Hizmet etmekten şeref duyduğum

değerli hemşerilerim,

Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri bir şiirinde; “Hüner bir şehir bünyad ey-lemektir/Reaya kalbin abad eylemektir” derken, bir şehre hizmetin, o şehrin insanlarının gönlüne hizmet olduğunu söylüyordu.

29 Mart seçimlerinde göreve talip olurken, hiçbir hesabi kaygı taşımadık. Amacımız aziz milletimize, göz bebeğimiz olan Şarkışla’ya hizmetten ibaretti. Hizmet seferberliğimizde ikinci yılımızı geride bıraktık.

Sorumluluğumuzun ne kadar ağır, yaptığımız görevin ne kadar onurlu olduğu bilinciyle; birlikte yola çıktığımız, ateşten gömleği giymeye birlikte talip olduğu-muz arkadaşlarımızla şehrimize hizmete devam ediyoruz.

Şarkışla’mızın kangren olan bir türlü çözülemeyen içme suyu problemini ortadan kaldırmak için gerekli. Kanak Boğazı Barajı’nın yapımı hızla devam ediyor. Bu barajımız hizmete girene kadar su ihtiyacımızı Yapıaltın Barajı’ndan arıtılmış içme suyu alarak karşılama yoluna gidiyoruz. Boru nakil hatlarını dö-şedik, önümüzdeki günlerde arıtma için çalışmalara başlıyoruz. Şarkışla’mıza bu hizmetin müjdesini vermekten büyük memnuniyet duyuyorum.

Şarkışla’nın toza, çamura tahammülü kalmamıştı. Bir yandan yol sorununu çözerken diğer yandan şehir içinde iki yılda 150.000 m2 kilit parke taşı döşe-dik. Asil insanlar kenti olan Şarkışla’ya yakışır bir kent kimliği kazandırmakta kararlıyız.

Şehrimizin ve sakinlerimizin nefes aldığı alanlar oluşturmak için her mahalle-ye bir park projesini başlattık. Görev süremiz tamamlanana kadar bu projeyi gerçekleştirmek için her türlü planlamayı yaptık.

Şehir merkezimizden geçmekte olan Kanak deresinin ıslahı ve çevre düzen-lemeleri için çalışmalarına başladık. Burayı Şarkışla’mıza yakışır bir görünüme kavuşturarak, halkımızın hizmetine sunacağız.

Yine bir başka büyük projemiz Kale’de hayata geçmeye ve kendini göster-meye başladı. Burasını ilçemizin sembolü haline getirerek şehrimize vizyon kazandıracağız.

Yeni hayvan pazarımızla ilgili çalışmalarımıza da başladık. En kısa zamanda buradaki eksiklikleri de tamamlayarak faaliyete geçireceğiz.

Yapılan çalışmalarla ilgili detaylı bilgilere elinizdeki dergimiz vasıtası ile ulaşa-caksınız. Dergimiz belirli periyotlarla sizlerle buluşacak. Söz ile anlatamadığı-mız hizmetlerimizi sizlerle bu yayın organımız ile paylaşacağız.

Bu vesileyle tüm hemşerilerime şükranlarımı sunuyor, esenlikler diliyorum.

Kasım GÜLTEKİNŞarkışla Belediye Başkanı

HİZMETE TALİP OLANIN SEVDASI BAŞKA OLUR

Geçmiş zaman olur ki, Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer...hayali cihan değer...

1930’lu yıllar Şarkışla Çarşı Merkezi

2 3

4 5

BELEDİYE MECLİS ÜYELERİMİZ

Ahmet ÇOBANMeclis Üyesi

Halil KAVLAKBelediye Başk. Yard.

Meclis Üyesi

Celal KOÇYİĞİTMeclis Üyesi

Necati ÇITAMeclis Üyesi

Servet KÖSEOĞLUMeclis Üyesi

Raşit ÇETİNMeclis Üyesi

Seyhan DALYANMeclis Üyesi

Kaya BÜYÜKEKİZMeclis Üyesi

Murat ÖZDALMeclis Üyesi

H.Osman IŞIKMeclis Üyesi

Şadi KARASOYMeclis Üyesi

Abdurrahman KILIÇMeclis Üyesi

Bünyamin KEPENEKMeclis Üyesi

İbrahim KÖŞKEROĞLUMeclis Üyesi

Ömer BABADAĞMeclis Üyesi

İLÇEMİZİN TARİHİ: “Şehirler İçinde Şarkışla Şehir”Şarkışla adında “şehir” olan bir yerleşim ye-

ridir ve bir uygarlıklar beşiği olma özelliğini

gösterir. Şehrin kimliğinde pek çok uygarlığın

parmak izlerine rastlamak mümkündür.

8 9 9

M.Ö 100’lerde Pontos kralı Mitridates Evpator ile Romalı komutanlar arasında sık sık el değiştiren bölge, M.Ö 17’de kesin Roma hâkimiyetine girmiştir. Roma İmparatorluğu’nun 395’de ikiye ayrılmasıyla bu yörede Doğu Roma (Bizans) top-rakları içinde kalmıştır. Bizans döneminde Armeniakon Theması içinde kalan bölge X.yüzyıldan sonra merkezi yönetimin güçlendirilmesi amacıyla kurulan Sebasteia (Sivas) Theması’na bağlanmıştır.

“KÖKÜ MAZİDE OLAN ATİ” TÜRKLERİN COĞRAFYA’YI VATAN EMTE SÜRECİ…

Selçuklular döneminde, Emir Sabuk komutasındaki Türkler, 1059 yılında Sivas ve çevresini ele geçirmişler fakat bölgeyi ancak bir haft a ellerinde tutabilmişlerdir.

Bölgedeki asıl Türk hâkimiyeti 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra başlamıştır. Kısa bir süre Selçuklu egemenliğinde kalan Şarkışla yöresi, daha sonra Sivas ve çev-resinde kurulan Danişmendli Beyliği topraklarına katılmıştır. 1175 yılında ise II. Kılıçaslan’ın Sivas’ı almasıyla yöre Anadolu Selçuklu topraklarına katılmıştır.

Bölgedeki asıl Türk hâkimiyeti 1071 Malazgirt

Savaşı’ndan sonra başlamıştır. İLÇENİN TARİHİŞarkışla çevresinde ve ilçeye bağlı Mergesen Köyü (ilçe merkezine 5km uzaklıkta) önlerinde, yüzeyde ele geçen çakmaktaşından araç-gereçler, büyük olasılıkla Neolitik Döneme ait kazı-yıcı ve uçlardır. Bu deliller de Şarkışla’ya Neolitik Dönemde yerleşildiğini ortaya koymaktadır. Hititler döneminde de, yörenin bir yerleşme birimi olduğu anlaşılmaktadır. Hititler dönemine ait olduğu anlaşılan madeni heykelin ilçeye 5 km uzaklıktaki Döllük Köyü’nde bulunması bu fikri doğrulamaktadır. (Heykel tunçtan yapılmış olup 12cm boyundadır ve halen Ankara Et-nografya Müzesi’nde Muhafaza edilmektedir). M.Ö 1200’lerde Hitit Devleti’nin yıkılması ile Geç Hitit Prenslikleri’nin egemenliğinde kalan yöre, M.Ö VII. Yüzyılda bu prensliklerin Asur egemenliğini tanımasıyla Asur Devleti topraklarına katılmıştır.

M.Ö 695’den sonra Kafkasya üzerinden gelen Kimmerler bu yöreyi ve bütün Kapadokya böl-gesini yağma ve tahrip etmişler. Daha sonra İskit saldırılarına da uğrayan yöre, Med Dev-leti tarafından ele geçirilmiştir. Med Devleti’ni yıkan Persler Sivas ve çevresini Kapadokya Satraplığı’na bağlamışlar.

Yörede Pers egemenliğine, tüm Anadolu’da olduğu gibi Persler’i yenen Büyük İskender son vermiş Makedonyalıların hâkimiyeti başlamıştır. Fakat M.Ö 332 yılında eski Pers yöneticile-rinden I. Ariarates bağımsızlığını ilan edip Makedonya Krallığını kurmuştur.

Neolitik dönemden

günümüze yerleşim

bölgesi olan Şarkışla,

onbin yıllık şehir

mirasının üstüne

kurulmuştur.

10 11

1870 Sivas Vilayeti Salnamesi’ne göre, şehirde 10059 Müslüman, 1713 Hıristiyan olmak üzere 11772 kişinin yaşadığı belirtilmektedir.

1853–1856 Kırım Savaşı ve 1877–1878 Osmanlı-Rus Savaşları’ndan sonra Kafkas Göçmenleri ve Kars Göçmenleri bölgeye yerleştirilmişlerdir. Kafkas ve Kars Göçmenleri Sivas’ın diğer kaza-larına olduğu gibi Şarkışla kazasının çeşitli yerle-rine yerleştirilmiştir. Kafkas Göçmenleri genelde Uzunyayla bölgesine yerleştirildi.

1890 Sivas Vilayet Salnamesi’nde şu bilgiler ve-rilmektedir: Sivas Merkeze bağlı Tenos kazasının kaza merkezi Şehr-i Kışla (Şarkışla)’dır. Merkeze uzaklığı 12 saattir. 15 nahiye, 114 köy ve 5625 haneden oluşup 16.566 Müslüman, 6305 Hıristi-yan nüfus vardır. 39 cami, 3 medrese, 5 han, 55 dükkân, 2 fırın, 65 değirmen, 28 Müslim ve 10 gayri Müslim mektebi olduğu belirtilmektedir.

Yine aynı salnamede kazanın 585.979 dönümlük bir araziye sahip olduğu, 57063 tarla, 2 çiftlik, 150 bahçe, 230 çayır ve 115 meraya sahip olduğu be-lirtiliyor. Salnameye göre kazada buğday, arpa, fiğ mercimek ve fasulye yetiştirilmektedir. Hay-van türü olarak deve, at, karasığır, manda, koyun ve keçi yetiştirildiği, güzel kilimler ve küçük halı-ların imal edildiği belirtilmektedir.

Osmanlı nüfusu üzerinde geniş araştırmalarıyla tanınan Fransız yazar Vital Cuinet’ in 1890’lı yıl-larda Sivas ile ilgili verdiği bilgilerde, ilçemizin 50.060 nüfus ile Sivas’ın en kalabalık kazası oldu-ğu belirtilmektedir. İlçede 76.841 koyun 25850 kıl keçisi ve 11.860 tiftik keçisinin beslendiği ve yıllık 396.822 kuruş Ağnam (küçükbaş hayvanlardan alınan vergi) Vergisi alındığını belirtmektedir.

Şemseddin Sami, Kamus-ül Âlâm adlı eserinde, 1890’lı yıllardaki Şarkışla ile ilgili şu bilgileri ver-mektedir: “Sivas Vilayeti Merkez Sancağı’na bağlı bir kazadır. 15 nahiye ve 114 köyünde 33.000 Müslüman ve meyve yetiştiren Şarkışla zengin orman ürünleriyle meşhurdur. Kazada koyun, keçi ve sığır da yetiştirilir.”

1896 Devlet Salnamesi, Tenos’un Gemerek adlı bir nahiyesi olduğunu da göstermektedir. Şarkış-la’ nın 1900’lü yılların başında da idari bakımdan Sivas’a bağlı ilçe statüsü devam etmiş, bir de-ğişiklik olmamıştır. Şarkışla’ya 1930’lu yıllarda Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi (değişimi) Ant-laşması sonunda Yunanistan’dan az da olsa Türk muhacirleri getirilmiştir. Bu muhacirler genelde ilçe merkezi, Osmanpınarı ve Gümüştepe (Yapıal-tın) köylerine yerleştirilmişlerdir.

1953 yılında Gemerek Bucağı, 1990 yılında da Al-tınyayla Kasabası, ilçe durumuna getirilerek Şar-kışla ilçesinden ayrılmışlardır.

1930 yılında Atatürk, Sivas’a giderken Şarkışla’yı ziyaret etmiş, sevgi gösterileriyle karşılanmıştır. Halk tarafından anlatılana göre; Şarkışla’da Atatürk’ün, eğitime verdiği önemi gösteren bir de hatırası vardır:

Atatürk, Sivas’a gitmek üzere Ankara’dan yola çıkar. Sivas’a gelmeden önce Şarkışla’yı ziyaret etmek; yeni Türk Alfabesine verilmesi gereken önemi göstermek ister.

Şarkışla’ya geldiğinde, ilçede en fazla sözü geçen, aynı za-manda hoca ve Şarkışlalılarca da hatırı sayılır kişi Kalkan Hoca’ya yeni harfleri öğretir.

Atatürk Şarkışla’da…

1243 Kösedağ Savaşı ile Anadolu’da Moğol ege-menliği başlamıştır. 1243 Moğol istilasıyla Şarkış-la yağmalanmıştır.

Artan Moğol baskısı bölgedeki Türk halkının bir kısmı Batı Anadolu’ya bir kısmı ise Suriye toprak-larına dönmüştür.

1322’de İlhanlılar’ın Anadolu valiliğine atanan Timurtaş, Kayseri merkez olmak üzere Sivas ve çevresinin bölgede bağımsızlığını ilan etmiş. Timurtaş’ın Memlükler’e sığınması ile vekili olan Eratna Bey’in Sivas merkez olmak üzere Eratna Beyliği’ni kurmasıyla Şarkışla ve yöresinde Erat-na Beyliği’nin egemenliği de başlamış oldu.

