Sosyalist İşçi 358

12
Küresel ýsýnma tehdidi büyüyor Bilim insanlarý uzun bir süredir yeni bulgularla küre- sel iklim deðiþimi sorununa dikkat çekiyor. Son olarak Kuzey Kutbu’ndaki bir büyük buzul parçasýnýn daha eriyerek çök- mekte olduðu açýklandý. Atmosferdeki karbondioksit birikiminin aþýrý hýzlanmasý sonucu baþlayan küresel ýsýn- ma kutuplarda ve yüksek daðlarda buzullarýn erimesine yol açýyor. Buzullarýn erimesi bir yan- dan denizlerin yükselmesine neden oluyor, diðer yandan da büyük kasýrgalarý doðuruyor. Her sene kasýrgalarýn sayýsý artýyor ve þiddetleniyor. Öte yandan buzullarýn erimesi dünyanýn bazý böl- gelerinde çok büyük sellere bazý bölgelerinde de kuraklýk yaþanýyor. Bilimciler okyanuslarda asit oranýnýn da küresel ýsýnmaya baðlý olarak artýðýný ve artan asitlenmenin okyanuslardaki karbondioksit emen canlýlarýn ölümüne neden olduðunu söylüyor. Böylelikle atmosfere salýnan karbondioksitin okyanus can- lýlarý tarafýndan emilmesi olanaðý ortadan kalkýyor, geri beslenme yollarý kapanýyor ve dolayýsýyla küresel ýsýnma daha da artýyor. Ýnsanlýðýn çok hýzla önlem- ler almasý gerekiyor. Aralarýnda Türkiye’nin de olduðu ileri ülkeleirn derhal karbondioksit salýnýmlarýnda yüzde 80 kesinti yapmalarý gerekiyor. Bunun tek yolu fosil yakmaya dayalý enerji santrallarýný kapatmak. Ayrýca ulaþýmda toplu taþý- macýlýða, özellikle de raylý toplu taþýmacýlýða geçmek gerekiyor. Bunlarý ancak hükümetler yapabilir. Biz ise hükümetlere baský oluþturabiliriz. 25 Nisan’a katýl! sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 358 6 Nisan 2009 1 YTL 25 Nisan, Kadýköy, saat: 13.00 Küresel ýsýnmayý durdur, dünyayý deðiþtir KEG NATO ASKER ÝSTÝYOR AFGANÝSTAN ÝÞGALÝNE ORTAK OLACAK MIYIZ? Eski JÝTEM üyesi ve PKK itirafçýsý Abdülkadir Aygan'ýn itiraflarýný deðer- lendiren Ergenekon soruþturmasý Fýrat'ýn Doðu’sunda iþlenen ve 17 binden fazla insanýn öldürülmesiyle sonuçlanan faili meçhul cinayetlerin aydýnlatýlmasýna doðru yol alýyor. Musa Anter de öldürülenlerden biri. Kürtlerin Musa amcasý 20 Eylül 1992'de Diyarbakýr'ýn Seyrantepe Mahallesi'nde uðradýðý silahlý saldýrý sonucu yaþamýný yitirdi. Genç bir öðrenciyken Dersim Ýsyaný gerçekleþti ve ilk kez gözaltýna alýndý. 1949'da, 27 Mayýs, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinde hep tutuklandý. Hayatýnýn 11,5 yýlýný hapishanelerde geçiren Ape Musa bir Kürt entelek- tüeliydi. Ape Musa cinayeti dosyasý 17 yýl sonra tekrar açýlýyor. Ýtirafçý Aygan cinayet hakkýnda her þeyi söylemiþ, katilin kim olduðunu da anlatmýþtý. Musa amcayý öldüren Abdülhamit Yýldýrým þimdi Þýrnak'ta koruculuk yapýyor. Faili meçhul cinayetlerin aydýnlatýlmasý sadece acýlý aileleri teselli olmakla kalmayacak, yeni cinayetleri de önlenecek. Ape Musa'nýn katili Þýrnak'ta korucu Küresel kapitalizmin savaþ örgütü NATO toplandý. Gündem yine ABD'nin savaþýydý. Dünyanýn efendileri savaþý Afganistan ve Pakistan'da derinleþtirmeyi konuþtu. Obama soluðu Türkiye'de aldý. O da Bush gibi asker istedi. Afganistan'da iþgal yedi yýldýr sürüyor. 80 bin NATO askerine raðmen iþgalciler ülkeye egemen olamýyor. Direniþçiler güçleniyor. NATO daha baþtan kaybettiði bu savaþý devam ettirmek için üyelerinden daha çok asker istiyor. Türkiye'nin bir ayaðý zaten Afganistan bataklýðýnda. 2 bine yakýn Türk askeri Afganistan'da, þimdiye kadar geri hizmetlerde bulundular. Ama direniþ büyüdükçe çatýþma için daha çok müdahaleci güce ihtiyaç olacak. Türk askerleri bir NATO askeri olarak kaçýnýlmaz olarak direniþçi- lerin karþýsýna çýkacak. Afganistan'a gönderilen her asker Türkiye'de yaþayanlarýn hiç bir çýkarýnýn olmadýðý, aksine çoðun- luðun karþý olduðu bu savaþýn daha da sürmesine yol açacak. Buna izin veremeyiz. Oradaki askerler evlerine dönmelidir. Sayfa 6-7'de Marksist kriz teorisi F. Levent Þensever Sayfa 9 Afganistan ve NATO Lindsey German Sayfa 6 Türk-Ýþ yönetimine en ciddi uyarý Sayfa 2 DTP oylarýnda tarihi yükseliþ Sayfa 3

description

Sosyalist İşçi 358

Transcript of Sosyalist İşçi 358

Page 1: Sosyalist İşçi 358

Küreselýsýnmatehdidibüyüyor

Bilim insanlarý uzun birsüredir yeni bulgularla küre-sel iklim deðiþimi sorununadikkat çekiyor.

Son olarak KuzeyKutbu’ndaki bir büyük buzulparçasýnýn daha eriyerek çök-mekte olduðu açýklandý.

Atmosferdeki karbondioksitbirikiminin aþýrý hýzlanmasýsonucu baþlayan küresel ýsýn-ma kutuplarda ve yüksekdaðlarda buzullarýn erimesineyol açýyor.

Buzullarýn erimesi bir yan-dan denizlerin yükselmesineneden oluyor, diðer yandanda büyük kasýrgalarýdoðuruyor.

Her sene kasýrgalarýn sayýsýartýyor ve þiddetleniyor.

Öte yandan buzullarýnerimesi dünyanýn bazý böl-gelerinde çok büyük sellerebazý bölgelerinde de kuraklýkyaþanýyor.

Bilimciler okyanuslarda asitoranýnýn da küresel ýsýnmayabaðlý olarak artýðýný ve artanasitlenmenin okyanuslardakikarbondioksit emen canlýlarýnölümüne neden olduðunusöylüyor.

Böylelikle atmosfere salýnankarbondioksitin okyanus can-lýlarý tarafýndan emilmesiolanaðý ortadan kalkýyor, geribeslenme yollarý kapanýyorve dolayýsýyla küresel ýsýnmadaha da artýyor.

Ýnsanlýðýn çok hýzla önlem-ler almasý gerekiyor.Aralarýnda Türkiye’nin deolduðu ileri ülkeleirn derhalkarbondioksit salýnýmlarýndayüzde 80 kesinti yapmalarýgerekiyor. Bunun tek yolufosil yakmaya dayalý enerjisantrallarýný kapatmak.Ayrýca ulaþýmda toplu taþý-macýlýða, özellikle de raylýtoplu taþýmacýlýða geçmekgerekiyor.

Bunlarý ancak hükümetleryapabilir. Biz ise hükümetlerebaský oluþturabiliriz.

2255 NNiissaann’’aa kkaattýýll!!

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 335588 66 NNiissaann 22000099 11 YYTTLL

25 Nisan, Kadýköy, saat: 13.00Küresel ýsýnmayý durdur, dünyayý deðiþtir

KKEEGG

NATO ASKER ÝSTÝYOR

AAFFGGAANNÝÝSSTTAANNÝÝÞÞGGAALLÝÝNNEEOORRTTAAKKOOLLAACCAAKK MMIIYYIIZZ??

Eski JÝTEM üyesi ve PKK itirafçýsýAbdülkadir Aygan'ýn itiraflarýný deðer-lendiren Ergenekon soruþturmasýFýrat'ýn Doðu’sunda iþlenen ve 17binden fazla insanýn öldürülmesiylesonuçlanan faili meçhul cinayetlerinaydýnlatýlmasýna doðru yol alýyor.

Musa Anter de öldürülenlerden biri.Kürtlerin Musa amcasý 20 Eylül 1992'deDiyarbakýr'ýn Seyrantepe Mahallesi'ndeuðradýðý silahlý saldýrý sonucu yaþamýnýyitirdi. Genç bir öðrenciyken DersimÝsyaný gerçekleþti ve ilk kez gözaltýnaalýndý. 1949'da, 27 Mayýs, 12 Mart ve 12

Eylül darbelerinde hep tutuklandý.Hayatýnýn 11,5 yýlýný hapishanelerdegeçiren Ape Musa bir Kürt entelek-tüeliydi. Ape Musa cinayeti dosyasý 17yýl sonra tekrar açýlýyor.

Ýtirafçý Aygan cinayet hakkýnda herþeyi söylemiþ, katilin kim olduðunu daanlatmýþtý. Musa amcayý öldürenAbdülhamit Yýldýrým þimdi Þýrnak'takoruculuk yapýyor.

Faili meçhul cinayetlerin aydýnlatýlmasýsadece acýlý aileleri teselli olmaklakalmayacak, yeni cinayetleri deönlenecek.

AAppee MMuussaa''nnýýnn kkaattiillii ÞÞýýrrnnaakk''ttaa kkoorruuccuu

Küresel kapitalizmin savaþörgütü NATO toplandý. Gündemyine ABD'nin savaþýydý. Dünyanýnefendileri savaþý Afganistan vePakistan'da derinleþtirmeyikonuþtu.

Obama soluðu Türkiye'de aldý.O da Bush gibi asker istedi.Afganistan'da iþgal yedi yýldýrsürüyor. 80 bin NATO askerineraðmen iþgalciler ülkeye egemen

olamýyor. Direniþçiler güçleniyor.NATO daha baþtan kaybettiði busavaþý devam ettirmek içinüyelerinden daha çok asker istiyor.

Türkiye'nin bir ayaðý zatenAfganistan bataklýðýnda. 2 bineyakýn Türk askeri Afganistan'da,þimdiye kadar geri hizmetlerdebulundular. Ama direniþbüyüdükçe çatýþma için daha çokmüdahaleci güce ihtiyaç olacak.

Türk askerleri bir NATO askeriolarak kaçýnýlmaz olarak direniþçi-lerin karþýsýna çýkacak.Afganistan'a gönderilen her askerTürkiye'de yaþayanlarýn hiç birçýkarýnýn olmadýðý, aksine çoðun-luðun karþý olduðu bu savaþýndaha da sürmesine yol açacak.Buna izin veremeyiz. Oradakiaskerler evlerine dönmelidir.

SSaayyffaa 66-77''ddee

Marksist kriz teorisiF. Levent Þensever

Sayfa 9

Afganistan ve NATOLindsey German

Sayfa 6

Türk-Ýþ yönetimineen ciddi uyarý

Sayfa 2

DTP oylarýnda tarihiyükseliþ

Sayfa 3

Page 2: Sosyalist İşçi 358

2 sosyalist iþçi sayý: 358

Türk-Ýþ yönetimineen ciddi uyarý

TTGGSS,, PPeettrrooll-ÝÝþþ,, HHaarrbb-ÝÝþþ,, TTüümmttiiss,, TTeezz KKoooopp-ÝÝþþ’’tteenn oorrttaakk eeyylleemm

Tabanýn uyarýsýnýn 3 gün sonra Türk-Ýþ yönetimi12 Eylül darbesinin ürünü sendikalar kanunundeðiþtirilmesini istedi ve iþçilerin örgütlenmesininönündeki engellerin kaldýrýlmasýný istedi.

Türk-Ýþ yeni sendika yasasýnda iþkolunda bara-jýn yüzde 10’dan yüzde 3’e indirilmesini talepediyor. Mevcut yasaya göre bir sendikanýn topluiþ sözleþmesi yetkisi alabilmesi için o iþkolundaçalýþan iþçilerin en az yüzde 10’unu üye yapmasýgerekiyor. Darbe anyasasý sendikaya üye olmak

ya da sendikadan ayrýlmak için noter iþlemini þartkoþuyor. Bu iþçiler için bir ekonomik yükümlülükhaline geldiði gibi örgütrlenmekten de caydýrýyor.Türk-Ýþ notre zorunluluðun kaldýrýlmasýný istiyor.

Banka ve noterlik hizmetlerinde, petrokimyaiþlerinde, kamu kuruluþlarýnca yürütülen þehir içiulaþtýrma hizmetlerinde grev yasak. Türk-Ýþ buyasaðýn kaldýrýlmasýný talep ediyor.

Tabanýn uyarýsýnýn ardýndan Türk-Ýþ yönetimisesini yükseltti.

Eylemin ardýndan Türk-ÝÝþ yönetimi konuþtu

Baþbakanýn teðet geçti dediði kriziþçi sýnýfýna vuruyor. Küreselekonomik krizin etkilerini nasýldeðerlendiriyorsunuz?

Küresel ekonomik kriz baþladýðýn-dan beri kapitalizm sorgulanýyor.Neoliberalizmin sonuna gelindiðisöyleniyor. Kriz tüm dünyadaolduðu gibi Türkiye’de de iþçilerevuruyor. Özelleþtirmeler arttý,kamusal alanlar tasfiye edildi, iþçil-er iþten çýkarýldý. Resmi rakamlaragöre Türkiye’de þu an 3,5 milyoniþsiz var; iþ aramayanlarý daeklediðimiz de bu rakam 6 milyonayaklaþýyor. Bu tabloda hükümetinsermaye yararýna deðil kamuyararýna yönelik tedbir almasýgerekiyor.

Petrol-iþ üyelerinin çoðu kamudaçalýþýyor. Kamuda çalýþan iþçileriçin ‘iþ güvenceleri var, sadeceücret zammý için mücadele ediyor-lar’ deniyor fakat özel sektörde yada kamuda çalýþýyor olmasý farket-mez kriz tüm iþçilerin hayatýný etk-iliyor; bu yüzden de tüm iþçilerinortak mücadele etmesi gerekiyor.

2 Nisan’da gerçekleþtirdiðinizeylemde, kamu kesimi toplu iþsözleþmeleri sürecinde sessiz kalanTürk-iiþ yönetimini iþçilerin talep-lerini savunmaya çaðýrdýnýz. Türk-iiþyönetimi neden sessiz kalýyor?Sizin talepleriniz neler?

29 Mart seçimlerinden 3 ay öncekamu kesimi toplu iþ sözleþmelerikoordinasyon kurulu kuruldu. Bukurul yerel seçim öncesindesendikalardan gelen taleplerihükümete sunacaktý. Ancak süreçhala baþlamýþ deðil. Türk-iþ AKP’yiiþçi muhaletinden korumak adýnatalepleri savunmadý. Artýk Türk-iþ’inAKP’nin arka bahçasi olarakgörülmemesi için mücadeleciolmasý gerekiyor. Her toplu iþsözleþmesi sürecinde kamu iþçi-lerinden fedakarlýkta bulunmalarýisteniyor. Ancak fedakarlýk etmesigereken bizler deðiliz

Yaþadýðýmýz kriz sözleþmelerdekibir çok hakký gasp ediyor. Yýllaröncesinden kazanýlan haklar elimiz-den alýnýyor. Bu süreçte “krizin fat-urasýný ödemeyeceðiz” ayaklarýyere basmayan bir söylem. Dahasomut taleplerimiz olmalý. Bu tale-plere kýdem tazminatýna sahip çýkýl-masý, iþsizlik sigortasýnýn sermay-eye aktarýlmamasý ya da bölgeselücret uygulamalarýna karþý çýkmak

gibi daha genel talepler de dahil.

Türk-iiþ’in adý son dönemdeErgenekon soruþturmasýna TürkMetal Sendikasý baþkanýnýn dadahil olmasýyla sýkça anýldý.Ergenekon soruþturmasýsendikalarýn darbe giriþminde kul-lanýlmak istendiðini, iþçi aidat-larýnýn çetelere aktarýldýðýný ortayakoydu. Bu konuyla ilgili nelerdüþünüyorsunuz?

Ýþçiler sendikalarýnýdenetlemedikleri sürece, yönetiminicraatlarýndan haberdar olmuyorlar.Örneðin biz Petrol-iþ Ankara þubeolarak üyelerimizle hep içiçeyiz.Ýsteyen üyemiz istediði andatüzüðümüze ulaþýp iþleyiþimizidenetleyebilir. Ancak çoðu sendika-da durum böyle deðil.

