Sosyalist İşçi 378

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 378 16 Ekim 2009 2 YTL AVRUPA KUTUPLAÞMA SOL OYLARI ARTIRDI ALMANYA YENÝ MÝLLETVEKÝLÝ CHRÝSTÝNE BUSHHOL SOL PARTÝNÝN ZAFERÝNÝ ANLATIYOR PORTEKÝZ BLOCO ESQUERDA FRANSA NOUVE PARTI ANTÝCAPITALÝSTE ALEX CALLÝNÝCOS BERK EFE ALTINAL ONUR DEVRÝM ÜÇBAÞ OZAN TEKÝN sayfa 6-7 Ceylan Önkol 14 yaþýndaydý Yeter artýk çocuklar ölmesin 14 yaþýndaki Ceylan’ýn Lice’de evinin 200 metre ötesinde parçala- narak öldürülmesi kabul edilemez. O küçücük çocuk devlet tarafýndan öldürüldü, bunun üstü örtülemez. Ceylan’ýn ölümüne neden olan orduya ait askeri mühimmatýn kim- itarafýndan bu korkunç olay için kullanýldýðý açýða çýkarýlmalýdýr. Eðer gerçekten kardeþlik olacaksa katiller derhal yargý önüne çýkarýl- malýdýr. Ceylan Önkol’un ölümü savaþtan periþan olmuþ, yorulmuþ bir halký anlatýyor. Dili, kültürü, adý inkar edilen bir halký. Ellerinden bütün imkânlar alýnan, binlerce insaný öldürülen, nice acýlara katlanan bir halký. Kürt kýzý Ceylan ölüyor, Kürtler barýþ ve eþit haklar istiyor. Eðer 14 yaþýnda çocuklar parçalan- masýn, 18 aylýk bebekler gaz bom- basýyla komaya sokulmasýn, çocuk- lar ve gençler ölmesin diyorsan þimdi sesini çýkarma vakti. Türkler de Kürtler gibi barýþ istediðini açýkça göstermelidir. Çoðunluk; savaþ ve çözümsüzlük isteyen, Kürt kardeþlerimizi ezmeye devam etmek amacýnda olanlara karþý sesini yükseltmelidir. Sayfa 2’de MÝTÝNGE KATIL! “Vatandaþýn cebinden saðlýkçýnýn emeðinden tasarruf olmaz.” 18 EKÝM KADIKÖY-Saat. 13.00 ANTÝKAPÝTALÝST BLOK HERKESE PARASIZ SAÐLIK! FÜZEYE DEÐÝL SAÐLIÐA YATIRIM! YENÝ SOL Þirketleri deðil iklimi kurtar! 24 Ekim’de eylemdeyiz! ANKARA, ÝSTANBUL, ÝZMÝR KÜRESEL EYLEM GRUBU www.kureseleylem.org

description

Sosyalist İşçi 378

Transcript of Sosyalist İşçi 378

Page 1: Sosyalist İşçi 378

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 337788 1166 EEkkiimm 22000099 22 YYTTLL

AVRUPAKKUUTTUUPPLLAAÞÞMMAA SSOOLL OOYYLLAARRII AARRTTIIRRDDII

ALMANYAYYEENNÝÝ MMÝÝLLLLEETTVVEEKKÝÝLLÝÝCCHHRRÝÝSSTTÝÝNNEE BBUUSSHHHHOOLLSSOOLL PPAARRTTÝÝNNÝÝNNZZAAFFEERRÝÝNNÝÝ AANNLLAATTIIYYOORR

PORTEKÝZBBLLOOCCOO EESSQQUUEERRDDAA

FRANSANNOOUUVVEE PPAARRTTIIAANNTTÝÝCCAAPPIITTAALLÝÝSSTTEE

ALEX CALLÝNÝCOSBERK EFE ALTINALONUR DEVRÝM ÜÇBAÞ OZAN TEKÝN

ssaayyffaa 66-77

Ceylan Önkol 14 yaþýndaydý

Yeter artýkçocuklar ölmesin14 yaþýndaki Ceylan’ýn Lice’de

evinin 200 metre ötesinde parçala-narak öldürülmesi kabul edilemez.O küçücük çocuk devlet tarafýndanöldürüldü, bunun üstü örtülemez.Ceylan’ýn ölümüne neden olanorduya ait askeri mühimmatýn kim-itarafýndan bu korkunç olay içinkullanýldýðý açýða çýkarýlmalýdýr.Eðer gerçekten kardeþlik olacaksakatiller derhal yargý önüne çýkarýl-malýdýr.

Ceylan Önkol’un ölümü savaþtanperiþan olmuþ, yorulmuþ bir halkýanlatýyor. Dili, kültürü, adý inkaredilen bir halký. Ellerinden bütünimkânlar alýnan, binlerce insaný

öldürülen, nice acýlara katlanan birhalký. Kürt kýzý Ceylan ölüyor,Kürtler barýþ ve eþit haklar istiyor.Eðer 14 yaþýnda çocuklar parçalan-masýn, 18 aylýk bebekler gaz bom-basýyla komaya sokulmasýn, çocuk-lar ve gençler ölmesin diyorsanþimdi sesini çýkarma vakti. Türklerde Kürtler gibi barýþ istediðiniaçýkça göstermelidir.

Çoðunluk; savaþ ve çözümsüzlükisteyen, Kürt kardeþlerimizi ezmeyedevam etmek amacýnda olanlarakarþý sesini yükseltmelidir.

SSaayyffaa 22’’ddee

MÝTÝNGEKATIL! “Vatandaþýn cebinden

saðlýkçýnýn emeðinden

tasarruf olmaz.”

18EKÝM KAD

IKÖ

Y-SSa

at. 1

3.00

ANTÝKAPÝTALÝST BLOK

HHEERRKKEESSEEPPAARRAASSIIZZSSAAÐÐLLIIKK!!

FÜZEYE DEÐÝL SAÐLIÐA YATIRIM!

YENÝ SOL

Þirketleri deðil iklimi kurtar!

2244 EEkkiimm’’ddeeeeyylleemmddeeyyiizz!!

ANKARA, ÝSTANBUL, ÝZMÝR

KÜRESEL EYLEM GRUBU

www.kureseleylem.org

Page 2: Sosyalist İşçi 378

2 sosyalist iþçi sayý: 378

SSGSS'den vazgeçin!KESK'e baðlý Saðlýk

Emekçileri Sendikasý (SES)Aksaray Þubesi, SosyalSigortalar ve Genel SaðlýkSigortasý (SSGSS)'nin yürür-lüðe giriþinin 1. yýldönümüolan 1 Ekim 2008'de bir basýnaçýklamasý yaparak ÝMF,Dünya bankasý ve AKPHükümeti'nin saðlýk sistemineuyguladýklarý neoliberalsaldýrýlarý eleþtirdi. Yapýlanaçýklamada Ýstanbul'dayapýlan IMF ve Dünya Bankasýtoplantýlarýnýn en önemli gün-demlerinden birinin saðlýkharcamalarýnýn kýsýtlanmasýolduðunu belirterek,hükümetin daha þimdidensaðlýk bütçesinden 3 milyardolar kýsýlacaðýný açýkladýðýnadikkat çekildi. Saðlýk emekçi-leri hükümetin SSGSSYasasý'ndan vazgeçerekherkese eþit, ücretsiz, nitelikli,ulaþýlabilir saðlýk hizmetisaðlamasý gerektiðini dilegetirdiler.

Sendikalý olduklarýiçin atýldýlar

Okmeydaný Eðitim veAraþtýrma Hastanesi'ndeçalýþan taþeron firmaya baðlý18 iþçi, sendikalý olduklarý içiniþten atýldý. "Sendika haktýrengellenemez" pankartý ve"Güvenli iþ, güvenli gelecek","iþten atýlmalar yasaklansýn"dövizleri taþýyan Dev Saðlýk-Ýþüyesi iþçiler, Taksim Tramvayduraðýnda bir araya gelerekbir basýn açýklamasý yaptýlarve iþe geri alýnmak istedikleri-ni belirttiler.

Ýþten atýlan belediyeiþçileri direniyor

Ýstanbul EsenyurtBelediyesi'ndeki iþlerindenatýlan Belediye-Ýþ Sendikasýüyesi iþçiler, geçtiðimiz haftadireniþlerinin 52. gününde biryürüyüþ ve basýn açýklamasýyaptýlar. Ýþten 2 iþçinin dahaatýlmasýný takip eden güneylemlerini gerçekleþtirenemekçiler "Direne direnekazanacaðýz!", "Emekçiye deðilIMF'ye barikat!", "Baskýlar biziyýldýramaz!" sloganlarý attýlarve iþe geri alana kadardireneceklerini, her Çarþambagünü eylem yapacaklarýnýbelirttiler. Eylem boyuncaIMF-DB Zirvesi de protestoedildi.

TTuunnaa ÖÖzzttüürrkk

Kriz, direniþ, grev, mücadeleFabrikalardan ve iþyerlerinden

Kamu emekçilerine grev vetoplu sözleþmeli sendika hakkýverilmesi için mücadele edenTürkiye Kamu-Sen ve KESK,uyarý amaçlý iþ býrakma eyleminiayný gün gerçekleþtirecek. Karar,KESK Genel Baþkaný Evren ileKamu-Sen Genel Baþkaný BircanAkyýldýz’ýn düzenlendikleribasýn toplantýsýnda açýklanýrken;25 Kasým’da 650 bin memurunkatýlacaðý grevin, okul, hastane,tren, uçak, havaalaný gibi kamuhizmetinin verildiði tüm iþyer-

lerinde geçerli olacaðý belirtildi.Toplu görüþme masasýna eþitþartlarda oturtulmayan kamuemekçileri sendikalarý, bu grevlehayatý durdurarak hükümetetaleplerini kabul ettirmeyi hede-fliyor.

KESK Genel Baþkaný SamiEvren, "Çeþitli kesimlerin iþbýrakma eylemini de kapsayaneylem programýna destek ver-mesi için çaba göstereceðiz.Bunun için Türk-Ýþ, DÝSK,TMMOB, TTB, siyasi partiler,

sivil toplum örgütleri ve meslekkuruluþlarýyla görüþmelerimizolacak. Amacýmýz konfederasy-on ayrýmý gözetmeden, sendikalýolsun olmasýn tüm kamuçalýþanlarýnýn bu eylemlere katýl-masýný saðlamak olacak" dedi.

Türkiye Kamu-Sen yetkilileride, iþ býrakma eylemiyle, kamuçalýþanlarýna grevli, toplusözleþmeli sendika hakký ver-ilmesini ve ekonomik krizortamýnda kamu çalýþanlarýnýnkorunmasýný içeren taleplerini

kabul etmeyen hükümetiuyaracaklarýný belirtti.

25 Kasým’daki uyarýgrevine katýlmayarak kendieylem planýný uygulayacakolan Memur-Sen’in genelbaþkaný Ahmet Gündoðduise, “Üç konfederasyon daayný þeyi istiyor. Bu yolculuktaistek ayný ama yöntem farklýolabilir. Ayný hedefe yönelikolduktan sonra eylem zengin-liðinde bir sýkýntý olmaz” þek-linde konuþtu.

665500 bbiinn mmeemmuurr 2255 KKaassýýmm’’ddaa ggrreevvddee

‘Alacak deðil suikast kurþunu’Sendika genel merkezinde

silahlý saldýrýya uðrayanDÝSK Baþkaný Süleyman

Çelebi hastaneden taburcu oldu.Ayaklarýna isabet eden kurþun-lardan dolayý üç ay dahayürüyemeyecek olan Çelebi, has-tane çýkýþýnda yaptýðý açýklama-da saldýrýnýn suikast amaçlýolduðunu söyledi. DÝSKbaþkanýnýn kurþunlanmasýnakarþý "sol"da ve emek örgüt-lerindeki sessizlik ise devamediyor.

Ýçiþleri Bakaný ve Ýstanbul Valisisaldýrýdan iki saat sonra buolayýn bir "terör" saldýrýsýolmadýðýný açýklamýþtý. SaldýrganCahit Tunçbilek'in alacaklýolduðu için vurduðu iddiasýhükümet kadar burjuva medyasýtarafýndan da kolaylýkla sahiple-nildi.

Sekiz kurþun yiyen ve belki desaldýrganýn ikinci þarjörü tak-maya fýrsat bulamadan etkisi-zleþtirilmesi nedeniyle hayattakalan DÝSK Baþkaný SüleymanÇelebi ise bu iddialara karþýçýkýyor. Saldýrganla arasýnda biralacak verecek meselesininbulunmadýðýnýn ýsrarla altýnýçiziyor. Bu saldýrýnýn DÝSK'inyýpratýlmasýný ve kendisininitibarsýzlaþtýrýlmasýný hedefaldýðýný söylüyor.

BBuu ppllaannýý ttaannýýyyoorruuzzTürkiye için yýpratma ve

itibarsýzlaþtýrma planlarý çoktanýdýk. 2005'ten bu yana misy-onerlere, Hýristiyanlara,Ermenilere, Kürtlere, Alevilereve Sünnilere karþý bir psikolojikharekat sürüyor. Kemalist rejimeve darbelere karþý olanlar"Sorosçu", "Fettullahçý", "liboþ"

olmakla itham ediliyor.Ergenekon'a karþý olan herkesmilliyetçi ve darbe yanlýsý kesim-ler tarafýndan damgalanýyor. Bukampanyanýn bir parçasý olarakbir çok dengesiz-psikopat unsurahedef gösteriliyor.

Rahip Santoro, Hrant Dink,Malatya Katliamý'nda bununhasadýný biçmiþlerdi. ÝþadamýÝshak Alaton'u öldürdüðü söyle-nen Yener Yenmez gibi pek çokdengesiz, lümpen, psikopat yada sýradan mafya üyesi hareketegeçirilmiþti.

Dünyaca ünlü romancý verejimin en önemli muhalif-lerinden biri olan OrhanPamuk'u öldürme "ihalesi" 2 tri-lyon bedelle psikopat mafyatetikçilerine verilmiþti.Ergenekon’un mafya ile olan itti-faký ise biliniyor.

TTeettiikkççiilleerrErgenekon çetesi tetikçileri deli

rolünü oynamayý tercih ediyor.Týpký gazeteci Abdi Ýpekçi'yiöldüren ve Papa'ya suikast giriþi-minde bulunan Mehmet AliAðca gibi. Kiþisel yanlar öneçýkartýlýyor ya da imal ediliyor.Amaç saldýrý emrini veren asýladresi gizlemek, olayýsulandýrarak belirsizleþtirmek.

Süleyman Çelebi ve DÝSK, Kürtaçýlýmýný ve barýþ sürecini açýkçadestekliyor. DÝSK baþtaErgenekon soruþturmasýna karþýmesafeli davransa da sondönemde tavrýný deðiþtirdiðiizlenimini veriyor. Çelebi'ninCHP'den koptuðu ve yeni solparti giriþiminde yer alan 10Aralýk Hareketi'nin Ergenekon’akarþý olan Ufuk Uras ve DSÝP'leyan yana gelebileceði medyada

yazýlýyor.Ergenekon'un kitle örgütlerini

denetimi altýna alma ve yön-lendirme meraký biliniyor.2007'de CumhuriyetMitingleri'ne destek veren, üste-lik adý solla özdeþ olan DÝSK'inmilliyetçi kamptan kopmaolasýlýðý bile darbecilerin hiddeti-ni üzerine çekmek için baþlý baþý-na bir neden.

SSuusskkuunnllaarrBu ayný zamanda "sol"da ve

emek cephesindeki suskunluðunda nedeni. DÝSK'in yýpratýlmasýve Çelebi'nin mafya tarzý itibarsý-zlaþtýrýlmasý giriþimi sadeceErgenekon'un ve milliyetçiçevrelerin iþine yaramýyor.Hükümet zaten bir bela olarakgördüðü DÝSK'in yýpranmasýnýistiyor. Bu yüzden olaydan ikisaat sonra, derinlemesine biraraþtýrma ve soruþturma yapýl-maksýzýn Ýçiþleri Bakaný olayýn"siyasi bir yaný yok" dedi.

Çelebi'ye saldýrý elbette ki ser-mayenin de iþine geliyor.Dünyadaki en düþük sendikalaþ-ma oranlarýndan birine sahipolan Türkiye'de patronlarýnsendika düþmanlýðý Çelebi'yesýkýlan sekiz kurþunla kolaylaþtý.

Sosyalistler bir sendikabaþkanýnýn kurþunlanmasýna ses-siz kalamaz.

Kurþunlar DÝSK'e ve iþçi sýnýfý-na sýkýlmýþtýr. Bugün Çelebi'yekulak vermeli ve bu saldýrýnýntüm yönleriyle aydýnlatýlmasýnýtalep etmeliyiz.

DÝSK Baþkaný Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980 sabahý Merter'de evininönünde sendikaya gitmek üzere arabasýna binerken düzenlenen faþistbir saldýrý sonucu hayatýný kaybetmiþti.

