Tabiatin Varolusunda Yaratilis Ilkesi t

download Tabiatin Varolusunda Yaratilis Ilkesi t

of 200

Transcript of Tabiatin Varolusunda Yaratilis Ilkesi t

T.C. MARMARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS LAHYAT ANABLM DALI KELAM BLM DALI

TABATIN VAROLUUNDA YARATILI LKESDoktora Tezi

ERKAN KURT

stanbul, 2008

T.C. MARMARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS LAHYAT ANABLM DALI KELAM BLM DALI

TABATIN VAROLUUNDA YARATILI LKESDoktora Tezi

ERKAN KURT

Danman Prof. Dr. lyas ELEB

stanbul, 2008

NDEKLER

KISALTMALAR

GR ........................................................................................................................ 1 Birinci Blm YARATILI LKESNN METAFZK TEMELLER 1. Tabiatn Niha Aklamas Olarak Metafizik ................................................. 10 2. Yaratl lkesi Karsnda Natralizm .......................................................... 17 3. Natralizmin Eletirisi .................................................................................. 27 4. Metafiziin Referans Olarak Kuran ............................................................. 35

kinci Blm TABATIN KAYNAI OLARAK ALLAHIN YARATMA EMR I. YARADANIN HKMETL RADES 1. lah radenin Tabiat Belirlemesi ................................................................. 44 2. lah radenin Hikmete Uygunluu ............................................................... 49 3. lah radenin Srekli Etkinlii ..................................................................... 59 II. YARADANIN KUDRETL KELMI 1. lah Kelmn Kudret Etkisi ........................................................................... 70 2. lah Kelmn Vahiy Nitelii .......................................................................... 76 3. lah Kelmn Kuatc Etkinlii .................................................................... 80

nc Blm YARATMA EMRNN ETKSNDE TABATIN GEREKLEMES I. TABATIN LK YARATILII 1. lk Yaratl Kavram ...................................................................................... 88 2. Evrensel Dzenin Yaratlmas ....................................................................... 91 3. Yeryznn Yaratlmas ................................................................................ 99 4. Canl Trlerinin Yaratlmas .......................................................................... 101 5. nsan Soyunun Yaratlmas ............................................................................110 II. TABATIN SREKL YARATILII 1. Srekli Yaratl Kavram ............................................................................... 118 2. Doal Fonksiyonlarn Yaratlmas ................................................................. 125 3. Doal evrenin Yaratlmas ........................................................................... 146 4. nsan Ferdinin Yaratlmas ............................................................................ 151 5. Hayat Seyrinin Yaratlmas ............................................................................ 156

SONU ...................................................................................................................... 165

KAYNAKA ................................................................................................................ 169

NSZ

Bu alma, gzlem dnyas olarak tabiatn nasl varolduunu, btn bir doal srecin hangi metafizik prensip zere gerekletiini aratryor; probleme, Kuran metnini referans erevesi kabul eden ayrntl bir kavramsal analiz iinde zm aryor. Burada tabiatn varoluu szyle kastedilen evrenin kuruluu deil, evrensel meknn herhangi bir yerinde herhangi bir zamanda herhangi bir doal nesne veya durumun meydana geliidir. Buna gre, gezegen olarak Dnyann oluumundan Asya ktasnn oluumuna, bu mevsim krlarda ieklerin amasndan dallarda meyvelerin olgunlamasna, deniz dibinde larvalarn bymesinden anne karnnda yavrularn gelimesine, yarnki hava durumundan yeryznn ve insanln kbetine... gzlem dnyasna ait her trl olgunun gereklemesini salayan niha ilkeyi konu ediniyoruz. Dier bir deyile, Btn bunlarn meydana gelii nihayet neyden kaynaklanyor? sorusuna cevap aryoruz. Bu soru metafiziin klasik lisannda mebde meselesi olarak bilinir. Mebde, tabiatn varoluunu asl sebep mertebesinde aklayan metafizik prensiptir. Byle bir prensibi Kurann anlatmnda bulmak elinizdeki almann ngrsdr; yaratl ilkesi ise ulatmz bulgunun ksa ifadesi. Ana muhtevas bakmndan yaratl ilkesi literatrde tevhd-i hlkyet kavramnca ifade edilir. Bu kavram, Allah yegne yaratc kabul etmeyi, her trl varoluu Onun iradesine bal grmeyi anlatr. Bu itibarla yaratl ilkesi ksaca yle yazlabilir: Gzlem dnyas olarak tabiat (btn bir doal sre) Allahn yaratma emrinin etkinliiyle gerekleir. Bu ilke tabiat hakknda bamszlk fikrini reddeder; doal sreci zerk tanmak anlamnda tabiat ilkeye muhalif der. Geleneksel slam metafiziinin anti-natralist bir dnya gr oluturmas bundandr. Sz konusu dnya grnn tabiatla ne denli yabanc kaldn geleneksel hayatn gndelik aknda grmek mmkn. rnein, sradan ileri metafizik bir kayda balayan bismillah ve inallah gibi szler, Yaradann doal srece mutlaka hkmettii inancn aa vurur. Seyahat balangcnda, karar alma kertesinde, yamur zlemi iinde... yaplan dualar; bereketli bir rn, mnidar bir rastlant, sevindiren bir

baar... karsnda dile getirilen krler vs. anlatr ki, mslmann nazarnda Yaradann kudretli hkm dnyay btn ayrntsyla kuatr, belirler. Kader akidesine edeer sayabileceimiz bu nazar, belki de en veciz ifadesini, geleneksel meknlar ssleyen kimi levhalarda yazl u cmlede bulur: Allahn dedii olur. Bu cmle, varoluu mutlaka Allahn tekvn emriyle aklayan yaratl ilkesinin sade bir formlnden baka birey deildir. Bu formln analitik ifadesini arayarak, modern dnya grne hkmeden tabiat metafiziin hilafna vahiy referansl slam metafiziinin muhtevasn ve gncel imkanlarn aratrmak, bu almann gayesini oluturuyor. Bu alma birok emein mterek rndr; katkda bulunan herkese teekkr ederim. Hususen, almay itenlik ve incelikle yneten sevgili hocam Prof. Dr. lyas elebiye, eletiri ve nerileriyle metni olgunlatran deerli hocalarm Prof. Dr. M. Saim Yeprem, Prof. Dr. lhan Kutluer, Prof. Dr. mer Aydn ve Do. Dr. Ramazan Biere kranlarm sunarm. Kaynaklara ulamam mmkn klan TDV slam Aratrmalar Merkezi ve Chicago niversitesi Ktphanesine, fizik-metafizik ilikisi zerine bir seneyi akn mzakere yrttmz Hyde Park Ettlerinden arkadalarma, bilhassa eserleriyle yolumun zerine iaretler brakan slam metafiziinin mmtaz ulemasna mteekkirim. Hayatyla hayatmn, fergatiyle almamn en byk vesilesi olmu anneme arz- hrmet ediyorum; satrlarn varsa ve ne kadarsa mnev kymeti ona ve merhum babama armaandr. Ummun versnda, bakmay, duymay, anlamay, sevmeyi, sylemeyi... insanca hereyi ihsanndan edindiim Mevl-y Mtele hamd sen, kerim elisine salt selm ederim.

KISALTMALAR a.e. a.g.e. a.mlf. a.y. b. bk. DA dr. kr. md. M . s. ts. trc. vb. vd. y.y. ayn eser ad geen eser ayn mellif ayn yer ibn, bin baknz Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi dierleri karlatrn maddesi milattan nce lm tarihi sayfa tarihsiz tercme ve benzeri ve devam yer yok

GR

Varoluunu konu edindiimiz tabiat ile gzlem dnyasn kastediyoruz. nsan varlmz ierip kuatan gzlem dnyas (eski tbirle mahede lemi yeni deyimle fenomenler dnyas) modern zamanlarda tabiat (doa) adn almtr.1 ada dilde tabiat szcnn yaln kullanmyla ilk kastedilen, yeryznden gkyzne btn bir dnya manzarasdr.2 Bu adlandrma, kelimenin asl mnasn aan felsef bir tretmeye dayanyor. Aslen bireyin tabiat gramerinde z ve miza anlamna gelen kelime, modern felsef dilde btn gzlem dnyasn da anlatr olmutur.3 Bu semantik dnm merhalede zetlemek mmkndr. Birinci admda, tabiat, nesnelerin zne/mizacna ait potansiyel gce isim yaplmtr. rnein, doa biliminin kurucusu saylan Aristo (. M 322) iin tabiat (Greke physis) cisimlerin hareket ve deiimini salayan gtr.4 Ayn tarif Mslman tabiat filozoflarnca srdrlmtr.5 Bu kullanm benimseyen Mslman kelamclar, tabiat, asl mnasna sdk kalarak, nesnelere zg yaratlan kuvvet eklinde tarif eder.6 kinci adm, znden/mizacndan tr herhangi bir cisme bylece btn cisimlere tabiat adn vermektir. Misalen, bn Sn (. 428/1037) madd ve duyulur hereye tabiat demenin uygun olduunu yazar.7 Ayn dorultuda, Gazzl (. 505/1111) cisimler dnyasn tabiat lemi (lemt-taba) olarak anar.8 Geriye nc adm yani cisimlerin oluturduu btn anlamnda tabiat lemine ksaca tabiat ismini vermek1 Bk. Ferit Develiolu, Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat, Aydn Kitabevi, Ankara 1999, tabat md.; Trke Szlk, Trk Dil Kurumu, Ankara 1998, doa ve tabiat md. 2 Alfred North Whitehead, The Concept of Nature, Cambridge 1964, s. 3. 3 R. G. Collingwood, Doa Tasarm (trc. Kurtulu Diner), mge, Ankara 1999, s. 56. 4 Aristoteles, Fizik (trc. Saffet Babr), stanbul 2001, s. 93. 5 Bk. bn Sn, e-if: es-Semut-tab, Drul-menhil, Beyrut 1996, s. 99. 6 Bk. bn Hazm, el-Fasl fil-milel vel-ehvi ven-nihal, Drul-Marife, Beyrut 1986, I, 15; bn Manzr, Lisnl-Arab, Dru Sdr, Beyrut, ts., tba md. 7 bn Sn, e-if: el-lhiyyt, ntirt- Nsr- Husrev, y.y., 1363, s. 21. 8 Gazzl, el-Mnkz mined-dall, Dmek 1939, s. 86.

1

kalr ki modern dnemde yaplan budur. Mesela Spinozann (. 1677) yazlarnda tabiat btn bir cisimler dnyasn anlatr.9 Tabiat felsefesinde ortaya kan modern kullanmn tabiat (natralist) imlar tad sylenebilir. Bunlardan birincisi, gerekliin tabiatla snrl olduu imsdr; bir btn olarak kinatn mahede lemine indirgenmesini ifade eder. Bu indirgeme durumunda, kinatn mahede edilmeyen muhtemel ynleri ihmal edilir. Modern bilimsel dilde kinat kelimesinin tabiat szcyle eanlaml biimde kullanlmas en basitinden, kinatn kozmolojik bir terim yaplmas sz konusu ihmalin rnei saylr.10 Natralist imlarn ikincisi, mahede dnyas olarak tabiatn esiz olduu hatta bir tr ahsiyet tad kabuldr. Bu kabul, tabiatn kabahati trnden ifadelerde, nihayet mahede dnyasna Tabiat zel ismi verilmesinde brizdir.11 Dorusu, geleneksel Mslman lisan bu tr tabiat imlar dlar. slam stlahta kinat veya lem mahede edilen ve edilmeyen ynleriyle btn bir yaratlmlar dnyasn ifade eder; baka bir deyile kinat tabiat lemine edeer olmayp onu aar.12 Bu stlah Kuran lisanna dayanr. Kuran, bir btn olarak gereklii, gz nnde bulunan (ehdet) ve gz nnde bulunmayan (gayb) eklinde ikiye ayrr; gayb imana konu yapar.13 Bununla birlikte, modern kullanm natralist imlara mahkum deildir. Aksine, gzlem dnyas anlamnda tabiat her trl felsefe ve inan diline uygundur; tabiatn yaratl ifadesinde olduu gibi. Tabiat kelimesinin modern kullanmnn asl mahkum olduu ey uyumsuz semantiidir. Ksaca, kelimenin modern mnas ou zaman asl mnayla eliir; lemin tabiat ve tabiat lemi eklinde iki uyumsuz gramer, birbirinin ramna, birbirini iptal ederek iler. Bu elverisiz durum, tabi (veya doal) sfatnn gramerinde aka grlebilir.14 Gnmz dilinde, sfatn ilk mnas, modern kullanma uygun olarak, tabiata ait, tabiatta bulunan eklinde; ikincil mnalar ise,

Bk. James Collins, God in Modern Philosophy, Henry Regnery Company, Chicago 1959, s. 77. Kozmoloji literatrne ait u kitap adlar rnek verilebilir: Joseph Silk, A Short History of the Universe, Scientific American Library, New York 1994; Roger A. Freedman, William J. Kaufmann III, Universe, W. H. Freeman and Company, New York 2008. 11 Kr. John Habgood, The Concept of Nature, Londra 2002, s. 3; Ivor Leclerc, The Nature of Physical Existence, Londra 1972, s. 104. 12 lem tarifi iin bk. Badd, el-Fark beynel-firak, Kahire, ts., s. 328; mid, el-Mbn f erhi men elfzil-hkem vel-mtekellimn, Kahire 1983, s. 99; lyas elebi, slam nancnda Gayb lemi, Ensar, stanbul 2007, s. 7. 13 Bk. el-Bakara 2/3, 33; el-Enm 6/50, 73; et-Tevbe 9/94, 105; Hd 11/123; er-Rad 13/9; enNahl 16/77; el-Mminn 23/92; es-Secde 32/6; ez-Zmer 39/46; et-Tebn 64/18. 14 Bk. John Habgood, The Concept of Nature, Londra 2002, s. 2.9 10

