t r ş SAHİBİ: HİKMET AFİF MAPOLAR FİATI: 15 Mil VAKİT be...

6
S\YFA., ileniyor ^al Insan L a * İ stirahat Ed, > ^AN tr A ş £ - StNAîl ^RAK VAKİT aiVor “Orada „ ve dinlendiğin,, erde dinlenen^ Frank Sinatra v aktörlükten b* 1 ’5İer de yapıyj, Uk çapta plâk k lük maddelfcrini, Sıyor. ı çölde oturup ^ ^ S uğraşmayı hır.-» ;!| ^ürütUyor ? İm de direkt biri, 1 var (Kremlin i,, ı a r a s ı n d a k i gibi) akit telofonu açu af görüşmeşe has hem sür atli, he„ ız Normal telofo, ni mahvediyordu İDARE 28 MECİDİYE WSBA SOKAK 11-13 TEL: 2824 Temmuz W A İHA BASIMEVİ GÎRNE YOLU 1963 T YIL : 1 SAYI: 93 SAHİBİ: HİKMET AFİF MAPOLAR FİATI: 15 Mil LEFKOŞE TEL: 73838 Pazar HERGü SAYFA insan Hakları Çiğnenmek isteniyor YENİ BİR ÇILGINLIK KARŞISINDA Garantör Devletleri Bulacak E l 9 •ings’te dinlenmesi , kemmel bir golfçt Bütün turnualarj 09 vaktinde de bo -f tuyor. rinde beş kitabı bi i ya bayılı\orum,’'ı ' kitabı bir arada ına göyle anlatıya f n birkaç sahife ok ’orum, ötekini alıv lonra ilkini alıp, srden d e v a m ediyo ı birkaç sahifeyi * mak mecburiye orum, konuya gire i m a s e n e l e r d e n be.- ım bir ş e y i yapmı uluyorum böylece. *Nf ığım eserleri oku i genişletiyorum L.. -i Cumhurbaşkanı Makarios dün TroJo*’a yaptığı bir ziyaret esnasında, Aynikola kilisesine giderek bir âyine iştirak etmiş ve bu arada kilise kürsüsünda bir nutuk vermiştir. Makarios demecinde Zürih ve Londra antlaşmalarına te - mas etmiş, antlaşmaların ken- di yönlerinden menfi tarafla rı bulunduğunu söylemiş ve bu menfi tarafların ortadan kaldırılması İçin mücadele ede ceğinl kaydetmiştir. TEHDİT EDİLİYORMUŞ Konuşmasına devam ede.ı Cumhurbaşkanı Makarios, dört yıllık tehiş faaliyetinden “Kurtuluş Savaşı” olarak ban- setmiş, fakat gene de antlaş - maların hürriyetlerini tehdit ettiğini, kösteklendiğini ifade ederek, antlaşmalardaki müs - pet tarafların destekleneceği . nl ve menfi tarafların kaldırıl- ması için, mücadele bayrağını açacağını ileri sürmüştür. Kendi tabirince, dört yıllık kurtuluş savaşının arzu edilen gayeyi tahakkuk ettiremediği, ni beyanla, yeni mücadelede vazifenin güç olacağını, fakat geçmişteki mücadeleyi başa • ranlann bu defa da zafere ula şacaklarını kaydettikten sonra “Arzuların tahakkuku için, hiç bir mücadeleden geri kalmıya cağız” demiştir. KİLİSE BAYRAĞI Bütün Rum gençliğini kili- se bayrağı altında toplanmayı davet eden Cumhurbaşkanı Makarios, şimdiye kadar Yu • nanlstanda da mücadelenin da ima kilise bayrağı altında ya- pıldığını, Kıbnstaki kurtuluş savaşından sonra da kilise bay rağı altında yeni bir mücadele ye girişilmesi gerektiğini söy- leyen Cumhurbaşkanı, Tatil Kampındaki gençler tarafın • dan tertiplenen eğlencelere git miş ve gençlerin yaptığı çeşit- li oyunları seyretmiştir. Türkler Niçin Yoklanmak isteniyor Bir Tiirk Gazetecisi Alay Konusu Olamaz >Y BERLİN'Dİ E YAPTI (AP) - Başkan Ki \vrupa seyahati e könce B o n n 'a gitü ı A lm an liderleriyim = r yaptı, sonra Franî la Batı Berline ge'v ıı bir gün ziyarete s e m b o lik mahiyet- hareketlerin en ıkkak ki, Utanç ıısıra inşa edilen > ma tırmanması « varın ardım seyre* Itur. Sıırg Kapısın; / ulan 3 metre yük I platforma Çiktl® edy, tahminlerin as bir şey göremedi| lünist Almanlar, b» nın sütunları arası eb'atta kızıl renkii ısınışlardı. 26 Hazı nba günü Kenned> srlini ziyaret etm«! ıvyet Başbakanı M ev, 28 Haziran O toğu Berlini ziyafl ermişti. Ziyareti" V sadı, komünist D» a lideri Wa!ter _ ). doğum y lldönU ie hazır bulunma» esas maksat, Ken* u Almanya hal» ıvarrn ardından ması muhtemel te dan kaldırmak ve ıda Avrupadakı- ‘ .derleriyle bir BATININ KULAKLARI ÇINLASIN Cumhurbaşkanı Makariosun bu beyanatı, açık olarak bir tahriktir. Bilhassa yeni bir ma cadeleden bahseden sözleri, memlekette huzursuzluk yaraı maktan başka bir fayda sağla- mamaktadır. Batı anlayışındaki özgüllük mücadelesinin, bu demeç kar- şısında harekete geçmesini bek liyoruz. Eğer Adamn bir çıban başı haline gelmemesi ve mem lekette yenibaştan kan dökül. memesi arzu ediliyorsa, Batı - nın harekete geçmesi ve bu fe Iâketi önlemesi gerekmektedir GARANTÖRLERE SESLENİYORUZ Cumhurbaşkanının bu son beyanatından da anlaşılacağı gibi, Cumhurbaşkanı verdiği yeminin dışma çıkarak, antlaş (Devamı Sayfa 6’da) 27 Haziran sabahı Lefkoşa - ya gelen bir Türk otobüsü, bir komünist köyü olan EĞLEN - CE dışında, polis olduklarını söyleyen sivil şahıslar tarafın- dan durdurulmuş ve yolcuların yoklamak üzere dışarı çıkma- ları emredilmiştir. Otobüste bulunan “YENİ SABAH” gazetesi Kıbrıs Muha biri Alpay Faik Genç, kendisi- ne Kıbrıs Enformasyon Daire- si tarafından verilen resmi ba - jfjn kartını oradaki Polis oldu . ^ 1 anlaşılan bir Türk’e göste rerek şahsının yoklanmaması - na itiraz etmiştir. Bunu gören Rum çavuşu “Di skesi ehi?” (Ne alâkası var ?) diyerek, ma iyetindeki Türk sivil polise muhabirin yoklanmasını emret miştlr. isminin “sarcint Kostas” (- çavuş Kostas) Numarasının da 1215 olduğunu böbürlene - rek ve alaycı bir tavırla bildi- ren Rum çavuşu Türk muhabi- rin yoklanmasında ısrar etmiş ve bu emri yerine getirmek mecburiyetinde olan Türk Po lis te yoklamayı yapmıştır. Muhabirin bir Türkiye gaze tesinin mensubu oluşu, Kıbrıs’ ta yalnız yerli basın mensupla rina değil, yabancı gazetecile - re de reva görülen muameleyi bütün çıplaklığıyle meydana koymuştur. Muhabirin bu hadiseyi “ - Türk Gazeteciler Cemiyeti” tavassutuyle Emfermasyon Da iresi ve Dahiliye Vekâleti nez- dinde protesto edeceği anlaşıl, maktadır. Yunan ve hatta diğer ecne- bi memleketin gezetecilerine asla yapılmayan bir hadise Türk basın çevrelerinde bir tahrik olarak vasıflandırılmak tadır. ii'ü ııııııiMinııııııaııııııııınaııaııaııaııaıııııııııııaııaııiiiııııııaıtaıııııtııauıidiıııııııııııui1»^ j 1 fi BAŞYAZI nev «ransı yapm ak , Kennedv nin lıp îrlandaya g>tr"] tip Kruşçev fakat rmış Do®u bütün ı rağmen jekilde karş Ateşe Petrol Dökenler Ateşe Petrol dökmenin yaratacağı faciayıdüşünme mek kadar saflık olamaz. Fakat biz bunda aıanılan saf lığı bulamıyor, bu gibi davranışların kasıtlı olduğunu, açıktan açığa facia yaratmak için düşünüldüğünü hiç tereddütsüz söyleyebiliyoruz.. Günlerdir, aylardır memleketin muhtaç olduğu hu zur üzerinde ısrarla duruyor, bu memleken insanları - nın artık barut kokusu İstemediğini, çok kesin bir şe- kilde ifade ediyor, kan dökülmesine kimsenin taraftar olmadığım, tethişi kimsenin tasvip etmediğini yazıyo - ruz. İşler normale girer gibi bir hava alırken birdenbi- re, beklenmedik bir zamanda bir hareket başgösteriyor bir devlet adamı Anayasayı çiğneyerek, halkı tahrik e- diyor ve bunun sonucunda’da mücadele yoluyle arzula nan gayeye ulaşacağını, gençleri bir bayrak altında topiıyarak bu mücadeleyi yürüteceğini söylüyor... Oza man da işler birbirine giriyor, hava bozuluyor, top - lumlar arasında arzu edilen işbirliği kurulamıyor, memlekette yeni baştan bir huzursuzluk meydana ge - llyor. Cumhurbaşkanı Makarios gibi bir devlet adamı nın, bir din reisinin yaptığı son konuşmayı nlç de be denmediğimizi, hiç de tasvip etmediğimizi ve Batı De- mokrasisindeki anlayış zihniyetinin de tasvip etmiyece Bini, çok kesin olarak söylemek İsteriz. Büyük devletlerin kesin teminatları altında bulu - n«n bir Anayasayı ayaklar altına alırcasına verilendir demecin, büyük tehlikeler doğuracağını, Makarlos’un »«lamasını, takdir etmesini ve bu yanlış fikirlerden v»z geçerek , memleket nam ve hesabına çalışmasını < ’°k samimi olarak, bir kere daha tavsiye edeceğiz. Bu «eklide hareket edilmediği takdirde, memleketin yeni kana boyanacağını göz önünde tutarak, boy it davranışa Batının ve garantör devletlerin hiç bir Köz yumacağını sanmıyoruz. DEVRİM Tiirk Devlet Adamları ÜZÜNTÜLERİNİ BELİRTTİLER Ankara 27, Üsküp’te meyda na gelen yer sarsıntısı felâke - ti dolayısıyle Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel Başbakan İsmet İnönü, Dışişleri Bakanı Feri • dun Cemal Erkin sırasıyle Yu goslav Devlet Başkam, Başba- kanı ve dışişleri Bakanlarına birer taziyet telgrafı gönder - mişlerdlr. Öte yandan Kızılay Genel Merkezi Yugoslav felâketzade lerine gereken yardımı yapmı- ya başlamıştır. Bugün bir ge - miyle ilk yardım olarak 200 ba taniye 100 çadır çeşitli ilâç ve antibiotik yola çıkar lmıştır. Kızılay Genel Merkezinin bu ilk yardımlarının maddi de ğeri 70.000 liranın üstündedir Kursun Bulunmuş Polis tebliğinde açıklandığı- na göre, 26 Temmuz tarihinde Lâmaka Polisi bir Türk’ün kul lanmakta olduğu 9773 plâkalı otomobilini durdurmuş ve a - raştırmaya tabi tuttuktan son- ra, otomobil içerisinde 25 do lu kurşun bulmuştur. Ayni tebliğde, Türk şoförün tevkif edildiği bildirilmektedir Bu da Bir Dağcı Spor'un çeşitli dallarından sivrilenler vardır. Bunlar ara sında dağcılar da var ; bunlar dan birini görüyorsunuz. Kıbrıslı öğretmenler israili Ziyaret Edecek Altı Kıbrıs’tı öğretmen tsra. il Hükümetinin resmi davetlisi olarak İsraili ziyaret edecektir Beş haftalık bir kurs takib edecek olan bu öğretmenler fizik ve kimya konusunda eği- tim göreceklerdir. Kurslar 2S Temmuz‘da baş- layacak ve 5 Eylül’de sona e - recektir. Giiven Sigorta GUvenilebilen Sigortalarda GÜVEN TÜRK ANONİM SİGORTA ŞİRKETİ başta gelir. Umumi Acentelik Lefkoşa Türk Bankası Ltd., Lefkoşa. Tel:74474 <ıııııaııaıt«»ııııiMiın,ı»,,aM»«,"aııaınııa»i"» «««o». l,«"" t****1 Genç bir Türk sanatkârın ın Londra’daki çalışmaları : Cumhurbaşkanı Orkestrasının Violâ üyesi Ruşen Güneş, İngi yosu spikerlerinden Sabih Ay Londra’ya davet edilerek meş- hur İngiliz Violâ Vlrtioz Frede liz kültür heyeti tarafından lara başlamıştır. Rüşen Güneş bu çalışmalarının seyrini Lond rick Riddle in yanında çalışma rında anlatmıştır. Resimde Ru şen güneş (solda). Londra rad ra radyosunun Türkçe yayınla koler’e Mülakat verirken. NASIR SURİYELİLERİ TAHRİK EDİYOR Kahire, 27 — Mısır Cumhur başkanı Abdünnasır bugün 50 bin kişilik bir kalabalığa hita - ben yaptığı konuşmada, Mısır İhtilâlinin on bir yıl içerindeki başardıklarından bahsetmiş ve bu başarılarının ancak onikin- ci yılda tamamlanabileceğini tebarrüz ettirmiştir. Genel seçimlerin Ekim ayın- da yapılacağını söyleyen Ab - dünnasır, emperyalizmi harb- sız yenmenin örneğini Mısır dan almaların tavsiye etmiş ve Süveyiş kanalı devletleşti - rilmeden Mısır’ın yılda I mil . yon lira kâr sağladığını, fakat Süveyiş Kanalı devletleştiril dikten sonra 63 milyona yük . seldiğini iddia etmiştir. Eaascılaro Saldırdı Mısır Cumhurbaşkanı Ab - dünnasır dört gün içerisinde ikinci defa olmak üzere, Suri yedeki olaylara temas etmiş ve Baas partisine karşı çok a - ğır bir dil kullanarak Suriye halkının vatanperverliğine gü- vendiğini, Suriye gençliğinin bir gün gene baş kaldıraınk hürriyetlerini kazanacaklarını iddia etmiş ve Suriyedekl kat- liamın bir facia olduğunu, bu- nun önüne geçilmesi gerektiği ni sözlerine eklemiştir. Korkunç Facia Davet edilen öğretmenler şunlardır: Türk Lisesinden öğ retmen Ş. H. Abdullah, gene ayni okuldan S. K. Nereli Cik- ko Cimnasyosundan Sh. Dİ - mitriadis, genel Cimnasiyodan M. Romaidis, ayni okuldan P. Harelambus ve Pedula Cimna- siyosundan K. Savva. Belgrat, 27 — Yuvoslavya - nın makedonya bölgesinde vu kua gelen feci debrem felâke - tinden sonra Cumhurbaşkanı Mareşal Tito, bugün bizzat ! kendi arabasıyle debrem bölğe sine gitmiş ve feci tabloyu göz leriyle seyretmiştir. Bölgenin her tarafında hum- malı bir faaliyet göze çarptığı bir sırada, gene küçük çapta bir deprem daha olmuştur. Depreme bizzat şahit olan ma reşal Tito bizzat kendiside ça- lışanlarla meşgul olmuştur. 500 ÖLÜ ÇIKARILDI Şimdiye kadar enkaz altın - dan 500 ölü çıkarılmıştır. Ölü adedinin 1500’ü geçeceği tah - min edilmektedir. Şimdiye ka- dar enkazdan kurtarılan yara- lıların sayısı ise 3000'e yaklaş- maktadır. 150.000 kişinin ev . siz kaldığı bildiriliyor. MESAJLAR GÖNDERİLDİ Yugoslavya’daki feci dep - remden sonra Birleşik Ameri - ka Cumhurbaşkanı John Ken . ııedy olmak üzere dünyanın her tarafından Başkan Tito’ya tessür mesajları gönderilmek - te ve yardımlar teklif edilmek tedir. Bu arada Kıbrıs Cumhurbaş kanı Makarios’un da bir me - sa] gönderdiği dün akşam açık ianmıştır. DEVRİM’İN DÜNKÜ SAYISI f 4530 ADET BAŞILMIŞTIR | Deniz kıyılarında veya da ğlık bölgelerde yaşamayanlar bu mevsimde buram buram te relerlerken deniz kıyılarındaki ler yazın zevkini denizden çık arıyorlar. Capri sahillerindeki üç güzeli görmektesiniz. Birbjr lerine benzemediklerine baka rak arkadaş olduklarım sanı yo reseniz aldanıyorsunuz, iiçüde ayni ana - babanın çocukları. Üstelik bu üç güzel yeni cev rilecek bir film için teklif alm ış bulunmaktalar. Bakalım rol alacakları filmleri de kendileri kadar güzel olacak mı? jj* llllllilil|(ililltlllllllllllllltllllllillıliı||lt'll|ll|lilllllllltllllıllllll> l lilııllll m itin t ii i ilim in ( I ’J Türk Romancılığında Yeni Bir Hadise | ŞEYTAN TAŞLARI Yazan : Afif MAPOLAR Yarın "DEVRİM,, Sütunlarında -(iııııiiitıııııııımmııamııımmıııııımtıımııımııiiiıtıımııımııımmııimmııiüiüimmııımıın. i! Z-JLT oğ- be- rdu. Beni ?ay: GIS- o de- gö- gır- i v d dimi v MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