Bir sendikanýn ve sendikabaþkanýnýn evinin basýlarak aran-masý hoþ deðil. Eðer o sendika için,sendika içi demokrasi, aidatlarýnnereye aktarýldýðý konularýndaþaibeler varsa iþçilerin kendisi buduruma el koymalýdýrlar.

2 Nisan’daki eylemde öne çýkançaðrý sýnýf dayanýþmasý ve iþçilerinbirliðiydi. Türkiye’deki kutuplaþma,iþçi sýnýfýnýn bölünmüþlüðü sizcenasýl aþýlabilir? Emekçiler ve emek-ten yana olan politik hareketlernasýl bir yol izleyebilir?

Bir iþçi hangi siyasetten olursaolsun, ürettiði sürece karnýnýdoyurabilir. Dolayýsýyla ekmekmücadelesi vermek zorundadýr.Ýstediklerimizi elde edebilmek içinde biraraya gelmeliyiz. Türkiye’ye 3iþçi konfederasyonu lükstür, bir-leþme gerekir.

Niyetimiz sokakta olmak vebüyümek olmalý. Bunun için emek-ten yana olan siyasi partilerle debirlikte olmalýyýz. Biz hereylemimizi her siyasi oluþumaduyuruyoruz. Farklý siyasi görüþtekiiþçiler eylemlerde sol örgütlerigörünce söyleniyorlar, ama oyverdikleri partilerin yanlarýndaolmadýðýný da farkediyorlar.

Yunanistan’a baktýðýmýzda, kamuçalýþanlarý konfederasyonu ile iþçikonfedarasyonlarý 1 günlük grevdebirleþtiler. Bu duruþu Türkiye’de degöstermemiz gerekiyor.

Önümüzdeki süreçte emektenyana siyasi partiler, iþsizler ve tümkonfederasyonlar birlikte hareketetmeli.

“Yunanistan’da iþçilerbirleþti, Türkiye’de debirleþmeliyiz”KKrriizzllee bbiirrlliikkttee ffaabbrriikkaallaarrddaa nneelleerr yyaaþþaannýýyyoorr?? ÝÝþþççiilleerr nneeddüüþþüünnüüyyoorr??KKrriizzee kkaarrþþýý sseennddiikkaallaarr vvee eemmeekktteenn yyaannaa ppoolliittiikk aakkýýmmllaarr nnaassýýll bbiirr yyooll iizzlleemmeellii?? Damla Çimen ssoorrdduu,, PPeettrrooll-ÝÝþþ AAnnkkaarraa ÞÞuubbee BBaaþþkkaannýýMustafa Özgen aannllaattttýý..

SÝ Ankara - Türk-Ýþ Ankaraþubelerinin hükümete ve Türk-Ýþyönetimine tepkisi 2 Nisanakþamý sokaða taþtý. Petrol-Ýþ,Tümtis, Harb-Ýþ, Yol-Ýþ veTezkop-Ýþ sendikalarýna üyeiþçiler þube yöneticileri ile birlik-te sendikalarýndan SakaryaCaddesine yürüdüler. Petrol-Ýþkortejinin yürüyüþü boyuncaatýlan “Türk-Ýþ uyuma iþçiyesahip çýk”, “Ýþçiyiz, Haklýyýz,Kazanacaðýz”, “birleþe birleþekazanacaðýz”, “yaþasýn sýnýfdayanýþmasý”, “ekmek yoksabarýþ da yok”, “genel grev, geneldireniþ” sloganlarý kortejlerinbuluþtuðu Sakarya Caddesi’ndehep birlikte haykýrýldý.

Ýþçilerin öncelikli tepkisi Türk-Ýþ yönetimine yönelikti. “Toplu iþgörüþmesi kapsamýndaki talep-lerin seçim kampanyasý dönemiiçinde hükümete iletileceði ve butaleplerden vaz geçilemeyeceði”sözünün yerine getirilmemesinintabanda büyük bir öfkeye yolaçtýðý görüldü. Sýk sýk atýlan“Türk-Ýþ þaþýrma, sabrýmýzý taþýr-ma”, “bizi dinlemeyeni yýkargeçeriz” sloganlarý bu öfkenin enbelirgin göstergesiydi. Hükümetise bu öfkeden nasibini “kahrol-

sun iþçi düþmanlarý” ve “genelgrev, genel direniþ” sloganlarý ilealdý.

315,000 kamu iþçisini kapsaya-cak toplu iþ görüþmesinde iþçi-lerin öne çýkardýðý talepler þun-lar:

En düþük iþçi ücreti net 1,300TL olmalý, son iki yýl içindegerçek ücretlerdeki %2,5 kaybýntelafi edilmesi ve iyileþtirmeninson 8 yýl içinde gerçekücretlerdeki % 14,7’lik kaybýngözetilerek yapýlmasý, krizbahane edilerek gündeme getir-ilen maddelerde geri adým atýl-mamasý (iþten çýkarmalara veesnek çalýþmaya geçit verilmeme-si, sosyal haklarda kesinti yapýl-mamasý, iþsizlik fonu ve kýdemtazminatlarýna kesinlikledokunulmamasý ki bu sonmadde açýk bir savaþ ilaný olarakgörülüyor).

Daha önce alýþýk olduðumuzeylemlerden farklý görüntüler devardý. Çeþitli sendikalara üye 500iþçi çok belirgin biçimde Türk-Ýþyönetiminin hareketsizliðiniteþhir etti ve gerekirse “engelçýkaranlarýn yýkýlacaðý” mesajýnýverdi. Ancak asýl öne çýkan þey,Petrol-Ýþ Þube Baþkaný Mustafa

Özgen’in yaðmur altýnda yaptýðýkonuþmaydý.

Türk-Ýþ, hatta çoðu KESK eyle-minden aþina olduðumuz vatan-millet sosuna batýrýlmýþ hamasinutuklar ile zerre kadar bir benz-erlik yoktu. Tersine, sürekliolarak birleþik mücadelenin vesýnýf dayanýþmasýnýn öneminevurgu yaptý konuþmacý. Sadecebu beþ sendikanýn deðil, bütünTürk-Ýþ sendikalarýnýn, KESK’in,Hak-Ýþ’in, DÝSK’in bir arayagelmesi gerektiðini (bu satýrlarýnyazýldýðý sýrada devam eden)Yunanistan genel grevine katýla-cak olan sendikalarýn isimlerinivererek belirtti. Ýþçilerin talepleri-ni dikkate almayan sendikacý-larýn alaþaðý edilmekten kurtu-lamýyacaklarýný söylemesi pro-fesyonel bir sendika baþkanýndanziyade genç bir enternasyonalistiþçi liderinin kimliðini yansýtý-yordu.

Petrol –Ýþ Þube BaþkanýÖzgen’in dile getirdiði fikirleriniþçi sýnýfý saflarýnda yaygýnlaþ-masý, sýnýfýn krize karþýmücadeleden kazanýmla çýkmasý-na ve yeni bir sol alternatifin inþaedilmesine katký saðlayacak.

KKeemmaall BBaaþþaakk

Page 3: Sosyalist İşçi 358

sayý: 358 sosyalist iþçi 3

DTP yerel seçimlerin açýk gali-bi. AKP tarafýndan bütünüylesilinmek istenirken, hükümetilaiklik gerekçesiyle devirmekisteyenler bile bölgede "hepimizAKP'liyiz" derken, devlet tümolanaklarýyla Erdoðan'ýn kazan-masý için seferber olurken DTPbu kuþatmadan zaferle çýktý. ÞeþTV, üniversitelerde Kürdolojibölümlerin açýlabileceði, Kürtkonferansý gibi açýlýmlarý elinealan hükümet bölgede birreferandumun koþullarýný hazýr-ladý. Kürtlere soruldu, bendenyana mýsýn, yoksa PKK'den yanamý? DTP Kürt sorununda asýlmuhattabýn Abdullah Öcalan vePKK olduðunu seçim kampa-nyasý boyunca açýkça savundu.Kürtlerin çoðunluðu oyunuDTP'ye vererek devlete açýk birmesaj verdi: Çözüm içerde,muhattabýn Ýmralý'da.

EErrddooððaann vvee TTSSKK’’ddaann bbeennzzeerr ddeeððeerrlleennddiirrmmee

29 Mart seçimlerinin gösterdiðigerçek bir çok yorumda görüldü.AKP karþýtý ya da destekçesimedya kuruluþlarý gelenekselKürt politikasýnýn AKP'ye yara-madýðýný, bölgede aldýðý sonucudeðerlendirmesi gerektiðini dilegetirdi. Kürtlerin yaþadýðý yer-den "o bölge" diye bahsedenbaþbakan yine þahin kesildi: "Obölgede seçim yarýþýnýn içindençýkmýþ birisiyim. Hangi þartlardanasýl bir seçim yaþadýðýmýzý açýk-ladýk. Yani tehditlerle bir seçimyarýþý orada yaþanmýþtýr.Vatandaþlar evlerinin altýndanatýlmýþ mektuplarla cidditehditler almýþtýr. Yanidemokratik ortamdýr buna diye-mem." dedi.

Oysa bölge en sakin seçiminiyapmýþtý. PKK seçim kampan-yasý boyunca, yerel seçimlerindemokratik bir þekilde gerçek-leþmesi için bütün askeri eylem-lerini durdurdu. DTP'de bir çokengellemeye raðmen seçim kam-panyasýnda soðukkanlý davrandýve seçmenlerini sakinleþtirdi.Oylama ve sayým sýrasýndaBatý'da bir çok tartýþmayaþanýrken Kürt illerinde þaibeliherhangi bir olay yaþanmadý.Baþbakan'ýn elindeki tek kanýtseçmenlere daðýtýldýðý iddia

edilen bir bildiriydi. Gören herKürdün bunun JÝTEM'in ya daemniyetin elinden çýkmaolduðunu þýp diye anlayacaðýsahte bir bildiri ile seçimlerþaibeli ilan edildi.

Genelkurmay BaþkanlýðýÝletiþim Daire BaþkanýTuðgeneral Metin Gürak, haf-talýk "basýn bilgilendirme"toplantýsýnda TSK'nin bir seçimdeðerlendirmesi yapamayacaðýnýsöyledi. Ardýndan da ekledi, “budurum özellikle GüneydoðuAnadolu bölgesinde alýnansonuçlarýn nedenleri üzerindedüþünmemize de engel deðildir”dedi.

Ne düþündükleri hemen bellioldu. 4 Nisan'da Öcalan'ýndoðum gününü kutlamakamacýyla, Urfa'nýn Halfeti ÝlçesiÖmerli köyüne giden DTP'lilerinönü jandarma ve polis tarafýndankesildi. Aralarýnda milletvekil-leri, belediye baþkanlarý ve partiyöneticilerinin bulunduðu 5 bin

DTP'linin köye girmesi yasak-landý. Yasaða raðmen yürümeyedevam eden DTP'lilerin üzerinejandarma ve polis tarafýndan ateþaçýldý. 2 DTP'li öldürüldü. Devletdüne kadar aþaðýladýðý Talabanive Barzani'yi tanýyordu. AmaTürkiye sýnýrlarý içerisindekiKürtlerin lideri Öcalan'ýn halktarafýndan muhattap olarak gös-terilmesine tahammülü yoktu.

AKP, bir yandan Kürtlerin hak-larýný tanýmaktan bahsederken,öte yandan Kürtlerin çoðunluðu-nun gerçek temsilcilerini zorlatasfiye etmek amacýnda.Önümüzdeki dönem Kürtlerekarþý þiddetin dozu yükselebilir.Ancak bu çözümü engelleyemez.Kürtler PKK'nin siyaset yapmahakkýný savunan DTP'ye tamdestek verdi. Bu tavýr doðruokunmadan Kürt sorunu hakkýn-da yapýlan her açýlým sahte kala-caktýr.

Kürt sorununda DTP'yi ve Kürthareketini inkar eden, baský ve

þiddeti savunan her tutum Türkemekçilerin de aleyhinedir. Barýþve Kürt sorununun adil çözümüile "terörle mücadele" adý altýndaharcanan milyarlarca dolarlýkkaynaklar iþsizliðin önlenmesineharcanabilir. Yeni hastaneler,yeni okullar, yeni fabrikalaraçýlabilir. Türkiye'dedemokrasinin alaný geniþleye-bilir, daha fazla hak kazanýla-bilir. Kürtler gibi Türk emekçi-lerinde çýkarý devletin tutumdeðiþtirmesi ve sorunu gerçekmuhattaplarýyla çözmek içinmasaya oturmasýdýr.

Sosyalistler önümüzdekidönem Ankara'nýn þahinlerinekarþý DTP'nin yanýnda yeralmalýdýr. Kürt sorununu çözüm-süzlüðe itenleri teþhir etmelidir.Türk emekçiler üzerinde hakimolan milliyetçi fikirlere karþýgerçekleri yüksek sesle anlat-malýdýr. Çözümsüzlük isteyenleriyenelim, adil bir barýþýkazanalým.

"O bölgede" þahinler dolaþýyorUrfa’da DTP’lilere polis ve jandarma kurþun sýktý, 2 kiþi öldürüldü

29 Mart'ta sandýk baþýna gidenKürtler, PKK'ye siyaset hakký veAbdullah Öcalan'ýn muhattap kabuledilmesini isteyen DTP'ye tarihselbir destek verdi. DTP belediyesayýsýný artýrýrken, oylarý doruðaulaþtý. Soldaki tablo 10 Kürt ilindeAKP ve DTP'nin 2007 ve 2009seçimlerinde aldýðý oylarý gösteriy-or. AKP oylarý 8 Kürt þehrindedüþmüþ. Adýyaman ve Tunceli'deoylarýný artýrmýþ. TunceliBelediyesi'ni DTP alsa da AKP onayaklaþmýþ. DTP’nin 2007 seçim-lerinde Dersim'den aldýðý oyunbüyük bölümü ise baðýmsýz biradaya kaymýþ. AKP, 2007 seçim-lerinde bir tek Tunceli'den mil-letvekili çýkaramamýþtý. 2009'daher yerde oylarý düþerkenTunceli'de yüzde 7 gibi ciddi biroranda artýrmýþ. Beyaz eþyadaðýtýmý ile gündeme gelen sosyalyardýmlar oy olarak karþýlýðýný bul-

muþ. Geriye kalan sekiz ilde DTPpatlama yapmýþ. Baþbakanýn "ala-caðýz" dediði Diyarbakýr'da2007'de 217.155 oy alan DTP,2009'da 375.380 bin oya sýçramýþ.Hakkari'de seçmenlerin yüzde 71'iDTP'ye oy vermiþ.

2004 seçimlerine SHP çatýsý altýn-da giren Kürt hareketi 1,662,280 oyalmýþtý. 2007 genel seçimlerinebaðýmsýz adaylarla katýlan DTP'liler1 milyon 300 oy almýþtý. 2009 yerelseçimlerinde ise 2,269,482 oyalarak en yüksek düzeye ulaþtý.

DTP'nin oylarýný artýrmasýndaÖcalan ile Mandela arasýndaki ben-zerliðe yaptýðý vurgu, Ergenekonsoruþturmasý ve ölüm kuyularýnýnaçýlmasý, Daðlýca ve Aktütünbaskýnlarý, sýnýr ötesi operasyon-larýn baþarýsýz olmasý gibi etkenleryatýyor. "O bölgede" yaþayanlaradil bir barýþ istiyor ve DTP tartýþ-masýz birincil güç.

Çiçekgillerçözümsüzlükistiyor

Baþbakanýn DTP'yi hedefalmasýndan güç alan yardým-cýsý Cemil Çiçek seçimsonuçlarýna dair en ýrkçý açýk-lamayý yaptý. Çiçek “DTPGüneydoðu’yu kazandý, Iðdýr’ýda aldý, Ermenistan sýnýrýnadayandý” dedi. DTP'ye oyveren yüzbinlerce Kürt Çiçek'egöre düþman, yabancý birgüçtü ve gelip sýnýra dayan-mýþtý. Üstelik bir baþka büyükdüþmanýn, Ermenistan'ýnsýnýrýna. Irkçý 301. maddeninmimarý ve avukatý Çiçek'insözleri PKK'ye "Ermeni dölü"diyen 90'larýn savaþ konuþ-malarýný hatýrlattý.

Ergenekon davasýnda ifadeveren Kemal Kerinçsiz,Çiçek'in sözlerine destek verdive onun 301'i kahramancasavunduðunu hatýrlattý.Kerinçsiz'e göre Türkiye'de birKürt sorunu yoktu, Ermenisorunu vardý. Bu tespiti iki ayönce yine mahkemede ifadeveren Ergenekon Terör Örgütü(ETÖ) sanýðý Veli Küçük yap-mýþtý. Küçük'e göre Doðusorunu bir Kürt sorunu deðilErmeni sorunuydu. Ergenekondavasýnda yargýlanan PKK iti-rafçýsý AbdülmuttalipTonçer'de savunmasýnda "PKKErmeni terör örgütüdür"demiþti.

