T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır...

128
T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI ESAS NO :2008/209 CELSE NO :201 CELSE TARİHİ :05.12.2011 BAŞKAN :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298 ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266 ÜYE :NİHAT TOPAL 41981 C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954 C. SAVCISI :MEHMET MURAT DALKUŞ 40226 KATİP :ZAFER HAN 139152 Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Nihat Topal’dan oluşan mahkeme heyeti tarafından 5.12.2011 günü saat 09:55’de büyük salonda CMK 250. maddesiyle yetkili İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşmanın devam etmesi nedeniyle, Silivri Cezaevi bitişiğindeki küçük 1 nolu duruşma salonunda oturum açıldı. Tutuklu sanıklardan Mehmet Fikri Karadağ, İsmail Yıldız, Ergün Poyraz ve Doğu Perinçek dışındaki tutuklu sanıkların cezaevinden getirildikleri görüldü. Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı. Tutuksuz sanıklardan Sanık Nusret Senem, Sanık Ahmet Cinali ile müdahil vekili Danıştay Başkanlığı Vekili Av. Perihan Özcan ile bir kısım sanıklar müdafilerinden Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük, Sanık Ahmet Cinali müdafii Av. Necdet Çağlar, Sanık Hikmet Çiçek müdafii Av. Hikmet Fırat Arslan geldikleri görüldü. Huzurdaki yerlerine alındı. Açık yargılamaya devam olundu. Sanık Boğaç Kaan Murathan daha tespit edilen kimliği tahtında huzura alındı. Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu: “Reddi hakim talebim var, Sayın Başkan.” Mahkeme Başkanı: "Yazılı olarak verin Mehmet Bey, yazılı olarak verin, daha sonra değerlendiririz.” Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Sayın Başkan (1, 2 kelime anlaşılmadı).”

Transcript of T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır...

Page 1: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

ESAS NO :2008/209CELSE NO :201CELSE TARİHİ :05.12.2011

BAŞKAN :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266ÜYE :NİHAT TOPAL 41981C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954C. SAVCISI :MEHMET MURAT DALKUŞ 40226KATİP :ZAFER HAN 139152

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Nihat Topal’dan oluşan mahkeme heyeti tarafından 5.12.2011 günü saat 09:55’de büyük salonda CMK 250. maddesiyle yetkili İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşmanın devam etmesi nedeniyle, Silivri Cezaevi bitişiğindeki küçük 1 nolu duruşma salonunda oturum açıldı.

Tutuklu sanıklardan Mehmet Fikri Karadağ, İsmail Yıldız, Ergün Poyraz ve Doğu Perinçek dışındaki tutuklu sanıkların cezaevinden getirildikleri görüldü.

Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı.Tutuksuz sanıklardan Sanık Nusret Senem, Sanık Ahmet Cinali ile müdahil vekili

Danıştay Başkanlığı Vekili Av. Perihan Özcan ile bir kısım sanıklar müdafilerinden Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük, Sanık Ahmet Cinali müdafii Av. Necdet Çağlar, Sanık Hikmet Çiçek müdafii Av. Hikmet Fırat Arslan geldikleri görüldü.

Huzurdaki yerlerine alındı.Açık yargılamaya devam olundu.Sanık Boğaç Kaan Murathan daha tespit edilen kimliği tahtında huzura alındı.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu: “Reddi hakim talebim var, Sayın

Başkan.”Mahkeme Başkanı: "Yazılı olarak verin Mehmet Bey, yazılı olarak verin, daha sonra

değerlendiririz.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Sayın Başkan (1, 2 kelime anlaşılmadı).”Sanığın sorgu ve savunmasının tespit edildiği, ancak doğrudan soru sorma işleminin

tamamlanmadığı anlaşıldı.Mahkeme Başkanı: "Efendim yazılı talepte bulunun onu okuyalım, daha sonra o

beyanınızı okursunuz. Yazılı önce yazılı talepte bulunun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan’ın doğrudan soru sorma işleminin tamamlanmadığı

anlaşıldı.Mahkeme Başkanı: "Savcı Bey buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sayın Başkan izninizle Sanık Boğaç Kaan

Murathan’a birkaç soru daha yöneltmek istiyorum.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun Savcı Bey.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Geçen celse 5355666666 numaralı telefonun

şahsınıza ait olduğunu kabul etmiştiniz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kabul etmedim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu telefonla görüşmeleriniz vardı. Annenizle

görüşmeleriniz vardı ve diğer tanıdıklarınızla. Bu telefonla yapılan birtakım görüşmelerde

Page 2: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:2

dosyamızı ilgilendiren birtakım şahısların numaralarıyla görüşmeler var. 2163599226 numaralı telefonda Cemal Yiğit, Emin Caner Yiğit’in babası bu kişi ile görüşmeniz var. Bunu kısa bir şekilde kardeşini tanıdığınızı söz ederek bahsetmiştiniz. Musa Çakmak 5358156886 bu şahısla irtibatınız nedir?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şöyle söyleyeyim efendim şimdi 5056666 numaralı telefonu çok zaman geçtiğinden dolayı üstünden biraz geriye dönüp baktım. Yener Keskin ile beraber kullanmışız gibi bir hadise var.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi Caner, Caner değil de Taner Yiğit’i tanıdığımı, yaşı

benden ufak bir kardeşim olduğunu söylemiştim zaten. Caner ile alakası olmamasıyla beraber Taner’de o telefonu kullanmış babasını aramış olabilir efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Çünkü biz o tarihte Yener ve Taner arkadaşız,

arkadaşlığımız var ve görüşmelerde zaten dikkat ederseniz efendim, yani Kelebek operasyonu dahilinde olan bir numara bu. Orada Taner’in de kendi görüşmeleri var, Yener’in de var, benimde var. O tarihte nasıl olmuş bilmiyorum ama yani beraber kullanıyormuşuz gibi yani o da kullanmış bende kullanmışım, ama benim kullandığım görüştüğüm biri varsa da kabul ediyorum. Yani bir suç pek.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet bu Musa Çakmak.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Onu tanımıyorum efendim. Yani veya şu an

hatırlayamıyorum biraz hatırlatırsanız.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Muzaffer Tekin’in intihar teşebbüsünden sonra

hastanede gözaltına alınan Mehmet Zekeriya Öztürk ile birlikte, Mahmut Öztürk ile birlikte gözaltına alınan bir şahıs.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Eğer.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Musa Çakmak Kıbrıs’ta bir Yaşar Öz’ün

kumarhanesi ile ilgili bir çatışmada vefat eden bir şahıs.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok efendim onu, onu ben.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hatırladınız mı Musa Çakmak?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok onu ben tanımıyorum. Onu Yener’de aramış olabilir

yalnız şöyle bir şey var Caner zaten Yener’in dostu olan bir arkadaşımız.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. Ali Bin Kalkan 5323212070 Ali Bin

Kalkan tanıyor musunuz bu şahsı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ali Bin Kalkan benim tanıdığım o tarihte Fikirtepe sanayi

sitesinde oto kaporta ve boya işi yapan birisi o tarihte. E bizde arabamız kaza yaptığı zaman Fikirtepe oto sanayiye gittiğimiz zaman Sedat Beyden dolayı tanıdığımız onun çevresinde olan bir insan olduğu için daha uygun fiyatlara araba yaptıracağımızı düşünerek yani görüştüğümüz bir insan.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “5327174373 Vedat Peker?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tanırım efendim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu kişi ile irtibatınız nedir?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sedat Beyin abisidir. İrtibatım Sedat Beyin abisi olması

vasıtasıyla.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Samimiyetiniz var, mıdır birlikte bir iş yaptınız

mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok be.. birlikte iş yapmadık ama yani Sedat Beyin abisi

yani neticede yaşı bizden büyük olduğu için abi diye saygı gösterdiğimiz birisi.”

2

Page 3: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:3

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. 5327939495 Murat Dalan, Bedrettin Dalan, Murat Dalan bu şahısları Yeditepe Üniversitesi herhangi bir irtibatınız var mı bu kişilerle, buralarla?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim eşim Yeditepe Üniversitesinde okuyor.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne zaman başladı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ne zaman başladı. 2000 işte o tarihlerde. O tarihlerde

okuyor. Ondan dolayı olmuş olabilir yani şu andaki eşim hala hatta burslu okuyor yani dersleri çok iyi olduğu için. Olabilir o zaman sözlüydük çünkü.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne zaman başladı tarih verebilir misiniz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi tarih söyle efendim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kaç yıl önce mesela 5, 4, 3?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “2003, iki bi… 2003, 2004 tarihlerinde okuyor.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Murat Dalan ile tanıştınız mı veya Bedrettin

Dalan ile?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şöyle söyleyeyim ben eşimi almaya gidiyorum. O Yeditepe

Üniversitesinin kantinleri onlara ait. Yani ister istemez o kantinde oturuyorsunuz. Yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Telefon irtibatınız var.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani telefon irtibatım var derken bir samimiyetim yok yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Samimiyetiniz yok.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Eşimden dolayı belki okuluyla alakalı bir şey konuşmuş

olabilirim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Atilla Yıldırım 5335189657.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sedat Beyin arkadaşı kendisi bende orada Sedat Beyin

arkadaşı olduğu vasıtasıyla tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “5336672091 Kutluhan Arslan.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “O da yine Kelebek operasyonunda alınmış, ifade vermiş

yani yine Sedat Beyin arkadaşlarından bir tanesi yine tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sizin arkadaşınız mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bende tanıyorum, bende tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Tanıyorsunuz. 5337681102 Olgun Peker?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tanıyorum. Sedat Peker’in manevi kardeşi gibi soyadını

almış olduğu birisi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İrtibatınız nedir bu şahısla?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “İrtiba…”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ortak bir iş yaptınız mı, belli bir iş takip ettiniz

mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır hiçbiriyle bir iş yapmadım, bir iş takip etmedim.

Sadece hani bir ortamın içerisinde tanıdığım insanlar. Öyle çok fazla aşırı samimiyetim olan hani 24 saat zaman geçirdiğim veya haftada 1 kere görüştüm mutlaka görüştüğüm insanlar arasında yer almıyorlar. Ama aynı operasyonda yargılandığımız için yani takdiri size bırakıyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. 5338156148 Atilla Peker?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Atilla Beyi de tanırım, Sedat Peker’in abisidir kendisi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bununla samimiyetiniz var mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Samimiyetim benim Sedat Beyle bir abi kardeşliğimiz var.

Onun abisi olduğundan dolayı sevgi saygıyla baktığım bir kişi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “1. Ordu Komutanlığında tanıdığınız kimse var

mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “O geçen.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “O dönemde.”

3

Page 4: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:4

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Geçen sormuştunuz Erdem komutan.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet, Erdem komutan. Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Onu tanıyorum onları da böyle mi bakmam gerekiyor böyle

mi efendim?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Heyete bakacaksınız.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kusura bakmayın.”Mahkeme Başkanı: "Mikrofona yakın konuşun, daha net çıksın.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tamam. Erdem Albayı Yaşar Babataş demiştim

Bodrum’da otel sahibi bir arkadaşımın yanında çalışan Murat Bey diye birisi var hala da beraber çalışıyorlar. Onun yakını. Otelin ismini şimdi eski casinoydu otel yani orada çalışan biri şeyde tanıştım otelde Yaşar Babataş vasıtasıyla ve Murat Bey vasıtasıyla onlar zaten Tuncelili bir ailedir. O şekilde. Yani iyi bir dostumdur Yaşar.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Başka var mı orada tanıdığınız, sabit telefondan görüşme yaptığınız kimse var mıdır?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır sadece Erdem Bey var. Erdem’di herhalde ismi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. 5322849262 Turgay Baydar. Ahmet

Baydar, Alper Baydar bu şahıslarla tanışıyor musunuz, herhangi bir irtibatınız var mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hatırlamıyorum yani şu an çıkardığım bir isim değil. Yani

demek ki samimiyetim olan birisi değil demek ki.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “5336592807 Kaffar Karademir bu şahsı

tanıyor musunuz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yine Kelebek operasyonunda Sedat Beyin numa…

telefonlarına bakan bir arkadaştı tanıyorum. Adıyamanlı olması lazım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yusuf Utku Tekayak’ı tanıyor musunuz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet Sedat Beyin avukatıdır.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sizin avukatlığınızı yaptı mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şöyle söyleyeyim o bana bir BMW soruştunuz ya hani bir

araba.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben Utku Beye sattım arabayı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sizin aracı alan şahıs öyle mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Oradan mı tanışıyorsunuz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır Sedat Beyin avukatı olması vasıtasıyla tanıyorum.

Hani arabayı da sormuştunuz o yüzden hani arabayı da kime sattın diye şimdi ona sattım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Avukat Turgay Özdoğan’ı tanıyor musunuz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sedat Beyin avukatıdır, Kelebek operasyonunda yani

avukatlık yapmış olan bir insandır. Tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Serkan Coşkun diye bir şahsı tanıyor

musunuz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ne iş yaptığı belli mi efendim?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Numarası var 5367459748.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tanımıyorum herhalde onu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz Bedirhan Şinal ve arkadaşlarını hiçbir

şekilde tanımadığınızı beyan ediyorsunuz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet öyle beyan ediyorum evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Daha sonra aynı koğuşta kaldığınız şahıslar

olmuş. Bunlar kimlerdir açıklar mısınız?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hangi cezaevinde efendim?”

4

Page 5: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:5

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Silivri cezaevinde Sedat Peker ile birlikte aynı koğuşta kaldığınız kişiler kimlerdir?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet anlatayım efendim. Şimdi biz met… Metris cezaevine ilk olarak götürüldük efendim. Orada arife gecesi biz tutuklandık. O yani 3 sene önce arife gecesi herhalde bildiğim kadarıyla bayram çok uzun sürdü. 15, 20 gün kadar biz Metris’te kaldık. Bizi oradan aldılar. Biz Ergenekon tutuklusu olduğumuzu falan bilmiyorduk. Ama kimliğimi size arz ettim oradaki bize verdiklerini, Ergenekon tutuklusu diye alındık. Hatta anlayamadık çünkü biz polislere sormuştuk hani biz neden tutukluyuz diye. Bize onlar başka bir şey söyledi, cezaevi başka söyledi, diğer ekipler başka bir şey söyledi biz anlayamadık nereye gideceğiz yani F tipine mi gideceğiz, Silivri’ye mi gideceğiz ne olduğunu bilmiyoruz. Ben Seyhun’u da tanımıyorum. Seyhun’u organize şubenin nezaretinde tanıdım yani. Orda bizi yan yana bölmelere koydular olayı öğrenmeye çalışıyorum hani böyle bir olay neden hani biz çünkü ifade vermeye gidiyor geliyor nedir diye orda tanıştık. Oradan bizi yan hücrelere koydular Metris’e, oradan aldılar 4 noluya getirdiler. 4 nolu da biz geldik aramamız yapıldı. Dediğim gibi bizi diğer sanıkların yanına vermediler çünkü can güvenlikleri olduğundan işte siyasetçi olduklarından işte İşçi Partisinin üyesi olduklarından yani böyle mazeretler kullanıp haklı mazeretler yani neticede bizde tanımıyoruz onları. O yüzden dolayı Sedat Peker’in, Sedat Beyin yanına verdiler Seyhun’la ikimizi. Orda Hüseyin diye 2. Ergenekon davasında yargılanan bir arkadaş vardı bir de Sedat Bey vardı efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. Taksim’de Şiva ve Ortaköy’de Rayna isimli kulüplere sık sık gider misiniz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim şöyle anlatayım. Efendim ben 2004 yılında dediğim gibi arz ettiğim gibi yurtdışına çıktım. 2004 yılından sonra tekrar Türkiye’ye girerken yakalandım zaten teknede yakalandım. 2004’ten sonra benim Türkiye’de kimseyle bir görüşmüşlüğüm yani ne Sedat Bey ne, annem, ne babam, ne kardeşim hiç kimseyle bir görüşmüşlüğüm yok. Ama 2002, 2001 evlenmeden yani önceki hayatımda Reyna’ya gidiyordum. Ama ben hayatım boyunca hiç Taksim’e gitmedim. Neden gitmedim diye sorarsanız yani Anadolu yakasının insanı olduğumuz için hani karşı tarafı o kadar iyi bilen insan değiliz ama sahilde bir mekan var İstanbul’un, Türkiye’nin en büyük mekanı gittiğimiz yerler arasında orası var. Zaten telefon görüşmelerinde işte olmuş olaylardan da hani daha önce Savcı Bey bir konu söylemişti Reyna’da başka da bir yere gitmedim. Şiva barın kimlerin olduğunu bile o şeyde bilmiyordum. Ama Bedirhan’a sorulduğu zaman Bedirhan, Şiva barı gösterebilir mi o da şaibeli. Yani onu, onu da gö…”

Mahkeme Başkanı: "Tamam gitmedim diyorsunuz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır gitmedim efendim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. Telefon görüşmelerinden kayıtlara

baktığımızda Sedat Peker ile çok samimi olduğunuz anlaşılıyor.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet geçmiş da…”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sedat Peker ile İlhan Selçuk arasında maddi

manevi herhangi bir sorun yaşandığına şahit oldunuz mu, size bir şey iletildi mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim zaten şöyle söyleyeyim biraz uzatıyorum belki

ama kusura bakmayın hani konuyu anlatmak için. Kelebek operasyonu kapsamında Sedat Peker’in haletiruhiyesiyle alakalı bir açıklama var. Zaten insanlarla konuşup yapacağı şeyleri söyleyen veya ben iş ortağı değilim ki bana yaşadığı sıkıntıları anlatsın. Yani bu hayatın akışına ters bir şey olur. Yani o zaman ben Kelebek operasyonunda her şeye vakıf biri olarak yargılanırdım. Böyle bu şekilde yargılanmadım. Sadece samimiyetimiz var. Hani ha o zamanki tarihte abi, kardeşliğimiz var. O kadar onun haricinde sınırların dışına çıkacak bir şey olmadı. Kelebek operasyonu da zaten bakarsanız efendim ben Sedat Peker’in emir, emirlerini yapmışım veya o şekilde değil yakın olduğumdan dolayı çete üyesi olarak yargılanıyorum.”

5

Page 6: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:6

Mahkeme Başkanı: "Soru şu, İlhan Selçuk ile Sedat Peker arasında herhangi bir husumet, bir anlaşmazlık olduğuna şahit oldunuz mu onu soruyor.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Par… pardon yok görmedim efendim, duymadım. Yani hiç duymadım.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım, sorularımız bu kadar.”

Mahkeme Başkanı: "Savcı Bey var mı sorunuz? Yok. Müdahil vekilin sorusu var mı?”Danıştay Başkanlığı Vekili Av. Perihan Özcan: “Herhangi bir sorumuz yok.”Mahkeme Başkanı: "Sanıklardan sorusu olan var mı? Buyurun Bedirhan Bey.”Sanık Bedirhan Şinal söz istedi verildi: “Şimdi benimde Muhterem Başkanım bi

müsaadenizle birkaç sorum olacak. Şimdi Sayın Boğaç Kaan Murathan siz İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki son karar celsesinde size mahkemece karardan önce son sözünüz sorulduğunda kamuoyuna yansıyan şöyle bir beyanınız vardı. Ben terör örgütü üyesi değilim. Bir terör örgütü üyesi var ise o da Bedirhan Şinal’ın arkasında olanlardır demiştiniz. Burada net olarak beyan ettiğiniz kişiler kimlerdir? Bu kişilerin ark… arasında ismini Sayın heyete bildirdiğim kişiler var mıdır?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Cevap vereyim mi?”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “12. Ağır Ceza Mahkemesinde bu sözü Bedirhan Şinal’ın

söylemiş olduğu sözü söyledim. Bunu söylememin nedeni şuydu, çok açıktı efendim. Tanımadığım insanlarla beraber yargılanıyorum ve bu insanlarla yani konuştuğum telefonlar bile mahkemenizin huzurunda var 2004 öncesi. Yani kimle konuşmuşsam da zaten kabul ediyorum. Bu insanlarla tanışmadığımdan dolayı ve teşhisimin bile yapılmadığından dolayı yani Bedirhan Şinal’a bir fotoğraf gösteriliyor en son halimdeki bir fotoğraf. Bedirhan Şinal teşhisimi bile yapamıyor. Ha onu başka bir şekilde anlatıyor veya anlatmıyor. O durumdan bahsediyorum efendim. Teşhisim yok. 24, 26 yaşları arasında deniliyor e 24, 26 yaşları arasında değilim. Emre isimli Boğaç lakaplı kişiden bahsediliyor. Efendim benim ismim Boğaç Kaan Murathan eğer Bedirhan Şinal benimle aynı koğuşta yattıysa, Bayram Demir’in ismini biliyorsa, Seyhun Zayim’in ismini biliyorsa, Bora Ballı’nın ismini biliyorsa aynı koğuşta yattığı bir insanın ismini soyadı bilmemesi mümkün müdür? Yani böyle bir şey olabilir mi? Çünkü benim ismim akılda kalan bir isim. Yani bunu zaten sizlerde takdir edersiniz. E yapı olarak 1.90 boyundayım, 100 kiloyum. Yani göze batan bir fiziğim var, sporcu olduğum belli. E şimdi böyle bir durumda bunları açıklamaya çalıştığım halde, açıkladığım halde, deliller sunduğum halde aynı koğuşta yatmadığıma dair, aynı koğuşta yatmadığıma dair cezaevi evraklarını getirttiğimiz halde ve 150, 150, 300 sadece benim koğuşumda şahit tuttuğum halde. Onun haricinde diğer arkadaşların kendi koğuşlarında tuttukları şahitler olduğu halde e ben bu sefer bana bir terör örgütü suçlaması yapılıyor e bende diyorum ki, bu terör örgütü ben değilim. Çünkü eğer benim gücüm olsa.”

Mahkeme Başkanı: "Şimdi siz değilsiniz de,”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hani varsa bir terör örgütü.”Mahkeme Başkanı: "Var olduğu iddia edilen o terör örgütünün içerisinde kimler var?

Bedirhan Şinal ile ilgili olarak soru soruluyor.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben diyorum ki isim olarak bir şey vermiyorum efendim.

Diyorum ki, Bedirhan Şinal’ın bu kadar güçlü olmasına ve bizim hiçbir delil olmadan tutuklanmamızı sağlayabiliyorsa Bedirhan Şinal onun arkasında bir terör örgütü var diyorum.”

Mahkeme Başkanı: "İşte onun arkasında kimler var onu biliyor musunuz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok bir isim, bir isim bilmiyorum efendim ben sizlerden

hani bu konu.”Mahkeme Başkanı: "Tamam bilmiyorsunuz.”

6

Page 7: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:7

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bilmiyorum.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi zatıaliniz, diğer sorum Sayın Başkanım. Zatıaliniz heyete bir

beyanınızda Hakan Karakaş olayı ile alakalı açılan soruşturmada bu zatın olayla alakalı ifadesini okumadığınızı ifade ettiniz. Fakat ifadenizin devamında benim Edirne F tipi cezaevinde bu zatın muhteremin kardeşi Serkan Karakaş ile birlikte kaldığımı, benim Hakan ile Hakan’a ben Boğaç’ın suç ortağıyım gibi şeyler söylediğimi yani diyelim ki böyle bir hadiseler var. Ancak aramızda özel diyebileceğimiz şeyleri arz ettiniz. Yani anlayamadığım durum şu, hem bu şahısla bir dostluğunuzun, arkadaşlığınızın olmadığını beyan ediyor hem soruşturma kapsamındaki ifadesini okumadım diyorsunuz. Fakat bir yandan da özel diyebileceğimiz şahıslar arasında geçen bazı şeyleri açıklıyorsunuz. Ben bu durumu o günkü ifade sırasındaki yorgunluğunuza bağlıyorum ve sizden bu türde beyanlar verirken biraz daha özenli olmanızı rica ediyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben böyle bir şey söylemedim. Yani ben Hakan Karakaş’tan kardeşinin Bedirhan Şinal’ın kaldığını söylemedim. Şunu söyledim, Edirne cezaevinde Atilla Peker’in yakını olarak bilinen İbrahim Kocaman, Hamdi Güzel isimli kişilerin yanına Bedirhan Şinal’ın verildiğini. Eğer ben böyle bir şey yapmak isteseydim yani Hakan Karakaş’ın yanında değil de Hamdi Güzel veya işte o zaman yanında kalmış olduğu insanın yanında yapardım. Ama ben böyle bir şey yapmadım, Bedirhan Şinal bize hitaben yani avukatıma hitaben mektup yazıp; bana çizildiği yolda devam edeceğim Burak Bekiroğlu gelsin dedikten sonra bile bunu yapmadım. 2. olay ben Hakan Karakaş’ı ismen tanımıyorum demiyorum ama elinizde telefonlarım var efendim. 1 kere Hakan Karakaş ile telefonda görüşmüş müyüm? O bütün Savcı Beyin söylediği bütün telefonlara bakılsın yani benim olmayanlarda bile kabul edebilirim. 1 kere görüşmüşlüğüm var mı? Yok. Yani ben sadece Hakan Karakaş’ı ismen bilirim, o da beni ismen bilir. Yani bunun haricinde Hakan Karakaş’la bir samimiyetim oluşmadı. Ben zaten 2004 yılından sonra yokum ki. Yani 2003, 2002, 2001 yıllarında da telefon görüşmelerimin hepsi var. Şeye Kelebek operasyonu dosyasına girmiş şekilde efendim. Eğer ben ne zaman tanıştım ki o zaman Hakan ile hiçbir görüşmem yoksa? Zaten lise 2’de geliyorum ben Trabzon’dan İstanbul’a. Yani o süreç içerisinde hiçbir görüşmem yoksa ben Hakan’ı tanımadığımı bu şekil beyan ettim. Yani bir insanın ismi vardır evet ismen tanırsınız. Ama karşılıklı oturup bir konuşmuşluğunuz yoktur. Ama siz ona iyi duyguyla bakarsanız bir hasımlığınız yoktur veya tanıdığınız bir insanın onun sevmediği gibi bir durum yoktur. Bende Hakan Karakaş’ın ismine öyle bakan bir insanım. Ama ben Hakan Karakaş’ın böyle bir olay yapmasını ne avukatımı yolladım ne Hakan Karakaş’a böyle bir şey söyledim. Kendi inisiyatifinde belki hani, hani bazı şeyler vardır insan namından yapar, şanından yapar. Hani der ki ben Boğaç’a böyle bir iyilik yaptım veya kardeşim bizimde sana iyiliğimiz var yarın belki benden bir şey mi isteyecek. Bilmiyorum. Böyle bir şey yapmış olabilir. Ben bunu da tasvip etmiyorum çünkü ben baştan beri.”

Mahkeme Başkanı: "Yani Hakan Karakaş’ın niçin böyle bir şey yaptığını bilmiyorsunuz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Öyle bir şey demedim.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yok ben o duruşma tutanaklarında bu şeye geçmiş de ben o

yüzden düzelt şey yapmak babında bunu ifade etmiştim.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır ben öyle bir söz söylemedim.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki, diğer bir sorum Muhterem Başkanım. Şimdi benim ifadem

alınırken bir fotoğraf hadisesiyle Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in avukatınıza hitaben siz serd… benim ifadelerimde açıkladığım polisin kast… kastederek siz Serdal Akçay’ın fotoğrafını da böyle fotoğrafları neden hep yanınızda taşıyorsunuz diye bir beyanı olmuştu. Siz veya avukatınız daha önce bana veya başka sanığa böyle bir fotoğraf gösterdiniz mi, savcının dediği gibi yanınızda sürekli böyle fotoğraflar taşıyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim fotoğrafı ilk önce ben göstermedim Avukat Bey gösterdi. Avukat Beyin o günkü açıklamasından savunmuş gibi olmayayım, o günkü

7

Page 8: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:8

açıklamasından internetten çıkıp çıktı Bedirhan Şinal konuştuktan sonra çıktı alıp buradan hani mahkemeden alıp getirdiğini söyledi. Onun haricinde şimdi ben Kadıköy’de yargılandım efendim. Kadıköy’deki dosyada hiç alakam yokken ismim geçildi. Hakkımda en ufak bir delil yok ama. Yani hani bir delil olur bir telefon bir şey olur hani bir şekilde yargılanırsınız. Hiçbir şey olmamasından dolayı ve bu dosyayı yapanlarda Serdar Akça komiserdi o zamanlar, o yapmıştı ve beni sorgulayan Adil Serdar Saçan ile beraber sorgulayan ve bana günlerce işkence yapan kişi de bu. Yani ben şunu anlamıyorum. Adil Serdar Saçan burada yargılanıyor, onunla beraber bana işkence yapan Serdar Akça ve onun yetiştirmesi olan ve onun yüzünden bana işkence yapan insanın bana bu dosyayı o zaman yani daha o zaman hükümetimizde bu hükümet değildi, o zaman yapılmış bir olayda tekrar bugüne dönüyoruz. Yani bu insanla ben Adil hani diyorsunuz ya Adil Serdar Saçan’ı tanıyor musunuz? Ben şubeye alındım. Benim o zaman vermiş olduğum ifadede, ifadede inanır mısınız beni askıda bana diyorlar ki şunu söyleyin. Bilmediğim bir şeyden bahsediyorlar. Hiçbir şey bilmiyorum. Saatlerce, günlerce ben bu insanlar tarafından eziyet gördüm ve neden dolayı Kadıköy dosyasına ismimin karıştırıldığını da söyledim. Bana hani orada söyletmek istedikleri bir şeyler var ama ben insanları itham edeceğim olmadığım bilmediğim konular hakkında bana soruyorlar ve bu insan orada da var. Ben sadece bu insandan söylüyorum Serdar Akça’yı söylüyorum orada da var sorgumu yapan işkence yani Adil üst amir olduğu için işkenceye o girmiyor, Serdar giriyor. O yüzden dolayı Serdar’ı görebiliyorum gözüm açılıyor o ara onu görüyorum. E şimdi bu insan bana işkence yapan insan. O zaman işkence yapan insan. E bugüne geliyoruz, bakıyorum ki aynı Olgun Peker’e işkence yaptığından dolayı Olgun Peker’in çocuk yapma yetisi kayboluyor ve ondan dolayı Kelebek operasyonu kapsamında bu insana dava açılıyor. Bu davada ceza alıyor. E Sedat Bey ne söyledi o gün dedi ki; çocuklarıma bile yansır diye ben Yargıtay aşamasında davamı geri aldım dedi. Ama öyle bir şey oluyor ki, böyle bir davanın içerisine yine gelip ben takılıyorum. Eğer Sedat Beye birileri zarar vermek için beni kullanıyorsa ve ben hiçbir suç işlememişsem daha ne diyebilirim yani belki cevabını almıştır Bedirhan Şinal.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Şimdi diğer bir sorum Muhterem Başkanım. Sayın Boğaç Kaan Murathan, siz Sayın heyete ifade verirken cezaevleri ile alakalı içerilerde cep telefonu, uyuşturucu ve benzeri şeylerin bazı gerekçeleri de beyan ederek bu devlet politikasıydı dediniz. Cezaevinde mafya gardiyan oluşumu olmadığını ve dolayısıyla da içerilerde silah ve benzeri gibi malzemelerin olmadığını gardiyan ve idarelerin çıkar amaçlı kullanamayacak, kullanılamayacağını beyan ettiniz. Şimdi ben size cezaevlerinde mafya mensuplarının karıştığı bazı olayları başlıkları ile hatırlatmak suretiyle size böyle bir yapılanmanın olup olmadığını tekrar soracağım ve Sayın heyeti ve huzurda bulunan bu konuda bilg… huzurda, huzurda bulunanları bu konuda bilgilendirmenizi rica edeceğim. 1. olay Bayrampaşa cezaevinde 400 bin Mark karşılığında Hakan Çillioğlu’nun.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Senesini söyler misiniz senesini, hangi sene?”Sanık Bedirhan Şinal: “Sene 2000 yıl, 2000 yılından önce. Yani şimdi tam net olarak

evraklarda yazamadım Sayın Başkanım aceleye geldi dün biraz rahatsızlandım hastaneye kaldırıldım. 2000 yılından önce olan olaylar bu beyan ettiğim olaylar.”

Mahkeme Başkanı: "Böyle bir şey duydunuz mu Boğaç Kaan?”Sanık Bedirhan Şinal: “Bir açıklayım efendim sorum bitmedi.”Mahkeme Başkanı: "Yani tek tek söyle.”Sanık Bedirhan Şinal: “Tamam.”Mahkeme Başkanı: "Böyle bir şey duydunuz mu?”Sanık Bedirhan Şinal: “Bir sorumu tam olarak anlatayım Sayın Başkanım.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Anlamadım ki sorusunu.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bu ilk, ilk şeyi anlatayım.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”

8

Page 9: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:9

Sanık Bedirhan Şinal: “Tekrar ediyorum. Bayrampaşa cezaevinde 400 bin Mark karşılığında Hakan Çillioğlu’nun Kenan Ali Gürsel’i silahlı saldırı sonucu öldürülmesi. Bu Kenan Ali Gürsel de Sayın Alaettin Çakıcı’nın adamıdır. Bu olay 1. olay. Kendisi böyle bir şey duymuş mu acaba siz şey yaptınız?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet efendim. Böyle bir olay duydum. Ama şunu açıklamak istiyorum. Şimdi geçen gün gazetede Bayrampaşa cezaevine bir operasyon yapıldığını ve bundan dolayı da hala yargılamaların sürdüğü buna da hayata dönüş operasyonu denildiği, denildiğini. Burada diyor ki hayata dönüş operasyonunun Bayrampaşa cezaevi ayağında skandal var diyor ve o tarihlerle alakalı tüm haberleri tekrar gazetelerde geçtiler. Efendim, burada Bayrampaşa cezaevinde hayata dönüş operasyonu adı altında yapılmış bir operasyon var. Burada insanlara yapılan bir zulüm var. Bu zulmün tek nedeni şu; Bayrampaşa cezaevinin yönetimi başka kişilere yani bu gayrimeşru olur, siyasi olur insanların eline geçmiş. Devlette bir operasyon yapmaya karar vermiş. Bu operasyonun amacı yani bence çok kötü bir amaç. İnsanlara çok büyük zulümler edilmiş yani burada da yanık insanları görüyoruz. Yani o devletin takdiri ama e şimdi bunu yapılmış bir yani bu biz cezaevine girmeden herhalde 98 veya 99 yıllarında yapılıyor. E şimdi biz 2007 yılında cezaevindeyiz. Yani bu olaydan 2000 olduğunu farz edersek 7 sene sonra. Ben cezaevinde fazla kalmadım efendim. Ben Bayrampaşa cezaevinde 2 buçuk ay kaldım. 2 buçuk ayın 1 ayı alışmak olsa cezaevine. Yani 1 buçuk ay daha kaldım ve 1 buçuk ay sonra beni F tipine gönderdiler. Eğer benim böyle bir gücüm veya burada bu insanların bir gücü vardı da ben bunu orada kalmak adına niye kullanamadım. Yani çünkü Bayrampaşa cezaevi daha büyük koğuşları olan pis bir yer ama en azından F tipinden daha geniş bir yer. Yani orda kalmak isterdim. Ama devlet bana gideceksin dediği zaman ben devlete karşı ne bir isyan teşebbüsünde bulunmuşum. Ne bir saygısızlık ne bir başka bir şey yapmışım. Binmişim ring aracına, gitmişim Kandıra 1 nolu cezaevine gitmişim ve orada cezamın belli bir kısmını daha yatıp tahliye olmuşum. Şimdi Bedirhan Şinal’ın sormuş olduğu soruların hepsi Bayrampaşa’da hayata dönüş operasyonundan önceki konular. O zaman koğuş kapıları da açıkmış. Yani herkes yani koğuşlarda kalmanın dışında herkes birbirinin koğuşuna da gidip geliyormuş. E müdüriyette yapılanlar varmış. Evet varmış. Bunları biliyorum. Ama bizim yattığımız dönemde sadece benim gördüğümü söylüyorum. Uyuşturucu vardı o da sadece esrardı. Telefon vardı onunda yol kenarındaki koğuşlar vasıtasıyla funda atmak yöntemiyle geldiğini ve kameradan izlendiğini ve gördükleri halde yani eğer mahkum kaçıramazsa, gizleyemezse yönetim tarafından da el konul…. Çünkü askerle beraber giriyorlar koğuşlara. Koğuşlarda 300 kişi var efendim. Yani 300 kişi olduğu için bir gardiyanla 10 kişinin, 20 kişinin buradaki gibi değil. İçeriye girebilme şansına sahip değiller. 300 kişi olduğu için yani bir tabur ask… ya bir tabur diyorum bir bölük asker diyeyim, ne diyeyim. Yani 15, 20 kişiyle beraber giriyorlar içeriye veya bütün koridoru şey yapıyorlar, herkesi alıyorlar ve F tiplerine yolluyorlar. Çünkü bu dönem böyle bir dönemdi. Ama esrarın dışında ben bağlıyorlar insan, oradan oraya geçiyorlar bunu bilmiyorum bunu görmedim. Zaten bağlayabilsem ben giderdim.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim 2. bir olay Metris cezaevinde o dönemde kalan özel harekatçı polisleri Vedat Ergin’in öldürmek istemesi ancak bunu Orhan Kalkuzu engellemesi olayı. Ya efendim anlattığım olayların hepsinde silah ve benzeri gibi aletler var. Yani o dönemde Sayın Ka… Murathan’ın dediği, bahsettiği bu Kenan Ali Gürsel diye bahsettiğim kişi yani düşünün ki o kadar rahat ki kendisi cezaevinin kurum 1. müdürünün koltuğunda öldürülüyor ve cezaevinde kapılar dediği gibi açıkken elinde el bombası ile dolaşabilen bir adam yani. Bir 3. bir olay; bir cezaevinde Yaşar Öz’ün, Nuriş Ergin’in kendisine saldırdığı gerekçesiyle görüş mahallinde Nuriş Ergin’in üzerine bir şarjör mermi attırması olayı yani bakın bir tek Bayrampaşa da değil bütün nerede bir mafya mensubu var orada bir silahlı bir saldırı, bir işte uyuşturucu, bir telefon her türlü olay var. 4. olay, bu bahsetmiş olduğum başlıkların hani kamuoyunun bildiği olaylar bazıları birkaç tanesi.”

9

Page 10: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:10

Mahkeme Başkanı: "Şimdi Bedirhan Bey buradan varmak istediğiniz sonuç nedir? Boğaç Kaan’a sormak istediğiniz nedir?”

Sanık Bedirhan Şinal: “Devam edeceğim. Sorunun sonucuna geleceğim ben bir tamam… tamamlayım hepsini.”

Mahkeme Başkanı: "Çok uzun bir liste mi o?”Sanık Bedirhan Şinal: “Yok, yok kısa hemen bitti.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “4. Uşak cezaevine Ergün kardeşlerin silahla cinayetler işle… Uşak

cezaevinde Ergün kardeşlerin işlediği cinayetler bu olaylarda silahlı oluyor. Adamlar cezaevinde mahkeme kurup tecavüzcüleri mahkemelerde infaz ediyorlar kurdukları mahkemelerde Sayın Başkanım. Şimdi gelelim günümüze; ben Edirne F tipindeyken kurumda 4 adet telefon yakalanması. Kurumda 1 grupta 9 milimetrelik silah olduğunun bilindiği ancak o dönemde telefonların bulunup silahın bulunamaması 1. bürme, 1. müdür ve 2. müdürlerin istifasını getirmişti. Yani bu olayda 2009’da yaşanan olay Sayın Başkanım. Hani 2000 yılından sonra yaşanan olay. Yine cezaevindeki içkiler, uyuşturucular, haplar ve benzeri şeyler. Yani bu size saydığım hadiseler yüzde birinin çeyreği bile değildir birçok olaylar anlatabilirim. Size bu hadiseler gün yüzündeyken böyle bir oluşum yoktur demek bazı hadiseler devlet politikasıydı demek ne kadar doğru? Sorum bu efendim.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim ben diyorum ki şimdi şu herhalde Bedirhan Şinal bunları yanlış anlıyor veya anlamak istemiyor. Eğer diyorum Bayrampaşa cezaevine uyuşturucu ve telefon girmişse bunu bizim devletimizin büyük bir devlet olduğunu söylüyorum. Yani bunu istemediği takdirde Bayrampaşa cezaevi diye bir yer kalmaz. Yani bizim devletimiz aciz bir devlet değil. Yani bu ne demek yani evet e diyorum ki Seyhun Zayim’in telefonlarını dinleyen organize şube cezaevindeyken. Yani Sayın savcının Seyhun Zayim’e sormuş olduğu konuşmaları Seyhun Zayim cezaevinde organize şube dinliyor. E demek ki her şeyden haberi var. Zaten Seyhun Zayim’in telefonunu bulmuş veya o dönemde bir ton insanın orada konuşmuş olduğu telefonu bulmuş. Yani bu devletin kontrolü dahilinde olan bir şey, kontrolü dışında olan bir şey değil ki. Yani devlet şimdi oraya bir tabur askerini veya bir tabur polisini yollayıp da Bayrampaşa yerinde kalmayacak diyemiyor mu diyor. İşte bakın efendim demiş. Demiş insanlar yanmış, insanlar ölmüş. Yani devlet bu yani devletin olduğu bir yerde ben bunu yaptırmayacağım diyen bir yerde ben bunu anlatmaya çalıştım. Devlet belki suç örgütlerinin şemasını çizmek için, onların ne konuştuğunu görmek için, onlara belirli toleranslar vermiştir. Ama görüyoruz ki 15 sene önce bile olabilen bir olayın 20 sene sonra bu devlette yargılandığını görebiliyorsak eğer demek ki bu devletin hani bir şekilde o zaman ki düşünce yapısına göre olmuş bir şey. Ama ben şimdi ne diyebilirim ki yani bir askerin yapamayacağı, polisin yapamayacağı bir şey mi var? Bayrampaşa kalmayacak, kalmayacak. Orayı komple boşalttılar mesela o zaman kimse çıkmasaydı Bayrampaşa’da hala herkes yatmaya devam etseydi.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Tamam efendim yani ben şey anlamında sor… hani yani bu cezaevinde bir şeyler yaşanıyor ama bu cezaevine bir operasyon oluyor ama cezaevinin sadece mahkum kapasitesi değişiyor, idarelerde bir değişiklik yok yani Sayın Başkanım. Yani burada dinlediğiniz tanıklarda adam bu Engin Bağbars diye bir kişi o da Bayrampaşa’da yatmış adam herkesin.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bedirhan Şinal biz sizinle aynı koğuşta yattık mı, cezaevinde karşılaştık mı?”

Sanık Bedirhan Şinal: “Hayır.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Söyleyecekseniz bunu söyleyin 3 seneden beri buradayız

biz.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ben size yattım zaten.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yattıysak yattık deyin.”

