Sen,ist

ps î f i ^ su „ a * r a , <•:

la‘ la" L « l k o ! a y a ' " ‘. ' « » f t 1> 0 « .l.r Ç a r ^ * " « tk S »te*ı g u n ifr ı > P. -etkoşada m e k tu p ^ '^ C

kabuı P ^ ! |aktır

ektup|ar ö.«•11

öJ40-8. S

H «r Sal,

Tcahhötlü mTeahhütsfiz

A S‘r Ceza I MahkemesiA y in üçünde L evmAr

la to p la n a c a k olan i? ,e z a mahkemesinde 1 lavalar arasında la h m u d u ilg ile n d iren ayet d a v a s ı d a e cek tir .

3O C A K 1 9 5 0

SENfc' 1 No. 58

Sahibi ve B aşm u h arriri :

M. N EC A T İ Ö Z K A N

M A T B A A ve İ D A R E H A N E

Le f koşa, Necati Özkan] Sokağı No. 8 P . K . 2 2 6 /

L e f k o ş a — Kıbrıs Telgraf adresi : « İST İK L Â L »

, Fiyatı: K IB R IST A 1 kuruş T t j R K İ Y E D E 10 Kuruştur.

İstiklâlHakkıdır Hakka Tapan Milletimin İSTİKLAL

B O N E B E D E L İ

Kıbrıs için yıllıği 2 lira

Altı aylığı * *,raTürkiye için yıllığı 28 Türk lirası

ilânlardan mesul iyet kabul edileme/.

Devamlı ilânlar hususi tar i fey e tabidir

lir QıgerCahit

d- incele.

b e r l e r

Resmi s t a t i s t i k l * r e gijfe ^merikada g e ç e n bir%,i a r f m d a 1 9 5 , 0 0 0 doktor » r a f ı n d ı n muhtelifhastala- ■ 3 7 1 ,0 0 0 ,0 0 0 milyon re- ete verilmiştir. Hastalar- an alm an ü c r e t miktarı p , 0 0 0 , 0 0 0 d o l a r d ı r .

Amerika yabancı devletlere yardımı azaltacak mı ?

Çarşamba gün Başkan Truman Kongreye hitap ederek yardımın devamını istiyecek

o ş A

P U L © ,

S I N D A

i eyecanlı seans 6 ve 9da

Kadınil bir şaheseridir, si İçtimaî bir zarurettir.

im gösteril c ktir.-

iessesesi

le k ayd ed in iz ki,L A S T İ K ÖKÇELERİ

ı en üstünüdür.►ıktır ve Ucuzdur.

* „ Lâstiklerini tercih e çalışın.

M E S S İL L E R

Ad. Lefkoşa

Churchil! Eşçi Hükümetine Çatıyor

Londra 2 (R oyter)Mr. Churchill bugün mu- hafazakât lara lııtap ederek “ Sosyalist işçi hükümeti­nin her i-.tek ve uyd urm a­sına k a rş ı” yeni saçim

* (erd e h< r fırsatta mücadele etm-lerini söylemiştir.

Mr. Churchill seçimlerin çolc ay geçmeden belki de çok haftalar g e ç neden g e ­leceğini söyle î iş ve i ş ç i partisinin kendi n uvaffa- kiyetleri hakkında s çi r, kampanyaları esnasında asilsiz iddialardı buluna­caklarını ve muhafaz k â r ­ların geçmişteki ıı uvaf- fakiyetleri ve g lec kteki maksûtları hakkında n u- hafazakârlâra hücum ede- e klerini bildirmiştir. Mı*.

#Churchill demiştir ki:“Seçmenlerden kendi

çılgınlıklarının neticelerini ve idari kabiliyetsizlikle­rini saklamak için s o s y a ­listi r her vasıtaya başvu­racaklardır. Yeni Zelânda ve Avusturalya sosyalizmi başlarından atır,ıştır ve bu bize misal olmalıdır. O nlar muhalif partilerin bütün alâkadarları desteklememiş olsaydı bu mesut neticeye varmış olm ıyacaklardı.”

Yunan ^çocuklarının

vatanlarına iadesi isteniyor

Kanbera 2 ( R o y t e r ) — Avus turya Yugoslav ve Ruman yaya müracaat ederek bu memleketlerde bulunan Yunan çocuklarının ailelerine iadesini istemiştir. Bu müracaatı yapan Avustuya dışişleri bakanı Percy Claude Yugoslavadan bu hususta müsbet cev ap al dığinı fakat Rumanyanm mü- lacaatı cevapsız bıraktığım bildirmiştir. Avusturalya me ­seleyi ayni zamanda Kızıl Haç

ezdinde de protesto etmiştir

Vaşington 2 (R oy ter ) Yarinki toplantısında harici memle­ket lere olan Amerikan yardımında önemli mikdarda iktisaö yapılması için teklif yapılmasına intizar olunmaktadır. Çar şamba gün Kongrede Amerikan Cumhurbaşkanı Mr. Truman şahsen bir mesaj okuyacakt ır . Tr u man’ın bu mesaj ında Ame­rikan halkı için sosyal emniyeti saglıyan geniş emniyet ted birleri teklif edeceğini ve dış memleketlere devamlı yardım yapılmasını istiyeeeği şöylenmektedir.

Mamafi Kongrede bu meseleler hususunda çetin müna kaşalar ve mücadeleler olacağına inanılmakta ve Başbakan Trumanın her istediğinin tesl im edîmilyeceğine inanılmaktadır

Balkan Truman ın dış siyaset hakkındaki beyanatında bilhassa Çin hakkında söyl iyecekler ine büyük önem atfedil mektedir. Cumhuriyetçi parti General Çankayşek e yardım yapılması için T ru m an’ ı tazyik etmektedir .

Bazı Cumhuriyetçi ler İngiltere Komünist Çini tanımakta ısrar ett iği takdirde İ ıg ıl tereye yapı lacak yardımın kesilme­sini i s temekte oldukları da ayrıca beli ıti lmektedir.

Kongrenin mütaleasına arzclunacak meselelerin atka c e p ­hesinde Kasımda yapı lacak seçimler de vardır. Seç ilmek istiyenler Amerikan Vergi mükelleflerinin veıgisini azaltmak istemektedirler Bu sebepten mesarifte tahdidat yapılacağı söylenmektedir. Hatta Başkan Truman ın Marshall yardı minin azaltılmasını istiyeeeği tahmin olunmaktadır. Truman ayni zamanda ha p esnasında konulan bazı vergilerin de

aldırılmasını is t iyecekt ir . Buna mukabil başka alanlarda verginin a r t r ı lm a s nı istiyecektir . Bundan da maksat diğer

ergilerin meydana getireceği açıkları kapatmskt i î .

Müslüman Devlsti Endonezyanın Londra Elçisi

Londra 2 ( R o y te r ) — Japon- yanın sab k İngiliz Konsolosu Mr. De rvye st VVil liam Bir­leşmiş Endonezya Devlet leri ­nin ilk Elçisi tavin olunduğu dışişleri bakanlığı tarafından bildirilmektedir.

Çin’in tanınması meselesi

Londra 2 (R oyter) M at­buatın son zamanlarda Amerikanın milliyetçi Çine yardım edeceği haberleri­ne ve bunun doğurduğu münakaşalara rağmen İn- gilterenin Komünist Çin i ı rI ır>* . ı i - ı . l S n n af

Mısırda seçim faaliyetiPolise hazır bir vaziyette

bulunması emredildiKahire 2 (Roy ter ) — Yarın

şafaktan itibaren 5 milyon Mısırli şimdiye kadar M i s i m yaptığı en çet in seçimlere iş­t irak enecekt ir . Bu münase­bet le polise hazır bulunması için emir verilmiştir.

Şimdiye kadar yapılan s e ­çim mücadeleleri münasebet i le çıkan kargaşalıkta en azdan dört kişi ölmüştür. Bu se be p ­ten bağımsız gazeteler polisin tadbirler almasını i stemekte-

Mütehassıslann kanaat ine göre hiç bir tek parti ek s er iy e­ti kazanamıyacaktır . Bundan Mıs.rın müstakbel k a b :nesinin bir koal isyon kabinesi o lacağı manası çıkarılmaktadır.

Nahas Pa şa Partisi k a z a n ­madığı takdirde, Partisinin hiçbir koalisyona iştirak etmi- yeceğini kesin olarak s ö y l e ­miştir. Nahas Paşa Vafdis t partisi kazanmad ğı takdirde partinin kabine dışı kalarak vazifesine devam etmesi lâzım

% seçimde millet vekilleri- <W>* « v e l beli r tmi, .in caırıcı on(To!n09İ/fır I i 1 t

VaHist ler in en büyük rakibi Saadistlerdir. Bu part iyi Saad Zaglul Paşa kurmuştu. Bu par-

nin sayısı çoğa 'acakt ır . Millet vekilleri 260 daıı 315 e çıka

tanımak hususundaki k^ra- | vaı?‘ 1945 ti sermayedarların ve büyükeğiştirmiyeceği an- ne?ic«! öldü - 1rını

Sovyetlerin Batı Almanyada Uranyum Araştırmaları

Brunsvick 2 (R oyter) Ba Almanya salâhiy ttar

muhafilinin bugün bildir­diğine göre Batı A lm anya’ da mevcut olduğu sanılan Uranyum madeni için Rus mühendisleri araştırma fa ­aliyetine başlamıştır. Bu

Mütehassısların iddiasına göre Uranyumu hitiva eden

V aşington, Bahriye B a­kanlığında büyük değişik-

_______ ikler yapmıştır. Verilenmadenin W ernigerode böl | bölge W erningerode’dan hayatlarını ateşten kaza I malûmata göre, bu meyan- gesinde bulunduğu iddia Ilsburga kadar uzanmak- net ıcesi ölmek suretileîda Atlantik filosu komu- olunmaktadır. W ernigero- tadır

I 1 2 .1 5 , 3 .1 5 . U r SEANShikası, üstün b# figüranın iştıra z bir f i lm :

;r a l i ,o t F o k s e s )

P o v v e rVVellsPaksinjJ

ı H e r ı d r ı K ö

- İ l â h î s a h n e l e * Ş E T ve H A R Pna s ü r ü k l e y e c e k ol»0

George Bertıard Shaw İngil terenin en tanınmış hic.v üs 'adlarından ve t iy at ro miiel liflerinden biri sayılmaktadır

Shaw dünya çağında bir SEhrete sahiptir v e eserler hemen hemen her dile çevri •niştir, lstanbuldaki Şehir t yatrosu da bu zarif t iyatro üstadının eserlerini sahney koymuştur.