2

asl kullanma uygun olarak, allm, yapay olmayan, saf eklindedir.15 Bu ikili semantiin en byk elikisi udur: Birinci kullanma gre, gzlem dnyasna ait herey fenomenler dnyasnda ne varsa doaldr; doa-dlk (gayr- tabilik) mutlaka gzlem dnyasnn dna atfedilir. Bu durumda sfatn ikincil mnalar iptal olur: Ne kadar srad olursa olsun hibir olgu doa-d deildir; insann ortaya koyduu herey tabi olup doallk ile yapaylk arasnda fark tanmlanamaz; safln kaybetmi nesneler doalln kaybetmi saylmaz. Halbuki sfatn ikincil semantiine gre, allm olmayan, insan eliyle yaplm, safln kaybetmi ne varsa gayr- tabidir.16 Bu eliik dil asndan, tabiat iinde insan tam bir soruna dnr: nce doann en sekin paras kabul edilir, sonrasnda ise srad tecrbeleri ve hibir eseri doal kabul edilmez. Bu noktada, modern tabiat kavramnn ak-seik bir kavram olmad sylenmelidir. yle ki, gnmzde, ne kastedildii belirtilmedii srece tabiat terimiyle aka kavrayacamz bir mna yoktur. Bununla birlikte, bugn, ocuk tabiatl veya doas gerei derken hlen koruduumuz asl mnann ramna, tabiat kanunu, tabiatn gzellii, doa kirlilii szlerinde saknca grmyoruz; tabi fetler veya doal gdalar tbirlerini garipsemiyoruz. Bugn kra karken muhakkak tabiata kyoruz; deniz manzarasna baktmzda phesiz tabiat manzarasna bakm oluyoruz. Fakat btn bunlar ancak modern zamanlara zg bir kavram bulankl iinde yapyoruz. Sz konusu kavram bulankln amak iin alma boyunca ngrdm semantik udur: Tabiat kelimesinin mutlak kullanmyla ancak bir tek eyi, insan ierip kuatan gzlem dnyasn kastediyorum; gndelik pratie uygun olarak ou zaman ona sadece dnya diyeceim. z/miza anlamnda tabiata ancak bireyin tabiat grameriyle atfta bulunuyorum. Bu asl mnayla elime pahasna, doal sfatn, ilk ve geni mnas zere, tabiatta bulunan yani mahede lemine ait anlamnda kullanyorum; bylece gayr- tabi sfatn btnyle ihmal ediyorum. Dolaysyla, mahede leminde ne varsa doal saydmdan, doa-st veya doa-tesi ibaresini herhangi bir olgu (fenomen) iin anlamsz gryorum. Bu semantie gre, tabiatn varoluu, gzlem dnyasnn varla geliini (gereklemesini) anlatr. Burada tabiatn varoluu asla dnyann ilk kuruluuna mnhasr bir ifade deildir; aksine, dnyann gemiine, imdisine, geleceine ait btn varolular ifade

Bk. Trke Szlk, Trk Dil Kurumu, tabi md. Kr. Herbert W. Schneider, The Unnatural, Naturalism and the Human Spirit (nr. Yervant H. Krikorian), New York 1945, s. 122.15 16

3

eder. Bu adan, tabiatn herhangi bir zaman ve mekan erevesinde gereklemesi mnasna atfen ou zaman doal varolu szn tercih edeceim. u halde, almamzn konusu doal varoluun niha ilkesi eklinde de yazlabilir. Bir btn olarak tabiat veya herhangi bir doal durumu yap/fonksiyon bakmndan aratrmak tabiat bilimi anlamnda fiziin konusu, niha mna bakmndan aratrmak ise metafiziin konusudur. Tabiatn niha mnas, gzlem dnyasnn niha aklamasn saladndan, bir saha veya disiplin olarak metafizik tabiatn niha aklamas eklinde tanmlanabilir.17 imdi, niha aklama, bir btn olarak tabiat hakknda ne kadar geerliyse, herhangi bir doal nesne/durum hakknda da geerlidir. Tabiat doal nesnelerin btnn ifade ettiine gre, herhangi bir doal nesnenin varoluu ile btnn varoluunu birbirinden bamsz konumak imkanszdr. Bu itibarla, metafizie konu olmak asndan, bir btn olarak tabiat ile herhangi bir doal nesne/durum arasnda fark yoktur. rnein, yeryznde sere diye bir kuun bulunuyor olmas kadar, uradaki sere yumurtasnn krlmas, yavrunun dar kmas, ksa srede umas, nihayet lp gitmesi... niha mna seviyesinde aklanmak ihtiyacndadr. Tabiatn btn ile paralarnn ayn derecede ihtiya duyduu niha aklamay bir tek metafizik prensipte ifade ettiimizde, bu prensip, doal varoluun niha ilkesi deerini tayacaktr. Bu ilkeyi bilmek, metafiziin temel sorununu zmeye karlk gelir; bir btn olarak tabiatn veya herhangi bir doal nesnenin/durumun varoluu niha seviyede anlalm olur. Kuran referansl slam metafiziine gre doal varoluun niha ilkesi, lemlerin rabbi ve hereyin yaratcs sfatyla Allahn, varetme (tekvn) emrinin etkinlii zere kinata hkim olmasdr. Ksaca yaratl ilkesi diyebileceimiz bu prensibin Kuranda bulunan saysz referansndan biri udur:Gklerin, yerin ve aralarndaki hereyin mlk Allahndr; istediini yaratr; Allah hereye gc yetendir. (el-Mide 5/17)

Yaratl ilkesinin ayrntl ifadesi, Allahn tekvn emrinin mhiyetini bilmeye dayanr. Buna dair, Kuranda geen en temel beyan u olsa gerektir:Onun emri, sadece, birey istediinde ona ol demesidir; bylece olur.18

Bu yet bundan byle emir yeti olarak adlandracam doal varoluu salayan niha ilkeyi Allahn varedici buyruu olarak belirler; veciz biimde, Allahn herhangi17 18

Bk. Bruce Aune, Metaphysics: The Elements, Minneapolis 1985, s. 3 vd. Ysn 36/82.

4

bireyi nasl gerekletirdiini anlatr.19 slam metafiziinde, emir yetine istinaden, herhangi bir doal olayn meydana gelmesi, Yaradann hikmetli iradesine ve kudretli kelmna dayanan varetme buyruunun sonucu grlr.20 Kelam stlahnda Allahn varetmesine tekvn denir. Cenab- Hakkn yaratmasn anlatan btn fiilleri kapsayacak biimde varetmek anlamna gelen bu terimle, Yaradann herhangi bireyi varla karmas, herhangi bir olay gerekletirmesi kastedilir.21 Ayn terime bal olarak, Allahn yaratma emri, tekvn emir olarak anlr; bylece, din buyruk anlamnda teklf emirden ayrd edilmi olur.22 Doal varoluun niha ilke dzeyinde tekvn emriyle aklanmas, slamn en temel hkm olan vahdaniyet (veya tevhd) inancnn ifadesi durumundadr. Vahdaniyet, Allahtan baka tanr olmadn, nk Ondan baka yaratc bulunmadn anlatr.23 Buna gre lemde herhangi bireyi yaratmaya dair g ve irade mutlak mnada yalnz Allaha aittir. Bu hkm, literatrde, Allahn istedii olur, istemedii olmaz. (Mallhu kne ve m lem yee lem yekun.) mehur cmlesiyle dile getirilir.24 Kinata

niha ve mutlak seviyede sadece Allahn hkmettii inanc literatrde ayrca tevhd-i hlkyet (kimi zaman tevhd-i rubbiyet) terimiyle dile getirilir.25 Bylece, slam metafizii, tabiatn hangi niha prensip zere varolduu sorusunu, vahdaniyet inancna bal tekvn akidesiyle cevaplam olur. Bu cevapta, doal varoluun niha prensibi olmak bakmndan, yaratl ilkesi, tabiatn ilkin nasl ortaya ktna dair meraka mnhasr kalmakszn, herhangi bir zamanda herhangi bir doal srecin niha seviyede nasl meydana geldiine dair mebde problemine hitap eder; tabiatn gemiini, imdisini ve geleceini ayn metafizik ilkede aklar. Buna gre, yaratl ilkesi, gkte yldzn olumasndan dalda meyvenin olgunlamasna, rahimde bebein gelimesinden toplumda huzurun yerlemesine kadar btn doal sreleri ayn anda aklayan sabit bir metafizik prensiptir.Fahreddn er-Rz, Levmiil-beyyint, s. 153. Husm Eldn al-Alous, The Problem of Creation in Islamic Thought, The National Printing and Publishing Co., y.y. 1965, s. 29; Veli Ulutrk, Kuran- Kermde Yaratma Kavram, nsan, stanbul 1995, s. 49. 21 Nesef, et-Temhd f uslid-dn (nr. Abdlhayy Kabil), Drus-Sekafe, Kahire 1987, s. 28; Aliyyl-Kari, erhu Kitabil-Fkhil-ekber, Drul-ktbil-ilmiyye, Beyrut 1984, I, 35. 22 Bk. Beyzzde, el-Usll-mnfe (nr. lyas elebi), stanbul 1996, s. 48. 23 Nesef, Bahrl-kelm, Konya 1329, s. 21; Badd, el-Fark beynel-firak, Kahire, ts., 338; Abdlhd el-Fazl, Hulsat ilmil-kelm, Drut-Teruf, Suriye 1988, s. 78. 24 Badd, Usld-dn, Beyrut 1981, s. 102; bn Teymiyye, el-Kaza vel-kader, Drul-kitbilArab, Beyrut 1991, s. 87; zmirli, Muhassall-kelm vel-hikme, stanbul 1336, s. 45. 25 Mtrd, et-Tevhd (nr. Fethullah Huleyf), Beyrut 1986; s. 21; bn Ebul-z, erhulAkdetit-Tahaviyye, Beyrut 1993, s. 25; Bekir Topalolu, Allah nanc, sam, stanbul 2006, s. 49.19 20

5

Yaratl ilkesi, ayrntda deilse de temelde, kitab dinlerin oluturduu iman geleneinin slam itikad yannda Yahud ve Hristiyan itikadnn mterek bir kavramdr.26 Bu mterek kavram natralizmin esas olan tabiat ilke ile muaraza eder. Tabiat ilke, doal varoluun herhangi bir nisbette zerk olduu kabuldr ki, natralist felsefe, bu prensiple, yaratl ilkesinin hilafna, tabiata, Yaradann varetme gc ve iradesinden bamsz bir varolu hakk tanr.27 Natralizm yaratl ilkesiyle mutlaka atsa bile yaratl kavramyla atmas zorunlu deildir. Baka bir deyile, tabiat ilke yaratl terimini eleyen bir metafizik deildir. Bunun iki anlam vardr: (1) Nisb bir natralizm, tabiatn zerkliini, balangta Yaradan tarafndan salanm kabul edebilir. (2) Tabiatn zerk farzedilen varoluu yaratl terimiyle ifade edilebilir; nk bu terim yaratmak kelimesinin yaln gramerine nisbetle meydana getirilmek mnasnda kullanlabilir.28 yle ki, yaln ieriiyle yaratl kelimesi ancak bir olguyu, bir btn olarak tabiatn veya herhangi bir doal nesnenin/durumun meydana gelmesini anlatr. Bu dili kullandnda natralizm de tabiatn yaratlna dair bir metafizik olur. Birok natralist anlatmda, kinatn ilk kuruluundan canllarn ortaya kna kadar tabiatn varoluunun yaratl terimiyle, canl trleri gibi doal unsurlarn yaratk terimiyle ifade edilmesi bunu gsterir.29 Ksacas, yaln mnada yaratl herhangi bir metafizie ait deildir; aksine, bir olgu olarak yaratlmlk tabiat manzarasnn zorunlu ifadesidir. u halde, herhangi bir metafiziin bu arada natralizmin yaln mnada yaratla zt dmesi mmkn olmad gibi, herhangi bir bilimsel teorinin de yaln anlamyla yaratl dorulamas yahut yanllamas sz konusu olamaz. Bununla birlikte, yaratl terimi rfte daha ok din bir metafizii ifade eder; slam rfnde olduu gibi, kinatn Yaradann varetmesiyle meydana geldiini anlatr. slam rfne gre kullandmzda yaratl terimi yaratl ilkesini ifade eder, zel bir metafizie ait kalr. zel bir metafizik olarak slamn yaratl ilkesini aratran almamz, Kurann anlatmn sistematik bir analize tbi tutuyor. almamz, ksaca, tabiatn niha kayna olarak Yaradann varetme buyruunu anlamaya alan bir zmleme olup, altnda yatan fikr merak, tekvn emrinin mhiyetine, nasl etkin olduuna, doal sreci nasl aa kardna, bylece Yaradan ile yaratlan arasnda nasl bir alkaDon Cupitt, Creation out of Nothing, Londra ve Philadelphia 1990, s. 6. Bk. Roy Wood Sellars, Evolutionary Naturalism, New York 1969, s. 2. 28 Bk. Fahreddn er-Rz, Levmiil-beyyint, s. 153. 29 Misalen bk. Barry Parker, Creation: The Story of the Origin and Evolution of the Universe, Plenum Press, New York ve Londra 1988; Colin Tudge, The Veriety of Life: A Survey and a Celebration of All the Creatures that Have Ever Lived, Oxford University Press, Oxford 2000.26 27

6

bulunduuna dair metafizik bir tecesssten ibarettir. Analizin ulat anafikir ylece zetlenebilir:Tabiat, btn doal sreleriyle, Allahn yaratma emrinin etkisinde gerekleir. lah emrin etkisi, kudret olarak andmz ve mutlaka hikmet tayan gtr. Yaradan, evrensel mekn kuatan emriyle, doal sreci salayan btn yapsal/fonksiyonel deerleri aa karmak suretiyle tabiat yaratr. Bu prensibe gre, natralizmde varsaylann tam aksine, doal varolua ait yaplar/fonksiyonlar zerk deil, ilah iradeye baldr. Bu yaratl usl tabiatn btn zamanlar iin geerlidir. yle ki, yaratma emrinin sabit etkisi doa yasalar denen kararl sreleri aa karrken, emrin serbest etkisi ise ngrlemez doal srelere sebep olur. Tabiatn ilk ve srekli yaratlna ait btn varolu kategorileri bu metafizik uslde ifade edilebilir.

