Siddharta

144
1946 NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ H ermann H esse SIDDHARTHA @$9 fRMl^ MMfclMMMNMnMMMMMNMNMM ALMANCA ASLINDAN ÇEVİREN KÂMURAN ŞİPAL

description

Hermann Hesse'den Siddharta kitabı

Transcript of Siddharta

  • 1946 NOBEL EDEBYAT DL

    H erm a n n H e sse

    SIDDHARTHA

    @$9fRMl^MMfclMMMNMnMMMMMNMNMM

    ALMANCA ASLINDAN EVREN KMURAN PAL

  • Sevgili ve saygdeer Romain Rolland!

    Dn yaamnda ksa sre nce ba gsteren tknefeslilii anszn benim de

    yaamaya baladm, uluslarst ykmllklere kar ortak inapla yabanc kylardan birbirimize el uzattmz 1914 sonbaharndan beri, size olan

    sevgimin bir nianesini, ayn zamanda almalarmdan bir rnei tarafnza sunma, dnce dnyamn kapsndan ieri bir gz

    atabilmenizi salama isteini duydum srekli. Henz tamamlanmam olan bu Hint masalnn ilk

    blmn size ithaf etmeme izin veriniz ltfen.

    Hermann Hesse

  • Birinci Blm

  • *Brahmann Olu

    Evin glgesinde, rmak kysnn gneli, sandallar arasnda, stlerin, incir aacnn glgesinde arkada Brahman olu Govindayla birlikte byd Siddhartha, Brahmann yakkl olu, yavru ahin. Il l omuzlarn gne yakp karartt rmak kysnda, ykanrken, kutsal suyla arnrken, kutsal kurban trenlerinde. Siyah gzlerinin iine glgeler yrd mango koruluunda, olan ocuklarnn oyunlarnda, annesinin arklarnda, kutsal kurban trenlerinde, bilgin babasndan ald derslerde, bilge kiilerin syleilerinde. Hanidir bilgelerin syleilerine katlyordu Siddhartha, Govindayla sylei sanatn talim ediyor, Govindayla meditasyon konusunda altrmalar yapyordu. imdiden renmiti Omu, bu szler szn sessizce sylemeyi, her nefes alta onu sessizce kendi iine, her nefes verite sessizce kendi dnda konumay, btn ruhuyla, aln berrak bir zihnin parlaklyla evrilmi. Varlnn derinliklerinde Atman duymay imdiden renmiti, yok edilmez, evrenle kaynam Atman.

    Olunu,, bu zeki, bu bilip renmeye susam delikanly grdke kvancndan yerinde duram

    11

  • yordu babas, ona gelecein byk bir bilge kiisi ve rahibi gzyle bakyordu, Brahmanlar arasnda bir prens gryordu onda.

    Annesinin yrei sonsuz bir sevinle arpyordu onu grdke, yrrken, otururken ve kalkarken grdke onu, gl kuvvetli, yakkl, ince ve uzun bacaklar zerinde yryen, grg kurallarna tam bir uygunluk iinde kendisini selamlayan Sidd- harthayi-

    Il l alm, krallara zg gzleri, dar kalalaryla Siddhartha kentin sokaklarndan geerken, gen Brahman kzlar sevgiyle gs geiriyordu.

    Ama onu herkesten ok Govinda, arkada, Brahman olu Govinda seviyordu. Siddharthanm gzlerini ve yumuak sesini seviyor, onun yryn ve hareketlerindeki kusursuz incelii seviyor, o ne yapar, ne sylerse hepsini seviyordu ve en ok da akln, zeksn seviyordu onun, sekin ve ateli dncelerini, kor gibi yanan iradesini, yce misyonunu seviyordu. Biliyordu Govinda: Sradan bir Brahman olmayacakt Siddhartha, kurban trenlerinde hizmet eden miskin biri, agzl bir by taciri, kendini beenmi kof bir sz ustas, kt kalpli ve sinsi bir rahip, kalabaln oluturduu srde kimseye zarar olmayan aptal bir koyun olmayacakt. Hayr. Sonra kendisinin de, Govindann da niyeti yoktu byle biri, binlerce Brahmandan biri olmaya. Dostunun peinden ayrlmayacakt, sevgili dostu Siddharthann, bu grkemli kiinin.

    Bakt ki Siddhartha gnn birinde bir tanr oldu, o nurlu kiilerin arasna kart, peinden gidecekti dostu olarak, elikisi, bir hizmetkr, mzrak taycs olarak, glgesi olarak onun.

    Bylece herkes seviyordu Siddharthayi- Onu grmek herkese haz veriyor, herkesin gnln enlendiriyordu.

    12

  • Ama o, Siddhartha, hazdan ve needen uzak yayordu. ncir bahesinin pembe yollarnda gezinen, meditasyon koruluunun mavi glgesinde oturan, her gn gnahlardan arnma saatinde kollarn ve bacaklarn kutsal suyla ykayan, koyu glgeli mango ormannda tanrlara sungular sunan, davranlar kusursuz denecek kadar zarif, herkes tarafndan sevilen, herkesin neesi Siddharthanm yreinde nee barnmyordu. Dler geliyordu ona ve dur durak bilmeyen dnceler geliyordu rman suyundan akarak, gecenin yldzlarndan ldayarak, gnein nlarndan eritilerek. Dler geliyordu ona ve ruh tedirginlii geliyordu tanrlara sunulan sungurlardan tterek, Rigveda dizelerinden eserek, yal Brahmanlarn derslerinden damla damla szarak.

    Siddhartha, iinde bir honutsuzluk beslemeye balamt. Ve hissetmeye balamt ki, babasnn sevgisi, annesinin sevgisi, ayrca dostu Govindann sevgisi onu her zaman mutlu klamayacakt, aln gideremeyecek, karnn doyuramayacak, ona yetmeyecekti. Saygdeer babas ve br retmenleri, bilge Brahmanlar bilgeliklerinin en byk ve nemli ksmn kendisine sunmu, kendi feyizlerini onun beklenti iindeki testisine aktmlard ama Siddhartha testinin bir trl dolmadn, aklnn bu kadarla yetinmek istemediini, ruhunun dinginlie kavuup gnlndeki alk ve susuzluun giderilemediini sezmeye balamt. Kutsal suyla ykanmak iyi, gzeldi ama suydu ykanlan nihayet ve su gnahlardan arndrmyordu, manevi susuzluu dindirmiyor, yrekteki sknty silip atamyordu. Tanrlara sunulan sungulara ve yalvarp yakarmalara sz yoktu, ama bu kadarck myd hepsi? Sungular mutluluk getiriyor muydu? Sonra, bu tanrlarda

    13

  • durum nasld? Gerekten Prajapati mi yaratmt dnyay? Atman deil miydi yaratan, Atman, o, biricik varlk, evrende tek varlk? Tanrlar da birer yaratk deil miydi, benim ve senin gibi yaratlm, zamana baml, lml yaratklar? Eer byleyse durum, iyi bir ey mi, doru bir ey miydi, anlaml ve en yce davran myd tanrlara kurbanlar sunmak? Atmandan, bu biricik varlktan bakasna kurbanlar sunulabilir, bakasna tapmlabilir miydi o zaman? Ve nerede bulunabilirdi Atman, yeri yurdu neresi olabilir, ezeli ve ebedi kalbi nerede arpabilirdi insann kendi Beninden, kendi znden, herkesin kendi iinde tad o yok edilmezden baka? Peki, neredeydi bu Ben, bu z, bu en son nesne? Et deil bu, kemik deildi, dnme deil, bilin deildi, byle diyordu bilgelerin bilgeleri. Nerede, peki neredeydi o zaman? Oraya kadar, Bene, bana, Atmana kadar sokulabilmek iin, aramaya deer bir baka yol var myd? Yazk, kimse kp gsteremiyordu bu yolu, kimse onu bilmiyordu, ne babas biliyor, ne retmenler biliyor, ne de sungu trenlerinde sylenen ilahiler biliyordu. Bilmedikleri ey yoktu Brahmanlarn ve kutsal kitaplarnn, her eyi biliyorlard, her eyle, en ok da dnyann yaradl, szn, yemein, nefes almann, nefes vermenin douuyla, duyularn dzenlenii ve tanrlarn ileriyle ilgilenmilerdi -sonsuz denecek kadar ok ey biliyorlard- ama bir eyi, o biricik eyi, o en nemli, o tek nemli eyi bilmedikten sonra neye yarard bu?

    Doru, kutsal kitaplardaki, zellikle Samaveda Upaniadlarndaki pek ok dizede bu zn, bu en son nesnenin sz ediliyordu. Ve Senin ruhun btn dnyadr, diye yazyordu bu grkemli dizelerde. Ayrca uyurken, derin uykudayken insann kendi zyle bulutuu ve Atmanda var olduu yaz

    14

  • yordu. Olaanst bir bilgelik iermekteydi bu dizeler, en yce bilgilerin tm bilgisi bu dizelerde sihirli szler halinde bir araya toplanmt, arlarn toplad bal kadar saf ve temiz. Hayr, bilge Brahmanlarm saysz kuaklarnca devirilip bu dizelerde saklanm, akla durgunluk verecek kadar zengin bilgiler kmsenecek gibi deildi. Ama neredeydi o Brah- manlar, neredeydi o rahipler, o bilgeler ya da tvbe- krlar, bu alabildiine derin bilgileri bilmekle kalmayp yaam*olanlar? Neredeydi o bilge kii ki, Atmanda slaya kavumuluu sihirli bir gle uykudan uyanklk haline aktarabilmi, yaamn, atlan her admn, sylenen her szn, ilenen her iin iine ekip almay baarm olsun? Babas, bu saf ve temiz, bu bilgin, bu son derece saygdeer kii bata olmak zere saygdeer pek ok Brahman tanmt Siddhartha. Babas hayranlk duyulacak biriydi, tavr ve davranlar sessiz ve soyluydu, yaam arnm, szleri bilgeceydi, aln sekin ve yce dnceler barndryordu. Ama bu kadar ok ey bilen babasnn bile mutlu bir yaam var myd, huzur iinde miydi babas, o da yalnzca arayan biri, susuzluktan kavrulan biri deil miydi? Onun da, bu susam kiinin de dnp dolap susuzluunu gidermesi gerekmiyor muydu kutsal pnarlardan, kurbanlardan, kutsal kitaplardan, Brahmanlarm syleilerinden? Neden babas, bu noksansz kii her gn temizlenip gnahlarndan kurtulmaya, temizlenip arnmaya alyordu, her gn yeniden bu yola bavuruyordu? Atman kendi iinde deil miydi onun, yreinde o gerek, o ilk pnar akmyor muydu? Onu bulmak gerekiyor, kendi Beninde bu asl pnar bulmak, onu bulup zmlemek gerekiyordu! Baka trls aramakt yalnz, dolambal yoldu, yolunu armakt.

    te byleydi Siddharthann dnceleri, buy-

    15

  • du onun susaml, buydu onun derdi.Sk sk bir andogya-Upaniad'dan u szleri

    tekrarlyordu kendi kendine: Dorusu, Brahmann ad Satyamdr - dorusu, kim bunu bilirse, her gn cennet ona aar kapsn. Cennet okluk yakn grnyordu Siddharthaya, ama ona asla tamamen erimi, son susuzluunu asla gidermi deildi. Ve bilip tand, kendisine hocalk yapan btn bilgelerden ve bilgelerin bilgelerinden hibiri yoktu ki tamamen erimi olsundu ona, o cennete; hibiri yoktu ki tastamam gidermi olsundu ezeli susuzluunu.

    Dostuna, Govinda, dedi Siddhartha, Govin- da, sevgili dostum, gel benimle banyan aacnn oraya gidip murakabeye dalalm.

    Banyan aacnn altna gidip oturdular, bir keye Siddhartha oturdu, onun yirmi adm kadar tesinde Govinda. Govinda Om ekmeye hazr otururken, Siddhartha aadaki dizeleri mrldanarak tekrarlad:

    Om yaydr, ruh da ok,Okun hedefi Brahman,Nian almal hedefe durmadan.

    Meditasyonun normal sresi sona erince, Govinda dorulup kalkt. Akam olmu, akamlar yaplan kutsal ykanma vakti gelmiti. smiyle seslendi Siddharthaya. Siddhartha cevap vermedi. Murakabeye dalm oturuyordu Siddhartha. ylece oturup duruyordu, gzleri hayli uzaktaki bir hedefe taklp kalm, dilinin ucu dilerinin arasndan biraz dar kmt, nefes almyordu deta. ylece oturup duruyordu meditasyona dalm, hep Omu dnerek, ruhunu ok yapp Brahmana yollamt.

    16

  • Bir gn kentlerinden geip giden Samanalar grd Siddhartha, yollara dm ileciler, kara kuru adam, ne yal, ne gen, omuzlar toz toprak ve kan revan iinde, neredeyse plak, gnete yanp kavrulmu, evreleri yalnzlkla sarlm, dnyaya yabanc ve dman, insanlarn diyarnda gurbete dm, sska akallar. Durgun tutkulardan, kendini helak edercesine Tanr hizmetine adamalardan ve nefsini acmaszca yenme abalarndan burcu burcu bir koku pelerhsra scak scak esip geliyordu.

    Akam meditasyondan sonra Siddhartha yle dedi Govindaya: Yarn sabah erkenden, dostum, Siddhartha Samanalara katlmak zere yola kacak. O da bir Samana olacak.

    Bu szleri iiten ve dostunun durgun yznde gerilmi bir yaydan kan ok gibi yolundan dndrlmez karar okuyan Govindanm benzi sarard. Hemen, daha ilk bakta anlamt Govinda: Artk balyordu, artk kendi yolunda yryecekti Siddhartha, artk yazgs tomurcua duracakt ve onunkisiyle benim yazgm da. Ve Govindanm kuru bir muz kabuu gibi sararmt benzi.

    Ah, Siddhartha, diye ykseltti sesini, baban izin verecek mi bakalm?

    Siddhartha, uykudan uyanan biri gibi dostuna bakt. Ok gibi hzla okudu Govindanm ruhunu, ruhundaki korkuyu okudu, ruhundaki teslimiyeti okudu.

    Dostum Govinda, dedi alak sesle. Fazla sz gereksiz. Yarn gn aarr aarmaz Samanalar gibi yaamaya balayacam. O kadar.

    Siddhartha, babasnn bir hasrn zerinde oturmakta olduu odaya girdi, babasnn arkasna gelip durdu; derken Brahman babas arkasnda birinin durduunu sezdi: Sen misin Siddhartha? dedi.