““DDSSÝÝPP ddýýþþýýnnddaa hhiiççbbiirr ssooll ppaarrttii vvee öörrggüütt DDÝÝSSKK bbaaþþkkaannýýnnaayyöönneelliikk ssaallddýýrrýýyyýý kkýýnnaammaaddýý.. HHeerr ffýýrrssaattttaa kkuullllaannmmaakk vvee eelleeggeeççiirrmmeekk iisstteeddiikklleerrii DDÝÝSSKK''ii yyaallnnýýzz bbýýrraakkttýýllaarr..””

KKEESSKK BBaaþþkkaannýý SSaammii EEvvrreenn

Page 3: Sosyalist İşçi 378

sayý: 378 sosyalist iþçi 3

Diyarbakýr'ýn Lice ilçesindeyaþayan 14 yaþýndakiCeylan Önkol devlet

tarafýndan öldürüldü.28 Eylül günü, Diyarbakýr'ýn

Lice ilçesindeki Yayla Köyü'ndeyaþayan 14 yaþýndaki CeylanÖnkol annesine "makarna piþir,gelince yerim" deyip koyunlarýotlatmaya çýkmýþtý. Evinin 200metre ötesinde koyunlarýotlatýrken kaynaðý henüz belliolmayan bir silah tarafýndanparçalandý. Ceylan'ýn yakýnlarýve köylülerin anlatýmlarýna göre,olay yerinin görüþ mesafesindeolan Tapantepe JandarmaTaburundan tek atýþ yapýlmýþtý.Olayýn ardýndan uzun süre bölg-eye hiçbir güvenlik görevlisi vesavcý gitmedi. Polisler tarafýndanköy imamýna kamera verilerekolay yerinin görüntüleriniçekmesi istendi.

Ceylan'ýn parçalanan cesediolay yerinde saatlerce bekledik-ten sonra, ailesi tarafýndankarakola götürüldü. Ceylan'ýnaðabeyi Rýfat Önkol, olayyerinde altý saat boyunca bek-lediklerini, hiçbir yetkiliningelmediðini, cesedin Bingöl'ebaðlý Abalý Karakolunagötürülmesinin istendiðini vekendi imkânlarýyla cesedi orayagötürdüklerini anlattý.

SSoorruuþþttuurrmmaa ""tteerröörr"" kkaappssaammýýnnddaa

Olayla ilgili soruþturma küçükkýzýn ölümünden ancak üç günsonra baþlatýldý. Diyarbakýr ÖzelYetkili Savcýsý, olayý "terör" kap-samýnda deðerlendirerekinceleme baþlattý.

TSK, Ceylan'ýn ölümü ile ilgilibir basýn açýklamasý yaparak olaygünü herhangi bir havan atýþýyapýlmadýðýný ve orduya karþýyürütülen "asimetrik psikolojiksavaþ"ýn sürdüðünü açýkladý.Lice Cumhuriyet Baþsavcýlýðý iseolaydan on gün sonra, dosyadakibilgi ve belgeleri "kamu güven-liði açýsýndan sakýncalý" bulduðugerekçesiyle soruþturma ile ilgili"gizlilik" kararý aldý.

Gizlilik kararýna, hukukçular

baþta olmak üzere pek çok kesimtepki gösterdi. ÝHD olayýprotesto ederken, DiyarbakýrBarosu Baþkaný Mehmet EminAktar, savcýlýðýn gizlilik kararýalmasýný, davayý kamuoyunungözünden kaçýrma çabasý olarakniteledi. DTP ise savcý hakkýndadelilleri karattýðý gerekçesiyle,suç duyurusunda bulundu.

CCeeyyllaann,, kkeennddiinnii ööllddüürrmmüüþþ!!

Diyarbakýr Baþsavcýlýðý, yapýlankriminal incelemenin ardýndanbir rapor yayýnladý. Bu raporda"Ceylan Önkol'un, daha öncearaziye atýlmýþ ancak patlamamýþ40 milimetrelik bomba atarmühimmatýna elindeki tahra(Eðri budama býçaðý) ile vur-duðu, mühimmatýn patlamasýneticesinde hayatýný kaybettiðisonucuna varýlmýþtýr" denildiancak bu kanýya nasýl varýldýðýy-la ilgili bir açýklama yapýlmadý.

Ceylan'ý öldüren þeyin havanmermisi olduðu iddialarý ile ilgilide "...120, 80 ve 60'lýk havanlarvar. Eðer havan atýþý olsa ve bu120'lik havan ile gerçekleþse idi

karþýdaki kiþinin parçasý bulun-mazdý. Bu nedenle incelemeyihassasiyet içinde sürdüyoruz"denildi. Yetkililerin, Ceylan'ýhavan mermisinin öldürmediðini

bu þekilde açýklamalarý soruiþaretlerine yol açtý.

Madem öyle, Ceylan'ý 60'lýk birhavan mermisi öldürmüþ olamazmý? TSK'nýn bölgedeki hiçbiraskeri birlikten havan atýþý yapýl-madýðýna iliþkin açýklamasý,Ceylan'ý bir havanýnöldürmediðine yeterli bir kanýtmýdýr?

Öte yandan, eðer Ceylanbölgede bulunan patlamamýþ birbombayý aktive ederek ölmüþolsa bile bunun suçlusu yinedevlet deðil midir?

Ýnsanlarýn evlerinin 200 metreötesinde, hayvanlarýn otlatýldýðýbir alanda patlamamýþ bom-balarýn bulunmasý normal bir þeymidir? Olay gerçekleþtiktensonra bölgeye sadece köyimamýnýn yollanmasý, savcýnýnancak üç gün sonra bölgeye teþrifetmesi normal bir þey midir?

Ceylan'ýn parçalanmýþbedeninin otopsisinin Adli Týpya da bir hastane yerine karakol-da yapýlmasý normal bir þeymidir? Bu sorularýn yanýtlarýnýhepimiz çok iyi biliyoruz aslýnda.Bunlar elbette ki "normal" þeylerdeðildir. Ancak, söz konusubölge bir Kürt ili olunca tümbunlar gayet "olaðan" þeylerdir.

Ceylan'ýn katilleri bulunsun

Þýrnak'ýn Cizre ilçesinde, PKKlideri Abdullah Öcalan'ýn 11 yýlönce Suriye'den çýkartýlýþýnýprotesto etmek için gösteriyapan grubun üzerine polistarafýndan gaz bombalarý atýldý.Bölgedeki bir evin balkonunda18 aylýk Mehmet Uytun'uemzirmekte olan annesi atýlanilk bombanýn ardýndan içerigirmek için kalktýðý sýradaatýlan bir baþka gaz bombasýMehmet'in kafasýna isabet etti.

Mehmet'in beyin kanamasýgeçirdiði ve kafatasýnda çatlak-lar olduðu belirlendi. Ameliyata

alýnan ve kanamasý durdurul-maya çalýþýlan MehmetDiyarbakýr'a sevk edildi veyoðun bakýma alýndý. Bebeðinhayati tehlikesinin sürdüðübelirtildi.

Ýnsan Haklarý DerneðiDiyarbakýr Þube BaþkanýMuharrem Erbey, "Annekucaðýnda bile güvenlikkalmadý" diye tepki gösterdi.DTP Þýrnak Milletvekili SevahirBayýndýr da, savcýnýn olay yer-ine de hastaneye de gitmediðiniiddia etti ve TBMM'ye soruönergesi vereceðini söyledi.

Polis bombasý bebeði komaya soktu

Ceylan'ýn devlet tarafýndanparçalanarak öldürülme-sine karþý sessizlik bir

eylemle bozuldu. Barýþ aktivist-leri, ýrkçýlýk karþýtlarý, insan hak-larý savunucularý ve sosyalistlerLice'ye Ceylan'ýn mezarýna çiçekbýrakmaya gitti.

Zeynep Tanbay, Cengiz Alðan(Dur De Giriþimi sözcüsü), EbruÞeremetli, Hale Akay, ÝlkayAkkaya, Lale Mansur, MehmetDemir (ÖSH), Roni Margulies(DSÝP GYK Üyesi), YaseminGöksu, Yýldýz Önen'in (DSÝPGYK Üyesi) oluþan barýþ heyetiCeylan'ýn ailesini ziyaret etti,mezar baþýnda bir anma gerçek-leþti.

Barýþ yanlýlarý Ceylan’ýn mezarýbaþýndan yaptýklarý çaðrý ile

katillerin derhal bulunmasýnýistedi.

Aile, kendilerine bomba atarmermisine elindeki tahra(budama býçaðý) ile vurduðu içinpatladýðýnýn söylendiðinibelirterek, üzerinde hasar oluþ-mayan tahrayý heyete gösterdi.

Ceylan'ýn aðabeyi Rýfat Önkolda bilirkiþi raporunda Ceylan'ýnbomba atara vurarak patlamayasebep olduðu belirtilen tahrayýgösterdi. "Olayýn rapordaanlatýldýðý gibi gerçekleþmediði-ni" ifade ederek rapora itiraz etti.

Ceylan Önkol'un mezarýnýnbaþýna giden sanatçýlar, mezara"Ceylan'ým yüreðim parça parça"anlamýna gelen Kürtçe, "Ceylaname dýle me parçe parçe" yazýlýtahta mezar taþý dikti.

Öte yandan Ýstanbul veAnkara'da Ceylan Önkol Ýnisiy-atifleri kuruldu.

15 Ekim'de iki þehirde deCeylan için, bu cinayetin sorum-lularýnýn adalet önüne çýkarýl-masý ve Kürt sorununun bir anönce çözülmesi için eylemlergerçekleþiyor.

Ýstanbul'da saat 19.00'daGalatasaray Meydaný'ndabuluþuluyor. Buradan Ceylaniçin ve bir daha çocuklar ölmesindiyerek barýþ zinciri oluþturula-cak.

Ankara'da ise eylemin adresiYüksel Caddesi Ýnsan HaklarýAnýtý önü. Ceylan Önkol Ýnisiyat-ifi'nin çaðrýsýyla saat 19.00'da birbasýn açýklamasý gerçekleþtirile-cek.

Barýþ yanlýlarý ve sosyalistler Lice’de

CCeeyyllaann iiççiinn DDiiyyaarrbbaakkýýrr’’ddaa ggeerrççeekklleeþþttiirriilleenn yyüürrüüyyüüþþ

Page 4: Sosyalist İşçi 378

4 sosyalist iþçi sayý: 378

Demokrasi = FaþizmIMF karþýtý eylemlerde TKP, EMEP ve ÖDP ortak

bir pankartýn arkasýndan yürüdü. Bu birlikteliðiniþaretleri bir zamandýr görülüyordu zaten.

EMEP ve ÖDP, TKP ile beraberliklerini daha dailerletmeyi düþünüyorsa, kendilerini ikaz etmeyigörev bilirim. TKP'nin isminden yola çýkarakkomünist bir parti olduðunu zannetmiþ olabilirler.Anlaþýlabilir bir hata. Ama yanýlýyorlar.

TKP, proletarya devriminin deðil, Kemalist burjuvadevriminin partisi. Proletaryanýn deðil, MustafaKemal önderliðinde devlet kuran Müslüman ticaretburjuvazisinin partisi. Geleceðin deðil, geçmiþin par-tisi.

Ve üstelik, son günlerde iyice kantarýn topuzunukaçýrdý.

Partinin internet gazetesinde 9 Ekim tarihli bir yazývar ki, yazarýn ve partisinin ruh saðlýðý hakkýndainsaný gerçekten düþündürüyor. "Küçük ÞeylerinTanrýsý: Demokrasi!" baþlýklý yazýsýnda Yurdakul Erdemokrasinin ne kadar kötü, hatta faþizm kadarkötü bir þey olduðunu anlatmýþ. Pardon,demokrasinin faþizm kadar kötü bir þey olduðunudeðil, bizzat faþizm olduðunu anlatmýþ! Abarttýðýmýzannedenleriniz olabilir, vallahi abartmýyorum.

Ýddia þöyle: Batý'nýn emperyalist ülkeleridemokratik; bu ülkeler Yugoslavya ve Irak'ta vahþetuyguladýlar; demek ki demokrasi faþizmdir! Vallahide böyle diyor, billahi de böyle diyor.

Önce þöyle baþlýyor: "Emperyalist çaðýn demokra-sisi insanlýk için sadece barbarlýk ve çürüme anlamý-na gelmektedir." Tamam, itirazým yok. Ama arkadanbirden bire þu cümle geliyor:

"Demokrasi piyasadýr. Piyasa, faþizmdir."Þimdi, piyasanýn egemenliðine biz de karþýyýz; biz

de merkezi planlamayý, planlý ekonomiyi savunuy-oruz. Ama bir dakika yahu. Bu nasýl bir kavram kar-gaþasý! Bu nasýl bir deli zýrvalýðý! Hayýr, demokrasipiyasa deðildir. Demokrasisiz piyasa da olabilir,piyasasýz demokrasi de olabilir. Ve vardýr.

Hayýr, piyasa faþizm deðildir. Piyasasýz faþizm ola-bileceði gibi, faþizmsiz piyasa da olabilir. Ve vardýr.

Sonra þöyle devam ediyor:"Eðer demokrasi buysa, yaþadýðýmýz þeyse yani,

örneðin Yugoslavya'nýn bitmesi, eski sosyalist ülkel-erdeki demokratik sefaletse, Irak'ýn milyonlarcainsana mal olan ambargo ve iþgal yýllarýysa, faþizminasýl tanýmlayacaðýz?"

Allah allah! Bu nasýl bir mantýk! Irak'taki emperyal-ist iþgalin demokrasiyle ne iliþkisi var?Emperyalistler Irak'ý demokrasi getirmek için iþgalettiklerini söylüyor diye, biz demokrasiye karþý mýçýkacaðýz?

"Demokrasi denilen þey, bu iþte. Ýsteyen 'yenifaþizm' de diyebilir. Bu portalda bazý arkadaþlarýmýzdiyor zaten. Haklýlar. Demokrasi varsa Türkiye yok."

Yurdakul Er'i bu komikliklere sürükleyen anlayýþ,þuradan kaynaklanýyor: AKP'den kurtulmak gerek,ama AKP'den ancak askeri darbe kurtarabilir bizi,demek ki darbeyi desteklemeliyiz, ama birileri darb-eye karþý demokrasiyi savunuyor. Ha, o zamandemokrasinin kötü bir þey olduðunu savunalým,emperyalist çaðýn demokrasisi faþizmden bilekötüdür diyelim, darbeyi niye savunduðumuzuböylece açýklamýþ oluruz!

Lenin, burjuva demokrasisinin gerçek demokrasiolmadýðýný, azýnlýðýn çoðunluk üzerindeki diktatör-lüðü olduðunu anlatýr. Çoðunluðun azýnlýküzerindeki diktatörlüðü olarak proletarya diktatör-lüðünün savunur.

Ama burjuva demokrasisini azýnlýðýn diktatörlüðüolarak kötülerken, bunun alternatifi olarak beþ tanegeneralin diktatörlüðünü savunduðuna ben hiç rast-lamadým! Rastlamadým, çünkü komünistlerin amacýdemokrasiyi daha da daraltmak deðil, geniþletmek-tir.

Eldeki demokrasiyi bile savunmadýktan sonra,daha geniþini nasýl elde edeceðiz?

Edemeyiz tabii. Ama önemli deðil. Önemli olanMustafa Kemal'in Cumhuriyetini savunmak!

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

Hrant Dink’in eþi Rakel,çocuklarý Arat, Delal veSera ile kardeþi Hosrof

Dink, mahkemeye sunduklarýdilekçede, iki yýldýr süren davadasavcýlarýn gerçeði aramadýðýnýsöyledi. Milliyet Gazetesi tarafýndanaktarýlan dilekçenin özeti adaletinnasýl engellendiðini gösteriyor.

“Davada iki yýlý geride býraktýk.Duruþmalar boyunca sessiz ve edil-gen olan savcý, ancak taleplerimizleilgili söz almakta ve ne yazýk ki tekiþlevi buymuþçasýna taleplerimizinreddi doðrultusunda görüþbildirmektedir. Bu tavrýyla gerçeðinortaya çýkarýlmasý konusundagayret gösterdiði söylenemez.”

DDeerriinn iirraaddee“Gelinen aþamada, gerçek, çok

güçlü ve çok derin bir irade tarafýn-dan karartýlmakta ve bu iradeyargýlamanýn sýnýrlarýný belirlemek-tedir. Taleplerimiz mahkemenizceher seferinde ve sistemli bir biçimdereddedilmektedir.

Mahkemenin ara kararlarý muhat-ap kurumlarca karþýlanmamakta,mahkemeye tatmin edici cevaplarverilmemekte, hatta kimi görevliler,kendilerini adeta mahkemenin

üstünde görerek yargýlama hakkýn-da görüþ bildirmeye kalkýþmakta,kimi kez de gayriciddi cevaplar ver-erek mahkemeye saygýsýzlýk ettik-leri gibi görevlerini suistimaletmektedirler.”

CCiinnaayyeettttee ddeevvlleettiinn kkaattkkýýssýý“Ortaya çýkan gerçek þudur:

Devletin güvenlikten ve istihbarat-tan sorumlu birimlerinin HrantDink cinayetinde önemli rolü, payýve hatta katkýsý vardýr.

Ancak, Emniyet ve jandarmagörevlileri ile ilgili yapýlan suçduyurularýna takipsizlik kararý ver-ildi.

