TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI · TMMOB Makina Mühendisleri Odası BAKİ ÇINAR...

216
TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI 31 EKİM - 4 KASIM 2011 ANTALYA KÜLTÜR MERKEZİ ANTALYA

Transcript of TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI · TMMOB Makina Mühendisleri Odası BAKİ ÇINAR...

TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

31 EKİM - 4 KASIM 2011

ANTALYA KÜLTÜR MERKEZİ

ANTALYA

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

2TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

İletişim BilgileriHarita ve Kadastro Mühendisleri Odası

Sümer 1 Sokak No: 12/4 06440 Kızılay / ANKARATel: 0312 232 57 77 (PBX)

Faks: 0312 230 85 74GSM: 0533 762 28 13

web: www.hkmo.org.tr - e-posta: [email protected]

Teknik Hazırlık & BaskıHermes Tanıtım Ofset Ltd. Şti.

K. Karabekir Cad. Murat Çarşısı No: 39/16 İskitler / ANKARATel: 0312 384 34 32 - 341 01 97

www.hermesofset.com.tr - [email protected]

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

3TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

42.DÖNEMGENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU

Genel Başkan Ali Fahri ÖZTEN II.Başkan Hacı Hasan TUZCU Genel Sekreter Ertuğrul CANDAŞ Genel Sayman Asiye Ülkü KARAALİOĞLU Örgütlenme Sekreteri Özkan TALAY Üye Burak KUKUL Üye Metin EREL

Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Dursun Zafer ŞEKER Kongre Sekreteri Ümit ERTÜRK

KONGRE YÜRÜTME KURULUProf. Dr. Dursun Zafer ŞEKER

Lütfi ÜNAL Asiye Ülkü KARAALİOĞLU

Metin EREL Fazlı Yaşar ÇETİNTAŞ

Ümit ERTÜRK Niyazi ERTAN

Tevfik Fikret HORZUM Yrd. Doç. Dr. H.Ebru ÇOLAK

Aslı TOPAL

KONGRE DÜZENLEME KURULU TMMOB AYŞE IŞIK EZER TMMOB DR. AYŞEGÜL ORUÇKAPTAN TMMOB EKREM POYRAZ TMMOB MUSTAFA ERDOĞAN HKMO Genel Merkez ALİ FAHRİ ÖZTEN HKMO Genel Merkez HACI HASAN TUZCU HKMO Genel Merkez ERTUĞRUL CANDAŞ HKMO Genel Merkez ASİYE ÜLKÜ KARAALİOĞLU HKMO Genel Merkez ÖZKAN TALAY HKMO Genel Merkez METİN EREL HKMO Genel Merkez BURAK KUKUL HKMO Genel Merkez AYŞE KILIÇASLAN HKMO Genel Merkez TUĞÇE UZUNCAN HKMO Genel Merkez OZAN ÖZER TMMOB Çevre Mühendisleri Odası BİRDAL DADAŞOĞLU TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası LEVENT DARI TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası MURAT BEYHAN

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

4TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

* Liste sıralaması isimlere göre alfabetik olarak düzenlenmiştir.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası BORA GÜRÇAY TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası NECDET ARDA TMMOB Maden Mühendisleri Odası ŞEBNEM DÜZGÜN TMMOB Makina Mühendisleri Odası BAKİ ÇINAR TMMOB Orman Mühendisleri Odası NADİR YAPICI TMMOB Şehir Plancıları Odası TUĞBA KURT TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası DOÇ.DR. İLHAMİ BAYRAMİN HKMO Adana Şubesi HASAN ZENGİN HKMO Ankara Şube NİHAT ERDOĞAN HKMO Antalya Şubesi KAZIM AY HKMO Antalya Şubesi ALİ TOPDEMİR HKMO Antalya Şubesi ÜMİT ERTÜRK HKMO Antalya Şubesi NİYAZİ ERTAN HKMO Bursa Şube UFUK AY HKMO Diyarbakır Şubesi YUSUF BİLEN HKMO İstanbul Şube YRD. DOÇ. DR. M. TEVFİK ÖZLÜDEMİR HKMO İzmir Şube S.SELÇUK SAVCI HKMO Konya Şube PROF. DR. FERRUH YILDIZ HKMO Samsun Şube ERTUĞRUL ÇÖL HKMO Trabzon Şube FAZIL UZUN HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu YRD. DOÇ. DR. FAİK AHMET SESLİ HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu PROF. DR. FATMAGÜL BATUK HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu YRD. DOÇ. DR. H.EBRU ÇOLAK HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu YRD. DOÇ. DR. HASAN TAHSİN BOSTANCI HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu LÜTFİ ÜNAL HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu PROF. DR. ÇETİN CÖMERT HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu YÜK. MÜH. FİKRİ HAŞAL HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu YRD. DOÇ. DR. HALİL AKINCI HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu FAZLI YAŞAR ÇETİNTAŞ HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu DOÇ. DR. S.SAVAŞ DURDURAN HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu YRD. DOÇ. DR. SEDAT DOĞAN HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu ZEYNEP ÖZEGE HKMO Fotogrametri ve Uzaktan Algılama Kom. PROF. DR. DURSUN ZAFER ŞEKER HKMO Kırsal ve Kentsel Alan Düz. Komisyonu HÜSEYİN ÜLKÜ Afyon Kocatepe Üniversitesi DOÇ. DR. SAFFET ERDOĞAN Akdeniz Üniversitesi TEVFİK FİKRET HORZUM Akdeniz Üniversitesi IŞIN ONUR Gümüşhane Üniversitesi YRD. DOÇ. DR. KEMAL ÇELİK İstanbul Teknik Üniversitesi PROF. DR. TAHSİN YOMRALIOĞLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi PROF. DR. SEBAHATTİN BEKTAŞ Karadeniz Teknik Üniversitesi YRD. DOÇ. DR. RECEP NİŞANCI Zonguldak Karaelmas Üniversitesi YRD. DOÇ. DR. HAKAN AKÇIN

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

5TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

KONGRE DANIŞMA KURULU

PROF. DR. AYŞEGÜL TANIK PROF. DR. BÜLENT TOPKAYA PROF. DR. CEMAL BIYIK PROF. DR. CENGİZHAN İPBÜKER PROF. DR. ÇETİN CÖMERT PROF. DR. DURSUN ZAFER ŞEKER PROF. DR. FATMAGÜL BATUK PROF. DR. HALUK ÖZENER PROF. DR. HANDAN TÜRKOĞLU PROF. DR. İBRAHİM ÖZTUĞ BİLDİRİCİ PROF. DR. MAHMUT ONUR KARSLIOĞLU PROF. DR. N.NECLA ULUĞTEKİN PROF. DR. NEBİYE MUSAOĞLU PROF. DR. SEBAHATTİN BEKTAŞ PROF. DR. TAHSİN YOMRALIOĞLU PROF. DR. ZÜBEYDE ALKIŞ DOÇ. DR. ELİF SERTELDOÇ. DR. HÜLYA DEMİR DOÇ. DR. MUSTAFA TÜRKER DOÇ. DR. NAMIK KEMAL SÖNMEZ DOÇ. DR. S.SAVAŞ DURDURAN YRD. DOÇ. DR. AHMET ÖZGÜR DOĞRU YRD. DOÇ. DR. ALİ MELİH BAŞARANER YRD. DOÇ. DR. ASLI GARAGON DOĞRU

YRD. DOÇ. DR. ÇİĞDEM GÖKSEL YRD. DOÇ. DR. FAİK AHMET SESLİ YRD. DOÇ. DR. H.EBRU ÇOLAK YRD. DOÇ. DR. HAKAN AKÇINYRD. DOÇ. DR. MEHMET ALKAN YRD. DOÇ. DR. MURAT SELİM ÇEPNİ YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA ÜMİT GÜMÜŞAY YRD. DOÇ. DR. OZAN ARSLAN YRD. DOÇ. DR. ŞİNASİ KAYA ARŞ.GÖR. ARİF ÇAĞDAŞ AYDINOĞLUALPER ÇABUK BORA GÜRÇAY EREN TEPEUĞUR ERSOY YILDIRIM HAKAN ALP MERAL PEŞKİRCİOĞLU NURAY DEMİRELPROF.DR.CAN AYDAY RECAİ FEYİZ KARTAL RECEP NİŞANCI SERHAN SANER ULUÇ ÇAĞATAY VOLKAN NALBANTOĞLU

Alanya Belediyesi ABDULLAH AKBAŞ Antalya Büyükşehir Belediyesi SALİH SALDAL Antalya Büyükşehir Belediyesi ARZU ÖZLEM ALPARSLAN Antalya Büyükşehir Belediyesi DENİZ DÖNMEZ Burdur Belediyesi SERKAN ÖĞÜTLÜ ÇŞB Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü ERKAN KÖKSOY DMİ Genel Müdürlüğü AHMET TOLGA TAŞTEKİN DPT Müsteşarlığı ERTUĞRUL BOZA DSİ Genel Müdürlüğü NESİBE GÜLŞAH AYHAN Isparta Belediyesi ADNAN COŞKUNSU Muratpaşa Belediyesi GÜLBEN SORGUN Karayolları Genel Müdürlüğü ÖZGENÇ USLU Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü SEDAT BAKICI Tarım Reformu Genel Müdürlüğü DR. GÜRSEL KÜSEK

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

6TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOB COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ KONGRESİ PROGRAMI 31 EKİM - 4 KASIM 2011

ANTALYA KÜLTÜR MERKEZİ “Ortak Aklın Adresi”

29-30 Ekim 2011 Cumartesi/Pazar

Coğrafi Bilgi Sistemleri EğitimiHKMO Antalya Şubesi

31 Ekim 2011 Pazartesi 09:00-10:00 Kayıt Aspendos Salonu10:00-11:30 Açılış Konuşmaları Prof. Dr. Dursun Zafer ŞEKER (Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı) Ali TOPDEMİR (Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı) Ali Fahri ÖZTEN (Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Başkanı) Mehmet SOĞANCI (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı) Davetli Protokol Konuşmaları11:30-12:00 Coğrafi Bilgi Teknolojileri (CBT) Fuarı Açılışı 12:00-13:00 Öğle Yemeği (AKM)

I. OTURUM / Birlikte Üretmek Yönetmek ve Paylaşmak İçin: CBS

Aspendos Salonu13:30-15:30 Panel 1Oturum Başkanı Prof. Dr. Ahmet YAŞAYAN (HKMO Kadastro Komisyonu Üyesi)Panelistler Prof. Dr. Can AYDAY (Jeoloji Mühendisleri Odası) Doç. Dr. İlhami BAYRAMİN (Ziraat Mühendisleri Odası) Prof. Dr. Fatmagül BATUK (Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası) Prof. Dr. H. Şebnem DÜZGÜN (Maden Mühendisleri Odası) Halil Serhan SANER (Şehir Plancıları Odası)15:30-16:00 Ara

II. OTURUM / Kamuda Coğrafi Bilgi Sistemleri Proje Yatırımları ve Sonuçları

Aspendos Salonu16:00-18:00 Özel Oturum 1 Oturum Başkanı Ali Fahri ÖZTEN ( Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Başkanı) Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nde Gerçekleştirilen CBS Projeleri / Gürsel KÜSEK (TRGM) Harita Genel Komutanlığı’nda Coğrafi Bilgi Bazlı Projeler / Dr. Hakan MARAŞ (HGK) Tübitak Bünyesinde Gerçekleştirilen CBS Çalışmaları / Dr. Emin Bank (TÜBİTAK - BİLGEM) Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü Faaliyetleri / Dr. Ebru ALARSLAN

(CBS Genel Müdürlüğü)

III. OTURUM / Poster Oturumu Açılışı

Poster Sunum Alanı18:00-18:30 Poster OturumuOturum Başkanı Öğr. Gör. Fikret HORZUM (Kongre Yürütme Kurulu Üyesi, Akdeniz Üniversitesi) 19:00-21:00 Kongre Açılış Kokteyli (Porto Bello Hotel)

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

7TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

1 Kasım 2011 Salı

IV. OTURUM / PARALEL OTURUM: CBS Uygulamaları 1 Aspendos Salonu09:00-10:40 Teknik Oturum 1Oturum Başkanı Yrd. Doç. Dr. Derya ÖZTÜRK (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

09:00-09:25 Yapı Bilgi Modellemesi (YBM) Ve Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) Entegrasyonuna Yönelik 3B Modelleme Ve Görselleştirme Uygulaması / Durmuş AKKAYA*, Elif CEYLAN, Pınar Gökçen KARAHAN, Melih BAŞARANER

09:25-09:50 Kriminolojide CBS Ve Mekansal İstatistiksel Yöntemlerin Kullanımı: Cinayet Suçu Örneği Saffet ERDOĞAN, Mustafa YALÇIN*, Mehmet Ali DERELİ09:50-10:15 Tarihi Ve Kültürel Mirasın Korunması Amaçlı 3 Boyutlu Dokümantasyonda Şekil Tarayıcıların Kullanımı /

Emre TERCAN*, Erkan BEŞDOK10:15-10:40 Aktif Yeşil Alanların Coğrafi Bilgi Sistemi Platformunda İrdelenmesi: Konya Selçuklu Örneği Nurullah OSMANLI*, Gülşah AKDEMİR10:40-11:00 Ara

V. OTURUM / PARALEL OTURUM: Arazi Yönetimi ve CBS Perge Salonu09:00-10:40 Teknik Oturum 2Oturum Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Erkan (HKMO Kadastro Komisyonu Başkanı)

09:00-09:25 İmar Uygulamalarında Eşdeğerlik Esasının Uygulanması İçin Model Seçimi / Kemal ÇELİK*09:25-09:50 Kent Bilgi Sistemleri Uygulamalarında 3B Şehir Modellerinin Kullanılması Mehmet Ali Tahmazoğlu

Camii Örneği / Semih DALĞIN*, Mehmet PAZARCI, Uğur TOPDEMİR, Cem ÖZAT, Murat ŞENGÖR, Seda BİRİNCİ, Dilek ONAN, Kerim GEÇGEL, Dilek ONAN

09:50-10:15 Türkiye’de Entegre İdare Ve Kontrol Sistemi Uygulanabilirliği İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi Özgül CİHAN*, Çetin CÖMERT10:15-10:40 İstanbul Boğazında Transit Gemilerin Kullandığı Rotaların Batimetrik Modele Dayalı Mekansal Analizler

Yardımıyla İyileştirilmesi Melih BAŞARANER*, Mehmet ALİ YÜCEL, Çağlar ÖZMEN10:40-11:00 Ara

VI. OTURUM / Gençlik Teknik Oturumu

Aspendos Salonu11:00-13:00 Özel Oturum 2Oturum Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ebru Çolak (Kongre Yürütme Kurulu Üyesi, KTÜ)

11:00-11:15 Türkiye’de Coğrafi Bilgi Sistemleri Eğitimi Hakkında Genel Değerlendirme / Aslı TOPAL* (Kongre Yürütme Kurulu Üyesi, HKMO)

11:15-11:35 Veri Toplamada Web Tabanlı Doküman Paylaşımı Uygulamalarının Kullanımı / Erk EKİN*, Alper ÇABUK, Yücel GÜNEY

11:35-11:55 İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Yerleşkesi 3 Boyutlu Kampüs Bilgi Sistemi Tasarımı / Süleyman Sefa BİLGİLİOĞLU*, Egemen ERDEM, Emin Can FIÇICI, Dursun Zafer ŞEKER

11:55-12:15 Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Fiberoptik Kablo Çalışmalarında Kullanılması / İ.Emre. KAYDIRAK*, M. Ümit GÜMÜŞAY

12:15-12:35 Yapı Projelerinin Yönetiminde Coğrafi Bilgi Sistemleri Tabanlı Çözümler / A.Emre CENGİZ*, Yücel GÜNEY

12:35-12:55 Bina Bilgi Modeli-CBS Entegrasyonu / Koray ALAF*, Evrim KOR, Fatmagül BATUK13:00-14:00 Öğle Yemeği (AKM)

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

8TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

VII. OTURUM /PARALEL OTURUM: Çevre ve Doğal Kaynak Yönetimi 1

Aspendos Salonu14:20-16:00 Teknik Oturum 3Oturum Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ayça ERDEM (Çevre Mühendisleri Odası)14:20-14:45 Çevre Yönetimi Amacıyla Kurulacak Bir CBS’nin Kavramsal Tasarımı: Küçükçekmece Örneği /

Teoman DİKERLER*, Nebiye MUSAOĞLU, Dursun Zafer ŞEKER, Beyza ÜSTÜN14:45-15:10 Peyzaj Planlamada Yeni Bir Yöntem Yaklaşımı: Peyzaj Devamlılık Analizi / Simay KIRCA*,

Hakan ALTINÇEKİÇ15:10-15:35 Tekirdağ İli Bağ Alanlarının Mekansal Dağılımının Topografik Parametreler İle Olan İlişkisinin

CBS Kullanarak Belirlenmesi / Elif SERTEL*, Emre ÖZELKAN, Mehmet SAĞLAM, Arzu GÜNDÜZ, Dursun Zafer ŞEKER, Selçuk ALBUT, Yılmaz BOZ

15:35-16:00 Yeraltı Maden İşletmeleri İçin CBS Uygulamaları / Hakan AKÇIN, Serkan SARGINOĞLU*16:00-16:20 Ara

VIII. OTURUM / PARALEL OTURUM: Sağlık CBS

Perge Salonu14:20-16:00 Teknik Oturum 4Oturum Başkanı Doç. Dr. S. Savaş DURDURAN (HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu Üyesi, SÜ) 14:20-14:45 İstanbul Örneğinde Acil Servise Sahip Sağlık Kuruluşlarının Etki Alanlarının Belirlenmesinde Kullanılan

Farklı Metotların Karşılaştırmalı Analizi / Gökhan GÜNDÜZOĞLU*, Murat GÜNERİ14:45-15:10 Farklı Disiplinlerle Mekansal İletişim: Epidemiyolojik Haritalar / A. Özgür DOĞRU*, N. Necla ULUĞTEKİN,

Nihal Rezzan GÖKALP, Seval ALKOY, Filiz BEKTAŞ BALÇIK, Çiğdem GÖKSEL, Seval SÖZEN15:10-15:35 Kırım Kongo Kanamalı Anemisi Hastalığının Risk Bölgelerinin Belirlenmesi; Samsun Örneği /

Aziz ŞİŞMAN*, Özlem TERZİ, Orhan DENGİZ, Yasemin ŞİŞMAN15:35-16:00 CBS İle Trabzon İl Sağlık Haritalarının Oluşturulması / Ebru Çolak*, Recep NİŞANCI16:00-16:20 Ara

IX. OTURUM / Birlikte Üretmek Yönetmek ve Paylaşmak İçin: CBS

Aspendos Salonu16:20-18:20 Özel Oturum 3Oturum Başkanı Hüseyin ÜLKÜ (HKMO Kırsal ve Kentsel Alan Düzenlemesi Komisyonu Başkanı)

Coğrafi Bilgi Sistemlerinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Modeli / Yusuf Ziya DEMİRCİ Yerel Yönetimlerde Kent Bilgi Sistemleri / Abdullah AKBAŞ İzmir Büyükşehir Belediyesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Çalışmaları / Zeynep ÖZEGE Bursa Büyükşehir Belediyesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Çalışmaları / Necla YÖRÜKLÜ

2 Kasım 2011 Çarşamba

X. OTURUM / PARALEL OTURUM: CBS Uygulamaları 2 Aspendos Salonu09:00-10:40 Teknik Oturum 5Oturum Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hakan AKÇIN (HKMO Zonguldak BölgeTemsilcisi, ZKÜ) 09:00-09:25 Gelişmekte Olan Ülkelerde Altyapı Bilgi Sistemi Oluşturmada Karşılaşılan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri;

Asat Genel Müdürlüğü Örneği / Erkan DEMİRBAŞ*09:25-09:50 Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemine Servis Edilecek Mükerrer Üretimi Söz Konusu Olan Verilere

Yönelik İhtiyaçların Belirlenmesi Ve Önceliklendirilmesi / Hande BİLİR*, Emin BANK09:50-10:15 Türkiye’de Sabit Gnss İstasyonlarının CBS Uygulamaları İçin Anlamı Ve Güncel Analizleri /

Soner ÖZDEMİR, Ayhan CİNGÖZ, Bahadır AKTUĞ, Mustafa KURT, Yasin ERKAN*, Selçuk PEKER10:15-10:40 CBS Veri Altyapısı Ve Fotogrametri İle İlgili Teknolojik Gelişmeler / Akın KISA, Fatmagül BATUK*10:40-11:00 Ara

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

9TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

XI. OTURUM / PARALEL OTURUM: Merkezi ve Yerel Yönetimler 1

Perge Salonu09:00-10:40 Teknik Oturum 6Oturum Başkanı Yrd. Doç. Dr. A. Faik SESLİ (HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu Üyesi, OMU) 09:00-09:25 Mekansal Ve Ağ Analiz Yöntemleri İle Optimum Toplu Ulaşım (Minibüs, Otobüs) Politikalarına Dayalı

Güzergah Belirlenmesi; Konya Örneği / Emra SERT*, Nurullah OSMANLI, Rezzan ERUÇ09:25-09:50 Web Tabanlı Coğrafi Haritalama Servislerinin Kıyaslanması / Şevket BEDİROĞLU*, Volkan YILDIRIM,

Faruk YILDIRIM09:50-10:15 Tarihi Kentlere Yönelik Web CBS Uygulaması; Safranbolu Örneği / Deniz ARCA, Çağlar BAYIK,

Hayrettin ACAR, Mehmet ALKAN*, Dursun Z. ŞEKER10:15-10:40 Web Tabanlı CBS Kullanılarak Trafik Kazalarının Analizi: Konya Örneği / S.Savaş DURDURAN,

Fatih SARI*, Ali ERDİ, Cevdet ALKAYA10:40-11:00 Ara

XII. OTURUM / Yönetimde Karar Destek Sistemleri Aracı Olarak Ortak Aklın Adresi:CBS Aspendos Salonu11:00-13:00 Panel 2Oturum Başkanı Ertuğrul CANDAŞ (Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Sekreteri)Panelistler Semih ÖĞÜN (Turkcell) Ebru YURDOĞLU (İstanbul İl Afet Müdürlüğü) Etem AKGÜNDÜZ (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) Can Ünen (İTÜ) 13:00-14:00 Öğle Yemeği (AKM)

XIII. OTURUM /PARALEL OTURUM: Afet Yönetimi ve CBS

Aspendos Salonu14:20-16:00 Teknik Oturum 7Oturum Başkanı Prof. Dr. N. Necla ULUĞTEKİN (HKMO Kartografya ve Mekansal Bilişim Komisyonu Başkanı, İTÜ)

14:20-14:45 CBS’de Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği Tabanlı Risk Simülasyonları Ve Yönetimi / Ahmet E. KARKINLI*, Tuba KURBAN, Abdüsselam KESİKOĞLU, Erkan BEŞDOK

14:45-15:10 Bütünleşik Afet Yönetimi Kapsamında Samsun 112 Ve 110 Çağrıları Ve Hizmet İstasyonlarının Konumlarının Değerlendirilmesi / Aziz ŞİŞMAN*, Yunus LİVAOĞLU, Ege ŞENER

15:10-15:35 Heyelan Duyarlılık Haritalarının Hazırlanmasında Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Kullanımı / Pemra KUMTEPE*, Yıldız NURLU, Türkan CENGİZ, Emine SÜTÇÜ

15:35-16:00 Zonguldak Kent Merkezi’nin CBS İle Afet Risk Analizi / Deniz ARCA, Hülya KESKİN ÇITIROĞLU, Hakan Ş. KUTOĞLU*, Ömer F. ÇAPAR, Murat ARSLANOĞLU

16:00-16:20 Ara

XIV. OTURUM / PARALEL OTURUM: CBS Uygulamaları 3

Perge Salonu14:20-16:00 Teknik Oturum 8Oturum Başkanı Yrd. Doç. Dr. A. Özgür DOĞRU (HKMO Kartografya ve Mekansal Bilişim Komisyonu Üyesi, İTÜ) 14:20-14:45 Ölü Doğumların CBS İle Analizi Ve Yorumlanması: Kocaeli İli Örneği / Ozan ARSLAN*, Murat S.ÇEPNİ,

Nilay ETİLER14:45-15:10 İklim Çalışmalarında Geoistatistik Analiz Modelleri / Muhammed BAHADIR*15:10-15:35 Antalya Altyapı Bilgi Sistemi Uygulamaları / Mustafa KAYNARCA*15:35-16:00 Samsun İli Vakıf Bilgi Sisteminin Tasarlanması Ve Gerçekleştirimi / Faik Ahmet SESLİ*, Halil AKINCI,

Halit FAZLA16:00-16:20 Ara

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

10TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

XV. OTURUM / PARALEL OTURUM: CBS ve Uzaktan Algılama

Aspendos Salonu16:20-18:10 Teknik Oturum 9Oturum Başkanı Prof. Dr. Dursun Zafer ŞEKER (Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı, İTÜ) 16:20-16:45 Ortogörüntüler Yardımıyla Nesne Tabanlı Sınıflandırma Yöntemi Kullanılarak Öznitelik Çıkarımı /

Zeynep ALTUNKAYA*, Naci YASTIKLI16:45-17:10 Köy Yerleşik Alanlarının CBS Ve Uzaktan Algılama Teknikleri İle Belirlenmesi / Recep NİŞANCI*,

Volkan YILDIRIM, Bayram UZUN17:10-17:35 Coğrafi Bilgi Sistemleri(CBS) Ve Uzaktan Algılama(Ua) Kullanılarak Çiftçi Kayıt Sistemi(ÇKS) Verilerinin

Analizi İle Pamuk Ve Mısır Primlerinin Ödenmesi (Şanlıurfa-Harran İlçesi Örneği) Murat AYDOĞDU*, Harun Tolga AKÇAR, M. Ali ÇULLU17:45-18:10 Türkiye’deki Aktüel Buzul Alanlarının CBS Ve UA İle Değişim Analizi (1990-2000) / Muhammet

BAHADIR, Emrah Deniz DİKBAŞ*

XVI. OTURUM / PARALEL OTURUM:CBS Uygulamaları 4

Perge Salonu16:20-18:10 Teknik Oturum 10Oturum Başkanı Prof. Dr. Cemal BIYIK (KTÜ Harita Mühendiliği Bölüm Başkanı)

16:20-16:45 Meteorolojik Verilerin Değerlendirilmesi ve Sunulması İçin Enterpolasyon Yöntemlerinin Karşılaştırılması / A. Özgür DOĞRU, Merve KESKİN*, Koray ÖZDOĞRU, Nikolai ILIEV, N. Necla ULUĞTEKİN, Filiz BEKTAŞ BALÇIK, Çiğdem GÖKSEL, Seval SÖZEN

16:45-17:10 Frekans Oranı Yöntemiyle Potansiyel Kömür Sahalarının Belirlenmesi: Manisa-Soma Havzası Emine SÜTÇÜ*, Pemra KUMTEPE, Yıldız NURLU, Türkan CENGİZ17:10-17:35 CBS’nin İş Sonu Projelerinde Uygulanması Örneği: Melen Projesi / M.Koray TORUN*, Celalettin UÇAR,

Nalan ÇAKIR17:45-18:10 Kültürel Mirasın Korunmasında Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) Uygulamaları / Alparslan Hamdi

KUZUCUOĞLU*

3 Kasım 2011 Perşembe

XVII. OTURUM / PARALEL OTURUM: Merkezi ve Yerel Yönetimler 2

Aspendos Salonu09:00-10:40 Teknik Oturum 11Oturum Başkanı Yrd. Doç. Dr. Selim Murat ÇEPNİ (HKMO Kocaeli Bölge Temsilcisi, KOÜ) 09:00-09:25 Madencilik Çevre Etkilerinin İnternet Tabanlı CBS İle Zamansal Analizi / Hakan AKÇIN, Alaaddin ÇAKIR*09:25-09:50 Belediyecilikte Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Kullanımı / Eylem KAYA*, M. Erkan UÇANER, Sinem

GÖKYOKUŞ09:50-10:15 Asayiş Ve Trafik Olaylarına Ait Bilgilerin Mekansal Analizler İle Değerlendirmesi: Konya Örneği /

D. Emre EKİZER, İbrahim ÇEVİK , Nihat GÜNEŞ*, Murat KÜÇÜKDOĞRU, Nurullah OSMANLI10:15-10:40 Açık Kaynak Kodlu Grass CBS Yazılımının Pardus İşletim Sistemi Üzerinde Çalışması / Fatih COŞKUN*,

Can AYDAY10:40-11:00 Ara

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

11TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

XVIII. OTURUM / PARALEL OTURUM: Çevre ve Doğal Kaynak Yönetimi 2

Perge Salonu09:00-10:40 Teknik Oturum 12Oturum Başkanı Prof. Dr. Sebahattin BEKTAŞ (OMÜ Harita Mühendisliği Bölüm Başkanı) 09:00-09:25 Hidrolojide Coğrafi Bilgi Sistemleri Uygulamaları: Nilüfer Çayı Havzası / Serdar Korkmaz*09:25-09:50 Adapazarı’nda Isınma Kaynaklı Hava Kirliliğinin İncelenmesi / Mahnaz GÜMRÜKÇÜOĞLU*, Şeref SOYLU09:50-10:15 Ekoloji Tabanlı Envanter, Planlama Ve Yönetim Uygulamalarında CBS’nin Kullanılması / Cumhur

GÜNGÖROĞLU*10:15-10:40 Madencilikten Kaynaklanan Tasman Oluşumlarının Belirlenmesinde Sanal Küre İle İnternet CBS

Uygulamaları / Hakan AKÇIN*10:40-11:00 Ara

XIX. OTURUM / PARALEL OTURUM: CBS Uygulamaları 5

Aspendos Salonu11:00-12:40 Teknik Oturum 13Oturum Başkanı Dr. Ayşegül ORUÇKAPTAN (Peyzaj Mimarları Odası) 11:00-11:25 Mobil CBS Uygulamaları; Antalya Su Ve Atıksu Genel Müdürlüğü Örneği / Erkan DEMİRBAŞ*11:25-11:50 Buğday Bitkisinin Farklı Ekim Bölgelerindeki Gelişim Düzeyinin Bilgi Teknolojileri İle İncelenmesi /

Orkan ÖZCAN*, Nebiye MUSAOĞLU, Berk ÜSTÜNDAĞ, Yusuf KURUCU, Cankut ÖRMECİ11:50-12:15 Yapay Alan Değişiminin Uzaktan Algılama İndeksleri İle Belirlenmesi, İstanbul Örneği /

Filiz BEKTAŞ BALÇIK*12:15-12:40 Coğrafi Bilgi Bilimi Ve Kartografya Uluslararası Ve Disiplinlerarası Ortak Araştırma Konuları /

N. Necla ULUĞTEKİN*, Melih BAŞARANER, A. Özgür DOĞRU, Caner GÜNEY13:00-14:00 Öğle Yemeği (AKM)

XX. OTURUM / PARALEL OTURUM: Veri Altyapısı

Perge Salonu11:00-12:40 Teknik Oturum 14Oturum Başkanı Prof. Dr. Fatmagül BATUK (HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu Üyesi, YTÜ)

11:00-11:25 TUCBS Veri Sorumluluk Kavramının Genişletilmesine Yönelik Bir Yaklaşım / M. Özgür MUTLU*, Emin BANK

11:25-11:50 Ulusal Konumsal Veri Altyapısında Portal Teknolojisi İle Servis Kompozisyonu / M.Emre YILDIRIM*, Çetin CÖMERT

11:50-12:15 Tmmob Harita Ve Kadastro Mühendisleri Odası Hakemli Dergisi Örneğinde Sosyal Ağ Analizi (SNA) / Fatih TAKTAK*, Hülya DEMİR, Kayhan ALADOĞAN

12:15-12:40 Ulusal Konumsal Veri Altyapısı İçin Semantik Veri Tanımlama / Gülten KARA*, Çetin CÖMERT13:00-14:00 Öğle Yemeği (AKM)

XXI. OTURUM / (TU)CBS Stratejileri ve e-Devlet Kapsamındaki Eylem Planları

Aspendos Salonu14:20-16:20 Panel 3Oturum Başkanı Prof. Dr. Çetin CÖMERT (HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu Başkanı, KTÜ)Panelistler Fikri HAŞAL (HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu Üyesi) Halil AKINCI (Artvin Çoruh Üniversitesi) Ertuğrul BOZA (DPT) TKGM16:40-17:40 Kongre Kapanışı (Aspendos Salonu)

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

12TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

4 Kasım 2011 Cuma

Kongre Gezisi

POSTER SUNUMLARI (31 Ekim 2011 Pazartesi 18:00-18:30)

Poster Sunum Alanı

Posterler Kongrenin ilk gününde, poster sahiplerine ayrılan alanlara asılacak ve kongre süresinde asılı kalacaktır. Poster sunumu yapan kişi kendi belirleyeceği ve içerisinde en az bir çay-kahve veya öğlen yemeği arasının olacağı bir zaman

diliminde posterinin yanında bulunacaktır. Kongrede seçilecek bir poster sunumuna “En İyi Poster Sunumu” ödülü verilecektir.

• Ada Temelli Bir Yol Ağı Seçme/Eleme Yöntemi / Fatih GÜLGEN*, Turgay GÖKGÖZ• Teknolojik Afetlerde Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Kullanımı / Pınar ÖNALEMDAR*• CBS Kullanımı İle Kanser Ve Ölüm Oranları Haritaları: Kütahya İli Örneği / Canan GÜNGÖR*, Gülgün ÖZKAN• Belediyede Yapılan CBS Çalışmalarından Elde Edilen 2 Boyutlu Ve 3 Boyutlu Tematik Haritaların Sunumu / Eylem

KAYA*, M. Erkan UÇANER, Sinem GÖKYOKUŞ• 3B Turizm Rehberi: Hamamönü Örneği, / Eylem KAYA*, M. Erkan UÇANER, Sinem GÖKYOKUŞ, Murat TÜZGEL• Hayvan Barınağı Yer Seçiminde CBS’nin Kullanımı / Işık BEYAZIT*, Kaan GÜLER, G.Ecem İNANOĞLU, Fatmagül BATUK • Betonarme Binalarda Isınma Amaçlı Enerji Kullanımı Verimliliği: Bilgi Sistemi Tabanlı Bir Analiz /

Abdüsselam KESİKOĞLU*, Ahmet Emin KARKINLI, Tuba KURBAN, Erkan BEŞDOK• Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Trafik Kaza Analizi/ Tuba NİZAM*, Furkan ERKENEKLİ, M. Yasin ÇODUR, Necla ULUĞTEKİN,

A. Özgür DOĞRU• Mekansal Veri Katalogları Ve Konya İli İçin Mekansal Veri Portalının Oluşturulması / Ali ERDİ, Fatih SARI*,

Sinem KONUK, Ahmet GÜNTEL• CBS Yazılım Seçiminde Önemli Kriterler Ve Bunların Etki Değerleri / Ahmet Yalın YENER*, Emin BANK• Balık Gölü (Kızılırmak Deltası, Samsun) Su Kalitesinin Konumsal Analizi / Hüseyin CÜCE*, Gülfem BAKAN, Halil AKINCI• Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi İçin Projeksiyon Önerisi / Faruk YILDIRIM*, Şevket BEDİROĞLU• Coğrafi Bilgi Sistemlerini Kullanarak Sulama Şebeklerinde Perfomans Analizi / Mehmet ŞENER*, H.Cömert KURÇ• İğneada Arazi Örtüsü Ve Kullanımı Değişiminin Uzaktan Algılama Ve Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Belirlenmesi / Filiz

BEKTAŞ BALÇIK*, Gonca BOZKAYA, Çiğdem GÖKSEL, A. Özgür DOĞRU, N. Necla ULUĞTEKİN, Seval SÖZEN • İstanbul Tarihi Yarımada İçin Coğrafi Bilgi Sistemi Tabanlı Turistik Harita Tasarımı / M. Melih CEYLAN, Hüseyin SARICI,

Melih BAŞARANER*• Coğrafi Veri Güvenliği İçin Ayrık Kosinüs Dönüşümü Tabanlı Bir Sayısal Damgalama Tekniği / Tuba KURBAN*,

Abdüsselam KESİKOĞLU, Erkan BEŞDOK• Kktc Topraklarının Morfolojik Toprak Özelliklerinin CBS’de Alansal Analizleri / Ali V. BOZAN*, Ozan ARTUN,

Akın O. DİNÇ• Kentsel Alanlarda Lokal Bina Örüntülerinin Elde Edilmesi: Karşılaştırmalı Bir Çalışma / Sinan ÇETİNKAYA*,

Melih BAŞARANER• Karşılıklı Bağımlı Altyapı Sistemlerinin Sismik Değerlendirmesinde Mekansal Analizler / Hüseyin Can ÜNEN*,

Muhammed ŞAHİN, Amr S. ELNASHAI• Çorum Belediyesi Altyapı Bilgi Sistemi Örneği / Mehmet Nuri BURHAN*• OGC Standartlarının TUCBS Ve Birlikte Çalışabilirlik Açısından Değerlendirilmesi / Başak BİLLUR MUTLU*, Emin BANK• Jeodinamik Amaçlı Jeodezik Çalışmalardan Üretilen Verilerin CBS İle Yönetimi / Aslı SABUNCU*, Haluk ÖZENER,

Aslı DOĞRU, Onur YILMAZ

* Sunum Yapacak Yazar

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

13TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

İÇİNDEKİLER

AÇILIŞ KONUŞMALARI.....................................................................................................15Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı : Prof. Dr. Dursun Zafer ŞEKER HKMO Antalya Şube Başkanı : Ali TOPDEMİR HKMO Genel Başkanı : Ali Fahri ÖZTEN Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı : Mehmet SOĞANCI Davetli Protokol Konuşmaları

I. OTURUM / PANEL 1..............................................................................................................33BİRLİKTE ÜRETMEK YÖNETMEK VE PAYLAŞMAK İÇİN: CBS Oturum Başkanı : Prof. Dr. Ahmet YAŞAYAN PANELİSTLER: Prof. Dr. Can AYDAY Doç. Dr. İlhami BAYRAMİN Prof. Dr. Fatmagül BATUK Prof. Dr. H. Şebnem DÜZGÜN Halil Serhan SANER

II. OTURUM / (ÖZEL OTURUM 1)..............................................................................................63KAMUDA COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ PROJE YATIRIMLARI VE SONUÇLARIOturum Başkanı : Ali Fahri ÖZTEN KONUKLAR: Gürsel KÜSEK Dr. Hakan MARAŞ Dr. Emin Bank Dr. Ebru ALARSLAN

VI. OTURUM / (ÖZEL OTURUM 2).............................................................................................97 GENÇLİK TEKNİK OTURUMUOturum Başkanı : Yrd. Doç. Dr. Ebru ÇOLAK KONUKLAR: Aslı TOPAL Erk EKİN Alper ÇABUK Yücel GÜNEY Süleyman Sefa BİLGİLİOĞLU Egemen ERDEM Emin Can FIÇICI Dursun Zafer ŞEKER İ. Emre. KAYDIRAK M. Ümit GÜMÜŞAY A. Emre CENGİZ Yücel GÜNEY Koray ALAF Evrim KOR Fatmagül BATUK

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

14TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

IX. OTURUM / (ÖZEL OTURUM 3)...........................................................................................109BİRLİKTE ÜRETMEK YÖNETMEK VE PAYLAŞMAK İÇİN: CBSOturum Başkanı : Hüseyin ÜLKÜ KONUKLAR: Yusuf Ziya DEMİRCİ Abdullah AKBAŞ Zeynep ÖZEGE Necla YÖRÜKLÜ 109

XII. OTURUM / PANEL 2.........................................................................................................141YÖNETİMDE KARAR DESTEK SİSTEMLERİ ARACI OLARAK ORTAK AKLIN ADRESİ: CBSOturum Başkanı : Ertuğrul CANDAŞ PANELİSTLER: Semih ÖĞÜN Ebru YURDOĞLU Etem AKGÜNDÜZ Can Ünen

XXI. OTURUM / PANEL 3........................................................................................................173(TU)CBS STRATEJİLERİ VE E-DEVLET KAPSAMINDAKİ EYLEM PLANLARIOturum Başkanı : Prof. Dr. Çetin CÖMERT PANELİSTLER: Fikri HAŞAL Halil AKINCI Ertuğrul BOZA TKGM

KAPANIŞ OTURUMU...............................................................................................................203 Ödül Töreni Sonuç Bildirgesi KAPANIŞ

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

15TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

AÇILIŞ KONUŞMALARI

Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı : Prof. Dr. Dursun Zafer ŞEKER HKMO Antalya Şube Başkanı : Ali TOPDEMİR HKMO Genel Başkanı : Ali Fahri ÖZTEN Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı : Mehmet SOĞANCI

Davetli Protokol Konuşmaları

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

16TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

17TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

SUNUCU- Sayın konuklar, değerli katılımcılar, sevgili öğrenciler ve saygıdeğer basın mensupları; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Harita ve Kadastro Mühendisleri Odamızca bu yıl 3.’sü düzenlenen Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresine hoş geldiniz.

Açılış konuşmalarına geçmeden önce, emperyalizme karşı verilen ilk ulusal kurtuluş savaşının önderi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları başta olmak üzere, ülkemizin özgürleşmesi, aydınlanması ve çağdaşlaşması adına emek veren tüm onurlu insanların anısına sizleri 1 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.

(Saygı duruşu, İstiklal Marşı)

SUNUCU- Kongremizin açılış konuşmasını yapmak üzere Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sayın Dursun Zafer Şeker’i kürsüye davet ediyorum.

Prof. Dr. Dursun Zafer ŞEKER (Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı)- Sevgili öğrenciler, saygıdeğer konuklar, sayın katılımcılar, sayın basın mensupları, değerli yöneticiler ve sayın başkanlarım; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından düzenlenen ve sekretaryası Odamızca gerçekleştirilen, 3.’sünü gerçekleştirdiğimiz Coğrafi Bilgi Sistemleri 2011 Kongresi ve Coğrafi Bilgi Teknolojisi Fuarına hoş geldiniz. Sizleri Kongre Yürütme ve Düzenleme Kurulu adına sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Bildiğiniz üzere, coğrafi bilgi sistemleri, mekânsal boyutu olan, sorunlara farklı disiplinlerden uzman, araştırmacı ve uygulamacıların katılımı ve desteğiyle sistem yaklaşımı kapsamında çözümler geliştiren araçlardır.

Ülkemiz gündemindeki en önemli sorunlarından birisi, hiç kuşkusuz ki deprem gerçeğidir. Bunun yanında, güvenli bir şekilde ve en azından yeterli kalitede yaşamanın öneminin yeterince anlaşılmadığı da bir başka gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemiz, coğrafi ve jeolojik yapısı bakımından tarih boyunca büyük doğal felaketlerle karşılaşmıştır. Özellikle 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan depremle birlikte afet yönetiminin gerekliliği acı bir şekilde gözler önüne serilmiştir. Aradan geçen 12 yılda bir ilerlemenin kaydedilmediği, 23 Ekim günü Van’da yaşanan acı olayla görülmüştür. Ülkemizde depremin zararlarını azaltacak düzenlemelerin yapılması ve bu düzenlemeler kapsamında afet yönetimini destekleyen sistem ve teknolojilerin artık ülkemizde etkin kullanılmasının gerekliliği bir kez daha anlaşılmıştır.

Depremin hemen ardından yapılan açıklamalarda en çarpıcı olanlardan bir tanesi Kandilli Rasathanesinden gelmiştir. Yapılan araştırma sonrasında, deprem hasar tespitinin sonrasında 500-1 000 vatandaşımızın hayatını kaybedeceği açıklanmıştır; son yapılan açıklamada bu rakam 601’dir. Bu durum, CBS’nin etkin olarak kullanıldığı afet hasar tespit modellerinin gücünü ve önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına ve milletimize de başsağlığı dilerim.

Cevaplanması gereken soruların başında, hasarı bu kadar yaklaşık bir değerle tespit edebilen sistemlerimiz varken, neden zararları en aza indirecek sistemlerle destekleyip

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

18TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

daha fazla kaybın önüne geçilememiştir? Zararı tespit eden teknoloji, en aza indirgenmesi için de CBS destekli çözümler sunmaktayken, neden daha fazla kayba göz yumulmaktadır? “Afet Yönetimi ve CBS” başlıklı teknik bir oturumun da yer aldığı Kongremiz, güncel teknolojilerin toplum yararına etkin kullanımının yaygınlaştırılması için bir kez daha toplanmıştır.

CBS uygulamaları, ortak bir platformda çalışma, üretme ve ürünleri paylaşma olanağı sağlamanın yanı sıra, bu çalışmalar sırasında disiplinler arası iletişimi de destekleyen ve güçlendiren ortak çalışmalardır. Bu nedenle Kongremizin sloganı “Ortak Aklın Adresi” olarak belirlenmiştir. Kongremizde, ülke genelinde farklı amaçlar için geliştirilmiş olan CBS uygulamalarının ve uygulayıcılarının bir araya getirilmesi hedefl enmiştir.

“Birlikte Üretmek, Yönetmek ve Paylaşmak İçin” ana temasıyla düzenlenmekte olan Kongremiz ile CBS uygulamalarının temel sorunlarından birini oluşturan her seviyedeki iletişime önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Bu kapsamda Kongre süresince farklı panellere yer verilmiştir. Bugün öğleden sonra gerçekleştirilecek olan ilk panelimiz, “Birlikte Üretmek, Yönetmek ve Paylaşmak İçin: CBS” başlığını taşımaktadır. Bu panelde CBS’nin çok disiplinli yapısı ve bu yapıdaki üretim, yönetim ve paylaşım süreçlerinin değerlendirilmesi yapılacaktır.

Bir diğer panelimiz, “Yönetimde Karar Destek Sistemleri Aracı Olarak Ortak Aklın Adresi: CBS” olarak belirlenmiştir. Burada farklı kurum ve kuruluşlarca gerçekleştirilen çalışmalarda konunun önemi ve gerekliliği katılımcılarla paylaşılacaktır. Son zamanlarda yoğun çalışmaların sürdürüldüğü “(TU)CBS Stratejileri ve E-Devlet Kapsamındaki Eylem Planları” başka bir panelin konusu olarak belirlenmiştir.

Kongremiz süresince 3 özel oturum ve 14 teknik oturumda CBS konusu farklı açılardan ve farklı disiplinlerden bilim insanları ve uygulayıcılar tarafından katılımcılarla paylaşılacaktır. Oda Yönetim Kurulu tarafından alınan karar doğrultusunda hakemler tarafından seçilen bildiriler, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Jeodezi ve Jeoinformasyon Dergisi Özel Sayısında basılacaktır. “En İyi Genç Araştırmacı Teknik Sunumu” ve “En İyi Poster Sunumu” hakemler tarafından seçilerek ödüllendirilecektir.

Kongre öncesinde “CBS’nin Temelleri ve Yerel Yönetimlerde CBS Uygulamaları” konulu 2 gün süren bir eğitim programı gerçekleştirilmiştir. 40 kişi olarak belirlenen eğitime farklı meslek disiplinlerinden 55 kişi katılmış, eğitim sonrasında katılım belgelerini almışlardır.

Teknolojinin hızla gelişerek yönetim ve üretim süreçlerini hızlandırdığı bir çağda, ülkemizde hâlâ idareler arası yetki çatışmaları ve yetki çekişmeleri yüzünden birçok aksamalar yaşanmaktadır. İdari yapılanmanın gerekliliği konusu birçok toplantıda olduğu gibi, 2009 yılında gerçekleştirilen 2. CBS Kongresinde de önde gelen önemli konular arasında değerlendirilmiştir. O zamandan günümüze yaşanan gelişmeler ve idari düzenlemeler arasında CBS açısından en dikkat çekicilerden birisi, Çevre ve Orman

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

19TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bakanlığının Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak ikiye ayrılması olmuştur. Hâlâ bu yeni bakanlıklar arasındaki yetki paylaşımının planlanma süreci devam ederken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı altında doğru standart ve kaliteli coğrafi bilginin üretilmesi ve yaygın bir şekilde paylaşılmasını sağlayarak planlama, yatırım ve denetim faaliyetleriyle kamu hizmetlerinin daha doğru, daha hızlı ve daha kaliteli olmasına katkı sağlamak vizyonuyla CBS Genel Müdürlüğü kurulmuştur.

CBS Genel Müdürlüğünün misyonu ise, ulusal coğrafi bilgi sisteminin kurulmasına, kullanılmasına ve geliştirilmesine dair iş ve işlemleri yapmak, yaptırmak; yerel yönetimlerin planlama, harita, altyapı, üstyapıya ilişkin faaliyetleriyle ilgili kent bilgi sistemleri standartlarının belirlenmesi ve yaygın bir şekilde kullanılmasını teşvik etmek ve ulusal coğrafi bilgi portalını işletmek olarak belirlenmiştir.

2003 yılından beri Devlet Planlama Teşkilatı koordinasyonunda, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü sorumluluğunda yürütülmüş olan, kısaca “Eylem 47”, “Eylem 36”, “Eylem 75” diye adlandırılan Türkiye ulusal coğrafi bilgi sistemini oluşturmaya yönelik altyapı çalışmalarının hâlâ devam ettiği düşünüldüğünde, bu sürecin iyi yönetilmesi gerektiği ve ulusal coğrafi sisteminin kurulması, işletilmesi ve bu sistem dahilinde bilim ve toplum yararına kullanılacak veri ve bilgilerin paylaşılmasının sağlanması yolunda atılan bu adımın olumlu sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.

2010 yılı Kasım ayından bu yana yaklaşık 1 yıldır sürdürülen çalışmalarda Kongre Düzenleme Kuruluna katkı veren Düzenleme ve Yürütme Kurulumuza, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odamızın Genel Merkezine, Antalya Şube yönetim kurullarına ve temsilcilerine, TMMOB Yönetim Kuruluna, bize katkı ve desteklerini esirgemeyen ve Kongre salonunu kullanımımıza tahsis eden Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Büyükşehir Belediye Başkanına, merkezi idarenin temsilcileri bölge müdürlüklerine, hepsinden önemlisi, bilgi ve birikimlerini bizlerle paylaşmak için Kongremize bildiri gönderen, oturumlara, panellerimize, özel oturumlara katılacak olan tüm bilim insanlarımıza ve uygulayıcı arkadaşlarımıza, gönderilen bildirilerin değerlendirilmesi sırasında desteklerini esirgemeyen Danışma Kurulumuza, Teknoloji Fuarımıza katılıp bize dünyadaki ve Türkiye’deki bilgi teknolojileri, CBS yazılımları ve uygulamaları konusunda gelinen aşamaları sunacak olan ve bizlere büyük destek veren kurum, kuruluş ve kişilere, eğitim programına katkı veren değerli bilim insanları ve uygulayıcılara, elbette ki bu çalışmaların görünmez emekçileri başta Ankara Genel Merkez olmak üzere, Antalya Şubesi Oda çalışanlarımıza tek tek teşekkür ediyor, başarılı bir Kongre geçirmemizi diliyorum.

Teşekkür ederim.

SUNUCU- Sayın Şeker’e teşekkür ediyoruz.

Konuşmalarını yapmak üzere Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Sayın Ali Topdemir’i kürsüye davet ediyorum.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

20TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ALİ TOPDEMİR (Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı)- Sayın Kepez Belediye Başkanım, Sayın TMMOB Genel Başkanım, Sayın HKMO Genel Başkanı, değerli meslektaşlarım, TMMOB’nin bileşenleri oda başkanları ve yöneticileri, çok değerli misafi rler, değerli gençler, değerli basın emekçileri, kentimizin çok değerli yöneticileri; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği adına Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasının 3.’sünü düzenlediği Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresine hoş geldiniz. Tüm katılımcıları Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şubesi adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Tarımıyla, turizmiyle, kültürüyle, doğasıyla, deniziyle Türkiye’nin lider kenti Antalya’da sizleri ağırlamaktan onur duyduğumuzu belirtmek istiyorum.

Önce 19 Ekimde hain saldırı sonucu hayatını kaybeden 24 askerimiz ve 23 Ekimde Van’da meydana gelen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, geride kalanlara başsağlığı diliyorum.

Değerli katılımcılar; yaşadığımız dünyayla insan arasındaki ilişki, çağımızda öncelikle bilgi-iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler sonucunda daha etkin, yönetilebilir hale gelmiş ve coğrafi bilgi sistemleri günümüzün en önemli yönetim araçlarından biri olmuştur. İnsanlığın ihtiyaç duyduğu bilginin yüzde 85-90’ının konuma dayalı olduğu dünyamızda, CBS doğal olarak hayatı kolaylaştırmakta ve yaşamın birçok alanında vazgeçilmez bir araç olarak farklı kurum, kuruluş ve kişiler tarafından etkin olarak kullanılmaktadır.

Diğer taraftan, yeryüzündeki bilginin büyük ölçüde konuma dayalı olması, doğal olarak coğrafi bilgi sistemleri kullanıcılarının çeşitliliğini de artırmaktadır. Kullanıcıların çeşitliliği, beraberinde birçok sorunu da getirmektedir. Farklı kurumlar tarafından farklı ölçekte ve standartta coğrafi bilgilerin bir arada kullanılması, yetki ve sorumluluk tanımıyla ilgili idari sorunlar dışında, teknik sorunları da barındırmaktadır. Günümüzde teknik ve teknoloji hızla gelişmektedir. Ancak gelişen teknolojinin kullanılması, yeni sistemlere geçilmesi noktasındaki en önemli sorun, idareler arası yetki çatışması, hatta aynı idarenin farklı birimleri arasında yetki çekişmesi yaşanmasıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarının bilgilerini paylaşmamaları, birlikte çalışma ortamı yaratmamaları, çağın hızına ayak uyduramamaları anlamına gelmektedir.

Coğrafi bilgi sistemlerinin kurulma yetkisi 5216 sayılı Kanunla büyükşehir belediyelerine verilmiş; ancak herhangi bir yönetmeliği olmadığından, özellikle kurumlar arası bilgi alışverişinde sorunlar yaşanmaktadır. 614 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde CBS Genel Müdürlüğü kurularak ilk adım atılmıştır.

Değerli katılımcılar; bilgi güçtür, bilgi insanlık adına en önemli değerdir ve bilgiyi birçok alanda insanlık aleyhine kullanmak isteyen güçler olduğunu da biliyoruz. Eğer yaşamın her alanının daha yaşanılabilir yapılması isteniyorsa, bilginin insanlık adına anlamlı yönetilmesi gerektiği açıktır. Bu nedenledir ki, istenen kalitede ve yeterli düzeyde verinin

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

21TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

olması durumunda, CBS ile afet yönetiminden şehirciliğe, çevresel yönetimden turizme, arazi yönetiminden tarıma, çok geniş bir yelpazede insanlık adına plan, program ve politika üretebilirsiniz.

Değerli katılımcılar; 5 gün boyunca sürecek olan Kongremiz, tüm bunların konuşulacağı, önerilerin sunulacağı bir kongre olacaktır. Bu nedenle konuşmamı fazla uzatmak istemiyorum. Bu Kongrenin Antalya’da düzenlenmesi kararını alan TMMOB Yönetim Kurulu ve Sayın Başkanı Mehmet Soğancı’ya, HKMO Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ali Fahri Özten’e, Düzenleme Kuruluna, Kongre Yürütme Kuruluna, TMMOB bileşenlerine ve başkanlarına, Kongrenin düzenlenmesinde katkılarını esirgemeyen Antalya Büyükşehir Belediyesine, kamu kurumları yöneticilerine, belediyelere HKMO Antalya Şubesi Yönetim Kurulu adına teşekkür eder, saygı ve sevgilerimizi sunarız. Ayrıca Kongremize katılarak bizleri onurlandıran kamu kuruluşu yöneticilerine, siz değerli katılımcılara, kamu ve özel sektörden fuara katılanlara Antalya Şubemiz adına saygı ve sevgilerimizi sunarız. Bu Kongre süresince elimizde olmayan nedenlerden dolayı yaşanacak eksiklikler için şimdiden hepinizden özür diliyorum.

Teşekkür ediyorum.

SUNUCU- Sayın Topdemir’e teşekkür ediyoruz.

Konuşmalarını yapmak üzere Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Başkanı Sayın Ali Fahri Özten’i kürsüye davet ediyorum.

ALİ FAHRİ ÖZTEN (Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanı)- Sayın Belediye Başkanım, Sevgili Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği Başkanım, değerli TMMOB bileşeni oda başkanları, değerli bilim insanları akademisyenler, mühendisler, mimarlar, kamu kurum temsilcileri, basınımızın değerli temsilcileri, basınımızın değerli temsilcileri, sevgili meslektaşlarım; TMMOB adına sekretaryası Odamızca yürütülen ve Antalya Şubemizin ev sahipliğinde 3.’sü düzenlenen TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011’e hoş geldiniz. Sizleri Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası adına saygıyla, sevgiyle, dostlukla selamlıyorum. Kongremizin başarılı geçmesini; insanlığa, bilime, ülkemize ve mesleğimize katkı sağlamasını diliyorum. Etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen TMMOB Yönetim Kuruluna ve Sevgili Başkanına, Kongre düzenleme, yürütme kurullarına, bilim kurullarına, Antalya Şubemize teşekkür ediyorum. Ayrıca etkinliğimize katkı ve destek veren kamu kurum ve kuruluşlarına ve Bilim Fuarında yer alan fi rmalarımıza da bizi yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyorum.

Değerli katılımcılar, değerli konuklar, değerli arkadaşlar; Odamız, kuruluş yılı olan 1954’ten bu yana daima aklın ve bilimin ışığında yürümeyi ilke edinmiştir. Odamız, bilimi, teknolojiyi ve mühendisliği insanlık adına ülke kalkınmasında ve gelişmesinde toplum yararı yönünde kullanmayı üstün bir kamu ve toplumsal görev olarak görmüştür. Anayasamızın 135. maddesi ve 6235 sayılı TMMOB Yasasıyla kurulan TMMOB ve odalarımız, kamu tüzelkişiliği ve özerk yapısıyla, meslek alanlarından hareketle

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

22TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

oluşturduğu politikalarla toplumsal yaşama insanlık adına müdahale etmektedir. TMMOB ve meslek odalarımızın yaklaşık 60 yıldır bu anlayışla ve bilinçle yaptığı bilimsel çalışmaların, değerlendirmelerin, saptamaların ve yayınladığı raporların siyasal erk ve yetkili kamu kurum ve kuruluşlarınca gerektiği gibi dikkate alındığı söylenemez. Evet, bu olgu Van’da yaşanan son olaylarda bir kez daha kendisini göstermiştir.

Değerli konuklar; Türkiye bir deprem ülkesidir. Deprem bölgesi haritalarına göre Türkiye’nin yüzde 92’si deprem bölgesi içerisinde yer almaktadır. Nüfusumuzun yüzde 95’i deprem tehlikesi altında yaşamaktadır. Büyük sanayi merkezlerimizin yüzde 98’i, barajlarımızın yüzde 93’ü deprem bölgesinde bulunmaktadır. Nüfusumuzun yüzde 44’ü birinci derece deprem bölgesinde yaşamaktadır. Ülkemizin bu depremsellik ve afet gerçeğine rağmen, halen bilimi, mühendisliği ve kamu denetimini öne çıkaracak mevzuat düzenlemeleri eksiktir. Havza ve bölge ölçeğinde arazi kullanım planları ve kent yerleşim planları ya güncel değil ya tamamlanamamış ya da planlama sürecinde bilim, mühendislik ve diğer teknik çalışmalardaki verilerin göz ardı edildiğini görmekteyiz.

Türkiye’de 20 milyon civarında yapı bulunmaktadır. Devlet İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’de toplam 14.8 milyon yapı kaçak görünmektedir. Bu yapıların yüzde 40’ı projesiz, yüzde 60’ı ise projesine uygun yapılmamış ya da iskân almamıştır. Türkiye’de 1900-2010, yani 110 yıllık bir dönemde 140 adet hasar etkisi yapan deprem meydana gelmiş ve depremlerde yaklaşık 495 bin bina, heyelanlarda 63 bin bina, selden 65 bin bina yıkılmış veya ağır hasara uğramıştır ve bu afetlerde 10 binlerce yurttaşımız yaşamını kaybetmiştir.

2010 yılı başında dönemin Bayındırlık ve İskân Bakanı, Türkiye’de yapı stokunun envanterini çıkarmaya başladıklarını, Türkiye’de ne kadar yapının afetlere dayanaksız olduğunu 2010 yılı sonuna kadar belirleyeceklerini ifade etmiştir. Ancak bugün bu çalışmayla ilgili herhangi bir envantere rastlanamamıştır.

Değerli konuklar; gerçekleştirmekte olduğumuz Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresinin temel amaçlarından biri de doğa-insan ilişkisinde, doğayla birlikte yaşamı sağlamak için insanlık adına katkıda bulunmaktır. Bilgi insan yaşamında tartışmasız önemli bir değerdir, bilgi bir güçtür; doğayla insan arasındaki ilişkiyi sağlayan bu gücün kullanımı, değeri kadar ayrıca bir önem kazanmaktadır. Doğayı tanıma, doğa olaylarını izleme, irdeleme, modelleme neden-sonuç ilişkisiyle veri ve bilgi yönetiminin ve karar alma süreçlerinin etkin bir biçimde hayata geçirilmesi, bilgi sistemlerinin kurulmasıyla mümkündür.

Coğrafi bilgi sistemleri, Kongre Başkanımız tarafından da ifade edildiği üzere, özetle sosyoekonomik, kültürel, politik, çevresel, teknik ve benzeri sorunların çözümüne yönelik mekâna, konuma dayalı olarak karar verme sürecinde ve bilginin yönetiminde doğru ve güncel verilerin toplanmasını, depolanmasını, işlenmesini, yönetimini, mekânsal analizinin sorgulanması ve sunulması fonksiyonlarını yerine getiren donanım, yazılım ve yöntem bütünü olarak ifade edilmektedir.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

23TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Coğrafi bilgi sistemlerinin alt bileşenlerinden olan afet bilgi sistemlerinin kurulması ve işletilmesinin önemi ve gerekliliği, Van’da yaşanan olayla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ülkemiz açısından kaçınılmaz olan doğa olaylarının bilinci içerisinde, gerek afet öncesi yapılması gereken hazırlıklar ve alınması gereken tedbirlerin eksiklikleri, gerekse afet anı ve sonrasında gereken hazırlıklar, hasar tespiti, kaynak paylaşımı, yönetimi ve yönlendirilmesinde yaşanan kaos, 20. Yüzyılda ülke yöneticilerinin başarısızlığı ve sorumluluğu yanında, ülkemizin bilgi sistem ve teknolojilerini geliştirme ve uygulamada büyük bir eksikliği olarak görülmektedir. Bu eksiklik, görsel basında izlemek zorunda kaldığımız yardım toplama kampanyalarının şova dönüşmesine neden olmuş, insanlık onurunu yaralamıştır.

Diğer taraftan, 99 depremi sonrası konulan vergilerin kalıcı hale getirildiği halde, bu alanda kullanılmadığı ilgili bakanlıkça açıklanması ise şaşkınlık yaratmıştır. 1999 depremi sonrası geçen 12 yılda deprem ülkesi olduğumuz unutulmuş; kaçak, plansız, projesiz, ruhsatsız yapılar ve yerleşim alanları görmezlikten gelinmiş; kentsel ve kırsal alan düzenlemeleri, arazi yönetim planları, kent bilgi sistemleri, afet bilgi sistemleri hayata geçirilememiştir. “Ek vergi” adı altında toplanan maddi kaynaklar, afetlere karşı duyarlı yerleşim alanları ve yapılarda zorunlu yapılması gereken güçlendirme ve iyileştirmelerde değil de diğer farklı alanlarda kullanılmıştır. Böylece Van’da görüldüğü üzere, karamsar bir tabloyla karşı karşıya kaldığımız ortaya çıkmıştır.

Şunu ifade ediyoruz: Depremlerde yaşanan can kayıplarının kader olduğu algısının gelecek nesillere devredilmemesi gerekiyor. Van’da meydana gelen depremde yaşanan acıları hep birlikte bir kez daha paylaştığımızı buradan ifade ediyorum.

Ülke düzeyinde coğrafi bilgi sistemleri bilincinin yaygınlaştırılması ve CBS’nin kurulması ve işletilmesi için tüm kurum kuruluşların ve bireylerin sürece dâhil edilmesi gerekmektedir. Odamız, birçok ülkede 1999 yılında başlatılan Coğrafi Bilgi Sistemleri Bilinçlendirme Haftası etkinliği ve CBS Günü kutlamalarını 2000 yılından bu yana Oda birimlerimizde, ülkenin dört bir köşesinde hayata geçirmektedir. Her yıl düzenlenen panel, konferans, seminer, sempozyum ve benzeri etkinliklerimizi üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, uygulayıcılar, bilim insanları ve uzmanlarla birlikte yapmaktayız.

2009 yılında İzmir’de düzenlenen 2. Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongremizin Sonuç Bildirgesinde belirttiğimiz üzere, tarihte ilk defa bundan 3500 yıl önce Mezopotamya’da yaşamlarını sürdüren ve dünyanın ilk medeniyetini kuran Sümerler döneminde, Nippur Kentinde harita bilgileri, topraktan üretilen kil tabletleri üzerine kaydedilerek bugünkü anlamda coğrafi bilgi sistemlerinin ilk örneğini vermiştir. Modern coğrafi bilgi sistemlerinin kökleri 1950’li yıllara uzanmakta olup, ülkemizde ise 1980’li yıllarda gündeme gelmeye başlamıştır. Coğrafi bilgi sistemleri, bugün afet yönetiminden tarıma, kent yönetimine, ormancılıktan arkeolojiye, ulaşımdan nüfus planlamasına, 3 boyutlu kent modellerinden kır ve kent geliştirmeye, değişim algılama ve analizinden tıp alanındaki uygulamalara kadar çok geniş yelpazede kullanılmaktadır.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

24TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Aynı kongrenin sonuç bildirgesinde Düzenleme Kurulu Başkanımızın da ifade ettiği üzere, CBS politikalarının geliştirilmesi ve kurumsallaştırılmasının zorunluluk haline geldiği belirtilmiş, bu nedenle Coğrafi Bilgi Sistemleri Enstitüsünün kurulması önerisi yapılmıştır. Son yapılan düzenlemelerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bu yaklaşımı önemli bir gelişme olarak görmekteyiz. Ancak CBS Genel Müdürlüğünü çok büyük sorumluluklar ve görevler beklemektedir. Bilim ve teknolojiyi ürütmede neredeyse dünyayı 30-40 yıl geriden takip eden ülkemizin bu açık arayı kapatması germektedir. Bunun için Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü günlük politikalardan ve siyasi yaklaşımlardan uzak, donanımlı, üretken, nitelikli mühendis ve uzmanlar yönetiminde kurumsal bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir.

Değerli konuklar, değerli misafi rler; bu nitelikteki mühendis, mimar ve şehir plancılarının da ancak bilimsel, demokratik ve özerk üniversitesinin varlığıyla mümkün olduğunu belirtiyoruz. 2003-2010 yılları arasında 89 yeni üniversite kurulmuş ve toplam üniversite sayımızın 103’ü devlet, 62’si vakıf olmak üzere, toplam 165’e yükselmiştir. Üniversitelerimizde 2010 yılı itibariyle toplam öğrenci sayısı 3 milyon civarındadır, mühendislik öğrencileri sayısı da 280 bin civarındadır. Son dönemlerde hiçbir bilimsel altyapıya dayanmadan öğrenci kontenjanlarının iki katına çıkartıldığını biliyoruz.

Üniversitelerimizin son yıllarda niceliksel olarak büyüdüğünü, ancak nitelik olarak uluslararası ölçütlere ulaşamadığını görmekteyiz. Bu nedenle ülkemiz, dolayısıyla üniversitelerimiz, dünya bilim üretimi sıralamalarının çok gerisindedir. Üniversitelerimiz bilgi üretme mekânları olmalıdır, üniversiteler uluslararası standartlarda üretim sürecine ulaşmak durumundadır.

Ülkemizde yaklaşık 400 bin mühendis ve mimar bulunmaktadır. Her yıl yine yaklaşık 35 bin mühendis, mimar ve şehir plancısı mezun olmaktadır ve ülkemizde mühendis ve mimarların maalesef yüzde 25’i işsizdir. Tabii ki işsizliğin temel nedeni ise, 1980’den bu yana uygulanan ekonomik politikalar sonucu üretim ekonomisinden uzaklaşmamızdır.

Değerli konuklar; bir ekonomi felsefesi haline getirilen özelleştirmelerle ülkenin temel varlıklarının ve zenginliklerinin yerli ve yabancı sermayeye satılmasının beraberinde işsizlik, borç yükü ve tehlikeli bütçe açıklarını ortaya çıkacağı zaten beklenen bir sonuçtur. Ülkeye sıcak para girişine izin vermek, ülkeyi ithal malların cenneti yapmak, vatandaşlarımızı alım gücünden fazla harcamaya teşvik etmek gibi politikaların ekonomimiz için felaket olacağı, sosyal bilimciler ve ekonomistler tarafından sıkça dile getirilmiştir. Yabancıların ürettiğini yine yabancılardan yüksek faizle borç alarak satın alan bir tüketim toplumu olma anlayışını bırakıp, üretim ekonomisine geçen bir toplum olmamız gerektiği tartışmasız bir gerçektir. Büyük katma değer yaratarak ülke ekonomisinin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan, ancak “özelleştirmeler” adı altında kamunun elinden çıkartılan ülke varlıklarının tekrar kamuya kazandırılması yerine bu politikaların devam ettirilmesi, ülke ekonomisini refaha ulaştırmayacaktır.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

25TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Değerli konuklar, değerli misafi rler, değerli meslektaşlarım; bugün dünyanın siyasi ve ekonomik olarak bir felakete doğru sürüklendiği, neoliberal politikaların destekleyicileri tarafından bile dile getirilmektedir. Artık şirketler değil, ülkeler de batmaya başlamıştır ve ifl as etmeye başlamıştır. Kapitalizmin krizi o kadar derin ki, neoliberal ideologlar, bir uçuruma yuvarlanışa çözüm bulamadıkları için korkuya kapılmış durumdadırlar. Üretim ekonomisinden şişirilmiş fi nansal piyasalara evrilmiş olan dünya kapitalizmi, şimdi bunun acısını çekmektedir. Dünyada üretim sonucu yaratılan yıllık toplam değer 60 trilyon dolarken, bu durum kâğıt üzerinde 600 trilyon dolar olarak piyasalarda işlem görmektedir.

Bu olumsuz gelişmelerin ülkemizi etkilemeyeceği düşünülemez. Türkiye, yıllardır fi nansal piyasalardaki aşırı genişlemenin bizim gibi ekonomilere yüksek düzeyde sıcak para taşımasıyla idare etmeye çalışmaktadır. Sıcak para, ülkeye yabancı mal girişini hızlandırmış, satın alacak mal ve satın alacak para bolluğu vatandaşları mutlu etmiş, geçici de olsa sanal bir cennet yaratılmıştır. Ancak bugün üretmeyen ekonomimiz sıkıntı içerisindedir. Bugün enerji girdilerine yapılan zamlar, çok yakın gelecekte tüm yaşam alanlarımıza yayılacaktır.

Bu ekonomik bunalımdan ülkemizin çıkabilmesi üretim ekonomisiyle olanaklıdır. Üretim ekonomisinin en değerli unsuru ise mühendislerdir. Biz mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları, bilimi teknolojiye, teknolojiye üretime dönüştüren beyinler olarak insanlık ve toplum adına, ülkenin kalkınması ve gelişmesi yönünde kamusal görev yapmaya inançlı ve kararlıyız. Bilginin güç olduğu bilinci içerisindeyiz; bilginin yönetiminin önemini de biliyoruz. Bilgi sistemleri bu süreç içerisinde önemli bir işlevi yerine getirecektir. Coğrafi bilgi sistemlerinin başta üniversitelerdeki eğitimi olmak üzere, tüm kamu kurum ve kuruluşlarda, yerel yönetimlerde, yaşamın tüm alanlarında bilince çıkartılarak gerekli önemin verilmesinin altını bir kez daha çiziyoruz.

Kongremizin ne denli önem taşıdığının farkındayız ve siyasiler, yöneticiler, kamu kurum ve kuruluşları, karar vericiler, mühendisler, mimarlar, şehir plancıları ve herkesi ortak aklın adresinde buluşmaya çağırıyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle etkinliğimizin başarılı geçmesini diliyor, Kongre kurullarına ve bize ev sahipliği yapan Antalya Şubemize, Antalya Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyorum.

SUNUCU- Sevgili Başkanımıza teşekkür ediyoruz.

Konuşmalarını yapmak üzere Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği Başkanı Sayın Mehmet Soğancı’yı kürsüye davet ediyorum.

MEHMET SOĞANCI - (TMMOB Başkanı) Yönetim Kurulu Başkanı

Sayın Belediye Başkanım, Türkiye’nin aydınlık yüzlü çok değerli bilim insanları, örgütümüzün çeşitli kademelerinde görev yapan yönetici arkadaşlarım, meslektaşlarım, sevgili öğrenciler, sevgili konuklar,

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

26TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Hepinizi TMMOB Yönetim Kurulu adına sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum. TMMOB adına HKMO tarafından sekreterya hizmetleri yürütülerek gerçekleşen Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongremizde sizlerle bir arada olmanın onurunu yaşıyorum.

Sevgili Katılımcılar,

Hepimiz biliyor ki; mühendislik, bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir meslek. Bizim örgütümüz TMMOB; odağında, öznesinde insanın olduğu bir mesleğin uygulayıcılarının örgütü. İnsan odaklı olmasından dolayı, bizim mesleğimiz onurlu bir meslek ama bir o kadar da sorumlulukları olan bir meslek. Dolayısı ile bu mesleğin örgütünün, TMMOB’nin de sorumlulukları ona göre fazlalaşıyor.

Biz, bir yandan insana ve insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı çıkıyoruz, öte yandan da insana ve insanlığa olan sorumluluklarımızı biliyoruz ve sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz.

Öte yandan, sorunlarımızın, toplumun ve halkın sorunlarından ayrı tutulamayacağını da biliyoruz. Sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede yaşıyor olmanın tüm sonuçları mühendis kimliğimizle birlikte, yurttaş kimliklerimiz dolayısı ile yine bizi buluyor. Bunun için yazdıklarımızın sonunda, kamuoyuna duyurularımızın sonunda mutlaka “kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz” diyoruz.

TMMOB, mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendisleri ve mimarları temsil etmektedir. Onların hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmakla görevlidir. Bu amaçla mesleki alanlarıyla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek; bu politikaların toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirmek ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele etmek zorundadır. TMMOB bunların gereği olarak en genel anlamda bağımsız ve demokratik bir Türkiye’nin yaratılması yönündeki çalışmalarını bütünsel bir anlayışla ve etkinleştirerek sürdürmek kararlılığındadır. TMMOB bu çalışmalarını bilimin ve tekniğin ışığında, bilim insanlarının yol göstericiliğinde ve 50 yılı aşkın geçmişinin birikimi ile yürütmeye kararlıdır.

İşte bu kongre ve benzerleri bu çabalarımızın gerçekleşmesine yönelik çalışmaların önemli bir kesişme noktasını oluşturuyor.

Bu kongre neden önemlidir? Ve TMMOB, HKMO yürütücülüğünde bu kongrenin sürdürülmesine neden ısrar ediyor?

Ana teması “Ortak Aklın Adresi” olan TMMOB CBS 2011 Kongresinde ülkemizin farklı bölgelerinden, kurum ve kuruluşlarından gelen sizlerle, mühendislik, mimarlık ve planlama alanlarında politika üretmede, bireyin hayat kalitesini yükseltecek bilgi ve teknolojiler geliştirilmesinde temel bir araç olan CBS, her yönüyle ilk ikisinde olduğu gibi gene değerlendirilecektir.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

27TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

“Bilim ve Teknoloji”nin hızla ilerlediği ve egemenlik kurduğu yüzyılımızda, Coğrafi Bilgi Sistemleri, farklı uzmanlık alanlarının ortak katkı ve çalışma süreçleri ile, bir sistem olgusu çerçevesinde mekansal verinin toplanması, işlenmesi, analiz edilmesi, yararlı bilgiye dönüştürülmesi, sunulması ve bu sürece ilişkin bilişim teknolojilerinin geliştirilmesini içermektedir.

Biz mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları; düşünen, tasarlayan, sorgulayan ve üreten beyinler olarak, bilimi ve teknolojik ilerlemeyi, toplumsal yarara dönüştürerek, insanlık onuruna yaraşır, çağdaş bir yaşamın yaratılması için tarihsel sorumluluğumuzla çalışmalarımızı, bilgilerimizi kamu yararını gözeterek paylaşmaktayız. Bu bağlamda, kamusal haklar ve toplumsal çıkarlar gözetilerek Coğrafi Bilgi Sistemlerine dayalı teknolojilerin geliştirilmesine, uygulamaların, güncel ve güvenilir biçimde işletilmesine yönelik bilgi ve çalışmalarımızı paylaşmak üzere bu kongrenin toplanmasına ısrarcı oluyoruz.

Neden?

Herkes duysun diye burada bir örnek üzerinden birkaç cümleyi de kurmak isterim.

CBS en azından deprem bölgesi ülkemiz için çok önemlidir.

Sevgili Arkadaşlar,

Çağımızda, “bilgi” güçlü bir kaynak olarak algılanmaktadır. Bilgi gerçeği, özellikle bilişim dünyasındaki hızlı gelişmelerle birlikte, günümüzde çok daha önemli bir hale gelerek çağdaş yaşamın vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Nitekim bu önemli kaynağın çok daha etkin bir şekilde yönetilmesi artık gelişen toplumların temel hedefl eri arasında yer almaktadır. Çünkü güncel ve doğru bilgi, başta kurum, kuruluş ve yöneticiler olmak üzere, tüm bireylerin her türlü toplumsal karar alma sürecini olumlu yönde etkilemektedir.

Coğrafi Bilgi Sistemleri, sosyo-ekonomik, politik ve kültürel kaynakların topyekûn yönetimi gibi karmaşık karar-destek analizlerinde oynadığı rolle, tüm dünya ülkelerinde etkin bir teknolojik araç olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde uydulardan alınan yüksek hassasiyete sahip konum bilgileri, yine uydulardan alınan görüntülerle artık çok daha hızlı bir şekilde birleştirilip, veri toplama süreçleri de oldukça kolaylaşmıştır. Tüm bu hızlı gelişmelerle birlikte coğrafi bilgiler artık çok daha sağlıklı ve dinamik bir biçimde yönetilip, paylaşılabilmektedir.

Her türlü karar-destek faaliyetinin en önemli aracı haline gelen CBS, sadece teknik değil, yönetişim, sosyal ve kültürel alanda da birçok gelişmeyi yönlendirebilen çağımızın güçlü bir bilgi yönetim bakışıdır. Bu bakışın birliktelik anlayışı ile modellenmesi gerekmektedir.

Sevgili Arkadaşlar,

İşte özetle tanımladığımız CBS en azından bir deprem bölgesi olan ülkemizde, özellikle afet yönetim sistemi için çok önemlidir.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

28TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Ben burada Van depreminde kaybettiğimiz canlarımız için hepimize baş sağlığı yaralılara acil şifalar diliyorum.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak deprem nedeniyle ciddi kayıplar vermiş halkımızla dayanışmak için depremin 2. günü Van’a gittik.

60 kişiden oluşan heyetimizde TMMOB Yönetim Kurulu Üyeleri, TMMOB’ye bağlı Odalarımızın Yönetim Kurulu Başkanları, akademisyenler ve uzmanlar vardı.

TMMOB olarak, öncelikle bir doğa olayı olan depremin afete dönüşmesi nedeniyle Van halkının acılarını paylaşmak, Van halkı ile dayanışma duygularımızı paylaşmak için Van’a gittik. Daha fazla mağduriyet yaşanmaması için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek; ama aynı zamanda bilimin gözüyle gerçeğe ışık tutmak, yeni acılar yaşanmaması ve yaşananlardan ders çıkarılmasını istediğimiz için Van’daydık.

1999 depreminin ardından Türkiye’nin deprem gerçeği enine boyuna tartışıldı, bilim insanları, meslek odaları ve duyarlı siyasetçiler söz konusu gerçeğe uygun politikaların geliştirilmesi ve ivedilikle hayata geçirilmesi noktasında kendi mecralarında sorumluları uyardı, raporlar hazırladı, öneriler sundu. Bu çalışmalar dikkate alınıp acil önlem alınsaydı bugün bu acılar yaşanmıyor olacaktı. TMMOB ve bağlı odalarının sözleri siyasal iktidarlarca dinlenmiş olsaydı bugün, Van’dan güzel haberler verecektik. Ama olmadı.

TMMOB ve bağlı odaları;• 1999 depremlerinin üzerinden 12 yıl geçmiş olmasına rağmen toplumsal

yaşamda farklılık yaratılmadığını ve mevzuatta köklü, kalıcı değişiklikler gerçekleştirilmediğini,

• Ülkemizde konutların yüzde 40’ının kaçak ya da ruhsatsız olduğunu, bina stokunun yüzde 10’unun yenilenmesi, yüzde 30’unun onarılması gerektiğini, aksi halde olası depremlerin afete dönüşeceğini,

• Afet sonrası öncelikli kullanım grubunda yer alan hastane, okul gibi kamu yapılarının, yine olası bir afette yıkılma riski taşımasının ürkütücü olduğunu,

• Nüfusunun yüzde 98’i deprem tehlikesi altında yaşayan bir ülkede, depreme karşı önlem almamanın cinayet olacağını,

• Doğa olaylarının afete dönüşmemesinin yolunun doğru yer seçiminden başlayarak sağlıklı ve nitelikli bir yapı denetim sisteminden geçtiğini her platformda dile getirdik.

Öte yandan mevcut yapı denetim sisteminin eksikliklerini, daha etkin bir yapı denetim sistemi uygulanması için hazırladığımız çözüm önerilerini sorumlularla sürekli bir şekilde paylaştık.

Her yıl Marmara’da gerçekleştirdiğimiz gibi, bu yıl 17 Ağustos depreminin yıl dönümünde “TMMOB Depreme Duyarlılık” yürüyüşümüzde siyasi iktidarı acilen göreve çağırdık.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

29TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Ama dinlenmedik.

Sevgili Arkadaşlar,

Ülkemiz Yerküre’nin en etkin ve yıkıcı deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunmaktadır. Geçmişte birçok yıkıcı deprem yaşandığı gibi, gelecekte de yaşanacağı bilinen bir gerçekliktir.

Bilime ve mühendisliğe, akla ve uygarlığa aykırı olarak siyasal iktidarlarca uygulanan rant politikaları nedeniyle, ülkemiz sadece bir “deprem ülkesi” değil bir “afet ülkesi” olmuştur.

Hepimiz biliyoruz: Bugünün dünyasında akıl ve bilim depremin doğasını çözmüştür. Depremler yerkabuğunu oluşturan levhaların sınırlarındaki devingenlik ve değişim nedeniyle, bu ortamdaki deformasyonlar ve gerilme birikimlerinin kırılma sınırına ulaştığında oluşan ve saniyeler süren, Yerküre’nin doğal süreçleridir. Bu doğal sürecin oluşumu önlenemez ve engellenemez. Ancak gerekli tedbirlerle, özellikle yapısal tedbirlerle, can ve mal kayıpları azaltılabilir. Bir doğa olayı olan depremin afete dönüşmesi engellenebilir.

Gerçekte hepsi birer doğa olayı olan deprem, heyelan, çığ ve kaya düşmesi, su baskını vb. olaylar bilinçsizce verilmiş yer seçimi kararları, mühendislik verilerinden yoksun imar planları, düşük standartlarda ve mühendislik hizmeti görmemiş yapı üretimi, kısaca ranta dayalı, düşük nitelikli, tasarımsız ve plansız kentleşme ve sosyo-ekonomik politikalar sonucu afete, yani insani ve ekonomik yıkıma dönüşmektedir.

Henüz hafızalardan silinmeyen, planlama, mimarlık-mühendislik, yapılaşma ve denetim sisteminin tüm çarpıklığının somut sonuçlarından biri olan, yüzyılın afeti olarak da belirtilen 99 depreminden hiçbir ders alınmadığı, 12 yıl sonra ne yazık ki Van depremi ile bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Ülkemizde 99 depreminden sonra bir arpa boyu yol alınmadığı bugün Van’da ve Erciş’te ve yöre köylerinde binaların yıkılmasıyla acı bir şekilde görülmüştür.

Bu durum:

Mühendislik, mimarlık ve şehir planlama disiplinlerinin teknik, bilimsel ve yasal ilkelerinin dışlanmasının doğal bir sonucudur.

Mühendisliğin sanayi, tarım, kent ve toplum yaşamına yönelik, bilimsel teknik temellerdeki kamusal, toplumsal hizmet niteliğini reddeden anlayışta ısrar edilmesinin bir sonucudur.

Deprem ülkesi gerçeği görmezden gelinerek “yapı denetimi” “risk-afet-sakınım planlaması”nın içi boş popülist yaklaşımlarla siyasi malzemeye dönüştürülmesinin sonucudur.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

30TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

En son 648 sayılı KHK ile getirilen, onlarca yasal düzenlemeyle ülke geneline yayılan, adeta geçerli sistem haline getirilen kaçak yapılaşmayı özendiren “af”ta ısrar etmenin bir sonucudur. Üstüne üstlük, söz konusu Kararname ile Yapı Denetim Kanunu’nda yapılan değişiklikle ülkemizdeki tüm köylerin yanı sıra, belediyelerin yaklaşık olarak % 70`ini oluşturan, nüfusu 5000 kişinin altındaki belediyelerin sınırları içinde ve mücavir alanlarındaki yapılaşmalar da yapı denetim sistemi dışına çıkarılmıştır. Kırsal alanda, köylerde plansız ruhsatsız, mühendislik hizmeti almamış yapılaşmanın kapısı ardına kadar açılmıştır.

Bu durum;

Sosyal devletten ve toplum yararı ilkesinden vazgeçilmesinin sonucudur.

Adeta toplu mezara dönüşen yurtlar gibi ya da kullanılamaz duruma gelen hastaneler gibi hayati öneme sahip kamu yapılarının planma ve denetim kapsamı dışında bırakılmasının bir sonucudur.

İzlenen günlük politikalarla doğa olaylarının tamamını afet olarak adlandıran, sonuçlarını da kadere bağlayan, aklın ve bilimin gerekliliklerini yok sayan anlayışın bir sonucudur.

Ülkemizde derelerin, vadilerin, ormanların, kıyıların, su havzalarının, deprem tehlikesi içeren, kısaca yapılaşmaya uygun olmayan alanların, rant ekonomisinin baskısı altında yapılaşmaya açılmasının bir sonucudur.

“Deprem açısından risk taşıyan” bölgelerde uygulamak yerine “kentsel dönüşüm”ü “rantsal dönüşüm” olarak gören anlayışın bir sonucudur.

Üretimden vazgeçen, ekonomiyi arazi rantına teslim eden anlayışın sonucudur.

Deprem gerçeğini İstanbul üstünde sanallaştıran, Anadolu’yu görmeyen anlayışın bir sonucudur.

