SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir...

13
Türkiye-Batı İlişkilerine Yeni Bir Bakış Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 3 ABD’nin İran Yaptırımları: Türkiye Boyutu 8

Transcript of SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir...

Page 1: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

Türkiye-Batı İlişkilerine

Yeni Bir Bakış

ANKASAM BÜLTENSAYI: 18

27 NİSAN-3 MAYIS 2019

Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’daYeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-20193 ABD’nin İran Yaptırımları:

Türkiye Boyutu8

Page 2: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

HABER-ANALİZLER

07ABD’nin Türkiye’yi İkna Turları

Doğacan BAŞARAN

05Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019

Dr. Abdrasul İSAKOV

03Türkiye-Batı İlişkilerine Yeni Bir BakışDr. Dinmuhammed AMETBEK

10ABD’nin İran Yaptırımları:

Türkiye Boyutu

ANALİZLER

ANKASAM BAKIŞ

İÇİNDEKİLER

12 Medya

BASINDA ANKASAM

DERGİLER

Çankaya Mahallesi, Cemal Nadir Sokak, No: 20 06880, Çankaya – Ankara/Türkiye

Tel: +90 312 474 00 46 | Faks: +90 312 474 00 45 E-posta: [email protected]

Tasarım-Dizgi: Alper VURAL

Bu yayının tüm hakları Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’ne (ANKASAM) aittir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek yapılacak makul alıntılar dışında ANKASAM’ın izni olmaksızın yayının tümünün veya bir kısmının elektronik veya mekanik (fotokopi, kayıt ve bilgi depolama, vd.) yollarla basımı, yayını, çoğaltılması veya dağıtımı yapılamaz. Bu çalışmada yer alan görüş ve değerlendirmeler yazarına ait olup, kurumsal olarak ANKASAM’ın resmi görüşünü yansıtmaz.

13Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları Dergisi

Bölgesel Araştırmalar Dergisi

Page 3: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

ANKARA KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ | ANKASAM

3

ANKASAM Bakış

Dr. Dinmuhammed AMETBEK

ANKASAMAVRASYA MASASI

BAŞKANI

ANKASAM HAFTALIK BÜLTEN | 27 NİSAN-3 MAYIS 2019

Türkiye-Batı İlişkilerine Yeni Bir Bakış

Page 4: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

ANKASAM HAFTALIK BÜLTEN | 27 NİSAN-3 MAYIS 2019

ANKARA KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ | ANKASAM

4

çıkarları çerçevesinde kullanmaya devam etmek istemekte-dirler. Türkiye’nin Batı ile arasındaki çıkar uyuşmazlığı Anka-ra’yı Avrasya ve İslam Dünyası’nda yeni ortaklıklar kurmaya itmektedir. Ancak burada Türkiye’nin NATO müttefikliği çer-çevesindeki sorumluluklarına hiçbir şekilde zarar vermediği-ne dikkat çekmemiz gerekmektedir. Buna rağmen Türkiye’nin sözde müttefikleri Avrupa/Batı Dünyası, Ankara’nın ulusal tehdit olarak tanımladığı grupları tehdit olarak algılamak bir yana onlarla etkin işbirliği içerisine girmişlerdir. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’nin Batılı ortakları müttefiklik sorumluğu-nu yerine getirmemektedir. Buradan hareketle söyleyebiliriz ki “Türkiye, Batı’dan uzaklaşıyor” tespiti yanlıştır. Bunun tam aksine “Batı, Türkiye’den uzaklaşmaktadır.”

Sonuç olarak, Türkiye Batı Dünyası’nın bir “parçası”, “uzantı-sı” veya bir “sınır karakolu” değildir. Ankara güvenlik riskle-rinden dolayı eşit bir ortak ve uluslararası politikanın bir öz-nesi olarak Batı kurumlarına üye olmuştur. Ancak bu durum Türkiye’nin kendi çıkarlarından vazgeçerek Batı’ya hizmet etmeye devam edeceği anlamına gelmemelidir. Ankara’nın doğal olarak kendi çıkarlarını koruması, onun Batı’dan uzak-laşması olarak yorumlanamaz. Bilakis, Batılı ortaklar Türki-ye’ye karşı olan müttefiklik görevlerini yerine getirmediği için Ankara’ya ihanet etmekte ve Türkiye’den uzaklaşmaktadırlar. Bu durumda Türkiye’nin Avrasya ve İslam Dünyası’ndaki or-taklarıyla işbirliğini güçlendirmesi ve kendi etrafında Ankara merkezli jeopolitik ve jeokültürel yapı oluşturmaya çalışması yerinde bir yaklaşım olacaktır.

leceği coğrafi, jeopolitik ve jeokültürel kavram geliştirmesi gerekmektedir. Uluslararası politikadaki özneler bu yaklaşı-mı geliştirebildikleri derecede başarılıdırlar. Aksi takdirde komşuluk yaptıkları büyük güçler tarafından parçalanmaya mahkûm olurlar. Bu durum özellikle birbiriyle rekabet içinde olan jeopolitik ve jeokültürel yapıların kesiştiği noktada bulu-nan ülkeler için önemlidir. Bu tespitin günümüzdeki canlı bir örneği Ukrayna’dır.