10

Page 11: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:11

Sanık Bedirhan Şinal: “Yattım değil.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika bu şekilde olmaz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ama efendim.”Mahkeme Başkanı: "Bu şekilde olmaz. Size birtakım olaylar yaşandı bunlardan hakkında

bilginiz var mı o soruyor.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet yani.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “2 buçuk ay kalmışım nasıl bilgim olsun efendim?”Sanık Bedirhan Şinal: “Teşekkür ederim. Bir diğer sorum Sayın Murathan şimdi ben ifade

vermeden önce bir hafta başında yani bu yeminli ifade vermeden önce bir hafta başında sizin benimle ilgili duruşma salonu yemekhanesinde 2 kişi ile işte Cuma günü belgeleriyle açıklayacağım Bedirhan dışarıda hangi kızı öldürüp nereye gömdüyse açıklasın diye bir beyanınız varmış. Bana bu beyan bazı kişiler tarafından aktarıldı onu gerekirse onu da açıklarım ama şu an açıklamayacağım.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bu beyanı ben vermedim İsmail Yıldız Beyefendi verdi. Ben vermedim.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yok o, o ayrı bir, ona da geleceğim şimdi sorumu bitireyim. Beyanınız varmış bana iletilene göre ben sizden Cuma günü böyle bir açıklama bekliyorken sanıklardan birisi benim için ırz düşmanı ve benzeri gibi şeyler söyledi. Daha sonra avukatınızla bazı evraklar göstererek olayı saptırarak suçla saptırarak beni suçlayan kişiye destek oldu. Şimdi yani bu işte mezarlık bombalama olayları yani efendim benimle polisin arasında geçen hani bunu da giz, tırnak içinde gizli aramızda olan gizli diyebileceğimiz bazı olayları acaba kendisinin böyle bir beyanı varsa nerden duymuş kendisine böyle bir bilgiler nereden gelmiş diye ben bunu öğrenmek istiyorum. Yani benim böyle bir cinayet işleyip öl… ya o şeyi tarafı gerçek hani onu kabul ediyorum emniyet bana bu mezarlıklar konusunda evet şantajlar yapıyor ama kendisi bu bilgiyi nereden öğrenmiş? Yani onun bunu benim polisle benim aramda yaşanmış bir hadiseler gizli. Yani kendisine bu bilgiyi aktaran var mı veya kendisinin böyle bir beyanı var mı onu öğrenmek istiyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Cevap vereyim mi efendim?”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben böyle bir beyanda bulunmadım. Ama beyan edildiği

zaman duydum. Ayriyeten dosyada sizin suç ortaklarınızla alakalı konuşmalar var. Bu konuşmalarda onların anneannenizin, anneannenizle olan konuşmaları var. Yani benim bu konu hakkında bilgim bu kadar. Ama ben bir kız öldürmüştür, gömmüştür gibi bir şey söylenilmemiş. Ama bir kızı alıkoyduğunuz dosyada var. Yani sizin sicil dosyanızda bir kızı alıkoyduğunuz var. Ama o ölmüş müdür, gömülmüş müdür olsa zaten ortaya çıkar diye düşünüyorum. Ben böyle bir şey söylemedim ama. Ama ben bunu kimseye böyle.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sizin hakkınızda ben kimseyle yani sizin hakkınızda

konuşmayı sevmiyorum zaten. Yani bu kadar olay yaşadıktan sonra bir de sizin hakkınızda insanlarla konuşmak yani ben kimseyle elimden geldiği kadarıyla da konuşmamaya yani sizi unutmaya çalışıyorum hayatımda.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Şimdi Sayın Başkanım o kız hadisesi de şu; hani ben orada hakkımda bir soruşturma açılmış ancak ben o dosyadan takipsizlik kararı almışım. İşte denilmiş ki uyuşturucu kullanıyor şu kullanıyor hepsi araştırılmış, hepsi hakkında soruşturma yapılmış hiçbiri ispatlanamamış. Hepsi hakkında da takipsizlik kararı almışım ve dosya hakkımda düşmüş. Bir diğer sorum. Sayın Boğaç Kaan Murathan, Sedat Peker ile ilişkinizin boyutu ne düzeydedir? Sorum o.”

Mahkeme Başkanı: "İsterseniz cevap vermeyebilirsiniz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Vermek istemiyorum efendim.”

11

Page 12: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:12

Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sayın Boğaç Kaan Murathan, siz Sedat Peker’in manevi oğlu veya

şoförü müsünüz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Dosyada Bedirhan Şinal’ın vermiş olduğu ifadede benim

Sedat Peker’in şoförü olduğum, 24, 26 yaşlarında olduğum ve sonrasında da şoförlüğümden sonrasında da manevi oğlu olduğum yazıyor. Bu Bedirhan’ın benim vermedim dediği ama ona verdirilmiş olduğunu beyan ettiği ifadelerinde böyle geçiyor bir şey diyemiyorum. Vermedim diyor çünkü. E şimdi ben Sayın savcı 2003, 2004 yıllarında tüm telefon görüşmelerimi var. Bir insanın şoför olabilmesi için daima Sedat Peker’in yanında olması lazım. Yani çünkü şoförüsünüz. Onu beklemek zorundasınız. Benim telefon tutanaklarımda Sedat Peker ile 24 saat geçirmediğim belli. Sayın Savcının yine bana sormuş olduğu bir mektup vardı. Şimdi ismini unuttum da efendim Sinan diye bir arkadaşın arkadaşıymış Reyna olaylarından dolayı. Orada zaten Yener’in şoförü olduğunu diyor o da öyle bir şey yok. Ama orada aynı zamanda da Cengiz Cansız diye birinin şoförü olduğunu söylüyor. Evet, şoförü olduğunu bende söylüyorum Cengiz Cansız, Sedat Beyin şoförü. Şimdi ordan geliyorum manevi oğlu. Şimdi ben düşünün efendim yani beni çok seviyorsunuz siz, ben diyorum ki herkese işte ben manevi oğluyum yani bunu ben söyleyemem. Bunu benim söyleme yani bir ins…”

Mahkeme Başkanı: "Peki, Sedat Peker’in sizin hakkınızda böyle bir manevi oğlum dediğini duydunuz mu?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hiç duymadım.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Zaten yapısal olarak yani öyle bir insan değil yani ben

bunu seviyorum, bunu seviyorum.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sayın Başkanım şimdi bir şey var. Şimdi ben diyorum evet ben bu

ifadeyi vermedim şimdi bakın benim ifadeyi vermediğim nereden belli. Şimdi ben böyle bir beyanda bulunsam desem ki ya bu adam Sedat Peker’in manevi oğlu. E şimdi dosyada Sayın savcı okudu size işte oğlum diye Boğaç oğlum falan diye hitaplarda bulunmuş. Yani demek ki bunu buraya yazan adamlar bir şey biliyor ki, Sedat Peker’in böyle bir beyanını biliyor ki bunu beyan etmiş. Yani ben adamı tanımıyorum ki ben onun oğlu olduğunu nerden bileyim? Yani benim vermediğim belli buradan.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam. Bedirhan Bey siz öyle bir beyanda bulunmadım diyorsunuz. Boğaç Kaan Bey’de öyle bir şey duymadım diyor.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yok benim.”Mahkeme Başkanı: "Başka sorunuz varsa onu alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Var da efendim yani şu benim vermediğimin anlaşılması açısından

çok önemli bir nokta yani.”Mahkeme Başkanı: "Tamam başka soru alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sedat Peker adına hiçbir suç işlediniz mi veya kendisinin sizden

böyle bir talebi beraberliğiniz süresince oldu mu?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Olmadı. Sedat Bey adına da hiçbir suç işlemedim.”Sanık Bedirhan Şinal: “Kelebek operasyonunda neden gözaltına alındınız ve hangi

konum isnadıyla?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Örgüt üyeliğinden gözaltına alındım efendim.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ya örgüt üyeliği yani Sedat Peker’in hocası, spor hocası

olduğunuzdan dolayı mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tanıdığımdan ve yani örgüt davasında bir insanı tanımak

yeterli efendim gözaltına alınmak için.”

12

Page 13: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:13

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani onunla alakalı hiçbir örgüt hiyerarşisi aranızda bulunmadan bu dosyadaki hakkınızda bildiğim kadarıyla bir verilmiş, kesilmiş cezada yok. Sadece arkadaş, dostluğunuzdan ötürü alındınız öyle mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Silivri 4 nolu cezaevinde Sedat Peker ile beraber kalmanızı

nasıl açıklıyorsunuz? Bunu aranızdaki samimiyete mi yoksa neye yormalıyız?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Devletin gücüne yorumluyorum. Devlet bizi aldı oraya

koydu. Bizde orada kaldık.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Sayın Boğaç Kaan Murathan siz bir dosyadan tutuklanıp

cezaevine girip tahliye olduktan sonra kendinize polisler tarafından komplo veya tuzak kurulacağını bekliyor muydunuz? Sorum bu.”

Mahkeme Başkanı: " Efendim bu bir düşünce, bir kanaat sorusu. Siz bilginiz var mı bu konuda onu söyleyin.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Beklemiyordum efendim.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sayın Murathan herhangi bir partiye veya siyasi bir dernek ve

benzeri gibi kuruluşlara üyeliğiniz var mıdır?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hiçbir partiye üye değilim, hiçbir derneğe üye değilim.

Sadece Büyük Kulüp ve Fenerbahçe kulübünün üyesiyim. O kadar.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Orada da aktif çalışmışlığım yok.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sayın Murathan bu olay kapsamında size gözaltı gerekçesi ne

olarak söylenmişti?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bu olay kapsamında bana gözaltı gerekçesi molotof atma,

attırma, naklettirme bunları söylediler. Başka bir şey söylemediler.” Sanık Bedirhan Şinal: “Yani.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani terör örgütü falan öyle bir şey.”Sanık Bedirhan Şinal: “Terör örgütü, Ergenekon, iddia edilen bu terör örgütüne üyelikten

falan alınmadınız yani öyle değil mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır, hayır. Zaten alınsak Ergenekon mahkemesinde

yargılanırdık, 12 Ağır’da yargılandık. 18, 19 ay sonra pardon 2, 2 sene sonra 2 küsur sene sonra buraya birleşti.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Gözaltına alındıktan sonra siz savcılıkta avukatınızın 12. Ağır Ceza Mahkemesinde soruşturma savcısının bir beyanını aktırmıştı. Mahkeme heyetine bu beyan neydi acaba açıklar mısınız?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Geçmişin seni yakanı bırakmaz gibi bir kelimeydi sanırsam. Ama yani öylede bir geçmişim olmadı yani.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Siz bana dosya kapsamında iddia edilen suikast eylemleri veya Cumhuriyet gazetesi olayı ile ilgili bir eylem talimatı verdiniz mi? Sorum bu.”

Mahkeme Başkanı: "Soruyu anladınız mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim ben. Anladım bir emir verip vermediğimi soruyor

anladığım kadarıyla.”Mahkeme Başkanı: "Evet buyurun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi efendim ben Bedirhan Şinal’ı hayatımda 12 Ağır

Ceza Mahkemesinin duruşma salonunda gördüm. Bedirhan Şinal ile yaş olarak benden çok ufak olduğundan dolayı 2004’te ben gittiğimi düşünürsek yani o zaman, o zaman zaten yaşını 3 yaş büyütüyor. E geriye aldığınız zaman daha da ufak oluyor. Bir kere yaş olarak ve telefonlarım sizin elinizde var zaten. Yani bir Bora ile Seyhun ile Bayram ile ve Bedirhan ile konuşup konuşmadığım belli. Konuşmadığım belli. E ikincisi ben B blokta kaldım ve 2 buçuk aylık bir süre içerisinde kaldım. Eğer ben Bedirhan Şinal’la aynı cezaevinde yatmamışsam efendim yani

13

Page 14: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:14

dışarıda da görüşebilme şahsına sahip değilim böyle bir orantı olmuyor. Çünkü neden? Benim Bedirhan Şinal’ı ve diğerlerini tanımam gerekiyor ve dışarıda da bu temas üzerine gitmem gerekiyor. Şimdi iddianamede deniliyor ki iddianamede benim bir koğuştan bir koğuşa geçtiğim veya oradaki müdüriyeti bağlayıp geçtiğim söylenmiyor. İddianamede deniliyor ki yani Bedirhan Şinal’ın verdirilmiş olan ifadelerinde deniliyor ki; C27 nolu koğuşta bizimle beraber yatmaktadır tüm ifadelerinde bu imzasız ifadelerinde de böyle. Yani Bedirhan Şinal’ın imzasız veya imzalı ifadeleri vermediğini söylediği halde diyor ki; Boğaç Kaan Murathan demiyor ama. Emre isimli Boğaç diyor, ondan sonra imzasız ifadesinde Boğaç Kaan Murathan oluyor, bizim koğuşta yatmıştır diyor ve diyor ki Bedirhan Şinal. Eğer diyor bu evraklar tekrar sorulduğunda Boğaç Kaan Murat’ın diyor getirdiği diyor evraklar diyor yalandır yanlıştır diyor tekrar diyor cezaevine sorulduğu takdirde diyor benim doğru söylediğim diyor anlaşılacaktır. Öncelikle Bayrampaşa Cezaevinden bu evraklar gelmiyor ki efendim tamam Bayrampaşa Cezaevini Bedirhan Şinal’ın dediği gibi kabul edelim ben kabul etmiyorum ama kabul edelim ama cezaevi kayıtları başka cezaevlerinden geliyor. Yani kontrolü güç bir yapı olan bir yerden gelmiyor. Yani bildiğim kadarıyla Silivri’den geliyor bir de Maltepe Cezaevinden geliyor. Şimdi oranın arşiv kayıtları var. Eğer bu insanlar neticede ben suçluysam, ben bunu yapmışsam terör örgütüne yardım yataklık var. Bayrampaşa Cezaevinde var, Silivri Cezaevinde var, Maltepe Cezaevinde var bu cezaevlerinin hepsinde bir yardım yataklık suçu işleniyor. O zaman kayıtta evrakta sahtecilikte oluyor. E bu insanların o zaman hepsinin tutuklanması lazım benim hakkımda beyan para karşılığı, silah karşılığı veya korku karşılığı vermişseler. Ben bunu da talep ediyorum yani eğer.”

Mahkeme Başkanı: “Boğaç Kaan Bey soru.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: "Bedirhan Şinal’a herhangi bir talimat verdiniz mi idi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben tanımıyorum efendim nasıl talimat verebilirim?”Mahkeme Başkanı: "Vermediniz.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Sizinle Taksim’de Şiva adlı bir kulüpte görüştük mü? Siz

bana iddia olunan eylemlerde kullanılmak üzere silah veya bomba verdiniz mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben Taksimde Şiva Kulübün nerede olduğunu bilmiyorum.

Tanımadığım bir insana cezaevinde bulunmadığım bir insanla dışarıda görüşüp ona silah ve bomba vermem hayatın olağan akışına zaten aykırı.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun.” Sanık Bedirhan Şinal: “Herhalde zaten bombayı bana kendisi verseydi bombayı benden

polisler geri istemezdi, kendisi isterdi orası da bilgilerinize sunuyorum efendim.”Mahkeme Başkanı: "Efendim soruyu soruyorsunuz cevabını veriyor daha sonra başka

şeyler soruyorsun başka sorunuz varsa onları alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yok var da yani şimdi.”Mahkeme Başkanı: "Tamam buyurun sorun. Devamlı soru sorun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Neyse tamam. Sizin Sedat Peker’in veya sizin Cumhuriyet

Gazetesi herhangi bir yazarıyla veya yöneticisiyle aranızda bir sorun veya husumet var mıdır veya var mıydı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bir daha alabilir miyim soruyu anlayamadım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sedat Peker’in veya sizin Cumhuriyet Gazetesiyle herhangi bir

yazarıyla, Cumhuriyet Gazetesi herhangi bir yazarıyla veya yöneticisiyle aranızda bir sorun veya husumet var mıdır veya var mıydı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim böyle bir Cumhuriyet Gazetesiyle bir husumetim yok. Ben Sedat Beyinde var olduğunu da duymadım ama bu sorunun ona sorulması gerekiyor.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Kendisi yargılanmadığından tabi soramıyoruz. Sayın Boğaç Kaan Murathan Hakan Karakaş’ı tanıyor musunuz, tanıyorsanız ilişkiniz ne düzeydedir kendisiyle?”

14

Page 15: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:15

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hakan Karakaş’ı ismen bilirim, çok bir samimiyetim olan veya oturup konuşmuş olduğum bir insan değildir. O bir cezaevinde ben burada bir cezaevindeyim. Ben 2007 yılında geldim bildiğim kadarıyla ben cezaevindeydim o nerede olduğunu bilmiyorum yani onun haricinde bu kadar.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Siz Hakan Karakaş’ı ifademi değiştirmem konusunda benimle irtibata geçirdiniz mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hakan Karakaş’ı mı?”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben cezaevinden nasıl geçireyim Hakan Karakaş’ı irtibata

sizinle?”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Bana ifademi değiştirmem konusunda herhangi bir miktarda

para ödediniz mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Açık bir şey söyleyeyim mi efendim öleceğimi bileyim

Bedirhan Şinal’a bir lira vermem, öleceğimi bileyim.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Göndermem için ifade hazırlayıp bana yolladınız mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim böyle bir şey göndermedim de Hakan Karakaş’a

da böyle bir şey söylemedim de size de böyle bir şey zaten söyletmem de.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sizinle dosya öncesinde herhangi bir tanışıklığımız var mıdır?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben sizi hayatımda hiç görmedim bundan sonrada

görmeyi düşünmüyorum zaten.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sayın Murathan yaşadığınız bunca olaydan sonra dışarı

çıktığınızda aynı şeylerin tekrarlanmayacağından, size bu komploları kuranların tekerrüre düşmeyeceğinden emin olabiliyor musunuz?

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kaderi Allah bilir.”Mahkeme Başkanı: "Bu bir düşünce kanaat sorusu.”Sanık Bedirhan Şinal: “Siz bir beyanınızda polislerin daha doğrusu 12. Ağır Ceza

Mahkemesinden itibaren gelen süreçte ki beyanlarınızda bu Serdal Akça birkaç polisi işte mahkum edildiğini ve benzeri gibi şeyler söylemiştiniz polisler hakkında. Şimdi bu size dışarıda suç duyurusunda bulunduğunuz bu kişiler hakkında bu polis veya polisler hakkında bu zamana kadar adli mercilere yani bu bizim dosyamızda açıkladığım polislerde dahil adli mercilere herhangi bir suç duyusunda veya bir başvuruda bulundunuz mu? Peki, gereği icra olundu mu?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim daha önce tekrar sormuş olduğu soruya cevap vermiştim. Adil Serdar Saçan’la, Serdar Akça bana işkence yapan kişilerdir. Bu insanlar o dönemden bu döneme kadar hiçbir şey değişmedi aynı şeyleri yapıyorlar gördüğüm kadarıyla bu. Bu arkadaşlar hakkında suç duyurusunda bulunmadım, kimse hakkında suç duyurusunda bulunmadım. Yani hani Bedirhan Şinal’ın vermiş olduğu ifadelerden dolayı onun hakkında bile suç duyurusunda bulunmadım. Emniyet yetkilileri hakkında da suç duyurusunda bulunmadım. Niye bulunmadım? Ben sizin vicdanınıza sığınıyorum burada kim suçluysa yani burada kim suçluysa bunun bulunmasını istiyorum ve bu bulunduktan sonrada bunun cezalandırılmasını istiyorum çünkü benim böyle bir gücüm yok. Yani benim bu insanları cezalandırabilecek gücüm yok.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ya sorunun başı şuydu ben okuyayım efendim kayda geçmesi

için. Sayın Boğaç Kaan Murathan sizin İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde çalışan veya benim ifademde belirttiğim polislerden herhangi birisinin veya birilerinin size veya yakınlarınıza komplo kurmuşluğu var mıdır, varsa bunlar nelerdir açıklar mısınız? Bu davaların açılan bu davaların eğer sonuçlanmışsa sonucuyla açıklar mısınız?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Komplo kurmuşlukları vardır efendim. Kadıköy’de yargılandığım davadan beraat aldım 2. kere beraat aldım bir kere de takipsizliğim var.

15

Page 16: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:16

Olmadığım bir davaya ismimi karıştırdılar, şahsi meselelerini yani bunlara ben bunu birilerinin yaptırdığını söylemiyorum yanlış anlaşılmasın bu insanlarla benim şahsi bir meselem var. Yani birebirde olan bir meselem var. Adam bana gıcıp oldu kendi tabiriyle yani işkencedeyken söylediği kelime buydu. Ben senin hayatını yakacağım gibi o zaman yaşımda ufaktı zaten yakacağım gibi kelimelerde bulundu. Sonucunda yaptığına bakarsak yani bu dosyada Kadıköy dosyasında yine Serdar Akça var bu dosyada yine Serdar Akça var. Benim hiçbir siyasi kimliğim yok, hayatım boyunca hiçbir siyasi partinin ne karşısında oldum ne yanında oldum. Ekmeğimi kazanmaya çalışan bir insanım yani bir şekilde hayat mücadelesi veren bir insanım. Yani onun üstünde birilerinin benimle uğraştığını zaten düşünmüyorum. Adam kişilik olarak orada hani oranın külhanbeyi gibi geçinen; gelen insanlara kendi otoritesini kabul ettirmeye çalışan ve bu otoriteyi kabul ettiremediğinde haksız çünkü haksız hani haklı olduğum bir şeyde onun otoritesini kabul etmem mümkün olmadığından dolayı oradan bana art niyet besleyip almış olduğu rütbeleri de olmayan, olmadığım bir olayda, olmuş bir olaya benim ismimi takarak benden intikam aldığını düşünüyordu.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani peki bu insanlar hakkında adli mercilere başvurdunuz hiç mi gereği yapılmadı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi…”Sanık Bedirhan Şinal: “Veya siz mi suç duyurunuzdan geri döndünüz, insanları affettiniz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi geçen celsede Sedat Bey dedi ki; ben dedi ben dedi

bu insanları dedi şikâyet ettim Yargıtay aşamasında da dedi müdahale ettim işte çoluğunun çocuğunun olduğundan dolayı hani sonraki süreçte tekrar art niyet yapabileceklerinden dolayı. E şimdi böyle bir durumda ben onları şikâyet etmedim. Yani o zamanda benimle alakalı bir durum yok Sedat Bey şikâyet etmiş, ceza almışlar Yargıtay aşamasında da anladığım kadarıyla ceza almalarını hani bir şekilde şikâyetini geri alarak engellemiş. Zaten bütün garezleri o süreçten bana karşı geliyor.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani o olay Sedat Peker’i ilgilendiren bir olay, bu sizi ilgilendiren bir olay. Yani o affedilmiş olabilir ama siz, yani demek istediğim onun dışında siz açtığınız dava geri mi çektiniz yoksa hiç mi suç duyurusunda bulunmadınız?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır ben burada mahkemenin inisiyatifine ve vicdanlarına sığınıyorum ben mahkememizin doğru karar verebileceğini düşünüyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Yani herhangi bir dava, herhangi bir, herhangi bir dava açılmadı ve şikâyette bulunulmadı öyle mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bir de bu aşamada bir dava açılabiliyor mu onu da bilmiyorum. Neden bilmiyorum? Çünkü yargılama şey olarak süregelen bir şeyde gidiyoruz. Hani bunun kararının olması gerekmiyor mu? Açmış olup olmam yani onu da bilmiyorum tam olarak.”

Mahkeme Başkanı: "Yani siz şikâyette bulunursunuz ilgili savcılık gerekli görürse dava açabilir yani herhangi bir şikâyette bulunmadınız mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır ama bulunmayacağım anlamına gelmez.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Mahkeme Başkanı: "Tamam, tamam.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sayın Boğaç Kaan Murathan siz benimle Bayram… öncelikle yani

bu süreçte 3 yıldır beklenilmesi yani bu insanlar haklarında gereği yapılmadı. Ya bu insanlar yarın yine aynı şeyi yaparsa, öyle değil mi efendim? Bu insanlar hakkında bir suç duyurusunda bulunulup yani ya Sayın mahkemenizin veya buradan talebimizi kabul etmiyorsunuz ama. Yani yarın öbür gün ya bu…şimdi Boğaç Kaan Murathan veya ben çıktım dışarıya. Ya yine aynısı tekerrüre düşerlerse.”

Mahkeme Başkanı: "Bedirhan Bey varsayımlar üzerine hareket etmeyin.”Sanık Bedirhan Şinal: “Hayır varsayım…”Mahkeme Başkanı: "Lütfen sorununuzu sorun.”

16

Page 17: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:17

Sanık Bedirhan Şinal: “Peki efendim. Sayın Boğaç Kaan Murathan siz benimle Bayrampaşa Cezaevinde C27 veya herhangi bir koğuşta kaldınız mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben sizinle hiçbir koğuşta beraber kalmadık, hayatımda ilk defa sizi 12 Ağır Ceza Mahkemesinde gördüm.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Bu, cevap bu mu efendim ha tamam.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet sizinle aynı cezaevinde kalmadığımızı defaatlerce

söyledim.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet şimdi efendim, ben bu şeyi anlatmıştım size bu Edirne F

Tipinde benim Sedat Peker’in adamı olarak bilinen İbrahim Kocaman’ın ve kendisinin abisinin işte kaldığı koridorda aynı faaliyete çıktığı kişilerle beraber kaldığımı beyan etmiştim ve o ifadem hani Edirne F Tipinde polislerin ifademi almaya geldiklerinde bunların yanımda kaldığımı hani bir baskı olduğunu ifademi bu işte teşhisi bu yüzden edemedim falan gibi şeyler söylemiştim. Şimdi ben o dönemde kendileriyle biz koğuşta kaldığım kişilerle fotoğraf çektirmiştik. Ben siz öncelikle Hamdi Güzel diye birisini tanıyor musunuz veya bunun Sedat Peker’le veya sizinle bir ilişkisi var mıdır İbrahim Kocaman aracılığıyla da olsa?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “12 Ağır Ceza Mahkemesinde vermiş olduğunuz bir beyan var. Siz kendiniz Atilla Peker’in tanıdığı İbrahim Kocaman ve Hamdi Güzel’le yan koğuşta beraber yattığınızı söylüyorsunuz.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Aynı koğuşta.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Aynı koğuşta yani.”Sanık Bedirhan Şinal: “Atilla Peker’le yan koğuşta evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Atilla Beyin, yan koğuşta yattığınızı söylüyorsunuz. Bende

ondan sonra Hamdi Güzel’le avukatıma mektup yolluyorsunuz bana çizildiği yolda devam edeceğim Burak Bekiroğlu gelmezse, buraya gelsin diye e bu süreçten sonra konuya vakıf olmamak elde değil Türkiye vakıf oldu.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Peki, sizin bundan bu süreç yaşanmadan önce Hamdi Güzel’e veya işte Atilla Peker’e olsun, İbrahim Kocaman’a olsun avukat gönderip Bedirhan Şinal, onların aracılığıyla işte Nuri Ergin’in üzerine benden hiç ifade verdirmem yönünde bir talepte bulundunuz mu?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Valla ben iftiradan dolayı yatıyorum, hayatım boyunca kimseye iftira atmadım, bundan sonrada kimseye atacak değilim. Ben ne Vedat Ergin, ne Nuri Ergin, ne emniyet, ne bir başkası siz diyorsunuz ki böyle ben ona göre savunma hazırlıyorum. Siz diyorsunuz ki böyle ben ona göre savunma hazırlıyorum. Yani bu konuyu sizden daha iyi bilen.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bu işi size kimin yaptırdığını sizden daha iyi bilen ve bunu

açıklayacak olan sizden başka birisi yok. Ben sizin vermiş olduğunuz ifadelere göre kendime savunma hazırlıyorum ama burada gün gibi ortada. Ben sizinle yatmadım, sizi tanımıyorum, hayatımın hiçbir döneminde görmedim bundan sonrada görmeyi düşünmüyorum zaten.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Bu peki biz sizinle C27’de mi o ifadelere bakılırsa C27 mi beraber kaldık, C7 de mi beraber kaldık?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Polisin yapmış olduğu tahkikat yani Savcı Beye araştırma istedikten sonra yapmış olduğu tahkikatta benim C7 koğuşunda yattığımı söylüyor. Ama sizin söylemiş olduğunuz yani bana verdirildi dediğiniz yani sizin ifadelerinizde de Emre isimli Boğaç C27 koğuşu Boğaç Kaan Murathan C27 koğuşu deniliyor. Yani polisin tahkikatı ayrı, sizin söylemiş olduğunuz ifadeler ayrı ve.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani siz C7’de yatıyorsunuz ben C27’de yatıyorum.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ama C7 diye bir koğuş yokmuş Bayrampaşa’da sizin

C27’de yattığınız süreç içerisinde.”

17

Page 18: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:18

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet yani siz bir şekilde yine oralarda yatırılmışsınız.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bir diğer sorum. Şimdi bu ben Atilla Peker’in faaliyet arkadaşlarıyla

birlikte kaldığım süreçte sizin avukatınızın yani kendisiyle hiç görüşmeye gitmişliği olmuş mudur?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kiminle?”Sanık Bedirhan Şinal: “Atilla Peker’le?”Mahkeme Başkanı: "Avukatınız diyorsunuz hangi avukattan bahsediyorsunuz?”Sanık Bedirhan Şinal: “Burak Bekiroğlu.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Burak Beye soralım mı efendim ben yani.”Mahkeme Başkanı: "O daha sonra kendisi isterse cevap verebilir. Siz, bilginiz var mı onu

soruyor.”Sanık Bedirhan Şinal: “Kendisinin, sizin bilginiz var mı yani böyle bir bilginiz? Yani bu

yönlendirme amacıyla veya başka bir amaçla kendisine bir gitmişliğiniz veya başka bir sebeple de olabilir. Kendisiyle bu süreç içerisinde siz tutuklandıktan sonra görüşmüşlüğünüz var mıdır avukatınızın?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi şöyle bir şey söyleyeyim Hamdi Güzel’e Bedirhan Şinal bir mektup yazıyor az önce söylediğim mektubu dosyada var. O dosyayı avukatıma ne yolla ulaştırdılar bilmiyorum. Ya avukatları yoluyla ulaştırmış olabilirler. Ama o mektubu Bedirhan Şinal yazdıktan sonra zaten biz burada komplonun daha da büyüdüğünü, bizi bir şeylere takmaya çalıştıklarını anladık. Çünkü böyle bir mektup var mı efendim? Yani ya gelin ya da çizildiği yolda ben devam edeceğim. Şimdi burada soru işaretleri var. Normalde hani ben Bedirhan Şinal’ı tanısam hayatımın belli kısmında bulunmuş olsam yani nasıl bir insan olduğunu bilsem giderim. Şimdi bir de avukatı gönderiyorsunuz tanımadığınız bir adama böyle de bir mantık yok. Zaten bizim avukatımla oturup konuştuğumda bu ciddi anlamda hani daha çok oyunlar yapıldığını anladığımızdan dolayı biz bu konuda kendimizi hiçbir şekilde ne ileriye attık ne kimseyle görüştük. Zaten o yüzden dolayı diyorum Hakan Karakaş’ın yapmış olduğu şey yani bana ne bir artısı var ne eksisi var. Yani Hakan Karakaş ifadesini değiştirmiş olsa 3 sayfalık bir ifade var Bedirhan Şinal’ın son verdiği ifade 300 sayfalık ve Bedirhan Şinal 500 tane isim geçiriyor…”

Mahkeme Başkanı: "Şimdi Boğaç Kaan Bey size bir soru soruluyor siz başka şeyler söylüyorsunuz, soru avukatınızla ilgili bir soruydu.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani bir (1, 2 kelime anlaşılmadı).”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bunu, bu notu sizin avukatınıza ulaştıran yani şimdi ben bu notu

Hamdi Güzel’e yazmıştım. Hamdi Güzel de bunu eğer kendisinin hani avukatı ve kendisinin bildiğim kadarıyla avukatı yoktu, avukatı olan İbrahim Kocaman’ın yani Peker Ailesinin avukatlarından bir tanesi. Şimdi diyorum ki; bu notu yazdığım süreçte bu işin size ulaştırılması sürecinde Atilla Peker mi var, İbrahim Kocaman mı var, Hamdi Güzel mi var veya buradan bu 2 kişiden birisi mi var? Şu fotoğrafı gösterebilir miyiz? Kendisi Hamdi Güzel veya orada başka birisini ben harici tanıyorsa?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bunların birebir hiçbirini tanımıyorum bir Bedirhan Şinal’ı tanıyorum burda.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Mahkeme Başkanı: "Fotoğraftaki kişilerin isimlerini söyler misiniz Bedirhan Bey?”Sanık Bedirhan Şinal: “Ki, bu orada efendim sizi şimdi birisi Hamdi Güzel bu işte ortadaki

Cemal Aydın yani bu ifadede hani bana ifadede geçen benim vermediğim hani imzamın olmadığı ifadede geçen bana sözde işte Atilla Peker, İbrahim Kocaman şeyiyle aracılığıyla baskı

18

Page 19: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:19

ifademi değiştirmem yönünde baskı, sözde baskı yapan kişiler. Biri işte Sabah Gazetesini tarayan kişi biri de uluslararası çenç araba işi yapan birisi. Bunlarda o dönemde ben yanlarına gittikten sonra Atilla Peker’le faaliyete yani bir yine ortada bir Peker ilişkisi doğuyor yani anladınız mı Sayın Başkanım. Bende diyorum ki; yani size bu şeyi ulaştıran kim notu? Ben buna bu notu yazmışım biz oradan duvarlar arasından topla atarak iletişim kurmuşuz. Peki, sizin bu adamla bu ilişkiniz yoksa veya bir bağlantınız yoksa bu not size nasıl geldi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Söyleyebilir miyim efendim?”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi İbrahim Kocaman dediği insan yani bunların beraber

yakalandığını söylediği insan Kelebek operasyonunda yargılanan bir insan avuka…”Sanık Bedirhan Şinal: “Beraber yargılandığınız öyle değil mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben yurtdışındaydım yargılanma.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun soruya itirazınız varsa alalım, buyurun.”Sanık Sedat Peker söz istedi verildi: "Saygıdeğer Başkanım, İbrahim Kocaman olarak

belirtilen Kelebek operasyonu kapsamında yargılandığı söylenen kişi Kelebek operasyonu kapsamında yargılanmamıştır. Şu anda cezaevinde benim yapmış olduğum şikâyetten dolayı organize suçlar şubesi tarafından yapılan operasyon neticesinde tutukludur ve cezaevinde yatmaktadır. Eğer mahkemeniz Saygıdeğer mahkemeniz emir verdiği takdirde avukatım organize suçlar şubesine ismimi kullandığı yönünde yapmış olduğumuz şikâyet dilekçesini mahkemenize arz edebiliriz. Bir şey daha arz etmek istiyorum. Saygıdeğer Başkanım bu konuyla ilgili çeşitli kişilerin ismi geçmekte. Mesela deniyor ki gene Kelebek operasyonu kapsamında Ümraniye sorumlusu olarak yine sorunun içinde yine ismi geçtiği için söylüyorum, arz ediyorum Başkanım. Hakan Karakaş denen bir kişiden bahsediliyor, ben bu kişiyi hayatımın hiçbir devresinde yüz yüze görmedim, ben bu kişiyle hayatım hiçbir devresinde telefonla dahi konuşmadım. Ayriyeten bu kişi bizim dosyamızda yargılanmamıştır ancak emniyetin yaptığı 500 kişiden oluşan bir isim listesi var Kelebek dosyasında. Ancak biz bu listeyi ciddiye alırsak Saygıdeğer mahkemeniz ciddiye alırsa Türkiye’nin en büyük sağlık kuruluşları milyar dolar değerinde olan en büyük sağlık kuruluşunun o listede bizim suç örgütünün faaliyetleri içerisinde olduğu gösteriliyor. Yine Türkiye’nin en büyük armatör şirketi yine milyar dolarlar değerinde bu 500 kişilik listede suç örgütünün faaliyet alanları içerisinde gösteriliyor yani bu örgüte bağlıyım. O zaman bu listeyi ciddiye alırsak efendim şu an devlette görevli olanda, yarı özel kuruluşların başında olan insanlarda o listede var ve ben bu insanları da tanımıyorum. Başkanım arz edip.”

Mahkeme Başkanı: "İtirazınızı alalım. İtirazınız neydi?”Sanık Sedat Peker: “Başkanım benim yakınım olduğu söylenen, cezaevinde yattığı ismi

geçirilen kişiler Hamdi Güzel’i kesinlikle tanımıyorum Peker Ailesinin avukatları bu kişilerle irtibat kurmuştur deniyor. İbrahim Kocaman şu an cezaevinde ismimi kullandığı için yaptığım şikâyetten dolayı yatıyor. Ancak kayıtlarda sorular sorulurken ve cevaplar verilirken sanki benim yakınımmış gibi geçiyor. Bu konunun düzeltilmesini mahkemenizden arz ediyorum Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: "Buyurun itiraz kabul edilmedi buyurun devam edin.”Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim şimdi şöyle bir şey bende bir ekleme yapayım. Yani ben

Hakan Karakaş şimdi Sedat Peker burada beyan etti ama Hakan Karakaş’ın bana kendinin bizzat beyanı var yani kendisiyle biz adam Sedat Peker burada açıkladı, Beykoz’da oturduğu işte villasında beraber havuza girdiği fotoğrafları bile vardı adamda. Bir diğer konu İbrahim Kocaman meselesi yani efendim İbrahim Kocaman şimdi bende biliyorum dosyalarına vakıftım. Ya böyle bir kendisinin şikâyette bulunduğunu biliyordum. Ancak yani şikâyette bulunan bir insanın şimdi ben bir insanı şikâyet etsem abimin yanında yatırmam yani bir bağlantı olmasa.”

Mahkeme Başkanı: "Buyurun sorunuzu alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim ya benim anlayamadım o hani bir bağlantı yok bu işin

içinde kimse yok e bu not nasıl geldi buraya? Yani Burak Bekiroğlu mu gitti aldı bu notu?”

19

Page 20: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:20

Mahkeme Başkanı: "Bedirhan Bey yorumlarınızı kendinize saklayın daha sonra beyanda bulunursunuz, sorunuz varsa alalım.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Soru soruyorum, soru soruyorum sorduğum soru bu işte benim yazdığım.”

Mahkeme Başkanı: "Burada huzurdaki sanığın, görgüsü bilgisi neyse onu araştırıyoruz buyurun.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim benim yazdığım benim kabul ettiğim not nasıl geldi buraya? Sayın Boğaç Kaan Murathan’a kendisine nasıl geldi bunu soruyorum cevaplandırmasını istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Avukatıma ulaştırdıklarını biliyorum ama efendim yani

gitmişte olabilir, gelmişte olabilir yani bunu tam olarak bilmiyorum. Yani çokta süre geçti yani 2-2 buçuk seneye yakın ama avukatım cevap versin.”

Mahkeme Başkanı: "Avukatınız hangi ismi neydi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Burak Bekiroğlu.”Mahkeme Başkanı: "Burak Bekiroğlu. Buyurun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Cevap verebilir miyim

efendim?”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Gene şimdi bir diğer efendim konu Hakan Karakaş meselesinde ilk

önce irtibat kurduğumuz benimle irtibat kuran kişi olan Mehmet Selahattin Merih bunu açıklamıştım o aslanlı çete denilen bir çetenin lideri. Sizin Mehmet Selahattin Merih’in bana yazdığı notlarda ilk etapta siz ben bunu daha önceki ifadelerimde de açıklamıştım yeminli ifade verirken. Kardeşlerinizin kendisine işte o haindir benim onun yanında kaldığımı düşünerek o haindir kır kafasını gözünü at dışarıya bir şeyiniz olmuş sözlü veya işte avukatlar aracılığıyla bir talebiniz ol… Böyle bir talep var mıdır sizin bilginiz dahilinde mi olmuştur veya?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim şimdi bizim dosyada bizim aleyhimize ifade veren bir arkadaş Bedirhan Şinal. Kimin yanında olursa olsun benim onu kırdırmak veya kendi tabiriyle konuşuyorum böyle bir şey düşünecek kadar aptal olmadığım bellidir. Ben ayriyeten şu kadarda zekiyim kimseyi Hakan Karakaş’ın yanına yollamadım. Hamdi Güzel’den almış olduğu mektubu Burak Bekiroğlu’yla biz değerlendirdiğimizde bunun komplo olduğunu ve bu konuda adalete sığındığımızı ve adalete sığınmamız gerektiğini ve zaten başka bir şey yapabilecek bir şeyimizin de olmadığı kanaatine vardık ve bu konuda bir daha konuşmayı da kestik. O yüzden dolayı nasıl aldığımızı bile tam olarak hatırlamıyorum. İbrahim Kocaman konusuna gelince ben Kelebek operasyonunda yargılanıyor demedim, ben tanıyorum da demedim. Bunları söyleyen Bedirhan Şinal onlarla beraber yatmış. Ben şunu dedim; eğer bunların yanında kaldığı zaman Bedirhan Şinal’ı etkilemem daha doğru olmaz mıydı dedim. Hani daha hani bu insanların yanında kalıyor, bu insanlarla resim çekiliyor burada etkilemem daha doğru olmaz mıydı? Orada etkilemediğim bir insanı neden gelip Hakan’ın yanında etkileyeyim ve ben size şeyi de göstermiştim zannedersem Hakan Karakaş’ın Kelebek operasyonu kapsamında olmadığını da göstermiştim. Bunlar Bedirhan Şinal’ın vermiş olduğu beyanlar. Ama Hakan Karakaş o operasyonda da olsaydı o operasyonda da derdim yani.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Peki.”Sanığın beyanının alınması sırasında başka suçtan tutuklu sanık Sedat Peker’in

cezaevinden getirildiği görüldü. Bağsız olarak huzura alındı.Ayrıca tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü ile bir kısım sanıklar müdafilerinden Av.

Burak Bekiroğlu ve Av. Yusuf Utku Tekayak’ın geldikleri görüldü. Huzurdaki yerlerine alındı.

20

Page 21: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:21

Biraz önce sanık Bedirhan Şinal’ın huzurdaki sanık Boğaç Kaan Murathan’a teşhis için gösterdiği fotoğrafın fotokopisinin çektirilerek dosyaya koyulduğu anlaşıldı.

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Şimdi Sayın Başkanım şu mesele önemli; siz şimdi ben bu

ifadelerin Hakan Karakaş meselesini açıklamıştım hani. Şimdi sizin avukatınız Mehmet Selahattin Merih’e bu süreçte hiç ziyarete gitti mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır bildiğim kadarıyla hayır.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki Hakan Karakaş’a gitti mi ziyarete?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tam olarak bilmiyorum efendim gitti mi gitmedi mi

avukatım özgür çalışan bir avukat herkese gidebilirde gitmeyebilir ama ben yollamadım.”Mahkeme Başkanı: "Avukat Burak Bey itirazınız varsa alalım yani soruya cevap şeklinde

değil de itirazınız varsa alalım, var mı itirazınız?”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu söz almadan konuştu: "(1

kelime anlaşılamadı) noktada mahkemenizi aydınlatmak için cevap vermek istiyorum.”Mahkeme Başkanı: "Efendim daha sonra o konularda açıklama yaparsınız yani soruya

itirazınız varsa.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Tamam efendim. Yok tamam

efendim.”Mahkeme Başkanı: "Yok. Buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi Sayın Başkan, Murathan’a bir sorum şu olacak Sayın

Başkanım. Kendisinin daha önceki beyanlarında, şimdi kendisinin bir ifadesinde şöyle bir beyanı olmuştu demişti ki; Sayın savcılar veya heyet mi sormuştu bilmiyorum. Yani cezaevlerindeki insanların işte bu ifade konularında yardımcı olabilirler mi falan. Yani şimdi ben şu, şundan kendisinin açıklamasını istiyorum. Hakan Karakaş diyelim ki, Boğaç Kaan Murathan’ın ismini işte orada kullanarak kendince bir iyilik yapmaya çalıştı. Peki, bu memurlar nereden çıktı? Bu bana ifade getiren beni tehdit eden memurlar nereden çıktı?”