    Siddhartha 17/2

  • Syle peki, ne sylemeye geldinse!Siddhartha da yle konutu: zninle, baba,

    yarn evinden ayrlmak ve gezgin ilecilerin arasna karmak geer iimden, bunu sylemek iin geldim sana. Bir Samana olmaktr gnlmn arzusu. Babam, bu isteime kar kmaz umarm.

    Brahman baba sustu; susmas o kadar uzun srd ki, kk pencerenin nnden yldzlar geti ve yldzlarn konumlar deiti srekli! Derken odadaki sessizlik son buldu. Konumadan ve kmldamadan, kollarn kavuturmu ayakta dikiliyordu oul, konumadan ve kmldamadan hasrn zerinde oturuyordu baba ve yldzlar gkyznden geip gidiyordu. Birden konumaya balad baba: Azndan sert ve kzgn szler kmas bir Brahmana yakmaz. Ne var ki, fkeyle kabarr yreim. Bu ricay ikinci kez duymak istemem senden.

    Yavaa dorulup kalkt Brahman baba; Siddhartha, kollarn kavuturmu, orackta durmayadevam etti.

    Niin bekliyorsun? diye sordu babas.Niin olduunu biliyorsun, dedi Siddhartha. Hrsla odadan kp gitti babas, hrsla yatana

    yneldi ve uzanp yatt.Bir saat geti, uyku girmedi gzne, dorulup

    kalkt, bir aa bir yukar gezindi, derken evden kt. Odann kk penceresinden ieri bakt. Sidd- harthay, kollarn kavuturmu, olduu yerde dururken grd. Ak renk stl soluk soluk ldyordu. Yreinde tedirginlik, Brahman baba dnp yatana geldi.

    Yine bir saat geti, uyku girmedi gzlerine, bunun zerine yeniden dorulup kalkt, bir aa bir yukar gezindi, derken evin nne kt; ay domutu. Odaya varp kk pencereden ieri bakt, Sidd-

    18

  • hartha, kollarn kavuturmu, olduu yerde duruyor, plak baldrlarnda ay yansyordu. Yreinde endie, Brahman baba dnp yatana geldi.

    Bir saat geti, yine kalkp geldi, iki saat sonra yine kalkp geldi, kk pencereden bakt ieri, Sidd- harthann ayakta ylece durduunu grd ay nda, yldzlarn nda, karanlkta. Ve birer saat aralarla kp geldi srekli; suskun, odadan ieri bakt, yerinden kmldamadan ierde durduunu grd Siddharthanm, yreine fke, yreine huzursuzluk doldu, yreine duraksama, yreine ac doldu.

    Ve gecenin gn aarmadan nceki son saatiydi ki, kp yeniden geldi ve odaya girdi, Siddharthay ayakta dururken buldu; olu bym grnd gzne, sanki yabanclam grnd.

    Siddhartha, dedi, niin bekliyorsun?Niin olduunu biliyorsun.Hep byle durup bekleyecek misin, sabah olana

    kadar, le olana kadar, akam olana kadar?Hep byle durup bekleyeceim. Yorulacaksn, Siddhartha.Yorulacam.Uyuyakalacaksn, Siddhartha. Uyumayacam.leceksin, Siddhartha.leceim.Ve babann szn dinlemektense lmeyi ye

    leyeceksin?Siddhartha, her zaman babasnn szn dinle

    di.Yani niyetinden vazgeecek misin? Siddhartha, babasnn ona sylediini yapa

    caktr.Gnn ilk odadan ieri vurdu. Brahman

    19

  • baba, Siddharthanm dizlerinin hafife titrediini grd, ama bir titreme fark etmedi yznde, Siddharthanm gzleri uzaklara bakyordu: Derken anlad baba, Siddharthann imdiden onun yannda, kendi yerinde yurdunda bulunmadn, onu imdiden terk edip gittiini.

    Brahman baba, usulca Siddharthanm omzuna dokundu.

    Ormana gideceksin ve bir Samana olacaksn, diye balad konumaya. Baktn ki ormanda mutlulua kavutun, dn gel ve ret bana mutluluk neymi. D krklna m uradn, yine dn gel, yine seninle birlikte tanrlara sungular sunalm. Git imdi, anneni p, nereye gittiini syle ona. Ben de artk rmaa yollanaym, kutsal suyla armaym, ilk ibadetimi yerine getireyim.

    Bunun zerine, elini olunun omzundan ekip odadan kt Brahman baba. Yrmeye davranan Siddhartha yalpalad, yan tarafna yklacak gibi oldu. Kendini zorlayp toparland, babasnn nnde eildi, sonra annesine gidip babasnn sylediini yapt.

    Gn aarmaya balar balamaz uyumu bacaklaryla usul usul yryerek hl sessiz olan kentten kyordu ki, en son kulbenin yanna melmi bir karalt dorulup kalkt ve yollara dm Siddhart- haya katld - Govinda.

    Geldin, dedi Siddhartha ve glmsedi.Geldim, dedi Govinda.

    20

  • *Samanalann Yannda

    Ayn gnn akam yetitiler ilecilere, bir deri bir kemik Samanalara, onlara katlmak istediklerini sylediler, itaatte kusur etmeyeceklerini akladlar. Samanalar da geri evirmedi onlar.

    Siddhartha, giysisini yolda rastlad yoksul bir Brahmana verdi. Kendisi edep yerini rten bir bez paras ve haki renkte dikisiz bir stlkle kald. Gnde yalnz bir n yemek yiyor, pimi eyleri hi azna koymuyordu. On be gn oru tuttu bir defasnda, bir defasnda da yirmi sekiz gn. Kalalarndaki et eriyip gitti. Bym gzleri scak dlerle yand, tututu, kuruyup incelmi parmaklarnda trnaklar iyice uzad ve enesini al gibi, bakmsz bir sakal kaplad. Baklar buz gibi soudu kadnlarla karlatka; k giyimli insanlarla dolu bir kentten geerken az kmsemeyle bzld. Tacirlerin ticaretle uratn, prenslerin avlanmaya gittiini, yasllarn alayp szlayarak llerinin yasn tuttuunu, fahielerin gelip geenlere kendilerini peke ektiini, hekimlerin hasta tedavisiyle uratn, rahiplerin ekin ekilecek gn saptadn, sevgililerin sevitiini, annelerin ocuklarn em

    21

  • zirdiini grd, ama btn bunlar gzlerinin bakna demeyecek eylerdi, hepsi yalan sylyordu, hepsi pis pis kokuyor, yalan dolan kokuyor hepsi, hepsi soyluluk, mutluluk ve gzellik balayan eylermi gibi sahte bir izlenim uyandrmaya alyordu, ama her ey gerekte ryp kokumayd yalnzca. Dnyann ac bir tad vard. Eziyetti yaamak.

    Bir hedef bulunuyordu Siddharthann nnde, tek bir hedef: Arnm olmak, susamalardan arnm, istemelerden arnm, dlerden, sevinlerden, aclardan arnm. lerek kendinden kurtulmak, ben olmaktan kmak, boalm bir yrekle dinginlie kavumak, benliksiz dnmelerle mucizelere kaplar amak, ite buydu onun hedefi. Ben tmyle saf d braklp ldrld m, gnldeki tm tutku ve drtlerin sesleri ksld m, ite o zaman gzlerini aacakt en son ey, varlktaki artk Ben olmayan z, o byk giz.

    Siddhartha gnein dikey nlarnn altnda suskun duruyordu acdan yanp tutuarak, susuzluktan yanp tutuarak ve ne ac ne susuzluk hissedinceye kadar durdu ylece. Yamur mevsiminde yamurlar altnda durdu suskun, salarndan yen omuzlarna, yen kalalarna ve bacaklarna sular damlad, omuzlar ve bacaklar artk me- yinceye kadar, artk duyarszlancaya, artk sesleri kmaz oluncaya kadar dikildi ylece Siddhartha. Dikenli allarn ortasnda suskun, melip oturdu, ateler iinde yanan cildinden kanlar akt damla damla, banlardan irin akt ve Siddhartha ta kesilmi gibi kald yerinde, yerinden hi kmldamad artk kan akmaymcaya, artk cildi ateler iinde yanmaymcaya kadar.

    Siddhartha dimdik oturdu ve nefesini tutumlu kullanmay rendi, az nefesle yetinmeyi, nefesini

    22

  • tutmay rendi. Nefesle ie balayarak kalp atlarn yavalatmay rendi, atlarn saysn giderek azaltmay, ilkin birka ata drmeyi, sonunda neredeyse sfra indirmeyi rendi.

    Samanalarn en yalsndan ders gren Sidd- hartha nefsini ldrme egzersizleri, meditasyon egzersizleri yapyordu yeni Samana kurallarna uyarak. Bambu ormannn stnde bir balkl kuunun utuunu gren Siddhartha kuu kendi ruhuna aktarp dalanl, ormanlarn stnden uup gidiyor, balkl kuu oluyor, balk yiyor, balkl kularnn aln duyuyor, onlar gibi sesler kararak konuuyor, onlarn lmyle lyordu. lm bir akaln leinin kumsalda uzanm yattn gren Siddhart- hann ruhu l akaln vcudundan ieri szlyor, l akal oluyor, kumsalda uzanm yatyor, iiyor, pis kokular sayor, ryor derken, srtlanlar tarafndan didik didik ediliyor, atmacalar tarafndan yzlyor derisi, bir iskelete dnyor, un ufak oluyor giderek, krlara bayrlara savruluyordu. Ve Siddharthanm ruhu dnp geliyordu geriye, lm yaam, ryp kokmu, toz olup savrulmu, yaam evrimindeki o buruk esriklii tatm oluyordu. Ve yeni bir susamlk iinde bir avc gibi bekliyor, evrimden kurtulmasn salayacak, nedenleri sona erdirip ilesiz bir sonsuzluu balatacak boluu gzlyordu. Duyularn ldryor, belleini ldryor, binlerce yabanc klkta Beninden syrlp kyor dar, hayvan oluyor, le oluyor, ta oluyor, tahta oluyor, su oluyor ve her defasnda yeniden uyanarak kendi kendisine kavuuyor, gkyznde ister gne parlasn, ister ay, yine Ben olup evrim iinde salnmm srdryor, susuyor, susuzluunu dindiriyor, yenidpn susuyordu.

    Siddhartha pek ok ey rendi Samanalarn

    23

  • yannda, kendisini Benden uzaklatran pek ok yolu yrmesini rendi. Aclara katlanarak, gnll strap, alk, susuzluk ve yorgunluk ekip bunlar yenerek nefsini ldrme yolunda yrd. Meditas- yonla, tm imge ve dnceleri kafasndan uzaklatrarak benliini ldrme yolunda yrd. Bu yollarda ve daha bakalarnda yrmesini rendi, kendi Benini terk etti binlerce kez, saatler ve gnlerce Bensizlikte yaad. Ama yollar kendisini ne kadar Benden uzaklara alp gtrse de,, bir yerde durup ileri gemiyor, onu yine alp Bene getiriyordu. sterse Siddhartha binlerce kez Benden kap gitsin, hilikte yaasn, hayvanda, tata kalsn bir sre, sonunda yine Bene dnn elinden kurtulamyor, vakti gelince yine kendini bulmaktan kaamyordu, gne nda ya da mehtapta, glgede ya da yamurda yeniden Ben oluyor, Siddhartha oluyor ve zorunlu evrimin skntsn duyuyordu yine.

    Yan banda Govinda vard, glgesi Govinda; o da ayn yollar izliyor, ayn zahmetlere katlanyordu. Tapnma ve egzersizlerin zorunlu kldndan baka bir konuma seyrek geiyordu aralarnda. Zaman zaman birlikte kyleri dolayor, kendileri ve retmenleri iin yiyecek dileniyorlard.

    Yme dilenmeye gittikleri bir gn, Ne diyorsun, Govinda? diye balad Siddhartha konumaya. Ne diyorsun? lerledik mi sence? Hedeflerimize ulatkmi?

    Govinda yle cevap verdi: rendik ve renmeye devam ediyoruz. Sen byk bir Samana olacaksn, Siddhartha. Bir gn gelecek, ermi biri olacaksn, ey Siddhartha.

    Siddhartha da yle konutu: Ama bana yle gelmiyor, dostum. Bugne kadar Samanalarn yannda rendiklerimi, dostum Govinda, baka bir

    24

  • yerde daha tez ve kolay renebilirdim. Diyelim fa- hielerin yaad bir semtte hangi meyhaneye gir- sem, arabaclardan ve zar atp kumar oynayanlardan renebilirdim hepsini.

    Govinda yle cevap verdi: Dostum Siddhartha aka ediyor benimle. yle bir yerde, o sefil insanlar arasnda nasl renebilirdin meditasyonu, nefesini tutmay, nasl renebilirdin ala ve acya kar duyarsz kalmay?

    Ve Siddhartha kendi kendisiyle konuur gibi alak sesle syle dedi: Nedir bu murakabe? Neymi bedenden kp gitme? Neymi oru? Neymi nefesin tutulmas? Benden katr bu, benliin eza ve cefasndan ksa sre iin yakay kurtarmaktr, acya ve yaamn anlamszlna kar ksa sreli bir duyarszlktr. Han kesinde birka tas pirin arab ya da mayalanm hindistancevizi st ien bir srtma da ksa sre iin ayn duyarszl yaar. Kendi benliini duyumsamaktan kar byle zamanlarda, yaamn aclarn hissetmez olur, ksa sreli bir duyarszla kavuur. arap tasnn zerinde szp kal r, uzun almalar sonucu bedenlerinden kp giderek Bensizlikte kalan Siddhartha ile Go- vindann ele geirdii eyin aynsn ele geirir. te sana gerek, dostum Govinda!

    Govinda yant verdi: Byle diyorsun ama, dostum, biliyorsun ki, Siddhartha bir srtma, bir Samana da ayyan biri deildir. ki ien biri duyarlln kaybeder kaybetmeye, ksa sre kap kurtulur aclardan, dinlenir, ama sonunda bu kuruntudan dnp gelir geriye, her eyi brakt gibi bulur, ne bilgelii artm, ne yeni bilgiler edinmi, ne eskiden birka basamak daha yukar kmtr.

    Siddhartha glmsedi: Bileme3receim. Ayyal hi denemedim. Ama ben altrma ve meditas-

    25

  • yonlarla Siddharthann ancak ksa sre kendini du- yarszlatrabildiini, ana karnndaki bir ocuk kadar bilgelik ve esenlikten uzak olduunu biliyorum, dostum Govinda, biliyorum bunu!

