SAİT FAİK ABASIYANIK

22
SAİT FAİK ABASIYANIK SAİT FAİK ABASIYANIK

description

SAİT FAİK ABASIYANIK. - PowerPoint PPT Presentation

Transcript of SAİT FAİK ABASIYANIK

Page 1: SAİT FAİK ABASIYANIK

SAİT FAİK ABASIYANIKSAİT FAİK ABASIYANIK

Page 2: SAİT FAİK ABASIYANIK

Sait Faik. Büyük Türk öykücüsü. Yapıtlarında Sait Faik. Büyük Türk öykücüsü. Yapıtlarında kenti ve doğayı yalın bir gerçekçilikle kenti ve doğayı yalın bir gerçekçilikle yansıtırken içsel çatışmalarını da aynı yansıtırken içsel çatışmalarını da aynı yalınlıkla dile getirmiştir. Hikayeye yeni bir yalınlıkla dile getirmiştir. Hikayeye yeni bir anlayış getirmesinin yanı sıra, hikayenin anlayış getirmesinin yanı sıra, hikayenin biçimini yenileştirmiş ve onu bildik biçimini yenileştirmiş ve onu bildik kalıplardan kurtararak ‘özgür bir hikaye’ de kalıplardan kurtararak ‘özgür bir hikaye’ de yaratmıştır. Süslü, ağdalı bir anlatım biçimi yaratmıştır. Süslü, ağdalı bir anlatım biçimi yerine yaşamın ta içinden gelen bir dil yerine yaşamın ta içinden gelen bir dil kullanmayı yeğlemiş, sesi zaman zaman kullanmayı yeğlemiş, sesi zaman zaman kendi kendine serzenişlere, bazen de öte kendi kendine serzenişlere, bazen de öte kıyılarda yankılanan bir çığlığa dönüşmüştür.kıyılarda yankılanan bir çığlığa dönüşmüştür.

Page 3: SAİT FAİK ABASIYANIK

Gerçek adı Gerçek adı Mehmet Sait Mehmet Sait olan Abasıyanık, olan Abasıyanık, 23 Kasım 190623 Kasım 1906’da ’da Adapazarı’nda doğdu, Adapazarı’nda doğdu, 11 Mayıs 195411 Mayıs 1954’te İstanbul’da öldü. ’te İstanbul’da öldü. İlköğrenimini Adapazarı’nda yaptı. Kurtuluş Savaşı’nın İlköğrenimini Adapazarı’nda yaptı. Kurtuluş Savaşı’nın ertesinde ailesi İstanbul’a taşınınca, İstanbul Lisesi’ne girdi ve ertesinde ailesi İstanbul’a taşınınca, İstanbul Lisesi’ne girdi ve ardından ortaöğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde tamamladı. ardından ortaöğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde tamamladı. 1928-30 yıllarında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı 1928-30 yıllarında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde okudu. Bir yıl sonra babasının isteği üzerine bölümünde okudu. Bir yıl sonra babasının isteği üzerine iktisat eğitimi için yurtdışına gitti. Burada fazla kalmadı ve iktisat eğitimi için yurtdışına gitti. Burada fazla kalmadı ve Fransa’ya giderek doğal çevresi ve kültürel yapısı ile Fransa’ya giderek doğal çevresi ve kültürel yapısı ile kendisine çekici gelen Grenoble’de üç yıl kaldı. Groneble’de kendisine çekici gelen Grenoble’de üç yıl kaldı. Groneble’de sürdürdüğü dağınık yaşam tarzı nedeniyle babası onu geri sürdürdüğü dağınık yaşam tarzı nedeniyle babası onu geri çağırdı ve yükseköğrenimini yarım bırakarak yurda döndü. çağırdı ve yükseköğrenimini yarım bırakarak yurda döndü. Yağ İskelesi’nde açtığı ticarethanede işler yürümeyince Yağ İskelesi’nde açtığı ticarethanede işler yürümeyince burayı kapatır ve geçimini kaleminden sağlamaya başlar. burayı kapatır ve geçimini kaleminden sağlamaya başlar. Artık kışlarını Şişli’deki evinde, yazlarını da çok sevdiği Artık kışlarını Şişli’deki evinde, yazlarını da çok sevdiği Burgazada’da geçirir. Burgazada’da geçirir.