Eratna Bey’in ölümü üzerine yerine oğlu Ali Bey geçtiyse de; devletin vezirliğini yapan Kadı Burha-neddin yönetimi ele geçirmiş(1381). Böylece yöre Kadı Burhaneddin Devleti yönetimi altına girmiş-tir. Kadı Burhaneddin 1398’de Akkoyunlu hüküm-darı Osman Bey’e yenilmesi ve ölmesi ile bölgede bir iktidar boşluğu olmuştur. Sivas halkının, yak-laşan Timur tehlikesi karşında Osmanlılar’ı davet etmesiyle Sivas çevresinde Osmanlı hâkimiyeti başlamış, Ankara Savaşı’ndan sonra da bölgede başlayan idari boşluğa, 1408 yılında Çelebi Meh-met son vererek Sivas ve çevresini almasıyla böl-gede yeniden Osmanlı egemenliği başlamış oldu.

Prof. Dr. Faruk Sümer’e göre Timur’un Ankara Savaşı sonrası bölgedeki Kara-Tatar ve Moğol-ları beraberinde Türkistan’a götürmesi üzerine Türkmenlerin bölgeye yeniden döndüğü ve hiçbir güçlükle karşılaşmadan XV. Yüzyılın ilk yarısında bölgeyi yurt tutmaya başladıklarından bahseder.

Faruk Sümer aynı eserde Gedük(Şarkışla) yö-resi için şöyle bahsetmektedir: Bozok’taki Şam Bayatları bu bölgenin Gedük yöresinde yaşarlar. Bu yöre aşağı yukarı bugünkü Şarkışla kazasının bulunduğu yerdir. Burada yaşayan Şam Bayat-ları başlıca Hızırlu, Kesmezlü, Şeyhlü, Şarklu, Kızıl-Donlu ve Karaca-Koyunlu gibi obalara ay-rılmıştır. Bu obalar sahip bulundukları ekinlik-lerde çiftçilik yapmakta ve kış gelince Suriye’ye gitmektedirler. Fakat XVI. yüzyılın ikinci yarısında Şam-Bayatları’nın kışın Suriye’ye gitmedikleri anlaşılıyor. XVI. yüzyılın ilk yarısında Gedük yöre-sinde Kara-Yahyalu Delü-Alilü, Ağçalu (en mühim obası: Hacılar) Ağça-Koyunlu (Dulkadırlı’dan) ve Şam Bayadı bulunduğundan bahsetmektedir.

Şarkışla’ya yerleşmek amacıyla gelen Türkler’in ne zaman geldikleri bilinmemekle birlikte, ilk yerleşenlerin Hacı Ali Obası ve Hacı Himmeto-ğulları oldukları söylenmektedir. Ayrıca Malatya Arapkir’den geldikleri söylenen Çuhadaroğulları ve Nenehatunoğulları’nın (Hacı Ömerler) da aynı dönemlerde ilçeye yerleştikleri tahmin edilmek-tedir.

Şehrin adı 19. yüzyıl Osmanlı kaynaklarında Tenos olarak geçmekte olup, ilçe oluncaya kadar “Ge-dik” adı verilen imtiyazlı nahiye müdürleri tarafın-dan yönetilmiştir.

1867 Vilayet Nizamnamesi’ne göre Sivas Merkez Sancağı’na bağlı Tenos ismiyle kaza (ilçe) duru-muna getirilen Şarkışla’da 1873 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur.

12 13

İYİ HİZMET İYİ ŞEHİRİnsanların olduğu gibi şehirlerin de bakıma ihtiyacı vardır. Şehrin doğal tarihi ve kültürel güzelliklerini gün yüzüne çıkarmak, altyapı eksikliklerini gidermek, şehri merhum Halil Rifat Paşa’nın dediği gibi ulaşılır kılmak o şehri yönetenlerin birinci vazifesidir. Bu bilinçle yeni bir belediyecilik anlayışı geliştirdik ve her alanda Şarkışla’ya sahip çıktık.

14 15

SUYU KAYNAĞINDAN ALDIK… ŞEHRİMİZİ TEMİZ VE SAĞLIKLI İÇME SUYUNA KAVUŞTURDUK.Damlaca ve Yapıaltın Kaynak Sularınıİçme Suyu Şebekemize Kazandırdık.

Yaptırılan analizler neticesinde içme suyumuzda karaciğer, akciğer kanseri ve birçok hastalığa sebep olduğu bilim adamlarınca tespit edilmiş olan arsenik maddesi olduğu tespit edilmişti.

İçme suyumuzdaki arsenik yoğunluğunun azaltılması amacıyla yapılan kaynak suyu araştır-maları sonucu Damlaca-Gündüz mevkiinde bulunan cazibeli kaynak suları 4.500 metrelik hat döşenmek suretiyle içme suyu şebekemize kazandırılmıştır.

Ayrıca Yapıaltın Barajına yakın noktalardan bulunan içme suları da toplanarak 5.000 metrelik boru hattı döşenmek suretiyle ana depoya isalesi yapılmıştır. Kendi tarlasından çıkan suyu Be-lediyemize bağışlayan Adil Avcı ya teşekkür ederiz.

Yapılan bu çalışmalar neticesinde arsenik oranı yüksek olan 2 su kuyumuz kapatılmıştır. Ge-tirilen bu kaynak suları ile içme suyumuzdaki arsenik yoğunluğu düşürülmüş ve kapatılan su kuyuları sayesinde de elektrik ödemelerinden büyük ölçüde tasarruf sağlanmıştır.

SU KESİNTİSİNE SON…Çöken Su DeposunuYeniden Hizmete Sunduk.

İlçemizin içme suyu Şarkışla Göleti altında bulunmakta olan su ku-yularından karşılanmaktadır. Buradan dalgıç motorlarla çıkarılan içme suyu toplama havuzlarına oradan da ilçemiz yerleşim yerinin en yük-sek noktası olan kale bölgesinde bulunan su depolarına pompalan-maktadır.

İki gözden oluşan ve ilçemizin su ana dağıtımını yapmakta olan 4.000 ton kapasiteli su depomuzun 2.000 tonluk bir bölümünün tamamen çökmüş olması sebebiyle ilçemizde zaman zaman su kesintileri ya-şanmaktaydı.

Yapılan çalışmalar ile su depomuzun çökmüş olan kısmı beton dolgu ile doldurulduktan sonra taban ve duvarları demir ve beton ile güçlen-dirildi. Sızıntı ve kaçakların engellenmesi amacıyla su yalıtımı yapılarak yeniden hizmete sunuldu.

16 17

10 Şubat 2010 Tarihli Su Analiz Raporu

Analiz raporlarında da görül-düğü gibi içme suyumuzdaki arsenik oranını yaptığımız ça-lışmalarla makul düzeye in-dirdik.

27 Nisan 2009 Tarihli Su Analiz Raporu

18 19

Daha önceki dönemlerde altyapıda kullanılmakta olan beton büzlerin kullanımına son verilerek polietilen ham-madden üretilen daha uzun ömürlü olan koruge borular kullanılmaya başlanmıştır. Sac kapaklı çirkin görüntü oluşturan ve zamanla kanalizasyon asitleri yüzünden çü-rüyen logar kapaklarının kullanımına son verilerek yerine sfero pik döküm kapaklar kullanılmaya başlanmıştır.

ALTYAPIDA ESTETİK DÖNEMİ…Altyapı HizmetlerindeKöklü Değişiklikler Yaptık.

2009 ve 2010 yıllarında ilçemizin değişik bölgelerinde ayrıca;

2010 2009 ToplamKanalizasyon Hattı: 2.990 m2 3.610 m2 6.600İçme Suyu Hattı: 450 m 7.615 m 8.065hat döşenmiştir.

ŞEHRİMİZİN ATAR VE TOPLAR DAMARLARINI YENİLEDİK

İlçemizin içme suyu ihtiyacını da karşılayacak olan Kanak Boğazı Barajı görüşmelerimiz neticesinde yatırım programına aldırılarak, ihalesi DSİ 19. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılmış ve baraj inşaat çalışmalarına başlanmıştır..

Kanak Boğazı Barajı bitinceye kadar halkımızın sağlıklı, arseniksiz su içmesini temin et-mek üzere Yapıaltın Barajından arıtılmış su projemizi hayata geçirdik. Barajdan su topla-ma havzamıza kadar olan mesafedeki boru nakil hattını döşedik. Önümüzdeki günlerde burada arıtma tesisini kurarak hizmete sunacağız. İsale hattının yapımına 85.000 TL mad-di destek sağlayan Sultan Koçak ve İsa Öztürk kardeşlere teşekkür ederiz.

ŞARKIŞLA’YA YENİ BARAJ…Yapıaltın BarajındanArıtılmış İçme Suyu Alıyoruz.

20 21

Esentepe MahallesiErsoy sokak 5.828.00

Karaağaç Sokak 1.407.00

Atatürk Okulu Yolu 4.036.00

3. Sokak 1.521.00

Sanayi Sitesi 577.00

Öğretmenevi 452.00

Kandemir MahallesiDemirciler Sokak 977.00

Cahit Koca Sokak 1.434.00

Sivas Çevre yolu

Sokak 2.202.00

Çınarlar Sokak 994.00

Aslantürk Sokak 1.210.00

Kale MahallesiYıldırım Sokak 652.00

Uğur Sokak 2.044.00

Öztoprak Sokak 2.314.00

Emek Sokak 3.116.00

Hastane altı Çıkmaz Sokak 245.00

Ebubekir Camii etrafı 3.143.00

Aşık Veysel İlköğretim Okulu 2.531.00

Yeni MahalleBeşpınar Sokak Orta Refüj 135.00

Kayalıyokuş MahallesiSetkenarı Sokak 593.00

Yıldırım MahallesiBelkent Caddesi 5.248.00

Stadyum Sokak 3.605.00

Şehit İskender Öztürk Sokak 3.281.00

Hastane-Mevlana Konutları

Arası 2.744.00

Kız Meslek-Milli Egemenlik Arası 734.00

Belkent park 691.00

Endüstri Meslek Lisesi İçi 1.590.00

İstiklal MahallesiYurt Sokak 6.455.00

Camii Arkası Sokak 1.292.00

Yukarı MahalleBerberler Sokak 2.630.00

1.Sokak 1.496.00

2.Sokak 929.00

3.Sokak 643.00

4.Sokak 1.182.00

5.Sokak 740.00

Mehmet Emin Tuna

Okulu Etrafı 2.018.00

Pınarönü MahallesiKanak Kenarı Sokak 5.597.00

Malazgirt Sokak 2.310.00

Değirmenciler Sokak 1.941.00

Bakırcılar Sokak 931.00

Benzinlik Yanı 678.00

Nalbantlar Sokak 1.188.00

Toplam 83.334.00

2010’da Toplam 83.334.00 metre yolu düzenledik

Şarkışlamızı tozlu ve çamurlu yollardan kurtarmak için seferberlik ilan ettik. 2 yılda top-lam 121.752 m2 kilit taş döşedik.

Önümüzdeki yıllarda bu miktarı artırarak her yıl 150.000 m2 kilit taş döşeyeceğiz. İlçemiz-de yol ve kaldırım problemini çözeceğiz. Kendi imâlathanemiz de ürettiğimiz kilit taşlarla yapmış olduğumuz yollarımız hem maliyet olarak ucuza mal olmakta hem de ileri ki dö-nemlerde altyapıda meydana gelebilecek arıza ve yeni çalışmalarda da büyük bir avantaj sağlamaktadır. 2011 Yılı için 165.000 m2 kilit taş imalat ve döşeme ihalesi yapılmıştır. Yol çalışmalarına başlanılmış olup şu ana kadar 20.000 m2 kilit taşı yol çalışması gerçekleş-tirilmiştir.

2009 ve 2010 yıllarında listedeki mahalle ve sokaklarda çalışmalar gerçekleştirilmiştir.

Esentepe MahallesiCanpolat Sokak 1.861.80Şahin Sokak 659.20Şehit Tuncer Okulu Yanı 850.00Garipler Mezarlığı Yanı 5.079.50Aşık Veysel Parkı ve Yanı 900.00Asena Sokak 1.122.00Dr. Mehmet İnan Evi önü 1.289.00Esentepe Cami Yanı 3.031.50Karaca Sokak 883.00Lojmanlar Altı park 1.105.00Kutan Sokak 1.174.50Güray Sokak 804.50Atatürk İlkokulu önü park 152.00

Yıldırım Mahallesi :Yıldırım mezarlık içi 1.804.00Yıldırım mezarlık batısı yol 2.104.00Yıldırım mezarlık kuzeyindeki yol 1.218.00Belkent park 401.006. sokak 2.910.00

Pınarönü MahallesiSanayi cami Caddesi 2.028.00İmamgiller parkı 390.00Hamdi Biçer evi önü 115.00Laçin Sokak 499.00Ziya Dinçer Evi yanı 863.50

Kale MahallesiŞehit Ramazan Ergin Sokak 2.250.00Fatih Cami Yarım kaldırım 256.00Şenol Sokak 1.279.00Çıkmaz sokak 155.00Kayıkçı sokak 1.704.50

İstiklal MahallesiBp Sağır yolu 125.00

Gültekin MahallesiKarasoku Sokak 1.403.50Toplam 38.418.50

YOLLARI PARKE, ŞARKIŞLA’YI MARKA YAPIYORUZ.Belediye ÇalışıyorŞarkışla Güzelleşiyor.