Bu anafikir, klasik kelmn yaratl sylemine ait temel hkmlerle rtmekle kalmyor, onlar modern bir ifade tarzna tamakla da yetinmiyor, tesinde, yaratma emrinin mufassal ifadesi hakknda klasik kelmn bo brakt noktalar tamamlyor. Sz konusu boluklarn banda, ilah emrin mekanda etkin olmasnn keyfiyeti geliyor. yle ki, klasik kelam, yaratma emrinin daim bir kelam tezahr olduunu ihmal etmi grnyor. Bu ihmal, doal varoluu gerekletiren ilah gcn gereki algsna engel olmusa, natralizmin modern Mslman toplumlarda nfuz edinmesinden bir derece sorumlu saylr. Bu kusuru giderme anlamnda, aratrmamz, ilah kudreti, Allahn varetme buyruunun evrensel mekn kuatan sezilmez etkisi olarak saptayarak, tabiat srecine ait fiziksel fonksiyonlar bu gayb etkiyle aa kan doal deerler olarak, uurlu mahlukata ait irade fonksiyonunu ise sz konusu etkinin vesayetinde alan doal bir deer olarak tanmlyor. Sonuta, almamz, tabiatn varoluu iin Kurann beyanna dayanan bir yaratl prensibi, bu prensip iin ise modern tabiat resmine uygun bir analiz nermi olmaktadr. almann literatre asl katks bu neridir. Analizimiz, bir kelm almas olarak, bilgi metodunu, Kuran Tanrnn Hazret-i Muhammede (sallallahu aleyhi ve sellem) bildirdii hakikat lisan kabul eden Mslman imanyla balatyor; referans erevesini Kurann linguistik snrlarnda iziyor. Bu bakmdan almann ierdii analizin mufassal bir tefsir vazifesinde olduu sylenebilir. Bize gre, vahiy dilinin analitik tercmesi anlamnda tefsir kelm ilminin temel vazifesi olup semav ifadenin mnasn incelikle aklamaya mnhasrdr. Bu dorultuda, tefsir kaynaklar bata olmak zere, sz konusu aklama ilevine katlan kelm ve felsefe literatrne mracaat ettim; bavurduum eserlerde, bahsi geen referans erevesine uygunluk dnda hibir fazladan kriter

7

aramadm. te yandan, metafiziin genel konular ve yaratl ilkesine dair mterek esaslar bakmndan Bat literatrnn zenginliinden yararlanmaya gayret ettim; kaynakann oka ngilizce eser iermesinin anlam bu. Ayrca, tabiatn tasvirinde bilimsel branlarn gncel literatrn kullanmaya zen gsterdim. almann planna gelince: Yaratl ilkesinin metafizik temellerini inceleyen birinci blm, yaratl ilkesine karlk natralizmi, nclleri ve sonular bakmndan etraflca ele alp kritik ediyor; yaratl ilkesinin dayana olarak Kurann referans zelliklerine deiniyor. Yaratma emrinin mhiyetini konu alan ikinci blm, Yaradann hikmetli iradesini ve kudretli kelmn zmlyor, Allahn buyurmakla varetmesinin anlamn aklyor. Yaratma emrinin etkisinde tabiatn gerekleme srecini analiz ettiimiz nc blm ise tabiatn ilk yaratln ve srekli yaratln hiyerarik kategoriler altnda ele alyor; evrensel dzenin kurulmasndan hayat seyrinin varedilmesine, yaratma emrinin etkisini sistemli bir zmleme iinde inceliyor.

8

Birinci Blm

YARATILI LKESNN METAFZK TEMELLER

1. Tabiatn Niha Aklamas Olarak MetafizikTabiatn veya herhangi bir doal eyin gerek yahut var olduunu sylemek dnya hakknda en basit ifademiz olurdu. Gndelik dilde Yeryz gerektir. veya Ik vardr. trnden basit szlere gerek duymayz; nk yeryz ve k dediimizde sz konusu yklemler zaten sabit olur. Ne var ki gndelik dilden herhangi bir ifade (mesela, u an nerdesin? sorusu) zmlendiinde, ifadenin nihayet gereklik ve varlk mnalar zerinde kurulduu ortaya kar. Bu iki mna, dnya hakknda en temel kavramlar olup her trl ifade son tahlilde onlarla salanr.1 Gndelik dilde bireyin gereklii ile varl birbirine edeerdir; iki kavramn birbirine dnebilmesi bunu gsterirKalbinde merhamet var m gerekten? sznde olduu gibi. Bu edeerlii klasik terimlerle sylersek: Bireyin hakikati vcduna denktir.2 Felsefe lisannda ise bireyin hakikati ayrca onun mhiyetidir, yani tarifidir; misalen, dnen canl olmas insann temel gereidir.3 imdi, dnya hakknda konumak, nihayet, grdmz ve kavradmz tabiatn gerek olduu kabulne dayanr; deilse konuma sama bir i olurdu. Sofistlik byle bir samal ierir ki, baz sofistler dnyann gereinden phe etmesine ramen dnya hakknda konumay srdrmtr.4 Sofizme kar, Ehl-i Snnet kelam, slam metafiziini, Eynn hakikatleri sabittir. (Hakaikul-ey sbitetn.) hkmyle balatr, itikad mutlak bir gerekilie yaslar.5 Bu hkm modern terminolojiye tercme edersek: Grn ile gereklik arasnda eliki yoktur, grnen ey gerektir.6 Bu modern terminolojiyi,1 Bk. Jan Westerhoff, Ontological Categories: Their Nature and Significance, Oxford University Press, New York 2005, s. 1. 2 Fahreddn er-Rz, el-Mebhisl-merikyye, Beyrut 1990, I, 133. 3 Bk. Mustafa arc, Hakikat, DA, stanbul 1997, XV, 177. 4 Bk. Ahmet Cevizci, Felsefe Szl, Paradigma, stanbul 2005, sofistler md. 5 Bk. Nesef, et-Temhd f uslid-dn (nr. Abdlhayy Kabil), Drus-Sekafe, Kahire 1987, s. 2; Teftzn, erhul-Akid, stanbul, ts., s. 56. 6 Bk. P. M. S. Hacker, Appearance and Reality: A Philosophical Investigation into Perception and Perceptual Qualities, Oxford 1987, s. 216.

10

almamzda esas aldmz semantie uygun bir realizm ifadesine tercme edelim: Grn anlamnda doallk hakikatsiz bir serap yahut gerein hilafna bir yalan deildir; doal ne varsa gerektir. Grn, perdede/ekranda aa kan filme tebih ettiimizde realizm unu anlatr: Filmin iki boyutlu zeminde zamana edeer biimde gereklemesi gibi, tabiat boyutlu evrensel meknda zamana edeer biimde gerekleir. Sonu udur: Tabiatn varoluu, analitik dilde, grnn (doalln) evrensel meknda gereklemesi anlamna gelir; doal zaman ise doal varolutan (doalln gereklemesinden) ibaret kalr. Bu nokta temel bir soruyu zorunlu klar: Doalln gereklemesi hangi varlk temeline (hangi niha geree) dayanmaktadr? Bu sorunun cevab, fizie ait btn ifadelerin niha mnasn salayacandan, fiziin btn kavramlarn aar. Bylece, tabiatn niha seviyede hangi geree gre ifade edilecei meselesi metafizii balatr.7 Dnya hakknda niha eyler sylemek metafizik sahasnda konumak demektir. Bir bilgi sahas ve ilgili disiplin olarak metafizik tabiatn niha aklamas eklinde tanmlanabilir. Tabiatn niha aklamasna neden metafizik deniyor? Dorusu, niha aklama kategorileri fiziin btn kategorilerinden daha temel olmasna (daha nce gelmesine) ramen, metafizik szc fizik-sonras anlamna gelir. Bu adlandrmann ilgin bir gemii var: Aristonun klliyatn kendisinden sonra neredenler, filozofun ilk felsefe dedii bahisleri Fizik kitabnn peine koyarak fiziksonras (meta-physis) bal altnda topladlar; sahann ve disiplinin ad aynyla anlr oldu.8 Geri, tabiat grn olarak (yap/fonksiyon bakmndan) tanmadan niha mnasna geilemeyeceinden, mantka fizie ncelii bulunsa bile metafiziin bahise ondan sonra gelmesi mnidar saylr. bn Sn bunu yle yorumlar:Fizik-sonras (m badet-taba) isminin mnasna ait sonralk bize kyasladr. nk varl mahede ettiimiz ve halleri hakknda bilgilendiimiz ilk bu doal varlktr. Ne var ki, bu ilmin biztihi hakettii isim fizik-ncesi (m kablet-taba) addr. nk bu ilimde bahsedilen konular biztihi ve btnyle fizikten ncedir.9

Dnce tarihi asndan, tabiatn niha aklamas, insann dnyay anlama gayreti iinde en temel abay ifade eder.10 Kendimizi anlamak, doamz ierip kuatan tabiat anlamakszn mmkn olmayacandan, sz konusu abann, insaniyetin zorunlu ve7 Kr. W. T. Stace, The Nature of the World: An Essay in Phenomenalist Metaphysics, Princeton 1940, s. 3. 8 Bk. George P. Adams, Man and Metaphysics, New York 1948, s. 35. 9 bn Sn, e-if: el-lhiyyt, s. 21, 22. 10 Kr. Peter Loptson, Reality: Fundamental Topics in Metaphysics, Toronto 2001, s. 10.

11

sabit bir karakteri olduu sylenebilir.11 Dahas, niha aklama abasnn, insanln kutsala olan tutkusuyla zorunlu bir alkas vardr. yle ki, doalln dayand niha gerek, tabiatn varoluu iin mutlak asl deerinde olmakla dnyadaki btn kymetlerin mercii olur ve muhakkak kutsallk belirtir.12 Bu itibarla, metafiziin tarihi, tabiata gereklik kazandran asl ve kutsal ilkeyi aramann tarihidir ayn zamanda. Sz konusu aray, metafizik literatrnde okunduu zere, drt soruyu esas alr:1. Neden yokluk deil de varlk; neden bir tabiat? Dnyaya dair en temel merak anlatan bu soru, klasik terimle, vcd meselesini oluturur.13 2. Tabiat niin varoldu/varolmakta? Dnyann amac ve deerine ynelen bu soru gye meselesini oluturur.14 3. Tabiat nasl varoldu/varolmakta? Dnyann varolu ilkesine hitap eden bu soru mebde meselesini oluturur.15 4. Tabiat ebed mi; lmm sonum mu? Dnyann temel kaygsn dile getiren bu soru mead meselesini oluturur.16

Bu sorular bir araya getirdiimizde, metafiziin konusu bir tek meselede dile gelmi olur: Ben kimim ve btn bunlarn mnas ne?17 Bu temel mesele, insan ferdinin, niha kimliini renerek cann kurtarmann imkann aratrmasdr bir bakma; dier bir adan ise, lmle snrlanm grnen insan varlnn, tabiat salayan snrsz varlk kaynana mracaat etmesidir. Bylece, metafizik aray din yneliin esasn oluturur.18 Tabiatn varoluunu salayan snrsz varlk kaynana (niha geree) mracaat etmek, mantksal analizde, sonsuzlua bavurmak demektir. nk doall temin eden niha gerek muhakkak sonsuz (ezel-ebed) bir gerektir. Niha gerein sonsuz olmas, yokluunu dnmenin anlamszln ifade ediyor; yani gereklii hilieKr. Robert M. Torrance, The Spiritual Quest: Transcendence in Myth, Religion, and Science, California 1994, s. 1; George P. Adams, Man and Metaphysics, New York 1948, s. 44. 12 Kr. Seyyid Hseyin Nasr, Knowledge and the Sacred, Albany 1989, s. 133. 13 Bk. Arthur Witherall, The Problem of Existence, Hants 2002, s. 2; Milton K. Munitz, The Mystery of Existence: An Essay in Philosophical Cosmology, New York 1965, s. 4. 14 Bk. Karl Britton, Philosophy and the Meaning of Life, Londra 1969, s. 3; Max Scheler, nsann Kosmostaki Yeri (trc. Harun Tepe), Ankara 1998, s. 120. 15 Bk. Hilmi Ziya lken, Bilgi ve Deer, stanbul 2001, s. 62. 16 Bk. Geoffrey Scarre, Death, Montreal ve Kingston 2007, s. 5 vd.; Engin Getan, nsan Olmak, stanbul 1997, s. 161. 17 Kr. Gabriel Marcel, Problematic Man (trc. Brian Thompson), New York 1967, s. 19. 18 Bk. Alfred Adler, Understanding Human Nature (ngilizce trc. Walter Beran Wolfe), Greenberg Publishers, New York 1946, s. 263; Hayati Hkelekli, Din Psikolojisi, Trkiye Diyanet Vakf, Ankara 1998, s. 72, 143.11

12

dayandrmak anlaml olmadndan, niha gerek mutlaka sonsuz varlk belirtir. Bu yzden, tabiatn gereklii mutlaka ezel gereklii ispat eder; doal varolu mutlaka sonsuz varl kantlar.19 Niha gerein zdei olarak ezel gerek veya sonsuz varlk slam metafiziinde Varl Zorunlu anlamnda el-Vcibl-vcd terimiyle dile getirilir; bu isimle Tanr kastedilir.20 Bu stlah kanlmaz bir mantn ifadesidir: Tabiat salayan niha gerek nasl adlandrlrsa adlandrlsn, mantksal analizde, ezel hakikat mnasnda Tanr ismine karlk gelir.21 Trkede Allah ismine edeer olarak Cenab- Hakk (Yce Gerek) isminin kullanlmas ayn manta dayanr ki, bunu anlamak iin, Allah isminin Arapada el-lah (Tanr) aslndan zamanla (slam ncesi dnemde) dnt hatrlanmaldr.22 Tanr isminin ezel geree edeer olduuna dair analitik mantk, linguistik adan yle ispat edilebilir: Tanr kelimesi, zel isim gramerinde olduu halde diller arasnda tercme edilir; oysa tercme ancak aralarnda edeerlik bulunan isimler iin mmkndr.23 Diller arasnda Tanr isminin tercmesini mmkn klan semantik edeer ezel gerek mnas kabul edilebilir. Buradan iki zorunlu netice douyor: (1) Tabiat salayan niha gerek Tanr olduuna gre, Tanr metafiziin zaruri bir kavram, ulhiyet de mecburi bir kategorisidir. Daha basite sylersek, Tanrdan bahsetmeksizin metafizik yapmak imkanszdr. Bu durum, kanlmaz biimde, metafizii teoloji (tanr-bilim) esasnda kurar. Bundan tr, Aristo, ilk felsefe statsnde kurduu metafizii ayn zamanda teoloji olarak adlandrmtr.24 Ayn dorultuda, bn Sn, metafizik kitabn lhiyyt balnda yazm, metafiziin konusu Tanr olmamasna ramen Tanrnn metafizie konu olmasnn kanlmaz olduunu belirtmitir.25 (2) Tabiatn, bir kavram ve kategori olarak (yani ezel gerek anlamnda) Tanrya delleti muhakkakCveyn, el-rd (nr. Muhammed Yusuf Musa, Ali Abdlmnim Abdlhamid), MektebetlHnc, Msr 1950, s. 21; mid, Ebkrul-efkr f uslid-dn (nr. Ahmed Muhammed elMehd), Drul-ktb vel-vesaikil-kavmiyye, Kahire 2002, I, 227; kr. F. H. Bradley, Appearance and Reality: A Metaphysical Essay, Oxford 1946, s. 236. 20 Frb, Fussul-hikme, Tahran 2003, s. 56; bn Sn, en-Nect fil-mantk vel-ilhiyyt, Beyrut 1992, II, 89; Fahreddn er-Rz, el-Mebhisl-merikyye, II, 542. 21 Sz konusu mantk iin bk. Paul Weiss, Being and Other Realities, Illinois 1995, s. 35; a. mlf., Modes of Being, Carbondale 1958, s. 312; Aldous Huxley, Kalc Felsefe (trc. Latif Boyac), stanbul 1996, s. 129. 22 Sz konusu etimoloji iin bk. bn Manzr, Lisnl-Arab, Dru Sdr, Beyrut, ts., elh md.; Elmall, Hak Dini Kuran Dili, I, 28; kr. Toshihiko zutsu, God and Man in the Quran: Semantics of the Quranic Weltanschauung, Islamic Book Trust, Kuala Lumpur 2002, s. 102. 23 Bk. Bk. Michael Durrant, The Logical Status of God and the Function of Theological Sentences, Londra 1973, s. 3 vd. 24 Aristoteles, Metafizik (trc. Ahmet Arslan), stanbul 1996, s. 296; kr. R. G. Collingwood, An Essay on Metaphysics, Oxford 1957, s. 5. 25 bn Sn, e-if: el-lhiyyt, s. 6; kr. Hayrani Altnta, bn Sina Metafizii, Kltr Bakanl, Ankara 1997, s. 39.19