Transcript of t r ş SAHİBİ: HİKMET AFİF MAPOLAR FİATI: 15 Mil VAKİT be...

  • S \Y F A.,

    ileniyor^a l In s a n La *

    İstirahat Ed, >^ A N t r A ş £

    - StNAîl ^ R A K VAKİT

    aiVor “Orada „ ve dinlendiğin,, e rd e d in len en ^

    F ra n k S inatra v a k tö rlü k ten b*

    1 ’5İer de yapıyj,Uk ç a p ta plâk klü k m a d d e lfcrini,Sıyor.

    ı çö lde oturup ^ ^S uğraşm ayı hır.-» ; ! | ^ürütU yor ? “

    İm d e d irek t biri,1 v a r (Kremlin i,, ı a ras ın d ak i gibi) a k i t te lo fo n u açu af görüşm eşe has h em sü r atli, he„

    ız N orm al telofo,n i m ahvediyordu

    İDARE 28MECİDİYEWSBA SOKAK 11-13 TEL: 2824 Temmuz

    W A İHA BASIMEVİGÎRNE YOLU 1963T

    YIL : 1 S A Y I: 93 SAHİBİ: HİKMET AFİF MAPOLAR FİATI: 15 Mil

    LEFKOŞE TEL: 73838 Pazar

    HERGü

    S A Y F A

    insan Hakları Çiğnenmek isteniyor

    YEN İ BİR ÇILGINLIK KARŞISINDAGarantör Devletleri Bulacak

    E l 9•ings’te dinlenmesi , kem m el bir golfçt B ü tün turnualarj 09 v ak tin d e de bo -f tu y o r.rinde beş kitabı bi i ya b ay ılı\o ru m ,’'ı ' k itab ı b ir arada ına göyle anlatıya f n b irk aç sahife ok ’o ru m , ötekini alıvlo n ra ilk in i alıp,

    srden d e v a m ediyo ı b irk aç sahifeyi * m ak m ecburiye o ru m , k o n u y a gire im a se n e le rd e n be.- ım b ir şe y i yapmı u lu y o ru m böylece. * N f ığ ım e s e r le r i oku i genişletiyorum

    L . . ■ - i

    C um hurbaşkanı M akarios dün TroJo*’a yaptığı bir ziyaret esnasında, A ynikola k ilisesine giderek bir ây ine iş tirak etm iş ve bu arada k ilise k ü rsüsünda bir nutuk verm iştir.

    Makarios dem ecinde Z ürih ve Londra an tla şm aların a te - mas etm iş, an tla şm ala rın k en di yönlerinden m enfi ta ra fla rı bulunduğunu söylem iş ve bu menfi ta ra fla rın o rtad an kaldırılması İçin m ücadele ede ceğinl kaydetm iştir.

    TEHDİT EDİLİYORM UŞ K onuşm asına devam ede.ı

    C um hurbaşkanı M akarios, d ö rt yıllık teh iş faaliyetinden “ K u rtu luş Savaşı” o la rak ban- setm iş, fak a t gene de an tla ş - m aların hü rriy e tle rin i tehd it ettiğ in i, köstek lendiğ in i ifade ederek , an tla şm alard ak i m üs - pe t ta ra fla rın destekleneceği . n l ve m enfi ta ra fla rın ka ld ırılm ası için, m ücadele bayrağını açacağını ileri sü rm üştü r.

    K endi tab irince , d ö rt yıllık k u rtu lu ş savaşın ın a rzu edilen gayeyi tah ak k u k ettirem ediğ i, ni beyanla, yeni m ücadelede vazifenin güç o lacağını, fak a t geçm işteki m ücadeleyi başa • ra n la n n bu defa da zafere ula şacak ların ı k ay d ettik ten sonra “A rzuların tah ak k u k u için, hiç b ir m ücadeleden geri kalm ıya cağız” dem iştir.

    KİLİSEBAYRAĞIB ütün Rum gençliğini k ili

    se bayrağı a ltında top lan m ay ı davet eden C um hurbaşkanı M akarios, şim diye k ad ar Yu • nan lstanda da m ücadelenin da im a kilise bayrağı a ltında y a pıldığını, K ıbn stak i k u rtu luş savaşından sonra da kilise bay rağı a ltında yeni bir m ücadele ye girişilm esi gerektiğ in i söyleyen C um hurbaşkanı, Tatil Kam pındaki gençler ta ra fın • d an te rtip lenen eğlencelere git m iş ve gençlerin yaptığı çeşitli oyunları seyretm iştir.

    Türkler Niçin Yoklanmakisteniyor

    Bir Tiirk Gazetecisi Alay Konusu Olamaz>Y BERLİN'Dİ E Y A P T I

    (A P) - Başkan Ki \v ru p a seyahati e könce B o n n 'a gitü ı A lm an liderleriyim = r yaptı, so n ra Franî la Batı Berline ge'v ıı b ir gün ziyarete

    sem bolik mahiyet- h a rek e tle rin en ıkkak ki, Utanç ııs ıra inşa edilen > m a tırm anm ası «varın a rd ım seyre*

    Itur.Sıırg K apısın ; / u lan 3 m e tre yük I p latform a Çiktl® edy , tah m in le rin as

    b ir şey göremedi| lün ist A lm an lar, b» nın s ü tu n la r ı arası eb 'a tta k ız ıl renkii ıs ın ış la rd ı. 26 Hazı nba g ü n ü Kenned> srlini z iy a r e t etm «! ıvyet Başbakanı M ev, 28 H az iran O toğu B e rlin i ziyafl erm işti. Ziyareti" V sad ı, k o m ü n is t D» a lideri W a!ter _

    ). doğum ylldönU ie hazır bulunma» esas m aksat, Ken* u A lm a n y a ha l»

    ıvarrn a rd ın d an m ası m u h tem el te dan ka ld ırm ak veıd a A v ru p a d a k ı- ‘

    .d erleriy le bir

    BATININKULAKLARIÇINLASINC um hurbaşkanı M akariosun

    bu beyanatı, açık o larak bir tah rik tir . B ilhassa yeni b ir m a cadeleden bahseden sözleri, m em lekette huzursuzluk y a raı m aktan başka bir fayda sağ lam am aktadır.

    Batı anlayışındaki özgüllük m ücadelesinin, bu dem eç k a rşısında h a reke te geçm esini bek liyoruz. Eğer A dam n b ir çıban başı haline gelm em esi ve mem leke tte yen ibaştan kan d ö k ü l . m em esi a rzu ediliyorsa, Batı - nın hareke te geçm esi ve bu fe Iâketi önlem esi gerekm ekted ir

    GARANTÖRLERE SESLENİYORUZ C um hurbaşkanın ın bu son

    beyanatından da anlaşılacağı gibi, C um hurbaşkanı verdiği yem inin dışm a çıkarak , an tlaş

    (Devam ı Sayfa 6’da)27 H aziran sabahı L efkoşa -

    ya gelen b ir T ürk o tobüsü , b ir kom ünist köyü o lan EĞLEN - CE dışında, polis o ldukların ı söyleyen sivil şah ıs la r ta ra f ın dan du rd u ru lm u ş ve yo lcu ların yoklamak üzere d ışarı ç ıkm aları em redilm iştir.