2009’da Toplam 38.418.50 metre yolu düzenledik

22 23

“EVLERİNİN ÖNÜ YÜKSEK KALDIRIM”Kaldırım Çalışmalarımız ileŞarkışlamızı Güzelleştiriyoruz.

“Evlerinin önü yüksek kaldırım/Kaldırımdan düştüm beni kaldırın” türküsünü bilirsiniz. Halkımızı düşmeye-ceği, rahat yürüyeceği, güvenli işine ve evine gideceği bir şehir hayatına kavuşturmak için kaldırım yapımını planladık.

Osman Fazıl Polat Caddesi (Emtia Pazarı Yolu), Cum-huriyet Caddesi (Denizbank önünden devam eden kal-dırım) ile İlçemizin en eski yapılarından olan tarihi Ulu Camimizin etrafında dekoratif renkli taşlar ile kaldırım ve çevre düzenleme çalışmaları yapıldı.

Önümüzdeki yıllarda ise Dr Sadık Ahmet Cad. (Sanayi Yolu) başlanarak Bel- Kent Caddesi sonuna kadar olan ana güzergahlar, Ulu Camii Caddesi başta olmak üzere çarşı merkezinde ihtiyaç duyulan tüm kaldırımlarımızın düzenleme çalışmaları tamamlanacaktır.

ŞARKIŞLA’YA ÇUKURSUZ YOL YAKIŞIR…Asfalt Çalışmalarına Devam Ediyoruz.İlçemizde son yıllarda Doğalgaz çalışmaları ve Telekom tarafından hatların yer altına alınması sebebiyle gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde bozulan yolların tamamı tamir edilmiştir.

Yeni Sanayi Sitesi ile Sağır Mahallelerinde ise toplam 4.850 metre yeni asfalt yol çalışması yapılmıştır.

Belediyemize ait asfalt üretim tesislerinin LPG tesisatı tamamen yenilenerek bakım, onarım ve revizyonu yapılmış gelecek yıllar için yapılacak asfalt çalışmalarına hazır hale getirilmiştir.

Bu yıl yapılacak çalışmalar kapsamında altyapı sorunu çözülmüş olan bölgelerimizde ikinci kat asfalt çalışması yapılacaktır.

24 25

GÜVENLİ TRAFİK GÜVENLİ ŞARKIŞLA

Şarkışla şehir içi trafiğinin rahatlatılması amacıyla yeni düzenlemeler yapıldı. Yapılan çalışmalar kapsamında trafiğin yoğun olduğu bölgelerde hız kesici kasisler yer-leştirildi. Ayrıca Kontrollü geçişlerin sağlanması amacıy-la Şarkışla Trafik Işıkları ile tanıştırıldı. Yapılan çalışmalar ile şehrin trafik yoğunluğunun en fazla olduğu Hükümet Binası önü, Kapalı Spor Salonu Önündeki Kavşak ve Çarşı Merkezindeki Bağ-Kur Dükkanları kavşağına trafik sin-yalizasyon sistemi kuruldu.

Şarkışla Şehir İçi Trafiğine Kalıcı Çözümler Getirdik.Kalıcı Çözümler Getirdik.

YOLLAR BÖLÜNÜYOR HAYATLAR BİRLEŞİYOR…

İlçe merkezimiz ile Yeni Mahalle, Sağır Mahallesi ile K.Topaç, Ortaköy, Sivialan vb. köyleri birbirine bağlayacak olan Muhsin Yazıcıoğlu Kuzey Alt Geçidinin çalışmaları devam ediyor.

İlçe merkezimizdeki duble yol çalışmaları kapsamında Kayseri-Sivas Karayolu üzerinde Yeni Ma-halle ve Sağır Mahalleleri ve birçok köyün direkt olarak geçiş trafiğini sağlayacak olan ve değerli hemşerimiz BBP Genel Başkanı Merhum Muhsin Yazıcıoğlu nun adını taşıyacak Kuzey Alt Geçidinde çalışmalar aralıksız devam ediyor.

Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından Belediyemizin girişimleri ile başlatılan çalışmanın kısa bir süre içerisinde tamamlanarak trafiğe açılması planlanmaktadır.

Daha önce yapılan üst geçidin sadece yaya trafiğinin direkt geçişlerini temin etmesi ve bu bölgede bir çok kazanın meydana geliyor olması sebebiyle başlatılan çalışmalar halkımızın ve mahalle sa-kinlerinin takdirini toplamaktadır.

Muhsin Yazıcıoğlu Kuzey Alt Geçidinin Yapımı Devam Ediyor.

26 27

DAHA İYİ HİZMET İÇİN ARAÇ VE MAKİNE FİLOMUZU

Belediyemiz temizlik hizmetlerinde kullanılmak üzere 1 adet Çöp Kamyonu,

Altyapı hizmetlerinde kullanılmak üzere kanalizasyon borularının içinde bulunan katı atıkları (kum, taş, yağ, kök vs) yüksek basınçlı su ile yumuşatıp sürükleyerek logar ba-calarına kadar getirilmesini ve bu logar bacalarından vakum sistemi ile emilerek kanal temizleme tankı içine aktarılmasını sağlayacak. Bu sayede kanal açma borularının içinin katı atıklar yüzünden daralmasını ve tıkanmasını tamamen önleyecek 1 adet Kombine Kanal Temizleme Aracı,

Cenaze hizmetlerinde kullanılmak üzere 1adet soğutuculu 4 cenaze kapasiteli Cenaze Taşıma Aracı alınmıştır.

YENİLEDİK…

ATIL ARAZİLER TARIMA AÇILDI…EK BİÇ ŞARKIŞLA KAZANSIN…

Şarkışla Belediye Başkanlığının öncülüğünde ilçemizin emektar çiftçilerinin işbirliği ile 30 çiftçi, belediyeye ait 2 bin 100 dönüm alanı herhangi bir ücret almadan, sadece mazot karşılığında traktörleriyle sürerek ekilebilir hale getirdi.

Kendi işlerini bırakarak belediyenin arazisinin ekilebilir hale getirilmesi için gayret sarf eden çiftçi arkadaşlarımıza, belediyemize katkıda bulunarak, birlik, beraberlik ve kardeş-lik ruhunun geliştirilmesine katkı sağladıkları için teşekkür ediyoruz.

Bayram ve şenlik havasında imece usulü ile gerçekleştirilen çalışma ile belediyemiz bu arazide buğday, arpa ve benzeri hububat ürünlerini yetiştirilerek belediye bütçesine katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Gündüzdeki Tarım Arazilerimizi Çiftçilerimizle Birlikte Ektik.

28 29

PARAMIZ ÇÖPE GİTMİYOR…

Kaynaklarımızı yerli yerinde kullanarak, üreten bir belediye anlayışı içerisinde, kendi per-sonellerimiz ve kendi atölyelerimizde çöp konteynırlarını imal ettik.

Daha önceleri kullanılmakta olan çöp varillerinin yerlerine, kendi ürettiğimiz kapaklı çöp konteynırları koyarak temiz bir Şarkışla için başlatmış olduğumuz çalışmalara başladık.

2009 ve 2010 yılında toplam 200 adet çöp konteynırı kendi atolyelerimizde ürettik. Ayrıca 300 adet yeni çöp konteynırını da ihale usulü ile satın alarak halkımızın hizmetine sunduk.

Çöp Konteynırlarını Kendi Atölyemizde Ürettik.

“YANGIN OLUR BİZ YANGINA GİDERİZ”

Şarkışla’mızın en büyük temel ihtiyaçlarından birisi olan çok katlı binalara müdahale ka-biliyetine sahip, modern teknoloji ile donatılmış yeni itfaiye aracımız ilçemize hayırlı olsun.

İlçemizin en büyük eksik ve ihtiyaçlarından bir tanesi daha Belediyemizce giderilmiştir. Son yıllarda Şarkışla’mızda yaygınlaşan çok katlı binalar sebebiyle meydana gelebilecek yangın vb. felâketler de mal ve can kaybının önlenmesi amacıyla 8-10 katlı binalara mü-dahale edebilecek 24 metre merdiven uzunluğu olan yeni itfaiye aracının belediyemize maliyeti 400.000 TL’dir.

İtfaiye Aracı Halkımızın Hizmetinde…

30 31

MUHSİN YAZICIOĞLU CAMİİ VE KÜLLİYESİİnşaatı Yeniden Başlatıldı2009 yerel seçimlerinden önce 18 / 01 / 2009 tarihli mahkeme kararı ile durdu-rulan İlçemizin Merkez Camii olacak olan Muhsin Yazıcıoğlu Camii ve Külliyesi belediyemizce yapılan imar tadilatı neticesinde inşaat çalışmalarına yeniden başlandı.

1.350 m2 kapalı alanı bulunan camide aynı anda 2.500 kişi ibadet edebilecek. İki yıl önce İmar Planına uygun olmadığı gerekçesi ile mahkeme kararı ile durduru-lan camii inşaatı Belediyemizin yapmış olduğu imar tadilatı neticesinde yeniden başladı.

Caminin yapımına maddi destek sağlamak isteyen vatandaşlarımız cami inşaatı altındaki dernek binasına müracaat ederek yardımda bulunabilirler.

MAGUSA FATİHİKorgeneral Osman Fazıl Polat PaşaSivas ili Şarkışla ilçesi Tuzla köyünde 1922 yılında doğan emekli korgeneral Osman Fazıl Polat 30 Ağustos 1942 yılında piyade asteğmen olarak Kara Harp Okulundan mezun olmuş, 28 Şubat 1943 tari-hinde teğmen rütbesine nasip edilmiş ve 30 Ağustos 1943 tarihinde Piyade Okulu eğitimini tamamla-mayı müteakip, Kara Kuvvetleri Komutanlığının değişik birliklerinde takım ve bölük komutanlıklarında bulunmuştur. 1953 - 1955 yıllarında Kara Harp Akademisi eğitimini tamamlayan emekli korgeneral Osman Fazıl Polat, kurmay subay olarak çeşitli karargâhlar da plân subaylığı, şube müdürlüğü yapmış, 1958-1960 yıllarında 40. Piyade Alayı 2. Tabur komutan muavinliğinde, 1960 - 1961 yıllarında Piyade Yedek Subay Okulu Öğrenci Alay komutan muavinliğinde bulunmuş ve 1967 - 1968 yıllarında Kıbrıs Türk silâhlı Kuvvetleri Alay komutanlığı yapmıştır, 30 Ağustos 1968 yılında “Tuğgeneral” rütbesine yük-selen emekli korgeneral Osman Fazıl Polat, 1968 - 1970 yıllarında 39. Tümen komutan yardımcılığında 1970-1971 yıllarında 2. Ordu İdari Kurmay Yar. Başkanlığında bulunmuştur.

30 Ağustos 1971 yılında “Tümgeneral” rütbesine yükselen Osman Fazıl Polat sırasıyla;1971-1972 yıl-larında İstanbul Merkez Komutanlığı, 1972-1973 yıllarında Genel Kurmay Başkanlığında daire başkan-lığı 1973-1975 yıllarında 28. Tümen Komutanlığı görevinde bulunmuştur. Tümen komutanlığında iken Kıbrıs Barış harekâtına katılmış bu görevde iken 30 Ağustos 1975 yılında Korgeneral rütbesine terfi etmiştir. Korgeneral rütbesinde; 1975-1978 yıllarında 4. Kolordu komutanlığında ve 1978-1979 yılla-rında Genel Kurmay Başkanlığı ATEŞE Başkanlığında bulunmayı müteakip, 30 Ağustos 1979 yılında Korgeneral rütbesinden emekli olmuştur. 4 çocuk babası olan Emekli Korgeneral Osman Fazıl Polat 31 Mayıs 1980 günü Ankara’ da vefat etmiş, cenazesi memleketi Şarkışla’ya defnedilmiştir.

Fazı

l Pol

at P

aşa

Cam

ii. G

azim

ağus

a/K

uzey

Kıb

rıs T

ürk

Cum

huriy

eti

32 33

TRAFO BİNALARI ŞARKIŞLA’YARenk KattıTrafo binalarının yeni yüzü şirin Şarkışla’mıza renk kattı. İlçemizin enerji ihtiya-cını karşılamak üzere şehrin birçok noktasına kurulan trafo binaları yapılan ça-lışmalar ile çirkin ve bakımsız görünümlerinden uzaklaştırılarak, daha estetik ve modern bir görünüme kavuşturuldu.

Şehrimizin birçok noktasındaki boyaları tahrip olmuş virane görünümündeki görüntü kirliliği oluşturan trafo binaları dekoratif boyama yöntemi ile modern, tarihi ve estetik bir görünüme kavuşturuldu. Yapılan çalışmalar kapsamında İlçe Mezarlığı, Emniyet Müdürlüğü yanı ve Muhsin Yazıcıoğlu Bulvarında (Bel-Kent Kavşağı) bulunan trafo binalarında çalışmalar tamamlandı.

BİLLBOARDLAR ŞARKIŞLA’YARenk KattıBelediyemizce yapılan ihale neticesinde, ilçemizde görüntü kirliliğin önlenmesi ve şehre renk katması amacıyla belediyemiz öncülüğünde şehrin değişik nok-talarına billboardlar ve megalightlar yerleştirildi.