Bu iktidarın 9 yıldır, depremin tehlike ve risk büyüklüğüyle orantılı politikalar ve programlar geliştirme iradesinden yoksunluğunun bir sonucudur

Deprem hasar, zarar ve can kayıplarının azaltılmasının tek yolunun, mühendis, mimar ve şehir plancılarının ortak katkı ve çabalarıyla depreme dayanıklı yerleşim alanları ve yapılar tasarlamak ve üretmek olduğu bilinmelidir. Bunun için, deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalarda kamu yararı ve ülke çıkarı bağlamında ulusal bir deprem politikası belirlenerek ciddi programlar oluşturulmalı ve daha da önemlisi bunlar yaşama geçirilmelidir.

Afet yönetimi sadece afet sonrası krizi yönetmenin ötesinde, afet öncesi zarar azaltmaya yönelik risk yönetimini de esas alınmalıdır.

İşte CBS en azından bu nedenle, “Deprem” için afet yönetim sistemi açısından bu ülke için çok önemlidir.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

31TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bu sempozyumda bu konuları değerli bilim insanları ve uzmanların katkıları ile derinlemesine konuşacağız. Ben bu etkinliği TMMOB adına düzenleyen Harita ve Kadastro Mühendisleri Odamızın Sevgili Başkanına, Yönetim Kuruluna ve oda çalışanı arkadaşlarıma, Düzenleme ve Yürütme Kurullarında yer alan arkadaşlarıma, görüşlerini bizimle paylaşacak olan bilim insanlarına ve uzmanlara ve bizlere onur ve cesaret veren siz katılımcılara TMMOB Yönetim Kurulu adına teşekkür ederim. Hepinize saygılar sunuyorum.

SUNUCU- Sevgili Başkanımıza teşekkür ediyoruz.

Konuşmalarını yapmak üzere Kepez Belediye Başkanı Sayın Hakan Tütüncü’yü kürsüye davet ediyorum.

HAKAN TÜTÜNCÜ (Kepez Belediye Başkanı)- Çok değerli Mühendis Mimar Odaları Birliği Başkanımız, çok değerli Harita Mühendisleri Odası Başkanımız, çok değerli şube başkanları, çok değerli katılımcılar, hanımefendiler, beyefendiler, değerli öğrenci arkadaşlarımız; bugün Antalya, gerçekten de güzel bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor ve önümüzdeki 4 gün boyunca da güzel sunumların olduğu bir bilgi paylaşımı olacak, bu bizim için çok önemli. Bunun ne kadar önemli olduğunun altını benden önceki konuşmacılar ısrarla çizdiler ve çok da güzel şeyler ifade ettiler.

Artık modern dünyada bilginin, bilimin hepimiz için yol gösterici olmasını diliyoruz, istiyoruz, arzu ediyoruz. Önemli olan şey, kamu adına güç kullanan, iktidarda olan kimselerin de bilimin yol göstericiliğinde hareketlerine yön vermeleridir.

Bizler de yerel yöneticiler olarak, coğrafi bilgi sistemleri teknolojilerindeki gelişmeyi yakından takip etmeliyiz diye düşünüyorum. Dünyanın birçok yerinde artık bu teknolojiler kullanılmakta ve halkın hem işlerini kolaylaştırmakta, vakit noktasında onlara çok önemli avantajlar sağlamakta, hem de bunun yanında az evvel de ifade edildiği gibi, çok önemli zamanlarda çok önemli fonksiyonları ifa etmektedir. Bu bakımdan biz de bir yerel yönetici olarak, belediyedeki çalışmalarımız sırasında üzerinde en çok durduğumuz şeylerden bir tanesi, coğrafi bilgi sistemlerinin geliştirilmesi. Bu konuya ilişkin olarak arkadaşlarımızla birlikte hazırlamış olduğumuz çalışma programı çerçevesinde ciddi mesafeler kat ettik ve inşallah önümüzdeki günlerde buralardaki bilgileri en iyi şekilde kullanmak suretiyle coğrafi bilgi sistemlerinin o özelliklerini ve güzelliklerini halkımızla buluşturmak arzusu içerisindeyiz.

Ben bugün burada bu güzel organizasyonun ev sahipliğini İlimizin yapmış olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum. Özellikle Türkiye’mizin dört bir tarafından ve Ankara’dan İlimize bu Kongreyi takip etmeye gelen bütün konuklara hoş geldiniz diyorum. Sizlerle birlikte olduğumuz için, bugün bu güzel etkinliğin açılışında bu ortamı sizlerle paylaştığımız için de büyük bir memnuniyet duymaktayım. Buradaki sunuşları, buradaki ortaya konulan bilgi paylaşımlarını, arkadaşlarımız vasıtasıyla bizler de takip edeceğiz ve inşallah burada üretilen bilgileri de hep birlikte kullanacağız diye düşünüyorum.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

32TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bu duygu ve düşüncelerle bu Kongrenin herkes için, hepiniz için, hepimiz için yol gösterici olmasını temenni ediyor, hepinize selamlarımı, sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim.

SUNUCU- Sayın Başkan’a teşekkür ediyoruz.

Kongreye katılamayan ve kongrenin başarılı geçmesi dileklerinde bulunan kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyoruz.

Şimdi hepinizi Coğrafi Bilgi Teknolojileri Fuarı açılışına davet ediyorum.

(Coğrafi Bilgi Teknolojileri Fuarı Açılışı)

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

33TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

I. OTURUMPANEL 1BİRLİKTE ÜRETMEK YÖNETMEK VE PAYLAŞMAK İÇİN: CBS Oturum Başkanı : Prof. Dr. Ahmet YAŞAYAN(HKMO Kadastro Komisyonu Üyesi)

31 Ekim 2011

PANELİSTLER:

Prof. Dr. Can AYDAYDoç. Dr. İlhami BAYRAMİNProf. Dr. Fatmagül BATUKProf. Dr. H. Şebnem DÜZGÜNHalil Serhan SANER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

34TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

35TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

OTURUM BAŞKANI (Prof. Dr. Ahmet Yaşayan)- Sayın meslektaşlar, sayın dinleyiciler, sevgili öğrenciler; panelimize hoş geldiniz.

Ben Panel Yöneticisi Ahmet Yaşayan, Harita Mühendisleri Odasından, emekli öğretim üyesiyim, halen özel bir üniversitede ders veriyorum. 25 yıl Karadeniz Teknik Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalıştım. 1994-2004 yılları arasında Yıldız Teknik Üniversitesinde Fotogrametri Anabilim Dalında öğretim üyesi, Anabilim Dalı Başkanı olarak çalıştım.

Panelist arkadaşlarımızı kısaca tanıtacağım, ama panelistler kendilerini daha ayrıntılı tanıtırlarsa sevinirim: Prof. Dr. Can Ayday, jeolog. Doç. Dr. İlhami Bayramin, ziraat Mühendisi. Prof. Dr. Şebnem Düzgün, Maden Mühendisleri Odasından. Prof. Dr. Fatmagül Batuk, Harita Mühendisleri Odasından, halen Yıldız Teknik Üniversitesi Fotogrametri Anabilim Dalında görevli. Halil Serhan Saner, Şehir Plancıları Odasından arkadaşımız.

Bildiğiniz gibi, panelimizin konusu “Birlikte Üretmek, Yönetmek ve Paylaşmak İçin CBS.” Biliyorsunuz, CBS, son 20-30 yılın ortaya çıkardığı çok güçlü bir araç, fakat ondan önce de bu komşu meslek alanındaki meslek adamlarıyla harita mühendisleri birlikte toplantılar yapıyorlardı. Ortak alanımız şimdi CBS, o zamanki ortak aracımız haritaydı. Bu toplantılar da genellikle Harita İşlerini Koordinasyon, Planlama Kurulunun organizatörlüğünde yılda bir kez yapılıyordu; genellikle onun bilimsel toplantılarında da ortak alanlar bu şekilde tartışılıyordu. Şimdi ortak alanımız CBS diyoruz gerçi, ama CBS bir araç. Esas ortak alanımız, herhalde kabul ederiz ki hepimizin ilgi alanı, yer yüzeyi parçası. Bu yer yüzeyi parçasını tabii akılcı kullanmak durumundayız. Bütün bu araçları, CBS’yi özellikle akılcı kullanmanın aracı olarak kullandığımız sürece mutlu olacağız tabii ki.

Bir yandan bu CBS doğal kaynaklarla uğraşan arkadaşlarımızı bilgi toplamada, bu bilgileri bir sistem biçimine dönüştürmede yardımcı olurken, başka bir grup arkadaşa da tasarım yönünde bazı kolaylıklar sağlıyor; ayrıca zengin bilgiler bir araya getirebiliyor. O bakımdan ortak alanımız, dediğimiz gibi, hem yer yüzeyi, bunu akılcı kullanmak; tabii ortak alanımız şu anda somut olarak CBS, CBS’yi nasıl kullanıyoruz, nasıl kullanmamız gerekebilir, ne gibi sıkıntılarımız var? Her uygulama alanında eskiden şöyle ayırıyorduk: Harita yapıcılarla, harita yapım kurumlarıyla harita kullanıcılar. Harita kullanıcılar dediğimiz, bu harita yapımcıların çok yakın komşu meslek alanları. Bu komşu meslek alanlarındaki arkadaşlarımız, bize kendi uygulama alanlarında CBS’den nasıl yararlanıyorlar, ne gibi sıkıntılar yaşıyorlar, başka meslek alanlarından ne gibi beklentiler söz konusu; bunları kısaca bize açıklarlarsa, birinci turun sonunda ortaya bir resim çıkarmaya çalışacağız. Belki çok önemli bazı sorunlar ortaya çıkacak. Bu birinci tur görüşmeyle ikinci tur görüşme arasında da dinleyicilerin katkıları, soruları olabilir, onlar için bir süre zaman tanıyacağız. İkinci kısımda ise geleceğe ilişkin önerileri olabildiğince söylemeye çalışacağız. Yine herkes, her uygulayıcı grubu, kendi açısından bu yardımcı

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

36TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

araçla ilgili ne gibi beklentileri var veya diğer komşu alanlardan ne gibi ilişkileri daha düzenli hale getirebiliriz, onları söyleyeceğiz.

Konuşmalara önce sol baştaki değerli arkadaşımız Prof. Dr. Can Ayday’dan başlıyoruz; bize jeoloji alanında CBS ile ilgili neler olup bitiyor, onlar konusunda özet bir bilgi verirse mutlu olacağız.

Buyurun.

Prof. Dr. CAN AYDAY (Jeoloji Mühendisleri Odası)- Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresini düzenleyenlere, buna katkı koyanlara gerçekten teşekkür ediyorum ve bu panele de bizi çağırdıkları için teşekkür ediyorum.

Gerçekten şöyle bir baktığım zaman, bu paneldeki Sayın Başkan da dâhil, hepimiz bir parça CBS’ye gönül vermiş, CBS’ye girmiş, CBS’nin bir yerlerinden başlamış, bir de ilkler olarak da görüyorum, yani herkes kendi alanında bir ilk diye de görüyorum, meslek alanında diyorum.

Başkanın paneli açışında dediği gibi, CBS yokken ne vardı; harita vardı. Harita bizim için, jeoloji mühendisleri için çok önemli, daha doğrusu hepimizin de ortak bir olayı var: Hepimiz yerbilimciyiz aslında. Jeoloji, jeofi zik, maden, inşaat, ziraat ve bunun ortak bir paydada toplanmışına yerbilimci diyorum, çünkü hepimiz yerbilimciyiz, yerle ilgili işler yapıyoruz ve yerle ilgili işler yapan herkes de mutlaka ve mutlaka harita kullanmak zorunda. Öyle olunca, harita üretenler harita mühendisleri, ama daha sonra da haritayı kullananlar hepimiz oluyoruz. Jeoloji kullandığımız zaman 1/25 000’lik haritaya biz muhtacız, yapmak zorundayız, kullanmak zorundayız.

Sayın Başkanın ilk başta söylediğine de hemen gireyim. Ben 1952 Eskişehir doğumluyum. Eskişehir Maarif Kolejinden mezun olduktan sonra, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliğinden mezun oldum ve MTA’ya girdim; Maden Tetkik Araştırma Enstitüsüydü, o zaman enstitüydü. 8 yıl orada çalıştıktan sonra Anadolu Üniversitesine geçtim ve gerçekten burada söylüyorum, MTA olmasaydı ben olmazdım, MTA bana çok şey öğretmiştir. Bunu övünerek söylüyorum, MTA o zaman çok iyi bir kurum ve MTA’nın benim üzerimde çok büyük şeyleri vardır. MTA beni uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemine girmeye zorlamıştır; o da işin bir diğer yönüdür.

Gelecek olursak, başlığımız “Birlikte Üretmek, Yönetmek ve Paylaşmak İçin: CBS” diyoruz. Hakikaten başlık nefi s, bu toplantının her şeyine uygun, ama sıralama yapmamız gerekirse, ben şöyle diye başlamak istiyorum: “Üretmek, paylaşmak, yönetmek.” Başta üretiyoruz, sonra paylaşıyoruz, en sonunda da yönetiyoruz. Bu aslında CBS’nin tanımına da bir parça uyuyor, yani bu güzel kelimenin anlamını bu şekilde sıralarsak, akış sırası daha iyi olur diye düşünüyorum.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

37TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Şunu da vurgulamak istiyorum: Kelimeler güzel de bu meslek dallarında ama bu haritayı üreten olsun ama haritayı kullanan olsun ve şimdiki anlamda da CBS’yi kullananlar olsun, gerçekten bu kelimelerin gerçek anlamını biliyor muyuz? Ona bakmamız gerektiğini düşünüyorum; gerçekten bilmemiz gerekmekte. Üretiyoruz; niçin üretiyoruz, kim için üretiyoruz? Paylaşacağız; niçin paylaşacağız, kim için paylaşacağız? Yöneteceğiz; niçin paylaşacağız, kim için paylaşacağız? Bunları hakikaten iyi irdelememiz lazım.

Üretmek çok güzel bir olay, inanılmaz bir olay, paylaşmak yine güzel, ama sonuçta TMMOB üyesi olan kişiler, bu ülkenin geleceğinde söz sahibi olan kişiler. Sabah Başkan söyledi, TMMOB Başkanı da söyledi, Harita Mühendisleri Odasından arkadaşımız da söyledi, yani TMMOB üyeleri olarak ülkenin geleceğinde söz sahibi olmamız lazım. Bunu bu şekilde anlayarak üretmek, paylaşmak ve yönetmeyi sadece burada anlamak ve sadece burada panel değil, panelin dışında da bu CBS’nin faydalarını kullanmamız lazım. İkincisi, şöyle kullanmamız lazım: Gerçekten bunu yapmamız lazım, paylaşmasını bilmemiz lazım, ben jeoloji mühendisi olarak istediğim yere gidip bu verileri elde etmem lazım.

Yine belki diğer arkadaşlar da dile getirecekler, Sayın Başkanın söylediğini de hemen burada söylüyorum, dile getiriyorum; problemlerden bir tanesi CBS, coğrafi bilgi sistemleri. Burada veriler, bir kere coğrafi veri olacak, mekânsal veri olacak, konumsal veri olacak. CBS’nin klasik tanımı şudur: Verileri toplayacağız, verileri saklayacağız, verileri güncelleştireceğiz -ki sabah da bunlar vurgulandı- değiştirebileceğiz, analiz edebileceğiz, yani modelleyeceğiz, görsel ortama getireceğiz. Bakın, hakikaten üretmek, paylaşmak ve yönetmek de aynı anlamda veya bunu da kullanacağız, nasıl kullanacağız; yazılım, donanım ve kullanıcıdan oluşan bir sistem diye kabaca CBS’yi tanımlıyoruz.

Bir de CBS’nin sevdiğim bir tanımı var, o da şu: CBS’yi gerçek dünyayı uygun şekilde modellemesini yapan bir sistem diye tanımlıyoruz. Gerçekten gerçek dünyayı modelliyoruz. Ne yapıyoruz? Orada bir yol var, yola bir çizgi atıyoruz; orada bir yerleşim yeri var, oraya bir nokta atıyoruz, bunun gibi. Bu sayede nereleri buluyoruz; nerede olacağımızı, neyin yanında güzel oluyor, hangi iş onun yanında daha iyi olabilir, belli özelliğe sahip şeyler nelerdir, A ve B arasında nasıl ilişki vardır diye… Aslında tereciye tere satmanın anlamı yok, hepimiz CBS’ci olduğumuz için bu olayları biliyoruz, ama gerçekten bu olayları biliyoruz da biz bu olayları gerçekten paylaşabiliyor muyuz? Bizim en büyük problemimiz bu diye düşünüyorum. Jeoloji mühendisleri olarak, başka arkadaşlar olarak da büyük bir ihtimalle en önemli problemimiz veri toplamak, verileri elde etmek.

Yurtdışındaki gelişmiş ülkelerde bu çok basit; telefonu açıyorsunuz, çünkü veriler standart bir şekilde… Bu da bir problem, büyük bir ihtimalle Gül arkadaşımız da bunu dile getirecek; verileri toplamak, ama standart verilerin, sağlam verilerin, içinde gerçekten veri olan verilerin toplanması gerekecek. Bunlar için ne olması lazım; bir standartlaşma olması lazım.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

38TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bu açıdan söylemek istediğim yine bir şey var: Problemlerimizden en önemlilerinden bir tanesi de eğitim diye düşünüyorum. CBS eğitimlerine gerekli önemi vermemiz lazım. TMMOB çatısı altında bu olayı ortak olarak kullanan her meslek dalının CBS eğitimine gerekli özeni, gerekli önemi vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun da şu anda doğru verildiğine inanmıyorum. Bunun bir şekilde böyle toplantılar yaparak “Türkiye’de CBS eğitimi nasıl yapılmalı, Türkiye’de CBS eğitimi nasıl olmalı?” konusunun en kısa zamanda ortaya konulması ve çözümlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Peki, jeoloji mühendisleri olarak CBS’yi biz nasıl kullanıyoruz, bir de onu söyleyeyim ve sanıyorum ilk turda zamanımı dolduracağım. Biz ne yapıyoruz? Biz coğrafi bilgi sistemini jeoloji öncelikli olarak jeoloji haritaları yaparak kullanıyoruz ve jeoloji haritası da gördüğünüz gibi, tektonik haritalar, deprem risk haritaları, afet haritaları. Sabahki konuşmacıların büyük bir kısmının vurguladığı gibi, Van depremi, bunun gibi olayları -sadece deprem değil, heyelanlar da olabilir, sel baskını da olabilir- kabaca hepsini afet diye toparlarsak, afet bilgi sistemini afetten önce kullanarak afet zararlarını en aza indirgememiz gerektiğini düşünüyoruz. Biz de jeoloji mühendisleri olarak coğrafi bilgi sistemini bu alanlarda kullanıyoruz şu anda, fakat en büyük zorluklarımızdan bir tanesi de veri elde etme. Kamu kurumlarına gidiyorsunuz, veri elde edemiyorsunuz; belediyelere gidiyorsunuz, veri elde edemiyorsunuz, herkes veriyi saklıyor. Peki, veriyi saklıyor da kendi kullanıyor mu; hayır, kullanmıyor. Bir moda çıkmış, o kamu kurumu veya o belediye, kent bilgi sistemi adı altında veya CBS altında bir şeyler yapmış, kurmuş, sayısal haritalarını da elde etmiş, ama kullanmıyor, o şekilde duruyor. Demek ki ülkemizin en önemli problemlerinden bir tanesi, verileri elde etme ve bu verilerin de düzgün olması diyorum.

Tekrar altını çizerek tekrarlıyorum; eğitime gerekli önemin verilmesi gerekiyor, çünkü CBS konusunda çok çalışmak gerekiyor, çok işler yapılması gerekiyor. Bu konudaki çalışacak gençlerin de gerçekten CBS’yi bilerek eğitilmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Saygılar sunuyorum.

OTURUM BAŞKANI- Can Beye teşekkür ediyoruz.

Özetle diyorsunuz ki, “Verilerin elde edilişinde güçlükler var, veri standartlarında sorun var, deprem risk haritaları gibi yapılması gereken bazı bilgi ortamları söz konusu değil, yok, ama eğitime son derece eğitim vermek gerekir.” Bunu belki ikinci turda daha ayrıntılı söyleyeceksiniz. Teşekkür ediyoruz.

Söz sırası Sayın İlhami Bayramin’de.

Buyurun.

Doç. Dr. İLHAMİ BAYRAMİN (Ziraat Mühendisleri Odası)- Teşekkür ederim Sayın Başkan.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

39TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Ziraat Mühendisleri Odası adına buradayım; aynı zamanda Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümünde öğretim üyesiyim. 2007 yılında ilk CBS Kongresi düzenlendiğinde, CBS aslında TMMOB’nin oluşumu gibi bir şey oldu, çünkü daha önceden TMMOB bünyesindeki odalar bir araya gelmiyordu. İlk defa Ankara’da Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasında toplanmıştık, o zaman Hüseyin Hocam Başkan olarak yürütüyordu. Açılış cümlesi yanlış hatırlamıyorsam, “Dünyada iki şey paylaşıldıkça çoğalır; bilgi ve sevgi” diye, hiç aklımdan gitmiyor. Bir ziraat mühendisi olarak, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasından bir davet aldığımız için çok sevinmiştim. CBS, TMMOB’nin bünyesindeki odaları da aslında bir araya getiren bir araç oldu. Ben olaya bir de o özellik açısından bakıyorum. Daha önceden odalar olarak bir araya geldiğimizi hatırlamıyorum, coğrafi bilgi sistemleri sayesinde oldu.

Tabii öncelikle TMMOB’ye, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasına, sonra ev sahibimiz Antalya’ya, bir de tabii ki bu Kongrenin sorumluluğunu alan Zafer Hocam ve ekibine çok teşekkür ediyorum.

Tabii bir ikinci tur olacak da bu tür panellerde muhakkak birilerine çatmak lazım ki ilgi görsün, herkes uykudan uyansın falan… İlk çatılacak şey, genellikle kamu kurum ve kuruluşlarıdır tabii ki, en kolayı, onu da yapacağım, ama ikinci turda yapacağım. Her şey güzelse niye buradayız? Ama öncelikle eğitim olarak ben kendime çatayım. CBS eğitiminden bahsetti Hocamız, “Neredeyiz?” diye; bizim ziraat mühendislerinde öyle bir şey yok, vardı da yok. Ziraat mühendisliği deyince, çok fazla bölüm var; toprak var, su ürünleri var, zootekni var, bahçe bitkileri var, bitki koruma var, yani aklınıza gelen bütün bölümler var neredeyse. Biz yeni bir yükseklisans eğitim programına başladık, “Taşınmaz Geliştirme” diye. Oraya Hocam, meslektaşınız, Emekli Hocamız Türkay Hoca da gelip bize ders veriyor, ama kendisiyle hiç anlaşamıyoruz, “Siz ziraatçılar her şeyi biliyorsunuz” diye cümleye başlıyor. Ziraat mühendisleri olarak kendimizi sorumlu tutuyoruz, doğal kaynakların hemen hemen hepsiyle ilgileniyoruz, dolayısıyla her şeye de bulaşıyoruz, o yüzden de her konuda bir fi kir yürütüyoruz açıkçası.

Eğitim konusunda da maalesef bizde de bölümler var; peyzaj mimarlığı var, gerçi peyzaj mimarlığı bizde bölüm mü, değil mi, anlamadım, çünkü ayrı odaları var. Gıda mühendisleri vardı, onlar da ayrıldılar, ayrı bir oda kurdular, herkes ayrılıyor; su ürünleri ayrıldı, ayrı fakülte kuruluyor. Bu saydığım bölümlerin aslında hepsinin CBS ile ilgisi var; hepsi veri topluyor, veri analizi yapıyor. Oda olarak, bütün meslekleri bir düşündük, bizim iş sorunları nedeniyle ziraat mühendisleri geldi, çok büyük şikâyette bulundular, “Biz coğrafi bilgi sistemlerini kullanamıyoruz, öğrenciliğimizde çok az ders vardı. Bazı bölümlerdeki hocalardan geçmek imkânsız diye alamadık, diğer bölümlere de gitmek istemedik” falan diye. Bir sertifi ka programı düzenleyelim dedik, bir haftalık, 10 günlük, acil bir de Bakanlık eleman alacak” dediler. 200 kişi müracaat vardı, 10 kişi geldi.

Oda olarak aslında CBS’yi daha kendi üyelerimize anlatamadık, orada çok kabahatliyiz.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

40TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Artı, öğrencilerimize de doğru dürüst bunun dersini veremiyoruz, çünkü kendi meslekleriyle ilgili dersler varken, “CBS de nereden çıktı?” diyor. 10 tane bölüm olan yerde, 10 bölüm “Benim dersimi al” diye öğrencinin başına üşüşüyor; sadece CBS değil, bir de uzaktan algılamayı katınca, hocalar falan ters ters bakıyorlar. O yüzden o konuda biz ziraat mühendislerinin birazcık sıkıntısı var.

Ben ziraat mühendisi olarak CBS’de nelerle uğraşırım? Meslek tanıtımı içgüdüsü diyeceksiniz, ama ne bileyim, meralarımızı bilmek isterim, meralarımızın kalitesini bilmek isterim, zamansal ve konumsal değişimini bilmek isterim; kaç tane hayvan otlatacağımı, hangi sürede otlatacağımı bilmek isterim. Ben erozyonumu bilmek isterim, ben artık “Her sene Kıbrıs Adası kadar erozyon oluyor” demek istemiyorum. Kim demiş; birisi “Kıbrıs Adası kadar” demiş, bütün kitaplarda öyle gidiyor. Artık o bitti; nerede, ne zaman, ne kadar erozyon oldu, ben onu bilmek isterim.

“Türkiye’de 8 milyon hektar sulanabilir arazi var.” Kim demiş; bulamıyorum, birisi demiş. O zaman anladığım kadarıyla baraj, gölet yapılabilen yerlerde açık sistemli sulanabilecek alanlar; eğimli, birazcık teraslama falan yapılacaksa, sulanabilir arazi. Şimdi kapalı sulama sistemleri var, damla sulama sistemleri var. Bizim en değerli arazilerimiz, bazen eğimli araziler, bunu baştan bilmemiz lazım.

Ben parsellerimizin ne olduğunu bilmek isterim, çiftçi sayımızın ne olduğunu bilmek isterim. Toprağımın ne olduğunu bilmek isterim; nerede nasıl toprağım var, bilmiyorum. Ama bu salonda eminim ki yüzde 80’i toprak haritası kullanıyordur; bir de toprakçıyım, onu da söylemem lazım. Arazi kullanımından tutun da domatesimi nerede ürettiğimi bilmek isterim, ben domatesimi hangi suyla suladığımı bilmek isterim; o domatese hangi ilacın atıldığını, yeraltı suyuna ilaç karıştı mı, karışmadı mı, onu bilmek isterim. Bunların hepsi eninde sonunda geliyor veriye, o veri de coğrafi veriye dönüştürülüyor, çünkü dönüşmesi lazım.

Bakanlık olarak neredeyiz? Şimdi yeniden yapılanmada Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı oldu. Ben ilk duyduğumda çok büyük hınçla bizim hocalarımıza da gittim. Maalesef 40 yıl öncesinin yanlışlığına dönüldü, ben ona inanıyorum. Gıdayı zaten aldılar, gitti, hayvancılığı da tarımın dışına çıkarttılar. Sayın Bakanımızın herhalde öyle aklına geldi; sanki tarım, hayvancılığın dışında bir şeymiş gibi, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı oldu. Buna hiçbir üniversite ses çıkartmadı, yani herhalde bir tek ben ses çıkarttım gibi geliyor. Rektörlüğümüze, Dekanlığımıza, diğer fakültelere dilekçe yazdık, yok; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı.

Gelelim CBS’ye: Daha önce TÜGEM’in TAD Tarım Arazilerini Değerlendirme Daire Başkanlığı vardı, ondan önce de Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Ulusal Toprak Su Kaynakları Bilgi Merkezi vardı. Şimdi CBS Daire Başkanlığı kurulmuş, iyi bir gelişme. Yani Tarım Bakanlığının bünyesinde bazen öyle bir haldeydik ki, Tarım Bakanlığından ihtiyacımız olan veriyi Çevre ve Orman Bakanlığından -şimdi o da değişti gerçi- alıyorduk,

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

41TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

o haldeydik. Şimdi CBS Genel Müdürlüğü kurulduğu için, verilerimiz çok daha sistemli hale gelecektir. Bakanlık olarak da çok kötü bir durumdayız diyebilirim, ama bundan sonrasına umutla bakıyorum.

Tabii Hocam üretmek ve paylaşmakla başladı, sonradan da planlamak, yönetmek diye devam etti. Her şey güzel, gerçekten CBS, yazılım, donanım, geliyor artık. Bundan 10 yıl önce kamu kurum ve kuruluşlarımıza bu teknolojiyi anlatmaya çalıştığımızda, “Çok pahalı sistemler, biz o kadar zengin ülke değiliz” diyorlardı. “Ama bu sistemleri kullanmazsanız, aslında bize çok pahalıya geliyor” derken, bugün gayet iyi bir durumda, hemen hemen herkes saldırdı. Tabii bilgisayar yazılım, donanımların ucuzlamasının da bunda etkisi var. Ama ne kadar yazılım geliştirse gelişsin, ne kadar donanım gelişirse gelişsin, arada bir şey eksik, onu yapmıyoruz: Uzmanımız eksik, o veriyi bilgiye dönüştürecek kişi eksik, o da mühendisler, yani hangi veri olursa olsun, en büyük eksikliğimiz o.

Bakın, şu anda sayısal veriler, CBS altındaki haritalar uçuşuyor artık, her şey var, ama hiç kimse şu soruyu sormuyor: “Bu verinin kalitesi ne, ne zaman üretilmiş?” “Üretmek” dedi Hocamız ilk başta, ben şu anda bir şey ürettiğimizi düşünmüyorum. Şu anda eski haritalarımızı scanner’dan çekiyoruz, sayısallaştırıp gidiyoruz. Türkiye’deki şu andaki yegâne toprak haritamızı 1966-71 yılları arasında -o yılları düşünün, yani ben ilkokuldaydım, belki de başlamamıştım, bilmiyorum- ürettik ve onları sayısallaştırdık. Yeni harita üretiliyor mu? O konuya da eleştirilerde geleceğim, nasıl üretildiği konusunda çok büyük sıkıntılar var. Ama olmazsa olmaz uzman, veriyi bilgiye dönüştürecek kimse, veri toplayan gerçekten çok kuruluş var.

Ben meteoroloji bilgilerini istedim, yağış benim işim; ben tarımda ne üreteceğimi bilmek isterim, önceden tahmin etmek isterim. Ben ülkemdekini değil, komşu ülkede ne üretilecek, onu bilmek isterim ki, benim çiftçim mağdur olmasın. Şu anda çok uluslu şirketlerin boyunduruğu altında tarım elde gidiyor; o yüzden ben toprağımı korumak isterim, toprak haritasını isterim. Bütün bunlara geleceğiz herhalde, ikinci turda 5-10 dakika daha, en azından iki üç cümle daha söz hakkımız olacak.

Çok kısa özetlersek, şu anda CBS diye herkes gidiyor, ama verinin doğruluğunu sorgulamak çok önemli ve o veriyi bilgiye dönüştürmek önemli. Onda da işin içinde muhakkak mühendisin, bilim adamlarının, üniversitelerin olması lazım. Üniversiteler neresinde; onu da en son bir iki cümleyle ikinci konuşma hakkımda söyleyeyim.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- İlhami Beye teşekkür ederiz.

İlhami Beyden anladık ki, tarım alanında coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında bir tek elle tutulur eski toprak haritalarının sayısallaştırılması var, onun dışında başka bir uygulama yok, ama büyük ihtiyaç -daha sonra belki daha somut şeyler söyleyecek- var. Gerçekten de tarım alanında bu CBS’den büyük çapta yararlanmak gerekir. Niye geç kalınmış; onu anlamak biraz zor.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

42TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Doç. Dr. İLHAMİ BAYRAMİN- Yeni kuruldu Genel Müdürlük, yeni listesinde var hepsi...

OTURUM BAŞKANI- İlhami Beye teşekkür ediyoruz.

Şebnem Hanım, Maden Mühendisleri Odasından; bize maden sektöründe ne oluyor, CBS ile ilgili neler söyleyecek, onu merak ediyoruz.

Buyurun.

Prof. Dr. ŞEBNEM DÜZGÜN (Maden Mühendisleri Odası)- Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben Orta Doğu Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesi olmakla birlikte, 2000 yılından beri üniversitemizdeki Jeodezi ve Coğrafi Bilgi Teknolojilerinde de öğretim üyesiyim. Hatta 2000-2006 yıllarında bu bölümün öğretim üyesiydim ve 2004-2006’da da Jeodezi ve Coğrafi Bilgi Teknolojileri Anabilim Dalı Başkanlığını yürütüyordum. Trabzon’daki konferansta da yine böyle bir panelde bu dalla ilgili konuşma yapmıştım.

Ben hem maden mühendisliğinde neler yapıldığını, hem de üniversitemizdeki Jeodezi ve Coğrafi Bilgi Teknolojileri Programındaki çalışmalarımız nedeniyle neler yaptığımızı anlatmak istiyorum. Aynı zamanda üniversitemizdeki Enformatik Enstitüsünde de öğretim üyesiyim. Zaten Sayın Başkana sormuştum, “Hangi şapkamla konuşayım?” diye; Maden Mühendisleri Odasını temsil ettiğim için, önce oradan başlayacağım.

Maden mühendisliği, ziraat mühendisliği gibi dünyanın en eski mesleklerden biri, hatta ilk insanların en başta uğraştıkları iki temel mühendislik; bu nedenle aslında bilgi teknolojilerinden ilk faydalanan mühendisliklerden bir tanesidir. Hatta bugün coğrafi bilgi sistemlerinde kullanılan stokastik enterpolasyon metotlarının temeli maden mühendisleri tarafından atılmıştır, jeoistatistik yöntemler olarak da geçer. Dolayısıyla coğrafi bilgi sistemlerinin teknolojik altyapısındaki birtakım algoritmik yöntemlerin ilk yaklaşımları aslında maden mühendisleri tarafından geliştirilmiştir. Ancak maden mühendisliğinde coğrafi bilgi sistemlerinin kullanımı oldukça yaygın değildir. Bunun en temel nedeni, maden mühendislerinin bilgi teknolojilerini kullanmak için kendi amaçlarına yönelik geliştirdikleri ve kullandıkları özel yazılımlardır. Bu yazılımlar zaten coğrafi bilgi sistemlerinin yapabildiği pek çok analizi bünyesinde barındırmaktadır. Fakat maden mühendisliğinin 1980’lerden sonraki açılımları nedeniyle maden yapılan sahanın sadece o saha içindeki etkileri değil, çevreye olan etkilerinin de analiz edilmesiyle ilgili yeni yaklaşımlar üretmesi gerekmiştir, 1980’lerdeki çevre bilinciyle ilgili olarak.

Dolayısıyla madenlerin özellikle çevresel etkileri, rehabilitasyonu, özellikle açık ocak madenciliğinde kullanımıyla ilgili son dönemde oldukça fazla çalışma bulunmaktadır. Bununla ilgili olarak “International Journal of Coall Geology” Dergisinde sözgelimi geçen yıl özel bir sayı yayınlandı. Benzer şekilde maden mühendisliğinde uzaktan

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

43TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

algılama uygulamalarıyla ilgili bir kitap yazdık. Kitap teklifi ni ilk önce yayınevine gönderdiğimiz zaman, kabul edilip edilmeyeceği konusunda şüphelerimiz vardı, ama gördük ki bu konuda hiçbir yayın yok, o nedenle hemen kabul edilmişti. Dolayısıyla maden mühendisliğinde coğrafi bilgi sistemleri uygulamaları, özellikle çevre etkileri konusunda yaygın.

Bu açıklamadan sonra, ben birazcık da panele bir bakış açısı cinsinden katkıda bulunmak istiyorum. Birlikte çalışabilirlik dediğimiz zaman, coğrafi bilgi sistemleri, aslında önceki konuşmacılar da söyledi, birçok disiplinin birlikte çalışabileceği bir platform teknoloji. Tabii birlikte çalışabilirlik denildiği zaman, asıl önemlisi, bu teknolojinin ortak nasıl kullanılacağı, bununla ilgili ne tür süreçlerin olacağı konusunda kafa yormaktır. Hepimiz mühendis olsak da temel mühendislik kavramları konusunda en azından uzlaşıyor olsak da disiplinler arasında da bile ciddi birtakım görüş farklılıkları, problemlere yaklaşım ya da olguları anlamakla ilgili yaklaşım farkları olmaktadır. Bu farklardan dolayı da disiplinlerin birbiriyle birlikte çalışmasında birtakım problemler ortaya çıkmaktadır. Coğrafi bilgi sistemlerinde birlikte çalışabilirlik demek, aslında disiplinler arası çalışabilirlik yaklaşımlarını benimsemek ve bunu geliştirmekten geçer.

Biz mühendisler genellikle şöyle düşünürüz: “Dünya problemlerle doludur, bu problemleri çözmek için de bize ihtiyaç vardır.” Ama başka disiplinlerin başka bakış açıları da vardır; sözgelimi temel bilimler daha çok problem çözmeye odaklı değil, olguları anlamaya odaklıdır. Dolayısıyla olguları anlamakta da coğrafi bilgi sistemleri kullanılır. Sözgelimi Trabzon’daki panelden sonra, panel katılımcıları açısından pek bir gelişim olmadığını gördüm. İsterdim ki burada başka odaların da temsilcileri olsun ve onlar da konuşsunlar. Hatta gelecekte sadece TMMOB bünyesinde değil, başka disiplinlerin de birlikte çalışabilirlik adına bu panellerde yer almasını isterim, çünkü birbirimizi dinleyip anladıkça ancak birlikte çalışabiliriz. Sadece kendi disiplinimiz açısından olayları çözmeye çalışmak, bu dünyanın karmaşık problemlerini ve olgularını anlamakta her zaman yardımcı olmayabilir; başka disiplinleri dinlemek bu anlamda çok önemlidir.

Sayın Oturum Başkanımız, bizi birleştiren konunun yeryüzündeki veriler olduğundan söz etti. Ancak aslında bugün coğrafi bilgi sistemleri, İngilizcesi jeomekânsal, Türkçesinin yersel mekânsal diyebileceğim bir verinin çok daha ötesinde kullanım alanlarına sahip. Bu da aslında mekânsal veri ve mekânsal veri illa yeryüzünde temsil edilen bir mekân da olmak zorunda değil. Bugün coğrafi bilgi sistemlerinin dişhekimliğinde kullanımı bile var. Dolayısıyla gelecekteki panellerde aslında bu konuları burada olmayan başka disiplinlerin bakış açılarından da dinlemenin faydalı olacağını düşünüyorum. Bizim üniversitede kurduğumuz disiplinler arası program sayesinde oldukça fazla disiplinle birlikte çalışma fırsatı bulduk. Bu çalışmalar sırasında coğrafi bilgi sistemlerinin hem araç, hem de bir bilgi teknolojisi altyapısı olduğunu gördük. Bu da şu demek: Siz kendi disiplininizde birtakım problemleri çözmek ya da olguları anlamak için kullanırken, ortaya çıkan sonuçlardan yararlanarak coğrafi bilgi sistemlerinin bilgi teknolojisi altyapısında

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

44TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

da birtakım eksiklikleri görüp, bunların düzelmesi için çaba sarf etmek durumunda da kalabiliyorsunuz. Dolayısıyla coğrafi bilgi sistemleri, aslında çok fazla bilgi teknolojisi disiplinlerinden tutun da bütün mühendislik disiplinleri, sosyoloji, arkeoloji, coğrafya gibi sosyal bilimleri de kesen bir teknoloji.

Biz mühendisler, aslında her ne kadar teknik konulara yoğunlaşmış olsak da bugün mühendisliğin sosyal konularla olan bağlantısı çok önemli bir konu, çünkü mühendisler aslında insanlık için var. Her türlü mühendislik uygulamasının insanlık için sosyal etkilerinin değerlendirmesi de mühendislerin son zamanlarda kafa yorduğu bir problem. Dolayısıyla sadece teknik insanlar olarak bir araya gelmenin ötesinde, sosyal bilimleri de dinlemek durumundayız. Özellikle son dönemlerdeki çevreci yaklaşımlar, mühendislerin bu konuları düşünmesi gerektiğinin bir göstergesi. Biliyorsunuz, en azından ayda bir kere bir HES konusunda protesto görebilirsiniz, bir maden işletmesinin kurulmamasının konusunda ya da bir taşocağının açılmaması konusunda protestolar görebilirsiniz. Aslında bunların hepsinin ortak keseni yine toplum; dolayısıyla bunları anlamakta coğrafi bilgi sistemlerinin önemli rolü var.

Şöyle sorabilirsiniz: “Ne ilgisi var canım?” Çok ilgisi var, çünkü aslında coğrafi bilgi sistemleri, her türlü mekânsal bilginin analizinde kullanılıyor. Dolayısıyla sosyal içerikli bir verinin de mekânla bağlantısı var ve bu analizlerde kullanılması da şart.

Bir başka değinmek istediğim konu da aslında Türkiye ve dünyadaki gelişmeler. Dünyada veriyle ilgili konular, özellikle veri kalitesi, veri güvenilirliği 1990’larda konuşuluyordu. Biz bunu geçtiğimiz 5 yıl içinde konuşmaya başladık, hâlâ da konuşuyoruz, önümüzdeki 10 yıl içinde de konuşacağımızı düşünüyorum. Dolayısıyla bu konuya girmek istemiyorum, çünkü bu konuya girersek, işin içinden çıkamayız. Öte taraftan, bu konuyla ilgili de bir uzlaşımız var; bir önceki konuşmacılar da söyledi, salondaki herkes de herhalde “Yok canım, verinin standardı olmasın” demeyecek, bu konuda bir uzlaşımız var. Ama benim daha çok dikkat çekmek istediğim şey, artık bunları konuşmayalım da bunları düzeltmek için bir şeyler yapalım. Can Hocam söz etti, “paylaşalım” dedi, evet, ama paylaşırken de bunların belli bir hukuksal çerçevede ve belli paylaşım ilkeleri koşuluyla paylaşılması gerekiyor. Dolayısıyla ülkemizde bununla ilgili çok altyapı yok. TUCBS çalışmalarında bununla ilgili birtakım girişimler oldu, ön analizler yapıldı, ama henüz bir gelişme olmadı. Yeni kurulan Genel Müdürlüğün bu konularda çalışmaları olacağını ümit ediyorum.

Dünyada ise artık veri çok konuşulmuyor, çünkü özellikle coğrafi bilgi sistemlerinin geliştiği ülkelerde veri konusu ve standartlarla ilgili konular çözülmüş durumda. Artık dünyada coğrafi bilgi sistemlerinin nasıl bir bilgi üretme aracına dönüştürüleceği konuşuluyor. Bununla ilgili olarak da coğrafi bilgi sistemlerine geçmişte olmayan, fakat birçok başka disiplinin kullandığı birtakım analizler dâhil edilmeye başladı. Bunların en tipik özelliği, birçok coğrafi bilgi sistemi yazılımında geçmişte göremeyeceğiniz birtakım mekânsal istatistiksel analizlerin artık yapılmaya başlanması. Neden yazılımcı fi rmalar

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

45TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bu tür analizleri yazılımlarına ekliyorlar; çünkü kullanıcılar sadece veriye bakarak, bir harita üreterek değil, veriden daha anlamlı bilgi üretmek için ileri düzey analizlere ihtiyaç duyuyorlar. Bizim de gelecekte bu konulara kafa yormamız gerektiğini düşünüyorum, çünkü aslında coğrafi bilgi sistemleri bilgi üretmek için var. Dolayısıyla her türlü bilginin üretiminde özellikle görsel araçların haricinde başka araçlara da ihtiyaç duyuluyor.

Coğrafi bilgi sistemlerinde, dünyada aslında klasik görselleme, kartografi k yaklaşımların ötesinde başka yaklaşımlar da bugün var. Özellikle üç boyutlu modellemeler ve bu üç boyutlu modellerin kullanıcılar tarafından nasıl algılandığıyla ilgili çalışmalar var. Bizim bu konuyla ilgili çok uygulamamız var, ben Türkiye’de görüyorum, üç boyutlu kent modelleri var mesela, ama bu modellerin içinde herhangi bir olguyu görselleme durumumuz yok. Sözgelimi afetle ilgili bir görselleme yapacaksak, hangi binaların dayanıklı olup olmadığıyla ilgili bir analiz göremiyoruz. Dolayısıyla var olan verileri görselleyip ya da var olan verilerden harita üretip, bu haritalara bakarak bilgi üretmek yerine, daha sistemli, daha analitik yaklaşımlarla bilgi üretmeye ihtiyaç var.

Bununla ilgili aslında üniversitelerde ve sistemi bilen CBS uzmanlarının geliştirdiği çok fazla yöntem var, ama bu yöntemler karar vericilerin kullanabileceği araçlara dönüşmüyor maalesef. Önceki konuşmalarda da söylendi, yani ürettiğimiz bilginin aslında karar verme sürecine dâhil olması gerekiyor ki, biz problemleri çözelim ya da tasarruf edebilelim.

Bunun haricinde, coğrafi bilgi sistemlerinin aslında bugün tek başına düşünülmemesi gerektiğini düşünüyorum. Coğrafi bilgi sistemleri bir platform teknoloji olduğu için, birçok farklı disiplinde uygulanmasının yanında, birçok farklı ver tipiyle de etkileşiyor ve bu veri tiplerinin çeşitliliği giderek artıyor. Özellikle uydu teknolojilerindeki gelişim, coğrafi verinin giderek artmasına bir araç, ama uydu görüntülerini alıp sadece bir altlık olarak kullanmak yerine, artık günümüzde uydu görüntülerinden otomatik ya da yarı otomatik bilgi çıkarımıyla ilgili yaklaşımlar çok önde.

Coğrafi bilgi sistemlerinin bilgi teknolojisi aracı olarak kullanılmasıyla ilgili de şunları söylemek istiyorum: Bugün “Coğrafi bilgi sistemlerini hangi alanda kullanamayız?” sorusu için bence ciddi kafa yorabiliriz; kullanamayacağımız alan da çok sınırlıdır diye düşünüyorum. Ancak hangi alanda kullanırsanız kullanın, o alana özel birtakım iyileştirmelerin ya da geliştirmelerin yapılması şart. Bu nedenle de hâlihazırda kullandığımız sistemlerin bilgi teknolojisi altyapısı bakımından güçlendirilmesiyle ilgili ciddi çalışmalara ihtiyaç var. Ülkemizde bu çalışmaların çok olmadığını biliyorum, yani biz şu anda bu sistemlerin hangi alanda nasıl kullanılacağına çok konsantre olmuş durumdayız. O nedenle de çok fazla yazılımların bize sunduklarıyla sınırlıyız. Yazılımların bize sundukları sınırların üstüne çıkmamız gerekiyor. Bu nedenle de aslında ticari yazılımın ötesinde, açık kaynak kodlu yazılımların yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ederim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

46TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

OTURUM BAŞKANI- Şebnem Hanıma teşekkür ediyoruz.

Şebnem Hanım, üniversite öğretim üyesi şapkasıyla daha çok konuştu. Anlıyoruz ki maden sektöründe de CBS kullanımından çok, maden sektörünün geliştirdiği özel yazılımlar daha çok kullanılıyor. Bir de bu panelin daha çok mesleği temsil etmesi gerektiğini söylediniz; haklısınız. Tabii mühendislik uygulamalarında muhtemelen bu paneli düzenleyen arkadaşlar, bütün odalara duyurmuşlardır. Mesela bu panelde çevre mühendislerinden bir konuşmacının olması beklenirdi, ama yok nedense. Ancak eleştiriler doğrudur, gelecekte daha iyisi yapılabilir. Şebnem Hanım’a çok teşekkür ediyoruz.

Sayın arkadaşımız Halil Serhan Bey, bize şehir plancılarının sektöründen coğrafi sistemleri nasıl, o konuda bilgi verecek.

Buyurun.

HALİL SERHAN SANER (Şehir Plancıları Odası)- Teşekkür ederim.

Şehir Planlama meslek disiplini, TMMOB’ne bağlı farklı meslek gruplarının ürettiği verilere en çok ihtiyacı olan disiplinlerden biridir diye düşünüyorum.

Ben öncelikle Şehir Planlama disiplininde coğrafi bilgi sistemlerinin arz ettiği önemden bahsetmek istiyorum. Daha sonra Sayın Başkanın da dediği gibi, sektörde neler oluyor, mevcut durumla ve gelişmelerle ilgili sorunlar ve beklentiler ile Odamızın üzerine neler düşüyor, bu konularla ilgili faaliyetlerimiz nelerdir, kısaca bahsetmek istiyorum.

Planlama disiplininde ilk olarak 1950’li yılların başında geleneksel yöntemlerle mekânsal veri çakıştırma konularından bahsedilmeye başlanmış, bu konudaki gelişmelerin devamında CBS teknolojileri temelinde de bazı gelişmeler olmuştur. Tematik kartografya ve diğer analiz metotlarındaki gelişmeler doğrudan planlamada kullanılan metotlarla birebir örtüştüğünden dolayı, o dönemde bu teknolojilerin geliştiği ülkelerde “Acaba CBS planlamadan mı çıktı?” gibi biraz da şoven bir söylem gelişmiştir.

Günümüzde ise mevcut durumda geldiğimiz noktayı üç grupta değerlendirmekte yarar var. Bu üç grup; merkezi idareler (kamu kurumları), yerel idareler ve özel sektördür. Bu üç grup da kullandığı veri itibariyle beklentileri ve kaynakları açısından farklılıklar göstermektedir. Son dönemde bizim önemsediğimiz konuların başında, merkezi idarelerin sorumluluğundaki standardizasyon ve düzenleme çalışmaları gelmektedir. Bu konuda özellikle bizim faaliyet konularımızla ilgili verilerle ilgili olarak; merkezi idarelerdeki coğrafi arşiv sistemleri, mekânsal veri arşivleri ve benzeri web uygulamaları öne çıkmaktadır. Fakat bu verilerden nasıl yararlanacağımız önemli bir sorun olarak hala gündemdedir. Halen projelerimiz kapsamında var olan verilerin temini konusunda maalesef büyük güçlükler yaşıyoruz.

Mesleki faaliyetlerimiz açısından son dönemdeki olumlu gelişmelerin başında, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü tarafından “Planların

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

47TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

CBS ile Hazırlanması ve Lejantların Belirlenmesi Çalıştayı”nın düzenlenmiş olması gelmektedir. Üzerinden yaklaşık bir yıl kadar bir süre geçen bu çalışmanın; gelişmeleri ve sonuçları konusunda Oda olarak takipçiyiz. Aslında bu çalışma; lejantların tartışılması ve planların CBS ortamında yapılması konusunda iç ve dış paydaşların kurumsal olarak tartıştığı bir ilk olması itibariyle büyük önem arz etmektedir.

Yine diğer katılımcılar ve Başkanımız da bahsetti; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde kurulan müstakil bir CBS genel müdürlüğünü önemsiyoruz.

Diğer önemli bir kurum olan İller Bankası; her ne kadar son dönemde yapısı büyük ölçüde değişse de mesleğimizde önemli bir hafıza ve gelenek oluşturmuştur. Kurumun planlama disipliniyle ilgili tasarrufl arı; mesleğimize ve sektöre gerçekten örnek olmuştur. İller Bankasında son dönemde CBS teknolojileriyle ilgili bazı çalışmalar var, belediyelere proje desteği de sağlayan kurumda yapılacak çalışmalar sektörde yine örnek teşkil edecektir.

Faaliyet konumuzun büyük bölümünü oluşturan imar planlarının yapım sürecinde CBS teknolojilerinin kullanımında bahsetmek istiyorum. Maalesef imar planlarının yapımı sürecinde CBS’yi karar destek amaçlı ve operasyonel olarak kullanma konusunda çok geride kalmış durumdayız. Yer yer olumlu gelişmeler var fakat ilerleme yavaş ve bireysel olmaktadır. Mesela son dönemde planlama sürecindeki analitik etüt çalışmaları CBS ortamında yapılmaya başlanmış ancak karar üretimi, alternatif, plan tasarımı ve üretim süreçlerinde CBS kullanımı maalesef oldukça sınırlı olmaktadır. Tabii burada yerel idarelerdeki mali ve teknik kaynak sıkıntısıyla ilgili sorunlar da etkili olmaktadır.

Son dönemde konuyla ilgili olumlu gelişmeler özel sektör eliyle olmaya başladı. Niye? Özel sektör doğrudan kâr amaçlı çalışıyor ve gördü ki, CBS ile beraber kaynakları çok etkili bir şekilde kullanmak mümkün. Daha yasal düzenlemeler ve merkezi kurumlarda birtakım standardizasyon çalışmaları başlamadan, özel sektör etkili bir araç olarak gördüğü CBS kullanımını arttırdı.

Bir diğer örnek, koruma çalışmalarıyla ilgili. Özellikle kentsel sit alanlarındaki koruma çalışmaları çok ciddi iş yükleri getiriyor ve planların büyük bölümü özel sektör eliyle yapılıyor. Bu planlarda yapı, ada, parsel bazındaki detaylı analizler, sahada yapılan anket çalışmaları ve benzeri çalışmaların geleneksel yöntemlerle yapılma durumu ortadan kalkmış durumda. Koruma amaçlı imar planlarıyla ilgili merkezi kurumların CBS konusunda herhangi bir düzenlemede bulunmamasına rağmen bu çalışmalar büyük ölçüde CBS ortamında yapılmaktadır.

Yine yersel fotogrametri çalışmaları doğrudan konumuz olmamakla birlikte son dönemde önemi anlaşılan koruma çalışmalarıyla birlikte yaygınlaşmaktadır. Restorasyon faaliyetlerindeki röleve çalışmalarında yersel fotogrametri önemli araçlar sunmakta ve kullanımı hızla artmaktadır.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

48TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bu turda son olarak yakın dönemde geldiğimiz durumla ilgili somut istatistiklerden bahsetmek istiyorum. İstatistikler bundan yaklaşık 2 sene önce üst ölçekli bir planlama çalışmasında temin ettiğimiz verilerle ilgilidir. Bu çalışmanın ilk aşamasında çok çeşitli kurumlardan muhtelif mekânsal veriler toplandı. Toplanan verilerin yüzde 27’si sayısal, sayısal verilerin yüzde 29’u ise vektörel olarak temin edildi. Mekânsal veriler içinde belli bir koordinat düzleminde olduğunu düşündüğümüz verilerin yüzde 13’ünde koordinat sisteminin tanımlı olduğunu ve tüm verilerin sadece yüzde 6’sında metaveri kullanımının var olduğunu tespit etmiştik.

Oda faaliyetlerimiz ve diğer yansımalarla ilgili konuları ikinci tura bırakayım Hocam.

Çok teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Biz de Halil Beye teşekkür ediyoruz.

Şehir planlama sektöründe de tabii ki CBS kullanılıyor, ama tam tatmin edici düzeyde değil, yeterli düzeyde değil. Mesela arkadaşın 3 boyutlu şehir modellerinden fi lan bahsetmesini isterdim, ama henüz uygulamaları yok, üniversitelerde var bu tip şeyler. İnşallah bundan sonraki toplantılarda “Biz bunları yapıyoruz” veya “Bu sektörde şunlar şunlar yapılıyor” diye daha zengin bilgiler alabiliriz. Çok teşekkür ediyorum.

Son panelistimiz, Prof. Dr. Fatmagül Batuk. Kendisi biraz farklı bakacak olaya; CBS’nin veri altyapısı bakımından durum ne, neler yapılır, belki daha sonra söyleyecek. Fatmagül Hanım; buyurun.

Prof. Dr. FATMAGÜL BATUK (Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası)- Merhabalar değerli konuklar.

Yıldız Teknik Üniversitesinde çalışıyorum. Yıldız Teknik Üniversitesini bitirdim, Harita Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesiyim. CBS ve fotogrametri konusunda uzmanım, bu konuda uluslararası ödüllerim var. Odamızın Coğrafi Bilgi Sistemi Sürekli Bilimsel Teknik Komisyonu üyesiyim.

Bir hazırlık yapmıştım -tabii ki konuşmanın da bu şekilde gelişeceğini bilmiyordum- size öncelikle onu anlatmak istiyorum. İkinci bölümde de sorularınızı sizlerin katkılarıyla yanıtlamaya çalışacağım.

“Birlikte üretmek, birlikte yönetmek, birlikte paylaşmak” dedik, ama ben herkesle paylaşmak istiyorum; Türkiye’nin verilerini öğrencilerle de, çocuklarla da, mühendislerle de, mimarlarla da, sosyologlarla da, belki dünyayla da paylaşmamız gerektiğine inanıyorum.

Üretmek, yönetmek ve paylaşmak için coğrafi bilgi sistemi öğrenmek; neyi, neden, ne kadar öğrenmek? Burada biraz Şebnem Hocamızla paralel düşünceler içindeyim. Odamızın da benzer düşünceler içinde olduğunu düşünüyorum, ama itirazları olursa, arada söyleyebilirler. Coğrafi bilgi sistemini öğrendikten sonra da -bitmiyor tabii öğrenmek,

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

49TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ama- coğrafi bilgi sistemiyle alternatifl er üreterek bazı kararlar almak istiyoruz. Neler olarak; kamu kurumlarında çalışan personel olarak, üniversitede çalışan hocalar olarak, öğrenciler olarak bazı kararlar almak istiyoruz.

Öğrenmek için üniversitelerdeki eğitimlerin dışında çeşitli kurslar düzenleniyor. Örneğin Jeoloji Mühendisleri Odasının çok yakınlarda düzenlediği bir kurs var. Bu kursa şöyle bir göz atarsak, kursun çok genel kaldığını görüyoruz. Yani jeoloji mühendislerinin karar almada kullandıkları modeller incelenmiyor, doğrudan veri toplama, coğrafi bilgi sistemine veri aktarma, ekranda sayısallaştırma, kartografi k harita yapımı gibi konular veriliyor. Bu tabii benim internetten ulaştığım eğitim programları; belki farklı programlar da yapıyordur arkadaşlarımız.

Diğer bir örnek, Ziraat Mühendisleri Odasının yine benzer şekilde, ama burada bir yazılım girmiş devreye. “ARCGIS 9 nedir, projeksiyon nedir, harita referans sistemleri nedir?” gibi bilgileri 3-4 günde mühendislere vermeye çalışıyoruz.

Diğer bir örnek, İnşaat Mühendisleri Odasıyla ilgili. Burada baktığımızda, başka bir fi rmanın yazılımı var. Yine benzer şeyler; veri toplama, daha doğrusu bu veri toplama da daha çok ekranda sayısallaştırma tarzında oluyor veya mevcut bir dijital verinin bir yazılıma aktarılması şeklinde olmuş oluyor. Çeşitli sorgulamalar vardır, çok klasik böyle, onların anlatımı ve yine harita yapımıyla ilgili kurslar…

Burada bir şey görüyorsunuz; bir kamu kurumumuz sözleşmeli personel alacakmış ve bir tanesi, coğrafi bilgi sistemleri sertifi kası istenmiş. Yine benzer şekilde coğrafi bilgi sistemleri sertifi kası; ben 80’li yıllardan beri coğrafi bilgi sistemiyle uğraşıyorum ve bu sertifi kanın içeriğinin ne olması ve benzeri konuları da hiçbir yerde tartıştığımızı hatırlamıyorum, düşünmüyorum. Sertifi kalandırmayla ilgili bir çalışmamız olduğunu düşünmüyorum. Yine kamu kurumları, AuotoCAD sertifi kası, proje döngü eğitim sertifi kası gibi sertifi kalar isteyebiliyor.

Yine o sertifi ka için düzenlenmiş bir kurs örneği görüyorsunuz. Sertifi kanın içeriği, yine demin az önce söylediğim gibi, veri toplama. Şunu anlatmak istiyorum: Karar verecekleri konularla ilgili spesifi k eğitimler değil bunlar, çok genel. Bu kadar genel eğitimle nasıl coğrafi bilgi sistemi konusunda uzman yetişir bu ülkede, onu bilemiyorum.

Bu da Maden Mühendisleri Odasıyla ilgili bir uygulama. Bu eski tarihli, 2009 sanırım, yine mühendis arkadaşlarımıza eğitim verilmiş.

Şehir Plancıları Odasıyla ilgili kurslar da var. Şehir Plancıları Odasının kurslarına baktığımda, bir şey dikkatimi çekti; spesifi k kurslar, “Bilmem ne yazılımıyla imar planı yapımı, ulaştırma planı yapımı” gibi. Planlamanın sınırları içinde kalabilen ve tabii o sınırları da aşmalarını sağlayabilecek bazı kurslar var, ama bazen de yine çok sıradan kurslar var.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

50TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bu da bir iş ilanı; bir özel şirket, TÜRKSAT, coğrafi bilgi sistemi konusunda eleman almak istiyor. Şöyle bakalım: “Endüstri, bilgisayar, fi zik, matematik, elektronik mühendisliği bölümleriyle istatistik, fi zik, matematik, işletme, iktisat, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri bölümlerinden mezun olmak.” İşte yaş sınırı var; “10 yıldır coğrafi bilgi sistemiyle ilgili çalışmak, aşağıdaki sertifi kalardan en az birine sahip olmak.” Coğrafi bilgi sistemi yazılımı sertifi kası, modelleme sertifi kası gibi şeyler.

İkinci eleman arayışı da harita mühendisi, jeoloji veya şehir planlama bölümünden mezun olmuş birini istiyorlar. Burada da yine benzer şekilde çeşitli sertifi kalar aranıyor.

Coğrafi bilgi sistemi, hepimizin bildiği gibi, pek çok disiplince kullanılıyor. Size çok ilginç bir örnek göstermek istiyorum. Bizim üniversitede 1-2 sene önce elektrik mühendisliğiyle makina mühendisliği öğrencileri, bir Rüzgâr Enerjisi Kulübü kurdular. Gençler çok akıllı, hemen farkına vardılar; bir yere türbin planı yapmak istediklerinde, mutlaka ellerinde bir harita, bir coğrafi bilgi sistemi olması gerekiyor ve bununla ilgili hızlı bir arayışa girdiklerinde de bize ulaştılar. Bizler de türbin projelerini destekledik. Görüştüğüm öğrenciler makina mühendisleriydi ve çok yatkındılar, coğrafi bilgi sistemini hemen algıladılar.

Benzer bir şey -çok özel olacak ama- kendi oğlumla ilgili size bilgi vereyim. O da makina mühendisi, bundan 6 ay önce askerdi; komutanı, birliğin haritasını yapmasını istemiş oğlumdan. Tabii komutanı, annesini de biraz biliyor. Neyse, oğlum bir şekilde yaptı haritayı. Sonra dönünce de bana hava attı, “Senden güzel harita yaptım anne” diye. Tabii ki, yani yapabilir, herkes harita yapabilir, oğlum da yaptı, ama ne kadar doğruydu, ne kadar kaliteliydi, ne kadar günceldi, orası soru işareti.

Bu rüzgâr türbiniyle ilgili bir örnek; bunu tamamıyla makinacı öğrenciler, Google Earth ortamında, eğrileri ve benzerini kullanarak rüzgâr türbini Davutpaşa Kampusunda nereye kurulmalı, bunu tespit ettiler.

Son bir örnek özel bir üniversiteden; burada da coğrafi bilgi sistemiyle ilgili dersler programa konulmuş vaziyette. Benzer bir şey biliyorsunuz açık öğretimde var; 2 yıllık bir program var, tamamıyla coğrafi bilgi sistemi teknolojileri ve sadece veri girişiyle ilgili.

Bir konuda karar vermeyi düşünüyorsak, konumsal bilgilerden yararlanacaksak, önümüzde iki yol var. Bunun kolay ve ekonomik olanı, kararla ilgili senaryoları bilgisayar ortamında gerçekleştirmemiz ve uzmanlardan oluşan bir ekibin de bu gerçekleştirmeyi daha önce çözmüş olması, veritabanlarını, veri yapısını modellemiş olması, standartları geliştirilmiş olması, verilerin girilmiş olması ve internet ve benzeri gibi ortamlardan da bu verilere ulaşma imkânının sağlanmış olması. Nasıl Google Earth’e giriyoruz, pek çok veriye erişiyoruz, tatilimizi planlıyoruz, bir yere giderken “En kısa yol nasıldır?” diye öğrenebiliyoruz, benzer bir şeyin hayalini kurun. Teknik olarak çok basit, metaveri gerekiyor, hazırladığımız verilerin meta verisini hazırlamamız gerekiyor ve standartları geliştirmiş olmamız gerekiyor.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

51TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Karar vermek için alternatifl er hazırlayacak olan veya karar verecek kullanıcı, öğrenmesi gereken iki-üç fonksiyonla çok hızlı bir şekilde senaryolarını ortaya koyabilir ve görsel ürünler, yine uzmanlarla beraber hazırlanarak karar vericilere sunulur, gerektiğinde anlık sunumlar yapılabilir. Ama zor yol, biz hep zor yolu deniyoruz.

Hepimiz mühendisiz, şehir plancısıyız bazılarımız, klasik yolla veya bir CAD ortamında kararı nasıl oluşturabileceğimizi biliyoruz. Bunu bilgisayar ortamında gerçekleştirmemiz için koordinat sistemini öğrenmemiz gerekiyor; ITRF gibi, ED-50 gibi datumları öğrenmemiz gerekiyor; GRS 80 gibi, “Haiford” gibi, “International” gibi dönel elipsoitleri öğrenmemiz gerekiyor; UTM’yi öğrenmemiz gerekiyor, Lambert konform konik projeksiyonunu öğrenmemiz gerekiyor; Türkiye hangi UTM bölgelerinde, öğrenmemiz gerekiyor. Tamam, veritabanını algılayıp ne olduğunu öğrendik, onun içine verileri doldurup modellememiz gerekiyor. Sonra verileri gireceğiz, ekranda sayısallaştıracağız, biliyorsak kontroller yapacağız. Sonra sorgulama sürecini öğreneceğiz, harita haline getirmeyi öğreneceğiz, bu sürekli bir iş olacaksa programlama öğreneceğiz. Ekran tasarımı ve düzenlemelerini programlayacağız, güncelleştirme ve benzeri süreçlerin organizasyonunu yapacağız, sonra haritasını hazırlayacağız.

Kısa yolla uzun yolu karşılaştırırsak, aslında biz mühendislerin çok kabahati yok; bunlar doğrudan hükümet politikası, kanunlar ve bütçe kullanımıyla ilgili. Doğayı korumak ve insan yaşam kalitesini artırmak için karar vermede kullanılacak hemen hemen tüm temel veri kamu kurumlarınca üretilmekte. Kurum görevlilerinin CBS ile kesiştiği noktalarda da kurumun ilgililerinin mutlaka çalışması gerekiyor. Veri bilgi ve altyapısını oluşturmak için harita mühendislerinin sorumlu olması, bu sorumluluğun altyapı oluşturmak için onlara verilmiş olması gerekiyor. Diğer durumda ise, bir dolu mühendis, şehir plancı, sadece ama sadece veri altyapısını oluşturmak için uğraşıyoruz, çok zaman harcıyoruz, kararlara gelemiyoruz.

Odamız 80’li yıllardan beri bu konuda olağanüstü çaba gösteriyor; çeşitli raporlar, çeşitli tezler, kanunlarla ilgili öneriler, bir dolu çalışmalar yapıldı, halen de yapılıyor, yılmıyor Odamız. Biz hocalar bazen yılıyoruz, ama Odamız yılmıyor. Özellikle kamu kurumlarında toplum yararına olmayan bazı siyasi davranışlar, paylaşma isteği olmaması gibi durumlar, sistemlerin etkin olmasını önlemiştir. Siyasi erk, kamu yararını gözetmelidir demek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Biz de teşekkür ediyoruz.

Fatmagül Hanımdan CBS’nin altyapısı, özellikle CBS sertifi kaları, CBS eğitimi, CBS eğitiminden sonraki konusunda değerli bilgiler aldık. Teşekkür ediyoruz.

Birinci turda panelistlerin sunumlarından sonra salondaki sayın dinleyicilerin katkıları, soruları olabilir. Bir süre de, 15 dakika içerisinde bu soruları alalım. Sonra panelistler

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

52TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

hem bu soruları cevaplandırır veya bu katkıyla ilgili görüşlerini söyler ve en son olarak da tabii ki konuştuğumuz çerçeve içinde CBS konusunda geleceğe ilişkin neler yapılabilir, neler yapılmalı, bunları da birlikte sunarlar, böylelikle paneli sonlandırmış olacağız.

Salondan soru sormak isteyen, katkı koymak isteyen?

Buyurun.

ERKAN DEMİRBAŞ (Antalya Su ve Atık Su Genel Müdürlüğü)- Sıcağı sıcağına Fatmagül Hocama olacak sorum: Bu CBS eğitimleri, kısa süreli eğitimler sonucu verilen sertifi kalar dışında, bazı bölümlerde lisansüstü eğitimler var. Onun dışında, yine üniversitelerde CBS programı diye bazı programlar açıldı ve uzaktan eğitimle ilgili yine bir bölüm var. Sanırım yükseklisans programlarında da CBS uzmanı unvanı veriliyor. Geçenlerde yine sanal ortamda bir tartışma esnasında, “Bu unvan bize veriliyor, kullanmayalım mı?” diye bir savunma vardı. Bu konuda sizin düşünceniz nedir? Benim şahsi görüşüm; CBS genel bir dal, bunun alt dallarında uzmanlıklarının oluşması lazım. Yani “Altyapı bilgi sistemi uzmanıyım” demek mümkün, ama “CBS uzmanıyım” demek biraz boş gibi geliyor bana. Sizin bu konudaki düşüncenizi mera ediyorum. Sizce nasıl olması gerekiyor? Bu konuda bizi aydınlatırsanız seviniriz.

Teşekkürler.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ederiz.

Başka sorusu olan, katkı koymak isteyen?

Buyurun.

MELİH BAŞERENLER (Yıldız Teknik Üniversitesi)- Özellikle Gül Hocamın anlatımından çıkardığım bir şey var: “Zaten bu teknolojiyle ve bunun altyapısını oluşturmakla ilgili olan bir disiplin var; diğer disiplinlerin yapması gereken, kendi alanlarıyla ilgili modelleri buraya entegre etmek.” Yani var olan bir şeyi öğrenmekte çabalamak yerine, ilgili disiplinle işbirliği yaparak kendi çalışmalarını daha verimli hale nasıl getirirler; çok temel düzeyde CBS yazılımını öğrenmek yerine, kendi spesifi k modellerini buraya entegre ederek, bir bakıma çok disiplinli çalışma anlayışını geliştirmeleri yönünde bir öneri miydi? Onu biraz daha açabilirlerse sevinirim.

Teşekkürler.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ederiz Melih Bey.

Başka sorusu olan, katkı koymak isteyen?

Buyurun.

MURAT AYDOĞDU- GAP Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Teknik Koordinatörüyüm, ama coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama Bölüm Başkanlığını yürütmekteydim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

53TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Özellikle İlhami Hocama, “Ziraatçılar burada Hocam” şeklinde katkı sağlamak istiyorum. Bir de Tarım Bakanlığı olarak, çiftçi kayıt sistemine geçişle beraber, 99 itibariyle coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılamada envanter çıkarımında çok iyi noktadayız. Sadece veri bütünlüğü ve yeni haritalar üretilmesi noktasında gerçekten ciddi eksikliklerimiz var. Bunların tamamlanması hususunda aslında ciddi panellere ihtiyacımız var. Bu katkıyı sunmak istedim.

Çok teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Biz de teşekkür ediyoruz.

Buyurun.

SALONDAN- Ankara Altındağ Belediyesinden, harita mühendisiyim. Siz akademik açıdan yaklaştınız, akademisyen olarak konuştunuz. Ben de bir kamu kurumu çalışanı olarak fi krimi beyan etmek istiyorum.

Siz birlikte üretmek, paylaşmaktan bahsediyorsunuz, fakat kamu kurumlarında birçok personelde bu var, yeni teknolojiye karşı aşırı bir direnç; bir eğitime katılmama, üzerime iş kalır ya da birtakım işlere girişmeme konusunda. Hatta biz bilgi işlemde CBS projesini yürütüyoruz biz, orada Map Info ortamında hazırladığımız dataları imar müdürlüğünde Netcad kullandıkları için, daha zengin bir veri vermek açısından sözel bilgilerle beraber dönüştürüp veriyorum. O sözel tabloyu gördükleri zaman bile tüyleri diken diken oluyor, “Bunu kaldırınız. Ben klasik CAD verisi kullanmak istiyorum” diyorlar. Kamu kurumlarında böyle bir durum da var, birçok kamu kurumunda da duyduğum bir örnek.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ediyoruz.

Buyurun.

MUSTAFA YILMAZ (Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Konya Şubesi)- Ben de hukuki olarak bir katkı sağlamak istiyorum. Uygulama hukuki zeminin çok üzerinde. Bilindiği gibi, CBS hukuki zemine oturmamıştı, 2 yıl önce 3194 sayılı İmar Kanununda yapılan bir değişiklikle Bayındırlık ve İskân Bakanlığına verildi. 2011 yılında da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adı altında yeni bir genel müdürlük, CBS Genel Müdürlüğü kuruldu. Yani hukuki olarak CBS’nin çok gerisinde olduğumuzu düşünüyorum.

OTURUM BAŞKANI- Çok teşekkür ediyoruz.

Panelimizin ikinci turuna geldik; yine aynı sırayla devam ediyoruz.

Can Bey, buyurun.

Prof. Dr. CAN AYDAY- Değerli izleyenler; şurada bir şeyi biz karıştırıyoruz: CBS bir amaç değil, araçtır, yani bunu bir kere bileceğiz, bu çok önemli bir olay. Bizde gidiyorsunuz, adam kart bastırmış, “CBS uzmanı” diyor. Ne demek CBS uzmanı? Peki, nerede uzman olacak bu kişi, hangi konuda uzman olacak; madende mi, inşaatta mı,

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

54TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

jeolojide mi, ziraatta mı veya burada söylenen bazı olaylar var. Bunun için CBS’nin bir amaç değil, bir araç olduğunu hepimiz bilmek zorundayız. Bunun eğitiminin de 2 türlü olması gerektiğini bilmek zorundayız. Birincisi, bunun teknisyen gibi sadece veri girecek kişilere verilecek eğitim. İkincisi ise, bunun modelleme ve analizini yapacak eğitim. Veriyi girecek eğitimi genel olarak olabilir, belki o 2 yıllık olabilir, ama uzaktan falan da olmaz bu iş. Bu oturulacak, veriler nasıl girilecek, bu iş nasıl yapılacak; birinci eğitimin o şekilde olması lazım. İkinci eğitim ise, her meslek dalındaki kişi bunu modellemeyi de bilecek, CBS’yi de bilecek.

Benim bu derste söylediğim bir olay var: CBS’yi bilecek kişi, öncelikli olarak kendi mesleğini iyi bilecek; ziraatçıysa ziraatçı, inşaatçıysa inşaatçı, jeolojiyse jeoloji, madenciyse madenci. Kişi öncelikle kendi mesleğini bilecek, CBS’yi bir araç gibi kullanacak. Ben jeoloji mühendisi olarak nasıl çekiç kullanıyorsam, kayayı çekiçle de kırarım, bir başka taşla da o kayayı kırarım, ama çekiçle kırmak daha kolay olur. O zaman CBS’yi bu şekilde kullanacağız. Biz ne yapıyoruz; hepsinin eğitimini alıyoruz, hepsini birbirine karıştırıyoruz ve ortaya çıkıp “Biz CBS’ciyiz” diyoruz. Sen hangi konuda CBS’cisin? Bu gerçekten çok önemli.

Yurtdışında yapılan olay şu: Lise mezunu kişiler veriyi girebiliyor; oturtuyorsunuz onu, tıkır tıkır veriyi giriyor, ama analiz etme, analizini yapma çok önemli. Bizim bu konuyu bilmemiz lazım; analiz nasıl yapılır, nedir analizler? Adamlar artık CBS’yi inanılmaz derecede geçtiler, CBS’de inanılmaz işler yapıyorlar. Biz daha CBS’yi başaramadık. Yurtdışında CBS’ye “Recommending systems” diye bir olay geldi. Telefonunuzun içinde CBS de var, ama adam sizin profi linizi biliyor. Acıktığınız zaman, karnınız zil çaldığınız zaman basıyorsunuz düğmeye, adam sizin profi linizi biliyor; Ankara’da, Çankaya’daysanız, “Can Ayday sebze seviyor” diyor, size en yakın restoranı gösteriyor ve bunun adına da “Recommending systems” deniliyor. Artık bizim bildiğimiz o analizler falan bile geçti, ama biz daha o analizleri bilemiyoruz. Öyle olunca, birinci turda da söyledim, lütfen bunlara dikkat etmemiz lazım.

Veri girme kısmı ayrı, ama analiz ve modelleme yapacak kişi, öncelikli olarak kendi meslek disiplinini bilecek. A meslek disiplini kalkıyor -şu anda isim vermiyorum- deprem riskiyle ilgileniyor. Adam depremi bilmiyor, depremin ne olduğunu 99 depremiyle karşılaşınca anladı, ama adam CBS’de deprem riskleriyle uğraşıyor, deprem tehlike haritası yapmaya çalışıyor, bunların örnekleri var. Bunlara oda olarak bizim karşı durmamız lazım, “Bu benim odamın adamı, boş ver, o da kullansın CBS’yi demememiz lazım. Sevsek de, sevmesek de yabancıların çok güzel olayları var; otokontrol mekanizmasını çok güzel kuruyorlar. “Bu adam bunu yapamaz” diyor, kestirip atıyor.

İkincisi, uzaktan algılamayla CBS’yi birbirine karıştırmayalım; karışıyor, karışır, karışacak da, ama onunla o farklı. Şu anda şurada uzaktan algılamayla ilgilenen o kadar az adam var ki, ama uzaktan algılamayla CBS gerçekten ikiz kardeş; oradan alınan verileri ötekiler kullanacak. Hakikaten benden sonra konuşanlardan biri söyledi, gerçekten inanılmaz

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

55TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

gelişti. Ben MTA’da çalıştığım zaman, 80 metreye 80 metre ayrım gücündeki verilerle çalışıyordum, yani 76-77’de bir futbol sahasından küçüğü göremiyordum. Şu anda sivil uydu verileri 40 santime indi ve de inanılmaz, hiper spektral çıktı ki, 222 spektral bandı görüyorsunuz, neredeyse mikroskopla mineral tayini yaparmış gibi yapacaksınız. O zaman bunları kullanacakların sayısını okullarda ise okullarda, dışarılarda ise dışarılarda ayıralım.

Tamam, Gül Hocanın gösterdiği, belki biraz sataşma var gibi olacak ama, Jeoloji Mühendisleri Odasının da şeyi vardı, ama bir şey daha var: Bazı meslek dallarında da temel olayları öğretmeniz gerekiyor. Çevre mühendisliğini örnek vereyim: Ben çevre mühendisliğine de derse gidiyorum; topografyayı almamış. Hadi gelin bunlara CBS’yi öğretin! Onun için projeksiyonu adamlara öğretmeniz lazım. Birinci konuşmamda söyledim, olaylar şu olacak: Tüm meslek dalları oturacağız, şovenizme gitmeden, yani “Bu benimdir, CBS benimdir, başka hiç kimsenin tekeline vermem” demeden CBS’yi geliştirmek için çalışacağız. Bakın, bunun altını çiziyorum, 3 gün sonra bu olabilir, “Can Ayday konuştu” dersiniz. Hiçbir meslek dalının tekelinde değildir; hatta söylendi, dişçileri de kullanır, ötekileri de kullanır, hukukçusu da kullanır. Hiçbir meslek dalı, bunu kendi tekeline almayacak; ne jeoloji alacak, ne harita mühendisi alacak, ne diğer mühendislik disiplinleri alacak, ama CBS’yi geliştirmemiz lazım.

Söylediğim gibi, artık karar destek sistemine gitti olaylar. “Recommending systems” denilen olaylara girdi adamlar, biz daha hâlâ burada bu eğitimi nasıl vereceğiz, bu eğitimi nasıl yapacağız diye tartışıyoruz.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Biz teşekkür ediyoruz.

Can Bey; aslında sataşma yok, görüş ayrılığı yok. CBS bir araç dediğimize göre, bir meslek değil. Bu ilgilendiğimiz alanda dişçiler fi lan da olabilir, ama biz şu anda sınırlayalım; mühendislerin uygulama alanlarında CBS çok etkin bir araç. İlgili mühendislik dallarında CBS ile ilgili iyi eğitim verilmeli, çünkü bu aracı etkin kullanabilmeli, ama diğer taraftan veri toplamada çok yoğun veri toplayıcı lazım, onu da alt düzeyde teknik eleman diye yetiştirmemiz gerekir. Bunu böyle anlıyoruz, hepimiz böyle anlıyoruz. Siz bu konuda konuyu daha keskin hale getirdiniz, Gül Hanım da benzer şeyleri söyledi. Zaten bu anlayış hâkim olmadığı için, bu sertifi kalar, ilanlar fi landa bir kargaşa var, hakikaten komik şeyler ortaya çıkıyor.

Bir şey daha ortaya çıktı: Hem Can Beyin, hem Gül Hanımın konuşmasından sonra, CBS tamam, araç, ama amaç da değil tabii, bu aracı kullanarak başka problemlerimizi çözüyoruz. Öyleyse ondan sonraki karar olayı, ağırlıklı olarak üzerinde durulması gereken bir olay. Tabii ki isabetli kararlar, güzel kararlar, ancak ve ancak güvenilir bilgi sistemleri sayesinde olur; onun için CBS’yi biz benimsiyoruz, önemsiyoruz. Ancak son hedefi miz, tabii ki bu yeryüzünün kullanımına ilişkin veya doğal kaynaklardan yararlanmaya ilişkin yahut şehirleri düzenlemeye ilişkin hayati kararlar vermek.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

56TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Prof. Dr. CAN AYDAY- Sayın Başkan; bir cümle söylemek istiyorum: Bir de CBS demek, güncelleme demek. Burada değinilmeyen bir olay var, notumu almışım; güncelleme. Eğer CBS yapıp güncellemiyorsanız, CBS falan yapmayın, gerek de yok, yani CBS demek, güncelleme demek.

OTURUM BAŞKANI- Güvenilir bilginin zaten güncel olması gerekir. Teşekkür ederim.

İlhami Bey; buyurun, sırada sizde.

Doç. Dr. İLHAMİ BAYRAMİN- Ben Can Hocanın söylediklerine 8-10 tane karbon kâğıdı koyuyorum, aynısını söylüyorum.

Gül Hocamın ses tonundan küçümser gibi konuştuğunu ima edeceğim, sataştı mademki. Bu kursu düzenleyenlerden bir tanesi Ziraat Mühendisleri Odasında benim. Şöyle: “Bakanlık ilan verdi” dediler. Giden arkadaşı da şey yapıyorum, temel harita dersleri dışında 10 krediye yakın uzaktan algılama ve CBS dersi almıştı, Toprak Bölümünden bir arkadaşımız girdi. Bunun eğitimini daha önce Serhan arkadaşımız verdi galiba, Şehir ve Bölge Plancıları Odası altında.

Ben ilk konuşmamda bunu demiştim, günümüz veri toplama konusunda geometrik olarak gidiyoruz. Bugün meteorolojiye gidin, tonlarca veri var, ama o veriyi bilgiye dönüştürmek önemli. Burada önemli olan uzman, kendi mesleğinin uzmanlığı çok önemli. O yüzden karbonkopi diyorum, ben modele de karşıyım, onu da söyleyeyim. Bizim üniversitelerde şu anda model hastalığı var; ÇED raporlarında model hastalığı var, biz de zaman zaman bu hastalığa tutuluyoruz, “Dışarıdaki yok şu modeli uygulayalım” diye. Model değil; mühendis adam düşünür, açar bakar, taşınır, en uygunu bulur. Dışarıdan modeli, bilgisayar yazılımına bağlı olarak aldığımız anda da çöker gideriz; bazen adamların iklim koşullarına göre ayarlanmıştır, bilmem ne çalışmaz. Önemli olan, bu 5 günlük kursla 2 günden sonra mühendisliğinizi, uzmanlığınızı dönüştüreceksiniz. CBS’de, bilmem uzaktan algılamada neler yapılabilir’i kendi mesleğimden örnekler vererek anlattım. 5 gün olur, bilmem ne olur, o tartışılır, ama öyle bir ilana çıkmışlar; çocuğun elindeki ders kredisine değil, şeye bakmışlar. Odadan bir istek geldi, Odanın da isteğini kırmadım.

Şunu diyebilirsiniz: Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasının üyesi ve harita mühendisi olarak, yetkinlik konusunda, bu dersleri verip vermeme konusunda bizi eleştiriyor olabilirsiniz. O konuda da ben kendi kişisel olarak artılarım olduğuna inandığım için verdim. Bakın, Amerika’da yaptım doktoramı, uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri konusunda ekstradan 20-26 krediye yakın ders aldım sonradan, Türkiye’deki doktoramın dışında, ama hiçbir zaman uzaktan algılama biliyorum demedim, CBS biliyorum demedim. En iyi bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğimdir hayat felsefem. Ama mesleğim toprakçı, CBS’yi araç olarak kullandım; o yüzden eleştirilerinize katılmıyorum.

Ben toprak haritası yapıyorum, esas işim bu, arazi kullanım planlamasında toprak haritası. Ancak işin ilginç yanı, ben bu haritaları yaparken, öncelikle toprak olmayan verileri

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

57TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

kullanıyorum, jeoloji haritasını kullanıyorum, iklim parametrelerini kullanıyorum, yağışı, sıcaklığı kullanıyorum, bitki örtüsü haritasını kullanıyorum, topografi k haritayı kullanıyorum. Jeoloji haritasını kişisel olarak işte mineraloji-petrografi bilmem ne uygulamaları, ama hiçbir zaman da başka mesleklere girmediğim için, petrograf olduğu için Yusuf Hocamla genellikle araziye çıkarım.

Veri kalitesi önemli; “ısrarla ikinci kez söylüyor” diyeceksiniz. Ordu İlinde doktora tezim için MTA’dan 25 000’lik 52 pafta mı, 70 pafta mı ne para verdik, aldık. 100 000’liği de aldık. Bütün Ordu İlinde 100 000’likle 25 000’liğin arasında 3 poligon farklılığı vardı. Yusuf Hocam da gitti; “Buralara zeolit demişler, ilgisi yok, buraya bilmem ne demişler, bazalt demişler, ilgisi yok.” “Hocam, bizim para, 14 milyar lira boşa mı gitti?” “Evet” dedi. “O zaman Hocam sen 10 gün daha buradasın, yani arazide çalışırken.” Anlatmak istediğim şu: Sayısal veriler uçuşuyor, ama doğruluğu yok. Toprak haritasının ne kadar kötü olduğunu size söyledim. Hâlbuki aranızda toprak haritalarını o kadar güzel kullanan vardır ki, yağlı ballı börek gibi, hazır veri geldi diye, ama yok öyle bir şey.