    O tobüste b u lunan “ YENİ SABAH” g aze tesi K ıbrıs M uha biri Alpay Faik Genç, k e n d is ine Kıbrıs E nform asyon D airesi tarafından verilen resm i ba -

    jfjn kartını o rad ak i Polis oldu . ^ 1 anlaşılan b ir T ü rk ’e göste

    rerek şahsının yok lanm am ası - na itiraz e tm iştir. Bunu gören Rum çavuşu “Di skesi ehi?” (Ne alâkası var ?) d iyerek , ma

    iyetindeki T ürk sivil polise m uhabirin yoklanm asın ı em ret m iştlr.

    ism in in “ sa rc in t K ostas” (- çavuş K ostas) N um arasın ın da 1215 olduğunu böbürlene - rek ve alaycı b ir tav ırla b ild iren Rum çavuşu T ürk m uhabir in yoklanm asında ıs ra r etm iş ve bu em ri y erine getirm ek m ecburiye tinde o lan T ürk Po lis te yoklam ayı yapm ıştır.

    M uhabirin b ir T ürk iye gaze tes in in m ensubu oluşu, K ıbrıs’ ta y a ln ız yerli basın m ensupla rin a değil, yabancı gazetecile - re de reva görü len m uam eleyi b ü tü n çıplaklığ ıy le m eydana koym uştur.

    M uhabirin bu hadiseyi “ - T ürk G azeteciler C em iyeti” tavassu tuy le Em ferm asyon Da iresi ve D ahiliye V ekâleti nez- d inde p ro testo edeceği anlaşıl, m aktadır.

    Y unan ve h a tta d iğer ecnebi m em leketin gezetecilerine asla yapılm ayan b ir hadise T ürk basın çevrelerinde b ir tah rik o larak vasıflandırılm ak tadır.

    ii'ü ııııııiMinııııııaııııııııınaııaııaııaııaıııııııııııaııaııiiiııııııaıtaıııııtııauıidiıııııııııııui1»^

    j1fi

    BAŞYAZI

    nev

    «ransı y a p m a k ,K e n n e d v nin

    lıp îr lan d ay a g>tr"]t ip K ru şç e v

    fa k a trm ış

    Do®ubütün

    ı rağ m en jek ilde karş

    Ateşe Petrol DökenlerAteşe Petro l dökm enin yara tacağ ı faciayıdüşünm e

    mek k ad ar saflık o lam az. F ak a t biz bunda a ıan ılan saf lığı bulam ıyor, bu gibi d a v ran ış la rın kasıtlı o lduğunu, açıktan açığa facia y a ra tm a k için düşünü ldüğünü hiç tereddütsüz söy leyebiliyoruz..

    G ünlerdir, ay la rd ır m em leketin m uh taç olduğu hu zur üzerinde ısra rla d u ru y o r, bu m em leken insan ları - nın a rtık b a ru t k okusu İs te m e d iğ in i, çok kesin b ir şe kilde ifade ediyor, kan dökülm esine kim senin ta ra f ta r olmadığım , teth işi k im senin tasv ip etm ediğini yazıyo - ruz.

    İşler norm ale g ire r gibi b ir hava a lırken b irdenb ire, beklenm edik b ir zam anda b ir h a rek e t başg ö ste riy o r bir devlet adam ı A nayasay ı ç iğneyerek , halkı tah rik e- diyor ve bunun son u cu n d a’da m ücadele yoluyle a rzu la nan gayeye u laşacağını, gençleri b ir b ay rak a ltında topiıyarak bu m ücadeleyi yü rü teceğ in i söylüyor... Oza man da işler b irb irine g iriyo r, hava bozuluyor, top - lumlar a rasında a rzu edilen işbirliği kuru lam ıyor, m em lekette yeni b a ştan b ir h u zu rsu z lu k m eydana ge - llyor.

    C um hurbaşkanı M akarios gibi b ir dev le t adam ı nın, bir din re isin in yap tığ ı son konuşm ayı n lç de be denmediğimizi, hiç de tasv ip etm ediğim izi ve Batı D em okrasisindeki an lay ış z ih n iye tin in de tasv ip etm iyece Bini, çok kesin o la rak söylem ek İsteriz .

    Büyük dev le tle rin kesin tem in a tla rı a ltında bulu - n«n bir Anayasayı ay ak la r a ltın a a lırcasın a v e r ile n d ir demecin, büyük teh lik eler d o ğ u ra c a ğ ın ı, M akarlos’un »«lamasını, tak d ir e tm esin i ve bu yan lış fik irlerden v»z geçerek , m em leket nam ve h esab ına çalışm asın ı

  • Sayfa 2 ' ' - - ------ --------------

    l l l l l l l i a i l l l l l t l l l l l l l l l l l l | | | | | i l | t l | | | | | | | | | | | | | | | « | | | | | | | | | | | | . x y w j | \ JU tilg fU Ü lt/l* J U . I I I H I U I H n r l |l l | ! l » 1 l l l l l l l l l l I lP l l l l l t l I l l l l l l l l M l l l l l l l l l l l i a i ’

    DEVRİM, 28 Tl

    T iirk T oplum u ik tisad i k a lk ın m as ın da L efkoşa T iirk B ankasın ın b liyük bir ro lü o lduğunu k im se in k â r edem ez. H er ne d en irse densin , T ü rk B ankası T ü ık ü n ik tisad sav aşın d a büyük ro l oy n am ış ve o y n am ak ta da devam e tm e k ted ir.

    Y alnız, hem en k ay d e tm ek is te riz ki, L efkoşa T ü rk B ankası, T ü rk ik tisad sav aşın d a b ü y ü k ro l o y n a rk en , d a im a k apalı kalm ış, d a im a g e rçek le ri a y d ın lam ak itç in , h e rh an g i b ir h a re k e tte bu U m m am ıştır. Y ani bug ü n e k a d a r T ü rk B an kasın ın y ap tık la rın d an , T ü rk T oplu m u hem en hem en h ab ers iz g ibidir. Bu so ru m lu lu k ise, T ü rk B ankasına a . ittir . Ş u rası da m u h ak k ak ki, Lefkoşa T ü rk B ankası, b u k a d a r açık g a y re tle rin e ve T oplum a çeşitli y ö n lerd en fay da lı o lm asın a rağm en , kend i kendin i g e rek tiğ i b ir şek ilde rek lâm e tm em ek te ve d a im a k apalı k a lm ak tad ır.

    B unun seb eb le rin i so rm ağ a, n ed en lerin i a ra ş tırm a ğ a lüzum yok . L efkoşa T ü rk B an k asın d ak i genel k a n a a t “ Bfcs, g ücü m ü z y e ttiğ i k a d a r, b irşe y le r yao- tığ ım ız” m erk ez in d ed ir. H albuk i y a p ılan la rın “b irşe y le r” o lm adığ ın ı, “ çok şe y le r” o ld u ğ u n u b iliyo ruz . F a k a t, g e ne de m ü tev az i b ir ta v ır t rk ın a n L efkoşa T ü rk B ankası idarec ile ri “ b ir şey le r y ap ab ild ik le ri” k a n ıs ın d ad ırla r.

    L efkoşa T ü rk B ankasın ın T ü rk Top- lum una y ap tığ ı h izm e tle rd en en sonur. cu su n u e le a la lım . Belki h e rk es için, b a s it b ir konu say ılacak am a, h iç de b as it o lduğunu kab u l edem eyiz . Ç ü n kü L efk o şa T ü rk B ankası, bu konuda k a ra r a lırk en , b ü y ü k so ru m lu lu k y ü k lendiğin i b ilm ek te , fa k a t to p lum ca a- ğ ır b ir y ü k ü n a ltın d an k a lk ın ılm ası i- ç in d e b u n u n ş a r t o ld u ğ u n u kab u l ede rek , k a ra ra v a rm a k ta d ır .

    B ilindiği gibi, L efkoşa’nın A ta tü rk M eydan ında b ir o te l inşa e ttir ild i. Top ium un böy le b ir o te le o lan ih tiy acı yıl la r yılı sez iliyo r, fa k a t k im se, şah ıs c- la ra k c e sa re t edem iy o rd u . A n av atan ın y a rd ım la rın d an fay d a lan ıla rak o te lin in şasın a b aşland ı.

    İn şa a tla b ir lik te ded ikodu da başın-

    Türk Bankasının i Rolü (

    dı. ö n c e fısıltı ha lin d e c e re y an eden =bu ded ikodu , zam an la gen işled i, k ö k . sleşti, dal, b udak sald ı ve h e rk es açık- Ita n açığa a ley h e kon u şm ağ a başlad ı. IŞu veya bu d ü şü n cey le bu konuşm a- |la r b ir a ra k es ilir gib i oldu. F ak a t h e rk es te b ir so ru vard ı ‘ Bu o te li n a s ıl iş- Ile teb ileceğ lz , bu işin a ltın d an nasıl kal şkab ileceğ iz , şe h ir o rta s ın d a b ir o te l ge Ire k en ilg iy i to p lıy ab ilir m i? M illetin |p a rası boş y e re h a rca n d ı.” B una b en z e r b ir tak ım ağ ız ka labalığ ı alıp , y ü rüdü . F a k a t bu ko n u n u n top lum ca, g e r 1 çek ten d ü şünü lm esi g e rek iyo rdu .

    Ş eh ir o rta s ın d a o n b in lerce lira h a r- 'c an a rak m ey d an a g e tirilen b ir o te l n.ı- |n ıl ç a lış tırılacak , T oplum a nasıl b ir fay |da sağ lıy acak tı? Yük ağ ırd ı. T enkidle- |re yo l aç ıyo rdu . H a ttâ T ü rk C em aat |M eclisine b u kon u d a b ir de sözlü so ru su n u lm u ştu . Bu sözlü so ru n u n sam i §m î b ir ta ra fı v a r m ıydı, yok m uydu? |Bu tam am en ay rı b ir k o n uydu . F a k a t |b ir kere , o te l k o n u su ü zerin d e d u ru lu y o r, fa iz in in b ile ödenem iyeceğ i endi- §şeşi aç ıkça b e lirtiliy o rd u . D urum ciıl- |d iyd i, zam an zam an üzerin d e önem ie §d u ru lu y o r, fa k a t b ek lenen sonuç alın.'i |m ıyordu . |

    İlk te şeb b ü s gene L efkoşa T ü rk |B an kasından geldi. Bu cesu r b ir dav- |ran ış tı. F a k a t iş te şeb b ü sle de b itm i- fyo rd u . H erşey p a ray a d ay an ıy o rd u . |L efkoşa T ü rk B ankası L td . bu fe d a k â rlığı d a göze aldı. A v ru p an ın ileri gelen |tu r is t c em iy etle riy le tem asa geç ti, b ir |çok f irm a la r bu ldu ve n ih ay e t teşeb h ü sü ku v v ed en fiile ç ık a ra ra k , S a ray Ho- te l’i b u g ü n k ü ç a lış ır d u ru m u n a g e tird i.

    Y aln ız bu kon u d a değil, çeşitli k o n u la rd a L efkoşa T ürk B ankasın ın , T op iIum um uza faydalı o lm ak tak i g a y re tle ri, tak d ir in ü s tü n d ed ir . L efkoşa T ü rk B ankası, top lum g örev inde , d a im a “n önde, fa k a t m esele le rin aç ık lan m asın - 1da d a im a en a rk a d a k a lm ak tad ır.

    B ir ke lim e ile, T ü rk B ankasın ın ,T ü rk T o p lu m u n u n k a lk ınm a sa v a şın d ak i ro lü n ü n d a im a b ü y ü k o lduğunu ve o lm ak ta da devam edeceğini çok k esin o la ra k söy leyeb iliriz .

    Mükâfatlandırıldı»m

    L

    • « •

    A skeri T eknik O kulu T ü rk ö ğ ren cile rin d en O nal G öksan K ıbrıs A skerî Bölge K om uta, nı Y ard ım cısı A lbay D.G. P a r k e ı 'd e n E lek tro tek n o lo ji m üka fs tın ı a lırk en gö rü lm ek ted ir.

    -j-1epîrnll£n Kltajpçısu- <

    K İ T A B E VIM ecidlyc Sokağı 15/A . T e l : 73151

    LEFKOŞA

    .■I I - | i ! l ! l l l l l l l | t l » " i n l t t l l l | " I M t l l l l l l l l t l l l H l l l S l l t l l l l l l l l l ! l l l l | l l | | j a i l l l | | | | | j | | | [ | j j | | | g

    YAKUTÜ M İ T D 9 N İ Z

    ş ın d a veya y an ında , b ir in tik am ın d a m ev cu d iy e tin i be lirtiy o rd u .

    Peki am a, M olvan a ile s in den kim n e is tiy o rd u ?

    B urda b a şk a b ir sual d a ha z ihn im i k u rc a lam a y a baş ladı:

    K aatili veya k a a tille ri aile e frad ı a ras ın d a mı a ram alıy dım , yo k sa d ışa rıd a mı?

