SARIK, FES, CÜBBE, TAKKE ve SAKAL ÜZERİNE BİR BEYİN FIRTINASI

Müslüman olan, kutuplarda yaşayan bir Eskimo sarık, cübbe ve takke sünnetini nasıl yerine getirecek? Hiç düşündünüz mü?

Oraların soğuk olması hasebiyle onlar içi yünlü bütün vücudunu ve kafasını birlikte örtecek kapşonlu gocuk giymek zorundalar.

Siz şimdi onlara sarık, cübbe, fes ve takke sünnet dediğinizde bunları giydiklerinde boyunları açıkta kalacak ve üşüteceklerdir.

Bir şey sünnet olacaksa evrensel olmalıdır.

Dünyanın her yerinde ve herkes tarafından uygulanabilir olmalıdır.

Bir de tersinden düşünelim.

Peygamberimiz kutuplarda yaşayan bir eskimo olsaydı mecburen kapşonlu, içi yünlü gocuk giyecekti. Cübbe ve sarık giyemiyecekti.

Bizimkiler de peygamber bunu giyiyor diye sünnet ilan edeceklerdi.

O zaman sıcak memleketlerde yaşayanlar bu sünneti nasıl icra edeceklerdi acaba?

Sarığın kefenle falan bir alakası yoktur.

Çöl ikliminde yaşayan insanların başlarına güneş geçmesin diye aldıkları bir tedbirdir.

Veya sakal sünneti (!).

Aşırı sıcak olan tropikal bölgelerde ve çok soğuk olan yerlerde yaşayan erkeklerde sakal çıkmamaktadır.

O insanlara sakal sünnettir diye nasıl diyeceksiniz?