Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur...

461

Transcript of Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur...

Page 1: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman
Page 2: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Risale-iNurKülliyatı’ndanAslınaSadıkKalınarakKısmenSadeleştirilmiştir

MektubatBediüzzamanSaidNursî

SadeleştirenveYayınaHazırlayan:

AdnanKayıhan-İlhanAtılgan

Page 3: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

UFUKYAYINLARI/RİSALE-İNURKÜLLİYATI

MEKTUBAT

Copyright©UfukYayınları,2014

Bu eserin tüm yayın hakları Yaran Yayıncılık Tic. Ltd. Şirketi’ne aittir. Eserde yer alanmetin ve resimlerin Yaran Yayıncılık Tic. Ltd. Şirketi’nin önceden yazılı izni olmaksızınelektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılması,yayımlanmasıvedepolanmasıyasaktır.

SadeleştirenveYayınaHazırlayanAdnanKAYIHAN-İlhanATILGAN

GörselTasarım

AliBIYIKLI

ISBN

978-605-5314-59-0

YayınNumarası

175

BasımTarihi

Ocak2014

BasımYeri

PasifikOfsetYay.San.Tic.A.Ş.

GüvercinCad.No:3/1BahaİşMerkeziABlok

34310Haramidere/İSTANBULTel:(0212)4121700Faks:(0212)4221151

UfukYayınları

RasimPaşaMah.RıhtımCad.DeryaİşMerkezi

ABlokNo:28/39-48,Kadıköy/İstanbul

Tel:(0216)4494909Faks:(0216)4494911

www.ufukkitap.com

Page 4: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YayıncınınNotuRisale-iNur’ungeçmişineşöylebirbaktığımızda,alınanmesafeninşükürgerektirecekbirmazhariyet olduğunu görmemek körlük olur. Onun, minicik kâğıt parçalarına yazılıprutubetlidehlizlerdenmuhataplarınaulaştırıldığıçetingünlerçoktangeridekaldı.Binbirihtimamla, göz nuru dökülerek hazırlanan teksirlerin yerini şimdilerde az gayretlemilyonlarcabaskıyaulaşabilenmatbaatekniklerialdı.

Risale-i Nur, ülke sınırlarını aştı ve artık dünyanın takip ettiği temel kaynaklardan birihaline geldi. Onlarca dilde milyonlarca insan, onun penceresinden Kur’an’ı ve kâinatıokuyor.Onunlailgiliolarakhemenhergünyenibiretkinliğinhaberigeliyor;seminerler,sempozyumlar,konferanslarbirbiriniizliyor.Nitelikliüniversitelerdekürsüleraçılıyorveonundünyasınaaityeniliklerakademiktezlerekonuoluyor.Risale-iNur,“İzm”leriniflasettiği yaşlı dünyamıza,Kur’anderyasının eşsiz bir dersi olarakkendi renkvedeseniylehitapedenbirümitkaynağı…

Henüz çok az sayıda insan tarafından ve el marifetiyle çoğaltılarak gizlice yayıldığıdönemde,“Bueserleridünyayaokutacağım.”diyenÜstad’ınbirhayalidahahayatbulmuşdurumda. Bugünleri ihsan eden Rabbimizin, yarının nesillerine neler lütfedeceğinişimdidentahminetmekzorolsadagelecekgünlerindahaaydınlıkolacağındankuşkumuzyok.

DünyanınKur’anhakikatlerinekoştuğuböylebirdönemde,yakınındaolduğuhaldeonunnurikliminegiremeyenbirneslinvarlığıdagerçek.Bunesil,arayaörülenduvarlarıaşıpRisale-iNur’aulaşamıyor;ulaşsadaanlayamadığıiçinondanmahrumiyetyaşıyor.

Evet, din adına ortaya koymamız gereken gayret kadar dilimizin muhafazası için deduruşumuzunnetolmasışart.BuaçıdanbakıldığındaRisale-iNur’unduruşu, takdirlerinüstünde.DilinmuhafazasıkonusundaRisale-iNur’unyerinegetirdiği işlevikimse inkâredemez.Ancak yolu henüz ona uğramayan büyük bir kitle var ve onlarlaNur külliyatıarasındakimesafehergeçengünaçılıyor.

Öteyandandilimiz,dünyadiliolmayolundadikkatçekiciadımlarlailerliyor.

Başka bir gerçek de yurt dışında yaşayan ve dilimizi canlı tutacak unsurlardan uzakbüyümekzorundakalanyeninesiller.

İşte bu üç zümreyi göz önüne alan yayınevimiz, diğer dillere çevrilirken riayet edilenölçülerçerçevesindebazı tasarruflarlaRisale-iNur’ubu insanlarında anlayabileceğibirdilleyayımlamayakararverdi.Buçalışmanınüçtemelhedefivar:

1. Özellikle televizyon ve internetten beslenen yeni neslin de anlayabileceği bir metinoluşturmakvebumetinüzerindeneserinaslınageçişimkânısağlamak,

2.Türkçenindünyadili olmayolunda ilerlediğibudönemde,dilimiziyeniöğrenenlerinRisale-iNurKülliyatı’nadahakolayulaşıpÜstad’ladahaerkentanışmasınısağlamak,

3.Ülkemiz dışında doğup büyüyen ve diyar-ı gurbette yaşayan, tabii olarak daRisale-iNur’un yazıldığı dile aşina olmayan genç kuşakların, Nurların mesajına daha kolay

Page 5: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ulaşmasınakatkıdabulunmak.

İştebuçalışma,böylebirniyetinürünü.Hedefiolaninsana,onuulaştırabilmekiçinatılansamimibiradım…

Peki,bununiçinneyapıldı?

Öncelikle,Risale-iNur’unmesajınıngünümüzdiliyleveenaçıkbiçimdeanlaşılmasıesasalındı. Ancak bu yapılırken, asıl metnin dokusunun bozulmamasına özen gösterildi.Anlamayı kolaylaştıracağı düşünülen yerlerde, kelimelerin bugünkü karşılıklarınınseçilmesinin yanında, uzun cümleler bölündü ve aynı malzemeyle yeniden kuruldu.Istılahta yer alan terimler ve Nur külliyatının anahtar kavramları ise aynen korundu,değiştirilmedi.

Hernekadarazamidikkat,titizlikvehassasiyetgösterilmeyeçalışılmışolsadabizebakanyönüyle mutlaka eksiklikler, kusurlar ve gözden kaçan noktalar olacaktır. Samimiyetleatılanbuadımın,okurlarımızdangelecekyönlendirmelerlegerçekmecrasınıbulacağındanşüphemizyok.

BuvesileylebaştaAdnanKayıhanveİlhanAtılganbeyefendilere,yapılançalışmayadairtenkit,yorumvekatkılarınıesirgemeyenhocalarımızateşekkürederiz.

Hiçşüphesizhatalarbize,güzellikleriseeserinpekmuhteremmüellifineaittir.

UfukYayınları

Page 6: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ا ا م ــــــ 1 و

BirinciMektup3 ه إ ء نإو ، 2

DörtSorununKısacaCevabıdır

BirinciSoru

HazretiHızır (aleyhisselam) hayattamıdır?Hayatta ise niçin bazımühim âlimler bunukabuletmiyor?4

Cevap:Hayattadır,fakathayatınbeştabakasıvar.O,ikinci tabakadadır.BusebeplebazıâlimlerHazretiHızır’ınhayattaolduğundanşüpheetmişler.

BirinciHayatTabakası:Bizimhayatımızdırki,pekçokkayıtlasınırlıdır.

İkinciHayatTabakası:HazretiHızır ve İlyas’ın (aleyhimesselam) hayatmertebeleridirki, bir derece serbesttir. Yani onlar, aynı anda pek çok yerde bulunabilirler. Bizim gibisürekli,beşerî ihtiyaçlarlasınırlanmamışlardır. İstediklerizamanyer, içerler; fakatbizimgibibunamecburdeğillerdir.Eşyanınperdearkasınıgören şuhudvekeşfehli evliyanınHazretiHızır ile,yanlışlığına ihtimalverilmeyecekbir ittifaklanakledilenhikâyeleri,buhayattabakasınıaydınlatırveispateder.Hattavelilikmakamlarındanbirivardırki,“Hızırmakamı” denir. Omakama gelen bir veli, Hızır’dan ders alır ve onunla görüşür. Fakatbazenomakamınsahibi,yanlışbirşekilde,bizzatHazretiHızırzannedilir.

ÜçüncüHayatTabakası:Hazreti İdris ve İsa’nın (aleyhimesselam) hayat tabakalarıdır.Onlar, beşerî ihtiyaçlardan sıyrılıp meleklerin hayatı gibi bir hayat mertebesine girereknuranîbir letafetkazanmışlardır.Âdetamisalîbirbeden letafetindeveyıldızgibiparlakbirnuraniliğesahipdünyadakicisimleriylegöklerdebulunurlar.

Ahirzamanda Hazreti İsa’nın (aleyhisselam) geleceğini ve Hazreti Muhammed’in(aleyhissalâtüvesselam)diniyleameledeceğini5haberverenhadisinsırrışudur:

Ahirzamanda tabiatçı felsefenin doğurduğu küfür cereyanına ve ulûhiyeti inkârdüşüncesine karşı Hıristiyanlık tahriflerden arınıp saf hale geleceği ve hurafelerdenkurtularak İslamiyet’e dönüşeceği bir sırada, nasıl ki Hıristiyanlığın şahs-ı manevîsigökteninenvahyinkılıcıylaomüthişdinsizliğinşahs-ımanevîsiniöldürecek;aynenöylede,Hazretiİsa(aleyhisselam)odininşahs-ımanevîsiadına,dinsizliğitemsiledendeccalı,yaniulûhiyetiinkârfikriniortadankaldıracaktır.

Dördüncü Hayat Tabakası: Şehitlerin hayatıdır. Kur’an’ın açık ve kesin hükmüyle,şehitlerinkabirehlininüstündebirhayatmertebelerivardır.6

Evet, şehitler dünya hayatlarını hak yolunda feda ettikleri için Cenâb-ı Hak kusursuzkeremiyle onlara berzah âleminde, dünya hayatına benzer fakat kedersiz, zahmetsiz birhayat ihsan eder.Onlar öldüklerini bilmez, yalnız daha iyi bir âlemegittiklerini bilirler.

Page 7: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Tam bir saadet içinde lezzet duyar, ölümdeki ayrılık acısını hissetmezler. Gerçi kabirehlininruhlarıbâkidir,fakatonlaröldüklerinibilir;berzahtaaldıklarılezzetvehissettiklerisaadet,şehitlerinaldığılezzeteyetişemez.7

Nasılki,ikiadamrüyalarındacennetgibigüzelbirsarayagirerler.Birirüyadaolduğunubilir,aldığıkeyifvelezzetpeknoksandır.“Uyanırsambulezzetkaçacak.”diyedüşünür.Diğeriiserüyadaolduğunubilmez,hakikibirlezzethissedipgerçeksaadeteerişir.

İşte berzah âlemindeki ölüler ile şehitlerin kabir hayatını hissedişleri öyle farklıdır.Şehitlerinbuşekildebirhayatamazharolduklarıvekendilerinisağbildiklerisayısızvakaverivayetlesabitvekesindir.MeselaşehitlerinefendisiHazretiHamza’nın (radiyallâhuanh)8 kendine sığınanları koruması, onların dünyaya ait işlerini görmesi ve gördürmesigibi defalarca şahit olunan pek çok hadiseyle, bu hayat tabakası aydınlatılmış ve ispatedilmiştir. Hatta benimUbeyd isminde bir yeğenim ve talebem vardı. Yanımda, benimyerimeşehitolduktansonra,üçaylıkmesafedeesarettebulunduğumsırada,defnedildiğiyeri bilmediğimhalde bence sadık bir rüyada, yeraltında birmenzil suretindeki kabrinegirmişim.Onuşehitlerinhayattabakasındagördüm.O,beniöldübiliyormuş.Benimiçinçokağladığınısöyledi.Kendisinihayattabiliyor,fakatRuslarınistilasındançekindiğiiçinyeraltındakendinegüzelbirsığınakyaptığınızannediyordu.İştebubasitrüya,bazışartlarveişaretlerle,geçenhakikatedairbanagözümlegörmüşgibikesinbirkanaatvermiştir.

Beşinci Hayat Tabakası: Kabir ehlinin ruhanî hayatlarıdır. Evet, ölüm bir mekândeğiştirmedir,ruhunsalıverilmesivevazifedenterhistir;idam,hiçlikveyokoluşdeğildir.Sayısızörnekleevliyanınruhlarınınsuretebürünmesivekeşfehlinegörünmesi..kabirdekibazı kimselerin uyanıkken veya uykudayken bizimle münasebeti.. bize gerçeğe uygunhaberlervermelerigibipekçokdelil,ohayattabakasınınvarlığınıaydınlatırveispateder.Zaten ruhun bâki olduğuna dair “Yirmi Dokuzuncu Söz” bu hayat tabakasını kesindelillerleispatlamıştır.

İkinciSoru

Furkan-ıHakîm’de9 أ أ ةاو تا يا gibiayetlerde,“Ölümdehayatgibi mahlûktur, yaratılmıştır ve bir nimettir” mânâsı ifade ediliyor. Halbuki ölümgörünüşte çözülüp dağılma, çürüyüp bozulmadır, yok oluştur, hayatın sönmesidir,lezzetleriacılaştırandır;10nasılyaratılmışvebirnimetolabilir?

Cevap:Birincisoruyaverilencevabınsonundadenildiğigibi;ölüm,hayatvazifesindenbirterhis,birpaydostur,birmekândeğiştirmedir,varlığınbaşkabirhalalmasıdır,bâkihayatabirdavet,birbaşlangıçtır,sonsuzbirhayatıngirişkapısıdır.Nasılki,hayatındünyadavaredilmesibiryaratmadırvetakdirleolur.Aynışekilde,dünyadanayrılmakdabiryaratmave takdirle, bir hikmet ve iradeyle gerçekleşir. Çünkü en basit hayat tabakasındakibitkilerinölümü,bununhayattandahakusursuzbirsanateseriolduğunugösteriyor.Zirameyvelerin, çekirdeklerin, tohumların yok olması, bozulup çürüme ve dağılma şeklindegöründüğühalde,gayetmuntazambirkimyevîişlemden,unsurların,elementlerinbellibirölçüylekaynaşmasındanvezerrelerinhikmetlicebirarayagelmesindenibaretbiryoğurmafaaliyetidir ki, bu görünmeyen, intizamlı ve hikmetli ölümün neticesinde sümbül ortayaçıkıyor.Demekçekirdeğinölmesi,sümbülünhayatınınbaşlamasıdemektir;belkioölüm,

Page 8: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

sümbülün hayatının ta kendisi hükmünde olduğu için hayat kadar kusursuzdur veyaratılmıştır.

Hemcanlımeyvelerinyahuthayvanlarınhayatınıninsanınmidesindesonbulması,onlarıninsanın hayatmertebesine çıkmalarına vesile olduğundan “bu ölüm, onların hayatındandahamuntazamdırveCenâb-ıHakk’ınbireseridir”denilir.

İşteenbasithayat tabakasındakibitkilerinölümüböylehikmetli, intizamlıveyaratılmışise, hayat tabakalarının en yükseğinde bulunan insan da, yeraltındaki bir çekirdeğinyeryüzündeağaçolmasıgibi,yerinaltınagirinceelbetteberzahâlemindebâkibirhayatsümbülüverecektir.

Ölümünbirnimetolmasıhakikatininpekçokyönündendördüneişaretedeceğiz:

Birincisi: İnsanı ağırlaşmış hayat vazifesinden ve yükümlülüklerinden azat edipdostlarının yüzde doksan dokuzuna kavuşması için berzah âlemine açılan kapıolduğundan,ölümenbüyükbirnimettir.

İkincisi: İnsanı dar, sıkıntılı, telaşlı, ızdıraplı, sarsıntılı dünya zindanından çıkarıp geniş,sevinç veren, ızdırapsız, sonsuz bir hayata eriştirir; Bâki Sevgili’nin rahmet dairesinegirmektir.

Üçüncüsü: İhtiyarlık gibi, hayat şartlarını ağırlaştıran pek çok sebep vardır ki, ölümühayatınçoküstündebirnimetolarakgösterir.

Meselasanaızdırapverençokihtiyarlamışannevebabanlaberaber,dedelerinindedelerisefaletiçindekihalleriyleşimdiseninönündebulunsaydı;hayatınnasılbirnikmet(ceza),ölümünnekadarnimetolduğunubilecektin.

Hem mesela güzel çiçeklerin âşıkları olan güzel sineklerin, kışın şiddetli soğuğundahayatlarınınnekadarzahmetliveölümlerininnekadarrahmeteseriolduğuanlaşılır.

Dördüncüsü: Uyku nasıl ki bir rahatlık, bir rahmet, bir istirahattır. Bilhassa musibeteuğrayanlar,yaralılarvehastalariçin…Aynışekilde,uykununbüyükkardeşiolanölümdemusibete uğramışlar ve insanı intihara sevk eden belâlara düşenler için nimetin verahmetin takendisidir.Fakatdalâlet ehli için–birçokSöz’dekesin ispat edildiği üzere–ölümdehayatgibicezaiçindeceza,azapiçindeazaptır.Bu,bahsimizindışındadır.

ÜçüncüSoru

Cehennemnerededir?

Cevap:–12 إ ا 11 ا إ –Cehennemhakkında,bazırivayetlerde“yerinaltında” denilmiştir.13 Başka risalelerde ifade ettiğimiz gibi, yerküre senelik hareketiyle,mahşerde toplanılacak bir meydanın etrafında daire çiziyor. O rivayetler, cehennemdünyanın senelik yörüngesinin altındadır, mânâsını bildirir. Görünmemesinin vehissedilmemesininsebebiperdelivenursuzbirateşolmasıdır.

Dünyanınseyahatettiğigenişmesafedepekçokvarlıkbulunur,fakatnursuzolduklarıiçingörünmezler. Nuru çekildikçe ayın kaybolması gibi, pek çok ışıksız küre ve varlık dagözümüzünönündeolduğuhaldeonlarıgöremiyoruz.

Page 9: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Cehennem ikidir; biri küçük, biri büyük. Küçük olan, büyüğe dönüşecektir ve onunçekirdeği hükmündedir, ileride onun bir menzili olacaktır. O küçük cehennem yerinaltında, yani merkezindedir. Kürenin altı, merkezidir. Yerbilimce mâlumdur ki, yerinmerkezineinildikçesıcaklıkherotuzüçmetredebirdereceartar.Demek,merkezekadardünyanınyarıçapıaltıbinküsurkilometreolduğundan,dünyanınmerkezindeikiyüzbindereceyibulan,yanibildiğimizateştenikiyüzkatdahaşiddetlivehadisinrivayetineuyanbirateşbulunuyor.14

O küçük cehennem, büyük cehenneme ait birçok vazifeyi dünyada ve berzah âlemindegörür, buna hadislerle işaret edilmiştir. Ahiret âleminde, yerküre nasıl ki sakinlerinisenelikyörüngesindekihaşirmeydanınadökecek;aynışekilde,içindekiküçükcehennemidebüyükcehennemeAllah’ınemriyleteslimedecektir.

Mutezile’den15 bazı imamların “Cehennem sonradan yaratılacaktır.” demeleri, onunhâlihazırdatamamengenişleyipyayılmışhaliylevarolmadığınıvesakinlerinetamuygunbirşekildeinkişafetmediğinikabuletmekmânâsınageldiğinden,yanlıştırveahmaklıktır.Gaybperdesiardındakiahiretâlemineaitmenzilleridünyagözüylegörmekvegöstermekiçinyakâinatikivilâyetkadarküçültülmeliyadagözlerimizbüyüyüpyıldızlargibiolmalıki,yerlerinigörüptayinedebilelim.16 او –Ahiretâlemineaityerlerbudünyagözüylegörülmez.Fakatbazırivayetlerinişaretiyle,ahirettekicehennemdünyamızlamünasebetlidir.Yazsıcağınınşiddetine 17 denilmiştir.

Demekobüyükcehennem,dünyailesınırlışuküçücükvesönükakılgözüylegörülemez.Fakatona,Cenâb-ıHakk’ınHakîmismininnuruylabakabiliriz.Şöyleki:

Dünyanın senelik yörüngesinin altında bulunan büyük cehennem, yerin merkezindekiküçük cehennemi âdeta vekil tayin ederek bazı vazifelerini ona gördürür. Kadîr-iZülcelâl’in mülkü çok geniştir. İlahî hikmet nereyi gösterirse büyük cehennem orayayerleşir.

Evet, bir Kadîr-i Zülcelâl, “kün feyekûn”18 emrinin sahibi bir Hakîm-i Zülkemâlgözümüzünönündekusursuzbirhikmetvedüzenleayıyeryüzüne;muazzambirkudretveintizamla yeryüzünü güneşe bağlamış.. güneşe gezegenleriyle beraber dünyanın senelikhareketindeki sürate yakın bir süratle ve rubûbiyetin haşmetiyle –bir ihtimale göre–“Güneşler Güneşi” denilen büyük yıldız tarafına doğru bir hareket vermiş.. donanmaelektriklambalarıgibiyıldızlarırubûbiyetsaltanatınanuranîşahitleryapmış..veböylecerubûbiyetinin ihtişamını, kudretinin büyüklüğünü göstermiş. Büyük cehennemi elektriklambalarının fabrikasının kazanı hükmüne getirip ahirete bakan semânın yıldızlarınıonunla tutuşturmak.. onlara sıcaklık ve kuvvet vermek.. yani nur âlemi olan cennettenyıldızlara nur, cehennemden ateş ve hararet göndermek.. aynı şekilde o cehennemin birkısmını azap göreceklere mesken ve hapishane yapmak o Zât-ı Zülcelâl’in kusursuzhikmetinden,kudretininbüyüklüğündenverubûbiyetininsaltanatındanuzakdeğildir.

Hem bir Fâtır-ı Hakîm ki, dağ gibi koca bir ağacı tırnak kadar bir çekirdekte saklar.Elbette,yerküreninkalbindekiküçükcehennemçekirdeğindebüyükcehennemisaklamakoZât-ıZülcelâl’inkudretvehikmetindenuzakdeğildir.

Page 10: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Kısacası: Cennet ve cehennem, yaratılış ağacından ebediyet tarafına doğru eğilerekuzananbirdalınikimeyvesidir.Meyveninyeriysedalınucudur.

•Hemonlar,şukâinatsilsilesininikineticesidir.Neticelerinyeri,silsileninikitarafındadır.Süflîvekıymetsizolanıaşağıda;nuranîveyüceolanıyukarıtaraftadır.

•Hemşuolupbiten,akıpgidenişlerin,hallerinveyeryüzününmanevîmahsullerininikimahzenidirler.Mahzeninyeri,mahsullerin çeşidinegöredeğişir; kötüsü altta, iyisi üsttebulunur.

• Hem cennet ve cehennem, ebediyete doğru akıp giden ve dalgalanan varlıkların ikihavuzudur.Ohavuzlarakışındurduğuvevarlıkların, amellerinbiriktiğiyerdedir.Çirkinşeylervepisatıklarenaşağıda,temizvesafolanlarenüstmertebededir.

•Hemonlar,lütufvekahrın,rahmetvebüyüklüğüntecelliettiğiikiyerdir.Tecellimakamıise her yerde olabilir. Rahman-ı Zülcemâl, Kahhâr-ı Zülcelâl tecelli dergâhını neredeisterseoradaaçar.

Cennet ve cehennemin varlığı Onuncu, Yirmi Sekizinci ve Yirmi Dokuzuncu Sözlerdekesinbirşekildeispatedilmiştir.Buradayalnızşukadarınıderizki:Meyveninvarlığıdalkadar..neticeninvarlığısilsilekadar..mahzeninvarlığımahsullerkadar..havuzunvarlığıırmakkadar..ve tecellimakamınınvarlığı rahmetinvegazabınvarlıklarıkadarkesinveşüphesizdir.

DördüncüSoru

Fâni sevgililere duyulan mecazî aşk hakiki aşka döndüğü gibi, acaba çoğu insandakidünyayakarşımecazîaşkdahakikibiraşkadönüşebilirmi?

Cevap: Evet, eğer âşık, dünyanın o yüzünün üstündeki gelip geçicilik ve fânilikçirkinliğini görüp ondan yüz çevirir, Bâki bir Sevgiliyi ararsa, dünyanın pek güzel veCenâb-ı Hakk’ın isimlerinin aynası, ahiretin tarlası olan19 diğer iki yüzüne bakmayıbaşarırsa,onakarşıduyduğugayrimeşrumecazîaşkhakikiaşkadönmeyebaşlar.Fakatbirşartla:Geçicivehayatıylabağlıkendikararsızdünyasınıdışdünyaylakarıştırmamalıdır.Eğer dalâlet ve gaflet içindekiler gibi kendini unutup fuzûli şeylere dalar, dış dünyayıhususi dünyası zannedip ona âşık olursa tabiat bataklığına düşer, boğulur.Elverir ki birinayetelionuharikabirşekildekurtarsın.Buhakikatiaydınlatacakşutemsilebak:

Mesela güzel, süslenmiş bir odanın dört duvarında, dördümüze ait dört boy aynasıbulunsa,ovakitbeşodaolur.Birihakikiveherkeseait,dördüsurettenibaretvehususi…Her birimiz kendi aynamız vasıtasıyla hususi odamızın şeklini, görünüşünü, renginideğiştirebiliriz. Kırmızı boya vurursak kırmızı, yeşile boyarsak yeşil gösterir ve bunungibi…Aynadadeğişiklikyaparakonabirçokvaziyetverebiliriz;çirkinleştirir,güzelleştirir,pekçokşeklesokabiliriz.Fakatherkeseaitolanasılodadakolaycatasarrufedemez,onudeğiştiremeyiz.Hususiodaylaumumiodahakikattebirbirininaynıyken,hükümleritibarıile farklıdır. Sen tek parmakla aynadaki odanı harap edebilirsin fakat ötekinin bir taşınıbilekımıldatamazsın.

İşte, dünya da süslü bir odadır. Her birimizin hayatı, bir boy aynasıdır. Şu dünyada

Page 11: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hepimizinbirerdünyası,birerâlemivar.Onundireği,merkezi,kapısıhayatımızdır.Belkio hususi dünyamız, âlemimiz bir sayfadır. Hayatımız bir kalem… Onunla ameldefterimize geçecek çok şey yazılıyor. Eğer dünyamızı sevdiysek sonra gördük ki o,hayatımız üstüne bina edildiği için onun gibi gelip geçici, fâni ve kararsızdır; bunuhissedip bildik. Ona aitmuhabbetimiz, hususi dünyamızın ayna olduğu ve temsil ettiğiilahîisimleringüzelnakışlarınadöner,oradandaoisimlerintecellilerineulaşır.

Hem hususi dünyamızın ahiretin ve cennetin geçici bir fidanlığı olduğunu anlayıp onakarşışiddetlihırs, talepvemuhabbetgibihislerimizionunneticesi,meyvesivesümbülüolanahireteaitfaydalaraçevirirsek,ozamanomecazîaşkhakikiaşkadöner.

Yoksa insan 20 نا أ و أ ا ikazına muhatap olup nefsini unutur,hayatın geçiciliğini düşünmeden hususi, kararsız dünyasını tıpkı herkese ait asıl dünyagibisabitbilipkendiniölümsüzfarzederekdünyayasaplanırveşiddetlihislerlesarılırsaonda boğulur gider. O muhabbet onun için sonsuz bir belâ ve azaptır. Çünkü omuhabbettenâdetayetimlikhissiverenbirşefkat,ümitsizcebir rikkatdoğar.Şuhaldekiinsanbütüncanlılaraacır,hattagüzelveyokolmayamahkûmbütünvarlıklarakarşıbirmerhametvebirayrılıkacısıhisseder,elindenbirşeygelmez,mutlakbirümitsizlikiçindeelemçeker.

Fakat gafletten kurtulan insan, o şiddetli şefkatin elemine karşı yüce bir derman bulur;acıdığı bütün canlıların ölümünde ve dünyadan geçip gitmesinde, Bâki bir Zât’ın bâkiisimlerinin daimî cilvelerini temsil eden ruhların aynalarını ebedî görür; şefkati sevincedönüşür.Hemyokluğavefâniliğemaruzbütüngüzelvarlıklarınarkasındamünezzehvemukaddesbirgüzellikhissettirenbirnakış,güzelkılmafiili,sanat,tezyin,ihsanvedaimîbir aydınlatma görür. O ölümlere ve fâniliğe güzelliğin ziyadeleşmesi, lezzetinyenilenmesivesanatınsergilenmesiiçinbirtazelenmediyebakar;lezzeti,şevkivehayretiartar.21 ا ا

SaidNursî

1AncakO’ndanyardımdileriz.

2HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

3“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

4İsmâilel-Buhârî,EbûHayyânel-Endülüsî,İbnü’l-Cevzî,Abdürraûfel-Münâvî,İbniTeymiye,es-Süyûtî,Aliyyülkârî,İbniKayyimel-CevziyyeveMahmûdel-Âlûsi,HazretiHızır’ınhayattaolduğunukabuletmeyenâlimlerdendir.(TDVİslâmAnsiklopedisi17/407)

5Bkz.Buhârî,enbiyâ50;Müslim,îmân242;EbûDâvûd,melâhim14;İbniHibbân,es-Sahîh15/233.

6Bkz.Bakarasûresi,2/154;Âl-iİmransûresi,3/169.

7Bkz.Âl-iİmrânsûresi,3/157;Nisâsûresi,4/74.

8Bkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr3/151;el-Mu’cemü’l-Evsat4/238;el-Hâkim,el-Müstedrek3/219.

9“HanginizindahagüzelişortayakoyacağınıdenemekiçinölümüvehayatıyaratanO’dur.”(Mülksûresi,67/2)

10Bkz.Tirmizî,kıyâmet26,zühd4;Nesâî,cenâiz3;İbniMâce,zühd31;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/292.

Page 12: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

11“Deki:‘BunuyalnızAllahbilir.’”(Mülksûresi,67/26)

12Hiçkimsegaybıbilemez,onuyalnızAllahbilir.

13Bkz.AhmedbinHanbel,el-Müsned2/370,4/287;İbnEbîŞeybe,el-Musannef3/55;el-Beyhakî,Şuabü’l-Îmân1/331,1/357,4/334;el-Hâkim,el-Müstedrek4/612.

14Bkz.Buhârî,bed’ü’l-halk10;Müslim,mesâcid180-187;Tirmizî,salât5;EbûDâvûd,salât5.

15Mutezile:Aklıvahyinönündekabuleden,kulunkendifiillerininyaratıcısıolduğunuönesürmesiyleehl-isünnettenayrılanmezhep.

16GerçekbilgiAllahkatındadır.

17“(Öğlesıcaklığınınşiddeti)cehenneminkaynayıptaşmasındandır.”(Bkz.Buhârî,mevâkîtü’s-salât9;Müslim,mesâcid180-187)

18“(O,birşeyiyaratmakisteyincesadece)‘ol!’der,odaoluverir.”(Bakarasûresi,2/117;Âl-iİmransûresi,3/47,59;En’âmsûresi,6/73;Nahlsûresi,16/40;…)

19“Dünya,ahiretintarlasıdır.”mânâsındakihadisiçinbkz.el-Gazâlî,İhyâuUlûmi’d-Dîn4/19;es-Sehâvî,el-Makâsıdü’l-Hasenes.497;Aliyyülkârî,el-Esrâru’l-Merfûas.205.

20“(Sakınşunlargibiolmayınki)Allah’ıunuttuklarıiçinAllahdaonlarakendileriniunutturdu.İşteyoldançıkanlarbunlardır.”(Haşirsûresi,59/19)

21KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 13: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İkinciMektup23 ه إ ء نإو ، 22

Obahsigeçenvemalûmtalebesinin24hediyesinekarşılıkverilencevaptanbirparçadır.

ÜçüncüOlarak

Banabirhediyegönderdin.Gayetmühimbirkaidemibozmakistiyorsun.Bendemiyorumki,“KardeşimAbdülmecidveyeğenimAbdurrahman’dankabuletmediğimgibisendendehediyekabuletmem.”Senonlardandahaileriveruhumadahayakınolduğundan,herkesinhediyesi reddedilse de seninki bir defaya mahsus kabul edilir. Fakat bu münasebetle okaideminsırrınısöyleyeceğim.Şöyleki:

Eski Saidminnet kabul etmezdi.Minnet altında kalmaktansa ölümü tercih ederdi. Çokzahmet ve zorluk çektiği halde bu kaidesini bozmadı. Eski Said’in, senin şu biçarekardeşine miras kalan o hasleti, zühd25 sahibi görünme gayreti ve yapmacık bir istiğnadeğildir,dört-beşciddisebebedayanır.

Birincisi:Dalâletehli;âlimleri,ilmigeçimvasıtasıyapmaklaithamediyor.“İlmivedinikendilerinegeçimkaynağıyapıyorlar”diyerekonlarainsafsızcasaldırıyorlar.Buithamlarıfiilençürütmeklâzımdır.

İkincisi:Hakkıyaymak içinpeygamberlereuymaklavazifeliyiz.Kur’an-ıHakîm’de,hakyoluna çağıranların 26 إ يأ نإ .. إ يأ نإ diyerek insanlar karşısındaistiğnagösterdikleribeyanediliyor.Yâsînsûresindeki,27 نو و اأ اا ayetimeselemizhakkındaçokmânidardır…

Üçüncüsü:BirinciSöz’deifadeedildiğigibi,Allahnamınavermek,Allahnamınaalmaklâzımdır.Halbukiçoğunluklayaverengafildir;kendiadınaverir,örtülübirşekildeminnetbekleryadaalangafildir;nimetleringerçeksahibiCenâb-ıHakk’aait şükrüveövgüyügörünüştekisebeplereyöneltir,hataeder.

Dördüncüsü: Tevekkül, kanaat ve iktisat öyle bir hazine ve servettir ki, hiçbir şeyledeğişilmez. İnsanlardan mal kabul edip o tükenmez hazine ve defineleri kapatmakistemem. Rezzâk-ı Zülcelâl’e yüz binlerce şükrediyorum ki, küçüklüğümden beri beniminnetvezilletaltınagirmeyemecburbırakmadı.O’nunkereminedayanarakömrümünkalanınıdaokaideylegeçirmeyirahmetindenniyazediyorum.

Beşincisi:Birikisenedirçokişaretvetecrübeyleşukesinkanaatevardımki;başkalarınınmalını, bilhassa zenginlerin ve memurların hediyelerini almaya izinli değilim. Bazılarıbana dokunuyor, belki dokunduruluyor, yedirilmiyor, bazen zararlı bir hale çevriliyor.Demek,başkasınınmalınıalmamamiçinmanevîbiremirveyasakvar.

Hembendebirmünzevilik, sıkılganlıkvar;herkesihervakitkabuledemiyorum.Halkınhediyesini almak, hatırlarını kırmayıp istemediğim vakitlerde onları kabul etmemigerektiriyor,budahoşumagitmiyor.

Page 14: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Hem yapmacıklık ve dalkavukluktan kurtaran bir parça kuru ekmek ve yüz yamalı birelbise,banadahahoşgeliyor.Başkalarınınentatlıbaklavasınıyemek,ensüslüelbisesinigiymekveonlarınhatırınısaymayamecburolmakbanasevimsizgörünüyor.

Altıncısı: İstiğna sebeplerinin enmühimidir.Mezhebimizce enmuteber âlimlerden İbniHacerdiyorki:“Saliholduğundüşüncesiylesanaverilenbirşeyikabuletmen,eğersalihdeğilsenharamdır.”28

İştebuzamanıninsanlarıhırsveaçgözlülükyüzündenküçükbirhediyesinipekpahalıyasatıyor.Benimgibigünahkârbirbiçareyisalihveyavelikabulederekyiyecekveriyorlar.

Eğer –hâşâ– ben kendimi salih bilirsem, bu gurur alâmetidir, salih olmadığıma delildir.Eğerkendimisalihbilmezsem,omalıkabuletmemcaizdeğildir.Hemahireteaitamellerekarşılıksadakavehediyealmak,ahiretinbâkimeyvelerinidünyadafânibirsuretteyemekdemektir.29 ا ا

SaidNursî

22HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

23“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

24“Nurunilktalebesi”,HulusiYahyagil.

25Zühd:Dünyevihazlarıterkedipnefsincismaniisteklerinekarşıkoyma.

26“BenimmükâfatımancakAllah’aaittir.”(Yûnussûresi,10/72;Hûdsûresi,11/29,51;…)

27“Sizdenbirücretistemeyen,hiçmenfaatbeklemeyen,dosdoğruyoldayürüyenbukimselereuyun.”(Yâsînsûresi,36/21)

28Bkz.İbniHacerel-Heytemî,Tuhfetü’l-MuhtâcbiŞerhi’l-Minhâc1/178.

29KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 15: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ÜçüncüMektup31 ه إ ء نإو ، 30

Omalûmtalebesinegönderilenmektubunbirparçasıdır.

BeşinciOlarak

Bir mektupta, buradaki hislerime ortak olma arzunu yazmıştın. İşte hissiyatımın bindebiriniişit:

Bir gece, yüz tabakalık yükseklikte, bir katran ağacının başındaki yuvada, göğünyıldızlarla yaldızlanmış güzel yüzüne baktım; Kur’an-ı Hakîm’in راا أ 32 ا yeminindeyücebiri’caz33nuruveparlakbirbelâgatsırrıgördüm.

Evet,dönüpduranyıldızlara,onlarıngizlenmesineveheryereyayılmalarına işaretedenşuayet,gayetyücebirsanatnakşınıvebiribretlevhasını,görengözleregösteriyor.

Şu gezegenler, kumandanları olan güneşin dairesinden çıkıyor, sabit yıldızlar dairesinegirerekgökteyeniyeninakışlarvesanatlargösteriyorlar.Bazenkendilerigibiparlakbiryıldızlaomuzomuzaveripgüzelbirvaziyetalıyorlar.Bazenküçükyıldızlarıniçinegiripbirkumandanedasınabürünüyorlar.Bilhassabumevsimde,ufuktaakşamdansonraÇobanYıldızı, şafaktan önce de onun parlak bir arkadaşı, gayet şirin ve güzel bir vaziyetgösteriyor. Teftiş vazifelerini ve göğün sanatlı nakışlarında mekiklik hizmetini yerinegetirdiktensonrayinedönüpsultanlarıolangüneşinşaşaalıdairesinegiriyor,gizleniyorlar.“Hunnes ve kunnes”34 tabir edilen şu kürelerle dünyamızı kâinatın sonsuzluğunda birergemi, birer uçak misali kusursuz bir intizamla döndüren ve seyahat ettiren Zât’ınrubûbiyetininhaşmetiniveulûhiyetsaltanatınınparlaklığınıgüneşgibigösteriyorlar.

Bak şu saltanatın haşmetine: Gemilerinin ve uçan cisimlerinin içinde öyleleri var ki,yerküreninbinkatıkadarbüyüklüğevesekizsaatlikmesafeyibirsaniyedeaşanbirsüratesahiptir.İşteböylebirSultan’akullukveimanlabağlanmanın,şudünyadaO’nunmisafiriolmanınnekadaryücebirsaadet,nederecebüyükbirşerefolduğunukıyasla.

Ogece,sonraayabaktım.35 ا ن د لز هر او ayetiningayetparlakbiri’caz nuru ifade ettiğini gördüm. Evet, ayın takdir edilmiş bir şekilde çekip çevrilmesi,idaresi,aydınlatılması,dünyayavegüneşekarşıgayetincebirhesaplaaldığıkonumlarokadar hayret verici, o derece harikadır ki, seyreden her bir şuur sahibine, “Onu öyledüzenekoyup takdiredenKadirZât’ahiçbir şeyağırgelmez.Onuöyleyapan,her şeyiyapabilir.”fikrinidersverir.

Ay,güneşiöyletakipediyorki,yolunubirsaniyebileşaşırmıyor,vazifesindenzerrekadargerikalmıyor.Dikkatlebakana, 36 لا ن dedirtiyor.Bilhassamayısınsonunda olduğu gibi, ince hilâl şeklinde Ülker Yıldızı menziline girdiği zaman hurmaağacınıneğilmişbeyazbirdalısuretini,ÜlkerYıldızıisebirsalkımsuretinialır.Böyleceoyeşilgökperdesiarkasında,insananuranî,büyükbirağacınvarlığınıhayalettirir.Âdetaoağacınbirdalının sivribirucuoperdeyidelmiş,bir salkımıylaberaberbaşını çıkarmış,Ülker Yıldızı ve hilâl olmuştur. Diğer yıldızların da o görünmez ağacın meyveleri

Page 16: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

olduğunuhayalegetirir.İşte37 ا ن benzetmesinintatlılığını,belâgatinigör.

Sonrayeryüzününitaatkârbirgemi,birbinekolduğunaişareteden ضرا يا 38 ا ذ ayetihatırımageldi.Oişaretlekendimikâinatınsonsuzluğundasüratleseyahatedenpekbüyükbirgemininyüksekbirmevkiindegördüm.Atvegemigibibirbineğebinildiğizamanokunmasısünnetolan3940 و ا يا ن ayetiniokudum.

Hemgördümki,yerküreşuhareketiyle,sinemaperdelerindesuretlerigösterenbirmakinehalini aldı.. bütün gökleri harekete geçirdi.. yıldızları muhteşem bir ordu gibi sevkebaşladı.Öyle şirinveyüksekmanzaralargösterdiki, düşünenkimselerimest vehayraneder.“Fesübhânallah!”dedim,nekadarazbirmasraflanekadarçok,büyük,garip,hayretverici,yücevekıymetliişlergörülüyor.Bunoktadanimanadairikinüktehatırageldi:

Birincisi:Birkaçgünöncebirmisafiriminbanasorduğusorudur.Şüphedenkaynaklananosorununesasışu:“Cennetvecehennemçokuzaktır.Haydicennetehli,Allah’ınlütfuylaşimşekveburakgibiuçarakmahşerdengeçer,cennetegiderler.41Fakatcehennemehli,ağırcisimleriyle,büyükgünahlarınyüküaltındaorayanasılgidecek?Hangivasıtayla?”

Aklagelencevapşudur:Meselanasılki,bütünmilletlerAmerika’daumumibirkongreyedavet edilse, her biri oraya kendi büyük gemisine binip gider. Aynen öyle de, kâinatıngenişdenizinde,yirmibeşbinsenelikuzunbirseyahatibirsenedeyapmayaalışandünya,ahalisini alır, gider, mahşer meydanına boşaltır. Hem sıcaklığın derecesinin otuz üçmetrede bir artmasının işaretiyle, yerkürenin merkezinde bulunan cehennem ateşinin –hadiste beyan edilen– sıcaklık derecesine uygun iki yüz bin derecelik –yine hadisrivayetlerine göre– dünyada ve berzahta büyük cehennemin bazı vazifelerini görenateşini42cehennemedöker,sonraAllah’ınemriyledahagüzelvebâkibirsuretedönüşür,ahiretâlemindebirmenzilolur.

Hatıragelen ikincinükte:Pekazşeyleçok işgörmek,pekküçükbir şeyleçokbüyükvazifelerigördürmekSâni-iKadir,Fâtır-ıHakîm,Vahid-iEhadZât’ınkusursuzkudretini,hikmetinin eşsiz güzelliğini ve birliğinin delillerini gösterdiği bir kanunudur. BazıSöz’lerdedemiştikki:EğerbütüneşyabirtekZât’aisnatedilirsevücûb43derecesindebirkolaylık; eğer sözde yaratıcılara, sebeplere verilirse imkânsızlık derecesinde bir zorlukortayaçıkar.Çünkübirtekkumandanveyabirtekusta,sayısızaskerevetaşabirfiille,birhareketlekolaycaşekilveripneticeeldeeder.Fakateğerovaziyetin,oneticeninortayaçıkması ordudaki askerlere veya direksiz kubbedeki taşlara havale edilirse, bu, pek çokfiille,çokzorlukla,çokkarışıklıkiçindeancakgerçekleşebilir.

İşte şu kâinattaki kürelerin raksedip dönmesi, seyri ve dolaşması, âdeta tesbih mânâsıifadeedentemaşa,dörtmevsimvegece-gündüzseyahatlerigibifiillereğerbirYaratıcıyaverilirse;birtekZât’ın,mevsimlerindeğişmesindekiharikasanatı..gecegündüzünbirbiriardınca gelişindeki benzersiz hikmeti.. yıldızların, güneşin ve ayın görünenhareketlerindeki şirin seyir levhalarını göstermek gibi yüce vaziyetleri ve kıymetlineticeleribirtekemirle,birtekküreyidöndürmekleeldeettiğikabuledilmişolur.Çünkübütün bu varlıkların ordusu O’nundur.44 İstese dünya gibi bir askeri, bütün yıldızlarakumandan tayin eder; koca güneşi, ahalisine ısıtıcı ve ışık verici bir lamba, kudretinin

Page 17: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

nakışlı levhalarıolandörtmevsimibirermekikvehikmetleyazılmışsayfalarıolangecegündüzüdebiryayyapar.Ayıhergünfarklıbirşekildegöstererekonavakitlerinhesabıiçintakvimvazifesigördürür.Yıldızlara,cezbeyegelenveraksedenmeleklerinellerindesüslü, şirin, parlak ve nazenin lambalar suretini vermek gibi, dünyaya ait pek çokhikmetinigösterir.Eğerbuvaziyetlerhükmü,nizamı,kanunuve idaresibütünvarlıklarıkuşatanbirZât’tanistenmezse,ovakitgüneşinvebütünyıldızlarınhakikibirhareketvesonsuzbirsüratle,sınırsızbirmesafeyihergünkatetmesigerekir.

İştebirtekYaratıcınınvarlığınıkabuletmektesonsuzkolaylık,aksiihtimaldeisesınırsızzorlukbulunduğundan,zanaatveticaretleuğraşanlarkesretebirvahdetverir,yaniçokkenbirleşir,şirketlermeydanagetirirlerkiişlerikolaylaşsın.

Netice:Dalâletyolundasınırsızbirzorluk,hidayetvevahdetyolundaisesonsuzkolaylıkvar.45 ا ا

SaidNursî

30HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

31“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

32“Hayır,hayır!Yeminederimgündüzsinipgizlenenyıldızlara,dolaşıpdolaşıpyuvalarına,yörüngelerinegirengezegenlere.”(Tekvirsûresi,81/15-16)

33İ’caz:Mucizeolma,benzerininyapılmasımümkünolmadığıiçinherkesişaşırtıpacizbırakma.

34Cenâb-ıHakk’ınKur’an’daüzerilerineyeminettiğiyıldızlar.(Tekvirsûresi81/15-16)

35“Ayiçindebirtakımsafhalar,duraklartayinettik,dolaşadolaşanihayeteskihurmasalkımınınçöpügibikuru,sarı,kavislibirhalegelir.”(Yâsînsûresi,36/39)

36SanatıkarşısındaakıllarınhayretedüştüğüZât,neyücedir!(Bkz.en-Nevevî,el-Ezkârs.292;AliİbniEbîTalib,Nehcü’l-Belâğas.428)

37“Eskihurmasalkımınınkuru,sarı,kavislihaligibi.”(Yâsînsûresi,36/39)

38“Yeryüzünüsizehizmetehazır,uysalbirbinekgibikılandaO’dur.Haydiöyleysesizdeonunomuzlarıüstünderahatçadolaşın.”(Mülksûresi,67/15)

39Bkz.Müslim,hac425;Tirmizî,deavât46;EbûDâvûd,cihâd74.

40“BunlarıbizimhizmetimizeverenAllahyüceleryücesidir,hertürlüeksikliktenmünezzehtir.Olütfetmeseydibizbunagüçyetiremezdik.”(Zuhrufsûresi,43/13)

41BuhakikateKur’an-ıKerîmikiayetiyleişareteder:“Göktenyerekadarherişidüzenleyipyönetir.Sonrabütünbuişler,sizinhesabınızagörebinyıltutanbirgündeO’nayükselir.”(Secdesûresi,32/5);“MeleklerveRûh,O’nunArş’ınamiktarıellibinseneolanbirgündeyükselirler.”(Meâricsûresi,70/4)

42Cehennemateşininsıcaklığınıbildirenhadis-işerifleriçinbkz.Buhârî,bed’ü’l-halk10;Müslim,mesâcid180-187;Tirmizî,salât5;EbûDâvûd,salât5.

43Zorunlu,vacip,varlığıkendindenolma.

44Bkz.“GöklerinveyerinordularıAllah’ındır.”(Fetihsûresi,48/4,7)

45KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 18: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

DördüncüMektup47 ه إ ء نإو ، 46

ا … 48 اإ و و رو م

Azizkardeşlerim,

BenşimdiÇamDağı’nda,yüksekbirtepede,büyükbirçamağacınınbaşındabirmenzildebulunuyorum. İnsanlardankaçıpyalnızlığaalıştım. İnsanlarla sohbetetmeyiarzuladığımvakit sizleri yanımda hayal eder, sizinle konuşup dertleşir, teselli bulurum. Bir mâniolmazsa,birikiayburadayalnızkalmaarzusundayım.Barla’yadönersem,isteğinizüzere,sizdendahaçokarzuettiğimyüzyüzesohbetinçaresiniarayacağız.

Şimdibuçamağacındahatıragelenikiüçhususuyazıyorum:

Birincisi

Birparçamahremdir,birsırdırfakatsendensırsaklanmaz.Şöyleki:

Hakikat yolundakilerin bir kısmı, nasıl ki Allah’ın Vedûd ismine mazhardır ve en üstmertebede o ismin cilveleriyle, varlıkların penceresinden Vâcibü’l-Vücûd’a bakıyorlar.Aynen öyle de, tamamen bir hiç olan şu kardeşinize yalnızKur’an’a hizmette istihdamedilmesisırasındaveosınırsızhazineninbirilancısıolduğubirvakitte,RahîmveHakîmisimlerinin cilvesine mazhar olmasını sağlayan bir vaziyet verilmiş. Bütün Sözler49 omazhariyetincilvesidir.İnşallahorisaleler,50 ا ا أ و ا ت و sırrınaermiştir.

İkincisi

Nakşîtarikatıhakkındasöylenen,

Dertarîk-iNakşibendîlâzımâmedçârterk:Terk-idünya,terk-iukbâ,terk-ihestî,terk-iterk.51

şeklindekihoşvegüzelbeyithatırımageldi,onunlaberaberbirdenşumısralardoğdu:

Dertarîk-iacz-mendî,lâzımâmedçârçiz;Fakr-ımutlak,acz-imutlak,şükr-ümutlak,şevk-imutlak,eyaziz!52

Sonraseninyazdığın:“Bakkitab-ıkâinatınsafha-yırengînine…”53diyebaşlayanrenklivezengin şiiri hatırladım. O şiirle gökyüzündeki yıldızlara baktım. “Keşke şair olsaydım,bunutamamlasaydım!”dedim.Halbukişiirevenazmakabiliyetimyok;yinedebaşladım,fakatnazımveşiiryapamadım.Kalbenasılgeldiyseöyleyazdım.Benimvarisimolansen,istersennazmaçevir,tanzimet.İştebirdenhatıragelenifadeler:

Dinledeyıldızlarınşuşirinhutbesini,Nurlunağmesinihikmet,baknasılbeyaneylemiş.

Hepberabernutkagelmiş,haklisanıyladerler:BirKadîr-iZülcelâl’inhaşmetlisaltanatına,Nurlubirerdeliliz,Sâni’invarlığınaHemvahdetehemkudreteşahitlerizbiz!

Page 19: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ŞuzemininyüzünüyaldızlayanNazeninmucizelerigibimelekseyranına.Şusemânınyeryüzünebakan,cennetedikkatedenBinlercedikkatligözüzbiz!..54HAŞİYE

Tûba-yıhilkatten55semâvatşıkkına,Samanyolunundallarına,BirCemîl-iZülcelâl’inhikmeteliyletakılmış,Pekgüzelmeyvelerizbiz!..

Şusemâvâtehlinebirermescid-iseyyar,Birerhâne-idevvâr,56birerulvîyuva,Birermisbah-ınevvâr,57birergemi-icebbâr,58Birertayyareyizbiz!..

BirKadîr-iZülkemâl’in,birHakîm-iZülcelâl’inBirerkudretmucizesi,birersanatvehilkatharikası,Hikmetinvehilkatinnadirbirermisali,Birernurâlemiyizbiz!..

Böyleyüzbindilleyüzbindelilgösteririz,İşittiririzinsanolaninsana.Körolasıdinsizgözü,görmezolduyüzümüzü,Hemişitmezsözümüzü,haksöyleyenayetlerizbiz…

Mührümüzbir,imzamızbir,Rabbimizeitaatkârız;Tesbiheder,zikrederizabidâne.59Kehkeşânın60büyükhalkasınamensupmeczuplarızbiz…61 ا ا

SaidNursî

46HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

47“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

48Allah’ınselamı,rahmetivebereketi,sizevekardeşlerinizeolsun.Bilhassa…

49ÜstadHazretleribirçokyerde“Sözler”ifadesinibütünRisale-iNurKülliyatı’nıişaretedenbirmânâdakullanmıştır.

50“Kimehikmetnasipedilmişse,doğrusubüyükbirhayramazharolmuştur.”(Bakarasûresi,2/269)

51Nakşîyolundadörtşeyiterketmekgerekir:Hemdünyayı,hemnefishesabınaahireti,hemkendiniterketmeli,hemdeucbvefahregirmemek,yaniamelinegüvenipövünmemekiçinbuterkettiklerinidedüşünmemeli…

52Eyazizkardeşim!Aczesasınadayananşuyoldadörtşeygereklidir:Sonsuzfakr,sonsuzacz,sonsuzşevkvesonsuzşükür.

53Bakşukâinatınrengarenksayfasına.

54HAŞİYEYanicennetçiçeklerininfidanlıkvetarlacığıolanyeryüzündesayısızkudretmucizesisergilendiğinden,göklerâlemindekimelekleromucizeleriveharikalarıseyrettiklerigibi;gökcisimleriningözlerihükmündeolanyıldızlardaâdetameleklermisaliyeryüzündekinazeninsanatlıeserlerigördükçecennetâleminiizliyor,ogeçiciharikalarıbâkibirsurettecennettedahiseyrediyorlarmışçasına,birzemine,bircennetebakıyorlar.Yani,oikiâlemenezaretediyorlar

Page 20: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

demektir.

55Yaratılışağacı.

56Dönenbirerev.

57Nurlukandil.

58Büyükgemi.

59Kulluğayakışırşekilde.

60Samanyolu.

61KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 21: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

BeşinciMektup63 ه إ ء نإو ، 62

Nakşibendi silsilesinin kahramanı ve bir güneşi olan İmam Rabbanî (radiyallâhu anh)Mektubat’ındademişki:

“İman hakikatlerinden bir meselenin açığa çıkmasını, binlerce zevke, vecd haline vekerametetercihederim.”64

Hemdemişki:

“Bütüntarikatlarınvaracağısonnokta,imanhakikatlerininaçığaçıkması,inkişafıdır.”65

Hemşöyledemiş:

“Velâyetüçkısımdır:Biriküçükvelâyettir,meşhurolandır.Biriortaderecedekivelâyettir.Biri de büyük velâyettir. O büyük velâyet, peygamber varisliği ile, tasavvuf berzahınagirmeden,doğrudandoğruyahakikateyolaçmaktır.”66

Vebuyurmuşki:

“Nakşî tarikatındamanevî mertebelerde iki kanatla yolculuk edilir: İman hakikatlerinesağlambirşekilde inanmakve farzlarıyerinegetirmek.Bu ikisindekusurvarsaoyoldagidilmez.”67

ÖyleyseNakşîtarikatınınüçperdesivar:

Birincisi ve en büyüğü: Doğrudan doğruya iman hakikatlerine hizmettir ki, İmamRabbanîde(radiyallâhuanh)ömrününsonlarındaoyolayönelmiştir.

İkincisi:Tarikatperdesialtındafarzibadetlerevesünnet-iseniyyeyehizmettir.

Üçüncüsü: Tasavvuf yoluyla kalbdeki hastalıkları iyileştirmeye çalışmak, kalb ayağıylayolalmaktır.

Birincisifarz,ikincisivacip,üçüncüsüisesünnethükmündedir.

Mademhakikatböyledir;tahminediyorumki,eğerŞeyhAbdülkadirGeylanî(radiyallâhuanh),Şah-ıNakşibend(radiyallâhuanh)veİmamRabbanî(radiyallâhuanh)gibizâtlarbu zamanda yaşasaydı, bütün gayretlerini iman hakikatlerinin ve İslam esaslarınınkuvvetlendirilmesineharcarlardı.Çünküebedîsaadetinvesilesibunlardır.Bunlardakusuredilirseebedîhüsranadüşülür.İmansızcennetegidilmez,fakattasavvufsuzcennetegidenpek çoktur. İnsan ekmeksiz yaşayamaz, fakat meyvesiz yaşayabilir. Tasavvufmeyvedir,İslamesaslarıgıdadır.Eskidenkırkgündentut,takırkseneyekadarbirseyrusülûk68 ilebazı iman hakikatlerine ancak erişilebilirdi. Şimdi ise Cenâb-ı Hakk’ın rahmetiyle, ohakikatlerekırkdakikadaulaştıracakbiryolvarsa,oyolakayıtsızkalmakelbetteakılkârıdeğildir.

İşte, dikkatle okuyanlar, otuz üç adet Söz’ün böyle Kur’anî bir yolu açtığınahükmediyorlar. Madem hakikat budur; Kur’an’ın sırlarına dair yazılan Sözler’in, şuzamanın yaralarına en uygun bir ilaç vemerhem.. karanlığın hücumlarınamaruz İslam

Page 22: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

âlemineenfaydalıbirnur..vedalâletvadilerindehayretedüşenleriçinendoğrubirrehberolduğuinancındayım.

Bilirsinizki,eğerdalâletcehalettengelirseyokedilmesikolay,fendenveilimdengelirseyok edilmesi zordur.Eski zamanlarda ikinci kısım, bindebir bulunuyordu.Onlardandaancak binde biri irşad ile yola gelebilirdi. Çünkü öyleleri kendini beğenir; hem bilmezhem de kendilerini bilir zannederler. Cenâb-ı Hak, bu zamanda Kur’an’ın i’cazının69manevî parıltılarından olan Sözler’e şu dalâlet ve dinsizliğe karşı bir panzehir tesirivermiş,düşüncesindeyim.70 ا ا

SaidNursî

62HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

63“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

64Bkz.İmâmRabbânî,el-Mektûbât1/182(210.Mektup).

65Bkz.İmâmRabbânî,el-Mektûbât1/182(210.Mektup).

66Bkz.İmâmRabbânî,el-Mektûbât1/240(260,272,302.Mektuplar).

67Bkz.İmâmRabbânî,el-Mektûbât1/87(75.Mektup),1/98(91.Mektup),1/99(94.Mektup).

68Bkz.İmâmRabbânî,el-Mektûbât1/87(75.Mektup),1/98(91.Mektup),1/99(94.Mektup).

69Seyrusülûk:Tarikatusulüncemanevîmakamlardakiyolculuk

70KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 23: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

AltıncıMektup72 ه إ ء نإو ، 71

73 ناا او ناا راد و ناا و ناا ماد اإ و و رو م

Gayretli kardeşlerim, hamiyetli74 arkadaşlarım ve dünyadenilen gurbet diyarında tesellikaynaklarım,

Madem Cenâb-ı Hak sizleri, aklıma ihsan ettiği mânâlara hissedar kılmıştır. Elbettehissiyatıma da ortak olmak hakkınızdır. Sizi fazla üzmemek için gurbetimdeki ayrılığınçokelemlikısmınıgeçipsadecebirkısmınıanlatacağım.Şöyleki:

Şu iki üç aydır pek yalnız kaldım. Bazen yanımda on beş yirmi günde bir misafirbulunuyor.Diğervakitlerdeyalnızım.Hemyirmigüneyakındır,dağcılardacivardadeğil,dağıldılar…

İşte gece vakti, garip bir vaziyette, şu dağlarda sessiz, sedâsız, yalnız ağaçların hazinhışırtılarıarasındakendimibirbiriiçindebeşfarklırenktekigurbetlerdegördüm:

Birincisi: İhtiyarlık sırrıyla, akranlarımın, dostlarımın ve akrabalarımın hemen büyükçoğunluğundan uzakta yalnız ve garip kaldım. Onların beni bırakıp berzah âleminegitmelerindendoğanhazinbirgurbetihissettim.

•İşteşugurbet içindebirbaşkagurbetdairesiaçıldı;ondadageçenbahargibialâkadarolduğum çoğu varlığın beni bırakıp gitmesinden doğan yakıcı bir ayrılığı ve gurbetiduydum.

• Ve o gurbet içinde bir gurbet dairesi daha açıldı; vatanımdan ve yakınlarımdan ayrıdüşüpyalnızkalmamdankaynaklananveayrılıklayakanbirgurbetihissettim.

•Bugurbetiçindegeceninvedağlarıngarip,kimsesizvaziyetibanarikkatuyandıranbirgurbetidahahissettirdi.

•Veogurbettensonradaşufânimisafirhanedensonsuzlarsonsuzuahirettarafınagitmeyehazırolanruhumufevkalâdebirgurbettegördüm.

Birden “Fesübhânallah!” dedim, bu gurbetlere ve karanlıklara nasıl dayanılır, diyedüşündüm,kalbimşöyleferyatetti:

YaRab!Garîbem,bîkesem,zaîfem,nâtüvânem,alîlem,âcizem,

ihtiyarem;

Bî-ihtiyârem,el-amân-gûyem,afv-cûyem,medet-hâhem

zidergâhetİlâhî!75

Birden imanın nuru,Kur’an’ın feyzi,Rahman’ın lütfu imdadımayetişti.Obeş karanlıkgurbeti,beşnuranîdostdairesineçevirdi.

Dilim,76 ا و dedi.

Page 24: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Kalbim,77 ا شا بر و إ إ ا ن ayetiniokudu.

Aklımdaızdırabındanvedehşetindenferyatedennefsimehitabenşöylededi:

Bırakbîçâreferyadı,belâdankıltevekkül.Ziraferyat;belâiçinde,hataiçindebelâdırbil!

BelâverenibuldunsaeğerSafaiçinde,vefaiçinde,lütufiçindebelâdırbil!

Mademöyle,bırakşikâyeti,şükret!Çünkübelâbil78daimakeyfindengüler,hepgül-mül.

EğerbulmazsanbütündünyaCefaiçinde,fenâiçinde,hebaiçindebelâdırbil!

CihandolusubelâbaşındaykenNebağırırsınküçücükbirbelâdan,geltevekkülkıl!

Tevekkülilebelânınyüzünegülkiodagülsün,Ogüldükçeküçülür,edertebeddül.79

HemüstadlarımdanMevlânâCelâleddin’innefsinedediğigibidedim:

ن ي و ا وأ80 و رد نز ،

O vakit nefsimde:“Evet, evet…Acz ve tevekkül ile, fakr ve iltica ile nur kapısı açılır,karanlıklardağılır.81 ماو نا ر ا ”dedi.MeşhurHikem-iAtâiyye’nin,

82 هو اذو ه و اذ

“Cenâb-ıHakk’ıbulanneyikaybeder?VeO’nukaybedenneyikazanır?”

Yani:“O’nubulanher şeyi bulur;O’nubulamayanhiçbir şeybulmaz, bulsadabaşınabelâbulur.”mânâsındakisözünün ne kadar yüce bir hakikat olduğunu gördümve ط83 ء hadisininsırrınıanladım,şükrettim.

İştekardeşlerim!Bukaranlıkgurbetlergerçiimannuruylaaydınlandı,fakatyinedebendehükümlerinibirderecesürdürdüvebanaşöylebirdüşünceverdi:“Madembengaribim,gurbetteyimvegurbetegideceğim.Acabaşumisafirhanedekivazifembitmişmidir?Takisizleri veSözler’i vekil tayin etsem, dünyadan tamamen alâkamı kessem…”Onun için,“Acaba yazılan Söz’ler yeter mi, noksanı var mı? Yani vazifem bitmiş midir? Kalbhuzuruyla kendimi nurlu, zevkli, hakiki bir gurbete atıp, dünyayı unutup MevlânâCelâleddin’indediğigibi

ز ن د د ع اد84 ن قوذ ي رأ

diyerekulvîbirgurbetiarayabilirmiyim?”sorularıylabaşınızıağrıtmıştım.85 ا ا

Page 25: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

SaidNursî

71HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

72“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

73Allah’ınselamı,rahmetivebereketi,gecevegündüzdevamettikçe,sabahveakşamgeldikçe,ayvegüneşdöndükçe,“ferkadân”denilenikiyıldızdoğdukçaikinizevekardeşlerinizeolsun.

74Mukaddesdeğerlerhususundagösterilengayretvehassasiyet.

75Allahım!Garibim,kimsesizim,zayıfım,güçsüzüm,hastayım,acizim,yaşlıyım,irademelimdedeğil;amandiliyorum,afistiyorum,yardımdiliyorum,senindergâhın danAllahım!

76“Allahbizeyeter.Onegüzelvekildir!”(Âl-iİmransûresi,3/173)

77“(EyResûlüm!Senböyleonlarınüzerinetitrerken)onlarhâlâsendenveyolundanyüzçevirecekolurlarsadeki:Bana(yardımcıvedestekçiolarak)Allahkâfidir.O’ndanbaşkailahyoktur.BenO’nadayandım,O’nagüvendimveO,(bütünkâinatın,bütünvarlıklarınidaremerkeziolan)BüyükArş’ınRabbi,(bütünkâinatınmutlakSultanı,bütünvarlıklarınyegânesığınağı,besleyipyaşatanı,koruyupgözetenidir).”(Tevbesûresi,9/129)

78“Belâbil”kelimesibülbüllermânâsınagelmekleberabervesvese,keder,dertmânâsındakibelbele/belbâlkelimelerinindeçoğuludur.

79Tebeddületmek:Değişmek.

80“O‘BensizinRabbinizdeğilmiyim?’dedi.Vesen‘belâ’(evetRabbimizsin)dedin.Belâdemeninşükrünedir?Belâçekmektir.Belâçekmeninsırrınedir?‘Fakrufenâdergâhının(kapısının)halkasınavuranbenim’demektir.”(Bkz.Divân-ıKebîrs.157Gazel251)

81İmanveİslamnurundandolayıhamdolsunYüceRabbimize.

82Bkz.eş-Şürnûbî,ŞerhuHikemi’l-Atâiyyes.208.

83“Garipleremüjdelerolsun.”(Bkz.Müslim,îmân232;Tirmizî,îmân,13;İbniMâce,fiten15)

84Semâ’ınneolduğunubilirmisin?Varlıkâlemindengeçipmutlakfenâ(makamı)içindebekâzevkinitatmaktır.

85KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 26: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YedinciMektup87 ه إ ء نإو ، 86

88 اد اأ و رو ما

Azizkardeşlerim,

BanasöylenmeküzereŞamlıHâfız’aikişeydemişsiniz:

Birincisi: “Hazreti Peygamber’in (aleyhissalâtüvesselam)Hazreti Zeyneb ile evliliğini,eskizamanmünafıklarıgibibugünündalâletehlidetenkitsebebiolarakgörüyor,nefsanîveşehvanîkabulediyorlar.”

Cevap: Yüz bin defa hâşâ ve kellâ! Böyle alçak şüphelerin eli omuallâ ve yüce zâtın(aleyhissalâtü vesselam) eteğine yetişmez. Evet, on beş yaşından kırk yaşına kadarvücudunhararetinincoşkunluğusırasında,nefsinheveslerinintutuştuğubirzamanda,dostve düşmanın ittifakıyla mükemmel bir iffet ve tam ismetle89 yalnızca Haticetü’l-Kübrâ(radiyallâhuanhâ)gibiihtiyarcabirtekkadınileevlikalanbirzâtın,kırkyaşındansonra,yanivücudunhararetininazaldığıvenefsinheveslerininsöndüğüsıradabirdençokevlilikyapması, zorunlu olarak ve açıkça, bunların nefsanî olmadığını ve başka mühimhikmetleredayandığınızerrekadarinsafıbulunanaispateder.

Ohikmetlerdenbirişudur:HazretiPeygamber’insözlerigibi, fiilleri,halleri, tavırlarıvehareketleridedininveşeriatınhükümlerininkaynağıdır.Bunlarıngörünürdekitarafınısahabiler taşıyıp naklettiği gibi, hususi dairesindeki mahrem hallerinden ortaya çıkandinin sırlarını ve hükümlerini taşıyıp nakledenler de ezvâc-ı tâhirat, yani Resûl-uEkrem’inpakhanımlarıdır.Onlarbuvazifeyibilfiilyerinegetirmişlerdir.Dininsırlarınınvehükümlerininhemenhemenyarısı,belkionlardangeliyor.Demek,bubüyükvazifeiçinbirdençokvemeşrepçefarklıpakhanımlâzımdır.

GelelimResûl-uEkrem’inHazretiZeyneb ileevliliğine…YirmiBeşinciSöz’ünBirinciŞûlesi’ninÜçüncüŞuâ’ınınmisallerindenolan و لر و ر أ أ ن 90 ا ayetine dair şöyle yazılmıştı: Tek bir ayet insanların tabakalarına göre çeşitliyönlerle,hertabakanınanlayışınauygunbirmânâifadeeder.

Buayettenbir tabakanınanlayışınadüşenhisseşudur:Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam) hizmetkârı veya “oğlum” hitabınamazhar olanZeyd (radiyallâhu anh) sahihrivayetlerde91 geçen itirafıyla, izzetli hanımını kendine mânen denk bulmadığı içinboşamıştır.YaniHazretiZeyneb’inbaşka,yüksekbirahlâktavebirpeygamberehanımlıkyapacak fıtratta olduğunu ferasetle hissetmiş, kendini ona eş olacak yaradılıştagörmediğinden, denk bulmadığından, bu evlilik manevî uyuşmazlığa sebebiyetverdiğindenondan ayrılmıştır.Allah’ın emriyleResûl-uEkrem (aleyhissalâtü vesselam)HazretiZeyneb’ieşolarakalmıştır.Yani92 وز ayetininonikâhınsemavîbirsözleşmeolduğuna işaretiyle, bu evlilik harikulâdedir ve örfün, zahirîmuamelelerin üstünde, sırfkaderinhükmüyledir.Resûl-uEkremde(aleyhissalâtüvesselam)kaderinhükmüneboyuneğmişveuymayamecburolmuştur.93Oevlilik,nefsinarzusuyladeğildir.

Page 27: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Mühimbirşer’îhükmü,mühimbirumumihikmetivegenişbirfaydayıiçeren ن 94 دأ جاوزأ ج ا ayet-i kerimesinin işaretiyle, kaderin şu hükmü,büyüklerin küçüklere “oğlum” demeleri, zıhar meseleleri –yani bir adamın karısına“annemgibisin”demesiyleokadınıno adamaharamolması–gibi değildir ki hükümleronunla değişsin.Hem büyüklerin idareleri altındakilere ve peygamberlerin ümmetlerinebir baba şefkatiyle95 bakması ve hitabı, peygamberlik vazifesi itibarı iledir; şahsiyetleriitibarıiledeğildirkionlardaneşalmakuygundüşmesin.

Ayetten ikinci bir tabakanın anlayışına düşen hisse şudur: Büyük bir âmir, emrialtındakilere baba şefkatiyle bakar. Eğer o âmir, görünen ve görünmeyen âlemlerehükmeden ruhanîbir padişah isemerhameti, bir babanın şefkatindenyüzkat daha fazlaolacağıiçinemrindekileronunhakikievladıgibi,onababanazarıylabakarlar.Babanazarıkoca nazarına dönüşemediğinden ve kız nazarı da kolayca hanım nazarı halinegelemediğinden,halkıngözündepeygamberin,müminlerinkızlarınıalmasışusırrauygundüşmediği için Kur’an, o vehmi yok etmek maksadıyla şöyle der: “Peygamber, sizeAllah’ın rahmeti hesabına şefkat gösterir, bir babagibimuamele eder ve peygamberliğiyönüylesizonunevladıgibisiniz.Fakato,şahsiyeti itibarı ilebabanızdeğildirkisizdenhanım alması uygun düşmesin…Sizlere ‘oğlum’ dese, şeriatın hükümleri gereğince sizonunevladıolamazsınız!”96 ا ا

SaidNursî

86HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

87“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

88Allah’ınselamı,rahmetivebereketisonsuzakadar,sürekliüzerinizeolsun.

89İsmet:Günahsızlık,masumiyet,şaibelerdenberiolmak.Peygambervasıflarındandır.

90“Muhammediçinizdenhiçbirerkeğinbabasıdeğildir,o,Allah’ınelçisivepeygamberlerinsonuncusudur.”(Ahzâbsûresi,33/40)

91Bkz.Buhârî,tevhid22;Tirmizî,tefsîrusûre(33)15.

92“Bizonusananikâhladık.”(Ahzâbsûresi,33/37)

93HazretiAişeValidemiz,“AllahResûlüvahiydenbirşeygizleyecekolsaydıbuayetigizlerdi.”sözüyleEfendimiz’in(sallallâhualeyhivesellem)buhusustakiteslimiyetinevemecburiyetineişaretetmiştir.Bkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr24/41.

94“…ki,bundanböyleevlatlıkları,eşleriyleilişkilerinikestikleri,onlarıboşadıklarızamanokadınlarlaevlenmekhususundamüminlerebirgüçlükolmasın.”(Ahzâbsûresi,33/37)

95Efendimiz’in(sallallâhualeyhivesellem)ümmetineşefkatlibirbabagibiolduğunuifadeedenrivayetiçinbkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr3/59.

96KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 28: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

SekizinciMektup98 ه إ ء نإو ، 97

“Rahman”,“Rahîm”isimlerinin, ا ا م ــــــ ’debulunmasınınvehermübarekişinbaşındazikredilmesininçokhikmetivar.Bununizahınıbaşkavakteerteleyipşimdilikkendimeaitbirhissimisöyleyeceğim:

Kardeşim, ben “Rahman”, “Rahim” isimlerini öyle büyük bir nur olarak görüyorumki,bütünkâinatıkuşatır.Buisimlerherruhunbütünebedîihtiyaçlarınıtatminedecekveonusayısızdüşmanındaneminkılacakkadarnurluvekuvvetligörünüyor.İkibüyüknurolanbuisimlereyetişmekiçinbulduğumenmühimvesile fakr ileşükür,acz ileşefkattir.Yanikullukvefakrınınidrakindeoluponugöstermektir.Bumeselemünasebetiylehatıragelenbirnükteyi,hakikatleridelilleriylebilenzâtlara,hattabirüstadımolanİmamRabbanî’yemuhalifdeolsasöyleyeceğim:

HazretiYakub’un (aleyhisselam)HazretiYusuf’a (aleyhisselam) karşı şiddetli ve parlakhisleri,muhabbetveaşkdeğil,belki şefkattir.Çünküşefkat,aşktanvemuhabbettençokdahakeskin,parlak,yücevenezihtir;peygamberlikmakamınalâyıktır.Muhabbetveaşk,mecazî sevgililerevevarlıklaraşiddetlibirderecedeyönelirse,peygamberliğinomuallâmakamına yakışmaz. Demek ki, Kur’an-ı Hakîm’in parlak ve mucizevî bir şekildegösterdiğiveRahîm isminin tecellisineulaşmavesilesi olanHazretiYakub’unhissiyatı,yüksek bir şefkat derecesidir. Vedûd isminin tecellisine erişme vesilesi olan aşk iseZüleyhâ’nın Hazreti Yusuf’a (aleyhisselam) karşı hissidir. Demek, Kur’an-ı Mucizü’l-Beyan, Hazreti Yakub’un (aleyhisselam) hislerini Züleyhâ’nınkinden ne derece yüksekgöstermişse,şefkatdeaşktanodereceyüksekgörünüyor.

ÜstadımİmamRabbanî,mecazîaşkıpeygamberlikmakamınapekuygungörmediği içinşöyle demiş: “Hazreti Yusuf’un güzelliği, ahirete ait güzelliklerden olduğu için onaduyulansevgimecazîaşklargibideğildirkikusurolsun.”99

Bendederimki:

EyÜstad!Bubirazzorakibirtevildir.Hakikatşuolmalıdır:O,aşkdeğil,belkiaşktanyüzdefadahaparlak,dahageniş,dahayüksekolanbirşefkatmertebesidir.

• Evet, şefkat her çeşidiyle latif ve nezihtir. Aşkın ve muhabbetin ise pek çok türünetenezzüledilmiyor.

•Hemşefkatpekgeniştir.Birzât, şefkatgösterdiğievladımünasebetiyleşefkatinibütünyavrulara, hatta canlılara yöneltebilir veRahîm isminin kuşatıcılığına bir tür ayna olur.Halbuki âşık, bakışını sadece sevgilisine yöneltip her şeyi ona feda eder yahut onuyüceltmek, övmek için başkalarını küçük gösterir, mânen kötüler ve hürmetlerini kırar.Mesela biri şöyle demiş: “Güneş sevgilimin güzelliğini görüp utanıyor, onu görmemekiçinbulutperdesinibaşınaçekiyor.”Heyâşıkefendi!Nehakkınvar,sekiz ism-iâzamınnurlubirsayfasıolangüneşiböyleutandırıyorsun?

• Hem şefkat hâlistir, bedel istemiyor; saf ve karşılıksızdır. En basit mertebede olan

Page 29: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hayvanların yavrularına gösterdikleri fedakârca, karşılıksız şefkat buna delildir.Halbukiaşk ücret ister, karşılık talep eder. Aşkın ağlamaları bir bakıma taleptir, bir karşılıkbeklemedir.

Demek, Kur’an sûrelerinin en parlağı Yusuf sûresinin en parlak nuru olan HazretiYakub’un (aleyhisselam) şefkati, Rahman ve Rahîm isimlerini gösterir, şefkat yolununrahmet yolu olduğunu bildirir ve o şefkat elemine deva olarak da رأ و 100 اا dedirtir.101 ا اSaidNursî

97HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

98“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

99İmâmRabbânî,el-Mektûbât3/134(100.Mektup).

100“EniyikoruyanAllah’tırveO,merhametlilerinenmerhametlisidir.”(Yûsufsûresi,12/64)

101KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 30: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

DokuzuncuMektup103 ه إ ء نإو ، 102

Yineohâlistalebesinegönderdiğimektubunbirparçasıdır.

İkinciOlarak

Kur’annurlarınıyaymaktakibaşarın,gayretinve şevkin,Cenâb-ıHakk’ınbir ikramıdır,belki Kur’an’ın bir kerametidir, Rabbanî bir inayettir. Sizi tebrik ediyorum. Keramet,ikram ve inayet bahsinin geçmesi münasebetiyle, keramet ile ikramın bir farkınısöyleyeceğim.Şöyleki:

Kerametinortayakonulması,mecburiyetolmadıkça,zararlıdır.İkramınifadeedilmesiisetahdis-i nimet, yani nimete karşı bir şükürdür. Eğer keramet ile şereflenen bir şahıs,bilerekharikabirişemazharolursa,ohaldeykennefs-iemmaresiniöldüremezsekendinegüvenmesi,nefsinevekeşfineitimatetmesivegururadüşmesibakımındanbu, istidrac104olabilir. Fakat eğer insan bilmeden harika bir şeyemazhar olursa, onu anladıktan sonranefsinedeğil,Rabbine itimadıartarve“Benibendendaha iyi terbiyeedenbirHafîz’imvar.” der, tevekkülünü kuvvetlendirir.Mesela birinin kalbinde bir soru varken, Cenâb-ıHak kendisini konuşturuyor gibi o soruya uygun bir cevap verir, sonra bunun kerametolduğunuanlar.Bukısım, tehlikesizkeramettir; insanonugizlemekleyükümlüdeğildir,fakatövünmekiçinkastengöstermeyeçalışmamalı!Çünkügörünüşteondaçalışıpgayretetmesinin bir payı bulunduğundan, insan onu nefsine bağlayabilir. İkram ise kerametinselametli olan ikinci türünden daha emniyetli ve bence daha yücedir. İfade edilmesi, onimete karşı bir şükürdür. İnsanın gayretinin onda tesiri yoktur, nefsi onu kendinemaledemez.

İştekardeşim,hemseninhakkındahembenimhakkımda,bilhassaKur’an’ahizmetimizdeeskiden beri gördüğüm ve yazdığım ilahî ihsanlar birer ikramdır; bunların açıkça ifadeedilmesionimetlerekarşıbirşükürdür.Onuniçin ikimizinhizmetineaitbaşarılarısana,tahdis-i nimet olarak yazıyordum. Biliyordum ki sende övünme değil, şükür damarınıuyandırıyor.

ÜçüncüOlarak

Görüyorumki:

Şu dünya hayatında en bahtiyar insan, dünyayı askerî birmisafirhane kabul edip bunateslimiyetle inananveöylehareket edendir.O inanç ile enbüyükmertebeolanAllah’ınrızasını105 çabuk elde edebilir.Kırılacak şişeyebâki bir elmasın fiyatını vermez, hayatınıistikametvelezzetiçindegeçirir.

Evet,dünyayaaitişler,kırılmayamahkûmşişelerhükmündedir.Ahireteaitbâkiişleriseçok sağlam elmaslar kıymetindedir.106 İnsanın yaradılışındaki şiddetli merak, hararetlisevgi,dehşetlihırs, inatlı talepvebunungibikuvvetlihisler,onaahiretikazanması içinverilmiştir.Ohisleri şiddetli bir şekilde fânidünya işlerineyöneltmek, fâni vekırılacakşişelerebâkielmasfiyatıvermekdemektir.Bumünasebetlebirnoktahatırımageldi.Şöyle

Page 31: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ki:

Aşk, şiddetli bir muhabbettir. Fâni sevgililere yöneldiği zaman ya sahibini sonsuz birazaptaveelemdebırakıryadaomecazîsevgili,oşiddetlimuhabbetedeğmediğiiçinbâkibirsevgiliyiaratır;mecazîaşk,hakikiaşkadöner.

İşteinsandabinlercehisvar.Herbirininaşkgibi ikimertebesibulunur;birimecazî,birihakiki.

•Meselagelecekendişesiherkestevardır.İnsangelecektenşiddetlibirşekildeendişeettiğivakit bakar ki, endişe duyduğu o geleceğe yetişmek için elinde senet yok, hem rızıkyönündenbirtaahhütaltındavekısaolanogelecekşuşiddetliendişeyedeğmiyor.Ondanyüz çevirip kabirden sonra başlayacak hakiki, uzun ve gafiller için taahhüt altındaolmayanbirgeleceğeyönelir.

•Hemmesela insanmala,makamvemevkiyeşiddetlibirhırsgösterir.Bakarki,geçiciolarak onun nezaretine verilmiş o fânimal, afetli şöhret, tehlikeli ve riyaya sebep olanmakam sevgisi şu şiddetli hırsa değmiyor. Ondan, gerçek makam olan manevîmertebelere,Allah’ayakınlıkderecelerine,ahiretazığıvehakikimalolansalihamellereyönelir.Fenabirhasletolanmecazîhırsı,yücebirhasletolanhakikihırsadöner.

• Hem mesela insan, hislerini şiddetli bir inatla önemsiz, geçici, fâni işlere sarf eder.Bakarki,birdakikainadadeğmeyenbirşeyiçinbirseneinatediyor.Hemzararlı,zehirlibirşeyieldeetmekiçininatlasebateder.Anlarki,bukuvvetlihis,kendisineböyleşeyleriçin verilmemiş. Onu bunlara harcamak, hikmete ve hakikate zıttır. O şiddetli inadılüzumsuz,geçici işlereharcamayıpyücevebâkiolanimanhakikatleri, İslamesaslarıveahireteaithizmetleriçinkullanır.Rezilbirhasletolanomecazîinat,güzelveyüksekbirhasletolanhakikiinada,yanihaktaşiddetlisebatadönüşür.

İşte şuüçmisaldekigibi, insankendisine verilenmanevîdonanımı, eğernefis vedünyahesabına kullanır ve dünyada ebediyen kalacakmış gibi gafilce davranırsa kötü ahlâka,israfa ve abes şeylere yol açar. Eğer o hislerin daha hafiflerini dünya işlerine,şiddetlilerini de ahirete ait vemanevî vazifelere sarf ederse bu, insanı övülmüş ahlâka,hikmetvehakikateuygunolarakikicihansaadetineulaştırır.

İştetahminediyorumki,buzamandanasihatedenlerinöğütlerinintesirsizkalmasınınbirsebebişudur:

Ahlâksız insanlaraderlerki:“Hasetetme!Hırsgösterme!Düşmanlıkyapma!İnatetme!Dünyayısevme!”Yani,“Fıtratınıdeğiştir!”dergibi,görünüşteonlarıngüçyetiremeyeceğibir teklifte bulunurlar. Eğer, “Bu huyların yüzünü hayırlı şeylere çeviriniz, mecralarınıdeğiştiriniz.”deseler,hemnasihat tesirederhemdebu,o insanların iradeleridairesindebirteklifolur.

DördüncüOlarak

İslamâlimleriarasında“İslam”ile“iman”ınfarklarıçokbahiskonusuolmuştur.Birkısmı“ikisiaynıdır”,birkısmıda“ikisiaynıdeğil, fakatbiriolmadandiğeriolmaz”demişvebunungibiçokçeşitlifikirlerbeyanetmişlerdir.Benşöylebirfarkanladım:

Page 32: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İslamiyet,kabulleniptaraftarolma;imanisekesinbirşekildeinanmadır.Birbaşkatabirle,İslamiyethakkatarafveteslimolma,boyuneğmedir;imanisehakkıkabulvetasdiktir.

EskidenKur’an’ınhükümlerineşiddetletaraftarolanbazıdinsizlergörmüştüm.Demekkionlar, bir yönden hakka taraftar olmakla İslamiyet’e mazhardı; onlara “dinsiz birmüslüman” denilebilirdi. Sonra bazı müminler gördüm ki, Kur’an’ın hükümlerinetaraftarlıkyapmıyor,onlarıhayatlarınaesaskılmıyorve“gayrimüslimbirmümin”tabirinihakediyorlardı.

Acabaİslamiyetsiziman,kurtuluşvesilesiolabilirmi?

Cevap:İmansızİslamiyetkurtuluşavesileolmadığıgibi,İslamiyet’sizimandaolamaz.107 او ا Kur’an’ın manevî i’cazının108 feyziyle Risale-i Nur’un ölçüleri, İslamdinininveKur’anhakikatlerininmeyveleriniveneticeleriniöylebirtarzdagöstermiştirki,dinsiz dahi anlasa, onlara taraftar olmamasımümkün değildir.Hem imanın ve İslam’ındelillerini o derece kuvvetli bir şekilde ortaya koymuştur ki, gayrimüslim bile anlasaherhaldetasdikeder;gayrimüslimolarakkaldığıhaldeimaneder.

Evet, Sözler109 cennetteki Tûbâ ağacının meyveleri gibi tatlı ve güzel olan iman veİslamiyet’inmeyvelerini,ikicihansaadetiningüzelliklerigibihoşveşirinolanneticeleriniöyle göstermiştir ki, görenlerde ve tanıyanlarda sonsuz bir taraf ve teslim olma hissiuyandırır.Mevcudat silsilesigibikuvvetli, zerrelergibi sayısız imanve İslamdelillerinigösterereksonsuz,kesinbirinançveimankuvvetiverir.

Hatta bazen Şah-ı Nakşibend’in evradını okurken şehadet getirdiğim vakit, ذ 110 ا و ت و dediğimde, sonsuz bir taraf olma duygusu hissediyorum. Eğerbütündünyabanaverilse,birimanhakikatinifedaedemeyecekbirhalebürünüyorum.Birhakikatinaksinibirdakikafarzetmek,banagayetelemligeliyor.Bütündünyabenimolsabirtekimanhakikatininortayaçıkmasıiçinherşeyimivermemenefsimtereddütsüzitaatediyor.

111 ، ب أ ا او ، لر رأ ا اdediğim zaman sınırsız bir iman kuvveti hissediyorum. İman hakikatlerinin her birininaksiniaklenimkânsızkabulediyor,dalâletehlinisonsuzahmakvedivanegörüyorum.

Annevebabanapekçokselamvehürmetlerimiarzederim.Onlardabanaduaetsinler.Sen benim kardeşim olduğun için onlar da benim peder ve validem hükmündedir.Köyünüzede,bilhassasendenSözler’iişitenlerinhepsineselamediyorum.112 ا ا

SaidNursî

102HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

103“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

104Hakkıolmadığıhaldeveinkârcılığınarağmeninsanınnimetlereerişmesi.

105Allahrızasınınenbüyükmertebeolduğunadairbkz.“HepsindenâlâsıiseAllah’ınkendilerindenrazıolmasıdır.”(Tevbesûresi,9/72)

Page 33: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

106“Malmülk,çolukçocuk…Bütünbunlardünyahayatınınsüsleridir.BâkikalacakyararlıişleriseRabbininkatında,hemmükâfatyönündenhemdeümitbağlamakbakımındandahahayırlıdır.”(Kehfsûresi,18/46)

107BütünşükürveşükranlarAllah’adır,minnetinhertürlüsüdesadeceO’nadır.

108İ’caz:Mucizeolma,benzerininyapılmasımümkünolmadığıiçinherkesişaşırtıpacizbırakma.

109ÜstadHazretleribirçokyerde“Sözler”ifadesinibütünRisale-iNurKülliyatı’nıişaretedenbirmânâdakullanmıştır.

110İmanhakikatleriüzereyaşar,onlarainanmışolarakölürveyineoinançüzerediriliriz.(Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb[Evrâd-ıNakşibendî]s.7)

111Allahım!Hemgönderdiğinresûleimanettikhemdeindirdiğinkitabainanıpgönüldentasdikettik.(Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb[Evrâd-ıNakşibendî]s.8)

112KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 34: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OnuncuMektupİkiSorununCevabıdır

114 ه إ ء نإو ، 113

Birincisi

Otuzuncu Söz’ün İkinci Maksadı’nda zerrelerin hareketlerinin ve yenilenmesinin tarifihakkındakiuzuncümleyeilavebirizahtır.

Kur’an-ı Hakîm’de İmam-ı Mübîn ve Kitab-ı Mübîn, farklı yerlerde defalarcazikredilmiştir.115 Tefsircilerin bir kısmı “ikisi aynıdır”, bir kısmı ise “farklıdır” der.Bunların hakikatlerine dair beyanlar muhteliftir. Kısaca, “ilahî ilmin unvanlarıdır”denilmiştir.FakatKur’an’ınfeyziilebenşukanaatevardım:

İmam-ıMübîn,Cenâb-ıHakk’ınilmininveemrininbirtürününunvanıdırki,şugörünenâlemden çok gayb âlemine bakar. Yani içinde bulunulan zamandan ziyade geçmişe vegeleceğenazareder.Herşeyingörünürdekivarlığındançokaslına,nesline,köklerinevetohumlarınabakar.Allah’ın takdiriolankaderinbirdefteridir.Budefterinvarlığı,YirmiAltıncıSöz’deveOnuncuSöz’ünbirhaşiyesindeispatedilmiştir.

Evet, İmam-ı Mübîn, Allah’ın ilim ve emrinin bir türünün unvanıdır. Yani eşyanınçekirdekleri,kökleriveasıllarıkusursuzbir intizamlaeşyanınvarlığınıgayet sanatkârcaneticevermeleriyönüyleelbetteCenâb-ıHakk’ınilimdüsturlarınınbirdefterivasıtasıyladüzenlendiklerinigösteriyorlar.Veeşyanınneticeleri,nesilleri, tohumları; ileridegelecekvarlıkların programlarını, fihristlerini içerdiklerinden, elbetteAllah’ın emirlerinin küçükbirermecmuasıolduklarınıbildiriyorlar.Meselabir çekirdek,bir ağacınbütünmeydanageliş aşamalarını düzenleyecek olan programların, fihristlerin, o program ve fihristleritayinedenyaratılışkanunlarınınküçücük,cisimleşmişhalihükmündedir,denilebilir.

Kısacası: Madem İmam-ı Mübîn geçmişin, geleceğin ve gayb âleminin etrafında dal-budak salanyaratılış ağacınınbirprogramı, fihristi hükmündedir.Demekki, bumânâdaİmam-ıMübîn,kaderinbirdefteri,düsturlarınınbirmecmuasıdır.Odüsturlarınyazılmasıve hükmünü icra etmesiyle zerreler, eşyanın vücudundaki hizmetlerine ve hareketlerinesevkedilir.

Kitab-ıMübînisegaybâlemindençok,görünenâlemebakar.Yanigeçmişvegelecektenziyade içinde bulunulan zamana nazar eder, ilim ve emirden ziyade Allah’ın kudret veiradesinin bir unvanı, bir defteri, bir kitabıdır. İmam-ıMübîn kader defteri ise Kitab-ıMübînkudretdefteridir.Yaniherşeyinvücudundaki,mahiyetindeki,sıfatvefiillerindekikusursuzsanatve intizam,onlaramükemmelbirkudretindüsturlarıylaveher şeye tesiredenbiriradeninkanunlarıylavücutgiydirildiğini,suretleritayinveteşhisedilerekbelirlibirermiktar,hususibirerşekilverildiğinigösteriyor.Demekki,okudretveiradeninküllîveumumibirkanunlarmecmuası,büyükbirdefterivardır;herbirşeyinhususivücuduvesuretionagörebiçilir,dikilir,giydirilir.İştebudefterinvarlığıİmam-ıMübîngibikadervecüzîirademeselelerindeispatedilmiştir.

Page 35: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Gaflet ve dalâlet ehlinin, hak yoldan sapmış felsefecilerin ahmaklığına bak ki, yaratıcıkudretin o Levh-iMahfuz’unu, Cenâb-ı Hakk’ın hikmet ve iradesinin her şeyi görerekyazılmış kitabının eşyadaki o cilvesini, akislerini, misalini hissetmişler fakat –hâşâ-“tabiat”diyeisimlendirmiş,köreltmişler.

İşte İmam-ı Mübîn ile, yani kaderin hükmü ve düsturu ile ilahî kudret, eşyanınyaratılışında hepsi birer ayet olan varlıklar silsilesini “Levh-i Mahv ve İsbat” denilenzamanın misalî sayfasında yazıyor, var ediyor, zerreleri hareket ettiriyor. Demek,zerrelerin hareketleri o yazıdan, o nüshaların icadından –varlıkların gayb âlemindengörünen âleme ve ilimden kudrete geçmeleri sırasında– ortaya çıkan bir titreşim, birfaaliyettir.

“Levh-i Mahv ve İsbat” ise sabit ve daimî olan büyük Levh-i Mahfuz’un mümkinatdairesindeki,yaniölümevehayata,varlığavefâniliğedaimamazharolaneşyadakisüreklideğişenbirdefteriveyaz-boztahtasıdır,zamanınhakikatiodur.

Evet, her şeyin bir hakikati olduğu gibi, zaman dediğimiz, kâinatta akan büyük nehrinhakikati de Levh-i Mahv ve İsbat’taki kudret yazısının bir sayfası ve mürekkebihükmündedir.

116 إ ا

İkinciSoru

Haşirmeydanınerededir?

Cevap:–117 او –Hâlık-ıHakîm’inher şeydegösterdiğiyücehikmet, hatta tekbirküçükşeyeçokbüyükhikmetlertakması,apaçıkşekildeşunaişaretediyor:

Yerküre,büyükbirdaireyibaşıboşbir şekilde, rastgeleçizmiyor.Belkimühimbir şeyinetrafında dönüyor ve büyük birmeydanın geniş dairesini çiziyor, gösteriyor. Büyük birsergininetrafındagezipmanevîneticelerinionadevrediyorki,oneticelerilerideosergide,insanların gözü önünde gösterilecektir. Demek haşir meydanı yirmi beş bin senelikmesafeye yakın, geniş bir daireye yayılacaktır (rivayete göre Şam-ı Şerif118 kıtası birçekirdek hükmünde o daireyi dolduracaktır).119 Yerkürenin bütün manevî mahsulleri,şimdilik gayb perdesi altında olan o meydanın defterlerine ve levhalarına gönderiliyor.İleridemeydanaçıldığıvakit,sakinlerinideyineomeydanadökecek,omanevîneticelerdegaybdaikengörünürhalegelecektir.

Evet,yerkürebirtarla,birçeşme,birölçekhükmünde,obüyükmeydanıdolduracakkadarmahsulvermiş..omeydanıkaplayacakvarlıklarondanakıpgeçmiş..veorayıdolduracaksanatlı varlıklar ondan çıkmıştır. Demek, yerküre bir çekirdek, haşir meydanı iseiçindekilerleberaberbirağaç,birsümbülvebirmahzendir.Evet,nasılkiparlakbirnokta,süratli hareketiyle ışıktan bir çizgi veya bir daire olur. Aynen öyle de, yerküre süratli,hikmetli hareketiyle bir varlık dairesinin belirmesine ve o dairenin neticeleriyle beraberbüyükbirhaşirmeydanınınoluşmasınavesiledir.

120 ا إ 121 ا ا

Page 36: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

SaidNursî

113HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

114“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

115Bkz.Yasînsûresi,36/12;En’âmsûresi,6/59;Yûnussûresi,10/61;Hûdsûresi,11/6;Nemlsûresi,27/75;Sebesûresi,34/3.

116Hiçkimsegaybıbilemez,gaybıyalnızAllahbilir.

117GerçekbilgiAllahkatındadır.

118SahabiefendilerimizzamanındaSuriyevecivarındakiülkelereverilenisim.

119Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/446;5/3.Ayrıcabkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr19/426,427;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat6/276;el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ6/439.

120“Deki:BunuyalnızAllahbilir.”(Mülksûresi,67/26)

121KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 37: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OnBirinciMektup123 ه إ ء نإو ، 122

Bumektupmühimbirilaçtır,dörtayetinhazinesindendörtküçükcevhereişareteder.

Azizkardeşim!ŞudörtfarklımeseleyiKur’an-ıHakîm,değişikzamanlardanefsimedersvermişti. Arzu eden kardeşlerimin de bundan bir ders veya hisse almaları için yazdım.Konu itibarı ile başka başka dört ayet-i kerimenin hakikatler hazinesinden küçük birercevher, misal olarak gösterilmiştir. O dört bahisten her birinin ayrı bir sureti, ayrı birfaydasıvar.

BirinciBahis124 ن نا نإ

Ey kötü vesveselerden ümitsizliğe düşen nefsim! Hayallerin çağrıştırdıkları ve farazîşeylerin hatıra gelmesi, bir bakıma irade dışı tasvirlerdir. O şey eğer hayırdan venuranilikten ibaretse hakikatin hükmü, suretine ve misaline bir derece geçer. Güneşinışığınınvesıcaklığının,aynadakisuretindenyansımasıgibi…Eğeroşeyşerdenvekesif,katı maddelerden ibaretse aslın hükmü ve hususiyeti suretine geçmez, timsaline tesiretmez.Mesela pis vemurdar bir şeyin aynadaki sureti ne pis ne demurdardır; yılanınaynadakigörüntüsüısırmaz.

İşte şu sırdandolayı,küfrüdüşünmekküfürolmadığıgibi, çirkin sözlerihayal etmekdeonlarısöylemişolmakmânâsınagelmez.Bunlarbilhassa istemedenve farazîbir şekildehatıragelirsetamamenzararsızdır.HakyolundakiEhl-iSünnetveCemaat’inmezhebindebir şeyin şeriatagöre çirkinveyapisolması,Allah’ınyasaklaması sebebiyledir.Mademiradesizveistemeden,farazîbirhatıragelmedir,hayalîbirçağrışımdır;ohaldeyasakonuiçinealmaz.Onekadarçirkinvepisbirşeyinsuretideolsa,çirkinvepissayılmaz.

İkinciMesele

BarlaYaylası,Tepelice’deçam,katranvekarakavakağaçlarınınbirmeyvesidir.Sözler’deyazıldığıiçinburayaalınmamıştır.

ÜçüncüMesele

Şuikimesele,YirmiBeşinciSöz’ün,Kur’an’ınmucizeliğikarşısındamedeniyetinaczinigösteren misallerinden bir kısmını anlatır. Kur’an’a muhalif medenî hukukun ne kadarhaksızolduğunuispatedenbinlerceörnektenikisi:125 ا şeklindeki Kur’an hükmü, tam adalet olduğu gibi, merhametin takendisidir.

Evet, adalettir. Çünkü büyük çoğunluk itibarı ile bir erkek, bir kadın alır ve onunnafakasını taahhüt eder. Kadın ise bir kocaya gider, nafakasını ona yükler, böylecemirastakinoksanınıtelafieder.

Page 38: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Hem merhamettir, çünkü o zayıf kadın, babasından şefkat ve kardeşinden merhametgörmeyeçokmuhtaçtır.Kur’an’ınhükmünegöre,babasındanendişesizbir şefkatgörür.Babası ona, “servetimin yarısının ellere, yabancılara geçmesine sebep olacak zararlı birçocuk”nazarıylabakmaz,endişeetmez.Oşefkateendişeveöfkekarışmaz.

Hem o kadın, kardeşinden rekabetsiz, hasetsiz bir merhamet ve himaye görür. Kardeşiona,“ailemizinyarısınıbozacakvemalımızınmühimbirkısmınıellereverecekbirrakip”gözüylebakmaz;omerhametevehimayeyebirkin,birgücenmekatmaz.Şuhaldefıtratıgereği nazik, nazeninveyaradılıştan zayıf olanokadın, görünüşte azbir şeykaybeder,fakat buna karşılık ailesinin şefkatinden, merhametinden tükenmez bir servet kazanır.Yoksa onaHakk’ın rahmetinden daha çokmerhamet edeceğiz diye hakkından fazlasınıvermek,merhametdeğilşiddetlibirzulümdür.Belkicahiliyedönemindevahşibirgururyüzünden kız çocuklarının sağ olarak gömülmesi gibi gaddarca bir zulmü andıran buzamanınvahşihırslarının,merhametsizbirçirkinliğeyolaçmaihtimalivardır.

Bunungibi,Kur’an’ınbütünhükümleri126 ر إ كرأ و fermanınıtasdikediyor.

DördüncüBahis127 سا

İşte mimsiz medeniyet, nasıl kıza hakkından fazlasını verdiği için böyle bir haksızlığasebepoluyorsa,aynışekildeanneninhakkınıkesmeklededahadehşetlihaksızlıkediyor.

Evet, Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinin en hürmete lâyık, en tatlı, en latif ve en şirincilvelerinden olan anne şefkati, kâinat hakikatleri içinde en muhterem, en azizhakikatlerdendir. Ve anne öyle kerim, merhametli, fedakâr bir dosttur ki, bir anne,şefkatinden dolayı bütün dünyasını, hayatını ve rahatını çocuğu için feda eder. Hattaanneliğin en basit ve en aşağı derecesinde olan korkak tavuk, o şefkatin azıcık birparıltısıylayavrusunumüdafaaetmekiçiniteatılır,aslanasaldırır.128

İşte böyle muhterem ve aziz bir hakikati taşıyan anneyi evladının malından mahrumetmenin,omuhteremhakikatekarşınekadardehşetlibirhaksızlık..nederecevahşibirhürmetsizlik..cinayetgibibirhakaret..nimetekarşıCenâb-ıHakk’ınrahmetarşınıtitretenbir nankörlük.. ve insanın, toplum hayatı için gayet parlak ve faydalı bir ilacına zehirkatmakmânâsınageldiğini, insaniyet-perverolduğunuyaniinsanıyücelttiğiniiddiaedeninsan kılığındaki canavarlar anlamazsa, elbette hakiki insanlar anlar.Kur’an-ıHakîm’in

سا hükmününhakveadaletintakendisiolduğunubilirler.129 ا ا

SaidNursî

122HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

123“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

124“Şeytanınhilesiciddenzayıftır.”(Nisâsûresi,4/76)

125“Erkek,kadınınhissesininikimislinialır.”(Nisâsûresi,4/176)

126“Eyresûlüm!Bizsenibütüninsanlariçinsırfbirrahmetvesilesiolmaniçingönderdik.”(Enbiyâsûresi,21/107)

Page 39: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

127“Anneninhissesialtıdabirdir.”(Nisâsûresi,4/11)

128“Cenâb-ıHakrahmetiyüzparçayaböldü.Bunundoksandokuzparçasınınezd-iulûhiyetindetuttu.Birtekparçayıdayeryüzüneindirdi.Varlıklararasındakimerhametinkaynağıiştebuparçadır.Atınyavrusunabasmaendişesiyleayağınıkaldırmasıdabumerhametsebebiyledir.”anlamındakihadisiçinbkz.Buhârî,edeb19,rikak19;Müslim,tevbe17;Tirmizî,deavât107-108;İbniMâce,zühd35.

129KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 40: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OnİkinciMektup131 ه إ ء نإو ، 130

132 ر و ما

Azizkardeşlerim,

Ogecebanasordunuz,cevabınıvermedim.Çünküimanhakkındakimeselelerinmünakaşaşeklinde konuşulması caiz değildir. Siz münakaşayla bahsetmiştiniz. Şimdiliktartışmanızın esası olan üç sorunuza gayet kısa bir cevap yazıyorum. Etraflıca izahını,EczacıEfendi’nin isimlerini yazmış olduğuSöz’lerde bulursunuz.Yalnız, kader ve cüzîirade hakkındaki Yirmi Altıncı Söz hatırıma gelmemişti, size söylememiştim, ona dabakınız.Fakatgazetegibiokumayınız!OSöz’lerinmütalaasınıEczacıEfendi’yehavaleetmeminsırrışudur:Butürlümeselelerdekişüpheler, imanesaslarınınzayıflığındanilerigeliyor.OSöz’leriseimanesaslarınıtamamenispateder.

BirinciSorunuz

HazretiÂdem’in(aleyhisselam)cennettençıkarılmasıvebirkısıminsanlarıncehennemeatılmasıhangihikmetedayanır?

Cevap:Bununhikmeti, insanınvazifelendirilmesidir.O,öylebirvazifeyememuredilerekdünyayagönderilmiştirki,insanınbütünmanevîyükselişi,kabiliyetlerininaçığaçıkması,gelişmesi ve mahiyetinin Cenâb-ı Hakk’ın bütün isimlerine kuşatıcı bir ayna olması, ovazifeninneticelerindendir…

Eğer Hazreti Âdem cennette kalsaydı, makamı melekler gibi sabit olurdu ve insanınkabiliyetleri ortaya çıkıp gelişmezdi.Halbuki değişmez birmakama sahipmelekler pekçoktur,otarzdakikullukiçininsanaihtiyaçyok.Belkiilahîhikmet,sonsuzmakamlarıkatedecek olan insanın kabiliyetlerine uygun bir tecrübe ve imtihan yeri gerektirdiğinden,meleklerin aksine insan, yaradılışının gereği olan mâlum günahla cennetten çıkarıldı.Demekki,HazretiÂdem’incennettençıkarılmasıhikmetinverahmetintakendisiolduğugibi,kâfirlerincehennemeatılmalarıdahaktırveadalettir.

OnuncuSöz’ünÜçüncüİşareti’ndedenildiğigibi:

Gerçi kâfir azbir ömürdegünah işlemiştir, fakat ogünah içinde sonsuzbir cinayet var.Çünkü küfür, bütün kâinatı tahkir etmek, onun kıymetini alçaltmaktır.. bütün sanatlıvarlıkların Allah’ın birliğine şahitliklerini yalanlamaktır.. ve onların aynasında cilvelerigörünenilahîisimlerihafifealmaktır.Onuniçinvarlıklarınhakkınıkâfirdenalmaküzere,onların Sultanı olan Kahhâr-ı Zülcelâl’in kâfirleri ebedî cehenneme atması, hakkın veadaletintakendisidir.Çünküsonsuzcinayet,sonsuzcezayıgerektirir.

İkinciSorunuz

Şeytanlar niçin var edilmiştir? Cenâb-ı Hakk’ın şeytanı ve şerleri yaratmasının hikmetinedir?Şerrinyaratılmasışer,çirkinbirşeyinyaratılmasıçirkinmidir?

Cevap:Hâşâ!..Şerrin yaratılması değil, işlenmesi şerdir. Çünkü yaratma ve var etme,

Page 41: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

bütünneticelere;birşeyiyapıpetmekisehususibirgayretolduğuiçinhususineticelerebakar.Mesela yağmurun yağmasının binlerce neticesi vardır, hepsi de güzeldir.Bazılarıiradesini yanlış kullanarak yağmurdan zarar görse, “yağmurun gönderilmesi rahmetdeğildir” diyemez, “yağmurun yaratılması şerdir” diye hüküm veremez. Belki iradesinikötüye kullanması ve kendi yapıp ettikleri neticesinde yağmur onun hakkında şerolmuştur. Hem ateşin yaratılmasında pek çok fayda var, hepsi de hayırlıdır. Bazılarıyaptığı yanlış bir işle, suiistimaliyle ateşten zarar görse “ateşin yaratılması şerdir”diyemez. Çünkü ateş sadece onu yakmak için yaratılmamış; belki o, kendi hatasıylayemeğipişirenateşeelinisokmuşveohizmetkârınıkendinedüşmanetmiştir.

Kısacası:Büyük hayır için küçük şer kabul edilir. Eğer küçük bir şerrin olmaması içinbüyükhayrıneticeverenbirşerterkedilirse,ozamanbüyükbirşerişlenmişolur.

•Mesela savaşa asker sevk etmekte elbette, bazı küçük,maddî ve bedenî zararlar olur.Fakatocihaddaçokbüyükbirhayırvardır;İslam,kâfirlerinistilâsındankurtulur.Eğeroazzararyüzündencihad terkedilirse,ovakit çokhayrınkaybındanbaşkaçokşerreyolaçılmışolur.Budazulmüntakendisidir.

• Hem mesela kangren olmuş ve kesilmesi gereken bir parmağın kesilmesi hayırlıdır,iyidir;halbukigörünüştebirşerdir.Fakatparmakkesilmezseelkesilir,büyükşerolur.

İştekâinattaki şerlerin, zararların,belâların, şeytanlarınvezararlı şeylerinyaratılması,varedilmesi,şerveçirkindeğildir.Çünküonlarçokmühimneticeleriçinyaratılmışlardır.

• Mesela şeytan musallat olmadığı için meleklerin manevî mertebeleri yükselmez,makamlarısabittir,değişmez.Aynışekilde,şeytanmusallatolmadığı içinhayvanlarındamertebeleri sabittir, noksandır. İnsanlık âleminde ise yükselme ve alçalma sonsuzdur.Nemrutlardan, firavunlardan tut, sıddık velilere ve peygamberlere kadar çok uzun birterakkimesafesivar.

İşte kömür gibi alçak ruhların elmas gibi yüce ruhlardan ayrılması için, şeytanlarınyaratılmasıyla, teklif sırrıyla ve peygamberlerin gönderilmesiyle bir imtihan, tecrübe,cihad ve müsabaka meydanı açılmıştır. Eğer cihad ve müsabaka olmasaydı, insanlığınmadenindeki elmas ve kömür hükmünde olan kabiliyetler aynı mertebede kalacaktı.Yücelerin yücesi bir mertebede olan Hazreti Ebûbekri’s-Sıddık’ın ruhu, aşağıların enaşağısındaki Ebûcehil’in ruhuyla aynı seviyede bulunacaktı. Demek, şeytanların veşerlerin yaratılması büyük ve küllî neticeye baktığı için şer ve çirkin değildir.Suiistimallerden ve “kesb” denilen hususi gayretlerden gelen şerler, çirkinlikler insanınyapıpettiklerineaittir;Cenâb-ıHakk’ınvaretmesinedeğil.

Eğerderseniz ki: Peygamberler gönderilmesine rağmen şeytanlar yüzünden çoğu insankâfir oluyor, küfre giriyor, zarar görüyor. 133 ا kaidesince; çoğunluk ondan zarargörüyorsaovakitşerrinyaratılmasışerdir,hattapeygamberleringönderilmesidahirahmetdeğildirdenilebilirmi?

Cevap:Kemmiyetinkeyfiyete,yaniniceliğinniteliğenispetenönemiyoktur.Asılçoğunluk,niteliğebakar.

•Meselayüzhurmaçekirdeğitoprakaltınagömülüpsulanmaz,kimyevibirişlemgörmez

Page 42: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ve bir hayat mücadelesi vermezse, yüz para kıymetinde yüz çekirdek olur. Fakat suverildiği ve hayat mücadelesine maruz kaldığı vakit, o çekirdeklerden sekseni çürükmahiyeti sebebiyle bozulsa, yirmisi ise meyve veren yirmi hurma ağacı olsa, diyebilirmisin ki, “Su vermek kötü oldu, çoğunu bozdu”? Elbette diyemezsin. Çünkü o yirmiçekirdek,yirmibinhükmünegeçti.Seksenkaybedipyirmibinkazananzararetmez;bu,şerolmaz.

• Hem mesela tavus kuşunun yüz yumurtası bulunsa, beş yüz kuruş eder. O yüzyumurtanın üstüne tavus kuşu oturtulsa, sekseni bozulsa; fakat yirmisinden tavus kuşuçıksa, “Bu iş çok zararlı ve kötü oldu, tavus kuşunun kuluçkaya yatması çirkin ve şeroldu.”denilebilirmi?Asla!Bubirhayırdır,çünküotavuscinsiveoyumurtataifesi,dörtyüzkuruşfiyatındakiseksenyumurtayıkaybettifakatseksenlirakıymetindeyirmitavuskuşukazandı.

İşte insanlık, peygamberlerin gönderilmesi ve teklif sırrıyla, cihad ederek, şeytanlarlasavaşarakkazandığıyüzbinlercepeygamber,milyonlarcavelivemilyarlarcaasfiyagibiinsanlıkâleminingüneşleri,aylarıveyıldızlarıolanzâtlarkarşılığındasayıcafazla,fakatkeyfiyetçekıymetsiz,zararlıhayvanlargibiolankâfirlerivemünafıklarıkaybetmiştir.

ÜçüncüSorunuz

Cenâb-ıHakmusibetleriveriyor,belâlarıinsanavecanlılaramusallatediyor.Bu,bilhassamasuminsanlara,hattahayvanlarazulümdeğilmi?

Cevap:Hâşâ!MülkO’nundur.Mülkünde istediği gibi tasarruf eder. Acaba sanatkâr birzât, bir ücret karşılığında seni model yapıp gayet sanatlı şekilde dokuduğu süslü birelbiseyisanagiydirse,hünerinivemaharetinigöstermekiçinkısaltsa,uzatsa,biçse,kesse,senioturtupkaldırsa…Onadiyebilirmisinki,“Benigüzelleştirenelbiseyiçirkinleştirdin,oturtup kaldırmakla bana zahmet verdin!” Elbette diyemezsin! Böyle dersen divaneliketmişolursun!Aynışekilde,Sâni-iZülcelâlgöz,kulak,dilgibiuzuvlarladonatılmışgayetsanatlıbirvücudusanagiydirmiştir.Türlüisimlerininnakışlarınıgöstermekiçinsenihastaeder, derde düşürür, acıktırır, doyurur, susatır…Bu gibi haller içinde yuvarlar. Hayatınmahiyetini kuvvetlendirmek ve isimlerinin cilvesini göstermek için seni böyle çeşitlivaziyetlerde gezdirir. Eğer, “Beni niçin bumusibetlere düşürüyorsun?” dersen, temsildeişaretedildiğigibi,yüzhikmetsenisusturacak.

Zatensükûn,sessizlik,atalet,yeknesaklık,durgunluk;birtüryokluktur,zarardır.Hareketvedeğişim isevar olmadır, hayırdır.Hayat, kemâlini hareketle bulur, belâlar vasıtasıylaterakki eder; Cenâb-ı Hakk’ın isimlerinin cilveleriyle çeşitli faaliyetlere mazhar olur,saflaşır, kuvvet bulur, inkişaf eder, genişler, kendimukadderatını yazan işlek bir kalemolur,vazifesiniyerinegetirir,ahiretteverilecekücretehakkazanır.

İştemünakaşanızıniçindekiüçsorunuzuncevaplarıkısacabukadardır.İzahlarıiseotuzüçadetSöz’dedir.

Azizkardeşim!Senbumektubueczacıyavemünakaşayıişitenlerdenuygungördüklerineoku.Benimtarafımdandayenibirtalebemolaneczacıyaselamsöyle,deki:

“Zikredilen hususlar gibi imana dair ince meselelerden topluluk içinde, ölçüsüz bir

Page 43: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

mücadele suretinde bahsetmek caiz değildir. Bu, ölçüsüz bir mücadele olduğundan,dermanikenzehirolur.Hemkonuşanlarhemdinleyenleriçinzararlıdır.Böyleimanadairmeselelerinitidalveinsafile,birfikiralışverişisuretindekonuşulmasıuygundur.”

Veeğerkalbinebu türmeselelerdeşüphegelirse,Sözler’dedecevabınıbulamazsabanahususiolarakyazmasınısöyle.

Yineeczacıyadeki,merhumpederihakkındagördüğürüyaiçinkalbimeşöylebirmânâgeldi:Merhumpederinin,doktorolmasımünasebetiyleçoksalihvemübarek,belkideveliinsanlara faydası dokunmuştur. Ondan memnun olan ve fayda gören o mübareklerinruhları, onun vefatı sırasında kuşlar suretinde en yakın akrabası olan oğluna görünmüş,ruhuna şefaat edercesine ve hoş geldin dercesine onu karşılamışlardır. O gece buradaberaberbulunanbütündostlaraselamveduaederim.134 ا ا

SaidNursî

130HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

131“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

132Allah’ınselamısizevearkadaşlarınızınüzerineolsun.

133“Hüküm,çoğunluğagöreverilir.”(es-Serahsî,el-Mebsût5/140;el-Cessâs,Ahkâmü’l-Kur’ân5/208;el-Kâsânî,Bedâiu’s-Sanâi’1/303)

134KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 44: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OnÜçüncüMektup136 ه إ ء نإو ، 135

138 ىا ا ماو ، 137 ىا ا ما

Azizkardeşlerim,

Halimi ve rahatımı, vesika için neden müracaat etmediğimi, dünyanın gidişatına vesiyasete karşı kayıtsızlığımın sebebini çokça soruyorsunuz. Bu sorularınız çok tekrarettiğindenvebanamânendesorulduğundan,şuüçsoruyaYeniSaiddeğilbelkiEskiSaidlisanıylacevapvermeyemecburkaldım.

BirinciSorunuz

Rahatınnasıl?Halinnedir?

Cevap:Cenâb-ıErhamü’r-râhimîn’eyüzbinşükrediyorumki,ehl-idünyanınbanaettiğitürlüzulümlerirahmeteçevirdi.Şöyleki:

Siyaseti terk edip, dünyadan el etek çekip bir dağda,mağarada ahireti düşünmekteykenehl-i dünya zulmederek beni oradan çıkardı, sürgün etti. Hâlık-ı Rahîm ve Hakîm osürgünü benim için bir rahmete çevirdi. Tehlikeli ve ihlâsı bozacak sebeplere açık olandağdaki o inzivayı; Barla dağlarındaki emniyetli, ihlâslı yalnızlığa döndürdü. Rusya’daesaretteyken, ahir ömrümde bir mağaraya çekilmeye niyet etmiş ve bunu dilemiştim.Merhametlilerin enmerhametlisi Rabbim benim için Barla’yı omağara yaptı, bana birmağaradakiinzivanınfaydasınısağladı.Fakatsıkıntılımağarazahmetinizayıfvücudumayüklemedi.

YalnızBarla’da ikiüçadamdaaşırıvehimvardı.Busebeplebanaeziyetedildi.Hattaodostlarım, güya istirahatımı düşünüyorlardı, halbuki o vehimler sebebiyle hem kalbimehemKur’anhizmetinezararverdiler.

Hemehl-idünyabütünsürgünlerevesikaverdiğivecanileribilehapistençıkarıpaffettiğihalde,bana–zulümolsundiye–vesikavermedi.Rabb-iRahîmim,beniKur’anhizmetindedahaçokistihdametmekveSözlernamıylaKur’an’ınnurlarınıbanadahafazlayazdırmakiçin telaşsız,gürültüsüzbir şekildeşugurbettebıraktı, sürgünümübüyükbirmerhameteçevirdi.

Hem ehl-i dünya, dünyalarına karışabilecek bütün nüfuzlu, kuvvetli kanaat önderlerini,şeyhleri,kasabalardaveşehirlerdebırakıpakrabalarıylaberaberherkeslegörüşmeyeizinverdikleri halde, zulmederek beni tecrit etti, bir köye gönderdi. Akrabalarımdan vehemşerilerimden–bir iki tanesihariç–hiçbirininyanımagelmesineizinvermedi.Hâlık-ıRahîmim o tecridi benim hakkımda büyük bir rahmete çevirdi. Zihnimi saf bir haldebırakıp öfke ve garaz gibi şeylerden sıyrılmış bir şekilde Kur’an-ı Hakîm’in feyziniolduğugibialmayavesilekıldı.

Yineehl-idünyabaşlangıçta,ikisenedeikibasitmektupyazmamıçokgördü.Hattaşimdibile,onveyayirmigündeveyaaydabirikimisafirinsırfahiretiçinyanımagelmesinihoş

Page 45: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

görmeyip bana zulmettiler. Rabb-i Rahîmim ve Hâlık-ı Hakîmim o zulmü benim içinmerhameteçevirdi;doksansenelikmanevîbirömrükazandıracakşuüçaylardabanaçokarzuedilenvemakbulbirhalvetveuzletiyaniyalnızlığısağladı.139 ل ا iştehalimverahatımböyle…

İkinciSorunuz

Nedenvesikaalmakiçinmüracaatetmiyorsun?

Cevap:Bumeselede ben kaderinmahkûmuyum, ehl-i dünyanın değil.Kaderemüracaatediyorum. Ne vakit izin verirse, rızkımı buradan ne vakit keserse o vakit giderim. Bumânânınhakikatişudur:

Başagelenherişteikisebepvar;birigörünen,diğerihakikisebep.Ehl-idünyagörünensebepoldu,beniburayagetirdi.Kader-iilahîisehakikisebeptir,benibuinzivayamahkûmetti.Görünüştekisebepzulmetti;hakikisebepiseadaletiyerinegetirdi.Ehl-idünyaşöyledüşündü: “Bu adam, ilme ve dine fazlasıyla hizmet eder, belki dünyamıza karışır.” Buihtimale dayanarak beni sürgün edip üç yönden katmerli zulmettiler. Kader-i ilahî isegördü ki, ilme ve dine hakkıyla, ihlâsla hizmet edemiyorum, beni bu sürgünemahkûmkıldı.Onlarınbukatmerlizulmünükatkatrahmeteçevirdi.

Mademkisürgünümdehükmükaderverirveoadildir,onamüracaatederim.Görünüştekisebepte ise zaten bahane türünden bir şeyler var. Demek ki, onlara müracaat etmekmânâsızdır.Eğerellerindebirhakveyakuvvetlibir sebepbulunsaydı,ovakitonlaradamüracaatedilirdi.

-Başlarını yesin-dünyalarını tamamenbıraktığımve–ayaklarınadolaşsın– siyasetlerinibüsbütün terk ettiğim halde, bahaneleri, kuruntuları elbette asılsız olduğundan, onlaramüracaatederekokuruntularabirhakikatatfetmekistemiyorum.Eğeruçlarıyabancılarınelindeolandünyasiyasetinekarışmayaiştahımolsaydı,değilsekizsene,belkisekizsaatgizlikalmayacak,kendinibelliedecek,gösterecekti.Halbukisekizsenedirbirtekgazeteokuma arzum olmadı ve okumadım. Dört senedir burada nezaret altında bulunuyorum,buna dair hiçbir emare görülmedi. Demek Kur’an-ı Hakîm’e hizmetin bütün siyasidüşüncelerinüstündebiryüceliğivarki,çoğuyalancılıktanibaretolandünyasiyasetinetenezzülemeydanvermiyor.

Müracaatetmememinikincisebebişudur:Haksızlığıhakzannedeninsanlarakarşıhakiddiaetmek,hakkabirtürhaksızlıktır.Buhaksızlığıişlemekistemem.

ÜçüncüSorunuz

Dünyasiyasetinekarşıniçinbukadarkayıtsızsın?Dünyadaolupbitenbunca şeyekarşıtavrınıhiçbozmuyorsun.Olupbitenlerihoşmugörüyorsunveyahutkorkuyormusunkisusuyorsun?

Cevap:Kur’an-ıHakîm’ehizmet,benisiyasetdünyasındanşiddetlibirşekildemenetti.Hattaonudüşünmeyidebanaunutturdu.Yoksabütünhayatımşahittirki,hakgördüğümyoldagitmeyekarşıkorku,elimitutupbenimenedememişveedemiyor.

Hemnedenkorkumolacak?Dünyaile,ecelimdenbaşkabiralâkamyok..çolukçocuğumu

Page 46: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

düşüneceğim yok.. malımı düşüneceğim yok.. ailemin şerefini düşüneceğim yok…Riyakârbiryalancı şöhretten ibaretolandünyanınşanveşerefinikorumayadeğil,onunkırılmasına yardım edene rahmet!.. Kaldı ecelim… O da Hâlık-ı Zülcelâl’in elindedir.Kiminhaddivarki,vaktigelmedenonailişsin.Zatenizzetleölümü,zilletlehayatatercihedenlerdeniz.EskiSaidgibibirişöyledemiş:

140 ا وأ ا نود را سأ و

Kur’anhizmeti,benitoplumdakihadiselerivesiyasetidüşünmektenmenediyor.Şöyleki:

İnsanın hayatı bir yolculuktur. Kur’an’ın nuruyla gördüm ki, şu zamanda o yol birbataklığagirdi.Pisvekötükokulubirçamuriçindeinsankafileleridüşekalkagidiyor.Birkısmı,selametlibiryoldagider.Birkısmı,çamurdan,bataklıktanmümkünolduğukadarkurtulmakiçinbazıvasıtalarbulmuş.Çoğunluğuoluşturankısımiseopiskokulu,çamurlubataklıkiçinde,karanlıktagidiyor.Yüzdeyirmisisarhoşluksebebiyleopisçamurumisküamberzannederekyüzünegözünebulaştırıyor,boğulanakadardüşekalkayürüyor.Yüzdesekseni isebataklığıanlıyor;piskokulu,çirkinolduğunuhissediyor fakatşaşkınlığındanselametliyolugöremiyor.

İştebunakarşıikiçarevar:

Birincisi:Topuzileosarhoşolanyüzdeyirmiyiayıltmaktır.

İkincisi:Birnurlaşaşkınlaraselametyolunugöstermektir.

Benbakıyorumki,yirmiyekarşılıkseksenadamelinde topuz tutuyor.Fakatobiçareveşaşkınolanyüzde seksenekarşıhakkıylanurgösterilmiyor.Gösterilsedegöstereninbirelindesopabirelindenurolduğuiçingüvenvermiyor.Şaşkınadam,“Acabanurlabenikendilerine çekip topuzla dövmekmi istiyorlar?” diye telaş ediyor. Bazen de arızalarlatopuzkırıldığıvakitnurdadağılıyorveyasönüyor.

İşte o bataklık, insanların gaflet içindeki, dalâlete götüren ve haram zevklere düşküntoplumhayatıdır.Osarhoşlar,dalâlettenlezzetalanvebundainatedenlerdir.Oşaşkınlar,dalâlettennefretedenlerdir;kurtulmak istiyor fakatyolbulamıyorlar.O topuzlar, siyasetcereyanlarıdır.O nurlar ise Kur’an hakikatleridir. Nurla kavga edilmez, ona düşmanlıkbeslenmez.Sadecekovulmuşşeytandanbaşkaondannefretedenolmaz.

İşte ben de Kur’an nurunu elde tutmak için 141 او نا ذأ deyip siyasettopuzunuatarakikielimlenurasarıldım.Gördümki:

Siyasetcereyanlarındahemaynıtaraftahemdemuhaliftaraflardaonurlarınâşıklarıvar.Bütün siyaset cereyanlarının ve taraf tutmaların çok üstünde, onların düşmancaanlayışlarından uzak ve saf olan bir makamda verilen Kur’an dersinden ve gösterilenKur’an nurlarından hiçbir tarafın, hiçbir kesimin çekinmemesi ve onu itham etmemesigerekir.Elverirki,dinsizliğisiyasetzannediponataraftarlıkedeninsansuretindeşeytanlarveyainsankıyafetindehayvanlarolmasın…

Elhamdülillah! Siyasetten sıyrılıp uzak kalmam sayesinde, Kur’an’ın elmas gibihakikatlerini siyaset propagandası ithamı altında cam parçaları kıymetine indirmedim.Belkioelmaslar,kıymetiniherkesiminnazarındaparlakbirşekildegittikçeartırıyor.

Page 47: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

نأ ي و ا يا ا او142 ر ر تء

143 ا ا

SaidNursî

135HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

136“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

137“Kurtuluşveselamet,hidayeteuyanlaradır.”(Tâhâsûresi,20/47)

138Azarlamavekınamadanefsineuyanlaradır.

139“BizeuygungördüğüherhalimizdenötürühamdolsunRabbimize..”Bkz.Tirmizî,deavât128;EbûDâvûd,edeb97,98;İbniMâce,edeb55,duâ2;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/117.

140“Bizkendilerinearada,ortadabiryerolmayankişileriz.Bizimiçinyaâleminüstündeyeralmakyadakabregirmekvardır.”(Bkz.EbûFirâsel-Hamedânî,Dîvân(Şerh:Dr.HalîlDuveyhî)s.165;İbniKays,Kıra’d-Dayf1/71)

141ŞeytandanvesiyasettenAllah’asığınırım.

142“‘HamdolsunbizibucenneteeriştirenAllah’a!EğerAllahbizimuvaffakkılmasaydı,bizkendiliğimizdenyolbulamazdık.Rabbimizinelçileriningerçeğibildirdikleribirkeredahakesinlikleanlaşılmıştır.’derler.”(A’râfsûresi,7/43)

143KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 48: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OnDördüncüMektupTelifedilmemiştir.

Page 49: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OnBeşinciMektup145 ه إ ء نإو ، 144

Azizkardeşim,

Birincisorunşöyle:

Sahabiler velâyet nazarıyla bozguncuları neden keşfedemedi ve bu, Raşit Halifelerdenüçünün şehit olmasını netice verdi?Halbuki küçük sahabiler için bile büyük velilerdendahabüyüktür,deniliyor.

Cevap:Bumeseledeikimakamvar.

BirinciMakam

Busorununcevabı,incebirvelâyetsırrınınbeyanındadır.Şöyleki:

Sahabenin veliliği, “velâyet-i kübra” denilen, peygamber varisi olmaktan gelen, berzahyoluna uğramadan doğrudan doğruya zahirden hakikate geçip Cenâb-ı Hakk’aakrebiyetin146 ortaya çıktığı bir veliliktir ki, yolu gayet kısa olduğu halde makamı çokyüksektir.Harikalarıaz,fakatmeziyetleriçoktur.Ondakeşifvekerametazgörülür.

Hemevliyanınkerametlerininçoğuiradeeserideğildir.Ummadıklarıyerden,Allah’ınbirikramıolarakharikabir şekildeortaya çıkar.Bukeşif vekerametlerinpek çoğu, seyrusülûkyanimanevîmakamlardakiyolculuksırasında,tarikatberzahındangeçtiklerizamangörülür, adi beşerilikten bir derece sıyrıldıkları için alışılmışın dışında hallere mazharolurlar.

Sahabe ise Peygamber (aleyhissalâtü vesselam) sohbetine mazhar olmanın cilvesiyle,cezbesiyleveiksiriyle tarikattakibüyükseyrusülûkdairesinigeçmeyemecburdeğildir.Biradımda,birsohbettezahirdenhakikategeçebilirler.

Mesela,nasılkidünküKadirgecesineulaşmakiçinikiyolvar:

Birincisi:Birsenedolaşarakogeceyegelmektir.Buyakınlığıkazanmak içinbirsenelikmesafeyiaşmakgerekir.Bu,seyrüsülûkyolcularınınmesleğidir,tarikatehlininçoğubuyoldangider.

İkincisi: Zamanla sınırlı olan maddî cismin kılıfından sıyrılıp uzaklaşarak ruhenyükselmek,dünküKadirgecesiniöbürgünkübayramgecesiyleberaberbugüngibihazırgörmektir.Çünküruhzamanlasınırlıdeğildir.İnsanınhisleriruhderecesineçıktığıvakit,ohazırzamangenişler.Başkalarıiçingeçmişvegelecekolanvakitler,onuniçinşimdikizamanhükmünegeçer.

İşte bu temsile göre dünküKadir gecesine ulaşmak için ruhun hayatmertebesine çıkıpgeçmişi bugün gibi hazır görmek gerekir. Şu anlaşılması zor sırrın esası Allah’aakrebiyetinaçığaçıkmasıdır.

Meselagüneşbizeyakındır;çünküışığı,sıcaklığıvesuretiaynamızda,elimizdedir.Fakatbiz ondan uzağız. Eğer nuraniliği vasıtasıyla onun yakınlığını hissetsek, aynamızdaki

Page 50: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

sureti sayesinde onunla münasebetimizi anlasak, bu vasıta ile onu tanısak; ışığının,sıcaklığının,mahiyetininneolduğunubilsek,onunyakınlığıbizimiçinaçığaçıkarveonuyakınımızda görüp onunla münasebet kurarız. Eğer biz, uzaklığımız noktasından onayaklaşmak ve onu tanımak istesek, fikren ve aklen çok yol kat etmeyemecbur oluruz;bilimin kanunları ile fikren göklere çıkıp güneşi oradaki konumuyla tasavvur ederekmahiyetindeki ışık ve sıcaklığı, ışığındaki yedi rengi uzun uzadıya ilmî tetkiklerleanladıktan sonra misaldeki birinci adamın kendi aynasında az bir tefekkürle kazandığımanevîyakınlığıancakeldeedebiliriz.

İşte şu temsildeki gibi, peygamberlikteki ve peygamber varisliğindeki velâyet, akrebiyetsırrının açığa çıkmasına bakar.Diğer velâyetlerin çoğu ise kurbiyet147 üzerinde gider.Oyolunyolcusubirçokmertebeyiaşmayamecburkalır.

İkinciMakam

OhadiseleresebepolanlarvefesadıçevirenlerbirkaçYahudi’denibaretdeğildiki,onlarıkeşfetmekle bozgunculuğun önü alınsın. Çünkü pek çok farklı milletin İslamiyet’egirmesiyle zıt vemuhalif cereyanlar ve fikirler birbirine karışmıştı. Bilhassa bazılarınınmillî gururu, Hazreti Ömer’in (radiyallâhu anh) darbeleriyle dehşetli yaralandığından,tabiatlarıgereği intikamiçinfırsatbekliyorlardı.Çünküonlarınhemeskidinihükümsüzkalmış, hem de şeref kaynakları olan eski devletleri ve saltanatları yıkılmıştı.İntikamlarını,bilerekveyabilmeyerek,İslam’ınhâkimiyetindenalmayahisleriyletaraftarbir tavır almışlardı. Onun için, “Bir kısım Yahudiler gibi zeki ve hilekâr münafıklar,toplumunodurumundanistifadeettiler.”denilmiştir.Demek,ohadiselerinönünüalmak,ozamanki toplum hayatını ve farklı fikirleri ıslah etmekle mümkün olabilirdi; bir ikibozguncununkeşfedilmesiyledeğil.

Eğerdenilseki:HazretiÖmer’in(radiyallâhuanh)minberde,biraylıkmesafedebulunanSâriyeadlıkomutanına 148 ا ا ! ر deyip sesini ona işittirerek ordunun sevkiylezaferevesileolankerametlikumandasınekadarkeskinnazarlıolduğunugösterdiğihalde,nedenyanındakikâtili,Feyrûz’uokeskinvelâyetnazarıylagöremedi?

Cevap: Buna Hazreti Yakub’un (aleyhisselam) sözüyle cevap veririz.149 HAŞİYE HazretiYakub’a sorulmuş: “Yusuf’un Mısır’dan gelen gömleğinin kokusunu duydun da niçinyakınındabulunanKen’anKuyusu’ndaykenonugöremedin?”

Cevapolarakdemişki:“Bizimhalimizşimşeklergibidir;bazengörünür,bazensaklanır.Bazı vakit, en yüksek mevkide oturup her tarafı görüyor gibi oluruz. Bazı vakitte deayağımızınucunugöremeyiz.”

Kısacası: İnsan her ne kadar kendi iradesiyle hareket etse de 150 ء نأ إ نؤ وsırrınca,asılolanCenâb-ıHakk’ındilemesidir,hükmüverenkaderdir.Allah’ındilemesi,insanın iradesini geride bırakır. 151 ا را ء اذإ hükmünü yerine getirir. Kaderkonuşuncainsanıniktidarıvecüzîiradesisusar.

İkinciSorunuzunMeali:

Hazreti Ali (radiyallâhu anh) zamanında başlayan savaşların mahiyeti nedir? Oradasavaşanları,ölenleriveöldürenlerinasılisimlendirebiliriz?

Page 51: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Cevap:Cemel Vakası denilen, Hazreti Ali ileHazreti Talha, Hazreti Zübeyr veHazretiAişe-i Sıddîka (rıdvanullahi teâlâ aleyhim ecmaîn) arasındaki savaş, “tam adalet” ile“izafîadalet”inmücadelesidir.Şöyleki:

HazretiAli,tamveengenişmânâsıylaadaletiesasalıpHazretiEbûbekirveHazretiÖmerzamanındakigibioesasüzerindegitmekiçiniçtihatetmiş.OnakarşıçıkanlariseHazretiEbûbekirveHazretiÖmerzamanındakiİslamîsaflığıntamadaletemüsaitolduğunu,fakatzamanla inançları zayıf çeşitli kavimler İslam toplumuna katıldıkları için o en genişmânâsıyla tam adaletin uygulanmasının çok zorlaştığını düşündüklerinden, “ehven-işerreyni tercihetmek”denilen,dahaazzararlı şıkkıseçmekşeklindeki izafîadaletesasıüzerinde içtihat etmişler. Bu içtihat münakaşası siyasete girdiği için savaşı neticevermiştir.

Madem sırf Allah için ve İslamiyet’in menfaatleri için içtihat edilmiş ve o içtihatlarınneticesinde savaş çıkmış, elbettehemkâtil hemdemaktul cennet ehlidir, ikisi de sevapkazanmıştır diyebiliriz. Her ne kadar Hazreti Ali’nin içtihadı isabetli, karşısındakileriniçtihadıhatalıisedeazabamüstahakdeğildirler.Çünküiçtihatedenhakkıbulursa,onaikikat sevap vardır. Bulamazsa, bir nevi ibadet olan içtihat sevabı olarak bir sevap alır.152Hatasındamazurdur.Bizdegayetmeşhur ve sözüdelil sayılanmuhakkikbir zâtKürtçeşöyledemiş:

و ار و ل ن ژ

Yani:Sahabeninsavaşıhakkındadedikoduetme!Çünkühemkâtilhemdemaktulcennetehlidir.153

Tamvekusursuzadaletileizafîadaletarasındakifarkınizahışudur:154 سا ضرا د وأ

ayetindeişaretedilenmânâile,birmasumunhakkıbütüninsanlıkiçindahiyoksayılamaz.Herkesin selameti içinbir fertbile fedaedilemez.Cenâb-ıHakk’ınmerhametnazarındahakhaktır,küçüğünebüyüğünebakılmaz.Küçük,büyükiçiniptaledilmez.Birtopluluğunselametiiçinbirferdinhayatıvehakkı,rızasıolmadanfedaedilemez.Hamiyetnamınavekendirızasıylaolursa,bubaşkameseledir.

İzafîadaletisebütününselametiiçinparçayıfedaeder.Cemaatiçinferdinhakkınınazaraalmayabilir. Ehvenişer diyerek bir tür izafî adaleti yerine getirmeye çalışır. Fakat tamadaletiuygulamakmümkünseizafîadaletyolunagidilmez,gidilirsezulümolur.

İşte İmam Ali (radiyallâhu anh), tam adaletin “Hazreti Ebûbekir ve Hazreti Ömerzamanındakigibiuygulanmasımümkündür”deyip İslamhalifeliğinioesasüzerinebinaediyordu.Karşı taraftakiler ise“bumümkündeğil,çokzorluğuvar”diyerek izafîadaletüzerinde içtihat etmişlerdi. Tarihin gösterdiği diğer sebepler ise hakiki sebep değil,bahanelerdir.

Eğer dersen ki: Halifelik noktasında İmam Ali’nin fevkalâde iktidarına, harikulâdezekâsınaveyüksekliyâkatinerağmenseleflerinekıyaslabaşarısızlığınınsebebinedir?

Cevap:Omübarek zât, siyaset ve saltanattan çok, dahamühimbaşkavazifelere lâyıktı.

Page 52: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Eğer tam siyasi başarıya ve eksiksiz saltanata sahip olsaydı, mânidar “Şah-ı Velâyet”unvanını hakkıyla kazanamayacaktı. Oysa görünüşteki siyasi hilafetin çok çok üstündemanevîbir saltanatkazandıve“herkesinüstadı”hükmünegeçti;hattamanevî sultanlığıkıyametekadarbâkikalacak.