Mahkeme Başkanı: "Bu konuda bilginiz var mı Boğaç Kaan Bey?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim bilmediğim konuları soruyor.”Mahkeme Başkanı: "Bilmiyor, buyur.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bu memurların diğer memurlar tarafından da burada siz

okumuştunuz Sayın Başkanım ifadelerde. Şöyle işte hani benim bu.”Mahkeme Başkanı: "Yani infaz koruma memurlarıyla ilgili bahsediyorsunuz değil mi?”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet evet infaz koruma memurları.”Mahkeme Başkanı: "Evet.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bu Silivri 5 Nolu Cezaevinde. Şimdi bu diğer bu infaz koru… bana,

beni tehdit eden infaz koruma memurlarının arkadaşlarının beyanları var diyorlar ki, işte Bedirhan Şinal’a Yusuf şöyle derken işte Boğaç ben demişim ki ona işte 7 milyarı, 10 milyarı ödesinler öyle şey. Şimdi bu ifadeleri sizce bu insanlar niçin beyan ettiler yani bunda bir fikriniz var mı? Diyelim ki orada isminiz kullanıldı burada Hakan Karakaş bu olayın devamını mı getirdi yani sizce?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi Bedirhan Şinal diyor ki efendim; sen diyor bu olayı yapmadım orada yoksun ama bir Hakan Karakaş var gelmiş diyor benim diyor ifadelerimi değiştirmeye çalışıyor. Bende diyor onunla arkadaşlık yaptım, dostluk yaptım mektupları var zaten. Ondan sonra diyor ifadelerimi değiştirdim. Hakan Karakaş’ın ne dediğini bilmiyorum ama eğer Hakan Karakaş’ın bu konuda kanunlarımızı yanıltmak gibi bir şey yapmışsa cezasını çeksin. Gardiyanlar, memurlar kimse eğer kim yapmışsa onlarda cezalarını çeksinler. Ben kimseye hiçbir şey söylemedim efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Ancak Boğaç Kaan Bey infaz koruma memurlarının.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tanımıyorum.”

21

Page 22: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:22

Mahkeme Başkanı: "İfadelerini huzurda okuduk bu beyanlara bir diyeceğiniz var mı bu soru onunla ilgiliydi.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani orada.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben hiç…”Sanık Bedirhan Şinal: “İnfaz koruma memurları diyor ki; bana gelerek diyor ki; Boğaç

Kaan Murathan beni yolladı yani bunun açıklamasını burada mı sizin isminiz kullanılıyor onu merak ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Evet ne diyorsunuz bu memurların beyanlarına?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Gördüğüm, benim anladığım kadarıyla buna yalnızca

yorum yapabilirim bir bilgim yok çünkü kimseye bir şey söylemediğimden dolayı.”Mahkeme Başkanı: "Tamam bilgim yok diyor buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet efendim bir diğer konu şimdi Sayın Başkan Murathan Silivri 4

Nolunda malum Sedat Peker’le aynı koğuşta kaldı. Kendisinin beyanına göre, kendisini oraya idare verdi Sayın Seyhun Zayim’le. Şimdi ben geçenlerde kurum, kaldığım bu yeni sevk edildiğim bu 2 Nolu Cezaevi müdürüne dedim ki; siz dedim kafanıza göre bir insanı bir yere verebiliyor musunuz? Hayır dedi. Yani şimdi Sedat Peker’i de herkesin yanına vermezler Sedat Peker’in yani her gelen adamı oraya vermezler. Şimdi dedim ki böyle bir şey olur mu? Dediler ki; ya dedi Sedat Peker talep etmiştir, oraya geçmiştir veya dedi Boğaç Kaan Murathan talep etmiştir.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam o şekilde soralım. Sedat Peker’in yanına gitmek için herhangi bir şey (1 kelime anlaşılamadı).”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ya neden bir de.”Mahkeme Başkanı: "Veya Sedat Peker böyle bir dilekçe verdi mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim biz geldiğimizde Ergenekon tutuklularının hepsi

ya bir siyasi yapı ya asker ya da kendi bünyeleri içerisinde olunan tanımadığımız insanlardı. Bizi verebilecekleri başka bir koğuş yoktu, koğuşlar doluydu.”

Mahkeme Başkanı: "Siz bu konuda herhangi bir dilekçe verdiniz mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Herkes koğuşa girdikten sonra can güvenliği hani idare

üstünden mesuliyeti atmak için can güvenliğim yoktur diye bir dilekçe yazar. Sadece bu kadar yani bir can güvenliğim yoktur, koğuştakilerde hasmım değildir diye.”

Mahkeme Başkanı: "İsim söylediniz mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tabi tabi (1 kelime anlaşılamadı)Mahkeme Başkanı: " Yani Sedat Peker’in yanında kalmak istiyorum diye isim söylediniz

mi dilekçenizde?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır hayır öyle bir şey yok.”Mahkeme Başkanı: "Sadece can güvenliğiniz nedeniyle herhangi bir koğuşta kalmak

istiyorum dediniz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “(1, 2 kelime anlaşılamadı) evet, evet.”Mahkeme Başkanı: "Sedat Peker böyle bir dilekçe vermiş miydi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sadece birbirimizi hasım göstermedik yani hasım mısınız

diye soruyorlar. Şimdi koğuşa getiriyorlar diyorlar ki hasımlık varsa bu koğuşa da koymayalım. Biz hasım olmadığımızı beyan ettik ve o şekilde aynı koğuşta bulundum.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani efendim hani şimdi idareye idare burada inisiyatif kullanmamış hani Boğaç Kaan Murathan’ın bilgisi dahilinde kendisini oraya vermiş. Yoksa hadi gel sen burada yatarsın deyip oraya veril… Şimdi bir diğer konu da. Peki siz neden özellikle yani sizinle aynı dönemde Bora Ballı, Sayın Seyhun Zayim, Bayram Demir’de tutuklanmıştı. Fakat neden özellikle Seyhun… ya Seyhun Zayim’i aynı koğuşta veya Sedat Peker’le birlikte kalmanızın özel bir nedeni var mıdır yani neden özellikle Seyhun Zayim?”

Mahkeme Başkanı: "Efendim açıkladı can güvenliğim nedeniyle dedi.”

22

Page 23: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:23

Sanık Bedirhan Şinal: “Hayır kendisiyle.”Mahkeme Başkanı: "Sedat Bey, Sedat Bey cevaplayabilir misiniz soruyu? Boğaç Kaan’ın

sizin yanınızda kalması için herhangi bir dilekçe verdiniz mi idareye?”Sanık Sedat Peker: "Saygıdeğer Başkanım böyle bir dilekçe vermedim. Biraz önce Boğaç

Kaan Murathan’ın söylediği gibi cezaevi yetkilileri mesuliyeti üzerinden atmak için gelip herkese şunu söylüyorlar; bir dilekçe yazar mısınız? Koğuşa gelen kişilerle herhangi bir husumetim yoktur diye sadece bu yönde bir dilekçe alınmıştır. Ayrıca cezaevinde koğuş sorunu vardı efendim 4 Noluda yatarken koğuş adedi çok fazla değildi. Çünkü 1200 tanede adli mahkum vardı. O yüzden dolayı koğuş sorunu olduğu için bu şekilde verildi ben şu anda da, her zamanda efendim idare şeylerinde de kayıtlar vardır tek yatmayı zaten kendim idareden talep etmişliğim vardır.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki o konuda neden diyelim ki; siz o koğuşa geldiniz hani bu

dosyada da biliyorsunuz hani Sedat Peker’in isminin geçtiğini. Yani orada mahkemelerde bu kişinin ismi geçtikten sonra siz oradan neden ayrılmadınız da 19 ay sonra ayrılmanızın bir özel anlamı var mıdır yani bu ifadelerin verilmesi işte.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim Bedirhan Şinal Savcı Beyi geçti de. Şimdi şöyle bir şey var. Ben 19 sonra ayrılmam sondan başlayayım; spor yapmak istemem ve koğuşların boşalmış olması vasıtasıyla daha geniş hani bir koğuşta tek başıma hani daha rahat yatmaktan dolayıdır.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani peki siz ben şöyle bir gizli oturumda beyanda bulunmamdan

hani beyanda şöyle bir beyanda bulunmamdan sonra kaç ay sonra veya kaç gün sonra koğuştan ayrıldınız diye soracağım. Ben gizli oturumda bu 12. Ağır Ceza Mahkemesinde demiştim ki işte; bazı beyanlarda bulunmuştum Sedat Peker’le ilgili, Seyhun Zayim, Boğaç Kaan Murathan’la ilgili. Bu beyanlardan sonra kendisi biliyor bu beyanı. Ne kadar sonra koğuştan ayrıldı acaba açıklayabilirse?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim şimdi karşımızda yani benim karşımda Bedirhan Şinal ilk başta ifadelerinde nasıl gördüğümü söyleyeyim. Ben Bedirhan Şinal’ı bana iftira atan ve hakkımı helal etmediğim o dönem içerisinde bir insan olarak görüyordum. Yani Bedirhan Şinal’ın ne dediği beni hiç alakadar bile etmiyordu evet şimdi.”

Mahkeme Başkanı: "Şimdi efendim bir soru soruyor, yani Sedat Peker’in koğuşundan ayrılmanızın sebebini araştırıyor.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Oraya geliyorum. Şimdi oraya geliyorum. Onu, onu, onu anlatayım onun söylediklerinden dolayı ne ben bir koğuştan çıkarım, ne de bir koğuşa girerim. Ben gayet samimi şekilde söyledim. Dedim ki; spor yaptığımdan dolayı daha büyük bir koğuşun var olduğundan dolayı ve cezaevinde yatıyorum yani 3 seneden beri cezaevinde yatıyorum ve bazen insan değişiklik yapmak isteyebiliyor hayatında ve o yüzden dolayı.”

Mahkeme Başkanı: "Sizin Sedat Peker’in koğuşundan ayrılmanızın Bedirhan Şinal’ın işte 12. Ağır Ceza Mahkemesinde gizli oturumda ifade vermesiyle bir alakası var mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır hayır hayır hayır, zaten Bedirhan Şinal her gün benim hakkımda ifade veriyor o dönemlerde olsa hiç girmeyiz.”

Mahkeme Başkanı: "Peki gizli oturumda ifade verdiğini duydunuz mu, biliyor musunuz Bedirhan Şinal’ın?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tabi ondan sonra öğreniyorum ama öğrendikten sonra değil yani.”

Mahkeme Başkanı: "Öğrendiniz, tamam.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki Muhterem Başkanım, Aziz Başkanım şunu merak ediyorum

bu konu buraya gelmişken bu ifadelerde; şimdi ben gizli oturumda bazı notlar açıkladım işte

23

Page 24: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:24

açıklamalarda bulundum. Başkan dinledi işte üye hakim, Sayın hakim beni dinledi. Gereği işte takdir ve ifası için Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurularında bulunuldu belli Cumhuriyet savcılıklarında. Kendisinin avukatının yani 15 gün içerisinde kendisi ve avukatı benim aleyhime dava açtı. İşte Bedirhan Şinal, işte Sayın Boğaç Kaan Murathan’a notları yazdırmadığı halde işte bu ifadelerde şeylerle Hakan olayıyla ilgili olmadığı halde varmış gibi gösterip ondan sonra kendisine de olayı içinde bulunmadığı… (1 kelime anlaşılamadı) iftira attığımı iddia ederek bir davada... Yani peki şimdi sizin bu olayla bir alakanız yok ancak bu olayda.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hangi olaydan bir alakam yok?”Sanık Bedirhan Şinal: “Bu Hakan olayıyla. Bu olayla bir alakanız yok ancak daha ben

bunu talep iddiada bulunmuşum, daha soruşturma açılmamış, kimin neyle alakalı olduğu belirlenmemiş. Sizin bana sizin ve avukatınızın bana böyle bir dava açmasının özel bir anlamı var mıdır? Yani niçin böyle sizin iddianız yoksa bu ilişkimiz yoksa neden böyle bir?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Herkesi lekeliyorsun, herkesi suçluyorsun, üstümüze iftira atıyorsun o dönem. Yani avukatım bile avukat yapma şeyinin üzerine adama sanki bizim adamımızmış gibi insanlara beyanda bulunuyorsun yani bırak da avukatta seni şikâyette bulunsun.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan bir 15 gün içerisinde dava açmanız normal yani hayatın olağan akışına normal bir durum mudur yani?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi avukat.”Sanık Bedirhan Şinal: “Burada da bir iddia yargılanıyor, orada da bir iddia yargılanacak

ama siz bu iddiadan vazgeçip veya sonuçlanmasını bekleyip dava açmıyorsunuz ama gidip öbür taraftan bir iddia daha soruşturma aşamasındayken, kovuşturmaya dönmemişken böyle bir dava açmanız normal midir sizce? Ya hayatın olağan akışına aykırı bir durum değil mi sizce?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ya şimdi şöyle bir şey söylüyorsun sen avukatın seni dava etmesini bana soruyorsun. Sen avukat hakkında.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Hayır siz de dava ettiniz, siz de dava ettiniz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben seni dava etmedim.”Sanık Bedirhan Şinal: “Beşik… e Sultanahmet Adliyesinde bu davalar dava derken

soruşturma aşaması.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ha evet ama o soruşturma aşamasında mahkemenin

sonucu bekleneceği için takipsizlik alan bir davadan bahsediyor.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama sonuçta bir.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ettim ama ben dava.”Sanık Bedirhan Şinal: “Dava.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ettim Bedirhan Şinal’ın bana iftira attığını ve bunu

belgeleriyle ispatladığım hani bir şekilde. Ama mahkemenin beklenmesi gerektiği (1 kelime anlaşılamadı).”

Sanık Bedirhan Şinal: “Peki ne yönde ben size iftira attım o konuda?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi bana ne yönde iftira…”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani soruşturmanın içeriği neydi yani iftira içeriği neydi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Anlatayım bir müsaade edersen.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi bana iftira C27 diye bir koğuşta yatmamışım

Bayrampaşa seninle görüşmemişim, dışarıda seni tanımam, el bombası diyorsun, silah diyorsun beni teşhis edemiyorsun, Emre isimli Boğaç diyorsun Boğaç Kaan Murathan’ım.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ama bu olay.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “O dönemde, o dönemde sen bu ifadeleri vermeden önce

yani kalkıp burada başka ifadeler verdin dedin ki beni kullandılar. Ben senin söylemiş olduğun

24

Page 25: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:25

bu ifadelerinde mahkemenin inisiyatifinde değerlendireceğini ve bunların arkasında birilerinin olup olmadığının görüleceğini ve neticede onların bulunacağı kanaatindeyim.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ama şimdi.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi sen bana o dönemde tanımadığım bir insanı tanıyor

deyip birileri tarafından kullanılıyorsan ve kullanıldıktan sonra daha kullanıldıktan sonra e ben ne yapayım yani ben bakıyorum 3 seneden beri cezaevindeyim Hakan Karakaş diyorsun Ahmet diyorsun, Mehmet diyorsun.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Olayın içeriği o değil ama.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sen şunu görmüyor musun sen benim 3 seneden beri

hayatımı almışsın, çoluğumu çocuğumu görmüyorum senden dolayı.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ben sizin hayır…”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hala bunun sorgusunu mu yapıyorsun, nezaketen cevap

veriyorum hayatımı almışsın 3 seneden beri burada.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bende size diyorum ki yani tamam…”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bana ne diyorsun Hakan Karakaş diyorsun olay var mı yok

mu?”Mahkeme Başkanı: "Şimdi Boğaç Kaan Bey soru şu idi; ben 12. Ağır Ceza Mahkemesine

ifade verdim diyor kapalı oturumda diyor Bedirhan Şinal.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Biliyorum efendim.”Mahkeme Başkanı: "Siz 15 gün içerisinde diyor dava açtınız diyor. 3 senedir niye dava

açmıyorsunuz diyor?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Açtım kabul olmadı dava.”Mahkeme Başkanı: "O nedenle mi açmadınız?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet takipsizlik verdiler.”Sanık Bedirhan Şinal: “Hayır yani şimdi kendisinin ifade ettiği bu olayla alakalı. Ben

diyorum ki; Hakan olayından bahsediyorum yani diyorum ki; şimdi siz orada bir iddia attınız dediniz ki; ya Bedirhan Şinal bana iftira atıyor ama bu olayın şimdi içinde bu şahsın kendi el yazısıyla yazmış olduğu hani benimde mahkeme…”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hakan’a mı niye dava açmadım diye soruyorsunuz?”Sanık Bedirhan Şinal: “Hayır, Hakan’ın olayıyla akalalı bana neden, eğer suçsuzsanız

avukatınız bu şahıs şimdi de diyorsunuz ki avukatım oraya git… Ama avukatınızda oraya gitmiş mah, şey kayıtlarında çıkıyor kendisi de burada beyan etti. Dedi ki evet gittim. Şimdi bu sizin aleyhinize olan bir yani ortada bir.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim niye aleyhime olsun avukatın gitmiş görüşmüş olduğu konuyu avukata sorulması gerekiyor.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ama şimdi avukat sizi temsil ediyor burada.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Avukat benim adamım değil ki avukat maaşını yani ücretini

alan bir insan.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ya ben şunu diyorum ki Sayın Başkan, Murathan yani eğer suçsuz

iseniz ya Hakan Karakaş’la bir ilişkiniz, ilginiz yok bak bu olayı.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi avukatla Hakan’a mı taktın yani bir 3 senede onları

mı yatıracaksın (1 kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: "Boğaç Kaan Bey önce bir soruyu alalım, soruyu tamamlayın.”Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim ben kendimi tam anlatamıyorum herhalde; ben diyorum ki

şimdi ortada notlar var. Bu notlarda notu yazan kişi diyor ki; notunda ben diyor sunmadığım notlarda da bu geçiyor ben diyor Boğaç Kaan Murathan’ın temsilcisiyim demeye getiriyor orada. Şimdi burada bu adamın notları varken yani burada sizin elinizde onlarca delil varken burada kendinizi ispatlayacağınız halde dava açmayıp orada bir soruşturma aşamasında dava açmanızın mantığı nedir yani ben onu anlamaya çalışıyorum, bunu anlatmanızı istiyorum Sayın

25

Page 26: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:26

mah… Şimdi burada bir suçlama aleyhinize olan bir durum var Savcı Bey dedi ki; kardeşim o zaman bu para suçsuzsan niye adama para teklif ediyorsun? Şimdi burada sizin aleyhinize bir durum var. Yani hani suçlu veya burada deliller var ortada adam diyor ki, ben diyor Boğaç Kaan Murathan’ın temsilcisiyim hani şey onun adına geliyor bana, konuşuyor.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kim diyor?”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama, notlar var mahkemeye size okunan benim mahkemeye

sunmadığım notlar var. Yani burada isminiz geçiyor sıkça yani şimdi bir insan. Ben şimdi birisi gelip bana; benim aleyhime ifade verse ben gidip bir kimse için o ifadeye veya para verip değiştirdiğim zaman haklıysan bile haksız duruma düşersin yani. Benim anlamadığım o ben diyorum ki.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sen para alarak mı ifadeni değiştirdiğini söylüyorsun?”Sanık Bedirhan Şinal: “Ney?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Para alarak mı Hakan’dan para alıp da ifadeni

değiştirdiğini mi söylüyorsun olayı anlamıyorum?”Sanık Bedirhan Şinal: “Hayır bir dakika ben şunu söylüyorum. Diyorum ki; burada neden

dava açmadınız? Dava açmamanızın nedeni neydi? Benim hakkımda soruşturma orada açtınız da burada neden açmadınız? Burada da bir iddia yargılanıyor orada da bir iddia yargılanacaktı ancak neden açmadınız? Orada iddialarından yaptığım iddiadan 15 gün sonra neden böyle bir talepte bulundunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Açayım dava açayım yani açmam gerekiyorsa dava açayım yani eğer istiyorsan dava açayım.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Hayır zaten dava açılır veya açılmaz o mahkemenin şeyi ama Sayın Başkanım…”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “(1, 2 kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: "Efendim, efendim bu dava hakkını kullanmaya yönelik bir soru başka

sorunuz varsa onu alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki bir diğer sorum Sayın Başkanım; yine bu memurlarla alakalı

olacak. Şimdi ben gizli oturuma çıkmadan bir süre önce gizli oturum kararı verildi. Karar verildikten 10 gün sonra bu Yusuf denilen memur benim… bu ifadelerde de var zaten orada verilmiş olan Silivri Cumhuriyet Savcılığında. Bu adam gelip şimdi mahkemenin gizli oturum dediği bir duruşma gizlidir öyle değil mi mahkemenin belirlediği bir tarihtedir Sayın Başkanım. Şimdi bu adam gelip bana 10 gün sonra gizli oturumun tarihini daha Cumhuriyet şeye infaza cezaevi infazına celp düşmeden bu adam benim şeyimi duruşmanın tarihini gizli oturumun tarihini bana bildirdi. Yani bu bildirimi acaba sizin avukatınız mı bu kişiye bildirdi veya siz mi bu kişiye bildirdiniz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim avukatımın bu kadar mahareti olsa beni buradan çıkartırdı yani böyle bir şey.”

Mahkeme Başkanı: "Bu konuda bir bilginiz var mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok efendim.”Mahkeme Başkanı: “Yok, buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bir diğer mesela Sayın Başkanım. Şimdi bu kişi ben bu telefon

Sayın savcılar bu telefon görüşmelerini de istediler. Ben bunu telefon görüşmelerini de beyan ettiğim için burada da beyan edeceğim. Çünkü aksi bir durum olmaması açısından cezaevinde konuştuğum telefonlarla ilgili. Şimdi ben orada şöyle bir beyanda bulunmuştum demiştim ki; işte telefonda dayımla konuşurken. Şimdi benim hakkımda bir dava açıldı. Çünkü ben o davayı neden sordum biliyor musunuz Sayın Başkanım? Avukat veya Sayın Boğaç Kaan Murathan hani benim hakkımda iftiradan dolayı dava açıyorlar ama yani bugün şurada oturuyoruz her yerde teknoloji var şey var yani. Benim bazı şeyleri ispatlayamayacağımı düşünerek dava açıyorlar. Bende diyorum ki, ha burada ben kendimi ispatlayamam ama orda ispatlarım burada değil de

26

Page 27: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:27

neden orda açtınız bana dava? Yani burada benim elimde delil var, orda benim elimde delil yok, neden burada değil de orda açtınız? Şimdi avukat ya bu memur geliyor bana diyor ki, ben diyor, nedir? Burak Bekiroğlu’nun şey tabi avukatın diyor yazıhanesine gidiyor, şimdi Sayın Başkanım benim anneannem vefat ettiğinde, vefat etmeden önce hastaneye yatmış, geliyor bana orda da işte ifade şeyinde geçen olaylar diyor ki, ben Burak Bekiroğlu’yla görüşü… Burak Bekiroğlu’yla görüşüyorum. İşte onlar anneannenin hastane masraflarını karşılamışlar işte ifadeyi değiştir. Ben ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilemiyorum ama bu bana beyanı, burada da o olayın tanıkları da bunu beyan etmiş. Yani bunu gerçekten sizin avukatınız bu şahısla görüşüp veya benim anneannemin hastane masraflarını karşıladınız mı bunu öğrenmek istiyorum size.

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim kimsenin hastane masraflarını falan

karşılamadım. Ama molotof davası Hakan’a yazdırmış olduğu mektup davasına döndü.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama sonuçta bu da bi…”Mahkeme Başkanı: “Efendim buyurun başka sorunuzu alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim diğer bir olay. Şimdi ben şeyde kalırken Avukat Beyin bir

iddiası olmuştu burada demişti ki; işte Bedirhan Şinal çok bir kızı kaçırıp işte şöyle yapmış, böyle yapmış diye size belgeler getirmişti. Yani ben acaba şunu düşünüyorum siz burada ifadenize göre benim kullanıldığımı en başından beri biliyorsunuz, beyanınıza göre 12. Ağır Ceza Mahkemesinde. Ya peki benim kullanıldığımın elinizde bilgisi, belgesi varsa eğer diyelim ki var, bu belgeleri neden bilgileri mahkemeye açıklamayıp, işte avukatlarınıza veya avukatınıza kar… işte talimat mı diyeyim artık kendi birey davranışlarımı neden hep benim aleyhimde işte bu ırz düşmanıdır, bu uyuşturucu kullanıcısıdır şöyledir, böyledir gibi beyanlarda bulundurttunuz? Bunu çok merak ediyorum.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika bir dakika, Bedirhan Şinal’ın kullanıldığı konusunda

herhangi bilginiz var mı, belgeniz var mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Söyleyeyim efendim. Ben diyor Cumhuriyet Gazetesine

düzenlenen molotofkokteyli saldırıya ilişkin emniyet aşamasında ifade verdim. Emniyette vermiş olduğum ifadelerim doğrudur ancak bu ifadelere eklemek istediğim hususlar vardır, soruşturma kapsamında savcılık, sorgu aşamalarında susma hakkımı kullandım, bunun sebebi ise molotof atılması eyleminden önce roşe isimli 4 adet hapı almıştım diyor. E şimdi burada…”

Mahkeme Başkanı: “Bedirhan Şinal’ın beyanı değil mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet efendim.”Mahkeme Başkanı: “Hangi tarihte kime verilmiş?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Savcılık.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ancak şu var…”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, bir dakika.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi bu Cumhuriyet Savcısına vermiş olduğu beyanı.”Mahkeme Başkanı: “Hangi hangi tarihte vermiş, en altta yazıyordur, sayfanın sonunda.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “2008’e 843 yazıyor efendim yani Kadir Altınışık Beyin

almış olduğu en son.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şey şimdi burada 4 adet hap almıştım diyor. E şimdi

burada kendisinin beyanı var uyuşturucu aldığına dair. E öbür konuda da siz istediniz Bedirhan Şinal’ın sabıka listesini orda kız alıkoymaktan da sicili var, bunları kullanıyo…”

Mahkeme Başkanı: “Tamam Bedirhan Şinal’ın kullandığı konusunda herhangi bilgi, belgeniz yok değil mi, öyle mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bunlar.”

27

Page 28: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:28

Mahkeme Başkanı: “Tamam, buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi yok benim anlamadığım yani Sayın Başkanım bilgi, belge

yok diyorsunuz da kendisinin beyanı var kamuoyuna yansıyan. Diyor ki Bedirhan Şinal’ı burada ifadelerinde işte Bedirhan Şinal’ın ben terör örgütü üyesi değilim Bedirhan Şinal’ın arkasındakilerdir asıl teröristler diye bir bilgisi…”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “E kendi açıkladı zaten benim arkamdakiler teröristtir diyor, ben, beni kullandılar diyor.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yav tamam ben şeyi söylüyorum. Neden daha önce ben bunu açıklama aylar önce kendisi böyle bir beyan veriyor. Yani ben bunu açıklamadan önce neden kendisi mahkemeye karşı bir bildirimde bulunmadı? Onun aksine zıt bir davranışlar sergiletip avukatlarıyla işte mahkemelerde Bedirhan Şinal sokakta suç işleyip cezaevine işte karnını doyurmak için girer diye bir beyanlarda bulundurttu hep suçlayıcı beyanlarda bulundurttunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Böyle bir beyanınız var mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben öyle bir beyan…”Sanık Bedirhan Şinal: “Yok avukat avukatları için söylüyorum.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, avukatınızın öyle bir beyanı var mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok efendim biz öyle bir beyan.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun Bedirhan Bey başka sorunuzu alalım.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi kendine iftira atmaya başladı bizim ismimizle ben

öyle bir şey söylemedim sizin hakkınızda.”Mahkeme Başkanı: “Böyle karşılıklı konuşma şeklinde olmaz, sorunuzu alalım Bedirhan

Bey.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sayın Başkanım bir diğer sorum. Ben Edirne F tipi cezaevinde

kalırken sizin hiç yani bu soruyu şey yapıyorum tekrar sormuş gibi oluyorum ama yani avukatınızın Atilla Peker’e gidip gitmediğini net olarak beyan eder misiniz, görüşmeye?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim…”Sanık Bedirhan Şinal: “Benim Nuri Ergin aleyhine ifade vermemi benden istemesi

konusunda bir talepte bulunmuş mudur, bulunmamış mıdır?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “İlk sorduğunuz soruyu bilmiyorum, ikincisi ben kimsenin,

kimseye ama kimsenin, kimseye iftira attırmam. Bir kere burada…”Sanık Bedirhan Şinal: “Hamdi Güzel peki.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Konu anlaşılması gerekiyor.”Sanık Bedirhan Şinal: “Hamdi Güzel’in böyle bir beyanı. Hamdi Güzel o zaman Hamdi

Güzel demiş sizin isminizi kullanarak işler veya avukatınızın ismini…”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Siz zaten diyorsunuz ki, ben diyorsunuz Hakan’ın yan

koğuşundaydım top attım arada irtibat kurdum, dost oldum, kapı altında görüştüm diyorsunuz. Hamdi Güzel’lerin yanına gitmem için diyor dilekçe verdim. Onların yanından diyorsunuz çıkmak istemiyordum gibi beyanlarınız var 12 Ağır Ceza Mahkemesinde ve burada. Zaten kendi kişisel dostluklarınızda ve bu dosyada bizle beraber yargılandığınızı söylediğiniz zaman onlarda bizim ismimizi duymuşsa, tanıyorsa veya bir yerden işitmişse sizden bu konular hakkında muhabbet edebilirler bu isim kullanmaksa bilmiyorum bunu mahkeme….”

Sanık Bedirhan Şinal: “İbrahim yani İbrahim Kocaman’la Atilla Peker’in sizle hiçbir bağlantısı yok mudur?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ya Atilla Beyi tanırımda, İbrahim Kocaman’la benim ne gibi bir bağlantım olabilir? Neticede burada telefon görüşmelerim var, yargılandığım davalar var.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani bağlantı babından kastım bağlantı şeyinden kastım.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Nasıl.”

28

Page 29: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:29

Sanık Bedirhan Şinal: “Hani şudur yani siz bir ricada bulunur, bir talebinizi iletirsiniz o da kendi çapında bir girişimlerde bulunur. Yani benim zaten o koğuşa alınmam ben bunu ilk baştan beri ifade ediyorum. Hani İbrahim Kocaman’ın, Atilla Peker’in İbrahim Kocaman’a, İbrahim Kocaman’ında Hamdi Güzel’in talebiyle bana bu talep iletildi. Bende oraya geçtim geçirdiler daha doğrusu idare. Anlattım onunda sebeplerini yani böyle bir talebiniz var mı? Şimdi şundan dolayı soruyorum çünkü avukatınızın beyanı var veya başka avukatlarında olabilir sanık avukatlarından burada 12. Ağır’dayken. Yani Bedirhan Şinal Nuri Ergin’in adamıdır işte Nuriş Ergin’lerle bağlantılıdır.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben hiç böyle bir şey söylemedim.”Sanık Bedirhan Şinal: “Avukatları söylü… size söylemiyorum zaten.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim avukatımda söylemedi.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani çünkü.”Mahkeme Başkanı: “Herhangi bir avukatın bu şekilde söylediğini duydunuz mu?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “İnanın duymadım.”Mahkeme Başkanı: “Duymadın. Başka sorunuzu alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bir diğer efendim şunu da çok merak ediyorum Hakan Karakaş’ın

size bu olayı yapması için bence Hakan Karakaş çok zeki bir arkadaş hani.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Siz dediniz ben düşürdüm onu işte çok akıllı bir arkadaş.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yok zeki bir arkadaş.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika soruyu alalım. Buyurun tamamlayın.”Sanık Bedirhan Şinal: “hani zeki bir arkadaştan kastım hani kolay kolay insanlara zarar

vermeyecek şekilde davranmaya çalışan bir arkadaş. Yani şimdi sizce ben ne kadar düşürmüşte olsam Hakan Karakaş’ın sizle böyle bir ilişkiye girmesi hani böyle sizin isminizi kullanması için sizinle ciddi bir dost olması lazım değil midir?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Emniyet yetkililerinin benimle bir dostluğu mu var sizi kullandılar?”

Mahkeme Başkanı: “Hakan Karakaş’ın böyle ciddi bir sebebi var mı herhangi bir sebebi sizin…”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok ama yani neticede birinin benim ismimi kullanabilmesi veya kullanması benim tekelimde olan bir şey değil ki herkes her şeyi kullanabilir.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ama şimdi benim kimseye ismimin gidip bir yerde bir şahısın olayında kullanmıyor burası da ayrı bir konudur yani. Şimdi şu var yani.”

Mahkeme Başkanı: “Bedirhan Bey soruları somut olarak soralım bilgi ve görgünüz var mı bu konuda diye soralım.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim somut olarak soruyorum zaten diyorum ki yani Hakan Karakaş böyle böyle yani bana hadi diyelim polis adına.”

Mahkeme Başkanı: “Onu açıkladı Hakan Karakaş’ın niçin yapabileceğini açıkladı.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama efendim net açıklama yok ki, yani benim ismimi kullanmış

olabilir, şöyle. Şimdi ben size elimdeki notları sunsam olay farklı anlaşılır yani.”Mahkeme Başkanı: “Bu soruyu şu şekilde soruyoruz Boğaç Kaan Bey. Hakan Karakaş’ın

sizin adınıza zikrederek size yaranmak amacıyla veya sizin lehinize olabilecek şekilde devreye girmesine, aracı olmasına herhangi bir ciddi sebep var mı, bilginiz var mı bu konuda.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok.”Mahkeme Başkanı: “Yok.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki avukatınız hiç benim yakınlarımdan birisiyle görüşmüş

müdür?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Niye görüşsün sizin yakınınızdan birileriyle veya ne bileyim

ben yani böyle soru olabilir mi?”Sanık Bedirhan Şinal: “İşte niye görüştüğünü.”

29

Page 30: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:30

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani siz bana soruyorsunuz kendi yakınınızla görüşüp görüşmediğini çok enteresan oldu.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Hayır yani.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kendi yakınıyla görüşmüşse sen söyleyeceksin.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi şöyle bir durum var Hakan Karakaş bir notunda diyor ki,

anneanneni diyor işte mahkemeden sonra, mahkemeden önce para gidecek. Peki, ben şunu merak ediyorum Hakan Karakaş’a benim dayımın veya veya X bir yakınımın cep numarasını ben vermediğime göre veya yani Hakan Karakaş’ı ya şunu sorayım avukatınız, Hakan Karakaş’ın kardeşleriyle birlikte benim anneannemi ziyarete getirmiş midir hiç sizce?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır.”Sanık Bedirhan Şinal: “Böyle bir bilginiz var mı yani?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki 6. ayın 24’ünde anneannem görüşüme geldiğinde avukatınız,

Hakan Karakaş’ı ziyaret etmiş midir?Mahkeme Başkanı: “Avukatınız derken kimden kastediyorsunuz?”Sanık Bedirhan Şinal: “Burak Bekiroğlu, isim belirtmeli miyim Sayın Başkanım isim

belirtiyim mi yani?”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Bedirhan Şinal: “Zikrederken.”Mahkeme Başkanı: “Birkaç tane avukat olabilir.”Sanık Bedirhan Şinal: “Tamam.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani 6. ayın 24’ünde mi, 4’ünde mi ben görüşüp

görüşmediğini bilmiyorum ama zannetmiyorum.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki şu artık tesadüf müdür, nedir bilmiyorum şunu merak

ediyorum. Avukatınız Hakan Karakaş olayında şöyle ziyarete gittiğini beyan etmişti bazı nedenlerde açıklayarak, gerekçeler sunarak. Şimdi avukatınızın onunla görüşmeye gittiği tarihlerle bizim bu olayı yaptığımızın hani bu ifade olayının gerçekleştiği tarihler arasında çakışması sizce tesadüf mü?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Siz diyorsunuz ki ben zaten çakıştırdım öyle yaptım, böyle yaptım diyorsunuz Hakan diyorsun yani vermiş olduğun ifadelerinde zaten bu konuları sizi yönlendiren insanların bu şekilde verdikleri, bu şekilde yapmaya gayret ettiğinizi söylüyorsunuz zaten ama bunu bana soruyorsunuz mantıksız oluyor.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ben şunu diyorum yani avukatınız.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani bu zaten siz açıkladınız daha önce.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ben şöyle söylemedim avukatı ben oraya götürdüm veya.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır, ben sizi düşürmeye çalıştım, Hakan’da düştü ama

Hamdi’ler falan düşmediler diye bir beyanınız var.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama ben avukatı soruyorum, orayı sormuyorum. Diyorum ki,

Hakan Karakaş’ın görüşmesi benimle bu işi tezgahladığında sizin avukatınızın oraya onunla görüşmeye gittiği tarihi çakışmasını nasıl açıklıyorsunuz? Yani şimdi Hakan hatta diyor ki işte avukat mavukat diye bazı şimdi notlardan bahsediyor notta kişilerden bahsediyor. Yani bu kişi kim olabilir sizce?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “(1 kelime anlaşılmadı).”Sanık Bedirhan Şinal: “Hakan’ın avukatı olmadığına göre.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bedirhan öyle bir şey söylüyorsun ki karşında bahsettiğin

insan avukat. Birisine gidebilir, görüşebilir, işi bu, bu işten ekmek yiyor.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama şimdi bu X.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ama sen öyle bir şey söylüyorsun ki, Burak Bekiroğlu

benim kölem veya benim adamın ben her istediğimi ona yaptırtırım böyle bir şey yok. Burak

30

Page 31: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:31

Bekiroğlu iradesi içerisinde avukatlık yapan, saygın yapan bu işi saygın yapan bir insan. Ama sen molotofkokteyliden konuyu alıyorsun senin Hakan’ların ifadeni değiştirip değiştirme. E zaten sen.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ama bu olayla irtibatlı.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi Boğaç Kaan Bey sorduğu soruları (1kelime anlaşılmadı). Bu

konuda bilginiz görgünüz var mı, biliyor musunuz, bilmiyorum, hatırlamıyorum.”Sanık Bedirhan Şinal: “İrtibatsız...”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok.”Mahkeme Başkanı: “Gibi şeyler cevaplayın.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bilmiyorum ama avukatım açıklayacaktır kendi söz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu söz almadan konuştu,

anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika daha sonra açıklama yaparsınız. Efendim burda, burda.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu söz almadan konuştu,

anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “İtirazınız varsa alalım.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu söz istedi verildi: “İtirazım var

efendim.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi efendim bakın bazı

şeyleri sorabilmesi için. Hakan Karakaş deniyor. Şimdi ben Hakan Karakaş’la görüşümle alakalı açıklama yaptım. Hakan Karakaş’ın 12 Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaların tarihine bakılırsa benim gittiğim tarihe bakılırsa zaten amacını açıklamıştım. Gerçek ortaya çıkacaktır daha fazla bir şey demeye gerek duymuyorum. Yani çakışıyor, çakışmıyor duruşma tarihlerine bakın efendim. Yani.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Bey itirazınızı ve gerekçelerinizi söyleyin.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “İtirazım efendim devamlı aynı

şeyler çerçevesinde sorular geliyor, sabahtan beri hep aynı sorular yani bu soruları artık farklı bir şeyler sorulması lazım bence.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Yani olay esasından kaydı

çıktı, olay bu davadan çıktı apayrı bir mecraya girdi.”Mahkeme Başkanı: “Efendim Hakan Karakaş’a ilişkin mektuplar var.”Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim ilişkili.”Mahkeme Başkanı: “Onlarla ilgili, dosyaya giren delillerle ilgili. İtirazınız kabul edilmedi

buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim ben şunu söylüyorum yani ben burada. Sesim geliyor

mu?”Mahkeme Başkanı: “Geliyor buyurun siz sorunuzu sorun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi ben. Sorumu soruyorum evet. Ben şunu diyorum yani ben

bu olayda kullanıldım şimdi hani Sayın Boğaç Kaan Murathan’ın böyle beyanları hani ilk başta hani ağır, şahsıma ağır sözlerinden dolayı bende şimdi diyorum ki, yani ben kullanıldım. Ya inanın şu huzurunuzda verdiğim ifadeden sonra yaşananlardan dolayı ya bu ülkede gerçekleri anlatmak, gerçekten zor bir şeymiş suçmuş ki yani bende şimdi diyorum ki size yani.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim sorunuzu sorun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sorum anlatıyorum işte Sayın Başkanım. Diyorum ki yani daha

somut sorayım isti… daha somut sorayım. Şimdi mesela en son avukatınızın Tuzla’da benim yakınıma ait olan bir restorana gidip ve avukatınız öyle bir Tuzla’da bir restorana gitmiş midir, gitmişse benim bir yakınımla görüş müdür? Bunu sorayım.”

31

Page 32: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:32

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bilmiyorum efendim ama restoran diyor yani restorana

herkes gidebilirde bilmiyorum.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama giderde yani her ülkede.”Mahkeme Başkanı: “Tamam Bedirhan Beyin yakınlarının bir restoranıymış.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok bilmiyorum, bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Bilmiyor.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani size şunu soru… sizin avukatınızın yaptığı hiçbir şeyden

haberiniz yok mu?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ya nasıl olsun ya, cezaevindeyim ben.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama haftanın her günü görüşüyorsunuz avukatınızla.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi öyle enteresan sorular soruyorsun ki Bedirhan yani

şimdi ben avukatımla görüşmem demek benim bu konuları konuşacağım anlamına gelmez ki.”Mahkeme Başkanı: “Somut olarak cevabını verdi. Yakınınızın gittiğinden haberim yok

dedi. Başka sorunuz…”Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim şimdi şu var bu para meselesi şeye gelince yani ben evet

birilerinden para aldım, ben kendisinden para almadım burasını net bir şekilde açıklıyorum. Ama yani Sayın Heyetinizin kafasını sürüncemede bırakacak soruları diyorum ki yani ben bunları telefonla da konuşmuşum ne yazık ki hani telefonla konuştuğum yerlerde Burak Bekiroğlu da geçiyor ben o yüzden bu soruları soruyorum. Diyorum ki böyle bir görüşmeniz var mı? Yani benim yakınım dayım olan Tacettin Şinal’la böyle bir görüşmesi var mı avukatınızın?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim bildiğim kadarıyla yok. Zannetmiyorum yüzde 98, 99.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Hem de 1’de demeyelim 2 görüşmesi olduğuna biliyor musun?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bilmiyorum yok.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki Hakan Karakaş’ın yaptığı olaydan dediğinize göre bilginiz

şeyiniz yok. Sizce yani Hakan Karakaş bu olayda sizin zor durumda kalmanız için mi bu olayı yaptı, yoksa hani bilerek mi kendini bana kullandırttı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Onu sizin daha iyi takdir etmeniz gerekiyor bence çünkü.”Mahkeme Başkanı: “Bunun cevabını daha önceden verdi Bedirhan Bey başka sorunuz

varsa onu alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim bir diğer takıldığım nokta şu. Şimdi bu ben dediğim gibi ilk

etaptan itibaren bu olaylarda 12. Ağır Ceza Mahkemesinde hep suçlandım. Bir kişiyle kişi bana kafayı taktı o da işte Sayın Boğaç Kaan Murathan’ın avukatı her şeyi de ne söylesem işte bir aksini iddia etti. Dedi ki Bedirhan Şinal bu olaylarda uyuşturucu kullandı, uyuşturucu bulamadığından dolayı müvekkilimin adını verdi, şöyle oldu, böyle oldu ya.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu söz almadan konuştu, anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu söz istedi verildi: “Efendim itiraz

ediyorum. Benim Bedirhan Şinal’ın uyuşturucu kullanmasıyla alakalı beyanım başka bir meslektaşımızla ilgilidir, kendiside o duruşmada birtakım şeyler söylemiştir İstanbul Sulh Mahkemesinde bununla ilgili hakaret davası yürümektedir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani ben burada gerçekten efendim yani açıklama yaptım acaba

yani o kadar şeyler yaşadım ki, yani insanlara açıkla… gerçekleri anlattım, iyilik yaptığımı düşünürken şimdi aklımda öyle bir düşünce var ki herhalde diyorum yanlış mı yapmışta olabilirim şimdi ben.”