13

olduuna gre, ayn anlamda Tanrnn varl ihtilaf konusu olamaz. Dolaysyla, mutlak mnada Tanrnn varln tartmak, tabiatn varln tartmak kadar sama, sofiste bir safsatadr.26 Aksine, ihtilafn ve tartmann anlaml olduu husus, Tanrnn kim olduu sorunudur ki, ulhiyetin tehisi meselesine karlk gelir. Bu yzden Tanr btn inanlarda (her trl metafizikte) mutlak kald halde kimlii inanlar arasnda deimektedir. Metafiziin teolojik stats iki neticeyi daha belirliyor: (1) Tabiatn niha aklamasna dair btn ayrlklar, esasta, Tanry tehiste yaanan farklardan doar, onlarla ifade edilebilir; dolaysyla, metafizik ihtilaflar teolojik ihtilaflara tercme edilebilir. (2) Tabiat niha seviyede aklamak muhakkak Tanry tanmaya baldr; Tanr tannmad srece ne dnya ne insan niha seviyede tarif edilemez.27 Baka bir deyile, Ben kimim ve btn bunlarn mnas ne? sorusu Tanry tanmakszn cevaplanamaz. u halde, niha kimliini renerek cann kurtarmann imkann aratran insan ferdi iin en hayat ve deerli konu, Tanry tanmak anlamnda mrifetullah konusudur.28 Tanry tanmak Onu bilmek anlamna geldiinden, mrifetullah muhakkak bir bilgi meselesidir; Tanrnn ezel kimliini bildiren bir kaynaa bavurmay zorunlu klar. Bu tr bir bilgi kayna teolojik referans olarak adlandrlabilir; ayn zamanda metafizik referans deeri tar. Teolojik referans, metafiziin en nemli ihtiyac durumundaki referans erevesini belirttii gibi, metafiziin en byk krlma noktasn da iaretler. Kutsal anlatlar veya kutsal kitaplar olarak bilinen referanslar ok eitli olduundan, insanlk, dinler tarihinin gzlemledii zere, alardr, sz konusu krlma noktasnda para paradr. Fakat, farkl referanslarn ortak vasf, insann metafizik arayna cevap sunuyor olmalardr. Bu ynyle, kutsal metinlere gsterilen itibar tamamen insan bir durumdur.29 Dier yandan, sz konusu itibar, bu metinlerin Tanrdan bahsetmesinden kaynaklanmyor, nk ayn eyi kutsal olmayan literatrler de yapyor, fakat sadece Tanrdan haber verme iddiasndan kaynaklanyor. yle ki, bir kutsal kitabn en temel karakteri, herhangi bir mnada Tanrdan alnm kabul edilmesi, bylece Tanrnn bildirisi liyakatinde grlmesidir. Bu kabul ve gr, tekrarla sylersek, niha kimliini

Kr. Max Scheler, nsann Kosmostaki Yeri (trc. Harun Tepe), Ankara 1998, s. 121. Kr. Descartes, Felsefenin lkeleri (trc. Mesut Akn), stanbul 1983, s. 62. 28 Kr. Rb el-sfehn, Tafsln-neeteyn (nr. Abdlmecid en-Neccr), Drul-arbilslm, Beyrut 1988, s. 61. 29 Kr. Wilfred Cantwell Smith, What is Scripture: A Comparative Approach, Minneapolis 1993, s. 212, 217.26 27

14

renerek cann kurtarmann imkann aratran insan ferdinin en kritik tavrdr; iman dediimiz insan davrann temel bir tezahr saylr.30 Referans erevesini kutsal metinlerin oluturduu metafizie kitab metafizik veya din metafizik ad verilebilir; hkmlerin sabit bir bilgi kaynana gre dzenlenmesi asndan ise pozitif metafizik adna layktr. Bu tr bir metafiziin (herhangi bir din itikad sisteminin) inananlar nazarnda Tanrnn salad bir anlatma dayanmasnn sonucu u ki, anlatmn ak ifadeleri boyunca muhatapta gven oluur ve iman aa kar. Demek, her kitab/din metafizik bir iman metafiziidir. te yandan, herhangi bir kutsal metin bulunmadnda veya mevcut teolojik referanslara itibar edilmediinde, Tanry tanmak ve bylece pozitif tarzda metafizik yapmak gleir. Byle bir yoksunluk durumunda metafizik ounlukla felsefeye kayarak speklasyon temelinde yrr. Felsef metafiziin esas kurgudur; nk grnn (fiziin) kavramlarn aan niha gerein kimliini grnten karmaya almak, doruluu ancak muhtemel bir ngrden baka birey olamaz.31 Kurgulamaya dayal metafizik speklatif metafizik adn alr.32 Speklatif metafiziin iki trnden bahsetmek mmkn: (1) speklasyonu hemen tamamen mantksal karmla yrten rasyonel metafizik; (2) speklasyonu bir lde mnev sezgiye dayandran mistik metafizik. Rasyonel bir metafizik, doruluu muhtemel varsaymlardan oluan teorik bir sistemdir; varsaymlar snama imkan sunmadndan bilgi iddias yoktur.33 Mistik bir metafizik ise znel sezgilerle kurulan teorik bir sistemdir; hkmlerin doruluu hislerin shhatine balanr. Bu durumda mistik metafizii pozitif deil de speklatif yapan ey, insan sezgilerin her zaman kapsamca snrl ve ou zaman anlamca bulank olmas, bylece byk lde genellemeye ve bireysel yoruma mecbur brakmasdr. Speklatif metafiziin temel bir karakteri kesin gven salamamas, bylece iman oluturmamasdr. Bunun temel sebebi, insan ferdinin, niha gereklii tarif teebbsnde renim yerine kurguyu esas almasdr. yle ki, her speklatif metafizikte, niha gereklik hakknda Tanrnn otoritesiyle insann otoritesi arasnda kalan mesafe kurguyla doldurulur. Speklatif metafiziin kesin gven salamamas,

mann insan niteliine dair bk. Wilfred Cantwell Smith, Faith and Belief, New Jersey 1979, s. 129 vd. 31 Kr. Andrew J. Reck, Speculative Philosophy: A Study of Its Nature, Types and Uses, Albuquerque 1972, s. 12. 32 Bk. Takiyettin Mengolu, Felsefeye Giri, stanbul 1997, s. 295. 33 Kr. Richard Taylor, Metaphysics, New Jersey 1983, s. 2, 5.30

15

doruca, yanlg ihtimali ve yanltma tehlikesi anlamna gelir. Eer bu ihtimal ve tehlike aka itiraf edilmiyorsa, sz konusu metafizik bu defa aldatma giriimine dnr. yle ki, speklatif bir metafizik anlatm, niha gerei Tanrnn bildiriminden renme imkanna set ektii her yerde, insan ferdinin en hayat ihtiyacn dikkate almam olur. Byle bir durumda, speklatif metafiziin, insan kayglara nisbeten ilgisiz kald, dolaysyla ahlaken gayr- meru duruma dt sylenebilir. Bu meruiyet sorununa dair olmak zere, modern analitik felsefe, speklatif metafizii geersiz bularak reddetmitir.34 Linguistik felsefenin kurucularndan Wittgenstein (. 1951) metafizik kurgulamay baarsz olmaya adanm lzumsuz bir teebbs olarak tanmlam, btn bir speklatif metafizie susmay teklif etmitir.35 Bu teklifi yle tercme etmek mmkn: Gvenilir bir referans olmad srece deerli bir metafizik imkanszdr; insan kayglar ciddiye alan bir kimseden beklenen, niha gerek hakknda bilgi imkan douncaya kadar skt etmektir.36 Teolojik referanstan emin oluncaya kadar sabredip metafizik sahada sessiz kalmay baarmak mmkn m? Speklatif metafizii mahkum edenlerin banda gelen Kant (. 1804) insan tabiatn gereke gstererek byle bir baary imkansz bulurpis hava solumamak iin birlikte nefes almaktan vazgemek kadar imkansz.37 Modern zamanlarda kutsal metinlerin referans deerlerinin zayfladn sylemek mmkn. Bu, modern dnemde natralist felsefeden hz alan speklatif metafiziin din metafizie kar ykselie gemesine dayandrlabilir, fakat daha ncesinde, modern hayatn metafizik hassasiyeti zayflatan dnyev (sekler) niteliine dayanyor olmaldr. Modern tabiat syleminde doal srecin niha mnasna yaplan atflarn nadir ve clz olduu sylenebilir.38 ada meknlara ait meden lisan daha ok doal varln hissedilip lllebilen vechesine adanm bir fizik konumasdr.39 Tabiatn din mnasnn siliklemesi, inancn s hayat sahalarna ekilmesi, modernitenin genel bir karakteri kabul edilebilir.40 Bu kabule gre, u doal durum niha seviyedeBk. Immanuel Kant, Prolegomena to Any Future Metaphysics (nr. Lewis W. Beck), New York 1951, s. 13 vd. 35 Ludwig Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus (trc. D. F. Pears, B. F. McGuinness), Londra 1961, s. 151 (6.53). 36 Kr. S. N. Hampshire, Metaphysical Systems, The Nature of Metaphysics (nr. D. F. Pears), Londra 1957, s. 25, 28. 37 Immanuel Kant, a.g.e, s. 116. 38 Kr. Ahmet idem, Aydnlanma Dncesi, stanbul 2003, s. 15. 39 Rene Guenon, Modern Dnyann Bunalm (trc. Mahmut Kank), Bursa 1999, s. 124. 40 Kr. Seyyid Hseyin Nasr, Man and Nature: The Spiritual Crisis of Modern Man, Kuala Lumpur 1986, s. 17, 18; Alain Touraine, Modernliin Eletirisi (trc. Hlya Tufan), stanbul 2002, s. 23.34

16

ne ifade ediyor? trnden esasl bir sorgulama, ada zihniyet asndan, unutulas veya telenesi bir merakn eseridir. Buradaki unutma ve teleme tavrn anlamak iin grnlk terimine mracaat edilebilir. Bu terimle kastettiim, tabiatn grnne hasr- nazar etmek eklinde beliren tavrdr. Baka bir deyile, grn tavr, dnyaya nazar edildiinde grne taklp kalmak, niha mnadan kopmaktr. Misalen anlatrsak: Grn kimse, yamuru yalnzca emsiye aarak karlar, yan ifade ettii niha mnaya lkayd kalr. Bu mnada grnlk ocuksu bir tavr saylr; oyuna daldnda vazifesini unutan veya oyuncan hediye edilmi olduunu umursamayan ocuun durumuna kyas edilebilir. Niha mna aleyhine grne aldanmak anlamna gelen bu unutkanlk grn bylenme veya metafizik dalgnlk eklinde adlandrlabilir. Modern dnyevliin bu yorumuna gre, ada insann nazarnda itibar kaybeden, metafizik referanslardan nce metafiziin kendisidir. yle ki, Aristonun antik dnyasnda fizikten sonra gelen niha meseleler, Auguste Comteun (. 1857) modern dnyasnda bilimden evvel gelip gemi lakrdlar hlini almtr.41 Modern dncenin kurucusu Descartes (. 1650) bilgi teorisini Tanr fikrine bina etmi olmasna ramen, hakikat akn fizie adayarak, mrnden geri kalan zaman birka tabiat bilgisini elde etmekten baka bireye sarfetmeyeceini sylemitir.42 ada tabiat syleminin sekler hedeflere kilitlenmesi sonucunda doal varolu neredeyse yalnzca fiziksel bilginin konusu haline geldi. Bu anti-metafizik nazarda tabiat bilgisi bilimsel bilgiden bakas deildi. lgin olan u ki, grnlk, balangcnda metafizii perdelemesine ramen neticesinde tabiat metafizii besler.

2. Yaratl lkesi Karsnda NatralizmMetafizik anlamda natralizm, girite tanmland zere, tabiatn herhangi bir nisbette zerk kabul edilmesidir. Bu kabule tabiat ilke demitik. Tabiat ilkenin kkeni grn tavrda aranabilir. Bunun iin nce tabiatlk ile grnlk arasndaki alkay, yani tabiatln zorunlu olarak grn tavrdan kaynaklandn farketmek gerekir. yle ki, nazarn dnyann tezahrne hasretmi mzmin bir grn muhakkak bir tr natralizmi benimsemi durumdadr; nk41 Auguste Comtea gre, metafizik, bilginin geliim aamalarndan ikincisini temsil eder; teolojiden sonra ve pozitif bilimden nce gelir. Bk. Mike Gane, Auguste Comte, Londra ve New York 2006, s. 23. 42 Descartes, Metot zerine Konuma (trc. Mehmet Karasan), Ankara 1947, s. 93.