Page 4: SAİT FAİK ABASIYANIK

Sait Faik şiir yazmaya lise Sait Faik şiir yazmaya lise yıllarında başlar, ardından öyküleri yıllarında başlar, ardından öyküleri yayımlanır. Öykülerindeki yayımlanır. Öykülerindeki şiirsellikle daha o zamandan şiirsellikle daha o zamandan insanları kendine hayran bırakır. insanları kendine hayran bırakır.

Page 5: SAİT FAİK ABASIYANIK

UçurtmalarUçurtmalar ve ve İpekli Mendilİpekli Mendil adlı ilk öykülerinden sonra adlı ilk öykülerinden sonra kendisini tamamen öykü yazmaya verir. Sait Faik, kendisini tamamen öykü yazmaya verir. Sait Faik, öykülerinde işçi ve emekçileri, kimsesiz çocukları, köşe öykülerinde işçi ve emekçileri, kimsesiz çocukları, köşe başındaki dilenciyi ve bankta pineklik eden ayyaşı konu başındaki dilenciyi ve bankta pineklik eden ayyaşı konu eder.  İlk yapıtları eder.  İlk yapıtları SemaverSemaver, , SarnıçSarnıç, ve , ve ŞahmerdanŞahmerdan’da ’da çocukluk ve gençlik yıllarının hatıraları, Fransa’da kaldığı çocukluk ve gençlik yıllarının hatıraları, Fransa’da kaldığı yıllarda yabancı çevreye olan yabancılaşması ve insan yıllarda yabancı çevreye olan yabancılaşması ve insan ilişkilerine dayanan tutumu yer alıyordu. Kimi zaman ilişkilerine dayanan tutumu yer alıyordu. Kimi zaman İstanbul’un kenar semtlerini, yoksul insanları, küçük İstanbul’un kenar semtlerini, yoksul insanları, küçük insanların serüvenlerini ve en önemlisi insan sevgisini insanların serüvenlerini ve en önemlisi insan sevgisini anlattı. Züppe burjuva insanlarına kızdığı bu dönem anlattı. Züppe burjuva insanlarına kızdığı bu dönem öykülerinde yoksulları yüceltir ve yaşama sevinci ağır öykülerinde yoksulları yüceltir ve yaşama sevinci ağır basar. İkinci dönem öykülerinde ise insanları bireyler basar. İkinci dönem öykülerinde ise insanları bireyler olarak ayrı ayrı değerlendirmeye ve eleştirmeye olarak ayrı ayrı değerlendirmeye ve eleştirmeye başladığını görürüz. Bunu takip eden üçüncü dönemde ise başladığını görürüz. Bunu takip eden üçüncü dönemde ise yazarın yaşama sevinci yavaş yavaş solar ve yerini hüzne yazarın yaşama sevinci yavaş yavaş solar ve yerini hüzne bırakır. bırakır.

Page 6: SAİT FAİK ABASIYANIK

Asıl ününü, bu dönemde kaleme aldığı, Asıl ününü, bu dönemde kaleme aldığı, yaşadığı Burgaz adasından ve çevresinden yaşadığı Burgaz adasından ve çevresinden kaynaklanan, Rum balıkçıları, denizi, deniz kaynaklanan, Rum balıkçıları, denizi, deniz kuşlarını, balıkları, doğayı konu edinen kuşlarını, balıkları, doğayı konu edinen Lüzumsuz AdamLüzumsuz Adam, , Mahalle KahvesiMahalle Kahvesi, , Son Son KuşlarKuşlar, , KumpanyaKumpanya ve ve Havuz BaşıHavuz Başı hikayeleriyle yaptı. Uzun öykülerinin yer hikayeleriyle yaptı. Uzun öykülerinin yer aldığı ilk kitabı aldığı ilk kitabı Havada BulutHavada Bulut’ta Sait Faik, ’ta Sait Faik, tamamen yalnızlığı, hüznü, çaresizliği, kaçıp tamamen yalnızlığı, hüznü, çaresizliği, kaçıp gitmeyi anlatır. gitmeyi anlatır.