Bernard Shaw asrımızın en üstün muharrirlerinden bir sayılmaktadır. Resmimiz Shaw u göstermektedir.

de şehri salâhiyettar ma­kamlarına Sovyet makam­ları bu bölgede çalışacak 1800 işçi için yer hazır­lanmasını emretmişlerdir.

[aşılmaktadır. Salâhiyettar jrülmüştür. Dr. Mahir A h m e d . ^ i ğ e r Par^'î*r arasfn^a makamlardan bildirildiğine (seçimlerden bir aya sonra vegöre hafta sonuna kadar Ingilterenin Komünist Çini tanımasına intizar olun maktadır.

Şah Memleketine vardı

Tahran 2 ( R o y t e a ) - A- merikada altı hafta kaldık­tan sonra Iran Şahı bugün uçakla Tahrana varmıştır. Hava meydanında kendini karşılayanlara hıtab eden Şah İranın birlik ve çalış­mağa olan ihtiyacını b e ­lirtmiştir.

Yılbaşında ateşten| Amerikada ölenler|

Şikağo 2 (R oyter)- A m e­rikanın yeni yıl tatili 281 Amerikanın hayatın mail olmuştur. Bu Amerikanlar]

[Mahmud Nokraşi Paşa da |onu müteakip katledilmişti.

Yarın herkes ekserisi 21 lyaşından büyük olan erkekler reyini vereC-kt ir . Fakat eks e­riyet Cahil olduğundan imza yerine parmak basmak mec buriyetiı ıde kalacaklardır. Mü savi medeni haklar istemele rine ve bunun için mücadele etmelerine rağmen kadınlara

|rey hakkı verilmiştir.Seçimlerin esas davası

Işudur, Nahas Paşanın Vafdist mi yoksa halk partisi mi se ­çimleri kazanacaktır. Yok sa diğer birçok partilerden de bir koalisyon hükümeti kurulma­sını icap ettiren mil letvekil le­ri mi seçi lecektir.

L ib e ­ral parti milli parti ve bağım ­sız Vafdist partisi de vardır. Hangi parti idareyi ele alırsa alsın, bu iktidarı e le alanlar için İngiliz Mısır münasebat ı en cnemli meseledir, Bütün partiler İngiliz kuvvetlerinin Mısırdan çekilmesini ve Nil Vadisinin ve S u d a n ’ın Mısıra birleşmesini i stemektedirler .

Nahas Paşa Kral Faruk tara fından ba şvekalet ten azlonul* duğu için şahsen seçimlere iştirak etmemektedir .

G e çe n seçimlerde Vafdisle- rin ekser iyeti kazanacağına muhakkak nazar ile bakı lmak­ta idi. Bu seçimlerdeki kanaa­te göre Vafdistler kazansa bile pek az bir eks er iyet le k a ­zanacaktır.

Amerika Bahriyesinde değişiklikAtlantik filosu komutanı

emekliye ayrıldıbaşkan yardımcısı Amiral Durgin de Şubat aynıda Amiral G erald B ogaıı’ ın işgal ettiği Pasifik bilinci

Yeni Yıl M ünasebetile Ş e r e f Nişanı Alanlar

Ekselâns Vali yeni yıl mü­nasebet ile Maj« s te Kralın aşağıdaki zevat ı şeref nişan- arile tal t i f ettiğini bildir­

miştir.T h e most distinguished

order of S t . Michael and St . George : Companion rüt sesi :j

Th e Honourable Mr. Cecil James Thomas.

T h e most excel lent order of t he British Empire Civil Division: Commander rütbesi :

Mr. Mehmed Aziz, M.B E. Off icer rütbesi :Mr. Nikolas Panayi Lanitis. Member rütbesi

Mr. N P . Lanitis hayırsever v e tanınm ş Leymosun er.dü t- rialistidir.

Komiser muavini Mr. S o t e riades, (Leymosun) 30 yıldan- beri Hükümet servisindedir.

Başkomiser Mr. Aıthur 'un karısı Mrs O R Arthur Kıb­rıs İzcilik teşkilâtının başkam­dir.

Mrs. Chryssafinidis yardım teşkilâtlarında v»; bilhassa ç o ­cuklara y a r d m teşkilâtındaki hızmetlerile tanınmıştır.

Bay Tevf ık . Mr. Christof ies Mr. Soter iou, Mr. Fisher, Mr. Eliades ve Mr. Toumazou A n o ­felle Mücadele Teşkilâtında

kaybetmişlerdir. Diğer sek- tanı Amiral William Blandz

Mr. Constant inos A t h a n a s - üyedirler ve malarya mücade- s i o s Soter iades , Mrs. Elizabeth leşinin cn safında çarpışmak- Ra ynor Arthur, Mrs. Helen tadırlar.Ge orge Chrissafinis.

ngiliz İmparatorluk Madal­yası (British Empire Medal) i

Bay Ali Tevf ık , Mr Elef- therios Christofıdes, Mr. St e - iios Elia Soter iou , Mr. Costas Georgıou Fisher, Mr. Zenon Panayi Eliades, Mr. Michael Toumazou.

Defterda ve İcraat Meclisi azasından olan Mr. C . J ’1 ho- mas, 1935 denberi Kıbrısta hum et etmektedir . Daha e v ­vel Seylan 'da idi.

Bay Aziz S ıhhiye Dairesin­de Sıhhat Umum Müdürüdür.Bay Aziz Kibrisin Malaıyadan temizlenmesini idare eden t e ş ­kilâtın icra reisi olmak it bari- le bütün dünyanın takdirini

kazanmıştır.

sen bir Amerikalı da tra fık k a z a n neticesi ölmüş lerdir.

Motosikletle Dünya Turuna çıkan Türk gazetecisi

Lahore 2 (R o y te r )— Bir] Türk musikişinas ve gaze­tecisi olan Mahmet İrfan motosikletle 9 5 0 0 kilomet­re mesafe katederek bu gün Türkiyed^n buraya gelm:ştir. Bay Mthmed irfan T ü rk iyed jn hareket' inden sonra Arabistan ve Afganistan yoluyle Lalıo- r e ’a gelmiş bulunuyor. Muharrir motosikletil * bü­tün dünyayı dolaşmağı ümit etmektedir.

emekliye ayrılmıştır. Y e r i ­ne bir Şubatta deniz h a ­rekât bürosu başkan y a r ­dımcısı Amiral William Fechtler geçecektir.

D iğer taraffan ikinci Atlantik filosu komutanı Amiral Donald D uncan’ın

erine de deniz h arekât aşkan yardımcısı Amiral

filosu komutanlığına g e t i ­rilecektir.

İsrail Dışişleri bakanının beyanatıKudüs 2 ( R o y t e r ) — İsrail dış­işleri bakanı S h a r e t t bugün verdiği bir beyanatta İsrail ' in Kudüsü elinde tutmak kararın da olduğunu belirtmiştir. D ış ­işleri bakanı İsrail in beyne l -j|

d ” T Ui '".'.“ ‘ Imile! kudsiyetini müdrik, Is-Robert C arn ey gelecektir. ıraUin bu mJesuliyeti on Uîla.B u n d a n b a ş k a d e n i z have- mıya hazır olduğunu bildır- k â t b ü r o s u h a v a ş ü b e s i iniştir.

Görüşler

SafsataH İK M E T A Fİ F M A P O L A R

İngilterede De Havilland fabrikaları tepkili yolcu uçakları inşasına başlamıştır. Bu u ça k ­lar vasıtasile dünyanın herhangi bir n ok ta­sına seyahat daha sür’atli yapılacaktır. Resmimiz De Havilland fabrikalarında inşa olunan “Comet ’ tipi bu uçaklardan birini

göstermektedir.

Küfür edebiyatının bir numaralı bir kalem şampiyo­nu vardır. Bu kalemşörün en büyük ustalığı sorulanlara cevap vermiyerek, aklına estiği gibi, sağa so 'a küfür savurmaktır. Fikre karşı fikirle müdahale etmek, mantığa karşı mantık kullan­mak hiç de bu kalemşerün işine g- imiyor .

Hakikatleri yalan perde­siyle kapamakta mahir olan bu diplomat, ayni zamanda mühim bir fikir adam dırde(l). Kendi kafasının kesdıği ş e ­kilde hareket e tmekten zevk a ’an ve cemiyet i hiçe s a y a ­rak kalem oyı iatan bn muhar­ririn (!) bir meziyeti de diktatör z hniyetli oluşudur. Te k düşüncesi yalnız k e n ­didir ve kendi menfaatidir.

Çevres indeki müşavirleri­nin irşatlariyle hareket eden ve hareket inde muhakkak suret te yalnız kendini düşü­

nen bu g bi kalemşörlere cemaat ımız artık kıymet v e r­memektedir.

Her küçük bir şeyi l e y l i ­lerine en büyük bir kredi olarak kaydetmek düş ünc e­siyle hareket eden bu g b i l e ­rin son takt iklerden biri de <bu habeı böyle değil, şöyle olacaktı» görüşüyle g a z e t e ­mizi badalamak ve halk efkârını a leyhimize çevirmek istiyorlar Fakat bu yeni usûl 'aktık,eri d® bilmelidirler ki, kendi çevreler inden daha ileriye geçmemektedir .

Bir zamanlar korkunç bir buhıan içinde, gazetemizin ve partimizin zaferiyle s a r ­hoşa dönenler; akla hâyale gelmedik komplo! arle bize hücüme ka ktılar, fakat anla ­yışlı halkımızın düşünceleri karşısında sukut et t i ler.

Bizim bu hareketlere vere­ceğimiz bir tek isim vardır: S a f s a t a !