Dönemin Ýstanbul EmniyetMüdürü Celalettin Cerrah, ÝstanbulÝstihbarat Þube Müdürü AhmetÝlhan Güler, Ýstihbarat Daire

Baþkaný Ramazan Akyürek,Trabzon Emniyet Müdürü ReþatAltay ve Trabzon Jandarma AlayKomutaný Albay Ali Öz’ün tanýkolarak dinlenmesi yönündeki talep-lerimiz reddedildi."

“Dink’i Ýstanbul Valiliði’nde tehditeden güvenlik görevlilerinin kimlik-leri ýsrarla istenmesine raðmenmahkemece sorulmadý. Bu talep-lerin reddi, davayý, 2004 yýlýndanbaþlayan eylemler bütünündensadece tetiðin çekildiði ana veörgütlü yapýnýn sadece tetikçilerdenoluþan ayaðýna kilitledi.

Fýrsatlarý deðerlendirmek,geçmiþin yükünden kurtulmak vegeleceðimizi kurmak elimizde.Tarih, bizi, eylemlerimiz ve seçim-lerimizle yargýlayacak. Takdirmahkemenizindir.”

Agos Gazetesi Genel YayýnYönetmeni Hrant Dink 19Ocak 2007’de öldürüldü.

Cinayet davasý iki yýldýr sürüyor.Devletin her kurumunun iliþkili ve‘öldür’ emri verenin Ergenekonyapýlanmasý ayan beyan ortadaolduðu bu dava aslýnda henüz baþla-madý.

Tetikçi Ogün Samast ve YasinHayal’in aralarýnda bulunduðu 20sanýk yargýlanýyor. Hafta baþýnda 11.duruþma gerçekleþti. Birkaç duruþmasonra davanýn bitmesi bekleniyor.Birkaç tetikçi, birkaç muhbir ceza ala-cak ve bu dava kapatýlacak. Ýki yýldýrsüren davaya dönük müdahaleler,delil karartmalar hep bunun içindi.

Ergenekon ve milliyetçi çevrelerbunu umuyor. Ýki yýldýr her duruþmagünü Beþiktaþ’ta adalet için buluþan-lar da davanýn genel gidiþatýnýnyarattýðý karamsarlýða kapýlabiliyor.

Ancak Hrant Dink suikastidavasýnýn bir Ergenekon rüyasý þek-linde sonuçlanmasý o kadar da kolaydeðil.

Dink ailesini iki yýl boyuncahakaret, küfür, taciz ve tehdide karþýtemsil eden avukatlarýn, cinayetinasýl sorumlularýnýn mahkemeyeçýkarýlmasýna dönük ýsrarlý giriþim-leri sonuç verebilir. Ergenekondavasý, Hrant Dink cinayeti veMalatya Katliamý davasý ile birleþe-bilir.

11. duruþmada Trabzon JandarmaAlay Komutaný olan Ali Öz'ünErgenekon savcýlarýnda bulunandosyasý mahkemeye ulaþtý. Dinkailesinin avukatý Fethiye ÇetinErgenekon davasý tutuklularýDurmuþ Ali Özoðlu ve SevgiErenerol'un baþýnda bulunduðu,misyonerlere, Hristiyan, Musevi,Kürt ve Alevilerin hedef alýndýðýorganize bir eylem planýna, psikolo-jik bir harekâta dikkat çekti veErgenekon savcýlarýndan davadosyalarýnýn alýnmasýný talep etti.

Sinop Cezaevi’nde bulunan birtanýk çýktý ve elinde sesli-görsel delil-lerin olduðunu söyledi. Tanýk, sadeceErgenekon Savcýsý Zekeriya Öz’eifade vereceðini söyledi.

Hukuki mücadele bir sonuca ulaþa-bilir, ancak Hrant’ýn Ermeni olduðuiçin öldürülmesi kararý kadarcinayetin arkasýndaki gerçek faillerinaçýða çýkartýlmasý da siyasi birkarardýr. Ýlk kararý Ergenekon ver-miþti. Ýkinci kararý verecek olan isehükümettir.

Baþbakan, Rakel Dink’e söz ver-miþti. Ýki yýl süren davada hükümetdavanýn önünü týkmaya çalýþmadýðýgibi davaya müdahale eden güçodaklarýna da dokunmadý. Amabugün onlarla zaten gýrtlak gýrtlaða.Üç yýlýný aþan Ergenekon davasý,Þemdinli’de bombalanan UmutKitabevi davasýna benzemedi. Kürtaçýlýmý ise hükümeti Ergenekon veErgenekonsever cephe ile uzlaþma-zlýða itti. Belki de Hrant’ýncenazesinde “Hepimiz Ermeni’yiz”diye yürüyen yüz binler sayesinde

Ermenistan ve Türkiye arasýnda res-men baþlayan normalleþmede aynýuzlaþmazlýðý üretti.

Hükümet bu koþullardan dolayýetkiye açýktýr. Eðer þimdi hükümetegerçek bir toplumsal baský uygulan-abilirse, Ergenekon davasý ile HrantDink cinayeti davasýnýn birleþtirilme-si talebiyle bir eylemlilik sürecibaþlatýlýrsa bu etkili olacaktýr.

Ergenekon çetesi ile Hrant Dinkcinayeti arasýnda bað kurulmadan,milyonlarýn Ergenekon’a karþýöfkesinin en büyük nedenlerindenbirinin Hrant’ý öldürmeleri olduðunugörmeden adalet için verilenmücadelenin kitleselleþmesimümkün deðildir. Küçük sol gru-plarý deðil, Hrant’ýn arkasýndanyürüyen çok farklý kesimleri yanyana getirebilmeliyiz.

Karamsarlýða kapýlmamak gerek.Asýl mücadele þimdi baþlýyor. DSÝP,Dink ailesinin, Hrant’ýnarkadaþlarýnýn ve Ermeni cemaatininyanýnda olmaya devam edecek.

VVoollkkaann AAkkyyýýllddýýrrýýmm

Hrant Dink cinayeti ve Ergenekondavalarý birleþtirilmeli

Dink ailesi “derin iradeye” dikkat çekti

Page 5: Sosyalist İşçi 378

sayý: 378 sosyalist iþçi 5

10 Ekim 2009 tarihindeTürkiye ile Ermenistanarasýnda bir protokol imza-

landý. Böylece birbirini görmez-den gelen iki komþu diplomatikiliþkilere baþlamak için bir adýmatmýþ oldu.

Protokol yürürlüðe girerse ikiay içinde, 1993'ten beri kapalýolan Türkiye-Ermenistan sýnýrýaçýlacak. Ekonomik, ticari,kültürel iliþkiler geliþecek.Muhtemelen iki ülke arasýndakidüþmanlýk yumuþayacak ve nor-malleþme baþlayacak. Bu þüphe-siz ki olumlu bir adým. Sýnýrýnaçýlmasý, iki komþu halk arasýn-daki kardeþliði geliþtirirken,yalýtýlmýþ ve yoksullaþtýrýlmýþErmenistan'da yaþayan milyon-larca yoksul insanýn yaþamkoþullarýný da iyileþtirecektir.Ermeni sorununun inkaredilmiþliðinin yarattýðý acýlarazalýrken normalleþme,Türkiye'de yaþayan Ermenilereyönelik ýrkçýlýðýn da ideolojiktemellerini sarsabilir.

Ancak protokolün yürürlüðegirmesi için her iki ülke parla-mentosunda da kabul edilmesigerekiyor. Türkiye tarafýnda pro-tokole karþý olanlar, ýrkçýlýk vemilliyetçilik üzerinden siyasetyapan, savaþtan ve çözümsü-zlükten beslenen faþistlerlestatükoyu korumak içinellerinden geleni yapanKemalistler ve sosyalþovenistlerdir. Biz sosyalistler,Ermenistan'la normalleþmeyiengellemek isteyenlere karþý,ýrkçýlýða ve milliyetçiliðe karþýçýkýyor ve normalleþmeçabalarýný destekliyoruz.

DDiiaassppoorraannýýnn iittiirraazzllaarrýýProtokole Ermenistan ve

Ermeni diasporasý tarafýndan daitirazlar var. CumhurbaþkanýSarkisyan, Ermenistan'da veyurtdýþý gezilerinde sýk sýkprotesto edildi. Bu itirazlarýnbaþlýca sebebi, protokolünErmeni soykýrýmýný tartýþmakiçin bir tarih komisyonu kurul-

masýný öngörüyor olmasý.Dünyada 1915 olaylarý büyükölçüde soykýrým olarak tanýn-mýþken bunun tekrar tartýþmayaaçýlmasý olasýlýðý Ermenileri haklýolarak endiþeye sevk ediyor. Bu,Türkiye'nin de soykýrýmkonusunda bir süredir savun-duðu pozisyonu andýrýyor. ZiraTürkiye, soykýrým iddialarýnýnher iki ülkenin tarihçilerindenoluþan bir komisyonda tartýþýl-masýný istiyor.

Oysa soykýrým, resmi ideolo-jinin savunucusu haline gelmiþtarihçiler tarafýndan yenidentartýþmaya açýlamayacak kadarciddi bir konudur. Bu öneri,ancak sorunun çözümünü ertele-meye neden olur. TürkiyeErmenistan'la barýþçýl iliþki kur-mak istiyorsa er ya da geç inkârpolitikasýný bir kenara býrakarakgeçmiþiyle hesaplaþmak zorun-dadýr.

2005'te düzenlenen Ermenisorunu konferansýyla baþlayantartýþma süreci, Hrant Dink'inardýndan yüz binlerce insanýn

"Hepimiz Ermeniyiz" diyerekyürümesi ve Ermenilerden ÖzürDiliyorum kampanyasýylatoplanan on binlerce imzayladevam ederek devletin inkâradayanan resmi ideolojisini sarstý.Türkiye'de barýþ isteyen bizlerses çýkarmaya devam ettiðimiztakdirde barýþ saðlanacak veErmenilerin kaygýlarý dadinecektir. Þimdi daha da yükseksesle haykýrmanýn zamanýdýr:"Yaþasýn halklarýn kardeþliði!"

MMuuhhiipp TTeezzccaann

Devlet ve medya tarafýndan öcüolarak sunulan diaspora nedir?Öncelikle þunu söyleyebilirizErmenilere özgü deðildir ve biröcü ya da canavar hiç deðildir.Diaspora Eski Yunanca'da "saçýl-ma, tohum saçma, zerrelerhalinde daðýlma" anlamýna gelenkelimedir. Bir kavim veya ulusunyaþadýðý topraklardan çýkarakbaþka ülkelere daðýlmasýna ver-ilen addýr. Sözcük hem daðýlmaeylemini hem de daðýlmýþ olarakyaþayan topluluklarý ifade eder.

Ermenistanla Azerbaycanarasýnda yaþanan ve Türkiye'ninde iliþkileri askýya almak içinbahane olarak kullandýðý DaðlýkKarabað sorununun kökeniStalin'in politikalarýna dayanýy-or.

1920 yýlýnda Ermenistan veAzerbaycan, TranskafkasyaSovyet Federasyonu'na dahiledildi. Karabað'ýn statüsünübelirlemek için SSCB'de yapýlankomite oylamasý sonucu 4'e 3oyla bölgenin Ermenistan'abýrakýlmasý kararlaþtýrýldý.Ancak dönemin Milliyetler HalkKomiseri olan Stalin, Karabað'ýnAzerbaycan'a baðlanmasýnýistiyordu. Oylama tekrarlandýve bu kez 4'e 3'le Azerbaycanbaskýn çýktý. Böylece nüfusunun%94'ü Ermenilerden oluþanDaðlýk Karabað, Azerbaycan'abaðlý özerk bölge haline getiril-di. Bu, günümüze kadar çözüle-meyecek bir sorununbaþlangýcýydý.

80'lerin sonuna kadar sorunSSCB baskýsý sayesinde hasýr altý

edilmiþken, SSCB'nin daðýlmasürecine girilmesiyle yenidenalevlendi. Karabað meclisiAzerbaycan'ýn asimilasyon poli-tikalarý nedeniyle ayrýlma veErmenistan'a baðlanma kararýaldý. Azerbaycan ise buna tepkiolarak Karabað'ýn otonom-luðunu kaldýrdýðýný iddia etti.Ardýndan yapýlan referandum-da Karabaðlýlar baðýmsýzlýktanyana oy kullandý.

Referandum, 1991'de SSCB'denayrýlan Azerbaycan tarafýndantanýnmadý ve Karabað ileAzerbaycan arasýnda savaþbaþladý. Savaþ sonucu binlerce

insan ölürken, her iki taraftan(Ermenistan ve Azerbaycan) yüzbinlerce insan göçe zorlanarakmülteci konumuna düþtü.

Bugün ise ErmenistanAzerbaycan'ýn, Azerbaycan daKarabað'ýn bir kýsmýný iþgalaltýnda tutuyor. Ýki ülkenindevlet baþkanlarý 2008'den berisorunun çözülmesi içingörüþmelere baþladý.

Türkiye nedense,Ermenistan'la iliþkilere baþlan-masýnýn ön þartý olarakErmenistan'ýn Karabað veAzerbaycan'dan çekilmesiniistiyor. Bir dýþ güç olanTürkiye'nin bu tutumu çözüm-süzlüðü körüklüyor.

Daðlýk Karabað sorunu, halk-larýn isteklerine kulak týkayarakkaðýt üzerinde yapýlan planlarýntutmadýðýnýn bir göstergesidir.Sorun, uluslarýn kendi kaderleri-ni tayin hakkýnýn tanýnmasýylaçözülebilir. Bu hak baþtan tanýn-mýþ olsa milyonlarca Ermeni veAzeri savaþ ve göçlerle baþetmek zorunda kalmazdý.

Ermenistan'la normalleþme, barýþ vetoplumsal yüzleþme için bir adým

Türkiye, Ermenistan'la olankara sýnýrýný 1993'te kapamýþtý.Buna bahane olarakAzerbaycan'la Ermenistanarasýndaki Daðlýk Karabaðsorunu gösterildiyse de esassebep Ermeni diasporasýtarafýndan Türkiye'ye 1915Ermeni soykýrýmýný tanýmasýyönünde yapýlan baskýydý.Türkiye soykýrýmýn tanýnmasýçabalarýný engellemek içinErmenistan'a yýllardýr ambargouyguluyor.

Sýnýrýn kapatýlmasý, 1991'de

SSCB'den baðýmsýzlýðýný ilanetmiþ olan genç Ermenistan içinyalýtýlmýþlýk ve yoksulluk getir-di.

Türkiye üzerinden Avrupa ilebaðlantýsý kesilen ülke,ekonomik iliþkilerini vedünyayla baðlantýsýný Rusya veÝran üzerinden geliþtirmeyeçabaladý. Türkiye veErmenistan halklarý birbirindenuzaklaþtý.

Ermeniler, akrabalarýnýn yüzyýllar boyunca yaþadýðý toprak-larý ziyaret edemez oldu.

Ermenisoykýrýmý

Kurulduðu ilk yýllardaErmeni gruplarýný dabarýndýran Ýttihat ve TerakkiPartisi, 1913'e gelindiðindehýzla Türk milliyetçiliðinekaydý ve Bab-ý Âli baskýnýdenilen darbeyle iktidarý elegeçirdikten sonraAnadolu'yu Türkleþtirmeyegiriþti.

1915'te, Ermenileri sürmeyihedefleyen tehcir (sürgün)kanunu yürürlüðe girdi.Osmanlý'nýn (Doðu Anadolubaþta olmak üzere, Bursa veTrakya gibi batý bölgeleridahil) dört bir yanýndaErmeniler önce fiþlendi,ardýndan aþama aþamasürgüne gönderildi. Sürgünegönderildikleri yer, Suriyeçöllerindeki bir toplamakampýydý. Savaþ ve çölkoþullarý, sürgündeki yüzbinlerce Ermeninin ölmesineyol açarken, Ýttihat veTerakki'nin derin devletörgütlenmesi olan Teþkilat-ýMahsusa da binlerceErmeni'yi katletti.

Yok etme politikalarýmaalesef baþarýlý oldu.1914'teki nüfus sayýmýnagöre Osmanlý'daki Ermeninüfus 1 milyon 600 bincivarýndayken, 1927'yegelindiðinde Anadolu'da100 bin Ermeni kalmýþtý.

Ermeni halký bu büyükfelaketi unutmamýþ vesoykýrým olarak tanýnmasýiçin uðraþmýþtýr. Bugün 1915olaylarý pek çok tarihçi vedevlet tarafýndan soykýrýmolarak tanýmlanýrken,Türkiye soykýrýmý inkaretmektedir.

DaðlýkKarabaðsorunu

Sýnýr neden kapalý?

EErrzziinnccaann 11991155,, EErrmmeenniilleerr zzoorrllaa ggööçç eettttiirriilliiyyoorr

Page 6: Sosyalist İşçi 378

6 sosyalist iþçi sayý: 378

Fransa'da, "Neoliberal ABAnayasasýna Hayýr" kampa-nyasýnýn kazandýðý baþarýnýnardýndan, ülkenin köklü sosyal-ist partisi Devrimci KomünistBirlik (LCR), yeni bir sol partiyitabandan kurmak üzere kendisi-ni feshetti. LCR, Fransýz iþçisýnýfýnýn 30 yýl önceki halinitemsil ediyordu, beyazlardan veAvrupalýlardan oluþan bir üyeprofili vardý. Oysa Fransa'nýnarka mahallelerinde yaþayançok yoðun bir göçmen iþçinüfusu vardý.