Ergenekon Terör Örgütü'nünbir baþka sanýðý ÝbrahimÞahin’in cebindeki 500 isminolduðu infaz listesi "DTP için-deki Ermeniler" baþlýðýný taþý-yordu. DTP Baþkaný AhmetTürk, Diyarbakýr BelediyeBaþkaný Osman Baydemir,DTP Milletvekili AyselTuðluk'un da aralarýndabulunduðu Kürt politikacýlariçin suikast hazýrlýklarýbaþlamýþtý. Ne de olsaErmeniydiler, öldürülmeliy-diler.

Ermeni Konferansýdüzenleyenleri "hain" ilaneden, Hrant'ýn kaný elindeolan, buna raðmen adaletbakanlýðý ve insan haklarýndansorumlu bakan olarak görevyapan Çiçek'le ETÖ sanýklarýy-la ayný fikirdeydi.

Cemil Çiçek düþmanlýkyayan ve partisini Kürtillerinde hezimete uðratanýrkçý fikirlerine raðmenkoltuðunda oturmaya devamediyor. AKP örgütü sorumlusuAbdülkadir Aksu ve ýrkçýsavunma bakaný gibi. Onlar 12Eylül darbesinin yarattýðýdevletli politikacýlar. Herdevrin adamlarý. Ve iþbaþýndaolduklarý dönemlerde Kürtsorununda þahin politikalarhüküm sürdü, kan döküldü.

Þahinler Kürt sorunununçözümsüzlüðü istiyor.Çözülürse onlara gerekkalmayacak. Milyarca dolarlýkaskeri bütçelerinden, sýnýrsýzörtülü ödeneklerden yoksunkalacaklar. Onlar Türkiye veErmenistan arasýndaki iliþki-lerin normalleþtirilmesini deistemiyor. Kýbrýs sorunununçözülmesini engelledikleri gibi.

Biri çözülürse hepsi çözülür.Çözüme en yakýn olansa Kürtsorunudur.

DDTTPP ooyyllaarrýýnnddaa ttaarriihhii ssýýççrraammaa

Ýtirafçý Aygan’ýn söyledikleri doðru çýktý

Kuyulardan kemikler çýkýyorÖlüm kuyularý açýlmaya devam ediyor. PKK iti-

rafçýsý ve eski JÝTEM üyesi Abdülkadir Aygan’ýnuzun süre önce yaptýðý itiraflarýn gündeme gelme-siyle açýlan Silopi’deki BOTAÞ kuyularýný,Þýrnak’ýn Cizre ilçesindeki kuyular izledi. Bir çok

tutuklama yapýlýrken, yine eski JÝTEM’cininDiyarbakýr’ýn Silvan ilçesinde tarif ettiði noktadayapýlan kazý sonucu çok sayýda kemik bulundu.Kazýlarýn tümünde kemik ve kanlý bez parçalarýbulunmuþtu. Hâlâ inceleniyorlar.

Aygan’ýn internette yayýnlanan ve kitaplaþtýrýlanitiraflarýnda daha bir çok faili meçhul cinayetayrýntýlý olarak anlatýlmýþtý.

Page 4: Sosyalist İşçi 358

4 sosyalist iþçi sayý: 358

Ýyi faþist, ölü faþisttir Türkiye’de bir uçak veya helikopterin kendi

kendine arýza yaparak düþmesi ihtimali ve düþtük-ten sonra kara kutusunun bulunup teknik bir sorunnedeniyle düþmüþ olduðunun saptanmasý ihtimalihiç yok. Teknolojik ve aerodinamik açýlardan varelbet, ama toplumsal algý açýsýndan yok. Otomobilkazalarýnýn son derece doðal karþýlandýðý ve trafikkazalarýnda her yýl adeta Birinci Dünya Savaþý’nýbaþtan yaþamýþ kadar çok sayýda kiþinin öldüðü birmemlekette, hava taþýmacýlýðýna müthiþ bir güvenduyuluyor herhalde ki, kaza olabileceðine kimseinanmýyor.

Hemen senaryolar yazýlmaya baþlýyor: “Bizimbakkal o uçaktaydý; uçan kuþa borcu vardý; alacak-lýlarý düþürmüþtür herhalde uçaðý”.

Sanki Mustafa Kemal “Öðün, çalýþ, güven” dedik-ten sonra, “Ha, bir de komplo teorileri üretmeyiunutma” demiþ.

Muhsin Yazýcýoðlu’nun hayýrlý ölümüne yol açankutlu helikopter düþürülmüþ müdür, düþmüþmüdür, bilemem. Hiç umurumda deðil. Hatice’yedeðil, neticeye bakýyorum. Ergenekoncular düþür-müþse helikopteri, ellerine saðlýk; JÝTEM düþür-müþse, Allah razý olsun.

Teorilerden yaygýn biri, herifin derin devlet tarafýn-dan kullanýldýðýnýn farkýna varmýþ olduðu, nedametgetirdiði, olumlu ve iyi bir insan haline geldiði, filan.

Bu herifin de, Çatlý ve arkadaþlarýnýn da, tümMHP’li katil sürüsünün de devlet tarafýndan kul-lanýldýðýný zaten herkes biliyor (bilmeyenlere, TanýlBora ile Kemal Can’ýn Devlet Ocak Dergâh kitabýönerilir). Ülkücü katiller 12 Eylül darbesinin ardýn-dan iþsiz güçsüz, vasýfsýz ve yeteneksiz ve ellerisilahlý olarak ortada kalýverdi. “Biz sürünüyoruz,liderimiz hapiste, görüþlerimiz iktidarda” diyedüþünürlerken, iktidarda olan görüþlerin derinkanadý bu katilleri önce Ermenilere, sonra Kürtlerekarþý, sonra da her türlü pislik için kullanmayabaþladý. Bile bile ve seve seve kullanýldýlar. Ýþleriniþevkle yaptýlar. Ceplerinde yeþil pasaportlarla veaðýzlarý sulanarak cinayetler iþlediler.

Faþizm, Avrupa’da radikal bir harekettir; özelliklekriz dönemlerinde büyük sermaye ile iþçi sýnýfýarasýnda sýkýþan, örgütsüz, çaresiz, lümpen kitleleriseferber etmek için sadece komünizme karþý deðil,ayný zamanda kapitalizme, büyük bankalara, mev-cut rejime karþý bir söylem kullanýr. Düzenkarþýtýdýr.

Türkiye’de ise, bir yandan bunu yaparken, bir yan-dan da hep devlete ve düzene baðlý kalmayaçalýþmýþ ve bu çeliþkiyi bir türlü aþamamýþtýr.

Devlet ise, faþistleri tehlikeli ve radikal manyaklarolarak deðil, saygýn milliyetçiliðin biraz aþýrý ucuolarak görmüþ, kabul edilebilir bulmuþ, devletesadýk olduklarýndan kuþku duymamýþ, kullanmaktatereddüt etmemiþtir.

Alparslan Türkeþ’in 1997’de eli kanlý bir katilolarak deðil, devlet töreniyle ve büyük Türk devletadamý olarak gömülmesinin nedeni budur. MuhsinYazýcýoðlu’nun lümpen bir tetikçi olarak deðil,saygýn bir siyaset adamý olarak gömülmesinin veOya Baydar’ýn sözleriyle “devletin zirvesinin esasduruþa” geçmesinin nedeni budur.

Mesele sadece “kör ölür, badem gözlü olur” deðil,ölenin arkasýndan kötü konuþmanýn ayýp karþýlan-masý da deðil.

Türkiye’de þu anda ve uzun zamandýr Avrupa’nýnen büyük faþist partisi var. Alman Nazileri gibidüzeni tehdit etmeyen, saygýn siyaset yelpazesininiçinde bir parti. Kriz derinleþtikçe büyüme ihtimaliyüksek olan bir parti. Bu tehlikeyi hiç gözden kaçýr-mayalým.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

Saðlýk Bakanlýðý her yýl onlarcaiþçinin ölümüne yol açan, çok dahafazla iþçide solunum yolu hastalýðýnayol açan “kot taþlama”ya sonundayasal bir önlem aldý. Bakanlýk, hertürlü kot giysi ve kumaþlara uygu-lanan püskürtme iþleminde kum,silis tozu veya silika kristalleri içerenherhangi bir madde kullanýlmasýnýyasakladý. Bu maddeler ölümcül olanslikozis hatalýðýna sebep oluyor.

Kot taþlama iþçilerinin iki yýlý aþkýnbir süredir devam eden hak mücade-lesi bir kazaným vermiþ oldu. KotKumlama Ýþçileri DayanýþmaKomitesi yaptýðý açýklamada“mücalemizin en somut kazanýmýnýede ettik, ama bu yeterli deðildir”dedi. Komite, Saðlýk Bakanlýðý’nýnbugüne kadar çalýþan, çalýþmýþ vemeslekten maðdur olmuþ iþçilerinsosyal güvencelerinin saðlanmasýný,bu konuda sorumlu olan kamugörevlileri hakkýnda soruþturma açýl-masýný, yerel yönetim ve mülkiidarelerin kayýt dýþý çalýþan iþyer-lerinin bir an önce tespit edilip kap-atýlmalarýný talep ediyor.

Sadece Türkiye’de 10.000’e yakýniþçi hasta ve günümüzün týbbiolanaklarýyla hastalýða etkin bir

tedavi yöntemi bulunamýyor. DünyaSaðlýk Örgütü ve Uluslararasý Çalýþ-ma Örgütü tarafýndan ortaklaþayürütülen Küresel Eylem Planý (1995)sonucunda, 2015 yýlýna kadarhastalýðýn tüm iþ kollarýnda görülmesýklýðýnýn azaltýlmasýnýn, 2030 yýlýndaise dünyadan tamamen yokedilmesinin hedefleniyor. Türkiye’deçalýþan nüfus içinde yýlda ortalamaher 100 kiþiden 4’ü meslek hastalýðý-na yakalanýyor. Buna raðmen sadece2 tane meslek hastalýðý hastanesininbulunmasý devletin bu konudaki

duyarlýlýðýný gösteriyor.Ancak kot taþlama iþçilerinin

mücadelesi henüz bitmedi. Ölümatölyeleri kapatýlýyor. Ancak hastaiþçilerin saðlýk harcamalarý, iþ göre-meyecek durumda olanlara emeklimaaþý baðlanmasý, maðdur aileleresosyal yardým, bu iþkolunda çalýþ-mak zorunda olanlara yeni iþ imkan-larý yaratýlmasý gerek. Ýþçiler bu haklýkabul edilmesini ve dayanýþmanýnsürmesini istiyor.

TTuunnaa ÖÖzzttüürrkk

Kot taþlama nihayet yasaklandý

Türkiye, Kürt olduðu için öldürülenve cesetleri ölüm kuyularýna atýlan-larý konuþurken bir baþka ölümkuyusu Ýstanbul'da Kartal'da bulun-du. Kuyudan üç ceset çýktý. 3 erkekeþcinsel olduðu Özkan Zengintarafýndan öldürülmüþtü. Katilin tekbir gerekçesi vardý, onlardan nefretediyordu.

2 geyi daha öldürdüðünü itirafeden katil kurban olarak "zayýf,narin, kibar" erkekleri seçtiðini itirafetti. Polis, katilin Kartal sahilindenTaksim Gezi Parký'na kadar geniþ biralndan kurbanlarýný seçtiðini tespitetti. Geylerin barlarýna, kafelerinegidiyordu. Kurbanlarýný önce öldür-müþ, sonra soymuþtu. 6 ay boyuncaönüne bir engel çýkmadan nefretsuçunu iþlemeye devam etti.

NNeeffrreett ssaallddýýrrýýllaarrýý ttýýrrmmaannýýyyoorr5 insaný sýrf gey olduklarý için katle-

den Türkiye'nin 12. seri katili tekdeðil. Geylerden, travestilerden,transeksüellerden ölesiye nefret eden"normal" insanlar da öldürüyor.

Ahmet Yýldýz, geçen yýlýn 15Temmuz'unda, Ýstanbul Üsküdar'dakurþun yaðmuruna tutuldu.Arkadaþlarý gey olmasýný kabuletmeyen ailesi tarafýndanöldürüldüðünü söyledi.

Dilek Ýnce 12 Kasým'da Ankara'daarabasýnýn içinde otururken pompalýtüfekle saldýrýya uðradý. Vücudunaisabet eden 10'dan fazla mermi onuöldürdü. Dilek Ýnce bir travestiydi.

Ankara Eryaman'da gerçekleþentravesti ve transeksüellere dönüksaldýrýnýn davasýnýn ilk tanýðýydý.Ankara'da faþist çeteler travesti vetranseksüellere durmadan saldýrýyor-du.

Ebru Soykan ise bu yýlýn 10Mart'ýnda Ýstanbul'da Cihangir'deevinin önünde vuruldu.Öldürülmesinin tek bir nedeni vardý,o bir transseksüeldi.

2006-2007 yýllarý arasýnda homofo-bik ve transfobik saldýrýlar sonucu10'dan fazla eþcinsel hayatýný yitir-

miþti.Hiçbirinin katili bulunmadý.

Arkadaþlarýnýn yardým çaðrýsýnakimse kulak vermedi. Sokaklardaölüm kol gezerken polis onlarý koru-madý. Aksine ceza kesti, gö altýnaaldý ya da çalýþtýklarý yerden onlarýattý.

Bir eþcinselseniz her anöldürülebilirsiniz. Ýyi, kötü, fakir,zengin, solcu, saðcý olmanýz önemlideðil, sadece cinsel yöneliminiz hay-atýnýzýn elinizden alýnmasý içinyeterlidir..

Homofobik cinayetler devam ediyor:

66 aayyddaa 55 ggeeyyii ööllddüürrddüü

Üniversiteler ulusalcý gruplar vefaþistler tarafýndan gerginliðesürükleniyor. Çanakkale 19 MartÜnivesitesi'nde okuyan Kürt öðren-cilere faþistler saldýrdý. Polis MHP'lisaldýrganlarý deðil 14 Kürt öðrenciyigözaltýna aldý.

Ýstanbul'da ise Ergenekoncularsahnedeydi. Ýþçi Partisi’nin kurduðuve darbe koþullarýný hazýrlamak içinbirçok eylemde bulunan TürkiyeGençlik Birliði üyeleri YýldýzTeknik’te bildiri daðýtmaya baþladý.Anti-faþist öðrenciler buna izin ver-

meyince çatýþma çýktý. Çatýþmanýnarkasýndan okul polis tarafýndangaz bombasý yaðmuruna tutuldu.

Aralarýnda Ergenekon soruþtur-masýnda gözaltýna alýnan AdnanTürkkan'ýn da bulunduðu TGB'lilerÝstiklal Caddesi'nde yürüyen 3Ýstanbul Üniversitesi, öðrencisine desaldýrdý. Saldýrýya uðrayan üç anti-faþist öðrenci yaralandý.

FFaaþþiissttlleerr vvee EErrggeenneekkoonnccuullaarr ööððrreenncciilleerree ssaallddýýrrddýý

Page 5: Sosyalist İşçi 358

sayý: 358 sosyalist iþçi 5

Yüzbinlerce iþçi, emekli, göç-men ve öðrenci, 4 NisanCumartesi günü Roma’da Ýtalyahükümetinin ekonomik krizedair politikalarýný protestoetmek amacýyla toplandý.Ýtalya’nýn en büyüksendikalarýndan solcu ÝtalyanGenel Ýþçi Konfederasyonu’na(CGIL) baðlý iþçiler baþlarýnakýrmýzý þapkalar takarakCGIL’in kýzýl bayraklarýnýtaþýdýlar.

“Birlikte yeni bir geleceði kura-biliriz” ve “Yeni Mussolini isti-fa!” yazýlý pankartlarýn önünde“Yapýlmasý gerekli olanlayapýlanlar arasýnda büyük birfark var” diye konuþtu CGILlideri Guglielmo Epifani “Bumeydaný bir kez daha böyledolu görmek çok güzel”.

Roma meydaný 2002 yýlýndahaksýz iþten çýkarmalarý kolay-laþtýracak bir yasa tasarýsýnakarþý yapýlan 3 milyon kiþilik birgösteriye sahne olmuþtu. Buprotesto geçen yýl yapýlanseçimlerde üçüncü kezbaþbakan seçilen SilvioBerlusconi hükümetine karþýyapýlmýþtý.

Cumartesi günkü eyleme

protestocularý taþýmak için 40tren vagonu ve yaklaþýk 4800otobüs kullanýldý. Tüm eylemcil-er Circo Massimo’da, bugün-lerde bir park olarak kullanýlanantik hipodromda bir arayageldiler. Toplam eylemcisayýsýnýn 2 Milyonu aþtýðý tah-min ediliyor.

Eylemde iþçilerin ve öðrenci-lerin yaný sýra pek çoðu farklýülkelerden illegal yollarlagelmiþ olan göçmenler debulunuyordu. Eylemci göçmen-

ler iþlerini ilk kaybedenlerin vegüvencesiz çalýþtýrýlanlarýn herzaman kendileri olduðunadikkat çekerek ülkede yükselenýrkçýlýða tepki gösterdiler.