Çirkin reklam görüntülerinin ortadan kaldırılması ve reklam alanlarının şehrin belirli bölgeleri ile sınırlandırılması amacıyla yapılan çalışma neticesinde ilçe-mizde ticari faaliyetlerini sürdürmekte olan bir işletme tarafından ilçemizin iş-lek bulvar ve caddelerine billboardlar ve ışıklı megalightlar yerleştirildi.

34 35

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK

Canlı hayvan sektörünün piyasa fiyatlarını belirleyici ko-numunda olan Şarkışla ya Türkiye’nin en büyük hayvan pazarını yapıyoruz.

Türkiye’nin 2. büyük hayvan pazarına sahip olan Şarkışla’da yeni hayvan pazarının yapımına hız veril-di. 200.000 m2 alan üzerine inşa edilen hayvan pazarı tamamlandığında Türkiye’nin en büyük ve en modern Canlı Hayvan Pazarı olacak. Daha önce 80.000 m2 olarak projelendirilen Hayvan Pazarı, Proje tadilatı ile 200.000 m2 ye çıkarıldı. Pazarın halkımızın bir an önce hizmetine sunulması amacıyla çalışmalara hız verildi.

Yapılan çalışmalar kapsamında, Belediye Başkanımızın girişimleri ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığın-dan hibe olarak alınan prefabrik yapılarla sosyal alanlar ile ticaret alanlarının inşaatları tamamlanma aşamasına getirildi. Hayvanların satışa sunulacakları alanların de-mir padoklarının montajları yapıldı. Padokların çelik çatı konstrüksiyonlarının yapımına başlandı. Pazar alanının etrafı beton ihata duvarları ile çevrildi. Pazar çevresi-nin dolgusuna başlanılarak tamamlanma aşamasına getirildi. Kalan çalışmaların kısa bir süre içerisinde ta-mamlanarak yeni hayvan pazarının Eylül - Ekim ayında hizmete açılması plânlanmaktadır.

Hayvan Pazarını Şarkışla’da YapıyoruzGÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİNE SON…

İlçemiz şehir merkezinde çirkin görüntü oluşturan art niyetli ve zararlı madde bağımlı-sı kişilerin kullanımına terk edilmiş, kullanılmayan virane ve ören yerleri belediyemizin yapmış olduğu çalışmalar ile temizlendi.

Hak sahiplerinin rızaları alınmak suretiyle yapılan çalışmalarda, mevcut kötü görüntü arz eden viranelerin iş makineleri ile yıkımı gerçekleştirilerek, harfiyat temizleme çalışmaları da belediyemiz tarafından gerçekleştirilmiş, çirkin görüntüler ortadan kaldırılmıştır.

Viraneleri Temizledik.

36 37

ŞARKIŞLA’NIN KONUT İHTİYACINI KARŞILAYORUZ…

Şarkışla’mızda Kentsel Yenileme Projesi kapsamında yapımına 13 Ağustos 2009 tarihinde yapılan ihale neticesinde başlanan, 320 adet konut, ada içi genel altyapı ile çevre düzenlemesi projesi bitme aşamasına geldi.

Şarkışla Belediyesince arsa tahsisi ve diğer bütün işlemleri tamamlanarak inşaat sahası resmi ola-rak 27.10.2009 tarihinde yüklenici firmaya teslim edildi.

Yapılan ihaleye göre inşaatların 550 günde tamamlanması gerekiyor.

Konutlar için ön kayıt yaptırarak peşinat bedellerinin bir kısmını ödeyen hak sahiplerinin konutlarının belirlenmesi amacıyla 15.02.2011 tarihinde Noter huzurunda kuralar çekildi.

Konutlar Haziran ayı içerisinde hak sahiplerine teslim edilecektir. İnşaatların büyük bir kısmı şu an itibariyle tamamlanmıştır.

TOKİ inşaatlarının yapılamayacağına ilişkin bir takım kasıtlı söylemler de yapılan çalışmalar netice-sinde bertaraf edilmiştir. TOKİ yetkilileri Ülke genelinde Kentsel Yenileme kapsamında yürüttükleri çalışmalarda en hızlı, en sistemli çalışmayı Şarkışla Belediyesinin yaptığını belirterek teşekkür etti-ler. Bu gururu da siz değerli hemşerilerimizi ev ve yuva sahibi yaparak bugün birlikte yaşamaktayız.

TOKİ Konutlarını Teslim Aşamasına Getirdik…

38 39

TARİH YAŞARSA GÜZEL…KONAKLARDAN TAŞAN TARİH…

Şarkışla’mızın tarihi ve kültürel izlerini taşıyan eserlere sahip çıkıyoruz.

Ecdadımızın bizlere birer miras olarak bıraktıkları, geçmişin izlerini bugünlere kadar taşıyan eserlere sahip çıkıyoruz. Yapılan çalışmalar kapsamında kalemizde yer alan ve ilçemizin adeta sembolü konumundaki tarihi savaş topu belediyemizce revize edilerek tarihimizin bir canlı tanığı olan eserin gelecek nesillere de miras olarak bırakılması temin edilmiştir.

Özel İdare Müdürlüğümüzce gerçekleştirilen Şemsi Efendi Konağı restorasyon çalışma-ları benzeri çalışmalar belediyemizce de Mirza Bey Konağında gerçekleştirilecektir. Söz konusu konak istimlak edilmiş ve restorasyon çalışmalarına kısa bir zaman içerisinde başlanılacaktır.

Tarihi Miraslarımıza Sahip Çıkıyoruz.

YERİN ALTI DA BİZİM… ÖLÜLERİMİZE SAYGI…

İlçemizdeki garipler mezarlığında çevre düzenleme çalışmaları yapıldı. Yapılan çalışma-lar kapsamında kabirler arasında halkımızın kabir ziyaretleri ve defin sırasında kabirlerin üzerine basmamaları ve yağışlı havalarda zorluk çekmemeleri için beton yürüyüş yolları yapıldı.

İlçe mezarlığımızda meftun bulunan cenaze sahipleri ve belediye personelimizin katılım-larıyla mezarlıklarımızda temizlik ve fidan dikme çalışmaları da gerçekleştirilmiştir.

Garipler Mezarlığımıza 1.000 adet Meşe ve çam fidanı dikilmiştir. Garipler mezarlığı ya-nında cenaze sahibi vatandaşlarımızın taziyeleri kabul edebilecekleri için taziye kabul yeri yapılmıştır.

Mezarlıklarımızda Yeniden Düzenlemeler Yaptık.

40 41

“DERELER ÇAĞLAR OLDU”Kanak Deresini Şarkışla’nın Cazibe Merkezi Haline Getiriyoruz.

Şarkışla Belediyesi Şarkışla’nın çehresini değiştirecek bir büyük projeyi daha hayata geçiriyor. İlçemizin tam ortasından geçmekte olan, ancak inşaat, çöp atıkları vb. pisliklerle adeta mezbelelik durumunda olan Ka-nak deresinin ıslah çalışmalarına başlandı. DSİ 19. Bölge Müdürlüğü ile yapılan protokol gereğince DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından dere yatağının etrafı ve tabanı beton duvarlar ile kapatılacak. Beton işçiliği DSİ tarafından yaptırıldıktan sonra, dolgusu ve çevre düzenleme çalışmaları ise Belediyemiz tarafından ger-çekleştirilecektir.

Dere yatağındaki beton işçiliğinin bitmesi ile birlikte Şarkışla Belediyesi alanı devralarak, beton duvarların arkasında kalan boşlukların dolgusunu yaparak, çevre düzenleme çalışmalarına başlayacaktır. Çevre düzen-

leme çalışmaları kapsamında alanın etrafında gezi yolları, oturma ve dinlenme alanları, kamelyalar, ye-şil alanlar oluşturularak, halkımızın hizmetine sunu-lacaktır. Ayrıca gece aydınlatması ile derenin üzerine asma köprüler konularak geçişler sağlanacaktır.

Dünyanın en önemli şehirlerinin içerisinden ırmak vb. su yatakları geçmektedir. Şehir merkezinden geçen su yatakları o şehirler için büyük bir şanstır. Ancak Şarkışla’mız bu fırsatı yıllarca değerlendirememiştir. Projenin gerçekleştirilmesi ile birlikte Kanak Deresi ilçemizin cazibe merkezi haline getirilecek ve Sivas Aksu - Eskişehir Porsuk Çayı benzeri bir proje ilçe-mizde de hayata geçirilecektir. Projenin 3 etap halinde yapılması 2013 yılı sonuna kadar tamamlanması he-defl enmektedir.

41

ŞARKIŞLA TARİHE VEFA BORCUNU ÖDÜYORKaleyi Adına Yakışır Hale Getiriyoruz.İlçemize en hakim noktada ve merkezi bir konumda olan kale, yapılacak çalışmalarla ilçemizin sembolü olacak. Başlatılan çalışmalar kapsamında bölgenin yamaçlarına adına yakışır bir görünüm kazandırılması amacıyla dört kademeli surlarla çevrilecek.

Çarşı merkezinden halkımızın kaleye rahat ulaşımının sağlanması için merdivenler ya-pılacak. Yapılacak olan surlar arasındaki alanlara toprak dolgusu yapılarak bu bölgeye uygun bitki örtüsü ile yeşillendirilecektir. Ayrıca bu bölgelerde gezi yolları ve dinlenme alanları oluşturulacaktır. Zirvede ise 2 adet 5 metre yüksekliğinde burçlar yapılacak ve bu burçlardan seyir noktaları oluşturulacaktır. Çalışmaların tamamlanması ile birlikte bura-daki Atatürk figürü kaldırılarak yerine yenisi konulacak ve gece aydınlatması yapılarak, bu bölgemizin ilçemize ve adına yakışır bir görünüme kavuşturulması temin edilecektir.

Projede inşaat çalışmalarına başlanılmış olup, hatıl betonları atılmış ve sur duvarlarının işçiliği devam etmektedir. Çalışmaların sonbahara kadar bitirilmesi amaçlanmaktadır.

42 43

ŞARKIŞLA BARAJ ÇEVRESİNİ YAŞAM ALANI HALİNE GETİRDİK…

Şarkışla Barajının Çehresini Değiştirdikİlçemizin bir başka sembolü konumunda olan Şarkışla Barajında be-lediyemiz ve Restaurant işletmecisinin ortak çalışması ile çevre dü-zenleme çalışmalarına başlanıldı.

Yapılan çalışmalar ile baraj etrafındaki tahrip olmuş yollar yeniden dolgu malzemesi ile dolgusu yapıldı. Baraj gövdesine Arnavut taş-lar döşenerek estetik bir görünüm kazandırılması ve baraj gövdesi-nin güçlendirilmesi sağlandı. Baraj gövdesindeki kavak ve selvi türü ağaçlar kesildi.

Restaurant etrafında çevre düzenlemeleri ve taş duvarlar yapıldı. Bu-radaki hayvan barınakları tamamen yenilendi. Baraj üzerindeki iskele oturma alanları yeniden yapıldı. Baraja giden stabilize ulaşım yolu ki-lit taş döşendi. Yapılacak çalışmalar ile baraj etrafına kilit taş yürüyüş yolları, kamelyalar, yeşil alanlar oluşturulacak, gece aydınlatması yapılarak halkımızın hizmetine sunulacak.

44 45

HER İNSANA BİR FİDAN… BAHÇE GİBİ BİR ŞARKIŞLA…

Şarkışla’mızın daha yeşil bir görünüme kavuşturulması için 12.000 adet çam ve meşe fidanını toprakla buluşturduk.

Çeşitli kurumlardan ücretsiz olarak temin edilen 9. 000 adet çam fidanı ile kendi imkânlarımız ile meşe palamutlarından yetiştirmiş olduğumuz 3.000 adet meşe fidanı olmak üzere toplam 12.000 adet fidan Kale Bölgesi, Garip-ler Mezarlığı ve Yapıaltın Barajı olmak üzere ilçemizin değişik bölgelerinde toprakla buluşturuldu.

12.000 Fidanı Toprakla Buluşturduk.

46 47

ŞARKIŞLA’YA NEFES ALDIRIYORUZ…

Park çalışmalarımıza ağırlık verdik. Her mahalleye bir park sloganı ile başla-dığımız çalışmalarımız kapsamında yeni park çalışmalarının yanı sıra mevcut parklarımızın da revizyon ve bakımlarını gerçekleştirdik.

İlçemiz Kayseri girişindeki parkta bulunan Aşık Veysel heykeli Kültür Bakan-lığından alınan yeni heykel ile değiştirildi.

Damlaca Mahallesinde park çalışmalarına başlandı.

Bel-Kent Parkında çalışmalar başladı. Muhsin Yazıcıoğlu Parkı Çalışmaları devam ediyor.

Mezarlık Karşısı - Lojmanlar altına çeşme ve park yapıldı.

Esentepe Mahallesi Parkında çalışmalar başladı. İlçe girişleri yeniden düzen-lendi.

Parklarımıza Çocuklarımız için çocuk oyun grupları yerleştirildi.

Kendi atölyemizde spor ve kondüsyon aletleri imal edilerek parklarımıza yer-leştirildi.

Amacımız her mahalle için en az 1 park yapmaktır. Halkımıza nefes aldıracak mekanlar oluşturacağız.