Nitekim, söz konusu ülke Avrupa/Batı Dünyası ile Rusya/Avrasya arasında sıkışıp kalmış ve bu meydan okumaya ce-vap verememiştir. Ukrayna’nın kendini Batı ile tanımlaması Rusya tarafından bir tehdit olarak algılandığı gibi, ülkenin kendini Rusya’nın bir uzantısı olarak görmesi de Batı tarafın-dan sindirilememiştir. Her ne kadar kolay olmasa da Kiev’in kendini merkeze aldığı Slav kimliğine vurgu yapması ülkeyi bu felaketten kurtarabilirdi. Özetle, dış politikadaki başarısız-lığın temelinde ülkelerin ben merkezli kimlik ve kavram inşa

edememesi ve başkalarının oluşturduğu kimlik ve kavramları benimsemesi yatmaktadır.

Türkiye örneğine gelecek olursak, ülke Avrupa/Batı Dünyası, Arap/İslam Dünyası ve Avrasya/Türk Dünyası şeklinde tasnif edilen bölgelerle sınırdaştır. Bu üç coğrafyayı Türk dış poli-tikasının ana üç ekseni/yönü olarak tanımlayabiliriz. Her üç eksenin Türkiye’nin iç politikasında da yansımaları bulun-maktadır. Türk toplumunun bir kesimi kendisini Batı değer-leriyle özdeşleştirirken, bir başka kesimi İslami değerlerle tanımlamaktadır. Üçüncü kısmı ise Türkiye’nin Avrasya/Türk Dünyası’nın bir parçası olduğunu ileri sürmektedir. Ancak, Türkiye kendini bu üç coğrafyanın bir uzantısı veya parçası olarak değil, onların merkezi olarak tanımladığı takdirde “ben merkezli” kimlik oluşturmuş olacaktır.

Soğuk Savaş dönemindeki iki kutuplu dünya düzeninden dolayı Türkiye kendini Avrupa/Batı Dünyası’nın bir parçası olarak tanımlamak zorunda kalmıştır. Ancak 1990’lı yıllar-da Sovyetlerin dağılmasından sonra Ankara’nın nüfuz alanı bir anda Asya’nın içlerine doğru uzanmıştır. 2000’li yıllara gelindiğinde Türkiye’nin İslami kimliğinin iktidara taşınma-sıyla Ankara Arap/İslam Dünyası’ndaki sorunların çözümü noktasında kendini sorumlu görmeye başlamıştır. Ankara’ya göre; Türkiye’nin tarihsel derinliği bunu zorunlu kılmaktadır. 2010’lu yılların başına kadar Türk dış politikası bu üç yön ara-sındaki dengeyi korumayı başarmış ve Ankara merkezli bir coğrafya oluşmaya başlamıştır.

Ne var ki Türkiye’nin Batı’daki ortakları Soğuk Savaş döne-minde kurulan kurumsal ilişkiler sayesinde Ankara’yı kendi

Türkiye’nin son yıllarda Batı’yla olan ilişkileri bozulmaya de-vam etmektedir. Bu gerginlik Türkiye’nin hem iç politikasında hem de bölgesel ve küresel politikalarında kendini göstermek-tedir. Bu bağlamda Suriye Krizi, Fırat’ın Doğusu, S-400 Hava Savunma Sitemi, F-35 savaş uçakları, İran’a yönelik ekonomik yaptırımlar ve Venezuela Krizi gibi konularda tarafların çı-karları çatışmaktadır. Bu durum, Türkiye-Batı ilişkilerindeki sorunların sadece konjonktürel gelişmelere olan farklı bakış açılarından değil, yapısal nedenlerden kaynaklandığına dair tezleri güçlendirmektedir. Kısacası, uluslararası toplumda Türkiye’nin Batı’dan uzaklaştığı düşüncesi yaygınlık kazan-maktadır. Bu makalede ise “Türkiye’nin Batı’dan uzaklaştığı” tezine alternatif bir bakış açısı getirilmektedir.

Öncelikle burada jeopolitiğin ilk kuralının “ben merkezli” yaklaşım geliştirmek olduğunu hatırlatmakta yarar vardır. Di-ğer bir ifadeyle, herhangi bir jeopolitik öznenin kendini güçlü bir şekilde tanımlayabileceği ve kendi etrafında oluşturabi-

Soğuk Savaş dönemindeki iki kutuplu dünya düzeninden dolayı Türkiye kendini Avrupa/Batı Dünyası’nın bir parçası olarak tanımlamak zorunda

kalmıştır. Ancak 1990’lı yıllarda Sovyetlerin dağılmasından sonra Ankara’nın nüfuz alanı bir anda Asya’nın içlerine doğru uzanmıştır.

