Sosyalist İşçi 219

16
sosyalist isci SAYI: 219 26 Mayýs 2004 1.000.000 TL. Savaþ, politik Ýslam ve sosyalistler Sayfa: 3 Nasýl bir mücadele çizgisi Sayfa: 3 Asmayacaðýz hapiste besleyeceðiz Sayfa: 12 Savaþlar ihaleye çýktý Sayfa: 6 5 Haziran Saraçhane saat: 13.00 Bush ve çetesini istemiyoruz 11 Eylül saldýrýlarýndan beri dünyaya tehditler savuran, hergün yeni yeni hedefler gösteren ve Irak’ta 14 aydýr kanlý bir iþgal sürdüren ABD Baþkaný Bush ve çetesi Haziran sonunda Ýstanbul’a geliyor. Ýstanbul’da NATO zirvesi yapacaklar. Ortadoðu’nun petrol ve silah tüccarlarýnca yeniden þekillendirilmesini konuþacak, yine halklar üzerinde kanlý planlar tezgahlayacaklar. Aylardýr hazýrlanýyorlar. Aylardýr hazýrlanýyoruz. Dünyamýzý petrol ve silah taciri, darbe tezgahçýsý çetelerle paylaþ- mak istemiyoruz. Onlarý çok sýcak karþýlayacaðýz. Gittikleri her yerde, dünyanýn dört bir yanýndan yol arkadaþlarýmýzýn yaptýðý gibi, biz de onlara rahat vermeyeceðiz. Ýlk eylem 5 Haziran’da Saraçhane’de. Arkasý gelecek. Çünkü; Bush ve çetesini is-te-mi-yo-ruz! Bir kere daha uyarýyoruz! 28 - 29 Haziran’da NATO üyesi ülkelerin devlet baþkanlarý Ýstanbul’a geliyor Hindistan’da seçimleri sol kazandý Sayfa: 3

description

Sosyalist İşçi 219

Transcript of Sosyalist İşçi 219

Page 1: Sosyalist İşçi 219

sosyalist isci SSAAYYII:: 221199 2266 MMaayyýýss 22000044 11..000000..000000 TTLL..

SSaavvaaþþ,, ppoolliittiikkÝÝssllaamm vvee

ssoossyyaalliissttlleerrSayfa: 3

NNaassýýll bbiirrmmüüccaaddeellee

ççiizzggiissiiSayfa: 3

AAssmmaayyaaccaaððýýzzhhaappiissttee

bbeesslleeyyeecceeððiizzSayfa: 12

SSaavvaaþþllaarriihhaalleeyyee ççýýkkttýý

Sayfa: 6

55 HHaazziirraannSSaarraaççhhaannee

saat: 13.00

Bush veçetesiniistemiyoruz

11 Eylül saldýrýlarýndan beridünyaya tehditler savuran,hergün yeni yeni hedeflergösteren ve Irak’ta 14 aydýrkanlý bir iþgal sürdüren ABDBaþkaný Bush ve çetesi Haziransonunda Ýstanbul’a geliyor.

Ýstanbul’da NATO zirvesiyapacaklar. Ortadoðu’nunpetrol ve silah tüccarlarýnca

yeniden þekillendirilmesinikonuþacak, yine halklarüzerinde kanlý planlartezgahlayacaklar.

Aylardýr hazýrlanýyorlar.Aylardýr hazýrlanýyoruz.Dünyamýzý petrol ve silah taciri,darbe tezgahçýsý çetelerle paylaþ-mak istemiyoruz. Onlarý çoksýcak karþýlayacaðýz. Gittikleri

her yerde, dünyanýn dört biryanýndan yol arkadaþlarýmýzýnyaptýðý gibi, biz de onlara rahatvermeyeceðiz. Ýlk eylem 5Haziran’da Saraçhane’de.Arkasý gelecek. Çünkü;

Bush ve çetesiniis-tte-mmi-yyo-rruz!

Bir keredaha

uyarýyoruz!

28-229 Haziran’da NATO üyesi ülkelerindevlet baþkanlarý Ýstanbul’a geliyor

HHiinnddiissttaann’’ddaasseeççiimmlleerrii

ssooll kkaazzaannddýýSayfa: 3

Page 2: Sosyalist İşçi 219

2 HHAABBEERRLLEERR

Ýþçinin cangüvenliði yok!

Çalýþma ve SosyalGüvenlik BakanlýðýGenel Müdürlüðü'nceSSK verileri göz önünealýnarak yapýlan biraraþtýrmaya göreTürkiye'de her gün 200 iþkazasý olmakta ve bukazalarýn sonucu 3 iþçiyaþamýný yitirmektedir.10 iþçi ise aðýr yaralan-maktadýr.

Kazalarýn çoðu inþaatiþkolu ile çalýþmakoþullarýnýn aðýr olduðumadencilik ve metal iþkollarýnda oluyor.

Ýþ kazasý sýralamasýndaTürkiye Avrupa'da birin-ci, dünyada ise önsýralarda yer alýyor. Tabiiki bu rakamlar resmi.Kayýtlara girmeyenkazalarýn sayýsýný bilmekise zor.

Katiller serbest

7 TÝP'li öðrencinin katiliHaluk Kýrcý 18 yýl dahacezaevinde kalmasýgerekirken göz göre görecezaevinden tahliye edil-di. Sonra yenidenhakkýnda tutuklamakararý çýkartýldý.

Yine onlarca kiþininkatili, ülkücü mafya lid-eri Alaattin Çakýcý daserbest býrakýldýktansonra aranmaya baþ-landý. Çakýcý da Kýrcý gibiemniyetin ve derindevletin yardýmý ile yurt-dýþýna kaçýrýldý.

Bu ülkede hortumcu-larýn yaný sýra katillerdeelini kolunu sallayarakdolaþýyor.Düþüncelerinden dolayýyargýlananlar ise tecritteölüme terk ediliyorlar.

Abbate'de iþçikýyýmý

Ünlü konfeksiyon fir-masý Abbate iþçi kýyýmýbaþlattý. Sendikalý olduk-larý için iþten atýlan iþçisayýsý 25'e ulaþtý. Esenlerfabrikasýnda sendikalaþ-ma faaliyetini sürdüreniþçiler sendikalý olmakisteyen daha çok iþçininolduðunu ve iþten çýkar-malarýn süreceðini belirt-tiler.

Ýþten çýkarmalarýnolduðu gün dört otobüsçevik kuvvetin ve birpanzerin fabrika önünegetirildi.

AArrttaann mmaalliiyyeettiimmiizzii kkaarrþþýýllaayyaabbiillmmeekkiiççiinn bbuu ssaayyýýddaann iittiibbaarreenn SSoossyyaalliisstt

ÝÝþþççii 11 mmiillyyoonn TTLL’’yyeessaattýýllmmaayyaa bbaaþþllaannaaccaakk..

AAyyrrýýccaa bbuu ssaayyýýddaann iittiibbaarreennSSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii’’nniinn ssaayyffaa ssaayyýýssýý 1122’’ddeenn

1166’’yyaa ççýýkkaarrýýllýýyyoorr..

Orman bakanýdünyalý mý?

Çevre ve Orman Bakaný39 orman fidanlýðýný kap-atma kararý almýþ.Arazileri de ya kiralaya-cak, ya da satacakmýþ.Oysa dokuz yýl önceyürürlüðe giren yasayagöre birçok kamu kuru-muna orman yetiþtirme veaðaçlandýrma zorunluluðu

getirilmiþ, bu kapsamda 10milyar fidan dikilip 6 binton tohum ekilmiþ vemilyonlarca dönüm araziaðaçlandýrýlmýþtý. Þimdiyasa kalkacak, arazilersatýlacak.

Türkiye her yýl Kýbrýs'ýnyüzeyini örtecek kadartopraðýný erozyonnedeniyle kaybeden birülke. Kuraklýk ciddi birtehlike.

Ýnsan çevrenin birparçasý.Ancak ormanbakaný deðil anlaþýlan.Garajýnda bir UFO var,dilediðinde atlayýp gide-cek!

AK Parti, çöp enerji,'Karakuyu!'

'Akkuyu' yýllardýr gün-

demimizde.Mersin'in ogüzel yerine bir nükleersantral dikecekler!Kamuoyu tepkisi, projeningerçekleþmesini yýllarcaengelledi. Sonra ne miduyduk? Enerji bakanýGüler, santrale iliþkin"þartname aþamasýnageldik " deyiverdi.

Nükleer teknoloji, batýda'çöp teknolojiler' sýnýfýndasayýlýyor yýllardýr. 78' denbu yana hiçbir ülke yenisantral sipariþi vermiyor.Nükleer santrali olanlar dakapatýyor. Türkiye veçevresi nükleerin olasýsonuçlarýný Çernobil'den'yakînen' biliyor.AKhükümet çöp teknolojideýsrar ediyor!

Uzmanlar, sadecerüzgârýn kullanýmýyla

saðlanack enerjinin bileTürkiye'nin ihtiyacýnýn ikikatý olduðunu belirtiyor.Batý, çöp teknolojisini ihraçediyor, AK Parti 'OK'diyor!

Bu arada bir not:Hükümet kamu personelrejimi ile ilgili çalýþ-malarýný tamamladý. Tasarýhaziranda meclis gündem-ine getirilecek. Ýlgililerehatýrlatýlýr!!

⌦Saðdan…Soldan

"Ben seçilmiþ adamým.Neo gibi!" (Prof. Dr. AliAtýf Bir, bir ekonomist)

"Yokluðumda darbemarbe yapmayýn." (EnginArdýç, Star, tatile çýkarken)

"Bende de 70 milyon

yetim var." (TayyipErdoðan, yaþlý bir kadýnýn"sekiz yetimim var" deme-si üzerine)

"Ergenekon'dakidemirci, þimdinin ÝþçiPartisi'dir." (ÝP Gnl. Bþk.Doðu Perinçek)

"Aman dolar alalým,yükselecek diyenler, zararda görebilir, kâr da ede-bilir." (Maliye BakanýKemal Unakýtan)

"Annan Planý devreyesokuldu." (ÝP Ýstanbul ÝlBþk. Turan Özlü, kaçak katçýktýklarý için tahliye kararýverilmesi üzerine.)

"2004, ekonomi ceph-esinde çok kavgalý geçe-cek. Bakalým, kanlý mý ola-cak yoksa kansýz mý ola-cak." (Mehmet Ali Birand)

KARAAK'LA

zorunlu açýklama

Türkiye'deki ülkücü mafyanýn enönemli isimlerinden olan ve kýsasüre önce cezaevinden tahliyeedilen Alaattin Çakýcý, yenidentutklanma ihtimali üzerine bird-enbire (!) ortadan kayboldu.Çakýcý'nýn yurtdýþýna elini kol-unu sallaya sallaya çýkýþýyla ilgiliolarak hiçbir kurum sorumlu-luðu üzerine almaya yanaþmýyor.Oysa ortadaki resmi iþlemlerbürokraside ve poliste adamýolmadan Çakýcý'nýn yerinden bilekýpýrdayamayacaðýný kanýtlýyor.

Çifte pasaport Herþeyden önce DGM, 3

Mayýs'ta tutuklama kararý çýk-madan günler önce polisiuyardýðýný ileri sürdü. Polis ise otarihlerde Çakýcý'yý takibealdýðýný kabul etti. Ayrýca ErolEvcil'in iki adamý üzerine, 'sizitatile göndereceðiz' denilerek,pasaport çýkarýlýp Çakýcý'ya veril-di ve her nasýlsa bu iki adamtýpatýp kendisine benziyor.Çakýcý bunlardan biriyle yurtdýþý-na çýkýp diðeriyle de oralardageziyor.

Ýstanbul Emniyet MüdürüCelalettin Cerrah'ýn Çakýcý'nýnpasaport düzenlemesine iliþkinemniyeti savunmak amacýylasöyledikleri, aslýnda kendileriniele veriyor: "Çakýcý tüm emniyetteþkilatý tarafýndan çok iyitanýnýr. Onu sokaktaki çocuk bile

tanýr. Resimli belge düzenlen-mesi imkansýzdýr." Madem öyle,bu adam hiç kimseye görün-meden, üstelik de sýký takip altýn-dayken, nasýl sýnýrlarý aþýp kaça-biliyor?

"10 gün önce biliyordum" Daha önce (Susurluk döne-

minde) Çakýcý tarafýndanöldürülen Nurullah TevfikAðansoy'un eþi Hülya Aðansoyda "Çakýcý'nýn kaçacaðýný 10 günönceden biliyordum. Bir gazete-ciye bilgi verdim. Ama konuyuciddiye almadýklarý, fareninkapandan kaçýþýyla belli oldu."diye açýklama yaptý.

Bu arada kirli iliþkilere Beþiktaþspor kulübünün de karýþtýðýortaya çýktý. Çakýcý'nýn Ýtalyanvizesi için Beþiktaþ'ýn resmi yazýyazdýðý ve Baþkan SerdarBilgili'nin imzasýyla alýndýðý bellioldu. Derin devlet iliþkileriiçinde yalnýzca siyasetçi, mafya,polis deðil, pisliðe batmýþ pekçok kurum ve kuruluþun, hataspor adý altýnda ne yaptýklarýbelli olmayan kulüplerin de yeraldýðý anlaþýlýyor.

Zaten Çakýcý'nýn Beþiktaþkulübüyle iliþkisi yeni deðil. 20yýl öncesine dayanýyor. 1 Nisan1984'te Þan Sinemasý'nda BeþiktaþKongresi yapýlmaktadýr. ÝþadamýMehmet Üstünkaya ile MÝTÝstanbul yöneticisi SüleymanSeba baþkanlýk için çekiþmekte-dir. Üstünkaya taraftarlarý Sebayanlýsý kongre üyelerinin gözünükorkutacak kadar kalabalýktýr.Dengeyi saðlamak için MÝT'leiliþki içindeki ülkücü faþistlersalona çaðrýlýr.

Ýçeriye az sonra koyu renktakým elbiseli, iriyarý ve büyükbir disiplin içinde 40 kadar faþistgirer. Bu grubun 'bu iþlerde' pro-fesyonel olduðu bellidir. Amatörrakipler kolayca sindirilir.Grubun baþýndaki isim AlaattinÇakýcý'dýr. Beþiktaþ kulübü deþimdi herhalde vefa borcunuödüyor.

Çakýcý'yý derin devlet kaçýrdý

Cebeci kampusündeanti faþist kampanya

Ankara üniversitesi Cebeci kam-püsünde ülkücü faþistlerinörgütlendiði duyumunu alanöðrenciler kantinlerde yapýlantoplantýlarda Anti Faþist Ýnisiy-atif adýyla bir kampanya yürüt-meye karar verdiler, kararýn erte-si günü afiþ asan öðrenciler dahasonra iletiþim fakültesindekiHermes kültürel araþtýrmalartopluluðu ile beraber faþistlerinbaskýsý ile yasaklanan ve Ermenisoykýrýmýný anlatan 'Ararat'filmini gösterime koydular. Filmgösterimleri ve kampanyanýnönümüzdeki haftalarda devametmesi kararlaþtýrýldý.

HAFTANINARDINDAN

Faþist lidere yakýþýrevlatlar

Ülkücü faþist parti MHP'nin1997 Nisaný'nda ölen lideriAlparslan Türkeþ'in iki kýzý,Ayzýt Hall ve Umay Günay"Özel evrakta sahtecilik ve bankaaracýlýðýyla dolandýrýcýlýk yap-mak" suçundan yeniden hakimkarþýsýna çýkacaklar.

Babalarýnýn saðken imzalayýpbýraktýðý boþ kaðýtlarýn üzerinidoldurup banka hesaplarýnýboþaltmýþlardý. Türkeþ'inölümünden bir hafta sonra,dolandýrýcý kýzlarý Ýngiltere'dekiDeutsche Bank hesabýnda bulu-nan 575 bin mark, 845 bin dolarve 367 bin sterlini, bankayababalarýnýn öldüðünübildirmeyip kendisi istiyormuþgibi mektup yazarak kendihesaplarýna aktardýlar. Birfaþistin kýzlarýndan da baþka birþey beklenemezdi zaten. Buarada gözü ulvi davasýndanbaþka bir þey görmeyen eli kanlýkatil Türkeþ'in yalnýzca nakitolarak 3 trilyonu nereden bul-duðu ve aþýrý Türk milliyetçisiolmasýna raðmen bu parayýneden bir Türk bankasýnda deðilde Ýngiltere'deki bir Almanbankasýnda sakladýðý da ayrý birkonu.

Acý bir ölümFýrat KILINÇ

(1984-.....)

Akhisarlý deðerli yoldaþýmýzýbir trafik kazasýnda kaybettik.Bütün DSÝP ve Sosyalist Ýþçi

taraftarlarýnýn baþý sað olsun.

DGM’ler sözde kalkacak

Anayasa deðiþikliði ile DGM’lerkalkýyor. Ancak DGM’lerin yer-ine “geniþ yetkili aðýr cezamahkemeleri” kurulacak.

Bu yeni mahkemeler bütünüyleDGM’lerin yetkileri ile çalýþacak.DGM’lerde de olduðu gibi bumahkemelerin görev alanlarýnda-ki suçlar da doðrudan soruþturu-lacak.

DGM’lerin alanýna giren soruþ-turma, telefon dinleme, gizliizleme, kayýt vs yöntemleri yenimahkemelerin savcýlarý tarafýn-dan aynen uygulanacak.

200.000TL

Öðretmenlereyapýlan kira yardýmý

Ekmekte zehir varTarým ve Saðlýk Bakanlýklarý unun beyazlatýlmasýnda kullanýlan

“benzoil peroksit”in kansorejen etkilerinin olduðunu bilmelerine rað-men ýsrarla yasaklamýyorlar.

Tüketiciler Birliði Konya Þube Baþkaný Kemal Özer her iki bakanlýðakonuyla ilgili yazýlý soru yönelttiklerini açýkladý. Kemal Özer her ikibakanlýðýn da kendilerine bir yenýt vermediklerini de sözlerine ekliy-or.

Türkiye gibi düþük gelir düzeyli insanlarýn çok olduðu ve dolayýsýy-la unlu mamüllerin çok tüketildiði bir ülkede bakanlýklarýn bukonuya duyarsýz olmalarý ya da konuyla ilgilenmemeleri çok dikkatçekici.

Bilindiði gibi Türkiye Avrupa’da kiþi baþýna en çok ekmek tüketenülke ve ekmeðin içerdiði “benzoil peroksit” nedeniyle kansere en açýkülkelerden birisi.

ÖÖððrreenncciilleerree ddoossttlluukk yyookkODTÜ þenliði sýrasýnda ODTÜ’lü öðrendilerin daveti ile Ankara’ya

gelen Diyarbakýr Dicle Ünivrsitesi öðrencileri Jandarma tarafýndanokula sokulmadýlar. ODTÜ’lü ve Dicle Üniversiteli öðrencileresaldýran jandarma öðreciler arasýnda dostluk köprülerinin kurulmasý-na nasýl karþý olduðunu açýk bir biçimde gösterdi.

Page 3: Sosyalist İşçi 219

Uluslararas� Sosyalist Hareket�le, d�nya k�reselle�me kar��tlar�yla, anti-kapitalistlerle, sava� kar��tlar�yla ili�ki kurmak istiyorsan�z

http://www.sosyalistisci.orgHert�rl� bilgi i�in: 0536 - 335 10 19

�stanbul-Beyo�lu: 0536 - 259 73 64 Kad�k�y: 0536 - 637 81 99 Ankara: 0535 - 514 11 73 �zmir: 0537 - 624 4908

Manisa-Akhisar: 0544 - 515 62 59 Antalya: 0537 - 391 06 32 Bal�kesir: 0555 - 398 86 45 Bursa: 0535 - 422 39

DEVRÝMCÝ SOSYALÝST ÝÞÇÝ PARTÝSÝ

BAÞYAZI3sosyalist iþçi

sosyalist iþçi

Savaþ,politik islam vesosyalistler

TTürkiye solu içinde bir tutumvar. Birçok grup ve kiþi politikÝslamcýlarla yan yana gelmek

istemiyor. Bu tutumda, açýk ki,kemalist laiklerin büyük etkisi var.Ama ayný sol gruplar ve kiþiler hiç

düþünmeden Irak’taki iþgale karþýdirenenleri destekliyorlar.Oysa Irak’ta direnenlerin küçük bir

kýsmý Arap milliyetçisi, bazýlarýSaddamcý, büyük çoðunluk ise çeþitlipolitik islamcý gruplardan. Budurumda, Irak’ta direnenleri destek-leyip Türkiye’de politik islamý dýþta-lamaya çalýþmak çeliþki deðil mi?Öte yandan sadece Ortadoðu’da

deðil, var olduklarý her yerde politikislamcýlar savaþa karþý hareket içindeyer alýyorlar. Harekete katýldýklarýher yerde savaþ karþýtlarýnýn sayýsýn-da büyük bir artýþ oluyor.Bunun en iyi örnekleri Ýngiltere ve

Fransa. Genel olarak, Fransa’da dahabüyük bir toplumsal hareket var.Grevler, öðrenci eylemleri çok dahabüyük. Ancak bu ülkede devlet poli-tik islama saldýrýyor ve sol da aynýþekilde politik islama karþý çýkýyor.Bunun sonucu olarak savaþ karþýtýhareket Fransa’da daha küçük.Ýngiltere’de, Fransa’ya göre daha

zayýf bir toplumsal hareket var, amabu ülkede savaþ karþýtlarý politikislamý kapsýyor. Bu nedenleÝngiltere’de savaþ karþýtý hareketdevasa boyutlarda.Bu örneði Türkiye’ye de uygulamak

mümkün. Sol, politik islamý hareketekatmak için yeterince çaba sarfetmediði için, hatta zaman zamançeþitli sol gruplar savaþ karþýtýeylemlerde politik islamla sürtüþtük-leri için, hareket küçük.Belki hareketin küçük olmasýnýn tek

nedeni bu deðil, ama önde gelennedenlerden biri bu.Bugün Irak’ta ve Filistin’de

emperyalistler saldýrýyor. Busaldýrýya karþý en geniþ güçleri biraraya getirerek direnmek en acilgörev. Politik islamla eylemde yanyana gelmeye karþý çýkýþ bu acil göre-vi bozan bir tutum ve bu nedenle bututumun sahipleri ile aralýksýz olaraktartýþmalý ve onlarý kazanmalýyýz.Hem politik islamý, hem de ona

karþý çýkanlarý savaþa karþý yan yanagetirmek için çalýþacaðýz.

AKP iktidarýnýn halk desteði çoðu sol-cunun düþündüðü gibi azalmýyor, tamtersine yükseliyor. Çeþitli gösterilerdeatýlan “Gün gelecek, devran dönecek,AKP halka hesap verecek” sloganý bileaslýnda nasýl bir gerçekle karþý karþýyaolduðumuzu iyi anlatýyor. Yani þimdi,bugünlerde AKP’nin halka hesap filanvereceði yok. Tam tersine, 28 Martseçimlerinin de gösterdiði gibi, AKP’ninoylarý artýyor, hem de hýzla.

Solun desteði ise azalýyor. 28 Martseçimleri bunu çok çýplak bir biçimdegösterdi; sokaktaki hava da ayný çýplak-lýkla solun desteðinin azalmaktaolduðunu gösteriyor.