Her Mahalleye Bir Park İçin Çalışmalara Başladık.

48 49

TARİHİ TAŞLARDA YAŞATIYORUZ…Çalışmalar Devam Ediyor

Yapılan çalışmalar kapsamında alanın etrafı Kale Mahallesinde yol yenileme çalışmaları neticesinde sökülen Arnavut taşları kullanıla-rak tarihi bir doku oluşturmak amacıyla kale suru şeklinde yapıldı. Projenin 1. etabı olarak park içerisinde tarihi kale yapımı tamam-landı. Kafeterya, Süs havuzu ve tuvalet alışmaları ise halen devam etmektedir.

Parkın bu yıl Ağustos ayı sonuna kadar tamamlanarak hizmete açıl-ması planlanmaktadır. Park içerisinde çok amaçlı düğün, nişan ve özel gün toplantıları içinde kullanılabilecek bir kafeterya ile çocuk oyun grupları, kamelyalar ve yeşil alan çalışmaları yapılacaktır.

ŞARKIŞLA EVLADINA SAHİP ÇIKIYOR…

25 Mart 2009 tarihinde elim bir helikopter kazası neticesinde hayatını kaybeden de-ğerli hemşerimiz Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun adının ilçemizde ebedi olarak yaşatılması amacıyla Kayseri - Sivas Karayolu Bölge Tra-fik Müdürlüğü karşısındaki 7.500 m2 lik alanda Muhsin Yazıcıoğlu Parkı çalışmalarına başlandı.

Parkın projesi Nizam-ı âlem Ocakları Eski Genel Başkanı H.İbrahim Yılmaz’a ait olan ve Ankara’da ticari faaliyetini sürdürmekte olan Vadi Peyzaj tarafından ücretsiz olarak yapıldı.

Muhsin Yazıcıoğlu Adı Yapılan Park İle Yaşatılacak…

50 51

Diğer Projeler

Yeni Şehir Mezarlığı Projesi

İlçemiz Gündüz mevkiinde mevcut mezarlık alan-larımızın 4 katı büyüklüğünde Ada, Pafta, Parsel şeklinde düzenlenmiş kabir aralarında yürüyüş yolları, yeşil alanlar, taziye kabul yerleri ile çev-re düzenlemeleri yapılmış yeni mezarlık projesi. Projelendirme çalışmaları tamamlanmış olup en kısa sürede yapımına başlanacaktır.

Tarım Kent Projesi

İlçe merkezindeki hayvan barınaklarının ilçemiz dışında gündüz mevkiinde belirlenmiş olan alana taşınması ayrıca burada toplu hayvan yetiştirici-liğinin teşvik edilmesi. Hayvancılık konusunda iş geliştirme ve tarım ürünlerine yönelik üretim tesislerinin geliştirilmesi suretiyle istihdam sağ-lamak, çevre kirliliğini engellemek ve ilçe ve ülke ekonomisine katkı sağlanmak amaçlanmaktadır. Projelendirme çalışmaları devam etmektedir.

Her Yıl 175.000 m2 Kilit Taşı Yol ve Kaldırım Döşemesi

İlçemizde yol ve kaldırım sorunu kalmayıncaya kadar önümüzdeki yıllarda her yıl düzenli olarak 175.000 m2 kilit taşı imalatı ve yol ve kaldırım dö-şemesi yapılacaktır.

Altyapı Yenileme Projesi

İlçemizin mevcut su dağıtım şebekesinin aspes boru olması sebebiyle önümüzdeki yıllarda İl-ler Bankası ile ortaklaşa yürütülecek çalışmalar kapsamında su dağıtım şebekesi polieliten plas-tik borular ile değiştirilerek yenilenecektir.

Asfalt Çalışmaları

Her yıl Belediyemizin mali gücü nispetinde asfalt-lama çalışmaları devam edecektir.

Her Mahalleye Bir Park Projesi

İlçemizde tüm mahallelerinde her mahalleye en az bir park yapılacaktır.

Makine ve Araç Parkımızın Tamamen Yenilenmesi

Belediyemizin mevcut ekonomik ömrünü doldur-muş olan makine ve araçları tamamen yenilene-rek araç parkımız güçlendirilecektir.

01

02

03

04

05

06

07

Yapımı Devam Eden Projeler

İYİ HİZMET İYİ ŞEHİR

Muhsin Yazıcıoğlu Parkı

Proje Ağustos ayı sonunda tamamlanması plan-lanıyor.

Türkiye’nin En Büyük Canlı Hayvan Pazarı

Proje Eylül - Ekim ayı içerisinde tamamlanacak-tır.

Şarkışla Kalesi

Proje Ekim ayı içerisinde tamamlanacaktır.

165.000 m2 Kilit Taşı Yol ve Kaldırım Döşemesi

Kasım ayı sonuna kadar tamamlanacaktır.

Kanak Deresi Islah Projesi

Dere ıslahının DSİ tarafından yapılacak olan beton kısmı 2011 yıl sonunda, Çevre düzenleme çalış-maları ise 2012 yılını sonuna kadar tamamlana-caktır.

Kanak Boğazı Barajından Cazibeli İçme Suyu

Baraj inşaatı 30 Ağustos 2013 tarihinde tamam-lanacak. Baraj inşaatının teslimi ardından arıtma tesisleri ve isale hattı döşenerek ilçemiz arıtılmış, cazibeli ve sağlıklı içme suyuna kavuşturulacak-tır.

2 Adet Damperli Kamyon, 2 Adet Kazıcı Yükleyici İş Makinesi ve 2 Adet Pikap Alımı

Belediyemiz araç ve makine parkının yenilenme-si kapsamında 2 adet damper kasalı kamyon, 2 adet kazıcı ve yükleyici iş makinesi 2 adet çift ka-binli pikap alımı yapılmış ve bedelleri ödenmiştir. Devlet Malzeme Ofisi ile resmi işlemler tamam-landığında araçların teslimi yapılacaktır.

01

02

03

04

06

05

07

52 53

ÜŞÜYORUMadayı oldu. “O, inançlarınızı Meclis’e taşıyacak” sloganıyla, Sivas’tan milletvekili seçildi.

1992 yılı Temmuz ayında, “içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı için” bir grup arkadaşı ile birlikte MÇP’den ayrıldı. 29 Ocak 1993tarihinde Büyük Birlik Partisi kuruldu ve bu partinin Genel Başkanlığına seçildi.

24 Aralık 1995’te yapılan erken genel seçimlerde ANAP-BBP ittifakından 20.Dönem Sivas milletvekili olarak, ye-niden meclise girdi. 28.02.1996 tarihinde ANAP’tan istifa ederek, BBP’ye döndü.

26 Nisan 1998’de yapılan 3. Büyük Kurultay’da, 8 Ekim 2000 tarihinde yapılan 4.Büyük Kurultay’da, 2 Haziran 2002 tarihinde yapılan 1. Olağanüstü Büyük Kurultay’da,20 Temmuz 2003 tarihinde yapılan 5. Olağan Büyük Kurultay’da,30Nisan 2006 tarihinde yapılan 6. Olağan Bü-yük Kurultay’da ve 15 Nisan 2007 2.Olağanüstü Büyük Ku-rultayda tekrar BBP Genel Başkanlığına seçilmiştir .

22 Temmuz Erken Genel seçimlerinde BBP’nin seçimi pro-testo etmesi sebebiyle partisinden istifa ederek Sivas’tan bağımsız milletvekili adayı olup 23. Dönem milletvekilliği-ne seçilmiştir. Daha sonra BBP’ye katılarak TBMM’de Bü-yük Birlik Partisi Sivas Milletvekili olarak BBP’yi Meclis’te temsil etmiştir.19 Ağustos’ta yapılmış olan BBP’nin 3.Olağanüstü Büyük kurultayında tekrar Genel Başkan olmuştur.

Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpırUzak çok uzak bir yerleri özlüyorumGözlerim parke parke taş duvarlardaAçılıyor hayal pencerelerimHafif bir rüzgar gibi süzülüyorum

Kekik kokulu koyaklardan aşarakGüvercinler ülkesinde dolaşıyorBir çeşme başı arıyorumYarpuzlar arasında kendimi bırakıpMis gibi nane kokuları arasındaRuhumu dinlemek istiyorum

Zikre dalmış her şeyGüne gülümserken papatyalarDualar gibi yükselir ümitlerimGüneşle kol kola kırlarda koşarakSiz peygamber çiçekleri toplarkenBen çeşme başında uzanmak istiyorum

Huzur dolu içimdeBen sonsuzluğu düşünüyorumEy sonsuzluğun sahibi,Sana ulaşmak istiyorumDurun kapanmayın pencerelerimGüneşimi kapatmayın

Beton çok soğuk, üşüyorum…

“Arkadaşlarımı size, sizleri de Allah’a emanet ediyorum”

“Muhsin YAZICIOĞLU25 Mart 2009

Kahramanmaraş/Çağlayan Cerit Mitingi“Muhsin YAZICIOĞLU

“YİĞİT ATTAN DÜŞSE YİNE AD KALIR”ŞARKIŞLA’DAN ÇIKAN BÜYÜKDEVLET VE SİYASET ADAMI…

Muhsin Yazıcıoğlu, 1954 yılında Sivas’ın Sarkışla ilçesi Elmalı Köyü’nde bir çift çi ailesinin oğlu olarak doğdu. İlk ve orta öğrenimini Şarkışla’da yaptı.

Yüksek öğrenimini yapmak üzere 1972’de Ankara’ya geldi. Üniversite tahsilini, Ankara Üniversitesi Veteri-ner Fakültesi’nde tamamladı.

1968’de cemiyet (dernek) çalışmalarına başla-dı. Şarkışla’da Genç Ülkücüler Hareketi’ne katıldı. Ankara’ya geldikten sonra ise, Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde görev yapmaya başladı. Sırasıyla; Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptı. (1977-78).

1978’de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği’nin kurucu Genel Başkanı oldu.1980 yılına kadar MHP’de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulundu.

12 Eylül 1980’de yapılan askeri darbenin ardından, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası sanığı olarak ce-zaevine konuldu. 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi’nde kalan Muhsin Yazıcıoğlu, 7,5 yıl cezaevinde kaldığı bu davadan herhangi bir ceza almadı.

Cezaevinden çıktıktan sonra, mağdur olmuş ül-kücülere ve onların ailelerine yardim amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı’nın başkanlığını yaptı.1987’de arkadaşları ile birlikte MÇP’de siyasete girdi. MÇP’de Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu.

1991 genel seçimlerinde üç partinin oluş-turduğu ittifak bünyesinde, milletvekili

MUHSİN YAZICIOĞLU (1954 - ...... )

54 55

yacak durumda değil. Savaşlarda yıkılmış. Bu yıkılan devlet-ler ayağa kalkmış benim en gürbüz insanlarımı köle ticareti yapar gibi, köle meydanlarında alır gibi, dişlerine bakarak, muayene ederek alıp götürüyor. Neden benim ecdadım Ci-han Devleti kurmuştu. Niye oradan buraya geldik diye. Ben bunun hesabını lise öğrencisiyken yapıyordum.

Çünkü aynı zamanda cemiyetçilik yapıyordum. Bu lisenin duvar gazetesini çıkarırdım. Eğer bir çocuk bunları nasıl dü-şünür derseniz, onun cevabını veriyorum. Lisedeyken duvar gazetesi çıkarıyordum. Dergilerde yazı yazıyordum. Babama o dergideki yazımı okuttukları zaman babam dedi ki; Oğlum buraya yazı yazmışsın. Türkiye’nin dışında 250 milyon Türk olduğunu söylüyorsun. Doğru mu, dedi. Evet, baba dedim. Türkiye’nin dışında da 250 milyon Türk var. Nerede bun-lar dedi. Baba esir onlar bir gün Rusya dağılır. Onlarda hür olur, onlarla buluşuruz dedim. Ne zaman dedim bunu, ne zaman dedim bir lise öğrencisiyken dedim. Çok şükür şim-di oralar açıldı. Geçen yıl ben Kazakistan’a, Azerbaycan’a, Türkmenistan’a gittim. Oradaki Türklerle görüştüm. Devlet başkanlarıyla görüşüyorum. Şimdi diyorum ki ne Avrupa Birliği ne Büyük Ortadoğu Projesi, ne AB, ne BOP gelin Hazar Ortak Pazarını kuralım Adına da HOP diyelim diyorum. Nedir bu Türklerin ortak pazarı. Bugün bu konuşuluyor.

Benim lisedeki hayallerim konuşuluyor bugün olmuş. Bir gün başka bir hayalimi de göreceğim inşallah. Balkanlardan Çin Seddi’ne kadar, belki Sibirya’dan Kızıldeniz’e kadar bu ecdadın dolaştığı bu coğrafyada Türkçe konuşulacak, Türk-çe anlaşılacak ve bu coğrafyanın tüm enerji kaynakları tüm madenleri, tüm imkanları önce Türklük için, sonra da tüm insanlığın hayrına kullanılacak. Bunu da göreceğiz hep bera-ber. Bunu da göreceğiz hep beraber.