Mahkeme Başkanı: “Sorunuzu alalım.”

32

Page 33: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:33

Sanık Bedirhan Şinal: “Şunu.”Mahkeme Başkanı: “Bakın vakit ilerliyor başka soru soracak olanlar…”Sanık Bedirhan Şinal: “Tamam. Terörle mücadelede, terörle mücadele şube

müdürlüğünde siz gözaltına alınmadan önce sizin gözaltına alınacağınıza dair size herhangi bir bilgi verildi mi? Polisler yani polis içerisinde sizinle yakın olan bu olay tarihlerinde yakın olan ve bu olaylardan dolayı size bilgi aktaran birisi oldu mu?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Olmadı.”Sanık Bedirhan Şinal: “Size hiçbir bilgi verilmedi mi? Bir mesaj, aranma işte gözaltına

alınacaksın şu olaydan dolayı diye bir bilgi verildi mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır kesinlikle kimse tarafından bilgi almadım. Zaten

terörle mücadele şubesinde sizin benim hakkımda verdiğiniz bir ifade yok. Yani siz savcıya tutuklandıktan sonra gidiyorsunuz, ifade veriyorsunuz. Yani terörle mücadelede ismim geçmiyor belki sizin aranızda geçiyor ama terör ifadesinde yani Boğaç Kaan Murathan, Emre isimli Boğaç yok terör ifadesi burada çünkü efendim.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Peki bu Edirne F tipinde ifademi almaya gelen polislerle aranızda sizin bir husumet var mıdır acaba?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Valla onları siz yani onları ben tanımıyorum ama siz anlattınız zaten dediniz ki bu bu sebeplerden dolayı yaptığını siz söylediniz.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yok ben size soruyorum diyorum ki biz…”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır ben birebir tanıdığım insanlar değiller ama.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani beyan ettiniz işkencelere uğradığınızı organize.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “İşte onların amiri Serdar Akça.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani bu kişilerde o kişilerin arasında var mıydı yani?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “E tabi ki vardır ama benim orda isim olarak tanıdığım o

ama şimdi yani görmedim o insanları sizden ifade alıp imzasız ifadenizi almaya gelenleri diyorsunuz değil mi?”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet, evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok onları hiç görmedim onlar benden hiç ifade almaya

gelmediler. Onlar bildiğim kadarıyla Bayram’dan, sizden, Bora’dan ifade alıyorlar.”Sanık Bedirhan Şinal: “Size ifade almaya, sizin ifadenizi almaya gelen polisler kimlerdi

hatırlayabildiğiniz isimleri var mı yani?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim ifademi alan organize şubede Serdar Akça’ydı yani

onun dışında benden bir ifade alınmadı. Yani organize şubeye alındığımız zaman.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bu olayla alakalı gözaltına alındığınızda ifadenizi Serdar Akça.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Serdar Akça.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani onların grup amiri zaten.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi Edirne Kapalı Cezaevinde Bedirhan Şinal’in ifadesini almış

polisler.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Onlar benden ifade almadı.”Mahkeme Başkanı: “O isimleri biliyor musunuz, o polislerin isimlerini?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Dosyadan dolayı biliyorum.”Mahkeme Başkanı: “Biliyorsunuz. Aranızda bir husumet var mıdır onlarla?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır hayır.”Mahkeme Başkanı: “Yok. Buyurun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim ifademi onlar almadı zaten.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi şu var ben şuna değinmek istiyorum. Burada benim bu

olayda kullandığım sizce somut olarak ortada mıdır?”

33

Page 34: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:34

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Zaten şöyle bir söyleyeyim ben onları çıkardım. Sizin koymuş olduğunuz yeni ifadelerle, eski ifadelerdeki şeyleri yani sorular bittikten sonra avukatlar konuştuktan sonra onlara değineceğim zaten.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi efendim şöyle bir şey var hani ben burada şey olarak konuştum, soruma devam edeceğim. Hani ben ifadelerimi yeminli verdiğim ifadeleri çürütüyormuş gibi bir durumda değilim ben ne dediysem hepsinin arkasındayım birebir. Dedim kullanıldım itiraf ettim. Bitti artık o şeyi yok ama ben kafamda soruları soru… ben birilerini suçlamıyorum burada.”

Mahkeme Başkanı: “Bedirhan Bey soru cevap şeklinde alalım. Yorumlarınızı daha sonra alırız.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Tamam yok yani ben hani o duruma aleyhte olacak bir durumda değilim yani onu arz ediyorum bilgilerinize. Şimdi siz, Savcı Bey dedi ki, siz Sayın Mehmet Ali Pekgüzel yani siz ben hiç şahit olmadım ama siz yani tekrar üstüne basarak söylüy… siz bana böyle bir Serdal Akça’yı teşhis ettiğimde bana bunu hiç gösterdiniz mi? Bunu teşhis et veya bana bu ifadeleri siz mi verdirdiniz ya kardeşim şöyle böyle falan diye siz mi verdirttiniz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “E zaten ben verdirsem benim verdirdiğimi söylersin Hakan diyorsun, öbür arkadaşlardan bahsediyorsun.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Zaten.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yok yani siz bana hani avukat diyelim onu yapamazda siz gelip

bana böyle bir fotoğraf yav ben hayatımda hiç size bir fotoğraf yani sizi mahkeme dışında hiçbir yerde gördüğümde yok zaten ama. Yani bana böyle bir fotoğraf teşhis ettirdiniz mi? Yani Savcı Beyin iddia ettiği gibi böyle bir fotoğrafla bu polislerin hani davalık olduğunuz polislerin fotoğraf.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kesinlikle hayır.”Sanık Bedirhan Şinal: “Fotoğrafı hep sol cebinizde mi geziyorsunuz yani?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok bende zaten Serdar Akça’nın fotoğrafı bulunmaz ki

yani ben cezaevinden geliyorum buraya.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani o fotoğraf teşhisinde sizin avukatınızın bana yaptırdığı

teşhiste bir bilginiz var mıydı?” Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır, hayır.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bilginiz dahilinde olmadı yani değil mi? Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır, hayır.”Sanık Bedirhan Şinal: “Hani bir ortada bir danışıklı dövüş yok yani.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Avukat görevini yapmaya çalışıyor, beni savunuyor.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Şimdi bir diğer husus; siz benim bu size ben bu Atilla

Peker’ler ile aracılığıyla Hamdi Güzel harici İbrahim Kocaman veya Atilla Peker ile kullanıldığıma dair hiçbir bilgi gönderdin mi? Hani beni kullanıyorlar veya siz öyle bir şey duydunuz mu bu kişilerden?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Avukatıma gelmiş olan mektubum var, o mektupta diyorsun ki; bana çizildiği yoldan yü…”

Sanık Bedirhan Şinal: “Onun harici yok, sözlü bir bildiri.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok sözlü bir şey duymadım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ya efendim ben orda neyse onu açıklamaya gerek yok. Şimdi ben

o koğuşta kaldığımda yani siz inanın ben o koğuşta kalırken yani beklersiniz ki, işte ya adamlar Boğaç Kaan Murathan’ın dostu onun lehine çalışır ama adamlar paso aleyhte vurdular, paso aleyhte ya şimdi ben merak ediyorum. Sizin bu kişilerle dışarıdan bir samimiyetiniz var mıdır acaba?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Samimiyetim yok.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani İbrahim Kocaman işte.”

34

Page 35: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:35

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır oturmuş bir sohbetliğim yok, konuşmuş…”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama aynı, aynı davada yargılanıyorsunuz Kelebek

operasyonunda.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok yargılanmıyoruz.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sedat Peker aracılığıyla tanımışlığınız yok yani.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Aynı davada yargılanmıyoruz yani şöyle bir şey

söyleyeyim bildiğim kadarıyla İbrahim Kocaman’lar Alanya’dan yapmış oldukları bir şeyden dolayı alındılar.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Antalya.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben Alanya’da iş yapıyorum ordan yani ismen o beni

tanırsa Karadenizli bildiğim kadarıyla.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet Rizeli.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani o kadar ama oturup bir şey paylaştığım veya bir iş

yaptığım veya hayati görüşü benimle uyuşan bir insan değil.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki sizin şimdi ben size şu soruyu şu yüzden sormuştum hani

Nuriş Ergin’e sizin bana bir talebiniz olmuş muydu aleyhinde konuşmam, ona ithamlarda bulunmam? Şu yüzden sormuştum çünkü ben ordayken bu kişilerden bana böyle bir talep gelmişti. Acaba bu kişiler sizce sizin dışarı çıkmamanız yönünde veya sizinle aranızda dostluk var mı yok, yok diyorsunuz ama sizin aleyhinizde bir çalışmıştır yani sizin bilginiz dahilinde olan, siz burada beyan etmiştiniz benim sevenimde var, sevmeyenimde benim buradan çıkmamı istemeyenlerde var diye.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani şimdi aklıma o geldi. Bu adamlar bana gelip diyor ki Bedirhan

Nuriş’in adına Hamdi Güzel, bu Hamdi Güzel’de efendim şeydir bu Sedat şa… e bir kişi hakkında bu Sabah Gazetesini tarayan kişidir. Yani bir zaten dost görünen düşman tipli bir adamlar. Şimdi ben diyorum acaba sizin bilginiz yok bu bilginiz olmadan.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani siz şöyle mi diyorsunuz bu insanlar size dostluk yapmadılar, yani dost gibi görünmüş olabilirler size ama benim bu şekilde doğruları anlatmamı bile engellediler gibi bir şey mi söylüyorsunuz?”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet aynen öyle diyorum, size diyorum ki bu adamlar sizin eğer dostunuz veya değilse yani sizinle ne garezleri var veya sizden sizin aleyhinize neden böyle bir çalışmada benden böyle bir talepte bulunmuşlardır acaba?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi Bedirhan ben bu arkadaşları tanımıyorum, hiç yüz yüze gelmiş olduğum arkadaşlar değiller. Senin 12. Ağır Ceza Mahkemesinde ifade verdikten sonra ismi geçen şahıslar ve onun haricinde de avukatım kanalıyla bir mektup yollamış, senin mektubunu yollamış olan insanlar.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi garezi olduğunu şimdi senden veya senin

söylemlerinden anlamam anlıyorum yani şu an.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ama ben bu adamlardan zaten bir şey istemedim yani

benim için istemiş olduğum bir şeyi yaptılar veya yapmadılar öyle bir şekilde bir muhatabım olan insanlar değil.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Bu kişiler size bu aktarımda bulundu… sizden bir menfaat talebinde bulundular mı veya bir iyilik talebinde bulundular mı? Avukat olsun işte dosya kapsamında ifade değiştirtme olsun. Hani şimdi siz Sedat Peker’e daha yakınsınız o dönemde de İbrahim Kocaman işte malum herkes tarafından biliyor, kendiside açıkladı Sayın Sedat Peker. İsmini kullanarak bazı eylemlerde bulunmuş, onun ismi adı altında yargılanmış, yargılanması devam ediyor, milletten haraç toplamış veya başka bir şey yapmış. Hani acaba size böyle bir

35

Page 36: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:36

iyilik yapıyor düşüncesiyle sizin Sedat Peker’i size kendinizi sizi aracı kılarak arasını düzeltmek için böyle bir talepte bulundu mu yani Sedat Peker’le vay kardeşim bak biz sana bu iyiliği yapıyoruz, sen bizim Sedat Peker işte abimiz, reisimiz, aramızı düzelt, biz onun ismini kullandık veya bunun gibi bir aktarımı oldu mu size? Çünkü biz orda bir beraber kaldığımızda böyle duyumlarımız, konuşmalar oluyordu.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benden.”Sanık Bedirhan Şinal: “Kendisini Sedat Peker’e affettirme yönünde bir çalışmaları hatta

Atilla Peker’in yanına bu yüzden geçtiğini biliyordum. Yani bu yönde bir talebi oldu mu sizden?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır olmadı ama şöyle de bir şey var o mektup geldikten

sonra biz onlarla yakınlık kurmadık zaten Bedirhan.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani belki o mektup geldikten sonra bizi yanlarına çağırıp

bir görüşme sağlayıp o görüşmede dediğin olmuş olabilir mi, bilmiyorum. Olabilir mi onu da bilmiyorum ama biz onlarla böyle bir görüşme içerisinde olmadık. Mektubu aldık, mahkemeye sunduk belki ondan dolayı hani benim avukatım onlara gidip görüşmediğinden dolayı uyuz olmuş olup da sana böyle bir şey dediğin manada yaptırmış olabilirler.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet yani şimdi şöyle bir durum var hani siz şimdi Türkiye kamuoyunda, Türkiye’de Sedat Peker’in işte en yakın, yakınından biri olarak biliniyorsunuz herkes adınız çıktığı zaman en başta Sedat Peker, sonra 2. harfte sizin isminiz geçiyor. Yani o manada soruyorum diyorum ki, yani acaba bu adamlar bir şeyleri hani kaybettiklerini kazanmak amacıyla.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi şöyle bir şey söyleyeyim, şimdi bu arkadaşlarla anladığım kadarıyla bu arkadaşlar aynı yaş grubunun içerisinde olduğumuz insanlar.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet, Hamdi sizin yaşınızda, İbrahim Kocaman biraz daha büyük.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi bu arkadaşlar senin mektubunu bize ulaştırdıktan

sonra avukat zaten nasıl aldığını söyler ya avukatlarından almıştır ya gidip almıştır.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ulaştırdıktan sonra biz kesinlikle verdiğimiz kararda bu

insanlarla görüşmeyecektik. Eğer ondan sonraki süreçte bu arkadaşlarla görüşmediğimizden dolayı bize hani art niyet besleyip veya bizim yapmış olduğumuz şeyi yanlış anlayıp seni bu şekilde bize karşı daha da doldurucu veya ne bileyim senin doğruları açıklayıcı, açıklayacağım diyorsun onlar söylemiş olabilir, çünkü biz bunları duymadık. Ama bir de şöyle bir şey var ben Sedat Peker’in en yakını değilim Bedirhan yani.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ama Türk kamuoyu bu.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bu anlatılanlar, bu anlatılanlar biraz nasıl söyleyeyim sana

insanların kendi penceresinden bakmış olduğu veya öyle görmek istediği şeyler ama öylede olsaydım öyle olduğumu söylerdim zaten.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Bunlar birazda insanların fantezileri oluyor herhalde tahminimce.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi Türkiye yani benim ben ordayken çok bazı şeylerde

bulunmuştum ancak dediğim gibi yani sizden hatta benim Hamdi Güzel’i size bu not geldi mi gelmedi mi bilmiyorum ama benim talebimde vardı, Sayın Başkanım işte hani bu yazdığım nottan harici bir talebim vardı bana avukatı gönderin, işte ne gerekiyorsa onu konuşalım diye ancak yani öyle bir şey ki, ben ordayken olaylar hiçbir şey olmadı. Ben ordan çıktım taaa aramızda 1 kilometre var koğuştan koğuşa top attım o zaman o notu o şeye yolladılar Sayın Boğaç Kaan Murathan’a yani.”

Mahkeme Başkanı: “Sorunuzu alalım.”

36

Page 37: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:37

Sanık Bedirhan Şinal: “Ben şunu diyeceğim bu olayın veya yani sizin Sedat Peker’in yanında kalmanızın dostluktan öte hiçbir anlamı yok öyle değil mi? Bu olaylarla uzaktan yakından hiçbir alakası yok.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim başıma gelen olayla mı diyorsunuz?”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “E şimdi buna ne diyebilirim evet demekten başka

diyebileceğim bir şey yok yani.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani burada siz Sedat Peker’den dolayı mı hedefsiniz yoksa kendi

kişiliği, yani kendi bu insanlarla aranızda bulunan husumetten artık neden.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bedirhan şimdi bu Serdar Akça dediğim emniyet müdürü

herhalde veya komiser şu an ne olduğunu bilmiyorum. Dedim ya Adil Serdar Saçan’la beraber bana işkence yaptılar. Bu işkencenin nedeni de Sedat Bey hakkında söyletmek istedikleri şeylerdi. Buradan davaya çıktık, ben bir suçum olmadığımdan dolayı tutuksuz yani geçmişten bahsediyorum yargılanmak üzere bırakıldım. Ondan sonra başka bir davada benim ismimi geçirdiler ve o davada 2 tane beraat, 1 tane takipsizlik aldım ve bu dosyaları yapanlar hep Serdar Akça’ydı, o yüzden dolayı diyorum diğer polisleri tanımıyorum ama onun ekibinde onun emir verdiği insanlarsa bilemem.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ama yani bana Adil Serdar Saçan’la birebir işkence yapan

insan yani gözlerim açıldığında gördüğüm ilk insan.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet. Peki, şu, hani sizin bu dosyada mağdur olduğunuz herkesçe

malum. Ben şunu çok merak ediyorum bu Hakan Karakaş olayı olduktan sonra Sayın Boğaç Kaan Murathan yani siz bu avukatınız mahkemede ifadeleri okudu bu Hakan Karakaş’ın bana yazdırdığı ifadeleri. Orayı geçtim şimdi bu ifadeleri acaba bu bazı takozcu gazetecilere sizin avukatınız mı ifade yani yansıttı yoksa bu ifadeleri gazeteciler mi gelip mahkemeden temin ettiler? Yani benim kendi elimle yazmadığım ifadeyi, benim sözüm olmayan ifadeyi bu kamuoyuna benim aleyhimde olacak şekilde kim yansıttı, siz mi yansıttınız veya avukatınız mı yansıttı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bedirhan şöyle bir şey söyleyeyim benim gazeteleri yönlendirebilecek bir güce sahip değilim. Cezaevindeyim avukatımın yazdırdı dersen avukatım çıkar konuşur niye bir şeyleri yazdırsın ki veya aleyhimde ne yazıldığını da bilmiyorum ki yani ne yazıldı da bunu bana soruyorsunuz onu da anlamış değilim, öncelikle aleyhine.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Hayır…”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ne yazılmış olduğunu bilmem lazım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şu, Bedirhan Şinal işte ünlü olmak için bu eyl… ya o ifade de ifade

içeriklerini aynı şekilde gazeteye yansıtılmış yani şimdi bilmiyorum yani bu.”Mahkeme Başkanı: “Gazeteye niçin yansıtıldığı konusunda bilginiz var mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “(1, 2 kelime anlaşılmadı).”Sanık Bedirhan Şinal: “Siz yansıttınız mı peki?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben mi?”Sanık Bedirhan Şinal: “Siz mi yansıttınız gazeteye?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır ben kesinlikle.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ya bunu….”Mahkeme Başkanı: “Biraz önce cevabını verdi yansıtmadım dedi. Ben cezaevindeyim

dedi başka soru varsa onu alalım.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kesinlikle, kesinlikle.”

37

Page 38: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:38

Sanık Bedirhan Şinal: “Peki burada avukatınızın bana karşı yapmış olduğu hakkımda yapmış olduğu ithamları nasıl yani mağdursunuz neden bana bu ithamları yaptırıyorsunuz ben bunu çok merak ediy…lütfen bunu daha detaylı bir açıklar mısınız rica ediyorum sizden.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Mesela ne gibi ithamlar var?”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani sizin benim, benim..”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika buyurun Avukat bey.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ne gibi.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu söz istedi verildi: “Efendim itiraz

etmek zorundayım. Şimdi efendim biz kimseyi insanları en başından beri suçlamadık. Biz sadece verilmiş olan beyanlar, ifadeler ve belgeleri göstererek mahkemede okuduk. Gazeteci meselesini zaten her duruşmayı gazeteciler izliyorlar da. Dolayısıyla konulara vakıf olmaları gayet normal. Yani biz tamamen biz şahsın kendisine özel bir şey değil ifadeler ve mektuplar üzerinden okuyarak hep mahkemeyi devam ettirdik. Onun dışında Bedirhan Şinal’ın bahsetmiş olduğu bazı saldırıları yapan meslektaşlarımız zaten daha sonradan istifa ettiler. Yani o konuda beni bağlamıyor. Bunu da açıklık getirmek istedim efendim.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Sayın.”Mahkeme Başkanı: “Evet. isterseniz cevap verebilirsiniz, Boğaç Kaan Bey.” Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben de vereyim efendim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi anladığım kadarıyla Bedirhan Şinal şöyle söylüyor

diyor ki ben diyor gerçekleri açıkladıktan sonra hala benim üstüme niye geliyorsunuz yani buradan anladığım şey bu.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Aynen öyle.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “E şimdi gazetecilerin senin üzerine gelmesi veya sana bu

şekilde bunları anlatmaları benim tekelimde olan bir şey değil. E ikincisi benim savunma hakkım var ama kimseyi onurunu kıracak veya kimsenin hayat yaşantısını engelleyecek, utandıracak bir savunma bugüne kadar yapmadım, kendimi savundum öyle bir yapıya da sahip değilim ama kendimi savunmak adına da her türlü şeyi de yani lehime olacak her şeyi de kullanırım ama senin söylemiş olduğun gibi yok hava yapıyor, yok şuna eğer bir şey söyleyecek olsaydım vermiş olduğun 300 sayfalık ifadede geçen isimlerin üzerine daha fazla gidilmesini isterdim yani. Şimdi oturup sen hava mı yapıyorsun, başka bir türlü mü düşünüyorsun bunları gazetecilerle telaffuz edecek bir insan değilim, zaten gazetecileri de tanımıyorum ki.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi bu yönde ben size gerçekten avukatınıza değil ama size teşekkür ediyorum. Sizden bu zamana kadar ne kadarda şeyinizde hani mağdur etsem de ya ben etmesem polisler etse de sizin şahsıma, aileme, ölmüş yakınlarıma karşı hiçbir hakaretiniz hiç şahsımı karalayıcı, kötüleyici ithamınız olmadı. Ancak yani şimdi efendim öyle bir durum var ki ortada 4 ayda yav 2006’da yaptığım bir olaydan inanır mısın geçen gün çıktım savcılığa. Adam yani ben bu saldırıları bekliyordum ama şimdi burada Boğaç Kaan Murathan’ın ifadesine hani dinliyorum ya işte…

Mahkeme Başkanı: “Bedirhan Bey sorunuzu alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Tamam soruma geliyorum bir kısmı.”Mahkeme Başkanı: “Sorunuzu alalım bunlar soru değil.”Sanık Bedirhan Şinal: “Soruma geldim, soruma geldim efendim. Şimdi hani Bedirhan

Şinal’la şöyle olmaz, böyle olma hani ağır sözler şey olunca ya ben burada iyilik yapıyorum kötülük görüyorum. Yav polislerin adamıyken anlatıyordum hayalperest oldum, buraya geldim palavracı oldum anlamadım ki ben neyim, ne türlü bir adamım.”

Mahkeme Başkanı: “Bakın sözünüzü kesmek zorunda kalacağım. Sorunuz varsa alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki yani.”

38

Page 39: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:39

Mahkeme Başkanı: “Doğrudan sorunuzu sorun başka bir şey sormayın.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sayın Boğaç Kaan Murathan bu olayda yani ben sizden şunu rica

ediyorum. Siz benim hakkımda gerçekten şikâyetçi olun ki bende bu dosyadan cezamı çekeyim. Ben bir diğer sorum; ben üzgünüm, pişmanım ama işte bu son pişmanlık fayda etmiyor, kullandırttık bir kere kendimizi. Yani bu dosya bu mağduriyetiniz göz önündeyken Sedat Peker’in size hiç ben kardeşinin yanında kaldığım veya yakınlarının yanında kaldığım süre içerisinde size hani bana işte gerçekleri anlatmam yönünde lehinize olacak durumlarda bir yardımı söz konusu oldu mu? Yani gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacak şekilde size bir yardımı, bir iyiliği oldu mu, bulundu mu? Yani yıllardır yanındasınız.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Olmadı.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani.”Mahkeme Başkanı: “Sorularınız devam edecek mi?”Sanık Bedirhan Şinal: “Devam edecek efendim.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bir ara verirsek efendim.”Mahkeme Başkanı: “Diğer soruları daha sonra sorarsınız.”Tutuklu sanıklardan İsmail Yıldız’ın cezaevinden getirildiği görüldü. Bağsız olarak yerine alındı. Ayrıca baro gözlemcisi olarak Av. Tülay Odabaşı’nın geldiği görüldü. Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk’ün reddi hakim talebi konusunda Üye Hakim, Mahkeme

Başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin reddi hakim konusunda yazılı dilekçe verildiği görüldü. Bu konuda beyanı soruldu, Sanık Bedirhan Şinal: “Devam edeyim mi edeyim, devam mı edeyim?”Mahkeme Başkanı: “Hayır, Mehmet Zekeriya Beye söz veriyorum. 15 dakika süreniz var

Mehmet Zekeriya Bey. Reddi hakim ta... Buyurun ordan da konuşabilirsiniz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben çıkabilir miyim efendim?”Mahkeme Başkanı: “Buyurun oturun. Süreniz 15 dakika.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz istedi verildi: “Sayın Başkanım adeta köle pazarına

döndü burası. Ben sabahleyin usule ilişkin reddi hakim talebim var diyorum, kabul etmiyorum diyorsunuz. Üstelikle takındığınız tavırda.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim lütfen, lütfen. Efendim reddi hakim talebi, reddi hakim talebi yazılı olarak verilir, o nedenle usulü uyguluyoruz.”

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Elbette yazılı olarak verilir.”Mahkeme Başkanı: “15 dakika süre veriyorum, buyurun iktisatlı kullanın buyurun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Efendim reddi hakim talebi konusunda söz aldınız, o konuda

beyanda bulunun. Buyurun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Benim reddi hakim talebimdeki beyanlarımı, benim reddi

hakim talebimdeki beyanlarımı 15 dakikaya nasıl sınırlandırabiliyorsunuz?” Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim. Lütfen gerekçeden sonra yazılı olarak yazmadınız

mı, yazdınız.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Hangisini yazayım, bir klasör belge.”Mahkeme Başkanı: “Efendim sizi saatlerce dinleyemeyiz 15 dakika, 15 dakika yeterli bir

süre.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Bende saatlerde konuşma yanlısı değilim.”Mahkeme Başkanı: “Tartışmayalım lütfen. 15 dakika sonra kesmek zorunda kalacağım

buyurun beyanınızı bulunun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Müsaade ederseniz, TRT’den ve Samanyolu’ndan gelen

görüntüleri Başbakana suikast konusuyla ilgili görüntüleri burada izlettirmek istiyorum.

39

Page 40: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:40

Mahkemenize geldi gerekçelerimin 2 tanesini bu 2 görüntü oluşmaktadır. Müsaade eder misiniz?”

Mahkeme Başkanı: “Efendim müsaade ediyorum, ama özellikle reddi hakim konusunda gerekçeli olarak.”

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Evet bunlar gerekçeleri.”Mahkeme Başkanı: “(1 kelime anlaşılmadı) ve dosya içerisinde de beyanda

bulunacaksanız (1 kelime anlaşılmadı) verebilirsiniz. Buyurun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Biz yargılanmıyoruz 2 yıldır.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim tartışmayalım, usulü tartışmayalım.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Anlaştık müsaade edeceksiniz vereceğim yoksa

oturacağım yerime yapmayacağım.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Yaptırmıyorsunuz diye oturacağım yerime.”Mahkeme Başkanı: “Yazılı dilekçe yazın, bununla bununla ilgili beyanda bulunun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Görüntüleri izletecek misiniz?”Mahkeme Başkanı: “Efendim somut olarak söyleyebilirsiniz şu şu nedenlerle ben reddi

hakim talebinde bulunuyorum diyebilirsiniz.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Ben söylemiyorum bunu.”Mahkeme Başkanı: “Bunları, bunları uzun uzadıya anlatmaya gerek yok.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Bunun sizin mahkemenizin kaleminden gelen

dokümanlar bunlar.”Mahkeme Başkanı: “Efendim tartışmayalım buyurun, takın bakalım. Süreniz 15 dakikayla

sınırlı ona göre kullanın.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Sayın Başkanım böyle bir sınırlama yaparsanız ben

yapmıyorum o zaman.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim hayır tartışmayalım.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Hayır ben o zaman yapmıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tartışmaya hakkınız yok efendim. Tartışmaya hakkınız yok.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Yapmıyorum o zaman.”Mahkeme Başkanı: “Ben 15 dakika süre veriyorsam bunu uygulamak zorundasınız.

Bunun ileri gerisi yok.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Yapmıyorum o zaman.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Böyle bir adalet mi var?”Mahkeme Başkanı: “Efendim lütfen.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Mahkemeyle MİT’in arasındaki yazışmadan dolayı ben

Başbakana suikast yapacağım diye bütün ülkeye lanse edileceğim. Başbakan bunu söyleyecek ve ben bununla ilgili hakkımı savunamayacağım.”

Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim, lütfen tartışmayalım.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Ve MİT’te ihbarların hiçbir tanesini ortaya koyamayacak.

Koyabildi mi?”Mahkeme Başkanı: “Efendim araştırıyoruz, araştırdık.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Geldi Sayın Başkanım ikisi de, 2 tane farklı ihbar.”Mahkeme Başkanı: “Şöyle söyleyeyim bir dakika.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Gizlilik kararı içerisinde gönderin dediniz.”Mahkeme Başkanı: “Zekeriya Bey, Mehmet Zekeriya Bey.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Geldi mi, ihbarcının ismini gönderdi mi MİT size?”Mahkeme Başkanı: “Mehmet Zekeriya Bey, Mehmet Zekeriya Bey hangi hakim hakkında

reddi hakim talebinde bulunuyorsunuz gerekçeleri sıralayın 15 dakika içerisinde buyurun.”

40

Page 41: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:41

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Sizin 17.12.2010 tarihli 2010/824 değişik iş sayılı resen 21 nolu ara kararınız gereği MİT Müsteşarlığı benim Başbakana suikast yapacağıma ilgili bir yazı gönderdi malumunuz doğrudur zannediyorum. Bunun üzerine siz şu açıklamayla gelen belgeyi okudunuz mahkeme tarihinde ilk defa şu çerçeve içerisindeki kadar, yer kadar bir belge okundu. Şimdi bunun üzerine olanları izleyebilir miyiz, müsaade ederseniz? 146 numaralı Samanyolu 18.3.2011 tarih 2011-157 değişik 3-D nolu ara kararı Mehmet Zekeriya Öztürk talebi de kalem kaydınızdan alınan gelen evrak görüntüsü onu söylüyorum şimdi 1. Videoyu. 146 numaralı olan Samanyolu TV’den gelen. Görüntü dosyası, video dosyası birincisini açacaksınız. 146’da. O zaman sizin makineniz görmüyor. 146 numaralı 146.”

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Evet Sayın Başkanım o zaman ben şu an yapamam bunu çünkü gerekçelerim bunlar.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun sözlü olarak söyleyin.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Hayır niye sözlü olarak söyleyeyim?”Mahkeme Başkanı: “Peki efendim buyurun oturun, buyurun oturun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Yaptırmıyorsunuz.”Mahkeme Başkanı: “Yaptırmıyorum değil efendim beyanda bulunmak için 15 dakika

süreniz var. Beyanda bulunun diyorum.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Sayın Başkan (1 kelime anlaşılmadı) bunlar vardı sizin

getirttiğiniz, sizin getirttiğiniz görüntüler ben bunları niçin getirttim buraya?”Mahkeme Başkanı: “Efendim sizin sunduğunuz harici bellek onu taktık, çıkmadı.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Ama benim bakın yazıyor orda video, video görüntüsü

yazıyor.”Mahkeme Başkanı: “Açılmıyor mu, açılmıyor mu? Efendim sistem açmıyor. Tamam

açmıyor, yazılı olarak beyanda bulununuz veya şifahi, şifahi olarak beyanda bulunun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Sayın Başkanım şifahi olarak beyanda bulunmam benim

sizin mahkemeniz ve MİT müsteşarlığı arasında yapılan yazışmadan nasıl mağdur olduğumu Başbakanın nasıl bundan nemelandırdığını, mahkemenizin nasıl Başbakana bu işi servis ettiğini, kuvvetler ayrılığı ilkesi prensibine göre bunun olmaması gerektiği halde mahkeme heyeti tarafından şahsınızda gelen yazıyı okuduğu halde ben gelen görüntüden bunu ispat edebilecekken şifahen Başbakanın konuşmalarını nasıl aktarabilirim size?”

Mahkeme Başkanı: “Efendim o görüntüler neye ilişkindi?”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Başbakan.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “(2, 3 kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika Savcı Bey. Mehmet Zekeriya Bey o görüş…. (1 kelime

anlaşılmadı).”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Gelen görüntüleri ben bunlar için getirttim Sayın

Başkan.”Mahkeme Başkanı: “Onu söyleyin zapta geçsin.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Başbakanın 3 Şubat 2011 tarihinde Samanyolu

televizyonu muhabiri tarafından kendisine sorulan Ergenekon davasına, 1. Ergenekon davasında kendisine suikast yapılacağı yönde çıkan bir yazının sorulması üzerine vermiş olduğu cevap. Görüntünün olması lazım ki ben bunun kayda geçsin anlatıyım hiçbir bakın Sayın Başkanım yarın buranın Yargıtay’ı var, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi faslı var. Siz benim hakkımı neden elimden alıyorsunuz? Reddi hakim talebimdeki gerekçelerimi sunmamı neden ortadan kaldırıyorsunuz, neden bunları sınırlıyorsunuz, adalet mi bu? Sizin mahkemenize gelen bakın şunların hepsi, şu klasörün hepsi.”

Mahkeme Başkanı: “Mehmet Zekeriya Bey reddi hakim talebi.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Şu klasör benim gerekçelerim.”Mahkeme Başkanı: “Reddi hakim talebi yazılı olur. Siz 2 satır, 2 satır.”

41

Page 42: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:42

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Yazılı hale getirdim, bunlar tutanağa geçsin.”Mahkeme Başkanı: “2 satır bir dilekçe verdiniz burada gerekçelerinizi belirttiniz. Kendinize

göre kendinize göre.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Sayın Başkanım ben bunun tümünü yazılı hale

getiremem mahkemenizde var.”Mahkeme Başkanı: “Efendim onu verebilirsiniz delil olarak.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Bakın yazılı hazırlamış olduğum dilekçem var. Bu

beyanlarımdan sonra ki bu da beyanda bulunarak şu dilekçeyle ben reddi hakim talebi yapma hakkına sahibim. Atıfta bulunarak diyorum ki, 5 Aralık 2011 tarihinde bu celsedeki beyanlarım doğrultusunda ve diğer işte duruşma tutanakları, mahkemeye gelen evraklar doğrultusunda reddi hakim talebimi yapıyorum diyorum bunu izlettirmiyorsunuz, siz koymuyorsunuz ortaya. Bu kayda girmiyor görüntülü kayıt yapıyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim sistem vermiyor.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Ben mi yapıyım onu Sayın Başkan?”Mahkeme Başkanı: “Sisteme uygun plan program yok o nedenle olmuyor.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Daha önce vardı.”Mahkeme Başkanı: “Beyanda bulunun (1, 2 kelime anlaşılmadı) Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Ben hayır yok bunu şimdi yapacağım, programı yükletin

Sayın Heyet olarak.”Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam.” Saatin 12:20 olduğu görüldü. Duruşmaya 13:30’a kadar ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk huzura alındı.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Sayın Başkanım önce şunu vurgulamak istiyorum.

Buradaki her şeyi ben sizin bu yargılama esnasındaki hukuk kişiliğinize, hukuk insanlığınıza güvenerek bunu asla şahsi bir mesele olarak yapmadığımı bilmenizi ist…”

Mahkeme Başkanı: "Güveni hiçbir zaman yitirmeyelim Mehmet Zekeriya Bey.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Anlamadım.”Mahkeme Başkanı: "Güveninizi hiçbir zaman yitirmeyin diyorum, yani rahat bir şekilde

güven duyabilirsiniz buyurun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Hayır bu bu şahsi sebeplerden dolayı değil yani.”Mahkeme Başkanı: "Tamam buyurun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Başta arz etmiştim gelen yazıyı ve sizin oturumdaki

gelen yazıyı okumanızı. Şimdi müsaade ederseniz görüntüleri izleyebilir miyiz? O ilk başlangıcındaki haber girişini.”

Salonda sesli ve görüntülü video izletildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Şimdi de 19:10’a alalım. Bu ana haber 31 Ocak şey 31

Ocak tarihli ana haber. Haberin içeriği de.”Mahkeme Başkanı: "Haberin içerinden bahseder misiniz?”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Haberin içeriği şimdi anlatıyor. Sesi açar mısın biraz?”Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye başlandı.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye ara verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Görüntüler falan dikkatinizi çekiyor değil mi Sayın

Hakim Bey?”Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye devam olundu.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye ara verildi.Mahkeme Başkanı: "Zapta geçmesi açısından beyanda bulunabilirsin, görüntüler

konusunda.”

42

Page 43: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:43

Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye devam olundu.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye ara verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “İşte belge delil olarak sunuyor haber bunu.”Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye devam olundu.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye ara verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Sayın Haşıloğlu işadamının ismini belgede silip vermişti

bana. Ertesi gün Radikal gazetesi o ismi yayınladı Sayın Haşıloğlu bilginiz vardır umarım.”Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye devam olundu.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye ara verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Şimdi burası önemli bakın.”Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye devam olundu.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye son verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Şimdi burada bu haber bitti Sayın Başkanım. Ertesi gün

yani 1 Ocak düzeltiyorum 1 Şubat 2011 tarihli TRT ana haber Başbakan Kazakistan’a giderken yine Samanyolu Tv’nin muhabiri Başbakana soru soruyor ve cevap izleyebilir miyiz onu 1. videoda 16:26. O flash bellekten açarsanız. Flash bellekten açarsanız. Tamam TRT’den gelen 1. ilk olan evet. 1. de 16:26 zamanlama. Sonlara doğru gideceğiz epey gideceğiz 16:26.”

Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye başlandı.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye son verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Şimdi 2. videoya geçelim devamı orda. TRT böyle

göndermiş 2 parça halinde Sayın Başkan. 2. videoyu açarsanız baştan başlayacak devam edecek zaten.”

Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye başlandı.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye ara verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Bu soru da önemli Sayın Başkanım.”Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye devam olundu.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye ara verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Şimdi 2. sorunun ilgisi yok diyeceksiniz ama cevapta

ilgiyi göreceğiz Sayın Başkanım.”Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye devam olundu.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye ara verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Şimdi burası önemli bakın.”Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye devam olundu.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye ara verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Şimdi geliyor Sayın Başkanım konuya ilişkin.”Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye devam olundu.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye ara verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Şimdi geliyor Sayın Başkanım.”Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye devam olundu.Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye ara verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Kesebiliriz burada.”Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye son verildi.Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Şimdi Sayın Başkanım gördüğünüz gibi Sayın

Başbakan.”Mahkeme Başkanı: "Bu görüntülerin reddi hakim talebiyle ne alakası var onu izah edin?”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Şimdi devam ediyorum. Bu gelen gerekçelerden.”Mahkeme Başkanı: "Süreniz, süreniz 5 dakika kaldı onu hatırlatmak istiyorum buyurun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk : “Gelen gerekçelerden bir tanesi. Şimdi yine

ilişkilendirildiğim suikast konusu ile ilişkilendirildiğim şahıs Saipir Debzlelvidze. Mahkemenizden

43

Page 44: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:44

talep ettim, Saipir Debzlelvidze’nin suikastla ilgili olarak telefon tapesi iddianamenin 794 ve 799. sayfalarınca Tuncay Hacıbektaşoğlu adıyla kaydedilmiş. Şimdi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına terörle mücadele şube müdürlüğünün göndermiş olduğu yazıda 8.7.2011 mahkememizin yazısına binaen gelen cevap. Diyor ki; Saipir Debzlelvidze isimli şahsın yabancılar şube tarafından gözaltına alındığı, 18.7.2007 tarihinde salıverildiği bildirilmiştir. Şimdi tarih 18 Temmuz 2007. İddianamenin 794 ve 799. sayfalarında söylenen tape 3268 tarihini söylüyorum 17.7.2007. Yani yabancılar şubeden gözaltındayken salınmadan bir gün önce. Demek ki; Saipir Debzlelvidze’ye arama emrini ver diyen polis Sayın Başkanım gelen yazı ve iddianamedeki ve ek delil klasörlerindeki tape kayıtları böyle polisin gözetimi altındaki beni arıyor Saipir Debzlelvidze. Bu diğer bir gerekçe. Bunu iddianameye yazan sayın savcılarımız. Devam ediyorum daha önce.”

Mahkeme Başkanı: “Mehmet Zekeriya Bey reddi hakim talebiyle ilgili olarak beyanda bulunun. Yani delilleri şöyle, doğruluğu yanlışlığı onu daha sonra değinirsiniz.”