17

grn niha gerei perdeleyip onun yerine getiinde, fizie (yani tabiata) faraz bir zerklik atfedilmi olur. Misalen, frtnaya tutulan bir balk, iinden getii eyin ancak niha bir mna zere gerekletiini unutursa, frtnann bileenleri olarak denizi ve rzgar niha farzetmi olur; bylece denizin ve rzgarn varoluu kendilerine dner; baka bir deyile, manzara faraz bir zerklik kazanr. Tabiat ilke bu faraziyeden ibarettir. zetle ve yukarya atfla sylersek, tabiat ilke, grn bylenmenin zorunlu neticesi olur. mam Gazzl, tabiat ilkenin birok tabiat sylemine bulam olduunu hatrlatr; grn bylenmeye kar u ikaz yapar:Btn mesele unu bilmendir: Tabiat, Allaha boyun emi haldedir, kendince ilemez; aksine, yaratcs tarafndan iletilmektedir. Gne, ay, yldzlar, hereyin tabiat Onun emrine madedir; bunlardan hibir eyin, Ona ait olmakszn, kendine ait davran yoktur.43

Gazzlnin

atfta

bulunduu

tabiat

sylemler

daha

ok

Aristocu

tabiat

anlatmlardr.44 Aristocu natralizm, tabiat ilkeyi apak ele verecek biimde, filozofun u ifadesinde barizdir: Yeryznn varolmas zorunlu nk ortada duraduruyor.45 Aristo, bu szyle, birok natralist ada gibi, dnyann yce bir yaratc etkinlie bal olmadn, aksine, mstakil duruuyla sonsuzca varln srdrdn kasteder.46 fadeyi klasik kelm stlahna tercme edersek, Aristoya gre dnya mutlaka kendince kyam bulmakta, nk zorunlu cevheri zere kaim olmaktadr. Aristocu speklasyona gre doal varoluun ezel-ebed dayana, zorunlu farzedilen bu cevherdir.47 imdi, bu natralist faraziye olduka kritik bir varsaym durumundadr; nk kendi znce, zorunlu olarak, sonsuzca varolmak saf bir ulhiyet vasfdr. Bu yzden, slam itikadnda, sz konusu vasflar sadece Allaha nisbet edilir.48 Aristo ise birok antik filozof gibi tabiata tanr muamelesi yapmaktan ekinmemi, rnein, Tanr ve tabiat hibir eyi gereksiz yere yapmaz.49 sznde ikar olduu gibi, Tanr karsnda tabiata zerk bir irade tanmaktan kanmamtr. Demek, yaratl ilkesi ile tabiat ilke arasnda, zerkliin atf noktasnda makas alr. Yaratl ilkesi doal varoluu mutlaka Tanrnn iradesine bal grd yerde, tabiatGazzl, el-Mnkz mined-dall, Dmek 1939, s. 96. Bk. Gazzl, a.e, s. 96 vd. 45 Aristoteles, Gkyz zerine (trc. Saffet Babr), Ankara 1997, s. 111. 46 Bk. Aristoteles, a.e, s. 97; kr. R. G. Collingwood, Doa Tasarm (trc. Kurtulu Diner), Ankara 1999, s. 97. 47 Bk. Aristoteles, Metafizik (trc. Ahmet Arslan), stanbul 1996, s. 497. 48 Bk. Fahreddn er-Rz, Levmiul-beyyint, Msr 1323, s. 226; Bcr, Tuhfetl-mrd, Msr 1955, s. 50; Lekan, thaful-mrd, Msr 1955, s. 77, 80. 49 Aristoteles, Gkyz zerine (trc. Saffet Babr), Ankara 1997, s. 31.43 44

18

ilke, eitli nisbetlerde zerk grd tabiat tanrlatrr. Bylece natralizm herhangi bir nisbette ulhiyetin taksimi (tanrln datlmas) anlamna gelir; Kurann stlahyla irk ifade eder.50 Natralizmin iki temel tezahrnden bahsetmek mmkn: (1) dnya iinde Tanrnn iradesine kar gaflete dmek anlamnda pratik bir natralizm; (2) dnyann doalln zerk tanmlamak anlamnda teorik bir natralizm. Birincisi tabiat ilkenin amel tezahr, ikinci ise nazar tezahrdr. Baka bir ifadeyle, pratik natralizm grn hayat tarzn belirtirken teorik natralizm bu hayat tarzn besleyen felsef tasavvuru anlatr. Ne var ki pratik natralizm felsefeden beslenmek zorunda kalmaz; grn bylenmeyle gndelik davranta aa kar. Bu bakmdan pratik natralizm pragmatik natralizm olarak da adlandrlr.51 te yandan, teorik natralizm, grnlkten kaynaklansa bile gndelik davrann tesine geer; bir felsefe nosyonunda ortaya kar. Bu yzden teorik natralizm felsef natralizm eklinde anlr.52 Doal varoluu, yce Yaradan tarafndan irade edilmiyormucasna, kendince (yetkin zyle) varoluyor sanmak, her iki natralizmin menbadr. Burada sanmak unu anlatr ki, yaratl ilkesine kar, pratik natralizm bir ihmal, teorik natralizm bir inkar halidir; ilkinde farkl derecelerde tabiata gven hissedilirken dierinde farkl mertebelerde tabiata inan duyulur.53 Amel olan birinci duruma tabiat itimat denebilir; nazar olan ikinci duruma da tabiat itikat demek mmkn. Pratik natralizmde dnyann kullanma sunulu yz zamann gndelik aknda neredeyse gerekliin tamamn karlar; bylece tabiatn niha mnas hayattan silinir. Bu durumu tabiat nazara altrlm bir mslman iin tanmlarsak, nazarnda, doal durumlarn ilah iradeye nisbeti zayflar yahut kaybolur. Pratik natralizmin egemen olduu hayat sahalarnda, doalln kayna olarak Yaradann hikmetli emri hatta kendisi eitli derecelerde unutulmulua mruz kalr. Olan bitenleriyle dnyay ilah iradeden bamsz bir evreye eviren bu nisyan hlinde, insan ferdi, zerk nesneler arasna karm bana buyruk bir zneye indirgenir; evrenin btn bileenleri gibi igrd lde kymet tar. Pratik natralizmin bu nirengi noktas,Kr. Abduh, Rislett-tevhd, Msr 1960, s. 62; Said Nurs, el-Mesneviyyul-arabiyyunnr, Szler, stanbul 1999, s. 39; Fazlurrahman, Major Themes of the Quran, Minneapolis 1994, s. 67. 51 Bk. S. Morris Eames, Pragmatic Naturalism: An Introduction, Illinois 1977. 52 Bk. David Papineau, Philosophical Naturalism, Oxford 1993. 53 Sz konusu gvenin ve inancn tezahrne rnek olarak bk. Thomas R. Dunlap, Faith in Nature: Environmentalism as Religious Quest, Seattle 2004.50

19

insana, kendince (mstakillen) bulunduu evre iinde bann aresine bakmasn salk verir.54 Her ferdi kendi varoluunu irade etmeye mecbur brakan bu hengmede tabiat bir geim dnyasna dnr; faslasz bir lm-kalm mcadelesi aslolur. Geinme kaygs/sevdas iinde cidale tutuan fertler, cansz decei na dek ayakta kalmaya adanm bir sava misalindedirkazanamayacan umursamakszn arpan bir sava.55 Bu tasvire gre, pratik natralistin dnyasnda, herhangi bir olayn niha mnasna deinmek, muharebe esnasnda barutun nasl icad edildiini sormak gibi srasz ve yersiz bireydirou zaman hayat sarslmad srece sras ve yeri gelmeyen birey. Bu nokta ilgintir; nk tasvir edilen hliyle pratik bir natralist mutlak bir paradoksu omuzlar: Hayatta kalmay baarmak hayatn gayesi olmutur. Bu paradoks boyunca insan ferdi herhangi bir hayvan ferdinden bir derece avantajldr sadece; bu, pratik akln avantajdr ki, lmn sfrlatran ykmyla nihayet dereceler eitlenir.56 u halde, pratik natralizm, son tahlilde, grn bylenmenin veya metafizik dalgnln, insan nasl kymetten drdnn yksdr. Bu yk, niha mnay ihmal ederek Tanrdan kopan insana, tabiat ilke aleyhine unu anlatr: nsann deerinin teminat, dnya iinde insan ihmal etmeyen Tanrnn iradesine itimat etmekten bakas olamaz.57 Teorik natralizm, yeniden ifade edersek, tabiat herhangi bir nisbette zerk tanmlamay, bylece Tanrnn iradesi yannda yahut yerine tabiata gvenmenin meruluunu gstermeyi amalar. lah iradeden bamsz bir doal varolu tanmladnda, natralist felsefe, insan ferdine bamsz bir hayat hakk tanm olur. Bu hakkn pahas udur ki, insan ferdi, ahsiyetini kanlmaz biimde doal evreye borlanr. Bu nazarda insan nihayet doann ocuu olmak durumundadr; doa insana ihsan edilmi bir yurt olmaktan kar, bir ana kucana dnr. Bu mantk gerei, natralist felsefe geleneinde tabiata annelik atfedilir. Dnyann tabiat ana adn ald bu lisanda, doa, znden dourarak vareden dii imajndadr. Sz konusu imaj deiik versiyonlaryla birok tabiat anlatmda yeralr. Mesela Romal natralist air ve filozof Lucretius (. M 55) tabiat yaratc bir tanra ve grkemli bir anne olarak anlatr.58 Rnesansn hmanist yazar Montaigne (. 1592) nazarnda tabiatKr. S. Morris Eames, a.g.e, s. 42. Sz konusu sava insan algsna rnek olarak bk. Doan Ccelolu, Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in Sava, stanbul 2000. 56 Kr. S. Morris Eames, a.g.e, s. 41. 57 Kr. Frithjof Schuon, slamn Metafizik Boyutlar (trc. Mahmut Kank), stanbul 1996, s. 205. 58 Lucretius, On the Nature of the Universe (trc. Sir Ronald Melville), New York 1997, s. 21, 67.54 55

20

insana efkatle muamele eden bir anneden farkszdr.59 Aydnlanmann natralist dnr Goethe (. 1832) iin tabiat muhteem bir ana-tanra olarak tzime layktr.60 Benzer tasvirlere gnmz natralist lisannda da rastlanr. rnein tabiat feministler arasnda, dnyaya Tanra ve Dnya Ana demek, tabiata Tanrnn bedeni nazaryla bakmak mehurdur.61 Baz natralist Hristiyan yazarlar ise dnya gezegenine tabiat anann en ndide ocuu vasfn ve tanrnn olu payesini verir.62 Teorik natralizmin farkl trleri tabiata atfedilen zerkliin farkl derecelerine dayanr. Bunlarn banda mutlak zerk tabiat tasavvuru olarak mutlak natralizm gelir. Bu tasavvur tabiata sonsuz bir hakikat atfetmekle kesin bir tanrlk nisbet eder. Buna tabiatn yegne varlk sahas olduu varsaym eklenirse tabiat erik kabul etmez biricik Tanr vasfnda tanmlanm olur. Natralist felsefenin en u speklasyonu budur. Bu kurgusal tabiat tasavvuru yce Yaradan inancnn tam zddna dtnden ateistik natralizm adn alr.63 Bununla birlikte, analitik konuursak, mutlak natralizm tanr-tanmazlk (ateizm) belirten bir inanszlk deil, aksine, tabiat Tanr tanyan bir inantr. yle ki, birok mutlak natralizm anlatmnda, tabiat, yce Yaradana atfedilen hemen btn sfatlar Tanr ismiyle birlikte ihraz eder; nihayet Tabiat zel ismiyle anlarak mteal Tanr inancna kar tenzih edilir. Alman filozof Nietzche (. 1900) mteal Tanr inancn tabiata atlm bir iftira ve alm bir sava kabul eder; ona gre tabiatn hakk Yaradan kavram tarafndan gasbedilmitir.64 Filozofun bu retorii, mantksal analizde, nanyorum ki Tabiattan baka tanr yok. cmlesine edeerdir. Bu edeerlie dair olmak zere, Spinoza (.1677) tabiat tanrlatran natralist metafiziinde herhangi bir yanl anlamaya mahal

vermemek iin sk sk Tanr yahut Tabiat (Deus sive Natura) yazmtr.65 lgin bir not ki, Spinozann felsef takipisi Albert Einstein (. 1955) sz konusu tabirin ikinci ksmn hazfettii iin yanl anlalm, tabiat kastyla Tanr dedii yerlerde yce Yaradan inancna atfta bulunduu sanlmtr. Halbuki mutlak natralizmi savunmakla Spinozann inkrn srdren Einstein, tabiatn tanrsal grkemini din

Montaigne, Denemeler (trc. Sabahattin Eyubolu), stanbul 2000, s. 42, 260. Bk. Rudolf Otto, Naturalism and Religion (trc. J. Arthur Thomson, Margaret R. Thomson), Londra 1907, s. 25. 61 Bk. Ian G. Barbour, Religion and Science: Historical and Contemporary Issues, New York 1997, s. 97; Mary Grey, Introducing Feminist Images of God, Sheffield 2001, s. 76. 62 Bk. Karl E. Peters, Dancing with the Sacred: Evolution, Ecology and God, Harrisburg 2002, s. 144. 63 Bk. Kai Nielsen, Naturalism without Foundations, New York 1996, s. 25. 64 James Collins, God in Modern Philosophy, Chicago 1959, s. 265. 65 James Collins, a.g.e, s. 70.59 60