Bütün projelerde, büyük projelerde falan hep kamu yararı diyoruz. Ben eğer birazcık becerebilirsem, birkaç hocayı da yanıma alabilirsem, yükseklisansta “kamu zararı” diye bir ders açmak istiyorum. Ankara Toprak Koruma Kurulu Üyesiyim, bu CBS de kamu yararına göre analizlerde o kadar güzel kullanılıyor ki… İşin bir de ters tarafından bakalım, kamu zararı nedir diye ona bakmak lazım aslında, özelikle büyük baraj projeleri olur, bilmem ne olur. Onun da CBS ile ilgisi olmayabilir, ama TMMOB’yle kesinlikle ilgisi var. O yüzden bir de kamu zararı diye bir ders geliştirmek lazım aslında.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ediyoruz İlhami Bey.

Şebnem Hanım, buyurun.

Prof. Dr. ŞEBNEM DÜZGÜN- Ben hem sorulara cevap verip, hem de konu hakkındaki görüşlerimi iletmek istiyorum kısaca.

Coğrafi bilgi sistemi konusunda Fatmagül Hocayla paralel düşünmemizin bir nedeni de ikimizin de bayan olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum, demek ki aynı şekilde bakıyoruz. Biz bu zamana kadar veri kalitesiyle ilgili konuştuk da bundan sonra kesinlikle “Coğrafi bilgi sistemi uzmanı kim olacak?” sorusunu konuşacağız. Bunun bir meslek disiplini olmadığını iddia etmenin ben devekuşuna benzetiyorum, yani kafamızı kuma gömmeyelim. Dünyada zaten bu meslek disiplini var aslında; birçok Batı ülkesinde coğrafi bilgi sistemi uzmanının kim olacağı, hangi eğitimleri aldıktan sonra uzman olacağıyla ilgili standartlar var. Bu standartların da Türkiye’de olması gerektiğini düşünüyorum. Henüz bir standart olmadığı için zaten karmaşa yaşıyoruz.

İkincisi de dünya değişiyor ve değiştikçe farklı disiplinlerin etkileşiminden kaynaklı yeni disiplinler ortaya çıkıyor. Bundan 20 yıl önce aktüerya diye bir dilim dalı yoktu;

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

58TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

sigortacılığın dünyada gelişmesi nedeniyle bu bilim dalı ortaya çıktı. Dolayısıyla gelecekte bu uzmanlık olacaktır ve burada da söylüyorum; gelecekte biz bu uzmanın kim olması gerektiğini, nasıl uzman olacağını konuşuyor olacağız. Dünyada bununla ilgili çalışmalar da var.

Bütün kursların birbirine benzemesinin nedeninin aklın yolunun bir olduğundan geçtiğini düşünüyorum; çünkü siz sistemi, teknolojiyi bilmeden kendi dalınızda uygulayamazsınız. Dolayısıyla bu giriş düzeyindeki eğitimlerin hepsi birbirine benziyor, bu da çok doğal diye düşünüyorum. Ancak eğer biz, giriş düzeyinin daha üzerinde eğitim vereceksek, bu tabii ki meslek disiplininde nasıl kullanılacağı olacaktır. Yönetim bilgi sistemleri denilen bir başka bilgi sistemi var ve bu bütün yönetimle ilgili bilim dallarının müfredatında vardır ve orada da bunun temelleri anlatılır. Yani coğrafi bilgi sistemlerinin temelleriyle ilgili bir eğitim vermenin de ondan çok farklı olmadığını düşünüyorum.

Bu eğitimlerde asıl önemlisi, teknolojinin anlatılması, yazılımların anlatılmamasıdır; çünkü siz teknolojiyi bilirseniz, her türlü yazılımı kullanabilirsiniz. Ben, Fatmagül Hocanın sunumundan aslında en uygunsuz olanının herhangi bir yazılımı anlatmak olduğunu düşünüyorum. Yani genel eğitimlerin teknolojiyi bilen herkes tarafından alınıp, ilgili alanda kullanılması gerektiğini düşünüyorum.

Teknoloji olan dirençle ilgili de şunu söyleyeceğim: Dünya bilgi teknolojileriyle tanıştığı için, siz ne kadar direnirseniz direnin, önünde sonunda bu gerçekleşecek. Bu her zaman da vardır, yani bilgi teknolojilerinin özünde insan-teknoloji denilen bir problem vardır ve bu problem, herkesin bildiği bir problem. Dolayısıyla problemin ne olduğunu bilip, buna uygun çözümler aramamız gerekir. Ben de hatırlıyorum, ilk cep telefonları çıktığında karşı durmuştum, ama bugün Iphone’suz yaşayamaz haldeyim. Dolayısıyla kamu kurumlarında da bu konunun aşılmasının kaçınılmaz olduğunu bilmek gerekir. Evet, bu bir sıkıntıdır, ama sıkıntının çözümüyle ilgili de yaklaşımlar vardır, yani o kadar umutsuz olmamak gerekir.

Son olarak da şunu söylemek istiyorum: Coğrafi bilgi sistemleri, evet, araçtır, ama bugün artık dünyada o araç olarak kullanımının çok ötesinde. Biz bugün bu araçları kendi disiplinimizde kullanalım diyoruz da bu, gelecekte çok vizyonu olan bir konu değil. Bugün her disiplin, evet, kendi alanında bunu bir uygulama aracı olarak kullanıyor, ama onun haricinde, bu disiplinin kendi içinde de bir gelişimi var, bunu da görmemiz gerekiyor, bundan kaçmamamız gerekiyor. O nedenle bu iki konuyu birbirinden çok ayrıkmış gibi düşünmememizin faydalı olacağını düşünüyorum.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Biz de teşekkür ediyoruz. Farklı bir bakış; meslek değildir dedik, Şebnem Hanım tersini söylüyor. Elbette bu CBS’yi geliştirenler de ayrı bir sektör. Türkiye’de de var, gerçekten meslek olarak bu işleri yapan arkadaşlara CBS uzmanı diyebiliriz, ama CBS kullanıcıları ayrı bir meslek olamaz. Herhalde aynı şeyi söylüyoruz.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

59TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Prof. Dr. ŞEBNEM DÜZGÜN- Ben CBS uzmanlığından söz ediyorum, kullanıcısından söz etmiyorum, ama CBS uzmanı diye bir yeni meslek disiplini var, bunu kabul edelim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ederim.

Buyurun Gül Hanım.

Prof. Dr. FATMAGÜL BATUK- Öncelikle az önceki slaytları göstermem eleştirmek için değildi kesinlikle.

Ben bu konunun dersini yıllardır veren bir hoca ve birçok meslekle bir arada çalışmış bir insan olarak düşüncem şu: Odayı da belki çok yansıtmıyor, ama orada gördüğünüz o konularla bir meslekteki bir problem çözülemez, böyle düşünüyorum. Çok basit şeyleri çözersiniz, ama bir kamu kurumunda imar durumu çıkartacaksanız, orada aldığınız o eğitimle o imar durumunu çıkartamazsınız. Bir dolu katmanı çakıştırmanız gerekir; biri lokal koordinat sistemindedir, öteki bilmem nedir, bunun gibi arka planda bir dolu çözülmesi gereken sorun var. Bunları çözmenin yollarından bir tanesi de -daha sonraki oturumlarda tartışılacak- TUCBS’nin ülkemizde gerçekleştirilmesidir. Bir an önce standartlarının belirlenmesi, kamu kurumundaki hantal yapının artık gençlerle yenilenmesi gerekmekte veya o yapıda çalışan arkadaşlarımızın da yenilenmesi, yani teknolojiyi öğrenmek için zorlanması gerekir diye düşünüyorum.

Tabii mesleğimize düşen bazı görevler de var; örneğin kadastral haritalarımızın yenilenmesi gerekiyor, örneğin hâlihazır haritaların artık CBS ortamında uygun bir şekilde oluşturulması gerekiyor. Biz bunları yapmadığımız sürece, kamu kurumları bunları yeterli doğrulukta, istenilen şekilde yapmadığı sürece de pek çok disiplinin pek çok verisi tamamlanmamış olacak.

Sertifi ka, uzmanlık gibi konuları aslında tartışmak istemiyordum, yani bugün buraya geldiğimde bakış açım bu değildi. Yine Şebnem Hocama katılıyorum, belki kadın dayanışması, pozitif ayrımcılık...

Doç. Dr. İLHAMİ BAYRAMİN- Hocam, kurslarla ilgili verileri gelmeden önce toplamışsınız, geldiğinizde değil.

Prof. Dr. FATMAGÜL BATUK- Evet, dün gece topladım.

Doç. Dr. İLHAMİ BAYRAMİN- Yani “Niyetim yoktu” diyorsunuz da varmış.

Prof. Dr. FATMAGÜL BATUK- Hayır, hiç yoktu öyle bir niyetim. Yani sizin kurs düzenlediğinizi falan da bilmiyordum gerçekten.

Doç. Dr. İLHAMİ BAYRAMİN- Hocam, benim kurs düzenleyip düzenlememem önemli değil; biraz renklensin panel, tartışma olsun. Sizin çok iyi CBS bildiğinize inanıyorum; jeoloji haritası veya toprak haritası yapabilir misiniz?

Prof. Dr. FATMAGÜL BATUK- Toprak haritasının ve jeoloji haritasının altlıklarını hazırlayabilirim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

60TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Doç. Dr. İLHAMİ BAYRAMİN- Ama yapamazsınız, değil mi?

Prof. Dr. FATMAGÜL BATUK- Yapmam.

Doç. Dr. İLHAMİ BAYRAMİN- Benim demek istediğim oydu sadece, başka bir şey değil; uzmanlık, herkesin kendi mesleğinde uzmanlık…

Prof. Dr. FATMAGÜL BATUK- Başka bir ortamda bu sertifi ka, yeniden yapılanma, CBS eğitimi gibi konuların tartışılması mesleğimiz için çok yararlı olacaktır. Melih Beyin sorusu vardı; ondan bahsediyorsunuz Hocam. Burada alelacele cevap vermek istiyorum o konuda, yani biraz daha düşünerek cevap vermek lazım. Ancak disiplinlerin işbirliği yapması şart ve her disiplin kendi modellerini de bir an önce tasarlamalı, en azından TUCBS’de yer alacak veri modeli eksik kalmamalı diye düşünüyorum.

Çok teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Biz de teşekkür ediyoruz.

Serhan Bey; son söz sizin.

HALİL SERHAN SANER- Teşekkür ederim.

Ben ikinci turda kısaca CBS’de eğitim konusuyla ilgili olarak hocalarımın söylediği konulara katkıda bulunmak istiyorum. Herhalde bu panelin akademisyen olmayan tek üyesi benim; o nedenle üniversitelerle ilgili birkaç konuyu arz edebilirim.

Hepimizin malumu, donanım konusundaki gelişmeler sayesinde CBS’de yaygınlaşma hızlandı. Lisans öğrenciliğimin başında hiçbirimizin elinde bilgisayar yoktu ve lisans eğitimimi CBS’yi sadece duyarak tamamladım diyebilirim. Nispeten şimdi lisans düzeyinde CBS eğitimi var, hocalarımız eminim üniversitelerinde bu eğitimleri veriyorlar. Ancak son dönemde sayıları hızla artan üniversitelere dikkati çekmemiz lazım, her yerde açılan üniversiteler ve ilgili bölümlerin durumunu kritik etmemiz gerekir. Bu kurumlarda CBS eğitiminden bahsetmemizin pek mümkün olduğunu düşünmüyorum. Bu sebeple özellikle Anadolu’da yeni kurulan üniversitelerin öğrencileri ve mezunları Odamızda CBS eğitimi konusunda yoğun bir talep oluşturmaktadırlar. Bu kurumlarda taşıma suyla değirmen döndürüldüğü için bırakın CBS eğitimi konusunu, mesleğimizin temel akademik formasyonlarıyla ilgili büyük eksiklik yaşanmaktadır.

Bir diğer konu; kamu kurumlarındaki standardizasyon ve düzenleme çalışmaları. Bu çalışmalar meslek alanlarımızda çok hızlı karşılık bulmaktadır. Bunun somut örneği; 2000’li yılların ortalarında Çevre ve Orman Bakanlığı üst ölçekli planları coğrafi bilgi sistemleri vasıtasıyla yaptırma şeklinde bir düzenleme yaptı ve birtakım şablonlar oluşturuldu. Tabii yoğun iş yükünden dolayı bu projelerin tamamına yakını özel sektöre yaptırıldı. O dönem bu konuyla ilgili yetişmiş personel yoktu ve odaya çok yoğun bir talep oldu. Bu dönemde odamızda donanımlı bir sürekli eğitim merkezi kurduk ve burada

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

61TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

yaptığımız uygulamalı eğitimler sayesinde oluşan talebi söndürdük. Bu çalışmalar meslek alanımızda bir anda bir devinim yarattı. Bir sonraki aşamada coğrafi bilgi sistemlerinin sadece üst ölçekli planlama çalışmalarında değil, diğer çalışmalarda da kullanılmasını hızlandırdı. Yani kamu tarafındaki 10 birimlik bir ilerleme, diğer tarafta 50 birimlik bir yansımayla olumlu olarak sonuçlanmaktadır.

Son olarak birlikte üretmek, yönetmek ve paylaşmak için CBS çok önemli bir araç. Birlikte üretmeye, yönetmeye muhtacız ve CBS’yi de kullanmak durumundayız.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Biz de Serhan Beye teşekkür ediyoruz.

Panelimizin sonuna geldik. Panelde CBS’yi konuştuk. CBS ile ilgili bazı genel eğilimler tartışma konusu oldu. Bir tanesi, en son Şebnem Hanımın genel eğilime ters düşen bir görüşü var; “Hayır, CBS bir meslektir” diyor. Tabii o görüşe saygı duymak gerekir, ama CBS uzmanlığı da vardır tabii. CBS mesleği deyince, herhalde genellikle gelişmiş ülkelerde CBS programını geliştirenler anlaşılır diye düşünüyorum, ama Şebnem Hanım bunun tersini söylüyor.

Prof. Dr. ŞEBNEM DÜZGÜN- Ben sanırım anlatamadım, bir daha anlatayım. Coğrafi bilgi sistemi uzmanı, bu teknolojiyi bilen, teknoloji konusunda geliştirme yapan ve ilgili disiplinin CBS ile ilgili problemlerini çözebilen uzmanlık dalı aslında. Yani siz mühendis olarak o uzmandan yardım alabilirsiniz; başka bir disiplin, mesela arkeolog olabilirsiniz, kazı yönetim sistemiyle ilgili bir derdiniz vardır, ona sorabilirsiniz. Coğrafi bilgi sistemlerinin altındaki bilgi teknolojisi altyapısı da özel bir uzmanlık, yani bunu herhangi bir bilgi teknolojisi uzmanından alabileceğiniz bir uzmanlık değil bu.

OTURUM BAŞKANI- Örnek olarak Can Bey, jeoloji mühendisi, ama aynı zamanda bir CBS uzmanı.

Prof. Dr. CAN AYDAY- CBS uzmanı değilim, sakın yanlış anlaşılmasın, hiçbir zaman da iddia etmedim Sayın Başkan.

Prof. Dr. ŞEBNEM DÜZGÜN- Bu konunun Türkiye’de bu şekilde gelişmesinin nedeni şu: Coğrafi bilgi sistemleri ilk önce Türkiye’de mühendisler tarafından kullanıldı; dünyada, özellikle yurtdışında coğrafyacıların ve bilgisayar mühendisliği disiplinlerinin çok kullandığı bir disiplindi. Oradan çıktığı için, daha sonra uzmanlığa dönüştü. Bizim ülkemizde ilk bunu kullananlar yerbilimcilerdir, yerbilimlerinden çıktığı için biz bunu böyle tanıdık. Ancak böyle tanıdık diye böyle devam etmek zorunluluğu yok, çünkü dünyada böyle devam etmiyor zaten.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ederiz.

Buyurun.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

62TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Prof. Dr. CAN AYDAY- Doğu, Şebnem Hanımın söylediği bu olay MTA’da ve o zamanki Orman Bakanlığında çıkmıştır. Benim yaşımda olanlar varsa bilirler onu, Orman Bakanlığının Orman Çiftliğinde bir yeri vardı, orada ve MTA’da.

Prof. Dr. FATMAGÜL BATUK- Hocam; neyin çıktığını anlamadım, yani CBS konusu mu?

Prof. Dr. CAN AYDAY- CBS ve uzaktan algılama.

Prof. Dr. FATMAGÜL BATUK- Ama onu öyle sınırlandırmamak lazım.

Prof. Dr. CAN AYDAY- Şebnem’in söylediği olay...

OTURUM BAŞKANI- Yerbilimcilerin içerisinde haritacılar da var, onun için itiraz etmiyoruz.

Prof. Dr. CAN AYDAY-Yani o şekilde çıkmıştır. Fakat olay şudur: Gerçekten Şebnem Hocanın söylediği gibi, bu olay bir meslek değil; yurtdışında çıktığında, elektrik mühendisleri ve bilgisayar mühendislerinin gözetiminde çıkmıştır; MIT’de başlamıştır, sonra Stanford’da devam etmiştir. Katmanlar; 8 katmandı, daha sonra 36 katmana çıkmıştır. Bunların hepsi orada bilgisayar mühendisleri ve şeyler, yani oradaki adamlar da çıkıp “Biz CBS mühendisiyiz” dememişlerdir.

OTURUM BAŞKANI- Panelimize katıldığınız için, bizi sabırla dinlediğiniz için çok teşekkür ediyoruz.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

63TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

II. OTURUM(ÖZEL OTURUM 1)KAMUDA COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ PROJE YATIRIMLARI VE SONUÇLARIOturum Başkanı : Ali Fahri ÖZTEN(Harita ve Kadastro Mühendsileri Odası Genel Başkanı)

31 Ekim 2011

KONUKLAR:

Gürsel KÜSEKDr. Hakan MARAŞDr. Emin Bank Dr. Ebru ALARSLAN

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

64TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

65TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

OTURUM BAŞKANI (Ali Fahri Özten)- Değerli katılımcılar; hoş geldiniz.

Şöyle bir bilgi vereyim: “Kamuda Coğrafi Bilgi Sistemleri Proje Yatırımları ve Sonuçları”yla ilgili Düzenleme Kurulumuz, Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü kuruldu biliyorsunuz, bununla ilgili Genel Müdür katılacaktı bu panele, ama Genel Müdür sanıyorum yurtdışında. Onunla ilgili Ebru Hanımın ismini verdiler, ama Ebru Hanımın katılmamasıyla ilgili bir bilgi var mı, bilmiyorum, ama Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü sanıyorum bu etkinliğe katılım sağlayamadı. Bunu panelin ilerleyen dakikalarında artık irdeleme noktasında olacağımızı söylemekte yarar var.

Değerli konuklar, değerli misafi rler, değerli kurum temsilcileri, mühendisler ve mimarlar, şehir plancıları; etkinliğimizin 2. Oturumumuzun konusu, “Kamuda Coğrafi Bilgi Sistemleri Proje Yatırımları ve Sonuçları.” Bu panelde Tarım Reformu Genel Müdürlüğü var; aslında Genel Müdürümüz katılacaktı, ama Genel Müdürümüz Bakan Beyle birlikte Van’da oldukları için etkinliğe katılamadılar. Onun yerine yine Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Coğrafi Bilgi Sistemleri Daire Başkanı Dr. Hakan Erdem aramızda; hoş geldiniz. Yine Harita Genel Komutanlığında coğrafi bilgi bazlı projelerle ilgili Komutanlık adına Dr. Hakan Maraş burada; hoş geldiniz. TÜBİTAK bünyesinde gerçekleştirilen coğrafi bilgi sistemleri çalışmalarıyla ilgili Dr. Emin Bank burada. Emin Bey; hoş geldiniz. Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünün temsilcisi katılamadılar, herhangi bir iletişim ya da bilgi de aktarmadılar, onu da sizinle paylaşmak istiyorum.

Bir önceki oturumda güzel, tartışmalı konular oldu; o panelistlere sizler adına teşekkür ediyorum. Bir iki noktayı açıklamama izin verin. Farklı meslek odalarından kısıtlı bir katılım olduğu noktasında bir bilgi verildi. Aslında Düzenleme Kurulu tarafından tüm odalara çağrı yapıldı ve o çağrıya yanıt veren odalara yer verildi. Yoksa tüm 23 odaya Düzenleme Kurulu panel için çağrı yapmıştı. Özellikle Çevre Mühendisleri Odası üzerinde durduk, ama Çevre Mühendisleri Odası bir katılımcı bildirmediler, onu belirtmek istiyorum.

Panelin ilerleyen kısımlarda bazı konuların açıklığa kavuşması noktasında mutlaka tartışmalar olacaktır, bazı bilgi paylaşımları yapılacaktır, ben de buradan katkı vermeye çalışacağım.

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, biliyorsunuz son dönemde çok ciddi bir çıkış yaptı. Kurumun projeleriyle ilgili CBS Daire Başkanı Hakan Bey bizlere bilgi aktaracak.

Şunu paylaşmak istiyorum sizlerle: Toplulaştırmayla ilgili şu an 14 milyon hektarlık bir alandan söz ediliyor. Türkiye’nin yüzölçümünün 80 milyon hektar olduğunu düşündüğümüzde, demek ki çok büyük bir alanda toplulaştırma projelerinin hayata geçirilmesi gündemde. Bu toplulaştırma projeleriyle ilgili sanıyorum çalışmalar devam etmekte. Tabii ki toplulaştırma projelerinin yapılmasında CBS ile uyumlu üretim noktasının neresindeyiz, hangi çalışmalar yapılıyor, bunu konuşacağız, bu konuda bilgi aktarımı isteyeceğiz. Ancak Türkiye’nin coğrafi bilgi sistemleri genel tablosuna baktığımızda,

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

66TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

özellikle arazi yönetim planları açısından çok önemle üzerinde durduğumuz mera, yayla, kışlak alanlarımıza baktığımızda, Türkiye’nin kuruluşu döneminde yaklaşık yüzde 44’ü mera, yayla, kışlak alanı olan bu alan büyüklüğünün bugün 14 milyon hektara düştüğü söyleniyor.

Biz Oda olarak, özellikle yabancıların tarım arazilerini kiralama ya da satın alma noktasındaki girişimleri geçen dönem tartışma konusu olduğunda, Bakanlığa bu konuda Bilgi Edinme Yasasına dayanarak soru sorduk ve Türkiye’de mera alanlarının ya da tarım arazilerinin ne kadarının yabancılara kiralandığını ya da satış yapıldığını sorduk. Bakanlık böyle bir envanteri henüz tutamadığını söylediler. Bu da Türkiye’nin az önce konuştuğumuz veri toplama noktasındaki konumunu ortaya koyuyor.

Yine bir önceki oturumda kentlerdeki kent bilgi sistemi ya da coğrafi bilgi sistemiyle ilgili planlama çalışmalarından söz edildi ve bu konuda İller Bankasının çalışmaları örnek verildi. Burada şunu söyleyebiliriz: Aslında Fatmagül Hoca o konuda bilgi de verdi, bugün Türkiye’de 2 bin 948 belediyenin hâlihazır haritalarının ne kadarının CBS tabanlı olduğu biliniyor ve bu çok küçük bir oran. Bu konuda İller Bankasının çok ciddi bir çalışma yapmasını ya da yerel yönetimlerin bu konuda çok hassas olması gerektiğini söylemek gerekiyor. Özellikle Türkiye’de 56 milyon kadastro parselinin güncel olması gerekiyor. Eğer siz mülkiyete dayalı verilerin güncel olmadığı noktada bu verileri kullanmaya kalkarsanız, üreteceğiniz hiçbir veri ve veriden üreteceğiniz bilgilerin doğru olmadığı ortaya çıkacaktır.

Bununla ilgili yine bir bilgi aktarmak istiyorum: Biliyorsunuz, bilginin yüzde 80’inin konuma dayalı olduğu, dünya genelinde kabul edilen bir olgudur. Bugün coğrafi bilgi sistemlerinin konum bilgisi olduğu ifade ediliyor ve bilginin de yüzde 80’inin konum bilgisi olduğu söyleniyor. Dolayısıyla konum bilgisine dayalı çalışmalarda, siz üniversitelerde farklı meslek gruplarına topografya dersi vererek projeksiyon sistemlerini anlatamazsınız. Dolayısıyla her meslek grubu kendi çalışmasını yaparken, konuma dayalı üretimi de ilgili meslek grubunun yapması gerekir. Yoksa üniversitede statik dersi okudu diye farklı meslek gruplarının farklı işler yapması anlamına gelir ki, bu doğru değildir. Genel bilgi verilebilir, bu ayrı bir konu, ama her meslek grubu kendi alanı içerisinde bu çalışmayı yapması gerekiyor. Eğer konuma dayalı bir üretim olacaksa, o eğitimi alan meslek grubu, ki bunların harita mühendisleri olduğu biliniyor, onu da sizinle paylaşmak istiyorum.

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü son dönemde yeniden yapılandı ve özellikle coğrafi bilgi sistemleri konusunda ciddi çalışmaları var ve Daire Başkanımız, Genel Müdürlüğün projelerinden de kısa bir bilgi aktaracaklar. Ben sözü Coğrafi Bilgi Sistemleri Daire Başkanımız Hakan Beye bırakıyorum.

Buyurun.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

67TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Dr. HAKAN ERDEM (Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Coğrafi Bilgi Sistemleri Daire Başkanı)- Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle Başkanımızın da ifade ettiği gibi, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Coğrafi Bilgi Sistemleri Daire Başkanıyım. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, yeniden yapılanmayla bağlı kuruluşundan ana hizmet bölümüne geçtikten sonra, artık tarımda reform niteliğine dönen bir Genel Müdürlük anlayışı içerisinde. Bu anlamda, doğal olarak Başkanımızın sorusu sunumumuzun içerisinde yer aldığı için ve de sunum içeriği kamu kurumlarının ve genel müdürlüklerin bu anlamda yaptığı çalışmaların aktarılması olması, artı Çevre Bakanlığının da katılmaması nedeniyle, süremizin de biraz uzadığını düşünerek sunumuma başlamak istiyorum.

639 sayılı Kanun Hükmünde Kararname sonrasında Genel Müdürlüğümüzün görevleri yeniden düzenlenerek faaliyetlerini sürdürmeye başlamış durumda ve 11 daire başkanlığından oluştuğunu ifade etmek istiyorum. Bu anlamda kırsal kalkınma, pazarlama, tarımsal desteklemeler, arazi toplulaştırması, coğrafi bilgi sistemleri, teşkilatlanma, tarım arazilerinin değerlendirilmesi, tarım sigortaları ve doğal afetler, arazi ıslahı ve sulama sistemleri, özel projeler ve kredilendirmeyle idari işler ve koordinasyon artık daire başkanlıkları olarak ve görevleri itibariyle Genel Müdürlüğümüz içerisinde yer almış durumda.

Daire Başkanlığımızın yapısına baktığımızda, öncelikle entegre idari ve kontrol sisteminin kurulması, arazi-parsel tanımlama çalışmaları içerisinde o sistemin tamamlanması, yine bunun iklim değişikliğiyle ilişkili olarak arazi kullanım sınıfl arına yönelik çalışmaların gerçekleştirilmesi, coğrafi bilgi sistemi temelinde harita uydu görüntüsü ve diğer verilerin sağlanması, tarımsal verilerin toplanması ve istatistiklerin oluşturulması, kurum içi ve kurum dışında veri değişim standartlarının belirlenmesi, bu anlamda veri kaynaklarının tespitiyle veritabanlarının oluşturulması, bilgi sistemlerinin kurulması ve bunlarla ilgili diğer bilgi sistemleriyle ilişkili olarak entegrasyon ve tabii ki coğrafi bilgi sistemleri açısından temeldeki veri ve bu veri anlamında da tüm Bakanlık ve bakanlıklar arası düzeyde tarımla ilgili istatistiklerin tutulması ve çiftlik muhasebe veri ağının kurulması şeklinde bir görev tanımı yer almakta.

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Birimimiz, Entegre İdare Kontrol Sistemi Birimimiz, İstatistik Birimimiz ve Eğitim Birimimiz olmak üzere 4 ana birimimiz şu anda mevcut.

Yine coğrafi bilgi sistemi veri akışına baktığımızda, gerek ana hizmet birimleri, gerek bağlı kuruluşlar, gerekse taşra birimleriyle veri akışı yine Başkanlığımız üzerinden gerçekleştirilecek. Burada temel amacımız, merkezi erişim, tek noktadan müdahale, aynı anda herkese veri sunumu, güncel doğru verinin iletilebilmesi ve bu anlamda gerekli entegrasyonun sağlanmasıdır.

Başkanımızın sorusuna da cevap verecek nitelikte, Genel Müdürlüğümüzce gerçekleştirilen çalışmaların temelinde ve öncesinde toplulaştırma çalışmaları yatmakta. Bu anlamda

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

68TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

herkesçe malum olduğu üzere, çok sayıda parselin olması, dağınıklık, mekanizasyona uygun olmaması, ortalama parsel büyüklüğünün küçüklüğü ve birçok parselde de sulama ve ulaşım ağından yoksunluk, toplulaştırmayı zorunlu hale getirmekte. Bu anlamda, toplulaştırma mantığı içerisinde baktığımızda, 1961 yılında başlayan çalışmaların sürecini görmektesiniz. Yaklaşık 40 yıllık süreçte 450 bin hektarlık bir alanda toplulaştırma çalışmasının yapıldığını biliyoruz. Yine 2003 ve 2007 yılları arasında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 37 bin hektar, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından da 95 bin hektar olmak üzere, 132 bin hektarlık bir arazide toplulaştırma çalışmaları yapılmıştır.

2007-2010 döneminde baktığımızda, GAP illerinde 380 bin hektar, DAP illerinde 42 bin, KOP’ta 44 bin, diğer illerde 93 bin hektar olmak üzere, toplamda 559 bin hektarlık alanda arazi toplulaştırmasının yapıldığını görmekteyiz. 1961-2010 yılları arasındaki bu durum, 1 milyon 140 bin hektarlık alanın toplulaştırmasının tamamlandığını göstermekte.

Devam eden projeler anlamında baktığımızda, GAP illerinde 2 milyon 61 bin hektar, DAP illerinde 110 bin hektar, KOP’ta 20 bin, diğer illerde 247 bin hektar olmak üzere, toplam 2 milyon 438 bin hektar alanda toplulaştırma projelerine devam edilmektedir. Tabii ki 2011 yılı itibariyle hedefi miz, 1 milyon hektara tamamlamak. Doğal olarak bu, aslında Hükümet programında da yer alan bir hedef. Şu anda 846 bin hektarlık arazide ihaleye çıkılmış durumda; yıl sonuna kadar da 1 milyon hektara ulaşılacaktır.

2015 yılı hedefi doğrultusunda Başkanımızın da dediği gibi, 14 değil de 11 milyon hektarlık bir alanda toplulaştırma tamamlanması planlanmış durumda. 2011 yılı sonu itibariyle 3 milyon 579 bin hektar alanda arazi toplulaştırması tamamlanacak ve her yıl 1 milyon hektar alanda toplulaştırma yapılacak. 2011-15 yılları arasında 4 milyon hektar olmak üzere, toplamda 7 milyon 579 bin hektarlık toplulaştırmayı 2015 yılında tamamlayacağız ve bunun 2023 yılına kadar tamamlanması da 14 bin hektar, 15 bin hektara ulaşacak. Tabii ki 7.5 milyon hektarlık bir alanda toplulaştırmanın tamamlanması, gerek ürün artışı, gerek yakıt tasarrufu ve gerçekleştirilen diğer sürekli olmayan kazançları göz önünde bulundurduğumuzda, 33.4 milyarlık bir kazanç hedefl enmiş durumda.

Genel Müdürlüğümüz açısından, bir önceki slaytta da arazi toplulaştırması için uygun alanların Türkiye üzerindeki dağılımı söz konusu. Tabii ki bu çalışmaların coğrafi bilgi sistemleri mantığında gerek eski mülkiyetin, gerekse yeni mülkiyetin belirlenmesi, yapılan imalatların toplu olarak coğrafi bilgi sistemi mantığında sayısallaştırılması çalışmaları da devam ediyor. Bu anlamda da Genel Müdürlüğümüz, bu yeniden yapılanması içerisinde Coğrafi Bilgi Sistemleri Dairesiyle Toplulaştırma Dairesinin ortak çalışması gibi bir çalışma sergileyecek.

Tabii ki sadece toplulaştırma değil, Genel Müdürlük olarak yeni görevlendirmeyle çiftçi örgütlerini üretimden pazarlamaya ve bu süreç içerisindeki desteklemeye kadar birçok alanda tarımın altyapısı mantığı içerisinde yer almak durumundayız. Arazi kullanım

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

69TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

planları bu anlamda Genel Müdürlüğümüz çalışmaları içerisinde büyük önem taşıyor ve 5403 sayılı Kanun doğrultusunda gerek 1. maddesinde, gerek 9. maddesinde ve gerekse 10. maddesinde rasyonel arazi kullanım planlarının yapılması talimatlandırılıyor.

Bu doğrultuda kanunun 10. maddesine baktığımızda, ülkesel ve bölgesel planlamalara temel oluşturacak, diğer fi ziki planlamalara veri teşkil edecek, toprak veritabanı ve su potansiyeli temelinde sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda uygun arazi kullanımının belirleneceği; yerel, bölgesel ve ülkesel ölçekte tarım arazileri, mera arazileri, orman arazileri, özel tarım arazileri, yerleşim alanları, altyapı alanları ve diğer alanların belirlenmesi bu planlar içerisinde söz konusu olacaktır. Tabii ki tarım arazilerinin istisnalar haricinde amacı dışında kullanılmaması da yine bu planlamaların önemli bir unsuru olacak.

Bu anlamda Genel Müdürlük olarak belirli hedefl er belirlemiş durumdayız: - Arazi kullanım planlarının 2014 yılı sonuna kadar ülke düzeyinde tamamlanması, - 5403 sayılı Kanun kapsamında büyük ovaların belirlenmesi; 2012 yılında 8

ilde, 2013 yılında ülkesel düzeyde yüzde 70, 2014 yılında yüzde 100 olarak belirlemenin söz konusu olması ve bunun arazi kullanım planları içerisinde yer alması,

- Toprak ve sulama laboratuarlarının veritabanının oluşturularak, her analizin arazide konumsal bilgilerle donatılarak ve barkot sistemiyle güvenliğinin artırılması sağlanarak bitki ekolojik istekleriyle de ilişkilendirilmesi, 2012 yılı sonu itibariyle yine Genel Müdürlüğümüz hedefl eri içerisinde. Tabii ki bir diğer husus da toprak etüt ve planlamalarının Avrupa Birliği standartlarına getirilmesi çalışmalarının da yine 2012 yılı sonu itibariyle yapılması hedefl enmiştir.

Bir diğer çalışmamız da Sorunlu Tarım Alanlarının Tespiti ve İyileştirilmesi Projesi kapsamında arazi kullanım sınıfl arı çalışmaları. Köy sınırları dikkate alınarak ülkemiz tarım arazilerinin nitelikleriyle birlikte köy, ilçe ve iller bazında belirlenmesi, projemiz kapsamında gerçekleştirilmiştir ve bu projemiz, sürekliliği olan, kendini yenileyen dinamik bir yapıya sahip olan bir proje. Bu anlamda oluşturulan arazi kullanım sınıfl arı, temelde tarım arazileri, orman arazileri, altyapı ve yerleşim alanları, özel koruma alanları ve diğer araziler şeklinde, tarım arazileri ve çayır-mera arazileri olarak iki sınıfta görmekteyiz.

Proje içerisindeki gerçekleştirilen akışları göstermek istiyorum. CORINE kapsamında, CORINE 2000’i Bakanlık düzeyinde gerçekleştirdikten sonra, 2006 ve 1990 çalışmalarını Çevre ve Orman, yeni adıyla sanıyorum Orman ve Su İşleri Bakanlığında gerçekleştirmiştik. Statik bu anlamda daha hassas düzeyde çalışmakta ve bu anlamda da arazi kullanım sınıfl arının belirlenmesine hizmet etmekte. Tabii ki bunları belirlerken de birçok arazi kullanım sınıfl arından, şimdiki arazi kullanımından, büyük toprak grupları sınıfl arından da faydalanmış. 2009 yılında oluşturulan bu proje kapsamında, köy sınırları Türkiye İstatistik Kurumuna teslim edilmiş ve şimdi de oluşturulan veritabanında ve

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

70TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

portal üzerinden de web tabanlı olarak sunumuna geçilmek üzere. Yine ülke genelinde arazi sınıfl andırılması söz konusu.

Tabii ki 2009 yılından itibaren birkaç slayt önce gösterdiğimiz sınıfl andırmayı biraz daha detaylandırarak, gerek CORINE yapısına, gerekse Avrupa Birliğindeki uygulamalara, özellikle arazi kullanımı ve kullanım sınıfı değişiklikleri açısından yapılan çalışmalara da uyumlu hale getirdik. Yine bu proje kapsamında tarım arazileri, mera ve otlaklar, sulak alanlar, sistem alanları ve diğer araziler, bu arazi kullanım değişiklikleri ve sera gazı emisyon hesapları kapsamında yine Bakanlığımız tarafından gerçekleştirilmekte ve projede temel altlık olarak kullanılmakta.

Yine bir diğer çalışmamız, tarım işletmeleri kayıt sistemi. Bildiğiniz üzere, çifti kayıt sistemimiz var, ama diğer bir yandan da çiftlik kayıt sisteminin olması, arzu edilen ve uyum sürecinde olması gereken durum. Her ikisinin de coğrafi bilgi sistemleri tabanlı olarak işleyebilmesi için bir dizi çalışma gerçekleştirmeye başladık. Özellikle parsel bilgisinin işletme kaydında yer alması, ürün bilgisinin, alet-ekipman bilgisinin ve hayvan bilgisinin yer alması ve bunun uyum sürecinde 11. Faslın açılış kriteri, 18. Faslın da kapanış kriteri olması ve Türkiye’nin de bu kriterleri karşılamak üzere bir strateji hazırlayacak olması -Türkiye İstatistik Kurumuyla birlikte- projenin önemini bir kez daha artırmaktadır. Biraz sonra anlatacağım bir proje içinde gerek çiftçi kayıt sistemi, gerekse işletme kayıt sistemi temel altlık olarak kullanılacaktır.

Yine bir diğer çalışmamız da var olan toprak veritabanı. Bir önceki sunumda İlhami Hocamız da bahsetmişti, oldukça eskilere dayanan, şu anda kullanmakta olduğumuz veritabanının yine kurumumuz tarafından özel kurum ve kuruluşlara ya da kamu kurumlarına ve üniversitelere paylaşımı gerçekleştirilmekte. Bu kapsamdaki çalışmalarımıza baktığımızda, Türkiye topraklarının tüm özellikleriyle tanınması için detaylı etütlerin yapılması; sulama, drenaj, erozyon haritalarına temel oluşturacak, verimlilik ve üretim potansiyelinin belirlenmesine altlık teşkil edecek toprak veritabanının oluşturulması, Genel Müdürlüğümüz bünyesinde Tarım Arazileri Değerlendirme Daire Başkanlığınca yine 1/25 000’lik toprak haritalarının belirlenecek standartlar doğrultusunda güncellenmesi, web servisleri aracılığıyla da sunulması Coğrafi Bilgi Sistemleri Daire Başkanlığınca gerçekleştirilecektir.

Bir diğer önemli projemiz, arazi-parsel tanımlama sistemimiz. Arazi-parsel tanımlama sistemimiz, entegre idare ve kontrol sisteminin bir alt bileşeni, temel bileşenidir, zemini olarak kabul etmemiz gereken bileşenidir. Öncelikle entegre idare ve kontrol sistemine baktığımızda, Avrupa Birliğinin doğrudan yardımlarının dağıtımında ve kontrolünde kullanılan beyana dayalı bir sistem. 2005 yılından bu yana üye ülkeler açısından zorunlu ve Birlik yardımlarının dağıtımı, ödemelerin doğruluğunun sağlanması, entegre idare ve kontrol sisteminde temel hedef. Türkiye, 2006 yılındaki ayrıntılı tarama toplantılarında, entegre idare ve kontrol sistemini kurmayı taahhüt etmiştir ve bu doğrultuda 2014 yılı sonuna kadar kurulması söz konusudur. 2009 yılı 73 sayılı Tüzükle belirlenen temel

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

71TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

unsurları bulunmakta; her bir temel unsuru, gördüğünüz gibi, coğrafi bilgi sistemi temelli çalışmaları içerecek şekilde oluşturulmuş unsurlar.

Bu doğrultuda da arazi-parsel tanımlama sistemine baktığımızda, sistem yüksek doğruluk derecesine sahip, elektronik harita temeline dayandığını ve coğrafi bilgi sistemi uygulamasının olduğunu ve 1/10 000 ölçekli kartografi ölçeğindeki kesinliği sağlayan bir standartta yapıldığını ve bu anlamda da Genel Müdürlüğümüz bünyesinde şu anda ihalesine çıktığımız bir projemiz olduğunu belirtmek istiyorum. 2013 yılı sonuna doğru arazi-parsel tanımlama sistemi ülkemizde tamamlanmış olacak.

Sadece I-AX kapsamında baktığımızda, gerek arazi-parsel tanımlama sisteminin sayısallaştırılması, gerekse diğer çok yıllık bitkilere yönelik kayıt sisteminin oluşturulması, gerekse çapraz uyum ve diğer projelerle 2014 yılında tamamlamayı hedefl ediğimiz bir yol haritası söz konusu ve arazi-parsel tanımlama sistemine altlık oluşturacak tarımsal alanların belirlenmesi yönünde de Genel Müdürlüğümüz bünyesinde Daire Başkanlığımızda tarım parselleri bilgi sistemi kurulma çalışmaları başlamış durumda. Öncelikli hedef de tarımsal desteklemelerin arazi temelinde doğruluğunun artırılması ve alan bazlı uygulamaya geçilmesi.

Son sistemimiz de Tarımsal İzleme ve Bilgi Sistemi Projesi. Bu projemiz, daha önce aşina olunan ve 2008 yılında Bakanlık tarafından İstanbul Teknik Üniversitesinde başlatılmış bulunan Rekolte Tahmin ve Kuraklık İzleme Sistemi Projesinin devamı. Ancak çok daha farklı anlamda uydu görüntüleri ve yersel ölçümlerden elde edilen verilerin işlenmesi suretiyle ulusal ürün rekolte tahmini, kuraklığın izlenmesi, tarım alanlarının belirlenmesi ve buna yönelik yıllık ekim alanlarının belirlenmesi kapsamındaki çalışmaları içermekte. Şu anda tamamlanmak üzere olan protokol kapsamında Tarım Reformu, Türkiye İstatistik Kurumu, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü ve İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü tarafından gerçekleştirilecek çalışma, bu sene yine tabii ki de içine alarak başlamış durumdadır.

Çok teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Sayın Başkana teşekkür ediyoruz. Tam 22 dakika konuştular; aslında 15 dakikaydı, ama bir panelist gelmediği için bu süreyi kullanmasını uygun gördük.

Sayın Başkan, çok ciddi bilgiler verdi ve 2014 yılında arazi kullanım planlarının tamamlanmış olacağını söyledi. Birçok alanda, çiftçi kayıt sisteminden parsel bilgilerine kadar, toplulaştırmaya kadar çok ciddi çalışmaların hedefl endiğini ve tamamlanacağı noktasında Tarım Bakanlığının çalışmasını ifade ettiler.

Tabii burada bizim soracağımız soru şu olmalı: Türkiye, 20 ya da 25 yıl öncesine kadar tarımda kendini doyurabilen 7 ülkeden biriyken, bugün pamuktan diğer tarım ürünlerine kadar hepsini neredeyse ithal eden bir konuma gelmiştir. Evet, verdiğiniz bilgiler çok güzel, bu çalışmaların CBS tabanlı işlemesi ayrı bir güzel. Ancak Türkiye, 2014 yılında

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

72TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bu bahsettiğimiz 30 yıl öncesindeki tarımda kendi kendini doyurabilen 7 ülkeden birine dönebilecek mi? Bunu söylemek lazım; yoksa bu sunumlar güzel, bunları sayısal ortamlarda, bilgisayar ortamlarında verebiliriz, proje çizebiliriz. Bir önceki oturumda İlhami Hoca “Tarımı bırakın, hayvancılık da bitmek üzeredir, bu noktada sıkıntılarımız vardır” dedi. Demek ki Türkiye’nin tarımla ilgili politikasında bu veriler, bu çalışmalar, bu projeler çok önemli.

2014 yılındaki arazi kullanım planlarını söylediniz; ona da katılıyoruz. Tabii ki arazi kullanım planları, sadece bir meslek grubu ya da toplulaştırma kapsamında tek başına ele alınacak bir konu olmayı, ÇED kapsamından tutun da birçok veriye kadar ortaklaşa kullanılması gereken bir alan. Örneğin son çıkan yasa düzenlemesiyle köy yerleşim alanlarında 5400 sayılı Yasa kapsamındaki o kısıtlamaların kapsam dışına çıkartıldığı söylendi. Dolayısıyla sizin bu yaptığınız çalışmalar ne oldu sayısal ortamda ya da veritabanında? Çünkü Türkiye’deki köy gelişim alanlarının sınırlarının -40 bin yakın köy var Türkiye’de- tamamlanamadığı da söyleniyor. Dolayısıyla 1960’tan 2000’li yıllara kadar toplam 300-500 bin hektarlık alanın toplulaştırması yapıldığını söylediniz, ama koyduğunuz hedef, son 3 yılda çok büyük bir alanın toplulaştırılmasının yapılması.

Tabii bu da sorulması gereken şu: Bu kadar teknik donanımı, bu kadar uzman kişileri ve bu kadar çalışmayı yapabilmek, Türkiye’nin şu andaki altyapısına uygun mu? Örneğin toprak derecelendirmeyle ilgili uzman kadronuz, kurumlarınız, kuruluşlarınız hazır mıdır? Türkiye’de benim bildiğim, bu sayı çok azdır, bunları nasıl yapacaksınız?

Bir de yine bir önceki oturumda Tarım Bakanlığının CBS uzmanlığı konusunda belge aradığı dile getirildi ve İlhami Hoca o dersi verdiğini söyledi. Gül Hoca da bu eğitimlerle böyle bir uzmanlığın olamayacağını söyledi ki biz de aynı görüşteyiz. Bu bir bilgidir, o ayrı bir konu, yani kendi kurumunuza alacağınız teknik kadrodaki insanların belli yapıları, belli programları kullanması başka bir şeydir, ama coğrafi bilgi sistemi uzmanı olmak farklı bir alandır.

Şunu söylemekte yarar var: Tarım arazileriyle ilgili yapacağımız bir çalışmada, çitçi kayıt sistemi olsun, diğer çalışmalarda olsun, örneğin Türkiye’nin tamamının ortofoto haritasını yapmayı planlıyorsunuz, 1/2 000 ölçeğinde. Bunun kontrolü, yapılması, uzmanlığı tamamıyla harita mühendislik alanıdır. Dolayısıyla nasıl kadro kurup da Türkiye’nin tamamının tüm yüzölçümünün 1/2 000 ölçekli ortofoto haritasını yapacaksınız? Bunların tabii ki tartışılması gerekir. Herhalde ikinci bölümde bunlara cevap verirsiniz.

İkinci konuşmacımız, Harita Genel Komutanlığından Albay Hakan Maraş, aynı zamanda Harita Yüksek Teknik Okulu Komutanı. Harita Genel Komutanlığını bilirsiniz, düne kadar 1/25 000 ve daha küçük ölçekli haritaların belli bir ana kadar kullanımı gizliydi, yasaktı. Ama şu an Türkiye’de CBS ile ilgili uğraşan kurum ve kuruluşların ilk başvurduğu veriler, 1/25 000 ölçekli standart topografi k haritalar, arkasından 50 000, 100 000’lik haritalar ve bunları üreten kurum, Harita Genel Komutanlığı.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

73TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Şu bilgiyi de vereyim: Türkiye’de 1949’dan önce harita mühendisliği eğitimi yoktu ve Harita Genel Komutanlığı, bu alanda yurtdışına gönderdiği öğrencilerle mühendislik unvanı alıp kendi bünyesine katan bir yapısı vardı. Daha sonra Harita Yüksek Teknik Okulunu kurdular. Ama Harita Genel Komutanlığının yürüttüğü çalışmalar, yaptığı görevler, gelinen süreçte nereye denk geliyor? Bununla ilgili Harita Genel Komutanlığı, bir taraftan yeni yeni kurumlar kurulmakta, gelişmekte, bununla ilgili sürece kendisini hazırlayabildi mi; yoğun çalışmaları var. Bu konularda sözü Hakan Maraş’a veriyorum.

Buyurun.

Alb. HAKAN MARAŞ (Harita Genel Komutanlığı)- Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli katılımcılar, sevgili öğrenciler; sözlerime öncelikle böyle bir güzel etkinliği düzenleyerek coğrafi bilgi sistemlerini kullanan ve coğrafi bilgi sistemleriyle ilgilenen ve onun için emek harcayan bilim insanlarının bir araya getirilmesini sağlayan başta Odamızın Başkanı olmak üzere, meslek odamızın emeği geçen tüm çalışanlarına, bu organizasyon için yardımlarını esirgemeyenlere yine başta Harita Genel Komutanlığı Komutan Vekili Alb. Onur Lenk olmak üzere tüm Harita Genel Komutanlığı personeli adına teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bu arada Komutan Vekilimizin etkin, verimli ve başarılı bir kongre geçirilmesi konusunda temennilerini de iletmek isterim.

Coğrafi bilgi sistemlerini öğrencilerimize anlatırken, önemle üzerinde durduğumuz bir konu şu: Tek başına herhangi bir analizi yapmak için hazırlanmış bir yazılımın bir coğrafi bilgi sistemi olmayacağı veya bir veri üretmek için hazırlanmış bir sistemin de bir coğrafi bilgi sistemi olmayacağı, coğrafi bilgi sistemi olabilmesi için o daha önce saydığınız bileşenlerin tamamını içeren sistemlerin coğrafi bilgi sistemi olarak adlandırılabileceğini söylüyoruz. Bu nedenle biz de sunumumuzun başlığını “Harita Genel Komutanlığındaki Coğrafi Bilgi Bazlı Projeler” olarak ele aldık. İlerleyen aşamalarda göreceksiniz, bazı projelerimiz tamamen coğrafi bilgi sistemi değil, belki coğrafi bilgi üretmeye yönelik, belki de coğrafi bilginin kullanılmasıyla ilgili yazılımlardan oluşmaktadır.

Malumunuz olduğu üzere, kuruluş kanunuyla Harita Genel Komutanlığına savunma amaçlarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin, kalkınma amaçlarıyla bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, yükseköğretim kurumlarıyla özel ve tüzelkişilerin ihtiyaçları olan kendi sorumluluk alanındaki ölçeklerdeki harita ve harita bilgisini sağlamak görevi verilmiştir. Harita Genel Komutanlığının üretim sorumluluk bölgesi yansıda görüldüğü şekildedir. Bu bölgelerde ülkemizin ihtiyaç ve öncelikleri dikkate alınarak muhtelif cins ve ölçekte harita ve harita bilgisi üretimi yapılmaktadır.

Hepinizin bildiği üzere, harita üretimi genel iş akışında arazi çalışmaları, peşinden hava fotoğrafı çekimi, daha sonra arazi ve bürodaki fotogrametrik çalışmalar, takip eden çalışma olarak da kartografi k çalışmalar yapılmaktadır. Harita Genel Komutanlığı, 1980’li yıllardan başlayarak 1990’lı yılların sonuna doğru uzanan bir süreç içerisinde, bu harita üretim süreçlerinin tamamını bilgisayar ortamına aktarmıştır. Bütün harita

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

74TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

üretimleri, her türlü coğrafi analizlerin yapılabileceği sayısal altyapıyı oluşturabilecek şekilde tasarlanmıştır.

Ben brifi ngimde projelerimize geçmeden önce, birkaç yansıyla genel üretim faaliyetlerimiz hakkında bilgi arz edeceğim. Harita Genel Komutanlığı, 1/25 000 ölçekle 1/500 000 ölçekler arasındaki standart topografi k haritaları üretmenin yanında, 1/250 000 ölçekli hava haritaları, alçak irtifa özel hava haritaları, hemen her ölçekte tematik haritalar, plastik kabartma haritalar, ortofoto ve ortofoto haritaların üretimlerini sayısal olarak yapmaktadır. Temel ölçek olan 1/25 000 ölçekli haritanın üretimini takip ederek daha küçük ölçekli olan haritaların genelleştirilmesi, yine sayısal ortamlarda yapılmaktadır. Bu sayede 1/25 000 ölçekli harita üretildiği yıl, belki çok kısa bir süre sonra diğer küçük ölçeklerin üretimi de otomatik olarak yapılmaktadır. Bu yazılımlar, kurumumuz personeli tarafından kendi imkânlarımızla geliştirilmiştir ve dünyada diğer kurumların gözünde büyük bir öneme sahiptir.

Ürettiğimiz her türlü basılı harita için vektör, rastır ve matris yapıda değişik formatlarda, coğrafi bilgi sistemlerine altlık teşkil edebilecek nitelikte ve standartta Türk Silahlı Kuvvetleri, kamu kurumları ve üniversitelerimizin istifadesine bu haritaları sunmaktayız.

Sunumumun bu bölümünde ise, ürettiğimiz bu verilerden bunların kullanılmasıyla ilgili yaptığımız projelerden bahsetmek istiyorum. Bunlardan ilki, bizim ilk göz ağrımız olan sayısal harita destekli askeri uygulamalar yazılımı. Burada amaç, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin kâğıt haritalar üzerinde yaptığı ve belki de yapamadığı, uzun süreler alan, belki de güç olan uygulamaları sayısal haritalar üzerinde daha hızlı, daha etkin bir şekilde ve daha doğru bir şekilde yapabilmesini sağlamaktır. Bu yazılımın basit geometrik hesaplamalarla mesafe ölçmesinin dışında, eğim, kesit, mermi yolu analizi gibi işlemleri yapabildiği, ayrıca bir askeri harekâtın planlamasında kullanılabildiği, 3 boyutlu arazi modeli üzerinde kesintisiz uçuş simülasyonları yapabildiği ve görüş analizleri yapabildiği şekilde ilave olarak 300 tane yeteneği vardır. Halen Türk Silahlı Kuvvetleri birimlerinde etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bu verileri, daha önce bizim Harita Genel Komutanlığınca üretilen verilerdir; ayrıca dışarıdan rastır, vektör ve veriler de kullanabilmektedir.

Tabii ilk başlarda veriler sığmadığı için CD’ler üzerinde, daha sonra DVD’ler üzerinde, daha sonra ise sabit diskler üzerinde birliklerimize verilmiştir. Daha sonra biz bunun biliyorsunuz web servisleri çıktı, web servisleriyle çalıştırabilirliği araştırdığımızda, yapılan modelin buna uygun olmadığını, dolayısıyla yeni çalışmaların başlatılması gerektiğini düşünerek, bu çalışmaya sadece verisi güncellenerek devam edilmekte, yazılım üzerinde fazla güncelleştirme yapılmamaktadır.

Bildiğiniz üzere, ortofoto, havadan görüntü alan cihazların hareketlerinden kaynaklanan, eğiklik ve dönüklüğünden kaynaklanan etkilerin ve yükseklik farklarından kaynaklanan kayıklıkların giderilerek, fotoğraf üzerinde veya görüntü üzerinde koordinat okunabilir,

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

75TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ölçü alınabilir şekilde, ölçeğin tamamen homojen oluşunun sağlanması üzerine elde edilmiş bir üründür. Harita Genel Komutanlığı, çektiği hava fotoğrafl arının tamamından ortofoto üretimi yapmaktadır. Yansıda 2008 yılında temin edip de 2009 yılında üretim ve kullanmaya başladığımız, sayısal hava kamerasıyla çektiğimiz hava fotoğrafl arıyla ortofotoların indeksi görünmektedir.

Ortofotonun önemi, afet, sel veya deprem gibi afetler sonrasında harita üretme sürecini beklemeye tahammülü olmayan acil işlerde bir an önce coğrafi veri ihtiyacını karşılamaktır. Biz buna yönelik olarak da yaklaşık 150 tane yerleşim yeri için ortofotoyu ayrı olarak üretip, bir de onun yine kullanıcılar tarafından kullanımını sağlayan bir yazılım arayüzü hazırladık. Bu yazılım arayüzünde ortofotonun dışında, semt, mahalle, yerleşim yeri isimleri gibi isimler bulunmakta; kullanıcılar bunlara yeni eklemeler yapıp, bunlarda analiz ve sorgulamalar, ayrıca basit geometrik işlemler de yapabilmektedirler.

En son olarak ortofotoyla ilgili söylemek istediğim şu: Hepimizin de üzüldüğü Van depreminden sonra, ertesi gün hava fotoğrafl arını çekip, bir sonraki gün de ortofotolarını üreterek ilgili makamlara teslim ettik.

Diğer bir projemiz, düşey engel veritabanı çalışmaları. Malumunuz olduğu üzere, alçak uçuş yapan özellikle helikopter gibi cihazlar için yer yüzeyinde bulunan insan yapısı nesneler, büyüklüklerine göre engel teşkil etmekte ve onlar için tehlike oluşturmaktadır. Biz bu nedenle tüm bu bilgilerin bilgisayar ortamına aktarılması için başlattığımız projeyle yerleşim yerlerinde 60 metre, yerleşim yerleri dışında 30 metreden yüksek olan tesisleri (anten, bina, baca, kule gibi) ve bunların dışında enerji nakil hatlarını da bilgisayar ortamında depolayarak ve bunların bilgilerini de bunlara dâhil ederek, yansıda görüldüğü miktarda düşey engel verisini bir veritabanı ortamına koyduk ve sorgulanabilir, analiz edilebilir şekilde kullanıma hazırdır. Tabii bilgilerin depolanmasına devam edilmektedir.

Arazi analiz sistemi; bu da tamamıyla verisi, donanımı, yazılımı kendi içerisinde olan bir coğrafi bilgi sistemi uygulaması diyebiliriz. Ancak buradaki veriler, özel verilerdir. NATO kapsamındaki ülkelerde tüm silahlı kuvvetler birimlerinin ürettiği askeri coğrafya belgelerinin, yansıda gördüğümüz başlıklar altındaki bilgilerin depolandığı, bunlar üzerinden çok değişik sorgulama ve analizler yaparak komutanların karar vermelerine destek sağlayacak bir sistemdir; bizim tam anlamıyla geliştirdiğimiz coğrafi bilgi sistemlerinden bir tanesidir.

Bir başka projemiz, yine üretim sorumluluk alanımızdan bahsetmiştik; dünyanın önem arz ettiği değerlendirilen, yansıda görülen bölgelerinin 1/50 000 ölçek sıklığındaki verilerinin ortak olarak üretilmesi projesidir. Bu projede 28 ülke ortak olarak çalışmaktadır. Türkiye, burada bu projeye katılımıyla yansıda görülen sarı bölgelerin üretimini yapacak ve karşılığında bunun 4 katı veriyi bedelsiz olarak projeden alacaktır. Yani bir harita üretmekle 5 harita üretmiş olacağız.

Burada şöyle bir şey söylemek istiyorum: Bu veriler tabii ki yurtdışına ait ve uydu görüntülerinden elde ediliyor. Zaman zaman diyoruz ki farkında olmadan, “Artık

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

76TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

uydu görüntüleri var, Google Earth benzeri uygulamalar var.” Haritaların öneminin biraz azaldığını bazen söyleyebiliyoruz. Ancak şunu sormak istiyorum: Bu kadar ülke, bunlar içinde Amerika, İngiltere, Kanada gibi ülkeler de var, niçin uydu görüntüleri ellerinde daha kolay temin etmek varken, bu kadar ülkeyi birleştirip hep beraber bir veri üretmeye kalkıyor? Buradaki vektör verinin üretim doğruluğunun da artı eksi 25 metre olduğunu söylemek istiyorum. Ben cevabını vereyim: İki tane nedeni var; bir tanesi, bu uydu görüntülerinin ortorektifi kasyonu dediğimiz, yani biraz önce söyledim, ortofoto haline getirilmesi işlemidir. Bunun için neye ihtiyacımız vardır; yer kontrol noktalarına. Dolayısıyla fotoğrafı çekmek kolaydır, ama yer kontrol noktalarını bulmak pek de o kadar kolay değil. Bunu yapamadığınız için, en azından 25 metre hassasiyette bile vektör üretmeniz mümkün değildir, eğer ortorektifi kasyonu doğru yapmazsanız. Artı, bir de bunun öz nitelik bilgileri dediğimiz bilgiler. O bölgeye yakın ülkeler, belki başka kaynaklarla o diğer bölgeler hakkında bilgi toplayabilmekte, ama saydığım ülkeler bu işlemleri yapamamaktadır. Dolayısıyla böyle bir işbirliğine gidilmiştir.

Alçak irtifa özel hava haritası ise, normal hava haritalarından biraz farklı olarak, yine alçaktan uçan hava araçları için özel bir haritanın üretilmesinden oluşmaktadır. Bu özel hava haritasının üzerinde normal hava haritalarına oranla daha ayrıntılı bilgi yer almaktadır. Bu ayrıntılı bilgi, biraz önce saydığım düşey engel verileri olmakta; ayrıca bunlar karanlık ortamlarda yeşil ışığa duyarlı olarak bu engel bilgileri kolaylıkla okunabilmektedir, özel bir baskı tekniğiyle hazırlanmıştır.

Holografi k harita, haritacılık alanında hologram teknolojisinden yararlanarak iki boyutlu bir yüzey üzerinde üç boyutlu harita bilgisinin gösterilebildiği yeni bir tür haritadır. Bu da ilk defa Türkiye’de Harita Genel Komutanlığı tarafından yapılmış bir uygulamadır.

Hava fotoğrafı arşiv bilgi sistemi; belki bunu bilmiyor olabilirsiniz, çünkü arkadaşlarımız bizlere telefon açarak soruyorlar. Oysa Harita Genel Komutanlığının web sitesinde böyle bir uygulama var, herkese açık. Harita Genel Komutanlığının arşivinde bulunan tüm fotoğrafl arının sorgulamasını buradan yapabilirsiniz. Yansıda görülen pencere üzerinden il-ilçe adı ya da pafta adı girerek ya da coğrafi bir bölge belirleyerek oranın fotoğrafını, orayla ilgili hangi yıllarda fotoğraf çekildiğini; oradaki detay kısmına tıklayarak ise o fotoğrafın coğrafi kapsamasını, eğer taranarak bilgisayar ortamına aktarılmışsa, onun görüntüsünü de elde etmeniz mümkün. Tabii ki bu görüntünün tamamını elde etmek istiyorsanız, Harita Genel Komutanlığına müracaat etmeniz gerekmektedir.

Bir diğer uygulamamız, çok amaçlı coğrafi bilgi sistemi istasyonu uygulaması. Bu ilk başlarda 4 ekranla başlayıp, daha sonra 6 ekranlı olan, tugay ve üstü karargâhların ilgili harekât alanını üç boyutlu, daha geniş bir ortamı da görebilecek şekilde coğrafi bilgiye çok hızlı bir şekilde ulaşarak onun üzerinde analizler yapabilmesini sağlayan bir uygulamadır. Bu uygulama da bir coğrafi bilgi sistemi uygulamasıdır, ama tek sorunu, verilerin online olarak değil de offl ine olarak birliklere ulaştırılmasıdır. Ancak onun dışındaki avantajı, online olarak çok kısa sürede ellerindeki bilgiyi güncelleştirebilmektedir. Biz bu online

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

77TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

olup olamama işlerini yine dediğim gibi, web harita servisleri çıktığı için, bunu acaba bu sisteme uygulayabilir miyiz, hatta yeni bir sistemle daha önce saydığım “SAHADASU” sayısal arazi analiz sistemi gibi sistemlerde kullandığımız fonksiyonları tek bir sistemde toplayabilir miyiz diye çalışmaya başladık ve bunun sonucunda da coğrafi analiz sistemi dediğimiz sistemi kurmaya başladık. Bu sistemde de dediğim gibi, yine tüm coğrafi bilgilere erişilebilir olmakta ve bu sistemin geliştirilmesine şu an Harita Genel Komutanlığında devam edilmektedir.

TUSAGA-Aktif Sistemi; malumunuz olduğu üzere, Türkiye’de 365 gün, 24 saat süreyle yaklaşık 147 istasyondan sürekli GPS gözlemleri yapılmaktadır. Bu proje sayesinde elinizdeki cihazın koordinat verileme hassasiyetine bakılmaksızın, santimetre duyarlılığında koordinat belirlemeniz mümkün.

Harita Genel Komutanlığı, bu projeden değişik amaçlarla da yararlanmayı hedefl emiştir. Bunlardan bir tanesi, Türkiye iyonosfer tabakasının haritasının yapılmasıdır. Bunun avantajı nedir? Radyo sinyallerini kullanan GPS dâhil, tüm sistemler için Türkiye modelinin belirlenmesidir. Türkiye dışındaki bir modelle frekansları ayarlanmış sistemlerin Türkiye üzerinde çok hassas bir şekilde kullanılması mümkün değildir. Bunu sağlayabilmek için kendi ülkenizin iyonosfer tabakası haritasının yapılmasına ihtiyaç vardır. Bu da yine Bilkent Üniversitesiyle Hacettepe Üniversitesi ve Harita Genel Komutanlığının ortaklaşa yürüttüğü bir projedir.

Yine bu dediğim GPS sinyallerinden yararlanarak Yağışa Dönüşebilir Su Miktarının Tahmini Projesini geliştirdik. GPS sinyalleri biliyorsunuz, atmosferden geçtiği için bazı gecikmelere uğramaktadır. Bunun nedeni ise, atmosferin iyonosfer ve troposfer tabakasındaki su damlacıklarının bunun geçişine engel olmasından kaynaklanmaktadır. Bu engelliğin oranından da yararlanarak yağışa dönüşebilecek su miktarı her gün belirlenmektedir. Bu bilgiler de Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğüne verilerek hava tahminlerinin yapılmasında kullanılmaktadır. Biliyorsunuz, İstanbul’da yoğun sel olayı yaşanmıştı. Bunlardan önceki modelleri, burada gördüğünüz gibi atmosferdeki su miktarının fazla olduğunun tespit edilmiş olduğunu görebilirsiniz. Bu muhtemel bir sel felaketinin önlenmesi için kullanılabilecek bir veridir.

Türkiye Ulusal Deniz Seviyesi İzleme Sistemi ve Tsunami Projesinde ise, Ankara merkez olmak üzere, çevrede, deniz kıyılarında 19 tane mareograf istasyonu işletilmektedir. Bu mareograf istasyonlarında her gün 24 saat esasına uygun olarak deniz seviyesi yükseklikleri ve o bölgenin atmosferik koşullarına ait bilgiler toplanmaktadır. Bunun sayesinde yükseklik sisteminin başlangıcı, yani yükseklik düşey datumun belirlenmesi çalışmaları yapılmaktadır. Ayrıca biz Kuzey Atlantik ve Doğu Akdeniz Tsunami Erken Uyarı Projesinin bu mareograf istasyonlarında, yansıda görülen kırmızı renkte olanları kullanarak bu projeye dâhil olduk ve böyle bir tsunami erken uyarı sisteminde yer aldık.

Sonuç olarak, Harita Genel Komutanlığının Türk Silahlı Kuvvetlerinin kamu kurum ve kuruluşları, yükseköğretim kurumlarıyla özel ve tüzelkişilerin harita ve harita bilgisi

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

78TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ihtiyaçlarını yakın bir işbirliği ve koordinasyon içerisinde, mevcut mevzuat çerçevesinde karşılamak amacıyla proaktif bir yaklaşımla çalışmalarını sürdürmektedir.

Sayın Başkanım; programa baktığımızda, 2 saat, 4 konuşmacı, yarım saat gibi düşünmüştüm, onun için biraz hızlı geçtim, ama bilmiyorum, çok mu hızlı oldu?

Sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ediyoruz, sağ olun.

Harita Genel Komutanlığının Dr. Hakan Albayın sunumunu izlediniz. Harita Genel Komutanlığının çok ciddi çalışmaları olduğunu ifade ettiler.

Burada bir iki noktanın altını çizmek istiyorum: Özellikle biliyorsunuz, Harita Genel Komutanlığının ürettiği 1/25 000’lik haritalar, bizim ED-50 dediğimiz, ED-50 datumunda ve 6 derece dilime göre üretilen 25 000’liklerdir. Bu son verileri sanıyorum ITRF sistemiyle üretmeye başladılar.

Bunu şunun için söylüyorum: Hep standartlardan bahsettik, standart verinin üretiminden bahsettik, konum bilgisinden bahsettik. Burada Büyük Ölçekli Harita Yapım Yönetmeliği 2005 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe girdi. Bunun anlamı şuydu: Türkiye’de tüm kamu kurum ve kuruluşlarının bundan böyle üretecekleri tüm bilgileri, konum bilgilerini bu yönetmeliğe göre yapmaları gerekmekteydi. Fakat birçok kurum, özellikle 1/25 000 ölçekli Harita Genel Komutanlığının haritalarını kullandığı için ve orada da ED-50 sistemi olduğu için, ITRF sistemi dediğimiz koordinat ve konum bilgisini bir türlü Türkiye üretemedi. Şu an örneğin Maden İşleri Genel Müdürlüğü, buna benzer birçok kurum halen ED-50’de çalışmaktadırlar. Dolayısıyla Türkiye, bizim az önce bahsettiğimiz standartların yakalanmasında aslında 6 yılını kaybetti, çünkü kurumlar bu dönüşümü yapamadılar. Harita Genel Komutanlığında son dönem 1/25 000’lik ITRF 96’ya göre üretiminin yapıldığını duydum. Onu Hakan Bey bize açıklar sanıyorum.

Uydu görüntülerinde 25 metrelik hassasiyetten bahsettiniz, yani üreteceğiniz ortofoto haritalarının yer kontrol noktaları olmadan 25 metrelik hassasiyetini söylediniz yanlış anlamadıysam. Ancak bir önceki toplantıda 40 santimetreye inildiği ifade edilmişti. Onu da not alırsanız, bir bilgi karmaşası oldu; biri 25 metre, biri 40 santim, nedir bunun doğrusu, sizden o bilgiyi alalım.

Çok önemli bir şey söyledi Hakan Bey; TUSAGA-Aktif dediğimiz, 24 saat sürekli anlık veri yapan, güncel veri toplayan ve Türkiye’nin 147 noktasında tesis edilen yer kontrol noktaları, uydu aracılığıyla çalışan sistemden bahsetti ve burada özellikle yağışa dönüşecek su miktarlarının belirlendiğini ifade etti. Tabii hemen bir çağrışım yaptı bu; bunu şunun için söylüyorum: Eğer biz kentlerde kent bilgi sistemlerini, coğrafi bilgi sistemlerini kurma noktasında, bir aşırı yağışta hangi sokak, hangi mahalle, hangi bölgede su yüksekliklerini belirleyemezsek, İstanbul’daki yaşanan ve 38 insanın yaşamına mal olan sel felaketleri gündeme gelebilir.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

79TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Aynı dönemde Ankara’da yine yağış olduğunda, Ankara Belediye Başkanı şunu söylemişti: “Bugün çok yağış var; alt kattaki oturanlar, zemin katta oturanlar, üst kattaki komşularına gitsin.” Bir ülkenin başkenti bu şekilde yönetilemez. Eğer siz o ülkede kent bilgi sistemlerini kuramıyorsanız, o ülkede, o bölgede, o ilde yağış miktarıyla birlikte hangi sokak ve caddenin ne kadar su alacağını ifade edemezseniz… Biliyorsunuz, o altgeçitlerde balıkadamlar araba aramaya, su altında kalan insan aramaya başladılar.

Şunun için bunu söylüyorum: Artık 21. Yüzyılda kent yönetimi, bilgi sistemleri böyle olmamalı, verileri düzgün kullanmanız gerekiyor. Harita Genel Komutanlığı söylüyor, “Biz ne kadar yağış olacağını TUSAGA-Aktif’le bu modeli belirleyip yayınlayabiliyoruz” diye. Ama bunu kentlerin yöneticilerinin nasıl kullandığını ya da nasıl ifade ettiklerini ya da bizlerle, bu ülkede 400 bin mühendis, mimar ve şehir plancısıyla nasıl alay edildiğini… Ben bunu o şekilde yorumluyorum, Odamız da bu şekilde yorumluyor. Bir doğa olayının afete dönüşmesi noktasında bu türden açıklamaların 21. Yüzyılda Başkent yöneticilerine yakışmadığını da belirtmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, değerli konuklar; şimdi Emin Bank, TÜBİTAK bünyesinde gerçekleştirilen coğrafi bilgi sistemleriyle ilgili sunumunu yapacak. Bu birim ne zaman kuruldu, niye kuruldu, niçin kuruldu, amacı nedir, şu ana kadar ne çalışma yaptılar, neyi hedefl iyorlar, bu konuda Türkiye’nin fotoğrafını nasıl çiziyorlar; bu konuda Emin Bank, TÜBİTAK bünyesindeki gerçekleştirilen coğrafi bilgi sistemleriyle ilgili çalışmaları hakkında sunum yapacaklar.

Emin Bey, buyurun.

EMİN BANK (TÜBİTAK-BİLGEM)- Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

TÜBİTAK bünyesinde gerçekleştirilen coğrafi bilgi sistemi çalışmaları ve CBS ve Uzaktan Algılama Teknolojileri Birimi hakkında kısa bir tanıtım yapacağım.Başkanımın da dediği gibi, ne zaman kuruldu, ne amaçla kuruldu, ne hizmetler gerçekleştirdi, şu anda neler yapıyor ve hedefl ediği çalışmalar neler?

Kamu kurum ve kuruluşlarıyla yerel yönetimler, ilgili merkezi idareler, üstlenecekleri ve üstlenmiş oldukları projeleri daha etkin ve verimli bir şekilde planlayabilmek, yürütebilmek, planlanan zamanda ve kalitede uygulamaya almak için teknik danışmanlık hizmetine ihtiyaç duymaktadır. Türkiye ulusal coğrafi bilgi sistemi, kent bilgi sistemleri, kurumsal mekânsal bilgi sistemlerine yönelik olarak proje oluşturma, proje geliştirme ve proje gerçekleştirme alanındaki teknik danışmanlık ihtiyacının bilimsel ve tarafsız olarak karşılanabilmesi amacıyla Haziran 2010 tarihinde Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Teknolojileri Birimi ihdas edilmiştir.

Birimimizin vizyonu, ulusal konumsal veri altyapısının uluslararası konumsal veri altyapılarıyla entegre olabilecek nitelikte tesisi ve işletimi için kamu kurum ve kuruluşlarının üstleneceği coğrafi bilgi sistemi ve uzaktan algılama projelerinin oluşturulması ve gerçekleştirilmesi, iş süreçlerinde tarafsız ve bilimsel katkı sağlayacak

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

80TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

öncü danışmanlık birimi olmaktır. Misyonumuz ise, kamu kurum ve kuruluşlarının konumsal bilgi sistemlerine yönelik proje oluşturma, proje geliştirme ve proje gerçekleştirme süreçlerinde ihtiyaç duyacakları teknik danışmanlık, test, değerlendirme ve denetleme hizmetlerine tarafsız ve bilimsel katkı sağlamaktır.

Proje oluşturma, geliştirme ve gerçekleştirme süreçlerinin neler olduğunu çok kısa olarak söylemek istiyorum. Kurumların ön analizinin yapılması ve bir projenin ihtiyaçlarının tespit edilmesi, ilk yapılması gereken çalışmadır. Daha sonra teknik gereksinim raporunun hazırlanması -ki buna şartname diyebiliriz- ve ön süre ve maliyet hesaplamasının yapılması gerekmektedir. Bundan sonra, proje geliştirme safhasında sistem analiziyle mevcut durum ve ihtiyaçların ortaya konulması, teknik isterlerin ortaya konulması -ki bu yazılım, donanım, ağ altyapısı, veri ve personel bileşimiyle eğitimi kapsamaktadır- ihtiyaçların karşılanmasına yönelik iş tanımının oluşturulması. Maliyet ve süre planlaması da proje geliştirmenin son safhasını oluşturmaktadır.

Proje gerçekleştirmede, diğer bir deyişle uygulamada ise, öncelikle proje planlama ve uygulama planı yapılmaktadır. Uygulamalar gerçekleştirilmekte, ancak proje izleme ve denetleme işi de bu gerçekleştirme safhasının önemli bir bölümünü kapsamaktadır. Test, kabul işleri de yine projenin en önemli safhasıdır. Projenin kapatılmasında, projelerin başarıyla sona ermesinde ve bitmesinde çok büyük sıkıntılar yaşanan, kamuyla yüklenici arasında büyük problemlere sebep olan ve bir türlü bitmeyen projelere şahit oluyoruz. Onun için bu test ve kabul süreçlerinde bir danışmanlık biriminin arada olmasının çok yararlı olduğunu düşünüyoruz.

Coğrafi Bilgi Sistemi ve Uzaktan Algılama Teknolojileri Birimi, TAKBİS 3 Projesinde mevcut durum analizi ve ihtiyaçların belirlenmesi çalışmasını 9 Ağustos 2010 ile 7 Mart 2011 tarihleri arasındaki 7 aylık süreçte 25 kişilik personel ekibiyle gerçekleştirmiştir. Yaptığı işler; proje planlama, yazılım, veri altyapısı arşiv sistemi veri sözlüğüveulusal TAKBİS mimarisi, e-imza, güvenlik raporu ve tapu sicil uygulama yazılımına ilişkin ihtiyaç raporları ile birinci kod analizi raporu, bilgi güvenliği risk analiz raporu ve ikinci defa tapu yazılımının kod analizi raporunu hazırlamıştır.

Çalışma envanterimizde 7 aylık sürede 46 farklı birimle 73 ayrı toplantı ve 222 farklı kişiyle görüşülmüş, yapılan çalışmalar 11 adet raporla idareye teslim edilmiştir. Teslim ettiğimiz raporlar; Analiz Uygulama Planı Yazılım İhtiyaç Raporu, TAKBİS Veri Altyapısı İhtiyaç Raporu, Arşiv Sistemi, Veri Sözlüğü, Ihtiyaç Raporları, Ulusal TAKBİS Mimarisi Değerlendirme Raporu, E-İmza İhtiyaç Raporu, Kaynak Kod İnceleme Sonuç Raporu, Bilgi Sistemleri Güvenlik Testi Teknik Raporu ve Bilgi Güvenliği Risk Analiz Raporu. TAKBİS’in 2000 yılından başlayıp 2011’de olduğumuz 11 yıllık süreç içerisinde en derli toplu bilgi bulunabilecek bir kaynak yaratıldığını söyleyebilirim. 25 kişilik bir proje ekibiyle proje gerçekleştirildi.

TAKBİS değerlendirmesi, enterprise dediğimiz, geniş çaplı çok kullanıcılı kurumsal bir uygulamadır. Böyle bir projenin değerlendirilmesi şu başlıkları içeriyor aslında: Konu

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

81TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

tarihsel bir süreçle başlaması gerekiyor. Biz bu çalışmada gördük ki, bütün sunumlarda TAKBİS’in 2000 yılındaki ihaleyle başladığı söyleniyor. Oysaki 1990 yılından itibaren kurum pek çok yatırım yapmış, personelini yurtdışına gönderip eğitmiş, pek çok yazılımlar geliştirmiş. Bunları kuruma da kazandırmış olduk ve bundan sonraki sunumlarında “TAKBİS, 1990 yılından itibaren başlamıştır” diye değerlendirmelerine sunduk.

İdari değerlendirme, tekniğin yanında çok önemli. Neden? Çünkü TAKBİS, hem ulusal, hem uluslararası boyutta bir proje. Onun için ulusal boyutta da kendi içinde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne göre TAKBİS’in durumu, memnuniyet oranı, kullanıcıların bundan beklediklerini karşılama oranı, Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi kapsamında TAKBİS’in durumu, e-devlette TAKBİS’in durumu, iç ve dış paydaşlara göre TAKBİS’in durumu gibi slaytta göreceğiniz çok detaylı konulara değinerek hazırlanmıştır. Sonuçta 11 ayrı konuda tespit ettiğimiz bulgular, acil, yüksek, orta, düşük ve ilave yapılması gerekenler diye düzenlenerek bir rapor olarak sunulmuştur. Buradaki rakamları kuruma özel bilgiler olduğu için sunmuyorum.

“Bundan sonra ne yapılmalı?” diye soracak olursanız; tüm bu ihtiyaçlar, TÜBİTAK tarafından tespit edilmiş olan ihtiyaçlar. Şu anda yürümekte olan projenin sözleşmesinde yer alan hususlar ve idarenin talep edeceği diğer işleri kapsayan tüm ihtiyaçlar göz önünde tutularak -ki bu 300 kaleme yakın bir proje envanteri oluşturuyor- güncel bir proje planı önceliklendirilerek hazırlanmalı ve ikinci faz olan kontrolörlük hizmeti de bu proje planı üzerinden devam ettirilmeli diye kuruma önerimizi yaptık.

Şu anda neler yapıyoruz? Kamu kurumlarından gelen talepler üzerinde çalışıyoruz, katkı sağlayabileceklerimizi değerlendiriyoruz. Bizi duyan, seminerlerde eskiden bizi tanıyan arkadaşlarımız olsun, “Ne yapabiliriz, nasıl işbirliği yaparız?” şeklinde, tamamen amatörce başlayan ilişkilerimiz oluyor. Coğrafi Bilgi Sistemi Genel Müdürlüğüyle çok yakın çalışıyoruz. Resmi bir danışmanlığımız olmamasına rağmen, -çok yakında imzalanacak inşallah- hemen hemen her gün oradayız, çok büyük bir destek verdiğimize inanıyoruz. İdari yapılanma konusunda destek olduk, onu örnek olarak göstermek istiyorum. Bir idari yapılanma, aslında çok basit bir konu olarak ele alınabilir. Bakın, kanunen verilen şey, 11 tane madde söylemiş; biz bu 11 maddenin tek tek her birinin iş süreçlerini çıkardık. Daha sonra Bakanlıktaki diğer genel müdürlüklerin bu CBS Genel Müdürlüğünden beklediği hizmetleri de sıraladık ve bu görevleri parti parti bölerek, kendi içinde bütünlük sağlayan görevleri birleştirerek -her bir renk bir daireyi ifade ediyor- daire başkanlıkları oluştu; onların da kendi içinde ayrı ayrı bölümleri birleştirerek şube müdürlükleri oluştu. Daha sonra da bu iş süreçlerini fonksiyon hale getirip büyük bir çizelge çıkardık. Yapılacak tüm işler ve bunların hangi dairede, hangi şubede tarafından yapılacağı; kırmızılar asli görev, maviler ise koordine görevi.

CBS Genel Müdürlüğüne mülga Çevre ve Orman Bakanlığındaki sistemlerin taşınması konusunda destek oluyoruz. Halen yürüyen Türkiye ulusal mekânsal veri altyapısı ve kent

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

82TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bilgi sistemi projelerinin izlenmesi ve değerlendirilmesinde hep yanlarındayız, beraber izliyoruz. TUCBS yol haritasının oluşturulması konularında destek olmaya çalışıyoruz.

Bir diğer proje; bina enerji performans, metodoloji, iyileştirme ve yazılımın yenilenmesi konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği Daire Başkanlığına destek oluyoruz.

Biz, prensip olarak yaptığımız tüm çalışmaları standart bir formatta arşivliyoruz. O projeyi tanıtıcı, A3 ebadında bir katalog oluşturuyoruz. Bu da onlardan bir örnek. Kent bilgi sistemleri iş süreçleri, teknik isterleri ve Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemine veri sağlama modeline yönelik çalışmalar sürdürüyoruz, bu işlere kafa yoruyoruz. Orman ve kıyı çizgisine yönelik potansiyel uzaktan algılama konularında araştırma çalışmaları yürütüyoruz. Ulusal Orman Envanter Projesi, Entegre Yangın Yönetim Sistemi, Orman Biyokütlesinin Hesaplanmasında Lidar Teknolojilerinin Kullanılması, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Amenajman Planları Hazırlanması, Uzaktan Algılama Yöntemleriyle Belirlenmesi, Uydu Görüntüleriyle Orman Ekosistemlerin Sağlığının Izlenmesi konularında incelemelerimiz var.

Coğrafi Bilgi Sistemi yazılım seçimindeki kriterleri farklı değerlendirme kümelerine göre değerlendirerek bir bildiri hazırladık, poster şeklinde, dışarıda izleyebilirsiniz. O da önemli bir çalışmaydı, çünkü farklı kullanıcı düzeylerinin farklı coğrafi bilgi sistemlerine ihtiyaçları oluyor. Bu kriterler nedir, bunu seçerken nelere dikkat etmeli, o açıdan önemli bir çalışma diye değerlendiriyoruz.

Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemine kafa yoruyoruz ve derinliğine inmeye çalışıyoruz. Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemini biz, e-devletin çok önemli bir bileşeni, “Nerede?” sorusuna cevap veren bir bileşen olarak görüyoruz ve üzerinde çalışılması gereken bileşenler olduğunu düşünüyoruz. Şu ana kadar yapılan çalışmalarda en büyük problemin verinin belli standartta oluşturulması ve paylaşılması konusu olduğunu düşünüyoruz. Onun için standart dışı verileri, mükerrer verileri, paylaşılamayan ve sahipsiz verileri sorun olarak görüyoruz. Bunlar üstünde yasal düzenleme, teknik düzenleme, idari ve mali düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu şekilde sahipli veri, kolay paylaşılabilir, güncel ve doğru veri oluşabileceğini düşünüyoruz. Bunları laf olsun diye demiyoruz, üzerinde kafa yorup değerlendiriyoruz ve sonuç odaklı, sonuç elde etmeye yarayan çalışmalar yapıyoruz.

Bugüne kadar Türkiye ulusal coğrafi bilgi sisteminde neler yapıldı? Aslında buzdağının üstünde 3 tane eylem var; 47, 36 ve 75. Bunlar çok değerli çalışmalar.Bu çalışmalar aslında TUCBS’nin tarihini ortaya koyuyor. 47 ve 36 tamamen kamu kurumlarınca amatörce gerçekleştirilmiş, gönüllülük esasına göre gerçekleşmiş çalışmalar. 75 ise daha profesyonel, ihale yoluyla bir fi rma tarafından yapılan, herkesin okumasını önerdiğim çalışmalar. Biz çok istifade ediyoruz; eksiklikleri var, ama şu ana kadar oluşturulmuş çok değerli bir doküman diyebilirim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

83TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

OpenGIS konsorsiyum servislerine çalışıyoruz. Birlikte çalışabilirlik esaslarını gözden geçirdik ve güncelleme ihtiyacına yönelik bir bildiri hazırladık. Malumunuz, 2008 yılında eski Devlet Planlama Teşkilatı Bilgi Toplum Dairesi tarafından Birlikte Çalışabilirlik Esasları Rehberi hazırlandı ve yayınlandı. Bunda CBS için bir tablo vardı; bu tabloda hangi OGC’lerin zorunlu olduğu, hangilerinin opsiyonel olduğuna yönelik bir çalışmaydı bu. Biz OGC’nin web sitesinden tüm servislerini taradık ve bugün için güncel olarak bunlardan hangilerinin olması gerektiğine yönelik çalışma yaptık. Aradan 2-3 sene geçmiş, bu birlikte çalışabilirlik esaslarında bir güncelleme ihtiyacı var mı, yok mu, onu tespit etmeye çalıştık ve ihtiyaçların olduğunu tespit ettik. 2 tane zorunlu, 2 tane de opsiyonel ihtiyaç konulması gerektiğine inandık.