Hazreti İmam Ali’nin Sıffîn Savaşı’nda Hazreti Muaviye’nin taraftarlarıyla çarpışması,hilafet ile saltanatın mücadelesidir. Yani Hazreti Ali, dinin hükümlerini, İslamhakikatleriniveahiretiesasalıpsaltanatınbirkısımkanunlarınıvesiyasetinmerhametsizmecburiyetlerinionlarafedaediyordu.HazretiMuaviyevetaraftarlarıiseİslam’ıntoplumhayatını,saltanatsiyasetleriylekuvvetlendirmekiçinazimetibırakıpruhsatıkabulettiler,yani dinin emirlerine kılı kırk yararcasına uymak yerine meşru sayılan hükümlerleyetindiler. Siyaset âleminde kendilerini buna mecbur zannedip ruhsatı seçti, hatayadüştüler.

HazretiHasanveHüseyin’inEmevîler’ekarşımücadelesiisedinilemilliyetinsavaşıydı.YaniEmevîler,İslamDevlet’iniArapmilliyetçiliğinedayandırıpİslamiyetbağınımilliyetbağınıngölgesindebıraktıklarından,İslam’aikiyöndenzararverdiler:

Birincisi:Diğermilletlerirencideederekürküttüler.

Diğeri:Irkvemilliyetesasları,adaletivehakkıtakipetmediğindenzulmeder,adaletesasıüzerindegitmez.Çünkümesela ırkçıbirhâkim,kendimilletindenolanı terciheder,adilolamaz.

155 أ اذإ و ق ا ا ا

kesin fermanıyla din bağı yerine milliyet bağı konulamaz, konulursa bu, adalet olmaz,hakkaniyetortadankalkar.

İşte Hazreti Hüseyin (radiyallâhu anh), din bağını esas tutup onlara karşı haklı olarakmücadeleetmişveşehadetmakamınıkazanmıştır.

Eğer denilse ki: Bu kadar haklı ve hakikate taraftar olduğu halde neden başarı eldeedemedi?HemnedenkaderveCenâb-ıHakk’ınrahmetifecibirâkıbeteuğramalarınaizinverdi?

Cevap: Hazreti Hüseyin’in yakın taraftarlarında değil, fakat cemaatine katılan başkamilletlerin mensuplarında, yaralanmış millî gururları yönüyle Arap milletine karşı birintikam fikri bulunmasıHazretiHüseyin’in ve taraftarlarının saf ve parlak yoluna zararveripmağlûbiyetlerinesebepolmuştur.

Kadernoktasındaniseofeciâkıbetinhikmetişudur:HazretiHasanveHüseyinileonlarınsoylarıvenesillerimanevîbirsultanlığanamzetti.Dünyasaltanatıilemanevîsaltanatınbiraradaolmasıgayetzordur.BuyüzdenCenâb-ıHakonlarıdünyayaküstürdü,dünyanınçirkinyüzünüonlaragösterdiki,kalblerindedünyayakarşıalâkakalmasın.Onlarınellerigeçicivegörünüştekibirsaltanattançekildi; fakatparlakvedaimîbirmanevîsaltanatatayinedildiler,basitvalileryerineevliyanınkutublarınasultanoldular.

ÜçüncüSorunuz:

“Omübarekzâtlarayapılanfeci,gaddarcamuameleninhikmetinedir?”diyorsunuz.

Page 53: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Cevap: Daha önce ifade ettiğimiz gibi, Hazreti Hüseyin’e karşı olan Emevîlerinsaltanatında,merhametsizzulmesebepolacaküçesasvardı:

Birincisi:Merhametsizsiyasetinbirdüsturuolan:“Devletinselametiveemniyetindevamıiçinşahıslarfedaedilir.”

İkincisi:Onların saltanatı, ırka ve milliyete dayandığı için milliyetçiliğin gaddarca birdüsturuolan:“Milletinselametiiçinherşeyfedaedilir.”

Üçüncüsü: Emevîlerin Hâşimîlere156 karşı geleneğindeki rekabet damarı, Yezid gibibazılarındabulunduğuiçinşefkatsizbirzulmemeyilgöstermişti.

Dördüncü bir sebep de Hazreti Hüseyin’in bazı taraftarlarında bulunuyordu ki şudur:Emevîlerin Arap milliyetini esas tutup diğer milletlerin fertlerini “memâlik”157 diyeadlandırarakonlarakölenazarıylabakmalarıvemillîgururlarınıkırmalarıyüzünden,diğermilletlerHazretiHüseyin’incemaatine intikamararcasınavekarışıkniyetlerlekatıldılar.Bu, Emevîlerin millî damarına çok dokunmuş, gayet zalimce ve merhametsizce olanmeşhurfaciayayolaçmıştır.

Zikredilendörtsebep,görünüştedir.Kadernoktasındanbakıldığında,HazretiHüseyinveakrabaları için o faciadan dolayı ortaya çıkan ahirete ait neticeler, ruhanî saltanat vemanevîyükselişokadarkıymetlidirki,çektiklerizahmetçokkolayveucuzdüşer.Nasılkibir asker, bir saat işkence altında şehit edilse öyle bir mertebe kazanır ki, başkası omertebeyionseneçalışmaklaancakeldeeder.Eğeroaskerşehitolduktansonraonahalisorulabilse,“Azbirşeyilepekçokşeykazandım.”diyecektir.

DördüncüSorunuzunMeali:

Ahirzamanda Hazreti İsa (aleyhisselam) deccalı öldürdükten sonra insanlar çoğunlukitibarı ile hak dinine girecekler. Halbuki rivayetlerde şöyle nakledilmiştir: “Yeryüzünde‘Allah Allah’ diyen bulundukça kıyamet kopmaz.”158 İnsanlar böyle topluca imanageldiktensonranasılhepbirdenküfregirerler?

Cevap: Sahih hadiste rivayet edilen, “Hazreti İsa’nın (aleyhisselam) geleceği, İslamdiniyleameledeceğivedeccalıöldüreceği”159hakikatiniimanızayıfolanlarakıldanuzakgörüyor.Bununaslıizahedilsehiçakıldanuzakgörülecektarafıkalmaz.Şöyleki,

OhadisinveSüfyanileMehdîhakkındakihadislerinifadeettiğimânâşudur:

Ahirzamandaikidinsizlikcereyanıkuvvetbulacak.

Birincisi: Nifak perdesi altında Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam)peygamberliğini inkâr edecek Süfyan namında müthiş bir şahıs, münafıkların başınageçecek, İslam şeriatını yıkmaya çalışacaktır. Peygamberimizin Âl-i Beytinin nuranîsilsilesine bağlı, velâyet ve kemâl ehlinin başına geçecek Muhammed Mehdî ismindenuranî bir zât ise o Süfyan’ın şahs-ı manevîsi olan münafıklık cereyanını öldürüpdağıtacaktır.

İkincisi ise tabiatçı vemaddeci felsefeden doğan nemrutça bir cereyandır, ahirzamandamaddecifelsefevasıtasıylagittikçeyayılarakkuvvetbulupulûhiyetiinkârderecesinegelir.

Page 54: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Nasıl ki, bir padişahı tanımayan, ordudaki subayların ve askerlerin onun emrindeolduğunu kabul etmeyen vahşi bir adam, herkese, her askere bir nevi padişahlık vehâkimiyetvermişolur.Aynenöylede,oinkârcereyanınakapılanlar,birerküçükNemruthükmünde nefislerine bir rubûbiyet atfederler. Ve onların başına geçen en büyükleri,ispritizma vemanyetizma türündenmüthiş harikalaramazhar olan deccal ise daha ilerigidip görünüşteki zorbaca hâkimiyetini bir çeşit rubûbiyet olarak görür, ulûhiyetini ilaneder.Bir sineğemağlupolanvebir sineğinkanadınıbilevaredemeyenacizbir insanınilahlıkdavaetmesininnekadarahmakçabirmaskaralıkolduğumâlumdur.

İşte böyle bir zamanda, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir sırada, Hazreti İsa’nın(aleyhisselam)manevîşahsiyetinden ibaretolanhakiki İsevîlikdiniortayaçıkacak,yaniAllah’ın rahmetinin semâsından inecek..160 hâlihazırdaki Hıristiyanlık dini o hakikatkarşısındaarınıpsaflaşacak,hurafelerdenvetahriflerdensıyrılacak..İslamhakikatleriylebirleşecek vemânenHıristiyanlıkbir bakıma İslamiyet’edönüşecektir.Kur’an’auyarakİsevîliğin şahs-ı manevisi tâbi olan; İslamiyet ise tâbi olunanmakamında kalacak, hakdinibuiltihakneticesindebüyükbirkuvvetbulacaktır.

Ayrı ayrı iken dinsizlik cereyanına karşı mağlup olan Hıristiyanlık ve İslamiyet,birleşmeleri neticesinde dinsizliğe üstün gelip onu dağıtma yolunda olduğu sırada,göklerde beşerî cismiyle bulunan İsa Aleyhisselam’ın o hak dini cereyanının başınageçeceğini, Muhbir-i Sâdık (aleyhissalâtü vesselam), kudreti her şeye yeten Cenâb-ıHakk’ın vaadine dayanarak haber vermiştir.161 Madem haber vermiş, o halde haktır.MademKadîr-iKülliŞeyvaatetmiş,elbetteyapacaktır.

Evet, dinine ait çok mühim, güzel bir son için dünya semâsında cesediyle bulunan vehayattaolanHazreti İsa’yı,belkiahiretâlemininenuzakköşesinegitseydivehakikatenölseydi,yineşöylebüyükbirneticeiçinyenidenvücutgiydiripdünyayagöndermek;hervakit göklerden melekleri yeryüzüne gönderen ve bazen insan suretine büründüren(HazretiCibril’in “Dıhye” suretinegirmesi162gibi).. ruhanîleri ruhlar âleminden yollayıpinsansuretindegösteren..hattavefatetmişevliyanınçoğununruhlarınımisalîcesetleriyledünyaya gönderen bir Hakîm-i Zülcelâl’in hikmetinden uzak değildir… Belki onunhikmetiöylegerektirdiğiiçinvaatetmişvevaatettiğiiçinelbettegönderecektir.

Hazreti İsa (aleyhisselam) geldiği vakit, herkesin onunhakiki İsa olduğunubilmesi şartdeğildir.Çokyakınlarıvehavastabakadaolanzâtlaronuimannuruylatanıyacak,herkesaçıkçabilmeyecektir.

Soru:Rivayetlerdeşöylenakledilmiş:“Deccalınbiryalancıcennetiolacak,kendine tâbiolanlarıonakoyacak.Hemyalancıbircehennemiolacak,onauymayanları içineatacak.Hatta kendi bineğinin de bir kulağını cennet gibi, bir kulağını da cehennem gibiyapacaktır.163 Bedeninin büyüklüğü bu kadardır, şu kadardır…”164 Bu tariflerin hikmetinedir?

Cevap: Deccalın şahsı görünüşte insan gibidir.Mağrur, firavunlaşmış, Allah’ı unutmuşolduğundan;şeklenvezorbacahâkimiyetineulûhiyetnamınıvermişahmakbirşeytanvealdatıcı bir insandır. Fakat şahs-ımanevîsi olanmüthiş dinsizlik cereyanı pek büyüktür.Deccala ait rivayetlerdeki müthiş tasvirler buna işaret eder. Bir vakit Japonya’nın

Page 55: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

başkumandanı, bir ayağı Pasifik’te diğer ayağı on günlük mesafedeki Port Arthurkalesinde olduğu halde tasvir edilmişti. O küçük Japon kumandanının bu resmiyleordusununşahs-ımanevîsigösterilmişti.

Deccalınyalancıcennetiisemedeniyetincazibeliharamzevklerivefantezileridir.Bineğitrengibibirvasıtadır;birbaşındakazandairesibulunurveDeccalkendineuymayanlarıbazenateşeatar.Obineğinbirkulağı,yanidiğerbaşıisecennetgibidöşenmiştir,kendinetâbiolanlarıorayaoturtur.Zatenharamzevkleredüşkünvegaddarmedeniyetinmühimbirbineğiolan tren, sefahat içindekilerveehl-idünya içinyalancıbircennetgetirir.BiçaredindarlaraveMüslümanlara isemedeniyetelindecehennemzebanisigibi tehlikegetirir,onlarıesaretevesefaleteatar.

İştehakikiİsevîlikdini,ortayaçıkmasıylaveİslamiyet’edönüşmesiylegerçiâleminbüyükkısmında nurunu yayar. Fakat kıyametin kopmasına yakın, tekrar bir dinsizlik cereyanıbaş gösterir, üstün gelir ve 165 ا kaidesince, yeryüzünde “Allah, Allah” diyecekkimsekalmaz.166Bu,mühimbircemaatinyeryüzündemühimbirmevkiyesahipolacağıbirsurette“Allah,Allah”denilmeyecekdemektir.Yoksaazınlıktakalanveyahutmağlupdüşenhakehli,kıyametekadarbâkikalacaktır.Yalnızkıyametinkopacağıanda,onundehşetinigörmemeleri içinbirrahmeteseriolarakmüminlerinruhlarıdahaönceteslimalınacak,kıyametkâfirlerinbaşınakopacaktır.167

BeşinciSorunuzunMeali:

Kıyamethadiseleriölmüşinsanlarınruhlarınatesiredecekmi?

Cevap:Derecelerine göre tesir edecek.Meleklerin kahır tecellilerindenkendilerine göremüteessirolmalarıgibi…Nasılkibirinsan,sıcakbiryerdeykendışarıdakarvetipiiçindetitreyenlerigörse,aklıvevicdanıvasıtasıylaonuntesirinibirparçahisseder.Aynenöylede, şuur sahibi bâki ruhların, kâinatla alâkadar oldukları için derecelerine göre kâinatınbüyük hadiselerinin tesirini hissedeceklerini; azap ehli ise elem verici, saadet ehli isehayret verici, şaşkınlık içinde, belki bir yönden müjdeli tesirlere maruz kalacaklarınıKur’an’ınişaretlerigösteriyor.168ZiraKur’an-ıHakîm,kıyametinhayretvericihadiselerinitehditsuretindesüreklizikrediyor,169“Göreceksiniz!..”diyor.170Halbukionubedengözüylegörecekler,kıyameteyetişenlerdir.Demek,kabirdecesetleriçürüyenruhlarındaKur’an’ınotehdidindenhisselerivar.

AltıncıSorunuzunMeali:171 و إ ء : Bu ayetin hükmü ahireti, cenneti, cehennemi ve oralardakileri deiçinealıyormu?

Cevap:Bumesele,hakikatleridelilleriylebilen,manevîkeşifsahibivekalbgözüaçıkpekçokvelizâttarafındanbahiskonusuedilmiştir.Buhusustasözonlarındır.Şuayetinbüyükbirgenişliğiveçokmertebesivar.

Hakikatidelilleriylebilenozâtlarınbüyükkısmıderki,ayetinhükmübekââlemiyleilgilideğildir.

Diğerkısmıisederki,aniolarakonlardakısabirzamaniçinbirtürhelâkeuğrarlar.Fakat

Page 56: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

buokadarazbirzamandaolurki,fâniâlemegidipgeldiklerinihissetmezler.

Aşırıyagidendüşünceleresahipbazıehl-ikeşfinhükmettiklerimutlakfânilik isegerçekdeğildir. Çünkü her türlü kusur ve noksandanmukaddes Cenâb-ı Hak, madem bâki vedaimîdir, elbette O’nun sıfat ve isimleri de bâki ve daimîdir. Madem sıfat ve isimleribâkidir; elbette onların aynaları, cilveleri, nakışları vemazharları olan bekâ âlemindekiebedîvarlıklarvebekâehli,zorunluolarak,mutlakfâniliğegidemez.

Kur’an-ıHakîm’infeyzindenşimdilikikinoktahatırageldi.Kısacayazacağız:

Birincisi:Cenâb-ıHaköylemutlakbirKudretSahibi’dirki,yoklukvevarlık,kudretineveiradesinenispetenikimenzilgibidir;varlıklarıgayetkolaybirşekildeorayagönderir;istersebirgünde, istersebir andaoradangetirir.Mutlakyoklukzatenyoktur, çünküherşeyikuşatanbirilimvar.HemAllah’ınilminindairesinindışıyokki,birşeyorayaatılsın.İlim dairesi içinde bulunan yokluk ise haricî yokluktur ve ilmî varlığa perde olmuş birunvandır.Hatta bu ilimdairesindeki varlıkları bazı tahkik ehli “a’yân-ı sâbite” (eşyanınezelden beri Cenâb-ı Hakk’ın ilminde sabit olan varlığı) şeklinde tabir etmişlerdir.Öyleyse fâni âleme gitmek, geçici bir haricî elbiseyi çıkarıpmanevî ve ilmî bir varlığagirmektir. Yani yokluğa giden ve fâni olanlar haricî vücutlarını bırakırlar, mahiyetlerimanevîbirvücutgiyer,kudretdairesindençıkıpilimdairesinegirer.

İkincisi:PekçokSöz’deizahettiğimizgibi,eşyamânâ-yıismiyle,yanisadecekendisinebakanyönüylebir“hiç”tir.Hiçbirşeyinkendizâtındamüstakilvebizatihisabitbirvarlığıyoktur, yalnızbaşınabir hakikati bulunmaz.FakatCenâb-ıHakk’abakanyönüyle, yanimânâ-yı harfiyle hiçbir şey “hiç” değildir, çünkü onda cilvesi görünen Allah’ın bâkiisimlerivar..yokolmuşdeğil,çünküebedîbirvarlığıngölgesinitaşıyor..hakikativardır,sabittirveyüksektir;çünkümazharolduğubâkiisminbirçeşitsabitgölgesidir.

Hem172 و إ ء ayetiinsanıneliniAllah’tanbaşkaherşeydenkesenbirkılıçtır;Cenâb-ıHakk’ınhesabınaolmayanfânidünyada,geçicişeylerekarşıalâkayıkesmekiçinhükmüdünyadaki fânivarlıklarabakar.Demek,Allahhesabına,mânâ-yıharfiyle,Allahiçinolursa,O’ndanbaşkasınayönelmezki و إ ء kılıcıylakesilsin.

SözünÖzü:EğerinsanınherişiAllahiçinolsa,Allah’ıbulsaO’ndanbaşkasıkalmazkibaşıkesilsin!EğerinsanAllah’ıbulmazveherşeyeO’nunhesabınabakmazsa,onuniçinherşeybaşkasıdır. و إ ء kılıcınıkullanmalı,perdeyiyırtmalı,böyleceO’nubulmalı!..173 ا ا

SaidNursî

144HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

145“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

146Cenâb-ıHakk’ınkulunayakınlığınıhissettirmesiveonukurbete(yakınlığına)erdirmesi.

147KulunCenâb-ıHakk’ayakınolmayolundakigayretiylealdığımesafe.

148“EySâriye!Dağasığın,dağasığın.”(Bkz.et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk2/553;İbniKesîr,el-Bidâye7/130;İbniAdiyy,el-Kâmil2/441-442;el-Aclûnî,Keşfü’l-Hafâ2/380)

Page 57: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

149HAŞİYE ي مدد وا د ق لاأ : ي ه ردا ي ا ي شز1* أ مرط د1*Sa’diŞirâzî’ninGülistan’ındanbirşiirdir,mânâsımetindeverilmiştir.(Bkz.Sa’diŞirâzî,Külliyat-ıSa’dîs.72).

150“Allahdilemedikçesizdileyemezsiniz.”(Dehrsûresi,76/30)

151Bkz.el-Beyhakî,Şuabü’l-Îmân1/233;el-Aclûnî,Keşfü’l-Hafâ1/82.

152Bkz.Buhârî,i’tisam21;Müslim,akdiye15(genişbilgiiçinbkz.SeyyidBey,Usûl-üFıkıh:Medhals.178).

153MollaHalilSiirdî’yeaitbubeyitiçinbkz.MollaHalilSiirdî,Nehcü’l-Enâm(Mebhasü’t-tefâdul)14.beyit.

154“Kimkâtilolmayanveyeryüzündefesatçıkarmayanbirkişiyiöldürürsebütüninsanlarıöldürmüşgibiolur.”(Mâidesûresi,5/32)

155“İslam,cahiliyeırkçılığınıkesipatmıştır.MüslümanolduklarındaKureyşlibirefendiileHabeşlibirkölearasındafarkyoktur.”(“Asabiye”ilealâkalıhadis-işeriflerdenbazılarıiçinbkz.Müslim,imâre53-54;EbûDâvûd,edeb111;İbniMâce,fiten7;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/488)

156PeygamberEfendimiz’inkabilesindengelen,onunsülalesinden.

157Köleler.

158Bkz.Müslim,îmân234;Tirmizî,fiten35;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/107,201,268.

159Bkz.Buhârî,enbiyâ49;Müslim,îmân244-246;EbûDâvûd,melâhim13;Tirmizî,fiten62.

160Bkz.Buhârî,enbiyâ49;Müslim,îmân155,fiten34.

161Hadislerde,Hazretiİsa’nın(aleyhisselam)ahirzamandayeryüzünetekrarinipİslamadınamücadeleedeceği*bildiriliyor.*Bkz.EbûDâvûd,melâhim14;İbniHibbân,es-Sahîh15/233.

162Bkz.Buhârî,menâkıb25,fezâilü’l-Kur’ân1;Müslim,îmân271,fezâilü’s-sahâbe100.

163Bkz.Buhârî,enbiyâ3;Müslim,fiten104,109;İbniMâce,fiten36;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/383.

164Bkz.İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/496;et-Taberânî,el-Mu‘cemü’l-Kebîr11/313;ed-Deylemî,el-Müsned2/237;NuaymİbniHammâd,el-Fiten2/543.

165“Hüküm,çoğunluğagöreverilir.”(es-Serahsî,el-Mebsût5/140;el-Cessâs,Ahkâmü’l-Kur’ân5/208;el-Kâsânî,Bedâiu’s-Sanâi’1/303)

166Bkz.Müslim,îmân234;Tirmizî,fiten35;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/107,201,268.

167Bkz.el-Hâkim,el-Müstedrek3/686;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr3/175;el-Heysemî,Mecmeu’z-Zevâid8/9.

168“Sûraüflenir;Allah’ındiledikleridışında,göklerdeveyerdekimvarsaçarpılıpcansızyeredüşer.”(Zümersûresi,39/68)

169Bkz.Bakarasûresi,2/85,174;Mâidesûresi,5/36;Hacsûresi,22/1,2;Zümersûresi,39/24;Meâricsûresi,70/6-18;Kıyâmetsûresi,75/7-15;Nâziâtsûresi,79/6-9;…

170Bkz.Tekâsürsûresi,102/6,7;Hacsûresi,22/2.

171“O’nunVechi(Zâtıverızası)dışındaherşeyyokolupgitmeyemahkûmdur.”(Kasassûresi,28/88)

172“O’nunVechi(Zâtıverızası)dışındaherşeyyokolupgitmeyemahkûmdur.”(Kasassûresi,28/88)

173KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 58: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OnAltıncıMektupا ا م ــــــ

إ دا ا سا نإ سا ل ا174 ا و او

Bumektup175 sırrınamazharolmuş,şiddetlibirüslûplayazılmamıştır.

Çokları tarafından açıkça veya mânen sorulan bir soruya cevaptır. Bu cevabı vermekbenim için hoş değil, bunu arzu etmiyorum.Benher şeyimi,Cenâb-ıHakk’a tevekkülebağlamıştım. Fakat kendi halimde, kendi âlemimde rahat bırakmadıkları ve yüzümüdünyaya çevirdikleri için, Yeni Said değil mecburen Eski Said lisanıyla, şahsımı değilbelki dostlarımı ve risalelerimi ehl-i dünyanın evham ve eziyetlerinden kurtarmakmaksadıyla,işinaslınıhemdostlarımahemdeehl-idünyayaveidarecilerebildirmekiçinbeş“Nokta”yıbeyanediyorum.

BirinciNokta

Deniliyorki:“Niçinsiyasettençekildin,hiçyanaşmıyorsun?”

Cevap:DokuzonseneönceEskiSaid,siyasetebirazgirdi.“Belkisiyasetvasıtasıyladineveilmehizmetederim.”diyeboşunayorulduvegördüki,oyolşüpheli,zahmetli,kendisiiçin fuzuli, hem en lüzumlu hizmete mâni ve tehlikeli bir yoldur. Çoğu yalancılık; veyabancılarınparmağınabilmedenâletolmaihtimalivar.

Hemsiyasetegiren,hükümeteyataraftaryadamuhalifolur.Eğertaraftarolsam,mademmemur veyamilletvekili değilim, o halde siyasetçilik benim için fuzuli ve faydasız birşeydir.Banaihtiyaçyokkiboşyerekarışayım.Eğermuhalifsiyasetegirsem,yafikirleyada kuvvet yoluyla karışacağım. Fikirle muhalefet için bana yine ihtiyaç yok. Çünkümeseleler açığa çıkmış; herkesbenimkadarbilir.Boşuna çene çalmakmânâsızdır.Eğerkuvvetyoluylavehadiseçıkararakmuhalefetetsem,gerçekleşmesişüphelibirmaksatiçinbinlercegünahagirmeihtimalivar;birinsanınyüzündençoklarıbelâyadüşer.

Hem on ihtimalden bir ikisine dayanarak günaha girmeyi, masumları günaha sokmayıvicdanım kabul etmiyor, diyeEski Said, sigara ile beraber gazeteleri, siyaseti ve dünyasiyasetinedairsohbetideterketti.Bunakesinşahitşudur:Ozamandanberi,sekizsenedirnebirtekgazeteokudumnedinledim.Biriçıksınokuduğumuveyadinlediğimisöylesin.Halbukisekizseneönce,EskiSaidgündebelkisekizgazeteokuyordu.

Hembeş senedir sonderecedikkatli bir gözetimaltındayım.Siyasetle alâkalı bir emaregörensöylesin.Halbukibenimgibiasabîve 176 ا ك ا إ düsturuyla, enbüyükhileyihilesizliktebulan,korkusuz,dünyaylaalâkasızbirinsanınbirfikri,değilsekizsene,sekiz gün bile gizli kalmaz. Siyasete iştahım ve arzum olsaydı incelemeye, araştırmayalüzumkalmadantopgüllesigibisesverirdi.

İkinciNokta

YeniSaidniçinsiyasettenbukadarşiddetlekaçınıyor?

Page 59: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Cevap:Milyarlarcasenedenfazlaolanebedîhayataçalışmayıveonukazanmayı,şüphelibir ikisenelikdünyahayatına lüzumsuz, fuzulibirşekildekarışarak fedaetmemekveenmühim,enlüzumlu,ensaf,enhakikatlimeseleolanimanveKur’anhizmetiiçinsiyasettenşiddetlekaçıyor.Çünkü,şöylediyor:

Benihtiyarlıyorum,bundansonrakaçseneyaşayacağımıbilmiyorum.Öyleysebenimenmühim işim, ebedî hayat için çalışmaktır. Ebedî hayatı kazanmanın birinci vasıtası veebedîsaadetinanahtarıimandır,onaçalışmakgerekiyor.Fakatilimitibarıileinsanlaradabirfaydamındokunmasıiçindinenhizmetlevazifeliolduğumdan,hizmetetmekisterim.Ohizmet,yadünyavetoplumhayatınaaitolacak;buiseelimdengelmez.Hemfırtınalıbirzamanda sağlam hizmet edilmez.Onun için o tarafı bırakıp enmühim, en lüzumlu, enselametli yol olan imana hizmet yolunu tercih ettim. Kendi nefsime kazandığım imanhakikatlerininvenefsimdetecrübeettiğimmanevîilaçlarındiğerinsanlarınelinegeçmesiiçinokapıyıaçıkbırakıyorum.BelkiCenâb-ıHakbuhizmetikabulederveeskigünahımakefaretyapar.Buhizmete,kovulmuşşeytandanbaşkahiçkimsenin–müminolsun,kâfirolsun; sıddık olsun, dinsiz olsun– karşı gelmeye hakkı yoktur. Çünkü imansızlık başkaşeye benzemiyor. Zulümde, hak yoldan sapmakta, büyük günahları işlemekte çirkin,şeytanî birer lezzet bulunabilir. Fakat imansızlıkta hiçbir şekilde lezzet yoktur.O, elemiçindeelem,karanlıkiçindekaranlık,azapiçindeazaptır.

İşteböylesonsuz,ebedîbirhayatiçinçalışmayıveimangibikutsîbirnurahizmetetmeyibırakmak, ihtiyarlık zamanında lüzumsuz, tehlikeli siyaset oyuncaklarına atılmak benimgibidünyailealâkasız,yalnız,eskigünahlarınakefaretaramayamecburbiradamiçinnekadarakıldışıdır,hikmetenekadarterstir,nederecedivaneliktir;divanelerdeanlayabilir.

Ama“Kur’anveimanhizmetiniçinsenisiyasettenmenediyor?”dersen,derimki:İmanve Kur’an hakikatleri birer elmas hükmünde olduğu halde, siyasete karışsam, kolaykandırılabilen halk tabakası, elimdeki o elmaslar hakkında, “Acaba taraftar kazanmakiçin bir siyaset propagandası mı?” diye düşünür. O elmaslara adi şişeler gözüylebakabilir.Şuhaldebensiyasetekarışmaklaoelmaslarazulmetmişolurumvebu,onlarınkıymetinidüşürmekhükmünegeçer.

İşte,eyehl-idünya!Nedenbenimleuğraşıyorsunuz,benikendihalimebırakmıyorsunuz?

Eğerdersenizki:“Şeyhlerbazenişimizekarışıyor.Sanadabazenşeyhderler.”

Ben de şöyle derim: Hey efendiler! Ben şeyh değil, hocayım. Buna delil şudur: Dörtsenedirburadayım,birtekadamatarikatdersiverseydim,şüpheetmeyehakkınızolurdu.Belkiyanımagelenherkesedemişimdirki: İman lâzım, İslamiyet lâzım!Zaman, tarikatzamanıdeğil!

Eğerderseniz:“SanaSaid-iKürdîdiyorlar.Belkisendemilliyetçilikfikrivar,odaişimizegelmiyor.”

Ben de derim ki: Hey efendiler! Eski Said’in ve Yeni Said’in yazdıkları meydanda!..Onlarışahitgösteriyorumki,ben177 ا ا ا katîfermanıyla,eskidenberimenfîmilliyetçiliğeveırkçılığa,Avrupa’nınbirneviilletiolduğundan,öldürücübirzehirgözüylebakmışımdır.VeAvrupa,Batı’nınohastalığını İslamtoplumununiçineatmışki

Page 60: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

bölsün, parçalasın, yutmaya hazır hale getirsin. Eskiden beri o frenk illetini tedaviyeçalıştığımı,talebelerimvebenimlegörüşenlerbiliyor.

Madem böyledir, hey efendiler! Her bir hadiseyi bahane edip bana sıkıntı vermenizinsebebi nedir acaba? Doğuda bir asker hata yapsa, batıdaki bir askere meslektaşlığımünasebetiyle zahmet ve ceza vermek veya İstanbul’da bir esnafın işlediği cinayetyüzünden,esnafolmasımünasebetiyleBağdat’tabirdükkânsahibinimahkûmetmekgibi,dünyayaaitherhadisedebanasıkıntıvermenizhangikanunagöredir?Hangivicdanbunahükmeder?Hangihikmetvefaydabunugerektirir?

ÜçüncüNokta

Halimi, istirahatımı düşünen ve her musibet karşısında sabırla susmama hayret edendostlarımın şöyle bir sorusu var: “Sana verilen zahmetlere, sıkıntılara nasıl tahammülediyorsun?Halbukieskidençokhiddetlive izzetliydin,basitbirhakaretebile tahammüledemezdin.”

Cevap:İkiküçükhadiseyivehikâyeyidinleyiniz,sorunuzuncevabınıalınız.

Birinci Hadise: İki sene önce bir müdür gıyabımda sebepsiz yere, küçük düşürücü,hakaret içerensözler söylemişti.Sonrabana ilettiler.Bir saatkadarEskiSaiddamarıylabununtesirindekaldım,üzüldüm.ArdındanCenâb-ıHakk’ınrahmetiylekalbimeşöylebirhakikatgeldi,sıkıntımıgideripoadamadahakkımıhelâlettirdi.Ohakikatşudur:

Nefsimededimki:

Eğeronunhakaretleri ve anlattığı kusurlar, şahsımavenefsimeait iseAllahondan razıolsunki,nefsiminayıplarınısöylüyor.

Eğer doğru söylemişse beni, nefsimi terbiyeye sevk eder ve gururdan kurtulmamayardımcıolur.

Eğer yalan söylemişse riyadan ve riyanın esası olan yalancı şöhretten kurtulmamayardımdır. Evet, ben nefsimle barışmamışım. Çünkü onu terbiye etmemişim. Biriboynumda veya koynumda bir akrep bulunduğunu söylese ya da gösterse ona darılmakdeğil,belkibundandolayımemnunolmakgerekir.

EğeroadamınhakaretleribenimimanaveKur’an’ahizmetkârlıksıfatımsebebiyleiseobanaaitdeğil.Oadamı,benibuvazifedeçalıştıranSahib-iKur’an’ahavaleediyorum.OAziz’dir,Hakîm’dir.

Eğersözlerisırfbanasövmek,hakaretetmek,şahsımıçürütmekniyetiyleiseonuncevabıda bana ait değil. Ben sürgün, esir, garip ve eli bağlı olduğumdan, haysiyetimi kendielimlekurtarmayaçalışmakbanadüşmez.Belkimisafiriolduğumşuköyü,sonrakazayı,sonradavilayetiidareedenlerevebenigözetimaltındatutanlaraaittir.Birinsanınelindekiesirehakaretedenincevabınıesirinsahibiverir,onuomüdafaaeder.

Madem hakikat budur, kalbim ferahladı 178 د نإ إ أ ي ضأو dedim. Ohadiseyi olmamış saydım, unuttum.Fakatmaalesef sonra anlaşıldı ki,Kur’anonuhelâletmemiş…

Page 61: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İkinci Hadise: Bu sene işittim ki, bir hadise olmuş. O hadisenin meydana gelişindensonra, yalnız kısaca nasıl olduğunu işittiğim halde, onunla ciddi alâkadarmışım gibi birmuamelegördüm.Zatenkimseylehaberleşmiyordum.Haberleşsemdepeknadirolarak,bir dostuma imana dair bir meseleyi yazıyordum. Hatta kardeşime dört senede bir tekmektupyazdım. İnsanlarlagörüşmektenhembenkendimimenediyordumhemdeehl-idünyabunubanayasaklaşmıştı.Yalnızbirikidostilehaftadabirdefagörüşebiliyordum.Köyegelenmisafirlerdeniseaydabirikitanesi,benimlebazenbirikidakika,ahiretedairbirmesele hakkında görüşüyordu.Bu gurbetteki halimle garip, yalnız, kimsesiz, nafakaiçin çalışmanın benim gibilere uygun olmadığı bir köyde, her şeyden, herkeslegörüşmekten alıkonuldum. Hatta dört sene önce, harap bir camiyi tamir ettirmiştim.Memleketimde imamlık ve vaizlik belgem elimde olduğundan, o camide dört senedir -Allah kabul etsin- imamlık yaptığım halde, şu geçen mübarek ramazanda mescidegidemedim. Namazımı bazen yalnız kıldım, cemaatle kılınan namazın yirmi beş katsevabındanvehayrındanmahrumkaldım.

İşte başıma gelen bu iki hadise karşısında, aynen iki sene önce o memurun banamuamelesinegösterdiğimsabrıve tahammülügösterdim. İnşallahdevamdaettireceğim.Şöyledüşünüyorumvediyorumki:

Eğerehl-idünyatarafındanmaruzbırakıldığımşueziyet,şusıkıntı,şubaskılarayıplıvekusurlu nefsim için ise hakkımı helâl ediyorum.Nefsim belki bu sayede ıslah olur, hembunlargünahlarımakefarethükmünegeçer.Dünyamisafirhanesininsefasınıçokgördüm,azıcıkcefasınıçeksemyineşükrederim.

Eğerehl-idünyabana,imanaveKur’an’ahizmetkârlığımsebebiylebaskıyapıyorsaonunmüdafaasıbanaaitdeğil.OnuAzîz-iCebbar’ahavaleediyorum.

Eğeristedikleri,asılsız,riyayasebepolacakveihlâsıkaçıracakyalancıbirşöhretikırmakiçin insanlarınbanaalâkasınıazaltmak iseonlararahmet…Çünkü insanlarınalâkasınıelde etmek ve gözünde şöhret kazanmak, benimgibi kimseler için zarardır, zannederim.Benimle görüşenler bilir ki, şahsıma karşı hürmet istemiyorum, aksine, bundan nefretediyorum.Hattakıymetli,mühimbirdostumufazlahürmetisebebiylebelkiellidefasertçeikazetmiştim.

Eğer şahsımı çürütmekten ve beni gözden düşürmekten maksatları, tercümanlık ettiğimiman ve Kur’an hakikatleri ise gayretleri boşunadır. Zira Kur’an yıldızlarına perdeçekilmez.Gözünükapayanyalnızkendinegeceyapar,başkasınayapamaz.

DördüncüNokta

Evhamlıbirşekildesorulanbirkaçsorununcevabıdır.

BirinciSoru

Ehl-idünyabanadiyorki:“Neyleyaşıyorsun?Çalışmadannasılgeçiniyorsun?Tembelceoturanlarıvebaşkasınınemeğiilegeçinenlerimemleketimizdeistemiyoruz.”

Cevap:Beniktisatvebereketleyaşıyorum.Rezzakımdanbaşkakimseyeminnetetmiyorum,etmemeyedekararvermişim.Evet,gündeikibuçukkuruş,belkibirkuruşileyaşayanbir

Page 62: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

insanbaşkasınınminnetialtınagirmez.

Bu meseleyi izah etmeyi hiç istemiyordum. Belki bir gurur ve enaniyet hissettirirdüşüncesiyle,bunusöylemekbenimiçinhiçhoşdeğil.Fakatmademehl-idünyaevhamlıbirşekildesoruyor,bendederimki:

Küçüklüğümden beri zekât dahi olsa başkasının malını kabul etmemek; hem maaşalmamak (yalnızDârü’l-Hikmeti’l-İslâmiye’de179 dostlarımın zorlamasıyla bir iki senekabuletmeyemecburoldum,oparayıdamilletemâneniadeettik)hemdünyakazancıiçinminnet altına girmemek bütün ömrümde bir hayat düsturumdur.Hemşerilerim ve başkayerlerdenbenitanıyanlarbunubiliyor.Şubeşsenedir,sürgünlüğümdepekçokdostbanahediyelerinikabulettirmekiçinçokçalıştı,kabuletmedim.

“Öyleysenasılidareediyorsun?”diyesorulsa,derimki:

BereketveCenâb-ıHakk’ınikramıileyaşıyorum.Gerçinefsimherhakarete,herihanetemüstahakisedeKur’anhizmetininkerametiyleerzakhususundailahîikramolanbereketemazharoluyorum.180 ث ر أو sırrıyla,Cenâb-ıHakk’ınbanaihsanlarınıyâdedipmanevîbirşükürmahiyetindebirkaçmisalinisöyleyeceğim.Bumanevîbirşükürolmaklaberaber, korkuyorum ki, riya ve gururu hissettirerek o mübarek bereketin kesilmesinesebebiyet versin.Çünkü gizli bereketi övünürcesine göstermek, onun kesilmesine sebepolur.Fakatneçare,söylemeyemecburkaldım:

İştebirincisi: Şu altı aydır, otuz altı ekmekten ibaret bir kile181 buğday bana kâfi geldi.Dahavar,bitmedi.Nekadaryetecek,182HAŞİYEbilmiyorum.

İkincisi: Mübarek ramazanda yalnız iki evden yemek geldi, ikisi de beni hasta etti.Anladım ki, başkasının yemeğini yemek bana yasaklanmış. Üç ekmek ve bir okkapirinçten ibaret geri kalan yiyeceğim, bütün ramazanda işlerime bakanmübarek bir evhalkınınveoevinsahibi, sadıkbirarkadaşımolanAbdullahÇavuş’unhaberverdiğiveşahitlik ettiği gibi, bana kâfi gelmiştir. Hatta o pirinç, ramazandan on beş gün sonrabitmiştir.

Üçüncüsü: Dağda bir okka183 tereyağı –her gün ekmekle yemek şartıyla– bana vemisafirlerime üç ay yetti. Hatta Süleyman isminde mübarek bir misafirim vardı.Ekmeğimiz bitiyordu. Çarşamba günüydü, ona dedim ki: “Git ekmek getir.” İki saatlikmesafede hiçbir tarafımızda kimse yoktu ki oradan ekmek alınsın. “Cuma gecesi seninyanında, bu dağda beraber dua etmeyi arzuluyorum.” dedi.Ben de dedimki: “ 184 , kal!” Sonra hiç münasebet olmadığı halde ve bir bahane yokken, ikimiz yürüyeyürüye bir dağın tepesine çıktık. İbrikte bir miktar su ve biraz şekerle çayımız vardı.Dedimki:“Kardeşim,birazçayyap.”Oyapmayabaşladı,bendederinbirdereyebakanbir katran ağacının altına oturdum. Kederle şöyle düşündüm: “Küflenmiş bir parçaekmeğimizvar,buakşamikimizeancakyeter.İkigünnasılyapacağızvebutemizkalbliadamanediyeceğim?”Böyledüşünürkenbirden,biribaşımıçeviriyorgibiyukarıbaktım,gördümkikatranağacınınüstünde,dallararasındakocabirekmek…Dedim:“Süleyman,müjde! Cenâb-ı Hak bize rızık verdi.” O ekmeği aldık, baktık ki, kuşlar veya vahşihayvanlarilişmemiş.Yirmiotuzgündürkimseotepeyeçıkmamıştı.Oekmek,ikimizeikigünyetti.Bizyerken,ekmeğimizbitmeküzereykendörtsenesadık,sıddık,dosdoğrubir

Page 63: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

arkadaşımolanSüleyman,aşağıdanekmekleçıkageldi.

Dördüncüsü: Şu üstümdeki paltoyu yedi sene önce, eski halde almıştım. Beş senedirelbise, çamaşır, pabuç, çorap için dört buçuk lirayla idare ettim. Bereket, iktisat veAllah’ınrahmetibanayetti.

İştebuörneklergibiçokşeyveCenâb-ıHakk’ınihsanettiğibereketinçokyönüvar.Buköyün halkı çoğunu bilir. Fakat sakın bunları övünmek maksadıyla söylüyorumzannetmeyiniz, belki mecbur kaldım. Hem bunların benim iyiliğim için verildiğinidüşünmeyiniz.Bunimetleryayanımagelenhâlisdostlarıma ihsanyaKur’anhizmetinebir ikramya iktisadın bereketli bir faydası veyahut yanımdabulunan ve“YaRahîm, yaRahîm!” diye zikreden dört kedinin rızıklarıdır; bereket suretinde gelir, ben de ondanistifade ederim. Evet, hüzünlü mırmırlarını dikkatle dinlesen, kedilerin “Ya Rahîm, yaRahîm!”çektiklerinianlarsın.

Kedi bahsi geldi, tavuğu hatıra getirdi. Bir tavuğum var. Şu kış mevsiminde, yumurtamakinesi gibi, pek az ara ile hemen her gün rahmet hazinesinden bana bir yumurtagetiriyordu.Hatta bir gün iki yumurta getirdi, ben de hayret içinde kaldım.Dostlarıma,“Böyle olur mu?” diye sordum. Dediler ki: “Belki Allah’ın bir ihsanıdır.” Şu tavuğunyazınçıkardığıküçükbirdeyavrusuvardı.Ramazan-ı şerifinbaşındayumurtavermeyebaşladı, kırk gün devam etti. Küçük olmasına rağmen, hem kış mevsiminde hem deramazanda yumurta vermesi üzerine, bu mübarek halin Cenâb-ı Hakk’ın bir ikramıolduğunanebenimnedebanahizmetedenlerinşüphemizkaldı.Hemnezamankiannesiyumurtayıkesti,hemenobaşladı,beniyumurtasızbırakmadı.

İkinciSoru

Ehl-i dünya diyor ki: “Dünyamıza karışmayacağına dair sana nasıl güveneceğiz? Seniserbest bıraksak belki dünyamıza karışırsın. Hem kurnazlık yapmadığını neredenbileceğiz?Kendini dünyayı terk etmiş gibi gösterip halkınmalını görünüşte almasandagizlicealarakbirkurnazlıkyapmadığındannasıleminolacağız?”

Cevap:YirmiseneönceDîvan-ıHarb-iÖrfî’deki185veçoklarınınbildiği,hürriyettendahaönceki halim, hem “İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi” adlı, o zamanki Dîvan-ıHarb’deyaptığımmüdafaalarkesinliklegösterirki,hayatımıdeğilkurnazlık,belkibasitbirhileyebiletenezzületmezbirtarzdageçirmişim.

Eğer hilem olsaydı, bu beş sene içinde sizlere dalkavukluk edercesine bir müracaattabulunurdum. Hilekâr adam kendini sevdirir, göz önünden çekmez; daima başkalarınıkandırmayavealdatmayaçalışır.Halbukibanayapılanenmühimhücumlarve tenkitlerkarşısında bile alçalmaya tenezzül etmedim, 186 deyip ehl-i dünyaya sırtçevirdim.

Hem ahireti bilen ve dünyanın hakikatini keşfeden, aklı varsa pişman olmaz, yenidendünyaya dönüp onunla uğraşmaz. Elli seneden sonra, dünya ile alâkasız, tek başına biradamebedîhayatınıdünyanınbirikisenegevezeliğine,şarlatanlığınafedaetmez;edersekurnazdeğil,belkiahmakbirdivanedir.Ahmakbirdivaneninelindennegelirkionunlauğraşılsın?

Page 64: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Görünüştedünyayıterkediphakikatteonatalipolmaşüphesihakkındaisederimki:187 ء ةر ا نإ ئأ و sırrınca,bennefsimi temizeçıkarmıyorum.Nefsimherfenalığı ister.Fakat şu fânidünyada, şugeçicimisafirhanede, ihtiyarlıkzamanında,kısabir ömürde, az bir lezzet için bâki, daimîhayatını ve ebedî saadetini berbat etmek, aklıolanınkârıdeğildir.Bu,akılveşuursahiplerininkârıolmadığından,nefs-iemmaremisteristemezaklauymuştur.

ÜçüncüSoru

Ehl-idünyadiyorki:“Senbiziseviyormusun,beğeniyormusun?Eğerseviyorsannedenbizeküsüyorvekarışmıyorsun?Beğenmiyorsanbizekarşısındemektir,bizkarşıtlarımızıezeriz.”

Cevap:Bendeğilsizi,belkidünyanızısevseydim,dünyadançekilmezdim.Nesizinededünyanızı beğeniyorum, fakat karışmıyorum. Çünkü benim maksadım başka, kalbimibaşkameselelerdoldurmuş,diğerşeyleridüşünmeyeyerbırakmamış.Sizinvazifenizelebakmaktır, kalbe değil! Çünkü idareyi, asayişi sağlamak istiyorsunuz. El karışmadığıvakit,nehakkınızvarhiç lâyıkolmadığınızhalde“Kalbdebizi sevsin.”demeye?Evet,ben nasıl ki bu kış içinde baharı temenni ve arzu ediyorum, fakat irademle meydanagetiremiyorum, getirmeye teşebbüs edemiyorum. Aynen öyle de, âlemin halinindüzelmesini diliyorum, bunun için dua ediyor ve ehl-i dünyanın ıslahını arzuluyorum,fakat bunu irademle yapamıyorum, zira elimden gelmiyor. Bunlara bilfiil teşebbüsedemiyorum,çünkünevazifemdirnedebunagücümvar.

DördüncüSoru

Ehl-i dünya şöyle diyor: “O kadar belâ gördük ki, kimseye güvenimiz kalmadı. Elinefırsatgeçsesenindebizeistediğingibikarışmayacağındannasıleminolabiliriz?”

Cevap: Önceki noktalar size güven vermekle beraber, memleketimde, talebe veakrabalarımıniçinde,benidinleyenlerinarasında,heyecanlıhadiselerortasındadünyanızakarışmadığım halde; şu gurbet diyarında yalnız, tek başına, garip, zayıf, aciz, bütünkuvvetiyleahireteyönelmiş, insanlarlagörüşmesivehaberleşmesiyasaklanmış, imanveahiret münasebetiyle uzaktan uzağa sadece ahirete gitmiş bazı kimseleri dost gören vebaşka herkese yabancı, herkesin de kendisine yabancı gözüyle baktığı bir insanın,neticesizvetehlikelidünyanızakarışmasıiçinkatmerlibirdivaneolmasıgerekir.

BeşinciNokta

Beşküçükmeseleyedairdir.

BirinciMesele

Ehl-idünyabanadiyorki:“Bizimmedeniyetimizinusullerini,hayatvekıyafettarzımızıniçinsendeuygulamıyorsun?Demekbizekarşısın!”

Ben de şöyle derim: Hey efendiler! Ne hakla bana medeniyetinizin usullerini teklifediyorsunuz?Halbukisiz,benimedenîhukukundışınadüşmüşümgibi,haksızyere,beşsenebirköydeinsanlarlahaberleşmemivegörüşmemiyasaklayarakikâmetettirdiniz.

Page 65: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Her sürgünün şehirlerde dost ve akrabalarıyla beraber olmasına izin ve sonra vesikaverdiğiniz halde, beni sebepsiz yere herkesten ayırıp bir ikisi dışındahiçbir hemşerimlegörüştürmediniz.Demekbenimilletinmensubuvevatandaşsaymıyorsunuz.Nasılmedenîkanunlarınızauymamıteklifediyorsunuz?

Dünyayı bana zindan ettiniz. Zindanda olan bir adama böyle şeyler teklif edilmez. Sizbanadünyakapısınıkapadınız,bendeahiretkapısınıçaldım;Allah’ınrahmetiaçtı.Ahiretkapısındabulunanbiradamadünyanınkarmakarışıkusulveâdetlerinasılteklifedilir?Nevakitbeniserbestbırakıpmemleketimeiadeeder,haklarımıverirseniz,ovakitusulünüzüuygulamamıisteyebilirsiniz.

İkinciMesele

Ehl-idünyadiyorki:“Bizedininhükümlerini,İslam’ınhakikatleriniöğretecekresmîbirdairemizvar.Senhangiyetkiyledinîneşriyatyapıyorsun?Mademsürgünemahkûmsun,buişlerekarışmayahakkınyok.”

Cevap:Hak ve hakikat sınırlanamaz, kimsenin tekeline alınmaz. İman ve Kur’an nasılkayıt altına alınabilir! Siz dünyanızın usullerini, kanunlarını sınırlayabilirsiniz. Fakatiman hakikatleri ve Kur’an’ın esasları, resmî bir şekilde ve ücret karşılığında dünyamuamelelerisuretineçevrilemez,Cenâb-ıHakk’ınbirihsanıolanosırlar,ofeyizlerbelkihâlisbirniyetle,dünyadanvenefsinhazlarındansıyrılmaksayesindeeldeedilebilir.

Hemsizinoresmîdairenizdememleketimdeykenbenivaizolaraktanıdıvetayinetti.Beno vaizliği kabul ettim, fakat maaşını almadım. Elimde izin belgem var. O vaizlik veimamlıkbelgesiyleheryerdeçalışabilirim.Çünkübenimsürgünümhaksızolmuştur.Hemmademsürgünleriadeedildi,eskibelgeleriminhükmügeçerlidir.

İkinci Olarak: Yazdığım iman hakikatlerinde doğrudan doğruya nefsime sesleniyorum.Herkesi davet etmiyorum. Belki ruhu muhtaç ve kalbi yaralı olanlar, Kur’an’ın odevalarını arayıp buluyor. Yalnız geçimimi sağlamak için yeni harfler çıkmadan önce,haşre (ölümden sonradirilişe)dair bir risalemibastırmıştım.Onudabanakarşı insafsızolaneskivaliinceledi,tenkitedecekbirşeybulamadığıiçinilişemedi.

ÜçüncüMesele

Bazı dostlarım, ehl-i dünya bana şüpheli baktığı için, onlara hoş görünmekmaksadıylazahiren benden uzaklaşıyor, belki beni tenkit ediyorlar. Halbuki kurnaz ehl-i dünya,onların benden uzaklaşmasını ve çekinmesini, kendilerine sadakate değil, belki bir türriyayavevicdansızlığayorupodostlarımakötügözlebakıyor.

Ben de derim ki: Ey ahiret dostlarım! Kur’an’a hizmetkârlığımdan dolayı bendenuzaklaşıpkaçmayınız!Çünküinşallahbendensizezarargelmez.Varsayalımbanamusibetgelse veya zulmedilse, siz benden uzaklaşmakla kurtulamazsınız. Hatta böyle yaparakmusibetevetokadadahamüstahakhalegelirsiniz.Hemnevarkievhamadüşüyorsunuz?

DördüncüMesele

Şusürgünzamanımdagörüyorumki,kendinibeğenmişvesiyasetbataklığınadüşmüşbazıinsanlar, bana tarafgirce, rakip gözüyle, güya ben de onlar gibi dünya cereyanlarıyla

Page 66: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

alâkadarmışımzannıylabakıyorlar.

Hey efendiler! Ben imanın cereyanındayım, karşımda imansızlık cereyanı var; başkacereyanlarlaalâkamyok!..Oadamlardan,buişiücretkarşılığındayapanlar,belkikendinibirderecemazurgörebilir.Fakatücretkarşılığındadeğil,dinîhassasiyetvegayretadınabanakarşı tarafgirce, rekabet edercesinebirvaziyet almak, ilişmekveeziyet etmekçokfena bir hatadır. Çünkü daha önce ispat edildiği gibi, dünya siyasetiyle hiç alâkadardeğilim; bütün vaktimi, hayatımı yalnız iman ve Kur’an hakikatlerine adamış,vakfetmişim. Madem böyledir, bana eziyet verip rekabet edercesine ilişen adam, odavranışınındinsizlikveimansızlıkadınaimanailişmekhükmünegeçeceğinidüşünsün.

BeşinciMesele

Mademdünyafânidir.

Mademömürkısadır.

Mademgayetlüzumluvazifelerçoktur.

Mademebedîhayatburadakazanılacaktır.

Mademdünyasahipsizdeğil.

Madem şu dünya misafirhanesinin gayet Hakîm ve Kerîm, her şeyi idare eden, çekipçevirenbirMüdebbir’ivar.

Mademneiyiliknedefenalıkkarşılıksızkalacaktır.

Madem 188 و إ sırrınca, güç yetiremeyeceği vazifeler insanayüklenmemiştir.

Vemademzararsızyol,zararlıyolatercihedilir.

Hemmademdünyadakidostluklarverütbelerkabirkapısınakadardır.189

Elbetteenbahtiyarodurki,dünyaiçinahiretiunutmasın..ahiretinidünyayafedaetmesin..ebedî hayatını dünya hayatı için bozmasın.. ömrünü faydasız şeylerle ziyan etmesin..kendinimisafirgibigörüpMisafirhaneSahibininemirlerinegörehareketetsin..selametlekabirkapısınıaçıpebedîsaadetegirsin.190HAŞİYE

ONALTINCIMEKTUP’UNZEYLI191

193 ه إ ء نإو ، 192

Ehl-i dünya benim gibi aciz, garip bir adamdan sebepsiz yere şüphelenip beni binlerceadamkuvvetindetahayyülederekçoksıkıbirşekildegözetimaltınaaldı.Barla’nınBedremahallesindevebirdağındabirikigecekalmamamüsaadeetmediler.İşittimki,“Saidellibinaskerkuvvetindedir,onuniçinserbestbırakmıyoruz.”diyorlarmış.

Bendederimki:Eybedbahtehl-idünya!Bütünkuvvetinizledünyayaçalıştığınızhaldeneden dünyanın işini dahi bilmiyorsunuz, divane gibi hüküm veriyorsunuz? Eğerkorkunuzşahsımdaniseellibindeğil,belkitekbiraskerbendenellikatfazlaişgörebilir.Yaniodamınkapısındadurupbana“Çıkmayacaksın!”diyebilir.

Page 67: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Eğer korkunuz mesleğimden, Kur’an hakikatlerini ilan etmemden ve imanın manevîkuvvetinden ise elli bin asker değil, yanlışsınız, meslek itibarı ile elli milyonkuvvetindeyim, haberiniz olsun! Çünkü Kur’an-ı Hakîm’in kuvvetiyle sizin dinsizlerinizdâhil, bütün Avrupa’yameydan okuyorum.Neşrettiğim iman nurları ile onlarınmüspetilimler ve tabiat bilimleri dedikleri sözde sağlamkalelerini yerle bir etmişim.Enbüyükdinsiz felsefecilerini hayvandan aşağı düşürmüşüm.Dinsizlerinizin de içinde bulunduğubütün Avrupa toplansa, Allah’ın yardımıyla, beni yolumun bir meselesinden geriçeviremez,inşallahmağlupedemez.

Madem öyle, ben sizin dünyanıza karışmıyorum, siz de benim ahiretime karışmayınız.Karışsanızdaboşunadır!

Takdir-iHudâ,kuvve-ibâzu194iledönmezBirşem’a195kiMevlâyaka,üflemeklesönmez

Ehl-idünyabenimhakkımda,hiçolmadıkşekilde,çokfazlakuruntuedipâdetakorkuyor.Bende bulunmayan, bulunsa da siyasi bir kusur teşkil etmeyecek ve ithama sebepsayılmayacakşeyhlik,büyüklük,hanedanveyaaşiretsahibivenüfuzluolmak,kendisinetabiolanlarınçokluğu,hemşerileriylegörüşmek,dünyanıngidişatıylailgilenmek,siyasetegirmek, hatta muhalif olmak gibi şeyleri tahayyül ederek evhama düşmüşler. Hattahapistekilerinvedışarıdakilerin,yanikendilerinceaffımümkünolmayanlarındahiaflarınıgörüştüklerisırada,beniâdetaherşeydenmenettiler.Fenavefânibiradamınşöylegüzelvebâkibirsözüvar:

Zulmüntopuvar,güllesivar,kalesivarsaHakkındabükülmezkolu,dönmezyüzüvardır.

Bendederimki:

Ehl-idünyanınhükmüvar,heybetivar,kuvvetivarsa,Kur’an’ınfeyziyle,hizmetkârınındaŞaşırmazilmi,susmazsözüvardır,Yanılmazkalbi,sönmeznuruvardır.

Birçok dost ve beni gözetim altında tutan bir kumandan, tekrar tekrar sordu: “Nedenvesikaiçinmüracaatetmiyor,dilekçevermiyorsun?”

Cevap:Beş-altısebeplemüracaatetmiyorumveedemiyorum:

Birincisi:Benehl-idünyanındünyasınakarışmadımkionlarınmahkûmuolayım,onlaramüracaat edeyim. Ben, kader-i ilahînin mahkûmuyum ve ona karşı kusurum var, onamüracaatediyorum.

İkincisi:Budünyanınçabukdeğişenbirmisafirhaneolduğunaşüphesizbirşekildeimanettim ve bildim ki, sadece vatanım değil, her yer benim için birdir.Madem vatanımdaebediyenkalamayacağım,ohaldeorasıiçinboşyereçabalamakveorayagitmekbirşeyeyaramıyor.Madem her yer misafirhanedir; eğer misafirhane Sahibinin rahmeti yâr iseherkesyârdır,heryeryarar.Eğeroyârdeğilseheryerkalbeyükveherkesdüşmandır.

Üçüncüsü:Müracaat,kanundairesindeolur.Halbukialtısenedirbanayapılanmuamele,

Page 68: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

keyfîvekanundışıdır.Bana,sürgünlereuygulanankanunlamuameleedilmedi,medenîvedünyevîhukukundışındaymışımgibibaktılar.Bukanundışımuameleyiyapanlarakanunnamınamüracaatetmekmânâsızolur.

Dördüncüsü:Buseneburanınmüdürü,benimadıma,havadeğişimimaksadıylaBarla’nınbirmahallesi hükmünde olanBedreKaryesi’nde birkaç gün kalmam içinmüracaat etti,izinvermediler.Böyleönemsizbir ihtiyacımaretcevabıverenlerenasılmüracaatedilir?Müracaatedilsebu,zilletiçindefaydasızbiralçalmaolur.

Beşincisi: Haksızlığın hak olduğunu iddia edenlere karşı hak dava etmek ve onlaramüracaatta bulunmak bir haksızlıktır, hakka karşı hürmetsizliktir. Ben bu haksızlığı vehakkakarşıhürmetsizliğiişlemekistemem,vesselam…

AltıncıSebep:Ehl-idünyanınbanaverdiğisıkıntısiyasetyüzündendeğil;çünküonlardabilir ki, siyasete karışmıyor, ondan kaçıyorum. Belki bilerek veya bilmeden dinsizlikhesabına, dine bağlılığımdan dolayı bana sıkıntı veriyorlar. Öyleyse onlara müracaatetmek,dindenpişmanlıkgöstermekvedinsizlikmesleğinindamarınıokşamakdemektir.

Hembenonlaramüracaatedipsığındıkçaadilolankader-iilahî,beniehl-idünyanınzalimeliyle cezalandıracaktır. Çünkü onlar bana dinin emirlerine bağlılığım sebebiyle sıkıntıveriyorlar.Kader ise–dininemirleriniyerinegetirmekteve ihlâstanoksanlığımvar–arasıra ehl-i dünyaya karşı riyakârlıklarımdan dolayı beni sıkıyor. Öyleyse şimdilik şusıkıntıdankurtuluşumyok.

Eğer ehl-i dünyayamüracaat etsem, kader der ki: “Ey riyakâr! Bumüracaatın cezasınıçek!”

Eğermüracaatetmezsem,ehl-idünyaderki:“Bizitanımıyorsun,sıkıntıdakal!”

Yedinci Sebep: Mâlumdur ki, bir memurun vazifesi, topluma zararlı şahıslara meydanvermemekvefaydalıolanlarayardımetmektir.Halbukibenigözetimaltındatutanmemur,çok zaman yanıma uğramadığı halde, kabir kapısına gelmiş, misafirim olan ihtiyar biradama196 إ إ ’takiimanınlatifbirzevkiniizahettiğimsırada,güyasuçüstüyakalamışve bir kabahat işliyormuşum gibi yanıma geldi. İhlâsla dinleyen o biçareyi derstenmahrumbıraktı,benidehiddetlendirdi.Halbukiburadakendisininkıymetvermediğibazıadamlar vardı. Sonra onlar edepsizlikler ve köyün hayatını zehirleyecek işler yaptıklarıvakit,iltifatlarlaonlarıtakdiretmeyebaşladı.

Hemmâlumdurki,zindandakiyüzcinayetişlemişbiradambilekendisinigözetimaltındatutmaklavazifeli istersubayisteraskerolsun,onlarlaherzamangörüşebilir.Halbukibirsenedir,hemâmirhemnezaretememur,hükümetçevazifelendirilmiş ikimühimzâtkaçdefaodamınyanındangeçtiklerihalde,katiyenveasla,nebenimlegörüştülernedehalimisordular.Benöncedüşmanlıklarındanyanaşmıyorlar zannettim.Sonraanlaşıldıki, güyabenonlarıyutacakmışımgibi,evhamlarındankaçıyorlarmış.

İşte şu adamlar gibi mensupları ve memurları bulunan bir hükümeti hükümet diyerekmercitanıyıponamüracaatetmekakılkârıdeğil,boşyerealçalmaktır.EskiSaidolsaydı,Anteregibişöylederdi:

Page 69: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

197 و ةا ء

Eski Said yok; Yeni Said ise ehl-i dünya ile konuşmayı mânâsız görüyor. “Dünyalarıbaşlarını yesin! Ne yaparlarsa yapsınlar! Onlarla mahşerdeki o büyük mahkemedehesaplaşacağız.”der,susar.

Sekizinci Sebep:“Gayrimeşru birmuhabbetin neticesi, merhametsiz bir düşmanlıktır.”kaidesince,adilolankader-iilahî,benilâyıkolmadıklarıhaldekendilerinemeylettiğimşuehl-i dünyanın zalim eliyle cezalandırıyor. Ben de “bu azaba müstahakım” deyipsusuyorum. Çünkü Birinci Dünya Savaşı’nda gönüllü alay kumandanı olarak iki seneçalıştım, çarpıştım. Ordu kumandanının ve Enver Paşa’nın takdirleri altında kıymetlitalebelerimi, dostlarımı feda ettim. Yaralanıp esir düştüm. Esaretten geldikten sonraHutuvât-ı Sitte gibi eserlerimle kendimi tehlikeye atıp İngilizlerin İstanbul’u işgalisırasında o eserlerimi başlarına vurdum. Şu, beni işkenceli ve sebepsiz bir esaret altınaalanlarayardımettim.

İşteonlardabana,oyardımıncezasınıböyleveriyorlar.Rusya’dakiesaretimdeüçsenedeçektiğim zahmet ve sıkıntıyı, burada bu dostlarım bana üç ayda çektirdiler. HalbukiRuslar, bana Kürt gönüllü kumandanı olarak, Kazakları ve esirleri kesen gaddar adamnazarıylabaktıkları haldedersvermemiyasaklamamışlardı.Arkadaşımolandoksanesirsubayınbüyükkısmınadersveriyordum.BirdefaRuskumandanıgeldi,dinledi.Türkçebilmediğiiçinsiyasiderszannetti,benibirdefamenetti,sonrayineizinverdi.Hemaynıkışladabirodayıcamihalinegetirdik.Benimamlıkyapıyordum.Hiçmüdahaleetmediler,kimseylegörüşmemiyasaklamadılar,benihaberleşmektenalıkoymadılar.

Halbukibudostlarım,güyavatandaşlarım,dindaşlarımveimanlarınafaydasağlamakiçinuğraştığımadamlar,hiçsebepyokken,siyasettenvedünyadanalâkamıkestiğimibildiklerihalde beni üç sene değil, altı sene sıkıntılı bir esaret altına aldı, başkasıyla görüşmemiyasakladılar. İzin belgem olduğu halde dersten, hatta odamda hususi dersimden menettiler,haberleşmemesetçektiler.Yinebelgemolduğuhalde,benikenditamirettiğimvedört sene imamlık yaptığım mescidimden alıkoydular. Şimdi bile cemaat sevabındanmahrum bırakmak için –sürekli cemaatim ve ahiret kardeşlerim olan– üç kişiye dahiimamlıkyapmamıkabuletmiyorlar.

Hem istemediğim halde biri bana “iyi” dese, nezaret eden memur kıskanarak kızıyor,nüfuzunukırayımdiyevicdansızca tedbirleralıyor,âmirlerinden iltifatgörmek içinbenitacizediyor.

İştebuvaziyettekibir adam,Cenâb-ıHak’tanbaşkakimemüracaat eder?Hâkim bizzatiddiasahibiolursa,elbetteonaşikâyettebulunulmaz.Gelsensöyle,buhalenediyeceğiz?Sennedersende…Benderimki,budostlarımiçindeçokmünafıkvar.Münafığınhükmükâfirdendahaşiddetlidir.198OnuniçinkâfirRus’unbanaçektirmediğiniçektiriyorlar.

Heybahtsızlar!Bensizeneyaptımveneyapıyorum?İmanınızınkurtulmasınaveebedîsaadetinize hizmet ediyorum. Demek hizmetim hâlis, sırf Allah için değilmiş ki tersioluyor. Siz, buna karşılık her fırsatta beni incitiyorsunuz. Elbette, mahkeme-i kübradasizinlegörüşeceğiz.

Page 70: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

200 ا و ا ، 199 ا و

derim.201 ا ا

SaidNursî

174“Onlaröylekimselerdirki,halkkendilerine:‘Düşmanlarınızolaninsanlarsizekarşıorduhazırladı,amanonlardankendinizikoruyun!’dediğinde,butehditimanlarınıartırmışve‘Allahbizeyeter.Onegüzelvekildir!’demişlerdir.”(Âl-iİmransûresi,3/173)

175“Onatatlı,yumuşakbirtarzdahitapedin.”(Tâhâsûresi,20/44)

176Asılhile,hileleriterketmektir.(Hakikikazanç,dolapçevirerekdeğilhileyetenezzületmedensağlanır.)

177“İslamiyet,cahiliyeırkçılığınıkesipatmıştır.”Bkz.Müslim,imâre53-54;EbûDâvûd,edeb111,112;İbniMâce,fiten7.

178“ArtıkbenişimiAllah’abırakıyorum.ÇünküAllahkullarınıpekiyigörmektedir.”(Mü’minsûresi,40/44)

1791918-1922yıllarıarasındafaaliyetgösterenİslamakademisi.

180“VeRabbininnimetinianlatdaanlat.”(Duhâsûresi,93/11)

18136,5kilogramdeğerindekiölçübirimi.

182HAŞİYEBirsenedevametti.

1831,282kilogramlıkağırlıkölçüsü.

184“Allah’atevekkülettik.(Allahkerîm..!)”

185İttihatveTerakkihükümetininsıkıyönetimmahkemesi.

186“Allah’atevekkülettim.(Allahkerim..!)”(Hûdsûresi,11/56)

187“Doğrusu,bennefsimitemizeçıkarmam.ÇünküRabbiminmerhametedipkoruduklarıhariç,nefisdaimafenalığıister,kötülüğesevkeder.”(Yûsufsûresi,12/53)

188“Allahhiçkimseyigüçyetiremeyeceğibirşekildeyükümlütutmaz.”(Bakarasûresi,2/286)

189Bkz.Buhârî,rikak42;Müslim,zühd5;Tirmizî,zühd46;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/110.

190HAŞİYEBu“madem”leriçindirki,şahsımayapılanzulümlere,verilensıkıntılaraaldırmıyor,önemvermiyorum.Merakadeğmez,diyorvedünyayakarışmıyorum.

191Zeyl:İlave.

192HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

193“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

194Pazıgücü.

195Mum.

196“Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Sâffâtsûresi,37/35;Muhammedsûresi,47/19)

197Zilletaltındayaşananbirhayatcehennemgibidir.İzzetiçindeyaşananhayatınyericehennemdeolsaorasıbenimiçingururduyacağımbirmenzildir.(Bkz.DîvânüAntere)198“Şukesindirki,münafıklarcehenneminenaltkatındadırlar.”(Nisâsûresi,4/145)

199“Allahbizeyeter.Onegüzelvekildir!”(Âl-iİmransûresi,3/173)

200“Onegüzelmevlâ,negüzelyardımcıdır!”(Enfâlsûresi,8/40)

Page 71: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

201KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 72: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OnYedinciMektupYirmiBeşinciLem’a’nınZeyli202

ÇOCUKTAZİYENAMESİ204 ه إ ء نإو ، 203

Aziz,ahiretkardeşimHafızHâlidEfendi,

ا ا م ــــــ 205 نار إ إو إ ا أ اذإ ا ا و

Kardeşim!Çocuğunun206vefatıbeniüzdü, tesirindebıraktı.Fakat 207 ا kazayarızavekadere teslim, İslamiyet’in alâmeti ve gereğidir. Cenâb-ı Hak, O’ndan gelen bu elemkarşısındasizlere sabırversin,merhumudaahiretazığıveşefaatçiyapsın.Sizevesizingibi takva sahibi müminlere büyük bir müjdeyi ve hakiki bir teselliyi gösterecek “BeşNokta”yısöyleyeceğiz.

BirinciNokta

Kur’an-ıHakîm’deki208 نو ناو beyanınınsırrıvemealişudur:

Ayet-i kerime نو ناو cümlesiyle, müminlerin buluğ çağına girmeden vefat edenevlatlarınıncennetteebedî,sevimli,cennetelâyıkbirsurettedaimaçocukkalacaklarına..cennetegidenannevebabalarınınkucağında,onlarınebedîsaadetinevesileolacaklarına..ebeveynlerineçocuksevmekveevlatokşamakgibiengüzelbirzevkitattıracaklarına..herlezzetli şeyin cennette bulunduğuna.. “cennette neslin devamı için üreyip çoğalmaolmadığından, evlat sevgisi ve okşama zevki bulunmayacağını” söyleyenlerinhükümlerininyanlışlığına..hemdünyadaonsenelikkısabirzamanda,elemlerlekarışıkbirşekilde evlat sevmeye ve okşamaya bedel; saf, elemsiz, milyonlarca sene, ebedî evlatsevgisini ve okşama zevkini kazanmanın,müminler için en büyük saadet vesilelerindenbiriolduğunaişaretediyorvebunumüjdeliyor.

İkinciNokta

Birzamanlarbirzâtzindandatutuluyormuş.Sevimliçocuğuyanınagönderilmiş.Ozavallımahpus hem kendi elemini çekiyor hem de çocuğunu rahat ettiremediği için o zahmetçektikçeüzülüyormuş.Sonramerhametlihükümdaronabiradamgöndermiş,şöyledemiş:

“Şuçocukgerçiseninevladındır.Fakatbenimidaremaltındadır,halkımdandır.Onubenalacağım,güzelbirsaraydabesleyeceğim.”

Adamağlamış,sızlamış:

“Tesellikaynağımolanevladımıvermeyeceğim.”

Arkadaşlarıonademişki:

“Üzüntünmânâsızdır.Eğerçocuğaacıyorsano,şupis,kötükokulu,sıkıntılızindanyerine,ferahvesaadetiçindeyaşayacağıbirsarayagidecek.Eğernefsiniçinüzülüyor,menfaatini

Page 73: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

arıyorsanşöyledüşün:Çocukburadakalsa,geçiciveşüphelibirmenfaatleberaber,onunyaşayacağızorluklaryüzündençoksıkıntıveelemçekeceksin.Eğerorayagitse,sanabinfaydasıvar.Çünküpadişahınmerhametinikazanmayasebepolur,sanaşefaatçihükmünegeçer.Padişah,çocuğunuseninlegörüştürmeyiarzuedecek.Elbettegörüşmeniziçinonuzindana göndermeyecek, belki seni zindandan çıkarıp o saraya alacak, çocuğunlagörüştürecek.Ancakpadişahagüvenmenveitaatetmenşartıyla…”

İşte aziz kardeşim, şu temsilin işaretiyle, senin gibi müminler, evladı vefat ettiği vakitşöyledüşünmeli:

Şuçocukmasumdur,onunHâlık’ıRahîmveKerîm’dir.Benimnoksanterbiyeediciliğimveşefkatim yerine, onu kusursuz inayet ve rahmeti altına aldı. Elemli, musibetli, zahmetlidünya zindanından çıkarıp Cennet’ül Firdevs’ine209 gönderdi. O çocuğa ne mutlu! Şudünyada kalsaydı, kimbilir ne hale düşerdi?Bu yüzden ben ona acımıyor, onu bahtiyargörüyorum. Kaldı ki, nefsiminmenfaatini düşünüp kendime de acımıyorum, elem çekipüzülmüyorum.Çünkü çocuğumdünyada kalsaydı, banaancakon senelik, geçici, elemlekarışık bir evlat sevgisi verecekti. Eğer salih olsaydı, dünya işlerinde gücü ve iktidarıbulunsaydı, belki yardım edecekti. Fakat vefatıyla, ebedî cennette benim için onmilyonseneevlatsevgisineveebedîsaadetevesilebirşefaatçihükmünegeçer.Elbetteveelbette;şüpheli, peşin bir menfaati kaybeden fakat kesin ve sonraya bırakılmış bin menfaatikazananinsanelemçekipüzülmez,ümitsizceferyatetmez.

ÜçüncüNokta

Vefatedençocuk,Hâlık-ıRahîm’inmahlûku,kölesi,kulu,herşeyiylesanatlıbirvarlığıveebeveyninin O’na ait bir arkadaşıydı ki, bakıp büyütmeleri için bir süreliğine anne-babasına verilmişti. Cenâb-ıHak, anne ve babayı ona hizmetkâr etmiş, bu hizmetlerinekarşılıkpeşinbirücretolarakonlaralezzetlibirşefkatvermiştir.

Şimdi, binde dokuz yüz doksan dokuz hisse sahibi olan o Hâlık-ı Rahîm, rahmeti vehikmetigereğinceoçocuğuseninelindenalsa,hizmetine sonverse;görünüştebirhisseile,hakikibinhisseninsahibinekarşışikâyetiandıracakbirtarzdaümitsizcehüzünlenmekveferyatetmekmümineyakışmaz,belkigafletvedalâletiçindekilereyakışır.

DördüncüNokta

Eğer dünya ebedî olsaydı, insan içinde sonsuza kadar kalsaydı ve ayrılık ebediyensürseydi,elemveren,insanıtesirialtındabırakanacıhislerinveümitsizceağlamalarınbirmânâsıolurdu.Fakatmademdünyabirmisafirhanedir,vefatedençocuknereyegitmişsesizdebizdeorayagideceğiz.Hemölümonamahsusdeğil,herkesingeçeceğibircaddedir.Hemmademayrılıkdaebedîdeğil, ileridehemberzahtahemcennettegörüşülecektir.Ohalde210 ا ,Overdi,Oaldı,211 ل ا deyipsabırlaşükretmeli!

BeşinciNokta

Cenâb-ıHakk’ınrahmetininentatlı,engüzel,enhoş,enşirincilvelerindenolanşefkat,nuranî bir iksirdir. Aşktan çok daha keskindir.Cenâb-ıHakk’a çabuk kavuşmaya vesileolur.Nasılmecazîvedünyevî aşkpekçokzorluklahakiki aşkadönerve insanCenâb-ıHakk’ı bulursa, şefkat de daha kısa, daha saf –fakat kolay– bir şekilde kalbi Cenâb-ı

Page 74: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Hakk’abağlar.

Gerekbabagerekanne,çocuğunubütündünyagibisever.Oelindenalındığıvakit,eğerbahtiyarvehakikimüminisedünyadanyüzçevirir,NimetlerinHakikiSahibi’nibulur.Derki:“Dünyamademfânidir,değmiyorkalbinalâkasına…”Çocuğunereyegitmişseorayaalâkaduyar,büyükbirmanevîmertebekazanır.

Gafletvedalâlet içindekiler,şubeşhakikattekisaadetvemüjdedenmahrumdur.Onlarınhalinin ne kadar elemli olduğunu şununla kıyas ediniz: İhtiyar bir hanım çok sevdiği,sevimli,tekçocuğunuölümanındagörüncedünyadaebedîkalacağıvehmiylegafletveyadalâlet neticesinde ölümüyokluk ve ebedî ayrılık gibi kabul eder.Çocuğunun yumuşakdöşeği yerine kabrin toprağına yatacağını düşünüp gaflet veya dalâleti yüzünden,merhametlilerin en merhametlisi Cenâb-ı Hakk’ın rahmetiyle ihsan ettiği cenneti, birnimetolarakverdiğifirdevsidüşünmez.İştebusebepleokadınınnekadarümitsizcebirhüzünduyduğunuveelemçektiğinikıyaslayabilirsiniz.

Fakat iki cihan saadetine vesile olan iman ve İslamiyetmümineder ki: ŞuölmeküzereolançocuğununHâlık-ıRahîm’ionubufânidünyadançıkarıpcennetinegötürecek,sanahemşefaatçihemebedîbirevlatyapacak.Ayrılıkgeçicidir,meraketme, إو إ 212 ا213 نار إ de,sabret.214 ا ا

SaidNursî

202Zeyl:İlave.

203HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

204“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

205“…Sensabredenlerimüjdele!Sabırlılarokimselerdirki,başlarınamusibetgeldiğinde,‘BizAllah’aaidizvevaktigeldiğindeelbetteO’nadöneceğiz’derler.”(Bakarasûresi,2/155-156)

206Bumektup,HafızHâlidEfendi’ninsekizyaşındakioğluEnver’invefatıdolayısıylayazılmıştır.

207HerişteverilecekhükümAllahiçinolmalıdır.

208“Ebedîliğeermişçocuklar”(Vâkıasûresi,56/17;Dehrsûresi,76/19)

209Firdevs:Cennet.Cennetinaltıncıkatı,mertebesi.

210HerişteverilecekhükümAllahiçinolmalıdır.

211“BizeuygungördüğüherhalimizdenötürühamdolsunRabbimize..”Bkz.Tirmizî,deavât128;EbûDâvûd,edeb97,98;İbniMâce,edeb55,duâ2;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/117.

212HerişteverilecekhükümAllahiçinolmalıdır.

213“BizAllah’aaidizvevaktigeldiğindeelbetteO’nadöneceğiz.”(Bakarasûresi,2/156)

214KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 75: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OnSekizinciMektup216 ه إ ء نإو ، 215

Bumektupüç“mühimmesele”dir.

BirinciMühimMesele

Fütûhat-ıMekkiye sahibiMuhyiddin İbni Arabî (kuddise sirruh) ve İnsan-ı Kâmil adlımeşhurkitabınsahibiSeyyidAbdülkerîm(kuddisesirruh)gibimeşhurevliya,yerküreninyedi tabakasından, Kaf Dağı’nın arkasındaki “arz-ı beyza”dan217 ve Fütuhat’ta“Meşmeşiye”218 denilen hayret verici şeylerden bahsediyor, bunları gördük diyorlar.219Acaba dedikleri doğru mudur? Eğer doğruysa nasıl olabilir? Çünkü bu bahsedilenleryeryüzündeyoktur.Hemcoğrafyavebilimonlarınbudediklerini kabul etmiyor.Doğrudeğilse,buzâtlarnasılveliolabilir?Böylegerçekdışıvehakikateaykırışeylersöyleyen,nasılhakikatehlikabuledilebilir?

Cevap:Onlar hak ve hakikat ehlidir, veli ve şuhûd ehli, yani gayb âlemini ve kâinatınsırlarını Allah’ın izniyle gören zâtlardır. Gördüklerini doğru görmüşler, fakat her şeyikavramaktanuzakşuhûdhalindegördüklerindenverüyadakigibi,gördüklerinikendileritabir edip hüküm verecek durumda olmadıklarından söyledikleri kısmen yanlıştır.Rüyadakiadamrüyasınıtabiredemediğigibi,şukısımkeşfveşuhûdehlideohaldeykengördüklerini kendileri tabir edemezler. Onları tabir edecek olan, “asfiya” denilen,peygamber varisi ve hakikati delilleriyle bilen zâtlardır. Elbette o kısım şuhûd ehli deasfiya makamına çıktıkları zaman, Kitap ve Sünnet’in irşadıyla yanlışlarını anlar,düzeltirlervedüzeltmişlerdir.

Şuhakikatiizahedecekbirtemsilîhikâyeyidinle:

Birzamankalbehliikiçobanvarmış.Tahtadanbirkâseyesütsağıpyanlarınakoymuşlar.Kaval tabir ettikleri düdüklerini o süt kâsesinin üzerine uzatmışlar. Biri “uykum geldi”deyipyatmış.Birmüddetuyumuş.Ötekiçoban,yatanadikkatetmiş,görmüşki,sinekgibibir şey onun burnundan çıkıp süt kâsesine bakıyor, sonra kavalın içine giriyor, öbürucundançıkıyorvebirgevenin220altındakideliğegiripkayboluyor.Birzamansonraoşeydönmüş,tekrarkavalıniçindengeçerekyatanınburnunagirmiş.Çobanuyanmış,demişki:

“Arkadaş!Acayipbirrüyagördüm.”

Diğericevapvermiş:

“Allahhayretsin,nedir?”

Odaanlatmış:

“Sütten bir deniz gördüm.Üstünde hayret verici bir köprü uzanmıştı. O köprünün üstükapalı,pencereliydi.Köprüdengeçtim.Birmeşelikgördümki,başlarıhepsivri…Onunaltındabirmağaravardı,içinegirdim,altındolubirhazinebuldum.Acabatabirinedir?”

Orüyadaykenuyanıkolanarkadaşıdemişki:

Page 76: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

“Gördüğünsütdenizi,şutahtadançanaktır.Oköprü,şukavalımızdır.Başısivrimeşelik,şu gevendir. O mağara da şu küçük deliktir. İşte, kazmayı getir, sana hazineyi degöstereyim.”

Kazmayı getirmiş. O gevenin altını kazıp dünyada ikisini de mutlu edecek altınlarıbulmuşlar.

İşte,uyuyanadamıngördüğüdoğrudur;doğrugörmüş,fakatrüyadaykenkavrayışısınırlıolduğu için onu tabir edecek vaziyette olmadığından, maddî âlem ile manevî âlemibirbirinden ayıramadığından verdiği hüküm kısmen yanlıştır. Bu yüzden, “Ben hakiki,maddî bir deniz gördüm” der. Fakat o sırada uyanık olan adam,misal âlemi ilemaddîâlemi ayırabildiği için arkadaşının rüyasını tabir edebilecek durumdadır ki, “Gördüğündoğrudur,fakathakikidenizdeğil;belkişusütkâsemizseninhayalindedenizgibiolmuş,kavaldaköprügibigörünmüş…”vesaire,demiştir.

Demekki,maddîâlemleruhanîâlemibirbirindenayırmakgerekir.Birbirinekarıştırılırsahükümleri yanlış görünür.Mesela senin dar, fakat dört duvarını kaplayacak dört büyükaynakonulmuşbirodanolsun. İçinegirdiğinvakit,odarodayıbirmeydankadargenişgörürsün. Eğer, “Odamı bir meydan kadar geniş görüyorum.” dersen doğru söylemişolursun.Fakat“Odambirmeydankadargeniştir.”diyehükmevarırsan,yanlışadüşersin.Çünkümisalâleminihakikiâlemlekarıştırmışolursun.

İştebazıkeşfehlizâtların,yerküreninyeditabakasınadair,KitapveSünnet’interazisiyletartmadan bildirdiği tasvirler, yalnız coğrafya gözüyle görünen maddî vaziyetten ibaretdeğildir.Meselademişlerki:“Yeryüzününbir tabakası,cinveifritlerindir.Binlercesenegenişliğindedir.” Halbuki o hayret verici tabakalar, çevresi bir iki senede dolaşılabilenyerküremizesığmaz,yerleşemez.Fakatmânââleminde,misalâleminde,berzahveruhlarâleminde,yerküremizibirçamağacınınçekirdeğihükmündefarzedersek,ondanmeydanagelenvesuretebürünenmisalîağaç,oçekirdeğenispetenkocabirçamağacıkadarolur.Buyüzden,gözümanevîâlemlereaçıkbirkısımzâtlar,ruhanîyolculuklarındayerküreninbazı tabakalarının misal âleminde çok geniş olduğunu, binlerce senelik bir mesafetuttuğunu görüyorlar. Gördükleri doğrudur, fakat misal âlemi, görünüşte maddî âlemebenzediğiiçinikiâlemibirbirinekarışmışgibigörüyor,öyletabirediyorlar.

Maddî âleme döndükleri vakit, gördüklerini Kur’an ve Sünnet’in terazisiyle tartmadan,aynen yazdıklarından bunlar hakikate zıt kabul ediliyor. Nasıl ki büyük bir sarayın vebahçeninmisalîvarlıklarıküçükbiraynayasığar.Aynenöylede,maddîâleminbirsenelikmesafesine,binlercesenegenişliğindemisalîvarlıklarvemanevîhakikatlersığabilir.

Netice: Şu meseleden anlaşılıyor ki, şuhûd derecesi, gayba iman derecesinden çokaşağıdır. Yani yalnız manevî âlemde gördüklerine dayanan bir kısım velilerin, sınırlıkavrayışla yaptıkları keşifler, peygamber varisi olan asfiya ve muhakkiklerin –kendigördüklerine değil– Kur’an’a ve vahye dayanarak, gayba ait fakat daha saf, kuşatıcı,imanhakikatlerinedairverdikleridoğruhükümlereyetişemez.

Demek, bütün hal ve keşiflerin, zevk ve müşahedelerin221 ölçüsü Kitap ve Sünnet’tir.Mihenkleri,KitapveSünnet’inmukaddesdüsturlarıvehakikatidelilleriylebilenasfiyanınyanılmazsezgileriylebulduklarıkaidelerdir.

Page 77: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İkinciMühimMesele

Soru: Vahdet-i vücûd çokları tarafından en yüksek makam kabul ediliyor. Halbukivelâyet-i kübrâda,yani enyüksekvelilikmertebesindebulunan,baştadörthalifeolmaküzere sahabede, başta hamse-i âl-i abâ222 olmak üzere ehl-i beytten gelen imamlarda vebaşta dörtmezhep imamı olmak üzeremüçtehitler ile tâbiînde böyle birmeşrep açıkçagörülmemiş.Acabaonlardansonragelenlerdahamıilerigitmiş,dahamükemmel,büyükvegenişbiryolmubulmuşlar?

Cevap: Hâşâ! Peygamberlik Güneşi Efendimiz’in (aleyhissalatü vesselam) en yakınyıldızlarıvevarisleri223olanoasfiya zâtlardandaha ilerigidebilmekhiçkimseninhaddideğil.Elbettebüyükvegenişyolonlarındır.

Vahdet-i vücûd ise bir meşreptir, bir hâldir ve noksan bir mertebedir. Fakat zevkli veneşeliolduğundan,manevîyolculuklarındaomertebeyegirenlerinçoğuçıkmakistemiyor,oradakalıyor,onuensonmertebezannediyorlar.

İşte şu meşrepte olan, eğer maddiyattan ve vasıtalardan sıyrılmış, sebepler perdesiniyırtmış bir ruh ise, kendinden geçip dünyayı unuturcasına manevî âlemleriseyredebiliyorsa vahdet-i vücûddan değil belki vahdet-i şuhûddan224 doğan, ilimle değilhâlle ilgili bir vahdet-i vücûd ona bir kemâl, bir makam kazandırabilir. Hatta Allahhesabına kâinatı inkâr etmek derecesine varabilir. Fakat sebeplerin içine dalmış vemaddiyatlameşgulisevahdet-ivücûddemesi,kâinathesabınaAllah’ıinkâretmeyekadargider.

Evet, büyük ve geniş yol, sahabe, tâbiîn ve asfiyanın yoludur. 225 ءا cümlesi,onların genel kaidesidir. Ve Cenâb-ı Hakk’ın, 226 ء ayetinin ifade ettiği mânâüzere,hiçbirşeylebenzerliğiyoktur…O,mekâniçindeyerkaplamaktanvebölünmektenmünezzehtir; varlıklarla alâkası, yaratıcılığıdır. Varlıklar vahdet-i vücûd yolundagidenlerin dediği gibi vehim ve hayal değildir. Görünen şeyler de Cenâb-ı Hakk’ıneseridir. “Heme ost” değil, “heme ezost”tur; yani her şey O değil, her şey O’ndandır.Çünkü kadim olmayan, sonradan meydana gelen şeyler o Kadîm Zât’ın bizzat kendisiolamaz.İkitemsilleşumeseleyianlamayıkolaylaştıracağız:

Birinci Temsil: Mesela bir padişah var. Onun “adil hâkim” ismiyle bir adliye dairesibulunur,oismincilvesinigösterir.Padişahınbirbaşkaismi“halife”dir,dinişleriveilmiyedaireleri,oisminmazharıdır.Birde“başkumandan”ismivardır,padişahaskerîdairelerdeoisimlefaaliyetgösterir;ordusuoisminmazharıdır.

Şimdi,biriçıksadeseki,“Şupadişah,yalnızadilbirhâkimdir,adliyedairesindenbaşkadairesi yok.”Ovakitmecburen, adliyememurları içinde, hakiki değil farazî bir surette,dinişleridairesindekiâlimlerinvasıflarınavehallerinesahip,gölgemahiyetindevehayalîbir tarzda, hakiki adliye dairesine tâbi bir din işleri dairesi tasavvur edilir. Askeriyedairesine ait hal ve muamelelerin de yine farazî bir şekilde, o adliye memurlarındabulunduğuvarsayılıphakikiolmayanbiraskeriyedairesitasavvuredilirvebunungibi…

İşte şu halde, padişahın hakiki ismi “adil hâkim”dir ve asıl hâkimiyeti adliyedekihâkimiyettir. “Halife”, “başkumandan”, “sultan” gibi isimleri hakiki değil, itibarîdir.

Page 78: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Halbukipadişahlığınmahiyetivesaltanathakikati,hakikiolarakbütünisimlerinvarlığınıgerektirir.Hakikiisimlerisehakikidaireleriistervelâzımkılar.

İşte,ulûhiyet saltanatı;Rahman (sonsuz rahmetibütünvarlıklarıkuşatan),Rezzak (rızıkveren), Vehhâb (bağışı pek bol), Hallâk (yegâne yaratıcı), Fa’âl (icraatı sürekli olan),Kerîm (sonsuz iyilik, ikram sahibi, onurlandıran), Rahîm (hususi rahmet vemerhametipekbololan)gibipekçokmukaddesilahîismihakikiolarakgerektiriyor.Ohakikiisimlerdehakikiaynalarıistiyor.

Şimdi vahdet-i vücûd yolunda gidenler, madem 227 إ د der, eşyanın hakikatinihayal derecesine indirir. Cenâb-ı Hakk’ın Vâcibü’l-Vücûd, Mevcûd, Vahid ve Ehadisimlerinin hakiki cilveleri ve daireleri vardır. Belki aynaları ve daireleri hakiki değilhayalî, hatta yoklukla ilgili olsa, onlara zarar vermez. Belki o Hakiki Mevcûd’unaynasındavarlıkrengibulunmazsa,oaynadahasafveparlakolur.Fakatvahdet-ivücudmeşrebinde Rahman, Rezzak, Kahhar, Cebbar, Hallâk gibi isimlerin tecellileri hakikideğil,itibarîoluyor.Halbukioisimler,Mevcûdismigibihakikattir,gölgeolamaz;asıldır,tâbiolamaz.

İşte sahabe ve asfiyanınmüçtehitleri ve ehl-i beyt imamları, 228 ا ء derler ki,Cenâb-ıHakk’ın,bütünisimleriylehakikitecellilerivardır.Herşeyin,O’nunvaretmesiylegeçici bir varlığı mevcuttur. O varlık gerçi Vâcibü’l-Vücûd’a nispeten gayet zayıf vekararsız bir gölgedir; fakat hayal ve vehim değildir. Cenâb-ı Hak, Hallâk ismiyle varediyorveovarlığıdevamettiriyor.

İkinci Temsil: Mesela, şu odanın dört duvarında dört tane boy aynası bulunsa, her nekadar şu oda öteki üç aynayla beraber her bir aynanın içinde resmedilse de, her ayna,eşyayı kendi mahiyetine ve rengine göre gösterir. Kendine has misalî bir odahükmündedir.

İşte şimdi iki adam o odaya girse, biri tek bir aynaya bakar, der ki: “Her şey bununiçindedir.”Başkaaynalarıveoaynalarıniçindekisuretleriişittiğivakit,işittikleriniotekaynadaki, iki derece gölge olmuş, hakikati küçülmüş, değişmiş aynanın küçük birköşesinde gördükleri kabul eder. Hem der ki: “Ben böyle görüyorum, demek hakikatböyledir.”Diğeradamiseonaşöyleder:“Evetsengörüyorsun,gördüğündoğrudur.Fakatişinaslında,hakikisuretiöyledeğil!Senindikkatettiğinaynagibidahabaşkaaynalarvar;gördüğünkadarküçücük,gölgeningölgesideğiller.”

İşte Cenâb-ı Hakk’ın isimlerinin her biri ayrı ayrı birer ayna ister.Mesela, Rahman veRezzak;hakiki,asılolduklarıiçinkendilerinelâyık,rızkavemerhametemuhtaçvarlıklarıgerektirirler. Rahman, nasıl hakiki bir dünyada rızka muhtaç gerçek canlıları isterse,Rahîmdeaynışekilde,hakikibircenneti ister.EğeryalnızMevcûd,Vâcibü’l-VücûdveVahid-iEhadisimlerihakiki,ötekiisimleriseonlarıniçindebirergölgekabuledilirsebu,oisimlerekarşıbirhaksızlıkhükmünegeçer.

İşte şu sırdandır ki,büyük ve geniş yol elbette en büyük velilikmertebesine sahip olansahabenin,asfiyanın,tâbiînin,ehl-ibeytvemüçtehitimamlarınyoludur;onlardoğrudandoğruyaKur’an’ınbirincitabakatalebeleridir.

Page 79: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

229 ا ا أ إ إ 230 با أ إ ر و ذإ غ ر231 أ و ا و ر رأ و ا

ÜçüncüMesele

Felsefeveakıllahalledilemeyenmühimbirmesele233 ل ، 232 ن م

Soru:Kâinattaki aralıksızdevamedenşuhayretverici faaliyetin sırrıvehikmetinedir?Nedenşuhareketedenşeylerdurmuyor,daimadönüptazeleniyor?

Cevap:Bununhikmetininizahıbinsayfaister.Öyleyseizahıbırakıpgayetkısabirözetiniikisayfayasığıştıracağız.

Nasıl ki bir şahıs, yaradılışının gereği veyahut topluma ait olan bir vazifeyi yapsa ve ovazife için hararetli bir şekilde çalışsa, elbette dikkat eden anlar ki, ona şu vazifeyigördüren,ikişeydir:

Birincisi:Ovazifeyeaitneticelervefaydalardırki,buna ille-igâiye,yanieldeedilmesiiçinçalışılanesasgayedenir.

İkincisi:Ovazifeyihararetleyaptıranbirmuhabbet,arzuvelezzetvardırki,bunadadâîvemuktazî (onayolaçanveonugerektirensebep)denir.Meselayemekyemek…İnsanıyemeğesevkeden, iştahtangelenbir lezzet,birarzudur.Sonrayemeninneticesivücudubeslemek ve hayatı devam ettirmektir. Aynen öyle de –234 ا ا –و şu kâinattakidehşetvericivehayretuyandırıcısınırsızfaaliyet,Cenâb-ıHakk’ınisimlerininikikısmınadayanırveikigeniş,büyükhikmetiçindir;buhikmetlerinherbiridesonsuzdur.

Birincihikmet:Cenâb-ıHakk’ınesmâ-yıhüsnâsınınhadvehesabagelmeztürlütecellilerivar.Mahlûkatınçeşit çeşitolması,o tecellilerinçeşitliliğindenkaynaklanıyor.O isimler,daimî bir surette görünmek, yani nakışlarını göstermek ister. Nakışlarının aynalarındagüzelliklerinin cilvelerini görmeyi ve göstermeyi, yani kâinat kitabını ve birer mektuphükmündeki varlıkları her an tazelemeyi dilerler. Yani devamlı, yeniden, mânidar birşekilde yazmayı ve her bir mektubu, Zât-ı Mukaddes ve Müsemmâ-yı Akdes (bütünnoksanlardanvekusurdanenuzakisimlerinsahibiZât)ileberaber,bütünşuursahiplerininnazarınagöstermeyiveonlaraokutmayıgerektirirler.

İkinci sebep ve hikmet: Nasıl ki varlıklardaki faaliyet bir iştah, arzu ve lezzettenkaynaklanır. Hatta her bir faaliyette kesinlikle lezzet vardır; belki her faaliyet, bir çeşitlezzettir.

Aynenöylede,Vâcibü’l-Vücûd’alâyıkbirtarzda,Zât’ınınistiğnasına,mutlakbirsuretteher şeye sahip olup hiçbir şeye muhtaç bulunmayışına ve mutlak kemâline uygun birşekildesınırsız,mukaddesbirşefkatvesonsuz,mukaddesbirmuhabbetvar.

Omukaddesşefkatvemuhabbettengelensınırsız,mukaddesbirşevkvar.

Omukaddesşevktengelensonsuzbirmukaddessevinçvar.

Page 80: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Veomukaddessevinçtengelen–tabircaizse–hadsiz,mukaddesbirlezzetvar.

Hem Rahman ve Rahîm Zât’a ait o mukaddes lezzetten gelen sınırsız merhametgöstermeden, varlıkların, kudret faaliyeti içinde, kabiliyetlerinin potansiyelden fiileçıkmasından ve mükemmelleşmesinden kaynaklanan memnuniyetlerinden vekemâllerinden gelen –tabir caizse– hadsiz mukaddes memnuniyet ve iftihar vardır ki,sonsuzbirfaaliyetigerektiriyor.

İşte felsefe ve fen şu ince hikmeti bilmediği için şuursuz tabiatı, kör tesadüfü ve cansızsebepleri, şu son derece kuşatıcı ilimle, engin hikmetle ve her şeyi görerek yapılanfaaliyetlekarıştırmış,dalâletkaranlığınadüşüphakikatnurunubulamamıştır.

235 ن رذ 236 با أ إ ر و ذإ غ ر

تادا تارذ د ط و ا 237 تااو ضرا ماد و ا و

238 ا ا

SaidNursî

215HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

216“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

217Cenâb-ıHakk’ınkıyametgünühaşirmeydanıyapmakiçinboşaltıphazırlayacağıyer.

218Bazıvelizâtlarınkeşfengördüklerimisalîbirâlem.

219Bkz.İbnArabî,el-Fütûhâtü’l-Mekkiyye5/109.

220Birtürdikenlibitki.

221Görülenşeyler.Manevîâlemdeşahitolunanlar.

222HazretiPeygamber’inailefertleri.Efendimiz(aleyhissalâtüvesselam)hırkasınıkızıHazretiFâtıma,damadıHazretiAlivetorunlarıHazretiHasanileHazretiHüseyin’inüzerineörterekonlarahususiduaettiğinden“Âl-iAbâ”(HırkaEhli)tabiriyleanılmışlardır.

223Bkz.Buhârî,fezâilüashâb1;Müslim,fezâilü’s-sahâbe207,210-214;Tirmizî,fiten45;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/398;el-Aclûnî,Keşfü’l-Hafâ1/147.

224Görülenlerinbirliği,herşeydeAllah’ıgörmek.Vahdet-ivücûdmeşrebininaksine,vahdet-işuhuddüşüncesinintemelinde,Yaratıcıilevarlıkâlemininayrıolduğukabulüyatar.

225Eşyanınhakikatisabittir.(Ömeren-Nesefi,el-Akâids.1)

226“O’nunbenzerihiçbirşeyyoktur.”(Şûrâsûresi,42/11)

227Vücûd-uVâcib’enispetenbaşkaşeyleremevcutdenmemeli,onlarmevcutunvanınalâyıkdeğillerdir.

228Eşyanınhakikatisabittir.(Ömeren-Nesefi,el-Akâids.1)

229“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

230“EyKerîmRabbimiz,bizehidayetverdiktensonrakalblerimizisaptırmavekatındanbizebirrahmetbağışla.ŞüphesizbağışıbololanVehhabsensinSen!”(Âl-iİmransûresi,3/8)

231“Allahım!ÂlemlererahmetolarakgönderdiğinEfendimiz’eveonunbütünâlveashabınasalâteyle!”

Page 81: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

232“O,heranyenitecellilerleişbaşındadır.”(Rahmansûresi,55/29)

233“Dilediğiherşeyiyapandır.”(Bürûcsûresi,85/16)

234“EnyücesıfatlarAllah’ındır.”(Nahlsûresi,16/60)

235“Sen‘Allah’de;sonrabırakonlarıdaldıklarıbataklıktaoynayadursunlar.”(En’âmsûresi,6/91)

236“EybizimKerîmRabbimiz,bizehidayetverdiktensonrakalblerimizisaptırmavekatındanbizebirrahmetbağışla.ŞüphesizbağışıbololanVehhabsensinSen!”(Âl-iİmransûresi,3/8)

237Allah’ımkâinatıntılsımınıçözenHazretiMuhammed’e,O’nunâlveashabınayervegöklerdevamettikçemevcudatınzerreleriadedincesalâtveselâmeyle!

238KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 82: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OnDokuzuncuMektupBu risale, üç yüzden fazla mucizeyi beyan eder. Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtüvesselam) peygamberliğininmucize oluşunu bildirdiği gibi, kendisi de omucizenin birkerametidir.Üç-dörtbakımdanharikaolmuştur:

Birincisi: Nakil ve rivayetleri aktarmakla beraber, yüz sayfayı geçtiği halde, kitaplaramüracaat edilmeden, ezberden, dağ başlarında, bağ köşelerinde, üç-dört günde, her güniki-üçsaatçalışmaksuretiyletamamınınonikisaatteyazılmasıharikabirhadisedir.

İkincisi: Uzun olmasına rağmen, ne yazması usanç verir ne de okunduğunda tatlılığınıkaybeder.Tembelkâtipleriöylebirşevkevegayretegetirdiki,sıkıntılıveusançhissedilenbirzamanda,bucivarda,birseneiçindeyetmişeyakınnüshayazılması,bunubilenlereşurisalenin Resûl-u Ekrem’in peygamberlik mucizesinin bir kerameti olduğu hususundakanaatverdi.

Üçüncüsü:Tevafukbizedehenüzgörünmedenönceburisaleyiyazarakçoğaltan,acemive tevafuktan haberi olmayan bir kâtibin ve başka sekiz kişinin birbirlerini görmedenyazdıkları nüshalarda, bütün risalede Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) kelimesi,risaleninbeşinci parçasında iseKur’an lafzı öylebir şekilde tevafuk etti ki, zerrekadarinsafıolanbunutesadüfevermez.Kimgördüysebununkesinliklegaybaaitbirsır,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)mucizelerininbirkerametiolduğuhükmünevarıyor.

Bu risalenin başındaki esaslar çok mühimdir. Hem buradaki hadislerin hemen hementamamı hadis imamlarınca kabul edilmiş ve sahih olmakla beraber, Resûl-u Ekrem’inpeygamberliğiyle alâkalı kesin hadiseleri bildiriyor. Bu risaleninmeziyetlerini söylemeklâzım gelse, yine bunun kadar bir eser yazmak gerekeceğinden; arzulu olanları, burisaleyibirkereokumayadavetediyoruz.

SaidNursî

İhtar: Bu risalede çok hadis-i şerif naklettim. Yanımda hadis kitapları bulunmuyor.Yazdığımhadislerinifadelerinde,kelimelerindeyanlışımvarsayadüzeltilsinyadahadis-ibi’l-mânâdır239denilsin.Çünkümakbulgörüşegöre,“Mânâitibarıileasılmuhtevayasadıkkalmakşartıyla,benzerveyaeşanlamlıkelimelerlehadisnakletmekcaizdir.”Yanihadisinyalnızmânâsıalınıpbaşkakelimelerlesöylenebilir.Mademöyle,lafızlardayanlışımvarsahadis-ibi’l-mânâdırdiyebakılsın.

239Aynıkelimelerledeğil,mânâsıileaktarılanhadis.

Page 83: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

MUCİZÂT-IAHMEDİYE240(aleyhissalâtüvesselam)

242 ه إ ء نإو ، 241

ا ا م ــــــ

ا ه ا دو ى ر رأ ا ي ا … 243 لر ا و

Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğine dairOnDokuzuncuSöz ileOtuzBirinciSöz,onunnebiolduğunukesindelillerleispatladığından,işinispatkısmınıorisalelerehavaleedipyalnızonlarıtamamlayanbirilaveolarak,ondokuz“nükteliişaret”ileşubüyükhakikatinbazıparıltılarınıgöstereceğiz.

BirinciNükteliİşaret

ŞukâinatınsahibiveherşeyintasarrufunuelindebulunduranZât,elbetteherşeyibilerekyapıyor,hikmetleidareediyor,hertarafıgörerekçekipçeviriyor,herşeyibilerek,görerekterbiyeediyorveherşeydeşahitolunanhikmetleri,gayeleri, faydaları iradesiylehükmüaltındatutuyor.

Madem yapan bilir, elbette bilen konuşur… Madem konuşacak, elbette şuur ve akılsahipleriyle, konuşmayı bilenlerle konuşacak… Madem şuur ve akıl sahipleriylekonuşacak, elbette onların içinde mahiyeti en kuşatıcı ve şuuru engin olan insanlakonuşacaktır…Madem insanla konuşacak, elbette insanlar içindemuhataplığa lâyık vemükemmel olanlarla konuşacak…Madem en mükemmel, kabiliyeti en yüksek, ahlâkıyüce ve insanlığa rehber olacak zâtlarla konuşacaktır… Elbette, dost ve düşmanınittifakıyla, en yüksek kabiliyette, en yüce ahlâka sahip, insanlığın beşte biri kendisineuymuş,yeryüzününyarısımanevîhükmüaltınagirmiş,getirdiğinurlaistikbalibinüçyüzseneaydınlatmış,insanlığınnuranîkısmınınvemüminlerinsürekli,gündebeşdefaonunlaAllah’abağlılığınıyenileyipkendisinerahmetvesaadetduasıettiği,kendisiniövdüğüvesevdiği Muhammed (aleyhissalâtü vesselam) ile konuşacak ve konuşmuş, onu resûlyapacakveyapmış,insanlığarehberkılacakvekılmıştır.

İkinciNükteliİşaret

Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) peygamberlik davasını ilan etmiş, Kur’an-ıAzîmüşşangibibirfermanıgöstermişvehakikatidelilleriylebilentahkikehlizâtlaragöre,binevaranaçıkmucizelerortayakoymuştur.244Omucizelerin –bir bütünolarak–varlığı,peygamberlik davası kadar kesindir. Kur’an-ı Hakîm’in birçok yerinde nakledilen, eninatçı kâfirlerin Resûl-u Ekrem’e sihir isnadında bulunmaları gösteriyor ki, o inatçıkâfirlerdahimucizelerinvarlığınıvegerçekleştiğiniinkâredememişler.Yalnızkendilerinialdatmakveyakendilerineuyanlarıkandırmakiçin–hâşâ–sihirdemişler.245

Evet, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) mucizelerinin yüz tevatür kuvvetinde,yani yanlışlığına ihtimal bulunmayacak bir ittifakla, farklı yollardan aktarılan haber

Page 84: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

derecesindebirkesinliğivardır.Mucize,kâinatınHâlık’ınınonundavasınıbir tasdikidir,246 hükmünegeçer.Mesela,senbirpadişahınmeclisinde,osenigördüğühaldedesenki,“Padişahbenifilanişlevazifelendirdi.”Sendenbuiddiayabirdelilistendiğindenasılkipadişah“evet”deseseni tasdikeder.Öylede,padişahâdetinivevaziyetiniseninricanladeğiştirirse,davanı“evet”sözündendahakesin,dahasağlambirşekildetasdiketmişolur.

Aynı şekilde, Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam), “Ben bu kâinatın Hâlık’ınınelçisiyim.Delilimdeşudur:O,devamlıâdetini,benimduamvericamladeğiştirecek.İşteparmaklarımabakınız,beşmusluklubirçeşmegibisuakıtıyor.Ayabakınız,parmağımınbir işaretiyle iki parça oluyor. Şu ağaca bakınız, beni tasdik etmek için yanımageliyor,şahitlikyapıyor.Şubirparçayiyeceğebakınız, ikiüçadamaancakyettiğihalde,işteikiyüz-üçyüzadamıdoyuruyor.”diyedavaetmişveböyleyüzlercemucizeyigöstermiştir…

Kaldıki,ozâtındoğruluğununvepeygamberliğinindelilleri,yalnızmucizeleriylesınırlıdeğildir.Belkidikkatsahipleriiçinhemenhemenbütünhareketleri,fiilleri,halleri,sözleri,ahlâkı, tavırları, karakteri ve görünüşü, doğruluğunu ve ciddiyetini ispat eder. Hattaİsrailoğullarınınmeşhur âlimlerinden Abdullah İbni Selâm gibi pek çok kimse, o Zât-ıEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) yalnız simasını görünce, “Şu simada yalan yok, şuyüzdehileolamaz.”diyerekimanagelmişler.247

Gerçivarlığınhakikatini,araştırmave ispatyoluylabilenâlimler,peygamberlikdelillerivemucizeleri için bin kadar248 demiştir; fakat binlerce, belki yüz binlerce peygamberlikdelili vardır. Ve farklı fikirlerden yüz binlerce insan, yüz binlerce yolla o zâtınpeygamberliğini tasdiketmiştir.YalnızKur’an-ıHakîm,kırkmucizelikyönündenbaşka,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)nebioluşununbindelilinigösteriyor.

Mademinsanlıktapeygamberlikvardırvepeygamberolduğunudavaedipmucizegösterenyüz binlerce zât gelip geçmiştir.249 Elbette, hepsinden daha kesin bir şekilde, Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) peygamberliği sabittir. Çünkü İsa (aleyhisselam) veMusa(aleyhisselam)gibiAllah’ınbütünelçilerine“nebi”dedirtenvepeygamberliklerinedayanak olan deliller, onların vasıfları, vaziyetleri ve ümmetlerine karşı muameleleri,Resûl-u Ekrem’de (aleyhissalâtü vesselam) daha mükemmel, daha kuşatıcı bir surettemevcuttur.

Madempeygamberlik hükmünün esas gayesi ve sebebi,Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam) zâtında daha mükemmel bir şekilde bulunur. Elbette, bu hüküm, bütünpeygamberlerdendahaaçıkbirkesinlikleonuniçindesabittir.

ÜçüncüNükteliİşaret

Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)mucizeleriçokçeşitlidir.Peygamberliğibütünkâinatla alâkalı olduğu için, kâinattaki hemen bütün varlık türleriylemünasebetli birermucizeyemazhardır.Mesela, nasıl ki şanlı bir padişahınyaver-i ekremi, yani enyüksekmemuru çeşitli hediyelerle, farklı kavimlerin bulunduğu bir şehre geldiği vakit, hertoplulukonukarşılamak içinbir temsilcigönderir,kendidiliyleonahoşgeldinder,onualkışlar.

Aynenöylede,EzelveEbedSultanı’nınenbüyükmemuruResûl-uEkrem(aleyhissalâtü

Page 85: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

vesselam),âlemişereflendiripyeryüzününahalisiinsanlığaelçiolarakgeldiği250vebütünkâinatınHâlık’ındankâinatınhakikatleriylealâkalınurlarvemanevîhediyelergetirdiğizaman; taştan, sudan, ağaçtan, hayvandan, insandan tut, ta aya, güneşe ve yıldızlarakadar her çeşit varlık kendine has diliyle, ellerinde birer mucizesini taşıyarak onunpeygamberliğinialkışlamışveonahoşgeldindemiştir.

Şimdi,omucizelerinhepsindenbahsetmekiçinciltlercekitapyazmakgerekir.Hakikatleri,araştırmaya ve ispata dayalı bir şekilde bilen takva sahibi, peygamber varisi zâtlar,peygamberlik delillerini etraflıca izah eden pek çok eser yazmıştır. Biz yalnız kısaca,işaretler türünden, o mucizelerin kesin ve manevî, sayısız yolla, yanlışlığına ihtimalbulunmayacak şekilde nakledilen kuşatıcı misallerini251 göstereceğiz. İşte Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğinindelilleri,öncelikleikikısımdır:

Birinci Kısım: “İrhâsât” denilen, peygamberliğinden önce ve dünyaya gelişi sırasındagörülenharikulâdehallerdir.

İkinciKısım:Diğerpeygamberlikdelilleridir.Bunlardaikikısımdır:

Birincisi:Resûl-uEkrem’densonra,peygamberliğini tasdikmahiyetindemeydanagelenharikalardır.

İkincisi:Saadetasrındamazharolduğuharikahallerdir.Şuikincikısımdaikiyeayrılır:

• İlki: Zâtında, karakterinde, suretinde, ahlâkında, kemâlinde görülen peygamberlikdelilleridir.

•İkincisi:Dışdünyayaaitşeylerdemazharolduğumucizelerdir.

Bunlardaikikısımdır:

°Biri,manevîveKur’anîdir.

°Diğeri,maddîveeşyaylailgilidir.

Bunundaikikısmıvardır:

•BirinciKısım:Peygamberlikdavasınıilanettiğivakit,kâfirlerininadınıkırmakveyahutmüminlerin imankuvvetini artırmak içinmeydanagelenharikulâdehaller,mucizelerdir.Ayın yarılması, parmağından su akması, az bir yiyecekle çoklarını doyurması; hayvan,ağaçve taşlarınkonuşmasıgibiyirmiçeşitvehepsimanevî tevatürderecesindeolanbumucizelerinherbirininçoktekrarlananmisallerivardır.

• İkinci Kısım:Gelecekten haber verdiği hadiselerdir ki, Cenâb-ıHakk’ın öğretmesiylehabervermişvebunlar,söylediğigibi,doğruçıkmıştır.

İştebizdeşusonkısımdanbaşlayıpomucizelerikısaca,birfihristşeklindegöstereceğiz.252HAŞİYE

DördüncüNükteliİşaret

Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam),gaybıveherşeyisonsuzilmiylebilenCenâb-ıHakk’ın öğretmesiyle bildirdiği gayba dair haberler hadde hesaba gelmez. Kur’an’ınmucizeliğihakkındakiYirmiBeşinciSöz’deçeşitlerineişarettebulunarakohaberleribir

Page 86: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

derece izah ve ispat etmiştik. Bu yüzden Resûl-u Ekrem’in geçmiş zamana, öncekipeygamberlere, ilahî hakikatlere, yaratılış kanunlarına ve ahirette olacaklara dair gaybîhaberlerini Yirmi Beşinci Söz’e havale edip şimdilik onlardan bahsetmeyeceğiz. YalnızkendindensonrasahabeninveÂl-iBeyt’inbaşınagelecek,ümmetininilerideyaşayacağıhadiseler hakkındaki pek çok doğru, gayba ait haberinden birkaç küçük misaligöstereceğiz.Veşuhakikatin tamamenanlaşılması içinaltı“esas”ıbirgirişmahiyetindebeyanedeceğiz.

BirinciEsas

Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) gerçi her hali, her tavrı doğruluğuna vepeygamberliğine şahit olabilir. Fakat her halinin, her tavrının harikulâde olması şartdeğildir. Çünkü Cenâb-ı Hak, onu beşer suretinde göndermiştir ki, insanlığa toplumhayatında,dünyaveahiretsaadetinikazandıracakamellerinde,hareketlerinderehberveimamolsun,herbiriAllah’ınbirerkudretmucizesiolan,hergünmeydanagelenalışılmışhadiseler içindeki harikulâde rabbanî sanatı ve ilahî kudretin tasarruflarını göstersin.Resûl-u Ekrem eğer bütün fiillerinde beşerilikten çıkıp harikulâdelik ortaya koysaydıbizzatimamolamaz,davranışlarıyla,halvetavırlarıyladersveremezdi.

Oyalnızca,peygamberliğiniinatçılarakarşıispatetmekiçinharikulâdeişleremazharolurveihtiyaçanında,arasıramucizegösterirdi.Fakatteklifsırrıolanimtihanvetecrübeningereğince,elbettemucizelerapaçıkvemuhatabınıisteristemeztasdikemecburbırakacakşekilde gerçekleşmezdi.Çünkü imtihan sırrı ve insana yüklenen sorumluluğun hikmeti,aklakapıaçılmasınıfakatiradenineldenalınmamasınıgerektirir.Eğermucizelerçokaçıkbirşekildegerçekleşse,ovakitaklınseçmehakkıkalmaz;EbûcehildeHazretiEbûbekir(radiyallâhu anh) gibi tasdik eder, imtihan ve teklifin faydası ortadan kalkar, kömürleelmasaynıseviyedekalırdı.

Hayret vericidir ki, mübalâğasız, binlerce meşrepten binlerce çeşit insan, Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) bir tek mucizesiyle, bir peygamberlik deliliyle, birsözüyle, yüzünü görmekle veya buna benzer birer alâmetiyle iman ettikleri halde…Bubinlercefarklıinsanı,herşeyidikkatleinceleyen,ölçüptartanvedüşünenbuzâtlarıimanagetiren binlerce peygamberlik delili, sahih nakillerle ve kesin neticeleriyle, şimdiki birkısımbedbahtinsanlarakâfigelmiyorolmalıki,dalâletesapıyorlar.

İkinciEsas

Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam), hem beşerdir, davranışları beşeriyeti itibarıiledir;hemderesûldür,peygamberliğiitibarı ileCenâb-ıHakk’ıntercümanıveelçisidir.Peygamberliğivahyedayanır.Vahiyikikısımdır:

Birincisi açık vahiydir ki, Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) onda sırf birtercümandır,tebliğcidir,onamüdahalesiyoktur.Kur’anvebazıkutsîhadislergibi…

İkincikısımisegizli,örtükvahiydir.Bukısmınözüvahyeveilhamadayanır,fakatetraflıizahı ve tasviri Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) aittir. Vahiyden gelen özethalindekiohadiseyietraflıcatasvirederkenAllahResûlü(aleyhissalâtüvesselam)bazenyineilhamayadavahyedayanırveyahutonukendiferasetiyleaçıklar.Kendiiçtihadıyla

Page 87: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yaptığıetraflı izahve tasvirleri iseyapeygamberlikvazifesinoktasındayüce,mukaddesbirmanevîkuvvetleyadaörf,âdetvehalkınseviyesinegöre,beşeriyetinoktasındabeyaneder.

İştebununiçinherhadisinbütünkısımlarınamutlak,safvahiynazarıylabakılmaz.AllahResûlü’nün beşeriliğin gereği olan fikir ve davranışlarında, peygamberliğin yücealâmetleri aranmaz.Madem bazı hakikatler ona kısaca, özet olarak, mutlak bir surettevahiyşeklindegelir,odabunlarıkendiferasetiyleherkesinanlayışınagöretasvireder.Butasvirlerdeki müteşabih253 ve anlaşılması zor noktalara bazen tefsir, hatta tabir gerekir.Çünkü bazı hakikatler var ki, onları anlamak temsille kolaylaştırılır. Mesela, bir vakitHazreti Peygamber’in bulunduğumecliste derinden bir gürültü işitildi.Buyurdu ki: “Şugürültü, yetmiş senedir yuvarlanıp şimdi cehennemin dibine düşen bir taşıngürültüsüdür.”254Birsaatsonra,“Yetmişyaşınagirenmeşhurbirmünafıköldü.”diyehabergeldi.Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)belagatlibirtemsillebildirdiğihadisenintevilianlaşıldı.

ÜçüncüEsas

Nakledilenhaberler,eğertevatürsuretindeise,yaniyalanüzerindebirleşmelerineihtimalbulunmayan kimseler tarafından farklı yollarla aktarılıyorsa, kesindir. Tevatür ikikısımdır:255HAŞİYEBiriaçık,diğerimanevîtevatür.

Manevî tevatürde ikikısımdır.Birincisisükûtîdir.Yani,bir şeyinkabuledildiği susmaksuretiylegösterilmiştir.Mesela,biradambirtoplulukiçinde,otopluluğungözüönündebirhadiseyihaberverdiğizamanoradakilerkendisiniyalanlamaz,onasusarakkarşılıkverirseo haberi kabul etmiş gibi olurlar. Bilhassa, topluluk bildirilen hadiseyle alâkadarsa,tenkidehazır,hatakabuletmezveyalanıçokçirkingörenbirtopluluksaelbettesusmasıohadiseningerçekleştiğinekuvvetlibirdelildir.

Manevî tevatürünikincikısmışudur:Birhadiseningerçekleştiğirivayetediliyor,mesela“Birkıyye256 yiyecek iki yüz insanı doyurmuş.” deniliyor, fakat onubildirenler ayrı ayrısuretlerdehaberveriyor.Biribirçeşit,biribaşkabirtarzda,diğeribaşkaşekildeanlatıyor.Fakat hepsi, aynı hadisenin gerçekleştiğinde birleşiyorlar. İşte şu halde, hadiseninmeydana geldiği, mânâsı yönüyle tevatür bulmuştur, kesindir. Farklı şekillerde rivayetedilmesi buna zarar vermez. Hem tek bir kişi tarafından nakledilen bir haber, bazışartlardatevatürgibikesinlikifadeeder.Yinebazenolurki,birkişitarafındannakledilenohaber,dışemarelerlekesinlikbildirir.

İşte Resûl-u Ekrem’den (aleyhissalâtü vesselam) bize aktarılan mucizelerin vepeygamberlikdelillerininbüyükkısmıyaaçıkyadamanevîveya sükûtî tevatürdür.Birkısmıdagerçi tekbirkişivasıtasıylanakledilmişhaberlerdir; fakatöyle şartlarda, sahihhadisleri sahih olmayanlardan maharetle ayıran ehil hadis âlimlerinin nazarında kabulgördükten sonra, tevatür gibi kesinlik ifade etmeleri gerekir. Evet, hadis âlimlerinin,hakikatiaraştırarakdelilleriylebilenlerden“hafız”tabirettiklerizâtlar,enazındanyüzbinhadisi hafızasına almış, yine hakikate delilleriyle ulaşmış binlerce hadis âlimi,257 sabahnamazınıelli seneyatsıabdestiylekılan takvasahibihadisâlimleri258 vebaştaBuhârî ileMüslim olmak üzere Kütüb-ü Sitte-i Hadisiye259 sahibi olan hadis dâhileri, allâmeleri

Page 88: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

tarafından tashih ve kabul edilen rivayetler, tek bir kişiden nakledilmiş olsa da tevatürkesinliğindengerikalmaz.

Evet,hadisilminin,hakikatiaraştırıpdelilleriylebilenâlimleri,hadistenkidindeehilzâtlarhadisleodereceyakınlıkkurmuşlarki,Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam) ifadetarzına,yüceüslûbunavebeyanşeklineaşinaolupmelekekazanmışlar.Yüzhadisiçindebir uydurma hadis görseler, “Mevzûdur!”260 der, “Bu hadis olamaz, Peygamber’in sözüdeğildir!”diyerekonureddederler.261Sarrafgibi,hadisincevherinitanır,başkasözüonunlakarıştırmazlar. Yalnız İbnü’l-Cevzî gibi birtakımmuhakkik zâtlar, tenkitte aşırıya gidipbazısahihhadisleredeuydurmademişler.Fakatbu,“Heruydurmaşeyinmânâsıyanlıştır.”demekdeğildir,“Busözhadisdeğil.”mânâsınagelir.

Soru:Hadisrivayetinde,nakledenlerinisimlerininsıralanıpsenetgösterilmesininfaydasınedir ki, lüzumsuz yere, mâlum bir hadise hakkında, “filandan, filandan, filandannakletti…”derler?

Cevap:Bunun faydası çoktur.Meselabir faydası şudur:Bu senetle, o listeyedâhil olanvesikalı,delillivedoğrusözlühadisâlimlerininbirtürfikirbirliğiveosenededâhiledilentahkikehlininbirçeşitittifakıgösterilir.Âdetaosenetteismibulunanherbirimam,herbirbüyükâlim,ohadisinhükmünüimzalıyor,sahiholduğunadairmührünübasıyor.

Soru:Nedenmucizeler,diğerzaruridinîhükümlergibi tevatürsuretinde,pekçokfarklırivayetle,çokönemverilereknakledilmemiş?

Cevap:Çünküdineaitbirçokhükmeinsanlarınbüyükkısmıçoğuzamanmuhtaçtır.Farz-ıayn, yani her Müslümanın yerine getirmekle vazifeli olduğu farzlar gibi, o hükümlerherkesiilgilendiriyor.Mucizeleregelince,herkesinherbirmucizeyeihtiyacıyoktur.Eğerihtiyacı olsa da bir defa işitmesi kâfidir. Âdeta farz-ı kifaye, yani bazı Müslümanlarınyerinegetirmesiylesorumluluğunherkestenkalktığıfarzlargibi,birkısıminsanlaronlarıbilseyeter.

İştebununiçindirki,bazenbirmucizeninvarlığıvegerçekleştiği,birhükmünvarlığındanon derece daha kesin olduğu halde, onu rivayet eden bir-iki, hükmü rivayet edense on-yirmikişiolur.

DördüncüEsas

Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)gelecektenhaberverdiğibazıhadiselerküçük,basitbirerhadisedeğildir;o,tekrarlanan,kapsamlıhadiseleriküçükbirermisallehaberverir.Halbukiohadiseninçeşitliyönlerivardır.Resûl-uEkremherdefasındabiryönünübeyaneder.Sonrahadisirivayeteden,oyönleribirleştirir.Verilenhabergerçeğezıtgibigörünür.

Mesela, Hazreti Mehdî’ye dair çeşitli rivayetler var.262 Ayrıntıları ve tasvirleri başkabaşkadır.HalbukiYirmiDördüncüSöz’ünbirdalında ispatedildiğigibi,Resûl-uEkrem(aleyhissalâtü vesselam) vahye dayanarak, her bir asırda müminlerin manevî kuvvetinimuhafaza etmek, dehşetli hadiselerde ümitsizliğe düşmemelerini sağlamak ve onlarımânen İslam âleminin nuranî bir silsilesi olan Âl-i Beyt’ine bağlamak için Mehdî’ningeleceğinihabervermiş.263AhirzamandagelecekMehdîgibi,herbirasır,Âl-iBeyt’tenbir

Page 89: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

nevi mehdî, belki mehdîler bulmuş. Hatta Âl-i Beyt’ten sayılan Abbasî halifelerindenBüyükMehdî’ninpekçokvasfınıkendinde toplayanbirermehdîbulunmuş. İşteBüyükMehdî’den önce gelen, onun benzerleri, numuneleri olan, Mehdî sıfatlarına sahiphalifelerin ve kutub zâtların vasıfları, asıl Mehdî’nin vasıflarına karışmış, o yüzdenrivayetlerarasındaihtilaflarmeydanagelmiş.

BeşinciEsas

Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam),264 إ ا hükmününsırrınca,gaybıkendikendinebilemezdi,Cenâb-ıHakonabildirir,odahaberverirdi.Cenâb-ıHakhemHakîmhem Rahîm’dir. Hikmeti ve rahmeti, gayba ait şeylerden çoğunun gizlenmesinigerektiriyor,kapalı kalmasını istiyor.Çünküşudünyada insanınhoşunagitmeyenşeylerdahaçoktur;onlarımeydanagelmedenöncebilmekinsanaızdırapverir.Busırdandırki,ölüm ve ecel gizli tutulmuş, insanın başına gelecekmusibetler de gayb perdesi ardındakalmıştır.265

İşte,Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam)ümmetinekarşıçokhassasmerhametinifazla rencide etmemek, âl ve ashabına karşı şiddetli şefkatini fazla incitmemek için,ahirete yolculuğundan sonra âlinin, ashabının ve ümmetinin başına gelecek müthişhadiseleri ona tamamenve etraflıcagöstermemek,266 HAŞİYECenâb-ıHakk’ınhikmetininverahmetinin gereğidir.Yine de bazı hikmetler için,mühim hadiseler –dehşetli bir suretteolmamakkaydıyla–onaöğretilmiş,odahabervermiş.HemCenâb-ıHakgüzelhadiselerikısmen özet halinde, kısmen etraflı bir şekilde bildirmiş, o da nakletmiş. Onun verdiğihaberleride,enyüksekderecedebirtakva,adaletvedoğruluklaçalışan,267 را ه أ ا ب و hadisindeki tehdittenşiddetlekorkanve ظأ 268 ب ayetindekisert tehdittenşiddetlekaçınankâmilhadisâlimleribizeeksiksiz,sağlambirşekildeaktarmışlar.

AltıncıEsas

Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)hallerivevasıflarısiyer269vetarihkitaplarındaanlatılmıştır.FakatovasıflarınvehallerinbüyükkısmıHazretiPeygamber’inbeşeriliğinebakar.Halbuki omübarek zâtınmanevî şahsiyeti ve kutsîmahiyeti o derece yüksek venuranidir ki, siyer ve tarih kitaplarında anlatılan vasıflar, o yüce, şerefli şahsiyete, oyüksekkıymeteuygundüşmüyor.Çünkü 270 ا sırrınca,hergün,hattaşimdidahibütünümmetininibadetlerikadarmuazzambiribadetsevabıameldefterineilaveediliyor.Cenâb-ıHakk’ın sonsuz rahmetinenihayetsiz bir şekilde, sınırsız bir kabiliyetlemazharolduğugibi,hergünümmetininsayısızfertlerininhadsizduasınıalıyor.

Hem şu kâinatın neticesi ve en mükemmel meyvesi, âlemin Yaratıcısının tercümanı vesevgilisiolanomübarekzâtınmahiyetininbütünüvekusursuzvasıflarınınhakikati,siyerve tarih kitaplarına geçen beşerî hal ve tavırlara sığmaz. Mesela, Hazreti Cebrail veHazreti Mikail’in iki yardımcı muhafız gibi Bedir Savaşı’nda yanında bulunduğu271mübarek bir zâtın, çarşıda bedevî bir Arap’la at pazarlığı için çekişmesi, bir tekHuzeyme’yişahitgöstermekle,272görünentavırlarıylauyuşmaz.

İşte yanlış yolda gitmemek için her vakit, Resûl-uEkrem’in beşeriliği itibarı ile işitilenbasit vasıflarından başını kaldırıp gerçek mahiyetine ve peygamberlik mertebesindeki

Page 90: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

nuranîmanevîşahsiyetinebakmakgerekir.Yoksa insanyahürmetsizliketmişoluryadaşüpheyedüşer.Busırrınizahıolarakşutemsilidinle:

Mesela bir hurma çekirdeği var. O çekirdek toprak altına gömülüp büyüyerek koca,meyveli bir ağaç olur. Hem gittikçe dal budak salar, boy atar. Veya tavus kuşunun biryumurtasıvar.Oyumurtayasıcaklıkverilir,birtavuscivciviçıkar.Sonramükemmel,hertarafı kudret kalemiyle yazılı ve yaldızlı bir tavus kuşu olur.Gittikçe daha da büyür vegüzelleşir.

Evet,oçekirdeğeveyumurtayaaitsıfatlar,hallervar.İçlerindeincecikmaddelerbulunur.Hemonlardanmeydanagelenağaçvekuşunda,oçekirdekveyumurtanınbasit,küçükmahiyetlerine,vaziyetlerinenispetenbüyükveyücesıfatları,mahiyetlerivardır.

Şimdi, o çekirdeğin ve yumurtanın vasıflarını ağacın ve kuşun vasıflarına bağlayıponlardandabahsetmekgerekirki,insanhervakitbaşınıçekirdektenkaldırıpağacabaksın,gözünü yumurtadan kuşa çevirip dikkat etsin. Ve böylece aklı, işittiği vasıfları kabuledebilsin. Yoksa “Bir dirhem273 çekirdekten bin batman274 hurma elde ettim.” ve “Şuyumurta,gökyüzündekuşlarınsultanıdır.”denilse,yalanlayacakveinkârasapacak.

İşteResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)beşeriliğioçekirdeğeveyumurtayabenzer.Peygamberlik vazifesiyle parlayan mahiyeti ise tûbâ ağacı ve cennetteki hüma kuşugibidir.Hemdaimamükemmelleşmehalindedir.Buyüzdenozâtınçarşıiçindebirbedeviile çekiştiği düşünüldüğünde, hayal gözünü kaldırıp, Refref’e275 binen, Cebrail’i arkadabırakarakKâb-ıKavseyn’ekoşupgiden276nuranîşahsınabakmakgerekir.Yoksainsanyahürmetsizliketmişolacakyadanefs-iemmaresi277onainanmayacaktır.

BeşinciNükteliİşaret

Gaybadairhadislerinbirkaçörneğinisöyleyeceğiz.

Birincisi: Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) minberde, sahabe cemaati içindeşöylefermanettiği,sahihnakillevetevatürderecesindebirkesinliklebizeulaşmış:

278 ا نأ و ا ا نإ

İştekırksenesonraİslam’ınenbüyükikiordusukarşıkarşıyageldiğivakit,HazretiHasan(radiyallâhu anh) Hazreti Muaviye (radiyallâhu anh) ile barışıp279 en şerefli, en büyükceddiningaybadairmucizesinitasdiketmiştir.

İkincisi:Sahihrivayetle,Resûl-uEkrem,HazretiAli’yedemişki:280 راو او ا

Böylece hem Cemel vakasını hem Sıffin Savaşı’nı hem de Haricîler hadisesini habervermiş.

Yine Hazreti Ali’ye (radiyallâhu anh) Hazreti Zübeyr ile birbirlerine muhabbetbesledikleribirzamanşöylebuyurmuş:“Busanakarşısavaşacak,fakathaksızdır.”281

Hem pak zevcelerine demiş ki: “İçinizden biri mühim bir fitnenin başına geçecek veetrafındaçoklarıkatledilecek.282283 بأا ب و ”

Page 91: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İşteotuzsenesonraHazretiAli’ninHazretiÂişe,HazretiZübeyrveHazretiTalha’yakarşıCemelvakasında,Muaviye’yekarşıSıffin’deveHaricîlerekarşıHarûraileNehravan’dasavaşması,şusahihvekesinhadislerin,gaybadairhaberlerinfiilenbirtasdikidir.

YineHazretiAli’ye,“seninsakalını,seninbaşınınkanıylaıslatacakbiradam”284buyurarakbirini haber vermiş. Hazreti Ali o adamı tanırmış;285 o, Abdurrahmân İbni Mülcemü’l-Hâricî’dir.286

HemHaricîlerin içinde“Zü’s-südeyye”denilenbiradamı,alâmetiolangaripbirnişanlahabervermiştir.Haricîlerdenöldürülenleriçindeoadambulunmuş,HazretiAlionuhaklıolduğunadelilgöstermişvepeygambermucizesiniilanetmiş.287

Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam),ÜmmüSeleme’nin288vedahabaşkalarının289sahihrivayetleriyle, şöyle haber vermiş: “Hüseyin, Taff’da (Kerbelâ’da) katledilecektir.” Ellisene sonra o ciğer dağlayan hadise aynen meydana gelmiş, gayba ait bu haberidoğrulamış.290

Hem Resûl-u Ekrem, tekrar tekrar bildirmiş ki: “Âl-i Beyt’im, benden sonra ناو –yani–katle,belâyavesürgünemaruzkalacak.”vebunubirderece izahetmiş.291

Aynendediğigibiçıkmıştır.

Bumakamdamühimbirsoru

Deniliyor ki: “Hazreti Ali, halifeliğe o derece lâyık olduğu halde; Resûl-u Ekrem’e(aleyhissalâtüvesselam)yakınlığına,harikulâdecesaretineveilminerağmennedenhilafetmakamına önce o geçirilmedi? Ve neden onun halifeliği zamanında İslam âlemi çokkarışıklığamaruzkaldı?”

Cevap:Âl-iBeyt’tenbirkutb-uâzamşöyleder:“Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam),HazretiAli’nin(radiyallâhuanh)halifeolmasınıarzuetmiş.Fakatgaybdanona,Cenâb-ıHakk’ın muradının başka olduğu bildirilmiş. O da arzusunu bırakıp Allah’ın dileğineboyuneğmiş.”292

Cenâb-ıHakk’ınmuradınınhikmetlerindenbirişuolmalıdır:Resûl-uEkrem’inahiretegöçetmesinden sonra eğer Hazreti Ali başa geçseydi, onun halifeliği zamanında meydanagelenhadiselerinşehadetiylevetavizsiz,korkusuz,tambirzühdle,kahramanca,kimseyemuhtaç olmayan tavrı ve âleme şöhret salmış yiğitliği itibarı ile, sahabenin ittifak vebirliğe en çok ihtiyaçduyduğu zamanda,pek çok insandave kabilede rekabetdamarınıhareketegeçiripayrılığasebepolmasıkuvvetlemuhtemeldi.

HazretiAli’ninhalifeliğedahasonrageçmesininbirsırrıdaşudur:Çokfarklıkavimlerinbirbirinekarışmasıyla,HazretiPeygamber’in(aleyhissalâtüvesselam)haberverdiğigibi,sonradanortayaçıkanyetmişüçfırkanın293fikirlerininesaslarınıtaşıyanokavimleriçindefitneye yol açan hadiselerin meydana geldiği zamanda, Hazreti Ali gibi harikulâde bircesaretveferasetsahibi,HâşimîveÂl-iBeyt’ten,kuvvetli,hürmetgörenbirzâtlâzımdıkidayanabilsin… Evet, dayandı… Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam), “BenKur’an’ınayetayet indirilip tebliğedilmesiuğrundasavaştım.Sendemânâsınındoğruyorumlanmasıiçinsavaşacaksın.”294buyurarakhaberverdiğigibi…

Page 92: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

HemHazretiAli olmasaydı, dünya saltanatının Emevî hükümdarlarını tamamen yoldançıkarmasımuhtemeldi.HalbukikarşılarındaHazretiAli’yiveÂl-iBeyt’igördüklerinden,onlara karşı dengeli, ölçülü olmak ve Müslümanların gözünde mevkilerini muhafazaetmek için Emevî devlet reislerinin hepsi, ister istemez, kendileri olmasa da herhaldeteşvikveuygungörmeleriyleonlaratâbiolanlarvetaraftarları,bütünkuvvetleriyleİslamve iman hakikatlerini, Kur’an’ın hükümlerini korumaya ve yaymaya çalıştılar. Hakikatiaraştırıp delilleriyle bilen yüz binlerce müçtehit, kâmil hadis âlimi, evliya ve asfiyayetiştirdiler.Eğer karşılarında Âl-i Beyt’in çok kuvvetli velâyeti, dini hayata tatbiki vefazileti olmasaydı, Abbasîlerin ve kendi devletlerinin son devirlerindeki gibi, tamamençığırlarındançıkmalarımuhtemeldi.

Eğer denilse ki: “Neden halifelik, Resûl-u Ekrem’in Âl-i Beyt’inde devamlı kalmadı?Halbukibunaenlâyıkolan,halifeliğiençokhakedenonlardı.”