21

hissiyatn yegne kayna grr.66 Ksacas, mutlak natralistler Tanr kavramna deil mteal Tanr kavramna kardr. Kendisini ateist bir tabiat olarak tantan Richard Dawkins, mteal Tanr inancna hcum ettii kitabnda, Einsteinc anlamda tabiat tanrlatran hibir inanla probleminin olmadn belirtir.67 Mutlak natralizm tabiatn bileenlerini ve bu arada insan tanrsal btnln paralar kabul ederek panteizm adn alr.68 Tabiata atfedilen sonsuz hakikatin keyfiyeti bakmndan iki ana panteist faraziye vardr; maddeci panteizm, ruhu panteizm.69 Birincisine gre tabiatn niha hakikati sonsuz cevher farzedilen madd zden baka birey deildir; dnya bu uursuz zn katmanl ve karmak bir tezahrdr. Bu metafizik tasavvur materyalist natralizm veya ksaca materyalizm eklinde anlr.70 Hint felsefesi iinde temsil edilen Uzak Dou materyalizmi M 7. yzyla kadar gider.71 Bat materyalizminin kadim temsilcileri ise atomcu filozoflar olarak bilinen Yunanl dnrlerdir. Bunlardan Demokrit (. M370) ve Epikr (. M 271) dnyann niha gereini maddenin son derece kk ve

ezel paracklar eklinde farzeder.72 Katolik Kilisesi tarafndan sapkn hkm verilip infaz edilen Giordano Bruno (. 1600) Tanry tabiatn madd cevheriyle zde tutmutur.73 Aydnlanma devrinin mehur materyalisti Baron dHolbach (. 1789) maddeden mteekkil tabiatn ibadete layk yegne hakikat olduunu yazar.74 Modern dnemde tabiatn zne dair fiziksel kavramlar deitiinden maddeci natralizmin kategorileri de deiime uramtr.75 Gnmz materyalizmi, parack fiziinde tanmlanan temel fiziksel deerleri tabiatn niha gerei varsayar. Sz konusu deerler klasik madde kavramna uygun olmadndan, materyalizm yerine ou zaman fizikalizm terimi tercih edilir. Bu terim, radikal tanmnda, dnyann tm hakikatinin fiziksel deerlerden ibaret olduu kabuln anlatr.76 nl teorik fiziki Gerard t66 Albert Einstein, Ideas and Opinions (nr. Carl Seelig; trc. Sonja Bargmann), The Modern Library, New York 1994, s. 41. 67 Richard Dawkins, The God Delusion, Boston ve New York 2006, s. 20. 68 Bk. Michael P. Levine, Pantheism: A Nontheistic Concept of Deity, Londra ve New York 1994, s. 25. 69 Temel panteist tasavvurlar iin bk. Paul Harrison, The Elements of Pantheism: Understanding the Divinity in Nature and the Universe, Boston 1999, s. 5 vd. 70 Bk. Kai Nielsen, Naturalism without Foundations, New York 1996, s. 25. 71 Bk. M. N. Roy, Materialism, Delhi 1982, s. 76. 72 Bk. M. N. Roy, a.e, s. 58. 73 James Collins, a.g.e, s. 22. 74 Ian G. Barbour, a.g.e, s. 37. 75 Bk. William R. Dennes, The Categories of Naturalism, Naturalism and the Human Spirit (nr. Yervant H. Krikorian), New York 1945, s. 270. 76 Jeffrey Poland, Physicalism: The Philosophical Foundations, Oxford 1994, s. 1.

22

Hooft birok meslekta gibi tabiatn niha gereinin kuantum deerleri olduunu varsayar.77 te yandan, modern materyalizmin en kararl kategorisi, evrim teriminin felsef ieriiyle ifade edilen snrsz deiim ve geliim srecidir. Buna gre, tabiatn varoluu, madd zn uursuzca geliim gsterip organize olmas eklinde tarif edilir. Maddeci natralizmin bu yaygn tarzna evrimci natralizm denir.78 Dier taraftan, ruhu panteizm, maddenin yerine ruhu koymak suretiyle, tabiatn niha gereini uurlu bir cevher kabul eder. Dnyaya ezel bir benlik atfeden bu gr ruhu natralizm olarak da anlabilir. Ruhu Hint felsefesinin panteist aya bu trden bir natralizme rnektir. Sz konusu felsefenin en temel kavram Brahman dnyann niha gerei makamnda sonsuz ve ruhan bir cevher kabul edilir; herey Brahmann tanrsal tezahrnden ibaret grlr.79 Bat ruhuluunda Logos kavram benzer bir mna tar. rnein, Efesli Heraklit (. M 475) tarafndan formle edilen ak felsefesine gre, Logos, doal deiimin niha ilkesi olarak dnyann sonsuz gereini ifade eder.80 Ruhu panteizm, bata insan ruhu olmak zere dnyann bilin belirten tezahrlerini, materyalist natralizmin aksine, madd bir ze indirgemeye kalkmaz, dahas, maddeyi ruhan bir cevhere indirgeyerek madde-ruh ikileminden kurtulur. Bu yzden, gnmzde, ruhu natralizmi maddeci olanna nazaran daha elverili bulan kimi tabiat bilimcileri ruhu panteizme intisap etmitir. Modern kozmoloji ile Uzak Dou ruhuluunu mezcetmeye alan bu yeni akm, mutlak natralizmin maddeci ve ruhu kanatlarn bir araya getirmekle birleik bir tabiat sylem oluturma abasndan ibarettir; fizikalizmin mistik versiyonunu tekil eder. Kuantum fiziinin kurgusal ynnden hz alm grnen mistik fizikalizmin temel sylemi udur: Tabiat kuantum seviyesinde gerekletiren niha gerek, kadim ruhulukta deiik isimlerle anlan mutlak cevher kabul edilebilir.81 Mutlak natralizmden nisb olanna geelim. Nisb natralizm, tabiatn mutlak zerk olmayp bir nisbette yce Tanrnn hkmne bal bulunduu fikrine dayanr. Bylece, mteal Tanr inancnn tabiat ilke ile eitli nisbetlerde birletirilmesiyle nisb natralizmin farkl trleri ortaya kar. Bunlar arasnda en mehuru Deizm(Yaradanclk) olarak bilinir. Deist felsefe mteal Tanry tabiatn balangtaki Bk. Gerard t Hooft, In Search of the Ultimate Building Blocks, Cambridge 1997, s. 178. Bk. Michael Ruse, Evolutionary Naturalism, New York 1995. 79 Cybelle Shattuck, Hinduism, New Jersey 1999, s. 27. 80 Andrew J. Reck, Speculative Philosophy: A Study of Its Nature, Types and Uses, Albuquerque 1972, s. 188. 81 Bk. Fritjof Capra, The Tao of Physics: An Exploration of the Parallels between Modern Physics and Eastern Mysticism, Boston 1991, s. 131.77 78

23

yaratcs kabul eder, fakat tabiatn srekli varoluunu mutlaka Tanrnn iradesine atfetmez; onun yerine, Tanrnn, tabiat yaratp kurmakla onu zerk bir varolua koyduunu varsayar. Baka bir deyile, Tanrnn yaratc hkm, hiret yaratl istisna edilecek olursa, evrensel dzenin douu anlamnda kozmogoni sahasyla snrlandrlr.82 Bu metafiziin ilgin bir rnei Eflatunun (. M 347) kurgusal kozmogoni anlatmdr. Efsane dilinde nakledilen bu kurguda, Usta (Demiurge) nmnda bir yaratc, kudretli bir sanatkr edasyla dnyay ina eder, elinin emei bir eser olarak brakr.83 Esasen yaratl efsanelerinin hemen tamamnda Deist motif hkimdir.84 Mitoloji literatrnn nemli bir ksmn oluturan bu efsaneler tabiatn ilk yaratln fantastik imajlarla ve ounlukla Deizme uygun tarzda tasvir eder.85 Deizmin ruhu versiyonuna Yeni-Eflatuncu felsefe geleneinde rastlanr. Bu gelenek iinde, doal varoluun ilkesi, faal akl denen ruhan ilke kabul edilir. Faal akl, srf akl olan Tanrdan hiyerarik bir dzen iinde taan akllarn sonuncusu olup tabiata kaynaklk eder. Buna gre, insan ruh nasl bedene sirayet ediyorsa, evrensel ruh da doal varla sirayet eder.86 Bu felsefenin nemli temsilcileri Frb ve bn Sna, doal varoluun Yaradann irad emrine dayandn reddeder.87 Doal fonksiyonlarn formle edilmeye balad 17. asrdan itibaren Batda birok tabiat felsefecisi Deist natralizme meyletmitir. Galilei (. 1642), Boyle (. 1691), Newton (. 1727) gibi bilimcilerin nclnde teorik yasalarla ifade edilen mekanik tabiat dzeni doruca zerk dnya fikrini dourmutur. an Deist dnrleri nezdinde tabiat kurulumu tamamlanm kapal bir sistemdi; ustaca yaplm bir saate benzeyen bu sistemde olaylar zerk kuvvetlerin etkisinde ve belirli yasalar uyarnca gerekleiyordur.88 Aydnlanma dneminde Voltaire (. 1778) ve Rousseau (. 1778) gibi filozoflarn szcln yapt bu klasik Deizm, doal srete Tanrnn yaratc hkmn yadrgadndan, Batda ve ardndan btn modern dnyada ateizme

Bk. Mehmet S. Aydn, Din Felsefesi, Seluk Yaynlar, Ankara 1992, s. 173. Platon, Timaios (trc. Erol Gney, Ltfi Ay), stanbul 2001, s. 25 vd. 84 rnek yaratl efsaneleri iin bk. Virginia Hamilton, In the Beginning: Creation Stories from Around the World, San Diego 1988. 85 Charles H. Long, Alpha: The Myths of Creation, California 1963, s. 18; Philip Freund, Myths of Creation, Londra 1964, s. 16. 86 Bk. Hseyin Atay, Farab ve bn Sinaya Gre Yaratma, Ankara 1974, s. 115; Enver Uysal, hvn- Safa Felsefesinde Tanr ve Alem, stanbul 1998, 168-187; Nsr- Husrev, Dostlar Sofras: Hnul-hvn (trc. Mehmet Kanar), nsan, stanbul 1995, s. 193. 87 lgili metafizik iin bk. Hseyin Atay, a.g.e, s. 56-58. 88 Bk. Richard S. Westfall, Modern Bilimin Oluumu (trc. smail Hakk Duru), Ankara 1997, s. 38; Stephen Toulmin, Cosmopolis: The Hidden Agenda of Modernity, New York 1990, s. 110113.82 83

24

geiin basama olmutur. Sz konusu geii temsil eden dramatik bir rnekte, Fransz matematiki ve astronomu Laplace (. 1827), gne sisteminin oluumunu anlatt kitabnda Yaradandan hi bahsetmeyiinin sebebini soran Napoleona (.1821) yle bir hipoteze ihtiyacm olmad. cevabn vermitir.89

Gnmzde, mteal Tanrnn mutlak yaratc hkmne inanmak yerine Deizmin modern bir eklini benimseyen din akmlar yaygndr. Bu akmlarda, Yaradann iradesini doal varolua mutlak merci tutan klasik Teizm (Tanrclk) inanc krlmaya urar; nisb bir natralizmi bnyesine katar. Kimi zaman Teist natralizm eklinde anlan bu yeni Deizm yorumuna gre, yce Tanrnn yaratma iradesi din inancn temelini oluturur; fakat doal varolu ile ilah irade arasnda mutlak bir alka sz konusu deil, aksine, tabiat genel seyrinde zerk bir sretir.90 Kutsal metinleri bu yorum uyarnca deerlendiren natralist teologlar (veya, Teist natralistler) kitab olmaktan ok speklatif bir teolojiyi ne alrlar. Bunu yaparken, Yaradann mutlak yaratc hkmn kabul etmeye iki ana mni grrler:1. Tabiatn yasal ileyiinin izdii zerklik imajnda Tanrnn mutlak yaratc hkmne yer kalmyor. 2. Doal sre mutlaka ilah iradeye balanrsa dnyadaki ktlkler Tanrnn mesuliyetinde kalr ki Onun mutlak iyiliiyle badamaz.

Srasyla inayet problemi ve er problemi olarak adlandrlan bu iki husus birok yazara gre modern teolojinin en mkl iki meselesi olup natralizmi besleyen ekince noktalarn oluturur.91 Nisb natralizmin dier bir tr ise tabiat Tanrnn varl iinde farzeden panenteizm modelidir. Sre felsefesi uyarnca kurgulanan bu model Tanrnn mutlak mteal olmadn, bir ynyle dnya iinde olu yaadn ileri srer. Buna gre, Tanr sonsuz kemal sahibi yce bir yaratc deil, doal tezahrle kemal arayan bir yaratcdr; hem doa-st hem doaldr.92 Bu felsef speklasyonun panteizmden fark, tabiat ile Tanr arasnda mutlak deil ksm bir zdelik farzetmesidir. Panenteist natralizm tabiata Tanrdan mutlak bamsz bir hakikat atfetmedii gibi Tanrya da tabiattan mutlak bamsz bir hakikat atfetmez. Faraziye unu ngrr ki, TanrStanley L. Jaki, God and the Cosmologists, Washington, D.C. 1989, s. 32. Bk. David Ray Griffin, Religion and Scientific Naturalism: Overcoming the Conflicts, Albany 2000, s. 15, 17. 91 Bk. Ian G. Barbour, a.g.e, s. 102; Peter Forrest, God without the Supernatural: A Defense of Scientific Theism, Ithaca ve Londra 1996, s. 85. 92 Bk. Mehmet S. Aydn, a.g.e, s. 190.89 90

25

dnyann varoluuna katlarak hem tabiatla tezahr etmi hem tabiatla snrlanm olur. Panenteist natralizmin mehur szcs Whitehead (. 1947) bu kabul retorie dker: Tanr ile dnya birbirine katt gibi birbirini aar; Tanr dnyay yaratt gibi dnya da Tanry yaratr.93 Panenteistler, tabiata tannan nisb zerklik gerei, Tanrnn, doal sreci mutlak bir irade ve kudretle belirledii inancn yadsr; Tanr ne isterse olur. cmlesiyle zetlenen mutlak yaratclk akidesini klasik Teizmin yanlglar arasnda grr.94 Sre Teizmi olarak da anlan bu felsefe, speklatif Hristiyan ilahiyatnda itibar grm, Tanr ile tabiat arasndaki mnasebete dair birok yeni tasavvura ilham kayna olmutur. Bunlardan hayli reva bulan bir faraziyeye gre tabiat Tanrnn insana tezahr eden suretidir.95 Rabet gren dier bir kurguya gre Tanr doal dzenin niha zeminidir.96 Daha fantastik baka bir tasavvura gre ise tabiat Tanrnn uzay-zamannda varolmaktadr.97 Teorik natralizmin nisb trlerine vereceim son rnek agnostisizm