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Hayır ondan bahsetmiyorum ben zaten doğruluktan yanlışlıktan bahsetmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Ne maksatla size söz verildiğini biliyorsunuz.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Şimdi Milli İstihbarat Teşkilatının göreviyle ilgili kanunu

daha önce arz etmiştim. MİT’in 9.5.2008 tarihinde mahkemenize gönderdiği bir yazıyı gündeme getirmiş beyanımda sunmuştum. Şimdi bir yazı daha var elimde. Mahkemeniz bunu tarafıma verilmesine karar verdi 15.1 düzeltiyorum evet 15.1.2009 tarihinde mahkemenize ulaşmış yazı Sayın Başkanım. Bu sizin resen almış olduğunuz bir karar. Diyorsunuz ki; MİT Müsteşarlığı gönderdiği yazıların delil olarak kullanılmayacağına dair yasal dayanağı bize göndersin. MİT’te size yasal dayanağı göndermiş. İlgi A yazıya konu ihbar mektubu ve ekibindeki CD’lerin müsteşarlığımıza gönderilmesine müteakip yapılan araştırma ve çalışmalarla ilgili hususlar ilgili C, D yazılarımızda belirtilmiş olup söz konusu ihbar mektubuyla ilgili orijinal CD’lerin kopyası ilişikte gönderilmiştir. Ayrıca ilgi A yazıya konu kitapçık ve bilgi notu örnekleri yazı (1 kelime anlaşılamadı) talebi üzerine ilgi D yazımızla gönderilmiştir. Bu şemayla ilgili ve Tuncay Güney’in beyanlarıyla ilgili ve bunun üzerine devam ediyor. Üç diyor ki; 2937 sayılı devlet istihbarat hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun Milli İstihbarat Teşkilatının görevleri başlıklı 4. maddesi özetle; Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine, Anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında Milli Güvenlik İstihbaratının devlet çapında oluşturmak ve bu istihbaratı Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekterliği gerekli kuruluşlara ulaştırmak. İstihbarata karşı koyma; söz konusu istihbarat 2937 sayılı kanunla sayılan ve yukarda belirtilen görevlerin yerine getirilmesi amacıyla kullanılabilmektedir. 2937 sayılı kanununun 4. maddesi uyarınca yukarıda belirtilen makamın istihbarat istek ve ihtiyaçlarını karşılamak müsteşarlığımızın görevi olup, istihbari bilgiler yasal görevin yerine getirilmesinin gereği olarak değerlendirmek suretiyle gizlilik dereceli olarak ilgili kurum, kuruluşlara iletilmektedir. Anayasada ve Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda kanunda öngörülen esaslara uyulmadan ya da usul kurallarına aykırı düşen yöntemlerle elde edilen bilgi ve belgeler kanuna uygun olarak delil olarak nitelendirilmemektedir. Müsteşarlığımızca yürütülen faaliyetler çerçevesinde meydana getirilen istihbarat ise istihbarat metot ve prensipleri çerçevesinde haber toplama faaliyetleri kapsamında çeşitli kaynak ve araçlardan temin edilen ham bilgilerin ki bunlar somut bazı bilgi ve belgelere dayanacağı gibi dokümanti edilerek belgeye dayandırılması imkanı olmayan duyuma dayalı bilgilerde olabilmektedir, istihbarata dönüştürülmesidir bunların. Şimdi bu bağlamda MİT diyor ki size, biz bunları delil olarak kullanamayacağınızı bu şekilde açıklıyoruz. Bu kararı ben bir önceki duruşmada Cuma günü aldım. Bugüne kadar sanıkların tümünden saklanmış bir yazı. Şimdi 30.11.2010 tarihli gelen mahkemenizin isteği üzerine bütün şahıslarla ilgili MİT’ten bilgi

44

Page 45: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:45

istenmiş, benimle ilgili haneye bakıyoruz Sayın Başkanım; Mehmet Zekeriya Öztürk mahkemenizin MİT’te görevli olup olmadığımı sorması dışında MİT’in kayıtlarında adımın geçmediği söyleniyor. Aynı şekilde Mete Yalazangil için aynı şekilde Saipir Debzlelvidze için bu tür açıklamaları göndermiş 30.11.2010 tarihinde. Şimdi mahkemenize birçok bu taleplerim doğrultusunda Emniyet Müdürlüğünden ki, bir tanesinin eki 737 sayfa, 51 vaka incelendi benim adım yok. Saipir Debzlelvidze ve Tuncay Hacıbektaşoğlu’yla, Vatan Bölükbaşı’nın isimlerinin geçtiği ihbarlar var benimle ilgili yok. Hakeza yine mahkeme heyetiniz hem talebim hem de resen almış olduğu kararlar doğrultusunda savcılıklara yazı yazıldı. Hakkımda soruşturma olmadığı söylendi. Şimdi gelinen durumda sonuç itibariyle haberlerde izlediğiniz gibi bir, Samanyolu Televizyonu başta olmak üzere açıkça söyleyeyim iktidarı ve Adalet ve kalkınma Partisine doğrudan muhalif olmadan, yanında yer alan basın beni bu şekilde infaz etti bir. İkincisi tam seçimlere 4 buçuk ay kala, bugüne kadar gelmeyen bir MİT yazısı daha önceden bu konuda Mete Yalazangil vasıtasıyla mahkemenize ulaşan yazılarda adım geçmediği halde Ocak 2011’de bu yazının gelmesi ve sizin bunu okumanız ve seçimlere 4 buçuk ay kala ki, basın bunu seçim (1, 2 kelime anlaşılmadı) diye adlandırıyordu. Bu sürede Başbakanın eline bir siyasi oyun oynama, manevra yapma, rant elde etme, siyasi kazanç elde etme ve bu yolla da benim ismimi kullanarak, benim ismimi deşifre ederek adeta suçluymuşum gibi göstererek MİT belgesini delil olarak sundurarak deşifre olmama 10 aydır bu konuda yazılmasına, çizilmesine hala gündemde kalmasına ve ilk defa heyetinizin ve şahsınızın mahkemede bir gelen yazıyı içeriğinin tümünü varana kadar okuması sebebiyle gelmiş olduğum bu noktada mahkemenizle MİT arasındaki yapılan yazışmaların hesabı sorulmamıştır ve 2 tane ihbar cevabı göndermiştir MİT müsteşarlığı. Bunlardan bir tanesi nasıl yardım edebilirim, 2. gönderdiğinde diyor ki, ben bunları bir müsteşarlığımızca muhtelif haber toplama vasıtaları kullanarak elde edilen istihbarat mahiyetteki hususlar çevresinde hazırlanmıştır diyor benimle ilgili bir kısmı var.”

Mahkeme Başkanı: “Beyanınızı toparlayın.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Bu çerçevede muhtelif kaynaklar kullanarak derlenen

istihbarat mahiyetindeki bilgiler ilgili bir açıklama bulunmazsa mümkün görülmemektedir. Oysa sizin burada dediğiniz şu MİT’e; bana gizlilik prensipleri içerisinde bunu gönder diyorsunuz. Bunu da size gönderemeyeceğini söylüyor. Sonuç itibariyle deşifre olmamı ve Başbakana siyasi malzeme haline dönüşmemi MİT’le aranızdaki beni ilgilendirmiyor orası Milli İstihbarat Teşkilatıyla Mahkeme Heyetiniz arasındaki yazışmalar (1 kelime anlaşılmadı) ortaya çıktığından ve buna da sizin müsaade ettiğinizden, sizin yönünüzdeki reddi hakim talebinin kabulünü arz ve talep ediyorum saygılarımla.”

Ret talebi konusunda görüşü sorulan iddia makamı.Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sayın Başkan her ne kadar Sanık Mehmet

Zekeriya Öztürk bugünkü duruşmada Mahkeme Başkanı Sayın Hasan Hüseyin Özese hakkında ret talebinde bulunmuş ise de talebin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 22 ve devamı maddelerinde sayılan nedenlerden birisine dayandırılmadığı, soyut şahsi değerlendirmeler dışında hakimin reddini gerektiren tarafsızlığından şüphe uyandıracak bir neden ve delil gösterilmediği, yine ret isteminin sırf yargılamayı uzatmak amacıyla yapıldığı açıkça anlaşıldığından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 31. maddesi 1. fıkrası gereğince ret isteminin geri çevrilmesine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur.”

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Yazılı talebimi de veriyorum.”Talep konusunda karar verilmek üzere duruşmaya ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Bu sırada bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Ayşe Çiğdem Tezeller ile tutuksuz

sanıklardan Sanık Sami Hoştan’ın geldikleri görüldü. Huzurdaki yerlerine alındı.Talep incelendi.

45

Page 46: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:46

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Her ne kadar Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese

hakkında reddi hakim talebinde bulunmuşsa da, gerek bu talebin süresinde yapılmaması, gerekse somut bir delile dayanmaması dikkate alınarak, CMK 31. maddesi uyarınca reddi hakim talebinin geri çevrilmesine.

Sanığın kararın tefhiminden itibaren 7 gün içerisinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine başvurma hakkının bulunduğunun bildirilmesine.

2-Birleşen dosya sanıkları İsmet Reçber, Kenan Özay, Selçuk Özkan ve Erkan Ayyıldız’ın savunmalarının alınması için bir dahaki duruşmada hazır edilmesi için ilgili mercilere yazı yazılmasına oybirliği ile karar verildi.

Açıklandı.Açık duruşmaya devam olundu.Sanık Boğaç Kaan Murathan daha önce tespit edilen kimliği tahtında huzura alındı.Kendisine doğrudan soru sorma işlemine devam olundu.Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal söz istedi verildi: “Aziz ve Muhterem Başkanım öncelikle saygılarımı

tekrardan size sunuyorum. Şimdi ben küçük bir, kısa bir şeyi arz etmek istiyorum, size derdimi. Efendim burada benim huzurdaki hiçbir sanıkla aramda bir problem yok. Beni bir 10 saniye bir dinlerseniz bir konuda. Bir 10 saniye kısa bir 10 saniye efendim. Tamam soracağım.”

Mahkeme Başkanı: "Şimdi Bedirhan Bey size yorumlarınızı, görüşlerinizi, düşüncelerinizi.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yok görüş değil bir sıkıntımı anlatacağım size bir sıkıntı.”Mahkeme Başkanı: "Şu an için, şu an için söylenecek bir durum yok.”Sanık Bedirhan Şinal: “10 saniye 10, soruma geçeceğim 10 saniye efendim. Şimdi ben

burada hiçbir sanıkla bir sıkıntım yok aramda, bir problemim yok. Sizin takdir buyurduğunuz nedenlerden dolayı burada jandarma görevlileri inanın nefesleri ensemiz, ensemden düşmüyor yani nereye gitsek adamlar peşimde. Ya efendim çok bunaldım benim kimseyle huzurdaki sanıklara sorun bir dertleri varsa desinler evet problemliyiz beni ayrı tutun ama öyle bir yere attılar ki bizi orada.”

Mahkeme Başkanı: "Bunlar duruşmada söylenecek şeyler değil. Dilekçe verirsin.”Sanık Bedirhan Şinal: “(1 kelime anlaşılmadı) ama.”Mahkeme Başkanı: "İlgili cezaevi idaresine dilekçe verirsiniz. İlgili komutanlığa dilekçe

verirsiniz.”Sanık Bedirhan Şinal: “Cezaeviyle alakalı değil sizle alakalı.”Mahkeme Başkanı: "Şu anda söylenecek şeyler, sorunuz sorunuz varsa onu alalım

buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama bu konuda bir yardımcı olun yani Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun, tamam, tamam. Buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Dışarıda öldük, buz tutacağız yani en sonunda. Şimdi efendim

sorularıma gelecek olursak ben müsaadenizle Sayın Boğaç Kaan Murathan’a sorularıma devam edeceğim. Şimdi bu dosya kapsamı şimdi öğleden önceki oturumda sorduğum avukatı ile alakalı sorduğum sorularla alakalı bu soruları sormamın sebebi ve gerekçesi Sayın Başkanım, şimdi sizin aklınızda benim bu itiraflar verdiğim ifadelerden dolayı soruma geleceğim buradan soruma bağlayacağım. Yaptığım itiraflardan dolayı şimdi insanların aklında bazı soru işaretleri var. Şimdi Burak Bekiroğlu bu olayda çok sık ismi hani bazı dolaylı da olsa şeyli de olsa geçtiğinden dolayı hani ben bu soruları soruyorum ki ben onu kimseyi itham etmiyorum burada, soru soruyorum ki açığa çıksın Sayın heyetiniz, siz büyüklerimiz, Sayın savcılar burada daha doğru karar verebilsinler diye. Adalet gereği gerçek tak… hani tecellisi için ben bu soruları soruyorum. Kimse burada yanlış anlamasın, kimseyi de itham ettiğimde yok bir olayla alakalı. Şimdi efendim diğer

46

Page 47: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:47

bir husus ben Sayın Boğaç Kaan Murathan’a şu soruyu yönelteceğim. Kendisi 3 yıldır bu dosyadan 3 yıl ve veya fazla bir süredir bu dosyadan tutuklu. Şimdi malum olduğu üzere dosyanızda benim vermediğim ifadelerde Sayın Boğaç Kaan Murathan’ın kendisine eylem talimatını verdiği iddia edilen kişi Sedat Peker. Şimdi ben kendisine sormak istiyorum. Kendisi burada Sedat Peker’in manevi oğlu olarak sözde iddia işte, manevi oğlu olarak Boğaç Kaan Murathan’a böyle bir eylem talimatı verdiği, işte kendisinin de bizi azmettirdiği falan filan öyle ifadelerde geçiyor. Şimdi ben merak ediyorum. Kendisine de soruyorum, bir örgüt var iddia ediliyor. Bu örgütün kendisi 2. adamı ancak ne hikmetse örgütün 1. adamı neden tutuklanmamıştır sizce? İddia edilen yani bu dosyada sizden üst konumda görünen Sedat Peker’in olmamasının sizce gerekçesi nedir?”

Mahkeme Başkanı: "Efendim bu Boğaç Kaan’ın cevap vereceği bir konu değil.”Sanık Bedirhan Şinal: “Soru olarak yöneltiyorum.”Mahkeme Başkanı: "Cevap vermek zorunda değilsiniz. Bir düşünce bir kanaat

sorusudur.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Vere de bilirim. Vere de bilirim.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ya kendisi burada yargılanıyor adamı olarak yani bir kişinin adamı

olarak ama o insan nedense, ne hikmetse lider olarak yargılanmıyor. Bunun nedeni nedir yani acaba? Bunun kendisinde bir cevabı var mıdır?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bana iddia edilen şey C27 nolu koğuşta kaldığım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim ses gelmiyor biraz daha yakın.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bana iddia edilen, Sayın Başkanım bana iddia edilen konu

C27 nolu koğuşta kaldığım üzerinden bir iddianame yapılıyor ve Bedirhan Şinal’ın bizim vermiş olduğumuz itiraz dilekçelerinden sonra emniyet yetkilileri tarafından tekrar imzası olmayan bir ifade alınıyor ve bunlar karmanlanıyor ve bir iddianame ortaya çıkıyor. Bu iddianamede Sedat Beyin zaten Kandıra 2 nolu F tipinde olduğu görüşemediğimiz, görüşemeyeceğimiz telefon kayıtlarında hiçbir şekilde irtibatımız olmaması ve anladığım kadarıyla bize oturturmuş oldukları iddianamede ufakta olsa bir delil yok ki hani sonuca doğru gidilsin. Çünkü söylenilen iddia makamının yapmış olduğu iddianamede söylenilen çoğu şey beni yansıtmıyor. Benimle alakalı konuları yansıtmıyor. Aynı koğuşta yatmamışım. Onun haricinde dışarıda aynı koğuşta yatmamışsam görüşebilmediğim belli. Biz bir de 12 Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanırken 2 sene sonra karara çıkacak bir davada Ergenekon mahkemesine bağlandığımızdan dolayı o 1 senelik süreçte işte burada ifade vermemizle alakalı geçti toplam 3 yılı geçiyor. Benim düşüncem Bedirhan Şinal’ın daha önce vermiş olduğu ifadede şöyle söylüyordu ancak onun ifadeleri üzerinde bir cevap verebilirim. Diyordu ki burada Boğaç Kaan üzerinden Sedat Peker’e bu konuyu bağlayacaklar ve onun Ergenekon’da olmasıyla onu bir terör örgütü veya bir suç örgütü lideri gibi gösterecekler. Ondanda başka birine bağlayacaklar diye bir ifade vermişti.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani onun verdiği şu an o vermiş olduğu ifade bana

mantıklı geliyor. Yani yoksa ama şöyle de bir durum var. Dediğim gibi benim polislerle kişisel bir şeyim var yani polislerin bana kişisel bakmaları negatif yani herhangi bir siyasi partiyle, herhangi bir oluşumla veya herhangi bir yani hani karşısında olduğum bir insan değil normal bir insanım yani böyle düşüncelere normal herkes kadar olan aşırı derecede tepki veren bir insan değilim. Elhamdülillah Müslümanım ondan dolayıdır. Yani oradan kademeli olarak düzenlemeye çalıştıkları bir plan olabilir. Bu da Bedirhan Şinal’ın ifadelerinden çıkardığım.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Benim ifadem evet yani ben şunu söylüyorum biz bu dediğim Sayın Boğaç Kaan Murathan’ın işte dediği şey aynen doğrudur. Ben bunu beyan ettim. Fakat ben şunu diyorum. Diyorum evet yani siz burada yargılanıyorsunuz ama ne diye yargılanıyorsunuz? Siz ne diye yargılanıyorsunuz burada Sayın Boğaç Kaan Murathan?”

47

Page 48: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:48

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sedat Peker ile İlhan Selçuk’un arasındaki husumetten sebep benim Bayrampaşa cezaevinde böyle bir eylem planı gerçekleştirdiğim, böyle bir emri Bayram Demir’e verdiğimden dolayı.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani Sedat Peker’den dolayı bu iş olduya geliyor öyle değil mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sedat Peker husumet var.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet, yapılan, evet.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sedat Peker eylem talimatı Boğaç Kaan oğlu olduğu manevi oğlu

olduğu iddia edilen kişiye talimatı veriyor. Bu kişi de sözde bizi azmettiriyor.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama ne hikmetse soruşturmada hedef olan Sedat Peker şu an

bizim soruşturmamızda tutuklu değil.”Mahkeme Başkanı: "Cevabını verdi efendim.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bir diğer sorum. Yani siz, ben şimdi olay içeriğine gireceğim Sayın

Başkanım. Olay içeriğine girmeden önce Sayın Boğaç Kaan Murathan’a şöyle bir soru yöneltmek istiyorum. Siz Kenan Ali Gürsel’i tanıyor muydunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tanımıyorum, tanımıyorum.”Sanık Bedirhan Şinal: “Kenan, tanışıklığınız yok yani.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok.”Sanık Bedirhan Şinal: “Hakan Çillioğlu’nu tanıyor musunuz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “İsmen basından, medyadan duyduğum kadarıyla, onun

haricinde bir diyalogum veya bir oturmuşluğum, içmişliğim yok.”Sanık Bedirhan Şinal: “Siz Hakan Çillioğlu’nun, Kenan Ali Gürsel’i öldürdüğü dönemde

nerdeydiniz, cezaevinde miydiniz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben o dönemlerde 20 yaşlarında falandım. Cezaevlerinde

falan değilim benim.”Sanık Bedirhan Şinal: “O zaman Sedat Peker ile bir irtibatınız var mıydı peki?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tanışıyoruz. Tanışıyoruz yani irtibatımız bu derecede.”Sanık Bedirhan Şinal: “Tanışıyorsunuz. Peki Hakan Çillioğlu’nun, Kenan Ali Gürsel’i

neden öldürdüğü konusunda bir fikriniz var mı acaba bu konularla alakalı, bu cinayetle alakalı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok yani bildiğim bir şey yok.”Sanık Bedirhan Şinal: “Olayın şeyinde vakıfında değilsiniz yani.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani bildiğim kadarıyla aralarında bir husumet var…”Sanık Bedirhan Şinal: “Siz şimdi olayda bizim, içeriğe giriyorum Sayın Başkanım

müsaadenizle. Şimdi olayda iddia ediliyor ki sizle biz C27 koğuşunda yatmışız benim kabul etmediğim ifadelerde bunlar beyan ediliyor.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet, evet.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani sizin bu sizinle bu koğuşta yattık mı yani beraber aynı bir

sohbet ettik mi veya o ifadelerde iddia edildiği gibi sizinle beraber kalıp başka bloklara geçişlerimiz oldu mu veya bu iddia edilen bu Sarı Serdar denen şahısla birlikte kaldık mı? Yani bir de şu var sizin kaldığınız dönemde cezaevinde koğuşunuzda Akın Büyükoğlu diye şahıslar var mıydı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi imzasız ifadenizde şöyle söylüyor efendim. Diyor ki, Boğaç Kaan Murathan ile ben C27 nolu koğuşta numarasını hatırlamadığım B, B blokta bir koğuşa geçtik. Bu koğuşta Boğaç’ın adamı olarak bildiğim Sarı Serdar isimli şahısla ayrıca Akın Büyükoğlu isimli Akmerkez’de silahlı çatışma olayından dolayı tutuklu bulunan şahısta bu koğuştaydı diyor. Yani dedirttiriliyor dediğine göre. Duyduğum kadarıyla Boğaç, Akın Büyükoğlu’nu bu koğuşta kolluyordu. Sarı Serdar’ın fotoğrafını görsem tanıyabilirim. Şimdi efendim gelen evraklarda zaten Bedirhan Şinal’ın C27 nolu koğuştan tahliye olduğu belli. Yani

48

Page 49: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:49

Bayrampaşa’dan gelen evraklarda. Benimde B bloktan B7 bloktan, Kandıra 1 nolu F tipine geçtiğim belli bu süreç 2 buçuk aylık bir süreç. Şimdi Bedirhan Şinal diyor ki biz diyor C27 nolu koğuştaydık oradan Boğaç ile beraber Sarı Serdar’ın olmuş olduğu, Akın Büyükoğlu’nun olmuş olduğu koğuşa geçtik diyor. Şimdi öncelikle daha öncede dedim belki hep tekrar yapıyorum ama bunu anlatabilmem için çok önemli. 300 kişilik koğuşlar var efendim. Akın Büyükoğlu, Sinan Çetin bunlar 1 numaralı şahitlerdir zaten. Çünkü diyor ki biz diyor C27 nolu koğuşta denilen Sinan Çetin’de olduğu bir ortamda konuştuk diyor efendim. Şimdi Sinan Çetin’in olduğu ortamda biz Sinan’ı şahit göstermiştik mesela yani mahkemede istemişti 12. Ağır Ceza Mahkemesine bir türlü dinlenemedi. Akın Büyükoğlu denilen kişiyle ben B7 koğuşunda ve B14 koğuşunda yattım. Akın, Tuba denilen bir mankenle aralarında olan bir şeyden dolayı cezaevine silahlı bir olay yaptırdığından dolayı geliyor. Bizim koğuşta yatıyor. B7’de ve B14’de yatıyor.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Burada bir müdahalem olabilir mi bir soru daha ekleyeceğim burada. Şimdi bu Akın Büyükoğlu dediğiniz şahıs kaç yaşındadır acaba, sizin dostunuz mudur arkadaşınız mıdır?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Dışarıdan tanıdığım bir arkadaşım 40 küsur yaşlardaydı.”Sanık Bedirhan Şinal: “40 küsur Akın Büyükoğlu beni tanır mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tanımaz diye düşünüyorum.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sizin arkadaşlığınız şeyinde yani Akın Büyükoğlu’nun beni

tanıdığına dair size hiçbir izlenim yarattı mı veya hiçbir öyle bir şey hissettiniz mi?”Mahkeme Başkanı: "Akın Büyükoğlu’ndan, Büyükoğlun’dan Bedirhan Şinal’ı tanıdığına

dair herhangi bir şey duydunuz mu?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Akın Büyükoğlu 40 küsur yaşlarında Erdal Acar ile ortaklık

yapmış, işadamı bir adamdır. Yani gittiği yerler elit yerlerdir yani kalbü, kalb… kalburüstü dediğimiz sınıftan bir insandır.”

Mahkeme Başkanı: "Anladım da yani Bedirhan Şinal’ı tanır mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır, hayır ama biz aynı koğuştaydık.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi peki.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bedirhan Şinal’la ne bizim koğuşa geldi ne biz onla o

koğuşa gittik.”Sanık Bedirhan Şinal: “Diğer, diğer bir önemli soru. Şimdi eğer ki ben bu ifadeyi vermiş

isem yani ben Ak… hayatımda Akın Büyükoğlu’nu görsem yolda tanımam. Bana dese ki Akın Büyükoğlu aaa derim harbi sen Akın Büyükoğlu musun? Yani şimdi ben eğer Akın Büyükoğlu’nu tanıyor, yani ben tanımıyorum bu adamı o ifadede benim Akın Büyükoğlu şimdi o koğuşta aynı koğuşta olduğunu bilmem bile mantık dışı. Ben kalıyorum C27’de o insan kalıyor B14’te.”

Mahkeme Başkanı: "Sorunuzu alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani bu koğuşta biz sizle beraber kaldık mı Akın Büyükoğlu’nu

benim sizi sizce ben oraya Akın Büyükoğlu’nu ben mi eklemişim? Yani o ifadeleri Akın Büyükoğlu beni tanımadığına göre, ben onu tanımadığına göre o Akın Büyükoğlu nasıl girmiş oraya sizce?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Burada benim anladığım kadarıyla Bedirhan Şinal bu ifadeleri ben vermedim dediğinden dolayı bir bilgi Bedirhan Şinal’a veya bu hazırlanmış ama bu hazırlanmış olduğu yerde imzası da yok yani Akın Büyükoğlu’nun dosyaya girdiği yerde kendi imzası da yok.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani bu bilgi şu yüzden konul…”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Atmadım diyor.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bu bilgi şu yüzden konulmuş olabilir mi yani bu insan bak burada

yatmış ki bak yani Akın Büyükoğlu’nu da biliyor bu adamla birlikte aynı ceza aynı koğuşta yatmış.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet, görünen o.”

49

Page 50: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:50

Sanık Bedirhan Şinal: “Öyle bir bilgi olabilir yani öyle değil mi? Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bir de burada Sarı Serdar diyor efendim. Mesela Sarı

Serdar ile ilk ifadesinde Emre isimli Boğaç lakaplı kişi yani Cumhuriyet savcılığına vermiş olduğu ifadesinde Üsküdar’da bir çay bahçesi olduğunu söylüyor. Yanı dışarıda olduğunu söylüyor cezaevinde yattığını söylemiyor. Ama buradaki ifadede Sarı Serdar cezaevinde karşılaştığı biri oluyor. E, elinizde efendim siz istediniz biz daha önce avukatım aracılığı ile cezaevlerinden getirtmiştik ama sizin vermiş olduğunuz ara kararla tekrar C27, B14’ün cezaevi listelerini istediniz. Orada bakarsanız zaten Sarı Serdar diye birisi yok. Zaten Sarı Serdar denilen birisi oradaysa tutuklanması lazım. Ama Sarı Serdar diye geçen başka biri alınıyor emniyete. Emniyete alındıktan sonra ifadesi alınıyor ve bırakılıyor. Bu kadar olayda benim aracım olan benim söylediğimi gidip insanlara ileten ve onlara bu eylemleri yaptıran bir kişinin Emin Gürses ile bağlantısı olduğu denilen kişinin bu ifadede öyle. E şimdi Bedirhan Şinal’ın vermiş olduğu ifadelere göre hani bu yalan ifadelerine göre hani iftira attığını söylediği iftira şeylerine göre bulunması lazım. Bu insan bulunmuyor ve bulunmamasıyla beraber ortadaki bağ ve köprü olan insan bu en önemli insan. Neticede biz o koğuşa gidiyoruz Emin Gürses, Emin Gürses’in telefonları sizin dosyada var efendim. Yani benim konuştuğum telefonlarda var. Sarı Serdar’ın teşhis edilme bakımından onun telefonları da incelenirse zaten Sarı Serdar diye birinin hem onunla hem benimle görüştüğü veya onunla görüşüp görüşmediği görülürse benim Sarı Serdar diye bir tanımadığım, hayatım boyunca böyle bir insanla karşılaşmadığım, aynı cezaevinde yatmadığım böyle bir arkadaşım olmadığı da belli.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi diğer bir husus biz aynı cezaevinde kalmadık. Beraber yatmadık. Peki sizinle dışarıda siz hiç Reyna veya Şiva adlı bu kulüplere gittiniz mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “2002’lerde, 2001’lerde, 2003’lerde Reyna denilen yere gidiyordum efendim. Ama ben Beyoğlu tarafı benim hani eğlenme veya gittiğim yerlere hitap eden bir yer olmadığından dolayı, sıkıntılı yerler olduğundan dolayı ben restoranları içerisinde olan bir restorana restoranında oturup tabiri caizse hani piyasayı seyretmeye ve eğlenmeye gittiğim yerler buralardı evlenmeden önce. Ama 2004 yılından sonra benim 2007 yılında yakalandıktan sonra cezaevine girdikten sonra evlendikten sonra iş konuları yani o tarihlerde hiç ne Reyna’ya gittim ne başka bir yere gittim.”

Mahkeme Başkanı: "Yani 2004 yılından sonra Şiva isimli kulübe gittiniz mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır, hayır gitmedim efendim.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şiva, Şiva isimli kulübün kime ait olduğunu biliyor musunuz peki,

sahiplerini yani dosya kapsamında konulan bilgiler.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bilmiyorum yani bilmiyorum.”Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim bu Şiva adlı kulüpte herhalde dosyada okuduğumuz

kadarıyla rahmetli Dündar Kılıç’a ait onun akrabaları tarafından yönetiliyor. Yani ne hikmetse ölülerde, dirilerde her türlü giriyor dosyaya yani.”

Mahkeme Başkanı: "Gitmedim diyor siz sorunuzu sorun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi diğer bir husus, siz bana bomba, silah, molotof ondan sonra

ses bombası yapılacak malzemeler yani eylem yapılacak malzemeler bana verdiniz mi yani sizle görüştük mü, verdiniz mi yani cezaevinde görüşmedikse dışarıda.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam soruyu sordunuz.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben Bedirhan Şinal’la az öncede beyan ettiğim gibi bir

ortamda hiç bulunmadım. Bulunmamamın yanı sıra yani ona vermememin yanı sıra benim hayat görüşüme göre bomba, molotofkokteyli, ses bombası hayatımda kullandığım şeyler değil. Herkes kavga eder, herkesin başından sıkıntılar geçebilir, herkes emniyete düşebilir ama bunlarda da benim düşebileceğim şartlar ve şekiller bellidir. Yani bombayla, ses bombasıyla

50

Page 51: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:51

veya bunları bir şekilde düşündürecek şeylerle hayatım boyunca hiç emniyete düşmedim, emniyete bu durumlardan dolayı da hiç gitmedim. Yani bunların nasıl kullanılacağını da bilmem.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi.”Mahkeme Başkanı: "Bedirhan’a silah, bomba türü şeyler verdiniz mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır vermedim.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Vermediniz tamam. Buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi efendim şöyle bir ben yine bu bizim ma… Muhterem Türk

medyasına geleceğim. Bu medyada daha deminde öğleden önceki oturumda ifade ettiğim gibi siz kamuoyunda bir isminiz lanse edildiği zaman hep Sedat Peker’in manevi oğlu Boğaç Kaan Murathan adamı veya böyle lanse ediliyorsunuz. Şimdi ben polislerle birlikte bulunduğum dönemde Bostancı’da karargah diye tabir ettiğimiz o evde, o şirkette bir dosyada Sedat Peker’in işte milyar dolarlarla ifade edilen bir parasının olduğunu görmüştüm evrakta. Polislerde bunu teyit etmişlerdi. Şimdi ben bu soruyu şöyle bağlayacağım Sayın Başkanım. Şimdi Sayın bu Muhterem zat, milyar dolarlık bir adamın yakını. Ben bir ifade değiştirmek için kendisinden bir para talep edeceğim ve ben bu bilgiyi bileceğim. Sizce ben bu bilgiyi bilerek sizden hayatın olağan akışına normal midir 10.000 lira istemem veya 20.000 lira istemem veya 30.000 lira istemem? Bu normal bir şey midir yani sizin hayattaki işte kariyeriniz belli, şeyiniz belli, yıllık burada avukatınız beyanda bulunuyor. Yıllık 20 milyon dolar bir geliriniz var. İşte şirketiniz kapanmadan önce bu gelire sahiptiniz. Yani 30 yani 1 milyon, 500 bin dolar size vermek zarar vermez yani sizin, siz bana böyle bir talima… yani eylem.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam anlaşıldı. Bedirhan Şinal sizden herhangi bir para istedi mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bedirhan Şinal benden herhangi bir para istemedi.

Ayriyeten bende böyle bir.”Mahkeme Başkanı: "İstemedi diyor buyurun. Başka soruları alalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “İfademi değiştirme, ifade değiştirme konusunda sizden herhangi

bir para teklifinde veya sizin bana bir ödemişliğiniz anneannemin hesabında bulunan o 50 milyarlar o Muzaffer Uslu’larda bulunan o paraları siz ödemediniz yani.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben şimdi dosya kapsamında anneannenizin hesaplarını ve sizin hesaplarınızı inceledim. Anneanneniz hesapları 2007 yılından başlıyor, sizin C27 nolu koğuşta yatmaya başladığınızda yani süre içerisinde de devamlı para alışverişi var ve bu para alışverişini onu şu şekilde açıklayayım size.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Bu peki benim hesabımda da heyet istedi bilmiyorum ama benim hesaplarımda.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sizin hesap.”Sanık Bedirhan Şinal: “2007 yılında benim hesabımda para olup olmadığı belli midir

acaba araştırmalarınızda buna bir denk gelmişliğiniz var mıdır?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Dosya kapsamı, dosya kapsamında zannedersem 40

milyar lira Bedirhan’ın 2007’de parası var anneannesinin 2 bankada olmak üzere 40, 40 küsur.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bu C27 koğuşu mu oluyor acaba, ben oraya girdiğim dönem mi?”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika, bir dakika müdahalede bulunmayın bir dakika bekleyin.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Anneannesinin hesabına 2007’de hesap açılıyor bu 40

küsura geliyor bu Akbank bir de Finansbank’ta olan bir hesabı var. Yani aynı meblağlarda ve 2008’de açılıyor ayriyeten Bedirhan cezaevine girmeden C27’ye girmeden öncede kendi hesabında 40 milyar lira para var dosyada sizin istemiş olduğunuz bilgilerde.”

Mahkeme Başkanı: "Bu paralarla bir ilginiz var mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “İşte şunu onu açıklamak istiyorum efendim. Ama bu çok

önemli. Şimdi İstanbul Cumhuriyet Savcılığı CMUK ile 250 maddeyle yetkili bölümü Akbank Gaziosmanpaşa Şube Müdürlüğüne 31.07.2008’de yazı yazıyor. Yollayan Mehmet Murat Yönder İstanbul Cumhuriyet Savcısı. Diyor ki, Cumhuriyet Başsavcılığımızda yürütülen

51

Page 52: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:52

soruşturmaya esas olmak üzere Yüksel Özdoğan isimli şahsın bankanız nezdindeki 95119 nolu hesap numarasının 20.07.2008 tarihinden günümüze kadar olan hesap hareketlerinin çıkartılması. Hesap hareketlerinde tespit edilen para yatırma işleminin olduğu güne ait güvenlik kamera kayıtlarının hazırlanarak dijital ortamda yazımızı getiren İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerine teslim edilmesi. Efendim sizin en son yazmış olduğunuz aynı yazıda şöyle bir cevap geliyor. Diyor ki, olaydan diyor çok fazla süre geçtiğinden dolayı kamera kayıtlarını size veremiyoruz çünkü kamera kayıtları 3, 4 aylık periyotlar içerisinde siliniyor diyor ve bu yüzden dolayı mahkemeniz kamerada paraları kimin yatırdığını göremiyor. Ama burada Mehmet Murat Yönder tarafından savcı Cumhuriyet Savcımız tarafından bu yazı yazılıyor ve emniyet yetkililerinin elden alına alacağını söylüyor. Ama savcımızın yazısı var emniyet bir… yetkililerin almış olduğu kamera kayıtları ve evraklar dosyada yok. Yani bu 31.07.2008 efendim olaydan çok kısa bir süre sonra. Yani bu yazılan yazı 3, 4 aylık periyotta yazılıyor zaten olay 4. ayda oluyor 7. Ayda. Yani bu yazıya olan cevabın gelmiş olması dosyada olmuş olması gerekiyor. Ayriyeten bir tanede emniyet müdürünün aynı şekilde yazıda talebi var. Bu konular hakkında hiçbir bilgi yok. Ama nereden alındığı belli olmayan anneannesinin hesap dökümü var. Az bir miktarlarda çünkü ondan sonra para devamlı yatmaya başlıyor.”

Mahkeme Başkanı: "Sizin bu paralarla bir ilginiz var mı o soruluyor.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Efendim bunu açıklamamın nedeni hani daha önce şey

benim bu paralarla bir ilgim yok.”Mahkeme Başkanı: "Tamam, tamam yok.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben Bedirhan Şinal’ı zaten daha öncesi ve daha sonrası

tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: "Tamam yok diyorsanız yok.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani bu paraların polisin yaptığı kovuşturma, tahkikatta kendisi bu

ya kendi ödediği bana parayı kendisi bu dosyada gizleyerek Sayın savcılara, mahkemeye bunu kendi bildiği halde dosyaya koymamış öyle değil mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi bir şey okumak istiyorum.”Mahkeme Başkanı: "Efendim nerden bilsin bunu, nereden bilsin yani?”Sanık Bedirhan Şinal: “Bilmiş ki adam, bilmiş işte o evrak var.”Mahkeme Başkanı: "Doğrudan bu sanıkla, doğrudan sorusu varsa sorunuz varsa.”Sanık Bedirhan Şinal: “Dosyada var.”Mahkeme Başkanı: "Onları sorun.”Sanık Bedirhan Şinal: “Muhterem Başkanım dosyada var.”Mahkeme Başkanı: "Bakın siz uzatıyorsunuz. Cevabında Boğaç Kaan Bey uzatıyor ve

lüzumsuz bir şekilde zaman ilerliyor. Kısaca.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sormuyorum.”Mahkeme Başkanı: "Sorulan sorular kısa olsun cevaplar kısa olsu ve bir an evvel başka

sanıklarda sorsunlar.”Sanık Bedirhan Şinal: “Peki son birkaç sorum.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen zamanı tasarruflu kullanalım.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sabredin, sabredin tamam.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şunu açıklayayım efendim. Bu konuya daha cevap

vermeyeyim.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Görüşmede diyor soru soruluyor. Görüşmede diyor

anneanneniz Yüksel’in nasıl oluyor o benim adıma yatırsınlar bari dediği parayı kimin anneannesinin hesabına yatırdığı soruldu diyor Bedirhan Şinal’a, Edirne’deki imzası olmayan ifadede. Diyor ki, ben bu soruya cevap vermek istemiyorum diyor Bedirhan Şinal. Eğer parayı biz yatırmış olsaydık zaten aleyhimizde konuşan bir insanın bizim yatırdığımızı Edirne’deki

52

Page 53: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:53

vermiş olduğu ifadede söylemesi lazım yani mantık olarak baktığınız zaman. Çünkü o sırada aleyhimizde ifadeler veriliyor. Sonra 2. soru diyor ki 3 buçuk ay yetecek parayı ne şekilde kimden temin ettiği soruldu diyor. Ben bu soruya da diyor cevap vermek istemiyorum. Sonra diyor ki anneannesi Yüksel Özdoğan’ın mali durumu göz önüne alındığında kendisine düzenli olarak para yatıramayacağı gibi herhangi bir işte çalışmadığı tespit edildiği halde İstanbul Kapalı Cezaevi Müdürlüğünde tutuklu bulunduğu süre içerisinde 70 YTL, 50 YTL, 100 YTL, 120 YTL, 125 YTL, 150 YTL, 140 YTL para yatmaktadır diyor. Ama o sıra anneannesinin hesabında tam olarak bilmiyorum ama 40, 50 milyar lira kadar nakit para var. Yani bu sorunun sorulabilmesi için anneannesinin hesabında hiç para olmaması gerekiyor ve Bedirhan Şinal’a bu soruyu sorduğunda Bedirhan Şinal’ın da evet bana bunu Boğaç Kaan Murathan veya Emre isimli Boğaç bunlar yatırdı bu parayı demesi gerekiyor. Ama Bedirhan Şinal’ın Edirne’de polislerde yani itirafçı gibi gözüktüğü ifadesinde kesinlikle bu konuya değinmiyor, söylemek istemiyor.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani o dönemde benim hesabımda da 40 bin lira var orada açıkladığınız belgeye göre yani bu arada milyarderde olmuşuz haberimiz yok. Şimdi Muhterem Başkanım şimdi son olarak şunu sormak istiyorum. Sizin, samimice söylüyorum bu dosyada suçunuz nedir?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bana mı soruyorsun?”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet size soruyorum. Bu dosyadaki suçunuz yani 3 yıldır

yatmanızın sebebi nedir?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben şöyle düşünüyorum kendi yorumum bu; bir emniyet

yetkilisinin sadece tek bir kişinin benden elektrik alamaması veya beni sevmemesi veya bana kinsel bir düşünce içerisinde yaklaşımından dolayı ona verilmiş olan gücü yanlış kullanıp olan bir konunun içerisinde benim ismimi geçirmesi diye düşünüyorum.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Bir kişi yapabilecek midir yani bu kadar karmaşık olayları bir kişi yapabilecek bir gücü sahip…”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Neticede bu adam emniyet amiri yani yanındaki insanlar ne yaptığını bilmez bile git şunu yap dediği zaman yapacak yani ben böyle düşünüyorum.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Evet teşekkür ederim Mahkeme Başkanı: "Başka sanık sorusu olan. Buyurun Bayram Bey.”Sanık Bedirhan Şinal: “Sayın Başkanım bir de neyse…”Sanığın beyanının alınması sırasında tutuksuz sanıklardan Erkut Ersoy’un geldiği

görüldü. Huzurdaki yerine alındı.Sanık Bayram Demir söz istedi verildi: “Sayın Başkanım müsaadenizle 4, 5 tane soru

sormak istiyorum Sayın Boğaç Kaan Murathan’a. Sayın Boğaç Kaan Murathan Bayrampaşa Cezaevinde hangi koğuşlarda kaldınız siz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “B7 ve B14 koğuşlarında toplamda 2 buçuk ay kaldım.”Sanık Bayram Demir: “Toplam Bayrampaşa Cezaevinde…”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Toplamda 2 buçuk ay B7 ilk B14 koğuşuna geldim.

Koğuşun bazı problemlerinden dolayı, tamirat problemlerinden dolayı karşı koğuşa B7 koğuşuna getirildik. Ondan sonrada Cumhuriyet savcılığı tarafından F tipine gönderilmem istendi ve Kandıra 1 Nolu F Tipine gittim.”

Sanık Bayram Demir: “Yani C Blokta herhangi bir şeyin olmadı irtibatın veya bir girmiş çıkmışlığın bir şeyin oldu mu C Bloğa?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “C Bloğa, C Blokta herhangi bir girmişliğim, çıkmışlığım olmadı. Zaten olabilmesi mümkün değildi çünkü C Blok ile B Blok arasında geçişler farklı yerlerden, ziyaretçiler farklı yerlerden, avukatlar farklı yerlerden geliyor, gidiyor ve benim yattığım dönemde cezaevinde çok kalabalık olduğundan dolayı, güvenlik itibarıyla asker ve memurlar çok fazla bu hususlara çok dikkat ediyordular.”

53

Page 54: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:54

Sanık Bayram Demir: “Bayrampaşa Cezaevinden Kandıra Cezaevine ne zaman gittiniz tam tarihini hatırlıyor musunuz onun?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Olması bir saniye, tam hatırlamıyorum ama Temmuz, Ekim gibi.”

Sanık Bayram Demir: “Ne zaman tahliye oldunuz Kandıra Cezaevinden?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “3 Mart.”Sanık Bayram Demir: “3 Mart. Yıl?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “İki bin, 3 Mart 2008.”Sanık Bayram Demir: “2008.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani 2007 Temmuzda Fethiye Cezaevi, Bayrampaşa

Cezaevi ve Kandıra 1 Nolu Cezaevi ve 2008 3 Mayısta, Martta, 3 Martta tahliye oldum.”Sanık Bayram Demir: “Beni ne zaman tanıdınız?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben sizi bu dosyadan alındıktan sonra 12 Ağır Ceza

Mahkemesinde çıktığımızda ring aracında beraber getirildiğimizde tanıdım.”Sanık Bayram Demir: “Daha önce beni herhangi bir yerde simayen dahi görmüşlüğün var

mı veya ismimi duymuşluğun?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Siz anlattığınız kadarıyla siyasetle ilgileniyorsunuz. Benim

siyasi bir ilgilendiğim bir konu olmaması, Anadolu Yakasında oturduğumdan dolayı da Bayram Demir bildiğim kadarıyla Avrupa Yakasında oturuyor yani hiç karşılaşmışlığımız yok bir de hayat çevrelerimiz ayrı. Yani ben hayatı başka tarafında yaşıyorum çünkü biz şu an aynı koğuşta yatıyoruz. Bayram Demir hayatın başka bir tarafında yaşayan bir insan. Hayır hiç karşılaşmadık, hiç görüşmedik, sizi hiç tanımıyorum.”

Sanık Bayram Demir: “Sayın Boğaç Kaan Murathan bir soru daha soracağım Sayın savcılarım, Sayın üyelerde sordukları için hem bana hem size. Sayın Ali Bin Kalkan tanıdığınızı söylediniz, bende tanıdığımı söyledim. Siz Ali Bin Kalkan’ı en son ne zaman gördünüz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben en son Ali Bin Kalkan’ı işte 2003’lerde falan herhalde 2003, 2004’lerde bir telefon görüşmem var zannedersem. Ondan sonra ben 3 buçuk sene yokum, ondan sonrada bugüne kadar görmüş değilim. Çünkü cezaevi, iş yoğunluğumdan dolayı işte Antalya’dayım, Alanya’dayım İstanbul'da bile değilim. Polisler beni aldıklarında Antalya’dan Alanya ilçesinden aldılar. Yani Ali Bin Kalkan’ın en son 2003, 2004 onun haricinde ne gördüm ne konuştum.”