““

Page 5: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

5ANKARA KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ | ANKASAM

ANKASAM Bakış

Dr. Abdrasul İSAKOV

ANKASAM AVRASYA MASASI KIDEMLİ ARAŞTIRMACISI

ANKASAM HAFTALIK BÜLTEN | 27 NİSAN-3 MAYIS 2019

Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da Yeni Bir Hamle:

Ortaklık Kalkanı-2019

Page 6: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

ANKASAM HAFTALIK BÜLTEN | 27 NİSAN-3 MAYIS 2019

ANKARA KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ | ANKASAM

6

lerinde önce Pakistan’a, sonra da Özbekistan’a gerçekleştirdiği ziyaretlerle örneklendirmek mümkündür.

Türkiye’nin Kafkasya, Ortadoğu ve Afrika’dan sonra, Orta Asya’da da askeri tatbikatlara katılması; Ankara’nın bölgedeki ağırlığının arttırılması, müttefikleriyle işbirliğinin sağlamlaş-tırılması, kardeşlik elinin dost ve müttefik coğrafyalara uza-tılması bağlamında oldukça anlamlıdır. Zaten Türkiye, uzun yıllardır askeri malzeme ve askeri eğitim konularında bölge ülkeleriyle işbirliği yapmaktadır. Fakat İslam Kerimov döne-minde yaşanan anlaşmazlıklar yüzünden Özbekistan’la gü-venlik alanındaki ilişkiler duraklama dönemine girmişti. İşte yeni dönemde bu eksiklikler giderilmiş ve Özbekistan, Türki-ye de dahil olmak üzere bölgenin bütün ülkeleriyle güvenlik alanındaki işbirliğini yeni bir boyuta taşımıştır.

Meseleye Ankara merkezli bir okuma üzerinden bakıldığın-da, Türkiye’nin askeri tecrübe, kapasite ve teknoloji açısından doğudaki kardeşleriyle paylaşacağı çok fazla konunun bulun-duğu görülmektedir. Dolayısıyla savunma alanındaki yakın işbirliğinin sürdürülmesi bütün tarafların yararınadır. İslam Dünyası’nın geleceği için de Türkiye, Özbekistan ve Pakistan gibi ülkelerin güçlerini birleştirmeleri, dini yanlış yorumla-yarak şiddete alet etmek isteyenlerle mücadelede ortak tavır sergilenmesi adına kritik bir öneme sahiptir. Üstelik Türki-ye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) üyesi Pakistan ve Öz-bekistan’la ortak tatbikat düzenlemesi, yeni ittifakların da ka-pısını aralamaktadır. Zira Ankara’nın sadece Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’yle (NATO) sınırlı kalmayarak ŞİÖ’yle de güvenlik alanında işbirliğine yönelmesi gerekmektedir. Böyle-si hamleler, NATO’yla sorunlar yaşayan Türkiye’nin çok yönlü dış politika anlayışına olumlu katkılar sağlayacaktır.

Rusya, Beyaz Rusya ve Tacikistan gibi pek çok ülkeyle ortak tatbikatlar düzenlemiş, uluslararası askeri oyun yarışmalarına katılmış ve güvenlik alanında yabancı devletlerle işbirliğini her yönden pekiştirme yolunda kritik kararlar almıştır. Bu kapsamda Taşkent yönetimi, Ankara’yla olan güvenlik ilişki-lerini de geliştirmeye çalışmaktadır.

Ortaklık Kalkanı-2019’un gerçekleştirilen diğer tatbikatlar-dan farklı olmasını sağlayan en önemli neden, üç ülkenin or-taklaşa gerçekleştirdiği ilk askeri tatbikat olmasıdır. Tatbikatı değerli kılan bir diğer sebep ise her üç ülkenin de bölgelerinde güçlü ordulara sahip Müslüman ülkeler olmaları ve buna ek olarak Pakistan’ın nükleer silahlarının bulunmasıdır. Bu bağ-lamda Ankara, Taşkent ve İslamabad’ın teröre karşı ortak ha-reket etme kararı alarak bunu sahaya yansıtmaya başlamaları, Avrasya’nın güvenliği açısından son derece önemlidir. Özel-likle de bir türlü istikrara kavuşturulamayan Afganistan’ın güvenliği ve oradan tekrar dünyanın çeşitli coğrafyalarına