'AB Anayasasýna Hayýr' kam-panyasýnda bir araya gelen on

binlerce aktivistin arasýnda pekçok Senegalliye ya da Arabarastlamak mümkündü. Bu onbinlerce aktivist 2004 seçim-lerinde LCR baþkaný OlivierBesancenot için oy kullandýlar.

Ülkedeki sosyal demokratlarýnneoliberalizm ile uzlaþmýþolmalarý ve geleneksel sol parti-lerin sokakta oluþan hareketeçekici gelmekten uzun yýllarönce çýkmýþ olmalarý yeni birpartiye ihtiyaç duyulduðunuiþaret ediyordu. Bu sebeple YeniAntikapitalist Parti'nin inþasýnabaþlandý.

Bu inþa, yukarýdan aþaðýya

partilerin ve gruplarýn birleþme-si yoluyla deðil, yepyeni birsiyasi pratikle, daha önce solunhiç örgütlenememiþ olduðu böl-geler de dahil yerellerde oluþanhareketlenmelerle gerçekleþtiril-di. Ülkedeki müslümanlar iledevrimci sol ilk kez yan yanamücadele verebilecek durumageldi. Parti çok kýsa sürede 450yerelde örgütlenerek 9000 üyeyeulaþtý. Üyelerin büyük birçoðunluðu daha önce hiçbirpartiye üye olmamýþ kiþilerdenoluþuyor.

Parti Þubat ayýnda gerçek-leþtirdiði konferansýnda kapital-izmden devrimci bir kopuþ,direniþte sol birlik ve reformistgruplara mesafeli durma karar-larý aldý. NPA, leninist anlamdabir devrimci parti olarak deðilancak net bir antikapitalist pro-grama sahip. Parti, amacýný "21.yüzyýl için yeni sosyalist vedemokratik bir bakýþ açýsý yarat-mak" olarak belirlemiþ durum-da.

LCR'nin 2000-3000 üyesi vardý.

Yeni parti bu sayýyý defalarcakatlamýþ durumda. Partidemarksistlerin yaný sýra marksistolmayan pek çok aktivist debulunuyor. Parti içerisinde bazýkonularda anlaþmak hemenmümkün olmuyor. Ancakbaþkan Besancenot'nun dasöylediði gibi "Bir parti hemenbir gecede kurulamaz, bu birsüreç." Üyeler sosyal haklarýngeri alýnmasý veya milliyetçiliðekarþý tavýr alýnmasý gibi pek çoktemel konuda anlaþmýþ durum-dalar.

Yýlýn baþýnda partinin çaðrýsýy-la baþlatýlan greve iki buçukmilyon iþçi aktif olarakkatýlmýþtý. Bu yýl yapýlanAvrupa seçimlerinde ise par-tinin oyu %4,98 oranýnda kaldý.Fransa sýk sýk grevlerinyaþandýðý bir ülke, ancakülkedeki sendikal bürokrasiçoðunlukla grevlerin baþarýyaulaþmasýný engelliyor. Sendikaliderleri, tek günlük iþ býrakmaeylemlerinin ardýndan hiçbirkazaným olmadýðý halde iþçilere

ertesi gün fabrikaya dönmeleri-ni söylüyorlar.

Fransa ayný zamanda sýk sýkseçimlerin gerçekleþtiði bir ülke.Önümüzdeki sene yerel seçim-ler gerçekleþtirilecek ve partiüyeleri þimdiden bu seçim içinhazýrlýk yapmaya baþladýlar.Partide hayal kýrýklýðý deðilmücadele ruhu ön planda.

Medya, iki hafta öncekiAlmanya federal seçim-lerinin ardýndan, sol

partilerin oylarýndaki kötü duru-muna sinsice sevindi. New YorkTimes, geçen hafta "Avrupa'dabir hayalet dolaþýyor - sosyal-izmin yavaþça çöküþünün hay-aleti" demiþti. Haberin devamýn-da, "Kapitalizmin son 75 yýldakien büyük sorunlarýndan birininortasýnda, sað partilerin baþarýsý-zlýðýna raðmen, Avrupa'dakisosyalist partiler ve onlarýn solkanattan akrabalarý, bunaeþdeðer bir karþýlýk bulamadýlar.Alman seçmenler SosyalDemokrat Parti'ye (SPD) %23 oyvererek, onun 2. DünyaSavaþý'ndan beri en kötü perfor-mansýný göstermesine sebepoldular" deniyordu.

Bu analiz, seçimden zaferleçýkan Angela Merkel'inHýristiyan Demokrat Birliði(CDU) /Hýristiyan Sosyal Birliði(CSU) ittifakýnýn, 1949'dakatýldýðý ilk federal seçimlerdenberi en kötü sonucunu almasýnýgörmezden geliyordu.

Federal Cumhuriyet tarihiboyunca Almanya parlamento-sunu domine eden bu ikili, SPDve CDU/CSU, toplamda %60'ýnaltýnda oy aldýlar.

Gerçekte olan ise, merkez parti-lerin sýkýþmýþlýðý sonucu, hemsaðda hem de solda meydanagelen kutuplaþmaydý.

Bundan faydalananlar ise,%14.6 oy alan sýký neoliberal HürDemokrat Parti (FDP), %11.9 oyalan radikal solun yeni partisiSol Parti (Die Linke) ve sola çarketmeye baþladýktan sonra %10.7oy oranýna ulaþan Yeþiller'di.

Oy verme iþleminin hemen son-rasýnda seçmenler arasýnda

yapýlan bir ankete göre, SPD'ninkaybettiði oylarý en çok kendineçeken parti, 780 bin oy ile DieLinke oldu.

Ayný gün yapýlan Portekizgenel seçimlerinde de benzer birtablo ortaya çýktý. ÝktidardakiSosyalist Parti, oy oraný %36.6'yadüþünce, parlamentodaki çoðun-luðunu kaybetti.

Bundan faydalananlar arasýndaise, oy oranýný %9.9'a yükselterekparlamentodaki temsilci sayýsýnýiki katýna çýkaran ve %7.9 oyalan aþýrý stalinist KomünistParti'yi geçen Sol Blok vardý.

Bunlar gösteriyor ki, 1990'lardasosyal demokrasi ile yeni liberal-izmin evliliðinden doðan sosyalliberalizm bir kriz yaþýyor.Durumu doðru þekilde tespiteden, ilginçtir ki, savaþ yanlýsý veTony Blair destekçisi olan JohnLloyd oldu. Lloyd, geçencumartesi günü FinancialTimes'da þöyle yazýyordu:

"Bankalarla beraber solun dabatmasýnýn ironisi dikkat çekiy-ordu; ancak belki de görünürolandan daha az çeliþkiyle.Avrupa sosyal demokrasisi, özel-likle Ýþçi Partisi, piyasa ve küre-selleþme taraftarýydý"

Ekonomideki çöküþ, seçmen-leri, piyasaya sarýlan ana akýmsosyal demokrat partileri ceza-landýrmaya itti. Bu, Ýngiltere ÝþçiPartisi'nin lideri GordonBrown'ýn sorunu. Ancak solunsonunun gelmesiyle uzaktanyakýndan bir ilgisi yok. Almanyave Portekiz örneklerindegörüldüði gibi, radikal sol partil-er var olduklarý ve durumamüdahele ettikleri sürece, ortayaçýkan boþluðu doldurabiliyorlar.

Diðer taraftan, bu durum,sosyal demokrasinin dahi

sonunun geldiði anlamýnagelmiyor. Ýngiltere Ýþçi Partisi'ninYunan versiyonu olan Pasok,geçen Pazar yapýlan genel seçim-lerde zafer kazandý. Kazandý,çünkü hem Pasok liderliði krizeyanýt olarak sola kaydý hem deradikal solun koalisyonu olanSynaspismos, geçen kýþ gerçek-leþen isyan ve grev dalgasýndaölümcül hatalar yaparak saðakaydý.

Ýngiltere'de bizim sorunumuz,radikal sol bir partiye benzeyenhiçbir þeye sahip olmayýþýmýz.Henüz baþlangýç noktasýnda dahi

deðiliz. Almanya'daki Sol Partive Portekiz'deki Sol Blok gibibaþarýlý örnekler ise çok farklý biraçmazla, ana akým politikalarýhesaba katmaya baþlama aþa-masýyla karþý karþýya.

Portekiz Baþbakaný JoséSocrates, yasama hakkýnýndevamý için Sol Blok'un veKomünist Parti'nin oylarýnaihtiyaç duyabilir. Seçimlerdenhemen sonra, büyük sermaye,ondan bir merkez sol koalisy-onunu reddetmesini istedi.

Ancak böyle bir koalisyon, SolBlok için de bir tuzak olabilir.

Ýtalya örneðindeki yeni sol parti,Rifondazione Comunista, savaþyanlýsý sosyal liberal hükümetteyer alarak kendi kendini yýk-mýþtý.

Almanya'da Merkel FDP ilemerkez sað koalisyonu kuruyor.Yine de, ayný tuzak 2013'teki fed-eral seçimlerden sonra sol partiDie Linke'nin de karþýsýna çýka-bilir.

Hayýr, sol ölmedi. Ancak yaþa-masý için, kendi tarihinden dersalmasý gerekiyor.

AAlleexx CCaalllliinniiccooss

Avrupa'daki kutuplaþmasol oylarý artýrdý

FRANSA

Nouve PartiAnticapitaliste

Page 7: Sosyalist İşçi 378

sayý: 378 sosyalist iþçi 7

Geçtiðimiz Eylül ayýndaPortekiz'de yapýlan seçiminsonuçlarý ülkede pek çok þeyinkökten deðiþtiðini gösteriyor-du. Ülkenin neoliberalizmlebarýþmýþ iktidar partisi olanSosyalist Parti 1991'den berialdýðý en düþük oy oranýný(%36,5) almaktayken, onanazaran çok daha genç ve çokdaha radikal bir parti olan SolBlok önlenemez bir biçimde oyoranlarýný arttýrýyordu.

Portekiz'de Sol Blok, 1999yýlýnda bir Troçkist, birMarksist-Leninist partinin,Portekiz Komünist Parti'sindenkopan bir grup ile birleþmesiile kurulmuþtu. Ancak oluþu-ma asýl gücünü veren unsurlar,daha önce hiçbir siyasi partiyeüye olmamýþ bireylerinkatýlýmýydý.

Parti ilk kez katýldýðý 1999seçimlerinde %2 oy almýþtý.2002 yýlýnda oylarýný %3'e yük-seltti. 2005 yýlýnda ise oylarýný%6,5'e çýkartarak parlamentoya8 milletvekili soktu. Bu vekil-lerin yarýsý kadýndý ve böylesibir temsil eþitliði Portekiz tari-hinde ilk defa yaþanan birolaydý. Bu yýlki seçimlerde iseparti oylarýný %9,85'e yükselttive 16 milletvekiline sahip oldu.Böylece Komünist Parti'yi degeride býraktý. Elbette bu baþarýiþçi sýnýfýyla ve toplumsalmuhalefetle kurulan güçlüiliþkiler ve net bir antikapitalistprogramýn sonucu idi.

Baþlangýçta parti öncekiörgütlerin genç aktivist-lerinden ibaretti. Ancak Blok'ueski partilerin basit bir ittifaký-na dönüþmekten kurtarmakbüyük önem taþýyordu. Amaçyeni insanlarýn politik harekete

katýlmalarýný saðlamaktý. Kýsazaman içerisinde parti sosyalhareketlerde aktif olarakçalýþan binlerce gencin ilgisiniçekmeye baþladý.

Parti, iþçi sýnýfýnýn desteðinihýzla kazandý. Örneðin par-tinin, iþçilerin yoðunluklaikame ettiði Porto'da düzen-lediði bir toplantýda, 1000 kiþi-lik konferans salonu dolmuþtu.Buna raðmen hala dýþarýdabekleyen ve içeri giremeyenyüzlerce iþçi vardý.

Portekiz kadýn haklarýkonusunda oldukça gerikalmýþ bir ülkedir.

Örneðin 2007 yýlýna kadarkürtaj hâlâ yasadýþýydý. 1998'tebu konuda yapýlan referan-dumda kürtajýn yasallaþmasýsað partilerin büyük kamuoyubaskýsý sonucu %1 oy farký ileengellenmiþti. Ancak 2007'detekrarlanan referandumdaBlok büyük bir kampanyayürüttü ve kürtaj serbestbýrakýldý.

Partinin her kesimden üyelerivar, emekliler, öðrenciler, iþçil-er, göçmenler… Parti Brezilyalýve Senegalli göçmen iþçilerarasýnda da oldukça popüler.

Blok, ülkede ev içi þiddetekarþý ilk yasa tasarýsýný ortayakoydu ve mecliste kabuledilmesini saðladý.

Blok ayrýca, hem parlamento-da hem de sokaklarda insanhaklarý, vatandaþlarýn ýrkçýlýk-tan, ayrýmcýlýktan ve yabancýdüþmanlýðýndan korunmasý,eþcinsel evliliðinin yasallaþ-masý, iþçilerin iþ güvenlik-lerinin saðlanmasý, ülkedekiboða güreþlerinin yasaklan-masý gibi konularda önemliçalýþmalar yapýyor.

DDiiee LLiinnkkee’’nniinn sseeççiimm kkaammppaa-nnyyaassýýnnýýnn bbuu kkaaddaarr bbaaþþaarrýýllýýoollmmaassýýnnýý ssaaððllaayyaann nneeyyddii?? HHaannggiikkoonnuullaarrýýnn üüzzeerriinnddee dduurrdduunnuuzz??

Geçtiðimiz on yol boyuncaAlmanya; refah devletimizeyönelik saldýrýlarda bulunanhükümetlerin elindeydi. ÖnceÝngiltere’deki Ýþçi Partisi’ne ben-zeyen SPD’nin ve Yeþillerinkoalisyonu, sonraysa SPD vemuhafazakâr CDU’nun ittifaký.Ýki hükümet de kamu harca-malarýnda büyük kesintiler yap-mak konusunda uzlaþtý. DieLinke iþsizlik yardýmýndayapýlan kesintilere ve emeklilikyaþýnýn 67’ye çýkarýlmasýnabaþýndan beri karþý çýktý.Kampanyamýzýn merkezinesosyal adalet konusunu koy-duk. Bu mesaj, krizin bedelininkendilerine ödetileceðindenkorkan milyonlarca insaný etk-iledi.

AAffggaanniissttaann ssoorruunnuu kkaammppaa-nnyyaannýýzz iiççiinn nnee kkaaddaarr öönneemmlliiyyddii??

Çok. Die Linke Alman asker-lerin Afganistan’dan çekilmesiiçin güçlü bir kampanya yürüt-tü- ve böyle bir tutum alan tekparti. Alman halkýnýn %69’ununaskerlerin geri dönmesiniistemesine raðmen Yeþiller veSPD, ayný sað partiler gibi iþgalisürdürmek istiyor. Büyük par-tiler Afganistan’ýn seçimlerdegündeme gelmemesineçalýþtýlar. Ama Eylül ayýndaAlman bir subay KuzeyAfganistan’daki Kunduzþehrindeki petrol tankerlerinebir hava saldýrýsý yapýlmasýnýemredip saldýrýda çok sayýdasivilin ölmesine neden olduktansonra bunu yapmalarýnýn biryolu kalmadý. Pek çok insanAlman ordusununAfganistan’da olmasýnýn teknedeninin okullar yapmak ve

kadýnlarýn özgürlüðünü savun-mak olduðu iddiasýný reddetti.Mevcut düzen Die Linke’ninsavaþ karþýtý tavrýný gevþetmesiyönünde hala muazzam birbaský yapýyor.

SSeeççiimmddeenn ssoonnrraa DDiiee LLiinnkkee’’nniinnöönnüünnddee dduurraann aannaa ggöörreevvlleerrnneelleerr??

Herkes biliyor ki, yenihükümet kamu harcamalarýnýyeniden büyük miktarlarda kýs-mak istiyor, bu yüzden öncelik-lerimizden biri bu planlara karþýdireniþin örgütlenmesineyardým etmek. Ama aynýzamanda patronlardan gelensaldýrýlarla da karþýlaþacaðýz.Onlar hükümet ile seçimlerdenönce bir anlaþma yaparaksonuçlar açýklanýncaya kadarkitlesel iþten çýkarmalar açýkla-madýlar. Þimdiyse, binlerceiþçiyi iþten çýkarmaya çalýþacak-larýný tahmin ediyoruz. DieLinke onlarý durdurmak içinyapýlan kampanyalarýnmerkezinde yer alacak.Mümkün olan en büyükdireniþi organize edebilmekiçin, sendikalarýn ve demokratikkitle örgütlerinin bir arayagelmesine yardým ediyoruz.