Sayfa 2 ____________________________________________________

Memleket Konuları

Siyasette Ehliyetsizlik!Yazan : Mim V ARO CL U

ŞİMDİYE kadar yayınla- yeye bir heyetin gönderil­diğimiz yazıların ızda ımk istenildiği ileriye sü-

belirtmiş olduğumuz hal- rülmüştü. Fakat, Türkiye’ de, Kıbrıstan Türkiyeye ,ye kimlerin gidec kleri vegidecek olan heyet bizi kendilerine muhalif saya­rak cevap vermekten ç e ­kinmişlerdir. Bu yanlış ha­rekettir ve hf yet âzasının siyasetteki ehliyetsizliğini ortaya atmaktadır.

Böyle bir durum karşı­sında artık açıklamak zo­rundayız ki, yapacaklarını halktan gizleyenlere bu adanın siyasî işleri tevdi edilemez. ;

Biz, gidecek heyete kar­şı güvensizliğimizi izhar eylemek zorunda kalıyo­ruz. Çünkü, siyasette ehli­yet sahibi olanlar, memle­ket dâvalarında perde a r ­kasında “spikerler,, konuş­turarak herkesi tahkire te ­nezzül e tm ezh rv e doğru­dan doğruya kendi kalem­lerini müdafaa vasıtası olarak kullanmakla siyasi ehliyetlerini doğru yollar dan yürüy-rek ispata ça lışırlar. Halka borçlu bu­lunduğu bu önemli vazife yi yapmıyan heyet, Kıbrıs Türk genel efkârını kü­çümsemiş oluyor ve bu türlü hareketleri^ siyasi ehliyt tsizliklerini kendileı ilân etmiş oluyor.

Bu çok çirkin siyasi ha taların 1950 yılının baş* lângıcında Türk siyasi ta­rihine birer beceriksizlik olarak kaydedilmesi Kıbrıs Türk varlığına en ağır bir darbe teşkil etmektedir.

Biz, şu kanaatteyiz ki, üçler heyeti particilik ih­tiraslarına kapılarak ya­rattıkları gurur havası içinde etraftaki samimi ih­tar ve işaretlere kıymet vermiyorlar. Fakat, emin olsunlar ki, bir taraflı si­yasetleri kendilerini çok müşkül bir duruma soka­caktır. Çünkü, halk isti­yor ki, kendi hesabına ko­nuşulacak şeyleri kendisi de öğrenmiş olsun.

Kabul ederiz ki, plebi­siti protesto maksadile ya- pı'an bir mitingde halkın İ.ab<ri olmaksızın Türki-1

_____________________İSTİKLAL.

Bo’şavik entrikacılığı ve mütecaviz Rus dış siyaseti Battık m 2m!eket!erin huzurunu bozmaktadır

Estonya Faciası

haklarımız- 'törleri ve memleket

J oneler konuşulacağı hakkın da tek bir kelime hile açı­ğa vurulmamıştı.

Maalesef, ayni ketumi­yet bugüne kadar devam edip gitmektedir. Binaen­aleyh, bizim için söyliye- ceklerini bizden gizleyen- ere güvensizlik izhar et­

mek en sarih dandır.

Bu açık haklarımıza da­yanıyor ve haykırıyoruz: Ü ç kişilik heyet Kıbrıs Türkleri namına konuşa­maz. Çünkü halk hesabına konuşacaklarını halktan gizliyorlar.

Üçler heyetinin Katakm parasından yol masrafı al­maları doğru değildir. Çünkü, halkın ianesile bi­riken Katakın parası, ana­yasasının hususî bir mad desi gereğince Liseye dev- rolunması icap etmekte­dir. Şu halde, üçler he­yeti, Lisenin parasından harcayarak Türkiyeye b!r gezi tertip etmiye hakkı yoktur. Binaenaleyh, muh­taç bir durumda bulunan Lisemizin parası bir ân ev­vel salâhiyetli idarey» tev di dilm ekte gecikilmeme­lidir.

Üçler heyetini vazifeye davet ederiz,

İlk günlerinden it.baren iki lıaftı sonra, beni'nı de Sovyrt san'at ve ııu>iki samiııî dostlarını olun b:ı-

Endonezya Başkanına|J*| ■» i ■■kabe ortusu hediye edildi

Hollândadan hükümran­lığını devralan 75 milyon Iuk Endonezya devletini Fransa ve İtalya hükü­metleri resmen tanımış lardır.

Amerikanın ilk Endo­nezya elçisi Merle Cochran itimatnamesini Cumhur­başkanı Seokarno’ya tak dim etmiştir. Mekkedeki Singapur cemaati Kâbe örtüsünü Endonezya Cum hurbaşkanma hrdiye et miştir.

es rleri n e nleketimize akın etmeğe başladı. San­ki Sovyet hayatının ye­gân e gerçeği san’attı. üovyet piyesleri, Sovyet baleleri, Sovyet sergileri birbiri.ıi sür’atle takip etti. En meşhur Sovyet şarkıcılar, piyanistler, ak-

balh rinaları içinde tura

çıktılar. Diğer taraftan Sovyet orta elçiliği, Tal- linn’de Pıkktanav’da sık sık t rtip ettiği kabul resimlerinde büyük bir cömertlikle votka, havyar ve Kafkas şarapları ikram ediyordu.

Birçok kimse Rusların yapmacığına kandı. Hiçbir zarran Sovyetler Birliği Estonya’ya karşı o gün­lerde olduğu kadar dosta ne ve cömert hisler izhar tmedi. Zahiren, Sovyethr

Birliği, namusu mücessem­di. Kisling ruhlu E^tonya- lıların Sovyet orta elçili­ğiyle temasa gelmek için yaptıkları teşebbüsler za­hiren hiç bir suretle teşvik edilmiyordu. Sov- yetler, kendi orta elçileri ne yapılacak herhangi bir müracaatın Estonya Dışişleri Bakanlığı vasıta- sile yapılması icabettiğini belirttiler. Estonya-Sovyet Rusya paktının imzalanma sından az sonra Estonya- nın solcu milletvekillerin­den Neeme Runs kendi hükümeti aleyhinde şikâtte bulunmak için Sovyet orta elçisi ile görüşmek istedi­ği, veya görüşmek istediği zehabını uyandırdığı vakit Sovyet orta elçiliği derhal Estonya Dışişleri Bakanlı ğına telefon ederek bu gibi hususî temaslara müsaade ve tahammül ede miyeceğini bildirdi. Bir çok kimseler bu yapmacı­ğa inandılar.

Ben, Runs’un Sovyet mahfillerile sıkı bir işbir­liğinde bulunduğunu bili­yordum. Yukarıda anlat­tığım hadiseden takriben

zı samimi dostlarile görü ­şürken Estonyanın pek yakında tamamen işgal edileceğini ve buna hazır­lanmaları gerektiğini söy ledi. Runs’a göre Sovyet

Y A Z A N :|

Rrf. Ant Oras

silâhlı kuvvetlerinin müza- haretile bir hüküm t dar b si vukubulacaktı. Yedi ay sonra, Runs, kukla Estonya hükümetindeki iç­timai Yardım bakanlığına Moskova tarafından tayin edildi ve sonra da Estonya komünist partLi sekreter liğine getirildi.

Halk kütleleri, ve mü tıevver sınıfın ekseriyeti olup bitenlerden büyük bir endişe duyuyorlardı. Onlar için, hayati eh -m miyeti haiz yegâne mesele Estonyanın istiklalini ko­rumaktı. Uzun senelerin devanlı gayretile sağlanan başarılardan kendilerini kolayca mahrum edebile­cek bir yabancı re imin kendilerine zorla tahı.ıil edilmesinden korkuyorlar­dı.

Yeni E ton Soyyet itti­fakının nıa.kesi altında t rtiplenen toplantılarda Sovyet taraftarı hatipler ideolojik vatanlarının me­ziyetlerini hararetle övü­yorlardı, lâkin dinleyici­lerin sayısı daima azdı. Rus askerlerinin, bahriye­lilerinin ve işçilerinin halkın gözünden tamamen gizlenmeyen pejmürde kı­lıkları Rusya’daki hayatın hakikatte ne olduğunu açıkça gösteriyordu.

Rus askerlerinin memle­ketime girişinden az sonra Rus-Fin Kış harbi başladı. Kardeş bir millete tevcih olunan ve Milletler Ce miyeti tarafından bir teca­vüz hareketi olarak vasıf­landırılan bu sebepsiz ta ­

arruz, Sovyet dış siyase­tinin hakikî mahiyetini bize bütün çıplaklığı ile anlattı. Estonya basını Finlândiya hakkındaki his siyatına gem vurmak zorun da kaldıysa da, Estonya milletinin kalbinde Finliler için büyük bir sempati uyandı. Son derec? soğuk bir Kışa rağmen -50 sene denberi en soğuk Kıştı- her sınıfa mensup delikanlı­larımız, ümitsiz bir muka­vemete girişmiş Finlândi- yanm hürriyet ağrunda s ıvaşmak üzere, donmuş bulunan ve sıkı surette kontrol edilen Baltık denizi ni aştılar. Memleketin her tarafında ekseriyeti küçük memurlardan, fabrika işçi­lerinden ve köylülerden mürekkep binlerce kişi Ruslar tarafından bomba­lanan ve köylerde donan Finliler için giyim eşyası topladılar. Sovyet orta elçiliğinin devamlı tazyiki altında bulunan hükümetin verdiği talimat üzerineEstonya polisi bu gibi

suç” lara dair yüzlerce zabıt tuttuğu, Sovyetc a ı-u ları da gözlerinidört açtılar, lâkin bu ha­yırlı iş büyükçe başarı­larla gene devam etti.

BİR DOKUN ^

El Mâlûm!Pazar gJiiıkü başyazı­

sında nihayet Ha kırı Sesi tef.kimiz arzındaki baklayı çıkardı Cemaa­tımıza b'i cdıktatörs |ğ- zımmış. Bu diktatör'ün Atatürk nıeydanu a bir heykelini dikmeliymişl

Diktatör kim olacak l dİ3'e bize sormayın orası Elmâiûm!