    A ile m en su p la rı içinde böy le b ir şah sı a ra ş tırm a k , m an tığ a çok ay k ırı o lac ak tı. Ç ünkü , h iç k im se b a b a s ını, k a rd eşin i, yeğen in i, k ız ını ö ld ü rm ey e kalkm azdı..

    Y aln ız b u ra d a y ine b ir ih tim a l d ah a be liriy o rd u : A cn. ba M olvan a ilesi y a ln ız b e nim bild iğ im in sa n la rd an mı m ü rek k ep ti? B enim b ilm ed iğim b a şk a b irile ri de m ev c u t o lam az mı idi? d a bazı m u h av e re le r c erey an — “ H erhalde ...”Bu sırad a , h a ttın ö b ü r ucun

    e tti; so n ra a p a re y el d eğ iş tir di. A ylin , h ırçın b ir sesle sor du:

    — “B eyefendi, bu n e m u h a b b e t böyle?... D oğrusu k'.i k an m ay a başladım !...”

    Bu k in ay en in içinde h a k ik a tin payı da az değild i. Gıi! düm :

    — “A ilenin m isa f irp e rv e r liği k a rş ıs ın d a h e r an b iraz dah a kü çü ld ü ğ ü m ü h issed iyo rum . Ç ok n az ik sin iz d o ğ rusu ... D ö rt gözle d ö n m en izi bek liyo rum !...”

    — “ Bu a rzu b an a a it d e ğil h e rh ald e? ...”

    Kız, gen e to zu tm ay a b a ş lıyo rdu a n la ş ı la n .. O nun ı- ç in , m evzuu d eğ iş tirm eğ e ka r a r verd im ;

    — “ B ab aannen n e zam an

    ıçH U m mnmr uniuc

    30. Y ılG eçen gün V arlık D ergisin in son sayısını karışı,

    r ırk en , 30 uncu yaşın ı b itird iğ in i gördüm. İ83Q ^

    b aşlam ış y ay ın ına . B ugüne değin sürdürmüş. W)

    değil bu!

    V arlık ’ı çok geç tan ıd ım ben. O rta Üçteydim Ml]|

    yo rum . O kulun “d u v a r g a ze te s l” nde, HUısöz’de İlk Ç(l

    cu k su k o şu k la rım (şiirle rim ) ç ıkıyordu o sıralar. Bit

    ö ğ re tm en im iz vard ı. T ü rk çe öğretird i. BlrgUn elinde

    b ir derg i, geldi:

    “ M âdem k i İlg ilen iyo rsun , bunu oku. Ara veımc

    dedi.

    B aktım , ad ına o gü n e değ in İşitmediğim bir der.

    giydi: VARLIK. A slına b ak ılırsa , san a t dergisi diye bit

    Ç a rd ak ’ı d uym uş, g ö rm ü ştü m . O kudum Varlık’m o m.

    y ısın ı. Y alan söy lem ek g ereksiz , çok sıkıldım. Bıktım

    b ir süre .

    S o n ra İlse y ılla n . İlk ciddi san a t hastalığına yaka land ıg ım s ıra la r. Y eniden bu lu ştu m V arlık’la. İyi anım

    sıyo rum , B üyük h ik ay eci (öykücü) Sait Faik’in ölümü

    o g ü n lere ra s tlam ış tı. B üyük U sta ’ya, büyüklüğünü da

    ha pek an lıy am ad an , V arlık ’ta ç ıkan ları okuyup alla

    dığım ı biliyorum .

    O rhan Veli V arlık ’ta y e tiş ti. Ö lüm ünü duyamıya.

    cak , ağ lıyam ıyacak k a d a r ço cuk tum . Sait Faik kt)pr%.

    dü. Sonra geldi A taç U s ta ’n ın ö lüm ü. Yandım gene.V arlık ’ı okudum o n d an sonra . Bu tü rlü ölüm du.

    yu ru ları d ışında, hep b ir k ıvanç b ü y ü ttü içimde. Yıllat

    ca, koşuk larım ı bu d e rg iy e kabu l e ttirm eğ i de düşle,

    m edim değil. A m a b u çok sonralar» oldu.

    Şim di V arlık o tu z y aşın d a . O tuz yıl ne demektlt

    b ir sa n a t d e rg is i için , an lam ak güç değil bunu. Bunu,

    Y aşa r N abi de a n la ttı z a ten . A m a gene de bilinirdi.

    Ç ağ uzay çağı. S a n a t k o şu lla n da hızla değişiyor

    a r tık . B ugünün sa n a tı, d ü n e g ö re topyekün bir aşama

    içinde. B unda b iraz da , V arlık gibi, bu işin çilesini çek

    m iş d e rg ile rin ro lü o ld u ğ u n a in m iy o ru m .

    G ü n le r g eçecek gene. Y eni yeni kuşaklar, yeni ye. ni ik lim ler g e tirecek b ize. D ileğim iz, Varlık’ın ve sayın

    Y aşa r N ab i’nın hep y aşam ası, iklim den İklime. Çağdan

    çağa.G özünüz ayd ın sa n a tı sevenler! Hep gol rekoru,

    hep b in b eşy ü z m etre k ırılm ıy o r bu ülkede. Varlık'ın

    re k o ru n u K ıb rıs’tan en iy i d ileklerim izi göndeıert

    ku tlu y o ru z .

    » , i L . t , . t , .T. A J . t V l t t l t

    İ I . V / T ı M ı z i f . â h V ; . f

    geliyor? K endisinden b ir h?- b e r a ld ın ız m ı?...”

    — “E vet. Bu sabah , y a tt ı , ğı k lin iğ in d o k to ru n d an b ir te lg ra f geldi. Acı h ab eri d u yunca, zavallı n inem b ir k riz geçirm iş; onun için te k ra r te dav i a ltın a a lm ışlar. Bu ş a r t la r a ltın d a g ö n d erem iy o rla r- m ış .”

    — “Y aaa!... V ah, vah!... Ç ok üzü ldüm . Ne ise, geçm iş o lsun d em ek ten b aşk a y a p a cak şey yok şim dilik ...”

    B iraz d u rg u n laş tı:— ‘M aalesef öy le..”M uhaverey i k ısa kesm ek

    istedim :— “Peki, ben sizi d ah a faz

    la işgal e tm iyey im de, çabuk

    gelin a r tık .”— “O lur, had i A llah a ıs

    m arlad ık !”T elefonu k a p ad ık tan so n

    ra y e rim d en d oğru ldum . Tek r a r silâh ım ı k ılıfına tak ıp , ce ke tim i giydim . S o n ra a k lım a geld i, k ü çü k çan tam ı a- çıp içinden ç ıkard ığ ım u fak tefeğ im i, Serab ın , ben im i- çin ay ır tm ış o lduğu göze ye r leş tird im ve o d ad an çık tım .

    K öşkün içinde hâlâ se s se da yok tu . E ğer d ışarıs ı f a z la ayd ın lık o lm asa , insanın bu sess iz lik ten ü rp erm esi iş ten b ile değild i. Ç am lıcada- ki köşk , kelim enin tam mâ- nâsiy le sessizdi.

    O rta k a ta in ip M u h ta r b e y in o d asına g ird im ve kapıyı kapad ım . İçim den b ir ses, es ra rın an ah ta rın ı b u rad a b u lacağım ı sö y lüyordu . E tra fa d ik k a tle göz gezd irm ey e ba^ ladım . D ikka tim i ta z y ik eden b ir h is ile k a rşı k a rş ıy a idim . F a k a t ilk b ak ış ta b u n u n ne o ld uğunu b ir tü rlü bulam ı-

    TEFRİK A No :91

    yordum . Ö nce k itap lığ ın ö- n ü n d e durdum .

    N eydi acaba?... E vvelki gün öğ leden so n ra gördüğüm oda ile bu g ü n k ü a ras ın d a m u k ay ese y ap ab ilm ek için hâ- fızam ı zo rlam ıya başlad ım . Bu değ işik lik ne idi? Y ahu t n e o labilirdi?...

    D ik k a t h asse lerim i tazy ik e tm ek fay d a v e rm iy o rd u . F a k a t tah te şşu u ru m d an b ir ses m ü tem ad iy en beni ik az ed iyor, b u rad ak i m an zaran ın , i- ki gün evvelk ine n isbe tle fa rk lı o lduğunu söy lüyordu .

    P siko lo jide o k uduğum uz hâfıza ve d ik k a t bah isle rin i h a tır lıy a rak , b u n la ra g ö re b ir hâl çaresi b u lm ağa çalıştım Evvelâ değ işik liğ in m ahiyeti ni te sb it e tm em g e rek iyordu . B ugün gördüğüm le , iki gün evvelki a ras ın d ak i fa rk , bir faz la lık tan mı, yoksa eksik- lik tenm i doğuyordu?... Bunu te sb it e tm em g e rek iyordu .

    Ç ağırışım (T edai) hassem i y a rd ım a çağ ırm ak için, gay- ri ih tiy a rî elim i u za tıp , r a f la rd ak i k ita p la rd a n çek ip ü- zerlerin i o k u m ay a başlad ım B un ları iki gün evvel te k ra r böy le m u ay en e e tm iştim . Ha yır, b ir tü rlü arad ığ ım ı bu la m ıyordum . B irden ak lım a, bi ze ru h iy a t d e rsle rin d e o k u ttu k la rı şu u r ve ta h te lşu u r bahsi geldi. T ah teşşu ru n in san v a rlığ ındak i e tk ile rin d en bah sed en hocam ız, onun dik k a t h asse lerim ize nasıl m ü d ah ale e ttiğ in d en bah isle , m isal o la rak şu n la rı sö y le r

    di:— “ İnsan d ik k ati ya iradi,

    ya da g ay ri irad i o lur. Biz bu n a tah te şşu ru n d ik k a ti de riz. D ikkatim iz i irad î o la rak

    b ir n o k ta ü zerin e tek s if e tm e diğ im iz halde , tah te şşu ru - m uz dış âlem in ih sa slan n ı devam lı o la rak zap ted er. Me selâ, b ir odada o tu ru p peK heyecan lı b ir k ita p okurken , devam lı o la ra k işleyen saa tin du rm as ın d an hâsıl olan k ü çük b ir ihsası d e rh a l alırız. Bu, şu u r sa th ım ıza ç ıkana k ad ar, d im ağım ızda, m âh iyetin i tây in edem ediğ im iz b ir eksik lik o la rak kendini belli eder. N eden so n ra d ik ka tim iz i tek s if e ttiğ im iz v a k it, saa tin d u rd u ğ u n u id râk ederiz ...”

    Şu an d a benim içim de de buna b en ze r b ir his vard ı. D em ek ki, k itap lık tak i değ işik lik , b ir faz la lık tan değil, b ir ek sik lik ten ileri g e liy o rdu... O zam an, k i ta p la n d a ha büyük b ir d ik k a tle m u a yeneye başlad ım . B unların a- ra sın d a benim evvelce gördü ğüm , fa k a t şim di b u lu n m a yan b irşey vardı...

    Ne idi? Ne idi? Ne i... Hah buldum !.. Tam am !.. T ah m in lerim b ir k e re daha doğru ç ıkm ıştı.

    E vet, sap asağ lam b ir iz ü- zerin d e idim . Bunu an lam ak , ne fsim e o lan em niyetim i b ir k a t dah a a r ttırd ı. M em nuniye tim den göğsüm ü şişird im ve keyfim den d ö rt köşe o lu verdim ...

    A rtık b u rad a yap acak du- ha fazla b irşey im k a lm am ıştı. O nun için, d ışa rı ç ıkm aya bile lüzum görm eden , M uh ta r beyin hususi a san sö rü '- le a lt k a a t indim .

    T aş lık ta gene k im sele r yok tu . B ahçeye çıkıp, a rab a lığ n ı bu lunduğu ta ra fa yü rüdüm . İlerde pav y o n la r, b ire r min

    C .29 A ç ıl ış v e P r o g r a m .6 .3 0 S a b a h M e lo d ile r i.

    / .3 0 B era b er v e s o lo şa rk ıla r

    ’i 00 H a b e r B ü lte n i.S. 15 M ü lk iy e E c e v it v e A h m e t

    Ç o g a n d a n şa rk ıla r .

    P 45 İ sp a n y o l M e lo d ile r i.

    9 .0 0 T ü ık ve B atı M ü z iğ i d in

    le y ic i is te k le r i.

    10 .00 S e v im Ç a g la y a n ’d an şa r

    k ılar .

    iO .25 A r a m ü z iğ i .