DDiiee LLiinnkkee mmiilllleettvveekkiilllleerrii,, ddiiððeerrppaarrttiilleerrddeekkiilleerrddeenn ffaarrkkllýý oolldduukk-llaarrýýnnýý nnaassýýll ggöösstteerriiyyoorr??

Biz, direniþi inþa etmeninsavaþa karþý mücadelede vesosyal deðiþimin saðlanmasýndaanahtar öneme sahip olduðunuvurguluyoruz. Yani yetkimizikampanyalarýn örgütlenmesineyardým etmek için kullanýyoruz.Seçim bölgem olan Hesse’desendikalardan iþçi temsilci-leriyle kampanyacýlarý bir arayagetirdiðimiz bir toplantý yaptýk.Farklý fabrikalardan iþçileri,iþleri için savaþmak için nasýl biraraya getireceðimizi tartýþtýk.Bizim adaylarýmýza oy ver-menin önemli olduðunu, ancakiþçilerin parlemontodan birçözüm beklemeden ekonomikkrize karþý örgütlenmesi gerek-tiðini sürekli vurguluyoruz.

GGeelleecceekkttee DDiiee LLiinnkkee’’nniinnkkaarrþþýýllaaþþaabbiilleecceeððii tteehhlliikkeelleerr vvaarrmmýý??

Evet. Þimdi SPD meclistekimuhalefete katýlmýþken, hemonlar hem de Yeþiller daha solbir imaj benimseyip DieLinke’nin tabanýndan destekbulmaya çalýþýyorlar. Her nekadar iktidardayken ayný poli-tikalarý sürdürmüþ olsalar da,bu iki parti þimdi hükümetinAfganistan politikasýný eleþtirm-eye hazýr. Die Linke hükümetekarþý olan muhalefetinin keskin-liðini saðlama almak zorunda.Parlamentoda, her zaman bit-mek bilmez komisyonlara dalýp,can alýcý konularda taviz vermeriski vardýr. Die Linke, savaþ vesosyal adalet sorunlarýnýnarkasýnda sýkýca duran aktivist-lerin partisi olacaðý sözünügerçekleþtireceðini gösterdi.Bunu yapmazsak bize oy veren-lerin bize yabancýlaþmasýnaneden oluruz.

PORTEKÝZ

Bloco deEsquerda (Sol Blok)

‘Savaþ ve sosyal adalet aktivistlerinpartisi olmalýyýz’Radikal sol parti Die Linke Almanya’da yapýlan son seçimlerdebüyük bir atýlým yaptý. Yeni milletvekili Christine BuchholzSosyalist Ýþçi’ye konuþtu.

Kriz içindeki Avrupaekonomisinin kalbbi olanAlmanya’da radikal solggüçleniyor

Page 8: Sosyalist İşçi 378

300 bin çocuk asker!

"Sana silah veriyorlar vesen en iyi arkadaþýnýöldürmek zorunda kalýyor-sun. Bunu sanagüvenebilmek için yaptýrýy-orlar. Eðer arkadaþýnýöldürmezsen, arkadaþýnýnseni öldürmesini istiyorlar.Yapmak zorundasýn yoksasen ölürsün. Bu yüzdenkaçtým. Daha fazla dayana-mazdým." 7 yaþýndaparamiliter bir grubakatýlan daha sonra kaçýpsokakta yaþamayabaþlayan bir çocuk.

Dünya genelinde çocukasker sayýsýnýn net olarakbilinmemesine raðmen,UNICEF'in verielerine göreDünyada yaklaþýk 300.000çocuk asker bulunmaktadýr.Çocuk asker sorununun envahim olduðu yer Afrika.Yaklaþýk 100.000 çocukaskerin bulunduðuAfrika'nýn bazý böl-gelerindeki çocuk asker-lerin yaþ ortalamasý dokuz.Bununla beraber birçokAsya ülkesinde, LatinAmerika'nýn bir kýsmýnda,Avrupa'da ve Ortadoðu'dada çocuk askerler kullanýl-maktadýr.

Çocuk askerlerin çoðun-luðu deðiþik silahlý politikgruplara dahil edilmekte-dir. Bunlar, hükümete baðlýparamiliter gruplar ve çatýþ-malarýn yoðun olarakgörüldüðü bölgelerdekikendini koruma birim-leridir. Diðer silahlý gruplarda hükümet karþýtý, etnikya da inanç temelli veyadiðer gruplara karþý toprak-larý ve kaynaklarý savunmakiçin savaþan gruplardýr.

Dünyadaki çocuk asker-lerin çok büyük bir kýsmýzorla askerleþtiriliyorlar.Kayýtlara "gönüllü" olarakgeçen çocuklar da baþkaalternatifleri olmadýðý içinasker olmayý "seçiyorlar".

Çocuk askerlere sýklýklazalimce davranýlýyor vehata yaptýklarýnda veyafirar ettiklerinde cezalarçok aðýr oluyor. Birçokülkede esir alýnmýþ, kaçmýþveya teslim olmuþ çocukaskerler kötü muamele,iþkence ve hatta ölümlekarþý karþýya kalýyorlar.Ayrýca pek çok çocuk askertacizlere ve tecavüzleremaruz kalýyor.

Savaþta yaralanma veyaölme riskinin yaný sýraçocuk askerler, askeriyaþamýn sertliklerindenorantýsýz ölçüde zarargörüyorlar. Yetersiz beslen-me, solunum ve derihastalýklarý ve diðer rahat-sýzlýklar çok yaygýn. Çocukaskerler ek olarak alkol veuyuþturucu baðýmlýsý olma(genellike çocuklarý askerealmak veya þiddet kullan-malarý için duyarsýzlaþtýr-mak için kullanýlýyor),HIV/AIDS dahil zührevihastalýklar ve istenmeyengebelik riskine de sahipler.Görsel ve iþitsel rahatsýzlýk-lar da mayýn yaralan-malarýnýn bir parçasý.

DSiP’e üye ol!devrimci

sosyalistlere

güç ver

8 sosyalist iþçi sayý: 378

ssoossyyaalliisstt iissccii Barýþta ýsrar

Ceylan Önkol vahþice öldürüldü. Her bulduk-larý fýrsatta ellerinde havan toplarýyla brifingverenler sus pus.

Kürt açýlýmýna þiddetle karþý çýkanlar sus pus."Bölünüyoruz" yaygarasýný kopartanlar sus

pus.Barýþtan korkanlar, her demokratik hamleyi

ezilenlerin mücadelesine deðil de ABD'nin plan-larýna baðlayanlar sus pus.

Oysa þimdi konuþmalarýnýn zamanýdýr! Þimdi,cesareti olanlar Ceylan'ýn ölümüyle ilgili, Kürtsorunuyla ilgili açýklama yapmalýlar.

Ama yapamazlar! Yapamayacaklar!Susacaklar!

Ceylan ilk deðil. Vahþice öldürülen ilk çocukdeðil.

Ceylan'ýn ölümüyle ilgili rapor gibi raporlarlada defalarca karþýlaþtýk. Kirli savaþ, binlerceCeylan olayý demek. Kirli savaþ, Ceylan'la ilgilihazýrlanan rapor gibi binlerce rapor demek. Buraporlara, bu ölümlere raðmen Kürt halký barýþkararlýlýðýndan geri adým atmýyor.

Görülmesi gereken en önemli tutum bu tutum-dur. Kürt halkýnýn barýþ konusundaki karar-lýlýðýdýr.

Kürt sorununda atýlan adýmlarýn hangi gerçektoplumsal dinamiklere baðlý olduðunu göre-meyenler, çocuklarý hapseden, öldüren,olaðanüstü hal yasalarýyla bir halký canýndanbezdiren sistematik devlet baskýsýnýn tüm þidde-tine raðmen Kürt halkýnýn yenilmediðinigöremiyorlar. Kürt açýlýmý, ayný zamanda Türkegemen sýnýfýnýn savaþý kazanamayacaðýnýn dailanýdýr. Savaþý kazanamayacaklarýný ilan ettiler.Kitlesel soykýrým taktikleri mi uygulayacaklar?On binlerce faili meçhul cinayet daha mý iþleye-cekler? Kirli savaþ ekonomisini sonsuza kadarmý devam ettirebilecekler?

29 Mart yerel seçimlerinde DTP'nin aldýðýoylar, Kürt halkýnýn savaþ politikalarýna boyuneðmeyeceðini bir kez daha gösterdi. Kürt halkýbir milim dahi geri adým atmadý. 2007 yýlýndamilletvekillerini meclise gönderdi. 2009 yýlýndabelediyelerine sahip çýktý. Þimdi ayný kararlýlýklabarýþ sürecine sahip çýkýyor. Çünkü Ceylan'ýnölümünden duyduklarý öfke, cinayetlerin dur-masýnýn, Ceylanlarýn katillerinin yargýlan-masýnýn yolunun barýþ sürecinin Kürt halkýlehine sürmesinden geçtiðini biliyorlar.

Kürt halký sadece savaþanlara deðil, tümbatýya ellerini uzattý. Bekliyor. Somut adýmlaratýlmasýný bekliyor.

Þimdi sýra batýda iþçilerde, emekçilerde,sosyalistlerde, demokrasiyi savunanlarda. Bu eligüçlendirip güçlendirmeyeceðimize karar vere-ceðiz. Açýlým sürecinin geleceði hakkýnda zaratmayý, kehanetlerde bulunmayý bir kenarabýrakmak ve Kürt halkýyla dayanýþmak içinyarýný bekleme lüksümüz yok. Ýþçi sýnýfýnýn dayok Kürt halkýnýn da.

Türk egemen sýnýfýný sýkýþtýrmak zorundayýz.Barýþ sürecinden Kürt halkýnýn en büyükkazanýmla çýkmasýný saðlamak için mücadeleetmek zorundayýz. Kamu çalýþanlarýnýn Kasýmayýnda örgütleyeceði grev hareketi bu yüzdençok önemli. Emek hareketinin her bir direniþi vebu direniþlerin büyümesi, yaygýnlaþmasý içinverilecek mücadele bu yüzden çok önemli.Krizin faturasýný patronlara ödetmek içinörgütlenen yaygýn bir emek hareketi, Kürthalkýnýn en güçlü müttefiki olacaktýr.

Ordunun siyaset üzerindeki aðýrlýðýný kaldýr-mak zorundayýz. Ergenekon davasýnýn en derin-lere kadar ilerlemesi için verilecek mücadele buyüzden çok önemli. Suikastlarý, darbeci miting-leri, yer altý cephaneleri, cinayetleri, kirli par-alarý ve kontrgerilla faaliyetleriyle derin devletidaðýtmak için verilecek mücadele tek bir günbile ertelenemez, geri plana atýlamaz.

Kürt halkýyla ittifak yapan, Kürt halkýnýnkazanmasýnýn, iþçi sýnýfýnýn kazanmasýolduðunu bilen, sokakta örgütlenen, çocuklaröldürüldüðünde yeri göðü inleterek hesap sora-cak olan, kendi ayaklarý üzerinde duran, emeðinsesi olmayý da aktivizmin sözcüsü olmayý daayný anda baþarabilen kitlesel bir sol partininörgütlenmesi bu yüzden çok önemli.

DSÝP'te örgütlenen sosyalistler, önümüzdekidönemde bu yönde ellerinden geleni yapmayadevam edecekler.

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan w

ww

.dsi

p.or

g.tr

Dünyanýn her yerinde,"suç" iþlemektenbaþka hiçbir fýrsatýn

sunulmadýðý çocuklar "suç"iþledikleri için cezalandýrýlýy-orlar. Dünya'daki toplam tut-sak çocuk sayýsý belli deðilfakat veriler yüz binlerceolduklarýný gösteriyor.Tutuklu yargýlanmakta olanve hapis cezasýna çarptýrýlmýþbu çocuklar hapishanelerdebüyüyor. "Suç"larý ekseriyetlehýrsýzlýk ve cinayet. Cinayetsuçlarýnýn büyük bir kýsmý dazaten hýrsýzlýk sýrasýndaiþleniyor.

Çocuklarýný mahkum edenülkeler arasýnda ABD veÝngiltere gibi "geliþmiþ" ülkel-er yarýþý önde götürüyor.Hapishanelerinde on binlerceçocuða ceza çektiren ABD'de,suç iþlediði sýrada çocuk olanve þu anda müebbet hapiscezasýný çekmekte olan ikibinden fazla insan var. Bu,çocuklara verilen cezalarýn"ýslah etme" maksadýyla ver-ilmediðinin en açýk ispatý.Kaldý ki hapis cezasýnýnçocuklarý ýslah edebileceði,vicdan sahibi olmaktangeçtik, biraz aklý olan hiçkim-senin savunabileceði bir þeydeðil. Bazý kiþilerin savun-duðu, hapishane cezalarýnýnyeni suçlar için caydýrýcý ola-caðý iddiasý da gerçekliktençok uzak. Aç, yoksul ve haya-ta baðlanacak hiçbir fýrsatýolmayan çocuklarý hangi ceza

hýrsýzlýktan alýkoyabilir ki?

""SSaavvaaþþ ssuuççlluussuu""ççooccuukkllaarr

Savaþlarýn yaþandýðý bölgel-erde ayrýca "savaþ suçundan"mahkum edilen çok sayýdaçocuk var. Dünyadaki tümmahkum çocuklar için geçerliolan iþkence, taciz gibi riskler"savaþ suçlusu" çocuklar içinçok daha ciddi. ÖzellikleIrak'ta ABD askerleri tarafýn-dan tutsak edilen Iraklýçocuklar ve Ýsrail hapis-hanelerinde tutulan Filistinliçocuklar aðýr iþkencelere, taci-zlere ve tecavüzlere maruzkalýyorlar.

TTüürrkkiiyyee vvee hhaappsseettttiiððiiKKüürrtt ççooccuukkllaarr

Dünyanýn diðer böl-gelerindeki gibi çok sayýdaçocuðunu çeþitli sebeplerlemahkum eden Türkiye özel-likle son yýllarda, polislere taþattýðý gerekçesiyle tutukluyargýladýðý ve hapis cezasýnamahkum ettiði yüzlerce Kürtçocuk sebebiyle dünya gün-deminde.

Onlarca yýldýr savaþýnhüküm sürdüðü topraklarda;sürekli bombalarýn patladýðý,her gün ordunun jetlerininalçak uçuþlarla binalarý sal-ladýðý, onbinlerce kiþininsavaþ sýrasýnda öldüðü vebinlerce kiþinin "göz altýnda"kaybolduðu topraklarda

çocuklardan uslu usluokullarýna gitmelerini istiyordevlet. Oysa onlar direniyor-lar. Týpký daðda öldürülenbabalarýndan gördükleri gibi,"göz altýnda kaybolup"kemikleri asit kuyularýndançýkan aðabeylerindenöðrendikleri gibi, yüzlerceaskerin tecavüzüne maruzkalan ablalarýndan (Radikal,13.10.2003) gördükleri gibidireniyorlar. Direniyorlar,týpký büyüklerindenöðrendikleri gibi ve sokaklar-da polislere taþ atýyorlar.

Ve devlet; Mc Donalds'abomba atan Yasin Hayal'itutuksuz yargýlayan (YasinHayal tutuksuz yargýlandýðýsýrada Hrant Dinköldürülmüþtü.) devlet, gös-tericilere ateþ açýp AbdullahAyan isimli göstericininölümüne sebep olan çavuþuberaat ettiren(http://www.ntv.com.tr/id/25002601/) devlet, Kürtillerinde polise taþ attýklarýsebebiyle ya da sadece barýþiþareti yaptýklarý sebebiyle"Terör örgütüne mensupolmak" suçundan yüzlerceçocuðu onlarca yýllýk hapiscezalarýna çarptýrýyor. Herkonuda olduðu gibi devlet,konu adalet olduðunda daTürklere baþka Kürtlerebaþka davranýyor.

BBuurraakk DDeemmiirr

Çocuklarý sevmeyen bir düzen

Hapishaneler çocuk dolu

Page 9: Sosyalist İşçi 378

Fidel Castro, 2008 yýlýnýnbaþlarýnda Küba baþkanlýðýn-dan ayrýldýðýnda, Geçtiðimiz

yüzyýlda Latin Amerikasiyasetinde en önemli ve nüfuzsahibi kiþilerden biri olarak tarihegeçmiþti. Yaklaþýk 50 sene boyun-ca ABD'nin ekonomik ambargosu-nun altýnda Küba'daki rejimiyaþatmayý baþardý.

Milyonlarca Latin Amerikalý için,Küba kýtadaki emperyalizme karþýdireniþin sembolü haline geldi.Soðuk Savaþ döneminden SovyetBloðunun 1990lardaki çözülüþünedek Rusya ile birlik olan ülkeler-den birisi olduðundan, Küba aynýzamanda baþka bir þeyin dahasembolü.

Bu ayný zamanda Castro'nunbaþkanlýktan çekilmesinin nedenönemli olduðunu da gösteriyor.Castro baþkanlýktan çekildiðindeyapýlan tartýþmalar ülkenin politikve ekonomik tavrýný sürdürüpsürdürmeyeceði üzerine idi. Uzunyýllar boyunca Küba, kendilerinesosyalist diyen çevrelerce büyüksaygý gördü. Ancak ülkeninsosyalist olup olmadýðý tartýþmayaaçýk bir mevzudur.