Öte yandan, AKP son yýllarda karþýkarþýya geldiðimiz en Amerikancý, enIMF’ci en büyük sermaye yanlýsý iktidar.Koç ve Sabancý ailelerinin AKP’ye oyvermiþ olmalarý, ABD ve diðer batýlýdevlet yöneticilerinin AKP hükümetiiçin kullandýklarý olumlu dil boþunadeðil. Buna raðmen sol AKP’yi teþhiredemiyor. Bunun nedeni bulunmadansolun toparlanmaya baþlamasý vegeliþmesi mümkün deðil.

AKP neden güçlendi?

Önce AKP’nin neden güç kazandýðýnabakmak gerekir. 3 kasým seçimlerindeAKP içinden çýktýðý politik islamcýhareketin geleneksel gücünün üstündebir destek saðladý. Bunun tek nedeni, bupartinin toplumun, krizlerden, hortum-lamalardan vs býkmýþ ve yeni bir alter-natif arayan en büyük kesimine hitapetmiþ olmasýydý. Üstelik bunu toplumdahakim olan fikirleri kendisine zeminalarak yapýyordu. Aþýrý deðil, amadeðiþimden yanaydý. Ýþte bu durumAKP’nin fýrlamasýný ve tek partihükümetini kurmasýný saðladý.

Sosyalist sol 3 Kasým seçimlerinde tari-hi bir fýrsat kaçýrdý. Güçlü bir alternatifolarak toplumun karþýsýna çýkamadý.

Gerçekçi, basit, ama devrimci birdeðiþim programýna da sahip deðildi.Emek, Barýþ ve Demokrasi Blok’u ikiküçük sol partinin elinde heba edildi.

Sosyal demokrat CHP ise bitmiþ vetükenmiþ bir parti olarak seçimlerekatýldý. Tek silahý kemalist-laiklik idi veo da iþe yaramayýnca son derecebaþarýsýz oldu.

28 Mart’ta sol için deðiþen bir þeyyoktu. Ýki küçük sol parti yerine üç yada dört küçük sol partinin yan yanagelmiþ olmasý bir þeyi deðiþtirmedi. Solbir alternatif ortada yoktu. Sonuçtatoplum deðiþimin yaný sýra istikrar daisteyerek gene AKP’ye hem de dahagüçlü bir biçimde destek verdi.

AKP ne yapýyor?

AKP aslolarak yeni liberal politikalarýnhem ekonomi hem de siyaset alanýndakiuygulayýcýsý.

Ekonomik alanda þimdilik bir krizebatmadý. Enflasyondaki düþüþ, fiyatlarýntýrmanarak artmamasý yoksul yýðýnlariçin bir umut. Bu umudu iyi kullanýyor.

Ama asýl gücünü politik geliþmelerdenalýyor.

AKP bir yandan Kýbrýs ve benzerikonularda ciddi adýmlar atarak derindevletle hesaplaþýyor, diðer yandan daMGK, YÖK gibi 12 Eylül artýðý yasalarla,kurumlarla çatýþýyor.

Tehditler, ‘laiklik elden gidiyor’ yay-garalarý içinde küçük adýmlar atýyor.Gücünü sadece oy desteðinden deðil,sermayeden, büyük sermayeden alýyor.

Büyük sermaye, TÜSÝAD yöneticileri,Koç ve Sabancý aileleri iyi biliyorlar ki,AKP þeriatçý bir parti deðil ve uygula-maya soktuðu “reformlar” aslýnda çoksýð.

Daha da önemlisi, yüzeyde süren yay-garanýn altýnda bütün bu “reformlar”büyük sermayenin ve emperyalizminçýkarlarýný saðlam bir biçimde savun-maktadýr.

Kýbrýs’ta yüzeyde derin devletleçatýþýrken altta Kýbrýs Adasý’nýn ABDiçin bir büyük askeri üsse dönüþmesini

saðlayan bir plan kabul edilmeyeçalýþýlýyordu.

YÖK yasasý ile yeni liberal uygula-malar eðitim alanýnda sýnýrsýz birbiçimde uygulamaya sokuluyor. Amamuhalefet iþin bu kýsmýna zerre kadardeðinmezken, sadece Ýmam hatipLiseleri ile uðraþýyor.

Bütün bu tür “reformlara” karþýyapýlan eksik ve yanlýþ temelli muhale-fet AKP’nin güçlenmeye devam etme-sine yardýmcý oluyor.

Ne yapmalý?

Bu durumda sol ne yapmalý? Bu, hay-ati bir soru.

Önce laik cepheden kopmak gerekiyor.CHP-MGK-Sezer-Rektörler laik ceph-esinden kopmak ve yeni liberal poli-tikalara, savaþa, Irak’ýn iþgaline, sonuçolarak Amerika’nýn hegemonyasaldýrýlarýna karþý açýk ve net bir tutumalmak gerekiyor.

Milliyetçilikten uzak bir çizgi ileAnnan Planý ele alýnýrsa, milliyetçiliktenuzak bir politika ile NATO zirvesinekarþý çýkýlýrsa, sol AKP’ye karþý mevzikazanmaya baþlayabilir.

Ve tabii yeni bir solun nasýl olmasýgerektiði yoðun olarak tartýþýlmalý.Uluslararasý kapitalist küreselleþmekarþýtý hareketin parçasý olmadan, onunderslerini kullanmadan, ona katkýdabulunmadan yürümek mümkün deðil.

Dünyanýn her tarafýndaki hava güçlübir biçimde Türkiye’de de var. Binlerce,on binlerce genç, kapitalist küreselleþmekarþýtý hareketten etkileniyor, mücadel-eye, politikaya katýlmak istiyor, ama varolan sol onlara tüm tutumlarý ve fikir-leriyle çok uzak.

Bu gençleri kapsamadan, onlarýn istek-lerini dillendirmeden, onlarýnbaþkaldýrýsýna cevap vermeden, onlarlabirlikte yürümeden, çoðu 1970’lerdenkalmýþ kiþiler ya da o kuþak tarafýndan okuþaðýn deneyleri ile biçimlendirilmiþgençlerle ilerlemek mümkün deðil.

Yeni, yepyeni bir hareket oluþturmakgerekiyor.

Doðan TARKAN

Nasýl birmücadeleçizgisi?

Gençleri kapsamadan,onlarýn isteklerini

dillendirmeden,onlarýn baþkaldýrýsýna

cevapvermeden,

onlarla birlikte yürümeden,çoðu

1970’lerden kalmýþ kiþilerya da o kuþak

tarafýndan o kuþaðýndeneyleri ile

biçimlendirilmiþgençlerle ilerlemek

mümkün deðil.

Yeni, yepyeni bir hareketoluþturmak gerekiyor.

Page 4: Sosyalist İşçi 219

4

Yoksullar depolanýyor

ABD'nin Irak'taki iþkenceleriayyuka çýktýkça aðzýmýz açýkkalarak izliyoruz. "Bir ülkebaþka bir ülkenin yoksulhalkýna bu kadar aþaðýlamayýnasýl reva görebilir?" diyeþaþýrýyoruz. Bunamedeniyetler çatýþmasý diyen-ler de çýkýyor. Halbuki gözüdönmüþ ABD yönetimi buiþkenceleri yalnýzca baþkahalklara deðil, kendi halkýnýnyoksullarýna da uyguluyor.

ABD'de yayýnlanan The StateBoys Rebellion adlý bir araþtýr-ma kitabýnda, yüzbinlerceyoksul ve eðitimsiz çocuðuneyalet yönetimleri tarafýndan'geri zekalý' damgasýylatoplumdan tecrit edilerek'depolandýðý' ve kobay olarakkullanýldýðý ortaya çýktý. Buçocuklar üzerinde radyasyondeneyleri yapýlýyor, öldüktensonra da beyinleri dilimlenipinceleniyor. EmperyalizmIraklý, Suriyeli, Fransýz,Amerikalý diye deðil, yoksul-zengin diye ayrým yapýyor.

Müjde! Üniversiteye 10bin kiþi daha!

YÖK üniversitelerin konten-janlarýný 10 bin 850 kiþi artýrdý.Böylece bu yýl sýnava baþvu-ran 1 milyon 902 bin 250 aday-dan, yalnýzca 1 milyon 506 bin9'u açýkta kalacak.

Yemeklerde hayvanyemi kullanýyoruz

Bitkisel Yað SanayicileriDerneði Baþkaný ve YemSanayicileri Birliði Baþkaný'nýnutanmadan yaptýðý açýkla-malara göre, Türkiye'ye hay-van yemi olarak ithal edilengenetik yapýsý deðiþtirilmiþ(transgenik) soya fasulyesiyemliklerinin büyük bölümüsývý yað fabrikalarýndaiþlenerek sofralarýmýza geliyor.Yað sanayicileri topladýklarýparalarý sayarken 'Afiyet olsuninek halkýmýza!' demiyorlarmýdýr acaba?

Bu arada, bu ürünlerde,örneðin soðuða dayanýklýolmasý için balýk geni, rekabetgücünü artýrmak için (çünküucuz) domuz geni kullanýlýyor(Et yemediðini sanan veje-taryenlere duyurulur). Balýða

alerjisi olan biri bu durumdadomates yerken bile zarargörebilir. Transgenik ürünlervücutta antibiyotikleri iþeyaramaz hale de getiriyor.Ayrýca en yaygýn olarak dabebek mamalarýnda kullanýlýy-or. Türkiye'nin gümrüklerindeise transgenik ürün analiziyapabilecek herhangi bir labo-ratuar yok!

Býktýk yumurtadan!

Kastamonu Valiliði geçen-lerde ilkokul öðrencilerineyardým için 600 bin yumurtadaðýttý. Ama çoðu köylerdengelen yoksul öðrenciler, zatenyumurtadan baþka bir þeyyiyemedikleri için bunlarýmarketlere kolisi üç milyon-dan sattýlar. Belki de o paraylaþeker almýþlardýr. Afiyet olsunçocuklar!

Parlamenterlere tatlýhayat

Türkiye ParlamenterlerBirliði'nin (TPB) kavgalýbaþkanlýk seçimleriniTV'lerden izlemiþsinizdir.Herkes birbirini birliðinparasýný yemekle suçluyordu.Ýddialar arasýnda (eski) baþkanZeki Çeliker'in harcýrah ve üçadet cep telefonu skandalý ençok yeri kapladý. Zeki Beykendisini suçlayan GenelSekreter Önder Kýrlý için"Yurtdýþý gezilerine onugötürmediðim için böyleyapýyor" dedi. Üç cep telefonukonusuna da açýklýk getiren'Zeki' telefonlardan kameralýolanýný Avrupa'daki toplan-týlarda fotoðraf çekmek içinaldýðýný, birinin çürüyüp kul-lanýlamaz hale geldiðini(dikkat edelim 'almadým'demiyor), diðerini de sekreter-ine verdiðini söyledi.Gezilerde Zeki ve Önder gibi-leri (Milli Eðitim Bakaný daRoma'ya gitmiþ) otel veulaþým masraflarý dýþýnda gün-lük 250 euro da harcýrah alýy-orlar.

AB'ye yeni iþ çýktý

Yeni Vatandaþlýk YasasýYönetmeliði'ne göre, tümdünyada büyük saygýuyandýran ve girmek içinuzun kuyruklar oluþturulanTürk vatandaþlýðýna kabuliþlemleri zorlaþtýrýldý ve ýrkçýbir þekle büründürüldü.Yönetmeliðin 17. maddesinegöre Türkiye'de yaþayýp TCvatandaþlýðýna geçmek isteyenyabancýlar, Türk kökenliler, eþve çocuklarý için MÝT raporuistenecek. Ayrýca baþvurusahibinin yalnýz kendisinedeðil, kökenine de bakýlacak.

Ülkücü gençlikten ANAP'ayumuþak geçen, ANAPgemisi batarken kapaðý'muhafazakar demokrat'AKP'ye atan Turizm BakanýErkan Mumcu, Antalya veMuðla kýyýlarýný yabancýsermayeye satarak 20 mily-on turist getireceðini iddiaederek þöyle dedi; "Hasanalmaz, basan alýr!".

* * *Yeni Þafak gazetesi yazarýDavut Dursun kadýnlarapozitif ayrýmcýlýk konusun-da;"Kadýnýn siyasete vetoplumsal faaliyetlere ilgisi-zliði kültürel olmanýnötesinde 'ontolojik' (yanivaroluþsal!!!) olamaz mý?Siyaset kadýn ontolojisineuygun bir faaliyet alanýolmadýðýndan bu alanda bireþitlik gerçekleþtirilemez."

Ýnciler

KAPÝTALÝZMMERCEKALTINDA

HHAABBEERRLLEERR

Saðlýðýmýza ne olacak?Bütün dünyadaki neoliberal

dayatmalarýn, sermayeninbunalýmýný "çözme" hedefinigüden uygulamalarýný gerçek-leþtirme çabalarýný Türkiye'de degörüyoruz. Bunun araçlarý olarakda hükümetler kamusal olan herþeyi özel mülkiyete aktarmayý,kamusal hizmetleri paralý olaraksunmayý, çalýþma ortamýnda tümbelirleyiciliði sermayeye devret-meyi, sömürü oranýný ola-bildiðince artýrmayý hedefliyorlar.

Türkiye'de neoliberal poli-tikalarýn uygulanmasýnda, baþkaalanlarda pek rastlanmasa dahükümetler deðiþmesine karþýnyürütülmekte olan iþlem aynendevam etmektedir.

Saðlýk sisteminiyle ilgili planlarbu politikalar bundan 20 yýl önce-sine dayanýyor. Önceki hükümet-lerin kaldýðý yerden devam edenbugünkü AKP hükümeti artýk buiþi tamamlama konusunda niyetli.Deðiþtirme niyetinde olduklarýyalnýzca saðlýk sistemimiz deðilelbette, niyet tüm kamusal veözel alanda neoliberal politikalarýhayata geçirmek. Hayatýn tümalanlarýndaki yalnýzlaþtýrma, yok-sullaþtýrma ve yabancýlaþtýrmasaðlýk söz konusu olduðundaölümcül sonuçlara yol açýyor.

Çýkarmak istedikleri yerel yöne-timlerle ilgili yasa ile kamusalhizmetlerin bütününü(eðitim,saðlýk, çevre, temizlik vb.) parakarþýlýðýnda ve ödenen parakadar ulaþýlabilir hale getirmek,ülke yönetimini yerelliklerdedemokrasi, katýlým aldatmacalarýile orta ve büyük burjuvanýn ege-menliðindeki kurullara devret-mek niyetindeler.

Sosyal sigortaya dayalý "Ýyikurulmuþ" finansman sistem-lerinin baþarýlý olarakyürütülebilmesi için aþaðýdakidört koþulun yerine getirilmesigerekmektedir :

a) Sosyal sigortayý toplumuntümüne zorunlu kýlarak sigorta

riskinin yayýlmasý,b) Ýþverenlerin tümünden sürek-

li ve düzenli olarak prim toplan-masý,

c) Kamu ya da "kar amacý güt-meyen" kuruluþlar aracýlýðýylasigorta saðlanmasý ve

d) Düþük ve yüksek gelirli kiþil-er arasýnda dengeli gelirdaðýlýmýný saðlamak için birmekanizmanýn geliþtirilmesi.

Oysa Türkiye saðlýk sektörü,son 20 yýlda yaklaþýk 3 katbüyümüþ, bu büyümede kamusektörünün payý giderek belirleyi-ci olmuþ, sosyal güvenlik kurum-larýnýn saðlýk harcamalarý kamu-nun saðlýktaki motoru halinegelmiþsa da, kamu saðlýk finans-maný giderek daha fazla genelbütçe dýþý kaynaklardan (dönersermaye örneði) beslenir halegelmiþtir. Bu süreçte, saðlýk sek-

törünün belirleyici özelliði, kamu-dan özele, özelden yurt dýþýnakaynak aktarýmýnýn yapýsal halegetirilmesidir. Türkiye saðlýk sek-törü, düzenli yurt dýþýna kaynakaktaran bir büyüme ve "modern-leþme" yolunu seçmiþtir. Devletedüþen rol, kaynak aktarýmýnýn altyapýsýný güvenceye almak, kamusaðlýk personelinin maaþlarýnýödemek, kamunun içinin boþaltýl-masý sürecine eþlik etmektir.Devletin bu alandaki yetkili kuru-mu Saðlýk Bakanlýðý ise,bütünüyle iþlevsiz bir kurumadönüþmüþtür.1980 ile baþlayansürecin sonucu olarak, kamusaðlýk harcamalarý artmasýnakarþýn, kamu saðlýk hizmetleri vekamu saðlýk kurumlarý çöker-tilmiþtir.

DDrr.. ZZüübbeeyyddee YYÜÜCCEELL

Saðlýk meslek örgütleri ve sendikalar saðlýðýn piyasalaþtýrýl-masýna karþý kararlý bir mücadele veriyor.

Truvalýlar Türk müydü?Truva filminin gösterime girmesi ile birlikte basýnýn çeþitliköþe yazarlarý Truvalýlarýn Türk olup olmadýðýný ciddi cidditartýþýyorlar. Tersini tartýþan oldukça az ama Truvalýlarýn Türkolduðunu açýkça savunan ya da bunu ima edenler epey çok.

Truvalýlarýn Türk olmasý mümkün mü? Açýk ki hayýr. Türkadlý kavimlerin tarih sahnesine çýkmasý bilindiði gibi milattansonra 5-66. yüzyýllara dayanýyor. Truva savaþý ise milattan önce8-99. yüzyýlda oldu. Yani arada yaklaþýk 1.300 yýl var.

Anadolu’daki antik çað halklarýnýn Türk olduðu iddiasýbilindiði gibi kemalist, ýrkçý bir teoridir. Gerçeklikle hiç birilgisi olmayan, olmasý mümkün olmayan bu iddianýn bugünyeniden öne çýkarýlmasý Kýzýlderililerin ya da ÝskandinavlarýnTürk olmasý kadar komik ve alakasýzdýr.

Truvalýlarýn Türk olduðu iddiasýnýn kanýtlarýndan birisi deSultan Mehmet’in Ýstanbul’u iþgal etmesiyle birlikte“Truvalýlarýn öcünü aldýk” dediði iddiasý. Türk Sultaný böyledemiþ midir, dememiþ midir, bilmiyoruz. Ancak yoðun birBizans kültürü ile yetiþen Sultan Mehmet’in Truva’dan haberiolabilir. Truva üzerine Odysseus’un efsanesini okumuþ ya daduymuþ olabilir. Ancak bütün bu bilgiler Truvalýlarýn Türkolduðunu göstermez. Sultan Mehmet’in atalarý 400 yýl önceAnadolu’ya gelmiþtir, Truvalýlar ise Sultan Mehmet’ten yak-laþýk 2.000 yýl önce Batý Anadolu’da yaþamýþlardýr.

Kürtler, Araplar ya da Gürcüler ne kadar Türkse, Truvalýlarda o kadar Türktür.

Tüpraþ’adurdurmaPetrol-Ýþ sendikasýözelleþtirmelere karþý mücadeleyasal bir zafer kazandý. AnkaraÝdare Mahkemesi Tüpraþ’ýnyüzde 65.76’sýnýn Blok olarakZorlu Grubu’na satýlmasý kararýnýoybirliði ile bozdu ve yürütmeyidurdurdu.

Mahkeme bu kararý ihale yapýl-mamasý, açýk arttýrma olmamasýnedenlerine dayandýrarak PetrolÝþ’ýn kamu yararlarýna ve hukukaaykýrýdýr iddilarýný doðruladý.

Mahkemenin bu kararý ile 28Mayýs’da devredilmesi karar-laþtýrýlmýþ olan Tüpraþ genekamu yönetiminde çalýþmayadevam edecek.

Daha öncede mahkemelerdenbenzer kararlar alýnmýþ olmasýnaraðmen Özelleþtirme Ýdaresininkararlarý yürürlüðe girmiþolduðu için iptal kararlarý yaþamageçememiþti. Bu kez mahkemekararýnýn yürürlüðe giriþten önceaçýklanmasý Petrol-Ýþ’in birbaþarýsý.

Page 5: Sosyalist İşçi 219

5DDÜÜNNYYAA

Bütün tahminler saðcý-faþist BJP'nin kazanmasý-na kesin gözüylebakarken sonuçlar tam

bir sürpriz oldu. Hindistan'ýnbaðýmsýzlýðýný kazanmasýndansonra ülkeyi on yýllarca yönetensosyal demokrat Kongre Partisibüyük bir farkla seçimlerikazandý. Ýki komünist parti dehem oylarýný hem de milletvekilisayýlarýný arttýrmayý baþardýlar.Þimdi Kongre Partisi'nin öndegelen unsurlarýndan ve IMF'ninyeni liberal politikalarabütünüyle baðlý Dr. ManmohanSingh baþbakan oldu. Singh'inbaþbakan olmasý Kongre Partisilideri Ýtalyan asýllý SoniaGandhi'nin faþistler ve mil-liyetçiler tarafýndan aðýr birbiçimde eleþtirilmesine verilenbir taviz.

BJP seçimlere "parlayanHindistan" sloganý ile girdi."Parlayan Hindistan" BJP'ye göreHindistan'ýn büyük bir zengin-liðe, refaha ilerlemesinin slo-ganýydý.

Oysa slogan geri tepti. Çünkügerçeklerle tamamen zýttý.

BJP iktidarý boyunca Hindistanekonomisi, BJP'nin iddia ettiðikadar olmasa da, geliþmiþti.Ancak bu geliþmenin sonuçlarýsadece çok küçük bir azýnlýk içinrefah getirirken ezici büyükçoðunluðun yaþamýnda hiç birdeðiþiklik olmadý.

En zengin yüzde 1'in yýllýkgeliri yüzde 50 artarken daha daküçük bir azýnlýðýn, binde 1'inyýllýk geliri üç misli arttý. Buküçük azýnlýk için Hindistangerçekten de parýldamaktaydý.Onlarýn altýndaki "geliþen" ortasýnýf diye adlandýrýlan yüzde 10-15'in yaþam standartlarýnda dabir geliþme oldu. Ancak bu ortasýnýfýn "zenginliði" aslýnda belkibir bisiklet, belki bir televizyonsahibi olmak ve fiilen aç olma-mak anlamýna geliyor.

Nüfusun geri kalan yüzde 80'iise tam anlamý ile aç. ArundhatiRoy'a göre Hintli çocuklarýnyarýsý yetersiz beslendiði için,hasta ve büyüklerin ise yüzde40'ý kelimenin tam anlamý ile aç.

Seçimler sýrasýndaki bir olayHindistan'daki yoksulluðunboyutlarýný çarpýcý bir biçimdegösteriyor. Lucknow þehrindeBJP her biri bir milyon deðerindeolan giysiler daðýtýrken çýkankargaþalýkta, çoðu yaþlý kadýnlarolmak üzere 25 kiþi öldü.

Aslýnda üçüncü dünyaya örnekolarak gösterilen Hindistan'daIMF'nin yeniden yapýlandýrmapolitikalarýnýn uygulayýcýsýBJP'nin seçimleri kaybetmesiBJP'nin yaný sýra IMF'nin ve küre-sel sermayenin de seçimleri kay-

betmesi olarak yorumla-nabilir.Seçimlerde BJP'nin kay-

betmesinin bir baþka nedeni isetýrmandýrýlan savaþtý. Uzun yýl-lardýr Kaþmir nedeniylePakistan'la gergin iliþkiler içindeolan Hindistan BJP iktidarýyýlarýnda önce Pohran kentiyakýnlarýnda nükleer silah de-nemeleri yaptý, ardýndan, 1999'dadaðlýk Kargil bölgesindePakistan ile savaþa giriþti. Fakatasýl gerginlik 2002'de geldi.Pakistan ve Hindistan nükleerbir savaþýn eþiðine geldi.