Sanık Bayram Demir: “Sayın Başkanım Boğaç Kaan Murathan, Ali Bin Kalkan’ı en son gördüğü tarih 2003. Ben Ali Bin Kalkan’ı 2004’te, 2004’ün sonunda tanıyorum ve ondan sonra görüşmem ve şeyim ondan sonra devam ediyor. Yani Boğaç Kaan Murathan ile aynı dönemde Ali Bin Kalkan’ı tanımıyoruz. Yani doğal olarak da onunla herhangi bir irtibat kurulması noktasında sordum bu soruyu. Benim başka soracak sorum yok teşekkür ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Bora Ballı söz istedi verildi: “Sayın Başkanım müsaadenizle benimde bazı

sorularım olacak. Hayatınızın herhangi bir aşamasında, herhangi bir tarihte, herhangi bir yerde, herhangi bir şekilde benimle karşılaştınız mı ya da tanıştınız mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayatımın hiçbir döneminde, hiçbir yerde Bora Ballı’yla karşılaşmadım.”

Sanık Bora Ballı: “Sizin ve benim herhangi bir ortak tanıdığımız, ortak dostumuz, aramızda irtibat sağlayabilecek herhangi birisi mevcut mu?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Mevcut değil. Hiç kimse aramızda irtibat sağlayacak bir de yaş olarak Bora Ballı benden birkaç yaş ufak efendim bir de anladığım kadarıyla ocak yönetiminde görev yapmış. Yani ben işte Savcı Beyin sormuş olduğu sorularda hayatta nasıl yaşadığım, ne yaptığım belirli. Yani ben ocaklarda veya MHP’nin içerisinde veya Alperen Ocaklarında görev almış bir insan değilim. Oralarda MHP’li arkadaşlarım var ama Bora Ballı’dan

54

Page 55: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:55

çok daha yaşı büyük insanlar yani her semtte insanların tanıyabildiği kadar yani hiçbir şekilde Bora Ballı’yla yan yana gelmedim, karşılaşmadım efendim.”

Sanık Bora Ballı: “Bayrampaşa Cezaevinde B Blokta yattınız daha önceki beyanlarınızda. Gelen yazı cevaplarında da bu belli.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “B7 ve B14.”Sanık Bora Ballı: “B Blok ile C Blok arasında herhangi bir şekilde tutuklu geçişi gayri

resmi yollardan olduğunu gördünüz mü, işittiniz mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi öncelikle iddianamede C27 Nolu koğuşta Emre

isimli Boğaç lakaplı birisi diye yatıyorum. Yani iddianamede geçiş yok ama yinede sorduğunuz soruya şu şekilde cevap vereyim. Bayrampaşa Cezaevinde benim o koğuştan oraya geçmem demek sansasyonel bir şekilde çünkü cezaevinde sadece bizler yokuz. Uyuşturucu mahkumu var, gasp mahkumu var, hırsız çeteleri var yani birkaç ayrı grubun yani birkaç ayrı insan var. Şimdi beni, benden hoşnut olmayan insanlarda var efendim cezaevinde. Ben cezaevinde gezmeye başladığım zaman o cezaevi patlar. Çünkü herkes kendi yaşamından endişe etmeye başlar. Çünkü ben her şeyi yapabiliyorum ayrı gruptan insanlar var onlara zarar verebilirim demektir bu. Bu da cezaevinde çok büyük bir kaos yaratır. Bu kaosta cezaevinin, yönetiminin cezaevini frenleyememesi ve isyan çıkmasına neden olur. Bu yüzden dolayı kesinlikle bloklar arasında insanları geçirmek mümkün değildir.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Bora Ballı: “Sarı Serdar diye birisini tanıyor musunuz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayatımda Sarı Serdar diye birini hiç duymadım, bu dosya

kapsamında duydum. Ama polisin yapmış olduğu tahkikat sonucunda Sarı Serdar diye birinin olmadığını, böyle birinin bulunmadığını ve böyle birinin benim telefonlarım dinlendiği için dosyada da telefonlarım olduğu için bu olay öncesinden ve sonrasından cezaevi kayıtlarından bakıldığı zaman zaten böyle birinin olmadığı da çok net bir şekilde belli. Yani Sarı Serdar diye bir arkadaşım bir dostum yok Bedirhan Şinal’ın verdirilmiş olduğunu söylediği ifadede Üsküdar'da çay bahçesi diye bir yer söylüyor. Oraya yapılan operasyonda da Sarı Serdar diye birinin bulunmadığını polisler söylüyor.”

Sanık Bora Ballı: “Yani soruyu biraz daha değiştirerek şu şekilde sorayım daha genişleterek daha doğrusu. Sarı Serdar ya da Serdar Çakar ismi altında tarif edilen Bedirhan Şinal’ın özellikle savcılık ifadesinde 30.04.2008 tarihli ifadesinde. Bu isimler, bu lakaplar altında tarif edilen kişi ile herhangi bir tanışmışlığınız ya da böyle bir kişiden haberdar mısınız? Tanıyor musunuz böyle bir kişiyi, size herhangi bir insanı anımsatıyor mu ya da?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hiçbir şekilde… Sarı Serdar şimdi bir insanın soyadı vardır şimdi dosyaya baktığınız zaman; Serdar Çabuk, Serdar Çubuk, Sarı Serdar, kumral saçlı diye ifadeler var. Şimdi bir insanın vermiş olduğu soyaddan ve isimden o insana ulaşılabilir. Çünkü bizler Kelebek operasyonunda hakkımızda tahkikat görmüş insanlarız ve Sedat Beyin de söylediği gibi 500 kişiyi koymuşlar yani olmuş olmamış tüm konudaki insanların hepsini koymuşlar yani. Şimdi buna da bakıldığı zaman orada da Sarı Serdar diye biri geçmemekte. Benim cezaevinden çıktıktan sonra telefonlarımı istediniz efendim yani kimlerle görüştüğüm belli. Sarı Serdar diye biriyle görüşmediğim veya Seyhun Zayim’de cep telefonu olduğunda polis dinlediğinde Seyhun Zayim’le Bora Ballı cezaevindeler. Aramızda bir irtibat olmadığı Bedirhan’ın yakalanan telefonlarında benimle bir irtibatı olmadığı, Sarı Serdar’ın Emin Gürses’i aramış söyleniyor, Emin Gürses’in telefonlarında böyle birinin bulunmadığı. Yani bunlar çok net bir şekilde dosyada belli zaten efendim.”

Sanık Bora Ballı: “Serdar Çabuk diye bir tanıdığınız var mı peki?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok.”Sanık Bora Ballı: “İsmi geçiyor geçen isimlerin hepsini soruyorum ben size.”

55

Page 56: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:56

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sadece dosyadan aşinayım ismine yani dosyaya bakarken.”

Sanık Bora Ballı: “Yani dosyada geçen isimlerden.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet böyle biri alınmış ve evine baskın yapılmış hiç

savcılığa çıkmadan bırakılmış.”Sanık Bora Ballı: “Siz…”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Zaten mahkemede Yüce mahkemede zaten onun

emniyette neden alındığını, neden şeyin evrakını siz istediniz efendim. Niye alındı, niye bırakıldı o konu hakkında bilgi istediniz. Bir de şunu söylemek istiyorum. Sayın Savcımız benim hakkımda Boğaç Kaan Murathan’ın bir lakabı olup olmadığını istihbarat birimlerine sormuş. Dosyada efendim ben lakabı Boğaç olan insanım yani Emre isimli Boğaç lakaplı kişiyim. Yani dosyada bize hazır edilen iddianamede ben Emre isimli Boğaç lakaplı kişiyim. Yani burada anlatılmaya çalışılan Boğaç benim lakabım olduğu Boğaç Kaan Murathan olunca benim lakabım olduğu zaman başka bir sonuç oluyor. Aynı cezaevinde yattığım veya beni dışarıdan tanıyan bir insanın da benim Boğaç Kaan Murathan ol… hani yani ben Boğaç Kaan Murathan’sam bunu saklayamam. Çünkü neden saklayamam? 33 yaşına gelmiş bir insan var. İsmi Boğaç Kaan Murathan, ben Emre’yim. Yani bu insanların hem güleceği hem itibar kaybettirebilecek bir şey hem de beni insanlar Boğaç Kaan diye tanıyorlar. Yani kime sorsa Emre isimli Boğaç diye hani Boğaç Kaan’dır derler bu ismin bilinmemesi bu şekilde yapılması yani o da biraz garipsiyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Bora Ballı: “Yani dosyada isminin geçtiği şekilde Serdar Çabuk’un da ismini ilk defa

dosyada duyuyorsunuz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır hayır kesinlikle tanımıyorum.”Sanık Bora Ballı: “Sedat Peker ile bu dosyadan tutuklanmadan önce en son ne zaman

görüştünüz ya da ne kadar sürdü görüşme işiniz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Söyleyeyim. Şimdi biz Kelebek operasyonu efendim

başladığında 2004’te Sayın savcımızda sormuştu bana, bana operasyon yapılmadı efendim. Ben Kelebek operasyonunda Sedat Peker’ler alındıktan 1 buçuk ay sonra benim operasyonda ismim geçiyor. Yani ben 1 buçuk ay boyunca bana Kelebek operasyonunda şey, benim ne aranmam çıkıyor ne başka şey çıkıyor. Ben aranmam yokken yurtdışına çıkıyorum yani hiçbir aranmam yok, ben yurtdışına çıktığım zaman aranmam olduğunu öğreniyorum. Yani çünkü 1. Operasyon, 2. Operasyon, 3. operasyon bu operasyon 1 buçuk ay sonra öğreniyorum. Yani benim Sedat Beyle görüşmem 2003 yılında oluyor veya 2004 yani o aralar oluyor 2005, 2006, 2007, 2008’de tutuklanıyoruz buraya geliyoruz, 4 Nolu Cezaevine geliyoruz Metris’ten, orada karşılaşıyorum. Yani bir 4 sene, 4 buçuk seneye yakın Sedat Beyi görmüyorum.”

Sanık Bora Ballı: “Önceki tutukluluğunuzda 3 Mart 2008’de tahliye oldunuz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bora Ballı: “3 Mart 2008’de son bulmuş olan tutukluluğunuzda Bayrampaşa ve

Kandıra Cezaevlerinde kaldınız doğru mudur?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet doğrudur.”Sanık Bora Ballı: “Bu cezaevlerinde Sedat Peker’le görüştünüz mü?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben 1 Nolu Kandıra F Tipinde kalıyordum, Sedat Bey 2

Nolu Kandıra F Tipinde kalıyordu. Buradaki efendim 3 Noluyla, 4 Nolu gibi yani girişleri de ayrı ama yan yana cezaevleri yani görüşebilme ihtimalimiz yoktu ayrı binalardaydık yani.”

Sanık Bora Ballı: “Herhangi bir vasıtayla haberleşme şansınız var mıydı kendisiyle?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani haberleşme şansımız derken tabi ki aynı dosyada

yargılanıyorum. Aynı dosyada yargılandığımdan dolayı avukatım avukatlarıyla görüşüyordu hatta gitmiş bile olabilir Sedat Beye ama tarihini söyleyeyim size; ben Ekim gibi geldiysem Kandıra Cezaevine Ekim Aralık gibi geldiysem o tarihlerde.”

56

Page 57: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:57

Sanık Bora Ballı: “Ben sorumu biraz daha açayım…”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani ben şunu anlatmaya çalıştım. Bedirhan Şinal’ın

alınan ifadelerinde yani kullanıldığını söylediği alınan ifadelerinde diyor ki. Ben diyor cezaevinde yatarken Bedirhan Şinal’ın da 12 Aralık 2007’de tahliye olduğunu bakarsak ve 8. ayda girdiğini 8, 9, 10, 11, 12 dört aylık bir süre Bayrampaşa’da kaldığını düşünürsek Aralık ayında Kasım, Aralık ayında ben şeyde yokum efendim ben Kandıra’yım. Yani Bedirhan’ın görüştük dediği zamanda da ben Bayrampaşa Cezaevinde yokum. Ben zaten gelmişim 2 buçuk ay kalmışım Kandıra Cezaevine gitmişim. Görüşebilme şansımız yok. Zaten orada şöyle de bir ek yapıyor diyor ki; Sedat Peker’in ifade tarihi gündemdeyken. E Sedat Peker’de Ocak, Şubat, Mart, Mart’ın ortasında 17, 20’si arasında ifade veriyor. E şimdi Aralık’ta konuştuğumuzu söylüyor. Yani söyletiliyor Aralık’ta konuştuğumuz söyletiliyor ama Sedat Peker 4 ay sonra ifade veriyor ama Aralık’ta konuştuğumuz zamanda da Sedat Peker’in ifade verme tarihinin olduğu kerteriz koyuluyor düşülüyor oraya. Şimdi Bedirhan hem ben o cezaevinde yokum hem Sedat Peker 4 ay sonra ifade verecek hem Bedirhan Bayrampaşa Cezaevinde bunları nasıl konuşabiliyoruz ki yani bunları konuşma şansımız yok. Çünkü Bedirhan Şinal cezaevinden çıktıktan sonra eylemi yapmadan 10 veya 15 gün önce Sedat Beyin Ergenekon davasından ifadesini alıyorlar tam o sıralar arasında 5, 10 günlük şeyde de Sayın İlhan Selçuk'un ifadesini alıyorlar. Şimdi o zaman C27’de biz bunu kurguladıysak Sedat Peker’in kerterize ifade vermeye gittiği tarih o zaman baktığınız zaman Sedat Peker zaten ifade vermemiş, ben o cezaevinde değilim. Yani koğuşlar arasında bırakın geçmeyi benim başka cezaevinden gelip Bayrampaşa Cezaevine gelmem gerekiyor yani Kandıra’dan gelmem gerekiyor. Çünkü Bedirhan Şinal açıkça söylüyor diyor ki; ben tahliye olduktan diyor, 3 gün sonra diyor Boğaç Kaan Murathan demiyor da Emre isimli Boğaç diyor tahliye oldu diyor. E Bedirhan Şinal 12’sinde tahliye olduysa benim 15’inde tahliye olmam gerekiyor. Ama ben 15’inde tahliye olmuyorum 4 ay sonra tahliye oluyorum. Yani cezaevleri de farklı. Yani benim başka cezaevinden gelip Bedirhan Şinal’a olmuş olduğu koğuşta emir vermem gerekiyor, sizinle görüşmem gerekiyor. Bir de ince bir detay daha var ben o koğuşa kadar geldim veya o koğuşta yatıyorum. Neden Bayram Demir’i aracı kullanıyorum da Bora Ballı’yla, Seyhun Zayim’e, Bayram Demir’i şey yapıyorum önümde bir adam olarak koyuyorum? E aynı koğuştayız zaten Bora Ballı da orada Seyhun Zayim de orada dediğine göre, Bedirhan Şinal’da öyle. Ben eğer kendimi gizliyorsam dışarıda niye Bedirhan Şinal’la kendim görüşüyorum? Demek ki burada bir mantık var ben kendimi gizlemişim. Bayram yaptı yaptırdı diyorum. O zaman neden ben dışarıda söylenen ifadelere göre Bedirhan Şinal’la yüz yüze görüşmüşüm. Sarı Serdar. Şimdi Bayram Demir’i mi ben yönlendirdim Sarı Serdar’ı mı yönlendirdim? Enteresan oluyor yani o yüzden dolayı açıklama gereği duydum.”

Sanık Bora Ballı: “Şimdi soruma vermiş olduğunuz cevapta bu durumun çok mantıksız bir durum olduğunu, hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığını akılla mantıkla adeta dalga geçer bir özellik arz ettiğini belirttiniz mealen.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bora Ballı: “Bende bu yolla size bir soru sormak istiyorum az önce huzurdaki sanık

Sedat Peker bir beyanda bulundu. Sorulardan birine olan itirazının gerekçesinde dedi ki; işte falanca adı geçen şahıs İbrahim işte soyadını şu an hatırlamıyorum. Denen şahıs benim adamım ya da benimle aynı dosyada yargılanan bir insan değildir, benimle bağlantılı bir insan değildir. Bilakis benim ismimi kullandığı için benim şikâyetimle organize şube tarafından operasyon yapılmış ve tutuklanmıştır bir şahıstır dedi, sizde şahitsiniz buna dinlediniz de.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bora Ballı: “Yani buradan anlıyoruz ki Sedat Peker kendisinin fiilen dahili olmasa

bile isminin dahi geçtiği bir konuda zarar görmemek adına bu konularda hassas davranan bir kişi.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”

57

Page 58: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:58

Sanık Bora Ballı: “Peki ben şunu sormak istiyorum size. Cezaevine geldiğinizde sizin Sedat Peker’le aynı koğuş yani bu dosya sebebiyle tutuklandıktan sonra Sedat Peker’le aynı koğuşa, aynı koğuşta bulunmak için herhangi bir girişiminiz oldu mu sözlü veya yazılı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim mi?”Sanık Bora Ballı: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim cezaevi koğuşuna koyulduktan sonra cezaevi

yetkilileri tarafından aramızda bir husumet olmadığına dair, birbirimizle hasım olmadığımıza dair bir belge istendi karşılıklı olarak. Bunu Sedat Beyde verdi, bende verdim, Seyhun Zayim’de verdi, Hüseyin Beyde verdi burada diğer zannedersem yatan hani 3, 4 kişi kim yatıyorsa onlarda birbirlerine karşı vermiştirler. Çünkü cezaevini prosedürü bu. Çünkü şu yarın denilebilir; ya bu adamlar hasım, siz bunları niye yan yana koydunuz veya şikâyet edilebilir bir husus olduğundan dolayı bu konuda şey yapılıyor. Ama yatma düzenini kesinlikle cezaevi yönetimi bakanlık şey yapıyor. Çünkü cezaevinde yatan insanların bazıları tek hücrelerde yatıyor ve bakanlık tarafından can güvenliği olduklarından dolayı yatırıldıklarını biliyorum. Yani o şemayı Adalet Bakanlığının takip ettiğini biliyorum. Kim nerede yatmış, nasıl yatmış, niçin yatmış yani bunlar gözde olan bir dava olduğu için hepsi şey bir mercek altında yapılan hareketler. Yani ben geleyim böyle bir davada beni şu koğuşa koyun diyebilme şansım yok. Ama diğerleriyle de hayat görüşüm uymadığı için şimdi beni Doğu Beyle nasıl yan yana gelebilirim veya Veli Beyle nasıl bir Dünya’yı paylaşabiliriz? Yaş ortalaması yani bende sıkılırım o da benden sıkılır veya herhangi bir sanıkla ama daha önceden tanıdığım bir insan var. Cezaevi idaresi öyle uygun görüyor orada kalıyoruz, koğuş boşaldıktan sonra ben zaten spor yapmak amacıyla daha büyük bir koğuşa geçiyorum.”

Sanık Bora Ballı: “Seyhun Zayim’le de beraber geldiniz cezaevine Metris’ten sevk oldunuz.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bora Ballı: “Onunda özel bir talebi olmadı o koğuşta yatmakla ilgili.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır, hayır.”Sanık Bora Ballı: “Sedat Peker’in de sizin cezaevine 4 Nolu Cezaevine sevk geldikten

sonra onun koğuşuna verilmeniz için bir girişimi olmadı. Az önce bahsettiğiniz o prosedür icabı sizlerden alınan.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ya şimdi Bora Bey şöyle söyleyeyim.”Sanık Bora Ballı: “Sorumu bitirebilir miyim özür dilerim.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tabi.”Sanık Bora Ballı: “Prosedür icabı sizlerden alınan şeyleri kastetmiyorum yani özel bir

girişim sözlü olarak, yazılı olarak işte bu insanları benim koğuşuma verin, ben bu insanlarla tanışıyorum tarzında bir girişim oldu mu huzurdaki sanık Sedat Peker’in?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Böyle bir girişim olmadı. Zaten cezaevinde sizde alındığınızdan dolayı biliyorsunuz. Siz Seyhun Zayim’le dost olduğunuz halde niye yan yana gelemediniz 19, 20 ay sonra başka cezaevinde geldiniz yani bu mantıktan gidersek.”

Sanık Bora Ballı: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kimsenin istediğini kimsenin yanına vermiyorlar yani.

Çünkü dedim ya bu mercek altında olan insanlar olduğu için kamera tarafından da gözetlendiği için yarın şaibeye meyil verecek konularda insanları yan yana getirmiyorlar, ama ama eğer cezaevi yönetmeliği ve bakanlık bu burada yatacak diyorsa o orda yatacak onun başka şansı yok. Mesela bazı buradaki insanlar ufak koğuşlarda yatıyorlar, bazıları büyük koğuşlarda yatıyorlar. Yani bununda bakanlık tarafından olduğu söyleniyor. Mesela bildiğim kadarıyla Sedat Beyin koğuşu daha ufak, bizim koğuşumuz daha büyük. Yani o öyle bir şey yapma gücü olsa büyük koğuşa geçer.”

58

Page 59: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:59

Sanık Bora Ballı: “Ben bu sizin anlattıklarınıza vakıfım fakat daha öncede size bu minvalde sorular sorulduğu için yani böyle bir ihtimal.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet evet açıklayıcı oldum mu bilmiyorum.”Sanık Bora Ballı: “Gözetilerek sorular sorulduğu için. Tabi teşekkür ederim bu anlamda.

Peki ben az önceki soruma yani sorumu dayandırdığım mantığa dayanarak yeniden bir soru sormak istiyorum size. İsminin illegal konularla ya da nahoş konularla anılmasından rahatsız olan, bu konuda hassasiyeti olan, az öncede huzurda bu hassasiyeti belirten Sedat Peker, sizin böyle bir olaya karıştığınızı düşünse yahut size böyle bir talimat vermiş olsa sizinle aynı koğuşta yatmamak için gerekli girişimlerde bulunmaz mıydı tanıyan bir insan olarak söylüyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Daha açığını söyleyeyim size. Şimdi Sedat Bey az önce dedi ki; ben dedi cezaevinde yatan bir arkadaşımız ismimi kullanıyor diye ben bu arkadaşımızı şikâyet ettim, bu arkadaşımızda benim şikâyetim üzerine tutuklandı ve cezaevine girdi dedi. Benim bildiğim kadarıyla Sedat Bey son birkaç seneden beri ismini kullananları devamlı olarak organize şubeye ve adaletin bu konuya bakan birimlerine şikâyet etmekte. Ben öyle bir ismini kullansam veya böyle bir şey yapsam ve böyle bir konunun içerisinde olsam beni de şikâyet edeceğini düşünüyorum. Çünkü söylemiş olduğu açıklamalar, yapmış olduğu şeyler bu yönde olduğu için artık belki kendini başka bir hayat tarzı yaşamak istediği için kendine yeni bir hayat çizmek istediği için böyle yapıyor. Şimdi ben böyle bir olay yapsam hem benimle aynı koğuşta yatmaz hem de benim onun ismini kullanarak böyle bir şey yaptığımdan dolayı benden de şikâyetçi olabilir.”

Sanık Bora Ballı: “Yani biz bu durumdan şunu anlayabilir miyiz? Sedat Peker size böyle bir talimat vermediğinden ve sizin böyle bir olaya karışmadığınızdan o kadar emin ki sizin onunla kendisiyle hatta hiç tanımadığı Seyhun Zayim’in de kendisiyle aynı koğuşta yatmasından herhangi bir beis duymadı, herhangi sakınca görmedi bundan bunu anlayabilir miyiz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi emin olmama gibi bir şeyi yok neden yok? Çünkü burada denilen Sedat Peker’le, İlhan Selçuk'un arasında bir husumet var deniliyor ve bu husumet varsa eğer Sedat Peker’le İlhan Selçuk arasında biz bu konuyu zaten otomatikman bir şekilde bizim yaptırmış olabileceğimiz benim düşünülebilir. Ama Sedat Peker’le, İlhan Selçuk arasında bir husumet yok bir de Sedat Peker husumeti varsa da kendisi çözmesi gerekmektedir. Yani bana git sen çöz bugüne kadar böyle bir şey dememiş, böyle bir şeyden yargılanmamışım yani ben niye çözeyim? Ben konu çözücü müyüm yani?”

Sanık Bora Ballı: “Estağfurullah.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sedat Peker’in yani çözemediği bir konuyu ben nasıl

çözeyim? Öyle bir konu yok diyorum ve zaten bu dosyalarda, ifadelerde, beyanlarda, delillerde de belli. Ben zaten Sedat Beyle hiç görüşmemişim. Yani ben Bayrampaşa Cezaevi 2 Nolu Cezaevi ha şu düşünülebilir görüşmek isteseydiniz görüşebilirdiniz mantığında gidilecekse böyle bir konu yok. Yani İlhan Selçuk, Sayın İlhan Selçuk açıklama yapıyor. Yani böyle bir şey olsaydı çıkardı derdi ki; evet benim bu insanlarla aramda bir husumet var, bu insanda bana bunu yaptırmış olabilir. Ama görüyoruz ki Cumhuriyet Gazetesinin avukatları bile bu konudan dolayı burada gelmiyorlar bile. Eğer biz molotof attırmışsak, eğer biz bu insanlarla hasımsak nerede Cumhuriyet Gazetesinin avukatları, neden bize soru sormuyorlar, neden? Çünkü şöyle bir şey var İlhan Selçuk böyle bir davadan isminin geçmesi bir şekilde onunda işine geliyor olabilir neden? Hani ben hem örgüt lideriyim, hem kendime molotof mu attırayım, hem öyle mi olsun bir kargaşa, bir kaos. Ben diyorum ki ben böyle bir şey yapmadım, zaten bir insan örgüt lideriyse örgüt üyesi olmamakla beraber yargılanan bir insan örgütün liderini nereden bilsin? Veya bu olay yapılıyorsa örgüt üyesi Sedat Peker’se, İlhan Selçuk liderse üye niye liderine karşı böyle bir eylemi yapsın? Abdullah Öcalan’dan mesela PKK’dan örnek verelim. Alt kadrosunda bir insan çıkıp ona böyle bir eylem yapabilir mi, böyle bir şey olabilir ya bir örgütte hiyerarşik yapı yok mu? Neticede ben üye değilim ama hiyerarşik yapıdan yargılanan bir insan, kendi üstünde makam

59

Page 60: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:60

olarak üstünde olan bir insana böyle bir şey yapması ne kadar doğru olur, bu mantıksız geliyor bana.”

Sanık Bora Ballı: “Ben son bir soru daha soracağım Sayın Başkanım müsaadenizle. 3 yıldır aynı dosyadan yargılanmaktayız sizinle.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bora Ballı: “Seyhun Zayim’le aynı gün operasyona uğradınız. Nezarette, kollukta

bir arada kaldınız, daha sonra tutuklandığınızda hep bir aradaydınız. Siz Bedirhan Şinal’ı tanımadığınız için dışarıdan Seyhun Zayim’e sordunuz. Yani tabiri caizse nedir bu başımıza gelenler yani nasıl bir konudur, nasıl bir insandır bu diye. Daha sonra sizinle tanıştıktan sonra bana da sordunuz aynı şekilde.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Bora Ballı: “Süreç bu şekilde işledi ve Yüce mahkemeye geldi dosya, burada

yargılanmaya başladık. Ben gayet açık ve net soruyorum size.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sorun.”Sanık Bora Ballı: “Bedirhan Şinal’ın mahkeme huzurunda ifadelerini değiştireceği,

hakkımızda doğruları söyleyeceği aklınızın ucundan geçer miydi? Böyle bir umudunuz var mıydı hiç? Bedirhan Şinal çıkıp işte ifadelerini değiştirene ben bu insanlara iftira atılmasında, komplo kurulmasında kullanıldım diyene kadar aklınızın ucundan geçer miydi Bedirhan Şinal’ın böyle bir şey söyleyeceği?”

Mahkeme Başkanı: "Bu bir düşünce ve kanaat sorusu isterseniz cevap vermeyebilirsiniz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kısa cevap vereyim.”Sanık Bora Ballı: “Sayın Başkanım özür dilerim aslında düşünce ve kanaat sorusu değil.”Mahkeme Başkanı: "Tamam cevap vereyim diyor buyurun cevap verin Boğaç Kaan Bey.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi efendim biz Metris Cezaevine alındığımız zaman

Seyhun Zayim’e Bedirhan Şinal’ın kim olduğunu sordum. Seyhun Zayim’de bana tanıdığını tanıdığını öksüz bir çocuk olduğunu, yardımcı olduklarını semtinin insanı olduklarını söyledi. Peki dedim yani ben sizi tanımıyorum, benim bu dosya içerisinde veya sizinle olan bağlantım ne şekilde yani neden bu çocuk beni tanımadan böyle bir şey yapsın? O da bana söylediği şey şuydu; ya hani birileri çocuğun aklına girmiş kandırmış olabilirler ama neticede yani sen yoksun ki aramızda veya sen bizi tanımıyorsun ki biz böyle eylemi yapmadık aramızda bir şey yok ki o da bir gün hani şeyi doğruyu söyleyecektir. Ama mahkemelere gitmeye başladık 6 ay, 12 ay, 18 ay, 20 küsur ay ben bütün ümidim yani ben kadere inanan bir insanım, Allah’a inanan bir insanım yani bütün ümidimi Allah’a bağladık. Bayram Demir’le beraber dua okuyup akşamları Allah’tan diledik yani Bedirhan Şinal’dan bir şey dilemedik ama Bedirhan Şinal’da hiç beklemediğimiz bir anda siz, sizin bizim ifadelerimizi alacağınız bile belli değildi. Hani ara karar verdiniz dediniz ki, Cumhuriyet Gazetesinde ifade verenleri hiç alacağınız bile belli değildi yani bizim Bedirhan Şinal’ın ifade verdiği gün ifade vereceğini bile bilmiyoruz. Sizin almış olduğunuz ara kararla Bedirhan Şinal geldi biz şoktayız efendim yani ne oldu, ne bitti anlamadık. Sevindik ama sevinmedik dersem yalan olur. Bedirhan Şinal’a 3 seneden beri yaşamış olduğu şeyleri anlattığı zaman ben ona inanmak istedim, inanmak istedikçe vermiş olduğu ifadeleri inceledim. İfadedeki insanlara baktım, gazetede çıkan kupürlerini aldım ve bunun sonucunda şuna kanaat getirdim. Daha önce vermiş olduğu ifadelerle, sonradan vermiş olduğu ifadelerde şöyle bir ayrım var; daha önce vermiş olduğu ifadelerde 10 kişi söylemişse 7’si yok. Daha sonra vermiş olduğu ifadelerde 10 kişi söylemişse 10’u da var ve 1 tanesi gerçekten Hakan denilen kişi polis okuluna girdiği ve polis okulunu kazanamadığını, polis dostlarının olduğunu, Mahmut Uslu denilen adamın anneannesinin telefonunun Mahmut Uslu’nun telefonu olduğunu yani ben, bunlar yaptı demiyorum yanlış anlaşılmasın, kimseye iftira atmıyorum. Yani mantığım olarak yani ben dedim ki olabilir yani bu olabilir. Yani o yüzdende diyorum ki araştırması gereken bir konu takdir sizin yani vicdanınıza bırakıyorum efendim.”

60

Page 61: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:61

Sanık Bora Ballı: “Teşekkür ederim Sayın Başkanım başka sorum yok.”Mahkeme Başkanı: “Sanıklardan başka sorusu olan? Buyurun.”Sanık Sedat Peker: “Benim bir sorum yok Saygıdeğer Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Yok tamam. Buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük söz istedi verildi: “Boğaç Kaan Bey ben biraz

olayın başına dönüp bir şeyle bir saptamayla sorusu yönlendirmek istiyorum çünkü günlerdir burada gerek Bedirhan Şinal’in sorgusunda, gerek sizin sorgunuzda, ifadelerinizde olayın hikayesinden çok uzaklaştık ve bambaşka bir boyut kazandı sorgu. Şu saptamayı yapmak istiyorum. Sizin bu dosyada Ergenekon ismi verilen bu yargılamada sanıkların arasına katılmanızın nedeni Veli Küçük’le sizin aranızda bir bağlantı kurulmasıdır. Doğru mudur? Çünkü bunu şunu için soruyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Doğru değil, neden…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “12 Ağır Ceza Mahkemesinde yargılaması

boyunca 12 Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılanmanız sırasında zabıtlarda ve sizin şeylerinizde duruşmalar sırasında Ergenekon davasıyla bağlantı konusunda herhangi bir tespit, bir delil, bir şey oldu mu?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Anlatayım istiyorsanız.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı hı.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi az önce söylemiş olduğunuz saptama bir bakıma

doğru, bir bakıma değil bence neden? Şimdi bizim bu davaya gelmemizin en büyük nedeni bence Bedirhan Şinal’ın imzasız vermiş olduğu ifade de diyor ki; Cerrahpaşa’da el bombalarıyla ilgili ifade vermemden sonra, tarihten yaklaşık 2 ay kadar önce Oğuz Alpaslan Abdülkadir ve Ali Kutlu isimli şahıslarla bir dönem Edirne F tipi cezaevinde B46 nolu 3 kişilik koğuşta kaldım. Bu şahıslarda koğuşta kaldığımız süre içerisinde şahıslar bana kendilerini Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandıklarını bahsettiler ve bende ifademi geri çekmemi istediler. Bunu Hüseyin Görüm’ün talimatıyla gerçekleştirdiklerini biliyorum. Çünkü ilerleyen günlerde bu işin dışarısı da var zarar görürsün diye bu şahıslar tarafından tehdit edildim. Yine Ergenekon kapsamında tutuklanan Hüseyin Görüm bana yakın bir koğuşta Muhammed Yüce’yle birlikte kalıyordu. Bu şahısla not kağıdını buruşturup top şeklinde birbirimize koğuştan koğuşa atarak haberleşiyorduk. Hüseyin Görüm bana bu not kağıtlarında İlhan Selçuk’un adresini yazarak İlhan Selçuk’a mektup göndermemi istedi ve bana İlhan Selçuk’u hitaben şikâyetçi olma biz seni öldürmedik, öldürmek isteseydik öldürürdük şeklinde mektup göndermemi istedi. Bende yazdım ve bu mektubu gönderdim. Bu mektubu gönderdikten sonra cezaevi yönetimine, mektubu el konulduğunu ve mektubun yerine ulaşmadığını öğrendim. Mektubu cezaevi yönetimince el konulduğunu ve yerine ulaşmadığını öğrenen Hüseyin Görüm, Oğuz Alpaslan Abdülkadir’e not kağıdıyla haber göndererek benim idareye hitaben yakalanan mektubumun kendileriyle alakasının olmadığını belirtir bir delikçe yazmamı istediler. Bende, Oğuzhan Alpaslan Abdülkadir’in bana dilekçe yazdırdı, bende bu dilekçeyi idareye gönderdim, yazdığım dilekçe kaale alınmamış olacak ki bana cezaevi yönetimi tarafından faaliyetten men cezası verdi. Şimdi anlatmak istediğim şey şu; burada Sayın Veli Beyle bizim bağlantımız olduğu söylenmeye çalışılmıyor. Burada 2 tane iddianameye konu olan ifade alınmış. Bu ifadelerin bir tanesinde Hüseyin Görüm, Ali Kutlu’ların o el bombalarını attığından dolayı ifadesini geri aldırmak istediklerini söylüyor ve soruyor polis diyor ki, sen bu arkadaşlara bunu kimin yaptırdığını düşünüyorsun diyor. O da diyor ki; ismi V isimli kişi daha önce telefonla konuşmuş olduğu için Seyhun Zayim’in annesiyle ama benim görüşmeden anladığım şu; Seyhun Zayim’in annesi ev basıldığından dolayı bombalardan diyor ki bu bomba momba var, ne bu bombalar diyor. O da diyor ki V isimli kişi, V isimli kişi diyor. Yani Ali Kutlu’yla diğer insanların yapmış oldukları eylemi onu tehdit ederek aldırdıklarını onların başında da Veli Beyin olduğunu söylüyor ama bu iddianamede imza yok ve bu iddianame

61

Page 62: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:62

alınıyor, iddianameye bizim molotofkokteyli ifadesiyle yani savcılığa vermiş olduğu ifadeyle birleştiriliyor, karman çorman bir yapı oluşuyor.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı şimdi orda bir müdahale etmek istiyorum bir şey söyleyeceğim bu iddianamenin tarihi ne?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bu iddianamenin tarihi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı bu iddianame değil bu cezaevinde polis

tarafından yapılan sorgusu.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “19.12.2008 yani olaydan olay 3. ayda oluyor, olaydan

19.12. ay bu Aralık 2008. Biz, ben alındıktan sonra. Ben alınıyorum, itiraz dilekçesi veriyor avukatım, bu bu konular sabittir Boğaç Kaan Murathan’la alakası yoktur deniliyor, Bedirhan Şinal’a emniyet yetkilileri işte Ali Sait Gök falan gidiyor.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam. Şimdi peki sizin bu Kadir Altınışık tarafından hazırlanan iddianame, bu dosyayla birleştirilmesini temin eden iddianame. Şimdi ben ordan hareketle size soru soracağım. Çünkü bu dava bizim şu andaki Ergenekon adlı diye adlandırılan davayla birleştirilme sebebi Kadir Altınışık tarafından hazırlanan ve bombaların, ee molotofkokteylinin atılma talimatının Kandıra’daki V isimli kişi tarafından verildiği şeklinde Sanık Bedirhan Şinal’ın bir yakınıyla yaptığı telefon görüşmesindeki ifadesinin Veli Küçük’ü kastettiği gerekçesiyle.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet ama burada imzasız ifadesinde Veli Küçük dedirtiliyor.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Dedirttiriliyor.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani veya onlar yazıyor bilmiyorum Bedirhan diyor ki ben.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İmzalamadım diyor.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İmzasız bir beyan hakkında zaten burada

boşuna günlerdir havanda su dövüyoruz. Reddediyor, imzalamadığını beyan ediyor. Artı şunu demek istiyorum, şimdi şunu sormak istiyorum. Bedirhan Şinal Kandıra’daki V ismiyle ilgili olarak Kadir Altınışık sadece Kadir Altınışık tarafından çağrıldığını.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Orda (1 kelime anlaşılmadı) ismi yok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Çağrıldığını hayır çağrıldığını ve bu

dosyanın birleşmesine ilişkin sorgulandığını beyan etti.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “İfade verdi evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İfade verdiğini beyan etti ve bu telefon

görüşmesi de bu iddianameye, bu şekliyle Veli Küçük kastedilmiştir şeklinde girdi. Siz tutuklanmadan önce veya bu aşama içerisinde bu iddianameyi hazırlayan savcı tarafından hiç sorgulandınız mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bu iddianameyi mi hazırlayan?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet Kadir Altınışık.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Biz işte biz tutuklandık yani emniyetten savcılığa getirildik.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kadir Altınışık tarafından.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet Kadir Altın…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne zaman sorgulandınız?’Sanık Boğaç Kaan Murathan: “İlk alın… ayın 12’in… yani ne zaman alındım ben Aralık’ta

alındım, Aralık’ın 3’ünde alındım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Size soruldu mu?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ne soruldu mu?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük bağlantısı.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır bana emniyette sadece şu soruldu, Veli Küçük’ü

tanıyor musunuz dedi.”

62

Page 63: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:63

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu klasik bir standart sorudur emniyette şu anda sorgulanan herkese Veli Küçük’ü tanıyor musun soruluyor.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır Kadir, Kadir Bey bana böyle bir sormadı. Emniyette Veli Küçük’ü tanıyor musunuz diye soruldu bende öztürkler.com’un gecesinde karşılaştığımı tanıştığımı söyledim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bunun haricinde molotofkokteyliyle ilgili.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Herhangi bir soruşturmanın, herhangi bir

aşamasında size kolluk makamı tarafından poliste alınan ifade değil. Savcılık soruşturma makamı tarafından Veli Küçük’le bağlantınız soruldu mu?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sorulmadı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hiçbir aşamada sorulmadı.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır hayır hiçbir aşamada sorulmadı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu soruşturma, bu iddianame size bu soru

sorulmadan mı tanzim edildi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sadece burada Sayın Savcım tarafından. Bu iddianame ve

bize sorulmadan ama şöyle bir şey söyleyeyim, benim kullanmış olduğum telefonda dosyaya koyulmadı mahkeme tarafından getirttirildi.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Onu ben size şunu soruyorum sizin şu anda buraya birleştirilen dosyanızda, dosyanızdaki iddianame size Veli Küçük’le irtibatınız sorulup da mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır kesinlikle.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hiç bu konuda bir soru sorulmadı.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır sadece emniyette.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bedirhan Şinal beyanında Zekeriya Öz’e

gittiğini, Beşiktaş Cumhuriyet Savcısına Zekeriya Öz’e gittiğini, telefonla yaptığı görüşmede Zekeriya’ya gittim diyor Beşiktaş’a. Burada da zaten bu beyanını teyit etti, evet gittim dedi. Zekeriya Öz benim ifademi aldı dedi. Bu dosya bağlantısı sırasında Bedirhan Şinal’ı çağıran Beşiktaş Adliyesi savcılık makamı sizi çağırdı mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır çağırmadı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu konuda Beşiktaş Adliyesi tarafından

size herhangi bir soru bir şekilde cezaevine gönderildi, talimat yollandı, bir şekilde sizin ifadenize başvuruldu mu?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır başvurulmadı. Hatta ben şöyle bir şey söyleyeyim ben Sayın Zekeriya Öz’e mektup yazmıştım. Eğer bazı konularla alakalı ben Ergenekon tutuklusuysam hani bunlardan bana sormak istediğiniz sorular varsa ben gelip hani sormuş olduğunuz suallere cevap vermek isterim diye de böyle bir mektup yazmıştım. O mektuba istinaden de yani kimse bana hani gelip burada şu ifadeyi verin veya Ergenekon konusunda hiçbir şekilde ifadem alınmadı ben söylediğim halde yine almadılar yani.”