    1 * 30 Ş iir im iz d e n S e ç m e le r

    10 .4 Ç e ş it li 5 M ü z ik

    11 .15 A b d ü la z im A z iz to p lu lu -

    «u .11 .45 P iy e r r o tr o m b e tta ta n g o

    O r k e str a s ı.

    1 7 .0 0 T a k v im d e n b ir y a p r a k

    3 7 .1 5 O y u n h a v a la r ı1 2 .3 0 K ü ç ü k K o n se r .

    1 3 .3 0 H a b e r B ü lte n i.1 3 .3 0 Z e k i M ü r e n d e n şa rk ıla r

    13 .45 K a p a n ış .

    AKŞAM YAYINI

    16 .5 9 A ç ıl ış v e p r o ğ r a m .17 .0 0 T ü r k m ü z iğ in d e n s e ç m e -

    ler .P . 3 0 A ln > an yad an M e lo d ile r .

    İS .W H a m iy e t Y ü c e s e s te n şar

    k ıla r .

    i S .3 0 C ü r ü m le r i ö n le m e k a m - p a n y a s ı m ü n a se b e t iy le

    B ir k o n u ş m a .

    jfc.45 Y e n i d ü n y a d a n m ü z ik

    1 î .4 5 K o k a K o la p r o ğ r a m ı.

    i *.00 B o le r o la r .

    1 9 .1 0 P e r ih a n S ö z e r i ’d e n şa rk ı

    lar.

    \ . 3 0 H a b e r b ü lte n i.

    1 > 45 L â n itis P r o g r a m ı.

    1 0 .0 0 S p o r d ü n y a s ın d a n h a b e r

    ler .

    2 .1 5 G e c e n in S e s y ıld ız ı :

    C im R e e v e f .

    2 0 .3C K ita p s a a t i .

    2 0 .4 0 G ü l v e B ü lb ü l şa rk ıla r ı

    2 1 .0 0 P a za r n e ş e s i .

    2 1 .1 5 P o p ü le r p iy a n o m ü z iğ i2 1 .3 0 E r k e k le r to p lu lu ğ u n d a n

    S e g â h fa s l ı .

    2 * .0 0 H a ljg r^ b ü lten i .

    2 j .0 0 K a p a n ış

    T E L E V İZ Y O N

    h . 3 0 A ç ıl ış1 ',3 2 in g i l te r e d e n g ö n d e r ile n

    R u m c a s ö z lü a k tu a lite

    3 1 43 H o o t o n ’la r ın Ç if t liğ i

    10 M e ta f iz iğ e d o ğ r u .

    2 0 .3 0 S a l ı ’n ın P r o g r a m ı. r « \3 0 ita ly a d a ta t il is im li m iız i

    k a l s e r is in n in ik in c i f i lm i .

    2 1 .0 3 T h e E m fo r te r is im li tam

    b o y d a k i f i lm . B a ş r o lle r d e

    D EV R İM BasımeviBiitUn baskı işleriniz için “Devrim” Basımevi emrinizdedir. Her türlü baskı işini en kısa bir zamanda ve en temiz bir şekilde hazırlayıp tes lim eder.

    MAKBUZ KİTAP AFİŞd ü ğ ü n d a v e t iy e s i

    K O Ç H U R C U (21 M a r t - 2 0 N isa n ) — Üaşkalirı hakk ı n d a k i h ü k ü m l e r i n i z d e isa b e ts iz l ik le r var. F.kseriyîtle a

    i n l i y o r s u n u z .B O C A B U R C U : (21 N isa n - 21 M ayıs) — Bir iş i*«"

    s o n z a m a n l a r d a g i r i ş m i ş ild u ğ u n tız teşebbüsün nıüsbcl

    s a f h a y a i n t i k a l e t m e s i n e s e v in e c e k s in iz .İK İZ U E R B U R C U (2 2 M a y ıs - 21 H aziran) — Bekle•

    d i ğ i n i z v e p a r a y l a ilg il i b ir îıa b e r i, bugünlerde ogrenccck- :

    s i n i z F a k a t b u t a m b ir s e v in ç d eğ ild ir .Y I N G E Ç B U R C U (2 2 H a z ir a n 23 T em m uz) — İki ra

    k i b i n i z v a r . B u n la r d a v ra n ış l ir in iz i b ü yü k bir dikkatle

    k i p e d i y o r l a r A ç ık v e r m e y in .A R S L A N B U R C U : (2 4 T em m u z - 23 Ağustos) - «»

    / . i a k s i k i m s e l e r l e b ir iş in iz o la c a k . O nlarla ihtilâfa düş -

    m e k t e n k a ç ı n m a n ı / , m e n f a a t in iz e uygun du r.

    BAJ>AK B U R C U (2 4 A § u ;tos - 23 E ylü l) — Yakın

    t a d a r ı n ı z b i r i s i n i n s ı h h a t i y l e u g ili en d işe li bir haber l

    ğ ı n ı z m u h t e m e l . G e ç c c e k v e s e v in e c e k s in iz .

    T E R A Z İ B U R C U (2 4 E y lü l - 23 E k im ) — 1 i n s a n l a r l a k a r ş ıla ş a c a k s ın ız . O n la r la b ir konuşm anı* 6

    c a k . S e r t d a v r a n ış la r d a n k a ;u u n .A K R E P B U R C U (2 4 E k im * 22 K a sım ) —

    r a m e s e l e s i n d e n v e y a bir an in > m azh k tan ileri

    d a r g ı n d ı k b u g ü n l e r d e d ü z e İ 3 ■?k*.lr.

    Y A Y B U R C U (2 3 K a s ım 2 2 A ra lık ) — *

    ı i l e c e k b i r h a b e r i n c id d iy e t i ü z e ıin d e durunuz,

    b u n d a n b i r d e d i k o d u o lm a s ı m u h u m e l .O Ğ L A K B U R C U (2 3 A r a l ık - 2 0 O cak ) — B ir »

    n i n h a k k ı n ı / . d a k i s ö z l e r i n e *» m rlen m işsin ii,j

    m u h a f a z a e t m e k g e r e k i y o r .K O V A B U R C U (21 O c a k 19 Ş u b a t)— H«» 1 ^

    la i lgil i b i r h a b e r s i z i .sev in d ire ce k ti* . B ir k a r ? |W ^ V

    B A N K B U R C U (2 0 Ş u b a l - 2 0 M art) — Kendi»"ı/.uı ı / a m a n d a n b e r i g ö r m e d iğ in iz b ir yakın ınızdan ̂

    l e ı d e s e v i n d i r i c i b i r h a b e r a la c a k lın ız .

    - * * * * * * * * * * * * * * * * *

    FATURA DERGİ EL İLANI

    CETVEL İŞLERİ

    Müracaat: Devrim Basımevi, Girne YoluVeya Kitap Sarayı, Mecidiye Sokak.

    boş o lduğu ilk b a k ış ta belli o luyordu .

    y a tü r k ö şk g ibi, s ıra ile uza n ıyo rdu . K im inin penceresi kapalı, k im in in açık tı. F ak a t

    g ö rü n ü şle rin d en , iç le rin in (D evam ı v a r)

    MAAD TARAFINDAN SAYISAL ÛRTAMAÂKTORILMIŞTIR

    VAR-YOKB E N E H H A K K I R fcK EK İ-—"

    Tabuttaki GençŞ o fö r m uavin i Y ılm az Kara,

    dedi kİ:— Usta,

    Y ağm ur y ağ ıy o r ne yapsam acaba?

    — Ne mİ yap san ? Ne bileyim ben,

    Geç y u k arı ta b u ta g ir istersen .

    Y ılm az K ara tu h a f gençlerden biri,

    A tıld ığ ı gibi kam yonun ardınatabu ta girdi-

    Ve k am y o n h a rek e t e tti b iraz sonra.(Devam ı Sayf» (i'd8)

  • DEVRİM, 28 Temmuz 1963

    Köşemden

    n say ısın ı karıştı- ö rdüm . 1930 larda ü rd ü rm ü ş . Az şey

    rt« ü ç tey d im sanı-

    , H U ısöz 'de ilk ço. >rdu o s ıra la r . Bir

    irdi. B irgün elinde

    o ku . A rn veııne!”

    itm ediğ im bir der. la t d e rg is i diye bir

    lum V a rlık ’ın o sa-

    k tık ıld ım . Bıktım

    t h a s ta lığ ın a yaka- V arlık ’la. İyi anım

    Salt F a ik ’in ölümü

    ı, bUyUklüğünu du

    n ları o k u y u p ağla-

    iümUnü duyam ıya-

    . S a it F a ik köprüy- i. Y andım gene.

    Bu tü r lü ö lüm du-

    ,U ttü İçim de. Yıllar e ttirm eğ i de düşle-

    oldu.u z yıl ne dem ektir

    ı da hızla değ işişo r opyeküıı b ir aşam a

    bu İşin ç ilesin i çek

    orum.i k u şak lar, yeni ye-

    V arlık 'ın ve sayın

    den iklim e. Çağdan

    ! H ep go l rekoru, u ü lkede. V arlık 'ın im lzi g ö n dererek

    At-arrULn u4£i

    1953 yılında yazdığım iki h ikâyeyi okulun dergisi ÇIĞIR’da y ay ın lam ak üzere E debiyat öğretm eni İbrahim Zeki B urdurlu ’ya v e rm iştim . İbrahim Zeki B urdurlu İki hikâyem i oku duktan sonra bana VARLIK dergisi ile yayın lan n ı okum am ı salık verm işti. O zam anlarda VARLIK dergisi ile y ay ın la rın ı tak ip edebilmek bugünkü k a d a r kolay değildi. B unun zor luğunu İbrahim Zeki B urdurlu ’ya söylediğim zam an bana - geçm iş gün, yan ılab ilirim - y ir mi beş şilin karşılığ ında aboneliğim i tem in edebileceğini söyledi. A yrıca bu y irm ibeş şilinle on V arlık yayını a lab ilecek tim , öyle o ldu. Yirm i beş şilini İb rah im Zeki B urdurlu- ya verdim , VARLIK’a b ir yıl için abone o ldum , on V arlık yayını aldım . Ve on yıldan fazla b ir zam an d ır VARLIK derg isin i ve ya- y m ian n ı tak ip ederim . O ldukça zengin k itap , lığım da en fazla yeri V arlık y a y ın lan ve Var hk derg isi ko lleksiyon ları tu tm ak tad ır.

    On yılı aşk ın b ir zam andan beri sü rek li u- tarak okuduğum bu derg in in son sayısı e lim de. K apak ta A ysel U ğu’nun “ Pencereden Bakan K ız”ınm a ltın d a “ Y urt H izm etinde O tuz Y ıl" yazılı. Bir “S an a t ve F ik ir1’ dergisin in o tuz y ıl sü rek li yay ın lanm ası... T ürlü yö n lerd en k a rşılanab ilecek zo rluk ları düşündükçe k işin in d ilin in ucuna “o tuz yıl... Dile kolay..’ geliyor. V arlık derg isi yay ın lanm aya b aşladığı zam an biz dah a doğm am ıştık . V arlık y a şam ın ın a ras ın a b ir de İkinci D ünya H arbi gi riyor. A m a V arlık ’ın yay ın lanm asına a ra verilm iyor. V arlık ’ın o tu z yılını an la tan sayın Y aşar N abi N ayir — V arlık derg isi ile yay ın ev in in sah ib i — bu savaş y ılla rında Varlık İçin şöyle d iyor: “ Savaş y ılla n , V arlık ’ın en çelim siz ve bak ım sız y ılla n oldu. Z am an geldi, b ir aç ık o rdugâh ın çadırı a ltında h az ırla dım m atb aay a gönderilecek m üsveddeleri. D u rm adan yük se len m as ra f la r karşısında u- zunca b ir sü re ik işer sayı b ira rad a çıktığı oldu V arlık ’ın. Am a b ir gün bile aksam adı. Kı-

    Varlık üzerine

    sa da olsa, a ra verm edi yayın lanm asına.” Bu söz ler sy ın Y aşar N abi N ayır’ın tu ttu ğ u işin büyüklüğüne ve ku tsallığ ına İnandığını g österm esi bakım ından önem li. Sayın Y aşar N abi, ayn i yazısında V arlık’ın yayınlanırkenki ka rarım şöyle an la tıyo r. ‘‘Sayfaların ı yaş ve gö rüş ayrım ı gözetm eden bü tü n değerlere a- çık tu tm ak . Bu ilkeye he r zam an sadık kalm ıştır. H alit Z iya U şaklıgil de yazdı V arlık’a, 17 yaşında İlk şiirin i cuk o tu rtan delikanlı da. Z am anla e lbe ttek i genç im zalar kendi zevklerin i hâkim k ıld ılar dergiye. Ama gerçek yenilik lere seve seve kucak açan V arlık yenilikçiliği h e r yeni buluşu deha eseri sayan bü tü n lab o ra tu v a r deneylerin i baştacı edecek b ir dereceye ç ıkarm adı h içb ir zam an. İ lk çık tığı gün A ta tü rk çü ve D evrim ciydi Varlık. H iç şaşm adı yolundan. A ta tü rk ’ün ö lüm ünden sonra onun eserine d irsek çevirenlerin hıncım bu yüzden üstü n e çekm iştir.’’