BJP, Ulusal Demokratik Birlikadlý bir ittifakla iktidara geldi. Buittifakýn ve ayný zamanda BJP'niniçindeki Rashtriya SwayamsevakSangh (RSS) tam bir faþistörgütlenme. 2 milyona yakýnüyesi olan RSS askeri bir biçimdeörgütlenmiþ bir orta sýnýf örgütüve Hindu milliyetçiliðinedayanýyor. RSS'nin önderiNarendra Modi 2002 yýlýndaGujurat eyaletindekiMüslümanlara karþý giriþilenkatliamýn örgütleyicisi. Bukatliamda iki bine yakýnMüslüman ölürken 100 bineyakýn kiþi de evlerini terk ederekkaçmak zorunda kalmýþlardý.

Ne var ki "Parlayan Hindistan"sloganý gibi Hindu milliyetçi-liðine dayalý faþizm de bu seçim-lerde geri tepti. BJP-RSSHindularýn egemen olduðu Utar

Pradesh'de, Ayodhya gibikentlerde önemli ölçüde oy kay-býna uðradý.

Seçimlerin galibi olan KongrePartisi ayný zamanda Gandi'lerinpartisi olarak da biliniyor.Kongre uzun yýllar destek alým-larý ile kazandýðý köylülerin vekent yoksullarýnýn oylarýnadayandý. Ne var ki 1980'lerdeKongre yavaþ yavaþ bu poli-tikasýný terk etmeye baþladý veböylece seçmen tabanýnda dakayba uðramaya baþladý. 1991'deIMF'nin yeni liberal politikalarý-na keskin dönüþ ise tarýmdakidestek alýmlarýný bütünüylekeserken kapitalistlerin de vergi-lerini indirmeye baþladý. Bu,Kongre iktidarýnýn sonu oldu.

Kongre Partisi bugün Hindistanpolitikalarýnda küçümsenmeye-cek bir yeri olan iki komünistpartisinin desteði ile iktidarageliyor. Hindistan KomünistPartisi (Marksist) Batý Bengaleyaletinde 25 yýldýr iktidarda.HKP (M) Batý kapitalistlerinekendilerinin en iyi müttefikolduklarýný anlatýyor. Bu poli-tikalarý sayesinde Batý Bengal'eküçümsenmeyecek bir yatýrýmçekmeyi baþardýlar. IBM, Pepsi,Mitsubishi Batý Bengal'e yatýrýmyapan çok uluslu þirketlerdenbazýlarý. Öte yandan BatýBengal'in HKP (M) hükümetigecekondularý yýkýyor. Sadece

Kalküta'da 100 bin insan zorlaevlerinden çýkarýldýlar ve sokaðaatýldýlar.

HKP (M) grevleri yasaklamak-tan, grevci iþçilere saldýrmaktanda geri durmuyor.

Komünist partiler (biri eskiMoskovacý, diðeri Pekinci) buseçimlerde oylarýný (% 7)korurken milletvekili sayýlarýný37'den 53'e çýkardýlar.

Hindistan'da kimi yorumcularbundan sonraki dönemdeBJP'nin hýzla gerileyeceðini ilerisürüyorlar. Böyle düþünenleryanýlýyor. BJP'nin oylarý buseçimlerde sadece % 2.3 oranýndadüþerek % 21.5 oldu. KongrePartisi ise oylarý % 28.3'den %26.2'ye düþmesine raðmen mil-letvekili sayýsýnda büyük bir artýþsaðladý.

BJP ve RSS'yi bütünüyle ge-riletebilmek için iki þeye ihtiyaçvar. Önce yeni-liberal poli-tikalarýn iþçi ve köylüleresaldýrýsýna karþý kitlesel eylemlerigüçlü bir biçimde desteklemekgerekiyor.

Ýkinci olarak ise eylemde bir-leþmiþ bir sol gerekli. Sendikamilitanlarýný, kapitalist küre-selleþme karþýtlarýný ve azýnlýk-larý yan yana getirecek vemücadeleye sokacak bir yýðýnsaleylem çizgisi Hindistan'dan geri-ci-faþist tehlikeyi bütünüyle yokedebilir.

Sol kazandýHindistan seçimleri

SSooll rrüüzzggaarrHindistan genel seçimlerini

Kongre Partisi'nin oluþturduðusol ittifak, altý yýldýr iktidardabulunan BJP'nin MilliyetçiDemokratik Ýttifaký'na karþýsürpriz bir zaferle kazandý.Solun 1971'den beri parlamen-toya en çok temsilci yolladýðýseçimler oldu. Faþistlerin gücükýrýldý, saða karþý bir siper eldeedildi ve sol göreceli de olsa birilerleme saðlamýþ oldu.

Hükümeti kurma görevi ver-ilen Manmohan Singh iseülkenin ilk Sih baþbakaný oldu.Müslüman nüfus bu durum-dan kaygýlandý ancak, Singh ilkaçýklamasýnda dinsel bölünm-eye karþý çýkýp toplumsal barýþavurgu yaptý. halka verdiðimesaj da Hindu kimliðini öneçýkarýp, Müslümanlara düþ-manca tavýr takýnmaktankaçýnmalarý oldu. Maliye eskibakaný olan Singh Hindistan'daliberal ekonominin mimarýolarak tanýnýyor. Baþbakanlýkgörevi önce kendisine verilenSonia Gandhi ise Hint bor-sasýnýn çöküþün eþiðine gelme-si üzerine baþbakanlýðý dahaserbest piyasacý bir adayabýrakmaya ikna edildi.Gandhi'nin baþbakanlýktan çek-ilmesinde protestolarýn (hattabir destekçisi de protestolarakarþý Kongre Partisi önündebaþýna silah dayayarak intiharetmeye kalkýþmýþtý) ve Gandhiailesinden baþbakan olanherkesin suikasta kurban git-miþ olmasýnýn da etkisininolduðu yapýlan yorumlararasýnda.

Yoksul Hindistan1.4 milyarlýk nüfusuyla

Hindistan dünyanýn ikinci enkalabalýk ülkesi. Yaklaþýk herbir metrekareye bir insandüþüyor. Ayný zamandadünyada en fazla yoksulunyaþadýðý ülkelerden biri. Ýnsan-larýn sokaklarda karton kutularüzerinde yaþamalarý ülke içinalýþýldýk bir durum halinegelmiþ. Ülke yönetimini elindebulunduran BJP'nin altý yýllýkiktidarý sýrasýnda saldýrgan birliberalizasyon, özelleþtirme veküreselleþme politikasý uygu-landý. Bu politikalar sonucuson iki yýlda Adhra Pradesh,Karnataka ve Pencap'tayüzlerce çiftçi intihar etti. Sondört yýlda kayýt dýþý ekonomipalazlandý. Zaten yoksul olanHindistan halký iyice dibevurdu. BJP ise seçimler sýrasýn-da "Parlayan Hindistan" ve"Kendinizi Ýyi Hissedin" slo-ganlarýyla kampanya yürütüy-ordu.

Halkýn seçimlerde kapitalistküreselleþme yanlýsý poli-tikalara deðil, Gandhi ailesin-den Ýtalyan asýllý Sonia Gandhibaþkanlýðýndaki muhalefete oyvermesi ve Hindistan siyase-tinin lokomotifi durumundakiKomünist Parti'nin parlamen-toda kayda deðer sayýda tem-silcilik elde etmesi, hem neolib-eral politikalardan duyulanbýkkýnlýðýn, hem de yeniarayýþlarýn göstergesi.

CCeennggiizz AALLÐÐAANN

Page 6: Sosyalist İşçi 219

6 DDÜÜNNYYAA

"Bu bizim kültürümüze yönelik birsaldýrý, bir aþaðýlama biçimi. Bizailemizin yanýnda bile soyunamayýz;böyle öðrendik, böyle alýþtýk.Soyulmamýzýn, dövülmemizin, üstüste yýðýlmamýzýn bizim için ne anla-ma geldiðini biliyorlardý."

El Cezire televizyonuna çýkarýlan veAmerikan iþkencelerinden geçen ikieski tutuklunun sözleri bunlar.Irak'taki hapishanelerde iþkencegören, insanlýk onuru çiðnenenyüzlerce insandan ikisinin. Irak'takiiþgal askerleri, karþýlarýndaki direniþbüyüdükçe insanlýklarýndan çýkýyor,savaþ esiri muamelesi göstermelerigereken insanlara, üstelik dünyanýngözüne soka soka, akla zarar iþkenceyöntemleri uyguluyorlar.

Bu iþkencelerin amacý direniþçilerinsýðýnaklarýný, kullandýklarý silahlarýnyerlerini, liderlerinin saklandýðý yer-leri, vb. öðrenmek de deðil üstelik.Düpedüz insanlarý aþaðýlamak,insanlýklarýndan çýkarmak, bir "hiç"gibi hissettirmek.

Arap dünyasýnýn sosyo-kültüreldokusu iyi incelenmiþ, en fazlazararýn nereden, hangi deðerleresaldýrýlarak verilebileceði incedeninceye hesaplanmýþ. Ýslamcoðrafyasýnda çýplaklýk, hele hele decinsellik, öyle uluorta, kafasýna çuvalgeçirilerek, herkesin gözü önündeyaþanan bir þey hiç olmadý. Ýþkence-ciler kültürel yapýdaki en hassas nok-taya 'çalýþýyor'.

Bu yaþananlarý Amerikan general-leri, Savunma Bakaný Rumsfeld,Baþkan Bush ve tarihsel bir ihaneteimza atan Kürdistan YurtseverlerBirliði lideri Celal Talabani dýþýndaonaylayan yok yeryüzünde. Amaherþeye raðmen evdeki hesap çarþýyauymuyor; iþkence fotoðraflarýdireniþi körüklüyor. Savaþýn maðdurtarafý da yakaladýðý Amerikan asker-lerinin cesetlerini parçalayýpköprülere asýyor, TV'de canlý yayýn-da bir Amerikalý iþadamýnýn kafasýnýpalayla bedeninden ayýrýyor. Elbette

bunlar da onaylanacak yöntemlerdeðil, bunlar da insanlýk dýþý. Amauygulayanlar, Irak halkýnýnaþaðýlanan, ayaklar altýna alýnan onu-runun intikamýný böyle aldýklarýnýdüþünüyor olmalý.

Savaþ da özelleþtirildi

Ýþin bu kýsmýndan daha önemli birþey var aslýnda. Bu yöntemleri uygu-layanlarýn büyük bir kýsmý, iþgal içinAmerikan ordusuna katýlan (bunlararezervist deniyor) sivil görevliler.Bunlarýn bir kýsmý da daha önceAmerikan hapishanelerinde görevyapan gardiyanlar. Irak'ta þu andasayýlarý giderek artan paralý askerlerve özel güvenlik þirketleri var. Yaniözel þirketler artýk yalnýzca savaþýnyarattýðý yýkýmdan deðil, savaþýnbizatihi kendisinden de parakazanýyorlar. Paralý asker saðlamak,Bush yönetimi tarafýndan, artýk birsektör haline getirildi. Bush bu sek-törde ilk denemesini Afganistan'dayapmýþtý. Þu anda ise ciddi bir pazaroluþmuþ durumda. Irak'ýn doðal kay-naklarýna el konulmasýyla elde edilengelir paralý askerlere de aktarýlarak,bu sektörün çarký döndürülüyor.

Satýlýk savaþ

Emekli askerlerden oluþan güvenlikþirketi sahipleri elemanlarýna ayda 10bin dolar (15 milyar TL) ödüyor.Tehlikeli bölgelerde bu rakam dahada artýyor. Ebu Garib'dekiiþkencelerin arkasýnda da, daha önceGuatemala, Þili, Bolivya gibi ülkel-erde görev yapmýþ, iki CIA taþeronuþirket var: CACI International veTitan Corporation. Felluce'dedireniþçilerin cesetlerini parçaladýðýdört kiþi de bu þirketlerin elemaný.Bunlar para için adam öldürmeye,kaçýrmaya, tecavüz etmeye, iþkenceyapmaya ve karþýlýðýnda büyükkazançlar elde etmeye gelmiþ özelteþebbüsün elemanlarý. Hatta Irak'ýn

bazý bölgelerinde ABD askerleriningüvenliðini bile bunlar saðlýyor.CNN ve BBC muhabirleri yanlarýndabunlar olmadan gezemiyor.

20 bin paralý asker

Þu an Irak'ta 15 tane özel güvenlikþirketi 20 bin kiþilik bir orduylagörev yapýyor. Baðdat Havaalaný'nýCuster Battles adlý bir firma koruyor.Erniys adýnda bir baþkasý (GüneyAfrika-Ýngiliz ortaklýðý) petrol alan-larý ve boru hatlarýný korumaklagörevli (Bu þirket Güney Afrika'daýrkçý Apartheid rejimi sýrasýnda dasiyahlara karþý kullanýldý). ÝngilizGlobal Risk Strategies iþgal yönetimi-ni koruyor. Mühendisler Becthel veKBR tarafýndan korunuyor. DynCorpise yeni Irak polisini eðitiyor.

Bu þirketlerin bu yýl için toplamanlaþmalarý 100 milyon dolar. Ýngilizgüvenliik þirketlerinin cirosu busavaþla birlikte 320 milyon dolardan1.8 milyar dolara yükselmiþ. Ýngiliz-lerin özel SAS komandolarý her yýlyetiþtirdikleri elemanlarý bu þir-ketlere kaptýrýyor. Direniþçilerin çokgüçlü olduðu bölgelerde bu paralýaskerlerin günlüðü 1.000 dolar!

Ýþgalin karmaþasý içinde bunlarýnsivil mi asker mi olduðu, hangikurallara tabi olduklarý, yargýlanýpyargýlanamayacaklarý sorulmuyorbile. Bu þirket elemanlarý hiçbir kuru-ma hesap vermek zorunda deðil.

Kýsacasý ABD ve Ýngiliz emperyaliz-mi savaþý da özelleþtirdi. Savaþlardanartýk yalnýzca silah ve petrol þirket-leri deðil, ihaleyle savaþ satýn alanþirketler de kazanýyor. Bu þirketlerinvarlýðý savaþlarýn varlýðýna baðlý.Ýþgal edilecek ülke, iþkence yapýlýpöldürülecek halk kalmadýðýnda bun-larýn yaþama þansý da kalmayacak.Sermayenin deðirmenleri dünyanýndört bir yanýndaki yoksul halklarýnkanlarýyla dönüyor. Kapitalizmbütün iðrençliðiyle sürüyor.

Savaþlarihaleye çýktý

KKeerrrryy BBuusshh’’ddaann ddaahhaa mmýý iiyyii??Amerika’nýn iki partili sisteminin “ilerici” partisiDemokratlar’ýn baþkanlýk adayý JJoohhnn KKeerrrryy.

Kerry savaþ konusunda rakibi Bush kadar þahinpolitikalara sahip. Onun eleþtirisi sadece Bush veyönetiminin gerek savaþ sýrasýndaki, gerekse deiþgal dönemindeki çeþitli eksiklikleri ve hatalarýüzerine. Yani, ben olsam bus avaþý daha iyiyürütürdüm, Irak’ý sömürgeleþtirmeyi, iþgali dahaiyi baþarýrdým diyor. Kerry Irak’ýn Amerikanemperyalizmi için çok önemli olduðunu biliyor vebu nedenle de ne Irak’a savaþa karþý ne de bugünsürmekte olan iþgale.

Kerry Irak’a daha çok asker göndereceðini söylüy-or. Yani savaþý yaymaktan yana.

Demokrat bu tür politikalarla uzun bir süredirCumhuriyetçilerden oy kazanmaya çalýþýyor.Demokratlarýn stratejisine göre sendikalý iþçiler, sol-cular, siyahlar ve diðer azýnlýklar nasýl olsa çantadakeklik. Sorun Cumhuriyetçilerin yalpalayan oylarýnýkazanmak. Bu nedenle de Cumhuriyetçilerin gericipolitikalarýna yakýn ve hatta daha saðda politikalarsavunulabilir. Nasý olsa iþçiler, siyahlar vs’nin oyugaranti!

Þimdi Amerika’da savaþa karþý çýkan, 11 Eylül son-rasý medeni haklarý savunan aktivistler arasýndayoðun bir tartýþma var. Sýrf Bush’u devirmek içinKerry’e oy vermek gerekir mi, gerekmez mi?

Z-Net’ten MMiicchhaaeell AAllbbeerrtt Kerry’e oy verilmesinisavunuyor. “Sonuçlarý seyrettiðinizi düþünün.Bush’un kazanmasý halinde kalbinizin veruhunuzun tepkisini düþünün. Ayný manzaradandolayý milyarlarca insanýn bu sýkýntýdan dolayý pasi-fizme düceðini düþünün. Bush ve çetesinin buzaferin ardýndan istedikleri herþeyi yapabilecekleri-ni ilan edeceklerini düþünün.”

“Bush’un gitmesini istiyoruz. Seçimlerden sonraBush’un yerine hangi yönmetim olursa olsun onuistiyoruz.”

Bush’un devrilmesine bu denli önem verenler ikisoruya cevap vermek zorunda. “Daha az kötü” olanbir Kerry yönetiminin politikalarý “daha fazla kötü”olan Bush yönetiminden daha mý iyi olacak.? Ýkinciolarak ise acaba Demokrat Kerry’nin zaferi solunkendisine güvenini daha mý arttýracak?

Birinci sorunun cevabý açýk. Kerry’nin kampanyasýbugüne kadar ki propagandasýnda Bush’dan farklarýolmadýðýný yeterince net bir biçimde anlattý. Vezaten Cumhuriyeçileri yönetimine alacaðýný açýk-larken bir farký olmadýðýný da vurgulamaya çalýþýy-or.

1993’de Clinton Beyaz Saraya sayýsýz reform pro-gramý vaadi ile geldi. Bunlarýn hemen hiçbirigerçekleþmedi. Demokratlar tarafýndan garanti oylarolarak görülen kadýnlarýn, sendikalý iþçilerin,siyahlarýn, eþcinsellerin temsilcileri ise sürekliClinton yönetimine biraz daha zaman tanýmakgerektiðini vurguladýlar.

Clinton ise kendisine tanýnan zamaný iyi kullandýve reformlar yapmak yerine sermayenin iþine gelenadýmlarý her alanda daha da hýzlandýrdý. Ýþçiler,emekçi kadýnlar, eþcinseller ve siyahlar için Clintonyönetimi kendisinden önceki baba Bush ve Reagendöneminden daha olumlu deðildi.

Ýkinci soruya gelince, Bush yenilgisi solun kendi-sine güvenini arttýrmayacaktýr. Ya da sorunu tersin-den koyarsak, Bush’un zaferi solun kendisinegüvenini sarsmayacaktýr.

Clinton yönetiminin son yýllarý yükselen anti-kapi-talist hareketi gördü. Bu hareket yönetimdeDemokratlar olduðu için deðil, tam tersineDemokratlara raðmen, Demokratlara karþý baþladý.

Bugün sokaktaki aktivist için önemli olan birDemokrat zaferi deðil. Mart ayýndaki kadýnyürüyüþü türünden adýmlar çok ama çok dahaönemli. Bir milyon kadýnýn seferber olmasý ve kürtajhakký için b u seferberliðin devam etmesi, buhareketin diðer hareketlerle koordinasyonu bugünçok daha önemli.

Eþcinsel hareketi, siyah hareketi, iþçi haklarý içinmücadele eden sendikalar, kadýn hareketi, bunlarýnyýðýnsal örgütlenmeleri, Irak’ta iþgale karþý çýkansavaþ karþýtý hareketle birleþmeleri solun kendisinegüvenini çok daha fazla arttýracak olan geliþmel-erdir.

Bu nedenle Amerikan solu için bugün asýl görevKerry’nin kazanmasý için çalýþmak deðil, sokaktakiyýðüýn hareketlerinin örgütlenmesine katkýda bulun-maktýr.

Son olarak, eðer gelecek Ocak ayýnda Bush geneBeyaz Saray’a dönecekolursa bu sadece sadeceKerry’nin uzlaþýcý yanlýþ politikalarýnýn sonucudur.Bush’un baþarýsý deðil.

SSiinnaann IIRRMMAAKK

Page 7: Sosyalist İşçi 219

7DDÜÜNNYYAA

1 Ocak 2001 günü gazete veTV'lere þöyle bir haber yansýmýþtý:

"29 yaþýndaki Nepal veliahtprensi Dipendra yüksek dozdaalkol ve uyuþturucu aldýktansonra, kraliyet sarayýnda yemekmasasýnda oturan babasý kralBirenda, annesi kraliçe Aiþvarya,erkek kardeþi, kýz kardeþi, ikiamcasý, iki halasý ve bir kuzeninimitralyözle tarayýp, ardýndan inti-har etti". Bu ilginç olayý bile hatýr-lamasý zor deðil mi? Çünkü 25milyonluk nüfusuyla Nepaldünyanýn en yoksul ülkelerindenbiri. Bütçesinin yarýsý dýþarýdangelen yardýmlardan oluþuyor.Öyle petrol gibi doðal zenginlik-lere de sahip deðil ki ABDiþgaliyle gündeme gelsin.Hasbelkader dünyanýn en yüksek

tepesi Everest, yer hareketlerisonucu orada oluþtuðu, veBatýlýlara egzotik Budist kültürüilginç geldiði için, çok çok macer-acý turistlerin ilgisini çeken birülke. Arasýra da Maocu geril-lalarýn (meþruti monarþi isteyenbir devrimci hareket!) köy basýpeðitim programlarýna katmak içingötürdükleri köylülerle küçücükgazete haberi olabiliyor.

Ama Bush yönetiminin ilgisiniyine de çekiyor. Nepal kraliyetordusunun 30 yýllýk tüfekler,müzelik býçaklarla 'donanmýþ' 70bin askeri var. Tabii bunlar geril-lalarýn gözünü korkutmaya yet-miyor. Kýsa süre önce görevi sonaeren ABD BüyükelçisiMalinowski'nin ifadesiyle Bushyönetiminin kaygýsý dile geliyor:

"Burasý ABD'den çok uzak bir yer.Ama Nepal gibi bölgelerin kon-trolden çýkmasý buralarý teröristgruplar için güç merkezi kýlabilir."Bu sözler üzerine Bush keseninaðzýný açtý. Kraliyet ordusuna 20bin yeni M16 makineli tüfek vegece görüþ dürbünleri alýnmasýiçin 22 milyon dolar yardým yol-landý. Böylece Kral, El-Kaidebaðlantýlý terörist gruplar ortayaçýkacak olursa, gerçektendonanýmlý hale gelmiþ olacak.Görüldüðü üzere, Bush'un þer-rinden kurtulmak için dünyanýntepesine kaçmak da yetmiyor. Eniyisi karþýsýna dikilip, "Bush,dünyamýzdan defol! Seni istemiy-oruz!" diyenlerin saflarýna katýl-mak.

Portre:

Ahmet KadirovGeçen hafta bombalý bi

suikast sonucu öldürülenÇeçenya Devlet Baþkaný,eski müftü Kadirov'un adýilk önce Rus rejimine karþýilan ettiði cihad ile duyuldu.