    Yine bir baka sefer Govindayla ormandan kp kye inerek kardeleri Samanalar ve retmenleri iin biraz yiyecek dilenmeye gittiklerinde, Sidd- hartha yle konutu: Ne diyorsun, dostum Govinda, acaba doru yolda myz? Acaba bilim denen eye, esenlik denen eye yaklayor muyuz?^ Bir ksr dng iinde dolanp duruyor muyuz yoksa - oysa biz evrim denen eyden kap kurtulmay dnmyor muyduk?

    Govinda buna yle karlk verdi: Pek ok ey rendik, Siddhartha, reneceimiz daha pek ok ey var. Ksr dng iinde dolanp durmuyoruz, yukar doru ilerliyoruz srekli, ember dediin bir spiraldir, birok basaman da ktk bu spiralin.

    Siddhartha sordu bunun zerine: Bizim en yal Samanamz, bizim saygdeer retmenimiz ka yandadr sence?

    Govinda, Altmnda vardr belki, diye cevap verdi.

    Siddhartha: Altm yama geldi, yleyken Nir- vanaya ulaamad. Yetmiine, seksenine gelecek, sen de, ben de, biz de onun kadar yalanacaz, egzersiz yapacak, oru tutacak ve murakabeye dalacaz. Ama Nirvanaya ulaamayacaz asla, o da ulaamayacak, biz de. Ah, dostum Govinda, yle sanyorum ki, ne kadar Samana varsa hibiri, ama hibiri Nirvanaya ulamayacak. Ele geireceimiz tek ey kimi avuntular, kimi duyarszlklar olacak, birtakm beceriler elde edeceiz ve bunlarla aldatacaz kendimizi. Ama asl nemli olan eyi, o yollar yolunu bulamayacaz.

    26

  • Byle rktc szler sylemesen daha iyi olmaz m, Siddhartha, dedi Govinda. Aramzdaki bunca lim kiiden, bunca Brahmandan, kat ve saygdeer bunca Samanadan, arayp duran, canla bala alan bunca kutsal kiiden hi kimse kp da yollar yolunu nasl bulamaz, bilmem?

    Ama Siddhartha alay olduu kadar hzn de ieren, biraz mahzun, biraz alayc bir sesle yle konutu usulcack: ok gemeden, Govinda, Sama- nalarn yolunu, seninle bunca zamandr yrd bu yolu terk edecek dostun. Susuzluk ekiyorum, ah Govinda ve Samanalarm bu uzun yolunda susuzluum uncack azalmad. Bilme denen eye susadm durdum hep, iim sorularla dolup tat srekli. Yllar yl Brahmanlara bavurup sorularma yant aradm, Vedalarda yant aradm yllar yl. Belki sorularm, dostum Govinda, Kalao kuuna ya da empanzeye sorsam, bundan daha kt, daha aptalca ve daha yararsz bir ey yapm olmazdm. Hibir ey renilemeyeceini renmek iin hayli zaman harcadm ve harcyorum hl, dostum Govinda; imdiye kadar rendiim tek ey, hibir ey renemeyeceim oldu. nanyorum ki, bizim renme dediimiz ey gerekte yok. Tek bir bilgi var, dostum, bu da drt bir yandadr, bu da Atmandr, benim iimde, senin iindedir bu da, her varln iindedir. Ve artk una inanyorum ki, bu bilginin bilme isteinden, renme isteinden daha azl bir dman olamaz.

    Govinda yolda durdu birden, ellerini kaldrarak yle dedi: Byle konuarak dostunu endielendir- mesen daha iyi olmaz m, Siddhartha! Ne yalan syleyeyim, bu szlerin korkutuyor beni. Hem dnsene: Senin dediin gibiyse durum, renme denen ey gerekte yoksa, nerede kalr o zaman dualarn

    27

  • kutsall, nerede kalr Brahmanlarn saygnl, Sa- manalarn kutsall? Yeryzndeki kutsal, deerli ve saygn eylerin nice olur hali, ey Siddhartha!

    Ardndan Govinda iki dizelik bir iir mrldand kendi kendine, Upaniadlardan bir iir:

    Her kim dnr derin derin,Atmanm gmlr derinliklerine,Szlerle anlatlamayacak kadar byr Yreindeki mutluluk.

    Siddhartha susuyordu. Govindann kendisine syledii szleri dnyordu, sonuna dek, enine boyuna dnd her sz.

    Evet, diye dnd, ban emi durarak, bize kutsal grnen eylerden ne kalrd o zaman geriye? Ne kalrd? Ne korurdu deerini? Byle dnd ve ban sallad hayr anlamnda.

    ki delikanl yla yakn bir sre Samanalarm arasnda yaayp onlarn egzersizlerini paylatktan sonra gnn birinde, dz sapa pek ok yolu geride brakarak bir haber ulat onlara, bir rivayet, bir sylence: Biri km szde, Gotamaym ad, ulu biri, Buddhaynn, kendi varlnda dnya acsn yenmi ve yeniden doularn arkn durdurmu. evresinde rencileri, vaazlar vererek lkeyi bir batan bir baa dolap duruyormu, parasz, pulsuz, yurtsuz yuvasz, kadnsz, srtnda ilecilerin sar stl; ama nurlu bir yz varm, mutlu bir kiiymi, Brahmanlarla prensler boyun emi nnde, onun rencisi olmular.

    Bu sylence, bu rivayet, bu masal sada solda yanklanmaya balam, kokusu etrafa yaylmt; kentlerde bunun szn ediyordu Brahmanlar, ormanda Samanalar bundan konuuyor, Gotama ismi,

    28

  • Buddha ismi ikide bir Siddhartha ile Govindanm kulana geliyordu iyi ya da kt, vc ya da yeri- ci szlerin eliinde.

    Hani bir lkede veba kol gezer de bir sylentidir yaylr ortala, falan ya da filan yerde bir adamn yaad, bir bilgenin, sz ve nefesiyle hastala yakalanm herkesi iyi edebilen keramet sahibi birinin olduu sylenir ve nasl ki bu sylenti lkeyi batan baa dolar da herkes bundan sz eder, pek ok kii inanr sylentice, pek ok kii kuku duyar doruluundan, ama pek ok kii de o bilge, o kurtarc kiiyi gidip grmek zere vakit geirmeden yola der, tpk bunun gibi o sylenti, Sakya soyundan gelen Gotama-Buddha, Sakya soyundan gelen bilge kii sylentisi lkeyi batan baa dolamt. nananlarn sylediine gre en yce bilgiyi edinmiti o, daha nce yaad hayatlar anmsyordu, Nirva- naya ulamt ve yaam evriminden bir daha oraya dnmemek zere kurtarmt kendini, artk varlklarn o kasvetli rmana dalmayacakt. Olaanst ve inanlmayacak pek ok ey anlatlmaktayd hakknda; kerametler gstermi, eytan dize getirmi, tanrlarla konumutu. Ne var ki, ona dman kiilerin ve inanmayanlarn dediklerine baklrsa, bu Gotama kendini beenmi bir dzenbazd, gnn gn etmeye bakyor, tanrlara sunulan sungular kmsyordu, bilginlii falan da yoktu ve ne meditasyon ne de riyazet tanyordu.

    Buddha sylencesi ho geliyordu kulaa, bu eit haberlerden bir by kokusu yaylyordu. Hastayd dnya nk ve yaama katlanmak zordu - ama bakn ite, bir pnar fkrmaya balamt bir yerden, bir habercinin mjdesi yanklanmaya balamt, avutucu, yumuak, deerli szverilerle doluydu. Buddha sylentisinin duyulduu her yerde, Hin

    29

  • distan daki beldelerin hepsinde delikanllar kulaklarn dikti, zlem uyand ilerinde, umut uyand, kentler ve kylerdeki Brahmanoullar -yeter ki ondan, o ulu kiiden, Sakyamuniden bir haber getirsin- her yabancya kucak atlar.

    Orman iindeki Samanalara da, Siddhartha ile Govinda ya kadar da ulamt sylence, yava yava, damla damla; her damla umut, her damla kuku yklyd. Ama Samanalar hi szn etmiyorlard bunun, nk Samanalarn ba sylenceye dman gzyle bakyordu. Kendini Buddha diye tantan kiinin daha nce ilecilerden biri olup ormanda yaadn, ama sonradan dnyann haz- larna ynelip zevk ve safa iinde rahat bir mr srmeye baladn iitmiti, bu Gotama hakknda dorusu hi de iyi dnmyordu.

    Gnn birinde dostuna dnerek: Ey Siddhartha, dedi Govinda. Bugn kydeydim, bir Brahman evine buyur etti beni, evinde Magadhadan gelmi bir Brahmanolu vard, Buddhay kendi gzleriyle grp vaaz verdiini iitmi. Ne yalan syleyeyim, bunu iitince gsme bir ar sapland, nefesim tkanr gibi oldu. Keke ben de, biz de, Siddhartha, lmeden bu kusursuz kiinin retisini dinlemek mutluluuna kavusaydk! Syle, dostum, biz de oraya gidip Buddhann retisini kendi azndan iitsek iyi olmaz m?

    Siddhartha da yle cevap verdi buna: Her zaman, dostum, her zaman yle dnmtm ki, Govinda Samanalarn yanndan ayrlmayacak; hep una inanmtm ki, altm yl da, yetmi yl da yaasa Govindann amac Samanalara yaraan hner ve marifetleri renmek, meditasyon egzersizlerini srdrmektir. Ama imdi anlyorum ki Govinday yeterince tanmamm, yeterince bilememiim. De

    30

  • mek, pek sevgili dostum, bundan byle yeni bir yola sapacak, kalkp Buddhanm retisini mjdeledii yere gideceksin.

    Govinda: Houna gidiyor alay etmek. yi ya, buyur alay et, Siddhartha! Ama sende de bu retiyi iitmek iin bir istek, bir heves uyanmad m? Sonra, bir keresinde bana, ok srmeyecek, Sama- nalarn yolundan ayrlacam diyen sen deil miydin?

    Siddhartha ld kendine zg glyle; sesine hem hznn glgesi hem de alayn glgesi dmt. yle yant verdi: ok iyi, Govinda, ok iyi konutun, yanl da anmsamadn. Ancak, isterdim ki, benden duyduun br eyi de anmsayasn, yani benim retilere ve retmenlere kar gvenimi yitirdiimi, bunlardan bkp usandm, reticilerin azndan kan szlere fazla inan beslemediimi. Ama istediin olsun, dostum, gidip dinleyelim bu retiyi - hani bunun en sekin meyvesini oktan tattmza her ne kadar yrekten inanyorsam da, olsun.

    Govinda, steimi geri evirmeyiin sevindirdi beni. Ama syler misin, nasl olabilir byle bir ey? Daha Gotamann retisini iitmemiken, nasl bu reti en sekin meyvesini bize sunmu olabilir?

    Siddhartha: Biz yiyelim imdi bu meyveyi, sonra bakalm ne olacak, ey Govinda! Gotamann imdiden bize sunduu meyveye gelince, bu meyve onun bizi Samanalar terk etmeye armasdr. Go- tamann bize daha baka ve daha sekin meyveler sunup sunmayacan ise, ey dostum, hi telaa kaplmadan bekleyip grelim.

    Siddhartha ayn gn en yal Samanaya gidip kararn bildirdi, ayrlmak istediini syledi. Gen birine, bir renciye yarar nezaket ve alakgnl-

    31

  • lkle kararn aklad bu en yal Samanaya. Ne var ki, Samana iki delikanlnn kendisini terk edecek olmasna kzd, barp ard, aalayc kaba szler syledi.

    Govinda korktu birden, ne diyeceini ard. Ama Siddhartha azn Govindanm kulana yaklatrp yle fsldad: Sen seyret imdi, ben bu ihtiyara yannda bo yere vakit geirmeyip kendisinden bir eyler rendiimi gstereceim.

    Bunun zerine Samananm hemen nne gelip durdu, btn manevi gcn toparlayp yal adamn bakn kendi baklaryla yakalad, byledi onu, konuamaz duruma soktu, iradesini etkisiz klp kendi iradesi altna ald, syleyeceklerini hi sesini karmadan yerine getirmesini buyurdu. Yal adamn sesi kesildi, gzlerindeki ifade donuklat, iradesi felce urad, kollar sarkt iki yana, Siddhart- hann bysne teslim oldu. Siddharthanm dnceleri egemenlii altna ald Samanay, bu dncelerin kendisinden istedii eyleri aresiz yapmak zorunda kald yal adam, pek ok kez Siddhartha ile Govindanm nnde eildi, onlar kutsayan hareketler yapt, kekeleyerek her ikisine iyi yolculuklar diledi. Delikanllar da yal adamn nlerinde eilmelerine teekkrle eilerek karlk verdiler, hoa kal deyip selam vererek yanndan ayrldlar adamn.

    Yolda giderlerken Govinda: Ey Siddhartha, dedi, Samanalarn yannda benim sandmdan ok daha fazla ey renmisin. G bir itir nk, hayli g bir itir, yal bir Samanay bylemek. Dorusu, onlarn yannda kalsaydm, ok gemeden, suyun stnde yrmesini de renirdin.

    Ben suyun stnde yrmek istemiyorum ki, diye karlk verdi Siddhartha. Brakalm yal Sa- manalar byle kerametlerle oyalanp dursun.

    32

  • Gotama

    Savathi kentinde ocuklar bile ulu Buddha ismini duymutu ve hibir ev yoktu ki, Gotamann rencilerinin, bu suskun dilencilerin uzataca tas sadakayla doldurmasn. Kent yaknnda, Gota- mann en ok sevdii yer olan Jetavana koruluu bulunmaktayd; ulu Buddhann bu sadk hayran zengin tccar Anathapindika, koruluu Gotamaya ve rencilerine armaan etmiti.

    Gotamanm kald yeri arayp soran iki delikanlya anlatlanlarda ve verilen cevaplarda hep bu koruluun ad gemekteydi. Savathi kentine gelen iki delikanlya, kapsnn nnde durup bir sadaka istedikleri ilk evden yemek verdiler, onlar da alp yediler yemei ve Siddhartha yemei getiren kadna sordu:

    Ey, hayrsever kadn! Buddhay, bu ok saygdeer kiiyi nerede bulabileceimizi sylersen bizi ok sevindirirsin, nk bizler ormanda yaayan iki Samanayz ve buraya o kusursuz insan grmeye, onun retisini kendi azndan dinlemeye geldik.