Page 7: SAİT FAİK ABASIYANIK

1940 yılında yayımlanan, yoksul insanların yaşam 1940 yılında yayımlanan, yoksul insanların yaşam mücadelesini anlattığı mücadelesini anlattığı Medarı Maişet MotoruMedarı Maişet Motoru adlı adlı roman, tema bakımından olduğu gibi, birbirine eklenmiş roman, tema bakımından olduğu gibi, birbirine eklenmiş hikayeler dizisi oluşturmaları bakımından da diğer hikayeler dizisi oluşturmaları bakımından da diğer kitaplarının tekrarı görünümündedir. Bu kitabın ikinci kitaplarının tekrarı görünümündedir. Bu kitabın ikinci baskısı 1952’de yapılır. 1951’de yayımladığı baskısı 1952’de yapılır. 1951’de yayımladığı Kayıp Kayıp AranıyorAranıyor romanı ise yerleşik ahlak kurallarını taşıması, romanı ise yerleşik ahlak kurallarını taşıması, toplumun türlü kesiminden insanları karşı karşıya toplumun türlü kesiminden insanları karşı karşıya getirmesi ve toplumdan kopmuş aydınları  getirmesi ve toplumdan kopmuş aydınları  eleştirmesiyle dikkat çeker. Bilinçaltını dile getiren, eleştirmesiyle dikkat çeker. Bilinçaltını dile getiren, çağrışımlarla gelişen,  sağlığının bozulduğu son çağrışımlarla gelişen,  sağlığının bozulduğu son dönemlerdeki tedirgin, yalnız dünyasını yansıtan dönemlerdeki tedirgin, yalnız dünyasını yansıtan hikayelerinde (hikayelerinde (Alemdağ’da Var Bir YılanAlemdağ’da Var Bir Yılan) gerçeküstücü ) gerçeküstücü öğeler dikkat çeker. öğeler dikkat çeker. Şimdi Sevişme VaktiŞimdi Sevişme Vakti adlı kitabında adlı kitabında ise, sevecen yaklaşımlı, serbest nazımla yazılmış şiirleri ise, sevecen yaklaşımlı, serbest nazımla yazılmış şiirleri bir araya toplamıştır.bir araya toplamıştır.

Page 8: SAİT FAİK ABASIYANIK

1951’de Kayıp Aranıyor romanının toplatılması 1951’de Kayıp Aranıyor romanının toplatılması Sait Faik’in hayatında ara verdiği üç önemli Sait Faik’in hayatında ara verdiği üç önemli olaydan biri olur. 1939 yılında babasının ölümü olaydan biri olur. 1939 yılında babasının ölümü ile yazmaya ara veren yazar, 1946’da da ile yazmaya ara veren yazar, 1946’da da kendisine siroz teşhisi konması üzerine bir süre kendisine siroz teşhisi konması üzerine bir süre edebiyattan uzaklaşır. edebiyattan uzaklaşır.

Tedavi için 1951’de Paris’e giden Sait Faik, Tedavi için 1951’de Paris’e giden Sait Faik, Samet Ağaoğlu’na yazdığı mektupta hastaneye Samet Ağaoğlu’na yazdığı mektupta hastaneye yatmadan bir gece önce titrediğini, buz gibi yatmadan bir gece önce titrediğini, buz gibi terler döktüğünü ve hastaneye yatamayacağını terler döktüğünü ve hastaneye yatamayacağını anlayarak biletini alıp derin bir huzur içinde anlayarak biletini alıp derin bir huzur içinde uçağa bindiğini anlatır…uçağa bindiğini anlatır…

Page 9: SAİT FAİK ABASIYANIK

Paris’ten bu kararı alarak dönmesinden üç yıl sonra Paris’ten bu kararı alarak dönmesinden üç yıl sonra sıklaşan krizleri sebebiyle hastaneye kaldırılan sıklaşan krizleri sebebiyle hastaneye kaldırılan Abasıyanık, 11 Mayıs 1954’te yaşama veda etti. Abasıyanık, 11 Mayıs 1954’te yaşama veda etti.