Yine bu poster olarak dışarıda sunuluyor, bizim 2 tane posterimiz yan yana, incelemenizi öneririm. Bu OGC standartları, yazılım fi rmaları için zaman zaman bela, zaman zaman fayda sağlayan şeyler haline gelebiliyor. Onun için şöyle bir öneri getiriyoruz: Birlikte Çalışabilirlik Rehberinden sorumlu birimin bir kere tamamen tespit edilmesi gerekir. Bu artık CBS Genel Müdürlüğü mü olur, yoksa Bilgi Toplum Dairesinin üstünde mi kalır, bilemiyorum, ama bunun belli zaman içerisinde güncellenmesi lazım ve tüm şartnamelerde de Birlikte Çalışabilirlik Rehberindeki “Zorunlular minimum seviyede sağlanacaktır” diye bir ibare olması lazım. Bunu oraya koymak kolay, fakat yazılım fi rmaları tarafından bunu gerçekleştirmek kolay değil. Çünkü OGC’ye müracaat etmek, hazırlıkları yapmak, bunların test faaliyetleri sonucunda bu sertifi kaları almak minimumda 6 ay. Dolayısıyla bu işten sorumlu olan birim, gelecek yıl hangi servisleri listesine alacaksa, bunu o yazılım fi rmalarına duyurmalı ve fi rmalara bir zaman tanımalı diye düşünüyoruz.

TUCBS veri sorumluluk konusunda yapılması gerekenlere yönelik çok detaylı çalıştık ve bu konuda da bir bildiri hazırladık. Veri sorumluluğu, (şu anda Eylem 75 Raporunun önemli bir bölümü o ve onu da aslında o çalıştaylarda zorlayarak koydurduk) bu çok önemli. Veri sorumluluğunu 4’e ayırmamız gerekiyor. Şu anki fi zibilite raporunda sadece üretim sorumluluğu var ve bir de koordinatör birim var. Oysa verinin üretim ve güncelleme sorumluluğu, bu verinin entegrasyon sorumlusu, bu verinin nerede depolandığına dair sorumlusu ve bu veriyi yayınlayacak birimlerin 4 ayrı seviyede tanımlanması gerekiyor. Bir örnek vereyim size: Örneğin adres verisi belediyeler tarafından üretiliyor, ama Nüfus Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce depolanıyor ve yayınlanıyor. Yani biri ta uçlarda belediye, üretimden sorumlu, yayın ve depolama sorumlusu NVİ. Dolayısıyla bunların tek tek ele alınması ve 4 kategoride bu çalışmanın yapılması gerektiğine inanıyoruz.

TUCBS’ye servis edilecek mükerrer üretimi söz konusu olan verilere yönelik ihtiyaçların belirlenmesi ve önceliklendirilmesi konusunda çalıştık ve bu konuda da bir bildiri hazırladık. Çarşamba günü bu oturumda bir sunum yapılacak. Buradaki kritik konu da şuydu: Eylem 75’teki fi zibilite raporu incelendiğinde, pek çok kurumun pek çok veriyi mükerrer olarak ürettiği gözüküyor. Bunu önlemek için önceliklendirmek lazım; bizim için en öncelikli veriler hangisi ve bu sorunu hangi veriden başlayarak çözmemiz gerekiyor

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

84TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

diye bir çalışma yapmamız gerektiğine inandık, bunda da güzel sonuçlar çıktı. Bunu da dinlediğiniz zaman, sonuçların INSPIRE’daki öncelikli veri setiyle çok büyük oranda çakıştığı, ancak INSPIRE’da olmayıp da bizde olan pek çok verinin de yine öncelikli listeler içerisinde yer aldığını söyleyebilirim.

INSPIRE’a çalışıyoruz. INSPIRE’ı hepimiz duyuyoruz; kimimiz sadece ismini biliyor, kimimiz sadece veri setlerini biliyor. Biz bunu tam anlamıyla öğrenelim dedik ve çok detayına indik; derinliğini görüyoruz ve TUCBS’ye yönelik dersler çıkarmaya çalışıyoruz. Buna yönelik de çalışmamızı yine belgeliyoruz. Şunu fark ettik: Zaman zaman CBS Genel Müdürlüğünde yaptığımız çalışmalarda, üretim standartları konusuna kurumların TUCBS için üreteceği verilere karışılmaması gerektiği gibi bir görüş ortaya çıkmıştı. Biz bu çalışmamızda gördük ki, INSPIRE, INSPIRE’da olan tüm verinin en ince ayrıntısına kadar hem üretimini, hem entegrasyonunu çok iyi şekilde tanımlıyor ve bir standarda bağlıyor.

TUCBS’nin tüm bu çalışmalardan sonra bir yol haritasını çıkarmaya çalıştık ve bunları da somut olarak kısa ve orta vadede TUCBS’de neler yapılması lazım, nereden başlanması lazım diye sıraya soktuk. İki yıl içerisinde TUCBS veri içeriğini belirlenmesi; henüz TUCBS’nin detay ve öz nitelik katalogu yoktur, bunun tamamlanması, hazırlanması gerekiyor. Veri sorumluluk matrisinin üretimi ve güncelleme sorumlulukları, entegrasyon, depolama ve yayınlama sorumlulukları tanımlanması gerekiyor. TUCBS’den yayınlanacak verilerin seviyelendirilmesi gerekiyor, bu çok önemli bir kavram; TUCBS’den her şey mi sunulacak, neler sunulacak, hangi ölçekte sunulacak ve bunu kimler sunacak? Bu sunulacak verilere yönelik standartlardan bahsediyoruz.

TUCBS veri modelinin belirlenmesi, meta veri portalı, veri yayın portalı, meta veri katalogunun kapsamının belirlenmesi ve TUCBS’den yayınlanacak verilere yönelik üretim, entegrasyon, depolama ve yayınlanma standardının tamamlanması gerekiyor. 2013-2018 gibi orta vadede de kurumlar için süre ve maliyet analizinin yapılması gerekiyor. Bunlara aslında CBS Genel Müdürlüğünce yapılması gereken faaliyetler olarak da bakabiliriz. TUCBS uygulama eylem raporunun hazırlanması ve ciddi bir genelgeyle yayınlanması gerekiyor. Kamu kurumları ne zaman, neyi, hangi veriden sorumlu olduğunu bilerek, bir eylem raporuna bağlı olarak kendi bütçesini çıkaracak ve bu uygulama eylem programına göre uygulamalarını yapacak. Daha sonra bu eylem raporunun izlenmesi ve değerlendirilmesi gerekiyor. Kurulduktan sonra da TUCBS’nin etkin ve yaygın kullanımı için çalışmalar gerekiyor; ayrıca INSPIRE ile entegrasyon gerekiyor.

Diğer yandan, TÜBİTAK’ın yer ve deniz bilimleri, çevre, enerji, savunma, uzay bilimleri enstitülerince yürütülen pek çok projede coğrafi bilgi sistemi ve uzaktan algılama önemli bir araç olarak kullanılıyor. Bizim birimimizin kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra, tüm bu enstitülere de destek verecek şekilde genişletilerek yapılandırılması çalışmaları şu anda planlanmaya başlandı.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

85TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Hedefl ediğimiz çalışmalar: Kamu CBS UA çalışmalarına proje oluşturma, geliştirme ve gerçekleştirme süreçlerinde danışmanlık yapılması, TÜBİTAK enstitülerinin destek ihtiyacının karşılanması, CBS Genel Müdürlüğüne danışmanlık hizmetinin verilmesi, TUCBS’ye veri sağlayacak olan tüm kamu kurumlarının bu veri sağlama hizmetinde kurumlarımızın yanında olma ve özel AR-GE projelerini gerçekleştirmeyi hedefl iyoruz.

Son olarak da çalışma prensiplerimiz: Kamu yararı gözeterek katkı sağlayabileceğimiz projelerde yer almak istiyoruz. Tüm çalışmalarda alanında uzman akademisyenlerle işbirliği yapıyoruz, yapacağız. Özel sektördeki uygulama deneyiminden mümkün olduğunca istifade edeceğiz. Özel sektörün yapabileceği projelerde uygulayıcı değil, kamunun yanında danışman olarak yer alacağız. Kurumumuzca benimsenen ve uygulanan kalite güvence ve kalite kontrol kültürünü kurumlara vermeye çalışacağız. Araştırma-geliştirme faaliyetleri kapsamında yapılacak mal, hizmet ve danışmanlık hizmet alımlarında TÜBİTAK’a sağlanan KİK muafi yetinin etkin ve verimli kullanılmasını sağlayacağız.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Emin Bey’e biz de teşekkür ediyoruz.

Emin Bey, TÜBİTAK bünyesindeki coğrafi bilgi sistemlerinin kurulması, ne amaçla kurulduğu, bununla ilgili geniş bilgiler verdiler.

Sorulara geçmeden önce, ben hemen ilk sorumu sorayım, sonra sözü size vereceğim.

Belediyeler Yasasına göre belediyelere kent bilgi sistemi ve coğrafi bilgi sistemleri kurma görevi verildi. Yerel yönetimlerin TÜBİTAK’la bu konuda bir ilişkisi var mı, yok mu, merak ediyorum. En azından şu an birçok belediyemizin bir şekilde kent bilgi sistemlerini ya da CBS’yi kurma yolunda çalışmaları var. Bunları sizlerle paylaşıyorlar mı, burada kamu adına, kamu yönetimi adına ve kamu yararı doğrultusunda belediyelerle bir görüşmeniz var mı, iletişim var mı, bunu merak ettim.

Yine İller Bankasının bildiğim kadarıyla CBS ile ilgili ihaleleri var; bununla ilişkileriniz var mı, devam ediyor mu? CBS Genel Müdürlüğündeki arkadaş gelmedi, ama siz zaten iç içe olduğunuzu burada kendiniz söylediniz, çalışma noktasında katkı verdiğini söylediniz. Acaba CBS Genel Müdürlüğünün Bakanlık değil de Başbakanlığa bağlı olması daha doğru olmaz mıydı, bu konuda bir görüşünüz var mı, onu sormak istedim.

CBS’nin e-devletin önemli bir bileşeni olduğunu siz de vurguladınız ve yine sunumunuzda meslek odalarından hiç söz etmediniz, yani meslek odalarıyla bir paylaşımınız var mı, bunu sormak istiyorum. Çünkü sonuçta TMMOB, 400 bin serbest çalışan mühendis ve mimarların birlikte olduğu, sorumlu olduğu ve onları denetlediği, onların tüm çalışmasını izlediği bir birim. Burada meslek odalarıyla ilgili bir düşünceniz var mı? Uzman ve akademisyen dediniz; acaba üniversitelerle o bağlantınız nasıl?

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

86TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Ben epey soru sordum. Şimdi siz sözde. 5 dakika içerisinde soruları alalım, sonra tüm panelistler bu konuda sorularınıza yanıt versinler.

Buyurun Fikri Bey.

FİKRİ HAŞAL (HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu Üyesi)- Odamızın Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonunda görev alıyorum ve sorumu da o şekilde soruyorum.

Emin Beyin sunumunda çok geniş bilgiler vardı, ama acaba zaman olmadığı için mi konulmadı, bilmiyorum; mesela hukuki konular, hukuki problemler nasıl aşılacak, onunla ilgili sorunları kim çözecek?

Bir de siz de söylediniz, yerel yönetimlerdeki iş türleri 2 bin civarında, bu süreçlerle ilgili çalışmalar yapıldığından bahsedildi, TAKBİS örneği verildi, ama yerel yönetimlere indiğimiz zaman boyut değişiyor, biraz daha hacim artıyor, onu nasıl çözecekler? Zira bazı belediyelerde ihalelerde görüyoruz, esrarlı iş tanımları ve miktar tanımları var. Örneğin sayılabilen bir nesneyi içeren iş kalemiyle ilgili, sadece adet ve 1 yazılmış, o 1’in altında onbinlerce kayıt oluyor. Yani o onbinlerce kaydı nasıl 1’le ifade ediyorlar? Onlar anlaşılamayan yerler oluyor.

Bir de güncelleme sürecinde ne olacak? Mesela katmanlara ayırdıktan sonra, web üzerinden bir güncelleme, yaşamsal devamlılık açısından bir güncelleme olacaksa, burada bireysel kullanıcılar doğru bilgi girmek koşuluyla, kimlikleriyle doğrulama koşuluyla güncelleme yapabilecekler mi? Özel sektör kurumlarına bu güncelleme yetkisi verilecek mi, açılacak mı? Bir de kamu kurumlarındaki güncelleme kademelendirmesi nasıl olacak?

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Böyle uzun soru lütfen sormayın arkadaşlar.

FİKRİ HAŞAL- Başkanım; ben birçok arkadaş adına sormuş oldum, öyle düşünün.

Bir sorum da Harita Genel Komutanlığına: Bu yağış tahmini yüksek doğrulukta elde edilebiliyor. Bu konuda acaba risk taşıyan belediyeler aşağı yukarı belli, yani riskli bölgelerdeki belediyelerimiz belli. Acaba bu belediyelere bu yağış tahmini verilerini nasıl kullanacakları konusunda eğitim verip onarlı hazırladılar mı, onu öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Ama örnek verdim, Başkent Belediye Başkanı “Üst katlara çıkın” dedi. Bu çok net, basında yer aldı bu.

Teşekkür ediyorum.

Buyurun.

SALONDAN- Hepinize merhabalar.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

87TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Benim de sorum bir sonraki kongreye buradan verilecek mesajla ilgili. Bir sonraki kongrede “İdari Düzenleme” dedik; bu konudaki idare düzenleme, teknik düzenleme, yasal düzenleme, mali düzenleme, bir de uluslararası düzenleme. Bu konu, tabii ki ortak aklın adresindeki ev anlamına geliyor. Biz ortak aklın adresini biliyoruz, bunu bu Kongremiz tespit etti, bunda hiçbir şey söz konusu değil. Ama bundan sonraki kongrede bizim coğrafi bilgi sistemlerinin evi dediğimiz yasal düzenleme, uluslararası boyutuyla yapılacak düzenleme, teknik düzenleme, idari düzenleme ve mali düzenleme ne aşamada, bir sonraki kongrede bu soruya nasıl bir cevap getireceğiz?

Teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Biz de teşekkür ediyoruz.

Buyurun.

HASAN ZENGİN- Ben genelde bütün konuşmacılara sormak istiyorum, ama herhalde daha çok Emin Bey’i ilgilendiriyor. Biz buralarda bu tür etkinlikleri yapıyoruz, çok güzel sonuçlar da çıkıyor, takipçisi olmaya çalışıyoruz, ama sonuçta belediyeler, kendi başlarına kent bilgi sistemi kurmaya çalışıyorlar. Enteresandır, Adana’da birçok belediye “Kent bilgi sistemi kuruyorum” diye çalışmalara başlıyor ve sonuçlandırdığını iddia ediyor.

Tabii biz Oda olarak bunları sorguluyoruz, sorgularken de Fikri Beyden çok yardım alıyorum, kendisine buradan da teşekkür ediyorum. Fakat gerçekte kent bilgi sistemiyle, yani CBS ile alakası olmayan uygulamalar var, ülkenin kaynakları yıllardır boşa gidiyor ve boşa gitmeye de devam ediyor. Sonuçta bunlara bir standart getirmek lazım, bir sınır getirmek lazım, kendi başlarına böyle bir çalışma yapmamaları gerekir. Bu yönde sizin bir çalışmanız var mı? Biz meslek odaları olarak gerekli ağırlığı her yerde göstermeye çalışıyoruz, ama sonuçta bağımsız, kendi başlarına bunu yapıyorlar. “Bir şey ürettik” diye ortaya çıkıyorlar, ama sonuçta bir şey yok.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun.

ÜMİT GÜMÜŞAY (Yıldız Teknik Üniversitesi)- Harita Genel Komutanlığının Türkiye’nin önemli bölümünün ortofoto haritasını üretmekte olduğunu ve yakında biteceği konusunda açıklamalar dinledik. Bu üretilen haritaların server’lar aracılığıyla sunulması gerçekleştirilecek mi, yoksa yine geçmiş yıllarda olduğu gibi gizlilik nedeniyle bu yapılamayacak mı? Bunu merak ediyorum.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Başka soru var mı?

Buyurun.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

88TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

BÜLENT UZUNAY (Milli Emlak Genel Müdürlüğü)- Ben de biraz önceki soruya paralel olarak 1/25 000 ölçekli haritaları gizlilik sebebiyle kullanamıyoruz çalışmalarımızda, özellikle coğrafi bilgi sistemlerinde bir katman olarak kullanmak istiyoruz, ama kullanamıyoruz. “Üretelim, paylaşalım, yönetelim” sloganıyla yola çıkıp, üretilen bilgiyi paylaşamamak çok büyük bir sorun. Bu konuda Hakan Albayım da bahsederken gülümseyerek bahsetti, “Mevcut mevzuat çerçevesinde yardımcı oluyoruz” dedi. Mevcut mevzuat şu anda kabına sığmıyor ve bizi çok zor duruma sokuyor. Bu konuda acaba bir çalışmaları var mı?

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Bir mevzuat değişikliği veya mevzuatı aşma noktasında…

Buyurun.

SALONDAN- Sayın Hakan Erdem’in sunumunda dikkatimi çeken bir husus vardı. Köy sınırlarının tamamının kesinleştirildiğini, yani tamamına yakınının, hatta sayılarını da söylediler. 5490 sayılı Yasaya göre Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Kanununda idari bağlılıkla ilgili kesin hükümler var. Sizin yapmış olduğunuz sayısallaştırma sonuçlarını belediyeler ya da köy tüzelkişilikleri, köyler kendi resmi sınırları diye her tarafta kullanabilirler mi, hukuken geçerli midir?

Teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Hakan Bey sanırım ona cevap verecektir, ama sanıyorum İçişleri Bakanlığı önemli orada.

Hüseyin Hocam, buyurun.

Prof. Dr. HÜSEYİN ERKAN- Efendim, ben aslında Hakan Beye, Tarım Reformu Genel Müdürlüğünden Daire Başkanı olan arkadaşımıza sormak istiyorum. 5403 sayılı Arazi Kullanım planlaması, arazi koruma kanunu ve arazi kullanım planlaması Kanunu biliyorsunuz arazi kullanımını da planlamayı öngörüyor ve kendi verdiği bilgiler arasında da 2014 yılına kadar arazi kullanım planlaması çalışmalarını tamamlayacaklarını söylediler. Bugünden başladıkları veya birkaç yıl önceden başladıkları arazi toplulaştırma çalışmaları var. Yani bu demek oluyor mu ki arazi toplulaştırma çalışmaları kullanım planlaması öncesinde yapılabiliyor? Oysa arazi kullanım planlaması temel olmalı ve onun üzerinde neresi tarım toprağı, neresi bilmem ne olacak, belirlenmeli ve ondan sonra toplulaştırması veya dağıtımı öngörülmeli diye düşünüyorum. Yani bu ikisi birbiriyle çelişiyor gibi görünmüyor mu, ne diyor?

İkincisi, 5403 sayılı Kanun, bazı toprakların mutlak tarım arazisi olarak ayrılmasını, belirlenmesini ve bunları özel kişiler bile olsa, bu arazi kullanım planlamasında öngörülen dışında kullanma halinde cezalar öngörüyor, hapse kadar varan cezalar. Bunun tespiti ve hiçbir yerde de aşağı yukarı arkadaşlarımızın anlattıklarında, kadastroyla ilişkiler

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

89TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

geçmedi. Bu noktada nasıl bir denetim, nasıl bir tespit yapılabilecek? Bu konuda bir bilgi verebilirler mi?

Parsel tanımlama sistemi deniliyor; bir tarafta da kadastronun ürettiği, kullandığı, pek çok kişinin de kullandığı veya herkesin tanıdığı bir kadastronun parsel sistemi var. Kadastro veya arazi parsel tanımlama sistemiyle sizin yeni üreteceğiniz, yapacağınız parsel tanımlama arasında bir ilişki var mı? Kadastronun bu noktada yeri nedir sizce?

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Ben de çok teşekkür ediyorum.

Evet, soruları aldık, 20 dakikamız var. Hakan Bey, sizden başlayalım.

Buyurun.

Dr. HAKAN ERDEM- Teşekkürler.

Başkanım, önce sizin daha evvelki sorularınızla birlikte hepsinin bir arada gitmesi gereken bir cevap zinciri olacak, cevap vermeye gayret edeceğim.

Öncelikle İlhami Hocam, bir önceki sunumda değişik söylemlerin yıllar içerisinde kalıplaşarak değişik kitaplarda ve değişik sunumlarda dilden dile dolaştığını ifade etmişti. Gerçekten de doğru. Son 20-25 yıl öncesine kadar kendine yeten bir ülke konumu kavramı, yine bu tarzda bir söylem olarak kabul edilmesi gerekiyor. Çünkü yeten ya da yetmeyen kavramlarının da ortaya konulması da ayrı bir değerlendirme konusu.

Bu noktada, sadece 2011 yılı OECD raporuna göre bir değerlendirme yapacak olursak, ülkemiz tarımsal açıdan dünyanın 7. büyük ekonomisi olarak kabul edilmiş ve raporda yer almış durumda. Yine Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi, bir hedefi miz var; 6. sıraya yükselmek. Bu nokta içerisinde tüm planlamalarımız, projelerimiz için buna hizmet vermek üzere çalışmaktayız. Toplulaştırma, tarım havzalarına yönelik olan çalışmalar, planlamalar, nitekim bir domatesin nerede üretileceğinin bilinmesine kadar ekolojik isteklerin bir bütünlük içinde tarım havzaları içerisinde yer alması ya da arazi kullanım planlarına kadar bütün unsurlar bu nokta içerisinde 6. sıraya yükselmek için hedefl enmiş durumda. Tabii ilk 5 içerisine girmeyle ilgili bir kısıtlılık var, giremeyeceğiz, bu iyimserlik oluyor. Nedeni de ölçek büyüklüğü, o ülkelerdeki alan büyüklüğünün çok yüksek olması.

Tabii ki birçok konuda ithal eder ülke konumuna düştüğünüzde, evet, birçok ürün ithal eder konumu da tarımsal istatistiklerde bir göstergedir, ama bu ithal eğer bin ton, 5 bin ton gibi küçük sınırlar içerisinde kaldıysa, bunu da ithal noktası içerisinde değerlendirilmemesi gerekiyor. Bu ticari ilişkiler mantığı içerisinde yer alan bir pazarlama çalışmasıdır.

Tabii ki arazi kullanım planları kavramı içerisinde baktığımızda, birçok meslek grubunun yer alması ve bu birçok meslek grubunu içerecek ve birçok mesleği ve birçok sektörü içerecek çalışmanın olması gerekir. Dediğim gibi, arazi kullanım planlarının da temel

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

90TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

alınması kavramında özellikle verilere bakmamız gerekiyor; toprak, jeoloji, mevcut arazi kullanım durumu ya da hemen aklıma geldiğince karaladığım iklim, topografya, sosyoekonomik, kültürel yapı, nüfus ve yerleşim, kurum-kuruluş kriterleri, pazar durumu. Tüm bu unsurları düşündüğünüzde, kamu kurumlarının talepleri, üreticiler, sanayi, ticaret ve hizmet kesimi, meslek disiplinleriyle sağlanacak bir çoğulculuk söz konusu burada ve bu anlamda da birçok meslek grubunu içeren temel bir yaklaşım söz konusu.

Toplulaştırma kavramı, tamamen belirli ölçekte zaruret, sağlanacak kazancın ortaya konulduğunda ve bunu da hızlı olarak sunmamız noktasında Başkanımızın baskısı diyelim, belki daha detaylı anlatmamız gerekirdi. Ama bu sağlanacak kavram, birçok noktada haklı olarak sorulan sorunun önüne geçmekte.

Tabii ki toplulaştırma kavramında özellikle “O kadar hızlı bir çalışmanın ve bu kadar önemli bir hedefi n karşılanması açısından kadro yeterli mi ya da uzman kadro, bu anlamda yeterli bir kadro var mı?” kavramı içerisinde baktığımızda, öncelikle birkaç noktadan bu konuya cevap vermemiz gerekiyor. 3 senedir oldukça deneyimli bir kadro ve alınan yol ve özellikle de 1 milyon hektar olarak konulan bu hedefi n bu sene tutturuluyor olması ve bu sene içerisindeki yapılan çalışma sonucundaki elde edilen başarı, bunun olumlu bir göstergesi, bu soruya “Var” dememize neden olabilecek bir etken. Tabii ki kadro ve altyapının oluşturulması noktasında, çünkü Genel Müdürlüğümüz, yeni yüzü itibariyle tarımsal altyapıyı oluşturmak üzere görevlendirilmiş bir genel müdürlük. Gerek arazi-parsel tanımlama, gerek tarım parsel bilgi sistemi ve bu kapsamda gerçekleştirilecek olan çalışmaların hepsi, entegre bir şekilde birbirine hizmet edecek tarzda yer alacak.

Tabii bu noktada birçok unsur da, özellikle 5403 kapsamında mutlak tarım alanlarının tanımlanması ve bunların tespit edilmesi, mutlak tarım alanlarının tarım dışına çıkartılmaması hususları son derece önemli. Belirli cezai müeyyideleri var, haklısınız o noktada. Ancak bundan önce, tarım dışına çıkartmayla ilgili izinlerin verilmesinde gerek Sorunlu Tarım Alanlarının Tespiti Projesi kapsamında, gerekse sahada yapılan çalışmalarda tespit edilmeye gayret edilmekte ve bu doğrultuda da yapılan belirlemelerin doğal sonucu olarak tespitlerdeki arazilere tarım dışı kullanım izni verilmemekte.

Parsel tanımlama sistemi kavramı içerisinde iki nokta söz konusu: Arazi-parsel tanımlama sistemi dediğimizde kavram farklı, parsel tanımlama sistemi kavramı içerisinde standımızda da göreceğiniz çalışma ayrı bir tanımı ifade etmek. Avrupa Birliği normları içerisinde arazi-parsel tanımlama sistemi, mevcut kullanımı, yani uygulamadaki haliyle ilişkilendirilen tarım parselini içeriyor ve fi ziksel blokların içerisindeki tarımsal parsellerin tanımlanması şeklinde değerlendirmemiz gerekiyor. Parsel tanımlama sistemi içerisinde evet, kadastronun yeri kesin, bu çalışma kapsamında eylül ayında Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüyle bir protokol gerçekleştirdik, çalışmayı kadastro parselleriyle ilişkilendirerek gerçekleştirmeyiz.

Bu noktadan sonra, bir de tabii ki Genel Müdürlüğümüz içerisinde Coğrafi Bilgi Sistemleri Daire Başkanlığı olarak, yine Başkanımızın bir sorusu, yapılanmada meslek gruplarının

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

91TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

kullanılmasıyla ilişkili. Evet, yeni bir birim olması nedeniyle iş süreçlerine yönelik bir analiz çalışması gerçekleştirdik, demin Emin Hocamızın da ifade ettiği türde ve bu noktada belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda eylül sonu itibariyle yine ihtiyaç duyulan kadroların ihdas edilmesiyle ilgili bir talepte bulunduk. Bu anlamda, bir önceki oturuma katılan tüm meslek odalarını temsil eden bir kadro yapısına sahibiz zaten şu anda, ama 6 tane de daire başkanlığımıza harita mühendisi kadrosu talebinde bulunduğumuzu da belirtmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Sayın Başkana teşekkür ediyoruz. Son olarak “Yaptığımız çalışmalarla ilgili yeni ilan verdik, 6 harita mühendisini de kadromuza katacağız” dediler. Aslında Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün son dönemde özellikle mera çalışmalarında, tarım il müdürlüklerinde harita mühendislerini istihdam etmeye başlamışlardı. Şimdi Genel Müdürlük bünyesinde bu çalışma, gelinen teknoloji sürecinde ya da çalışmalarda bunun artık zorunluluk haline geldiğini kendileri de ifade ediyorlar. Sunumlarından dolayı kendilerine tekrar teşekkür ediyoruz.

Sayın Başkanım; buyurun.

Dr. HAKAN MARAŞ- Teşekkürler Sayın Başkan.

Öncelikle bu ED-50, VGS-84 konusuyla başlamak istiyorum. Bildiğimiz kadarıyla artık coğrafi bilgi sistemleri yazılımı kullanarak sayısal verilerde datum farklılığı, projeksiyon sistemi farklılığı bir sorun teşkil etmemekte, ama bu kâğıt basılmış ürünlerde problem olabilmektedir. Bildiğim kadarıyla 2003 yılından itibaren biz bütün kâğıt haritaları da VGS-84 sisteminde basıyoruz. Eğer haritayı ondan önce basmış, üretmiş isek, ED-50’de kalmıştır, ama ne zamanki biz onu güncelleştiririz, tarih ona geldiğinde, muhakkak ki o da VGS-84 sisteminde basılacak.

25 metre-40 santimetre konusuna geldiğimizde, şöyle bir basit örnekle açıklamak istiyorum: Bir uydu görüntüsünde, bir su deposu düşünün; bu 40 santimetreden daha büyükse, bunu ayırt edebilirsiniz. Yani 40 santim, her bir pikselinin boyutu, uydu görüntüsünün çözünürlüğünü gösteriyor. Ancak bir yol kavşağının gidip de ortofoto üzerinde onun koordinatını okuduğumuzda, bu koordinatın doğruluğu 40 santim olamaz, yani çözünürlükle ilgisi yoktur, bu kullandığınız yer kontrol noktalarıyla orantılı bir şeydir. Dolayısıyla çözünürlük 40 santim bile olsa, siz onun üzerinden okuduğunuz koordinat 10 metre, 20 metre, 30 metre gibi hatalı değerler olabilir. Bu tamamen yer kontrol noktalarıyla ilişkilidir. Benim söylediğim projede, 40 santimetre çözünürlüklü uydu görüntüleri kullanılmakta, ama yer kontrol noktalarında sağlanacak hassasiyet 25 metreden daha iyi olması istenmektedir.

Üçüncü soru, “Yağış tahmini, belediyelere bu konuda bir şey olabilir mi?” Eğitim gibi anladım. Şöyle söyleyeyim: Biz belediyenin böyle bir bilgiden nasıl yararlanacağını

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

92TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bilemiyoruz. Böyle projelerde ihtiyaç makamı gelip bize “Ben şöyle şöyle bir şey istiyorum, buradan şu bilgiyi elde etmek istiyorum, bu çıkarılabilir mi?” dediği zaman, zaten diğeri de bir işbirliği projesidir, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğüyle, belediyelerle de çok rahatlıkla bir işbirliği yapıp onu projelendirebiliriz. Ancak ihtiyaç makamının gelip bize bundan nasıl yararlanabileceğini kendi katkılarıyla birlikte başvurması gerekmektedir.

Bir diğer konu, aslında ben bu konuşmamın sonunda söyleyeceğim şeyi arkadaşlarımın sorularıyla cevaplandıracağım. Şöyle başlayacaktım: “Şu ana kadar bu Kongrede hiç Harita Genel Komutanlığı verilerinin temin edilememesiyle ilgili bir sorun bana getirilmedi, ben bundan çok mutluluk duydum” diyecektim ve bunu da şuna bağlayacaktım: “Ya siz bıktınız artık bu soruyu bize sormaktan ya da bir farkındalık oluştu” diyecektim. Ama sanki farkındalığı biz tam yaratamamışız, biz bunu tekrar değerlendireceğiz. Web sitemizde bu konuda ve özellikle böyle toplantılarda, ben bugün bu farkındalığa biraz daha katkıda bulunmak istiyorum aslında, ama tabii yine sorularının cevabı olarak katkıda bulunacağım.

Verilerin temin edilmesi hakikaten sıkıntılı. Bu sıkıntının iki nedeni var; bir tanesi maliyet boyutu, diğer ise bürokrasi boyutu. Maliyet boyutu, nasıl Devlet Demiryolları veya PTT gibi kamu kurum ve kuruluşları ücretsiz hizmet vermiyorsa, Harita Genel Komutanlığı da ürettiği bir ürünü bedelsiz olarak kamu kurum ve kuruluşlarına vermesi söz konusu değil, çünkü kamu kurumları çarklarını bu şekilde döndürmektedir, ürettiği ürünleri satarak. Bu devlet politikası değişir, “Bundan sonra kamu kurumları birbirlerinin hizmetlerinden ücretsiz faydalanacak” denilir, o konuyu da öylece aşmış oluruz.

Gelelim bürokrasi boyutuna: Bürokrasi boyutunda tabii ki biz, mevzuat dedim, bir mevzuata tabiyiz; Harita ve Harita Bilgilerinin Temini Yönetmeliği. Biz farkındalık derken, belki de arkadaşlarımız şunun farkında oldular diye düşündük: İnanın, 1994 yılında yayınlanmış bir yönetmeliğe göre sizlere veri vermeye çalışıyoruz, ama 9 senedir de bu yönetmeliğin değiştirilmesi için Harita Genel Komutanlığı personeli aşırı bir efor sarf etmektedir. Yol alabilmiş midir; ben çok da yol alındığını sanmıyorum. Bakın, biz teknik konularda her türlü tekniği belirleyebiliriz, teknolojiyi belirleyebiliriz, ama yönetmeliği biz çıkaramayız, yönetmeliği biz teklif ederiz. Teklif edilen yönetmelik, bu harita bilgilerinin milli güvenlik unsurlarıyla diğer bakanlıkların da incelemesi sonunda bir karar verilir, “Hayır, verirsiniz, veremezsiniz, şu kısıtlarla verebilirsiniz” der. Biz bu teklifl eri yapıyoruz, değişik değişik teklifl er yapıyoruz, ama hâlâ 1994 yılında yayınlanan yönetmelikle size veriyi vermek zorundayız. Biz kendiliğimizden bu yönetmeliği uygulamıyoruz, başka bir şekilde yöntem geliştirdik diyemeyiz. Bu yönetmelikler, Bakanlar Kurulundan çıkan yönetmelikler.

Hocamın bir sorusu var, belki bu farkındalığı yaratmak için iyi olabilir; hizmete özel verinin ve tasnif dışı verinin dağıtımı konusu. Bir veri tasnif dışı da olsa, bir de askeri yasak bölge diye bir kavram var. Eğer oraya denk geliyorsa, zaten o veri ne olursa olsun

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

93TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

alamazsınız. Ancak oraya denk gelmeyen verilerin tasnif dışı olanlarını bugün Harita Genel Komutanlığına uğrayan herkes -kamu kurum ve kuruluşu değil- bedelini ödemek kaydıyla yapabilir. Ortofoto görüntüler de, stereo olmayan hava fotoğrafl arı da bu kapsamdadır. Yani her kimse, gidip Harita Genel Komutanlığından -biraz yakışmayacak ama fi yatını da söyleyeceğim- kilometrekaresi yaklaşık 2 TL olmak üzere ortofoto görüntüleri satın alabilir, çünkü bu hizmete özel bir veri değildi. Hizmete özel olan veri, stereo görüntülerdir, üzerinden 3 boyutlu model oluşturulup 3 boyutlu ölçüler alınabilen modeldir.

1/25 000’lik haritalar, hâlâ hizmete özel haritalardır; dolayısıyla bunların alınabilmesi ancak kamu kurum ve kuruluşları marifetiyle olabilir. Ben bunu özel iller için söylüyorum, ama kamu kurum ve kuruluşları direkt olarak bizden alabilir; gelip müracaat ettiğinde, bedelini ödediği taktirde, ki bu şekilde alan birçok kamu kurum ve kuruluşumuz var. Biz artık faaliyet rayına oturdu, bu şekilde alınıyor diye düşünüyorduk, ama tabii ki eksikliklerimiz var. Web sitesinde aslında bu konuda bilgiler var, hizmete özel veri nasıl temin edilir, tasnif dışı veri nasıl temin edilir konusunda. Web sitemizi ziyaret ederseniz, eğer bulamazsanız, lütfen bizleri arayın. Harita Genel Komutanlığından kimi ararsanız arayın, size yardımcı olacaktır bu konuda, sizi yönlendirecektir en azından, size bu bilgileri verecektir. Bilmiyorum, son iki soruyu yanıtlamış oldum mu?..

Hocam, biz bunun için, biliyorsunuz 2008 yılında biz kamerayı temin ettik, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü bizden bir yıl sonra bir kamera temin etti. “Her ikimiz görüntüleri birleştirelim, bir ulusal ortofoto bilgi sistemi oluşturalım” dedik. Hatta bilirsiniz ki, kurultayda ben bununla ilgili bir bildiri sundum. Biz geçen yıl, herhalde bu aylardaydı, bir proje hazırlığı yaptık, bir fi zibilite raporu hazırladık ve bunu Devlet Planlama Teşkilatına gönderdik. Yaklaşık 50 milyon TL, yani çok da yüksek maliyetli bir proje değildi, ama hâlâ cevap bile gelmedi.

Biz şöyle düşünüyoruz: Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü de bir efor sarf ederek bunu server üzerinden sağlamaya çalışabilir, biz de çalışabilir, ama istiyoruz ki, kamu kaynakları israf edilmesin. Madem böyle iki kurum var, bu iki kurum birleşerek tek bir hizmetle bunu sunsun istedik, ama hâlâ cevap bekliyoruz, bitmeyen bir proje olarak kaldı.

Ben bu arada kamu kaynaklarının israfı konusunda şunu da söylemek istiyorum: Size biraz önce arz ettiğim projelerin tamamı, Harita Genel Komutanlığının kendi kaynaklarıyla, kendi personeliyle geliştirilen, üretim için satın aldığımız yazılımlarla ve mevcut donanımlarla, belki birkaç basit bilgisayar alarak gerçekleştirdiğimiz, her birinin maliyeti 100 bin TL’leri geçmeyen projelerdir. Bunu da bu şekilde burada hatırlatmak istiyorum.

Teşekkürler.

OTURUM BAŞKANI- Hani bir söz vardır, “Paran varsa o kadar doktor, hastane.” Harita Genel Komutanlığı diyor ki kamu kuruluşlarına, “Paranız varsa, ben size bilgiyi veririm.” Öyle mi?

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

94TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Dr. HAKAN MARAŞ- Ama bu devlet politikasının bir gereğidir.

OTURUM BAŞKANI- Harita Genel Komutanlığı da diğer kurumlar gibi bunu vatandaşa söylemiyor, kurumlara söylüyor. Oradan soru geldi, milli emlaktan örneğin. Eğer milli emlak -ki para çok olması lazım- kurum olarak parayı Harita Genel Komutanlığına verirse, Harita Genel Komutanlığı o paftaları verebilir. O zaman şuna mı geldik? Haritaları kullanma noktasında eğer demin bahsettiğim datumla ilgili bir sorun varsa ya da bunun dışında…

“Kopyalama yapılamaz, onların koşulları var” diyor arkadaşımız. Öyle bir şey var mı, kopyalamaya izin vermiyor musunuz?

Dr. HAKAN MARAŞ- Önce sizin sorunuza da bir cevap vermek istiyorum: “Paranız varsa…” Evet, belki verilerin fi yatları yüksek bulunabilir, ancak o konuda da titiz çalışmalarımız devam etmektedir. Belki farkındasınız, çok veri alışverişinde bulunanlar, son 3 yılda bir fi yat indirimi oldu; birkaç kere aynı fi yatta tutulup ertesi sene hiç fi yatlar yükseltilmedi. Bu sizin sorunuzun cevabı, yani o konuda da hassasiyet göstermeye çalışıyoruz.

Biliyorsunuz veri sayısal, siz bu veriyi alıp, tek kullanıcı olarak para ödeyip bunu internetten veya başka bir ortamdan birçok kullanıcının ulaşabileceği hale getirirseniz… Biz bu veriyi bir kişiye, sadece size satabiliriz, diğer kurum kuruluşlarına satamayız. Onun da çözümleri var, telif hakkı diye bir şey var, iktibas hakkı diye. Bu konuyla ilgili birimdeki arkadaşlarımızla görüşürseniz, bu her şeyde böyledir, yani bir şey alıp onlarca satmak istiyorsanız, onun da bir bedeli vardır; 10 tanesinin bedelini ödemezsiniz belki, daha düşük bir bedel ödersiniz. Bunların hepsiyle ilgili düzenleme mevcut. Yani bunları aştığımız takdirde, veriyi istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz.

OTURUM BAŞKANI- Hakan Albayım, ben şöyle özetleyeyim: CAD yazılımlarında “log” veriyorlar ya, 1 tane, 2 tane, 3 tane, bir anlamda onu söylüyorsunuz, yazılım programlarında da öyle gibi.

Bu tabii sonuçta Türkiye’de 1980’den sonra uygulanan politikalarda, kamu kurum ve kuruluşlarının yaptıkları hizmetleri ücreti mukabilinde kullanıcılara verebileceği, bir kurumsal işleyiş. Bu sizin özelinizde bir şey değil, Türkiye’nin 80’den sonra uyguladığı politikaların yansımasıdır. Bunlar ayrı bir konu, tartışılabilir. Kamu kurum ve kuruluşları, sosyal devlet kavramında böyle mi yapmalı; o bu oturumun konusu değil, ama şu an Türkiye’de tüm kamu kurum ve kuruluşları, ürettikleri ürünleri bedeli karşılığında kullanıcılara ya da diğer kurumlara verebilmekte. Teşekkür ediyorum.

Emin Bey; buyurun.

Dr. EMİN BANK- 15 soru var, gruplayarak 3’e, 40’e indireceğim. Bunlardan 4 tanesi kent bilgi sistemiyle ilgili. İlgileniyor muyuz; ilgileniyoruz, geçmişte de çok ilgilendik. Ancak İçişleri Bakanlığı tarafından 2 defa genelge çıkmış, kent bilgi sistem çalışmaları

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

95TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

durdurulmuş; bir kılavuz çıkmış, “Bu kılavuza uyarak yapacaksınız” denilmiş, ama hiç dikkate alınmamış bir sektörden bahsediyoruz. Onun için burası nasıl düzeltilir, bilemiyorum.

Ancak şöyle bir çözüm olabilir: Buraya etki edecek çok yetkili bir idare eksikliği var; mahalli idarelerin bir etkisi var, İller Bankasının ayrı bir etkisi var, çevre ve şehirciliğin bazı şeylerinde birtakım etkileri var. Ama hangisinin yaptırım gücü var, burayı çözmek mümkün değil. Yaptırım gücünüz bile olsa, yapmadığı zaman ne yapacaksınız, bu da ayrı bir konu ve bir şey de yapılamıyor. Örneğin yaptıkları imar düzenlemelerini hiçbir yere onatmadan devam edip gidiliyor, kimse de buna bir şey diyemiyor. Böyle sorunlar var. Onun için belki en iyi çözüm şu: İller Bankası kredi sağladığı için, bu projenin devamında “Para doğru yerde kullanılıyor mu, proje doğru hayata geçiyor mu?” şeklinde bir uygulamayla doğrudan belediyeyi denetleme altına alabilir. Onun dışındakiler kendi bütçeleriyle, kendi yatırımlarıyla yapıldığı için, çok fazla bir şey yapılamıyor diye düşünüyorum. Bu konuda kent bilgi sistemlerine yönelik tip şartname hazırlama çalışmaları var, bunlarda da yer almaya çalışıyoruz.

“Coğrafi Bilgi Sistemi Gene Müdürlüğü doğru yerde mi kuruldu, doğrudan Başbakanlığa bağlı olsa daha mı iyi olurdu?” Ben kesinlikle yanlış yerde kurulduğuna şahıs olarak inanıyorum. Kurulduğu günde bugüne kadar üst yönetim, gerek müsteşar, gerek bakan, CBS Genel Müdürlüğü ne yapar, ne eder, bir brifi ng bile henüz alınmış durumda değil. Maalesef bu Bakanlık, bina yapımı yolunda devam etmekte; kendisine de şimdi “10 yılda 5 milyon bina” şeklinde bir hedef koyduğu için, bu tip bilimsel faaliyetlere çok fazla önem verilmediğine şahıs olarak inanıyorum.

Benim önerim şu: Bence Coğrafi Bilgi Sistemi Genel Müdürlüğü bilimsel faaliyetlerde bulunmalı ve Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığına bağlı olması, dışarıdan yaptığı esaslarla, ortaya koyduğu genelgelerle, uygulama esaslarıyla daha etkili olabilir diye düşünüyorum.

Meslek odalarıyla işbirliği doğrusunu isterseniz Başkanım, çok gündemimize gelmedi, açık söyleyeyim, ama kesinlikle olmalı ve bu konuda hiçbir çekincemiz yok. Biz kimden ne fayda sağlayabilirsek, hiç kimseye kapımızı kapamadan, tamamen tarafsız olarak her türlü katkı sağlayabilecek tüm kurumlardan istifade etmeye çalışıyoruz.

Üniversiteyle işbirliğimiz kesinlikle var, TAKBİS Projesinde 2 üniversiteyle alanında uzman meslek erbaplarından çok destek aldık. O konuda da hiçbir kısıtımız yok.

Fikri Beyin sorusu, “Yasal mevzuat nasıl çözülecek?” Doğrudur, en önemli problemdir. Zaten bizim kısa vadede, 2012-13 yılında ortaya koyduğumuz sorunlar çoğunlukla yasal mevzuata yönelik. Yasal mevzuatı değiştirerek çözmeniz mümkün değil. Öyle karmaşa haline gelmiş ki, bir veriden birçok kurum sorumlu hale gelmiş. Bunu düzeltmek için o kurumların yasalarını düzeltmekle gitmeye kalkarsanız, hiçbir yere gidemezsiniz. Bizim düşüncemiz, TUCBS’ye yönelik verilerin sorumluluklarını tamamladıktan sonra, kuvvetli

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

96TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bir genelgeyle “Bu verileri şu kurum sağlayacaktır” şeklinde bunun taslağını hazırlamak. Bu da nasıl olur? O kurumların yetkili kişileriyle birebir görüşerek ve o veriden sorumlu 3-5 kurumu bir araya toplayıp “Bunun sorumluluğunu şuraya veriyoruz, tamam mı?” diye bir mutabakat metni şeklinde ancak olabilir, onun dışında hiçbir yere varılamaz. Mutlaka kavga çıkacaktır, veriyi paylaşmak istemeyecektir, “Bu benim sorumluluğumda” diyecektir, büyük problemler olacaktır, ama başka türlü de çözüleceğine inanmıyorum.

Fikri Beyin dediği gibi, verinin gerçek yeri yerel yönetimdir. TUCBS’de biz bunu çok önemsiyoruz ve TUCBS’ye veri sağlayacak birimlerde yerel yönetime çok önem veriyoruz. Güncelleme süreci tabii ki gözetiliyor, zaten veri üretim sorumluluğunu veri üretim ve güncelleme sorumluluğunun tanımlanması olarak ele aldık.

Hasan Beyin güzel bir sorusu vardı, “Bir dahaki kongrede bu söyledikleriniz ne olacak, bunun önerisi nedir?” Bakın, CBS Genel Müdürlüğü şu anda hareket edemez durumda, çok yetkili görmüyorum, fazla hızla mesafe alamıyor, bu konulara çok hızla eğilemiyor, çünkü dediğim gibi üst yönetim bunlara çok fazla destek vermiyor. Ona bağlı olarak 2012-2013 yılında bu 4 konu çok büyük oranda çözülür gibi düşünüyorum, biz zaten vadeleri de ona göre düzenledik. Buradaki sonuç çıktı, uygulama eylem planının çıkmasıdır. Tüm kamu kurumları, o zaman hangi veriden sorumlu olacak ve kendisine ayrılan bütçeyi görerek projelendirmeye çıkacak, inşallah bunları başarmış oluruz.

Hasan Beyin sorusu da yine belediyelerle ilgiliydi, ona da cevap verdim diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Tam 5 dakikada tamamladınız Emin Bey, ben de size çok teşekkür ediyorum.

Bu oturumda Tarım Reformu Genel Müdürlüğünden Dr. Hakan Erdem, Harita Genel Komutanlığından Dr. Hakan Maraş ve TÜBİTAK’tan Dr. Emin Bank, kurumlarının CBS ile ilgili çalışmaları hakkında bizleri gerçekten güzel bilgi vererek aydınlattılar.

Bir konu üzerinde durduk; eğer coğrafi bilgi sistemleriyle ilgili bir genel müdürlük kurulmuşsa, ki kuruldu, biz de bu konuya olumlu baktığımızı söyledik. Ancak kendi mühendislerinin, kendi şehir plancılarının, kendi mimarlarının oluşturduğu, 400 mühendisin, mimarın yer aldığı bir birliğin oluşturduğu CBS Kongresinde aktif rol alması gerekirken katılmamalarının yorumunu ben sizlere bırakıyorum.

Şimdi 5 dakikalık poster sunumları var, sonra kokteyl var. Ben sizlere adına katılımcılara çok teşekkür ediyorum. Sizlere de bu saate kadar beklediğiniz için teşekkür ediyorum. Sağ olun.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

97TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

VI. OTURUM(ÖZEL OTURUM 2)GENÇLİK TEKNİK OTURUMUOturum Başkanı : Yrd. Doç. Dr. Ebru ÇOLAK(Kongre Yürütme Kurulu Üyesi, KTÜ)

01 Kasım 2011

KONUKLAR:

Aslı TOPALErk EKİNAlper ÇABUKYücel GÜNEYSüleyman Sefa BİLGİLİOĞLUEgemen ERDEMEmin Can FIÇICIDursun Zafer ŞEKERİ. Emre. KAYDIRAKM. Ümit GÜMÜŞAYA. Emre CENGİZYücel GÜNEYKoray ALAFEvrim KORFatmagül BATUK

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

98TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

99TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

OTURUM BAŞKANI (Yrd. Doç. Dr. Ebru Çolak)- Herkese güzel bir Antalya gününde merhaba diyorum, iyi günler diliyorum.

Gençlik Teknik Oturumu, özel bir oturum, benim için de anlamlı bir oturum. Gerçekten gençlerin bu anlamda cesaretlendirilmesi ve ilerleyen süreçte akademik yaşamda ve mesleğimize katkı sağlamaları açısından güzel bir oturum olacağı inancındayım.

Bu oturumda 6 bildirimiz var. Zamanımız kısıtlı, o yüzden bir an önce programa başlayalım istiyorum.

İlk olarak “Türkiye’de Coğrafi Bilgi Sistemleri Eğitimi Hakkında Genel Değerlendirme” adlı sunumu Aslı Topal gerçekleştirecek. Aslı Topal, Kongremizin Yürütme Kurulu Üyesi, aynı zamanda HKMO’nun çeşitli organlarında görev alan bir isim. Aslı, 1983 yılı Antep doğumlu; 2007 yılında KTÜ Harita Mühendisliği Bölümünden mezun oldu; Halen Kocaeli Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümünde yükseklisans eğitimini yapmakta ve şu an İzmir Büyükşehir Belediyesinde harita mühendisi olarak görev yapmaktadır.

Aslı, Türkiye’deki CBS eğitimi konusunda genel bir değerlendirme yapacak.

Buyurun.

ASLI TOPAL (Kongre Yürütme Kurulu Üyesi)- (Deşifresi istenmeyen sunum)

OTURUM BAŞKANI- Aslı Hanıma teşekkür ediyoruz. Zamandan kazanmak için çok kısa bir iki teknik katkı ya da soru alabiliriz.

Buyurun.

SALONDAN- Harita mühendisi gözüyle baktığımızda, biliyorsunuz, kendi içimizde farklı anabilim dalları var. Örneğin jeodezi, fotogrametri, kartografya gibi çalışma alanlarından bu CBS’nin farkı ne, yani çok farklı bir şey mi? Sanki sizin sunumunuzda CBS çok ayrı bir şeymiş gibi ifade ediliyor ve öyle bir algı oluşuyor. Bunlarla ilişkisi ne, onu öğrenmek istiyorum.

Bir de Amerika coğrafi bilgi sistemi üzerine Üniversite Konsorsiyumu var. O konsorsiyumun coğrafi bilgi bilimleri üzerine “Body of Knovledge” şeklinde yayınladığı konu başlıkları var; onu inceleme şansınız oldu mu?

ASLI TOPAL- Yurtdışı çalışmalarıyla ilgili Türkiye’deki çevirilerden edindiğim bilgilerle bu bilgilere yer verdim. Onun dışında, o bahsettiğiniz çalışmayla karşılaşmadım, ama incelemek isterim.

Coğrafi bilgi sistemleri, lisans düzeyinde ilk başta konu ölçmeleri ve kartografya içerisinde yer alıyordu. Ancak coğrafi bilgi sistemlerinin çok fazla bir alanı var ve içerisinde çok fazla teknik konuları içerdiği için, o birim altında bence artık yer almamalı, çünkü çok fazla uygulama alanı var ve çok fazla gelişmeye açık bir meslek alanı. O yüzden mutlaka coğrafi

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

100TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bilgi sistemleri konusunda daha kurumsal, daha iyi bir yapılanmanın gerçekleştirilmesini düşündüğüm için, bu kadar önemli bir şekilde bir sunum yapma gereği duydum.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkürler.

Buyurun.

ALİ ERDİ (Selçuk Üniversitesi)- Konuşmanızda CBS dersinin mühendislik fakültelerinde iki ya da üçe alınması diye bir kavram söylediniz. Öğrenciler daha ikinci sınıfta hazır değil, mesleği daha tanımamış; orada vereceğiniz bir ders, sadece program öğretimi haline geliyor. O da çok mantıklı değil, çünkü gidip bir sertifi kasyon programında sizin o programınızı öğrenir; olayın asıl mantığını kavramıyor gibime geliyor. Onu biraz daha düşünülerek öneri getirilse iyi olacak. Sanki CBS’yi bir anabilim dalının ya da bir hocanın tekelinde bir eylemmiş gibi algılıyoruz. Diğer dersler, jeodezisi, fotogrametrisi ya da bir başkası, CBS ilişkisini kurmada meslek içinde bile biz bir algı yaratamadık gibi geliyor, bunu söylemek istedim.

ASLI TOPAL- Katkı için teşekkür ediyorum.

Bu konunun akademik çalışma anlamında gerçekten iyi analiz edilmesi gerektiği konusunda size katılıyorum. Ancak şöyle bir düşünceye sahibim: Temel bilgisayar bilgileri ve temel haritacılık bilgileri alındıktan sonra; çünkü coğrafi bilgi sistemleri bütün derslerde kullanılabilecek, analiz edilebilecek, yani veri yapısı olduktan sonra her türlü çalışma içerisine girebilecek bir sistem olduğundan, erken dönemde başlamasının bana göre böyle bir katkısı var. Tabii ki burada hocalarımız var; bu konuda görüşlerini, düşüncelerini ve bir araya gelip belki de dediğimiz gibi, bu çalışmaların hangi düzeyde ve nerede olması gerektiği konusunda yorum yapmalarını isteyebiliriz.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Aslı Hanıma çok teşekkür ediyoruz.

Aslı Hanım, bize CBS uzmanının -dün de bir panelde tartışmıştık- gerekli niteliklerini biraz sıraladı; Türkiye’deki eğitimin sistemindeki CBS ile ilgili dersler ve eğitim sürecinin genel bir değerlendirmesinde bulundu. Katkılarından dolayı Aslı Hanıma teşekkür ediyoruz.

“Veri Toplamada Web Tabanlı Doküman Paylaşımı Uygulamalarının Kullanımı” adlı sunumu için Erk Erkin’i davet ediyorum.

Erk Erkin, 1986 yılında İzmir’de doğdu. Osmangazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden 2009 yılında mezun oldu. Anadolu Üniversitesi Uzaktan Algılama ve CBS Eğitimi Yükseklisans Programından 2001 yılında mezun oldu. Halen Anadolu Üniversitesi Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezinde yazılım geliştiricisi olarak çalışmaktadır.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

101TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Buyurun Erkin Bey.

ERK ERKİN (Anadolu Üniversitesi Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi)- Teşekkür ederim.

Benim çalışmam, CBS projelerindeki veritabanlarına bir alternatif getirecek bir çalışma. Web tabanlı uygulamaları biliyoruz; mesela Google Docs gibi, bunların Oracle ya da kullandığımız diğer CBS ya da kurumsal veritabanlarının alternatifi olarak düşündük ve bu çalışmayı yaptık. Bunun birçok avantajı oldu ve yola çıkmamız da kendi projemizdeki eksikliklerden dolayı diyebiliriz. Şimdi bunun nasıl çalıştığını ilk önce sizinle paylaşmak istiyoruz.

Bu görüntüyü bir araziden veri gönderen herhangi bir cihazın arayüzü olarak düşünebilirsiniz. Şu anda mesela bu bir tablet bilgisayardan gönderme ekranı; topladığımız verilerin örneğin hepsini silme, gönderme ve yeni form oluşturma ekranı. Burada “gönder”e bastığımız anda, bir server’daki -örneğin şurası bir server- bir dosyaya string yolluyoruz. Bu stringin içinde bizim tüm verilerimiz ve coğrafi veriyi veriden ayıran iki tane ayrı sütunumuz var, bunlar da enlem ve boylam. Bu çalışmamıza verileri Google’ın API’larını kullanarak Google Docs’a yazdırma yazılımı diyebiliriz.

Google Docs’u bilmeyenler için hemen kısaca anlatayım isterseniz: Örneğin her gün kullandığımız Microsoft Offi ce yazılımlarının web üzerinde çalışan versiyonu bu aslında, Google dokümanları. Ben de bunu CBS’yle nasıl entegre ederim diye düşünürken bu çalışma ortaya çıktı; bir projemizde bunu kullandık ve oldukça başarılı olduk.

Bizim gördüğümüz avantajlarının arasında en ileri gelen, farklı formatlarda raporlama alabilmek. Örneğin burada gördüğünüz gibi, CS ve HTML, Text, Excel, PDF gibi farklı formatlarda bilgisayarımıza o verileri indirebiliyoruz. Normalde bunu yapmak için bir veritabanı kullanmamız gerekiyor, oradan bir IP numarası almamız gerekiyor, kendi yazılımımıza onu girmemiz gerekiyor, kullanıcı oluşturmamız gerekiyor, yetkilendirmemiz gerekiyor. Ancak burada hiç öyle bir şey yapmıyoruz; örneğin araziden veri toplayacaksak, bu verileri anında araziden 3G ile ya da bilgisayar kullanıyorsak, “Wifi ” üzerinden gönderebiliyoruz.

Bizim bu yaptığımız çalışmayı aslında veriden ayıran, coğrafi veri olmasını sağlayan, aslında şu gördüğümüz iki tane kolon, enlem ve boylam. Bunu istediğimiz gibi adlandırabiliriz. Bizim yaptığımız bir template var; eğer kendi çalışmalarınızda bunu kullanmak isterseniz, bunu bizden ücretsiz şekilde mailimize ulaşarak elde edebilirsiniz.

Bir avantajı da direkt harita üzerinde ve şablon olarak gösterebilme. Örneğin burada verileri gönderdiğiniz anda, “gönder” düğmesine bastığınız anda, size raporlamasını yapabiliyor. Siz de bunu bilgisayarınıza bu şekilde indirebilirsiniz, yani ayrı bir haritalama yapmanıza gerek yok. Eğer harita istemiyorsanız, bunları örneğin CSV formatında bilgisayarınıza indirip herhangi bir CBS yazılımında import ederek verilerinizi görebilirsiniz.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

102TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bir diğer avantajı, çok hızlı paylaşım yapabilmek. Normalde yapacağımız nedir? Bir kurumsal veritabanında kullanıcı oluşturmamız gerekir, bu kullanıcıya yetki vermemiz gerekir; bazısı admin olur, bazısı sadece görebilir, bazısı hem görüp hem değiştirebilir. Burada hiç onlara girmeden, iş arkadaşlarımızdan kimin görmesini ya da kimin değiştirme yapmasını istiyorsak, onların maillerini sadece girerek izinler verebiliyoruz.

Konvansiyonel bildiğimiz veritabanlarıyla kısa bir karşılaştırma yaptım. Normalde örneğin MYSQL ya da Microsoft SQL Server ya da Oracle kullanırsanız, bunların çoğu ücretlidir, server’lara bayağı kira parası vermeniz gerekebilir. Her zaman veritabanı tasarımı yapmanız gerekir, tüm tablo alanlarını yapılandırmanız gerekir. Ayrıca sunucunuzu soğutmanız gerekebilir, çünkü sunucular çok hassas cihazlardır ve sürekli çalıştıkları için sıcaklıktan etkilenebilirler. Başka kötü amaçlı kullanıcıların sizin SQL’inize kendi verilerini sokma ya da bütün verilerinizi kilitleme gibi, silme gibi dezavantajlarından kurtulmuş olacakınız. Şifreleme yapmanız gerekmektedir, encryption yapmanız gerekebilir bazen. Veri trafi ğinizi kontrol etmeniz gerekir; belki bir ayda 100 bin kullanıcı girecektir, belki 1 milyon kullanıcı girecektir sizin server’ınıza, yani veri yollamak açısından ya da verilere bakmak açısından. Ancak Google Docs kullandığınızda örneğin, bunun alternatifl eri de var, ama bize en çok kolay gelen ve bilenen Google Docs oldu. Bunlarda hiçbiri olmamaktadır, çünkü Google Docs, zaten sizin yerinize çoğu server’ları soğutmaktadır ya da siz onun için hiçbir kira vermeniz gerekmemektedir. Kendi nasıl mail şifrenizi kontrol edebiliyorsanız, bunu da o şekilde kontrol etmektesiniz, oldukça güvenlidir.

Şimdi bir örnekle göstermeye çalışacağım: Benim yazdığım bir programın üzerinden “gönder” düğmesine bastığım anda, o ilk başta gösterdiğim ekranda “gönder” düğmesine bastığım anda, veriler otomatikman şu gördüğünüz tabloya doluyor ve harita üzerinde otomatik olarak gösteriliyor.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Biz teşekkür ediyoruz.

Eğer sorusu olan varsa, alabiliriz.

Buyurun.

AHMET ÖZGÜR DOĞRU (İstanbul Teknik Üniversitesi)- Öncelikle çalışmanız ve sunumunuz için teşekkür ediyorum.

Sunumunuz sırasında bu tür bir uygulamanın, veri paylaşımı odaklı bir uygulamanın CBS kapsamında nasıl kullanılabileceğini düşünerek bu çalışmaları yaptığınızı söylediniz. CBS ile entegrasyonu kısmını ve bu alandaki kullanım kısmını biraz açabilir misiniz?

İkinci sorum ise şu: Böyle bir sistem, arazide veri toplayan fi rmaların, özellikle CBS amaçlı veri toplayan fi rmaların veri paylaşımını hızlandırmak açısından, kendi şirket

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

103TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

içindeki veri paylaşımını ya da kurumlar arası veri paylaşımını hızlandırmak için mantıklı olabilir. Ancak Google Docs gibi bir veritabanının, yani verilerin farklı bir server’da tutulduğu bir veritabanının bu amaçlı kullanımı ne kadar uygun olur? Genel olarak veri paylaşımından yana olduğumuzu söylüyoruz. Ancak böyle bir paylaşım, hele hele veriler hiç işlenmemiş, sonuçları elde edilmemişken, başka bir veritabanına aktarımı, yarın Google “Ben bu servisi kaldırıyorum” dediğinde ya da bir hacker bu Google veritabanı ağını, server’ını kırdığında; yani belki felaket senaryoları, ama bunları da bir genel değerlendirme olarak alabilirsem, deneyimlerinizle...

Teşekkür ederim.

ERK EKİN- Kesinlikle size katılıyorum; özel bir şirket, yani verilerin özel olmasını isteyen ve gizleyen bir şirket, asla bu teknolojiyi kullanmamalı diye düşünüyorum. Bu sadece bilimsel araştırma projesi yapan öğretim görevlileri açısından çok hızlı bir şekilde kullanılabilecek bir teknoloji; gidip de bir bilgisayar mühendisinden yardım almadan, kendi Google hesabından çok hızlı bir şekilde bitirebilmesini amaçladığım bir proje bu çalışma. O yüzden haklısınız, yani başka bilgisayara verilerinizi yollarsınız ve o bilgisayarın ne olacağı belli olmaz, ama siz de onun önlemini alırsınız. Bunun da tek yolu, demin bahsettiğim gibi, şifrenizle onu kontrol edebilmeniz, ama o şifrenin çalınması tehlikesi her zaman var. Tabii server’ların da şifresinin çalınması tehlikesi var, ama tabii birkaç tane şifre üst üste olduğu için, daha tehlike azalıyor onlarda.

İlk sorunuza dönecek olursam; o da bu sadece coğrafi bilgi sistemlerinde değil aslında, her türlü veri paylaşımında, veri aktarımında, depolanmasında kullanılabilecek bir yaklaşım. Bu bir yaklaşım, yani belki burada aklınıza gelmemiştir böyle bir çalışma, sizinle onu paylaşmak istediğimi söylüyorum. İşinize yarayacağını da düşünüyorum, çünkü bizim işimize çok yaradı, gerçekten çok hızlı bir çözüm oldu. Hiçbir server kiralamak ya da soğutmak ya da başka bir şey yapmak zorunda kalmadık. Onu da yaptık zamanında, onun da sıkıntılarını çekmiştik. Coğrafi olmasının tek farkı, enlem ve boylam bilgilerinin olması ve bunları herhangi bir formatta indirdiğimiz zaman, Excel formatında diyelim, bunları istediğimiz gibi herhangi bir açık kaynak kodlu veya ticari CBS yazılımına anında import edebilme olanağımız var.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ediyoruz Erk.

“İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Yerleşkesi 3 Boyutlu Kampus Bilgi Sistemi Tasarımı” başlıklı sunumunu sunmak üzere Süleyman Sefa Bilgilioğlu’nu davet ediyorum.

Sefa Bey, 1986 Şanlıurfa doğumlu. 2011 yılında İTÜ Geomatik Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Şu an özel bir şirkette mühendis olarak çalışmakta.

Buyurun.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

104TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

SÜLEYMAN SEFA BİLGİLİOĞLU- (Deşifresi istenmeyen sunum)

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ediyoruz Sefa Beye.

Soru sormak isteyen varsa salondan, bir iki soru alabiliriz. Galiba çok açıklayıcı oldu. Çok teşekkür ediyoruz Sefa Bey, bir lisans bitirme tezi olarak gerçekten güzel, kampus için de gerçekten faydalı bir çalışma olmuş, tebrik ediyorum kendisini.

Bizim bu oturumumuz, gençlik oturumumuz, ama kendisi özel bir nedeniyle gelemedi Emre Bey, onun yerine hocası Ümit Hocamız bize sunumunu gerçekleştirecek. Sunumlarının başlığı, “Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Fiberoptik Kablo Çalışmalarında Kullanılması.”

Bir şey daha ifade etmek istiyorum: Bu oturum, özel bir oturum. Bu oturumun sonunda en başarılı teknik sunuma birincilik ödülü verilecek. Aslı Topal, çağrılı konuşmacı olduğu için bunu değerlendirme dışında tutacağız. Aynı zamanda Ümit Hocamız da kendi öğrencisi sunmadığı için, değerlendirme dışında tutacağız. Diğer 4 bildiri, kendi içerisinde en iyi teknik sunum şeklinde birincilik ödülü alacak, bunu da ifade etmek istiyorum. Aynı zamanda bu oturumun sonunda bütün konuşmacılarımıza plaketlerini takdim edeceğiz. Bunu da ayrıca bir ek bilgi olarak ilave etmek istedim.

Ümit Hocam, buyurun, söz sizde.

ÜMİT GÜMÜŞAY- (Deşifresi istenmeyen sunum)

OTURUM BAŞKANI- Ümit Hocaya teşekkür ediyoruz.

Soru, katkı varsa eğer, alabiliriz.

Buyurun.

SALONDAN- Sayın Hocam; merhabalar. ODTÜ GGIT Bölümünde yükseklisans yapıyorum. Datanın topolojisiyle ilgili çok bilgi alamadım, ama fi beroptik güzergâhı nasıl tutuluyor, bunun belli bir topolojisi oluşturuldu mu ya da o yönler ya da bir arıza oldu diyelim, bu nasıl bulunuyor, bununla ilgili aktif sistemlerle herhangi bir entegrasyon düşünülüyor mu, bununla ilgili bir öngörü ya da ileri çalışma var mı, onunla ilgili bilgiler almak istemiştim.

ÜMİT GÜMÜŞAY- Bu tabii bir lisans çalışması, belirli bir bölgede gerçekleştirildi. Network çalışması yapıldı, herhangi bir yerde bir arıza çıktığında, o bölgede hangi konutların örneğin internete erişemeyeceği gibi birtakım sorgulamalara yanıt verecek şekilde oluşturulmuştur. Ancak büyük kapsamda bir çalışma yapıldığı zaman, önerdiğiniz bu çözümler de gerçekleştirilebilecektir.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ediyoruz.

Buyurun.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

105TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Prof. Dr. AHMET YAŞAYAN- Ben bu sunumu şöyle algılıyorum: Aslında dün tartıştığımız “CBS nedir; meslek mi, uzmanlık alanı mı?” konusunda çok tipik bir örnek bu, bence bizim mesleğin bütün uygulamaları böyle olması gerekir. Çok güzel bir problem yakalamış Ümit arkadaşımız ve bunu da çok güzel bir şekilde çözmüş.

Aslında bizim başlangıçtaki sunumda problemle ilgili bir şey var, yani problemin tanımı ve sonunda da CBS uygulamasıyla problemin çözümü var. Biz CBS ile ilgili bütün bilgileri veriyoruz, ama başlangıçtaki problemin tanımına yönelik ve problemle ilgili karar olayları ve sonuçlandırma konusu eğitim programlarımızda eksik kalıyor. Benim söylemek istediğim, hatırlatmak istediğim şey bu. Ancak unutulmaması gereken, “CBS nedir; bir meslek midir, yoksa harita mühendislerinin çok sık kullandıkları bir araç mı, güçlü bir araç mı?” Bu tipik örneği genç arkadaşlarımızın unutmamalarını öneriyorum. Ama eğitimde bir noksanımız var, o noksan da “Bir mühendis bir probleme nasıl yaklaşır?” Ümit Bey bunun güzel bir örneğini vermiş, kendisini kutluyorum.

Çok teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Hocamıza katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz.

Sağ olun Hocam.

“Yapı Projelerinin Yönetiminde Coğrafi Bilgi Sistemleri Tabanlı Çözümler” başlıklı sunumuyla Emre Cengiz’i davet ediyorum.

Emre Cengiz, 1987 Kahramanmaraş doğumlu. 2009 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Aynı yıl Anadolu Üniversitesi Uydu ve Uzay Bilimleri Araştırma Enstitüsünde lisansüstü eğitimine başladı ve halen lisansüstü eğitimine devam etmektedir.

Buyurun.

EMRE CENGİZ- (Deşifresi istenmeyen sunum)

OTURUM BAŞKANI- Emre Beye teşekkür ediyoruz.

Salondan katkı ya da sorusu olan varsa, alabiliriz.

Teşekkür ediyoruz, gayet açıklayıcı oldu; farklı, güzel bir çalışma.

“Bina Bilgi Modeli-CBS Entegrasyonu” başlıklı bildirilerini sunmak üzere Koray Alaf ve Evrim Kor’u davet ediyorum; sunumlarını zannedersem iki kişi şeklinde sunacaklar.

Özgeçmişlerini okumak istiyorum: Koray Alaf, 1987 yılında Çorum’da doğdu. 2006 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümünü kazandı. 2009 yılında çift ana dal programında inşaat mühendisliği eğitimine başladı. 2011 yılında Harita Mühendisliği Bölümünden mezun oldu, ama halen inşaat mühendisliği eğitimine devam etmekte.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

106TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Evrim Kor ise 1988 Diyarbakır doğumlu. 2006 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümüne başladı. 2009 yılında yine İnşaat Mühendisliği Bölümünde çift ana dal programına başladı. 2010 yılında Harita Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Kendisi de yine halen İnşaat Mühendisliği Bölümünde eğitimine devam etmektedir.

Buyurun.

KORAY ALAF- (Deşifresi istenmeyen sunum)

EVRİM KOR- (Deşifresi istenmeyen sunum)

OTURUM BAŞKANI- Koray ve Evrim’e teşekkür ediyoruz.

Salondan soru sormak isteyen?

Buyurun.

SALONDAN- Bu sunum için teşekkür ediyorum.

Hem size, hem sizden önce konuşan Anadolu Üniversitesindeki bu bina bilgi sistemleriyle ilgili arkadaşlara bir katkıda bulunmak istiyorum. Amerika’da bir dostum da bu konularla ilgili çalışıyor ve o şöyle bir yenilik de getirdi, onu da söyleyeyim: Siz burada sadece “bina” dediniz, ama bina, aslında fabrika binası olabilir ve çok kritik bir rafi neri binası da olabilir. Onlar, Lidar teknolojisiyle değiştirilecek parçaları 3 boyutlu elde ediyorlar ve çok kısa zamanda parçayı söküp, rafi neri gibi çok kritik olan bir yapının o parçasını bir gün yerine bir saatte değiştiriyorlar, çünkü 3 boyutlu alıyorlar. Eğer yardım isterseniz, onlarla sizi temasa geçirebilirim.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ediyoruz.

Buyurun.

MELİH BAŞARANER (Yıldız Teknik Üniversitesi)- Öncelikle tebrik ediyorum, güzel bir çalışma.

Revit’ten coğrafi bilgi sistemi ortamına geçtiğinizde, veritabanınızın aktarımı ya da oluşturulması, bina içi bağımsız bölümlerin ya da bina içi öğelerin veritabanındaki durumu hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

EVRİM KOR- Şöyle oldu Hocam: Revit’te modelleme yaparken, sadece katı bir modelleme yaptık, yani elimizde iskelet ve iskeletle beraber bir solit yüzey vardı, yazısal-sözel bir veri yoktu elimizde. Bunu Arcsin’e attığımız zaman, çok fazla gereksiz katmanlara sahip olduk. Bazen hedge’erin bozulduğu alanlar oldu, bazen solit yüzeyler sadece nokta olarak belirlendi. Bunları elimizden geldiğince farklı dosya dönüşümlerine çevirerek elimine ettik, böyle de bir kolaylık oldu bizim için.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

107TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

MELİH BAŞARANER- Yani özetle semantik anlamda biraz daha bu yapının geliştirilmesi gerekiyor. Yazılımlar da biraz daha esnek olması gerekiyor.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ediyoruz.

Bunların lisans çalışması olarak gerçekten başarılı çalışmalar olduğunu düşünüyorum; farklı çalışmalar, multidisiplinleri bir arada birleştiren örnek çalışmalar olduğuna inanıyorum. Çok teşekkür ediyorum katkılarınız için, sağ olun.

Bu oturumda gerçekten farklı ve hatta bir kısmı da benzer bildiriler vardı ve hepsi de ayrı ayrı değerli çalışmalardı. Herkese emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz.

Şimdi bir plaket törenimiz var. Her zaman genç hocalarımızdan Prof. Dr. Ahmet Yaşayan ve Hüseyin Erkan hocalarımızı bildiri sahiplerine plaketlerini takdim etmek üzere sahneye davet ediyorum.

(Bildiri sahiplerine plaketleri takdim edildi)

Prof. Dr. AHMET YAŞAYAN- Bu genç arkadaşları kutluyorum, çok güzel çalışmalar yapmışlar, ama bir kez daha söylemeden geri duramıyorum: Dünkü CBS tartışması, meslek midir, değil midir; bunun güzel cevabını verdi bu arkadaşlar. Aslında harita mühendisliğinin güzel bir uygulamasını gördük. Bir de yapı mühendisleri, inşaat mühendislerinin de CBS’den geniş ölçüde yararlanmaları gerektiği anlaşıldı, bunu söylemeden edemedim.

Teşekkür ederim.

Prof. Dr. HÜSEYİN ERKAN- CBS uygulamalarının nereye kadar vardığını görmekten çok mutluyum. Sanıyorum çok kısa zamanda birçok şeyin çok daha hızlı oluşturulması, denetimi, yönetimi mümkün hale gelecek. Çok mutluyum; bütün arkadaşlarımı da kutluyorum.

Çok teşekkür ederim.

Prof. Dr. AHMET YAŞAYAN- Ümit Beye bir şey söylemek istiyorum. Demin uğraştığı problem ve yaklaşımını çok güzel, yerinde bulduğumu söyledim, ama yanımdaki değerli arkadaşım Davut Koyuncu beni uyardı. Dedi ki, “Ümit Bey, aslında bir öğrencisinin hazırladığı çalışmayı sunan bir öğretim üyesi olarak da kutlamak gerekir.” Gerçekten kutluyorum ve örnek olmasını istiyorum.

Başarılar diliyorum.

OTURUM BAŞKANI- Çok teşekkür ederiz.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

108TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

109TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

IX. OTURUM(ÖZEL OTURUM 3)BİRLİKTE ÜRETMEK YÖNETMEK VE PAYLAŞMAK İÇİN: CBSOturum Başkanı : Hüseyin ÜLKÜ(HKMO Kırsal ve Kentsel Alan Düzenlemesi Komisyonu Başkanı)

01 Kasım 2011

KONUKLAR:

Yusuf Ziya DEMİRCİAbdullah AKBAŞZeynep ÖZEGENecla YÖRÜKLÜ

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

110TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

111TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

OTURUM BAŞKANI (Hüseyin Ülkü)- Değerli arkadaşlar; hoş geldiniz.

Ben zamanı iyi kullanalım diye hemen oturumumuzu başlatmak istiyorum.

“Coğrafi Bilgi Sistemleri Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Modeli”ni Yusuf Ziya Demirci arkadaşımız, “Yerel Yönetimlerde Kent Bilgi Sistemleri” konusunu Abdullah Akbaş, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Çalışmaları”nı Zeynep Özege, “Bursa Büyükşehir Belediyesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Çalışmaları”nı Necla Yörüklü, “Denizli Belediyesi Kent Bilgi Sistemleri Çalışmaları”nı da Ünal Eser arkadaşımız sunacak. Kendilerine söz verdiğimde, arkadaşlarımız kısaca kendilerini tanıtırlarsa mutlu olurum.

Zaman planlamamızı her arkadaşın sunuşunu 15 dakika içerisinde bitirmesini, son 5 dakikayı da soru-yanıtlar şeklinde sıcağı sıcağına gerçekleştirmemizin daha uygun olacağını düşünüyorum. Ayrıca son turda da ikişer-üçer dakikayla son sözleri arkadaşlarımızın söylemesi söz konusu olabilir diye düşünüyorum.

Her şeyden önce, böylesine önemli bir konuda gerçekten başarılı bir organizasyonu gerçekleştiren TMMOB adına sekretaryasını yürüten Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Merkezine ve Antalya Şubesine, ayrıca bizlere katkısını sunan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanına ve de TMMOB yöneticilerine huzurlarınızda teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Her oturumda bizler bildirileri sunarız, ama ben bu oturumu açarken sizlere “Kimlerden nasıl talepte bulunuruz; gerçekten coğrafi bilgi sistemlerinin bir sonuca ulaşması için sorunlarımızın çözümüne katkı verebilecek kuruluşlar kimler olabilir?” sorularına yanıt olsun diye kısa bir belirtme yapmak istiyorum.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, daha önceki adıyla Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, 2008 ve 2009 yılları arasında Kentleşme Şûrasını düzenledi. Çok geniş katılımlı bu şûra, daha sonra Kentsel Gelişme Strateji ve Eylem Planını gerçekleştirdi. Bu strateji ve eylem planı, Yüksek Planlama Kurulunun 25.10.2010 tarih ve 2010/34 sayılı Kararıyla kabul edilerek, 4 Kasım 2010 tarih ve 27749 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 2010-2023 yılları arasında kentleşmeyle ilgili strateji ve eylemleri programlamış ve kesinleştirmiş durumda.

Burada konumuzla ilgili birkaç başlık okumak istiyorum, çünkü gelecekte hepimize yararı olur diye düşünüyorum. Bu şûraya Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak, arsa üretimiyle ilgili komisyona ben Hüseyin Ülkü, Altyapı Komisyonuna da Genel Başkanımız Sayın Fahri Özten katılmıştı. “Genişleyen görev, yetki ve sorumluluk alanlarıyla uyumlu bir şekilde mekânsal planlama ve uygulamayla ilgili olarak yerel yönetimlerin kapasiteleri güçlendirilecektir.” Bu Strateji 1.4, yani Yüksek Planlama Kurulu, dolayısıyla Başbakanlık, böyle bir güçlendirmenin yapılacağını burada strateji olarak belirlemiştir.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

112TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

“Yerel yönetimlerin kurumsal gelişim bütünlüğü içinde mekânsal planlama ve uygulama birimlerinin görev, yetki ve sorumluluk alanlarıyla uyumlu olarak kurumsal yapı, insan kaynakları ve fi nansal açıdan güçlendirilmesine; farklı alanlarda uzmanlaşmış kadroların mekânsal planlama, uygulama ve denetleme yapabilecek şekilde kapasitelerinin artırılmasına yönelik düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.” Sorumlu kuruluş: İçişleri Bakanlığı. İlgili kuruluşlar: Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, DPT Müsteşarlığı, belediyeler ve özel idareler. Yani bu dokümanda belirtildiği gibi, yerel yönetimlerimiz kendi taleplerini hem Bayındırlık Bakanlığına, DPT Müsteşarlığına, hem de İçişleri Bakanlığına iletebilirler.

“Ülke genelinde mekânsal veri üreten ve kullanan kurum ve kuruluşlar arasında uyum ve eşgüdüm, etkin bir bilgi sistemi kurularak sağlanacaktır.” Strateji 1.5. “Kent bilgi sistemlerinin kurulmasında ve işletilmesinde ikincil mevzuat düzenlemeleri yapılacaktır. Eylem 1.5.3. Sorumlu kuruluş: Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, yani şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. İlgili kuruluşlar: İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, belediyeler, il özel idareleri. Demek ki mevzuatla ilgili konularda belediyelerimizin de bu bakanlıklarımıza kendi raporlarını ileterek sorunlarımızı çözmede katkıda bulunabileceklerini düşünüyorum.

“İmar programları çerçevesinde parselasyon planları ve teknik altyapı yapılmadan yapılmaya izin verilmemesi önemli ve önceliklidir.” Bu da Eylem 2.1.3. Sorumlu kuruluşlar: Belediyeler, il özel idareleri. İlgili kuruluşlar: Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, il özel idareleri, meslek odaları. Yani burada biz de, bütün meslek odalarımız da ilgili ve raporlarımızı belirttiğimiz bakanlıklara, kuruluşlara iletme durumumuz söz konusu.

“Emsal ile düzenleme ortaklık payı ilişkisinin kurulması ve değer esası yönteminin kullanılması, düzenleme ortaklık payı ve kamu ortaklık payına konu yerlerin yeniden düzenlenmesi, yol ve tescil harici diğer yerlerden ihdasların Tapu Kanunu ve İmar Kanunu çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.” Eylem 3.2.1. Sorumlu kuruluş: Bayındırlık ve İskân Bakanlığı. İlgili kuruluşlar: İçişleri Bakanlığı, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, belediyeler, il özel idareleri, üniversiteler ve meslek odaları. Dolayısıyla hem yerel yönetimlerimize, hem de biz meslek odalarına bu konuda görev düşmektedir.

Eylem 6.2.1: “Altyapı proje ve yatırımlarında şebeke kayıplarını azaltabilecek, arızaları tespit edecek, abone kayıtlarını tutacak skada ve bilgi sistemlerinin kullanılması gerekli görülmektedir.” Sorumlu kuruluşlar: Belediyeler. İlgili kuruluşlar: İçişleri Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı, Türkiye Elektrik İletim A.Ş., BOTAŞ, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve valilikler.

Bunu şu nedenle okudum: Sonuçta gerçekten biz, mevzuatın hızla geliştirilmesi, normların, standartların bu mevzuatlarla uygulamaya konulması söz konusu olmadığı sürece, biliyoruz ki coğrafi bilgi sistemlerimiz kurulabilir mi?.. Belki kurulabilir, ama o sistemin bilgi çöplüğüne dönüşeceğini ve güncel, güvenilir bilgilerin sisteme aktarılmadığı zaman da yaşamasının mümkün olmadığını bildiğimizden, bunu yüksek sesle idarelerimize, iktidara iletmek için okuma gereği duydum.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

113TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Biliyorsunuz, 2003’ten beri yapılan çalışmalar sonucu hem 2009’daki İzmir’de yapılan Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongremiz, hem de Bayındırlık ve İskân Bakanlığının 2008-2009 tarihlerinde yapmış olduğu şûra çalışmaları sonucunda, Bayındırlık ve İskân Bakanlığının ilk görevleri arasına coğrafi bilgi sistemleri konuldu ve Genel Müdürlüğün kurulmasının adımı atıldı. Daha sonra da kanun hükmünde kararnameyle Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğümüz kuruldu. Biz diliyoruz ki bu stratejide adı geçen kuruluşlar görevlerini yaparlar, en kısa sürede biz standartlara kavuşur, sistemdeki bilgilerden ve verilerden yeni bilgi ve verileri üretebilir hale geliriz, güncel ve güvenilir bu bilgiler ışığında gerçekten amacımıza ulaşmış oluruz.

“Coğrafi Bilgi Sistemlerinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Modeli”ni Yusuf Ziya Demirci arkadaşımız sunacak.

Buyurun Sayın Demirci.

YUSUF ZİYA DEMİRCİ- Sayın Başkan, değerli katılımcılar; öncelikle kendimi tanıtayım. İsmim Yusuf Ziya Demirci, 1983 Trabzon doğumluyum. 2006 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümünden mezun oldum. 2010 yılında Gebze Yüksek Teknolojide yükseklisansımı tamamladım. 5 yıldır da Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde Coğrafi Bilgi Sistemi Müdürlüğünde çalışıyorum.

Sunumumun başlığı “Coğrafi Bilgi Sistemlerinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Modeli.” Kocaeli modeli, çünkü Türkiye’deki uygulamalardan farklı bir yapımız var.

Kocaeli, 12 ilçesi bulunan, 1.5 milyon nüfuslu bir ilimiz. Ülkemizin en büyük 100 sanayi kuruluşunun 18’i Kocaeli’nde bulunmakta, bunun en başını da TÜPRAŞ çekiyor. Kişi başına düşen yıllık milli gelir açısından, son 10 yıldır ülke genelinde birinci sırada yer alıyor. 99 depreminde -günümüzde Van depreminden sonra güncel bir konu- büyük yıkım yaşadı ve şehir de bu konuda bir bilgi sistemine ihtiyaç duydu.

CBS tasarımı nasıl yapılmalı? Biz bu projeye başlarken, “İlk aşamada nasıl başlanmalı, nasıl olmalı?” şeklinde düşündüğümüzde, şu anda Kalkınma Bakanlığı, önceden Devlet Planlama Teşkilatı, coğrafi bilgi sistemiyle ilgili bir eylem planı yayınlamıştı. Eylem 49’da diyor ki, “Ulusal adres yapısının oluşturulması gerekmekte.” Bununla ilgili de zaten TUİK ve NVİ beraber çalışarak bir ulusal adres veritabanı, coğrafi olmayan haliyle beraber bir veritabanı hazırladı. Yine Eylem 75’te bununla ilgili farklı standartlara sahip veri üretimi önüne geçilmesi, kaynak tasarrufunun sağlanması, yine aynı şekilde coğrafi veri değişimi için ortak standartların oluşturulması; coğrafi bilgiye ihtiyaç duyan kurumlar veri paylaşımını kolaylaştıracak ve mükerrer veri üretimini önleyecek diye düşünüldü.