Demek ki ben o tozlu yollarda bunları hayal edebilmişim çocukken. İşte onu düşünürken niye veteriner olmuşum. O zaman hayvancılık var, çiftçilik var. Köylümüz çiftçiliğin ge-reğini yapmıyor. Hayvancılığın gereğini yapamıyor. Üretimi yeterli değil. Köylüyüz ama köylülüğü de yapamıyoruz. Şöyle bir küçük balımız olsa bir misafir gelir diye saklarız değim-li? İki yumurtası olsa bir misafir gelir diye çocuğuna kırmaz. Şimdi ben soruyorum; Köylüyü ısrarla bu halde bırakılmaya vicdanları rahatsız olmuyor mu? Eee madem köylüyse arısı olsun, tavuğu olsun, balı bulunsun sofrasında taze yumurta-sını koysun. Köylü köylülüğünü en azından yapsın. Öğretme-diler, yol vermediler, göstermediler. Köylü ne ürettiyse ucuza gitti. Köylü ne aldıysa pahalı geldi. İşte onun için ben gideyim Veterinerlik yapayım dedim.

Ankara’ya gittim. Ankara da kavga vardı. Ankara kamplaş-mıştı. Ankara bölünmüştü. Ne yapacaktım oraya varınca?

Evet ben o günün şartlarında dinimden yana, bayrağımdan yana, devletimden yana, törelerimden yana, geleneklerim-den yana olmalıydım. Öyle oldum. Bilmedim ki Dünyanın küresel güçleri Türkiye üzerinde oyun oynuyormuş. Oynadı-lar. Anadolu çocuklarıyla da oynadılar. Bizimle de oynadılar. Ömürlerimiz gitti. Hepinizin bildiği gibi 10 yıla yakın cezae-vinde kaldım. 2,5 metrekarelik hücrede 5,5 yıl yattım. Soyun-durulup çırılçıplak cereyana verilerek işkence gördüm. Ama değerli kardeşlerim, bütün bunların sonunda bana ne dediler biliyor musunuz? Senin hiçbir suçun yokmuş git dediler. Ben hiçbir zaman ah demedim, vah demedim, keşke demedim. Bir insan bir şeye tam inanmışsa gereği neyse yapar, bedeli de neyse öder. Ödedik.

Şimdi ben siyasette bir yol almak istiyorum. Diyebilirsiniz ki başkan niye bizi zora sokuyorsun. Gir bir patinin içine şim-diye kadar başbakan yardımcısı olurdun. Belki başka bir şey olurdu. Senin elinden tuttukların nerelere gitti. Olabilir ama ben o çocukluğumdan bu yana bir şeye söz verdim. Arkasını önünü görmediğim hiçbir güce yaslanmayacağım. O emperyalist devletlerin güçlerin hiçbir zaman uşağı olmayacağım. Onlar beni yönetemeyecekler. Onlar beni yönlendiremeyecekler. Ben Anadolu insanıyla bunu ya-pacağım dedim. Bunu biz çözeceğiz, biz açacağız de-dim. Eğer mandacılığı kabul etseydi Atatürk çok daha kolay devlet başkanı olur-du. Ama o zamandakiler manda ve himaye dedi-ğimiz başka bir devlete yaslanarak iktidar olma yolunu seçmediler. Ama yoklukta, çarıkları bile yoktu. O yoklukta milli bir mücadele verdi ve başardılar. (…)

MERHUM MUHSİN YAZICIOĞLU’NUN SON ŞARKIŞLA KONUŞMASI

Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Allahın rahmeti, bereketi ve mağfireti üzerinize olsun.

Değerli hemşerilerim yine bir bir seçim mitingi münasebe-tiyle bir araya geldik. Hiçbir zaman beni yalnız bırakmayan her defasında gelin deyince koşup gelen, koşun deyince ko-şan benimle bütünleşmiş, çok değerli hemşerilerim; Bu gün bir kere daha aranızda bulunmaktan gerçekten onur duyuyo-rum, gurur duyuyorum.

İşte bir kere daha bu meydanı, tıklım tıklım doldurdunuz. Bir kere daha Şarkışla’da birlik olduğunuzu gösterdiniz. Evet, birlik olduğumuz gibi Büyük Birlik olduğumuzu da gösteri-yorsunuz. Evet, bu meydanda ben herkesi istedim. Burada Alevisiyle, Sünnisiyle, Çerkeziyle, Türkmeniyle, köylüsüyle, şehirlisiyle, sağcısıyla, solcusuyla, demokratik solcusuyla, milliyetçisiyle, muhafazakârıyla, ben hepinizi istedim. Hepi-niz geldiniz. Teşekkür ediyorum.

Ben öncelikle 29 Mart seçimlerinin bütün partilerimize, bü-tün adaylarımıza ve Türkiye’mize hayırlar ve uğurlar getir-mesini diliyorum. Değerli kardeşlerim; Şarkışla’da bu mitingi yaparken hiçbir parti benim hedefim değil, hiçbir aday be-nim hedefim değil. Bütün partilerin adayları da benim kar-deşlerim, bütün partililerde benim kardeşlerim. Çünkü ben Şarkışlalıyım. Ben zaten Şarkışlalıya ayrım yapamam. Ayrı gözle bakamam. Ayrı olsak da bakamam, benimle olsa da bakamam.

Ben Anadolu’nun makûs talihini değiştirmek için, Anadolu’nun yıllar süren suskunluğunu bozmak için, sürekli itilmiş, horlanmış, yok sayılmış olan Anadolu çocuklarının devletle buluşmasını sağlamak için; kadınıyla, erkeğiyle, en-gellisiyle, yaşlısıyla, geleceğin teminatı olan çocuklarımızla daha mutlu yaşamak için ve Anadolu insanının iktidar olma-sı için gerekirse canımı da, malımı da her şeyimi de vermek üzere çıktığım bu kutlu yolda ben sizin için yürüyorum. Ben sizin için varım.

Bakın Sayın Demirel’e diyorlar ki; Falan kişiyi partinin genel başkanı yapalım diyorlar. Diyor ki o kişiyle ilgili bakın o ar-kadaştan lider olmaz diyor. Neden diyorlar; çünkü o falan şehirden aday oldu. Sonra gitti filan şehirden oldu. Liderin

diyor, bir yeri olur. Ne zaman gitse oradan seçilir diyor. İşte ona Lider denilir diyor. Bakın ben İstanbul’dan aday olurdum,

Ankara’dan da olabilirdim diyor. Ama dikkat edin ben her za-man Isparta’dan aday oldum ve ben her zaman Isparta’dan seçildim diyor. Çünkü lider önce kendi memleketinde benim-senir. Önce kendi memleketinde kabullenilir. Ondan sonra ne zaman gitse oradan seçilir. Ona lider denilir. Bakın diyor, ba-kın MuhsinYazıcıoğlu’na gitti Sivas’tan seçildi geldi. İşte Lider bağımsızda seçilir, bağlantısızda seçilir. Ama kendi memle-ketinden seçilir. Diyor.

Şimdi değerli kardeşlerim; ben işte şurada Elmalı köyünde-nim, artık birimizi birbirimizi tanıtmaya gerek yok. O gör-düğünüz yolu o zaman yolu aradan geliyordu. 5.5 km idi, o 5,5 km.lik yolu her gün yürüyerek geldim. Yürüyerek gittim okudum. Ben ortaokulu öyle okudum. Kışın yoğun zama-nında sadece akrabalarımda kaldım. Orta son sınıfta bir ev kiraladı babam, tek başıma orda kaldım. Liseyi öyle okudum. Bitirdikten sonra bu yörenin en yüksek puanını almıştım üniversite imtihanlarında. Bilerek ve isteyerek Veterinerliği seçtim. Neydi biliyor musunuz? Tren yolu gider bizim oradan hep trenle yarış ederdik atımızla, ama hep tren beni geçerdi. Şimdi hep dedim ki niye bu tren geçiyor? Ama mecburen o teknoloji olduğu için geçecekti. Kara sabanı da gördüm, pul-luğu da gördüm. Evet, yabayla da savurdum. Patosla da sa-vurdum. Ben Anadolu çocuğuyum, Anadolu çocuğunun ya-şadığı her şeyi yaşadım. Sonra o yollarda hani çocuklarımız yapar ya çubuğun üstüne biner at koştururuz tozutarak, işte daha o çağdayken benim babam Allah rahmet etsin, cebine çok para koyup turist sayılsın diye malımızı, davarımızı sa-tıp ta Danimarka ya giderken kendi kendimle hesaplaştım. Niye köyümüzden çıkıp çıkıp mal, davar satılıp ta bilinmeyen ülkelere gidiyorlar. Niye çünkü yokluktu, yoksulluktu. Ora-lara gideceklerde oralarda iş bulacaklardı. Dilini bilmedikleri yerlere gidiyorlardı. Gurbetlere gidiyorlardı. İşte ben o çağda bunları yaşayan bir çocuk olarak şunu muhasebe yaptığımı çok iyi hatırlıyorum.

Demiştim ki, Japonya taş taş üstünde kalmadı 1945-50 yıl-larında yani o zamana göre 30 yıl geçmiş, yani 30 yıl önce Japonya taş taş üstünde yok. Almanya taşı taş üstüne ko-

Saygıdeğer Hanım Kardeşlerim,Saygıdeğer Hemşerilerim,Değerli Basın Mensupları,

56 57

ŞARKIŞLA KENT KÜLTÜRÜNÜ YAŞATIYORUZ…

Şarkışla Belediyesi sosyal ve kültürel hayatımıza da katkılar sağlamaya devam ediyor. Düzenlenen bir çok etkinlik ile Belediyemiz sanatçı ve sanatseverlere de açmış olduğu Sanat Galerisi ile kucak açıyor.

Düzenlemiş olduğu etkinlikler de halkımızın yoğun ilgisi ile karşılık buluyor. Açılan Sanat Galerisinde bugüne kadar bir çok fotoğraf, resim ve heykel sergileri düzenlendi.

Kültür-Sanat ve Sosyal Etkinliklere Önem Veriyoruz.

ŞARKIŞLAMBağrında âşıklar bostanı vardır,Tevek sende, meyve sensin Şarkışla’m.Adının, tadının destanı vardır,Şair sensin, şiir sensin Şarkışla’m.

Gölyeri’ne döktük bu yıl harmanı,Benpınarı verdi dize dermanı,Amansız soğuğu, çetin fermanı,Yerin cennetlere dönsün Şarkışla’m.

Bu otakda sanki mevsimler deli,Temmuz, ağustosta kıstırır dolu,Ekeneği basar yağmuru seli,Böyle imiş demek şansın Şarkışla’m.

Atlar yarış eder soluk soluğa,Terleyenler dayar ağzı oluğa,Bazı yerde rast gelirsin kalağa,Yıkık tarafl arın onsun Şarkışla’m.

Kağnılarda olur zelveyle dayak,“Kele, bacı, heye” şivesi kıyak,Başta beliklere çara ne diyek,Kültürün cihâna sinsin Şarkışla’m.

Ahıra yem için yaparlar musur,Cuvara içerler gör fosur fosur,Halıcılık üstün, malalık kısır,Ruha gıda veren tansın Şarkışla’m.

Hastalığa ilaç yaylaları var,Dağlarında durur yazın kışın kar,Kahvelerde işsiz, güçsüzleri gör,Bağlarına bülbül konsun Şarkışla’m.

Damlarında biter sadır, yüzerlik,Puharelerine taksam nazarlık,Heldirgeç, evrengeç, halden bizarlık,Oklavan, kıymığın yansın Şarkışla’m.

Nane otu kokar bulgur aşında,Çömeliriz ocak, tandır başında,Vardır bir başkalık gökte kuşunda,Üsbekes inandım fensin Şarkışla’m.

Yayığın doldurup yoğurt yayalar,Yaman ilmek atar kilim ıyarlar,Gurk yatırır tavuk, cücük sayarlar,Meziyetin mertçe densin Şarkışla’m.

Sokuda döverler bulgur ve yarma,Başlıca yakacak kok gibi kemre,Bazlama ekmeği lezzetli, sorma,Garipseyen seni ansın Şarkışla’m.

Kazamızda budur ahvali durum;Her nereye gitsem buradır yerim,Sefil Selimî der vefakâr yârim,İlçeler içinde cansın Şarkışla’m.

Âşık Sefi l Selîmî

58 59

“DAĞLAR ÇİÇEK AÇAR VEYSEL DERT AÇAR”

Tüm Türkiye’nin bildiği sloganımız; Aşıklar ve Ozanlar diyarı Şarkışla’mız bağrından Aşık Veysel, Sefil Selimi, Agahi, Aşık Ali İzzet Özkan ve buna ben-zer birçok değeri yetiştirmiştir. Aşıklık ve Ozanlık geleneğinin sürdürülmesi kültürümüzün gelecek nesillere daha iyi anlatılabilmesi amacıyla Belediye Başkanımız Kasım Gültekin in öncülüğünde Şarkışla Ozanlar ve Şairler Der-neği kurulmuştur.

Dernek ilk Genel Kurul toplantısını yaparak çalışlarına başlamıştır. Dernek ve Şarkışla Belediyesinin ortak organizesi ile gerçekleştirilen Fotoğraf, Resim ve Heykel sergileri halkımızın yoğun ilgisi ile karşılık bulmaktadır. Ayrıca der-nek bünyesinde Resim ve Bağlama kursları da başlanılmıştır.

Belediyemizin Öncülüğünde Şarkışla Ozanlar ve Şairler Derneği Kuruldu.