yayılma ihtimali bulunan terörün önlenmesi bakımından Af-ganistan’ın komşuları olan Taşkent ve İslamabad’ın Ankara’yla ittifak yapması oldukça değerlidir. Bu bağlamda Cizzah’taki tatbikatta, Devletü’l Irak ve’ş Şam’ın (DEAŞ) hedef gösteril-mesi de mühim bir mesajı içermektedir. Nitekim mevzubahis tatbikat, pek çok devletin bölgeye yönelik politikalarını de-ğiştirecektir. Dahası Özbekistan, Pakistan ve Türkiye’nin bir-birlerini kardeş ülkeler olarak görmeleri hasebiyle Avrasya’da oluşturulan bu üçgenin Balkanlar’dan Güney Asya’ya kadar uzanan coğrafyada barışı temin etmeye aday olduğu da ifade edilebilir.

Özbekistan, 65 bin askeriyle bölgenin en güçlü ordusuna sa-hiptir. Bu nedenle de bölgede gerçekleşebilecek olağanüstü durumlarda en büyük görev ve sorumluluğu üstlenmesi gere-ken ilk başkent olarak Taşkent akla gelmektedir. Bu kapsamda Özbekistan Ordusu’nun çeşitli ülkelerin ordularıyla işbirliği yaparak ortak tatbikatlar gerçekleştirmesi, sadece söz konusu ülkenin güvenliği açısından değil; bölge güvenliği bakımın-dan da önemlidir. Yakın gelecekte Afganistan’da yaşanabilecek muhtemel krizler hesaba katıldığında, Özbekistan’ın alması gereken sorumluluk daha iyi anlaşılmaktadır.

Özbekistan, önceki yıllarda Pakistan’dan ziyade Hindistan’la daha yakın işbirliğine sahipti. Günümüzde de Özbekistan ile Hindistan arasındaki ilişkilerinin kötü olduğu yorumu yapı-lamaz. Ancak Taşkent ile İslamabad arasındaki münasebetle-rin yeni bir seviyeye taşınarak karşılıklı olarak daha yakın te-masların gerçekleştirilmesi de dikkate değerdir. Özbekistan’la Pakistan’ın bir çatı altında buluşmalarında Türkiye’nin yaptığı girişimlerin de önemli katkısı vardır. Bu katkıyı Cumhurbaş-kanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2016 yılının 16-18 Kasım tarih-

22-27 Nisan 2019 tarihleri arasında Türkiye, Özbekistan ve Pakistan’ın katılımıyla “Ortaklık Kalkanı-2019” isimli askeri tatbikat gerçekleştirilmiştir. Özbekistan’da düzenlenen askeri tatbikata katılan üç ülkenin silahlı kuvvetleri, ülkenin dağlık bölgelerinde terörle mücadele operasyonlarına ilişkin manev-ralar yapmıştır. Özbekistan’ın Cizzah vilayetinde gerçekleşti-rilen tatbikata, Türkiye ve Pakistan’dan gelen on beşer asker ile Özbekistan Ordusu’ndan askerler katılmıştır. Türkiye ve Pakistan’ın askeri ataşelerinin de izlediği tatbikata ilişkin Öz-bekistan Genelkurmay Başkan Yardımcısı Şuhrat İkramov, tarihte ilk defa üç ülkenin ortaklaşa tatbikat düzenlediğini ve bunun 2019 yılı işbirliği programı çerçevesinde gerçekleştiril-diğini belirtmiştir. Ayrıca İkramov, benzer tatbikatların Türki-ye ve Pakistan’da da yapılacağını açıklamıştır.

Şevket Mirziyoyev’in Özbekistan Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte güvenlik ve uluslararası terörle mücadele konusunda bahsi geçen ülkede önemli adımlar atılmıştır. Zira Özbekistan;

Meseleye Ankara merkezli bir okuma üzerinden bakıldığında, Türkiye’nin askeri tecrübe, kapasite ve teknoloji açısından

doğudaki kardeşleriyle paylaşacağı çok fazla konunun bulunduğu görülmektedir.

““

Page 7: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

ANKARA KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ | ANKASAM

7

Analiz

Doğacan BAŞARAN

ANKASAM ULUSLARARASI

İLİŞKİLER UZMANI

ANKASAM HAFTALIK BÜLTEN | 27 NİSAN-3 MAYIS 2019

ABD’nin Türkiye’yi İkna Turları

Page 8: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

ANKARA KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ | ANKASAM

8

ANKASAM HAFTALIK BÜLTEN | 27 NİSAN-3 MAYIS 2019

lerine dönüleceğine işaret etse de taraflar arasında yapısal-laşmaya yüz tutan meseleler bulunmaktadır. Çünkü Türkiye, ABD’nin kendisini kuşatmaya çalıştığının farkındadır.