1954'te Stalin'in sürgüneyolladýðý bir ailenin oðluolarak Kazakistan'da doðdu.1980'lerde Özbekistan'daÝslam çalýþmalarýyla tanýndý.1989'da Kuzey Kafkaslar'dailk Ýslam enstitüsünü kurdu.

1996'da Dudayev yönetimisýrasýnda baþmüftülük yaptý.Ýlk Çeçen savaþýnda bir ger-illa grubunun lideriydi.Ancak üç yýllýk baðýmsýzlýksýrasýnda tavýr deðiþtirdi veisyancýlarý Ýslami algýlarýyüzünden eleþtirmeyebaþladý.

Sonralarý Çeçen halkýnaiþgalci Rus güçlerine diren-memeleri çaðrýsý yaptý.Sonraki baþkan AslanMahadov, Kadirov'u birnumaralý düþman ve hainilan etti ve baþmüftülüktenazletti.

Rus ordusu Çeçenya'nýnaltýný üstüne getirip deneti-mi ele geçirince Putin2000'de Kadirov'u devletbaþkaný olarak atadý. 2003'tede Çeçenya'yý Rusya'nýnayrýlmaz parçasý halinegetiren anayasayý þaibeli birreferandumla onaylattý.

Ekim ayýndaki seçimlerdede Kadirov %80 gibi çokyüksek bir oranda oy alarakbaþkanlýk koltuðuna oturdu.Ancak bu seçimlerin þeffafve demokratik olmadýðýhakkýnda çok söz edildi.

Kadirov'un oðlu Ramazanise baþýnda bulunduðu par-alý askerlerle yýllardýr Çeçenhalkýna kan kusturuyor.

Þili'de General Augusto Pinohet'nin 17yýl süren kanlý diktatörlüðü dönemindegizli servisin baþýnda bulunan veyüzlerce faili meçhul cinayetin sorum-lusu olarak görülen Manuel Contreras,1974'te bir gazeteciyi öldürme emrinivermekten 15 yýl hapse mahkum edildi.

Davanýn yargýcý diktatörlük dönemindegazetecinin iþkence merkezlerindenbirine götürüldüðünü ve bir daha ken-disinden haber alýnamadýðýný ifade etti.Dava sýnunda Contreras'a 15 yýl, dört

gizli servis mensubuna da 10 ila 15 yýlarasýnda hapis cezalarý verdi. Böylece 30yýl sonra da olsa darbecilerin ve iþkence-cilerin önünde sonunda yargýlanýp ceza-landýrýlacaðý kanýtlanmýþ oldu. Þili'deinsan haklarý örgütleri ve sivil toplumkuruluþlarý bu uðurda aralýksýzmücadele veriyorlar. Þimdi ilk kazaným-larýný elde ettiler. Böylece bize deüzerinden 24 yýl geçen 12 Eylül darbeci-lerini nasýl yargýlayacaðýmýz konusundailham verdiler.

Dünyanýn dördüncü büyükpetrol üreticisi olmasý nedeniylebüyük þirketlerin aðzýnýsulandýran Venezüela'daAmerikan komplolarýnýn ardýarkasý kesilmiyor. Ülkede iki yýlönce Devlet Baþkaný HugoChavez petrolleri millileþtirince,hem büyük þirketlerin hem deBush yönetiminin þiddetli tepki-sine maruz kalmýþ ve pek çokkez darbe giriþimleriyle devrilm-eye çalýþýlmýþtý. Ancak yok-sullarýn büyük desteðini alanChavez her defasýnda darbeleriatllatý.

Bu kez de baþkent Caracasyakýnlarýnda 120 taneKolombiyalý milis yakalandý. Bumilisler Kolombiya'nýn aþýrýsaðcýBirleþik ÖzsavunmaGüçleri'ne baðlý. Bu grupKolombiya'daki yine aþýrý saðcýUribe yönetimi tarafýndan oluþ-turuldu. Uribe yönetimi ise Bushyönetiminden her yýl muazzamaskeri ve mali yardým alýyor.

Milislerin yakalanmasýnýn

ardýndan Chavez Caracas'ta birgösteri düzenledi ve halka yap-týðý konuþmasýnda þöyle dedi:"Bu komplonun gerisindekihükümet düþmanlarý, ülkedekargaþa yaratarak dizginleri elealmaya, ondan da önemlisi,emperyalistler için dünyanýn enbüyük petrol rezervlerinden biri-ni garanti etmeye çalýþýyor." ABDBüyükelçisi'nin cevabý ise tekkelimeyle komik: "ABD birimparatorluk deðildir ve neVenezüela'yý, ne hükümetini, nede halkýný tehdit etmektedir."Oysa Kolombiya'dan kalkýpCaracas'a kadar gelen aþýrý saðcýmilislerin piknik yapmayagelmedikleri ve onlarý kimindesteklediði ortada. ABD biryandan petrolün denetiminielinde tutamadýðý için, öte yan-dan arka bahçesinde ikinci birKüba ortaya çýktýðýndan kýzgýnve saldýrgan. Dünya hege-monyasý savaþýnda bir çatlak daLatin Amerika'dan.

Darbeciler Þili'de hesap vermeye baþladý

ABD Venezuela'dan vazgeçmiyor

Nepal'i nasýl bilirdiniz?55bin

Ýngiltere’deki Medact adlýsaðlýk örgütlenmesinin

araþtýrmasýna görebombardýmanýn

baþlamasýndan bu yanaIrak’ta ölen insan sayýsý

Çeçenistan

1122 HHaazziirraann,, CCuummaarrtteessii

KKaaddýýkkööyy ÖÖzzggüürrllüükk PPaarrkkýý

KONSER Ayrýntýlý bilgi için:((221166)) 333300 4433 5566 - ((00553366)) 888888 8833 6677

1990’da görevibýrakan diktatör

Pinochet (saðda) 1973yýlýnda askeri bar dar-

beyle Þili’nindemokratik yollarla

seçilen baþkanýSalvador Allende’yi(solda) devirmiþti.

Page 8: Sosyalist İşçi 219

8

Ýþçi sýnýfýnýn merkezi rolüBütün önceki ezilen sýnýflarla karþýlaþtýrýldýðýnda, kapitalizmde iþçi-ler büyük bir avantaja sahipler.

Kapitalizm, kendi amaçlarý için iþçileri büyük þehirlerde ve kasa-balarda bir araya topluyor. Onlarý fabrikalarda ve ofislerde bir arayagelmeye zorluyor. Ve iþçilere önceki egemen sýnýflarýn ortalamakültür düzeyinin bile çok üzerinde bir eðitim veriyor.

Bunun sonucunda kapitalizm iþçileri, sendikalarda, partilerde,kooperatiflerde vs kendini kolayca örgütleyebilen bir güç halinegetiriyor. Þimdiye kadar tarihte hiçbir sömürülen sýnýf, toplumu elegeçirecek ve yönetecek böylesi bir kapasiteye sahip olmamýþtý.

Bu dönüþümün anahtarý, yaþamlarý, þu anda kapitalizmin gücünüve zenginliðini ürettikleri gerçeðinin hakimiyeti altýnda olan insan-larýn ta kendisidir.

Sosyalizm, büyük çoðunluðun, zaten kendilerinin ürettiði zengin-liðin kontrolünü ele geçirmeleri demektir. Aktif bir þekilde kendisiniörgütleyen, üretim araçlarýnýn kontrolünü kapitalist sýnýfýn elindenalmýþ, insanlarýn gerçek ihtiyaçlarýna dayanarak toplumu yenidenþekillendirmek üzere yola çýkmýþ bir iþçi sýnýfýný dýþarýda býrakanhiçbir "sosyalizm" görüþünün tek bir fasulye tanesi kadar bile deðeriyoktur!

Sosyalizme giden yol ve sosyalizmin amacý birbirlerinden ayrýla-mazlar. Bizler, bir grup akýllý insanýn-entellektüeller, parti liderleri,milletvekilleri, gerilla ordusu güçleri vs.- insanlýðý kapitalizmdenkurtarabileceðini varsayan, sosyalizmin "yukarýdan aþaðýya" inþaedilebileceði yönündeki tüm görüþlere tamamen karþýyýz.

Sosyalizm, parlamentonun eylemleri yoluyla ya da herhangi birdiktatörlük ya da azýnlýk hareketi tarafýndan inþa edilemez.

Bundan dolayý devrimci sosyalistler her zaman hem sosyaldemokrat geleneðin hem de stalinizmin eþit oranda karþýsýndaolmuþtur. Her ikisi de "yukarýdan sosyalizm" politikasýný savunur.

Sosyalizm sadece çalýþan milyonlarca sýradan insan-kadýn veerkek, eþcinsel ve heteroseksüel, siyah ve beyaz-kendisinidemokratik bir þekilde "aþaðýdan" örgütlediðinde ve karar almayýsaðlayan bütün güç biçimlerini bizi bugün yöneten azýnlýðýn elindenalmak ve kendi kollektif gücünü sosyal yaþamýn ve üretimyaþamýnýn her yüzüne kabul ettirmek üzere yola çýktýðýndamümkün hale gelir.

Sosyalist bir toplumun temel prensibi, bugünkü "parlamenterdemokrasi"nin sýnýrlý prensiplerinin çok daha ötesine geçen, engeniþ demokrasiyi oluþturmaktýr. Demokrasiyi güvence altýnaalmak ve onu geniþletmek için, iþçi sýnýfý, þu anda kendi hayatlarýnýþekillendiren meseleler hakkýndaki kararlardan dýþlanan insankitlelerinin aktif müdahalesine ihtiyaç duyar.

Kapitalizm, her ikisi de sosyal, ekonomik ve politik yaþamüzerinde demokratik, yaygýn bir kontrol kurmanýn önünde doðru-dan bir engel oluþturan iki unsurun bileþimidir. Bunlardan birincisisömürü, ikincisi ise rekabettir.

Sömürü-üretim fazlasýnýn çoðunluðun emeðinden azýnlýk tarafýn-dan çýkarýlýp alýnmasý- kaçýnýlmaz olarak hiyerarþiye vedemokrasinin olmayýþýna dayanýr. Kârlarýn küçük bir azýnlýðaakýþýný korumak için, özel mülkiyetin ve devlet mülkiyetinin bizimüzerimizdeki toplumsal gücü bütün bir þefler, ustabaþýlar, yönetici-ler, polis, gardiyanlar ve en nihayetinde ordu tarafýndan saðlanýr.

Aslýnda kapitalizm sadece sýnýf sömürüsüyle tarif edilemez. Onunbir diðer temel unsuru "piyasa" ve rakip devletler ve þirketlerarasýndaki rekabetin gerekliliðidir. Aslýnda, bu rekabet kapitalistsýnýfý sürekli olarak sömürü oranýný artýrmaya ve iþçi sýnýfý üzerinde-ki kontrolünü devam ettirmek için her türlü yeni yönteme baþvur-maya zorlar.

Ayný zamanda rekabet ve piyasa hiç kimsenin kontrol edemediðive krizler yoluyla geliþen bir dünya üretir. Bu dünyaya kârhakimdir ve genel çýkarlar geri plandadýr-bunun sonucunda kapi-talist sýnýfýn küresel ýsýnma gibi evrensel tehditlere verecek etkili bircevabý olamaz.

Rekabetçi birikim tarafýndan yönlendirilen kapitalist üretimvarolan toplumlarýn yaþam kaynaklarýný yok ediyor ve bugün busistem gezegen üzerindeki yaþamý çok ciddi bir þekilde tehdit edi-yor. Kaynaklarýn geliþimini ve makul bir kolektif yaþamý engelliyor.

Anarþinin ve kapitalist rekabetin ve sömürünün yýkýcýlýðýnýngerçek pratik alternatifi, demokratik ve iþbirliðine dayalý planla-manýn yaygýnlaþmasý ve geliþmesidir.

Sonuçta, insanlar demokratik bir þeklide kendi ihtiyaçlarýnýn, istek-lerinin ve önceliklerinin ne olduklarýný kendileri seçmedikleri sürecenasýl karar verebilirler?

Çoðunluk tartýþmalara katýlamadýkça ve nasýl deðiþiklikleryapacaðýna karar veremedikçe, planlar mantýklý bir þekilde nasýldeðerlendirilebilir ve deðiþtirilebilir?

Böyle bir dünya, ancak iþçilerin, dünyayý sömürücü yöneticilerininelinden almak ve onu kendi kollektif güçlerinin kontrol etmeküzere kendilerini örgütlemeleriyle mümkün olur.

Sosyalistlerne diyor?

ColinBARKERÇeviren:

Arife KÖSE

Doðu Perinçek, partisi vebaþyazarý olduðu Aydýnlýk herkonuda olduðu gibi bu konudada hayali açýklamalar yaparakorduyu ve milleti bütünleþtirm-eye çalýþtý. Tüm statükocu partilerarasýnda kulvarýn en ucunda yeralan ve baþý aðrýsa orduyu göreveçaðýran bu çevre YÖK konusundayine muhafazakar tutumunugöstredi.

YÖK Yasasý'yla 19 Mayýs'ý bir-birine baðlama þekli iseenterasandý. Aydýnlýk gazetesi

þöyþe yazýyordu: "19 Mayýs geliy-or... Bu yýl 19 Mayýs, gençliðin,üniversitesine rektörleri ve öðre-tim üyeleriyle birlikte sahip çýka-caðý bir gün olacak. TayyipErdoðan Hükümeti, imam hati-pler için bastýrdýkça, üniversitelerde o kadar birleþiyor. Önümüzde-ki günler, üniversitelerin,Cumhuriyet kalesi olarak kala-bilme mücadelesiyle geçecek".

Ýþçi Partisi için cumhuriyetin üçadet kalesi var: Ordu, üniversitel-er ve Ýþçi Partisi. Hangi ordu,

hangi üniversiteler? Gerçekten deordu, emekçilere baský uygulayancumhuriyetin kalelerinden.Üniversiteler ve YÖK ise tümdemokratik muhalefetinneredeyse 12 Eylül'den beri karþýçýktýðý bir yapýya sahip.

Bu çevre, sadece bu türden mil-liyetçi-muhafazakar muhalefetleözgürlükçü bir muhalefetinönüne taþ koymakla kalmýyor,Kýbrýs sorununda olduðu gibiçürük elma koalisyonlarý kurarakaþýrý saða giderek yaklaþýyor.

AKP'nin çýkarttýðý YÖK Yasasýetrafýnda esaslý bir fýrtýnakopartýldý. Genelkurmay, CHP,rektörler, Ýþçi Partisi, Kemalistlerve hükümet üyeleri karþýlýklýsalvolarla birbirlerini suçladýlar.

"Þeriat düzeni kurma çabalarý"suçlamasýndan, "laikliðe saldýrý"iddialarýna, orduyu göreveçaðýran yaklaþýmlardan 19 Mayýs'ýkemalizmin yeniden doðuþ günüilan etmelere kadar komikliðevaran bir dizi tartýþma yapýldý.

Bu arada Saadet Partisi GenelBaþkan Yardýmcýsý Cevat Ayhan,hükümetin YÖK Yasasý'ndan geriadým atmamasý gerektiðini ifadeederek, "YÖK Yasasý'ndan geriadým 28 þubat borazanlarýna mey-dana terk etmek olur" dedi.

Kýsa bir süre içinde önderliðiniGenelkurmay'ýn yaptýðý cephenintemel iddiasý, AKP'nin YÖKyasasý'nýn Türkiye'yi "Ilýmlý Ýslamidevlete" dönüþtürmek için atýlmýþkocaman bir adýmdý.

Bu arada Türkiye'nin birþehrinde rektörler yürüyüþlerdüzenlediler. Mustafa kemalheykellerinin önünde "Kemalizmve aydýnlanma ruhu"nu göreveçaðýran açýklamalar yaptýlar.Cüppeli, Türk bayraklý bu göteri-lerin katýmlýnýn da küçüklüðü,yaþananlarýn, bir bardak sudafýrtýna kopartmak olduðunu gös-terdi.

Fakat bu fýrtýna kafalarýn karýþ-masýna neden oldu. Bir dizi açý-dan öðrencileri zora sokan YÖKYasasý, yasanýn Ýmam HatipLiselilere "çektiði kýyak" yüzün-den tek bir cümle dahi tartýþýl-madý. Sanki yasa, Ýmam HatipLiselilere sunduðu avantajlarlasýnýrlý gibi tüm toplum bu sorunutartýþmak zorunda býrakýldý. CHPGenel Baþkaný Deniz Baykal ,

Yasanýn tek amacýnýn "LisedeArapça öðrenmiþ, tefsir, kelam,hadis okumuþ, fýkýh okumuþöðrencilerden yüksek yargýçlar,savcýlar, öðretmenler, valiler, kay-makamlar çýkaralým" anlayýþýdýraçýklamasýný yapmasý muhalefetinelinin kolunun ne kadar baðlýolduðunu göstermektedir.

Aslýnda yeni yasa öðrencileraçýsýndan bir dizi vahim geliþm-eye kapý açarken sadece 11 mad-denin yeniden düzenlenmesindenibaret.

Görmezden gelinen bir dizigerçek var. Yükseköðretimibitiren her 100 öðrenciden 32'siiþsiz kalýyor, iþ bulanlarýn 46'sýda mezun olduðu bölümün dýþýn-da çalýþmak zorunda kalýyor.

AKP'nin YÖK yasasýnýn bunabir çözümü yok.

Tersine, AKP'nin uyarlamalarý,ortaöðretime ortalama puangetiriyor ve bu puaný tuttura-mayanlar liseye dahi devamedemiyor. Puaný tutturanlararasýnda ise sýnýrda olan öðrencil-er sýnava girmek zorunda.

Onbinlerce öðrenciye çok minikde olsa öðrenim yaþamý boyuncamali katký anlamýna gelen öðren-

im kredisi ve harç kredisiAKP'nin düzenlemesiyle tümüylekaldýrýlýyor.

Okullarýn mali yapýsý tümüyleözel þirketlere havale ediliyor.Okul döner sermayeleri ortadankaldýrýlýyor. Okul vakýflarýdaðýtýlýyor.

AKP, tek kelimeyle, öðretimiserbest piyasanýn insafýna býrakýy-or.

YÖK Yasasý'na karþý, sadeve 60bin Ýmam Hatip Liselinin ÖSSSýnav katsayýsýndan dolayý eldeettiði avantaj etrafýnda yaratýlantartýþma, AKP'nin gerçekten deöðretimi ticarileþtiren yaklaþmýnakarþý güçlü bir muhalefet yapýl-masýný engelliyor.

Oysa baþka bir üniversitemümkün! YÖK'ün tümüyledaðýtýldýðý, öðrencilerin, öðretimgörevlilerinin ve okul çalýþan-larýnýn kendilerinin öðretiminkaderini belirlediði, ticaret içindeðil toplumsal yarar için bilimseleðitim mümkün!

Ne milliyetçi statükocu yak-laþýmlar ne de AKP'nin küreselsermayeye kul köle eðitimanlayýþý.

AKP'nin YÖK yasasýna da yasayakarþý çýkan YÖK'çülere de hayýr!

Serbest piyasaeðitimi geliyor

HHaayyaallii bbiirrlliikk,, hhaayyaallii kkaarrþþýý ddeevvrriimm!!

Ýþçi Partisi'nden YÖK incisi

Page 9: Sosyalist İşçi 219

9

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu'na soldanmuhalefet edenlerin önesürdükleri tartýþmalar öyleçarpýcý çeliþkiler içeriyor ki,bazen BAK toplantýlarýndane diyeceðimi bilemez oluy-orum (daha doðrusu, biliyo-rum, ama zaten kýrýlganolan birlik havasýný bozmakistemediðim için,söyleyemiyorum).

Çeliþkilerin en çarpýcýsý þu:Birisi kalkýyor ve savaþkarþýtý hareketin geri çek-ilmiþ olduðunu, dünyanýnþu veya bu yerindeki birgösterinin küçük olduðunu,geçen seneki kitleselliðeulaþýlamadýðýný anlatýyor,bunun moral bozukluðunu,karamsarlýðýný taþýyor vetoplantýya yansýtýyor.Tartýþmanýn bir baþka nok-tasýnda, genellikle ayný kiþi,kalkýp "Bush'a karþý yüzbinlerce kiþiyi sokaklaradökeceðiz de ne olacak,ertesi gün hepsi evlerinedönecek. Londra'da geçenyýl 2 milyon kiþi gösteriyaptý da ne oldu?" diyor.

Yani gösteri küçük olursademoralize olup karamsar-lýða kapýlmalýyýz, yüz bin-leri bulursa yine demoralizeolup karamsarlýða kapýl-malýyýz!

Bu saçmalýk, Türkiye solu-nun geniþ kesimlerinindevrim anlayýþýndan kay-naklanýyor. Devrimi kendi-lerinin yapacaðýný, bir avuçbilinçli, keskin, tüm mark-sist klasikleri ezberlemiþ,çelik kadronun yapacaðýnýdüþündükleri için, ve buçelik kadro (yani kendiörgütleri) küçücük olduðuiçin, her koþulda karamsar-lýða kapýlýyorlar. Moralleriniyükseltebilen tek þey, kendiküçük örgütlerinin birkeskinlik yapmasý, enbüyük pankartý taþýmasý, endevrimci sloganý baðýrmasý,polisle en sert þekilde çatýþ-masý. Bir kampanya toplan-týsýndaki 100 kiþi veya birsavaþ karþýtý gösterideki100.000 kiþi tümüyle çelikkadrolardan (yani kendiüyelerinden) oluþmadýðýiçin, umurlarýnda bile deðil.Nasýlsa bu 100.000 kiþi erte-si gün evlerine dönecek!

Devrimi, toplumundeðiþtirilmesini, kitlelerinkendi eylemiyle deðil, biravuç devrimcinin eylemiylegerçekleþecek bir þey olarakgörünce, 2 milyon kiþiningösteri yapmasýnýn hiçbirkýymet-i harbiyesi yoktur

elbet. Geniþ kitlelerinharekete geçmesi,radikalleþmesi, politik-leþmesi, mevcut toplumu(bütünsel deðil, kýsmî birþekilde de olsa) sorgula-maya baþlamasýnýn birönemi yoktur elbet. Bukitleleri daha daradikalleþtirmeye, politik-leþtirmeye, kýsmî muhalefet-lerini genelleþtirmeyeçabalamanýn, bu amaçla tak-tikler, eylem biçimlerigeliþtirmeye çalýþmanýnanlamý yoktur elbet.

Bir avuç kiþinin yaptýðýþeye (bunlar istediklerikadar devrimci olsunlar)devrim deðil, darbe denir.Devrim ise kitlelerle ilgilibir süreç, toplumsal birsüreçtir. Dolayýsýyla,toplumu deðiþtirmekisteyenler, kitlelerin nedüþündüðünü, hareketegeçip geçmediðini, nasýlgeçirilebileceðini düþünmekzorundadýr. Ýki milyonkiþinin sokaklara dökülmesitoplumsal bir hareketliliðe,deðiþime iþaret eder.

Ýngiltere'de 2 milyon,Türkiye'de 100.000 kiþisokaða çýktýðýnda, bukitlenin bakkallardan veiþadamlarýndan oluþmasýmümkün deðildir; eziciçoðunluk iþçilerden,emekçilerden ve bunlarýnçocuklarýndan oluþur.Bunlar ertesi gün evlerinedeðil, iþyerlerine, üniver-sitelerine ve okullarýna dön-erler. Ve zaten bütüntoplum sokaktaki 100 bin-leri görmüþ, duymuþolduðu için, her iþyerindeve okulda tartýþma konusubu olur. Gösteriye katýlýpradikalleþen iþçiler vegençler bu radikalliði iþyer-lerine ve okullarýna taþýr.Gösterilerin yarattýðý daharadikal, daha politik havasendika hareketine, tümmuhalif hareketlere vetoplumun bütününe yayýl-maya baþlar. Sessizlikkýrýlýr, kitlelerin özgüveniyerine gelir, morallerdüzelir, direngenlik,mücadelecilik artar.