Cevap: Dünya saltanatı aldatıcıdır. Âl-i Beyt ise İslam hakikatlerini ve Kur’an’ınhükümlerini muhafaza etmekle vazifeliydi. Halifelik ve saltanat makamına geçen, yapeygamber gibi masum olmalı ya da Raşit Halifeler, Ömer İbni Abdülaziz-i Emevî veMehdî-yi Abbâsî gibi kalben dünyayla alâkasını kesmeli, harikulâde bir zühde sahipbulunmalıki,aldanmasın.HalbukiMısır’daÂl-iBeytnamınakurulanFâtımîdevletininhilafeti, Afrika’da Muvahhidîn hükümeti ve İran’da Safevîler göstermiştir ki, dünyasaltanatıÂl-iBeyt’eyaramaz.Asıl vazifeleri olandini korumayıve İslamiyet’ehizmetionlaraunutturur.Halbukisaltanatıterkettiklerizaman,İslamiyet’eveKur’an’aparlakveyüksekbirsurettehizmetetmişlerdir.

İşte bak!HazretiHasan’ın neslinden gelen kutub zâtlar, bilhassa dört büyük kutub295 vebilhassaGavs-ıÂzamŞeyhAbdülkadirGeylânî,hemHazretiHüseyin’inneslindengelenimamlar, bilhassaZeynelâbidin veCâfer-i Sâdık; her birimanevî birermehdî hükmünegeçmiş,manevîzulmüvekaranlığıdağıtıpKur’annurlarınıveimanhakikatleriniyaymış,enşereflicedlerininbirervarisiolduklarınıgöstermişlerdir.

Eğerdenilse:“NuranîSaadetAsrı’ndamübarekMüslümanlarınbaşınagelenodehşetli,kanlıfitneninhikmetiverahmetyönünedir?Çünküonlarkahrıhaketmemişti.”

Cevap:Nasılkibahardadehşetli,yağmurlubirfırtına,bütünbitki türlerinin, tohumların,ağaçların kabiliyetlerini harekete geçirir, geliştirir; onların her biri kendine has çiçekleraçar,yaratılışınıngereğiolanbirervazifeyiyerinegetirir.Aynışekilde,sahabevetâbiîninbaşına gelen fitne de çekirdekler hükmündeki ayrı ayrı, çeşitli kabiliyetleri hareketegeçiripkamçıladı.“İslamiyettehlikede,yangınvar!”diyehercemaatikorkuttu,İslamiyet’imuhafaza etmeye koşturdu. Her biri, kendi kabiliyetine göre, İslam camiasının çoksayıdakiveçeşitli vazifelerindenbiriniomzunaaldı, tambirciddiyetleçalıştı.Birkısmıhadislerinkorunmasına,birkısmıdininhükümlerinin,birkısmı imanhakikatlerinin,birkısmı da Kur’an’ın muhafazasına çalıştı ve bunun gibi, her bir topluluk bir hizmetiüstlendi.İslamiyetvazifesindehummalıbirşekildegayretgösterdiler.Türlürenklerdeçokçiçek açtı. O fırtına ile pek geniş olan İslam âleminin her tarafına tohumlar atıldı,dünyanın yarısını gül bahçesine çevirdi. Fakat maalesef o güllerin ve gül bahçesininiçindebid’atçızümrelerindikenlerideçıktı.

Page 93: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ÂdetaCenâb-ıHakk’ınkudretelioasrıcelâlleçalkaladı,şiddetlehareketettiripçevirdi,himmet sahiplerini gayrete getirip elektriklendirdi. O hareketten kaynaklanan birmerkezkaç kuvvetiyle pek çokmünevvermüçtehidi, nuranî hadis âlimini, kutsî hafızları,asfiyayı,kutubzâtlarıİslamâlemininhertarafınauçurdu,hicretettirdi.Doğudanbatıyakadar, Müslümanları heyecana getirip Kur’an’ın hazinelerinden istifade etmeleri içingözleriniaçtırdı…Şimdisadedegeliyoruz.

Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) gayba dair haber verdiği gibi gerçekleşenhadiselerbinlercedir,pekçoktur.Bizyalnızbirkaçküçükmisalineişaretedeceğiz:

İşte, başta Buhârî veMüslim, sahihliği ile meşhur Kütüb-ü Sitte-i Hadisiye296 sahipleri,aktaracağımızhaberlerinçoğundaittifakederler.Ohaberlerinbüyükkısmımânentevatürderecesindedir.297Birkısmıdahakikatiaraştırıpdelilleriylebilenâlimlerinsahihliklerindebirleşmesiyle,tevatürderecesineulaşmışgibikesindirdenebilir.

Resûl-u Ekrem, kesin ve sahih rivayetle, ashabına şöyle haber vermiş: “Siz bütündüşmanlarınıza üstün geleceksiniz. HemMekke’yi,298 hem Hayber’i,299 hem Şam’ı,300 hemIrak’ı,301 hem İran’ı,302 hem de Mescid-i Aksa’yı303 fethetmeye muvaffak olacaksınız.” Ozamanınenbüyükdevletlerihakkında,“İranveRumpadişahlarınınhazineleriniaranızdabölüştüreceksiniz…”304buyurmuş. “Tahminimböyle”veya “zannederim”dememiş, görürgibi kesin haber vermiş ve haber verdiği gibi çıkmış. Halbuki bunları söylediği sırada,hicretemecburolmuştu,sahabileriazdı,Medine’ninetrafıvebütündünyaonadüşmandı.

Yine kesin ve sahih nakille, çok defa 305 و أ ي اوا diyerek HazretiEbûbekir ve Hazreti Ömer’in kendisinden sonraya kalacaklarını, halife olacaklarını vemükemmel bir surette Allah’ın rızası ve Peygamber’in arzusu dairesinde hareketedeceklerinibildirmiş.306HazretiEbûbekir’inaz,HazretiÖmer’iniseçokyaşayıppekçokfetihyapacağınıhabervermiş.

Hembuyurmuşki:

يوز أ و رو ر ر ضرا وز

yani“Yeryüzüdoğudanbatıyakadarümmetiminelinegeçecektir.Hiçbirümmetokadarmülkeldeetmemiştir.”307Haberverdiğigibiçıkmış.

Hemkesinvesahihnakille,BedirSavaşı’ndanönce,308 نو ن ع ا ..أ ع ا .. ع ا .. أ ع ا

deyip Kureyşli müşriklerin reislerinin her birinin nerede katledileceğini göstermiş vebuyurmuş ki: “Übey İbni Halef’i ben kendi elimle öldüreceğim.” Haber verdiği gibiçıkmış.309

Yine kesin ve sahih rivayetle, bir aylıkmesafede, Şam civarında,Mûte adlımevkidekimeşhursavaştaçarpışansahabilerinigörürgibifermanetmiş:

310 ف أ .. اور ا أ .. أ .. ز اا أ

Hadiseleri birer birer ashabınahaber vermiş. İki-üçhafta sonraYa’lâ İbniMünye savaşmeydanındangelmiş, o daha söylemeden, dosdoğru sözlüResûl-uEkrem (aleyhissalâtü

Page 94: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

vesselam) savaşı teferruatıyla anlatmış. Ya’lâ, “Dediğin gibi, aynen öyle oldu.”311 diyeyeminetmiş.

Hemkesinvesahihnakille,Resûl-uEkrembuyurmuşki:

..و ر ن ..رو ة أ ا ا نإو 313 .. ن .. 312 ن ي ا نإ314… وو ا ن .. ن

Hazreti Hasan’ın altı ay hilafetiyle, Çihâr Yâr-ı Güzîn’in (dört seçkin dost olan RaşitHalifelerin) hilafet zamanlarını ve onlardan sonra idarenin saltanat şekline gireceğini,ardındanosaltanatınzorbalığagelipdayanacağınıveümmetiniçindebozgunculuğunbaşgöstereceğinihabervermiş.Söylediğigibiçıkmış.

Hemkesinvesahihnakille,şöylefermanetmiş:

نأ نأو .ا أ و ن 315 نو إو

BusözlerleHazretiOsman’ınhalifeolacağını,azlininisteneceğinivemazlumbirşekilde,Kur’anokurkenkatledileceğinihabervermiş,haberverdiğigibiçıkmış.

Yinekesinve sahih rivayetle, hacamatla316mübarekkanını aldırıpAbdullah İbniZübeyrbereketvesilesiolarak şerbetgibi içtiği zaman, 317 سا وو س و buyurmuş.Harika cesaretiyle ümmetin başına geçeceğini, müthiş hücumlara maruz kalacağını veinsanların onun yüzünden dehşetli hadiseler yaşayacağını haber vermiş, söylediği gibiolmuş. Abdullah İbni Zübeyr, Emevîler zamanında Mekke’de halifelik ilan ederekkahramanca çok çarpıştı. Nihayet o şanlı kahraman, Haccac-ı Zâlim büyük bir orduylaüzerinesaldırıncaşiddetliçarpışmalardansonraşehitedildi.318

Hem kesin ve sahih nakille, Emevî devletinin ortaya çıkışını,319 padişahlarının çoğununzalim olacağını,320 içlerinde Yezid321 ve Velid322 bulunacağını ve Hazreti Muaviye’ninümmetin başına geçeceğini haber vermiş, 323 اذإ fermanıyla yumuşaklığı,hoşgörüyüveadaleti tavsiyeetmiş.Ve 324 ا فأ نو دا تا سا و جdeyipEmevîlerdensonraAbbasîdevletininkurulacağınıvevarlığınıuzunmüddetdevamettireceğinibildirmiş,söylediğigibiçıkmış.

Yine kesin ve sahih rivayetle, buyurmuş ki: 325 با ب و Cengiz veHülâgu’nundehşetlifitneleriniveArapAbbasîdevletinimahvedeceklerinihabervermiş,haberverdiğigibigerçekleşmiş.

Hemkesinvesahihnakille,Sa’dİbniEbîVakkasgayetağırhastaykenonaşöyledemiş:326 نوا و ماأ ـع

Yaniileridebüyükbirkumandanolacağını;çokfetihyapacağını,zaferkazanacağını;pekçokmillet ve kavmin ondan fayda göreceğini, yani onun sayesinde İslam’a gireceğini;çoklarının zarar göreceğini, devletlerinin onun eliyle yıkılacağını haber vermiş, haberverdiğigibiçıkmış.HazretiSa’d,İslamordusununbaşınageçti,İrandevletiniyerlebirettivebirçokkavminİslamdairesinegirmesine,hidayeteermesinevesileoldu.

Hemkesinvesahihrivayetle,Resûl-uEkrem,imanagirenHabeşMelikiNecâşîhicretin

Page 95: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yedincisenesindevefatettiğigünbunuashabınabildirmiş,hattacenazenamazınıkılmış.327Birhaftasonra,Necâşî’ninaynıgünvefatettiğinedairhabergelmiş.

Yinekesinve sahihnakille, dört seçkindostuolanRaşitHalifelerleberaberUhudveyaHiraDağı’ndaykendağtitremiş,sarsılmış.Resûl-uEkremdağabuyurmuşki: ا328 ناو و Hazreti Ömer, Hazreti Osman ve Hazreti Ali’nin şehit olacaklarınıhabervermiş,haberverdiğigibiçıkmış.

Şimdi,eybahtsız,kalbsiz,biçareadam!“Muhammed-iArabîakıllıbiradamdı.”deyipohakikat güneşine karşı gözünü yuman zavallı insan! On beş çeşit küllî mucizesindensadecebirbölümüolangaybadairhaberlerinonbeş,belkiyüzkısmındanbirini işittin.Manevî tevatür derecesinde kesin olan bir kısmını duydun. Gayba dair şu haberlerinyüzdebiriniakılgözüylegörenbirzâta, ferasetiylegeleceğikeşfettiği için“büyükdâhi”denir.Bundandolayı–haydiseningibidâhidesek–enbüyükyüzdâhininderecesindekutsîbirdehâyasahipbiradamyanlışgörürmü?Yanlışhabervermeyetenezzüledermi?Böyleyüzderecebüyükbirdehâyasahipbirzâtınikicihansaadetinedairsözlerinidinlememek,elbetteyüzderecedivaneliğinalâmetidir.

AltıncıNükteliİşaret

Kesinve sahihnakille,Resûl-uEkrem,HazretiFâtıma’ya (radiyallâhuanhâ)buyurmuşki: 329 أ لوأ أ yani “Âl-i Beyt’imden, herkesten önce vefat edip banakavuşacaksın.”Altıaysonra,aynenhaberverdiğigibigerçekleşmiş.

Hem Ebû Zer’e, 330 هو و هو تو هو رذ أ ر diye ferman etmiş.Medine’densürgünediliphayatınıyalnızgeçireceğini,birçöldetekbaşınavefatedeceğinihabervermiş.Yirmisenesonrahaberverdiğigibiçıkmış.331

Bir günEnes İbniMâlik’in halasıÜmmüHaram’ın evinde uykudan kalkmış, tebessümedipbuyurmuşki:

332 ةا ك ا نو أ أر

ÜmmüHaramyalvarmış: “Dua ediniz, bende onlarla beraber olayım.”Resûl-uEkrem,“Beraberolacaksın.”diyefermanetmiş.KırksenesonraÜmmüHaram,kocasıUbâdeİbniSâmit’leberaberKıbrıs’ınfethinegitmiş,Kıbrıs’tavefatetmiş,mezarıziyaretyeriolmuş.HazretiPeygamber’inverdiğihaberaynengerçekleşmiş.333

Hemkesinvesahihnakille,fermanetmişki:

و با ج Yani,“Sakifkabilesindenbiripeygamberlikdavaedecek,birdekandökenzalimortayaçıkacak.”334Böylediyerekpeygamberlikdava edenmeşhurMuhtar’ıveyüzbininsanöldürenHaccac-ıZâlim’ihabervermiş.

Yinekesinvesahihrivayetle,335 ا ذ ا و أ ا ا deyipİstanbul’unMüslümanlareliylefethedileceğiniveHazretiFatihSultanMehmed’inyüksekbirmertebeyesahipolduğunubildirmiş.Haberverdiğigibigerçekleşmiş.

Hemkesinvesahihnakille,buyurmuşki:

Page 96: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

336 سر ءأ لر ط ن ا نإ Başta Ebû Hanife olmak üzere, İran’ınyetiştirdiğibenzersizâlimlereveevliyayaişaretederekonlarıhabervermiş.

Hem ضرا قط deyip337İmamŞâfiî’yeişaretetmiş.

Kesinvesahihnakille,buyurmuşki:

، ةاو إ را ، و ث أ قو338 أو أ : ل ؟ لر و : ا

Ümmetinin yetmiş üç fırkaya ayrılacağını ve onların içinde kurtuluşa erecek kâmiltopluluğunEhl-iSünnetveCemaatolduğunubildirmiş.

Yine ferman etmiş ki: 339 ا ه س را Birçok kola ayrılan ve kaderi inkâr edenKaderiyemezhebinihabervermiş.HembirçokşubeyebölünenRâfızîlereişaretetmiş.

Hem kesin ve sahih rivayetle, İmam Ali’ye (radiyallâhu anh) demiş ki: “Hazreti İsa(aleyhisselam) gibi, senin hakkında iki kısım insan mahvolur; biri sevgide, diğeridüşmanlıkta aşırıya gitmekle… Hıristiyanlar sevgilerinde meşru sınırı aşarak Hazretiİsa’ya–hâşâ–‘Allah’ınoğlu’dediler.Yahudilersedüşmanlıklarındanhadleriniçokaştılar,Hazreti İsa’nın peygamberliğini ve faziletini inkâr ettiler. Senin hakkında da bir kısıminsanlarmeşrusınırıaşacak,sevgisindenhelâkegidecektir.”340

Hem341 اا ل demiş,birkısmı,sanadüşmanlıktaçokilerigidecek,mânâsınıbildirmiş. Onlar, Haricîler ve Emevîlerin aşırıya giden bir kısım taraftarlarıdır ki,kendilerine“Nâsıbe”denir.

Soru: “Âl-i Beyt’i sevmeyi Kur’an emrediyor ve Hazreti Peygamber (aleyhissalâtüvesselam) çok teşvik etmiş.O sevgi, Şiîler için belki bir özür sayılır.Çünkü âşıklar birderece kendinden geçmiş olur. Niçin Şiîler, bilhassa Râfızîler, o sevgiden istifadeetmiyorlar,belkiResûl-uEkrem’inişaretiyleoaşırımuhabbetemahkûmdurlar?”

Cevap:Muhabbetikikısımdır.

•Birincisi:Mânâ-yıharfiyle,yaniHazretiAli’yi,HazretiHasanveHüseyin’i,Âl-iBeyt’iResûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) hesabına, Cenâb-ı Hak namına sevmektir. Busevgi, Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) muhabbeti artırır, Cenâb-ı Hakk’ısevmeyevesileolur.Meşrudur,aşırısızararvermez,haddiaşmaz,başkalarınıkınamayıveonlaradüşmanlığıgerektirmez.

• İkincisi: Mânâ-yı ismiyle sevmektir. Yani insan onları bizzat kendileri için, HazretiPeygamber’i (aleyhissalâtü vesselam) düşünmeden sever. Hazreti Ali’ninkahramanlıklarını ve kusursuz vasıflarını, Hazreti Hasan ve Hüseyin’in yüksekfaziletlerini düşünüp onlara muhabbet besler. Hatta Allah’ı bilmese de, Peygamber’itanımasa da onları yine sever. Bu sevgi, Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) veCenâb-ı Hakk’a muhabbete vesile olmaz. Hem aşırıya giderse başkalarını kınamayı veonlaradüşmanlığıgerektirir.

İşte Resûl-u Ekrem’in işaretiyle, Şiîler Hazreti Ali’ye fazlamuhabbetlerinin neticesindeHazreti Ebûbekri’s-Sıddık ve Hazreti Ömer’den uzaklaştıkları için zarara düşmüşler. Omenfîmuhabbet,zararveziyansebebidir.

Page 97: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Kesinvesahihnakille,Resûl-uEkremfermanetmişki:342 ر را و در مواو سر ت و ءا ا اذإ

“NezamansizeFarsveRumkızlarıhizmetederse,ozamanbelâvefitneiçinizegirecek,birbirinizle savaşacaksınız, şerlileriniz başa geçip hayırlılara ve iyilerinize musallatolacak.”Otuzsenesonrahaberverdiğigibiçıkmış.

Hemkesinvesahihrivayetle,şöylebuyurmuş: 343 ي و “HayberKalesi’ninfethi Ali’nin eliyle olacak.” Hiç umulmadık bir şekilde, kuşatmanın ikinci günü birpeygamber mucizesi olarak, Hazreti Ali Hayber Kalesi’nin kapısını çekip kalkan gibikullanarak fethe muvaffak olduktan sonra kapıyı yere atmış. Sekiz kuvvetli adam onuyerdenkaldıramamış.344Birrivayette,kırkadamkaldıramamış.345

Hem ferman etmiş ki: 346 ةاو اد ن ا م Sıffin’de Hazreti Ali ileMuaviye’ninsavaşacağınıhabervermiş.

Yine ferman etmiş ki: 347 ا ا ار نإ “Asi, zalim bir topluluk Ammâr’ıkatledecek.” Hazreti Ammâr, Sıffin Savaşı’nda katledildi. Hazreti Ali bunu Muaviyetaraftarlarınınasiolduklarınadelilgösterdi,fakatMuaviyeteviletti.Amrİbnü’l-Âsdediki:“Asileryalnızonunkatilleridir,hepimizdeğiliz.”

HemResûl-uEkrem ماد ا نإ buyurmuş:348“HazretiÖmersağkaldıkçaiçinizdefitneçıkmaz.”Aynenöyledeolmuş.

Süheyl İbni Amr, daha imana girmeden esir düşmüş. Hazreti Ömer, Resûl-u Ekrem’e(aleyhissalâtüvesselam)demişki:“İzinver,şunundişlerinisökeyim.Çünküogüzel,akıcılisanıyla Kureyşli kâfirleri bize karşı savaşmaya teşvik ediyordu.” Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtü vesselam) şöyle ferman etmiş: 349 ك م نأ و HazretiPeygamber’in (aleyhissalâtü vesselam) ahirete yolculuğu esnasındaki dehşet verici vedayanılmazhadisede,HazretiEbûbekri’s-SıddıknasılkiMedine-iMünevvere’detambirmetanetleherkeseteselliveripmühimbirhutbeylesahabilerisakinleştirmiş.350AynışekildeSüheyldeosıradaMekke-iMükerreme’de, tıpkıEbûbekri’s-Sıddıkgibisahabeye teselliveriponlarısakinleştirerekmâlûmgüzelveakıcılisanıylaHazretiEbûbekir’inhutbesininmealindebirkonuşmayapmış.Hattaikihutbeninkelimeleribirbirinebenzer.351

YineResûl-uEkremSürâka’yabuyurmuşki: 352 ى يرا أ اذإ “Kisrânın ikibileziğini takacaksın.” Hazreti Ömer zamanında Kisrâ mahvedildi, ziynetleri ve şahanebileziklerigeldi.HazretiÖmer,Sürâka’yataktı. 353 ا أو ى يا ا dedi,HazretiPeygamber’inhaberinitasdikettirdi.

Hem Resûl-u Ekrem ferman etmiş ki: ه ى ى ذ اذإ , “İranlıların Kisrâsıgittiktensonrabirdahakisrâçıkmayacak.”354Söylediğigibioldu.

YineKisrâelçisinedemişki:“ŞimdiKisrâ’nınoğluŞîreveyhPerviz,Kisrâ’yıöldürdü.”Oelçi araştırmış, aynı vakitte öyle olduğunu öğrenmiş. O da İslam’a girmiş.355 BazırivayetlerdeoelçininadıFîruz’dur.356

Hemkesinve sahihnakille,Resûl-uEkrem,Hâtıb İbniEbîBeltea’nınKureyş’e gizlicegönderdiğimektubuhabervermiş.HazretiAliileMikdad’ıgönderip,“Filanmevkidebir

Page 98: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

şahısta şöylebirmektupvar, alınız,getiriniz.”demiş.Gitmişler, aynıyerdenomektubugetirmişler.Resûl-uEkrem,Hâtıb’ı huzuruna çağırıp “Nedenyaptın?” demiş, o da özürbeyanetmiş.HazretiPeygamberdeözrünükabulbuyurmuş.357

Hemsahihrivayetle,UtbeİbniEbîLehebhakkında358 ,diyerekonunfecisonunuhaber vermiş. Sonra Yemen tarafına giderken bir aslan Utbe’yi yemiş, HazretiPeygamber’in(aleyhissalâtüvesselam)hembedduasınıhemhaberinitasdiketmiş.359

Yine sahih nakille, Mekke’nin fethi sırasında Hazreti Bilâl-i Habeşî, Kâbe’nin damınaçıkıp ezan okumuş.Kureyş’in ileri gelenlerindenEbûSüfyan,Attab İbniEsîd veHârisİbni Hişam oturmuş, konuşuyorlarmış. Attab şöyle demiş: “Ne mutlu babam Esîd’e kibugünü görmedi.” Hâris demiş ki: “Muhammed, müezzin yapacak bu siyah kargadanbaşka adam bulamadımı?”HazretiBilâl-iHabeşî’yle alay etmiş. Ebû Süfyan ise “Benkorkarım,birşeydemeyeceğim.Kimseolmasada,şuBathâ’nıntaşlarıonahaberverir,obilir.”demiş.Hakikaten,birazsonraResûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam) onlara rastgelmiş, konuştuklarını harfiyen söylemiş. O vakit Attab ile Hâris şehadet getiripMüslümanolmuşlar.360

İşte, ey zavallı inkârcı! Peygamber’i (aleyhissalâtü vesselam) tanımayan kalbsiz adam!Bak, Kureyş’in büyüklerinden iki inatçı, Resûl-u Ekrem’in gayb âleminden bir tekhaberiyleimanageldiler.Kalbinnekadarbozulmuşki,bugaybîhabergibimanevîtevatürderecesindeki binlerce mucizeyi işitiyor, yine de tam ikna olmuyorsun.Her neyse, asılkonuyadönüyoruz.

Yinesahihnakille,BedirSavaşı’ndahenüzMüslümanolmayanHazretiAbbas,sahabilerinelineesirdüştüğüvakit,kurtuluş fidyesi istenmiş.Odademişki: “Paramyok.”HazretiResûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) şöyle buyurmuş: “Hanımın Ümmü Fadl’ınyanında şu kadar parayı filan yere bırakmışsın.”HazretiAbbas tasdik edip, “İkimizdenbaşkakimseninbilmediğibirsırdı.”demiş.OvakittamimanıkazanıpMüslümanolmuş.361

Hemkesinvesahihnakille,zararlıbirsihirbazolanLebidbinA’samadlıYahudi,Resûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam)sıkıntıvermekiçinacayipvetesirlibirsihiryapmış.Birtarağa saç telleri sarmış, üstüne sihir yapıp onu bir kuyuya atmış. Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtü vesselam), Hazreti Ali’ye ve sahabilere buyurmuş ki: “Gidiniz, filankuyudanbuçeşitsihirâletlerinibulupgetiriniz.”Gitmiş,aynenbulupgetirmişler.HerbirsaçteliaçıldıkçaResûl-uEkrem’inde(aleyhissalâtüvesselam)rahatsızlığıhafiflemiş.362

Hemsahihnakille,EbûHureyreveHuzeyfegibimühimzâtlarınbulunduğubirmeclisteResûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) buyurmuş ki: 363 أ أ را أ س ,birinin dinden çıkacağını, müthiş âkıbetini haber vermiş. Ebû Hureyre şöyle diyor: “Otopluluktan ben ve bir adam, ikimiz kaldık. Ben korktum. Sonra öteki adam YemâmeSavaşı’nda Müseylime’nin tarafında bulunup dinden dönmüş biri olarak katledildi.”Resûl-uEkrem’inverdiğihaberinhakikatiortayaçıkmış.

Yine sahih rivayetle, Umeyr ve Safvan, Müslüman olmadan önce, mühim bir malkarşılığındaPeygamberaleyhissalâtüvesselam’ınkatlinekararvermişler.Umeyr,HazretiPeygamber’i(aleyhissalâtüvesselam)öldürmeyeniyetederekMedine’yegelmiş.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtü vesselam) Umeyr’i görmüş, yanına çağırıp demiş ki: “Safvan ile

Page 99: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

maceranız budur.” Elini Umeyr’in göğsüne koymuş, Umeyr “Evet” demiş, Müslümanolmuş.364

Daha bunlar gibi gayba dair, sahih olarak nakledilen pek çok hadise vuku bulmuştur.Bunlar sahih hadis kitapları olan meşhur Kütüb-ü Sitte’de zikredilmiş ve senetleriylebildirilmiştir.Bu risalede anlatılan hadiselerin çoğu,manevî tevatür hükmündekesindir,şüphesizdir.BaştaBuhârîveMüslimolmaküzere–kiKur’an’dansonraensahihkitaplarolduklarını,hakikatiaraştırıpdelilleriylebilenzâtlarkabuletmiştir–Sahîh-iTirmizî,NesâîveEbûDavud,Müstedrekü’l-Hâkim,Müsned-iAhmedİbniHanbel,Delâil-iBeyhakîgibikitaplardarivayetsilsileleriylebeyanedilmiştir.

Şimdi, ey sersem inkârcı! “Muhammed-i Arabî (aleyhissalâtü vesselam) akıllı biradamdı.” deyipgeçme.Çünkü şugaybî hadiselere dairResûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam)doğruhaberlerihakkındaikişıktanbaşkayolyok.Yaşöylediyeceksin:Okutsîzâttaöylekeskinbirnazarveenginbirdehâvarki,geçmişivegeleceği,bütündünyayıgörür,bilir.Âleminhertarafını,doğuyuvebatıyıseyredenbirgözü,geçmişgelecekbütünzamanları keşfedenbir dehâsı vardır.Buhususiyet ise insanda olamaz.Olsa daÂleminHâlık’ıtarafındanverilmişharikabirhediye,birihsanolabilir.Budatekbaşınabüyükbirmucizedir.

Yadaşuna inanacaksın:Omübarekzât,öylebirZât’ınmemuruveelçisidirki,her şeyO’nunnazarındave tasarrufundadır…Bütünkâinat,herçeşit varlık vebütün zamanlaremri altındadır…Yüce defterinde her şey yazılıdır… İstediği zamanmemuruna bildirir,gösterir. Demek,Muhammed-i Arabî (aleyhissalâtü vesselam) Üstad-ı Ezelî’sinden dersalır,öyledersverir.

Evet, Resûl-u Ekrem, yine sahih rivayetle, Hazreti Halid’i savaş için Dûmetü’l-Cendelilinin reisiolanÜkeydir’egönderdiği zamanbuyurmuşki: 365 ا ه إ Yani onuyabanöküzüavındabulacağını,Ükeydir’inkavgasızesiralınacağınıhabervermiş.HazretiHalidgitmiş,aynenöylebulmuş,esiredipgetirmiş.

Hem sahih nakille, Kureyşlilerin Hâşimoğulları366 aleyhinde yazdıkları ve Kâbe’ninçatısına astıkları sayfa hakkında demiş ki: “Kurtlar yazılarınızı yemiş, yalnız sayfadaki,Allah’ın isimlerine ilişmemiş.” Sonra sayfaya bakmışlar, aynen öyle olduğunugörmüşler.367

Hem sahih nakille, “Mescid-i Aksa’nın fethinde büyük bir veba salgını çıkacak.”368buyurmuş.HazretiÖmer zamanındaMescid-iAksa fethedildi369 ve öyle bir veba salgınıolduki,üçgündeyetmişbininsanvefatetti.370

Hem sahih rivayetle, o zaman henüz var olmayan Basra371 ve Bağdat’ın kurulacağını,Bağdat’adünyahazineleriningeleceğini,372AraplarınTürklerleveHazardenizietrafındakimilletlerle savaşacağını,373 sonra onların çoklukla İslamiyet’e gireceklerini, Araplara,Araplarıniçindehâkimolacaklarınıhabervermiş.Demişki: ن ا نأ 374 ر نو

Hem,375 أ ي أ ك diyefermanederekEmevîlerinYezidveVelidgibişerlireislerininbozgunculuğunuhabervermiş.

Page 100: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Hem Yemâme gibi bazı yerlerde dinden çıkma hadiselerinin meydana geleceğinibildirmiş.376

HemmeşhurHendekSavaşı’ndabuyurmuşki:377 و و و نا “Bundansonraonlarbanadeğil,benonlarahücumedeceğim.”Haberverdiğigibiçıkmış.378

Yinesahihrivayetle,vefatındanbirikiayönceşöylebuyurmuş:379 ر ه و ا ا نإ ,böyleceahireteyolculuğunubildirmiş.

HemZeydİbniSûhânhakkında, ا إ diyerekZeyd’denöncebiruzvununşehit edileceğini haber vermiş.380 Bir zaman sonra,Nihâvend Savaşı’nda Zeyd’in bir elikesilmiş.381Demek,önceoelşehitolupmânencennetegitmiş.

İşte gayba dair bahsettiğimiz bütün bu haberler, Resûl-u Ekrem’in mucizelerinin onkısmındansadecebiridir.Onundaonkısmındanbirkısmınısöylemedik.Şimdibukısımlaberaber,Kur’an’ınmucizeliğine dairYirmiBeşinci Söz’de gayet geniş yer tutan gaybadairhaberlerindörtçeşidinikısacabeyanetmiştik.İşteKur’an’ınlisanıylagaybdanhaberverilenodörtçeşit,büyükgaybîhaberibununlaberaberdüşün,nekadarkesin,şüphesiz,parlak,kuvvetlibirpeygamberlikdeliliolduğunugör.Kalbiveaklıtamamenbozulmamışinsan,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)herşeyiyaratanvegaybâleminibilenbirZât-ıZülcelâl’inelçisiolduğunaveO’ndanhaberaldığınaelbetteimanedecektir.

YedinciNükteliİşaret

Resûl-u Ekrem’in mucizelerinin yiyeceklerdeki bereketle alâkalı kısmından, kesin vemânen tevatür derecesindeki birkaçmisaline işaret edeceğiz.Bu bahisten önce bir girişyapmakuygunolur.

Mukaddime382

Şuanlatacağımız,bereketlealâkalımucizelerinherbirmisalibirçokfarklırivayetle,hattabazıları on altı kanaldan sahih bir şekilde nakledilmiştir. Bunların çoğu kalabalık birtoplulukhuzurundameydanagelmiş, o topluluk içinde itibarlı, güvenilir vedoğru sözlüinsanlarbumucizeleriaktarmıştır.Mesela,“Sâ’383denilendörtavuçyiyecektenyetmişkişiyemiş,doymuş.”384diyenaklediliyor.Oyetmişkişibusözüişitiyor,yalanlamıyor.Demek,susarak tasdik ediyorlar. Halbuki o doğruluk ve hakikat asrında, o hakperest, ciddi vedoğru sözlü sahabiler, zerre kadar yalanı görse reddedip onun hakikate zıt olduğunusöylerlerdi. Oysa bahsedeceğimiz hadiseleri çokları aktarmış, ötekiler de susarak tasdiketmişler.Demekki,herbirhadisemânentevatürderecesindekesindir.

Hem sahabiler, Kur’an’ın ve ayetlerin muhafazasından sonra en çok Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtü vesselam) fiillerini ve sözlerini kaydedip korumaya çalışmışlar. BilhassaAllah Resûlü’nün dinin hükümlerine dair hallerini vemucizelerini aktarmak için bütünkuvvetleriyle çalıştıklarına ve rivayetlerin sahih olması hususundaki son derecedikkatlerine,tarihvesiyerşahitlikediyor.Resûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam)aitenküçük bir hareketi, bir ahlâk hususiyetini, bir hali ihmal etmemişler. Buna ve HazretiPeygamber’inherhalinikaydettiklerinehadiskitaplarışahittir.

Page 101: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Hem saadet asrında, mucizeleri ve dinin hükümlerinin kaynağı olan hadisleri çoklarıkaydedip yazdılar. Bilhassa meşhur Yedi Abdullah385 kayda geçirdi. Hele Kur’an’ıntercümanıolan386AbdullahİbniAbbas,387AbdullahİbniAmrİbni’l-Âs388vebilhassaotuz-kırk sene sonra tâbiînden binlerce muhakkik zât, hadisleri ve mucizeleri yazarak kayıtaltınaaldılar.389

Ondan sonra da, başta dörtmüçtehit imam olmak üzere binlercemuhakkik hadis âliminakletti,yazıylakaydageçirdiler.

Ardından,hicrettenikiyüzsenesonra,baştaBuhârîveMüslim,kabulgörenKütüb-üSitteile hadisleri kayıt vemuhafaza vazifesini omuzlarına aldılar. İbnü’l-Cevzî gibi binlercesert tenkitçi çıkıp bazı dinsizlerin, bu hususta fikir sahibi olmayanların, hadislerinmuhafazasınadikkatetmeyenlerinveyacahillerinkarıştırdıklarıuydurmahadisleriayırıpgösterdiler.

Sonra keşf ehlinin tasdikiyle, uyanıkken yetmiş defa Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtüvesselam) kendisine göründüğü ve onun sohbetiyle şereflenen390Celâleddin Süyutî gibibüyük âlimler ve muhakkikler, sahih hadislerin elmaslarını diğer sözlerden veuydurmalardanayırdılar.

İştebahsedeceğimizhadiselervemucizelerbizeböyleeldenele,kuvvetli,güvenilir,çeşitlive çok, belki sayısız kaynaktan sağlam olarak gelmiştir. 391 ر ا ا Bunadayanarak,“Şuzamanakadaruzunmesafedengelen,bugündentâozamanakadaruzananbu hadiselerin içine başka şey karışmadığını, saf olduklarını nasıl bileceğiz?” diyedüşünülmemelidir.

Berekete dair kesinmucizelerin birincimisali: Başta Buhârî veMüslim, altı sahih vebüyükhadiskitabıittifaklahaberveriyor:

Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) Hazreti Zeyneb ile evliliği şerefine verilenyemekte,HazretiEnes’inannesiÜmmüSüleymbir-ikiavuçhurmayıyağlakavurarakbirkaba koydu, Hazreti Enes’le Peygamber aleyhissalâtü vesselam’a gönderdi. Resûl-uEkrem,Enes’ebuyurduki:“Filanı, filanıçağır.Kimerastlarsandavetet.”Enesdekimerastladıysa çağırdı. Üç yüz kadar sahabi gelip Suffe hücresini ve saadet hanesinidoldurdular.

Resûl-uEkrem, ة ة ا yani,“Onaronarhalkaolunuz.”diye fermanetti.Sonramübarekelinioazyemeğinüzerinekoydu,duaetti,“Buyurun!”dedi.Üçyüzsahabininhepsi yedi, doyup kalktılar. Resûl-u Ekrem, Enes’e “Kaldır!” buyurdu. Enes diyor ki:“Bilemedim, kabı koyduğum vakit mi yemek çoktu, yoksa kaldırdığım vakit mi, farkedemedim.”392

İkinci Misal: Resûl-u Ekrem’i evinde misafir eden Ebû Eyyûbi’l-Ensârî, HazretiPeygamberevinişereflendirdiğisıradameydanagelenbirmucizeyianlatır:

Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) ve Ebûbekri’s-Sıddık’a kâfi gelecek iki kişilikyemek yaptım. Şöyle ferman etti: 393 را فاأ عدا . Otuz adam geldi, yediler.Sonra buyurdu ki: 394 عدا . Altmış kişi daha davet ettim, gelip yediler. Sonra yine عدا395 buyurdu. Doksan kişi daha davet ettim, onlar da geldi, yediler. Kaplarda daha

Page 102: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yemekkaldı.Bütüngelenleromucizekarşısındaİslamiyet’egiripbiatettiler.Oikikişilikyemektenyüzseksenkişiyedi.396

ÜçüncüMisal: HazretiÖmer İbnü’l-Hattab,397 EbûHureyre,398 Seleme İbnü’l-Ekva’399 veEbûAmrael-Ensarî400gibisahabiler,çeşitlirivayetlerleaktarıyor:

Bir savaşta ordu aç kaldı. Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) müracaat ettiler.Buyurdu ki: “Heybelerinizde kalan erzakı toplayınız.” Herkes az birer miktar hurmagetirdi.Ençokgetiren,dörtavuçgetirebildi.Birkilimekoydular.

Selemediyorki:“Tahminimcetamamıoturmuşbirkeçikadarancakvardı.”SonraResûl-uEkrem (aleyhissalâtü vesselam) bereket duası edip şöyle buyurdu: “Herkes kabınıgetirsin.”Koşuştu, getirdiler.Oordudakimseninkabı boşkalmadı, hepsini doldurdular.Yinedehurmaarttı.Sahabedenbirişöylerivayetetmiş:“Obereketingidişatındananladımki,eğeryeryüzündekiherkesgelseydi,ohurmaonlarabileyeterdi.”

Dördüncü Misal: Başta Buhârî ve Müslim, sahih hadis kitapları bildiriyor ki,AbdurrahmânİbniEbîBekri’s-Sıddıkşöyledemiş:

Bizyüzotuz sahabi, bir seferdeResûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam) ile beraberdik.Dörtavuçmiktarıolanbirsâ’ekmekiçinhamurhazırlandı.Birdekeçikesildi,pişirildi;yalnız ciğer ve böbrekleri kebap yapıldı. Yemin ederim, Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam)okebaptanyüzotuzsahabininherbirinebirparçakesti,verdi.Sonrapişmişetiiki kâseyekoydu.Hepimizdoyuncayakadaryedik, dahadakaldı.Ben fazlasını deveyeyükledim.401

BeşinciMisal:Sahihhadiskitaplarıkesinbirşekildebildiriyorki,BüyükAhzabSavaşıdadenilenmeşhurHendekgünühakkındaHazretiCâbiru’l-Ensârîyeminleşöyleilanetmiş:

Ogündörtavuçmiktarındakibirsâ’arpaekmeğinden,biryaşındabirkeçioğlağındanbinkişi yedi ve yemek öylece kaldı. Yine Hazreti Câbir diyor ki: O gün yemek evimdepişirildi. O bin kişinin hepsi o ekmekten, o oğlaktan yedi, gitti. Hâlâ tenceremiz dolukaynıyor, hâlâ hamurumuz ekmek yapılıyordu. Resûl-u Ekrem o hamura ve tencereyemübarekağzınınsuyunukoyupbereketduasıetmişti.402

İşte Hazreti Câbir şu bereket mucizesini bin sahabinin huzurunda, onları şu mucizeylealâkadargöstererek,yeminle ilanediyor.Demekki şuhadise,binkişi rivayetetmişgibikesindir,denilebilir.

AltıncıMisal:Kesinvesahihrivayetle,AllahResûlü’nünhizmetkârıHazretiEnes’inüveybabasımeşhurEbûTalhadiyorki:

Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam)yetmiş-seksenkişiyiEnes’inkoltuğununaltındagetirdiğibirparçaarpaekmeğindendoyuruncayakadaryedirdi.“Oazekmeğiparçaparçaediniz.”buyurduvebereketduasıetti.Yerdarolduğundanonaronargelipyediler,doyupgittiler.403

YedinciMisal:Kesinvesahihnakille,Şifâ-yıŞerifveMüslimgibisahihkitaplarbildiriyorki:

Hazreti Câbiru’l-Ensârî anlatıyor: Bir zât, Resûl-u Ekrem’den (aleyhissalâtü vesselam)

Page 103: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

geçimini üstlendiği ailesi için yiyecek istedi. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam)yarım yük arpa verdi.O adamve ailesi,misafirleriyle uzun zaman o arpadan yemişler.Bakıyorlar, bitmiyor. Noksan olup olmadığını anlamak için ölçmüşler. Sonra bereketkalkmış,arpaeksilmeyebaşlamış.Adam,Resûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam)geldi,hadiseyianlattı.OnacevabenResûl-uEkremşöylebuyurdu: مو Yani,“Eğerkile404ileölçmeseydiniz,sizehayatınızboyuncayeterdi.”405

SekizinciMisal:Tirmizî,Nesâî,Beyhakî veŞifâ-yı Şerîfgibi sahih kitaplar şöyle beyanediyor:

HazretiSemureİbniCündübdiyorki:Resûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam)birkâseetgeldi.Sabahtanakşamakadarinsanlarbölükbölükgelipyediler.406

İşte “Mukaddime” kısmında söylediğimiz sırra binaen, şu bereket hadisesi yalnızSemure’nin rivayeti değildir. Elbette Semure o mucizeyi, o yemeği yiyen bölük bölükinsanlarıntemsilcisigibi,onlarınadınavetasdiklerinedayanarakilanediyor.

DokuzuncuMisal:Şifâ-yıŞerîf sahibi,meşhur İbniEbîŞeybeveTaberânîgibidelilleredayanan,muhakkikzâtlarınsahihrivayetiyleHazretiEbûHureyrediyorki:

Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)banaşöyleemretti:“Mescid-iŞerif’inSuffesini407mesken tutan yüzden fazla fakir muhaciri davet et.” Ben de onları aradım, topladım.Hepimizebir yemekkonuldu. İstediğimiz kadar yedik, kalktık.Okâse konulduğuvakitnasılsa,yineöyledolukaldı.Yalnızparmaklarınizigörünüyordu.408

İşteHazretiEbûHureyre,Suffeashabıbütünkâmilzâtlarıntasdikinedayanarak,onlarınadına haber veriyor. Demek, bu mucize mânen bütün Suffe ashabı rivayet etmiş gibikesindir.Hem hiçmümkünmüdür ki, bu haber hak ve doğru olmasa, o doğru sözlü vekâmilzâtlarsussunvebunuyalanlamasınlar!

OnuncuMisal:Kesinvesahihnakille,HazretiİmamAlidiyorki:

Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam),Abdülmuttaliboğullarınıbirarayagetirdi.Onlarkırk kişiydiler. Bazıları tek oturuşta bir deve yavrusunu yer ve dört kıyye409 süt içerdi.HalbukiHazreti Peygamber onların tamamına bir avuç kadar yemek yaptı. Hepsi yiyipdoydularveyemekeskisigibikaldı.Sonraüçdörtadamaancakyetecektahtadanbirkapiçindesütgetirdi.Yinehepsiiçipdoydular,sütiçilmemişgibikaldı.410

İşteHazretiAli’ninyiğitliğivedoğrusözlülüğükadarkesinbirbereketmucizesi!

On Birinci Misal: Sahih nakille, Hazreti Ali ile Hazreti Fâtımatü’z-Zehrâ’nın düğünyemeğindeResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)Bilâl-iHabeşî’ye,“Dörtbeşavuçunlaekmekyapılsınvebirdeveyavrusukesilsin.”buyurdu.HazretiBilâldiyorki:Benyemeğigetirdim.Mübarekeliniüstünevurdu.Sonrasahabilerkafilekafilegeldi,yedivegittiler.Oyemektengerikalanmiktarayinebereketduasıetti.Pakhanımlarınınherbirinebirerkâsegönderildi.Emrettiki:“Hemyesinhemdeyanlarınagelenlereyedirsinler.”411

Evet, böyle mübarek bir evlilikte elbette böyle bir bereket lâzımdır ve bunun olduğukesindir.

OnİkinciMisal:Hazreti İmamCâfer-iSâdıkbabası İmamMuhammedü’l-Bâkır’dan, o

Page 104: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

babasıİmamZeynelâbidin’den,odaİmamAli’dennaklediyor:

Fâtımatü’z-Zehrâ yalnız ikisine yetecek bir yemek pişirdi. Sonra Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtü vesselam) gelsin, beraber yesinler diye Hazreti Ali’yi gönderdi. Resûl-uEkrem teşrif etti ve o yemekten her hanımına birer kâse gönderilmesini buyurdu.KendisiyleHazretiAli,Fâtımaveevlatlarınabirerkâseayrıldıktansonra,HazretiFâtımadiyorki: “Tenceremizikaldırdık,dahadoluydu, taşıyordu.Cenâb-ıHakk’ındilemesiyle,haylizamanoyemektenyedik.”412

Niçinbunuranî,yüksekrivayetsilsilesindengelenşubereketmucizesinegözünlegörmüşgibiinanmıyorsun?Evet,bunakarşışeytanbilebahanebulamaz.

On ÜçüncüMisal: Ebû Davud, Ahmed İbni Hanbel ve İmam Beyhakî gibi dosdoğruimamlar Dükeyn İbni Saîdi’l-Müzeniyyi’l-Has’amî’den,413 altı kardeşiyle beraberpeygambersohbetiyleşereflenmişbirsahabiolanNu’manİbniMukarrini’l-Ahmesiyyi’l-Müzenî’den414 veCerir’den415 nakille, çeşitli rivayetlerleHazretiÖmer İbnü’l-Hattab’danaktarıyorlar:

Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)HazretiÖmer’e,“Ahmeskabilesindengelendörtyüz atlıya yolculuk için azık ve yiyecek ver.” diye emretti. Hazreti Ömer dedi ki: “YaResûlallah! Mevcut azık birkaç sâ’dır.416 Tamamı, oturmuş bir deve yavrusu kadardır.”Resûl-uEkrem,“Git,ver!”buyurdu.Odagitti,yarımyükhurmadan,dörtyüzsüvariyeyetecek kadar azık ve yiyecek verdi. Sonra dedi ki: “Hiç eksilmemiş gibi eski halindekaldı.”

İşte şu bereket mucizesi, dört yüz kişiyle ve bilhassa Hazreti Ömer’le münasebetli birsurettemeydanagelmiştir.Rivayetlerinarkasındaozâtlarvar.Onlarınsusmasıtasdiktir;bir kişinin rivayet ettiği iki-üç haber deyip geçme! Böyle hadiseler tek bir kişi yoluylaaktarılsadamanevîtevatürderecesindebirkanaatverir.

OnDördüncüMisal:BaştaBuhârîveMüslim,sahihhadiskitaplarıhaberveriyor:

Hazreti Câbir’in babası vefat etti. Borcu çoktu, borç sahipleri de Yahudilerdi. Câbir,babasınınasılmalınıalacaklılaraverdi,kabuletmediler.Bağındakimeyvelerdeborcunakaçsenekâfigelmeyecekti.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam)buyurduki:“Bağınmeyvelerini koparınız, harman ediniz.” Öyle yaptılar. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam)harmanıniçindegezdi,duaetti.ArdındanCâbir,oharmandanbabasınınbütünalacaklılarınınborçlarınıverdi,yinedeharmandabağdanbirsenedegelenmahsulkadarkaldı. Bir rivayette, bütün alacaklılara verdiği kadar kaldı. Bu hadise karşısında borçsahibiYahudilerçokhayretettiler.417

İşte şu açık bereketmucizesi, yalnızHazreti Câbir gibi birkaç zâttan rivayet edilen birhaberdeğildir.Manevîtevatürhükmündedir,ohadiseylemünasebetliçokkimseyitevatürderecesindetemsilederekaktarılmıştır.

OnBeşinciMisal:BaştaTirmizîveİmamBeyhakîgibi,hakikatidelilleriylebilenâlimler,HazretiEbûHureyre’densahihnakille,beraberhaberveriyorlar:

EbûHureyre şöyle demiş: “Bir savaşta –başka bir rivayetteTebükSavaşı’nda– ordu aç

Page 105: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

kaldı.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam), ء ‘Bir şey varmı?’ diye sordu.Ben dedim ki: ‘Heybede bir miktar hurma var.’ [Bir rivayette, on beş tane.] ‘Getir!’buyurdu, getirdim.Mübarek elini soktu, bir avuç çıkardı, bir kabakoydu, bereket duasıetti.Sonraaskerionaronarçağırdı,hepsiyediler.Ardındanşöylefermanetti: 418 و او ك دأو Ben aldım, elimi o heybeye soktum. Elime, ilk getirdiğimkadar hurma geldi. Sonra Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) ve Ebûbekir, Ömer,Osman hayattayken o hurmalardan yedim.” Başka bir rivayette ise şöyle der: “Ohurmalardan kaç yük Allah yolunda sarf ettim. Sonra Hazreti Osman’ın katlinde ohurmalarkabıylayağmalandı,gitti.”419

İşte kâinatın rehberi olan Âlemin İftihar Kaynağı’nın (aleyhissalâtü vesselam) kutsîmedresesi ve tekkesi Suffe’nin devamlı, mühim bir talebesi, müridi ve hafızasınıngüçlenmesiiçinpeygamberduasınamazharolmuşHazretiEbûHureyre’nin,TebükSavaşıgibi,kalabalıkbirtopluluğunbulunduğubiryerdegerçekleştiğinihaberverdiğişubereketmucizesinin,mânenbirordununsözükadarkesinvekuvvetliolmasıgerekir.

OnAltıncıMisal:BaştaBuhârî,sahihhadiskitaplarıkesinbirşekildenaklediyor:

Bir gün Hazreti Ebû Hureyre acıkmış. Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam)arkasındansaadethanesinegitmiş.Bakmışlarki,birbardaksüthediyegetirilmiş.Kendisianlatıyor: “Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam),‘Suffe ashabını çağır!’ diye emretti.Ben kalbimden dedim ki: ‘Bu sütün hepsini ben içebilirim, ben dahamuhtacım.’ Fakatpeygamber emri olduğu için onları topladım, getirdim. Yüzü aşkındılar. Buyurdu ki:‘Onlara içir!’ Ben de o bardaktaki sütü birer birer verdim. Her biri doyuncaya kadariçiyordu, diğerine veriyordum. Böyle teker teker bütün Suffe ashabı o hâlis sütten içti.Sonra Resûl-u Ekrem şöyle buyurdu: 420 ب أ ، أو أ . Ben içtim. İçtikçe, ‘İç!’buyurdu.Nihayet,‘SenihakilegönderenZât-ıZülcelâl’eyeminederimki,içecekyerimkalmadı.’ dedim. Ardından sütü kendisi aldı, ‘Bismillâh’ deyip hamd ederek kalanınıiçti.”421Yüzbinafiyetolsun!

İşteşusaf,hâlissütgibitatlı,şüphesizveapaçıkolanbereketmucizelerinin,beşyüzbinhadisi hafızasına alan Hazreti Buhârî başta olmak üzere,422 altı sahih hadis kitabındanakledilmesi, onların gözle görülmüş kadar kesin olduğunu gösterir. Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtü vesselam) kutsîmedresesi Suffe’ninmeşhur, sadık, hafız bir talebesi olanEbû Hureyre’nin, bütün Suffe ashabını mânen şahit tutarak, âdeta hepsini temsil edipverdiğişuhaberitevatürderecesindekesinkabuletmeyeninyakalbibozukturyadaaklıyoktur!

Acaba Hazreti Ebû Hureyre gibi doğru sözlü, bütün hayatını hadis ilmine ve dinevakfeden,423 را ه أ ا ب و hadisiniişitipnakledenbirzât,hiçmümkünmüdür ki, hafızasındaki hadislerin kıymetini, sağlamlığını ve güvenilirliğini şüpheyedüşürüp Suffe ashabının yalanlamasına hedef kılacak gerçek dışı bir söz ve asılsız birvakasöylesin?Hâşâ!

YaRab!Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)şubereketihürmetine,bizelütfettiğinmaddîvemanevîrızkımızabereketihsaneyle!

MühimBirNükte

Page 106: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Mâlumdur ki, zayıf şeyler bir araya geldikçe kuvvetlenir. İncecik ipler topak yapılsakuvvetli bir halat olur. Kuvvetli halatlar topak haline getirilse kimse koparamaz. İşte,Resûl-uEkrem’inonbeşçeşitmucizesindenyalnızbereketeaitolanlarıveonlarındaonbeş kısmından ancak birini, on beşmisalle gösterdik. Her birmisal tek başına Resûl-uEkrem’in peygamberliğini ispat edecek derecede kuvvetlidir. Farz-ımuhal, bunların birkısmını kuvvetsiz saysak da yine kuvvetsiz diyemeyiz. Çünkü kuvvetli ile ittifak eden,kuvvetkazanır.

Hemşuonbeşmisalbirarada,kesin,şüphesizmanevîbirtevatürle,kuvvetlivebüyükbirmucizeyi gösterir. Şimdi, şunların bütünündeki büyük mucize, bereket mucizelerininzikretmediğimizgerikalanondörtkısmına ilaveedilse,kuvvetlihalatları topakyapmakgibi,içindeinkâredilmesimümkünolmayançokbüyükbirmucizegörünür.

Sonra o büyük mucizeyi, diğer on dört çeşit mucizenin tamamına ilave et ve Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) peygamberliğinin ne kadar kuvvetli, sarsılmaz, kesinbir delilini gösterdiğini gör! İşte Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam)peygamberliğinindireği,şumucizelerinhepsininmeydanagetirdiğidağgibisarsılmazbirdirektir.Şimdiküçükşeylerdevemisallerde,yanlışanlamadankaynaklananşüphelerleosağlam,yüce,yüksekçatıyıdayanıksızvedüşebilirgörmeninnedereceakılsızlıkolduğunuanladın.

Evet,bereketedairomucizelergösteriyorki:HazretiMuhammed(aleyhissalâtüvesselam)her canlıya rızık veren, rızıkları yaratanRahîmveKerîmbirZât’ın sevgilimemurudur,pekhürmetlibirkuludur.Cenâb-ıHakçeşitçeşitrızıklarda,âdetinindışınaçıkarakonahiçten ve sırf gaybdan ziyafetler gönderiyor. Mâlumdur ki, Arap yarımadası suyun azolduğu ve ziraatın az yapıldığı bir yerdir. Onun için ahalisi, bilhassa İslam’dan önce,geçimdarlığınadüşerdi.Çokdefasusuzlukçekiyorlardı.İştebuhikmetebinaen,Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) apaçık mucizelerinin mühimleri, yiyecek ve suhususundagörülmüştür.

Buharikalar,peygamberlikdavasınadelilvemucizeolmaktançok,ihtiyacagöre,Resûl-uEkrem’e (aleyhissalâtüvesselam) ilahîbir ikram, rabbanîbir ihsan, rahmanîbir ziyafethükmündedir.Çünküomucizelerigörenler,AllahResûlü’nünpeygamberliğinizatentasdiketmişler.Fakatmucizegöründükçeimanlarıartar,nurüstünenurolur.

Sekizinciİşaret

Suhususundakibirkısımmucizeleribeyaneder.

Mukaddime

Mâlumdurki,topluluklarönündemeydanagelenhadiselerbirkişivasıtasıylanakledilse,yalanlanmadığı takdirde,buonundoğruluğunugösterir.Çünkü insanda,yalana“Yalan!”demeye yaradılıştan birmeyil vardır.Bilhassa, yalan karşısında her kavimden daha çoksesiniyükseltensahabilersözkonusuise,helehadiselerResûl-uEkrem’le(aleyhissalâtüvesselam) alâkalıysa ve bilhassa nakleden, sahabenin meşhurlarındansa, elbette o tekhaberinsahibionu,hadiseyigörencemaatitemsiledergibiaktarır.

Halbuki şimdi bahsedeceğimiz, Resûl-u Ekrem’in su ile ilgili mucizelerinin her bir

Page 107: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

misalinitâbiîndenbinlercemuhakkikzâtpekçokyollapekçoksahabininellerindenalmış,sağlamolarak ikinci asırmüçtehitlerinin ellerinevermiş.Onlar da tambir ciddiyetle vehürmetle el uzatıp, kabul edip kendilerinden sonraki asrın muhakkiklerinin ellerineaktarmışlar. Her rivayet, binlerce kuvvetli elden geçip tâ asrımıza kadar gelmiş. Hemsaadet asrında yazılan hadisler sağlam olarak aktarılıp tâ Buhârî veMüslim gibi hadisilminin dâhi imamlarının eline ulaşmış. Onlar da, son derece dikkatli bir araştırma ilemertebeleriniayıraraksahihliğindeşüpheolmayanlarıbirarayagetiripbizedersvermiş,takdimetmişler.424 ا ا ا

İşteResûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam)mübarekparmaklarındansuakmasıveosuyupekçokkişiyeiçirmesi,yanlışlığınaihtimalverilmeyecekşekilde, farklırivayetlerlenakledilmiştir.425Öylebircemaatnakletmişki,yalandabirleşmeleriimkânsızdır.Şumucizekesindir.Hemüçdefa,üçbüyüktopluluğunönündetekrarlanmıştır.BaştaBuhârî,Müslim,İmamMâlik,İmamAmrİbniŞuaybveİmamKatâdegibi,sahihhadisleriaktaranpekçokâlim, sahabeden, başta Resûl-u Ekrem’in hizmetkârı Hazreti Enes, Hazreti Câbir veHazreti İbni Mes’ud gibi meşhurların bulunduğu bir cemaatten, Allah Resûlü’nünparmaklarından suyun çokça aktığını ve orduya içirdiğini, kesin ve sahih nakillebildirmiştir.Suylaalâkalıbuçeşitmucizelerinpekçokmisalindendokuzunugöstereceğiz.

Birinci Misal: Başta Buhârî ve Müslim olmak üzere, sahih hadis kitapları HazretiEnes’ten–sahihnakille–haberveriyor:

Hazreti Enes diyor ki: Zevrâ denilen yerde üç yüz kadar kişi, Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtüvesselam)ileberaberdik.İkindinamazıiçinabdestalınmasınıbuyurdu.Subulunamadı.Yalnızbirmiktarsu istedi,getirdik.Mübarekellerini içinebatırdı.Gördümki, parmaklarından çeşme gibi su akıyor. Sonra yanındaki üç yüz kişinin hepsi geldi,abdestalıposudaniçtiler.426

İşteHazretiEnes,şuhadiseyiüçyüzkişiyitemsilederekhaberveriyor.Mümkünmüdürki,oüçyüzkişişuhaberemânenkatılmasınvekatılmadıklarıhaldeonuyalanlamasınlar?

İkinciMisal:BaştaBuhârîveMüslim,sahihkitaplarhaberveriyorki:

HazretiCâbirİbniAbdillâhi’l-Ensârîanlatıyor:Hudeybiyeseferindebiz,binbeşyüzkişi,susamıştık.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam) kırbadenilenderibirkaptaki sudanabdestaldı,sonraeliniiçinesoktu.Gördümki,parmaklarındançeşmegibisuakıyor.Binbeş yüz kişi o kırbadan su içip kaplarını doldurdular. Sâlim İbni Ebi’l-Ca’d, Câbir’esormuş:“Kaçkişiydiniz?”Câbirdemişki:“Yüzbinkişideolsaosuyineyeterdi.Fakatbizbinbeşyüzkişiydik.”427

İşte şu apaçık mucizeyi rivayet edenler, mânen bin beş yüz kadardır. Çünkü insanınyaradılışındayalana“Yalan!” demeyebirmeyil, bir arzu vardır. Sahabiler ise doğrulukiçincanlarını,mallarını,annebabalarını,kavimvekabilelerinifedaediphakvehakikatuğruna canlarını vermeye hazır oldukları halde, “Benden, bilerek yalan bir şey haberveren, cehennem ateşinde yerini hazırlasın!”428 mealindeki hadis-i şerifin tehdidikarşısında yalanı işitip susmaları mümkün değildir. Madem bu rivayet hakkında sessizkaldılar;ohaberikabulediyor,mânenkatılıptasdikediyorlardemektir.

Page 108: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ÜçüncüMisal:BuvatSavaşıhakkında,yinebaştaBuhârîveMüslim,sahihhadiskitaplarışöylebildiriyor:

Hazreti Câbir diyor ki: Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam), ء د “Abdestalınmasıiçinseslen.”dediler.“Suyok.”denildi.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)dediki:“Birazsubulunuz.”Çokazsugetirdik.Oazsuyunüstüneelinikapadı,birşeylerokudu,bilmiyorumneydi.Sonraşöylebuyurdu: د Yani,“Kafileninbüyükteknesinigetirsinler.”Banagetirildi,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)önünekoydum.Oda elini içine koydu, parmaklarını açtı. Ben o az suyu mübarek elinin üzerinedöküyordum.Mübarekparmaklarındançokçasuaktığınıgördüm,sonrateknedoldu.Suyaihtiyacıolanlarıçağırdım.Hepsigeldi,osudanabdestalıp içtiler.Bendedimki:“Başkakimsekalmadı.”AllahResûlüelinikaldırdı,otekneağzınakadardolukaldı.429

İşte Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) şu apaçık mucizesi mânen tevatürderecesindedir.430HazretiCâbiroişinbaşındaolduğuiçinilksözonunhakkıdır;o,hepsiadına ilan ediyor. O vakit Resûl-u Ekrem’e hizmet eden oydu, ilan etmek önce onunhakkıydı. İbni Mes’ud da rivayetinde aynen şöyle diyor: “Ben gördüm ki, Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)parmaklarındançeşmegibisuakıyor.”431Acaba,sıddıkunvanıyla meşhur Enes, Câbir, İbni Mes’ud gibi sahabiler “ben gördüm” diyorsa,görmemişolmalarımümkünmüdür?

Şimdi şu üçmisali birleştir, ne kadar kuvvetli, apaçık birmucize olduğunu gör! Bu üçrivayet birleşse hakiki tevatür hükmünde, Hazreti Peygamber’in parmaklarından suaktığınıkesinlikle ispateder.HazretiMusa’nın (aleyhisselam) taştanon ikiyerdeçeşmegibisuakıtması,432Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)onparmağındanonmuslukgibisuakmasınınderecesineçıkamaz.Çünkütaştansuakmasımümkündür,alışılagelmişhadiseleriçindebenzeribulunur.Fakatetvekemikten,kevsergibisuyunçokçaakmasınıneşibenzeri,alışılmışhadiseleriçindeyoktur!

DördüncüMisal:Başta İmamMâlik,Muvatta adlımuteberkitabında,Muâz İbniCebelgibimeşhursahabilerdenaktarıyor:

Hazreti Muâz İbni Cebel diyor ki: Tebük seferinde bir çeşmeye rast geldik, sicimkalınlığında,güçlükleakıyordu.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam),“Osudanbirazbiriktiriniz.” buyurdu. Avuçlarında bir miktar topladılar. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam), onunla elini yüzünü yıkadı. Suyu çeşmeye koyduk. Birden çeşmenin deliğiaçılıpsugürülgürülakmayabaşladı,bütünorduyayetti–hattarivayetedenlerdenbiriolanİmamİbniİshakdiyorki:Oçeşmeninsuyutoprakaltındagökgürültüsügibisesçıkararakaktı.433Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)HazretiMuâz’abuyurduki: نإ ذ ى نأ ة ط Yani,“Mucizeeseriolanbumübareksuakmayadevam

edipburalarıbağaçevirecek,ömrünvarsagöreceksin.”Veöyleolmuştur.434

Beşinci Misal: Başta Buhârî Hazreti Berâ’dan,435 Müslim Hazreti Seleme İbnü’l-Ekva’dan436vediğersahihkitaplarbaşkarâvilerden437ittifaklanaklediyor:

Hudeybiye seferinde bir kuyuya rastladık. Bin dört yüz kişiydik. O kuyunun suyu ellikişiyiancakidareederdi.Suyuçektik,kuyununiçindebirşeybırakmadık.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtü vesselam) geldi, kuyunun başına oturdu. Bir kova su istedi, getirdik.

Page 109: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Kovanıniçinemübarekağzınınsuyunubıraktıveduaetti,sonraokovadakisuyukuyuyadöktü. Kuyu birden coştu ve kaynadı, ağzına kadar doldu. Bütün ordu, kendileri vehayvanlarıdoyuncayakadariçtiler,kaplarınıdadoldurdular.

AltıncıMisal:YineMüslim438 ve İbni Cerîr et-Taberî439 gibi hadisin dâhi imamları baştaolmaküzere,sahihkitaplarsahihnakille,meşhurEbûKatâde’denaktarıyor:

EbûKatâde anlatıyor:MeşhurMûte Savaşı’nda reislerin şehit düşmesi üzerine yardımagidiyorduk. Bende bir kırba440 vardı. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) şöylebuyurdu:

ن ا Yani, “Kırbanı sakla, onun büyük işi var!” Sonra susuzlukbaşladı. Yetmiş iki kişiydik. (Taberî’nin naklinde, “Üç yüz kişiydik.”) Susuz kaldık.Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) dedi ki: “Kırbanı getir.” Ben getirdim. Aldı,ağzınıağzınagetirdi.İçinenefesiniüfledimi,üflemedimibilmem.Sonrayetmişikikişigelipiçtiler,kaplarınıdoldurdular.Ardındanbenaldım,verdiğimgibikalmıştı.

İşteResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)şuapaçıkmucizesinigör, و ا 441 ءا تا د ا و de.

YedinciMisal: Başta Buhârî veMüslim olmak üzere sahih kitaplar,Hazreti İmran İbniHusayn’dannaklediyor:

İmrananlatıyor:BirseferdeResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)ileberaberdik,susuzkaldık. Bana ve Ali’ye buyurdu ki: “Filan mevkide bir kadın, iki kırba suyu hayvanayükletmiş,gidiyor.Alıpburayagetiriniz.”BenveAliberabergittik,aynıyerdekadınısuyüküyle bulduk, getirdik. Allah Resûlü şöyle emretti: “Bir kaba biraz su boşaltınız.”Boşalttık.Bereketduasıetti.Sonrayinesuyuohayvandakikırbayakoyduk.Fermanettiki:“Herkesgelsin,kabınıdoldursun.”Bütünkafilegeldi,kaplarınıdoldurdu,içtiler.SonraResûl-uEkremşöylebuyurdu:“Kadınabirşeylertoplayınız.”Kadınıneteğinidoldurdular.İmrandiyorki:Banaöylegeliyorduki,ikikırbagittikçedoluyor,dahadaartıyor.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)okadınaşöylededi: و ذاYani,“Seninsuyundanalmadık.Cenâb-ıHakbizehazinesindensuiçirdi.”442

Sekizinci Misal: Başta meşhur İbni Huzeyme, Sahih’inde, râviler Hazreti Ömer’dennaklediyor:

Tebük seferinde susuz kaldık. Hatta bazıları devesini kesiyor, susuzluktan içini sıkıpiçiyordu. Ebûbekri’s-Sıddık, Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) dua etmesi içinricadabulundu.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam) elini kaldırdı, daha indirmedenbulutlartoplandı,yağmuröylegeldiki,kaplarımızıdoldurduk.Sonrasuçekildi;ordumuzamahsustu, sınırımızı aşmadı.443 Demek, içine tesadüf karışmamış, sırf Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)birmucizesidir.

Dokuzuncu Misal: Meşhur Abdullah İbni Amr İbni’l-Âs’ın torunu ve dört imamınkendisine itimat edip ondan hadisin kaynağına ulaştıkları Amr İbni Şuayb’dan sahihnakillehaberveriyorlar:PeygamberliktenönceResûl-uEkrem (aleyhissalâtü vesselam),amcası EbûTalip ile deveye binipArafat civarında Zü’l-mecâz adlımevkiye geldiklerivakit Ebû Talip “Ben susadım.” demiş. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) inmiş,

Page 110: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ayağınıyerevurmuş,suçıkmış,EbûTalipiçmiştir.444

Muhakkikzâtlardanbiridemişki:Şuhadisepeygamberliktenöncemeydanageldiğinden,irhâsât445türündenolmaklaberaber,binsenesonraaynıyerdenArafatçeşmesininçıkmasıResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)birkerametisayılabilir.446

İşteşudokuzmisalgibi,doksanmisalolmasadabelkidoksansuretterivayetler,Resûl-uEkrem’insuylailgilimucizelerinihabervermiştir.Baştakiyedimisal,manevîtevatürgibikesin ve kuvvetlidir. Sondaki iki misalin gerçi rivayet edildikleri kanallar o derecekuvvetli,çeşitliveaktaranlarıçokdeğil.FakatsekizincimisaldeHazretiÖmer’denrivayetedilen, sahabilere dair mucizeyi doğrulayıp kuvvetlendiren ikinci bir mucizeyi, baştaİmamBeyhakîveHâkimolmaküzeresahihkitaplar,yineHazretiÖmer’denaktarıyor:

HazretiÖmer,Resûl-uEkrem’den(aleyhissalâtüvesselam)yağmurduasıetmesiniistedi.Çünküordusuyamuhtaçtı.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)elinikaldırdı.Birdenbulutlartoplandı,yağmurgeldi,ordununihtiyacıkadarsuverdi,gitti.Âdetayalnızorduyasuvermekiçinvazifeliydi;geldi,ihtiyaçmiktarıncayağdı,gitti.447

Şuhadise,nasılkisekizincimisalidoğrularvekesinbirşekildeispateder.Aynenöylede,şu hadise hakkında, meşhur büyük âlimlerden ve hadislerin sahihliği konusunda çokhassas,kılıkırkyaran,hattapekçoksahihhadiseuydurmadeyipkabuletmeyenİbnü’l-Cevzîgibibirmuhakkikderki:“Buhadise,meşhurBedirSavaşı’ndameydanagelmiştir.448 ء ا ء لو ayet-i kerîmesi, bu hadiseyi beyan ve ifade eder.”449Mademayetohadiseyigösterir,onunkesinolduğunaşüphekalmaz.

HemHazretiPeygamber’induasıilebirdenvesüratle,odahaeliniindirmedenyağmurungelmesi,çoktekraretmiş,tekbaşınatevatürderecesindebirmucizedir.Bazendecâmide,minberin üstünde elini kaldırmış, daha indirmeden yağmur yağmış ve bu, yanlışlığınaihtimalbulunmayacakşekilde,farklırivayetlerlenakledilmiştir.450

Dokuzuncuİşaret

Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam)mucizelerininçeşitlerindenbiride,ağaçlarıninsanlargibi emrinidinlemesiveyerindenkalkıponunyanınagelmeleridirki, ağaçlarlailgilişumucizeler,mübarekparmaklarındansuakmasıgibi,mânentevatürderecesindedir.Bunun farklı suretleri vardır ve birçok kanaldan nakledilerek gelmiştir. Evet, Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam) emriyle ağacın yerinden çıkıp yanına gelmesi açıkçatevatür derecesindedir denilebilir.Çünkü doğruluğuylameşhurHazretiAli,Hazreti İbniAbbas,HazretiİbniMes’ud,HazretiİbniÖmer,HazretiYa’lâİbniMürre,HazretiCâbir,HazretiEnes İbniMâlik,HazretiBüreyde,HazretiÜsâme İbniZeydveHazretiGaylânİbniSelemegibisahabilerinherbiriağaçlarlailgiliaynımucizeyikesinbirşekildehabervermiş.Tâbiînin yüzlerce imamı, zikredilen sahabilerin her birinden ayrı bir rivayetle omucizeyiaktarmış,âdetakatmerli tevatürsuretindebizeulaştırmıştır. İşteağaçlarla ilgilişumucizeler,hiçbirşüphekabuletmez,kesinbirermanevîtevatürhükmündedir.

Şimdi o büyük mucizenin, tekrar tekrar görülen birkaç sahih suretini bazı misallerleanlatacağız.

BirinciMisal: Başta İmam İbniMâce,Dârimî ve İmamBeyhakî, sahih nakilleHazreti

Page 111: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

EnesİbniMâlik’ten,451HazretiAli’den452veBezzârileİmamBeyhakî,HazretiÖmer’den453aktarıyorlar:

Üç sahabi diyor ki: Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) kâfirlerin kendisiniyalanlamasındandolayı üzgünvemahzundu.Şöyle dedi: أ ا ما رأ ا 454 Enes’in rivayetinde, Hazreti Cebrail de oradaydı. Vadi kenarında bir ağaç vardı.HazretiCebrail’inbildirmesiyle,Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)oağacıçağırdı,ağaç yanına kadar geldi. Sonra Resûl-u Ekrem, “Git!” dedi, ağaç gitti, tekrar yerineyerleşti.

İkinci Misal: Allâme-i Mağrib Kadı Iyâz, Şifâ-yı Şerif’te yüce bir senetle, doğru vesağlambirsilsileyle455HazretiAbdullahİbniÖmer’dennaklediyor:

Bir seferde Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) yanına bir bedevî geldi. AllahResûlü أ “Nereyegidiyorsun?”buyurdu.Bedevîdediki:“Aileme.”Resûl-uEkremfermanetti: إ “Ondandahahayırlı bir şey istermisin?”Bedevî cevapverdi:“Nedir?”HazretiPeygamberşöylebuyurdu: ه ا نأو هو إ إ نأ 456 رو Bedevîdediki:“Bunaşahitnedir?”Resûl-uEkremfermanetti:“Vadikenarındakiağaçşahitolacak.” ةا ةا ه

İbniÖmer diyor ki:O ağaç sallanarak yerinden çıktı, toprak yarıldı ve ağaç tâResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)yanınageldi.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)oağacıüçdefaşahitgösterdi,ağaçdadoğruluğunaşehadetetti.SonraAllahResûlüemretti,ağaçgidipyineyerineyerleşti.457

HazretiBüreyde İbniHusaybel-Eslemî, sahihnakille, rivayetindediyorki:BizResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)yanındayken,birsefersırasındabedevîbirArapgeldi.Birayet,yanimucizeistedi.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)şöylebuyurdu: 458 ك لر ةا Birağacaişaretetti.Ağaç,sağavesolameylederekkökleriniyerdençıkarıpAllahResûlü’nünhuzurunageldi,459 لر ما dedi.SonraobedevîArapdediki:“Yineyerinegitsin.”Resûl-uEkrememretti,yerinegitti.Adamşöylededi:“İzinver, sana secde edeyim.” Hazreti Peygamber, “İzin yok kimseye!” buyurdu. Adam,“Öyleyseseninelini,ayağınıöpeceğim.”dedi.İzinverdi.460

ÜçüncüMisal:BaştaSahih-iMüslimolmaküzeresahihhadiskitaplarıhaberveriyor:

Câbiranlatıyor:BirseferdeResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)ileberaberdik.İhtiyaçgidermek için bir yer aradı. Etrafı kapalı bir yer yoktu. Sonra iki ağacın yanına gitti,birinin dalını tuttu, çekti –ağaç itaat ederek beraber gitti– öteki ağacın yanına getirdi.İtaatkârdeveninyuları tutupçekilincegelmesigibi,o iki ağacıyanyanagetirdi.Sonra, نذ ا yani, “Üstümebirleşiniz!”dedi. İki ağaçbirleşerekonaörtüoldu.AllahResûlüarkalarındaihtiyaçgiderdiktensonraonlaraemretti,yerlerinegittiler.461

İkincibirrivayette,yineHazretiCâbirdiyorki:“Bana,: لر ل ةا ه أ ا yani,‘Oağaçlaradeki:Resûlullah’ınihtiyacıiçinbirleşiniz.’

buyurdu.Benöylededim,onlardabirleşti.Sonrabeklerken,Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)çıkageldi.Başıylasağasolaişaretetti,oikiağaçyerlerinegitti.462

Dördüncü Misal: Sahih nakille, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) cesur

Page 112: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

kumandanlarındanvehizmetkârlarındanÜsâmeİbniZeydanlatıyor:

BirseferdeResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam) ileberaberdik.İhtiyaçgidermekiçinboş, kapalı bir yer yoktu. 463 ةر وأ ى diye sordu. “Evet, var.” dedim. Şöylebuyurdu:

ذ ةر و لر ج نأ لر نإ و ا Yani,“Ağaçlaradeki,Resûlullah’ınihtiyacıiçinbirleşinizvetaşlaradadeki,duvargibitoplanınız.”Bengittim,öyle dedim. Yemin ederim ki, ağaçlar birleşti ve taşlar duvar oldu. Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtü vesselam) ihtiyacını giderdikten sonra yine emretti: 464 Nefsimkudret elinde olan Zât-ı Zülcelâl’e yemin ederim, ağaçlar ve taşlar ayrılıp yerlerinegittiler.465

HazretiCâbirveÜsâme’ninbeyanettiğişu ikihadiseyiYa’lâ İbniMürre,466GaylanİbniSelemees-Sekafî467veHazretiİbniMes’ud,HuneynSavaşı’nda468aynenhaberveriyorlar.

Beşinci Misal: İmam İbni Fûrek ki, içtihat hususundaki kusursuz hassasiyetinden vefaziletindenkinayeolarak“Şâfiî-yiSânî”469unvanınıalan,asrınbüyükâlimidir,kesinbirşekildeşöylehaberveriyor:

TâifSavaşı’nda,Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)geceatüstündegiderkenuykusugeliyordu.Ohaldeykenbirsidre470ağacınarastladı.Ağaçonayolveripatını incitmemekiçinikiyeyarıldı.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)bineğiyleiçindengeçti.Oağaçtâzamanımızakadarikiayaküstünde,muhterembirvaziyettekaldı.471

AltıncıMisal:HazretiYa’lâ,sahihnakillehaberveriyor:

Bir seferde, “talha” veya “semure”472 denilen bir ağaç geldi, Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)etrafında tavafedergibidöndü,sonrayineyerinegitti.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)buyurduki: نأ ذا إ Yani,“OağaçCenâb-ıHak’tanbanaselamvermeyiistedi.”473

YedinciMisal:Hadisâlimleri,sahihnakilleİbniMes’ud’danaktarıyor:

Batn-ı Nahle denilen mevkide, Nusaybin cinleri hidayete ermek için Resûl-u Ekrem’e(aleyhissalâtüvesselam)geldiklerivakit,birağaçonlarıngeldiğinihaberverdi.474

İmam Mücahid, o hadiste İbni Mes’ud’dan şunu nakleder: O cinler bir delil istediler.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)birağacaemretti,ağaçyerindençıkıpgeldi,sonrayineyerinegitti.475İşteocintopluluğunabirtekmucizeyetti.

Acababumucizegibibinmucizeişitenbirinsanimanagelmezse,cinlerin ل476 dediklerişeytanlardandahaşeytanolmazmı?

SekizinciMisal:Sahih-iTirmizî,sahihnakilleHazretiİbniAbbas’tanaktarıyor:

Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)birbedeviyeşöylebuyurdu: قا ا تد نإ أرأ؟ لر أ أ ا ه “Benbuağacınşudalınıçağırsam,yanımagelseimanedecekmisin?” Bedevi, “Evet” dedi. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) dalı çağırdı. Okurumuş hurma dalı, ağacının başından kopup atladı, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtüvesselam)yanınageldi.SonraAllahResûlüemretti,yineyerinegitti.477

Page 113: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İştebusekizmisalgibi,pekçokrivayetlenakledilmişçokmisalvar.Mâlumdurki,yedi-sekiz urgan toplansa, kuvvetli bir halat olur. Bu sebeple, sahabenin doğrulukta enmeşhurlarının böyle çeşitli kanallarla aktardığı, ağaçlarla ilgili şu mucizeler elbettemanevî tevatür kuvvetindedir, hatta hakiki tevatürdür. Zaten sahabeden sonra tâbiîninelinegeçtiğivakittevatürsuretinialır.BilhassaBuhârî,Müslim,İbniHibban,Tirmizîgibiâlimlerin sahih kitapları, tâ sahabe zamanına kadar o yolu o kadar sağlam yapmış vetutmuşturki,meselabirhadisiBuhârî’degörmek,aynensahabedenişitmekgibidir.

Acaba o ağaçlar –misallerde görüldüğü gibi–Resûl-uEkrem’i (aleyhissalâtü vesselam)tanıyıp peygamberliğini tasdik ettiği, ona selam vererek ziyaret ettiği ve emirlerinidinleyerekitaatettiğihalde,kendineinsandiyenbirkısımruhsuz,478akılsızmahlûklaronutanımaz, ona iman etmezse, kuru ağaçtan çok daha aşağı,479 odunparçası gibi önemsiz,kıymetsizbirşekildeateşeatılmayıhaketmezlermi?480

Onuncuİşaret

Ağaçlarlailgilişumucizeleridahadakuvvetlendiren,tevatürderecesindenakledilen 481 عا mucizesidir.Evet,Mescid-iŞerif-iNebevî’dekurudireğinbüyükbircemaatiçinde,Resûl-u Ekrem’den (aleyhissalâtü vesselam) geçici olarak ayrı kalacağı için ağlaması,ağaçlarlailgilibeyanettiğimizmucizelerinmisallerinihemdoğrularhemdeonlarakuvvetverir.Çünküodaağaçtır,cinsiaynıdır.Fakatbununbizzatkendisitevatürderecesindedir.Ötekimisallerde iseherbirinin türü tevatürderecesinde;kısımlarının,misallerinin çoğuaçıkçatevatürderecesineçıkmıyor.

Evet, Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) Mescid-i Şerif’te hutbe okurken hurmaağacından kuru direğe dayanıyordu. Sonraminber-i şerif yapıldığı vakit, minbere çıkıphutbeye başladı. Allah Resûlü hutbeyi okurken direk, deve gibi inleyip ağladı, bütüncemaat işitti. Ne zaman ki Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) yanına geldi, eliniüstüne koydu, onunla konuştu, teselli verdi, direğin inlemesi o zaman durdu.482 AllahResûlü’nün (aleyhissalâtü vesselam) şumucizesi pek çok rivayetle, tevatür derecesindenakledilmiştir.483

Evet, عا mucizesi çok yayılmıştır, meşhurdur ve hakiki tevatür derecesindedir.484Sahabenin yüce bir cemaatinden on beş kanalla gelmiş,485 tâbiînin yüzlerce imamı omucizeyi o rivayetlerle gelecek asırlara aktarmış. Sahabenin o cemaatindeki meşhurâlimlerden ve hadis rivayetinin önde gelenlerinden Hazreti Enes İbni Mâlik (Resûl-uEkrem’in hizmetkârı),486 Hazreti Câbir İbni Abdillâhi’l-Ensârî (Resûl-u Ekrem’inhizmetkârı),487HazretiAbdullahİbniÖmer,488HazretiAbdullahİbniAbbas,489HazretiSehlİbniSa’d,490HazretiEbûSaidi’l-Hudrî,491HazretiÜbey İbnü’l-Kâ’b,492HazretiBüreyde,493HazretiÜmmü’l-müminînÜmmüSeleme494gibisahabilerinherbiribirrivayetinbaşında,aynımucizeyiümmetebildirmişler.BaştaBuhârîveMüslimolmaküzere,sahihkitaplar,otevatürderecesindekibüyükmucizeyigelecekasırlararivayetkanallarıylahabervermiş.

İşteHazretiCâbir,rivayetindediyorki,Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)Mescid-iŞerif’tehutbeyi ا ع denilenkurudireğedayanıpokurdu.Minber-işerifyapıldıktansonraminberegeçtiğivakitdirekbunatahammüledemedivehamiledevegibisesçıkarıpinleyerekağladı.495HazretiEnes,rivayetindediyorki,camusgibiağladı,mescidititretti.496

Page 114: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

SehlİbniSa’dşöylediyor:Direğinağlamasıüzerinecemaatinağlamasıçoğaldı.497HazretiÜbeyİbnü’l-Kâ’bisediyorki:Direköyleağladıki,ortadanyarıldı.498

DiğerbirrivayetteResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)şöylebuyuruyor: ا نإا Yani, “Onun ağlaması, yanında okunan hutbedeki ilahî zikirden ayrıldığı

içindir.”499

Birbaşkarivayetteisefermanetmişki: لر ا م إ ا ل أ Yani, “Ben onu kucaklayıp teselli vermeseydim, Allah Resûlü’nden ayrıldığı içinkıyametekadarağlamasıböyledevamedecekti.”500

Hazreti Büreyde anlatıyor:501 Kuru hurma direği ağladıktan sonra Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtüvesselam)eliniüstünekoyupşöylebuyurdu:

أ نإو ، ةو ص دو و و يا ا إ كدرأ نإ502 ك ءوأ ا

Sonranesöylüyordiyeokuruhurmadireğinidinledi.Direkşöylededi,arkadakisahabilerdeişitti: أ ن نأو ءوأ ا Yani,“Benicennettedikki,Cenâb-ıHakk’ınsevgilikullarımeyvelerimdenyesin.Öylebirmekânki,oradabekâvar,çürümekyoktur.”Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam), 503 dedi. Sonra, راد را504 ءا راد ءا buyurdu.

Kelâm ilminin büyük imamlarından meşhur Ebû İshak İsferâyînî ise şöyle naklediyor:Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) direğin yanına gitmedi, direk onun emriyleyanınageldi.SonraAllahResûlüemretti,yerinedöndü.505

HazretiÜbeyİbniKâ’bderki:ŞuharikahadisedensonraResûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam), “Direk minberin altına konulsun.” buyurdu. Minberin altına konuldu veMescid-iŞerif tamir içinyıkılıncayakadaroradakaldı.OvakitHazretiÜbey İbniKâ’bonuyanınaaldı,direkçürüyünceyekadarmuhafazaedildi.506

MeşhurHasanBasrî,şumucizeyitalebelerinedersverdiğizamanağlarvederdiki:“AğaçResûl-uEkrem’e (aleyhissalâtüvesselam)meyil ve arzu gösteriyor. Siz o ağaçtan dahaçokarzuvemeyilgöstermeyihakediyorsunuz.”507Bizdederizki:

Evet, Resûl-u Ekrem’e arzu, meyil ve muhabbet, sünnet-i seniyyesine ve güzel, parlakşeriatınauymaklaolur.

MühimBirNükte

Eğerdenilse:“HendekSavaşı’ndadörtavuçyiyeceklebinadamıdoyurduğumucize508vemübarek parmaklarından akan su ile bin kişiye doyuruncaya kadar su içirdiğimucize,509neden şu kuru hurma direğinin inlemesi gibi şaşaa ile, çok sayıda rivayetlenakledilmemiştir? Halbuki o ikisi, bundan daha kalabalık bir cemaatin içindegerçekleşmiş.”

Cevap: Görülen mucizeler iki kısımdır. Bir kısmı, peygamberliğini tasdik ettirmek içinHazretiPeygamber’in(aleyhissalâtüvesselam)elindegösteriliyor.Kuruhurmadireğinininlemesi bu türdendir; sırf peygamberliği tasdik için bir delil olarak meydana gelmiş,müminlerinimanınıartırmak,münafıkları ihlâsaveimanasevketmekvekâfirleri imana

Page 115: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

getirmek için ortaya çıkmıştır. Onun için avam ve havas herkes onu görmüş, onunyayılmasınadahafazladikkatedilmiştir.

Yiyeceklerle ve suyla ilgili şu mucizeler ise mucizeden çok birer keramettir, belkikeramettenziyadebirerikramdır,hattaikramdançok,ihtiyacagöresunulanRahmanîbirziyafettir. Onun için, gerçi peygamberlik davasına delildir ve mucizedir, fakat birçekirdekten bin batman hurmayı yarattığı gibi, Cenâb-ı Hak asıl maksat olarak, gaybhazinesindenbirsâ’yiyecektenordudakiaçkalmışbinadamaziyafetveriyor.Hemsusuzkalmış, cihad eden bir orduya başkumandanının parmaklarından kevser gibi su akıtıpiçiriyor. İşte şu sırdandır ki, yiyeceklerleve suyla ilgilimucizelerinherbirmisali, kuruhurma direğinin inlemesi derecesine çıkmıyor. Fakat o ikimucizenin cinsleri ve türleri,külliyet itibarı ile kuru hurma direğinin inlemesi gibi tevatür derecesindedir510 ve çokçagörülmüştür.Hemyemeğin bereketini ve parmaklarından su aktığını herkes görememiş,yalnızeserlerinigörmüşlerdir.Direğinağlamasınıiseherkesişitmiş.Onuniçindahafazlayayılmıştır.

Eğerdenilse:“Sahabiler,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)herhalvehareketinikusursuzbirdikkatvehassasiyetlekaydederekaktarmışlar.Böylebüyükmucizeler,nedenon,yirmikanaldangeliyor?Yüzkanaldangelmeliydi.HemnedenHazretiEnes,CâbirveEbûHureyre’dençokgeliyor;HazretiEbûbekirveHazretiÖmerazrivayetetmiş?”

Cevap: Birinci şıkkın cevabı, Dördüncü İşaret’in Üçüncü Esas’ında verilmiştir. İkincişıkkıncevabıiseşudur:

Nasıl ki insan bir ilaca muhtaç olsa doktora gider; hendese511 için mühendise gider,mühendistennakleder;şer’ibirmeselemüftüdenöğrenilirvebunungibi…Aynenöylede,sahabeiçinde,Resûl-uEkrem’inhadislerinigelecekasırlaradersvermekiçin,sahabeninâlimlerinden bir kısmımânen bu işle vazifeliydi, bütün kuvvetleriyle ona çalışıyorlardı.Evet,HazretiEbûHureyrebütünhayatınıhadislerimuhafazaetmeyevermişti.512HazretiÖmer siyaset âlemiyle ve büyük halifelik vazifesiyle meşguldü. Onun için hadisleriümmete ders vermek için Ebû Hureyre, Enes ve Câbir gibi zâtlara güvenip az rivayetederdi.Hemmademdoğrusözlü,dosdoğru,sadıkvebütünbuhususiyetleritasdikedilmişmeşhurbirsahabibirhadiseyibirrivayetlehaberverse,yeterdenilir,başkasınınnaklineihtiyaçdakalmaz.Onuniçinbazımühimhadiseleriki-üçrivayetlegeliyor.

OnBirinciİşaret

Nasıl ki Onuncu İşaret, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) ağaçlarla ilgilimucizelerinigösterdi.OnBirinciİşaretdecansızvarlıklardantaşlarınvedağlarınHazretiPeygamber’in mucizelerini gösterdiğini bildirecek. İşte bunun çok sayıdaki misalindenyedi-sekiztanesinisöyleyeceğiz.

BirinciMisal: Mağrip’in büyük âlimi Hazreti Kadı Iyâz, Şifâ-yı Şerîf’inde yüksek birsenetle ve Buhârî gibi mühim imamlardan sahih nakille haber veriyor: HazretiPeygamber’in hizmetkârı Hazreti İbni Mes’ud diyor ki, “Biz Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)yanındayemekyerken,yemeğintesbihleriniişitiyorduk.”513

İkinci Misal: Sahih hadis kitapları, sahih nakille Enes514 ve Ebû Zerr’den515 aktarıyor.

Page 116: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Hazreti Enes (Hazreti Peygamber’in hizmetkârı) demiş ki: Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam) yanındaydık.Avucunaküçük taşları aldı, taşlarmübarekelindeAllah’ıtesbihetmeyebaşladı.SonraEbûbekri’s-Sıddık’ınelinekoydu,yinetesbihettiler.

EbûZerrel-Gıfârî ise rivayetinde şöylediyor:SonraHazretiÖmer’inelinekoydu,yinetesbih ettiler. Ardından aldı, yere koydu, sustular. Yine aldı, Hazreti Osman’ın elinekoydu,tekrartesbihebaşladılar.HazretiEnesveEbûZerrdiyorki:Sonraelimizekoydu,taşlarsustu.

ÜçüncüMisal:HazretiAli,516HazretiCâbir517veHazretiÂişe-iSıddîka’dan518sahihnakillesabittir ki: Dağ taş Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) 519 لر ماdiyordu.

HazretiAli naklediyor: Peygamberliğin başlangıcında,Mekke civarındaResûl-u Ekrem(aleyhissalâtüvesselam)ilegezerkenağaçlaravetaşlararastgeldiğimizvakit ما لر diyorlardı.

HazretiCâbiranlatıyor:Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam) taşaveağacarastladığızamanonasecdeediyorlardı.Yaniitaatle لر ما diyorlardı.

Câbir İbni Semure’nin bir rivayetinde, Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) şöylebuyurmuş:520 ن ا ف إ Bazılarıdemişki,busözHacerü’l-Esved’eişarettir.521

HazretiÂişe’ninrivayetinde,Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)şöylefermanetmiş:522 لر ما : ل إ و أ ما ا

DördüncüMisal:SahihnakilleHazretiAbbas’tanaktarılıyor:

Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam), Abbas ve dört oğlunu (Abdullah, Ubeydullah,Fazl,Kusem)beraber“mülâet”denilenbirperdeninaltınaalaraküzerleriniörttü. ا بر 523 ه ء إ ي را أ و ء أ و diyeduaetti.Birdenevindamı,kapısıveduvarları“âmin,âmin”diyerekduayaortakoldu.524

Beşinci Misal: Başta Buhârî, İbni Hibban, Ebû Davud, Tirmizî gibi âlimlerin sahihkitapları, ittifakla, Hazreti Enes’ten,525 Ebû Hureyre’den,526 Osman Zinnureyn’den527 vecennetlemüjdelenenonsahabidenbiriolan528SaidİbniZeyd’den529naklediyor:

Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam), Ebû bekri’s-Sıddık, Ömeru’l-Faruk ve OsmanZinnûreyn530 ile Uhud Dağı’nın başına çıktı. Uhud Dağı ya onların heybetinden, onlarakarşı hürmetinden ve korkusundan ya da kendi sevincinden titredi, kımıldadı. Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)buyurduki: 531 ناو و أ ا Şuhadis,HazretiÖmerveOsman’ınşehitolacaklarınıbildirengaybadairbirhaberdir.

Bu misale ilave olarak, şöyle nakledilmiştir: Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam)Mekke’den hicreti esnasında kâfirler kendisini takip ederken, Sebîr adlı dağa çıktılar.Sebîr dedi ki: “Ya Resûlullah, benden ininiz. Korkarım, size benim üstümde zararverirlerseAllahbanaazapeder.”HiraDağı,Resûl-uEkrem’içağırdı: إ لر “Banagel.”532Busırdandırkikalbehlizâtlar,Sebîr’dekorku,Hira’dadaemniyethisseder.533

Page 117: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Bumisaldenanlaşılıyorki,okocadağlardakendibaşınabirer kuldur,Cenâb-ıHakk’ıtesbih ederler, vazifelidirler. Hazreti Peygamber’i (aleyhissalâtü vesselam) tanır veseverler,başıboşdeğildirler.

AltıncıMisal:Sahihrivayetle,AbdullahİbniÖmer’denşöylenaklediliyor:Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)minberde,hutbesırasında م ضراو هر اور و534 ت تااو ا ayetiniokuduve

535 لا ا أ را أ را أ لو را نإ

dediğivakitminberöylesarsıldıveoderecesallandıki,Resûl-uEkrem’i (aleyhissalâtüvesselam)düşüreceğindenkorktuk.

YedinciMisal:Sahihnakille,“ÜmmetinÂlimi”ve“Kur’an’ınTercümanı”olan536HazretiİbniAbbas’tan537veResûl-uEkrem’inhizmetkârı,sahabeninbüyükâlimlerindenolanİbniMes’ud’dan538aktarılıyor:Mekke’ninfethedildiğigünKâbe’deveetrafında,taşakurşunlaçakılmış üç yüz altmış put vardı. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) elinde yayabenzerbirdeğnekleoputlarabirerbirerişaretederek539 ز ن طا نإ طا زو ا ءdedi ve hangisini gösterdiyse o put yere düştü. Putun yüzüne işaret ettiyse put arkaya,arkasınaişaretettiyseyüzüstüdüştüveböylecehepsiyereyuvarlandı.

SekizinciMisal: Meşhur Rahip Bahîra’nın meşhur kıssasıdır. Peygamberliğinden evvelResûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam), amcası Ebû Talip ve bir kısım Kureyşli ileberaberŞamtarafınaticaretegidiyordu.RahipBahîra’nınkilisesicivarınageldiklerivakitoturdular. İnsanlarla görüşmeyen münzevi rahip birden çıkageldi. Kafilenin içindeMuhammedü’l-Emîn’i (aleyhissalâtü vesselam) gördü. Kafileye şöyle dedi: “Bu,Âlemlerin Efendisi’dir ve peygamber olacaktır.” Kureyşliler dedi ki: “Neredenbiliyorsun?”Mübarek rahipcevapverdi: “Sizgelirkenbaktımki,havada,üstünüzdebirparça bulut var. Siz otururken bulut Muhammedü’l-Emîn’in (aleyhissalâtü vesselam)tarafına meyletti, gölge yaptı. Hem taşlar ve ağaç ona secde ediyor gibi bir vaziyetgördüm.Buancaknebilereyapılır.”540

İştebusekizmisalgibibelkiseksenhadisevar.Busekizmisalbirleştirilseöylekopmazbirzincirolurki,hiçbirşüpheonukoparamazvesarsamaz.Şuçeşitmucizeler,yanicansızcisimlerin peygamberlik davasına delil olarak konuşmaları, çoğunlukla manevî tevatürhükmünde, şüphe edilmeyecek bir kesinliği ifade eder. Her bir misal, o mucizelerintamamından, kendi kuvvetinin üstünde bir güç alır. Evet, zayıf bir direk, kuvvetlidireklerle omuz omuza geldiği vakit sağlamlaşır. Zayıf, kuvvetsiz bir adam, asker oluporduyagirseöylebirkuvvetkazanırki,binadamameydanokuyabilir.

Onİkinciİşaret

OnBirinciİşaret’lealâkalıolangayetmühimüçmisaldir.

Birinci Misal: 541 ر و ر ذإ ر و ayeti, kesin hükmüyle, hakikati araştırıpdelilleriyle bilen bütün tefsircilerin tahkikiyle ve bütün hadis âlimlerinin bildirmesiyle,BedirSavaşıhakkındaşunuhaberveriyor:

Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) bir avuç toprakla küçük taşları aldı, kâfir

Page 118: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ordusunadoğruattı, 542 ها dedi. ها ifadesitekbirsözolduğuhaldeonlarınherbirininkulağınagitmesigibi,obiravuçtoprakdaherbirkâfiringözünegitti.Hepsikendigözüylemeşguloldu,hücumdaykenbirdenkaçtılar.543

HembaştaİmamMüslimolmaküzerehadisâlimlerinaklediyorki:HuneynSavaşı’nda–Bedir’dekigibi–kâfirlerşiddetlehücumederken,Resûl-uEkremyine ها diyerekbiravuçtoprakattı, ها sözüherbirininkulağınagirdiğigibi,Allah’ınizniyleherbirininyüzünebiravuçtoprakgitti,gözleriylemeşgulolupkaçtılar.544

İşteBedirveHuneyn’dekişuharikahadise,basitsebeplerinveinsankudretininüstündeolduğundan, Kur’an-ı Mucizü’l-Beyan 545 ر و ر ذإ ر و buyurur. Yani ohadise, insan kudretini aşar. Beşerî bir kuvvetle değil, fevkalâde bir surette Cenâb-ıHakk’ınkudretiyleolmuştur.

İkinciMisal:BaştaBuhârîveMüslim,sahihkitaplarhaberveriyor:

HayberSavaşı’ndabirYahudikadınbirkeçiyipişiripkebapyapmış,içinegayettesirlibirzehir katarak Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) göndermiş. Sahabiler yemeyebaşlamışlar. Allah Resûlü birden buyurmuş ki: أ أ إ أ ارا Yani,“Pişirilenkeçibana,‘Benzehirliyim’diyehaberveriyor.”Herkesyemekteneliniçekmiş.Fakat o şiddetli zehrin tesiriyle Bişr İbnü’l-Berâ’ aldığı bir tek lokmadan vefat etmiş.Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam), Zeyneb ismindeki o kadını çağırmış, “Nedenböyle yaptın?” diye sormuş. Uğursuz kadın demiş ki: “Eğer peygambersen sana zararvermeyecekti. Peygamber değil, padişahsan insanları senden kurtarmak için yaptım.”546BazırivayetlerdeResûl-uEkremonuöldürtmemiş,547bazırivayetlerdeöldürtmüş.548Tahkikehli zâtlar der ki, kendisi öldürtmemiş fakat kadın Bişr’in varislerine verilmiş, onlaröldürmüş.549

Şuhayretvericivakadakimucizelikyönünügösterecekiki-üçnoktayıdinle:

•Birincisi:Birrivayette,okeçininbacağızehrihaberverdiğivakitbazısahabilerdeişitti.

• İkincisi: Yine bir rivayette, Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) zehri haberverdikten sonra şöyle buyurdu: “550 deyiniz, ondan sonra yiyiniz. Zehir artık tesiretmeyecektir.”551 Şu rivayeti gerçi İbni Hacer Askalânî kabul etmemiş,552 fakat başkalarıkabuletmiştir.553

•Üçüncüsü:HilekârYahudiler,Resûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam)veonaenyakınolansahabilerinhepsinebirdendarbevurmakistediklerihalde,hadiseninbiranda,gaiptenhaberverilmişgibimeydanaçıkmasıylahilelerineticesizkalmış.Ohaberindoğruluğuvesahabileri tarafından hiçbir zaman gerçeğe zıt bir haber verdiği görülmeyen Resûl-uEkrem’in,“Şukeçininbacağıbanasöylüyor.”demesiyle,herkesosözükeçidenkulağıylaişitmişgibikesinbirkanaatesahipolmuş.

ÜçüncüMisal: HazretiMusa’nın (aleyhisselam) “yed-i beyzâ” ve “asâ”554 mucizelerinekarşılık olarak, üç hadisedeResûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) birermucizesinianlatacağız.

•Birincisi:HazretiİmamAhmedİbniHanbel’inEbûSaidi’l-Hudrî’denkaynağınaulaştığı

Page 119: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

vetashihettiğibirhadis:

Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) Katâde İbni Numan’a, karanlık, yağmurlu birgecedebir değnekverir ve buyurur ki: “Lambagibi, senin her tarafına onar arşın555 ışıkverecek.Evinegittiğinzamansiyahbirgölgegöreceksin.Oşeytandır.Onuevindençıkar,kov.”Katâde değneği alır, gider.Değnek ona yed-i beyzâ (parlak bir el) gibi ışık verir.Evinevarır,osiyahgölgeyigörür,kovar.556

•İkincisi:HayretvericihadiselerinçokçagörüldüğübüyükBedirSavaşı’ndamüşriklerledövüşürken Ukkâşe İbnü’l-Mihsan el-Esedî’nin kılıcı kırıldı. Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtü vesselam) ona kılıç yerine kalınca bir değnek verdi. Dedi ki: “Bununlasavaş.”Birdendeğnek,Allah’ınizniyle,uzun,beyazbirkılıçoldu.Ukkâşeonunlasavaştı.Hayatıboyunca,tâYemâmeSavaşı’ndaşehitoluncayakadaronuyanındataşıdı.Şuhadisekesindir.ÇünküUkkâşebütünhayatındaonunlaiftiharetmişveokılıç“el-avn”(yardım)namıyla meşhur olmuştur.557 İşte Hazreti Ukkâşe’nin iftiharı ve kılıcın “avn” namıyla,benzerlerininüstündeşöhretkazanması,şuhadiseninikidelilidir.

•Üçüncüsü:İbniAbdilberrgibi,yaşadığıasrınbüyükbirâlimivetahkikehlibüyükzâtlarşuhadiseyi,sahihliğinigösterereknaklediyor:

UhudSavaşı’ndaResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)halasınınoğluAbdullahİbniCahş’ın kılıcı kırıldı. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) ona bir değnek verdi.DeğnekAbdullah İbniCahş’ınelindebirkılıçoldu,onunlasavaştı.Mucizeeseriolanokılıç bâki kaldı.558Meşhur İbni Seyyidi’n-Nâs siyerinde, bir zaman sonraAbdullah’ın okılıcınınBugâ-yıTürkîadındabiradamaikiyüzdinarasatıldığınıhaberveriyor.559

İşteşuikikılıç,HazretiMusa’nınasâsıgibibirermucizedir.HazretiMusa’nınvefatındansonraasâsınınmucizelikyönükalmamıştı,fakatşunlarbâkikaldı.

OnÜçüncüİşaret

Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) mucizelerinin hem tevatür derecesinde hemmisalleri pek çok olan bir çeşidi de hasta ve yaralıların, onun mübarek nefesiyle şifabulmasıdır.AllahResûlü’nün(aleyhissalâtüvesselam)buçeşitmucizelericins itibarı ilemanevî tevatür derecesindedir. Misallerinin bir kısmı da manevî tevatür hükmündedir.Diğerkısmıtekbirkişikanalıylagelsebilehadisilmininçokhassasvedikkatliimamlarıtashih ettikleri ve hadisin kaynağına ulaştıkları için, ilmî olarak bir kanaat verir.Bununpekçokmisalindenbirkaçınızikredeceğiz.

Birinci Misal: Mağrip’in büyük âlimi Kadı Iyâz Şifâ-yı Şerîf’inde, yüce bir silsile veçeşitli rivayetlerle, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam)hizmetkârı,560 birkumandanı,561HazretiÖmer zamanında İslamordusununbaşkumandanı,562 İran’ın fatihi563ve cennetle müjdelenen on sahabiden564 biri olan Hazreti Sa’d İbni Ebî Vakkas’tannaklediyor:

Uhud Savaşı’nda ben Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) yanındaydım. O günyayı kırılıncaya kadar kâfirlere ok attı. Sonra okları bana veriyor, “At!” diyordu.“Nasl”sız, yani uçmasına yardım eden kanatları olmayan okları veriyor ve “At!” diyeemrediyordu. Ben de atıyordum, oklar kanatlı olanlar gibi uçuyor, kâfirlerin bedenine

Page 120: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

saplanıyordu.565

Yinesavaşta,KatâdeİbniNuman’ıngözünebirokisabetetti,gözünüçıkardı,gözbebeğiyüzüneindi.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)mübarek,şifalıeliyleonungözünüalıpyuvasınayerleştirdi.OgözKatâde’ninengüzelgözüolarak,hiçbirşeyolmamışgibişifa buldu.566 Bu hadise çok meşhurdur. Hatta Katâde’nin bir torunu, Ömer İbniAbdilaziz’in yanına geldiği zaman kendini şöyle tarif etmiş: “Ben öyle bir zâtıntorunuyumki,Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)onunçıkmışgözünüyerinekoydu,birden şifa buldu. En güzel göz o oldu.” Bunu Hazreti Ömer bin Abdilaziz’e nazımşeklinde567HAŞİYEsöylemiş,kendiniöyletanıtmış.568

Hem sahih nakille: Yevm-i Zîkarad denilen savaşta meşhur Ebû Katâde’nin mübarekyüzünü bir ok yaralamış. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) mübarek eliylemeshetmiş.EbûKatâdediyorki:“Katiyenneacısınıduydumnedecerahatinigördüm.”569

İkinciMisal:BaştaBuhârîveMüslim,sahihhadiskitaplarıhaberveriyor:

HayberSavaşı’ndaResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)HazretiAli’yibayraktartayinetmişti, fakat Hazreti Ali’nin gözleri hastalıktan çok ağrıyordu. Allah Resûlü(aleyhissalâtüvesselam)ilaçgibitükürüğünügözünesürdüğüdakikadaşifabuldu,hiçbirşeyikalmadı.SabahleyinHayberKalesi’ninpekağırdemirkapısınıçekipelindekalkangibitutarakkaleyifethetti.570

Yine o savaşta Seleme İbnü’l-Ekva’nın bacağı kılıç darbesiyle yarılmış.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)onanefesiniüflemiş,Seleme’ninbacağıbirdenşifabulmuş.571

Üçüncü Misal: Başta Nesâî olmak üzere siyer âlimleri, Osman İbni Huneyf’tennaklediyor:

Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) yanına kör bir adam geldi, dedi ki:“Gözlerimin açılması için dua et.” Allah Resûlü (aleyhissalâtü vesselam) ona şöylebuyurdu:

أ إ ، ا إ أو أ إ ا ر و 572 ا ، ي نأ ر إ

Adamgitti,öyleyaptı,geldi.Gözüaçılmıştı,güzelcegördüğüneşahitolduk.573

DördüncüMisal:BüyükbirimamolanİbniVehbhaberveriyor:

Bedir Savaşı’nın on dört şehidinden biri olan Muavviz İbni Afrâ, Ebû Cehil iledövüşürken,lânetlenmişEbûCehilokahramanınbirelinikesmiş.OdaeliniötekieliyletutarakResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)yanınagelmiş.AllahResûlüonuneliniyerineyapıştırmış,tükürüğünüsürmüş.Muavvizbirdenşifabulmuş,dönüpşehitoluncayakadarsavaşmış.

Yine İmam-ı Celîl İbni Vehb naklediyor: O savaşta Hubeyb İbni İsaf’ın (Yesaf) omuzbaşına bir kılıç darbesi vurulmuş, kolu kopmuş gibi dehşetli bir yara açılmış. Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)eliyleonunkolunuomzunayapıştırmış,nefesiniüflemişveHubeyb’inomzuşifabulmuş.574

Page 121: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İşte şu iki hadise gerçi tek bir kişiden nakledilmiştir. Fakat İbni Vehb gibi bir imamsahihliğinigösterdiyse,ikihadisedeBedirgibimucizelerkaynağıbirsavaştaolduysavebunları andıracak çok misal bulunuyorsa, elbette ikisi de kesindir ve gerçekleşmiştir,denilebilir.

İşte sahih hadislerle sabit belki bin misal var ki, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtüvesselam)mübarekelişifaolmuştur.

BuParçaAltınveElmaslaYazılsaLâyıktır

Evet,dahaöncebahsigeçtiğigibi:

Avucundaküçüktaşlarınzikirvetesbihetmesi…575

576 ر ذإ ر و sırrıyla, aynı avucundaküçücük taşlarınve toprağın, topvegülle gibidüşmanıhezimeteuğratması…577 ا او açıkvekesinhükmüyle,aynıelininparmağıylaayıikiparçaetmesi…

Hemaynıelinonparmağındançeşmegibisuakmasıvebirordununiçmesi…

Yineaynıelin,hastalaraveyaralılaraşifaolması…

Elbette omübarek elin,Cenâb-ıHakk’ın ne kadar harika bir kudretmucizesi olduğunugösterir.

Âdeta,

O elin avucu dostlar içinde Allah’ın tesbih edildiği küçük bir zikirhanedir ki, küçücüktaşlardahiiçinegirseCenâb-ıHakk’ızikirvetesbihederler.578

DüşmanlarakarşıküçücükbirRabbanîcephanedirki, içine taşve toprakgirse,güllevebombaolur.

Yaralılar ve hastalar için küçücük, Rahmanî bir eczanedir ki, hangi derde temas etsedermanolur.

Celâlilekalktığıvakit,ayıparçalayıpikiyayşekliniverir.

Vecemâliledöndüğüvakit,kevserakıtanonmusluklubirrahmetçeşmesihükmünegeçer.

Acababöylebirzâtınbirtekelibuhayretvericimucizeleremazharvevesileoluyorsa,ozâtın,kâinatınYaratıcısıkatındanekadarmakbulvedavasınanekadarsadıkbulunduğuveoelilebiatedenlerinnekadarbahtiyarolacakları,açıkçaanlaşılmazmı?

BirSoru:Deniliyorki,“Sençokşeyetevatürderecesindediyorsun.Halbukibizbunlarınçoğunuyeniişitiyoruz.Tevatürderecesindebirşeyböylegizlikalmaz.”

Cevap:Fıkıhâlimlerinegöretevatürderecesindeveapaçıkolançokşeyvarki,başkalarıiçinmeçhuldür.Hadisâlimlerinegöredetevatürderecesindeçokhadisvarki,başkalarınıngözünde bir tek kişi kanalıyla nakledilmiş zayıf bir haber kadar bile değildir ve bunungibi…Herilminihtisassahipleri,oilmegöreaçıkhükümlerivenazarigörüşleribildirir.Halk tabakası ise o ilmin ihtisas sahiplerine güvenir, teslim olur veya meselenin içinegirer,görür.

Page 122: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Şimdi, haber verdiğimiz hakiki veya manevî mütevatir yahut onun gibi tevatürderecesindekesinlikifadeedenhadiseler,hemhadishemfıkıhâlimlerihemusûlcülerhemde çoğu ulemâ tabakası için hükmünü öyle göstermiştir. Gaflette bulunan avam tabakaveyagözünükapayancahillerbilmiyorsakabahatonlaraaittir…

BeşinciMisal:İmamBagavî,hadisinkaynağınaulaşarakvetashihederekbildiriyorki:

HendekSavaşı’ndakâfirlerindarbesiyleAliİbnü’l-Hakem’inayağıkırıldı.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)meshetti.Dakikasındaöyleşifabulduki,atındaninmedi.579

AltıncıMisal:BaştaİmamBeyhakî,hadisâlimlerihaberveriyor:

İmamAli çok hastaydı. Izdırabından kendi kendine dua edip inliyordu. Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtüvesselam)geldi, 580 ا ا dediveayağıylaHazretiAli’yedokundu,“Kalk”buyurdu. İmam Ali birden şifa buldu. Kendisi diyor ki: “Ondan sonra o hastalığı hiçgörmedim.”581

YedinciMisal:Şürahbilel-Cu’fî’ninmeşhurkıssasıdır:

Avucunda etten bir ur vardı, kılıcını ve atının dizginini tutamıyordu. Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtüvesselam)mübarekeliyleavucundakiurumeshettiveovdu.Ourdanhiçbireserkalmadı.582

SekizinciMisal:Altıçocukveçocuktabiatındabirkadınayrıayrı,Resûl-uEkrem’inbirermucizesinemazharolmuştur.

•Birincisi:KâmilmuhakkiklerdenmeşhurhadisâlimiİbniEbîŞeybehaberveriyor:

Birkadın,birçocuğuResûl-uEkrem’in(aleyhis-salâtüvesselam)yanınagetirdi.Çocuktabirmusibetvardı;konuşamıyordu,aptaldı.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam) suylaağzınıçalkaladı,eliniyıkadıveosuyukadınaverdi.“Çocuğaiçirsin.”buyurdu.Çocukosuyuiçtiktensonrahastalığından,omusibettenbirşeykalmadı.Öylebiraklaveolgunluğasahipolduki,enakıllıinsanlarıgeridebıraktı.583

•İkincisi:Sahihnakille,HazretiİbniAbbasanlatıyor:

Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) mecnun bir çocuk getirildi. Allah Resûlümübarekelinionungöğsünekoydu.Çocukbirdenistifraetti.İçinden–küçükhıyarkadar–siyahbirşeyçıktı,çocukşifabulupgitti.584

•Üçüncüsü:İmamBeyhakîveNesâîsahihnakillehaberveriyor:

Muhammed İbni Hâtıb isminde bir çocuğun koluna kaynayan tencere dökülmüş, bütünkoluyanmıştı.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)meshediptükürüğünüsürdü,çocukdakikasındaşifabuldu.585

• Dördüncüsü: Büyümüş fakat dilsiz, yaşça ileri bir çocuk Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)yanınageldi.Çocuğa,“Benkimim?”buyurdu.Hiçkonuşmayandilsizçocuk586 لر أ deyipkonuşmayabaşladı.587

•Beşincisi:UyanıkkenResûl-uEkrem’insohbetiyle(aleyhissalâtüvesselam)tekrartekrarşereflenen588 Celâleddin Süyûtî, asrın imamı –hadisin kaynağına ulaşarak ve tashihle–

Page 123: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

haberveriyorki:

Mübarekü’l-Yemâme ismiyle meşhur bir zâtı daha yeni dünyaya geldiğinde Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) yanına getirmişler. Allah Resûlü (aleyhissalâtüvesselam) ona yönelmiş, çocuk konuşmaya başlamış, 589 لر أ أ demiş. Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)“Bârekâllah”buyurmuş.Çocukondansonrabüyüyünceyekadarbirdahakonuşmamış.Oçocuk,Resûl-uEkrem’inbumucizesineve“Bârekâllah”duasınamazharolduğundan,“Mübarekü’l-Yemâme”ismiyleşöhretbulmuş.590

•Altıncısı:Namazkılarkenhırçınbirçocuknamazınıbozupgeçtiğinden,Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam) 591 هأ ا ا demiş.Ondansonraçocukbirdahayürüyememiş,öylekalmış,hırçınlığınıncezasınıbulmuş.

•Yedincisi:Çocuktabiatında,hayâsızbirkadın,Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)yemek yerken bir lokma istemiş, Allah Resûlü vermiş. Kadın demiş ki: “Yok, seninağzındakiniistiyorum.”Resûl-uEkremonudavermiş.Ogayethayâsızkadın,olokmayıyedikten sonra en hayâlı kadınlardan olmuş veMedineli kadınların üstünde bir hayâyaerişmiş.592

İşte bu sekizmisal gibi, seksen değil, belki sekiz yüz hadise var. Çoğu, siyer ve hadiskitaplarındaanlatılmıştır.

Evet, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) mübarek eli Lokman Hekim’in bireczanesigibi..tükürüğüHazretiHızır’ınâb-ıhayatçeşmesigibi..venefesiHazretiİsa’nın(aleyhisselam)nefesigibimedetveripşifaulaştırıyorsaveinsançokmusibetevebelâyadüşüyorsa, elbette Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) sayısızmüracaat olmuştur.Hastalar,çocuklar,mecnunlarpekçokdefagelmiş,hepsişifabulupgitmiştir.

Hatta kırk defa hacca giden, kırk sene sabah namazını yatsı abdestiyle kılan, tâbiîninbüyük imamlarından olan ve çok sahabiyle görüşen, Tâvûs adıyla da bilinen EbûAbdurrahmânel-Yemânî593 kesin bir şekilde bildirir ve hüküm verir ki: Resûl-u Ekrem’e(aleyhissalâtü vesselam) ne kadar mecnun gelmişse ve Allah Resûlü (aleyhissalâtüvesselam) hangisinin göğsüne elini koymuşsa, mutlaka şifa bulmuştur, şifa bulmayankalmamıştır.594

İşte saadetasrındayetişmişböylebir imam,böylekesinveumumibirhükmevarmışsa,elbetteResûl-uEkrem’egelenhiçbirhasta kalmamıştır ki, şifabulmuşolmasın.Mademşifabulmuşlar,elbettemüracaatlarbinlerceolacaktır.

OnDördüncüİşaret

Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam)mucizelerinin çeşitlerindenmühimbir taneside, duasıyla meydana gelen harikalardır. Evet, şu türden mucizeler kesindir ve hakikitevatür derecesindedir. Tek tek misalleri o kadar çoktur ki, hesap edilemez. Misallerinbirçoğuvarki,onlardatevatürderecesineçıkmış,belkitevatüreyakınmeşhurolmuştur.Birkısmınıöyle imamlarnakletmiştir ki,meşhur tevatürderecesindegibikesinlik ifadeeder.Bizbumucizelerinpekçokmisalinden,tevatüreyakınderecedeyayılmışvemeşhurbazılarınıörnekolarakgöstereceğizvehermisalindebirkaçkısmınısöyleyeceğiz.

Page 124: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Birinci Misal: Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) yağmur duasının, tevatürderecesindeveçokdefa tekrar ile,daimasüratlekabulolduğunu,baştaİmamBuhârîveİmam Müslim, hadis imamları nakletmiştir. Hatta bazı defa minber-i şerifin üstündeyağmur duası için elini kaldırdığında, indirmeden yağmur yağmış.595 Daha öncesöylediğimiz gibi, bir-iki defa ordu susuz kaldığı vakit bulut geliyor, yağmuryağdırıyordu.596 Hatta dedesi Abdülmuttalib, peygamberlikten önce, Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtüvesselam)yaşçaküçükolduğuzamanlardayağmurduasınaonunmübarekyüzüylegiderdi.Yağmuronunyüzühürmetinegelirdiki,buhadiseAbdülmuttalib’inbirşiiriyle şöhret bulmuştur.597 HemResûl-u Ekrem’in ahirete yolculuğundan sonraHazretiÖmer, Hazreti Abbas’ı vesile yapıp demiş ki: “Ya Rab, bu senin habibinin amcasıdır.Onunyüzüsuyuhürmetineyağmurver.”Yağmurgelmiş.598

YineİmamBuhârîveMüslimhaberveriyor:Yağmuriçinduatalepedildi.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)duaetti.Yağmuröylegeldiki,“Amanduaet,kesilsin.”demeyemecburkaldılar.Duaetti,birdenkesildi.599

İkinci Misal: Tevatüre yakın bir şekilde meşhurdur ki, Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam) müminler daha kırk kişiye ulaşmadan ve gizli ibadet etmekteyken şöyle duabuyurdu: 600 م و وأ با ما أ ا Bir-iki gün sonra Hazreti Ömerİbnü’l-Hattab imanageldi ve İslamiyet’i ilan etmeye, yüceltmeye, güçlendirmeyevesileoldu,“Fâruk”yüceunvanınıaldı.601

ÜçüncüMisal: AllahResûlü bazı seçkin sahabilere ayrı ayrımaksatlar için dua etmiş.Duası öyle parlak bir surette kabul olmuş ki, o duaların kerameti mucize derecesineçıkmış.

•Mesela,baştaBuhârîveMüslimhaberveriyor,İbniAbbas’aşöyleduaetmiş: ا 602 وا و ا Duasıöylemakbulolmuşki, İbniAbbas“Kur’an’ın tercümanı”603 şanlıunvanını ve “habrü’l-ümme,” yani “ümmetin büyük âlimi” yüce rütbesini kazanmış.604Hattaçokgençken,HazretiÖmeronuâlimlerinvesahabeninilerigelenlerininmeclisinealıyordu.605

•YinebaştaİmamBuhârî,sahihhadiskitaplarınınsahiplerihaberveriyor:Enes’inannesi,Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam), “Hizmetkârın olan Enes’in evladı ve malıhakkındabereketduasıet.”diyeyalvarmış.AllahResûlüdeşöyleduaetmiş, أ ا 606 أ كرو هوو .HazretiEnes,ömrününsonlarındayeminle ilanediyorki:“Benkendielimleyüzevladımıdefnettim.Malveservetitibarıiledehiçbiribenimkadarmesutyaşamamıştır. Malımı görüyorsunuz ki pek çoktur. Bütün bunlar Resûl-u Ekrem’induasınınbereketindendir.”607

• Başta İmam Beyhakî, hadis âlimleri haber veriyor ki: Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam), cennetle müjdelenen on sahabiden Abdurrahmân İbni Avf’a malının çok vebereketli olması için dua etmiş.608 O duanın bereketiyle Abdurrahmân İbni Avf o kadarservetkazanmışki,birdefasındayediyüzdeveyiyükleriyleberabersırfAllahiçinsadakavermiş.609İşteResûl-uEkrem’induasınınbereketinebakınız,“Bârekâllah”deyiniz!..

• Hem İmam Buhârî başta olmak üzere, hadis rivayetçileri şöyle naklediyor: Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)UrveİbniEbi’l-Ca’d’eticarettekârvekazançsağlaması

Page 125: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

için bereket duası etmiş. Urve diyor ki: “Ben bazen Kûfe çarşısında duruyordum. Birgündekırkbinkazanıyor,sonraevimedönüyordum.”İmamBuhârîşöylediyor:“Toprağıdaelinealsaondabirkazançbulurdu.”610

•YineAllahResûlü,AbdullahİbniCâfer’emalınınçokolmasıvebereketiçinduaetmiş.611HazretiAbdullahİbniCâferodereceservetkazanmışki,oasırdameşhurolmuş.Resûl-uEkrem’inbereketduasıylaeldeettiğiservetikadarcömertliğiyledeşöhretbulmuş.612

Böyleçokmisalvar.Budördüyleyetiniyoruz.

• Başta İmamTirmizî haber veriyor ki: Sa’d İbni EbîVakkas hakkındaResûl-u Ekrem(aleyhissalâtüvesselam), 613 د أ ا diyeduaetmiş.Sa’d’ınduasınınkabulüiçinduabuyurmuş. O asırda Sa’d’ın bedduasından herkes korkardı. Duasının makbul oluşu daşöhretbuldu.614

• Hem Resûl-u Ekrem, meşhur Ebû Katâde’ye 615 هو ه كر ا ، و أbuyurmuş,gençkalmasıiçinduaetmiş.EbûKatâdeyetmişyaşındavefatettiğizaman,onbeşyaşındabirgençgibiolduğu–sahihnakille–şöhretbulmuştur.616

• Meşhur şair Nâbiğa’nın meşhur kıssasıdır. Nabiğa, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtüvesselam)yanındabirşiiriniokudu:

ا ذ ق إو و ءا

yani,“Şerefimizgöğeçıktı,bizdahaüstüneçıkmakistiyoruz.”mısralarınısöyledi.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtü vesselam), latife suretinde şöyle buyurdu: ؟ أ أ إ O dacevapverdi: لر ا إ Yani,AllahResûlü (aleyhissalâtüvesselam) latife olarakdediki:“Göktenöbürtarafanereyiistiyorsunki,şiirindeorayıniyetediyorsun?”Nâbiğada, “Göklerin ötesinde cennete gitmek istiyoruz.” dedi. Sonra mânidar bir şiirini dahaokudu.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)şöyleduaetti: ك Yani,“Seninağzınbozulmasın.”İşteopeygamberduasınınbereketiyleNâbiğayüzyirmiyaşındaykenbir dişi bile eksilmemişti. Hatta bazen bir dişi düştüğü vakit yerine bir tane dahageliyordu.617

•Hem –sahih nakille–AllahResûlü, İmamAli için şöyle dua etmiş: داو ا ا ا Yani, “YaRab,ona soğuğunve sıcağınzahmetinigösterme.” İştebuduanınbereketiyleİmam Ali kışın yazlık elbisesini, yazın kışlık elbisesini giyerdi. Derdi ki: “O duanınbereketiylesoğuğunvesıcağınzahmetinihiççekmiyorum.”618

•YineResûl-uEkrem,HazretiFâtımaiçinduaetmiş: ا Yani,“Allahım,onaaçlıkelemiverme!”HazretiFâtımadiyorki:“Oduadansonraaçlıkelemigörmedim.”619

• Tufeyl İbni Amr, Resûl-u Ekrem’den (aleyhissa lâtü vesselam) bir mucize istemiş kigötürüp kavmine göstersin. Allah Resûlü (aleyhissalâtü vesselam) 620 ر ا demiş.Tufeyl’inikigözününortasındabirnurbelirmiş,sonradeğneğininucunageçmiş.Bununla“zinnûr”(nurlu)diyeşöhretbulmuş.621

İştebunlarmeşhurhadislerdendirvekesinlikkazanmıştır.

• Ebû Hureyre, Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam), “Bende unutkanlık oluyor.”diye şikâyette bulunmuş.Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam) buyruğuylamendil

Page 126: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

şeklinde bir şey açmış. SonraAllah Resûlümübarek avucuyla gaipten bir şey alır gibiyapıpavucunuonaboşaltmış.İkiüçdefaböyleyaparakEbûHureyre’ye,“Şimdimendilitopla.”demiş,odatoplamış.Resûl-uEkrem’induasınınbumanevîsırrıylaEbûHureyre,“Ondansonrahiçbirşeyiunutmadım.”622diyeyeminediyor.

İştebunlarkesinolan,meşhurrivayetlerdendir.

Dördüncü Misal: Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) bedduasına sebep olmuşbirkaçhadiseyisöyleyeceğiz.

•Birincisi:Pervizadlıİranpadişahı,AllahRe sûlü’nünmektubunuyırttı.KendisinehabergelinceResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)şöylebedduaetti: ق ا “YaRab!Nasılmektubumuyırttıysa sen de onuvemülkünüparça parça et!”623 İşte şu bedduanıntesiriyle oğlu Şîreveyh, o Kisrâ Perviz’i hançerle paraladı.624 Sa’d İbni Ebî Vakkas dasaltanatını parça parça etti. Sâsâni devletinin hiçbir yerde haşmeti, büyüklüğü kalmadı.Kayser ve diğer hükümdarlar ise Allah Resûlü’nün mektubuna hürmet ettikleri içinmahvolmadılar.625

•İkincisi:TevatüreyakınderecedemeşhurdurveKur’anayetleriişaretediyorki,İslam’ınilk yıllarında Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) Mescidü’l-Haram’da namazkılarken Kureyş’in ileri gelenleri toplandı, kendisine karşı gayet kötü, çirkin birmuameledebulundular.AllahResûlüdeovakitonlarabedduaetti.İbniMes’uddiyorki:“Yeminederim,okötümuameleyiyapanveResûl-uEkrem’inbedduasınıalanlarınBedirSavaşı’ndabirerbirerleşlerinigördüm.”626

• Üçüncüsü: Arapların Mudar denilen büyük bir kabilesi, Hazreti Peygamber’i(aleyhissalâtüvesselam)yalanladığından,onlarakıtlıkçekmeleriiçinbedduaetti.Yağmurkesildi, kıtlık ve pahalılık başgösterdi. Sonra Mudar kavminden olan Kureyş kabilesiResûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam)ricadabulundu.AllahResûlüduaetti,yağmurgeldi,kıtlıkortadankalktı.627Buhadisetevatürderecesindemeşhurdur.

BeşinciMisal: Bazı insanlara hususi bedduasının dehşetli kabulüdür. Bunun çokmisalivar.Kesinolanüçünübeyanedeceğiz.

•Birincisi:AllahResûlü,UtbeİbniEbîLehebhakkındaşöylebedduaetti: ا Yani, “Ya Rab! Ona bir köpeğini musallat et!” Utbe sefere giderken bir aslan

gelmiş, kafilenin içinde onu arayıp bulmuş, parçalamış.628 Bu vaka meşhurdur, hadisimamlarıaktarmışvetashihetmişlerdir.

•İkincisi:MuhallimİbniCessâme’dirki,ÂmirİbniAzbat’ızalimcekatletmişti.–HalbukiResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)Âmir’icihadvesavaşiçinkumandantayinedipbir bölükle göndermişti. Muhallim de onunla beraberdi.629 Bu zulmün haberi Resûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam)ulaştığıvakithiddetlenmiş,630 ا diyebedduabuyurmuş. Yedi gün sonra Muhallim öldü. Kabre koydular, kabir dışarı attı. Kaç defakoydularsayerkabuletmedi.Sonramecburenikitaşınarasınasağlamcabirduvaryapıldı,oşekildeyeraltındagizlendi.631

•Üçüncüsü:Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam) bir adamı sol eliyle yemekyerkengörmüş.Buyurmuşki: Yani,“Sağelinleye!”Adam, أ demiş,“Sağelimle

Page 127: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yapamıyorum.” Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) ا yani,“Kaldıramayacaksın!” diye beddua etmiş. İşte ondan sonra adam sağ elini hiçkaldıramamış.632

Altıncı Misal: Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) hem duası hem temasısayesinde meydana gelen pek çok harika hadiseden kesinlik kazanmış birkaçınızikredeceğiz.

• Birincisi: Hazreti Hâlid İbni Velid’e (Sey fullah’a)633 birkaç saç telini verip zaferkazanmasıveAllah’ınyardımıiçinduaetmiş.HazretiHâlidosaçlarısarığındasaklamış.İşteosaçlarınveduanınbereketihürmetine,girdiğihersavaştanmutlakazaferkazanarakçıkmış.634

•İkincisi:SelmânFarisî,dahaönceYahudilerinkölesiydi.Efendilerionuazatetmekiçinçokşeyistedi.“Üçyüzhurmafidanınıdikiponlarmeyveverdiktensonrakırkokkaaltınvererek azat edilebilirsin” dediler. Selmân, Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam)geldi,halinibildirdi.AllahResûlü(aleyhissalâtüvesselam)kendieliyleMedinecivarındaüç yüz fidan dikti. Yalnız bir tanesini başkası dikti. O sene Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)diktiğibütünfidanlarmeyveverdi,yalnızbaşkasınındiktiğiotekfidanvermedi.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam) onuçıkardı, yenidendikti.Odameyveverdi.635

SonraHazretiPeygambertavukyumurtasıkadarbiraltınatükürüğünüsürdü,duaettiveonu Selmân’a verdi. Dedi ki: “Git, Yahudilere ver.” Selmân Farisî gidip o altındanYahudilere kırk okkaverdi.Tavukyumurtası kadar olan altın, eskisi gibi kaldı. İşte bu,HazretiSelmân-ıPâk’inhayatınınenmühimvemucizelihadiselerindendir;bunumutebervegüvenilirimamlarhabervermiştir.636

• Üçüncüsü: Ümmü Mâlik isminde bir kadın sahabi, “ukke” denilen küçük bir yağtulumundanResûl-uEkrem’e (aleyhissalâtüvesselam) yağ hediye ederdi. Bir defasındaResûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) ona dua edip ukkeyi vermiş, buyurmuş ki:“Boşaltıpsıkmayınız.”ÜmmüMâlikukkeyialmış.NevakitçocuklarıyağisteseResûl-uEkrem’induasınınbereketiyleukkedeyağbulurlardı.Bu,haylizamandevametti.Sonrasıktılar,bereketkesildi.637

YedinciMisal:Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam) duasıyla ve temasıyla sularıntatlılaşmasına,güzelkokuvermesineörnekçokhadisevar.Beştanesinisöyleyeceğiz.

• Birincisi: Başta İmam Beyhakî, hadis âlimleri haber veriyor: Bi’r-i Kubâ denilenkuyununsuyubazenkesiliyor,yanitükeniyordu.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)abdestsuyunuiçinedöküpduaettiktensonrabollaştı,birdahahiçkesilmedi.638

•İkincisi:Delâilü’n-Nübüvve’deEbûNuaymbaştaolmaküzere,hadisâlimleribildiriyorki:Enes’inevindekikuyuyaResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)tükürüğünüatıpduaetmiş.Medine-iMünevvere’deentatlısuoolmuş.639

•Üçüncüsü: İbniMâce naklediyor: Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) bir kovazemzem suyu getirdiler. Ağzına birmiktar aldı, tekrar kovaya boşalttı. Kovamisk gibikokmayabaşladı.640

Page 128: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

• Dördüncüsü: İmam Ahmed İbni Hanbel haber veriyor: Bir kuyudan bir kova suçıkardılar. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) içine ağzının suyunu akıtıp kuyuyaboşalttıktansonrakuyumiskgibikokmayabaşladı.641

• Beşincisi:Manevî kuvvete sahip evliyadan, İmam Müslim’in ve Mağrip âlimleriningüvenilir,makbulsaydığıHammadİbniSelemeaktarıyor:Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam)deridenbirkabasudoldurupağzınaüflemiş,duaetmiş.Sonraonubağlayıpbirkısımsahabeyevermiş.“Ağzınıyalnızabdestalacağınızvakitaçınız.”demiş.Gitmişler,abdest alacakları vakit ağzını açmışlar. Görmüşler ki, hâlis bir süt, ağzında da kaymakyağ…642

İşte bu beş misali, bazıları meşhur bazıları da mühim imamlar naklediyor. Bunlar veburada nakledilmeyenlerle tamamı, manevî tevatür gibi, mutlak bir mucizeningerçekleştiğinigösteriyor.

Sekizinci Misal: Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) duası ve mübarek elinintemasıyla,sütsüzvekısırkeçilerinfazlasütvermesininmisaliçoktur.Bizyalnızmeşhurvekesiniki-üçtanesinibildireceğiz.

• Birincisi: Bütün muteber siyer kitapları naklediyor: Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam)Ebûbekri’s-Sıddıkileberaberhicretederken,ÜmmüMâbeddiyebilinenÂtikeBinti Hâlid el-Huzâiyye’nin evine gelmişler. Orada gayet zayıf, sütsüz, kısır bir keçivarmış.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam)ÜmmüMâbed’e,“Bundasütyokmu?”buyurmuş.ÜmmüMâbeddemişki: “Bununvücudundakanyok,nereden sütverecek?”Allah Resûlü (aleyhissalâtü vesselam) gidip keçinin beline elini sürmüş, memesini demeshetmiş,duabuyurmuş.Sonrademişki:“Kapgetiriniz,sağınız.”Sağmışlar.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtü vesselam) ve Ebûbekri’s-Sıddık içtikten sonra o ev halkı dadoyuncayakadariçmişler.Okeçikuvvetlenmiş,öyledemübarekkalmış.643

• İkincisi: İbniMes’ud’unkeçisininmeşhurkıssasıdır. İbniMes’ud,Müslümanolmadanönce çobandı. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) Ebûbekri’s-Sıddık ile beraber,onunkeçileriylebulunduğuyeregitmiş,ondansütistemiş.İbniMes’uddemişki:“Keçilerbenim değil, başkasınınmalıdır.” Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam), “Bana kısır,sütsüzbirkeçigetir.”buyurmuş.Odaikisenedirtekegörmemişbirkeçigetirmiş.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam) eliylekeçininmemesinimeshedipduabuyurmuş.Sonrasağmışlar, hâlis bir süt almış, içmişler. İbniMes’ud bumucizeyi gördükten sonra imanetmiş.644

• Üçüncüsü: Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) sütannesi olan Halime-iSa’diye’nin keçilerininmeşhur kıssasıdır. O kabilede bir derece kıtlık vardı. Hayvanlarzayıf ve sütsüz oluyor, doyuncaya kadar yemiyordu. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam) oraya, sütannesinin yanına gönderildiği zaman, onun bereketiyle Halime-iSa’diye’nin keçileri akşam vakti diğer keçilerin aksine, tok ve memeleri dolu olarakgeliyordu.645İştesiyerkitaplarındabunungibidahabaşkaörneklervar.Fakatbukadarıasılmaksadıgöstermeyekâfidir.

DokuzuncuMisal:Resûl-uEkrem(aleyhissa lâtüvesselam)bazızâtlarınbaşınıveyüzünümübarekeliylemeshedipduabuyurduktansonragörülenharikalarınpekçokörneğinden,

Page 129: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

meşhurolmuşbirkaçınıbeyanediyoruz.

• Birincisi:Umeyr İbni Sa’d’ın başına elini sürmüş, dua etmiş. O duanın bereketiyleUmeyrseksenyaşındaöldüğüvakitbaşındabeyazsaçyoktu.646

• İkincisi:Kays İbni Zeyd’in başına elini koyup mesh ve dua etmiş. Kays yüz yaşınagirdiğizamanbütünbaşıbeyazdı,yalnızoduanınbereketiylevemeshintesiriyleResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)elinikoyduğuyersimsiyahkalmıştı.647

•Üçüncüsü:Abdurrahman İbni Zeyd İbni’l-Hattab hem küçük hem çirkindi. Resûl-uEkrem (aleyhissalâtü vesselam) eliyle başını meshedip dua buyurmuş. O duanınbereketiyleAbdurrahman,endamıylaenheybetli,görünüşüyleengüzelbirsuretegirmiş.648

•Dördüncüsü:Huneyn Savaşı’nda Âiz İbni Amr’ın yüzü yaralanmış. Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtü vesselam) eliyle yüzündeki kanı silmiş. Allah Resûlü’nün (aleyhissalâtüvesselam)elinintemasettiğiyerparlakbirnuraniyetkazanmışki,hadisâlimlerionu ة

سا yani“doruatınalnındakibeyazgibi”parlıyordu,şeklindetarifetmişler.649

•Beşincisi: Allah Resûlü (aleyhissalâtü vesselam), Katâde İbni Milhân’ın yüzüne elinisürmüş,duaetmiş.Katâde’ninyüzüaynagibiparlamayabaşlamış.650

•Altıncısı:MüminlerinannesiÜmmüSeleme’ninkızıveResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam) üvey kızı Zeyneb’in yüzüne küçükkenAllahResûlü (aleyhissalâtü vesselam)abdest suyu atıp iltifatta bulunmuş. O suyun temasından sonra Zeyneb’in güzelliği vecemâlihayretvericibirsuretalmış,eşsizbirgüzelliğesahipolmuş.651

İştebunlargibidahaçokmisalvar,çoğunuhadisâlimlerinakletmiştir.Bumisallerinherbirini tek bir rivayetle gelen zayıf birer haber farz etsek dahi, yine de bütünü manevîtevatür hükmünde, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) mutlak bir mucizesinigösterir. Çünkü bir hadise ayrı ayrı pek çok şekilde nakledilirse asıl hadiseningerçekleşmişolduğukesinleşir.Rivayetlerinherbirizayıfbileolsayinedeasılhadiseyiispateder.

Mesela bir gürültü işitilse…Bazıları dese ki, “Filan ev yıkıldı.” Bir diğeri, “Başka evyıkıldı.”dese,dahabaşkasıfarklıbirevisöylesevebunungibi…Herbirhaber,birkişikanalıylagelmişdeolabilir,zayıfda,gerçeğeaykırıdabulunabilir.Fakatasılhadise,birevin yıkılmasıdır; bu kesindir, bütün haber verenler bunda ittifak eder. Halbukibahsettiğimiz şu altı örnek hem sahihtir hem de bazıları şöhret derecesine çıkmıştır.Bunların her birini zayıf kabul etsek bile, temsilde bir evin mutlaka yıkılması gibi,örneklerin tamamı Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) mutlak bir mucizesininvarlığınıkesinbirşekildegösterir.