Bahse konu olan kuşatma durumunu açmak gerekirse, ilk olarak terör örgütü Partiya Yekîtiya Demokrat-Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) ve onun silahlı kanadı olan Yekîneyên Parastina Gel-Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) ABD’den gördüğü desteğe bakılmalıdır. Bilindiği gibi Washington yö-netimi, PYD’ye hem silah desteği sağlamakta hem örgütün Suriye’nin kuzeyindeki varlığını sürdürmesi için bahsi geçen terör yapılanmasını korumakta hem de örgüt üyesi teröristle-re eğitim vermektedir. Her ne kadar Beyaz Saray tarafından bu destek, “İran’a karşı” denilerek konjonktürel bir ittifak şek-linde nitelendirilse de ABD’nin PYD aracılığıyla Türkiye’yi güneyden kuşatmak istediği açıktır. Üstelik Romanya ve Bul-garistan’ın 2007 yılında NATO’ya üye olması aracılığıyla Ka-radeniz’in bir NATO Gölü’ne dönüştürülmesi ve bahse konu olan örgütün gerek ABD’nin liderliğindeki bir yapıya sahip olması gerekse de üyesi olmasına rağmen Türkiye’nin mevcut lideri ile kurucu liderini kendi tatbikatında hedef tahtasına koymuş olması, Türkiye’ye yönelik çevrelemenin yalnızca ül-kenin güneyiyle sınırlı kalmadığını gözler önüne sermektedir.

Dahası Türkiye’nin güneyindeki durum da PYD unsurlarıy-la sınırlı değildir. Çünkü Doğu Akdeniz’de ABD’nin mütte-fikleri olan İsrail, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin de Türkiye karşıtı bir ittifak oluş-turmaya çalıştığı bilinmektedir. Ayrıca Amerikalı Senatör Bob Menendez’in GKRY’ye uygulanan silah ambargosunun kaldı-rılmasını içeren öneriyi Senato’ya sunması da gözden kaçırıl-

bu ikna turlarının hedefi, Türkiye’nin dış politika yönelimle-rinin değiştirilerek Batı’nın istediği çizgiye getirilmesidir. Zira son dönemde Ankara’nın güvenlik politikalarında algılanan tehdidin yönü farklılaşmış[1] ve Türkiye, Doğu’yla ittifak yap-maya yönelerek Amerikan saldırganlığını dengelemeye odak-lanmıştır.

Ankara’nın Doğu’ya olan yöneliminin, özellikle de Rusya ve İran’la olan yakınlaşmasının merkezinde Astana Süreci yer almaktadır. Bahse konu olan sürecin Suriye odaklı gelişmele-rin tartışıldığı bir platform olması, Jeffrey’in Türkiye ziyareti-ni daha da anlamlı bir hale getirmektedir. Nitekim Jeffrey’in “Görüşmeler pozitif ve yapıcıydı. Suriye konusunda ortak en-dişelerimizi ele alma konusunda ilerleme kaydetmeye devam ediyoruz.”[2] şeklinde açıklamada bulunması da ABD’nin temel hedefininin Ortadoğu’daki prestijini kaybetmesine yol açan Astana Formatı’nı sabote etmek olduğunu göstermekte-dir. Benzer bir durumu ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi’ni

belirleme sürecinde de görmek mümkündür. Çünkü Trump tarafından bu göreve David Sutterfield aday gösterilmiş ve Se-nato Dış İlişkiler Komitesi’nde de mevzubahis ismin adaylığı onaylanmıştır. Senato Genel Kurulu’nun da kabul etmesi ha-linde Ankara Büyükelçisi olarak atanacak olan Sutterfield’ın Astana Süreci’ne ABD Gözlemcisi olarak katılan isim olduğu düşünüldüğünde, Beyaz Saray’ın amacını anlamak kolaylaş-maktadır.[3] Üstelik Mısır, Lübnan, Suriye ve Tunus gibi ül-kelerde diplomatik görevler yapmış bir isim olan Sutterfield’ın Türkiye’ye gönderilecek olması, örtülü bir “tehdit” niteliği de taşımaktadır.

Görüldüğü üzere Washington yönetimi, Ankara’yı hem sözde “dostane” mesajlar içeren ziyaretlerle ikna etmeye çalışmakta hem de ikna edemeyeceği noktada başvurabileceği sert politi-kaların işaretlerini vererek aba altından sopa göstermektedir. Uzun yıllardır görüntülenmeyen ve hayatta olduğu tartışma konusu olan terör örgütü Devletü’l Irak ve’ş Şam (DEAŞ) Lide-ri Ebubekir el-Bağdadi’nin “Türkiye vilayeti” yazılı bir görselle olan fotoğrafının örgüt tarafından servis edilmesi de ABD’nin Türkiye’ye karşı DEAŞ’ı vekil aktör olarak kullanabileceğinin işareti şeklinde yorumlanabilir. Neticede ABD’li yetkililerce gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek olan üst düzey ziyaretler, Türkiye’nin rızasını kazanmayı amaçlasa da Ankara’nın ikna edilemeyeceği düşüncesi Beyaz Saray’a hükmetmekte ve Was-hington, B Planını hazır tutmaktadır.