Yine Eylem 78’de de “Birlikte çalışabilmek için kurumların ortak standartlara uygun yapıya geçmeleri gerekmektedir” diye ifade ediliyor. Buna göre neler olması lazım? Birlikte çalışabilirlik ilkesine göre tasarlanması lazım, güncellenebilirlik ön planda bulunması lazım. Bu en önemlisi, şu anda çoğu kurumlarda güncellenebilirlik çok ön planda tutulmuyor ya da tutulamıyor, çünkü kurumlarla birlikte çalışmak çok zor. Yine bir

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

114TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

projeye başlarken fayda-maliyet analizleri yapılmalı, bu çok önemli. Kurumlar, “Biz CBS yapacağız ya da yöneticimize CBS sunacağız, ne yapalım; hemen bir CBS hazırlansın.” Apar topar bir kurumla ya da fi rmayla çalışılıp bir CBS hazırlanıyor, bunun sonucu olmuyor.

Yine ihtiyaca göre bir sistem altyapısı kullanılmalı; bunun için program, donanım, yazılım ihtiyaçları ön planda tutulmalı. Yani gereksiz maliyetlerden kaçınmak gerekiyor; kurumun ya da birimin ne tür bir CBS ihtiyacı var, bununla ilgili iyi bir analiz yapması lazım.

Yine ulusal ve uluslararası standartlardan örnek alınarak hazırlıklar yapılmalı. Metadata raporu hazırlanmalı, bu önemli, çünkü ne olduğumuzu, verimizin ne olduğunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Kullanıcı dostu uygulamalar da hazırlanmalı, bu da önemli, çünkü yine en son açıklanan Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011 Raporunda şöyle diyor: “Kullanıcıların yüzde 83’ü hiçbir şekilde kullanıcı dostu olmayan web uygulamaları yüzünden kullanmıyorlar.” Bu da önemli bir rapor. O yüzden, hazırladığımız bir CBS yazılımı veya uygulaması kullanıcı dostu olmalı ki, insanlar bunu kullansın.

Neden Kocaeli modeli? Bu anlattıklarıma istinaden görüldüğü şekilde, tüm Kocaeli İli kapsamında yapılan bir çalışma. İstanbul Büyükşehir ve Kocaeli Büyükşehir, Türkiye’de şu anda iki büyükşehir belediyesi tüm il sınırını kapsıyor. Tabii bu bizim için çok büyük bir avantaj oldu; tek merkezli bir yapı oldu, tüm kurumlar bu konuda bize destek oldu. UAVT ile yüzde 100 güncel olarak çalışıyor sistemimiz. Veriler için metadata ve standartlar üretilmektedir. Metadata raporumuz hazır bir şekilde var ve ayrıca kurumlar ortak, birlikte çalışmak için standartlar üretiyoruz. Şu anda belli bir kısmı başladı, şu anda mevcut yayında olanlar da var.

Yine birlikte çalışabilirlik ilkesine göre kurumlarla uygulamalar gerçekleştiriyoruz. Hazırlanan uygulamaların tamamı web üzerinde, ekstra program vesaire ihtiyacı yok. Bu da önemli bir şey, çünkü bir kuruma gidip “Ben şu programı kullanıyorum, siz de bu programı kullanın” demiyoruz. Bunu deyince, zaten geri tepiyor, insanlar böyle bir şey yapmıyorlar; tamamen web uygulamaları üzerinden gidiyoruz.

CBS’nin güncellenebilirlik özelliği ön planda, veriler web üzerinden güncelleniyor. Bir güncelleme işi yapacaksak web sayfası üzerinden güncelleştiriyoruz. 2010 yılında da buna istinaden Türkiye ulusal coğrafi bilgi sistemi için pilot il seçildik.

Projemizin yapısı şöyle: Adres bilgi sistemi üzerine NVİ ile ortak bağlı ve ilçe belediyelerimizle ortak bağlı, bunlar verilerimizi güncelliyor ve buna bağlı altyapı modülü, acil durum modülü, çevre modülü, sosyokültürel modül, imar-taşınmazlar modülü, ulaşım modülü ve üstyapı modülü şeklinde sıralanıyor.

Proje sürecimiz Mayıs 2007 yılında başladı. Sistem analizleriyle beraber ilk önce kendimizin ne olduğunu, ne istediğimizi araştırdık. Daha sonra 2007 yılında bir mahalli bölgede pilot proje sunumu yapıldı. Yine Kasım 2007 yılında iş süreçleri belirlendi, iş akışları çıkartıldı. Proje başlangıç ve veri düzenleme işlemlerine Mart 2008 yılında

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

115TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

başladık. İlk şehir rehberi yayınımız Mayıs 2009 yılında, Eylül 2009 yılı altyapı bilgi sistemi yayınımız devreye girdi. Mart 2010’da numarataj yayını ve altyapı standartları yayınlandı. Şubat 2011’de navigasyon yayınımız şehir rehberi üzerinden yayına başladı ve turizm bilgi sistemi yayınımız da web sayfası üzerinden yayınlandı. Bu turizm bilgi sistemi Turizm İl Müdürlüğüyle ortak yürütülüyor. Yine Ekim 2011’de de online kazı ruhsatı sistemine geçildi; tüm altyapı kurumlarıyla beraber kazı ruhsatları online olarak web üzerinden alınıyor, çizimleri, kaç metresi, ne kadar maliyet çıktığıyla ilgili. Yine bu süreçte TAKBİS’le beraber çalışıp, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğümüzle beraber bu entegrasyonu da bu ay içinde tamamladık.

En başta sistem analiziyle başladık, bu önemli, çünkü sistem altyapımız hazır mı, veri altyapımız hazır mı, teknik sistem altyapımız var mı; fayda-maliyet analizlerimiz, projenin yaklaşık maliyetlerinin ortaya konulması, yazılım, donanım… Bu hafta sonu Odamızın düzenlediği eğitim vardı, bu eğitimde eğitimci olarak katıldım. Burada çoğu katılımcının sorduğu soru şu: “Biz hangi yazılımı kullanmamız gerekiyor ya da hangi yazılım bizim için uygun?” Bu önemli, işte bu sistem analiziyle ancak belirlenebilir. Ne kadar bir veriniz var, ne istiyorsunuz ya da hangi bilgileri sunmak istiyorsunuz, bu çok önemli. Buna göre bir analiz yaparsanız, zaten hangi yazılımı kullanacağınız ortaya çıkmış oluyor. Sunumun en başında dediğim gibi, bir CBS yapıyoruz diye CBS yapmak olmaz; güncellenebilirlik ve ihtiyaçlarımızı iyi bilmemiz gerekiyor.

Yine kullanıcı desteği önemli, katılımcı kurum desteklerini sağlamak lazım; bunu gerek kanun ve yönetmeliklerle, gerekirse de kişisel ilişkilerle beraber yürütmek gerekiyor. Yine tanıtım ve teknik destek sağlanması lazım. Bununla ilgili biz her sene bu kurumlarla bir toplu olarak, bir de ayrıca tek tek kesinlikle görüşürüz, bu önemli. CBS Günü her sene düzenlenir, bununla ilgili etkinlikler yapılır. Yine aynı şekilde CBS Gününü biz ilkokul öğrencilerine dahi indirdik, onlara CBS’yi anlatıyoruz; bu da ayrı bir anekdot.

Yine pilot proje çalışması yaptık; kentin gelişen bir mahallesini pilot bölge seçtik, burada çalışmamızı yaptık, uygulanabilirliğini test ettik.

Veritabanı yapımız iki aşamalı; kurumsal server’ımız var, lokal kullanıcılar var, bunlar bizim Oracle veritabanımıza bağlanıyor. Oracle veritabanında grafi k tarafı var, grafi k veritabanı var, bir de sözel veritabanı var. Buradan web server aracılığıyla beraber güvenlik duvarı üzerinden halka açık uygulamalar ve kurumsal uygulamalar şeklinde iki tasarımımız var. Halka açık uygulamalarda, halkın ihtiyacı olan çeşitli analizler, hatta halkın ilgisini çekebilecek analizler koyduk. Az önce test ettim, internetimiz biraz yavaş, inşallah görebiliriz orada, ama görmesek de şöyle söyleyeyim: Halkımız mesela nüfus analizlerini, biz NVİ ile online çalıştığımız için, sürekli gelişen, değişen nüfus oranlarını web sayfası üzerinde tematik haritasını hazırlayabiliyorlar; yine aynı şekilde kadastro üzerinden web sayfası üzerinden görebiliyorlar. Tapu gizliliği var, ama kadastro verisiyle ilgili kanuni bir engel olmadığı için, web sayfası üzerinden biz kadastro verilerini de açtık. Yine kurumsal uygulamalarda da TC kimliğe bağlı veriler var, bunlar kurumsal

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

116TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

uygulama alanı üzerinde gelişiyor. Yine aynı şekilde kurumsal uygulayıcılar, web servisleri üzerinden izim Oracle veritabanımızı güncelleyebiliyorlar.

Güncellemeler neler? Nüfus ve Vatandaşlık İşleri, altyapı kurumları, şu anda 16 kurum var, 16 kurum online çalışıyor, bizim veritabanımıza ulaşabiliyor; yine vilayet müdürlükleri, sağlık, emniyet, çevre il müdürlükleri, bunlar dâhil. TAKBİS veritabanı, belediye birimleri ve 12 ilçe belediyesi -Büyükşehir Belediyesinin 12 tane ilçe belediyesi var- tamamıyla bizim veritabanımıza online ulaşabiliyorlar, ortak çalışıyorlar.

Neler yaptık? Şehir rehberinin yayınını güncelledik, en son yeni bir güncel şehir rehberimiz var. TC kimlik-adres eşleştirmesi tamamlandı. Yansıda gördüğümüz, şu anda kadastro şehir rehberi üzerinden gösteriliyor; isterseniz, onu görünmez hale getirebiliyorsunuz. Yine adres yapı güncelleme arayüzü hazırlandı, bu önemli bir şey. Bu tamamen kendi öz kaynaklarımızla hazırlanmış bir yazılım; 12 ilçe belediyesi, bu arayüz üzerinden yapı, iskân, numarataj güncellemesini bunun üzerinden yapabiliyor. Herhangi bir program olabilir, CAD Programı olabilir; yapının köşe koordinatlarını girerek burada biz coğrafi veritabanını çizdirebiliyoruz. Bizim İmar Daire Başkanlığımız, oradan onaylayarak direkt NVİ’ye kaydettiriyor, ulusal adres veritabanına kaydediliyor.

Yine tüm altyapı kurumlarının grafi k verilerinin tek bir platformda toplanması için altyapı standartları hazırlandı. Şu anda altyapı kurumlarına standartlar çerçevesinde online kazı ruhsatları veriliyor. Standartları hazırlamazsanız, veri güncellemede sorun yaşarsınız. Biz ilk önce standartları hazırladık, veriler bu standartlara göre geliyor. Yine kazı ruhsatlarının tek bir platformdan alınması için web arayüzleri var. Bunu şöyle yapıyoruz: Mevcut verilerini şu anda kurumların süreleri doluyor, mevcut verilerini Aralık 2011 tarihi itibariyle verilerinin tamamını teslim etmek zorundalar. Bunun haricinde, yeni yapılacak projelerde ise bizim Coğrafi Bilgi Sistemi Müdürlüğüne verileri getirip onaylatmaları gerekiyor, yoksa iş bitirme alamıyorlar. Aralık 2011 tarihi itibariyle de bu verileri bize teslim etmeyen kurumlara hiçbir kazı ruhsatı verilmeyecek; bunları bildikleri için de verileri teslim ediyorlar. Bu AYKOME Kanununa dayandırıldığı için, böyle bir hakkımız var, yasal dayanakla beraber bu işi yaptırabiliyoruz.

Yine sosyal yardımların CBS ortamında online olarak takip edildiği bir sistem var. Web üzerinde de bu sorgulamaları yaparak tematik haritaları hazırlayabiliyoruz. Kent yöneticileri önemli bu; hangi bölgelere ne sosyal yardım yapmışız, eğitim yardımı mı, yoksa giysi yardımı mı, bu tür şeyleri adres-tarih aralıklarına göre web üzerinden gösterebiliyoruz.

Yine il genelinde kadastro verileri CBS ortamına aktarıldı, TAKBİS bağlantısı tamamlandı. 1/1 000 imar planları veritabanına aktarıldı, şimdi onu da web üzerinden yayına açacağız, planları da web üzerinden açacağız. Tüm verileri ilgi kurumların da kullanması için, edith’leme için de gerekli kullanıcı adı ve şifresiyle beraber açılıyor. Kentteki tüm toplu taşım hatları ve duraklar, özelliklerine göre sınıfl andırıldı, bunlarla ilgili ulaşım analizleri yapılması için ulaşım mastır planı bunun üzerinden hazırlandı. Yine konumsal durak

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

117TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

analizleri veritabanında yapılıyor. Mesela şu anda yeni bir tren yolu hattı üzerinde hangi durak nereye yapılmalı, en uygun yer neresidir; bir nüfus verisi elimizde olduğu için, hangi kişi hangi hanede oturuyor, hangi mahallede ne kadar yoğunluk var, buna göre en uygun yer analizleri yapabiliyoruz. Ruhsat alımları web arayüzü aracılığıyla yapılabilmekte.

Yine yeni yapılacak yolların özelliklerine göre web üzerinden coğrafi güncellemeler yapılabiliyor. Şimdi navigasyon yol verisi mevcut olduğu için, bunun güncellenmesi gerekli. Bir yol asfaltsa parke, parkeyse asfalt olabiliyor ya da yeni yol açılabiliyor, bunun web üzerinden güncellenmesi lazım. Hiçbir program kullanmadan, CBS veya herhangi bir CAD Programı kullanmadan web üzerinden bunları güncellettirebiliyoruz. Yansıda görüyorsunuz; mesela bir mahalle, bir sokak seçilmiş, o sokağın yol özellikleri orada sayılı. Bunlar web üzerinden kullanıcı adı ve şifreyle güncellenebiliyor.

Metadata raporu hazırlandı, yansıda görüyoruz. Yine altyapı standartları var, hiç CBS bilmeyen bir insanın anlayacağı şekilde bir standart hazırlandı; nasıl çizilmeli, hata nerede olur, bununla ilgili her türlü şeyi içeriyor. Yine NVİ bağlantısı aracılığıyla yeni doğan bebeklerin adreslerine tebrik kartları yolluyoruz, annelere süt yardımları buna göre yapılıyor. Sağlık analizleriyle acil uyarı mekanizmalarında İl Sağlık Müdürlüğümüzle ortak çalışıyoruz, sağlık analizleri yapıyoruz. Çadır alanlarının yerleşim planları deprem için önemli; şu anda çadır alanlarını coğrafi veri üzerine attık. Bunun üzerinde kişilerin TC verisi olduğu için, hangi çadır alanına yönlendirilmesi gerektiğiyle ilgili analizler bitirilecek. Bu bittikten sonra da kişilere bilgiler verilecek.

Yine kamulaştırma hizmetleri için coğrafi , sosyal analizler yapıyoruz. Bir bölge kamulaştırılacak, o bölgede sosyal ne tür analizler olabilir; bunlar yine coğrafi bilgi sistemi analizleriyle yapılıyor. MOBESE hatlarının planlanması, nerelere MOBESE koyulmalı; bunların planlaması yine CBS üzerinden yapılıyor.

Gelen yatırımcıya en uygun arazi analizleri, bu da çok önemli. Bizim kalkınma ajansımızla yaptığımız protokolle beraber, dışarıdan gelen bir yatırımcı bir otomotiv fabrikası kurmak istiyor ya da farklı bir yatırım, fabrika yapmak istiyor -ki Kocaeli bu anlamda birebir bölge- en uygun arazi neresidir, bununla ilgili çeşitli analizler yaparak onlara sunumlar yapıyoruz.

İl geneli yaş ortalaması 31 şu anda; Antalya yaş ortalaması 28’miş, biz 3 yaş yukarıdayız. 100 yaş üzerindeki nüfus toplamı 39 kişi; 2009 yılında 44 kişiydi. 2009’da İzmir’de sunum yapmıştık, o zaman 44 kişiydi, azalma var şu anda. En yaşlı kişi 116 yaşında, Karamürsel İlçesinde ikamet ediyor. 100 yaş üzerindeki nüfusun yüzde 70’inin cinsiyeti bayan.

Yine İl Sağlık Müdürlüğüyle yaptığımız bir çalışma; il genelinde şeker hastalığı görülme oranı yüzde 10, dünya ortalaması yüzde 17. İlçe bazında incelendiği zaman da yüzde 15 oranında Derince İlçesi birinci sırada yer alıyor. O bölgede sosyal demografi k analizler yapılıyor şu anda. Yine her yıl 26 bin civarında ortalama doğum oluyor; Gebze İlçesi yüzde 34 ile birinci sırada yer alıyor.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

118TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Hangi sorunlarla karşılaşıyoruz? Altyapı güncelleme maliyetleri yüksek; biz her sene uydu görüntüsü alıyoruz, bunların maliyeti yüksek. İnşallah bizim rasat uydumuz daha güzel, net görüntüler yollar da daha uygun şekilde görüntüler alabiliriz. Yine çoğu kurumda veriler pafta ortamında, bunların sayısallaştırma maliyetleri çok yüksek, bunlarla ilgili uğraşıyoruz. Tüm kurumların NVİ güncelleme sorunları var. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Şubat 2011 tarihi itibariyle TC kimlik güncellemelerini kurumlara kapattı; sebep yok, belli değil, bekliyoruz. Yönetim yetki karmaşası var; Ankara’da farklı kurumlar, farklı uygulamalar görüyoruz, net bir uygulama hâlâ yok. Bunu da gelecekte göreceğiz diyoruz.

Şu anda gördüğünüz ekran, online çalışan bir ekran; tüm 12 ilçe belediyesi numaratajını bu ekrandan, bizim kendi yazılımımızdan güncelliyor. Yansıda gördüğünüz yeşil alanların tamamı, bizim Büyükşehir İmar Daire Başkanlığımızın onayladığı ve NVİ’ye yolladığı veriler. Eğer ilçe belediyesi buraya yanlış bir veri yollarsa, bu kırmızı olarak burada gözüküyor ya da eğer onaylamışsa, renksiz olarak orada gözüküyor. Burada mesela ben bir yeni bir kayıt yapacak olduğum zaman da burada bana il, ilçe, mahalle, cadde, sokak sorularını soruyor; düzenleme türü, numarataj, ruhsat, iskân nedir, bunları soruyor. Ben numarataj gireceksem, sadece numarataj verisi olarak giriyorum, ama eğer ruhsat alacaksam, binanın köşe koordinatlarını benden istiyor. Köşe koordinatlarını TXT dosyası olarak bir şekilde girebiliyorum. Yine iskân verisi istediği zamanda da, iskân veri onaylama işlemine geçildiği zaman da binanın resmini istiyoruz, o olmadan sistem onaylamıyor.

Yine bizim şehir rehberimizde gördünüz, burada herhangi bir cadde, sokak araması yapılabiliyor. Kurumsal uygulamalar var; altyapı yol güncelleme, numarataj tarzı, tematik harita uygulamalarımız var.

Sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Biz de teşekkür ediyoruz.

Ben birkaç soru almak istiyorum.

Buyurun.

ERKAN DEMİRBAŞ (Antalya Su ve Atık Su Genel Müdürlüğü)- Birden çok kurum ve ilçe belediyelerle ortak bu organizasyonu Büyükşehir Belediyesi mi sağladı?

YUSUF ZİYA DEMİRCİ- Evet, Büyükşehir Belediyesi sağladı.

ERKAN DEMİRBAŞ- Maliyetle ilgili kısımda diğer kurum ve kuruluşların katkıları oldu mu ve yaklaşık maliyet nedir? Mesela Antalya’da bu konuda eksik belediyelerden bir tanesiyiz, sürekli kendi içimizdeki yapılan panellerde, sempozyumlarda da hep konuşuluyor. Bu yapılanmaya nereden başlanmalı sizce, nasıl bir yol izlenmeli?

Teşekkür ederim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

119TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

YUSUF ZİYA DEMİRCİ- Şöyle söyleyeyim: Bir kere en başta anlattığım gibi, sistem analizi en önemli şey, yani ne istediğimizi bilmemiz çok önemli. Eğer bir yola çıkacaksak, neler yapmak istediğimiz, ne tür uygulamalar ortaya çıkaracağımız, hangi programları seçeceğimiz önemli. Kocaeli’nde tüm ili kapsayan bir uygulama olacağı için, Valimizin de bilgisi dâhilinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tek merkezli bir uygulama olarak tasarlandı. Hangi program, maliyeti nedir; şöyle: Biz kendi öz kaynaklarımızla yaptık, hiçbir fi rmayla çalışmadık. 6 senede bize maliyeti ortalama olarak 1 milyon TL civarında. Bu şeylere baktığımız zaman, düşük bir rakam. Diyecekler “Uydu görüntüleri pahalı.” Uydu görüntülerini zaten biz farklı uygulamalar için de alıyoruz; onları da koysak, en fazla 2 milyon TL’yi bulur.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun Fikri Bey.

FİKRİ HAŞAL- Çalışmaların görsel olarak tamamlanması güzel oldu, arkadaşımıza teşekkür ediyoruz.

Ben iki soru soracağım. Birincisi, kadastro sayısallaştırılması bir ortak çalışmayla yapıldı diye anladım. Bu çalışma sonucu ortaya çıkan sayısal kadastro plan bilgileri, teknik tamlığı mutlaka test edilmiştir, ama hukuken geçerli mi ve diğer hizmetlerde, mesela kadastronun yürüttüğü hizmetlerde de doğrudan kullanılabilir durumda mıdır? Bu sayısal verinin kadastro müdürlüğü kontrolleri tamamlandı mı?

İkincisi, UAVT güncellemeyle ilgili tabii Büyükşehir arayüzüyle bunu yapmış olmanız güzel. Ancak, yanan, yıkılan yapılarla ilgili bölümü göremedim, onu herhalde doğrudan UAVT’ye bağlanıp yapıyorsunuz.

Teşekkürler.

YUSUF ZİYA DEMİRCİ- Öncelikle şöyle söyleyeyim: Biz burada çalışırken, zaten şehir eprizonu yaptığımız yayınlar da halka açık olduğu için, “Resmi işlemde kullanamaz” şeklinde bir ibare koyuyoruz, çünkü her dairenin kendi sorumluluğudur, en güncel şekilde onlar tutarlar. Sadece görsellik anlamında biz bunları koymak zorundayız, çünkü o kurumun yetkisini aşma hakkımız yok.

İkinci soruda da kurumların katılımı önemli, biz onlara göre hazırlıyoruz. Yani tüm kurumlara burada destek verdik, onlara göre daha farklı sunumlar şekline getirebiliyoruz.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun.

BÜLENT UZUNAY (Milli Emlak Genel Müdürlüğü)- Yatırımcılara arazi tahsisi konusunda sistemin bir katkısı olduğunu söylemiştiniz. Milli Emlak Genel Müdürlüğü olarak, biz de yatırımcılara Hazine arazilerini teşvik edip kullandırıyoruz. Acaba bu konuda Milli Emlak Müdürlüğünün bir katkısı oldu mu ya da bundan sonraki süreçte olabilir mi?

Teşekkür ederim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

120TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

YUSUF ZİYA DEMİRCİ- Bu kalkınma ajansımızla beraber yaptığımız bir protokol kapsamında oldu. Kalkınma ajansı, zaten verilerini online olarak bizimle paylaşıyor; Milli Emlak Müdürlüğünden verilerini almışlar, veritabanımızda bizimle paylaştılar, biz onlar üzerine analiz yapıyoruz zaten. Milli Emlak Müdürlüğünün katkısı bu olayın içinde var.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun Başkan.

ALİ FAHRİ ÖZTEN- Teşekkür ediyorum sunumunuz için.

Aslında soru sormayacaktım, ama özellikle Milli Emlakla ilgili, Hazine arazilerinin teşvikiyle ilgili güzel bir soru geldi. İlk sorum şu: Büyükşehir Belediyesi il sınırını kapsadığına göre, arazi yönetim planlarınız, arazi kullanım planlarınız var mı? Bildiğim kadarıyla Kocaeli’nin yüzde 44’ü ormanlık alan; 2B alanları, ormanlık alanları var ve tarım arazileri çok önemli Kocaeli’nde. Dolayısıyla sizin arazi kullanım planlarınızda sanayi bölgeleri, tarım arazileri, Milli Emlakın, Hazine arazilerinin bulunduğu yerler; yatırımcılara bu teşviki yaparken hangi analizi yapabiliyorsunuz? Örneğin burası tarım arazisi mi kalabilmeli, sanayiye mi açılmalı; burası orman alanı olarak kalabilmeli mi ya da sizin arazi kullanım planlarıyla ormanla, merayla, Tarım Bakanlığıyla bu ilişkileri kurabildiniz mi, bunu merak ettim.

Teşekkür ediyorum.

YUSUF ZİYA DEMİRCİ- Sayın Başkanım; ben teşekkür ediyorum.

Güzel bir soru oldu aslında; ben şöyle cevaplayayım: Dediğim gibi, elimizde tüm tarım arazileriyle ilgili ya da bir yerleşimle ilgili, orman arazileriyle ilgili mevcut planlarımız var, bunlar üzerinden analizler yapılıyor, bunlar kesinlikle altlık olarak kullanılıyor. En uygun arazi seçiminde de ön kriterler zaten çok aşırı, en azından bir 20-30 kriter konuluyor, pat diye “Şurası uygundur” denilmiyor. “Hazine arazisidir, hemen buraya yerleştirsin” değil, “Planda mevcut mu, gelecek vizyonu nasıl buranın, gelişimine uygun mu, sanayi alanına gider mi?” şeklinde analizler yapılıyor, bunlara göre yer seçimi yapılıyor.

Veriler tamamen Milli Emlakten gelen veriler, Milli Emlak İl Müdürlüğümüzle beraber ortak çalıştırıyoruz.

OTURUM BAŞKANI- Yusuf Ziya Demirci arkadaşımıza teşekkür ediyoruz.

Abdullah Akbaş arkadaşımız, “Yerel Yönetimlerde Kent Bilgi Sistemleri”ni sunacak.

Buyurun.

ABDULLAH AKBAŞ- Sayın Başkanım, değerli katılımcılar; ben de öncelikle herkese saygılarımı arz ediyorum.

Önce kendimi tanıtayım: 1971 yılı Alanya doğumluyum. 1993 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Harita ve Kadastro Mühendisliği Bölümünü bitirdim. 2010 yılında ise “Yabancıların Türkiye’de Mülk Edinmesinin Emlak Piyasası Üzerine Etkilerinin

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

121TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

İncelenmesi: Alanya Örneği” adlı tezimle de yükseklisansımı Karadeniz Teknik Üniversitesinde tamamlamış bulunmaktayım.

Aslında konu başlığımız, “Yerel Yönetimler ve Kent Bilgi Sistemlerinin Yeri”, ama Alanya kent bilgi sistemi özelinde bunu sizlere anlatmaya çalışacağım.

Alanya kent bilgi sistemi tabii uzun bir süreç, ülkemizdeki ilk kent bilgi sistemlerinden bir tanesiyiz, 1998 yılında bu çalışmalara başladık. Ancak 2011 yılına geldiğimizde, gerek teknolojinin gelişmesi, gerekse yasalardaki değişikliklerle beraber yeniden bir yapılandırma gereksinimi duyduk.

Ben konumu size iki kısımda arz etmek istiyorum. Birinci kısım, bugüne kadar yaptığımız çalışmalar. İkinci kısımda da niçin böyle bir şeye gereksinim duyduk, bunu sizlere aktarmaya çalışacağım.

Az önce de bahsettiğim gibi, ilk 1998 yılında Alanya Belediyesi kent bilgi sistemi kurulması ihalesi yapılmıştır. O zaman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi müşavirliğinde kent bilgi sistemini kumaya başladık. 2000 yılında kent bilgi sistemi çalışmalarını tamamladık. 2001 yılından itibaren de bugüne kadar Alanya Belediyesi olarak biz, sistemi güncel bir şekilde işletiyoruz.

Projenin kapsamına baktığımız zaman, o zaman kurulan sistemin 1/1 000 ölçekli fotogrametrik hâlihazırların üretilmesi, sisteme aktarılması ve sistemde hâlihazır haritaların akıllı hale getirilmesi, kadastro paftalarının sayısallaştırılması ve sisteme girilmesi, imar planlarının sayısallaştırılması ve sisteme girilmesi, tapu bilgilerinin sisteme girilmesi, altyapı haritalarının sisteme girilmesi ve belediyedeki sözsel bilgilerin grafi k bilgilerle ilişkilendirilerek database bağlantılarının yapılmasını ana başlıklar olarak belirleyebiliriz.

Faaliyetlerine geçtiğimiz zaman, Alanya Belediyesinin İmar ve Harita Müdürlüğü kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarda, yaklaşık 35 kilometrelik bir alanda ülke koordinat sistemine göre 107 adet fotogrametrik harita üretilmiş ve veritabanına aktarılmıştır. Örnek bir hâlihazır haritamız burada görülüyor. Fotogrametrik yöntemle yapılan haritanın üzerinde daha fazla detaylar bulunmakta.

Yine kadastro haritaları 18. madde uygulaması yapılan yerlerde gerçek koordinatlarla, 18. madde uygulaması yapılmayan yerler de sayısallaştırılarak sisteme atılmış ve akıllı hale getirilmiştir.

İmar Müdürlüğünde bulunan imar ve nazım imar planları sayısallaştırılarak ülke koordinat sisteminde veritabanına yine aktarılmıştır. Burada da akıllı hale getirdiğimiz bu 3 tane hâlihazır kadastro ve imar paftalarının üst üste çakıştırılmış hali görülüyor. Sistem üzerinden imar durumu verilebilmekte, imar durumları sistemden otomatik olarak verilebiliyor. İmar Müdürlüğü arşivinde bulunan yapı ruhsat ve iskân bilgilerinin tümü sisteme atılmış durumdadır ve sisteme atıldıktan sonra da bu yeni iskân ve ruhsatlar zaten sistem üzerinden verildiği için, devamlı bunlar üst üste güncellemeleri yapılabilmekte.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

122TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bu verileri istediğimiz zaman gerek tek tek sorgulama veya toplu olarak sistem üzerinden sorgulayabiliyoruz. Bunun için bazı yazılımlar yapılmıştır; Tapu ve Kadastro Bilgi Giriş Sorgulama Formu, Bina Bağımsız Bölüm Bilgi Giriş ve Sorgulama Formu, Yapı İskân, Ruhsat Bilgi Giriş ve Sorgulama Formu gibi formlar hazırlanmıştır ve istediğimiz zaman ada-parsel bazında bu bilgilere anında ulaşabilmekteyiz. Örnek olarak, Tapu Kadastro Bilgi Giriş Sorgulama Formunda görüldüğü üzere, burada tapudan alınan bilgilerle olarak sorgulayıp, ada-parselle ilgili mülkiyet bilgisini hemen temin edebilmekteyiz.

Aynı şekilde Bina Bağımsız Bölüm Bilgi Giriş Sorgulama Formu; burada da kent bilgi sistemi kurulurken yapılan arazi çalışmalarda toplanan bilgilerle 1 nolu bağımsız bölümün su abonesi, elektrik abonesi, meslek olup olmadığı, yine altta tapu bilgileri görülmektedir. Burada bunları sorguladığımız zaman, karşılıklı verileri kontrol edebilmekteyiz.

Yapı Ruhsat Bilgi Giriş Sorgulama Formunda ise, belediyenin daha önce vermiş olduğu ruhsatları, vatandaşa hizmet sunarken “Ada-parselin, bağımsız bölümünün ruhsatı var mı, iskânı var mı?” şeklinde hemen sorgulamayı gerek iskân formunda ve gerek ruhsat formunda hemen bunları temin edebilmekteyiz.

ASKO Müdürlüğü bünyesinde suyla ilgili hazırlanan kent bilgi sistemi uygulamalarına baktığımız zaman, o günkü şartlarda eldeki mevcut verilerle, işte kanalizasyon, yağmur suyu, içme suyu haritaları, mevcut işletme planlarında yerinde kontrol edilerek sisteme aktarılmıştır. Kimi zaman bilinmeyen yerler de belediyedeki bilen kişilerin yardımıyla, detektör yardımıyla tespit edilerek sisteme güncel hale getirilmiştir. Örneğin bir kanalizasyon haritasında görüldüğü gibi, buradaki akış yönü, hattın çapı vesaire bilgilerini sistem üzerinden görebilmekteyiz. Kanalizasyon haritaları ülke koordinat sisteminde oluşturulmuştur. Bu vatandaşların talebi doğrultusunda da yine kanal bağlama ruhsatı sistemden otomatik olarak verilebilmekte.

Gelir Müdürlüğü ve işyeri açma ruhsatı kapsamında gerçekleştirilen uygulamalara baktığımızda, burada az önce de bahsettiğim gibi, araziden toplanan verilerle tapu kadastro biriminden aldığımız veriler formda karşılaştırarak buradaki emlak kaçaklarını tespit edebilmekteyiz. Şekilde görüldüğü gibi, bir tarafta tapu bilgileri, bir tarafta toplanan arazi bilgileri, bir tarafta da vatandaşın beyan ettiği bilgileri aynı form üzerinde karşılaştırarak bunu kontrol edebilmekteyiz. İşyeri açma ruhsatındaki geçmişe dair tüm veriler sisteme girilmiştir ve bu işyeri açma bilgileriyle sistem üzerinden yeni ruhsatlar verilebilmekte.

ALBİS’in belediyeye katkılarına baktığımız zaman, o günkü şartlarda kent bilgi sistemi kurulmasına harcadığımız paraların emlak kaçaklarında yaklaşık 4 katına gelir olarak tahakkuk ettirilmiş bulunmaktaydık 2000’li yıllar itibariyle. Bu da belediye gelirlerine önemli bir ek kaynak teşkil etmiştir. Yine ASKO Müdürlüğündeki arazide toplanan su bilgileriyle mevcut su aboneleri karşılaştırılarak su kaçakları da tespit edilmiş ve gerekli uygulamalar yapılmıştır.

Yine bu sistemin kurulmasıyla beraber eldeki veriler ihale aşamasında da serbest çalışan meslektaşlarımıza verilerek, 18. madde uygulaması olsun, başka imar uygulamasında olsun,

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

123TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bu konuda önemli indirimler yapılmasına katkı sağlamıştır. Burada meslektaşlarımıza istedikleri zaman, anında gerek CD ortamında, gerek çıktı olarak koordinatlar ve çaplar, imar durumu verilebilmekte. Vatandaşlar istediği zaman, gayri resmi olarak imar durumu, kadastral haritalar anlık olarak sistemden verilebilmektedir. Ayrıca web sayfamızda da bu konuda imar durumunu vatandaş ada-parsel numarasını girerek alabilmekteler.

Bunun yanında, yapılan uygulamayla tematik haritalar oluşturabiliyoruz. Kat adetlerine göre binaların dağılımı, Alanya’nın topograf durumunu gösteren haritalar, Alanya Belediyesinin hissedar olduğu parselleri gösteren haritalar, resmi binaları, sağlık kurumlarını gösteren haritalar, hatta yabancıların nerelerde yaşadığını, hangi ada-parselde yaşadığını gösteren haritaları tematik olarak gösterebiliriz ve bunu çoğaltabiliriz.

Biz bu sistemde yine Oracle veritabanını kullandık; grafi k olarak da Micro Station CAD Programını kullanmıştık. Az önceki formlar, genelde Oracle veritabanındaki atılmış formlar ve buradan SQL sorgulama diliyle de mevcut olmayan formlarda biz SQL sorgulama dili yardımıyla istediğimiz sorgulamaları yapabilmekteyiz. Mesela bir mimar arkadaşımız geldiği zaman, “Alanya’da kaç tane proje çizmişim?” dediği zaman, onun isminden kaç tane proje çizdiğini anlık olarak hemen sistemden çıktı olarak verebilmekteyiz; yine belediyeye ait parsellerin listesini hemen verebilmekteyiz. Bir yılda ne kadar ruhsat, iskân verildiğini yine sorgulayabilmekteyiz.

2011 yılına geldiğimizde, bütün bu yazılımlardan sonra yeniden bir yapılandırma gereksinimi duyduk. Öncelikle bizim daha önceki kullandığımız program Micro Station, bir CAD Programıydı ve ayrıca Oracle veritabanında diğer yazılımları yapıyorduk, iki farklı program kullanıyorduk. Şimdi yeniden uygulamada GIS tabanlı bir yazılıma geçiyoruz. Burada tüm verileri; gerek grafi k, gerek sözel veriler ve diğer yazılımları aynı veritabanına aktarıyoruz ve buradaki sorgulamalarla daha hızlı, daha seri hizmet verme şansını yakalayacağız.

Yine 2006 yılında adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre Numarataj Yönetmeliği yeniden güncellendi. Bu kapsamda, daha önceki bizim sistemde adres sistemi, numarataj, sadece kent bilginin bir yan bileşeni gibiydi. Ancak yeni sistemle beraber artık numarataj, kent bilgi sisteminin temel altlığını oluşturuyor. Ruhsat, iskân, numaratajın üzerine yapılandırıldığı için, bu yeni sistemle de Alanya’da yeniden bir numarataj çalışması yaptık. Bu numarataj çalışmasıyla binalar tek tek yeniden gezilerek, tüm binaların bilgileri yenden güncellendi; elektrik abonesi, su abonesi, binanın çatılı olup olmadığı, kat sayısı vesaire, bunları yeniden belirledik ve her binanın dijital ortamda fotoğrafı çekilerek kent bilgi sistemi yazılımı numarataj biriminde bu veriler sisteme entegre edildi. Bu şekilde sistemin ana altlığını oluşturmuş bulunuyoruz.

Ayrıca ülkemizde numarataj sistemi, adres sistemi henüz yaygınlaşmadığı için, vatandaş adresini ne yazık ki bilmiyor. Bir vatandaş geldiği zaman, adresini verirken oradaki en belirgin adresi, “A binanın arkası, karşısı, önü” gibi adresler bildiriyordu. Bu yeni sistemle artık vatandaşın adresini -mahalle, cadde, sokak, dış kapı numarası, iç kapı

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

124TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

numarası- birebir bilmesi gerekiyor. Biz bunun için bir uygulama başlattık; tüm binaların dışına adres bilgisiyle beraber mahalle, cadde, sokak ve dış kapı numarası ve tüm binanın bağımsız bölüm numaralarıyla beraber yeni bir çalışma başlattık.

Burada numaratajla bir de barkot sistemine geçti. Bu barkotla o binanın bir anlamda kimlik bilgisi şeklinde, binaya ait elektrik abonesi, su abonesi, binanın içinde oturanlar, vergisini ödeyip ödemedikleriyle ilgili tüm verileri bu barkot sistemiyle bundan sonraki uygulamalarda bunları geliştireceğiz.

Başkanım da konuşmasının başında belirtti, uzun yıllardır kent bilgi sistemlerinden bahsediyoruz. Ancak genelde bugüne kadar kent bilgi sistemlerinin grafi k, harita, imar kısmı ayrı bir programda, işin vergi kısmı, emlak vergisi, su vergileriyle ilgili diğer kısımlar ayrı bir programda yapılmaktaydı. Kent bilgi sistemi deyince, tüm verilerin ortak bir veritabanında olması gerekiyor, sorgulanması gerekiyor. İşin mali boyutuyla grafi k boyutunu ilişkilendirerek, bu yeni sistemde tek veritabanında topladık. Vatandaş gelip vergisini ödediği zaman, hangi binasına vergisini ödemiş veya hangi binadaki su abonesine vergisini ödemiş, emlak müdürlüğündeki personel, memur, bu grafi k bilgisinde görebilmesini sağlamak için böyle bir sisteme geçtik. Bu konuda da önemli gelişmeler sağladık. Kullandığımız program, “Map Codex” diye yeni bir program.

Biz tabii ilk başta kent bilgi sistemi kurulurken yeni bir uygulama olduğu için, genelde personel biraz çekimser kalıyor; yeni bir uygulama, teknoloji, biraz girmek istemiyor. Bilgiişlem Birimi olarak biz, buradaki her türlü bilgileri kent bilgi sisteminde güncelledik daha önce; imarla ilgili bir plan tadilatı oldu mu, bunu kent bilgi sisteminde güncelledik, adresle ilgili bir veriyi kent bilgi sisteminde güncelledik, altyapıyla ilgili bir veriyi Kent Bilgi Sistemi Biriminde güncelledik. Ancak bu yeni sistemle beraber, altyapıda yapılan bir çalışmayı altyapıdaki bir arkadaşımızın sorumluluk görevi gereği bunu güncellemesini istiyoruz. Her birim, yaptığı bir plan tadilatını şehir plancısı arkadaşımın İmar Biriminde güncellemesini sağlamak için, bu yeni uygulamada bunu ön plana çıkardık.

Daha önceki çalışmamızda, altyapı bilgileri akıllı değildi, yani “Oradaki 1 000 yarıçapındaki kanalizasyon hattımız ne kadar?” dediğimiz zaman çıkmıyordu. Bu yeni sistemle beraber tüm bu altyapı haritalarını akıllı hale getirdik. Bir su arızası olduğu zaman, bir vana kapatıldığı zaman bir yerde, hangi aboneleri bu kapamanın etkilediğini belirleyerek ve onlara bir anlamda mesaj, “Suyunuz şu saatler arası kesilecektir” gibi. Bunun önü de açık, böyle bir sisteme gitmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Daha önce tüm verileri sorgulayamıyorduk. Bu yeni sistemle beraber yeşil alanların nitelikleri, miktarı, oradaki ağaçların sayısı gibi verileri de biz yeni sistemde sorgular hale geleceğiz. İmar plan tadilatlarıyla ilgili geçmişe dönük tüm meclis kararları, plan tadilatları verileri sistemde bundan sonra saklanacak ve sorguladığımız zaman, hangi tarihte plan tadilatı olmuş ve geriye dönük kaç tane olmuş, bunları görebileceğiz. Az önce bahsettiğim programlar, genelde dış kaynaklı programlardı, CAD programları, buna lisans paraları ödüyorduk. Ama bu yeni sistem, açık kodlu bir sistem ve böylece

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

125TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

çoklu kullanıcıya sahip olduğu için, bu yerli programla da lisansla ilgili herhangi bir sorunumuz da kalmayacak. Bu gibi yeniliklerden dolayı biz sistemi yeniden yapılandırma gereksinimi duyduk.

Teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Biz de Sayın Akbaş’a bu sunuşu için teşekkür ediyoruz.

Hemen sorulara geçebiliriz.

Buyurun.

YASİN IŞIK (Erikli Su)- Kullanmış olduğunuz adres veritabanı UAVT ile entegre mi, bunun güncelliğini sağlıyor musunuz?

ABDULLAH AKBAŞ- Bizde tabii numarataj veritabanlı, şu anda kendi yazılımımız dâhilinde devamlı güncelliğini sağlıyoruz. Zaten güncellemek zorundayız; yeni yasaya göre bunu güncellemediğimiz zaman hiçbir belediye işlemi yürümez. Dolayısıyla iskân, ruhsat numarataj sistemi üzerinde yapılacağı için, tüm veriler an ve an güncelleniyor.

Bunu nasıl güncelliyoruz? Mesela temel vizesi; ruhsat verilmiş, ruhsat verildikten sonra bina numarasını hemen ruhsatta belirtiyoruz. Daha sonra temel vize aşamasında da temel vize sisteme girdiği zaman hâlihazırda, zaten gerek harita üzerinde, gerek programda bunu güncel bir şekilde sağlıyoruz. Bunu UAVT’ye bildirmiyoruz; şöyle: Bizim program arayüz program, farklı bir program, ama bizim sistemde girdiğimiz veriler, an ve an öbür tarafta da görülüyor, bu görülmek zorunda.

OTURUM BAŞKANI- Fikri Bey, buyurun.

FİKRİ HAŞAL- Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu adına soracağım: Yaptığınız projede yeni bir açık kodlu uygulamadan bahsettiniz, özellikle grafi k veri yönetiminin hepsinin veritabanında olacağını söylediniz. Bu ücretsiz olan yazılımla ilgili gelecekte bakım ve işletme giderleri olarak ne tahmin ediyorsunuz, ne ödeyeceksiniz? Mutlaka bir bakım, destek hizmeti olacaktır.

Bir de CAD uygulamalarıyla oluşmuş olan verilerinizde ciddi miktarda bir notasyon kullandınız, özellikle imar planları ve altyapıyla ilgili. Bu yeni uygulama yazılımında bütün bu notasyonu değerlendirme şansınız oldu mu, bundan sonra CAD Programına hiç ihtiyacınız olmayacak mı?

Teşekkürler.

ABDULLAH AKBAŞ- Ben teşekkür ederim Fikri Bey.

Netcad’den Micro Station’la güncelleme hakikaten zor, bir veriyi aktarmak çok zor. Bu yeni sistemde haritacılıkla ilgili tüm yazılımlar yapılmış durumdadır ve otomatik olarak hemen anlık bir şekilde sisteme atabiliyoruz.

Bakım ve güncelleme çalışmalarına gelince, yerli bir yazılım bu ve bakımla ilgili şu anda bir çalışma yapmadık, ama çok fazla bir şey tutacağını zannetmiyorum. Diğer bu

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

126TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bahsettiğimiz tüm görseller yeni sistemde, zaten onu biz aktardık. Hepsini yeni sistemde aynı veritabanında, Oracle veritabanında sisteme attık ve sorgulanabiliyor. Bu GIS tabanlı olduğu için, pencere tipi, verilere ulaşma daha kolay ve bir anlamda personelin ürkmesine gerek kalmadı, çünkü iş zorlaşmıyor, daha çok kolaylaştırıcı bir nitelik kazandı.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun.

ALİ FAHRİ ÖZTEN- Sunumunuz için teşekkür ediyorum.

Benim sorum şu: Yükseklisansınız yabancıların mülk edinimiyle ilgiliydi. Belediye bilgi sistemlerini de kullanarak Alanya’daki demografi k yapı nedir? Biliyorsunuz, yabancıların mülk edinimiyle ilgili Tapu Kanununa göre imar alanının yüzde 10’ununu geçmemeleri gerekiyor. En çok konuşulan yer Alanya’ydı; bu oran yüzde 10’a yaklaştı mı, nedir imar alanı içerisinde?

Bir de kişinin tek başına edinebilecek mülk miktarı belli, 2.5 hektardı zannediyorum. Bunu gözlemleyebildiniz mi belediye olarak? Çünkü bilgi sistemleriniz var, en azından sorgulama noktasında bunu yapabildiniz mi?

Teşekkür ediyorum.

ABDULLAH AKBAŞ- Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu yeni sistemle bunu daha kolay yapar hale geleceğiz, çünkü bütün verileri akıllandırmış durumdayız. Önceki sistemde tüm veriler akıllı değildi. Bu yeni sistemle beraber tüm bu veriler akıllı olduğu için, bu sorgulamalar daha kolay yapılabilecek. Alanya dediğimiz zaman, 17 tane belediye; ben sadece Alanya Belediyesiyle ilgili konuyu anlattım. 24 bin tane yabancı vatandaş burada ve 17-18 bin civarında mülk edinmiş durumdalar. 2 yıl önce bu yaptığımız yüzdelik oranda henüz 1’e gelmediğini gördük, çünkü yabancılar, genelde Alanya’da aldıkları, daire ve daha çok bunu alanlar yaşlı insanlar. Yaş ortalamasına baktığımız zaman, genelde emekliliği gelmiş ve Alanya’nın kendi ülkelerine göre daha ucuz olması ve buradaki ılıman iklimden dolayı burayı tercih ediyorlar. Burada ekonomik anlamda önemli katkılar sağlıyorlar yaz-kış, vatandaş şu anda bundan memnun gözüküyor, ama bağımsız bölüm aldıkları için bu oran, fazla yüksek bir oran tutmuyor.

OTURUM BAŞKANI- Son bir soru alalım.

Buyurun.

SEMRA ŞAHİN (Milli Emlak Genel Müdürlüğü Bilgiişlem Merkezi)- İmar planları ve tadilatlarının yeni sistemde sorgulanabilir hale geleceğini söylediniz. Kurumlara imar bilgileriyle ilgili web servis hizmeti açacak mısınız?

İkincisi de Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden taşınmaz bilgilerini alıyorsunuz herhalde; web servis hizmeti mi alıyorsunuz, yoksa belirli aralıkta verileri alıp veritabanında güncelliyorsunuz?

Teşekkür ederim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

127TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ABDULLAH AKBAŞ- Öncelikle tabii ki bu plan tadilatları bizim sistemde, bunu web sayfasında açma konusu tabii ki Belediye Meclisinin alacağı bir karara bağlı. Ancak web sayfasında şu anda meclis kararları açık durumda ve imar planlarına da ada-parsel bazında ulaşabilmekteyiz.

Tapu kadastro konusu, aslında önemli bir konu. Açılış konuşmalarında dile getirildi; ne yazık ki kurumlar arasında veri paylaşımı konusunda hâlâ sıkıntılarımız var. Biz daha önceki protokolde tüm bu verileri CD ortamında aldık ve manüel yöntemle tekrar tapu bilgilerini güncelledik. Fakat bu yeni yazılımla beraber, yani bir arayüz yazılım yaparak, CD’yi aldıktan sonra anlık olarak “Gönder” deyip hemen güncellemeyi sağlayabiliyoruz. Fakat şu anda Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüyle ikinci bir protokol yapmamız gerekiyor. Ne yazık ki burada kurumlar arasında -biz de devletin bir kurumuyuz, orası da devletin bir kurumu- veri belirli şartlara göre veriliyor.

Bir örnek vermek istiyorum: 2005 yılında Alanya’da kamera güvenlik sistemi kurduk. Bir kardeş şehrimiz geldi Litvanya’dan ve gelen heyete kamera güvenlik sistemini gösterdik. “Çok güzel, bize de altyapı anlamında yardımcı olur musunuz?” dediler; biz de “tabii ki” dedik. Sonra kent bilgi sistemimizi gösterdik, “Şöyle sorgulamaları yapabiliyoruz, anlık olarak bilgiler gelebiliyor” falan; belediye başkanı baktı, “Bu bizim ülkenin her tarafında var” dedi. Yani bağımsızlığını kazanalı 20 yıl olan bir ülke bu şekildeyse, biz hâlâ kurumlarda çalışanlar bizim meslektaşlarımız olmasına rağmen biz bunu çözemiyorsak -belki yasal altlık yok, ama- meslektaş olarak kendi kendimizi sorgulamamız gerekiyor diye düşünüyorum.

OTURUM BAŞKANI- Sayın Akbaş’a teşekkür ediyoruz.

Zeynep Özege, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Çalışmaları”nı sunacak.

Buyurun Sayın Özege.

ZEYNEP ÖZEGE- (Deşifresi istenmeyen sunum)

(Öncelikle kendimi tanıtayım: Karadeniz Teknik Üniversitesinden 1993 yılında lisans, 97 yılında da yükseklisansımı tamamlayarak mezun oldum. Halen İzmir Büyükşehir Belediyesi Bilgi Teknolojileri Daire Başkanlığına bağlı Coğrafi Bilgi Sistemleri Şube Müdürlüğünde çalışıyorum.)

OTURUM BAŞKANI- Biz de teşekkür ediyoruz.

Sorusu olan arkadaşımız var mı?

Buyurun.

İBRAHİM VAROL (Harita Mühendisi)- Merhabalar.

Öncelikle iki sorum olacak; ilki şu: Bu projenin donanım ve lisans maliyeti İzmir Büyükşehir Belediyesi için ne kadar oldu?

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

128TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

İkincisi, entegrasyondan bahsettiniz; ilçe belediyeleriyle numarataj dışında teknik birimlerin nasıl bir entegrasyonu var? Yani bir ilçe belediyesindeki fen işleri imar veya kamulaştırma müdürlükleri de sizin altyapınızı kullanıyor mu, kullanıyorsa hangi yazılım altyapısıyla kullanıyor? Siz ilçe belediyelerine herhangi bir lisans sağladınız mı?

Üçüncüsü de sizin yıllık lisans güncelleme maliyetiniz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ne kadar oluyor?

ZEYNEP ÖZEGE- Bugüne kadar bu işlemlerin tamamı için harcadığımız para, yanlış bir rakam vermek istemiyorum, artı-eksi birkaç birim oynayabilir, ama 1 trilyona yakın bir rakam olduğunu biliyorum.

Entegrasyon konusuna geldiğimizde, bizim Büyükşehir Belediyesi MAS Programlarımızı yapan fi rmamız, mevcut ilçelerimizin çoğunluğuna da hizmet vermekte. GIS entegrasyonunda, özellikle bu konuda coğrafi adres bilgi sistemi kapsamında entegrasyonumuz var. Coğrafi Adres Bilgi Sistemi Projesi kapsamında, burada girilen verilerin, kullanılan uygulama yazılımlarının maliyetini biz Büyükşehir olarak karşılıyoruz, ilçe belediyelerine teslim ediyoruz. İlçe belediyesinde yine bizim personelimiz görevlendirilmiş ve o uygulama yazılımlarını kullanarak verilerin güncelliği sağlanıyor.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun.

FİKRİ HAŞAL- Zeynep Hanımın sunumu hakikaten çok etkileyiciydi, doluydu, teşekkür ediyoruz.

Benim merak ettiğim bir iki konu var. Birincisi, yaptığınız çalışmaların -hem kadastro planlarının sayısallaştırılması, hem de imar planları- teknik tamlığı konusunda kuşku duymuyorum, çünkü eski altlıkların bazılarının ne kadar kötü olduğunu biliyoruz. Tabii teknik olarak onlara gerekli özen gösterilmiştir, ama bu hep bilgi olarak yayınlanıyor. Hâlbuki kullanıcı mühendis arkadaşlarımız, gerçekten kendi içlerinde bu sayısal veriyi kullanmayı çok arzu ediyorlar, onu biliyorum. Siz bu anlamda kadastro planlarını sayısallaştırdıktan sonra, kadastro kontrolünden geçirip onların hukuken geçerli olacak hale dönüşmesi için bir çalışmanız oldu mu?

Bir de imar planlarının sayısallaşmış halinde, genelde tadilatlarda müellifl eri devreye girer. Onlardan da “Evet, bu planın sayısallaştırılmış hali, binim çizdiği bir plandır” şeklinde teyitler ve meclis onayları aldınız mı?

UAVT güncellemesini ilçe belediyelerindeki arkadaşlar, Büyükşehir üzerinden yapıyorlar, onu anladım, ama şunu merak ediyorum: Yapı ruhsatları ve kullanma izinlerini ilçe belediyesi doğrudan UAVT’ye mi giriyor, yoksa Büyükşehir üzerinden mi yapıyor? Ruhsatlarla ilgili yetkili merci tabii ilçe belediyeleri, onu biliyorum.

Teşekkür ederim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

129TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ZEYNEP ÖZEGE- Ruhsatlarla ilgili bilgileri ilçe belediyeleri, kendileri doğrudan ulusal adres veritabanına yazıyorlar. Şu anda bizim veritabanımızda onunla ilgili bir yazılım ya da bizim üzerimizden gidiyor gibi bir yazılımımız, bir projemiz yok. Kadastral bilgileri biz kendimiz sayısallaştırmıyoruz. Kadastroyla protokol kapsamında şu anda anlaşma yapmaya çalışıyoruz, ama kadastral verileri alıp sayısallaştıralım ve atalım gibi bir düşüncemiz yok. Ancak hâlihazır haritalar kapsamında şu anda harita müdürlüğüyle entegre olup, onların verilerini onların görüşleriyle birlikte veritabanına aktarıp, hâlihazır tarafındaki bilgilerin girilmesini veritabanından yapmayı planlıyoruz.

İmar planlarıyla ilgili de dediğiniz gibi, şu anda bizim bünyemizdeki plancı arkadaşlarımız, bu mevcut bahsettiğim sistem üzerinden plan tadilatlarını girerek mevcut sisteme aktarılmış planların yaşatılmasına çalışıyorlar. Hatta şöyle söyleyebilirim: İlçe belediyeleri, artık bize dönüp planlarının son halini istiyorlar.

OTURUM BAŞKANI- Başka sorusu olan?

Buyurun.

BARIŞ YILMAZ- Ben şunu merak ediyorum: Mesela bu kent bilgi sistemlerinin binalara ait nüfus bilgileri var mı?

ZEYNEP ÖZEGE- Nüfus bilgileri yok.

BARIŞ YILMAZ- Bu eksiklik değil mi? Mesela Marmara depreminde hangi katta kaç kişinin yaşadığı tahmin dahi edilemiyordu.

ZEYNEP ÖZEGE- Bununla ilgili bilgiler zaten ulusal adres veritabanında biz web servisiyle kişi bilgilerini alıp görebiliyorduk, hangi binada kimlerin oturduğu sorgusu belediyelere açıktı. Fakat ulusal adres veritabanı, arkadaşımızın dediği gibi, bir gerekçe göstermeden kişi bilgilerini kapattığı için, biz de onunla ilgili şu anda herhangi bir çalışma yapamıyoruz ne yazık ki.

BARIŞ YILMAZ- Bir de mesela binalarda hangi müteahhidin hangi yılda yaptığı, o bilgiler var mı?

ZEYNEP ÖZEGE- Onlar yok. Adres bilgi sistemi ihalesi kapsamında topladığımız veriler olduğu için, ruhsatla ilgili çalışmalarımız ya da ruhsatla ilgili ulusal adres veritabanından ruhsat bilgilerini görebilme adına yapacağımız çalışmalar tamamlandığı takdirde, bu bilgileri de sistemimizden görebiliriz.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun.

SEMRA ŞAHİN (Milli Emlak Genel Müdürlüğü)- Belediyeden gelen arkadaşların sunumlarında da hep izledim, tapuyla web servis hizmeti alınmasında sıkıntı var. Web servis hizmetini belediye olarak verecek misiniz; Büyükşehir mi, yoksa ilçe belediyelerinden mi alınacak? Milli Emlak olarak böyle bir sıkıntımız var; imar planları veya düzenlenecek alanlarla ilgili bilgiler için soruyorum.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

130TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Teşekkür ediyorum.

ZEYNEP ÖZEGE- Şöyle söyleyeyim: Web servisi konusunda sahip olduğumuz adres bilgilerini zaten kurumların, kamu kurumları veya özel kurumlara web servisi olarak hem grafi k, hem söz anlamda şu anda paylaşıyoruz. Birkaç kurumla veya özel fi rmayla bu paylaşmayı da gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim. Fakat kadastral veriler konusunda Tapu ve Kadastroya ait veriler olduğu için, üretimi onlara ait veriler olduğu için, onların yayınlanması ve web servisiyle iletilmesi konusunda bizim bir yetkimiz olmadığını düşünüyorum.

SEMRA ŞAHİN- Tapu ve Kadastro verileri için istemedik zaten. Milli Emlak Genel Müdürlüğü olarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden web servis hizmetini online olarak, bir gün gecikmeli olarak alıyoruz, şanslı bir kurumuz.

Benim sorum sadece imar planlarıyla ilgili; Hazineye ait taşınmazlar girdiğinde, sürekli olarak yazışma ve planları sürekli yerinde görerek, bakarak o şeylerden Hazine parsellerini çıkartmaya uğraşıyoruz, bir iş yükü, belediyede de bir iş yükü oluştu. Birlikte çalışmak, ortak aklın adresi bu gündem olduğuna göre, yani web servis hizmeti için protokol mü yapılması gerekiyor kurumlarca?

ZEYNEP ÖZEGE- Şöyle söyleyeyim: Bizim bugüne kadarki yaptığımız çalışmalarda, İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığının verileri internette yayınlanmasını istemediği için, biz bunları web servisi olarak kullanıcıların hizmetine açamadık. Ancak Daire Başkanlığından gerekli izin geldiği takdirde, web servisi olarak biz de bunları sunmada, sorgulatmada teknik olarak her türlü hazırlığımız var.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Artık başka soru sorduğumuz takdirde başkasının zamanını çalmış olacağız. Zeynep Özege’ye teşekkür ediyoruz.

“Bursa Büyükşehir Belediyesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Çalışmaları”nı Necla Yörüklü sunacak.

Buyurun.

NECLA YÖRÜKLÜ- Sayın Harita Mühendisleri Odası Başkanım, Sayın Peyzaj Mimarları Odası Düzenleme Kurulu Üyem, Sayın Panel Yöneticim, değerli katılımcılar, mesai arkadaşlarım, kamu çalışanlarım; sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum hepinize.

Sunuma başlamadan önce, eğer müsaade buyururlarsa, harita mühendisliği mesleğinin çınarı olan Sayın Hüseyin Ülkü Bey’e Belediye Başkanımızdan ithafl a ufak bir hediye sunmak istiyorum. Kabul buyururlarsa çok mutlu olurum.

Sizleri fazla sıkmadan, bu saatte de burada kaldığınız için çok teşekkür ediyorum ve kısıtlı bir sürede geldik Kongreye. Aslında birçok şeyi de belki unutmuş olabiliriz, heyecanımızı da bağışlamanızı istiyorum.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

131TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bursa Büyükşehir Belediyesi coğrafi bilgi sistemleri kuruluş sürecine baktığımızda, 1995 yılında, hatta 94 yılında Büyükşehirde başlatılmış Kent Bilgi Sistemleri Şube Müdürlüğü, ardından Daire Başkanlığı olarak görev ve çalışmalarını yürütmüştür. Burada da Fikri Bey’e teşekkürlerimizi iletiyorum, Bursa Büyükşehir Belediyesinde emekleri çoktur. 2004 yılından itibaren de 5393 sayılı Yasanın 7/h maddesine dayanak Kent Bilgi Sistemleri Şube Müdürlüğü ya da Daire Başkanlığı kapatılarak, Coğrafi Bilgi Sistemleri Şube Müdürlüğü olarak kente ilişkin tüm verilerin dönüşümlerinde, özellikle harita, kadastro, imar uygulama işlemleri, çevre ve bölge planlama, teknik altyapı hizmetleri, peyzaj planlama ve yönetimi, kentsel yönetim ve denetim, teknik ve sosyal altyapı ve yönetimi, imar yapı, ruhsat, fen işleri, adres numarataj ve kriz yönetimi gibi alanlarda hizmet vermek üzere kurulmuş bir birimdir.

2009 yılında 5747 sayılı Kanunla yetki sınırlarımız 30 kilometre yarıçaplı bir alanda 2 bin 215 kilometrekaredir. 7 merkez ilçemiz, 122 köy bulunmaktadır. Burada mücavir alan sınırlarımızı görmektesiniz. Tüm ilin yüzey ölçümü 10 bin 500 kilometrekaredir. Mevcut durumda Merkez nüfusumuz 1 milyon 900 bin olması nedeniyle, 30 kilometre yarıçapta da yetki alanına bakıldığında, 2012’de veriler açıklandığında Merkez nüfusun 2 milyonu geçeceği öngörülmekte. Dolayısıyla dıştaki halkaya baktığımızda, 50 kilometrelik olacak yetki alanımızı, dolayısıyla da 2014 seçimleriyle birlikte il düzeyinde bir yetkiye sahip olacağımızı tahmin ediyoruz. Bu öngörüyle de çalışmalarımızı şimdiden yönlendirmeye çalışıyoruz.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, coğrafi bilgi sistemleri teknolojilerinde kullanılmak üzere, 1995 yılından bugüne kadar gelen sürede tüm grafi k dataların üretilmesi, işlenmesi ve coğrafi bilgi sistemine entegre edilmesinde kullanılan yazılım olarak Micro Station kullanılmıştır. Aynı zamanda belediyede Netcad, Autocad, ArcGIS, ArchiCAD gibi CAD yazılımları ya da GIS özelliği olan yazılımlarımız var.

Büyükşehir Belediyesi içindeki tüm sistem, Micro Station üzerinde yazılan MDL’ler üzerine yazılmış olarak ve tüm belediye içindeki birimlerde Micro Station üzerindeki bu görmüş oldunuz MDL’lerden paylaşılmaktadır. Verilerimizle ilgili sayısal veri anlamında herhangi bir eksiklik ya da güncellemeyle ilgili bir sorun bulunmamaktadır. Verilere ulaşılmasını bu şekilde kolaylaştırmaktayız, ama GIS özelliği anlamında eksikliğimiz, yani analiz ve raporlamalarda sıkıntılarımız bulunmaktadır. Burada da birkaç imar planlarını ya da mahalle sınırları, birçok veriyi sunmaktayız.

Yine tüm ilçelerle paylaşılmak üzere tapu kadastro bölgelerden online ya da gitmek suretiyle her ay veriler güncel olarak alınmakta ve GIS niteliği kazandırılarak sisteme entegre edilmektedir. Bursa’nın kadastro konusunda hem sıkıntısı yoktur, hem tapu verilerinde sıkıntı yoktur, bunlar 2 yılda bir değişen protokollerle paylaşımı sağlanmaktadır.

Mevcut coğrafi bilgi sistemlerine ait projelerimizden bahsetmek istiyorum. 3 Boyutlu Kent Rehberi Projemiz; bu projeyle Bursa Büyükşehir Belediyesi coğrafi verilerinin internet üzerinden 3 boyutlu olarak görülebilmesi ve analizler yapılması amacıyla yazılım, sörf

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

132TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

üzerinde geliştirilmiş bir yazılımdır ve çalışmaları tamamlanmıştır, web lisansları alımı da tamamlanmıştır. Büyük ihtimalle bayramdan sonra server’la eksikliklerin giderilmesini takiben yayınlanacaktır ve halkla paylaşılacaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesinden aldığımız bir örnektir, yani önce onlar tamamladı; bu anlamda başarılı bir çalışma çıktığını düşünüyoruz.

Kent rehberinde adres arama; önemli merkezlerin aranması, seçilen noktanın adres bilgileri gibi sorgulamalar yapılabilmektedir. Bursa Büyükşehir Belediyesinin uydu görüntüleri, ortofotolar, eczane, sağlık tesisleri, eğitim kurumları ulaşım bilgileri, Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ve yapılması düşünülen projeler, bir kısım duyurular kent rehberi üzerinde yapılabilecektir. Burada da kendi içimizde kullandığımız birtakım sorgulama arayüzlerini görmektesiniz.

Projeyle yine söylediğim gibi, web aracılığıyla tüm dünyada Bursa’nın kent rehberi detaylarıyla açıklanmıştır ve tüm dünyadan ulaşımı sağlanabilecektir. 3 boyutlu binalar ve önemli yerlerin modellemesi çalışmaları devam etmektedir. Bursaray, ulaşım hatları, pafta indeksleri işlenmiştir. Arazi modellemesinden bir kısım, en azından gerçeğe en yakın uygulamayla ölçümler yapılmaktadır, yüzey ölçüm olanakları sağlanmaktadır.

Yine kent rehberiyle Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mahalli İdareler Araştırma ve Geliştirme Derneği tarafından düzenlenen projede üçüncülük ödülüne layık görülmüştür. Aynı zamanda 3 Boyutlu Kent Rehberi Projesini dokunmatik ekranda da yansıtmaktayız. Harekete duyarlı olarak çalışan ve etkileşim gösteren cihazlardan biri de dokunmatik paneldir ve özellikle yöneticilerimiz bundan etkilenmekte, belediyede çalışan arkadaşlarımıza tavsiye ederim. Çünkü bir şeyi dokunarak ya da biraz daha janjanlı görüldüğünde, idarecilerimiz bunun sunumunda ya da şovunda olumlu etkilenmektedirler ve etkilemektedirler.

Bir diğer GIS projelerimizden, Kaçak Yapı Otomasyon Projesi. Kaçak ve ruhsatlı yapı bilgi sistemi; bu sistem içinde öncelikle 3 boyutlu kent rehberi çalışmasını yaptığımız Gökhan Beylere ve Adil Bey’e, tüm ekibine teşekkür ediyorum, çok özveriyle çalıştılar. Bu proje içinde bizi yalnız bırakmadı; İbrahim Beylere ve ekibine çok teşekkürlerimizi iletiyorum. Güzel bir çalışma sundukları için, hani kasmadan söylemek gerektiğini düşünüyorum; idareler, yükleniciler beğeniyorsa bunu söylemeliler diye, o nedenle açıklıyorum. Ruhsatlı bina bilgilerinin yer alacağı sistem sayesinde takip ve denetim daha kolay olacaktır ve olmaktadır. Sistem sadece kaçak inşaat bilgilerini değil, bölgeyle veya yapıyla ilgili sigorta, imar, zemin, yeşil alan gibi başka bilgileri de ilişkilendirecek şekilde bütünleşik planlanmıştır. Tüm veriler toplanıp sisteme aktarıldığında, mevcut 7 ilçemiz olduğundan bahsetmiştim, toplam 308 bin 259 binaya ait tüm verilere tek tuşla ulaşılabilecektir.

Kaçak inşaatların uydudan takibine de imkân veren sistem sayesinde, hem verilerin saklanması ya da gizlenmesi mümkün olmayacak, hem de arazi de olup da resmi kayıtlara girmemiş bina kalmayacaktır. Bina ya da parsel bazında yapılan tüm etütler de sisteme yüklenerek yeraltı bilgileri kamuoyuna açılmış olacaktır.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

133TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Kaçak Yapı Otomasyon Projesi uygulamasında bir kısım iş aşamalarından geçilmiştir. Çok kısaca şöyle bahsedeyim: 7 ilçenin de güncel parsel yapı numarataj verileri toplanmıştır. 7 ilçede bütün ruhsat verileri alınmış, verilerin standardizasyonu sağlanmış ve spatial düzeltilmeleri yapılmış, ilişkilendirilerek veritabanına aktarılmıştır.

İl Çevre Planı Çalışmasının Coğrafi Bilgi Teknolojileriyle Analizi Projesi: İl çevre düzeni planının Bursa’da İl Özel İdaresiyle yapılması bizim için bir fırsat olmuştur. Bu anlamda İstanbul Teknik Üniversitesinden danışmanlık alınmıştır ve danışmanlarla yapılan görüşmede, şehir planlama, çevre mühendisi, harita mühendisleri, peyzaj mimarlarıyla bir ekip kurulmuş ve bu analizlerin bir coğrafi bilgi teknolojileriyle olması gereği üzerinde durulmuştur. Bizim de üzerimize düşen en önemli şey şu: Bursa İli bazında yapılması gereken sayısal altlığın olmayışı nedeniyle harita sayısallaştırması ve bunların sektör analizlerine uygun olarak öz niteliklerinin katmanlara belirledikleri şekilde işlenmesi sağlanmıştır. Bu konuda da ArcGIS yazılımı tercih edilmiştir ve bu konuda da hem sayısallaştırmayı, hem yazılımı sağlayan ve bu konuda yine bizi hiç üzmeden işimizi yapan Davut Beylere de çok teşekkürlerimi iletiyorum.

Bu da bir kısım yeşil alan analizleriyle ilgili çalışmalarımız. Bunlar yeni olduğu için, biraz GIS kısmıyla ilgili oynuyoruz.

Yine 3 boyutlu kent rehberi üzerinde ilaçlama bilgi sistemiyle ilgili bir modül daha ürettik. Bunu Veteriner Hizmetleri Şube talep etmiştir. Bu taleple beraber ilaçlamayla ilgili tüm veriler bunun üzerine girilmekte ve haritalar üzerinde görülmekte. Burada mobil olan ekiplerin nereleri ilaçladıkları görülmekte, aynı anda veriler gönderilebilmektedir. Burada nokta atışlarıyla ilgili, nereden atış yapılmış; tabii onların ilaçlama modülünde neler istedilerse, o özelliklere göre yazılım geliştirilmiştir. Karasinek ilaçlaması, resüdüler ilaçlamalar, bir sürü isimleri var onların, onların şekilleri görünüyor.

Aynı zamanda 2011 yılı uydu görüntüleri temin edilmiştir. Sanırım bayramdan sonra projenin yapımı bitecek ve uydu görüntülerini alacağız. Bizim bundan önceki 2009 ortofoto ve fotogrametrik çalışmalar, ondan önce 95-98 yılları var. Bizim kurum olarak BUSKİ Sular İdaresiyle entegreli çalışmamız neticesinde, onların ya da bizim verileri elde etmemizde bir sıkıntı bulunmamaktadır.

Burada da Bursa Büyükşehir Belediyesinin mevcut e-belediye uygulamalarından bir kısmını göstermeye çalıştım. Yine MIS’le olan verilerin GIS’le entegrasyonunun sağlanması, temel hedefl erimizden biridir. Bir kısım da proje destek çalışmalarımız vardır; bununla ilgili projelerde ya da analizlerde elimizden geleni yapmaktayız. Hane halkı anketi, özellikle Kentsel Dönüşüm Şube Müdürlüğü’nün istediği bir çalışmadır ve o konuda bir yazılım geliştirilmiştir; yine taşınmaz kültür varlıkları envanter programı, bunlar kendi öz çalışmalarımızla yerine getirilmektedir. NMA entegrasyonu, 2012-2014 CBS ile ilgili bütünleşik yapı uygulamalarında en büyük vizyonumuz orada kaldı, altyapıyla ilgili tamamlamalarımız bitti. Verilerin Oracle yapısını yeniledik. Tamamen altyapının üstünü kurmaya dönük sağlam ve temkinli adımlarla mevcut yazılımların güncellenmesiyle yolumuza devam etmeyi hedefl iyoruz.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

134TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Aslında entegrasyon yapısı çok değişmediği için, burada her birimizin paylaştığı sunular ve yansıların içerikleri aynıdır diye düşünüyorum. Hedefl ediğimiz entegrasyon platformundan birkaç şema göstermek istiyorum. Mevcut durumda ilçelerle online olduğumuz zaman -şu anda veri paylaşımı noktasında “git-gel”lerle yaşıyoruz- en doğru noktaya ulaşılmış olacak. Sistem altyapısıyla ilgili bir kurulum şemasını görüyorsunuz.

Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak, öncelikli 7 merkez ilçe ve bilgi paylaşımı içinde bulunulan altyapı kurum ve kuruluşlarıyla bütünleşik sistem modülleri gerekmekte. AYKOME bilgi sistemi, proje bilgi sistemi, tapu bilgi sistemi, kamulaştırma bilgi sistemi, ulaşım bilgi sistemi, bina bilgi sistemi, numarataj, yeşil alan gibi bilgi sistemlerinin, buna ait modüllerin oluşturulmasıyla ihtiyaçlarımızı belirlemiş durumdayız. Planlanan numarataj bilgi sistemi modülüyle ilgili bir örnek vermişiz. AYKOME modülü, bu en büyük hayallerimizden biri. Afet bilgi modülüyle ilgili afet senaryolarının sunulması, mobil uygulamalar, MIS kısmı mobil uygulamalara geçti, ama GIS kısmında da mobil uygulamaları hedefl erimizde var.

Ben çok teşekkür ediyorum, bu vakitte bana sabrettiniz, dinlediniz, heyecanımı mazur gördünüz. Bu Kongrenin ortak teması olan “Ortak Gelecek, Ortak Akıl” denildiğinde, Sayın Panel Başkanımın da müsaadesiyle bir korsan slayt eklemem var...

OTURUM BAŞKANI- Biz de Yörüklü’ye teşekkür ediyoruz.

Sayın Başkanımız burada, Yönetimimiz mutlaka bu dileği değerlendirecektir.

Ünal Eser, “Denizli Belediyesi Kent Bilgi Sistemi Çalışmaları”nı sunacak.

Buyurun Sayın Eser.

ÜNAL ESER (Denizli Belediyesi)- Öncelikle herkese merhaba.

Kendimi tanıtayım: 1981 Denizli doğumluyum. 2006 yılında Selçuk Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümünden mezun oldum, 2011 yılında da yüksek lisansımı tamamladım. 2009 yılından itibaren de Denizli Belediyesi Kent Bilgi Sistemi Biriminde çalışmaktayım.

Sunumumu şöyle sunacağım: Önce Denizli’nin tanıtımı, Denizli Belediyesinin tanıtımı, hazırlık aşamaları, sayısal ve sözel verinin toplanması, verilen hizmetler, fayda-maliyet analizi, karşılaşılan sorunlar ve önerilerle sunumu tamamlayacağım.

Ege Bölgesinde yer alan Denizli, zengin bir tarih ve kültüre sahiptir. Hierapolis, Laodikya, Tripolis gibi antik kentleri, kaplıcaları ve dünyada eşi olmayan travertenlere sahip Pamukkale’yle görülmesi gereken bir turizm bir merkezidir.

Denizli Belediyesi, 2009 yılı öncesinde 6 bin 700 hektarlık alana, 270 bin nüfusa ve 55 mahalleye sahipti. 1 Ocak 2009 tarihi itibariyle yapılan düzenlemeyle mahalle sayısı 31’e indirilmiştir. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden sonra Denizli Belediyesinin sınırlarına 5393 sayılı Belediye Kanunun 11. maddesi uyarınca 13 belde belediye ve 10 köy dâhil olmuştur. Böylece belediyenin sınırları içindeki mahalle sayısı 79’a, kapsadığı alan 45

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

135TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bin hektara, nüfusu da 500 bine ulaşmıştır. Şurada gördüğünüz kırmızı alan, Denizli Belediyesinin 29 Mart öncesi alanını gösteriyor. Dışarıdaki kırmızı çizgi de 29 Marttan sonraki oluşan alanını gösteriyor.

Hazırlık aşamasında Denizli Belediyesi kent bilgi sistemi çalışmaları başlangıç tarihini 1 Ocak 2009 olarak kabul ediyoruz. Kent Bilgi Sistemi Birimi, 4 harita mühendisi, 2 şehir plancısı, 1 bilgisayar mühendisi, 3 harita teknikeri ve 1 bilgisayar programcısından oluşturuldu. Sonraki aşamada 1 danışman, Bilgiişlem Müdürü, İmar ve Şehircilik Müdürü, Kent Bilgi Sistemi Birimi şefi ve personelin katılımıyla Karar Destek Kurulu oluşturuldu. Bu kurulla beraber idarecilerin sistemden beklentilerinin belirlenmesi amacıyla belediye başkanı ve başkan yardımcılarının bulunduğu toplantılar düzenlendi. Bu toplantılar sonucunda, Denizli Belediyesinin mevcut durumunun analiz edilmesi, bağlanan belde belediyelerin durumlarının analiz edilmesi, kent bilgi sistemi çalışmaları yapan belediyenin ziyaret edilerek yapılan çalışmalar, karşılaşılan sorunlar hakkında bilgi alınması ve buna bağlı olarak da Denizli Belediyesi kent bilgi sistemi çalışmaları planlamasının yapılmasına karar verildi.

Sonraki aşama, tasarım aşamasında da Denizli Belediyesi kent bilgi sistemi çalışmaları, veri standartlarının belirlenmesi, veritabanı tasarımının yapılması, sistem güncelleme stratejisinin belirlenmesi ve TC kimlik no tabanlı sistem oluşturma çalışmaları yapıldı. İkinci aşama, yazılım seçimi; burada da kent bilgi sistemi çalışmalarında kullanılacak program olan ArcGIS Programı seçilmiştir.

Sayısal ve sözel verilerin toplanması; ilk olarak sayısal verilerin toplanması, hâlihazır haritanın temini: İller Bankası tarafından sağlanan ve fotogrametrik yöntemle üretilen hâlihazır haritalar kullanılmaktadır. Bu haritalar, 2010 yılı Eylül ayı sonunda İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne ülke koordinat sisteminde grafi k ve sayısal olarak teslim edilmiştir. Bu haritalar teslim edildikten sonra, üzerinde yoğun olarak bulunan grafi k bilgilerin KBS’de kullanılacak yapıya dönüştürülmesi safhasına geçilmiştir.

Kadastral haritaların temini aşamasında, burada ilk başta çeşitli paftalar kullanılarak önce mülkiyet haritası oluşturuldu. Sonra kadastroyla 2010 Mayıs ayında yapılan protokolle veri paylaşımı ve mülkiyetlerin güncelliği sağlanmaya başlandı. Şurada gördüğünüz haritada bütünleşme öncesi mülkiyet durumu, mavi olarak gösterilen alanda da bütünleşmeyle merkeze dâhil olan mülkiyetler gözükmektedir. Bu parsel güncellemeleri devam etmektedir; hem Netcad, hem ArcGIS ortamında yapılmaktadır.

Plan bilgileri temini: Denizli Belediyesi, genel olarak 1/1 000 ölçekli uygulama imar planı paftaları üzerinde çalışmakta. 5393 sayılı Belediye Kanununun 12. maddesi uyarınca 10 köy ve 13 belde belediyesinin Denizli Belediyesine katılmasıyla imar planlarının bütünleşmediği ortaya çıkmıştır. KBS Birimi, güncel mülkiyetler üzerinden 66 yılından bu yana olan 420 adet uygulama imar paftasını sayısallaştırarak Netcad ortamında güncellemiş ve bu çalışmayı Denizli Belediyesi Meclisi onayına sunarak kesinleştirmiştir. Şu anda mülkiyet ve imar haklarının birbiriyle tam olarak çakıştığı onaylı bir 1/1 000

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

136TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ölçekli uygulama imar planı bulunmaktadır. Ayrıca NCZ ortamında oluşturulan uygulama imar planları, kent bilgi sistemi kullanımıyla ArcGIS ortamına aktarılmış, veritabanı ilişkileri kurulmuş ve güncelleme işlemleri devam etmektedir.

Burada önce bir raster uygulama planı, Netcad ortamı ve sonra ArcGIS ortamından birer örnek görüyorsunuz. Ayrıca Denizli Belediye Meclisi tarafından onaylanan ilave revizyon imar planları ve imar planı değişikliklerinde kabul edilen plan notlarının bütünleştirilme işlemi yapılmaktadır. Bu çalışma kapsamında, 65 yılından bugüne kadar Belediye Meclisi tarafından kabul edilen tüm plan ve plan notlarını içeren dosyalar tek tek incelenmiştir. İncelemelerde 36 adet farklı kullanım alanı ve kullanım alanlarına ait yaklaşık 520 adet farklı plan notu envanteri çıkarılmıştır.

1/ 25000 ölçekli çevre düzeni planı: Netcad ortamında bulunan onaylı çevre düzeni planı, tabaka düzenlemesi yapılıp ArcGIS ortamına aktarılmıştır. Bir diğer yaptığımız çalışma, numarataj çalışmaları. 1 Ocak 2009 tarihi itibariyle Denizli Belediye sınırları 55 mahalleden 31’e indirilmişti, az önce söyledim. Bu bağlanan belediyelerin hiçbirinde numarataj çalışması kâğıt ortamında olduğu için, ihaleyle öncelikle kullanmış olduğumuz MapInfo Programına entegre olarak bu çalışmayı yaptırdık. MapInfo Programı ortamında yapılan numarataj çalışmalarının ArcGIS Programına entegrasyonu hâlihazır haritaların temininden sonra yapılmış olup, numarataj güncelleme çalışmaları ArcGIS Programıyla yapılmaktadır.

Toplu taşıma güzergâh bilgileri: Denizli Belediyesi sınırları içerisinde hizmet veren toplu taşıma araçlarının geçtiği güzergâhlar, Ulaştırma Müdürlüğü tarafından hazırlanan resim formatındaki krokiler ArcGIS ortamına aktarılmış ve takip ettiği güzergâhlar belirlenmiştir.

Bina kütle çalışmaları: Burada Denizli Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü envanterinde bulunan kütle paftaları taranarak sayısallaştırılmıştır ve ayrıca önceden verilmiş olan imar durum belgeleri incelenerek bina kütle haritası oluşturulmuştur. Tereddüt duyulan yerlerde karar verilemediği için bir komisyon da kurulmuştur. Şu anda Belediye encümenince onaylanan bina kütleleri, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü İmar Durumu Birimine teslim edilerek güncelliğinin bu birim tarafından devam ettirilmesi sağlanmıştır. Burada bina kütlesinin rastır paftası ve çizilen Netcad görüntüsü gözükmekte. Bina kütlelerinin ArcGIS ortamına, veritabanına aktarılması işlemi birimimiz tarafından devam ettirilmektedir.

Mezarlık bilgi sistemi çalışmaları: Denizli Belediyesi mezarlık sayısı, 2009 mahalli idare seçimleriyle beraber 13 belediye ve 10 köyün birleşmesiyle mezarlık sayısı 38’e ulaşmış. Şu anda sadece internet ortamında verdiğimiz 2 tane mezarlık ölçülerek sayısallaştırılmış ve veritabanına aktarılmıştır. Bunların kayıtları MIS veritabanına saklanıyor, fakat geometrik veriler olmadığı için eşleme şu anda yapılamamakta.

Jeolojik haritaların oluşturulması, sözel verilerin toplanması, tapu kayıtların temini aşaması; bu tapuyla protokol yapılamadığı için şu aşamada bekliyor.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

137TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bina, yol ağı adres bilgilerini toplanması: Burada yaptığımız çalışmayla hazırlık ve arazide verilerin toplanması aşamasında belediyeye ait hâlihazır haritalar, bina ve yol ağı katmanlarını içeren, yapılaşma yoluna göre değişen ölçekte pafta halinde çıktılar alınmıştır. Bu çıktılar, araziye çıkılarak bina isimleri, kapı numaraları, bina kapı numarasını hangi yoldan aldığı, kaplama cinsleri ve bilgileri girilerek veritabanına aktarılmıştır.

Bir başka çalışma da bir pilot mahalle seçilerek UAVT’deki bina kodları, adres bilgi sisteminde bulunan bina kodlarıyla yaptığımız bir değerlendirmede yüzde 85 oranında eşleşmiştir ve bu eşleme işlemi diğer mahalleler için de devam etmekte.

Emlak vergisi bilgilerinin temini: Şu anda MIS yönetim bilgi sisteminde veritabanlı emlak vergisi kayıtları tutuluyor. Tapu kayıtlarının alınmasıyla beraber bu eşleştirmeyi yapacağız.

Verilen hizmetler: Netcad programının çap modülü kullanılarak oluşturulan şu anda resmi imar durumumuz; burada belediyemizin sitesi, görüntüsü, kent rehberi adı altında oluşturduğumuz şeyler, burada verdiğimiz imar durumu, ada-parsel girerek mahalle seçilip istenen ölçekte çıktılar alınabilmekte ve bu ister çıktı, ister PDF ortamına kaydedilebilmekte. Ayrıca eğer o bölgede herhangi bir 18. madde uygulama iptal gibi bir durum varsa veya bir koruma kuşağında kalıyorsa, plan iptal edilmişse, bunlar açıklama bölümündeki kolonda yazılmakta.