    V arlık’ın 15 tem m uz ta rih li sayısın ın İlk a ltı sayfası; V arlık 'ın o tuzuncu yılını do ldu r, m ası üzerine 35 den fazla y azan n düşünce ve izlenim lerine ay rılm ıştır. B unlardan lhsaıı Akay söz arasında şu n lan d iyo r Varlık, değişik çevre le rden gelm e, değişik eğ itim ve öğretim görm üş kişileri, duygu ve düşünce birliğ inde tophyan b ir dergidir.

    ‘“ Sanat ve fik ir derg is i’ d iyo r başlık attı. K uşku yok, illdn b ir san a t derg isid ir Varlık. S an a t çabası gütm iyen yazı y e r alam az yap- rak lan n d a .

    “ V arlık b ir fik ir dergisid ir aynı zam anda.. N edir bu fik ir? B atıya yönelişi, lâikliği, Cum huriyetçillğ i, başka b ir dey işle A ta tü rk ilk e lerini savunm adır... V arlık’ın dil a lanındaki öncülüğü unutu lam az. V arlık’ı okum ak, tihsk d ilinin özleşm e çabasını izlem ek dem ek tir...”

    Bu m utlu yıldönüm ü dolayısı Ue S ay ın Y aşa r N abi N ay ır’ı ku tla r, V arlık’a y u rt hizm etinde n ice o tuz y ıllar dileriz.

    Bir Japon Filmi: TAMiKO

    âli

    CEMAAT MECLİSİ PİYANGO BİLETLERİ KAPIŞILIYOR

    30 Ağustos’da talih kuşu başınıza konalı!] lir. Yalnız 100 mils vererek bir piyango bileti alınız ve talih kapınızı açık bulundurunuz. Bi -j rinci ikramiye olan iki bin lira size isabet ede-'] bilir ve bütün rüyalarınız hakikat olabilir. Fır sat kaçırmadan derhal bir bilet alınız ve şansı-] nızı deneyiniz.

    Kapatılan Mülteciler KampıPARÇALANAN ALMANYA’NIN BİR SEMBOLÜ

    LÜNEBURGER HElOE’DEKİ UELZEN MÜLTECİLER KAMPI KAPANDI

    u ı l — b a ş k a l a r ı n a k - il

    ler v a r. E k a e r iy e llc a ■

    Toptan satış için ne müracaat ediniz.

    RÜSTEM KİTABEYİ"

    tesebbıB ir iş iv*”

    I m ü s b e t

    21 H a z ir a n ) — İte '-1'-- -b u g ü n le r d e ö fire ru v ek -

    J . j .3 T * n n ı u / ) — İk i ra -b ü y ü k b ir d ik k a ık -

    t - 23 Aiustu'i Ba O n la r la ih t ilâ f a •

    ^gundur.23 F y lü l ) — Y a k ınlu t iy c h b ir h a b c a laca

    ç e k s in iz E kim i — M ücadele»*1

    , b ir k o n u ş m a n ı/ " la -

    K a s ın ı) — Y a b ir ?»-

    .k la n ile r i » e lm iş h 'r

    ■ralık) - S i « a k s e » ' • de d u r u n u / .

    it mel20 O c a k ) — U'r k"""£m m '.n U , W k 0 n e i .n ı / ı

    ,ııbal) - H i ‘ h»y»*,n ,ru II" k a r v la s '" .'

    M »rl> — K e n d i ' .m 11r y a k ın ın ız d a n b u * » " '

    PEK YAKINDA

    Açar Yörüngeler ÇiçeğiOzanı : FİKRET DEMİRAG

    Şiiri sever misiniz ?

    OkurMektupları

    içd ed i ki:

    — U sta ,

    »caba?

    t ben,

    n .

    „ b , „ .

    mta g ird i.

    A. Görmek istediklerim1. Gazetenizde yayınla

    dığmız hikâyeler günlerce devam etmesin bir gün de tamamlansın ve böyle- ce okuyucuya hergün yeni yeni hikâyeler sunmuş olursunuz.

    2. Şimdiye kadar kimsenin ilgilenmediği bir ko nuyu ele alın meselâ halk İçin yaşamış, fakat çok cr fcen unutulmuş halk şairlerine dair yazılar hazıraym onların acı veya tac 1 hâtıralarını anlatarak u- nutulup m aziye kanşma- ,arım önleyin.

    ^ 8. Sorularınızın cevap-

    !• %as! tutumunuz iyi a nı* Ön sayfa Resim ba

    kımmdan zayıf.I 2. Film yıldızlarıyla yapılan röportajlar yapılma sa da olur bunun yerine a- lışılmamış konular koyun veya haftada bir defa röportaj yapın.

    3. Spor sayfası çok mü kemmel diyebilirim.

    4. Yayınlayacağınız ro İmanlar edebi ve tarihi o lsa daha iyi.

    5. Kitabları kupon usulü ile verecekseniz uygun dur. Ve bu romanlar tanınmış kişilere ait olsa da ha iyi olmaz mı?.

    6. Kıbrıs tarihini kitab halinde verirseniz daha yerinde olur kanaatindeyim.

    WMustafa Sezgin

    Lefkoşa.

    İkinci dünya harbinden sonra milyonlarca Alman nın hicreti karşısında bu kimseleri yerleştirmek ve bu suretle anarşiye mânı olmak üzere bezi gecici tedbirlerin alınması gerek miştir.

    İngiliz subayları vaktıy le, Hamburg’un güneyin - deki Uelzen şehrinin he - men yanında mülteciler i - çin bir kamp kurulması emrini verdikleri zaman, tarih 1 Eylül 1943 idi. Mu azzam mülteci akınım bir yerde toplamak üzere kuruluan bu kampın, bu kadar uzun bir ömre sahip olacağım o zaman kimse aklına getirmemişti. An - cakBerlin’i ikiye bölen du varlar ve Sovyet, İşgali Bölgesini çevreleyen di - kenli tel örgülerin inşasın dan sonra mülteci akını - nın durması ile, Uelzen’ e bir sessizlik çöktü. Son o- larak kampa gelenler, bun dan kısa bir müddet önce Londrada bir Sovyet işgaı Bölgesi gemisinden atla yan iki gemici ilk Sovyet Sovyet İşgal Bölgesi ma - kamları tarafından, Federal Almanyaya yerleşmesi ne müsaade edilen 65 yaşındaki bir kadındı. Mil - yonlarca insanın ızdırabı na barınak teşkil eden bu kamp artık kapatılmıştır.

    Kuruluşundan beri ge - çen 17,5 yıl içinde bu mlil teci kampında 4 milyon - dan fazla isim kaydedil - miştir. Bu isimlerin herbi |ri, vatanını kaybederek, ayni lisanı konuşan insan lar arasında olmakla bera ber, yine de yabancı bir di yarda yeni bir hayata baş l a m a k mecburiyetinde ka lan bir insanın acı kaderini ifade eder. Vatanlarını kaybeden bu insanların büyük bir kısmına i§, yiye cek ve ev temin edilrrifesi bunların yaşlı ve çalışanı!

    yacak durumda olanlarına bakımsız Federal Almanya’nın takdire şayan bir başarısı olarak kabul «tfij melidir. Çünkü Federal Almanya’ 1945 den beri Batı’ya akın eden 12 mil yondan fazla mültecinin, bir sosyal huzursuzluk kaynağı haline gelmesine mâni olmuştur.

    Ulzer kampı başlangıçta sadece S tahta baraka 142 Fin çadırı ve 150 yu - varlak İngiliz çadırından müteşekkildi ve 8 000 insanı ancak gayet iptidaî şekilde barmdırabiliyordu1947 yılma kadar buraya Oder - Neisse hattının ö - bür tarafındaki bölgele - rinden takriben 1 milyon 300 bin mülteci akın et mişti. Kampın teçhizatı da başlangıçta gayet basit ti. Çünkü tahribe uğramı* ve ter türlü teşkilâttan mahrum Almanya’da işe yarar bir şey temin etmek kabil değildi. Bilhassa mahrukat çok kıttı. 1945- 46 kışında, aralarında par mak genişliğinde aralık - lar bulunan tahtalardan yapılma, samanlığa ben - zer bir baraka, kampın ye ğane ısıtılan barakasıydı. ayyen saatlerde ve müna- Yaşlılar ve çocuklar mu - vebeyle buraada ısınyor - llardı. Sovyet İşgal Bölge - sinden kütle halinde fira rm başlamasıyla 1947 ve1948 yıllarında Uelzen’e takriben yüzbin kişi geldi Uelzen onlar için hürriye tin kapısıydı. Berlin’i ikiye bölen duvarm komü • nistler tarafından inşa e - dilmesi ve Sovyet işgal Bölgesi ile Federal Alman ya arasındaki hudutta kontrollerin şiddetlendiril meşine kadar, mülteci akı nı artmakta devam ederek yılda 760 bin kişiye kadar yükseldi.

    Aşağıda Saksonya Eya-

    Aşkın Zaferini Müjdeliyor

    Param oım t In terna tional film şirketin in Japonyada esa-

    ' tirî renk ler arasında film e al- dığı — TAMİKO — hikâyesi, son y ılların fevkalâde tu tu n m uş, m odern Japon d ra m la rından biridir... H ikâye, Rus baba ve Çinli b ir anadan doğ m a (İVAN) ism indeki genç, di nam ik b ir fo toğ rafç ın ın h ay a tıdır. İvan, (L aurance H arvev) herhangi, h ü r b ir m em leketin vatandaşı olm ak ve m esleğinde yükselm ek arzusundadır. Bu “bakım dan A m erikan sefare

    ,tine m ü racaa t ederek, v a ta n daşlığa kabulünü istem iştir. G ereken bü tün m uam elelerini 'ikm al etm iş olan İvan, son o- larak A m erıkadan gelecek o- lan kabul edilm e em rini bekle n e k ted ir...

    S efa re th an ed ek i m uam elel e r esnasında İvan'ir. d ikkatin i se fir yardım cısı olan Fay W il son isimli güzel b ir sarışın çekm iştir. D elikanlı genç kıza hay rand ır. Tem as etm ek için elinden gelen he r çareye b aşvurur...1 Lâkin genç Am erikalı kız k a n sık ırk tan erkek lerle tem as etm eyi b ir zül saym akta, h a tt â on lardan n e fre t t>ile e tm e k ted ir. Bu sebepten , delikanlı- [yı h e r tek lifinde .atlatır... İvan fevkalâde yakışıklı b ir gen çtir. K ad ın ların onun ka rşıs ın da m u k avem etle ri buzun g ü neşin karşısında erim esi m üd- oeti içindedir.

    N itekim delikanlının b u luşm a tek lifle rin i reddeden Fay, (MARTA HYER) gün geçtik-

    |çe yum uşam aya başlar. Ve k ılsa bir zam an sonra da taham m ülü azalın ve kendisini çare-

    l-sız delikanlının ko llarına ataT .I Sarışın Am erikalı d ilber, is te m eye istem eye delikan lıya â- şık ta o lm akta gecikm ez. İvan bu yeni sevgilisinden m em nun dur. Genç k ızın A m erikada ev lenm eleri tek lifini de kabul e-

    der. Genç kız m eşhur olana l'.adar ona para yard ım ında da bu lunacaktır.. G ayet iyi a n la şan ç ift m esu ttu rlar...

    N edense dünya kurulduğun- danberi, a rzu edilen şeyler, ka ru lan hülyalar, daim a b ir m âni ile tahakkuk etm ez... İvan vatandaşlık emri beklem e s ılasında , Yabancı G azeteciler K ulübünde — TAMİKO — ism inde güzel b ir Japon kızı ile tan ışır. Tam iko (FRANCE N b "'EN), Tokyonun tan ınm ış asii e telerinden b irinin yegâne k-_:

    ev lâ tlarıd ır. Aynı zam anda kıı lübün de küti phan. d irek tö rü oür.

    B akışları, konuşm aları, ik> gencin kalp lerine aşkın to h u m unu akıtıvorir.. ’lam ik o sevgilisinin uğruna ailesinin şe re fini bile d ikkate a lm ayarak kendisini, sevdiği erkeğin kol-

    Necdet Berkant

    O GENÇ BİR KIZDI... AŞIK OLMAK, GERÇEKTEN SEVMEK VE BÖYLECE YAŞAMAK İSTİYORDU...