GELENEK YAŞARSA GÜZEL…

ŞARKIŞLA’DA ÇANAKKALE RÜZGÂRI…

300.000 vatan evladını şehit verdiğimiz Çanakkale’ye gidemeyen, oraları gör-me fırsatı bulamayanlar için Türkiye’nin ilk ve tek gezici müzesi olan Çanak-kale Seddülbahir Savaş Malzemeleri Müzesini ilçemizde 1 haft a ağırladık.

Karadeniz turnesi kapsamında ilçemizde de halkımızın gösterimine sunulan müzeye ilçe halkımız yoğun ilgi gösterdi. Müze yetkilisi Cengiz Yürükaslan Şarkışla halkının vatanperver olduğunu belirterek, “çok yoğun bir ilgi ile kar-şılandık, Şarkışla halkına teşekkür ediyorum” dedi. Yaklaşık 10.000 kişinin gezdiği müze ilçemizde 1 haft a kaldı. Müzede cephede kullanılan asker eşya-ları ve savaş malzemeleri sergilendi.

Etkinlik kapsamında Müze koordinatörü Cengiz Yürükaslan tarafından Ça-nakkaledeki savaş anılarının anlatıldığı bir de konferans düzenlendi. Haber Ayrıntısı ve resimler için : http://www.sarkisla.bel.tr/haberdetay.asp?ID=87

Çanakkale Savaş Malzemeleri Müzemizi1 Haft ada 10.000 Kişi Gezdi.

60 61

ŞARKIŞLA ASLA UNUTMAZ…

Kapalı Spor Salonu’nda; BBP’nin Merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünün 2. Yıl dönümünde düzenlenen ‘Göz Yaşı Geceleri’ adlı anma programına Yazıcıoğlu’nun hemşerileri yoğun ilgi gösterdi. Salonu dolduranlar Yazıcıoğlu için göz-yaşı döktü. Programa, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer ve oğlu Furkan Yazıcıoğlu, abisi Yusuf Yazıcıoğlu, kız kardeşi, Şarkışla’da bulunan akrabaları, Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, Şarkışla Belediye Başkanı Kasım Gültekin, Sivas ve Şarkışla’dan Büyük Birlik Partililerin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.

Programa katılanlara karanfil dağıtılırken, Gülefer Yazıcıoğlu’nun konuşması sırasın-da bazı bayanların gözyaşlarına hâkim olamadığı gözlendi. BBP Genel Başkanı Topçu, çocuklarla yakından ilgilenerek onlarla fotoğraf çektirdi. Muhsin Başkanın adının ve-rildiği Muhsin Alperen adlı küçük bir çocuk ilgi odağı oldu. Anma programına katı-lan Mesude Nevruz adlı genç bir kız ise Yazıcıoğlu için yazdığı şiiri Gülefer ve Furkan Yazıcıoğlu’na okuyarak hediye etti. Program ‘Gözyaşı Geceleri’ adlı gösteriyle son buldu.

Ayrıca anma etkinlikleri kapsamında Mevlid-i Şerif, Fotoğraf Sergisi ve Prof. Dr. Or-han Aslan, Dr. Lütfi Şehsuvaroğlu’nun konuşmacı olarak katıldıkları bir de panel dü-zenlendi.

Muhsin Başkanı Baba Ocağında Gözyaşı İle Andık.

62 63

“SEN PEYGAMBER OLDUN BEN SANA ÜMMET…”

Armut ağacı da dalın eğiyor.Eller oğlum dese bana değiyor.Tek oğlan da beni evden kovuyor.Şaştım yolun hangisine gideyim.

Armut ağacına ettiğim hizmetÖlenece sana ederdim minnetSen Peygamber oldun ben sana ümmetŞaştım yolun hangisine gideyim

Armut ağacına yaslanmayasınOğlum var deyi de güvenmeyesinDilerim Allah tan gülemeyesinŞaştım yolun hangisine gideyim.

Şarkışla Türküleri Bir Türkü Armut Ağacı

Derleyen: Mehmet Erdoğmuş

BİR TÜRKÜ BİN HAYAT… ACIYLA ÖRÜLEN ESTETİK…

Bir ana düşünün! Tek değeri; küçük oğlu Sıddık, ha-tırası ise; kocasının ölmeden önce bahçeye diktiği armut fidanı. Düşüncesi oğlunun büyümesi, hatıra kalan armut ağacı gibi meyve vermesi kısacası mü-rüvvetini görmesi... Bir ana başka ne isteyebilir ki?

Geçmişleri bir iki kıraç tarla, kıt kanaat geçim, gece gündüz demeden çalışma... Ama hiçbir zaman yük-sünmezler. Aç kaldıkları da olur, soğuktan üşüdükle-ri de... Çünkü dünya halidir. Hepsi gelip geçicidir. Bi-liyordu ki oğlu büyüyecek, evlenecek, çoluk çocuğa kavuşacak, ihtiyarlığında kendisine bakacaktı. Rahat edeceklerdi. Günler böyle gelip geçerken Sıddık bü-yür artık eli iş tutar olur, evlenme çağına da gelir. Anasının zaman zaman oğluna almayı düşündüğü bir de kız vardır.

Bu kızı oğluna almayı istediğini söyler. Ancak oğlan başka bir kızı istemektedir. Anasına «Anasına ala-caksan benim istediğim kızı al» der. Anası oğlunun hatırından geçemez, zaten tek istediği oğlunun mut-luluğu değil mi? Oğlunun istediği kızı alır, gelini eve getirir.

Her ne hikmetse gelin geldiği günden beri ne kendi-si geline ısınır, ne de gelin kaynanaya. Günler sürüp giderken gelin kaynana soğukluğu artık yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başlar. Oğlan işten gelir sıcak bir yuva, güler yüz, tatlı dil beklerken; ananın suratı asık, gelinin ki de ondan beter. Oğlan her seferinde karısı-na anasıyla iyi geçinmelerini ögütler ama geçimsiz-liğin de farkındadır. Bunun sebebini bir türlü anasına soramaz, saygısızlık sayar.

Yöremizde kocasını elde etmiş, sözünü geçiren ge-linlere «Gece Müft üsü» derler. Akşam olup da herkes odasına çekildiği zaman ortalığı boş bulan gelin ko-

casına sürekli anasını şikâyet eder, anasının deli gibi hareketler yaptığını hatta bahçedeki armut ağacıyla konuştuğunu söyler. Hatta bir gün de kocasına kay-nanasının armut ağacı dibinde ağlayarak bir şeyler söylediğini gösterir. Onunla birlikte oturamayacağı-nı, hatta daha da ileri giderek «Ya anan, ya ben» di-yecek cesareti kendisinde bulur. Artık gelin kocasını kendisine inandırmıştır. Oğlan da anasına yüz vermez olur. Her fırsatta karısın kayırır.

Şarkışla ve yöresinde elini eteğini işten güçten çeken, çalışmaz durumda olan erkekler cami avlusunda, ev işini bitiren ihtiyar kadınlar da bir duvar dibine oturur dünya ve ahret işlerinden bahsederler. Özellikle gelin kaynana çekiştirmelerini buralarda yaparlar. Herkes oğlunun, gelininin iyiliklerinden bahsederken bizim ana için için ağlar, kimseye sırrını vermez. Onlar öğündükçe de kendi oğlunun yaptıkları zoruna gider. Yine de ana ciğeridir oğlunun mutluluğunu istemez mi? Oğlan ve gelinden rahatsızlığını hiç kimseye bah-setmez ama ölen kocasının hatırası olan armut ağacı dert ortağıdır. Her zaman olduğu gibi zor anlarında onunla konuşur, onun dibinde ağlar, adeta dertleşir.

Önceleri anasını çok seven, sayan oğlan artık karı-sının anası hakkında söylediklerine inanır olmuş, evinin huzursuzluğunu anasından bilir olmuştur. Anasına yüz vermez, zaman zaman azarlar hatta birlikte oturamayacaklarını dahi söyler. Kadıncağız oğluna «Geçim ehli olduğunu, gelininin bazı şeyleri uydurarak anlattığını» söylese de oğlanın kulağına girmemektedir. Kocasından yüz bulan gelin kocası evde yokken kaynanayı kapı dışarı eder. Gidecek hiç-bir yeri olmayan, oğlundan da beklediğini bulamayan kadıncağız dert ortağı armut ağacına yaslanarak bu türküyü söyler.

Şarkışla Türküleri Bir Hikaye Armut Ağacı

65

Babası meraklı adammış. Halk ozanlarından şiirler okuyup ezberleterek avutmaya çalışmış oğlunu. Sivas’ın köyleri saz sairleriyle dolu. Onlar da ara sıra gelip Ahmet emminin evi-ne uğrarlarmış. Veysel ilgiyle dinlermiş çalıp söylediklerini. Babası, oğlunun ilgisini görünce; bir saz alıp vermiş ona. İlk saz derslerini, babasının arkadaşı olan Çamşıh’lı Ali Ağa’dan almış. Ve gitgide, kendini iyice saza vermiş Veysel. Ünlu Halk ozanlarının şiirlerini çalıp söylemiş bir zaman. Yirmi beş ya-şındayken (1919) anası, babası Veysel’i Esma adında bir kızla evermişler ve kısa sure sonra ikisi de göçüp gitmiş bu dünya-dan (1921). Acı üstüne acı gelmiş, ama bitmemiş talihin kötü oyunu. İkinci çocuğu on günlükken, anasının memesi ağzına tıkanarak ölmüş, ardından da karısı yanaşmalarıyla evden kaçmış. Bu olay çok koymuş Veysel’e. Daha dertli olmuş ve iyice içine kapanmış. Karısı koyup gittiğinde bir kızı varmış Veysel’in. Daha bir yaşını bile bitirmemiş. İki yıl kucağında gezdirmiş Veysel, ne çare o da yaşamamış. Bu sıralar Veysel’i yeniden evermişler. Bu karısı çocuk vermiş Aşığa. Biri ol-muş, iki oğlan, dört kız, altısı sağ. Onlar da 18 torun vermiş Veysel’e.

Aşık Veysel, Cumhuriyetin Onuncu yıl dönümüne rastlayan 1933 yılına kadar, başka ozanların şiirlerini çalıp söylemiş. Kendi deyişlerini söylemekten utanır, çekinirmiş. O yıllarda şairlerimizden rahmetli Ahmet Kutsi Tecer tanımış Veysel’i. Onun ışık tutuculuğuyla Veysel’in şiirleri aydınlığa kavuşmuş. Veysel; şairliğinin gelişmesinde Tecer’in büyük yardımlarını gördüğünü söylerdi her zaman. Veysel’in gün ışığına çıkan ilk şiiri Gazi Mustafa Kemal Paşa için söylediği: “Türkiye’nin ihyası Hazreti Gazi” mısrasıyla başlayan şiirdir. Bundan son-ra bütün yazdıklarını çalıp söyler olmuştu. 1933 yılına kadar, köyünden dışarı hemen hemen hiç çıkmadığı halde; bundan

sonra bütün yurdu dolaşmış, yurdunun çeşitli şehirleriyle ka-sabalarını, köylerini yakından tanımıştır. Halk ozanlarından en çok Karacaoğlan’ı, Yunus’u, Emrah’ı, Dertliyi severdi. Ça-ğımızın ozanlarından Ahmet Kutsi Tecer’in ayrı bir yeri vardı Veysel’de. Onun aracılığıyla Köy Enstitülerinde bir süre saz öğretmenliği de yapmıştı Veysel. Sırasıyla Arifiye, Hasanoğ-lan, Çift eler, Kastamonu, Yıldızeli, Akpınar Köy Enstitülerinde bulunmuştu. 1952 yılında İstanbul’da büyük bir jübilesi yapı-lan Aşık Veysel’e 1965 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi, “Anadilimize ve Milli Birliğimize yaptığı hizmetlerden dolayı” özel bir kanunla vatani hizmet tertibinden aylık bağlamıştı.

Veysel’in bir başka özelliği daha vardı; köyünde ve çevresinde ondan önce bir tek meyve ağacı olmadığı halde, Sivrialan’da ilk meyve bahçesini o yetiştirmişti. Hem öyle bir bahçe ki, içinde elmadan kayısıya, kirazdan cevize kadar türlü tür-lü meyve ve çiçek vardı. Veysel, kardeşlerinin yardımıyla bu bahçeyi yapmaya başladığı zaman köylüleri “Atalarımız bunca yıl böyle bir iş yapmamışlar, şu kör adam onlardan iyi mi bi-lecek ki böyle işe kalkıştı?” demişler. Birkaç yıl sonra ağaçlar yetişmiş, meyve vermiş. Köylüler önceki dediklerini hatırlayıp utanmışlar ve bu defa “O kör değilmiş, meğer kör olan biz-mişiz diyerek Aşık Veysel’i kutlamışlar. İşte böylesine uzağı gören bir insandı o... Yetmiş yıl karanlık bir dünyada yaşadı (ölümü 21 Mart 1973). Fakat karanlık gözlerindeydi yalnız, içi apaydınlıktı, şiirleri de öyle... Halk şiirimizin bu güçlü ozanı yarım yüzyılı aşkın bir sure yazdıklarıyla, çalip söyledikleriyle çevresine ışıklar saçtı. Sanırım şimdi de mezarında son uy-kusunu ışıklar içinde uyuyordur. Yalnız çağımızda yaşayanlar değil, bizden çok sonra yaşayacaklar da “Dostlar Beni Hatır-lasın” şiirini unutmayacaklar ve her zaman rahmetle anacak-lardır.