    Kadn da yle cevap verdi: Dorusu, tam yerine geldiniz, Samanalar. Size syleyeyim Buddhay

    Siddhartha 33/3

  • nerede bulacanz: Jetavanada Anathapindikanm koruluunda kalr bu ulu kii. Siz de orada geceleyebilirsiniz ey haclar, nk drt bir taraftan akn akn gelip onun retisini kendi azndan dinlemek isteyenler iin yeterince yer vardr korulukta.

    ok sevinmiti Govinda ve ii sevinle dolup taarak Gzel, dedi yksek sesle. Hedefimize ulatk yleyse, yolculuumuz sona erdi! Peki, syler misin bize, ey haclarn anas, sen hi grdn m onu, Buddhay, kendi gzlerinle grdn m?

    Kadn; Pek ok kez grdm onu, bu ulu kiiyi, diye yantlad. Pek ok gn onu kentin sokaklarndan geip giderken grdm, hi konumadan, srtnda sar bir stlk; evlerin kaplarnn nnde hi konumadan durup sadaka tasn uzatyor, dolu tasla yine uzaklap gidiyordu.

    Sevincinden yerinde duramayan Govinda kadna daha pek ok ey sormak, ondan daha pek ok ey iitmek isterdi. Ne var ki, Siddhartha yola devam etmeleri konusunda uyard onu. Kadna teekkr edip yrdler, daha sonra yolu sormalar pek gerekmedi, nk Gotamaya bal ok sayda hac ve kei Jetavanaya gitmek zere yola kmt. Gece vakti korulua vardklarnda, gelenlerin ard arkas kesilmiyor, barp armalar, konumalar iitiliyor, gece iin barnacak yer isteyenlere yer gsteriliyordu. Ormandaki yaama alm Siddhartha ile Govinda sessiz sedasz hemen bir ke bulup sabaha kadar yatp dinlendiler.

    Gne doduunda ne byk bir kalabaln, Gotamaya inananlar ve onu merak edenlerin oluturduu bir sr kiinin korulukta gecelediini grnce ardlar. ahane koruluktaki yollarn hepsinde dolaan sar giysili keiler grlyordu, sada solda aalarn altna oturmu bazlar da mura

  • kabeye dalmt ya da ruhani konularda sohbet ediyorlard. Koruluktaki glgeli baheler bir kent gr- nmydeydi deta, ortalk ar kovan gibi insan kaynyordu. Keilerin byk ounluu le yemei iin, btn gn yenecek bu tek n iin bir eyler dilenmek zere ellerinde sadaka kaplaryla koruluktan kp gitmiti. Buddhanm kendisi, bu nurlu kii de sabahlar dilenmeye gidiyordu hep.

    Siddhartha grr grmez tanmt Buddhay, sanki Tanr iaret etmiti onu. San cppeli gsterisiz adam, elinde sadaka kab, sessiz sedasz koruluktan kp giderken grmt.

    Govindaya dnp alak sesle, Bak, bak! dedi. u adam gryor musun, ite Buddha o.

    Govinda bakt dikkatle, sar cppeli kei yzlerce baka keiten farksz grnyordu. Ama Govinda da tand ok gemeden: Bu, oydu. Ve Buddhanm peine takldlar, seyrettiler, incelediler onu.

    Buddha kendi yolunda yryordu alakgnll ve dncelere dalm; dingin yznde ne nee, ne keder okunuyordu, kendi iine doru hafiften glmser gibiydi. Dudaklarnda gizli sakl bir glmsemeyle, sessiz, dingin, deta salkl bir ocuu anmsatarak yryordu Buddha; cppesini srtnda tayor, admlarn btn keiler gibi kurallara tamamen uygun atyordu. Ama yznde ve yrynde, yere indirilmi durgun baknda, sessizce sarkan elinde, ayrca sessizce sarkan elinin her parmanda huzur okunuyor, kusursuzluk okunuyor, bir araya, bir yknmeye rastlanmyordu, hepsi de sararp solmayacak bir dinginlik iinde, sararp solmayacak bir k, el srlemeyecek bir huzur iindenefes alp veriyordu.

    te bu durumda Gotama sadaka toplamak iin kente doru ilerlemekteydi; her iki delikanl Sama

    35

  • na da onu yalnzca dinginliinin kusursuzluundan, hibir araya, hibir isteyie, hibir yknmeye, hibir abaya yer vermeyen, yalnz k ve huzur okunan varlndaki sknetten tanmt.

    Bugn yeni retinin ne olduunu onun kendi azndan dinleyeceiz, dedi Govinda.

    Siddhartha cevap vermedi. retiyi pek merak etmiyordu aslnda, yeni bir ey reneceine inanmyordu, nk Govinda gibi kendisi de Buddha retisinin ieriini ikinci ve nc azdan anlatlarla da olsa tekrar tekrar iitmiti. Gotamanm bana, omuzlarna, ayaklarna, sessizce sarkan eline bakyordu Siddhartha ve ona yle geliyordu ki, Gotamann parmaklarndaki boumlardan her biri retiydi, her biri konuuyor, nefes alyor, burcu burcu kokuyor, dorunun parltsn tayordu. Bu adam, bu Buddha sere parmann devinimlerine varncaya kadar sahiciydi. Bu adam kutsal biriydi. O zamana kadar Siddhartha asla bir insana bu kadar sayg, bu kadar sevgi duymamt.

    Siddhartha ile Govinda kente kadar izlediler Buddhay, sonra hi konumadan dndler, nk bu gn riyazetle geirmeyi dnyorlard. Bir sre sonra kentten kp geldiini grdler Buddha nn, evresini kuatm rencilerinin arasnda yemeini yediini -yedii eyle bir ku bile doymazd- yemein ardndan mango aalarnn glgesine ekildiini grdler.

    Akamleyin hava biraz serinleyip konaklama yerine canllk geldikten ve herkes bir araya toplandktan sonra Buddhann vaazn dinlediler. Sesini iittiler Buddhann ve sesi de kusursuzdu, kusursuz bir dinginlik iindeydi, huzurla dolup tayordu. Aclardan bahsediyordu. Gotama, aclarn kaynandan ve onlarn nasl yok edileceinden sz ediyordu.

    36

  • Sakin konumas durgun ve berrak bir su gibi akyordu. Istrapt yaam, strapla doluydu dnya, ama straptan kurtulmann yolu kefedilmiti: Buddhamn yolundan giden, esenlie kavumak- tayd.

    Yumuak ama kararl bir sesle konuuyordu ulu kii, drt temel kural anlatyor, izlenecek sekiz yoldan bahsediyordu, retinin allm yntemim sabrla izliyor, rnekler getiriyor, yinelemelere bavuruyordu; dinleyenlerin zerinde szlen sesi hafif ve aydnlkt, bir k gibi, yldzlarla denmibir gkyz gibi.

    Buddha -gece olmutu artk- konumasna son verir vermez, haclardan bazs ne kt, cemaate alnmay istediler ulu kiiden. Buddha nn retisine sndlar. Gotama da, retinin ne olduunu dinlediniz, dedi. reti mjdelendi size. Gelin yleyse buraya, kutsallk iinde yryn, tm aclara son verin! szleriyle onlar cemaati iine kabul etti.

    Derken Govinda da, bu ekingen delikanl da frlayp kt ne, Ben de ulu kii Gotamaya ve onun retisine snyorum, diyerek rencileri arasna kabul edilmesini diledi Buddha dan ve dilei kabul edildi.

    Buddha gece istirahatine ekilir ekilmez Sidd- harthaya dnerek cokuyla yle syledi Govinda: Siddhartha, sana sitemde bulunmak bana dmez. kimiz de ulu kiinin konumasn dinledik, ikimiz de retinin ne olduunu duyduk. .Govinda iitti retiyi ve ona snd. Ama sen, sevgili dostum, sen de esenlik yolunda yrmeyecek misin? Duraksayacak, bekleyecek misin hl?

    Govindann szlerini duyan Siddhartha bir uykudan uyanr gibi oldu. Uzun sre Govinda nn yzne bakt. Sonra yavaack, alay iermeyen bir

    37

  • sesle Govinda, dostum, dedi, atacan adm at- , izleyecein yolu semi bulunuyorsun artk,

    er zaman, ah Govinda, her zaman dostum oldun enim, her zaman bir adm geriden beni izledin. Sk

    sk yle dnmmdr: Govinda, bir defa da bensz bir adm atmayacak m tek bana, kendi ruhunun sesim dinleyerek? Gryorum ki bir erkek olmusun artk, kendi yolunu kendin seiyorsun

    t m " 80 " 3 kf dar ZerSn bu ylu' s i ili dos-' tum. Dilerim esenlie kavuursun!Sddharthanm sylediklerini henz tmyle

    anlamam Govinda, sesinde sabrsz bir tonla soru- SUn!J.!^krarladn Konusana sevgili dostum, cevap ver ltfen! Baka trl zaten olamaz ya, sen yine de syle bana, bilgin dostum/ben de senin gibi ulu Buddha ya snacam, de!

    qenSddhartuha eln Govind n Omzuna koydu: Tek m"1 ylr dUami 1?itmedin. sevgili Govindavolumn mm: r -lenm sonuna kadar zlersin b yolu. Dilerim esenlie kavuursun!... .Ancak bunun zerine dostunun kendisini terk

    1 *nladl Govinda ve alamaya balad. Siddhartha! diye haykrd szlanarak.

    Siddhartha, dosta konutu onunla: Unutma YeTn T altlk Buddhanln Samanalarndansn.'. . . . yuntan. annen ve babanla kopardn ban kkeninle ve maln mlknle kopardn ban, kendi radenden yuz evirdin dostlarndan yz evirdin Buddha retisi byle istiyor nk, o ulu Z

    dostum e 70"' f 6n k a "* 11 d8 byle Stedn' Yann> dostum Govinda, senden ayrlacam.iki dost uzun sre dolat korulukta, sonra uzun

    sure ylece yattlar, uyku tutmad ikisini de. Govinda donup dolap dostunu sktrd, neden onun da Gotama nn retisine snmaya yanamadn, bu

  • retide ne kusur bulduunu sylemesini istedi. Ne var ki, Siddhartha her defasnda kand konumaktan ve yle dedi: Memnun olmalsn, ey Govinda! Ulu kiinin retisine diyecek yok, nasl olur da bir kusur bulabilirim bu retide.

    Sabahleyin henz afakta Buddhanm izleyicilerinden, onun en yal keilerinden biri koruluu dolap retiye yeni snanlar yanma ard; sar giysilerini kuandracakt onlara, girdikleri tarikat konusunda ilk dersleri verecek, ilk devlerinin ne olduunu anlatacakt. Birden Govinda ileri frlayarak genlik dostunu bir kez daha kucaklad, ardndan yeni kei adaylarnn arasna katld.

    Siddhartha ise dncelere dalm, koruluk iinde yryordu.

    Birden karsna kt Gotama, bu ulu kii, saygyla selamlad onu. Siddhartha, Buddhanm o iyilik ve huzur taan bak karsnda cesaretini toplayp onunla konumak istediini syledi, izin istedi bu saygdeer kiiden. Ulu Gotama da sesini karmadan, buyur konu der gibi ban edi.

    Siddhartha yle balad sze: Dn, ey ulu kii, senin o esiz retini dinlemek mutluluuna kavutum. Bu retiyi senin azndan dinlemek iin dostumla uzaktan kalkp gelmitim. Dostum senin rencilerinin yannda kalacak artk, sana snd. Bense aray yolculuuna balayacam yeniden.

    Nasl istersen, diye cevaplad saygdeer Buddha nazike.

    Fazlasyla pervasz konutuumun farkndaym, diye srdrd konumasn Siddhartha. Ne var ki, dncelerimi kendisine itenlikle akla- makszm ulu Gotamadan ayrlmak istemem. Saygdeer Gotama syleyeceklerime biraz daha kulak verebilecek mi?

    Sesini karmadan, evet der gibi ban sallad Buddha.

    39

  • Sddhartha: retinde bir taraf var ki ey ulul !1'u^Glhkle hay ranhSim uyandrd, diye devam

    etti. retinde her ey mkemmel denecek kadar ak seik her ey kantlanm; dnyay hibir yerinde eksik bir halka iermeyen kusursuz bir zincir olarak gsteriyorsun, neden ve sonulardan rlm ezeli ve ebedi bir zincir. imdiye kadar bu asla

    ylesine ak seik grlm, bylesine yadsnmaz biimde ortaya konmu deil; senin retinin penceresinden bakp dnyay kusursuz bir ilikiler orgusu olarak hibir yerinde bir boluk iermeyen, kristal kadar berrak, rastlantlardan bamsz, tanrlardan bamsz olarak gren bir Brahmann, sevincinden ime smayacaktr. Dnya iyi mi, kt mu dnyada yaamak ile midir, sevin mi, bir yana brakalm, belki bu nemli deildir o kadar - ama dnyann birlik btnl, tm olup bitenler arasndaki iliki, byk ya da kk tm nesnelerin ayn akntyla, ayn nedenler yasasyla, ayn varolu ve yok olu yasasyla kuatld senin yce retinden, ey kusursuz insan, aka grlmekte. Ne var

    , gene senin retinde sz edilen tm nesneler arasndaki birlik ve tutarlln bir yerinde bir ko-pUk ^ yar kk bir bouk, bu boluktan birlik ve btnlk dnyasnn iine yabanc bir ey szyor yem bir ey, daha nce var olmayan, budur diye gs- terlemeyen ve kantlanamayan bir ey: Senin dnyay alt etmeye, esenlik salamaya ynelik retin bu. Bu kuuk boluk, bu ufak kopukluk ise tutarl- k iindeki ezel ve ebedi dnya yasasn kertiyor

    geersiz klyor. retine kar byle bir eletiri yneltmemi balarsn umarm.

    Sddharthay dinlemiti Gotama, sesini karmadan tepkisiz. Siddhartha szn bitirdikten sonra, o iyilik taan, nazik ve duru sesiyle bu kez kendi-40

  • si, bu kusursuz kii konumaya balad: retiyi dinledin Brahmanolu; zerinde bu kadar derinlemesine kafa yorduun iin ne mutlu sana! Bir boluk buldun retide, bir kusur buldun. lerde de yine zerinde dnrsn dilerim. Ama izin verirsen, ey renmeye merakl delikanl, seni grlerin karmaasna, szckler etrafnda srdrlen tartmalara kar uyarmak isterim. nemli olan grler deildir asla, bunlar gzel ya da irkin, zekice ya da budalaca olabilir, isteyen benimser, isteyen elinin tersiyle itebilir bunlar. Benden dinlediin retiye gelince, kendi gr ve dncemi iermiyor bu, renmeye merakl kiiler iin dnyay aklamak gibi bir ama gtt de yok. Bir bakadr onun amac; aclardan kurtulmaktr. Gotamann da rettii budur ite, baka ey deil.