Burada harita içeriği olarak da mahalleler, birinci derece kent içi yollar, bunlar verinin karmaşıklığı olmaması için her şey ölçeklendirilmiş olarak gelmekte, önemli yerler. Ayrıca uydu görüntüsü yerine, hâlihazır görüntü de kullanılmakta. İnternet uygulamasında bir ada-parsel sorgulamayla da aynı şeyler yapılabilmekte. Bu az önce Ulaşım Müdürlüğünden alınan görüntülerin ArcGIS ortamına aktarılmış görüntüsü, web’den halka sunum yapılmakta. Ayrıca önemli yer sorgulama türleri alt türlerine göre sıralanmakta. İnternet sitesinde bulunan nöbetçi eczaneler, yani direkt haritada gösterilen adres bilgi sisteminden bağlantı yapılabilmekte. Burada da mahalle, sokak girilerek kapı numarasıyla bina resmine ulaşılmakta. Ayrıca Denizli’de devam etmekte olan üstyapı ve altyapı çalışmalarından dolayı, çalışma olan yollarla ilgili bir butonumuz var; web sitesinden direkt haritaya bağlantı kurulmakta.

Mezarlık bilgi sistemi çalışmalarımız, 2 mezarlıkta devam ettiğini söylemiştim. Bu ada-parsel şeklinde de bulunabildiği gibi, isim soy isim şeklinde de bulunabilir. Ayrıca 3194 sayılı İmar Kanunun 8. maddesinin B bendine göre askıdaki imar planlarının internet ortamında yayınlanmasına istinaden böyle bir şeyi internet sitemizde yayınlıyoruz, “İmar planı ilanları” adı altında. Burada askı tarihleri, karar sayı ve tarihleri, konu ve plan şekli de gözükmekte.

Fayda-maliyet analizi: 2009-2011 yılları arasında kent bilgi sistemi tarafından gerçekleştirilen hizmet kalemlerini çizelgede göstermiştik. Bu kendi elimizle yaptığımız çalışmalar olduğu için, bunları fayda kalemi olarak aldık; imar planlarının sayısallaştırılması, kütle paftalarının sayısallaştırılması, mülkiyetlerinin oluşturulması,

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

138TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

numarataj bilgi sistemleri, mezarlık bilgi sistemi… Bu faaliyet kalemlerine göre şu Kamu İhale Kurumu, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, özel sektör fi rmalarından yararlanarak fi yatlar oluşturulmuştur ve bu fi yat üzerinden bir kırım oluşturularak yapılan fayda hesaplanmıştır. Maliyet analizi olarak da 2009-2010 yılları arasında yapılan, çalışan personelin maaşları, sigorta ödemeleri, yazılım, eğitim ve bakım harcamaları, demirbaş listesi harcamaları, donanım harcamaları, yazılım harcamaları, dışarıdan alınan veri harcamaları gibi kalemlerle oluşturulan tablo.

İrdeleme kısmında da şöyle: Fayda-maliyet grafi kleri zaman içinde değişim göstererek iki çizgi belli bir noktada kesişim gösteriyorlar. Bu nokta, başa baş noktası olarak adlandırılıp, bu noktadan itibaren proje fayda sağlayacak konuma geçiyor. Bu şekilden de bizim belediyemizin 2 yıla yakın bir sürede bu fayda başa baş noktasını yakaladığı görülmekte.

Karşılaşılan sorunlar: İmar planıyla ilgili, özellikle bağlanan belediyelerin imar planlarının sayısal olmadığı, paftaların yıpranmış olduğu, detaylarının tam anlamıyla seçilemediği, paftaların birbirleriyle kenarlaşma sorunu olduğu görülmüştür. Ayrıca imar paftalarına meclis kararlarının, plan tadilatlarının eksik işlendiği görülmüştür. Uygulaması tamamlanarak imar parseli niteliği kazanan alanlarda imar hattıyla mülkiyet hattının çakışmadığı, imar planında devamlı olan trafi k yollarının daraldığı, bazı bölgelerde imar adalarının kaybolduğu belirlenmiştir.

Kadastroyla ilgili sorunlarda ise, kadastro paftalarının güncel olmadığı, kadastro paftalarına kadastro değişikliklerinin ve ayırma çaplarının işlenmediği ya da eksik işlendiği görülmüştür.

Kütle çalışmalarıyla ilgili karşılaştığımız sorunlar: Bunların bazılarında kütle paftalarının olmadığı, olanların yıpranmış olduğu, kütle çizimlerinin bazılarının belirgin olmadığı ve bazı bilgilerin okunmadığı ya da güncellenmediği gözlenmiştir.

Numaratajla ilgili karşılaşılan sorunlar: Bağlanan belediyelerin numarataj çalışmalarının sadece kâğıt ortamında olduğu, birçoğunun güncelliğini kaybetmiş olduğu belirlenmiştir.

Belediye personeliyle ilgili sorunlar: Kent bilgi sistemi oluşturma çalışmalarında aktif olması gereken müdürlüklerin ve birimlerin personelinin bazılarının ilgisiz oldukları, yeni program öğrenmeye istekli olmadıkları gözlenmiştir.

Yazılım desteği alınan fi rmalarla ilgili sorunlar: Kent bilgi sistemi oluşturma çalışmalarında kullanmak için alınması düşünülen programı satan fi rmalar, her türlü teknik desteği sağlayacaklarını söylemelerine rağmen, zaman içerisinde sağladıkları desteğin azaldığı gözlenmiştir.

Öneriler: Belediyenin sürekli veri alışverişinde bulunduğu Tapu Kadastro Müdürlüğü, Tapu Sicil Müdürlüğü gibi kurumlarla protokoller hazırlanarak, hem sistemin kuruluşu, hem de uygulama aşamalarında bu kurumlarla işbirliği için çalışma sağlanmalıdır.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

139TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Ülkemizde kurumlar arası veri alışverişi konusunda büyük bir eksiklik hissedilmektedir. Bütün kurumların birbiriyle veri paylaşımını, veri standartlarını belirleyen, ortak bir bilgi sistemine dâhil olmasını sağlayacak yasal mevzuat oluşturulmalıdır. KBS’de ihtiyaç duyulan yazılım ve donanımın temininde acele edilmemelidir. Kapsamlı bir analiz çalışmasından sonra, teknik desteği olan yazılım ve donanımlar tercih edilmelidir. Belediyelerin bilgi teknolojilerine dayalı herhangi bir sistem kurmalarında donanım haricinde dikkat etmeleri gereken bir husus da yazılım seçimi. Yazılımların öncelikle temel konumsal hizmetleri yerine getirebilen ve birimlerde yürütülen konumsal faaliyetleri destekleyebilir türden seçilmelidir.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Biz de teşekkür ediyoruz.

Sorusu olan arkadaşımız var mı?

Buyurun.

MURAT MINIK- Konya’dan katılıyorum.

Tabii burada birçok büyükşehir belediyesinin CBS ile ilgili yapmış olduğu çalışmaları izledik ve bu önemli çalışmalar için kendilerine de teşekkür ediyorum. Ancak burada gördüğümüz kadarıyla şöyle bir şey var: CBS, neredeyse 2000 yılından 2011 yılına kadar yapılan bir süreç olmuş. Bu 11 yıllık süreç içinde bir bakıyoruz ki, sadece yerel yönetimlerin kullanmış oldukları bilgileri depolama amaçlı. Peki, CBS’yi şöyle farklı bir konuma taşıyabilir miyiz veya farklı bir yere getirebilir miyiz; özellikle büyük şehirlerde problemleri çözme, büyük şehirlerde ciddi problemler var. Örneğin bir vatandaş, bir tane işyeri satın alıyor, büyük bir dükkân satın alıyor ve aldığı dükkâna envai çeşitte cihazlar koyuyor, Avrupa’dan enerji ihtiyacı olan büyük cihazlar getiriyor. Ama bir bakıyorsunuz, ilgili ilçe belediyesi, bir ruhsat vermiş, verdiği ruhsata ilişkin mal sahibi ilgili elektrik kurumuna başvuruyor, ama enerji tasarrufu olmadığı için, yani ilgili elektrik kurumu, ona o ihtiyaç duyduğu enerjiyi veremediği için bunu açamıyor. Burada CBS’nin yeri ne olmalı, mesela bir CBS büyük şehirlerde bir enerji haritası üretilebilir mi?

Ayrıca bir de taşınmazların değerlendirilmesi, yani büyük şehirlerde örneğin konutlar kaça gidiyor; konutların satış bedelleri, işyerlerinin kira bedelleri, bunların CBS’de yeri olur mu, olmaz mı, bunu söylemek istedim.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Çok teşekkür ediyoruz.

Ünal Eser’e de teşekkür ediyoruz.

Değerli arkadaşlar; geç saatlere kadar bekledik. Ben sizlere son birkaç söz söylemek istiyorum. Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğe bakıyorum; 14. maddesi var. Burada da 14 tane sayılmış bilgilere ihtiyacı olduğunu söylüyor plancı arkadaşlarımız;

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

140TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

planlama alanının yerinden mülkiyet yapısı ve yerleşme, su havzaları ve benzeri gibi. Burada sayılan belgelerin verilerinin gerçekten kent bilgi sisteminde doğru, standart üretilmiş, girilmiş ve ona ulaşılmış hali olacak ki, bizim bir imar planımız olacak, bu parselasyon planlarının uygulaması olacak. Sonra da bir parsel üzerinde yaptığımız mühendislik-mimarlık projeleriyle ruhsatlandıracağız, uygulamasını yapacağız, tekrar tapuya cins değişikliği dediğimiz şekilde tescil edeceğiz.

Bütün bu işlemlerin gerçekten bir bilgi sistemi içerisinde bilgiden bilgi üretilerek ve yeni bilgiler eklenerek gerçekleştirilebilmesi için, öncelikle büyükşehir belediyelerimizin kendi planlı alanlar yönetmeliklerini, tip yönetmeliklerini mevzuata, günün gereklerine ve CBS’ye uygun biçimde değiştirmeleri gerekir. Tabii ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğini değiştirmesi söz konusu olacak ki, bu yönetmelikler standart olacak. Sadece yönetmeliğin bir maddesinde belirtildiği gibi, o kentin kendine özgü sorunlarını çözebilecek ek maddeler getirilebilir, ama ana şemasında hiçbir değişiklik yapılmadan. Eskiden beri bu yönetmeliğin o ilgili maddesi vardır. Bunları düzenlemediğimiz sürece ve kadastral haritalar yenilenip güncel, güvenilir hukuki hale getirilmediği sürece, bizim kent bilgi sistemlerini gerçekten kursak da yaşatmamız ve bilgiden yeni bilgiler elde ederek sonuçta her zaman için işleyen bir sistem haline getirmemiz mümkün değil.

O zaman bizlere, Türk Mühendis Mimar Odalarına bağlı bütün odalarımıza düşen görev, bu gerçekleri ortaya koymak ve ilgili yerlere aktarmak. Belediyelerimizin teknik personellerine düşen görev, önce kendi belediye başkanlarına ve belediye meclis üyelerine, özel idarelerde çalışan arkadaşlarımızın da il genel meclis üyelerine bu konuları aktarmalı, boşuna kaynak harcanmamalı. Önce bunların yapılması yönünde merkezi hükümet, kadastro yenilenecekse ona kaynak aktarmalı. Kıyı kenar çizgisi Türkiye’de sayısal hale gelecek ki, ilk adımları atıldı. Bunun öncelikle bitirilmesi gibi, orman kadastrosu gibi, su havzalarının belli mesafeleri koruma çizgilerinin hiç tartışmasız ortaya konulabilmesi açısından Harita ve Harita Bilgilerini Üretim Yönetmeliğine uygun şekilde yapılması, kesinleştirilmesi ve bütün idareler tarafından aynı standartta diğer verilerin üretilmesi noktasında dilerim Şehircilik Bakanlığımızın Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü de bu konularda destek vererek ve ilgili idarelere o taleplerini ileterek bunları gerçekleştirirsek, biz önümüzdeki dönemlerde gerçekten ülkemize, halkımıza kent bilgi sistemleri, coğrafi bilgi sistemleriyle büyük hizmetler, kolaylıklar sağlarız diye düşünüyorum.

Çok teşekkür ediyorum hepinize.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

141TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

XII. OTURUMPANEL 2YÖNETİMDE KARAR DESTEK SİSTEMLERİ ARACI OLARAK ORTAK AKLIN ADRESİ: CBSOturum Başkanı : Ertuğrul CANDAŞ(Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Sekreteri)

02 Kasım 2011

PANELİSTLER:

Semih ÖĞÜNEbru YURDOĞLUEtem AKGÜNDÜZCan Ünen

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

142TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

143TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

OTURUM BAŞKANI (Ertuğrul Candaş)- Değerli katılımcılar; paneli başlatıyorum.

Adım Ertuğrul Candaş, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Sekreteriyim, bu panelin de gördüğünüz üzere yürütücüsüyüm.

Panelin konusu, biliyorsunuz “Yönetimde Karar Destek Sistemleri Aracı olarak Ortak Aklın Adresi: CBS.” Bu CBS’yi biz Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak pek çok etkinliğimizde öne çıkardık; CBS günleri düzenledik, TMMOB adına gelenekselleştirdiğimizi düşündüğümüz bu Kongreyi yapıyoruz. Başka meslek odaları da coğrafi bilgi sistemleriyle ilgili etkinlikler yaptığını yakından izliyoruz. Yerel yönetimlerde de, devletin genel idari yapısı içerisinde de CBS çalışmaları yürütülüyor.

Bugün burada konuşacağımız konu, “Karar destek sistemleri olarak CBS nasıl etkin kullanılır?” Çok üzerinde durulduğunu düşünmediğim bir konu bu; yazılar, bildiriler içerisinde yer verilmiş, ama gerçekten ayağı yere basan uygulamalar, karar destek sistemi anlamında ne kadar var? Doğrusu ben bu alana biraz ilgi duymama rağmen, beni tatmin etmiş bir durum yok ortada. O nedenle, bu panelin bu etkinlikteki diğer konular da elbette çok önemli, ama kendi açımdan bu paneli bu yönüyle daha önemsediğimi belirtmek isterim. Bizim katılımcılar, katılımınız için teşekkür ederim, ama bu salonun çok ilgili olduğunu görmüyorum; bu doğrusu beni ve panelist arkadaşlarımı biraz üzmüştür. Ancak bu bir başlangıç belki, bu panel sonuçları itibariyle bundan sonra daha önemle üzerinde duracağımız hususlara, durumlara vesile olur.

Biz yönetimi, yöneticileri hep eleştiregeldik, ki yönetim kavramı, birçoğunuz biliyorsunuz, insanların birbirleriyle iletişim kurduğu andan itibaren var; tokalaşırken var, göz göze gelince var, birden fazla insan bir araya geldiği andan itibaren, ilişki kurmaya başladığı andan itibaren yönetim kavramı var. Ancak örgütler büyüyor, yönetim anlayışı büyüyor, kompleks hale dönüşüyor, bilgiler karmaşıklaşıyor; dolayısıyla bu yönetim kavramı, o kadar bilgiyi yönetmek bağlamında çok daha anlamlı hale geliyor. En doğru bilgiyi en hızlı şekilde alacaksınız, en doğru şekilde işleyip ve karar vermenize yardımcı olarak kullanacaksınız bu bilgileri. CBS de buradaki arkadaşlarımız da üzerinde duracak, bunda en etkili araçlardan bir tanesi.

Ben sözü uzatmak istemiyorum, biraz konuyu deşmeye çalıştım kendimce. İl konuşmacımız, benim de yakın arkadaşım, Ethem Akgündüz Bey, Orman ve Su İşleri Bakanlığından katılıyor. Kendileri buradan değil, kürsüden sunumunu yapacak. Ethem Bey, biz zaten geç başladık, 20 dakika ortalama süremiz var. Bir de kendinizi istediğiniz gibi tanıtırsanız sevinirim.

Buyurun.

ETHEM AKGÜNDÜZ (Orman ve Su İşleri Bakanlığı)- Sayın Başkanım, değerli katılımcılar; Sayın Başkanımın yaklaşımı ve takdimi için teşekkür ederim.

Ben önce kısaca kendimi tanıtmak istiyorum: 1990 yılında Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümünü bitirdim. 91 yılında Orman Genel Müdürlüğü Kadastro Mülkiyet Dairesi Başkanlığı’nda göreve başladım. 97 yılında yine Selçuk

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

144TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Üniversitesinde coğrafi bilgi sistemleri üzerine mastır eğitimimi tamamladım. 2007’ye kadar Orman Genel Müdürlüğündeki çalışmama devam ettim; fotogrametrik çalışmalar, uzaktan algılama çalışmaları, GPS gibi teknolojiler üzerinde ağırlıklı çalışmalarımı devam ettirdim. 2007’den bugüne kadar ise mülga Çevre ve Orman Bakanlığı, yeni bölünmüş halimizle Orman ve Su İşleri Bakanlığı Bilgi işlem Dairesinde hizmet veriyorum. 4 yıl kadar CBS Şube Müdürlüğü görevini yürüttüm. Son 3 aydır da Bilgi işlem Daire Başkanlığı’na vekâlet etmekteyim.

Bakanlığımız, son 3-4 yılda yaptığı çalışmalarla aslında coğrafi bilgi sistemi konusunda ne kadar konu varsa, az çok faaliyet göstermeye çalıştı; coğrafi bilgi sistemi altyapısı kurdu, buna bağlı olarak coğrafi veri analizlerinin, coğrafi veri tanımlamalarının, veri sözlüklerinin nasıl yapılacağına yönelik çalışmalar gerçekleştirdi; coğrafi veri portalını geliştirdi, geçen yıl hizmete açıldı. Planlama portalı çalışmamızı bitirmek üzereyiz. Bunun yanı sıra, uzaktan algılama çalışmaları kapsamında Türkiye’nin arazi örtüsü haritasını üretmekteyiz. 2012’de ise daha yüksek rezülasyonlu arazi örtüsü haritasını 80 sınıfta, yaklaşık 2 ya da 3 yıl gibi bir sürede tamamlayarak çok hassas bir düzeyde, yani 1/25 000 hassasiyetinde arazi örtüsü haritasını da elde etmiş olacağız.

Tabii Bakanlığın görev alanı içerisinde birçok konu var, yani suyla, ormanla, daha önceden çevreyle ilgili konular vardı. Birçok veritabanı çalışması gerçekleştirilmiş, tabii bunların toparlanması gerekiyordu ve son birkaç yılda da biz bu veritabanlarını toparladık, bu verileri entegre ettik. Tabii veriler ortaya çıktıktan sonra, bunları güncelleştirme konuları gündeme geldi veya “Bu verilerden nasıl yararlanabiliriz?” şeklinde, “Yeni çalışmalar, yeni teknolojiler kullanılabilir mi?” gibi ortaya yeni şeyler çıktı.

Tabii bunları değerlendirmek adına ne yaptık? Özellikle yürüttüğümüz, TEİEN Projesi dediğimiz Türkiye çevresel veri değişim ağında bu veritabanlarını bir araya getirerek, veritabanları arasındaki paylaşımı sağlamaya çalıştık. Bunun için Çevresel Bilgi Değişim Ağı Projesinde Çevre ve Orman Bakanlığının yanı sıra, 12 tane paydaş kurum vardı. Bunlar arasında Tarım Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı gibi şu an hem yapısal değişmiş olan birçok bakanlığımız vardı ve veriyi derleyip toparlayan TUİK gibi bir kurum da ana paydaş olarak yer almıştı. Bunlar arasında hem servis odaklı, hem de veri paylaşımına yönelik çeşitli teknolojiler geliştirerek bunların birbiriyle olan bağlantılarını sağlamaya çalıştık. Tabii çok kolay şeyler değil bunlar; özellikle TUCBS çalışmasında da özellikle veri paylaşımı konusunda ne tür çalışmalar yapılacağını biz de aslında bekliyoruz, bu tecrübemizden de yararlanılacağını umut ediyoruz.

Bu veri değişim ağında özellikle şu altta var olan projelere baktığımız zaman, arazi örtüsü Natura 2000 su veritabanı, çevre bilgi sistemi gibi birçok mevcutta rehabilite ettiğimiz veritabanlarının bu sistemle Bakanlık olarak paylaşıma açtık ve onunla bağlı olarak da diğer bakanlıklarla veri değişimini ve özellikle servis odaklı veri değişimi konusunda çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Burada TUİK ile ilgili web servis örneği gözükmekte, canlık olarak TUİK’ten bu veriyi alabiliyoruz.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

145TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Projenin içerisinde aslında bir veri değişimi altyapısı, omurgası var, ona çok girmeyeceğim, yani konumuz zaten karar destek sistemleri. Onun yanında modüller, yani bir CBS temelli uygulama yazılımları var, bir de CBS temelli karar destek araçları var. Biz CBS destekli karar destek araçları, yani bugünkü panel konumuz olan bu karar destek araçlarına değinmek istiyorum.

Ben burada şunu da yapabilirdim: Karar destek sistemleri nedir, onu kalkıp anlatabilirdik; hedef amaçlı karar destek sistemleri, kriter tabanlı karar destek sistemleri, bunları anlatabilirdik, ama bunlar hep bilindik şeyler. Önemli olan, bunlardan yararlanarak bir fi ziki uygulama geliştirilmiş mi, geliştirilmemiş mi; esas olan aslında o, yani bir sonuca gidebilmiş miyiz? Bu yönde bizim hâlihazırda çalışan 6 tane karar destek sistemimiz var. Biraz önce belirttiğim veri değişim ağından almış olduğu verilerle karar destek anlamında çalışan uygulamalar var. Bunlardan 1 ve 2’yi biz birleştiriyoruz, çevre düzeni planlarının hazırlanmasında, yani mekânsal planlamaya yönelik yer seçimi karar destek aracı var, bir de bunun ikincisi dediğimiz izlenmesi, yani buradaki planlamanın, yapılan mekânsal planların izlenmesine yönelik bir karar destek sistemi var. Katı atık depolama alanı, yer seçimi var, bu da önemli bir şey.

Özellikle katı atıklarda biliyorsunuz, çöp depolama alanlarında çok düzgün bir sistematikle maalesef gerçekleştirilmiyor, yeni yeni daha yapısal olarak bir sistem oluşturulmaya çalışılıyor. “Vahşi depolama” dediğimiz alanlarda belediyeler, çok düzgün olmayan ve çevreye zarar veren çöp depolama alanları tesis ediyorlar, yani oradaki hiçbir şeyi dikkate almıyorlar. Biliyorsunuz, çöpü döktükten sonra, çöpten hem havaya çıkan gazlar var, o belki de çok önemli değil, ama bir de taban suyuna sızan kimyasal, çok zararlı bileşenler var. Bunlara da dikkat edilmesi gerekiyor, yani içme suyuna karışırsa, çok ciddi hastalıklar veya başka tesirleri olabilir. Dolayısıyla katı atık depolama alanı yer seçimi, özellikle coğrafi bilgi sistemi temelli yapılması şart, bu zamanda mutlaka bu yönde çalışmalar yapılması gerekiyor. Biz de bu yönde bir katı atık depolama alanı, yer seçiminde bir karar destek sistemi geliştirdik.

Su kalitesi yönetimi ve ötrofi kasyon dediğimiz, yani su kalitesindeki bozulma, sudaki ekosistemlerin tahribinin tahmin edilmesi ve bunların süreçlerinin izlenmesine yönelik bir karar destek aracımız var. Denizlerdeki kirliliğin izlenmesi, değerlendirilmesine yönelik bir karar destek aracımız var. Bir de çevresel etki değerlendirme olarak bahsettiğimiz 6 numaralı karar destek sistemi var. Bunlar TEIEN kapsamında geliştirilip hizmete alınan karar destek sistemleri.

Karar destek sistemlerinde özellikle coğrafi veriler kullanarak yapıyorsak, tabii birkaç alternatifi miz var. Biz de bu uygulamayı geliştirirken AHP dediğimiz analitik hiyerarşik proses yöntemini benimsedik, bu AHP yöntemine göre bütün modellerimizi oluşturduk. Bu karar destek sistemlerinin içerisinde kimi ağırlık kriterleri var, yine bu AHP’nin içerisinde farklı metotlara göre koşan uygulamalar var. Bunların çok detaylarına girip sizleri sıkmak istemiyorum, hızlı bir şekilde geçeceğim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

146TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Mekânsal planlamada, örneğin bir yer seçimi yapacaksak, mesela bir yerleşim alanına uygun bir alan belirlemekse hedefi miz, buna yönelik kriterler oluşturuyoruz ve ağırlık katsayıları veriyoruz. Bu katsayılara göre arkadaki coğrafi verilere ve tanımladığımız alana bağlı olarak bu yazılım koşmakta ve haritada görüyorsunuz, yerleşilebilecek alanlarla ilgili karar anlamında, karar vermeye yönelik ve plancıyı yönlendirebilecek yardımcı bilgiler bu sistemden sağlanmakta.

TEIEN’de karar destek sistemleri tek bir uygulama üzerinde, yani CBS üzerinde konuşuyor. Buraya baktığımızda, katmanlarımız, yani verilerimiz var, biraz önce bahsetmiş olduğum veritabanlarından gelenler ve içerisinde bulunan coğrafi veriler. Bunlardan yararlanarak biraz önce belirttiğim katsayılardan ve AHP yöntemi kullanılarak buradan bir yer seçimi veya herhangi bir şey seçimi, sanayiyle ilgili bir yer seçimi olabilir. Örneğin burada sanayiyle ilgili bir yer seçimi örneği var; şu pembe olarak görünen yer, bir sanayi tesisi olabilecek bir yer ve yeraltı suyuyla ilgili potansiyel bir alan var. Buraya olan mesafeleri, buraya olan etkilerini bu karar destek sisteminden tespit edebiliyoruz.

Katı atık depolama alanında ise biraz önce belirttiğim gibi, yani katı atık depolama alanlarının birçok prosedürü var; hukuki kısıtlamalar var, jeolojik yapı çok önemli, arazi kullanımı çok önemli, yerleşim yerlerine olan uzaklıkları ve bunların hepsinin ciddi olarak hesap edilmesi gerekir, bununla ilgili birçok kriter var. Bu kriterlerden yararlanarak bir coğrafi prosesle, coğrafi analizle burada yer tespiti gerçekleştirebiliyoruz. AHP ile ilgili yine katsayılarımız, ağırlıklarımızı verdikten sonra bir model kullanıyoruz; ArcGIS, yani burada bir AHP metodunu kullanarak katı atık depolama alanı olabilecek yerleri belirliyoruz.

Bu çalışmada 40’tan fazla katman var. Bu 40 katman ağırlıklarına göre değerlendiriliyor. Bunun manüel olarak yapmaya kalksak, iki ay gibi bir sürede yapabiliriz, ama geliştirilmiş olan bu karar destek sistemiyle 3-5 dakika gibi kısa bir sürede sonuç alabiliyoruz. Örnek olarak Tekirdağ Belediyeler Birliğinin mevcut kullandığı yer seçimiyle, yani arazide aylarca süren etütler sonucunda belirlemiş olduğu katı atık depolama alanı ile bizim yapmış olduğumuz sistemden gelen, karar desteğin üretmiş olduğu alanları karşılaştırdığımızda, bunlara uyumlu olduğunu görüyoruz.

Bir diğer karar destek sistemimiz ise, ötrofi kasyon, yani akarsuda ya da göldeki ekosistemdeki kirliliğe bağlı olarak oluşan tahribat. Üstteki resimde ekosistem çok canlı bir şekilde hem suyun altında, hem suyun üstünde sürerken, ötrofi k, yani ölmüş, canlılığını kaybetmiş suda aynı zamanda diğer bitkiler ve su altında yaşayan canlıların da öldüğünü veya azaldığını görüyoruz. Bunları da modelleyebiliyoruz, bir simülasyon modeliyle buradaki ötrofi kasyonu modelleyebiliyoruz.

Buna benzer, yine sularda, denizlerde yapılan diğer kirlilik izleme çalışmalarını da bir karar destek modülü haline getirdik. Burada da düzenli olarak denizlerde yapılan kirlilik ölçümlerinden bir model oluşturduk ve bu model kapsamında da kirliliğin izlenmesine yönelik ve burada karar verenlere yapılacak yasal işlemlerle ilgili veya cezai işlemlerle ilgili yardımcı olan bir sistem söz konusu.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

147TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Son karar destek sistemimiz ise, çevresel etki değerlendirme, yani bir tesisin çevreye verebileceği zararı önceden tahmin ederek oradaki tesisi yaptırma veya yaptırmama ya da çevreye vereceği zararı azaltma yönünde alınabilecek tedbirlerin belirlenmesi anlamında bir karar destek sistemi. Bu da tamamen böyle bir mantıkla çalışan coğrafi bilgi sistemi temelli bir karar destek sistemi. Burada bir ÇED sürecini görüyoruz. Bu ÇED sürecindeki bazı mekanizmaları yapay zekâ süreçlerine aktararak gerçekleştiriyoruz. Şu an bu tam olarak ÇED süreci bir otomasyona tabii değil, ama karar verme aşamasında yapay zekâ süreç iyileştirme diye bir alt modülümüz var, o sayede tesislerin yapmış olduğu etkileri buradan ölçebiliyoruz ve tahmin edebiliyoruz. Bu sayede de yaşam sürecinin ne yönde ilerleyeceğini, hangi kirliliğin ne kadar limitle bırakılacağını vesaire gibi bir karar destek sistemi söz konusu.

Bu 6 karar destek sisteminden sonra, bir de Bakanlığımızın yapmış olduğu modelleme çalışmaları; tabii karar destek sistemleri de aslında bir modelleme çalışması, ama bunun dışında, sağlıklı verilerden elde etmiş olduğumuz modelleme çalışmaları da söz konusu. Tabii modelleme çalışmalarına her zaman çok olumlu yaklaşılmıyor. Nedeni de şu: tabii modelleme, bazı şeylerden sarfınazar ediliyor, hassasiyet anlamında biraz düşük olabiliyor. Genelde şöyle bir yaklaşım da vardır: “Modellerin hepsi yalan, ama modellerden de vazgeçemeyeceğiz aşikâr” şeklinde genel bir yaklaşım da söz konusudur. Ama modelleri de kullanmadan, hızlı sonuç alabileceğimiz başka bir yöntem de yok, mecburen modelleri kullanmak zorundayız. Yoksa bu verileri 50 yıl gibi bir sürede toplamayı beklersek, ülkemizin hem planlanmasında, hem de gelişmesinde hızlı hareket etme, esnek hareket etme şansını kaybederiz. Dolayısıyla bazı şeylerde mutlaka model kullanmamız gerekiyor.

Bunun için de Bakanlığımız, iştigal sahasında olan erozyon risk haritalarının üretilmesinde model bazlı bir çalışma kullandık. Amerika Birleşik Devletleri Çevre Ajansının ortaya koyduğu USLE/RUSLE eşitliğinden yararlanarak, coğrafi olarak bir model analiz gerçekleştirdik. Burada faktör olarak “R” çarpanı dediğimiz yağışların erozyon oluşturma gücü, toprakların erozyona karşı duyarlılığı, eğim uzunluğu, eğim dikliği, ürün veya bitkisel örtü çarpanı, toprak koruma çarpanı gibi 6 parametreden yararlanarak, bu 6 parametreli formüle bağlı kalarak bir model geliştirdik. Bu model sonucunda da bir erozyon derecelendirme haritası elde ettik. Burada Doğu Akdeniz Havzasında akarsulara ulaşan toprak kayıpları haritasını görüyorsunuz, bu model yardımıyla elde edildi.

Karar destek sistemleri yeni gelişen bir süreç; bu süreçte birçok kurum, kuruluş, akademisyen çalışma yapacaktır. Ancak burada sıkıntılı konular var, karar destek sistemlerinin en çok tartışılan konularından bir tanesi de bu: Veriler, yani veri varlığı, verinin kalitesi, verinin güncelliği, bunlar çok önemli konular, çünkü karar desteklerin ya da modellemelerin sonuçta üreteceği analiz verisi, verinin kalitesiyle veya güncelliğiyle doğrudan alakalı veya hassasiyetiyle alakalı. Bir diğeri de yapılan bu analizin sonucunda ortaya çıkan verinin ya da sonuçların mutlaka arazi kontrollerinden geçmesi gerekiyor. Eğer coğrafi bir veri kullanıyorsak, oradan elde etmiş olduğumuz sonucu arazide doğrulamamız şart diye düşünüyoruz, çünkü arazi kontrolü olmazsa, modelin doğru çalışıp

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

148TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

çalışmadığını bilemeyiz. Mutlaka bir şekilde modellerin ya da karar destek sistemlerinin kalibre edilmesi gerekir, yani ölçüyle onların desteklenerek sağlıklı sonuçlara bizi götürmesini sağlamamız gerekir.

Sonuç olarak, model veya karar destek sistemi bize bir sonuç gösterdi, ama bu sonuç her zaman doğru olmayabilir, yani karar vermede gerekçe oluşturmaz, sadece yardımcı veriler. Sorumluluk her zaman karar vericinindir. Karar vermede karşılaşılan en büyük zorluk, modelle ilgili aşağıdaki hususların karar vericiye sunumundadır: Modelin önermeleri, modelin niye bu önermeyi yaptığı, öğrenmenin altında yatan varsayımlar, modelin varsayımları ve parametrelerdeki değişimlere olan hassasiyeti konuları önemli.

En önemlisi de şu: Yukarıdaki hususları sağlayacak etkin bir iletişimin sağlanması, modelin kurulmasından daha zor. Elde etmiş olduğumuz modeli, karar desteği karar vericilere sunmamızın zorluğu çok önemli, bunun iyi anlatılması gerekiyor; modelde niye bu verileri kullandık, çıkan sonuç neye yarar, ne tür karar alırsak bunların sonuçları şöyle olur diye. Yani modeli ve karar destek sistemlerini oluşturmak, aslında bunun sonuçlarının yöneticiye veya karar vericiye aktarmaktan daha zor diye düşünüyoruz, yani yöneticiye aktarmak daha zor. Özellikle bu vurguyu Ahmet Tumay Hocamızın yaptığını da belirtmek isterim.

Saygılar sunarım.

OTURUM BAŞKANI- Ethem Bey; ben de teşekkür ediyorum.

İkinci konuşmacı, Ebru Yurdoğlu, İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünden bir arkadaşımız. Ebru Hanım; konuşmadan önce kendinizi tanıtırsanız memnun olurum.

Buyurun.

EBRU YURDOĞLU (İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü)- Sayın Başkan, değerli katılımcılar; 2000 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümünden mezun oldum. Aynı sene İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezinde harita mühendisi olarak göreve başladım. 2003 yılı sonu itibariyle coğrafi bilgi sistemleri sorumlusu olarak aynı kurumda görevime devam ettim. 2005 yılında Marmara Üniversitesi Bilişim Bölümünde yükseklisansa başladım ve 2008 yılında mezun oldum. 5902 sayılı Kanundan sonra yeni yapılanma döneminde İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü olarak ismi değişen ve yetkileri genişleyen kurumumuzda Coğrafi Bilgi Sistemleri Servis Şefi olarak görev yapmaktayım.

Bugün sizlere İstanbul Afet ve Acil Durum Müdürlüğü coğrafi bilgi sistemlerindeki projelerden 3 tanesini anlatacağım. Aslında bugün ben sel taşkınlarıyla ilgili bir çalışma sunmak için hazırlanmıştım, ama gündemimizdeki Van depremi dolayısıyla 2 projemizi daha ekledim, bu 2010 yılının ikinci yarısından itibaren ve bu seneyi kapsayan 2 projemizden daha bahsetmek istiyorum. Bunlardan bir tanesi, kamu binaları envanteri çalışması, yeni bitirilmiş olan bir proje. Bir diğeri, makro ulaşım planı ve esas anlatmak istediğim, ses taşkınlarıyla ilgili çalışma.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

149TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Kısaca İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünden bahsedeyim: 17 Haziran 2009’da 5902 sayılı Kanunla bilindiği üzere Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Sivil Savunma Müdürlüğü kapatılmış, merkezde Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, illerde valiye bağlı olarak il afet ve acil durum müdürlükleri kurulmuştur. Müdürlüğümüz, 24 saat esasına göre çalışmaktadır. Afet planları 9 hizmet grubu aracılığıyla oluşturulmaktadır, bunların alt servisleri de mevcuttur.

Valiliğimizce yapılan şu anki en büyük bilgi sistemlerinden biri olarak İstanbul afet yönetim bilgi sistemi kurulması çalışmaları devam etmektedir. Bu çalışmayla kurumlar arası bilgi paylaşımı, kaynakların etkin yönetimi, sahadan ve ilgili kurumlardan gelen bilgilerin İstanbul AFAD’da toplanarak değerlendirilmesi, afet yöneticilerinin daha sağlıklı karar alması, operasyonun koordine edilmesi, merkezi idareye bilgi akışı sağlanması hedefl enmektedir. Bunun yapılabilmesi için öncelikle bir envanter çalışması yapmayı uygun gördük. Bunu yaparken de hem mevcuttaki coğrafi bilgi sistemimize, hem de oluşturmakta olduğumuz yönetim bilgi sistemimize veri aktarımı aynı anda yapılması gerekiyordu. Afet yönetim bilgi sistemimizde henüz bir coğrafi bilgi sistemi modülü mevcut değil. Bunun entegrasyonu aşamasında da ilk adım olarak kamu binalarının envanterini, bu iki sistemi birleştirerek, bu verileri tek bir yerden iki sisteme aktararak yapmayı hedefl edik ve başarılı da olduğumuzu düşünüyorum.

Kamu binaları bizim için önemli, hep de gündemdedir zaten, özellikle kamu binalarının güçlendirilmesi. Bunun için kamu binalarıyla ilgili iki ayrım yaptık; biri yapısal bilgileri, diğeri de kurumsal bilgileri olmak üzere. Bunu geniş bir ölçekte ele aldık. Yapısal bilgilerinde binanın güçlendirme durumu, inşaat türü, yakıt türü, adres bilgileri, hangi ilçede, UAVT ile bağlantısı, taban alanına, bahçe alanına kadar hepsini göz önüne aldık. Onun dışında, kurumsal olarak da örneğin eğitim binaları için eğitimin durumu, yani tam gün mü, ikili mi, öğrenci sayısı nedir, derslik sayısı nedir gibi bilgileri ele aldık. Keza, sağlıkla ilgili olarak doktor sayısı, hemşire sayısı, personel sayısı, ameliyathane, yoğun bakım kapasitesi, çünkü bunlar bizim afette önemli bilgiler. Bunun dışında, en son iletişim bilgilerine kadar, yani o kurumun bir afet sırasında iletişime geçilecek ilgilisine kadar, iletişim bilgilerine kadar her türlü bilgiyi bu formda toparladık. Bunu mekânsal olarak coğrafi bilgi sistemimize hem de alt tablo bilgileriyle beraber aktardık, hem de yönetim bilgi sistemimize aktardık. Bunun için tabii bir yazılım geliştirmesi gerekti, bu da Arcmap üzerinden bir masaüstü yazılım olarak geliştirildi.

Yönetim bilgi sistemimiz web tabanlı bir uygulama, kurumlara açılması hedefl eniyor. Bu kamu binaları envanteriyle ayrıca kurumlara verileri açtığımız zaman, ilgili kurum kendi verisini de güncelleştirmeyle yükümlü olacak ve bunun üzerinden afet planlamasını yapmasını hedefl edik.

Yönetim bilgi sisteminde bu bilgilerle beraber afet planları da yapılacak. Nasıl yapılacak? Kamu binaları bu anlamda dediğim gibi çok önemli. Örneğin eğitim binalarındaki öğrenci sayısı -bu tarz analizler bizim için çok değerli- eğer eğitim öğretim döneminde ise, örneğin hafta içi bir gün ve eğitim öğretim döneminde ise, kaç öğrenci var burada, kaç öğrenci

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

150TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

etkilenmiş olabilir? Aynı şekilde binaların yapı yılı ve güçlendirme durumları göz önüne alındığında, bunların hangilerinin geçici iskân için kullanılabilecekleriyle ilgili fi kir sahibi olabiliyoruz. Yine spor salonları veya spor alanları toplanarak yine geçici iskânda değerlendirebiliyoruz. Hastanelerin yıkılıp yıkılmayacağıyla ilgili, Yapı Yönetmeliğine uygun mudur, güçlendirilmesi yapılmış mıdır; bu tür analizleri az önce göstermiş olduğum formdan rahatlıkla yapabiliyoruz, çok fazla analiz yapma şansına sahibiz. Hem CBS tarafında mekânsal olarak, hem de yönetim bilgi sisteminde planlamalarda kullanılmak üzere bu bilgileri topladık. Burada görmüş olduğunuz üzere, mekânsal olarak dağılımı gösteriyor. Yaklaşık 7 bin 400 lokasyonda çalışıldı, 10 bine yakın da kamu binası verisi toplandı.

İkinci projeye geçmek istiyorum; bu da İstanbul makro ulaşım planı. Bu planda olası bir afet anında Boğaz köprülerine, viyadüklere, otoyollara, hava ve deniz yollarıyla raylı sistemlere ve önemli yerlere erişim yolları ve alternatif ulaşım yollarının belirlenmesi hedefl endi. Bu planı oluştururken yaklaşık 11 kurumla çalıştık. 11 kurumun üst düzey yetkilileriyle çalıştık, çok fazla toplantı yaptık ve gerçekten zor bir planlama çalışmasıdır bu. Burada hem hava, hem deniz, hem kara taşımacılığının ortak noktada buluşması, afet sırasında hangi yolun nasıl kullanılacağının belirlenmesi aşaması söz konusuydu. O yüzden zor, meşakkatli, ama güzel bir proje olduğunu düşünüyorum.

İlk projeyi biz 2002 yılında yapmıştık; 2010 yılı sonu itibariyle, 2011 yılı da dâhil olmak üzere bu çalışmayı revize ettik. Sırasıyla biraz haritalar üzerinden gitmek istiyorum bu projede. Havaalanları, helikopter pistleri, ki bu helikopter pistleri, mevcutta olanlardan hariç, afetlerde doğal iniş yeri olarak belirlediğimiz helikopter pistlerini de içermektedir. Bunların tek tek uçuşları 4. Kara-Hava Komutanlığı tarafından yapılmıştır, uygunlukları da belirlenmiştir. Önemli noktalara erişim yolları, iskele, terminal ve askeri rampa yerleri, bunlar da çok önemli, bu çalışmayı yaparken daha da dikkatimi çekti. Özellikle şöyle bir çıkmazla karşılaştık: Rampa yerleri denilen yerlere her geminin, mesela biz hep şeyi düşünmüşüzdür; direkt gemi yanaşır, yükünü boşaltır veya yükünü alır, yolcusunu indirir-bindirir, ama o şekilde olmadığını öğrendik. Bunun için de ayrıca bir planlama yapmamız gerekti, çünkü her birinin yaklaştığı ve rampayı indirdiği yerdeki ölçümlerine kadar çok önemli olduğu söylendi bize ve ona göre bir planlama yapmamız gerekti.

Aynı şekilde raylı sistem durakları ve hatları da mevcut. Viyadükler ve viyadükler yıkıldığı takdirde, bunlara alternatif olabilecek yollar planlandı. Çadır alanları bizim için çok önemliydi. Çadır alanlarının da son revizesi 2011 yılı içerisinde yapıldı. İstanbul’un ulaşım ağı; karayolu, devlet yolu, il yolu, köy hizmetleri gibi her türlü ulaşım ağı bu haritada görülüyor.

En son bunların bir çatıda toplanarak İstanbul’un makro ulaşım planı oluşturuldu. Böylelikle indirme-yükleme merkezleri, arama-kurtarma ekipleri, iş makinalarının toplanma yerleri ve bunlara ulaşım, bunların afetten etkilenen bölgelere nasıl gideceği, hangi yolları kullanacağı, afet sırasında nasıl kullanacağımızı planlamış olduk. Tabii bunların sürekli revizesinin yapılması da gerekiyor.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

151TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Son olarak ve esas bugün anlatmak istediğim konu, sel taşkınlarıyla ilgili olan çalışmalar. Bu projede coğrafi bilgi sistemi teknikleri kullanılarak oluşturulan bir afet modeli üzerinden dere taşması sonucu oluşacak kriz yönetiminin nasıl yapılacağı ve bunun ilgili yerlere nasıl iletilebileceği sorusuna yanıt aranmıştır. Bu bağlamda coğrafi bilgi sistemi kullanılarak afet öncesi, sırası ve sonrasında kullanılmak üzere çeşitli verilerin oluşturulması, sorgulanması, saklanması, analiz edilmesi ve bunlara göre acil eylem planlamaların yapılarak internet üzerinden paylaşılması amaçlanmıştır.

Burada Alibeyköy örneğini sizlere sunmak istiyorum. Bu projede oluşturulan senaryo çerçevesinde afet yönetimine yardımcı olacağı düşünülen uygulamalar geliştirildi ve bu uygulamanın internet aracılığıyla olayla ilgili birtakım sorgulamalara olanak sağlanmıştır.

Afet yönetimi uygulamasındaki aşamalar, sırasıyla risk analizlerinin yapılması, afet acil eylem planının hazırlanması, afet senaryosunun oluşturulması ve haritanın internet üzerinden yayınlanmasını içermektedir. Riskin olduğu durumlarda, zarar azaltmada bir risk yönetimi yapılması gerektiği hepimizce malumdur. Bu durumda, bir risk yönetim faaliyeti bir dizi görev içermektedir. Bunlar, riskin tanımlanması, ölçümü, görüntülenmesi ve değerlendirmesidir. Çağdaş risk yönetiminde tüm risk görevlilerinin süre içinde birbirleriyle ilişkili olduğu ve birbirini tamamlayıcı özellik taşıdığı ifade edilir.

Bu bizim çalışma alanımız, Alibeyköy Deresi ve civarı. İlk olarak bir yerleşime uygunluk jeolojik formasyonu analizi yaptık. Bölgenin jeolojik formasyonu kullanılarak, özellikle Alibeyköy Deresi çevresinin yerleşime uygunluğunun nasıl olduğunun ortaya çıkması ve buna göre adım adım afetin etki alanının ne olduğunun belirlenmesi amacıyla haritalar oluşturulmuştur. Şekil incelendiğinde, lacivert renkteki yer Alibeyköy Deresi’ni, açık mavi renkteki yer de havzasını göstermektedir. Yerleşime uygunluğuna bakıldığında, bu açık maviyle gösterilen alan, gevşek genç havza çökellerini oluşturmaktadır.

Yerleşime uygunluk ve yapılara bakıldığında, bu aslında yapı yasağının olması gereken yerde çok sayıda bina olduğunu görmekteyiz. Yine bir görselleştirme analizi yaparak afeti daha iyi tanımlayabiliyoruz. 3 boyutlu görselleştirme analizini görüyoruz haritada ve bunlara yerleşimleri de ekleyip yine 3 boyutlu gösterdiğimizde ve yapı tiplerini ayırdığımızda, aslında yerleşime uygun olmayan bu alanda, yeşil renkteki yerlerde eğitim binalarının, turuncu renkteki yerlerde sanayi binalarının, pembe renkteki yerlerde spor alanlarının ve koyu yeşil renkteki yerlerde de sağlık binalarının olduğunu görmekteyiz. Yani kamu binası da maalesef bu yapı yasağı olan bölgelerde görülebilmektedir.

Çevresel olarak taşkın analizlerini yaptık. Yine İSKİ Yönetmeliğiyle hidrolojik su toplama havzasının tümü koruma alanı olarak tanımlanmış ve göl ya da baraja uzaklığına bağlı olarak mutlak kısa, orta ve uzun koruma alanlarına ayrılmıştır. Buna göre de etki alanları tampon analizleriyle çıkartılmıştır. 300 metre mesafedeki taşkından etkilenebilecek binalar, 700 metredeki mesafede taşkından etkilenebilecek alanlar ve 1 000 metredeki taşkından etkilenebilecek alanların haritalarını ekranda görebilmekteyiz.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

152TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Daha sonraki aşamada, bu risk planlamasından sonra afet planlarının oluşumuna geçebiliriz, yani nerede risk olduğunu gördükten sonra, afet planlamasını buna göre organize edebiliriz. Burada geçici iskân alanlarının nerelerde olacağı, hasta ve yaralı toplama merkezlerinin nerede olacağı, helikopter pistlerinin nerede olacağı gibi afete yönelik planları görebilmekteyiz. Yine öncelikli yollarımızı belirleyerek afet sonrasında nereleri kullanabileceğimizi, yani gelen bilgiye göre yıkılan bir yol varsa nereleri kullanabileceğini de belirleyebiliyoruz.

Bir senaryo kapsamında yapılan tampon analiziyle taşkından etkilendiğini düşündüğümüz bir okula en yakın arama-kurtarma ekibini nasıl tespit edebileceğimizle ilgili bir analiz çalışması yapıldı. Görüldüğü üzere, şu alan, okul ve çevresi tampon analiziyle belirlenmiştir ve şu bölge de arama-kurtarma ekibinin olduğu yerdir. Tabii bu senaryo olduğu için, biraz daha model olarak düşünürsek, arama-kurtarma ekipleriyle taşkından etkilenen okul arasında bir yol tayini yapmak için de en kısa yol analizini kullandık. En kısa yolun da kapandığını düşünürsek, yine alternatif güzergâh nasıl olmalıdır, onun planlaması bu haritada görülüyor.

Bu projede oluşturulan verilerin etkin kullanılabilmesi ve bunların ilgili kullanıcılarının kolay ve hızlıca ulaşabilecekleri şekilde hizmetlerine sunulması için internetten faydalanılması gerekmektedir. Proje kapsamında oluşturulan afet acil eylem planı bileşenlerine ait bilgilerin tümüne tek bir kaynaktan ulaşılmasını sağlamak amacıyla web sayfası hazırlanması gerekmektedir. Karar vericilerin her an merkezde olmadığını düşünürsek, bulundukları yerden afetle ilgili bilgilere en kısa, en rahat bir biçimde ulaşıp bununla ilgili karar vermelerini kolaylaştıracaktır bu. Yine oluşturulmuş bir web giriş sayfası, ancak yayında değil. Çalışma alanıyla beraber planlar harita üzerinde gözüküyor, yine sorgulama yapabiliyoruz. Örneğin burada bir helikopter pisti sorgulama ekranı mevcut, kriz merkezindeki helikopter pisti nerededir diye görebiliyoruz.

Sonuca geçecek olursak, modern afet yönetim yaklaşımı, ulusal düzeyden en küçük idari birime kadar uygulanmalıdır. Afet yönetimi evrelerinin başarıyla etkin bir şekilde uygulanması, yapılacak organizasyon, olası tüm afetlerin göz önünde bulundurulması ve sorumluluğun paylaşılmasıyla mümkündür. Organizasyon içerisinde uzmanlık alanları doğrultusunda sorumluluk paylaşımı ve birimler arasında etkili bir iletişim şarttır. Karar destek sistemi sürecinde coğrafi bilgi sistemi vazgeçilmez bir araçtır.

Dinlediğiniz için teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Ebru Hanım; süreye tam uydunuz, teşekkür ediyoruz.

Can Ünen, İstanbul Teknik Üniversitesinden; buyurun.

HÜSEYİN CAN ÜNEN (İstanbul Teknik Üniversitesi)- Teşekkür ederim Hocam.

Adım Hüseyin Can Ünen, İstanbul Teknik Üniversitesi Geometrik Mühendisliği Bölümünde araştırma görevlisiyim, doktora öğrencisiyim. 2004 yılında ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümünden lisans derecemi aldım. Daha sonra uzaktan algılama, coğrafi

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

153TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bilgi sistemleri gibi konulara duyduğum ilgiden dolayı yükseklisans öğrenimime bu şekilde devam etmek istedim ve çalıştığım iki disiplinde de ortak bir konuda, ortak bir kapsamda olacak şekilde deprem risk analizi çalışmalarını gerçekleştiriyoruz bölümde. Prof. Dr. Muhammet Şahin’in danışmanlığında ben ve diğer yardımcı doçent arkadaşımız Himmet Karaman, doktora çalışmalarımız var.

Bugün biraz bunları özetleyeceğim. Bu, bölümde afet yönetimi, deprem hasar analizi konularında yaptığımız, analiz ve karar destek sistemlerine, karar destekte de kullanılabilecek bir yazılım. Hastürk yazılımını 99 depreminin ardından İstanbul büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK’ın da desteğiyle Türkiye’nin afet yönetim planlarını destekleyecek nitelikte, afet yönetiminin 4 evresinde de etkin kullanılabilecek, oluşması muhtemel can ve mal kaybını en aza indirmeyi amaçlayan ve kapsamlı bir risk bazlı kayıp analizi yapmaya olanak veren CBS tabanlı bir araç geliştirme amacıyla yola çıkıldı ve bir miktar da ilerleme kaydedildi.

CBS tabanlı bir sistem oluşturma nedeni, fi ziksel ve ekonomik kayıpların belirlenmesinde kullanılan tehlike, kırılganlık ve envanter bilgilerini bir araya getirerek, bu 3 başlıktan olan verileri bir arada işleyerek analizler gerçekleştirmesi, analiz sonuçlarına bağlı olarak birtakım raporlamalar hazırlaması, hatta kendi içerisinde de otomatik karar destek araçları da bulunuyor. Bu 3 daldan da, bu 3 parçadan da entegre bir CBS kullanılarak bütün bu bileşenlerin çalışan bölgede bir arada kullanılması için gereken bir altyapı sağlıyor.

Çalışmaların temeli, İTÜ Geomatik Mühendisliği Bölümü ve Amerika’daki Orta Amerika Deprem Araştırma Merkezi ortaklığıyla başlandı. Yapılan protokol sonucunda bir kayıp analizi yazılım geliştirilmesi çalışmasına başlanıldı. Orta Amerika Deprem Araştırma Merkezi bünyesinde geliştirilen, sonuç bazlı risk yönetimi yapısını temel alan “Mailis” isimli bir yazılım, bir program temel alınarak Türkiye’ye uyarlaması yapıldı.

Birinci aşamada, Yrd. Doç. Dr. Himmet Karaman’ın doktora çalışması kapsamında yapılan bina hasar analizleri var. Bu analiz, ekranda gördüğünüz gibi deprem senaryo analizi, deprem senaryolarının modellenmesi, jeolojik verileri kullanarak sıvılaşma potansiyeli, sıvılaşma riskinin olduğu bölgeleri belirleyen bir analiz. Bina, köprü, su, doğalgaz şebekelerinin hasar analizini gerçekleştiren araçlar var. Ekonomik kayıp analizi; yine bina, köprü su ve doğalgaz hasarından kaynaklı ekonomik kaybı hesaplayacak araçlar. Binaların yapısal olmayan içeriklerinden kaynaklı hasarlar, işte asma tavanlar gibi ya da burada gördüğünüz ayaklı ses sistemlerinin devrilip vereceği zararlar gibi, bu tür yapısal olmayan içerik hasarlarını bir miktar bu yaklaşımla tahmin etmeye yarıyor. Tamir maliyeti, güçlendirme maliyet kestirim analizi yapılan güçlendirmeye göre fayda-maliyet analizleri ve karar destek analizleri gerçekleştiren bir yazılım, Türkiye’ye de uyarlanmış bir şekilde hazırlandı.

İlk önce senaryo tanımlanıyor, hangi bölgede analizler yapılacağı belirleniyor, o bölgedeki envanter yükleniyor, o bölgedeki beklenen senaryo depremi tanımlanarak, ilk senaryo ve kırılganlık tanımlamaları da yaparak senaryo oluşturuyor. Başlangıç analizleri olarak ilk hasar analizi gerçekleştiriyor. Daha sonra bu yapılan hasar analizine bakılarak

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

154TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ve elimizdeki maddi olarak kısıtlar da varsa, bu maddi kısıtları da belirterek ekonomik kayıp tahmini ve birinci seviye aşamada güçlendirme analizi yapıyor, “Hangi binalarda güçlendirme yapılması gerekir, binalarda yapılacak hangi güçlendirmelerin fayda-maliyet oranı daha yüksektir?” gibi birtakım analizler yapıyor ve sonuç olarak, elimizdeki bütçeye uygun olarak en optimum güçlendirme planını ortaya sunuyor.

Bu birinci aşama uygulaması; Zeytinburnu, Küçükçekmece ve tüm İstanbul için 3 farklı çalışmayı kapsayacak şekilde kayıp analizleri gerçekleştirildi. Bununla ilgili daha detaylı bilgiyi, bağlantı kurarsanız, Himmet Karaman size sağlayabilir.

JICA işbirliğiyle gerçekleştirilen bir sismik mikrobölgeleme çalışmasında, en olası senaryo olarak görülen 7.5 büyüklüğündeki bir deprem, senaryo depremi olarak belirlendi bu çalışmalarda ve değişik yapı türlerine göre, yapı sınıfl arına göre bütün İstanbul binalarını kapsayan analiz bu şekilde bir sonuç verdi, bu şekilde yaklaşık bir kayıp değeri verdi. Tabii burada şu şekilde çok fazla soru geliyor: “Hangi binanın yıkılıp hangi binanın ayakta kalacağını binaya gitmeden, binayı çok detaylı bir şekilde yapısal inceleme yapmadan nereden biliyorsunuz?” Bilemiyoruz, ama daha önceki sunumlarda da bahsedildiği gibi, bütün binalar için bütün bu detaylı analizleri yapmak hem maddi olarak, hem zaman olarak çok zor ve hızlı karar destek sistemlerini çalıştırabilmek için elimizdeki en hızlı yöntem, en makul yöntem, modeller gerçekleştirmek, modellemeler çalıştırmak. Benim elimde hiçbir bilgi yokken, yüzde 70, yüzde 80, yüzde 85 doğrulukta bu şekilde bir analiz yapabiliyorsam, yaklaşık ortaya çıkacak durumu ortaya koyan, raporlayan bir sistemim varsa, bu benim çok hızlı karar almam için ya da karar mercilerinin hızlı kararlar alabilmesi için, etkin kararlar alabilmesi için çok önemli. Elimizde hiçbir detaylı bilgi yokken bile, yaklaşımlar bu tür çalışmalar için çok önem taşımakta.

Sistem hasar analizi, sonuçlar, bu şekilde çeşitli görselleştirmeler sunuyor; aynı zamanda hem yapısal hasarla ilgili, hem ekonomik kayıplarla ilgili raporlamalar sunuyor.

İkinci aşamada -ilk aşama benim doktora çalışmam kapsamında- elektrik, su ve doğalgaz şebeke hasarına bağlı olarak afet sonrası karşılıklı bağımlı ve birbirleriyle etkileşimli iş görebilirlik analizleri, çalışabilirlik analizleri gerçekleştiriyoruz. Karşılıklı bağımlılık, iki altyapı sistemi arasındaki bir sistemin durumunun diğer sistemin durumuna bağlı ya da o sistemle ilişkili olduğu etkileşim. Bunu şu şekilde belki açıklayabiliriz: Şekilde de gördüğünüz gibi, birbirine bağımlı çalışan, birbiriyle etkileşim içinde çalışan elektrik ve şebekesi örnek olarak verilebilir. Su şebekesindeki bazı elemanlar, çalışmak için, iş görebilmek için elektriğe ihtiyaç duyabilirler. Yapısal analiz sonucunda, deprem hasar analizi sonucunda, hasar görmemiş olsa bile, bağımlı olduğu elektrik şebeke elamanı ya da elektrik şebekesinde meydana gelen bir kesinti, yine de su şebekesindeki bu yapının iş görememesine neden olabilir.

Topolojik ağ analizleri gerçekleştirirken, yapısal hasarı ve bu şekilde şebekeler arasındaki etkileşime bağlı olarak bize performans ölçütleri, iş görebilirlik değerleri sunan bir analiz de ekledik Hastürk sistemine. Bu geliştirme, hâlihazırdaki analiz aracı içerisinde bazı iyileştirmeler gerçekleştirildi, analizlerde bazı iyileştirmeler gerçekleştirildi ve Amerika

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

155TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Birleşik Devletlerinde FEMA ve Amerikan Ordusu destekli kapsamlı büyük bir hasar analiz ve afet planlama projesinin de bir parçası oldu bu analizler.

Şema olarak gösterdiğimiz zaman, ilk önce elimizde tabii envanter var, analizi yapacağımız bölge bilgisi ve bölgedeki altyapı şebekelerinin bilgisi var. Bu hem yapısal olarak, hem de topolojik olarak, yani iki farklı modelde işleniyor bu veriliyor. Yapısal modelde tehlike, yani afet senaryosu ve kırılganlık bilgileri verilerek yapısal hasar elde ediliyor. Yapısal hasar, daha sonra topolojik modele eklenerek her topolojik aradaki her elemanın hasar görebilirlik olasılığı dâhil ediliyor ve simülasyonlarla ortalama, yaklaşık 500 ya da bin simülasyon üzerinden ortalama değerlerle bileşen hesabına göre yeniden oluşturulan şebekelerin iş görebilirliğinin analizi gerçekleşiyor. İki tane ölçüt var, en son verilen; bağlantı kaybı ve akım kesintisi. Bağlantı kaybı, şebeke elemanlarının arasındaki iletişimi sağlayan modlarla suyu müşterilere, kullanıcılara sağlayan modlar arasındaki bağlantıların durumunu inceliyor. Akım kesintisi de verilen hizmetin hangi oranda aksayacağını, hangi oranda azalacağını tahmin ediyorum. Bu yine karar mercilerine afet planları hazırlanırken, oluşturulacak afet planlarında, afet sonrası, afet durumunda, müdahale evresinde gereken ihtiyaçların yine planlama aşamasında ortaya sunulması için yaklaşık bir değer veriyor, bir yaklaşım sağlıyor.

Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan projedeki uygulamada, St. Louis’e ait elektrik, su ve doğalgaz şebekeleri incelendi. Birkaç görsel ve sonuç paylaşacağım, ama doğalgaz şebekeleriyle ilgili veriyi maalesef paylaşmama izin verilmiyor. Ekranda gördüğünüz sol taraftaki şekil, St. Louis’in su şebekesi, sağdaki de bölgenin elektrik şebekesi, elektrik dağıtım sistemi. Bu iki sitemin hasar analizi ve daha sonra hasara bağlı olarak iş görebilirlik analizleri gerçekleştirildi. Yapısal hasar sonuçlarını görüyorsunuz burada. Tek tek her boru segmenti, her gömülü boru segmentinin, her gömülü boru parçasının hasar görebilirlik oranı ve tamir oranı soldaki şekilde gösteriliyor. Sağdaki şekilde de elektrik şebekesine ait yapıların hasar görebilirlik olasılıkları gösteriliyor.

Ayrıca hasar analizinden ayrı olarak, topolojik olarak da modellenen su ve elektrik şebekesi üzerinden demin bahsettiğim iş görebilirlik analizleri, topolojik analizler gerçekleştirildi. Bunun karşılığında da aşağıda tabloda gördüğünüz şekilde belirlenen deprem senaryosu için su ve elektrik şebekelerindeki CL olarak gösterilen bağlantı kaybı, SFR olarak gösterilen de akım kayıpları. Yani “Bu depremden sonra ben şebeke içerisinde bağlantıların bu oranda düşeceğini ve afet sonrasında şebeke içinde verilen hizmetin bu oranda azalacağını tahmin ediyorum” diyor.

Üçüncü aşama, yine sisteme entegre edilecek analizler; şu anda doktora çalışmalarını yürüten iki arkadaşımız tarafından çalışılacak. Deprem sonrası acil ulaşım ağlarının kullanılabilirlik analizi de yine eklenecek; köprü, viyadük, üstgeçit, yol çökmesi ve bina enkazı gibi analizlere bağlı olarak yine topolojik olarak modellenen ulaşım şebekelerinin analizi yapılacak. Bu köprü, viyadük, üstgeçit, yol hasarları, acil durumda kurtarma ekiplerinin, yardım ekiplerinin izleyeceği rotalar, acil ulaşım rotalarının belirlenmesi gibi şeylerde kullanılacak.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

156TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bir diğer çalışma da deprem sonrası yangın analizi. Elektrik ve doğalgaz şebekesindeki hasarlara bağlı olarak yangın tehlike modeli geliştirilecek. Bu da yine yangın tehlikesi bulunan yerlerde afet öncesi gerekli önlemlerin alınması, artı afet sonrası hızlı müdahale edebilmek için, bu planların oluşturulması için yine etkin bir analiz olacağını düşünüyoruz.

Son olarak birkaç noktaya değinmek gerekiyor. Tamamlanan ve planlanan çalışmalarda tehlike ve kayıp analizlerine duyulan ihtiyaçlar, ortak bir sistem içerisinde, yani tek bir çatı bazen çok sevimli bir laf olmuyor, ama bir arada işleyen, bir arada çalışabilen, bu analizleri bir arada çalışabileceği bir sistem altında toplamak amaçlanıyor. Analizler tek bir bileşene odaklı olarak değil, yine birbirleriyle bağlantıları da göz önüne alınarak gerçekleştiriliyor. Yani bir yangın analizini yaparken, altyapı şebeke analizi yaparken, işin içinde bina hasarının etkileri de girebiliyor ya da ekonomik kayıp analizlerinde diğer analizlerin sonuçlarına bağlı olarak birtakım kararlar da verilebiliyor. Amerika’da bu şekilde “Hazards” isimli kayıp analizi yazılımı var, yine ArcGIS üzerinde çalışıyor ve ülke çapındaki bütün devlet kurumlarının afet planlarında bu programı kullanması zorunlu kılınmış durumda.

“Hazards” örneğini de göz önüne alırsak, Hastürk’ün ülke çapında yaygın kullanımının sağlanması belki gerekebilir, çünkü eksiklerinin bu şekilde daha kolay ortaya çıkacağını ve daha etkin bir şekilde giderilmesine yardımcı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca yine karar destek sistemleriyle ilgili bir şeyler söylersek, etkin bir şekilde çalışan bir karar destek sisteminin mutlaka farklı disiplinlerden, birden fazla disiplinden girdisi olması gerekiyor, çoğunlukla bu şekilde oluyor. Bu da disiplinler arası iletişimin, disiplinler arası çalışmanın etkin bir şekilde yürütülmesi sayesinde ancak olur. Bir sürü koşulda, bir sürü durumda bu iletişimin eksik olduğunu düşünüyoruz, biz de buna kendimizi dâhil ediyoruz. Kurumlar arasında, disiplinler arasında ya da bu analiz araçlarını geliştirenlerle karar mercii olması gerekenler arasında iletişimin zayıf olduğunu görüyoruz. Bu şekilde analiz araçlarına sahibiz, fakat şu anda etkin kullanılmıyor. Bizim dileğimiz de daha etkin, daha ortak çalışmaların gerçekleştirilmesi ve daha etkin kullanılabilmesi.

Benim yapacağım sunum bu kadar, yani hızlı bir şekilde geliştirdiğimiz, kullanmakta olduğumuz sistemi size tanıttım, anlattım. Bundan sonra sanırım panel şeklinde soru-cevap sistemiyle devam edeceğiz. Herhangi bir sorunuz varsa, daha detaylı açıklamamızı istediğiniz bir şey varsa, onu da cevaplamaktan mutluluk duyarım.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Can Bey; ben de teşekkür ederim.

Turkcell’den Semih Öğün; buyurun.

SEMİH ÖĞÜN (Turkcell)- Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Diğer panelist arkadaşlarımızın yaptığı gibi benim sunumum olmayacak, ben daha çok Turkcell’de coğrafi bilgi sistemleri konusunda ne yapılıyor, karar desteği anlamında hangi

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

157TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bilgileri kullanıyoruz, genel bilgilendirme yapacağım, daha sonrasında da soru-cevap şeklinde devam etmeyi düşünüyorum. Ama genel olarak telekomünikasyon sektöründe coğrafi bilgi sistemlerinin ne amaçla kullanıldığıyla alakalı olarak İstanbul’daki arkadaşlarımız için Harita Mühendisleri Odasında 15 Kasımda bir sunumum daha olacak, orada daha detaylı bir bilgilendirme yapmaya çalışacağım.

Ben 1992 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümünden mezun oldum. 93 yılında ilk defa Devlet İstatistik Enstitüsünde Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Bölümünde coğrafi bilgi sistemlerinin ne olduğunu öğrenmeye çalıştım. 96-97 yıllarında İngiltere’de University of College London’da bu konuda bir yükseklisans programını tamamladım ve döndükten sonra da 2000 yılında Turkcell’e bu konuda çalışmak üzere kendim başvurdum. 2000 yılından beri, yaklaşık 12 senedir Turkcell’de görev yapmaktayım. Şu anda mekânsal bilgi ve trafi k mühendisliği birim yöneticiliği görevine devam etmekteyim. 5 kişilik bir ekimiz var ve birçok coğrafi bilgi sistemleri analiz, karar desteği konusunda telekomünikasyon sektörünü yönlendirmeye çalışıyoruz.

Birçok kişi, aslında “Turkcell’de coğrafi bilgi sistemleri ne amaçla kullanılıyor?” diye sorular yöneltmekte. Rutin olarak Turkcell’de bildiğiniz gibi 34 milyonu aşkın abone konuşma yapmakta her gün ve 27 binden fazla baz istasyonumuz var Türkiye genelinde. Türkiye gibi büyük bir coğrafyada servis veriyoruz ve bu servisi 7/24 kesintisiz vermemiz gerekiyor ki, afet durumlarında da en önemli şeyin iletişim olduğunu düşünürsek, çok da önemli bir kamu servisi veriyoruz.

Böyle bir şebeke yönetiminde baktığımız zaman karar destek sistemlerine, en basit bir baz istasyonun nereye konulacağının planlamasından, afet durumunda öncelikle hangi bölgedeki baz istasyonuna müdahale etmemiz gerektiği, nerelerde enerji kesintisi var, nerelerde baz istasyonlarımızı kaybetmişiz, mobil baz istasyonlarıyla destek sağlamamız gerektiği konusunda çok detaylı, minimum ölçekten maksimum genel resmi görmek amacıyla coğrafi bilgi sistemleri karar desteklerini yardımcı olmak amacıyla kullanıyoruz. Şebeke yönetimindeki rutin günlük operasyonlarımızda “Hangi bölgelerde kesinti var, o bölgelerdeki abonelerimiz ne yaşıyor, nasıl sorunu çözebiliriz, sorun nereden kaynaklanıyor?” gibi, resmin bütününü görmek için coğrafi bilgi sistemlerini, karar desteğini kullanıyoruz.

Karar desteğe baktığımız zaman, yani karar desteği nedir diye bir araştırma yaptığımda web’de, bir model oluşturma, gerçek dünyaya ait bir sorunu standart bir yapıya dönüştürerek çözmeyi içerdiğini gördüm. Burada aslında gerçek dünyanın bir simülasyonunu oluşturuyoruz veya aslında veriyi görselleştirerek olayı daha iyi algılamaya çalışıyoruz ve ona göre kararlarımızı yönlendirmeye çalışıyoruz, daha sağlıklı kararlar vermeye çalışıyoruz. Bu kararı vermek için ne kadar çok veriyi belli bir ortamda kontrol edebilirsek, bütünleştirebilirsek, kararlarımız o kadar sağlıklı olabiliyor, o kadar iyi kararlar vermeye çalışıyoruz. Bu bağlamda da topladığımız verileri işleyerek bilgiye sağlıklı şekilde dönüştürmemiz gerekiyor.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

158TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Aynı zamanda oluşturduğumuz sonuç bilgilerini kişilerin etkin olarak kullanımına açmamız gerekiyor ki, burada basit kullanımı olan birtakım arayüzler sağlamak ve kişilere sade bilgiyi sunmak, amaçlarına yönelik sadeleştirilmiş bilgiyi sunmak çok önemli diye düşünüyorum.

Verinin güncelliği ve güvenilirliği çok önemli, diğer panelist arkadaşlarımızın sunumlarında da gördük. Ne kadar güncel ve ne kadar güvenli veriye ulaşabilirsek, o kadar sağlıklı kararlar veriyoruz ve bu anlamda da bence online verilerin kurumlar arasında paylaşılması çok önemli. Örneğin bir afet durumunda, şebeke yönetim sisteminde hangi baz istasyonlarının alarm ürettiğini veya hangilerinde enerji kesintisinin olduğunu görmekle beraber, oraya giden yolların durumlarını araziye çıkmadan bilebilme şansım yok. Ekiplerimi baz istasyonlarına yönlendirme kararını verirken, eğer bu bilgiye ulaşabileceğim bir ortam sunulmuş olsa, çok daha sağlıklı, belki yolların tıkalı olduğu yerleri ikinci plana atarak, öncelikle açık yollar üzerinden kesik olan baz istasyonlarına yönlendireceğim ve oradaki şebekeyi ayakta tutmaya çalışacağım. Dolayısıyla bu bağlamda mevcutta olan WMS, WFS veya GORSS gibi günümüzdeki online veri paylaşım teknolojilerinin kurumlar arasında kullanılması ve yaygınlaşması ve paylaşılması çok önemli.

Aynı zamanda farklı ortamlardan da oluşturduğunuz verilere kişilerin erişimini sağlamanız önemli ve günümüzdeki mobil teknolojilerden smartphone akıllı fon dediğimiz, cebimizdeki cep telefonlarından bu bilgilere ulaşabilmemiz çok önemli. Her an, her yerde ekipler veya merkezde bulunan karar vericilerin bu bilgileri sürekli işlemesi ve ilgili birimlerle iletişime geçmesi anlamında mevcut tüm teknolojileri bilgiye erişmek için kullanmamız gerekiyor, yani çoklu ortamlardan bu bilgileri yayınlamamız gerekiyor. Bu bağlamda, özellikle afet durumlarında coğrafi yedeklilik, ön plana çıkan konulardan bir tanesi. İstanbul’da olabilecek olası bir deprem, inşallah olmaz, Can’ın öngördüğü gibi olası 7.5 ve üzerindeki bir deprem durumunda hangi server’lar ne şekilde ayakta kalacak, kimse bilmiyor, bunu öngörebilmek çok zor. Bunun yerine Ankara veya Antalya veya İzmir gibi farklı bölgelerde coğrafi yedekliliğin sağlanması ve İstanbul haricindeki diğer bölgelerin aslında bu veriye ulaşarak İstanbul’a müdahale etmesi, ayağa kaldırması çok önemli.

Planlama amacıyla ve müşterilere sağlıklı hizmet vermek amacıyla coğrafi bilgi sistemleri karar desteğini çok sıklıkla kullanıyoruz. Burada diğer bir konu da müşterilerimizin sorun yaşadığı, şikâyeti olduğu bölgelerin aslında koordinatlandırılması. 100 milyon dolarları her yıl şebekemizi büyütmek için yatırıma dönüştürmek durumundayız ve bu paraları harcarken “Öncelikle hangi bölgelerden başlayalım?” kararını vermek anlamında bizim müşterilerimizin yaşadığı kalite sorunlarını çok iyi analiz etmemiz gerekiyor. Kapasite anlamında konuşmanın arttığı bölgeleri çok iyi belirleyip bunu bir parametre olarak karar destek sisteminde kullanmamız gerekiyor. Tüm bu bileşenleri oluşturduğumuz ve aslında Türk yazılımı olan Surfclob üzerinde biz bu bilgilerin çoğunu birleştirdik ve şebeke kontrol merkezimiz üzerinde, harita üzerinde şebekemizdeki anlık kesinti alarmları, müşteri şikâyetleri, transmisyon hatlarının o anki durumu, tek bir ortam üzerinde coğrafi bilgi sistemleri kapsamında Surfclob yazılımında birleştirildi.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

159TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Tabii Turkcell’de sadece Surfclob kullanılmıyor, planlama tool’larımız var. Yani bir baz istasyonu bir noktaya koyduğunuz zaman, nereye, hangi büyüklükteki bir coğrafyaya servis verecek; bunun için geliştirilen özel planlama tool’ları var. Aslında bunlar da coğrafi bilgi sistemleri teknikleriyle geliştirilmiş tool’lar, ama özellikle radyo planlama simülasyonu tool’u olarak geçiyor isimleri.

Bunun haricinde, Map Info çok yoğunlukla kullandığımız bir program, coğrafi bilgi sistemleri analizlerini yapmak için. Özellikle grit ve rastır bazlı analizler içinde Wortical Meper veya SE’nin diğer tool’larını da kullanıyoruz. Karar desteğindeki girdileri sağlamak için, coğrafi bilgi sistemleri girdilerini sağlamak için bütün mevcut tool’lardan yararlanmaya çalışıyoruz.

Aslında biraz önce belirttim, verilerin birbirleriyle olan ilişkilerine bakılabilmesi için, çapraz sorgular içinde verilerin tek ortamda bütünleştirilmesi çok önemli. Siz ne kadar çok bilgiyi tek bir ortamda görebilirseniz, o kadar sağlıklı karar verebilirsiniz. Bunları ne kadar görsel modellerle karar vericilere aktarabiliyorsanız, olayın bütünlüğünü, büyüklüğünü ve ne kadarlık bir müdahale gerektiği konusunda çok daha sağlıklı kararlar verebiliyor karar vericiler. Aslında bu bağlamda coğrafi bilgi sistemlerini de veriyi görselleştirme sanatı olarak isimlendiriyorum, çünkü veriyi coğrafi olarak, bir resim olarak işleyip bilgiye dönüştürdüğünüz zaman, çok daha sağlıklı kararlar verilebiliyor.

Toparlamam gerekirse, coğrafi bilgi sistemlerinin karar destek için kullanılmasında güncel veriye erişmek çok önemli ve bu veriye erişirken de veri paylaşım teknolojilerinin her yönüyle kullanılması çok önemli.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Ben de teşekkür ederim.

Değerli katılımcılar; 4 arkadaşımızın da konuşmasını dinledik. Ben doğrusu yararlandım, benim de birkaç sorum olacak. Yarım saat kadar bir süremiz var, çok da soru alabiliriz.

Buyurun Hocam.

SALONDAN- Ben öncelikle teşekkür ediyorum, sizin söylediğinize katılıyorum, ben de çok faydalandım bu sunulardan.

Ben Can Ünen’e sormak istiyorum: Bu belirttiği metodolojiyi, bu Hastürk’ü Rize projesinde de uyguladılar mı, ben onu merak ediyorum, Rize’de bu mu uygulandı?

Semih Bey’e de bir konuda belki katkı olacak; kendisi backup ünitesinin Ankara veya Antalya’ya kurulmasından bahsetti, ama Ankara ve Antalya, bir jeoloji mühendisi olarak hiç uygun yer olmadığını da belirtmek istiyorum. Ankara’daki devlet daireleri, Konya ve civarını şu anda düşünüyorlar ve sanıyorum öyle bir çalışmaları var.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkürler.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

160TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Buyurun.

EMRE …- Sunumlar için çok teşekkürler, çok yararlı sunumlardı.

Ebru Hanıma iki sorum olacak kısa kısa. Birincisi, bu Aliybeyköy havzası için yapılan çalışmada çok enteresan bir tablo çıkıyor, aslında çok rahatsız edici bir tablo bu. Bunun planlarla çakışmasını yapıp, planların doğruluğunu analiz ettiniz mi? Etmediyseniz, etmenizi öneriyorum, yani şu anda yerleşim planlarına altlık, temel teşkil eden planlar doğru mu, değil mi?

İkincisi, genelde yapılan çalışmalar, afet öncesi hazırlık çalışmaları. Afet anındaki senaryoyu, burada gösterdiğinizi çok yeterli görmedim. Şöyle bir çalışma yapıyor musunuz: 17 Aralık 2011 saat 05.00’te 7 şiddetinde deprem oldu, biz ne yapacağız? Hepiniz evdesiniz, İstanbul’un İl Afet Acil Durum Yönetim Başkanlığı nasıl toparlanacak? Herkes başınıza üşüşecek, işte Van’da görüyoruz, o kadar insan oraya geldiği zaman siz bu hazırlıklarınızla onlara nasıl yardımcı olacaksınız, ne yapmayı planlıyorsunuz? Yani gerçek bir senaryo üstünden düşündüğünüz zaman neler yapmanız gerektiği ortaya çıkacak diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun.

EMRE YAYLAGÜL (Kayseri Büyükşehir Belediyesi)- Benim sorum Ethem Bey’e olacak: Ethem Bey, sunumunda 6 nolu karar destek mekanizmasından bahsederken, çevresel etki değerlendirme analizinden ve bu karar destek mekanizmasının kullanılmasından bahsetti. Acaba Enerji Bakanlığıyla beraber bir çalışma yapıp, Enerji Bakanlığının kurmak istediği bu nükleer enerji sistemlerine ilişkin bu 6. karar destek mekanizması kullanılarak bir analiz yapıldı mı, yapıldıysa sonuçlarını bizimle paylaşabilir misiniz?

OTURUM BAŞKANI- Teşekkürler.

Buyurun.

Prof. Dr. HÜSEYİN ERKAN- Ben Ethem Akgündüz’e sormak istiyorum: Doğrusu yıllardır izliyorum, Ethem bu konularda çok iyi gelişmeler sağladı, kutluyorum da aynı zamanda kendisini.

Aslında karar destek sistemleri, tabii doğru yapmak isteyen yöneticiler için çok olumlu bilgiler hazırlıyorlar, siz de içindesiniz. Ben bir yönetici olsam, sizlerin karar destek sistemlerinin sonuçlarını değerlendirmek isterim. Ancak size sormak istediğim asıl nokta şu: Siz de gerçi sonunda “Efendim, yöneticiler karar vereceklerdir, dolayısıyla bizim hazırladıklarımız onların değerlendirmesine bağlı” dediniz. Biliyorsunuz, Sayın Başbakanımız çok açıkça belirtti, 3. köprüyü İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve kendisinin helikopterle yapacağı geziden sonra yerini, konumunu belirleyeceklerini belirttiler. Dolayısıyla yöneticilerde -Ertuğrul Candaş arkadaşım da çok iyi bilir, ama belirtmek lazım- şu anlayış vardır: “Ben istediğimi söylemeliyim, yapmalıyım, yaptırmalıyım.” Bu

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

161TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

noktada sizin yöneticilere -tabii şimdiye kadar uygulamalarınız olduysa- götürdüğünüz zaman, tepkiler ne oluyor ve biraz sıkılıyorlar mı, biraz sizi kenara atıyorlar mı?

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkürler.

Buyurun.

Dr. ALPASLAN KUZUCUOĞLU (İstanbul Büyükşehir Belediyesi)- Ben Can Ünen Hocamıza soracağım: Biliyorsunuz, FEMA’nın uyguladığı bir Amerika Hazards kısa ismiyle program, çok başarılı bir şekilde Amerika’da yürütülüyor. Türkiye’de de gerçekten ben bu yürürlüğe girdiği takdirde, Hastürk Programının çok başarılı olacağına inanıyorum.

Biliyorsunuz, yeni yapılanmalar var; Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi yeni yapılanmalar var. Acaba bu proje bu makamlara iletildi mi, yani bir işbirliği, koordinasyon çalışmaları var mı?

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ederim.

Buyurun.

MELİH BAŞARANER (Yıldız Teknik Üniversitesi)- Benim sorum Ebru Hanıma: Yeni yapılanan bir kurumda birtakım çalışmalar gerçekleştirmişler, gerçekten güzel. Bunun yanında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğünün de çalışmaları var. Onlarla nasıl bir irtibat ya da işbirliği içindesiniz?

Bir de burada ortofotolar üzerinde birtakım tematik veriler sundunuz. Özellikle Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğünün ürün geliştirme anlamında çok değişik tematik haritaları var. Bu şekilde bir vizyon öngörüyor musunuz? Sizin de kurumsal olarak bu şekilde çok değişik ürünler, onların ürünlerini, deprem ya da zeminle ilgili tematik haritaları incelediniz mi? O konuda da bence biraz gelişim sağlanabilir.

Teşekkürler.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun.

SALONDAN- Başkanım; belki biraz konumuzun dışına çıkacağız, ama benim Semih Bey’e bir özel sorum olacak: Hepimizi ilgilendiren bu baz istasyonlarının çevre sağlığına etkisiyle ilgili, şu anda 3 tane operatör var ve üçü çekim kalitesini artırmak için baz istasyonlarında sürekli sıklaştırma yapıyor. Acaba etraftaki halka, vatandaşlara sağlık açısından nasıl bir etkisi var, bunlarla ilgili bir CBS çalışması var mı veya bunları minimize etmek için 3 farklı operatörün baz istasyonlarını birleştirme gibi çalışmaları var mı?

Biz geçenlerde bir baca içinde baz istasyonu yakaladık, hangi fi rma olduğu hiç önemli değil; bu ciddi bir sıkıntı, hepimizi ilgilendiren bir problem. Acaba bu önlenebilir mi veya nasıl minimize edilebilir? Bunlarla ilgili Semih Bey’in çalışmaları var mı?

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

162TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Teşekkürler.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ederiz.

Buyurun.

SALONDAN- Öncelikle bütün panelistlere çok teşekkür ediyorum, gerçekten ben de bu panelden çok faydalandım.

Benim sorum Ethem Bey’e olacak: Bu katı atık depolama alanlarının belirlenmesinde ağırlıkları neye göre belirlediniz; bir anket yöntemi mi kullandınız, yoksa karar verici kendisi mi ağırlıkları belirledi, bunu öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Fikri Hocam; buyurun.

FİKRİ HAŞAL- Arkadaşlara sunumları için teşekkür ediyorum.

Can arkadaşımıza, bir de Ebru Hanım’a soracağım: 80’li yıllarda yine İstanbul Teknik Üniversitesinin çalışmaları var, İçişleri Bakanlığıyla ortak yürütmüşlerdi; TABİS standartları. Sizin çalışmalarınızda TABİS standartlarında belirlenmiş olan kurallardan yararlanıldı mı, kılavuz olarak alındı mı bu standartlar? Zira unutmamalıyız ki, siz afetle ilgili planlamayı yaparsınız, sonuçta afet sonrası bu sistemleri bir başkası kullanmak zorunda olacak ve standart veri akışı sürmesi gerekiyor ki yönetilebilsin. Nasıl değerlendirdiniz, onu merak ediyorum.

Teşekkürler.

OTURUM BAŞKANI- Arkadaşlar; soru hâlâ var, ama eğer benzer soru varsa, yakın soru varsa almayalım, zamanı iyi kullanmak bakımından.

Buyurun.

HARUN KARADOĞ (İstanbul Elektrik Dağıtım Şirketi, Avrupa Yakası)- Bir afet anında, yani deprem olabilir, sel olabilir veyahut da herhangi bir afet anında ilk etkilenen altyapı elektrik. Elektrik gittiği zamanki durumda, gerek çadırların yerleştirileceği yerlere elektriğin dağıtımı, gerek hangi baz istasyonuna elektrik verilmesi gerektiğinin sağlanması veyahut da hangi çadırlara ilk önce elektrik verilmesi gerektiği gibi bilgilerin süreci ve sıralaması hakkında şu anda ben CBS birimindeyim, bu konuyla alakalı bilgim yok. Yarın İstanbul’da bir deprem olduğu zaman, ilk başta elektrik gideceği için, iletişim tamamen kopacak. İletişim olmadığı zaman koordinasyon da olmayacak; dolayısıyla bu sıkıntılar silsile olarak birbirini takip edecek. Bununla alakalı çözüm ve çözüm önerileri nedir diye merak ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Tamam, başka soru almıyorum, yeterince soru var.