İşte İstiklâl v e İstiklâl . Partisi bu z ih n iy e tte j insanlarla m ü c a d e le cdi- ' yor. Demokrat bir mem­lekette v e d e m o k ra t bir asırda bir T ü rk g a z e te s i ­nin böyle lâflar etmesi ancak teessüf edilecek birşeydir.

Bu diktatörün geleceği varsa göreceği de olduğu na hiç şüphe edilmesin!

Hür insanlar Hitler ve Musolini‘ııin bile hak­kından gelmesini bilmiş­lerdir.

HİN AH DİNIJ: Jw

Batıya

t ü r kHİKl

«îPİJRK sanatının “ dava karşısında bulunduM''S'

rh«un

funu vejoriında sanatı ve

Ba*ıya\ i.jfoıffll

Türk kü

t m tm-tk lü , Türk I »•

itüıü bil :iuydu-l■ sanan v

I“ bayraklaşmak ihtiyacı duyau lunu zaman zaman bclktltf

İv e ileri bir in m e lıaiind •— n tahakkukunu samimi

ileri bir I)Hunu.ıK a k ısrarla

ıı.kfcilgını u*tat _ J hıl ırjv e t

odamyalızade . fI> e t

. Yeni seçim tasarısında

bir değişiklikAnkara— Yeni seçim ka­

nunu tasarısında Imî H“ytt seçimin başlangıcı ile so­nunun alınması arasında 69 günlük bir müddet ka­bul etmişti. Hükümet bu müddeti çok gördüğünden 45 güne indirmiştir.

Jtr

Amerikanın Takip Edeceği Siyaset

— ♦ ------

Rusyadan hudutları içine çekilerek medenî bir millet gibi yaşamayı

istemek olacakVaşington A yan d an ' yaşamayı istemek olaca-

Cumhuriyetçi George Ma-|ğım söyliyen Malone şun- lone dün iki taraflı d ış la r ı ilâve e t n . i ş t i r a * ™ siyaseti reddetmiş ve Van-

Nejmii » -------n«« ha■şair ı N am ık K em a l in (

,idesi) nin n a ım enCcye te c me ederek prsi bu davanın bayr bir ifadesi ve remzi ıt nekadar acıdır ki, bu dava ve ileri hamle k Kıbrıs basını adeta <1 çocuk gibi susmuş « büyük bir davayı inekten çekinmiş ve mıştır.

Hakikati söylen felirsr; Tüık sanatı tanıtmak çin (Hürri

a ttı) yle iieri ; atılırıştır Bu esefin

büyük dava no battı ıız kılmaM biz< < ha âl sükûtuna u$rı

! Bir taraftan Tüık Barıya tanıtmak dav de alevlenil ktn, di

I tan da inaaıinııyac ıcı hakikatJarle k ı w, Türklük d alınarak söylemek kalıyorujt. Batıya g mı- _ Türk sanatı ve »fltürü, lüzumlu bir o:arak içimizde ümitli b •lirken, Batıda bayrakl

■ret-‘•mis

Kayoıbüyûlı«ı&uıdbaV1

â lJmzc böyU destekle , a kaçın

ek lâ*ım ıi Ba tn

bkln

r aİf<

an m 1*1•va hu I Û ) • .nUIı A| 1 İl

T IKli b»r i ° ıiitır.

lı

ar

Rusya bunu reddettiği takdirde Birleşik Ameri- kadan İktisadî yardım gö­ren vrya ekonomik yardım istiyen her devletten Rus- yaya ve demir perde arka­sındaki memleketlere tica­ret eşyası göndermeyi dur-

hudutları içine çekilerek \durmalarını istemek lâzı n

denberg’in Cumhuriyetçi partiyi bu siyaseti destek­lemeye dâvet etmek hakkı olup olmadığını bahis k o­nusu etmiştir.Birleşik Ame­rikanın takip edeceği yegâ­ne siyasetin Rusyadan

jygttcuree

dav*r ver

m

Kıbrısı Tanıtıyor

T R O l

medenî bir millet olarak dır.”

IVIE RM E r KADIN1 i-FRiKA No. 58 YEBLI ROMAN HİKMET AFİF MAFOLAR

Evet , müsaade ediniz de Jtınız hakkında geniş ben anlatayım: <.Her ne kadar, tim var

malûıra

da elimıle bir silâh bulunu yorsa, ondan çekinmeyiniz. Çünkü tehdit eden silâhım değil, içimdeki çılgınlığımın taşan heyecanıdır. Bu h e y e ­canımı de yatıştırmak sizin elinizdedir. Çekinmeden bana yaklaşınız ve saçlarımı avuç laiınınn içinde parçalıyarak kalbime dokununuz. Ozaman ben sizin olacağım.»

— Yalan’ yalan!— Bukadar heyecanlanma

niza sebep yok Mis» Scarlet Nihayet siz de bir kadınsınız ve hiçbir zaman düşündüğünüz gibi hareket edemezsiniz.

— Kadın olabilirim Fakat ben dünyadaki kadnla^dan çok farklı bir insanım. Öldür­mesini bilen ve öldü-mekten zevk alan bir kadınım.

— Hahh.. hahhh . Ha . De ­mek ki,öldürmesini bilen bir kadınsınız? İşte buna inanmı yorum.

Sakin adımlarle Scarlet 'e biraz daha yaklaştı vr

— Güzel kadın, dtdi, haya-

— Ne çıkaı ?— ö y l e düşünmeyiniz. Ha­

yat bir a;k çağlıyanıdır. S i t bütün bir ömrünüzü böyle bir (.ağlıyanın akışına kaptırdığı­nız halde, ni;in kendinizi mah­vediyorsunuz Bu dağlarda açılmanızı, denizlerde şakrak sesinizi dinlemek istiyoruz. Halbuki siz, bizim karşımıza tehdit edici silâhlarle çıkıyor sunuz, ölümü sevmek, yaşa­maktan uzak: hayatı benim­sememek demıktir . Niçin ken dmizi bu şeki'de zehirliyorsu­nuz?

— Toprağın bana lânet etmesini istiyorum.

Scarlet birdenbiıe yumuşa mıştı. Genç serserinin konuş­ması her nedense ona tesir ediyor ve genç kadını hayran bırakıyordu.

— Bu hareketinizle affedil­mez bir günah işl:y t bilirsiniz.

— Sizi alâkadar etmez. Ruh, aptığını çekmiye mecburdur,

bir insanlık kanunudur. Bu kanunu kimse de£iştiıemez.yB‘uF

— Niçin? Yanlış düşünüyor­sunuz. Kanunları yapan ve bozan insanlardır. Kanun bir mantık işidir. Ve bu kanunu de yıkmak elimizde olan bir kuvvettir. Bu kuvveti leyhle rinde kullanamıyanlar, daima onun esiri olurlar.

Scarlet yine sinirlenmişti. Bir adım geri çekilerek hay kırdı:

— Eee. . Yeter artık. Sczü uzatıyorsunuz. Bir tek kelime daha ilâve etmeden burasını terk etmelisiniz.

— Ne o, yine birdenbire değiştiniz?

— Erkeklerle ıızun konuş masını sevmiyorum. Ya bura dan çıkınız veyahut da silâh kullanacağım.

— Canım bu meseleyi daha evvel aramızda halletmemiş miydk? Bana karşı silâh kul­lanamazsınız Miss Scarlet. Kurşununuz beni eldüremez A te ş in iz yakmıyor.

Daha fazla Scarlet 'e yaklaş­tı ve onun saçlarını koklamak istedi. Genç kadın serserinin bu hareketlerinden çok sinir­

leniyordu, ! sesinin çıka bildiği kadar haykıımıya başladı:

Üzerime gelmeyiniz son­ra sizi..

Serseri ânı bir hareketle S car l et ‘in üzerine yürüdü ve genç kadını belinden yakalı- yarak kollarına aldı, Scaı le t tabancasını ateşlemişti, fakat birdenbire tabanca elinde dü­şerek çırpınmıyabaşİadı. Genç serseri kahkahalarle gü üyotdu Yatağa doğru yürüdü ve genç kadını yatağa fırlatarak boğa­zına doğru tıtriyen ellerini uzatırken dehşetli bir çığlık işitildi:.

— A y y .. Yapamazsınız,alçak elinizi geri çekiniz ve. .

Genç serseri birdenbire sen­deledi ve koıku içinde başını çevirdiği zaman; büyüyen gözleri karşışında Hâşim'i gör dü. <Lânet olsun» diye söy­lenerek Hâşim'in üzerine yü rüdü:

— Alçak serseri, bu saatte karşıma niçin dikildiniz?Uğur­suz bunak, yoksa onun yerine parmaklarımın altında sız mi can vermek istiyorsunuz?

Hâşim kahkahalarle acı gülüyordu:

— Bunu yapamazsınız." Serseri Hâşim‘in

yürüyerek haykırdı:Hâşim olduğu yerde dimdik

duruyordu:— Kımı.damal Diye haykır­

dı. Ve tabancasını serserinin üzerine çevirdi. Şimdi genç

serseri iki tabanca arasında kalmıştı. Hâşim gülerek devam etti:

— Fakat fazla heyecanlan­mayınız. Sizin lânetli kanınız le ellerimizi kirletmek istemi­yoruz. Şu girdiğiniz yerden arkanızı çevirerek çıkıp gidi­niz.

Sendeliye sendeliye yürüdü. V e pencerenin yanına geldiği zaman Hâşim'e dönerek:

— Merak etmeyiniz Hâşim bey, dedi, sizinle yarın görü­şürüm.

Sonra Scarlet 'e denerek alaylı bir sesle devam etti :

— Siz de Miss Scarlet , y a­kında benim olacaksınız. Ya benim veya toprağın.

Scarlet sinirli sinirli başını sallıyarak:

— Toprağı tercih ederim diye haykırdı.