(bilinemezcilik) felsefesi. Bir bakma speklatif metafizie tepkinin ifadesi olan bu

felsefe, doal varoluun niha ilkesini kurgulamakszn, tabiat, bilgisi mmkn yegne hakikat kabul eder. Agnostikler, mteal Tanr inancna kar kesin bir inkar deil, phe ve ekince belirten bir kabulszl benimser; bu konuya ilgim yok veya bu konuda bilgim yok diyerek hkmsz kalmak isterler. Ne var ki, tabiatn varoluunu Tanrnn iradesine nisbet etmeyip bilinmesi mmkn biricik gereklik saydklarnda, tabiat kendine yeter farzetmi olurlar; yani tabiat yine zerk kabul edilir.98 Demek, agnostisizm her ne kadar Tanr hakknda hkmsz kalmay ngrse de dnya hakknda tabiat ilkeyi srdrr; baka bir ifadeyle, aksi ispat edilinceye kadar natralist metafizie taraftar olur.99 Agnostik natralizm David Hume (. 1776) tarafndan ilenerek mehur edilmitir. Filozof, tabiatn nitelikli varoluunu Yaradan inancna delil tutan klasik tabiat teolojisine kar u itiraz ne srer: Varolmas zorunlu Varlk niin madd kinatn kendisi olmasn?100 Humeun bu sorusu,Alfred North Whitehead, Process and Reality: An Essay in Cosmology, New York 1978, s. 348. 94 Charles Hartshorne, Omnipotence and Other Theological Mistakes, Albany 1984, s. 6, 17. 95 Langdon Gilkey, Nature, Reality, and the Sacred: The Nexus of Science and Religion, Minneapolis 1993, s. 175. 96 Willem B. Drees, Creation: From Nothing until Now, New York 2002, s. 25. 97 Arthur Gibson, God and the Universe, Londra ve New York 2000, s. 95. 98 Sz konusu faraziyeye rnek olarak bk. Milton K. Munitz, The Mystery of Existence: An Essay in Philosophical Cosmology, New York 1965, s. 175. 99 Kr. Sterling P. Lamprecht, The Metaphysics of Naturalism, New York 1967, s. 180. 100 David Hume, Dialogues Concerning Natural Religion (nr. Martin Bell), Londra 1990, s. 100.93

26

mantksal analizde, Tabiattan baka Tanr aramaya gerek var m? sorusuna denk olup kararsz bir ateizmi anlatr. Sz konusu ikircikli pozisyonu zenle srdren analitik felsefeci Bertrand Russell (. 1970) kinatn varoluuna niin mteal Tanr fikriyle niha bir mna vermedii sorulduunda, Kinat ite orada, hepsi bu.101 cevabn vermitir. Bu cmle Aristonun dnya hakknda bata anlan szne kyas edildiinde, natralizmin alar boyu ayn mant koruduu, dolaysyla grn bylenme sorununa hibir zm nermedii sylenebilir.

3. Natralizmin EletirisiYukarda speklatif metafiziin son bulmasnn, insann kurgucu tabiat asndan, neredeyse imkansz olduuna deinmitik. Buna binaen, teorik natralizmin son bulmasn beklemek anlaml grnmyor. Aksine, yine yukarya atfla, grn bylenme ortadan kalkmad srece tabiat felsefe geleneinin srp gideceini ngrebiliriz. Bununla birlikte, zmleyici bir eletiri, teorik natralizmin mantka meru bir metafizik sunup sunmadn aydnlatabilir; bylece yaratl ilkesi karsnda tabiat ilkenin stats belirlenebilir. Bu amala, modern analitik felsefenin speklatif metafizie esastan yapt itiraz natralizme tatbik ederek balamak istiyorum. tiraz bir ift sorguyla dile getirilebilir: Doal srecin zerk gerekletii kabul hangi bulguya dayanyor; bu kabul nasl dorulanabilir? Tabiatn, herhangi bir zaman ve mekanda, yaratc bir iradeden bamsz varolduunu mesela ceninin rahimde iradesiz gelitiini veya rzgarn iradesiz estiini nasl bileceiz? Akas, natralist felsefe literatrnde bu trden epistemolojik sorgulara ender rastlanr; nk natralist felsefenin zerk varolu kabulnn doruluuna veya nasl dorulanabileceine dair hibir fikri yoktur.102 Bunun sebebi ak: Herhangi bir doal srete (mesela rman aknda) niha mnada irade bulunmadn gzlemden karmak imkanszdr. Bu yzden, bir natralist, grn neden niha gerek kabul ettiini temellendiremez; baka deyile, grnn bysne kaplmadndan emin olamaz. u halde, tabiat ilkeyi benimsemek veya srdrmek bilgiye dayal bir tavr deilse nedir? Mehur natralist Kai Nielsen, tabiat ilkenin temelsiz bir faraziye olduunu anlatrken, natralizmin yanlabilircilik nvanna layk bir oyun olduunuJohn Hick, The Existence of God, New York 1964, s. 175. Sz konusu eletiri iin bk. William Ray Dennes, Some Dilemmas of Naturalism, New York 1960, s. 21, 22; Michael Ruse, Evolutionary Naturalism, New York 1995, s. 3; Kai Nielsen, Naturalism without Foundations, New York 1996, s. 35-37.101 102

27

syler.103 Bu itirafa gre, mantksal analizde, Doal srecin Yaradann iradesince belirlendii niin inkar edilsin? sorusuna natralizmin cevab yle bir cmledir: nk aksi halde bu oyunu oynamak mmkn olmaz. Bu cevap metafizik arayn hayat nemi asndan natralizmi kymetten drr, mantka itibarsz brakr. Dolaysyla, mantksal analizde, niha kimliini renerek cann kurtarmann imkann arayan insan ferdi iin natralizm diye bir seenek yoktur.104 Tabiat ilkenin esastan sorgusunun ardndan, natralist sylemin metot sorunlarna geebiliriz. Bu sorunlarn banda, tabiat ilkenin doal varoluu aklad imaj oluturmak amacyla szde-bilimsel speklasyonlar retmek geliyor. Bu speklasyonlarn szde-bilimsel olarak anlmas, bilimsel-teorinin mantna (hipotezin bulguya dayanmas prensibine) aykr olmalar sebebiyledir. rnein, evrimci natralizm uyarnca, yeryznde organik hayatn ortaya kna dair ileri srlen fantastik kurgular (szde-teoriler) byledir.105 Tabiatn geleceine dair ortaya atlan kozmik kehanetler de ounlukla evrimci natralizm uyarlanr; milyonlarca ve milyarlarca sene sonra dnyann kbeti ngrlr.106 Dier bir rnek, hayatn doal seyrini nceden yanstan ryalar ve umulmadk ar mnidar rastlantlar gibi insanln ortak tecrbesine mlolmu fenomenler hakknda natralist psikologlarn ileri srd fantastik aklamalardr.107 Bu szde-bilimsel speklasyonlar yaygnlk kazandnda efsane fonksiyonu grr ve mitoloji oluturur. Stephen Toulmin, natralist mitoloji denebilecek bu speklatif anlatmlarn, eski zaman efsanelerinin yerine ikame edilen modern zaman efsaneleri deerinde olduunu yazar.108 Tabiatn kuruluunu materyalist natralizm uyarnca hikaye eden Evrim yks modern natralist mitolojinin en mehur rnei saylr. Bu ykde, tabiatn Byk Patlama ile balayan ans eseri serveni, insann ve kltrn zuhuruna, nihayet dnyann

Kai Nielsen, a.g.e, s. 26. Kr. Michael C. Rea, World without Design: The Ontological Consequences of Naturalism, Oxford 2002, s. 59. 105 Bu kurgularn genel bir anlatm iin bk. A. I. Oparin, The Origin of Life on the Earth (ngilizce trc. Ann Synge), Oliver and Boyd, Edinburgh, 1957, s. 73 vd.; Paul Davies, The Fifth Miracle: The Search for the Origin of Life, Allen Lane the Penguin Press, Londra ve New York 1998, s. 52 vd. 106 rnek anlatmlar iin bk. Richard Morris, The Fate of the Universe, New York 1982, 128 vd.; kr. Arnold Benz, The Future of the Universe: Chance, Chaos, God, New York 2000, s. 140 vd. 107 Bu tr aklamalar iin bk. C. G. Jung, Memories, Dreams, Reflections (nr. Aniela Jaff; trc. Richard ve Clara Winston), New York 1989, s. 304 vd.; kr. F. David Peat, Synchronicity: The Bridge Between Matter and Mind, New York 1987, s. 5 vd. 108 Stephen Toulmin, Contemporary Scientific Mythology, Metaphysical Beliefs (nr. Stephen Toulmin, Ronald W. Hepburn, Alasdair MacIntyre), New York 1970, s. 71.103 104

28

ngrlen sonuna dek senaryo edilir.109 Bu tr szde-bilimsel anlatmlar, muhatabn algsnda, yaratl ilkesinin hilafna, irade edilmeksizin varolan bir tabiat imaj izer. Teorik natralizm hesabna retilen szde-bilimsel sylemler fiziksel kurgularn tesine uzanr. erdii metafizik mnay illzyonla fiziksel kategoriye yanstan szdebilimsel ifadeler byledir. Dilin suistimali anlamna gelen bu yanltc ifade trne gramatik illzyon denmitir.110 rnek olarak baz ifadelere bakalm: (1) Baz sekin bilimciler uygun bir kozmoloji kurmakta herhangi bir tanrya bavurmazlar.111 Bu cmle, metafizik Tanr kavramn bilimsel kozmoloji kategorisine yanstan bir illzyonla, kozmolojik teorilerin Tanr inancn gereksiz veya geersiz kld imajn oluturur. (2) Doann ubuklara ve beneklere olan dknl hayvanlar dnyasnda dakaplanlarda, leoparlarda, zebralarda, zrafalardakendini gsterir.112 Bu cmlede dknlk kelimesiyle tabiata irade atfedilmi fakat bu metafizik atf kendini gsterir ibaresiyle bir olgu gibi sunulmutur. (3) Bir kitap bal: Tabiat Kanunu Tarafndan Yaratl113 Bu ibarede yaratma fiilinin doa yasalarna atfyla oluturulan illzyonun edeeri, Devletin Anayasa Tarafndan Kuruluu eklindeki anlamsz ibaredir. Devlet, kurucu irade tarafndan, anayasa zere kurulur; u halde sz konusu baln anlaml versiyonu, Tabiat Kanunu zere Yaratl ifadesidir. (4) Dnya bir milyar yla kadar katlanlmaz derecede scak olmayacak, Gne de en az be milyar yl iinde yok olmayacaktr.114 Bu cmle, tabiata hibir yaratma iradesinin hkmetmedii eklindeki natralist metafizie uygun bir ngr olmasna ramen bilimsel bir varsaym gibi sunulmutur. Natralizmin metot sorunlar arasnda, bilimi suistimal etmesi nemli yer tutar. Sz konusu suistimal, ksaca, tabiatn olgusal (pozitif) ifadesine tabiat metafizik bulatrlmas eklinde tarif edilebilir. Bu suistimalin boyutlar, bir bilgi almas olarak bilimi natralizme ara yapmaya kadar varr. yle ki, mutlak natralizm, tabiat yegne hakikat farzettiinde, doruca, tabiat bilimine nihalik atfetmi olur. Gerekliin ifadesini bilimsel bilgiyle snrlandran bu indirgemecilie bilimcilik ad

rnek anlatmlar iin bk. Eric Chaisson, Epic of Evolution: Seven Ages of the Cosmos, New York 2006, s. 47 vd.; T. R. E. Southwood, The Story of Life, Oxford University Press, Oxford 2003, s. 7 vd. 110 akir Kocaba, fadelerin Gramatik Ayrm, stanbul 2002, s. 19. 111 Joseph Silk, A Short History of the Universe, New York 1994, s. 3. 112 Ian Stewart, Doann Saylar (trc. Selgin Zrhl), stanbul 2000, s. 14. 113 Ronald L. Numbers, Creation by Natural Law: Laplaces Nebular Hypothesis in American Thought, Seattle 1977. 114 Eric Chaisson, a.g.e, s. 437.109

29

verilir.115 Bilimci zihniyet modern dnemde o derece glenmitir ki, daha nce asrlar boyu ilahiyatn ihraz ettii ilimlerin efendisi makamna fizik kurulmutur.116 ada bilimcilik nazarnda bilimsel tabiat bilgisi en deerli eydir; kendisine adanmaya layktr.117 Bu trden adanm bilimciler arasnda saylan Albert Einstein, tabiat bilimini insanolunun eriebilecei en u nokta grm, hayat boyunca btn yeteneini fizie harcamakla iftihar etmitir.118 Gnmz bilimcileri, temel tabiat kuvvetlerini Hereyin Teorisi adn verdikleri birleik bir formlde ifade etmeyi insanln en byk ideali olarak grr.119 Dorusu bu tabiat ideal antik dnemdeki arke araynn modern versiyonu olarak grlebilir. Bilimciliin karakterize ettii bu natralizme bilimsel natralizm ad verilir.120 Bilimsel natralizmin ifade ettii bilimsel dnya gr tabiatn din mnasn yadsr.121 Bilimsel natralizme gre bilimsel dnce ile din dnce arasnda zorunlu bir aykrlk vardr.122 Bilim ile din arasnda kesin bir badamazlk ngren bu felsefe iki kurumun daima birbirinin ramna ilediini ileri srer.123 Bilimsel natralizmin bilim kurumu iinde meydana getirdii tahrifattan tr, modern dnemde pozitif bilgi kurumu tanmn karlayan ideal bir bilimden bahsetmek gtr. Modern zamanlarda bilime atfta bulunmak, mesela bilimsel sfatn kullanmak, ancak hangi bilim kaydnda ak bir anlam belirtir.124 Bununla birlikte, evrensel bilgi amacndan dolay bilimsel almann kiisel dnya grlerinden bamsz kalmasn gerekli gren, fizik ile metafiziin ayn linguistik yap iinde sunulmasn usl hatas sayan gl bir bilim felsefesi de bulunuyor. BuTom Sorell, Scientism: Philosophy and the Infatuation with Science, Londra ve New York 1991, s. 1. 116 Kr. Richard J. Coleman, Competing Truths: Theology and Science as Sibling Rivals, Pennsylvania 2001, s. 14. 117 Bk. Carl Sagan, The Demon-Haunted World: Science as a Candle in the Dark, New York 1995, s. 1 vd. 118 Albert Einstein, Ideas and Opinions (nr. Carl Seelig; trc. Sonja Bargmann), The Modern Library, New York 1994, s. 37, 45. 119 Stephen W. Hawking, Zamann Ksa Tarihi: Byk Patlamadan Karadeliklere (trc. Sabit Say, Murat Uraz), Doan Kitap, stanbul, ts., s. 183; kr. John M. Charap, Explaining the Universe: The New Age of Physics, Princeton University Press, Princeton ve Oxford, 2002, s. 9. 120 Bk. Mikael Stenmark, Scientism: Science, Ethics and Religion, Aldershot 2001, s. 126. 121 Kr. Ren Gunon, Kadim Bilimler ve Baz Modern Yanlglar (trc. Fevzi Topaolu), stanbul 2000, s. 184. 122 Bk. Cemal Yldrm, Bilim Felsefesi, stanbul 1998, s. 16; kr. Doan zlem, Felsefe ve Doa Bilimleri, zmir 1995, s. 169. 123 Bk. Ian G. Barbour, When Science Meets Religion, New York 2000, s. 11; John Polkinghorne, Science and Theology: An Introduction, Londra ve Minneapolis 1998, s. 20. 124 Kr. Alex Rosenberg, Philosophy of Science: A Contemporary Introduction, Routledge, New York ve Londra 2005, s. 8 vd.115