Bunlar olurken Berlusconi,medyayý krizi abartmaklasuçluyor ve Ýtalya’nýn diðer tümülkelerden çok daha iyi durum-da olduðu konusunda ýsrarediyor. “Hükümet iþlerini kay-betmiþ insanlara çekler vermekgibi tedbirler almak yerinesürekli bir takým açýklamalar

yapýyor” diyor AchilleMantovani isimli bir eylemci“Berlusconi konuþuyor dakonuþuyor, ancak ortada hiçpara yok”

Ýtalyan ekonomisinde geçenyýlýn üçüncü çeyreðinde dur-gunluk yaþamaya baþlandý,ülkenin gayrisafi milli hasýlasý%1 azalarak 1975’ten bu yana enkötü düþüþünü gerçekleþtirdi.Ýtalya’da endüstri ekonomikkrizden iþten çýkarmalarlasonuçlanan sert darbeler yedi.

Ocak ve Þubat aylarýnda toplam370,500 kiþi iþsiz kaldý, burakam geçen yýlki rakamýn %46üstünde.

Eylemciler, geçtiðimiz haftaG20 toplantýsýnda fotoðraf çeki-mi sýrasýnda Berlusconi’nin ken-disini duyurmak için ABDbaþkaný Obama’ya sesleniþlerinitaklit ederek “MisterObamaaa…” diye baðýrdýlar.

Açýlan bir poster, Obama’nýnseçim kampanyasý sýrasýndakibir sloganýný Berlusconi’ye veekonomik kriz dönemineuyarlýyordu: “Berluscama, YesYou Can’t!” (Evet,Baþaramazsýnýz!)

Baþka bir posterse Ýtalyansaðýnýn suçla mücadelekonusunda baþlattýklarý kampa-nyanýn “Þehri Güvenli HaleGetirelim” sloganýný kullanýyor-du ancak bu kez demir parmak-lýklarýn ardýnda Berlusconi’ninfotoðrafý bulunuyordu.

CGIL, hükümetin politikalarý-na karþý tepkisini 25 Nisan’da, 1Mayýs’ta ve 2 Haziran’dakiCumhuriyet gününde yapacaðýkitlesel eylemlerle göstermeyisürdürecek.

BBeerrkk EEffee AAllttýýnnaall

Ýtalya’da 2 milyon kiþi hükümeti protesto etti

Geçtiðimiz sene gýda fiyatlarýkatlanarak artmýþ, kýtlýk ve yük-sek fiyatlar milyarlarca insanýaçlýða mahkum etmiþti. Küreselekonomik kriz gündemi deðiþtir-miþ olabilir ancak gýda kriziaslýnda büyüyerek devam ediy-or.

Krizin en büyük nedeni fiyat-lardaki oynamalar. Örneðin buð-day fiyatlarý geçen sene Ocak veÞubat aylarý arasýnda yüzde 46yükseldi, Mayýs'tan önce geridüþtü, Haziran baþýna kadartekrar yükseldi ve o zamandanberi de düþüyor. Ama sondüþüþlere raðmen fiyatlar hâlâ 2yýl önceki seviyenin üzerinde.

Fiyat artýþlarýnýn nedenini aþýrýtalebe baðlayanlar var: Güya Çinve Hindistan gibi ülkelerinekonomilerinin büyümesi vegelir oranlarýnýn yükselmesiyleberaber gýdaya olan talepleri deartmýþ, bu da fiyatlarý yükselt-miþ. Bu tamamen uydurma. Çinve Hindistan'ýn zenginlerinindaha da zenginleþmesiyle yemeiçme alýþkanlýklarýný deðiþtirdik-leri doðru, ama bunlar çok küçükbir azýnlýk. Ve bu ülkelerde gelirdaðýlýmýndaki adaletsizlik de art-týðýndan nüfusun çoðunluðu içingýdaya ulaþým daha zorlaþtý.Krizinin asýl etkenleri baþka.

Ýlk etken petrol fiyatlarýndakiartýþ. Tarým artýk büyük orandamakinalara dayanýyor. Bunlarýnmaliyeti de petrol fiyatlarýndandoðrudan etkileniyor.

Ýkinci etken biyoyakýt olayý.Petrol fiyatlarýnýn artmasýhükümetleri enerji için baþkakaynaklar aramaya itti. Bu daekilen ürünlerin deðiþmesineneden oldu. 2006'da ABD mýsýrtarlalarýnýn %20'sini biyoyakýttarlasýna dönüþtürdü. Brezilyaþeker kamýþý üretiminin yarýsýný,AB bitkisel yað üretimininyarýsýndan fazlasýný biyoyakýtaayýrdý.

Üçüncü etken, son yirmi yýldýrdevletlerin tarýmsal araþtýrmalaraayýrdýklarý kaynaklarý geri çek-miþ olmalarý. Bu bozuk hasatlarave topraðýn verimsizleþmesine

neden oldu. Gýda piyasasýnýnrekabete açýlmasý çiftçileri, tar-lalarýna daha uyumlu olangeleneksel ürünleri býrakýp,tohumlarý tarým þirketlerindenalýnan ama daha çok kâr getirenürünleri ekmeye itti. Bununsonucunda tohum, gübre ve ilaçfiyatlarý yükseldi. Su kul-lanýmýnýn sübvanse edilmesibýrakýlýnca ve krediler geri çekil-

ince topraðý iþlemenin maliyetide büyük oranda arttý. Kredikurumlarý daha çok kâr getirenbaþka alanlara yönelince pek çokçiftçi yüksek faiz oranlý özelkrediler almaya mecbur kaldý.

Dördüncü etken ise küreselýsýnma. Kanada ve Avusturalyagibi yerlerde kuraklýk varkenABD'nin bazý bölgeleri aþýrý yaðýþsebebiyle hasat yapamaz oldu.

Bazýlarý artan gýda fiyatlarýnýnçiftçilerin iþine yaradýðýnýsöylüyor, ama bu da doðru deðil.Dünyada gýda ticareti giderekküçük bir azýnlýðýn elinde top-landý. Özellikle geliþmekte olanülkelerde yerli ve yabancý þir-ketler topraðýn iþlenmesini,ürünlerin daðýtýmýný ve genelolarak piyasayý kontrol ederekçiftçilerin fiyat artýþlarýndan

yararlanmalarýný engelliyor.Ayrýca hükümetler gýda stok-

larýný da eritmeye baþladý.ABD'nin tarým bakanlýðý, yükse-len talebe karþýn dünyadaki buð-day stoðunun son 30 yýlýn endüþük seviyesine geldiðini açýk-ladý.

IMF ve Dünya Bankasý gibi(bugün gýda krizi hakkýnda atýptutan) kurumlar, gýda stoðu tut-manýn pahalý ve müsrifçe bir iþolduðunu söyleyerek stoklarýneritilmesinde büyük roloynamýþlardý. Eriyen stoklarýnyeniden doldurulmasý uzunzaman aldýðýndan, artan fiyatlaraönlem alýnamadý. Piyasanýnserbestleþtirilmesiyle birlikte bazýspekülatörler de gýda sektörüneyönelerek fiyatlarla oynamayabaþladý.

Özetle, gýda krizi büyük ölçüdeinsan eliyle ortaya çýktý, uygu-lanan yanlýþ politikalar yüzün-den patlak verdi. Bu da aslýndakrizin üstesinden gelmeninmümkün olduðunu gösteriyor.

Bazý hükümetler yeniden gýdastoklarýný arttýrmaya yöneldi.Hindistan dört temel gýda mad-desi üzerinde vadeli alým-satýmiþlemlerini yasakladý. Kamu fon-larýný kullanarak gýda alýmý vedaðýtýmýna baþladý. Böylece gýdafiyatlarý küresel artýþtan daha azetkilendi.

Ancak enflasyon, gerçekücretlerdeki düþüþ ve yetersizistihdam Hindistan'daki çalýþansýnýfýn yaþam standardýný çokkötü etkiledi. Dolayýsýyla gýdastoðu bulunsa bile nüfusunönemli bir kýsmý yiyecek almakiçin para bulamýyor.

Hükümet politikalarý gýda fiyat-larýnda düþüþ saðlayabilir, ancakbaþka faktörleri de göz önündebulundurmak gerekli. Gerçek þuki, birçok devlet vatandaþlarýnýnbüyük bir kýsmýnýn artýk entemel yaþamsal ihtiyaçlarýný bilekarþýlayamýyor. Kalkýnma pro-jeleri ve genel olarak neoliberalekonomi artýk iflas etmiþtir.

Muhip Tezcan, SocialistWorker’dan derledi.

Gýda krizi devam ediyor

Page 6: Sosyalist İşçi 358

6 sosyalist iþçi sayý: 358

"NATO dünya barýþýný gerçek-leþtirmenin önünde önemli birengel" diyor 4 Nisan'daStrazburg'da yapýlan NATOkarþýtý gösterilerin organizatör-leri. NATO ABD'nin üsleraracýlýðýyla tüm kýtalardaki güçkullanýmýn bir aracý veAfganistan'da yedi yýldýr acý-masýz bir savaþ sürdürüyor.Afganistan'da trajedi gittikçe þid-detleniyor ve Pakistan'a doðruyayýlýyor. 80 bin asker ülkeyiiþgal etmiþ durumda.

KKaaoossBu iþgalin sonucunda

Afganistan'daki savaþ daha dakanlý bir karmaþaya dönüþüyor.Yüzlerce NATo askeri öldü.Tüm bunlara raðmen NATO halaülkenin yarýsýndan azýný kontroledebiliyor.

Afganistan iþgali insani birgörev olarak sunulmasýna rað-men; yaþam sýradan Afganlariçin kötüleþmeye devam ediyor.Geçen yýl yaklaþýk 2000 AfganNATO güçlerinin ayrým yap-mayan hava saldýrýlarý nedeniyleöldü yada yaralandý. Busaldýrýlarda çoðu zaman adýkötüye çýkmýþ, muðlak hedefleribombalayan insansýz uçaklarkullanýldý.

Ülkenin tüm geliþmiþlikgöstergeleri düþüþte. Uyuþturucuüretimi hýzla artýyor. Neredeysehiç hukuki yaptýrým ya da sosyalgüvence yok.

Afgan Baðýmsýz Ýnsan HaklarýKomisyonu'nun yakýnlarda açýk-ladýðý rapora göre ülkenin birçok bölgesinde yaþayan Afgankadýnlarýn tümünün durumukötüye gidiyor.

Þimdi anketler gösteriyor ki2001'deki iþgalden beri ilk kezAfganlarýn çoðu yabancý iþgalgüçleri hakkýnda "olumlu" deðil"olumsuz" düþünüyor. KöylerdeNATO'ya karþý savaþý yürüten-lerin El-Kaide ya da Taliban iledoðrudan baðlantýsý olmayanyerel güçler olmasýna giderekdaha sýk rastlanýyor.

Gerçek þu ki bugün NATOaçýkça örgütün amaçlarýna uyansaldýrgan, askeri fetihlerlebaðlantýlýdýr.

Örgüt 1949'da Batý Avrupaülkelerini; Sovyetler Birliði ileonun doðu bloðu uydularýnýortaklarýný bir araya getirenVarþova Paktýnýn saldýrýlarýndankorumak amacýyla bir askeri itti-fak olarak kuruldu.

Ama gerçekte NATO herzaman baþka amaçlara hizmetetti. ABD'nin Avrupa'daki mütte-fiklerini hizada tutmak amacýylatasarlanmýþtý. NATO'nun en üstdüzey askeri görevlisi daima birABD subayý oldu.

Fransa'ya Ýkinci Dünya Savaþýsonrasý liderlik eden GeneralCharles de Gaulle bu "ast" olmadurumunu kabullenmeyi reddet-ti ve bu yüzden de Fransa'nýnNATO'nun askeri kanadýnýn birparçasý olmasýna karþý çýktý.Fransa'nýn þimdiki cumhur-baþkaný Sarkozy zirvede bu poli-tikayý sonlandýrmayý planlýyor.

Dahasý ilk günlerinden beriNATO ona üye ülkelerdeki"komünizm" yada "yýkýcýlýk"tehlikesine karþý harekete geçmehakkýný açýkça muhafaza etti.

Zamanýnda bu hak özellikle sol

görüþlü partizanlar ile saðgörüþlü ordu arasýnda þiddetlibir iç savaþýn yaþandýðýYunanistan'a müdahale etmeyigerektiriyordu. Ama daha geniþölçekte de uygulanabilirliðivardý.

Lord Ismay, ilk NATO genelsekreteri, ittifakýn hedefini ünlü"Amerikalýlarý içeride, Ruslarýdýþarýda ve Almanlarý kontrolaltýnda tutmak" sözleriyle ifadeederken Ýngiliz bakýþ açýsýndanamaçlarýný ortaya koyuyordu.

ÇÇöözzüüllüüþþNATO bu yapýsýný 1991'de

Varþova Paktý daðýlýp SoðukSavaþ bitene kadar sürdürdü. Buayný zamanda NATO'nun varlýðýiçin sözde bahanesinin deortadan kalktýðý anlamýna geliy-ordu. Ancak yok olmak bir yana,

NATO bugüne kadar devameden bir geniþleme sürecinegirdi.

Örgüt bir nükleer "ilk saldýrý"politikasý geliþtirdi. Bu nedenlesavunma amaçlý bir örgütolduðu iddiasý iyice anlamsýz birhale geldi.

Ayrýca Avrupa'nýn herhangi birbölgesinde meydana gelen biristikrarsýzlýðýn üyelerini tehditedeceðini öne süren "alan dýþý"kavramýný geliþtirdi.

Bu nedenle NATO 1990'lardakiBalkan savaþlarý sýrasýnda baðým-sýz askeri bir güç gibi hareket ettive 1999'da Sýrbistan ve Kosovaüzerinde 11 haftalýk bir bom-bardýman yürüttü.

Hiç bir zaman BM GüvenlikKonseyi'nin saðladýðý yasal yetk-ilendirmeye sahip olmayan busaldýrýlar NATO'nun açýkça

emperyalist bir güceevrilmesinde bir dönüm noktasýniteliði taþýdý.

NATO'nun Sýrbistan'daki savaþý"Teröre karþý savaþ"ta bugüntanýdýk gelen birçok durumhakkýnda önceden fikir verdi.ABD'nin tam kontrolü altýndasivillerin büyük çaplý bombardý-mana maruz kalmasý, "insanimüdahale" adý altýnda örtbasedildi. Sýrp lider SlobodanMiloseviç "Yeni Hitler" diyeetiketlendirildi.

Kosova Savaþýna direniþ Irak veAfganistan savaþlarýna olanlar-dan çok daha küçük olmasýnaraðmen yine de önemliydi.

Direniþ bunun "insani müda-hale" deðil emperyalizmin tari-hindeki yeni bir aþamasýolduðunu anlayan insanlararasýnda yayýldý.

1990'larda Soðuk Savaþ'ýn sonaermesi ve "küreselleþme"ninyayýlmasý yeni emperyalizminöncü hamleleriydi. Bu yeniemperyalizm döneminde ABDartan rekabet þartlarýndaekonomik çýkarlarýný korumakiçin askeri gücünü kullanmayakarar verdi.

Bu dönem ayný zamanda doðu-da ABD çýkarlarýnýn saldýrýsýnada sahne oldu. Çok fazla dikkatçekmedi ama Belgrat bombardý-manýnýn baþladýðý ay, NATO üçeski Varþova Paktý ülkesi olanPolonya,Macaristan ve ÇekCumhuriyeti'ni üyeliðe kabuletti.

YYaayyýýllmmaaccýýllýýkkNATO'nun doðuya doðru

geniþlemesi batý emperyal-izmi'nin ana hedeflerinden biriy-di. Bu; ayný zamanda geçen yazRusya ve Gürcistan arasýndayaþanan savaþýn nedenlerindende birini oluþturuyordu.

Bu nedenlerden dolayýemperyalizme karþý mücadeleninbir parçasý olarak NATOkarþýtlýðý bugün hiç olmadýðýkadar yakýcý bir ihtiyaç.Günümüzde hiçbir yerde savaþAfganistan'da yaþandýðýndandaha gerçek deðil. Barack Obamabugünlerde 17.000 ABDaskerinin çatýþma bölgesine gön-derilmesini onaylayarakAfganistan'daki toplam ABDvarlýðýný 55.000'e çýkardý. Bu aynýzamanda ABD tarihindeki enbüyük ikinci askeri yükümlülük.

ABD ayný zamanda diðerNATO üyelerine aðýr baskýlaruygulayarak, kendisinin izlediðiyolu takip etmelerini ve dahafazla asker göndermelerini istiy-or.

Farklý ülkelerden gelen NATOgüçlerinin toplam sayýsý þimdi80.000'e ulaþtý. Ancak gerçekçibaðýmsýz tahminler Afganistan'ýnaskeri kontrolü için gereken mik-tarýn bundan çok daha fazlaolduðunu iddia ediyor; 500.000civarý.

Bundan dolayý NATO'nunAfganistan'da "kazanmasý"mümkün deðil. Ama kaybetmeolasýlýðý ABD'nin on binlerceyaþamý daha harcamasýnýengellemiyor.