Genç serseri girdiği pence­reden atlıyaıak kar fırtınası­nın içinde dağlara doğru yü iüvüd <»itH

acı

üzerine

üyüp gitti.Hâşim heyecandan titriyor­

du. Sobaya sokuldu ve ocak­tan taşan alevleri yutmak istiyen bir aç gibi, ağzım açatak derin bir nefes

Gözleri yaşarmıştı. Sonra Scarlet e sokularak:

— Onu adım adım takip ettim Saatlerdir pencerenin altında bir kepek gibi t it riyor­dum. Biran evvel içeriye girip bir kuduz gibi üzerine atlıya- rak onu parçalamak istiyor­

dum. Fakat neticeyi bekledim. Kendisini vuracağınızı tahmin etmiştim. Fakat birdenbiıe size saldırdığını görünce da­yanamadım, hemen kendimi içeriye attım.

— Teşekkür'ederim Hâşim Size bilseniz ne kadar medyu­num. Emin olunuz ki, bu ha­reketinizle kalbimi fethettiniz. Müsaade ediniz de sizi gölle­rinizden epeyim,

Hâşim gülüyordu.— Dudaklarınızın belenme­

sin1 istemiyorum Miss Scarlet. Gerçek geçen akşam yağmur­da biraz yıkanmıştım ama, yine de iyi temizlenemedim.

— Bu da mesele mi Hâşimbey?

Scar let Hâşim'e daha fa*'8 yaklaşarak dudaklarını rine uzattı ve bütün heyeCB' nıyle onu gözlerinden cptü Hâşim bu öpüşler karşısın»8 yaralı bir kuş gibi titriyo<°u'

— Teşekkür ederim M|,s Scarlet , diye mırıldandı.

Scarlet içi yanarak Hâşim e cevap verdi:

—- Teşekkür sırası beninv'ır Hâşim bey.

— Her ikimize de geçm'5 olsun diyelim Miss Scarlet .

Scarlet ;— Biraz ısınmaz

Hâşim bey? Diyerek Hâş m sobanın yanına götürdü ve karşılıklı ocağın a’evlefıne oturdulaı.

(Devamı var)

WEŞlLADANlN bu yem ■ yeşil dağları, kışın

bembeyaz bir çarşafa bü­rünürken, yazın her taralt akan billur suları ve serin, ttlı hav a siyle cennett n bir parçadır. Bu c- nnetin ber tarafını saran çam hışıltıları ve su çiçeklerinin fu ları arasında dolaşır*

saran mavi

.

ı bi

;eJ>) Yeşiladayı»Ulan sevrelınn seyretmek doyul­maz bir zevktir. S trabo, iroodos için “Kadın göŞaû gibidir*’ den i ş v e bu.... ueııişve bu HÖfc- sün üzerinde gü zeUitı. i\İh e si ^irodıt adına bir

en

ıesıinw ı-ı « ır n âbrt

edildiğinde,, b t l » , !__ 5»m<n oatoet-ttişti. Mrodiûn b âkım U ah*olduğu bu mabede kadınWın girmesi ve yaklaşm ası p la k tı.

Paul, Barnabe» v e M a r *KıbnsdaHristiyanlıfcı

ıçm yaptıkları v a a t V le, OYın pos ( Vroodoai »abUrının taUanatın v«rdıVr. Burtd n n aad a Wto4\t mabedi lab rip e di

TfPT'ne

* * u n n «ada.

nail& » d

«diln,A rlt« ;

sti.*1

Bu.1 d ışın d a , İe v k a la ^ M ü'jüV. Vvt kav a vardır t>\ikd ay\ ^örenlcT ,;\

kvjam böyle yük*‘k \t\r\ ^%4«i\kar\\\şı.b\T mu»’’.''' • ûUtak kaldı Stepban L u ^uan yazdığı K ıW ı» \ t ı

K \bm köklüler m m HairçVv U u b ' un g em iaın ıı ^ ü k Vu\andan so n ra V>u

ile rin d e d u r d u d u n a^W\d\kUtın\ sö y le r. A r-

*■' lA 'ıb a ıl n .ab»d \ n . w

vn taW \p e d ild iğ i u r.

Di kt a tör k T ' " 5'™ ! ' '

« s a s a ■ " - » ■ » " i s !İ?te İstiklâl Vf i t

Parti*» bu ^ M ik minsanlarla m ü cad e1'^eHe yor Demokrat t * edi- lekette ve dem, u ? eH- ' »sırda bir Törk t ' * bir1,n ^ öy le lâflar1 l ? e*i-» fa k te e s s ü f J j ' ^ i)irşeydir. aılcce|(

-*rsa g o r e ^ e f " ! ' !/ * 1 »

' ^ Ç 5Öphe

mdan g e lm e si ,„ bil^ - ) ;rdır. “'ınuş.

,B İ N A l i d

Yeni seçimtasarısında

b i r d 3 ğ i ş i k i i k

'Y e n i «çim k„ara ocyıjj] ı.

- tasarısında İmi H. *başlangıcı i|e *0

ın alınması arasın,[Suluk bir müddet kı

ctrni?ti. Hükûmet bu deli çok gördüğünden une indirmiştir.

Takip iyaset:ine çekilerek ibi yaşamayı cak

ıayı istemek olaca- löyliyen Malone şun- â v e etd iştir, ısya bunu reddettiği ’de Birleşik Ameri- ı İktisadi yardım gö- ^ya ekonomik yardım » her devletten Rus- ve demir perde arka- :i memleketlere tica- fası gönderm eyi dur- lan n ı istemek lâzın

Batıya GötüreceğimizTÜRK KÜLTÜRÜ

H İK M E T A F İF M A P O L A R

^ Ü R K sanatının büyük bir * d ava karşısında bulundu­

ğ u v e B a h y a t e n : t n n k zorunda olduğumuz Türk sanatı v e Türk kültürü bir bayraklaşm ak ihtiyacı duydu* ğunu zaman zaman beli ıtmiş ve ileri bir hamle halinde bunun tahakkukunu samimî olarak ısrarla istemiştik.| k hamie olarak,büyük Türk

bilgini üstat Nejmi Sagib Bodamyalızade’ nin hürriyet şairi Namık K e m a l ’ in (Hürriyet Kasidesi) nin nazmen İng'liz- c c y e te c me ederek n e şr e t ­mesi bu davanın bayrak aşmış

. bir ifadesi ve remzi idi. Kaydı* nekadar acıdır ki, bu büyük

dava ve ileri hamle karşısında Kıbrıs basını adeta dilsiz bir çocuk gibi susmuş ve böyle biiyük bir davayı deste kle ­mekten çekinmiş ve ya kaçın­mıştır.

Hakikati söylemek lâzım gelirse; T ü ı k sanat ını Ba t ıy a tanıtmak çin (Hürriyet Kasi­desi) y l e ileri bir ad,m atılır ıştır. Bu eserin veya bu büyük dava un basında alâka­sı/. kalması bizi c ddî bir ha âl sükûtuna uğratmıştır.

Bir taraftan Tü ık sanatını Bat 1ya t anı tmak davası içimiz­de alevlenirken, diğer t a r a f ­tan da inanılmıyacak kadar

# acı hakikatlarle karşılaştığı ; i z i , Türklük duygusuyle utanarak söylemek zorunda kalıyoıuz . Bat ıya götüreceğ i ­mi*. Türk sanatı ve Türk kültürü, lüzumlu bir dava olarak iç im iz d e ü m it l i bir yer alırken, Batıda bayraklaşmak

iht iyacında olan sanatımızın unutulması v e y a bu davanın lüzumsuz görülmesi Türk sanat ı için acı bir sonuçtan başka bit şey değildir.

Bu kanaatin hakikata dev redeceği ümidiyle, bu davanın gelişmesi ve yayı lması için, (Hürriyet Kasidesi) y le i eri bir hamle yapan üstat Nejmi Sagib Bodamyal ızade’nin e s e ­rini Tü rkiye Basın mensupla­rına gönderdiğimiz halde hiçbir eko uyandırmamış olduğunu görmek -Bir gazete müstesna- b z e Tü ık sanatının ve Türk kültürünün unutulmuş olduğu­nu acı olarak hatırlatır.

Bir devlet in ehemmiyeti ve bir cemiyetin ölçüsü ancak sanat ve kültür hareket leriyle mukayese edilebilir. Sanatsız milletıer acı sonuçlar doğurur. Bu itibarle sanat; hudutlar içi değil, hudutlar dışı akisler y a p m a k mecburiyetindedir. Ufuklar aşan sanat , ülkeler fe the tmek kudretine sahip olmakle beraber, insan ruhları üzerinde doğurduğu heyecanle kardeşlik hisleri ve dostluk bağlarını perçinleşt irmiye hiz­met eder.

Bugün biz, Amerikayı , İngiltereyi sanat yoluyle tanı

1 yor ve seviyoruz. Acaba bizim tanıdığımız ve sevdiği-

jmiz bu ülke insanları bizi nekadar tanıyor ve nekadar seviyor?

j Türkiyemizin Millî Eğitim Bakanlığından Türk kültürünü Bat ıya tanıtacak bir cemiyetin kurulmasını, sabırsızlıkle bek l iyoruz.

İslâm ÂlemindekiSpirituel ve Siyasî Devrimler

[jğ^U yazımızda İslâm dün­yasına ve bilhassa Türk

ulusuna karşı Avrupalılarm aldıkları vaziyetin yanlışlığını ve bunların ne kadar zararlı sonuçlar verdiğini beliğ bir suret te anlatan bııyük m ü t e ­fekkir Fel ix V a l y i ’nin başlığı-

*srn*rıi taşıyan eserinden meydana getireceği anlatı l ıyor

S E L Ç U K SELİM

şarklı medeniyeti ve kendi menfaatleri namına dünva milletler camiasında haklı y e ­rini talep etmekte olduğu t e ­barüz ettiri lerek yapılan hak­sızlıklar ve birkaç yıllık genç Türk devriminin gelecekte ne kadar önemli sonuçlar

Kıbrısı Tanıtıyoruz:

TRODOSRefi Aziz A Y D I N

y E Ş İ L A D A N lN bu yem-T yeşil dağları, kışın

bembeyaz bir çarşafa bü- fcrünürken, yazın her tarafta

akan billûr suları ve serin, t.tlı havasiyle cennett n bir parçadır. Bu cennetin her tarafını saran çam hışıltıları ve su çiçeklerinin kokuları arasında dolaşır­ken, Yeşiladayı saran mavi suları seyretm ek doyul­maz bir zevktir. Strabo, iroodos için “Kadın göğsü gibidir” den İşv e bu göğ­sün üzerinde güzellİKİlâhesi Afrodit adına bir mabet inşa edildiğinden bahset­mişti. Afroditin hâkim ilahe olduğu bu mâbede kadınların girmesi ve yaklaşması

ı «Ölüyordu kl|daklarumm paul, B a r n a b e s ve Mark

Kıbrısda Hristiyanlığı yay­mak için yaptıkları vaaz- larle, O linpos (Troodos) ilâhlarının saltanatına son verdiler. Bund n n aada, Afrodit mabedi tahrip edi­lerek, yerine A rkangel Mihail inşa edilmişti. Bumâbedin dışında, fevkalâde

t i t r i y oıdı- büyük bir kaya vard ırfekkör ederini ■ s Bu kayayı görenler içindiye mırıldanı l- kayanın böyle yüksek bir

dağa çıkarılışı, bir muamma olarak kaldı. Stephan Lu signan yazdığı Kıbrıs t ri- hiııde, Kıbrıs köylülerinin Hazreti Nuh’un

ikat neticeyi bekledim, ini vuracağınızı tahmin (&. Fa k a t birılenbue dırdığını görüıCe da­dım, hem en kendimi attım.