GGeerriillllaa hhaarreekkeettiiCastro siyasete bir sosyalist

olarak baþlamamýþtý; ulusalcý halkgeleneðinden geliyordu veOrtodoxo partisinin bir üyesiydi.Partinin genç üyeleri 1940 ve50lerde ABD destekli mafyatikdiktatör General Batista'ya karþýgittikçe radikalleþiyorlardý.

Bu gençlerin bazýlarý silahlandý.Fidel de 1953'te ülkenin en büyükikinci kenti olan Santiago'daki biraskeri karakolluða yapýlan ümitsizve baþarýsýz bir saldýrýda liderlikyapmýþtý. Batista'ya karþý çýkantüm hareketler gibi onun liderlikettiði 26 Temmuz Hareketi devahþice bastýrýldý. Fidel savunmaolarak oldukça heyecan verici birkonuþma yapmýþtý ancak bukonuþma onu önce hapse girmekardýndan da Meksika'ya sürgünegönderilmekten kurtaramadý.

Sürgünün ardýndan 1956 yýlýndaArjantinli doktor Ernesto "Che"Guevara'nýn da katýlýmýyla çok azsayýda kiþi ile birlikte Küba'nýn eþibenzeri görülmemiþ 'istilasýna'baþladýlar.

Gerilla güçleri daðlarý ele geçir-miþlerdi, bu esnada 26 Temmuzhareketi þehirlerde diktatörlüðekarþý sabotajlar, suikastlar ve halkarasýnda propaganda yaparakmücadele ediyordu.

Þehirledeki yoðun baský sebe-biyle hareket gitgide daðlardakigerilla hareketine yönelmeyebaþladý. Castro ve Guevera bilinçliolarak gerilla hareketine yoðun-laþtýlar ve kýsa zamanda anti-Batista hareketlerinde baskýn birgüç haline geldiler.

1958 yýlý biterken, Batistatoplumdaki desteðini git gidekaybediyordu. ABD'li destekçileripaniðe girdiler ve destekleriniçektiler, onu yalnýz býraktýlar.Diktatör halkýn desteðini öyle birkaybetmiþti ki, gerillalar daðlar-dan inip de þehirleri kuþattýklarýn-da Kübalý askerler karþý koy-madýlar bile.

1 Ocak 1959'da Batista ülkeyiterk etti. Castro'nun birlikleriülkenin baþkenti Habana'ya girdil-

er, zafer gerilla stratejisininbaþarýsýndan deðil, doðru zaman-da doðru yerde olmanýn getirdiðiþanstan kaynaklanýyordu, bununbir kanýtý ayný stratejiyi kullan-maya çalýþan baþka devrimcilerinsonlarýnýn hiç de Guevara veCastro gibi olmamasýdýr.

KKýýzzýýll ddeeððiill yyeeþþiillO günlerde Castro, komünist

olmadýklarýný, devrimin rengininsosyalizmin kýzýlý deðil ancak ger-illa üniformalarýnýn petrol yeþiliolduðunu söylüyordu. Fidel'iRusya'nýn kollarýna atan ABDemperyalizminin baskýsý oldu.

Küba'da isyancý birliklere veaþaðýdan yukarýya örülen yenidevlet modeline müthiþ bir halkdesteði vardý. Ancak 26 Temmuzhareketi ihtiyatlýydý, köylülerinarazilerine el koydular ve iþçisendikalarýna sýký bir denetimuyguladýlar.

Halkýn devleti olmaktan ziyade,halk için devlet haline gelmiþlerdi.Politik iktidar 26 Temmuz hareke-tinin elinde kalmaya devam etti,hareket askeri bir güç olarakörgütlenmiþ olduðundan sýký birdisiplin ve hiyerarþi içerisindeiþliyordu ve böyle de kaldý.

Bu esnada sýradan Kübalýlar1959 devriminde yer almýyorlardý,yine de ilk yýllarda onlar içindevrim pek çok kazaným demekti:saðlýk hakký, okur yazarlýkta artýþ,eðitim ve iþsizliðin ortadan kalk-masý…

Ancak tüm bu reformlarMiami'ye kaçmýþ Küba'lý zenginleriçin çok fazlaydý, onlar ABD asker-lerinin Castro'yu devireceðineinanýyorlardý. Böylece bir süreMiami'de saklanýp sonra ülkeyegeri dönecek ve kaldýklarý yerdendevam edeceklerdi.

Baþlarda Küba'nýn yeni rejiminitanýdýðýný açýklayan ABDhükümeti, hýzla fikrini deðiþtirdi.ABD Batista'nýn gitmesineüzülmüyordu, ancak yakýnlarýnda-ki bir ülkenin kapitalizmin ilgileri-ni hasara uðratmasýnadayanamýyordu. Castro rejiminidevirmeye karar verdiler.

ABD'li þirketler Küba yaðlarýnýrefine etmeyi reddettiler. Hepsidevlet ve ardýndan Kübalý þir-ketlerce satýn alýndý.

CIA tarafýndan fonlanan DomuzKörfezinin iþgali, 1961 yýlýndapüskürtüldü ve sadece Castrohükümetinin halk desteðini arttýr-maya yaradý. Bu olayýn ardýndanABDli þirketlerin uyguladýðýboykot tam bir ambargoyadönüþtü, o zamandan beri dedevam ediyor.

SSooððuukk SSaavvaaþþCastro'nun bundan sonra yaptýk-

larý, Soðuk Savaþ dönemindemantýklý bir liderin yapmasýgereken þeydi, bir süper güçtarafýndan düþman bellenmiþti, oda diðer süper güce sýrtýný dayadý,yani Stalin Rusya'sýna. Bu sebepleCastro kendisinin, yaptýklarýdevrimin ve ülkesinin komünistolduðunu ilan etti.

Rusya Castro'nun bu açýlýmýnýmemnuniyetle kabul etti, Küba'ya"baðlýlýk" elbette kendi çýkarlarýiçindi, zira ABD'ye bu kadar yakýnbir üssünün olmasý iþe yarar ola-caktý. Ancak Küba'nýn veRusya'nýn çýkarlarý uyuþmadýðýndaKüba görmezden gelinecekti. 1962yýlýnda Rusya ve ABD'nin arasýn-daki gerginlik týrmandýðýndameþhur Küba Füze Krizi yaþandý.

Castro ve arkadaþlarý arasýndailk yýllarda Küba'nýn ekonomisininnasýl yönetileceði konusunda birayrým vardý. Ancak bu ayrým1960'larda sona erdi. ABD'ye olanekonomik baðýmlýlýðýný bir devrim-le sona erdirmiþ olan Küba, o yýl-dan sonra Rusya ve uydularýnaekonomik olarak baðlandý.

Ekonomi basit bir þekilde iþleye-cekti: tüm ithalat malzemelerikarþýsýnda þeker ihracatý. Kübakýsa zamanda Rusya'nýn biruydusuna dönüþtü, hattaAfrika'da Rusya için savaþlaryürüttü ve baþarýya ulaþtýðý daoldu.

Tabii Komünist tek partili hayatRusya'dakinin bir benzeriniKüba'da oluþturuyordu, bu benz-erlik parti yöneticilerinin halktan

çok daha lüks bir hayat sürmeleri-ni de içeriyordu elbette.

Yine de sýradan Kübalýlar hâlâCastro rejimini sahipleniyor vedestekliyorlardý, çünkü Castro'yu1960larýn baþýndaki kazaným vediktatörlükten kurtuluþun bir sem-bolü olarak görmeyi sürdürüyor-lardý.

Sovyetler Birliðinin 1991'dekiyýkýlýþýnýn ardýndan Küba politikve ekonomik bir krize sürüklendi.Kübalýlar dünya pazarýndankoparýlmýþ olmanýn yarattýðý yok-sulluk ve sefaleti yaþamak zorun-da kaldýlar.

Bazý sektörler hýzla büyüdüler,özellikle turizm büyüyor, bazýKübalýlara döviz kazandýrarak zen-gin ve fakir uçurumu yaratýyordu.Sosyal eþitsizlik ortaya çýktý vepek çok kiþinin yaþam standartlarýbüyük ölçüde düþtü. BugünküKüba sosyalist bir cennet deðil,kara paranýn, turizmle beraberyaygýnlaþan fahiþeliðin merkezihalinde.

KKüübbaa vvee SSoossyyaalliizzmmSosyalistler bugün Küba'yý ABD

emperyalizmine karþý savun-malýlar, ancak ülkenin sosyalistbir karaktere sahip olmadýðýnýsöylemek þartý ile.

Küba'daki gibi rejimler yukarý-dan aþaðýya bazý reformlargerçekleþtirebilirler elbette, ancaktek baþlarýna dünyadaki kapitalistsisteme baþkaldýramazlar ya daaþaðýdan sosyalizmi gerçekleþtire-mezler. Bu ancak kendi kaderleri-ni belirlemek üzere hareketegeçen sýradan insanlarýn yýðýnsalhareketi ile mümkün olabilecekbir þeydir.

Öte yandan, tüm krizlere veçeliþkilere raðmen, Castro'nunrejimi hayatta kalmayý baþardý.Bunda þüphesiz rejimin otoriteryaný oldukça etkili, yine de burejimin dayanýklýlýðýný küçümse-meyi gerektirmiyor.

Bu dayanýklýlýkta Castro'nundahice yarattýðý milliyetçi gururhissi önemli bir sebep; Kübalýlaronlara düþmanlýk güden devasaABD'ye dayanýyor olmakla onurduyuyorlar.

Yine de artýk ülkede -bireyselveya küçük boyutlarda da olsa-kendilerine ne yapmalarýnýsöyleyen hiyerarþik bir rejiminvarolmasýndan rahatsýzlýk duyankesimler ortaya çýkýyor.

Castro'nun Küba'sý bir paradoks.Sömürgecilikten kurtulan bir ufakada ülkesinin bütün dünyadakiserbest ticaret sisteminedirenebilmesi imkansýz gibigözüküyor. Kitlelerin hareketi ileolmasa da kitlelerin desteði ilegerçekleþen devrim, otoriter vehiyerarþik bir yönetimi iktidarataþýyor.

Küba'nýn bugünkü yöneticileri1990'lardaki ekonomik deðiþimiyaþayan insanlar, kimileri Çin ilebaðlar kurmayý savunurken kimi-leri dönüp Avrupa'ya bakýyorlar.Bir baþka strateji ise Brezilya veyaArjantin gibi Latin Amerikalýekonomilerle ortaklaþmak.

Küba, Latin Amerikalýlar için hâlâbaðýmsýzlýðýn ve egemenliðinsembolü. Acaba Fidel Castroolmadan bu sembol daha nekadar yaþayabilecek…

DDeerrlleeyyeenn:: BBeerrkk EEffee AAllttýýnnaall

sayý: 378 sosyalist iþçi 9

EEnn bbaassiitt hhââlliiyyllee eemmeekk;;iinnssaannýýnn ddooððaayyaa kkaarrþþýý vveerrddiiððiihhaayyaattttaa kkaallmmaa mmüüccaaddeelleessiinnddeeuuyygguullaaddýýððýý hheerr ttüürr ddüüþþüünnsseellvvee bbeeddeennsseell ffaaaalliiyyeettttiirr..Ýnsanýn, doðadaki tüm can-lýlar gibi ilk çabasý hayattakalma çabasýdýr. Ýnsan, hay-atýna devam edebilmek içinüretim yapmasý ve bu üreti-mi önceden tasarlayabilmeyeteneðine sahip olmasý nok-tasýnda diðer canlýlardanayrýlýr. Bu sebeple, insanýndoðayla mücadelesi aslýndadoðayý denetim altýna almamücadelesidir. Marx, emeðiher þeyden önce hem insanýnhem de doðanýn katýldýðý veinsanýn kendisi ile doðaarasýndaki maddi tepkimeleriistediði biçimde baþlattýðý,düzenlediði ve denetlediðibir süreç olarak taným-lamýþtýr.

Ýnsanýn, doðaya karþý ver-mek zorunda olduðu ve var-lýðýný devam ettirmenintemel koþulu olan emek,sýnýflý toplumlarýn ortayaçýkýþý ile birlikte farklýlaþ-maya baþlamýþtýr. Ýnsanlarýn,üretim sürecinde kurduklarýiliþkiler ürettikleri araçlarýnve bir üretim aracý hâlinegelen topraðýn mülkedinilmesi ile birlikte eþitsizbir iliþki ortaya çýkarmýþtýr.Bu noktadan itibaren sýnýflarortaya çýkmýþ ve insaný vareden emek, insanýn kendisinekarþý bir þey hâlinedönüþmüþtür.

Sýnýflý toplumlarýn en sonaþamasý olan kapitalizmde,"emek gücü, alýnýp satýla-bilen bir meta hâlinedönüþmüþtür. Mülkiyettenyoksun olan sýnýf, en basitihtiyaçlarýný saðlamak içinemek gücünü satmak zorun-dadýr."(Engels) Üretimaraçlarýnýn mülkiyetini elindetutan sýnýf ise iþçilerinemeðinin bir bölümünü satýnalýp, bir bölümünü ise gaspederek varlýðýný sürdürmekzorundadýr. Bunun sebebikâra dayanan bir üretim sis-teminde, mallarýn deðerüretmesini saðlayan þeyinbizzat emeðin kendisioluþudur. Yani kapitalizmaltýndaki emek yabancýlaþmýþemektir ve üretim sürecindeiþçiler ücretli köleler hâlinedönüþmüþlerdir ancak tamda bu sebeple iþçi sýnýfýnýnkendi eylemi bu yabancýlaþ-mayý aþabilme potansiyelinesahiptir. Sosyalistler, üretimigerçekleþtiren sýnýfýn yani iþçisýnýfýnýn bu sistemi alaþaðýetmesi ve kendi iktidarý ilesýnýflý toplumlarýn, dolayýsýy-la yabancýlaþmýþ emeðinortadan kalkacaðýnýsavunurlar.

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

PPOOLLÝÝTTÝÝKKAANNIINN AABBEECCEESSÝÝ......

EEMEK

50 yýl sonra Küba Devrimi

Page 10: Sosyalist İşçi 378

10 sosyalist iþçi sayý: 378

Ýþçi demokrasisi, iþçi partisi

Sovyet, yani iþçi sýnýfýnýn kendisini egemen sýnýfolarak örgütlediði iþçi devleti, eþitsiz bilinç ve deney-lerin toplamýný ifade eder. Ýþçi sýnýfýnýn tüm kesim-leri ve siyasi örgütleri, iþçi demokrasisinin "parla-mentosu" olan Sovyetlerde tartýþýr, örgütlenir veçoðunluðu kazanmak için mücadele eder.

Ýþçi devleti, iþçi sýnýfýnýn bütününün devletidir. 1905yýlýnda Rusya-Japonya savaþýnýn yarattýðý ekonomikkriz ve siyasi bölünmüþlük içinde Rus iþçi sýnýfýayaklandý. Ayaklanma devrimci patlamaya dönüþtü.1871 yýlýnda Paris iþçilerinin ayaklanmasý sýrasýndaþekillenen Komün tipi örgütlenme 1905 devrimisýrasýnda Sovyet adý verilen sýnýf þekillenmesinin enyüksek düzeylerinden birisinde yeniden canlandý.

Dönemin Bolþevik Partisi'nin önde gelen üyeleriSovyet adýný alan örgütlenmenin ne siyasi ne de tar-ihsel önemini kavrayabildiler. Bolþevik PartisiSovyet'e ültimatom vermeye hazýrlandý. Bolþevikleregöre Sovyet partiye katýlmalýydý!

Tartýþmaya katýlan Lenin, "Sovyet mi, parti mi?"sorusunu sormanýn yanlýþ olduðunu, hem Sovyet'ihem partiyi savunmak gerektiðini vurguladý. Sovyet,iþçi sýnýfýnýn mücadele eden tüm kesimlerinin doðru-dan demokrasiye en yakýn biçimde iþleyen kolektifeyleminin ve bilincinin ifadesiyken ve tam da buyüzden iþçi devriminin üzerinde yükseldiði,toplumun tüm ezilenlerini etrafýnda toparlayan poli-tik odakken, devrimci parti de varoluþunu devamettirmek zorunda.

Parti mi Sovyet mi tartýþmasýný bugün yapmakanlamsýz gelebilir. Hâlihazýrda iþçi sýnýfýnýnöldüðünü ya da gücünü yitirdiðini düþünenleraçýsýndan kesinlikle anlamsýz bir tartýþma bu. Amaiþçi sýnýfýnýn toplumsal deðiþimin sahici öznesi olmayeteneðini yitirdiðini hiçbir somut kanýt göstermek-sizin savunanlarýn da sýnýflar mücadelesinde biranlamlarý olduðu söylenemez.