Ýngiltere'de 2 milyon kiþiyürüdüðünden beri Blairhükümeti belini doðrulta-madý. Ýspanya'da milyonlardefalarca sokaklara çýktýk-tan sonra Aznar hükümetidüþtü. Biz de 27 Haziran'dakitlesel bir gösteri gerçek-leþtirelim, gelenlerin ertesigün evlerine dönüp dön-mediðini sonra tartýþýrýz.

Haberinarkasý

Mecliste kabul edilen YÖK YasaTasarýsý'ndan sonra, beklenenolay gerçekleþti ve GenelkurmayBaþkanlýðý basýn açýklamasýyaparak yasayla ilgili görüþleriniaçýkladý. Açýklamada þunlarsöyleniyor.

- "Cumhuriyetin temel nitelik-lerine baðlýlýðý þüphesiz olankesim ve kurumlarýn bu deðiþik-lik tasarýsýný benimsemesininbeklenmemesi'' gerekiyor,

- "Türk Silahlý Kuvvetleri'nin(TSK) cumhuriyetin demokratik,laik ve sosyal bir hukuk devletinitelikleriyle ilgili düþünceleri vetavrý dün ne ise bugün deaynýdýr ve yarýn da ayný olacak-týr. Hiç kimsenin TSK'nýn budüþünce ve tavrý üzerinde þüpheve yanýlgý içinde olmasýdüþünülemez''

- "Söz konusu kanunlar; imamhatip liselerini, sadece dinhizmetinde görevlendirilecek ele-man yetiþtiren öðretim kurum-larý olarak tanýmlamaktadýr.Olaya bu açýdan bakýldýðýnda,söz konusu deðiþiklik tasarýsýnýnbahse konu bu kanunlarýn lafzý-na ve ruhuna uygun olduðunusöylemek mümkün deðildir."

- "Hatýrlanacaðý gibi, 2003 Ekimayý içerisinde, meslek liselerineiliþkin bir kanun tasarýsý TürkiyeBüyük Millet Meclisi'ne sunul-muþ, ancak kamuoyunda oluþantepkiler üzerine gündemdendüþürülmüþken, yaklaþýk altý aysonra, ne deðiþmiþtir ki ayný kap-samda bir kanun tasarýsý, birçokkurum ve kesimin karþý çýkmasý-na raðmen yeniden gündemegetirilmiþtir."

Ýþte Genelkurmay'ýn "beklenen"açýklamasý bu! Bu açýklamanýnbir bölümü ordunun Türkiye'dekendi rolünü de açýða çýkarttýðýiçin bu bölümü de aktarmaktayarar var. Açýklamada þöyledeniliyor: ''Türk SilahlýKuvvetleri, Avrupa Birliðisürecinde ülkemizin önünü açýcýve yapýcý katký saðlamak amacýy-la, son anayasa deðiþiklikleriiçerisinde yer alan doðrudankurumumuzla ilgili konulardadahi karþý görüþ belirtmek içinhaklý gerekçeleri olduðu halde,görüþ belirtmekten özenle kaçýn-mýþtýr."

Ýþte sorun tam da burada.Genelkurmay bir atanmýþlartopluluðudur. Atanmýþlarýn,seçilmiþlerin aldýðý kararlardasöz söyleme hakký yoktur. Çalýþýrçabalarsýnýz, Onurlu OrduMensuplarý Partisi (OOMP) adýy-la bir parti kurar ve siyaseteatýlýrsýnýz. Bundan böyle siyasigeliþmelerle ilgili açýklamalardabulunabilirsiniz.

1980 darbesinin mimarý KenanEvren, darbeyle elde ettiði mitingkürsülerinden dini açýklamalaryapýyor ve övünüyordu. 1980darbesi ve ardýndan gelendönem, Süleyman Demirel'inbaþbakanlýk yaptýðý 1975-1978döneminden sonra en çok Ýmam

Hatip Lisesi'nin açýldýðý dönemoldu. Demirel döneminde 233adet lise açýlýrken, darbe veardýndan gelen Özal döneminde90'dan fazla Ýmam Hatip Lisesiaçýldý.

Toplumsal muhalefete karþýiþine gelen her türden baskýyý(fiþleme, darbe, "postmoderndarbe" örgütleme, hapse týkma,iþkence, psikolojik harekat gibi)

uygulamakta kendisini özgürhisseden ordu mensuplarýnýn,siyasi geliþmelere müdahaleetme hakký yoktur.Demokrasinin alanýný daraltanbu adýmlara karþý, siyasi açýkla-malar yapan her ordu mensu-bunun hakkýnda soruþturmabaþlatýlmalýdýr. Ordu elinisiyasetten çekmelidir.

Ordu elinisiyasetten çek!

CHP, uzun bir süredir olduðugibi, YÖK konusunda da muhale-fetini statükoyu savunmayaindirgedi. YÖK Yasa TasarýsýMeclis Genel Kurulu'na gelmedenönce CHP Grup BaþkanvekiliHaluk Koç orduya göz kýrpanaçýklamalarda bulundu.

Koç, "'Olay geniþleyebilir.Sýkýntýlý boyutlar çýkabilir. Ýktidartoplumsal huzura dinamit koy-mamak için özen göstermeli,dikkat etmelidir'' dedi.

CHP Grup Baþkanvekili tümkemalistler gibi öcü yaratmayý daihmal etmedi: ''Þöyle bir tuzakvar, tüm genel liselerin imamhatip liselerine dönüþtürülmesi,eðitimin dinselleþtirilmesi tehlike-si var. Yaðmurdan kaçarkendoluya tutulunmuþ olur''.

CHP Genel Baþkaný DenizBaykal ise tasarýnýn Meclis’tegörüþülmesi sýrasýnda söz aldý ve"tasarýnýn büyük telaþla, çokdeðiþik çevreleri tahrik ederek"geçirilmeye çalýþýldýðýný söyledi.

Baykal hocalarla, aydýnlarla karþýkarþýya karþýya gelen herhükümetin gitmek zorundaolduðunu söyledi.

Baykal her zamanki gibi yanýlý-yor. Bir hükümet, büyük emekçiyýðýnlarýyla karþý karþýya gelmesive iþçi sýnýfýnýn öfkesini çekmesidurumunda gider. Rektörlerin iþçisýnýfýnýn parçasý olduðu ise çoktartýþmalý! Her biri kemalist,statükocu ve milliyetçi yaklaþýmlaYÖK Yasasý’na karþý çýkan rektör-lerin gücü, sadece okulda haklarýiçin mücadele eden öðrencilereyetmektedir. Onu da okulönlerinde bekleyen polislerigöreve çaðýrarak yapabilmekteler.

Rektörler þimdi kimi göreveçaðýrýyor acaba? Týpký Baykal gibidevletin koruyucusu gördükleriorduyu.

Deniz Baykal ve CHP, muhale-fet yapmayý orduya yaslanmak vestatükoyu savunma olarakgördükleri sürece sadece AKP'ninelini güçlendirmiþ oluyor.

CCHHPP::

Askere deðilemekçiye yaslan!

Roni Margulies

MMiillyyoonnllaarr eevvlleerriinnee mmii ddöönnüüyyoorr??

Page 10: Sosyalist İşçi 219

10

RRoonnii MMAARRGGUULLÝÝEESS

Tayyip Erdoðan'ýn Yunanistanziyaretinin ardýndan uzun uzuntartýþýlan konulardan biri de eþiEmine Erdoðan'ýn ayakkabýlarýoldu. Yunanistan Baþbakanýnýneþi spor ayakkabý giymiþkentesettürlü bayan Erdoðan'ýn uzunince topuklu ve sivri burunluayakkabý giymiþ olmasý medyadaçeþitli tartýþmalara konu oldu.Örneðin, Hürriyet yazý iþlerimüdürü Ertuðrul Özkök bütünbir baþyazýsýný buna ayýrdý;ayakkabýlarý çok beðendiðini,fakat kýyafetin geri kalanýndanmemnun olmadýðýný belirtti.

AK Parti iktidara geldiðindenberi, Ýmam Hatip LiselerindenYÖK'e, Kýbrýs meselesindenEmine Haným'ýn ayakkabýlarýna,önemli önemsiz her konuÝslamiyet'le ilgisi, laiklikten ver-ilmiþ bir ödün olup olmadýðý,AKP'nin takkiye yaptýðýný gös-terip göstermediði açýlarýndantartýþýlýyor. Hükümetin hersiyaseti, her uygulamasý 'laikcephe' tarafýndan AKP'nin aslýn-da Türkiye'de bir ÝslamCumhuriyeti kurmak istediðininkanýtý veya ipucu olarak deðer-lendiriliyor, eleþtiriliyor, yaylýmateþine tutuluyor.

Bu konularýn, siyasetlerin veuygulamalarýn laiklik-Ýslamdýþýnda ne anlama geldiði, sýnýf-sal anlamý, emekçiler açýsýndananlamý ise hiçbir þekilde tartýþmakonusu deðil. Hürriyet için budoðal bir þey. Ama CHP için,herhangi bir muhalif için buanlamsýz ikilemin içine girmek,AKP'yi sadece laiklikle ilgilikonularda eleþtirmek aslýndamuhalefet etmemek anlamýnageliyor. Dahasý, egemen sýnýfadaha iyi bir hizmette bulunmakzor olsa gerek: hükümetin heryaptýðýný bir laiklik-Ýslam tozbulutu ardýna saklamak, uygu-lanan siyasetlerin gerçek niteliði-ni gözlerden saklýyor - yani ege-men sýnýfýn iþine yarýyor.

Sermayenin partisi

Oysa, AK Parti'ninMüslümanlýkla, Ýslam'la, dinle,ahretle hiçbir iliþkisi yok. AKPbugün egemen sýnýfýn 20 yýldýrarayýp da bulamadýðý, büyük ser-mayenin çýkarlarýný eksiksiz birþekilde temsil eden parti konu-munda. Bunun Kemalistler hariçhemen herkes farkýna vardý. Enbaþta da, bu durumdan memnunolmayan gerçek siyasi Ýslamcýlarve çok memnun olan büyük ser-maye farkýna vardý.

Gerçek siyasi Ýslamcýlar geçen

genel seçimde Saadet Partisi'niterk ederek Ýslamcý sandýklarýAKP'ye oy vermiþlerdi. GeçenMart ayýndaki yerel seçimlerdeise, artýk uyanmýþ olduklarý için,önemli bir kýsmý Saadet'e geridöndü, bu partinin oylarý %2'den%4'e yükseldi. Erbakan'ýn1960'lardan beri aldýðý oy, yaniTürkiye'deki gerçek þeriatçý oy,zaten her zaman %4 ile %6arasýnda olmuþtur. Sadece birkez, 'Adil Düzen' programýylaþeriatçý oyun ötesine geçip tümkent yoksullarýný temsil etmeyibaþardýðý zaman, Erbakan bu oyoranýný aþabilmiþtir.

Erbakan geleneksel olarak þeri-atçý tabana hitap etmiþ ve küçüksermayenin, taþra sermayesinin,Müslüman sermayeninsözcülüðünü üstlenmiþtir.Erdoðan ve AKP ise, baþtanitibaren, büyük sermayenin tem-silciliðine aday olmuþtur vebunu çok büyük ölçüde baþarýylayürütmektedir. Ayný zamanda,derin devletle ve silahlýkuvvetlerle itiþtiði için (itiþmekistediðinden deðil, onu itiþmekzorunda býraktýklarý için), ceza-evine girip çýktýðý için, bugünekadar Ýstanbul sermayesini tem-sil etmemiþ (edememiþ) olduðuve ister istemez "muhalif" bir

kimlik kazanmýþ olduðu için,geniþ yoksul kitlelerin desteðinikazanabilmiþtir. Bu çeliþkilidurum, yoksul seçmen tabaný iletemsil ettiði büyük sermayearasýndaki çeliþki, çok uzun süre-mez. Ama þu anki durum budur.

Bunu belki de en iyi anlayanbüyük sermaye. Turgut Özal'ýnbaþbakanlýktan cumhurbaþkan-lýðýna geçtiði günden beri doðrudürüst bir hükümet bulamayan,her an devrilmeye aday koalisy-on hükümetleriyle bir türlükendi programýný uygulaya-mayan, siyasi ve ekonomikistikrarsýzlýktan kurtulamayanbüyük sermaye ta 1980'lerinbaþlarýndan beri ilk kez parla-mentoda rahat bir çoðunluðuolan, güçlü ve egemen sýnýfýn heristeðini hayata geçiren birhükümet buldu.

Ýslam deðil, sermaye

Bu hükümet, her þeyden önce,kendisini Ýslamcý zanneden vedevirmek için her þeyi yapmayahazýr olan Kemalistlerle veorduyla gereksiz yere kapýþmay-acaðýný, istikrarsýzlýk yaratmaya-caðýný gösterdi, egemen sýnýfýngüvenini kazandý.

Ardýndan, egemen sýnýfýn en

temel amaçlarý olan iki konudaemin adýmlar atmaya baþladý.Birincisi, yýllardýr sorun olan,aksayan, topallayan ÝMF siyaset-lerini týkýr týkýr uygulamayabaþladý: özelleþtirme, ormanyasasý, geçmek üzere olan KamuReformu Yasasý, vs, vs. Ýkincisi,Avrupa Birliði'ne girmekonusunda tüm sorunlarý týkýrtýkýr çözmeye baþladý. Bugünekadar hiçbir hükümetin üstünegitmeye bile cesaret edemediðiKýbrýs sorunu bir çýrpýdaçözülüverdi, anayasa deðiþiklik-leri yapýlýverdi, ulusal sorundagerginlik azaltýlmaya çalýþýldý.

Üstelik, bütün bunlar,Kemalistleri, tüm milliyetçileri,askerleri çýlgýna çeviren, birkýsmý onyýllardýr tabu olan buuygulamalar çok fazla marazaçýkartmadan, kimseyle fazla kav-galaþmamaya çalýþarak, büyükbir ustalýkla uygulandý. Hemenhemen tüm grevler ertelendi,yoksul taþralý çocuklarýn eðitimi-ni etkileyecek olan yeni YÖKyasasý geçirildi.

Bu siyaset ve uygulamalarýnhiçbirinin Ýslamla, þeriatla, peril-erle, cinlerle hiçbir iliþkisi yok.Bire bir büyük sermayenin çýkar-larýnýn uygulanmasý, sermayeninönündeki engellerin kaldýrýlmasý.

Laiklik deðil,sýnýf muhalefeti

AKP, 'laik cephe'nin saldýrýsýaltýnda kaldýðý için dahademokrat, devlet güçlerine daha'muhalif' görünüyor ve halkýngözünde tam da bu nedenleprestij kazanýyor. Bu prestijsayesinde, egemen sýnýfýn tümtaleplerini hiçbir direniþlekarþýlaþmadan uyguluyor.

Uyguladýðý siyasetlere muhale-fet etmesi gerekenler ise, hâlâEmine Haným'ýn ayakkabýlarýyla,bilmem kimin bilmem nereyeçarþaf giyerek girip girmediðiyleuðraþýyor.

AKP egemen sýnýfýn partisidir.Buna karþý sýnýf muhalefeti yapýl-malýdýr. Hayalî bir þeriatçýlýðakarþý yapýlan laik muhalefet hay-alî bir muhalefettir, hiçbir baþarýþansý yoktur. AKP'nin tabanýyarýn sýnýfsal nedenlerle AKP'denkoptuðu zaman, bu partiye sýnýf-sal nedenlerle muhalefet eden-lerin yanýna gelecektir, laiklikyaygaralarý koparanlarýn yanýnadeðil.

Egemen sýnýfýn 20 yýldýr arayýp bulamadýðý

Büyük sermayeninyeni partisi AKP

Koç ailesi AKP’ye oy vermiþ

Koç Holding Þeref Baþkaný Rahmi Koç, her projelerini anlayýþlakarþýlayan Kadir Topbaþ'ýn baþkan seçilmesine sevindiklerinibelirterek, 'Biz de oyumuzu kendisine verdik' dedi

Koç Holding Þeref Baþkaný Rahmi Koç, yerel seçimlerde oylarýnýaile olarak Kadir Topbaþ'a verdiklerini söyledi. Rahmi Koç, oðluKoç Holding Yönetim Kurulu Baþkaný Mustafa Koç ile birliktedün Büyükþehir Belediye Baþkaný Kadir Topbaþ'a tebrikziyaretinde bulundu. Topbaþ, yaptýðý konuþmada, ülkede ciddianlamda istihdam alaný oluþturan ve birçok sektörde imzasý olanKoç Grubu'nun yeni yatýrýmlara adým atmasýný arzu ettiðini kay-detti.

Keriz yok! Kriz var!

Hükümet geçenlerde biriktisat kongresi düzenledi.Usulden olsa gerek,sendikalar da dinlendi. Sonuçne peki? IMF ile yola devam:Koca bir sýfýr yani. Bir desaðolsunlar, iþsizlik ve istih-damýn önemli sorunlarolduðunu açýkladýlar.Sorunlar, uyguladýklarý poli-tikalarýn sonuçlarý deðilmiþgibi sanki!

Türkiye ekonomisi 9 Nisanile 9 Mayýs tarihleri arasýndayüzde 15'lik bir devalüasyonyaþadý. Satýn alma gücümüzbu oranda azaldý yani. Cariaçýk, tarihi seviyeye ulaþtý. Ýlkdört ay için 5.5 milyar dolarolarak açýklandý. Dolar ve faiztýrmanýþa geçti, sýcak paraapar topar gitti, üstüneüstlük, dünyada petrol fiyat-larý son 10 yýlýn en yüksekdüzeyine yükseldi, yetmedi,ABD faizleri artýracaðýnýbildirdi. Yönetenler ne dedi?Ekonomi vekilleri, televoleekonomistleri ve tabii IMFdirektörleri "Ekonomi týkýrýn-da" demeye devam etti.

2003 yýlýnda, cari, yanikabaca alacak verecekhesabýndaki açýðýn tamamý6.8 milyar dolardý. Bu yýlýn ilkdört ayýnda bu rakam 5.5 mil-yar dolarý buldu. IMF'ninöngörüsü, açýðýn yýl sonunda12 milyar dolarý bulacaðý.Açýðýn kapatýlabilmesininbirkaç yolu var. Sýcak paragiriþi veya dýþ borçlanma! Yada hedeflerlin gözden geçiril-erek ekonomininküçülmesinde karar kýlýn-masý. Sýcak para beklenmiyor.Diðer iki ihtimalin faturasýaçýk: artan iþsizlik ve yoksul-laþma.

Zaten fabrikalar kapanýyor,durmadan iþçi çýkarýlýyor,üretim zaten geriliyor. Parasalpolitikalarla kur kontrolediliyor, ithalat vs. artýyorama borç da artýyor. Yaniekonomi kaðýt üzerinde 'hor-monlu büyüyor!'. DÝE, kiþibaþýna daðýlan milli gelirin 3bin 500 dolara çýktýðýný açýk-lýyor ama kimseye 3 bin 500dolar düþmüyor; çünkü gelirdaðýlmýyor! 13 milyon iþsizinolduðu bir ülkede bu türrakamlarýn hepsi yanýltýcý.Hükümet, kaptýrmýþ kolunuIMF'ye, maval okuyor.Emekçiler bal gibi krizi yaþýy-or.

Ýnsanýn aklýna, makyajýnýnbozulmasýný istemeyenhükümetin YÖK krizine yolaçarak, baþarýsýzlýðýný siyasibir nedene baðlamak isteye-bileceði geliyor!

CCeemm HHÝÝRREE

BÝZEGÖRE

BBiizzee GGöörree köþesindeyayýnlanmasýný

istediðinizmektuplarýnýzý,

makalelerinizi en geç 66 HHaazziirraann 22000044

tarihine kadar Sosyalist Ýþçi’yeiletmiþ olmalýsýnýz.

Page 11: Sosyalist İşçi 219

‘Büyük Ortadoðu’ fantezisi11

Bizim saðýmýz da, solumuz daproje meraklýsýdýr. Bir þeye projedendi mi muhakkak ciddiye alýn-malýdýr. ABD'nin 'BüyükOrtadoðu Projesi' de Türkiye'dehayli ses getirdi. Tartýþmalarýizlediðinizde, sanki üzerinde yýl-larca çalýþýlmýþ, dört baþý mamurbir projesi var sanýyorsunuzABD'nin. Bu bakýþ savaþ karþýt-larý arasýnda da yaygýn. Oysa iþinsahibi Amerikalýlar dahi projedemiyorlar tartýþýrken. 'Giriþim'ya da 'inisiyatif' terimlerini tercihediyorlar.

Amerika'nýn sözü edilencoðrafya üzerindeki niyetlerimalumumuz. Nihai hedefleri,Afrika'nýn kuzeyinden Asya'nýnortasýna dek uzanan ve esasolarak Ýslam coðrafyasý diyebile-ceðimiz bölgede, sürdürülebilirbir hegemonya kurmak. Küreselhegemonyalarýnýn tesisi için böl-geye hakim olmak istiyorlar.Jeopolitik teorilere göre, bununiçin Avrasya'nýn enerji kay-naklarýnýn kontrolü þart.

Biz bu nihai hedefi biliyoruzda, ABD, tartýþtýðý 'BüyükOrtadoðu'nun altýný nasýl doldu-racaðýný biliyor gibi görünmüyorpek.

Vietkonglu komünistlerdenbekliyorlardý belki ama, Irak'tahiç de beklemedikleri bir 'savun-ma'yla karþýlaþtýlar.TümOrtadoðu halklarýnýn nefretinikazanmaya namzet 'Kürtler'i say-mazsak, kökenleri ve mez-hep-leri aþan ve birleþtiren bir 'ulusal'direniþ karþýsýnda tek kelimeyleþaþkýnlar. Bir 'B planlarý' yok.

'Büyük Ortadoðu'mümkün mü?

Ýþte tam da bu noktada, 'Büyük

Ortadoðu' tartýþmasýný açtýlar.Ýslam coðrafyasýnda uygulanmaküzere, sözde fundamentalistÝslam'a karþý, 'yeni düzen'. Ýnsan-lýk adýna demokrasi savaþý! Oysainsanlýk vaadedilendemokrasinin fotoðraflarýnýgördü midesini tutarak. Direniþve onun tamamen kazanýmýolarak görülmesi gereken, iþgalgüçlerinin kirli çamaþýrlarýnýnserilip dökülmesi, ABD'nin niyet-lerinin önündeki en büyük engel.Telaþlý açýklamalarýn aksine,münferit olan fotoðraflar deðil,fotoðraflardaki askerlerin temsilettiði Bush yönetimi!

Ýkinci olarak ileri sürülebilir ki,sözü edilen 'proje' bir teorikdayanaktan da yoksun. Bu açý-dan 'proje' geçmiþin 'Yeþil Kuþak'giriþimiyle benzerlik taþýmýyor.'Yeþil kuþak' 'merkez'i çevreleyenþeridi kontrol altýnda tutmaihtiyacýnýn ürünüydü ve ABDdýþýndaki diðer küresel aktörlernezdinde de bir ikna kabiliyetimevcuttu. 'BOP' benzeri bir arkaplana sahip deðil.