Bu noktada üzerinde tartışılması gereken soru ise mevzubahis ziyaretler sonucunda Ankara’nın ikna edilmesinin mümkün olup olmayacağıdır. Her ne kadar konjonktürel gelişmeler olumlu bir hava oluştursa ve ilişkilerde eski müttefiklik gün-

22 Nisan 2019 tarihinde Beyaz Saray tarafından İran’a yönelik yaptırımlar hususunda Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 8 ülkeye tanınan muafiyetin uzatılmayacağının açıklaması, Ankara ile Washington arasındaki ilişkilerin nasıl şekillenece-ği sorusunu gündeme getirmiştir. 2 Mayıs 2019 tarihinde ise yaptırımlar, ilk aşamada muaf tutulan söz konusu devletleri de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Tam da bu ortamda Türk-Amerikan ilişkilerindeki gerilimin artması beklenirken, önce 2 Mayıs 2019 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Suriye Özel Temsilcisi olan James Jeffrey Türkiye’yi ziyaret etmiş, sonra da Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Ça-vuşoğlu tarafından ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye gelmek istediği açıklanmıştır. Dahası 6 Mayıs 2019 tarihinde Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri John Stoltenberg’in de Türkiye’yi ziyaret edeceği duyurulmuş-tur. Dolayısıyla Washington, bir yandan kendi imkânlarıyla di-ğer taraftan da başında bulunduğu savunma paktı aracılığıyla Türkiye’ye yönelik bir ikna seferberliği başlatmıştır. Şüphesiz

Washington yönetimi, Ankara’yı hem sözde “dostane” mesajlar içeren ziyaretlerle ikna etmeye çalışmakta hem de ikna

edemeyeceği noktada başvurabileceği sert politikaların işaretlerini vererek aba altından sopa göstermektedir.

““

Page 9: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

ANKARA KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ | ANKASAM

9

ANKASAM HAFTALIK BÜLTEN | 27 NİSAN-3 MAYIS 2019

“ Ankara’nın rızasını kazanmayı amaçlasa da bu hedef, mevcut şartlarda başarı-sızlığa mahkum gözükmektedir. Bu da Washington’un elindeki baskı unsurla-rıyla birlikte düşünüldüğünde, yapılan diplomadik temaslar, yaşanacak çok daha sancılı günlerin habercisi olarak yorumlanabilir.

[1] “ABD Saldırmayacaksa Neden korkuyor? Türkiye’ye S-400 İşte Bunun İçin Şart”, Yeni Akit, https://m.yeniakit.com.tr/haber/abd-saldirmayacaksa-neden-korkuyor-turkiyeye-s-400-iste-bu-nun-icin-sart-702789.html, (Erişim Tarihi: 03.05.2019).

[2] “ABD: Jeffrey’in Türkiye’deki Görüşmeleri Pozitif ve Yapıcıydı”, Yeni Şafak, https://www.yenisafak.com/dunya/abd-jeffreyin-turki-yedeki-gorusmeleri-pozitif-ve-yapiciydi-3469149, (Erişim Tarihi: 03.05.2019).

[3] “ABD’nin Ankara Büyükelçisi Adayı Satterfield’a Komiteden Onay”, Yeni Şafak, https://www.yenisafak.com/dunya/abdnin-an-kara-buyukelcisi-adayi-satterfielda-komiteden-onay-3469154, (Erişim Tarihi: 03.05.2019).

[4] “Kongre’nin Güney Kıbrıs Adımlarına KKTC’den Tepki, Ame-rika’nın Sesi, https://www.amerikaninsesi.com/a/kongrenin-gu-ney-kibris-adimlarina-kktcden-tepki/4878158.html, (Erişim Tari-hi: 03.05.2019).

[5] “Çavuşoğlu: ABD, İran Kararını Gözden Geçirmeli”, IRNA, http://www.irna.ir/tr/News/3693483, (Erişim Tarihi: 03.05.2019).

mamalıdır. Bununla birlikte Menendez, mevzubahis öneriyi takiben GKRY’yi de ziyaret etmiş ve bu ziyarette, GKRY’nin NATO üyeliği ile bu ülkede NATO üssü-nün kurulması gibi konular konuşulmuş-tur.[4] Kısacası ABD, tüm gücünü kulla-narak Türkiye’yi jeopolitik bir kıskacın içine almak istemektedir.