Anlamlý olan iþçi sýnýfýnýn kendi eylemi. Bu eylemkendiliðinden biçimler alabilir, patlamalar halindedevam edebilir, sendikal örgütlenmeler aracýlýðýylasarsýcý eylemlere dönüþebilir, hiç beklenmedik biranda bir iþçi eylemi tetikleyici bir rol oynayabilir vezincirleme eylemler önüne gelen tüm kurumlarýsüpürerek yýkýcý bir güç kazanabilir. Rusya'da böyleoldu. Ýþçi sýnýfý tarih sahnesinde kendi kaderini kendiellerine alma cesaretini gösterdiðinde ve "ben varým "dediðinde tüm kurumlar hýzla daðýlmaya baþladý.Rusya'da adý Sovyet olan örgütlenme kurulu tümiliþkileri ve yapýlarý parçalayan eylemin ayný zaman-da burjuva çaðýnýn hiçbir aþamasýnda eþi benzeriolmayan yaratýcýlýk patlamasýnýn, adalet patla-masýnýn, eþitlik patlamasýnýn da adý oldu. Yine detüm bu toplumsal patlamaya raðmen devrimci biriþçi partisine ihtiyaç var. Ýþçi sýnýfýnýn devrimcigeleneðine ihtiyaç var. Ýþçi sýnýfýnýn eylem kýlavuzuolacak bir kütüphaneye ihtiyacý var. Mücadelenindüzeyi ne olursa olsun, sýnýf bilinci, eyleme katýlaniþçilerin bilinci, eylem içinde sorunu uzlaþmaylaçözmek isteyenlerin aðýrlýðý, aþaðýdan hareketin tale-plerine sýrtýný dönmeye meyleden liderliklerin aðýr-lýðý nedeniyle parçalý olmaya devam edecek. Sadecedurgun zamanlarda deðil, hareketin patlama anlarýn-da da egemen fikirler iþçi sýnýfýnýn arasýna sýzacak.Ýþçi sýnýfýnýn eylemi tarihsel bir derinliðe ulaþtýðýnda,egemen sýnýf, fikirlerini sosyalistlerden daha sosyalistformüllerle ifade etmeye devam edecek. Eðer sosyal-izm mücadelesi, tek baþýna iþçi sýnýfýnýn burjuvaziyidevirme mücadelesi deðilse, ayný zamanda iþçisýnýfýnýn öncülerinin iþçi sýnýfýnýn geri kalan kesim-lerini her gün yeniden tekrar tekrar kazanmamücadelesiyse, hareket halindeki iþçilerin öncü-lerinin iþçi sýnýfýnýn dünya tarihsel mücadele geleneðiüzerinde yükselen politik fikirler üzerinde bir aradakalmaya, tartýþmaya devam etmesi gerekir. Devrimciparti de budur iþte!

ÞÞeennooll KKaarraakkaaþþ

‘Bu Marx denilen adam benimoyunlarýmý anlayan ilk insandý’Bertolt Brecht, bu yüzyýlýn en

önemli oyun yazarlarýndanbiriydi. Hayatý ve sanatý, oyun-

larýnýn oynanmasýyla tüm dünyadatekrar ve tekrar anýlacaktýr.

Öte yandan Brecht bir komünistti.Bu sebeple, ister oyunlarýnýn deðersizstalinist propaganda olduðunusöyleyerek, ister oyunlarýnýn poli-tikaya raðmen fena olmadýðýný söyley-erek olsun, ana akým sanat dünyasýn-dan onun adýný deðersizleþtirmeyeyönelik pek çok giriþimin de maðdu-ruydu.

Ancak Brecht'i depolitize etmek zorbir iþtir. Ne de olsa, KüçükBurjuvalarýn Yedi Ölümcül Günahý veKomün Günleri gibi adlarý olan oyun-lar ve Sýnýf Düþmanýnýn Þarkýsý gibiþiirler yazmýþ bir adamdan bahsediy-oruz.

Tabii Alman Komünist Partisi (KDP)ile devam eden uzun soluklu beraber-liðine raðmen Brecht'in inançlý birstalinist olduðu temeli üzerine otur-mak da bir o kadar zor bir iþ.

Brecht, 20 yüzyýlýn ilk yarýsýndaAlmanya'yý parçalayan kavgalarýn enyetenekli çocuklarýndan biriydi.1915'te, I. Dünya Savaþý'nýn patladýðýbir dönemde, okul ödevinde ulusuiçin ölmeyi onurlu bulmadýðýnýanlatýyordu. Bu hisleri 1918'de savaþýnson aylarýnda emir altýnda sýhhiyegörevi yaptýðý sýrada daha da güçlen-di.

Bu zamanlarda Brecht oyunlar yaz-maya baþladý. Ýlk oyunlarýndanbirinin adý Spartaküs'tü. Almandevrimciler Rosa Luxemburg ve KarlLiebknecht'in yardýmlarýyla daha son-raki yýllarda Gecenin Davullarý adýylayayýnlanmýþtýr.

Brecht açýk bir þekilde radikaldi. Ýlkoyunlarý, kendisini de genç ve baþarýlýbir sanatçý olarak içinde gördüðü bur-juva toplumunun çürümüþlüðü veçöküþü üzerineydi. Ancak o günlerdeBrecht bir marksistten çok bohemdi.Weimar Cumhuriyeti'ndeki iç savaþýnAlmanya'yý bölmesi ve yükselenfaþizm onun politik yönünü sivriltti.

Deðiþim, 1920'lerin sonunda baþladý.Brecht, borsalarý ve ekonominin patla-ma çökme dinamiklerini daha iyianlamak için Karl Marx okumayabaþladý. Brecht, 'Bu Marx denilenadam benim oyunlarýmý gerçektenanlayan ilk insan" demiþti.

Brecht, marksizmi sýký birer antistal-inist olan arkadaþlarý Karl Korsch veWalter Benjamin'den öðrendi.Onlardan, diyalektiðe aþký, iþçisýnýfýnýn kendini özgürleþtirme yeti-sine güven ve resmi komünist lider-lere karþý ciddi bir þüphe aldý.1930'larda Leon Troçki'nin kitaplarýnýokuyup fikirlerini tartýþtý.

Ancak Brecht antistalinist solunkararsýzlýðýna katlanamýyordu. Birkeresinde Korsch'u "proleteryanýnevinde, her zaman bavulu gitmeküzere hazýr bir misafir" olarak tasviretmiþti. Brecht hayatý boyuncadefalarca taraf olmak zorundahissedecekti.

Üzücü bir þekilde antistalinist solona olaylarý etkileme þansý vermedi. Ogünlerde Almanya'daki troçkistörgütlenmenin bütün Berlin'de 50üyesi vardý. Brecht, o dönemde pekçok inançlý devrimcinin de Hitler'ekarþý koyabilecek tek güç olarakgördüðü kitle partisi KDP'ye doðruçekildi.

Brecht'in marksizmle ilgilenmesi tiy-atroya yaklaþýmýný da deðiþtirdi. O,gerçekliðin mükemmel bir benzerinisunmaya çalýþan doðalcý tiyatroyu her

zaman reddetti. Gecenin Davullarýnýnsahnesi için, arkaya "O kadar daromantik bakmayýn!" yazan bir afiþasmayý öneriyordu.

Ýlginç bir þekilde tiyatroda radikalyeni bir form ihtiyacý, onun en büyükticari baþarýsý olan Üç KuruþlukOpera'nýn ardýndan netleþti. 1928'deÜç Kuruþluk Opera onu bir dünyastarý yaptý. Oyunda dilencilik, polisþefiyle birlikte suçlularýn sessizcegerçekleþtirdiði organize ticaret olarakanlatýlýyordu.

Oyun, burjuva seyircileri þok etmekyerine büyük bir baþarýya imza attý.Tiyatroseverler cüretkar parçalarýn-dan büyülenseler de, Brecht'in aðýrkapitalizm eleþtirisi fazla dikkatçekmedi.

Brecht "epik tiyatro" teorisini buolaya cevap olarak ortaya koydu.Amacý eðlendirmek ya da seyirciyibirþey yapmaya itmek deðildi. Buyaklaþýmlar seyirciyi pasif tüketicilereçevirmiþti.

O, seyircinin sahnede geliþen olay-larý bilinçli ve eleþtirel izleyicileredönüþmesini istedi. Sürekli olarakonlarý "illüzyonizm"den kopararak,sanatsal bir performansý izlediklerinifarkettirmek için yollar arýyordu.

Bunu baþarmak için sabit dramanýnbeþ geleneksel yapýsýný kýrdý. Rusdevrimci tiyatrosundan etkilenerek,temel sorun olarak gördüðü"yabancýlaþma hissinden" uzaklaþ-manýn yolunu aradý.

Örneðin, izleyicilere doðru yorum-larda bulunmaya, araya þarkýlar kat-maya ve bilgi içeren yazýlý metinlergöstermeye baþladý. Ýzleyicilerin doðalmerakýný kýrmak üzere sahneden öncesahneyi özetlemesi için sunucu kul-lanmaya baþladý.

Bu teknikle -tiyatroda ya da gerçekhayatta- olaylarýn akýþýnýn öyleceoluþmadýðýný gösterme yetisinikazandý. Hayat her zaman çeliþkilerlegelerek seçimleri ve aktif müdahaleyigerektirir.

Artýk oyunlarýnýn politik tarafýnýgözardý etmek zorlaþýyordu. Ýyiörneklerden biri de Maxim Gorki'nin,1905 devrimi Rusyasý'nda geçen Anaromanýdýr. Roman, Bolþevik oðlunuhapisten çýkarmak isteyen ve bu yoldakendisi de inançlý bir komünistedönüþen bir anneyi anlatýr.

Oyunla seyircinin arasýný açmak içingenellikle tarihi setler kullandý.Galileo Galilei'de, bilim insanýyla,Katolik kilise arasýndaki tartýþma,bireysel tercihlerle, yönetenlerin beyn-imizi kontrol çabasý arasýndaki gerili-mi anlatýr.

Herhalde en iyi savaþ karþýtý oyun-lardan biri olan Cesaret Ana, 17.yüzyýlda Otuz Yýl Savaþlarý'na denk

gelir. Ailesini geçindirmek üzeresavaþtan kâr etmeye çalýþan birannenin, çabalarken tüm çocuklarýnýkaybetmesini anlatýr.

Bu oyunlarýn hiçbiri sorduðu ahlakisorulara basit cevaplar vermezler.Hiçbiri de basit propaganda aletlerideðillerdir. Daha çok izleyiciyi,baðýmsýz karakterlerin önündeki ihti-mallerin toplum tarafýndan nasýlçerçevelendiði ve "saðduyulu" ahlakiönermelerin sýnýrlarýnýn neler olduðuüzerine düþünmeye iter.

Brecht, Weimar Cumhuriyeti'nin sonyýllarýnda þarkýlarý ve oyunlarýylatartýþmalarýn odaðýndaydý. Ana'nýn1932'deki prömiyerinden bir ay kadarsonra polis oyunun oynanamayacaðý-na, sadece okunabileceðine kararverdi. Bir baþka oyun da Nazileroyuncularý dövdükleri için iptal oldu.

Naziler iktidara geldiklerinde,Brecht sürgüne gitti. Kitaplarý yakýldý.Brecht, Almanya'daki antifaþistmücadeleyi desteklemek içinDanimarka ve Finlandiya'da,Almanya sýnýrýna yakýn olmayý tercihetti. Savaþla birlikte ABD'ye gitmekzorunda kaldý.

Brecht, savaþtan sonra DoðuAlmanya'ya giderek stalinist rejiminkanatlarý altýnda çalýþtýðý için sýklýklaeleþtirilir. Aslýnda sürgün, Brecht'eBatý'nýn "özgürlüðünü" ilk elden yaþa-ma þansý vermiþti.

Net bir þekilde kara listelere alýn-mýþtý. Yazdýðý kýrk senaryodan sadecebiri film yapmaya uygun bulundu. Osenaryo da Hollywood tarafýndan okadar fena kesilmiþti ki, Brechtsenaryosunu geri çekti. Savaþtan kýsabir süre sonra Brecht Amerika KarþýtýHareketler Komitesi'ne davet edildi.Duruþmasýndan bir gün sonraAvrupa'ya geri döndü.

1949'da Brecht Doðu Berlin'de kenditiyatrosunu açtý. Kýsa sürede baþý stal-inist bürokrasiyle derde girdi. Pek çokoyununu deðiþtirmeye zorlandý. Ýkitanesinin gösterimi durduruldu.

Doðu Almanya'nýn en önemli tiyatrodergisinin editörü Brecht'e karþý kam-panya baþlattý. Stalinist "sosyalistgerçekçi" sanatsal muhafazakarlýðýnetkisiyle Brecht'in epik tiyatrosunu,þekilsel deneylerden öte birþey olma-makla suçladýlar.

Brecht'in Doðu Almanya'daki rejimlearasý hep nane molla oldu. Birtaraftan, hiç olmamasýndansa kötü birsosyalizmi yeðleyeceðini söyledi. Öteyandan diktatörlüklerden nefret eder-di. 17 Haziran 1953'te Berlin iþçilerininayaklanmasý sert bir þekildebastýrýldýðýnda, görüþmeye çaðýrdýðýKomünist Parti Genel Sekreteri'ne birmektup yazdý. Sadece son cümlesiolan -hükümeti desteklemek- yayýn-landý.

1989'da Doðu Alman Devrimi'ndenbir yýl önce hükümet tiyatrosununönüne bir Brecht heykeli dikti. Anýt,Doðu Alman diktatörlüðünün Brecht'inasýl gördüðünü Ana'dan bir alýntýylaiyi özetler:

Yaþayanlar hiç bir zaman aslademesinler!

Güvendeki güvende deðilHerþey olduðu gibi kalmayacakAncak Brecht'in iki mýsrasý ortadan

kaybolmuþtur:Yöneticiler konuþtuktan sonraSýra yönetilenlere gelecekSonuç olarak, Brecht'in çözümlemesi

doðru çýktý. Doðu Alman yöneticilergitti ve bizim bugün okumamýzgereken Brecht de bu Brecht'tir.

WWiinn WWiinnddiisscchh -PPeeppiijjnn BBrraannddoonn(Çeviren: Avi Haligua)

Page 11: Sosyalist İşçi 378

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsýiþçi sýnýfýdýr. Yeni birtoplum, iþçi sýnýfýnýn üre-tim araçlarýna kolektifolarak el koyup üretimive daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahipleri-ni, egemen sýnýfý koru-mak için oluþturulmuþ-tur.-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþkaülkelerin iþçileri ile daimadayanýþma içindedir.-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerindendolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýn-malarýna karþý çýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkeniniþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olanher þeye karþý çýkarlar.-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tekbir ülkede izole olarakyaþayamaz. Rusya, Çin,Doðu Avrupa ve Kübasosyalist deðil, devletkapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadele-ci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlerekatýlan herkesi devrimcibir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrý-yoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii nnee ssaavvuunnuuyyoorr??

ii nn tt ee rr nn ee ttozurdiliyoruz.combarisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orghranticinadaleticin.com70milyonadim.org

sayý: 378 sosyalist iþçi 11

9 Ekim 1998 tarihindeAbdullah Öcalan'ýnTürkiye'ye getiriliþsürecinin baþlamasýnýnyýldönümünde ÝstanbulBarýþ ve DemokratikÇözüm Platformu, diðerillerde olduðu gibi basýnaçýklamasý gerçekleþtirdi.

"Demokratik çözüm içinemperyalist komplo açýk-lansýn" pankartýnýn açýldýðý

basýn açýklamasýnda,"Kahrolsun 9 Ekim komplo-su, "Savaþta muhatap,barýþta da muhatap","Savaþa hayýr, barýþ hemenþimdi" sloganlarý atýldý.

DSÝP’in de imzacýsýolduðu basýn açýklamasýnýokuyan Mahmut Sürmeli,Öcalan'ýn Suriye'yi terketmek zorunda býrakýlmasýile baþlayan süreç sonunda

Kenya'dan Türkiye'ye getir-iliþinin "Kürtlere yönelikuluslararasý komplo"olduðunu söyledi. Kürtsorununda çözüm için DTPve Öcalan'ýn muhatap alýn-masý gerektiðini vurgu-layan Sürmeli, askerioperasyonlarýn ve DTP'yeyönelik baskýlarýn son bul-masýný istedi. Eyleme DSÝPüyeleri de katýldý.

11. duruþma:adalet içinsokaktaydýkSÝ Ýstanbul - Hrant Dink'inkatlediliþine iliþkindavanýn 11. duruþmasý 12Ekim Pazartesi günüyapýldý. Her duruþmadaolduðu gibi yine BeþiktaþMeydan'ýnda toplananHrant'ýn arkadaþlarý,"Hrant için, Adalet için"pankartýný açtý ve adaletisteyen dövizler taþýdý.

Basýn açýklamasýnýHrant'ýn dostlarý adýnaokuyan sanatçý MahirGünþiray, ''Bugün adaletyolunda çok daha büyükadýmlar atmýþ olabilirdik.Bu katiller sürüsünü kim-lerin eyleme sürdüðü,kimlerin koruduðu, kol-ladýðý, cinayete bir þekildekarýþan ve sonrasýndasorumlularýn gizlenme-sine, korunmasýna katýlandevlet görevlilerinin hangigüdülerle hareket ettiði,hepsi ortaya çýkmýþ ola-bilirdi'' dedi. "HepimizHrant'ýz, hepimizErmeniyiz", "Hrant'ýnkatili Ergenekon çetesi","Öldür diyenler yargýlan-sýn" sloganlarýnýn atýldýðýbuluþmada bir kez dahaadalet istendi.