Benim de Ebru Hanım’la Ethem Bey’e iki tane sorum olacak. Bayındırlık ve İskân Bakanlığının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmadan önceki kendisine bağlı 6 genel

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

163TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

müdürlükte yaptığım bir çalışmada, sorulardan biri şuydu: “Coğrafi bilgi sistemleriyle ilgili yaptığınız çalışmaları kurum nasıl destekliyor?” 6 kurumdan gelen ortak cevap şu: Deniliyor ki, “Biz kendi çabalarımızla yapıyoruz bunu, kendi gayretlerimizle yapıyoruz. Yukarının bizden haberi yok; aksine, arada akıllarına geldiğimizde, ‘Bu adamlar da bu işte ne iş yapıyor?’ dediklerini duyuyoruz, görüyoruz.” Hatta bir tane jeoloji mühendisi bir arkadaşımız şunu söyledi: “Orada boş boş oturuyorsun. Git şurada da biraz derli toplu anlamda bir iş yap” diye. Bu çok uzun bir tarih değil arkadaşlar, yani yakın bir tarih, 2000’li yılların içerisinde.

Arkadaşlarıma sorum şu: Bu bireysel ya da meraklı birkaç kişinin çalışması mıdır, yoksa hakikaten yönetim bu sürece sahip midir, hâkim midir, istekli midir, sizden bu bilgileri almaya gayret ediyorlar mı?

İkincisi, her iki kurumun hazırladığı CBS çalışmalarındaki verileri kendiniz mi üretiyorsunuz, yoksa üretilmiş başka verileri mi alıyorsunuz? Eğer öyleyse, özellikle il afette, diğer kurumlardan bu verileri alırken sıkıntı çekiyor musunuz?

Ethem Bey; buyurun.

ETHEM AKGÜNDÜZ- Sayın Başkanım; teşekkür ederim.

Emre Bey, sanırım Kayseri’den katılan arkadaşımız, “6 nolu çevresel etki değerlendirmeyle ilgili karar destek sisteminde nükleer santrallerle ilgili bir çalışma oldu mu?” diye bir soru sordu. Yapılmadı, yani öyle bir çalışma gerçekleştirilmedi, ama yapılamaz mı; yapılır.

Tabii nükleer santral, çimento fabrikasından ya da bir otomobil fabrikasından biraz farklılık arz ediyor, çünkü çevreye verdiği veya vereceği zarar, gerekli tedbir ve teknoloji kullanılmazsa ölçülemeyecek boyutlarda olabilir. O çok özel bir çalışma olur, yani bir çimento fabrikasının vereceği zararı bu sistem belki birçok noktada öngörebilir; çimento fabrikasında 10 değişken kullanacaksak, belki nükleer santralde 50 tane değişken kullanmakla karşı karşıya kalabiliriz. Ama sistem müsait, yani sistem AHP yöntemiyle kesinlikle kriterlerin ağırlıkları belirlenerek bir analiz bize gerçekleştirebilir. Yani bulunduğu lokasyon veya düşünülen yerde yapacağı tahribat veya yapacağı etki tespit edilebilir. Bu yönde de ona bir puan oluşturabilir sistem, yani çevreye vereceği etkinin puanlamasını gerçekleştirebilir. Kullanıcının her türlü esnek olarak bu yapıda değişken ekleyip çıkartabileceği yapıda geliştirildi yazılım. Ama o nükleer santral ve o tarz bir şey de çalışabilir; talep olursa, yazılım bu şey için uygun.

İkinci soru Hüseyin Erkan Hocamdan geldi. Tabii Hocamın yaklaşımına da çok teşekkür ediyorum; benim üniversitedeki yıllarımda da kadastro bilgisi ve teknik resim konusunda şahsen ders aldık kendisinden, çok güzel şeyler öğrendik ve akabinde de bu aldığımız bilgi birikimiyle 17 sene kadastroya hizmet ettik. Çok teşekkür ederim Hocama.

Karar destekleri, aslında şöyle bir ayrım düşünürsek, belki daha mı doğru olur diye düşünüyorum: Mekânsal analizlerle karar destekleri aynı potaya koyduğumuzda, sonuçta çıkacak şeyler farklı. Mesela karar destekler, bize makamın karar vereceği alternatifl eri

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

164TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ortaya koyabilecek bir sonuç çıkarırken, mekânsal analizlerde tamamen elde bulunan verilerden bir matematiksel modele göre sonuç olarak veri çıkarabilir, yani doğru veri çıkarabilir belli bir oranda, eğer formülde test edilmişse, kalibre edilmişse.

Karar destek anlamındaki yaptığımız çalışmalar, mesela Maraş örneğinde 5 tane katı atık depolama alanı seçtik ve bunu makama götürdük. Makam da yerinde inceletti ve bu 5 yerden bir tanesi benimsendi, yani geçmiş yıllarda böyle bir çalışma yapıldı. Onu da yazılım aracılığıyla değil, bu yazılımı oluşturan algoritmayla gerçekleştirdik, yani manüel olarak gerçekleştirdiğimiz bir çalışmaydı, sonra arkasından bu yazılımı geliştirdik. Dolayısıyla buna makam, tabii ki elinde bir ikincil veri olması nedeniyle çok itibar ediyor ve çok önem veriyor.

Diğer konu; coğrafi analizler, mekânsal analizlerle elde ettiğimiz veriler son derece önemli. Mesela bizim yaptığımız, dün de toplantısını yaptık, bizzat makamın katıldığı, yani ilgili genel müdürün, Çölleşmeyle Mücadele ve Erozyon Genel Müdürünün bizzat katıldığı bir toplantı da yapıldı dün, yani sürekli katılınıyor zaten. Orada Türkiye’nin erozyonla mücadeledeki yol haritasını belirleyecek erozyon risk haritasını üretiyoruz şu an; bütün verileri toparladık, onlarla bir çalışma yapıyoruz. Bir havza veritabanı oluşturduk ve bu veritabanından da biraz önce sunumumda arz etmeye çalıştığım USLE/RUSLE yöntemiyle erozyon haritalarını elde ediyoruz. Buradan çıkacak sonuç, o genel müdürlüğün belki 30 yıllık, 40 yıllık, 50 yıllık iş planını oluşturacak, yani mücadele edeceği risk alanları belirlenmiş olacak. Dolayısıyla bu yönden de çok itibar edildiğini düşünüyorum Hocam.

Bir diğer soru, ismini alamadım arkadaşımın, “Katı atık yer seçiminde ağırlık nasıl belirliyorsunuz?” şeklinde. Katı atık yer seçiminde ağırlıklar belirlenirken iki konu var. Bir tanesi hukuki şeyler; su koruma bantlarına mesela mesafeleri belirlemiş yönetmelik veya kanun, korunan alanlar, yani arazide koruma statüsünde bulunan yerlerde bunu yapamıyorsunuz. Buna benzer 7-8 tane hukuki parametre var, bunların da ağırlıkları belirleniyor. En öncelikli nedir; mesela sudur, yani birincil önceliği katı atıkta sudur, buna göre bir ağırlıklandırma derecesi var. Bir kere suyla ilgili o alana bir tahribat veya bir zarar verecek durum varsa, zaten hemen baştan iptal ediliyor veya onun puanı çok düşük çıkıyor.

Bunun dışında, bir de arazinin eğimi, jeolojik yapısı, arazi örtüsünün durumu, yerleşim yerinin uzaklığı gibi bazı faktörler var. Bu faktörlerle ilgili de katsayı belirlendi; kimi uzman görüşü olarak belirlendi, kimi yasadaki süreçler dikkate alınarak katsayılandırıldı. Ama buradaki sistem de biraz önceki örnekte verdiğim gibi, tamamen kullanıcının da katsayıları değiştirebileceği bir model olarak çalışıyor burada. Biz bunu Türkiye’de çalışacak bir model olarak geliştirdik, ama bunu bir Maraş’ta ya da her bir ildeki uzman, kendine göre de katsayıları dizayn edebilir, oradaki öncelikleri değiştirebilir ve ona göre bir hesap yaparak sonuçları değerlendirebilir diye belirlendi buradaki sistem. Dolayısıyla katsayıları belirlerken, tabii yazılım işiyle uğraştığımız için Bilgi işlem Dairesi olarak, ağırlık katsayılarını da ilgili birimdeki uzmanlar belirledi, bizler belirlemedik onları.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

165TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Ertuğrul Beyin bize yöneltmiş olduğu iki tane önemli soru var. Coğrafi bilgi sistemleri çalışmalarında -ben sunumumda da birkaç cümle bahsetmeye çalıştım- ülkemizde hakikaten bir sıkıntı var. TUCBS sürecinde de bu yaşandı. CBS Genel Müdürlüğü ihtiyaçtı, kuruldu, bunlar önemli şeyler. Eğer üst makam buna gerekli desteği vermezse, zaten o kurumda bir şey yapılması mümkün değil. Dönüp bizim kendi Bakanlığımıza baktığımızda, Sayın Bakanımız kendisini tanıtırken, “coğrafi bilgi sistemi uzmanı” olarak tanıtır her platformda, çünkü kendisi İSKİ Genel Müdürlüğü sırasında uluslararası bir ödül de almıştır CBS konusunda. İstanbul’un fotogrametrik harita üretiminin yapılmasında da büyük katkı sağlamıştır kendisi, teşvik etmiştir. İstanbul’un altyapısının sayısallaştırılması, özellikle içme suyuyla ilgili altyapının oluşturulmasıyla ilgili bir coğrafi bilgi sistemi hazırlanması yönünde kendisi bizzat çalışmıştır. Bu tip bir birikimi olan bir insanın alttaki personeli yönlendirmesi tabii ki çok daha farklı oluyor. Zaman zaman Sayın Bakanımız bize teknik olarak da yardımcı olmuştur, yani “Şöyle yapmayın da böyle yapın” demiştir. Bu vizyonda birisi olunca, tabii orada biraz daha hızlı gidiliyor. Eğer mülga Çevre ve Orman Bakanlığının CBS konusunda bir başarısı addediliyorsa, varsa böyle bir şey, aslında bu Sayın Bakanımızın vermiş olduğu vizyon-misyon doğrultusunda bu noktaya geldiğimizi gösterir, sadece bizlerin çalışmasıyla bir sonuca gidilemiyor.

Dolayısıyla kurum, mutlaka makam tarafından desteklenmeli. Tabii makam tarafından desteklenmesi de alttaki personelin yukarıya düzgün bilgi aktarması, kendini iyi ifade etmesi, hedefl erinin neler olduğunu iyi anlatması, mümkün olduğunca da eylem planları ve yol haritalarıyla üst makama çıkılması da önemli, yani ne yaptığını yukarının bilmesi gerekir. Coğrafi bilgi sisteminin her kurumda, her birimde mutlaka kurumsallaşması gerekir. Bu bir hobi mahiyetinde yürürse, bir sonuç gelmez. Orada birkaç kişi, birkaç harita sayısallaştırır, üç boyutlu uçar kaçar, bunlar bir sonuç getirmez, yani onun kurumsallaşması gerekir. Kurumsallaşması için de coğrafi verilerimizi, yani o kurumun ürettiği coğrafi verileri sürekli güncellememiz lazım. Bunun için de MIS, GIS dediğimiz bu tarz melez uygulamalar geliştirmemiz gerekiyor. Günübirlik olarak GIS’i her dakika her personelin kullanacağı duruma getirmemiz gerekiyor.

Coğrafi bilgi sisteminde verileri kendimiz mi üretiyoruz? Kendimizin ürettiği de var, başka kurumlardan aldığımız da var, ama şu an sayısal olarak ülkemizde hangi bakanlıkta ne varsa, hangi genel müdürlükte ne varsa, biz onların aşağı yukarı hepsini toplamaya çalıştık. Ulaşamadığımız tek veri, TAKBİS verisi, onu da burada söylemekte bir sakınca görmüyorum. Onun dışında, Türkiye Cumhuriyetinde ne kadar coğrafi veri varsa, şu an bizim elimizde var, yani Orman ve Su Bakanlığında veya mülga Çevre ve Orman Bakanlığında bu verilerin hepsi var. Bu veriler olmasa, biz zaten ne erozyon risk haritası yapabiliriz, ne başka bir harita üretebiliriz veya karar destek oluşturabiliriz. Dolayısıyla öncelikle bu verilere ulaşmak gerekiyor ve bunları da coğrafi bilgi sisteminde kullanacak altyapıyı da oluşturmak gerekiyor.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Ben de teşekkür ederim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

166TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Ebru Hanım; buyurun.

EBRU YURDOĞLU- Ben önce Emin Beyin “Afet sırasında deprem oldu, ne yapacağız?” sorusuyla başlamak istiyorum. Ben aslında sunumun başında şunu belirttim özellikle: Bu projeler, bizim Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Coğrafi Bilgi Sistemleri Servisinin tüm projeleri değildir. Sadece ulaşımla ilgili önem arz ettiği için, yollar tıkandığında, yani basit olarak anlattım, bunların altlıkları nasıldır, nedir, ne değildir, onlara giremedik.

Tabii ki hazırlıklarımız var. Ethem Bey de devlet kurumunda olduğu için belki desteklerler, bizler de tecrübelerinden faydalanırız; şöyle bir sıkıntımız var: Biz teknik insanlar olarak idarecilerle iletişimde -ki son söylediklerinize çok katılıyorum- sıkıntılar yaşayabiliyoruz. O yüzden daha ziyade projeleri biz kendimiz geliştirip daha teknik olmasından çok, idareciye yönelik daha anlaşılır şekilde üretmemiz gerekiyor. Bu bağlamda, istenilene göre biz proje üretmek durumundayız. Zaten konumuz da afet, bunu biz kendimiz daha komplike, daha karmaşık hale getirirsek, idareciler, afet olduğu için sizden saniyelik bilgi istiyorlar. Bununla ilgili tabii ki çalışmalarımız var. En basitinden, bizim Kandilli’yle direkt bağlantımız var ve bize her gün deprem simülasyonu verisi gönderiyor. Deprem olduğu sırada, hangi mahalle etkilenmiş, nereler etkilenmiş, hangi binalar etkilenmiş, onun etki alanı sensörlerle alınıp bizim merkezimize gelecek ve benim oturduğum masanın sağ tarafında 24 saat açıktır. Herhangi bir teknik problem olduğunda, bilgisayar kapandığında, Kandilli’yle direkt bağlantımız var, “Sisteminiz kapalı” diye bizi ararlar, sürekli açık bir sistemimiz var.

Öncelikle ilk deprem anından bahsedersek, bize veri geliyor, bunu da yöneticiye bildirmek durumundayız, ki ilk deprem nerededir, bunu görmesi gerekiyor. Onun dışındaki çalışmalarımız, zaten dediğim gibi idarecilerimize yönelik olarak projelerimiz geliştirilmekte. Birçok projemiz var, ne istenirse ve verileri yönetmek önemli burada. Afette tamam, biz modeller oluştururuz, ama bilmediğimiz bir şey var karşımızda, yani ne kadar model oluşturursak oluşturalım, bir şekilde bir yerden hiç bilmediğimiz bir şeyle karşılaşacağız ve ne geleceğini bilemiyoruz. Planlamalarımız da buna esas olarak yapılır, yani bizim 39 ilçenin 39’u da -İstanbul için konuşuyorum- depremden etkilenecek diye bir şey yok. Biz tabii zemin etütlerini de biliyoruz; nereler etkilenecek, nereler birinci bölge, fay nereden geçiyor, bunları biliyoruz. Ancak planlamaları yaparken 39 ilçeye göre yapmak durumundayız. Her ilçe için planlamalar yapılır ve afet sırasında nereyi kullanacağımızı o anda karar vermek zorundayız. Bizim afet anındaki durumumuz budur, yani o anki duruma göre modellerimizi ve biraz da tecrübelerimizi kullanmak durumundayız, bu bağlamda veriyi yönetmemiz çok önemli.

Çok basit bir şey anlatacağım size: 2009 senesinde biliyorsunuz bir yağıştan dolayı Ayamama Deresi taştı ve o taşkın durumunda, en basitinden helikopterlerin yönlendirilmesi için koordinat bilgisine ihtiyaç duyuldu. Yani bunu sizin öngörmeniz mümkün değil, o anda kurtarılması gereken kişilere bir helikopter yönlendirmeniz gerekiyor ve koordinat bilgisini girmeniz gerekiyor. Ne yapacaksınız? Hemen o bölgeyi harita üzerinde bulmak durumundasınız, sorgulamak durumundasınız ve ona göre de koordinat bilgisini girdirmek

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

167TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

durumundasınız ki helikopteri yönlendirebilesiniz. Biz mesela helikopter pistleri konusunda dediğim gibi, hem mevcut olanları, hem de afet sırasında kullanılabilecek alanları belirledik, ama bunu o an kullanmamız mümkün olmadı. Nedir; etki alanı neresiyse, direkt helikopteri oraya yönlendirmek durumundasınız. Yani afet anı için direkt bir çalışmamız olamaz, sadece o süreci çok iyi yönetmemiz gerekir.

SALONDAN- Böyle fırsatlar deprem anında oluyor…

EBRU YURDOĞLU- Onlar tabii ki geliştiriliyor ve tatbikatlarımızla da biz bunları yaşatmaya çalışıyoruz ki, tatbikatlar bunlar için zaten, bizim dönem dönem tatbikatlarımız olur. Ne istenirse, ne gerekliyse ona göre harita üretimine de geçebiliriz. O anda hiç beklemediğimiz bir kurumdan, Valilikte çalıştığım için bunu söylüyorum, sadece valiliğe karşı bir sorumluluğumuz değil, ilgili tüm kurumlara eğer bizim sağlayabileceğimiz bir harita varsa, o anda ürünü geliştirmek durumundayız. Dediğim gibi, afet anı için o süreci yönetmek önemli. O sürece hazır olmak diye bir şey, zaten bizim Valilik olarak her zaman şöyle bir felsefemiz var: “Depreme hazırlanıyoruz.” Hiçbir zaman “Hazırız” kelimesi bizim kurumumuzda geçmez, çünkü bu dediğim gibi bir süreçtir. Yeni planlamalara başlandı tekrar, kurumun niteliği değişti, birtakım görevler bize eklendi. Mesela ben şu an afette Ulaşım Hizmetleri Grubunun Koordinatörlüğünü yürütüyorum. Size gösterdiğim makro plandan hariç, bir de mikro ölçekli planlamaların yapılması lazım ki, o ulaşım grubunun altında servisler de var. Yani bu aslında çok karmaşık bir süreç, dediğim gibi yönetimi çok önemli.

İkinci olarak da Alibeyköy, planlamalarla ilgili olarak o zaten bir çalışmaydı, yani bir modeldi ve senaryo üzerinden gösterilmesiydi. Tabii ki biz bunları göz önüne alıyoruz, zaten jeolojik yerleşime uygunluk analizlerinin yapılmasının sebebi de buydu. Ama şöyle bir şey var: İstanbul’u değiştiremiyoruz. Gönül ister ki kamu kurumlarımızı taşıyabilsek veya yerleşime uygunluk, biliyorsunuz ki yüzde 70’i kaçak yapılaşma ve buna göre yönetmek durumundayız. Biz daha ziyade kendimize göre değil de mevcut duruma göre yol almak durumundayız. Planlamaları buna göre yaparsak, sırf yerleşime uygunluk veya şey alarak, bunla zaten göz önüne alınıyor. Mesela çadır alanını belirlemek, burada bir nokta olarak görünüyor, alan çevrilmiş olarak görünüyor. Şu anda 270 küsur çadır alanı var İstanbul’da, bizatihi kendim verdim o verileri ve topladım.

Ancak bunun alt aşamasında ilçelerden komisyonlar vasıtasıyla bunların yapılması, yani süreçler çok uzun. Tamam, çadır alanı belirlensin, ama neye göre belirlensin? Buna elektrik gidecek, buraya yemek gidecek, iaşesi gidecek, lojistiği gidecek, gerekirse doktoru gidecek, bütün yönlendirmeler yapılacak, ona göre alanların belirlenmesi lazım ki, İstanbul’da afet planı yapmak çok büyük olay. Yer sorununuz var, yapılaşma sorununuz var ve depremin olacağı yerler, özellikle yerleşimin yoğun olduğu sahil kesimi biliyorsunuz, Güney Marmara Denizi’nin sahil kesimindeki ilçelerde ve Avrupa yakasında özellikle. Bunların etkileri biliniyor, bunlara göre planlamalar yapılıyor.

Mesela çadır alanları geldiği zaman, bizatihi artık içinde olduğumuz için, senelerdir uğraşıyorum, herhangi bir eksiklik gördüğüm zaman, ben o dosyayı geri gönderebiliyorum,

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

168TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

“Burası çadır alanı olarak değerlendirilemez” diye. Ben bunların işaretlemelerini yaptıktan sonra, zaten bunların ekiplerini çıkartıyoruz, işi devrediyorum ve ekiplere yönlendiriyorum. Ekipler de bu planların uygunluğunu sahada kontrol etmek durumundalar, ona göre de onay veriliyor, yani bunlar hep aşama. Tabii ki onay verilmeden bu plan mümkün değil, planların onaysız bir şekilde uygulamaya konulması mümkün değil, yani uygunluğunun denetlenmesi gerekiyor ki, biz de onu yapıyoruz.

Bir soru da “Zemin ve Deprem Müdürlüğüyle işbirliği içerisinde misiniz?” diye geldi. Zemin ve Deprem Müdürlüğüyle işbirliği yapmak için çok uğraştım. Zaten verileri kullanmadığınız zaman eskiyor, bu veriyi paylaşmadığınız zaman bilgiye de dönüştüremezsiniz ve kamu hizmeti yapıyoruz, afetle ilgili bir çalışma yürütüyoruz. Ancak bazen kamuda şöyle sıkıntılar olabiliyor: Yönetmelikler diyelim, kanunlar diyeyim, müsaade ettiği çerçevede ücreti mukabilinde size hizmet verilebiliyor, valilik de olsanız. O yüzden bunun için bütçe ayırmanız ve buna göre de bir değerlendirme yapmanız gerekiyor. Bu anlamda Zemin Deprem Müdürlüğüyle çalışamadım, ama elimizden geldiğince biz onlara veri veriyoruz, çadır alanlarıyla ilgili veri istedikleri zaman “Hayır” demiyoruz, kimseyi geri göndermemeye çalışıyoruz, çünkü bu veriler eskiyecek. Biz bu verileri senede, iki senede bir revize etmek durumundayız, çünkü şehir değişiyor. Siz bir plan yapıyorsunuz, plan değişiyor ve bunu sürekli güncellemeniz lazım.

Zemin ve Deprem Müdürlüğünün elindeki haritaları bilmiyorum, çünkü dediğim gibi, görüşemedik. Onun için de yapılabilecek bir şey yok maalesef. O yüzden çok fazla bu soruya cevap vermem mümkün değil, ellerindeki verilerin ne olduğunu da tam olarak bilemiyoruz. Web sayfalarında çıkıyor, ama biz nasıl kullanacağız, ona bakıyoruz. Yani web sayfasında çıkar, gazetede çıkar, herkes bir şey söyler. Mesela çadır alanları bizatihi benim elimden geçen bir şey ve ben işliyorum, haritasını ben çiziyorum onların, ama o kadar kurum üstlenmiş durumda ki, kim neyi yapmış, ben bilemiyorum. Direkt yazışmalarını ben yapıyorum, ama başka bir kurum çıkıp “Şu kadar çadır var, bu kadar bir şey var” açıklamalarında bulunabiliyor. O yüzden web sitesindekinden ziyade, proje bazlı, “Nerede kullanabilirim”i ben değerlendirmek durumundayım, yani hangi veri işime yarar, nerede kullanabilirim, ne yapabilirim, o benim için önemlidir. O yüzden çalışmanın esasına bakmam ve esasına inmem gerekiyor.

Onlardan tabii ki haberimiz var, ama onların verisini kullanamadığımızdan dolayı, onu da ancak afet sırasında Zemin ve Depremle ortaklaşa çalışarak, yani bir şekilde ortak noktada buluşmak zorunda kalacağız, veriyi alırız veya almayız. Her şeyi de biz yapacağız diye bir şey yok, biz zaten afeti koordine etmek ve yönetmekle yükümlüyüz, yani ilgili kurumlarla ortaklaşa çalışmamız afet esnasında da olacak, ama veriyi verirler vermezler. Veriyi vermezlerse canları sağ olsun, afet sırasında zaten ortaklaşa çalışacağız, o zaman bilgiyi direkt onlardan alacağız. Bizim yapacağımız bir değerlendirme mümkün olmayacak.

Onun dışında, TABİS’le ilgili bir soru gelmişti. TABİS’in devamında İSTABİS Projesi var biliyorsunuz. İSTABİS Projesi ve TABİS Projesinin çalıştaylarında Valiliği temsilen

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

169TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ben katıldım zaten. İSTABİS Projesine de destek olarak, afetle ilgili semgmentinde, projede işte Muhammet Hoca olsun, Zeki Hoca olsun, karşılıklı bir işbirliği içerisinde çalıştık. Yani standartların belirlenmesinde Valilik Afet olarak bizim de katkılarımız oldu. O yüzden tabii ki TABİS’in standartlarını biliyoruz. Onunla ilgili de bizim bir İVAYBİS Projemiz var, TABİS’le eşzamanlı gitti, hatta daha öncesinde de başlamıştı, aslında ortak noktada buluştuğunu daha sonra fark ettik. İVAYBİS Projesinden burada bahsetmedim, o da çok büyük bir proje, İstanbul Valiliği afet yönetim bilgi sistemi olarak; oradaki standartlarla birebir zaten İSTABİS standartları uyuyor, örtüşüyor diyebiliriz. Bununla ilgili de yine Can Beyle bana, ikimize birden geldi, herhalde o da cevap verecektir.

CAN ÜNEN- TABİS ve İSTABİS projelerini zaten gerçekleştiren grubun parçası, yani Hastürk Projesi de aynı grubun parçası. Ben TABİS’in sonlandığı zamanlarda katıldım bölüme, fakat İSTABİS Projesinde aktif olarak ben de görev aldım. Bu yüzden sorunuz, “Hastürk’te TABİS standartlarından faydalanıldı mı?” Zaten kendi geliştirdiğimiz, kendi yaptığımız bir proje olduğu için, böyle bir şeyin olmaması gibi bir durum söz konusu değil.

Ancak şu şekilde yapıldı: Hastürk, TABİS ve İSTABİS’ten farklı bir proje, bazı veri gereksinimleri, veri formatları TABİS’le uyumlu değil, ama Hastürk’te yapılan analizleri İSTABİS’e entegre ettik. Yani analiz yapıldıktan sonra, analiz sonuçları İSTABİS obje katalogu formatına, veri katalogu formatına uygun hale getirildikten sonra, İSTABİS Projesi kapsamında oluşturulan sisteme entegre edildi. Yani senaryo yenilendikçe, analizler yenilendikçe, analiz sonuçları da İSTABİS’teki o veritabanına ekleniyor durumda. Zaten Ebru Hanımla, Valilikle ortak yürütülen bir projeydi; TABİS ve İSTABİS’te oluşturulan sistemi zaten kendilerine teslim ettik.

EBRU YURDOĞLU- Çadır alanlarına elektrik sağlanmasıyla ilgili bir soru gelmişti. Bizim çok süremiz olmadığı için hızlı geçtim; 9 tane hizmet grubundan bahsettim orada. Elektrik, Su ve Kanalizasyon Hizmetleri Grubu var ayrıyeten. Bu tür elektrik kesintilerinde ne yapılması gerektiği, afet sırasında bunun nasıl yönetilmesi gerektiğiyle ilgili o hizmet grubunun da çalışmaları var.

Çadır alanlarına zaten elektrik direkt şebeke hattından gider mi, gitmez mi, onu tam bilemiyorum, çünkü Geçici İskân Hizmet Grubu da ayrı. Ancak şu var ki, en kötü ihtimalle jeneratörlerle bunların sağlanması zaten gündeme gelir. Yani bir şekilde bu altyapı hizmetlerinin de planlaması yapılan yerlere nasıl götürüleceği, bunların da planlaması tarafımızdan yapılıyor, diğer arkadaşlarımız da yapıyor. Ama GIS olarak derseniz, bunun nasıl götürüleceği, o benim konuma pek girmediği için, ama afaki, arkadaşlarım adına konuşabilirim; bunların planlamaları zaten yapılıyor.

Bunun dışında, Ertuğrul Hocamın sorusu var. Maalesef biz Ethem Bey kadar şanslı değiliz, bizim CBS’den çok anlayan yöneticilerimiz yok, ama sağ olsunlar, yine de bir proje götürdüğümüz zaman ellerinden gelen desteği gösteriyorlar. Dedikleri gibi, eğer destek almazsanız, çünkü kurumlar arasında iletişimde bulunmak zorundasınız, her veriyi -aynı zamanda öteki sorunuza da cevap vereyim- kendimiz üretmemiz söz konusu

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

170TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

değil. Kendi ürettiğimiz veriler var, ki olmak zorunda, zaten afeti ilgilendiren her veriyi biz üretiyoruz, ama altlık haritalardan bahsedersek, bunları ilgili kurumlarından almak durumundayız. Servis olarak veya şey olarak değil, projelerimizi Müdürlük adına ve Vali adına yürütüyoruz. Ama dediğim gibi, bazı projelerde de teknik olayın biraz fazla ucunu kaçırırsak, o konularda sıkıntı yaşayabiliyoruz. Bizden beklenen, biraz daha anlaşılır olması ve daha hızlı, daha çözüme yönelik, çözüm odaklı projeler bekleniyor bizden. O anlamda da naçizane 12 senedir idarecilerle çalıştığımız için, dediğim gibi biraz daha onlara yönelik projeler üretmekle bunu aşmaya çalışıyoruz.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun Can Bey.

CAN ÜNEN- Teşekkür ederim Hocam.

Demin cevaplamaya başladığım soruya biraz daha devam edeyim. Aslında benim yaptığım sunumda da bir slayt halinde vardı, “Çalışma grubunun gerçekleştirdiği projeler” diye. 2000-2001 yılından itibaren bu TABİS obje katalogu geliştirme çalışmaları başladı, TABİS katalogu geliştirildi. Daha sonra İSTABİS, bu TABİS obje katalogunun İstanbul uygulaması, Valilikle birlikte yürüttüğümüz proje, Valiliğe teslim ettiğimiz sistem gerçekleştirildi. Buna paralel olarak aynı dönemde RABİS, Rize afet bilgi sistemi çalışmaları yapıldı. Yine paralel Hastürk çalışması vardı, hasar analiz programı geliştirilmesi çalışması vardı. Dediğim gibi, bütün projelerde, RABİS’te de, Rize Afet Bilgi Sistemi Projesinde de bu TABİS obje katalogu, TABİS standartlarında veri üretildi, sistemde kullanılan veriler bu standartlarda.

“Hastürk’teki sistemi RABİS’te kullandınız mı?” diye bir soru sormuştunuz Sayın Hocam. Farklı analizler, farklı yöntemler, yani RABİS’in kapsamı, sel ve heyelan erken uyarı sistemi; bir deprem ya da depremdeki bir bina hasarı ya da altyapı şebekesi hasarı analizi söz konusu değil, farklı bir proje. Bunun için meteorolojik ölçme istasyonları kuruldu, yine Avrasya Yerbilimleri Enstitüsüyle ortak yürütülen bir proje. Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü, İTÜ Bilişim Enstitüsü ve İTÜ Geomatik Mühendisliği Bölümü ortaklığında yürütüldü. Meteorolojik ölçme istasyonları kuruldu, Rize Valiliği ve Rize Belediyesinin de çalışmaları, katkılarıyla pafta dönüşüm çalışmaları yapıldı bütün Rize genelinde. Daha sonra sistem hazırlandı, yine galiba Netcad’ın ortaklığı vardı, bir de internet uygulaması oluşturuldu ve tamamlanmış bir şekilde Valiliğe teslim edildi.

Bakın, şöyle bir şey var: Ne yazık ki kullanılmıyor. Bunun için Muhammet Hoca, Ergin Hoca, Okan Hoca, Mehmet Hoca, Avrasya Yerbilimlerindeki hocalar da zaman zaman takip ediyorlar. Zaten Karadeniz’de bir sel olduğu zaman, bir heyelan olduğu zaman, biz de üzülerek bu haberleri takip ediyoruz zaten. Bayağı da laf yiyoruz zaten, “Sistem var, niye kullanılmıyor?” diye. Bu sistem tamamlandı, bitirildi ve Rize Valiliğine ve Belediyeye teslim edildi, fakat şu anda atıl durumda, kullanılmıyor, bu da başka bir can sıkıcı şey. Demin değindiğim gibi, farklı kurumların, yani hem bilim kurumunun, hem karar merciinin ya da farklı disiplinlerin iletişiminin önemini gösteriyor, beraber

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

171TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

çalışmasının önemini gösteriyor. Sürdürülmesi gereken, devam ettirilmesi gereken bir projeyken, “Teslim aldım, bitti; 6 ay çalıştırdım, artık ihtiyacım yok” gibi ya da “Benim sorumluluğum değil” gibi bakılıyor. Üzücü bir şey, şu anda kullanılmıyor olması.

Bir soru daha vardı, “Yeni yapılanmalar, yeni kurumlarla işbirliği önerileri sunuyor musunuz, işbirliği yapıyor musunuz?” diye. Bu hasar analiz programı Hastürk yazılımını, bunlarla ilgili analizleri genelde belediyelerle gerçekleştirdik. En son Küçükçekmece Belediyesiyle ilgili bir proje vardı, fakat başladı, sonlarına doğruyken proje Belediye ve Hükümet tarafından rafa kaldırıldı. Kadıköy Belediyesiyle görüşmeler oldu. Kadıköy Belediyesiyle yaptığımız görüşmelerde, ondan sonra projelendirilmedi, uygulama hayata geçirilmedi.

Bunun dışında, sadece Hastürk için değil, diğer TABİS, İSTABİS, RABİS, bütün projeler için bu yeni yapılanma oluştuğu zaman, Ankara’da AFAD yetkilileri, zaten hem bütün kurumlara, hem bütün araştırma yapılan üniversitelere teknik ziyaretler gerçekleştirdiler, bize de uğradılar. Biz bütün projelerimizi detaylı bir şekilde sunduk, tanıttık. “Görüşürüz” diyerek ayrıldık, fakat daha sonra bizimle “Sizin şu sistemi şu şekilde burayla entegre edelim, sizin şu sisteme böyle analizler ekleyip beraber kullanabiliriz” gibi bir geri dönüş olmadı. Sadece sunduk, bilgilendirdik, daha sonra herhangi bir geri dönüş olmadı, ama dediğiniz gibi, ileride de bu sistemler, hatta eksik kalan kısımları, şu anda geliştirilmekte olan kısımları da tamamlanıp ana sisteme entegre edildiği zaman, yine başka kurumların kapısını çalabiliriz.

Zannedersem bana yönelik, benim cevaplandırmam gereken sorular bu kadar.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun Semih Bey.

SEMİH ÖĞÜN- Can Hocaya çok teşekkür ederim, Konya katkısında bulunduğu için. Ama bazen Hocam, transmisyon maliyetlerinden dolayı backup ünitelerinin çok uzak lokasyonlarda konumlandırılması mümkün olmayabiliyor. Ben aslında Ankara ve Antalya’yı örnek olarak vermiştim, ama aynı anda iki farklı lokasyonda deprem olması veya afet olması olasılığını düşündüğünüz zaman, bazen fayda-zarar analizinde farklı lokasyonlara da çekmek durumunda kalabiliyorsunuz. Katkınız için teşekkürler, yine Konya’ya bakacağız.

İkinci bir konu, baz istasyonlarının sağlığa zararı konusundaydı. Bu son zamanlarda medyanın da yanlış yönlendirmesiyle aslında çok üst seviyeye çıkmış bir konu. Öncelikle şunu belirteyim: Dünyada baz istasyonlarında hangi teknoloji kullanıyorsa, Türkiye’de de o teknoloji kullanılıyor. Dünya Sağlık Örgütü veya Uluslararası İyonlaşmamış Radyasyondan Korunma Komisyonunun belirlediği belirli eşik seviyeleri var ve bu eşik seviyelerinin insan sağlığına zararı konusunda yapılmış çalışmalar var. Bu konuda Türkiye’deki yetkili otorite, Bilişim Teknolojileri Kurumu ve onun da bu yapılan çalışmaları baz alarak yaptığı belirli eşik seviyeleri var. Türkiye’de her açılan baz istasyonu, bu eşik seviyelerinin ¼ oranında voltmetre birimindeki elektromanyetik alan daha azdır. Aynı

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

172TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

zamanda her açılan baz istasyonuna BTK tarafından sertifi ka verilmektedir, bu konuda denetime tabii tutulmaktadır, çıkış gücü anlamında. Dolayısıyla halk arasında bir yanlış bilgilendirme var, bir dezenformasyon var.

Şunu belirtmek istiyorum: Evimizdeki bir televizyonun bir baz istasyonundan 4 kat daha fazla elektromanyetik alan yaydığı da bilimsel bir gerçektir, keza elektrikli battaniyelerde aynı şekilde. Yani “Baca içerisinde baz istasyonu yakaladık” söyleminden ziyade, aslında gizli yapılmıyor baz istasyonları, ama çevreye uyum veya görsel yapının, şehir yapısını bozmamak amacıyla ön plana çıkarmamak amacıyla baca içine konulabilenler var, ağaç şeklinde olabilenler var, elektrik direği şeklinde olabilen birçok uygulama var. Şehrin önemli lokasyonlarında bu şekilde giydirme dediğimiz teknolojiler kullanılarak baz istasyonları kamufl e edilmeye ve o ortama daha uygun hale getirilmeye çalışılıyor.

Elektrik kesintisi konusunda da bir bilgi vereyim: Bizde de elektrik kesintisi çok büyük bir sıkıntı. Turkcell’de 4-8 saat arasında akü yedekleme üniteleri vardır, her bir baz istasyonunda, bu istasyonun ayakta kalması için elektrik çok önemli. Van depreminde de bunu gördük; aslında en büyük sorun, elektrik kesintisinden dolayı istasyonların kesilmesi. Bu bağlamda da aküler bitme durumuna geldiğinde de jeneratörlerle takviye yapılmakta. Bu şekilde şebekemizde elektrik kesintilerini yönetmeye çalışıyoruz.

Teşekkürler.

OTURUM BAŞKANI- Arkadaşlar; katıldığınız için, katkı verdiğiniz için teşekkür ederiz.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

173TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

XXI. OTURUMPANEL 3(TU)CBS STRATEJİLERİ VE E-DEVLET KAPSAMINDAKİ EYLEM PLANLARIOturum Başkanı : Prof. Dr. Çetin CÖMERT(HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu Başkanı, KTÜ)

03 Kasım 2011

PANELİSTLER:

Fikri HAŞALHalil AKINCI Ertuğrul BOZATKGM

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

174TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

175TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

OTURUM BAŞKANI (Prof. Dr. Çetin Cömert)- Çok değerli hocalarım, Sayın Başkanım, eski Genel Başkanımız, çok değerli konuklar, sevgili öğrenciler, çok değerli meslektaşlarımız; TUCBS - benim sözüm değil, ama panelin ismi öyle; biz buna “UKVA” diyoruz - Panelimize hoş geldiniz diyorum.

Tapu Kadastromuzdan da bir katılım bekliyorduk Tapu Kadastrodan bir konuşmacı isteğimiz vardı, ama bu gerçekleşmedi. Burada bugünkü konuşmacılarımız, aynı zamanda komisyon üyelerimiz. Fikri Haşal Bey, uzun yıllar bu işe emek vermiş, Bursa kent bilgi sisteminin kurulmasında emeği olmuş, çok emek harcamış; bu konuda karşılaştığı problemleri, yıllar içerisindeki deneyimlerini bize anlatsın diye düşündük.

Halil Akıncı var sağımda, benim öğrencim; Artvin Üniversitesinde doktora öğrencimdi, kendisiyle çok çalıştık bu konuda, akademik anlamda çok emeği var. O da bu panelimizde bir farkındalık yaratma anlamında bize bilgiler versin istedik. Yani biz UKVA ya da TUCBS ile nasıl bir işleyiş arzu ediyoruz, bugün hâlâ ulaşamadığımız bu işleyiş nasıl olsun?” noktasında bize biraz teknik bilgi sunsun istedik.

DPT’den Ertuğrul Boza arkadaşımız var, aynı zamanda bizim Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonumuzun bir üyesi, yeni üyesi diyelim, bu dönem üyemiz oldu. DPT’deki bilişim projelerinde görülen aksaklıklar ve aynı zamanda TUCBS’nin hazırlanmasında, TÜRKSAT’ın hazırladığı fi zibilite raporuyla ilgili ortaya çıkan eksiklikler noktasında bize bilgiler sunacak.

İlk sunumu bin Halil Akıncı’yla başlatmak istedim; önce “Teknik olarak neyi arzuluyoruz, nasıl bir işleyiş bekliyoruz?” noktasında bize bilgi versin diye, 15 dakikada bunu özetlemesini istiyoruz.

Buyurun.

HALİL AKINCI (Artvin Çoruh Üniversitesi)- Sayın Başkan, değerli konuklar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hocamın da belirttiği gibi, sunum biraz teknik içerikli olacak. UKVA ya da TUCBS ortamında işleyiş nasıl olmalı? Bugün dünya genelindeki ülkelerin UKVA gerçekleştirimlerinde portal teknolojisi kullanılıyor. Bu teknoloji ihtiyaçlarımızı karşılayacak mı? Portal gerçekleştirimlerinde yaşanan sorunlar nelerdir? Sunumda bu konuları özetleyeceğim. Mümkün olduğu kadar detaya girmeden, herkesin anlayacağı tarzda basitleştirerek bir sunum içeriği hazırlamıştım. Umarım katılımcılar için yararlı olur.

Yansıda görüyorsunuz, Hocamız UKVA tanımını 1995 yılında yapmış ve 1995’ten bu yanada sürekli olarak UKVA’nın gerekliliği, Türkiye için sağlayacağı katkılar vurgulanmış ve bugüne kadar gelmiş bulunuyoruz. Genel olarak, UKVA deyince ülke düzeyinde kamu kurumları, özel sektör, yerel yönetimler, konumsal veriyle iş yapan bütün kesimler arasında veri ve servislerin paylaşımına olanak sağlayacak bir altyapıdan bahsediyoruz.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

176TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bu yansıda da UKVA algılamasını görüyorsunuz. Konumsal veriyle iş yapan, konumsal veri üreten, sunan tüm kurumlar arasında bir birlikte işlerlik altyapısı aslında UKVA. Dediğim gibi, gerekliliği, faydaları sıkça dile getirildi, ama burada kısaca son 3 maddeye odaklanmak istiyorum. Çözüm üreticileri için hızlı, ekonomik ve doğru çözümleri; hizmet sunucuları için kaliteli ve hızlı hizmeti; karar vericiler için de hızlı ve doğru kararları olanaklı kılacak bir altyapıdan bahsediyoruz.

UKVA gerçekleştirim yöntemlerine baktığımız zaman, 1994 yılında “Clearinghouse” olarak adlandırılan mimariyle başlayan, günümüzde yaygın olarak portallarla devam eden bir gerçekleştirim yaklaşımı görüyoruz. Bizim Hocamızla yaptığımız doktora çalışmalarında kullandığımız ve önerdiğimiz W3C web servisleri mimarisi de bu anlamda bir UKVA ya da TUCBS’yi gerçekleştirmek için kullanılabilir, ama dünyada henüz bunun bir örneği yok. Tamamıyla W3C web servislerine dayalı bir UKVA gerçekleştirimi henüz dünyada mevcut değil.

Biraz önce belirttim, yansıda da görüyorsunuz, bugün Amerika’dan Şili’ye kadar birçok ülkenin konumsal veri altyapısında portallar kullanılmakta. CBS altyapısının kurulumu konulu Eylem 75 Planında da kamu kurum ve kuruluşlarının sorumlusu oldukları coğrafi bilgileri ortak altyapı üzerinde kullanıcılara sunmaları amacıyla bir portalın oluşturulması hedefl enmişti.

Literatürde araştırma yaptığımız zaman, portalların kendi içerisinde konumsal ve konumsal olmayan portalla şeklinde ikiye ayrıldığını görüyoruz. Bizi ilgilendiren konu, konumsal portallardır. Burada da katalog portalı ve uygulama portalını görebiliyoruz. Bugün dünyadaki UKVA gerçekleştirimlerinin hemen hepsinde kullanılan portal yaklaşımı, katalog portalı olarak adlandırılmaktadır. Katalog portallarının özelliği şudur: Merkezi bir metaveri kataloguna sahiptirler; konumsal veri üreten, sunan kurumlar, veri setlerini ve servislerini tanımlayan metaverileri bu merkezi kataloga yayınlarlar. Kullanıcılar ya da istemciler de katalogda arama yaparak uygulamaları için ihtiyaç duydukları konumsal verileri bulup kendi sistemlerine indirirler ve uygulamalarını kendi sistemlerinde gerçekleştirirler.

Yansıda Amerika’nın portal mimarisini yani GOS Portalının mimarisini görüyorsunuz. Şekilde gördüğünüz gibi, merkezi bir metaveri katalogu var. Portal üzerinde metaveri yayınlama aracı var; yine veriye ihtiyaç duyan kullanıcıların uygulama gereksinimlerini karşılayan, konumsal verileri bulmalarına olanak sağlayan bir arama aracı var ve bir de harita görüntüleyici var. Bulduğumuz verileri harita görüntüleyicide açabiliyoruz, bunun üzerinde birtakım basit işlemler yapıyoruz; büyütme, küçültme, kaydırma, belki uzunluk ölçme, alan ölçme gibi basit uygulamaları gerçekleştirebiliyoruz.

Amerika’ya özgü olarak şöyle bir durum söz konusuydu: Kanada’nın Safe Firması tarafından geliştirilen “SpecialDirect” isimli bir yazılım bu sisteme entegre edilmişti. Kullanıcılar, buldukları verileri 20 değişik formatta kendi sistemlerine indirip uygulamalarını gerçekleştirebiliyorlardı. Türkiye’de TUCBS kapsamında kurulması düşünülen portalın mimarisi de bu yapıya uygun olacaktır.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

177TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum: Burada WMS, WFS, GML ve “Web Coverage Service” olarak adlandırılan temel OGC web servisleri kullanılıyor. Kullanıcıların böyle bir portal ortamında herhangi bir konumsal analizi gerçekleştirip bir uygulama gerçekleştirme şansı yok; tamamıyla veriyi bulup, kendi sistemlerine download edip uygulamalarını kendi sistemlerinde gerçekleştiriyorlar. Yansıda da Amerika’nın portalının çalışır halinin bir örneğini görüyorsunuz. Burada ISO19115 metaveri standardındaki metaveri özniteliklerinden bir kısmını kullanarak, bir arama gerçekleştiriyorsunuz. Daha sonra aradığınız veri setiyle ilgili metaveriler karşınıza geliyor. Burada dikkat ederseniz, örnek bir veri seti aradım; 18 farklı kurumdan bu verinin sunulabildiğini görüyorsunuz.

Bu durumda ne yapıyorsunuz? Tek tek buradaki metaveri dokümanlarını açıp ayrıntılı bir şekilde inceliyorsunuz. Hangi veri setinin uygulama gereksinimlerini karşıladığına siz karar veriyorsunuz ve bunu da daha sonra download edip kendi sisteminizde uygulamanızı gerçekleştiriyorsunuz. Aslında uygulama gerçekleştirmeden önce veri arama, veriyi bulma ve kendi sisteminize indirmek için epey bir çaba sarf etmeniz gerekiyor.

Şöyle bir soru soruyoruz: Özellikle afet ve acil durum yönetimi gibi anlık verilere ihtiyaç duyulan, hızlı, doğru ve ekonomik çözümler gerektiren uygulamalarda bu yaklaşım acaba ihtiyacımızı karşılar mı, karşılamaz mı? Biliyorsunuz, çok üzücü bir deprem felaketi yaşadık, insanlar hem can kaybı, hem mal kaybı yaşadılar. Örneğin Van’da UKVA olsaydı, TUCBS olsaydı, çadırkentler için uygun yerleri seçmeye kalksaydık, ne kadar başarılı olabilirdik? Bu sistemde herhalde girip saatlerce ya da dakikalarca veri arayacağız, karşımıza aynı veriyi sunan birçok kurum çıkacak, bunların tek tek metaveri dokümanlarını inceleyeceğiz ve acaba bunlardan hangisi ihtiyacımızı karşılıyor, buna karar vereceğiz. Bulduğumuz verileri kullandığımız CBS yazılımına indirerek çeşitli analizler yapıp birtakım kararlar almaya çalışacağız. Biliyorsunuz, içinde bulunduğumuz çağa, içinde yaşadığımız çağa bilgi çağı deniliyor, bize de bilgi toplumu adı veriliyor. Bilgi toplumunun ya da bilgi çağının gerektirdiği çözüm yöntemi bu değildir diye düşünüyorum.

Portal sınıfl andırmasını düşünecek olursak, konumsal portallar katalog portalları ve uygulama portalları diye ikiye ayrılıyordu. Aslında bizim ihtiyacımız olan şey, portallar üzerinden analiz yapabilme yeteneğidir. Birtakım konumsal analizleri yapıp, bunların sonuçlarını hızlı bir şekilde almayı hedefl emeliyiz. Bunun için biliyorsunuz, coğrafi bilgi sistemleri alanında standart geliştiren çok fazla kuruluş var. Bunlardan bir tanesi de “Open Geospetial Consortium.” 2007 yılında bir standart geliştirdi, internet üzerinde konumsal analizlerin yapılmasına olanak sağlayan “Web Processing Service” isimli bir servis yayınladı. Bu servis sayesinde artık internet üzerinden ya da portal üzerinden konumsal analizlerimizi gerçekleştirebileceğiz. Basit bir “Buffer” işlemi de yapabiliriz, çok karmaşık bir yer seçimi işlemi de gerçekleştirebiliriz. Bu servisin de portal içerisine entegre edilmesi gerekiyor.

Dünyada bu yaklaşımı kullanan portallar var mı diye bir araştırma yaptım ve birkaç tane uygulama portalı buldum. Yani internet üzerinden sadece veri aranmasına olanak

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

178TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

sağlamayan, aynı zamanda analiz yeteneğine de sahip, uygulama geliştirebilen portallar olduğunu gördüm, ama sayısı çok az. Birçoğu da sadece belirli konulara odaklı portallar. Bunlardan bir tanesi, “Aware” portalı; birtakım hidrolojik modellemelerin yapılmasına olanak sağlıyor. Bir havza içerisinde kalan istasyonların konumlarını görebiliyorsunuz, istasyondan elde edilen verilerin analizlerini gerçekleştirebiliyorsunuz, örnekte havzanın yükseklik zonlarını oluşturabiliyorsunuz. Bunlar web üzerinden WPS dediğimiz, “Web Processing service”, analiz servisi kullanılarak gerçekleştiriliyor.

Almanya’dan bir örnekle karşılaştım; özellikle afet ve acil durum yönetimi konusunda odaklanmış bir çalışmaydı. Biliyorsunuz, büyük şehirlerde terör saldırıları sık sık yaşanıyor, ülkemiz de zaman zaman bu tür saldırılara maruz kalıyor. Örnek olarak şöyle bir uygulama seçmişler: Bir yerde bir bombalı paket bulunduğu zaman ve uzmanlar tarafından bombanın tipi ve etkisi belirlendikten sonra, bombanın bulunduğu noktaya bir “Buffer” atıyor, bir tehlike zonu oluşturuyor, daha sonra bir başka “Buffer”la güvenlik zonu oluşturuyor. Bu tehlike ve güvenlik zonu içerisinde kalan binaları tespit etmek için bina verileriyle bu “Buffer” verilerini, tampon bölge verilerini üst üste çakıştırıyor. “Tehlike bölgesinde kaç bina var, kaç kişi yaşıyor, bunları en hızlı nasıl tahliye edebilirim?” diye bir network analizi gerçekleştiriyor ve insanların hızlı bir şekilde tahliye edilmesini sağlıyorlar. Bunu bir adım daha ileriye götürmüşler, artık üç boyutlu analizler de yapabiliyorlar. Yansıda, biraz önceki bomba senaryosunun üç boyutlu gerçekleştirimini görüyorsunuz.

Diğer yandan da bir başka uygulama daha gerçekleştirmişler; bir toksik gaz yayılımını modelleyip, buna göre etki alanında kalan insanların belirlenmesine yönelik bir çalışma daha yapmışlar.

Yine Amerika ve Kanada’dan karbon salınımının modellenmesiyle ilgili bir örnek görüyorsunuz.

Ülkemizde bu konuyla ilgili çalışmaları, şu anda Çetin Hocam ve öğrencilerinin dışında henüz yapan bir ekip yok. Hocamızda bir yüksek lisans çalışması kapsamında öğrencilerine bir uygulama portalı geliştiriyor, içerisinde yine “Web Processing Service”leri kullanıyorlar. Örnek uygulama olarak da katı atık alanları için uygun yer seçimini belirlemişler ve bununla ilgili çalışmalar yapmışlar. Sabahki teknik oturumda bu çalışmanın detaylarını öğrenci arkadaşımız güzel bir şekilde sundu, o yüzden burada çalışmanın detaylarına girmiyorum. Hocamız da eminim çalışmayı bir adım daha ileriye götürecek fi kirlere ve yaklaşımlara sahiptir.

Diğer yandan, son gerçekleştirim yöntemi olarak W3C web servisleri mimarisine dayalı konumsal veri altyapıları gerçekleştirilebilir demiştik ve henüz dünyada böyle bir gerçekleştirimin olmadığını söylemiştim. İnternet üzerinden çağırabildiğimiz programlara ya da uygulamalara web servisi adını veriyoruz. Kurumlar, kendi geliştirdikleri servisler aracılığıyla verilerini kullanıcılara sunabilirler. Birkaç tane tasarım görüyorsunuz; kadastro için, belediyeler için, tapu sicil müdürlükleri, MTA ve yansıya koyamadığımız tüm kurumlar, verilerini bu servisler aracılığıyla sunabilirler. Biz de bu servisleri bir araya getirerek -buna servis kompozisyonu ya da servis zincirleme deniliyor - kompleks

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

179TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

uygulamalar gerçekleştirebiliyoruz. Bunun için yine Hocamızın bir doktora çalışması kapsamında kadastro için, kadastro hangi kurumlara hangi verileri sunuyor, buradaki servis ihtiyaçları nedir; böyle kapsamlı bir çalışma yaptırmışlardı, hatta performans analizlerine kadar çalışmayı derinlemesine götürmüşlerdi.

Böyle bir ortamda, bu web servisleri ortamında şimdiki adıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndaki bir yetkili, ihtiyaç duyduğu verileri anında online olarak diğer kurumlardan alarak, örneğin katı atıklar için uygun depolama alanlarını seçebilir ya da daha başka uygulama örneklerini gerçekleştirebilirler. Konunun daha iyi anlaşılması ve algılanması için bir örnek vermek istiyorum: Daha önce Samsun’da görev yaptığım dönemde, oradaki arkadaşlarımızla yaptığımız ve kurultayda sunduğumuz bir çalışmaydı; burada konunun anlaşılması ve W3C web servisleriyle neler yapılabileceğinin gösterilmesi açısından kısaca bildiri özeti ya da bildiri formatından uzaklaşarak yeniden sunmak istiyorum.

Biliyorsunuz, ülkemizde yasal mevzuat gereği kıyıda özel mülkiyet söz konusu olamaz, kıyı kenar çizgisini ihlal eden mülkiyet söz konusu olamaz. Anayasadan, Medeni Kanundan tutun da Kıyı Kanununa kadar tüm yasal mevzuat böyle diyor. Ama ülkemizde kadastro tespitleri sırasında kıyıda kalan taşınmazların özel mülkiyet konusu edilerek tescil edildiğini görüyoruz. Bu konuda mevzuat ne diyor? Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesinde, kıyı kenar çizgisini ihlal ederek kıyıda kalan mülkiyet için tapu iptal işlemlerinin ilgili defterdarlıklarca yürütülmesi gerektiği ifade edilmekte. Kıyı kenar çizgisini ihlal eden parsel kısımlarının tapudan iptal edilmesi istenmekte.

Uygulamada bu işlem nasıl yapılıyor? İlçelerde mal müdürlükleri, illerde ise milli emlak müdürlükleri, söz konusu tapu iptali işlemleri için gerekli çalışmaları muhakemat müdürlüklerine yaptırmakta ve asliye hukuk mahkemelerinde tapu iptal davalarını açmaktadırlar. Milli emlak müdürlükleri üzerinden konuşacak olursak, uygulama şöyle yapılıyor: Görevliler, kıyı kenar çizgisinin tespit edildiği yerlerde, eski adıyla bayındırlık müdürlüklerine gidip kıyı kenar çizgisi tespitlerini alıyorlar, kadastrodan gidip kadastro paftalarını alıyorlar, bunları büroda klasik yöntemlerle üst üste çakıştırıp ihlalli parselleri buluyorlar. Bu parsellerin kıyıda kalan kısımların tapudan iptal edilmesi için muhakemat müdürlüklerince mahkemede dava açılması isteniyor.

Aslında burada tam da ihtiyacımız olan şey, sadece bu uygulama örneği için düşünecek olursak, yine bir konumsal veri altyapısıdır. Kadastro müdürlükleri, çevre ve şehircilik müdürlükleri, muhakemat müdürlükleri, milli emlak, tapu sicil ve nüfus müdürlükleri arasında bir online bilgi alışverişine ihtiyaç duyuyoruz.

Trabzon’daki bir örnek çalışmayı inceledim. İlgili kurumlardan verilerin toplanması ve mahkemeye sunulacak teknik raporun hazırlanması süreci 4 ay sürüyor, sadece bir parselin tapudan iptali için gerekli süre. Buna dava süresi dâhil değil. Kurumlardan verilerin elde edilmesi için gereken süre 4 ay. Bu da bize en azından kıyı alanlarının yönetimi kapsamında konumsal veri altyapılarına duyduğumuz ihtiyacı çarpıcı bir şekilde bir kez daha gösteriyor.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

180TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Biz bu sorunu çözmek için ne yaptık? Biraz önce bahsettiğimiz servisleri geliştirdik, W3C web servislerini geliştirdik. 2 temel servisimiz var; biri bir ilçede, kıyıda kalan, kıyı kenar çizgisini ihlal eden parselleri otomatik olarak buluyor, bir diğeri de asliye hukuk mahkemelerine sunulacak olan teknik raporu otomatik olarak hazırlıyor, saniyeler içerisinde bu iletişimi gerçekleştirip teknik raporu hazırlayabiliyoruz. Yansıda bu servislerin iş akış şemalarını görüyorsunuz, UML diyagramlarını görüyorsunuz, teknik konuya girmeyeceğim. Servisler tarafından üretilen raporu yani asliye hukuk mahkemesine sunulacak olan rapor örneğini görüyorsunuz, üzerinde gerekli bilgiler var. Tüm bilgileri güncel olarak ilgili kurumlardan servisler aracılığıyla online olarak çekiliyor.

Dolayısıyla TUCBS kapsamına tekrar dönecek olursak, bizim bu alandaki teknolojileri yakından takip etmemiz gerekiyor, konumsal analiz yapabilecek yeteneklere sahip bir portal mimarisi tasarlamamız gerekiyor. İspanya’nın portal örneğinde olduğu gibi, iki mimariyi de entegre edebiliriz; hem klasik katalog portalı dediğimiz portalı işletiyorlar, aynı zamanda bu şekilde W3C web servisleri aracılığıyla da sistemi destekleyerek birtakım bilgilere de servisler üzerinden erişmesini sağlıyorlar.

Ben, Kongremizin sloganıyla örtüşen bir sonuç sunmak istiyorum, “ortak aklın sonucu” diyorum buna. Hocamla 2006 yılında doktora çalışmamı tamamlamıştım, portal konusunu da detaylı bir şekilde incelemiştik ve biraz önce bahsettiğim yaklaşımın afet ve acil durum yönetimi uygulamalarında olduğu gibi, anlık veriye ihtiyaç duyduğumuz, hızlı kararlar almamız gereken durumlarda katalog portallarının gereksinimlerimizi karşılamayacağını düşünüyorduk. Yansıda gördüğünüz kişi Ron Lake, Kanada’da Galdos Firmasının CEO’sudur. Bu fi rma, OGC web servisleri alanında faaliyet gösteren ve servisler geliştiren bir yazılım fi rmasıdır. Ron Lake de birçoğunuzun duyduğu ve bildiği GML standardını geliştiren insanlardan bir tanesidir. Kendisinin 2009 yılındaki bloğunda yer alan bir açıklama; onların da vardığı sonuç, “Bir konumsal veri altyapısı, bir portaldan çok daha fazlasıdır” diyor. Bu bizim için çok önemli bir noktadır. Dolayısıyla TUCBS’de de biraz önce bahsettiğimiz, vurguladığımız, bu anlık kararları almamızı sağlayacak mekanizmaların mutlaka bulunması gerekir diyorum.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Çok teşekkür ederiz.

Ron Lake’in sözü kalabilirdi Halil, çok teşekkür ederiz bu arada. Tabii Ron Lake söylüyor, ama biz bunu yıllardır söylüyoruz, Ron Lake de söylemiş oluyor. TUCBS ismine itiraz etmemiz zaten bundan, yani olayın salt bir bilgi sistemi olmadığı, veri altyapısı dediğiniz zaman, şu anda büyük oranda eksikliği duyulan yasal altyapı devreye girecek. Samimiyetle söylüyorum, ben bu slaydı ilk defa görüyorum, yani Halil bana da çok gönderme yaptı, biz yaptık bunları, ama bu sunumu ben incelemedim. Ron Lake’in bu sözünü ilk defa görüyorum, ama yıllardır bizim söylediğimiz zaten bu. Bugün gelinen nokta da bu, birazdan konuşacağız, sizlerin de katkılarını bekliyoruz. Bugün geldiğimiz noktada TUCBS, isme zaten itiraz ediyorum; bu bir bilgi sistemi değil, bu bir veri altyapısı, bütün dünya buna veri altyapısı diyor. O ismi oraya zaten daraltmışız TUCBS’ye, şimdi bir de

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

181TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

portale daraltıldı olay, “TUCBS portalı kuralım, bitsin.” Bu, bu değil.

Bakın, orada kıyı kenar çizgisindeki işleyişin nasıl olması gerektiğini vurguladı Halil Bey, yasal bir altyapıya ihtiyacınız var, yani bunun aldı veri altyapısı, bütün dünya buna böyle söylüyor. Bizde geliyor, bu TUCBS diye yerleşti, şimdi bu bir de portale daraltıldı, gelinen süreçteki son noktamız bu. Böyle olunca da siz zaman kaybediyorsunuz ve gündemi kaçırıyorsunuz. Bizim tabii Halil Bey’den istediğimiz, bu işin teknik olarak servislerle nasıl yapılması gerektiği. Bunu bildirilerle anlatıyoruz, sunumlarda söylüyoruz, başka hocalarımız da anlatıyor tabii ki, ama belki izleyiciler tam bunun farkında değil. Biz bir servis mimarisi dediğimiz zaman, aslında bugünkü yapıda değil, bugünkü servis mimarisiyle çalışılan yapı, OGS servisleriyle çalışılan yapı. Yani veriyi inceleyeceksiniz, bulacaksınız, inceleyeceksiniz, sizin işinize yarar mı diye bir süre harcayacaksınız orada; sonra kendi sisteminizi alacaksınız, kendi yazılımınız neyse, o yazılımla entegre edeceksiniz ve uygulamayı geliştireceksiniz. Bu size zaman kaybettiren bir yaklaşım. Bu bizim onayladığımız bir süreç değil, bizim mimari önerimiz daha farklı, ama o daha ayrı bir konu. Ancak bu çok büyük bir endüstri olduğu için bugün, OGS standartları da temel kurum olduğu için, herkes OGS standartlarını kullanıyor ve de INSPIRE standartlarını kullanıyor, bugün kabul edilen mimari bu.

Biz bunu niye anlatıyoruz? Biz yıllar önce bu yapıyı dile getirdiğimiz zaman, kamudaki yetkililere, Trabzon milletvekillerine, siyasilere gidip, “Bizim mimarimiz daha da başka, bununla birlikte Türkiye’nin sistemini kurabiliriz. Evet, biz OGS’ye vesaire standartlara karşı değiliz, bunlar da bir yandan sürülsün, ama biz Türkiye’de daha başka bir şey yapabiliriz; daha hızlı, daha pratik bir yapıyı oluşturabiliriz, yani bu olayın böyle bir boyutu da var” diye bunları biraz anlattık. Ama “Varsın bizim mimarimiz olmasın, OGS ve INSPIRE mimarisiyle…” Bu söylediğim tartışmayı da Ron Lake’le yapmışızdır 2005 yılında, hangi mimari daha üstün diye.

Biz dedik ki, “Bu bizim mimarimiz olmadı, bu istenen durum ve dünya buna geçecektir, INSPIRE mimarisi de buna geçmenin yollarını arıyor son yıllarda.” Bu biraz teknik kaçıyor belki, ama işin daha kolay yapılması, işin daha kolay başarılması, çadırkentler için belirlenecek yerlerin daha hızlı bir şekilde seçilmesi, başka bir mimari tartışması sürüyor ve INSPIRE bu yöne kayma noktasında çalışmaları var zaten. Bu ayrı bir konu, ama varsın OGS servisleriyle bugün kabul edilen mimariyle olsun, onu da başaramıyoruz bugün ve konu daraltılıyor ve küçük bir portal lafı üzerinden götürülmeye çalışılıyor. Bunu zaten vurgulayacağız, sonuç raporumuza da koyacağız. Bu noktada biraz farkındalık yaratmak istedik. Umarım anlaşılabilmişizdir.

İkinci sırada Fikri Bey’le devam etmek istiyorum. O da söylediğim gibi, çok emeği var kent bilgi sistemleri anlamında ve halen de çalışıyor. Bu tecrübelerini hem teknik olarak, hem de yasal olarak ne gibi sorunlar yaşadığını her zaman anlatıyor, bir de burada size anlatalım istedik.

Bugün farkındaysanız, evet Tapu Kadastrodan kimse gelmedi, Kalkınma Bakanlığından arkadaşımız burada. Tapu Kadastro katılamadı, bir sorun var herhalde, katkı bekleyemedik,

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

182TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ama kurumlar geldiği zaman da zaten biz dileklerimizi, isteklerimizi, ilkelerimizi çok benimsetemiyoruz, burada zaten büyük bir eksik var. Onun için bunu bir eksiklik olarak görmeyelim ve buradan çıkarabileceğimiz maksimum sonuç ne ise, bunları çıkarmaya çalışalım diyorum ve sözü Fikri Bey’e bırakıyorum. Buyurun. FİKRİ HAŞAL (HKMO Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu Üyesi)- Herkese merhaba.

Katıldığınız için teşekkür ediyorum. Bu bilgileri paylaşmak zorundayız ve “Paylaştıkça çoğalır” demişti Hocamız, ben de buna inanıyorum. Başlığı “Yasalarımız ve Coğrafi Bilgi Sistemi Veri Güncelleme Sorunları” olarak seçtim.

Ben Fikri Haşal, 1954 Kırcaali doğumluyum. Jeodezi ve kartografi teknisyeni olarak Kırcaali’de mezun oldum. Sonra Türkiye’ye göç ettim ve Trakya Üniversitesi Çanakkale Meslek Yüksekokulu Harita ve Kadastro Bölümünü önlisans programını bitirdikten sonra, İstanbul Teknik Üniversitesinde programını tamamladım. Yükseklisansımı Zonguldak Karaelmas Üniversitesinde teknik altyapı kadastrosu ve uygulamalarıyla ilgili yaptım. 2004 yılına kadar Bursa Büyükşehir Belediyesinde bilgi sistemleriyle ilgili önce fotogrametrik harita projesinin kontrol mühendisi, sonra harita ve kamulaştırmayla ilgili işlerde Şube Müdürü, daha sonra BUSKİ’de Bilgi işlem Daire Başkanı ve bu arada da Bursa Kent Bilgi Sistemi Projesinin teknik işlerinden sorumlu kurucu üyesi ve bu arada bir yıldan fazla da Kent Bilgi Sistemi Merkezi ve Bilgi işlem Dairesinin Başkanlığını yaptım vekil olarak.

2004 yılında emekli olduktan sonra özel sektörde coğrafi bilgi sistemleri projeleri üzerine çalışıyorum. Bu arada yazılımla ilgili çalışmalara da zaman zaman katılıyorum. En son TÜBİTAK tarafından desteklenen Datnet teknolojisinde geliştirilmiş Yerleşimler Yönetim Bilgi Sistemi Projesinin yürütücüsü oldum ve tamamladık, yakın zamanda da kısmetse devreye alındığını göreceğiz hep beraber. Aynı zamanda 5. dönem Coğrafi Bilgi Sistemleri Komisyonu üyesiyim, ama ben daha önceki dönemlerde de Odamızın bu komisyonunda görev yaptım.

Bu kısa tanıtımdan sonra, sunum planına bir göz atalım. Önce bir giriş yapacağım, sonra ilgili yasalar, yani bizim ulusal konumsal veri altyapısıyla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz, ama bize dokunan yasalar var. Sonra standartlarımız var, bir slaytla ona değineceğim. UAVT dediğimiz ulusal adres veritabanı güncellemeyle ilgili, çünkü şu anda e-devlet uygulamalarından görünen uygulama bu. Beyanlar; beyan deyince, emlakla ilgili beyanlar güncelleme, imarla ilgili işlerde güncelleme, uygulama sorunları, çözüm önerileri ve sonuçla bağlayacağım.

Bu Kongre de dâhil, daha önceki kongrelerimizde de konu oldu, hepimizin söylediği bir durum özetlemesi var, o da şu: Yönetim bilgi sisteminde yer alan verilerin, metinsel verilerin arazi ile ilgili haritayla ilişkisini ve bir yönetim bilgi sistemi programı aracılığıyla yönetip bunlardan ortak olan veri ve bilgilerden karar destek sürecine bilgi taşımak. Bu arada bir

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

183TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

birimde -kurum da diyebilirsiniz buna- bir A servisinin, B işinin kullandığı bir veri var, B biriminin C servisinin kullandığı bir veri var, bunlar çoğalabiliyor böyle. Burada ortak bir bilgi türüyor bu verilerden ve buna göre kararlar veriliyor. Bu kararları biz eskiden beri hep coğrafi bilgi diye düşünüyorduk, ama artık öyle düşünmememiz gerekiyor, bunu bir iş süreçleri yönetimi olarak algılamamız lazım. Birim içi iş süreçleri ilişkilendirme, birimler arası iş süreçleri ilişkilendirme ve dış birimlerle bütünleştirme -ki, bugün en çok portallar aracılığıyla olabiliyor- kurum içi bilgi bütünleştirilmesi, kentliyle etkileşimli çalışma, diğer kurumlarla veri alışverişi ve birçok kurumdaki tekrarın önlenmesi ki, bu tekrarlar çoğu zaman para demek.

Yasalara baktığımızda, tabii hepsi Anayasamıza bağlı, Anayasaya dayalı olmak mecburiyetinde. Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü, 5490 sayılı Yasa, bu sıralar en çok bizi yönlendiriyor. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü var, Tapu Kanunu var ve Büyükşehir Belediyeleri Kanunu, Belediyeler Kanunu, Medeni Kanun, Tebligat Kanunu, ulusal konumsal veri altyapısıyla çok ilişkisi var. Sonra Emlak Vergisi Kanunu, Harçlar Kanunu, İmar Kanunu, Kat Mülkiyeti Kanunu ve Türkiye Cumhuriyeti Ceza Yasası, 5237 sayılı Kanun. Bu kanunların isimlerinden bahsettik, bunları çoğaltmak mümkün, ama bunlar öncelikle pratikte bizim karşımıza çıkan yasalar.

Standartlarımız var; adrese ilişkin standart, yapı ruhsatlarıyla ilgili standart, yine yapı kullanma izinleri standardı, e-belge standardı, standart dosya planı -2005 yılında yürürlüğe girdi- Birlikte Çalışabilirlik Esasları Rehberi, Büyük Ölçekli Harita Bilgi Belgeleri Yönetmeliği, Coğrafi Tabanlı İl Kent Yönetim Teknik Kılavuzu, Kamu Bilgi İletişim Teknolojileri Proje Hazırlama Kılavuzu ve bu adreslerden edindiğimiz ulusal ve uluslararası standartlar.

Yıllarca standartlarımız eksik diye konuşmuştuk, artık pek bu konuya girmiyoruz. UAVT, ulusal adres veritabanı güncelleme, tabii ki burada temel yönlendirici bu kanun, 5490 sayılı Kanun. 49. madde, il özel idareleri ve belediyeleri yerleşim yeri adresi oluşturmakla yükümlü kılmış. 50. madde de bildirim yükümlülüğü getirmiş. Bildirimi nasıl sağlayacaksınız? Yapı ruhsatı kullanma izni, yanan-yıkılan binalar ile çalışmalarla bu bilgiyi anlık olarak kayıt zorunluluğu var yasa gereği. Yine yerleşim yeri adres bildirimi zorunluluğu, “Kişinin yazılı beyanı esastır” diyor. Aynı konutta ise, ergin fertler birbirleri yerine beyan verebilir. Yerleşim yeri adresi bildirimi şekli 7. maddede, “Şahsen, posta veya e-postayla yapılır” diyor. 60. madde, şüpheli durumda soruşturma, 67. madde, gerçek dışı beyanlarda ceza, 6 ayla 4 yıl arasında, idari para cezaları var. Normalde birçoğumuz atlayabiliyoruz bunu, ama gazetelerde bazen haber oluyor. 20 gün içinde yerleşim yeri adresi değişikliğini bildirmezseniz 354 lira, sahte ya da yanlış adres bildirirseniz 750 lira cezası var.

5490 sayılı Yasa, bizi bu şekilde yönlendiriyor, ama bunun tam olarak yürürlüğe girdiği tarih, bazı geçiş süreci uygulamalarından dolayı Ağustos 2008. Bir genelge, bu genelgeyle kamu paylaşım sistemi var, MERNİS Projesi içinde, bu kullanılacak. İkamet ve nüfus belgesi istenmeyecek vatandaşlardan ve her şeyden önemlisi, adres bileşenlerine uygun veri üretilecek ve uygulanacak.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

184TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

İlgili yönetmelikleri var; bir tanesi Adres ve Numaralamaya İlişkin Yönetmelik. Burada UAVT oluşturma ve güncelleme kuralları, binaları numaralandırma, numaralandırılan binalara ait adreslerin ulusal adres veritabanına işlenmesi, usul ve esasları belirlenmiş.

Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği var; burada bu yönetmeliğe göre yerleşim yeri adreslerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılması kuralları belirlenmiş, bu ulusal adres veritabanının yaşaması açısından önemli.

Kimlik Paylaşım Sistemi Yönetmeliği var; burada da kimlik bilgilerinin veritabanından paylaşılması, ilgili kamu kurumlarının elektronik ortamda adres kullanılması kurallarını belirlemiş.

Tapu Planları Tüzüğü var, genelde uygulayıcılar buraya pek bakmıyorlar, ben özellikle buraya koydum. Tapu Planları Tüzüğünden sonra Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün yayınladığı bir genelge var, bu da düzeltmelerle ilgili.

Türk Ceza Kanunundan bahsettim size, yasalardan birisi bu diye. Adrese ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve yasaklara aykırı hareket eden kamu görevlilerini çok ilgilendirdiği için buraya aldım, “Kamu idaresinin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlara ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır.” Kim; kamu görevlileri, yani bu yasaların getirdiği ve yönetmeliklerin getirdiğini uygulamazlarsa, güvenilirliği sarsacakları için ceza alırlar.

Medeni Kanunda bu anlamda bir değişiklik var; 19. madde, “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz.” Madde 20, “Bir yerleşim yerini değiştirilmesi, yenisinin edinilmesine bağlıdır.” Yani benim bir yerim vardı, gittim bir daha yerleşim yeri beyan ettim, olmaz, bir yer olmak zorunda.

Bir de Tebligat Kanunu 35. madde, adres değiştirilmesi bildirim mecburiyeti vardır. 22. maddede kendisi yerine ergin yetişkin kişiye tebligat yapılması şartı. Bu bahsettiğim maddeler, 5490 sayılı Yasadan sonra güncellendi.

Güncellemeye baktığımız zaman, genelde MERNİS’te doğum, ölüm, evlenme ve boşanma gibi işlemlerle güncelleme oluyor. İkamet adres değişikliği bildirime tabii demiştik, beyanla oluyor. Muhtarlar aracılığıyla güncelleme oluyor, çünkü muhtarlara bu verileri kullanma yetkisi verildi. Bireysel başvuruyla güncelleme, bu da başvuruyla oluyor demiştim ve hizmetlerde kullanımı, yani kamu kurumlarının kullanımıyla güncelleme oluyor MERNİS’te. Ama ulusal adres veritabanına baktığımızda, yapı ruhsatları, yanan-yıkılan yapılar ve yapı kullanma izinleriyle bir güncelleme oluyor. İkamet adres değişikliğiyle bir güncelleme oluyor; burada en çok bağımsız bölümler ve işyerlerini görüyoruz. Kamu kurumlarının kullanımıyla güncelleme oluyor; mahalle, cadde, sokak kurulması ve değiştirilmesiyle bir güncelleme, cadde, sokak değişikliği, idari bağlılık değişikliği, bu çok önemli. Burada atlanıyor; idari bağlılık değişikliği yapmak için bir ciddi prosedür var, o prosedüre uyulması lazım, ondan da daha sonra bahsedeceğim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

185TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bu yerleşim yeri adreslerinde adres bileşenlerine uyularak bir güncelleme oluyor dedik. Burada anlık güncelleme esastır, bunu hepimizin bilmesi gerekiyor. Anlık güncelleme, hem MERNİS, hem ulusal adres veritabanı. Bir de yönetim bilgi sistemi ve coğrafi bilgi sisteminde yapılan işlerle güncelleme oluyor. Bu da anlık olarak ulusal adres veritabanına gitmek zorunda. Sonra anlık olduğu için, yine MERNİS Projesinde hissedilmek zorunda. Burada bir ada, parsel ve malik bilgisinde güncelleme var. Bu bölüm henüz tam işlemiyor ülkemizde, çünkü ilk kuruluşu esnasında ulusal adres veritabanının ada-parsel bilgisini yazma, bilgi formlarını yazma konusunda TUİK serbest bırakmıştı kurumları. Tabii bu durumda yazan belediyeler bunu kullanıyor, yazmayan belediyeler kullanamamış oluyor. Dolayısıyla burada güncelleme sadece yapı ruhsatlarının ve kullanım izinlerinin verilmesiyle sağlanıyor.

Geneline baktığımız zaman, ulusal adres veritabanında olmazsa olmaz tapu sicil, idari sınırlar, meydan, bulvar, cadde, sokak, tüm evler yolu, binalar ve bağımsız bölümlerdir. 5490 sayılı Yasanın 49. maddesi, belediyeleri ve il özel idarelerini zorunlu kılıyor. 3194 sayılı Kanunun 22, 32 ve 42. maddelerinde bunların yükümlülükleri var, bu güncellemenin olması için.

Güncellemede kritik konular var. Birincisi, ilçe belediyesi ya da belediye sınırı, mahalle sınırı, meydan, bulvar, cadde, sokak, yolların kesişimi -yol düğümleri diyoruz biz buna- başlangıç ve bitimler, binalar yol bağlılık bilgisi ve burada dış kapı numarası ve tahsisten bahsediyoruz. Bağımsız bölümler, bina dış kapı numarası bağlılığı var, buna iç kapı diyoruz ve güncellemenin geneline baktığımız zaman, sınırla başlayıp, yollarla devam edip, yapı ruhsatları, kayıt, yapı kullanma izni, yanan-yıkılan binalar kayıt ve fi zik yapıların takibi şeklinde.

Bir de geçici yapılar var. Genelde geçici yapıları kaydetmemeyi tercih ediyor belediyelerimiz, ama bu yasada var, bunu uygulamak zorundalar, çünkü bu da anlık bilgidir. Mobil evle birisi gelip şehrin kenarına geçici olarak yerleşmiş olur ya da çadır kurmuş olabilir. Bunun ulusal adres veritabanındaki adres kayıt sisteminde yeri olması gerekiyor.

Güncellemeye baktığımızda, burada kritik olan şu: Yerleşim yeri adresi, UAVT ilişkisi hizmetlerinde istekler. Bir istek bir şekilde geldiği zaman, mutlaka ilgili kurum, “Bu kişinin yerleşim yeri bilgisi var mı?” diye TC numarasından bakıp, eğer yoksa, ilgili belediyesinden mutlaka yerleşim yeri adresini doğrulama ve bunu ilçe nüfus müdürlüğüne beyana yönlendirmekle yükümlü, hizmeti yapmadan önce ve bu kayıttan sonra hizmeti sağlamak durumunda.

Belediyelerin iç işleyişlerine baktığımız zaman, bu yapı ruhsatlarıyla başlayan, fakat diğer bütün hizmetleri de ilgilendirdiği için, güncelleme açısından son derece kritik, çünkü ulusal adres veritabanı kuruluş sürecinde genelde çok uzman olmayan kişiler numarataj çalışması yaptı. Hatırlarsınız, daha önceleri 1013 sayı bu yanılmıyorsam, ilk kanunlarımızdan birisiydi, numaralamaya ilişkin kanun ve bu kanuna göre belediyelerde numarataj birimi mecburiyeti yoktu ve sadece sayımlarda, bir de seçim zamanlarında

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

186TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

güncelleme yaparken numarataj birimleri hatırlanıyordu, ama şimdi artık öyle değil. Dolayısıyla bütün hizmetlerde yerleşim yeri adresi doğrulama mecburiyeti olduğu için, bunu yeni başvurularda ve belediyeden alınan hizmetlerin tamamında yansıtılması gerekiyor, anlık güncellemenin yürümesi için.

Bunların tümünü sayarak vaktinizi almayacağım, ama burada kritik bir şey var: Yeşil olanlar, bizim aslında bugün itibariyle işleyen, güncellenen bir bilgi, bir veri durumunu gösteriyor. Yapı ruhsatı, yapı kullanma izni, bu yanan-yıkılan yapılar; ancak ülkemizdeki birçok belediyede yanan-yıkılan yapılarla ilgili prosedür tam uygulanamıyor. Evlilik bölümü çok iyi çalışıyor, çünkü evlenmelerde genelde ulusal adres veritabanındaki adres kayıtlarından yararlanıyor, bu aynı şekilde olsun veya olmasın, fark etmiyor. Dolayısıyla baktığımızda, belediyeler ve il özel idareleri, yönetim bilgi sistemindeki bu verileri yasal olarak kullanmak ve kullandırmakla yükümlü olduklarını görüyoruz, ancak böyle güncelleme olacak.

Diğer bir yasa, Emlak Vergisi Kanunu, 1319 sayılı Kanun. Oraya da baktığımızda, vatandaşların belediyeye ek beyan verme, “Vergi borcu yoktur” belgesi alma, yeni beyanda bulunma ya da beyan yenileme gibi işlemlerde mutlaka yerleşim yeri bilgisini doğrulamakla yükümlü. Yani numaratajdan önce yerleşim yeri adresini doğrulayacak ya da TC numarasının karşısındaki yerleşim yeri adresi, kimlik paylaşım sisteminden çağırdığında doğru adres gelecek, “Evet senin adresin doğru, hizmetini yapıyorum” diyecek ya da “Senin yerleşme yeri adresin hatalı, sen önce git numarataja uğra, doğrusunu öğren, ondan sonra da nüfus müdürlüğüne git, bunun doğrusunu kaydettir, beyanını yap” diyecek. Bu emlakla ilgili işlemlerde böyle bir süreci geçmek zorunda.

Bakın, dikkatinizi çekerim, başka bir belgeden bahsetmiyorum, sadece başvuru yapan kişinin TC numarasının karşısındaki yerleşim yeri adresinden bahsediyorum, çünkü bunun önemli bir yönü var. Emlak Vergisi Kanunuyla ilgili 2011 yılının 7. ayında bir genel tebliğ yayınlandı. Burada emlak vergisi bildirimlerinde mükellefl erden bildirim dışında bir belge talep edilmemesini emrediyor. Bu demektir ki siz vatandaşın TC numarasıyla yerleşim yeri adresinin dışında bildirimde bulunduğu yerle ilgili bilgiyi alacaksınız, başka belge istemeyeceksiniz.

Özürlülerle ilgili hüküm var; burada da “Özürlü kimliği dışında bir belge istenmeyecektir” deniliyor. Tek meskeni olanlarla ilgili hüküm var; emekli, dul ve yetimlere ait form, şehitlerin dul ve yetimlerine ve gazilere ait form, hiçbir geliri olmayan tek meskenlilerden de “Bu mesken muayyen zamanlarda dinlenme amacıyla değil, daimi olarak kullanmaktayım” şeklindeki değişikliği içeren taahhüt belgesi dışında bir belge talep edilmemesini söylüyor. Bu ulusal adres veritabanının devreye alındıktan sonraki zaman diliminde işlemek zorunda olan bir durum. Ancak biz birçok belediyemizde emlak beyanında, emlak vergisiyle ilgili ya da bir beyanda bulunmak için gelen vatandaşa önce diyoruz ki, “Git tapunu getir.” Sonra diyoruz ki, “Adres bilgini yaz.” Sonra diyoruz ki “Kullanma iznini getir.” Bir sürü belge istiyoruz. Bu belgelerin istenmemesi gerekiyor, çünkü bu tebliğle açıklaması var, “Bunu siz tapu bilgisini TAKBİS’ten soracaksınız, diğer

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

187TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

belgelerle ilgili ihtiyaçlarınızı da ilgili kurumlardan soracaksınız” ve bunu kesin hükme bağlamış.

3194 sayılı Yasaya göre baktığımızda, genelde biz bir yerleşim yeri adresinin ruhsatlı olup olmadığına bakmayı tercih ediyoruz belediyelerde ya da yapı kullanma izni var mı diye bakıyoruz. Ama biraz sonraki devamında göreceksiniz, esasında iş o değil. Biz yasaya göre kamu arazisi mi, değil mi yapının yapıldığı yer, kaçaksa, projeye dönüştürülür mü, dönüştürülemez mi, bu yapıyla ilgili projelendirme, ruhsatlandırma sürecine geçebilir miyiz diye bakıyoruz. Sonra da kaçak yapılarla ilgili, kaçaksa eğer, 3194’ün 32. maddesine göre diğer işlemleri yapıyoruz.

İmar Kanunuyla ilgili yine Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi Kullanılmasına İlişkin Mecburi Standart Tebliği var. Bu standart, biraz önce söyledim, standartları biraz revize eden yeni bir durum. Bu da 2007 yılında 5490 sayılı Yasadan sonra ortaya çıkmıştır. Burada bizi ilgilendiren tarafı şudur: Yapı ruhsatlarıyla ilgili birçok belediyede çalışıyor bu, ama sadece ulusal adres veritabanına yazma şeklinde yürüyor. Bunun aslında belediyenin kendi sisteminde de yazılması lazım ki, belediyenin diğer iş ve işlemlerine bu veriler doğrudan kullanılabilsin.

Burada çok ayrıntılı belki göremiyorsunuz, ama bu slaytları ben komisyon olarak bırakacağım, komisyon adına da bırakacağım. Yapı ruhsatı aldığı zaman bir vatandaş, yeni bir numara üretilecekse onunla ilgili, dış kapı numarası veya iç kapı numarası, mutlaka yapı yeni mi, değil mi ya da mevcutlarda da düzeltme olacağı için, bu sorgulanıyor. Şuraya geldiği zaman, teknik uygulama sorumlusu, temel vizesiyle ilgili koordinatları getirmiş mi, getirmemiş mi; binanın coğrafi k olarak konumu, sistemde işlenebilir mi, işlenemez mi, onlar sorgulanıyor. Bu sorgulamadan sonra hem ulusal adres veritabanına bunun kodlanmış olarak yansıtılması, hem de belediyenin kendi sisteminde kalmış olması gerekiyor ki, ulusal konumsal veri altyapısına uygun bir bilgi üretmiş olalım.