Yukarıda belirtilen gelişmeler, Türkiye’nin algıladığı tehdidin yönünün değişmesinde etkili olan başlıca faktörlerdir. Anlaşılaca-ğı üzere, Ankara’nın bu şartlarda S-400’le-ri satın alma hususundaki kararlılığının değişmesi de İran’a uygulanan yaptırım-lara dahil olmayı kabul etmesi de beklen-memelidir. Aksine Ankara, Tahran’la olan ticaretini sürdürebilmek için INSTEX benzeri bir mekanizmanın kurulması için çaba harcamaktadır.[5] Dolayısıyla Anka-ra ile Washington arasında aşılması zor sorunlar bulunmakta olup; bunlar birkaç görüşmeyle geride bırakılacak meseleler değildir. Neticede Amerikalıların Türki-ye’ye gerçekleştirmekte olduğu ziyaretler,

Her ne kadar konjonktürel

gelişmeler olumlu bir hava oluştursa

ve ilişkilerde eski müttefiklik

günlerine dönüleceğine işaret etse de

taraflar arasında yapısallaşmaya

yüz tutan meseleler bulunmaktadır.

Page 10: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

ANKARA KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ | ANKASAM

10

Haber-Analiz

ABD’nin İran Yaptırımları:

Türkiye Boyutu

ANKASAM HAFTALIK BÜLTEN | 27 NİSAN-3 MAYIS 2019

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 2 Mayıs 2019 tarihi itibariyle İran’dan petrol ithal eden ve aralarında Türkiye’nin de olduğu sekiz ülkeye tanıdığı muafiyeti kaldırdı. Uzmanlar, söz konu-su adımla birlikte Ortadoğu’daki gerilimin daha da tırmanacağı ve piyasaların bundan ciddi an-lamda etkilenebileceği uyarısında bulunuyor.

Bu gelişmeler ışığında Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), ABD’nin İran yaptırımlarının Türkiye boyutunu ve böl-geye olan yansımalarını analiz etmek üzere ala-nının önde gelen uzman ve akademisyenlerinin görüşlerini dikkatlerinize sunmaktadır.

Duygu ERGÜRTUNA

ASİSTAN

Page 11: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

ANKARA KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ | ANKASAM

11

ANKASAM HAFTALIK BÜLTEN | 27 NİSAN-3 MAYIS 2019

Prof. Dr. Sencer İmer, Türkiye’nin durumunun ABD’nin yaptırım muafiyeti tanıdığı diğer ülkelerden (Hindistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan, İtalya, Yunanistan ve İspanya) farklı olduğunu belirtti. İmer, İran’la olan komşuluk ilişkilerini vurgulayarak Türkiye’nin her halükârda petrol alımına devam edeceğini söyledi. Gerekli temasların Dışişleri Bakanlığı nezdinde sürdürüldüğüne dikkat çeken ANKASAM Başdanışmanı, özellikle doğalgaz ithalatı konusunun tartışmaya açık olmadığını ve Türkiye’nin İran’la görüşmelerini sürdürmeye devam etmesi gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Samir Salha, ABD’nin almış olduğu bu kararın hukuki bir daya-nağının olmadığını ve Birleşmiş Milletler’in ve uluslararası toplumun bu yönde bir desteğinin bulunmadığını ifade etti. Salha, “Bu siyasi bir konudur ve ABD’nin çıkarı doğrultusunda alınmış bir karardır.” diyerek Türkiye’nin ABD’nin bu tutumuna itirazı olduğunu belirtti. Sözlerinin devamında Salha, “ABD, İran’ı devre dışı bırakmak üzere bu tür girişimlerde bulunuyor. Bu çözüme yönelik değil, aksine bölgedeki dengeleri gerginleştirici bir adım.” diye konuştu.

Emekli Büyükelçi Umut Arık, Türkiye’nin petrol alımı konusunda İran’la yapmış olduğu mukaveleler sebebiyle birtakım sorumluluklar üstlenmek zorunda kalacağını, ancak ABD’nin bu adımının Türkiye özelinde alınan bir yaptırım kararı olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade etti. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in Ankara ziyaretini hatırlatan Arık, “Jeffrey ile de bu konular görüşülmüştür. Amerika’ya döndüğünde gerekli temasları yapar.” diye konuştu.

Gazeteci Bülent Erandaç, yaşanan son gelişmeleri ABD derin devletinin Ortadoğu’da sürdürdüğü faaliyetlerinin bir devamı olarak değerlendirmek gerektiğini belirterek, “Mevcut Evanjelist yönetim ve Neo-conlar çok güçlü olduğundan İran’ın genişlemesi kırılmak istenmektedir.” yorumunda bulundu. ABD’nin Suriye’deki PKK devleti kurma planlarında en büyük engel olarak Türkiye, Rusya ve İran’ı gördüğünü ifade eden Erandaç, “Hedef İran-Türkiye ilişkilerini bozmaktır. Muafiyetleri kaldırarak Türkiye ayrıca sıkıntıya sokulmak istenmektedir.” şeklinde konuştu.