    Bu, dillere destan olmuş modern Japon dramlarından biri, içli bir aşkın gerçek hikâyesidir.. Bu, Amerikan tâbiiyetine geçmek için çırpınan bir gençle, ailesinin şeref ve haysiyetini aşkına feda eden bir harikulâde güzel Japon kızının macerasıdır... Bu, değişik karakterdeki ruhlara atılan gizli bir aşk tohumunun yarat

    tığı müthiş fırtınalardan biridir...

    ları a rasına a ta r ve a rzusu ile onun olur... Çok sevişen bu i- k: genç a rasın d a evlenm e lâfı

    j îs lâ geçm ez. TAMİKO ev lenme değil sadece sevm ek ve sş vilme hü lyasındadır. Bu onun için kâfidir. A ilesinin ih ta r la rına dahi kulak asm ayacak ka a a r sevdaya tu tu lm uştu r...

    G ünün birinde delikanlı se- f r r e t tara fın d an çağırılır. A - m erikan va tandaşlığ ına kabul edilm iştir. E vrak ların takib i iâ

    ,ko’yu sevm ektedir. H a ttâ ona jâşıktır. F ak a t buna rağm en... : Sevgiyi, aşkı te rkederek , sev- ımediği b ir «ad ın la evlenerek j A m erikan tabaası olacaktır...! Lâkin delikanlı bü tü n p a rlak teklifleri reddeder. B ahtiyarlığı m uvaffakiyeti sevg ili

    s in d e bu lacağına inanm ıştır. I Kendisini bekleyen T am iko’s j na döner. Y ine he r yerde oldu rak ları im za edecektir. Kalem her şeyi ha tırla tm ay a kâfi gel

    KIBRIS MÜFTÜLÜĞÜ MÜSEVVİTLİGİNDEN

    Peygam berim izin Doğum Yıldönüm ü m ünasebetiy le 2 Ağus tos, 1963 tarih inde Cum a gü

    nü yapılacak Dini Tören.1. Lefkoşa’da Selim iye C a

    mii şerifinde ö.e. saa t 11 den N am az vakine k ad ar günür. m evzuu ile ilgili b ir m eviza.

    2. Öğle Nam azını m üteakip Mevlid-i şerif okunm ası.

    A şk ve U tanm a Tam ika sevg ilişi ivon’la b ir halk ham am ında banyo yaparken , o rada bul unan kad ın lardan biri kendilerine “ evlim isin bu adam la ? di ye sorar. Genç kız o anda işlediği büyük h a tay ı id rak e tm işt ir ama...

    zım dır. A m erika sevdası ve is- [miştir... İm zalar ona her şeyitikbal düşüncesi ona Tam iko- |l aybettirecek tir...yu u n u ttu rm uştu r... İvan, A- m erikalı sevgilisiyle Yeni Dün yaya gideceğine m em nundu '.Sefirin uzattığ ı kalem i alır, ev ni ona verm iştir.. O ysa Tami-

    Onu T okyo’da delice seven genç b ir k ız vard ır. Aile şe re fini bile hiçe say arak kendisi-

    K ıbrıs Müftülüğü M üsevvitliği.

    let Hükümeti, 1949 yılı Temmuzunda mültecile - rin muayyen bir nisbette diğer eyaletlere dağılma - rı ve oralara yerleşmeleri ni temine muvaffak oldu, ö te yandan kampta za - jmanla mükemmel bir ha le getirildi. Uelzen kampı gelecekte artık başka mak şatlar için kullanılacaktır

    SEVDALILAR Japon kızı T um lki, ivon’a delicesine âşık - tır. Bu 6şk, ona he r fedakârlı ğı y ap tıracak tır . Evlenm ek İse hayalinde bile geçm em iştir. S adece tvon’un kendisine a it ol 'm ası kâfi.

    Sarısın Bomba Elke Sommer

    “ The Prize” da Baş Rolde

    seyi ü rk ü ten Los A ngeles’in düzgün, güzel ve alabild iğ ine uzanan asfa lt yolları, şuh A lm an yıldızı E lke Som m er’in kılını dahi k ıp ırda tm ıyor. Bu yo lla rın gerek tu ris tle ri ve g e rekse Los A ngeles’lileri k o rk u tm asın ın sebebi, a rab a la rın tahm in edilem iyecek kad ar sü ra tli h a rek e t e tm elerid ir. Anın sarışın A lm an bom bası b ilâ kis, s a a tte 100 k ilom etre sü r ı ti kaplum bağa sü ra tin e benze tiyor.

    Kendi adını “e lk i” o larak ta lâffuz eden kabiliyetli film yıl dızı: “ A lm anyadaki au tobahn- da (otom obil yo lunda) sü r’a t . tahd id i yok. O rada insan is te d iğini y apar. Şahsen aı abam ı

    i 150, h a ttâ 180 ile sü rm ek ten hoşlan ırım ,” d iyor. Güzel sa na tç ın ın a rab a kullanm asın ı tam m ânasiy le bildiğine hiç şüphe vok. Tek kaza yapm ış şim diye k adar. “ A rabam ın ka pisini açık b ırakm ıştım b ir ke re, adam ın biri gelip o lanca hızıyla bindiriverdi, o k ad ar,” diyor.

    G enç y ıldızın a rab a meraicı b u rada henüz d ikkati çekm edi am a d iğer husu siy e tle ri (91.5 56 - 91.5) ile ro l kab iliyeti hay li ilgi gördü . A vrupada çev rilen film lerde H orst B uchholz ve A lain D elon ile oynıyan sa 'iş in bom ba şim di b u rada ‘The

    Prize’ (M ükâfat) film inde baş rolü Paul N ew m an ile paylaş- n ak üzere Hollyvvood’a ithal adilmiş bu lunuyor. S e tte olm a Jığı v ak itle r Elke Som m er'I Los A ngeles’in uçsuz bucaksız sollarında sü r’a tli a rab a ku llan ırken b u la b ilir in iz . İki ay k ad ar k ısa b ir zam an içinde tam iki k e re ceza yem iş.

    “C ezaların b irinde polis hak sızdı,” diye ş ikâyet ed iyor şuh kadın. “ Sabahleyin işe g id erken yol kavşağ ındaki kırm ızı işa re ti görm edim . Bir de bak tım , polis yolum u kesiyor. C a. m m , sabah ın beş buçuğunda polisin ne işi va r beni gözetle m eye, Allah aşkına!” diyor.

    E lke, ceza kesm eğe gelen polisin fikrin i tam beş lisanda değ iştirm esin i becerir. Bunıı da az se fe r y apm am ıştır hâni.. A vrupada Uç arabası var; hep sinin ü stü açılır c insten . ‘‘Her> stüdyoda çalıştığ ım için, hava alm ağa ve güneşin yüzünü gör m eğe tek fırsa tım bu,” diyerek araiyı m erakını izah ed iyor.

    Elke, m eslek hay atın ın başladığı Italyada, 18 yaşında ı- ken a rab a kullanm ağa b aşlam ış ve çok kim senin dediği gı bi, İta lyada a rab a ku llanab ilen insan dünyan ın neresinde o lu rsa o lsun a rab a ku llanab ilir. Bakın ne d iyo r güzel Elke: “ İta lyan şoförleri dünyanın en deli adam lai'.d ır. Sicilyad ı adam lar ç ılg ın lar gibi sü re rler arabay ı. F ransada şoför ö-

    nüne çıkana ald ırm az, devam ed er gitm eğe, lng ilterede a ra . ba sü rm ek n isbeten kolaydır, am a ilkönce yolun yanlış ta rafım kullanm ağa alışm ak lâzım .” E lke bir seferinde M adrid ’de b ir film çevirm eyi ta m am ladık tan sonra, Berllndc

    kendi film lerinden birinin prö m iyerinde hazır bulunm ak i- çin tam iki gün İki gece d u rm adan araba kullanm ış. Ka/.a sız belâsız da yetişm iş p röm i. yere. “ Pek beğendim sey ah ati,” diyor.

  • SA Y FA 4k DEVRİM, 28

    Keşfedilmeyen Gezegen: AyVVasiıingtoM — Fezada askeri

    bakım dan Üstünlük saglıyan dev letin dünyaya hâkim olabileceği düşünccsi, B. Amerika feza projelerinde ihtilâl yaratm ış ve b u nun üzerine Hava Kuvvetlerinin feza nazariyecüeri, stra te jik bo-n bardıman uçaklarının yerine, nün leer harp ballıklı füzelere ehem miyet vermeğe başlamışlardır.

    Bundan Uç buçuk sene evvel, Aerospace Inc. (Hava - feza Şirketi) İkinci Müdürü Ailen F. De- novan, B. Amerika Hava Kuvvot leri Sistemi Kumandanı General Bernard Schiever’e bu konuda gizlice bilgi vermiş ve o zamu- na kadar edinilen malûm ata isti

    naden şunları söylemişti:1. Işık süra tiy le , saatte 3DO

    bin kilometre hızla, hareket e decek ve bütün tahm inlerin fevkinde bir hassasiyetle hedefe - laşacak b ir enerji (ölüm) şuamın

    yapılm ası mümkündür.2. Böyle bir enerji şuaı silâhı,

    nükleer harp başlıklı füzeleri mo dası geçmiş silâhlar kategorisine

    sakacaktır.3. Uçak kadar kolay kullanı

    lacak ve atm osferle feza arasın da hiçbir zorlukla karşılaşm adan hareket edecek bir feza gemisinin imâli mümkün görülm ekte

    dir.

    O zam andan bu yana yapılan çalışm alar, ileri sürülen nazari- yelerin yalnız bir h.ıyalden ibare t olmadığını gösterm iştir. Do- novan’m açıklaması bugün dahi gizli olarak tutulm aktaysa da, ti lâh sistemleri üzerinde çalışan ve nazariyelerin ne dereceye k a dar gerçekleştirileceğini tesbıt etmeğe uğraşan Aerospace Inc. in yetkili müdürü, yetkili kaynakların ifadesine göre, şu neticeleri çıkarmış bulunmaktadır:

    — Fezaya hiçbir rekabetle k.ı • şılaşılmaksızın kayıtsız şartsız hâkim olacak devlet dünyayı öyle idare edebilecektir ki, yeryüzünde hiçbir siyasi veya İktisadî hareket, o devletin müsaadesi ol m aksızın yapılamıyacaktır.

    — Ay'a insan göndermeden ev vel fezada askeri üstünlük sa£ıa manın gerekip gerekmiyeceğine karar verebilmek için B Amerikanın feza programı tamamon baştan aşağıya gözden geçirilme

    lidir.Donovan'ın, görüşlerini Gene

    ral Schriever'e açıklam asında ı bu yana kadar zaman geçmesine rağmen Amerikada halâ, feza program ının yönünü değiştirip değiştirm em e arasında bir düşün ce ve bir dereceye kadar da te reddüt m evcuttur denilebilir.

    FEZADA ASKERİ BAKIMDAN ÜSTÜNLÜKs a Gl iy a n d e v l e t d ü n y a y a h a k im

    o l a b il e c e kSAATTE 3 0 0 B tN KİLOMETRE SÜR’ATLE

    HAREKET EDECEK ÖLÜM ŞUAI, BUGÜNÜN DEHŞETLİ NÜKLEER SİLÂHLARINI MODASI

    GEÇMİŞ HALE SOKACAK

    Aı.cak, evvelemirde, Amerikanın feza tutum unun ne olduğunu bilmek ve tesbit efmek lâzım dır.

    Başkan Kennedy t i r m ünasebetle, B. Amerika Hava Kuvvetlerine, Birleşik Amerika ve hür dünya güvenliğine hiçbir devlet tarafından feza yoluyla bir ten- like tevcih edilmemesi için gere-

    H H H M H"i. "

  • Ml 28 T em m uî'»«3

    DEVRİM, M Tem m uz 19

  • DEVRİM , 28 T em m uz 1903

    f l

    “ A zim le”HAKAVGİ g aze te s i d ü n k ü

    y o ru m u n d a “ K ıbrıs to p rak la ■ n n ın en e rk en v a k itte , Ingiliz sö m ü rg e le rin in b ir zam an la r d o s tla rın a b ah şe tm iş o ld u k la rı im tiy az la rd an tem iz len m esi” g e rek tiğ in i işa re t e tm ek te , şöy le d e m e k te d ir :

    “ K ıbrıs C u m h u riy e tin i bu kötU d u ru m d an k u rtu lm a lı ve A m erik a lıla ra , K ıbrıs C um huri y e tin i b ir tö h n e t a ltın d a b ıra k m ak fırsa tı verilm esid ir. Kıb - r ıs H ü k ü m etin i b ir tö h n e t al t ın d a b ırak m ak f ırsa tı v erilm e m elid ir. K ıb rıs H ük ü m eti ken - d işin in im zalam adığ ı ve b e re -

    k e t ZUrih A ııd laşm alarıy la te - m in a t a ltın a a lın m ay an îm ti y az ları ilga e tm elid ir. A leyh ler in d e cery an eden casu slu ğ u iyi b ilen O rta Doğu m em lek e tleri, K ıbrıs H ü küm etin in bu je s ti k a rş ıs ın d a m em nun kala - cak lard ır.