Afganistan'da yabancý iþgalgüçleri bulunduðu müddetçe, negeliþme ne demokrasi ne de barýþmümkün.

Afgan savaþý Irak'taki "kötü"savaþla kýyaslanabilecek "iyi" birsavaþ deðil. Ýkisi de bir an öncebitmesi gereken yýkýcý savaþlar.Bitmeleri gerek çünkü dikka-timizi yöneltmemiz gerekengerçek tehlikeler var; iklimdeðiþikliði, kitlesel yoksulluk vedünyayý ekonomik durgunluðasokan dengesiz ekonomik uygu-lamalar. NATO'ya meydan oku-mak dünyayý deðiþtirmek içinverilen geniþ mücadelenin canalýcý bir parçasý-

LLiinnddsseeyy GGeerrmmaannOnur Devrim Üçbaþ,

Socialist Worker'dan çevirdi

Afganistan, NATO, Batý emperyalizmi

6600 bbiinn ssaavvaaþþ kkaarrþþýýttýý SSttaarrzzbbuurrgg’’ddaa NNAATTOO’’yyaa kkaarrþþýý yyüürrüüddüü.. 44 NNiissaann’’ddaa yyaappýýllaann 6600 YYýýll YYeetteerr-NNAATTOO’’yyaa hhaayyýýrrAAllmmaannyyaa’’nnýýnn ttaarriihhiinnddeekkii eenn bbüüyyüükk ssaavvaaþþ kkaarrþþýýttýý ggöösstteerriilleerriinnddeenn bbiirrii oolldduu..

Page 7: Sosyalist İşçi 358

sayý: 358 sosyalist iþçi 7

Bugünün dünya ekonomik ve finansal krizisýk sýk 1929 kriziyle karþýlaþtýrýlýyor. Ama okrizin dünyanýn baþýna bela ettiði kitlesel

siyasi hareketi hatýrlatan pek çýkmýyor.Büyük ekonomik çalkantýlar genelde büyük

siyasal hareketlenmelere de yol açar. Kitleselbiçimde iþsizleþen, yoksullaþan, açlýklapençeleþmeye baþlayan çok geniþ yýðýnlar aþýrýuçlara doðru savrulur; ortalama siyasetin sýnýr-larýný birdenbire darmadaðýn edip radikalleþe-bilirler. Toplumda aþýrý bir kamplaþma yaþan-abilir. Büyük yýðýnlar örgütlü iþçi sýnýfýnýn siyasalpartileri öncülüðündeki devrimci hareketlere deyönelebilir; temel hedefi toplumu kökündendeðiþtirmeye yönelmiþ bu hareketleri parçalayýpetkisizleþtirmek olan faþist hareketlere de. Butamamen günün koþullarýna baðlýdýr.

FFaaþþiizzmm nnee zzaammaann,, nneeddeenn,, nnaassýýll yyüükksseelliiþþee ggeeççeerr??

Faþizmin yükseliþi kapitalizmin þiddetli birekonomik ve sosyal krizinin ifadesidir. Artýdeðerin gerçekleþme þartlarýndaki bir krizdir bu.Yani olaðan dönemlerde normal seyrinde sürensermaye birikimini derin kriz koþullarýnda aynýbiçimde (belli bir ücret düzeyi, emek üretkenliði,hammadde ve pazar bulma kolaylýklarý, vb)sürdürememe sonucu ortaya çýkar. Faþizmin ikti-darý temelde artý deðerin gerçekleþme þartlarýnýtekelci kapitalizm lehine þiddetle deðiþtirmekiçindir.

Olaðan koþullarda hâkim sýnýflar egemenlikleri-ni en az maliyetli olan parlamenter demokrasiyoluyla uygular. On binlerce iþsiz güçsüz faþistmilitaný sürekli silahlandýrýp beslemek gibi birlükse durduk yere yönelmek istemezler. Üstelikgiderek kitleselleþen dev bir sokak hareketininkontrolden çýkma riskini göze almak kolaydeðildir. Ve nihayet bu hareketin yenilmesihalinde kapitalizmin bizzat kendisi tehdit altýn-dadýr.

Ama kapitalist sistemin bir bütün olarak tehditaltýnda olduðu koþullarda bu masrafa girmek vebu riski almak kaçýnýlmaz olur. Çünkü sýradanbir baský rejimiyle (polis devleti, askeri diktatör-lük, vb) ve sýrf teknik yöntemlerle milyonlarcainsaný tek merkezden ve devamlý baský altýndayönetebilmek hiç de kolay deðildir. Ücretli iþçi-lerin sayýsý ile kapitalistlerin ve onlarýnhizmetindeki ordu, polis, vergi memurlarý vb

sayýsý arasýndaki devasa fark buna izin vermez.Yýðýnsal iþçi hareketinin karþýsýna en az onunkadar yýðýnsal bir baþka hareket dikmek gerek-lidir. 1929-33 krizinde Alman hakim sýnýflarýnýnen büyük kesimlerinin bir an bile düþünmedenNazi hareketini desteklemesinin nedeni budur.

SSookkaakk tteerröörrüüBu kitlesel faþist hareket düzenli sokak terörü

yoluyla iþçilerin en bilinçli kesimini yormayý,yýldýrmayý ve iktidarý ele geçirdikten sonra daörgütlerini (sendikalar, partiler, meslek örgütlerivb) tamamen ortadan kaldýrmayý hedefler.Faþizm bu kitlesel sokak desteðini (iki ana sýnýfolan) burjuvazi ile iþçi sýnýfý arasýnda sýkýþanküçük burjuva kitlelerden elde eder. Krizkoþullarýnda küçük burjuvazi umutsuzluðakapýlacak kadar enflasyona, küçük iþletmelerinhýzla iflaslarýna, üniversite mezunu teknik ele-manlarýn ve daha yüksek maaþlý memurlarýnkitlesel iþsizliðine maruz kalmýþsa, nefreti, baþtaörgütlü ve krize bu sayede direnebilen iþçi sýnýfýolmak üzere çeþitli “düþmanlara” yöneltilebilir.Bu düþman her zaman bulunabilir: komünistler,Yahudiler, Kürtler… Biri ya da birkaçý.

Faþist hareket iþçi sýnýfýnýn direniþini püskürtüpbelini kýrdýktan sonra, büyük sermayenin de malive politik desteðiyle iktidara yerleþmeye çalýþýr.Ýþçi hareketi ve onun siyasal örgütleri bütünüyleyenilmiþse bu kolaydýr.

ÝÝkkii kkaammpp aarraassýýnnddaaFaþistler önce küçük burjuvazinin umutsuzluða

en çok kapýlmýþ kesimlerini, iþsizleri, ücretli iþçi-lerin en örgütsüz ve bilinçsiz kesimlerini örgütler.Ama henüz iþçi sýnýfý ile savaþlarý sürerken küçükburjuva kitleler de iki kamp arasýnda sallantý-dadýr. Daha fazla cesareti ve kararlýlýðý gösterentarafa kaymaya yatkýndýrlar.

Almanya ve Ýtalya örneklerinde maalesef bukararlýlýðý gösteren taraf faþistler olmuþtur.Faþizm karþýsýnda birleþemeyen sol ve iþçihareketi adým adým yaklaþan felaketi önleye-memiþtir. Oysa faþizmin yenilmesi onu yaratankapitalist sistemin de hýzla çöküþüne yol açabile-cektir. Ömer Laçiner’in 1975’te yaptýðý bir tahlillebitirelim: “Faþizmin deðirmenini döndüren çirkefsularý sýnýflý toplumlarýn ecel terlerindenibarettir”.

CCeennggiizz AAllððaann

Dünyayý savaþa ve iþgaleboðan Bush'un ardýndan yöne-time gelen Barack ObamaABD'nin terörist imajýnýyenilemiþ gözüküyor. Tümdünya Bush'un gitmesinesevindi. Tüm dünya birsiyahýn ABD baþkaný olmasýnýbüyük bir deðiþim olarakgördü. Obama deðiþimsloganýyla geldi. Ancak budeðiþimin dünyayý kanabulayan savaþ politikalarýndayaþanmayacaðý, hem NATOzirvesinde hem de Obama'nýnTürkiye ziyaretinde görüldü.O da Bush gibi Türkiye'denasker istiyor.

Hakim medya, birbirini boð-maktan zevk alacak kadardüþman siyasetçiler, monþerlersevinçle Obama'yý selamlýyor.Obama, Ýslam fobisine karþýkonuþuyor. Ancak Ýslamfobisinin kaynaðý ABD'ninhegemonya savaþý ve Obamabu savaþý sürdüreceðinisöylüyor. Irak'ta ABD'ninbüyük yenilgisinin ardýndanAfganistan ve Pakistan onlarýnyeni hedefi.

Obama, mecliste yaptýðýkonuþmada ABD ve Türkiyearasýndaki dostluða atýftabulundu. Birlikte yaptýklarýiþleri övdü. Bu iþler neydi?Obama Kore'yi, Bosna'yý,Afganistan'ý anlattý.Beðenmekte haksýz sayýl-mazdý. Türkiye, ABDemperyalizminin sadýk birdostu, yayýlmacý bir devletolarak savaþlara girmeye baþ-tan beri hevesliydi.

Yýl 1950'ydi. NATO, ABDçýkarlarý doðrultusundaKore'de savaþýyordu. Koreikiye bölünürken, Türkiyehemen 5 bin asker gönderdi."Komünist" Kuzey Kore'yekarþý 3 yýl boyunca savaþtý.NATO, Kuzey Kore'yi yen-emedi. ABD askerleri çeki-lirken Türk birlikleri tampon

oluþturdu. Onbinlerce KuzeyKoreli aske asker tam üzerler-ine geldi. 1000 Türk askeriöldü, 2 binden fazlasý yara-landý. Ama kulübe kabuledilmiþti, Türkiye 1952’deNATO üyesi oldu

Yýl 1992'ydi. SSCB yýkýlmýþ,Doðu Avrupa'daki stalinistrejimler iþçiler tarafýndan yerlebir edilmiþti. Balkanlarda yerelegemen sýnýflar kanlý birboðazlaþmayý baþlattý.Boþnaklar Sýrplarý, SýrplarHýrvatlarý, ikisi birdenBoþnaklarý katletmeye baþladý.Savaþ üç yýl sürdü. Bu NATOiçin büyük bir fýrsattý.Boþnaklardan yana görünüpbölgeye yerleþti. Türkiye yinegöreve çaðrýldý. Bosna'ya Türkaskerleri gönderildi. Balkanhaklarý aþaðýdan bir çözümübulamadý, çünkü önleri iþgalcigüçler tarafýndan kesilmiþti.

Yýl 2002’ydi. 11 Eylül 2001'deABD'de Ýkiz Kulelere yöneliksaldýrýnýn faturasý ABDtarafýndan dünyaya kesildi.Bush "ya bizdensiniz ya onlar-dan" dedi. Bir yýl sonra ElKaide'yi bahane ederekAfganistan'ý iþgal etti. UsameBin Ladin'in kellesini alýp, geridöneceklerdi. Bin Ladinunutuldu, onlarsa geri dönme-di. Türkiye yine göreveçaðrýldý. 2 bin Türk askeri birkaç yýldýr Afganistan'da iþgalcibir güç olarak bulunuyor.

Obama þimdi daha fazlasýnýistiyor. Çünkü NATO güçleriAfgan direniþi tarafýndan hýr-panalýyor. 80 bin iþgalci askeryetmiyor. Daha fazla askeristiyorlar. Türkiye halkýnýnçoðunluðu ABD’nin savaþýnakarþý. Irak savaþýna girilmesinibu güç engellemiþti. Þimdidaha zorlu bir görev savaþkarþýtlarýný bekliyor.Afganistan’a yeni asker yollan-masýný önlemek, oradakilerievlerine döndürmek gerek.

Kriz dönemlerinin tehlikeli çocuðu

FFaaþþiizzmm::

AAllmmaannyyaa’’ddaa NNaazziilleerriinn kkuurrdduuððuu kkrreemmaattoorryyuummllaarrddaa yyüüzzbbiinnlleerrccee iinnssaann yyaakkýýllddýý

Afganistan'da iþgal 7 yýldýr sürüyor

NATO, 2 binden fazla Afganý öldürdü

Binlerce kadýn tecavüze uðradý

Ülkenin Güney’ini direniþçiler yönetiyor

Baþkent Kabil’i direniþçiler kuþattý

Pakistan’da halk direniþe geçti

Bataklýk büyüyor,NATO asker istiyor

Page 8: Sosyalist İşçi 358

8 sosyalist iþçi sayý: 358

DDSSiiPP’’ee üüyyee ooll!!devrimcisosyalistleregüç ver

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan

i n t e r n e t oozzuurrddiilliiyyoorruuzz..ccoommbbaarriissaarroocckk..oorrggkkuurreesseellbbaarriissvveeaaddaalleett..oorrggkkuurreesseelleeyylleemm..oorrggdduurrddee..oorrggmmaahhaalllleeddeennmmeecclliissee..oorrgghhrraannttiicciinnaaddaalleettiicciinn..ccoommttuuzzllaaddaaoolluummlleerreessoonn..bbllooggssppoott..ccoomm7700mmiillyyoonnaaddiimm..oorrggddttppkkaappaattiillaammaazz..bbllooggssppoott..ccoommw

ww

.dsi

p.or

g.tr

ssoossyyaalliisstt iissccii Ýþ, iklim, adalet

Geçen hafta küresel kapitalizm iki önemlizirve gerçekleþtirdi.

Dünyanýn en zengin 20 ülkesi krizin faturasýnýiþçilere ve yoksullara nasýl ödeteceklerini konuþ-tu. Ancak krize iliþkin bir çözüm üretemedi.

Küresel kapitalizmin askeri örgütü NATO'datoplandý. NATO zirvesinden Afganistan vePakistan'ý kana boðma kararý çýktý. Obama tümmüteffiklerinden daha fazla asker istedi.

Ýki zirvede antikapitalistler ve savaþ karþýtlarýtarafýndan protesto edildi. Avrupa'nýn sokak-larýnda "iþ, iklim, adalet" sloganý yankýlandý.

Göstericiler bu sloganla önümüzdeki döneminmücadele hattýný da tarif etti.

Patronlar kendi yarattýklarý krize bir çözümleriyok. Fatura çalýþanlara çýkartýlýyor. Binlerce iþçiiþten atýlýyor. Tüm dünyada iþten çýkarmalarakarþý direnmeliyiz. Hükümetlerden askeri har-camalarýný kesmesini, þirketleri deðil yoksullarýkurtarmasýný talep etmeliyiz.

Kapitalistler dünyayý felakete sürüklüyor.Ýklim deðiþikliðini onlar yarattý. Gezegeni biryok oluþa ittiler. 6 milyarýn hayatýný hiç düþün-mediler. Petrol, kömür, ve doðal gaz yakmayadevam ediyorlar. Tüm dünyada hükümetlerdeniklim deðiþikliðini önleyici politikalarý bir anönce uygulamalarýný istemeliyiz.

Küresel kapitalizmin dünyasýnda adalet yok.Iraklýlar, Afganlar, Filistinliler, Kürtler içinadalet iþlemiyor. Savaþ ve halklarýn üzerindekiemperyalist baský devam ettikçe barýþ çok uzak-ta duracak. O yüzden iþimizi ve iklimisavunurken herkes için adaleti de talepetmeliyiz.

Sosyalistler bu yeni dönemde krizin, küreselýsýnmanýn, savaþlarýn maðdurlarýný birleþtirmekve 6 milyar insanýn çýkarlarýný savunmak göre-viyle karþý karþýya.

Marksizm 20091992'den bu yana DSÝP tarafýndan düzenlenen

Türkiye'nin en büyük sosyalist tartýþma platfor-mu Marksizm 2009, 21-22-23 Mayýs'ta Ýstanbul'-da gerçekleþecek. Dünya iki büyük krizlesarsýlýrken Marksizm 2009 olan bitenler üzerinekonuþmak için iyi bir fýrsat.

29 Mart seçimlerinden sol hezimetle çýktý.Ancak solun çoðunluðu gereken dersi çýkarmýþdeðil. 2 yýl sonra genel seçimler var. CHP veMHP sýranýn tekrar kendilerine gelmesini bek-liyor. Bu tabloyu deðiþtirmeliyiz. Türkiye'yekitlesel ve radikal bir sol gerek. Marksizm 2009kürsüsünde yeni bir solu yaratmak konusundakararlý bir çok farklý isim konuþacak.

G20 toplantýsý sona erdi. Zirveden mut-luluk duyduðu belli olan ÝngiltereBaþbakaný Gordon Brown, “Yeni birdünya düzeni”nin kurulmaktaolduðunu açýkladý. ABD BaþkanýObama, “Tarihi bir toplantý” olduðunusöyledi.Büyükten küçüðe doðru sýralanmýþ bupatronlar örgütü toplantýsýndan sonra,bu tür her toplantýnýn ardýndan duy-maya alýþýk olduðumuz beyanlar bun-lar. Birinci Bush da Doðu Bloku rejim-lerinin çöküþünden sonra “Yeni birdünya düzeni”ni ilan etmiþti.“Tarihi kararlar” aldýklarý toplantýlarýnise sayýsý belli deðil.