    Umarm, ey ulu kii, bana kzmazsn, dedi delikanl Siddhartha. Seninle kavga etmek, szckler etrafnda tartmak istediim iin byle konumadm. Dorusu haklsn, grler nemli deil o kadar. Ama unu da sylemek isterim izninle: Bir an bile kuku duymadm senden. Senin Buda olduundan, hedefe ulatndan, o en yce hedefe, binler ve binlerce Brahmann, Brahmanolunun uruna yollara dkld hedefe ulatndan kuku duymadm. lmden kurtulmann aresini buldun. Kendi aramalarnn sonunda, kendi izlediin yolda, dnerek, meditasyonla, bilip kavrayarak, ilhamla saladn bunu. retiyle deil! Ve -ben byle dnyorum, ey ulu kii- kimse retiyle kurtulua kavuamaz! Kimseye, ey saygdeer kii, ilham saatinde senin neler yaadn szle olsun, retiyle olsun aktaramaz, anlatamazsn! Nurlanm kii Budd- hann retisi pek ok ey iermekte, pek ok kiiye drst yaamnn, ktlklerden kanmann yo

    41

  • lunu retmektedir. Ama bir ey var ki, bu ak seik, bu saygn retide yer almyor: Ulu kii Buddhanm, yz binlerce kii arasnda yalnzca onun yaantsndaki giz. te retiyi senden duyunca dndm ve farkna vardm ey bu. Bu yzdendir ki yolculuumu srdreceim - bir baka reti, daha iyi bir reti aramak iin deil hani, nk biliyorum ki byle bir reti yoktur, tm retilere ve retmenlere srt evirip hedefime tek bama ulamak ya da bu uurda lmek iin yapacam bu yolculuu. Ama sk sk bugn dneceim, ey ulu kii, gzlerimle bir ermii grdm bu saati dneceim.

    Buddhanm gzleri suskun yere bakyor, anlalmaz yz kusursuz bir skunet iinde l l parldyordu.

    Ulu kii yava yava konuarak, Dilerim dncelerinde yanlm olmazsn! dedi. Dilerim hedefine varrsn! Ama syler misin bana: Benim Sa- manalarm, retime gelip snan pek ok kardeimi grdn m? Peki inanyor musun, yabanc. Samana, inanyor musun ki, retiye srt evirip dnya yaamna, zevk ve hazlarm yaamna gerisin geri dnmek bunlar iin daha iyi olur?

    Byle bir dnce uzak benden, diye sesini ykseltti Siddhartha. Hepsi de retiye bal kalsn, hepsi de hedeflerine ulasn isterim! Bir bakasnn yaam konusunda yargda bulunmak bana dmez! Bir tek kendim, yalnzca kendim iin bir yargya varabilir, bir eyi seer ya da yadsyabilirim. Benden kurtulmaya alrz biz Samanalar, ey ulu kii. rencilerinden biri olsam, korkarm kendi Benim sadece grnrde, sadece yalancktan skn bulup esenlie kavuacak, 037sa gerekte yaamn srdrp byyecek giderek, nk o zaman

    42

  • retiyi, senin peine taklmam, sana duyacam sevgiyi, keiler topluluunu kendi Benim yapm olacam.

    Hafif bir glmseme, sarslmaz bir aydnlk ve dostluk ifadesiyle yabanc delikanlnn gzlerinin iine bakt Gotama, elini belli belirsiz oynatarak onu uurlad.

    Akll birisin, dedi saygdeer kii. Akllca konumasn biliyorsun, dostum. Pek fazla aklllktan da sakn!

    Byle syleyerek yryp gitti Buddha, bak ve hafif glmseyii Siddharthanm belleine kaznp bir daha kmad. imdiye kadar onun gibi bakan, glmseyen, oturan ve yryen kimse grmedim, diye geirdi iinden Siddhartha, dorusu ben de onun gibi bakp glmseyebileyim, oturup yryebileyim isterdim, ylesine zgr, ylesine saygdeer, ylesine gizli, ylesine akyrekli, ylesine ocuksu ve gizemli. Dorusu ancak kendi Ben inin zne girebilmi biri byle bakar ve yrr. Pekl, ben de kendi Benimin zne girmeye alacam.

    Bir insan grdm, diye geirdi iinden Siddhartha, bir tek insan grdm imdiye kadar nnde gzlerimi yere indirmeden duramadm. Bundan byle kimsenin nnde gzlerimi yere indirmeye niyetim yok, kimsenin. Bu insann retisi beni kendine ekemediine gre, baka hibir reti bunu yapamayacaktr.

    Buddha yamalad beni, diye geirdi iinden Siddhartha, beni yamalad, te yandan bata bulundu bana. Beni yamalayp dostumu elimden ald, daha nce bana inanm olan, imdiyse Gotamanm glgesi olan dostumu. te yandan Siddhartha y balad bana, kendimi balad.

    43

  • Uyan

    Buddhay, kusursuz kiiyi geride brakp, dostu Govinday geride brakp koruluktan ayrlan Sidd- hartha, o zamana kadarki kendi yaamn da korulukta braktn ve bu yaamn kendisinden koptuunu hissetti. ini tmyle dolduran bu duygunun zerinde dnd ar ar yryp giderken. Derin derin dnd bunu, deta derin bir su iinde kendini koyverip duygunun ta dibine, nedenlerin bulunduu yere kadar indi, nk dnmek -yle grnyordu ona- nedenleri bilip tanmak demekti, ancak bu yoldan duygular bilgilere dnr ve yitip gitmeyerek bir varlk kazanr, ilerindeki z yarak evrelerine yanstrd.

    Siddhartha bir yandan ar ar yryor, bir yandan dnyordu. Artk bir delikanl olmaktan km, yetikin bir erkek olmutu. Gmleini brakp giden bir ylan gibi kendisini terk edip gitmiti bir ey, btn genlik yllar boyunca ona elik et- mi, onun olmu bir ey yoktu artk: retmenlerinin olmas, retiler dinleme istei. Yoluna kan en son retmeni de, onu da, bu en yce ve en bilge retmeni de, bu en kutsal kiiyi de, Buddhay da

    44

  • terk etmi, ondan ayrlmak zorunda kalm, retisini benimseyememiti.

    Dne dne yryen Siddhartha, bir ara yavalad ve sordu kendi kendine: Peki ama, nedir senin retilerden ve retmenlerden renmek istediin ve sana retmenlik edenlerin bir trl sana retemedii? Ve u yant verdi soruya: Hikmetini ve iyzn renmek istediim ey, Bendi. Kurtulmak, alt etmek istediim ey Bendi. Ama alt edemedim, sadece yanlttm, sadece katm ondan, sadece saklanp gizlendim. Dorusu, dnyada benim bu Benim kadar, bu yayor olduum, bakalar gibi ve bakalarndan ayr biri olduum, Siddhartha olduum bilmecesi kadar kafam baka hibir ey kurcalamad. Ve dnyada kendim kadar, Siddhartha kadar az bildiim baka hibir ey yok!

    Bir yandan ar ar yryp bir yandan dnen Siddhartha, kafasndaki bu dncenin ama yakalamken durdu birden. Ve bu dnceden hemen bir baka dnce u verdi, yleydi bu yeni dnce: Kendi hakkmda hibir ey bilmeyiim, Siddharthanm bana bylesine yabanc, bylesine bilinmez kal bir nedenden, bir tek nedenden kaynaklanyor: Kendimden korkuyordum nk, kendimden kayordum! Atman aryor, Brahman aryordum; Benimi paralara ayrmak, kabuklarndan birer birer soyup almak, bilinmedik znde tm kabuklarn ekirdeini, Atman, yaam, Tanrsal, o en son nesneyi ele geirmek istiyordum. Ama bunu yaparken kendi kendimden oldum.

    Siddhartha, birden gzlerini ap evresine baknd, bir glmseme kaplad yzn ve uzun dlerden uyandna ilikin derinlemesine bir duygu ayak parmaklarnn ularna kadar bir sel gibi doldu iine. Ve hemen yine yrmej^e koyuldu, ne yapacan artk bilen biri gibi hzla yryordu.

    45

  • Oh der gibi derin bir nefes alarak yle dnd: Yo, Siddharthanm bundan byle elimden kayp gitmesine izin vermeyeceim! Bundan byle dnmeye ve yaamaya Atmanla ve dnya strabyla balamayacam. Bundan byle kendimi ldrp, kendimi paralara ayrp da ykntlarn ardnda bir giz aramaya kalkmayacam. Bundan byle ne Yogo- Veda, ne Atharva-Veda, ne ileciler, ne de herhangi bir reti olacak retmenim. Kendi kendime retmenlik yapacak, kendi kendimin rencisi olacak, kendimi tanmaya, Siddharthann gizini tanyp renmeye alacam.

    Dnyay ilk kez gryormu gibi evresine baknd Siddhartha. Gzeldi dnya, renkliydi, garip ve gizemliydi! Burada mavi, urada san, orada yeildi. Gkyz akyor, rmak akyor ve orman gzlerini dikmi bakyor ve da gzlerini dikmi bakyordu; hepsi gzel, hepsi gizemli ve byleyiciydi, btn bunlann ortasnda da o vard, Siddhartha, uykulardan uyanm, kendine giden yolda Siddhartha. Btn bunlar, btn bu sarlar, maviler, akarsular ve ormanlar ilk defadr ki gzlerinden geerek Siddharthanm benliinden ieri szyordu, artk Ma- yann bys deildi bunlar, Mayanm yaratt bir serap deildi, grngler dnyasndaki anlamsz, naslsa var olmu bir eitlilik, birlik ve btnlk peindeki derin dnceli Brahmanlarm kmsedii bir eitlilik deildi. Mavi maviydi, rmak rmakt; her ne kadar Siddharthadaki mavinin ve rman iinde o biricik ve Tanrsal varlk yaamn srdryorsa da, Tanrsal varln hikmeti burada sar, orada mavi, burada gkyz, orada orman, bir baka yerde Siddhartha olmakt. Ama ve tz nesnelerin arkasnda bir yerde deil, onlarn iindeydi, her eydeydi ksaca.

    46

  • Hzl hzl yryen Siddhartha, Ne sar, ne krmm, diye geirdi iinden. Anlamn karmak istedii bir yazy okuyan biri, iaretleri ve harfleri kmsemez; yanlsama, rastlant ve deersiz bir kabuk diye bakmayp okur, inceler ve sever onlar, her harf karsnda byle davranr. Oysa dnya kitabn ve kendi varlmn kitabn okumak isteyen ben ne yaptm, nceden varsaydm bir anlam urunda iaretleri ve harfleri hor grdm, grngler dnyasna yanlsama dedim, kendi gzm ve kendi dilimi naslsa var olmu deersiz nesneler saydm. Olamaz byle ey, geride kald bu, artk uyandm, gerekten uyandm ve ancak bugn atm dnyaya gzlerimi.

    Siddhartha aklndan bunlar geirirken durdu yeniden, birden durdu, yolun zerinde uzanm yatan bir ylanla karlam gibiydi tpk.

    nk anszn bir eyi daha anlamt: Onun, gerekten uykudan uyanan ya da dnyaya gzlerini yeni aan Siddharthanm yaamna yeniden ve en bandan balamas gerekiyordu. Ayn sabah, artk uyann eiinde, artk kendi kendine gtren yolun zerinde olduu, Jetavana koruluundan, o ulu kiinin kald koruluktan ayrld o sabah, ilecilikle geen onca yldan sonra yurduna ve babasna dnmekti niyeti, bu da ona yadrganacak hibir taraf olmayan doal bir ey grnmt. Ama imdi, yolunun zerinde bir ylanla karlam gibi durduu an, o uyanmlm iinde bir dnce daha geldi akima: Eski Siddhartha deilim ki artk, ileci deilim artk, rahip deilim, Brahman deilim artk. Evde, babamn yannda ne iim var? renmeleri srdrecek miyim? Tanrlara sungular m sunacak, meditasyonlara m dalacam? Btn bunlar gerilerde kald nk, izlediim yolda btn bunlar yok artk.

    47

  • Kmldamadan yolun zerinde duruyordu Sidd- hartha; bir an, yle nefes alp verecek kadar ksa bir sre bir me duydu kalbinde, ne kadar yalnz olduunu grnce kk bir hayvan gibi, bir ku ya da bir tavan gibi iinin rperdiini hissetti. Yllar yl yersiz yurtsuz yaam, ama farknda olmamt. imdi ise hissediyordu bunu. Evden en uzak yerlerdeki meditasyonlarda bile kendisine babasnn olu gzyle, bir Brahman, yksek snftan biri, ruhani bir kii gzyle bakmt. Oysa Siddharthadan baka bir ey deildi artk, uykudan uyanm bir kiiydi, o kadar. Derin derin nefes ald, bir an r gibi oldu, bir rperti duydu vcudunda. Hi kimse onun kadar yalnz deildi. Hibir soylu yoktu ki soylular arasnda, hibir zanaatkar yoktu ki zanaatkarlar arasnda yaamasn ve onlarn yannda snacak yer bulmasn kendine, onlarn yaamn paylamasn, onlarn dilini konumasn. Hibir Brahman yoktu ki, yeri Brahmanlarn evresi olup onlarla birlikte srdrmesin yaamn; hibir ileci yoktu ki, Sama- nalarm topluluu iinde barnmasn. Ormandaki en yitik mnzevi bile tek bana ve yalnz deildi, onun bile bir evresi vard, o bile belli bir snfa mensuptu ve bu snf yurdu, vatanyd onun. Govinda keilikte karar klmt ve binlerce kei kardei olmutu; hepsi de Govindann giysisini giyiyor, onun dilini konuuyordu. Oysa kendisinin, Siddharthanm ne- resiydi yeri? Kimlerin yaamn paylaacakt Sidd- hartha? Kimlerin dilini konuacakt?

    evresindeki dnyann eriyip kendisinden uzaklat, gkyznde bir yldz gibi tek bana kald andan, bir me ve umutsuzluun zerine ulland bu andan syrlp kt Siddhartha, ncekinden daha ok Bendi, daha bir skca toparlanmt. Bu, en son rpertisiydi uyann, Siddhartha

    48

  • hissediyordu bunu, en son kaslmasyd doumun. Ve hemen yine yola koyuldu, hzl hzl ve sabrszlkla yrmeye balad, eve gitmeyecekti artk, babasna gitmeyecek, geri dnmeyecekti.