ö r 'ederi m Haşin­iz ne kadar medyu-

min olunuz ki, bu ha­ile kalbimi fe th e tt in iz , e ediniz de s iz i gözle- ı epeyim, ı gülüyordu.

arınızın belenme- eniyorum Miss Searlet. geçen akşam yağm ur-

W yıkanmışt ım ama, s iyi temizlenemedin'- da mesele mi Hâşiı»

ît Hâşim e daha fazla rak dudaklarım gc*|e' ıttı ve bütün heyec®‘IU gözlerinden 1 )U öpüşler karşısın04 >r kuş gibi

içi yanarak Hâşım 'erdi: ,.?ekkür sırası b e n i m 1 1 >ey. .r ikimize de geç*111?yelim Miss Searlet-

•i' ısınmaz ıcyT Diyerek Hâş

yanına götürdü v l ocağın a ' e v l e ı 1" İt.(Devamı var)

ın gemisinin büyük tufandan sonra bu kaya üzerinde durduğuna inandıklarım söyler. A r- hangel Mihail mâbedinin ne zan an tahrip edildiği]etmişti. Bu hadiseden dola-

%meçhûldur. İyi dünyanın b irço k k ısım -

İngilterenin Kıbrıs Kon­solosu A lexander Drum- ınond ( 1 7 5 3 -1 7 5 9 ) Trodos- un zirvesinde gördüğü bazı yıkıntıların, bir Yunan Kilisesine ait olduğunu ve bu kilisenin de Arkangel Mihail kilisesi olması ihti­malinin büyük olduğunu yazmıştır.

Kıbrısı idare eden V e ­nediklilerin Hükümet erk â­nı, yazları T ro d o s’ta g e ­çirdiklerinden emniyeti temin için burada bir kale inşa etmişlerdi Lusignan ve Türklerin idaresi yam a­nında da Valiler ve yüksek rütbeli Hükümet memurları yazın T rod os’ta kalırlardı. Yine Türkler zamanında T rod os’un en yüksek tepe­si olan Şonistrada 6400 ayak derinliğinde yapılan üç taş kuyuda, kışın yağan kar toplanıp muhafaza edili ve yazları şehirlere taşına­rak satılırdı. Bu usûl İngi­liz idaresi esnasında da idame ettirilmiştir. İngiliz lerin adayı işgal ettikleri 1878 yılının yazında bütün yakın şarkta olduğu gibi, K ıbrısta da büyük sıcaklar olmuştu. Bunun neticesi adanın bazı yerlerinde kurulan askerî kamplarda malarya çoğalmış ve bunu bir fırsat bilen İngilterenin muhalefet lideri Gladstone Parlâm entoda Başbakan Disraeli’yi Kıbrısı işgalin­den dolayı şiddetle tenkit

bahsedecek ve bunun ana hatlarını okuyucularımıza t a ­nıtmağa çalışacağız.

1925 yılında Londrada y a ­yınlanan ve belirttiği hakikat ların bu günkü olaylarla ne kadar doğru olduğu pek alâ meydana çıkan eser şu üç kısma ayrılmıştır ; «Türk dev­rimi ve İslâmiyetin istikbâli Mısır meselesi» Küçük Asyada Rusya »

Ön sözüne cbu kitabın ismi ilk bakışta oldukça gösterişli sayılabilir» diyerek başlıyan Valy bütün müslüman alemi­nin bir kaynaşma içinde bu­lunduğunu ve bunun ancak bir kaç cephesin! tasvir ede­bildiğini yazıyor. Avrupada birçoklarım ıyçun zaman işgal eden «Ermeni» meselesinin menşei ve cereyanı hakkında 1917 devrimine kadar izahat verebileceği ilâve edildikten sonra bu hususta bütün kaba- hatların Çar Rusyasma ait olduğu ve devrime rağmen, bu gün (yani eseıinin yazıldığı 1925 yılında) dehi Bolşev.k Rusyanın takt iklerinde hiç bir değişiklik olmadığı ve yine ayni tehlikenin hür milletleri tehdit ettiği yazılıyor, şimdiye kadar bahsedilen bu hakikat- Iarı eserin yalnız önsözünde yazılan birkaç satırda görüle bileceğini i lâve edelim.

Yazar üç mühim meseleye girmeden önce Avrupa ve Asyanın münasebetlerinden ve geçmişteki gelişmelerinden bahsederek, bazı Avrupalılarm Asyanın medeni milletlerini aşağı gören sakat kanaatlarını tebarüz ettiriyor-

Bu kısa bahiste, Asy a mil­letlerinin temiz niyetlerini

Eserin bir yeı inde Mütefekkir, o günlere kadar Avrupalı dip­lomatların kendilerini bir tü r­lü Bizans tarihçilerinden mi­ras kalan Suizanlardan kur­tulamadıklarından bahsederek şöyle diyor: «Bu tarihçileri İslâm aleyhtarlığı hareketinin başlatıcıları idiler ve kendi mahviyetlerinin intikamını al­mak için, mağlûp milletlerin daima yaptığı gibi mübalâğalı tezvirlerle AvrupalIları şarkı­lar a leyhine kışkııtmışlardır.

Uzun zamanlar, İslâmiyet Hristiyanlık için bir tehlike teşkii * tt iği müddet Hristiyan politikacıları ve suizan a l t ın­daki AvrupalIlar hemen onları öne sürdüler.

Bu satırlar arasında Rus emperyalizminin haris p e n ç e ­sinin nasıl İslâmiyeti ve husu­siyle Türkiyeyi parçalamağe çalıştığı ve İngilterede türe yen bunlara taraftar teşki lât ­lardan bahse derek Avrupayı itham ediyor, ve d i y o r k i ; B y ro n ’un «alan ve satan ırk» dediği AvrupalIlar Çarlık ve İslâmiyet arasındaki dramatik mücadeleye pek az dikkat e t ­mişlerdir. Fakat ihtimaldir ki, haklarına yapışan ve entrika lar arasında bocalayan yakın şark Hristiyanları için İslâmî sarsan İslahat hareket iyle iş­birliği yapmak daha iyi o l a ­caktır.»

Eserin son bahsinde, yazar öteden beri hür Türkiyeyi parçalamak için Rusyanın or ­taya «Ermeni meselesi» ile meşgul oluyor.

Her satırında, biı Avrupalı- bazı kazanç peşinde koşan nın yine Avrupalılara karşı sermayedar ve fabrikatörlerin haykırdığı itlihamların veciz istismar etmeğe nasıl"çalışt ık- ve hakiki ifadesi bulunan bu lan anlatılıyor. Bahsin so- e şSjz eser hakkında tam malû- nunda şu veciz cümleler var mat edinmek için defalarca dı. «Şark Sorbonne da, Colle- ve dikkatle okumak lâzımdır, ge de Fra ncs Ec ole Polytec-| _ „ . ,hnique de, 0 <ford ve Camrid | Bu k a d a r hüsnüniyet şahidi ge de okutulmağı asla reddet-jy® yalnız hakikati haykırdığımemiştir. Reddett iği bir ster ,iç*n ^ r..m5 ^ 5 a” ,' nîa ? f .lin vey a doları dünya üzerin- derin görüşlü mutefekk'r rel ıxde barış kurmağa muktedir 1 , ~1 r “en asil ideale t e ı c h etmek peşinde olan batı muhtekirle­ri tarafından utanmadan istis mar edilmekdir..»

Türk devrimi ve islâmiyetin İstiklâli, bahsine Peygambe rin «Her gören kendi faidesi için görür, her kör kendi zararına kördür» hadisiyle baş l ıyor. Bu başlangıçtan sonra şarkın artık uyandığı ve eski

larında adanın havası fe­nadır diye şıyialar yayıl­mıştı. Fakat çok geçmeden yeşiladanııı nerşeyi gibi havasının da fevkalâde o l­duğu anlaşıldı. Yüzbaşı Kitchener’in (Lord Kitche- ner) 1880 de adayı ziyare­tinden sonra; yazın ecnebi misafirlerle dolan Trodosta meşhurFransız şairi A rthur Rimbaud tarafından İngiliz valisinin ikametgâhı da inşa edildi. *

Bundan sonradır ki; Tı odos Yakın Ş ırkın hakikî bir cenneti oldu. H r yaz binlerce turist — ki bunlar arası nda, A vru p jn m , Mısı­rı ı, Fılistiııin büyük sima­ları vardır— burasını ziya­ret etmekte devam ediyor,

Valyinin, Ermeni meselesiyle ilgisi yazıları yüksek biı ehemmiyet taşır. Büıün müş- kılâtın ve felâketlerin, ancak kendi kendinden başka bir şey tanımayan bir emperyalizmin gazdacısı olan zehirli bir prapagandalara uyma neticesi meydana geldiğini ve sorum luluğun tamamen Çarlık Rus yasına ve k ü ç tk nisbette de lider lik maskesi takan bir takım Ermenilerde olduğu yine Ermeni dokümanlarından alınan parçalarle isbat edili­yor . Başka bir yazımızda da bu hususta daha fazla bilgi vererebılece^imizi umarız

G ÜZ EL BİR ŞİİR KİT ABI

ÇEŞMEŞair ve n.uharrir arka-

d a ş ı m ı z Bürhan Sadık Y A L Ç I N , İstaııbu'da “ÇEŞME,, isimli bir Şiir Kitabı yayınlamıştır Bu kıymetli t ser h ıkkında- ki düşüncel ri nizi gelecek sayılarımızda neşredeceğiz

Bu güzel eseri, san atse ­v e r okurlarımıza şimdiden tavsiye ed riz.