İşte Hazreti Peygamber’in (aleyhissalâtü vesselam) apaçık olan, her bir çeşit mucizesişüphesiz mevcuttur. Kısımları da o kuşatıcı ve mutlak mucizenin suretleri veyahutnumuneleridir. Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) nasıl ki eli, parmakları,tükürüğü,nefesi,sözü,yaniduasıpekçokmucizeninkaynağıoluyor.Aynenöylede,diğerlatifeleri, duyguları ve azaları, birçok harika hadiseye kaynaklık eder. Siyer ve tarihkitapları, oharikalarıbildirmiş,AllahResûlü’nünahlâkında, suretindeveduygularındapekçokpeygamberlikdelilibulunduğunugöstermiştir.

Page 130: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OnBeşinciİşaret

Nasılkitaşlar,ağaçlar,ayvegüneşAllahResûlü’nütanıyor,birermucizesinigöstermekleonunpeygamberliğinitasdikediyor.Aynışekilde,hayvanlar,ölüler,cinlervemeleklerdeomübarek zâtı tanıyor, peygamberliğini doğruluyor. Her bir topluluk onu tanıdıklarını,bazımucizelerinigöstermeklebildiriyorvepeygamberliğinitasdikleriniilanediyorlar.

OnBeşinciİşaret’inüçşubesivar.

BirinciŞube

Hayvanlar,Resûl-uEkrem’i (aleyhissalâtüvesselam) tanıyor vemucizelerini gösteriyor.Bukısmınçokmisalivar.Bizburadayalnız,meşhurvemanevîtevatürderecesindekesinveya muhakkik imamların makbul gördüğü veyahut ümmetin kabul ettiği bir kısımhadiseleriörnekolaraksöyleyeceğiz.

BirinciHadise:Manevîtevatürderecesindemeşhurolan,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam) Ebûbekri’s-Sıddık ile, kâfirlerin takibinden kurtulmak için sığındıkları SevrMağarası’nınkapısında ikigüvercinin ikinöbetçigibigelipbeklemesiveörümceğindeperdedâr gibi, harika bir şekilde, kalın bir ağ ile mağaranın kapısını örtmesidir. HattaKureyş’inilerigelenlerinden,BedirSavaşı’ndaResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)eliyle öldürülen Übey İbni Halef652 mağaraya bakmış. Arkadaşları demiş ki: “İçerigirelim.” O şöyle cevap vermiş: “Nasıl girelim? Burada bir ağ görüyorum ki, HazretiMuhammeddünyayagelmedenönceyapılmışgibidir.Buikigüvercinişteoradaduruyor.İçerideadamolsaoradadururlarmı?”653

İşte bunun gibi, mübarek güvercinlerin Mekke’nin fethinde de Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtü vesselam) başı üzerinde gölge yaptığını İmam-ı Celîl İbni Vehbnaklediyor.654

HemsahihrivayetleHazretiÂişe-iSıddîkahaberveriyorki:Evimizdegüvercingibi,evcilbir kuşvardı.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam) evdeykenhiç çırpınmaz, sessizcedururdu. Ne vakit Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) dışarı çıksa, o kuş başlardıharekete; gider gelir, hiç durmazdı.655 Demek o kuş, Allah Resûlü’nü (aleyhissalâtüvesselam)dinliyor,huzurundatemkinlesusuyordu.

İkinciHadise: Beş-altı farklı rivayetle aktarılmış, manevî tevatür hükmünü almış kurthadisesidir.Buhayretvericikıssa,meşhursahabilerdennakledilmiştir.

MeselaEbûSaidi’l-Hudrî,Selemeİbnü’l-Ekva’,İbniEbîVehb,EbûHureyrevebuvakayıgörençobanUhbançeşitlirivayetlerlehaberveriyorlar:

Birkurt,bir sürüdekikeçilerdenbiriniyakalamış,çobankurdunelindenkurtarmış.Kurtdemiş ki: “Allah’tan korkmadın, benim rızkımı elimden aldın.” Çoban cevap vermiş:“Acayip,kurtkonuşurmu?”Kurtdaşöyledemiş:“Acayiplikseninhalindedirki,buranınarkatarafındabirzâtvar,sizicennetedavetediyor,peygamberdir,onutanımıyorsunuz.”656Bütün rivayetler kurdun konuşmasında ittifak etmekle beraber, kuvvetli olan EbûHureyre’ninrivayetindeşöyleanlatılıyor:Çobankurda,“Bengideceğim,fakatkeçilerimekimbakacak?”demiş.Kurtdemişki:“Benbakacağım.”Çoban,çobanlığıkurdadevredip

Page 131: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

gitmiş, Resûl-u Ekrem’i (aleyhissalâtü vesselam) görmüş, iman edip dönmüş. Kurduçoban olarak bulmuş; sürüde kayıp yokmuş. Kendisine üstadlık ettiği için ona bir keçikesmiş.657

Birrivayette,Kureyş’inilerigelenlerindenEbûSüfyanileSafvanbirkurtgörmüşler.KurtbirceylanıtakipedipHarem-iŞerif’egirmiş,sonradönmüş,konuşmuş,Resûl-uEkrem’inpeygamberliğinihabervermiş.İkiadamhayretetmişler.EbûSüfyan,Safvan’ademişki:“Bukıssayıkimseyesöylemeyelim.Korkarım,Mekkeboşalıponlarakatılacak.”658

Sözünözü,kurtkıssasıkesinvemanevîtevatürderecesindegibibirkanaatverir.

ÜçüncüHadise:Beşaltıfarklırivayetlemühimsahabilerdennakledilendevehadisesidir.MeselaEbûHureyre,659Sa’lebeİbniMâlik,660CâbirİbniAbdillâh,661AbdullahİbniCâfer662ve Abdullah İbni Ebî Evfâ663 gibi farklı sahabiler664 çeşitli rivayetlerle, ittifakla haberveriyor:Birdevegelmiş,Resûl-uEkrem’i(aleyhissalâtüvesselam)hürmetleselamlargibisecdeedipkonuşmuş.Birkaçrivayetteaktarılıyorki,odevebirbağdakızmış,vahşileşmiş,yanına kimseyi sokmuyor, etrafına hücum ediyormuş. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam) bağa girmiş, deve gelip hürmetle secde etmiş, yanına çökmüş. Allah Resûlü(aleyhissalâtüvesselam)onayular takmış.Deve,“Beniçokzahmetli işlerdeçalıştırdılar,şimdi de kesmek istiyorlar. Onun için kızdım.” demiş. Resûl-u Ekrem deve sahibinesormuş:“Öylemi?”“Evet”demişler.

HemAdbâismindekidevesi,AllahResûlü’nünahiretegöçetmesindensonrakederindenneyemişneiçmiş,sonundaölmüş.OdeveninResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)ilemühim bir kıssayı konuştuğunu Ebû İshak İsferâyînî gibi bazı mühim imamlar haberveriyor.665

Yine sahih nakille, Câbir İbni Abdullah’ın devesi bir seferde çok yorulmuştu, artıkyürüyemiyordu.Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam) onu ufak bir dokunuşla dürttü.Deve,Resûl-uEkrem’inoiltifatıylaöylebirçeviklikkazandı,sevindiki,süratindenartıkdizginizaptedilmiyor,yoldaonayetişilmiyordu.BunuHazretiCâbirhaberveriyor.666

DördüncüHadise:Başta İmamBuhârî, hadis imamları naklediyor:Birdefa, gecevakti“Medine-iMünevvere’nindışında,düşmanhücumediyor.”gibimühimbirhaberyayıldı.Sonra cesur atlılar çıkıp gittiler. Yolda bir zâtın geldiğini gördüler, baktılar ki Resûl-uEkrem’miş(aleyhissalâtüvesselam).AllahResûlü,“Birşeyyok.”buyurdu.MeşhurEbûTalha’nın atına binip mukaddes cesaretinin gereği, herkesten önce gitmiş, araştırıpdönmüştü.EbûTalha’yadediki: ا تو Yani,“Seninatın,sarsmadan,gayetçabukyürüyor.”667 Halbuki Ebû Talha’nın atı, “katûf” denilen, tembel, yavaş cinsindendi. Ogecedensonrahiçbiratyürüyüşteonunlayarışamadı.668

Yine –sahih nakille– Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) bir seferde, namaz vaktiatına“Dur!”dedi.Atdurdu,namazbitinceyekadarhiçbiryerinikımıldatmadı.669

BeşinciHadise:HizmetkârıSefîne,Resûl-uEkrem’den(aleyhissalâtüvesselam)emiralıpYemenvalisiMuazİbniCebel’inyanınagitmiş.Yoldabiraslanarastlamış.Sefînedemişki: “Ben Allah Resûlü’nün (aleyhissalâtü vesselam) hizmetkârıyım.” Aslan ses veripayrılmış, ilişmemiş. Diğer bir rivayette, Sefîne dönerken yolunu kaybetmiş. Bir aslana

Page 132: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

rastlamış,aslanonailişmemekleberaberyoludagöstermiş.670

Hazreti Ömer’den naklediliyor: Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) yanına birbedevîgeldi.ElindeArapça“dabb”denilen,kertenkelecinsindenbirhayvanvardı.Dediki: “Eğer bu hayvan sana şahitlik ederse inanırım, yoksa iman etmem.”Resûl-uEkrem(aleyhissalâtü vesselam) o hayvana sordu. Hayvan, açık ve düzgün bir dille AllahResûlü’nünpeygamberliğineşahitliketti.671

Müminlerin annesi Ümmü Seleme haber veriyor: Bir ceylan Resûl-u Ekrem’le(aleyhissalâtüvesselam)konuşmuşveonunpeygamberliğineşehadetetmiş.672

İştebunlargibiçokmisalvar.673Yalnızcakesinşöhretbulmuşbirkaçınıgösterdik.Resûl-uEkrem’i(aleyhissalâtüvesselam)tanımayanaveonaitaatetmeyenederizki:

Eyinsanlar,ibretalınız!KurtveaslanResûl-uEkrem’i(aleyhissalâtüvesselam) tanıyor,onaitaatediyor.Sizinhayvandan,kurttanaşağıdüşmemeyeçalışmanızgerekir.

İkinciŞube

Cenazelerin, cinlerin ve meleklerin Resûl-u Ekrem’i (aleyhissalâtü vesselam)tanımalarıdır. Buna örnek olarak da çok hadise var. Şöhret bulmuş ve hadis imamlarıtarafından delilleriyle haber verilmiş birkaç numuneyi, öncelikle cenazelerdengöstereceğiz. Cinler ve meleklerle ilgili hadiseler ise tevatür derecesindedir; onlarınmisalleribirdeğil,bindir.

İşteölülerinkonuşmasınınmisallerindenbirincisi:Dininhemaçıkhükümlerinihemdemanevîsırlarınıbilenâlimlerin,tâbiînzamanındaenbüyükreisiveİmamAli’ninmühimve sadık bir talebesi olan Hasan Basrî haber veriyor: Bir adam, Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)yanınagelerekağlayıpsızladı.Dediki:“Benimküçükbirkızımvardı.Şuyakındakideredeöldü,orayaattım.”AllahResûlü(aleyhissalâtüvesselam)onaacıdı,şöylededi:“Gel,orayagideceğiz.”Gittiler.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)oölmüşkızıçağırdı,“Yafilan!”dedi.Birden,kız 674 و diyecevapverdi.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)buyurduki:“Tekrarannevebabanınyanınagelmeyiarzuedermisin?”Kızşöylededi:“Yok,benonlardandahahayırlısınıbuldum.”675

İkinciMisal:İmamBeyhakîveİmamİbniAdiyygibibazımühimimamlar,HazretiEnesİbniMâlik’ten aktarıyor: İhtiyarbir kadının tekoğlu, birdenvefat etti.Dinin emirlerineuymakta hassas olan o kadın çok üzüldü. Dedi ki: “Ya Rab! Senin rızan için, Resûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam) biat ve hizmetmaksadıyla hicret edip buraya geldim.Hayatımdaistirahatımısağlayacaktekevlatçığımıresûlünhürmetinebağışla.”Enesdiyorki:Oölmüşadamkalktı,bizimleyemekyedi.676

İşte İmamBusayrî’ninKaside-iBürde’deki şumısraları bu hayret verici hadiseye işaretederveonubildirir:

ا سراد ا أ ا هر

Yani, “Eğer alâmetleri, onun büyüklüğünü ve makbuliyetini kıymetine lâyık derecedegösterseydi,değilyeniölmüşler,onunismiyleçürümüşkemiklerbilecanlanabilirdi.”677

Üçüncü Misal: Başta İmam Beyhakî gibi rivayetçiler, Abdullah İbni Ubeydillâhi’l-

Page 133: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Ensârî’denaktarıyor:SâbitİbniKaysİbniŞemmâs,YemâmeSavaşı’ndaşehitdüştüğündevekabrekonulduğusıradabenoradaydım.Kabrekonulurken,birdenondanbirsesgeldi:678 ا ا نو ، ا و ، ا أ ، لر dedi. Sonra açtık, baktık; ölü,cansız! İşte Hazreti Ömer daha halifelik makamına geçmeden, şehit olacağını haberveriyordu.

Dördüncü Misal: İmam Taberânî ve Ebû Nuaym Delâil-i Nübüvve’de, Numan İbniBeşîr’den naklediyorlar: Zeyd İbni Hârice çarşı içinde birden düşüp vefat etti. Evegetirdik. Akşam ve yatsı arasında, etrafında kadınlar ağlarken birden اأ اأ“Susunuz.”dedi.Ardındanaçıkvedüzgünbirlisanla 679 لر ما ، لر diyerekbirmiktarkonuştu.Sonrabaktıkki,cansız,vefatetmiş.

İşte cansız cenazeler Allah Resûlü’nün peygamberliğini tasdik ederken canlı olanlaretmezse,elbetteocanicanlılar,cansızlardandahacansızveölülerdendahaölüdemektir!

Meleklerin Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) hizmeti, görünmesi ve cinnîlerinonaimanı, itaati tevatürderecesindedir.Kur’an’ınaçıkvekesinhükmüyle,birçokayetleapaçıktır.680BedirSavaşı’ndabeşbinmelek,–Kur’an’ınaçıkvekesinhükmüyle–681önde,sahabiler gibi Allah Resûlü’ne hizmet edip asker olmuşlar. Hatta o melekler, kendiemsalleriiçindeBedirAshabıgibişerefkazanmış.682Şumeseleninikiyönüvar:

•Birincisi:Cinlerinvemeleklerinvarlıklarınınhayvanve insanlargibikesinvebizimlemünasebetli olduğunu, Yirmi Dokuzuncu Söz’de iki kere iki dört eder derecesinde,şüphesizşekildeispatetmiştik.BununispatınıoSöz’ehavaleediyoruz.

• İkincisi:Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) şerefine, bir mucize eseri olarak,ümmetininfertlerininonlarıgörmesiveonlarlakonuşmasıdır.

İşteBuhârîveİmamMüslimbaştaolmaküzere,hadisimamlarıittifaklahaberveriyor:Birdefa Hazreti Cebrail, beyaz elbiseli bir insan suretinde, Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam) sahabileri içinde otururken yanına gelmiş, demiş ki: و نا و ما ؟ نا Yani, “İman, İslam ve ihsan nedir? Tarif et.” Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam)tarifetmiş.Oradakisahabicemaatihemdersalmışhemdeozâtıiyicegörmüş.O zât, misafir gibi görünürken, üstünde hiç yolculuk alâmeti yokmuş. Kalkmış, birdenkaybolmuş.OvakitResûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam) buyurmuşki: “Cebrail sizedersvermekiçinböyleyaptı.”683

Yinesahihvekesinrivayetlevemanevîtevatürderecesinde,hadisimamlarınaklediyorki,sahabilerHazretiCebrail’içokdefa,çokgüzelbirgörünüşesahipolanDıhyesuretinde,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)yanındagörüyorlardı.684Mesela:

KesinliklesabittirveHazretiÖmer,İbniAbbas,ÜsameİbniZeyd,Hârise,Âişe-iSıddîkave Ümmü Seleme kesin bir şekilde haber veriyorlar ki: “Biz Hazreti Cebrail’i Dıhyesuretinde,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)yanındaçokgörüyoruz.”Acabahiçmümkünmüdürki;buzâtlargörmeden,görüyoruzdesinler?

Hemkesinve sahihnakille, cennetlemüjdelenenonsahabiden İran fatihiSa’d İbniEbîVakkas haber veriyor: “Uhud Savaşı’ndaResûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtüvesselam) ikitarafında,ikibeyazelbiseliyionanöbetçigibi,muhafızşeklindegördük.Anlaşıldıki,ikisi

Page 134: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

demelekmiş.VeonlarınHazretiCebrailileMikailolduğunuöğrendik.”685Acababöylebirİslamkahramanı“Gördük”diyorsa,görmemişolmasımümkünmüdür?

HemEbûSüfyanİbniHârisİbniAbdülmuttalib(Resûl-uEkrem’inamcasınınoğlu),sahihnakille bildiriyor ki: “Bedir Savaşı’nda, gökle yer arasında beyaz elbiseli, atlı zâtlargördük.”686

HemHazretiHamza,Resûl-uEkrem’e (aleyhissalâtüvesselam), “BenCebrail’i görmekistiyorum.” diye yalvardı.AllahResûlüKâbe’deCebrail’i ona gösterdi.HazretiHamzadayanamadı,şaşkınlıkvehayretiçindeyeredüştü.687

Meleklerin görüldüğü bu çeşit hadiseler çoktur. Bütün bunlar, Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam) bir çeşitmucizesini gösteriyor veonunpeygamberlik kandilinemeleklerindahipervaneolduğunaişaretediyor.

Cinnîleregelince;onlarınçoğuyla,değilsahabiler,belkiümmetinavamtabakasınındahigörüşmesiveonlarıgörmeleriçokçaolanbirhadisedir.Enkesin,ensahihhaberlehadisimamları bize İbni Mes’ud’dan şunu aktarıyor: “Batn-ı Nahle’de, ecinnîlerin hidayeteerdiği gece onları gördüm, Sudan kabilesinden Zutt denilen uzun boylu topluluğabenzettim.Onlarabenziyorlardı.”688

Yine meşhur, hadis imamlarının kaynağına ulaşarak kabul ettikleri Hazreti Hâlid İbniVelidvakasıdır:Uzzâdenilenputuyıktıklarıvakit,içindensiyahbirkadınşeklindebircinçıktı. Hazreti Hâlid kılıçla o cini iki parçaya ayırdı. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam),ohadise içinbuyurmuşki:“Uzzâputunun içindeona ibadetediliyordu,artıkedilmez.”689

HazretiÖmer’dennakledilenmeşhurbirhadisedir:BizResûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam) yanındayken ihtiyargörünüşlü, elindebir asâolan, “Hâme” ismindebir cinnîgeldi,imanetti.AllahResûlü(aleyhissalâtüvesselam)onakısasûrelerdenbirkaçınıdersverdi.Odadersinialdı,gitti.690Busonhadiseyegerçibazıhadis imamları itirazetmiş,691fakat mühim imamlar, sahih olduğuna hükmetmiştir.692 Her neyse, bu türden hadiseleriuzunuzunanlatmayalüzumyok,misalleriçoktur.

Kısacasıderizki,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)nuruyla,terbiyesiyleveonunarkasındangiderekŞeyh-iGeylânîgibibinlercekutubzâtveasfiya,meleklerlevecinlerlegörüşmüşvekonuşmuşlar.Buhadise,yüz tevatürderecesindedir,defalarcagörülmüştür.Evet, ümmet-iMuhammed’in (aleyhissalâtü vesselam) meleklerle ve cinlerle teması vekonuşması,AllahResûlü’nün(aleyhissalâtüvesselam)mucizevîterbiyesininveirşadınınbireseridir.

ÜçüncüŞube

Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)korunmasıvemasumiyeti,temizliği,apaçıkbirmucizedir. 693 سا و ayet-i kerîmesinin aşikâr hakikati, pek çok mucizeyigösterir. Evet, Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) peygamberlik davasıyla ortayaçıktığıvakit,yalnızbir topluluğa,birkavme,birkısımsiyasetçilereveyabirdinedeğil,bütünpadişahlaravebütündinlerinmensuplarınatekbaşınameydanokudu.Amcası[EbûLeheb]enbüyükdüşmanı,kavmivekabilesideonadüşmanken,yirmiüçsenenöbetçisiz,

Page 135: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

gösterişsiz,muhafazasızbirşekildevepekçokdefasuikastamaruzkaldığıhalde,tambirsaadet içinde, rahat döşeğinde vefat edip mele-i âlâya694 çıkana kadar korunması vemasum, temiz kalması, سا و ayetinin ne kadar kuvvetli bir hakikati ifadeettiğini ve ne kadar sağlam bir dayanak noktası olduğunu, güneş gibi gösterir. Örnekolarakyalnız,kesinlikkazanmışbirkaçhadiseyisöyleyeceğiz.

BirinciHadise: Siyer ve hadis âlimleri ittifakla haber veriyor:Kureyş kabilesi,Resûl-uEkrem’i(aleyhissalâtüvesselam)öldürtmekiçinkesinbirşekildesözbirliğiedipanlaştılar.Hatta insan suretine girmiş bir şeytanın yol göstermesiyle, Kureyş’in içine fitnedüşmemesiiçinherkabiledenenazbiradamseçilipikiyüzeyakınkişiEbûcehilveEbûLeheb’in emri altında Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) saadet hanesini bastı.AllahResûlü’nün(aleyhissalâtüvesselam)yanındaHazretiAlivardı.Onadediki:“Senbugecebenimyatağımdayat.”Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam),Kureyşlilergelipevinher tarafını tutanakadarbekledi.Sonraçıktı,yüzlerinebirparça toprakattı,hiçbirionu göremedi, içlerinden çıktı gitti.695 Hem Sevr Mağarası’nda iki güvercin ve birörümcek,bütünKureyş’ekarşınöbettutuponukorudu.696

İkinciHadise:Gerçekleştiğişüphegötürmeyenhadiselerdendir.AllahResûlüveHazretiEbûbekir mağaradan çıkıp Medine tarafına gittikleri vakit, Kureyş’in ileri gelenleri,mühim bir mal karşılığında Sürâka isminde gayet cesur bir adamı onları takip edipöldürmesiiçingönderdiler.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam),Ebûbekri’s-SıddıkileberabermağaradançıkıpgiderkenSürâka’nıngeldiğinigördü.Ebûbekri’s-Sıddıktelâşetti.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)mağaradadediğigibi, 697 نإ ن buyurdu.Sürâka’yabirbaktı,Sürâka’nınatınınayaklarıyeresaplandı,kaldı.Kurtuldu,tekrartakipetti.Yineatınınayaklarısaplandı,yerdendumangibibirşeyçıkıyordu.Ovakitanladıki,AllahResûlü’neilişmekneonunnedebaşkabirkimseninelindengelir.“El-aman!”dedi.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)onubağışladı.Fakatbuyurduki:“Git,öyleyapkibaşkasıgelmesin.”698

Buhadisemünasebetiyleşunudasöyleyelim:Sahihbirsurettenaklediliyorki,birçobanAllah Resûlü ile Hazreti Ebûbekir’i gördükten sonra Kureyş’e haber vermek içinMekke’ye gitmiş. Şehre girdiği vakit niçin geldiğini unutmuş. Ne kadar hatırlamayaçalıştıysa da hatırlayamamış. Dönmeye mecbur olmuş. Sonra bunun, kendisineunutturulduğunuanlamış.699

Üçüncü Hadise: Gatafan ve Enmar Savaşı’nda, çeşitli rivayetlerle hadis imamlarıaktarıyor:Gavres ismindecesurbirkabile reisi, kimsegörmeden tamResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam) başınınüzerinegelerekyalınkılıç elinde,HazretiPeygamber’e(aleyhissalâtüvesselam)“Kimsenibendenkurtaracak?”demiş.Resûl-uEkrem,“Allah!”buyurmuş.Sonraşöyleduaetmiş: 700 ا ا BirdenGavresikiomzununortasınagaipten bir darbe yemiş, kılıcı elinden düşmüş, yere yuvarlanmış. Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtüvesselam)kılıcıelinealmış,“Şimdisenikimkurtaracak?”demiş,sonraonuaffetmiş.Adamkabilesinedönmüş.Opekcüretkâr,cesuradamaherkeshayretlebakmış.“Neoldusana?Niçinbirşeyyapamadın?”demişler.Odademişki:“Hadiseböyleoldu.Benşimdiinsanlarıneniyisininyanındangeliyorum.”701

Yine bu hadise gibi, Bedir Savaşı’nda da bir münafık, Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü

Page 136: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

vesselam)haberiolmadan,kimsegörmeden,tamarkasındankılıcınıkaldırıpvuracakken,birden Allah Resûlü (aleyhissalâtü vesselam) dönüp bakmış. O münafık titremiş, kılıçelindenyeredüşmüş.702

DördüncüHadise:Manevîtevatüreyakınbirşekildemeşhurolan,çoğutefsircinin

ا و ا أ و ن نذا إ أ أ إ703 نو

ayetininindirilmesebebikabulettiğişuhadiseyibüyüktefsirâlimleri704vehadisimamlarıhaberveriyor:

EbûCehil, “BenMuhammed’i secdede görürsem bu taşla ona vuracağım.” diye yeminetmiş,büyükbirtaşalıpgitmiş.AllahResûlü’nüsecdedegörüncetaşıkaldırıpvuracakkenelleri havada kalmış. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) namazı bitirip kalkmış,Ebûcehil’in eli ondan sonra çözülmüş. Ya Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam)müsaadesiyleyadaihtiyaçkalmadığındançözülmüştür.705

Yine Ebû Cehil kabilesinden –bir rivayette– Velid İbni Muğire, Resûl-u Ekrem’e(aleyhissalâtü vesselam) vurmak için büyük bir taşı alıp secdedeyken yanına gitmiş, osırada gözü kapanmış. Resûl-u Ekrem’i (aleyhissalâtü vesselam) Mescid-i Haram’dagöremeden dönmüş. Onu gönderenleri de görmüyor, yalnız seslerini işitiyormuş. Nezaman ki Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) namazını bitirmiş, ihtiyaçkalmadığındanonundagözüaçılmış.706

Hem sahih nakille, Ebûbekri’s-Sıddık’tan aktarılıyor: Tebbet Sûresi 707 أ ا indirildikten sonra Ebû Leheb’in karısı Ümmü Cemil denilen 708 ا (cehennemoduncusu), bir taş alıp Mescid-i Harâm’a gelmiş. Ebûbekir ile Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtü vesselam) orada oturuyormuş. Ümmü Cemil’in gözü Ebûbekri’s-Sıddık’ıgörmüş, sormuş: “Ya Ebâ Bekir! Arkadaşın nerede? İşittim ki beni hicvetmiş. Onugörürsem, bu taşı ağzına vuracağım.” Yanındayken Hazreti Peygamber’i (aleyhissalâtüvesselam) görmemiş.709 Elbette böyle bir cehennem oduncusu, Cenâb-ı Hakk’ınkorumasındaolanbirSultan-ıLevlâk’ı,710huzurunagiripgöremez.Onamıdüşmüş!

Beşinci Hadise: Sahih nakille bildiriliyor ki, Âmir İbni Tufeyl ve Erbed İbni Kaysanlaşarak, birlikte Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) yanına gitmişler. Âmirdemişki:“Benonumeşguledeceğim,sendevuracaksın.”Sonrabakmışki,arkadaşıbirşey yapmıyor. Gittikten sonra Erbed’e, “Neden vurmadın?” demiş. O da cevap vermiş:“Nasıl vursaydım?Nekadarniyet ettiysem,baktımki ikimizinortasına sengeçiyorsun.Sananasılvuracaktım?”711

AltıncıHadise:Sahihnakillehaberveriliyorki,UhudSavaşı’ndaveyaHuneyn’de,ŞeybeİbniOsmanel-Hacebî–kiHazretiHamzaonunhemamcasınıhembabasınıöldürmüştü–intikamını almak için gizlice geldi. Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) arkasınakadar ulaşıp kılıcını kaldırdı. Birden kılıç elinden düştü. Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam) ona baktı, elini göğsüne koydu. Şeybe diyor ki: “O dakikada benim içindünyada ondan daha sevgili bir insan olamazdı.” İmana geldi. Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtü vesselam) buyurdu ki: “Haydi git, savaş.” Şeybe şöyle diyor: “Dönüp

Page 137: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)önündesavaştım.Eğerovakitbabamdarastgelseydivururdum.”712

Mekke’nin fethedildiğigün,Fedâle adlı biri,Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam)yanına,onavurmakniyetiylegeldi.AllahResûlü(aleyhissalâtüvesselam)kendisinebakıptebessümetti.“Nefsinlenekonuştun?”dediveFedâle içinbağışlanma talepetti.Fedâleimanageldivedediki:“Ovakitdünyadabanaondandahasevgilibirinsanolmazdı.”713

Yedinci Hadise: (Sahih nakille) Yahudiler suikast niyetiyle Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtü vesselam) oturduğu yere, yukarıdan büyük bir taş attıkları sırada, AllahResûlü (aleyhissalâtü vesselam) Cenâb-ı Hakk’ın korumasıyla kalkmış, o suikast deneticesizkalmış.714

Buyedimisalgibiçokhadisevar.Başta İmamBuhârî, İmamMüslimvehadisâlimleri,Hazreti Âişe’den naklediyorlar: 715 سا و ayeti indirildikten sonra Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)arasırakendisinimuhafazaedenzâtlarabuyurduki: أ و ر اا ، سا Yani,“Nöbetçiliğelüzumyok.BeniRabbimkoruyor.”716

İşteburisaledebaştanburayakadargösteriyorki,şukâinattakivarlıktürlerininherbiri,herâlem,Resûl-uEkrem’i(aleyhissalâtüvesselam)tanır,onunlaalâkadardır.Kâinattakiherbirvarlıktüründeonunmucizelerigörünüyor.Demek,oZât-ıAhmediye(aleyhissalâtüvesselam), Cenâb-ı Hakk’ın –“kâinatınHâlık’ı” oluşu itibarıyla ve “bütünmahlûklarınRabbi”unvanıyla–memuruveelçisidir.Evet,nasılkibirpadişahınmüfettişiolanbüyükbirmemurunuherbirdairebilirve tanır;ohangidaireyegirseonunlamünasebetliolur.Çünküomemurun,hepsininpadişahıadınabirvazifesivardır.Meselaeğeryalnızadliyemüfettişiolsa,ovakitadliyedairesiylemünasebetliolur,başkadaireleronupektanımaz.Veya askeriyemüfettişi olsamülkiye dairesi onu bilmez.Aynen öyle de, anlaşılıyor ki,Cenâb-ıHakk’ınsaltanatınınbütündairelerinde,meleklerden tut, ta sineğeveörümceğekadar her bir topluluk onu tanır, bilir veya onlara bildirilir. Demek Resûl-u Ekrem,“Hâtemü’l-enbiyâ”717ve“ÂlemlerinRabbininelçisi”dir.Veonunpeygamberliğinin,bütünpeygamberlerinüstündebirkuşatıcılığıvardır.

OnAltıncıİşaret

Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) gönderilmesinden önce, fakat onunla alâkalıolarak meydana gelen ve “irhâsât” denilen harikalar da onun peygamberliğine delildir.Bunlardaüçkısımdır.

BirinciKısım

Kur’an’ın açık ve kesin hükmüyle, Tevrat, İncil, Zebur ve peygamberlere indirilensuhufun,Resûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam)dairverdiğihaberlerdir.

Evet,mademokitaplarsemavîdirvemademsahipleripeygamberdir.Elbetteveherhalde,onların dinlerinin hükmünü kaldırıp kendi dininin hükmünü koyacak, kâinatın şeklinideğiştirecekveyeryüzününyarısınıgetirdiğinurlaışıklandıracakbirzâttanbahsetmeleri,zarurivekesindir.Küçükhadiselerihaberverenokitapların,insanlığınenbüyükhadisesiolan, Hazreti Muhammed’in (aleyhissalâtü vesselam) peygamber olarak gönderilişinihabervermemesimümkünmüdür?

Page 138: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İşte, madem açıkça haber verecekler; herhalde onu ya dinlerini zarar görmekten vekitaplarınıhükümsüzhalegelmektenkurtarmakiçinyalanlayacaklaryadaohakikatlizâtiledinlerinihurafelerdenvetahriftenkurtarmakiçintasdikedeceklerdir.Halbukidostvedüşmanınittifakıyla,hiçbirsemavîkitaptaHazretiPeygamber’iyalanlamaemaresiyoktur.Öyleyse tasdik vardır. Madem mutlak bir şekilde tasdik vardır. Ve madem bu tasdikigerektirenkesinveesaslıbirsebepmevcuttur.Bizdeşutasdikinvarlığınıüçkesindelilleispatedeceğiz.

Birinci Delil: Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam), Kur’an’ın lisanıyla o dinlerinmensuplarına der ki: “Kitaplarınızda beni doğrulayan sözler ve vasıflarım vardır.Söylediğimşeylerdekitaplarınızbenitasdikediyor.”

718 د نإ ر ا 719 ذا أو أو و ء و ء أو ء أ ء ع ا

gibi ayetlerle onlara meydan okur. “Tevrat’ınızı getiriniz, okuyunuz! Ve geliniz, çolukçocuğumuzu alıp Cenâb-ı Hakk’ın dergâhına el açarak yalancılar aleyhinde lânetlebedduaedelim.”deyipsüreklibaşlarınavurduğuhalde,hiçbirYahudiâlimveyaHıristiyanpapaz,onunbiryanlışınıgösterememiştir.Eğergösterselerdi,çokinatçıvehasetbesleyençoksayıdakikâfir,münafıkYahudilervebütünküfürâlemi,bunuhertaraftailanederdi.HemResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)demişki:“Yayanlışımıbulunuzyadasizinlemahvoluncaya kadar cihad edeceğim.” Halbuki onlar savaşı, perişanlığı ve hicretiseçtiler.720 Demek ki Allah Resûlü’nün yanlışını bulamadılar. Bir yanlış bulsalar, böyleyapmaktankurtulurlardı.

İkinci Delil: Tevrat, İncil ve Zebur’un ifadeleri, Kur’an gibi mucize olmadığından vesürekli tercüme üstüne tercüme yapıldığından, içlerine pek çok yabancı kelime karıştı.Hemtefsircilerinsözleriveyanlışyorumları,onlarınayetleriylekarıştırıldı.Bazıcahillerinvekingüden,kötüniyetlikişilerin tahrifatıdabunailaveedildi.Buşekildeokitaplardatahrifat ve keyfî değiştirmeler çoğaldı. Hattameşhur büyük âlim ŞeyhRahmetullah el-Hindî,Kur’an’danöncegönderilensemavîkitaplardakibinlercetahrifikeşişlerine,Yahudive Hıristiyan âlimlerine ispat ederek onları susturmuş. İşte bu kadar tahrife rağmen şuzamanda dahi, meşhur Hüseyin Cisrî (rahmetullâhi aleyh), o kitaplardan Resûl-uEkrem’in peygamberliğine dair yüz delil çıkarmış, Risale-i Hamidiye’de yazmıştır. OrisaleyideManastırlımerhumİsmailHakkıtercümeetti.Kimisterseonamüracaateder,görür.721

• Hem pek çok Yahudi ve Hıristiyan âlimi, “Kitaplarımızda Muhammed-i Arabî’nin(aleyhissalâtü vesselam) vasıfları yazılıdır.” diyerek bunu kabul ve itiraf etmiştir.Gayrimüslimlerden,baştameşhurBizanshükümdarıHirakl, itiraftabulunmuş,demişki:“Evet,İsa(aleyhisselam),Muhammed’den(aleyhissalâtüvesselam)haberveriyor.”722

•YineBizans’ınMukavkısadlıMısırvalisi,723YahudiâlimlerininenmeşhurlarındanİbniSûriyâ,724 İbniAhtab725 ve kardeşi,726Kâ’b İbniEsed727 veZübeyr İbniBâtâ728 gibimeşhurâlimler ve kanaat önderleri, gayrimüslim kaldıkları halde, “Evet, kitaplarımızdaMuhammed’in (aleyhissalâtü vesselam) vasıfları var, ondan bahsediliyor.” deyip bunukabulveitirafetmişlerdir.

Page 139: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

• Hem Yahudilerin meşhur âlimlerinden ve Hıristiyanların meşhur papazlarından,Kur’an’dan önceki semavî kitaplarda Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam)vasıflarını gördükten sonra inadı bırakıp imana gelenler, bu vasıfları Tevrat ve İncil’degöstermiş, diğer Yahudi ve Hıristiyan âlimlerini böylece susturmuşlar. Mesela:MeşhurAbdullah İbni Selâm,729 Vehb İbni Münebbih,730 Ebû Yâsir,731 Şâmûl (ki bu zât, YemenhükümdarıTübba’zamanındayaşamıştır.Tübba’nasılgörmedenvepeygamberliktenönceResûl-u Ekrem’e iman etmişse,732 Şâmûl de öyledir…)733 ve Sa’ye’nin iki oğlu Esîd veSa’lebe… İbnü’l-Heyyebân adlı, Allah’ı bilen bir zât, Resûl-u Ekrem’inpeygamberliğindenönceBenîNadrkabilesinemisafirolmuş,734 راد ا ، رظ demişveoradavefatetmişti.SonraokabileResûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam) ilesavaştığızaman,EsîdveSa’lebemeydanaçıkıpkabileye, نا ا إ يا و yani, “İbnü’l-Heyyebân’ın haber verdiği zât budur.Onunla savaşmayınız.” diye bağırdı.Fakatkabileninmensuplarıbunudinlemedi,belâlarınıbuldular.735

•HemYahudiulemâsındanİbniYâmîn,736Muhayrık737veKa’bu’l-Ahbar738gibibirçokâlim,Resûl-u Ekrem’in vasıflarını kitaplarında gördüklerinden imana gelmiş, iman etmeyenbaşkalarınıdasusturmuşlar.

• Hıristiyan âlimlerinden, daha önce bahsi geçenmeşhur Rahip Bahîra, Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtüvesselam) on iki yaşında amcasıylaŞam tarafınagittiği vakit, onunhatırıiçinKureyşlileridavetetmiş.Bakmışki,kafileyegölgeedenbirparçabulut,hâlâonlarınüzerinde… “Demek aradığım kişi orada.” diye düşünmüş, sonra adam gönderip EbûTalib’i çağırmış, demiş ki: “Sen dön, Mekke’ye git. Yahudiler çok haset eder.Muhammed’invasıflarıTevrat’taanlatılmıştır,hainlikyaparlar.”739

• Hem Nastûru’l-Habeşe740 ve Habeş hükümdarı Necâşî,741 Resûl-u Ekrem’in vasıflarınıkitaplarındagördükleriiçinberaberimanetmişler.

•DagâtırismindemeşhurbirHıristiyanâlimi,AllahResûlü’nün(aleyhissalâtüvesselam)vasıflarınıgörmüş,imanetmiş.BunuBizanslılarıniçindesöyleyinceşehitedilmiş.742

• Yine Hıristiyanların ileri gelenlerinden Hâris İbni Ebî Şemiri’l-Gassânî743 ve Şam’ınbüyük dinî reisleri, sultanları, yani Sahib-i Îliyâ İbni Nâtûr,744 Hirakl745 ve Cârûd746 gibimeşhurzâtlar,kitaplarındaResûl-uEkrem’invasıflarınıgörmüşveimanetmişler.YalnızHirakl,dünyasaltanatıiçinimanınıaçıktangöstermemiş.747

•Bunlar gibi SelmânFarisî de daha önceHıristiyandı.Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtüvesselam)vasıflarınıduyduktansonraonuarıyordu.748

• Hem Temim adlı mühim bir âlim,749 meşhur Habeş hükümdarı Necâşî,750 HabeşHıristiyanları751 ve Necran papazları752 ittifakla haber veriyor ki: “Biz HazretiMuhammed’invasıflarınıkitaplarımızdagördük,onuniçinimanettik.”

ÜçüncüDelil: İşte Tevrat, İncil ve Zebur’un Peygamberimize (aleyhissalâtü vesselam)dairayetlerininbirkaçörneğinigöstereceğiz.

• Zebur’da şöyle bir ayet var: 753 ةا ا ا ا Ayetteki “mukîmü’s-sünne”(sünnetidiriltecekzât)Resûl-uEkrem’inbirismidir.

Page 140: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

• İncil’in bir ayeti şöyle: را أو أ إ اذ إ ا ل Yani, “Bengidiyorumki,sizeFaraklitgelsin.”Yani,Ahmedgelsin.754

•İncil’inikincibirayeti:

ا إ ن ر ر إ طأ إ“Ben Rabbimden, hakkı bâtıldan ayıran bir peygamber istiyorum ki, ebediyete kadarberaberinizdebulunsun.”755Faraklit,“hakkıvebâtılı,doğruyuveyanlışıkesinbirşekildeayıran”mânâsında,HazretiPeygamber’inokitaplardakiismidir.

•Tevrat’ınbirayeti:

ع إ ط ا و ا ق ه و نو نإ ا ل نإ

“İsmail’inannesiolanHâcer,evlatsahibesiolacak.Veevlatlarındanöylebiriçıkacakki,eliherkesinüstündeolacak,herkesinelihuşûveitaatleonaaçılacak.”756

•Tevrat’ınikincibirayeti:

يا ا ل يا او يأو إ إ لو أ

“İsrailoğulları’nın kardeşleri olan İsmailoğulları’ndan senin gibi birini göndereceğim.Sözümü onun ağzına koyacağım, benim vahyimle konuşacak.Onu kabul etmeyene azapçektireceğim.”757

•Tevrat’ınüçüncübirayeti:

نو ا نو فو نو س أ أ أ را أ إ بر ل758 أ ل أ

BirHatırlatma:“Muhammed”ismi,okitaplarda760 ا ,759 ve761 gibiSüryaniceve aynı mânâdaki İbranice isimler şeklinde geçer. Yoksa açıkça “Muhammed” ismi azvardı.OkadarınıdaçokhasetduyanYahudilertahrifetmiştir.

Zebur’unbirayetişöyledir:

د او أ ك دواد 762 أ ا

• Sahabenin meşhur yedi Abdullah’ından, Kur’an’dan önce indirilen semavî kitaplardaçokaraştırmayapanAbdullah İbniAmrİbni’l-Âs,meşhurYahudiâlimlerinden ilkönceİslam’a giren Abdullah İbni Selâm ve İsrailoğulları’nın meşhur büyük âlimlerindenKa’bü’l-Ahbar,ozamanhenüzçoktahrifeuğramayanTevrat’taşuayetiaynengöstermişve ilan etmişler. Ayetin bir parçası şudur ki, Hazreti Musa’ya hitaptan sonra, gelecekPeygamber’eseslenerekşöylediyor:

و ا رو ي أ ازو او او ا كرأ إ ا أ ن ءا ا و و و ا و قاا ب و

763 إ إ : ا

•Tevrat’ınbirayetidaha:

Page 141: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

764 نودا أو ، م و ، و ، ه لر

İştebuayette“Muhammed”sözü,aynımânâdakiSüryanicebirisimolarakgelmiştir.

• Tevrat’ın bir başka ayeti: 765 ا رو ي أ Bu ayette, İshakoğulları’nınkardeşleriİsmailoğulları’ndanolanveHazretiMusa’dansonragelecekPeygamber’ehitapediliyor.

• Tevrat’ın bir ayeti daha: 766 و را ي İşte, “Muhtar”ın mânâsı“Mustafa”dırveResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)birismidir.

• İsa’dansonragelecekveİncil’inbirkaçayetinde767“ÂlemReisi”unvanıylamüjdelenennebi,İncil’deşöyletarifediliyor:

768 أو

İşte şu ayet gösteriyor ki, kılıç kuşanmış ve cihadla vazifeli bir peygamber gelecektir.“Kadîb-ihadîd”,“kılıç”demektir.Fetihsûresininsonundaki,

769 را عارا و سـ ى هرز ه جأ عر ا و

ayeti,ümmetinindeonungibikılıçkuşanmış,yanicihadlavazifeliolacağını,İncil’inbuve başka ayetlerine işaret edip bildiriyor. Muhammed aleyhissalâtü vesselam’ın kılıçkuşanmışvecihadlavazifeliolduğunuİncilileberaberilanediyor.

•Tevrat’ınbeşincikitabınınotuzüçüncübâbındaşuayetvar:“HakTeâlâ,SînâDağı’ndayönelipSâîr’denbizetecelliettiveFârânDağları’ndagöründü.”770

İşte şu ayet, nasıl ki Cenâb-ı Hakk’ın “Sînâ Dağı’nda yönelmesi” ifadesiyle HazretiMusa’nın peygamberliğini ve Şam Dağları’ndan ibaret olan “Sâîr’den tecelli etmesi”beyanıyla Hazreti İsa’nın peygamberliğini haber verir. Aynen öyle de, Hak Teâlâ’nın,Hicaz Dağları’ndan ibaret olduğunda ittifak edilen “Fârân Dağları’ndan görünmesi”sözüyle elbette, zorunlu olarak, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam)peygamberliğinihaberveriyor.

•YineTevrat’ta,Fetihsûresininsonundaki 771 را ذ hükmünü tasdikveFârânDağları’ndan çıkacak Peygamber’in sahabileri hakkında şu ayet var: “Kutsîlerinbayrakları beraberlerindedir. Ve onun sağındadır.”772 Tevrat, onları “kutsîler” diyevasıflandırır.Yani,“Onunsahabilerikutsî,salihvelilerdir.”mânâsınıifadeeder.

• Eş’ıyâ Peygamber’in kitabının kırk ikinci bâbında şu ayet vardır: “Hak Sübhânehû,ahirzamanda, seçilmiş, seçkin kulunu gönderecek ve ona Ruhu’l-Emîn Hazreti Cibril’iyollayıp dinini ders verdirecek. Ve o da, Ruhu’l-Emîn’in dersini insanlara öğretecek,insanlararasındahakilehükmedecektir.Obirnurdur,halkıkaranlıklardançıkaracaktır.Rabbin,banahenüzolmadanbildirdiğişeyibendesizebildiriyorum.”773

İşte şu ayet, gayet açık bir şekilde, Ahirzaman Peygamberi Hazreti Muhammed’in(aleyhissalâtüvesselam)vasıflarınıhaberveriyor.

•MişâiladıylabilinenMihâilPeygamber’inkitabınındördüncübâbındaşuayetyeralır:“Ahirzamanda Allah’ın merhametine mazhar bir ümmet Hakk’a ibadet etmek üzeremübarekdağıseçer.VeoradaheriklimdenbirçokinsantoplanıpbirvetekRabbeibadet

Page 142: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

eder,O’naşirkkoşmazlar.”774

İşte şu ayet, açık bir şekilde, dünyanın en mübarek dağı olan Arafat’ın ve oraya heriklimdengelenhacılarıntekbirveibadetlerini,“Allah’ınmerhametinemazharbirümmet”diyeşöhretbulmuşümmet-iMuhammed’itarifediyor.

• Zebur’da yetmiş ikinci bâbda şu ayet var: “Denizden denize malik ve nehirlerdenyeryüzününbittiği yere, enuçnoktasınakadar sahipola…KendisineYemenveCezayirhükümdarlarıhediyelergötüre…Padişahlaronasecdeedipboyuneğeler…Onahervakitsalât ve her gün bereket duası okuna…NurlarıMedine’den parlaya ve zikri, sonsuzlarsonsuzudevamede…İsmigüneşinvarlığındanöncemevcuttu,güneşdurdukçayayıla…”775

İşteşuayet,çokaçıkbirşekildeÂleminİftiharKaynağı’nı(aleyhissalâtüvesselam)tarifeder. Acaba Hazreti Davud’dan (aleyhisselam) sonra, Hazreti Muhammed’den(aleyhissalâtü vesselam) başka; dinini doğudan batıya kadar yaymış, hükümdarlarıvergiye bağlamış, padişahları kendine secde ettirir gibi itaat altına almış, her güninsanlığınbeştebirininsalavâtvedualarınıkazananvenurlarıMedine’denparlamışolankimgelmiştir?Kimgösterilebilir?

•Yuhannaİncili’ninondördüncübâb,otuzuncuayetininTürkçetercümesişöyledir:“Artıksizinleçoksöyleşmem.ZirabuÂleminReisigeliyor.Vebendeonunnesnesiaslayoktur.”776İşte“âleminreisi”tabiri,“fahr-iâlem”(âleminiftiharkaynağı)demektir.BuiseResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)enmeşhurunvanıdır.

• Yine Yuhanna İncili’nin on altıncı bâb, yedinci ayeti şudur: “Ama ben size hakkısöylüyorum.Benimgitmem, size faydalıdır.ZirabengitmedikçeTesellici size gelmez.”777İşte bakınız: Âlemin reisi ve insanlara hakiki teselli veren, Hazreti Muhammed’den(aleyhissalâtü vesselam) başka kim olabilir? Evet o, âlemin iftihar kaynağı ve fâniinsanlarıebedîyokoluştankurtarıpteselliverendir.

•Yuhanna İncili’nin on altıncı bâb, sekizinci ayeti: “O gelince dünyayı günaha, iyiliğedair ve hüküm verme hususunda susturacaktır.”778 İşte dünyadaki kötülükleri iyiliğe vehuzura çeviren, dünyayı günahlardan, şirkten kurtaran, dünya siyasetini ve hâkimiyetinideğiştiren,HazretiMuhammed’den(aleyhissalâtüvesselam)başkakimgelmiştir?

• Yuhanna İncili on altıncı bâb, on birinci ayet: “Zira bu Âlemin Reisi’nin gelmesininhükmüverilmiştir.”779İşte“ÂleminReisi”780HAŞİYEelbetteİnsanlığınEfendisi781olanAhmed-iMuhammed’dir(aleyhissalâtüvesselam).

•YineYuhannaİncili,onaltıncıbâb,onüçüncüayet:“AmaoHakRuhugeldiğizaman,hepinize hakikat yolunu gösterecektir. Zira kendisinden söylemiyor. Tamamen işittiğinisöyleyerek size, gelecek şeylerden haber verecek.”782 İşte bu ayet açıktır. Acaba bütüninsanlarıbirdenhakikatedaveteden,herhaberivahiyolan,Cebrail’denişittiğinisöyleyen,kıyametiveahiretietraflıcahaberveren;HazretiMuhammed’den(aleyhissalâtüvesselam)başkakimdirvekimolabilir?

• Hem önceki peygamberlerin kitaplarında, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam)Muhammed,Ahmed,MuhtarmânâsındaSüryaniceve İbranice isimleri var. İşteHazretiŞuayb’ın suhufunda ismi “Muhammed” mânâsında 783 ’tır. Tevrat’ta, yine

Page 143: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

“Muhammed” mânâsında 784 ا ve “Mescid-i Haram’ın Peygamberi” mânâsında785 , Zebur’da el-Muhtar786 diye isimlendirilmiştir. Tevrat’ta 787 ا ا , Tevrat’ta veZebur’da 788 ا , Hazreti İbrahim’in suhufu ile Tevrat’ta 789 ذ ذ ’dür. Yine Tevrat’ta790 أ ismigeçer.

Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam), 791 أ را و أ ا و ناا اbuyurmuştur.Hemİncil’de,HazretiPeygamber’in isimlerindenbiri ةوااو ا yani,“kılıçveasâsahibi”şeklindegeçer.792Evet,kılıçkuşanmışpeygamberler içindeenbüyüğü, kendisine ümmetiyle beraber cihad vazifesi verilen, Resûl-u Ekrem’dir(aleyhissalâtüvesselam).Yineİncil’de,“TaçSahibi”dir.793Evet,“taçsahibi”unvanı,AllahResûlü’ne(aleyhissalâtü vesselam)mahsustur. Taç, “amâme,” yani sarık demektir. Eskizamanlarda,milletler içinde, çoğunluk itibarı ile sarık ve agel794 saran,Arap kavmidir.795İncil’deki جا ifadesi,kesinolarakResûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam)işareteder.

•Yine İncil’de را veyahut را ifadesi geçer ki, İncil tefsirlerinde buna “hak vebâtılıbirbirindenayıranhakperest”mânâsıverilmiştir.Sonragelecek,insanlarıhakkasevkedecekzâtınismidir.796

• İncil’in bir yerinde İsa (aleyhisselam) şöyle der: “Ben gideceğim ki dünyanın reisigelsin.”797AcabaHazretiİsa’dan(aleyhisselam)sonradünyanınreisiolacak,hakilebâtılıayıracak veHazreti İsa’nın (aleyhisselam)makamında insanlara doğru yolu gösterecek,Resûl-u Ekrem’den (aleyhissalâtü vesselam) başka kim gelmiştir? Demek, Hazreti İsa(aleyhisselam) ümmetine daimamüjdeliyor ve haber veriyor ki, “Bir zât gelecek, banaihtiyaçkalmayacak.Benonunbirhabercisivemüjdecisiyim.”

Şuayet-ikerîmedebuhakikatibildiriyor:

ل او را ي إ لر إ إ ا ا ل ذإو798 أ ا ي

Evet,İncil’deHazretiİsa(aleyhisselam),ümmetineçokdefamüjdeveriyor.İnsanlığınenmühimreisiningeleceğinibildiriyorveozâtıdabazı isimleriyleanıyor.799 HAŞİYEO isimlerelbette Süryanice ve İbranicedir, hakikati araştırıp delilleriyle bilen zâtlar onlarıgörmüştür. O isimler, “Ahmed, Muhammed, hakkı ve bâtılı birbirinden ayıran”mânâsındadır.800Demekkiİsa(aleyhisselam),çokdefaAhmed’i(aleyhissalâtüvesselam)müjdeliyor.

Soru: Eğer dersen ki, “Neden her peygamberden çokHazreti İsa (aleyhisselam)müjdeveriyor,başkapeygamberleriseyalnızhaberveriyorlar,müjdesuretindesözleriazdır?”

Cevap: Çünkü Ahmed (aleyhissalâtü vesselam), İsa aleyhisselam’ı Yahudilerin dehşetliyalanlamasından, dehşetli iftiralarından ve onun dinini dehşetli tahrifattan kurtarmaklaberaber; İsa Aleyhisselam’ı tanımayan İsrailoğulları’nın zor şeriatına karşılık, kolay,kapsayıcıvehükümleribakımındanHazretiİsa’nındinininnoksanınıtamamlayacakyücebirdinesahiptir. İştebununiçinHazreti İsaçokdefa“ÂleminReisigeliyor”diyemüjdeveriyor.801

Evet, Tevrat, İncil ve Zebur’da ve başka peygamberlerin suhufunda en son gelecek bir

Page 144: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

peygamber hakkında çokmühim bahisler ve pek çok ayet var ki, bir kısım örneklerinigösterdik. Resûl-u Ekrem o kitaplarda birçok isimle anılmıştır. Acaba bütün bupeygamberlerinkitaplarında,bukadarönemvererek,ayetlerdetekrartekrarbahsettikleriAhirzaman Peygamberi, Hazreti Muhammed’den (aleyhissalâtü vesselam) başka kimolabilir?

İkinciKısım

“İrhâsât” denilen peygamberlik delillerinden maksat şudur: Resûl-u Ekrem’ingönderilmesinden önce, peygambersiz geçen devirde kâhinler ve o zamanın bir dereceevliyaolan,Allah’ıbilenbirkısım insanları,Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam)geleceğini haber vermiş ve bu haberlerini de neşretmişler, şiirleriyle gelecek asırlarabırakmışlar.Bunlarçoktur;biz, siyerve tarihkitaplarınınaktarıpkabulettiğimeşhurveyaygınolanbirkısmınısöyleyeceğiz.

•Mesela:Tübba’ismindebirYemenpadişahı,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)vasıflarınıeskikitaplardagörmüş,imanetmiş.Bunuşöylebirşiiriyleduyurmuş:

ا ير لر أ أ ت

او ازو ه إ ي

“Ben, Ahmed’in (aleyhissalâtü vesselam) peygamberliğini tasdik ediyorum. Onunzamanınayetişseydim,onavezirveamcaoğluolurdum.”802(Yani,Aligibiolurdum.)

• İkincisi: Arap kavminin en şöhretli ve mühim hatibi, Allah’ın birliğine inanan, kalbihakikate açık bir zât olanmeşhurKuss İbni Sâide’dir. İşte bu zât daResûl-uEkrem’ingelişindenönceonunpeygamberliğinişuşiirleilanediyor:

اأ رأ803 و ر

•Üçüncüsü:AllahResûlü’nün (aleyhissalâtü vesselam) soyundan olanKâ’b İbni Lüey,onun(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğini,ilhamlaşöyleilanetmiş:

و ارأ ا

“BirdenbireMuhammedü’n-Nebîgelecek,doğruhaberleriverecek.”804

•Dördüncüsü:YemenpadişahlarındanSeyfİbniZîyezen,öncekisemavîkitaplardaResûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) vasıflarını görmüş, iman etmiş ve ona şiddetli biriştiyak duymuştu. Allah Resûlü’nün (aleyhissalâtü vesselam) dedesi Abdülmuttalib,KureyşkafilesiileYemen’egittiğizamanSeyfİbniZîyezenonlarıçağırmış,demişki:

ه ا إو ا و و اذإ

Yani, “Hicaz’da bir çocuk dünyaya gelecek. Onun iki omuzu arasında mühür gibi birnişan vardır. İşte o çocukbütün insanlara imamolacak.”Sonra gizliceAbdülmuttalib’içağırmış. “O çocuğun ceddi de sensin.” diye kerametli bir şekilde, Resûl-u Ekrem’indünyayageleceğiniöncedenhabervermiş.805

• Beşincisi: Haticetü’l-Kübrâ’nın amcaoğullarından Varaka İbni Nevfel’dir. Vahyin

Page 145: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

başlangıcındaResûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) telâş etmiş.Haticetü’l-Kübrâ, buhadiseyi meşhur Varaka İbni Nevfel’e söylemiş. Varaka demiş ki: “Onu bana gönder.”Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)Varaka’nınyanınagitmiş,ilkvahiygeldiğiandakivaziyetianlatmış.Varakaşöyledemiş:

س أو ا يا أ أ أ أو

“Telâş etme, o hal vahiydir. Sana müjde! Beklenen peygamber sensin. İsa senimüjdelemişti.”806

• Altıncısı: Askelânü’l-Himyerî adlı, Allah’ı bilen bir zât, Resûl-u Ekrem’inpeygamberliğinden önce Kureyşlileri gördüğü vakit, “İçinizde peygamberlik dava edenvarmı?”diyesorardı,“Yok”derlerdi.AllahResûlü’nevahiygeldiktensonrayinesormuş.“Evet,” demişler, “biri peygamberlik dava ediyor.” O da demiş ki: “İşte, âlem onubekliyor.”807

• Yedincisi: Hıristiyanların nam salmış âlimlerinden İbnü’l-Alâ, Resûl-u Ekrem’ingeleceğini,peygamberliğindenveonugörmedenöncehabervermiş.SonragelipHazretiPeygamber’i(aleyhissalâtüvesselam)görmüş,demişki:

لا ا و ا تو ياو

“Ben senin sıfatını İncil’de gördüm, iman ettim. Meryem oğlu İsa, İncil’de seningeleceğinimüjdeliyor.”808

•Sekizincisi:DahaöncebahsigeçenHabeşpadişahıNecâşîşöyledemiş:

ا ه

“Keşke şu saltanata bedel, Muhammed-i Arabî’nin (aleyhissalâtü vesselam) hizmetkârıolsaydım!Ohizmetkârlık,sultanlığınçoküstündedir.”809

Şimdi, Rabbanî ilham ile gaipten haber veren veAllahResûlü’nün geleceğini bilen buzâtlardansonra,gaipten ruhlarvecinlervasıtasıylahaberverenkâhinlerdepekaçıkbirşekilde, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) geleceğini ve peygamber olduğunubildirmişler.Bunlarçoktur;bizmeşhur,manevîtevatürhükmünegeçmiş,pekçoktarihvesiyer kitabında nakledilmiş birkaçını söyleyeceğiz. Uzun kıssalarını ve sözlerini siyerkitaplarınahavaleediponlardanyalnızkısacabahsedeceğiz.

Birincisi:Şıkk ismindemeşhurbirkâhindirki, birgözü,bir eli, bir ayağıvarmış; âdetayarım insan…Manevî tevatürderecesindekesinbir şekilde tarihleregeçmiştirki, işteokâhin,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)peygamberolduğunuhaberveriptekrartekrarsöylemiş.810

İkincisi:MeşhurŞamkâhiniSatîh’tir.Kemiksiz,âdetaâzâsızbirvücudasahip,yüzügöğsüiçinde,birhilkatgaribesiveçokdayaşamışbirkâhindir.Gaiptenverdiğidoğruhaberler,ozaman insanlar arasında şöhret bulmuş. Hatta Kisrâ (İran Padişahı), gördüğü tuhaf birrüyayıveResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)dünyayışereflendirdiğizamansarayınon dört sütununun yıkılmasının sırrını Satîh’e sormak için Mûbezan denilen âlim birelçisinigöndermiş.Satîh,Kisrâ’yaşumealdebirhaberyollamış:“Sizdeondörtpadişah

Page 146: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hükümsürecek,sonrasaltanatınızmahvolacak.Birigelecek,birdinortayakoyacak.İşteo, sizin dininizi ve devletinizi ortadan kaldıracak.” İşte Satîh, açıkça, AhirzamanPeygamberi’ningeleceğinihabervermiş.811

YineSevadİbniKâribi’d-Devsî,812Hunâfir,813Ef’âNecrân,814CizlİbniCizli’l-Kindî,815 İbniHalasate’d-Devsî816 ve FâtımaBintiNuman-ıNeccâriye817 gibimeşhur kâhinler, siyer vetarih kitaplarında etraflıca anlatıldığı üzere, Ahirzaman Peygamberi’nin geleceğini, opeygamberin de Hazreti Muhammed (aleyhissalâtü vesselam) olduğunu habervermişlerdir.

HemHazretiOsman’ınakrabalarındanSü’dâBintiKüreyz,kehânetle,Resûl-uEkrem’in(aleyhis-salâtüvesselam)peygamberliğinigaiptenhaberalmış.İslamiyet’inbaşlangıcındaHazretiOsmanZinnûreyn’edemişki: “Sengit, imanet.”Osmano ilkgünlerdegelmiş,imanetmiş.İşteSü’dâohadiseyişöylebirşiirleanlatıyor:

818 ا إ ي و هر ا ن ى

Yinekâhinlergibi,“hâtif”denilen,kendisigörünmeyenfakatsesiişitilencinnîler,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)geleceğinitekrartekrarhabervermiştir.Mesela:

Kendisigörünmeyipsesi işitilenbircinnî,Zübâbİbnü’l-Hâris’eşöylebağırmış,onunvebirbaşkasınınİslam’agirmesinevesileolmuş:

، با ا ا بذ بذ 819 ب ب

Yineböylebircinnî,İbniMürreel-Gatafânî’yeşöylebağırmış,bazılarınıimanagetirmiş:820 ط دو ، ء

Buhâtiflerinmüjdelerivehabervermeleripekmeşhurdurveçokçagörülmüştür.

Hem nasıl kâhinler, hâtifler haber vermişlerse, aynı şekilde, putlar ve putlara kesilenkurbanlar da Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) peygamberliğini bildirmiştir.Mesela:

Meşhurkıssalardandırki,Mâzinkabilesininputubağırıp821 ل ء ا diyerekResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)peygamberolduğunuhabervermiş.

AbbasİbniMirdâs’ınİslamiyet’ikabulsebebiolanmeşhurvakaiseşudur:Dımâradındabirputuvarmış,oputbirgünşöylesesvermiş:

822 ا إ با ة نو ر ىدوأ

“Muhammedgelmedenöncebana ibadet ediliyordu.ŞimdiMuhammed’inbeyanı geldi,artıkbusapkınlıkvarolamaz.”

HazretiÖmer,İslamiyet’tenönce,putakesilenbirkurbandanşöyleişitmiş:823 إ إ ل ر أ رذ لا

İştebunlargibiçokörnekvar…Delilleredayanankitaplarbunlarıkabuledipbildirmiştir.

Nasılkikâhinler,Allah’ıbilenzâtlar,hâtifler,hattaputlarvekurbanlarResûl-uEkrem’in

Page 147: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğinihabervermiş,herbirhadisebirkısıminsanlarınimanınavesileolmuş.Aynenöylede,bazıtaşlarınüstünde,kabirlerdevemezartaşlarında,eskiyazıile824 أ gibiifadelerbulunmuş,onlarıgörenbirkısıminsanlarimanagelmiştir.825 Evet, eski yazı ile bazı taşlarda bulunan أ ifadesi, Resûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam)işarettir.Çünküondanönce,gönderilmesinepekyakın,yalnızyediMuhammedismivardı,başkayoktu.Oyedikişinindehiçbirşekilde“Muslih(ıslaheden),Emîn(güvenilir)”tabirlerineliyakatibulunmuyordu.826

ÜçüncüKısım

İrhâsâttan,Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) dünyayı şereflendirmesi sırasındameydanagelenharikalarvehadiselerdir.Buhadiseler,AllahResûlü’nündünyayagelişiylealâkalı bir şekilde gerçekleşmiştir. Hem Resûl-u Ekrem’in peygamber olarakgönderilmesindenöncemeydanagelenbazıhadiselervarki,doğrudandoğruyaonunbirermucizesidir.Bunlarçoktur.Meşhurolmuş,hadisimamlarıncakabuledilmişvesahihliklerikesinleşmişbirkaçınıörnekolarakgöstereceğiz.

•Birincisi:Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)doğduğugece,hemannesininhemonunyanındabulunan,OsmanİbniÂsileAbdurrahmânİbniAvf’ınanneleriningördüğübüyükbirnurdurki,üçüdeşöyledemiş:“Doğumuanındaöylebirnurgördükki,onurbizimiçindoğuyuvebatıyıaydınlattı.”827

•İkincisi:OgeceKâbe’dekiputlarınçoğubaşaşağıdüşmüştür.828

•Üçüncüsü:MeşhurKisrâ’nınEyvân’ının(meşhursarayı)ogecesallanıpçatlamasıveondörtsütununundüşmesidir.829

• Dördüncüsü: Mukaddes sayılan Sava Gölü’nün sularının o gece çekilmesi830 veİstahrâbâd’dabinsenedirdaimayakılanvesönmeyen,Mecusilerinmabudkabulettikleriateşinogecesönmesidir.831

İşte şu dört hadise, dünyaya yeni gelen o zâtın, ateşperestliği kaldıracağına, FarssaltanatınınsarayınıyerlebiredeceğineveAllah’ınizinvermediğişeylerinkutsanmasınıyasaklayacağınaişarettir.

• Beşincisi:Gerçi Resûl-u Ekrem’in doğduğu gece değil, fakat ona pek yakın olmasıyönüyle,bazıhadiselerdeAllahResûlü’nün(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğindenönce meydana gelen mucizelerindendir. Bunlardan biri Fil sûresinde kesin ve açık birşekildeanlatılanFilVakası’dır.HabeşhükümdarıEbrehe,Kâbe’yiyıkmakiçin“Mahmud”namındacüsselibirfiliönesürüpgelmiş.Mekke’yeyaklaştığıvakitfilyürümemiş.Çarebulamayıpdönmüşler.Ebâbilkuşlarıonlarımağlupveperişanetmiş,kaçmışlar.Buhayretvericikıssa,tarihkitaplarındaetraflıcaanlatılmıştır,meşhurdur.

İşte şu hadise, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) peygamberliğinindelillerindendir.ÇünküAllahResûlü’nündünyayagelişinepekyakınbirzamanda,kıblesi,doğduğu yer ve sevgili vatanı olan Kâbe-i Mükerreme, gaybî ve harika bir şekilde,Ebrehe’nintahribindenkurtulmuştur.832

• Altıncısı:Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam), küçüklüğünde sütannesi Halime-i

Page 148: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Sa’diye’nin yanındayken, Halime ve kocası, güneşten rahatsız olmaması için çok defaüstünde bir bulut parçasının ona gölge ettiğine şahit olmuş ve bunu başkalarınasöylemişler.Şuhadisesahihliğiylemeşhurdur.833

HemAllahResûlüon ikiyaşındaykenŞamtarafınagittiğivakit,RahipBahirabirparçabulutunonagölgeettiğinigörmüşvegöstermiş.834

Yinepeygamberlikvazifesindenönce,Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam), bir defaHaticetü’l-Kübrâ’nın Meysere ismindeki hizmetkârıyla ticaretten dönerken, Haticetü’l-KübrâAllahResûlü’nün(aleyhissalâtüvesselam)başındaikimeleğinbulutşeklindegölgeettiğinigörmüşvebunuhizmetkârıMeysere’ye söylemiş.Meysere,Haticetü’l-Kübrâ’yaşöyledemiş:“Benbunuyolculuğumuzboyuncagörüyordum.”835

• Yedincisi: Sahih nakille sabittir ki, Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam),peygamberlikle vazifelendirilmeden önce bir ağacın altında oturmuştu. O yer kuruydu,birdenyeşillendi.Ağacındalları,AllahResûlü’nünbaşınınüzerineeğilipkıvrılarakgölgeyaptı.836

•Sekizincisi:Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)yaşçaufakkenEbûTalib’inevindekalıyordu. Ebû Talip ve çoluk çocuğu, onunla beraber yerlerse karınları doyardı. AllahResûlüyemektebulunmazsadoymuyorlardı.Şuhadisehemmeşhurhemkesindir.837

HemResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)küçüklüğündeonabakanvehizmetedenÜmmüEymendemişki:“AllahResûlü (aleyhissalâtüvesselam)hiçbirvakitaçlıktanvesusuzluktanşikâyetetmedi,neküçüklüğündenedebüyüyünce…”838

• Dokuzuncusu: Sütannesi Halime-i Sa’diye’nin malının ve keçilerinin sütünün,kabilesininaksine,çokvebereketliolmasıdır.Buhadisedehemmeşhurhemkesindir.839

Hem sinek onu rahatsız etmez, mübarek vücuduna ve elbisesine konmazdı.840 Hattaevladından Seyyid Abdülkadir Geylânî (kuddise sirruh) dahi ceddinden bu hali mirasalmıştı;sinekonadakonmazdı.841

•Onuncusu:Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) dünyaya geldikten sonra, bilhassadoğduğu gece, kayan yıldızların çoğalmasıdır ki,842 şu hadise, On Beşinci Söz’de kesindelilleriyle ispat ettiğimiz üzere, şeytanların ve cinlerin, gaybî haberleri almasınınkesilmesineişarettir.

İşte madem Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) vahiy ile dünyaya geldi. Elbettekâhinlerin, gaipten haber verenlerin ve cinlerin yarım yamalak ve yalanlarla karışıkhaberlerine set çekmek lâzımdıki,vahyebir şüphedüşürmesinlerveverdiklerihaberlervahye benzemesin. Evet, Resûl-u Ekrem’in peygamber olarak gönderilmesinden öncekâhinlikçoktu.Kur’an,indirilincebunasonverdi.843Hattaçoksayıdakikâhinimanageldi.Çünkü cinlerden olan habercilerini bir daha bulamadılar.Demek,Kur’an onu bitirmişti.İşte eski zaman kâhinleri gibi şimdi de medyumlar suretinde yine bir çeşit kâhinlik,Avrupa’daispritizmacılarıniçindebaşgöstermiş.Herneyse…

Kısacası:Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğindenönceonu tasdikettirenveedenpekçokhadisevezâtortayaçıkmıştır.

Page 149: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Evet,dünyayamânenreisolacak,844HAŞİYEonunmanevîşeklinideğiştirecek,onuahiretetarlayapacak,845varlıklarınkıymetiniilanedecek,cinlereveinsanlaraebedîsaadetegidenyolugösterecek, fâni cin ve insanları ebediyen yok olmaktan kurtaracak, dünyanın yaratılışhikmetini, anlaşılması zor tılsımını ve muammasını çözecek, kâinatın Hâlık’ınınmaksatlarınıbilecekvebildirecekveoYaratıcıyıtanıyıpherkesetanıtacakbirzât,elbettedahagelmedenher şey,her varlık cinsi ve topluluğuonungelişine sevinecek,gelmesinibekleyecek, onu güzelce karşılayacak ve alkışlayacaktır ve bunlar Hâlık’ı tarafındanbildirilirseozâtdabildirecektir.Ziraönceki işaretlerdevemisallerdegördükki,herbirvarlık türü onu güzelce karşılar gibi mucizelerini gösteriyor, mucizelerin diliylepeygamberliğinitasdikediyor.

OnYedinciİşaret

Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) Kur’an’dan sonra en büyük mucizesi kendizâtıdır. Yani onda bir araya gelmiş yüce ahlâk vasıflarıdır ki, her birinde en yüksekmertebedeolduğundadostvedüşmanittifakediyor.HattacesaretkahramanıHazretiAli,tekrar tekrar şöyle diyordu: “Savaş dehşetlendiği vakit, biz Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)arkasınasığınıpkoru nuyorduk.”846vebunungibi…AllahResûlü,bütünövülmüş,güzelahlâkvasıflarındaenyüksekveyetişilemeyecekbirdereceyesahipti.ŞubüyükmucizeyiMağrib’inbüyükâlimiKadıIyâz’ınŞifâ-yıŞerif’inehavaleediyoruz.Evet, gerçekten o zât, onun övülmüş, güzel ahlâkınınmucizeliğini pek güzel beyan veispatetmiştir.

Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam)pekbüyük, dost ve düşman tarafından tasdikedilmiş bir mucizesi de yüce şeriatı, getirdiği yüce dindir ki, benzeri ne gelmiş ne degelecektir.Şubüyükmucizeninbirderece izahını,yazdığımızbütünOtuzÜçSöz,OtuzÜçMektup,OtuzBirLem’aveOnÜçŞuâ’yahavaleediyoruz…

YineResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam) tevatürderecesindevekesin, büyükbirmucizesi, “ayın ikiye bölünmesi”dir.847 Evet, şu hadise, birçok rivayetle, yanlışlığınaihtimal bulunmayacak şekilde, İbni Mes’ud,848 İbni Abbas,849 İbni Ömer,850 İmam Ali,851Enes,852 Huzeyfe853 gibi sahabenin pek çok büyük isminden854 farklı kanallarla haberverilmekle beraber; Kur’an açık ve kesin hükmüyle, 855 ا او ا ا ayetiyle obüyükmucizeyiâlemeilanetmiştir.OzamanıninatçıKureyşmüşrikleri,şuayetinverdiğihaberi inkâr etmemiş, ancak “sihirdir” demişler.856 Demek, ayın yarıldığı kâfirlerce dekesindir.Şuçokbüyükmucizeyi,ayınyarılmasınadairyazdığımız,OtuzBirinciSöz’ünilavekısmıolanŞakk-ıKamerRisalesi’nehavaleediyoruz.

Hem Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam), nasıl ki yeryüzünün sakinlerine ayınyarılmasımucizesinigöstermiş,aynenöyle,göğünsakinlerinedeenbüyükmucizelerindenolanMirac’ıgöstermiştir.

İşteMirac denilen şu büyükmucizeyi, Otuz Birinci Söz olanMirac Risalesi’ne havaleediyoruz.Çünküorisale,bubüyükmucizeninnekadarnuranî,yücevedoğruolduğunukesin delillerle, hatta dinsizlere bile ispatlamıştır. Yalnız Mirac mucizesinin başlangıcıolan Beytü’l-Makdis857 seyahati ve sabahleyin Kureyş kavminin Allah Resûlü’ndenBeytü’l-Makdis’in tarifini istemesi üzerinemeydana gelen birmucizeden bahsedeceğiz.

Page 150: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Şöyleki:

O gecenin sabahında Resûl-u Ekrem, Mirac’ı Kureyşlilere haber verdi. Kureyşlilerkendisini yalanladı. Dediler ki: “Eğer Beytü’l-Makdis’e gittiysen, oranın kapılarını,duvarlarınıvedurumunubizetarifet.”Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)buyuruyorki:

إ أ أو إ أ ل

“Onların yalanlamasından ve sorularından çok sıkıldım. Hatta öyle bir sıkıntı hiççekmemiştim.BirdenCenâb-ıHak,Beytü’l-Makdis’ibanagösterdi.Bendeonabakıyor,her şeyi birer birer tarif ediyordum.” İşte o vakitKureyşliler gördüler ki,AllahResûlü,Beytü’l-Makdis’tendoğruvetamhaberveriyor.858

HemResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)Kureyşlileredemişki:“Yoldagiderkensizinbir kafilenizi gördüm.Yarın filan vakitte gelecek.”Sonra o vakitte kafileyi beklemişler.Kafile bir saat gecikmiş. Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) haberinin doğruçıkması için –tahkik ehlinin tasdikiyle– güneş bir saat durmuş.859 Yani yeryüzü, AllahResûlü’nünsözünüdoğruçıkarmakiçinvazifesine,seyahatinebirsaataravermişvebunugüneşindurmasışeklindegöstermiştir.

İşte Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) bir tek sözünü doğrulamak için kocadünyavazifesiniterkeder,kocagüneşonaşahitolur.Böylebirzâtı tasdiketmeyeninveonunemriniyerinegetirmeyeninnederecebahtsız;onu tasdik edip emrine 860 طأو diyenlerinnekadarbahtiyarolduğunuanla,861 ماو نا ا de.

OnSekizinciİşaret

Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)enbüyük,ebedî,yüzlercepeygamberlikdeliliniiçerenvekırkyöndenmucizeliğiispatedilmişbirmucizesideKur’an-ıHakîm’dir.862İşteşuenbüyükmucizeyedairYirmiBeşinciSöz,yaklaşıkyüzellisayfada,onunkırkmucizelikyönünüözetlebeyanveispatetmiştir.ÖyleysemucizelerkaynağıolanşubüyükmucizeyioSöz’ehavaleederekyalnıziki-üçnükteyibildireceğiz.

BirinciNükte

Eğerdenilse: “Kur’an’ınmucizeliği belâgatindedir.Her insan tabakasının, omucizedenhisse almaya hakkı var. Halbuki Kur’an’ın belâgatindeki mucizeliği bin muhakkikâlimdenbileancakbirianlayabilir.”

Cevap:Kur’an-ıHakîm’inhertabakayakarşıbirçeşitmucizeliğivardırvebunubirtarzdahissettirir.

•Mesela,dilikusursuz,güzelveakıcıbirşekildekullananbelâgatvefesâhatsahiplerinekarşı,belâgatindekiharikulâdemucizeliğigösterir.

• Şair ve hatiplerin tabakasına karşı garip, güzel, yüksek, eşsiz üslûbununmucizeliğinibildirir.Oüslûpherkesinhoşunagittiğihalde,kimseonutaklitedemiyor.Zamanoüslûbuihtiyarlatmıyor,Kur’andaimagençvetazedir.Öylekusursuzbirnesirvenesirtarzındabirnazımdırki,hemyücehemtatlıdır.

Page 151: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

•Kâhinlerevegaiptenhaberverenlere,gaybadairharikulâdehaberlerindekimucizeliğinigösterir.

•TarihçilerinveolupbitenhadiseleriinceleyenâlimlerintabakasınakarşıKur’an,verdiğihaberlerleeskikavimlerinbaşındangeçenhadiselere,onlarınhallerine,geleceğe,berzahveahiretâlemlerindeolacaklaradairmucizeliğinigösterir.

• Toplumların yaşayışını inceleyen âlimlere ve siyasetçilere, kutsî düsturlarındakimucizeliği bildirir. Evet, Kur’an’dan çıkan yüce dinin hükümleri, o mucizelik sırrınıgösterir.

•HemCenâb-ıHakk’ıtanıma,bilmevevarlığınhakikatiilemeşgulolantabakayakarşı,kutsîilahîhakikatlerindekimucizeliğigösterirveyaomucizeliğinvarlığınıhissettirir.

• Tarikat ehline ve evliyaya karşı Kur’an, bir deniz gibi daima dalgalanmakta olanayetlerininesrarındakimucizeliği ifadeedervebunungibikırk tabakadanherbirinebirpencereaçar,mucizeliğinigösterir.

• Hatta Kur’an, yalnız duyduğunu idrak eden ve mânâları bir derece anlayan avamtabakayaokunduğunda,dinleyen,onunbaşkakitaplarabenzemediğinitasdikeder.Veonakulakveren, avam tabakadanadamderki: “YabuKur’anbütündinlediğimizkitaplarınaşağısındadır;bunuisehiçbirdüşmandahidiyemezvebuihtimalyüzdereceakıldışıdır,imkânsızdır.ÖyleyseKur’an,işitilenbütünkitaplarınüstündedir.Demekkimucizedir.”

İşte böyle sıradan bir adamın anladığı mucizeliği, ona yardım için bir derece izahedeceğiz.Şöyleki:

Kur’an-ıMucizü’l-Beyan,indirildiğizamanbütünâlememeydanokuduveinsanlardaikişiddetlihisuyandırdı:

Birincisi:Dostlarında taklithissi,yanisevgiliKur’an’ınüslûbunabenzemeveonungibikonuşmaarzusu.

İkincisi:Düşmanlardabirtenkitvesözlemücadelehissi,yaniKur’an’ınüslûbunakarşılıkvererekonunmucizelikdavasınıçürütmeisteği.

İştebuikişiddetlihislemilyonlarcaArapçakitapyazılmıştır,meydandadır.Şimdi,bütünbu kitapların en belagatlileri, en güzel, akıcı ve düzgün üslûba sahip olanlarıKur’an’laberaber okunduğunda, kim dinlese kesinlikle diyecektir ki, Kur’an bunların hiçbirinebenzemiyor. Demek Kur’an, bu kitapların derecesinde değildir. Öyleyse, ya hepsininaltındadır;buiseyüzdereceimkânsızolmaklaberaber,hiçkimse,hattaşeytanbilebunudiyemez.863 HAŞİYE Şu haldeKur’an-ıMucizü’l-Beyan, yazılan bütün kitapların üstünde birdereceyesahiptir.

Hatta Kur’an-ı Hakîm, mânâyı da anlamayan cahil, avam tabakaya karşı dahi, onlarıusandırmamak suretiyle,mucizeliğini gösterir.Evet, sıradan, cahil bir adamder ki: “Engüzel, en meşhur bir beyti iki-üç defa işitsem bana usanç veriyor. Kur’an ise hiçusandırmıyor, gittikçe dinlemesi daha çok hoşuma gidiyor. Öyleyse bu, insan sözüdeğildir.”

HemKur’an-ıHakîmhafızlığaçalışançocuklarakarşıdamucizeliğinigösterir.Obüyük

Page 152: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Kur’an, pek çok yerinde şaşırmaya ve karıştırmaya sebep olacak şekilde birbirinebenzeyenayetlervecümlelerbulunmasınarağmen,onazik,zayıf,basitvebirsayfakitabıhafızasında tutamayan çocukların küçük kafalarına tam bir kolaylıkla yerleşerekmucizeliğinionlaradagösterir.

Hatta az bir sözden ve gürültüden rahatsız olan hastalara ve ölüm anındaki insanlara,Kur’an’ınzemzemesi(nağmeleri)vesedâsızemzemsuyugibihoşvetatlıgelir,birnevimucizeliğinionlaradahissettirir.

Kısacası: Kur’an-ı Hakîm kırk farklı tabakaya ve ayrı ayrı insanlara, kırk yöndenmucizeliğini gösterir veyamucizeliğinin varlığını hissettirir, kimseyimahrumbırakmaz.Hattayalnızgördüğüneinanan,864HAŞİYEduyduğunuanlamayan,kalbgözükapalı,ilimsahibiolmayaninsanlarakarşıdaKur’an’ınbirçeşitmucizelikalâmetivardır.Şöyleki:

HafızOsmanhattıylabasılanKur’an-ıMucizü’l-Beyan’ınkelimeleribirbirinebakıyor.

Mesela Kehf sûresinde, 865 و ifadesinin altındaki yapraklar delinse, az birkaymayla, Fâtır sûresindeki 866 kelimesi görünecek ve o köpeğin ismi anlaşılacak.Veya Yâsin sûresinde iki 867 نو kelimesi üst üste gelir ve Sâffât’taki 868 ve869 نو kelimelerihembirbirinehemonlarabakar;biridelinseötekilerazbirkaymaylagörünür.

MeselaSebesûresininsonundakiveFâtırsûresininbaşındakiiki 870 kelimesibirbirinebakar. Kur’an’ın tamamındaki üç 871 kelimesinden ikisinin birbirine bakması tesadüfolamaz ve bunların örneği pek çoktur. Hatta bir kelime, beş-altı yerde, yapraklarınarkasında az bir kaymayla birbirine bakıyor. Karşılıklı iki sayfada birbirine bakanayetlerin kırmızıyla yazıldığı bir Kur’an’ı ben gördüm ve o vakit, “Bu da bir çeşitmucizenin emaresidir.” dedim. Daha sonra baktım ki, Kur’an’da farklı yapraklarınarkasındamânidarbirsurettebirbirinebakanpekçokifadevar.

İşte Kur’an’ın tertibi Resûl-u Ekrem’in yol göstermesiyle, neşredilen ve basılanKur’an’lardailahîilhamlaolduğundan,Kur’an-ıHakîm’innakşındavehattındabirçeşitmucizelik işareti vardır. Çünkü o vaziyet ne tesadüfün işi ne de insan aklının eseridir.Fakatbazıkaymalarvarki,odabasımınnoksanıdır;tammuntazambasılsaydı,kelimelertamüstüstegelecekti.

Hem Kur’an’ın Medine’de indirilen orta uzunluktaki ve uzun sûrelerinin her birsayfasında“Allah” lafzı eşsizbir şekilde tekrar edilmiştir.Çoğunluklayabeş, altı, yedi,sekiz,dokuzveyahutonbiradettekrarlaberaber,biryaprağınikiyüzündevekarşıkarşıyagelensayfalardasayıcagüzelvemânidarbirmünasebetgösterir.872HAŞİYE-1HAŞİYE-2HAŞİYE-3HAŞİYE-4

İkinciNükte

Hazreti Musa’nın (aleyhisselam) zamanında sihir revaçta olduğundan, mühimmucizelerininonabenzerbirşekildegelmesiveHazretiİsa’nın(aleyhisselam)zamanındatıp revaçta olduğundan, mucizelerinin çoğunun o cinsten görülmesi gibi, Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) zamanında da Arap yarımadasında en çok kıymetverilendörtşeyvardı:

Page 153: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

•Birincisi:Belâgatvedilingüzel,akıcıbirşekildekullanılması.

•İkincisi:Şiirvehitabet.

•Üçüncüsü:Kâhinlikvegaiptenhabervermek.

•Dördüncüsü:Geçmişhadiselerivekâinatlailgilivakalarıbilmek.

İşte Kur’an-ı Mucizü’l-Beyan geldiği zaman, bu dört şeyde mâlumat sahibi olanlarameydanokudu.

Başta,belâgatçilerebirdendizçöktürdü,hayretleKur’an’ıdinlediler.

İkinciolarak,şairlervehatiplerde,düzgünnutukokuyanvegüzelşiirsöyleyenlerdeöylebirhayretuyandırdıki,onlaraparmaklarını ısırttı.Altın ileyazılanengüzelşiirleriniveKâbe’ninduvarlarınaiftiharetmekiçinastıklarımeşhurMuallakât-ıSeb’a’larınıindirtti,873kıymettendüşürdü.

Sonragaiptenhaberverenkâhinlerivesihirbazlarısusturdu.Gaybadairhaberlerinionlaraunutturdu.Cinnîlerinikovdurdu.Kâhinliğesonverdi.

Hem geçmiş ümmetlerin başından geçenlere ve tarihteki hadiselere vâkıf olanlarıhurafelerdenveyalandankurtarıpohadiseleringerçekyüzünüveâlemdekinurluvakalarıonlaradersverdi.

İştebudörtzümre,Kur’an’ınkarşısındatambirhayretvehürmetledizçökerekonatalebeoldu. Hiçbiri asla bir tek sûreyle bile boy ölçüşmeye, sözle mücadele etmeyekalkışamadı…

Soru: “Kimsenin Kur’an’a karşı sözle mücadele edemediğini ve bunun mümkünolmadığınıneredenbiliyoruz?”

Cevap:Eğerbumümkünolsaydı,herhaldeteşebbüsedilecekti.ÇünkükâfirlerinKur’an’asözle karşılık vermeye şiddetle ihtiyaçları vardı. Zira dinleri, malları, canları, çolukçocuklarıtehlikeyedüşüyordu;sözlemücadeleedebilselerkurtulurlardı.Eğerbumümkünolsaydı, herhalde yaparlardı. Eğer sözlemücadele edilebilse, buna taraftar olan kâfirler,münafıklar çok, hem de pek çok olduğundan, herhalde sözle mücadeleye sarılarakiddialarını herkese yayarlardı –İslamiyet’in aleyhinde her şeyi yaydıkları gibi. Eğeryaysalar ve sözle mücadele olsaydı, herhalde tarihlere, kitaplara şaşaalı bir şekildegeçerdi. İşte bütün tarihler, kitaplar meydanda… Hiçbirinde Müseylime-i Kezzâb’ınbirkaç sözündenbaşkabir şeyyoktur.HalbukiKur’an-ıHakîm,yirmiüç senedevamlı,damarlaradokunacakveinadıtahrikedecekşekildeonlarameydanokudu.Dediki:

“Muhammedü’l-Emin gibi ümmî bir zâtın elinden, şu Kur’an’ın benzerini yapınız vegösteriniz.

Haydi,bunuyapamıyorsunuz;ozâtümmîolmasın,gayetâlimvesözustasıolsun.

Haydi, bunu da getiremiyorsunuz; bir tek zât olmasın. Bütün âlimleriniz, belagatsahipleriniz toplansın, birbirine yardım etsin. Hatta güvendiğiniz sözde ilahlarınız sizeyardımcıolsun.

Page 154: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Haydi, böyle de yapamayacaksınız. Eskiden yazılmış beliğ eserlerden de istifade edip,hattailerideyazılacaklarıdayardımaçağırıpKur’an’ınbenzerinigösteriniz,yapınız.

Haydi, bunu da yapamıyorsunuz. Kur’an’ın tamamının olmasın, yalnız on sûresininbenzerinigetiriniz.

Haydi,onsûresinehakiki,doğrubirnaziregetiremiyorsunuz;ohaldehikâyelerden,asılsızkıssalardanbirarayagetiriniz,Kur’an’ınyalnıznazmınınvebelâgatininolsunbenzerinigösteriniz.

Haydi,bunudayapamıyorsunuz;birteksûresininbenzerinigetiriniz.

Haydi,sûreuzundeğilkısabirsûreolsun,eşinigetiriniz.

Yoksa dininiz, canınız, malınız, çoluk çocuğunuz dünyada da, ahirette de tehlikeyedüşecektir!”874

İştesekizmaddedesusturmaksuretiyle,Kur’an-ıHakîmyirmiüçsenedeğil,belkibinüçyüzsenedirbütüninsanlaravecinlereböylemeydanokumuşveokuyor.Halbukiozaman,o kâfirler canlarını, mallarını ve çoluk çocuklarını tehlikeye atıp en dehşetli yol olansavaşmayıseçerekenkolayveenkısayololansözlemücadeledenvazgeçtiler.Demekoyoldagitmekmümkündeğildi…

İştehiçbirakıl sahibi,bilhassaozamanArapyarımadasındaki insanlar,heleKureyşlilergibi zeki adamlar, bir edipleri bir tek sûresinin benzerini getirdiği takdirde Kur’an’ınhücumundan kurtulmalarını sağlayacakken, kısa ve kolay yolu terk edip canlarını,mallarını,çolukçocuklarınıtehlikeyeatarakenzoryoldagiderlermiydi?

Kısacası: Meşhur Câhız’ın dediği gibi, “Sözle mücadele mümkün değildi, kılıçlasavaşmayamecburkaldılar.”875

Soru:Bazımuhakkikâlimlerdemişki:“Kur’an’ınbirsûresinedeğil,birtekayetine,hattabir tekcümlesine,bir tekkelimesinebile sözlekarşılıkverilemezveverilmemiştir.”Busözler mübalâğa gibi görünüyor ve akıl bunu kabul etmiyor. Çünkü beşerin sözlerindeKur’anayetlerinebenzeyençokcümlevar.Busözünhikmeti,sırrınedir?

Cevap:Kur’an’ınmucizeliğihususundaikimezhepvar:

Çoğunluğunkabulvetercihettiğimezhebegöre,Kur’an’dakibelâgatinceliklerivemânâmeziyetleri,insankudretininüstündedir.

İkinci derecede tercih edilen mezhebe göre ise Kur’an’ın bir sûresine sözle karşılıkvermeye insanın gücü yeter, fakat Cenâb-ı Hak, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtüvesselam)birmucizesiolarakbunuyasaklamıştır.Nasılkibiradamayağakalkabilir,fakatmucizeeseriolarakbirpeygamberdeseki, “Kalkamayacaksın”veodakalkamazsabu,mucizeolur.İşteşuikincimezhebe“SarfeMezhebi”denir.Yani,Cenâb-ıHakcinleriveinsanları, Kur’an’ın bir sûresine bile karşılık vermekten men etmiştir. Eğer menetmeseydi,cinlerveinsanlarbirsûresinekarşılıkverirdi.Bumezhebegöre,“Kur’an’ınbirkelimesinekarşıdahisözlemücadeleedilemez”diyenâlimlerinsözlerihakikattir.ÇünkümademCenâb-ıHak,Kur’an’ınmucizeliğiningereğiolarakonlarımenetmiş,Kur’an’akarşılık vermek için ağızlarını açamazlar. Ağızlarını açsalar da Allah’ın izni olmazsa

Page 155: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ağızlarındanokelimeyiçıkaramazlar.

Daha çok kabul gören ve çoğunluğun tercih ettiği ilk mezhebe göre de o âlimleringörüşlerininşöyleincebiryönüvardır:

Kur’an-ıHakîm’in ayetleri, kelimeleri birbirine bakar.Bazen bir kelime on yere bakar;onda, on belâgat nüktesi, on münasebet bulunur. Mesela İşârâtü’l-İ’câz adlı tefsirde,Fatiha’nınbazıayetleriile876 ر با ذ ا ayetlerininiçinde,şunüktelerdenbazıörneklerigöstermiştik.

Nasılkinakışlıbirsaraydaçeşitçeşit,farklınakışlarındüğümühükmündebirtaşı,bütünnakışlarabakacakbiryereyerleştirmek,bütünoduvarınakışlarıylabilmeyebağlıdır.Hemnasıl ki, insanın yüzündeki gözbebeğini yerine yerleştirmek, bütün vücudunmünasebetlerini,hayretvericivazifelerinivegözünovazifelerekarşıvaziyetinibilmekleolur.Aynenöylede,hakikatehlininçokilerigidenbirkısmı,Kur’an’ınkelimelerindepekçok münasebeti ve diğer ayetlere, cümlelere bakan tarafları, alâkaları göstermiştir.BilhassaharflerdenmânâçıkarıptefsiredenâlimlerdahailerigidipKur’an’ınbirharfindebirsayfakadarsırrı,ehlinegöstererekispatetmiştir.

HemmademKur’an,herşeyinYaratıcısınınkelâmıdır;herbirkelimesikalbveçekirdekhükmünegeçebilir.Etrafındasırlardanmeydanagelmişmanevîbirvücudakalbvemanevîbirağacaçekirdekolabilir…

İşte insanın sözlerinde, Kur’an’ın kelimeleri gibi kelimeler, hatta cümleler, ayetlerbulunabilir.Fakat onlar Kur’an’da çok münasebet gözetilerek yerleştirilmiştir, her şeyikuşatanbirilimlâzımdırki,onlarıöyleyerliyerineyerleştirsin…

ÜçüncüNükte

Kur’an-ıMucizü’l-Beyan’ınmahiyetininçoközlübirözetiolarak,birvakitCenâb-ıHakhakiki bir tefekkürü kalbime Arapça ihsan etmişti. Şimdi o tefekkürü aynen, Arapçaolarakyazacağız,sonramânâsınısöyleyeceğiz:

يوا ا را ا ناا و و فو حو او نو ا او براو را ا او ءواو ءا عإلاو لاو لا ع ا و لا و أ تو ناا تأ

وذو ن ةدا إ و ا و ةرو نا راأ نو ا اا و ا او تارا ر قدا س ناو او ا لو ة ا را

و ا ا ةاو ناا نطا ةد ا ةا قاو ا ءا قسرد نا إ ا ا هدرإ ةاد او ة نا هزإه ا و و راو حا ل ءا ى ا ا وذ او ا ا

ار ل يا نا ا ناا ا س فو ا ا ع ــ ن و878﴾ إ إ أ ﴿877﴾ إ إ ﴿

İştebuArapçatefekkürüntercümesivemealişudur:

Kur’an-ıMucizü’l-Beyan’ınaltı yönüdeparlak venurludur.Vehimler ve şüpheler içinegiremez.ÇünküarkasıArş’adayanıyor,otarafındavahiynuruvar.Önündevehedefindeikicihansaadetibulunur.Ebede,ahireteeluzatmış;cennetvesaadetnuruvar.Üstünde

Page 156: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

mucizelikmührüparlıyor.Altındaispatvedelildirekleribulunur.İçihâlishidayettir,sağı879 ن أ sorusuyla akılları konuşturup “Doğru söyledin!” dedirtiyor. Solunda kalblereruhanîzevklerveripvicdanlarışahitgöstererek“bârekâllah”dedirtenKur’an-ıMucizü’l-Beyan’avehimveşüphelerinhırsızlarıhangiköşeden,hangitaraftangirebilir!..880

Evet, Kur’an-ı Mucizü’l-Beyan asırları, meşrepleri, yolları farklı farklı olanpeygamberlere,evliyayavetekbirYaratıcıyainananlaraaitkitaplarıntamamınınsırrınıiçerir. Yani bütün o kalb ehli ve akıl sahipleri, Kur’an-ı Hakîm’in özet halindekihükümlerini ve esaslarını tasdik eder bir şekilde, o esasları kitaplarında bildirip kabuletmişler. Demek onlar, Kur’an semavî ağacının kökleri hükmündedir. Hem Kur’an-ıHakîm,vahyedayanıyorvevahiydir.ÇünküonuindirenZât-ıZülcelâl,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtü vesselam) mucizeleri ile Kur’an’ın vahiy olduğunu gösterir, ispat eder.Kur’an’ın üstündeki mucizelik mührü de Arş’tan geldiğini gösterir. Ve kendisine Allahtarafından Kur’an indirilmiş olan Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) vahyinbaşlangıcındaki telâşı,881 vahiy indirilirken kendinden geçercesine882 vaziyeti ve Kur’an’akarşıherkestençokhürmetiveihlâsıgösteriyorki,Kur’anvahiydir;ezeldengeliyor,onamisafiroluyor…

Hem Kur’an –açıkça– hidayetin kaynağı ve ta kendisidir. Çünkü onun zıttı –apaçıkgörüldüğü üzere– küfür sapkınlığıdır. Hem –zorunlu olarak– Kur’an, iman nurlarınınmadenidir.Elbetteimannurlarınınzıttıkaranlıktır.BirçokSöz’debunukesinolarakispatetmiştik.

HemKur’an–şüphesiz–hakikatlerintoplandığıkitaptır.İçinehayalvehurafelergiremez.Meydana getirdiği hakikatli İslamiyet âlemi, gösterdiği esaslı şeriat ve yüce kemâlvasıflarının şahitliğiyle, gayb âlemine dair bahislerinde dahi, görünen âlem hakkındakibahislerigibihakikatin ta kendisiolduğunuve içindegerçeğe zıt bir şeybulunmadığınıispateder…

HemKur’an–ayanbeyan, şüphesiz– iki cihan saadetineulaştırır, insanı ona sevk eder.KiminşüphesivarsaKur’an’ıbirdefaokusunvedinlesin,nediyor…

Hem Kur’an’ın meyveleri mükemmeldir ve canlıdır. Öyleyse Kur’an ağacının kökühakikattedir, canlıdır.Çünkümeyveninhayatı, ağacınhayatına işaret eder. İşte bak, herasırdaasfiyaveevliyagibinekadarmükemmel,kâmil,canlıvenurlumeyvelervermiş…

Hemsayısız,farklıfarklıemarelerdendoğanbirsezişvekanaatleKur’an,heminsanların,hemcinlerin,hemdemeleklerinmakbulüveyönelipbeğendikleribirkitaptırki,okunduğuvakitaşklapervanegibietrafınatoplanıyorlar…

HemKur’an vahiy olmakla beraber, aklî delillerle desteklenmiş ve kuvvetlendirilmiştir.Evet,kâmilakılsahiplerinin ittifakıbunaşahittir.Baştakelâmilmininbüyükâlimleriveİbni Sina, İbni Rüşd gibi felsefe dâhileri –ittifakla– Kur’an esaslarını usûlleriyle,delilleriyleispatetmiştir.

HemKur’an’ındoğruluğu,temiz,sağlamfıtratlarlatasdikedilmiştir.Eğerbirarızaveyahastalıkolmazsahertemizfıtratonutasdikeder.Çünküvicdanıntamtatmini,emniyetivekalb huzuru, onun nurlarıyla olur. Demek, selim fıtrat, vicdanın tam tatmininin ve

Page 157: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

emniyetinin şahitliğiyle Kur’an’ı tasdik ediyor. Evet, fıtrat, hal diliyle Kur’an’a der ki:“Kemâlimsensizolamaz.”Şuhakikatipekçokyerdeispatetmişiz.

HemKur’an,açıkçagörüldüğüüzere,ebedîvedaimîbirmucizedir.Mucizeliğinihervakitgösterir.Başkamucizelergibisönmez,vaktigeçmez;ebedîdir.

Hem Kur’an’ın irşad dairesinde öyle bir genişlik vardır ki, bir tek dersinde HazretiCebrail(aleyhisselam),yeniyetişenbirçocuklaomuzomuzadır,odersidinler,hisselerinialırlar.İbniSinagibiendâhifilozof,okumayazmabilenensıradaninsanladizdizeaynıdersiokur,dersinialır.Hattabazenolurki,osıradanadam,imanınınkuvvetivesaflığıileodersten,İbniSina’dandahaçokistifadeeder.

VeKur’an’ıniçindeöylebirgözvarki,bütünkâinatıgörür,kuşatırvebirkitabınsayfalarıgibiönündetutar,tabakalarınıveâlemlerinibeyaneder.Birsaatinsanatkârısaatininasılçevirir, açar, gösterir, tarif ederse; Kur’an da elinde kâinatı tutmuş, öyle yapıyor. İşteböylebirKur’an-ıAzîmüşşân’dırki,883 إ إ أ der,Allah’ınbirvetekoluşunuilaneder.

و ا را و ار طاا و ا و ا و ا ناا ا ا .إو د تاا إو ر ا و

ا و ، ناا لأ و ناا ن رو نااو نا ر رو ر ا 884 ا ، نا ا ماو ةا

OnDokuzuncuNükteliİşaret

Önceki işaretlerde, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam), Cenâb-ı Hakk’ın resûlüolduğukesinveşüphesizbirşekildeispatedildi.İşte,peygamberliğibinlercekesindelillesabitolanHazretiMuhammed(aleyhissalâtüvesselam),Allah’ınbirve tekoluşununveebedî saadetin en parlak ve kesin bir delilidir. Biz bu İşaret’te, o ışık veren, parlak vedosdoğru konuşan delili çok özlü bir şekilde, kısaca tarif edeceğiz. Çünkü madem o,delildir ve neticesi Allah’ı bilmek ve tanımaktır; elbette o delili tanımak ve delil olmayönünü bilmek lâzımdır. Öyleyse biz de gayet kısa bir özetle Allah Resûlü’nün deliloluşunuvebununsahihliğinigöstereceğiz.Şöyleki:

Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam), şu kâinattaki varlıklar gibi, kâinatınHâlık’ınınvarlığınavebirliğinekendişahsıyladelilolduğugibi,okendidelâletini,bütünvarlıklarındelâletiyleberaber,lisanıylailanetmiştir.Mademdelildir,odelilinispatına,doğruluğunavehakkaniyetineonbeşesastaişaretedeceğiz:

BirinciEsas:Hem zâtıyla, hem lisanıyla, hem haliyle, hem sözleriyle kâinatın Sâni’inigösteren şu delil, kâinatın hakikatince tasdik edilmiştir ve doğrudur. Çünkü bütünvarlıkların,Cenâb-ıHakk’ınbirvetekoluşunaişaretleri,elbettebunusöyleyenzâtıtasdikhükmündedir.Demek,onundavasıbütünkâinatçadoğrulanır.

Hem bildirdiği mutlak kemâl olan Cenâb-ı Hakk’ın vahdaniyeti (bir ve tek oluşu) vemutlakhayırolanebedîsaadet,âlemdekibütünhakikatleringüzelliğine,kemâlinelâyıkveuygun olduğundan; o, davasında elbette doğru sözlüdür. Demek Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtü vesselam), Allah’ın bir ve tek oluşunun, ebedî saadetin doğru sözlü ve

Page 158: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

tasdikedilmişbirdelilidir.

İkinci Esas: Hem o doğru sözlü ve tasdik edilmiş zât, madem bütün peygamberlerinüstündebinlercemucizeye,hükmüortadankalkmayanbirdine,bütüncinleriveinsanlarıkuşatanbirdavetesahipolduğundan,elbettebütünpeygamberlerinreisidir.Öyleysebütünpeygamberlerin mucizelerinin sırrını ve ittifaklarını içine alan bir mahiyete sahiptir.Demek, bütün peygamberlerin ittifaklarının kuvveti ve mucizelerinin şahitliği, onundoğruluğunavehakkaniyetinebirdayanaknoktasımeydanagetirir.

Hemo,terbiyesi,irşadıvedinininnuruylamükemmelliğeulaşanbütünevliyaveasfiyanınsultanı veüstadıdır.Öyleysemahiyeti onlarınkerametlerinin sırrını, ittifakla tasdiklerinive tahkiklerininkuvvetini içerir.Çünküonlar,üstadlarınınaçtığıvekapıyıaçıkbıraktığıyolda gitmiş, hakikati bulmuşlar. Öyleyse onların bütün kerametleri, tahkikleri veittifakları, o mukaddes üstadlarının doğruluğu ve hakkaniyeti için bir dayanak noktasısağlar.

Hemovahdaniyetdelilinin,öncekiişaretlerdegörüldüğügibi,okadarkesin,şüphesizveaçıkmucizeleri,harikairhâsâtıvepeygamberliğineşüphesizişaretlervarvebunlarozâtıöyletasdikediyorki,kâinattoplansaonlarıntasdikiniiptaledemez.

ÜçüncüEsas:Hemoaçıkmucizelerinsahibiolan,Allah’ınbirvetekoluşununilancısıveebedî saadetin müjdecisi, kendi mübarek şahsında öyle yüce bir ahlâka, peygamberlikvazifesindeöylekıymetlivasıflaravetebliğettiğişeriatvedinindeöyleyüksekhasletleresahiptirki, en şiddetlidüşmandahionu tasdikediyor, inkârakuvvetbulamıyor.Mademzâtında,vazifesindevedinindeenyüksekvegüzelahlâkvasıfları,enyücevemükemmelkarakter hususiyetleri, en kıymetli ve makbul hasletler bulunuyor. Elbette o zât,varlıklardaki kemâlâtın ve yüce ahlâkın misali, temsilcisi, timsali ve üstadıdır. Öyleysezâtındaki, vazifesindeki ve dinindeki şu kemâlât, hakkaniyetine ve doğruluğuna o kadarkuvvetlibirdayanaknoktasıdırki,hiçbirşekildesarsılmaz.

DördüncüEsas:Hemkemâlâtmadeniolanveyüceahlâkvasıflarınıöğreten,Allah’ınbirvetekoluşununveebedîsaadetinoilancısı,bunlarıkendikendinesöylemiyor,bunlaronasöyletiliyor.885 Evet, kâinatınHâlık’ı tarafından söyletiliyor.O,Üstad-ı Ezelî’sinden dersalır, sonra ders verir. Çünkü daha önceki işaretlerde kısmen anlatılan binlercepeygamberlik deliliyle kâinatın Hâlık’ı, bütün mucizeleri onun elinde yaratarakgöstermiştirki:

AllahResûlü,O’nunhesabınakonuşuyor,O’nunkelâmını tebliğediyor.KendisinegelenKur’an ise içinde-dışında kırk mucizelik yönüyle gösterir ki, o, Cenâb-ı Hakk’ıntercümanıdır.

Hemzâtındabütünihlâsıyla,takvasıyla,ciddiyetiyle,güveniliroluşuylavediğerbütünhalvetavırlarıylagösterirki,okendiadına,kendifikriyledeğil,Hâlık’ıadınakonuşuyor.

HemAllahResûlü’nüdinleyenhakikatehlibütünzâtlar,keşifvetahkikletasdiketmişveilmelyakîn886 iman etmişler ki, o kendi kendine konuşmuyor; kâinatın Hâlık’ı onukonuşturuyor, onunla ders veriyor, ona ders verdiriyor. Öyleyse Allah Resûlü’nündoğruluğuvehakkaniyeti,buçokkuvvetlidörtesasınittifakınadayanır.

Page 159: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

BeşinciEsas:Hemoezelîkelâmıntercümanı;ruhlarıgörüyor,meleklerlesohbetediyor,cinlere ve insanlara da doğru yolu gösteriyor. Değil insanlar ve cinler âleminin, belkiruhlarvemelekler âlemininüstündeders alıyor,ötesiylemünasebeti var, oraları biliyor.Daha önce bildirdiğimiz mucizeleri ve tevatürle kesin olan hayatı, bu hakikati ispatetmiştir. Öyleyse kâhinlerin ve gaipten haber veren başkalarının haberleri gibi onunhaberlerinedeğilcinler,ruhlar,melekler,belkiCibril’denbaşkaAllah’aenyakınmeleklerbilekarışamıyor.Hattaçoğuvakit,arkadaşıolanHazretiCebrail’idahibazıhallerdegeribırakıyor.887

AltıncıEsas:Hemmeleklerin,cinlerinveinsanlığınefendisiolanozât,şukâinatağacınınen nurlu ve mükemmel meyvesi.. Allah’ın rahmetinin timsali ve muhabbetinin misali..Hakk’ınennurludelili..hakikatinenparlakkandili..888kâinattılsımınınanahtarı..yaratılışmuammasının keşfedicisi.. âlemin hikmetinin şerh edicisi.. ilahî saltanatın ilancısı.. veRabbanî sanat güzelliklerini tarif edendir. Ve kabiliyetlerinin kuşatıcılığı yönüyle o zât,varlıklardaki kemâlâtın enmükemmelörneğidir.Öyleyseo zâtınbuvasıfları vemanevîşahsiyetişunaişareteder,belkiaçıkçagösterirki:

O, kâinatın asıl gayesidir. Yani,“Şu kâinatınHâlık’ı o zâta bakmış, kâinatı yaratmıştır.Eğeronuvaretmeseydi,kâinatıdayaratmazdı.”denilebilir.889Evet, cinlere ve insanlaragetirdiği Kur’an hakikatleri, iman nurları, zâtında görünen yüce ahlâk vasıfları vefaziletler,şuhakikatekesinbirşahittir.

Yedinci Esas: Hakkın delili ve hakikatin ışığı olan o zât, öyle bir din ve şeriat ortayakoymuşturki,ikicihansaadetinisağlayacakdüsturlarıiçerir.Vebununlaberaber,kâinatınhakikatlerini, vazifelerini ve kâinat Hâlık’ının isim ve sıfatlarını tam bir doğruluklabildirmiştir. İşte İslamiyetve şeriat,öylekuşatıcıvemükemmeldirvekâinatıkendisiyleberaberöylebirşekildetarifederki,mahiyetinedikkatedenelbetteşunuanlar:Odin,bugüzel kâinatı yapan Zât’ın, kâinatı kendisiyle beraber tarif edecek bir beyannamesi vekılavuzudur.

Nasıl ki bir sarayın ustası, o saraya uygun bir kılavuz hazırlar, kendini vasıflarıylagöstermek için bir tarife kaleme alır. Aynen öyle de, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtüvesselam)getirdiğidindeveşeriattaöylebirkuşatıcılık,yücelikvehakkaniyetgörünüyorki, onun kâinatı yaratan ve idare eden Zât’ın kaleminden çıktığı açıktır. Ve o kâinatıgüzelcedüzenekoyankim ise, şudinigüzelce tanzimedenyineO’dur.Evet,okusursuzdüzen,elbettebuengüzelnizamıister.

SekizinciEsas:İşteşuzikredilensıfatlarlavasıflanmışveheryöndensarsılmaz,kuvvetlidayanak noktalarına sahipHazretiMuhammed (aleyhissalâtü vesselam), görünen âlemeyönelerek gayb âlemi adına, cinlerin ve insanların başları üzerine dinini ilan ederekistikbalde, gelecek asırların arkasında duran kavimlere vemilletlere hitap eder, öyle birseslenirki;nidâsınıbütüncinlereveinsanlara,heryere,herasraişittirir.Evet,işitiyoruz…

DokuzuncuEsas:Hemöyleyüksek,kuvvetlibirşekildehitapederki,bütünasırlaronudinliyor.Evet,yankılanansesiniherbirasırişitiyor.

OnuncuEsas:Hemozâtınhalvetavırlarındananlaşılıyorki;görüyor,öylehaberveriyor.Çünküentehlikelivakitlerde,tambirmetanetle,tereddütsüzvetelâşsızkonuşuyor.Bazen

Page 160: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

tekbaşınadünyayameydanokuyor.890

OnBirinci Esas: Hem herkesi bütün kuvvetiyle, öyle güçlü bir şekilde davasına davetedipçağırırki, yeryüzününyarısınave insanlığınbeştebirine “Lebbeyk”891dedirtti, 892 طأو ayetinisöyletti.

OnİkinciEsas:Hemherkesiöylebirciddiyetledavetveöyleesaslıbir şekilde terbiyeederki, düsturlarını asırların simasınaveyeryüzününher tarafındaki taşlaranakşediyor,asırlarınyüzündedaimîkılıyor.

On Üçüncü Esas: Hem tebliğ ettiği hükümlerin sağlamlığını öyle bir inançla vegüvenerek söylüyorveherkesi davet ediyorki, dünya toplansaonubir hükmündengeriçevirippişmanedemez.Bütünhayatıveyücesiyeribunaşahittir.

On Dördüncü Esas: Hem dinini öyle şüphesiz bir iman ve güvenle tebliğ eder, öyledavettebulunurki,kimseyeminnetetmez,hiçbirzorlukkarşısındatelâşlanmaz.Getirdiğihükümleri tereddütsüz, tambir samimiyetle ve hâlis bir şekilde, herkesten önce kendisiyerinegetiripkabulederekbildirir.Bunaşahitiseherkesçe,dostvedüşmancamâlumolanmeşhurzühdü,893istiğnasıvedünyanınfânisüslerinetenezzületmemesidir.

On Beşinci Esas: Hem getirdiği dine herkesten çok itaati, Hâlık’ına herkesten fazlakulluğu ve Allah’ın yasak kıldığı şeylere karşı herkesten kuvvetli takvası kesinliklegösterir ki, o, Ezel ve Ebed Sultanı’nın tebliğcisi, elçisi ve hakkıyla ibadete lâyık olanCenâb-ıHakk’ınenhâliskuludur,EzelîKelâm’ıntercümanıdır.

Bu on beş esasın neticesi şudur: Zikredilen vasıflarla donanmış o zât, bütün kuvvetiylebütün hayatında tekrar tekrar ve devamlı 894 إ إ أ der, Allah’ın bir ve tekolduğunuilaneder.

895 أ ت د ا و و ا 896 ا ا أ إ إ

Cenâb-ıHakk’ınbirikramıveRabbanîinayetinbireseri897 ث ر أو ayetinin mânâsına uygun davranmak ve onu doğrulamak arzusuylaşöylederiz:

BurisalenintelifindeCenâb-ıHakk’ıninayetininverahmetininbireserinisöyleyeceğimki,burisaleyiokuyanlaronaönemvererekbaksınlar.

İşteşurisaleyiyazmaniyeti,hiçkalbimdeyoktu.ÇünküResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam) peygamberliğine dair Otuz Birinci ve On Dokuzuncu Söz’ler yazılmıştı.Birdenbirekalbimebeniburisaleyiyazmayamecburbırakanbirhisgeldi.

Hem hafızam, musibetler neticesinde sönmüştü. Hem meşrebimde, yazdığım eserlerdenakil suretiyle,“kâle-kıyle” (dedi-denildi) şeklindegitmemiştim.Hemyanımdahadisvesiyer kitapları yok. Bununla beraber, “Tevekkeltü alâllah”898 diyerek başladım. Öyle birmuvaffakiyetolduki,hafızambanaEskiSaid’inhafızasındandahaçokyardımetti.Heriki üç saatte, süratle otuz kırk sayfa yazıldı. Bir saatte on beş sayfa yazılıyordu. Çoğuhadis,Buhârî,Müslim,Beyhakî,Tirmizî,Şifâ-yıŞerif,EbûNuaym,Taberîgibikitaplardan

Page 161: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

naklediliyordu.Halbukibunakildehatayapsam–hadisolduğu için–günaholacağındankalbimtitriyordu.Fakatanlaşıldıki,Allah’ınyardımıveşurisaleye ihtiyaçvar. İnşallahsahih bir surette yazılmıştır. Şayet bazı hadislerin ifadelerinde veya rivayet edenlerinismindebiryanlışbulunursa,kardeşlerimden tashihetmelerinivebuhatalaramüsamahailebakmalarınıricaediyorum.

SaidNursî

Evet, Üstadımız söylüyordu, biz müsveddeyi yazıyorduk. Yanında hiç kitap yoktu, hiçmüracaatetmiyordu;birdenbire,gayetsüratlisöylüyordu,bizdeyazıyorduk.İkiüçsaatteotuz-kırk, hatta daha fazla sayfa yazıyorduk. Bizim de kanaatimiz geldi ki, bumuvaffakiyet,Resûl-uEkrem’inmucizelerininbirkerametidir.

DaimîhizmetkârıAbdullahÇavuş

HizmetkârıvemüsveddekâtibiSüleymanSâmi

MüsveddekâtibiveahiretkardeşiHafızHâlid

MüsveddekâtibivetemizeçekenHafızTevfik

240PeygamberEfendimizin(aleyhissalâtüvesselam)Mucizeleri.

241HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

242“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44).

243“BütündinlereüstünkılmakiçinresûlünühidayetvehakdinlegönderenO’dur.BunaşahitolarakAllahyeter.MuhammedAllah’ınresûlüdür…”(Fetihsûresi,48/28-29).

244Bkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/10;ez-Zemahşerî,el-Keşşâf1/382;en-Nevevî,ŞerhuSahîhiMüslim1/2.

245Bkz.Kasassûresi,28/48;Sebesûresi,34/43;Sâffâtsûresi,37/15;Kamersûresi,54/2.

246Doğrusöyledin.

247AbdullahİbniSelâm’ın“Anladımkionunsimasındayalanolamaz.”diyerekimanagelmesinedairbkz.Tirmizî,kıyâmet42;İbniMâce,ikâme174;Dârimî,salât156.

248Bkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/10;ez-Zemahşerî,el-Keşşâf1/382;en-Nevevî,ŞerhuSahîhiMüslim1/2.

249Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/265;İbniHibbân,es-Sahîh2/77;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr8/217.

250PeygamberEfendimizin(sallallâhualeyhivesellem)bütüninsanlığagönderildiğinedairbkz.Sebesûresi,34/28.

251Bkz.el-Gazâlî,Fedâihu’l-Bâtıniyye1/139-141;el-Âmidî,Ğâyetü’l-merâm1/356-357;el-Îcî,Kitâbü’l-Mevâkıf3/405;et-Teftâzânî,Şerhu’l-Makâsıd5/17.

252HAŞİYEMaalesefniyetettiğimgibiyazamadım.İrademdışında,kalbenasılgeldiyseöyleyazıldı.Şukısımlardakisıralamayatamuyamadım.

253Müteşabih:Mânâsıaçıkolmayanayetvehadisler.

254Bkz.Müslim,cennet31,münâfikîn15;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/371,3/341,346;İbniHibbân,es-Sahîh16/510.

255HAŞİYEBurisaledeki“tevatür”kelimesi,Türkçe“şâyia”mânâsındakitevatürdeğil,şüphesizbirkesinliğiifadeeden,yalanihtimaliolmayankuvvetlihabermânâsındadır.

256Kıyye(Okka):1282gramlıkağırlıkölçüsü.

257MeselaİmamAhmedİbniHanbelbirmilyonhadisi*,İmamBuhârîbeşyüzbinhadisi**ezberleyenhadisâlimlerindendir.

Page 162: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

*Bkz.ez-Zehebî,Tezkiratü’l-Huffâz2/431;İbnü’l-Cevzî,Sıfatü’s-Safve2/337;İbniHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb1/64.

**Bkz.en-Nevevî,Tehzîbü’l-Esmâ1/86;ez-Zehebî,Tezki-ratü’l-Huffâz2/556;es-Suyûtî,et-Tedrîbü’r-Râvî1/99.

258YatsıabdestiylesabahnamazınıkılanpekçokinsanolduğunubelirtenİmamGazâlî,tâbiîndenkırkseneboyuncaböyleyapankırkkişininisimlerinivermektedir:el-Gazâlî,İhyâuUlûmi’d-Dîn1/359.

259Altıbüyükhadiskitabı(Sahih-iBuhari,Sahih-iMüslim,İbniMâce,EbuDavud,Tirmizî,Nesâî).

260Doğruolmayan,uydurma.

261Bkz.İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ6/186;Hennâd,ez-Zühd1/293;Hâkim,Ma’rifetüUlûmi’l-Hadîss.62.

262Müslim,îmân247;Tirmizî,fiten53;EbûDâvûd,mehdî4,6,7;İbniMâce,fiten24,34;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/99.

263Bkz.EbûDâvûd,mehdî6;İbniMâce,fiten34.

264Hiçkimsegaybıbilemez,gaybıyalnızAllahbilir.

265Ecelingizlibırakıldığınadairayetvehadisleriçinbkz.Lokmansûresi,31/34;Buhârî,istiskâ29,tefsîrusûre(6)1,(13)1,(31)2,tevhîd4;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/24,52,58,122.

266HAŞİYEResûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam),Âişe-iSıddîka’yakarşıfazlasevgisiniveşefkatinirencideetmemekiçin,CemelHadisesi’ndeonunbulunacağınınkesinbirşekildegösterilmediğinedelilşudur:HazretiPeygamberpakhanımlarınabuyurmuşki:“Keşkehanginizinovakadabulunacağınıbilseydim.”*Fakatsonra,hafifbirsurettebildirilmişki,HazretiAli’ye(radiyallâhuanh)fermanetmiş:SeninleÂişearasındabirhadiseolsa… ر

إ ددر “Onaşefkatlemuameleetveonuselametleevinegönder.”**

*Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/52,97;Ma’merİbniRâşid,el-Câmi’11/365;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/536.

**Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/393;et-Ta-berânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr1/332;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/411.

267“Kimbenimüzerimekastenyalanuydurursa,cehennemdekiyerinihazırlasın.”(Bkz.Buhârî,ilim38;Müslim,mukaddime2-4).

268“UydurduğuyalanıAllah’amâledenkimsedendahazalimbiriolabilirmi?”(Zümersûresi,39/32).

269KonusuPeygamberEfendimizinhayatıolankitaplar.

270(Birişe)sebepolan(onubizzat)yapangibidir.

271Bkz.el-Vâkıdî,Kitâbü’l-Meğâzî1/78;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk20/321;el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an4/194-195.

272BusahabiHuzeymebinSabit’tir.Bkz.EbûDâvûd,akdiye20;Nesâî,büyû’81;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/215-216.

273Dirhem:Yaklaşıküçgramlıkağırlıkölçüsü.

274Batman:Sekizkilogramaeşitolanağırlıkölçüsü.

275Manevîbirbinek.PeygamberEfendimizinMirac’dabindiğisonbinek.Bkz.en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ6/470-473;el-Hakîmet-Tirmizî,Nevâdiru’l-Usûl1/162.

276Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/204;el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an17/98;İbniHacer,Fethu’l-Bârî13/484.

277Nefs-iemmare:Daimakötülüğüarzulayannefis.

278“Şüphesizbenimbutorunumseyyiddir.AllahonunvasıtasıylaMüslümanlardanikibüyükfırkanınarasınıbulacaktır.”(Bkz.Buhârî,sulh9;Tirmizî,menâkıb30;EbûDâvûd,sünnet12,13).

279Bkz.et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk3/167;ez-Zehebî,SiyeruA’lâmi’n-Nübelâ3/291.

280“Biatinibozanlarla,hakveadalettensapanlarlavedindençıkanlarlasavaşacaksın.”(Bkz.el-Hâkim,el-Müstedrek3/150.Ayrıcabkz.el-Bezzâr,el-Müsned2/215,3/27;EbûYa’lâ,el-Müsned1/397,3/194).

281Bkz.İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/545;EbûYa’lâ,el-Müsned2/29;el-Hâkim,el-Müstedrek3/413.

Page 163: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

282Bkz.İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/538;İbniAbdilberr,el-İstîâb4/1885.

283“OnaHav’eb’inköpeklerihavlayacaktır.”(Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/52,97).

284Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/91,102;et-Tayâlisî,el-Müsneds.23;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/485.

285Bkz.Abdurrezzak,el-Musannef10/125,154;İbniAbdilberr,el-İstîâb3/1126,1127.

286Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/92;İbniEbîŞeybe,el-Musannef5/437.

287Bkz.Buhârî,menâkıb25;Müslim,zekât148;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/33.

288Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/294.

289Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/242,256;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr3/107.

290Bkz.İbniAbdilberr,el-İstîâb1/393;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk14/213;İbniKesîr,el-Bidâye6/229-232.

291el-Hâkim,el-Müstedrek4/534;İbniHacerel-Heytemî,es-Savâiku’l-Muhrika2/527,658.Ayrıcabkz.İbniMâce,fiten34;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/527.

292Bkz.Hatîbel-Bağdâdî,TârîhuBağdâd11/213;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk45/322.

293Fırka:Grup,zümre.Bkz.Tirmizî,îmân18;EbûDâvûd,sünnet1;İbniMâce,fiten17;Dârimî,siyer75.

294ed-Deylemî,el-Müsned1/46.Ayrıcabkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/31,82;en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ5/154.

295SeyyidAbdülkadirGeylanî,SeyyidAhmed-iBedevî,SeyyidAhmed-iRufaî,SeyyidİbrahimDesukî(kaddesallahuesrarahum)genellikletasavvufkitaplarındageçendörtkutupzâtolarakanılır.BazenEbu’l-Hasaneş-Şazelîdördüncükutupolarakzikredilir.

296Altıbüyükhadiskitabı:Sahih-iBuhari,Sahih-iMüslim,İbniMâce,EbuDavud,Tirmizî,Nesâî.

297Bkz.el-Gazâlî,Fedâihu’l-Bâtıniyye1/139-141;el-Âmidî,Ğâyetü’l-merâm1/356-357;el-Îcî,Kitâbü’l-Mevâkıf3/405;et-Teftâzânî,Şerhu’l-Makâsıd5/17.

298Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/484,4/67;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/361.

299Bkz.Buhârî,cihâd102;Müslim,fezâilü’s-sahâbe34.

300Bkz.Buhârî,fezâilü’l-Medîne5;Müslim,hac496,497.

301Bkz.Buhârî,fezâilü’l-Medîne5;Müslim,hac496,497.

302Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/86,87,89;İbniHibbân,es-Sahîh15/81.

303Bkz.Buhârî,cizye15;İbniMâce,fiten25;AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/22,25,27.

304Bkz.Buhârî,cihâd157;Müslim,fiten75-78.

305“BendensonraEbûbekirveÖmer’euyunuz.”(Bkz.Tirmizî,menâkıb16,34;İbniMâce,mukaddime11;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/382).

306Bkz.el-Münâvî,Feyzu’l-Kadîr2/56;İbniAbdilberr,et-Temhîd22/126.

307Bkz.KâsımİbniSellâm,Garîbü’l-Hadîs1/3;ez-Zemahşerî,el-Fâik2/128.Yakınifadeleriçinbkz.Müslim,fiten19;Tirmizî,fiten14;EbûDâvûd,fiten1.

308“BurasıEbûcehil’in,burasıUtbe’nin,burasıÜmeyye’nin,burasıdafilanvefalanınyıkılıpdevrileceğiyer.”(Bkz.Müslim,cennet76,cihâd83;EbûDâvûd,cihâd115;Nesâî,cenâiz117).

309Bkz.İbniİshak,es-Sîre3/310;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye4/33;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/46.

310“SancağıZeydaldı,azsonraşehitedildi.ArdındanCâferİbniEbîTâlibaldı,odaşehitedildi.PeşindenİbniRevâhaaldı,odaşehitedilincesancağıAllahkılıçlarındanbirkılıçaldı.”(Bkz.Buhârî,cenâiz4,cihâd7,77;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/113).

311Bkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve4/365;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk2/12;İbniKesîr,el-Bidâye4/247.

Page 164: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

312“Hilafetbendensonraotuzsenedevamedecektir.”(Tirmizî,fiten48;EbûDâvûd,sünnet9;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/220,221).

313“(Hilafetbendensonraotuzsenedevameder);sonrahükümdarlığadöner.”(Bkz.İbniKesîr,Tefsîru’l-Kur’an3/302;İbniHacer,Fethu’l-Bârî8/77).

314“Buiş,nübüvvetverahmetolarakbaşladı,rahmetvehilafetolarakdadevameder.Sonradazalimhükümdarlık…Venihayetzorbalıkveceberutluğagelirdayanır.”(Bkz.et-Tayâlisî,el-Müsneds.31;el-Bezzâr,el-Müsned4/108;EbûYa’lâ,el-Müsned2/177).

315“Osman,Kur’anokurkenöldürülecek.AllahOsman’a(hilafet)gömleğigiydirecek.Halbukifitnegürûhuohilafetgömleğiniçıkarmaya(onuhilafettenindirmeye)çalışacak.”(KadıIyâz,eş-Şifâ1/339).Ayrıcabkz.Tirmizî,menâkıb18;İbniMâce,mukaddime11.

316Hacamat:Vücudunbellibiryerindenkanaldırma.

317“Birçokinsanınsenden,senindebazıinsanlardançekeceğinizvar!”(Bkz.Dârakutnî,Sünen1/228;el-Hâkim,el-Müstedrek3/638;EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ1/330).

318Bkz.el-Fâkihî,AhbâruMekke2/357;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk3/538;İbniHibbân,es-Sikât2/316.

319Bkz.Tirmizî,tefsîrusûre(97)1;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/80;EbûYa’lâ,el-Müsned2/383,11/402;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr12/236,19/38.

320Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/385,522;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk46/36.

321Bkz.EbûYa’lâ,el-Müsned2/176;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk63/336,65/250,68/41.

322Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/18;el-Hâkim,el-Müstedrek4/539;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/505.

323“EyMuâviye!Melikolursanyumuşakdavran.”(Bkz.İbniAsâkir,TârîhuDimaşk59/61).Yakınifadeleriçinbkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/101;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/207;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr19/361.

324“Abbasoğullarısiyahbayraklarlaçıkarveöncekilerinsahipolduklarınınkatkatfazlasınıeldeederler.”(Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/338).

325“VaktiyaklaşanbirşerdenötürüvayArap’ınhaline!”(Bkz.Buhârî,fiten4;Müslim,fiten1-2).

326Bkz.Buhârî,ferâiz6;Müslim,vasiyyet5.

327Bkz.Buhârî,cenâiz61;Müslim,cenâiz62-64.

328“Sakinol!Ziraseninüzerindebirnebi,birsıddıkveikitanedeşehitbulunuyor.”(Uhud:Buhârî,fezâilüashâb5,7;Tirmizî,menâkıb18.Hira:Müslim,fezâilü’s-sahâbe50;Tirmizî,menâkıb18.)

329es-Suyûtî,ed-Dürru’l-Mensûr8/660.Ayrıcabkz.Buhârî,menâkıb25;Müslim,fezâilu’s-sahâbe99.

330Bkz.İbniHibbân,el-Müstedrek3/52;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye5/204;İbniHibbân,es-Sikât2/94.

331Bkz.İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-kübrâ4/234-235;et-Taberî,Târihu’l-Ümemve’l-Mülûk2/184;Asâkir,TarîruDimaşk66/216.

332“Rüyamdaümmetimi,denizüstündetahtlarınakurulmuşhükümdarlargibi(gemilerekurulmuş)cihatederkengördüm.”

333Dârimî,cihâd28.Ayrıcabkz.Buhârî,ta’bîr12;Müslim,imâre160.

334Bkz.el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr3/191,7/157,8/416;el-Humeydî,el-Müsned1/156.Yakınifadeleriçinbkz.Müslim,fezâilü’s-sahâbe229;Tirmizî,fiten44,menâkıb73.

335“İstanbulmutlakafethedilecektir.Onufethedecekkumandannegüzelkumandanveoordunegüzelordudur.”(Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/335;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr2/38;el-Hâkim,el-Müstedrek4/468).

336“EğerdinSüreyyayıldızındadahiolsaydı,Farssoyundanbazıadamlaryineonaulaşırdı.”(Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/342.Ayrıcabkz.Buhârî,tefsîrusûre(62)1;Müslim,fezâilü’s-sahâbe230,231).

337“Kureyş’inâlimiyerintabakalarınıilimledolduracak.”(et-Tayâlisî,el-Müsneds.39;EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ6/295,9/65;Hatîbel-Bağdâdî,TârîhuBağdâd2/60,61).

Page 165: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

338“Ümmetimyetmişüçfırkayaayrılacak,birtanesihariçhepsiateştedir.”Sahabiler:“YaResûlallahonlarkimlerdir?”diyesorduklarındaResûl-uEkrem(sallallâhualeyhivesellem):“Benimveashabımınyoluüzereolanlar…”buyurdu.(Bkz.Tirmizî,îmân18;el-Hâkim,el-Müstedrek1/218.Ayrıcabkz.İbniMâce,fiten17;EbûYa’lâ,el-Müsned7/155).

339“Kaderiyemensuplarıbuümmetinmecusileridir.”(Bkz.EbûDâvûd,sünnet16;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/86;el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr2/341).

340Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/160;el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr3/281;en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ5/137.

341Bkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat6/355;EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ4/329.Ayrıcabkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/103;AbdİbniHumeyd,el-Müsneds.232.

342KadıIyâz,eş-Şifâ1/337.Ayrıcabkz.Tirmizî,fiten74;İbniHibbân,es-Sahîh15/112;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat1/48,4/53.

343KadıIyâz,eş-Şifâ1/337.Ayrıcabkz.Buhârî,fezâilüashâb9;Müslim,fezâilü’s-sahâbe34.

344Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/8;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye4/306.

345Bkz.İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/374;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve4/212.

346“Davalarıbirolanikiordubirbiriylesavaşmadıkçakıyametkopmayacaktır.”(Bkz.Buhârî,istitâbe7,fiten25;Müslim,fiten17).347İshâkİbniRâhûye,el-Müsned4/110;KadıIyâz,eş-Şifâ1/339.Ayrıcabkz.Buhârî,salât63,cihâd17;Müslim,fiten72,73.

348KadıIyâz,eş-Şifâ.Ayrıcabkz.Buhârî,fiten17;Müslim,fiten26.

349“YaÖmer!Bakarsınbirgünseniçoksevindirecekbirkonumagelir.”

350Bkz.Buhârî,cenâiz3,fezâilüashâb5;meğâzî83;İbniMâce,cenâiz65.

351Bkz.el-Hâkim,el-Müstedrek3/318;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/367.

352İbniAbdilberr,el-İstîâb2/581;İbniHacer,el-İsâbe3/41.Yakınifadeleriçinayrıcabkz.eş-Şâfiî,el-Ümm4/157;el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ6/357.

353“ObilezikleriKisrâ’danalıpSürâka’yagiydirenAllah’ahamdolsun.”(Bkz.İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ5/90;el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ6/357).

354Buhârî,eymân3;Müslim,fiten75-78.

355Bkz.İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye1/191;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/260;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve4/3990-391.

356Bkz.el-Mâverdî,A’lâmü’n-Nübüvve1/154-155;KadıIyâz,eş-Şifâ1/343.

357Bkz.Buhârî,cihâd141,meğâzî46;Müslim,fezâilü’s-sahâbe161.

358“Allah’ınyırtıcıbirhayvanıonuyiyecek.”

359Bkz.et-Taberî,Câmiu’l-Beyân27/41;el-Esbehânî,Delâilü’n-Nübüvves.219;el-Münâvî,Feyzu’l-Kadîr2/395.

360Bkz.İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye5/75-76;el-Beğavî,Meâlimü’t-Tenzîl1/347;İbniKesîr,el-Bidâye4/303.

361Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/353;el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ6/322.

362Bkz.Nesâî,tahrîmü’d-dem20;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/367;İbniEbîŞeybe,el-Musannef5/40.

363“SizdenbirinizindişicehennemdeUhuddağındanbüyükolacaktır.”(Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/342;es-Süheylî,er-Ravdu’l-Ünf4/355;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk2/278).

364Bkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr17/56-62;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye3/212-214;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ4/199-200.

365Bkz.İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye5/207-208;el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ9/187;İbniHibbân,es-Sikât2/97.

366Kureyşkabilesinin,PeygamberEfendimizinmensupolduğumübarekkolu.

Page 166: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

367Bkz.İbniİshak,es-Sîre2/147;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye2/221;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/188-189,208-209.

368Buhârî,cizye15;İbniMâce,fiten25;AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/22,25,27.

369İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ3/283;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk2/448.

370Bkz.el-Münâvî,Feyzu’l-Kadîr4/95;Aliyyülkârî,Şerhu’şŞifâ1/696.

371Bkz.EbûDâvûd,melâhim10;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/44;et-Tayâlisî,el-Müsneds.117.

372Bkz.Hatîbel-Bağdâdî,TârîhuBağdâd1/28-33,10/203,14/54;ed-Deylemî,el-Müsned2/73.

373Bkz.Buhârî,cihâd95,96,menâkıb25;Müslim,fiten63-66.

374“SizinaranızdaAcemlerin(diğermilletlerin)çoğalması,hazinegelirleriniziyiyiptüketmelerivesizehâkimiyetkurmalarıyakındır.”Ma’merİbniRâşid,el-Câmi’11/385;el-Bezzâr,el-Müsned6/359,7/291;el-Hâkim,el-Müstedrek4/557,564.

375“ÜmmetiminhelâkiKureyş’tenbazıtoydelikanlılarıneliyleolacaktır.”(Buhârî,fiten3;Müslim,fiten74;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/299,485,520).

376Bkz.Buhârî,menâkıb25,meğâzî70,71;Müslim,rüya21,22.

377Buhârî,meğâzî29;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/262,6/394;et-Tayâlisî,el-Müsneds.182.

378Bkz.İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye4/216;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve3/457.

379“Allah,dünyailekendikatındakiarasındatercihikulunabıraktı.OdaAllahkatındakinitercihetti.”(Bkz.Buhârî,fezâilüashâb3;Müslim,fezâilü’s-sahâbe2).

380KadıIyâz,eş-Şifâ1/343;el-Mâverdî,A’lâmü’n-Nübüvve1/121.Ayrıcabkz.EbûYa’lâ,el-Müsned1/393;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/416.AyrıcakendisininCemel’deşehitolduğunadairbkz.İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ6/123;İbniAbdilberr,el-İstîâb2/556.

381Bkz.İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ6/124.

382Giriş.

383Sâ’:Yaklaşıküçkilogramağırlığındakiölçübirimi.

384Buhârî,menâkıb25,et’ime6;Müslim,eşribe142.

385AdıAbdullaholanyedimeşhursahabi:AbdullahİbniAbbas,AbdullahİbniÖmer,AbdullahİbniMes’ud,AbdullahİbniRevâha,AbdullahİbniSelam,AbdullahbinAmrbinAs,AbdullahbinebiEvfâ(radiyallahuanhüm).

386Bkz.İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/383;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/366;el-Hâkim,el-Müstedrek3/618.

387Bkz.İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ5/293;ez-Zehebî,Siyerua’lâmi’n-Nübelâ4/480;el-Mizzî,Tehzîbü’l-Kemâl24/174.

388Bkz.Buhârî,ilim39;Tirmizî,ilim12,menâkıb46;Dârimî,mukaddime43.

389Bkz.Tirmizî,el-İlels.756;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ5/481;er-Râmehürmüzî,el-Muhaddisü’l-Fâsıls.223.

390İbnü’l-İmâd,Şezerâtü’z-Zeheb4/54;en-Nebhânî,CâmiuKerâmâti’l-Evliyâ2/158.

391Allah’ahamdolsun,buRabbiminihsanıdır.

392KadıIyâz,eş-Şifâ1/297.Ayrıcabkz.Buhârî,nikâh64;Müslim,nikâh94-95.

393Ensareşrafındanotuzkişiçağır.

394Altmışkişidahaçağır.

395Doksankişidahaçağır.

396et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr4/185;el-Firyâbî,Delâilü’n-Nübüvve1/44;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/94;İbniAbdilberr,et-Temhîd1/295.