    Siddhartha 49/4

  • kinci Blm

  • Japonyadaki yeenim Wilhelm Gunderte

  • Kamala

    Siddhartha yolda giderken her admda yeni bir ey rendi, dnya deimiti nk ve kalbi bylenmi gibiydi. Gnein ormanlk dalar zerinden doduunu ve uzaklardaki palmiyeli kylarda battn grd. Gece gkyznde bir dzen iinde yldzlar grd ve mavilikler iinde bir kayk gibi yzen hilal eklindeki ay grd. Aalar, yldzlar, hayvanlar, bulutlar, ebemkuam, kayalar, otlar, iekleri, ay ve rma grd ayrca, sabahlar allarn zerinde l l parldayan iyleri grd, uzaklardaki yce dalar grd, mavi ve soluktular; kular tyor, arlar vzldyor, rzgr pirin tarlalarnda gms parltlarla esiyordu. Btn bunlar, bu bin bir eit ve rengrenk her ey var olmutu hep; gne ve ay hep parlam, rmaklar aldam, arlar vzldamt; ama btn bunlar daha nce Siddhartha iin geici ve aldatc bir seraptan te bir anlam tamamt, kukuyla bakmt hepsine, tz olmadklarndan, tz denen ey grnrln arkasnda sakl yattndan dncelerin ama yakalanp yok ediimeye mahkm nesneler bilmiti bunlar. Oysa imdi zgrlne kavumu gzleri nes

    53

  • nelerin ardnda deil, n tarafndayd; grnr dnyay grp tanyor, bu dnyada kendine bir yurt edinmeye bakyor, tz aranyor, nesnelerin arkasna dolanmaya almyordu. Byle baklnca, byle aramadan, byle yaln, byle ocuksu gzlerle baklnca, gzeldi dnya. Ay ve yldzlar gzeldi, gzeldi ay ve sahil, orman ve kaya, kei ve glbcei, iek ve kelebek gzeldi. Gzel ve i acyd dnyay byle gezip dolamak, byle ocuksu, byle uyanm, evresine kar byle kucak aarak, gvensizlikten bylesine uzak. Gne insann ban bir baka trl yakyor, ormann glgesi bir baka serinlik veriyordu; bir bakayd ayn ve sarncn, bir bakasyd kaban ve muzun tad. Gndzler ksayd, geceler ksa, her geen saat denizde bir yelken gibi uup gidiyordu altndaki tekne, hzinelerden geilmeyen, haz ve zevklerden geilmeyen bir yelken gibi dolu dizgin. Siddharthanm gz ormann kubbemsi tepesinde dolaan bir maymun topluluuna iliti ve tm doallklaryla, doyumsuzca ttn duydu kularn. Bir koun bir koyunu kovalayp onunla iftletiini grd. Bir sazln glgesinde akam aln gidermek isteyen bir turnabalnm avlandn grd; korkuya kaplm rpman kk balklar, gvdeleri l l parldayarak turnabalnm nnden kmeler halinde yldrm hzyla kayordu; sabrsz ve atak turnabalnm suda oluturduu telal girdaplardan bir g ve tutku ttyordu duman duman.

    Btn bunlar teden beri var olmu, ama Sidd- hartha grmemiti; eskiden bir baka yerdeydi. imdiyse yanlarndayd hepsinin, onlardan biriydi. Gzlerinden ieri k ve glgeler doluyor, kalbinden ieri ay ve yldzlar doluyordu.

    Yolda, Jetavana koruluunda grp yaadklar da Siddharthanm belleinde canland bir bir, orada

    54

  • dinledii retiyi, Tanrsal Buddhay, Govinda dan ayrln, ulu kii Gotamayla konumasn anmsad. Ulu kiiye syledii szleri anmsad yeniden, her bir sz yeniden; ve o zaman gerekte henz pek bilmedii eyler sylediini fark ederek hayretler iinde kald. Ne sylemiti Gotamaya: Onun, Buddhanm hzinesi ve gizi reti deil, ilham saatinde yaad, dile gelmeyecek ve retlemeyecek yaantyd. Ve kendisi de sz konusu yaanty yaamak iin yollar dm, yaamaya da balamt. Artk kendi kendini yaamakt ona den; ken zbeninin Atman olduunu, Brahman gibi ayn sonsuz tzden yaratldn oktan biliyordu. Ne var k, bu zbeni gerekten bulamamt bir trl, nk onu dncelerin ayla yakalamaya almt. Bedenin zben olmad, duyularn oyununun ozben olmad nasl kesinse, dnceler de, akl da, renilen bilgelikler de, bir dnceden sonular karma ve yeni dnceler retme becerisi de zben deildi. Hayr, dncelerin dnyas da zben in uzandayd, duyularn rastlant nitelii tayan Ben ini ldrp dncelerin ve bilgeliklerin rastlant niteliindeki Benini beslemek de hedefe gtrmeyecekti. Her ikisi de, gerek dnceler, gerek duygular ho eylerdi, en son anlam her ikisinin arkasnda gizliydi, her ikisine de kulak vermek, her ikisiyle de oynamak gerekiyordu, ikisi de kmsenmemeli ya da abartlmamalyd, yaplacak ey her ikisine kulak verip Benin gizli seslerini yakalamakt. Seslerin kendisinden istemedii hibir eyin peinden komayacak, seslerin kendisine salk vermedii hibir eyde oyalanmayacakt Siddhartha. Neden Gotama bir vakit, o saatlerin saatinde Bo-aacnm1 altnda,' Bodhi aac olaraK da bilinir. Buddhac gelenee gre Buddhamn Hindistann Bihar Eyaletinde, Goyada aydnlanmaya (Bodhiye) entg srada altnda otu -

    duu aa. (ev.)

    55

  • kendisine ilham geldii aacn altnda oturmutu? Bir ses tmti nk, kendi yreinden ykselen bir ses ve bu ses ona bu aacn altnda oturup dinlenmesini buyurmutu. Gotama ne riyazete, ne sungulara, ne kutsal ykanmalara, ne dualara ncelik vermi, ne yemeyi, ne imeyi, ne uykuyu, ne dleri baka eylere ye tutmutu, sesin szn dinlemiti yalnzca. Byle bir sz dinleyi, dtan gelen buyruklarn deil, yalnzca iten gelen sesin dediini yapmak, iyi olan bu, yaplmas zorunlu olan buydu, baka ey deil. ' y

    Geceyi bir kayknn rmak kysndaki samandan kulbesinde geiren Siddhartha uykusunda bir du gordu: Srtnda ilecilerin sar giysisi, Govinda duruyordu nnde. Mahzun grnyordu ve mahzun bir sesle sordu: Neden beni brakp gittin? Bunun zerine kucaklad Govinday, Siddhartha kollarn vucuduna dolad, onu barna bastrp per-

    en bir de bakt k, Govinda deildi karsndaki bir kadnd ve kadnn giysisinden dolgun bir meme frlayp kt dar. Siddhartha memeye sarlp emmeye balad, memeden gelen st tatl ve koyuydu Kadn ve erkek tad vard stte, gne ve orman

    ayvan ve iek tad vard, btn meyvelerin tad her istek ve arzunun tad vard. Esriklie srklyor msan, bilinsiz brakyordu. - Siddhartha uyan m d a , aralk kapdan rman solgun parltsn gordu ve ormandan doru karanlk bir bayku sesinin pes perdeden, ahenkle yanklandn iitti.

    Gn aardnda, onu kulbesinde misafir edenkaykdan kendisini kar kyya geirmesini ricaetti. Kayk da, bambu kayyla onu alp karyageirdi afak vakti geni rmak krmzms ltlarla parldyordu.

    Gzel bir rmak, dedi Siddhartha kaykyaEvet, diye cevaplad kayk, pek gzel bir

    56

  • rmaktr, onu her eyden ok severim. Sesine sk sk kulak verip dinlemiimdir, sk sk gzlerinin iine bakmmdr. Her zaman bir eyler renmiimdir ondan. Bir rmak insana ok ey retebilir.

    Karya geince, Teekkr ederim bu iyiliin iin, dedi Siddhartha. Konukseverliine kar sana verecek bir eyim yok, dostum, bir cret de veremeyeceim. Yersiz yurtsuz biriyim, bir Brahmano- lu, bir Samanaym.

    Anlamtm zaten, diye cevaplad kayk, bir cret beklediim yoktu, seni konuk ettiim iin bir hediye de. Hediyeyi senden bir baka sefer alacam.

    Sahi mi? dedi Siddhartha akayla.Elbette. Bunu da rmak retti bana; her ey

    dnp gelir! Sen de, Samana, yine dneceksin buraya. Eh, gle gle git imdi! Dostluun, senden alacam cret olsun. Tanrlarna sungular sunduunda beni de hatrla, olmaz m!

    Glmseyerek ayrldlar birbirlerinden. Kayknn dostluu, tatl dili ve gler yz iini sevinle doldurmutu Siddharthanm, glmsedi. Tpk Go- vinda gibi, diye dnd glmseyerek, yolda karma kanlarn hepsi de Govinda gibi. Aslnda onlara teekkr edilmesi gerekirken, onlar teekkr ediyor. Hepsi de alakgnll, saygl kimseler, hepsi de dost olmaya, sizin sznz dinlemeye can atyor, fazla dnmyorlar. ocuk gibiler tpk.

    le saatlerinde bir kye vard Siddhartha. Kerpi kulbelerin nnden geen sokakta ocuklar oradan oraya yuvarlanyor, kabak ekirdekleri ve istiridye kabuklaryla oynuyor, barp aryor, bir- birleriyle bouuyorlard. Ama yabanc Samanay grnce rkerek kat hepsi. Kyn sonunda yol bir aydan geiriyor, ayn kenarnda gen bir kadn

    57

  • amar ykyordu. Siddhartha selam verince, kadn ban kaldrp glmsedi ve Siddhartha kadnn gzlerindeki akn l l parldadn grd. Yolcularn her zaman yapt gibi hayr duasnda bulundu kadna, byk kente varmak iin daha ne kadar yol gideceini sordu. Bunun zerine dorulup kalkt kadn, Siddhartha nn yanna geldi, krpe yznde slak dudaklarn tatl bir parlts vard. Siddhartha yla biraz akalatktan sonra yemek yiyip yemediini sordu kadn, Samanalarn geceyi ormanda tek balarna geirdiklerinin doru olup olmadn sordu, kadnla yatmalarnn yasaklandnn doru olup olmadn renmek istedi. Bu arada sol ayayla Siddhartha nn sa ayann zerine bast ve kitaplarn aaca kmak diye niteledii sevime tarzna erkei davet eden kadnn yapt hareketi yapt. Siddharthanm kanma bir ate dt, gece grd d geldi aklna, ban biraz eip kadnn memesinin kahverengi ucunu pt. Gzlerini kaldrnca, kadnn yznde arzulu bir glmseme ve klm gzlerinde zlem dolu bir yakar fark etti.

    Siddhartha da bir zlem duydu, cinsellik pnarnn kaynamaya baladn hissetti iinde. Ama henz hibir kadna el srmemiti, elleri kadna uzan- maya oktan hazr beklerken duraksad bir an. Bu anda da iinden gelen sesi iitip rperdi, ses hayr diyordu. Birden gen kadnn glmseyen yzndeki btn by silinip gitti ve Siddhartha iftlemeye hazr dii bir hayvann slak bakndan baka bir ey gremez oldu. Dosta yanan okad kadnn, arkasn dnp d krklna uram kadndan acele admlarla uzaklat, bambu kamlna dalp gzden kayboldu.

    Ayn Sn akam olmadan bir byk kente geldi, sevindi buna, nk insanlar pek zlemiti. Hani-

    58

  • dir ormanlarda yaam, geceyi geirdii kayknn samandan kulbesi hayli zamandr iinde uyuduu ilk ev olmutu.

    Kente henz girmeden, itle evrilmi gzel bir koruluun nnde ellerinde sepetler tayan uak ve hizmetilerden kk bir kafileye rastlad. Ortalarnda drt kiinin tad ssl bir tahtrevann iinde krmz minderler zerinde rengrenk bir tentenin altnda bir kadn, bir hanmefendi oturuyordu. Siddhartha koruluun giriinde durup kafileyi izledi, uaklar, hizmetileri, sepetleri grd, tahtrevan ve tahtrevanda oturan hanmefendiyi grd. Hanmefendinin tepede toplanm siyah salarnn altnda pek aydnlk, pek narin ve pek zeki bir yz grd, yeni patlam bir incir gibi pembe dudaklar grd, bakml ve boyal yay gibi kalar, zeki ve uyank koyu renk gzler, yeil ve altn sars bir stlkten kp ykselen l l uzun bir boyun, hareketsiz dupduru eller, bilekleri enli altn bileziklerle donanm ince ve uzun eller grd ayrca.

    Siddhartha ne kadar gzel olduunu grd kadnn, ii enlendi. Yaklaan tahtrevann nnde yerlere kadar eildi, dorulurken sevimli ve aydnlk yzne bakt kadnn, yksek kemerli zeki gzlerin iini bir an okumaya alt, kadndan esip gelen yabanc kokuyu iine ekti. Gzel kadn glmseyerek ban sallad bir an, sonra korulua dalp kayboldu, uak ve hizmetileri de onu izledi.

    Demek kente byle adm atyorum, diye geirdi iinden Siddhartha, ansnn yaver gideceini gsteren bir iaretle. Hemen koruluktan ieri girecek oldu, ama duraksad derken, koruluun giriinde uaklarla hizmetilerin kendisine nasl yukardan, kukuyla ve souk souk baktklarnn ancak o anda farkna vard.

    59

  • Henz bir Samanaym, diye dnd, hl bir Samana, bir ileci ve bir dilenciyim. Byle kalamam artk, byle giremem korulua. Ve gld.

    lk karlat kiiye koruluun sahibini ve bu kadnn ismini sordu. rendiine gre, nl yosma Kamalanmd koruluk ve kadnn kentte bir de evi bulunmaktayd.

    Bunun zerine yryp kentten ieri girdi. Artk bir hedefi vard.