30

felsefenin enstrmentalizm gr, bilime dnyay daha elverili klmaya yarayan bir ara nazaryla bakar, pozitif bilginin insan deerler iindeki konumunu abartmaz.125 Buna gre bilim olgular anlatarak en azndan zahiri kurtarmak gibi bir ie yarar; bunun tesinde bilim olmaktan kar.126 u halde, bilimsel natralizm ibaresi, tpk bilimsel dnya gr ibaresi gibi, anlamszdr; nk bilimsel sfatnn herhangi bir felsefeyi nitelemesi imkanszdr. Tabiatn niha aklamas olarak metafizik, olgusal ifadenin dnda kaldndan, bilimsel merak ve ilginin tesine der. Bilimsel alma grne dair olup niha gerek konusunda suskun kalr.127 rnein, Hereyin Teorisi ad verilen ideal forml, doal srecin niha mnasna dair hibir ey ifade etmez.128 Niha hibir meseleye referans olamad iin bilimin hayata rehber olmas sz konusu deildir.129 Wittgensteinn ifadesiyle, btn muhtemel bilimsel sorular cevaplansa bile hayat sorunu hi dokunulmadan kalr.130 Bu itibarla, bilimsel natralizm bilimci illzyon adna uygun bir yanlsamadr; nk, yine Wittgensteinn ifadesiyle, doal fenomenlerin bilimsel tanmlarla aklanm olduunu ne srer.131 Bu yanlgnn tesinde, tabiata dair iki tr bilgiden bahsetmek anlamldr: fiziksel bilgi, metafizik bilgi. Bunlardan birincisi nesnel karakterli olup grn anlatrken dieri znel karakterli olup grnn niha mnasn ifade eder.132 Bu ikili tasnif, iki mna seviyesi olarak bilimsel bilgi ile din bilgi arasndaki ideal ilikiyi de karakterize eder; iki seviye bilgi hayatn btnlnde birbirini tamamlayarak insan yaanty mmkn klar.133 Natralizmin dier bir metot sorunu mant suistimal etmesidir. Bunun mehur bir rnei, yirminci yzyln ilk yarsnda bilim felsefesini etkisi altna alan mantk pozitivizm (veya mantk empirizm) akmdr. Bu akm iinde, bilimsel natralizm idealiyle metafizik ifadenin mantna saldrlmtr.134 Yeni pozitivistler, ksaca,125 Peter Godfrey-Smith, Theory and Reality: An Introduction to the Philosophy of Science, Chicago 2003, 183; George Couvalis, The Philosophy of Science: Science and Objectivity, Londra 1997, s. 173. 126 Kr. J. R. Lucas, Space, Time and Causality: An Essay in Natural Philosophy, New York 1984, s. 2. 127 Kr. Jacques Maritain, Philosophy of Nature (trc. Imelda C. Byrne), New York 1951, s. 68; W. Macneile Dixon, The Human Situation, Londra 1957, s. 195. 128 Kr. John Polkinghorne, Bilimin tesi (trc. Ersan Devrim), stanbul 2001, s. 71. 129 Karl Jaspers, Philosophy of Existence (trc. Richard F. Grabau), Philadelphia 1971, s. 10. 130 Ludwig Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, Londra 1961, s. 149 (6.52). 131 Ludwig Wittgenstein, a.e, s. 143 (6.371). 132 Kr. Alan Richardson, Science and Existence: Two Ways of Knowing, Londra 1957, s. 12-14. 133 Kr. Stephen Jay Gould, Rocks of Ages: Science and Religion in the Fullness of Life, New York 1999, s. 4. 134 Bk. Oswald Hanfling, Logical Positivism, New York 1981, s. 123.

31

dorulanabilirlik adn verdikleri indirgemeci bir mantk nosyonu altnda tabiatn niha mnasn olgusal ifadeyle snrlamak istemitir. Buna gre, gerek, zaman, mekn gibi niha (tecrbe-ncesi, analitik) kavramlar harite tutulursa, sevgi, rya, deniz gibi olgusal (tecrbe-sonras, sentetik) kavramlar ve bunlara dayal ifadeler, gzlem dnyasna atfla dorulanabilir.135 rnein, Deprem yerkabuunda birikmi enerjinin niden boalmasyla oluan sismik dalga hareketidir. cmlesindeki btn kavramlar gzlem dnyasna atfedilebilir; o halde bu ifade dorulanabilir. Gzlem dnyasna atfedilemeyen kavramlar bu kritere uymadndan hakik olmayp bilgi deeri tamaz; bunlar szde-kavram ve szde-ifade grubunu oluturur.136 Varlan netice udur: Gzlem dnyas olarak tabiat pozitif bilimler tarafndan ifade edildiine gre, bilimsel bilgi dnda hakikat yoktur; szde-kavramlara dayanan metafizik elenerek hayattan karlmaldr.137 Felsef metafiziin yannda her trl din inanc mahkum etmeyi hedefleyen bu bilimci indirgeme, niha mna almas olarak metafiziin kendi mant zere disipline edilebileceini grmez veya grmezden gelir. Oysa tabiatn niha aklamas olarak metafizik analitik kavramlara dayal ve tecrbe dnyasna atf mmkn bir ifade kategorisidir. Buna gre metafiziin mant (anlam ve doruluk kriteri) iki prensipte gsterilebilir:Btn metafizik ifadeler analitik fonksiyona tercme edilebilir; nk metafizik kavramlar analitik kavramlardan sentezlenir. Mesela Tanr kavram ezel gerek kavramndan, yaratmak kavram varetmek veya meydana getirmek kavramndan sentezlenmi olup onlara tercme edilebilir. Allah insan topraktan yaratt. cmlesinde anlam hakik olmayan hibir kavram yoktur. Speklatif olmayan btn metafizik ifadeler, tecrbeye dayanan hususi referansna atfla dorulanabilir. Mesela kutsal kitaplar kitab metafiziin tecrb referansdr; nk peygamberin tecrbesi olarak vahiy mminler iin dorudur. Cennette hayat ebeddir. cmlesinin doruluu, bir mslman iin, Kurana atfla salanr.

Bu manta gre, analitik kavramlara tercmesi ve muteber bir referansa atf mmkn btn metafizik ifadeler anlaml ve dorulanabilir ifadelerdir. Bu bakmdan, din referansna mutlak gvenen bir mmin iin inan ifadeleri btnyle anlaml ve

Alfred Jules Ayer, Language, Truth and Logic, New York 1952, s. 35. Carl G. Hempel, The Empiricist Criterion of Meaning, Logical Positivism (nr. A. J. Ayer), Illinois 1959, s. 108. 137 Rudolf Carnap, The Elimination of Metaphysics through Logical Analysis of Language (trc. Arthur Pap), Logical Positivism (nr. A. J. Ayer), Illinois 1959, s. 60 vd.135 136

32

dorudur.138 Bilimsel ifadenin meruiyeti nasl duyulara gvenmek ilkesine dayanyorsa, metafizik ifadenin meruiyeti de referansa gvenmek ilkesine dayanr. Baka bir deyile, bir disiplin olarak metafiziin meruiyet kriteri en nce ilgili referansa duyulan gvendir.139 Esasen gven bilginin niha kriteridir.140 Natralizmin bir baka metot sorunu ise, insan ruhunu yok sayan materyalist sylemde gzlendii zere, bilin trnden apak olgularn inkardr. Ruhaniyet kartl modern sylemini bilimsel natralizm iinde bulur. Kognitif bilimlerin kurucusu saylan Fransz hekim ve filozofu La Mettrie (. 1751) nsan Makinesi adl kitabnda insann herhangi bir makineden farkn yalnzca ok karmak olmasyla snrlam, bilincin srf fizyolojik bir fonksiyon olduunu iddia etmitir.141 Gnmze uzayan bu materyalist iddiaya gre insan varoluun gayr- madd bir nitelii yoktur; insan ahsiyet nrolojik kavramlara indirgenmek durumundadr.142 Bu, insan kimliin biyolojik bir kategori, insann da bir hayvan tr olduu sylemine kar.143 Benliin beyin kimyasyla ifade edilmek durumunda olduu bu materyalist psikoloji anlay, bilincin sz konusu kimyasal srecin gerek-d bir glgesi olduunu ne srer. Epifenomenalizm ad verilen bu iddiaya gre, bilinsiz madde, sahte bir bilin algs retmektedir.144 Maddeci natralizmin bu bilincin sahtelii iddias mutlak bir mantk amaz dourur; nk dnceyi sahte sayan bir dnce konumunda sofiste bir anlamszla karlk gelir. Nesneler hakknda dnen/konuan insan zneyi nesneler dnyasna atfetmek anlamszdr. Bu yzden, bilincin niha dzeyde fiziksel bir aklamas olamaz; psikolojinin kategorilerini fiziin kategorilerine tercme etmenin yolu bulunmaz.145 Bu durum unu kesin klyor: Bilincin fizyolojik/nrolojik yaplarla ilikisi ne olursa olsun, bu ancak insan varln fiziksel olmayan vasfnn (yani ruhaniyetin) bedenle ilikisi anlamna gelir. u halde, bir olgu olarak bilin inkar138 Kr. Hanifi zcan, Epistemolojik Adan man, stanbul 1997, s. 103; Basil Mitchell, The Justification of Religious Belief, Londra 1973, s. 99, 104. 139 Kr. John Hick, Faith and Knowledge, Hampshire ve Londra 1988, s. 170; William A. Cristian, Meaning and Truth in Religion, New Jersey 1964, s. 5. 140 Kr. Wittgenstein, On Certainty (nr. G. E. M. Anscombe, G. H. von Wright; trc. Denis Paul, G. E. M. Anscombe), J. & J. Harper Editions, New York ve Evanston 1969, s. 89e. 141 Bk. Andrew J. Reck, Speculative Philosophy: A Study of Its Nature, Types and Uses, Albuquerque 1972, s. 112. 142 Kr. Francis Crick, The Astonishing Hypothesis: The Scientific Search for the Soul, New York 1994, s. 3; George Thomson, nsann z (trc. Celal ster), stanbul 1991, s. 17. 143 Bk. Eric T. Olson, The Human Animal: Personal Identity without Psychology, New York 1997, s. 17, 27. 144 Bk. Frank Jackson, Epiphenomenal Qualia, Materialism and the Body-Mind Problem (nr. David M. Rosenthal), Indianapolis 2000, s. 255. 145 Kr. Ralph Walker, Transcendental Arguments against Physicalism, Objections to Physicalism (nr. Howard Robinson), Oxford 1993, s. 78.

33

edilmedii

srece,

insan

ieren

tabiatn

materyalist

bir

tasviri

mmkn

olmayacaktr.146 Bundan trdr ki materyalist natralizmin nndeki en byk engelin insann kendisi olduu sylenmitir.147 u halde, maddeci natralizm, insana dair olmayan bir felsefe olmann tesinde insan kart bir felsefedir; Shopenhauerun(. 1860) ifadesiyle, kendinden bahsetmeyi unutan znenin felsefesi.148

Son olarak, insan kart bir felsefe olarak materyalist natralizmin, hayata referans olmak iddiasnda dt elikiye deinmek yerinde olur. Sz konusu eliki, bilimsel natralizme anlmasnda dayandrlan barizdir.149 hayat felsefesinin hmanizm(insanclk)

eklinde

Natralist hmanizm, insan ferdi iin, lmle snrlanm

kstl bir saadet ngrdnden, lmn tesinde ferdin hiliini kabul eder; bu mnada nihilist (hii) bir hayat felsefesi nerir.150 O halde ne uruna yaamalym? sorusuna hmanist felsefenin verecei en iyimser cevap topluma faydal olmak eklindedir.151 Oysa lml ferdin topluma adanmas, natralist manta tercme edilirse, bir hi namzedinin kendini dier hi namzetlerine adamasdr; bylece hayat son tahlilde hi uruna yaanr. Tolstoy (. 1910) hmanizmin nihayet hilie adanmak anlamna geldiini anlatrken, sz konusu felsefe iinde insan ferdinin deli samas bir oyun oynadna hkmeder.152 Hayatn kalc deerden yoksun dmesiyle mnasz bir oyalanmaya dnmesi, modern psikiyatride varolu bunalm eklinde adlandrlan kesin bir can skntsna sebep olur.153 Bu sknt, gndelik megale iinde rtk kalsa bile, umutsuz bir hastalk veya ihtiyarlk durumunda (yani dnyann snrnda) mutlak bir krize dnr.154 Bu kriz, natralist hmanizmin bahsi geen elikisinin kanlmaz biimde farkedilmesi anlamna gelir aslnda; bu yzden, ou kez, natralist metafizie kar, varolu tecrbesi olarak adlandrlan bir isyan

146 Kr. Mario Bunge, The Mind-Body Problem: A Psychobiological Approach, Oxford 1980, s. 13; A. D. Smith, Non-Reductive Physicalism?, Objections to Physicalism (nr. Howard Robinson), Oxford 1993, s. 225. 147 Bk. Roy Wood Sellars, Evolutionary Naturalism, New York 1969, s. 3. 148 Arthur Schopenhauer, The World as Will and Representation (trc. E. F. J. Payne), Massachusetts 1958, II, 313. 149 Hmanizmin tanm hakknda bk. Tony Davies, Humanism, Routledge, Londra ve New York, 1997, s. 28. 150 Kr. Milton K. Munitz, The Mystery of Existence: An Essay in Philosophical Cosmology, New York 1965, s. 263; Charles Francis Potter, Humanism: A New Religion, New York 1