KKrriizz yyaannýýttssýýzz kkaallddýýZirve, kapitalizmin en geliþkinekonomilerinin siyasi temsilcilerininkrize karþý herhangi bir çözümlerininolmadýðýný gösterdi. Çözüm olarak önesürülen bazý adýmlar ise hiçbir yeniliktaþýmýyor. Daha da kötüsü, bizzat krizitetikleyen, yoksul ülkelerin krizleriniderinleþtiren küresel kuruluþlar, mev-cut krizin çözüm araçlarý olaraksunuluyor.Çok sayýda fakir ülkeyi çaresizce borçbataðýnýn girdabýna çeken ve “kemersýkma politikalarý” adý verilen ekonomipolitikalarýn uygulayýcýsý olan IMF G 20zirvesinde adý en sýk anýlan ve krizdençýkýþ için itibarý bir kez daha iade edilenkuruluþ oldu.G 20 zirvesi IMF’ye 750 milyar dolaraulaþabilecek ek kaynak aktarmakararýný aldý. Ýngiltere baþbakaný bukararla övünüyor. Bu kaynaklarýn 250milyar dolarlýk bölümünden fakir ülkel-er yararlanabilecek. IMF ve G20zirvesinin belirlediði her zaman olduðugibi, küresel finans lordlarýnýn borç sar-malýna daha fazla yoksul halký hapset-mek için kullanacak bu kaynaklarý.Sadece IMF deðil. Dünya Bankasý gibiküresel kalkýnma bankalarý da 100 mil-yar dolarlýk kaynak aktaracaklar fakirülkelere.Bu kuruluþlarýn fakirleri sevdiðini veyoksulluðun ortadan kalkmasý içinçalýþan hayýrsever kurumlar olduðunudüþünmüyorsak, fakir ülkelere verilenbu kaynaklarýn daha önceden deolduðu gibi misliyle geri alýnacaðýndaneminsek, G 20 zirvesinden kapitalizminbildiðimiz tedbirlerinden baþka bir ted-birin çýkmadýðýndan emin olabiliriz. Butedbirler, içinde olduðumuz krizintetikleyicisi olan uygulamalar.

ÇÇaattllaakk kkaappaannmmaaddýýZirve, kapitalizmin krizine ve bu krizinüzerinde yükselen bloklar arasý çatlak-lara merhem olmadý. Olmadý çünkükrize karþý alýnmaya çalýþýlan tedbirleryüzeysel. Oysa yaþadýðýmýz kriz kapi-

talizmin çeþitli kurumlarýnýn ve borçsarmalýnýn çalýþmamasýndan deðil, sis-temin yapýsýndan kaynaklanýyor.Dev kapitalist þirketler arka arkayabatarken, bu þirletin sözcülüðünüyapan hükümetlerin diðer ülkeleri kol-layarak krize karþý tedbir alabilmesimümkün deðil. Zirvede kararabaðlanan, Ýspanya, Avrupa TemsilcilerKomisyonu üyeleri ve G 20 ülkelerinintemsilcilerinden oluþacak olan FinansalÝstikrar Kurulu, krize çözüm olmaktanhayli uzak bir oluþum. G 20ülkelerinden Rusya, zirvede, farklý birpara biriminin geçerli olmasý görüþünüdile getirdi ama zirve bu öneriyi cid-diye almadý. ABD ve Ýngiltere zirvedepiyasalara hýzla para aktarýlmasýný,küresel finansal yapýnýn denetimi gibiadýmlarýn sonraya býrakýlmasýnýsavunurken, Almanya ve Fransa gibiülkeler, “Önce, finansal yapý üzerindedenetim” cümlesiyle özetlenebilecek biryaklaþýmý savundu.Sonuçta, krizin baþýndan beri þirketlerikurtarmak için piyasalara akýtýlan trily-onlarca dolar gibi, G 20’lerdenpiyasalara 1,1 trilyon dolar aktarýlmasýkararý çýktý.Piyasalara para aktarmanýn çözümolmadýðýný ise aktarýlan her büyük dil-imden sonra yeni þirletlerin iflaslarýnýistemeleri kanýtlýyor.

KKrriizziinn yyüükküünnüü zzeennggiinnlleerrööddeessiinnG20 zirvesi sýrasýnda yeni rakamlar daaçýklandý. Her bir rakam iþçiler açýsýn-

dan krizin ulaþtýðý boyutlarý gösteriyor.ABD’de iþsiz sayýsý 13,2 milyonaulaþýrken, bu rakam son 26 yýlýn enyüksek oraný oldu.ABD’de sadece 2007 yýlý Aralýk ayýndanbugüne kadar 5 milyondan fazla iþçiiþini kaybetti.Ýspanya’da iþsizlik patlama yapýyor.Ýspanya’da iþsizlik oranýnýn 2010 yýlýn-da %20’ye çýkmasý bekleniyor.Euro bölgesi adý verilen Avrupaülkelerinde ise iþsizlik rekor kýrdý.Þubat ayý verileriyle iþsiz sayýsý buülkelerde 13,5 milyona yaklaþtý.G20 zirvesi iþsizliðe çözüm üretmedi,üretemezdi zaten.G20 zirvesinin yapýldýðý günlerdeABD’de yoksullar Wal Street’te“Þirketlere deðil yoksullara yardým”sloganlarý atarak yürüdü.G20 zirvesini Londra’da protesto edenon binlerce aktivist de ayný sloganlarasahipti.Çözüm, sorunu çýkartan, yeni liberalpolitikalarý uygulayan, þirketlerinsözcülüðünü yapan ve kapitalizmin buyapýsal krizine hiçbir yanýtý olmayan,kendi dýþýndaki dünyayý, geri kalanülkeleri ve yoksul haklarý görmezdengelen G 20’lerin topalntýsýnda deðil.Çözüm, krize karþý küresel dayanýþ-manýn güçlenmesinde.Çözüm, kapitalizmin daha fazla sorgu-landýðý, tüm iki yüzlülüðünün teþhiredildiði bugün, iþçilerin birleþikmücadelesinin kapitalizme karþý biralternatifin gücünü göstermesinde.

ÞÞeennooll KKaarraakkaaþþ

GG2200 ttooppllaannttýýssýý ffooss ççýýkkttýý!!

LLoonnddrraa’’ddaa GG2200’’yyii pprrootteessttoo eeddeenn ddeevvrriimmccii aannttiikkaappiittaalliissttlleerr ““KKaappiittaalliizzmm ççaallýýþþmmýýyyoorr,, BBaaþþkkaa bbiirr ddüünnyyaa mmüümmkküünn,, iiþþ-iikklliimm-aaddaalleett”” ssllooggaannllaarrýýyyllaa yyüürrüüddüü..

Kadýköy’de antikapitalist tartýþmalar

12 Nisan Pazar Saat 14.00

Sosyalist Ýþçi Sakýz Sokak, 18/2, Caferaða-Kadýköy

1. Oturum:

SSuussuurrlluukk’’ttaann EErrggeenneekkoonn’’aa KKaappiittaalliisstt DDeevvlleett

Konuþmacýlar: Onur Devrim Üçbaþ

2.Oturum:

KKüürrtt SSoorruunnuu

Berhem Baltaþ ve Helin Çimen

3.Oturum:

SSeeççiimm SSoonnuuççllaarrýý vvee KKiittlleesseell SSooll PPaarrttii

Muhip Tezcan, Berk Efe Altýnal ve Ayþe Demirbilek

Page 9: Sosyalist İşçi 358

sayý: 358 sosyalist iþçi 9

ABD’de finans kriziolarak baþlayan, ardýn-dan diðer sektörlere

yayýlan ve giderek tüm dünyayýiçine alan küresel kriz, kapital-izmin sorgulanmasýna yol açýy-or. Krizler kapitalizmindoðasýnýn bir parçasýdýr. Çünkükapitalizm, sistemi istikrarsý-zlaþtýran, anarþiye ve büyüktahribatlara yol açan dinamiklertarafýndan yönlendirilmektedir.Dolayýsýyla günümüzdeki krizve ortaya çýkardýðý muazzamtahribat bir istisna deðildir.

Krize yol açan dinamiklerikavramak, Marks’ýn kapitalizmeiliþkin analizlerinin ve devrimciolasýlýklara iliþkin görüþlerininmerkezinde yer almaktadýr.Marks’a göre, iþçilerin kapitalistsisteme karþý baþkaldýrýsýnýnnedeni tek baþýna eþitsizlik veyoksulluk deðil. Bu sorunlar, birkriz söz konusu olmadýðý,iþlerin yolunda gittiði dönem-lerde de kapitalizmde günlükyaþamýn bir parçasýný oluþtur-maktadýr. Sistemi sarsacakdüzeyde daha derin toplumsalve ideolojik etkiler, geleceðeyönelik güvencenin kalmadýðý,istikrarsýzlýðýn yaygýnlaþtýðý vekapitalist krizlerin yol açtýðý,iþçilerin yaþamlarýný büyükölçüde tahrip eden koþullartarafýndan ortaya çýkarýlmak-tadýr.

Kýsaca, krizler iþçilerin önüneatýlan kýrýntýlarýn bile güvencealtýnda olmadýðý, kapitalist sis-temin en asgari koþullarýnýn bileyürümediði bir ortam yaratmak-tadýr. Dolayýsýyla devrimci birdönüþümün koþullarý kapitalistkrizlerin etkileriyle ortaya çýk-maktadýr, ancak bu kapitalizminaþýlmasý bakýmýndan bir garantiolmaktan ziyade, bir olasýlýktýr.Lenin’in dediði gibi, “ne kadaraðýr olursa olsun baskýlar tekbaþýna bir ülkede her zamandevrimci bir durumun ortayaçýkmasýný saðlamaz. Devrimcikoþullarýn olgunlaþmasý için,yönetici sýnýflarýn da hâkimiyet-lerini sürdüremez, eskisi gibiyönetemez duruma gelmesigerekir.” Krizler, Lenin debelirttiði bu koþullarýn oluþmasý-na olanak saðlar.

MMaarrkkssiisstt yyöönntteemm Marks, kendi döneminde

yaþayan kapitalimin savunucu-larýnýn aksine, “ücretli emek ilesermaye arasýndaki iliþkininkapitalist üretim biçiminin tümkarakterini belirlediðini” ilerisürmektedir.

Burjuva ekonomistleri, kapital-ist sistemin sadece kurallarý vemekanizmalarýna odaklanarak,kapitalist ekonomi içinde, isteryoksul isterse zengin olsun,herkesin eþit bir þekilde yeraldýðýný savunmaktadýr. OysaMarks, üretim alanýný da (ücretliemek ve sermaye arasýndaki iliþ-ki) analizlerine dâhil ederek,kapitalist ekonomistleringözardý ettiði sistem içindekisýnýf çeliþkilerinin öneminigösterebildi.

Marks’a göre insan toplum-larýnýn merkezinde üretim yeralmaktadýr. Üretim, toplumunvarlýðýný sürdürebilmesi içingerek duyduðu þeylerin eldeedilmesi için doðanýndönüþtürülmesi süreciydi. Sýnýflýtoplumlarda bu sürecin kilit fak-törü, toplumdaki bir sýnýfýn, birbaþka sýnýfýn emeði karþýlýðýürettiklerine el koymasýdýr.Feodalizmde toprak beyi, ser-flerin ürettiklerine el koyarken,kapitalist sistemde bu iki karþýtsýnýf, kapitalistler ve iþçilerolarak ortaya çýkmaktadýr.Marks’ýn kapitalizm analiz-lerinin odak noktasý, kapitalist-lerin, iþçilerin emeðinden nasýlartý deðer elde edebildiklerineiliþkindir. Piyasanýn iþleyiþmekanizmalarý nedeniyle, kapi-talist sistemde gerçekleþensömürü, kendisinden önceki sis-temlere göre çok daha üstüörtülü bir þekilde gerçekleþir.

Her üretim sistemi, üretimsürecinde emekçilerin emeðininne kadarýnýn kullanýlacaðýnýdüzenlemek zorunda, dolayýsýy-la emeðin gereksiz þeyler içinharcanmamasý saðlanýlmalý.

Kapitalizmde geçmiþ üretimbiçimlerinden farklý olarak,insan emeðinin ürettiði hementüm ürünler, metadýr; bir baþkadeyiþle satýþ için, piyasaya yöne-lik üretilir. Kapitalizmde insan-

lar kendi gereksinimlerindenziyade, baþkalarý için üretir veihtiyaçlarýný piyasadan satýnalarak karþýlar. Ancak satýþayönelik üretim, daha öncekitoplumlarda yapýlan ihtiyacayönelik üretimden çok farklýdinamikler oluþturur.Kapitalizmde üretim süreçlerikapitalistler tarafýndan kontroledilmeye; üretimse, kendiemeðini satmaktan baþka birseçeneði olmayan iþçiler tarafýn-dan yapýlmaya baþlandý.Kapitalist tarafýndan satýn alýnanemek ve makineler, sermayeyioluþturmaktadýr. Kapitalist, parakazanmak için para yatýrýr.

KKâârr oorraannllaarrýý Kapitalistlerin sermayesi iki

bileþenden oluþmaktadýr: 1.Sabit sermaye (fabrikalar,makineler, toprak, binalar, hammaddeler, vb). 2. Deðiþken ser-maye (iþçilerin emeði).Makineler ve aletler, iþçileringerçekleþtirdiði gibi artý deðerüretmez. Örneðin bir çekiç, kul-lanýldýðý sürece deðerini üretilenürünlere yansýtabilir, ama kapi-talist çekicin tek baþýna daha sýkýçalýþmasý veya daha fazla deðerüretmesini saðlayamaz. Ýþçininiþ gücü, kapitalistin yatýrdýðýparadan daha fazla gelir getire-bilecek yegâne kaynaðý oluþtu-

rur. Ýþte bu nedenle Marks,makineler ve aletleri “sabit ser-maye” ve iþçileri emeðini“deðiþken sermaye” olaraktanýmlamaktadýr.

Kapitalistler ellerindekiparadan çok daha fazlasýnýkazanmak için sürekli bir çabaiçindedir. Bu sadece kapitalist-lerin hýrslý veya açgözlüolmalarýndan deðil, rekabettendolayý böyledir. Farklý kapital-istler arasýndaki rekabet, kapi-talistleri “sermaye birikimine”zorlamaktadýr. Artan orandadaha fazla iþgücü ve daha hýzlýdaha yeni makineler almakzorundadýr. Dolayýsýyla bir kap-italist açýsýndan asýl güdü üre-tim deðil, daha fazla birikimdir.Asýl hedef üretilenlerin tüketi-minden ziyade, kazanýlanparadýr.

Peki, bir kapitalist koyduðusermayeden daha fazlasýný nasýlkazanmaktadýr? Bir baþka dey-iþle kâr nasýl oluþmaktadýr?

Kapitalistler açýsýndan kâr eldeetmek, ancak iþçilerin belli birsüre içinde emekleri karþýlýðýndaürettikleri ürünlerin deðer-lerinin, aldýklarý ücretlerdendaha fazla olmasý durumundaolanaklý olabilir. Dolayýsýyla birkapitalist iþe baþladýðý andayaptýðý yatýrýmdan daha fazlapara kazanabilmesi için, iþçilerinemek gücü karþýlýðýnda ola-

bildiðince az ödemek ve iþçilerinemeðinden olabildiðince çokfaydalanmak isteyecektir. Bunu,daha yoðun ve daha hýzlý üre-timle veya çalýþma süreleriniuzatarak yapabilir. Kýsaca, iþçil-er tükettiklerinden daha fazladeðerde üretim yapar ve buartan kýsma kapitalist el koyar.Bu, kapitalizmde sömürününiþleyiþ biçimidir.

Kâr oranlarý, sermaye yatýrým-larýnýn biçimine baðladýr.Teknik geliþmeler sayesindeürünlerin fiyatlarý düþme eðili-mindedir. Bu tek baþýna roloynasaydý, makinelerin deðiþtir-ilmesi giderek ucuzlayacaðý için,kâr oranlarý yükselme eðili-minde olabilirdi.

KKâârr oorraannllaarrýýnnýýnn ddüüþþmmeeeeððiilliimmii

Ancak, durum bundan birazdaha karmaþýktýr. Kapitalist þir-ketler, iþçi baþýna düþen teknolo-ji yatýrýmlarýný artýrdýklarý oran-da satýþlarýný artýrýr. Ýþçi baþýnadüþen kâr oranlarý artýðý süreceþirketler yatýrýmlarýný artýrmayýsürdürür. Bazý kapitalistlerbunu yaptýðýnda, rekabette gerikalmamak için diðer kapital-istler de ayný þeyi yapmakzorunda kalýr. Dolayýsýyla kapi-talistler rekabet nedeniyle sürek-li yeni teknolojilere, makinelereyatýrým yapmak zorundadýr.