Dr. Bilgehan Alagöz, Trump’ın seçim döneminden itibaren vurguladığı iki temel konunun olduğuna dikkat çekerek, “Bunlardan biri İsrail’in güvenliği ve diğeri Çin’in yükselişinin durdurulmasıdır.” diye konuştu. Birinci konuy-la ilgili olarak Alagöz, İsrail’in güvenliği açısından İran’ın Suriye’deki nüfu-zunun kritik önem taşıdığını, Trump yönetiminin Suriye’deki İran varlığını engellemek için yerelde CENTCOM aracılığıyla YPG ile askeri işbirliği yap-tığını ve İran’a karşı cephe oluşturmaya çalıştığını ifade etti.

Prof. Dr. Sencer İMER

Prof. Dr. Samir SALHA

Umut ARIK

Bülent ERANDAÇ

Dr. Bilgehan ALAGÖZ

ANKASAM Başdanışmanı

Akademisyen-Yazar

Emekli Büyükelçi

Gazeteci-Yazar

Marmara Üniversitesi-Ortadoğu ve İslam

Ülkeleri Araştırmaları Enstitüsü

Page 12: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

ANKARA KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ | ANKASAM

12

ANKASAM HAFTALIK BÜLTEN | 27 NİSAN-3 MAYIS 2019

Basında ANKASAM

ANKASAM ABD-Güvenlik Danışmanı Kadir Ertaç ÇELİK, 03.05.2019 tarihinde Ulusal

Kanal’da dış politikadaki son gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunmuştur.

3 Mayıs 2019

ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL’un Trump’ın Türkiye

ziyaretiyle ilgili değerlendirmeleri Yeni Akit’te yayınlanmıştır.

Değerlendirmeye ulaşmak için tıklayınız.

3 Mayıs 2019

ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL’un “Ortadoğu’da Krizler ve

Türk Dış Politikası” başlıklı değerlendirmesi Devlet Dergisi’nde yayınlanmıştır.

Değerlendirmeye buraya tıklayarak

ulaşabilirsiniz.

1 Mayıs 2019

ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL’un “Türkiye Kandil’i nasıl hap

hâline getirdi? PKK’nın oyunu bozuluyor” başlıklı değerlendirmesi Yeni Akit’te

yayınlanmıştır.Değerlendirmeye

buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

28 Nisan 2019

ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL, Kanal B “Güncel” programında dış politikadaki son gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunmuştur.

3 Mayıs 2019

ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL, TRT Radyo 1, “Gündem” programında dış politikadaki son gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunmuştur.

2 Mayıs 2019

ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL’un “Oyun kurucu gücünü kaybetti… Kaostan beslenen ABD yeni fitne peşinde!” başlıklı değerlendirmesi Yeni Akit’te yayınlanmıştır.Değerlendirmenin tamamına ulaşmak için tıklayınız.

28 Nisan 2019

ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL’un katılım sağladığı Uluslararası Türk Akademisi (TWESCO) tarafından düzenlenen “Türk Keneşi Üye Ülkeleri Stratejik Araştırma Merkezi Başkanları Toplantısı” Azerbaycan yayın kuruluşlarından AZERTAC’da. İlgili habere ulaşmak için tıklayınız.

27 Nisan 2019

Page 13: SAYI: 18...SAYI: 18 1 6$1 0$< 6 2019 Bölgesel Güvenlik Açısından Orta Asya’da 3 Yeni Bir Hamle: Ortaklık Kalkanı-2019 ... Araştırmaları Dergisi Bölgesel Araştırmalar

BÖLGESEL ARAŞTIRMALAR

DERGİSİ

ULUSLARARASI KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) bünyesinde faaliyet gösteren ve uluslararası hakemli dergi olan

Bölgesel Araştırmalar Dergisi’nin son sayısı yayımlanmıştır.Academic Keys, ASOS Index, CEEOL, Cite Factor, DRJI, Index

Copernicus, Research Bible, Sindex ve TÜBİTAK DERGİPARK veri tabanları tarafından taranan dergimize aşağıdaki bağlantı

üzerinden ulaşabilirsiniz.

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) bünyesinde faaliyet gösteren ve uluslararası hakemli dergi olan Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları Dergisi’nin son sayısı yayımlanmıştır.Academic Keys, ASOS Index, CEEOL, Cite Factor, DRJI, Index Copernicus, Research Bible, Sindex ve TÜBİTAK DERGİPARK veri tabanları tarafından taranan dergimize aşağıdak bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.

ANKASAM BÖLGESEL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ CİLT II , SAYI II

ULUSLARARASI KRİZ VE SİYASET ARAŞTIRMALARI DERGİSİ CİLT II , SAYI II