Salonda söz almadan konuşan oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Buyurun Avukat Hanım devam edin buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim dinlemek istiyorum belki sorguma

katkısı olur.”Mahkeme Başkanı: “Peki buyurun.”Sanık Bedirhan Şinal söz istedi verildi: “Şimdi Sayın Başkanım benim orda ifade ettim

ben Sayın Avukatın dediklerine aynen katılıyorum ama Sayın Zekeriya Öz’ün benim ifademi alması şöyle, olay Zekeriya ee Sayın Veli Küçük’le bağlanacaktı yani el bombaları konusunda hani şimdi bizde bir bomba var ya. Bu bombalar konusunda ben işte konuşuyorum oraya atıldı pimi bozuk bombalar Cumhuriyet Gazetesinin önündeki bombalar bahsediyorum. Zaten bunlar

63

Page 64: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:64

hep bilinçli gelişendi ama ben Zekeriya Öz’e böyle bir şey şeyleri kabul etmediğimden dolayı gelişmedi ama Zekeriya Öz beni bu konuda sorguladı, baskılar oluştu ama şey olmadı yani bu ekleyeceğim şey Zekeriya Öz hani bombaları bana o yönde itiraf ettirip işte ordan dava Veli Küçük, TİT karman çorman ordan daha büyük bir şey ama tutmadı orası onu eklemek istedim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Soru sorabilir miyim Bedirhan Şinal’a bu

konuda?”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Zekeriya Öz sizi çağırıp sorguladığı sırada

Veli Küçük’le molotofkokteyli bir bağlantısı hakkında soru yöneltti mi?”Sanık Bedirhan Şinal: “El bombaları konusunda soru yöneltti.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Cumhuriyet Gazetesine atılan el bo…”Sanık Bedirhan Şinal: “Cumhuriyet Gazetesi önümdeki o patlamayan bombalardan bir

şey bah… ben zaten telefon görüşmemde bahsediyorum patlamayan bombalar falan beni ondan çağırdılar diye. Burada sanırım Sayın Boğaç Kaan Murathan’da ve diğer sanıklarda okumuştur bu şeyi. Avukat Burak, Sayın avukatlarda okumuştur. Yani benim sorgum Zekeriya Öz tarafından molotof üzerinde değil el bombaları üzerine ve daha büyük bir yapı oluşumu üzerine ama tabi sonra bu iş gelişmedi yarıda kaldı, bu yönde ifademi alındı yani molotofla şeyle alakalı değil, bomba o işte o zaten Ergenekon’un ideal hedefi Orhan Pamuk o Ermeniler falan.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı.”Sanık Bedirhan Şinal: “Kamuoyunda malum üzere ordan (1 kelime anlaşılmadı) ondan

soruldu Orhan Pamuk şuydu buydu, bombalar, el bombaları onlar.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bir şey sorabilir miyim dosyamızda sizin

beyanınıza ilişkin herhangi bir yani zabıt yok. Siz orda bir beyan imzaladınız mı?”Sanık Bedirhan Şinal: “Ama ben dediğim gibi onlarla anlaşmaya varamadığımızdan

dolayı Zekeriya Beyle.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır siz resmi olarak oraya çağrıldınız,

gittiniz, nasıl oldu?”Sanık Bedirhan Şinal: “Yok şöyle resmi değil ben şimdi görüşmelerim şöyle oluyordu,

polisler ben işte diyelim ki, İstanbul Adliyelerinde duruşmalarım oluyordu Sayın Başkanım. Duruşmalara gelirken bunları tabi daha önceden bu kişiler bildiğimden dolayı ben gittiğim adliye her gittiğim diyelim ki Bakırköy’de duruşmam var kesin diyelim mola ihtiyacı, tuvalet ihtiyacı afedersiniz Beşiktaş Adliyesine kesin uğrardık. O arada bir Zekeriya Bey, bir Kadir Bey grubu yapardık, gelirdik öyle yani. Görüşmelerimiz resmi değil, hani ben o adliyeye gitmişim o adliyeden beni orda savcılığa çıkartıp bana işte baskılar, işte böyle vermen lazım, şöyle vermen lazım diye terci… zaten kamera orda fotoğraf çekiyorlar biliyorsunuzdur hani şey kamuoyunda bilinen kişilerin. Her gittiğimde de orda benim fotoğrafım şey olmuş yani nerden baksanız 6, 7 kere benim Beşiktaş Adliyesine böyle kayıt dışı, resmi dışı, girişim çıkışım olmuştur.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Bedirhan Şinal: “Yani net konuşmak gerekirse sorgu bombalar üzerinde, suikast

şeyleri üzerinde…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne soruldu, bombalar üzerinde ne soruldu

yani bu bombalarla sizin ve Veli Küçük bağlantısı nasıl soruldu size ben onu merak ediyorum.”Sanık Bedirhan Şinal: “Cerrahpaşa’da bir bomba olayım var.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”Sanık Bedirhan Şinal: “Bu bombayı ben zaten (1 kelime anlaşılmadı) verdiğimi

arkadaşıma, bu bombaların bana Cumhuriyet Gazetesine atılmak için verildiğini bunları anlatmıştım. Yani şimdi bu bombayı bana kabul ettirip o çocukları hani bizim azmettirdiğimizi şimdi cami bombalanıyor düşünsenize cami bomba caminin önünde. Yani şuradan işte cami

64

Page 65: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:65

bombalandı, Ergenekoncular şunu yaptı, bunu yaptı gibi hani itham edici şeylerde bulunmamı istendi. Ancak dediğim gibi resmiyete dökülmedi çünkü ben kabul etseydim tabi ki dökülürdü bugün daha büyük ithamlarda 3, 5 tanede bombayla burda huzurda olurduk ama böyle bir şey vuku bulmadığından dolayı olay belki belli olmaz yarın 3, 5 tane bomba daha çıkar, bir Bedirhan Şinal daha bulunur. Yine olabilir yani bunların sağı solu belli olmadığından dolayı diyeceklerim bu kadar. Teşekkür ederim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Teşekkür ederim. Şimdi bu aşamaya kadar Veli Küçük’le ilgili ilk defa burada sorgulanıyorsunuz doğru mudur?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet Sayın Savcımız tarafından evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “2004 yılında mı Türkiye’ye döndünüz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “2007….”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Çıkışınız pardon 4 değil mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “2004 sonuna doğru, 2007’nin Temmuz ayı, Temmuz 15’te

cezaevindeydim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Geldiniz zaten yakalanıp geldiniz direk

direk cezaevine.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Fethiye Cezaevinde 1 hafta kaldım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı hı.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ordan Bayrampaşa’da 2 buçuk ay kaldım, toplamda 9 ay

bir süre kaldım F tipi 1 nolu cezaevinden tahliye oldum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “En son Veli Küçük’le ne zaman irtibat

kurmuş olabilirsiniz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “2004 veya 2003 yani o tarihlerde.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İrtibat sıklığınız.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Orda da birebir benim hani yüz yüze bir görüşmüşlüğüm

yok. Yani şu şekilde var; Sedat Bey bana konferansa arkadaşlarımı yollamam hani tahsilli, kültürlü, spor yapan insanları yollamam için telefon açıyor yani kayıtlarda da var. Telefon açtıktan sonra ben kendim gitmiyorum, kendim Adapazarı, İzmit tarafındayım arkadaşlarımı oraya yönlendiriyorum.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Birebir bakın burada.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Birebir yok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şunu demek istiyorum iddia iddia şudur.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Birebir yok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük molotofkokteyli atılması olayını

sizi sizin vasıtanızla azmettirmek suretiyle Bedirhan Şinal’a yaptırdı. Bu iddia üzerinden yargılama yapıyoruz biz burada yani iddianın temelinde Ergenekon dosyasının bir üst düzey sözde üst düzey yöneticisinin bu molotofkokteylini sizin vasıtanızla birkaç kişiyi atlamak suretiyle attırdığı iddiası var. Şimdi ben onun için size.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Öyle değil ama şu şekilde; Hüseyin Görüm’lerin Bedirhan Şinal’a yapmış olduğu.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi bakın hı.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani bomba yok, Hüseyin Görüm’lerin Bedirhan Şinal’a

yapmış olduğu baskının arkasında Veli Küçük’ün olduğunu söylüyor telefonda Bedirhan Şinal. Yani molotof değil ama şu da getirilmek istendiğini söylüyor Bedirhan. Beni Seda Beye, Sedat Beyi de Veli Küçük’ten emir aldığına getirttirmeye çalışıyor.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “He.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Verdiğiniz (1, 2 kelime anlaşılmadı)

65

Page 66: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:66

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İşte ben ordan yani ben baktığım zaman Kandıra’daki V ifadesi iddianamede buraya bağlanan iddianamede Kandıra’daki V ifadesinin ve bu kişinin Veli Küçük olduğu öngörüsünün (1 kelime anlaşılmadı) vukusunun.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Diyelim. Bu bombalama silsilesi içerisinde

yel alması nedeniyle.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet, evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu dosyaya bağlandınız yani.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu bombalamanın hikaye… molotofkokteyli

hikayesi Kandıra’daki V ile.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi bu dosyada birkaç tane suçlama var ama nasıl

olduğunu anlamıyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben hiç anlamıyorum.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “İddianamede başka, dosyada başka yani birinde Sedat

Beyle İlhan Selçuk arasında husumet yani.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi Boğaç Kaan Bey soruyu alın Avukat Hanım tamamlasın ona

göre cevaplarsınız. Buyurun Avukat Hanım.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tamam efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz bugüne kadar bu molotofkokteyli

atılması ve işte birtakım kişilerin azmettirilmesi konusunda bugüne kadar herhangi bir soruşturma veya kovuşturma makamı önünde herhangi bir şekilde herhangi bir sorguya tabi tutulmaksızın.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Doğrudur.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Direk buraya bir iddianamedeki

Kandıra’daki V ismi nedeniyle bu dosyaya dahil edildiniz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şahitsiz, tanıksız.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben şimdi buradan buradan hareketle şunu

soruyorum; Veli Küçük’le 2004 yılından sonra fiili, telefonla, fiziki, şahsi herhangi bir şekilde görüşme imkanınız var mıydı? Yani bu böyle bir şeyi dosyada, dosyaya sunma yani bir delil bulunabilir mi bu konuda?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır hayır.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Çok araştırdı diyelim savcılık.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır hayır.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Çok araştırdı ve o araştırarak iddianameye

yazdığını farz edelim, çok araştırarak yazdığını farz edelim mesela böyle bir iddia karşısında benim beklediğim savcılık makamından bütün Veli Küçük’ün ifadesine başvurması bu beyan karşısında çağırıp.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizi çağırıp sizin beyanınıza başvurması.

Bu beyanlardan yola çıkarak bütün delilleri değerlendirmesi ve bir irtibat bulduğu takdirde bu beyanlarla alakalı bir telefon görüşmesi, bir yüz yüze görüşme bulduğu takdirde bunu iddianamesine dayanak koymak suretiyle Kandıra’daki V’nin Veli Küçük olduğu neticesine varması. Bir somut delille onu desteklemesi bugüne kadar böyle bir delille hiç yüzleştiniz mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır kesinlikle yüzleşmedim zaten ben babanızla çok samimi olan bir insan değilim yani oturup konuşup bir yerde oturabilecek derecede değil nasılsınız, iyi misiniz, bayram varsa işte kandilse kandil öyle.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır bugüne kadar bir delille bu irtibatını.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “O da mesaj bile (1, 2 kelime anlaşılmadı).”

66

Page 67: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:67

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Böyle bir irtibatsızlığınız, bu iddia ettiğiniz irtibatsızlığız bir somut delille savcılık makamı veya polis tarafından veya burada dosyaları incel… karşınıza çıktı mı ben bunu soruyorum size?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sadece Savcı Bey Sedat Beyin telefonda görüşmesinden.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “2004 yılında değil benim sorumum. Ben…”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet 2004 onun haricinde yok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz 2004 yılından bahsediyorsunuz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok yok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben 2005.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok yok hayır anladım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “2006, 2007, 2008.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “2009.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “2009 bu yıllar içinden bahsediyorum.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kesinlikle yok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam teşekkür ederim. Teşekkür

ederim.”Mahkeme Başkanı: “Başka sorusu olan var mı? Buyurun Avukat Bey.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu söz istedi verildi: “Efendim ben

öncelikle izin verirseniz eğer Bedirhan Şinal’ın söylemiş olduğu bazı beyanlarla ilgili kısaca bir beyanatta bulunmak istiyorum çok kısa.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bunlar sonra lütfen, soruları sorun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Tamam efendim o zaman

şöyle yapalım. Şimdi öncelikle bir talebim olacak bu çok kısa. Şimdi daha önceden 200. celsenin en son görüşülen duruşmada 60. sayfasında benim bir talebim vardı. Bedirhan Şinal’ın 19.12.2008 tarihli Edirne Cezaevinde alınan ifadesindeki imza kendisine ait olmadığını söylediğinden ve imzalar benzemediğinden daha önceki ve daha sonraki imzalar arasındaki farkın tetkik edilmesini talep etmiştim. Ancak vermiş olduğunuz ara kararda 30.11.2011 tarihli ara kakarda bu talebime hiç değinilmemiş öncelikle bunu söylemek istiyorum tekrardan sizden ricam bu talebimi yeniliyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim onlar tekrar değerlendirilir. Sorunuz varsa alalım.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Evet. Efendim bir de bunu da

söylemem lazım. Benim müvekkilimin son 2 haftadır bakın 33 yaşında hiçbir sağlık sorunu yok zımba gibi yani ancak son 2 haftadır spor yapmasına, hafif spor yapmasına rağmen tuz kullanmamasına rağmen ve çok fazlada yemek yememesine rağmen, sağlığına dikkat edecek şekilde maalesef tansiyonu 13, 19 şeklinde ki, 50 yaşındaki bir insan buna dayanamaz yaklaşık 4, 5 defa hastaneye kaldırıldı. Bu konuyla alakalı Silivri Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulundum. Bu konuda mahkemenizin bilgisi olması için söylüyorum teşekkür ediyorum bu konuda. Şimdi ben efendim konuya tersten gideceğim yani sondan başa doğru gireceğim. Şimdi Sayın Mahkemeniz birtakım evraklar celp etti. Bununla alakalı önce Boğaç Kaan’a bir soru sormak istiyorum. 2007 yılının 4. ayında yani Bedirhan Şinal’ın daha önceki ifadelerinde olaylar ilk bu tarihte başladı, bana bu tarihte etki edilmeye başlandı dediği tarihlerde Akbank’taki hesabına 53 bin 387 TL yatırıldığını biliyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Dosya kapsamında gördüm.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Yani.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Dosyada var Bedirhan Şinal’ın banka kayıtları geldiğinde

dosyaya bakarken evet gördüm 53 milyar yatırıldığını biliyorum.”Mahkeme Başkanı: “Daha önceden biliyor muydunuz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır bilmiyordum burada dosya kapsamında.”

67

Page 68: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:68

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Bunun Bedirhan Şinal’ın ilk olaylar başladığı dediği ve sizin 3 yıllık, 3 buçuk yıllık bir yurtdışında olduğunuz bir dönem var 2007’de yakalandınız Temmuz ayında.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Bu bu aydan 3 ay önce

yatırılan bir para bu. 2007’nin 4. ayı ve Bedirhan Şinal ifadesinde anlatmıştı olayların başlangıç tarihi ben cezaevinde girmeden önce para yatırıldığı diye bunun meblağ 53 bin 387 ben bunu sordum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yaşının büyütüldüğünü söylemişti ve Bayrampaşa Cezaevine bilinçli konulduğunu ve buradaki bu buradaki işte senaryonun yazılması için oralarda insanlar tarafından yönlendirildiğini söyledi. Ben Bayram Demir’in, Seyhun Zayim’in ve Bora Ballı’nın da hesaplarına baktım. O tarihlerde örgütün tetikçisi olarak görünen ve onların şeyiyle iş yapacak insan olduğunu söyleyen Bedirhan Şinal’ın banka hesabı Bayram Demir’inde, Bora Ballı’nın da, Seyhun Zayim’inde üstünde hiçbirinin bankada hesabı yok o tarihlerde.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “E peki gene Bedirhan Şinal’ın anneannesinin hesabına birtakım paralar yatırıldığını söylüyordu efendim. Bu konuda gene müvekkilime soru soracağım. Aynı şekilde o tarihlerden 2009, 2010 yılına kadar yani sizlerde cezaevinde bulunduğunuz süreç içerisinde Bedirhan Şinal’ın anneannesi Yüksel Özdoğan’ın Finansbank, Akbank gibi bankaların şubelerine 40 bin, 17 bin, 5 bin, 1300 gibi çeşitli rakamların yatırıldığından bilginiz var mı gelen evraklarda bunlar gözüküyor.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet evraklarda onları da gördüm hatta anneannesinin bu mahkememizin vermiş olduğu ara kararla gelen ve istedikleri şeylerin yarısının gelmediğini az önce şeyi açıkladım Murat, Murat Yönder diye İstanbul Cumhuriyet Savcısının 31.07.2008’de kamera kayıtlarını istediği halde emniyet elden teslim alacağını söylemesi, söylediği halde dosyada emniyetin almış olduğu kamera kayıtları yok.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi Avukat Beyin bahsettiği kayıtları dosya kapsamında gördünüz.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Ondan önce görmüş müydünüz, biliyor muydunuz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır yok olmadığı söylü…Mahkeme Başkanı: “O konuda bilginiz var mı? Tamam.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ondan önce kayıt yoktu yani delil bakabileceğimiz kayıt

yoktu.”Mahkeme Başkanı: “Tamam, tamam yani herhangi bir yerden duydunuz mu, gördüğünüz

görgünüz bilginiz var mı o manada?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yok yok sizin istedikten yani araştırmayı siz yaptınız

efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam, tamam.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi efendim gene gelen

evraklar üzerinden bir soru sormak istiyorum. Bedirhan Şinal eylemden önce tam tarihi vermemekle beraber eylemden belli bir süre önce yaşının 4 yaş büyüttürüldüğünü söylemişti. Tabi dosyaya siz celp etmişsiniz. Gelen raporda şu var. Rapor tarihini söylüyorum 04.01.2007. Yani Bedirhan Şinal’ın hesabına paralarının yatmaya başlamasından kısa bir süre önce. Rapor diyor ki, nüfus kaydına göre suç tarihinde 14 yaşını bitirip, 15 yaşından gün almış olduğu kendi beyanına göre altını çiziyorum efendim kendi beyanına göre 18 yaşında olduğunu söylediği fiziksel görünüm ve gelişim itibariyle 18 yaş civarında olduğu bu nedenle fiilin, farik ve mümeyyiz raporu düzenlenmesine gerek olmadığı kanaatini bildirir rapordan bilginiz var mı?

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet rapordan bilgim var.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl bilginiz oldu?”

68

Page 69: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:69

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yine dosya kapsamında var efendim Bedirhan Şinal’ın ifadeleri var.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Dosyada deliller var.”Sanık Bedirhan Şinal söz almadan konuştu anlaşılmadı.Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Yani herhangi.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika bir dakika. Buyurun devam edin Avukat Bey.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Direk görünüşe bakarak bir

yazı yazılmış onu belirtmek istedim.”Sanık Bedirhan Şinal söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Bu konuda daha önceden beyanda bulundunuz, konuştunuz.”Sanık Bedirhan Şinal söz almadan konuştu: “Sadece yazılı bir evrak, bir kağıt parçası

başka bir şey yok orda.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Herhangi bir inceleme

olmamış evet efendim.”Sanık Bedirhan Şinal söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Avukat Bey buyurun devam edin. Lütfen oturduğunuz yerden

konuşmayın.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Devam edeceğim efendim bir

saniye evrakları. Şimdi Seyfi Öztürk diye birini tanıyor musunuz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Tanımıyorum.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Efendim bu soruyu izin

verirseniz ben Bedirhan Şinal’a da sormak istiyorum. Seyfi Öztürk denen kişi Bedirhan Şinal’ın cezaevi hesaplarına 990 TL, 990 TL olmak üzere çeşitli rakamlarda para yatırmış ve birtakım mektuplarda yollamış bunlarında kayıtları geldi. İzin verirseniz bu kişiyi tanıyıp tanımadığıyla veya bu kişini kim olduğunu ilgili Bedirhan Şinal’a soru sormak istiyorum.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Sayın Başkanım selamlıyorum sizi tekrardan. Şimdi şöyle bir şey soruya geçmeden önce bu raporda yani şu iddia ediliyordu diyordu ki yav bak kardeşim bu adamı kemik testine soktuk, bu adam büyük çıktı. Bak kemik tostu olmadığı ortaya çıktı adam doktor yav bu adam haşa şeyh ne müneccim mi benim nerden baktı da 19 yaşında olduğumu (1 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Bedirhan Bey bu rapor konusunda beyanda bulununuz. Avukat Beyin sorduğu soruya cevap verin.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Çok acayip yani. Mahkemeyi burada göreve çağırıyorum, sokun beni bir kemik testine (2, 3 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Tamam o konularda, o konularda beyanda bulundunuz, Avukat Beyin sorduğu soruya.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi efendim diğer Avukat Beyin sorusunu unuttum.”Mahkeme Başkanı: “Bekir Öztürk müydü Avukat Bey?”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Seyfi Öztürk.”Mahkeme Başkanı: “Seyfi Öztürk.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Seyfi Öztürk’ü tanıyor

musunuz?”Sanık Bedirhan Şinal: “Seyfi Öztürk işte bu polisin paraya verip bana para yatırttıran

adam. Bu mektupta da şunu dikkatinizi çekiyorum mektup bende.”Mahkeme Başkanı: “Niçin yatırmıştı parayı?”

69

Page 70: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:70

Sanık Bedirhan Şinal: “Polisler verdi buna hani kendileri yatıramaz sonuçta adam devletin memuru. Buna verdiler, bu polislerde irtibatlı olan mahallemizde oturan bir şahıs. Şöyle mektubu bende var, bana mektupta diyor ki Sayın Başkanım. Bedirhan diyor sen diyor avukatını bana gönder avukatınla diyor özel şeyler konuşmam lazım, hani bazı özel bilgiler vermem lazım artık polisler ona ne dedi, avukata ne özel bilgiler verecek orası…”

Mahkeme Başkanı: “Sizi nerden tanıyor, nerden tanışıyorsunuz Seyfi Öztürk’le?”Sanık Bedirhan Şinal: “Adam mahallede, mahallemizde oturuyor da ben tanımıyordum bu

adamı. Hani mahallemde oturan bir kişi. Ben yüz yüze hiç görmüş… yani görmüşsem birkaç kere de hiç sohbetim olmayan anlattım ya dedim ya size mahallede geldiler, bana paralar gönderiyorlardı birer, ikişer milyar diye işte bu o, o paralar. Burada birkaç kere.”

Mahkeme Başkanı: “Siz Seyfi Öztürk’ün hesabınıza para yatırdığından nasıl haberiniz oldu?”

Sanık Bedirhan Şinal: “Mektubu gönderdi, önce mektubu göndermiş sonra paralar gelmeye başladı. Bende bu adamda bir alacağım yok, bir vereceğim yok. Sonra bu avukat olayını yazınca hani sen bana avukatı gönder birazda özel bilgiler vereceğim, bir şeyler söyleyeceğim şimdi bu mektuba el kondu savcılık tarafından. Bu Osman Yıldırım olayıyla alakalı el konuldu. Şimdi ben bunları teslim aldığım zaman Sayın Heyetinize bu mektubu sunacağım aynen de öyle yazıyor. Diyor ki avukatı gönder çok özel bilgiler vereceğim diyor avukatınla diyor bazı şeyler vermem lazım diyor. Bu polislerin adamı ayrı elemandır yani.

Mahkeme Başkanı: “Tamam Avukat Bey sorunuz devam edecek mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Efendim bir soru daha

soracağım çok önemli. 2007 yılının 4. ayında hesabınıza 53 bin TL para yatırılmış.”Sanık Bedirhan Şinal: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Belli bir süre sonrada bunun

yarısına yakını çekilmiş.”Sanık Bedirhan Şinal: “Doğru.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Daha önceki bir ifadenizde bir

arkadaşınıza para verdiğinizi, parayı tutması için söylüyordunuz. O para bu bahsedilen para hesabınızda gözüken ve çekilen bu para mıdır?”

Sanık Bedirhan Şinal: “Doğrudur aynen doğrudur.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Başka sorum yok efendim

Bedirhan Şinal’a. Müvekkilime geçmek istiyorum.”Sanık Bedirhan Şinal: “Teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Avukat Bey bir ara verelim.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Tamam efendim.Duruşmaya kısa bir ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Bu sırada bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Osman Aydın Şahin’in geldiği görüldü. Huzurdaki yerine alındı.Sanık Boğaç Kaan Murathan daha önce tespit edilen kimliği tahtında huzura alındı.Doğrudan soru sorma işlemine devam olundu.Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Seyfi Öztürk demiştik efendim

biraz önce. Boğaç, Seyfi Öztürk denen bu kişinin Bedirhan Şinal’ı İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde gizli celse talebi ve gizli celse için celbinden o duruşmadan öncesi ve hemen sonrasında bu kişinin para yatırdığı hakkında bilgin var mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet evraklara baktığımız zaman tarihleri uyuşuyor.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Efendim bunu.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Seyfi Öztürk’ün para yatırdığı tarih Bedirhan Şinal’ın fay

hattı kırıldı demeden önce vermiş olduğu beyanlarından sonra.”

70

Page 71: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:71

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Yani gizli oturum döneminde bu paralar yatmış.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet gizli oturumdan önce Bedirhan Şinal’a para yatmış.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Gene yeni gelen evraklarla

alakalı bir soru sormak istiyorum. Şimdi efendim Bedirhan Şinal’ın daha önceki duruşmalarda bir beyanı var. Diyor ki, ben cezaevindeyken diyor Sayın mahkemenizde itiraflarda bulunduktan sonra hücrede yattığı sıralarda kendisinin dilekçe yazmak için kalem istediğini ancak kendisine kalem vermeyen kişilerin kendisine jilet getirdiğini şeklinde bir beyanı vardı. Sayın mahkemenizde Bedirhan Şinal’a cezaevinde hücredeyken jilet verilip verilmediği hususunu sormuştu. Bunun cevabını okuyup müvekkilime sormak istiyorum bilgisinin olup olmadığı hakkında. Silivri 1 nolu cezaevinde 20 gün hücreye koyma 20.07.2011 tarih ve 2011/177 sayılı kararı ile 1 ay süreyle bazı etkinliklere kapatıl… katılmaktan alıkoyma 21.07.2011 tarih ve 20 2011/178 sayılı kararı ile 1 ay süreyle ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezaları verildiği kayıtlarımız tetkikinden anlaşılmıştır. Hücreye atılan Şinal’ın kurumumuz tutuklusu Bedirhan Şinal’ın 13.07.2011 tarihinde kurum 2. müdürüne fiili saldırıda bulunmuş, aynı gün söz konusu tutuklu tedbir ve güvenlik amaçlı tekli odaya konulmuş 1 gün sonra B6 odasına alınmıştır. İlgili sayı yazınız ile adı geçen tutukluya jilet verilip verilmediği konusuna kurumumuzun kantininde görevli personeller tarafından 27.09.2011 tarihli tanzim edilmiş tutanakta adı geçen tutuklunun 25.03.2011 tarihinde 5 adet, 05, 01.08.2011 tarihinde 2 adet toplam 7 adet kullan at tipi, tipi bütün hükümlü ve tutukluların kullandığı tıraş bıçağı satın aldığı tespit edilmiştir. Çok önemli efendim. Adı geçen tutuklunun 19.07.2011 tarihinde barındırıldığı odada bulunan banyo aynasını kırması sureti ile kendisini yaralaması olayı kurumda korku, kaygı ve panik tehlikeli davranışta bulunması nedeniyle hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı, bu nedenle hakkında kurumumuz disiplin kurulu başkanlığınca 21.07.2011 tarih ve 2011/178 sayılı karar ile 1 ay süreyle ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezası verildiği kayıtlarımız tetkikinden anlaşılmıştır. Şimdi Bedirhan Şinal’a cezaevinde bulunduğu süreçte aynayı kırıp kendisine zarar veriyor ve bu kişiye bir jilet veriliyor. Kendisi bunu mahkemede söyledi gelen cevapta da durumun aynı olduğu anlaşıldı. Bu konu hakkında bilginiz var mı ya da ayrıca cezaevinde gardiyanlardan ya da başkalarından avukat görüşüne getirilirken olsun ya da başka bir şekilde bilgi alabildiniz mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi sizin sormuş olduğunuz soruya şu şekilde cevap vereyim. Bilgi alamadım ama cezaevinde kendini kesip intihara teşebbüs eden bir insana jilet verilmez yani kesinlikle yasaklanır ve gözetim altında tutulur. Çünkü neticede daha önce intihara teşebbüs ettiği belli ise revire çıkmışsa veya belli yerlerinde kesik var, dikiş yapılmışsa en azından bu engellenmek adına tıraş bıçağı ve jilet gibi eylem yani eylem yapabileceği şeyler verilmez. Yani cezaevi yönetmeliği bu hususta.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Evet. Şimdi efendim Sayın mahkemeniz geçen daha doğrusu Sayın savcımız geçen duruşma dosyamızın dışında birçok konular sordu. Bundan dolayı ben biraz elim kalabalık gelmek zorunda kaldım. Sayın savcımızın bir sorusuna da buradan kısaca hem Boğaç’a soru sorarak vermek istiyorum. Bir Reyna olayından bahsedildi. Serhat İnce diye birinin bir ifade verdiğinden söz edildi.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi Serhat İnce denen kişiyi

tanıyor musun?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Serhat İnce denilen kişiyi yazmış olduğu mektupta vermiş

olduğu beyanlara bakarak tanımadığımı beyan etmiştim. Çünkü Serhat İnce denen bir kişiyle Reyna’da böyle bir olay yaşamadık ve Reyna’da herhangi bir şekilde Serhat İnce’nin içerisinde olduğu olaydan sonra ne karakola, ne savcılığa beraber gittik. Bodrum’da olan Bodrum’da Savcı Beyin sormuş olduğu sualde de Bodrum’da ufak bir konudan dolayı gözaltına alındım ve

71

Page 72: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:72

gözaltında teşhis edildikten sonra bırakıldım. Onların yaşamış oldukları olay Hakan Tankut, Sinan anladığım kadarıyla bir de Tuba adında bir mankenle özel uçakla geldiklerinden dolayı Gülsen Ahıskalı’nın onların fotoğrafını çekmek, kameraya almak paparazzi gazetesi olması lazım ona karşı vermiş olduğu tepkiden dolayı Gülsen Ahıskalı tarafından şikâyet edildiği bir konusu vardı. Onu da Serhat İnce’yi hatırlamıyorum Sinan’ı, Hakan Tankut’u manken Tuba denilen zatı hatırlıyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi efendim bu ifadenin gerçekliği yönünde çünkü önemli bu sorular sorulduğuna göre bizimde bunu teyit etmemiz lazım bir şekilde. Şimdi benim önümde bu Reyna’da çıkan kavgayla ilgili dosya var şu anda. Bu olayda kaç kişi vardınız ya da ifadeniz alındı sizin, sonuçta orada sanık değildiniz ama kavga eden kişiler olarak kaç kişi gözaltına alındınız hatırlıyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi.”Mahkeme Başkanı: "Bahsettiğiniz olay Reyna olayı değil mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Evet efendim. Reyna’da çıkan

bir kavga.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Daha önce Serhat İnce’nin

vermiş olduğu bir ifade okudu Sayın Savcımız geçen duruşma. Bununla ilgili hani olayın o şekilde olmadığını gösteren dosya benim önemde isterseniz ibraz edebilirim. Onun sorusunu soruyorum. Önümden de size okuyacağım.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Serhat İnce’nin mektupta bahsetmiş olduğu Sedat ve Nihat kardeşlerle Reyna’nın dış kapısında bir husumetimiz olduğu kesinlikle olmayan bir şeydir. Çünkü Reyna’nın içerisinde iç güvenlik tarafından yaşanmış olan bir olayda normal olayın gelişiminde bir arkadaşın bir arkadaşa bardak vurmak suretiyle yaraladığı ve yaralandıktan sonra polis ekiplerinin gelip, emniyete getirildik, emniyette kamera kayıtları incelendiğinde benim bu eylemin içerisinde olmadığım görüldü. Görüldükten sonrada zaten ben tutuksuz yargılanmak üzere takipsizlik verildi. Ama onu yapan arkadaş rahmetli Yaşar Aktaş o konudan yargılandığını biliyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Yani spontane gelişen bir olay mıydı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet spontane yani bir gece bir yere gidildiğinde iç güvenlikle arada çıkan hani başkalarıyla çıkan bir şeyde iç güvenliğinde konuyu alevlendirmesiyle olan bir hadise. Olan hadisenin sonucunda da kamera kayıtları olduğu için net bir şekilde her şey belli.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Beraberce gözaltına alındığınız kişilerin ismini hatırlıyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yaşar Aktaş, Suat diye bir arkadaş, Yener diye bir arkadaş ve ben.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Efendim bu konuyla ilgili verilen cevapların baştan aşağıya doğru olduğunu teyit eden dosya buradadır isterseniz ibraz edebilirim incelemeniz üzere. 2004 yılı ile tutuklanmış olduğunuz yani Kelebek operasyonundan dolayı tutuklanmış olduğunuz 2007 yılı arasında neredeydiniz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Dediğim gibi Sedat Beye operasyon yani Kelebek operasyonu yapıldıktan 1 buçuk ay sonra benim tutuklanma isteğim gerçekleşti. Ben o süreç içerisinde yurtdışına çıkmıştım.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki sizin yurtdışına çıkmış olduğunuz tarihte Bedirhan Şinal’ın 13 yaşında olduğunu biliyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet Bedirhan Şinal’ın kemik testine girmeden önceki yaşıyla girdikten sonraki yaşına baktığımız zaman çok küçük olduğu 2 halükarda da belli zaten.”

72

Page 73: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:73

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “O halde sizin yaşınıza baktığımız zamanda, bulunduğunuz ortam bakımından sizin bu kişi ile tanışma imkanınızın daha önceden olmadığını söyleyebilir miyiz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “E zaten daha önceden tanımadığım bir insanları Bayrampaşa cezaevine gidip yönlendirmem ve onları kullanmam gayet mantısız. Zaten o süreç içerisinde dediğim gibi Bedirhan Şinal’ın vermiş olduğu beyanlarda Kasım ve Aralık ayında Sayın Sedat Beyin ifade vermeye Ergenekon’dan ifade vermeye gittiği dönem olarak söylenilen dönemde olabilmesi gibi bir şans yok. Çünkü ben Kasım ve Aralık aylarında F tipi cezaevindeyim. Zaten olsam dahi B7 ve B14’de kalmaktayım. Ayriyeten Sedat Beyin ifade verdiği tarih Mart’ın ortaları yani Aralık ayında Sedat Beyin ifade verdiğini söylediği ifadesinde yani olabilmek gibi bir şans yok yani zaman makinesinde bir ileri gitmek bir geri gelmek sonra bir Kandıra cezaevine gelmek bu işi toparlamak gerekiyor ve o şekilde sunmak gerekiyor. Bu konularda dosyada açıkça bellidir zaten.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “O halde zaten öncesinden de tanıma imkânınız olmadığı gerek yaş bakımından gerekse ortamlar bakımından da ayrıca bellidir.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Zaten savcımızın elinde benim 2003, 2004’te görüşmelerim belli. Onlardan sualler sordu. Yani o telefon teyplerine bakıldığı zaman zaten benim ne Bedirhan’ı, ne Bayram’ı, ne Seyhun’u ne de onlarla alakalı herhangi birini tanımadığım gayet açık ve net olarak ortadadır.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi siz kendi dosyanızı da çok iyi inceleyen birisiniz. Bunu bende iyi biliyorum. Dosyanızda özellikle neredeyse asli fail konumuna gelebilecek olan Sinan Çetin’in sanık yerine konulmamasını ne şekilde efendim değerlendirme sorusu ama bütün dosyayı iyi biliyor müvekkilim. Sinan Çetin denilen kişi ile ilgili bilgilere de dosya içerisinden vakıf onun için bu soruyu soruyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “12. Ağır Ceza Mahkemesinde anneannesi, Bedirhan Şinal’ın anneannesi Sinan Çetin, Cumhuriyet Gazetesinde o akşam Bedirhan Şinal’ları yakalayan kişiler ve birkaç kişi hakkında Hüseyin baş, ser başgardiyan, Şafak Sezer olmak üzere tanıklar dinlendi ama Sinan Çetin’e dinlenme kararı alındı 2 mahkeme yani 12 ay geçmesine rağmen dinlenilmesine fırsat olmadı, fırsat bulunmadı ve Sinan Çetin Bedirhan Şinal’ın vermiş olduğu yani verdirilmiş olduğunu söylediği ifadelerde C27 nolu koğuşta ben yani Emre isimli Boğaç lakaplı kişi Bayram Demir, Seyhun Zayim, Sinan Çetin ve kendisinin olduğu bir kon… yerde siyasi gündeme dair konuşmalar yaptığımız dönemden bahsediyor ve bizi dinlediğini, duyduğunu söylüyor.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “O, o halde Sinan Çetin bu dosyanın aynı zamanda en önemli tanıklarından biri. Peki.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Akın Büyükoğlu aynı zamanda önemli tanıklarından bir tanesi.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Sinan Çetin ve Sarı Serdar denilen kişilerin bu dosya içerisinde bulunmaları gerekirken sürüş yürüyen soruşturmanın gidişatı bakımından diyorum. Kendilerinin bu dosyada olmasının bu dosyada sizin ya da diğer sanıkların eylemle irtibatını kesebileceği ya da aklayabileceği yönünde olduğundan bulunmadıklarını diyebilir miyiz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi şu şekilde söyleyeyim insanları suçlamak istemiyorum. Ama neticede bu Sinan Çetin’in ifadesinin alınmaması, bizim hakkaniyetimizin anlatmamız babından daha uzun sürelere yaymamıza neden oldu. Yani Sinan Çetin, Akın Büyükoğlu gibi şahıslar gelip ifadelerini vermiş olsaydılar daha net bir şekilde ortaya bu konuyu yapmadığımız, kimseyi yönlendirmediğimiz, aynı cezaevinde bulunmadığımız ve bu insanları daha önceden tanımadığım Sedat Beyin bana böyle bir şey veremeyeceği, vermediği, Veli

73

Page 74: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:74

Küçük ile Sayın Veli Küçük ile görüşemediğim ve görüşemediğim halde bunun yanı sıra yani beni bu şekilde de yönlendiremeyeceği daha net olarak belli olurdu. Çünkü sonuçtan sebebe doğru gidersek sonuç itibariyle ben bu eylemi yaptırmamışsam, bu eylemi yapmamışsam ve bu ispatlayabiliyorsam neticede diğer konularında olmayacağını ve bu soruların sorulmayacağını düşünüyorum. O yüzden dolayı eylemin olup olmaması eylemden sonra olan konuların değerlendirilmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sinan Çetin’de bu eylemde beraber plan yapıp yapmadığımızı ortaya koyacak insanların başında geliyor ama ben sadece Sinan Çetin’den değil C27’de yatan tüm mahkumları B7’de ve B14’te yatan tüm mahkumları, ayriyeten jandarma görevlilerini, ayriyeten cezaevi müdürlerini hepsini şahit gösteriyorum. Yani isme bir kişiye bağlı olarak değil. Mahkememizin Yüce mahkemenin seçeceği herkes benim şahit olarak kabul edebileceğim insanlardır.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki Bedirhan Şinal’ın savcılıkta vermiş olduğu ifadeden 8 ay sonra 03.12.2008 tarihinde 8 aylık bir süreçten sonra gözaltında gözaltına alınmanızı ne şekilde yani değerlendiriyorsunuz? Bu 8 aylık sürecinizde yani herhangi bir şey başınıza geldi mi, bu konularla ilgili bir araştırma herhangi bir süreç denk düştünüz mü, bilgi aldınız mı ya da herhangi bir şey oldu mu?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi ben Bedirhan Şinal olayı yaptıktan sonra kullanmış olduğum bir telefon, çalıştırmış olduğum bir şirket var ve polis teknik takip yapıyor ve teknik takip neticesinde ne benim hakkımda bir telefon dinleme koyabiliyor, ne benim hakkımda bir resim koyabiliyor ne de bu insanları tanıdığıma dair bir delil koyabiliyor. Hatta Yüce mahkemenin istemiş olduğu benim telefonumun belli olduktan sonra dökümleri ve Bedirhan Şinal’ın hesap dökümleri ayriyeten Bedirhan Şinal’ın hangi cezaevinde kimlerle yattığı, ne zaman çıktığı ve bu olayları araştırması neticesinde dosyalardan tam olarak vakıf olabiliyorum. Yani bu konuyu delillendirebiliyorum tam olarak. Yani bundan öncesinde bu mahkemeye gelene kadar hakkımızda benim hakkımda en ufak bir delil dosyaya koyulmamıştır.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi efendim bu sorum önemli, şu kadar önemli. 8 aylık süreçte müvekkilimin, sizin celp etmiş olduğunuz evrakları inanın biz 12. Ağır Ceza Mahkemesinden devamlı istedik ve benim dilekçelerim var, hiçbiri de karara bağlanmadı. Sağolun Sayın mahkemeniz bunları celp etti. Ancak o dönem içerisinde gerekli süreç içerisinde bu araştırma yapılsaydı müvekkilimin bulunduğu noktalarla ilgili kamera görüntüleri de celp edilebilecekti. Ancak bunların hepsi belli bir sürede zaman aşımına girdiğinden dolayı maalesef burada aslında deliller karartılmış oldu. Diğer soruma geçiyorum. Siz gözaltına alındıktan sonra 05.12.2008 tarihinde savcılığa sevk edildiğinizde diğer hiçbir sanığın yani şu anda burada bulunan sanıkların ifadesi dahi alınmadan sizinle aynı anda emniyet fezlekesinin de savcılığa gönderildiğini biliyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet dosyada emniyet fezlekesinin benim tutuklama isteğim bile yok. Seyhun Zayim’lerin tutuklama fişinin altında ismim geçiyor. Benim hakkımda teknik takip isteği bile yok. Savcılığa gittiğimizde zaten Seyhun Zayim ile yan yanaydık. Bayram Demir’in ve Bora Ballı’nın ifadeleri alınmamıştı. Yani onların ifadelerinin benim açımdan çok önemli olduğunu düşünüyorum. Onların ifadelerinin daha önce alınmamasını da talihsizlik olarak nitelendiriyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Ya da sizi aklayabilecek olan ifadelerin kasten alınmadığı olarak da diyebiliriz.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yorumu Yüce mahkemeye bırakıyorum o yüzden yorum yapmıyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Onun dışında diğer soruma geçiyorum. İlk kez sizin hiçbir zaman kalmamış olduğunuz ve var olmayan Bayrampaşa cezaevindeki C blok 7 numaralı koğuşta Boğaç Kaan kalmıştır şeklindeki bilginin emniyetin