Sait Faik, yazarlığı boyunca yaşamı ve doğanın eşsiz Sait Faik, yazarlığı boyunca yaşamı ve doğanın eşsiz güzelliklerini satırlarının arasına kattı.  Onu Sait Faik güzelliklerini satırlarının arasına kattı.  Onu Sait Faik yapan sıradan insanda, evrensel insana giden ruhun yapan sıradan insanda, evrensel insana giden ruhun özünü bulabilmiş olmasıdır. Başarısının tek ölçütü özünü bulabilmiş olmasıdır. Başarısının tek ölçütü olarak insanı görmüştür. Kalabalıkların içindeki olarak insanı görmüştür. Kalabalıkların içindeki trajediyi gözler önüne serer. Yoksulların ve trajediyi gözler önüne serer. Yoksulların ve ezilmişlerin safında yer alır, çalışkan dürüst ezilmişlerin safında yer alır, çalışkan dürüst insanların arasına karışabilmek için adalara koşar insanların arasına karışabilmek için adalara koşar ancak adaya sığınmak da onu kurtaramaz. Sevdiği ancak adaya sığınmak da onu kurtaramaz. Sevdiği insanların, namuslu saydığı insanların, iş ekmeğe insanların, namuslu saydığı insanların, iş ekmeğe gelince nasıl insafsız, nasıl kötü olabildiklerini gelince nasıl insafsız, nasıl kötü olabildiklerini görmüştür.görmüştür.

Page 10: SAİT FAİK ABASIYANIK

Sait Faik, duygularını şu sözleriyle dile getirir: Sait Faik, duygularını şu sözleriyle dile getirir: “Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile “Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kağıt aldım. Oturdum. tütüncüye, kalem kağıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında canım sıkılırsa küçük Adanın tenha yollarında canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için  cebimde taşıdığım değnekler yontmak için  cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra öptüm. Yazmasam deli olacaktım…” sonra öptüm. Yazmasam deli olacaktım…”

Page 11: SAİT FAİK ABASIYANIK

Aç yatmıştım. Para çalmıştım. Irza geçmiştim. Aç yatmıştım. Para çalmıştım. Irza geçmiştim. Sevmiş, sevilmemiştim. (…) Şimdi namuslu Sevmiş, sevilmemiştim. (…) Şimdi namuslu insanların arasında başım önüme eğilmiş, insanların arasında başım önüme eğilmiş, gülmeden, eğlenmeden (…) balığa çıkacak, gülmeden, eğlenmeden (…) balığa çıkacak, (…) ömrümün sonunu burada kesik bir son (…) ömrümün sonunu burada kesik bir son nefesle bahtiyar bitirecektim. (…) yazı yazmak nefesle bahtiyar bitirecektim. (…) yazı yazmak arzusunu, arzusunu değil, kötü huyunu, bu tek arzusunu, arzusunu değil, kötü huyunu, bu tek kötü huyu muvaffakiyetler, şöhretler kötü huyu muvaffakiyetler, şöhretler düşünmeden (…) kalemsiz kağıtsız dağlara düşünmeden (…) kalemsiz kağıtsız dağlara fırlayacaktım. (…) Yazmayacaktım. (…) fırlayacaktım. (…) Yazmayacaktım. (…) bugünü de bir günah, daha doğrusu bir kötülük bugünü de bir günah, daha doğrusu bir kötülük işlemeden bitirecektim. işlemeden bitirecektim. Sait Faik AbasıyanıkSait Faik Abasıyanık

Page 12: SAİT FAİK ABASIYANIK

Sait Faik Abasıyanık'ın Eserleri:Sait Faik Abasıyanık'ın Eserleri: Semaver, 1936 – Sarnıç, 1939 – Şahmerdan, Semaver, 1936 – Sarnıç, 1939 – Şahmerdan,