ABD dýþ politikasýnda 'BüyükOrtadoðu' giriþiminin önünükesen ikiyüzlülükler de var.Bunlarýn baþýnda þüphesizFilistin meselesi geliyor. Ýsrailterörünün sona erdirilmesi,Ortadoðu barýþýnýn olmazsaolmazlarýndan iþgalin sona erme-si ve Filistin'in özgür bir ülkeolarak uluslar topluluðuna katýl-masý gerçekleþmezse, tartýþýlan-larýn suya yazý yazmaktan baþkaanlamý olmayacak. ABD Ýsrail'inFilistinli sivillere karþý giriþtiðikatliamlarý dahi kýna(ya)mýyor!

Diðer bir engel, Bush yöneti-minin, baba Bush'tan yadigariliþkileri. Özellikle Suudi oli-garþisi ve bölgedeki -Saddam

Hüseyin de dahil pek çok anti-demokratik yönetimle aralarýn-daki 'tarihsel' baðlar da,demokrasi götürme/kurma iddi-asýndaki Bush'u hayli zorlayacak.

Avrupa ile iliþkiler ayrý birsorun. Avrupa, özellikle batýdaFransa ile doðuda Rusya,Bush'un giriþimini pek de öylesuskunlukla karþýlayacaða ben-zemiyorlar. "Made Ýn USA"niþaný taþýyan ve ABD'nin 'proje-si' için önemli bir adým sayýla-bilecek Annan Planý'nýn 'þurasýnaburasýna' da olsa Rusya'nýn koy-duðu veto, bizce buna iþaret

olarak okunmalý. Çin'in küreselpozisyonu ayrý bir yazýyý hakediyor elbette ama, Kýbrýskonusunda olduðu gibi pek çokbaþka konuda Rusya ile ortak-laþtýðý da gözardý edilmemeli.

Kaldý ki Avrupa'da ABD'nin'giriþimi' Türkiye'deki kadar cid-diye de alýnmýyor. Bizim cidditelevizyonlarýmýzdakine benzerforumlar filan düzenlenmiyor.Bizdeki hassasiyetin ciddiyetianlaþýlabilir belki bölge ülkesiolmamýz itibariyle ama,muradýmýz 'proje'nin ciddiyetinisorgulayabilmek.

Tartýþma ne zaman

bitecek?ABD ýlýmlý saydýðý Arap

ülkelerinden dahi mesafelimesajlar alýyor. HüsnüMübarek'in açýklamalarý buyönde yorumlanabilir. Arap ege-menleri, "gösterdiðin sopakarþýsýnda uyumlulaþma belkiama, þu demokrasi ýsrarýnýz pekhoþ deðil" der gibi.

Arap halklarýnýn ABD'ye duy-duðu nefret hesaba katýldýðýnda,Bush yönetiminin 'demokrasizorlamasý'nýn bumerangadönüþmesi ihtimali de hayli yük-sek. Demokratik bir OrtadoðuABD'nin kâbusu olabilir, tabiiiþbirlikçilerinin de.

ABD giriþimine Avrupa'yý,Arap devletlerini, bu aradaTürkiye'yi de ortak etmek istiy-or.Tartýþma Haziran’da önce G-8,sonra Ýstanbul'daki NATOzirvesinde sürecek. Buralardanda 'proje' adýna uygulanabilir,somut sonuçlar beklemek sanýrýzdoðru olmayacak. ABD'dekiKasým seçimlerinin tartýþmaüzerinde asýl belirleyici faktörolacaðýný düþünmek dahagerçekçi.

Bize düþen dünyanýn tüm savaþkarþýtlarýyla beraber, Bush yöne-timini sallamaya devam etmek.Amerikan halkýnýn onlarý silke-leyip atmasýna yardýmcý olmak.

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu, baþka konularda nedüþündüklerine bakmaksýzýn,dileyen herkese bu imkanýsaðlýyor. Onlarý bekliyoruz,Haziran’a hazýrlanýyoruz. Þenliðekatýlma zamaný!

CCeemm HHÝÝRREE

BOP: Ýslam coðrafyasýnda uygulanmak üzere, sözdefundamentalist Ýslam'a karþý, Ortadoðu halklarýnýhedef alýyor.

2001 yýlýnda Brezilya'nýn PortoAlegre kentinde gerçekleþen ilkDünya Sosyal Forumu (DSF),çokuluslu þirket yöneticilerini vebürokratlarý bir araya getiren vedünyanýn geleceði hakkýndakararlar alan, Dünya EkonomikForumu'na karþý bir 'alternatif'olarak düzenlenmiþti. Bu DSF'yeyönelik amaç, DSF'yi düzenleyen-lerin mücadele anlayýþlarýný yan-sýtýyordu. Özellikle DSF'ninörgütlenmesinde etkin olan Attacve Brezilya Ýþçi Partisi (PT) gibiyapýlar, dünyanýn geleceði üzer-ine fikirleri ve yeni projeleritartýþan, uluslararasý kurumlar veulusal devlet yöneticileriyle diya-log kuran bir forum anlayýþýnasahip.

Attac'ýn, AvrupaParlamentosu'nda temsil edilentüm partilerden üyelerin yeraldýðý, lobi faaliyeti sürdüren gru-plarý var. BrezilyaCumhurbaþkaný seçilen PT GenelBaþkaný Lula, III. DSF'de gövdegösterisi yaptýktan hemen sonra,Davos'a, Dünya EkonomikForumu'na uçarak, iki forumarasýnda 'köprü olma'ya çalýþtý.

Lula'nýn harekete sormadan,Davos ile Porto Alegre arasýnda,yani çokuluslu þirketlerin yöneti-cileriyle, bunlarýn hakimiyetinekarþý direnenler arasýnda kendi-sine biçtiði köprü olma misyonu,büyük eleþtiri aldý. Bütün bunlar,sosyal forum sürecinde aðýrlýðasahip bir kanadýn yeni liberalpolitikalara karþý mücadelesininsýnýrlarýný gösteriyor.

Ancak bu pratiklere bakaraktüm forum hareketini yargýlamakyanlýþ olur. DSF, 'hareketlerinhareketi' olarak, yani içinde iriliufaklý yüzlerce, binlerce toplum-sal hareketi barýndýran bir hareketolarak, çok farklý geleneklerin vemücadele anlayýþlarýnýntoplamýndan oluþuyor. Nitekimgeçtiðimiz ocak ayýndaMumbai'de gerçekleþen IV.DSF'nin örgütlenmesinde,Hindistan'ýn en büyük ikikomünist partisi ve sayýsýzradikal toplumsal hareketin yanýsýra, milyonlarý Bush'a ve Blair'ekarþý seferber eden savaþ karþýtýhareketin en önemli örgütleri deyer aldý.

DSF'lerin sadece tartýþmalarýn

yapýldýðý etkinlikler olarakgörülmesi yanlýþ. Bu yanlýþanlayýþ, DSF'nin yýlda bir kezdüzenlenen bir etkinlik olarakgörülmesinden kaynaklanýyor.Oysa DSF yýlda bir kez düzenle-nen bir etkinlik deðil, politik birsüreç. Bu süreç, her bir toplumsalhareketin DSF olsun, olmasýnyeni liberal saldýrýlara, savaþlarave her türlü tahakküme karþýyürüttüðü günlük mücadelelerintoplamýndan oluþuyor. DSF'ninburadaki rolü, bu bir birindenkopuk mücadelelerin deneyim-lerini bir araya getirmek, bumücadeleleri ortak düþmanakarþý, ortak bir takvimde bir-leþtirmek. Bütün bunlar kendil-iðinden olmuyor. Her bir ulusalcoðrafyada sayýsýz toplumsalhareket, tüm yýl boyunca çeþitlidüzeylerde sürdürdüðü seferber-liklerini, sosyal forum süreçleriyleiliþkilendiriyor. Bu bir yerel kentsosyal forumu düzeyinden, ulusalsosyal forumlara; buradan bölge-sel ve kýtasal olana doðru, aþaðý-dan yukarýya bir piramit þeklindeyükseliyor. Sonuçta yýlda bir kezgözümüze çarpan 'etkinlik', aslýn-

da tüm yýl boyunca sürenmücadelenin deneyimlerininbuluþtuðu bir forum.

DSF süreçlerinde alternatiflerdoðrultusunda somut adýmlaratýlýyor ve buna baðlý olaraksomut kazanýmlar da söz konusu.Bunlarýn baþýnda savaþ karþýtýhareketin kazanýmlarý yer alýyor.Ýnsanlýk tarihinin en büyük kala-balýklarýný sokaða çýkaran vebunu küresel düzeyde gerçek-leþtiren günümüz savaþ karþýtýhareketin bir dizi somut kazanýmýoldu. Örneðin, 1 Mart 2003'teAnkara'da bir araya gelen savaþkarþýtlarý, tezkereyi durdurarak,ABD'nin Irak'a kuzeyden cepheaçmasýný ve Türkiye'nin iþgaleortak olmasýný önledi. Ýspanya'dasavaþa karþý mücadele eden mily-onlar, Bush'un yakýn müttefikiAznar'ý seçim sandýðýna gömerek,bir baþka büyük kazaným eldeetti. Küresel direniþ hareketinindaha bir çok alanda somutkazanýmlarý söz konusu. Bunlarýnbaþýnda Dünya Ticaret Örgütü'nekarþý Seattle'da ve Cancun'da eldeedilen zaferler, çokuluslu ilaçtekellerinin patent haklarý için

baþlattýðý saldýrýlara karþý GüneyAfrika ve Brezilya'da elde edilenbaþarýlar geliyor.

Küresel hareket, kadýna karþýuygulanan þiddete, seks ticaretineve çocuk emeðinin sömürüsünekarþý küresel mücadelesinisürdürüyor. Yoksul ülkelerinborçlarýnýn silinmesi kampa-nyalarýný sürdürürken, cinselayrýmcýlýða ve cinsel yönelimlerekarþý uygulanan baskýlara karþýçýkmaya devam ediyor. Örgütlüiþçi hareketiyle, genç aktivistkuþaðýn mücadelesi her geçengün daha çok birlik yönünde iler-liyor. Ýçme sularýnýn özelleþtir-ilmesinden, sosyal devletanlayýþýnýn terk edilmesine, küre-sel ýsýnmadan, genetik olarakoynanmýþ gýdalara kadar yaþamýnher alanýnda küresel kapitalizmekarþý mücadelede milyonlar biraraya geliyor. DSF, tüm bumücadelelerin aktivistlerini biraraya getiriyor, tartýþtýrýyor veileriye yönelik yeni mücadele per-spektiflerinin ve takvimlerininoluþmasý için olanaklar yaratýyor.

FF.. LLeevveenntt ÞÞEENNSSEEVVEERR

Sosyal forumlar hep tartýþacak mý, alternatif içinsomut adýmlar da atmak gerekmez mi?

Sosyal forumnedir,

ne deðildir?

Page 12: Sosyalist İşçi 219

12

1122 EEyyllüüll 11998800:: 5 general 600üyeli meclisin yasama veyürütme yetkisini beþ baþlarý-na kullanmaya baþladý.Ülkede her þey yasaklandý.16 Eylül 1980: Milli GüvenlikKonseyi bütün grevleri yasak-ladý. Grevdeki 51 bin iþçiyeiþbaþý yaptýrýldý.1177 EEyyllüüll 11998800:: Gözaltý süresisüresiz uzatýldý.77 EEkkiimm 11998800 :: Necdet Adalýidam edildi.1100 KKaassýýmm 11998800:: OnurYayýnlarý sahibi Ýlhan Erdostdövülerek öldürüldü.33 AArraallýýkk 11998800:: 17 yaþýndakiliseli Erdal Eren 17 günlükyargýlamadan (iþkenceden)sonra idam edildi.1199 AArraallýýkk 11998800:: DÝSK davasýbaþladý.22 HHaazziirraann 11998811:: MGK'nýn 52numaralý kararý çýktý. Bukarar pek çok þeyi ya-sak-ladýðý gibi, yasaklarýn tartýþýl-masýný ve eleþtirilmesini deyasaklýyordu.66 HHaazziirraann 11998811:: TÝP baþkanýBehice Boran ve TÖB-DERbaþkaný Gültekin Gazioðluvatandaþlýktan çýkarýldý.1133 HHaazziirraann 11998811:: BülentErsoy'a sahne yasaðý.2266 HHaazziirraann 11998811:: BaþkanAbdullah Baþtürk ve 51 DÝSKyöneticisi için askeri savcýidam istedi.2222 TTeemmmmuuzz 11998811:: EvrenErzurum konuþmasýnda "ilkve orta okullarda, liselerdemecburi din dersi konacak-týr." dedi.1155 AAððuussttooss11998811:: Dev-Soldavasý baþladý. Savcý 141idam istedi.1155 EEkkiimm 11998811:: Bütün siyasipartiler kapatýldý. 2255 AArraallýýkk11998811:: TÖB-DERdavasýnda 50 kiþi 1-9 yýlhapse mahkum oldu.1177 MMaayyýýss 11998822:: Aziz Nesin’inaralarýnda olduðu BarýþDerneði davasý baþladý.44 EEyyllüüll 11998822:: Askeri savcý 10DÝSK uzmaný için idam istedi.1199 EEkkiimm 11998822:: 186 idamistemli Dev-Yol davasýbaþladý.77 KKaassýýmm 11998822:: Yeni anayasaiçin halkoylamasý yapýldý.Yaklaþýk 17 milyon evetoyuna karþýlýk 1 milyon 600bin hayýr oyu çýktý. Bu aradaEvren 7 yýllýðýna cumhur-baþkaný oldu.66 KKaassýýmm 11998833:: Yasaklý, vetoluseçimler yapýldý. Seçime girenbütün partiler derece aldý;çünkü sadece üç partiye izinverildi.2266 MMaayyýýss 11998855:: AnkaraSýkýyönetim komutaný Bilimve Sosyalizm yayýnlarýna ait133 bin 607 kitabýn imhaedilmesini emretti.22 AAððuussttooss 11998899:: EskiþehirÖzel Tip Cezaevi'nde 29Haziran'da baþlayan açlýkgrevi sýrasýnda koðuþlarabaskýn yapýlarak Nazilli veAydýn'a sevkedilmek üzerearabalara doldurulan mah-puslardan Hüseyin HüsnüEroðlu ve MehmetYalçýnkaya öldürüldü.99 KKaassýýmm 11998899:: Evren, cumhur-baþkanlýðýný Özal'a devred-erek Marmaris'e çekildi. Halaorada.

12 Eylül darbesinin ilk iþaret-lerinden biri Aralýk 1979'daErzurum'daki Kýþ Tatbikatý'ndageldi. Orduevinde konuþanKenan Evren "Kan dökmeyigöze alýrsak, bunlarýn hakkýn-dan bir ayda geliriz."dedi.hakkýndan geliriz dediklerisendikalar, siyasi partiler, kitleörgütleri ve milyonlarca insandý.Harekata "bayrak harekatý" adýverildi.

Ve Türkiye, 12 Eylül darbesinederin bir uykuda yakalandý. Saat03:00'te TRT ve PTT istasyonlarý-na el kondu. Emniyet müdür-lüðü ve tesisleri ele geçirildi.Demirel, Ecevit ve Erbakangözaltýna alýndý.

Saat 04:00'te Kenan Evren vekuvvet komutanlarýndan oluþanMilli Güvenlik Konseyi'nin ilkbildirisi radyolardan okunmayabaþladý: "Türk Silahlý Kuvvetleri,Ýç Hizmet Kanunu'nun verdiðiTürkiye Cumhuriyeti'ni kollamave koruma görevini yüce Türkmilleti adýna emir ve komutazinciri içinde ve emirle yerinegetirme kararýný almýþ ve ülkeyönetimine bütünü ile el koy-muþtur." Artýk herþey 5 gener-alin iki dudaðýnýn arasýndaydý.

Böylece parlamenter sistemüçüncü kez kesintiye uðratýldý.Parlamento feshedildi.Milletvekillerinin dokunulma-zlýðý kaldýrýldý. Bütün ülkedesýkýyönetim ilan edildi ve

sokaða çýkma yasaðý kondu.Artýk darbe sonrasý tam bir

devlet terörü yaþanmayabaþladý. Darbe sonrasý 650 binkiþi gözaltýna alýndý. 329 kiþiyargýsýz infazla, 346 kiþi þüphelibiçimde, 171 kiþi gözaltýndaiþkenceyle öldürüldü. 2 milyonayakýn insan fiþlendi. 100 bin kiþisiyasi nedenlerle yargýlandý. 517kiþi idama mahkum edilip 51kiþinin idamý infaz edildi. 937film yasaklandý, 24 bin dernek,bütün parti ve sendikalar kap-atýldý. Onbinlerce iþçi gerekçegösterilmeden iþten atýldý.Gazetecilere 3 bin 315 yýla varan

hapis cezalarý verildi. Grevdeki51 bin iþçinin grevine son veril-di.

12 Eylül'ün yarattýðý karanlýktablo bunlarla sýnýrlý deðil. MilliGüvenlik Konseyi rejimiyeniden yapýlandýrdý ve 660yasa çýkartýldý. Anayasa'dakigörece düþünce ve örgütlenmeözgürlüðü ortadan kaldýrýldý.Çýkarttýklarý Yargýtay veDanýþtay kararlarýyla bu kurum-larýn görece baðýmsýzlýklarýnason verildi, konseye tabi kýlýndý.Avukat ve barolara sýnýrlamagetirildi ve savunma hakkýortadan kaldýrýldý.

Orduyu, müdahaleye uzunsüredir davet eden Türk ser-maye sýnýfý 12 Eylül'le rahat birnefes aldý. Artýk sendikalarortadan kaldýrýlmýþ, grev yasak-lanmýþtý. 24 Ocak 1980ekonomik kararlarý hayatakolayca geçirilebilirdi. Çünkü 24Ocak kararlarý neo-liberalekonomik-politik yaptýrýmlarýnvahþice uygulanmasýný gerek-tiriyordu. 12 Eylül ayný zaman-da özelleþtirme adý altýnda soy-gunlarýn, büyük vurgunlarýn vehortumlarýn da önünü açtý.

Aslýnda 12 Eylül darbesiylebirlikte toplumda tepeden bir"karþý-devrim" gerçekleþtirildi.Toplum politik, ekonomik vehukuksal bir cendereye sokul-

du.Bugün bütün anti demokratik

uygulamalarýn, iþsizliðin, yok-sulluðun, özelleþtirme vurgun-larýnýn arkasýnda 12 Eylüldarbesinin damgasý vardýr. Bunedenle 12 Eylül'ün tüm pisliði-ni temizlemek 12 Eylül general-lerini yargýlamak gerekir. 12Eylül'ün maðdurlarý yalnýzcadevrimci örgütlerin militanlarýdeðildi. Milyonlarca insan,bütün bir iþçi sýnýfý ve uzun vad-ede bütün toplumdu. 12 Eylül'üyargýlayacak dinamik degücünü buradan alacaktýr.

AAhhmmeett YYIILLDDIIRRIIMM

Asmayacaðýz,hapiste besleyeceðiz

12 Eylül generalleri yargýlansýn

SSuussuurrlluuððuunn aarrkkaassýýnnddaakkii 1122 EEyyllüüllAbdullah Çatlý’nýn 1970’lerdeki yakýn arkadaþlarýndan

ülkücü Ömer Ay “Çatlý devletle iþbirliði içerisinde operasyonyapmaya 12 Eylül darbesi lideri Kenan Evren dönemindebaþladý.” diyor.

Darbecilerin 12 Eylül’den sonra eli kanlý faþistleri kullandýðýaçýk. Bunlar Mehmet Aðar ile birlikte çete oluþturup onlarcakatliama, bombalamaya, yüzlerce kiþinin öldürülmesine imzaattýlar.

Ayrýca bu çetenin Türkiye’de eroin iþini yönlendirdiði deortaya çýktý. 1996 Kasým ayýnda Sususrluk’ta gerçekleþen kazaile siyasetin, emniyetin, ülkücü mafyanýn ortak fotoðrafýnýgördük. 12 Eylül generallerinin de eli bu çetenin içinde eroinvs bulaþmýþtý.

Sususrluk olayýnýn hesabý da kapanmadý. Hesabýný onunardýndaki asýl güç 12 Eylül darbesi generallerini de kapsaya-cak bir biçimde almalýyýz.

KISATARÝHÇE

Page 13: Sosyalist İşçi 219

13KKÜÜLLTTÜÜRR

"Düþçüler"sokaða çaðýrýyor

1968Mayýsý'nda Paris...Dünyayý saran yangýnýn

baþladýðý yýllar ve mekanlar. Sinematutkunu ve ayný zamanda birbirler-ine aþýk ikiz kardeþler. Kendisini 68Parisi'nde buluveren taþralý, masum,naif bir Amerikalý genç erkek hayat-larýna katýlýyor. O da sinematutkunu. Kýsa zamanda aralarýndaalýþýlmadýk ve cinsellikle sinemanýndýþýnda pek birþeyin bulunmadýðýbir iliþki kuruluyor. Amerikalý genç,ikizlerin evine yerleþiyor. Tüm hay-atý sinema filmleri gibi algýlýyorlar.Filmlerdeki replikleri tekrarlayýp,þarap ve esrar içiyor, seviþiyorlar.Evden çýkma ihtiyacý bile duymuy-orlar. Ýkizlerin babasýnýn uzun birtatile giderken býraktýðý çeklerlegeçiniyorlar; çalýþma dertleri yok.Dinlendirici, kaygýsýz ve rahat birhayat yani.

Duvarlarda o günlerde tüm dünya-da gençleri yaptýðý 'KültürDevrimi'nin fikirleriyle etkilemiþolan Mao'nun posterleri. Ellerindeyine Mao'nun kýzýl kitabý (burada birparantez: Fransýz genç, Mao'nunKýzýl Kitabý'nýn bir milyar insantarafýndan okunmasýnýn nemuhteþem bir þey olduðunuanlatýrken, Amerikalý bir milyarinsanýn birden kitap okumasýnýn iyi,ama hepsinin ayný kitabý oku-masýnýn ne kadar dar bir ufukolduðunu hatýrlatýyor). Burayakadar Bertolucci ustanýn psikanalizkonusundaki yetkinliðine tanýkoluyoruz.

Ama usta 68'in bunlardan ibaretolmadýðýný hatýrlatýyor. Üç gençellerinde þarap þiþeleri, salonunortasýna kurduklarý çarþaflardan birçadýrýn içinde derin uykudayken,genç kadýn ailesinin gelip onlarý buhalde gördüðünü anlamasý üzerineintihar etmeye karar veriyor ve hav-agazýna uzun bir hortum baðlayarakçadýrýn içine kadar getiriyor. Buradada yerleþik ahlaki deðerlerin bil-incimize ne derece nüfuz etmiþolduðunu izliyoruz. Gaz üçünü dezehirlemek üzereyken camý kýrýpgeçen bir taþ yanlarýna düþüyor.Diðerleri de uyanýyor, ama kadýnonlar uyanmadan hemen önce inti-har 'delillerini' ortadan kaldýrýyor.Pencereye koþuyorlar ve sokaktakikýzýl bayraklý gençlerin gösterisinetanýk oluyorlar. Bohem hayat o andasona eriveriyor. Sokakta gösterici-lerin yanýnda slogan atarken buluy-orlar kendilerini. Çünkü hayat onlarýçaðýrýyor.