Rekabetin zorunlu kýldýðý budurumda, rekabeti sürdürmeküzere makineye yapýlan yatýrým-larýn maliyeti giderek iþçi baþýnadüþen satýþlardan daha hýzlýartma eðilimine girer. Yani, biraþamada makineye yapýlan heryatýrým, toplam satýþlarý artýrsabile, iþçi baþýna düþen kâr oran-larýnýn düþmesine yol açar.Buna, kâr oranlarýnýn düþüþeðilimi denir.

Bu eðilim, diðer birçok faktörlebir araya geldiðinde, bir aþama-da sermaye süreçleri içinde birçöküþe yol açarak, krize nedenolur.

Ancak kâr oranlarýnýn düþmeeðilimi, adýndan da anlaþýlacaðýüzerine sadece bir eðilimdir.Çünkü baþka birçok karþý faktör,bu eðilimi tersine çevirebilir.

Bunlar arasýnda þu faktörlerisayabiliriz:

– Yatýrýmlarýn geri dönüþününhýzlanmasý (teknolojik geliþmeve idari modellerin deðiþmesi)

– Krizlerin ardýndan yaþananbüyüme dönemleri

– Üretim hýzlarýnýn artmasý– Savaþlar ve silahlanma– Demografik faktörler (nüfus

yoðunluðu, göçler, vb)Ancak bu faktörlerin çoðu kâr

oranlarýnýn düþme eðiliminiancak geçici bir süre engelleye-bilir. Kýsa bir süre çok dahabüyük tahribatlar yaratacak birkrizin çýkmasý kaçýnýlmazdýr.

Bu nedenle kapitalizmin kriz-lerinin sürmesi, devrimcidönüþümleri sadece olanaklý kýl-makla kalmaz, ayný zamandaacil bir gereklilik haline degetirir.

FF.. LLeevveenntt ÞÞeennsseevveerr

Marksist kriz teorisi

MMooddeerrnn ffaabbrriikkaa ssiisstteemmii,, hheemm kkaaddýýnn iiþþggüüccüünnüü kkiittlleesseell oollaarraakk ççaallýýþþaamm ssüürreecciinnee kkaattttýý,, hheemm ddee üüccrreettllii eemmeeððiinn ssiiss-tteemmaattiikk oollaarraakk kköölleelleeþþttiirriillmmeessii vvee yyaabbaannccýýllaaþþmmaassýýnnaa yyooll aaççttýý.. KKaappiittaalliissttiinn kkâârrýýnnýýnn kkaayynnaaððýý,, ffaabbrriikkaallaarrddaa,, iiþþyyeerr-lleerriinnddee ççaallýýþþaann iiþþççiilleerriinn ööddeennmmeemmiiþþ eemmeeððiiddiirr.. MMaarrkkss,, aarrtt-ddeeððeerr tteeoorriissiiyyllee kkaappiittaalliizzmmii ççöözzüümmlleemmiiþþttii..

Page 10: Sosyalist İşçi 358

10 sosyalist iþçi sayý: 358

Lenin’den Stalin’e bir yol var mý?

1917 Ekim devriminin liderlerinden Lenin açýk yada gizli sürekli bir eleþtiri bombardýmaný halinde.Daha devrimin ilk yýllarýnda, Ekim devriminin erkenbir devrim olduðunu iddia edenlerce, Rusya gibigeri bir ülkede sosyalist devrimi savunduðu içinzorba olmakla, despotik bir toplumsal yapýyý savun-makla eleþtirilmiþti.

Stalin dönemi de ilk bakýþta bu eleþtirileri haklýçýkartmýþ gibi göründü.

1989 yýlýnda Doðu Bloku rejimleri, ardýndan SSCByýkýldýðýnda, çökenin Lenin’in fikrileri olduðu, tümfikirleri arasýnda özellikle parti fikrinin tarihin çöptenekesine atýlmasý gerektiði moda görüþ halinegelmiþti.

Moda haline gelmiþti çünkü Stalin dönemininicraatlarý ortaya çýkmýþ, stalinizmin sistematik birbaský aygýtý olarak Rusya’da en baþta iþçi sýnýfý tümmuhalefeti sindirdiði, örgütsüzleþtirdiði, iþkenceninRusya’da günlük bir uygulama olduðu gizlenemezgerçekle olarak medyada günlük haberler halinegelmiþti.

Stalin gökten zembille inmediðine göre, bu dik-tatörün tarihi kökeninin Bolþevik Parti anlayýþýolduðu, el çabukluðu marifet birkaç dakikada kanýt-lanmýþtý. Sadece Ekim devrimi erken bir devrimdeðildi, Bolþevik Parti de sonu Stalin rejimiyle bitenözelliklerle doluydu.

Kýsaca, Stalin Lenin’in devamýydý ve stalinist uygu-lamalar için Lenin’in parti anlayýþý gereken tümcephaneyi saðlýyordu. Öyleyse…

Öyleyse yapýlmasý gereken çok açýk. Yeni Stalinlereyol açmamak için bugün her þey denenebilir amaBolþevik Partisi gibi bir deneyime asla kapý aralama-mak lazým!

Bolþevik Parti hakkýndaki bu baþtan sona yanlýþiddia, küçük bir sorunu atlýyor. 1917 yýlýnda BirinciDünya Savaþý’nýn göbeðinde Þubat ayýnda kendil-iðinden bir þekilde, hiç kimseye sormadan, hiçbirpartiye danýþmadan, “Ekmek ve Barýþ” sloganlarýylasefalete ve savaþa karþý devrime baþlayan Rus iþçisýnýfýydý. Ekim ayýna gelindiðinde Rusya’nýn önündepek beðenilen parlamenter bir cumhuriyet seçeneðiyoktu. Ya askeri bir darbe olacaktý ya da bir iþçidemokrasisi kurulacaktý!

Bolþevikler ve Lenin, Rusya’da tarihlerindeki nebüyük prestije, askeri darbeye karþý savunduklarýbirleþik cephe politikasýnýn sayesinde ulaþtýlar. Tümeðilimlerden iþçiler askeri darbeyi püskürtürken,Bolþevikler bu politikanýn sadece savunucularý deðil,uygulayýcýlarý olarak da yüz binlerce iþçinin güveni-ni kazandý.

Bu güven, diðer partiler askeri darbeyle iþçi devri-mi arasýnda yalpalarken, Bolþeviklerin iþçi demokra-sisinin kazanýmlarýný korumak için devrimin süreklikýlýnmasý yönündeki politikalarý, “Leninci” partiyitüm iþçi partilerinden bir adým öne çýkarttý. Ýþçisýnýfýnýn politik odaðý haline getirdi. Ayaklanmanýn,bir iþçi ayaklanmasýnýn planlayýcý olmasýný saðladý.

Bolþevikler, kendileri ayaklanmadýlar. Ayaklananiþçi sýnýfýnýn, yoksul köylü ve askerlerin kazanmasýiçin, sonuna kadar gitmeyen bir ayaklanmanýnezilenler açýsýndan en büyük, en kanlý felaketolduðunu, iþçi sýnýfýnýn kuþaklar boyunca hareketegeçmesine engel olacak bir baský ve zorbalýk rejimi-nin kurulacaðýný bildikleri için mücadele ettiler.

Üstelik ne Lenin ne de dönemin Bolþevikleri,Rusya’da tek baþýna bir sosyalizm kurulabileceðinidüþündü. Rusya’daki iþçi devrimi, Avrupa iþçidevrimleri imdada yetiþene kadar tüm dünya ezilen-lerine ilham veren bir ayaklanma merkezi olacaktý.Stalin, bu koþullarýn, bu yaklaþýmýn ürünü deðildir.Stalinizm, iþçi devriminin ve Bolþevik partisinindoðal ürünü deðildir. Stalinizm dünya kapital-izminin baskýsý, tek bir ülkede sýkýþýp kalan iþçidevrimi üzerinde þiddetini artýrdýkça, bu devrimi vedevrime öncülük eden iþçi partisini arkasýnakapitalizmin gücünü ve olanaklarýný alarak boðangeleneðin adýdýr.

Þenol Karakaþ

.

KKitaplýKKHER

HAFTABÝR

KÝTAP

Ýstanbul’un önemli kültürelaktivitesi olan film festivaligeçtiðimiz hafta baþladý. Festivalher yýl olduðu gibi rekor izleyiciyeulaþmak, yüzlerce film getirmiþolmak, gittikçe uluslararasý tanýnanbir festival olmak gibi iddialarlatanýtým faaliyetlerini sürdürüyor.Bunun yanýnda festivalin 28 yýllýkmücadelesine bakarsak gerçektende festivalin sansür kurulu dýþýnaçýkartýlmýþ olmasý gibi göz ardýedilen özellikleri de var. Bu özellikgeçtiðimiz yýllarda 1915 olaylarýnýkonu alan “Ararat” filminin festivalseçici kurulu tarafýndan sanatsalkriterlere uygun bulunmayarakgösterilmemesiyle gölgelenmiþti.Ermeni kökenli yönetmen AtomEgoyan’ýn bundan önceki filmlerinigöstermiþ olan festival, bu yýl yenifilmini sanatsal kriterlerine uygunbulmuþ olacak ki “Tapýnma” isimlifilm gösterimde yerini alýyor.

Film festivalleri sinemanýn ticar-ileþme merkezleri olmasý dýþýndagenelde kamuoyu yaratabilen

kültürel etkinlikler olmak iddiasýn-da olur. Bunun içinde kendi içindeözel bölümler belirleyip dikkatleriburaya çekmeye çalýþýrlar.Geçtiðimiz yýllara göre daha çoksayýda Türk filmine yer vermesiylehafif bir esinti yaratan bu yýlki festi-valin banka sponsorlu galalar vedünya festivallerinden seçme film-ler bölümlerinin arasýna sýkýþmýþönemli sayýlabilecek bölümleri var.Bunlardan göze çarpanlar, “Afyon

Savaþý” ve “Ýki Bacaklý At” gibiAfganistan’ý merkeze alan filmlerinde yer aldýðý Sinemada ÝnsanHaklarý bölümü ve RaymondDepardon belgesellerine yer verilenUstalara Saygý bölümü.

Gelecek yýl içinde, festivaldeoynayacak pek çok filme SosyalistÝþçi’de de yer vereceðiz. Ancak her-hangi bir festivalin kültürel ajan-damýzdaki yeri konusunda düþün-mekte önemli. Film festivali yýllarboyunca Ýstanbul’da (baþka yerlerdeolduðu gibi) dünyayla iliþki kur-manýn bir biçimiydi. Örneðin 10-15yýl kadar önce, sinemanýn klasikleri-ni seyretme imkaný bulamayan sine-ma öðrencileri kaçýrýlmayacak birfýrsattý. Gösterime girmeyecek vebaþka yollardan bulunamayacakfilmler pek deðer kazanýrdý. Buiþlevlerin giderek azaldýðý ortada.Bunun dýþýnda tartýþma yaratabilenbir platform olup olmadýðý dadeðerlendirilmesi gereken ayrý birkonu.

OOrrhhaann GGöözztteeppee

SÝNEMA - DVD

NNiissaann TTeezzlleerrii vvee EEkkiimm DDeevvrriimmii VV..ÝÝ.. LLeenniinnSSooll YYaayyýýnnllaarrýý,, 224488 ssaayyffaa

Nisan Tezleri, 1917 ÞubatDevrimi'nin ardýndan BolþevikParti'nin yaþadýðý en önemli tartýþ-malardan birine tanýklýk etmektedir:Devrim burjuva nitelikte mi kalacak,yoksa sosyalist devrim için mücadeledevam mý edecek?

Bolþevikler, 1905 Devrimi'nden beriRusya için burjuva nitelikte birdemokratik devrim bekliyordu. 1917Þubat'ýnda Çarlýðýn devrilmesiyleoluþan ikili iktidar ve geçicihükümet, bu beklentilerin karþýlan-masýydý. Þubat devriminden sonraiktidar burjuvaziye adeta sunulmuþ-tu. Çünkü iþçiler ve bolþevikler iþçisýnýfýnýn henüz iktidarý alamaya-caðýný düþünüyordu.

Troçki'nin iþaret ettiði süreklidevrim teorisi ise sosyalist devrimi,yani iþçilerin iktidarý ele almasýgerektiðini ifade etmekteydi.

Sürgünden Rusya'ya döner dön-mez, Lenin, Nisan Tezleri'ni kalemealdý. 4 Nisan'daki parti konferansýn-da partiyi ikna edememiþti. Ancakbir aylýk fikir mücadelesinin ardýn-dan Bolþevikleri sosyalist devrimfikrine kazandý. Lenin þöyle diyordu:

"Teori gridir, dostlarým, fakat hayataðacý her zaman için yeþil.

Eskiden yapýldýðý gibi, burjuvadevrimini 'tamamlama' meselesiniortaya atmak, canlý marksizmi ölümetinlere feda etmek demektir.

Eski formül þöyleydi: burjuvazininegemenliðinin yerini proletarya veköylülüðün egemenliði, onlarýn ikti-darý alabilir ve almalýdýr.

Oysa, gerçek hayatta, daha þimdi-den bambaþka bir þey görüyoruz: buikisinin, birinin ve ötekinin, sonderece orijinal, yeni, þimdiye kadar

hiç görülmemiþ bir biçimde birbirinegeçiþini. Önümüzde, yan yana, birarada, ayný zamanda hem burju-vazinin egemenliði, hem de kendiisteðiyle iktidarý burjuvaziye býrakan,isteyerek burjuvazinin kuyruðunatakýlan proletaryanýn ve köylülüðündevrimci demokratik iktidarý."

Lenin yeni durumu hýzla kavradýve geçici hükümeti, burjuvazininhükümeti olarak tanýmlayýp, iþçilerinve köylülerin iktidarý ele almasýgerektiðini ifade etti. Bütün iktidarsovyetlere sloganýyla ifadesini bulanbu tespit, 10 tezden oluþan NisanTezleri'nin 2. tezinde þöyle anlatýlý

yordu: "Rusya'nýn þu anki durumun-da orijinal olan þey, proletaryanýnbilinç ve örgütlenme derecesininyetersizliðinden ötürü iktidarý burju-vaziye vermiþ olan devrimin birinciaþamasýndan, iktidarý proletaryayave köylülüðün yoksul katlarýnadevredecek olan ikinci aþamasýnageçiþtir."

Eski Bolþevik liderlerin direnciylekarþýlaþan bu yeni teori, süreklidevrim tezini savunan Troçki'nin deBolþeviklere katýlmasýnýn önünü açtý.

EErrkkiinn EErrddooððaann

Lenin’in fikrini ne deðiþtirdi?

LLeenniinn vvee KKrruuppsskkaayyaa,, 11991188,, PPeettrrooggrraadd

Ayýptýr söylemesi film festivali baþladý

Page 11: Sosyalist İşçi 358

sayý: 358 sosyalist iþçi 11

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm zengin-

liklerin yaratýcýsý iþçi sýnýfýdýr. Yenibir toplum, iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem reform-

larla köklü bir þekilde deðiþtirile-mez, düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçi sýnýfýtarafýndan ele geçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tüm kurumlarýiþçi sýnýfýna karþý sermaye sahipleri-ni, egemen sýnýfý korumak için oluþ-turulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konseylerinin veiþçi milislerinin üzerinde yükselentamamen farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçi sýnýfýnýnyýðýnsal eylemi devirebilir.

-Sosyalizm için mücadele dünyaçapýnda bir mücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkelerin iþçileriile daima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tam birsosyal, ekonomik ve politik eþitliðinisavunur.

-Sosyalistler insanlarýn cinsel ter-cihlerinden dolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin iþçilerinin

diðer ülkelerin iþçileri ile karþýkarþýya gelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða ve emperyal-izme karþýdýrlar. Bütün halklarýnkendi kaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklý ulusalkurtuluþ hareketlerini desteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtir ki,sosyalizm tek bir ülkede izole olarakyaþayamaz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalist deðil,devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþebilmesi

için, iþçi sýnýfýnýn en militan, enmücadeleci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi içindeki çalýþ-ma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içinde diðeriþçilere reformizmin iþçi sýnýfýnýnçýkarlarýna aykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlan herkesidevrimci bir sosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii ne savunuyor?

Haksýzlýklarý, mücadalenizi,yorumlarýnýzý bize yazýn

[email protected]

Taksim’de barýþ iþaretiSÝ Ýstanbul - Küresel Barýþ ve Adalet Koalisyonu

ile Barýþ ve Þiddetsizlik için Evrensel BarýþYürüyüþü’nün düzenlediði Iþýklý Barýþ Ýþaretieylemi, 2 Nisan Perþembe günü Taksim GeziParký’nda gerçekleþtirildi.

Daha önce dünyanýn birçok kentinde yapýlmýþolan eylemde aktivistler, vücutlarýyla oluþturduk-

larý evrensel barýþ iþaretiyle ve ellerindeki ýþýk-larýyla bir kez daha dünyaya barýþ istekleriniduyurdu.