1940 – Medarı Maişet Motoru, 1940 - 1940 – Medarı Maişet Motoru, 1940 - Lüzumsuz Adam, 1948 – Mahalle Kahvesi, Lüzumsuz Adam, 1948 – Mahalle Kahvesi, 1950 – Havada Bulut, 1951 – Kayıp Aranıyor, 1950 – Havada Bulut, 1951 – Kayıp Aranıyor, 1951 - Son Kuşlar, 1951 – Kumpanya, 1951 – 1951 - Son Kuşlar, 1951 – Kumpanya, 1951 – Havuz Başı, 1951 – Şimdi Sevişme Vakti, Havuz Başı, 1951 – Şimdi Sevişme Vakti, 1953 - Alemdağ’da Var Bir Yılan, 1954 – Az 1953 - Alemdağ’da Var Bir Yılan, 1954 – Az Şekerli, 1954 – Tüneldeki Çocuk, 1955 – Şekerli, 1954 – Tüneldeki Çocuk, 1955 – Mahkeme Kapısı, 1956 – Açık Hava Oteli, Mahkeme Kapısı, 1956 – Açık Hava Oteli, 1980 – Müthiş Bir Tren, 19811980 – Müthiş Bir Tren, 1981

Page 13: SAİT FAİK ABASIYANIK

YEİSYEİS Akşam üstleri geliyor Akşam üstleri geliyor Tam insanlar işten çıkarken.Tam insanlar işten çıkarken. Salkım salkım tramvaylardanSalkım salkım tramvaylardan Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyorBir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor Namussuz, akşam üstleri geliyor. Namussuz, akşam üstleri geliyor. Neremden yakalıyor, bilmiyorumNeremden yakalıyor, bilmiyorum Ben tam sevmeye hazırlanırkenBen tam sevmeye hazırlanırken On altı yaşındaki sevgilimi.On altı yaşındaki sevgilimi. Elini elimle tutmakElini elimle tutmak Yirmi dört saatte bir Yirmi dört saatte bir Sıcak bir laf dinlemek isterken Rezil... Sıcak bir laf dinlemek isterken Rezil... Tam o saatlerde geliyor. Tam o saatlerde geliyor.

Page 14: SAİT FAİK ABASIYANIK

SÖZ AÇINCASÖZ AÇINCA Fırtınaları ayağınıza Fırtınaları ayağınıza Meltemleri saçınıza yollayacağım.Meltemleri saçınıza yollayacağım. Yakamozlar tırmanacak göğsünüze Yakamozlar tırmanacak göğsünüze Martılara söyleyeceğim gelsinler.Martılara söyleyeceğim gelsinler. Sivriada'nın boz tavşanlarıSivriada'nın boz tavşanları Kulağınıza fısıldayacak.Kulağınıza fısıldayacak. Sandalsız balıkçılar da gelecek. Sandalsız balıkçılar da gelecek. Ay ışığınıAy ışığını Martının sırtından alıp Martının sırtından alıp Akşam üstlerini Kordela balığından Akşam üstlerini Kordela balığından Karabataklardan karanlığı Karabataklardan karanlığı Ben alıp getirsem... Ben alıp getirsem...

Page 15: SAİT FAİK ABASIYANIK

Nisan yağmurları yağmış Levent’eNisan yağmurları yağmış Levent’e

Onlar tanıklık etsinler olmazsa.Onlar tanıklık etsinler olmazsa.

Nisan yağmurları tane tane. Nisan yağmurları tane tane.

Benden yana konuşacaklar bakınBenden yana konuşacaklar bakın

Cümle balıkçılar Cümle balıkçılar

Karidesler, pavuryalar, böcekler Karidesler, pavuryalar, böcekler

İstakozlar. İstakozlar.

Page 16: SAİT FAİK ABASIYANIK

Akdeniz adalarına haber yolladımAkdeniz adalarına haber yolladım

Sardunya Adası benden yana çıkacak Sardunya Adası benden yana çıkacak

Yırtık yelkenler benden yana. Yırtık yelkenler benden yana.