Yine İmar Kanununun yapı ruhsatlarıyla ilgili bölümüne baktığımız zaman, bu sağda gördüğünüz form, mevcut ulusal adres veritabanında işlenen bir form. Solda da bir sürü belge isteniyor, yapı ruhsatıyla ilgili, onların listesini görüyorsunuz. Bütün bunları tabii ki basılı formlarla takip etmek çok zor. O nedenle bunu mutlaka elektronik ortamda ve mutlaka mekânsal bilgiyse, ulusal konumsal veri altyapısına uygun şekilde sisteme işlenmesi lazım.

Sorunlara geldiğimizde, genelde 5490 sayılı Yasa, e-devlet uygulamalarıyla ilgili birçok aktiviteyi tetiklediği için, burada daha çok yaşıyoruz. Nasıl biz bir zamanlar sayısal harita, coğrafi bilgi sistemimiz için temel altlıktır ya da ulusal koordinat sistemindeki bir yüzey ağı noktaları bizim için temeldir diyorsak, artık günümüzde 5490 sayılı Yasayla üretilen konumsal bilginin de bizim için temel olduğunu söylemek zorundayız.

Burada bunun devamını gördükten sonra bana hak vereceksiniz. Bir kere ilçe sınırları çizgisi hataları var, geçmişte genelde sınırlar hudutnamelerle tanımlanmıştır. Mahalle sınırı çizgilerinde hatalar var, uygulamaya girdiğimiz zaman çoğu tartışmalıdır. 2

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

188TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

muhtarlık arasındaki sınırın düzeltilmesi için belediyeler bazen 6 aydan fazla zaman harcar. Bunun ayrıntısına girmeyeceğim, biraz uzun bir süreç. Binaların meydan, bulvar, cadde, sokak ve küme evler yol bağlantısı hataları var. Yani siz binayı aslında ilk kayıt esnasında ulusal adres veritabanında bir yerde tanımlamışsınız bir sokağı göstererek, ama bunun coğrafi bilgi sistemi ortamına aldığınızda, bunun böyle olmadığını görüyorsunuz ve düzeltiyorsunuz.

Bina, apartman, blok, site tanım farkları var, bu önemli bir problem. Bir de bina içi bağımsız bölüm sayılarında farklar var. Şöyle söyleyeyim: Siz yapı ruhsatını alırken, o yapı ruhsatının ekindeki mimari projeye, inşaat projesine göre binayı yapmışsınız. Projede 20 tane konut, 4 tane de işyeri gözüküyor. Arazide UAVT’nin kuruluşu esnasında birebir ne varsa tespit edildiği için, bakıyorsunuz ki 22 tane konut var, altta da 4 tane işyeri var. Bu durumda ortaya çıkan farkın mutlaka resmileştirilmesi lazım ve bununla ilgili diğer süreçlerin çalışması lazım. Bağımsız bölümlerle ilgili en büyük problem bu ya da tersi, 20 konut görünüyor, bir bakıyorsunuz 18 konut çıkıyor, yani bu da olabiliyor, bu sorunlar var.

Bina bağımsız bölümü tanımlarında sorunlar var; konutken işyerine dönmüş ya da işyeriyken konuta dönmüş. Bağımsız bölüm nitelik bilgilerinde değişiklik var, son kat bölme ve birleştirme, yani çatı katının içinde dubleks yapı ya da orada başka bir şekilde durumu değiştirme var.

Köşe binalarda dış kapı numarası tahsisinde ciddi problemler var. Bu problemlerin çoğu, aslında ulusal adres veritabanının coğrafi bilgi sistemi temellerine uygun kurulmamasından kaynaklanıyor. Arsa dış kapı numaralarının tahsisinde problemler var, inşaat süreci ayrımı yapılamıyor mesela şu anda. Siz ulusal adres veritabanına arsadan inşaata çeviriyorsunuz. Orada inşaat olarak işaretlenen bölümde 10 tane bağımsız bölüm var, oradaki 10 tane bağımsız bölüme nüfus müdürlüğündeki yetkili birisi beyanda bulunursa, oraya yerleşim yeri adresi kayıt yapabiliyor, böyle bir sorun var. Bu da olmayan, yani henüz bitmemiş binaya bir yerleşim yeri adresi kayıtlaması gibi bir durum ortaya çıkarıyor.

Bağımsız bölüm nitelik değişikliği var, hiç kayıtlı, tescil harici yerlerde olmayan binalar var. Genelde bunlar sıkıntı, çünkü siz ada-parselini kaydetmek istiyorsunuz sisteme, ama tescilli değil yapılar ve dış kapı numarası, iç kapı numarası kayıt yapma zorunluluğu var. Bazı belediyelerde şöyle bir yaklaşım var: Deniliyor ki, “Tescil harici binayı yapmış vatandaş, ne güzel oturuyor.” “Kaydet bunu numarataj bilgi sistemine” diyorsun, “Hayır, onun ada parseli yok, ben onu kaydetmem, ruhsatı da yok” diyor. “Niye?” “Kaydedersem ben suç işlemiş olurum.” Fiilen bina var, ama kaydederse suç işlemiş oluyor. Hâlbuki yasa öyle demiyor, diyor ki, “İnsan unsuru olan bütün kapalı mekânları siz numaralama yapacaksınız.” tabii yasaya uygun davranılmamış oluyor ve mevcutlar kayıt yapılmadan bırakılmış oluyor veya ilave bağımsız bölüm yapmış, siz onu sistemde gözükmediği için diyorsunuz ki, “Komşuyla kira sözleşmesi yap, ben seni öyle sisteme kaydedeyim, komşunun yanında oturuyormuşsun gibi bir beyanda bulun.” Bu da yanlış bir yönlendirme; bu şekilde bir bağımsız bölüme birkaç hanenin yerleştirilmesi durumunda ise, kolluk

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

189TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

kuvvetleri bunun doğruluğunu incelemekle yükümlü ve ilçe nüfus müdürlükleri bu anlamda yönlendirme yapıyor. Bunun bilinmesinde fayda var, zira bu da ciddi bir hata.

Hiç kayıtlı olmayan geçici binalar var, biraz önce bahsettim. Yapı ruhsatları ve yapı kullanma izin belgesi, tek tarafl ı kayıt, soru işareti koydum buraya, şu şekilde bir sonuçla karşılaşıyoruz: Yapı ruhsatı almış, yapı kullanma izin belgesi var, siz bunu sisteme kaydetmişsiniz, fakat burada zaman içerisinde bir nitelik değişikliği olmuş ve siz bunu izleyemiyorsunuz, artık kontrolünüzden çıkmış fi ziki durum. Bunun güncellenmesi gerekiyor. Bu daha çok turizm bölgelerinde yaşanan bir durum. Siz bir tesis yapmışsınız, içeride 20 tane bağımsız bölüm var ve bir bakıyorsunuz, 50 olmuş, ama bunu belediyedeki numaralama yetkilisi bilmeyebiliyor.

Kamu yerleri tespit ve kayıt eksiklikleri var. Bu tescil harici yerler de, altgeçitlerdeki işyerleri ya da yollarda yapılmış olan işyerleri, bunlar genelde numaralama dışı kalabiliyor.

Tapu Planları Tüzüğüne uyulmaması; burada Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, lisanslı harita kadastro büroları ve serbest harita mühendislik müşavirlik büroları rol alıyor ve işletilmemesinden kaynaklanan bir durum.

Çözüm önerilerine geldiğimizde, 5490 sayılı Kanun ve yönetmeliklerine uyulması gerekiyor. Uyarsak, aslında problemi aşmış oluyoruz, çünkü doğrusu budur, hukuki olarak bizim önümüzde bir yasa var.

Burada kritik olan şu: 17. maddeyi aldım; “Numara verilmesi gereken yapılar, her çeşit resmi binalarla ev, apartman, işyeri, cami, otel, fabrika, depo ve benzeri bütün binalardır. Bir binaya numara verilmesi için, ikamete mahsus olup olmadığına, kullanım şekline, yapı belgelerinin bulunup bulunmadığına bakılmaz.” Belediyedeki görev yapan arkadaşlarımızı korkutan bir madde bu, çünkü “Eğer kaçak yaptıysa, bir bağımsız bölüm ya da işyeri ürettiyse, ben ona numara vermem” diyor. Ancak ülkemizde yüzde 65-yüzde 70 yapıların ya kaçak ya da projesine ve eklerine aykırı olduğunu düşünürsek, bu maddenin yorumlanmasından dolayı ciddi mağduriyetler çıkıyor ve vatandaş, idareyi mahkemeye verecek noktaya geliyor, bazı durumlarda da mahkemeye gidiyor.

5490 sayılı Kanunun uygulama süresiyle ilgili bir geçi madde var, bütün bu anlattıklarımla ilgili sürecin ne kadar yerinde olduğunu gösteren bir madde. “Nüfus Hizmetleri Kanunuyla kanunun yayınladığı tarihten itibaren 2 yıl içinde kurumlar ve tüzelkişilerin mevzuatlarını bu kanun hükümlerine uygun hale getirerek, işlemlerinde kimlik numarasını kullanma zorunluluğu uygularlar” hükmü çok önemli. Bu süre, 29 Nisan 2008’de doldu arkadaşlar, yani 2008 yılının Mayıs ayından bu yana iş ve işlemlerinde kamuda görev yapan arkadaşlar, yasanın bu maddelerine uygun hizmet üretmedilerse, aslında birazcık suç işlemiş oldular. Tabii yargıya intikal ettiği zaman, bu suç biraz olmuyor, büyük oluyor.

Adres kayıt sisteminin uygulanmasına ilişkin Mayıs ayının 21’inde yayımlanan 2008/8 sayılı Başbakanlık Genelgesi yürürlükte. Orada da nelere uyulması gerektiğini söyledim, biraz önce bahsetmiştim. Kritik olan, standart, adres bileşenleriyle ilgili standartlara uymak.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

190TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Diğer bir çözüm önerisi şu: 7201 sayılı Kanunun uygulanmasından doğan hükümlerin belediyelerde görev yapan ister coğrafi bilgi sisteminde olsun, ister kamulaştırmayla ilgili işte olsun, ister yönetim bilgi sistemiyle ilgili iş ve işlemlerde çalışan bir arkadaş olsun, birimlerin adını söylemem önemli değil, bu yasa arkadaşlara bazı hatırlatmalar yapıyor. 21. madde, ben sadece kritik olan yerini söyleyeceğim, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyetli azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır.” Bu şekilde tebligat yapılmış oluyor, çünkü ulusal adres veritabanında bir kişinin sadece bir tane yerleşim yeri adresi var. Siz orayı beyan etmişsiniz, artık orası hukuken geçerli.

Yaş ve ehliyet şartıyla ilgili bir hüküm var, yine bu 5490’dan sonra yürürlüğe girdi. Orada da diyor ki, “Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi olarak tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır. Asılma tarihi tebliğ adresi sayılır.” Burada 35. maddeyi okudum, 22’yi okumam lazımdı; “Yerleşim yeri adresinde olan yetişkin kişilere de, ehliyeti olan kişilere de tebligat yapılabilir” diyor. Yani sizin adınıza gelen bir belgeyi ailenizdeki birisi alabilir ve o da tebligat sayılıyor.

Çözüm önerilerine devam edelim: Bizim açımızdan ve sektör açısından kritik, bir de ulusal konumsal veri altyapısındaki güncellemeler açısından çok önemli; Tapu Planları Tüzüğü. Bu tüzük yürürlüğe girdi, ama biraz önce bahsetmiş olduğum sorunlarla ilgili bölümde dikkat ederseniz, birçok binanın dış kapı numarasında hata, bağımsız bölümünde hata, irtifak tapusundan kaynaklanan hata, kat mülkiyeti tapusundan kaynaklanan hata ve gerçekte olmayan, gerçekle uyuşmayan kapı numaraları, dış kapı ve iç kapı numaralarından bahsettim. Bunların giderilmesiyle ilgili uzun tartışmalardan sonra kamuda, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2011/3 sayılı Genelgeyi yayınladı. Bu genelgeyi ben inceledim ve buradan bazı özetler çıkardım.

Tapu Planları Tüzüğü esaslarına göre bağımsız bölüm planı hazırlanması halinde, teknik rapor, kadastro müdürlüğü veya lisanslı harita kadastro bürosunca düzenlenip sunulduğu takdirde, belediye ve il özel idaresi tarafından bu planın onaylanması... Burada kritik olan şey şu: “Numaralar dışında mimari proje veya inşaat projesinde başka bir değişiklik yapılamaz.” Yani “Ben nasılsa bağımsız bölüm numaralarını değiştirebileceğim, bu anlamda da Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü genelge yayınlamış, burada Tapu Planları Tüzüğüne uygun plan da hazırlarsam geçer” derseniz, burada mimari projeyle oynama yok, yeni bağımsız bölüm üretme yok, bağımsız bölümleri kapatma yok. Yani siz mimari projenin ve inşaat projesinin özüne dokunmadan içerideki numaraları düzeltiyorsunuz.

Kadastro müdürlüğü LİHKAB tarafından tapu sicil müdürlüğüne bu dosya sunulur, Tapu Sicil müdürlüğü beyanlar bölümüne bunu işler. Ayrıca 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu 35 ve 38. maddesi uyarınca tebligat yapar, yöneticiye veya 1019 sayılı Kanuna göre ilgililere tebliğ eder. Düzeltmeye konu bağımsız bölüm artı bloklarla ilgili ayni ve kişisel haklar

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

191TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

kısıtlaması varsa, hak lehtarı veya talep eden idareden düzeltmeye ilişkin muvafakatname alınır. Yani imzası noterden tasdikli bir muvafakatname. İkinci bir düzeltme istenmesi halinde, yani bir yerde biz bağımsız bölümleri düzelttik, sonra bir değişiklik daha oldu, belediyede bir numaralama değişikliği daha oldu, bu durumda artık vatandaş, bu işlemi yaptıramıyor, yaptırmak için mahkeme kararı getirmesi gerekiyor, bu hem Tapu Planları Tüzüğü, hem de bu genelgeye uysa bile. Düzeltme sonucu çalışması bir nüshanın ilgili belediyesine, il özel idaresine gönderilmesi sağlanır.

Diğer bir çözüm, harita uygulama sorumluluğu, proje uygulamalarında ısrar edilmesi. Harita mühendisleri tarafından yapılan aplikasyon ve planlar, vaziyet planı tespitleri önemli, bu güncelleme açısından kritik. Tapu Planları Tüzüğüne uyulması, orada da vaziyet planı ve bağımsız bölüm planı hazırlanması ve bunu belediyesine onaylatıp ilgili tapu sicil müdürlüğünde bağımsız bölüm numaralarını ve blok numaralarını gösterir şekilde sunulması...

3194 sayılı Kanunla ilgili çözüm önerisi şu: Bu uygulayıcı arkadaşların “Ben kaçak bir yapıyı tespit ettim, buna numara vermeyeyim de durumu kurtarayım” yaklaşımından kurtulmaları açısından çok önemli. Burada saptanan, yani siz 5490 sayılı Yasaya göre gittiniz, arazide kaçak bir yapı tespit ettiniz, bağımsız bölüm tespit ettiniz, işyeri tespit ettiniz. Bunlarla ilgili siz ilgili mükellefi n önce kendi sisteminizden tespitini yapıyorsunuz ve sicili karşılığına bu durumu işliyorsunuz. Eğer bu kişinin bir sicili yoksa bile, bu kişi adına bir emlak siteminde sicil açıyorsunuz, diyorsunuz ki, “Bu kişinin burada bir bağımsız bölümü var, işyeri var ve bu kaçak.” Bunu bir kere kaydediyorsunuz. Sonra bu durumu bildiren bir tebligat gönderiyorsunuz kendisine ve beyana çağırıyorsunuz, “Gel, senin bir yerini tespit ettik biz, bir beyan ver” diyorsunuz. Üçüncü aşamada beyan sonucunda gerekli proje ve tadilat ve ruhsatlarına uydurma sürecini başlatacaksınız, “Yeniden projelendirilecek burası, projesine uygun hale getirilecek” diyorsunuz, yoksa da ruhsat almaya davet ediyorsunuz. Dördüncü aşamada, davete uymayanlar için 3194’ün 32. maddesini işletmeye başlıyorsunuz. O da nedir; imar müdürlüğü burada gider, kaçak yapı tespiti yapar ve süreci işletir. Sonra cezai işlemler ve ilgili süreç tamamlanır ve arkasından da tahakkuk ve tahsilat sürecini uygular ilgili bölüm, gelir sistemindeki ilgili bölüm. Siz kaçak diye bundan vergi alamazlık yapamazsınız. Yani biraz önce emlak vergisiyle ilgili bölümleri sizlere söyledim, bunu böyle yapma keyfi yeti yok kamunun.

Sonuç olarak, coğrafi bilgi sistemi ve yönetim bilgi sisteminin bütünleştirilmiş hali, ortak akıl adresi olabilir mi? Halil Hocam, portalda verilerin nasıl bilgiye dönüştüğünü ve nasıl veriden veri türediğini, sonra da bunun kendi projelerinde kurumların kişilerin nasıl kullanabildiğini özetledi. Esasında buraya kadar anlattıklarımla birlikte, ulusal konumsal veri altyapısının temelleri, yani veri tarafı doldurulmazsa, bizim gelecekte bu olumsuzlukları çok daha konuşacağımızı düşünüyorum. Onun için işin teknik tarafında bir eksikliğimiz olmadığını düşünüyorum.

İdari tarafında ciddi sıkıntılar var, hem il özel idareleri, hem belediyeler düzeyinde, hatta organize sanayi bölgeleriyle birlikleri buna katmamız lazım, çünkü organize sanayi

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

192TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

bölgeleri, aynı zamanda birer belediye. Hukuki sıkıntılar var, onların aşılması için mutlaka her defasında hukuki bilgiye başvurmamız lazım.

Mevcut grafi k verilerin durumunu biz sadece “Hadi sayısallaştıralım şunu da sistemde yer alsın” diye değil, onların da teknik ve hukuki geçerliliğine bakmamız lazım.

Emlak vergilerinin durumunu mutlaka yönetilebilir hale getirmemiz lazım, çünkü ülkemizde 80’li yıllarda başlanan emlak bilgisi ve kayıt sistemleri, o tarihte genelde beyanla oluşan adreslerle yaratılmıştır. Onların çoğu, biraz önce bahsettim, artık yasal değildir, ama geçerlidir, çünkü beyan edilmiştir ve sistemde vardır. Fakat günümüzde hizmet yaparken, kullanırken güncellenmesi ya da bir projeyle güncellenmesi ve ulusal adres veritabanına bağlanması zorunluluğu vardır.

E-devlet ve UAVT uygulamasının geliştirilmesi için bütün yerleşimlerdeki UAVT kayıtlarının coğrafi bilgi sistemine uyarlanması lazım. Bunun anlamı, siz UAVT’de kayıtları indireceksiniz, sahaya o kayıtlarla çıkacaksınız haritayla birlikte ve bunları buluşturup güncelleyeceksiniz, çok da hatalar var, onları da düzeltmiş olacaksınız.

Gelir sisteminde iyileştirmeden bahsettim. Bunun için veri setlerinde düzenleme ve düzeltme gerekiyor.

Saha ve veritabanı farklılığının giderilmesi lazım. Biraz önce söyledim, sahayla veritabanı ve de resmi coğrafi bilgi sistemindeki farklar genelde sıkıntı yaratıyor uygulayıcılara.

Vergi tahakkuk ve tahsilat düzeninde bir düzeltme gerekiyor, bunun da yapılması lazım ve bu yansıtılması lazım. Bu belediyelerde ve belediyelerin yürüttüğü hizmetlerde vatandaşa karşı adil bir hizmet dağılımı ve doğru bir vergi toplamasını getirecektir, çünkü birçok kayıt hatalıdır ya da hiç kayıt yoktur. Bildirmek isterim ki, bir belediyenin yönetim bilgi sistemi veritabanında, bina beyanları tablosunda beyan edilen alan, sıfır metrekareli beyanlar çıktı, beyan edilen binanın alanı sıfır metrekare. Yani bu tür hatalar da var. Bütün bunların düzeleceğini ve vatandaş odaklı hizmetlerde kaliteyi artıracağını düşünelim. Sisteme olan güven oranı, yani biraz kötü de olabilir sistem, oraya bir güven var mecburen, yasalardan dolayı hizmet almak zorunda vatandaş, ama bu güven hep kuşkulu. Bu güven oranını artırmayı düşünmemiz lazım, bizlere ve kamuda çalışan arkadaşlarımıza düşen görev bu.

Ben biraz süreyi uzattım, ama bunlara değinilmesi gerekiyordu Başkanım. Dikkatiniz için teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Çok teşekkür ediyoruz Fikri Beye, çok kapsamlı bir çalışma hazırlamış. Fikri Beyin sunumlarını kısaltmada her zaman sorun yaşarız, ama çok bilgi var, çok teşekkür ederiz kendisine.

Şöyle bir şeyle özetlesek sizin sunumunuzu, yani UKVA’nın bir ayağı tabii yerel yönetimler ve il özel idareleri, yani belediyeler ve yerel yönetimler, bizde orası da bayağı karıştırılıyor. Kent bilgi sistemi denildiği zaman, sadece aslında belediye bilgi sistemi kastediliyor, ama kent lafı kenti kapsayan bilgi sistemi olması lazım. Buradan baktığımız

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

193TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

zaman, biz ulusal konumsal veri altyapısının çok önemli bir boyutu, yerel yönetimler ve kentler. Sizinki daha ziyade sunumda yerel yönetim ağırlıklıydı. Ulusal konumsal veri altyapısı buradan veri alacak, yerel yönetim de bir miktar veri alabilir. O zaman buradaki veriye ne kadar güvenebiliriz diye bir şey söyleyebilir miyiz? Mesela bu son olayda, diyelim ki ne kadar çadır lazım, tespit edeceksiniz. O zaman bina bilgilerine ihtiyacınız var, orada da buradaki sorunlar var. Bunların uzmanı sizsiniz. Ne kadar güvenebiliriz?

FİKRİ HAŞAL- Şöyle Sayın Başkan: Bizim eğer özellikle yasalardan bahsettim, özellikle uygun veri toplamaktan bahsettim. Eğer biz envanterimizi doğru bilirsek, afet öncesi planlamayı da doğru yaparız, söylediğiniz gibi ve ulusal düzeydeki planlarda da doğru altlık yaratmış oluruz. Onun için ulusal konumsal veri altyapısı bakımından baktığımızda, ısrarla standartlara uygun veri üretmeyi sürdürmemiz gerekiyor ve de anlık üretmemiz gereken verilerde de çok katı olmamız lazım, çünkü anlık veri bazen hayat kurtarıyor.

OTURUM BAŞKANI- Yani bir oran diyebilir miyiz, yüzde kaçına güvenilebilir, şu anda belediyelerdeki bina verisi?

FİKRİ HAŞAL- Şöyle: Bunu iki türlü cevaplandırmak lazım. Birincisi, ulusal adres veritabanındaki kayıtlarını geri almış, coğrafi bilgi sistemiyle bütünleştirilmiş belediyeler burada yüzde 95’ine güvenebilirsiniz. Hatta yüzde 100’üne güvenebilirsiniz, bu güncelleme düzeninde kurgularsa.

OTURUM BAŞKANI- Var mı öyle belediyeler?

FİKRİ HAŞAL- Var öyle belediyeler. Ancak eğer bunu yapmamışsa belediye ya da ulusal adres veritabanındaki kayıtları coğrafi bilgi sistemi kendisinde yoksa ve coğrafi bilgi sistemiyle bunları birlikte güncellemiyorsa belediye ya da hiçbir şekilde bu anlamda çalışma yapmamışsa, orada şöyle söyleyeyim: Ulusal adres veritabanındaki kayıtlarımızın konumsal veri yönüyle baktığımızda, doğruluğu sıfır, çünkü orada konumla ilgili bilgi yok, sadece tekst bilgi, bir bağlantı yok. Ancak biz bunları ilk indirdiğimizde, yani kendimize alıp sonra arazide doğrulamaya başladığımızda görüyoruz ki, bu tekst verilerin de yüzde 60, yüzde 70’i doğru, kalanı hep kuşkulu ve düzeltme gerektiriyor.

OTURUM BAŞKANI- Çok teşekkür ediyorum, emeğinize sağlık.

Son olarak Ertuğrul Beyi dinlemek istiyoruz.

Buyurun.

ERTUĞRUL BOZA (DPT)- Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Çok disiplinli bir bilgi sistemi olan coğrafi bilgi sistemlerinin tanıtılması ve iş hayatında yerini almasına yönelik düzenlenen etkinliklere Odamızın öncülük etmesinden büyük memnuniyet duymaktayım. Ancak, bundan önceki kongreleri dikkate alarak, bu Kongreye ilginin giderek azaldığını düşünüyor ve bunun üzerinde durulması gereken bir husus olduğunu ifade ederek konuşmama başlamak istiyorum. Bu ilgi azlığının nedenlerinden

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

194TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

biri; bakanların, üst düzey bürokratların etkinliklere katılmaması dolayısıyla daha alt seviyedeki bürokrat ve memurların oda tarafından düzenlenen etkinliğe katılımının üstleri tarafından nasıl değerlendirileceği kaygısını yaşamaları diğeri ise etkinliklerde katılım sağlayıp konuşmacı olan veya bildiri sunan kişilerin genelde aynı katılımcılar olmalarıdır. Buna birazcık açıklık getireyim. Etkinliklerde dünya çapında ün yapmış bilim adamları veya iş adamlarının davet edilmesi yada güncel konularda söz sahibi olan kişilerin davet edilmesi etkinliklere canlılık katacak ve basının dikkatini çekebilecektir. Aslında Düzenleme Kurulu’nun bir çok kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey bürokratına, ünlü ve önemli şahsiyetlere davetiye gönderdiğini biliyorum. Bütün bunlara rağmen katılım olmuyorsa bunun irdelenmesinin ilerideki etkinliklerin canlılığı açısından faydalı olacağına inanıyorum.Şimdi biraz çalıştığım kurum ve çalışmalarımızdan bilgi vermek istiyorum. OTURUM BAŞKANI- Küçük bir ekleme yapayım: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı CBS Genel Müdürlüğünden katılım talebimiz oldu, fakat henüz CBS Müdürlüğünün kurumsal olarak yapılanmayı tamamlayamadığı gerekçesiyle katılımı sağlayamadı, bir gerekçesi o. Ama Tapu Kadastrodan arkadaşımız da aynı gerekçeyle mi katılmadı, onu bilmiyorum. CBS Genel Müdürlüğünden katılım, bu noktada müsteşarlık düzeyinde gelen bir kararla katılım o yönde sağlanamadı. Diğerini ayrıca tartışabiliriz, fazla girmeyelim isterseniz.

ERTUĞRUL BOZA- Yeni Kanun Hükmünde Kararnameyle bir tabela değişikliği yapılarak Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığı’nın ismi Kalkınma Bakanlığı oldu. Kalkınma Bakanlığı makro ekonomik hedefl er doğrultusunda planlı ve programlı büyümenin sağlanması, mükerrer yatırımların önlenmesi, kamu kurumlarının projelerine kaynak aktarılması ve bu projelerin izlenmesinden sorumludur.

Bilgi Toplumu Dairesi Başkanlığı ise, 2006-2010 dönemini kapsayan bir Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı hazırladı. Bunun içerisinde Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi, UYAP ve TAKBİS gibi projelerin yer aldığı 111 tane eylem veya proje bulunmaktadır. Bu eylemlerin bir kısmı tamamlandı bir kısmı devam etmektedir. Ayrıca, coğrafi bilgi sistemleriyle ilgili uyulması gereken minimum standartların da içinde yer aldığı Birlikte Çalışabilirlik Rehberi’ni yayımladı.Yine kamu kurumlarının sunacakları projeleri nasıl bir formatta sunmaları gerektiğine yönelik ve onları yönlendirici olarak Kamu Bilgi İletişim Teknolojileri Hazırlama Kılavuzunu hazırlayıp yayımladı.

Müsaade ederseniz, şu anda çalışmaları devam eden mekânsal anlamda coğrafi bilgi sistemine altlık teşkil edecek ya da bu altlıktan faydalanacak projelerle ilgili bilgiler vermeye çalışayım. Kamu kurumlarından gelen görüntü ihtiyaçlarına bütüncül bir çözüm sunmak amacıyla biz mülga DPT olarak, Bakanlıklararası Harita İşlerini Koordinasyon ve Planlama Kurulu’na Türkiye Ulusal Ortofoto Projesi adı altında bir çalışma yapılması tefl ifi ni götürdük ve Genel Kurul’da bu önerimiz kabul gördü bu kapsamda bir fi zibilite hazırlandı. Bu çalışmada emeği geçen Harita Genel Komutanlığının temsilcisi Hakan Maraş Beye ve çalışma arkadaşım Özlem Hanıma ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum,

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

195TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ülkemiz için çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum. Bu fi zibilite kapsamında kamu kurumlarının ortofoto ihtiyacını tespit etmek amacıyla bir anket düzenlendi. Bu bağlamda; kurumlarımızın hangi çözünürlükte, hangi ölçekte, ne kadar sıklıkla veriye ihtiyaç duyduğunun tespitine yönelik bir anket yapıldı. Bu anketin sonucunda az önce ifade ettiğim gibi bir fi zibilite oluşturuldu ve mülga Devlet Planlamaya gönderildi. Biz de onu inceledik, şu anda görüşümüzü oluşturma aşamasındayız. Bu projenin, ülkemizin coğrafi bilgi sistemi açısından en temel altlık projelerden biri olacağını düşünüyorum, inşallah başarıya ulaşır. Biz de Kalkınma Bakanlığı olarak bu projeyi destekliyoruz. Ancak fi zibilitede bazı konuların daha iyi çalışılması ihtiyacı bulunmaktadır, umarım en kısa zamanda bunlar tamamlanır ve proje hayata geçirilir. Bu projede, ilk aşamada 1/5 000 ölçeğinde sayısal kamerayla tüm ülkenin görüntüsünün alınması planlanıyor. Bu ileriki aşamalarda il merkezlerinde belki 1/1 000 olabilir, bunlar taleple şekillenebilecek hususlardır.

Bir başka proje, Dünya Bankasıyla Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün imzaladığı ikraz anlaşması çerçevesinde, Gayrimenkul Değerinin Belirlenmesi ve Kayıt Altına Alınması Projesi’dir. Aslında Gayrimenkul Değerleme, Kadastro Modernizasyonu Projesinin bir alt bileşenidir. Bu proje kapsamında gayrimenkulün değerine etki eden parametrelerin belirlenmesiyle ilgili bir komisyon kuruldu. Bu komisyon, değere etki eden parametreleri belirledi. Ancak parametrelerin belirlenmesinin dışında, birçok gayrimenkul tipi olması ve bunların her birinin değerine etki eden faktörlerin farklı olması sebebiyle bir model kurulması, bu modelin algoritmaya dönüştürülmesi ve bir yazılımın geliştirilip iki pilot bölgede de test edilmesi ihtiyacı var.

Bir başka proje -Fikri Bey çok bahsetti, teşekkür ediyorum kendisine, herhalde Fikri Beyin endişelerini de giderecek bir proje- “Mekânsal Adres Kayıt Sistemi ve Çevrimiçi Emlak ve İnşaat İzinleri Projesi” adlı projedir. Bu proje ile, mevcut metin tabanlı olan Ulusal Adres Veritabanı (UAVT)’na mekânsal boyut kazandırılması amaçlanmaktadır. Proje bu yıl ihale edildi ve 2012’nin sonunda tamamlanması öngörülmektedir. Türkiye’nin en temel e-devlet projelerinden biri olduğunu düşünüyorum.

Bir başka proje, Tapu Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kendi ve ismi oldukça yıpranan bir proje olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin en temel projelerinden biri olarak kabul ediliyor ancak henüz bütün fonksiyonlarıyla tamamlanabilmiş değil. Tapu verisini belki bir şekilde sunuyoruz, protokollerle sunuluyor.

Bir başka proje, Ulusal Ulaştırma Portalı Projesi, Ulaştırma Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Alternatif ulaşım yollarının varış süreleri, karbon salınımı; tren, gemi, uçak, otobüs bileti gibi kombine bilet satışlarının online yapılabileceği bir projedir olup, 2012 yılı sonunda tamamlanması planlanmaktadır..

Ülkemiz için oldukça önemli olduğuna inandığım diğer bir proje, Orman Bilgi Sistemi (ORBİS) Projesidir. Ormanlarımız mantar, reçine, bal, kekik gibi bir sürü ağaç dışı orman ürünü varlığına sahip olmasına karşın, orman gelirlerimizin büyük bir kısmı tomruk satışlarından elde edilmektedir. ORBİS fi zibilitesine göre; eğer az önce bahsettiğim diğer

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

196TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

orman ürünlerinin envanterini tespit edip iyi bir planlama yapabilirsek yaklaşık her yıl 20 milyar dolar gelir elde edilebileceği tespiti yer almaktadır. Bu açıdan, inşallah başarıya ulaşır ve bir orman envanterimiz kısa sürede oluşturulur.

Tarımsal İzleme ve Bilgi Sistemi (TARBİL) Projesi diğer önemli bir projemizdir. Toprak, topografya, iklimsel veriler, verim ilişkisinin çıkarılması, iklim değişikliği ve kuraklığın izlenmesi amacıyla meteorolojik ölçüm özellikleri içeren istasyonların kurulması, tarım ve kadastro parselleri bazında tarım alanlarının belirlenmesi ve ekim alanlarının tespiti amaçlanmaktadır. Bu projenin tarım ve kadastro parselleri bazında tarım alanlarının belirlenmesi hedefi nin gerçekleşmesi ve sürdürülebilirliği için -şahsi görüşüm olarak söylüyorum- ulusal ortofoto ve bunun yanında TAKBİS’in bitirilmiş olması gerekmektedir. Proje çalışmaları devam etmekte olup, inşallah 2014’te tamamlanması öngörülmektedir.

Bir başka proje, Kent Bilgi Sistemi Standartlarının Belirlenmesi Projesi; bu da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılacak, sanırım ihalesi yapıldı. Kent bilgi sistemi adı altında birçok fi rmanın yaptığı projeler var. Bunlar birbiriyle ne kadar konuşuyor bilmiyorum, standartları ortaya koyacak bir çalışma yapılmasını bekliyoruz.

Yine Sanayi Bakanlığı tarafından Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) Projesi var; bütün işletmeler, şirketler burada tek bir sicil numarasıyla tutulacaklar. Bu proje de belli bir aşamaya geldi, 2013’ün sonunda tamamlanması planlanmakta.

Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı ve Portalının Kurulması Projesi, yaygın adıyla TUCBS olarak bilinen proje; bu proje 2006 yılında bilgi toplumu stratejisiyle başladı, 2011 yılında proje sorumlusu Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, TÜRKSAT’a yüklenici olarak bir iş verdi. Proje kapsamında Kalkınma Bakanlığına bir fi zibilite sunuldu, biz de o fi zibiliteyi değerlendirdik ve fi zibilitede gördüğümüz eksiklikleri kendilerine ilettik.

Bu Kongremizi de çok ilgilendirdiği için, biraz daha detaylı bilgi vereyim: Bugün coğrafi bilgi sisteminde bir şekilde her belediye, kamu kurumu bir kaynak harcamakta. Bu harcanan kaynakta herkes kendisinin standardını uygulamaya çalışmakta. 2006’da başlayıp 2010 yılında biten yaygın olarak TUCBS olarak bilinen 75 nolu Eylem kapsamında; verilerin içerik ve değişim standartlarının belirlenmesi ve mekânsal veri üreten kurumların bu verilerini sunacakları bir portal kurulması gerekmekteydi. Başarılı oldu mu? Ortada belirlenmiş veri içerik ve değişim standartları var mı ve mekânsal verilerinizi sunabileceğiniz bir portal oluşturuldu mu? Sanırım bu soruların cevaplarını herkes biliyor.

Biz TUCBS’ye altlık olsun diye başka kurumlara da kendi kurumsal coğrafi veri altyapısını oluşturabilmelerine yönelik projeler verdik. Bu kapsamda; mülga Çevre ve Orman Bakanlığı kendi CBS altyapılarını kurduklarını ve bir geoportal geliştirdiklerini bunun TUCBS’de ön görülen portal ihtiyacını karşılayabileceğini bu nedenle, bağımsız ve yetkin bir kurum veya konsorsiyum tarafından portalın TUCBS’de ön görülen ihtiyaçları karşılayıp karşılamayacağının test edilmesini resmi olarak talep ettiler. Biz de söz konusu talebi Çevre ve Şehircilik Bakanlığındaki Coğrafi Bilgi Sistemi Genel Müdürlüğümüze

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

197TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ilettik. Umarım, kurumsal taassuplar bir tarafa bırakılarak hakkaniyetli bir inceleme yapılır.

Sözlerime son verirken, ne kadar başarı gösterebileceğine ilişkin endişelerim olmakla birlikte Coğrafi Bilgi Sistemi Genel Müdürlüğünün kurulmasından memnuniyet duyuyorum. Mekânsal verinin oluşturulması, toplanması, işlenmesi ve sunulmasına ilişkin standart ve politikaların yer alacağı bir Coğrafi Bilgi Stratejisine ihtiyacımız olduğunu düşünüyor ve yeni Genel Müdürlüğümüzün bu ihtiyacı ivedilikle karşılamasını temenni ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Ertuğrul Beye teşekkür ediyoruz. Farklı kurumlar tarafından yürütülen projeleri de görmüş olduk; onların temsilcileri belki burada yok, ama o anlamda da faydalı oldu. Yalnız, bu şeyi vurgularsak bir miktar, yani TÜRKSAT’ın fi zibiliteyle ilgili çalışmasına ilişkin kararınız, sonuç kararınız nedir şu anda? Yeni bir yatırıma gitmeme noktasında bir kararınız var herhalde.

ERTUĞRUL BOZA- Hocam, şöyle: Eksiklikleri yazdık. Eleştirmek kolay, iş yapmak zordur, bunun bilincindeyiz, ama Kalkınma Bakanlığı zaten bir şeyi eleştiriyorsa, çözümünü koymak zorunda ve koyarak eleştiriyoruz. Neler yapılması gerektiğini kendilerine detaylı bir şekilde yazdık ve ilgili bütün bakanlıklara da bilgi amacıyla gönderdik. Bu konuda bilgi isteyen olursa, onlarla da görüşümüzü paylaşırız. Beklentimiz; eylemin tanımladığı işin kısa sürede tamamlattırılarak bize sunulması, veri, kurum fonksiyon matrisinin hazırlanması, detay öz nitelik kodlama katalogu, ana tema, temalarla ilgili eksikliklerin tamamlanması. Bu konuyla ilgili umarım bir 5 yıl daha harcamayız, kısa zamanda işler hazırlanır, bize gönderilir. OTURUM BAŞKANI- Bu eksikliklerin giderilmesi noktasında sizin bir süre sınırlamanız var mı?

ERTUĞRUL BOZA- Yeni kurulan bir genel müdürlüğe “Önümüzdeki yıl bu gelmezse şu olmaz” demek herhalde çok doğru olmayacaktır, ama şunu söyleyeyim: Bundan sonra “Al parayı, istediğin zaman gel” şeklinde olmayacaktır, sadece onu söyleyeyim.

OTURUM BAŞKANI- Bundan önce öyle mi olmuş?

ERTUĞRUL BOZA- Maalesef öyle oluyordu. Aslında DPT’nin elinde çok fazla şey olmayabilir; projeleri izleme görevi var, ama çok izleyemiyor, nedenleri çeşitli olabilir. Bunu söyledim diye belki çok da rahatsız olur amirlerimiz, ama hakikaten öyle. Ancak elinde şöyle argümanlar var: Dipnotlar düşer, yatırımı vermez, yatırımı aşamalı verir.

OTURUM BAŞKANI- Şu anda o noktada, ama bir süre verilmedi…

ERTUĞRUL BOZA- En kısa zamanda, ivedi olarak bize bir şey gelmedi mi, yeni yatırıma izin vermeyeceğiz.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

198TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

OTURUM BAŞKANI- Peki, çok teşekkür ederiz.

Değerli katılımcılar; benim de size gösterecek şeylerim vardı, hazırlamıştım bazı şeyleri, ama şöyle özetleyebiliriz: Birincisi, yöntem eksiğimiz var burada. Uluslararası standartlara uygun yöntemlerle çalışmıyoruz, bu belli; fi zibilite deniliyor, fi zibilitenin nasıl olması gerekti de bellidir aslında, fakat fi zibilite olması gereken özellikleri taşımıyor. Geldiğimiz noktada olan bu, bir belirsizlik var şu anda. CBS Genel Müdürlüğünden evet, acil eylem planı, bugün benim buradan çıkardığım şeylerden bir tanesi de bu, acil eylem planını bekliyoruz. Sizin DPT olarak ya da yeni haliyle Kalkınma Bakanlığı olarak isteğiniz duruyor, ama biz de Oda olarak bunu bekliyoruz, çünkü burada çok zaman kaybedildi.

Bakın, ilk ihale 2008’de yapıldı veya e-Türkiye’yi hatırlarsak -onları size gösterecektim, yansılarım orada, ama vaktimiz kalmadı- 2004’te, hatta 2003, e-Türkiye 2003’te başlamış. 2003’teki planda zaten ulusal konumsalla, TUCBS ile -hâlâ isimde de anlaşamadık- 2003’te hiçbir şey zaten yok. 2003’te bir e-Türkiye eylem planı çıkıyor, bunda kadastro, tapu, hiçbir şey yok, o da ayrı bir konu. Orada bir mücadele ediyoruz, ben kişisel olarak mücadele ediyorum. Neyse, 2004’te bir şekilde giriyor bu eylem planına, ama 2004’ten baktığınız zaman, 2004’te girmiş eylem planına, Ertuğrul Beyin de bahsettiğiniz gibi, “Yapılmalı, edilmeli…” Birtakım içerikler konulmuş eylem planlarının içerisine. Kaç yıl ediyor bugün geldiğimiz noktada; 2011 bitmiş, 7 yıl bitmiş. Elimizde ne var; elimizde bir tane fi zibilite var ve bu fi zibilite çok yetersiz, bu artık herkes tarafından kabul edilmiş bir şey, yetersizlikleri çok fazla.

Ben bu yetersizliklerini şöyle özetliyorum: Bir sonraki adımda bu işi devam ettirecek olan yüklenici her kimse, kamu kurumu veya özel sektör, bu yüklenicinin bu fi zibiliteyle devam etmesini sağlayabilecek kadar fi zibilitede katkı noktası yok, özeti bu. Ama ne oldu? TÜRKSAT’a verildiği zaman çok şey söylemedik, bekleyelim, görelim dedik, çünkü kamu kurumlarıyla toplantılarla yürüttüğümüz zaman işleri, hakikaten işler uzuyor. Burada bir sürü toplantılar yapılmıştır, yürütme kurulu, teknik kurulu vesaire, ama geldiğimiz noktada bir sonuç alamamış olmamızın bir sebebi, bizim birlikte çalışamama nedeniyle üretim yapamamamız. Dedik ki, “Bu durumda tamam, TÜRKSAT bu işi yürütsün.” Çok fazla da Oda olarak üstüne gitmedik. Ancak geldiğimiz noktada vardığımız sonuç ne; elimizdeki sonuçlar tatmin edici düzeyde değil. 2004’ü baz alırsak, 7 sene geçmiş aradan.

Biz kendimizi söyleme derdimiz yok çok fazla, ama hep UKVA çalışıyor. Bizim önerdiğimiz tarih 1995’tir, Türkiye için UKVA’yı önerdiğimiz tarih 95’tir. Oraya bakarsak, 16 yıl kaybedilmiştir. Ama oraya bakmayalım, kısa dönem eylem planlarına girişine baktığımız zaman, 7-8 yıl geçmiş ve biz hâlâ bekliyoruz. Bu olmaz, buna Oda olarak bir şey söyleyeceğiz mutlaka. Bugüne kadar bekledik, dedik ki, “Kamuda yavaş yürümesindense…” Kamudaki toplantılar, gönüllülük itibariyle yürüyen toplantılar, o zaman TÜRKSAT’a verilmiş… O süreçte de aslında eksiklikler var, bazı kurumlarımız şerh koymuş o sürece; Harita Genel Komutanlığı gibi, Çevre Bakanlığı gibi. Bunu görelim istedik. Şimdi diyoruz ki, “Bu o zaman dünyadaki eşdeğer metodolojilerle yürütülsün.” INSPIRE metodolojisiyle yürütülmesi biraz zor, çünkü bizim teknik olarak yeterli sayıda uzman insanımız yok, bu görünüyor.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

199TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

INSPIRE’a baktığınız zaman, niye INSPIRE yeterli; çünkü her ülkeden birkaç tane teknik uzman çıkabiliyor. O zaman bunu serbest ihale koşullarında, KİK Yasasına tabii ihale koşullarında ihale edilmesi, yani kamu kurumlarının doğrudan temin yöntemiyle TÜRKSAT’a işleri havale etmeleri, maalesef tekelleşme yaratmaktadır ve teknik yetersizlik nedeniyle işin gerektiği gibi yapılamamasını doğurmaktadır. O zaman teknik yeterliliğe kalıyorsa bu konu, özel sektör fi rmalarımız buna girebilecekleri şekilde, Kamu İhale Kanununa tabii süreçlerle bu işin yürütülmesi taraftarıyız. Bu anlamda ne yapılabilir; bunu tabii Oda olarak ilgililere rapor olarak sunacağız. Ben bu şekilde özetleyeyim, yani zaman kaybettik, ülkemiz burada çok zaman kaybetti. Bunu yapamadığımız zaman da birçok şeyi başaramıyoruz, işte çadır yerlerini bile seçemiyoruz hâlâ, belli bir kentte katı atık depolama alanlarını hâlâ bir haftada bulabiliyoruz, acil durumlara müdahale edemiyoruz. Niye; örnekler çok, veri altyapımız olmadığı için.

Süremiz epey uzadı, ama katkı koymak isterseniz, söz verelim. Söylenecek şey aslında çok da yaptırım gücünü sağlamamız noktasında problemimiz var. Oda olarak da bir şeyler söylüyorsunuz, ama siyasiler bunu ne kadar dikkate alıyor; bu noktada sıkıntılarımız var.

Buyurun.

ONUR PAŞAOĞULLARI (Kalkınma Bakanlığı)- Merhabalar.

Ben Fikri Bey’in yaptığı sunuma bir katkıda bulunmak istiyorum: Fikri Bey dedi ki, “Ulusal adres veritabanında bahsedilmeyen noktalar var.” Siz de çok iyi bilirsiniz ki, adresin asıl bileşenlerinden biri, yani hem Amerika, İngiltere gibi ülkelerde posta kodudur, ama oradaki adı ZIP koddur. Bizim adres veritabanımızın dayanak aldığı Adres ve Numarataj Yönetmeliğinde posta kodu belirtilmemiş. Ancak posta kodunun belirlenmesi de PTT Genel Müdürlüğü yetkisinde. Bu anlamda, posta kodlarının uygulayıcılar tarafından değil, ama planlama ve bu işte yapabilecek genel müdürlükler ve birimler tarafından uygulanması gerekli midir diye Fikri Bey’e sormak istedim.

Teşekkür ederim.

FİKRİ HAŞAL- Sayın Paşaoğulları’na teşekkür ediyorum.

Esasında ben tabii bunu hazırlarken yasal altyapı ve ulusal konumsal verinin toplanmasıyla ilgili sıkıntılara gelerek oradan çözümleri söylemeyi hedefl edim, o bakımdan atladım. Dediğiniz doğru, sahada bilgi toplaması yaparken, 2006’da ilk kuruluş sürecinde, sadece posta kodunun unutulduğu ya da orada bir atlama olduğu değil, bir yapının ikinci ya da üçüncü dış kapısı olduğu zaman, o dış kapının nereye kaydedilebileceğine dair alanın formlarda yazılmadığını da fark etmiştik, yani başka eksiklerimiz de vardı. Ama bazı yerel yönetimler posta kodunu kullanıyorlar, tabii ki PTT’den alarak. Veri deseninin içinde böyle bir alan var, ama yaygın kullanma alışkanlığı yok, sorgulama alışkanlığı yok, o nedenle kullanılmıyor gibi gözüküyor. Teknik olarak bir şey yok, mesele o alanın doldurulması; bizim belediyelerimizde bu posta kodu alanında pek ihtiyaç duyulmuyor galiba.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

200TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Teşekkürler.

OTURUM BAŞKANI- Buyurun.

LÜTFÜ …- Teşekkür ederiz sunumlar için.

Fikri Beyin sunumuyla ilgili katkı ve belki de küçük bir düzeltme yapmak istiyorum: Kaçak yapılara numara verilmemesinden bahsetti, hatta vatandaşların bu konuda dava açtıklarında bahsetti. Ancak genelde belediyelerin büyüklüklerine göre, daha doğrusu küçüldükçe genelde bu işlemi yapan hep aynı kişi oluyor, yani numarayı veren de, kaçak yapı işlemini başlatan kişi de aynı kişi olduğu için, o binayı tanıması demek, orada kaçak yapı işlemini başlatması demek, bu nedenle böyle bir sürece girmek istemiyor, tabii ki siyasi seçim nedeniyle olabilir.

Vatandaşların daha çok yargıya başvurdukları konu, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki yapılar için, kaçak yapılar için. Bunun belirlenmesinde de ortogörüntüler oldukça iş görüyor, ama çoğu yerde ortogörüntü yok ve küçük alanda ortogörüntü istediğinizde, bunun temininde de sıkıntılar yaşıyorsunuz. Ortogörüntü arşiv sağlayıcıları tarafından belirli bir kota var, alan var. O nedenle, belki bir kurumun bunu üstlenerek, 2004 ve ona yakın geriye dönük ortogörüntüleri toplu olarak alıp belediyelere dağıtması vatandaşın işini kolaylaştırabilir.

Ayrıca Altındağ Belediyesinin sunumunu seyretmiştim, izlemiştim; Ankara’da Ankara Büyükşehir Belediyesinin görev ve sorumluluğunda olan bir işi üstlenmişler. tabii ki hizmeti sürdürebilmek için Ankara Büyükşehir Belediyesinin sanırım bu konuda gerekli çalışmayı yapmadığı görülüyor, çünkü numaralama çalışması büyükşehir belediyesi içerisinde, büyükşehir belediyelerinin görevi. Dolayısıyla Ankara Büyükşehir Belediyesinin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin de kendi yetki alanında bütüncül bakması gerekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu sorunun çözümüne en güzel örnektir; yaptığı teknik ve idari altyapı çalışmalarıyla 21 ilçesi vardır ve her ilçeye atadığı personelle, kent bilgi sistemleri işbirliği protokolüyle ortak bir havuzda gerçek zamanlı güncel veriyi tutmaktadır. Bu mekânsal tabanlı adres bilgi sistemi içinde önemli bir konudur, çünkü o sistem büyük bir ihtimalle web servisleriyle çalışacak, yoğun bir bilgi alışverişi tutacak. O bilginin ulusal adres veritabanında tutulması söz konusu olmadığını düşünüyorum. Bununla ilgili de 2 hafta sonra yine burada bir çalıştay var Fikri Hocam, sizin de bu bilgilerinizle bu çalıştaya katkı koymanız çok yararlı olur. Bu konuda da bilgi vermek istedim.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ederiz katkı için.

Buyurun.

HÜSEYİN ALTUN (Harita Mühendisi)- Ben Fikri Beyin yanlış bir bilgilendirmesi oldu, onu düzeltmesini istiyorum. 2011/3 Genelgede, Kadastronun çıkarttığı genelgede bağımsız bölüm krokisinin LİHKAB’lar tarafından yapılacağını ve dosyanın LİHKAB’lar

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

201TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

tarafından hazırlanacağını bildirdiniz. Bunun tam tersi, Tapu Tüzüğü Kat İrtifakında der ki, “Bağımsız bölüm krokileri serbest çalışan harita ve kadastro mühendisleri tarafından yapılır.” O 2011/3 Genelgesinde “LİHKAB’lar tarafından yapılabilir” ibaresi var, yani “Sadece LİHKAB’lar yapacak” anlamına gelmiyor.

İkinci bir bilgilendirme: Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Merkezi ve şubeler şu düşünce içindeler: 2011’de o çıkan genelde LİHKAB Komisyonu tarafından çıkan o genelgede bizim de Odanın komisyonunda bulunan iki arkadaşımız ona şerh koymuştur, o genelgeye imza atmamıştır. O bilgilendirme yanlıştır, onun düzeltilmesini istiyorum.

Teşekkür ederim.

FİKRİ HAŞAL- Teşekkürler.

İyi saptamışsınız. Orada şöyle yazıyor: “İlgili kadastro müdürlüğü” diyor. Önce plandaki hatayı, yani yeni numaralamayı ilgili kadastro müdürlüğü veya LİHKAB, oradaki varsa LİHKAB ve de tabii mühendisler tarafından… Zaten birinci bölümde belirttim, Tapu Planları Tüzüğüne göre hazırlanmış vaziyet planı ve bağımsız bölüm planı diye belirttim. Dediğiniz doğru, ama ben Odamızın katıldığını ve imzalamadığını bilmiyordum, bunu öğrenmiş oldum.

Teşekkürler.

OTURUM BAŞKANI- Çok teşekkür ederiz.

Buyurun.

SALONDAN- Merhaba.

Fikri Hocam, çok teşekkür ederiz. Biz Muratpaşa Belediyesi adına buradayız. Ulusal adres veritabanında bir sürü sıkıntımıza dikkat çektiniz. Ama konuşmanın sonunda da bir şey söylediniz, “KBS ile UAVT’yi çakıştıran belediyelerimiz var” dediniz. Doğru mudur? KBS ile UAVT çakışmasını gerçekleştiren bu belediyelerde acaba CBS ya da kent bilgi sistemi adını verdiğimiz mekânsal tabanlı programlar kullanılıyor mu? Eğer kullanılıyorsa, numarataj servislerince üretilen adres tespit tutanağını vatandaşa verip nüfus müdürlüğüne gönderdiğimiz, kayıtlarının yapıldığı belge nasıl üretiliyor, var mı bunun örneği, biliyor musunuz?

FİKRİ HAŞAL- Soru için teşekkürler.

Yazılımın bu yeteneği var, tabii kullanmakta olduğunuz yazılımda sizde varsa bilmiyorum.

SALONDAN- Hocam, hemen ekleyeyim: Peki, bu evrak EBYS’ye uygun mudur?

OTURUM BAŞKANI- İsterseniz çok detaya girmeyelim.

FİKRİ HAŞAL- Şöyle söyleyeyim: Ulusal adres veritabanıyla ilgili standarda uygun veri tablolarından çekilen bilgiyi siz o çıktıya basıyorsunuz, veritabanından uygun bir arayüz kullanarak ve ilgili arkadaş imzalayarak bunu veriyor ve ilçe nüfus müdürlüğünde

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

202TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

belge olarak kullanılıyor. Yani bununla ilgili programlar da var, hem grafi k tarafından görüntülü olarak da basabilirsiniz, harita örneğiyle birlikte, hem de veritabanından bayağı standart bir formda da basma şansınız var. Tabii bu belediyesine göre değişebiliyor.

Teşekkürler.

OTURUM BAŞKANI- Sizlere katılımınız için teşekkür ediyorum; sabırla dinlediniz, beklediniz. Ayrıca katılımcılarımıza emekleri için çok teşekkür ediyorum.

Bu Kongreyi düzenlemekte canla başla çalışan Yürütme Kuruluna, Odamız Genel Merkezine, Antalya Şubemize, bu güzel etkinliği düzenledikleri için çok teşekkür ediyorum. Bütün katılımcılara, fi rmalara, başta TMMOB’ye tabii ki, herkese çok teşekkür ediyorum.

Saygılar, sevgiler sunuyorum. Teşekkür ederim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

203TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

KAPANIŞ OTURUMU

03 Kasım 2011

Ödül TöreniSonuç Bildirgesi

KAPANIŞ

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

204TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

205TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Prof. Dr. DURSUN ZAFER ŞEKER (Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı)- Herkese merhaba arkadaşlar. Yoğun bir 4 gün geçirdik. Aldığımız feetback’lere baktığımızda, herkes memnun gibi görünüyor. Son zamanlardaki en kalabalık kapanış oturumu olduğunu da söyleyebilirim.

Öncelikle ben bir meslektaşımızı çağırmak istiyorum, Mustafa Kaynarca, Antalya’dan. Kongre süresince çekilmiş olan resimlerin slayt gösterisi sırasında ney çalarak bizlere eşlik edecek. Teşekkür ediyorum kendisine.

(Slayt gösterisi)

Prof. Dr. DURSUN ZAFER ŞEKER- Çok teşekkür ediyorum Mustafa’ya, sağ olsun bizi kırmadı. Aslında planımızın eki vardı, Çetin Bey’den de rica etmiştim, bir araya getirip onları birlikte sesli de olsun istemiştik, ama son dakikada beceremedik. Çok teşekkür ediyorum; 6 dakika planlamıştık, ama biraz uzun oldu, kusura bakmayın.

Son bir değerlendirme yapalım istedik, Kongre süresince gerçekleştirdiklerimiz vardı, onlar hakkında çok kısa bir konuşma, bilgilendirme yapmak istiyorum. “Ortak aklın adresi” dedik, toplandık, umarım sonuçları istediğimiz gibi olmuştur diyoruz. Bu kongreler dizisinin üçüncüsüydü, TMMOB CBS Kongresinin 3.’sünü gerçekleştirdik.

Tabii CBS konusundaki çalışmaların paylaşım yeri olma özelliğini sürdürüyordu Kongremiz ve bu amacına ulaştığını düşünüyoruz. CBS uygulamaları bildiğiniz gibi, ortak bir platformda çalışma, üretilen ürünleri paylaşma olanağı sağlamanın yanı sıra, disiplinler arası iletişimi de destekleyen ve güçlendiren ortak çalışmalardır. Bu nedenle de biz, sloganımızı “Ortak Aklın Adresi” olarak seçmiştik. Ama Kongremizin bir teması vardı, o da “Birlikte Üretmek, Yönetmek ve Paylaşmak İçin.” Zaten son panelde de bununla ilgili oldukça önemli katkılar sağlandı diye düşünüyorum.

Kongreye katılıma bakacak olursak, tahminlerimizin çok üstünde olduğunu söyleyebilirim, yaklaşık bin civarında. Bunlardan 450 delege, 60 konuk, 230 öğrenci, toplam 787 kayıtlı katılımcıyla beraber, günlük gelenler, kayıt olmayanlar ve diğer katılımcılarla bin civarında olduğunu söylüyoruz. Bütün katkı sağlayan kurumlara da teşekkür etmek istiyorum.

Bu arada tabii Kongre başlamadan önce 2 günlük bir eğitim programı vardı; CBS’nin Temelleri ve Yerel Yönetimlerde CBS Uygulamaları Eğitimi. Bu eğitimi yapmadan önce Oda sayfamızda bir anket duyurmuştuk. Bu anket içinde farklı konuları seçip, sadece en çok talep edilen konunun eğitim konusu olması gerektiğini düşünmüştük. Önce ilk belirlediğimiz konular bunlardı, ama daha sonra 5 konuyu belirleyip bunları katılımcılarla paylaştık. 219 kişi bu ankete cevap verdi, yani coğrafi bilgi sistemleri konusunda eğitim almayı düşünen 219 kişinin cevabı geldi. Gördüğünüz gibi, en çok talep, yerel yönetimlerde CBS kullanımı ve kent bilgi sistemlerine geldi, 85 kişi. Hemen onun arkasından da CBS’nin temelleri ve CBS projelerinin aşamaları, veri üretim ve sunum teknikleri olunca, bu ikisini birleştirip yeni bir eğitim konusu belirlemiş olduk.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

206TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Anket sonuçlarına baktığımızda, “Hangi üniversiteden mezunsunuz ya da nerede okuyorsunuz?” diye bir soru sormuştuk. Gördüğünüz gibi, neredeyse Türkiye’nin belli başlı birçok üniversitesinden katılım olduğunu görüyoruz. En çok katılımı Yıldız Teknik Üniversitesi mezunlarından olduğunu söylememiz gerekiyor.

Meslek disiplinlerine bakacak olursak, yine yoğun bir şekilde harita, geomatik ve jeodezi, fotogrametri mühendisliği bölümü mezunlarının ilgi gösterdiğini görmüş oluyoruz. Bunların yanında iktisattan kamu yönetimine kadar farklı alanlarda da anket dolduran arkadaşlarımız olmuştu.

Yine ankette “CBS konusundaki bilgi seviyeniz nedir?” diye soru sormuştuk. Burada da görüyorsunuz, 219 kişiden sadece yüzde 7’si “İyi” cevabını verdi; çoğunluk “Hiç”, “Orta” ve “Az” olarak değerlendirdi, dolayısıyla bizim eğitim programımızı yönlendirmede de katkı verdi. Bu nedenle de oturup bir program hazırladık, kendi konularında uzman olduğunu düşündüğümüz arkadaşlarımızı çağırdık. Bu eğitime 55 kişi katıldı ve başarılı oldu, 2 gün sonunda sertifi kalarını verdik. Oldukça farklı konularda yapılan çalışmalar hem bilimsel olarak, yani bilim insanlarınca, hem de uygulamacılarla birlikte tartışılıp sonuçları katılımcılarla paylaşıldı.

Yine panellerimiz vardı, 3 tane panelimiz gerçekleşti. Bunlardan bir tanesi, “Birlikte Üretmek, Yönetmek ve Paylaşmak İçin: CBS” idi. Bu aynı zamanda Kongremizin teması olarak belirlenmişti. İkincisi, “Yönetimde Karar Destek Sistemleri Aracı Olarak Ortak Aklın Adresi: CBS” gerçekleştirildi. Bugün de son panelimiz, “TUCBS Stratejileri ve e-Devlet Kapsamındaki Eylem Planları” burada katılımcılarla gerçekleştirildi.

Yine bir tanesi Teknik Gençlik Oturumu olmak üzere, 3 özel oturumda 6 tane sunulmayan bildirinin dışında, 60 adet sözlü bildiri tartışıldı. Teknik Gençlik Oturumunda yapılan sunumlardan Emre Cengiz tarafından sunulan “Yapı Projelerinin Yönetiminde Coğrafi Bilgi Sistemleri Tabanlı Çözümler” adlı bildiri ile Süleyman Sefa Bilgilioğlu tarafından sunulan “İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Yerleşkesi 3 Boyutlu Kampus Bilgi Sistemi Tasarımı” başlıklı bildiri, 5 hakem tarafından yapılan değerlendirme sonrasında en iyi genç sunu olarak seçilmişlerdir. Yalnız, bu arkadaşlarımıza en iyi genç sunum olarak verildi, ama zaten hepsine katıldıkları zaman kalamayacaklarını hesaba katarak bütün katılımcılara o zaman plaketlerini vermiştik. Bir kez daha kendilerini tebrik ediyoruz.

Poster Oturumu biraz iddialı geçti bu sefer. Kurultayda ödül alan bir arkadaşımız, burada da En İyi Poster Ödülünü aldı. Ayrı bir zaman dilimi ayrılmıştı, Kongre süresince bütün posterler asılı kaldı. 23 posterden sadece 2 poster asılmadı. Sunulan bildiriler 11 hakem tarafından değerlendirildi. Değerlendirme sonrasında Filiz Bektaş Balçık tarafından hazırlanan “İğneada Arazi Örtüsü ve Kullanım Değişiminin Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleriyle Belirlenmesi” başlıklı bildiri, En İyi Poster Sunum Ödülünü kazandı. Tabii bu arada ikinciliği alan “Belediyede Yapılan CBS Çalışmalarından Elde Edilen 2 Boyutlu ve 3 Boyutlu Tematik Haritaların Sunumu” başlıklı bildiriyi de yaptığımız değerlendirme sonrasında özel sayıda basılmak üzere davet etmeye karar verdik.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

207TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bu arada ben önce Filiz Bektaş Balçık’ı buraya davet etmek istiyorum ve plaketini vermek üzere de Poster Sunumunun Oturum Başkanı olan Fikret Horzum’u ve ayrıca Antalya Şube Başkanımız Sayın Ali Topdemir’i davet etmek istiyorum.

(Filiz Bektaş Balçık’a plaketi takdim edildi)

Prof. Dr. DURSUN ZAFER ŞEKER- Filiz Hanım; iki kongrede ardı ardına ödül alınca, bugün söylediği şey, “Artık profesyonel olarak poster yapacağım” demeye başladı. Çok teşekkür ediyoruz, başarılarının devamını da diliyoruz. Bundan sonra başkalarının poster alması için, Filiz’in herhalde sunumlarını sözlü yapmasına gayret edeceğiz.

Kongre süresince sosyal etkinliklerimiz nelerdi? Açılış kokteylimizin oldukça keyifl i geçtiğini düşünüyorum. Gezimiz vardı, katılım olmadığı için iptal edildi. Gösteri vardı, Anadolu Ateşi, yine ona da katılım olmadı, ama birkaç arkadaşımız kendi olanaklarıyla gittiler.

Yaklaşık bir yıldır çalışıyoruz burada; katkı veren herkese öncelikle teşekkür ederim. Tabii isim vermeden konuşmayı tercih ederim. Düzenleme, danışma kurullarına, Yürütme Kurulumuza, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odamızın Genel Merkezi ve Antalya Şube yönetim kurullarına ve temsilcilerine, TMMOB Yönetim Kuruluna, Antalya Büyükşehir Belediyesine, merkezi idarenin temsilcileri bölge müdürlüklerine, bilim insanlarımıza ve uygulamacı arkadaşlarımıza, Teknoloji Fuarımıza katılan fi rmalara, çok uzun zamandır organizasyonlarımızı yürüten HD Organizasyon (Valör) Şirketine, çalışmaların görünmez emekçileri - tabii ki her zaman söylüyoruz - gerek Ankara Genel Merkez, gerekse Antalya Şube çalışanlarına çok teşekkür etmek istiyorum. Bir de belki fark etmişsinizdir, özel sayıya katılacak olan bildirilerin belirlenmesi amacıyla bazı sunumlarda sürekli olarak hakemlik görevini üstlenen değerli bilim insanları ve arkadaşlarımıza ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

Sonuç Bildirgesini hazırlandığı haliyle okumak üzere ben Kongre Sekreteri Ümit Ertürk’ü buraya davet ediyorum.

Bir kez daha katkılarınız ve desteğiniz için teşekkür ederim.

ÜMİT ERTÜRK (Kongre Sekreteri)- Arkadaşlar; merhaba.

“TMMOB CBS 2011 Kongresi Sonuç Bildirgesi:

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği adına Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasınca 31 Ekim-4 Kasım 2011 tarihleri arasında Antalya’da, Antalya Kültür Merkezinde ‘Ortak Aklın Adresi’ sloganı ve ‘Birlikte Üretmek, Yönetmek ve Paylaşmak İçin’ ana temasıyla düzenlenen 3. TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi başarıyla sonuçlandırılmıştır.

Kongreye 457 delege, 60 konuk, 230 öğrenci olmak üzere, coğrafi bilgi sistemlerine ilgi duyan farklı meslek disiplinlerinden mühendis, mimar, şehir plancısı, bilim insanları ve uzmanların temsil ettiği kamu kurum ve kuruluşları, merkezi ve yerel yönetimler, üniversiteler, eğitim birimleri, meslek kuruluşları ve özel sektör kuruluşlarından toplam 787 katılmıştır.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

208TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Bilim ve teknolojinin hızla ilerlediği ve egemenlik kurduğu yüzyılımızda, özellikle ülkemizde coğrafi kent bilgi sistemlerinin kurulmasını, güncel ve güvenilir biçimde işletilmesini isteyen biz mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları; düşünen, tasarlayan, sorgulayan ve üreten beyinler olarak, bilimi ve teknolojik ilerlemeyi toplumsal yarara dönüştürerek, insanlık onuruna yaraşır çağdaş bir yaşamın yaratılması için tarihsel sorumluluğumuzla çalışmalarımızı, bilgilerimizi ve sevgilerimizi birbirimizle ve halkla paylaşmak amacıyla bu Kongrede bir araya geldik.

Birincisi 4 yıl önce ‘Paylaşılmayan Bilgi Verimli Değildir’ sloganı ve ‘Ortak Veri, Ortak Bilgi, Ortak Dünya’ temasıyla Trabzon’da; ikincisi ‘Yaşanabilir Gelecek İçin’ sloganı ve ‘Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Birlikte Çalışabilirlik’ ana temasıyla İzmir’de gerçekleştirilen kongreler dizisinin bilim ve insanlık adına, toplum ve ülkemiz yararına önemli sonuçlar getirdiğine inanıyoruz.

CBS’de son gelişmelerin, uygulamaların, veri toplamadaki yeniliklerin, yazılım ve donanımda gelinen noktanın ve geleceğe dönük hedefl erin ulusal ve uluslararası düzeyde tüm yönleriyle ele alındığı Kongre kapsamında, paralel oturumlar şeklinde toplam 14 teknik oturumda 60 sözlü bildiri sunulmuştur. Yine Kongrede 3 panel, 3 özel oturum ve 21 adet poster sunumu gerçekleştirilmiştir.

Kongre süresince açık bulunan Coğrafi Bilgi Sistemleri Teknolojileri Fuarı, gelişen teknolojinin izlenmesi ve yeni teknolojilerin tanıtılması açısından katılımcıların ilgi odağı olmuştur. Ayrıca TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası CBS Komisyonunca verilen ve içeriği yapılan ankete katılımcılar tarafından belirlenen coğrafi bilgi sistemleri eğitimine katılan 55 kişiye katılım belgesi verilmiştir.

TMMOB ve bileşeni odalarımız, daima aklın ve bilimin ışığında yürümeyi ilke edinmiştir. Bilimi, teknolojiyi ve mühendisliği insanlık adına ülke kalkınmasında ve gelişmesinde toplum yararı yönünde kullanmayı üstün bir kamu ve toplumsal görev olarak görmektedir. Anayasanın 135. maddesi ve 6235 sayılı Yasayla kurulan TMMOB ve odalarımız, kamu tüzelkişiliği ve özerk yapısıyla, meslek alanlarından hareketle oluşturulan politikalarla toplumsal yaşama insanlık adına müdahale etmektedir.

TMMOB ve meslek odalarımızın yaklaşık 60 yıldır bu anlayışla ve bilinçle yaptığı bilimsel çalışmaların, değerlendirmelerin, saptamaların ve yayınladığı raporların siyasal erk ve yetkili kurum ve kuruluşlarca gerektiği gibi dikkate alındığı söylenemez. Van Erciş’te yapılan depremde bu olgu bir kez daha görülmüştür.

Ülkemiz açısından kaçınılmaz olan doğa olaylarının her an yaşanabileceği bilinci içerisindeyiz. Coğrafi bilgi sistemlerinin alt bileşenlerinden olan afet bilgi sistemlerinin kurulmasının ve işletilmesinin önemi ve gerekliliği, gerek afet öncesi yapılması gereken hazırlıklar ve alınması gereken tedbirlerdeki eksiklikler ve gerekse afet anı ve sonrası hasar tespiti, kaynak paylaşımı, yönetimi ve yönlendirilmesinde yaşanan kaos, 21. Yüzyıl ülke yöneticilerinin başarısızlığı ve sorumluluğu yanında, ülkemizin bilgi, sistem ve teknolojilerini geliştirme ve uygulamada büyük bir eksikliği olarak görülmelidir.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

209TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Diğer taraftan, 2009 yılında İzmir’de düzenlenen 2. CBS Kongremizin Sonuç Bildirgesinde de yer alan CBS politikalarının geliştirilmesi ve kurumsallaştırılmasının zorunluluk hale geldiğinin belirtilmesine paralel yapılan son düzenlemelerle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünün kurulması önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ancak bu Genel Müdürlüğün Başbakanlığa bağlı bir kurum olması daha anlamlı olacaktır. CBS Genel Müdürlüğünün günlük politikalar ve siyasi yaklaşımlardan uzak, donanımlı, üretken ve nitelikli mühendis ve uzmanların yönetiminde kurumsal bir yapıda örgütlenmesi sağlanmalıdır.

Ülke genelinde mekânsal veri üreten ve kullanan kurum ve kuruluşlar arasındaki eşgüdümün etkin bir bilgi sisteminin kurularak sağlanması için, Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünün Bütünleşik Kentsel Geliştirme Stratejisi ve Eylem Planı 2010-2023 KENTGES doğrultusunda acil adımlar atması büyük önem taşımaktadır.

Kent bilgi sistemlerinin kurulmasında ve işletilmesinde ikincil mevzuat düzenlemelerinin bir an önce gerçekleştirilmesi ve meslek odalarının da görüşleri alınarak bu alandaki yasal boşlukların doldurulması da önemli bir çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır.

TÜBİTAK bünyesinde kurulan CBS Biriminin bazı kurum ve kuruluşlara bilimsel ve teknik alanda katkı ve destek sağlamakla birlikte, henüz belediyeler ve yerel yönetimlerle bu yönde ilişkiler kurmadığı görülmüştür. Meslek odaları ile de ilişkilerin kurularak CBS projelerinin desteklenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte, CBS’nin en çok emek isteyen ve maliyet gerektiren unsurlarından biri olan temel harita ve verilerin sağlanmasında da halen birçok kurum standart dışı konum bilgisi üretmekte olup, 2005 yılında yürürlüğe giren Büyük Ölçekli Haritalar Yapım ve Uygulama Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde konum bilgilerini üretmeleri gerekmektedir. Özellikle İller Bankası, belediyeler ve ilgili kurumlar, hâlihazır harita ve ortofoto haritaları Büyük Ölçekli Haritalar Yapım ve Uygulama Yönetmeliğinde görüldüğü gibi, CBS tabanlı üretmeli ve diğer temel harita ve projelerin üretiminde kullanılacak şekilde depolamalı, güncelleştirmeli ve paylaşmalıdır.

Kadastro verilerinin yaklaşık 2/3’ünün de özellikle kent bilgi sistemlerinin yoğun olarak kullanıldığı şehir merkezlerinde güncel ve kullanılabilir nitelikte değildir. Bu durum, gerek imar uygulamalarında ve gerekse bilgi sistemlerinin kurulmasında büyük engel ve zaman kaybına neden olmaktadır. Ayrıca Tapu Kadastro ile kurumlar arasında düzenlenen protokol kapsamında gerçekleştirilen veri transferinde gerçek zamanlı güncel veri paylaşımı yapılmamakta; verilerin belirli periyotlarla kopyalanarak verilmesi, CBS projelerinde sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, kadastro CBS’nin temel altlığını oluşturan kadastral haritaların yenilenmesi için gerekli çalışmalar hızlandırılmalıdır.

Coğrafi veri, ihtiyaç anında çoklu ortamlardan erişilebilmesi, sağlıklı kararların verilmesi için çok önemlidir. Bu bağlamda, kurumların web servislerini geliştirerek coğrafi bilgi paylaşım altyapılarını oluşturmaları gerekmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarının bilgilerini paylaşmamaları, birlikte çalışma ortamını yaratmamaları, çağın hızına

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

210TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

ayak uydurmamaları anlamına gelmektedir. Verinin paylaşıldıkça ve kullanıldıkça güncellenebileceği unutulmamalı, güncellenmeyen sistemlerin bir süre sonra bilgi çöplüğüne dönüşeceği göz ardı edilmemelidir.

Diğer taraftan, ülkemizde konumsal veriye erişim için geliştirilmiş portallar bazı yapısal sorunlar içermektedir ve bu sorunların çözümü, ülkemiz ulusal konumsal veri altyapısı için de önemlidir.

UKVA ile ilgili çalışmalar hızlandırılmalı ve buna yönelik kurumların yapacağı çalışmalar, rekabetçi ortamda tekelleşmeye yol açmadan gerçekleştirilmelidir.

Türkiye’de imar planı uygulamaları, kamu amaçları için taşınmaz mallardan yüzde 40’a varan kesintiler yapılmakta ve ciddi adaletsizlikler yaratılmaktadır. Uygulamaların eşdeğerlik esasına göre yapılması durumunda, sorunların büyük ölçüde çözüleceği tahmin edilmektedir. Uygun ve nitelikli taşınmaz mal değerlerinin düzenleme öncesi ve düzenleme sonrası belirlenmesi gerekmektedir. Kadastral bilgiler arasında değer bilgilerinin üretilmesi ve güncel tutulması durumunda, imar uygulamalarında değer esasına göre uygulamalar yapılması zamanı gelmiştir.

Tarımsal üretimin sürdürülebilir olmasını destekle sağlamak esastır. Asıl olan, bu destekleri CBS ve UA kullanarak yapılan kontroller neticesinde vermektense, doğru havza planlamaları ve doğru ürün desenlerini CBS ve UA ile belirleyerek tarımsal verimi artırma ve sürdürülebilirliğinde esas olarak tarımsal desteklemeleri kullanmaktır.

Sağlık alanında CBS uygulamaları yoğun olarak kullanılmaya başlamış, özellikle konumsal haritaların kullanılması ve kısa yol güzergâh belirlenmesi, 112 Acil Servis gibi hizmetlerde bir zorunluluk olmuştur. Söz konusu verilerin gerçek zamanlı, doğru ve zengin içerikte sağlanması durumunda, hem hizmetlerin etkin bir şekilde ulaştırılması sağlanacak, hem de CBS teknolojileri kullanılarak sağlık problemlerinin sebepleri doğru teşhis edilerek halk sağlığının kontrolü sağlanacaktır.

Türkiye’deki CBS eğitimi konusunda da kullanıcı grupları tanımlanarak gereksinimler belirlenmelidir. Ülkemizde uygulanan CBS eğitim modelinde meslek odaları ve üniversiteler tarafından bir standart oluşturulmalıdır. Üniversitelerde doğrudan okutulan CBS derslerinin konusunda uzmanlar ile detaylı değerlendirmelerin yapılarak erken dönemlerde verilmesi olasılıkları tartışılmalıdır. Konunun her geçen gün önem kazanması nedeniyle ders ve uygulama saatlerinin artırılması gerekmektedir. Üniversitelerde farklı seçmeli derslerin konulması suretiyle kişilerin farklı CBS uygulamaları konusundaki bilgilendirilmeleri ve yetiştirilmeleri sağlanmalıdır.

Yeni kurulan CBS Genel Müdürlüğünün CBS ile ilgili akreditasyon ve sertifi kasyon çalışmalarını meslek odalarıyla ilgili kurumlar birlikte belirli bir standarda getirmesi büyük önem arz etmektedir. CBS’de gerçekleştirilen faaliyet alanlarıyla ilgili gerekli kurslar verilmeli ve kurslar amacına yönelik ve sadece ilgili kurumun ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmalıdır.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

211TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

Mekânsal sistemlerde kullanılan verinin uygunluğu ve çıkan sonuçların irdelenmesinde ülkemizde yeterli bilgi birikimi bulunmamaktadır. Özellikle mekânsal analiz, bu verilere dayalı karar destek çalışmalarında standardizasyon ve rehber dokümanlar hazırlanarak, uygulamacılar sağlıklı olarak yönlendirilmelidir. Üniversitelerin ilgili bölümlerinde mekânsal analiz ve CBS destekli karar destek sistemleriyle ilgili dersler konulmalıdır. Ayrıca mekânsal analizci, artık bir uzmanlık dalı olarak ortaya çıkmaktadır. Buradan hareketle, HKMO bünyesinde bir Mekânsal Analiz Çalışma Grubunun da oluşturulmasında fayda mülahaza edilmektedir.

CBS’nin başta üniversitelerdeki eğitim olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşlarda, yerel yönetimlerde, yaşamın tüm alanlarında bilince çıkarılarak gerekli önemin verilmesinin altını bir kez daha çiziyoruz.

Kongremizin ne denli önem taşıdığının farkındayız. Eğitimden sağlığa, çevreden güvenliğe, tarımdan ulaşıma, altyapıdan kentleşmeye kadar geniş ve farklı konular içeren tüm oturumların değerlendirilmesi sonucunda, CBS, ülkemizin kaynaklarının doğru, verimli, ekonomik kullanılmasını sağlayacak, insan ve doğa odaklı politikalar üretilmesinin önünü açabilecek çağdaş bir araç olarak değerlendirilmiştir. Konuyla ilgili ulusal ve uluslararası çalışmalar ve gelişmelere ilişkin hususlar dikkatle izlenmiş; farklı uygulama alanlarında gerçekleştirilen başarılı çalışmaların yanında, karşılaşılan sorunlar ve eksiklikler dile getirilerek, bu eksiklerin giderilmesine yönelik katılımcılarca yararlı tartışma ortamları yaratılmıştır.

Sonuç olarak bilgi, insan yaşamında tartışılmaz en önemli değerdir. Bilgi bir güçtür; doğa ve insan arasında ilişkiyi sağlayan bu gücün kullanımı, değeri kadar ayrı bir önem kazanmaktadır. Doğayı tanıma, doğa olaylarını izleme, irdeleme, modelleme ve neden-sonuç ilişkisiyle veri ve bilgi yönetiminin ve karar alma süreçlerinin etkin bir biçimde hayata geçirilmesi, bilgi sistemlerinin kurulmasıyla mümkündür.

2009 yılında İzmir’de düzenlenen 2. CBS Kongremiz Sonuç Bildirgesinde de belirttiğimiz gibi, tarihte ilk defa bundan 3 bin 500 yıl önce Mezopotamya’da yaşamlarını sürdüren ve dünyanın ilk medeniyetini kuran Sümerler döneminde, Nippur Kentinin harita bilgileri, topraktan üretilen kil tabletler üzerine kaydedilerek bugünkü anlamda coğrafi bilgi sistemlerinin ilk örneği verilmiştir. Modern coğrafi bilgi sistemleri kökleri 1950’lere uzanmakta olup, ülkemizde ise 1980’lerden sonra konuşulmaya başlanmıştır. CBS’ler bugün afet yönetiminden tarıma, ormancılıktan arkeolojiye, çevresel kaynakların yönetiminden turizme, sürdürülebilir gelişmeden sanayileşmeye, ulaşımdan nüfus planlamasına, 3 boyutlu kent modellemelerinden kırsal ve kentsel gelişime, değişim algılama ve analizinden tıp alanındaki uygulamalara kadar çok geniş bir yelpazede kullanılmaktadır.

Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik bunalımdan çıkabilmesi, üretim ekonomisiyle olanaklıdır. Üretim ekonomisinin en önemli unsuru ise mühendis, mimar ve plancılardır. Biz mühendis, mimar ve şehir plancıları, bilimi teknolojiye, teknolojiyi üretime dönüştüren beyinler olarak, insanlık ve toplum adına ülkenin kalkınması ve gelişmesi

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

212TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

yönünde görev yapmaya inançlı ve kararlıyız. Bilginin güç olduğu bilinci içerisindeyiz, bilginin yönetiminin önemini de biliyoruz. Her türlü karar destek faaliyetinin en önemli aracı haline gelen CBS, sadece teknik değil, yönetişim, sosyal ve kültürel alanda da birçok gelişmeye yönlendirebilen çağımızın güçlü bir bilgi yönetim bakışıdır. Bu bakışın birliktelik anlayışıyla modellenmesi gerekmektedir.

Yöneticileri, kurum ve kuruluşları, karar vericileri, mühendis, mimar, şehir plancılarını, kısaca herkesi ortak aklın adresinde buluşmaya çağırıyoruz. Emek ve toplum yararına, doğayı koruma ve kullanma dengesini gözeterek birlikte üretmek, yönetmek ve paylaşmak için.

Saygılarımızla.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası CBS Yürütme Kurulu.”

Prof. Dr. DURSUN ZAFER ŞEKER- Kongre Sekreteri Sayın Ümit Ertürk’e teşekkür ediyorum.

Arkadaşlar; bunun bir draft, yani ne kadar hızlı bir şekilde hazırlandığının farkındasınız. Tabii katkılarınızı normal olarak bekliyoruz. Sonuç Bildirgesini daha sonraki süreçte sizlerin katkılarınızla iyileştirip değiştirebilmek için de son kapanış oturumuna katılanlar olarak bir onay bekliyoruz. [email protected] adresine her türlü bilgi ve önerinizi gönderdiğiniz takdirde, kesin olarak bunlar Sonuç Bildirgesi için değerlendirilerek son haline getirilecektir ve son haline getirilmesi için de bir hafta süre verirsek eğer, bir hafta içinde bizlere gönderdiğiniz önerileriniz eklenecek ve bildirge sonuçlandırılacaktır. Tabii bunu yapmamız için de yetki vermenizi bekliyoruz. Yetki veriyor musunuz? Peki, çok teşekkürler.

Dediğim gibi, [email protected] adresine katkılarınızı bekliyoruz, bir haftalık da bir süreniz var. Bayram sonrasındaki ilk Pazartesiye kadar diyelim isterseniz. Bu katkıyı verirseniz çok seviniriz.

Bu arada hemen önümüzün bayram olduğunu da düşünerek, hazır yakalamışken hepinizin bayramını da kutlarım.

Çok teşekkür ederim.

SUNUCU- Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Dursun Zafer Şeker’e katkılarından dolayı plaketini vermek üzere Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Sayın Hasan Tuzcu’yu ve 2. CBS Kongresi Düzenleme Kurulu Başkanı Sayın Hüseyin Ülkü’yü davet ediyorum.

(Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Dursun Zafer Şeker’e plaketi takdim edildi)

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

213TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

HASAN TUZCU (HKMO İkinci Başkanı)- Hepinize merhaba.

Önemli bir kongrenin sonucunda Prof. Dr. Zafer Dursun Şeker’e plaketini vermek onurunu yaşadım, çok mutluyum bu yüzden. Kongrenin başarılı geçtiğini düşünüyorum, önemli dersler çıkardık. Biz Harita ve Kadastro Mühendisleri olarak, bundan sonraki çalışmalarımızda önemli bir rehber olarak bu bilgilerden, bu önerilerden istifade edeceğiz. Daha ileri gitmek, daha güzel kongrelere hazırlanmak için daha çok çalışacağız. Sizlerle daha güzel başarılara gideceğimize olan inancımı belirtmek istiyorum.

Hepinize çok teşekkür ediyorum. Emeği geçen herkese huzurunuzda tekrar Odam adına teşekkür ediyorum. Dursun Hocaya da tekrar teşekkürler.

Prof. Dr. DURSUN ZAFER ŞEKER- Teşekkür ederim.

Tabii bu tek başına yapılan bir iş değil arkadaşlar, yani minimum plaket yaptırmak için biraz ekonomi yapmak zorunda kaldık, “Kongre Başkanına verelim hiç değilse” diye bir ritüel yerine getirildi. Tabii ben bunu bütün Yürütme Kurulu adına aldığımı da bilmenizi istiyorum ve şu anda salonda olan Yürütme Kurulumuzun bütün üyelerini sahneye davet ediyorum.

Teşekkür ederim.

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

214TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

215TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

216TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 2011 Antalya / 31 Ekim - 4 Kasım 2011

PANELLER