\

Y e t m a ı mmfi? jGözlerinin alevi kalbimi yaktı diye ■Sanıra ki bel bağladım bu hicranh sevgiye. / Yalan nedir bilirim inanmam boş sözlere • Yetmezini râm olduğu kalbimin o gözlere?! . r

A cı hatıralarla bir gün yanmamak için rRenksiz a le v h rîe ah yanmalı için için! »Bağrımda çağıldarken gençliğin emelleri Mümkünmü koparmak hiç düğümlenen telleri?!

Hayat rüya diyorlar, gönül inanmıyor-ki,Bir damla su içmekle susuz çöl kanmıyor ki! Yalan nedir bilirim inanmam boş sözlere Yetmez mi râm olduğu kalbimin o gözlere.

Neclâ Salih Suphi

L od

Gölgeler duyuştan ibaret sükût,Zaman gidişine yanıyor gibi.Kalbim! hislerini bir an gizli tut.O vefasız bana kanıyor gibi!

Bütün gelip geçen masalmış güya. Uyanmışım, bitmiş korkulu rüya... Hakikate dönmüş o mavi hülya,Saadet beni de anıyor gibi.

Duygumu ifade etmiyor yazım. Sevdadan örülmüş heyecan hazzını ..Ba ııa duyulmadık söyleyiş lâzım Gönül hakikata kanıyor gibi!

Engin Gönül

S a v g ı O D o y © 8 . . .

Günl r yine öyle geçmekte sensiz öm rüm beklemekle geçecek belki, Hislerini şımarık gönül çok densiz Seni hayal etmek öyle güzel ki,Ömrüm beklemekle geçecek belki!..

Belki beni ölüm erken bulacak Gönül inlemekten uzak kalacak Belki çoğalacak saçlarımda ak Seni hayal etmek öyle güzel ki, öm rüm beklemekle geçecek belki!..

Yılları yıllara bağlasam bile Derdimle sarmaşıp çağlasam bile Bir ömür boyu ıca ağlasam bile Seni hayal etmek öyle güzel ki, öm rüm beklemekle geçecek belki!..

P tm b î M ar.nara

K y e a k ö a m m ı ı

Kılıç paslanıyor mı kında Durmuyor aslaneli Göster vatan uğrunda Delelim dağlar delelim

* **

Deli gönül us görmesin Dertli yürek yas görmesin Silâhınız pas görmesin Silelim kana silelim

* **

Alında zaf r gürnşi Bağırda ülkü ateşi Kükreşelim erkek dişi Gelelim vecde gelelim

* *

A çın, açın da meydanı Sel edelim akan kanı Bir vuruşta bin düşmanı Bölelim iki bölelim

* *

Küheylânlar kanatlıdır K oç yiğitler inatlıdır Yaşamadan da tatlıdır ölelim m ertçe ölelim.

Selâhat Ertürk

(1) Bu şiir Kıbrıs davası için İstanbulda yapılan toplantıda okunmuştur.

\\

\i

*

O C A K 1950

î I t

Felâketzedelereyardım

Lefkoşa Komiseri, Seylâp Felaketzedelen için aşağıdaki bağışların yapıldığını bildirir:

Billy'nin Viyana Korset Dükkânı L.l: Mr. P .A.C. Do- uglas L l . Majör L I. ve Mrs. l.B. Gant L3.3 0; İş Bulma Dairesi müstahdemleri L6.3.0, ismini vermek iatemiyen iki kişi 1 er lira, Tüık Milli Birli ği L5, Mrs. C C. Grove L2, ödeme Dairesi müstahdemleri L10.14.0. ve Mr. A.S. ve Bn. M S. Pearse L3 er lira.

Akıl Hastahanesine hediyeler

Kıbrsı Akıl Hastahanesi Noel bütçesi için aşağıdaki bağışlarda bulunulduğunu Sıh­hiye Müdürü memunlukla bildirir:

Kıbrıs Ticaret Şirketi L.2 Socony Vacuum L. 2, Mrs. Hrisafinis L. 1.10.0. Mr.Zenon Severis, Mr. Costas Georgal- lides, Mr. Dicran Uzüyan. Mr. O. Çakarian, Mr. Colyer Mr. George Giabra Pierides Messrs. P. M. Tseriotis Ltd. Spinys Ltd. Mı. Sot. Chrısto- fldes, lonianBank. Mr. Spyros Christodoulou ve ismini ver­mek istemiyen birer lira.

Alçı fabrikasıLeymosunda kurulan al­

çı fabrikası 20 bin liraya mal olmuştur. Kıbrıstan Arabistan ile Avustralya ve Japonya’ya çok mik­tarda alçı ihracına devam olunmaktadır. Leyır.o unda alçı ihracatı ile meşgul olan şirketin sermayesi 500 bin liradır.

Buğday ve arpa1949 yılında hükümet

tarafından stoklanan hu­bubatın miktarı şöyle idi:

Buğday: 16,848,190 ok Arpa: 10,328,828 „Anlaşıldığına göre yu­

karıdaki yekünden şimdi­ye kadar satılan miktarın 20 bin tonu geçmektedir. Hükümetin bu satıştan 44 bin lira zarara uğradığı söylenmektedir.

100 Lira ianeLârnakada düğme fabrikası

müdürlüğünden Lârnaka kaza­sındaki sel felâketzedelerine yüz lira iane gönderilmiştir.

60 ev inşa edilecekAhnan malûmata göre

L'îfkoşa-Mağusa yolu üze­rinde 4 ür.cü f ild • a ker aileleri için 2 katlı olıra’c üzere 60 evin inşasına kar r v rilmişt'r.

Gündelikler artırıldıK aradjğ madenlerinde

çalışan ameleye yeni yıl dan itibaıen 8 kuruş zan verilmiştir.

TatilYılbaşı münasebetile bü

tün hükümet daireleri dünkü P a z a ı ts i günü kapalı idi.

3,806 liraAlınan malûmata göre

Yunanistandaki yoksullara yardım maksadıle Rumlar arasında bugüne kadaı 3,806 lira iane toplanmış­tır.

Çimento geldi“Abele G roce” vapuru

ile İtalyadan Mağusa lima­nına 2.500 ton çimento gelmiştir.

işsizlerLârnaka ve kazasında

işsiz amelenin sayısız 400 den fazladır.

Ağır Ceza Mahkemesi

Yarın Ağır Ceza Mah­kemesi Leymo unda top­lanacaktır. Mahkemenin bu oturumunda 7 dâva görü­lecektir.

800 dâvaMağusa Mahkemesinde

bir günde 800 küçük dâva incelenmiştir. Suç­lulara 3 ile 25 lira arasında muhtelif cezalar verilmiştir,

Şeker geldiYeni gelen 315 ton

şekerin eski fiat üzerinden dağıtımına bugünden iti­baren başlanmıştır.

Lânitis okulu71,000 lira bağışta bu­

lunan Leymosunlu Bay Lâ- nitis’in tesis edeceği oku­lunun gelecek haftadan itibaren inşasına başlana­caktır.

Ankaraya Kapalı Spor Sarayı Yapılıyor

Güreş va boks maçlarını 8000 kişi S3yredebilecek

MAĞUSA MAHKEMESİNDE:

Mağusada elıı J/; sigara ka ğıdı bulunduğundan Numan Mehmed 12 lira cezaya çar­pılmıştır.— Elinde 5 okka tütün ile siğara kâğıdı bulunan Corc Mihail Mağusada 16 lira ceza­ya mahkum oldu.— Elinde çok miktarda siğara kağıdı bulunduran Liyasi Yani ni 30 lira para cezası ile 6 ay hapse mahkûm olmuştur. L E F KOŞA

POLİSİNDEN

Suç Üstü YakalandıGeçen Pazar gecesi geç

saatlerde Polis Lefkoşada Andrea Kibrianu'nun evini açmak üzere iken 1 kişiyi suç üstü tevkif etmiştir.

Kabar dinleriniÇaldılar

Ankaranın 19 Mayıs S- tadyuT.u yanında bir sopr sarayı yapılması düşünül­mektedir.

önümüzdeki yıllarda ilk fırsatta bu iş için ödenek konacaktır. Spor sahasında hakiki ihtiyaçlarını karşı- Kyjcak genişlikte ve spo­run bütün teknik ve hu­susiyetlerini ihtiva eden kalit de modern bir tarzda yapılacak olan binanın 55X 80 metre ebadında ve 23 metre irtifamda 5000 kişiyi oturmuş olarak tam

Türkiye gürtş birincilikleri

Ocakta İstanbul’da yapılacak

Türkiye güreş birincilikleri Ocak ayı başında İstanbu'da spor ve sergi sarayında yapı­lacaktır.

Avrupa şampiyonasından önce yapılacak olan müsaba­kalarda milli takım kadrosu da tesbit edilecektir.

Yeniden ihracına müsaade edilen

mallarEkonomi ve Ticaret Bakan­

lığından tebliğ edilmiştir.Memleket sanayiini inkişaf

ettirmek ve sanayi mamulleri­mizin dış pazarlarda sürümünü sağlamak maksadile, krem tat t ar (bi karbonat döpotas), her nevi kadın ve erkek eldi­veni, deri mensucat (elek teli), adi el terazisi, yüzde 1,5 yağlı ihrakiyelik prina küspesi, dut kurusu, toluol, ksylol, solvenl rafta ve idrofil pamu­ğunun, anlaşmalı memleketlere anlaşmalar hükümleri dahilin­de ve anlaşmamız bulunmıyan

bir görüş zaviyesi içinde spor gösterilerini rahatça seyrettirecek şekilde mu­azzam bir salonu olacaktır. Boks ve güreş gibi ring müs bakalanuı ise 8 0 0 0 kişinin yine rahatça sey­redebilmesi imkânları te ­nin edilec;ktir. Ayrıca lüzur.lu oda ve duşlardan başka 3 antrenman salonu ile şeref holü ve galeril ri ve büfeleri ve salonu 5 dakikada tamamen boşalta­cak geniş kapıları buluna­caktır.