74

Page 75: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:75

fezlekesinde yazdığı ve bu bilgiyi yazarak da aslında soruşturma makamlarının yanıltıldığını biliyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet emniyetin yapmış olduğu araştırmalarda ben C7 diye olmayan Bayrampaşa’da bir koğuşta görünüyorum. Ayriyeten Cumhuriyet savcısı yanıltılıyor. Bedirhan Şinal’ın vermiş olduğu ifadelerde C27 koğuşuna üstüne basa basa tüm ifadelerinde yani yönlendirilmiş olduğunu söylediği tüm ifadelerde belli olduğu kesinken Bedirhan Şinal’a bu insan sizinle aynı koğuşta yatmamış diye sorulmuyor. Buradan da kişisel olarak benimle sorunu olan bir emniyet müdürünün Cumhuriyet savcısını yönlendirdiğini ve ona doğru bilgi vermediğini düşünüyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki diğer sorumu soruyorum. Fezlekenin 9. sayfasında müşteki İlhan Selçuk’un ifadesinin bilahare alınacağı denildiği halde ifadesinin bugüne kadar niye alınmadığını biliyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şöyle aynı dosyada Sayın Sedat Peker’inde ifadesinin alındığı söyleniyor. Ama dosya kapsamında Cumhuriyet gazetesine molotof konusuyla alakalı ifadesinin alınmadığı belli. Aynı şekilde İlhan Selçuk, Sayın İlhan Selçuk’unda ifadesinin alınmadığı belli. Zaten en baştan beri Sedat Beyle, İlhan Beyin aralarında husumet olup olmadığı, birbirleriyle hasım olup olmadığı araştırılsaydı böyle bir eylem planının içerisinde benim olmayacağım belli olacaktı. Bence onların ifadelerini emniyet yetkililerinin almaması ve aldık demesinin şeyi mahke… Yüce mahkemenin huzuru yani kafasında soru işaretleri yaratmakta diye düşünüyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “2004 yılından önce İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde kaç defa işkenceye maruz kaldınız hatırlıyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hatırlıyorum. Organize Şube Müdürü Adil Serdar Saçan’ın İstanbul’u kralı gibi yönetmek istemesinden ve İstanbul’u bir şekilde hakimiyeti altında almak istemesinden dolayı kişisel, kişisel insanlara kendini gösterebilmek için yapmış olduğu operasyonlarda kendi koltuğunun gücüyle, gücünü işkence yaparak bize gösterdiğinden dolayı en az 3 kere veya 4 kere işkence gördüğümü hatırlıyorum. Bir tanesinde burada ilk ölen sen olmazsın, son ölende sen olmazsın dediğini hatırlıyorum ve bu işkenceleri de Serdar Akça’ya yaptırdığını bir de Ahmet diye şimdi soyadını unuttum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Ahmet İhtiyaroğlu.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ahmet İhtiyaroğlu diye ikisinin işkencelere girdiğini ve

bana biz ne diyorsak ona imza atacaksın dediğini, bende kimseyi suçlayamayacağımı dediğimi ve işkence gördüğümden dolayı hastaneye kaldırıldığımı, belimde çok büyük rahatsızlıklar olduğunu söylemem şu an doğru olacaktır. Çünkü o zamanlar onların gücünden sebep doktora bile gidip bana işkence yaptı dediklerinde biz seni tekrar içeriye alırız doktordan sonra tekrar işkence yaparız, bu sefer buradan sağ çıkamazsın, bize kimse karışamaz, biz her istediğimizi yaparız dediğini kulaklarımla duydum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki size işkence yapılırken veya yapıldıktan sonra veya yapılmadan önce sizden ne isteniyordu, bu konu hakkında bilgi verme durumunuz varsa?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şöyle ben alındığımda yani ben değil sadece yani birkaç kişi alındığımızda Sedat Peker hakkında ifadeler tanzim ettiklerini, bu ifadelerde suça konu olan eylemlerde yani benim duyduğumu, gördüğümü, bunların içerisinde olduğumu konuşulurken söylememi istiyordular. Zaten o davaların neticesinde başka insanların olduğu bu konulardan zaten çıktı. Mesela 1 tane Paşabahçe’yle alakalı bir konu vardı. Bununla alakalı benim ifadelerimde sen bunu söyleyeceksin, böyle olmuş, şurada adam ölmüş falan yapılan araştırmalar neticesinde de orada alınan insanların bu konularla alakalısı olmadığı belli oldu ama. Yani o süreç içerisinde saatlerce, günlerce işkence gördüğümü hatırlıyorum. Birazda

75

Page 76: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:76

sporcu bir yapım olmasından dolayı aşağılamak adına yapmış oldukları ki işkenceleri anlatmak gerekirse bir insanı çırılçıplak soyup kaloriferlere bağlayıp germek yöntemiyle insanın hassas yerlerine elektrik verdiklerine bu canlı tanığı benim.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki Serdal Akça bu işkencelerin veya bu işkencelerin neresindeydi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Serdal Akça o dönemler yani 2003, 2004 o dönemler Adil Serdar Saçan’ın manevi hani yetiştirdiği bir insandı. Tüm operasyonlarda vardı ve tüm işkencelere Ahmet İhtiyaroğlu’yla beraber ikisi giriyordu. Yani tüm işkencelerde yani gerek ayağımıza bağlanmış olan ipleri çekmek kaydıyla gerek elektriğin başında durup soruları sormak kaydıyla gerek o durumda bizi kameraya almak kaydıyla Serdar Akça vardı. Bende zaten onu anlayamıyorum yani Serdar Akça o dönemde var, bu dönemde var yine aynı şeyleri yapıyor ona verilmiş gücü yanlış kullanıyor.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Yani sizden şu mu isteniyordu bizim sana Sedat Peker hakkında söylediklerimizi ifade şeklinde vereceksin bu mu isteniyordu sizden?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır yazmış oldukları bilgiler vardı ellerinde kağıtlar vardı o kağıtlara imza atmamı yani okumadan yani ifademi okumadan imza atmamı istiyordu.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki Serdal Akça’nın 2001, 2002 ya da 2003 diyelim o tarihten bu yana sizin hakkınızda kaç dosyada imzası olduğunu biliyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hepsinde var.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Efendim sadece benim

bildiğim 5 adet dosyada kendisinin imzası vardır bu dosyada dahil, Ergenekon dosyası da dahil. Daha önce birçok dosya yani aynı kişinin devamlı her dosyada imzasının olması yani şöyle düşünelim; Beşiktaş’taki adliyede görülen her davanın bu size düşmesi gibi bir şey şimdi.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben size açık bir şey söyleyeyim Adil Serdar Saçan, Serdar Akça’ya adam bile öldürttürebilir istese o kadar birbirleriyle dayanışma içerisindeydiler.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Anladım peki.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Çünkü onun söylemesiyle alt rütbeli olduğu için o

yapıyordu işkenceyi.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi gelen telefon

kayıtlarında, HTS raporlarında, kredi kartı dökümlerinde tamamen sizin olaydan önce Antalya’da olduğunuz gözüküyor.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Ancak efendim bu benim

talebim olacak Sayın mahkemeniz müvekkilimin olaydan önce Antalya’ya gittiğini biz beyan etmiştim. Ondan önce Türk Hava Yollarına yazı yazmıştı kayıtlar arşivde olduğu için sizden dediler ki belirtilen gününkine isterseniz Sayın mahkemeniz isterseniz gün vererek arşivden onu çıkartabiliriz dedi. Ben bu nedenle efendim benim mahkemenize ibraz etmiş olduğum bilet tarihleri 28 olaydan 1 gün öncesinin.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hatta bir konuda da bilgi vermek istiyorum mahkeme huzurunda çağrılırsa sorabilir. Bir seferinde organizeye alındığımızda Adil Serdar Saçan benden Emre Bekir isimli bir kişiye Neşter operasyonundan dolayı üst tarafında bir doktor komşusu varmış, çocuk bir tane teras yapmış, o terastan rahatsız olmuş bu operasyondaki doktor. Adil Serdar Saçan’a şikâyet etmiş, Adil Serdar Saçan çocuğu hiç gereksiz yere alıyor 4 gün, 5 gün boyunca işkence yapıyor ve ifadesini geri aldırmak istiyor, çocuk şikâyetçi oluyor, tekrar alıyor o çocuğa bana ifadesini geri almasını, benim arkadaşım olduğu için ifadesini geri almasını yoksa ikinizi de öldürürüm dediğini zaten Emre Bekir denilen arkadaş çağrılırsa telefon kayıtlarında

76

Page 77: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:77

vardır görüştüğüm bellidir ona da Adil Serdar Saçan’ın ne gibi olaylardan dolayı organize şubede ona işkence yaptığını, ne istediğini, kimlerle bağlantılı olduğunu söyleyecektir.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Yani kısacası ismi geçen kişiler sizden de birtakım şeyler istediler ve bunları isterken de Emre Bekir dediğiniz bir isim var.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Bunu isterken de size bir

şekilde baskı yaptırıp ya da işkencede bulundular.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Şimdi o arkadaş Kozyatağı’nda lüks bir sitede oturuyor. O

sitenin üst katında bir doktor var, bu doktor bu teras yapıyor onun evinin…”Mahkeme Başkanı: "Boğaç Kaan Bey yani konu dışına çıkmayalım zaten işkence

yapıldığını söylediniz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bilgi vermek için neler olduğunu.”Mahkeme Başkanı: "Söylediniz. Avukat Bey buyurun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi Bakırköy Cumhuriyet

Savcılığının bir yazısı elimde. Daha önce ben bunu duruşmalarda da söyledim efendim. Siz ilk gözaltına alındığınızda hangi suçlamalardan dolayı alındığınızı biliyor muydunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “İlk gözaltına alındığım zaman Alanya’da bana ifade vereceğimi söylediler, karakola davet ettiler, karakola gittik organize şube Alanya’da ufak. Oradan İstanbul'dan bir yazı geldiğini, o yazıdan dolayı beni İstanbul'a getireceklerini söylediler. Alanya organizeden bir kişi kelepçesiz bir şekilde uçağa bindik, sabah vakitlerinde İstanbul Organizeye geldik. Geldikten sonra Serdar Akça denilen kişi gördün mü Boğaç biz seni istediğimiz zaman nasıl alıyoruz, bizden kurtuluş yok gibi şeyler söyleyip beni nezarete attılar. Nezaret sürecinde ifade vermek için beni aldılar yukarıya. Biz artık eskisi gibi işkence yapmıyoruz ne yazıyorsak artık onlar oluyor gibi tehdit içeren şeyler söylediler. Ondan sonrada beni mahkemeye sevk ettiler. Ben olmadığımı, o koğuşta olmadığımı, bu insanları tanımadığımı ve bu insanların ifadesi olmasına rağmen ismimim Emre isimli Boğaç olmamasına rağmen, teşhisimin olmamasına rağmen yani teşhisimin de olmamasına rağmen Savcı Beyi nasıl etkilediler bilmiyorum. Herhalde beni Savcı Beyin gözünde terörist gibi veya her gün adam öldüren, adam kopartan, birilerine bir şey yapan bir insan gibi gösterip bence onu da önyargısını değiştirmek suretiyle etkilediklerini düşünüyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi tabi bu konuyla alakalı efendim dosya içerisinde bir yazı yok ancak müvekkilim Boğaç Kaan Murathan ile ilgili gene organize şubenin yazmış olduğu bir bilgi notu var. Bu bilgi notunun numarası ve sayısı dosyada mevcut ancak kendisi yok. Biz bununda celbini isteyeceğiz çünkü önemli sonuç itibarıyla Sayın soruşturma makamlarının takdirini değiştirebilmek için bu bilgi notları kullanılıyor, bunu da Sayın mahkemenizden sayı ve numarasını birazdan vereceğim talep edeceğiz efendim. Siz o halde Ergenekon soruşturmasıyla alakalı alındığınızı o tarihte bilmiyordunuz doğru mu?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben Ergenekon bir saniye, şu an, şu an elimde alındığımda yapılmış, tanzim edilmiş kimlik var. Boğaç Kaan Murathan; Zeki, Nesrin diyor işte anne baba ismi, doğum tarihim ve Ergenekon tutuklusu diyor. Bu cezaevine gelir gelmez bana verildi. Bundan 2 küsur sene sonra biz Ergenekon dosyasında birleştirildik ve geldik. Yani ben geldiğimde ne olduğunu anlamadan Ergenekon tutuklusuydum zaten olmadan. Yani istiyorsanız kameraya doğru tutarsak efendim yani Ergenekon yazıyor cezaevine gelir gelmez bana verdikleri kimlik. Yani Ergenekon’dan yargılanmadığımı söylüyorlar, beyan ediyorlar o zaman ama ben Ergenekon tutuklusu olarak Ergenekon koğuşuna koyuluyorum. Yani o zaman biz Ergenekon tutuklu olmasaydık bize başka bir koğuşta yatabilme şansımız vardı ama Ergenekon tutuklusu olarak geçtiğimizden dolayı 4 Noluda F Blok denilen yere koyulduk ve o yüzden dolaylı da bizi işte İşçi Partililer olmalı, avukatlar olmalı, asker olduğundan dolayı da Sedat Beyin kalmış

77

Page 78: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:78

olduğu 7 kişilik koğuşta 2 kişi kaldıklarından dolayı Seyhun Zayim’le bizi oraya vermeyi düşündüler, bizde hani vermelerine herhangi bir şey yapmadık bir şey demedik yani.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi elimde daha önce gene anlatmıştım 15.12.2008 tarihli bir yazı var, başkasını suç işlemeye azmettirmek ve terör örgütü üyesi olmak parantez içinde Ergenekon terör örgütü suçundan tutuklanarak Metris Cezaevinden Bayrampaşa Cezaevine pardon Silivri 4 Nolu Cezaevine sevkinizle alakalı bir kağıt var. Efendim şimdi ben tabi bu yazının üzerine özellikle duruyorum çünkü bu dosya 6 ay önce burayla birleşti. Benim müvekkilim 3 sene önce gözaltına alındığında kendisine sadece patlayıcı madde attırtmak ve bir örgüt ama ne örgütü olduğu belli değil. Ancak bu dosyada belli değilken maalesef bu yazıyı da cezaevi dosyasından dediğim gibi birkaç ay önce aldık, şüphelendik yani sorular esnasında devamlı neden Sedat Peker’le aynı koğuşa koyuldunuz? Neden işte diğer Ergenekon sanıklarıyla aynı koğuşa konuldunuz? Efendim şimdi zaten Ergenekon tutuklusu diye yazı yazılmış Ergenekon tutukluları birbiriyle aynı koğuşa koyuluyorlar. Yani 3 sene önce bu yazı yazılmış. Yani bu nedenle aynı koğuşa koyuluyor ama biz maalesef avukat olarak bunu 2 buçuk yıl çözemedik. Dosya ne zaman ki burayla birleşti o zaman çözdük, bunu belirtmek istedim. Bedirhan Şinal’ın daha önce vermiş olduğu ifadelerde daha doğrusu en son Sayın mahkemede yapmış olduğu itiraflarda Fatih’te el bombası bulunduğuyla alakalı Cerrahpaşa’da el bombası atıldığıyla alakalı bir beyanatı var. Bu el bombasının atılma olayının doğru olduğu ve internette de bu haberlerin çıkarıldığı bilgisine sahip misiniz? Yani beyanatında herhangi bir yalan ya da yanlış bir şey yok.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet yaptığım araştırmalar neticesinde Bedirhan Şinal’ın doğru söylediğini internet kayıtlarından öğrendim, zaten dosyaya da ibraz ettik diye düşünüyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki. Bedirhan Şinal Sayın mahkemenizde vermiş olduğu bir beyanda gene aynı şekilde kendisinin bir olayı üstlenmesini istediklerini aynı emniyet mensuplarının bahsetmişti. Bahsetmiş olduğu bu olayın gene bir internet kafenin bombalanması eylemiyle alakalı üstlenmesi istenmişti. Bu olayında gerçek olduğu, bununda kayıtlarda olduğu hakkında bilginiz var mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet var. Zaten internete girildiğinde bu olaylar net olarak görülüyor.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi Bedirhan Şinal kendisine yani İstanbul 12 Ağır Ceza Mahkemesinde bizlerinde avukatların müdafilerinde alınmamış olduğu gizli celsede birtakım beyanatlarda bulundu. Bu gizli celseden önce Seyfi Öztürk denen kişinin kendi hesabına Bedirhan Şinal’ın hesabına paralar yatırıldığını görüyoruz. Bundan da öncesinde öncesinde Nisan ayında bana bir not geldi, sabah bu not tartışılıyordu efendim. Bu Boğaç’ın avukatına sen haber yollayabilirsen benimle görüşmek isterse onun işine yarayabilecek bilgileri onunla paylaşmak isterim. Ama görüşmek istemezse benim için fark etmez bana çizilen yolda yürümeye aynı şekilde devam ederim şeklinde bir not. Bu not bana geliyor efendim hemen cevaplayayım önce kısaca; bu cezaevinden tahliye olan bir mahkum tarafından bana getiriliyor o dönemde veriliyor.”

Mahkeme Başkanı: "İsmini söyleyebilir misiniz?”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şu an efendim ismi tam

aklımda değil. Yani çok oldu 2 sene yakın oldu efendim bu not geleli. Ben bununla alakalı da şikâyette bulunmuştum. Şimdi Bedirhan Şinal diyor ki; neden benim bu ifademden sonra şikâyette bulunuldu. Ben efendim şahsımla ilgili iftira atıldığı yönünde bulundum. İfade verilir verilmez, haberim olur olmaz derhal bulundum. Bir de hemen kısa bir şey müvekkilim tam tarihleri aklında değil onu beyan istiyorum. Müvekkilim Sedat Peker’le aynı koğuştan ayrılma tarihi Bedirhan Şinal’ın gizli celsede verdiği ifadeler 4, 5 ay önce. Yani ifade tarihi Bedirhan Şinal’ın gizli celse tarihi Kasım ayı, Temmuz ya da Haziran ayında ayrılma olmuş. Yani o

78

Page 79: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:79

ifadeden dolayı değil. Şimdi Boğaç, Bedirhan Şinal’ın daha önce Bakırköy 15 Ağır Ceza Mahkemesinde vermiş olduğu bir ifade var. Diyor ki; polis Rıdvan’a baskı yaparak olayın zorla gerçekleştirildiğini, bıçak kullanıldığını bu şekilde Rıdvan’ın gasp edildiği yönünde bir senaryo uydurmaktadır. Bu da polislerin bana yönelik bir komplosudur demiş. Bu ifadeden haberin var mıydı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Dosya kapsamında var yani dosyaya gelmiş olan mahkememizin de istemiş olduğu şeylerden dolayı var.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki gene.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Zaten siz bunu mahkemeye de sunmak için araştırdığınızı

biliyorum.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki gene aynı 15, 15 Ağır

Ceza Mahkemesinde kendisine ceza verilirken Cumhuriyet savcısına neden mütalaasında benim cezalandırmamı istiyor onu da biliyorum ancak açıklama yapmayacağım gerisini de size bırakıyorum dediği beyanları biliyor musunuz ve duruşma zabıtlarına geçti bu husus.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet sizin yapmış olduğunuz araştırmalar ve mahkemenin yapmış olduğu araştırmalar neticesinde bu belli, siz mahkemeye de sundunuz zaten bildiğim kadarıyla.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi ben avukatınız olarak sizin dosyanız dışında normal işimle alakalı ya da hayatımla alakalı size herhangi bir şey bu güne kadar sordum ya da bilgi verdim mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Benim dışımdaki konulardan mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Sizin dışınızdaki konularda.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Vermedim.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır vermediniz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Yani benim, benim kaç kişinin

davasına baktığım hakkında bir bilginiz var mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “E tabi ki var neticede avukatlık yapıyorsunuz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Hayır yani bir rakamsal olarak

şu kadar kişinin davasına baktığımla alakalı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Babanızla beraber hukuk büronuz olduğundan dolayı size

gelen her davaya beraber baktığınızı biliyorum. Ayriyeten senin müşterilerin babanın müşterisi yani bir hukuk bürosu çalıştırdığınızdan dolayı.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Tamam. Peki, ben cezaevine ziyaretine gittiğim kişiler hakkında size bilgi veriyor muyum?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır vermiyorsun.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki sizin dosyanızla alakalı

bazı bulunmuş olduğum taleplerden bazılarını diyorum efendim altını çiziyorum çünkü birazdan bir şey okuyacağım bilgi veriyor muyum hepsinden?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Uygun gördüğünüz benim yararıma olabilecek dosya kapsamındaki konulardan bazılarından veriyorsunuz ama bazılarından da vermiyorsunuz.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi efendim çok önemli bir söyleyeceğim 27.05.2010 tarihli başvurum İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine. Başvurumda Bedirhan Şinal’ın Tekirdağ F Tipi Cezaevinde ailesiyle ve kendisini ziyaret edenlerle yapmış olduğu görüşmelerin sesli kaydının celbini istiyorum. İstanbul 12 Ağır Ceza Mahkemesinden ben bunu istiyorum, bu yönde karar verilmiyor ve bakın benim bu dilekçem dosyanızda da var olayın esasından sorumlu başkaca kişilerin olabileceğini açıkça anlaşılmaktadır gerekçelerini yazmışım ben celbini istemişim, sesli kayıtların karar verilmemiş. Dosyanızda da var efendim şunu bundan dolayı diyorum. Yani benim arkamdan 3. kişilerin yapmış olduğu konuşmalar beni bağlamaz,

79

Page 80: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:80

telefonda yapmış oldukları konuşmalar. Birincisi yani bana atfedilen bir cürüm varsa o zaman ben kendi kendimi yakmak için mi bu görüşmeleri istiyorum yani o benim ilgincime gitti isterseniz mahkemenize ibraz edebilirim. Yargılanmış olduğunuz bu dosyada adı geçip ifadesi alınmayan kaç kişi olduğunu biliyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet yargılanmış olduğum dosyada Bedirhan Şinal’ın ilk terörle mücadelede takipsizlik alan çok kişi olduğunu biliyorum. Zaten bunları talep günlerinde dile getirdim. Onun haricinde de Bedirhan Şinal her vermiş olduğu ifadede ismi geçen insanların Bayram, Bora, ben ve Seyhun Zayim dışında kimsenin ifadelerinin alınmadığını ve onlara sual bile sorulmadığını biliyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi İstanbul Cumhuriyet Savcılığının 2008/843 numaralı yani sizin yargılanmış olduğunuz dosyanın soruşturma safhasındaki numarasında olan bir ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar var. Bu kararda Tayfun Çatuk hakkında araştırma yapılmış, Sinan Çetin’in ifadesi dahi alınmamış, Seyit Şahin, Sevinç Beyirgen, Davut Yıldız, Coşkun Yıldız gibi kişiler hakkında bir araştırma yapılarak altını çiziyorum Sinan Çetin’le ilgili ifade dahi alınmadan ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş. Bu kararın gerekçesinde şüphelilerin suça konu olaya iştirak ettiklerine ve olayla irtibatlı olduklarına dair şüpheli Bedirhan Şinal’ın soyut iddialarından başka kamu davasının açılmasını haklı gösterecek şüpheden uzak, yeterli ve inandırıcı delil elde edilmediğinden haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş. Yani soyut iddia. Siz dosyayı incelerken kendiniz hakkında somut bir şeye rastlayabildiniz mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kesinlikle rastlayamadım zaten benim hakkımda verilmiş olan beyanların hepsi yani beni anlatan beyanlar beni doğrulayan veya beni ben yapan beyanlar değil. Yani bir Emre’den bahsediliyor bir 24 yaşlarında birinden bahsediliyor, bir C27 koğuşunda yattığımdan bahsediliyor, bir dışarıda görüştüğümüzden bahsediliyor, bir Sarı Serdar’dan bahsediliyor, bir Sarı Serdar’ın çay bahçesinden bahsediliyor.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Bey bu soru mahkemenin takdiriyle ilgili bir şey.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Tamam, tamam efendim özür

dilerim.”Mahkeme Başkanı: “Yani delilleri mahkeme takdir edecek.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Tamam. Şöyle Seyhun

Zayim’le aynı gün gözaltına alındınız.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Neden ikinizin aynı gün

gözaltına alındığınız hakkında bilginiz var mı?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet çünkü Seyhun Zayim’e yapılmış olan tutuklama

müzekkeresinin altına ben iliştirildiğim için.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Efendim bu benim talebimdir

18.11.2008 tarihli 2008’e, 2008 proje no: 17 sayılı bilgi notunu ben celbini efendim talep ediyorum çünkü bu bilgi notunda ne yazdığı müvekkilim açısından çok önemli bu bu şekilde soruşturma makamının takdir yetkisine hani oynanmak ya da değiştirilme çabası içerisine girildiğini düşünüyorum evraklar incelendiğinde bu gözüküyor. Sizinde teşhis edildiğiniz diyelim imzası Bedirhan Şinal’a ait olmayan teşhis tutanaklarındaki fotoğraf ne zamana ait?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “En son alındığım yani organize şube tarafından alındığım şube getirildiğimde çekilmiş olan fotoğraf hatta hafif sakallıydım organize şubede sakal tıraşı filan falan olamadığımdan dolayı da yani fotoğrafta normalde çıkmayacak şekilde çıkıyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi Bedirhan Şinal’ın savcılık ifadesinde efendim adı Emre olan soy ismi bilinmeyen Boğaç lakaplı kişiyle Taksim’de Şiva barda görüşüldüğü söyleniyor. Şimdi telefon görüşme detayları inceleme tutanaklarında da Bedirhan Şinal’ın kullanımda bulunan telefonun 534 4276481 numaralı telefonun 01.01.2008

80

Page 81: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:81

günü yani yılbaşında 00:32 sıralarında ilimiz Beyoğlu ilçesi Taksim semti civarında bulunduğu anlaşılmış bunun dışında Taksim’de bulunduğuna dair bir kayıt tespit edilememiş demiştir. Boğaç, Bedirhan Şinal’ın telefonunun Taksim’de sinyal verdiği 01.01.2008 tarihinde nerde olduğunu hatırlıyor musun?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hatırlıyorum Kandıra 1 nolu cezaevindeydim. Hatırlıyorum Kandıra 1 nolu cezaevindeydim yani Bedirhan Şinal’in Taksim’de olduğu benimle görüştü denildiği gün ben cezaevindeydim.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki senin ya da tanımış olduğun kişilerin Doğan Gazetecilik Anonim Şirketinde bulunan kişiler ya da sahipleri ya da birileriyle herhangi bir durumunuz oldu mu? Yani aksi bir durum ya da aranızda bir herhangi fark etmez yani ne olursa olsun. herhangi bir diyalog.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır ben gazetelerini okumak dışında başka bir istişarem bu insanlarla yok.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi Bedirhan Şinal eylemi gerçekleştirdikten sonra terörle mücadele şubesinde ifadem alındı diyor. İfadem alındıktan sonra orda ki bazı memurlar diyor. Organizeden terörle mücadeleye gelen bazı memurlar diyor bana etki etmeye çalıştılar ve ifadesinde yine Sayın Mahkeme huzurunda vermiş olduğu ifadesinde kendisinin gazetede çıkacak Posta Gazetesinde çıkacak bir haberden sonra mektup yazmasını ve ifade vermesi gerektiği kendisine telkin edilmiş. Kendisi terördeki, terörle mücadele şubesinde vermiş olduğu bu ifadeden sonra Bayrampaşa Cezaevine konulduktan 7 gün sonra 8 Nisan 2008 tarihinde Doğan Gazetecilik Anonim Şirketine ait Posta Gazetesinde dosyada hiçbir şekilde böyle bir iddia olmamasına rağmen olayda Sedat Peker iddiasıyla bir haber çıkmıştı. Siz bu haberin var olduğunu yani ne zaman öğrendiniz böyle bir haberin yapıldığını?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben böyle bir haberin yapıldığını sizin araştırmalarınız neticesinde internetten bulduktan sonra dosyaya, mahkemeye ibraz ettikten sonra öğrendim. Yani avukatım bir çalışma yapıyor bu konuyla alakalı, molotof konusu hakkında çıkan haberin Sedat Peker şüphesi diye çıktığını ama terörle mücadele şube müdürlüğünde ne Sedat Beyin ne de benim ismimin geçmediği halde Bedirhan Şinal tutuklandıktan sonra, böyle bir haber çıktıktan sonra zaten Cumhuriyet savcısına ifade vermek için mektup yazıyor ve Bedirhan Şinal’ın vermiş olduğu ifadelerde diyor ki, ben diyor bu haberler aramızdaki işte emniyet yetkilileri onlar haber yaptıracaktı bu benim için diyor bir sinyal olacaktı, bende bundan sonra dilekçe yazarak savcılığa beyan vermek istiyorum diye gidecektim keza da öyle yaptım diyor. Yani ben ifadeler verilip o haberi gördükten sonra kafamda topladıktan sonra böyle bir düşünceye geliyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Bu gazete haberinden tam 2 gün sonra Bedirhan Şinal’ında ifadesinde beyan ettiği gibi 10.04.2008 tarihinde savcılığa mektup yazarak gerçekleri anlatacağını söylediği mektuptan bilginiz var mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet dosya kapsamında gördüm zannedersem özel tip H tipi cezaevinden Bayrampaşa H Cezaevinden yazıyor, Edirne Cezaevine sevk oluyor, Edirne Cezaevinden savcı tarafından çağrılıyor ve ismi Emre olan Boğaç lakaplı kişi adı altında ifadeyi vermediğini ama verdirildiğini söylediği ifadeyi veriyor.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi Bedirhan Şinal öğlenden önce dedi ki, ben 12 Ağır Ceza Mahkemesinde sizin ifadeniz alınırken bir diyalog yaşadık Sayın savcıyla pardon 12 Ağır Ceza Mahkemesinde değil soruşturma safhasında. Bu diyalogun nasıl olduğunu detaylı anlatabilir misiniz yani ben çünkü bunu 12 Ağır Ceza Mahkemesinde anlattım efendim normalde burada da anlatacağım beyanlarımı verirken ama şimdi uzatmamak için müvekkilime soru seklinde soruyorum beraber yaşadığımız için. O sırada başka tanıkta vardı yanımızda Avukat İpek Özen’le.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Sayın Savcı bana bazı iddialar hakkında hani hangi koğuşta yattığım, Bayram Demir’i tanıyıp, Bora’yı tanıyıp tanımadığımı sordu. Bende kendisine

81

Page 82: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:82

tanımadığımı bunun işte delillerle sunabileceğimizi söyledim. Böyle bir konunun içerisinde neden ismimi geçirildiğini anlamadığımı söyledim. Savcı Beyde Boğaç senin geçmişin senin yakanı bırakmaz dedi. Bende avukatımla konuşmuş olduğum ve yapmış olduğumuz yorumda emniyet yetkilisi Serdar Akça tarafından çünkü dosyamızı tanzim eden, ifadeleri alan oydu. Ne şekilde anlatılmışız ki Savcı Bey bizi o şekilde görüp bu şekilde yorum yapıyor diye defaatlerce konuştuk. Yani ben Savcı Beyinde kişisel kimliğinden dolayı kullanıldığını yani veya ona verilmiş olan bilginin ya abartılarak verildiğini ya da ben kötü gösterilerek verildiğini düşünüyorum çünkü ben hayatım boyunca Savcı Beyi görmedim, daha önce hiçbir şekilde de karşısında bir davadan dolayı yargılanmadım.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Bey sorularınız devam edecek mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Çok az kaldı efendim yani bir

10 dakika eğer müsaade ederseniz ben bunu bir bitireyim.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun kısaca alalım.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi efendim ben Bedirhan

Şinal’ın daha doğrusu şöyle söyleyeyim ona göre soru soracağım. Boğaç, Bedirhan Şinal’ın hangi ifadesi üzerine gözaltına alınıp tutuklandığını biliyor musun?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Evet hangi ifadesine

dayanarak.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben Bedirhan Şinal’ın vermiş olduğu Cumhuriyet savcısına

vermiş olduğu ifadeden 8 ay sonra diğer vermiş olduğu imzasız ifadesinde Hüseyin Görüm’ün tehdit mektuplarını yazdırdığını ve bir bomba nedeniyle Bedirhan Şinal’a konuşmaması gerektiğini söylediğini, söylediği ifadeden önce yani tehdit mektuplarını cezaevinden, koğuştan İlhan Selçuk adına yolladığında. Sonra.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Yani 30.04.2008 tarihli savcılık ifadesinden 8 ay sonra bu ifadeye dayanarak gözaltına alındınız doğru mu?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet, evet, evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi bu ifadeden birkaç soru

soracağım. Şimdi Bedirhan Şinal demiş ki Bayrampaşa Cezaevinde C27 nolu koğuşta efendim bu sorular devamlı soruluyor ama bende teyit almak istiyorum tekrar görevim icabı. Bayrampaşa Cezaevi C27 nolu koğuşta Bora Ballı, Seyhun Zayim Sedat Peker’in adamı olarak bilinen Emre isimli soy ismini bilmediğim ve Boğaç olarak tanınan şahıs, Bayram Demir ve altını çiziyorum Sinan Çetin’le birlikte kaldım. Bu konuda ne diyorsunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben Bayrampaşa Cezaevinde öncelikle şunu söyleyeyim ben Sedat Beyin adamı falan değilim. Daha öncede bunu anlatmıştım yani ben dostu olabilirim, kardeşi olabilirim, sevdiği biri olabilirim yani bu insanlar tarafından fişlenmişiz gibi kendi yorumlarına, kendi kafasındaki şeylere göre yazılmış, çok çirkin bence hiç yakışmayacak şeyler. Onun haricinde ben bu koğuşta bulunmadım, bu koğuştaki insanları tanımıyorum. Yattığım koğuş bellidir, yattığım koğuştaki insanlar bellidir, cezaevi kayıtları bellidir, cezaevi kamera kayıtları bellidir ve Bayrampaşa Cezaevinde yüksek rütbeli bulunmuş olan komutanlarında nereye gidildiği bakıldığı zaman onlara da sorulabilir, çünkü Bayrampaşa Cezaevi son dönemlerde Silivri’ye gidecek diye çok dikkat edilen bir cezaeviydi ve olaylar olduktan sonra yani hayata dönüş operasyonundan sonra olay olmaması için üstünde durulan bir cezaeviydi. Zaten beni orda fazla tutmadılar ben 2 buçuk ay sonra F tipi, 1 nolu cezaevine sevk oldum. Yani ben Bayrampaşa’da çok fazla yatmış, çok fazla kalmış bir insan değilim. 2 buçuk ayda da takdir edersiniz ki cezaevi yönetimini kendi bünyeme geçirebilecek bir gücüm yok.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Tamam cevapları kısa kısa alabilirsek Boğaç bitirmemiz lazım bugün. İfadenin devamında diyor ki Bedirhan Şinal daha doğrusu kendisine imzalatılan ifadede cezaevinde bulunduğumuz sırada bir gün Bora Ballı,

82

Page 83: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:83

Seyhun Zayim, Sinan Çetin, Bayram Demir ve Boğaç lakabını kullanan Sedat Peker’in adamı olarak bilinen Emre bir gün siyasi gündeme ilişkin konuşmalar yapıyorlardı. Bende onları dinliyordum, o günlerde Ergenekon soruşturması kapsamında Sedat Peker’inde adliyeye çağrıldığı hususu gündemdeydi. Şimdi 1, Ergenekon soruşturmasının eşzamanlı olarak başlatılmış olduğu 22 Ocak 2008 tarihinde nerdeydiniz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kandıra Cezaevindeydim, 1 nolu cezaevindeydim.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Yani Bayrampaşa Cezaevinde

değildiniz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Değildim.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “C27 nolu koğuşta kalmadınız.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kalmadım.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Dolayısıyla böyle bir

konuşmanın yapılmış olması mümkün değil.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Değil evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Bedirhan Şinal’ın ifadesinin

devamında kendi aralarında bu konuya ilişkin görüşüyorlardı, Boğaç lakabını kullanan Sedat Peker’in adamı olarak bilinen Emre, Sedat Peker’in İlhan Selçuk ile arasında olaylara ilişkin bazı hususları konuşup İlhan Selçuk’un Sedat Peker’e zarar verdiğini, talep ve isteklerini yerine getirmediğini söyleyip öldürülmesi gerektiği ve öldürüleceğini anlatıyordu. Bu beyan üzerine ne diyorsunuz yani orda yoksunuz yani bellide gene ben sorayım.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Olmadığım bir cezaevinde, olmadığım bir koğuşta tanımadığım insanlarla bir şey konuştuğum söyleniyor ama burada olmadığıma dair tanımadığıma dair o cezaevinde yani her türlü delil mahkemede var, takdiri Yüce Mahkemeye bırakıyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi efendim bu soracağım bir soru soracağım o çok önemli neden, çünkü birincisi Ergenekon soruşturması döneminde yani bu ifadeye göre konuşuyorum ben tabi burada Bedirhan Şinal için bir şey demiyorum ben yargılamanın başından beri de kendisine hep evrak üzerinden konuştum yani kendisiyle şeyim yok. Hani devamlı benim kendisine saldırdığımı ya da mahkemelerde hakaret ettiğimi söylüyor. Şimdi bu ifadeye göre efendim 3 tane tarih var. Bir tanesi Ergenekon soruşturmasının tarihi, bir tanesi Ergenekon soruşturması kapsamında Sedat Peker’in ifadesinin alındığı tarih ve efendim bir de gerçekten Bedirhan Şinal’ın Bayrampaşa Cezaevinde bulunduğu tarih. Neden diyorum sorum şu; daha doğrusu ifadeyi okuyayım. Bu konuşmadan yani bir gün siyasi gündeme ilişkin konuşma olduğu sıralarda 10, 15 gün kadar sonra ben tahliye oldum diyor Bedirhan Şinal. Şimdi bir, Bedirhan Şinal Ergenekon soruşturması kapsamında cezaevinde bu konu konuşulduysa o tarihten 10, 15 gün sonra mı tahliye oldu? Yoksa Sedat Peker’in ifadesinden sonra 10, 15 gün sonra mı yoksa gerçek tahliye tarihi mi üçü de apayrı. Gerçek tahliye tarihi 12 Aralık pardon 4 Aralık ama buradaki anlatıma bakarsak tahliye tarihlerden biri Ocak ya da Şubat diğeri de Mart. Şu hususu sormak istiyorum siz Bayrampaşa Cezaevinden hangi tarihte Kandıra F tipi Cezaevine sevk oldunuz, tam olarak hatırlıyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Burada notlarımda olacak bir saniye.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Tamam ben orayı geçeyim

efendim 23 Ekim, 23 Ekim 2008, 7 tarihi olacak.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Boğaç lakabını kullanan Sedat

Peker’in adamı olarak bilinen Emre 24, 26 yaşları arasındaydı. Siz 3 sene önce kaç yaşındaydınız?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “30 yaşındaydım.”

83

Page 84: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:84

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “30. Benim cezaevinden tahliye oluşumdan 3, 5 gün sonrada tahliye oldu diyor. Siz hangi cezaevinden tahliye oldunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kandıra 1 nolu cezaevinden Mart’ın 3’ünde 2008 tahliye oldum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Dosya kapsamına göre Bedirhan Şinal’ın nerden, ne zaman tahliye olduğunu biliyor musunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Biliyorum. Bayrampaşa C27 koğuşundan 4 veya ayın 12’sinde Aralık ayında tahliye olduğunu biliyorum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Siz hangi ayda tahliye oldunuz?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Ben Mart’ın 3’ünde 2008.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “O halde 3, 5 gün sonra tahliye

olan kişi siz olamazsınız.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Olamam.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Cezaevinden çıktıktan sonra

da Üsküdar’da kulüp gibi bir yerde daha sonra Taksim’de Şiva isimli bir kulüpte Boğaç lakabını kullanan Sedat Peker’in adamı olarak bilinen Emre’yle görüştüm. Şimdi efendim burada da gene 3 tarih aslında varda ben gene soracağım. Taksi… yani siz cezaevinden çıkmış olduğunuz süreçten sonra hiç Taksim’e gittiniz mi?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hiç Taksim’e gitmedim, telefon kayıtlarım bellidir.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Sarı Serdar diye birini

tanımadığınızı söylediniz.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet hayatımda Sarı Serdar diye birini hiç tanımadım.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Taksim’de Şiva kulübe hiç

gittiniz mi?”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yerini bile bilmiyorum.”Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki dosyanın diğer

sanıklarından Bayram Demir’le bugüne kadar yani bu dosyada yargılanmanızdan önce tanışmışlığınız var mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Bayram Demir’le bu dosyanın yargılanmadan önce bir tanışmışlığım yok, Bayram Beyle bu davadan dolayı tanıştık. Yani 3 seneden beride cezaevinde yatıyoruz.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Peki dosyadaki diğer sanıkların herhangi biriyle daha önceden tanışmışlığınız var mı?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Hayır ne Seyhun Zayim’i, ne Bora Ballı’yı, ne Bedirhan Şinal’ı, ne Sinan Çetin’i tanıyorum. Tanıdığım insanlar koğuşumda yatan insanları söyledim Mehmet Karzıgalı vardı, Yener Keskin vardı, Yıldırım Özdemir vardı onun haricinde Burçak Çolpan vardı yani bunları tanıyorum çünkü ben bu insanlarla koğuşta kaldım, Orhan Yıldız vardı.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Şimdi efendim.”Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Onların haricinde hiç kimseyle başka bir koğuşta

bulunmadım, başka bir yerde bulunmadım. B7’de, B14’te 2 buçuk ay kalıp Kandıra 1 nolu F tipi Cezaevine ve ordanda tahliye oldum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Son sorum efendim. Boğaç bugüne kadar 3 yıl içerisinde seninle devamlı bazı konuları konuştuk yani bu dosyayla alakalı. Ben mahkemeye açık olmanı istiyorum. Benim gerek soruşturmayı yürüten savcımız açısından gerekse kolluk güçleri açısından bugüne kadar neden herhangi bir şikâyette bulunmadığım hususunu açıklayabilir misin?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Kimle alakalı?”

84

Page 85: T · Web viewSanık Bedirhan Şinal: “Ama şöyle bir şey var. Burada da 3 yıldır yargılanıyorsunuz buradan bana daha hiç 3 yıl, 4 yıldır hakkımda bir dava açmayıp oradan

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 05.12.2011 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:201 Sayfa:85

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Dosyada adı geçen kolluk güçleriyle alakalı veya hiçbir zaman yatmamış olduğun ve var olmamış olduğun koğuşta yattığını gösteren savcılık makamı, soruşturmayı yürüten Sayın savcımız ya da kolluk güçleriyle ilgili bu kadar hata, bu kadar olumsuz şey yani bir soruşturmada olmaması gereken şeyler olduğu halde niye şikâyette bulunmadığımızı açıklayabilir misin?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Yani bunun birçok sebebi var, bunlardan bir tanesi kendi memleketimiz, kendi polisimiz, kendi insanımız hata yapmış olabilir, bu hatayı da mahkemenin görmesini istedik. Yani birilerini şikâyet edipte onlarla hani hasımmış gibi veya onları lekelemeye çalışıyormuş gibi görünmek istemedik. Çünkü sonuç itibariyle onlar görevlerinde yine kalacaklar ve yine bazı suçlamalarıyla bizi başka şeylerden zan altında bırakabileceklerini düşündük bu 2. Sebep. E 3. sebep zaten dosya Yüce Mahkemenin elinde ve ben sizlere güveniyorum zaten yani güvendiğimden dolayı da e zaten siyasi bir kariyerim olmadığından dolayı, kimseyi rencide edecek, utandıracak arkasından konuşmadığımdan dolayı ve geçmişime bakıldığı zamanda zaten belli olduğumdan dolayı ben bu konulara avukatımla beraber sizlerin karar vermesini doğru olanı sizlerin yapacağını düşündüğümden dolayı size öyle bir teslimiyetle yaklaştığımızdan dolayı.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Bir de benimle alakalı benim sana cezaevi ziyaretlerim sık olarak oluyor bu dosyayla alakalı genel olarak da bunun nedenini açıklar mısın?”

Sanık Boğaç Kaan Murathan: “Evet. Burak Bekiroğlu Antalya’daki şirketimin avukatıdır kendisi. İmza yetkileri kardeşime verinceye kadar devamlı şirketin evraklarıyla imza atmasıyla banka hesaplarıyla ilgilendiğimizden dolayı ve bundan dolayı da hani şirketim ne yaptığımızın bilinmesi veya ne yaptıklarını bilmem açısından devamlı gelip giden bana bu konular hakkında bilgi veren ve bunları gelirken de kendisi çok değer verdiğim bir babanın oğlu. Bizim semtimizde oturan, ailesini tanıdığım geldiği zamanda annem babamın hani iyi olduğumu duyabilmesi için onların yüreğine su serpebilmesi için aileme bilgi veren bir arkadaşım, dostum.”

Sanık Boğaç Kaan Murathan müdafii Av. Burak Bekiroğlu: “Sorularım bu kadar efendim.”Saatin 17:00 olması karşısında bugüne mahsus olmak üzere oturuma son verildi.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Oturuma 6.12.2011 günü saat 9:00’da kaldığı yerden devam edilmek üzere ara

verilmesine oybirliğiyle karar verildi.05.12.2011

BAŞKAN 28298 ÜYE 37266 ÜYE 41981 KATİP 139152

85