Irkçýlýða ve MilliyetçiliðeDur De Giriþimi’ningeçtiðimiz hafta Ýstanbul'dagerçekleþtirilen‘MilletvekillerimizeDokunmayýn’ toplantýsýndaalýnan karar üzerine oluþtu-rulan heyet 6 Ekim 2009Salý günü TBMM'deDemokratik Toplum Partisi(DTP)'ni ziyaret ederek,DTP'ye yönelik saldýrýlarakarþý dayanýþmalarýný iletti."Sýnýr ötesi operasyon tezk-eresi"nin TBMM'degörüþüleceði gün, gerçek-leþen ziyarette heyette Av.Eren Keskin (Ýnsan haklarýsavunucusu), Cengiz Alðan(DurDe Giriþimi sözcüsü),Doðan Tarkan (DSÝP GenelBaþkaný), Leman Yurtsever(Ýnsan Haklarýsavunucusu), ZeynepTanbay (Sanatçý), YalçýnErgündoðan (Gazeteci-Yazar), Av. Hüseyin Öntaþ(Dur De ), SerkanAkyýldýrým (DurDe), VeysiAltay, Nahide Öztürk ,Ayþe Öztürk yer aldý.

Sýnýr ötesi askeri operas-yon yapmaya onay 'tezk-ere'sinin yeniden Meclis'esunulmasýný, 'havan topumermisi ile gencecik bedeniparçalanan Ceylan'larýnölümüne de kapý aralamak'anlamýna geldiðini ifadeederek, barýþ çaðrýsý yaptý.Ýnsan Haklarý Derneði eskiGenel Baþkaný, DTP

Diyarbakýr MilletvekiliAkýn Birdal tarafýndankarþýlanan heyet DTPMeclis grubunun toplantýsý-na katýldý. DTP grubundaEþ Baþkan Ahmet Türk'ünkonuþmasýnýn ardýndan,dayanýþmacý heyet adýnainsan haklarý savunucusuAv. Eren Keskin, DTP GrupBaþkanvekili SelahattinDemirtaþ tarafýndankürsüye davet edildi.Keskin, kürsüden yaptýðýkonuþmasýnda DTP'yeyönelik hukuk dýþýsaldýrýlarý kýnayarak, heyetadýna DTP'li vekilleredayanýþmalarýný iletti.Keskin konuþmasýnda,

havan topu mermisi ileminik bedeni paramparçaolan Lice'li Ceylan'ýn katlin-in sorumlusunun Türk mili-tarizmi olduðu vurgusunuyaparak, "Savaþýn yarata-bileceði daha büyük bir acýolabilir mi?" dedi. Keskinkonuþmasýnda þunlarý ifadeetti: "son dönemdeyaþananlar Ýttihat veTerakki dönemindebaþlatýlan ve Cumhuriyet'ledevam eden 'Türkleþtirmepolitikasý'nýn iflasýdýr. Buiflasý geciktirmeye çalýþýyor-lar, ama artýk geriye dönüþyok" dedi.

DTP milletvekilleri vegrup toplantýsýný izleyen

kalabalýk topluluk tarafýn-dan sýk sýk alkýþlarla kesilenkonuþmasýnda, Keskin;Liceli küçük Ceylan olayýnagönderme yaparak; "olayagösterilen tepkiler, acýnýnbüyüklüðü ile doðru oran-týlý olmadýðýnýn" altýný çizdi.

Eren Keskin konuþmasýnýþu sözlerle noktaladý:

"Þu anda, Kürt sorunununçözümüne iliþkin iki ayrýgörüþ var. Biri 'PKK'sizçözüm', diðeri ise; 'PKK'liçözüm'. Ben þahsen PKK'sizçözüm olacaðýna inanmýyo-rum..."

(sesonline.net)

MÝLLETVEKÝLÝME DOKUNMA!

Barýþ yanlýlarý ve sosyalistler DTP’ye destek için meclisteydi

Savaþta muhattap, barýþta da muhattap

Türkiye veErmenistan A MilliFutbol Takýmlarý 14

Ekim Çarþamba günü grupmaçlarýnýn sonuncusundakarþýlaþacaklar. Ýki takýmýnda grupta iddasý artýkkalmadý. Bu tür millimaçlarda ortalýðý kýzýþtýranana akým medya ise dahaçok, istifa etmiþ olan FatihTerim’in son maçý olmasýy-la ilgileniyor.

Sportif açýdan gerginlikoluþturacak bir durum yok.Türkiye FutbolFederasyonu politik olarakayrý bir önem taþýyan bumaçý, taraftarý ýrkçýlýðýylave saldýrganlýðýyla bilinenBursaspor’un sahasýna aldý.Ermenistan’la diplomatikiliþkilerin iyileþtirilmesikonusunda adýmlaratýlýrken TFF maçý

Bursaspor’un sahasýna aldý.Bursaspor taraftarýnýngeçmiþte birçok vukuatýbulunuyor. Geçtiðimiz haf-talarda Diyarbakýrspormaçýnda hepbir aðýzdan

“Bu vatan bölünmez,Terörist PKK dýþarý” slo-ganlarý atýldý. Yaþananolaylar gündemi uzun süremeþgul etti. Bu ilk örnekdeðil ama, devlet mil-

liyetçiliðin arkasýnda dur-madýðý zaman aslýnda birþey olacaðý yok. Bir kýsýmBursaspor taraftarý “Bizfaþiþt deðiliz” diye açýkla-ma yaptý!

IIrrkkççýýllýýððaa kkaarrþþýý bbiirreeyylleemm

Irkçýlýða ve MilliyetçiliðeDur De! Giriþimi iki otobüsile bu tarihi maçý izlemeye,Ermenistan’a “Hoþgeldinkomþu” demeye gidiyor.ErmenistanCumhurbaþkaný Sarkisyan,Abdullah Gül’ün davetinikabul etti veErmenistan’daki ilk maçtaolduðu gibi iki cumhur-baþkaný maçý birlikteizleyecekler. Kimse ýrkçýlýkyapmasýn, dostluk kazan-sýn diyoruz.

Bursa’da ýrkçýlýða kýrmýzý kart

Yeni anayasaAnkara'da geçen hafta

düzenlenen AnayasaForumu'na çok sayýda çoksayýda milletvekili, parti tem-silcisi ve aydýnlar katýldý.

Anayasa Forumu'nda DSÝPadýna konuþan ÞenolKarakaþ, yeni anayasanýnýrkçýlýða ve ayrýmcýlýða karþýolmasý, Kürtlerin Türklerleeþit yurttaþlýk haklarýnýntanýnmasýný içermesi gerek-tiðini söyledi. Karakaþ, 14yaþýndaki Ceylan paramparçaedilirken yeni bir anayasadanbahsetmenin zor olduðunu,öncelikle barýþý saðlamakgerektiðini anlattý. AnayasaForumu'nun sonuç bildir-gesinde ise þu tespitleryapýldý: "Yeni bir anayasayapma kararlýðýný taþýyan budemokratik irade, bundansonraki süreçte anayasatartýþmalarýna doðrudanmüdahil olacaktýr.Kamuoyunda yeni vedemokratik bir anayasanýnoluþturulmasý yönündefarkýndalýðýn yaratýlmasýnave atýlmasý gereken adým-larýn somutlaþtýrýlmasýnaçalýþacaktýr.

Önümüzdeki süreci planla-mak üzere çaðrýcýlarýn veyeni katýlýmcýlarýn yer alacaðýbir toplantýyý düzenlemegörevini konferansýn oturumbaþkanlarý ve konferansýnörgütlenmesinde çalýþanlarüstlenmiþlerdir. Sivil vedemokratik bir anayasatalebi demokrasi mücade-lesinin vazgeçilmez birparçasýdýr. Demokratik biranayasa isteyen herkesi veher çevreyi bu mücadeleyibirlikte vermeye davet edi-yoruz."

Page 12: Sosyalist İşçi 378

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve Tanýtým Hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Ayþe Demirbilek Sorumlu YazýiþleriMüdürü: Volkan Tamusta Adres: Caferaða

Mahallesi, Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/Ýstan-bul Baský: Yön Matbaacýlýk, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok, Kat 1, No: 366 Topkapý,Ýstanbul-0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn,

haftada bir yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Türk ýrkçýlarý bu hafta dabirbirleriyle yarýþtý. Haftaboyunca çeþitli ýrkçýdemeçler birbirini kovaladý.Bizim de haftanýn ýrkçýsý lis-temiz, sürekli yeni adaylar-la doldu taþtý.

Avukat Roja Aslan Demirhakkýnda, verdiði dilekçede"Nevroz" deðil "Newroz"yazdýðý için soruþturmaisteminde bulunan SiirtCumhuriyet Savcýlýðý vesoruþturma izni verenAdalet Bakanlýðý listedeoldukça öne çýktý.

Bir diðer aday ise MHPGenel Baþkan YardýmcýsýMehmet Ekinci oldu. "ODTP'nin k....leri, oÖcalan'ýn k......leri bugünAnayasa'nýn ilk 3 mad-desinin deðiþtirilmesiniteklif ediyorlar." diyereksözlerine baþlayan Ekinciýrkçýlýðýný baþka vecizsözlerle tamamladý. "Biryol açarsanýz, kurduðunuzbarajdan bir delik olursa, obaraj patlar" diyen Ekinci,partili yol arkadaþlarýný dayumurta aký olarak taným-lamaktan geri kalmadý:"Türk milletinin oluþtur-duðu bu barajýn çimentosu,harcý, yumurta aký iþte busalonda oturanlardýr."

Fakat, bunca çekiþmearasýnda bu listeninvazgeçilmezi olacaðýmalum-uu ilan olacakMHP'den bir aday bu haftaipi göðüsledi.

Ne Adalet Bakanlýðý gibi"Kürtçe demeden Kürtçe'yiyasaklama" giriþimlerindebulundu, ne de Ekinci gibibaraj inþaatý konusunagirdi. Onun ilgi alaný doðru-dan inkâr politikasý oldu.

MHP Mersin MilletvekiliAkif Akkuþ "Kürt diye mil-let yoktur" dedi.

Bu haftanýn ýrkçýsý AkifAkkuþ, dayanak olarak Kürtdilinin olmadýðýný belirtti veengin tarih bilgisini ortayakoydu. Engin diyorsak,þöyle bir enginliðe sahip: Ozaman (ilk çað*) iki ayrýmilletin bir arada iç içeyaþamasý mümkün deðil.Çünkü o dönemdehusumet o kadar fazlaydýki."

Ýlk çað ne, ilk çaðdaTürkler neredeydi? Milletkavramý hangi yüzyýlýnürünüdür? Husumeti senyaratýyor olmayasýn? Vedaha yüzlerce soru sor-durabilme kapasitesi ile,bu sözlerle Akif Akkuþ'uhaftanýn ýrkçýsý seçiyoruz.

HAFTANINIRKÇISI

KAPÝTALÝZMÝ TARÝHE GÖMELÝM1929'daki Büyük

Bunalým'a bu yanadünya ekonomisi en

ciddi krizi yaþýyor.Kapitalistler krizden çýk-týðýmýzý iddia ediyor,çeþitli veriler sunuyorlar.Ama bunlar tamamenaldatýcý. Krizin nedenleriortadan kalkmadý veyakýnda her þey yenidenalt üst olabilir. Kapitalistsistem iflas etti, artýkçalýþmýyor.

Kriz, en baþta iþçileri veemekçileri vuruyor. Ýþsiz-lik tüm dünyada artýyor.Ve sermaye sýnýfý krizinbütün faturasýný iþçileri veemekçilerin ödemesiniistiyor.

Marksizm 2009'da krizinnedenlerini, önümüzdekiolanaklarý ve mücadeleleritartýþacaðýz.

Türkiye'de krizin yanýsýra iki önemli geliþmeyidaha yaþýyoruz.

Bir yandan Kürt sorununçözümünde adýmlar atýlýy-or. Barýþ bugün herzamankinden daha yakýn.

Diðer yandan ise resmiideoloji Kemalizm çöküy-or. Ergenekon davasýKemalizm'i giderek daha

fazla köþeye sýkýþtýrýyor.Kürt sorunu ve

Ergenekon davalarý soliçinde de önemli bir bölün-me yaratýyor. Kemalizm'inetkisi altýndaki kimi solgruplar ve kiþiler Kürtsorununda çözümegidilmesine dudak büküy-or, küçümsüyor.Ergenekon davasýna karþýda ayný tutumu alýyorlar.

Oysa toplumun büyükçoðunluðunun tutumufarklý.

Ýþçiler ve emekçiler hemKürt sorununda çözümühem de Kemalizm'in ger-iletilmesini sevinçlekarþýlýyor.

Marksizm 2009'daýrkçýlýðý, milliyetçiliði, dar-beleri, politik Ýslam'ý, Kürtsorununu da tartýþacaðýz.

Marksizm 2009 esasolarak yaþadýðýmýz krizinalternatifini yani sosyal-izmin karþý karþýya bulun-duðu sorunlarý da tartýþa-cak.

3 günde gerçekleþecek 16ayrý baþlýktaki toplantýgeniþ bir alaný kapsýyor veher biri önümüzdeki döne-min mücadelesine yolgöstermeyi amaçlýyor.

21. yüzyýlda marksizmin güncelliðiKriz teorileri ve MarksizmDevrim güncel mi?Marks sadece bir filozof mu?

Emperyalizm ve küresel politikalarKlasik emperyalizm teorileriKüreselleþme ve emperyalizmUlus devlet öldü mü?

Yeni bir sol örgütlenmeNeden yeni bir sol örgütlenmeye ihtiyaç

var?Yeni bir sol partinin temel ilkeleri ne

olmalý?

21. yüzyýlda iþçi sýnýfýÝþçi sýnýfý öldü mü?Neden sosyalistler için iþçi sýnýfý

merkezi bir öneme sahip?

Kürt sorununda çözümün neresindeyiz?Demokratik açýlýmýn anlamý

Kürt sorununu kim çözebilir?

Kemalizm ve solKemalizm ilerici mi?Ergenekon davasý ve Kemalizm

Ergenekon ve darbelerErgenekon davasý derin devleti ortadan

kaldýrabilir mi?Ergenekon davasý AKP'nin psikolojik

savaþýnýn bir parçasý mý?

Faþizm nedir?Faþizm hangi sýnýfýn ideolojisidir?Birleþik Cephe politikasý nedir?Anti faþist mücadelede Troçki'nin yeri

Kapitalizm iklim krizini çözebilir mi?Küresel ýsýnma nedir?

Küresel ýsýnmayý durdurmak içinfedakarlýk mý yapmak zorundayýz?

Ekonomik kriz ve küresel ýsýnma

Demokrasi ve sosyalizmSosyalistler neden demokrasiyi

savunur?Reformlar ve devrimci sosyalistler

Küba: Devrimden 50 yýl sonra Küba bir iþçi devleti mi?Neden Küba'yý savunmalýyýz?Fidel Castro ve sonrasý

Stalinizm Leninizmin devamý mý?Lenin'in teorik bakýþý stalinizminnedeni midir?Lenin ve Stalin nerede ayrýþýr?Tek ülkede sosyalizm mümkün mü?

Sosyalist toplumda yaþamSosyalizm bir partinin iktidarý mý?Ýþçi sýnýfý yönetebilir mi?Sosyalizm ve refah

Rosa LuksemburgRosa Luksemburg'un devrimci fikirleriAlman Devrimi ve Rosa Luksemburg

Troçki'den sonra troçkizmTroçki'nin gelenek içindeki yeriTroçkist hareketin Troçki'den sapmasýTroçki'nin fikirlerini nasýl geliþtireceðiz?

Kadýnlarýn ezilmesinin temelleriKadýnlarýn ezilmesinden erkeklerin

çýkarý var mý?Kadýnlarýn ezilmesinde sýnýflý toplumlarýn yeriKapitalizmin ahlaký ve LGBTTLGBTT bireyler için çözüm nedir?

Toplantýlara giriþ için kapýdan kayýt yaptýrabilirsiniz.Marksizm, Ýstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampusu'nda düzenleniyor. Taksim'den, AKM binasý önünden 20 dakika aralýkla servisler kalkmaktadýr.Marksizm boyunca Karakedi Kitapçýsý'nýn geniþ bir masasý bulunacak. Birçok kitabý bu masadan indirimli olarak alabilirsiniz.Ýstanbul dýþýndan gelenler için Marksizm boyunca yatacak yer temin edilecektir. Marksizme geldiðinizde kayýt standýnda ihtiyacýnýzý belirtin.Marksizm2009'un ev sahibi DSÝP Ýstanbul Ýl Örgütü'dürwww.dsip.org.trDaha fazla bilgi için: 0535 382 91 07www.marksizmfestivali.org - [email protected]

MARKSÝZM 2009 2288 EEkkiimm - 11 KKaassýýmm

33 ggüünnddee 1166 ttooppllaannttýýBBiillggii ÜÜnniivveerrssiitteessii-DDoollaappddeerree

TTAARRTTIIÞÞMMAA BBAAÞÞLLIIKKLLAARRII