Sözün bundan sonrasýný, filminyönetmeni Bernardo Bertolucci'nin,bugünün muhalefetiyle o günlerinmuhalefeti arasýndaki baðlantýhakkýnda sorulan bir soruya verdiðiyanýta býrakalým:

"Bu gençler bir azýnlýk. Ne zamanbir G8 toplantýsý olsa, oradatoplanýp, globalizme meydan okuy-orlar. Seattle'da, Cenova'da...Cenova'da polis çok büyük bir þid-det sergiledi.' Düþçüler'deki sonsahnede de polis göstericileresaldýrýyor. O sahnede aklýmdaCenova vardý. Bu günün muhalifgruplarýný çok ilgi çekici buluyorum.Geçmiþteki örgütlerden çok farklýlarve azýnlýktalar. Bazý bakýmlardan68'in düþleriyle irtibattalar, bugünündeðerleri farklý olsa da... Bugününmeselesi dünyadaki zenginliðin den-gesizliði. 68'in meselesi baþka birþeydi. Fakat dünyanýn dört biryanýnda 68'in düþlerini kurangençler var."

ÖÖzzlleemm GGÜÜZZEELL

Bazýlarý onu eleþtiriyor. Ciddikonularý sulandýrdýðýnýdüþünüyor. Halbuki o, benimdiyen politik bir liderin dahiulaþamayacaðý bir etkiye sahipoldu bile! Michael Moore. Bushçetesini 'moore'artan adam!Türkçe'ye çevrilen ilk kitabýAptal Beyaz Adamlar, ABD'deüç milyon sattý. ABD'de oncaengele raðmen yayýmlanan tümkitaplarý en çok satanlar lis-telerinde en üst sýralarda yeralýyor. Bunu saðlayan sadecemüthiþ hiciv yeteneði veya sivrizekasý deðil, kapitalizmin berbatbir sistem olduðunu kanýtlayan

argümanlarýyla ulaþtýðý eleþtirigücü.

Moore, Aptal BeyazAdamlar'da, Bush yönetimini birdarbeyle iktidarý ele geçirdiðinikanýtlamakla iþe baþlýyor.Florida'daki inanýlmaz seçimhilelerini ortaya seriyor. Sonrakabine üyelerinin 'sabýkadosyalarýný' teker teker ifþa ediy-or. Çevirmeninin de söylediðigibi 'Amerikan rüyasýnýn üzer-ine soðuk bir kova su döküyor.

Türkçe'ye çevrilen ikincikitabýnda Moore, 11 Eylül'üsorguluyor. Ladin ailesiyle BabaBush'tan bu yana süren iliþkileri

ortaya koyuyor. Ladinlerinholdinginin, Citygroup'laGeneral Electric'le hattaMicrosft'la olan ortaklýklarýný,Cumhuriyetçiler'e yaptýðýbaðýþlarý açýða çýkarýyor. Kitabýnadý "Ahbap MemleketimNerede?" 11Eylül sonrasýndaABD demokrasisininsefilleþmesini sergiliyor.

Michael Moore anti-kapitalisthareketin kolaylýkla kullanabile-ceði malzemeyi elinin altýnakoyarkan, Türkiye solunda hakettiði ilgiyi nedense bulamýyor.

MMüüeesssseerr PPIINNAARR

BAK’ýn örgütlüolduðu iller:

AAddaannaaMehmet Antmen (532) 564 59

AAddaappaazzaarrýýKazým Bibinoðlu (533) 431 39 44

AAkkhhiissaarrFedai (0544) 515 62 59

AAlliiaaððaaCihat (0532) 493 65 95

AAnnkkaarraaYýlmaz (0312) 231 31 59Kemal (0532) 475 01 50

AAnnttaallyyaaAytuð Saðlam (537) 391 06 32

AAyyddýýnn

Mürsel Kartal (533) 656 24 22

BBaallýýkkeessiirrMehmet Aslan (266) 244 98 68

BBaarrttýýnnBedrettin(532) 724 04 23

BBuurrssaaFerruh Yýlmaz (532) 363 94 56

ÇÇaannaakkkkaalleeMücahit (286) 213 79 04

ÇÇeerrkkeezzkkööyyErdal Dede (537) 690 31 27

ÇÇoorruummHalil Özbent (533) 367 14 88

DDeenniizzlliiHüseyin Öztürk (532) 327 10 34

EEddiirrnneeNevzat (284) 21 -81 41

GGaazziiaanntteeppBarýþ Poyraz (505) 229 99 85

GGeebbzzeeÖmer Çimen (532) 306 56 85

ÝÝssttaannbbuull-BBeeyyooððlluuBerkay (0537) 709 18 19

ÝÝssttaannbbuull-ÇÇeennggeellkkööyy

Berna (0536) 652 92 68

ÝÝssttaannbbuull-KKaaddýýkkööyyAynur (0216) 330 43 56

ÝÝssttaannbbuull-MMaalltteeppeeSavaþ (0216) 305 77 55

ÝÝzzmmiirrErkan (0535) 334 65 18Mevlüt (0505) 296 97 86

KKooccaaeelliiDursun (0532) 565 48 80Enver (0532) 690 15 17

KKýýrrkkllaarreelliiCan Ülgen (536) 636 33 88

MMaanniissaaR. Tekin (536) 347 27 77

MMuuððllaaHasan R. Dural (535) 372 02 43

OOrrdduuAhmet Süngü (537) 301 05 04

SSaammssuunnFýrat Ergül (542) 615 60 95

SSiivvaassMurat (542) 893 09 13

TTeekkiirrddaaðð

Özgür (0543) 640 97 3Mehmet (0542) 520 19 39

TTrraabbzzoonnÖmer Faruk (0533) 230 67 83 -(0462) 230 67 83

YYaalloovvaaGöktan (544) 646 36 01

ZZoonngguullddaakkAydemir (533) 792 54 93

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu'nun bütün faaliyet-leri ve Bush Gelme kampanyasýhakkýnda bilgi almak ya dakatkýda bulunmak isteyenleriçin iletiþim telefonlarý þunlar:

KKüürreesseell BBAAKK :: ((221122)) 224433 88995577YYýýllddýýzz ÖÖnneenn :: ((553366)) 221199 66334411

MMiikkee AABBDD''yyii ssoorrgguulluuyyoorr!!

Truvalý Paris Ispartalý Helen’ikendi þehrine kaçýrýr. BöyleceMikanaenlerin güçlü kralýAgememnon’un Yunan þehirdevletleri arasýnda kurduðubüyük koalisyonun binlercegemisi ve on binlerce askeriTruva kýyýlarýna yýðýlýr.

Filme ve çeþitli eleþtirmenleregöre Truva savaþýnda seferberolan Yunanlý asker sayýsý ogünün koþullarýna göredevasadýr.

Ýnsan hemen bugününkoþullarýna göre devesa birseferberliði hatýrlýyor.

Batý’nýn güçlü kralý Bush bin-lerce gemisi ile Basra Körfezi’neyerleþti ve sonra 150 bin kiþilikdevasa ordusu ile Irak’asaldýrýdý.

Sonra, Truva direniyor.Agememnon’un beklemediðikadar uzun ve sert bir direniþbu. Aynen Bush ve çetesininIrak’tan beklemedikleri kadarsert bir direniþle karþýlaþmalarýgibi.

Agememnon’un sað koluNestor Truva’dan çekilmeninMikanaenlerin hakimiyeti açýsýn-dan çok kötü olacaðýný anlatýyor.Ne benzerlik! Irak direniþikarþýsýnda þimdilerde ABD

yönetimi de ayný þeyleri tartýþý-yor ve kimileri geri çekilmeninABD hegemonyasý açýsýndankötü olacaðýný anlatýyorlar.

Truva’da Odysseus meþhur athilesini buluyor. Geri çekiliyorgibi yapan YunanlýlarTruvalýlara dev bir atý hediyeolarak býrakýyorlar. KimiTruvalýlar bu atý kabul etme-yerek yakmak gerektiðinisöylüyorlar. Ama sonunda atTruva’ya sokuluyor. Truvalýlarsokaklarda zafer eðlenceleriyaparken attan dýþarý çýkanAmerikalýlar Irak’ý yakýp yýký-yor, yok ediyorlar. (Mikanaenlerya da Amerikalýlar, Truva ya daIrak, ne fark eder ki?)

Truva’nýn yakýlýp yýkýlmasý,katliamýn boyutlarý insanaBaðdat’ýn ve diðer Irak kent-lerinin yakýlýp yýkýlmasýný hatýr-latýyor.

Ama acaba Amerikan yöneti-minin elinde bir Truva atý hilesivar mý? 30 Haziran’da bir Truvaatý hilesi kullanýlacak. Yönetim,sözüm ona Iraklýlara býrakýlacak.Bakalým Iraklýlar atý kabul ede-cekler mi? Þimdilik büyükçoðunluk direnerek kabuletmediðini anlatýyor.

TTrruuvvaa:: Irak savaþý gibi

Page 14: Sosyalist İşçi 219

2288 MMaayyýýssCCuummaaÇÇoorruumm’’ddaa ttooppllaannttýýAyrýntýlý bilgi için:((221122)) 224433 8899 5577 - ((00555555)) 334466 6644 7722

2299 MMaayyýýssCCuummaarrtteessiiKKýýrrkkllaarreellii’’nnddee ttooppllaannttýýKonuþmacý:Memet Ali AlaboraAyrýntýlý bilgi için:((221122)) 224433 8899 5577 - ((553366)) 663366 3333 8888

2299 MMaayyýýssCCuummaarrtteessiiBBuurrssaa’’ddaa bbaassýýnn aaççýýkkllaammaassýýKonuþmacý:((221122)) 224433 8899 5577 - ((553322)) 336633 9944 5566

3311 MMaayyýýssPPaazzaarrtteessiiTTrraabbzzoonn’’ddaa ttooppllaannttýýAyrýntýlý bilgi için:((221122)) 224433 88995577 - ((00555555)) 334466 6644 7722

11 HHaazziirraannSSaallýýÝÝssttaannbbuullBBaassýýnn aaççýýkkllaammaassýýAyrýntýlý bilgi için:((221122)) 224433 88995577 - ((00555555)) 334466 6644 7722

55 HHaazziirraannCCuummaarrtteessii

SSaarraaççhhaannee’’ddee

Kitleselbasýn açýklamasýssaaaatt:: 1133..0000Ayrýntýlý bilgi için:((221122)) 224433 88995577 - ((00555555)) 334466 6644 7722

55 HHaazziirraannCCuummaarrtteessiiBBuurrssaa’’ddaa ttooppllaannttýýKonuþmacýlar: Nuray Mert,Mehmet Bekaroðlu, MelihPekdemir, Doðan TarkanAyrýntýlý bilgi için:((221122)) 224433 88995577 - ((553322)) 336633 9944 5566

1133 HHaazziirraannPPaazzaarrBBaarrttýýnn’’ddaa ttooppllaannttýýKonuþmacý: Bülent AydýnAyrýntýlý bilgi için:((221122)) 224433 8899 5577 - ((00553322)) 772244

BBeeyyooððlluu BBAAKK her PerþembeKarakedi’de (0537-709 18 19) veKKaaddýýkkööyy BBAAKK her Salý BarýþManço Kültür Merkezi’nde(0536-888 83 67) toplanýyor.

EYLEMPROGRAMI

Adapazarý’nda toplantý

9 Mayýs Cumartesi günü ““GGeellmmeeBBuusshh”” toplantýsý yapýldý.

Þair RRoonnii MMaarrgguulliieess ve KüreselBAK aktivistlerinde AArriiffeeKKöössee'nin konuþmacý olduklarýtoplantýya 40 kiþi katýldý.

LLaassttiikk-ÝÝþþ'in toplantý salonundayapýlan toplantýda RRoonnii MMaarrgguulliieessneo-liberal politikalar ve bunlarlasavaþ arasýndaki baðlantýyýanlatýrken AArriiffee KKöössee KKüürreesseellBBaarrýýþþ vvee AAddaalleett KKooaalliissyyoonnuu ve''GGeellmmee BBuusshh'' kampanyasý hakkýn-da bilgi verdi.

Tartýþma bölümünde kampa-nyanýn nasýl daha büyük halegetirileceði tartýþýldý.

Marmara ÜniversitesiMeslek Yüksek Okulu

11 Mayýs Salý günü MMeehhmmeett AAlliiAAllaabboorraa ve RRoonnii MMaarrgguulliieess'inkonuþmacý olarak katýldýklarý"Küreselleþme" baþlýklý bir paneldüzenlendi.

Belki de okulun ilk siyasi toplan-týsý olan bu panele yaþ ortalamasýtahminen 20'nin altýnda olan 300küsur kiþi katýldý. Toplantý sonun-da pek çok kiþi BBAAKK faaliyetlerinekatýlmak istediðim,ni belirtti.

Toplantýda aktivist formudoldurmuþ olan öðrenciler 15Mayýs cumartesi günü KKaarraakkeeddiiKKüüllttüürr MMeerrkkeezzii'nde bir araya ge-lerek okulda neler yapabilecekleri-ni konuþtular.

Denizli’de toplantý

12 Mayýs'ta EEddeebbiiyyaatt DDoossttllaarrýýLLookkaallii'nde Savaþsýz Bir DünyaMümkün baþlýklý bir toplantýyapýldý. 70 kiþinin katýldýðý toplan-týda kampanyanýn adýnýn neden''GGeellmmee BBuusshh'' kampanyasý olduðu,nasýl daha büyük bir kampanyainþa edebileceðimiz gibi konulartartýþýldý.

Toplantý sonunda üniversiteliBBAAKK aktivistleri stand açmayakarar verdiler.

Bursa Uludað Üniversitesi

12 Mayýs'ta UUlluuddaaðð ÜÜnniivveerrssiitteessiiBBaahhaarr ÞÞeennlliikklleerrii kapsamýndayapýlan Küreselleþme ve Türkiyebaþlýklý toplantýya OOrrhhaann AAllkkaayyaaile RRoonnii MMaarrgguulliieess konuþmacýolarak katýldýlar. Toplantýya çokgenç ve ezici çoðunluðu örgütlüve/veya solcu olmayan 80 öðrencigeldi. Öðrenciler Ýstanbul'dayapýlacak mitinge 50 otobüsgelmeyi amaçladýklarýný söyledi-ler.

15 Mayýs’ta ise Ýstanbul BBAAKK’tanSSaarruuhhaann OOlluuçç’un katýlýmýyla 40kiþilik bir panel yapýldý. Panelde''GGeellmmee BBuusshh'' kampanyasýnýnBursa’da nasýl örgütleneceðitartýþýldý.

Galatasaray Üniversitesi

14 Mayýs Cuma günüKüreselleþme ve Savaþ konulu birtoplantý yapýldý. BBüülleenntt SSoommaayy'ýnkonuþmacý olduðu toplantýya 25kiþi katýldý.

Toplantýda küreselleþmeninaskeri yüzü ve ''GGeellmmee BBuusshh'' kam-panyasýný inþa etmenin önemihakkýnda tartýþýldý. Toplantý son-rasý bir grup öðrenci okulun hertarafýna ''GGeellmmee BBuusshh'' afiþleriastýlar.

Ýzmit’te toplantý

15 Mayýs'ta ÝÝzzmmiitt YYeennii MMeeyyddaannSSaahhnneessii'nde ''GGeellmmee BBuusshh'' baþlýklýbir panel düzenlendi. Konuþmacýolarak sanatçý ZZeeyynneepp TTaannbbaayy,,þair RRoonnii MMaarrgguulliieess, ve yazarUUffuukk UUrraass'ýn katýldýðý panelde''GGeellmmee BBuusshh'' kampanyasýtartýþýldý.

100 kiþinin katýldýðý panelinardýndan KKooccaaeellii ÜÜnniivveerrssiitteessiiöðrencileri en kýsa zamanda okul-da stand açýp daha fazla aktivistile ilþiki kurmaya karar verdiler.

Kuzguncuk Küresel BAKgönüllüleri toplanýyor

Pazar günü KKuuzzgguunnccuukkMMüüllkkiiyyeelliilleerr BBiirrlliiððii'nde ''GGeellmmeeBBuusshh'' kampanyasýný Kuzguncuk,Kanlýca ve Üsküdar'da örmek için15 kiþi biraraya geldi.BöyleceGGeellmmee BBuusshh kampanyasýKuzguncuk'ta baþlatýlmýþ oldu.

Yapýlan toplantýda imza standýaçmak, ''GGeellmmee BBuusshh'' stickerlarýnýve afiþlerini esnafa daðýtmak,yerel basýn ile iliþki kurmak,konser, meþaleli yürüyüþ, uçurt-ma uçurmak, þehir hatlarývapurlarýnda bildiri daðýtmak gibiönerilerde bulunuldu.

Çerkezköy’de BAK toplan-týsý

ÇÇeerrkkeezzkkööyy BBAAKK 17 Mayýs’taMMeehhmmeett AAllii AAllaabboorraa’nýn konuþ-macý olarak katýldýðý bir toplantý

düzenledi90 Kiþinin katýldýðý toplantýda,

nasýl bir kampanya yapmakgerektiði tartýþýldý.

Çerkezköy’deki fabrikalardan vesendikalardan da katýlýmýnolduðu toplantý somut kararlaralýnarak bitti.

BAK’ýn çýkardýðý GGeellmmee BBuusshhbildirisinin daðýtýlmasý, zatenhazýrlanmýþ olan savaþ karþýtýfotoðraf sergisinin örgütlenmesi, 5Haziran’da Ýstanbul’daki mitingekatýlýmý saðlamak, GGeellmmee BBuusshhpikniði ve þenliðinin yapýlmasýtoplantýdan çýkan sonuçlardanbirkaçýydý.

GOP’ta hertarafa“Gelme Bush” asýlacak

22 Mayýs'ta Eðitim-Sen 4 noluGOP Þubesi’nde yapýlan toplan-týya MMeemmeett AAllii AAllaabboorraa ile yak-laþýk 50 kiþi katýldý.

MMeemmeett AAllii AAllaabboorraa Bush veNato'ya niye karþý çýkmamýzgerektiðini birbirimize anlat-mamýz yerine 27 Haziran'a bir aykalmýþken ""GGeellmmee BBuusshh"" kampa-nyasýný GOP'ta nasýl örgütlerizitartýþalým diye baþladý.

Katýlýmcýlardan birinin evlerim-ize çarþaflarýn üzerine ""GGeellmmeeBBuusshh"" yazarak sarkýtalým önerisigeniþletilerek, bir kampanyayadönüþtürüldü. GOP'taki tümesnaflarla konuþulacak camlarýnaBush'a karþý afiþ yapýþtýrýpyapýþtýrmayacaklarý sorulacak.Sonra bir gün saptanýp, basýneþliðinde bir iki ünlü isimle cam-lara afiþleri asýp, ayný anda evler-den afiþ, çarþaf vs sarkýtýlacak.sonra bunu tüm Türkiye'ye yaya-lým diye karar verildi.

Bunun dýþýnda okullarda birersaatin barýþ saatine ayrýlmasý,velilerle konuþulup onlarýn bukampanyaya destek vermelerininsaðlanmasý, hem 5 Haziran'dahem 27 Haziran'daki gösterilerekalabalýk katýlmak için çalýþýlmasýkonuþuldu.

Bu hafta Çarþamba akþamý saat19:00'da Eðitim-Sen'de aktivistler

bir araya gelerek kampanyayýnasýl inþa edeceklerini konuþacak-lar.

GGOOPP BBAAKK ile iletiþim içinNNaammýýkk 00553355 333333 7799 3366,, KKüürrþþaatt00553377 772288 5544 4400 ve MMuuzzaaffffeerr 00553322773399 1133 1177 arkadaþlarý araya-bilirsiniz

Çorum

15 Mayýs Cumartesi günü Ýstan-bul ile ayný zamanda Çorum'dada Küresel BAK Irak'taki iþkenceuygulamalarýna karþý bir basýnaçýklamasý yaptý.

70 kiþinin katýldýðý eyleme yerelbasýn da büyük ilgi gösterdi.

Bush'a karþýbisikletli eylem

KKüürreesseell BBaarrýýþþ vvee AAddaalleettKKooaalliissyyoonnuu üyeleri, ABD BaþkanýGeorge Bush'un NATO Zirvesiiçin Türkiye'ye gelmesine karþýçýkmak ve Ýsrail'in Filistin'e yöne-lik saldýrýlarýný kýnamak içinSaraçhane'den Beþiktaþ'a giderek,''''GGeellmmee BBuusshh''' bisiklet turu yaptý.

BBeeþþiikkttaaþþ ÝÝsskkeelleessii'nde BBAAKK adýnaaçýklama yapan UUffuukk UUrraass, turboyunca balýk tutan vatandaþlara,pazar gezisi yapanlara, turistlere,Dolmabahçe Sarayý önünde nöbettutan askerlere Bush'u istemedik-lerini ve O'nun baþkanlýðýndaÝstanbul'da yapýlacak NATOZirvesi'nde yeni kararlar alýnmasý-na karþý olduklarýný ifade ettikleri-ni söyledi.

Maltepe’de film gösterisi

Cumartesi akþam saat 20:00-21:30 arasý BBeeþþççeeþþmmeelleerr parkýndasinevizyondan BBAAKK''ýn hazýr-ladýðý ve atlas degisinin verdiðisavaþ karþýtý belgesel filmlerdengösterimler yaptýk.

Bu gösteriyi yaklaþýk 100-150kiþi izledi

Kartal BAK kuruldu

Pazar günü Kartal Eðitim-Sen'deBAK'ý ve ""BBuusshh GGeellmmee"" kampan-yasýný anlatan bir toplantý düzen-lendi. 22 kiþinin katýldýðý toplantý-da BBAAKK'ýn ve kampanyanýn ayrýn-týlarý konuþuldu. ÖnümüzdekiÇarþamba günü, KKaarrttaall VVaakkýýff'taBBAAKK örgütlenme toplantýsý yapýla-cak.

Avcýlar’da toplantý

Avcýlar Eðitim Sen þubesindeyapýlan toplantýya konuþmacýolarak RRoonnii MMaarrgguulliieess ve FFaarruukkSSeevviimm katýldý.

Toplantýya 70’in üzerindeöðretmen ve yerel aktivistkatýldý. Katýlýmcýlar arasýnda SHPve ÖDP ilçe yönetimlerindenüyeler de vardý.

Toplantýda yararlý tartýþmalaryapýldý.

NNOOTT DDEEFFTTEERRÝÝ

Gelme Bush kampanyasý tüm

Küresel BAK ODTÜ þenliklerindeydi

KKüürreesseell BBAAKK aktivistleri, OOrrttaaddooððuu TTeekknniikk ÜÜnniivveerrssiitteessii ((OODDTTÜÜ)) þen-liklerinde stand açtý, bülten ve sticker daðýttý, imza topladý.

Bütün günü standda ve de þenlik alanýnda ''GGeellmmee BBuusshh'' kampa-nyasýný anlatarak geçiren KKüürreesseell BBAAKK aktivistleri, akþam oluncaBBuulluuttssuuzzlluukk ÖÖzzlleemmii konserinin olduðu stada gitti. BBuulluuttssuuzzlluukk ÖÖzzllee-mmi ilk birkaç þarkýdan sonra sahneden ''GGeellmmee BBuusshh'' diye seslendi. Buçaðrý þarký aralarýnda sýk sýk tekrarlanýrken BBAAKK aktivistleri sahneninönünde, ""''GGeellmmee BBuusshh,, IIrraakk''ttaa ÝÝþþggaallee SSoonn,, FFiilliissttiinn''ee ÖÖzzggüürrllüükk"" pankartýaçtýlar ve ''GGeellmmee BBuusshh'' sloganý attýlar.