    Hedefinin peinden giderek kentteki' yaamn kucana brakt kendini, sokaklardaki kalabaln seliyle srklendi, meydanlarda dikildi sessiz sedasz, rmaa inen ta merdivenin basamaklarnda oturup dinlendi. Akama doru bir kemerin altndaki glgede alan berberle dostluk kurdu, daha sonra bir Vinu tapnanda rastlad ona ve Vinu ve Laskmiye ilikin ykler anlatt. Irmak kysndaki kayklar arasnda geirdi geceyi; sabah erkenden, henz ilk mteriler dkkna uramadan berber dostuna yollanp sa sakal tra oldu, salarn tarattrp gzel bir ya srdrtt. Ardndan rmaa gidip ykand.

    kindi zeri tahtrevanna kurulmu gzel Ka- mala korulua yaklat zaman, girite bekleyen Siddhartha eilip selam verdi ve Kamala da onu selamlad. Siddhartha eliyle iaret edip kafilenin en sonunda yryen ua ard, gen bir Brahmann kendisiyle konumak istediini hanmna sylemesini istedi. Bir sre sonra dnp geldi uak, Siddharthaya kendisini izlemesini syledi, onu alp hi konumadan bir kameriyeye gtrd, Kamala burada bir divann zerine uzanmt; uak, Sidd- harthay hanmyla yalnz brakp ekildi.

    Sen, dn koruluun giriinde durup beni selamlamam miydin? diye sordu Kamala.

    60

  • Doru, dn grdm seni ve selamladm.Peki, dn sakaln yok muydu senin, uzun sa

    larn ayrca ve salarnda toz toprak?Gznden kamam hibir ey, her eyi gr

    msn. Siddharthay grm, yurdundan ayrlp bir Samana olan ve yl Samana olarak yaayan Brahmanolunu grmsn. Ama artk Samana- larm yolundan ayrldm ve kalkp bu kente geldim, kente adm atmadan karma kan ilk kadn da sen oldun. Korulua gelmekteki amacm, bunu sana sylemekti, ey gzel Kamala! Sen, Siddhartha nn gzlerini yere indirmeden konutuu ilk kadnsn. Gzel bir kadnla karlarsam, gzlerimi yere indirmeyeceim artk.

    Kamala glmsedi ve tavus tynden yelpazesiyle oynayarak sordu: Demek yalnzca bunu sylemek iin kalkp bana geldi Siddhartha?

    Sana bunu sylemek iin, bu kadar gzel oluunun uyandrd kran duygusunu sylemek iin sana. Ve kabul edersen eer, senden dostum olman, bana retmenlik yapman isteyeceim, nk senin ustas olduun sanattan henz hi haberimyok. , ^ ,

    Birden Kamala yksek sesle glmeye balad imdiye kadar hi karlamadm byle bir

    eyle, dostum, bir Samana ormandan kp gelecek de benden kendisine retmenlik yapmam isteyecek! Uzun salaryla, nnde edep yerini rten eski ve yrtk bir paavrayla bir Samana kalkp bana gelecek! Pek ok delikanl gelir bana, aralarnda Brah- manoullan da bulunur, ama zerinde k giysiler vardr hepsinin, ayaklarnda zarif iskarpinler; salarna gzel kokular srmlerdir, keselen de para doludur. Byledir ite, Samana dostum, bana gelen delikanllar.

    61

  • imdiden bana retmenlik yapmaya baladn, dedi Siddhartha. Zaten dn de bir eyler rendim senden. Sakalm kestirdim, salarm taratp gzel yalar srdrdm. Fazla bir eksiim kalmad, ey gzellikte esiz kadn; k giysiler, zarif iskarpinler ve kesede para, o kadar. unu bil ki, Siddhartha bu kk eylerle kyaslanmayacak kadar ar ilere girimi ve hepsinden yznn akyla kmtr. Dn kafasna koyduu eyi de baarmamas iin neden yok: Ksacas, senin dostun olmak ve senden sevimenin hazlarm renmek istiyorum! renmekte zorluk ekmeyen biri olduumu greceksin, Kamala. Senin bana reteceinden daha g eyleri rendim ben. imdi syle, Siddhart- hay olduu gibi, salarnda yala, ama giysisiz, is- karpinsiz ve parasz kabul ediyor musun? Glerek yle cevaplad Kamala: Hayr, sevgili dostum, yeterli deil bu! Samanann giysileri olacak mutlaka, k giysileri ve ayakkablar olacak, zarif ayakkablar ve kesesinde bol para, ayrca Kamalaya sunaca armaanlar olacak. Anladn m imdi, ormandan kp gelen Samana? Kafana yazdn m hepsini?

    Elbette! diye sesini ykseltti Siddhartha. Byle bir azdan kan szleri nasl yazmam kafama! Dudaklarn taze atlam bir incir gibi, Kamala! Benim dudaklarm da pembe ve taze, tam senin azna gre, greceksin. - Ama syler misin, Kamala, ormandan gelerek senden sevme sanatn renmek isteyen Samanadan hi korkmuyor musun?

    Bir Samanadan ne diye korkacakmm, ormandan kp gelen kafasz bir Samanadan, akallarn arasndan gelen ve kadnlar konusunda hibir ey bilmeyen bir Samanadan?

    Ama gl biridir bu Samana, korku nedir bilmeyen biri. stediini zorla yaptrabilir sana, ey gzel kadn. Seni zorla ele geirebilir. ncitebilir seni.

    62

  • Hayr, Samana, hayr, bunlar korkutmaz beni. Bir Samana ya da bir Brahman, biri gelir de kendisini yakalar, tm bilginliini, tm dindarln ve dnce derinliini elinden zorla ekip alr diye hi korkuya kaplm mdr? Hayr, nk saydklarm onun z maldr; bunlardan ancak vermek istedii kadarn, vermek istedii kiiye verir. Kamalanm durumu da byledir, tpk byle, sevimenin haz- larnda da yine byledir durum. Gzel ve krmzdr Kamalanm az, ama kendisi istemeden bu az pmeyi bir dene bakalm, kendisini penlere pek ok hazlar sunabilen bu azdan bir damlack bal alabilecek misin! Madem renmeye yatkn birisin, unu da ren o zaman: Sevgi avu ap dilenilebilir, para pulla satn alnabilir, armaan olarak sunulabilir sana, sokakta bulunabilir, ama haydutlukla ele geirilemez. Bu konuda yanl yol semisin kendine, Samana! Hayr, hayr, senin gibi sevimli bir delikanl sevgiye byle yanl yoldan yaklamaya kalkarsa, yazk olur dorusu.

    Siddhartha, glmseyerek eildi Kamalanm nnde. Yazk olur, Kamala; ne kadar da haklsn! Hem de ok yazk olur. Hayr, ne ben senin azndaki baldan bir damlasn kaybedeyim, ne sen benim azmdaki baldan. Dediin gibi olsun: Siddhartha eksiklerini tamamlar tamamlamaz dnp gelecek sana; giysiler, iskarpinler ve para pulla gelecek. Ama syle, tatl Kamala, bana kk bir tte de bulunamaz msn?

    Bir t m? Neden olmasn? akallarn yaad ormandan gelen zavall, cahil bir Samanaya kim t vermek istemez.

    Sevgili Kamala, madem yle, bir akl ver: Nereye gideyim, szn ettiin eyi bir an nce nerede bulabilirim?

    63

  • Dostum, pek ok kimsenin bilmek istedii eydir bu. Hangi iten anlyorsun, o ii yapmal, almana karlk da para, giysi ve iskarpin almaya bakmalsn. Yoksul biri baka trl para sahibi olamaz. Hangi iten anlyorsun bakaym?

    Dnebilir, bekleyebilir, oru tutabilirim. Bu kadar m hepsi?Bu kadar. Ama, iir de dzebilirim. Bir iir oku

    sam sana, karlnda bir pck verir misin? Neden olmasn, iirin houma gitsin yeter ki.

    smi neymi?Siddhartha bir an dndkten sonra aadaki

    dizeleri okudu:

    Glgeli koruluundan girdi ieri gzel Kamala, Esmer Samana dikiliyordu koruluun kapsnda, Lotus ieini grd, eildi nnde yerlere kadar. Glmsedi, teekkrle karlk verdi gzel Kamala. Tanrlara kurbanlar sunmaktan daha ho diye

    dnd Samana. Gzel Kamalaya sungular sunmak daha ho.

    Hzl hzl ellerini rpt, Siddharthay alklad Kamala, kollarndaki altn bilezikler angrdad.

    Okuduun dizeleri beendim, esmer Samana ve dorusu onlara karlk sana bir pck vermek benim iin bir kayp olmayacak.

    Baklaryla Samanay ekip getirdi yanma; Samana yzn Kamalann yzne edi, dudaklarn taze atlam incire benzeyen dudaklarna bastrd onun. Kamala uzun uzun pt, brakmad Siddhart- hay. Kamalann kendisine nasl retmenlik yaptn, ne kadar bilge biri olduunu, kendisini nasl avcuna aldm, bazen kendisinden itip uzaklatrrken bazen de kendisini cezbettiini, bu ilk pc

    64

  • n ardnda her biri brnden deiik, her biri denenip snanm pek ok pcn uzun bir dizi halinde kendisini beklediini gren Siddhartha, hayretler iinde kald. Derin derin soluyarak durdu, bilip renmesi gereken eylerin okluu karsnda bir ocuk gibi akna dnmt.

    Dizelerin pek gzel, diye ykseltti sesini Ka- mala. Zengin biri olsaydm, karlnda altnlara boardm seni, Ama unu syleyeyim ki, iirlerinle sana gereken pafay kazanman zor olacak. nk Kamalann dostu olmay istiyorsan, ok paran olmas gerekiyor.

    Nasl da pmesini biliyorsun, Kamala, diye kekeledi Siddhartha.

    Evet, bilirim pmesini, bunun iin deil mi zaten ne giysilerin, ne iskarpinlerin, ne bileziklerin, ne daha baka gzel eylerin eksikliini ekerim. Peki ama, sen ne yapacaksn, Samana? Dnmek, oru tutmak ve iir dzmekten baka bildiin ey yok mu?

    Sungu trenlerinde sylenen ilahileri de bilirim, dedi Siddhartha. Ama artk sylemek istemiyorum bunlar. By szleri de bilirim, ama artk azma almak istemiyorum bunlar. Kutsal kitaplar okudum...

    Dur bakaym, diyerek Siddharthanm szn kesti Kamala. Okuyup yazmasn biliyorsun demek?

    Elbette. Baz kimseler bilir bunu.Pek ok kimse de bilmez. Ben de bilmem rne

    in. ok iyi bir ey okuyup yazabilmen, ok iyi bir ey. Ayrca, by szleri de ilerde iine yarayabilir.

    O anda bir hizmeti geldi koarak, hanmnn kulana bir eyler fsldad.

    Ziyaretim var, diye sesini ykseltti Kamala.

    Siddhartha 65/5

  • Durma, hemen kaybol, Siddhartha, seni kimse burada grmemeli, anladn m! Yarn yine konuuruz seninle.

    Ardndan hizmeti kza dnen Kamala, dindar Brahmana beyaz bir stlk vermesini syledi. Neye uradn anlayamadan, hizmetinin kendisini ekip gtrdn grd Siddhartha; kz onu dolambal yollardan geirip bir kameriyeden ieri soktu, bir stlk verdi, sonra kameriyeden kard Sidd- harthay, kimseye grnmeksizin hemen koruluktan uzaklamasn tembih etti.

    Siddhartha da kendisine syleneni memnuniyetle yapt. Ormanlar yabancs olmad iin, ses karmadan ayrld koruluktan, itin zerinden atlayp geti. Halinden memnun, koltuunda drlp sarlm giysiyle, kente dnd. Yolcularn konaklad bir hana varp kapnn yan banda durdu, sesini karmadan biraz yiyecek dilendi, pirinli bir pasta tututuruldu eline. Belki hemen yarndan balayp kimseden bir ey dilenmeyeceim artk, diye geirdi iinden.

    Anszn yreinde gurur atei alevlendi. Artk Samana olmaktan kmt, bundan byle dilenmek yakmazd ona. Pirinli pastay oradaki bir kpee verdi, kendisi yiyeceksiz kald.

    Basitmi burada, dnyada srdrlen yaam, diye dnd. Hibir gl yok. Henz bir Samanayken her ey gt, her ey zahmetli, hatta umarsz. Oysa imdi her ey kolay, Kamalann bana verdii pme dersi kadar kolay her ey. Gereksindiim tek ey, giysiler ve para. Bunlar da ulalmas kolay, yakn hedefler, insann uykusunu karacak eyler deil.

    Siddhartha, Kamalanm kentteki evini oktan sorup renmiti; ertesi gn doruca eve gitti.

    66

  • Kamala, ler yolunda, diyerek karlad kendisini. Kamaswami seni bekliyor, bu kentteki tccarlarn en zenginidir. Beenirse ie alacak seni. Kafan altr, esmer Samana! Araya bakalarn koyup senden bahsettirdim ona. Ona kibar davran, ok gl biridir. Ama fazla alakgnllle de kama! Ona uaklk etmeni istemem, onun gibi biri olmaya al, yoksa memnun edemezsin beni. Kamaswami yalanmaya balad, rahatna bakyor artk. Senden holanrsa iin byk ksmn sana emanet edecektir.

    Siddhartha teekkr ederek gld. Onun o gn ve nceki gn azna bir ey koymadn renen Kamala, ekmekle meyve getirtti, yedirip iirdi ona.

    Siddharthay uurlarken, ansn varm, dedi. Birbiri ardnda kaplar alyor nnde. Nasl itir bu anlamadm? By m yapyorsun yoksa?

    Siddhartha, Dn sana dnmesini, beklemesini ve oru tutmasn bildiimi sylemitim, ama sen bunlarn bir ie yaramayacan ileri srmtn, dedi. Oysa ok ie yarayacaklar, Kamala, greceksin. Greceksin ki ormanda yaayan Samana- lar pek ok gzel ey renir, sizin elinizden gelmeyen pek ok ey ellerinden gelir onlarn. nceki gn sa sakal birbirine karm bir dilenciydim, bir gn geti aradan, Kamalay ptm ve ok srmeyecek bir tccar olup para kazanacam, senin deer verdiin eylerin tmne sahip olacam.

    Pekl, dedi Kamala. Peki, ben olmasaydm nice olurdu halin? Kamala yardmna komasayd, ne yapardn imdi?

    Sevgili Kamala, dedi Siddhartha dorulup kalkarak. Senin koruluundan ieri girmek, sana gelmekle ilk adm attm. Bu dnya gzeli kadndan sevime sanatn renmeyi kafama koymutum.

    67

  • Buna niyet ettiim andan beri biliyordum ki amacm gerekletireceim. Bana yardm elini uzatacan biliyordum senin, koruluun giriinde bana ilk kez baktnda bunu anlamtm.