    FİLELEFTH ERO S g aze tesi, A tina özel m u h ab iri E vrip id is A k rita s ’ın şu yazısın ı yay ın la - m a k ta d ır :

    “ G ay et in an ılır k ay n ak la r . dan öğrend iğ im e g öre , Y una - n is ta n ’ın L ondra nezd indek i B üyükelçisi M elâs ta ra fın d a n g ö n d erilen ve ‘g ay e t önem li ınilii d a v a ’ ko n u su n a tem as e •

    den te lg ra fla ilgili o la rak Yu - nan P ro g eres iv le r P a rtis i Baş • kan ı M erkezin i ta ra fın d a n Y u. n an P a rlâm en to su n a su n u la - cak o lan g enso ru , K ıbrıs’tak i po litik d u rum a te s ir ic ra e tm i y ecek tir . U zun sü re li p lân ve g ay elerd e devam e tm ek te olan K ıbrıs Rum liderieri, cari yıl z a rfın d a , K ıb rıs’tak i A nayasa g ü ç lü k le ri ve po litik çıkm azı k a ld ırm ak için te d b ir le r alm ak k o n u su n d a in is iya tifi ku llann ıı y acak tır .

    B uradak i po litik çev re ler, B aşp iskopos M ak ario s’un bu k on u d a yen i y ıld an so n ra ted- b ri a lm aya başlay acağ ın a ina.ı

    m ak tad ırla r . D aha z iyade Yu n an is tan ve İn g ilte re ’dek i ge - nel seçim lerin ne tice leri bekle n ecek tir . Ş ay e t T ü rk le rin uz - laşm azlığ ı ve K ıbrıs dev le tin i devam lı su re tte te c r it e tm e d av ran ış la rı devam ederse , B aşpiskopos M akarios bu du ru m a rad ik a l b ir şek ilde karşı koym ak için Y u n an istan ve İn g ilte re ’nin de d esteğ in i sağ - lam ak am acıy la genel seçim le, rin n e ticesin i bek liyecek tir.

    G elecek yıl In g ilte re ’de h a n gi H ü k ü m etin ik tid a rd a bu lu - nacağ ın a b üyük önem veril - m ek ted ir. O zam an B aşpisko - pos M akarios, A nd laşm aların

    dah a iyi ve dr.ha iş le r b ir hale g e tirilm esi k o n u su n d a yapıcı te k lif le r ileri sü rü lm ek m ecbu r iy e tin d e k a lacak tır . A yni çev re le r, In g ilte re ’d e İşçi P a rtis i İk tid a ra geçtiğ i tak d ird e , B aşp iskopos M akarios’un bu ko • nu d a d ah a se rb es t b ir şekilde h a rek e t edeceğ ine in an m ak ta - d ırla r.

    İşçi P a rtis i İk tid a ra geçtiğ i takd ird e , b u g ü n k ü M uhafaza k â rla rın tu tu m u n a k a rşılık o la rak , K ıbrıs m es’elesinde dah a sam im i b ir tu tu m tak ip edeceğine in an m ak tad ır. M uhafaza - k â r H üküm et g ö rü n ü şte , K ıb - r ıs Rum lid e rle rin e b aşk a söz- ler ve rm ek te , T ü rk iy e H ükû - m etiy le y ap tığ ı d ip lo m atik te - m aşla rd a ise b a şk a tü rlü dav - ran m a k ta d ır . G örü lü y o r ki, K ıbrıs Rum liderleri h e rhang i b ir ted b ire b aşv u rm ad an önce

    OTOMOBİLİMİZ İÇİNCAM

    Kedi yedi canlıdır, derler... Yanlış veya doğru... Bu hususta iktibas edilmeği istemiyoruz. Ama ICA 'lı SUPERSHELL'in motorunuzun ömrünü uzatmağa yarayan yedi iyi sebebini tekrarlamak istiyoruz.

    3.

    4.

    Shell* in müstesna ek maddesi - IC ASupershell şimdi bu meşhur ek maddenin kimyasaf adıyla Krisil-difenil-fosfat diye bilinen daha iyi bir şeklini ihtiva etmektedir. ICA , makinenizin gücünü % 15 V kadar artırmakta : her tank dolusu benzinle 17 mile kadar fazla yol yapmakta ve sparklann ömrünü iki misline kadar yükseltmektedir.

    Amvix-Avans vuruşunu önliyenTerkip Alkilat — 100 oktanlık benzin hayalini labo- ratuvardan çekip semalara ulaştıran madde — şimdi Supershell' de bulunmaktadır. Bu, mevcut d iğer her hangi bir şeyden ziyade, yüksek sür atlerde ısınmış makinelerin avans vuruşunu kontrol etmektedir.

    Makineyi ani bajlatmaya yarıyan Bütan Supershell bütün yıl Bütan ile takviye edi mektedir. Kışın Shell bilginleri, seri başlatma dozunu artırmaktadırlar.

    Daha çabuk hareket için Pentan Karışım ı — Seri ateşlenen hidrokarbonlar, acele edild iğinde seri ısınmağı ve fevkalâde çalışmayı sağlar.

    Daha çok kuvvet ve daha çok yol için aromatikler Arom atikler ek m adde değildirler. Bunların hepsi de yanan "üstün enerji" yakıtıdırlar ve rafineride "plât-.

    form ing" işleminde elde edilmektedirler. Her yalon Supershell’ de bu dinamik kuvvet unsurlarından bit paynttan fazla bulunmaktadır,

    5. Tortu önleyici vasıflar.Supershell sabittir. Karbüratörü tıkayan, otomatik boğumlar (choke) kirleten ve süpabların yapışmasına sebep olan yapışkan tortuların teşekkülüne mani olur.

    6. Tıkanmaya karşı tedbirRafineride yapılan sıkı yoklamalar, makinenin birdenbire durmasına karşı Supershell1 in kat1 î dengesini devamlı surette muhafaza edilmesini sağlar.Pürüzsüz yanı;Supershell tamamen yanmakta; hiçbir şey boşa g itmemektedir. H er damlası makinenin çalışmasına har» canmaktadır.

    7. TasarrufMuvazeneli bir karışım sayesinde, galon başına azamî mil elde edilmesini sağlamak için Supershell'e yüksek bir ısı muhtevası (daha çok mil yapma faktörü) dikkatli'b ir şekilde eklenmektedir.

    SUPERSHELL ICAAltın Pompalardan Temin Ediniz

    In g ilte re ve Y u n an is tan ’dak i p o litik hav an ın tem izlenm esi - n i b ek lem ek m ecb u riy e tin d e . d irle r.

    Y u n a n is tan ’d a K asım ay ın d a y ap ılacak o lan genel seçim leri k a za n a ra k İk tid a ra geçecek o . lan yen i H ü k ü m etin e lb e tte K ıbrıs k o n u su n a te s ir i b üyük o lacak tır . Ş ay e t seçim sistem i haseb iy le ik tid a ra R ad ika l ve M erkeziyetç i P a r tile rd e n m ü te şekk ll b ir k o a lisyon ge lirse , (hiç de ih tim al d ışı değ ild ir.) o zam an K ıbrıs k o n u su n d a p a r tile r ü s tü n b ir tu tu m te sb it edi lecek ve K ıbrıs R u m ların ın dıı rum u tak v iy e edilm iş o lacak tır . O zam an K ıbrıs R um ları n ın b u g ü n k ü h ü rr iy e tle r in i ta - m arn lam aları g ay re tle rin d e , Y u n an istan H ü k ü m eti ta ra f ın • d an d estek len m ey e güveneb ile çek lerd ir.”

    M AHİ gaze tesi, başy az ıd a , ö zetle şöy le d em ek ted ir :

    “ Bu A da ha lk ın ın ö lüm den dah a fazla n e fre t e ttiğ i b irşey v a rsa , o da , iç k o n u lan ın ıza y ab an c ıla r ta ra f ın d a n m ü d a lıı lede b u lu n m asıd ır. K ıb rıs’ın en iy i d o s tu da dah il, k im seye, bizi k im in ve nasıl id are ede ceği k o n u su n d a söz hak k ı tan ı m ıyoruz.

    B un lara rağm en, so n g ü n le r de, bazı y abancı d ip lim atla rm bu konuda iç m es’ele lerim ize m üd ah a led e bu lu n d u ğ u , belli zü m re le rin a rk as ın a g izlenen bazı yab an c ı p o litik işlerim ize k a rış tık la rı ve b u n la rın , K ıb - rıs Rum lid e rle rin in İk tid a r - d an u zak laş tır ılm a la rı için g a y re t sa rfe tm ek te o ld u k la rı söy len m ek ted ir. Bu çev re le r

    'h iç şü p h e y o k tu r ki, K ıbrıs T ü r k lid e rle riy le ayn i gayey i g ü tm ek ted irle r.

    MakariosTehditlerSavuruyor

    Say fa 1’ den ka lan m aları bozm ak y o lu n d ad ır ve b ir tak ım p lân la rı v a rd ır: Bu p lân la rın b aşın d a ‘'m ü cad ele” g e liy o r ki, C u m h u rb aşk an ı u staca bu kelim eyi ku llan ırk en , m ücadelen in ne şek ilde o laca ğım te s r it e tm iy ar. F a k a t h e r - şey in g üneşışığ ına ç ık tığ ın ı, bun d an so n rak i v azifen in ise, g a rn a tö r d ev le tle re d ü ştü ğ ü n ü kesin b ir lisan la , b ir k e re da • ha söy lem ek is teriz .

    Tabuttaki Genç(S ay fa 2’den Kalan)

    Y ağm ur sicim gibi yağm akta.Y ollar ıslak.

    Y ılm az K ara u y u m ak ta ,

    — d ü n y a um u ru n d a değil Yılmaz Kara1 Ü stü n d e y o rg an o la ıak kapak.D ört kişi yolda,

    b iri İşaret e tti kamyona. D urdu kam yon;

    d ö rt k işi bindi kamyona.

    Y o llar uzad ıkça uzadı,

    H iç b itm ey ecek m iş gibi.

    A m a Y ılm az K ara ’nın

    sonunda,

    «Ç'ldı gölleri.

    D ört kişi:

    M ehm et Sarı,

    H atice İkincisi; M ehm et S a rı’nın karısı,

    K üçüklerden biri; M ünevver,Ö teki:

    H aşan.S ırıls ık lam y ağ m u rd an

    Bir ö rtü ne ki,

    Is lan ır insan tab ii.

    K o n u şm ad ıla r d ak ik a larca ,

    A m a son u n d a

    D ayanam ad ı Mehmet Sarı, Dedi ki k a rıs ın a :

    — V arınca Karapınar’a,

    D ö rt çay içeceğim,

    Y ağm urun inadına.

    F a k a t he r söz g e rçek leşm ez kİ!

    T am köye g irecek le ri sırada,

    U yanan Y ılm az K ara:

    A çtı ta b u tu n k apağ ın ı

    Ve ded i ki:— Y ağ m u r d u rd u m u? D urduysa yallah.

    F ırlad ı d ışa rıy a .

    — Oy anam , d iye b ağ ırd ı Sarı.

    — Ö lü d irild i, ded i karıs ı.

    K o rk tu la r ço cu k larla

    ve a tla d ıla r k am y o n d an aşağıya.

    D ördü de y a ra lan d ı e lb e tte .

    S ak a mı a tla m a k kam yondan!

    Ü çü y a ra lan d ı hafifçe ,

    D örd ü n cü y e gelince— M ü nevver —

    A ğır y a ra lı.

    G örd ü n ü z m ü n e le r e tti;

    B ir şo fö r m uavin i,

    İyi ki,D eğildi iki.

    E ğer o lsayd ı iki;O zam an,

    Ö lecek ti d ö r t kişi.

    «r

    /Va z /h , /A/cf Ca m a s ir l arii« *• I A <

    TE

    DİKKAT: Her Uç paket TEMİZ Çamaşır Tozuna IİUIO Wr» 1MAAD TARAFINDAW'®Wl