Page 167: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

397KadıIyâz,eş-Şifâ1/293.

398Müslim,îmân44-45;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/421,3/11;en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ5/246.

399Buhârî,şerike1,cihâd123;Müslim,lukata19.

400AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/417;en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ5/244,6/279;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr1/211.

401Buhârî,hibe28,et’ime6;Müslim,eşribe175.

402Buhârî,meğâzî29;Müslim,eşribe141.

403Buhârî,menâkıb25,et’ime6,48;Müslim,eşribe142.

404Kile:Kırklitreyeeşitolanhububatölçüsü.

405Müslim,fezâil9;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/337,347;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/114.

406Tirmizî,menâkıb5;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/12,18;Dârimî,mukaddime9;en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ4/170.

407Resûl-uEkrem’inmescidininbitişiğindeki,Efendimiz’denKur’anvehadisilimleriniöğrenensahabilerinbarındığıyer.

408İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/315;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat3/195;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/256.

409Kıyye(Okka):1,283kilogramakarşılıkgelenağırlıkölçübirimi.

410AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/159;AhmedİbniHanbel,Fezâilü’s-Sahâbe2/712;et-Taberî,Câmiu’l-Beyân19/122;KadıIyâz,eş-Şifâ1/293-294.

411Abdurrezzak,el-Musannef5/487;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr22/411,24/133;KadıIyâz,eş-Şifâ1/297.

412İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/186-187;KadıIyâz,eş-Şifâ1/294;İbnü’l-Cevzî,Muntazam3/88;İbniKesîr,Tefsîru’l-Kur’an1/361(EbûYa’lâ’dannaklen).

413Bkz.EbûDâvûd,edeb157-158;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/174;el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr3/255.

414Bkz.İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ6/19;İbniAbdilberr,el-İstîâb3/1432,4/1505;el-Mizzî,Tehzîbü’l-Kemâl29/459.

415Bkz.İbniAdiyy,el-Kâmil6/254;KadıIyâz,eş-Şifâ1/294-295;ez-Zehebî,Mîzânü’l-Îtidâl6/312.

416Sâ’:Üçkilogramağırlığakarşılıkgelenölçübirimi.

417Buhârî,istikrâz9,vesâyâ36,meğâzî18;EbûDâvûd,vesâyâ17;Nesâî,vesâyâ3-4.

418Getirdiğinheybeyeelinidaldır,elinegeldiğikadarınıalveonuhiçtersçeviripdökeyimdeme.

419EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.130-131;İbniKesîr,el-Bidâye6/117.Ayrıcabkz.Tirmizî,menâkıb46;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/352.

420Benvesenkaldık,otursendeiç.

421Buhârî,rikak17;Müslim,fezâilü’s-sahâbe164.

422en-Nevevî,Tehzîbü’l-Esmâ1/86;ez-Zehebî,Tezkiratü’l-Huffâz2/556;es-Suyûtî,et-Tedrîbü’r-Râvî1/99.

423“Kimkastenbenimüzerimeyalanuydurursacehennemdekiyerinihazırlasın.”(Bkz.Buhârî,ilim38;Müslim,mukaddime2-4).

424Allahonlarıbolhayırlarlamükâfatlandırsın.

425Bkz.el-Gazâlî,Fedâihu’l-Bâtıniyye1/139-141;el-Âmidî,Ğâyetü’l-Merâm1/356-357;el-Îcî,Kitâbü’l-Mevâkıf3/405;et-Teftâzânî,Şerhu’l-Makâsıd5/17.

426Buhârî,menâkıb25;Müslim,fezâil6,7.

427Buhârî,menâkıb25,meğâzî35;Müslim,imâre72,73.

Page 168: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

428Buhârî,ilim38,enbiyâ50,edeb109;Müslim,mukaddime2-4,zühd72.

429Müslim,zühd74;İbniHibbân,es-Sahîh14/457;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ7/74.

430Bkz.el-Gazâlî,Fedâihu’l-Bâtıniyye1/139-141;el-Âmidî,Ğâyetü’l-Merâm1/356-357;el-Îcî,Kitâbü’l-Mevâkıf3/405;et-Teftâzânî,Şerhu’l-Makâsıd5/17.

431Buhârî,menâkıb25;Tirmizî,menâkıb6;Dârimî,mukaddime5.

432Bkz.Bakarasûresi,2/60;A’râfsûresi,7/160.

433İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye5/209(İbniİshak’tannaklen).

434Müslim,fezâil10;Muvatta,sefer2;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/238.

435Buhârî,menâkıb25,meğâzî35;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/290;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/383.

436Müslim,cihâd132;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/48.

437Buhârî,menâkıb25,meğâzî35;Müslim,imâre72,73;Dârimî,mukaddime5.

438Müslim,mesâcid311;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/298;İbniHuzeyme,es-Sahîh1/214.

439KadıIyâz,eş-Şifâ1/289.

440Kırba:Deridensukabı.Tulum.

441Allahım!O’naveâline,suyundamlalarısayısıncasalâtveselameyle.

442Buhârî,teyemmüm6,menâkıb25;Müslim,mesâcid312.

443İbniHuzeyme,es-Sahîh1/53;İbniHibbân,es-Sahîh4/223;el-Bezzâr,el-Müsned1/331.

444KadıIyâz,eş-Şifâ1/290.AmrİbniSaîdrivayetiiçinayrıcabkz.İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/152-153;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk66/308.

445İrhâsât:PeygamberEfendimizinpeygamberliğindenöncemeydanagelenvepeygamberolacağınaişaretedenharikahaller.

446Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/601.

447İbniHuzeyme,es-Sahîh1/53;İbniHibbân,es-Sahîh4/223;el-Hâkim,el-Müstedrek1/263;el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ9/357.

448“Sizitemizlemekiçingöktenüzerinizesuindiriyordu.”(Enfâlsûresi,8/11).

449İbnü’l-Cevzî,Zâdü’l-Mesîr3/328.

450Buhârî,cum’a34,35,istiskâ6-15,menâkıb25,edeb68,deavât24;Müslim,istiskâ8-12.

451İbniMâce,fiten23;Dârimî,mukaddime4;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/113;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/317.

452KadıIyâz,eş-Şifâ1/290.

453el-Bezzâr,el-Müsned1/438;EbûYa’lâ,el-Müsned1/190;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/170.

454“YaRabbi!Bugünbanabirayet(mucize)gösterkiondansonrabeniyalanlayanlarahiçaldırmayayım.”

455KadıIyâz,eş-Şifâ1/298-299.

456Allah’tanbaşkailahbulunmadığına,O’nuntekolduğuna,ortağıbulunmadığına,HazretiMuhammed’indeO’nunkuluveelçisiolduğunaşahitliketmendir.

457KadıIyâz,eş-Şifâ1/298-299.Ayrıcabkz.Dârimî,mukaddime4;İbniHibbân,es-Sahîh14/434.

458Şuağaca“Resûlullahseniçağırıyor”de.

459SelamsanaeyAllah’ınResûlü!

460EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.390;el-Hâkim,el-Müstedrek4/190;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk4/365.

Page 169: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

461Müslim,zühd74;İbniHibbân,es-Sahîh14/456;el-Bey-hakî,es-Sünenü’l-Kübrâ1/94.

462Dârimî,mukaddime4;AbdİbniHumeyd,el-Müsneds.320;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/321.

463“Birhurmaağacıveyabirtaşgörebiliyormusun?”

464“Onlaraayrılmalarınısöyle.”

465el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/25;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.393-394;KadıIyâz,eş-Şifâ1/300.

466İbniMâce,tahâre23;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/170,172;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/321.

467EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.391-392;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk48/134;KadıIyâz,eş-Şifâ1/301.

468el-Bezzâr,el-Müsned4/291;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat9/81;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/170.

469İkinciİmamŞâfii.

470Sidre:Arabistankirazı.

471KadıIyâz,eş-Şifâ1/301-302;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/620.

472Sakızağacı.

473AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/173;AbdİbniHumeyd,el-Müsneds.154;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/23-24.

474el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/228;el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an16/216.Ayrıcabkz.Buhârî,menâkıbü’l-ensâr32;Müslim,salât153.

475el-Fâkihî,AhbâruMekke4/22-23;er-Rûyânî,el-Müsned1/78;KadıIyâz,eş-Şifâ1/301.

476“Meğeriçimizdenbirtakımcahiller,Allahhakkındagerçekolmayansözlersöylüyormuş!”(Cinsûresi,72/4).

477el-Hâkim,el-Müstedrek2/676;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/15;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ2/60.Ayrıcabkz.Tirmizî,menâkıb6;Dârimî,mukaddime4;el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr3/3.

478Bkz.A’râfsûresi,7/179;Enfâlsûresi,8/22;Furkansûresi,25/44.

479Bkz.Münâfikûnsûresi,63/4.

480Bkz.Bakarasûresi,2/24;Âl-iİmransûresi,3/10;Tebbetsûresi,111/3-5.

481Hurmakütüğünün(veyakuruhurmadireğinin)inlemesi.

482Tirmizî,cum’a10,menâkıb6;İbniMâce,ikâme199;Dârimî,mukaddime6,salât202.

483Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/303.

484Bkz.el-Gazâlî,Fedâihu’l-Bâtıniyye1/139-141;el-Âmidî,Ğâyetü’l-Merâm1/356-357;el-Îcî,Kitâbü’l-Mevâkıf3/405;et-Teftâzânî,Şerhu’l-Makâsıd5/17.

485Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/303.

486Tirmizî,cum’a10,menâkıb6;İbniMâce,ikâme199;Dârimî,mukaddime6,salât202.

487İbniMâce,ikâme199;Dârimî,mukaddime6,salât202;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/306.

488Buhârî,menâkıb25,cum’a26;Tirmizî,cum’a10;İbniHibbân,es-Sahîh14/435.

489Dârimî,mukaddime6,salât202;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/319;İbniHibbân,es-Sahîh14/436-437.

490Dârimî,mukaddime6,salât202;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/319;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr16/194.

491Dârimî,mukaddime6;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/319.

492İbniMâce,ikâme199;Dârimî,mukaddime6;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/137-138.

493Dârimî,mukaddime6.

494et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr23/255.

Page 170: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

495İbniMâce,ikâme199;Dârimî,mukaddime6,salât202;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/306.

496Dârimî,mukaddime6.

497İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/250-251.

498İbniMâce,ikâme199;Dârimî,mukaddime6;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/137-138.

499AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/300;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/319.

500KadıIyâz,eş-Şifâ1/228;İbniSeyyidi’n-Nâs,Uyûnü’l-Eser1/377.Ayrıcabkz.İbniMâce,ikâme199;Dârimî,mukaddime6,salât202;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/306.

501KadıIyâz,eş-Şifâ1/304;İbniSeyyidi’n-Nâs,Uyûnü’l-eser1/377;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye2/367.Yakınifadeleriçinbkz.Dârimî,mukaddime6.

502“Arzuedersensenitekrarbahçeyedikeyim,kökleringelişsin,ilkyaratıldığıngibiağaçolasın,yenidenyapraklarınvemeyvelerinçıksın.VeyaistersensenicennettedikeyimdeAllahdostlarıseninmeyvendenyesinler.”

503Bendearzuettiğingibiyaptım.

504Geçici,fânihayatıbırakıpkalıcı,daimîhayatıtercihetti.

505KadıIyâz,eş-Şifâ1/304.

506İbniMâce,ikâme199;Dârimî,mukaddime6;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/137-138.

507İbniHibbân,es-Sahîh14/437;EbûYa’lâ,el-Müsned5/142;İbnü’l-Ca’d,el-Müsneds.466.

508Buhârî,meğâzî29;Müslim,eşribe141;Dârimî,mukaddime7.

509Buhârî,meğâzî38;Müslim,zühd74.

510Bkz.el-Gazâlî,Fedâihu’l-Bâtıniyye1/139-141;el-Âmidî,Ğâyetü’l-Merâm1/356-357;el-Îcî,Kitâbü’l-Mevâkıf3/405;et-Teftâzânî,Şerhu’l-Makâsıd5/17.

511Hendese:Geometri.

512Buhârî,ilim42,menâkıb28;Müslim,fezâilü’s-sahâbe159.

513Buhârî,menâkıb25;Tirmizî,menâkıb6;Dârimî,mukaddime5.

514İbniAsâkir,TârîhuDimaşk39/120,121;İbnü’l-Cevzî,el-İlelü’l-Mütenâhiye1/207.

515el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr8/442;el-Bezzâr,el-Müsned9/431,434;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat2/59.

516Tirmizî,menâkıb6;Dârimî,mukaddime4;el-Hâkim,el-Müstedrek2/677.

517el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/69;KadıIyâz,eş-Şifâ1/307;el-Mâverdî,A’lâmü’n-Nübüvve1/194;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/114.

518KadıIyâz,eş-Şifâ1/307.Ayrıcabkz.el-Fâkihî,AhbâruMekke4/90;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk4/362;el-Münâvî,Feyzu’l-Kadîr3/19.

519“SelamsanaeyAllah’ınresûlü!”

520“BenMekke’deöylebirtaşbiliyorumki,yanındangeçtikçebanaselamverirdi.”(Bkz.Müslim,fezâil2;Tirmizî,menâkıb5;Dârimî,mukaddime4).

521Bkz.el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an10/268;el-Münâvî,Feyzu’l-Kadîr1/19;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye1/361.

522“Cebrâil(aleyhisselam)banapeygamberlikvazifesinigetirdiktensonrauğradığımherbirtaşveağaçbana‘SelamsanaeyAllah’ınResûlü’diyordu.”

523“YaRab!Bubenimamcam–kibabamgibidir–bunlardabenimehl-ibeytim.Buörtümleonlarıörttüğümgibi,sendecehennemateşindenonlarıöylecemuhafazaeyle.”

524et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr19/263;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.433.AyrıcaEfendimizinduaettiğinedairbkz.Tirmizî,menâkıb28.

Page 171: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

525Buhârî,fezâilüashâb5,7;Tirmizî,menâkıb18;EbûDâvûd,sünnet8.

526Müslim,fezâilü’s-sahâbe50;Tirmizî,menâkıb18.

527Tirmizî,menâkıb18;Nesâî,sıyâm83.

528SaîdİbniZeyd’incennetlemüjdelenenonsahabidenolduğunadairbkz.Tirmizî,menâkıb25;EbûDâvûd,sünnet8;İbniMâce,mukaddime11.

529Tirmizî,menâkıb27;el-Bezzâr,el-Müsned4/91;el-Hâkim,el-Müstedrek3/509.

530HazretiOsman.PeygamberEfendimizinikikızıylaevlendiğiiçin“ikinursahibi”(zinnureyn)unvanınıalmıştır.

531“Uhudsakinol!Ziraseninüzerindebirnebi,birsıddıkveikitanedeşehitbulunuyor.”

532KadıIyâz,eş-Şifâ1/308;el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an1/466;es-Süheylî,er-Ravdu’l-Ünf1/400.

533Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/630.

534“AmaonlarAllah’ınkudretvebüyüklüğünühakkıylatakdiredemediler.HalbukibütünbirdünyakıyametgünüO’nunavucunda,göklerâlemidebükülmüşolarakelininiçindedir.”(Zümersûresi,39/67).

535“HazretiCebbâr(cellecelâlüh),Zât’ınıbizzatkendisiyüceltiyorve‘BenCebbâr’ım,benCebbâr’ım,benKebîru’l-Müteâl’im’buyuruyor.”(Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/308).Ayrıcabkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/87.

536İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/383;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/366;el-Hâkim,el-Müstedrek3/618;İbniAbdilberr,el-İstîâb3/935.

537et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr10/279;et-Taberânî,el-Mu’cemü’s-Sağîr2/272;EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ3/212.Ayrıcabkz.Buhârî,meğâzî48.

538Buhârî,mezâlim32,meğâzî48,tefsîrusûre(17)12;Müslim,cihâd87.

539“Hakgeldi,bâtılyıkılıpgitti.Çünkübâtıl,yokolmayamahkûmdur.”(İsrâsûresi,17/81).

540Tirmizî,menâkıb3;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/327;el-Bezzâr,el-Müsned8/97.

541“(EyResûlüm)Attığınvakitsenatmadın,lâkinAllahattı.”(Enfâlsûresi,8/17).

542“Yüzlerikaraolsun!”

543AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/303,368;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/155;İbniHibbân,es-Sahîh14/430.

544Müslim,cihâd81;Dârimî,siyer16;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/399.

545“(EyResûlüm)Attığınvakitsenatmadın,lâkinAllahattı.”(Enfâlsûresi,8/17).

546Buhârî,cizye7,tıb55;Müslim,tıb45.

547Buhârî,hibe28;Müslim,tıb45.Ayrıcabkz.İbniHacer,Fethu’l-Bârî7/497.

548EbûDâvûd,diyât6;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr2/35,19/221;el-Hâkim,el-Müstedrek3/242.

549İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/202;KadıIyâz,eş-Şifâ1/318.

550Allah’ınadıyla.

551el-Hâkim,el-Müstedrek4/122;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.197;KadıIyâz,eş-Şifâ1/318.

552Bkz.Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/645.

553el-Hâkim,el-Müstedrek4/122;el-Heysemî,Mecmeu’z-Zevâid8/295-296.

554Yed-ibeyzâveasâmucizelerinedairbkz.A’râfsûresi,7/108;Tâhâsûresi,20/17-22;Şuarâsûresi,26/32-33;Nemlsûresi,27/12;Kasassûresi,28/31-32.

555Arşın:68santimetreyeeşitolanuzunlukölçüsü.

556AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/65;İbniHuzeyme,es-Sahîh3/81;İbniAbdilberr,el-İstîâb3/1276.

557İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye3/185-186;el-Vâkıdî,Kitâbü’l-Meğâzî1/93;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ

Page 172: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1/188.

558Ma’merİbniRâşid,el-Câmi’11/279;el-Beyhakî,el-İ’tikâds.295;İbniAbdilberr,el-İstîâb3/879.

559İbniAbdilberr,el-İstîâb3/879;İbnü’l-Esîr,Üsdü’l-Ğâbe3/90;İbniKesîr,el-Bidâye4/42.

560Bkz.Buhârî,cihâd70,temennî4;Müslim,fezâilü’s-sahâbe39.

561Bkz.İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye3/145;el-Vâkıdî,Kitâbü’l-Meğâzî1/2;İbniKesîr,el-Bidâye3/234.

562Bkz.el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr3/61;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk2/276;İbniAbdilberr,el-İstîâb2/832.

563Bkz.et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk2/383-389;İbniKesîr,el-Bidâye8/75-77.

564Sa’dİbniEbîVakkas’ıncennetlemüjdelenenonsahabidenbiriolduğunadairbkz.Tirmizî,menâkıb25;EbûDâvûd,sünnet8;İbniMâce,mukaddime11.

565Müslim,fezâilü’s-sahâbe42;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr1/142.Ayrıcabkz.İbniİshak,es-Sîre3/307;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye4/31.

566İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/187;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve3/251-252;İbniAbdilberr,el-İstîâb3/1275.

567HAŞİYE دا أ ا تد ا يا ا أدر و أ لو تد

568İbniKesîr,el-Bidâye6/294;İbniSeyyidi’n-Nâs,Uyûnü’l-eser2/23;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye2/543;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/652.

569el-Vâkıdî,Kitâbü’l-Meğâzî2/545;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve,4/193;İbniAbdilberr,el-İstîâb4/1731;KadıIyâz,eş-Şifâ1/322.

570Buhârî,cihâd102,143,fezâilüashâb9,meğâzî38;Müslim,fezâilü’s-sahâbe34.

571Buhârî,meğâzî38;EbûDâvûd,tıb19;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/48.

572“Gitabdestal,sonraikirekâtnamazkılveşöyleduaet:‘Allahım!ŞüphesizbenSen’denisterim.RahmetpeygamberiolanHazretiMuhammed’i(sallallâhualeyhivesellem)vesileedinerekSanayöneliyorum.YaMuhammed!GözleriminaçılmasıiçinsenivesilekılarakRabbineyöneliyorum.Allahım!O’nubenimhakkımdaşefaatçieyle.’”

573en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ6/168,169;KadıIyâz,eş-Şifâ1/322.Ayrıcabkz.Tirmizî,deavât118;İbniMâce,ikâme189.

574el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/178;İbnü’l-Esîr,Üsdü’l-Ğâbe1/679;İbniHacer,el-İsâbe2/261.

575el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr8/442;el-Bezzâr,el-Müsned9/431,434;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat4/245.

576“(EyResûlüm)Attığınvakitsenatmadın,lâkinAllahattı.”(Enfâlsûresi,8/17).

577“…Aybölündü.”(Kamersûresi,54/1).

578el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr8/442;el-Bezzâr,el-Müsned9/431,434;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat4/245.

579Bkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/185;İbniAbdilberr,el-İstîâb3/1415.

580Allahım!Onaşifaver.

581Tirmizî,deavât111;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/107,128;İbniEbîŞeybe,el-Musannef5/46,6/63.

582et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr7/306;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/176;İbniAbdilberr,el-İstîâb2/697,6/176.

583İbniMâce,tıb40;İbniEbîŞeybe,el-Musannef5/48,6/321;AbdİbniHumeyd,el-Müsned1/452.

584Dârimî,mukaddime4;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/239,254,268;İbniEbîŞeybe,el-Musannef5/47.

585AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/418;İbniEbîŞeybe,el-Musannef5/45;en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ4/366,6/55,253,254.

586“SenAllah’ınresûlüsün.”

Page 173: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

587el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/60-61;İbniKesîr,el-Bidâye6/159.

588İbnü’l-İmâd,Şezerâtü’z-Zeheb4/54;en-Nebhânî,CâmiuKerâmâti’l-Evliyâ2/158.

589“Şehadetederimki,senAllah’ınresûlüsün.”

590el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/59;Hatîbel-Bağdâdî,TârîhuBağdâd3/443;İbniKesîr,el-Bidâye6/158.

591“Allahım!Sendeonunyürüyüşünükes.”EbûDâvûd,salât109;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/64,5/376;el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr8/365.

592et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr8/200,231.

593İbnü’l-Cevzî,Sıfatü’s-Safve2/288.

594KadıIyâz,eş-Şifâ1/335;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/676.

595Buhârî,istiskâ6,7,9,12,14;Müslim,istiskâ8-10;Nesâî,istiskâ1,10;Muvatta,istiskâ3.

596İbniHuzeyme,es-Sahîh1/53;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat3/324;el-Bezzâr,el-Müsned1/331.

597Bkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr24/260-261;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/90,2/322;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/15-19.

598Buhârî,istiskâ3,fezâilüashâb11;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr1/72;el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ3/352.

599Buhârî,istiskâ6,7,9,12,14;Müslim,istiskâ8-10;Nesâî,istiskâ1,10;Muvatta,istiskâ3.

600“Allahım!İslam’ıÖmerİbnü’l-HattabveyaAmrİbniHişâm’laazizeyle.”(Bkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr10/159,el-Mu’cemü’l-Evsat2/240,11/255).Yakınrivayetleriçinayrıcabkz.Tirmizî,menâkıb,17;İbniMâce,mukaddime11;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/95.

601Bkz.İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ3/270;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk2/562;en-Nevevî,Tehzîbü’l-Esmâ2/325.

602“Allahım!Onadininruhunuöğretveonute’vile(Kur’an’ınsırlıhakikatlerine)âşinakıl!”(Bkz.Buhârî,vudû’10;Müslim,fezâilü’s-sahâbe138).

603İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/383;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/366;el-Hâkim,el-Müstedrek3/618.

604et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr10/237;el-Hâkim,el-Müstedrek3/616;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/370.

605Bkz.Buhârî,menâkıb37,meğâzî38,51;Tirmizî,tefsîrusûre(110)1;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/338.

606“Allahım!Onunmalınıveevladınıçoğaltveonaverdiklerinibereketlikıl.”(Bkz.Buhârî,deavât18,25,47,48;Müslim,fezâilü’s-sahâbe,141-143).

607AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/248,6/430;et-Tayâlisî,el-Müsned1/270;İbniHibbân,es-Sahîh16/143.

608Buhârî,nikâh7,68,deavât53;Müslim,nikâh79.

609AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/115;AbdİbniHumeyd,el-Müsned1/407;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr1/129,6/27.

610Buhârî,menâkıb28;EbûDâvûd,büyû’27;İbniMâce,sadakât7;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/375.

611AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/205;en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ5/48,180,6/265.

612İbniHibbân,es-Sikât3/207;İbniAbdilberr,el-İstîâb3/881;el-Mizzî,Tehzîbü’l-Kemâl14/367.

613“Allahım!Onunduasınıkabulet!”(Bkz.İbniAbdilberr,el-İstîâb2/608.Ayrıcabkz.Tirmizî,menâkıb,26;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr1/43;el-Bezzâr,el-Müsned4/50).

614Buhârî,ezân95;Tirmizî,menâkıb37;el-Bezzâr,el-Müsned3/274;İbniHibbân,es-Sahîh5/168-169.

615“Allahyüzünüpaketsin!Allahım!Onunsaçınaveyüzünebereketver.”(KadıIyâz,eş-Şifâ1/327.Ayrıcabkz.el-Hâkim,el-Müstedrek3/549;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve4/193).

616el-Hâkim,el-Müstedrek3/549;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve4/193;İbniAbdilberr,el-İstîâb4/1731.

Page 174: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

617el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/232-233;İbniAbdilberr,el-İstîâb4/1516,1743.

618İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/367,7/394.Ayrıcabkz.İbniHacer,Fethu’l-Bârî7/477;İbniMâce,mukaddime11.

619et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat4/210-211;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.462;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/108.

620Allahım!Onunurlandır.

621İbniAbdilberr,el-İstîâb2/759;ez-Zehebî,SiyeruA’lâmi’n-Nübelâ1/344.Yakınifadeleriçinayrıcabkz.İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye2/23;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ4/238.

622Buhârî,ilim7,menâkıb28;Müslim,fezâilü’s-sahâbe159.

623İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/260;İbniAbdilberr,el-İstîâb3/889.Ayrıcabkz.Buhârî,ilim7,cihâd101;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/243,305.

624İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye1/191;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/260.

625Kayser:Buhârî,bed’ü’l-vahy6;Müslim,cihâd74;Necâşî:İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/260-261;el-Hâkim,el-Müstedrek4/23;Mukavkıs:İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/260;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/516;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat7/213.626Buhârî,vudû’69;Müslim,cihâd107.

627Buhârî,istiskâ2,13,tefsîrusûre(44)4;Müslim,münâfikîn39-40.

628el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ5/211;İbniAbdilberr,et-Temhîd15/161.

629el-Hafâcî,Nesîmü’r-riyâd4/119.

630Allahım,Muhallim’iaffetme!

631İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye6/38-40;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr6/40-41.Ayrıcabkz.EbûDâvûd,diyât3;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/112,6/10.

632Müslim,eşribe107;Dârimî,et’ime8;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/45-46,50.

633Seyfullah:Allah’ınkılıcı.Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/299,300;el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr3/136.

634EbûYa’lâ,el-Müsned13/138;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr4/104;el-Hâkim,el-Müstedrek3/338.

635AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/354,443;el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ10/321,322.

636AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/443;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr6/230;el-Bezzâr,el-Müsned6/467-468.

637Müslim,fezâil8;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/340,347.

638el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/136;KadıIyâz,eş-Şifâ1/331;İbniKesîr,el-Bidâye6/101.

639Bkz.el-Esbehânî,Delâilü’n-Nübüvve1/162;KadıIyâz,eş-Şifâ1/331-332;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-kübrâ1/105.

640İbniMâce,tahâre136;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/318;el-Humeydî,el-Müsned2/293.

641AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/315;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr22/51.

642KadıIyâz,Şifâ,1/334;Aliyyü’l-Kârî,Şerhu’ş-Şifâ1/673;el-Hafâcî,Nesîmü’r-Riyâd4/140.

643et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr4/48-49;el-Hâkim,el-Müstedrek3/10;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/278.

644AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/462;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/327;et-Tayâlisî,el-Müsned1/47.

645İbniHibbân,es-Sahîh14/245;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye1/300;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/151.

646KadıIyâz,eş-Şifâ1/334.

647KadıIyâz,eş-Şifâ1/334;İbniHacer,el-İsâbe5/469.

648İbniAbdilberr,el-İstîâb2/833-834;el-Mizzî,Tehzîbü’l-Kemâl7/121;İbniHacer,el-İsâbe5/36.

649et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr18/20;el-Hâkim,el-Müstedrek3/677;er-Rûyânî,el-Müsned2/33.

Page 175: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

650AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/27,81;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/217;İbniHacer,el-İsâbe5/416.

651et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr24/282;İbniAbdilberr,el-İstîâb4/1854;İbniHacer,el-İsâbe7/675.

652Bkz.İbniİshak,es-Sîre3/310;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye4/33;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/46.

653AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/348;Abdurrezzak,el-Musannef5/389.

654KadıIyâz,eş-Şifâ1/313;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye2/210;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/637.

655AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/112,150,209;EbûYa’lâ,el-Müsned7/418,8/121.

656Buhârî,enbiyâ54,fezâilüashâb5,6;Müslim,fezâilü’s-sahâbe13;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/83.

657KadıIyâz,eş-Şifâ1/311;el-Kurtubî,el-İ’lâmbimâfîDîni’n-Nasârâs.361;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/634-635.

658KadıIyâz,eş-Şifâ1/311;İbniKesîr,el-Bidâye6/146;el-Kurtubî,el-İ’lâmbimâfîDîni’n-Nasârâs.361.

659el-Heysemî,Mecmeu’z-Zevâid9/7(Bezzâr’dannaklen).

660EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.382.

661Dârimî,mukaddime4;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/310;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/316.

662EbûDâvûd,cihâd44;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/204-205.

663EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.384-385;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/29.

664İbniAbbas:el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/30;EnesİbniMâlik:Dârimî,mukaddime4;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/158;HazretiÂişe:AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/76;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.380;Ya’lâİbniMürre:AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/173;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.382-383;Ya’lâİbniSiyâbe:AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/172;İbniMes’ud:et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat9/81.

665KadıIyâz,eş-Şifâ1/313;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/637.

666Buhârî,büyû’34,şurût4,cihâd113,nikâh10,122;Müslim,radâ’56-58,müsâkât109-113.

667Bkz.Buhârî,hibe33,cihâd24,46,50,82,116,117,165,edeb39,116;Müslim,fezâil48-49.

668İbniMâce,cihâd9;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/147;AbdİbniHumeyd,el-Müsned1/398.

669KadıIyâz,eş-Şifâ1/315;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/641.

670el-Bezzâr,el-Müsned9/285;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr7/80;el-Hâkim,el-Müstedrek2/675.

671et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat6/127;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/36-38;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.377-379.

672et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr23/331;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ2/101.

673EbûSaîd:el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/34;İbniKesîr,el-Bidâye6/148;ZeydİbniErkam:EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.375-376;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/34-35;EnesİbniMalik:et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat5/358;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.376.

674“Buyur,emret,emrinbaşımüstüne.”

675KadıIyâz,eş-Şifâ1/320;el-Kurtubî,el-İ’lâmbimâfîDîni’n-Nasârâs.364;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/648.

676el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/50;İbniAdiyy,el-Kâmil4/62.

677Busayrî,Kasîde-iBürdes.60.

678“Muhammed,Allah’ınresûlüdür;Ebûbekir,sıddıktır;Ömer,şehittir;Osmandaiyilikvemerhamettimsalidir.”(Bkz.el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr5/138;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/58;KadıIyâz,eş-Şifâ1/320).

679“Muhammed,Allah’ınresûlüdür.SelamsanaeyAllah’ınResûlü!”(Bkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr5/218-219;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve6/56-57;KadıIyâz,eş-Şifâ1/321).

680Bkz.Âl-iİmransûresi,3/123-125;Cinsûresi,72/1-2;Ahkafsûresi,46/29.

681“Gerçektensizlerbirkaçbiçareiken,Bedir’deAllahsiziyardımınamazharetmişti.OhaldeAllah’akarşıgelmekten

Page 176: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

sakınınkişükretmişolasınız.Ovakitsenmüminlere:‘Rabbinizin,indirdiğiüçbinmelekilesizeimdatgöndermesiyetmezmi?’diyordun.Evet,eğersabrederveitaatsizliktensakınırsanız–düşmanlarınızdahemenüzerinizegeliverirse–Rabbiniz,formalıformalıtambeşbinmelekgönderereksizeyardımedecektir.”(Âl-iİmransûresi,3/123).

682Buhârî,meğâzî11;İbniMâce,mukaddime11;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/465.

683Buhârî,îmân37,tefsîrusûre(31)2;Müslim,îmân1,5,7.

684Bkz.Buhârî,menâkıb25,fezâilü’l-Kur’an1;Müslim,îmân271,fezâilü’s-sahâbe100.

685Buhârî,meğâzî18;libâs24;Müslim,fezâil46-47.

686İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye3/197;el-Bezzâr,el-Müsned9/317;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ4/74-75.

687İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ3/12;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve7/81;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/208.

688AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/455;el-Bezzâr,el-Müsned5/267;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr10/66.

689İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/145;el-Vâkıdî,Kitâbü’l-Meğâzî3/873-874;en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ4/474.

690el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve5/418-420;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.370-372.

691Bkz.İbnü’l-Cevzî,el-Mevzûât1/207-209;es-Suyûtî,el-Leâli’l-Masnûa1/174-177.

692es-Suyûtî,el-Leâli’l-masnûa1/174-177;el-Beyhakî,Delâi-lü’n-Nübüvve5/420.

693“Allahseni,zararvermekisteyenlerinşerlerindenkoruyacaktır.”(Mâidesûresi,5/67).

694Mele-iâlâ:Meleklerâlemi.Enyüksekheyetinbulunduğumanevîâlem.Felekler.

695İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye3/6-8;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/227-228.Ayrıcabkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/303,368;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/399.

696Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/348;Abdurrezzak,el-Musannef5/389;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr20/443;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/229.

697“Hiçtasalanma!ŞüphesizAllahbizimleberaberdir.”(Tevbesûresi,9/40).

698Buhârî,menâkıb25,fezâilüashâb2,menâkıbü’l-ensâr45;Müslim,zühd75.

699KadıIyâz,eş-Şifâ1/351;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/715.

700Allahım!(Bukâfirekarşı)Dilediğinbirşekildebanadestekol,yardımet.

701AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/364;390;İbniHibbân,es-Sahîh7/138;EbûYa’lâ,el-Müsned3/313.Ayrıcabkz.Buhârî,cihâd84,87,meğâzî31,32;Müslim,müsâfirîn311,fezâil13.

702KadıIyâz,eş-Şifâ1/347;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/710.

703“Boyunlarınaöyleboyunduruklarkoydukkionlarçenelerinedayanmaktadır.Boyunlarıyukarı,çenelerikalkık,gözlerihavadabirdurumdadırlar.Hemönlerindenhemarkalarındanbirsetyaparak,öylesineçepeçevresardıkki,artıkhiçgöremezleronlar.”(Yâsînsûresi,36/8-9).

704et-Taberî,Câmiu’l-Beyân22/152;İbniKesîr,Tefsîru’l-Kur’an3/565;el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an15/9.

705İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye2/137-138;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/190-191.Ayrıcabkz.Buhârî,tefsîrusûre(96)4;Müslim,münâfikîn38.

706et-Taberî,Câmiu’l-Beyân22/152;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/196-197;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.200.

707“EllerikurusunEbûLeheb’in”(Tebbetsûresi,111/1).

708“Cehennemoduncusu”(Tebbetsûresi,111/4).

709el-Humeydî,el-Müsned1/153-154;el-Bezzâr,el-Müsned1/62,212-213;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/323.

710Levlâk:“Senolmasaydın!”mânâsınagelen,“Senolmasaydın,senolmasaydınâlemleriyaratmazdım.”kutsîhadisindenalınmış,PeygamberEfendimiz’ehitapifadesi.

Page 177: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

711İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye5/260-261;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr10/312.

712et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr7/298.Ayrıcabkz.el-Vâkıdî,Kitâbü’l-Meğâzî3/909-910;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.195.

713İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye5/80;İbniHacer,el-İsâbe5/372;İbniKesîr,el-Bidâye4/308.

714el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve3/180-181;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.489-490;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/348.

715“Allahseni,zararvermekisteyenlerinşerlerindenkoruyacaktır.”(Mâidesûresi,5/67).

716Tirmizî,tefsîrusûre(5)4;en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ9/8;SaîdİbniMansûr,es-Sünen4/1503-1504.

717Hâtemü’l-enbiyâ:Peygamberlerinmührü,sonuncusu.

718“Deki:İştemeydan!İddianızdatutarlıisenizTevrat’ıgetiripokuyun!”(Âl-iİmransûresi,3/93).

719“Artıksanabuilimgeldiktensonra,kimseninleİsahakkındatartışmayagirersedeki:‘Haydigelinoğullarımızıveoğullarınızı,hanımlarımızıvehanımlarınızıvebizzatbirbirimiziçağırıp,sonradaAllah’agönüldenyalvaralımdabukonudakimyalancıiseAllah’ınlânetininonlarınüzerineinmesinidileyelim!’”(Âl-iİmransûresi,3/61).

720Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/365.

721HüseyinCisrî,Risâle-iHamîdiye(Türkçetercüme)s.52-94.

722Bkz.Buhârî,bed’ü’l-vahy6;Müslim,cihâd74.

723Bkz.el-Vâkıdî,Kitâbü’l-meğâzî3/964-967;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.85-89;İbniHacer,el-İsâbe6/377.

724Bkz.İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye3/103;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/164;el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ8/246.

725Bkz.İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye3/52;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.77-78;İbniKesîr,el-Bidâye3/212.

726İbniHacer,Fethu’l-Bârî7/275.

727İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye4/195;et-Taberî,Câmiu’l-Beyân21/151;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk2/99.

728İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/164;el-Vâkıdî,Kitâbü’l-Meğâzî2/502;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.85-89.

729İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye3/49-51;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/353;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk3/387.

730İbniAsâkir,TârîhuDimaşk3/396;İbniKesîr,el-Bidâye2/326,6/62.

731İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye3/52;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.77-78;İbniKesîr,el-Bidâye3/212;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/315.

732İbniİshak,es-Sîre1/29-30;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/158-159;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk11/14.

733İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/158-159;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk11/14;KadıIyâz,eş-Şifâ1/363.

734Birpeygamberinortayaçıkmasıçokyakındır.Burasıdaonunhicretedeceğiyerdir.

735Bkz.İbniİshak,es-Sîre2/64-65;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye2/38-40;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/160-162.

736İbniİshak,es-Sîre1/29-30;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/353;İbniHacer,el-İsâbe6/242;İbniHacer,Fethu’l-Bârî7/275.

737İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye3/51-52,4-37-38;el-Vâkıdî,Kitâbü’l-Meğâzî2/262-263;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.78-79.

738İbniİshak,es-Sîre2/123;el-Vâkıdî,Kitâbü’l-Meğâzî3/1083;EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ5/386.

739Tirmizî,menâkıb3;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/327;el-Bezzâr,el-Müsned8/97;el-Hâkim,el-Müstedrek2/672.

Page 178: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

740Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/364;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/744;el-Hafâcî,Nesîmü’r-Riyâd4/312.

741İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/260-261;el-Hâkim,el-Müstedrek2/338,4/23.

742İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/276;SaîdİbniMansûr,Kitâbü’s-Sünen2/226;İbniHibbân,es-Sikât2/7.

743İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ3/94;İbniHacer,el-İsâbe6/287;el-Hafâcî,Nesîmü’r-Riyâd4/312.

744Buhârî,bed’ü’l-vahy6;İbniMende,el-Îmâns.290-291;İbniKesîr,el-Bidâye4/265.

745Buhârî,bed’ü’l-vahy6;Müslim,cihâd74.

746İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye5/269-270;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ6/563;İbniAbdilberr,el-İstîâb1/263.

747Buhârî,bed’ü’l-vahy6;Müslim,cihâd74.

748AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/354,438,442;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/325;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye2/44-47.

749İbniAsâkir,TârîhuDimaşk11/73.Ayrıcabkz.Müslim,fiten119;EbûDâvûd,melâhim14;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr24/389.

750el-Hâkim,el-Müstedrek2/338,4/23;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/260-261;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk2/132;İbniKesîr,Tefsîru’l-Kur’an4/361.

751et-Taberî,Câmiu’l-Beyân1/7;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk2/132;İbniKesîr,Tefsîru’l-Kur’an2/86.

752EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.99-100;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/138;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye1/180.

753“Allahım!Bizefetretdevrindensonra‘Mukîmü’s-Sünne’yigönder.”(Bkz.Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/496.Ayrıcabkz.el-Hafâcî,Nesîmü’r-Riyâd3/279;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.115).

754Bkz.İbniKayyimel-Cevziyye,Hidayetü’l-Hıyârâ1/55,85,157,5/284;Kitab-ıMukaddes(Türkçetercüme),YeniAhit,Yuhanna,bâb:16,cümle:7-8.

755Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/743.Ayrıcabkz.İbniKayyimel-Cevziyye,Hidayetü’l-Hıyârâs.285-286;Kitab-ıMukaddes(Türkçetercüme),YeniAhit,Yuhanna,bâb:14,cümle:15-17.

756Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/743.Benzerifadeleriçinbkz.el-Mâverdî,A’lâmü’n-Nübüvve1/197;Kitab-ıMukaddes(Türkçetercüme),EskiAhit,Tekvin,bâb:17,cümle:20.

757Bkz.Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/743.Ayrıcabkz.Rahmetullahel-Hindî,İzhâru’l-Hak4/1116;Kitab-ıMukaddes(Türkçetercüme),EskiAhit,Tesniye(YasanınTekrarı),bâb:18,cümle:17-19(s.241).

758“Musa(aleyhisselam):‘YaRabbi!BenTevrat’ta,insanlariçinçıkarılmış,iyiliğiemreden,kötülüğüyasaklayanveAllah’aimanedenenhayırlıbirümmetgörüyorum.Onlarıbenimümmetimeyle!’dedi.Cenâb-ıHakda:‘OMuhammedümmetidir.’buyurdu.”(Bkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/379;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/746.Yakınifadeleriçinbkz.et-Taberî,Câmiu’l-Beyân9/65;el-Beğavî,Meâlimü’t-Tenzîl2/298).759İbniKayyimel-Cevziyye,Hidayetü’l-Hıyârâ1/79-80;KadıIyâz,eş-Şifâ1/334;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/494.

760İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye2/64;KadıIyâz,eş-Şifâ1/334;el-Kurtubî,el-İ’lâmbimâfîDîni’n-Nasârâ1/269.

761KadıIyâz,eş-Şifâ1/334;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/497;el-Hafâcî,Nesîmü’r-Riyâd3/281;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.112.

762“EyDâvud!SendensonraAhmed,Muhammed,SâdıkveSeyyidismindebirpeygambergelecektir.OnunümmetideAllah’ınmerhametinemazhardır.”(Bkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/380;İbniKesîr,el-Bidâye6/62;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/26).

763“EyPeygamber!Bizsenihakikatenbirşahit,birmüjdeci,birkorkutucuveümmîlerebirkoruyucuolarakgönderdik.Senelbettebenimkulumveresûlümsün.Bensana‘Mütevekkil’isminiverdim.Bupeygamberkötühuylu,katıkalbli,çarşılardabağırıpçağırandeğildir.Okötülüğekötülüklekarşılıkvermez.Fakatkötülüğüafilemağfiretilekarşılar.Allah,eğrilmiş,sapmışolanmilletibupeygamberile‘Lâilaheillallah’demelerisuretiyledoğrultmadıkça,opeygamberinruhunuaslakabzetmeyecektir.”(Bkz.Buhârî,büyû’50;Dârimî,mukaddime2;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/174;Kitab-ıMukaddes(Türkçetercüme),EskiAhit,İşâyâ,bâb:42,cümle:1-11).

Page 179: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

764“Muhammed,Allah’ınresûlüdür.DoğumyeriMekke,hicretedeceğiyerTaybe(Medine),saltanatıŞam’dadır.Onunümmetiçokhamdeder.”(Bkz.Dârimî,mukaddime2;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr10/89;EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ5/387).

765“Senbenimkulumveresûlümsün.Bensana‘Mütevekkil’adınıverdim.”(Bkz.Buhârî,büyû’50;Dârimî,mukaddime2;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/174).

766“Benimseçkinkulum,kötühuyluvekatıkalblideğildir.”(Bkz.Dârimî,mukaddime2;el-Buhârî,el-Edebü’l-Müfred1/95;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/360;Kitab-ıMukaddes,EskiAhit,İşâyâ,bâb:42,cümle:1-2).

767İbniKayyimel-Cevziyye,el-Cevâbu’s-Sahîh5/292,304,585;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye1/346;Kitab-ıMukaddes(Türkçetercüme),YeniAhit,Yuhanna,bâb:14,cümle:15-17,bâb:16,cümle:7-9.

768“Onunyanındakılıcıvardır,onunlasavaşacak.Ümmetideonungibiolacak.”(Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/235.Ayrıcabkz.Kitab-ıMukaddes,Mezmurlar,bâb:2,cümle:9;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.114).

769“İncil’dekimeselleriiseşöyledir:Öylebirekinki,filiziniçıkarmışsonradaonukuvvetlendirmiş,derkenkalınlaşmışdaartıkgövdesiüzerindedoğrulmuş.Öyleki,ekicilerinhoşunagider,kâfirlerideöfkelendirir.”(Fetihsûresi,48/29).

770Kitab-ıMukaddes,EskiAhit,Tesniye,bâb:33,cümle:2;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye1/215;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.90.

771“Bu,onlarınTevrat’takisıfatlarıdır.”(Fetihsûresi,48/29).

772İbniKesîr,el-Bidâye6/179;el-Mâverdî,A’lâmü’n-Nübüvve1/199;Kitab-ıMukaddes,EskiAhit,Tesniye,bâb:33,cümle:2.

773Kitab-ıMukaddes,EskiAhit,İşâyâ,bâb:42,cümle:1,4,7,9.

774Kitab-ıMukaddes,EskiAhit,Mika,bâb:4,cümle:1,2,5.

775Kitab-ıMukaddes,EskiAhit,Mezmurlar,bâb:72,cümle:1-19;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.92.

776Kitab-ıMukaddes,YeniAhit,Yuhanna,bâb:14,cümle:30.

777Bkz.İbniKayyimel-Cevziyye,Hidayetü’l-Hıyârâ1/55,85,157,5/284;Kitab-ıMukaddes(Türkçetercüme),YeniAhit,Yuhanna,bâb:16,cümle:7-8.

778Kitab-ıMukaddes,YeniAhit,Yuhanna,bâb:16,cümle:8;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/743;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.99.

779Kitab-ıMukaddes,YeniAhit,Yuhanna,bâb:16,cümle:11.

780HAŞİYEEvet,ozâtöylebirreisvesultandırki,binüçyüzellisenedeveçoğuasrınherbirinde,enazüçyüzellimilyontebaasıveraiyetivar;tambirteslimiyetleemirlerineitaateder,hergünonaselamvermeklebağlılıklarınıyenilerler.

781Bkz.Buhârî,enbiyâ3;Müslim,îmân327.

782Kitab-ıMukaddes,YeniAhit,Yuhanna,bâb:16,cümle:13;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/743.

783İbniKayyimel-Cevziyye,Hidayetü’l-Hıyârâ1/79-80;KadıIyâz,eş-Şifâ1/334;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/494.

784İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye2/64;el-Kurtubî,el-İ’lâmbimâfîDîni’n-Nasârâ1/269;KadıIyâz,eş-Şifâ1/334.

785KadıIyâz,eş-Şifâ1/334;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/497;el-Hafâcî,Nesîmü’r-Riyâd3/281;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.112.

786Dârimî,mukaddime2;el-Buhârî,el-Edebü’l-Müfred1/95;KadıIyâz,eş-Şifâ1/234.

787KadıIyâz,eş-Şifâ1/234.

788KadıIyâz,eş-Şifâ1/234;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.115.

789KadıIyâz,eş-Şifâ1/234;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.112-113.

790İbniAsâkir,TârîhuDimaşk17/371;KadıIyâz,eş-Şifâ1/234;ez-Zehebî,Mîzânü’l-Îtidâl1/336.

Page 180: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

791“Kur’an’daismimMuhammed,İncil’deAhmed,Tevrat’tadaAhyed’dir.”İbniAsâkir,TârîhuDimaşk17/371;İbniAdiyy,el-Kâmil1/337;ez-Zehebî,Mîzânü’l-Îtidâl1/336.

792Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/234;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.114.Ayrıcabkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/378;İbniKesîr,el-Bidâye2/78.

793KadıIyâz,eş-Şifâ1/234.Ayrıcabkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/378;İbniKesîr,el-Bidâye2/327.

794Araplarıngiydiği,omuzlarıdaörtenerkekbaşörtüsününüstünebağlanançemberbağ.

795Bkz.KadıIyâz,eş-Şifâ1/235;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/496,498;el-Hafâcî,Nesîmü’r-Riyâd3/276.

796Kitab-ıMukaddes,YeniAhit,Yuhanna,bâb:14,cümle:15-17;KadıIyâz,eş-Şifâ1/234,235;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye1/346.

797Bkz.İbniKayyimel-Cevziyye,Hidayetü’l-Hıyârâ1/55,85,157,5/284;Kitab-ıMukaddes(Türkçetercüme),YeniAhit,Yuhanna,bâb:16,cümle:7-8.

798“Vaktigeldi,Meryem’inoğluİsada:‘Eyİsrailoğulları!BensizeAllah’ınelçisiyim.BendenöncekiTevrat’ıtasdiketmek,bendensonragelipismi“Ahmed”olacakbirresûlümüjdelemeküzeregönderildim.’dedi.”(Safsûresi,61/6).

799HAŞİYEMeşhurseyyahEvliyaÇelebi,HazretiŞem’ûn-uSafâ’nıntürbesinde,ceylanderisineyazılıİncil-iŞerîf’tebuayetiokumuştur.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)hakkındanazilolancümle: نا Biroğlan, نرزا yaniİbrahimneslindenola.. نو peygamberola.. yalancıolmaya.. onun توا doğumyeriMekkeola..

salihliklegelmişola.. mübarekadı* ا Ahmed,Muhammedola.. سوا onauyanlar د bucihanınsahibiolalar, odacihanınefendisiola…

*Bu“Mevâmît”kelimesi“Memed”denve“Memed”de“Muhammed”dentahrifedilmiştir.

800KadıIyâz,eş-Şifâ1/234-235;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.112-115;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye1/346,352.

801Bkz.İbniKayyimel-Cevziyye,Hidayetü’l-Hıyârâ1/55,85,157,5/284;Kitab-ıMukaddes(Türkçetercüme),YeniAhit,Yuhanna,bâb:16,cümle:7-8.

802el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an16/145;İbniKesîr,el-Bidâye2/166;İbniKesîr,Tefsîru’l-Kur’an4/145.

803“GönderilenpeygamberlerinenhayırlısıolarakbizeAhmed’i(sallallâhualeyhivesellem)gönderdi.KafileleronuziyaretiçinyollaradökülüpmesafelerkatettikçeAllahonasalâteylesin.”(Bkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/111;İbniKesîr,el-Bidâye2/236;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/182).

804EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.90;el-Esbehânî,Delâilü’n-Nübüvve1/156;İbniKesîr,el-Bidâye2/244.

805Bkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/12;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.97-98;el-Mâverdî,A’lâmü’n-Nübüvve1/235.

806Bkz.İbniİshak,es-Sîre2/113;İbniKesîr,el-Bidâye3/10;İbniHacer,el-İsâbe6/608;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye1/396,445.

807İbniAsâkir,TârîhuDimaşk35/250;İbniHacer,el-İsâbe5/126;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/169;es-Sîratü’l-Halebiyye1/446.

808İbniSeyyidi’n-Nâs,Uyûnü’l-Eser1/146.Ayrıcabkz.İbniAsâkir,TârîhuDimaşk3/430;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/24.

809Bkz.EbûDâvûd,cenâiz58;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/461;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/350;AbdİbniHumeyd,el-Müsned1/193.

810İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye124-129;158,190-192;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk1/431;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.125-128.

811et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk1/459-460;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/126-130;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk37/361-363.

812Buhârî,menâkıbü’l-ensâr35;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye2/34-36;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr7/92-95;el-Hâkim,el-Müstedrek3/704-705.

813İbniAbdilberr,el-İstîâb2/460;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ2/52-53;İbniHacer,el-İsâbe2/362-363,3/349.

Page 181: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

814KadıIyâz,eş-Şifâ1/365.

815KadıIyâz,eş-Şifâ1/365.

816İbniAsâkir,TârîhuDimaşk3/451-452;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/185-186.

817İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/167;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat1/234;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.107.

818“Allah(cellecelâlüh)onunsözüvasıtasıylaiffetliOsman’ıhidayeteerdirdiveonadoğruyolugösterdi.”(Bkz.İbniHacer,el-İsâbe7/698.Ayrıcabkz.İbniAsâkir,TârîhuDimaşk39/25;İbniKesîr,el-Bidâye7/200).

819“EyZübâb,EyZübâb!Şuacayip,harikulâdehaberidinle.HazretiMuhammed,Mekke’dedavetebaşladı,fakatonundavetineuyulmuyor.”(Bkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/259;İbnü’l-Esîr,Üsdü’l-Ğâbe2/13;İbniHacer,el-İsâbe2/402).

820“Hakgeliphertarafayayıldı.Bâtıldahelâkolupgitti.”(Bkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/259;Aliyyülkârî,Şerhu’ş-Şifâ1/748;el-Hafâcî,Nesîmü’r-Riyâd4/323).

821“Bu,(Allahtarafından)gönderilmişbirnebîdirkiindirilmişbirhakikatle(Kur’an-ıKerîm’le)geldi.”(Bkz.EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.115;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/256.Ayrıcabkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr20/338).

822İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye5/92;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.118;İbniKesîr,el-Bidâye4/312;es-Süheylî,er-Ravdu’l-Ünf4/194.

823“EyZerîhkabilesi!İnsanlarıkurtaracakbirhadise:‘Lâilâheillallah’diyen,güzel,düzgünveakıcıkonuşanbiradamvar.”(Bkz.Buhârî,menâkıbü’l-ensâr35;EbûYa’lâ,el-Müsned1/266;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye2/35;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/158).

824Muhammed,barışveemniyetisağlayanbirıslahatçıdır.

825el-Buhârî,et-Târîhu’l-Kebîr1/29;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/61;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk34/102;İbniHacer,el-İsâbe1/72.

826İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/169;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye1/131-134.

827EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.135-137.Ayrıcabkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/127;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr18/252;İbniİshak,es-Sîre1/22,28;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye1/293.

828el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/19;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/81;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye1/76.

829el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/19,126,127;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.139;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk1/459.

830A.g.e.

831A.g.e.

832Bkz.İbniİshak,es-Sîre36-41;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye1/168-173;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/91-92.

833İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/112.

834Tirmizî,menâkıb3;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/327;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye1/319-322.

835İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye2/6-7;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/130-131;156-157.

836KadıIyâz,eş-Şifâ1/368;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye1/218.

837İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/119-120,168;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.166;İbniAsâkir,TârîhuDimaşk3/86.

838İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/168;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.167;es-Suyûtî,el-Hasâisu’l-Kübrâ1/141.

839İbniHibbân,es-Sahîh14/244-246;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr24/214;İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye1/299-301.

840KadıIyâz,eş-Şifâ1/368;el-Halebî,es-Sîratü’l-Halebiyye2/624,3/381.

Page 182: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

841el-Hafâcî,Nesîmü’r-riyâd4/335;en-Nebhânî,CâmiuKerâmâti’l-Evliyâ2/203.

842et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr25/186;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk1/454;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.135.

843Cinsûresi,72/1,8,9;Buhârî,ezân105,tefsîrusûre(72)1;Müslim,salât149.

844HAŞİYEEvetSultan-ıLevlâkeLevlâk,öylebirreistirki,saltanatıbinüçyüzellisenedirdevamediyor.Birinciasırdansonraherbirasırdaenazüçyüzellimilyontebaasıveraiyetivardır.Yeryüzününyarısınıbayrağıaltınaalmıştırvetebaasıtambirteslimiyetleonahergünsalâtüselamilebağlılığınıyenileyerekemirlerineitaateder.

845“Dünya,ahiretintarlasıdır.”mânâsındakihadisiçinbkz.el-Gazâlî,İhyâuUlûmi’d-Dîn4/19;es-Sehâvî,el-Makâsıdü’l-Hasenes.497;Aliyyülkârî,el-Esrâru’l-Merfûas.205.

846AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/86;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/354;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat3/371.

847Bkz.el-Gazâlî,Fedâihu’l-Bâtıniyye1/139-141;el-Âmidî,Ğâyetü’l-merâm1/356-357;el-Îcî,Kitâbü’l-Mevâkıf3/405;et-Teftâzânî,Şerhu’l-Makâsıd5/17.

848Buhârî,menâkıb27,menâkıbü’l-ensâr36,tefsîrusûre(54)1;Müslim,münâfikîn43-45.

849Buhârî,menâkıbü’l-ensâr36,tefsîrusûre(54)1;Müslim,münâfikîn48.

850Müslim,münâfikîn45;Tirmizî,fiten20,tefsîrusûre(54)4;İbniHibbân,es-Sahîh14/421.

851KadıIyâz,eş-Şifâ1/213.

852Buhârî,menâkıb27,menâkıbü’l-ensâr36,tefsîrusûre(54)1;Müslim,münâfikîn46,47.

853Abdurrezzak,el-Musannef3/193,194;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/139;el-Hâkim,el-Müstedrek4/651.

854AyrıcaHazretiCübeyrrivayetiiçinbkz.Tirmizî,tefsîrusûre(54)5;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/81;İbniHibbân,es-Sahîh14/422;el-Bezzâr,el-Müsned8/357,358.

855“Kıyametsaatiyaklaştı,aybölündü.”(Kamersûresi,54/1).

856Kamersûresi,54/2;Tirmizî,tefsîrusûre(54)1,2,5;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/165,4/81;el-Bezzâr,el-Müsned8/357,358.

857Mescid-iAksa.

858Buhârî,menâkıbü’l-ensâr41,tefsîrusûre(17)3;Müslim,îmân276,278.

859el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/404;KadıIyâz,eş-Şifâ1/284,285;en-Nevevî,ŞerhuSahîh-iMüslim12/52.

860“İşittikveitaatettik…”(Bakarasûresi,2/285).

861LütfettiğiimanveİslamnimetindendolayıhamdolsunAllah’a.

862KadıIyâz,eş-Şifâ1/369;el-Cessâs,Ahkâmü’l-Kur’an1/33-34;ez-Zürkânî,Menâhilü’l-İrfân1/55,206,2/92.

863HAŞİYEYirmiAltıncıMektup’unmühimBirinciBahis’i,şucümleninhaşiyesiveizahıdır.

864HAŞİYEYalnızgördüğüneinanan,duyduğunuanlamayanvekalbgözükapalıolanlarakarşımucizelikyönü,buradagayetkısa,özethalindevenoksananlatılmıştır.FakatbumucizelikyönüYirmiDokuzuncuveOtuzuncuMektup’lardaHAŞİYECİKgayetparlak,nuranîveapaçıkşekildegösterilmiştir,hattakörlerdegörebilir.OmucizelikyönünügösterecekbirKur’anyazdırdık;inşallahbasılacak,herkesogüzelmucizelikyönünügörecektir.

HAŞİYECİKOtuzuncuMektup,pekparlakdüşünülmüşveöyleniyetedilmişti.Fakatyerinibaşkasına,İşârâtü’l-İ’câz’averdi,kendisimeydanaçıkmadı.

865“…(Ashab-ıKehf’in)sekizincileriköpekleridir…”(Kehfsûresi,18/22).

866“Kıtmîr”(Fâtırsûresi,35/13).Ashab-ıKehf’inköpeğininadıdır.

867“Birarayagetirilenler.”(Yâsînsûresi,36/32,75).

868Sâffâtsûresi,37/57.

869Sâffâtsûresi,37/127,158.

Page 183: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

870“İkişer.”(Sebesûresi,34/46;Fâtırsûresi,35/1).

871Nisâsûresi,4/3;Sebesûresi,34/46;Fâtırsûresi,35/1.

872HAŞİYE-1Kur’an’ıngözalıcıvekafiyeliifadeleri,akıcı,düzgün,sanatlıüslûbuvenazarıkendineçevirecekbelâgatininmeziyetleriçokolmaklaberaber,daimaAllah’ızikredenlereveO’nayakaranlarayüksekciddiyeti,ilahîhuzuru,birbiriyleuyumluvezıtsözlerinbiraradabulunduğuhissiniveriyor,bunubozmuyor.Halbukiakıcıvedüzgünsöyleyiş,sözsanatları,nazımvekafiyegibimeziyetler,ciddiyetibozar,zarafethissettirir,huzuruvebakışıdağıtır.Hattamünâcâtınenhoşu,enciddisi,enyücenazımlısıveMısır’ınkıtlıkveyoksulluğununortadankalkmasınınsebebiolanİmamŞâfiî’ninmeşhurbirmünâcâtınıçokdefaokuyordum.Gördümki,nazımlı,kafiyeliolduğuiçinmünâcâtınyüksekciddiyetinikoruyamıyor.Sekizdokuzsenedirvirdimdir.Hakikiciddiyeti,ondakikafiyevenazımlabirleştiremedim.Anladımki,Kur’an’ınhas,fıtrî,seçkinveüstünolankafiyelerinde,nazmındavemeziyetlerindebirtürmucizelikvarki,hakikiciddiyetivetamhuzurukorur,bozmaz.İştedaimaAllah’ayakaranveO’nuzikredenler,butürmucizeliğiakıllarıylaanlamasadakalblerindehisseder.

HAŞİYE-2Kur’an-ıMucizü’l-Beyan’ınmanevîbirmucizeliksırrışudurki,Kur’an,ism-iâzamamazharolanResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)imanınınpekbüyükveparlakderecesiniifadeediyor.Hemmukaddesbirharitagibi,ahiretverubûbiyetâlemlerininyüksekhakikatlerinibildiren,gayetbüyük,genişveyüceolanhakdininyücemertebesinifıtrîbirtarzdabeyanediyor,dersveriyor.

HemkâinatınHâlık’ının,bütünvarlıklarınRabbiolmasıyönüyle,sonsuzizzetvehaşmetiylehitabınıbildiriyor.Elbette,Furkan’ınbusurettekiifadelerineveKur’an’ınbutarzdakibeyanınakarşı ناا ا ا نأ او ا ا 1* ن sırrıylabütüninsanlarınakıllarıbirleşse,birtekakılolsadahionameydanokuyamaz.2* ا ىا أÇünküşuüçesasnoktasından,Kur’an’ınüslûbununtaklidikesinliklemümkündeğildirvebenzeriolamaz!..

1*“Deki:Yeminederim!Eğerinsanlarvecinler,buKur’an’ınbenzeriniyapmakiçinbirarayatoplansalar,(hattabirbirlerinedestekolupgüçlerinibirleştirselerbile)yinedeonungibibirKitapmeydanagetiremezler.”(İsrâsûresi,17/88).

Page 184: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

2*Süreyyâyıldızınerede,yeryüzünerede!(Aralarındanekadarfarkvar!)Bkz.el-Kannûcî,Ebcedü’l-Ulûm3/244;ez-Zürkânî,Menâhilü’l-İrfân2/109,310.

HAŞİYE-3Ayetler,Kur’an-ıHakîm’inhersayfasınınsonundabitiyor.Güzelbirkafiyeilesonaeriyor.Bununsırrışudur:Enuzunayetolanborçalıpvermeylealâkalıayet*sayfalariçin,İhlâsveKevsersûreleridesatırlariçinbirölçübirimikabuledildiğinden,Kur’an-ıHakîm’inbugüzelmeziyetivemucizelikalâmetigörülüyor.

*Bakarasûresi,2/282.

HAŞİYE-4Bumakamınşubahsinde,aceleyüzünden,gayetmühim,haşmetli,büyükveRisale-iNur’unbaşarısınoktasındagayetgözalıcı,sevimliveteşvikediciolankerametin,pekazveküçükvaziyetleriyle,kısacıkörnekleriyleveküçücükemareleriyleyetinilmiştir.Halbukiobüyükhakikatvesevimlikeramet,“tevafuk”adıyla,beş-altıçeşidiyleRisale-iNur’unkerametininbirsilsilesini,Kur’an’ıngözegörünenmucizeliğininbirtürününparıltılarınıvegaybaaitişaretlerinbirkaynağınımeydanagetiriyor.Sonradan,Kur’an’da“Allah”lafzınıntevafukundançıkanbirmucizelikparıltısınıgösterenyaldızilebirKur’anyazdırıldı.HemKur’anharflerinintevafuklarındançıkanincemünasebetlerivegaybadairişaretleribildirenRumuzât-ıSemâniye(Sekizİşaret)adlısekizküçükrisaletelifedildi.HemRisale-iNur’utevafuksırrıylatasdikvetakdireden,onungüzelliğinibildirenKeramet-iGavsiye,üçKeramet-iAleviyeveİşârât-ıKur’aniyeadlıbeşadetrisaleyazıldı.Demek,OnDokuzuncuMektup’untelifindeobüyükhakikatözetşeklindehissedilmiş.Fakatmaalesef,müellifyalnızbirtırnağınıgörüpgöstermiş,dahaötesinebakmayarakkoşupgitmiş.

873İbniKesîr,el-Bidâye2/219,3/57;KâtipÇelebi,Keşfü’z-Zunûn2/1740;el-Kannûcî,Ebcedü’l-Ulûm1/308.

874Bakarasûresi,2/23;Yûnussûresi,10/38;Hûdsûresi,11/13;İsrâsûresi,17/88;Kasassûresi,28/49.

875Bkz.es-Suyûtî,el-İtkân2/313-314;HüseyinCisrî,Risâle-iHamîdiye(Türkçetercüme)s.42.

876“Elif,Lâm,Mîm.İşte(eşsiz,mucize)Kitap:Onun(Allahtarafındanindirildiğivebaştansonahakikatlermecmuasıolduğu)hakkındahiçbirşüpheyoktur.”(Bakarasûresi,2/1,2).

877“AllahoilahtırkiKendisindenbaşkailahyoktur.”(Bakarasûresi,2/255;Âl-iİmransûresi,3/2;Nisâsûresi,4/87;Tevbesûresi,9/129;Tâhâsûresi,20/8;Nemlsûresi,27/26;Kasassûresi,28/70;Teğâbünsûresi,64/13).878“Ohaldeşugerçeğihiçunutmaki:Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Muhammedsûresi,47/19).

879“Hâlâakıllanmazlarmı?”(Yâsînsûresi,36/68).Ayrıca ن أ şeklindemuhatapsigasıylaçokyerlerdegeçmektedir.Bkz.Bakarasûresi,2/44,76;Âl-iİmransûresi,3/65;En’âmsûresi,6/32;A’râfsûresi;7/169;Yûnussûresi,10/16…

880Bkz.Bakarasûresi,2/2;Yûnussûresi,10/37;Secdesûresi,32/2;Fussiletsûresi,41/42.

881Bkz.Kıyâmetsûresi,75/16;Tâhâsûresi,20/114.

882Buhârî,bed’ü’l-vahy2,bed’ü’l-halk6;Müslim,fezâil86-88.

883“Ohaldeşugerçeğihiçunutmaki:Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Muhammedsûresi,47/19).

884“Allahım!Kur’an’ıbizimiçindünyadayoldaş,kabirdedost,kıyametteşefaatçi,sıratköprüsündenur,cehennemateşinekarşıörtüveperde,cennettearkadaşvebütünhayırlıişleregötürenrehberveöndereyle.Allahım!KalblerimizivekabirlerimiziimanveKur’annuruylanurlandır.KendisineKur’anindirilenzâthürmetivehakkıiçin,Kur’an’ındoğruluğunuvehakkaniyetiniayanbeyanherkesegöster.OnaveâlineRahmanveHannânAllah’tansalâtveselamolsun,âmin…”

885Bkz.En’âmsûresi,6/50;A’râfsûresi,7/203;Yûnussûresi,10/15;Kehfsûresi,18/110;Necmsûresi,53/3-4…

886İlmelyakîn:İlimyoluylaeldeedilenkesinbilgi.

887KadıIyâz,eş-Şifâ1/204;el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an17/98;İbniHacer,Fethu’l-Bârî13/484.

888Bkz.Ahzâbsûresi,33/45-46.

889Bkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat6/314;et-Taberânî,el-Mu’cemü’s-Sağîr2/182;el-Hâkim,el-Müstedrek,2/672.

890Bkz.Buhârî,hibe33,cihâd24,46,50,82,116,117,165,edeb39,116;Müslim,fezâil48-49.

891Buyur,emret.

892“İşittikveitaatettik…”(Bakarasûresi,2/285).

Page 185: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

893Dünyayarağbetetmemek,nefsinarzularındanelçekmek.

894“Ohaldeşugerçeğihiçunutmaki:Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Muhammedsûresi,47/19).

895“Allahım!Onaveonunehl-ibeytineümmetininiyilikleriadedincesalâtveselameyle.”

896“SübhansınyâRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32).

897“VeRabbininnimetinianlatdaanlat.”(Duhâsûresi,93/11).

898Allah’atevekkülettim.

Page 186: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Mucizât-ıAhmediye’ninBirinciZeyli899OnDokuzuncuSöz,Resûl-uEkrem’in(aleyhis salâtüvesselam)peygamberliğine,zeyliiseayınyarılmasımucizesinedairolduğundan,makammünasebetiyleburayaalınmıştır.

ا ا م ــــــ

Ondört“reşha”yıiçerenOnDördüncüLem’a’nın

BirinciReşhası900

Rabbimizibizetarifedenüçbüyük,küllîöğreticivar:

Biri, şu kâinat kitabıdır ki, onun şahitliğini ilk on üç Lem’a’dan ve Arapça NurRisalesi’nin901OnÜçüncüDers’indenbirparçaişittik.

Biri,şubüyükkitabınenbüyükayetiolanSonPeygamber’dir(aleyhissalâtüvesselam).

Biride,Kur’an-ıAzîmüşşan’dır.

Şimdi, konuşan bir delil olan Son Peygamber’i (aleyhissalâtü vesselam) tanımalı,dinlemeliyiz.Evet,onunmanevîşahsiyetinebak:

Yeryüzü bir mescit, Mekke bir mihrap, Medine bir minber, açık bir tevhid delili olanPeygamberimiz (aleyhissalâtü vesselam) bütünmüminlere imam, insanlığa hatip, bütünpeygamberlere reis, evliyaya efendi, peygamber ve velilerinmeydana getirdiği bir zikirhalkasınınbaşı…

O, öyle nuranî bir ağaçtır ki, bütün peygamberler canlı, dipdiri kökleri, veli zâtlar tazemeyveleridir.Mucizeleriylebütünpeygamberlervekerametleriylebütünveliler,onunherbirdavasınıtasdikedipimzalar.Zirao,902 إ إ dervebunudavaeder.Onunsağındavesolunda, yani geçmiş ve gelecek taraflarında saf tutan o nuranî, zikreden zâtlar aynıkelimeyi tekrar ederek hep beraber, mânen “Sadakte ve bilhakkı natakte” (“Doğrusöyledin ve hakkı konuştun.”) derler. Hangi vehmin haddine ki, böyle sayısız imzayladoğrulananbirdavayaşüphekarıştırsın!

İkinciReşha

O nuranî tevhid delili, nasıl ki, iki tarafındaki o zâtların ittifakı ve yanlışlığına ihtimalbulunmayacak derecede kesin haberleriyle doğrulanıyor.Aynen öyle de, Tevrat ve İncilgibi semavî kitapların903 yüzlerce işareti, doğumundan önce ve doğumu anındameydanagelen harika hadiselerin binlerce emaresi, sesi işitilip kendisi görünmeyen varlıkların,gelecektenhaberverencinlerinmeşhurmüjdeleri,kâhinlerinbirbirinidestekleyentevatürderecesindeki şahitlikleri, ayın iki parçaya bölünmesi gibi peygamberliğine delil olanbinlercemucizesivegetirdiğidininhakkaniyetideonudoğrularvetasdikeder.Bununlaberaber,zâtındagayetmükemmel,övülmeyelâyıkahlâkı..vazifesindesonsuzgüzelliktekiyüksek vasıfları.. kusursuz olan güvenilirliği.. iman kuvvetini, tereddütsüz inancını veAllah’a son derece itimadını gösteren fevkalâde takvası, fevkalâde kulluğu, fevkalâdeciddiyetivemetaneti;onun,davasındanekadardoğrusözlüolduğunugüneşgibiaşikârgösteriyor.

Page 187: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ÜçüncüReşha

İstersen gel, Saadet Asrı’na, Arap yarımadasına gidelim. Hayalen de olsa, onu vazifebaşındagörüpziyaretedelim.İştebak:

Ahlâkınınmükemmelliğiveyüzünün,görünüşününgüzelliğiyleseçkinbirzâtgörüyoruz.Elinde mucizeli bir kitap, dilinde hakikatleri bildiren bir hitap, bütün insanlara, hattacinlere,meleklerevebütünvarlıklaraezelîbirhutbeyiokuyor.Âleminyaratılışındakisırolan hayret verici bir muammayı çözüp açıklayarak ve kâinatın hikmeti olan muğlâktılsımı keşfederek, “Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?” gibi, bütünvarlıklarasorulan,akıllarıhayrettebırakıpmeşguledenüçzor,müthişvemühimsoruyaiknaedici,makbulcevaplarveriyor.

DördüncüReşha

Bak, o zât öyle bir hakikat ışığı yayar ki, eğer onun nuranî irşad dairesinin dışındanbaksan, elbettekâinatıbüyükbirmatemyurduhükmündeveher şeyibirbirineyabancı,hatta düşman, cansız varlıkları dehşetli cenazeler şeklinde, bütün canlıları da yokluk veayrılıktokadıylaağlayanyetimlergibigörürsün.

Şimdibak,onunnuruylaomatemyurdu,şevkvecezbeiçindebirzikirmeclisinedöndü.O birbirine yabancı ve düşman görünen varlıklar, dost ve kardeş oldu. O cansız,hareketsiz,ölüvarlıklar,sevimlibirermemur, itaatkârbirerhizmetçihalinialdı.Ağlayıpşikâyet eden o kimsesiz yetimler ise tesbihle Allah’ı zikreden veya vazife paydosunaşükredenbirervarlıkşeklinegirdi.

BeşinciReşha

Hem o nur ile, kâinatta olup bitenler, bütün hareketler, çeşitlilik ve değişimlermânâsızlıktan, gayesizlikten ve tesadüf oyuncağı olmaktan kurtulur. Bunlar Cenâb-ıHakk’ın birer mektubu, yaratılış kanunlarının birer sayfası, ilahî isimlerin birer aynasıseviyesine,âlemdeSamedYaratıcınınhikmetlibirkitabımertebesineyükselir.

Heminsanıbütünhayvanlarınaşağısınadüşürensonsuzzayıflığı,aczi,fakrıveihtiyaçları,onu bütün canlılardan daha bedbaht eden, ona gam, elem ve hüzün veren aklı o nurlaaydınlandığıvakit;insanbütüncanlıların,bütünvarlıklarınüstündebirdereceyeçıkar.Onurlanmışaczi,fakrı,aklıveduasıilenazeninbirsultanveyakarışıileyeryüzününnazlıbirhalifesiolur.

Demek, o nur olmazsa kâinatın, insanın, hatta her şeyin kıymeti hiçe iner.Evet, elbetteböylebenzersizbirsanatlayaratılmışolankâinattaböylebirzâtlâzımdır.Yoksakâinatvefeleklerolmamalıdır.

AltıncıReşha

İşte o zât, ebedî bir saadetin habercisi, müjdecisi; sonsuz bir rahmetin kâşifi, ilancısı;Cenâb-ıHakk’ın rubûbiyetindekigüzellikleribildiren,onlarınseyircisive ilahî isimlerinhazinelerininkeşfedicisi,rehberiolduğundan;kulluğuyönüylebaksan,onunbirmuhabbetve rahmet timsali, insanlığın en şereflisi ve yaratılış ağacının en nuranî meyvesihükmündekimahiyetinigörürsün.Peygamberliğiyönüylebaksan,ozâtınhakbirdelil,bir

Page 188: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hakikatışığı,hidayetgüneşivesaadetvesilesiolduğunuanlarsın.

İşte,bak!Onunnurunasılşimşekgibi,doğudanbatıyahertarafıtuttu.Yeryüzününyarısıve insanlığın beşte biri onun hidayet hediyesini kabul edip canından aziz bildi. Bizimnefsimizeveşeytanımızaneoluyorki,böylebirzâtınbütündavalarınınesası 904 إ إ hakikatinibütünmertebeleriyleberaberkabuletmesin!

YedinciReşha

İştebak,ozât(aleyhissalâtüvesselam)şugenişyarımadada,âdetlerinekörükörünebağlıve inatçı çeşitlikavimlerinkötüahlâkını, çirkinvevahşiâdetlerinineçabuk,birdefadasöküpattı,onlarıgüzelahlâk iledonatıpbütünâleme rehbervemedenîmilletlereüstadeyledi. Bak, bu görünüşte ve zorla elde edilmiş bir hâkimiyet değildir. O zât, akılları,ruhları,kalbleri,nefislerifethedipkendinebağlamış;kalblerinsevgilisi,akıllarınrehberi,nefislerinterbiyecisiveruhlarınsultanıolmuştur.

SekizinciReşha

Bilirsinki,sigaragibiküçükbirâdetibile,küçükbirtoplumdabüyükbirhükümdarancakbüyükbirgayretletemelliortadankaldırabilir.Halbukibak:

Bu zât, inatçı, tutucu ve büyük toplumlardan pek çok köklü âdeti, görünüşte küçük birkuvvetle, az bir gayretle, kısa bir zamanda kaldırıp yerine öyle yüksek bir ahlâkkoymuşturki,âdetaonlarındemvedamarlarınakarışmışgibikalıcıolarakyerleştirmiştir.Bunungibidahabirçokharikaicraatyapmıştır.

İşte, şu Saadet Asrı’nı görmeyenlerin gözüne Arap yarımadasını sokuyoruz. Haydi,yüzlercefilozofualsın,orayagidipyüzseneçalışsınlar!Acabaozâtın,ozamanakıyaslayaptığıbirsenelikicraatınyüzdebiriniyapabilirlermi?

DokuzuncuReşha

Hem bilirsin ki, basit bir adam, küçük fakatmahcup edici bir yalanı az bir haysiyetle,küçük bir toplulukta, küçük ve tartışmalı bir meselede, düşmanlarının yanında,utanmadan, korkusuzca, hilesini hissettirmeyecek derecede endişe ve telâş göstermedensöyleyemez.Şimdibuzâtabak:

Onunpekbüyükbirvazifede,pekbüyükbirvazifeliolarak,pekbüyükbirhaysiyetle,çokemniyetemuhtaçbirhalde,pekbüyükbircemaatte,pekbüyükbirdüşmanlıkkarşısında,pekbüyükmeselelerde,pekbüyükbirdavadaserbestçe,korkusuzca,tereddütsüz,telâşsız,utanmaksızın, samimi bir şekilde, büyük bir ciddiyetle, hasımlarının damarlarınadokunduracakgürbirsesle,yücebirüslûplasöylediğisözlerdehiçyalanbulunabilirmi?Osözlerehilekarışmasımümkünmüdür?Asla!905 و إ نإ Evet,hakaldatmaz,hakikatigörenaldanmaz.Onunhakolanmesleğihileyeihtiyaçduymaz,tenezzületmez.Hayalinnehaddineki,hakikatigörenleringözünehakikatgibigörünsün,onlarıaldatsın!

OnuncuReşha

İştebak!Ozâtnekadarmerakuyandıran,cazibeli,lüzumluvemüthişhakikatlerigösterir,

Page 189: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

meseleleri ispat eder. Bilirsin ki, insanı en çok tahrik eden şey meraktır. Hatta sana,“Ömrününvemalınınyarısınıverirsen,aydanveJüpitergezegenindenbirigeliporalardane var, ne yok söyleyecek. Senin istikbalini ve başına gelecekleri doğru olarak haberverecek.”dense,merakınvarsaömrününvemalınınyarısınıverirsin.

Halbuki şuzâtöylebirSultan’danhabergetiriyorki,O’nunmemleketindeay,bir sinekgibi,birpervaneninetrafındadöner.Opervanedünyadır,bir lambanınetrafındauçar.Olamba ise güneştir, o Sultan’ın binlerce menzilinden bir misafirhanesinde, binlercelambadanbiridir.

Hemozât,akıllaradurgunlukverenöylebirâlemdendoğruşekildebahsediyorveöylebirdeğişimihaberveriyorki,binlerceyerkürebombaoluppatlasaokadarhayretuyandırmaz.Bak,onundilinde908 را 907 تا ا ء اذإ 906 تر ا اذإ gibisûreleriişit…

Hemöylebiristikbaldendoğruhaberlerveriyorki,şudünyanıngeleceğionanispetenbirdamla serap hükmündedir.Ve öyle bir saadetimüjdeliyor ki, dünyanın bütün saadetlerionakıyaslaebedîbirgüneşinyanındakibiranlıkparıltıgibidir.

OnBirinciReşha

Böylehayretuyandırıcıvemuammadoluolanşukâinatıngörünenperdesialtında,elbetteve elbette öyle harikulâdelikler bizi bekliyor. Onları haber verecek, böyle harika vefevkalâde, mucizeler gösteren bir zât lâzımdır. Hem bu zâtın halinden, sözlerindenanlaşılıyor ki, o görmüş, görüyor ve gördüğünü söylüyor. Bizi nimetleriyle donatan şu“GöklerinveYerinİlahı”bizdenneistiyor,O’nunrızasınasıleldeedilir;peksağlambirşekildedersveriyor.

Bunlargibidahapekçokmerakuyandıran,lüzumluhakikatidersverenbuzâtkarşısındaherşeyibırakıponakoşmak,onudinlemekgerekirken,çoğuinsananeolmuşki,sağır,körvedivanehalegelmişler;hakkıgörmüyor,buhakikatiişitmiyor,anlamıyorlar…

OnİkinciReşha

ŞuvarlıklarıntekbirYaratıcınıneseriolması,nasılşüphegötürmezbirhakikatse,işteşuzâtdaoderecedehakvedoğrusözlübirdelil,aynışekildehaşrinveebedîsaadetinkesin,parlakbirşahididir.Hattadoğruyolugöstermesiyleebedîsaadetinmeydanagelmesebebive ona ulaşma vesilesi olduğu gibi, duası ve niyazıyla da o saadetin varlık sebebi veyaratılışvesilesidir.

Haşirmeselesindegeçenşusırrı,makammünasebetiyleburadatekrarediyoruz.

• İşte bak, o zât, dairesi öyle geniş ve büyük bir namazda dua ediyor ki, âdeta buyarımada,hattabütünyeryüzüonunnamazınauyar,onunlaniyazeder.

•Bak!Hemo geniş dairedeki namazı öyle büyük bir cemaatle kılıyor,Cenâb-ıHakk’aöyle yalvarıyor ki, âdeta Hazreti Âdem’den asrımıza kadar gelmiş ve kıyamete kadargelecekbütünnuranî,kâmilinsanlaronauyupduasına“âmin”diyor.

• Hem bak, o zât herkesin muhtaç olduğu öyle bir maksat için dua ediyor ki, sadeceyeryüzündekilerdeğil,belkigökehli,hattabütünvarlıklarduasınaortakolup,“Evet,eyRabbimiz!Onunistedikleriniver,duasınıkabulet!Bizdeistiyoruz.”diyorlar.

Page 190: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

•Hemfakrınınşuurundaolarak,öylehüzünle,aşkla,iştiyakla,öyletevazuileyalvarıyorki,bütünkâinatıağlatıpduasınaortakediyor.

•Öyle bir gaye için dua ediyor ki, insanı ve âlemi, hatta bütün varlıkları aşağıların enaşağısı olan dereceye düşmekten, kıymetsizlikten, faydasızlıktan kurtarıyor; en yüksekmertebeolanbekâya,kıymete,yücevazifeyeyükseltiyor.

•Hemöyleyüksek,öyleyakaranbirsesleistiyorveöyletatlı,merhametdileyenbirniyazile yalvarıyor ki, âdeta sesini bütün varlıklara, göklere, Arş’a işittirip onları kendindengeçirircesineduasına“ÂminAllahım,âmin!”dedirtiyor.

•Bak,ebedîsaadetivebekâyı,herşeyiişiten,sonsuzkeremsahibiöylebirKadir’denveher şeyi gören, sonsuzmerhamet sahibi öyle bir Alîm’den istiyor ki, o Zât, açıkça, enküçük canlının en gizli ihtiyacını, duasını görür, işitir, kabul buyurur ve onamerhameteder.Yapılan dua, hal diliyle de olsa ona istediğini verir. Bunu öyle hikmetle, her şeyigörerek,merhametleyaparki,oterbiyeveidareninSemî,Basîr,KerimveRahîmbirZât’ahasolduğunaşüphebırakmaz.

OnÜçüncüReşha

İnsanlarınenfaziletlileriniarkasınaalarakşuyeryüzündeArş-ıÂzam’adoğruelkaldırıpduaeden,insanlığınşerefkaynağı,zamanvemekândabenzeriolmayan,gerçekten“Fahr-iKâinat”unvanınalâyıkozât(aleyhissalâtüvesselam)acabaneistiyor,bak,dinle:

Ebedîsaadetistiyor,bekâistiyor,Allah’akavuşmayıvecennetiistiyor.Hemdevarlıklarınaynasındahükümlerinivegüzelliklerinigösteren,Cenâb-ıHakk’ınbütünkutsîisimleriyleistiyor. Eğer rahmet, inayet, hikmet ve adalet gibi, bu istediklerinin varlığını gerektirensayısızsebepvedelilolmasaydı,yalnızşuzâtıntekduasıbile,Cenâb-ıHakk’ınkudretinebaharımızın yaratılışı kadar hafif gelen cennetin var edilmesi için yeterli olurdu. Evet,nasıl ki onun peygamberliği şu imtihan meydanının açılmasına sebep oldu, kulluğu daötekiâleminaçılmasınavesiledir.

Acaba hiç mümkün müdür ki, akıl sahiplerine ve varlığın hakikatini delilleriyle bilenzâtlara 909 ن عأ نا dedirten, âlemin şu görünen, üstün intizamı, şu rahmetiçindeki kusursuz sanat ve rubûbiyetin benzersiz güzelliği; öyle bir çirkinliği,merhametsizliği, intizamsızlığıkabuletsin;enufak,enönemsizistekleri,sesleri itinaileişitip ihtiyaçları karşılasın da, en mühim, lüzumlu arzuları basit görüp işitmesin,anlamasın,karşılıksızbıraksın!Hâşâvekellâ!Yüzbindefahâşâ!Böylebirgüzellik,öylebirçirkinliğikabuledipçirkinhalegelemez.

Eyhayalîarkadaşım!Şimdilikyeter,geridönmeliyiz.Ziraşuzamanda,şuyarımadadayüzsenedekalsak,ozâtınhayretvericiicraatınınvevazifelerininyüzdebirinibiletamamenkavrayıpseyrinedoyamayız.

Şimdigel,bugünedoğrudönerkengeçmişherasrabirerbirerbakacağız. İştebak,nasılher asır, o hidayet güneşinden aldığı feyizle çiçek açmış; Ebû Hanife, İmam Şâfiî,Bayezid-iBistâmî,Şah-ıGeylânî,Şah-ıNakşibend,İmamGazalîveİmamRabbanîgibimilyonlarca nurlu meyve vermiş. Gördüklerimizin etraflıca tarifini başka vakte bırakıp

Page 191: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

şimdi o mucizeler sahibi ve hidayete götüren zâta -bir kısım kesin mucizelerine işareteden-birsalâvatgetirmeliyiz.

م أ أو ة أ أ ا شا ا ا ا نا لأ ءوأو ا او ترا و ، راو او ةارا أ ت دأ سأ د م أ أو ة أ أ و ا ر او ، ا او ا

ت ط ع و ، ا ا ظأو ، ا لو ، ا تء ا أو ، راو ةا و تا ث أ ءا و ، ا و ، ا غاز و جاا ، او او او او عاراو عاو او اوا ا نذ ا تا ا فوا د م أ أو ة أ أ وإ راو او نا ا إ لوا لوأ ئر ناا ةءا ءاا ت

910 ا ا ا ، ة

Şuâât-ıMârifetü’n-Nebî adındaki Türkçe bir risalede; On DokuzuncuMektup’ta ve buSöz’de kısaca işaret ettiğimiz Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) peygamberlikdelillerinibeyanetmiştim.Hemo risaledeKur’an-ıHakîm’inmucizelikyönlerideözetşeklinde anlatılmıştı. Yine Lemaât adında Türkçe bir risalede ve Yirmi Beşinci Söz’deKur’an’ınkırkyöndenmucizeolduğunukısacagösteripoyönlereişaretetmiştim.Okırkyönden, yalnız Kur’an’ın nazmındaki belâgati, İşârâtü’l-İ’câz adındaki Arapça birtefsirde,kırksayfadayazmıştım.İhtiyacınvarsaşuüçkitabamüracaatedebilirsin.

OnDördüncüReşha

Mucizeler kaynağı ve en büyük mucize olan Kur’an-ı Hakîm, Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğiileCenâb-ıHakk’ınbirliğinivetekliğinioderecekesinispatediyorki,başkadelileihtiyaçbırakmıyor.Bizdeonuntarifinevetenkitkonusuyapılmışbirikiparlakmucizelikyönüneişaretedeceğiz.

İşte,RabbimizibizetarifedenKur’an-ıHakîm,

•Şubüyükkâinatkitabınınezelîbirtercümesi…

•Cenâb-ıHakk’ınisimlerininşuyeryüzüvegöksayfalarındasaklıhazinelerininkâşifi…

•Hadiseleringörünenyüzüaltındagizlihakikatlerinanahtarı…

•ŞugörünenâleminperdesiarkasındakigaybâlemindengelenRahmanîlütuflarınveezelîhitabınhazinesi…

•İslamâlemininmanevîgüneşi,temeli,dayanağı,ahiretâlemlerininharitası…

•Cenâb-ıHakk’ınZât’ının,sıfatlarınınveicraatınınşerhedicisi,açıkbirtefsiri,konuşanbirdelili,parlakbirtercümanı…

•Şuinsanlıkâlemininterbiyecisi,hakikihikmetkaynağı,rehberivehidayetvesilesi…

•Hembirhikmetveşeriatkitabı…

•Hembirduavekullukkitabı…

•Hembiremirvedavetkitabı…

Page 192: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

•Hemdebirzikirvemarifet(Allah’ıtanıma)kitabıdır.

İşte Kur’an, bunun gibi, bütün manevî ihtiyaçlara hitap eden bir kitap, çeşitli yol vemeşreplerden evliya ve sıddıkların, asfiya vemuhakkiklerin her birininmeşrebine lâyıkbirerrisaleortayakoyanmukaddesbirkütüphanedir.

Kur’an’ınkusurzannedilentekrarlarındakimucizelikparıltısınabak:

Kur’anhembirzikirhembirduahemdebirdavetkitabıolduğundan, içindeki tekrarlargüzeldir,hattagereklivedahabeliğdir.Bunukusurzannedenlerindüşündüğügibideğil…Zira zikrin hususiyeti, tekrar ile nurlandırmasıdır. Duanın hususiyeti, tekrar ede edeistektekiısrarıortayakoymaktır.Emirvedavetingereğiisetekrarilepekiştirmektir.

Hem herkes, her vakitKur’an’ın tamamını okumaya güç yetiremez, fakat çoğu kez birsûre okuyabilir.Onun için,Kur’an’daki enmühimmaksatlar birçok uzun sûrede beyanedilerek her bir sûre küçük birer Kur’an hükmüne geçmiştir. Demek ki, hiç kimseyimahrum etmemek için tevhid, haşir ve Hazreti Musa’nın kıssası gibi bazı meselelertekrarlanmıştır.

Hem bedenin ihtiyaçları gibi,manevî ihtiyaçlar da çeşitlidir. Bazısına insan her nefestemuhtaçtır; cisme hava, ruha Hû gibi… Bazısına her saat ihtiyaç duyar; 911 gibi…Demek, ayetlerin tekrarı, ihtiyaçların yinelenmesinden ileri gelmiştir ve bu ihtiyacaişaretle insanı uyandırıp teşvik etmek, onun manevî arzularını ve iştahını hareketegeçirmekiçindir.

HemKur’an,tesisedicidir;iyiyivekötüyüayıranapaçıkbirdinin(Din-iMübin’in)esasıveşuİslamâleminintemelidir.Toplumhayatınıdüzenler,çeşitlitabakalardakiinsanlarıntekraredilensorularınacevapverir.Tesisedene,koyduğuesaslarısabitkılmakiçintekrarlâzımdır.Pekiştirmekiçintekrar,teyitiçintakrir,912tahkikveyinetekrargerekir.

HemKur’anöylebüyükmeselelerdenveincehakikatlerdenbahsediyorki,onlarıherkesinkalbindeyerleştirmekiçinçokdefafarklısuretlerdetekrarlâzımdır.

Bununla beraber, Kur’an’daki bu tekrarlar lafızları itibarı iledir. Yoksa aslında her birayetinpekçokmânâsı,faydası,yönüvetabakalarıvardır.Herbirmakamdaayrıbirmânâ,faydavemaksatiçinobeyanlartekraredilir.

Kur’an’ınkâinatlailgilimeselelerinbazılarınaüstükapalıbirşekilde,kısacaişaretetmesiise irşada dair parlak birmucizedir. İnkârcıların zannettiği gibi tenkit sebebi olamaz vekusurdeğildir.

Soru:“AcabaKur’an-ıHakîm,nedenvarlıklardanfelsefeninbahsettiğigibibahsetmiyor?Bazı meseleleri özet halinde bırakıyor; bazısını ise herkesin anlayışını okşayacak,kimseninhislerinirencideetmeyecek,sıradaninsanlarınzihniniyormayacak,açıkvebasitbirşekildesöylüyor.”

Cevap olarak deriz ki: Felsefe hakikatin yolunu şaşırmış da onun için… GeçmişderslerdenveSöz’lerdenelbette anlamışsındırki,Kur’an-ıHakîmşukâinattan,Cenâb-ıHakk’ın Zât’ını, sıfat ve isimlerini bildirmek için bahsediyor. Yani bu kâinat kitabınınmânâlarını anlatıpHâlık’ını tanıtıyor.Demek, varlıklara kendileri için değil,Yaratıcıları

Page 193: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hesabınabakıyor.Hemherkesehitapediyor.Felsefeisevarlıklarakendileri içinbakıyor.Bilhassa ilimsahiplerinehitapediyor.MademkiKur’an-ıHakîmvarlıklarıdelilyapıyor,öyleysedelilinaçıkolması,herkesçeçabukanlaşılmasıgerekir.

Hem mademki doğru yola ulaştıran Kur’an, insanlığın bütün tabakalarına hitap eder.İnsanların çoğu ise avam tabakadandır. Elbette irşad, lüzumsuz şeylerin üstü kapalı birşekilde,kısacaanlatılmasınıve inceşeylerin temsilleaklayaklaştırılmasını ister.Safsataveyanlışadüşürmemek için,onlarınsığnazarlarındaaşikârolanşeyleri lüzumsuz,belkizararlıbirsurettedeğiştirmemeyigerektirir.

Mesela Kur’an, güneş için der ki, “Dönen bir kandil, bir lambadır.”913 Zira güneşten,güneşin mahiyeti için bahsetmez. Onun bir çeşit intizamın zembereği ve bir düzeninmerkezi olduğunu, o intizam ve düzenin ise Sâni’in marifetine ayna olduğunu bildirir.Evet,Kur’an, 914 ي او “Güneşdöner.”der. “Döner” tabiriyle,kış-yaz,gece-gündüzdeğişimindekikusursuzkudrettasarrufunuhatırlatıpSâni’inbüyüklüğünüanlatır.İşte,bu“dönmek” fiilinin hakikati ne olursa olsun, kastedilen, nakış nakış işlenen ve görünenintizamatesiretmez.

Hem Kur’an, 915 ا ا و der. “Sirac” yani “lamba” tabiriyle, âlemin bir sarayşeklindeyaratıldığını, içindekieşyanın ise insanlarvecanlılar içinhazırlanmışziynetler,yiyeceklervehayat içingerekli şeylerolduğunu;güneşindeosarayıaydınlatan itaatkârbirlambamahiyetitaşıdığınıhatırlatarakHâlık’ınrahmetveihsanınıanlatır.

Şimdibak,şusersemvegevezefelsefeiseneder:

“Güneş sıvı haldeki büyük bir ateş kütlesidir. Kendisinden kopmuş olan gezegenlerietrafında döndürür. Büyüklüğü şu kadardır, mahiyeti şöyledir, böyledir…” Ruhakorkutucubirdehşetten,müthişbirhayrettenbaşkabirşeyvermez.GüneştenKur’angibibahsetmez.

İşte,içikof,dışıgösterişlifelsefîmeselelerinnekıymetteolduğunuburadananla.Onlarıngörünüşteki parlaklığına aldanıp Kur’an’ın gayet mucizevî beyanına karşı hürmetsizliketme!

BirHatırlatma:ArapçaRisale-iNur’daOnDördüncüReşha’nın altı “katre”si, bilhassaDördüncüKatre’ninaltı“nükte”si,Kur’an-ıHakîm’inkırkkadarmucizelikyönündenonbeşini bildirir.Onunlayetinerekburadakısaca temas ettik. İstersenonamüracaat et, birmucizelerhazinesibulursun.

ا و ا و ا و و و ءاد ء ناا ا ا كدو إو د تاا إو ر ا و و ا را و ار طاا و

.ا ، اا رأ و ا مأ رو و

ا نا لأ و ا 916 ا ، أ و ا و

917 ا ا

SaidNursî

Page 194: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

899Zeyl:İlave

900Reşha:Damla,sızıntı.

901NurunİlkKapısı(Mesnevî-iNuriye).

902“Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Sâffâtsûresi,37/35;Muhammedsûresi,47/19).

903HAŞİYEHüseyin-iCisrîRisale-iHamîdiye’sindeosemavîkitaplardanyüzişaretçıkarmıştır.*Tahriftensonrabilebukadarvarsa,elbetteöncesindebundandahaçokişaretolduğuanlaşılır.

*HüseyinCisrî,Risâle-iHamîdiye(Türkçetercüme)s.52-94.

904“Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Sâffâtsûresi,37/35;Muhammedsûresi,47/19).

905“O,kendisineindirilenbirvahiydenbaşkabirşeydeğildir.”(Necmsûresi,53/4).

906“Güneşdürülüpışığısöndüğüzaman.”(Tekvirsûresi,81/1).

907“Gökyarıldığızaman.”(İnfitârsûresi,82/1).

908“…kapılarıdövenvedehşetiylekalblereçarpanokıyametfelaketi…”(Kâriasûresi,101/1).

909“Şuvarlıkâleminde,mevcutolandandahamükemmeli,dahaüstünününolmasımümkündeğildir.”(Bkz.el-Gazâlî,İhyâuUlûmi’d-Dîn4/258;İbniArabî,el-Fütûhâtü’l-Mekkiyye1/53,4/154,6/392,7/82,8/221).

910“Eyvarlığıylavarlığımızıaydınlatan,gözlerimizenurlarserpipbizinefsinkaranlıklarındankurtaranRahmetiSonsuzRabbimiz!Arş-ıAzîm’denKur’an-ıHakîm’iüzerineindirdiğinnuranîzâta,yaniPeygamberEfendimizHazretiMuhammed’e(sallallâhualeyhivesellem)ümmetininiyilikleriadedince,milyonlarcasalâtvemilyonlarcaselamolsun!

PeygamberliğiniTevrat,İncilveZebur’unmüjdelediği,irhâsatın(doğumundanhemenöncevedoğumuanındameydanagelenharikulâdehallerin),cinlerinhâtiflerinin,insanlıkâlemindenAllahdostlarınınvekâhinlerinhaberverdiği,birişaretiyleayınparçalandığıEfendimizHazretiMuhammed’e(sallallâhualeyhivesellem)ümmetininnefesleriadedince,milyonlarcasalâtveselamolsun!

Davetineağaçlarınkoşupgeldiği;duasıylayağmurunhemeniniverdiği;sıcaktankorumakiçinbulutlarınkendisinegölgeyaptığı;birölçekyiyeceğiyleyüzlerceinsanındoyduğu;parmaklarınınarasındanüçdefaKevsergibisularınçağladığı;avuçlarınıniçindeykençakıltaşlarınınvetoprağınAllah’ıtesbihettiği;onunhürmetineAllah’ınkertenkeleyi,ceylanı,kurdu,ağaçkütüğünü,keçininzehirlibacağını,deveyi,dağı,taşıveağacıkonuşturduğu,Mirac’ınve“Resûl’üngözübaşkayanakaymadı(ki,gördüğünüyanlışgörmüşolsun),görebileceğininötesineyönelmedi(ki,birserapgörmüşolsun).”*ayetininmazharıolanEfendimizveŞefaatçimizHazretiMuhammed’e(sallallâhualeyhivesellem),indirilmesindenbuyanaKur’an’ıokuyanherbirkimseninokuduğuherbirkelimeninhavadalgalarınınaynalarındaRahman’ınizniylesuretebürünenbütünkelimelerivebütünharfleriadedince,milyonlarcasalâtveselamolsun.

Bütünbusalâvatlarınherbirihürmetinebizibağışla,eyilahımız,bizemerhametet,âmin,âmin,âmin…”

*Necmsûresi,53/17.

911Allah’ınadıyla.

912Takrir:Yerleştirme,sağlamlaştırma.

913Bkz.Yûnussûresi,10/5;Enbiyâsûresi,21/33;Furkansûresi,25/61…

914Yâsînsûresi,36/38.

915“Güneşide(ışığıkendinden)birlambayaptı.”(Nûhsûresi,71/16)

916Allahım!Kur’an’ıbizimiçinhertürlüderdeşifa,hayatımızdaveölümümüzdensonraencandanbirarkadaş,dünyadacanayakınbirdost,kabirdeensamimiarkadaş,kıyamettebirşefaatçi,sıratüzerindebirnur,ateşekarşıörtüveperde,cennettebiryoldaşvebütünhayırlıişleregötürenrehberveöndereyle.Bütünbunlarıbizefazlınla,cömertliğinle,kereminleverahmetinleihsanet,eykeremsahiplerininenkerimivemerhametlilerinenmerhametlisiRabbimiz,âmin…

Allahım!Furkan-ıHakîm’inindirildiğizâta,onunbütünâlveashabınasalâtveselameyle,âmin,âmin…

917KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 195: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Şakk-ıKamer(AyınYarılması)MucizesineDairdirOnDokuzuncuveOtuzBirinciSözlerinZeyli

ا ا م ــــــ 918 او ا ا او نإو ا او ا ا

Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)aygibiparlakbirmucizesiolanayınyarılması(şakk-ı kamer) hadisesini çürük vehimlerle gölgelemek isteyen felsefeciler ve onlarınmuhakemesiz taklitçileridiyorki: “Eğeraygerçekten ikiyebölünseydi,buhadisebütünâlemtarafındanbilinirdi.Bütüntarihlerinbununakletmesigerekirdi.”

Cevap: Ayın yarılması, Resûl-u Ekrem’in peygamberlik davasına delil olarak, o davayıişitenveinkâreden,oradahazırbulunanbircemaate,gecevakti,herkesuykudayken,ânibirşekildegösterilmiştir.Hemayındoğduğuzamanlarınfarklılığı,sisvebulutlargibionugörmeye mâni sebeplerin varlığı ile beraber, o devirde medeniyet her yereyayılmadığından, bazı toplumlara has kaldığından ve pek az kişi gökyüzünü rasatettiğinden, o hadisenin her yerden görülmesi, bütün tarihlere geçmesi elbette lâzımdeğildir.919 Ayın yarılması hadisesinin önünden bu evham bulutlarını dağıtacak pek çoknoktadanşimdilikbeş“nokta”yıdinle…

BirinciNokta

Ozamanvezemindekikâfirleringayetşiddetliinatlarıtarihçemâlumvemeşhurolduğu,Kur’an-ıHakîm920 ا او diyerekşuvakayıbütünâlemehaberverdiğihalde;Kur’an’ıinkâr eden o kâfirlerden hiçbiri bu ayeti yalanlamaya kalkışmamış, Kur’an’ın haberverdiğişuvakayıinkâretmekiçinağzınıaçmamıştır.Eğerohadise,ozamankâfirleriçinkesin ve gerçekleşmiş olmasaydı, bu ayeti delil sayarak gayet dehşetli bir yalanlamayagirişirveHazretiPeygamber’in(sallallâhualeyhivesellem)davasınıçürütmekiçinhücumederlerdi. Halbuki siyer ve tarih kitapları, şu hadiseye dair, onunla münasebeti olankafirlerinböylehiçbirşeyininakletmemiştir.

Yalnız921 او ayetininbeyanettiğigibi,tarihlerdenakledilenşudur:Ohadiseyigören kâfirler, bunun sihir olduğunu iddia etmiş ve “Bize sihir gösterdi. Eğer başkataraflardakikervanvekafilelerdegörmüşsehadisedoğrudur;yoksabizesihiryapmıştır.”demişler. SabahleyinYemen’den ve başka taraflardan gelen kafileler böyle bir hadiseyigördüklerinihaberverincekâfirler,Fahr-iÂlem(aleyhissalâtüvesselam)hakkında(hâşâ)şöyledemiş:“EbûTalib’inyetimininsihrigökleredetesiretti.”922

İkinciNokta

Sa’d-ı Teftâzânî gibi büyükmuhakkiklerin çoğu demiştir ki: “Ayın yarılması;923 Resûl-uEkrem’in parmaklarından su akması, o suyubütünbir orduya içirmesi,924 hutbe okurkendayandığı kuru direğin Allah Resûlü’nden (aleyhissalâtü vesselam) ayrılacağı içinağlaması ve bunu bütün cemaatin işitmesi gibi tevatür derecesindeki hadiselerdendir.925Yanionu tabakadan tabakayaöylegenişbircemaatnakletmiştirki,yalandabirleşmeleriimkânsızdır.Buhadise,meşhurHalleykuyrukluyıldızınınbinseneöncegörünmüşolması

Page 196: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

gibi, tevatür derecesindedir. Varlığı, görmediğimiz Serendib Adası’nın926 varlığı gibi,tevatürlekesindir.”İşteböylekesinveşahitliğedayananmeselelerdevehimleryüzündenşüpheyedüşmekakılsızlıktır.Buçeşithadiselerinyalnızcaakıldışıolmamasıyeter.Kaldıki,ayınyarılması,birdağınvolkanlaikiyebölünmesigibimümkündür.

ÜçüncüNokta

Mucize,peygamberlikdavasını ispatve inkârcıları iknaetmekiçindir, inanmayamecburbırakmak için değil. Öyleyse peygamberlik davasını işitenlere ikna edici bir mucizegöstermeklâzımdır.Aynımucizeyibütünâlemegöstermekveyahutherkesiimanetmeyemecbur bırakır derecede bir açıklıkla ortaya koymak,Hakîm-i Zülcelâl’in hikmetine zıtolduğu gibi, imtihan sırrına da terstir. Çünkü imtihan sırrı, “akla kapı açmayı, iradeyieldenalmamayı”gerektiriyor.

EğerFâtır-ıHakîmayı–felsefecilerinheveslerinegöre–bütünâlemegöstermekiçinbirikisaatöyle ikiyebölünmüşhaldebıraksaydıvebuhadisebütüntarihleregeçseydi,ovakitbaşka gökyüzü hadiseleri gibi; ya peygamberlik davasına delil olmazdı ve Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) peygamberliğine ait hususiyeti kalmazdı ya da öyleapaçıkbirmucizeolurduki,aklıkabulemecburbırakır,iradeyieldenalırdıveherkesisteristemezAllahResûlü’nünpeygamberliğinitasdikederdi.EbûCehilgibikömürruhlularlaEbûBekri’s-Sıddıkgibielmasruhluinsanlaraynıseviyedekalır,imtihansırrıkaybolurdu.İştebusırdandırki,ohadisehemanidenhemgecevaktiherkesuykudaykengerçekleştiveayındoğduğuzamanlarınfarklıolması,sisvebulutgibibaşkamânilerdeperdekılınarakbütünâlemegösterilmediveyahuttarihleregeçirilmedi.

DördüncüNokta

Şu hadise, gece vakti herkes uykudayken, âni bir şekilde gerçekleştiğinden, elbettedünyanın her tarafından görülmeyecekti. Bazı kimselerce görülse de, onlar gözlerineinanmayacaktı. İnansalar da, elbette böyle mühim bir hadise, tek bir kişi tarafındanaktarılanbirhaberletarihlerebâkibirsermayeolmayacaktı.

Bazıkitaplardaki,“Ay,ikiparçaolduktansonrayereinmiş.”ilavesiniisetahkikehlizâtlarreddetmiş, “Şu apaçık mucizeyi kıymetten düşürmek niyetiyle bunu belki bir münafıkilaveetmiştir.”demişler.

Hemmesela o vakitte, İngiltere cehalet sisiyle kuşatılmış, İspanya’da gün yeni batmış,Amerika’da gündüz, Çin’de ve Japonya’da sabah olduğu gibi, başka yerlerde de başkasebeplerdendolayıohadiseelbettegörülmeyecekti.Şimdişuakılsızitirazcıyabak,diyorki:“İngiltere,Çin,Japonya,Amerikagibiülkelerintarihleribundanbahsetmiyor.Öyleysegerçekleşmemiştir.”BinlânetonungibiAvrupadalkavuklarınınbaşına…

BeşinciNokta

Ayınyarılması,kendikendine,bazısebeplerneticesindeolmuş, tesadüfî, tabiîbirhadisedeğildir ki, alışılmış tabiat kanunları ona uygulansın. Güneşin ve ayın sonsuz hikmetsahibiHâlık’ı,Resûlünün(sallallâhualeyhivesellem)peygamberliğinitasdikvedavasınıaydınlatmak için o hadiseyi harikulâde olarak yaratmıştır. O mucize, irşad ve imtihansırrınınvepeygamberliğinhikmetiningereğince,rubûbiyetinhikmetininistediğiinsanları

Page 197: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

delille susturmak için gösterilmiştir. O hikmet sırrının gerektirmediği, istemediği vepeygamberlik davasını henüz işitmemiş olan, yeryüzünün farklı yerlerindeki insanlara ohadise, sis, bulutlar ve ayın farklı zamanlarda doğması, bazı memleketlerde henüzçıkmamış olması, bazılarında gündüz ve sabah, bir kısmında ise güneşin yeni batmışolması gibi, onu görmeyemâni pek çok sebep perde kılınarak gösterilmemiştir. Eğer omucize bütün insanlığa gösterilseydi ya Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam)peygamberliğineişaretvebirpeygamberlikmucizesiolarakgösterilecekti,ozamanAllahResûlü’nünpeygamberliği apaçıkbirdereceyeçıkacaktı.Herkes tasdikemecburolacak,ortadairadekalmayacaktı.Oysaiman,akılveiradeiledir;yoksaimtihansırrıkaybolur.Yada o mucize sırf bir gökyüzü hadisesi olarak gösterilecekti, o vakit Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğiylemünasebetikesilecekveonahasolmayacaktı.

Kısacası:Ayınyarılmasıhadisesininmümkünolduğunaşüphekalmadı,meselekesinbirşekildeispatedildi.Şimdiohadiseningerçekleştiğinigösterenpekçokdelildenaltısına927HAŞİYEişaretedeceğiz.Şöyleki:

Hepsi çok adil928 olan sahabilerin, o hadisenin gerçekleştiğinde ittifak etmesi.. hakikatiaraştırıp delilleriyle bilen bütün tefsircilerin, 929 ا او ayetinin tefsirinde o hadiseninvukubulduğundabirleşmeleri..930olanbitenidosdoğrurivayetedenbütünhadisâlimlerininpek çok senetle ve çeşitli kanallarla o hadisenin gerçekleştiğini nakletmesi.. perdelihakikatleriAllah’ın izni ilekeşfedenve ilhamamazharolanbütünevliyave sıddıklarınşahitliği..kelâm ilminin,meşrepleribirbirindençokuzakolan imamlarınınveçokderinâlimlerinin tasdiki.. ve hadisin kesin ve açık hükmüyle, dalâlet üzerinde birleşmelerimümkün olmayan ümmet-i Muhammed’in (aleyhissalâtü vesselam)931 o hadiseyi kabuletmesi;ayınikiyebölündüğünügüneşgibiispateder.

SözünÖzü: Buraya kadar söylediklerimiz tahkik adına ve inkârcıları susturmak içindi.Bundan sonraki cümleler, hakikat adına ve iman hesabınadır. Evet, tahkik böyle dedi.Hakikatisediyorki:

Nasıl ki, Cenâb-ı Hakk’ınmahbubu932 olma derecesine çıkan kulluğundaki velâyetin enbüyük kerameti ve mucizesi Mirac ile, yani bir dünyalının bedeniyle göklerdegezdirilmesiyle, peygamberlik semâsının nur saçan ayı olan Nübüvvet DivanınınMührü’nün(aleyhissalâtüvesselam)oyüceâleminsakinlerineüstünlüğüvemahbubiyetigösterildi, velâyeti ispat edildi. Aynen öyle de, yeryüzüne bağlı, göğe asılı olan ay, birdünyalının işaretiyle iki parça edilerekyeryüzünün sakinlerineo zâtınpeygamberliğininöylebirmucizesigösterildiki,Resûl-uEkrem (aleyhissalâtüvesselam),ayınaçılmış ikinuranîkanadımisalipeygamberlikvevelâyetgibiikinuranî,parlakkanadıylakemâlâtınen üst mertebelerine uçmuş, Kâb-ı Kavseyn’e933 çıkmış, hem gök sakinlerinin hem deyeryüzündekileriniftiharkaynağıolmuştur…

934 تااو ضرا تاو ةا ا و 935 ا ا أ إ إ

918“Kıyametsaatiyaklaştı,aybölündü.Amaomüşriklernezamanbirmucizegörselersırtlarınıdöner,‘Bu,kuvvetlivedevamlıbirbüyüdür’derler.”(Kamersûresi,54/1-2).

919el-Gazâlî,Fedâihu’l-Bâtıniyye1/140-141;en-Nevevî,ŞerhuSahîh-iMüslim17/143-144;İbniHacer,Fethu’l-Bârî

Page 198: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

7/185-186.

920“Aybölündü.”(Kamersûresi,54/1).

921“(Müşrikler):‘Bu,kuvvetlivedevamlıbirbüyüdür’derler.”(Kamersûresi,54/2).

922et-Tayâlisî,el-Müsned1/38;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.281.Ayrıcabkz.Kamersûresi,54/2;Tirmizî,tefsîrusûre(54)

923Buhârî,menâkıb27,menâkıbü’l-ensâr36,tefsîrusûre(54)1;Müslim,münâfikîn43-48.

924Buhârî,menâkıb25,meğâzî35;Müslim,fezâil6,7,imâre72,73.

925Bkz.el-Gazâlî,Fedâihu’l-Bâtıniyye1/139-141;el-Âmidî,Ğâyetü’l-Merâm1/356-357;el-Îcî,Kitâbü’l-Mevâkıf3/405;et-Teftâzânî,Şerhu’l-Makâsıd5/17.

926Hindistan’ıngüneyindekiSeylanadası.

927HAŞİYEYanialtıdefaicmâsuretinde,gerçekleştiğinedairaltıdelilvardır.Bumakamçokizahgerektirdiğihaldemaalesefkısakalmıştır.

928Sahabeninadilolmasıhukukimânâdadeğil,diniyaşayışbakımındantenkitedilmemelerimânâsındadır.

929“…Aybölündü.”(Kamersûresi,54/1).

930Bkz.el-Vâhidî,el-VecîzfîTefsîri’l-Kitâbi’l-Azîz1/370;et-Taberî,Câmiu’l-Beyân27/84-88;el-Beğavî,Meâlimü’t-Tenzîl4/258.

931Tirmizî,fiten7;EbûDâvûd,fiten1;İbniMâce,fiten8;Dârimî,mukaddime8.

932Mahbub:Sevgili,sevilen.

933Kâb-ıKavseyn:Yayınikiucuarasındakimesafe.PeygamberEfendimizinMirac’daAllah’ayaklaştığımertebe.

934Ona(sallallâhualeyhivesellem),âlineveashabınayervegöklerdolususalâtveselamlarolsun.

935“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32).

Page 199: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Mucizât-ıAhmediye(aleyhissalâtüvesselam)Zeyli’ninBirParçasıdır

Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğinindelillerihakkındadır.MiracRisalesi’nin Üçüncü Esası’nın sonundaki üç mühim sorudan birincisine kısaca, özetşeklindeverilencevaptır.

Soru:ŞubüyükMiracniçinMuhammed-iArabîaleyhissalâtüvesselam’amahsustur?

Cevap:Şubirincisorunuzuncevabı,otuzüçadetSöz’deetraflıca izahedilmiştir.Yalnızburada Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) kemâlâtına, peygamberliğinindelillerine ve o büyük Mirac’a en lâyık zâtın o olduğuna dair kısa işaretlerle bir özetsunuyoruz.Şöyleki:

İlk olarak: Pek çok tahrife maruz kaldığı halde, Tevrat, İncil, Zebur gibi mukaddeskitaplardan, şu zamanda dahi Hüseyin-i Cisrî gibi bir muhakkik, Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtü vesselam) peygamberliğine dair yüz müjdeli işareti çıkarıp Risale-iHamîdiye’degöstermiştir.936

İkincisi: Şık ve Satîh gibi iki meşhur kâhinin, vahiy gelmeden kısa süre önce AllahResûlü’nün (aleyhissalâtü vesselam) nübüvvetine ve ahirzaman peygamberinin oolduğunadairtarihçesabitolanbeyanlarıgibipekçokmüjde,sahihbirşekildetarihlerdenakledilmiştir.937

Üçüncüsü: Hazreti Peygamber’in (aleyhissalâtü vesselam) doğduğu gece Kâbe’dekiputların düşmesi, İran’da Kisra’nın meşhur sarayı Eyvân’ın çatlaması938 gibi “irhâsat”denilenyüzlerceharikahadisetarihçemeşhurdur.

Dördüncüsü:Bir orduya parmağından akan suyu içirmesi,mescitte büyükbir cemaatinhuzurundakurudireğin,minberintaşınmasındandolayıAllahResûlü’nden(aleyhissalâtüvesselam)ayrılacağı içindevegibi inleyerekağlaması, 939 ا او ayetininaçıkvekesinhükmüileayınyarılmasıgibi,muhakkikzâtlarınaraştırmalarıylabinevaranmucizelerle940HazretiPeygamber’inüstünkılındığınıtarihvesiyerkitaplarıgösteriyor.

Beşincisi:Dostvedüşmanınittifakıyla,şahsındagüzelahlâkınenyüksekderecede,bütünmuamelelerininşahitliğiylevazifesindevetebliğindeyüksekvasıflarınenilerimertebedeve İslam’daki ahlâk güzelliğinin şehadetiyle, getirdiği dinde en yüce, övülmeye lâyıkhasletlerinenmükemmelsurettebulunduğundainsafvedikkatsahipleritereddütetmez.

Altıncısı:OnuncuSöz’ünİkinciİşaret’indeifadeedildiğigibi:Ulûhiyet,hikmetingereğiolarakgörünmekister.İşteResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)bunuazamîderecede,zirvedekikulluğuylaenparlakşekildegöstermiştir.

HemâleminHâlık’ının,hikmetinvehakikatingereğiolarak,sonsuzkemâldekigüzelliğinibirvasıtailegöstermekistemesinekarşılık,bunuengüzelsurettegösterenvetarifeden,açıkça,ozâttır.

HemâleminSâni’inin,dikkatnazarlarınısonsuzgüzelliktekikusursuzsanatınaçekmekveonusergilemekistemesinekarşılık,bunuenyüksekbirsedâileilanedenyine,açıkça,o

Page 200: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

zâttır.

Hem âlemlerin Rabbi sayısız varlık tabakalarında birliğini ve tekliğini ilan etmekistemesine karşılık, bütün tevhidmertebelerini azamî derecede ilan eden yine, elbette ozâttır.

Hem âlemin Sahibinin, eserlerindeki sonsuz güzelliğin işaretiyle, hakikat ve hikmetingereği olarak, Zât’ının nihayetsiz cemâlini, benzersizliğini ve güzelliğinin incelikleriniaynalardagörmekvegöstermek istemesinekarşılık,O’na enmükemmel surette aynalıkeden,O’nugösterenvesevipbaşkalarınasevdirenyine,apaçıkbirşekilde,ozâttır.

Hem şu âlem sarayının Sâni’inin, gayet harikamucizeler ve gayet kıymetli cevherlerledolu gayb hazinelerini gösterip sergilemek ve onlarla kemâlini tarif edip bildirmekistemesinekarşılık,enmükemmelrehbervetarifediciyine,açıkça,ozâttır.

HemşukâinatınSâni’inin,kâinatıhayretverici, türlüziynetlerlesüsleyerekyapmasına..şuur sahibi mahlûklarını seyir, gezinti, ibret ve tefekkür için oraya göndermesine..hikmetiningereğiolarakoeserlerinvesanatlarınmânâlarını,kıymetini,seyirvetefekküredenlerebildirmekistemesinekarşılık;cinlereveinsanlara,hattaruhanilerevemelekleredeKur’an-ıHakîmvasıtasıylaenmükemmelşekilderehberlikedenyine,açıkça,ozâttır.

HemşuâleminsonsuzhikmetsahibiHâkim’inin,kâinattakideğişimleringayesiniiçerenmuğlâktılsımıvevarlıkların,“neredengeldiklerine,nereyegittiklerineveneolduklarına”dairüçhayatisorununmuammasınıbirelçivasıtasıylabütünşuursahiplerineçözdürmekistemesinekarşılık,Kur’anhakikatlerivasıtasıylaenaşikârvemükemmelşekildeotılsımıçözenveomuammayıhalledenyine,açıkça,ozâttır.

Hem şu âlemin yüce Sâni’inin kendini şuur sahibi varlıklara bütün güzel, sanatlıeserleriyle tanıtmasına, kıymetli nimetlerle sevdirmesine ve elbette bunun karşılığındaonlara rızasının ve isteklerinin ne olduğunu bir elçi vasıtasıyla bildirmeyi dilemesinekarşılık,O’nun rızasını ve isteklerini engüzel vemükemmel surette,Kur’anvasıtasıylabeyanedenveinsanlığagetirenyine,apaçıktırki,ozâttır.

HemÂlemlerinRabbi,kâinatınmeyvesiolaninsana,âlemiiçinealacakgenişbirkabiliyetvermiş, onu engin bir kulluğa hazırlamış, fakat insan hissiyatıyla çokluğa ve dünyayamüptelâolduğundan,birrehbervasıtasıylaonunyüzünüçokluktanbirliğe,fânidenbâkiyeçevirmek istemiştir. İşte insanlığa enmükemmel ve beliğ surette,Kur’an vasıtasıyla engüzel tarzda rehberlik eden ve peygamberlik vazifesini kusursuzca yerine getiren yine,açıkçaozâttır.

İşte varlıkların en şereflisi canlılar, canlılar içinde en şerefli olan şuur sahipleri, şuursahiplerinin en şereflisi de hakiki insandır. Ve hakiki insanlar içinde de şu zikredilenvazifelerikusursuzca,mükemmelbirşekildeyerinegetirenozâttır;elbettebüyükMiracileKâb-ıKavseyn’eçıkacak,941ebedîsaadetinkapısınıçalacak,rahmethazineleriniaçacakveimanıngaybperdesiardındakihakikatlerinigörecekdeozâtolacaktır.

Yedincisi:Şubenzersizyaratılmışvarlıklardakigayetgüzelnakışlarvesonderecesüslüziynetler açıkça görülür. Bunlar, onların Sâni’inde, yarattıklarını güzelleştirmek vesüslemekiçingayetşiddetlibiriradevekasdbulunduğunuapaçıkşekildegösterir.Oirade

Page 201: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

isezorunluolarak,Sâni’desanatınakarşıkuvvetlibir rağbetvemukaddesbirmuhabbetbulunduğuna işaret eder. İşte sanatlı varlıklar içinde en kuşatıcı olan ve bütün sanatinceliklerini birden kendinde gösteren, bilen, bildiren, kendini sevdiren ve başkavarlıklardakigüzellikleri“Maşallah”deyiptakdireden,açıktırki,sanatınıgözetenveçoksevenSâni’innazarındaensevgiliolacaktır.

İştesanatlıvarlıklarıyaldızlayanmeziyetlerevegüzelliklere,onlarıışıklandıranlatifelerevekemâlâtakarşı,“Sübhânallah,Mâşâallah,AllahuEkber”diyerekgökleriveKur’an’ınnağmeleriylekâinatıçınlatan,beğeniptakdiretmekle,tefekküredipgöstermekle,zikirvetevhidilekaralarıvedenizlericezbeyegetirenyine,açıkça,ozâttır.

Öylebirzâtki: 942 ا sırrıncabütünümmetinin işlediğisevaplarınbirmisli,onunameldefterinekaydedilir.Ümmetininsalâvatlarıonunmanevîkemâlâtınakuvvetverir.O,gördüğüpeygamberlikvazifesininneticelerivemanevîücretiyleberaberCenâb-ıHakk’ınrahmet ve muhabbetinin sonsuz feyzine mazhardır. İşte o zâtın Mirac merdiveniylecennete,Sidretü’l-Müntehâ’ya,943Arş’aveKâb-ıKavseyn’ekadargitmesi944elbettehakkın,hakikatinvehikmetintakendisidir.945 ا ا

SaidNursî946HAŞİYE

Page 202: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Âyetü’l-KübrâRisalesi’ninResûl-uEkrem’inPeygamberliğindenBahsedenOnAltıncıMertebesi

Makammünasebetiyleburayaalınmıştır.

Sonraodünyayolcusukendi aklınadediki: “Madembukâinattaki varlıklar vasıtasıylaMâlik’imi ve Hâlık’ımı arıyorum. Elbette her şeyden önce bu varlıkların en meşhuru..düşmanlarınındahitasdikiyleenmükemmeli..enbüyükkumandanı..onlarahükmedenennamlızât..onlarınsözceenyükseği..akılcaenparlağı..ondörtasrıfaziletiveKur’an’ıileışıklandıranHazretiMuhammed’i(aleyhissalâtüvesselam)ziyaretetmekvearadığımıonasormakiçinberabersaadetasrınagitmeliyiz.”Sonraaklıylaberaberoasragirdi,gördüki:

O asır hakikaten, o zât (aleyhissalâtü vesselam) ile insanlığın bir saadet asrı olmuş.Çünküenbedevî,enümmîbirkavmi,getirdiğinurla,kısabirzamandadünyayaüstadvehâkimeylemiş.

Hem o yolcu kendi aklına, “Biz ilk önce bu fevkalâde zâtın (aleyhissalâtü vesselam)kıymetini,sözlerininvehaberlerinindoğruluğunubirderecebilmeliyiz.SonraHâlık’ımızıona sormalıyız.” diyerek araştırmaya başladı. Bulduğu sayısız, kesin delillerden buradayalnızküllîolandokuzunakısacaişaretedilecek:

Birincisi

Bu zâtta (aleyhissalâtü vesselam) –hatta düşmanlarının da tasdikiyle947– bütün güzelhuylarınvevasıflarınbulunması..948

950 ر و ر ذإ ر و 949 ا او ayetlerinin açık beyanıyla, bir parmağınınişaretiyle ayın iki parçaolması..951 düşmanordusuna attığı bir avuç toprağın, o ordudakiherkesin gözüne girmesi ve kaçmaları..952 ve susuz kalmış kendi ordusuna, beşparmağındanakankevsergibisuyuyetecekkadariçirmesi953gibi–ayetvehadislerinkesinve açık hükümleriyle, bir kısmı da tevatür derecesinde haberlerle nakledilen– yüzlercemucizeninonunelindemeydanagelmesidir.Bumucizelerinüçyüzdenfazlabirkısmı,OnDokuzuncu Mektup olan Mucizât-ı Ahmediye (aleyhissalâtü vesselam) adlı harika vekerametlibirrisaledekesindelilleriyleanlatıldığından,oyolcuonlarıorayahavaleederekdediki:

“Bukadargüzelahlâkvekemâlvasıflarıylaberaberbukadaraçıkmucizeleribulunanbirzât (aleyhissalâtü vesselam), elbette en doğru sözlüdür. Ahlâksızların işi olan hileye,yalana,yanlışatenezzületmesimümkündeğildir.”

İkincisi

Elinde,bukâinatınSahibi’ninbirfermanınınbulunması,onuherasırdaüçyüzmilyondanfazla insanın kabul ve tasdik etmesi ve o fermanın, yani Kur’an-ı Azîmüşşân’ın yediyönden harika olmasıdır. Kur’an’ın, kırk yönden mucize ve kâinatın Hâlıkı’nın sözüolduğu, Yirmi Beşinci Söz ve Kur’an’ın Mucizeleri adlı, Risale-i Nur’un bir güneşihükmündekimeşhurbirrisaledekuvvetlidelilleriyle,etraflıcaanlatıldığından,onuorayahavaleederekdediki:

Page 203: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

“Böyle hak ve hakikatin ta kendisi olan bir fermanın tercümanı ve tebliğcisi bir zâtta(aleyhissalâtü vesselam) o fermana cinayet ve ferman sahibine hıyanet hükmünde olanyalanbulunamaz.”

Üçüncüsü

O zât (aleyhissalâtü vesselam) öyle bir şeriat, İslamiyet, kulluk, dua, davet ve iman ilemeydanaçıkmışki,onlarınbenzerinevardırnedeolur.Veonlardandahamükemmeli,nebulunmuştur ne de bulunur.Çünkü “ümmî bir zât” (aleyhissalâtü vesselam) ile ortayaçıkanodinin,ondörtasrıveinsanlığınbeştebirini,adaletli,hakkaniyetüzereveenincenoktalarakadarsayısızkanunuylaidareetmesinineşibenzeriyoktur.

Hemümmîbirzâtın(aleyhissalâtüvesselam)fiillerinden,sözlerindenvehallerindençıkanİslamiyet, her asırda üç yüz milyon insanın rehberi ve müracaat makamı.. akıllarınınmuallimi ve mürşidi.. kalblerini aydınlatan ve saflaştıran.. nefislerini terbiye eden vetemizleyen..ruhlarınıninkişafvesilesiveterakkimadenidir.Buyönüyle,benzeriolamazveolamamış…

Hem o zâtın, dinindeki ibadetlerin her çeşidinde en ileri olması.. herkesten daha çoktakvayasahipbulunması..Allah’tankorkması..fevkalâde,daimîmücahedelervesıkıntılar,karışıklıklar içinde, kusursuz bir şekilde, kulluğun en ince sırlarına kadar uyması.. vebunları,hiçkimseyitaklitetmeden,tammânâsıylailkkez,fakatenmükemmelşekilde,hemilk ve son mertebeyi birleştirerek yapmasının, elbette eşi benzeri görülmez vegörülmemiştir.

Hem binlerce duasından ve münâcâtından biri olan Cevşenü’l-Kebîr ile, Rabbini öyletanıyarak, öyle bir derecede tarif ediyor ki, o zamandan beri gelen marifet ehli veevliyanın fikirleri bir araya gelse ne o marifet mertebesine ne de o tarif derecesineyetişebilir.Budagösteriyorki,onunduadadahieşibenzeri yoktur.Münâcât risalesininbaşında, Cevşenü’l-Kebîr’in doksan dokuz bâbından birinin kısacık bir mealinin beyanedildiğiyerebakan,“Cevşen’indeeşiyoktur!”diyecektir.

Hem peygamberliğini tebliğde ve insanları hakka davette o derece metanet, sebat vecesaret göstermiş ki, büyük devletler, büyük dinler, hatta kavmi, kabilesi ve amcası onaşiddetli düşmanlık ettikleri halde; zerre kadar tereddüt emaresi, bir telâş, bir korkaklıkgöstermemesi ve tek başına bütün dünyaya meydan okuması, onlarla başa çıkması veİslamiyet’idünyanınbaşınageçirmesiispatederki,onuntebliğvedavettedeeşibenzeriolmamıştırveolamaz.

Hemimanındaöylefevkalâdebirkuvvet,harikabiryakîn,mucizevîbirinkişafvecihanıışıklandıran yüce bir inanç taşımış ki, o zamana hükmeden bütün fikirler, inançlar,felsefecilerinhikmetleriveruhanîreislerinilimlerionadüşmanvemuhalifoluponuinkârettiğihalde;onunnekatiimanına,neinancına,neitimadına,nedeitminanınabirşüphe,birtereddüt,birzaafvevesveseverebilmiştir.Hemmaneviyattaveimandamertebelerikateden, başta sahabilerin ve bütün velilerin, onun imanınınmertebesinden her vakit feyzalmalarıveonuenyüksekderecedebulmalarıaçıkçagösterirki,imanıdabenzersizdir.

İşteböyleeşsizbirdin..benzersizİslamiyet..harikabirkulluk..fevkalâdebirdua..cihanı

Page 204: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hayran bırakan bir davet.. vemucizevî bir iman sahibinde elbette, hiçbir şekilde yalanolamazveozâtaldatmaz,diyeanladıveaklıdabunutasdiketti.

Dördüncüsü

Peygamberlerin ortak beyanları, nasıl kiCenâb-ıHakk’ın varlığına, bir ve tek oluşunagayetkuvvetlibirdelildir;aynenöylede,buzâtın(aleyhissalâtüvesselam)doğruluğunavepeygamberliğinegayetsağlambirşehadettir.Çünküpeygamberlerin(aleyhimüsselam)doğruluklarına ve peygamber olmalarına medar ne kadar kutsî sıfat, mucize ve vazifevarsa, o zâtta (aleyhissalâtü vesselam) bunların en ileri mertebede bulunduğu tarihçetasdikedilmiştir.Demekonlar,nasılkisözle,Tevrat’ta,İncil’de,Zebur’davesuhuflarındabuzâtıngeleceğinihaberveripinsanlaramüjdelemişlervemukaddeskitaplarınomüjdeliişaretlerinden yirmiden fazla ve pek açık bir kısmı, On Dokuzuncu Mektup’ta güzelceanlatılıp ispat edilmiş. Aynen öyle de, hal dilleriyle, yani peygamberlikleri vemucizeleriyle,kendiyollarındavevazifelerindeenilerivemükemmelolanbuzâtıtasdikedip davasını imzalıyorlar. Sözleriyle, ortak beyanlarıyla Allah’ın bir ve tek oluşunugösterdikleri gibi, hal dilleriyle ve ittifakla da bu zâtın doğruluğuna şahitlik ediyorlar,diyeanladı.

Beşincisi

Buzâtındüsturlarıyla,terbiyesiyle,onauymaklavearkasındangitmeklehakka,hakikate,kemâlâta, kerametlere, keşiflere,müşahedelere ulaşan binlerce evliya,Allah’ın birliğinevetekliğinedelilolduklarıgibi;üstadlarıolanbuzâtındoğruluğunavepeygamberliğinedeicmâveittifaklaşahitlikediyorlar.Onungaybâlemindenverdiğihaberlerinbirkısmınıvelâyet nuruyla görmelerinin ve hepsini iman nuru ile ya ilim yoluyla ya gözle görürderecede veya bizzat yaşayarak inanıp tasdik etmelerinin, üstadları olan bu zâtınhakkaniyetininvedoğruluğununderecesinigüneşgibigösterdiğinigördü.

Altıncısı

Bu zâtın ümmîliğiyle beraber getirdiği kutsî hakikatler, ortaya koyduğu benzersiz, yüceilimler ve keşfettiği ilahî marifetin dersi ve talimiyle, ilim mertebelerinde en yüksekmakamayetişenmilyonlarcamüdakkikasfiya,tahkikehlisıddıklarvedehasahibi,müminfelsefeciler, bu zâtın esas davası olan Allah’ın birliğini ve tekliğini kuvvetli delilleriyle,ittifakla ispat ve tasdik etmişlerdir. Aynı şekilde, bu en büyük Rehber’in, bu Üstad-ıÂzam’ın hakkaniyetine ve sözlerinin hakikat olduğuna ittifak ile şahitlikleri,peygamberliğine ve doğruluğuna gündüz gibi bir delildir. Mesela Risale-i Nur, yüzparçasıyla,ozâtındoğruluğununbirtekdelilidir.

Yedincisi

Âl ve ashab namında, insanlığın peygamberlerden sonra feraset, dirayet ve kemâlvasıflarında en meşhuru, en muhterem, en şöhretli, en dindar ve keskin nazarlı büyüktopluluğu, tam birmerak, gayet dikkat ve son derece ciddiyetle bu zâtın gizli ve aşikârbütün hallerini, fikirlerini ve vaziyetlerini araştırıp tetkik etmiştir. Bunun neticesindeittifakla, o zâtın, dünyada en doğru, en yüksek, en haklı ve hakikatli zât olduğuna dairsarsılmaz tasdikleri ve kuvvetli imanları, güneşin ışığına delil olan gündüz gibi bir

Page 205: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

delildir,diyeanladı.

Sekizincisi

Bukâinat,nasılkikendinivarveidareeden,düzenleyen,tasvir,takdirvetedbirileondabir saray, bir kitap, bir sergi, bir seyir yeri gibi tasarruf eden Sâni’ini, Kâtib’ini veNakkaş’ını gösterir; aynen öyle de, kâinatın yaratılışındaki ilahî maksatları bilecek vebildirecek.. onun değişimindeki Rabbanî hikmetleri öğretecek.. vazifesine uygunhareketlerindeki neticeleri ders verecek.. mahiyetindeki kıymeti ve içindeki varlıklarınkemâlâtını ilan edecek.. ve o büyük kitabın mânâlarını ifade edecek yüksek bir ilancı,doğru bir kâşif, muhakkik bir üstad, doğru sözlü bir rehber ister ve herhalde onunbulunduğuna delildir. Bu bakımdan, o yolcu kâinatın elbette şu vazifeleri herkesten çokyapanozâtınhakkaniyetineveHâlıkı’nınenyüksek,sadıkbirmemuruolduğunaşahitlikettiğinibildi.

Dokuzuncusu

Madem perde arkasında; bu sanatlı ve hikmetli varlıklarıyla kendi hünerlerini vesanatkârlığının kemâlâtını sergilemek.. bu süslü, ziynetli, sayısız mahlûkuyla kendinitanıtmak ve sevdirmek.. bu lezzetli, kıymetli hesapsız nimetleriyle kendine teşekkür vehamd ettirmek.. bu şefkatli ve koruyucu umumi terbiye ve yedirip besleme ile, hattaağızlarınenincezevkleriniveiştahlarınherçeşidinitatminedecekbirsurettehazırlananRabbanînimetlerveziyafetlerilekullarınırubûbiyetinekarşıminnettarvemüteşekkirbirşekilde ibadet ettirmek.. mevsimlerin değişmesi, gece gündüzün yer değiştirmesi vefarklılığıgibimuazzamvehaşmetli tasarruflarve icraat,dehşetlivehikmetli faaliyetveyaratıcılıkileulûhiyetinigöstererek,onakarşıimanveteslimileboyuneğdirmekveitaatettirmek.. her vakit iyiliği ve iyileri himaye, fenalığı ve fenaları ortadan kaldırma vesemavîtokatlarilezalimleriveyalancılarıcezalandırmakyönüylehakkaniyetveadaletinigöstermekisteyenbirZâtvar.

Elbette ve herhalde, gayb perdesi arkasındaki o Zât’ın yanında en sevgili mahlûku, endoğru kulu ve O’nun zikredilen maksatlarına tam hizmet ederek kâinatın yaratılışınıntılsımınıvemuammasınıçözüpkeşfedenvedaimaHâlık’ınamınahareketeden,O’ndanyardım dileyen, başarı isteyen ve O’nun tarafından yardıma ve başarıya mazhar olanMuhammedKureyşî(aleyhissalâtüvesselam),yanibuzâtolacak.

Hemoyolcuaklına şöylededi: “Madembudokuzhakikato zâtındoğruluğuna şehadeteder.Elbetteo,insanlığınşerefkaynağıvebuâleminmedar-ıiftiharıdır,ona‘fahr-iâlem’ve‘insanlığınşerefi’denmesipeklâyıktır.Onunelindebulunan,Rahman’ınfermanıolanKur’an-ı Mucizü’l-Beyan’ın manevî saltanatının haşmetinin, yeryüzünün yarısınıhâkimiyeti altına alması, şahsî kemâlâtı ve yüksekvasıfları gösteriyor ki, bu âlemde enmühimzâtodur,Hâlıkımızhakkındaenmühimsözonundur.

İştegel,bak!Buharikazâtınyüzlerceaçıkvekesinmucizesininkuvvetinevedinindekibinlerce yüce, esaslı hakikate dayanarak, bütün davalarının esası ve hayatının gayesiVâcibü’l-Vücûd’un varlığına, birliğine, sıfatlarına ve isimlerine delil olup şahitlikyapmak..veoVâcibü’l-Vücûd’uispatveilanetmek,tanıtmaktır.