    Peki, bunu yapmak istemeseydim?Ama istedin. Bak, Kamala: Diyelim suya bir ta

    attn, en ksa yoldan suyun dibine iner. Kendine bir hedef belirledi, kafasna bir ey koydu mu, Sidd- harthada da deiik deildir durum. Siddhartha hibir ey yapmaz, bekler, dnr, oru tutar, ama ta nasl suyun iinde yol alrsa, o da dnyadaki nesneler iinden yol alp gider, bir ey yapmakszn, kln kprdatmakszn; bir ey ekip gtrr onu; decek oldu mu koyverir kendini, der. Belirledii hedef kendine eker onu, nk hedefinden onu alkoyacak hibir eyin ruhundan ieri szmasna izin vermez. te Samanalarn yannda Siddhart- hanm rendii ey. Kaim kafallarn by diye niteledii ve cinlerin bann altndan ktna inand ey. Cinlerin bann altndan kan hibir ey yoktur, cinler yoktur nk. Herkes by yapabilir, herkes belirledii hedefe ulaabilir, yeter ki dnmesini, beklemesini ve oru tutmasn bilsin.

    Kamala kulak vermi, Siddharthay dinliyordu. Sesini seviyordu onun, gzlerinin bakn seviyordu.

    Belki de yledir, dedi alak sesle, sylediin gibidir belki, dostum. Belki bir baka trldr, Siddhartha yakkl bir erkek olduu iin bak kadnlarn gnln okuyor, bu yzden de ans yaver gidiyordur.

    Bir pckle Kamalaya veda edip ayrld Siddhartha. Dilerim yledir, retmenim. Dilerim bakm hep gnln okar, dilerim hep ans getirir senden bana.

    68

  • ocuk nsanlarn Yannda

    Siddhartha, tccar Kamaswamiyi grmeye gitti; bir zengin evi gsterdiler kendisine, uaklar onu alp paha biilmez hallarla denmi yollardan geirdiler, bir odadan ieri soktular, burada Kamaswa- miyi bekledi Siddhartha.

    Derken Kamaswami girdi ieri, hayli aarm salar, ihtiyatla bakan ok zeki gzleri ve arzulu azyla, tez canl, uysal bir adamd. Evin efendisi ve konuk nazike selamlad birbirini.

    Bana anlattklarna gre, diye konumaya balad tccar, sen bilgin biriymisin, ama bir tccarn yannda i aryormusun kendine. aradna gre, geim skntsna dm olmalsn?

    Hayr, diye cevaplad Siddhartha, skntya dmedim, imdiye kadar da asla maddi sknt iinde yaamadm. unu bilmeni isterim ki, Samana- larn yanndan geliyorum, uzun zaman onlarla birlikte yaadm.

    Samanalarm yanndan geliyorsun, nasl maddi sknt iinde olmazsn? Samanalar parasz pulsuz insanlar deil midir?

    Demek istediin buysa, evet, be parasz biri

    69

  • yim, diye karlk verdi Siddhartha. Ama kendi gnlmle istedim byle olmay, yani sknt iinde saylmam.

    Peki, elinde avucunda olmadna gre, neyle geineceksin?

    Bunu dnmedim henz, Sayn Kamaswami. yl akn bir sredir be param yok, ama neyle geineceimi asla dnm deilim.

    yleyse bakalarnn parasyla geindin? Belki yle oldu. Ama sayn tccar Kamaswa-

    minin kendisi de bakalarnn parasyla geiniyor. Doru syledin. Ama bakalarnn parasn be

    davadan almyor, karlnda onlara mal satyor. Gerekten yle anlalan. Herkes alyor, herkes

    veriyor, hayat byle.Peki, paran olmazsa ne vereceksin, syler mi

    sin?Herkes kendisinde olan eyi verir. Sava g

    verir, tccar mal, retmen ders, kyl pirin, balk da balk.

    ok gzel. Peki, senin verebilecein ey nedir? Bildiin meslek, elinden gelen i nedir?

    Dnebilirim. Bekleyebilirim. Oru tutabilirim.

    Hepsi bu kadar m?Sanrm bu kadar!Peki, bunlar neye yarar? Orucu alalm rnein,

    ne yarar var bunun?Hem de ok yararl eydir, efendim. Yiyecek

    bulamayan birinin yapabilecei en akllca ey oru tutmaktr. Siddhartha oru tutmasn renmeseydi, senin ya da bir bakasnn yannda mutlaka i bulup alacakt bugn, alk buna zorlayacakt onu. Ama oru tutabildiine gre rahatlkla bekleyebilir, sabrszlk diye bir ey bilmez, sknt ekmez hi; alk

    70

  • denen ey isterse uzun zaman ullansn bana, o yine glp geer. te buna yarar oru, efendim.

    Haklsn, Samana. Ben imdi geliyorum. Odadan kp giden Kamaswami, az sonra elin

    de rulo yaplm bir ktla dnd. Bunu okuyabilir misin? diyerek kd konuuna uzatt.

    Siddhartha kttaki yazya bir gz att; bir ticaret szlemesiydi bu, iindekileri okumaya koyuldu.

    Mkemmel, dedi Kamaswami. u kda da bir eyler yazarhnsm?

    Siddharthaya bir ktla bir kalem verdi. Siddhartha da birka bir ey yazp kd ona geri uzatt.

    Kamaswami, kttaki yazy okudu: Yazmak iyidir, ama dnmek daha iyi; aklllk iyidir, ama sabretmek daha iyi.

    Yazma hi diyecek yok, diye sesini ykseltti tccar Kamaswami vgyle. Konumamz gereken birka ey daha var. Bugnlk benim konuum ol, burada kal.

    Siddhartha teekkr edip daveti kabul etti ve tccarn evinde kald. Giysiler getirildi kendisine, iskarpinler getirildi, uaklardan biri de her gn banyosuyla ilgilendi. Gnde iki kez zengin bir yemek karld nne, ama Siddhartha gnde yalnz bir defa yemek yedi ve ne et koydu azna ne arap iti. Kamaswami ilerinden bahsetti, mallar ve depolar gsterdi ona, hesaplar gsterdi. Bilmedii pek ok ey rendi Siddhartha, ok dinledi, az konutu. te yandan Kamalanm szlerini unutmayp Kamaswa- mi karsnda asla ondan aa biri gibi davranmad, tccar kendisine kendi ayarnda, hatta kendinden de stn biri gibi davranmaya zorlad. Kamaswami ilerini titizlikle, okluk canla bala gren biriydi; Siddharthaya gelince, btn bu ilere, bir oyun gzyle bakyor, kurallarn titizlikle renmeye al

    71

  • yor, ama ieriine bir trl snamyordu.Evinde kalmaya baladktan ksa bir sre sonra

    Siddhartha Kamaswamiye ilerinde yardm etmeye balad. Ama her gn, belirli bir saatte, zerinde k giysiler, ayaklarnda zarif iskarpinlerle gidip gzel Kamalay ziyaret ediyordu, ok gemeden yannda armaanlar da gtrmeye balamt. Kamalann krmz ve zeki dudaklar pek ok ey retmiti ona. Narn ve esnek elleri pek ok ey retmiti. Sevgide henz bir ocuk saylan ve kr krne, doymak bilmeksizin dipsiz bir uuruma dalar gibi sevi hazlarndan ieri dalmaya heveslenen Siddhartha, haz vermeden haz alnamayacan, her jestin, her okayn, her dokunuun, her bakn, ne kadar kk olursa olsun vcuttaki her kenin kendine zg bir gizle donatldn, bu gizi kefetmenin kefeden kiiyi mutlu klacan rendi Ka- maladan. Ayrca bir eyi daha rendi: Her sevi enliinden sonra sevgililer birbirlerinden, biri tekine hayranlkla bakmadan ayrlmamalydlar; hem yenmi hem yenilmi olmal, herhangi birinde ar doymuluk ya da bkknlk duygusu uyanmamak, smrdkleri ya da smrldklerini hissetmemeliy- diler. Siddhartha, gzel ve akll sanat Kamalamn yannda harikulde saatler yaad, rencisi oldu, a oldu, dostu oldu onun. imdiki yaam anlam ve deerini tccar Kamaswaminin ticaret ilerinde deil, Kamalamn yannda kazanyordu.

    Kamaswami, nemli mektuplar ve szlemeleri kaleme almakla grevlendirmiti Siddharthay ve nemli btn ileri onunla konumaya, grmeye giderek alt. Siddharthanm pirinten ve ynden, gemicilikten ve ticaretten pek anlamadn, ama elinin uurlu olduunu grm, kendisinden daha sakin ve serinkanl olduunu, yabanc insanlarn72

  • dertlerini dinleme ve ruhlarna nfuz etmede daha stn olduunu anlamt. Bir dostuna, Bu Brahman, demiti, doru drst bir iadam deil, olaca da asla yok ilerde, kendini btn yreiyle ie vermiyor. Ama baarnn ayaklarna kadar geldii insanlarn srr var bu adamda, doutan ansl domu belki, belki bir by sz konusu, belki de Sa- manalardan rendii bir ey. Her zaman ilerle oynuyor gibi bir hali var; tmyle sarp sarmalamyor iler onu hibir*zaman, tmyle onu avcuna almyorlar, baarszlktan asla korkmuyor, asla bir kayp tasalandrmyor onu.

    Dostu, tccar Kamaswamiye bir tte bulunarak: Senin hesabna yapt ilerin kazancndan te birini ver bakalm kendisine, dedi. Ama bir kayp sz konusu olursa, bunun da yine te birini det. O zaman ie daha bir canla bala sarlacaktr.

    Kamaswami, dostunun dn tuttu. Ne var ki, Siddhartha pek umursamad bunu. Payna den kazanc istifini bozmadan alp kabullendi; bir kayp sz konusu olduunda da glerek: Ne yapalm, bu i kr getirmedi, deyip kt.

    Gerekten de iler Siddharthay pek ilgilendirmez grnyordu. Bir defasnda byk miktarlarda pirin satn almak iin bir kye gitti. Ama kye vardnda bakt ki rn baka bir tccara satlm. yleyken gnlerce kyden ayrlmad, kylleri yedirip iirdi, ocuklarna bakr paralar datt, bir dne katld ve yapt yolculuktan hayli memnun halde dnd. Kamaswami hemen dnp gelmedii, bo yere zaman ve para harcad iin kt ona. Siddhartha da yle karlk verdi: Brak sy- lenmeyi, sevgili dostum! Paylayp azarlamalarla asla bir yere varlamaz. Ortada bir zarar ziyan varsa, bana detirsin olup biter. Ben, yaptm yolculuktan

    73

  • ok memnunum. Pek ok insan grp tandm, bir Brahmanla dostluk kurdum, kydeki ocuklar dizlerime oturtup hoplattm, kyller bana tarlalarn gsterdi, kimse bir tccar gzyle bakmad bana.

    Pek ho btn bunlar, diye sesini ykseltti Kamaswami fkeyle, ama gerekte bir tccar olduunu hatrlatmak isterim sana! Yoksa yalnzca elence olsun diye mi yaptn bu yolculuu?

    Elbette, diye gld Siddhartha, elbette elence olsun diye yaptm. Baka ne iin olacakt? Yeni insanlar, yeni yerler tandm, bakalarnn bana gsterdii gleryzlln ve gvenin hazzn yaadm, dostlar edindim kendime. Bak azizim, Ka- maswami olsaydm, pirin alma iinden bir ey kmaynca kzp fkelenir, arabuk dner gelirdim, zaman da para da gerekten boa harcanrd. Ama ben gzel gnler geirdim kyde, bilmediim eyler rendim, eitli hazlar yaadm, kzp sinirlenerek, acele edip telaa derek bakalarn da kendimi de zntye sokmadm. lerde belki daha byk apta bir rn satn almak ya da ne bileyim bir baka amala ayn kye gidersem, oradakiler yzleri glerek ve neeyle karlayacaktr beni, ben de o ilk gidiimde acele etmediim ve fkeyle davranmadm iin kendimle kvan duyacam. Yani bu bahsi kapatsan iyi olur, dostum, kzp zme cann! Bir gn gelir ve dersen ki, bu Siddharthanm zarar dokunuyor bana, bir tek sz yeter, Siddhartha ekip gider hemen. Ama o gne kadar izin ver de birbirimizle iyi geinmeye bakalm.

    Onun, yani Kamaswaminin ekmeini yediini Siddharthaya kabul ettirmeye ynelik abalar da boa gitmiti tccarn. Siddhartha kendi ekmeini yiyor, daha dorusu her ikisi de bakalarnn ekmeini, herkesin ekmeini yiyordu. Siddhartha, Ka-

    74

  • maswaminin kayg ve tasalarna asla kulak asmyor, Kamaswaminin tasa ve kayglar da tkenmek bilmiyordu. Bir i var da baarszlkla sonulanacak m grnyordu, bir yere yollanan mal yolda kaybolmua, borlulardan biri borcunu demeyecee mi benziyordu, Kamaswami tasal ya da fkeli szler sarf etmenin, kalarn atp surat asmann, doru drst uyku uyuyamamanm yararl olduuna, alma arkada Siddharthay inandramyordu bir trl. Kamaswami bir defasnda bana kakarak bildii her eyi kendisinden rendiini syleyince, Siddhartha yle cevap verdi buna: Byle akalar yaparak benimle elenme ltfen! Senden balk dolu bir sepete ne fiyat biileceini, birine verilen bor para karlnda ne kadar faiz alnacan rendim. Bunlar senin uzmanlk alanna giren konular. Ama dnme sanatn sen retmedin bana, dostum Kamaswami; onu sen benden renirsen daha iyi olur.

    Gerekten de Siddharthanm gnl ticarette deildi. Ticaret ii Kamala iin gerekli paray salamada bir arat ve bu yolla ihtiyacndan ok daha fazlasn da kazanabiliyordu. Bunun dnda Siddhart- hann ilgi ve merakn uyandran, ileri, meslekleri, tasa ve kayglar, elenceleri ve budalalklar daha nce kendisine ay kadar, yldzlar kadar yabanc ve uzak insanlard yalnzca. Btn bu insanlarla konumann, onlarla bir arada yaamann, onlardan bir eyler renmenin ne kadar kolay stesinden gelirse gelsin, arada kendisini onlardan ayran bir ey bulunduunun ak seik farkndayd ve bu da Samanalyd. Ayn zamanda hem sevip hem aalad insanlarn ocuksu ya da hayvans bir yaam srdn gryordu. alp didindiini gryordu onlarn; karlnda dedikleri crete hi de

    75

  • demeyecek nesneler urunda, para pul, kk hazlar, kk payeler urunda ac ektiklerini, salarn aarttklarn gryor, birbirlerine veritirip hakaretler ya