Dış memleketlere seyahat bileti ücreti

Dış memleketlere gemi­lerimizle giden yolculara gidiş dönüş biletlerinin 1 ürk parasiyle verilmemesi yüzünden ıi üşkülâtla kar­şılaşan ve ayni zamanda zarar ed~n Denizyolları idar si bu durunun düzel­tilmesi için Maliye Bakan­lığına yaptığı müracaat n üsbet bir netice vermiş tir. Denizyolları İdaresi bundan sonra gemilerimizle dış memleketlere seyahat eden yolculara Türk para­siyle gidiş dönüş bileti verilebilecektir.

ü lk e le re s e ıb e s t dövizle (dolar ve İsv içre frangı) v e y a T ü rk hesabına g e ç ir i le ce k s ter l in le ve lisansı b a k a n l ı ( ı m z c a v e ­rilmek şa rt i le ihracı uygun görülmüş ve k e y f iy e t 3 55 s a ­yılı s irkülerimizle alâkalılara duyurulm uştur.

Kıbrıs Türk B ir l iğ i “İstiklâl Partisi,, m m ü te ş e b b is aza olan Köylülerimizin

is im le r in i sıra ile neşre devam ediyoruzatandaş Türk Birliği «istiklâl Partisi»Her gün y ü z le r c e v

m ü te şe b b is m ü te şe b b is aza

n c ‘ « “ V ^ - n7n olmakta devam ediyor. Köylülerimizin ne müteşebbis aljstelçrjni bugün de neşre devam edlnyoruı:

Lo y m o su n

20 01 İbrahim H aşan2 0 0 2 H a y r iy e E te m2 0 0 3 H alide S a l ih2 0 0 4 Ali S a l ih2 0 0 5 C ih an Haşan2 0 0 6 H aşan T ü ra b ı2 0 0 7 A h m e t C e m a l N atı2 0 0 8 S u lta n B e k ir2 0 0 9 F a ik a K âzım2 0 1 0 C e m a l iy e F e v a y ıd2011 S a l ih A h m e t2 0 1 2 F e v a y id M e h m e t2 0 1 3 K âzım H ü sey in2 0 1 4 B e y İslam Ali2 0 1 5 C e m a l iy e H aşan20 1 6 M ünür G a l ib201 7 F e h im M e h m e t2 0 1 8 Z iy a A h m e t S a f i2 0 1 9 K âni H ü sey in2 0 2 0 H aşan Y a h y a ^»ztüık2021 H aşan B ulli H ü se y in2 0 2 2 A h m e t R a ş it2 0 2 3 A h m e t H ü se y in

Kikuri2 0 2 4 E k d o ğ a n Ahmet2 0 2 5 Ş e f ik Ş e r e f2 0 2 6 C e m a l Kâni

2 0 2 7 Ayhan Hüseyin2 0 2 8 Bahire Derviş2 0 2 9 Beşire Cemal2 0 3 0 Mehmet Mustafa20 3 1 Haşim Emin2 0 3 2 Fatma Mehmet2 0 3 3 Derviş Mustafa2 0 3 4 Ayşe Aziz2 0 3 5 Nazihe Arif2 0 3 6 Cemaliye Ali2 0 3 7 Fezile Haşim2 0 3 8 Aziz Yalçın2 0 3 9 Zehra Hüseyin2 0 4 0 Hüseyin Hasarı2 0 4 1 Arif Hulûsi2 0 4 2 N a c i y e Cevdet2 0 4 3 İsmat Mustafa2 0 4 4 H a şa n Kâzım2 0 4 5 Kara Hüseyin2 0 4 6 Hüseyin Mehmet2 0 4 7 S a l i s e Haşan Cibo »2 0 4 8 A/iz Ali2 0 4 9 Ahmet Ramadan2 0 5 0 Mehmut İbrahim

Kaşanoz »

(Devamı varj

T .ır " *

f 0rm° 2

İ® eri1; I tOp Sl1

ıaliyetd i y o r u z

( )l-A

«•mK*b«

mibî

ilÜÂ

İ liiIııIpjlüfî

i s û i i n ı ı i i m

KEOMarkalı içki satın aldığınızda va

emrettiğinizde, kendinize ve misa firlerinize en makbul içkiyi ikra ediyorsunuz demektir.

en iyi ŞARAP, en hâlis t \ t U KONYAK ve LİKÖRLERİ

Çıkaran Müessesedir.ü g l ü l r

Lefkoşada <İstiklâle Matbaasında Basılmıştır.

Lefko'alı İbrahim Avni Lelko.ja polisine yaptığı bir şikâyette meçhul kımseerin Tahtakale mahallesinde bıihk- tığı otomobilinden L 14-5-0 kıymetindeki 2 kabardini çal­dıklarını bildirmiştir.

Polis tahkikat yapmaktadır,

Otomobil kazasıLârn&kaiı şöfer Hüseyin

İbrahim tarafından Lelkede otomobille bastırılan Letkeli ırodoto Sava, aldığı ağır yaralar neticesinde Pazar gün Pendaya hastahanesinde öl­müştür.

ZAKO Müessesesi jLEFKOŞA >

KUNDURACILAR,Lütfen şurasını önemle kaydediniz ki,

“GOOD YEAR„ L A S ’lİK ÖKÇELERİbenzerlerinin her bakımdan en üstünüdür.

Çünkü Dayanıklıdır, Şıktır ve Ucuzdur.

»GOOD YEAR„ Lâstiklerini tercih ederek faydalanmıy ı siz de çalışın.

MÜMESSİLLER

ZAKO Ltd. Lefkoşa

Athenagorasın yılbaşı mesajı

Fener Rum Oıtodoks Pat ­rikhanesi, şu mesajı yayınla­mıştır:

«.Yem yıla gitmemiz müna­sebetiyle İstanbul Rum patriği Athenagoras, memleketimizin bütün sevgili halkına hararetli selâmlar gönderir ve sevgili vatanımız, Devlet Başkanı, hükümet erkânı ve bilâistisna cümleye yeni yılın sulh, afiyet ve herkesin medeniyet işleri yolunda daha ziyade terakki ve saadet senesi olmasını Çe- nabıhaktan candan d ter s

Mr. GontyLefkoşada İngiliz kili­

sesi p.p^sı Mr. Gonty ile eşi, Paskalya n ünase- betile despothane kilise­sindeki dini rmrasimde hazır bulunmuştur.

OkurlarımızaEdebiyet sayfamız ve

yazılarımızın çokluğu do- layısıyle

Pakistanbaşlıklı seri yazılarımız 1, yarına kalmıştır. Okuıla- I rımızdan tzür dileriz. ı 1

S e lte o to jjöC insî T erbiyede

Salahiyetli Bir R e h b r

7 v e 8 inci S a y ıla r ı gelm iştir .

E R G E N E K O N K İT A B E V İ

P .K . 3 6 3 , L efk oşa

TÜRKİYE CUMHURİYE

DEVLET HAVı

Y O L L A R IKıbrıstan Beyruta

Kıbrıstan Ankaral stanbula

T-C DEVLET H AVA YOLLARIUçakları ile Seyahat Ediniz

KONFOR V E E M N İY E TAncak ve sncak Uçaklarımızle yapılan

sayahatlarle sağlanabilirH er Yolcunun 30 Kg

Götürme Hakkı Vardır

Daha Fazla Malûmat I

T C D A / / ,y l>/ r c a ^ i /, D f 2 K A , > |

■ G e n e l A c * n l iMECİDİYE SO KAK No. 15

p - K. 226 LEFK O ŞA

»*** InM I

ı 2 ^L j ü T î S - 1

«ul*t<U* s<\ **■ £ * 1 * 4* k * 1

ptk iyi

bel**»» 1bir dertekley»c * ı»

STbO» te b rr.a ıe ned.kfcl.klan k * ç « »

*birick c e m ' ) * 1* ‘unlımvlat ve <«*• 1

A.Jkuihad teletın

M hır »Addet *<»«»•{ j*nentıiık.er yûıftnde*

nıilmi( ve d*lı* m»Oi < Ktek'tıa lynlM |*hıele<J yyUft AmCı bu trn ı\

mftu

lüıj'dı bc kadar lomiyetımni ikiye l | i

■rtaf&n birlikten d e n > Inriır. Vaktiyle ıkı.ljr» < llulır biabır venleterte, lıta yoiende yürüyenle |<İWEetmfye kalki|«yor!l

M c ortada Katak ta I * Ulamdı Jma |6re;C4 rntııı bu tevekküle v« Ifttlırne olacaktır t Yftı

ıtfUn umumiye öf ^kadarlardan

halde, k i n •Ç'P vatiyet budı»

Fılııt niçin t 1 pAkiTirk efkârı hı l^ıyoı? Hangi dev udi W ^eB»wıtı«nınn a

|SSît»f bu p*r*Maki Katak dir Cemiyet

yedi

ı iı, - / ^ mevcut I Jpıyet in 25 ioc |

î T Î ?tr,k <d afıîd ıf,

> % « »aman bfitfiı«liıı »deninl ^ o c t t o ta . Kıbr

,b İL

Utden tertibatınW , d ' ^ T ,*>unuı

kooiiıyo «'tnedıjini

Idarehveye

M A AD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILI

s » » ,

liy .S '’ husuata

&** Lı»-a■,,nı, nt° *bir faydı

>nun butV, VCl L‘*«.ah Ü*U 1

t o . p' f 1* f i

îliel»,.; * '« n mf‘5 5 ^ İfevor yi Sar

bulun’,

s ?

;r//?