Benden yana bu yas dökülmüş sandallar Benden yana bu yas dökülmüş sandallar Medarı Maişet, Şemşiri Hücum, Medarı Maişet, Şemşiri Hücum,

Maksut Kaptan Ceylanı Bahri, Maksut Kaptan Ceylanı Bahri,

Denizkızı, Bereket motorları benden yana Denizkızı, Bereket motorları benden yana

Page 17: SAİT FAİK ABASIYANIK

Ama ben yine de tavşanlarıAma ben yine de tavşanları

Sivriada'nın boz renkli tavşanlarını Kimselere Sivriada'nın boz renkli tavşanlarını Kimselere değişmem.değişmem.

Onları göndereceğim kulağınıza Fısıldamaya Onları göndereceğim kulağınıza Fısıldamaya Meremet yapanMeremet yapan

Ermeni kadınları var ya Kumkapı'da. Ermeni kadınları var ya Kumkapı'da.

Page 18: SAİT FAİK ABASIYANIK

Arslan gibi kadınlarArslan gibi kadınlar

Memelerinden sert balıkçılar süt emmiş Memelerinden sert balıkçılar süt emmiş

Ak düşmüş saçlarına erkek yürekleri açılmış. Ak düşmüş saçlarına erkek yürekleri açılmış.

Page 19: SAİT FAİK ABASIYANIK

Meremet yapan kadınlar Meremet yapan kadınlar

Onlara da açtım bu sevdadan. Onlara da açtım bu sevdadan.

Hepsi Marmara Hepsi Marmara

O canım su Sivriada O canım su Sivriada

O yalnızlık, kimsesizlik, balıkçının hürriyet O yalnızlık, kimsesizlik, balıkçının hürriyet heykeli. heykeli.

Page 20: SAİT FAİK ABASIYANIK

Dülger balığıDülger balığı O canavar görünüşlüO canavar görünüşlü O uysal balık.O uysal balık. O sandallar, o tavşanlar, o motorlar O sandallar, o tavşanlar, o motorlar Hepsi hepsi gelecekler. Hepsi hepsi gelecekler. Deniz diplerinden yakamozlarDeniz diplerinden yakamozlar Dikenleri batan süngerler Dikenleri batan süngerler Hepsi hepsi gelecek.Hepsi hepsi gelecek. Benim için konuşmaya, dinlersenBenim için konuşmaya, dinlersen Onlara da açtım bu sevdadan. Onlara da açtım bu sevdadan.

Page 21: SAİT FAİK ABASIYANIK

BİR MASABİR MASA Bize bir masa ayır Bize bir masa ayır Yankimu Aleksandra'mla benim için Yankimu Aleksandra'mla benim için Bir masa.Bir masa. Üstü çiçeksiz Üstü çiçeksiz Örtüsü gazetedenÖrtüsü gazeteden Şarabı aşktan Şarabı aşktan Hem hülyadan.Hem hülyadan. Aleksandra'm mızıka çalsın Aleksandra'm mızıka çalsın Siyaha çalar parmaklarıylaSiyaha çalar parmaklarıyla Güftesi bayağı şarkılarGüftesi bayağı şarkılar Adi havalar.Adi havalar. Meyhane acı zeytinyağı koksunMeyhane acı zeytinyağı koksun Sen hoşnut ol Yanakimu. Sen hoşnut ol Yanakimu.

Page 22: SAİT FAİK ABASIYANIK

KIRMIZI YEŞİLKIRMIZI YEŞİL

Kıyısına tuz ileten rüzgarı balıkların Kıyısına tuz ileten rüzgarı balıkların yüzdüğünü duyarımyüzdüğünü duyarım

Dinlerim yosunların konuştuğunu midyelerin Dinlerim yosunların konuştuğunu midyelerin ağladığını. ağladığını.

Aşkın bir kanadı vardır kırmızıdır delinir kan Aşkın bir kanadı vardır kırmızıdır delinir kan akar.akar.

Bir kanadı var zehir yeşili... Bir kanadı var zehir yeşili...