SENLİK BENLİK NEDİR BIRAKAllah birdir Peygamber Hak Rabbül âlemindir mutlak Senlik benlik nedir bırak Söyleyim geldi sırası

Kürdü Türkü ne Çerkezi Hep Âdemin oğlu kızı Beraberce şehit gazi Yanlış var mı ve neresi

Kurana bak İncile bak Dört kitabın dördü de hak Hakir görüp ırk ayırmak Hakikatte yüz karası

Bin bir ismin birinden tut Senlik benlik nedir sil at Tuttuğun yola doğru git Yoldan çıkıp olma asi

Yezit nedir, ne kızılbaş Değil miyiz hep bir kardaş Bizi yakar bizim ataş Söndürmektir tek çaresi

Kişi ne çeker dilinden Hem belinden, hem elinden Hayır ve şer emelinden Hakikat bunun burası

Şu âlemi yaratan bir Odur külli şeye Kadir Alevi Sünnilik nedir Menfaattir var varası

Cümle canlı hep topraktan Var olmuştur emir Haktan Rahmet dile sen Allah’tan Tükenmez rahmet deryası

Veysel sapma sağa sola Sen Allah’tan birlik dile İkilikten gelir bela Dava insanlık davası…

AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

Aşık Veysel, hayatını anlattığı bir şiirinde “Üç yüz onda gelmiş idim cihana” diyor. Yıl 1894 oluyor hesapça. Sivas’a bağlı Şarkışla ilçesinin Sivrialan Köyünde dünyaya gel-miş. Anası Gülizar, bir yaz günü köy dolaylarındaki Ayıpınar merasına koyun sağmaya gittiğinde; oracıkta bir yol üstünde doğurmuş Veysel’i. Göbeğini de kendi eliyle kesmiş. Yaman kadınmış Gülizar ana. Bebesini bir çaputa sarıp yürüye yürüye köye dönmüş. Babası Ahmet; bebenin adını Veysel koymuş. Yıllar geçmiş aradan büyümüş, konuş-muş, yürümüş Veysel çocuk. Böylece yedi yaşına varmış. O yıl bir çiçek hastalığı salgını olmuş Sivas’ta. Küçük Veysel de yakalanmış. Sol gözünde, çiçeğin beyi çıkmış kendi deyimiyle... Göz akıp gitmiş. Sağ gözüne de perde inmiş, önceleri. Yalnız ışığı seçebili-yormuş, bu gözüyle. Babasına “Çocuğu Akdağmadeni’ne götür, orada bu gözünü aça-cak bir doktor var.” demişler. Sevinmiş Ahmet emmi. Gel gör ki talihsizlik yine yakasını bırakmamış Veysel’in. Bir gün inek sağarken babası yanına gelmiş. Veysel ansızın dö-nüverince; yakında bulunan bir değneğin ucu öteki gözüne girivermiş. O göz de akıp gitmiş böylece. Veysel’in Ali adında bir ağabeysi ve Elif adında bir kız kardeşi varmış. Hepsi çok üzülmüşler Veysel’in kötü kaderine.

Dostları Onu Unutmadı

Dostlar beni hatırlasın Düğün olur bayram gelir Dostlar beni hatırlasın

Can bedenden ayrılacak Tütmez baca, yanmaz ocak Selam olsun kucak kucak Dostlar beni hatırlasın...

Can bedenden ayrılacak Tütmez baca, yanmaz ocak Selam olsun kucak kucak Dostlar beni hatırlasın...

66 67

G.Ö. : Sefil Selimi mahlasını size kim verdi? Selimi mahlasını üstadım Çoban Mehmet verdi. Bana, “Âşık

olacaksan adın Sefil Selimi olacak” dedi.G.Ö. : Sefil Selim’in manası ne? Coşkun manasındadır. Aynı zamanda geleneğimizde, âşıklık

geleneğinde uyulması gerekli olan bir esas vardır. Âşıklarımız yetiştirdiği âşığa bir isim verir. Bu isim geleneğe hizmet etmesi için verilir. Kendini yetiştirip, adını kabul ettirmeye başlayınca, bu âşık da demek ki filan yerden filan dergâhtan yetişmiş de ismini ustası vermiş, ismin budur denmiş, bu geleneğin icabı.

G.Ö. : Siz kendinizi halk arasında nasıl tanımlıyorsunuz ya da halk sizi nasıl tanıyor?

Ben bir halk ozanı olarak, otuz beş yıllık hizmetim var. Âşıklık geleneğine yayımladığım dört tane kitabım var. Ondan sonra dört tane daha olacak, isimleri; Yar Badesi, Yalınkat, Kul Yan-masın, Çobanın Can Pınarındadır. Şimdi Sefil Selimi gerçekle-ri anlatan bir halk ozanıdır. Bizim halkımız cahildir. İstisnalar kaideyi bozmaz. Avamdır, okumadan sadece kulak dolgunlu-ğundadır. Ahlak budur yahut ta bazı korkularla yaşamaya çalı-şan insanlar okumadan herkese karşı cephe alırlar. Şimdi aynı duruma düşmüş durumdayım. Halkın arasında okuduğum bir şiirden dolayı “Yahu duydunuz mu Selimi Kızılbaş olmuş, neden Ehl-i Beyt’e bir şiir okumuş.” Yahu kardeşim Gülağ Bey! Ehl-i Beyti sevmeyen insan dindar olamaz. Allah’ı sevmiş olamaz. “

G.Ö. : Bu Ehl-i Beyt temasını nereden aldınız, Ehl-i Beyt’e ilginiz na-sıl oldu?

İnsan çok okudukça, çok öğrendikçe daha da çok ileri inandıkça ve olgunlaştıkçadır.

G.Ö. : Ustanızdan mı öğrendiniz? Tabii efendim sohbetlerinde.G.Ö. : Üstadın da Alevi kökenli miydi? Sünni kökenli, hatta Hacca gitmiş, gelmiş bir kimse. Bana bü-

tün sohbetlerinde kesinlikle On iki İmamdan, Ehl-i Beyt’ten ve onları geçmişlerinden öyle canlı bir tarihi hadisesini yaşamış gibi anlatırdı. Hz. Ali’nin cenklerini onların isimleriyle anlatır. Hadiseyi kim yapmıştır, kimler yapmıştır ve nasıl olmuştur, bugün bizim mevcut kitapları karıştırdığımız zaman çoğunun böyle yalan yanlış yazıldığını anlarsın. Gerçeklere yaklaşmak istenmemiştir. Vatandaşımızı çıkarcılar birbirine düşürtmek için çok kötü şeyler ortaya getirmişler ve yaşıyoruz. Ehl-i Beyt Kerbela’da şehit olduysa yetmiş üç kişiyle bunun nedeni de bir çıkardır. Yine dünyalıdır, hilafet çabasıdır. O nedenle tahakküm altında kalmıştır ve onlara kastedilmiştir. Bunları şimdi anlayın-ca biz Ehl-i Beyt diyorsak, Peygamber efendimizin torunlarıdır. Ben onları zikretmeyim de kimi zikredeyim?

Kimse bana yaren olmaz yar olmaz Mertlik hırkasını giydim giyeli Dünya bomboş olsa bana yer kalmaz. İnsana muhabbet duydum duyalı

İmanım hükümdar benliğim esir Ehli beyti sevdim dediler kusur Kimi korkak dedi kimi de cesur Kurt ile koyunu yaydım yayalı

Ardımdan vuranlar yüzüme gülerKestiği az gibi parçalar bölerHerkes kılıcımı boynumda bilerBaşımı meydana koydum koyalı

“Bu Kızılbaş olmuş, yunmaz” diyorlar“Kestiği haramdır, yenmez” diyorlar“Camiye mescide konmaz” diyorlar,İmam Şah Hüseyn’e uydum uyalı

Çoğu bende kâğıt hüccet arıyor Hal bilmeyen dip dedemi soruyor Dostlar ölümüme karar veriyor Sefil Selimi’yem dedim diyeli

Kimse Bana Yaren Olmaz

Röroptaj: GÜLAĞ ÖZ

Âşık Sefil Selimi1933 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesinde doğdu. Ortaokulu ikinci sınıfa kadar okudu. 1966 yılında Konya Türkiye âşıklar bayramına katılan âşıklarımızdandır. 1968 yılında çalışmak için Hollanda ya gitmiş her yıl Avrupa dan gelerek Ekim ayı sonlarında yapılan Türkiye aşıklar bayramında hazır bulun-muştur.

Evlidir ve 6 çocuk babasıdır. 1972 yılında kesin dönüş ya-parak doğum yeri olan Sivas’a yerleşti. Saz çalmayı ve şiir söylemeyi kendi kendine öğrendi. Atışma şiir dalında üstün bir yeteneğe sahiptir. Türkiye âşıklar bayramının da 1969 yılında Kul Mustafa adında bir ozanla yaptığı atışma hala unutulmadı. Şiirlerinde yalın gerçeği felsefe ve tasavvufu işlemektedir. Türkiye âşıklar bayramında düzenlenen ve her yıl tekrarlanan yılın yedi şiiri yarışmalarında hep ilk 7 seçme şiir arasında şiirleri yer almıştır.

Sefil Selimi’nin Kul Yanmasın adını taşıyan kitabı vardır.

Sefil Selimi hakkında çıkan diğer kitaplar:

* Abdullah Satoğlu-Yar badesi* İbrahim Aslanoğlu-Yalınkat* Doğan Kaya-Çobanın Can Pınarı* Uğur Kaya-Şiirleri ve Türküleriyle Sefil Selimi

KENDİ DİLİNDENÂşık Sefil SelimiG.Ö. : Sayın Selimi, söyleşimize sizi tanıyarak başlayalım, ne

dersin? Teşekkür ederim, Sayın Gülağ Bey. İsmim Ahmet Günbu-

lut, mahlasım Âşık Selimi. Şarkışla’da doğdum, ilk tahsi-limi Şarkışla’da yaptım. Orta ikiye kadar okudum, sonra terk ettim. Terk ettikten kısa bir süre sonra evlendim. Bu evlilikten altı çocuğum var; üç kız, üç erkek. Şöyle diyelim 1960 yılında âşıklığa başladım. Âşıklığa başladığım bugüne kadar da bir şeyi düşünmeden hep âşıklık geleneğine hiz-met ettim. Gerekçesi ne ise o yönde kendimi geliştirmeye ve halka faydalı bir insan olmaya çalıştım. Öyle bir kimse-yim ben.

G.Ö. : Sizin şiirleriniz halk şiiri dünyasında bir kıvılcımdır bence. Bu kıvılcımın kaynaklık ettiği ilkeleri söyler misiniz?

Çok teşekkür ederim. Şimdi şöyle arz edeyim. 1960 yılında komşumuz olan Şarkışla’nın Kızılcakışla köyünün Kodro mezrası var idi. Şimdi Kızılcakışla’nın bir mahallesi haline geldi. Belediyelik oldu Kızılcakışla. Orada yaşayan Cafer ile Çoban Mehmet vardı. Benim kendisini tanıdığım dönemde yatan hasta idi. Çok iyi bir kimseydi. Kendisini yetiştirmiş... Ben ona çıraklık yapma sureti ile kendimi buldum ve ger-çekleri ondan öğrendim. Ondan ilham buldum, beyit aldım, gerçekten tanıdım çok faydalandım, hâlâ da kendisini zi-yarete giderim. Benim kaynağım ustalığımı yapan Çoban Mehmet’tir. Kendisine saygım sonsuzdur.

G.Ö. : Yaşadığınız yöre, güçlü ozanlarımızın yaşadığı bir bölge, onlardan etkilendiğinizi söyleyebilecek misiniz? Örneğin, bir Serdari sizin gibi Şarkışlalı. Bir Kemteri var yörenizde. Âşık Veli, Agâhi, Âşık Hüseyin, Âşık Ali İzzet ve de Âşık Vey-sel. Size çok yakın bir mıntıkada yaşadılar, bunlardan etki-lendiğinizi söyleyebilir misiniz?

Şöyle arz edeyim. Âşıklar sayılamayacak kadar çok. Kök-lü geleneğimiz, âşıklık geleneğine hizmet etmiş, isimlerini altın harflerle yazdırmış kişilerdir. Hepsine de saygım son-suzdur. Ben geçmişte yaşayan âşıklarımız ve günümüzde yaşayan âşıkların geleneğimize hizmet etmiş insanlar ola-rak çok üstün kişiler olduğuna inanırım. Yalnız ustamdan başka beni kimse etkilemedi diyemem. Veysel ile yakın bağlarımız olduğu halde, hatta üstat derdi ki “yahu Selimi ben senin yazdığın bu eserleri yazamıyorum, çok güçlü ve derinden mana dolu eserler yazıyorsun da korkmadan (çe-kinmeden) her gittiğin yerde okuyorsun” demişti.

Su Faturaların

ızı

Otomatik ödeyin

zamanınız

Size kalsın

* Su faturası ödemeleriniz artık dahakolay ve zahmetsizBanka Hesabınızdan vereceğiniz otomatik ödeme talimatı ve kredi kartınız ile su faturanız gününde ve zahmetsiz ödenir!

1873

ŞARKIŞLA BELEDİYESİNDEN

BÜYÜK KOLAYLIK*