Page 206: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Demek,bukâinatınmanevîgüneşiveHâlıkımızınenparlakdelilioHabibullahdediğimizzâttırki,onunşahitliğinidoğrulayan,tasdikedenveimzalayanaldanmazvealdatmazüçbüyükicma954var:

Birincisi:“Eğergaybperdesiaçılsayakînimartmayacak.”955diyenİmamAli(radiyallâhuanh) ve yerde iken Arş-ı Âzam’ı, İsrafil’in muazzam suretini seyreden Gavs-ı Âzam956

(kuddise sirruh)gibi keskin nazarı ve gayba açık gözleri bulunan binlerce kutub zât vebüyükevliyanınbulunduğuve“Âl-iMuhammed”namıylaâlemdeşöhretbulmuşnuranîcemaatinittifaklatasdikleridir.

İkincisi:Bedevîbirkavimdeveümmîbirçevrede,toplumhayatındanvesiyasifikirlerdenuzak,kitapsızvefetretasrınınkaranlıklarındabulunanvepekazbirzamandaenmedenî,bilgili, toplumhayatındave siyasette en ileri olanmilletlere vedevletlere üstad, rehber,diplomatveadilhâkimolarak,doğudanbatıyakadarcihanıkendinehayranbırakan,onlarıidare eden ve “sahabe” namıyla dünyada şöhret bulanmeşhur cemaatin ittifakla can vemallarını,babalarınıveaşiretlerinifedaettirenkuvvetlibirimanlatasdikleridir.

Üçüncüsü:Herasırdabinlercemensububulunan,herilimdedâhiyâneilerigidenvefarklıyollarda çalışan, ümmetinde yetişen sayısız muhakkik ve çok derin âlimin büyükcemaatinintevafuklaveilmelyakînderecesindetasdikleridir.

Demek,buzâtın,Allah’ınbirvetekoluşunaşahitliğişahsîvesınırlıdeğil;umumi,küllî,sarsılmazdır ve bütün şeytanlar toplansa, karşısına hiçbir şekilde çıkamayacakları birşahitliktir,diyehükmetti.

İşte saadet asrında aklıyla beraber seyahat eden dünya misafiri ve hayat yolcusunun onuranî medreseden aldığı derse kısa bir işaret olarak, Birinci Makam’ın On AltıncıMertebesi’ndeşöyledenilmiştir:

مدا ع فو : و هدو بو لد يا ا اا دا اا إ إ ة و او ، اأ ، أ و ، ةو ، د و و ، ا يوذ ا ع ، طا طا د فا ةو ، ا ا تاا تاا ا ت

957 .ةراا او اا يوذ أ او ، را يوذ أ قو ، راا958 ا ا

SaidNursî

936HüseyinCisrî,Risâle-iHamîdiye(Türkçetercüme)s.52-94.

937İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye124-129;158,190-192;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk1/431.

938EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.139;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/19,126,127;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk1/459.

939“…Aybölündü.”(Kamersûresi,54/1).

940Bkz.el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve1/10;ez-Zemahşerî,el-Keşşâf1/382;en-Nevevî,ŞerhuSahîhiMüslim1/2.

941“Öylekiaralarıyayınikiucuarasıkadarveyadahaazkaldı.”(Necmsûresi,53/9).

942(Birişe)sebepolan,(onubizzat)yapangibidir.

943PeygamberEfendimizinulaştığıensonmakam.

Page 207: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

944Bkz.Necmsûresi,53/4-18;İsrâsûresi,17/1.

945KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

946HAŞİYEEnmühimMüslümangazetelerindenbirinde,bütünİslamâleminiilgilendiren,gayetmühimsiyasilerinvetoplumhayatıileçokalâkadarolanhukukçuların1927senesindeAvrupa’datoplandığıbirkongrede(mühimyabancıfilozoflar)Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)getirdiğidinedairaşağıdayazılanArapçaparçanınaynısınıkendidilleriylesöylemişler.OArapçagazeteninnaklettiğiArapçaifadeyiaynenyazıyorvetercümesinidealtınailaveediyoruz.

NurÇeşmesi’ninsonundayazılan,yabancıfelsefecilerdenkırküçtanesininbeyanları,buikikahramanfilozofunbeyanlarıile,kırkbeştanedoğruşahitoluyor. ءاا ت ا *“Faziletodurki,düşmanlardahionutasdiketsin.”

*İbniKesîr,Tefsîru’l-Kur’an2/539;el-Mâverdî,A’lâmü’n-Nübüvve1/268;Ebu’l-Abbasel-Mukri’,Nefhu’t-Tayyib2/358.

ArapçaGazetedekiBeyanat

ا ا ل ذا قا لو و ما ئد با ء فا و:١٩٢٧

ن نأ عا أ ر إ ذإ ، إ ماو ةا ر ب ا نإ اد ا ي ماو ةا د ن در لو م أ إ و ن أ وروا إ ب نأ ياو ا ةا راط ا يا ا ا ح ، ي ا ا ز اذإ ر نأ أو ، ا ماو ةا نأ او ىرأو سا

أ و ا او ا ةداو ا ا أو … إ ما ا

TercümesininBirÖzeti

Evet,Batılıilimadamlarıvefelsefecileritirafvekabuletmiştirki,İslamiyet’inkanunlarıyüksekbirtarzda,âleminıslahınakâfidir.

1927senesinde,bütünhukukçularıntoplandığıMilletlerarasıHukukKongresi’nde,kongreninreisi,felsefeci,ProfesörShebolşöyledemiştir:

“Muhammed’in(aleyhissalâtüvesselam)insanlığamensupolmasıylabütünbeşeriyetmuhakkakiftihareder.Çünküozât,ümmîolmaklaberaber,onüçasırönceöylebirdingetirmişki,bizAvrupalılarikibinsenesonraonunkıymetinevehakikatineyetişsekenmesut,ensaadetliinsanlaroluruz.”

İkincisiveyahutNurÇeşmesi’ninsonunailaveedilenlerlekırkbeşincisiolanBernardShawiseşöyledemiş:

“Muhammed’in(aleyhissalâtüvesselam)dinininenyüksektakdirmakamınaçıkmasınınsebebi,gayethayretvericivesağlambirhayatteminetmesidir.Kanaatimşudurki:Odintek,biricik,benzersizbirdinolup,hayatınçeşitli,ayrıayrıbütüntavırlarınıveçeşitlerinihazmettiriyor.Yani,ıslahvedönüştürmetarzındatasfiyeedipyükseltiyor.HemMuhammed’in(aleyhissalâtüvesselam)diniöylebirdindirki,insanlığınayrıayrıbütünmilletlerinikendineçekebilir.Bengörüyorumveinanıyorumki,‘Muhammed(aleyhissalâtüvesselam)insanlığınkurtarıcısıdırvekurtarıcınamınınonaverilmesilâzımdır.’demekvaciptir.”

Hemşöyledemiş:“Beninanıyorumki,Muhammed’in(aleyhissalâtüvesselam)eşibenzeri,yaniahlâkında,tarzındabirinsanbugündünyayareisolsa,hükmetse,buyenidünyanınmeselelerinihalledipşuyeni,karmakarışıkâlemdeumumibarışavehayattasaadetinortayaçıkmasınasebepolacak.Evet,buyeniâlemin,barışvesaadetenekadarşiddetliihtiyacıolduğunuherkesanlar!”

947MeselaMukavkıs*,HuyeyİbniAhtab**,Ebûcehil***veAbdullahİbniSûriyâ****gibikimseler.

*Bkz.el-Vâkıdî,Kitâbü’l-meğâzî3/964-967;EbûNuaym,Delâilü’n-nübüvves.85-89;İbniHacer,el-İsâbe6/377.

**Bkz.İbniHişâm,Sîratü’n-Nebeviyye3/52;EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.77-78;İbniKesîr,Bidâye3/212.

***Bkz.İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/255.

****Bkz.İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ1/164;İbnü’l-Cevzî,Sıfatü’s-Safve1/88.

948Bkz.Ahzâbsûresi,33/21;Kalemsûresi,68/4;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/381;Muvatta,hüsnü’l-huluk8.

949“…Aybölündü.”(Kamersûresi,54/1).

950“(EyResûlüm)Attığınvakitsenatmadın,lâkinAllahattı.”(Enfâlsûresi,8/17).

Page 208: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

951Buhârî,menâkıb27,menâkıbü’l-ensâr36,tefsîrusûre(54)1;Müslim,münâfikîn43-48.

952BuhadisehemBedir’de*hemdeHuneyn’de**vukubulmuştur.

*Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/303,368;İbniSa’d,et-Tabakâtü’l-Kübrâ2/155;İbniHibbân,es-Sahîh14/430.

**Bkz.Müslim,cihâd81;Dârimî,siyer16;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/399.

953Bkz.Buhârî,vudû32,menâkıb25;Müslim,fezâil5-7.

954İcma:Âlimlerinbirmeseledebirleşmesi,ittifaketmesi.

955Bkz.es-Sübkî,Tabakâtü’ş-Şâfiiyyeti’l-Kübrâ6/61;Aliyyülkârî,el-Masnûs.149;es-Sindî,el-Hâşiye8/96.

956Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.561.

957Allah’tanbaşkailahyoktur.O,öylevarlığıkendindenvekesinolan,tekvebenzersizbirZât’tırki;âleminövünçkaynağıveinsanlığıniftihartablosu(sallallâhualeyhivesellem)Kur’an’ınhâkimiyetininbüyüklüğü,dinininmuhteşemgenişliği,mükemmelsıfatlarınınçokluğuvehattadüşmanlarınıntasdikettikleriahlâkınınyüceliğiileO’nunkendindenvekesinolanvarlığınavebirliğinedelâleteder.Vekezaozât;birçokşahittarafındantasdikedilenvekendisinidetasdikettiren,yüzlerce,apaçıkmucizelerininkuvvetivedinininkesinveparlakbinlercehakikatininkuvvetivenurluâlininortakbeyanlarıvekeskinbasiretsahibiashabınınittifakıveümmetinin,birçokdelillerlehermeseleyiaydınlatanbasiretlibüyükâlimlerinhemfikirolmasıileAllah’ınkendindenvekesinolanvarlığınavebirliğineşehadetveonuispateder.

958KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 209: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YirminciMektup960 ه إ ء نإو ، 959

ا ا م ــــــ

و ا و ا هو إ إ 961 ا إو ء و ا ه ت و

Sabahveakşamnamazlarındansonratekrarıçokfaziletliolan962vesahihbirrivayetteism-iâzammertebesini taşıdığıbildirilen963 şu tevhidcümlesininonbirkelimesivar.Herbirkelimesinde hem birermüjde, hemCenâb-ıHakk’ın rubûbiyetini ilan eden birer tevhidmertebesi,hembirism-iâzamnoktasındaO’nunvahdetinin964azametivevahdaniyetinin965kusursuzluğuvardır.

Bu büyük ve yüce hakikatlerin izahını başka Söz’lere havale edip bir vaat üzerine,şimdilik kısa bir özet halinde, iki “Makam” ve bir “Mukaddime” ile şu cümleye fihristmahiyetindebirgirişyapacağız.

Mukaddime966

Kesinliklebilki,

YaratılışınenyüksekgayesivefıtratınenyüceneticesiAllah’aimandır.

İnsanlığın en yüksek mertebesi ve en büyük makamı, Allah’a iman içindekimarifetullahtır.967

Cinlerin ve insanların en parlak saadeti ve en tatlı nimeti, o marifetullah içindekimuhabbetullah,yaniAllahsevgisidir.

Veinsanruhuiçinenhâlissaadet,insankalbiiçinensafsevinçomuhabbetullahiçindekiruhanîlezzettir…

Evet,hakikisaadet,hâlissevinç,şirinnimetvesaflezzetelbetteAllah’ıtanımaktaveO’nusevmektedir. Onlar, bunlarsız olamaz. Cenâb-ı Hakk’ı tanıyan ve seven ya potansiyelolarak ya da bilfiil, sonsuz saadete, nimete, nura ve sırlara erişir. O’nu gerçektentanımayan,sevmeyen,maddî-manevîsonsuzbedbahtlığa,elemlereveevhamadüşer.

Evet, aciz, miskin bir insan şu perişan dünyada, avare insanlık içinde, neticesiz birhayatta, sahipsiz, koruyucusuzbirhaldebütündünyanınsultanıdaolsakaçparaeder?İşte insan, şu avare beşer içinde, perişan ve fâni dünyada sahibini tanımazsa,mâlikinibulmazsanekadarçaresizvesersemolduğunuherkesanlar.Eğersahibinibulsa, tanısaO’nunrahmetinesığınır,kudretinedayanır.Korkuveyalnızlıkhissiverendünyaoinsaniçinbirseyiryerinedönervebirticarethaneolur.

BirinciMakam

Şutevhidcümlesininonbirkelimesininherbirindebirmüjdevar.Vehermüjdedebirşifa,oşifalardadamanevîbirerlezzetbulunur.

Page 210: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

BirinciKelime968 إ إ ’ta şöyle bir müjde var: Sınırsız ihtiyaçları bulunan, sayısız düşmanınhücumuna hedef olan insan ruhu, şu sözde öyle bir yardım kaynağı bulur ki, bütünihtiyaçlarını elde edeceği bir rahmet hazinesinin kapısı ona açılır. Öyle bir dayanaknoktası bulur ki, şu söz onu bütün düşmanlarının şerrinden emin kılacak mutlak birkudretesahipMabud’unuveHâlık’ını insanabildirir, tanıtır,SahibiniveMâlik’ininkimolduğunu gösterir. Ve o işaretle kalbi mutlak korku ve yalnızlıktan, ruhu elemli birhüzündenkurtarıpinsanaebedîbirferahı,daimîbirsevincikazandırır.

İkinciKelime969 هو Şukelimedeşifalı,saadetverenbirmüjdevardır.Şöyleki,kâinattakibirçokvarlıktürüyle alâkadar olan ve bu alâkadarlık sebebiyle perişan bir şekilde, kargaşa içindeboğulmakderecesinegeleninsanruhuvekalbi, هو kelimesindebirsığınak,birkurtuluşvesilesibulur.Bukelimeinsanıbütünokargaşadan,perişanlıktankurtarır.

Yani هو kelimesimânen der ki: “Allah birdir. Başka şeylere müracaat edip yorulma,onların karşısında alçalıp minnet altında kalma, onlara dalkavukluk edip boyun eğme,peşlerine düşüp zahmet çekme, onlardan korkup titreme!Çünkü kâinatın Sultanı birdir,her şeyin anahtarı O’nun katında, her şeyin dizgini O’nun elindedir, her şey O’nunemriyle halledilir. O’nu bulursan her isteğini bulur, sınırsız minnet ve korkulardankurtulursun.”

ÜçüncüKelime970 Yaninasılkiulûhiyetindevesaltanatındaortağıyoktur,Allahbirdir,birdençokolamaz.Aynı şekilde, rubûbiyetinde, icraatındaveyaratmasındadaortağıyoktur.Bazensultanbirolur,saltanatındaortağıbulunmazfakaticraatındamemurlarıonunortağısayılırvehuzurunaherkesingirmesiniengellerler.“Bizedemüracaatet!”derler.

Ezel ve Ebed Sultanı Cenâb-ı Hak ise saltanatında ortağı olmadığı gibi, rubûbiyetininicraatında da yardımcıya, ortağa muhtaç değildir. O’nun emri ve iradesi, kudreti vekuvveti olmazsa hiçbir şey başkabir şeyemüdahale edemez.Herkes doğrudandoğruyaO’namüracaatedebilir.Ortağıveyardımcısıolmadığından,O’namüracaateden insana,“Huzuruna giremezsin, yasak!” denilmez. İşte şu kelime, insan ruhuna şöyle birmüjdeveriyor:

İmanı elde eden insan ruhu engelsiz, müdahalesiz, perdesiz, mânisiz; her halinde, herarzusunda,heran,heryerdeezelveebedin,rahmethazinelerininvesaadetdefinelerininsahibiCemîl-iZülcelâl’in,Kadîr-iZülkemâl’inhuzurunagirip ihtiyacınıarzedebilir.VeO’nunrahmetinibulupkudretinedayanaraktambirferahvesevinçkazanabilir.

DördüncüKelime971 ا Yani mülk tamamen O’nundur. Sen, O’nun hem mülkü hem kulusun hemmülkündeçalışıyorsun.Şukelimeşöyleşifalıbirmüjdeveriyor,diyorki:

Ey insan! Kendine mâlik olduğunu sanma! Çünkü sen kendini idare edemezsin; o yükağırdır, tek başına taşıyamazsın, belâlardan sakınıp yaşaman için gerekli olan şeyleri

Page 211: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yerine getiremezsin. Öyleyse boşuna ızdıraba düşüp azap çekme. Mülk başkasınındır.Mülkün sahibi olan zât, hem Kadir hem Rahîm’dir. O’nun kudretine dayan, rahmetiniithametme!Kederibırak,keyfinisür!Zahmetiat,sefayıbul!

Hem şu kelime diyor ki: Mânen sevdiğin, alâkadar olduğun, perişanlığından üzüntüduyduğunvedaha iyihalegetiremediğin şuâlem,Kadir veRahîmbirZât’ınmülküdür.Mülkü sahibine teslim et, O’na bırak; cefasını çekme, sefasını sür! O hemHakîm hemRahîm’dir.Mülkünüistediğigibikullanır,çekipçevirir.DehşetduyduğunzamanİbrahimHakkıgibi,

Mevlâgörelimneyler,Neylersegüzeleyler.

de,O’nunmülkünüpencerelerdenseyret,içlerinegirme!

BeşinciKelime972 ا Yani hamd ve övgü, medih ve minnet O’na mahsustur, O’na lâyıktır. Demek,nimetler O’nundur, O’nun hazinesinden çıkar. Hazinesi ise tükenmezdir. İşte şu kelimeşöylemüjdeveripdiyorki:

Eyinsan!Nimetinyokolupgitmesindenelemçekme!Çünkürahmethazinesitükenmez.Velezzetin geçip gideceğini düşünerek o elemden feryat etme! Çünkü o nimet, sonsuz birrahmetin meyvesidir. Ağacı bâki ise, meyve gitse de yerine gelen var. Nimetin lezzetiiçinde, ondan yüz derece daha lezzetli olan, rahmetin iltifatını hamd ederek düşünüplezzetibirikenyüzyapabilirsin.

Nasılkişanlıbirpadişahınhediyeettiğibirelma,kendilezzetininiçindesanayüz,belkibinelmanınlezzetindendahabüyükolan,padişahıniltifatınınlezzetinihissettirirveihsaneder. Aynen öyle de, ا kelimesiyle, yani hamd ve şükürle, nimetten nimet vermefiilini hissetmekle, Mün’im’i (nimet vereni) tanımak ve nimetleri O’nun ihsan ettiğiniaklınagetirmekle,O’nunrahmetininiltifatını,şefkatininsanayöneldiğinivenimetlerinindevamını düşünmekle, sana nimetten bin derece daha tatlı, manevî bir lezzetin kapısıaçılır.

AltıncıKelime973 YanihayatıverenO’dur,rızıkiledevamettirenvehayatiçingerekenlerihazırlayanyineO’dur.HayatınyücegayeleriO’naaittir,mühimneticeleriO’nabakar,meyvelerininyüzdedoksandokuzuO’nundur.İşteşukelime,fâniveacizinsanaşöyleseslenir,müjdeverir,derki:

Ey insan! Hayatın ağır yükünü omzuna alıp zahmet çekme, fâniliğini düşünüp hüznedüşme! Yalnız dünyevî, önemsiz meyvelerini görüp dünyaya geldiğin için pişmanlıkgösterme!SeninvücutgemindekihayatmakinesiHayy-ıKayyûm’aaittir,masraflarınıveihtiyaçlarınıOkarşılar.Hemşuhayatınpekçokgayesi,neticesivarveO’nundur…

Senogemidedümenciliklevazifelibiraskersin.Vazifenigüzelceyap,ücretinial,keyfinebak!Ohayatgemisininnekadarkıymetliolduğunu,nekadargüzelfaydalarverdiğinivesahibininnekadarKerimveRahîmolduğunudüşün,sevinveşükret!Veanlaki,vazifeni

Page 212: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

dosdoğru yaptığın vakit o geminin sağladığı bütün neticeler bir yönden senin ameldefterinedegeçer,sanabâkibirhayatıkazandırır,ebedîhayatverir!

YedinciKelime974 و YaniölümüverenO’dur.Senihayatvazifesindenterhiseder,fânidünyadanalarakyerinideğiştirir,hizmetzahmetindenazateder.Yanifânihayattanbâkihayataalır.İşteşukelime,fâniolancinlereveinsanlaraşöyleseslenir,derki:

Sizemüjde!Ölüm idam değil, hiçlik değil, fânilik değil, son bulma değil, sönme değil,ebedîayrılıkdeğil,yoklukdeğil,tesadüfdeğil,failsizbiryokoluşdeğil…Aksine,herşeyisonsuz bir hikmet ve merhametle yapan Hakîm ve Rahîm bir Zât tarafından bir terhisetme, bir mekân değiştirmedir. Ebedî saadete, cinlerin ve insanların asıl vatanına birsevkiyattır.Dostlarınyüzdedoksandokuzunun toplandığıberzahâleminekavuşturanbirkapıdır.

SekizinciKelime975 ت و Yani kâinattaki varlıklarda görünen ve muhabbete vesile olanmükemmellik,güzellikveihsanınsonsuzdereceüstündebircemâl,kemâlveihsanasahip,cemâlinin bir tek cilvesi bütün sevgililere bedel olan bir Mabud-u Lemyezel’in (zevalbulmaz,yokolmazmabudun),birMahbub-uLâyezal’in(bâkisevgilinin)ezelî,ebedîvedaimîbirhayatıvarki,yokolmavesonbulmagibişaibelerdenmünezzeh,noksanlıkvekusurlardanuzakveyücedir.İşteşukelimecinlere,insanlara,bütünşuursahiplerine,aşkvemuhabbetehlineilanederki:

Sizlere müjde! Sevdiklerinizden sonu gelmez ayrılıkların yaralarını tedavi edip onlaramerhemsürenbâkibirMahbub’unuz var.MademOvar vebâkidir, başkalarıneolursaolsunmeraketmeyiniz.Sevdiklerinizdebulunanvesizinmuhabbetduymanızavesileolangüzellik ve ihsanlar, fazilet ve mükemmellikler o Bâki Sevgili’nin cemâlinin daimîcilvelerinin pek çok perdeden geçen gayet zayıf bir gölgesinin gölgesidir. Kaybolupgitmeleri sizi incitmesin. Çünkü onlar bir çeşit aynadır. Aynaların değişmesi güzelliğinparlaklığınıncilvesinitazeler,dahadagüzelleştirir.MademOvar,herşeyvar!..

DokuzuncuKelime976 ا ه Yani her hayır, O’nun elindedir. Yaptığınız hayırlı işler, O’nun sahip olduğudeftere yazılır. İşlediğiniz her salih amel, katında kaydedilir. İşte şu kelime, cinlere veinsanlaraseslenipmüjdeveriyor,diyorki:

Eybiçareler!Mezaragöçtüğünüzzaman,“Eyvah!Malımızharap,çabamızhebaoldu.Şugüzel ve geniş dünyadan ayrılıp dar bir toprağa girdik.” demeyiniz, feryat edip ümitsizolmayınız. Çünkü sizin her şeyiniz muhafaza ediliyor. Her ameliniz yazılmış, herhizmetinizkaydedilmiştir.977Hizmetinizinmükâfatınıverecek,herhayırelindebulunanveherhayrı yapabilecekZât-ıZülcelâl, sizi yerinaltına koyuporadageçici bir süre tutar,sonra huzuruna aldırır. Ne mutlu size ki hizmetinizi ve vazifenizi bitirdiniz. Zahmetinizsona erdi, rahata ve rahmete gidiyorsunuz. Hizmet ve zorluk bitti, ücret almayagidiyorsunuz…

Page 213: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Evet, geçen bahardaki hadiselerin manevî defterinin sayfalarını, hizmetlerin küçüksandıklarıolantohumveçekirdeklerimuhafazaedenvebirsonrakibahardagayetparlak,belki aslından yüz derece daha bereketli bir şekilde yeniden neşredenKadîr-i Zülcelâl,elbette sizin hayatınızın neticelerini de öyle muhafaza ediyor ve hizmetinize kat katmükâfatverecektir.

OnuncuKelime978 ء و YaniOVahid’dir,Ehad’dır,herşeyekâdirdir.HiçbirşeyO’naağırgelmez. Bir baharı yaratmak O’nun için bir çiçeği yaratmak kadar kolay, cenneti varetmek bir baharı var etmek kadar rahattır. Her gün, her sene, her asır yeniden vücudagetirdiği sayısız sanatlı varlık, sonsuz kudretine nihayetsiz dillerle şahitlik eder. İşte şukelimedeşöylemüjdeverir,derki:

Ey insan!Yaptığınhizmet vekullukboşagitmez.Senin içinbirmükâfat yeri,bir saadetmakamıhazırlanmıştır.Şufânidünyayerine,bâkibircennetsenibekler.İbadetettiğinvetanıdığın Hâlık-ı Zülcelâl’in vaadine inan ve güven! O’nun vaadinden dönmesiimkânsızdır. Kudretinde hiçbir şekilde noksanlık yoktur. İşlerine acz karışamaz. Küçükbahçeni yarattığı gibi cenneti de senin için yaratabilir ve yaratmış, sana vaat etmiştir;vaatettiğiiçinelbetteseniorayaalacaktır.

MademherseneO’nunyeryüzündeüçyüzbindenfazlahayvanvebitki türünü,sınıfınıkusursuzbirintizamveölçüyle,tambirsüratvekolaylıklahaşirveneşrettiğinigözümüzlegörüyoruz.ElbetteböylebirKadîr-iZülcelâl’ingücü,vaadiniyerinegetirmeyeyeter.

HemmademoKadîr-iMutlak,hersenehaşrinvecennetinnumunelerinibinlercetarzdayaratıyor. Hem madem bütün semavî fermanlarıyla ebedî saadeti vaat edip cennetimüjdeliyor.Hemmadembütün icraatıvesıfatlarınıneseriolan fiillerihakvehakikattir,doğruluk ve ciddiyet iledir. Madem eserlerinin şahitliğiyle, varlıktaki bütünmükemmellikler,O’nunsonsuzkemâlinedelilveşahittir,O’ndahiçbirşekildenoksanvekusuryoktur.Vemademsözündendönmek,yalanvealdatmakençirkinhasletlerdendir,eksiklikvekusurdur…

Ey iman ehli! Elbette ve elbette, o Kadîr-i Zülcelâl, o Hakîm-i Zülkemâl, o Rahîm-iZülcemâlvaadiniyerinegetirecek,ebedîsaadetkapısınıaçacak,siziÂdembabanızınasılvatanıolancennetealacaktır!

OnBirinciKelime979 ا إو Yani imtihan yeri olan bu dünyaya, ticaret ve memuriyet için mühimvazifelerle gönderilen insanlar ticaretlerini yapıp vazifelerini bitirdikten, hizmetlerinitamamladıktan sonra yine onları gönderen Hâlık-ı Zülcelâl’e dönecek, Mevlâ-yıKerîm’ine kavuşacak. Bu fâni dünya yurdundan ayrılıp bâki âlemde O’nun yücehuzuruylaşereflenecekler.Sebeplerâleminingürültüsünden,kargaşasındanvevasıtalarınkaranlıkperdelerindenkurtulupRabb-iRahîm’lerine ebedî saltanatmakamındaperdesizolarak kavuşacaklar. Doğrudan doğruya herkes Hâlık’ının, Mabud’unun, Rabbinin,Efendisinin ve Mâlik’inin kim olduğunu bilecek ve bulacak. İşte şu kelime bütünmüjdelerinüstündeşöylemüjdeverir,derki:

Page 214: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Ey insan! Bilir misin nereye gidiyorsun, nereye sevk ediliyorsun? Otuz İkinci Söz’ünsonunda denildiği gibi, dünyanın bin sene mesut hayatı bir saatine karşılık gelmeyencennethayatınaveocennethayatının980dabinsenesicemâlininbirsaatseyrinekarşılıkgelmeyen981 bir Cemîl-i Zülcelâl’in rahmet dairesine ve huzuruna kabul mertebesinegidiyorsun.Müptelavetutkunolduğun,arzuduyduğunmecazîsevgililerdekivedünyadakibütün varlıkların sahip olduğu güzellik ve cemâl, O’nun cemâl tecellilerinin ve güzelisimlerinin bir nevi gölgesi.. cennet, bütün tatlılığıyla rahmetinin bir cilvesi.. ve bütünşiddetli arzular, muhabbetler, çekicilikler, cazibeler muhabbetinin bir parıltısı olanölümsüzbirMabud’un,bâkibirSevgili’ninhuzurdairesinegidiyor,ebedîziyafetsofrasıolancenneteçağrılıyorsun.Öyleysekabirkapısındanağlayarakdeğil,gülerekgir!

Hem şu kelime şöyle müjde veriyor, diyor ki:Ey insanlar! Fâniliğe, yokluğa, hiçliğe,karanlığa, unutulmaya, çürümeye, dağılmaya ve kesrette boğulmaya982 gittiğiniz vehminekapılmayınız,böyledüşünmeyiniz.Sizfâniliğedeğil,bekâyagidiyorsunuz.Yokluğadeğil,daimîvaroluşasevkediliyorsunuz.Karanlığadeğil,nurâleminegiriyorsunuz.HerşeyinhakikisahibivemâlikiZât’ıntarafınagidiyor,oEzelîSultan’ınpayitahtınadönüyorsunuz.Kesrette boğulmayacak, vahdet dairesinde teneffüs edeceksiniz. Yüzünüz ayrılığa değil,kavuşmayadönüktür…

İkinciMakam

Tevhidinism-iâzamnoktasındaispatınakısabirişarettir.

BirinciKelime983 إ إ ’taCenâb-ıHakk’ınulûhiyetinivemabudiyetini,yanikâinattaherşeyitasarrufualtında tutan ilahlığını ve ibadete lâyık mabud oluşunu ilan eden bir tevhid mertebesivardır.Şumertebeningayetkuvvetlibirdelilineşöyleişaretedeceğiz:

Kâinatın yüzünde, bilhassa yeryüzü sayfasında gayet muntazam bir faaliyet görünüyor.Gayethikmetlibiryaratıcılığa şahitoluyoruz.Vegayet intizamlıbir fettâhiyet,yaniherşeyelâyıkbirşekilvermevesuretbiçmefiilinigözümüzlegörüyoruz.Hemgayetşefkatli,cömert,merhametlibirvehhabiyeti(çokihsanetme,bağışlama)veihsanlarıseyrediyoruz.Öyleyse şu hal ve keyfiyet zorunlu olarak, Fa’âl (daima faaliyette bulunan), Hallâk(karşılıksız ve bolca, sürekli yaratan), Fettah (her şeyi en iyi şekilde açan), Vehhab(karşılıksız ihsan eden, bağışlayan) bir Zât-ı Zülcelâl’in varlığının vücûbiyetini984 vebirliğini ispatlar, belki hissettirir. Evet, varlıkların durmadan kaybolup gitmesi vetazelenmesigösteriyorki,onlarbirSâni-iKadir’inkutsîisimlerinincilveleri..oisimlerinnurlarının gölgeleri.. O’nun icraatının eserleri.. kader ve kudret kaleminin nakışları,sayfaları..vekemâlvasıflarındakigüzelliğinaynalarıdır.

Şubüyükhakikativetevhidinşuenyüksekmertebesini,kâinatınSahibigönderdiğibütünmukaddeskitaplarve sahifeleriylegösterdiği gibi, bütünhakikat ehli vekâmil zâtlar daeşyanıniçyüzünevâkıfolmagayretlerivekeşifleriylegösteriyorlar.Vekâinatdaacizliğive fakrıyla beraber, mazhar olduğu daimî sanat mucizelerinin, kudret harikalarının veservetdoluhazinelerinşahitliğiyle,aynıtevhidmertebesineişaretediyor.Demek,Şahid-iEzelîindirdiğibütünkitaplarvesuhufla,manevîâlemlerdekihakikatlereşahitolanzâtlarbütünhakikateulaşmagayretlerivekeşifleriyle,şugörünenâlemiseintizamıvehikmetli

Page 215: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

bütünhalleriyleotevhidmertebesindekesinbirşekildeittifakediyorlar.

İşteoVahidveEhadZât’ıkabuletmeyen,yasayısızsözdeilahıkabuledecekyadaahmaksofistlergibihemkendinihemkâinatınvarlığınıinkâredecek.

İkinciKelime985 هو İşte şu kelime, açık bir tevhidmertebesini gösterir.Omertebeyi en güzel şekildeispatlayangayetkuvvetlibirdelileşöyleişaretedeceğiz:

Bizgözümüzüaçtıkça,bakışımızıkâinatınyüzüneçevirdikçeilkgözümüzeilişen,umumivemükemmelbirdüzen,kuşatıcıvehassasbirdengedir.Görüyoruzki,her şey incebirdüzen,hassasbirdengeveölçüiçindedir.Birazdahadikkatedince,sürekliyenilenenbirdüzenvedengesağlamafiiligözümüzeçarpıyor.Yanibiri,odüzenikusursuzbirşekildedeğiştiriyor,odengeyiveölçüyügözeterektazeliyor.Herşeymuntazamveölçülüsayısızsuretgiydirilenbirermodeloluyor.Dahaçokdikkatettikçe,odüzenliveölçülü icraatınaltındabirhikmetveadaletgörünüyor.Herharekettebirhikmetvegayegözetiliyor,birhakvefaydatakipediliyor.Dahadadikkatettikçe,gayethikmetlibirfaaliyet içindebirkudretinemareleri,eserleriveherşeyinherhalinikuşatanenginbirilmincilvelerişuurlunazarımızaçarpıyor.

Demek,bütünvarlıklardakişudüzenvedenge,umumibirdüzenekoymaveölçülüyapmafiilini.. o fiil umumi bir hikmet ve adaleti.. o hikmet ve adalet ise bir kudret ve ilmigözümüzegösteriyor.Demek, şuperdeler arkasındaher şeyegücüyetenve sonsuz ilmiherşeyikuşatanbirZâtaklagörünüyor.

Hemherşeyinbaşlangıcınavesonunabakıyor,bilhassacanlıtürlerindeşunugörüyoruz:Başlangıçları, asılları, kökleri, meyveleri ve neticeleri öyle bir tarzdadır ki, âdetatohumları,asıllarıbirertarife,birerprogramşeklindeovarlığınbütündonanımınıiçeriyor.Neticesinde ve meyvesinde, yine o canlının bütün mânâsı süzülüp toplanıyor, tarihçe-ihayatını bırakıyor. O canlının aslı olan çekirdeği, âdeta onun yaratılış kanunlarınıntoplandığı bir merkezdir. Meyvesinin ve neticesinin ise onun varoluş kaidelerinin birfihristihükmündeolduğunugörüyoruz.

Sonraocanlınındışveiçyüzünebakıyoruz.Sonderecehikmetlibirkudretintasarrufları,herşeyetesiredenbiriradenintasvirlerivedüzenlemelerigörünüyor.Yanibirkuvvetvekudretonuvarediyor,biremirveiradeonasuretgiydiriyor.

İşte böyle bütün varlıkların başlangıcına dikkat ettikçe bir ilmin tarifenamesini.. sonunadikkat ettikçe bir Sâni’in planını ve beyannamesini.. dış yüzüne baktıkça her şeyiiradesiyle,dilediğigibiyapanbirZât’ıneseriolangayetsanatlıveuyumlubenzersizbirelbiseyi..veiçyüzünebaktıkça,birKadir’ingayetmuntazambirmakinesinigörüyoruz.

Şuhalvekeyfiyet,zorunluolarakveaçıkçailanederki:Hiçbirşey,hiçbirzaman,hiçbirmekân bir tek Sâni-i Zülcelâl’in tasarrufunun dışında olamaz. Her bir şey, bütün eşya,bütün halleri ve işleriyle, dilediğini iradesiyle yapan bir Kadir’in sahipliğinde idareediliyor,birRahman-ıRahîm’indüzenekoymasıylavelütfuylagüzelleştiriliyor,HannânveMennânbirZât’ınziynetlendirmesiylesüsleniyor.

Page 216: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Evet,şukâinattakivevarlıklardakiintizam,ölçü,bellibirdüzenevedengeyekoymafiili;bir tek,benzersiz,Vahid,Ehad,Kadir,Mürîd(iradesiyledilediğiniyapan),Alîm,HakîmZât’ı,başındaşuurveyüzündegözbulunanavahdaniyet986mertebesindegösterir.Evet,herşeyde birlik var. Birlik ise Bir’i gösterir. Mesela dünyanın lambası olan güneş birdir;öyleysedünyanın sahibi debirdir.Mesela yeryüzündeki canlıların hizmetçisi olanhava,ateş,subirdir;öyleyseonlarıistihdamedenvebizimemrimizeverendebirdir.

ÜçüncüKelime987 OtuzİkinciSöz’ünBirinciMevkıf’ı988şukelimeyigayetkuvvetliveparlakbirşekildeispatladığından,onahavaleediyoruz.Onunötesindebeyanolamazveondandahailerisözsöylemeyelüzumyok,bumeseledahagüzelizahedilemez.

DördüncüKelime

ا Yani yerden arşa, serâdan Süreyya’ya, zerrelerden gezegenlere, ezelden ebedekadarherbir varlık,gökler veyeryüzü,dünyaveahiret,her şeyO’nunmülküdür.Yücemâliklik mertebesi, en büyük tevhid makamı suretinde O’nundur. Şu yüce mâliklikmertebesininvebüyüktevhidmakamınınmuazzambirdelili,hoşbirzamandavehoşbirhatırada, Arapça olarak şu acizin hatırına getirildi. O tatlı hatıranın hatırı için Arapçaifadeyiaynenkaydedipsonramealiniyazacağız.

ا هدإ ، ا ه كا اإ .هر ب ر ع ا ا ا ا ا كاذ ن ا ا ، ت كاذ .. ه ا هدإ ، كاذ كا هؤإ ..ا ه ، اا كاذ .. ا ر ، كاذ ر .. تا

.ءاو ا ا ، ءااو ا كاذ ..ا ا

BirinciFıkra:989 ا … ا ا كاذ Yani,kâinatdenilenşukocaâlemveonunküçükbirmisaliolaninsandenilenküçükâlem,insanınhemiçdünyasınahemdedışdünyayaait,kudret ve kader kalemiyle yazılan vahdaniyet delillerini gösteriyor. Evet, kâinattakimuntazamsanatınörnekleriküçükbirölçekteinsandavardır.Obüyükdairedekisanatbirtek Sâni’e şahitlik ettiği gibi, insanda bulunan küçük ölçekteki, gözle görülemeyecekkadarincesanatdayineoSâni’eişareteder,O’nunbirliğinigösterir.

Hemnasılki,şuinsanCenâb-ıHakk’ıngayetmânidarbirmektubuvekaderinmuntazambir kasidesidir. Şu kâinat da aynı kader kalemiyle, fakat büyük bir ölçekte yazılmışmuntazam bir kasidedir. Hiç mümkün müdür ki, sayısız ayırt edici alâmetle bütüninsanlarabakan,insanınyüzündekibirlikdamgasınavebütünvarlıklarınomuzomuza,elele, baş başa verdiği kâinatın üstündeki vahdaniyet mührüne Vahid-i Ehad’dan başkasımüdahaleedebilsin?

İkinciFıkra: ا … كا اإ Mealişudur:Sâni-iHakîm,şukocaâlemiöylebenzersizbirşekilde yaratıp yüce ayetlerini üstüne nakşetmiş ki, kâinatı büyük bir mescidedönüştürmüş. Ve insanı da benzersiz bir surette var etmiş, ona akıl vererek, o sanatmucizeleriveeşsizkudretikarşısındahayretsecdesiettirerek,yüceayetleriniokutuptambir teslimiyetle kulluk yaptırarak onu şu büyük mescitte secde eden bir kul fıtratındayaratmıştır. Hiç mümkün müdür ki, şu büyük mescidin içindeki, secde ve ibadet edenkullarınhakikiMabud’uoVahidveEhadYaratıcıdanbaşkasıolabilsin?

Page 217: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Üçüncü Fıkra: ا … كا هؤإ Meali şudur: Mülkün gerçek sahibi Zülcelâl Zât kocaâlemi, bilhassa yeryüzünü öyle bir surette inşa etmiştir ki, birbiri içinde sayısız dairevardırveherbirdairebir tarlahükmündedir;oZâthervakit,hermevsim,herasıreker,biçer,mahsul alır.Mülkünü sürekli çalıştırır, dilediği gibi kullanır.Enbüyükdaire olanzerrelerâleminibirtarlayapıpkâinatkadarmahsullerikudretiyle,hikmetiyleheranondaeker, biçer, kaldırır. Şehadet âleminden yani görünen âlemden gayb âlemine, kudretdairesinden ilim dairesine gönderir. Sonra orta dereceli bir daire olan yeryüzünü aynenöyle bir tarla yapmıştır; onda âlemleri, canlı türlerini her mevsim eker, biçer, kaldırır.Manevîmahsullerinidegayba,ahirete,misalîvemanevîâlemlerinegönderir.Dahaküçükbir daire olan bir bahçeyi yine kudretiyle yüz defa, bin defa doldurup hikmetiyleboşalttırır.Küçükbirdaireolanbircanlıdan,meselabirağaçtan,bir insandan,onunyüzkatıkadarmahsulalır.Demek,mülküngerçeksahibioZülcelâlZâtküçük-büyük,cüzî-küllîherşeyibirermodelhükmündevücudagetirereksanatınınyüzlercetarzda,tazetazenakışlarla donatılmış dokumalarını onlara giydirir; isimlerinin cilvelerini, kudretininmucizelerini gösterir. Kendi mülkünde her şeyi birer sayfa hükmünde yaratmıştır. Hersayfada,yüzlerce tarzdamânidarmektuplarınıyazar,hikmetinindelillerinigösterir, şuursahiplerineokutur.Şubüyükâlemibirmülkşeklindeinşaetmekleberaber,insanıdaöylebirsuretteyaratmışveonaöylebirdonanım,öyleâletler,duygularvebilhassanefis,kötüarzular, ihtiyaç, iştah, hırs, iddia ve istek vermiştir ki, o geniş mülkünde onu mülküntamamınamuhtaçbirkulhükmünegetirmiştir.

İşte,hiçmümkünmüdürki,pekbüyükolanzerrelerâlemindenbirsineğekadarherşeyimülkvetarlayapan,küçükinsanıobüyükmülkenezaretçi,müfettiş,çiftçi,tüccar,ilancı,kul ve köle kılan ve kendine muhterem bir misafir, sevgili bir muhatap kabul eden oMâlikü’l-mülk-üZülcelâl’denbaşkabiri,omülktetasarrufedipinsanaefendiolabilsin?

DördüncüFıkra: ا … كاذ ifadesidir.Meali şudur:Sâni-iZülcelâl’in şubüyükâlemdeki sanatı o derece mânidardır ki, o sanat bir kitap şeklinde görünüp kâinatımuazzambireserhükmünegetirdiğinden,insanaklıhakikiilimvehikmetkütüphanesiniondanaldıveonagöreyazdı.Veohikmetkitabı,oderecehakikatlebağlıvehakikattenyardımalıyorki,büyükKitab-ıMübîn’inbirnüshasıolanKur’an-ıHakîmşeklinde ilanedildi.

Hemnasıl kiCenâb-ıHakk’ınkâinattaki sanatı, kusursuz intizamındanbirkitap şeklinegirdi.Osanatıninsandakiboyasıvehikmetnakışlarıdahitapçiçeğiaçtı.Yaniosanatoderecemânidar,hassasvegüzeldirki,ocanlımakinedekidonanımıfonograf990gibinutkagetirdi,konuşturdu.Veinsanaahsen-itakvim991suretindeöylebirRabbanîboyavurduki,omaddi,cismanî,cansızkafadamanevî,gaybî,canlıolanbeyanvehitapçiçeğiaçıldı.Veinsanınkafasındakiokonuşmavebeyankabiliyetineokadaryücebirdonanımvemeyilverdi ki, onu Sultan-ı Ezelî’ye muhatap olacak bir makamda geliştirdi, yükseltti. YaniinsanınyaradılışındakiRabbanîboya,ilahîhitapçiçeğiaçtı.Hiçmümkünmüdürki,kitapderecesindemuntazambütünvarlıklardakisanatavehitapmakamınaulaşaninsandakioboyayaVahid-iEhad’danbaşkasıkarışabilsin?Hâşâ!…

BeşinciFıkra: ا … كاذ ر cümlesidir.Mealişudur:Cenâb-ıHakk’ınkudreti,şukocaâlemderubûbiyetininhaşmetinigösteriyor;rahmetiiseküçükâlemolaninsandanimetleri

Page 218: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

tanzimediyor.YaniSâni’in kudreti, sonsuzbüyüklüğüve celâli noktasındakâinatı öylemuhteşem bir saray şeklinde var etmiştir ki, güneşi büyük bir elektrik lambası.. ayıkandil..yıldızlarımummeyveleriylebireryaldız,elektrikkaynağı..yeryüzünübir sofra,bir tarla, bir bahçe, bir kilim.. ve dağları birermahzen, birer direk, birer kale hükmünesokmuş,bunungibibütüneşyayıbüyükbirölçekteobüyüksarayagereklişeylerhalinegetirmiştir.Kudretiparlakbir surette rubûbiyetininhaşmetinigösterdiğigibi, rahmetidecemâlnoktasındaenküçükcanlıyakadarherruhsahibineçeşitçeşitnimetiniverir,onlarıdüzene koyar, baştan aşağı nimetlerle süsleyip lütuf ve keremle donatır… Ve celâlininhaşmetiyle beraber rahmetinin güzelliğini gösterir; o büyük lisanın karşısına o küçücüklisanlarıçıkarır.YanigüneşveArşgibibüyükcisimlerhaşmetdiliyle“YaCelîl,yaKebîr,yaAzîm”dediğivakit,sinekvebalıkgibiküçücükcanlılardarahmetdiliyle“YaCemîl,ya Rahîm, ya Kerîm” diyerek o büyük musikiye tatlı nağmelerini katıyor, onutatlılaştırıyor. Hiç mümkün müdür ki, o Celîl-i Zülcemâl’den, o Cemîl-i Zülcelâl’denbaşkası, kendi başına şu büyük ve küçük âlemlere yaratıcılık yönüyle müdahaleedebilsin?..Hâşâ!

Altıncı Fıkra: ا … كاذ ifadesidir. Meali şudur: Kâinatın bütününde görünenrubûbiyetin haşmeti, Cenâb-ıHakk’ın vahdaniyetini ispat edip gösterdiği gibi, canlılarazamanı ve miktarı belirlenmiş olan ve hiç şaşmayan erzaklarını tek tek veren RabbinnimetlerideO’nunehadiyetini992ispatedipgösterir.

Vahidiyet,bütünovarlıklarbirineaittir,birZât’abakarvebirinineseridirmânâsınagelir.

Ehadiyet ise bütün eşyanın Hâlık’ının isimleri her bir şeyde ayrı ayrı tecelli ediyordemektir.

Meselagüneşinışığı,bütünyeryüzüneulaşmasıitibarıilevahidiyetinbirmisalinigösterir.Güneşin ışığının, sıcaklığının, ışığındaki yedi rengin ve bir tür gölgesinin her bir şeffafcisimdevesudamlasındabulunmasıiseehadiyeteörnektir.Veherbirşey,helecanlılarvebilhassa her insan, Sâni’in pek çok isminin kendisinde tecelli etmesi yönüyle ehadiyetigösterir.

İştebu fıkra işaret ederki, kâinatta tasarruf eden rubûbiyetinhaşmeti, okocagüneşi şuyeryüzündeki canlılara bir hizmetkâr, bir lamba, bir ocak.. koca yerküreyi bir beşik, birkonak,birticaretyeri..ateşiheryerdehazırbiraşçıvedost..bulutlarısüzgeçvesütanne..dağlarımahzen ve ambar.. havayı canlılara nefes ve ruhlara yelpaze.. ve suyu, yenidenhayatdairesinegirenleresütemzirenbirhizmetçi,hayvanlaraâb-ıhayatverenbirşerbetçihükmüne getirmiştir. Cenâb-ı Hakk’ın şu rubûbiyeti, gayet açık bir şekilde O’nunvahdaniyetinigösterir.Evet,bir tekHâlık’tanbaşkakimgüneşidünyadakicanlılaraitaatedenbirhizmetkârkılabilir?OVahid-iEhad’danbaşkakimhavayıelindetutuppekçokvazifevererekonuyeryüzündeçevikçalak,çalışkanbirhizmetkâryapabilir?VeoVahid-iEhad’dan başka kimin haddine düşmüş ki, ateşi aşçı yapsın ve kibrit başı kadar birzerrecikateşebinlercebatman993eşyayıyuttursun!..Vebunungibi…Herbirşey,herbirunsur, her bir büyük gökcismi, o rubûbiyetin haşmeti noktasında Vahid-i Zülcelâl’igösterir.

İştecelâlvehaşmetnoktasındavahidiyetgöründüğügibi,cemâlverahmetnoktasındada

Page 219: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

nimet ve ihsanlar, Cenâb-ı Hakk’ın ehadiyetini ilan eder. Çünkü canlılarda, bilhassainsandaoderecekapsamlıbirsanat içinde,sayısızçeşitnimetianlayacak,kabuledecek,isteyecek donanım ve uzuvlar vardır ki,Allah’ın kâinatta tecelli eden bütün isimlerinincilvesine mazhardır. Âdeta bir odak noktası hükmünde, O’nun bütün güzel isimlerinibirdenmahiyetininaynasındagösterirvebununlaCenâb-ıHakk’ınehadiyetiniilaneder.

YedinciFıkra: ءاو ا ا ، ءااو ا كاذ Mealişudur:Sâni-iZülcelâl’in şu büyük âlemin tamamında büyük bir damgası olduğu gibi, tek tek hervarlıktavevarlıktüründedebirervahdet(birlik)mührüvardır.O,âleminküçükbirörneğiolan insanıncismineveyüzünebirervahdaniyetdamgasıbastığıgibi,herbiruzvunadabirervahdetmührüvurmuştur.

Evet,oKadîr-iZülcelâlküçük-büyükherşeye,yıldızlaravezerrelerebirervahdetimzasıatmıştırkiO’naşahitlikeder;birervahdaniyetmührübasmıştırkiO’nadelildir.Şubüyükhakikat, Yirmi İkinci Söz’de, Otuz İkinci Söz’de ve Otuz Üçüncü Mektup’un otuz üçpenceresinde994gayetparlak,kesinbirşekildeizahveispatedildiğinden,meseleyionlarahavaleedipburadakesiyor,sözesonveriyoruz.

BeşinciKelime

ا Yani bütün varlıklarda medih ve övgü sebebi olan kemâl vasıfları O’ndandır.ÖyleysehamddeO’nundur.EzeldenebedekadarherhangibirkimsedenherhangikimseyegelenvegelecekövgülerO’naaittir.Çünküövgüsebebiolannimet,ihsan,kemâl,güzellikvehamdvesilesiherşeyO’nundur.Evet,Kur’anayetlerininişaretiyle,bütünvarlıklardanbirkulluk,birtesbih,birsecde,birduavebirhamdüsenâdaimaodergâhagidiyor.

Şutevhidhakikatiniispatlayanbüyükbirdelileşöyleişaretedeceğiz:

Şukâinat,baktığımızvakitbağbahçeşeklinde,tavanımuazzamyıldızlarlayaldızlanmış,zemini süslü varlıklarla şenlenmiş bir surette görünüyor. İşte şu bağın tavanındaki, birdüzenle hareket eden, nuranî, büyük gökcisimlerinin ve zeminindeki hikmetli, süslüvarlıkların her biri kendine has diliyle der ki: “Biz bir Kadîr-i Zülcelâl’in kudretmucizeleriyiz,birHâlık-ıHakîm’in,birSâni-iKadir’inbirliğineşahitlikederiz.”

Şuâlembağınıniçindekiyeryüzünebaktığımızdaisegörüyoruzki,onabirbahçeşeklinde,rengârenk,yüzbinlerce,süslü,çiçeklibitki topluluğuserilmişveçeşitçeşityüzbinlercehayvan türü serpilmiştir. İşte şu yeryüzü bahçesinde bütün o süslü bitki ve hayvanlar,muntazam suretleri ve ölçülü şekilleriyle ilan ediyor ki: “Biz bir tek Sâni-i Hakîm’insanatınınbirermucizesi,birerharikasıyız.Vahdaniyetinbirerilancısı,birerşahidiyiz.”

Hemobahçedekiağaçlarınbaşınabakıyor,sonderecegenişbirilimle,hikmetli,cömert,latif ve güzel bir şekilde yapılmış, çeşitli suretlerdemeyveleri, çiçekleri görüyoruz. İştebunların tamamı tek bir dille ilan eder ki: “Biz bir Rahman-ı Zülcemâl’in, bir Rahîm-iZülkemâl’inmucizevîhediyeleri,hayretvericiihsanlarıyız.”

İştekâinatbağındakigökcisimlerivevarlıklar,yeryüzübahçesindekibitkivehayvanlar,ağaçlarınvebitkilerinbaşındakiçiçekvemeyvelersondereceyüksekbirsesleşahitlikveilaneder,derki:

Page 220: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

“Hâlıkımızın, her şeye en güzel sureti ihsan eden Musavvirimizin, bizi hediye olarakveren sonsuz güzellik ve kudret sahibi Kadir’in, sonsuz hikmet sahibi, benzersizHakîm’in,nimetlerinibolca ikrameden lütufvecömertlik sahibiKerîmZât’ınher şeyegücü yeter. Hiçbir şey O’na ağır gelmez. Hiçbir şey O’nun kudret dairesinin dışındaolamaz.Kudretinenispetenzerrelerleyıldızlarbirdir.Büyük,küllîvarlıklarınyaratılmasıveidaresi,küçük,cüzîvarlıklarkadarkolaydır.Parçabütünkadar,küçükbüyükkadar,azçok kadar kıymetlidir. Kudreti için en büyük şey, en küçük şey kadar rahattır. Küçük,büyük kadar sanatlıdır; belki sanatça, küçük şeyler, büyüklerden daha büyüktür. Birerkudret harikası olan geçmişteki bütün hadiseler şahitlik eder ki, o Kadîr-i Mutlak’ın,gelecekteki bütün imkânâtın995 hayret verici misallerine gücü yeter. Dünü getiren yarınıgetirdiğigibi,geçmişivaredenoKadirZâtgeleceğideyaratır.DünyayıyapanoSâni-iHakîm ahireti de yapar. Evet, hakkıyla ibadete lâyık Mabud yalnız o Kadîr-i Zülcelâlolduğu gibi, mutlak ve sonsuz övgüye, hamde lâyık yine yalnız O’dur. İbadet O’namahsusolduğugibi,hamdveövgüdeO’nahastır.”

•Hiçmümkünmüdürki,gökleriveyeriyaratanbirSâni-iHakîm,göklerinveyerinenmühimneticesi,kâinatınenmükemmelmeyvesiolaninsanıbaşıboşbıraksın,sebeplerevetesadüfehavaleetsinveapaçıkhikmetiniabeshalegetirsin!..Hâşâ!

• Hiç mümkün müdür ki, sonsuz hikmet ve ilim sahibi bir zât, bir ağaca gayet önemvererek baktığı ve onu tasvir ettiği, son derece hikmetle yetiştirip büyüttüğü halde oağacıngayesi,faydasıhükmündekimeyvelerinebakmasın,kıymetvermesin;omeyvelerhırsızellereveboşyerleredağılsın,ziyanolsun!Elbettebakmaması,kıymetvermemesimümkündeğildir.Çünküağacameyveleriiçinkıymetverilir.İşteşukâinatınşuursahibi,en mükemmel meyvesi, neticesi ve gayesi insandır. Kâinatın Sâni-i Hakîm’i, mümkünmüdürki,buşuursahibimeyvelerinmeyveleriolanhamdveibadeti,şükürvemuhabbetibaşkalarınaveripapaçıkhikmetinihiçeindirsin,mutlakkudretiniaczedöndürsünveyahutherşeyikuşatanilminicehaleteçevirsin!..Yüzbindefahâşâ!

•Hiçmümkünmüdür ki, şu kâinat sarayındakiRabbanîmaksatlarınmerkezi olan şuursahiplerininveonlarınenüstünüolaninsanın,kendilerineverilennimetlerekarşılıkortayakoyduklarışükürve ibadet,kâinatsarayınınYaratıcısındanbaşkasınagitsin..veoSâni-iZülcelâl,gayeleringayesiolanoşükürveibadetinbaşkalarınagitmesinemüsaadeetsin…

• Hem hiç mümkün müdür ki, kendini çeşit çeşit sayısız nimetiyle şuur sahiplerinesevdirsin..hadsizsanatmucizeleriyle tanıtsın.. sonraonlarınşükürve ibadetlerini,hamdvemuhabbetlerini,marifetveminnettarlıklarınısebeplerevetabiataterkediponlaraönemvermesin,mutlakhikmetiniinkârettirsin,rubûbiyetsaltanatınınkıymetinihiçeindirsin!..Yüzbindefahâşâvekellâ!

• Hiç mümkün müdür ki, bir baharı yaratamayan, bütün meyveleri var edemeyen veyeryüzünde damgaları bir olan bütün elmaları yapamayan; onların küçük bir misalihükmündeki bir elmayı yaratıp nimet olarak birine yedirsin, onun şükrünü kazansın,mutlak,sonsuzövgüyevehamdelâyıkZât’ahamdnoktasındaortakolsun!..Hâşâ!Çünkübir elmayı yaratan kim ise dünyadaki bütün elmaları var eden yine o olabilir. Çünkümühürbirdir.Hemelmalarıvaredenkimisedünyadarızıkvesilesiolanbütünhububatıvemeyveleriyaratanyineodur.Demek,enküçük,basitbircanlıyaenküçüknimetiveren,

Page 221: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

doğrudan doğruya kâinatın Hâlıkıdır, Rezzak-ı Zülcelâl’dir. Öyleyse şükür ve hamddoğrudandoğruyaO’naaittir,kâinatınhakikatihaklisanıyladaimaderki: أ ا 996 ا إ لزا

AltıncıKelime

Yani,hayat veren yalnız O’dur. Öyleyse her şeyin Hâlıkı da sadece O’dur. Çünkükâinatın ruhu, nuru,mayası, esası, neticesi ve özü hayattır.Hayatı veren kim ise bütünkâinatınHâlıkıO’dur.HayatıverenelbetteO’dur,HayyveKayyûm’dur.

İşteşutevhidmertebesininenbüyükdelilineşöyleişaretederiz:BaşkabirSöz’deizahveispat edildiği gibi, yeryüzü meydanında çadırları kurulmuş gayet muhteşem canlılarordusunu görüyoruz. Evet, görüyoruz ki, Hayy-ı Kayyûm’un sayısız ordusundan, herbaharmevsimindeyenisilahaltınaalınan,gaiptengelentazebirordumeydanaçıkmış.Şuorduyabakıncabitkilerinikiyüzbindenfazlavehayvanlarınyineyüzbindenfazla,çeşitçeşit, farklı türlerini görüyoruz. Her bir canlı türünün, her bir topluluğun elbisesi ayrı,erzakı ayrı, talimatı, terhisi, silahları ve askerlik süresi ayrı olduğu halde; büyük birKumandan, sonsuz kudreti ve hikmetiyle, sınırsız ilmi ve iradesiyle, bitmez rahmetiyle,tükenmezhazinesindenbütünoüçyüzbinden fazlacanlı türünüve topluluğuayrı ayrı,hiçbirini unutmadan, şaşırmadan, karıştırmadan, geciktirmeden, kusursuz bir intizamla,tambirdengeveölçüyle,vaktivaktinebesliyor.Farklıerzaklarını,elbiselerini,silahlarınıvererek,ayrıayrıtalimyaptırarakonlarıtektekterhisediyor.Bunu,gözübulunanbizzatgörürvekalbiolan,gözüylegörmüşgibitasdikeder.

İştehiçmümkünmüdürki, şuhayatverme fiilineve idareye, şuyetiştiripbeslemeye,oorduyu bütün halleriyle ve işleriyle kuşatan bir ilmin ve bütün ihtiyaçlarıyla idare edenmutlak bir kudretin sahibinden başkası karışabilsin, müdahale edebilsin, bunda hissesiolsun!..Yüzbinlercehâşâ!

Mâlumdurki,birtaburdaonmillettenaskerbulunsa,onlarınayrıayrıteçhizatınıvermekon taburunkini vermek kadar güç olduğundan, aciz insanlar ister istemez bir tek tarzdateçhizat hazırlamaya mecbur kalırlar. Halbuki Hayy-ı Kayyûm, şu muhteşem ordusuiçinde,hayatiçingereklidonanımıüçyüzbindenfazlacanlıtürüneayrıayrıveriyor.Hemzahmetsiz, kolay bir tarzda, hafif bir şekilde, gayet hikmetle ve intizamı gözeterekdağıtıyor.Vekocaorduya,bir tekdille 997 يا و dedirtipkâinatmescidindeobüyükcemaate,

ا … 998 م و ه ما ا إ ه ـ لإ

ayetiniokutuyor.

YedinciKelime

و Yani,ölümüverenO’dur.HayatıverenOolduğugibi,hayatıalanveölümüverendeyineO’dur.

Evet,ölümyalnız tahripvesönmekdeğildirki sebeplereverilsin, tabiatahavaleedilsin.Aksine,nasılbirtohumgörünüşteölüpçürüyor,fakatiçyüzündebirsümbülünhayatınaveyoğrulup hazırlanmasına vesile oluyor, yani basit tohumluk hayatından küllî sümbül

Page 222: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hayatına geçiyor. Aynı şekilde ölüm de bir çözülüp dağılma ve yokluğa gidiş gibigöründüğü halde, hakikatte insan için bâki hayata bir unvan, giriş ve başlangıç oluyor.ÖyleysehayatıverenveidareedenKadîr-iMutlak,elbetteölümüdeyaratandır.

Şu kelimedeki yüce tevhid mertebesinin büyük bir deliline şöyle işaret edeceğiz: OtuzÜçüncüMektup’unYirmiDördüncüPencere’sindesöylendiğigibi,şuvarlıklar ilahîbiriradeileakıpgidiyor.Şukâinat,Rabbanîbiremirlehareketediyor.Şumahlûkat,Allah’ınizniyle zaman nehrinde sürekli akıyor, gayb âleminden gönderiliyor; onlara şu görünenâlemdezahirîbirervücutgiydiriliyor,sonramuntazamangaybâlemineyağıyor,iniyorlar.VeCenâb-ıHakk’ınemriyle sürekli istikbaldengelip şimdiki zamanauğrayarak teneffüsediyorvemâziyedökülüyorlar.

İştemahlûkatın şu akışı gayet hikmetle, rahmet ve ihsan dairesinde.. şu seyri, her şeyikuşatan gayet geniş bir ilimle, hikmet ve düzen dairesinde.. ve şu gidişatı gayetmerhametle,şefkatvemizandairesindebaştanaşağıhikmetlerle,faydalarla,neticelerlevegayelerle gerçekleşiyor. Demek bir Kadîr-i Zülcelâl, bir Hakîm-i Zülkemâl tek tek hervarlığa, varlık topluluklarına ve o topluluklardan meydana gelen âlemlere kudretiylesürekli hayat verip onları vazifelendirir, sonra hikmetiyle öldürüp terhis eder. Gaybâleminegönderir,kudretdairesindenilimdairesineçevirir.

İşte, şukâinatı her şeyiyle çekip çevirmeyegücübulunmayan.. bütünzamanlarahükmügeçmeyen..âlemleri tekbir fertgibihayataveölümemazharetmeyekudretiyetmeyen..ve baharları, bir çiçek gibi hayat verip yeryüzüne takamayan, sonra da ölümle ondankoparıpalamayanbirzât,hiçmümkünmüdürkiölümeveöldürmefiilinesahipçıkabilsin!Evet,enbasitbircanlının,tıpkıhayatıgibiölümünündahi,hayatınbütünhakikatleriniveher türlü ölümü elinde tutan birZât-ıZülcelâl’in kanunu, izni, emri, kuvveti ve ilmiyleolmasızorunludur.

SekizinciKelime

ت و YaniO’nunhayatı daimîdir, ezelî ve ebedîdir.Ölüm ve fânilik, hiçlik veyokluk O’na ârız olamaz (sonradan ilişemez, tesir edemez). Çünkü hayat, O’nun kendiZât’ındandır. Varlığı kendinden olan, geçici olamaz. Evet, ezelî olan elbette ebedîdir.Kadimolanelbettebâkidir.Vâcibü‘l-Vücûd,999elbettedaimîdir.

Evet, bir hayat ki, varlık âlemi bütün nuruyla onun gölgesidir; yokluk nasıl ona ârızolabilir?

Evet,birhayatki,vücûbiyetderecesindebirvarlıkonungereğiveunvanıdır.Elbettehiçlikvefânilikhiçbirşekildeonasonradanilişemez,tesiredemez.

Evet,birhayatki,bütünhayatlardaimaonuncilvesiyleortayaçıkarvekâinattakibütündeğişmezhakikatleronadayanır,onunlaayaktadurur.Elbette,fânilikveyoklukonahiçbirşekildeyaklaşamaz.

Evet, bir hayat ki, onun bir cilvesinin parıltısı, fâniliğe ve yokluğamaruz sayısız şeyebirlikveriponlarıbekâyakavuşturur,dağılmaktankurtarır,varlıklarınımuhafazaedervebir çeşit ebediliğemazhar kılar.Hayat, kesrete vahdet verir, yani sayısız şeyi bir yapar,onlarıbâkileştirir;hayatsonaerseoşeylerdağılır,fâniliğegider.Elbetteyoklukvefânilik,

Page 223: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

öylesonsuzparıltılarınbircilvesiolanvücûbiyetderecesindekihayatayanaşamaz.

Buhakikatekesinşahit,şukâinatınyokolupgidecekolmasıvefâniliğidir.Yanivarlıklar,nasıl ki hayatlarıyla o sonsuz hayat sahibi, ölmez Hayy’ın hayatına ve varlığınınvücûbiyetinedelilveşahittir.1000 HAŞİYEAynenöylede,ölümleriyle,yokolupgitmeleriyleohayatın bekâsına, ebedîliğine işaret ve şahitlik ederler. Çünkü onlar yok olup gittiktensonrayerlerineyinekendilerigibihayatamazharvarlıklarıngelmesigösteriyorki,daimîbirhayatsahibivarvehayatcilvelerinisüreklitazeliyor.Nasılkigüneşinışığıaltındaakanbirnehrinyüzündekabarcıklarparlar,gider.Arkalarındangelenleraynıparlamayıgösteripkafilekafileparlar,sonrasönüpkaybolur.Busönme-parlamavaziyetiyleyüksek,daimîbirgüneşindevamlıvarlığınaişaretederler.Aynenöylede,şugeçipgidenvarlıklardakihayatveölümündeğişmesivesıraylabirbirininyerinialması,birHayy-ıBâki’ninbekâsınavedevamlıvarlığınaşahittir.

Evet, şuvarlıklarbireraynadır.Fakatkaranlık, ışığaaynaolduğuveşiddetiderecesindeışığınparlamasınıgösterdiğigibi,varlıklardazıtlıklarıylapekçokyöndenO’naaynalıkeder.Mesela, nasıl ki varlıklar acizlikleriyle Sâni’in kudretine, fakrları ile zenginliğineaynaolur.Aynenöylede, fânilikleriyleO’nunbekâsınaaynadırlar.Evet,yeryüzününveyeryüzündeki ağaçların kış mevsiminde görülen fakir vaziyetleri ve baharda parlaklıksaçanservetvezenginlikleri–kesinbirşekilde–birKadîr-iMutlak’ın,tükenmezzenginliksahibi bir Ganî’nin kudretine ve rahmetine aynalık eder. Bütün varlıklar – âdeta haldiliyle–VeyselKaranîgibişöyleyakarır,derki:

“Eyİlahımız!RabbimizSensin!Çünkübizkuluz.Nefsimiziterbiyeetmektenaciziz.DemekbiziterbiyeedenSensin…

HemSensinHâlık!Çünkübizmahlûkuz,yapılıyoruz…

HemRezzakSensin!Çünkübizrızkamuhtacız,elimizonayetişmiyor.DemekbiziyapanverızkımızıverenSensin…

Hem Sensin Mâlik! Çünkü biz kuluz. Bizde bizden başkası tasarruf ediyor. DemekMâlikimizSensin…

HemsenAziz’sin,izzetvebüyüklüksahibisin!Bizdüşkünlüğümüzebakıyoruz,üstümüzdebirizzetincilvelerivar.DemekSeninizzetininaynasıyız…

HemSensinmutlak,tükenmezzenginliksahibiGanî!Çünkübizfakiriz.Fakrımızıneline,ulaşamadığıbirservetveriliyor.DemekGanîveverenSensin…

Hem SenHayy ve Bâki’sin! Çünkü biz ölüyoruz. Ölmemizde ve dirilmemizde daimî birhayatvericinincilvesinigörüyoruz…

HemSenBâki’sin!Çünkübiz fâniliğimizde,gelipgeçicioluşumuzdaSeninsonsuzluğunuvebekânıgörüyoruz…

Hem cevap veren, hediye eden ve lütuf bahşeden Sensin! Çünkü biz bütün varlıklar,sözlerimizlevehaldilimizledaimahaykırıp istiyor,niyazedipyalvarıyoruz.Arzularımızyerinegeliyor,istediklerimizveriliyor.DemekbizecevapverenSensin!..”

İşte bunun gibi, büyük-küçük her bir varlığın, Veysel Karanî misali manevî yakarış

Page 224: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

suretindebireraynalıkvazifesivar.Acizlikleri,fakrvekusurlarıylaAllah’ınkudretinivekemâliniilanediyorlar.

DokuzuncuKelime

ا ه YanibütünhayırlarO’nunelinde,bütüniyiliklerO’nundefterinde,bütünihsanlarO’nun hazinesindedir. Öyleyse hayır isteyen O’ndan istemeli, iyilik arzu eden O’nayalvarmalı…

Şusözünhakikatinikesinbirşekildegöstermekiçinilahîilminsayısızdelilindengenişbirdelilinemarelerineveparıltılarınaşöyleişaretedervederizki:

Şukâinatta,görünenfiilleriyletasarrufedipâlemleriyaratanSâni’in,herşeyikuşatanbirilmi var. Bu ilim, O’nun zâtının zaruri bir hususiyetidir, O’ndan ayrı düşünülmesiimkânsızdır. Nasıl ki güneşin kendisinin bulunup ışığının bulunmaması mümkün değil,aynenöylede,şumuntazamvarlıklarıyaratanZât’ınilmininO’ndanayrıolması,bundanbinlercederecedahaimkânsızdır.Şukuşatıcıilim,oZât’ınzarurihususiyetiolduğugibi,her şeyle alâkalı bulunması yönüyle de her varlığa lâzımdır. Yani hiçbir şeyin O’ndangizlenmesi mümkün değildir. Yeryüzündeki şeylerin güneşe karşı perdesiz iken güneşigörmemesi mümkün olmadığı gibi, o Alîm-i Zülcelâl’in ilminin nurundan eşyanıngizlenmesibundanbinderecedahaimkânsızdır,akıldışıdır.ÇünküO,heryerdehazırvenâzırdır.Yaniher şeynazarı altındadır,O’nunkarşısındadır, şuhuddairesindedir;O’nunherşeyenüfuzuvardır.Şucansızgüneş,şuacizinsan,şuşuursuzröntgenışınıgibinurluşeylersonradanortayaçıktıkları,noksanvesonradanvarolduklarıhaldeyaydıkları ışık,karşısındakiherşeyeulaşıpnüfuzederse,elbetteherşeyikuşatan,vacipvezâtîolanezelîilmin nurundan hiçbir şey gizlenemez, onun dışında kalamaz. Kâinatta bu hakikatigösterenhadvehesabagelmezalâmetler,işaretlervardır.Mesela:

Varlıklardagörünenbütünhikmetleroilmeişareteder.Çünkühikmetleişgörmek,ilimleolur.

Hem bütün inayetler, süslemeler o ilme işarettir. Yardım ederek, lütuf ve ihsandabulunarakişgören,elbettebilirvebilerekyapar.

Hem her biri denge ve ölçü içindeki bütün intizamlı varlıklar, her biri düzen içindekibütündengeliveölçülüsuretleryineoenginilmeişareteder.Çünküintizamlaişgörmek,ilimleolur.Ölçüyle,tartıyla,sanatkârcayapan,elbettekuvvetlibirilmedayanarakyapar.

Hembütünvarlıklardagörünenmuntazammiktarlar,hikmetvefaydagözetilerekbiçilmişşekiller, kazânın1001 düsturu ve kaderin pergeliyle düzene koyulmuş gibi netice verenvaziyetlervesuretler,kuşatıcıbirilmigösteriyor.

Evet,eşyayaayrıayrımuntazamsuretlervermek,herşeyehayatıvevarlığı içinfaydalı,lâyık,hususibirerşekiltakdiretmekherşeyikuşatanbirilimleolur,başkatürlüolamaz…

Hemherbircanlıyalâyıktarzda,uygunvakitte,ummadığıyerderızkınıvermek,enginbirilimle olur. Çünkü rızkı gönderen, rızka muhtaç olanları bilecek, tanıyacak, vaktindenhaberdarolacak,onlarınihtiyacınıanlayacaktırkirızıklarınılâyıkbirtarzdaverebilsin.

Hem bütün canlıların, “gizlilik” unvanı altında belli bir kanuna bağlı olan ecelleri,

Page 225: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ölümlerikuşatıcıbir ilmigösteriyor.Çünkühercanlı topluluğunun–gerçigörünüşte tektekherferdininbellibirecelvaktigörünmüyorsada–ikiçizgiarasındasınırlıbirzamandaecelleribelirlenmiştir.Oecelingelmesisırasında,ocanlınınarkasındanvazifesinidevamettirecek olan neticesinin, meyvesinin, çekirdeğinin muhafazası ve taze bir hayatabaşlangıçyapılmasıyineokuşatıcıilmigösteriyor.

Hemrahmetinbütünvarlıklarıkapsayanveherbirvarlığalâyıkşekildeverilenlütufları,enginbir rahmet içindeher şeyikuşatanbir ilme işaret ediyor.Çünkümesela canlılarınyavrularınısütlebesleyenveyeryüzündekisuyamuhtaçbitkilereyağmurlayardımeden,elbetteoyavrularıtanır,ihtiyaçlarınıbilirveobitkilerigörür,yağmurunonlaralüzumunuanlar, sonra gönderir ve bunun gibi… O’nun rahmetinin hikmetli, inayetli, sonsuzcilveleri,herşeyikuşatanbirilmigösteriyor.

Hembütüneşyadaki sanattagörülen ihtimam, sanatkârca tasvirlervehünerli süslemelerengin bir ilmin varlığına delildir. Çünkü binlerce muhtemel vaziyet içinde muntazam,ziynetli,sanatlıvehikmetlibirvaziyetiseçmek,derinbirilimleolur.Bütüneşyadabutarzvaziyetlerinseçilmesikuşatıcıbirilmigösteriyor.

Hemeşyanınbenzersizbirşekildeyaratılmasıveyoktanvaredilmesindekitamkolaylık,kusursuz bir ilmi işaret eder. Çünkü bir işte, bir vaziyette kolaylık, ilmin vemaharetinderecesinegöredir.Yapannekadarçokbilirseoderecekolayyapar.

İşte şu sırdan dolayı, her biri birer sanat mucizesi olan varlıklara bakıyoruz ki, hayretvericiderecedebirkolaylıkla, zahmetsiz, sıkıntısız,kısabir zamanda fakatmucizevîbirşekildevarediliyorlar.Demek,sınırsızbirilimvarki,sonsuzkolaylıklayapılıyorlar…

Buanlattıklarımızgibibinlercedoğrualâmetgösteriyorki,şukâinattatasarrufedenZât’ınher şeyi kuşatan bir ilmi vardır, her şeyi bütün fiilleri ve halleriyle bilir, sonra yapar.Madem şu kâinatın sahibinin böyle bir ilmi var. Elbette insanları ve onların amellerinigörür,neyelâyıkvemüstahakolduklarınıbilir,onlarahikmetininverahmetiningereğincemuameleederveedecektir…

Eyinsan!Aklınıbaşınaal,dikkatet!NasılbirZâtsenibilirvesanabakar,bilveayıl!..

Eğerdenilse:“Yalnızilimyetmez,iradedegerekir.İradeolmazsailimkâfigelmez.”

Cevap:Bütünvarlıklarherşeyiiçinealanbirilmeişaretveşahitlikettiklerigibi,oenginilmin sahibinin kuşatıcı iradesine de delildirler. Şöyle ki, her bir şeye, bilhassa her bircanlıya,karmakarışıkpekçokihtimal içindebelirlenmişbir ihtimalle..neticesizpekçokyol içindeneticesiolanbiryolla..pekçok imkâniçinde tereddütteykengayetmuntazambirhüviyetverilmesi,onuntarifedilebilirhalegelmesisayısızyönden,kuşatıcıbiriradeyigösteriyor.Çünküherşeyinvarlığınıkuşatansayısızimkânveihtimaliçinde..meyvesiz,neticesizyollarda..karışık,değişmez,selgibiölçüsüzakancansızunsurlardanocanlıyagayethassasbirölçüyle,nazikbirtartıyla,gayetincevenazeninbirdüzenleverilenölçülüşekilvemuntazamhüviyet,zorunluolarakveaçıkça,hattagözlegörülürgibi,onunküllîbiriradenineseriolduğunugösterir.

Çünküsayısızvaziyet içindenbirini seçmek;birayırma,bir tercih,birkasıtve irade ileolur.Ovaziyetbirniyetvearzuileayrılır.Elbettebuayırma,ovaziyetibirşeyemahsus

Page 226: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

kılma,birmahsuskılanıgerektirir.Tercih,birtercihediciyiister.Ayıranvetercihedeniseiradedir. Mesela insan gibi, yüzlerce farklı uzva, kabiliyete ve duyguya sahip makinehükmündekibirvücudun,birdamlasudan..yüzlercefarklıazasıbulunanbirkuşun,basitbir yumurtadan.. ve yüzlerce değişik kısma ayrılan bir ağacın basit bir çekirdektenyaratılması, kudrete ve ilme şahitlik ettiği gibi, kesin ve zorunlu bir şekilde, onlarınSâni’inde küllî bir irade olduğunu gösterir. Sâni, bu irade ile o canlının her şeyini onamahsuskılarveherparçasına,heruzvuna,herkısmınaayrı,hususibirşekilverir,vaziyetgiydirir.

Kısacası:Nasılkiherşeyde,meselahayvanlardamühimazaların,esasveneticeitibarıilebirbirinebenzeyişi, tevafukuvevahdetmührü taşıması,bütünhayvanlarınSâni’ininbir,VahidveEhadolduğunakesinlikle işaretediyor.Aynenöylede,ohayvanlarınayrıayrıhüviyetleri ve simalarındaki başka başka hikmetli, ayırt edici vasıfları ve farklılıklarıgösterir ki, onların Sâni-i Vahid’i, dilediğini dilediği zaman yapar, irade sahibidir…İstediğiniyapar,istemediğiniyapmaz;işlerinikasıtveiradeilegörür.

MademCenâb-ıHakk’ın ilmineve iradesine varlıklar sayısınca, belki onların fiilleri vehalleri sayısınca delil ve şahit vardır. Elbette, bir kısım filozofların Allah’ın iradesinireddetmesi,birkısımbid’atçılarınkaderiinkârı,birkısımdalâletehlininilahîilminküçükşeylerden haberdar olmadığını iddia etmesi ve tabiatçıların bazı varlıkları tabiata vesebeplere isnat etmesi, varlıklar sayısınca katmerli bir yalancılıktır, onların fiilleri vehalleri sayısınca, kat kat bir dalâlet divaneliğidir. Çünkü doğru olan sonsuz şahitliğiyalanlayan,sonsuzbiryalancılıkyapmışolur.

İşte Cenâb-ı Hakk’ın dilemesiyle meydana gelen işlerde “inşaallah, inşaallah” yerine,bilerek“tabii,tabii”demeninnekadarhatavehakikatezıtolduğunukıyasla!..

OnuncuKelime

ء و YanihiçbirşeyO’naağırgelmez.İmkândairesindenekadarşeyvarsaonlarınhepsinegayetkolaycavücutgiydirebilir.BuO’nuniçinoderecekolayverahattırki,1002 ن ل نأ دارأ اذإ هأ إ sırrıyla,âdetayalnızcaemreder,oişgerçekleşir.

Nasılkigayetmaharetlibirsanatkâr,elini işedokundururdokundurmaz,dokunduğuşeyçokkolaybirşekildemakinegibiişler.Busürativemaharetiifadeetmekiçinşöyledenir:“Şu işve sanatonaokadar itaatkârdırki, âdeta işler tekemriyle,dokunmasıylaoluyor,sanatlar öyle meydana geliyor.” Aynı şekilde Kadîr-i Zülcelâl, eşyanın kendi kudretinenihayetderecedeboyuneğmesine,itaatineveokudretinsonderecezahmetsizvekolaybirşekildeişgörmesineişaretolarak 1003 ن ل نأ دارأ اذإ هأ إ buyurur.Şuyücehakikatinsayısızsırrındanbeşini,beşnüktedesöyleyeceğiz.

Birincisi

Cenâb-ıHakk’ınkudretiiçinenbüyükşey,enküçükşeykadarkolaydır.Bircanlıtürününbütünfertleriyleyaratılması,tekbirferdinyaratılmasıkadarzahmetsizverahattır.Cennetiyaratmakbirbaharkadarkolay;birbaharıvaretmekbirçiçekkadarrahattır.

Şu sırrı izah ve ispat eden nuraniyet-şeffaflık sırrı, mukabele sırrı, denge sırrı, intizamsırrı, itaat sırrı, tecerrüt sırrı haşre dair Onuncu Söz’ün sonunda ve meleklere, ruhun

Page 227: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

bekâsına,ölümdensonradirilişedairYirmiDokuzuncuSöz’dekihaşirmeselesinde,İkinciMaksat’taaltı temsilleispatlanarakgösterilmiştir.Bunagöre,Allah’ınkudretinenispetenyıldızların yaratılması zerreler gibi kolaydır; sayısız fert bir tek fert kadar zahmetsiz verahatça var edilir.Madembu altı sır o ikiSöz’de ispatlanmıştır,meseleyi onlara havaleederekburadakısakesiyoruz.

İkincisi

Allah’ınkudretikarşısındaherşeyineşitolduğunakesinveapaçıkdelilşudur:

Gözümüzlegörüyoruzki,hayvanlarınvebitkilerinyaratılmasında,

•Sonsuzbircömertlikveçoklukiçinde,sonderecesağlam,noksansızvegüzelbirsanatbulunuyor.

• Hem son derece karışıklık içinde, benzerlerinden son derece farklılık ve ayrılıkgörünüyor.

•Hem son derece bolluk ve genişlik içinde, sanatça son derece kıymetlilik ve yaratılışbakımındangüzellikbulunuyor.

•Hemovarlıklarsonderecesanatlıbirşekilde,çokdonanımavezamanamuhtaçolmaklaberaber,gayetkolaycavesüratlevarediliyor.Osanatmucizeleriâdetabirdenvehiçtenvücudageliyor.

İşteyeryüzündehermevsimaçıkçaşahitolduğumuzbukudretfaaliyetikesinliklegösterirki,şufiillerinkaynağıolankudretiçinenbüyükşey,enküçükşeykadarkolaydır.Sayısızvarlığınyaratılmasıveidaresi,birtekininyaratılmasıveidaresikadarrahatçaolur.

Üçüncüsü

Şu kâinatta, şu görünen tasarruflar ve fiiller ile hükmeden Sâni-iKadir’in kudretine enbüyükküll(bütün),enküçükcüz(parça)kadarkolaygelir.Çoksayıdaferdibulunanküllî,büyükbirşeyinvaredilmesi,onunbirtekferdininyaratılmasıkadarkolaydır.Veenbasit,cüzî bir misalinde en yüksek sanat kıymeti gösterilebilir. Şu hakikatin hikmet sırrı üçkaynaktançıkar:

Birincisi:Vahidiyetinyardımından

İkincisi:Vahdetinsağladığıkolaylıktan

Üçüncüsü:Ehadiyettecellisinden

Birincikaynakolan,vahidiyetinyardımı:Herşey,bütüneşyabirtekzâtınmülküolsaovakitozât,vahidiyetiilebütüneşyanınkuvvetinitekbirşeyinarkasındatoplayabilir.Vebütüneşya,birtekşeygibikolaycaidareedilir.Şusırrıanlamayıkolaylaştırmakiçinbirtemsilsöyleyeceğiz:

Mesela nasıl ki bir memleketin tek bir padişahı olsa, o padişah tek elden idare etmekanunuylaherbir askerin arkasındabirordununmanevîkuvvetini toplayabilir.Vebunuyapabildiğiiçinotekaskerbirşahıesiredebilir,şahınüstündebirmevkiyeçıkıppadişahıadınaonahükmedebilir.Hemopadişah,saltanatınınbirvetekoluşusırrıylabiraskeri,bir

Page 228: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

memuruçalıştırıp idareettiğigibi,bütünorduyuvebütünmemurlarınıda idareedebilir.Âdeta o sırla herkesi, her şeyi tek bir ferdin imdadına gönderebilir. Her bir fert, bütünfertlerin dayanabileceği kadar büyük bir kuvvete dayanabilir, yani onlardan yardımalabilir.Eğerbirliğinipiçözülseveosaltanatbaşıbozukluğadönse,ovakitherbiraskersonsuzbirkuvvetibirdenkaybedipherşeyenüfuzedebildiğiyükseknüfuzmakamındandüşer, basit bir adamderecesine iner.Veonların idaresi ve istihdamı, askerler sayısıncazorlaşır.

Aynenöylede–1004 ا ا و –şukâinatınSâni’i,birolduğundan,bütüneşyayabakanisimlerini her bir şeyin üzerinde toplayabilir. Ve sonsuz sanatıyla o şeyi kıymetli birsuretteyaratır.Gerekirsebirtekvarlığabütüneşyailebakar,baktırır,yardımederveonukuvvetli kılar.Bütün eşyayı da o birlik sırrıyla bir tek şey gibi yaratır, tasarrufu altındatutar,idareeder.

İşteşuvahidiyetinyardımısırrıylakâinattasonderecebollukveucuzlukiçindesanatçavekıymetçesondereceyüksekveyücebirvaziyetgörünüyor.

İkincikaynakolan,vahdetinsağladığıkolaylık:Yanibirlikusulüylebirmerkezden,birelden,birkanunlayapılanişlersonderecekolayolur.Fakatoişfarklımerkezlere,çeşitlikanunlara,birdenfazlaeledağılırsazorlaşır.

Mesela,nasılkibirordudabütünaskerlerinteçhizatınıntemelmalzemeleribirmerkezden,birkanunla,birbaşkumandanınemriyleyapılsa,hepsibirtekaskerinkikadarkolayolur.Eğerayrıayrıfabrikalarda,ayrıayrımerkezlerdeyapılsa,birtekaskerinteçhizatıiçinbirordunun donatılmasına lâzım olan bütün askerî fabrikaların bulunması gerekir. Demek,eğerbirliğedayanılsabirordunundonatılmasıbiraskerkadarkolayolur.Aksitakdirdebiraskerinteçhizatınıntemelmalzemeleriniyapmakbirordununkikadarzorlaşır.

Hem bir ağacın meyvelerine, büyümesi için gerekli maddeler –vahdet noktasında– birmerkezden,birkanunla,birköktenverilse,binlercemeyvetekbirmeyvegibikolayolur.Eğerherbirmeyveayrıayrımerkezlerebağlansaveomeyvelerinyetişmesiiçingereklimaddelerayrıayrıyerlerdengönderilse,herbirininbüyümesibütünağaçkadarzorlaşır.Çünkübütünağacalâzımolanmaddeler,herbirmeyveiçindelâzımdır.

İşteşuikitemsildekigibi–1005 ا ا و –bukâinatınSâni’i,VahidveEhadolduğundanbirliğinin tecellisiyle işgörürveöyle işgördüğü içinbütüneşyanınyaratılması, idaresibirtekşeykadarkolayolur.Hembirtekşeyisanatçabütüneşyakadarkıymetliyapabilir.Sayısız ferdi gayet kıymetli bir şekilde var ederek, şu görünen sınırsız bolluğun veucuzluğunlisanıylamutlakvehadsizcömertliğini,sonsuzyaratıcılığınıgösterir.

Üçüncükaynakolanehadiyettecellisi:Sâni-iZülcelâl,cisimvecismanîolmadığı içinzamanvemekânO’nukayıtaltınaalamaz.Varlıkvemekân,O’nunherşeyigörmesine,heryerdehazırvenâzırolmasınamüdahaleedemez.VasıtalarvecisimlerO’nunicraatınaperde çekemez. Teveccühünde bölünme olmaz. Bir şey bir başka şeye mâni değildir.Sonsuzfiillerinibirtekfiilgibiyapar.Onuniçindirki,birçekirdeğekocabirağacımânenyerleştirdiğigibi,bir tekferdedebirâlemisığdırabilir.BütünâlemO’nunkudretelindebirtekfertgibiçevrilir.ŞusırrıbaşkaSöz’lerdeizahettiğimizgibi,derizki:

Page 229: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Nasılkinuraniyeti itibarı ilekayıtlardanbirderecesıyrılmışolangüneşinyansımasıherbircilâlı,parlakşeydegörünür.Binlerce,milyonlarcaaynaışığınınkarşısınakonulsa–birtek ayna gibi– bölünmeden, bizzat her birinde misalî yansıması bulunur. Eğer aynanınkapasitesivarsagüneş,büyüklüğüyleondaeserlerinigösterebilir.Bir şeybirbaşka şeyemâniolmaz.Binlerbirgibiolur,binlerceyerebiryergibikolaylıklagirer.Heryergüneşinışığınabinlerceyerkadarmazharolur.

İşte– ا ا و –şukâinatınSâni-iZülcelâl’inin,nurolanbütünsıfatlarıylavenuranîolan bütün isimleriyle, eşyaya ehadiyetiyle yönelmesi sırrıyla öyle bir tecellisi var ki,hiçbir yerde olmadığı halde her yerde hazır ve nâzırdır. Teveccühünde bölünme olmaz.Aynıandaheryerde,herişikolayca,zahmetsizceyapar.

İşte şu vahidiyetin yardımı, vahdetin sağladığı kolaylık ve ehadiyet tecellisisırrıyladırki:Bütünvarlıklarbir tekSâni’everildiğivakit,hepsininyaratılışıveidaresibir tek varlık gibi kolay olur; her biri, sanatındaki güzellik bakımından bütün varlıklarkadarkıymetliolabilir.Nasılkivarlıklarınsınırsızbolluğuiçinde,herbirindesayısızsanatinceliğinin bulunması bu hakikati gösteriyor. Eğer o varlıklar doğrudan doğruya bir tekSâni’everilmezse,ozamanherbirininyaratılışıveidaresi,bütünvarlıklarkadarzorolurvebütünvarlıklar,birtekvarlıkkıymetineiner.Şuhaldeyahiçbirşeyvücudagelmeyecekyadagelsebilekıymetsizolacak,değerihiçeinecektir.

İşte şu sırdandır ki, felsefecilerin en ileri gidenleri olan sofistler, hak yoldan yüzçevirdikleriiçinküfürvedalâletyolunabakmış,şirkyolununhakvetevhidyolundanyüzbin defa daha zor, son derece akıl dışı olduğunu görmüşler. Bu yüzdenmecburen, herşeyinvarlığınıinkârlaakıldanistifaetmişler.

Dördüncüsü

Şu kâinatta görünen fiillerle icraatını yerine getiren, her şeyi idare eden Kadir Zât’ınkudretinenispetencennetinyaratılmasıbirbaharkadarkolay,birbaharınvaredilmesibirçiçek kadar kolay, bir çiçeğin sanat ve yaratılış güzellikleri bir bahar kadar tatlı vekıymetliolabilir.Şuhakikatinsırrıüçşeydir:

Birincisi: Sâni’in vücûbu ile tecerrüdü, yani varlığı kendinden Cenâb-ı Hakk’ın hiçbirşeyebenzememesivezamandan,mekândan,hertürlünoksandanmünezzeholması.

İkincisi:Mahiyetininherşeydenfarklılığıylakayıtlardanmünezzeholması.

Üçüncüsü:Yertutmaktanvebölünmektenmünezzeholması.

BirinciSır:Vücûbunveherşeydenmünezzeholmanınsonsuzkolaylığıgetirmesigayetderinbirsırdır.Bunuanlamayıbirtemsillekolaylaştıracağız,şöyleki:

Varlık mertebeleri çeşit çeşittir, varlık âlemleri ayrı ayrıdır. Öyle olduğu için, derin,sağlamvesabitbirvarlık tabakasınınbirzerresi,ondandahahafifbirvarlık tabakasınınbirdağıkadardırveodağıiçinesığdırır.Meselagörünenâlemden,kafadakihardaltanesikadarhafızakuvveti,mânââlemindenbir kütüphanekadar şeyi vemaddi âlemdenolantırnakkadarbirayna,misalâlemitabakasındankocabirşehriiçinealır.Maddiâlemeaitoaynanın ve hafızanın şuuru ve var etme kuvveti olsaydı, bir zerrecikten ibaret maddi

Page 230: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

varlıklarının kuvvetiyle, o manevî ve misalî âlemlerde sayısız tasarrufta bulunabilir,değişiklikyapabilirlerdi.

Demek ki, varlık derinlik ve sabitlik kazandıkça kuvvet artar, az bir şey çok hükmünegeçer.Bilhassa varlık tamderinlik ve sabitlik kazandıktan sonra,maddeden sıyrılmışsa,kayıt altına girmezse küçük bir cilvesi, diğer hafif varlık tabakalarının pek çok âleminikuşatabilir.

***

İşte –1006 ا ا و – şu kâinatın Sâni-i Zülcelâl’i, Vâcibü’l-Vücûd’dur. Yani O’nunvarlığı zâtidir, kendindendir, ezelîdir, ebedîdir, yokluğu imkânsızdır, sona ermesi akıldışıdır ve varlık tabakalarının en derini, en sağlamı, en esaslısı, en kuvvetlisi, enmükemmelidir. Diğer varlık tabakaları, O’nun varlığına nispeten gayet zayıf bir gölgehükmündedir. Ve vücûbiyet derecesindeki o varlık o kadar derin, sabit ve hakikatli;mümkinâtın1007 varlığı o kadar hafif ve zayıftır ki, Muhyiddin İbni Arabî gibi hakikatidelilleriylebilenbirçokzât,diğervarlıktabakalarınıvehimvehayalderecesineindirmiş, إ د demişler. Yani, “Vücûd-u Vâcib’e nispeten başka şeylere var denilmemeli,onlarvarlıkunvanınalâyıkdeğildir.”diyehükmetmişler.

İşte Vâcibü’l-Vücûd’un hem varlığı zorunlu hem kendinden olan kudretine, varlıklarınsonradanyaratılmalarıvevarlıkâleminesonradançıkışları,elbettesonderecekolayvehafifgelir.Bütün ruhlarıobüyükhaşirdediriltip sorgulamakO’nun içinbirbahardaki,belki bir bahçedeki, hatta bir ağaçtaki yaprak, çiçek ve meyveleri haşir ve neşretmekkadarkolaydır.

İkinci Sır: Mahiyetinin her şeyden farklı ve kayıtlardan azade olmasının kolaylıksağlamasıiseşusebeptendir:KâinatınYaratıcısı,elbetteonuncinsindendeğildir.Mahiyetihiçbir mahiyete benzemez. Öyleyse kâinat dairesindeki mâniler, kayıtlar O’nun önünegeçemez, icraatını sınırlayamaz. O, bütün kâinatı birden tasarrufu altında tutarak çekipçevirebilir.Eğerkâinatınyüzündegörünen tasarruflarve fiillerkâinataatfedilseokadarzorluğa ve karışıklığa sebebiyet verir ki, hiçbir intizam kalmayacağı gibi, hiçbir şey devarlığınısürdüremez,belkivücudagelemez.Mesela,nasılkikemerlikubbelerdekiustacasanattaşlarahavaleedilsevebirtaburunkumandanaaitidaresiaskerlerebırakılsaonlaryahiç var olmaz ya da çok zorluk ve karışıklık içinde, düzensiz bir hal alır. Fakat okubbelerdekitaşlaraşekilvermeişitaştüründenolmayanbirustayaverilsevetaburdakiaskerlerin idaresi, kumandanlık rütbesindekibir subayahavale edilsehemsanathemdeidarekolayolur.Çünkütaşlarveaskerlerbirbiriniengeller;ustavekumandanisehiçbirmâniolmadanhernoktayabakar,taşlaraşekilverir,askerleriidareeder.

İşte–1008 ا ا و –Vâcibü’l-Vücûd’unkutsîmahiyeti, varlığıdayokluğudamümkünolanşeylerinmahiyetlericinsindendeğildir.Belkikâinattakibütünhakikatler,omahiyetingüzel isimlerinden olan “Hak” isminin parıltılarıdır. Madem mukaddes mahiyeti hemVâcibü’l-Vücûdhemmaddîolmaktanuzak,yücehembütünmahiyetlerezıttır;misali,eşi,benzeri yoktur. Elbette o Zât-ı Zülcelâl’in ezelî kudreti için bütün kâinatın idaresi veterbiyesibirbahar,hattabirağaçkadarkolaydır.Büyükhaşirveahiretyurdunun,cennetve cehennemin yaratılması, bir güz mevsiminde ölen ağaçlara bir sonraki baharda

Page 231: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yenidenhayatverilmesikadarkolaydır.

ÜçüncüSır:Yertutmaktanvebölünmektenuzakolmanınsonderecekolaylığasebebiyetvermesininsırrıiseşudur:MademSâni-iKadirmekânlasınırlıdeğildir,elbettekudretiylehermekândahazırsayılır..mademO’nuniçinbölünmeveparçalanmayoktur,elbetteherşeyebütünisimleriyleyönelebilir..vemademheryerdebulunur,herşeyeyönelir;öyleysevarlıklar,vasıtalarvecisimlerO’nun icraatınaengeldeğildir, icraatınıgeciktirmez,hattaonlarahiçlüzumyoktur.Farzedelimlüzumolsaeşya,elektriğintelleri,ağacındallarıveinsanın damarları gibi kolaylaştırma vesilesi, hayata kavuşma vasıtası ve fiillerihızlandırmasebebihükmünegeçer.Geciktirme,sınırlama,mâniolmavemüdahaleşöyledursun;belkikolaylaştırma,süratlendirme,kavuşturmavevesilehükmündeolur.Demek,herşey–ihtiyaçyok,fakateğerihtiyaçolsa–Kadîr-iZülcelâl’inkudretinintasarruflarınaitaativeboyuneğmesiylekolaylığavesiledir.

Kısacası:Sâni-iKadir zahmetsiz,gayreteve teşebbüsegerekolmadan, süratle, kolayca,herşeyionalâyıkbirsuretteyaratır.Büyük,küllîvarlıklarıküçükşeylerkadarkolayvareder.Küçükvarlıklarıbüyüklerkadarsanatlıyaratır.

Evet,küllîvarlıkları,gökleriveyeriyaratankimisegöklerdekiveyerdekiküçükvarlıklarıvetektekcanlılarıyaratanelbetteyineO’dur,başkasıolamaz.Çünküoküçükvarlıklar,obüyükvarlıklarınmeyvesi,çekirdeği,ufakbirermisalidir.

Hemoküçükvarlıklarıyaratankimiseonlarıçevreleyenunsurları,gökleriveyerideOyaratmıştır.Çünkügörüyoruzki,küçükvarlıklar,büyükveküllîvarlıklaranispetenbirerçekirdek,ufakbirernüshahükmündedir.Öyleyseküllîunsurlar,göklerveyeronlarıvaredenZât’ınelindebulunmalıdırki,hikmetinindüsturlarıveilmininölçüleriyleokapsamlıvarlıkların özlerini, mânâlarını ve numunelerini küçücük misalleri hükmünde olanvarlıklarayerleştirebilsin.

Evet,hayretvericisanatlarıvebireryaratılışharikasıolmalarıbakımındanküçükvarlıklarbüyüklerden geri değil, çiçekler yıldızlardan aşağı değil, çekirdekler ağaçların gerisindedeğildir. Belki kaderin çekirdekteki bir nakşı olan manevî ağaç, kudretin bağdaki birdokumasıolancismebürünmüşağaçtandahahayretvericidir.Veinsanınyaratılışı,âleminyaratılışından daha hayret uyandırıcıdır. Nasıl ki bir atomun üstüne esir maddesininzerreleriylehikmetlibirKur’anyazılsa,göklerinyüzündekiyıldızlarlayazılanbüyükbirKur’an’dan daha kıymetli olabilir. Aynen öyle de, çok küçük varlıklar, canlılar var ki,sanatmucizeleriyönündenküllîvebüyükvarlıklardanüstündür.

Beşincisi

Daha önceki beyanlarımızda varlıkların yaratılışında görünen sınırsız kolaylığın, sondereceçabukluğun,icraatınnihayetsizsüratinin,eşyanınsonsuzkolaylıklayaratılmasınınsırlarını, hikmetlerini bir derece gösterdik. İşte eşyanın şu hadsiz sürat ve kolaylıklayaratılması,hidayetehlineşöylekesinbirkanaatverirki:

Varlıkları yaratan Zât’ın kudretine cennetler baharlar kadar, baharlar bahçeler kadar,bahçeler de çiçekler kadar kolay gelir. 1009 ةاو إ و sırrıyla, insanlığınhaşriveneşri,birteknefsinöldürülüpdiriltilmesigibikolaydır. اذ ةاو إ نإ

Page 232: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1010 نو ayetinin açık beyanıyla, bütün insanları ölümden sonra diriltmek,istirahatiçindağılanbirorduyubirborusesiyletoplamakkadarbasittir.

İşte şu sınırsız sürat ve sonsuz kolaylık, açıkça, Sâni’in kudretininmükemmelliğine veO’nuniçinherşeyinkolayolduğunakesinveşüphesizbirdelildir.Bunarağmenşusüratve kolaylık, dalâlet ehlinin nazarında, eşyanın Sâni’in kudretiyle şekillendirilip varedilmesinin –ki vücûb derecesinde kolaydır– bin derece imkânsız olan kendi kendinemeydana gelme (teşekkül) iddiası ile karıştırılmasına sebep olmuştur. Yani bazı basitşeylerin vücuda gelmesini çok kolay gördükleri için onların teşkilini “teşekkül”zannediyor, “Bunlar var edilmiyor, belki kendi kendinemeydana geliyor.” diyorlar. İştegel, ahmaklığın sonu olmayan derecelerine bak ki, sonsuz bir kudretin delilini onunyokluğunadelilyapar,nihayetsiz imkânsızlıklarınkapısını açar.Çünkü şuhalde, âleminSâni’i için şart olan sonsuz kudret ve her şeyi kuşatan ilim gibi kemâl vasıflarının, hervarlığınherzerresineverilmesigerekirkikendikendilerinemeydanagelebilsinler.

OnBirinciKelime

ا إو Yani,fânidünyadanbâkibirâlemedönülecek,Kadîm-iBâki’ninebedîsaltanatmakamınagidilecek, insanınyüzünüAllah’tanbaşka şeylereçeviren sebeplerâlemindenVahid-i Zülcelâl’in kudret dairesine varılacak, dünyadan ahirete geçilecek.DöneceğinizyerO’nundergâhıdır,sığınağınızO’nunrahmetidir.

Bunlar gibi, şu kelimenin ifade ettiği pek çok hakikat var.O hakikatlerin içinde, ebedîsaadetilecennetedöneceğinizibildirenhakikat,OnuncuSöz’ünonikikesin,şüpheyeyerbırakmayandeliliyleveYirmiDokuzuncuSöz’ünpekçokkesindeliliiçerenaltıesasıylaokadar açık şekilde ispat edilmiştir ki, başka söze ihtiyaçbırakmıyor.O ikiSöz, batangüneşin ertesi sabahyenidendoğacakolması kesinliğinde ispat etmiştir ki, şu dünyanınmanevî güneşi olan hayat da dünyanın harap olup batmasından sonra, haşir sabahında,bâkibirsuretteyenidendoğacaktır.Cinlerinveinsanlarınbirkısmıebedîsaadeteerişecek,birkısmıdaebedîbedbahtlığa,azabauğrayacaktır…

Madem Onuncu ve Yirmi Dokuzuncu Söz’ler bu hakikati mükemmel bir şekilde ispatetmiştir. Sözü onlara havale edip yalnız deriz ki, daha önceki beyanlarda kesinlikleispatlandığıüzere:

Her şeyi kuşatan sonsuz bir ilme, sınırsız, küllî bir iradeye ve nihayetsiz, mutlak birkudrete sahipolan şu kâinatınSâni-iHakîm’i, şu insanlarınHâlık-ıRahîm’imüminlerebütünsemavîkitaplarıvefermanlarıylacenneti,ebedîsaadetivaatetmiştir.Mademvaatetmiş, elbette yapacaktır. Çünkü O’nun vaadinden cayması imkânsızdır. Vaadini yerinegetirmemek,gayetçirkinbirnoksanlıktır.Kâmil-iMutlak,hertürlünoksandanmünezzehve mukaddestir. Vaat ettiğini yapmamak ya cehaletten ya da acizlikten kaynaklanır.HalbukioKadîr-iMutlak’a,ilmiherşeyikuşatanoAlîmZât’acehaletveaczyakıştırmakakıldışıolduğundan,O’nunsözündendönmesideimkânsızdır.

Hem başta âlemin iftihar tablosu Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) olmak üzere,bütünpeygamberler,evliya,asfiya1011vemüminlersüreklioRahîmveKerîmZât’tan,vaatettiği ebedî saadeti dileyip yalvarıyor, niyaz edip istiyorlar. Hem O’nun bütün güzelisimlerini vesile kılarak istiyorlar. Çünkü başta şefkati ve rahmeti, adaleti ve hikmeti;

Page 233: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Rahman,Rahîm,AdilveHakîmisimleri, rubûbiyetivesaltanatı,“Rab”ve“Allah”gibipekçokgüzelismiahiretdairesiniveebedîsaadetigerektiriyor,lüzumlukılıyor,onunbirhakikatolarakgerçekleşeceğineşahitlikveişaretediyor.OnuncuSöz’deispatlandığıgibi,belkibütünvarlıklar,bütünhakikatleriyleahiretyurdunaişarettebulunuyor.

HemenbüyükfermanolanKur’an-ıHakîm,binlerceapaçıkayetiylevedosdoğru,kesindelilleriyleohakikatigösteriyor,öğretiyor.

Ve insanlığın iftihar kaynağı olan Habib-i Ekrem, binlerce açık mucizesine dayanarak,bütünhayatında,bütünkuvvetiyleohakikatidersvermiş,ispatlamış,ilanetmiş,görmüşvegöstermiştir.

و هءرو هو او ا ا أ سأ د و ا و كرو و ا رأ أو ا ا دأو زراو ا اأو اإو اوو ا

1012 ا ا ، اا1013 أ وأ نإ ا ر

1014 با أ إ ر و ذإ غ ر1015 ا ة او يأ و ير حا بر

1016 ا ا أ إ ر1017 ا باا أ إ و

1018 ا ا أ إ إ

YirminciMektup’unOnuncuKelimesineZeyl10191021 ه إ ء نإو ، 1020

ا ا م ــــــ 1022 با أ

1023 ن ء ر ب

Soru: Sen birçok yerde diyorsun ki, “Vahdette yani birlikte sonsuz derecede kolaylık,kesretteyaniçokluktaveşirkteisesonsuzzorlukbulunur.Vahdettevücûbderecesindebirkolaylık,şirkteiseimkânsızlıkderecesindebirzorlukvar.”Halbukigösterdiğinzorluklarveimkânsızlıklar,birliktarafındadavardır.Meseladiyorsunki,“EğerzerrelerbirZât’ınemrindeolmazsaherbirzerredekuşatıcıbir ilim,mutlakbirkudretveyasayısızmanevîmakinevematbaabulunmasıgerekir.Bu iseyüzdereceakıldışıdır.”HalbukiozerrelerCenâb-ıHakk’ın emrindedeolsa, yinebunlarınbulunması gerekir ki sayısızmuntazamvazifeleriniyapabilsinler.Şumeseleyihalletmeniisterim.

Cevap: Birçok Söz’de izah ve ispat etmişiz ki, bütün varlıklar bir tek Sâni’e verilse,onlarınyaratılmasıveidaresibirtekvarlıkgibikolayolur.Eğerçeşitlisebeplerevetabiataisnatedilsebirteksinekgöklerkadar,birçiçekbirbaharkadar,birmeyvebirbahçekadarzor ve zahmetli olur. Madem bu mesele başka Söz’lerde izah ve ispat edilmiş, onlarahavale edip burada yalnız üç işaretle nefsin o hakikate tam inanmasını ve ondan emin

Page 234: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

olmasınısağlayacaküçtemsilgöstereceğiz.

BirinciTemsil

Mesela şeffaf, parlak bir zerreciğin içine, bizzat kendi başına kibrit ucu kadar bir ışıkyerleşemezveonakaynakolamaz.Kendibüyüklüğüvemahiyetikadarküçük,zerregibibirışığıolabilir.Fakatozerrecik,güneşebağlanıpgözünüaçarakonadoğrubaksa,ovakitkocagüneşiışığıyla,yedirengiyle,sıcaklığıyla,hattamesafesiyleiçinealabilirveonunbirçeşitbüyüktecellisinemazharolur.Demek,ozerrekendikendinekalsa,ancakbirzerrekadarişgörebilir.Eğergüneşinemrinde,onamensupveaynasayılsa,onunicraatınınbirkısımküçükörneklerinigüneşgibigösterebilir.

İşte–1024 ا ا و –herbirvarlık,hattaherbirzerre,eğerçoksayıdasözdeyaratıcıya,şirke,sebeplere,tabiatavekendisineisnatedilirse,ovakityakuşatıcıbirilmevemutlakbir kudrete sahip olmalı ya da içinde sayısız manevî makine vematbaa kendi kendinemeydana gelmeli ki ona verilen harika vazifeleri yapabilsin. Eğer o zerreler Vahid-iEhad’aisnatedilirseherbirsanatlıvarlık,herbirzerreO’namensupolur,O’nunmemuruhükmünegeçer.Bubağovarlığı,ozerreyitecelliyemazhareder.Bumazhariyetvebağileovarlıksonsuzbirilmevekudretedayanır.Hâlık’ınınkuvvetiyle,obağlanmavedayanmasırrıylakendikuvvetininmilyonlarcakatüstündeişleri,vazifeleriyapar.

İkinciTemsil

Meselaikikardeşvar.Biricesurdur,kendinegüvenir;diğerihamiyetlidir,milletinisever.Birsavaşzamanındakendinegüvenenkardeşdevletebağlıkalmaz,tekbaşınaişgörmekister.Kendi kuvvet kaynaklarını belinde taşımayamecbur olur. Teçhizatını, cephanesinikendikuvvetinegöre çekmekzorundakalır.Düşmanordusununbironbaşısıyla ancakoşahsîveküçükkuvvetincemücadeleeder,elindenfazlabirşeygelmez.

Öteki kardeş ise kendine güvenmez, kendini aciz, kuvvetsiz bilir, padişaha bağlanır veaskere kaydolur. O bağ ile koca bir ordu ona dayanak noktası hükmüne geçer. Ve odayanıpgüvenmesayesindepadişahınhimmetiylearkasındabirordununmanevîkuvvetitoplanabilir,omanevîkuvvetlesavaşmeydanınaatılır.Takidüşmanınmağlupordusununiçindeşahınbüyükbirmareşalinerastlar.Kendipadişahıadına,“Seniesirediyorum,gel!”der,omareşaliesireder,getirir.Buhalinsırrıvehikmetişudur:

Başıbozukolanbirincikardeş, kuvvetkaynağınıve teçhizatını kendisi taşımayamecburkaldığı için ancak gayet basit işler görebilir. Memur olan şu kardeş ise kendi kuvvetkaynağınıtaşımayamecburdeğildir.Belkionu,orduvepadişahtaşıyor.Telgrafvetelefonmakinesinimevcut hatlara küçük bir telle bağlamakgibi, şu adambu şekilde kendini osonsuzkuvvetebağlar.

İşte– ا ا و –eğerhervarlık,herzerredoğrudandoğruyaVahidveEhadYaratıcıyaisnat edilse ve bağlansa, o bağın kuvvetiyle ve efendisinin kudretiyle, emriyle karıncaFiravun’un sarayını başına yıkar, onu baş aşağı düşürür.. sinek Nemrut’u gebertipcehennemeyollar..1025birmikropenzorbazalimimezarasokar..buğdaytanesikadarçamçekirdeği,dağgibibirçamağacınıntezgâhıvemakinesihükmünegeçer..havanınzerresibütün çiçeklerin vemeyvelerin ayrı ayrı işlerinde,meydana gelmelerindemuntazaman,

Page 235: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

güzelceçalışabilir.Bütünbukolaylık,açıkçagörüldüğüüzere,memuriyettenveobağdanileri geliyor. Eğer iş başıbozukluğa dönerse, sebeplere, çok sayıda sözde yaratıcıya vekendikendilerinebırakılıpşirkyolundagidilirse,ovakitherşeyancakkendibüyüklüğüveşuurukadarişgörebilir.

ÜçüncüTemsil

Mesela iki arkadaş var. Hiç görmedikleri bir memleket hakkında istatistikli bir türcoğrafyakitabıyazmakistiyorlar.

Biri,omemleketinpadişahınamensupolur, telgrafvetelefondairesinegirer.Onparalıkbirtellekenditelefonunudevletinhattınabağlar.Heryerlegörüşür,haberleşir,heryerdenbilgialır.Coğrafyaistatistiğinedairgayetdüzgün,mükemmelvesanatkârcabireseryazar.

Arkadaşıiseyaellisenesürekligezecekveheryerizorluklagörüpherhadiseyiişitecekya da milyonlarca lira harcayıp devletin tel ve telefon hatları kadar hatlara ve padişahmisalibirtelgrafdairesinesahipolacakkiarkadaşıgibimükemmelbireseryazsın.

Aynen öyle de – ا ا و – eğer sayısız eşya vemahlûkatVahid-iEhad’a verilse, oirtibat ile her şey O’nun birer mazharı olur. O Ezelî Güneş’in tecellisine mazhariyetisayesindeO’nunhikmetkanunlarıyla, ilmîdüsturlarıylavekudretininkaideleriyleirtibatkurar.Ovakit,Cenâb-ıHakk’ınkudret vekuvvetiyle, her şeyi görenbir gözü, heryerebakanbiryüzüveherişegeçenbirsözühükmündeRabbanîbircilveyemazharolur.Eğerobağkesilse,ovarlığınherşeyleirtibatıkopar,cismikadarküçükbiryeresıkışıpkalır.Ohaldemutlakbirulûhiyetesahipolmalıkiöncekivaziyettegördüğüişlerigörebilsin.

Kısacası:Vahdet ve iman yolunda zorunluluk derecesinde bir rahatlık ve kolaylık var.Şirkte ve her şeyi sebeplere vermekte ise imkânsızlık derecesinde zorluk ve zahmetbulunur.Çünkü bir tek zât, çok sayıda şeye zahmetsizce vaziyet verir ve bir netice eldeeder.Eğerovaziyetvermeveneticeeldeetmeişiçoksayıdaşeyehavaleedilse,ovakitovaziyetveneticeçokkülfetlevepekçokhareketleancakeldeedilir.

Mesela –Üçüncü Mektup’ta denildiği gibi– gökler meydanında, güneşin ve ayınkumandasıaltında,yıldızlarordusunuhareketegeçiriphergecevehersenegözalıcıbirşekilde,âdetatesbihederbirhaldedolaştırmak,birakışladöndürmekdemekolancazibeli,sevimli semavî vaziyet.. ve mevsimlerin değişmesi gibi büyük faydaların meydanagelmesidemekolanoulvî,hikmetliyeryüzühadiselerininneticelerieğervahdeteverilse,o Ezel Sultanı –kolayca– yerküre gibi bir askeri o vaziyet ve o netice için muazzamgökcisimlerine kumandan tayin eder. Yeryüzü, o emri aldıktan sonra memuriyetneşesindenmevlevî gibi zikreder ve semâa kalkar, az birmasrafla o güzel vaziyet eldeedilirveomühimneticemeydanagelir.

Eğeryeryüzüne,“Sendur,karışma!”denilse..oneticevevaziyetineldeedilmesigöklerehavaleedilse..vahdettenkesreteveşirkegidilse..ovakit,hergünvehersene,yerküredenbinlerce kat büyük milyonlarca yıldızı hareket ettirmek, dünyanın milyarlarca senelikmesafeyiyirmidörtsaattevebirsenedealmasınısağlamaklâzımdır.

Netice:Kur’an vemüminler, sonsuz sanata sahip varlıkları bir tek Sâni’e verir, her işidoğrudandoğruyaO’na isnat eder ve vücûbderecesinde kolaybir yoldagider.Allah’a

Page 236: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ortak koşanlar ve azgınlık yolundakiler ise bir tek sanatlı varlığı sayısız sebebe isnatederekimkânsızlıkderecesindezorbiryolasapar.ŞuhaldeKur’anyolundabütünsanatlıvarlıklar ile dalâlet yolunda bir tek sanatlı varlık eşittir. Hatta belki bütün eşyanın bireldençıkması,bir tekşeyinsayısızeşyadançıkmasındançokdahakolaydır.Nasılkibirsubay, bin askerin idaresini bir tek asker gibi kolay görür. Ve bir askerin idaresi binsubayahavaleedilsebinaskerkadarzorolur,karışıklığasebebiyetverir.İşteşuyüceayetbuhakikatişirkyolundakilerinbaşınavuruyor,gittikleriyoludağıtıyor:

1026 ن أ ا ن رو ن ء ر ب1027 ا ا أ إ إ

1028 ا بر او .ا ، أ و ا و تا تارذ د و ا

..و و ..ا و ا .. هو إ إ .. او أ ا ا ه ا تا ه راأ ا إ .. ء ..ا ه

.ا ، ا ا و ا ا و ا ا ا و رو

ط و نا را ا و ا را ا با ا ا أ ا 1029 ا ا ا ، ناا

959HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

960“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

961“Allah’tanbaşkailahyoktur.Obirdir.Ortağıyoktur.MülktamamenO’nundur.Ezeldenebedehertürlühamdveövgü,şükürveminnetO’namahsustur,O’nalâyıktır.Hayatıverende,alandaO’dur.O,ezelîveebedîhayatsahibidir.BütüniyiliklerO’naaittir;O,yapılanherhayrıkaydedervekarşılığınıverir.O’nunherşeyegücüyeter,hiçbirşeyO’naağırgelmez.DönüşyalnızO’nadır.”(Bkz.Tirmizî,deavât36;Nesâî,menâsik163;İbniMâce,ticârât40,menâsik84)

962Bkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/227,298;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/27,7/171.

963Bkz.Tirmizî,deavât63;EbûDâvûd,vitr23;Nesâî,sehv58.

964Birlik,teklik.

965Cenâb-ıHakk’ınZât’ındavesıfatlarındabirvebenzersizoluşu,zıddının,eşininbulunmaması.

966Mukaddime:Giriş.

967Marifetullah:Cenâb-ıHakk’ıbilmek,tanımak,ilahîhakikatlerevâkıfolmak.

968“Allah’tanbaşkailahyoktur.”

969“Obirdir.”

970“Ortağıyoktur.”

971“MülkO’nundur.”

972“Ezeldenebedehertürlühamdveövgü,şükürveminnetO’namahsustur,O’nalâyıktır.”

973“HayatıverenO’dur.”

974“HayatıalanO’dur.”

975“O,ezelîveebedîhayatsahibidir.”

976“BütüniyiliklerO’naaittir;O,yapılanherhayrıkaydedervekarşılığınıverir.”

977Bkz.Kehfsûresi,18/49;Kafsûresi,50/17-18;İnfitârsûresi,82/10.

978“O’nunherşeyegücüyeter,hiçbirşeyO’naağırgelmez.”

Page 237: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

979“DönüşyalnızO’nadır.”

980Bkz.Buharî,cihâd5,bed’ü’l-halk8,rikak51;Tirmizî,cihâd17;Ahmedb.Hanbel,el-Müsned2/482,483…

981Bkz.Müslim,îmân297;Tirmizî,tefsîrusûre(10)1;İbniMâce,mukaddime13.

982Kesretteboğulmak:DuyguvekabiliyetleriniCenâb-ıHakk’ındışındakişeyleresarfedipO’ndangafilolmak,çoklukâlemindeboğulmak.

983“Allah’tanbaşkailahyoktur.”

984Zorunlu,vacip,varlığıkendindenolma.

985“Obirdir.”

986Allah’ınbirvetekoluşu.

987“Ortağıyoktur.”

988Mevkıf:Durak

989Fıkra:Madde,bahis,bent.

990Gramofon.

991Ahsen-itakvim:İnsanınyaratılışınınengüzelsuretteolması.Bkz.Tînsûresi,95/4.

992Ehadiyet:Cenâb-ıHakk’ınhervarlıktaayrıayrıgörülenbirliktecellisi.

993Batman:Yaklaşıksekizkilogramadenkgelenağırlıkölçüsü.

994BahsigeçenrisaleOtuzÜçüncüSözolarakSözler’deyeralmıştır.

995Varlığıdayokluğudamümkünolanşeyler,vücudagelmekiçinbaşkasınamuhtaçbulunanvarlıklar.

996EzeldenebedekadarherhangibirkimsedenherhangikimseyegelenvegelecekmedhüsenâO’naaittir.

997“HayatıverenancakO’dur.”(Mü’minûnsûresi,23/80)

998“Allahoilahtırki,kendisindenbaşkailahyoktur.Hayy’dır,Kayyum’dur,O’nunebiruyuklamaneuykututar…”(Bakarasûresi,2/255)

999Varlığızorunlu,vacip,kendindenolan.

1000HAŞİYEHazretiİbrahim’in(aleyhisselam)Nemrut’akarşıöldürmevehayatvermedengüneşindoğuşunavebatışınageçmesi(bkz.Bakarasûresi,2:258),cüzîöldürmevehayatvermefiillerindenküllîöldürmevehayatvermefiillerinegeçiştirvebirterakkidir.Odelilinenparlakveengenişdairesinigöstermektir.Yoksabirkısımtefsircilerindediğigibigizlidelilibırakıpaçıkolandelileçıkmakdeğildir.

1001Kazâ:Cenâb-ıHaktarafındantakdiredilmişşeyinzamanıgelinceyaratılması.

1002“BirşeyidilediğindeO’nunbuyruğusadece‘Ol!’demektir,hemenoluverir…”(Yâsînsûresi,36/83)

1003“BirşeyidilediğindeO’nunbuyruğusadece‘Ol!’demektir,hemenoluverir…”(Yâsînsûresi,36/83)

1004“EnyücesıfatlarAllah’ındır.”(Nahlsûresi,16/60)

1005“EnyücesıfatlarAllah’ındır.”(Nahlsûresi,16/60)

1006“EnyücesıfatlarAllah’ındır.”(Nahlsûresi,16/60)

1007Varlığıdayokluğudamümkünolanşeyler,vücudagelmekiçinbaşkasınamuhtaçbulunanvarlıklar.

1008“EnyücesıfatlarAllah’ındır.”(Nahlsûresi,16/60)

1009“Sizinhepiniziyaratmakda,ölümünüzünardından(ahirette)hepinizidiriltmekde(O’nuniçin)ancakbirkişiyiyaratmakvediriltmekgibidir.”(Lokmansûresi,31/28)

1010“Herşeytekbirçağrıdanibaret!İştehepsiduruşmaiçintoplanmışlar…”(Yâsînsûresi,36/53)

1011Asfiya:Safiyet,takvavekemâlsahibi,peygambervarisizâtlar.

Page 238: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1012Allahım!Ona,âlineveashabına,cennetehlinincennettealıpverdiklerinefeslersayısıncasalâtveselameyle!Bizi,bumektubunsahibini,naşirini,onunarkadaşlarını,anne-babalarımızı,erkekvekızkardeşlerimiziPeygamberEfendimiz’insancağıaltındamesutvebahtiyarolarakhaşreyle!Onunşefaatinibizenasipet!Bizionunâlveashabıylabirliktecennetekoy!Bunurahmetinleihsaneyle,eymerhametlilerinenmerhametlisi,âmin,âmin…

1013“EyRabbimiz!Unuturveyahatayadüşerdebirkusurişlersekbizionunlahesabaçekme.”(Bakarasûresi,2/286)

1014“EyKerîmRabbimiz,bizehidayetverdiktensonrakalblerimizisaptırmavekatındanbizebirrahmetbağışla.ŞüphesizbağışıbololanVehhabsensinSen!”(Âl-iİmransûresi,3/8)

1015“Rabbim!Yüreğimegenişlikver.İşimikolaylaştır.Dilimdenşubağıçözkisözümüanlasınlar.”(Tâhâsûresi,20/25-28)

1016“EyRabbimiz!Buhizmetimizikabulbuyur!Herşeyihakkıylaişitenvebilenancaksensin.”(Bakarasûresi,2/127)

1017“Tevbelerimizidekabulbuyur!Muhakkakkitevbeleriengüzelşekildekabuledenveçokmerhametgösterenancaksensin.”(Bakarasûresi,2/128).

1018“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1019Zeyl:İlave.

1020HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

1021“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

1022“Bilinizki,kalblerancakAllah’ızikretmeklehuzuraerer.”(Ra’dsûresi,13/28)

1023“Allah(şirkiletevhidarasındakifarkıgöstermekiçin)birbiriyleanlaşamayanbirçokortağınemrindekibirhizmetçimisaliniverir.”(Zümersûresi,39/29)

1024“EnyücesıfatlarAllah’ındır.”(Nahlsûresi,16/60)

1025Bkz.İbniKesîr,el-Bidâye1/149.

1026“İşteşimdiAllahbirtemsildahagetiriyor:İkiadamvar,bunlardanbirincisi,birbirinerakip,birbiriylehepçekişenortaklarınemrinde,diğeriisesadecebirkişininemrindeçalışıyor.Buikisinindurumuhiçbirolurmu?Bütünhamd(kâinatıntekilahıvehâkimi)Allah’adır!Fakatçoklarıbugerçeğibilmez.”(Zümersûresi,39/29)

1027“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1028Allahım!EfendimizMuhammed’e,O’nunbütünâlveashabına,kâinatınzerrelerisayısıncasalâtveselameyle,âmin…ÂlemlerinRabbiAllah’ahamdolsun.

1029“EyEhad,VahidveSamedAllahım!Eykendisindenbaşkailaholmayan,birolanveortağıbulunmayan!Eymülkvehamdkendisinemahsusolan!Eyhayatverenveölümemazhareden!Eyherhayırelindeolan!Eyherşeyekâdirolan!EydönüşsadecekendisineolanAllahım!Bukelimelerhürmetine,burisaleninsahibini,naşiriniveonunarkadaşlarınıseninrızanaermişbahtiyarlarolaraktevhidinancındakikâmilinsanlardan,hakikatidelilleriylebilensıddıklardanvetakvasahibimüminlerdeneyle,âmin…

Allahım!Ehadiyetindekisırlarhürmetinebukitabınnaşirini,tevhidsırlarınınnaşiri;kalbini,imannurlarınınmazharı;dilinideKur’anhakikatlerininkonuşanlisanıeyle,âmin,âmin,âmin…”

Page 239: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YirmiBirinciMektup1031 ه إ ء نإو ، 1030

ا ا م ــــــ

و فأ وأ أ ا ك إ أ ر ا ر را بر و ا لا ح او و

1032 ار او ن ا نإ

Ey evinde ihtiyar annesi ya da babası, akrabasından veyahut iman kardeşlerinden işyapamazhalde,aciz,kör,hastabirşahısbulunangafil!Şuayet-ikerimeyedikkatet,baknasıl tekbirayet,beş tabakadaayrıayrı,bakışları ihtiyarannebabayaşefkateçeviriyor.Evet,dünyadaenyüksekhakikat,annebabalarınevlatlarınakarşı şefkatidir.Veenyücehukuk da bu şefkatlerine karşılık hak ettikleri hürmettir. Çünkü onlar, tam bir lezzetduyarakhayatlarınıevlatlarıiçinfedavesarfediyorlar.Öyleyseinsanlığınıkaybetmemişvecanavaradönüşmemişher insanomuhterem,sadık, fedakârdostlarahâlisbir şekildehürmet ve samimi hizmet etmeli, rızalarını kazanmalı ve kalblerini hoşnut tutmalıdır.Amcavehala,babahükmünde;1033teyzevedayı,annehükmündedir.1034

İşteomübarek ihtiyarlarınvarlığınıkülfet sayıponlardan rahatsızlıkduyarakölümleriniarzuetmeknekadarvicdansızlık,nekadaralçaklıktırbil, ayıl!Evet,hayatını senin içinfedaedeninhayatınınbitmesiniarzulamaknekadarçirkinbirzulüm,birvicdansızlıktır,anla!

Ey geçim derdine düşmüş insan! Bil ki, senin evinde bereket direği, rahmet vesilesi vemusibetlerievindenuzaktutan,varlıklarınıkülfetsayıphoşlanmadığınoihtiyarveyakörakrabandır. Sakın, “Gelirim dar, idare edemiyorum.” deme. Çünkü onların sayesindegelenbereketolmasaydı,elbettegeçimsıkıntındahafazlaolacaktı.Buhakikatibendenişitveinan!Bununpekçokkesindelilinibiliyorum,senideinandırabilirim.Fakatuzatmamakiçinkısakesiyorum.Şusözümekanaatet.Yeminederim,buhakikatkesindir.Hattanefsimve şeytanım da bunun karşısında teslim olmuş. Nefsimin inadını kıran ve şeytanımısusturanbirhakikatsanakanaatvermeli…

Evet,kâinatınşahitliğiyle,sonsuzderecedeRahman,Rahîm,LatîfveKerîmolan,celâlveikramsahibiHâlık,çocuklarıdünyayagönderdiğivakitarkalarındanrızıklarınıgayethoşbir surette gönderip memeler musluğundan ağızlarına akıttığı gibi.. Hak katında çocukhükmünde olan, merhamete çocuklardan daha lâyık ve şefkate daha muhtaç bulunanihtiyarlarınrızıklarınıdabereketşeklindegönderir.Onlarınbeslenmesiniaçgözlüvecimriinsanlarayüklemez.

1035 ا ةا وذ قازا نإ1036 إو ز زر اد و

ayetlerinin ifade ettiği, kerem sahibi bir zâta yakışır hakikati, canlıların her bir türü haldiliyle haykırıp söylüyor. Hatta yalnız ihtiyar akrabanın değil, belki insanlara arkadaşolarak verilen ve rızıkları insanların rızkı içinde gönderilen kedi gibi bazı varlıkların

Page 240: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

rızıklarıdabereketsuretindegeliyor.Bunudoğrulayan,kendigördüğümbirmisal:Yakındostlarımbilir, iki-üç sene önce her gün yarım ekmek olan –o köyün ekmeği küçüktü–bellibirerzakımvardıki,banaçokdefayetmiyordu.Sonradörtkedimisafirgeldi.Oaynıerzakhembanahemonlarayetti.Çokkeredeartardı.

İşteşuhaloderecetekrarlandıki,bendekedilerinbereketindenistifadeettiğimedairbirkanaatuyandı.Kesinbirşekilde ilanediyorum:Onlarbanayükdeğildi,hemonlarbanadeğilbenonlaraminnetduyuyordum.

Ey insan!Madem görünüşüyle canavara benzeyen bir hayvan, insanların evine misafirgeldiğivakitbereketevesileoluyor…Öyleyseyaratılmışlarınenşereflisivehürmetelâyıkolanı insan.. insanların en mükemmeli müminler.. onların hürmete ve merhamete enlâyıklarıolandüşkünler,körvesakatihtiyarlar..onlarıniçindeşefkate,hizmetevesevgiyeenlâyıkbulunanakrabalar..veakrabalarıniçindedeenhakikiveensadıkyârolanannevebaba, ihtiyarlıklarındabirevdebulunsanederecebereketvesilesi, rahmetvasıtasıve1037 ءا ا خا yani“Belibükülmüş ihtiyarlarınızolmasaydıbelâlarselgibiüstünüzedökülürdü.”sırrıyla,musibetiuzaklaştırmayanekadarbüyükbirsebepolur,kıyasla!

İşte ey insan! Aklını başına al! Eğer ölmezsen ihtiyarlayacaksın. 1038 ا ءااsırrıyla sen, anne vebabanahürmetgöstermezsen evladında sanahizmet etmeyecektir.Eğerahiretiniseviyorsaniştesanamühimbirdefine;onlarahizmetet,rızalarınıkazan!Eğer dünyayı seviyorsan yine onlarımemnun et ki, sayelerinde hayatın rahat geçsin verızkınbereketliolsun.Yoksaonlarınvarlığınıkülfetgörüprahatsızlıkduymak,ölmeleriniistemek ve nazik, çabuk üzülen, tesir altında kalan kalblerini rencide etmekle ا 1039 ةاو ayetindebildirilenhakikatemaruzkalırsın.EğerRahman’ınrahmetini istersen,O’nun,seninevindekiemanetlerihükmündeolanihtiyarlaramerhametet.

Ahiret kardeşlerimden,Mustafa Çavuş isminde bir zât vardı. Onu dininde, dünyasındamuvaffakiyetligörüyordum.Sırrınıbilmezdim.Sonraanladımki, sebebi şuymuş:Ozât,ihtiyar anne babasının haklarını anlamış ve o hukuku tam gözetmiş, onların sayesinderahat ve rahmet bulmuş. İnşallah ahiretini de tamir etmiş. Bahtiyar olmak isteyen onabenzemeli!..

، تا ماأ ا : ل و ا 1040 أ و ا و

1041 ا ا أ إ إ

1030HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

1031“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

1032“Rabbinşöylebuyurdu:Allah’tanbaşkasınaibadetetmeyin.Anneyevebabayagüzelmuameleedin.Şayetonlardanherikisiveyabiriyaşlanmışolarakseninyanındabulunursasakınonlarahizmettenyüksünme,‘öff!’biledeme,onlarıazarlama,onlaratatlıvegönülalıcısözlersöyle.Şefkatle,tevazuileonlarakolkanatgerveşöyleduaet:‘YaRabbi,onlarküçüklüğümdenasılbeniihtimamlayetiştirdilersebununmükâfatıolaraksendeonlaramerhametbuyur!’Rabbiniziçinizdekiduygularıpekiyibilir.Eğersiziyikimselerisenizşunubilinki,Allahkötülüklerden(özellikleannevebabasınayaptığıkötümuamelelerden)tövbeedenlerekarşıgünahlarıçokaffedicidir.”(İsrâsûresi,17/23-25)

1033Amcanınbabahükmündeolduğunadairbkz.Müslim,zekât11;Tirmizî,menâkıb28;EbûDâvûd,zekât22.

Page 241: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Halanınbabahükmündeolduğunadairbkz.Dârimî,ferâiz38;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/248;Abdurrezzak,el-Musannef10/283.

1034Dayınınannehükmündeolduğunadairbkz.Muhammedİbnü’l-Hasaneş-Şeybânî,el-Hucce4/241;İbniKudâme,el-Muğnî6/206.Teyzeninannehükmündeolduğunadairbkz.Buhârî,sulh6;EbûDâvûd,talâk35;Tirmizî,birr6;Dârimî,ferâiz38.

1035“Bütünmahlûklarınrızıklarınıveren,kâmilkuvvetvetamiktidarsahibi,AllahTeâlâ’dır.”(Zâriyâtsûresi,51/58)

1036“Nicecanlımahlûkvarki,rızıklarınıkendileritaşıyamazlar.SizedeonlarınhepsinederızıklarınızıverenAllah’tır.”(Ankebûtsûresi,29/60)

1037ez-Zebîdî,Tâcü’l-arûs5/5243.Ayrıcabkz.EbûYa’lâ,el-Müsned11/287;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr22/309;el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ3/345.

1038“Heramelkendicinsindenşeylekarşılıkgörür.”(İbniReceb,Câmiu’l-Ulûmive’l-Hikem1/186;İbniHacer,Fethu’l-Bârî10/77;Aliyyülkârî,el-Esrâru’l-Merfûas.103)

1039“Dünyayıdaahiretidekaybeder.”(Hacsûresi,22/11)

1040“Allahım!‘Cennetanalarınayaklarıaltındadır.’*1diyenzâta,âlineveashabınasalâtveselameyle!”

*1el-Kudâî,Müsnedü’ş-Şihâb1/102;ed-Deylemî,el-Müsned2/116.Ayrıcabkz.Nesâî,cihâd6;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/429.

1041“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

Page 242: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YirmiİkinciMektup1043 ه إ ء نإو ، 1042

Bumektup,iki“bahis”tir.BirinciBahis,müminlerikardeşliğevemuhabbetedaveteder.

BirinciBahis

ا ا م ــــــ 1044 أ ا ةإ نا إ

1045 و ةوا و يا اذ أ دا1046 ا و سا او ا ظاو

Müminlerdenifakveşikak,yanibozgunculukveanlaşmazlık,kinvedüşmanlığasebebiyetverentaraftutma,inatvehaset;

•hakikatçe

•hikmetçe

•Enbüyükinsanlıkolanveinsanaenyüksekmakamıkazandıranİslamiyetçe

•şahsîhayatvetoplumhayatıbakımından

•vemanevîhayatyönündençirkindir,reddedilmiştir,zararlıdır,zulümdürveinsanhayatıiçinzehirdir.

Şuhakikatinpekçokyönündenaltısınısöyleyeceğiz.

BirinciYön

Hakikatnazarındazulümdür.

Eymüminekinvedüşmanlıkbesleyen insafsızadam!Nasılki, sendokuzmasumvebircaniyleaynıgemideyadaevdebulunsan,ogemiyibatırmayaveyaoeviyakmayaçalışanbiradamınnekadarzulmettiğinibilirsin.Veonunzalimliğini,göklereişittirecekderecedebağırırsın.Hattabirtekmasumvedokuzcaniolsa,yinedeogemiyibatırmakhiçbiradaletkanununasığmaz.

Aynenöylede,Cenâb-ıHakk’ınbirevivegemisihükmündekibirmümininiman,İslamiyetve komşuluk gibi dokuz değil, belki yirmimasum sıfatı varken, sana zararlı ve hoşunagitmeyenbircanisıfatıyüzündenonakinvedüşmanlıkbeslemekleomümininmanevîevihükmündeki vücudunun mânen yakılmasına, tahribine ve manevî vücut gemisininbatmasınateşebbüsetmenveyabunuarzulaman,fenavegaddarbirzulümdür.

İkinciYön

Hikmetnazarındadazulümdür.

Zira mâlumdur ki, düşmanlık ile muhabbet, ışık ve karanlık gibi birbirine zıttır. İkisi

Page 243: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hakiki mânâda bir arada olamaz. Eğer muhabbet, kendi sebeplerinin üstünlüğü ile birkalbdegerçektenbulunsa, o vakit düşmanlıkmecazî olur, acımayadöner.Evet,mümin,kardeşinisevervesevmeli…Fakatfenalığıiçinonayalnızacır,baskıvezorbalıkladeğil,güzellikle onun düzelmesine çalışır. Bunun için, hadisin açık ve kesin hükmüyle,“Müminler birbirine üç günden fazla küs kalıp konuşmayı kesmemelidir.”1047 Eğersebepleriüstüngelipdüşmanlıkbirkalbehakikiolarakyerleşse,ovakitmuhabbetmecazîolur,yapmacıklıkvedalkavuklukşeklinegirer.

Ey insafsız adam! Şimdi bak ki, mümin kardeşine kin ve düşmanlık beslemek ne kadarbüyük bir zulümdür. Çünkü nasıl sen kıymetsiz, küçük taşlara Kâbe’den daha mühim,Uhud Dağı’ndan daha büyük dersen çirkin bir akılsızlık edersin. Aynen öyle de, Kâbehürmetinde olan iman1048 ve Uhud Dağı büyüklüğünde olan İslamiyet gibi pek çokMüslüman sıfatı, muhabbeti ve birliği gerektirdiği halde, mümine karşı düşmanlığasebebiyet veren, kıymetsiz taşlar hükmündeki bazı kusurları imana ve İslamiyet’e tercihetmek, o derece insafsızlık, akılsızlık ve pek büyük bir zulümdür; aklın varsa bunuanlarsın!..1049Evet,imandangelentevhidelbettekalblerinbirliğiniister.Veinançbirliğidetoplumdabirliğigerektirir.