Kýsa bir süre içinde 3.000-4.000 kiþilik stadýn tümü ""GGeellmmee BBuusshh""sloganý atmaya baþladý, sahnenin önünde ve arkasýnda açýlan pankartelden ele geçirile-rek tribünlerin en üstüne kadar çýktý.

Konser sonrasýnda da “Gelme Bush”, “Ampul Tayyip”, “Öldür-miycez, ölmiycez, kimsenin askeri olmýycaz." sloganlarý atýldý.

Page 15: Sosyalist İşçi 219

NNOOTT DDEEFFTTEERRÝÝ

Aþaðýdan sosyalizm

-Kapitalist toplumda t�m zenginlik-lerin yarat�c�s� i��i s�n�f�d�r. Yeni birtoplum, i��i s�n�f�n�n �retim ara�lar�nakolektif olarak el koyup �retimi veda��t�m� kontrol etmesiylem�mk�nd�r.

Reform deðil, devrim

-��inde ya�ad���m�z sistem reform-larla k�kl� bir �ekilde de�i�tirilemez,d�zeltilemez.

-Bu d�zenin kurumlar� i��i s�n�f�taraf�ndan ele ge�irilip kullan�lamaz.Kapitalist devletin t�m kurumlar� i��is�n�f�na kar�� sermaye sahiplerini,egemen s�n�f� korumak i�in olu�turul-mu�tur.

-���i s�n�f�na, i��i konseylerinin vei��i milislerinin �zerinde y�kselentamamen farkl� bir devlet gereklidir.

-Bu sistemi sadece i��i s�n�f�n�ny���nsal eylemi devirebilir.

-Sosyalizm i�in m�cadele d�nya�ap�nda bir m�cadelenin par�as�d�r.Sosyalistler ba�ka �lkelerin i��ileri iledaima dayan��ma i�indedir.

-Sosyalistler kad�nlar�n tam birsosyal, ekonomik ve politik e�itli�inisavunur.

-Sosyalistler insanlar�n cinsel tercih-lerinden dolay� a�a��lanmalar�na vebask� alt�na al�nmalar�na kar�� ��kar-lar.

Enternasyonalizm

-Sosyalistler, bir �lkenin i��ilerinindi�er �lkelerin i��ileri ile kar�� kar��yagelmesine neden olan her �eye kar����karlar.

-Sosyalistler �rk��l��a ve emperya-lizme kar��d�rlar. B�t�n halklar�n kendikaderlerini tayin hakk�n� savunurlar.

-Sosyalistler b�t�n hakl� ulusal kurtu-lu� hareketlerini desteklerler.

-Rusya deneyi g�stermi�tir ki,sosyalizm tek bir �lkede izole olarakya�ayamaz. Rusya, ˙in, Do�u Avrupave K�ba sosyalist de�il, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu �lkelerde i��is�n�f�n�n iktidardaki b�rokratik egemens�n�fa kar�� m�cadelesini destekler.

Devrimci parti

-Sosyalizmin ger�ekle�ebilmesi i�in,i��i s�n�f�n�n en militan, en m�cadelecikesimi devrimci sosyalist bir partide�rg�tlenmelidir. B�ylesi bir parti i��is�n�f�n�n y���nsal �rg�tleri ve hareketii�indeki �al��ma ile in�a edilebilir.

-Sosyalistler pratik i�inde di�eri��ilere reformizmin i��i s�n�f�n�n ��kar-lar�na ayk�r� oldu�unu kan�tlamal�d�r.

-Bu fikirlere kat�lan herkesi devrimcibir sosyalist i��i partisinin in�as� �al��-mas�na omuz vermeye �a��r�yoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

ssoossyyaalliisstt iiþþççii’nin

savunduðu temel fikirlerekatýlýyorsanýz, yeni bir

dünyanýn yaratýlmasýndaaktif olarak yer almak

istiyorsanýz:

0536-3335 10 19

Küresel BAK'tanÝzmir'de Panel

KKüürreesseell BBAAKK tarafýndan 14Mayýs’da Ýzmir’de yapýlan"Savaþ, Irak Ýþgali ve Medya"baþlýklý panele konuþmacýolarak gazeteci RRaaggýýpp DDuurraann,Haber Ekspres gazetesindenSSüülleeyymmaann GGeennççeell ve KüreselBAK’tan TTaayyffuunn MMaatteerr katýldý.

RRaaggýýpp DDuurraann 1. Körfez Savaþý,Irak Ýþgali ve Tezkere konularýüzerinde konuþarak medyanýngenel olarak savaþtan yana yeraldýðýný söyledi. Medyanýn ege-menlerden yana taraf olmasýnýnsavaþ dönemlerinde daha dayükseldiðini anlattý. RRaaggýýpp

DDuurraann daha sonra KKüürreesseellBBAAKK'ýn savaþ ve iþgalkarþýtlýðýný makul ve olumlubulduðunu da belirtti.

SSüülleeyymmaann GGeennççeell, özellikleTürk-Yunan iliþkileri ve Kýbrýskonularýnda medyanýn nasýlkýþkýrtýcý bir role sahipolduðunu kendi deneylerine dedayanarak anlattý. Büyük ser-maye gruplarýnýn gazetelerinindýþýnda Ýzmir'in iki yerelgazetesinden biri olan HaberEkspres gazetesinin savaþkarþýtý seslere sürekli yer verm-eye çalýþtýðýný belirtti.

TTaayyffuunn MMaatteerr ise IIrraakk''ttaaSSaavvaaþþaa HHaayyýýrr KKoooorrddiinnaassyyoonnuuve KKüürreesseell BBAAKK'ýn kuruluþ vegeliþme süreçlerini anlatarak,bu süreçte medyanýn tutumunailiþkin gözlemlerini anlattý.MMaatteerr, KKüürreesseell BBAAKK'ýn savaþave iþgale karþý çýkan tüm birey-leri kapsayan geniþ bir birlikolma çabasýnda olduðunu daanlattý.

Ýzmir'de NATOönünde eylem

NNAATTOO GGüünneeyyddooððuu AAvvrruuppaaMMüüþþtteerreekk KKuuvvvveettlleerrKKoommuuttaannllýýððýý'nýn Ýzmir Buca'da

ki Kýþlasý önünde KKüürreesseell BBAAKKtarafýndan kitlesel basýn açýkla-masý yapýldý.

Buca yolu üzerinde toplananyaklaþýk yüz kiþi kýþla kapýsýnakadar "Bush gelme istemiy-oruz", "Katil ABDOrtadoðu'dan defol", "Ýnsanlýkonuru iþkenceyi yenecek","NATO yýkýlsýn, çocuk parkýyapýlsýn" sloganlarýyla yürüdü.

KKüürreesseell BBAAKK adýna açýklamayapan MMeevvllüütt ÜÜllggeenn "Bush,iþgalci, çocuk katili, iþkenceci,savaþ suçlusu, doða katliam-cýsýdýr. Dünyada yoksulluðun,açlýðýn, iþsizliðin nedeni olanpolitikalarýn uygulayýcýsýdýr. BizBush ve çetesini istemiyoruz."diyerek KKüürreesseell BBAAKK tarafýndanNATO zirvesine ve Bush'unTürkiye'ye geliþine yönelikyapacaðý eylemler hakkýndabilgi verdi.

Ege Üniversitesi’ndetoplantý

MMoorr vvee ÖÖtteessii’nden HHaarruunnTTeekkiinn,, YYýýllddýýzz ÖÖnneenn ve MMeevvlluuttÜÜllggeenn’in konuþmacý olarakkatýldýðý toplantýya 50 kiþikatýldý.

11 Eylül sonrasý dünyadakikoþullarý anlatan MMeevvlluuttÜÜllggeenn’den sonra konuþanHHaarruunn TTeekkiinn neden daha geniþbir savaþ karþýtý kampanyaörgütlememiz gerektiðini veneden barýþçýl eylemler yapýl-masýnýn önemini anlattý.

Daha sonra söz alan YYýýllddýýzzÖÖnneenn ise Küresel BBAAKK’ýnfaaliyetlerini özetledi.

Toplantýya katýlanlarýn çoksayýda söz aldýðý toplantýda 15öðrenci KKüürreesseell BBAAKK’ýnfaaliyetlerine katýlacaklarýnýbelirttiler.

1-''Gelme Bush'sloganý kampanyayýdaraltýyor mu?

Tam tersine bugün bu sloganen geniþ savaþ ve küreselleþmekarþýtý birliði yakalamayýsaðlayan tek slogandýr. ÇünküBush iktidara geldiði gündenberi yaptýklarýndan dolayý,hem neo-liberal politikalarhem de savaþ dendiðinde aklagelen ilk isim. Gelme Bush slo-ganýnýn içinde 'emperyalizm'kelimesi yoktur ama bugünBush herkes için emperyal-izmin simgesi. Küresel antikapitalist savaþ karþýtý hareket,Bush'un katil olduðunu, çevredüþmaný, silah tüccarý vepetrol delisi olduðunu, TeksasValisiyken onlarca idama onayveren bir idam severolduðunu ve küresel tümkurumlarý ABD'nin hege-monyasýný kurma ihtiyaçlarýnagöre yeni baþtan þekillendirenprogramýn siyasal sorumlusuolduðunu teþhir etti.Dolayýsýyla Bush savaþ ve iþgalkarþýtý tüm güçleri mücadeledebirleþtirebilme özelliðine sahipolan isimdir. Bu nedenle'Gelme Bush' demek kampa-

nyayý daraltmaz, tam tersineonu alabildiðine geniþletir vetüm güçleri birleþtirir.

2-NNeden tek konulukampanya yapýyoruz?

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu neo-liberal poli-tikalara ve savaþa karþýmücadele etmek üzere kurul-muþ bir koalisyondur. Çünkübugün savaþ ve iþgal dünyada-ki bütün baþka sorunlarý kesenen önemli konudur. Eðer savaþkarþýtlarý olarak bu mücadeleyikazanýrsak geri kalan her türlüsorunu çözmek bizim içindaha kolay olacaktýr. Bununiçin ise savaþa ve iþgale karþýolan en geniþ birliði saðlamaken kilit noktadýr. Dünyadakisavaþ karþýtý hareketin özelliðiarasýndaki her türlü baþkatartýþmayý bir yana býrakaraksavaþa ve iþgale karþý sokak-lara dökülmüþ olmasýdýr.Ýspanya'da Aznar'ý devirenmilyonlarca savaþ karþýtý dabaþka birçok talebe ve görüþesahiptir mutlaka ama, tek birtaleple, yani 'savaþa ve iþgalehayýr' sloganýyla sokaklaradökülerek hükümeti

devirmeyi baþarmýþtýr. Bu tekbir hedefe vurmanýn sonucud-ur. Bu nedenle tek bir sloganýolan somut bir kampanya yap-mak çok önemlidir.

3- Neden Ýslamcýlarlabirlikte kampanya yap-malýyýz?

Aslýnda bu sorunun kendisibile baþlý baþýna yanlýþ birsoru, fakat doðal olarak heryerde karþýmýza çýkan bir soru.Aslýnda bu sorunun tek bircevabý var; çünkü onlar da busavaþa ve iþgale karþýlar vebunun için mücadele ediyor-lar. Savaþa ve iþgale karþýmücadele etmenin kriterleriyoktur. Eðer 'kimler savaþakarþý mücadele edebilir' diyesormaya ve bunun kriterlerinibelirlemeye baþlarsak sonuçtasadece bir avuç sosyalistolarak kalýrýz, üstelik 'hangisosyalistler' diye sorduðumuzda daha da az kalýrýz.Dolayýsýyla kriter belirlemek-ten vazgeçip savaþa ve iþgalekarþý olan herkesle kol kolagirmeli ve mücadele etmeliyiz.Ýslamcýlarýn ne kadar tutarlýdemokratlar olup olmadýklarý

tamamen baþkabir tartýþma konusudur. Eðerbizim iddiamýz en tutarlýdemokratlarýn bizler olduðuise bu tutumumuzu islam-cýlara karþý olan tavrýmýzda dabunu göstermeliyiz.

4-MMilitan olan eylemhangi tür eylemdir?

Bu savaþý ve iþgali bitirecek veen nihayetinde baþka birdünyayý kuracak olan eylem,milyonlarýn eylemi olacaktýr.Ne bu savaþý ve iþgali durdur-ma iþini ne de bu dünyayýdeðiþtirmeyi bir grup akýllý vekahraman devrimci ya da par-lamentodaki bir parti yapa-maz. Bu nedenle önemli olan,bir grup kahraman devrimciolarak NATO toplantýsýnýnyapýlacaðý yerde eylem yap-mak deðil, milyonlarý sokaðadöküp 'Gelme Bush' diyehaykýrmalarýný saðlamaktýr.Ayrýca zor olan bunu saðlaya-bilmektir. Ýspanya'da Aznar'ýdeviren küçük gruplarýn yap-týðý 'militan' eylemler deðil,milyonlarýn sokaða dökülüp'Ýþgale Hayýr!' diye haykýr-masýdýr.

Irak’ta ki iþkenceler kýnandý

15 Mayýs Cumartesi günü Beþiktaþ motor iskelesinde Irak'tadevam eden iþkence, tecavüz ve bombalamalara karþý KüreselBarýþ ve Adalet Koalisyonu tarafýndan bir basýn açýklamasýyapýldý. Önce 15 dakikalýk oturma eyleminin yapýldý ve ardýn-dan Küresel BAK’tan Nuri Ödemiþ basýn açýklamasýný okudu.Sýk sýk "Irak halký yalnýz deðildir" sloganý atýldý.

Sýk sorulan sorulara cevaplar

Türkiye'de devam ediyor . . .

"Savaþ, Irak Ýþgali ve Medya"panelinde konuþmacýlar

Page 16: Sosyalist İşçi 219

SSAAYYII::2211992266 MMaayyýýss 22000044

11..000000..000000 TTLL

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.sosyalistisci.org [email protected]

3355 bbiinn ppoolliiss,, 550000 kkeesskkiinn nniiþþaannccýý,, jjaannddaarrmmaaddeesstteeððii,, ffaazzllaaddaann mmoottoorrlluu bbiirrlliikklleerr,, hhaavvaa-ddaa ppoolliiss hheelliikkoopptteerrlleerrii,, ddeenniizzddee ssaahhiillggüüvveennlliikk bboottllaarrýý,, bbaallýýkkaaddaammllaarr,, SSAASS vveeSSAATT kkoommaannddoollaarrýý,, ppaattllaayyýýccýý uuzzmmaannllaarrýý,,bbiinnlleerrccee ddeeddeekkttöörr,, mmaakkeett uuççaakk ssaallddýýrrýýllaarrýý-nnaa kkaarrþþýý ffrreekkaannss bboozzuuccuullaarr,, uuzzmmaann ppoolliisskkööppeekklleerrii,, kkuullllaannýýllaann vvee kkuullllaannýýllmmaayyaannttüümm hhaavvaaaallaannllaarrýýnnaa yyeerrlleeþþttiirriilleecceekk yyeenniiuuzzaakkttaann iizzlleemmee cciihhaazzllaarrýý,, bbiinnlleerrccee aasskkeerriivvee ssiivviill iissttiihhbbaarraatt ggöörreevvlliissii,, aayyllaarrddaann bbeerriiyyüürrüüttüülleenn yyooll vvee ttrraaffiikk ddüüzzeennlleemmeelleerrii,,BBooððaazz ttrraaffiiððii kkoonnttrroollüünnüünn ssýýkkýýllaaþþttýýrrýýllmmaassýý,,ookkuullllaarrýýnn eerrkkeenn ttaattiill eeddiillmmeessii vvee ssýýnnaavvllaarrýýnneerrtteelleennmmeessii oollaassýýllýýððýý,, ppoolliiss vvee jjaannddaarrmmaaddaakkaallddýýrrýýllaann iizziinnlleerr,, AABBDD''ddeenn ggeelleecceekkyyüüzzlleerrccee CCIIAA aajjaannýý vvee üüççbbiinn kkiiþþiilliikk kkoorruu-mmaa oorrdduussuu,, ggeelleecceekk hheerr üüllkkee lliiddeerriinniinnkkeennddii yyaakkýýnn kkoorruummaallaarrýý,, kkuurrþþuunn,, rrookkeett vveeggaazz iiþþlleemmeeyyeenn zzýýrrhhllýý jjaannddaarrmmaa aarraaççllaarrýý,,bbiinnlleerrccee uuzzuunn vvee kkýýssaa nnaammlluulluu ssiillaahh,,oonnbbiinnlleerrccee mmeerrmmii,, aayyllaarrddýýrr ssüürrddüürrüülleennggöösstteerrii vvee yyüürrüüyyüüþþ bbaassttýýrrmmaa vvee ddaaððýýttmmaapprroovvaallaarrýý vvee hhaallkkttaann ggiizzlleenneenn kkiimmbbiilliirrddaahhaa nniiccee öönnlleemm......

Bütün bunlar Haziran ayý sonunda Ýstan-bul'da yapýlacak olan NNAATTOO zirvesinekatýlacak ülke liderlerini, özellikle de hep-sinin patronu ve temsilcisi, iþkenceci,iþgalci, çocuk katili, idamsever, petrolmanyaðý, sömürgeci, özgürlük ve çevredüþmaný, büyük þirket sözcüsü, ABDbaþkaný GGeeoorrggee WW.. BBuusshh'u yaþadýðýtopraklarda görmek istemeyen sýradanhalka karþý alýnan önlemler.

Neden bunca önlem?

Çünkü dünyanýn patronu dünyalýlardankorkuyor! Irak'ta direniþ hiç beklemediðiboyutlara ulaþtý ve büyüyerek sürüyor.

Sýrtlarýný sýva-zlayarak

savaþa yolladýðý gençlerülkelerine hergün tabutlariçinde dönüyor. Ailelerevlatlarýnýn ölmesiniistemiyor ve hergün birazdaha çoðalarak sokaðaçýkýyor.

Müttefikleri birer birerAmerika'yý terk ediyor.Demokrasi götürmeyegiden ABD ordusununiþkenceleri tüm dünyaTV'lerinde (üstelik deABD kaynaklý olarak)yayýnlandýkça, insanlarartýk yalanlara kanma-makla kalmayýp, nefretduygularý beslemeyebaþlýyor. ABD, tepkitoplayacaðý gerekçesiyle,olimpiyatlarda ('kendibaþkaný önünde bileeðilmeyen') Amerikanbayraðýný açmama kararýalýyor.

Bush'un kamuoyudesteði her dönen tabutlabirlikte düþüyor.Baþkanlýk seçimlerinekalan süre giderek dar-alýrken ABD hiçbir somutbaþarý sergileyemiyor. Senato kendi gen-erallerini bile halkýn gözü önünde yargýla-mak zorunda kalýyor. Ve tüm dünyada 11Eylül'den beri sürmekte olan savaþ karþýtýküresel hareket, ýsrarlý faaliyetiyle,emperyalizmin iþgal politikalarýna darbevurmaya devam ediyor.

NATO'yu durduralým

Gündeminde Afganistan, Irak veNNAATTOO'nun geniþlemesi ana konularolarak bulunan NNAATTOO zirvesi hem 'onlar'hem de bizim için önemli. ABD Irak'tasýrtýna aldýðý aðýr yükü artýk 'dost ve müt-tefik ülkeler'le paylaþma arayýþýnda.NNAATTOO'nun Ortadoðu'daki yeni rolü butoplantýda belirlenecek. ABD Irak'takimeþruluk sorununu böyle aþmaya çalýþa-cak. Baþbakan EErrddooððaann'dan asker vehelikopter istendiði söylendi (NTV duyur-du, Dýþiþleri yalanladý). IMF'ninTürkiye'nin ekonomik gündemindeki var-lýðýný sürdürmesi kaçýnýlmaz. Bununsiyasi karþýlýðý ise Türkiye'nin Irak batak-

lýðýna asker yollamasý olabilir.Zirvenin gündeminde bu da yeralabilir. Bizim için zirve bu açýdanda ayrý bir önem taþýyor.

Gelme Bush!

KKüürreesseell BBaarrýýþþ vvee AAddaalleettKKooaalliissyyoonnuu ((BBAAKK)) geçen yýlýnEkim ayýndan itibaren bu zirveyekarþý bir kampanyanýn hazýrlýk-larýna baþladý. Kampanyanýnduyurusu Ocak 2004'te yapýldý vetüm hýzýyla sürüyor. Ýstanbul'dabaþlayan kampanya kýsa zamandaonlarca kent, ilçe, semt ve mahall-eye yayýldý, yayýlmaya devamediyor. Çeþitli yerlerdeki BBAAKK'larçoðu zaman bir toplantý sonrasý,kendi inisiyatifleriyle kuruluyor,hýzla eylem kararlarý alýp hayatageçiriyor. Haziran zirvesiöncesinde, sýrasýnda ve sonrasýndapek çok etkinlik planlandý.Kampanyalarýn temel sloganý""GGeellmmee BBuusshh!! ÝÝss-ttee-mmii-yyoo-rruuzz!!"".

HHaazziirraann''ddaaggeellmmeekk zzoorr!!

NATO zirvesi için þehre katiller geliyor!

KKüürreesseell BBAAKK KKüürreesseell BBAAKK,, ddüünnyyaannýýnn nneerreessiinnddee oolluurr-ssaa oollssuunn ssaavvaaþþllaarraa kkaarrþþýý oollaann,, AABBDD vveemmüütttteeffiikklleerriinniinn IIrraakk iiþþggaalliinnii iisstteemmeeyyeenn,,''YYeennii AAmmeerriikkaann YYüüzzyyýýllýý PPrroojjeessii''yylleeddüünnyyaayyýý hhiizzaayyaa ggeettiirriipp hheeggeemmoonnyyaassýýnnýýkkuurrmmaayyaa ççaallýýþþaann AAmmeerriikkaann sseerrmmaayyeessiibbaarrbbaarrllýýððýýnnaa kkaarrþþýý ''bbiiþþeeyylleerr'' yyaappmmaakkiisstteeyyeenn hheerrkkeessii ssaaffllaarrýýnnaa ççaaððýýrrýýyyoorr..KKüürreesseell sseerrmmaayyeenniinn ddüünnyyaa eeggeemmeenn-lliiððiinnee kkaarrþþýý kküürreesseell ççaappttaa ddiirreenniiþþeeççaaððýýrrýýyyoorr.. SSeeaattttllee,, PPrraagg,, CCeennoovvaa,,FFlloorraannssaa,, SSeellaanniikk,, MMuummbbaaii''ddee ddiirreennddiikkvvee kkaazzaannddýýkk.. DDiirreenniiþþiinn bbuuggüünnkküü dduurraaððýýHHaazziirraann ssoonnuunnddaakkii NNAATTOO zziirrvveessii..''ÞÞeehhrree KKaattiill GGeelliiyyoorr'',, bbiizz kkaattiill iisstteemmii-yyoorruuzz.. OOnnllaarr kkoorrkkuuyyoorr,,

BBÝÝZZ KKAAZZAANNAACCAAÐÐIIZZ!!