Etkinliðin basýn açýklamasýný okuyan GörkemYeltan, gerçekleþtirilen Barýþ Ýþareti’nin, savaþpolitikalarýna kurban edilen, üzerlerine bombalaryaðdýrýlan, özgürlükleri ellerinden alýnan milyon-larca masum insanýn savaþsýz bir dünyaumudunun bir simgesi olduðunu söyledi.

LLeevveenntt ÖÖzzyyýýllddýýrrýýmm

AntikapitalistÖðrencilerMeydanlarda

Si Ýstanbul - AntikapitalistÖðrenciler, G-20 liderlerinLondra’da milyarlarca insanýngeleceðini konuþmaya hazýr-landýðý günlerde sokaktaydý.

1 Nisan günü GalatasarayMeydaný’nda toplananAntikapitalist Öðrencilertaþýdýklarý “G-20 ÇÖZÜMDEÐÝL” dövizi ile sesleriniyükselttiler. Öðrenciler, herke-si sokaða çýkmaya, dünyanýndört bir yanýnda yükselen barýþsesine ortak olmaya çaðýrdý.Berlin, Frankfurt, Paris,Madrid, Viyana gibiAvrupa’nýn bir çok kentindeyapýlan protesto gösterileri ilebirlikte Ýstanbul’da yapýlangösteride de öðrenciler “Önceinsan,” “Krizin bedelini bizlerödemeyeceðiz” dedi. Basýnaçýklamasýnýn ardýndan iseÝstanbul Eczacýlar Odasý’ndayapýlan toplantýda, G-20 veküresel kriz ile baðlantýsýtartýþýldý.

Afganistan’a asker gönder-ilmesinin tartýþýldýðý bu gün-lerde Antikapitalist Öðrenciler,“savaþa hayýr” “NATO’yahayýr” diye haykýrmaya devamediyor. 2 Nisan’da Taksim GeziParký’nda küresel barýþ iþare-tinin bir parçasý olmak içinbuluþan öðrenciler, 4 Nisan’daise Kadýköy’de savaþ karþýtlarýile birlikte Küresel Barýþ veAdalet Koalisyonu kortejindeyürüdü.

ÝÝllkkeerr KKaarraayyýýllaann

SÝ Ýstanbul - Küresel BAKtarafýndan 6 Nisan akþamý saat19.00'da Galatasaray möey-daný'nda yapýlan basýn açýkla-masýnda ABD Baþkaný OBamaile hükümet veCumhurbaþkanýnýn yaptýðýpazarlýklar protesto edildi.

Küresel BAK adýna basýn açýk-lamasýný yapan sanatçý MustafaAlabora, þunlarý söyledi:

"4 Nisan’da gerçekleþen NATOzirvesinden sonra yapýlan basýnaçýkalamasýnda, bazý NATOüyesi ülkeler Afganistan’a yeniasker gönderme kararý aldýlar.NATO Genel Sekreteri de HoopScheffer “Afganistan’da yak-laþan seçimlerin güvenliðinisaðlamak üzere gerekli kuvvet-

leri konuþlandýracaðýz” dedi.NATO Sekreterinden sonrakonuþan Ýngiltere BaþbakanýGordon Brown, Türkiye’nin deAfganistan’a ek asker göndere-cek ülkeler arasýnda yer aldýðýnýaçýkladý.

Ýþte iki yüðzlü diplomasi böylebir þey. Ýnsanlar sanki hükümeti,Afganistan’a asker yollasýn diyeseçmiþ gibi, Türkiye’de yaþayanmilyonlarca insanýn haberiolmadan, Baþbakan NATO üyesiülkeler toplantýsýnda nereye kaçasker göndereceðinin taah-hüdünü vermiþ bile.

Hangi hakla Afganistan’a askeryollayabiliyorsunuz?

Afganistan’a neden asker yolla-ma ihtiyacý duyuyorsunuz?

Neden ABD’nin Afganistan’daNATO maskesi altýndasüðrdürdüðü iþgale ortak oluy-orsunuz. Afganistan yaklaþýkyedi yýldýr iþgal altýnda. 20 bineyakýn sivil Afganslý iþgal güçler-ince öldürüldü. Bu katliamgörmezden gelinerek ABD ileAfganistan’da sürüdürlen iþgalortaklýðýna derah son verilme-lidir."

Eylem "NATO'ya Hayýr","Afgan halký yalnýz deðildir","Obama boþuna geldinAfganistan'a asker yok" slogan-larýyla, "Savaþa karþý çýkartýlanseslerle" son buldu. Aktivistler,Türkiye'nin de Afganistan'danaskerlerini geri çekmesi gerek-tiðini vurguladý.

SÝ Ýstanbul- Savaþ karþýtlarý, "60yýl yeter, NATO daðýtýlsýn!","Savasa hayýr, iþgale hayýr!"demek için, dünyanýn en büyükterör örgütü Nato'nun 60. kuru-lus yýldönümündeKadýköy’deydi.

Fransa'nýn Strasbourg veAlmanya'nýn Kehl kentlerinde

yapýlan NATO'nun 60. kuruluþyýlý zirvesini bloke etmek isteyensavas karþýtlarýna destek olmakiçin Deniz Otel ve TepeNautilus önünde toplananKüresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu aktivistleri KadiköyIskele Meydaný’nana yürüdü.

Eylemde Obama'nýn Türkiye

ziyareti protesto edildi. "Obamaboþuna gelme, Afganistan'aasker yok" ve "Obama evine,asker senin neyine" sloganlariatildi.

Savaþ karþýtlarý sýk sýk “bizantikapitalistiz” diye haykýrdý.

BBaassrrii GGüülleerr

Obama boþuna geldin, Afganistan'a asker yok!

SSaavvaaþþ kkaarrþþýýttllaarrýý KKaaddýýkkööyy’’ddee NNAATTOO’’yyaa kkaarrþþýý yyüürrüüddüüFFoottoo:: NNuurrddaann DDüüvveennccii

Marksizm 2009, 22-23-24 Mayýs’ta Ýstanbul BilgiÜniversitesi’nde gerçekleþiyor. Marksizm,dünyanýn ve Türkiye’nin politik sorunlarýnýn

birçok baþlýkta tartýþýlacaðý Marksizm 2009’un evsahipliðini DSÝP yapýyor. Marksizm 2009’a ise kriz vesosyalist bir çözüm tartýþmalarý damgasýna vuracak.

Gezegenimiz iki büyük krizi birden yaþýyor.Yeni-liberal politikalar iflas etti. Küresel finans krizi

sanayi üretimine sýçradý. Kapitalistler “piyasa her þeyiçözer” þarkýsýný kolayca býraktý. Hükümetler geçen yýlýnEylül’ünden bu yana batan þirketleri kurtarmak için 200trilyon dolar harcadýlar. Ancak 6 milyar insandan çalýnanve esirgenen bu devasa para bile onlarý kurtaramadý.Burjuva ekonomistleri, içinden geçen dönemi 1930’larlakýyaslýyor. Sistem bir çöküþe doðru ilerliyor.Kapitalistler kendi krizlerinin faturasýný iþçi sýnýfýna veyoksullara ödetmek istiyor

Küresel ýsýnma hýz artýyor. Ýklim deðiþikliðinin ilke etki-leri 4 kýtada birden görülüyor. Ýklim felaketleri milyonlar-ca insaný etkiliyor. Bilimciler düne kadar 2 derecelik bir

ýsý artýþýnýn bizi bambaþka bir gezegene götüreceðinisöylerken, þimdi 4 derecelik bir ýsý artýþýnýn sonuçlarýkonusunda uyarýyor. Yeryüzünde canlý hayatý tehditaltýnda. Küresel ýsýnmanýn sorumlusu olan kapitalizminise iklim deðiþikliðine bir çözümü yok.

Ýki krizin bir çözümü var. Bu çözüm iþçi sýnýfýnýn veezilenlerin çözümüdür. Ekonomiyi þirketler deðil çalýþan-lar denetlemelidir. Tüm dünyada yenilenebilir enerji kay-naklarýna dönülmelidir. 6 milyar insanýn çýkarlarýný içerenortak talepler etrafýnda kriz karþý büyük bir direniþiyaratmalýyýz. Þimdi gerçek bir deðiþimin zamanýdýr.

Tüm bunlarýn ortasýnda Türkiye’de bir deðiþim yaþýyor.Kemalizm sarsýlýyor.

Ýlk kez darbeciler yargýlanýyor. Kürtler, Ermeniler,Sünniler, Aleviler ezenlere baþkaldýrýyor. Milyonlardemokrasi istiyor.

Marksizm 2009 tüm bunlarý konuþacaðýz. Hep birliktetartýþacaðýz. DSÝP’in ev sahipliðinde yapýlan Marksizm2009’un kürsüsü yeni bir dünya isteyen herkese açýktýr.

Baþka bir dünya mümkün! Hep birlikte yaratalým…Marksiz

m 2009

.

22-23-24 Mayýs 2009 - Ýstanbul

Kitlesel ve yeni bir sol

Page 12: Sosyalist İşçi 358

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, Ýstanbul -Tel:0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn, haftada bir

yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Suç oranlarý, günümüztoplumunun en çokkonuþulan sorunlarýndan

birisi. Her gün televizyonlardasuç haberlerine rastlamakmümkün. En çok gördüklerimizise gasp, tecavüz, cinayet ve ben-zeri olaylar. Medya, genelliklebüyük þirketlerin ve patronlarýniþledikleri suçlarý görmezden gel-erek, bize çalýþan sýnýflarýn yap-týklarýný anlatmayý tercih ediyor.

Araþtýrmalara göre, aðýr þartlaraltýnda çalýþan, toplumayabancýlaþmýþ ve fakirliðemahkûm edilmiþ insanlarýn suçadaha meyilli olduðu gözleniyor.Örneðin, Ýngiltere’de yapýlan biraraþtýrma, ilginç bir konuyu gün-deme getiriyor. Bu araþtýrmayagöre, özel mülkiyetlere ve insan-lara karþý iþlenen suçlar,ekonomik durum ile doðrudanilgili. Günümüzde suç oran-larýnýn en yüksek olduðu yerler,geleneksel sanayinin krizdeolduðu bölgeler. 1930’lu yýllarve 1990’larýn sonu gibi küreselkriz dönemleri ise, tarih boyuncasuç iþleme oranlarýnýn en çok art-týðý dönemler olmuþ. Krizdönemlerinde, devletlerdensosyal yardým alamayan insan-lar, yaþam þartlarý ve stresin etk-isi ile suça daha meyilli halegeliyorlar. Ýþsizlerin çalýþanlaraoranlar üç kat fazla suça yatkýnolduðu, yine araþtýrmalar sonucuortaya çýkan bir gerçek.

Yoksulluk ve eðitimsizlik degençler arasýnda suç oranýnýnartmasýnda doðrudan etkili. 18yaþýný doldurmamýþ suçlularýnçok büyük bir kýsmý, yaokullarýndan atýlmýþ ya da hiçeðitim görmemiþlerden oluþuyor.

Kapitalizm, sebep olduðu

yabancýlaþma ve izolasyon ilebizleri hayatýmýzý kontrol etmek-ten alýkoyuyor. Egemen sýnýf,insanlar arasýnda nefret doðu-rarak tüm toplum içinde birsavaþ üretiyor.

Ancak var olan sistem, kolek-tivite, dayanýþma ve toplumsalmülkiyete dayalý bir sistem ileyer deðiþtirirse, suç oranlarýtoplum içinde marjinal ve önem-siz bir noktaya düþer.

Sýradan insanlarýn iþlediði suçlarýn sorumlusu kapitalizmdir

Sosyalistler, polislerin ege-men sýnýfýn çýkarlarýnýkorumakla yükümlü

olduðu görüþündedirler. Ancakçoðu insan, her ne kadarsevmese de, güvenliði saðlamakiçin böyle bir örgütlenmeninher zaman gerekli olduðunu,aksi takdirde topluma tamamenkaosun hakim olacaðýnýdüþünür.

Ýlk bakýþta, polisler, herkesieþit ölçüde korumaya çalýþýyorgibi gözükür. Bir bankanýnkasasýnýn soyulmasý kadar,sýradan bir insanýn evininsoyulmasýyla da ilgilendikleridüþünülebilir. Ancak, birbankadan çalýnacak milyonlarcaliranýn bulunmasý için, sýradanbir insanýn uðradýðý hýrsýzlýðakýyasla çok daha fazla çaba har-canýr. Çünkü polisin asýl görevi,mülkiyetin ve gelirin büyük bir

çoðunluðunu elinde tutanküçük bir azýnlýðý korumak, buadaletsiz daðýlýmýn devam-lýlýðýný garanti altýna almaktýr.Kitlesel muhalefet gösteri-lerinde þiddet uygulamalarýnýn,greve çýkan iþçileri vur-malarýnýn sebebi de budur.

Peki polisler olmasaydý,suçlarýn, mesela cinayetlerinönüne geçebilir miydik?Bugünkü toplum yapýsýnda, bupek mümkün gözükmüyor.Ancak bu suçlarýn varlýðý, insanyaþamýnýn kaçýnýlmaz özellik-lerinden biri deðildir. Cinayet,tecavüz, kundakçýlýk veya gasp,sosyal þartlarýn getirdiðisonuçlardýr ve bu sosyal þart-

larýn sorumlusu kapitalizmdir.Örneðin, insanlýk tarihinin enzengin toplumu olan ABD’de,iþsizlik ve yoksullukla boðuþansiyahlar arasýnda suç oranýnýnbu kadar yüksek olmasý tesadüfdeðildir. Zaten egemen sýnýf,kendi zenginliðini muhafazaetmek ve arttýrmak için, suçiþlemekten kesinlikle çekinmez.ABD egemen sýnýfý çýkarlarý içinmilyonlarca insaný öldürüy-orken, ayný ülkenin yoksul kes-imlerinin benzer yöntemlerlerefaha kavuþmaya çalýþmasýþaþýrtýcý deðildir.

Yoksulluk ve savaþ gibi, suçda toplumun kapitalistörgütlenmesinin bir sonucudur.

Bu yapý deðiþikliðe uðramadýðýsürece, suçlarýn kökünün kazýn-masý mümkün deðildir. Bugerçekleþene kadar, polisler,büyük çoðunluk için sorunyaratan suçlarla çok az ilgilenip,bu suçlarý yaratan mülkiyetiliþkilerinin devamýný saðla-maya çalýþacaklar.

Mafyanýndoðuþu

Günümüzün yasa dýþýyer altý örgütlenmeler-ine verilen isim olan

“mafya”, aslýnda 19. yüzyýldaÝtalya’daki Sicilya Mafyasý’naverilen özel isimdi. Bu çete,Ýtalya’da feodalizmden kapi-talist topluma geçiþ sürecindedoðdu. Feodal toprakaðalarýnýn gelirlerini zor kul-lanarak toplamaya baþlayanMafya, kýsa sürede parasahibi olup toprak satýnalmaya baþladý ve küçükölçekte sermayedarlaradönüþtü. 1861’de özgür birulus devlet olan Ýtalyan’nýnzayýflýðýndan faydalanarak,egemen sýnýfýn tetikçisi halinegetirildi. Resmi kurumlardandaha güçlü olmaya baþlayanMafya, sýradan insanlarýn dadesteðini kazanýyordu.Yoksullar ve iþsizler, sosyalve politik taleplerini sistemedeðil, bu yasa dýþý örgütlenm-eye yöneltmeye baþlamýþlardý.

Sicilya Mafyasý’ný büyük birkrize sokan þey ise, iþçisýnýfýnýn geliþmesi veörgütlenerek mücadele etm-eye baþlamasý oldu. Bunun engüzel örneði, 1892-1895 yýllarýarasýnda demokratikörgütlenmeler inþa eden FasciSiciliani hareketidir. Ancak buyapýlar daha sonradan devlettarafýndan yýkýlmýþtýr.

Mafya adý verilen teröristçeteler, þu anda dünyanýn heryerinde kumar, ticaret, uyuþ-turucu, finans, inþaat, kadýnticareti ve fuhuþ, kaçakçýlýk,gasp ve adam öldürme, fidye-cilik gibi yüzlerce yasal veyasa dýþý sektörde faaliyetgösteriyor.

Polisler kimi korur?

DDüünnyyaaddaa hheerr ddaakkiikkaa bbiirr kkiiþþii aatteeþþllii ssiillaahhllaarrllaaööllddüürrüüllüüyyoorr..

TTüürrkkiiyyee’’ddee hheerr ggüünn iikkii kkaaddýýnn tteeccaavvüüzzee uuððrruuyyoorr..DDüünnyyaaddaa ttuuttttuukklluu ssaayyýýssýý 1100 mmiillyyoonnaa uullaaþþttýý..445588 hhaappiisshhaanneessii bbuulluunnaann TTüürrkkiiyyee yyeennii

hhaappiisshhaanneelleerriinn öözzeell þþiirrkkeettlleerr ttaarraaffýýnnddaann yyaappýýllýýppyyöönneettiillmmeessiinnee ssýýccaakk bbaakkýýyyoorr