Evet,şunuinkâredemezsin:Senaynıtaburdabulunduğunbiradamlaaranızdadostçabirbağ olduğunu düşünürsün.. aynı kumandanın emri altında bulunduğunuzdan, bunuarkadaşça bir alâka sayarsın.. ve aynı memlekette bulunmakla aranızda kardeşçe birmünasebet hissedersin… Halbuki mümin kardeşinle aranızda, imanın verdiği nur veşuurla, sana gösterdiği ve bildirdiği ilahî isimler sayısınca birlik alâkası, ittifak bağı vekardeşlikmünasebetivar.Meselaherikinizin,

•Hâlık’ınız bir,Mâlik’iniz bir,Mabud’unuz bir, Razık’ınız (rızık vereniniz) bir.. bir bir,binekadarbir…

•Hempeygamberinizbir,dininizbir,kıblenizbir..birbir,yüzekadarbir…1050

•Sonraköyünüzbir,devletinizbir,memleketinizbir..onakadarbir…

Bu kadar “bir” birliği ve tevhidi, beraberliği ve ittifakı, muhabbeti ve kardeşliğigerektirdiği halde, kâinatı ve küreleri birbirine bağlayacak manevî zincirlerhükmündeyken;ayrılığavenifaka,kinvedüşmanlığayolaçanörümcekağıgibiönemsizve dayanıksız şeylere öncelik verip mümine karşı hakiki düşmanlık beslemenin ve kinbağlamanın,obirlikbağınanekadarhürmetsizlik,omuhabbetvesilelerinihafifealmakve o kardeşlik münasebetlerine karşı ne derece bir zulüm ve doğru yoldan sapmaolduğunu,kalbinölmemişveaklınsönmemişseanlarsın.

ÜçüncüYön

Kusursuz, tam adaleti ifade eden 1051 ىأ رزو ةرزاو ر و sırrına göre, bir mümindebulunanbircanisıfatıyüzündenonunmasumsıfatlarınımahkûmetmekhükmündeolandüşmanlığınvekinbağlamanın,birmüminefenabirsıfatıyüzündendarılıpküserekonunakrabasına da düşmanlık beslemenin çok büyük bir zulüm olduğunu hakikat, şeriat veİslam’ınhikmeti,bilhassa1052 ر م نا نإ ayetindemübalâğakipiylesanaihtarettiğihalde,nasılkendinihaklıbulur,“Benimbunahakkımvar.”dersin?

Page 244: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Hakikatnazarındadüşmanlık sebebive şerolan fenalıklar, şerve toprakgibiyoğundur;başkasına geçmemesi, aksetmemesi gerekir.Başkası ondan ders alıp şer işlerse, bu ayrımeseledir.Muhabbetinsebebiolaniyiliklerisemuhabbetgibinurdur;başkasınageçmesi,aksetmesi, onun hususiyeti ve gereğidir. Bu sebeple, “Dostun dostu dosttur.” sözüdarbımeselolmuştur.1053Yine bunun içindir ki, “Bir gözünhatırı için çokgözler sevilir.”sözüherkesindilindegezer.

İşte ey insafsız adam! Hakikat meseleyi böyle gördüğü halde, sevmediğin bir adamınsevimli, masum kardeşine ve akrabalarına düşmanlık beslemenin ne kadar hakikate zıtolduğunu,hakikatigörüyorsananlarsın.

DördüncüYön

Şahsihayatbakımındandazulümdür.

Şukısmınesasıolarakbirkaçdüsturudinle:

BirinciDüstur:Senkendiyolunuvefikirlerinihakbildiğinvakit,“Benimyolumhaktır”yada“dahagüzeldir”demeyehakkınvar.Fakat,“Hakyalnızbenimyolumdur.”demeyehakkınyoktur.

1054 وا ي ا و ا و

sırrınca,insafsızbakışınvedüşkünfikrinhakemolamaz.Başkasınınyolunubâtıl,temelsizveçürükolmaklamahkûmedemez.

İkinci Düstur: Her söylediğin hak olsun, bu senin üzerine haktır; fakat her hakkısöylemeye hakkın yoktur.Her dediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu söylemek doğrudeğildir.Ziraniyetiseningibihâlisolmayanbiradamnasihatibazendamaradokundurur,aksitesiryapar.

Üçüncü Düstur: Düşmanlık etmek istersen kalbindeki düşmanlığa düşmanlık et, onuortadankaldırmayaçalış.Hemsanaençokzararıverennefs-iemmarene1055veonunkötüarzularına düşmanlık besle,1056 nefsini ıslah etmeye çabala.O zararlı nefsin hatırı içinmüminleredüşmanolma.Eğerdüşmanlıketmekistersenkâfirler,dinsizlerçoktur,onlaradüşmanlıket!..

Evet, nasıl ki muhabbet sıfatı muhabbete lâyıktır, aynen öyle de düşmanlık hasleti herşeyden önce kendisi düşmanlığa lâyıktır. Eğer düşmanını mağlup etmek istersen, onunfenalığına iyilikle karşılık ver. Çünkü fenalıkla karşılık verirsen düşmanlığı artar.Görünüştemağlup bile olsa kalben kin bağlar, düşmanlığını devam ettirir. Eğer iyiliklekarşılıkverirsenpişmanlıkduyar,sanadostolur.1057

1058 اد ا أ أ نإو ا أ أ اذإ

hükmüncemümininvasfıvemüminliğingereği,kerimyani şereflive izzetliolmaktır.1059Onaikramdabulunduğunvakitemrineamadeolur.Mümingörünüştemayasıbozukbileolsa, iman yönünden izzetli, şereflidir. Evet, fena bir adama “İyisin, iyisin” denilinceiyileşmesi ve iyi adama “Fenasın, fenasın” denilince fenalaşması çok görülür. ÖyleyseKur’an’ın,

Page 245: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1060 ا او او اذإو1061 ر ر ن اوو او ا نإو

gibikutsîdüsturlarınakulakver,saadetveselametondadır.

Dördüncü Düstur: Kin ve düşmanlık besleyen, hem nefsine hem mümin kardeşinezulmeder, hem de ilahî rahmete karşı haddini aşar. Çünkü kin ve düşmanlıkla nefsinielemli bir azapta bırakır. Düşmanına verilen nimetlerden duyduğu azabı ve onunkorkusundangeleneleminefsineçektiripzulmeder.Eğerdüşmanlıkhasettenkaynaklansa,bu bütün bütün azaptır. Çünkü haset önce haset edeni ezer, mahveder, yakar.1062 Hasetedileneisezararıyaazdıryadayoktur.

Hasedinçaresi:Hasetedeninsan,hasetettiğişeylerinsonunudüşünsün.Böyleceanlasınki, rakibinde bulunan dünyaya ait güzellik, kuvvet, mertebe ve servet fânidir, geçicidir;faydasıaz,zahmetiçoktur.Eğerbumeziyetlerahiretedairiseonlardazatenhasetolamaz.Eğeronlar içindehasetederseyakendisiriyakârdır,ahiretmalınıdünyadamahvetmekisteryadahasetettiğikişiyiriyakârzanneder,haksızlıkeder,zulmeder.

Hem haset ettiği kimseye gelen musibetlerden memnun olup ona verilen nimetlerdenhüzünduyarak1063kaderinveAllah’ın rahmetininonunhakkında takdirettiği iyiliklerdendolayıküsüyor.Âdetakaderitenkitverahmeteitirazediyor.Kaderitenkitedenbaşınıörsevurur,kırar.Rahmeteitirazeden,rahmettenmahrumkalır.

Acababirgündüşmanlığadeğmeyenbirşeyebirsenekinvedüşmanlıkbeslemeyihangiinsafkabuleder,buhangibozulmamışvicdanasığar?Sanamüminkardeşindengelenbirfenalığıtamamenonaveripkendisinimahkûmedemezsin.Çünkü:

• Öncelikle, kaderin bunda bir hissesi var. O kader ve kaza hissesini çıkarıp ona rızagöstermekgerekir.

•İkincisi,nefisveşeytanınhissesinideayırıpomüminedüşmanlıkbeslemekdeğil,belkinefsinemağlupolduğundanonaacımakvepişmanlıkduymasınıbeklemeklâzımdır.

•Üçüncüsü,kendinefsindegörmediğinveyagörmekistemediğinkusurunugör,birhissedeonaver.

•Sonragerikalanküçükbirhisseye,düşmanınıenselametliveençabukşekildemağlupedecek afla, bağışlamayla ve yüce gönüllülükle karşılık verirsen zulümden ve zarardankurtulursun…

YoksaşişelerivebuzparçalarınıelmasfiyatınaalansarhoşvedivanebirYahudikuyumcugibi beş paraya değmez, fâni, yok olmayamahkûm, geçici, önemsiz dünya işlerinde –âdetadünyadaebediyenduracak,sonsuzakadarkalacakgibi–şiddetlibirhırs,daimîbirkin, sürekli bir düşmanlık göstermek, mübalâğa kipiyle bir “zalûmiyet” (çok şiddetlizalimlik)veyabirsarhoşluk,birçeşitdivaneliktir.

İşte şahsî hayat için bu derece zararlı olan düşmanlığın ve intikam fikrinin kalbinegirmesine–kendiniseviyorsan–yolverme.Eğerkalbinegirmişseonunsözünüdinleme!

Bak, hakikati gören zâtlardan Hâfız-ı Şirâzî’yi dinle: ا دزرا د Yani:

Page 246: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

“Dünyaöylebirmaldeğilkikavgayadeğsin.”O,fânivegeçiciolduğundan,kıymetsizdir.Kocadünyaböyleisedünyanınbasitişlerininnekadarkıymetsizolduğunuanlarsın…

Hâfız-ıŞirâzîyinedemişki:

ود إ ود ا ارا ند تو نود

Yani:“İkicihandarahatıveselameti ikisöz tefsireder,kazandırır:Dostlarınla insanca,iyiliklegeçinmekvedüşmanlarınabarışveuzlaşmataraftarıolarakmuameleetmek.”1064

Eğerdersenki:“Tercihelimdedeğil,yaradılışımdadüşmanlıkhissivar.Hemdamarımadokunmuşlar,vazgeçemiyorum.”

Cevap: Kötü ahlâk ve fena huyların eseri görülmez, gıybet gibi şeylerle ve onungerekleriyleameletmezvekusurunudaanlarsan,ozamanzararvermez.1065Mademtercihsenin elinde değil, vazgeçemiyorsun.Manevî bir pişmanlık, gizli bir tövbe ve örtük biristiğfarhükmündeki,kusurunubilmenveohuyundahaksızolduğunuanlaman,senionunşerrinden kurtarır.1066 Zaten bumektubun şu bahsini yazdık ki, omanevî istiğfara vesileolsun…Haksız,haksızlığıhakbilmesin;haklıdüşmanınıhaksızdiyeherkesegöstermesin.

Dikkatçekicibirhadise:Birzamangördümki,budüşmancatarafgirliğinneticesiolarak,dindar bir ilim ehli, siyasi fikirlerine muhalif salih bir âlimi küfürle itham etmekderecesinde aşağıladı.Vekendisiyle aynı fikirdeolanbirmünafığahürmetgösteriponumethetti.İştesiyasetinbufenaneticelerindenürktüm,1067 او نا ذأ dedim,ozamandanberisiyasethayatındançekildim.

BeşinciYön

İnatvetarafgirliğintoplumhayatıiçingayetzararlıolduğunubildirir.

Soru:Hadiste1068 ر أ فا buyrulmuş.İhtilafisetarafgirliğigerektirir.

Hemtarafgirlikhastalığı,mazlumavamtabakayızalimhavastabakanınşerrindenkoruyor.Çünkübirkasabanınveyabirköyünhavassıbirleşsemazlumavamıezer.Tarafgirlikolsamazlumbirtarafasığınır,kendinikurtarır.

Hemfikirlerinçarpışmasındanvedüşüncelerinuyuşmazlığındanhakikattamamenortayaçıkar.

Bunlarınizahınedir?

Cevap:

Sorununbirincikısmınaderizki:Hadiste bildirilen ihtilaf (ayrı düşme, anlaşmazlık),müspet ihtilaftır. Yani her bir mümin kendi yolunun düzeltilmesine ve revaç bulmasınagayreteder.Başkasınınyolunutahripveyoketmeyedeğil,aksine,tamamlamayavedahaiyi hale getirmeye çalışır.Menfî ihtilaf ise kinle, düşmanca birbirinin yolunu bozmaya,yıkmayaçalışmaktır,hadisçereddolunmuştur.Çünkübirbiriyleboğuşanlarmüspethareketedemez.

İkincikısmınaderizki:Tarafgirlikeğerhaknamınaisehaklılarasığınakolabilir.Fakat

Page 247: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

şimdiki gibi düşmanca, nefis hesabına olan tarafgirlik haksızların sığınağıdır, onlaradayanak noktası teşkil eder. Çünkü düşmanca taraf tutan bir adama şeytan gelse vefikirlerine yardım edip taraftarlık gösterse o adam şeytana rahmet okuyacak.Eğer karşıtarafamelekgibibiradamgelseona–hâşâ–lânetokuyacakderecedehaksızlıkedecek.

Üçüncü kısmına deriz ki: Fikirlerin hak namına, hakikat hesabına çarpışmasında,maksatta ve esasta ittifak olmakla beraber, vesilelerde ayrılık vardır. Bu, hakikatin herköşesini gösterip hakka ve hakikate hizmet eder. Fakat fikirlerin tarafgirce, düşmanca,firavunlaşmış nefs-i emmare hesabına, kendini överek ve şöhrete yol açan bir tarzdaçarpışmasından hakikat parıltısı değil, belki fitne ateşleri çıkar. Çünkü maksatta ittifakgerekirken,öylelerininfikirleriiçinyeryüzününhiçbiryerindebuluşmanoktasıbulunmaz.Hak namına olmadığından ihtilafları son derece aşırıya gider. Kapanması mümkünolmayançatlaklarasebebiyetverir.Dünyanınhalibunaşahittir.

Kısacası:1070 او 1069 او ا yücekaidelerihareketdüsturuolmazsanifakveayrılık meydan bulur. Evet, insan او ، ا demezse, o kaideleri dikkatealmazsaadaletiyerinegetirmekisterkenzulmeder.

İbretvericibirhadise:BirsavaştaİmamAli(radiyallâhuanh)birkâfiriyeredüşürmüş.Kılıcınıçekiponuöldüreceğisıradakâfirkendisinetükürmüş.HazretiAlikâfiribırakmış,öldürmemiş.Kâfirdemişki:“Beninedenöldürmedin?”HazretiAlicevapvermiş:“SeniAllah için öldürecektim. Fakat bana tükürdün, hiddete geldim. Nefsimin hissesikarıştığından ihlâsım zedelendi. O yüzden seni öldürmedim.” O kâfir de demiş ki:“Niyetimbeniçabuköldürmeniçinsenihiddetlendirmekti.Mademdininizbuderecesafvehâlis,odinhaktır.”1071

Dikkatçekicibirhadisedaha:Birzamanbirhâkim,birhırsızınelinikestiğisıradahiddetemaresi gösterdiği için kendisine dikkat eden adil âmiri onu vazifeden almış. Çünkühâkim,elinişeriatadına, ilahîkanunhesabınakesseydinefsihırsızaacıyacaktı.Vekalbihiddetegelmeden,fakatmerhametdeetmedenkesecekti.Demek,ohükümdennefsinebirhisseçıkardığıiçinişiniadaletlegörmemiştir.

Toplum hayatındaki üzüntü veren bir vaziyet ve İslam’ın kalbini ağlatacak müthiş birhastalık:“Dışdüşmanlarınortayaçıkmasıvesaldırmasıesnasındaiçerdedüşmanlıklarıunutmak ve bırakmak” şeklindeki, toplum hayatına dair bir faydayı en bedevî kavimlerbile takdiredipgözettiklerihalde,şuİslamcemaatinehizmet iddiasındabulunanlaraneolmuşkiarkalarındasaldırmakiçinbekleyensayısızdüşmanvarken,ufakdüşmanlıklarıunutmayıponlarınhücumunazeminhazırlıyorlar.Şuhalbirdüşüş,birvahşettir.İslam’ıntoplumhayatınabirihanettir.

İbret verici bir hikâye: Bedevî aşiretlerinden Hasenan aşiretinin birbirine düşman ikikabilesivarmış.HerikitaraftanbelkiellidenfazlaadamöldürdüklerihaldeSipkanyadaHayderangibibiraşiretkarşılarınaçıktığıvakitoikidüşmantopluluk,eskihusumetleriniunutup omuz omuza vererek dışarıdan saldıran o aşireti defedinceye kadar aralarındakidüşmanlığıhatırlarınagetirmezlermiş.

İşte ey müminler! Ehl-i iman aşiretine tecavüz vaziyetini almış, aşiret misali ne kadardüşmanolduğunubilirmisiniz?İç içedairelergibiyüzdenfazlavardır.Herbirinekarşı

Page 248: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

dayanışma içinde el ele verip müdafaa vaziyeti almaya mecburken onların hücumunukolaylaştırmak, İslam’ın mukaddes ve mahrem dairesine girmeleri için kapıları açmakmânâsına gelen düşmanca tarafgirlik ve inat, müminlere hiç yakışır mı? O düşmandairelerde, dalâlet yolundakilerden ve dinsizlerden tut, ta kâfirlerin âlemine, dünyanınkorkuvemusibetlerinekadariçiçesizekarşızararlıbirtavıralan,birbiriarkasındasizeöfkevehırslabakanbelkiyetmişçeşitdüşmanvar.Bütünbunlarakarşıkuvvetlisilahınız,siperiniz ve kaleniz, “İslam kardeşliği”dir. Bu “İslam kalesi”ni küçük düşmanlıklar vebahanelerle sarsmanın, ne kadar vicdansızlık ve İslam’ın menfaatine ne kadar zıtolduğunubiliniz,ayılınız!..

Hadis-işeriflerdebuyrulmuşki:“SüfyanveDeccalgibiahirzamandanifakvedinsizliğinbaşınageçecek,İslam’adehşetlizararverecekşahıslar,Müslümanlarınvediğerinsanlarınhırsındanveayrıdüşmesindenfaydalanarakazbirkuvvetle insanlığıaltüstedervekocaİslamâleminiesaretaltınaalır.”1072

Eymüminler!Zilletiçindeesaretaltınagirmemekisterseniz,aklınızıbaşınızaalınız!Ayrıdüşmenizden faydalanan zalimlere karşı 1073 ةإ نا إ kutsî kalesinin içine giriniz,sığınınız. Yoksa ne hayatınızı muhafaza ne de hukukunuzu müdafaa edebilirsiniz.Mâlumdur ki, iki kahramanbirbiriyleboğuşurkenbir çocuk ikisini dedövebilir. İki dağterazide birbirine eşit olsa küçük bir taş dengelerini bozup onlarla oynayabilir, biriniyukarıçıkarıpdiğeriniaşağıindirir.

İşteeymüminler!İhtiraslarınızvedüşmancatarafgirliğinizyüzündenkuvvetinizhiçeiner,azbirkuvvetleezilebilirsiniz.Toplumhayatıylaalâkanızvarsa صا ن ا1074 yücekaidesinihayatdüsturuyapınız,dünyadasefaletten,ahiretteazaptankurtulunuz!..

AltıncıYön

Manevîhayatvekulluğunsıhhati,düşmanlıkveinatilesarsılır.

Çünkü kurtuluşa vasıta ve vesile olan ihlâs kaybolur. Zira taraf tutan bir inatçı, kendihayırlı amellerinde düşmanından üstün olmak ister. Hâlis bir şekilde Allah için amelişlemeye pek demuvaffak olamaz. Hem hüküm vemuamelelerinde tuttuğu tarafı terciheder,adaletlidavranamaz.İştehayırlıfiilveişlerinesasıolanihlâsveadalet,husumetvedüşmanlıklakaybolur.

ŞuAltıncıYönçokuzundur.Fakatmakammünasebetiylekısakesiyoruz.

İkinciBahis

ا ا م ــــــ 1075 ا ةا وذ قازا نإ

1076 ا ا و إو ز زر اد و

Eyehl-i iman!Öncekibahiste,düşmanlığınnekadarzararlıolduğunuanladın.Şimdideanlaki,İslamîhayatiçindüşmanlıkkadardehşetlivezararlıhastalıklardanbiridehırstır.Hırs, kaybetme ve yoksunluk sebebidir, illet ve zillettir, mahrumiyeti ve sefaleti getirir.

Page 249: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Evet, dünyaya her milletten daha hırslı bir şekilde saldıran Yahudi milletinin zillet vesefaletibuhükmekesinbirşahittir.1077

Hırscanlılarâlemindeengenişdairedentut,enküçükvarlığakadarkötütesirinigösterir.Tevekkül ederek rızkını istemek ise bilakis rahata vesiledir ve her yerde güzel tesirinigösterir.1078

İşte canlıların bir türü olan rızka muhtaç meyveli ağaç ve bitkiler tevekkül ve kanaatederek yerlerinde durup hırs göstermediklerinden, rızıkları onlara koşup geliyor.Hayvanlardan çok daha fazla çoğalıp bütün dallarını, meyvelerini besleyebiliyorlar.Hayvanlar ise hırsla rızık peşinde koştuğu için rızkını pek çok zahmetle ve noksan birşekilde elde edebiliyor. Hem hayvanlar âleminde zayıflığının ve acizliğinin hal diliyletevekkül eden yavruların meşru, mükemmel ve tatlı rızıklarının rahmet hazinesindenverilmesi; rızıklarına hırsla saldıran canavarların ise onu gayrimeşru, nahoş bir şekilde,pekçokzahmetlekazanmasıgösteriyorki:Hırsmahrumiyetsebebidir,tevekkülvekanaatiserahmetevesiledir.

Heminsanlıkdairesiiçinde,dünyayahermillettendahahırslıbirşekildeyapışanvedünyahayatına aşkla bağlanan Yahudi milletinin, pek çok zahmetle kazandığı, kendilerinefaydası az olan, yalnız hazine bekçiliğini yaptıkları gayrimeşru, faizle elde edilmiş birservet ile beraber bütün milletlerden yedikleri zillet, sefalet, ölüm ve ihanet tokadıgösteriyorki:Hırs,zilletvezarar-ziyanmadenidir.

Hemhırslıbir insanınhervakitzararadüştüğünedairokadarçokhadisevarki, ا1079 sözüdarbımeselhükmünegeçmiş,herkesingözündeumumibirhakikatkabuledilmiştir.Mademöyle;eğermalıçokseversenhırsladeğil,kanaatileistekiçokgelsin.

Kanaat edenlerle hırs gösterenler, büyük bir zâtınmeclisine giren iki şahsa benzer.Birikalbindenderki:“Beniyalnızcakabuletsin,dışarıdakisoğuktankurtulsamyeter.Banaenaşağıdakiiskemleyideverselerlütuftur.”İkinciadamisesankibirhakkıvarmışveherkesona hürmet etmeyemecburmuş gibi gururlu bir şekilde şöyle der: “Bana en yukarıdakiiskemleyivermeli.”Mecliseohırslagirer,gözünüyukarımevkilerediker,oralaraçıkmakister.Fakatmeclisinsahibionugeridöndürüpaşağıoturtur.Adambuna teşekküretmesigerekirkenkalbindenkızar.Teşekkürdeğil,aksine,omeclisinsahibini tenkiteder.Ozâtda bu adamın orada olmasından rahatsızlık duyar. Halbuki birinci adam, mütevazı birşekilde girer, en aşağıdaki iskemleye oturmak ister. Onun bu kanaatkârlığı meclisinsahibininhoşunagider.“Dahayukarıiskemleyebuyurun.”der.Odateşekkürlerinigittikçeçoğaltır,memnuniyetiartar.

İştedünya,Rahman’ınbirdivanı,birmeclisidir.Yeryüzü,birrahmetsofrasıdır.Rızıklarınderecelerivenimetlerinmertebelerideiskemlelergibidir.

Hemherkeshırsınkötütesirinienküçükişlerdebilehissedebilir.

•Meselaikidilencibirşeyistediklerivakit,hırslaısraredendilencidenrahatsızlıkduyupona vermemek, sakin olan diğer dilenciye merhamet gösterip vermek meylini herkeskalbindehisseder.

•Hemmeselageceuykunkaçmış, senyatmak istesenveuykuyakayıtsızkalsanuykun

Page 250: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

gelebilir. Fakat eğer hırsla uyumak istersen, “Aman yatayım, aman yatayım.” dersen,uykunutamamenkaçırırsın.

• Yine mesela mühim bir netice için birini hırsla beklersin, “Aman gelmedi, amangelmedi.” diye diye en sonunda hırs sabrını tüketir, kalkar gidersin.Bir dakika sonra oadamgelir,fakatbeklediğinmühimneticebozulur.

Bu hadiselerin sırrı şudur: Nasıl ki bir ekmeğin varlığı; sırasıyla tarlayı, harmanı,değirmeni ve fırını gerektirir. Aynen öyle de, eşyanın bir sırayla meydana gelmesinde,yavaşve tedbirliolmanınhikmetivardır.1080Hırslı insan,hırsısebebiyleyavaşve tedbirlihareketetmediğiiçin,osıralışeylerdekimanevîbasamaklarauymaz.Yaatlar,düşeryadabirbasamağınoksanbırakır,maksadınaulaşamaz.

İşte ey geçim derdiyle sersemleşmiş ve dünya hırsıyla sarhoş olmuş kardeşler!Hırs bukadarzararlıvebelâlıbirşeyolduğuhalde,nasılhırsyolundaherzilleteboyuneğiyor,haram-helâl demeyip her malı kabul ve ahiret hayatına lâzım pek çok şeyi fedaediyorsunuz?Hatta İslam’ınmühimbir esasıolan zekâtıhırs yolunda terkediyorsunuz.Halbukizekât,herkesiçinbereketsebebi1081vebelâlarınuzaklaşmasınavesiledir.1082Zekâtvermeyenin elinden her durumda zekât kadar bir mal çıkacak; ya lüzumsuz yerlereverilecekyadabirmusibetonugelipalacaktır.

BirinciDünyaSavaşı’nınbaşlamasındanbeşsenesonrahakikatli,hayalgibi,hayretvericibirrüyadabanasoruldu:

“Müslümanlaragelenbuaçlık,malikayıplarvebedenençekilenzorluklarnedendir?”

Rüyadaşöyledemiştim:

“Cenâb-ıHak,kendiverdiğimalınbirkısmındanondabirini1083 HAŞİYE yadakırktabirini1084HAŞİYE bizden istedi ki, fakirlerin duasını bize kazandırsın, kin ve hasetlerini ortadankaldırsın.Bizhırsımızyüzündenaçgözlülükedipvermedik.Cenâb-ıHakbirikmişzekâtınıkırktaotuz,ondasekizolarakaldı.Hemherseneyalnızbiray,yetmişhikmetibulunanbiraçlığıbizdenistedi.Nefsimizeacıdık,geçicivelezzetlibiraçlığıçekmedik.Cenâb-ıHakcezaolarakyetmişyöndenbelâlıbirneviorucubizebeşsenezorla tutturdu.Hemyirmidörtsaattebirteksaati,hoş,yüce,nuranîvefaydalıbirneviRabbanîemirlerini(namazveniyazları)bizden istedi.Biz tembellik ediponamazıveniyazıyerinegetirmedik.O teksaatidiğersaatlerekatarakziyanettik.Cenâb-ıHakbununkefaretiolarakbeşsenetalim,talimatvekoşturmaklabizebirnevinamazkıldırdı.”

Sonraayıldım,düşündümveanladımki,ohayalgibirüyadapekmühimbirhakikatvardır.Yirmi Beşinci Söz’de, bugünkü medeniyetle Kur’an’ın hükümlerinin karşılaştırılmasıbahsinde ispat ve beyan edildiği üzere, toplum hayatında bütün ahlâksızlığın vekarışıklıkların,bozukluklarınkaynağıikikelimedir:

Biri:“Bentokolduktansonrabaşkasıaçlıktanölsebanane!”

İkincisi:“Sençalış,benyiyeyim.”

Buikihususudadevamettiren,faizindolaşımdaolmasıvezekâtın terkidir.Toplumdakibu iki müthiş hastalığı tedavi edecek tek çare, umumi bir düstur şeklinde yerine

Page 251: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

getirilmesiyle zekâtın farz1085 ve faizin haramoluşudur.1086Hemdeğil yalnız şahısların vebelli toplulukların, belki bütün insanlığın saadeti için en mühim esaslardan, hattainsanlığın hayatının devamı için en mühim direklerden biri zekâttır. Çünkü insanlıkta,havasveavamolmaküzereikitabakavar.Havastanavamamerhametveihsanı,avamdanhavassakarşıhürmetveitaatisağlayacakolan,zekâttır.

Yoksa avamın başına yukarıdan zulüm ve baskı iner, avamdan zenginlere karşı kin veisyan çıkar. İnsanlığın bu iki tabakası devamlı manevî bir mücadelede, anlaşmazlıktandoğanbirkavgagürültüiçindebulunur.GelegeletaRusya’daolduğugibi,emeksermayemücadelesişeklindeboğuşmayabaşlar.

Eykeremvevicdansahipleriveeyihsandabulunancömertinsanlar!İhsan,zekâtadıylaolmazsaüçzararıvar.Bazendefaydasızgider.ÇünküAllahnamınavermediğiniçin,

•Biçarefakirimânenminnetesaretialtındabırakıyorsun.1087

•Hemonunmakbulolanduasındanmahrumkalıyorsun.

•HemdeaslındaCenâb-ıHakk’ınmalınıO’nunkullarınavermeklevazifelibirdağıtımmemuruolduğunhalde,kendinimalsahibizannedipnimetekarşınankörlükediyorsun.

Eğerzekâtadıylaversen,

•Cenâb-ıHaknamınaverdiğiniçinbirsevapkazanırsın.

•Nimetlerekarşıbirşükrangöstermişolursun.

•Omuhtaçadamdasanayaltaklanmayamecburkalmadığıiçinşerefvehaysiyetikırılmazveduasıseninhakkındamakbulolur.

Evet, zekât kadar, belki daha çok fazladan iyilik ve ihsanda bulunarak yahut diğersuretlerdemalındanvererek, riyave şöhretgibi, başkalarınıminnet altındabırakmakvezilletedüşürmekgibizararlarnerede?..Oiyiliklerizekâtadıylayapıphemfarzıedaetmekhemdesevabı,ihlâsıvemakbulbirduayıkazanmaknerede?..

1088 ا ا أ إ إ

ا : لو ، صا ن ا : ل يا و ا .ا ، أ و ا و ،

1089 ا بر او

Hâtime1090

Gıybethakkındadır1092 ه إ ء نإو ، 1091

YirmiBeşinciSöz’ünBirinciŞûlesi’ninBirinciŞuâ’ında,BeşinciNokta’dakikınamaveyasaklamamakamınınmisallerindenolan,birtekayetinmucizevîbirşekildegıybettenaltıyöndennefretettirmesi,Kur’an’agöregıybetinnekadarfenabirşeyolduğunutamamengösterdiğinden başka söze ihtiyaç bırakmıyor. Evet, Kur’an’ın beyanının üstüne beyanolamaz,bunaihtiyaçdayoktur.

Page 252: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İşteKur’an 1093 أ نأ أ أ ayetinde, başkalarını ayıplamayı altı derecedekınar.Gıybetialtımertebedeşiddetleyasaklar.Şuayetbilfiilgıybetedenlerebaktığıvakitmânâsışöyledir:

Mâlumdurki,ayetinbaşındakihemze,soru(“acaba?”)mânâsındadır.Busorumânâsı,sugibi,ayetinbütünkelimelerineyayılır.Herkelimedegizlibirhükmüvardır.İşte:

Birincisi, hemze ile der ki: “Acaba soru ve cevapmakamı olan aklınız yokmu ki, bukadarçirkinbirşeyianlamıyorsunuz?”

İkincisi, sözüyle der ki: “Acaba sevmenin ve nefret etmenin yeri olan kalbinizbozulmuşmuki,ennefretedilenişlerdenbirinisever?”

Üçüncüsü, أ kelimesiyle der ki: “Cemaatle var olan toplum hayatınıza vemedeniyetinizeneolmuşki,böylehayatınızızehirleyenbirdavranışıkabuleder?

Dördüncüsü, نأ beyanıyla der ki: “İnsanlığınıza ne olmuş ki böyle canavarca,arkadaşınızıdişinizleparçalıyorsunuz?”

Beşincisi, أ kelimesiylederki: “Hemcinslerinizekarşıhiçacımanız, akrabalık bağınahürmetiniz yok mu ki, böyle pek çok yönden kardeşiniz olan bir mazlumun manevîşahsiyetiniinsafsızcadişliyorsunuz?Vehiçaklınızyokmukidişinizledivanegibikendiuzvunuzuısırıyorsunuz?”

Altıncısı, ifadesiyle der ki: “Vicdanınız nerede? Fıtratınız bozulmuş mu ki, enmuhterembirhaldekikardeşinizinetiniyemekgibientiksindiricibirişiyapıyorsunuz?”

Demekşuayetin ifadesiylevekelimelerinayrı ayrıdeliloluşuyla,kınama, ayıplamavegıybetaklen,kalben,insanlıkyönünden,vicdanen,yaradılışveaynımillîkökvedeğerleresahipolmabakımındankınanmıştır.İştebak,şuayetnasılvecizbirşekildealtımertebede,kınamayı kınamakla mucizevî bir surette, altı derecede insanı o günahtan şiddetlesakındırır.

Gıybet,düşmanlıkbesleyenlerin,hasetedenlerinveinatçılarınençokkullandığıalçakbirsilahtır.Şerefvehaysiyetsahibiolan,bupissilahatenezzülediponukullanmaz.Meşhurbirzâtındediğigibi,

1094 با و ءا أ

Yani:“Nefsimi, düşmanıma gıybetle ceza vermekten yüksek tutuyorum ve buna tenezzületmiyorum.Çünkügıybetzayıfların,alçaklarınveaşağılarınsilahıdır.”

Gıybetodurki:Gıybetedileninsanoradabulunsaydıveosözleriişitseydi,çirkingörüpdarılacaktı.Gıybetedeneğerdoğrusöylesebuzatengıybettir.Yalansöylesehemgıybethemiftiradır.İkikatçirkinbirgünahtır.1095

Gıybetbirkaçhususişarttacaizolabilir:1096

Biri: Vazifeli bir adama şikâyet suretinde konuşmaktır ki, yardım edip o kötülüğü, okabahatigidersinveseninhakkınıalsın.

Biri:Biradambiriyleortakçalışmakister.Seninleistişareeder.Sendesırfmenfaatiiçin

Page 253: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

art niyetsiz olarak, istişarenin hakkını yerine getirmek maksadıyla,1097 “Onunla çalışma,zarargörürsün.”dersen…

Birbaşkası:Aşağılamakveteşhiretmekdeğil, tarifetmekvetanıtmakiçin,“Otopalveserseriadamfilanyeregitti.”demek…

Biri de: Gıybet edilen insan açıktan günah işleyen biriyse gıybet caiz olabilir. Yanifenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği kötülükle iftihar ediyor, zulmünden lezzet alıyor vesıkılmadan,açıktanişliyorsa…1098

İşte gıybet bu hususi şartlarda iyi niyetle, sırf hak ve fayda için caiz olabilir. Yoksa o,ateşinodunuyiyipbitirdiğigibisalihamelleriyerbitirir.

İnsangıybetettiyseveyahutgıybetiisteyerekdinlediyse10991100 ها و ا ا diyeduaetmeli,sonragıybetedilenadamanezamanrastlasa,“Banahakkınıhelâlet.”demeli!..1101 ا اSaidNursî

1042HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

1043“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

1044“Müminlersadecekardeştir.Ohaldekardeşlerinizinarasınıdüzeltin.”(Hucurâtsûresi,49/10)

1045“Senkötülüğüengüzeltarzdauzaklaştırmayabak.Birdebakarsınki,seninlekendisiarasındadüşmanlıkolankişicandan,sıcakbirdostoluvermiş!”(Fussiletsûresi,41/34)

1046“Otakvasahipleriki,kızdıklarındaöfkeleriniyutar,insanlarınkusurlarınıaffederler.Allahdaböyleiyidavrananlarısever.”(Âl-iİmransûresi,3/134)

1047Bkz.Buhârî,edeb57,62,isti’zân9;Müslim,birr23,25,26.

1048MümininimanıylaeriştiğihürmetinAllahkatındaKâbe’ninhürmetindendahabüyükolduğunadairbkz.Tirmizî,birr85;İbniMâce,fiten2;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr11/37.

1049Birmüminikusurlarındandolayıhorgörmemekgerektiğinedairbkz.Tevbesûresi,9/79;Hucurâtsûresi,49/11;Hümezesûresi,104/1;Müslim,birr32;Tirmizî,birr18;EbûDâvûd,edeb35.Ayrıcakusurişleyenmüminehakaretedilmeyiphakkındaistiğfardabulunmakgerektiğinedairbkz.Buhârî,hudûd4;EbûDâvûd,hudûd35.

1050BütüninsanlarınhemRabbininaynıolduğunuhemdeaynıatadangeldikleriniifadeedenhadis-işerifiçinbkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/411;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat5/86.

1051“Hiçbirgünahkâr,başkasınıngünahınıyüklenmez.”(En’âmsûresi,6/164;İsrâsûresi,17/15;Fâtırsûresi,35/18;Zümersûresi,39/7;Necmsûresi,53/38)

1052“Gerçekteninsançokzalimveçoknankördür.”(İbrahimsûresi,14/34)

1053AliİbniEbîTalib,Nehcü’l-Belâğas.748-749.

1054“Rızagözühiçbirayıbıgörmez.Gazapgözübütünkusurlarıortayaçıkarır.”(Ebu’t-Tayyibel-Mütenebbî’yeaitbubeyitiçinbkz.İbniAsâkir,TârîhuDimaşk33/219,36/319;el-Gazâlî,İhyâuUlûmi’d-Dîn3/36)

1055Nefs-iEmmare:Sürekliolarakkötülüğüisteyennefis.

1056İnsanınenbüyükdüşmanınınkendinefsiolduğunadairbkz.Yûsufsûresi,12/53;el-Beyhakî,ez-Zühds.157;ed-Deylemî,el-Müsned3/408;el-Gazâlî,İhyâuUlûmi’d-Dîn3/4.

1057Bkz.“İyiliklekötülükbirolmaz.Ohaldesenkötülüğüengüzeltarzdauzaklaştırmayabak.Birdebakarsınki,kendisiylearanızdadüşmanlıkolankişicandan,sıcakbirdostoluvermiş.”(Fussiletsûresi,41/34)1058“Haysiyetli, şereflibirine ikramdabulunursanonungönlünükazanırsın.Fakathaysiyetsiz,değersizbirine ikramda

Page 254: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

bulunsandaonungönlünegiremezsin.”(Ebu’t-Tayyibel-Mütenebbî’yeaitolanbubeyitiçinbkz.İbniKays,Kıra’d-Dayf1/251;el-Meydânî,Mecmeu’l-Emsâl1/14)

1059Bkz.Tirmizî,birr41;EbûDâvûd,edeb5;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/394.

1060“Okullar,boşsözveişlererastladıklarındavakarlaoradangeçipgiderler.”(Furkansûresi,25/72)

1061“Bununlaberabermüsamahaeder,kusurlarınabakmaz,affedersenizbudasiziniçinbirfazilettir.ÇünküAllahdaGafûr’dur,Rahim’dir.”(Teğâbünsûresi,64/14)

1062Hasediniyiamelleri,dolayısıyladahasetedeniyiyipbitirdiğiniifadeedenhadisleriçinbkz.EbûDâvûd,edeb44;İbniMâce,zühd22.

1063Allah’ın,başkalarınafazladanverdiğilütuflarıkıskanmamakgerektiğinedairbkz.Nisâsûresi,4/32.Ayrıcabirmüminegelennimettenrahatsızolmanınvemaruzkaldığıfenalıktanhoşlanmanın,mümineyakışmayanbirsıfatolduğunuifadeedenayetleriçinbkz.Âl-iİmransûresi,3/120;Tevbesûresi,9/50.

1064HâfızŞirazî,Dîvân-ıHâfızŞirazîs.4(beşincigazel).

1065Birkötülüğeniyetleniponuişlemektenvazgeçenkimseyegünahyazılmayacağını,hattaaksine,birdesevapyazılacağınıifadeedenhadisleriçinbkz.Buhârî,tevhid34;Müslim,îmân205.

1066Kusurunubilippişmanolmanıntevbeanlamınageleceğinevebunungünahakefaretolacağınadairbkz.İbniMâce,zühd30;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/289,376,422,423,433;et-Tayâlisî,el-Müsneds.50.

1067ŞeytandanvesiyasettenAllah’asığınırım.

1068“Ümmetiminihtilafırahmettir.”(en-Nevevî,ŞerhuSahîh-iMüslim11/91,92;el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’ân4/159;es-Suyûtî,et-Tedrîbü’r-Râvî2/175)

1069“İçteduyulacaksevgivenefretAllahiçinolmalıdır.”‘Allahiçinsevmevenefretetme’bazıhadislerdeamellerinenfaziletlisisayılmış,*1bazıhadislerdedeimanınengüçlübağlarındanolduğunadikkatçekilmiştir.*2

*1EbûDâvûd,sünnet2;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/146;el-Bezzâr,el-Müsned9/461.

*2et-Tayâlisî,el-Müsneds.101;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/170,172,7/80.

1070HerişteverilecekhükümAllahiçinolmalıdır.

1071Bkz.ŞeyhŞemseddinSivasî,Menâkıb-ıÇihârYâr-iGüzîn(OsmanlıTürkçesi)s.294.

1072Deccalfitnesindenbahsedenhadisleriçinbkz.Müslim,fiten119;İbniMâce,fiten23;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/216-217;İbniEbîŞeybe,el-Musannef7/491.

1073“Müminlerbirbirleriyleancakkardeştirler.”(Hucurâtsûresi,49/10)

1074“Birmümindiğermüminiçin,duvarınbirbiriniperçinleyentuğlasıgibidir.”Buhârî,salât88;Müslim,birr65;Tirmizî,birr18.

1075“Bütünmahlûklarınrızıklarınıveren,kâmilkuvvetvetamiktidarsahibiolanAllahTeâlâ’dır.”(Zâriyâtsûresi,51/58)

1076“Nicecanlımahlûkvarki,rızıklarınıkendileritaşıyamazlar.AmasizedeonlarınhepsinederızıkverenAllah’tır.”(Ankebûtsûresi,29/60)

1077Buhususuifadeedenbazıayet-ikerimeleriçinbkz.Bakarasûresi,2/61,96.

1078Allah’a(cellecelâlüh)hakkıylatevekküledenin,sabahleyinyuvasındanaççıkıpakşamkarnıtokolarakdönenkuşlargibikolaycarızkınakavuşacağınadairbkz.Tirmizî,zühd33;İbniMâce,zühd14;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/30,52.

1079“Aşırıhırsgösteren,umduğunubulamazvekaybeder.”Bkz.İbniKays,Kıra’d-Dayf4/301;el-Meydânî,Mecmeu’l-Emsâl1/214.

1080“Tedbirlihareketetmeninilahîhikmettenkaynaklandığınadairbkz.Tirmizî,birr65;EbûYa’lâ,el-Müsned7/247.AyrıcatedbirlihareketetmeninAllah(cellecelâlüh)tarafındansevilenönemlivasıflardanolduğunadairbkz.Müslim,îmân25,26;EbûDâvûd,edeb149;Tirmizî,birr66.

1081Zekâtvesadakanınbereketsebebiolduğunadairbkz.Bakarasûresi,2/261;Hadîdsûresi,57/18;Buhârî,zekât8,

Page 255: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

tevhîd23;Müslim,zekât63,64.

1082Zekâtvesadakanınbelâlarıdefettiğinedairbkz.el-Aclûnî,Keşfü’l-Hafâ2/30;Ayrıcadahagenişbilgiiçinbkz.Tirmizî,zekât28;el-Beyhakî,Şuabü’l-Îmân3/245.

1083HAŞİYEYanihersenetazeverdiğibuğdaygibimallardanondabir.*

*Nehirveyağmursularınınsuladığışeylerdenzekâtolaraköşür(ondabir)alınacağınıbildirenhadisiçinbkz.Buhârî,zekât55;Müslim,zekât7;Tirmizî,zekât14;EbûDâvûd,zekât12;Nesâî,zekât25;İbniMâce,zekât17;Muvatta,zekât33.

1084HAŞİYEYanidahaönceverdiğikırktanki,herseneçoğunluk,ticarîkâravehayvanlarıncinsinegöre*okırktantazeolarakenazonadetverir.

*Ticaretmallarındankırktabiroranındazekâtalınacağınadairbkz.Muhammedİbnü’l-Hasaneş-Şeybânî,el-Mebsût2/97-98;el-Kâsânî,Bedâiu’s-Sanâi’2/20-28;İbnü’l-Hümâm,ŞerhuFethu’l-Kadîr2/171-185,214.

1085Zekâtınfarzolduğunubildirenayetleriçinbkz.Bakarasûresi,2/43,83,110,277;Nisâsûresi,4/77;Tevbesûresi,9/5,11;Hacsûresi,22/41,78;…

1086Faizinharamolduğunubildirenayetleriçinbkz.Bakarasûresi,2/275,276;Âl-iİmransûresi,3/130.

1087Yaptığıihsanlarıbaşakakanlarınverdiklerisadakalarınboşaçıkacağını,iyiliktebulunduğukimseyiminnetaltındabırakmayanlariçiniseAllahkatındamükâfatlarolduğunuifadeedenayetvehadisleriçinbkz.Bakarasûresi,2/262-264;Müslim,îmân171;Tirmizî,büyû’5;EbûDâvûd,libâs25.

1088“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1089“Allahım!‘Mümin,diğermüminiçinbirbiriniperçinleyenduvargibidir.’*1ve‘Kanaat,bitiptükenmebilmeyenbirhazinedir.’*2buyuranEfendimizHazretiMuhammed’e(sallallâhualeyhivesellem),O’nunâlveashabınınhepsinesalâtveselameyle,âmin…ÂlemlerinRabbiAllah’ahamdolsun.”

*1Buhârî,salât88;Müslim,birr65;Tirmizî,birr18.

*2et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat7/84;el-Beyhakî,ez-Zühd2/88.

1090Hâtime:Sonsöz.

1091HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

1092“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

1093“Hiçsizdenbirinizölmüşkardeşinincesedinidişlemektenhoşlanırmı?”(Hucurâtsûresi,49/12)

1094Nâsıfel-Yâzicî,ŞerhuDîvânel-Mütenebbî1/429.

1095Bkz.Müslim,birr70;Tirmizî,birr23;EbûDâvûd,edeb35.

1096en-Nevevî,el-Ezkârs.360-362,366.

1097Müslümankardeşiyleilgilikendisinefikirdanışılanşahsın,buistişareninhakkınıvermesigerektiğinedairbkz.İbniMâce,edeb37;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/418-419,4/259;et-Tayâlisî,el-Müsneds.185.

1098Utanmaduygusukalmamış,açıktangünahişleyenkimseninarkasındankonuşmanıngıybetolmayacağınadairbkz.el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ10/210;el-Kudâî,Müsnedü’ş-Şihâb1/263.

1099PeygamberEfendimiz’ingıybetdinlemeyiyasakladığınadairbkz.el-Heysemî,Mecmeu’z-Zevâid8/91;Hatîbel-Bağdâdî,TârîhuBağdâd8/225.AyrıcabirkardeşininarkasındankonuşulmasınamüsaadeetmeyenkimseyiAllah’ıncehennemdenkoruyacağınadairbkz.Tirmizî,birr20;AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/449.

1100“Allahım!Bizivegıybetiniyapmışolduğumuzkimseleribağışla.”Buradakihususudeğişikşekildeifadeeden“Kim,müminkardeşiningıybetiniyaparda,sonraokardeşiiçinCenâb-ıHakk’aistiğfardabulunursaonunbutavrı,yaptığıgıybetekefaretolur.”anlamındakihadisiçinbkz.EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ3/254;el-Beyhakî,Şuabü’l-Îmân5/317.

1101KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 256: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YirmiÜçüncüMektup1103 ه إ ء نإو ، 1102 1104 كدو تارذو ك د تا د اأ و رو ما

Aziz,gayretli,ciddi,hakikatli,hâlisvezekikardeşim,

Zaman ve mekân farklılığı, bizim gibi hakikat ve ahiret kardeşlerinin sohbetine,dostluğuna engel değildir. Biri doğuda biri batıda, biri geçmişte biri gelecekte, biridünyadabiriahirettedeolsaonlarberabersayılabilirvesohbetedebilirler.Bilhassabirtekmaksat için bir vazifede bulunanlar birbirinin aynı hükmündedir. Her sabah yanımdaolduğunuzufarzedipmanevîkazancımınbirkısmını,üçtebirini–Allahkabuletsin–sizeveriyorum. Duada, Abdülmecid ve Abdurrahman ile berabersiniz. İnşallah her vakithissenizialırsınız.

Dünya hayatına dair karşılaştığınız bazı zorluklar, senin hesabına beni bir parça üzdü.Fakat madem dünya bâki değil ve musibetlerinde bir nevi hayır vardır, kalbime seninadına“Yahubudageçer!”hissigeldi. 1105 ةا إ hadisinidüşündüm, نإ1106 ا ayetini okudum ve 1107 نار إ إو إ dedim. Senin yerine teselli buldum.Cenâb-ıHakbirkulunuseversedünyayıonaküstürür,çirkingösterir.1108İnşallahsendeosevgililerin sınıfındansın. Sözler’in neşrine engellerin çoğalması sizi üzmesin. İnşallahneşrettiğinonurluçekirdekler,birrahmetemazharolduğuzamanpekbereketlibirsurettesayısızçiçekaçacak.

Bazısorularsoruyorsunuz.Azizkardeşim,yazılanSöz’lerveMektup’larçoğunluklairadedışı,birden,anibirşekildekalbegeliyordu,güzeloluyordu.Eğerirademle–EskiSaidgibiilimkuvvetiyle–düşünüpcevapversemsönükkalır,noksanolur.Birsüredirkalbedoğanilhamvemânâlardurakladı,hafızakamçısıkırıldı.Fakatcevapsızkalmamanıziçingayetkısabirercevapyazacağız.

BirinciSorunuz

Mümininmümineeniyiduasınasılolmalıdır?

Cevap:Kabul sebepleri dairesinde olmalı. Çünkü dua, bazı şartlarda makbul olur. Oşartlarınbiraradabulunmasıölçüsündemakbullüğüartar.Meseladuaedileceğivakit,

•İstiğfarilemanevîolaraktemizlenmeli…

•Sonramakbulbirduaolansalâvat-ışerifeyişefaatçigibizikretmeli…

•Sonundayinesalâvatgetirmeli,çünküikimakbulduanınortasındabirduamakbulolur.

•Hem1109 ا yanimüminkardeşinegıyabındaduaetmeli…

•HemhadisteveKur’an’dageçen,nakledilmiş,tesirlidualarla,mesela1110 ةاو او ا و او ا أ إ ا 1111 را با و ةا و ا ا ر

Page 257: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

gibikapsamlıdualarlayakarmalı…

•Hemhâlisbirşekilde,huşûyla,kalbhuzuruyladuaetmeli…1112

•Hemnamazınsonunda,1113bilhassasabahnamazındansonra…

•Mübarekyerlerde,bilhassamescitlerde…

•Cumagünü,bilhassadualarınkabulbuyrulduğu“icabetsaati”nde;üçaylarda,bilhassameşhurgecelerdeveramazanda,bilhassaKadirgecesindedualarınmakbulolmasıCenâb-ıHakk’ınrahmetindenkuvvetleümitedilir.1114

Omakbulduanın yadünyadaaynenneticesi görülür yadaodua, hakkındadua edilenkimsenin ahireti ve ebedî hayatı noktasında kabul olur. Demek maksat aynen yerinegelmezse“duakabulolmadı”denmez,1115“dahaiyibirsurettekabuledildi”denir.

İkinciSorunuz

Sahabe-ikiramhazretlerine“radiyallâhüanh”denilmesinedayanarakbuifadeyibaşkalarıiçindeaynımânâdakullanmakuygunmudur?

Cevap: Evet, uygundur. Çünkü “radiyallâhü anh” terkibi, “aleyhissalâtü vesselam”ifadesinin Resûl-u Ekrem’e has bir işaret olması gibi, sahabeye mahsus değildir. Belkisahabe gibi, peygamber varisliği denilen en büyük velilik mertebesinde (velâyet-ikübrâda) bulunan ve Allah’ın rızası makamına ulaşan Dört İmam1116 ve Şah-ı Geylânî,İmam Rabbanî, İmam Gazalî gibi zâtlar için kullanılmalı. Fakat âlimlerin örfündesahabeye “radiyallâhü anh” (Allah ondan razı olsun), tâbiîn ve tebe-i tâbiîne1117“rahimehullah” (Allah merhamet etsin), onlardan sonrakilere “gaferahullah” (Allah afbuyursun) ve evliyaya “kuddise sirruh” (sırrı ve ilahî hikmettenöğrendiklerimukkadesolsun)denilir.

ÜçüncüSorunuz

Büyük müçtehit imamlar mı, yoksa hak tarikatların şeyhleri ve kutub zâtlar mı dahafaziletliveüstündür?

Cevap: Bütünmüçtehitler değil, belki EbûHanife, İmamMâlik, İmam Şâfi veAhmedİbniHanbelşeyhlerin,kutublarınüstündedir.Hususi fazilette iseŞah-ıGeylânîgibibazıharika kutublar bir yönden daha parlak makama sahiptir. Fakat küllî fazilet müçtehitimamlarındır.Hemtarikatşeyhlerininbirkısmıaynızamandamüçtehittir.Onuniçinbütünmüçtehitlerkutubzâtlardandahafaziletlidir,denilmez.Fakatdörtbüyükimam,sahabedenveMehdi’densonraenfaziletliolanlardır,denilir.

DördüncüSorunuz1118 ا نإ ayetindekihikmetvegayenedir?

Cevap:Cenâb-ıHak,Hakîmisminingereğiolarak,eşyanınyaratılışında,birmerdiveninbasamaklarıgibibirdüzenkoymuş.Sabırsızadam,tedbirlivesakinhareketetmediğindenya basamakları atlar düşer ya da noksan bırakır, istediğimertebeye çıkamaz.Onun içinhırsmahrumiyetesebeptir,sabırisezorluklarınanahtarıdırki, ا 1119 جا ح او1120 sözleri darbımesel hükmüne geçmiştir. Demek, Cenâb-ı Hakk’ın inayeti ve

Page 258: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yardımısabırlıolanlarlaberaberdir.Sabırüççeşittir:

Birincisi: Kendini günahlardan çekip sabretmektir. Bu sabır takvadır, insanı نإ1121 ا sırrınaeriştirir.

İkincisi:Musibetlerkarşısındasabırdırki,tevekkülveteslimdir.İnsanı 1122 ا و ve1123 ا نإ ayetlerindebildirilenşerefeulaştırır.SabırsızlıktaiseAllah’tanşikâyetvardır, O’nun icraatını tenkit, rahmetini itham ve hikmetini beğenmemekmânâsı çıkar.Evet,acizvezayıfinsanmusibetindarbesikarşısındaelbetteşikâyetederekağlar.Fakatşikâyet O’na olmalı, O’ndan olmamalı!.. Hazreti Yakub’un (aleyhisselam) أ إ 1124 إ و demesigibi…YanimusibetiAllah’aşikâyetetmeli,yoksaAllah’ıinsanlaraşikâyet eder gibi “Eyvah, of!” deyip “Ben ne yaptım ki başıma bu geldi?” şeklindesözlerleacizinsanlarınacımaduygusunutahriketmekzararlıdır,mânâsızdır.

Üçüncüsü: İbadet üzere sabırdır ki, insanı Allah’ın sevgisini kazanmamakamına kadarçıkarır,enbüyükmakamolankâmilkulluğaulaştırır.

BeşinciSorunuz

Kulluktamükellefiyetyaşıonbeşkabulediliyor.Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliktenöncenasılibadetederdi?

Cevap: Hazreti İbrahim’in (aleyhisselam) Arabistan’da pek çok perde altında sürendininden geriye kalanlar ile ibadet ederdi. Fakat bunlar farz vemecburiyet değil, belkiiradesiyleyaptığı,farzolmadığıhaldeyapılmasıuygungörülenamellersuretindeydi.1125Buhakikatuzundur,şimdilikkısakalsın.

AltıncıSorunuz

AllahResûlü’ne(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğin,olgunlukçağıkabuledilenkırkyaşındagelmesindekiveömr-üsaadetlerininaltmışüçseneolmasındakihikmetnedir?

Cevap:Bununhikmetleriçoktur…Birişudur:

Peygamberlik gayet ağır ve büyük bir sorumluluktur. Bu ağır sorumluluk, akla aitmelekelerin ve kalbe ait kabiliyetlerin açığa çıkıp gelişmesiyle vemükemmelleşmesiyletaşınabilir. Bunun zamanı ise kırk yaştır. Nefsin heveslerinin heyecanlı, vücudunhararetinin coşkun olduğu ve dünyaya dair ihtirasların fışkırdığı gençlik ise sırf ilahî,uhrevîvekutsîolanpeygamberlikvazifesineuygundüşmüyor.İnsankırkyaşındanöncenekadarciddivehâlisdeolsaşöhretdüşkünlerininaklına,“Belkidünyanınşanveşerefiiçin çalışıyordur.” şüphesi gelir. Onların ithamından çabuk kurtulamaz. Fakat kırkyaşından sonra, madem kabir tarafına iniş başlıyor ve insana dünyadan çok ahiretgörünüyor, hareketlerindeve ahiretedair amellerindeo ithamdançabuk temize çıkar vemuvaffakolur.İnsanlardakötüzanbeslemektenkurtulur.

Ömr-üsaadetlerininaltmışüçseneolmasınınpekçokhikmetindenbiriiseşudur:

Dinen müminler, Resûl-u Ekrem’i (aleyhissalâtü vesselam) son derece sevmek ve onahürmetgöstermekle,hiçbirşeyindennefretetmemekleveherhalinigüzelgörmeklevazifeli

Page 259: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

olduğundanCenâb-ıHak,Habib-iEkrem’inialtmışyaşındansonrakizahmetlivesıkıntılıihtiyarlıkzamanınabırakmamıştır.İmamıbulunduğuümmetinortalamaömrüolanaltmışüç yaşında onumele-i âlâya1126 göndermiş, yanına almış ve her yönden imam olduğunugöstermiştir.

YedinciSorunuz1127 و sözü hadis midir? Bundan kastedilennedir?

Cevap: Hadis diye işitmiştim. Kastedilen şudur: En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibiölümü düşünüp ahiretine çalışarak gençliğin geçici heveslerine esir olmaz, gafletteboğulmaz. Ve ihtiyarlarınızın en kötüsü odur ki, gaflette ve geçici heveslerde gençlerebenzemekister,çocukçanefsinkötüarzularınauyar.

Senin levhadagördüğün ikinciparçanındoğru sureti şudur:Benonubaşımınüstünebirhikmetlevhasıolarakasmıştım,hersabahveakşamonabakar,dersimialırım:

DostistersenAllahyeter.Evet,Odostiseherşeydosttur.1128

Yâran istersenKur’anyeter.Evet, insanKur’an vasıtasıyla peygamberler vemeleklerlehayalengörüşürveyaşadıklarıhadiseleriseyrediponlarladostlukkurar.

Malistersenkanaatyeter.1129Evet,kanaatedeniktisatlıolur,iktisatlıolanbereketbulur.1130

Düşmanistersennefisyeter.1131Evet,kendinibeğenenbelâyıbulur,zahmetedüşer;kendinibeğenmeyensefayaerişir,rahmetekavuşur.

Nasihat istersen ölüm yeter.1132 Evet, ölümü düşünen, dünya sevgisinden kurtulur veahiretineciddibirşekildeçalışır.

Yedincimeselenizebirsekizinciyibenilaveediyorum.Şöyleki:

Birikigünöncebirhafız,Yusufsûresinden 1133 أو ayetinekadarbiraşir okudu. Birden, ani şekilde kalbime bir nükte geldi. Kur’an’a ve imana ait her şeykıymetlidir,görünüştenekadarküçükolursaolsunkıymetçebüyüktür.Evet,ebedîsaadetikazanmayayardımedenbirşeyküçükdeğildir.Öyleyse“Buküçükbirnüktedir,izahaveönem vermeye değmez.” denilmemeli. Elbette bu gibi meselelerde birinci talebe vemuhatapolanveKur’an’dakiincenoktalarıtakdiredenİbrahimHulûsionükteyiişitmekister.Öyleysedinle:

En güzel kıssanın güzel bir nüktesidir. Kıssaların en güzeli1134 olan Yusuf kıssasının(aleyhisselam) son kısmını haber veren أو ayetinin yüce, tatlı,müjdelivemucizevîbirnüktesişudur:

Ferah ve saadet veren diğer kıssaların sonundaki ölüm ve ayrılık haberlerinin acısı veelemi,kıssadanalınanhayalîlezzetiacılaştırıyor,kırıyor.Bilhassatambirferahıvesaadetianlattığısıradaölümüveayrılığıhabervermekdahaelemlidir,dinleyenlereeyvahdedirtir.Halbuki şu ayet, Hazreti Yusuf (aleyhisselam) kıssasının en parlak kısmıdır; Mısırhükümdarı gibi1135 olduğu, anne babasıyla görüştüğü, kardeşleriyle tanışıp kucaklaştığı,dünyada en büyük saadeti ve ferahı tattığı zamanı anlatırken,HazretiYusuf’un vefatını

Page 260: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

şöylehaberveriyor,diyorki:Şuferahlıvesaadetlivaziyettendahamesut,dahaparlakbirhale ulaşmak için Hazreti Yusuf Cenâb-ı Hak’tan ölümü istedi ve vefat etti, o saadeteerişti.Demek,kabrinarkasındaodünyevî, lezzetli saadettendahacazibelibirsaadetvedahaferahbirvaziyetvardır;HazretiYusuf(aleyhisselam)gibihakikatigörenbirzâtonakavuşmakiçindünyadagayetlezzetaldığıbirdurumdaykengayetacıolanölümüistedi.

İşte Kur’an-ı Hakîm’in şu belâgatine bak, Yusuf kıssasının sonunu ne şekilde haberveriyor:

Ohaberdedinleyenlereelemveüzüntüdeğil,aksine,birmüjdevesevinçkatıyor.

Hem kabrin arkası için çalışınız, hakiki saadet ve lezzet ondadır, diyerek doğru yolubildiriyor.

Hem deHazreti Yusuf’un yüce sıddıklık vasfını gösteriyor ve şöyle diyor:Dünyanın enparlakveençoksevinçverenhalibileonagafletvermez,onukendinebağlamaz,oyineahiretiister.1136 ا ا

SaidNursî

1102HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

1103“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

1104Ömürdakikalarınınaşirelerivevücudunzerrelerisayısınca,Allah’ınselam,rahmetvebereketiebediyenüzerinizeolsun.

1105“Hakikihayatsadeceahirethayatıdır.”(Buhârî,rikak1,cihâd33,110;Müslim,cihâd126,129)

1106“MuhakkakkiAllahsabredenlerleberaberdir.”(Bakarasûresi,2/153;Enfâlsûresi,8/46)

1107“BizAllah’aaidizvevaktigeldiğindeelbetteO’nadöneceğiz.”(Bakarasûresi,2/156)

1108Allah’ın(cellecelâlüh),birkulusevdiğindeonugünahlarakarşıkoruyacağınadairbkz.Tirmizî,tıb1;AhmedİbniHanbel,el-Müsned5/427,428;İbniHibbân,es-Sahîh2/443.

1109Müminin,müminkardeşinegıyabenduaetmesininfaziletinedairbkz.Müslim,zikir86-88;Tirmizî,birr50;EbûDâvûd,vitr29.

1110Allahım!Sendenhemkendimhemdeonuniçindinî,dünyevîveuhrevîherişimizdeafveafiyetistiyorum.

1111“Ey(Yüce)Rabbimiz!Bizebudünyadada,ahirettedeiyilikvegüzellikvervebizicehennemateşindenkoru!”(Bakarasûresi,2/201).AyrıcaPeygamberEfendimiz’in(sallallâhualeyhivesellem)sıksıkbuduayıyaptığınadairbkz:Buhârî,deavât55;Müslim,zikir23,26.

1112Bkz.“Ohaldekâfirlerhoşlanmasalardasiz,ibadetigönüldenveyalnızAllah’ayaparakO’naduaedin.”(Mü’minsûresi,40/14);“…İhlâsla,ibadetiniziyalnızO’nunrızasıiçinyaparakAllah’akullukediniz.ÇünküilkinsiziOyarattığıgibi,dönüşünüzdeyineO’naolacaktır.”(A’râfsûresi,7/29)

1113Tirmizî,deavât78;Abdurrezzak,el-Musannef2/424;en-Nesâî,es-Sünenü’l-Kübrâ6/32.

1114el-Gazâlî,İhyâuUlûmi’d-Dîn1/204;ez-Zehebî,SiyeruA’lâmi’n-Nübelâ10/107.

1115Buhârî,deavât22;Müslim,zikir90-92.

1116Dörtbüyükimam:İmam-ıÂzamEbuHanife,İmamŞâfi,İmamMâlikveİmamAhmedbinHanbel.

1117Tabiîn:Sahabedensonragelen,onlarıgörmüşveonlardandersalmışMüslümanlar.Tebe-itabiîn:TabiînigörmüşveonlardandersalmışMüslümanlar.

Page 261: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1118“MuhakkakkiAllahsabredenlerleberaberdir.”(Bakarasûresi,2/153;Enfâlsûresi,8/46)1119“Sabır,kurtuluşunanahtarıdır.”(ed-Deylemî,el-Müsned2/415;es-Sehâvî,el-Makâsıdü’l-Hasene s.260;es-Suyûtî,ed-Düreru’l-Müntesiras.13)

1120“Aşırıhırsgösteren,umduğunubulamazvekaybeder.”Bkz.İbniKays,Kıra’d-Dayf4/301;el-Meydânî,Mecmeu’l-Emsâl1/214.

1121“Allah, ilahîsınırlarasaygılıolupfenalıklardansakınanlarlaberaberdir.”(Bakarasûresi,2/194;Tevbesûresi,9/36,123)

1122“…Allahböylesabırlıinsanlarısever.”(Âl-iİmransûresi,3/146)

1123“Allahmuhakkakkikendisinedayanıpgüvenenlerisever.”(Âl-iİmransûresi,3/159)

1124“Bendedi:Sıkıntımı,kederimivehüznümüsadeceAllah’aarzediyorum.”(Yûsufsûresi,12/86)

1125Buhârî,bed’ü’l-vahy3,tefsîrusûre(96)1,ta’bîr1,Müslim,îmân252.

1126Mele-iâlâ:Enyüksekmanevîmakam,büyükmeleklerinveruhanilerintoplandığıyer.

1127et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr22/83;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat6/94;EbûYa’lâ,el-Müsned13/467.

1128Bkz.Bakarasûresi,2/107,120;Enfâlsûresi,8/40;…

1129el-Beyhakî,ez-Zühd2/88;el-Münzirî,et-Terğîbve’t-Terhîb1/335.

1130İbniEbîŞeybe,el-Musannef5/331;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat5/206,6/365.

1131el-Beyhakî,ez-Zühd2/157.

1132Tirmizî,kıyâmet26,zühd4;Nesâî,cenâiz3;İbniMâce,zühd31;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/292.

1133“Sanatamitaatiçindebirkulolarakcanımıalvebenihayırlı,dürüstinsanlararasınadâhileyle!”(Yûsufsûresi,12/101)

1134“Biz,buKur’an’ısanavahyetmeklegeçmişümmetlerinbirtakımhaberleriniengüzelşekildebeyanediyoruz.Şubirgerçekki,dahaönceseninbundanhiçhaberinyoktu.”(Yûsufsûresi,12/3)

1135HazretiYusuf(aleyhisselam)devrinMısır’ındamaliyeyiidareetmiş,birtürmaliyebakanlığıyapmıştır.

1136KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 262: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YirmiDördüncüMektupا ا م ــــــ

1138 نإ ، 1137 ء و

Soru:Cenâb-ıHakk’ınyüceisimlerindenRahîm,HakîmveVedûd’ungerektirdiğişefkatliterbiye,faydavehikmetgözetenidarevemuhabbetiçerenlütuflar;dehşetvekorkuverenölümle,hiçlikle,yoklukveayrılıkla,musibetvezorluklarlanasılveneşekildebağdaşır?Haydi, insan ebedî saadete gittiği için ölüm yolundan geçmesini hoş görelim. Fakat bunazik ve nazenin canlı ağaç ve bitki türlerinin, çiçeklerin.. varlığa lâyık, hayata âşık vebekâya çok arzulu hayvan cinslerinin sürekli, hiçbiri dışarıda bırakılmadan yokedilmesinde.. göz açtırmadan, gayet süratle idamlarında.. nefes aldırmadan, zahmetleçalıştırılmalarında.. hiçbiri rahat vaziyette bırakılmadan musibetlerle halden halesokulmalarında..hiçbiridışarıdatutulmadanöldürülmelerinde..hiçbiridünyadadurmayıpyokolmalarında..vehiçbiribundanmemnundeğilkendünyadanayrılmalarındanasılbirşefkat ve merhamet var? Bunda hangi hikmet ve fayda bulunur, bu hangi lütfa vemerhametesığar?

Cevap: Bu sorunun cevabı olan çok geniş, derin, yüksek ve yüce hakikate, sebep vehikmetlerinigösterenBeşRemizvegayelerini,faydalarınıbildirenBeşİşaret ileuzaktanuzağabaktırmayaçalışacağız.

BirinciMakam

Beş“remiz”dir.1139

BirinciRemiz

Yirmi Altıncı Söz’ün dördüncü bahsinde denildiği gibi, nasıl ki maharetli bir sanatkâr,kıymetlibirelbiseyisüslüvenakışlışekildedikmekiçinmiskinbiradamı–lâyıkolduğubir ücret karşılığında– model yaparak kendi sanat ve maharetini göstermek ister. Oelbiseyiomiskinadamınüstündekeser,biçer,kısaltır, uzatır; adamıdaoturtur,kaldırır,çeşitlivaziyetleresokar.Omiskinadamın,sanatkâra:“Nedenbenigüzelleştirenelbiseyeilişip onu değiştiriyor ve kaldırıp oturtarak bana zahmet veriyorsun, istirahatımıbozuyorsun?”demeyehakkıvarmıdır?

Aynen öyle de, Sâni-i Zülcelâl her varlık türünün mahiyetini birer model yaparakisimlerinin nakışlarıyla sanatının mükemmelliğini göstermek için her şeye, bilhassacanlılara, duygularla süslenmiş bir vücut elbisesi giydirir, üstünde kazâ1140 ve kaderkalemiylenakışlar işler, isimlerinincilvelerini sergiler.Hervarlığadaona lâyık şekilde,ücretolarakbirkemâl,birlezzet,birfeyizverir.1141 ء ف ا sırrınınsahibi Sâni-i Zülcelâl’e karşı bir şeyin, “Bana zahmet veriyorsun, istirahatımıbozuyorsun.”demeyehakkıvarmıdır?Hâşâ!..

Evet, varlıklarınVâcibü’l-Vücûd’a karşı hak iddia etmeye hiçbir şekilde hakları yoktur.Onlarınvazifesidaimaşükürvehamd ileCenâb-ıHakk’ınverdiğivarlıkmertebelerininhakkını yerine getirmektir. Çünkü verilen bütün varlık mertebeleri mevcuttur, meydana

Page 263: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

gelmiştir,birersebepister.Fakatverilmeyenmertebeler imkânattır.1142İmkânatiseyokturvesonsuzdur.Olmayanşey,sebepistemez.Sonsuzbirşeyinsebebiolamaz.

Mesela madenler, “Niçin bitki olmadık?” diyerek şikâyet edemez. Belki maden olarakvarlığaeriştikleriiçinvazifeleriFâtır’ınaşükrandır.

Bitkiler, “Niçin hayvan olmadım?” deyip şikâyet edemez. Belki var olmakla beraberhayatakavuştuklarıiçinvazifelerişükürdür.

Hayvanlarda,“Niçin insanolmadım?”diyeşikâyetedemez.Hayatvevarlık ileberaberkıymetlibir ruhcevherikendilerineverildiği içinonlarınvazifesi teşekkürdür.Vebunungibi,başkamisalleridekıyasla…

Ey şikâyet eden insan! Sen yokluk âleminde kalmadın, varlık nimetini giydin, hayatıtattın, cansız durmadın, hayvan olmadın, İslamiyet nimetini buldun, dalâlette kalmadın,sağlıkveselametnimetinigördünvesaire…

Eynankör!Neredenhakbuluyorsunki,Cenâb-ıHakk’ınsanaverdiği,nimetintakendisiolan varlık mertebelerine şükretmeyerek –imkânat türünden, mevcut olmayan, elinegeçmeyenvelâyıkolmadığın–yükseknimetlersanaverilmediğiiçinboşbirhırslaCenâb-ıHak’tanşikâyetediyorvenankörlükyapıyorsun?

Biradambirminareninbaşınaçıkargibiyüksekbirmertebeyeçıksın,büyükbirmakambulsun, her basamakta büyük bir nimet görsün de o nimetleri verene şükretmesin ve“Niçindahayükseğeçıkamadım?”diyeşikâyetederekağlayıpsızlasın…Acababöylebiradam ne kadar haksızlık, nankörlük ve ne kadar büyük divanelik eder; divaneler bileanlar…

Eykanaatsiz,hırslı,iktisatsız,müsrif,haksızveşikâyetedengafilinsan!Kesinliklebilki,kanaat kârlı bir teşekkür, hırs ise zararlı bir nankörlüktür. İktisat, yani tutumlu olmaknimetegüzelvemenfaatlibirhürmettir.İsrafisenimetiçirkinvezararlıbirşekildehafifealmaktır. Aklın varsa kanaate alış ve Allah’ın rızasını kazanmaya çalış. Tahammüledemezsen“YaSabûr”de,sabıriste,hakkınarazıol,şikâyetetme!Kimdenkimeşikâyetettiğinibil,sus!İllaşikâyetetmekistersennefsiniCenâb-ıHakk’aşikâyetet,çünkükusurondadır.

İkinciRemiz

On Sekizinci Mektup’un son meselesinin sonunda denildiği gibi, Hâlık-ı Zülcelâl’inhayret verici,müthiş bir rubûbiyet faaliyetiyle varlıkları sürekli değiştirip yenilemesininhikmetlerindenbirişudur:

Nasılkivarlıklardafaaliyetvehareketbiriştahtan,arzudan,lezzettenvemuhabbettenilerigeliyor.Denilebilirki,herfaaliyettebirtürlezzetvardır,hattaherfaaliyetbirtürlezzettir.Velezzetdebirkemâlebakar,belkibirçeşitkemâldir.Mademfaaliyetbirkemâle,lezzete,güzelliğe işaret eder. Ve madem mutlak kemâl sahibi, Kâmil-i Zülcelâl olan Vâcibü’l-Vücûd,Zât’ı,sıfatlarıveicraatıylabütünkemâlvasıflarınıkendisindetoplar.

•ElbetteoVâcibü’l-VücûdZât’ınvarlığınınvücûbiyetine1143vekutsiyetinelâyıkbirtarzda,Zât’ının hiçbir şeye ve hiç kimseyemuhtaç olmayışına, sınırsız zenginliğine yakışır bir

Page 264: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

surettevemutlakkemâline,Zât’ınınhertürlükusurvenoksandanuzakveyüceoluşunauygunbirşekilde;sonsuz,mukaddesbirşefkativemünezzehbirmuhabbetivardır.

•Elbetteomukaddesşefkattenveomünezzehmuhabbettengelenhadsiz,mukaddesbirşevkbulunur.

•Veomukaddesşevktengelensonsuzbirmukaddessevinçmevcuttur.

•Veomukaddessevinçtengelen–tabircaizse–sınırsızbirmukaddeslezzetvardır.

• Ve elbette o mukaddes lezzetle beraber, Rahman ve Rahîm Zât’a ait, O’nun sonsuzmerhameti yönüyle, kudretinin faaliyeti içinde, yarattığı varlıkların kabiliyetlerininpotansiyelden fiile çıkmasından ve mükemmelleşmesinden doğan, o varlıklarınmemnuniyetlerinden ve kemâllerinden gelen –tabir caizse– hadsiz bir mukaddesmemnuniyet ve iftihar vardır ki, sınırsız bir faaliyeti; o sınırsız faaliyet sonsuz birdeğişimi, varlıklarınbaşkabir şeyedönüşmesini, dönüştürülmesiniveyokedilmesini; osonsuzdeğişimdeölümü,hiçliği,canlılarınyokolupgitmesinivedünyadanayrılmasınıgerektiriyor…

Birzaman,beşerî ilimlerinvefelsefenin,şusanatlıvarlıklarıngayelerinedairgösterdiğifaydalar bana çok önemsiz göründü ve anladım ki, o hikmet abesliğe gider. Onun içinfelsefecilerin aşırıya varanları ya tabiat dalâletine düşer ya sofist olur ya YaratıcınıniradesiniveilminiinkârederyadaO’na“mûcib-ibizzat”1144der.

İşteozamanAllah’ınrahmetiHakîmisminiimdadımagönderdi,banaosanatlıvarlıklarınbüyükgayelerinigösterdi.Yaniherbirvarlık,Cenâb-ıHakk’ınöylebiryazısıdırki,bütünşuursahiplerionuokuyupetraflıcadüşünür,mânâsıbildirildi.

Şugayebanabirseneyetti.Sonraosanattakiharikalaraçığaçıktı,ogayekâfigelmemeyebaşladı. Çok daha büyük başka bir gaye gösterildi.Yani bildim ki:Her bir varlığın enmühim gayeleri Sâni’ine bakar; onların gayesi Cenâb-ı Hakk’ın sanatınınmükemmelliğini, isimlerinin nakışlarını, hikmetinin süslemelerini ve rahmet hediyeleriniO’nunnazarınaarzetmek,güzelliğinevekemâlinebiraynaolmaktır.

Şugayedebanahaylizamanyetti.Sonraeşyanınsanatındakivevaredilişindekihayretverici faaliyet ve son derece süratli değişimler içinde kudret mucizeleri ve rubûbiyetinicraatıgöründü.Ozamanbugayedekâfigelmemeyebaşladı.Belkibugayekadarbüyükbirhikmetvesebepde lâzımdır,diyedüşündüm.İşteovakitbanaşuİkinciRemiz’dekisebepler ve gelecek işaretlerdeki gayeler gösterildi ve şüphesiz bir şekilde şu mânâbildirildi:

Kâinattakikudretfaaliyetiveeşyanınakıpgitmesiokadarmânidardırki,Sâni-iHakîmşufaaliyetle bütün varlık türlerini konuşturuyor. Âdeta göklerde ve yerde hareket edenvarlıklar birer kelime, hareketleri ise bir konuşmadır. Demek, faaliyetten ileri gelenhareketlerveyokolupgitmelerAllah’ıtesbihhükmündedir,âlemdekifaaliyetdekâinatınvevarlıktürlerininsessizcebirkonuşmasıvefertlerinikonuşturmasıdır.

ÜçüncüRemiz

Eşya, yokluğa ve hiçliğe gitmiyor; aksine, kudret dairesinden ilim dairesine geçiyor..

Page 265: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

görünen âlemden gayb âlemine gidiyor.. değişip duran fâni âlemden nur âlemine,ölümsüzlüğeyöneliyor.

Hakikatnoktasında,eşyadakigüzellikvekemâlCenâb-ıHakk’ınisimlerineaittir,onlarınnakış ve cilveleridir. Madem o isimler bâki ve cilveleri daimîdir, elbette nakışlarıyenilenir,tazelenir,güzelleşir.Onakışlarhiçliğeveyokluğagitmiyor,belkiyalnızitibarîolarak meydana çıkmaları ve suretleri değişiyor. Güzelliğe medar, berekete ve kemâlemazharolanhakikatleri,mahiyetlerivemisalîhüviyetleriisebâkidir.

Cansız varlıklardaki güzellik ve cemâl, doğrudan doğruya Cenâb-ı Hakk’ın isimlerineaittir;şerefonlaradır,övgüonlarınnamınadır,güzellikonlarındır,muhabbetonlaragider,aynahükmündekivarlıklarındeğişmesionlarabirzararvermez.

Eğer o varlıklar canlı fakat akıl sahibi değilse, onların yok olup gitmesi ve dünyadanayrılmasıbirhiçlikveyoklukdeğil;cismanîvarlıktanvehayatvazifesininsıkıntısından,gürültüsünden kurtulup vazifeleriyle kazandıkları meyveleri bâki olan ruhlarınadevretmektir.OnlarınbâkiruhlarıdaCenâb-ıHakk’ınbirerisminedayanarakvarolmayadevameder,belkikendinelâyıkbirsaadetegider.

Eğer o canlılar akıl sahibi ise zaten dünyadan gitmeleri ebedî saadete, maddi-manevîkemâlvasıflarınınyeriolanbekââlemineveoSâni-iHakîm’indünyadandahagüzel,dahanuranîolanberzah,misalveruhlarâlemigibidiğermekânlarına,başkamemleketlerinebiryolculuktur.Ölüm,hiçlik,yoklukveayrılıkdeğil,belkikemâlâtakavuşmaktır.

Kısacası: Madem Sâni-i Zülcelâl var ve bâkidir, sıfat ve isimleri daimîdir, ebedîdir.Elbette o isimlerin cilveleri ve nakışları manevî bir bekâ içinde yenilenir; dünyadanayrılıklarıtahrip,idamveyoklukdeğildir.

Mâlumdur ki, insan, insanlığı yönünden çoğu varlıkla alâkalıdır. Onların saadetindenlezzet, yokolmasındanda elemduyar.Canlılarınvebilhassa insanların, hele sevdiği vetakdirettiğikemâlsahiplerininelemleriyledahafazlaacıçekervesaadetleriyledahaçokmutluolur.Hattaşefkatlibirannegibi,kendisaadetiniverahatınıonlarınsaadetiiçinfedaeder.

İştehermümin,derecesinegöre–Kur’annuruveimansırrıyla–bütünvarlıklarınsaadetive bekâsıyla, hiçlikten kurtulmasıyla ve Cenâb-ı Hakk’ın kıymetli birer mektubuolmasıylasaadetduyabilirvedünyakadarbirnurkazanabilir.Herkesderecesinegörebunurdan istifade eder. Eğer dalâlet ehli ise kendi elemiyle beraber bütün varlıklarınkaybından, fâniliğinden ve görünüşte yok olmasından; o varlıklar canlı ise elemçekmelerinden üzüntü duyar. Yani küfrü, onun dünyasına hiçlik hissi doldurur, başınaboşaltır,oinsandahacehennemegitmedencehennemiyaşar.

DördüncüRemiz

Birçok yerde dediğimiz gibi, bir padişahın sultan, halife, hâkim, kumandan gibi çeşitliunvan ve sıfatlarından kaynaklanan ayrı ayrı teşkilât daireleri olması misali, Cenâb-ıHakk’ın güzel isimlerinin hadde hesaba gelmez, türlü türlü tecellileri vardır. Yarattığıvarlıklarınçeşitliliğivebirbirindenfarklıolması,otecellilerinçeşitliliğindenilerigeliyor.

Page 266: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İşte her kemâl ve güzellik sahibinin, fıtratı gereği kemâlini ve güzelliğini görmek vegöstermekistemesisırrınca,ofarklıfarklıisimlerdeebedîolduklarıiçindaimîbirsuretteZât-ıAkdesnamınagörünmek,yaninakışlarınıgörmekister.KendinakışlarınınaynasındaO’nun güzelliğinin cilvelerini ve kemâlinin yansımalarını görmeyi ve göstermeyi arzuederler. Yani yüce kâinat kitabını ve varlıkların çeşitli yazılarını devamlı, her antazelemek,sürekliyeniden,mânidarbirşekildeyazmak,birteksayfayaayrıayrıbinlerceyazıyıkaydetmekveherbirinienkutsîisimlerinsahibiMukaddesZât’ıngörennazarınasunmakla beraber, bakıp düşünmeleri için bütün şuur sahiplerine de göstermeyi veokutmayıgerektirir.Buhakikateişaretedenşuhakikatlişiirebak:

Kitab-ıâleminyaprakları,envâ-ınâ-mâdud,Hurufilekelimâtıdahiefrad-ınâ-mahdud.

Yazılmışdestgâh-ıLevh-iMahfuz-uHakikat’te,Mücessemlafz-ımânidardırâlemdehermevcud.1145

1146 ر إ ا ا تا ر

BeşinciRemiz

İki“nükte”dir.

BirinciNükte

MademCenâb-ıHakvar,herşeyvar.MademCenâb-ıVâcibü’l-Vücûd’abağlanmakvar,ohaldeherşeyiçinbütüneşyavar.ÇünküVâcibü’l-Vücûd’anispetedilenhervarlık,birliksırrıyla,bütünvarlıklarlabir irtibatkazanır.Demek,Vâcibü’l-Vücûd’abağınıbilenveyabağıbilinenhervarlık,birliksırrıyla,O’naaitbütünvarlıklarlamünasebetiçindeolur.Herbir şey,obağnoktasındasonsuzvarlıknurunaerişebilir.Ayrılıklar,yokluklaronoktadayoktur.Sadecebiranyaşamak,hadsizvarlıknurunavesiledir.

Eğerobağolmazsavebilinmezse,birvarlıksayısızayrılığa,yokluklara,hiçlikleremaruzkalır.Çünküşuhalde,alâkadarolabileceğiherbirşeydenayrılmışveonlar içinyokluğagitmiştir.Demek,kendivarlığınasonsuzyoklukveayrılıklaryüklenir.Obağolmadanbirmilyonsenevarkalsadabu,obağilebiranyaşamakkadarolamaz.

Bunun için hakikat ehli zâtlar demiştir ki: “Bir ân-ı seyyâle vücûd-umünevver,milyonsene vücûd-u ebteremüreccahtır.” YaniVücûd-u Vâcib’e nispet edilen bir anlık varlık,O’na nispet edilmeden milyonlarca sene var olmaktan üstündür.Hem bu sırdandır ki,hakikati araştırıp delilleriyle bilen zâtlar şöyle demiş: “Varlık nuru, Vâcibü’l-Vücûd’utanımaklaeldeedilir.”Yani,ohaldekâinatvarlıknuru içinde,meleklerle, ruhanilerleveşuur sahipleriyle dolu görünür. Eğer o nur olmasa hiçlik karanlıkları, ayrılık ve yoklukelemleri her bir varlığı kuşatır. Dünya, Cenâb-ı Hakk’ı tanımayan insana, korku veyalnızlıkhissedilenboşveıssızbiryergibigörünür.

Evet,nasılkibirağacınhermeyvesinin,oağaçtakibütünmeyvelerlebirerbağıvardır.Veobağlabirerkardeşi,arkadaşımevcutolduğundan,onlarsayısıncadolaylıvarlığıbulunur.Nevakit omeyve ağaçtankoparılsaherbirmeyvedenayrılmışveherbiri içinyokluğagitmişgibiolur.Herbirmeyveonuniçinyokhükmünegeçer.Dışındabirhiçlikkaranlığı

Page 267: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

onukuşatır.Aynenöyle de,EhadveSamedZât’ın kudretiyle olan bağı noktasında, hervarlık için bütün eşya vardır. Eğer o bağ olmazsa her şey, kendi dışında eşya sayısıncayokluklaramaruzkalır.

İşteşuişaretten,imannurlarınınbüyüklüğünebakvedalâletindehşetlikaranlıklarınıgör.Demekiman,buradaanlatılanasılyücehakikatinunvanıdır,insanondanimanvasıtasıylaistifadeedebilir.Nasılkikör,sağır,dilsiz,akılsızbiradamiçinherşeyyokhükmündedir;aynenöylede,imansızinsaniçinherşeyyokhükmündedir,karanlıklariçindedir.

İkinciNükte

Dünyanınveeşyanınüçyüzüvar:

Birinci Yüzü: Cenâb-ı Hakk’ın isimlerine bakar, onların aynasıdır. Bu yüzde yokluk,ayrılıkvehiçlikdeğil;tazelenmeveyenilenmevar.

İkinci Yüzü: Ahirete, bekâ âlemine bakar, onun tarlası hükmündedir. Bu yüzde, bâkineticelervemeyveleryetiştirmekvar;dünyanınbuyüzübekâyahizmeteder,fânişeyleribâkihalegetirir.Bundadaölümveyoklukdeğil,hayatvebekâcilveleribulunur.

ÜçüncüYüzü:Fânilere,yanibizebakar;fânilerinvenefsiningeçiciarzularınauyanlarınsevgilisi, şuur sahipleri için bir ticaret yeri ve vazifelilerin imtihan meydanıdır. İştedünyanın bu üçüncü yüzündeki fânilik, yokluk, ölümve hiçliğin acılarına ve yaralarınamerhemolarakiçyüzündebekâvehayatcilvelerivar.

Sözün Özü: Şu akıp giden, dönüp duran mahlûklar, Vâcibü’l-Vücûd’un icat ve varlıknurlarınıtazelemekiçinhareketedenaynalarvedeğişenmazharlardır.

İkinciMakam

Birmukaddimevebeş“işaret”tir.Mukaddimeikibahistir.

Mukaddime1147

BirinciBahis

ŞugelecekBeş İşaret’te, rubûbiyetin icraatını seyretmek içinsönük,küçükbirerdürbünmisalibirertemsilyazılacaktır.Butemsillerrubûbiyettegörülenicraatınhakikatininyerinitutamaz, onu kavrayamaz, ona ölçek olamaz fakat baktırabilir. Gelecek temsillerde vegeçenRemiz’lerdeki,Zât-ıAkdes’insıfatlarınave icraatınayakışmayan tabirler temsilinkusurudur. Mesela lezzet, sevinç ve memnuniyetin bizce bilinen mânâları, O’nunmukaddessıfatlarınıvebunlarıneseriolanicraatıifadeedemiyor,fakatonlarıniçyüzünüanlamakiçinbirerunvan,tefekküriçinbirervesiledir.

Hem şu temsiller kuşatıcı, büyük bir rubûbiyet kanununun küçük bir misalde ucunugöstermekle o kanunun, rubûbiyetin icraatındaki hakikatini ispat ediyor. Mesela, “Birçiçekvarlıkâlemindengiderkengeridebinlercevarlıkbırakır,öylegider.”denilmiş.Bu,büyük bir rubûbiyet kanununu gösteriyor ki, her baharda, belki bütün dünyadakivarlıklardaokanunişliyor.

•Evet,Hâlık-ıRahîm,Sâni-iHakîm,birkuşuntüylüelbisesinihangikanunladeğiştiriyor,

Page 268: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

tazeliyorsa,herseneyeryüzününelbisesinideaynıkanunlayeniler.

•Yineokanunlaherasırdadünyayıbaşkabirşeklesokar.Aynıkanunlakıyametvaktindekâinatınsuretinideğiştirir.

• Hem hangi kanunla zerreyi mevlevi gibi hareket ettiriyorsa, yerküreyi de meczup vesemâakalkanbirmevlevigibiaynıkanunladöndürür.Veokanunlaâlemleriçevirir,güneşsisteminigezdirir.

• Hem hangi kanunla senin bedenindeki hücrelerin zerrelerini tazeliyor, tamir ve tahlilediyorsa,bahçenideaynıkanunlaherseneyenilervehermevsimbirçokdefatazeler.Yineokanunlayeryüzünüherbaharmevsimindeyeniler,üstünetazebirörtüçeker.

•HemoSâni-iKadir, bir sineğehangi hikmetkanunuylahayat verirse, şuönümüzdekiçınar ağacını da her baharda aynı kanunla canlandırır. O kanunla yeryüzüne yine obaharda can verir. Ve aynı kanunla haşirde mahlûkatı da diriltir. Şu sırra işaret olarakKur’an, 1148 ةاو إ و diye ferman eder.Bunun gibi başka örnekleri dekıyasla…

Bunlargibiçokrubûbiyetkanunuvardırki,zerrelerdenâleminbütününekadarişliyor.İşterubûbiyetfaaliyetindekişukanunlarınbüyüklüğünebak,genişliğinedikkatetveiçindekibirliksırrınıgör;herbirkanununAllah’ınbirliğinedelilolduğunubil.Evet,şusayısızveçok büyük kanunların her biri ilim ve iradenin cilvesi olmakla beraber, hem tek hemkuşatıcıolduğuiçinSâni’inbirliğini,ilimveiradesinikesinbirşekildeispateder.

İşte çoğu Söz’deki temsiller, böyle kanunların uçlarını küçük birer misalle göstererekbahsedilen meselede aynı kanunun varlığına işaret eder. Madem temsille kanunungerçekleştiği gösteriliyor, o halde mantıkî bir delil gibi şüphesiz şekilde, iddia edilenmeseleyi ispatlar. Demek Söz’lerdeki çoğu temsil şüphe götürmez, kesin birer delilhükmündedir.

İkinciBahis

OnuncuSöz’ünOnuncuHakikati’ndedendiğigibi,birağacınnekadarmeyvesiveçiçeğivarsa her bir meyvenin ve çiçeğin de o kadar gayesi, hikmeti vardır. O hikmetler üçkısımdır:

•BirkısmıSâni’ebakar,O’nunisimlerininnakışlarınıgösterir.

• Bir kısmı şuur sahiplerine bakar, onların gözünde kıymetli yazılar ve mânidarkelimelerdir.

• Bir kısmı da kendi nefsine, hayatına ve bekâsına bakar. İnsana faydalı ise onunmenfaatinegörehikmetlerivardır.

İştebirvakit,hervarlığınböylepekçokgayesibulunduğunudüşünürken,aşağıdakiBeşİşaret’inesaslarınabirernotahükmünde,küllîgayelerigösterenşufıkralarArapçaolarakhatırımageldi:

ت د ا او ا تادا هورا تا ل هدإ راأ

Page 269: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ا تاو ا ا ظا : وأ

ا جاو ا ا جإ : و

ا ظاو وا تاا : و

ا تا رظإو ا تا نإ : ارو

ا او ا توا ر : و

İşte bu beş cümlede, bahsedeceğimiz işaretlerin esasları var. Evet, her bir varlığın –bilhassacanlıların–beştabakaayrıayrıhikmetlerivegayeleribulunur.Nasılki,meyvelibirağacınüstüsteolandallarımeyveverir.Aynenöylede,herbircanlının,beştabakadaçeşitligayelerivehikmetlerivardır.

Eyfâniinsan!Seninbasitbirçekirdekhükmündekikendihakikatininmeyveverenbâkibirağaca dönüşmesini ve Beş İşaret’te gösterilecek on tabaka meyveyi, on çeşit gayeyikazanmak istersen hakiki imanı elde et! Yoksa bunların hepsinden mahrum kalmaklaberaber,oçekirdeğiniçindesıkışıpçürüyeceksin.

Birinciİşaret

ا تاو ا ا ظا را تا ل : و sözüifadeediyorki:

Birvarlıkbuâlemdenayrılırkengörünüştekendisihiçliğe,yokluğagider,fakatifadeettiğimânâlarbâkikalır,saklanır.Misalîhüviyeti,suretivemahiyetidemisalâleminde,misalâleminin numuneleri olan, her şeyin muhafaza edildiği manevî levhalarda ve onlarınörneği olan hafızalarda kalır. Demek, görünüşte bir varlığı kaybeder fakat yüzlercemanevîveilmîvarlıkkazanır.

Mesela, nasıl kimatbaada bir sayfanın basılmasını sağlayan harflere bir şekil verilir, oharfler düzenlenir ve sayfanın basılmasına vesile olur. O sayfa suretini ve hüviyetinibasılan yapraklara bırakıp mânâlarını akıl sahiplerine ulaştırdıktan sonra, o matbaaharflerininvaziyetivedüzenidedeğiştirilir.Çünküartıkonlara lüzumkalmamıştır,hembaşkasayfalarınbasılmasıgerekir.

İşteaynenbunungibi,ilahîkaderkalemişuyeryüzündekivarlıklara,bilhassabitkilerebirdüzen, bir vaziyet verir… Bahar sayfasında kudret onları var eder… Ve suretleri,hüviyetlerigüzelmânâlarınıbildirerekmisalâlemigibigaybâleminindedefterinegeçtiğiiçinhikmetgerektirirki,ovaziyetdeğişsin,böyleceyenigelecekbaharınsayfasıyazılsınveovarlıklardamânâlarınıifadeetsin.

İkinciİşaret

ا جاو ا ا جإ : و Bucümleişaretederki:

Herbirşey–cüzîolsun,küllîolsun–yokluğagittiktensonra,bilhassacanlıysa,gaybaaitpek çok hakikati netice verir. Bununla beraber, misal âleminin defterlerinde bulunanmisalî levha üstünde, hayatı boyunca yaşadığı haller sayısınca suretler bırakır ve osuretlerden, mukadderat denilen mânidar hayat hikâyeleri yazılır ve ruhanilere birmütâlaayeriolur.

Page 270: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Mesela,nasılkibirçiçekyokluğagiderkenvarlıkâlemindeyüzlerce tohumcuğunuveotohumcuklardamahiyetinibırakır.Hemherşeyinmuhafazaedildiğiküçüklevhalardaveonlarınküçüknumuneleriolanhafızalardabinlercesuretinibırakıpşuursahiplerinehayatıboyunca geçirdiği hallerle ifade ettiği, Cenâb-ı Hakk’ı tesbihatını ve O’nun isimlerininnakışlarınıokutur,sonragider.

Aynenöylede,yeryüzüsaksısındagüzel,sanatlıvarlıklarlasüslenmişbaharmevsimibirçiçektir.Görünüşteyokolur,hiçliğegider.Fakattohumlarısayısıncaifadeettiğigaybaaithakikatleri, çiçekleri sayısınca neşrettiği misalî hüviyeti ve içindeki varlıklar sayısıncagösterdiğiRabbanîhikmetikendinebedelbuâlemdebırakır,sonrabizdensaklanır.Hemarkadaşı olan diğer baharlara yer açar ki, gelip vazifelerini görsünler. Demek, o bahargörünüştebirvücuduçıkarır,mânenbinvücutgiyer.

Üçüncüİşaret

ا ظاو وا تاا : و ifadeediyorki:

Dünya bir tezgâh ve bir tarladır, ahiret pazarına uygun mahsulleri yetiştirir.1149 BirçokSöz’de ispat etmişiz ki: Nasıl cinlerin ve insanların amelleri ahiret pazarınagönderiliyorsa,aynışekilde,dünyadakidiğervarlıklardaahirethesabınapekçokvazifegörüyorvemahsulyetiştiriyor.Belkiyerküreonlariçingeziyor.Hattadenilebilirki,dünyabununiçinvardır.Cenâb-ıHakk’ınbugemisi,yirmidörtbinsenelikmesafeyibirsenedegeçiphaşirmeydanınınetrafındadönüyor.Meselacennetehlielbettearzuederki,dünyamaceralarını hatırlasın ve birbirlerine nakletsinler. Belki o maceraların levhalarını vemisallerini çok merak eder, görmek isterler. Elbette sinema perdesindeymiş gibi olevhaları,ohadiseleriseyretselerçoklezzetalırlar.Mademöyle,herhaldelezzetyurduvesaadet yeri olan cennette, ebedî manzaralarda, 1150 ر ayetinin işaretiyle,dünyadaki maceralar karşılıklı konuşulacak ve buradaki hadiselerin sahneleriseyredilecektir.

İştebugüzelvarlıklarınbiranbeliripkaybolmasıvebirbiriardıncagelipgeçmesi,ebedîmanzaralarımeydanagetirmekiçinbirfabrikatezgâhıhükmündegörünüyor.Mesela,nasılki bugünkü medeniyetin mensupları fâni durumlara bir tür bekâ vermek ve onlarıgelecektekilere yadigâr bırakmak için güzel veya garip vaziyetlerin suretini alıp sinemaperdesiyle geleceğe hediye ediyor, geçmiş zamanı şimdiki zamanda ve istikbaldegösteriyor,orayayerleştiriyor.

Aynenöylede,şubaharda,yeryüzündegörülenvarlıklarkısabirhayatgeçirdiktensonraonlarınSâni-iHakîm’i, bekâ âlemine ait gayelerini o âlemekaydeder.Bununla beraber,ebedîâlemde,bâkimanzaralardaovarlıklarınhayatsafhalarındagördüklerivazifeleriveher türlü noksandan uzak kendi Zât’ına aitmucizelerini ebedîmanzaralarda saklar. Bu,Hakîm,RahîmveVedûdisimleriningereğidir.

Dördüncüİşaret

ا تا رظإو ا تا نإ : ارو ifadesişunubildiriyor:

Varlıklar,hayattakivaziyetleriyleCenâb-ıHakk’ıçeşitlişekillerdetesbihediyorveO’nunisimlerinin gerektirdiği halleri gösteriyor.MeselaRahîm ismi şefkat etmek ister, Rezzâk

Page 271: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ismirızıkvermeyigerektirir,Latîfismilütfetmeyilâzımkılarvebunungibi,Allah’ınbütünisimlerinin bir gereği vardır. İşte her canlı, hayatı ve varlığıyla o isimlerin gerektirdiğivaziyetlerigöstermekleberaber,uzuvlarıvekabiliyetlerisayısınca,Sâni-iHakîm’itesbihediyor.

Mesela, nasıl ki bir insan güzel meyveler yer. O meyveler midesinde dağılır, erir,görünüştekaybolur.Fakatağzından,midesindenbaşka,bütünbedenhücrelerine,ofaaliyetiçindebirlezzetvezevkvermekleberaber,bedeninhertarafındakiuzuvlarıyaşatmakvebeslemek gibi pek çok hikmete vesile olur.O yiyecek, bitkilere ait varlık tabakasındaninsanlaraaitolanhayattabakasınaçıkar.

Aynenöylede,şuvarlıklaryoklukperdesindesaklandıklarıvakit,herbirindengeriyepekçok tesbihat kalır. Bununla beraber,Cenâb-ıHakk’ın pek çok isminin de nakışlarını vegereklerinioisimlerineline,yanibâkibirvarlığabırakır,öylegiderler.Acabafâni,geçicibir varlıktangeriyebirmânâdabekâyamazhar binlercevarlık kalsa, “Onayazıkoldu!”veya“Faydasızgitti!”veyahut“Şusevimlivarlıknedengitti?”denirmi,şikâyetedilebilirmi?Belkionunhakkındakirahmet,hikmetvemuhabbetöylegerektiriyorveöyleolmasılâzımdır.Yoksaonabirtekzarargelmemesiiçinbinlercemenfaatiterketmekgerekirki,şuhaldebinlercezararedilmişolur.DemekRahîm,HakîmveVedûdisimleri,varlıklarınyokolupgitmesinevedünyadanayrılmasınazıtdeğildir;aksine,bunugerektirir.

Beşinciİşaret

ا او ا توا ر : و cümlesiifadeediyorki:

“Varlıklar–bilhassacanlılar–görünüşteyokluğagiderkengeridepekçokbâkişeybırakır,öylegiderler…” İkinciRemiz’de söylendiğigibi,Zât-ıVâcibü’l-Vücûd’unkutsiyetinevehiçbir şeye kesinlikle muhtaç olmayışına yakışır bir tarzda ve O’na lâyık bir surette;rubûbiyetinin icraatında sonsuz bir muhabbet, şefkat, iftihar, –tabir caizse– mukaddes,sınırsızbirmemnuniyetvesevinç,–tabirdehataolmasın–hadsiz,mukaddesbirlezzetvebütün noksanlıklardan uzak bir ferahlık bulunur ki, bunların eserleri açıkça görünüyor.İştevarlıklarbusıfatlarıngerektirdiği,hayretuyandıranfaaliyetledeğişerek,haldenhalegeçerek yokluk ve fânilik içinde süratle sevk ediliyor, görünen âlemden gayb âleminesürekli gönderiliyor. Ve o sıfatların, icraatın cilveleri altında daimî bir seyir, akış vehareket içinde dolaşarak çalkalanıyor, gafillerin kulaklarına ayrılık ve yokluk feryadını,hidayetehlineisezikirvetesbihsedalarınıduyuruyorlar.

Bu sırdan dolayı her bir varlık, Vâcibü’l-Vücûd’un bâki sıfatlarının ve icraatınıngöründüğüebedîbirermânâyı,keyfiyeti,halibuâlemdebırakıpöylegidiyor.Hemhayatıboyuncageçirdiği safhalarıvehalleri, ezelî ilminunvanlarıolan İmam-ıMübîn,Kitab-ıMübîn, Levh-i Mahfuz gibi ilmî varlık dairelerinde haricî varlığını temsil eden etraflıprogramını da bırakıp öyle gider. Demek her fâni, bir varlığı terk eder, binlerce bâkivarlığıkazanır,kazandırır.

Mesela, nasıl ki harikulâde bir fabrikanın makinesine bazı basit maddeler atılır, içindeyanar, görünüşte kaybolur; fakat o fabrikanın imbiklerinden çok kıymetli kimyevîmaddelerveilaçlarsüzülür.Hemofabrikanınçarklarıbumaddelerinkuvvetivebuharıyladöner;onlarbir taraftankumaşlarındokunmasına,birkısmıkitapbasılmasına,birkısmı

Page 272: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

daşekergibibaşkakıymetlişeylerinimaledilmesinevesileolurvebunungibi…Demek,o basitmaddelerin yanması ve görünüşte kaybolmasıyla binlerce şey var olur; basit birvarlıkgider, fakatpekçokkıymetlivarlığımirasbırakır. İşte şuhalde,obasitmaddeye“Yazık oldu!” denir mi? “Fabrikanın sahibi neden onlara acımadı, o sevimli maddeleriyaktı,mahvetti?..”diyeşikâyetedilirmi?

Aynenöylede–1151 ا ا و –Hâlık-ıHakîm,RahîmveVedûd,rahmetinin,hikmetininvevedûdiyetinin1152gereğiolarakkâinatfabrikasınıişletir.Herbirfânivarlığıpekçokbâkivarlığaçekirdekyapar,Rabbanîmaksatlarınavesilekılar,noksandanuzak,yücesıfatlarınaveicraatınamazhareder,kaderkaleminemürekkepvekudretinindokumasınabirmekikeyler.Vebilmediğimizdahapekçokbüyükyardımlarveyücemaksatlariçinkendikudretfaaliyetiyle kâinatı işletir. Zerreleri döndürür, varlıkları gezdirir, hayvanları bir akışhalindedünyadangeçirir,gezegenleriçevirir,kâinatıkonuşturur,ayetlerinionasessizbirşekildesöyletirveyazdırır.

Verubûbiyetinoktasındayeryüzündekivarlıklardan;

•Havayı,emirveiradesinebirtürarş…

•Işıkunsurunu,ilimvehikmetinebirarş…

•Suyu,lütfunaverahmetinebirarş…

•Vetoprağıdamuhafazaediciliğinevehayatvermesinebirçeşitarşyapmıştır.Bunlardanüçünüyeryüzündekivarlıklarınüstündegezdirir.

Kesinliklebilki,buBeşRemiz’deveBeşİşaret’tegösterilenparlak,yücehakikatKur’annuruylagörünürveonaimankuvvetiylesahipolunabilir.

Yoksa o bâki hakikatin yerini çok müthiş bir karanlık alır. Dalâlet ehli için dünyaayrılıklarla, yoklukvehiçliklerle doludur.Kâinatmanevî bir cehennemhükmünegeçer.Herşeysonsuzbiryokluğunkuşattığıanibirvarlıktanibarettir.Bütüngeçmişvegelecek,yokluk karanlığıyla dolmuştur, insan yalnız kısacık olan şimdiki zamanda hüzünlü birvarlıknurubulabilir.

FakatKur’ansırrıve imannuru ileezeldenebedekadarbirvarlıknurugörünür, insanonunlaalâkadarolurveebedîsaadetieldeeder.

Kısacası:ŞairNiyaziMısrî’nintarzındaderizki:

Deryaoluncanefes,Pârelenince1153kafes,Takesilincebuses,Çağırırım;yaHak,yaMevcud,YaHayy,yaMâbud,YaHakîm,yaMaksudYaRahîm,yaVedûd!..

Vebağırarakşöylederim:1154 ا ا قد لر ، ا ا ا إ إ

Page 273: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Veimanlaispatederim:

ا نإو دودو ر نإو ا ةدا نإو راو او تا ا نإ1155 وو ءا او او

نأ ي و ا يا ا او1156 ر ر تء

1157 ا ا أ إ إ 1158 أ وأ نإ ا ر

ءادأ و ءر ن ة ا 1159 ا بر او .ا ، و و ا و

، عر ، ر ، را ، ر ، ، رأ ن..تا ، تادا ، تا

، هد ا ، قرا ، تا : تا ، تاا ، تارا ، تاا ، ا ، ةا د ، ا

..ا ا

، رزا ، رزا دو را ج ، را رطا ، را ز رزا دد ، دودو ف : ناو تاا را لطا تااا ، نا ه را ج

1160 ..ناو او نااو حواو ناو ن ، ن ، ر

YirmiDördüncüMektup’unBirinciZeyli11611163 ه إ ء نإو ، 1162

ا ا م ــــــ 1164 د ؤ ر ا

Yani,“Eyinsanlar!Duanızolmazsanekıymetinizvar?”mealindekiayetinbeşnüktesinidinle…

BirinciNükte

Dua büyük bir kulluk sırrıdır. Hatta kulluğun ruhu hükmündedir.1165Birçok yerde ifadeettiğimizgibi,duaüççeşittir:

Birinci Çeşit Dua: Kabiliyet diliyledir ki, bütün hububat ve tohumlar kabiliyetlerinindiliyleFâtır-ıHakîm’eşöyleduaeder:“Senin isimlerininnakışlarınıetraflıcagöstermekiçin bize topraktan çıkıp boy atmayı, büyümeyi nasip et. Küçük hakikatimizisümbüllenmişhalegetirveağacınbüyükhakikatineçevir!”

Kabiliyetdiliyleduanınbir çeşidide şudur:Sebeplerinbirarayagelmesi,neticeninvaredilmesiiçinbirduadır.Yanisebeplerbirvaziyetalırveovaziyethaldilihükmünegeçer;neticeyi Kadîr-i Zülcelâl’den dua ile isterler. Mesela su, sıcaklık, toprak ve ışık birçekirdeketrafındatoplanır,bubirçeşitduadırki,“BuçekirdeğiağaçyapeyHâlıkımız!”derler. Çünkü harika bir kudret mucizesi olan ağaç, o şuursuz, cansız, basit maddelerehavaleedilemez,buimkânsızdır.Demek,sebeplerinbirarayagelmesibirçeşitduadır.

Page 274: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İkinciÇeşitDua: Fıtrî ihtiyaç diliyledir, bütün canlıların iktidar ve iradeleri dışındakiihtiyaçveisteklerininummadıklarıyerden,uygunvakitteverilmesi içinHâlık-ıRahîm’ebir tür dualarıdır. Çünkü ihtiyaçlarını onlara iktidar ve iradeleri dışında, bilmedikleriyerden,uygunvakittebirHakîm-iRahîmgönderiyor.Elleriyetişmiyor.Demeko ihsan,duanınneticesidir.

Kısacası: Bütün kâinattan Cenâb-ı Hakk’ın dergâhına çıkan, bir tek duadır. Sebepler,neticeyiAllah’tanister.

ÜçüncüÇeşitDua:İhtiyaçdairesinde,şuursahiplerininduasıdır.Budaikikısımdır.

Birinci Kısım: Eğer çaresizlik derecesine gelmişse veya fıtrî ihtiyacıyla tam ilgiliyse,kabiliyet diline yaklaşmış veya samimi, hâlis kalbin lisanıyla ise büyük çoğunluklamakbuldür. İnsanlığın ilerlemesinin büyükkısmı ve keşifleri bir nevi duanın neticesidir.İnsanlarınmedeniyetharikasıdedikleri şeylervekeşifleriyle iftiharvesilesizannettikleriişler,manevî birer duanınmeyvesidir.Bunlar hâlis bir kabiliyet diliyle istenmiş, insanaverilmiştir.Kabiliyetvefıtrîihtiyaçdiliyleyapılandualardabirmâniolmazsavegereklişartlardâhilindeisedaimamakbuldür.

İkinciKısım:Meşhurduadır.Budaikiçeşittir;birifiilî,birisözle…Meselaçiftsürmek,fiilî bir duadır. Çift süren insan rızkı topraktan istemez, toprak rahmet hazinesinin birkapısıdır;rahmeteaçılantoprağınkapısınısabanileçalar.

Diğerkısımlarınetraflıca izahınıgeçipyalnızsözleyapılanduanınbir ikisırrınıgelecekikiüçnüktedesöyleyeceğiz.

İkinciNükte

Duanın tesiri büyüktür. Bilhassa dua, külliyet yani bütünlük, enginlik kazanarak devamederseneticevermesidahabüyükihtimaldir,belkidaimaneticeverir.Hattadenilebilirki,âlemin yaratılış sebeplerinden biri de duadır. Yani kâinatın yaratılışından sonra, baştainsanlığın, onun başında İslam âleminin ve onun başında da Muhammed-i Arabî’nin(aleyhissalâtüvesselam)muazzamduası,kâinatınyaratılış sebeplerindenbiridir.ÂleminHâlık’ı, istikbaldeozâtıninsanlıkadına,hattavarlıklarhesabınaebedîbirsaadet, ilahîisimlere bir mazhariyet isteyeceğini bilmiş, o gelecek duayı kabul etmiş ve kâinatıyaratmıştır.

Mademduanınbuderecebüyükönemiveenginliğivar.Hiçmümkünmüdürki,binüçyüzellisenedir,hervakit,üçyüzmilyoninsanın,cin,melekveruhanilerdenhaddehesabagelmezmübarekvarlıklarınittifaklaZât-ıMuhammedî(aleyhissalâtüvesselam)hakkındaCenâb-ı Hakk’ın engin rahmeti, ebedî saadet ve o zâtın isteklerinin gerçekleşmesi içinettikleridualarkabulolmasın?Hiçmümkünmüdürki,odualarreddedilsin?

Mademodualarbukadarkülliyetveenginlikkazanıpdevamederekkabiliyetdilivefıtrîihtiyaç derecesine gelmiş.Elbette Zât-ıMuhammed-i Arabî (aleyhissalâtü vesselam), odualarınneticesiolaraköylebirmakamvemertebededirki,bütünakıllartoplanıptekakılolsabununhakikatinitamkavrayamaz.

İşteeyMüslüman,seninmahşergünüböylebirşefaatçinvar.Şefaatineerişmekiçinonun

Page 275: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

sünnetineuy!..

Eğerdersen:MademoHabibullah’tır.Bukadarsalâvataveduayaneihtiyacıvar?

Cevap:Ozât(aleyhissalâtüvesselam)bütünümmetininsaadetiylealâkadardır,onlarınhertürlü saadetinden hisse alır vemusibetinden endişe duyar.1166 İşte kendisi için saadet vekemâlât mertebeleri sonsuz olmakla beraber, ümmetindeki sayısız ferdin, sınırsız birzamanda, hadsiz, türlü türlü saadetlerini hararetle arzu eden ve sayısız, çeşit çeşitbedbahtlıklarındanüzüntüduyanbirzât,elbettesonsuzsalâvata,duaya, rahmete lâyıktırvemuhtaçtır.

Dersen ki: Bazen kesinlikle olacak işler için dua edilir. Mesela husuf ve küsufnamazındaki1167duagibi…Bazendehiçolmayacakşeyler içinduaedilir.Bununhikmetinedir?

Cevap:BaşkaSöz’lerde izahedildiğigibi,duabir ibadettir.Kul,kendiaczinive fakrınıduaylailaneder.Görünüştekimaksatlariseoduanınveibadetinvaktidir,hakikikazancıdeğil. İbadetin faydasıahiretebakar.Dünyayaaitmaksatlareldeedilmezse“Duakabulolmadı.”denmez,“Duanınvaktidahabitmedi.”denir.

Hemhiçmümkünmüdürki,bütünmüminlerinbütünzamanlarda,sürekli,tambirihlâsvearzuyladuaederekistedikleriebedîsaadetonlaraverilmesin…Bütünkâinatınşahitliğiyle,sonsuz rahmetibulunanKerîm-iMutlak,Rahîm-iMutlakbudualarınıkabul etmesinveebedîsaadetvarolmasın?

ÜçüncüNükte

İradeyleyapılan sözlüduanınmakbuliyeti iki şekildedir:Duaya istenen şeyinaynısınınverilmesiylemakbuloluryadaonundahaiyisiverilir.Meselabiri,kendinebirerkekevlatister.Cenâb-ıHak,HazretiMeryemgibibirkızevlatverse“Duasıkabulolmadı.”denmez,“Dahaiyibirşekildekabuledildi.”denir.Hembazeninsankendidünyasaadetiiçinduaeder, duası ahiret için kabul olur. “Duası reddedildi.” denmez, “Daha faydalı bir surettekabuledildi.”denirvebunungibi…

Madem Cenâb-ı Hak, Hakîm’dir; biz O’ndan isteriz, O da cevap verir. Fakat bizehikmetinegöremuameleeder.Hasta,doktorunhikmetiniithametmemeli.Hastabalister,işinin ehli doktor sıtması için sulfato (kinin) verirse “Doktor onu dinlemedi.” denmez.Belki âh u feryadını işitmiş, cevap da vermiş ve isteğini daha güzel bir şekilde yerinegetirmiştir.

DördüncüNükte

Duanınengüzel,entatlı,enleziz,enhazırmeyvesiveneticesişudur:

Duaedeninsanbilirki,sesiniişiten,derdinedermanyetiştiren,onamerhametedenbirivar;oZât’ınkudreteliherşeyeyetişir.Bubüyükdünyahanındayalnızdeğil,KerîmbirZât var, ona bakar, onu yalnızlık hissinden kurtarır. Hem o insan kendini, sonsuzihtiyaçlarınıyerinegetirebilecekvesayısızdüşmanınıdefedebilecekbirZât’ınhuzurundatasavvurederekbir ferahlıkduyupdünyakadarağırbiryüküüzerindenatar, بر ا1168 ا der.

Page 276: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

BeşinciNükte

Dua kulluğun ruhu ve hâlis bir imanın neticesidir. Çünkü dua eden insan, duasıylagösteriyor ki: “Bütün kâinata hükmeden biri var, en küçük işlerimi dahi bilir. En uzakmaksatlarımıyerinegetirebilir.Herhalimigörür, sesimi işitir.Öyleysebütünvarlıklarınbütünsesleriniişitiyor;benimsesimideişitiyor.BütünbuşeyleriOyaptığıiçinenküçükihtiyaçlarımıdaO’ndanbekliyor,O’ndanistiyorum.”

İşteduanınverdiğihâlistevhidinancınınenginliğine,gösterdiğiimannurununtatlılığınave saflığına bak, 1169 د ؤ ر ا sırrını anla ve 1170 أ دا ر لوfermanınıdinle!

ها ىداد ، داد ا أ denildiği gibi, “Eğer vermek istemeseydi, istemeyivermezdi…”1171

1172 ا ا أ إ إ

ا و د ا إ لزا ا 1173 ا بر او .ا ، د و .و و

YirmiDördüncüMektup’unİkinciZeyli

Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)MiracıHakkındadır.1175 ه إ ء نإو ، 1174

ا ا م ــــــ

و ا غاز ةرا ذإ ىوا ا ةر ىأ هار و1176 ىا ر تا ىار ط

Mevlid-iNebevî’nin“Miraciye”kısmınadairbeş“nükte”yisöyleyeceğiz.

BirinciNükte

MevlidyazarıSüleymanEfendi,1177cennettengetirilenBurak’adairhazinbiraşkmacerasıanlatıyor.Ozâtveliolduğuverivayetedayandığıiçinelbettebirhakikatiifadeediyor.Ohakikatşuolmalıdır:

Bekâ âlemindeki varlıklar, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) nuruyla pekalâkadardır.Çünküonungetirdiğinuriledirki,cennetveahiretyurducinlerveinsanlarlaşenlenecek. Eğer o olmasaydı, ebedî saadet var edilmeyecek ve cennetteki her çeşitnimetten istifadeye kabiliyetli cinler ve insanlar cenneti şenlendirmeyecekti; cennet birbakımasahipsizveviranekalacaktı.

YirmiDördüncüSöz’ünDördüncüDal’ındaifadeedildiğigibi,nasılkibülbülüngüleolanaşkının destanı, hayvanların bitkilere karşı aşk derecesindeki şiddetli ihtiyacını, rahmethazinesinden gelen ve hayvanların rızıklarını taşıyan bitki kafilelerine ilan eder; bununiçinbaştagülbülbülü,hertürdenbircinsbülbülRabbanîbirerhatipolarakseçilmiştir…Onların nağmeleri, bitkilerin en güzellerinin başında, hoş geldin der gibi, tesbihedercesine,güzelbirkarşılama,biralkışlamadır.

Page 277: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Aynen bunun gibi, kâinatın yaratılış sebebi, iki cihan saadetinin vesilesi ve âlemlerinRabbinin habibi olan Zât-ı Muhammed-i Arabî’ye (aleyhissalâtü vesselam) nasıl kimeleklerden Hazreti Cebrail (aleyhisselam) tam bir muhabbetle hizmetkârlık ediyor vemeleklerinHazretiÂdem’e(aleyhisselam)boyuneğmesinin,itaatininvesecdesininsırrınıgösteriyor.. Öyle de, cennet ehlinin, hatta cennetteki hayvanların dahi o zâta karşıalâkaları,bindiğiBurak’ınâşıkanehissiyatıileifadeedilmiştir.

İkinciNükte

Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)miracındakihadiselerdenbiri,Cenâb-ıHakk’ınona(aleyhissalâtüvesselam)karşıhertürlükusurvenoksandanyücemuhabbetinin,“Sanaâşık olmuşum.” tabiriyle ifade edilmesidir. Bu tabir alışılmış mânâsıyla Vâcibü’l-Vücûd’unkutsiyetineveZât’ınınhiçbirşeyemuhtaçolmayışınauygundüşmüyor.YazdığımevlidinherkesinalâkasınamazharolmasıSüleymanEfendi’ninvelivehakikatehlibirzâtolduğunugösterir.Böylebirzâtınişaretettiğimânâelbettesahihtir.Omânâşudur:

Zât-ıVâcibü’l-Vücûd’un sonsuz güzelliği ve kemâli vardır.Çünkü kâinatın her tarafınadağılmış olan güzelliğin ve kemâlin her çeşidi, O’nun cemâl ve kemâlinin emareleri,işaretleri, delilleridir. İşte her güzellik ve kemâl sahibinin, açıkça cemâl ve kemâlinisevmesigibi,Zât-ıZülcelâldecemâliniçoksever.1178Bunu,kendinelâyıkbirmuhabbetleyapar. O Zât güzelliğinin parıltıları olan isimlerini de sever. Madem isimlerini sever,elbetteisimleriningüzelliğinigösterensanatınıdasever.Öyleysecemâlvekemâlineaynaolan,sanatlayarattığıvarlıklaradamuhabbetivardır.Mademcemâlvekemâlinigösterenemuhabbeti vardır, elbette isimlerinin güzelliğine ve kemâline işaret eden varlıklarıngüzelliklerini de sever. Kur’ân-ı Hakîm ayetleriyle bu beş çeşit muhabbete işarettebulunuyor.

İşteResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam),

• Madem o sanatlı varlıklar içinde en mükemmel fert, mahlûkat içinde en seçkinşahsiyettir.

•HemCenâb-ıHakk’ınsanatınıbirzikirvetesbihsedasıylagösteriyorvetakdirediyor.

•HemO’nunisimlerindekicemâlvekemâlhazineleriniKur’anlisanıylaaçmıştır.

•Hemkâinattakiyaratılışkanunlarının,Sâni’ininkemâlinedeliloluşunu,parlakvekesinbirşekildeKur’an’ındiliylebildiriyor.

•HemenginkulluğuylaCenâb-ıHakk’ınrubûbiyetineaynalıkediyor.

•HemmahiyetininkuşatıcılığıileO’nunbütünisimlerinekusursuzbirmazharolmuştur.

Elbettebununiçindenilebilirki:

•Cemil-i Zülcelâl, kendi güzelliğini sevmekle, o güzelliğin en mükemmel, şuur sahibiaynasıolanMuhammed-iArabî’yi(aleyhissalâtüvesselam)desever.

•Hemkendiisimlerinisevmekle,oisimlerinenparlakaynasıolanMuhammed-iArabî’yi(aleyhissalâtü vesselam) ve ona (aleyhissalâtü vesselam) benzeyenleri de derecelerinegöresever.

Page 278: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

•Hemkendisanatınısevdiği içinelbetteonuenyüksekseda ilebütünkâinataduyuran,karalarıvedenizlericoşturacakbirzikirvetesbihnidasıylailanedenvegöklerinkulağınıçınlatanMuhammed-iArabî’yi(aleyhissalâtüvesselam)veonauyanlarıdasever.

•Hemsanatlayarattığıvarlıklarısevdiğiiçinonlarınenmükemmelicanlıları..canlılarınenmükemmeli şuur sahiplerini.. şuur sahiplerinin en üstünü ve faziletlisi insanları.. veinsanların, ittifakla, enmükemmeli olanMuhammed-i Arabî’yi (aleyhissalâtü vesselam)elbettedahaçoksever.

•Hemyarattığıvarlıklardagüzelahlâkısevdiğiiçinahlâkgüzelliğindeittifaklaenyüksekmertebede1179bulunanMuhammed-iArabî’yi(aleyhissalâtüvesselam)vederecelerinegöre,ona benzeyenleri de sever. Demek, Cenâb-ı Hakk’ın rahmeti gibi muhabbeti de kâinatıkuşatmıştır.

İşte o sayısız sevilenler içinden, zikredilen beş noktanın her birinde en yüksek makamMuhammed-iArabî’ye(aleyhissalâtüvesselam)mahsusturki,“Habibullah”1180lâkabıonaverilmiş.

İşteSüleymanEfendibuenyüksekmahbubiyet1181makamını,“Bensanaâşıkolmuşum.”tabiriyleanlatmış.Butabirbirtefekkürvesilesidir,şuhakikategayetuzaktanbirişarettir.Bununla beraber, madem bu tabir rubûbiyetin icraatına yakışmayan bir mânâyı hayalegetiriyor,eniyisibununyerine“Bensendenrazıolmuşum.”denmeli.

ÜçüncüNükte

“Miraciye”de anlatılanlar, bildiğimiz mânâlarla o kutsî ve nezih hakikatleri ifadeedemiyor. Belki o konuşmalar, etraflıca düşünmek için birer unvan, birer tefekkürvesilesidir.. yüce ve derin hakikatlere birer işarettir.. imanın bir kısımhakikatlerine dairbirer hatırlatmadır.. ve ifade edilmesi mümkün olmayan bazı mânâlara birer kinayedir.Yoksa bildiğimizmânâlar ile gerçekleşmiş değildir. Biz, o konuşmalardan o hakikatlerihayalederekçıkaramayız;belkikalbimizdeheyecanlıbirimanîzevk,nuranîveruhanîbirneşeduyabiliriz.ÇünkünasılCenâb-ıHakk’ınZât’ındavesıfatlarındaeşi,benzeri,misliyoktur;aynışekilde,rubûbiyetininicraatındadabenzeriyoktur.1182Nasılsıfatlarıyarattığıvarlıklarınsıfatlarınabenzemiyorsamuhabbetidebenzemez.

Öyleyse şu tabirleri müteşabih1183 ifadelerden sayıp deriz ki: Zât-ı Vâcibü’l-Vücûd’unvarlığınınvücûbiyetine1184vekutsiyetineyakışırbir tarzdaveZât’ınınhiçbirşeyemuhtaçolmayışına,mutlakkemâlineuygunbirsurette,muhabbetgibibazısıfatlarıveosıfatlarıneseri olan icraatı vardır; “Miraciye”de anlatılanlar bunu hatırlatıyor. Resûl-u Ekrem’inMirac’ına dair Otuz Birinci Söz, Mirac’ın hakikatlerini iman esasları dairesinde izahetmiştir.Onunlayetinerekburadakısakesiyoruz.

DördüncüNükte

“Cenâb-ı Hakk’ı yetmiş bin perde arkasında görmüş”1185 tabiri, mekân uzaklığını ifadeediyor. Halbuki Vâcibü’l-Vücûd mekândan münezzehtir, her şeye her şeyden dahayakındır.Öyleysebunedemektir?

Cevap:BuhakikatOtuzBirinciSöz’dedelilleriyle,etraflıcaanlatılmıştır.Buradayalnızşu

Page 279: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

kadarderizki:

Cenâb-ı Hak bize gayet yakındır, biz ise O’ndan son derece uzağız. Nasıl ki güneş,elimizdekiaynavasıtasıylabizeçokyaklaşırveyerdekiherbirşeffafşeyonabirçeşitarşvemekân olur. Eğer güneşin şuuru bulunsaydı, bizimle aynamız vasıtasıyla görüşürdü.Fakatbizondandörtbinseneuzağız.Benzetmevetemsillerinötesinde,EzelîGüneşherşeyeherşeydendahayakındır.ÇünküVâcibü’l-Vücûd’dur,mekândanmünezzehtir.HiçbirşeyO’naperdeolamaz,herşeyO’ndansondereceuzaktır.

İşteMirac’ınuzunmesafesiyle 1186 را إ بأ و ayetininifadeettiğiyakınlığınsırrıveResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)pekçokmesafeyiaşarakgitmesininvebirandayerinedönmesininsırrıbundanilerigeliyor.

Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) Mirac’ı, onun seyr u sülûkü, yani manevîyolculuğudur, veliliğininunvanıdır.Nasıl ki ruhanî seyr u sülûk ile kırk günden ta kırkseneye kadar bir yükseliş neticesinde veli zâtların imanları hakkalyakîn1187 mertebesineçıkıyor. Aynen öyle de, bütün evliyanın sultanı olan Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtüvesselam) yalnız kalbi ve ruhuyla değil, hem cismi hem his ve duyuları hem delatifeleriyle, kırk sene yerine kırk dakikada, veliliğinin büyük kerameti olan Mirac ilegeniş bir cadde açarak iman hakikatlerinin en yüksek mertebelerine ulaşmış… Miracmerdiveniyle Arş’a çıkmış… “Kâb-ı Kavseyn” makamında, iman hakikatlerinin enbüyüğüolan“Allah’aiman”ve“ahireteiman”ıbizzatgözüylegörmüş…Cennetegirmiş,ebedî saadete şahit olmuş…VeMirac kapısıyla açtığı o geniş caddeyi öyle bırakmıştır.Ümmetinvelileriseyrusülûkile–derecelerinegöre–ruhanîvekalbîbirtarzdaoMirac’ıngölgesindegidiyorlar.

BeşinciNükte

Mevlid-iNebevîile“Miraciye”ninokunmasıgayetfaydalı,güzelvebeğenilmişbirİslamâdetidir.Müslümanlarıntoplumhayatındagayetlatif,parlakvetatlıbirsohbetvesilesidir.Belki iman hakikatlerini hatırlatmak için en hoş ve şirin derslerdendir. İman nurlarını,Allah sevgisinivepeygamberaşkınıgöstermek,canlandırmak içinenheyecanvericivetesirlivasıtalardandır.Cenâb-ıHakbuâdetiebediyetekadardevamettirsinveSüleymanEfendigibimevlidyazanlararahmetetsin,yerleriniCennetü’l-Firdevsyapsın,âmin…

Hâtime1188

Madem şu kâinatın Hâlık’ı her varlık türünde seçkin, mükemmel ve o türün bütünvasıflarını içindebarındıranbir fertyaratıponuhemcinslerininövünçvekemâlkaynağıyapar.

• Elbette isimlerindeki ism-i âzamın tecellisiyle, bütün kâinata nispeten seçkin vemükemmelolanbirfertyaratacaktır.

• İsimlerinde bir ism-i âzam olduğu gibi,1189 yarattığı sanatlı varlıklar arasında damükemmelbir fertbulunacakveCenâb-ıHakkâinatayayılmışkemâlvasıflarınıo ferttebirarayagetiripkendinenazarnoktasıyapacaktır.

•Ofert,herhaldecanlılardanolacaktır.Çünkükâinattakienmükemmeltürcanlılardır.

Page 280: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

•Herhalde canlılar içinde, şuur sahiplerinden olacaktır. Çünkü canlı türleri içinde enmükemmelişuursahipleridir.

•Veherhaldeoeşsizfert,insanolacaktır.Çünküşuursahipleriiçindesonsuzyükselmeyekabiliyetliolan,insandır.

•VeinsanlariçindeherhaldeofertHazretiMuhammed(aleyhissalâtüvesselam)olacaktır.ÇünküHazretiÂdemzamanındanşimdiyekadartarihonungibibirferdigösterememiştirvegösteremez.

Zirayeryüzününyarısını ve insanlığınbeştebirinimanevî saltanatı altına alarak, binüçyüzellisenetambirhaşmetleomanevîsaltanatıdevamettirmiş..bütünkemâlsahiplerine,bütün hakikatlerde bir “üstad-ı küll”1190hükmüne geçmiş.. dost ve düşmanın ittifakıyla,güzel ahlâkın en yüksek derecesine sahip olmuş.. peygamberliğinin başlangıcında tekbaşınabütündünyayameydanokumuş.. herdakikayüzmilyondan fazla insanın süreklivirdi olan Kur’an-ı Mucizü’l-Beyan’ı göstermiş bir zât, elbette o seçkin ferttir, ondanbaşkasıolamaz.O,buâleminhemçekirdeğihemmeyvesidir.

1191 ادو تا عاأ د ماو ةا و ا و

İşte böyle bir zâtınmevlidini vemiracını dinlemenin, yani yükselişinin başlangıcını vesonunuişitmenin,manevîtarihçe-ihayatınıbilmeninozâtıkendineüstad,efendi,imamveşefaatçikabuledenmüminler içinnekadarzevkli, iftiharedilecek,nurlu,neşeli,hayırlı,yücebirdinîmüsamere1192olduğunuanla!..

Ya Rab! Habib-i Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) hürmetine ve ism-i âzam hatırına, şurisaleyi neşredenlerin ve arkadaşlarının kalblerini iman nurlarına mazhar, kalemleriniKur’an’ınsırlarınanaşireyleveonlarasırat-ımüstakîmdeistikametver,âmin…

1193 ا ا أ إ إ 1194 ا ا

SaidNursî

1137“Allahhernedilerseonuyapar.”(İbrahimsûresi,14/27)

1138“…Allahdilediğişekildehükmeder.”(Mâidesûresi,5/1)

1139Remiz:İşaret

1140Kazâ:Cenâb-ıHaktarafındantakdiredilmişşeyinzamanıgelinceyaratılması.

1141Mülksahibi,mülkündedilediğigibitasarrufeder.

1142İmkânât:Varlığıdayokluğudaimkândâhilindeolanşeyler.

1143Vücûbiyet:Zorunlu,vacip,varlığıkendindenolma.

1144Mucib-ibizzat:İcraatınıyapmayamecburolan,iradesindeserbestolmayan.

1145“Âlemkitabınınyapraklarısayısız,çeşitçeşit/Harflerivekelimeleridesınırsız/BirhakikatolanLevh-iMahfuz’untezgâhındayazılmış/Cismebürünmüşmânidarbirersözdürâlemdehervarlık”.

1146Kâinatınsatırlarınıdikkatleokuyuptefekküret.Ziraonlar,Mele-iÂlâ’dansanagönderilmişmektuplardır.İbniKayyim,Medâricü’s-Sâlikîn3/356;İbniKayyim,Bedâiu’l-Fevâid4/971.

Page 281: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1147Mukaddime:Giriş

1148“Sizinhepiniziyaratmakda,ölümünüzünardından(ahirette)hepinizidiriltmekde(O’nuniçin)ancakbirkişiyiyaratmakvediriltmekgibidir.”(Lokmansûresi,31/28)

1149EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ9/278;İbniHacer,Fethu’l-Bârî11/230;el-Münâvî,Feyzu’l-Kadîr2/140,440,4/2.

1150“Dostvekardeşolarak,divanlarüzerindekarşıkarşıyaotururlar.”(Hicrsûresi,15/47;Sâffâtsûresi,37/44)

1151“EnyücesıfatlarAllah’ındır.”(Nahlsûresi,16/60)

1152Vedûdiyet:Cenâb-ıHakk’ınherşeyikuşatanmuhabbetsıfatı.

1153Pârelenmek:Parçalanmak

1154ApaçıkhakkıntakendisiveherşeyinidaresielindeolanAllah’tanbaşkailahyoktur.VaadindesadıkveeminolanMuhammed(sallallâhualeyhivesellem)Allah’ınresûlüdür.

1155Şüphesiz,öldüktensonradirilmehaktır.Cennethaktır.Cehennemhaktır.Ebedîsaadethaktır.Allah;Rahîm,HakîmveVedûd’dur;ilahîrahmet,hikmetvemuhabbetbütünvarlığıvevarlığınherhalini,herdurumunukuşatmıştır.

1156“‘HamdolsunbizibucenneteeriştirenAllah’a!EğerObizimuvaffakkılmasaydı,bizkendiliğimizdenyolbulamazdık.Rabbimizinelçileriningerçeğibildirdikleribirkeredahakesinlikleanlaşılmıştır.’derler.”(A’râfsûresi,7/43)

1157“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1158“EyRabbimiz!Unuturveyahatayadüşerdebirkusurişlersekbizionunlahesabaçekme!”(Bakarasûresi,2/286)

1159Allahım!EfendimizMuhammed’e,onunâlveashabına,seninhoşnutluğunaveonunhakkınınödenmesinevesileolacakşekildeçoksalâtveselameyle,âmin…VebütünhamdlerâlemlerinRabbiAllah’adır.

1160Yeryüzübahçesinisanatınabirsergi,yaratmasınabirmeydan,kudretinebirtecelliyeri,hikmetinebiryörünge,rahmetinebirçiçeklik,cennetinebirtarla,yarattıklarınabiruğrakyeri,varlıklarınakıpgittiğibirmecra,eserlerinebirölçekolarakyaratanZât,hertürlüeksikliktenuzaktır.

Bundandolayı,canlılarınsüslenmesi,kuşlarınnakışnakışişlenmesi,ağaçlarınmeyvelerledonanması,bitkilerinçiçekçiçekaçmasıO’nunilmininmucizeleri,sanatınınharikaları,cömertliğininhediyeleri,lütfununalâmetleri,birliğinindelilleri,hikmetininincelikleri,rahmetininşahitleridir.

Buyeryüzübahçelerindemeyvelerinsüsleriyleçiçeklerintebessümü..seheryeliylekuşlarınşakıması..çiçeklerinyanaklarındakiyağmurdamlalarınşıpırtısı..çiçeklerinsüslenmesivemeyvelerinbubahçelerdekendilerindekibütüngüzellikleriinsanlarınnazarınaarzetmesi..vehayvanolsun,insanolsunkâinattakibütünvarlıklarınküçücükyavrularınakarşışefkati;cinlere,insanlara,ruhlara,hayvanlaravemeleklerebirVedûd’unkendinitanıtmasının,birRahman’ınkendinisevdirmesinin,birHannân’ınşefkatininvebirMennân’ınmerhametinincilveleridir.

1161Zeyl:İlave.

1162HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

1163“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

1164Furkansûresi,25/77.

1165Tirmizî,duâ1,tefsîrusûre(2)16,(40)1;EbûDâvûd,vitr23;İbniMâce,duâ1.

1166Bkz.Tevbesûresi,9:128.

1167Ayvegüneştutulmalarısırasındakılınannamaz.

1168“Bütünhamdler,övgülerâlemlerinRabbiAllah’adır.”(Fâtihasûresi,1/2)

1169“(Resûlüm!)Deki:(Kulluğunuzve)yalvarmanızolmasaRabbimsizenediyedeğerversin?”(Furkansûresi,25/77)

1170“Rabbinizbuyurduki:“Banaduaedinki,sizekarşılıkvereyim.”(Mü’minsûresi,40/60)

1171EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ3/263;el-Gazâlî,İhyâuUlûmi’d-Dîn1/204;el-Münâvî,Feyzu’l-Kadîr5/417.

Page 282: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1172“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1173“Allahım!EfendimizMuhammed’e,O’nunâlveashabına,ezeldenebedekadarilahîilmindekişeyleradedincesalâtveselameyle.Bizehembedenîhemdinîhayatımızdasıhhatveselametlütfet,âmin…Bütünhamdler,övgülerâlemlerinRabbiAllah’adır.”

1174HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

1175“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

1176“O’nunbirbaşkainişiniSidretü’l-Münteha’nınyanındagörmüştü.Me’vâcennetideonunyanındadır.OdemkiSidre’yibirfeyizsarıyor,sardıkçasarıyordu…Peygamberingözükaymadı,şaşmadı,aşmadıda.Vallahigördü,hemdeRabbininayetlerindenenbüyüğünügördü.”(Necmsûresi,53/13-18)

1177SüleymanÇelebi:Asıladı“Vesiletü’n-Necat”(KurtuluşVesilesi)olanmeşhurmevlidikalemealmış,14.ve15.yüzyıllardayaşamışhakikatehlişair.

1178Müslim,îmân147;İbniMâce,duâ10;AhmedİbniHanbel,el-Müsned4/133,134,151.

1179Bkz.“Vesenpekyüksekbirahlâküzerindesin!”(Kalemsûresi,68/4)

1180Allah’ınsevdiği,sevgilisi.

1181Mahbubiyet:Sevilme,mahbubolmamakamı.

1182Bkz.Bakarasûresi,2/117;En’âmsûresi,6/101;Şûrâsûresi,42/11;İhlâssûresi,112/4.

1183Müteşabih:Mânâsıaçıkolmayan.

1184Zorunlu,vacip,kendindenolma.

1185EbûYa’lâ,el-Müsned13/520;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat8/382-383;el-Hâkim,el-Müstedrek6/148.

1186“Bizonaşahdamarındandahayakınız.”(Kafsûresi,50/16)

1187Marifetmertebesininenyükseği.Hakikatibizzatyaşayarakgörmehali.

1188Sonsöz.

1189Tirmizî,deavât63;EbûDâvûd,vitr23;Nesâî,sehv58;İbniMâce,duâ9.

1190Herşeyiyle,herkesinüstadı,örneği.

1191Ona,âlveashabınakâinattakiâlemlerinvevarlıklarınsayısıncasalâtveselamolsun.

1192Gecetoplantısı.

1193“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1194KendindenbaşkaherşeyinfâniolduğugerçekBâki,Allah’tır.

Page 283: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YirmiBeşinciMektupTelifedilmemiştir.

Page 284: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YirmiAltıncıMektupBuYirmiAltıncıMektup,

birbiriylemünasebetiazdört“bahis”tenoluşur.

BirinciBahis1196 ه إ ء نإو ، 1195

ا ا م ــــــ 1197 ا ا إ غ نا إو

ŞEYTANAVETARAFTARLARINAKARŞIKUR’AN’INBİRDELİLİ

İblisi fikir yoluyla mağlup eden, şeytanları aciz bırakan ve azgınlık yolunda gidenlerisusturanBirinciBahis’te,tarafsızbirdeğerlendirmeyleşeytanınmüthişbirhilesininkesinbirşekildereddedilişianlatılacak.OhadiseninbirkısmınıonseneönceLemaât’taözetleyazmıştım.Şöyleki:

Bu risalenin telifinden on bir sene önce ramazan-ı şerifte, İstanbul’da, Bayezid Cami-iŞerif’inde hafızları dinliyordum. Birden, şahsını göremedim fakat bana manevî bir sesişittimgibigeldi.Zihnimikendineçevirdi.Hayalendinledim.Baktımki,banaşöylediyor:

“SenKur’an’ı pek yüce, çok parlak görüyorsun. Tarafsızca değerlendir, öyle bak. Yanionubirinsansözüfarzedipbak…Acabaomeziyetleri,oziynetlerigörecekmisin?”

Hakikatenbendeonaaldandım.İnsansözüfarzedipKur’an’aöylebaktım.Gördümki,nasılBayezidCamii’nin elektrik düğmesi çevrilip ışıklar söndürülünce ortalık karanlığabürünürse, insansözüfarzedipbaktığımdaKur’an’ınparlak ışıklarıdaöylegizlenmeyebaşladı. O vakit anladım; benimle konuşan şeytandır, beni uçuruma yuvarlıyor.Kur’an’danyardımdiledim.Birdenkalbimebir nur geldi,müdafaa için banabüyükbirkuvvetverdi.Ozamanşeytanlaaramızdaşöylebirmünazarabaşladı:

Dedimki:

“Eyşeytan!Tarafsızcadeğerlendirmeiçiniki tarafınortasındabirvaziyetalmakgerekir.Halbukiseninveinsanlararasındakitalebelerinindediğiniztarafsızcadeğerlendirme,karşıtarafı tercihtir; tarafsızlık değil, geçici bir dinsizliktir. ÇünküKur’an’a insan sözü diyebakmak ve onu öyle değerlendirmek, diğer şıkkı esas almaktır. Bu ise tarafsızlık değil,bâtılıtercih,hattaonataraftarolmaktır.”

Şeytandediki:

“ÖyleyseKur’an’a,neAllahkelâmınedeinsansözüdürde!Onuortadafarzet,öylebak.”

Bencevapverdim:

“O da olamaz. Çünkü kime ait olduğu tartışmalı bir mal bulunsa, eğer onun sahibiolduğunu iddia eden ikikişimekâncabirbirineyakınsa,o zamanomal ikisindenbaşkabirine veya ikisinin de ellerinin yetişeceği bir yere bırakılır. Hangisi kendisine ait

Page 285: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

olduğunu ispat ederseonu alır.Eğer iki iddia sahibi birbirindengayet uzak,meselabiridoğuda, biri batıda ise o vakit kaide gereği, “sahibü’l yed”1198 kim ise mal onun elindebırakılır.Çünküortadabırakmakmümkündeğildir.1199

İşteKur’an,kıymetlibirmaldır.İnsansözüCenâb-ıHakk’ınkelâmındannekadaruzaksa,o iki taraf da birbirinden o kadar, belki sonsuz derecede uzaktır.Kur’an’ı, yer-gök gibibirbirindenuzakolanoikitarafınortasındabırakmakmümkündeğildir.Hembununortasıyoktur. Çünkü varlık-yokluk gibi, ters kutuplar gibi birbirlerine zıttırlar; ortası olamaz.ÖyleyseKur’aniçin“sahibü’lyed”,Cenâb-ıHak’tır.Demek,Kur’anO’nunelindekabuledilipdelillerineöylebakılmalıdır.EğerötekitarafKur’an’ınAllahkelâmıolduğunadairbütündelilleri birer birer çürütürse elini ancako zamanonauzatabilir, yoksauzatamaz.Heyhat! Binlerce kesin delilin çivisiyle Arş-ı Âzam’a çakılan bu muazzam pırlantayıhangiel,bütünoçivilerisöküp,odireklerikesipdüşürebilir?

İşte ey şeytan! Hak yolundakiler ve insaf sahipleri, sana rağmen bu şekilde doğru birmuhakeme ile düşünürler.Hatta enküçükbir delildedahiKur’an’a imanlarını artırırlar.Senin ve takipçilerinin gösterdiğiniz yol ise hakikate zıttır.Bir kere,Kur’an insan sözüfarz edilse, yani Arş’a bağlanan o muazzam pırlanta yere atılsa, onu yerden kaldırıpmanevîArş’açakmakiçinbütündelillerkuvvetindevesağlamlığındabirtekdelilgerekir.Taki,insanküfürkaranlığındankurtulupimanınnurlarınaerişsin.Halbukibunubaşarmakpekgüçtür.Onuniçinseninhilenealdanıpşuzamanda, tarafsızcadeğerlendirmeperdesialtındaçoklarıimanınıkaybediyor.”

Sonraşeytandöndüvedediki:

“Kur’an, insan sözüne benziyor, onların konuşması tarzındadır. Demek, insan sözüdür.Eğer Allah’ın kelâmı olsa, O’na yakışacak, her yönden harikulâde bir tarzı bulunurdu.O’nunsanatınasılinsanlarınsanatınabenzemiyorsa,kelâmıdabenzememeli!”

Cevabenşöylededim:

“NasılkiPeygamberimiz(aleyhissalâtüvesselam)mucizelerindenvehususivasıflarındanbaşka, hal, hareket ve tavırlarında beşerilikte kalıp her insan gibi ilahî kaidelere veyaratılış kanunlarına uymuştur. O da soğuğa katlanmış, elem çekmiştir, vesaire…Ümmetinefiilleriyleimam,tavırlarıylarehberolmasıvebütünhareketleriyledersvermesiiçin onun her hal ve tavrında harikulâde bir vaziyet görülmez. Eğer her davranışıharikulâdeolsa,heryönüylebizzatimam,herkesemutlakrehberveherhaliyle“âlemlererahmet”1200olamazdı.

Aynenöylede,Kur’an-ıHakîmşuursahiplerineimam,cinlereveinsanlarayolgösterici,kemâl ehline de rehberdir. Hakikat yolundakilere ders verir. Öyleyse hitabının,insanoğlunun konuşması ve üslûbu tarzında olması zaruri ve şarttır. Çünkü cinler veinsanlarmünâcâtınıondanalır,duasınıondanöğrenir,meselelerinionunlisanıylasöyler,birlikteyaşayıpiyigeçinmeninâdâbınıondagörürvebunungibi…Herkesonamüracaateder.

ÖyleyseKur’an-ıKerîm,eğerHazretiMusa’nın(aleyhisselam)TûrDağı’ndaişittiğiAllahkelâmıtarzındaolsaydı,insanbunudinlemeye,işitmeyetahammüledemezveonumerci

Page 286: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yapamazdı. Hazreti Musa (aleyhisselam) gibi bir ulü’l azm1201 bile ancak birkaç sözüişitmeyetahammüledebilmiştir.MusaAleyhisselam:؟ اأ demiş,AllahTeâlâcevapolarakşöylebuyurmuş:1202 ا ة

Şeytanyinedöndü,dediki:

“PekçokkimseKur’an’ınmeselelerigibiçeşitlihususlarıdinadınasöylüyor.Şuhalde,birinsanındinadınaböylebirşeyyapmasımümkündeğilmi?”

Cevapolarak–Kur’an’ınnuruyla–dedimki:

“Öncelikle:Dindarbiradam,dinemuhabbetindendolayı,‘Hakvehakikatbudur.Allah’ınemriböyledir.’der.YoksaAllah’ıkendikeyfincekonuşturamaz.Haddinisınırsızcaaşıp–hâşâ–Allah’ın taklidini yaparcasınaO’nunyerinekonuşamaz. 1203 ب ظأ ayetindekikaidedentitrer.

İkincisi:Birinsanınkendibaşınaböyleyapmasıvebaşarılıolmasıhiçbirşekildemümkündeğildir,yüzdereceakıldışıdır.Çünküancakbirbirineyakınzâtlarbirbirinitaklitedebilir.Aynı cinsten olanlar birbirinin suretine girebilir; mertebece yakın olanlar birbirininmakamındaymış gibi davranabilir. İnsanları geçici olarak kandırabilir, fakat süreklialdatamazlar. Çünkü dikkatli kimselerin gözünde, hal ve tavırlarındaki sunîlik vezorakilik,sahtekârlıklarınıergeçgösterir,hileleridevametmez.Eğersahtekârlıklataklideçalışan, benzemeye çalıştığı kişiden gayet uzaksa,mesela sıradan bir adam, ilimde İbniSinagibibirdâhîyi taklit etmek isteseyadabirçoban,birpadişahınvaziyetini takınsa,elbette hiç kimseyi aldatamaz, kendisi maskara olur. Onun her hali şöyle bağırır: “Busahtekârdır!”

İşte–hâşâ,yüzbindefahâşâ–Kur’an’ı insansözü farzetmek, imkânsızlığıapaçık,akıldışı bir şeyi olmuş saymak gibi bir saçmalıktır.Bir yıldız böceği, rasat ehline nasıl binsenekolaycahakikibiryıldızolarakgörünsün!Hembirsineknasılseyredenlerekendinibirsenetamamenyapmacıksızbirşekildetavuskuşugibigöstersin!Hemsahtekâr,basitbir asker, namlı, yüce bir paşanın tavrını takınsın,makamında otursun, çok zaman öylekalsın ve hilesini hissettirmesin! Ya da iftiracı, yalancı, inançsız bir adam, en dikkatlibakışlar karşısında bir ömür boyu daima en doğru sözlü, en emin, en inançlı zâtınvasıflarınıvehalinitelaşsızcagöstersin,dâhilerdensunîliğinisaklasın!

Bu,yüzdereceimkânsızdır,hiçbirakılsahibibunamümkündiyemez.

Aynenöylede,Kur’an’ıinsansözüfarzetmek;İslamâlemininsemâsındaapaçıkgörülenpekparlakvedaimahakikatnurlarıyayanbirhakikatyıldızı,hattabirkemâlgüneşikabuledilenKitab-ıMübin’inmahiyetini –hâşâ, sümme hâşâ– bir yıldız böceği hükmündeki,yapmacık tavırlar takınan bir insanın hurafeli bir düzmecesi kabul etmeyi gerektirir. Ozaman, enyakınındaolanlarınveonadikkatlebakanlarınbuhali fark etmemesiveonudaimaparlak, hakikat kaynağıbir yıldızbilmesigerekir.Bu iseyüzderece imkânsızdır.Sen ey şeytan! Şeytanlığında yüz derece ileri gitsen bile buna imkân sağlayamazsın,bozulmamış hiçbir aklı kandıramazsın! Yalnızca mânen pek uzaktan baktırarakaldatıyorsun.Yıldızı,yıldızböceğigibiküçükgösteriyorsun.

Üçüncüsü:HemKur’an’ı insansözüfarzetmek;apaçıkgörüldüğüüzere,eserleri, tesiri

Page 287: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

veneticeleriyleinsanlığıencanlıvehayatbahşeden,enhakikatlivesaadeteulaştıran,enkapsayıcı ve mucizeli, yüce meziyetleriyle yaldızlayan bir Furkan’ın gizli hakikatini –hâşâ–tekbaşına,tahsilsizbirinsanınaklınınuydurmasısaymayıgerektirir.Veyakınındaonu izleyen, ona merakla, dikkatle bakan büyük zekâların, yüce dehaların onda hiçbirzaman,hiçbirşekildesahtekârlıkvesunîlikeserigörmemiş;daimaciddiyet,samimiyetveihlâs bulmuş olmaları lâzım gelir. Bu ise yüz derece akıl dışıdır, imkânsızdır. Bu, aynızamanda,bütünhalleri,sözlerivehareketleriylehayatıboyuncaemaneti,imanı,emniyeti,ihlâsı, ciddiyeti, istikameti gösteren, ders veren ve sıddıkları yetiştiren, en yüksek, enparlak, en yüce meziyetlere sahip kabul edilen bir zâtı; en güvenilmez, en ihlâssız veinançsız insan farz etmekle katmerli bir imkânsızlığımümkün görmek gibi şeytanı bileutandıracakbirküfürhezeyanıdır.

Çünkü bu meselenin ortası yoktur. Farz-ı muhal olarak, Allah kelâmı kabul edilmezseKur’anArş’tanyeredüşergibi alçalır,ortadakalmaz.Hakikatlerkaynağı ikenhurafeleryuvasıolur.Veoharikafermanıgösterenzâtın–hâşâ,sümmehâşâ–eğerAllah’ınresûlüolmadığı farz edilirse, yüceler yücesi mertebeden aşağıların en aşağısına, kemalâtınkaynağı derecesinden hileler madeni makamına düşmesi gerekir; ortada kalamaz. ZiraAllah namına iftira eden ve yalan söyleyen, en aşağı dereceye düşer. Bir sineği, daimîolarak tavuskuşugibigörmekveondahervakit tavusungüzelvasıflarını seyretmeknekadar akıl dışı ise şumesele de öyle imkânsızdır.Ancak yaradılıştan akılsız, sarhoş birdivaneolmalıki,bunaihtimalversin.

Dördüncüsü: İnsanlığın en büyük ve muhteşem ordusu ümmet-i Muhammed’in(aleyhissalâtüvesselam)mukaddes bir kumandanı olanKur’an, açıkça görülen kuvvetlikanunları,esaslıdüsturlarıvetesirliemirleriyleopekbüyükorduyu,ikicihanıfethedecekderecedebirintizamveemniyetaltınaalmış,maddî-manevîdonatmıştır.Bütünfertlerininderecelerinegöreakıllarınadersvermiş,kalbleriniterbiyeetmiş,ruhlarınıitaataltınaalıpvicdanlarını temizlemiş, uzuv ve kabiliyetlerini nasıl değerlendirmeleri gerektiğinigösterip onları istihdam etmiştir.Böyle olduğu halde,Kur’an’ı insan sözü farz etmek –hâşâ,yüzbindefahâşâ–onukuvvetsiz,kıymetsiz,asılsızbirdüzmecesayıpyüzderecemuhali kabul etmek demektir. Bununla beraber, hayatı boyunca ciddi hareketleriyleHakk’ın kanunlarını insanlığa ders veren… Samimi amelleriyle hakikat düsturlarınıöğreten… Hâlis ve makul sözleriyle istikametin ve saadetin usûllerini gösteren, tesiseden…BütünhayatınınşahitliğiyleAllah’ınazabındançokkorkanveO’nuherkestençokbilen,bildiren…1204İnsanlığınbeştebirineveyeryüzününyarısınabinüçyüzellisenetambir haşmetle kumandanlık eden ve cihanı çınlatan…Meşhur icraatıyla insanlığın, hattakâinatın hakikaten iftihar kaynağı olan bir zâtı –hâşâ, yüz bin defa hâşâ– Allah’tankorkmaz,O’nubilmez,yalandançekinmez,O’nunhaysiyetinitanımazfarzetmekle,yüzdereceakıldışıolanpekçokşeyibirdenyapmakgerekir.

Çünkübumeselenin ortası yoktur. Farz-ımuhal,Kur’anAllah kelâmı kabul edilmezse,Arş’tan düşse, ortada kalamaz. Belki onun yerde, yalancı birinin malı olduğunu kabuletmekgerekir.Fakateyşeytan!Senyüzderecekatmerlibirşeytanolsanbilebozulmamışhiçbiraklıkandıramazsınveçürümemişhiçbirkalbibunaiknaedemezsin!”

Şeytandöndüvedediki:“Nasılkandıramam?Çoğuinsanaveinsanlığınbazımeşhurâkil

Page 288: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

kişilerineKur’an’ıveMuhammed’iinkârettirdim,onlarıkandırdım.”

Cevap

Birincisi:Gayetuzakmesafedenbakıncaenbüyükşey,enküçükşeygibigörünebilir.Biryıldıza,mumkadardenilebilir.

İkincisi: Dolaylı ve sığ bir nazarla bakınca imkânsız bir şey mümkün görünebilir. Birzamanihtiyarbiradamramazanhilâlinigörmekiçingöğebakmış.Gözünebeyazbirkılkaçmış.Adamokılıayzannetmişve“Ay’ıgördüm.”demiş.İştehilâlinobeyazkılolmasıimkânsızdır. Fakat adam kasten ve bizzat aya baktığı ve o kılı dolaylı olarak, ikinciderecedegördüğüiçinbumuhalimümkünsaymış.

Üçüncüsü:Kabuletmemekbaşka,inkâretmekbaşkadır.Kabuletmeme,kabulünyokluğubir lâkaytlıktır, bir göz kapamadır ve cahilce bir hükümsüzlüktür. Bu şekilde pek çokimkânsız şey onun içinde gizlenebilir. İnsanın aklı onlarla uğraşmaz. İnkâr ise kabuletmeme değil, yokluğu kabul etmektir, bir hükümdür. İnkârcının aklı hareket etmeyemecburdur. O halde senin gibi bir şeytan onun aklını elinden alır, sonra inkârı onayutturur.1205Eyşeytan!Bâtılıhakvemuhalimümküngösterengaflet,dalâlet,safsata,inat,lafkalabalığı,büyüklüktaslama,kandırmavegörenekgibişeytanîhilelerle,akıldışıpekçok şeyi netice veren küfür ve inkârı, ancak insan suretindeki o bedbaht hayvanlarayutturmuşsun!

Dördüncüsü: Hem Kur’an insan sözü farz edildiğinde; insanlık âleminin semâsındayıldızlar gibi parlayan asfiyaya,1206 sıddıklara ve kutub zâtlara, apaçık görüldüğü üzere,rehberlikeden…Süreklihakkıvehakkaniyeti,doğruluğuvesadakati,güvenveemanetibütün kemâl ehline öğreten… İman esaslarının hakikatleri ve İslam esaslarınındüsturlarıyla iki cihan saadetini sağlayan…Bu icraatının şahitliğiyle, ister istemezhâlishak, saf hakikat, gayet doğruve pek ciddi olması gerekenbir kitabı, kendi vasıflarının,tesirinin ve nurlarının zıddıyla vasıflanmış kabul edip -hâşâ, hâşâ- ona bir sunîlik veiftiralarmecmuası gözüyle bakmakgerekir.Bu, sofistleri ve şeytanları bile utandıracak,titretecek çirkin bir küfür hezeyanıdır. Bununla beraber, ortaya koyduğu dinin ve İslamkanunlarınınşahitliğiyle,hayatımüddetincegösterdiği–ittifaklahaberverilen-fevkalâdetakvasının, hâlis ve saf kulluğunun işaretiyle, -yine ittifakla- kendisinde görülen güzelahlâkın gereği olarak ve yetiştirdiği bütün hakikat ehlinin ve kemâl vasıflarına sahipzâtlarıntasdikiyle;eninançlı,ensağlam,enemin,endoğrusözlüzâtı-hâşâ,sümmehâşâ,yüz bin kere hâşâ- inançsız, en güvenilmez,Allah’tan korkmaz, yalandan çekinmez birinsan farz edip muhallerin en çirkin ve nefrete lâyık şeklini ve dalâletin en zulümlü,karanlıktarzınıişlemekgerekir.

Kısacası: On Dokuzuncu Mektup’un On Sekizinci İşareti’nde dendiği gibi, nasıl kiduyduğunu idrak eden “kulaklı” avam tabaka Kur’an’ın mucizeliği hakkında kendianlayışınca şöyle demiştir: “Kur’an, dinlediğim ve dünyadamevcut kitapların hiçbirinebenzemiyor,onlarınderecesindedeğil.”ÖyleyseKur’anyahepsininaltındayadabütünkitapların üstünde bir dereceye sahiptir. Birinci şık, akıl dışı olmakla beraber, hiçbirdüşman, hatta şeytan bile bunu söyleyemez ve kabul etmez. Öyleyse Kur’an, bütünkitaplarınüstündedirvemucizedir.

Page 289: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Aynı şekilde biz de usûl ve mantık ilimlerinde “sebr ve taksim”1207 denilen kesin birdelille1208 deriz ki: Ey şeytan ve onun takipçileri! Kur’an ya Arş-ı Âzam’dan, ism-iâzamdangelmişbirAllahkelâmıdıryada–hâşâ,sümmehâşâ,yüzbinkerehâşâ-yerde,Allah’tankorkmaz,Allah’ıbilmez, inançsızbir insanınuydurmasıdır.Ey şeytan!Geçendeliller karşısında bunu sen bile diyemezsin, diyemezdin ve diyemeyeceksin! Öyleyse,zorunlu olarak ve şüphesiz,Kur’an, kâinatınHâlık’ının kelâmıdır. Çünkü bumeseleninortasıyoktur,olmasıimkânsızdırveolamaz.Nasılkikesinbirşekildeispatettik,sendegördünvedinledin.

HemHazretiMuhammed(aleyhissalâtüvesselam)yaAllah’ınresûlü,bütünresûllerinenmükemmeli ve bütün varlıkların en faziletlisidir ya da onu –hâşâ, yüz bin defa hâşâ–Allah’a iftira ettiği,Allah’ı bilmediği ve azabına inanmadığı için inançsız, aşağıların enaşağısınadüşmüşbirinsanfarzetmek1209gerekir.Oysaeyşeytan!NesennedegüvendiğinAvrupalı felsefeciler ve Asya münafıkları bunu diyemezsiniz, diyememişsiniz,diyemeyeceksiniz;dememişsinizvedemeyeceksiniz!Çünküdünyadabuşıkkıdinleyecekvekabuledecekkimseyoktur.Onuniçindirki,güvendiğinofelsefecilerinenfitnecileriveomünafıkların en vicdansızları dahi, “HazretiMuhammed (aleyhissalâtü vesselam) çokakıllıvegüzelahlâklıydı.”diyorlar.Mademşumeseleikişıktanibarettirvemademikincişıkakıldışıdır,hiçkimseonasahipçıkmıyor.Vemademkesindelillerleispatettikki,şumeselenin ortası yoktur. Elbette ve zorunlu olarak, sana ve senin taraftarlarına rağmen,açıkçavehakkalyakîn,1210Muhammed-iArabî(aleyhissalâtüvesselam)Allah’ınresûlüdür,bütünresûllerinenüstünüveyaratılmışlarınenfaziletlisidir.

1211 ناو او ا د ماو ةا

Şeytanınİkinci,KüçükBirİtirazı1212 ا نااو ,sûresindeق

ذ را و ذ تا ة و تء ر إ ل ما ك كء ا و و تء ا م

1213 ر أ ي ا لو

ayetleriniokurkenşeytandediki:

“Kur’an’ın enmühim üslûp güzelliğini siz onun ahenginde, akıcılığında ve açıklığındabuluyorsunuz. Halbuki şu ayette nereden nereye atlıyor! Ölüm ânından ta kıyametegeçiyor.Sûr’aüfürülmesinden1214hesapgününeuzanıyor,ondansonradacehennemegirişizikrediyor.Buhayretvericigeçişleriçindehangiselasetkalır?Kur’an’ınpekçokyerindeböyle birbirinden uzak meseleler birleşiyor. Üslûp güzelliği, akıcılık, ahenk ve açıklıkbununneresinde?”

Cevap: “Kur’an-ı Mucizü’l-Beyan’ın mucizelik esaslarının en mühimlerinden biri,belâgatinden sonra vecizliği, az sözle çok mânâ ifade etmesidir. Bu, Kur’an’ınmucizeliğinin en sağlam ve mühim esaslarındandır. Şu mucizevî vecizlik Kur’an-ıHakîm’deokadarçokveokadargüzeldirki,inceleyenleronunkarşısındahayretedüşer.

•Mesela,

Page 290: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

م ا و يدا تاو ا و ا ء و أ ء و كء ا ضرأ و1215 ا

ayeti birkaç kısa cümle içinde tufan gibi büyük bir hadiseyi neticeleriyle öyle veciz vemucizevîbirşekildeanlatıyorki,çokedibibelâgatinesecdeettirmiştir.

•Hemmeselaşuayetlerebak:

م و ه و لر ل أ ا ذإ د 1216 ف و ر

İşteSemûdkavmininbaşınagelenhayretvericivemühimhadiseleri,bunlarınneticeleriniveokavminkötüâkıbetiniböylebirkaçkısacümleyle,vecizbirşekildei’caz1217ile,akıcı,açıkveanlaşılırbirtarzdabeyanediyor.

•Hemmesela,1218 ا إ أ إ إ نأ تا ىد ر نأ ذ ذإ نا اذو

ayetinebak.1219 ر نأ cümlesinden1220 تا ىد ifadesinekadararadaçokcümlegizlidir. O zikredilmeyen cümleler anlamaya engel olmuyor, Kur’an’ın ahengine veakıcılığına zarar vermiyor.HazretiYunus’un (aleyhisselâm) kıssasındanmühim esaslarızikredipgerisiniaklahavaleediyor.

•Yinemesela,Yusuf sûresinde 1221 نر kelimesi ile 1222 ا أ ifadesi arasındayedisekizcümle,vecizbirşekildeatlanmıştır.FakatanlayışıhiçbozmuyorveKur’an’ınahengine,akıcılığınazararvermiyor.BuçeşitmucizevîhususiyetlerKur’an’dapekçokturvepekgüzeldir.

Kaf sûresindeki ayette ise vecizlik pek hayret verici vemucizevîdir. Çünkü kâfirin pekmüthiş, çok uzun ve bir günü elli bin sene olan istikbaline ve o istikbaldeki dehşetlideğişimlerdebaşınagelecekelemvericivemühimhadiselerebirerbirerparmakbasıyor,fikri şimşek gibi onların üstünde gezdiriyor. O pek uzun zamanı, hazır bir sayfa gibigözlere gösteriyor. Zikredilmeyen hadiseleri hayale havale edip yüce bir selasetlebildiriyor.

1223 ن اأو ا ناا ئ اذإو

İşte,eyşeytan,şimdibirsözündahavarsasöyle!”

Bunakarşılıkşeytanderki:“Bunlarakarşıgelemem,iddiamımüdafaaedemem.Fakatçokahmaklarvar,benidinliyorlar.İnsansuretindeçokşeytanvar,banayardımediyorlar.Vefelsefeciler arasındaçok firavunvar,benlikleriniokşayanmeseleleribendenders alıyor,seninbugibiSöz’lerininneşrinesetçekiyorlar.Buyüzdensanateslimolmam!”

1224 ا ا أ إ إ

İkinciBahis

Bu bahis, bana sürekli hizmet edenlerin ahlâkımda gördükleri garip uyuşmazlıktankaynaklanan hayretleri sebebiyle ve iki talebemin hakkımdaki haddimden fazla hüsn-üzanlarınıdüzeltmekiçinyazılmıştır.

Page 291: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Görüyorum ki, Kur’an-ıHakîm’in hakikatlerine ait bazımükemmellikler, o hakikatlerinilancılığınıyapanvasıtalaraveriliyor.Buyanlıştır,çünkükaynağınkutsiyetipekçokdelilkuvvetindetesirgösterir,onunlahükümleriniherkesekabulettirir.Nevakitilancıvevekilgölge etse, yani onlara bakılsa kaynaktaki kutsiyetin tesiri kaybolur. Bu sırdan dolayı,banahaddimdençokfazlaalâkagösterenkardeşlerimebirhakikatisöyleyeceğim:

Bir insanın çeşitli şahsiyetleri olabilir. O şahsiyetler ayrı ayrı ahlâk vasıfları gösterir.Meselabüyükbirmemurun,memuriyetmakamındabulunduğusıradabirşahsiyetivardırki, vakar gerektirir, makamın izzetini koruyacak tavırlar ister. Her ziyaretçiye tevazugöstermesi bir alçalmadır, o makamın kıymetini düşürmektir. Fakat kendi evindekişahsiyeti, makamındakinin aksine, daha farklı bazı ahlâk vasıfları ister, orada ne kadartevazugösterseiyidir.Evindeazbirvakar,kibirlenmekolurvebunungibi…

Demek, insanın vazifesi itibarı ile bir şahsiyeti bulunur ki, birçok noktada hakikişahsiyetiyle ters düşer. Eğer o insan, vazifesine gerçekten lâyık ve o hususta tamkabiliyetliiseikişahsiyetibirbirineyakınolur.Fakatkabiliyetlideğilse,meselabiraskermareşalmakamına oturtulsa, o iki şahsiyet birbirinden uzak düşer; askerin şahsî, basit,küçükvasıflarımakamıngerektirdiğiyüceveyüksekahlâklabağdaşmaz.

İştebubiçarekardeşinizdeüçşahsiyetvar.Bunlarbirbirindençokuzak,hemdepekçokuzaktır.

Birincisi:Kur’an-ı Hakîm’in yüce hazinesinin ilancısı olmak yönünden, geçici ve sırfKur’an’a ait bir şahsiyetim var. O ilan vazifesinin gerektirdiği pek yüksek bir ahlâkbulunur ki, o benim değil, ona ben sahip değilim. O belki o makamın ve vazifeningerektirdiği ahlâk ve mizaçtır. Bende bu türden ne görseniz benim değil, bana onunlabakmayınız;o,makamındır.

İkincisi:Kullukvaktinde,Cenâb-ıHakk’ındergâhınayöneldiğimde,O’nunihsanıylabanabirşahsiyetveriliyorveo,bazıeserlerinigösteriyor.Bunlarkulluğunmânâsınınesasıolan“kusurunu bilmek, fakrını ve acizliğini anlamak, küçüklüğünün farkında olarak ilahîdergâhasığınmak”noktalarındangeliyorki,oşahsiyetlekendimiherkestendahabedbaht,aciz,fakirvekusurlugörüyorum.Bütündünyabeniövseiyivekâmilbirinsanolduğumainandıramaz.

Üçüncüsü:Eski Said’den bozma hakiki bir şahsiyetim var ki, ondan miras kalan bazıdamarlardır.Buşahsiyettebazenriyaya,makamvemevkiyebirarzubulunuyor.Hemasilbir aileden olmadığımdan, cimrilik derecesinde bir iktisat ile düşkün ve fena ahlâkvasıflarıgörünüyor.

Eykardeşler!Sizibütünbütünkaçırmamakiçinbuşahsiyetimingizli,pekçokfenalığınıvekötühallerini söylemeyeceğim. İştekardeşlerim,benkabiliyetlivebirmakamsahibiolmadığım için şu şahsiyetim, Kur’an hakikatlerine ilancılık ve kulluk vazifelerindekiahlâktanveonuneserlerindençokuzaktır.

Hem1225 ط ار داد kaidesince,Cenâb-ıHakmerhametederekkudretinibenimhakkımda böyle göstermiş ki, en aşağı bir asker gibi olan şahsiyetimi, en yüksek birmareşalmakamıhükmündekiKur’an’ınsırlarınahizmettekullanıyor.Yüzbinlerceşükür

Page 292: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

olsun!Nefiscümledenaşağı,vazifecümledenâlâ…1226 ر ا ا

ÜçüncüBahis

ا ا م ــــــ 1227 ار و و أو ذ إ سا أ

ayetininmânâsı ا او او ا ةا ت ار yani“Sizikavimkavim,milletmillet,kabilekabileyarattımkibirbirinizi tanıyasınız, toplumhayatınaaitmünasebetlerinizi bilip birbirinize yardım edesiniz. Yoksa böyle yaratılmanız, birdiğerinizekarşı inkârlayabancıbirşekildebakmanız,husumetvedüşmanlıkbeslemeniziçindeğildir.”

Bubahisyedimeseledir.

BirinciMesele

Şuayet-ikerimeninifadeettiğiyücehakikattoplumhayatınadairolduğuiçin,ohayattançekilmekisteyenYeniSaid’indeğil,belkiİslam’ıntoplumhayatıylamünasebetibulunanEski Said’in diliyle, Kur’an-ı Azîmüşşan’a hizmetmaksadıyla ve haksız hücumlara birsiperoluşturmakdüşüncesiylebubahsiyazmayamecburkaldım.

İkinciMesele

Ayet-ikerimeninişaretettiği,karşılıklıtanışmaveyardımlaşmadüsturuhakkındaderizki:Nasıl ki bir ordu tümenlere, tümenler alaylara, alaylar taburlara, bölüklere ve nihayettakımlara kadar ayrılır. Ta ki, her askerin çeşitli ve çok sayıdaki münasebetleri ve omünasebetlere göre vazifeleri tanınsın, bilinsin, o ordunun mensupları yardımlaşmadüsturuylahakikiveumumibirvazifegörsün,milletleridüşmanınhücumundankorunsun.Yoksa kısımlara ayrılmaları; bir bölük diğerine karşı rekabet etsin, bir tabur bir başkataburadüşmanlıkbeslesin,birtümenbirtümeninaksinehareketetsindiyedeğildir.

Aynenöylede,İslamâlemimilletlerevetopluluklarabölünmüşbüyükbirordudur.Fakatomilletlerinbinbirtaneortakyönüvar:Hâlık’larıbir,Rezzak’larıbir,peygamberleribir,kıbleleri bir, kitapları bir, vatanları bir; bir, bir, bir.. binlerce bir… İşte bu kadar bir;kardeşliği, muhabbeti ve birliği gerektiriyor. Demek, milletlere ve topluluklara ayrılma,ayetinilanettiğigibi,karşılıklıtanışmakveyardımlaşmakiçindir;birdiğeriniinkâretmekvedüşmanlıkiçindeğil.

ÜçüncüMesele

Milliyetçilik fikri şu asırda çok ileri gitmiş. Bilhassa aldatıcı Avrupa zalimleri bunuMüslümanların içindemenfibir şekildeuyandırıyorki onları parçalayıpyutsunlar.Hemmilliyetçilik fikrindenefsanîbir zevk,gaflet verenbir lezzetveuğursuzbir kuvvetvar.Onuniçinşuzamandatoplumhayatıylameşgulolanlara“Milliyetçilikfikrinibırakınız.”denmez.Fakatmilliyetçilikikikısımdır:

Bir kısmı menfidir, uğursuz ve zararlıdır. Başkasını yutmakla beslenir, diğerlerine

Page 293: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

düşmanlıkladevameder,uyanıkdavranır.Buisehusumetevekarışıklığasebeptir.Onuniçin hadis-i şerifte şöyle buyrulmuş: 1228 ا ا ا . Kur’an’da da şöylefermanediliyor:

أو ا و ر ل ا ا او ا ذإأو أ و ا ىا

1229 ء نو

İşteşuhadis-işerifveayet-ikerime,menfimilliyetçiliğiveırkçılıkfikrinikesinbirşekildereddediyor.Çünkümüspetvemukaddesİslamiyetmilliyetionlaraihtiyaçbırakmıyor.

Evet, acaba hangi ırk var ki, üç yüz ellimilyondur?Ve İslamiyet yerine hangi ırkçılıkfikri,ofikrinsahibinebukadarkardeşi,hemdeebedîkardeşlerikazandırabilir?

Evet,menfimilliyetçiliğintarihtepekçokzararıgörülmüştür.

Mesela: Emevîler, milliyetçilik fikrini siyasete bir parça karıştırdıkları için hem İslamâleminiküstürdü,hemdekendileripekçokfelâketyaşadılar.

HemAvrupamilletleri şu asırda ırkçılık fikrini çoköne çıkardıkları içinFransızlarınveAlmanların çok uğursuz ebedî düşmanlıklarından başka, Birinci Dünya Savaşı’ndakidehşetlihadiselerdemenfimilliyetçiliğininsanlığanekadarzararlıolduğunugösterdi.

Bizde ise hürriyetin başlangıcında –Bâbil Kulesi yıkıldığı zaman “tebelbül-ü akvam”(kavimlerin dillerinin karışması) tabir edilen, insanlığın çeşitli milletlere ayrılması vebununneticesindedağılmasıgibi–menfimilliyetçilikfikriyle,baştaRumlarveErmenilerolmaküzere pek çokmillet, “kulüp” adıyla “kulûb”ün (kalblerin) ayrı düşmesine sebepolançeşitlimülteci cemiyetlerikurdu.Veonlardan şimdiyekadaryabancılarınboğazınagidenlerinveperişanolanlarınhali,menfimilliyetçiliğinzararınıgösterdi.

Şimdi ise birbirine çok muhtaç, birbirinden mazlum ve fakir olan, yabancı devletlerinbaskısı altında ezilen milletler ve Müslüman topluluklar içinde, milliyetçilik fikriylebirbirineyabancıgibibakmakvebirbirinidüşmankabuletmeköylebirfelâkettirki,tarifedilemez.Âdetabir sineğin ısırmaması içinyüzünüonadönüparkasınımüthişyılanlaravermek gibi bir divanelikle, büyük ejderhalar hükmünde olan Avrupa devletlerinindoymakbilmezhırslarıylapençeleriniaçtıklarıbirzamanda,bunaönemvermeyip,belkimânen yardım edip menfi milliyetçilik fikriyle doğu vilayetlerindeki vatandaşlara veyagüneydeki dindaşlara düşmanlık beslemek, onlara karşı cephe almak çok zararlı vetehlikelidir. Hem güneydeki o dindaşlar içinde düşman yoktur ki onlara karşı cephealınsın.GüneydengelenKur’annuruvar,oradanİslamiyetışığıgelmiş,oiçimizdedirveher yerde bulunur. İşte o dindaşlara düşmanlık, dolayısıyla İslamiyet’e ve Kur’an’adokunur. İslamiyetveKur’an’akarşıdüşmanlıkbeslemekisebütünvatandaşlarındünyaveahirethayatlarınabirçeşitdüşmanlıktır.Hamiyet,yanimillihaysiyetvegururnamına,toplumahizmetedeyimderkendünyaveahirethayatınıntemeltaşlarınıyıkmakhamiyetdeğil,ahmaklıktır!

DördüncüMesele

Müspet milliyetçilik, toplumun iç ihtiyaçlarından ileri geliyor. Yardımlaşmaya ve

Page 294: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

dayanışmaya sebeptir; faydalı bir kuvvet sağlar, İslam kardeşliğini daha dakuvvetlendirecekbirvasıtaolur.

Bu müspet milliyetçilik fikri, İslamiyet’e hizmetkâr, kale ve zırh olmalı; onun yerinegeçmemeli.Çünküİslamiyet’insağladığıkardeşlikiçindebinkardeşlikvar,bekâveberzahâlemindeokardeşlikbâkikalır.Oyüzdenmillikardeşliknekadarkuvvetlideolsaİslamkardeşliğininancakbirperdesihükmünegeçebilir.Yoksaonu İslamkardeşliğininyerinekoymak,birkalenintaşlarınıokaleniniçindekielmashazinesininyerinekoyupelmaslarıdışarıatmakgibiahmakçabircinayettir.

İşte, ey Kur’an yolunda olan şu vatanın evlatları! Altı yüz sene değil, belki AbbasîlerzamanındanberibinsenedirKur’an-ıHakîm’inbayraktarıolarakbütüncihanameydanokuyupKur’an’ıilanetmişsiniz.MilliyetiniziKur’an’aveİslamiyet’ekaleyaptınız.Bütündünyayısusturdunuz,dehşetlihücumlarıdefettinizve ذأ و م ف1230 نو ا ةأ ا ayetini güzel bir şekilde doğruladınız. ŞimdiAvrupa’nın ve Avrupa hayranımünafıkların hilelerine kanıp şu ayetin başındaki hitabamuhatapolmaktançekinmelivekorkmalısınız.

Dikkat Çekici Bir Durum: Türkler Müslüman milletlerin en kalabalığı olduğu halde,diğer milletler gibi Müslüman-gayrimüslim diye ikiye ayrılmamıştır; dünyanın hertarafındaki Türkler Müslümandır. Nerede Türk toplumu varsa Müslümandır.Müslümanlıktan çıkan veya Müslüman olmayan Türkler, Türklükten de çıkmıştır(Macarlargibi).HalbukiküçükmilletlerdebilehemMüslümanlarhemdegayrimüslimlerbulunur.

Ey Türk kardeş! Bilhassa sen dikkat et! Seninmilliyetin İslamiyet’le kaynaşmış, ondanayrılması mümkün değil. Ayırırsan mahvolursun! Senin geçmişteki bütün övüneceğinşeylerİslamiyetdefterinegeçmiştir.Buiftiharedilecekşeyleryeryüzündehiçbirkuvvetlesilinmezken,şeytanlarınvesvesevehileleriyleonlarıkalbindensilme!..

BeşinciMesele

Asya’dauyanankavimler,milliyetçilik fikrine sarılıpAvrupa’yıheryöndenaynen taklitediyor,hattapekçokmukaddeslerinioyoldafedaediyorlar.Halbukihermilletinkâmet-ikıymeti1231başkabirelbiseister.Bircinskumaşınbileayrıayrıtarzdadikilmesigerekir.Birkadına jandarma elbisesi, ihtiyar bir hocaya tangocu kadın kıyafeti giydirilmediği gibi,körükörünetaklitdeçokdefamaskaralıkolur.Çünkü:

Öncelikle: Avrupa bir dükkân, bir kışla ise Asya bir tarla, bir cami hükmündedir. Birdükkânsahibidansagider,birçiftçigidemez.Kışlanınhaliylemescidinkibirolmaz.

HemçoğupeygamberinAsya’dançıkması,filozoflarınbüyükkısmınınAvrupa’dagelmesi,ezelîkaderinbirişaretidirki,Asyakavimleriniuyandıracak,yükseltecekveidareettirecekolan, din ve kalbdir. Felsefe ve hikmet ise dine ve kalbe yardım etmeli, onların yerinegeçmemeli…

İkincisi: İslam dinini Hıristiyanlıkla kıyaslayıp Avrupa gibi dine kayıtsız kalmak pekbüyükbirhatadır.Öncelikle,Avrupadininesahipçıkar.BaştaWilson,1232LloydGeorge,1233Venizelos1234 gibi Avrupa’nın ileri gelenlerinin, dinlerinde papaz misali tutucu olmaları

Page 295: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

şahittirki,Avrupadininesahipçıkar,belkibiryöndenbağnazdır.

Üçüncüsü:İslamiyet’iHıristiyanlıklakarşılaştırmak,geçersizbirkıyastır,yanlıştır.ÇünküAvrupa, dininde bağnaz olduğu devirlerde medeni değildi; taassubu terk edincemedenileşti. Hem din, onlarda üç yüz sene iç savaşları netice verdi; despot zalimlerinelindeavamtabakayı,fukarayıvefikirehliniezmeyevasıtaolduğundan,onlarınhepsindedinekarşıgeçicibirsoğuklukmeydanagelmişti.

İslamiyet’te ise–tarihşahittirki–diniçsavaşabirdefadanbaşkasebebiyetvermemiştir.Hem Müslümanlar ne vakit dine ciddi sahip çıkmışlarsa yaşadıkları devre kıyaslayükselmiş, ilerlemişlerdir. Avrupa’nın en büyük üstadı Endülüs İslam Devleti bunaşahittir. İslamdünyasınevakitdinekarşıkayıtsızkalmışsaperişanbirvaziyetedüşerekalçalmıştır. Hem İslamiyet, zekâtı farz ve faizi haram kılmak gibi binlerce şefkatlihükmüylefukarayıveavamıkoruması..

1237 نو أ ، 1236 نو أ ، 1235 ن أ

gibi beyanlarıyla aklı ve ilmi şahit göstermesi, ikaz etmesi ve ilim sahiplerini himayesiyönüyle,daimafukaranınveilimehlininkalesi,sığınağıolmuştur.Onuniçinİslamiyet’eküsmeyehiçsebepyoktur.

İslamiyet’inHıristiyanlıktanvediğerdinlerdenfarklıtaraflarınınhikmetsırrışudur:

İslam’ınesasıtevhidintakendisidir;vasıtalaravesebeplerehakikitesiratfetmez,yaratmavemakam itibarı ile onlara kıymet vermez. Hıristiyanlık iseHazreti İsa’nın “Tanrı’nınoğlu” olduğu fikrini kabul ettiği için vasıtalara ve sebeplere bir kıymet atfeder, insanınbenliğini, gururunu kırmaz. Azizlerine ve büyüklerine âdeta Cenâb-ı Hakk’ınrubûbiyetinin bir cilvesini verir. 1238 نود رأ رو رأ ا او ayetinin hükmünütasdik eder. Onun içindir ki, Hıristiyanların dünyaca en yüksekmertebede bulunanları,gurur ve benliklerini muhafaza etmekle beraber –eski Amerikan başkanı Wilson gibi–bağnaz birer dindar olur. Tamamen ve hâlis tevhid dini olan İslamiyet’te ise dünyacayüksekmertebedeolanlar,yabenliğivegururuyadadindarlığıbirderecebırakacak.Oyüzdenbirkısmıdinekayıtsızkalıyor,belkidinsizoluyor.

AltıncıMesele

Menfimilliyetçilikteveırkçılıkfikrindeaşırıgidenlerederizki:

Öncelikle: Şu dünya yüzü, bilhassa memleketimiz, eski zamandan beri çok göçe vedeğişimemaruz kalmakla beraber, İslam devletininmerkezi bu topraklarda kurulduktansonra,pekçokkavimpervanegibi içineatılıpburayıvatanedinmiş. İşteşuhaldeancakLevh-iMahfuzaçılırsahakikiırklarbirbirindenayırtedilebilir.Öyleysehareketivemillihaysiyetihakikiırkfikriüzerinekurmakhemmânâsızhempekzararlıdır.Onuniçindirki,menfi milliyetçilik düşüncesindekilerin ve ırkçıların önde gelenlerinden, dine karşı pekkayıtsızbirişöyledemeyemecburkalmış:“Dilvedinbirisemilletbirdir.”Mademöyle,hakikiırkınneolduğunadeğil;dil,dinvevatanmünasebetlerinebakılacak.Eğerüçübirseozatenkuvvetlibirmillettir;eğerbirinoksanolursayinemilliyetdairesininiçindedir.

İkinciOlarak: İslamiyet’inmukaddesmilliyetinin, bu vatan evladının toplum hayatına

Page 296: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

sağladığıyüzlercefaydadanikisinimisalolaraksöyleyeceğiz:

Birincisi:Şuİslamdevletiyirmiotuzmilyonkişiyken,Avrupa’nınbütünbüyükdevletlerikarşısında hayatını ve varlığını muhafaza ettiren, onun ordusundaki, Kur’an nurundangelen şu fikirdir: “Ölürsem şehit, ölmezsem gaziyim.”1239 Ölümü tam bir aşk ve şevkle,yüzünegülerekkarşılamış,Avrupa’yı daima titretmişler.Acabadünyada, basit fikirli vesaf kalbli olan askerlerin ruhunda böyle yüce bir fedakârlığa sebebiyet verecek başkahangişeygösterilebilir?Hangimilligururvehaysiyetbununyerinekonulabilir,birinsanahayatınıvebütündünyasınıonuniçinsevesevefedaettirebilir?

İkincisi:Avrupa’nın ejderhaları (büyük devletleri) ne vakit şu İslam devletine bir tokatvurmuşsa,üçyüzellimilyonlukİslamâleminiağlatmışveinletmiş.Veosömürgeciler,bumilletleriinletmemekvesızlandırmamakiçineliniçekmiş,kaldırırkenindirmiş.Buhiçbirşekildeküçümsenmeyecekmanevîvedaimîdesteğinyerinehangikuvvetkonulabilirvegösterilebilir? Evet, o büyük, yardıma hazır manevî kuvvet menfi milliyetçilikle vebaşkalarınaihtiyaçduymayanmilligururlagücendirilmemeli!..

YedinciMesele

Menfimilliyetçiliktefazlagayretvehassasiyetgösterenlerederizki:

Eğerşumilleticiddiseviyor,onaşefkatbesliyorsanızöylebirhamiyet,yanimilligururvehaysiyet taşıyınız ki, o milletin çoğuna şefkat sayılsın. Yoksa milletin büyük kısmınamerhametsizce davranmak, şefkatemuhtaç olmayan bir azınlığın geçici, gaflet içindekihayatınahizmetetmek,hamiyetdeğildir.Çünkümenfimilliyetçilikfikriylemilligururvehaysiyeti korumanın milletin sekizde ikisine geçici bir faydası dokunabilir; lâyıkolmadıkları o hamiyetin şefkatine erişirler. Sekizde altısı ise ya ihtiyar, ya hasta, yamusibeteuğramış,yaçocuk,yaçokzayıfveyahutpekciddiolarakahiretidüşünentakvasahibikimselerdirki;bunlardünyahayatındançok,yöneldikleriberzahveahirethayatınaait bir nur, bir teselli, bir şefkat isterler ve hamiyet sahibimübarek elleremuhtaçtırlar.Onlarınışığınısöndürmeyevetesellilerinikırmayahangimillihassasiyetmüsaadeeder?Heyhat!Neredemilleteşefkat,neredemilletyolundafedakârlık?

Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez. Çünkü Cenâb-ı Hak, bin seneden beri Kur’anhizmetinde çalıştırdığı, ona bayraktar yaptığı bu vatandaşların muhteşem ordusunu vemuazzam cemaatini geçici arızalarla inşallah perişan etmez. O nuru yine parlatır vevazifelerinidevamettirir…

DördüncüBahis

Tembih: Yirmi Altıncı Mektup’un dört bahsi birbiriyle münasebetli olmadığı gibi, buDördüncü Bahis’in on meselesi de değildir. Onun için münasebet aranmamalı. Nasılgelmişse öyle yazılmış. Mühim bir talebesine gönderdiği mektubun bir parçasıdır, otalebeninbeş-altısorusunaverilencevaplardır.

Birincisi

İkinciOlarak:Mektubunda diyorsun ki: “1240 ا بر ifadesinin tabir ve tefsirinde ‘onsekizbinâlem’demişler.”1241Busayınınhikmetinisoruyorsun.

Page 297: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Kardeşim,benşimdibununhikmetinibilmiyorum.Fakatşukadarınıderimki:Kur’an-ıHakîm’inayetleribirermânâilesınırlıdeğildir;insanlığınbütüntabakalarınahitapettiğiiçin her tabakaya ait mânâları içeren bir bütün hükmündedir. İfade edilen mânâlar, obütünün kısımları gibidir. Her bir tefsirci, her bir arif zât ondan bir parçayı bildiriyor.Keşfe,delileveyahutmeşrebinedayanarakbirmânâyıtercihediyor.İştebuifadededebirkısımzâtlar,osayıyauygunbirmânâkeşfetmiş.

Mesela,velilerinvirdlerindeönemlezikirvetekrarettikleri خز ن ا ج1242 ن ayetlerinde;vücûbveimkândairesindekirubûbiyetvekullukdenizlerindentut,tadünya ve ahiret denizlerine.. gayb âlemi ile şu görünen âlemin denizlerine.. doğu vebatıdaki, kuzeyvegüneydeki okyanuslara..Akdeniz’e veBasraKörfezi’ne,Akdeniz veKaradeniz’e ve Boğaz’a –ki mercan denilen balık oradan çıkıyor– Akdeniz veKızıldeniz’e, Süveyş Kanalı’na.. tatlı ve tuzlu su denizlerine.. toprak tabakası altındakitatlı, ayrı ayrı denizlerle üstündeki tuzlu ve bitişik denizlere.. ve Nil, Dicle, Fırat gibibüyükırmaklardenilenküçüktatlıdenizlerleonlarınkarıştığıbüyüktuzludenizlerekadarmânâlar var. Bunların hepsi murat ve maksat olabilir, bunlar ayetin hakiki ve mecazîmânâlarıdır.İşteaynışekilde1243 ا بر ا ayetidepekçokhakikatiiçerir.Varlığınaslınıkeşfyoluylagörenveeşyanın içyüzünübilenzâtlar,keşiflerinegöreohakikatleriayrıayrıbildirirler.

Bendeşöyleanlıyorumki:Göklerdebinlerceâlemvar.Birkısımyıldızlarınherbiribirâlemolabilir.Yerdehervarlıkcinsibirerâlemdir.Hattaherinsandaküçükbirâlemdir.1244 ا بر ifadesiise“HerâlemdoğrudandoğruyaCenâb-ıHakk’ınrubûbiyetiyleidareveterbiyeedilir,çekipçevrilir.”demektir.

Üçüncüsü:Resûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)şöylebuyurmuş:

ا : ل ث ا و دارأ اذإ1245 هو ا هزو

Kur’an-ıHakîm’dedeHazretiYusuf’un(aleyhisselam)şöyledediğibeyanediliyor:1246 ء ةر ا نإ ئأ و

Evet, nefsini beğenen ve ona güvenen, bedbahttır. Nefsinin ayıbını gören, bahtiyardır.Öyleyse sen bahtiyarsın. Bazen nefs-i emmare1247 ya nefs-i levvâmeye1248 ya da nefs-imutmainneye1249döner, fakatsilahlarınıvevazifesinivücuttakisinirleredevreder.Sinirvedamarlar iseo vazifeyiömrün sonunakadargörür.Nefs-i emmareçoktanöldüğühaldeeserleriyinegörünür.Çokbüyükasfiyaveevliyavarki,nefislerimutmainne ikennefs-iemmareden şikâyet, kalbleri gayet selim ve nurlanmış iken kalbî hastalıklardan feryatetmişler.İşteozâtlardaki,nefs-iemmaredeğil,belkinefs-iemmareninsinirleredevredilenvazifesidir.Hastalıkkalbîdeğil,belkihayalîdir.

Aziz kardeşim, inşallah size hücum eden, nefsiniz ve kalbinizdeki hastalıklar değil,nefsinizle mücadelenin devamı için, insanlığınız itibarı ile sinirlere geçen ve daimîyükselmeyesebebiyetveren,dediğimizgibibirhaldir.

İkinciMesele

Page 298: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Eski hocanın sorduğu üç meselenin izahı Risale-i Nur’un eczalarında vardır. Şimdilikkısacaişaretedeceğiz:

BirinciSorusu:MuhyiddinİbniArabî,FahreddinRâzî’yemektubundademişki:“Allah’ıbilmek,O’nunvarlığınıbilmektenfarklıdır.”1250Bunedemektir,maksatnedir?

Öncelikle: Ona okuduğun Yirmi İkinci Söz’ün Mukaddimesi’nde1251 hakiki tevhid ilegörünüştekitevhidarasındakifarkadairgösterilenmisalvetemsil,bumaksadaişareteder.OtuzİkinciSöz’ünİkinciveÜçüncüMevkıfları1252vemaksatlarıdabunuizaheder.

İkinciolarak:Kelâm imamve âlimlerinin inanç esaslarına,Cenâb-ıHakk’ın varlığınınvücûbiyetine1253 ve tevhide dair beyanları Muhyiddin İbni Arabî’ye kâfi gelmediği içinkelâmimamlarındanolanFahreddinRâzî’yeöyledemiş.

Evet,kelâmilmivasıtasıylakazanılan ilahîmarifet,Allah’ıhakkıylabilmeyisağlamıyorvetamhuzurvermiyor.FakatKur’an-ıMucizü’l-Beyan’ıntarzındaolduğuvakit,hemtammarifethemdetamhuzurukazandırırki,inşallahRisale-iNur’unbütüneczalarıKur’an-ıMucizü’l-Beyan’ınonuranîcaddesindebirerelektriklâmbasıhizmetigörüyor.

HemFahreddinRâzî’ninkelâmilmivasıtasıylaeldeettiğimarifetullah1254MuhyiddinİbniArabî’ye ne kadar noksan görünüyorsa, tasavvuf yoluyla alınan marifet de doğrudandoğruyaKur’an-ıHakîm’den,peygambervarisliğisırrıylaalınanmarifetekıyaslaokadarnoksandır.ÇünküMuhyiddinİbniArabî’ninyolu,daimîhuzurukazanmakiçin إ د 1255 deyipkâinatınvarlığınıinkâredecekdereceyekadargelmiş.Diğerleriiseyinedaimîhuzuru kazanmak için 1256 إ د deyip kâinatı mutlak unutuş perdesi altındabırakmakgibiacayipbiryolagirmişler.

Oysa Kur’an-ı Hakîm’den alınan marifet, daimî huzur vermekle beraber, kâinatı neyokluğamahkûm eder ne demutlak unutuşa hapseder.Aksine, başıbozukluktan çıkarıpCenâb-ıHaknamınakullanır,herşeyO’nubilmeyeaynaolur.Sa’dîŞirazî’nindediğigibi,

1257 رد زأ د رو ر رد

herşeydeCenâb-ıHakk’ıbiliptanımayabirpencereaçar.

BazıSöz’lerde,kelâmâlimleriningittikleriyolileKur’an’danalınanhakikiyolunfarklarıhakkında şöyle bir temsil göstermiştik:Mesela kimileri su getirmek için dağların altınıkazar,uzakyerlerdenküngân(suborusu)ilesugetirir.Birkısıminsandasuyuheryerdekuyu kazarak çıkarır. Birinci yol çok zahmetlidir; kanallar tıkanır, su kesilir.Her yerdekuyukazıpsuçıkarmayaehilolanlar isesuyuzahmetsizbirşekildebulur.Aynenbunungibi, kelâm âlimleri de âlemde sonsuz sebep-netice zincirinin ve devrin imkânsızlığınıgösterip sebepleri kestikten sonraVâcibü’l-Vücûd’un varlığını ispat ediyorlar.Uzun biryoldangidiliyor…

Kur’an-ıHakîm’inhakikiyoluisesuyuheryerdebuluyor,çıkarıyor.HerbirayetiHazretiMusa’nınasâsıgibi,nereyevursaâb-ıhayatfışkırtıyor.

1258 او أ ل ا ء و

düsturunuherşeyeokutuyor.

Page 299: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Hemimanyalnızilimleeldeedilmez;ondapekçoklatifeninhissesivar.Nasılki,biryemekmideyegirincefarklısinirlerefarklışekildedağılır.İmanadair,ilimlegelenbirmeseledeakılmidesinegirdiktensonra,derecesinegöreruh,kalb,sır,nefisvebunungibilatifelerondankendincebirerhissealır,onuözümser.Eğeronlarınhissesiyoksaimannoksandır.İşteMuhyiddinİbniArabî,FahreddinRâzî’yebunoktayıhatırlatıyor.

ÜçüncüMesele1259 مدا و ve1260 ظ ن إ ayetlerinasılbağdaşır?

Cevap: On Birinci ve Yirmi Üçüncü Söz’lerde ve Yirmi Dördüncü Söz’ün BeşinciDal’ınınİkinciMeyvesi’ndebununizahıvardır.Sırrıkısacaşudur:

Cenâb-ı Hak, kusursuz kudretiyle nasıl bir tek şeyden çok şeyi yapıyor,1261 bir şeye çokvazifeyigördürüyor, bir sayfadabin kitabı yazıyor.Aynenöylede, insanıpek çok varlıktürününhususiyetleriniiçerenbirmahiyetteyaratmıştır.Yanibirtektürolaninsanabütünhayvancinslerinin farklı derecelerdeki vazifeleri kadar vazifeyi gördürmeyi irade etmiş;insanın manevî kabiliyetlerine ve hissiyatına fıtraten bir sınır, bir kayıt koymamış, onuserbestbırakmıştır.Diğercanlılarınkabiliyetveduygularıisesınırlıdır,yaradılıştankayıtaltındadır. Halbuki insanın her duygusu ve kabiliyeti, hadsiz bir mesafede gezer gibi,sonsuza doğru gider. İnsan, kâinatınHâlık’ının isimlerinin sonsuz tecellilerine bir aynaolduğuiçinhislerinesınırsızbirkabiliyetkonulmuştur.

Mesela, bütün dünya kendisine verilse bile insan hırsla 1262 der. Bencilliğiyle,kendi menfaati için binlerce adamın zarar görmesini kabul eder ve bunun gibi…Kötüahlâkta sonsuz dereceye vardığı, nemrutlar ve firavunlar seviyesine kadar düştüğü vemübalâğa kipiyle “zalûm” (çok zulmeden) olduğu gibi, ahlâk güzelliğinde de sonsuzyükselişemazhardır,peygambervesıddıkmertebesineçıkar.

Heminsan–hayvanlarınaksine–hayat için lâzımolanşeylerhakkındacahildir,herşeyiöğrenmeyemecburdur.Sayısızşeyemuhtaçolduğundan,mübalâğakipiyle“cehûl”,yaniçok cahildir. Hayvan ise dünyaya geldiği vakit hem az şeye muhtaçtır, hem de ihtiyaçduyduğu şeyleri veyaşaması içingerekli bütün şartları bir-iki ayda, belki bir-iki günde,bazen bir-iki saatte öğrenir. Âdeta başka bir âlemde gelişip olgunlaşmış, dünyaya öylegelmiştir. İnsan ise bir-iki senede ancak ayağakalkar, on beş senede ancakmenfaati vezararıayırteder.İşte“cehûl”mübalâğasıbunadaişarettir.

DördüncüMesele1263 إ إ إ اود hadis-i şerifinin hikmetini soruyorsunuz.BundanbirçokSöz’debahsedilmiştir.Hikmetininbirsırrışudur:

İnsanınhemkendisihemdünyasıdaimayenilendiği içinher zaman imanını tazelemeyemuhtaçtır.Ziraherbir insanınmânenpekçok ferdibulunur.O,ömrününseneleri,belkigünleri,hatta saatleri adedincebaşkabir fert sayılır.Zaman ırmağınınaltınagirdiği içininsanbirmodelhükmünegeçer,hergünbirbaşkafertsuretinigiyer.

Heminsandaböylepekçoksuretveyenilenmeolduğugibi,onunvatanedindiğiâlemdeseyyardır.Birigider,yerinebaşkasıgelir.Âlemdaimaçeşitlenir,hergünbaşkabirâlemin

Page 300: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

kapısı açılır. İman hem o şahıstaki her ferdin hayat nuru, hem de onun girdiği âleminışığıdır.1264 إ إ iseonuruparlatan,ışığıaçanbiranahtardır.

Madem nefis, geçici arzular, vehimler ve şeytan insana hükmediyor; çok vakit onunimanınıkırmakiçingafletindenfaydalanarakpekçokhileyapıyor,şüphevevesveselerleiman nurunu kapatıyor. Hem görünüşte dine zıt, hatta bazı imamlara göre küfürderecesindetesirlikelimelervehareketlerinsanınhayatındaneksikolmuyor.Ohaldehervakit,hersaat,hergünimanyenilemeyeihtiyaçvardır.

Soru:Kelâmâlimleri,âlemikısaca“imkân”ve“hudûs”1265unvanlarınıniçinesarıpzihnenonun üstüne çıkar, sonra Cenâb-ı Hakk’ın bir ve tek oluşunu ispat ederler. Tasavvufehlininbirkısmıisetevhidiçindetamhuzurukazanmakmaksadıyla1266 إ د deyipkâinatıunutur,üstüneunutuşperdesiniçeker,sonratamhuzurubulur.Birkısmıda د 1267 إ diyerekkâinatıhayalesarar,yokluğaatar,sonrahakikitevhidivetamhuzurueldeeder.HalbukisenKur’an’dabuüçyolundışındakibüyükbircaddeyigösteriyorveonunişaretiolarak1268 إ د ، إ د diyorsun.Bucaddenintevhidedairbirdeliliniveonagidenkısayoluözetlegösterirmisin?

Cevap:BütünSöz’lerveMektup’larocaddeyigösterir.Şimdilik–istediğinizgibi–onunbüyük,genişveuzunbirdelilinekısacaişaretedeceğiz.Şöyleki:

Âlemde her bir şey, bütün eşyayı kendi Hâlık’ına verir. Dünyadaki her bir eser, bütüneserlerin kendi sahibine ait olduğunu gösterir. Kâinatta her bir yaratma fiili, bütünyaratma fiillerininkendi failineaitolduğunu ispatlar.Vevarlıklarda tecelliedenherbirisim,bütün isimlerinkendisahibinin isimveunvanlarıolduğuna işareteder.Demekherbir şey doğrudan doğruya Cenâb-ı Hakk’ın birliğine ve tekliğine delildir, O’nu biliptanımanınbirpenceresidir.

Evet, her eser –bilhassa canlı ise– kâinatın küçük bir misali, âlemin bir çekirdeği veyeryüzünün bir meyvesidir. Öyleyse o küçük misali, çekirdeği ve meyveyi var eden,elbette bütün kâinatı yaratandır. Çünkü meyvenin yaratıcısı, ağacı yaratandan başkasıolamaz. Şu halde her bir eser bütün eserleri kendi sahibine verdiği gibi, her bir fiil debütünfiillerikendifailineisnateder.

Zira görüyoruz ki, her yaratma fiili, çoğu varlığı kuşatacak derecede geniş ve zerredengüneşlerekadaruzunbireryaratmakanunununucudur.Demek,oküçükyaratmafiilininsahibikim isevarlıklarıkuşatanvezerredengüneşlerekadaruzanangenişkanunabağlıbütünfiillerinfailinindeOolmasıgerekir.Evet,birsineğehayatveren;bütünböcekleriveküçükhayvanlarıvareden,yeryüzünücanlandıranZâtolacaktır.Bir zerreyiMevlevigibidöndürenkimisevarlıklarıbirbirininpeşisırahareketettiripgüneşidegezegenleriylegezdireninaynıZâtolmasıgerekir.Çünkükanunbirzincirdir,fiilleronabağlıdır.

Demek,nasılkiherbireser,bütüneserleri sahibineverirveherbiryaratma fiili,bütünfiilleri failinemal eder.Aynenöylede, kâinatta tecelli edenherbir isim,bütün isimlerikendisahibineisnatedipbunlarınoZât’aaitunvanlarolduğunuispatlar.Çünkükâinattatecelli eden isimler, kesişen daireler ve ışıktaki yedi renk gibi birbirinin içine giriyor,birbirine yardım ediyor, birbirinin eserini tamamlıyor, süslüyor.MeselaMuhyî ismi birşeyde tecelli ettiğivebirvarlığahayatverdiğidakikadaHakîm ismide tecelli ediyor,o

Page 301: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

canlının yuvası olan vücudunu hikmetle düzenliyor. Aynı halde Kerîm ismi de tecelliediyor, o varlığın yuvasını süslüyor.Aynı andaRahîm isminin de tecellisi görünüyor, ocanlının vücudunun ihtiyaçlarını şefkatle hazırlıyor. Aynı zamanda Rezzak isminintecellisi beliriyor, canlının yaşaması için lâzım olan maddi ve manevî rızkını onaummadığı tarzdaveriyorvebunungibi…Demek“Muhyî”kiminismiisekâinattakiherşeyikuşatannurlu“Hakîm”ismide,bütünvarlıklarışefkatleterbiyeeden“Rahîm”ismideO’nundur…Bütün canlıları keremiyle besleyen “Rezzak” ismi deO’na aittir,O’nununvanıdırvebunungibi…

Demek, her isim, her fiil ve her eser Cenâb-ı Hakk’ın birliğine ve tekliğine öyle birerdelildir ki, hepsi kâinatın sayfalarında ve asırların satırlarında yazılan, “varlıklar”dediğimiz bütün kelimelerin, kendi kâtibinin kaleminden çıkmış nakışlar olduğunugösterir.Onlar,Allah’ınbirliğininbirermührü,birerehadiyet1269damgasıdır.

، إ إ ناو أ أ : ل ا 1270 و و ا و

BeşinciMesele

İkinciOlarak:Mektubunuzda“Sadece 1271 إ إ demekyetermi?Yanibir insan 1272 لر demezsekurtulabilirmi?”diye,başkabirmaksadısoruyorsunuz.Bununcevabıuzundur.Şimdiyalnızşukadarınıderizki:

Kelime-i şehadetin iki cümlesi birbirinden ayrılmaz, birbirini ispat eder ve içerir; biriolmadan diğeri olmaz. Madem Peygamber (aleyhissalâtü vesselam) Hâtemü’lEnbiyâ’dır,1273 bütün peygamberlerin varisidir. Elbette Allah’a ulaştıran bütün yollarınbaşındadır. Onun geniş caddesinin dışında hakikat ve kurtuluş yolu olamaz. Cenâb-ıHakk’ıgereğincetanıyanbütünimamlarvehakikatidelilleriylebilenzâtlar,Sa’dîŞirazîgibi, 1274 رد ند ظ ها ي ve 1275 يا جا إ دو قا demişlerdir.

Fakatbazen,Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)caddesindegittiklerihalde,bununAllah Resûlü’nün caddesi ve o caddeye dâhil olduğunu bilmiyorlar. Yine bazen,Peygamber’ibilmiyorlar,fakatgittikleriyolResûl-uEkrem’incaddesineaittir.Bazendemeczupça bir durum, manevî bir kendinden geçme hali veya münzevi, bedevice birvaziyet içindeResûl-uEkrem’in caddesini düşünmeden, yalnız إ إ demekonlarakâfigeliyor.

Bununlaberaber,meseleninenmühimyönüşudur:Kabuletmemekbaşka,yokluğukabuletmekbaşkadır.Cezbeyekapılan,münzeviveyaPeygamber’iişitmeyen,bilmeyenbuçeşitinsanlar,onutanımıyoryadadüşünmüyorlarkikabuletsinler.Onoktadacahilkalıyorlar.Allah’ıtanımayadairyalnız إ إ hükmünübiliyorlar.Bunlarkurtulabilirler.

FakatHazretiPeygamber’i işitenvedavasınıbilen insanlaronu tasdiketmezseCenâb-ıHakk’ı tanımazlar. Böyle bir insan için yalnız 1276 إ إ sözü, kurtuluş vesilesi olantevhidiifadeedemez.Çünkübuhal,birdereceözürsebebivecahilceolankabuletmemekdeğil;aksine,yokluğukabuletmektirveinkârdır.Mucizeleriveeserleriylekâinatıniftihartablosu ve insanlığın şeref kaynağı olan Hazreti Muhammed’i (aleyhissalâtü vesselam)

Page 302: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

inkâredeninsan,elbettehiçbirşekildehiçbirnuraerişemezveAllah’ıtanımaz…

Herneyse,şimdilikbukadaryeter.

AltıncıMesele

ÜçüncüOlarak:ŞeytanlamünazaraşeklindekiBirinciBahis’te, şeytanınyolunaaitbazıtabirler, çok kaba ve çirkin düşmüş. “Hâşâ, hâşâ” kelimesiyle ve farz-ımuhal suretindeolduğunubildirenkayıtlarladüzeltildiğihalde,yinebeni titretiyor.Sonrasizegönderilenparçada bazı ufak düzeltmeler vardı. Nüshanızı ona bakarak tashih edebildiniz mi?Fikrinizivekiltayinediyorum,otabirlerdenlüzumsuzgördükleriniziçıkartabilirsiniz.

Aziz kardeşim, o bahis çok mühimdir. Çünkü dinsizlerin üstadı şeytandır. Şeytansusturulmazsa, onun taklitçileri ikna olmaz. Kur’an-ı Hakîm, kâfirlerin kaba ve çirkintabirlerini, reddetmekiçinzikrettiğindenbanabircesaretverildi;buşeytanîyolunbütünbütün çürüklüğünü göstermek maksadıyla, farz-ı muhal olarak, şeytanın taraftarlarının,gittikleri yolun gereği kabul etmeyemecbur kaldıkları ve ister istemez,mânen o yolundiliyle söyleyecekleri ahmakça ifadeleri titreyerekkullandım.Fakat böyleceonları kuyudibine sıkıştırıp meydanı Kur’an hesabına baştanbaşa zapt ettik, foyalarını meydanaçıkardık.

Bu zafere şu temsille bak: Mesela başı göklere değen pek yüksek bir minare ve ominarenin altında, yerküreninmerkezine kadar kazılmış bir kuyu olduğunu farz edelim.Okuduğuezanomemlekettebütünahalitarafındanişitilenbirzâtın,minareninbaşındantakuyunundibinekadarhangimevkidebulunduğunuispatlamakiçinikitoplulukmünakaşaediyorolsun.

Birinci kısım der ki:“O zâtminarenin başındadır, kâinata ezan okuyor. Çünkü ezanınıişitiyoruz; o canlıdır, yüce bir makama sahiptir. Gerçi herkes onu o yüksek yerdegörmüyor, fakat herkes derecesine göre, onu bir makamda, bir basamakta görür ve busayede bilir ki, o zât yukarı çıkıyor ve nerede görünürse görünsün, yüksek birmakamasahiptir.”

Şeytanî ve ahmak olan güruh ise der ki: “Hayır, onun makamı minarenin başı değil,neredegörünürsegörünsün, kuyunundibidir.”Halbuki hiç kimse, onu ne kuyu dibindegörmüştürnedegörebilir.Farzedelim,taşgibiağırveiradesizolsaydı,elbettekuyunundibindebulunacaktı,birionugörecekti.

Şimdibuikizıttopluluğunsavaşmeydanı,ominareninbaşındantakuyunundibinekadaruzun birmesafedir.Allah yolunda olan nurlu cemaat, yüksek nazarlı kimselere, o ezanokuyan zâtınminarenin başında olduğunu gösteriyor. Bakışı o dereceye çıkamayanlara,nazarı kısa kalanlara ise derecelerine göre birer basamakta o büyük müezzini haberveriyor.Küçükbiremareonlarayeterveispatederki;ozât,taşgibicansızbircisimdeğil,istediğivakityukarıçıkan,görünenveezanokuyanbirinsan-ıkâmildir.

Şeytanın taraftarlarıdenilengüruh ise,“Yaozâtıminarebaşındaherkesegösterinyadaonun makamı kuyunun dibidir” diye ahmakça bir hükme varır. Ahmaklıklarındanbilmezlerki,ozâtınminareninbaşındaherkesegösterilmemesi,herkesinbakışınınorayaçıkamamasından ileri geliyor. Hem yanıltıcı sözlerle, lafazanlıkla minarenin başı hariç

Page 303: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

bütünmesafeyizaptetmekisterler.

İştebuikicemaatinmünakaşasınasonvermekiçinbiriçıkar,şeytanıntaraftarlarınaderki:“Ey uğursuz güruh!Eğer ezan okuyan o büyük zâtınmakamı kuyunun dibiyse taş gibicansız, kuvvetsiz olması gerekir. Kuyunun ve minarenin basamaklarında görünenin oolmaması lâzım gelir. Fakat madem onu oralarda görüyorsunuz, elbette o, kuvvetsiz,hakikatsiz, cansız değildir. Onun makamı minarenin başı olmalıdır. Öyleyse ya onukuyunundibindegöstereceksiniz–kihiçbirşekildegösteremezsinizvehiçkimseyeozâtınorada bulunduğunu dinletemezsiniz– ya da susunuz! Müdafaa meydanınız kuyunundibidir. Diğer meydan ve o uzun mesafe ise şu mübarek cemaatindir. O zâtı kuyunundibindenbaşkaneredegösterselerdavayıkazanırlar.”

İşte–şutemsildekigibi–şeytanlamünazarabahsi,Arş’tanyerekadarolanuzunmesafeyişeytanıntaraftarlarınınelindenalıyorveonlarısıkıştırıyor,teslimemecburediyor.Enakıldışı,enimkânsız,ennefretedilecekmevkiionlarabırakıyor.Şeytanıntaraftarlarınıendarvekimseningiremeyeceğideliğesokuyor,bütünmesafeyiKur’annamınazaptediyor.

Eğeronlarasorulsa:“Kur’annasıldır?”

Derlerki:“İnsanelindençıkmışgüzelveahlâkdersiverenbirkitaptır.”

O vakit onlara şöyle denir: “Öyleyse o Allah’ın kelâmıdır ve onu böyle kabul etmeyemecbursunuz.Çünküsizyolunuzgereğionagüzeldiyemezsiniz.”

Hemsorulsa,“Peygamberinasılbilirsiniz?”

Derlerki:“Güzelahlâklı,çokakıllıbiradam.”

O vakit onlara şöyle denecektir:“Öyleyse imana geliniz! Çünkü o zât güzel ahlâklı veakıllı ise her durumda Allah’ın resûlüdür. Çünkü sizin bu ‘güzel’ sözünüz, sınırlarınızdâhilinde değil, yolunuz gereği böyle diyemezsiniz.”Ve bunun gibi…Hakikatin başkayönleritemsildekidiğerişaretlereuygulanabilir.

İşte bu sırdan dolayı, şeytanla münazara edilen Birinci Bahis, müminlerin imanınıkorumak içinResûl-u Ekrem’inmucizelerini bilmeye ve omucizelerin kesin delilleriniöğrenmeyeihtiyaçbırakmıyor.Basitbiremare,küçükbirdelil imanıkurtarıyor.Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) her bir hali, her bir sıfatı, her bir tavrı; kuyunundibinde,enaşağıderecedeolmadığınadairbirermucizehükmünegeçer,yüceleryücesibirmakamdabulunduğunuispateder.

YedinciMesele

İbretVericiBirMesele

Vehme kapılan ve usanca düşen bazı dostlarıma, manevî kuvvetlerini artıracak yediişaretle,sırfKur’anhizmetinedairbirilahîikramıvekorumayısöylemeyemecburumki,ozayıfdamarlıdostlarımıkurtarayım.

Yedi işaretin dördü, dost iken sırf dünyaya ait birermaksat için, şahsımdeğilKur’an’ahizmetkârlığım yönünden bana düşman vaziyeti alan ve maksatlarının aksiyle tokatyiyenlerhakkındadır.Üçişarettebahsedilenleriseciddidosttu,daimadadostturlar.Fakat

Page 304: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

geçici olarak, dostluğun gerektirdiği mertçe vaziyeti göstermediler. Böylece ehl-idünyanın alâkasını kazanıp dünyaya ait birer maksat elde etmek ve başlarından eminolmak istediler. Halbuki o üç dostum –maalesef– bu maksatlarının aksiyle şiddetli birşekildeikazedildi.

İlkbahsettiğimiz,görünüştedostolan,sonradüşmanvaziyetialandörtkişiden,

Birincisi:Birmüdürkaçvasıtaylayalvardı,OnuncuSöz’denbirnüsha istedi,kendisineverdim.O ise terfi etmek içindostluğumubırakıpbanadüşmanvaziyeti aldı.O risaleyişikâyetveihbaredercesinevaliyeverdi.Kur’anhizmetininlütfununbireseriolarakterfiettirilmedi,vazifesindenalındı.

İkincisi:Birbaşkamüdür–dost iken–âmirlerininhatırı içinveehl-idünyanınalâkasınıkazanmak düşüncesiyle, şahsım değilKur’an’a hizmetkârlığım yönünden bana rakip vedüşmancabirtavıraldı,maksadınınaksiyletokatyedi.Umulmadıkbirmeseledeikibuçukseneye mahkûm edildi. Sonra Kur’an’ın bir hizmetkârından dua istedi. İnşallah, belkikurtulacak.Çünküonaduaedildi.

Üçüncüsü:Biröğretmen,dostgörünürkenbendeonadostdiyebaktım.SonraBarla’yanakledilmekveyerleşmekiçinbanakarşıdüşmancabirvaziyetaldı,maksadınınaksiyletokatyedi.Öğretmenliktenaskerliğeatıldı,Barla’danuzaklaştırıldı.

Dördüncüsü:Biröğretmene(hafızolduğuvedindargördüğümiçin)Kur’anhizmetindebana dostluk eder niyetiyle samimi bir dostluk gösterdim. Sonra o öğretmen, ehl-idünyanın alâkasınıkazanmak içinbirmemurunbir tek sözüylebizekarşı çok soğukvekorkakbirtavıraldı.Omaksadınınaksiyletokatyedi.Müfettişindenşiddetlibirazarişittivevazifesindenalındı.

İştebudörtadam,bizedüşmanvaziyetialmaklaböyletokatyediklerigibi,üçdostumdaciddi dostluğun gerektirdiği mertçe tavrı göstermedikleri için, tokat yemedilerse de birçeşitihtartüründen,maksatlarınıntersiyleikazedildiler.

Birincisi: Gayet mühim, ciddi ve hakiki bir talebem olan muhterem bir zât, sürekliSözler’iyazar,neşrederdi.NiyetibelliolmayanbüyükbirmemurungelmesivebirhadiseyüzündenyazdığıSözler’isakladı,eserleriyazarakçoğaltmayıdageçicibirsüreterketti.Buşekildeehl-idünyadanbirzarargörmemek,birsıkıntıçekmemekveşerlerindeneminolmakistiyordu.HalbukiKur’anhizmetiningeçicibirsürekesintiyeuğramasındangelenbir hatanın eseri olarak, bir sene sürekli, bin liraya mahkûmiyet gibi bir belâ gözününönünekonuldu.Nevakitrisaleleriyazarakçoğaltmayaniyetettiveeskihalinedöndü,odavadan–Allah’ahamdolsun–beraatetti,fakirhaliylebinliracezavermektenkurtuldu.

İkincisi:Beşsenedenberimert,ciddivecesurbirdostumolanbirzât,ehl-idünyanınveyeni gelen bir âmirin hüsn-ü zannını ve alâkasını kazanmak için komşum iken,düşünmeden,iradesidışındabirkaçaybenimlegörüşmedi.Hattabayramdaveramazandadauğramadı.Halbukibunasebepolanköymeselesiistediğininaksineneticelendi,nüfuzukırıldı.

Üçüncüsü:Haftadabir-ikidefabenimlegörüşenbirhafız,imamolmuş.Sarıksarabilmekiçin iki ay benimle görüşmeyi terk etti. Hatta bayramda yanıma gelmedi. Umulanın ve

Page 305: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

maksadının aksine yedi-sekiz ay imamlık yaptığı ve âdeti olmadığı halde ona sarıkbağlattırılmadı.

İştebugibiçokhadisevar.Fakatbazılarınınhatırınıkırmamakiçinzikretmiyorum.Bunlarher ne kadar zayıf birer emare ise de bir arada düşünüldüğünde bir kuvvet hissedilir.Bununla, şahsım değil –çünkü nefsimi hiçbir ikrama lâyık görmüyorum– fakat Kur’anhizmetinoktasında,sırfoyöndenCenâb-ıHakk’ınbirikramıvehimayesialtındahizmetettiğimiz anlaşılıyor. Dostlarım bunu düşünmeli, evhama kapılmamalı!Madem bunlarKur’an’a hizmetkârlığıma ilahî bir ikramdır… Madem övünmeye değil, aksine, şükresebeptir… Ve madem 1277 ث ر أو fermanı var… Şu sırlardan dolayı, bunlarıhususiolarakdostlarımasöylüyorum.

SekizinciMesele

YirmiYedinciSöz’deki, içtihadamânisebeplerinbeşincisininüçüncünoktasınınüçüncümisalininhaşiyesidir.

Mühim bir soru: Hakikati araştırıp delilleriyle bilen bazı zâtlar der ki: “Kur’an’dakisözlerin, kelimelerin, zikirlerin ve diğer tesbihlerin her biri, insanın manevî latifeleriniçeşitliyönlerdennurlandırır,onumânenbesler.Mânâlarıbilinmezseyalnızsözlerbirşeyifade etmiyor, kâfi gelmiyor. Söz bir elbisedir; değiştirilse, hermillet omânâlara kendidiliylelafızgiydirsedahafaydalıolmazmı?”

Cevap:Kur’an’daki ve Resûl-u Ekrem’in tesbihatındaki ifadeler cansız elbiseler değil,vücudun canlı cildi gibidir, belki zamanla cilt olmuştur. Elbise değiştirilir, fakat ciltdeğişsevücudazararlıdır.Namazveezandakigibimübareksözler,örfî1278mânâlarınahasisimvenamolmuştur.Buisedeğiştirilmez.

Ben kendi nefsimde tecrübe ettiğim bir hali çok defa araştırdım, hakikat olduğunugördüm.Ohalşudur:İhlâssûresiniarifegünlerindeyüzerdefaokuyordum.1279Gördümki,bendekimanevî duyguların bir kısmı, birkaç defadagıdasını alır, sonra vazgeçer, durur.Akılgibibirkısımdabirzamanmânâtarafınayönelir,hissesinialır,sonraodadurur.Vekalbgibibirkısımlatifeler,manevîzevkevesilebazımânâlardanhissesinialır,ardındanodasusarvebunungibi…Gitgide,otekrardayalnızbirkısımlatifelerkalırki,onlarpekgeç usanıyor, hisse almaya devam ediyor, artık mânâya ve araştırmaya hiç ihtiyaçbırakmıyor. Gaflet akla, tefekkür kabiliyetine zarar verirken onlara vermiyor. Lafzın,tatminediciifadelerinbulunduğukısabirmealiylehasisimolduklarıörfîmânâonlarakâfigeliyor.Eğer o sıradamânâyı düşünse zararlı bir usançverir.Ogıdasını almayadevamedenlatifeler,öğrenmeyeveanlamayamuhtaçdeğildir;belkihatırlamaya,yönelmeyeveteşvike ihtiyaç duyar. O cilt hükmündeki sözler onlara kâfi geliyor ve mânâ vazifesigörüyor.BilhassaArapça ifadelerle,Allahkelâmıve ilahîbeyanolduğunuhatırlatmakladaimîbirfeyzevesiledir.

İştekendi tecrübeettiğimşuhalgösteriyorki, ezan,namaz tesbihatıvehervakit tekraredilenFâtihaveİhlâssûrelerigibihakikatleribaşkabirlisanlaifadeetmekçokzararlıdır.Çünküdaimîkaynakolanilahîvenebevîlafızlarkaybolduktansonra,osüreklibeslenenlatifelerindaimîhisselerideyokolur.Hemherharfinenazonsevabıziyanolduğundanvedaimî huzur herkes için namaz boyunca devam etmediğinden, insanların tercüme

Page 306: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

vasıtasıylagafletiçindekitabirlerininruhakaranlıklarvermekgibizararlarıvardır.

Evet,İmam-ıÂzamşöyledemiş:“1280 إ إ tevhidinalâmetiveonahasisimdir.”Bizdederiz ki: Tesbihat ve zikir kelimelerinin, bilhassa ezan ve namazdakilerin büyükçoğunluğu,has(özel)isimhükmünegeçmiştir.Özelisimlergibi,sözlükmânâsındançok,şeriatça yaygın olarak kabul edilen mânâsına bakılır. Öyleyse değişmeleri şeriatçamümkündeğildir.Hermümininbilmesigerekenözethalindekimânâlarını,yanikısabirmealiniiseenbasitadambileçabuköğrenir.

Bütün ömrünüMüslüman olarak geçiren ve kafasını binlerce lüzumsuz şeyle dolduraninsanlar,ebedîhayatınanahtarıolanşumübarekkelimelerinkısamealinibir-ikihaftadaöğrenmemekte nasıl mazur görülebilir, nasıl Müslüman olurlar ve onlara nasıl “akıllıinsan”denir?Öylelerinin tembelliklerininhatırı içinonurkaynaklarınıkoruyankılıflarıbozmakakılkârıdeğildir!..

Hem 1281 ن diyen,hangimillettenolursaolsun,Cenâb-ıHakk’ı takdisettiğini anlar.İştebukadarıyetmezmi?Eğermânâsınıkendidiliyledüşünsebirdefaöğrenir.Halbukionugündeyüzdefatekrarediyor.Oyüzdefadaaklınöğrenmehissesindenbaşka,lafızdanve lafza yayılan, onunla kaynaşankısameal çoknura ve feyze vesiledir.Bilhassa, ilahîkelâm olması itibarı ile aldığı kutsiyet ve o kutsiyetten gelen feyizler, nurlar çokmühimdir.

Kısacası:Dincezorunluolanişlerinkılıflarıhükmündekimukaddes ilahîsözlerinyerinehiçbir şey konulamaz, hiçbir şey onların yerini tutamaz ve vazifesini göremez, geçiciolarak o mânâyı ifade etse de daimî, yüce ve kutsî bir şekilde edemez. Dinin nazarîkısmınınkılıfıolanlafızlarındeğiştirilmesineisezatenlüzumyoktur.Çünkünasihatleveyabaşkaşekildedersverme,öğretmevevaazileoihtiyaçgiderilir.

SözünÖzü:Nahve1282dayananArapçanınkuşatıcılığıveKur’an’dakilafızlarınmucizeliğiöyle bir tarzdadır ki, tercümesi mümkün değildir, hatta akıl dışıdır diyebilirim. Kiminşüphesi varsaKur’an’ınmucizeliğinedairYirmiBeşinci Söz’emüracaat etsin.Tercümedediklerişeyleriseözethalinde,gayeteksikmeallerdir.Böylebirmealnerede;canlı,pekçokyönüvemertebesibulunanayetlerinhakikimânâlarınerede?..

DokuzuncuMesele

MühimveMahremBirMeseleveBirVelâyetSırrı

İslam âleminde “Ehl-i Sünnet ve Cemaat” denilen, hak ve istikamet ehli olan büyükcemaat, Kur’an ve iman hakikatlerini istikamet dairesinde, sünnet-i seniyyeye noktasınoktasınauyarakmuhafazaetmiştir.

Velizâtlarınbüyükçoğunluğuodairedençıkmış.Başkabirkısımveliler,Ehl-iSünnetveCemaat’in bazı düsturları dışında ve usullerine muhalif bir caddede görünmüş. İşte şukısımvelilerebakanlarikiyeayrıldı:

Bir kısmı Ehl-i Sünnet’in usulünemuhalif oldukları için onların veliliğini inkâr ettiler.Hattakimileriniküfürleithametmeyekadargittiler.

Diğerkısım,onlarauyanlardır.Onlarınveliliğinikabulettikleriiçinderlerki,“Hak,yalnız

Page 307: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Ehl-i Sünnet ve Cemaat’in yoluyla sınırlı değil.” Bid’atçılardan bir topluluk oluşturdu,hatta dalâlete kadar gittiler. Bilmediler ki, hidayete ermiş her zât hidayete götüremez.Şeyhlerihatasındamazurdur,çünkümeczuptur.Kendileriisemazurolamaz.

Ortayolu tutanbirkısım iseovelilerinvelâyetini inkâretmedi, fakatyollarınıdakabuletmediler.Derlerki:“Usuldışısözlerindeyahâlemağlupoluphataettileryadaosözlermânâsı bilinmeyen müteşâbih1283 ifadeler gibi, manevî bir sarhoşluk halinde söylenmişölçüsüzifadelerdir.”

Maalesef birinci kısım, bilhassa dış görünüşe bakıp hüküm veren âlimler, ehl-i sünnetyolunukorumakniyetiyleçokmühimevliyayıinkâra,hattadindençıkmaklaithametmeyemecbur kalmışlar. İkinci kısım olan taraftarları ise öyle şeyhlere çok hüsn-ü zanbesledikleriiçinhakyolunubırakıpbid’ata,hattadalâletegirdiklerigörülmüş.

İşteşusırradair,zihnimiçokzamanmeşguledenbirhalvardı:Birzaman,birkısımehl-idalâlete,mühimbirvakitte,kahrolmaları içinbedduaettim.Bedduamınkarşısınamüthişbirmanevîkuvvetçıktı.Hembedduamıgeriçevirdi,hembenibundanmenetti.

Sonragördümki,okısımdalâletehli,hakkazıticraatındamanevîbirkuvvetinyardımıylaarkasına aldığı halkı sürükleyip gidiyor ve başarılı oluyor. Yalnız zorla değil; belkimüminlerinbirkısmıvelâyetkuvvetindengelenbuarzuyakapılıponlarıhoşgörüyor,çokfenasaymıyor.

İştebu iki sırrı hissettiğimvakitdehşetedüştüm. “Fesübhânallah!”dedim, “Hakyoldanbaşkavelâyetbulunabilirmi?Bilhassahakikatyolundakiler,dehşetlibirdalâletcereyanınataraftarolurmu?”Sonramübarekbirarifegününde,güzelkabuledilenbirİslamâdetinceİhlâs sûresini yüz defa okudum, onun bereketiyle ve Allah’ın rahmetiyle “Mühim BirSoruyaCevap”adıylayazılanmeseleyleberaberşöylebirhakikatdeacizkalbimegeldi.Ohakikatşudur:

Fatih Sultan Mehmed zamanında yaşandığı rivayet edilen meşhur ve mânidar “CibaliBaba Kıssası”ndaki gibi, bir kısım veli zâtlar görünüşte muhakemeli ve akıllı da olsameczupturlar. Bir kısmı da bazen uyanık ve akıl dairesinde görünür, bazen aklın vemuhakemenindışındabirhalegirer.Şunlardanbirsınıf,hakilebâtılıkarıştırır,ayıramaz.Manevîsarhoşlukhalindegördüğübirmeseleyiuyanıkkengerçekleştirir,hataedervehataettiğinibilmez.MeczuplarınbirkısmıAllahkatındamuhafazaaltındadır,dalâletegitmez.Diğer bir kısmı ise öyle değildir, bid’at ve dalâlet cereyanlarında bulunabilirler. Hattakâfirleriçindebulunabileceklerineihtimalverilmiştir.

İşte onlar geçici bir süre veya daimîmeczup olduklarından,mânen “mübarekmecnun”hükmündedirler. Mübarek ve serbest mecnun hükmünde oldukları için yaptıklarındansorumludeğildirler.Vesorumluolmadıkları içinhesabaçekilmeyecekler.Kendimeczupvelilikleridevametmekleberaber,dalâletehlinevebid’atçılarataraftarçıkar,mesleklerinebir derecekıymetkazandırıpuğursuzbir şekildebir kısımmüminlerinvehak ehlininoyolagirmesinesebepolurlar.

OnuncuMesele

Bazıdostlarınihtarıyla,ziyaretçilerhakkındabirdüsturizahedilmekistenmiş,onuniçin

Page 308: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yazılmıştır.

Bilinsin ki, bizi ziyaret eden ya dünya hayatı için gelir, o kapı kapalıdır; ya da ahirethayatıiçingelir,bundaikikapıvar:

Ya şahsımı mübarek ve makam sahibi zannedip gelir. O kapı da kapalıdır. Çünkü benkendimi beğenmiyorum, beni beğenenleri de beğenmiyorum.Cenâb-ıHakk’a çok şükür,beni kendime beğendirmemiş. İkinci kapı, sırfKur’an-ıHakîm’in hakikatlerinin ilancısıolmamyönüyledir.Bu kapıdangirenleri –başgözüstüne– kabul ediyorum.Onlardaüçtarzdaolur:Dost,kardeşveyatalebe…

Dostun hususiyeti ve şartı şudur ki:Risalelere ve Kur’an nurlarına dair hizmetimizekesinlikle ve ciddi bir şekilde taraftar olsun; haksızlığa, bid’atlara ve dalâlete kalbentaraftarolmasınveKur’annurlarındankendisiiçindeistifadeyeçalışsın.

Kardeşin hususiyeti ve şartı şudur: Risale-i Nur’un neşrine hakiki olarak, ciddiçalışmaklaberaberbeşfarznamazınıedaetmekveyedibüyükgünahıişlememek.

Talebeliğinhususiyetiveşartışudurki:Risale-iNur’ukendimalıvetelifigibihissediponasahipçıksın,enmühimhayatvazifesinionunneşriveonahizmetbilsin.

İştebuüçtabaka,benimüçşahsiyetimlealâkalıdır:Dost,benimkendimeaitşahsiyetimlemünasebetliolur.Kardeş,kulluğumvekulluknoktasındakişahsiyetimlealâkalıdır.Talebeise Kur’an-ı Hakîm’in ilancısı olmam yönüyle ve hocalık vazifesindeki şahsiyetimleilgilidir.

Görüşmenindeüçmeyvesivar:

Birincisi: Kur’an hakikatlerinin ilancısı olmam itibarı ile Kur’an’ın mücevherlerinibendenveyaRisale-iNur’dandersalmak,birdersbileolsa…

İkincisi:İbadetyönündenahiretedairkazancımaortakolmak…

Üçüncüsü: Beraber Cenâb-ı Hakk’ın dergâhına yönelip kalben bağlanarak Kur’an-ıHakîm’ehizmetteeleleveripbaşarıvehidayetistemek…

Eğertalebeise,hersabahsürekliismiyle,bazendehayaliyleyanımdahazırveduamdanhissedarolur.

Eğerkardeşise,birkaçdefahususi ismivesuretiyleduamda,manevîkazancımdahazırveondanhissedarolur.SonrabütünkardeşleriçinedâhiledipCenâb-ıHakk’ınrahmetineteslim ediyorum; dua vaktinde “ihvetî ve ihvânî” (kardeşlerim) dediğim vakit onlarınarasındabulunur.BenbilmesemdeAllah’ınrahmetionlarıbiliyorvegörüyor.

Eğer dost ise, farzları yerine getirip büyük günahları terk ederse umumi mânâdakardeşleri anmam itibarı ile duama dâhildir. Bu üç tabakanın da beni manevî dua vekazançlarınadâhiletmesişarttır.

، صا ن ا : ل ا 1284 و و ا و

1285 ا ا أ إ إ

Page 309: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

نأ ي و ا يا ا او1286 ر ر تء

و ..ب إ رأ و ..اأ اإ و .. بأ ا تاا ه بأ را ا و ..ز ةد بأ و ..بأ ا

و اأ او او ا ط رو ا ه و نأ تا1287 ا ا ا ، و ضاأ او و او أ إ

1195HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

1196“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

1197“EğerşeytandangelenbirvesvesesenidürtersehemenAllah’asığın!ÇünküO,herşeyiişitir,herşeyimükemmeltarzdabilir.”(A’râfsûresi,7/200;Fussiletsûresi,41/36).

1198Malıelindetutankimse.

1199Bkz.es-Serahsî,el-Mebsût11/8;el-Kâsânî,Bedâiu’s-Sanâi’6/202;el-Merğînânî,el-Hidâye2/177.

1200Bkz.Enbiyâsûresi,21/107.

1201Büyüklük,ciddiyet,sabırsahibibüyükpeygamberlerEfendimizHazretiMuhammed(aleyhissalâtüvesselam),HazretiNuh,Hazretiİbrahim,HazretiMusaveHazretiİsa’ya(aleyhimüsselam)verilensıfat.

1202“Musa(aleyhisselam):‘Seninkonuşmanböylemidir?’diyesorunca,Cenâb-ıHak:‘Bütünlisanlarınkuvvetibenimdir.’buyurdu.”(Bkz.AhmedİbniHanbel,er-Reddüale’z-Zenâdikave’l-Cehmiyyes.36;EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ6/210;et-Taberî,Câmiu’l-Beyân6/30)

1203“UydurduğuyalanıAllah’amaledenkimsedendahazalimbiriolabilirmi?”(Zümersûresi,39/32)

1204Bkz.Buhârî,edeb72,i’tisâm5;Müslim,fezâil127,128;Müsned6/45,181.

1205Bkz.Haşirsûresi,59/16.

1206Asfiya:Safiyet,takvavekemâlsahibi,peygambervarisizâtlar.

1207Mantıktaihtimalleritekertekerayıklayarakdoğruneticeyeulaşmaşeklindekibirispatlamayöntemi.

1208Bkz.el-Cüveynî,el-Burhân,2/534,535;er-Râzî,el-Mahsûl,5/299.

1209Kur’an-ıHakîm’in,kâfirlerinküfürlerinivegaliztabirleriniçürütmekiçinbazıyerlerdezikretmesinedayanarak,inkârcılarınküfürlerinintamamenakıldışıvetemelsizolduğunugöstermekiçinşutabirlerifarz-ımuhalsuretindetitreyerekkullanmayamecburkaldım.

1210Marifetmertebesininenyükseği.Hakikatibizzatyaşayarakgörmehali.

1211Melekler,insanlarvecinlersayısınca,O’nasalâtveselamolsun.

1212“Kâf.ŞanlışerefliKur’anhakkıiçin.”(Kafsûresi,50/1)

1213“Ağzındançıkanbirteksözolmazki,yanındabuişiçinhazırlanmışgözcüolmasın,onunsöylediğiniveyaptığınıkaydetmişolmasın.Vaktigeldiğindeölümsekeratıbaşlayınca,cançekiştiğisıradainsana‘İşte!’denir,‘seninençoknefretedipkaçtığınşey!’Sûraüfürülürkalkborusuçalar.İştebudatehditlebildirilenazabıngünüdür.Ogünherkesberaberindebirmuhafız,birdeşahitolarakYüceDivanagelir.Allahonabuyurur:‘Senbundangafletiçindeydin.İştegözününönündenperdeyikaldırdık,şimdiartıkgözünpekkeskindir!’Yanındakiarkadaşı‘İşte!’der,‘Onundefteri!Herneyapmışsa,buradayazılı!’Allahmuhafızlaşahideveyacehennemgörevlisiikimeleğe:‘Atın!’buyuracak,‘atıncehennemehernankör,inatçıkâfiri.”(Kafsûresi,50/18-24)

1214Bkz.En’âmsûresi,6/73;Kehfsûresi,18/99;Tâhâsûresi,20/102;Mü’minûnsûresi,23/101;Nemlsûresi,27/87;Yâsînsûresi,36/49,51,53;Sâffâtsûresi,37/19;Sâdsûresi,38/15;Zümersûresi,39/68;Kafsûresi,50/20,42;Hâkkasûresi,69/13;Nebesûresi,78/18,Nâziâtsûresi,79/6-7,13.Ayrıcabkz.Müsned2/162,166,192.

1215“(Kâfirlerboğulduktansonrayerlegöğe:)‘Eyyeryüzü!Vazifenbitti;suyunuyut.Eysemâ!İhtiyaçkalmadı;yağmurukes’diyeemirbuyuruldu.Suçekildi,işbitirildi,gemiCudiüzerindeyerleştive‘Kahrolsunozalimler!’

Page 310: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

denildi.”(Hûdsûresi,11/44)

1216“AzgınlığıyüzündenSemûdhalkı,resûllerininbildirdiğigerçekleriyalansaydı.Biraraonlarınenazılıolanlarıöneatıldığında,buyalanlamalarıiyiceşiddetlendi.Peygamberleriisekendilerine:‘MucizevîolarakverilenAllah’ındevesiniveonunsuiçmesırasınıgözetin,onadokunmayın!’dedi.Fakatonlaropeygamberiyalancısayıpdeveyikestiler.Allahdaböylesisuçveisyanlarısebebiyleazapindirdi,onlarıyerlebiretti.Bununsonucundandaaslaendişeetmedi.”(Şemssûresi,91/11-15)

1217İ’caz:Mucizeolma,benzerininyapılmasımümkünolmadığıiçinherkesişaşırtıpacizbırakma.

1218“ÖnderleriçindeZünnûn’udaan.O,(inkârdadiretenveuyarılardanhiçetkilenmeyenhalkına)kızarakonlarıterketmişti.Bizimhiçbirzamankendisinisıkıştırmayacağımızainanıyordu.Sonra,(düştüğübalığınkarnının,geceninvedenizin,birdebulunduğuhalin)karanlıklarıiçinde,‘Sendenbaşkailahyoktur.Senhertürlükusurdan,eksiklikten,eşi-ortağıbulunmaktanmutlakmünezzehsin.Ben,gerçektenkendineyazıkedenlerdenoldum!’diyeyakardı.”(Enbiyâsûresi,21/87)

1219“Bizimhiçbirzamankendisinisıkıştırmayacağımıza(inanıyordu).”(Enbiyâsûresi,21/87)

1220“Sonrakaranlıklariçindeşöyleyakarmıştı.”(Enbiyâsûresi,21/87)

1221“BeniYusuf’agönderin.”(Yûsufsûresi,12/45)

1222“EyYusuf,eydoğrusözlükişi.”(Yûsufsûresi,12/46)

1223“ÖyleiseKur’anokunduğundahemenonakulakverin,susupdinleyinkimerhametenailolasınız.”(A’râfsûresi,7/204)

1224“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1225Allah,lütfederkenşahsınkabiliyetinebakmaz.

1226Allah’ahamdolsun,buRabbiminihsanıdır.

1227Hucurâtsûresi,49/13.

1228“İslamiyetcahiliyeırkçılığınıkesipatmıştır.”Bkz.Müslim,imâre53-54;EbûDâvûd,edeb111,112;İbniMâce,fiten7.

1229“Kâfirlerinkalblerinetaassubu,cahiliyetaassupvetarafgirliğiniyerleştirdikleriosırada,Allahdaelçisininvemüminleringönüllerinehuzurvegüvenduygusuverdi.Takvakelimesinionlarayoldaşetti.Zatenonlarbusözepeklâyıkveehildiler.Allahherşeyihakkıylabilir.”(Fetihsûresi,48/26)

1230“Eyimanedenler!Sizdenkimdinindendönersebilsin;Allahonlarınyerineöylebirtoplulukgetirirki,Allahonlarısever,onlardaAllah’ıseverler.Onlarmüminlerekarşıalçakgönüllü,kâfirlerekarşıonurluvezorludurlar.Allahyolundacihadederler.”(Mâidesûresi,5/54)

1231Kıymetininmertebesi.

1232YirmisekizinciAmerikanbaşkanıThomasWoodrowWilson.

1233BirinciDünyaSavaşıyıllarındakiİngilizbaşbakanı.

1234BirinciDünyaSavaşıyıllarındakiYunanbaşbakanı.

1235“Hâlâakıllanmazlarmı?”(Yâsînsûresi,36/68).Ayrıcabuifade ن أ şeklindemuhatapkipiylepekçokyerdegeçmektedir.Bkz.Bakarasûresi,2/44,76;Âl-iİmransûresi,3/65;En’âmsûresi,6/32;A’râfsûresi;7/169;Yûnussûresi,10/16…

1236“Hiçdüşünmüyormusunuz?”(En’âmsûresi,6/50)

1237“Kur’an’ıgereğigibidüşünmeyeceklermi?”(Nisâsûresi,4/82)

1238“Allah’ıbırakıpbilginleriniverahiplerinirabedindiler.”(Tevbesûresi,9/31)

1239Bkz.Nisâsûresi,4/74;Tevbesûresi,9/111.

1240“ÂlemlerinRabbi”(A’râfsûresi,7/54;Şuarâsûresi,26/23;Kasassûresi,28/30;Mü’minsûresi,40/64;Fussilet

Page 311: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

sûresi,41/9;Tekvirsûresi,81/29;Hâkkasûresi,69/4)

1241Bkz.et-Taberî,Câmiu’l-Beyân1/63;el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an1/138;el-Beğavî,Meâlimü’t-Tenzîl1/40.

1242“Oikidenizisalıverdi,birbirinekavuşurlar.Fakataralarındabirengelbulunduğundan,birbirininsınırınıaşmazlar.”(Rahmansûresi,55/19-20)

1243“Bütünhamdler,övgülerâlemlerinRabbiAllah’adır.”(Fâtihasûresi,1/2)

1244“ÂlemlerinRabbi”(A’râfsûresi,7/54;Şuarâsûresi,26/23;Kasassûresi,28/30;Mü’minsûresi,40/64;Fussiletsûresi,41/9;Tekvirsûresi,81/29;Hâkkasûresi,69/4)

1245“Allah(cellecelâlüh)birkulunahayırmuratettiğindeonuüçgüzelvasıfladonatır:Dindederinbilgisahibiyapar,dünyanıngeçicivefaydasızyönlerindenuzaktutarveona,kendikusurlarınıgörebilmefaziletinasipeder.”(ed-Deylemî,el-Müsned1/242;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/240;İbnü’l-Mübârek,ez-Zühds.96)

1246“Doğrusubennefsimitemizeçıkarmam.Nefisdaimafenalığıister,kötülüğesevkeder.”(Yûsufsûresi,12/53)

1247Nefs-iemmare:İnsanıdaimakötülüğesevkedennefis.

1248Nefs-ilevvâme:İnsannefsininikincimertebesi.İşlenengünahlardanüzüntü,sevaplardansevinçduyannefis.

1249Nefs-imutmainne:Nefsindördüncümertebesi.Şüphesizbirimanavebununzevkineerennefis.

1250İbniArabî,Risaletü’ş-Şeyhi’l-Ekberile’l-İmamFahriddiner-Râzîs.11.

1251Mukaddime:Giriş.

1252Mevkıf:Durak

1253Vucûbiyet:Vacip,zorunlu,kendindenolma.

1254Cenâb-ıHakk’ıbilme,tanıma.

1255Vücûd-uVâcib’enispetenbaşkaşeylerevardenilmemeli,onlarvarlıkunvanınalâyıkdeğillerdir.

1256GörülensadeceO’dur.

1257AklıbaşındaolanvedikkatlebakanherkesiçinbiryaprakbileAllah’ınmarifetinedairbirdefterdir.

1258“HerşeydeAllah’ınvarlığınıvebirliğinigösterenbirayet(işaret)vardır.”(Bkz.el-Esfehanî,el-Eğânî4/39;el-Kalkaşendî,Subhu’l-A’şâ12/413;el-Übşeyhî,el-Müstatraf1/16,2/280)

1259“Gerçektenbiz,Âdemoğullarınışereflikıldık”(İsrâsûresi,17/70)

1260“İnsan(buemanetinhakkınıgözetmediğinden)ciddençokzalim,çokcahildir.”(Ahzâbsûresi,33/72)

1261Bkz.“Hakkıinkâredenlergörüpbilmedilermikigöklerleyerbitişik(birbütün)idi,onlarıbizayırdık,hayatasahipherşeyisudanyaptık.Hâlâinanmayacaklarmı?”(Enbiyâsûresi,21/30)

1262Dahayokmu?

1263“Hayırvefaziletkaynağı‘Lâilaheillallah’cümlesiileimanınızıyenileyiniz.”(el-Hakîmet-Tirmizî,Nevâdiru’l-Usûl2/204.Ayrıcabenzermânâdakihadisleriçinbkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/359;AbdİbniHumeyd,el-Müsned1/417)

1264“Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Sâffâtsûresi,37/35;Muhammedsûresi,47/19)

1265Hudûs:Sonradanolma,yokkenvücudagelme.

1266GörülensadeceO’dur.

1267Vücûd-uVâcib’enispetenbaşkaşeylerevardenilmemeli,onlarvarlıkunvanınalâyıkdeğildir.

1268Allah’tanbaşkamabud,maksutvetalepedilecekyoktur.

1269Ehadiyet:Cenâb-ıHakk’ınhervarlıktaayrıayrıgörülenbirliktecellisi.

1270“Allahım!Benimvebendenöncekipeygamberlerinsöylemişolduğumuzsözlerinenfaziletlisi,‘Lâilaheillallah’

Page 312: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

sözüdür.”*buyuranzâta,onunâlveashabınasalâtveselameyle!*Tirmizî,deavât123;Muvatta,Kur’an32,hac246;Abdurrezzak,el-Musannef4/378.

1271“Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Sâffâtsûresi,37/35;Muhammedsûresi,47/19)

1272“MuhammedAllah’ınresûlüdür.”(Fetihsûresi,48/29)

1273Peygamberlerinsonuncusu,mührü.

1274Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)caddesinindışındaolanınveonunarkasındangitmeyeningerçekhakikatnurunaulaşmasıimkânsızdır.

1275“HazretiMuhammed’in(sallallâhualeyhivesellem)yolunundışındakibütünyollarkapalıdır.”(Bkz.EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ10/257;İbniKayyim,Medâricü’s-Sâlikîn1/47)

1276“Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Sâffâtsûresi,37/35;Muhammedsûresi,47/19)

1277“VeRabbininnimetinianlatdaanlat.”(Duhâsûresi,93/11).

1278Örfî:Âdetlereaitolan,geleneksel.

1279İhlâssûresiniçeşitlisayılardaokumanınfaziletlerinedairbkz:Tirmizî,fezâilü’l-Kur’an11;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/437;Dârimî,fezâilü’l-Kur’an24.

1280“Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Sâffâtsûresi,37/35;Muhammedsûresi,47/19)

1281Allah’ıbütüneksikliklerdentenzihederim.

1282Nahiv:Gramer,sözdizimi.

1283Müteşabih:Mânâsıaçıkolmayan.

1284“Allahım!‘Mümin,diğermüminiçinbirbiriniperçinleyenduvargibidir.’*diyebuyuranzâta,onunâlveashabınasalâtveselameyle!*Buhârî,salât88;Müslim,birr65;Tirmizî,birr18.

1285“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1286“‘HamdolsunbizibucenneteeriştirenAllah’a!EğerAllahmuvaffakkılmasaydı,bizkendiliğimizdenyolbulamazdık.Rabbimizinelçileriningerçeğibildirdikleribirkeredahakesinlikleanlaşılmıştır.’derler.”(A’râfsûresi,7/43)

1287EyHazretiNuh’unkavmihakkındakiduasınıkabuleden..veeyHazretiİbrahim’idüşmanlarınagalipgetiren..veeyHazretiYusuf’u,HazretiYakub’atekrarkavuşturan..veeyHazretiEyyûb’unhastalığınıgideren..veeyHazretiZekeriya’nınduasınıcevapveren..veeyHazretiYunusİbniMettâ’nınduasınıkabuledenAllahım!Bütünbumakbulduasahiplerininsırlarıhürmetine,sendenistiyorveniyazediyoruzki,beniveburisalelerineşredenlerivearkadaşlarınıinsîvecinnîşeytanlarınşerrindenmuhafazaeyle..düşmanlarımızakarşıbizeyardımet..bizinefsimizinelinebırakma..bizimveonlarınsıkıntılarınıgider..bizimveonlarınkalbîhastalıklarınaşifaver,âmin,âmin,âmin…

Page 313: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YirmiYedinciMektupBumektup,Risale-i Nur müellifinin talebelerine yazdığı hakikatin ta kendisi olan, çoklatif ve güzelmektuplar ileRisale-i Nur talebelerinin Üstadlarına ve bazen birbirlerineyazdıkları, Risale-i Nur’un mütalaasından aldıkları parlak feyizleri ifade edenmektuplardanoluşançokzenginbirrisaledir.Bukitabınüçdörtmislikadarbüyüdüğüiçinburaya alınmamıştır. Müstakil olarak Barla, Kastamonu, Emirdağ Lâhikaları diyeneşredilmiştir.

Page 314: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YirmiSekizinciMektupBuMektupSekizMeseledir.

BirinciRisaleOlanBirinciMesele

ا ا م ــــــ 1288 نو ؤ نإ

İkinciOlarak

Üçseneöncebenimlegörüştüktenüçgünsonra tabiriçıkmış,mânâsıgörülmüşeskibirrüyanızınşimditabiriniistiyorsunuz.Şimdilikogüzel,mübarek,müjdelirüyanınhükmüzamanaşımınauğramış.Mânâsınıgöstermişolanorüyayakarşıböyledesem,hakkımyokmu?

1289 زأ م 1290 ا ن نو وأ ماد نا

Evet kardeşim, seninle tam hakikat dersinimüzakereye alışmışız.Hayallere kapısı açıkolan rüyaları, hakikatini araştırarak bahis konusu etmek tahkik mesleğine1291 tam uygungelmediğinden, uykudaki o küçük hadisemünasebetiyle ölümün küçük bir kardeşi olanuykuya dair1292 ilmî ve düsturlara dayalı altı hakikat nüktesini Kur’an ayetlerinin işaretettiğiyönüylebildireceğiz.Yedinciolarakseninrüyankısacatabiredilecek.

Birincisi:YusufsûresininmühimbiresasıHazretiYusuf’un(aleyhisselam)rüyasıolduğugibi, 1293 و benzeri birçok ayet rüyada ve uykuda perdeli olarak mühimhakikatlerbulunduğunugösterir.

İkincisi:Hakikat ehli zâtlarKur’an ile tefeüle1294 ve rüyaya güvenmeye taraftar değiller.Çünkü Kur’an-ı Hakîm, kâfirlere çokça ve şiddetli bir tarzda tokat vuruyor. TefeüldeKur’an’ın kâfire ait şiddeti tefeül eden insana çıktığı vakit ümitsizlik veriyor, kalbibozuyor.

Hem rüya da hayır iken bazen hakikatin tersi şeklinde göründüğü için şer kabul edilir,insanıümitsizliğedüşürür,manevîkuvvetikırar,sûizanverir.Çokrüyavarki,görünüştedehşetli, zararlı, pis iken tabiri ve mânâsı çok güzel oluyor. Herkes görülen rüya ilemânâsının hakikati arasındaki münasebeti bulamadığı için bazıları lüzumsuz telâş eder,ümitsizliğedüşer,kederlenir.İşterüyalarınyalnızbuyönüiçindirki,hakikatehlizâtlarveİmamRabbanîgibibaşta dedim.

Üçüncüsü: Sahih hadiste bildirildiği üzere, peygamberliğin kırk kısmındanbiri, uykudagörülen sadık1295 rüyalardır.1296 Demek, sadık rüyalar hem haktır hem de peygamberlikvazifesiyle alâkası var.Bu üçüncümesele gayetmühim, uzun, derin ve peygamberliklealâkalıolduğundanbaşkavakteerteliyor,şimdilikokapıyıaçmıyoruz.

Dördüncüsü:Rüyaüççeşittir.1297İkisi,Kur’an’ınifadesiyle, 1298 مأ ثأ ’adâhildir,tabiretmeyedeğmez.Mânâsıvarsadaönemiyok.Yamizacınbozulmasıyüzündenhayalgücü

Page 315: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

şahsınhastalığınagörebirterkipvetasviryaparyadahayal,gündüzveyadahaönce,hattabir iki sene önce aynı vakitte başa gelen heyecan verici hadiseleri hatırlatır, değiştiriptasvireder,onlarabaşkabirşekilverir.İştebuikikısım مأ ثأ ’dır,tabiredeğmiyor.

Üçüncükısım, sadık rüyalardır.Ondadoğrudandoğruya insanınmahiyetindekiRabbanîlatifeler, görünen âlemle bağlı olan ve bu âlemde dolaşan duyguların kapanması vedurmasıyla gayb âlemine karşı birmünasebet bulur, bir pencere açar.Oradan,meydanagelmeye hazırlanan hadiselere bakar, Levh-i Mahfuz’un cilveleri ve kader kalemininyazdığı yazıların numuneleri türünden birine rast gelir, bazı hakiki hadiseleri görür. Vebazenhayalohadiselerdetasarrufeder,onlarasuretelbiselerigiydirir.

Bukısmınçokçeşidive tabakasıvar.Bazenaynengörüldüğügibi,bazen incebirperdealtında çıkar, bazen de kalınca bir perdeyle sarılır. Hadis-i şerifte, Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtü vesselam) vahyin başlangıcında gördüğü rüyaların, şafak vakti günündoğmasıgibiaçıkvedoğruçıktığınakledilmiştir.1299

Beşincisi:Sadık rüya,hiss-ikable’l-vukuun1300 fazla gelişmesidir.Hiss-i kable’l-vuku iseherkeste az-çokvardır, hayvanlardabilebulunur.Hattabir zamanbenbuhiss-i kable’l-vukuileinsanvehayvandakibilineniçvedışduygularailaveolarak–aynıişitme,görmeduyuları gibi– “sâika”1301 ve “şâika”1302 adıyla iki başka hissi ilmen bulmuştum. Dalâletyolundakilervefelsefecilerhataederek,ahmakçabirşekilde,şuurlucaolmayanohislere“tabiîsevk”diyorlar.Hâşâ,tabiîsevkdeğil;aksine,birçeşitfıtrîilhamolarakilahîkaderinsanvehayvanlarısevkediyor.Mesela,kedigibibazıhayvanlar,gözükörolduğuvakitkaderinosevkiylegider,gözüneilaçolanotubulur,sürer,iyileşir.

Hem yeryüzünün sağlık memurları hükmündeki, göçebe hayvanların cenazelerinikaldırmaklavazifelikartalgibietoburkuşlara,birgünlükmesafedenbirhayvanölüsününvarlığıkaderinosevkiyle,ohiss-ikable’l-vukuilhamıyla,oilahîsevkedişlebildirilirveokuşlardaonubulurlar.

Hemdünyayayenigelmişbirarı,dahabirgünlükikenhavadabirgünlükmesafeyigider,izinikaybetmedenkaderinosevkiyleveoilhamladöner,yuvasınagirer.

Hatta herkesin başına çok defa gelmiştir; birinden bahsediyorken aniden kapı açılır,tahmin etmeyeceği şekilde bahsettiği adam gelir. Hatta Kürtçe darbımesellerdendir: ڤرو را Yani,“Kurttanbahsettiğinzamantopuzuhazırla,çünkükurtgeliyor!”

Demek, bir hiss-i kable’l-vuku ile o Rabbanî latife, o adamın geleceğini özü itibarı ilehisseder. Fakat aklın şuuru bunu kavrayamadığı için insanı ondan kasten değil, iradesizolarak bahsetmeye sevk eder. Feraset sahipleri, bunun bazen keramet gibi geldiğinibildirir.Hattabirzamanbendebutürhassasiyetfazlaydı.Buhalibirdüsturuniçinealmakistedim, fakat yakıştıramadım ve yapamadım. Salih zâtlarda ve bilhassa velilerde hiss-ikable’l-vuku fazla gelişir, kerametli bir şekilde neticelerini gösterir. İşte bütün avamtabakaiçindebir türveliliğemazhariyetvardırki,sadıkrüyalardaevliyagibi,gaybavegeleceğeaitşeylerigörüyorlar.

Evet, uyku nasıl ki avam tabaka için sadık rüyalar vasıtasıyla bir velilik mertebesihükmündedir.Aynenöylede,herkesiçingayetgüzelvemuhteşemRabbanîbirsinemayıseyiryeridir.Fakatgüzelahlâklıolangüzeldüşünür;güzeldüşünengüzellevhalarıgörür.

Page 316: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Fenaahlâklıisefenadüşündüğündenfenalevhalarıgörür.

Hem uyku herkes için, şu görünen âlemde gayb âlemine bakan bir penceredir. Hemkayıtlarla sınırlı ve fâni insanlar için serbestçe dolaştıkları bir meydan; geçmiş vegeleceğinşimdikizamanhükmündeolduğubirçeşitbekâyamazharbirseyiryeridir.Hemhayatınyükümlülüklerialtındaezilenvesıkıntıçekenruhsahiplerininistirahatmekânıdır.İşte bu gibi sırlar içindir ki,Kur’an-ıHakîm 1303 و misali ayetlerle uykununhakikatiniönemledersveriyor.

Altıncısı veEnMühimi: Sadık rüyalar benim için hakkalyakîn1304 derecesine gelmiş vepekçoktecrübemle, ilahîkaderinherşeyikuşattığınakesinbirdelilhükmünegeçmiştir.Evet, bu rüyalar benim için, bilhassa bu birkaç senede o dereceye varmıştır ki,meselayarın başıma gelecek en küçük hadiselerin, en önemsiz muamelelerin, hatta en basitkonuşmalarınyazılıvedahagelmedenbelliolduğu,geceleyinonlarıgörüpdilimledeğilgözümleokuduğumbenimiçinşüphesizdir.Birdeğil,yüzdeğil,belkibindefa,gecehiçdüşünmediğim halde rüyada gördüğüm bazı adamlar veyahut söylediğim meseleler, ogecenin gündüzünde az bir tabirle aynen çıkıyor. Demek en basit hadiseler, meydanagelmedenöncekayıtlıdırveyazılmıştır.Demek tesadüfyok,hadiselerbaşıboşgelmiyor,düzensizdeğildir.

Yedincisi:Seninmüjdeli,mübarekvegüzelrüyanıntabiri,Kur’aniçinvebizimiçinçokgüzeldir.Hemzamanonutabirettiveediyor,tabirimizeihtiyaçbırakmıyor.Hemkısmentabiri güzel bir şekilde çıkmış, dikkat etsen anlarsın. Yalnız bir iki noktasına işaretedeceğiz,yanibirhakikatisöyleyeceğiz;seninrüyanınhakikatitüründenolanhadiseler,ohakikatinsuretebürünmüşhalidir.Şöyleki:

O geniş meydanlık, İslam âlemidir. Meydanlığın sonundaki mescit, Isparta vilayetidir.Etrafındaki bulanık, çamurlu su, bu zamanın haram zevk ve eğlenceler, tembellik vebid’atlarbataklığıdır.Seninselametle,onabulaşmadan,süratlemescideerişmen,Kur’annurlarına herkesten önce sahip çıkıp kalbini bozmadan sağlam kaldığına işarettir.Mescitteki küçük cemaat ise Sözlerin1305 Hakkı, Hulûsi, Sabri, Süleyman, Rüştü, Bekir,Mustafa,Ali,Zühtü,Lütfi,Hüsrev,Refetgibihizmetkârları,onaomuzverenlerdir.Ufakkürsü,Barlagibiküçükbirköydür.Yüksekses,Sözlerinkuvvetinevesüratleyayılmasınaişarettir. Birinci safta sana ayrılan makam ise Abdurrahman’dan sana kalan yerdir. Ocemaatin,telsizâletlerinahizelerihükmünde,dersinibütündünyayaişittirmekistemesininişaretivehakikatiiseinşallahtamamensonraçıkacak.ŞimdifertleriküçükbirerçekirdekisedeilerideCenâb-ıHakk’ınyardımıylabüyükbirerağaçhükmünegeçervebirertelsiztelgrafınmerkeziolurlar.Sarıklı,küçük,gençbirzâtiseHulûsi’yleomuzomuzaverecek,belki onu geçecek biri… Sözleri neşredenler ve talebeler içine girmeye namzettir.1306Bazılarını tahmin ederim, fakat kesin hüküm veremem. O genç, velâyet kuvvetiylemeydanaatılacakbirzâttır…Diğernoktalarısenbenimyerimetabiret.

Seningibidostlarlauzunkonuşmakhemtatlıhemmakbulolduğundanşukısameseledeuzunkonuştum,belkidesözisrafıyaptım.FakatuykuyadairKur’anayetlerininbirnevitefsirineişaretetmekniyetiylebaşladığımdan,inşallahoisrafaffedilirveyasözlerimisrafolmaz.

Page 317: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İkinciRisaleOlanİkinciMesele

“HazretiMusa(aleyhisselam),HazretiAzrail’in(aleyhisselam)gözünetokatvurmuş.. ilââhir.”1307mealindekihadisedairmühimbirmünakaşayıbitirmekvemeseleyihalletmekiçinyazılmıştır.

Eğirdir’de ilmî birmünakaşa işittim.Omünakaşa, bilhassa şu zamanda yanlıştır. Hattamünakaşayı bilmiyordum. Bana da soruldu. Muteber bir kitapta, hadis-i Şeyheyn’in1308ittifakınaalâmetolan“ق”işaretiylebirhadisgösterildi,“Hadismidir,değilmidir?”diyecevapistendi.

Dedim ki: Böylemuteber bir kitapta Şeyheyn’in hadisteki ittifakına hükmeden bir zâtagüvenmek lâzım.Demek, hadistir. Fakat hadisin, bazıKur’an ayetleri gibi,müteşabih1309olanları var; onların mânâlarını ancak havas tabaka bulabilir. Şu hadisin ilk anlaşılanmânâsınındahadisilmineaitzormeselelerden,müteşabihkısmındanolmaihtimalivar.

Eğermünakaşasebebiolduğunubilseydim,öylekısadeğilbelkişöylecevapverirdim:

Öncelikle: Bu çeşit meseleleri münakaşa etmenin birinci şartı insafla, hakkı bulmakniyetiyle, inatlaşmadan, ehil kimseler arasında, yanlış anlamalara sebep olmadanyapılmasıdır.Müzakerebu şekilde caizolabilir.Omüzakereninhak içinolduğunadelil,eğerhakkarşıtarafınelindegörünürseüzülmemek,aksinememnunolmaktır.Çünküinsanbilmediği şeyi öğrenir. Eğer hak kendi elinde görünürse fazla bir şey öğrenmez, belkigururadüşmeihtimalivar.

İkincisi: Münakaşa sebebi eğer hadis ise hadisin mertebelerini, zımnî vahyin1310derecelerini veResûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) sözlerinin kısımlarını bilmeklâzım.Avamtabakaiçindehadis ilmineaitzormeselelerimünakaşaetmek,üstünlüğünüortaya koyarcasına, avukat gibi kendi sözünü doğru göstermek ve benliğini, gururunuhakkaveinsafatercihederşekildedelilleraramakcaizdeğildir.Mademşumeseleaçılmış,münakaşayasebepolmuşveavamtabakadanbiçareinsanlarınzihnindekötütesiryapıyor.(Çünküinsanbugibimüteşabihhadisleriaklınasığıştıramadığıiçininkâretsedehşetlibirkapı açar, yani küçücük aklına sığışmayan kesin hadisleri dahi inkâr yolunu açar. Eğerhadisin görünen mânâsını esas tutarak onu öyle kabul edip yaysa dalâlet ehlininitirazlarınave“hurafe”demelerinesebepolur.)Mademdikkatlerlüzumsuzvezararlıbirtarzdaomüteşabihhadiseçekilmişvebuçeşithadislerçoknakledilmiş.Elbette,şüpheleriyokedecekbirhakikatisöylemek,şuhadiskesinolsunveyaolmasın,ohakikatizikretmekgerekir.

İşteyazdığımızrisalelerde,meselaYirmiDördüncüSöz’ünÜçüncüDal’ındaOnİkiAsılile,aynıSöz’ünDördüncüDal’ındaveOnDokuzuncuMektup’unvahyinkısımlarınadairmukaddimesindeki1311 bir esasında yer alan etraflıca izahla yetinerek burada o hakikatekısacaişaretedeceğiz.Şöyleki:

Melekler, insan gibi bir suretle sınırlı kalmaz; belli tek bir varlık iken bir küllîhükmündedirler. Hazreti Azrail (aleyhisselam) ruhların teslim alınmasıyla vazifelimeleklerenezareteder.

Her ölünün ruhunu bizzat Hazreti Azrail mi (aleyhisselam) teslim alıyor yoksa

Page 318: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yardımcılarımı?Buhusustaüçyolvar:

Birincisi:Azrail (aleyhisselam) herkesin ruhunu teslimalır.Bir işdiğerinemâniolmaz.Çünküo,nuranîdir.Nuranîbirşey,sayısızaynavasıtasıylasayısızyerdebizzatbulunabilirve surete bürünüp görünür. Nuranî bir zâtın sureti onun hususiyetine sahiptir; aynısısayılır, ondan farklı değildir. Güneşin aynalardaki misalleri onun ışığını ve sıcaklığınıgösterir, aynı şekilde melekler gibi ruhanîlerin de misal âleminin farklı farklıaynalarındaki suretleri onların aynısıdır, hususiyetlerini gösterir. Fakat aynalarınmahiyetine,kabiliyetinegöregörünürler.MeselaHazretiCebrail(aleyhisselam)sahabileriçindeDıhyesuretindegöründüğü1312dakikada,binlerceyerdebaşkasuretlerdebulunuyorveArş-ı Âzam’ın önünde, doğudan batıya kadar geniş vemuhteşem kanatlarıyla secdeediyordu.1313Heryerdeoranınmahiyetinegöre suretebürünüyor, bir andabinlerceyerdebulunuyordu.

İşte şu yola göre, ruhun teslim alınması vaktinde insanın aynasında görünen ölümmeleğinininsansuretindeveküçükbirmisalinin,HazretiMusa(aleyhisselam)gibiulü’l-azm,1314celâllivehiddetlibirzâtıntokadınamaruzkalmasıveHazretiMusa’nın,omisalîölüm meleğinin elbisesi hükmünde olan misalî suretindeki gözünü çıkarması neimkânsızdırnefevkalâdedirneakıldışıdır.

İkincisi: Hazreti Cebrail, HazretiMikail, Hazreti Azrail gibi büyük meleklerin umumibirer nezaretçi hükmünde, kendi cinslerinden, kendilerine benzer küçük tarzdayardımcıları vardır ve o yardımcılar, vazifeli oldukları varlık türlerine göre ayrı ayrıdır.Salihkimselerin1315HAŞİYE ruhlarını teslimalanbaşka,bedbahtların ruhlarınıalanbaşkadır.1316Nasılki,1317 تاو تزاو ayeti, ruhları teslim alanmeleklerin küme kümeolduğuna işaret ediyor. Buna göre, Hazreti Musa’nın (aleyhisselam) fıtrî celâli,yaradılıştan gelen yiğitliği ve Cenâb-ı Hakk’ın katında nazının geçmesi dolayısıyla,HazretiAzrail’e(aleyhisselam)değil,belkiAzrail’inbiryardımcısınınmisalîcesedinebirtokataşketmesigayetaklauygundur.1318HAŞİYE

Üçüncüsü:YirmiDokuzuncu Söz’ünDördüncüEsas’ında ifade edildiği gibi ve hadis-işerifleringösterdiğiüzere,“Bazımeleklervarki,kırkbinbaşıbulunur…Herbaşındakırkbindilivardır(demekseksenbingözüvar)…Herbirdiliylekırkbintesbihatyapar.”1319

Evet, madem melekler şu görünen âlemdeki varlık türlerine göre ayrı ayrı vazifelidir,ruhlar âleminde o varlıkların tesbihatını temsil ediyorlar; elbette öyle olması gerekir.Çünkümeselayerkürebirmahlûktur,Cenâb-ıHakk’ıtesbihediyor.Onundeğilkırkbin,belkiyüzbinlercebaşhükmündevarlıktürlerivar.Herbirininyüzbinlercedilhükmündefertleri bulunur, vesaire…Demek, yerküreye nezaret etmekle vazifelimeleğin kırk bin,belkiyüzbinlercebaşıveherbaşındadayüzbinlercedilolmalıvebunungibi…

İşte buna göre, Hazreti Azrail’in (aleyhisselam) her ferde bakan bir yüzü ve bir gözüvardır.HazretiMusa’nın (aleyhisselam)HazretiAzrail’e (aleyhisselam) vurduğu tokat–hâşâ– Azrail’in asıl mahiyetine ve hakiki suretine değil, onu küçük görme ve kabuletmemedeğildir.HazretiMusa, belki peygamberlikvazifesinindevamını arzuladığı içinecelinedikkatedenvehizmetinesetçekmekisteyenbirgözeşamarvurmuştur,vurur.

1322 ا إ ، 1321 إ ا ، 1320 با أ و

Page 319: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ن ز ا ت أو با مأ ت تا با لأ ا ي و ر ا ن ا نااو إ و و و او ء ا ا ء

1323 با أ و إ

ÜçüncüRisaleOlanÜçüncüMesele

Şumesele,kardeşleriminçoğununhaldiliylevebirkısmınınsözlesorduklarıumumibirsoruya,has,hususivemahremcebircevaptır.

Soru:Ziyaretinegelenherkesediyorsunki:“Benimşahsımdanbirhimmetbeklemeyinizve şahsımı mübarek bilmeyiniz. Ben makam sahibi değilim. Basit bir askerin, mareşalmakamının emirlerini tebliğ etmesi gibi ben de manevî bir mareşallik makamınınemirlerinibildiriyorum.Hem iflas etmişbir adamıngayetkıymetli, zenginbir elmasvemücevherdükkânınınilancısıolmasıgibibendemukaddesveKur’an’aaitbirdükkânıniçindekileriilanediyorum.”Halbukiaklımızilmemuhtaçolduğugibikalbimizbirfeyiz,ruhumuz da bir nur ister; böyle çok yönden çok şey istiyoruz. Seni ihtiyaçlarımızayarayacak insan zannedip ziyaretine geliyoruz. Bize âlimden ziyade veli, himmete vekemâl vasıflarına sahip bir zât lâzım. Eğer hakikat dediğin gibiyse ziyaretinize yanlışgeldik.

Kardeşleriminhaldilleriböylediyor.

Cevap:Beşnoktayıdinleyiniz,sonradüşününüz.Ziyaretinizboşunamıyoksafaydalımı,ozamanhükümveriniz.

BirinciNokta: Nasıl ki bir padişahın basit bir hizmetkârı ve biçare bir askeri, padişahnamına,paşalaraonunşahanehediyelerinivenişanlarınıveriyor,onlarıminnettarediyor.Eğeropaşalar,mareşaller,“Nedenbubasitaskere tenezzüledip ihsanvenişanlarıonunelinden alıyoruz?” deseler, bu gururluca bir divaneliktir. Eğer o asker de vazifesinindışındamareşalehürmetetmez,karşısındaayağakalkmaz,kendiniondanyüksekgörürsebudaahmakçabirdivaneliktir.Hemeğeromemnunolanpaşalardanbiri,müteşekkirbirşekilde,tenezzülederekoaskerinkulübeciğinemisafirgitse,kuruekmektenbaşkabirşeybulamayanaskerinmahcupolmaması için,ohaligörenvebilenpadişah,elbetteşahane,saltanatına yakışır mutfağından sadık hizmetkârının muhterem misafirine bir tablagönderir.

Aynenöylede,Kur’an-ıHakîm’insadıkbirhizmetkârı,kendisinekadarkıymetsizolursaolsun,Kur’annamına,onunemirlerinienbüyükinsanlaraçekinmedentebliğederveenzengin ruhlu olanlaraKur’an’ın yüce, kıymetli elmaslarını yalvararak, alçalarak değil;aksine, iftiharla vemüstağni bir şekilde, yani kimseyemuhtaç olmadan satar.Onlar nekadar büyük olursa olsun, o basit hizmetkâra vazife başındayken kibirlenemezler. Ve ohizmetkârdaonlarınkendisinemüracaatındabirgururvesilesibulamaz,haddiniaşmaz.Eğeromukaddeshazineninmüşterileri içindebazıları obiçarehizmetkâra veli gözüylebaksaveonubüyükbilseler,elbetteKur’anhakikatlerininkutsîmerhametininşanındandırki,ohizmetkârınımahcupetmemekiçinCenâb-ıHakk’ınhususihazinesinden,hizmetkârınhiçhaberivemüdahalesiolmadan,okimselereyardımettirir,himmetvefeyizverdirir…

İkinci Nokta: Müceddid-i Elf-i Sânî, yani hicrî ikinci bin yılın müceddidi1324 İmam

Page 320: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Rabbanî Ahmed Fârukî (radiyallâhu anh) demiş ki: “İman hakikatlerinden bir tekmeselenin açığa çıkması, benim için binlerce zevk ve kerametten üstündür.Hem bütüntarikatlarıngayesiveneticesi,imanhakikatlerininaçığaçıkmasıveanlaşılmasıdır.”1325

Mademöylebir tarikatkahramanıböylehükmediyor.Elbette imanhakikatlerini tambiraçıklıkla bildiren ve Kur’an’ın sırlarından süzülüp gelen Sözler, velâyetten beklenenneticeleriverebilir.

ÜçüncüNokta:BundanotuzseneönceEskiSaid’ingafilkafasınamüthiştokatlarindi…1326 تا hükmünüdüşündü,kendinibataklık çamurundagördü.Yardım istedi, bir yolaradı, bir kurtarıcı bulmaya çalıştı.Gördü ki, yollar türlü türlü; tereddütte kaldı.Gavs-ıÂzamŞeyh-iGeylânî’nin (radiyallâhuanh)Fethu’r-Rabbânî isimli kitabıyla tefeül etti.Tefeüldeşuçıktı:1327 يوا ط ط ا راد أ Hayret vericidir ki, o vakit benDârü’l-Hikmeti’l-İslamiye1328 üyesiydim. Güya Müslümanların yaralarını tedaviye çalışan bir hekimdim.Halbukienhastabendim;hastaöncekendinebakmalı,sonrabaşkahastalarabakabilir.

İşte Hazreti Şeyh bana dedi ki: “Sen kendin hastasın, bir tabip ara.” Ben dedim: “Sentabibim ol.” Tuttum, kendimi ona muhatap sayarak o kitabı bana hitap ediyor gibiokudum. Fakat kitap çok şiddetliydi, gururumu dehşetli kırıyordu, nefsimde şiddetli bircerrahi ameliyat yaptı. Yarısına kadar kendimi ona muhatap kabul ederek okudum,dayanamadım,bitirmeyetahammülümkalmadı.Kitabıdolabakoydum.Fakatsonraoşifaverenameliyatınacılarıgitti, lezzetgeldi.Obirinciüstadımınkitabınıtamamenokudumveçokistifadeettim.Onunvirdinivemünâcâtınıdinledim,çokfeyizaldım.

SonraİmamRabbanî’ninMektubat isimlikitabınıgördüm,elimealdım,hâlisbirniyetletefeül ederek açtım. Hayret vericidir ki, bütün Mektubat’ında yalnız iki yerde“Bediüzzaman” kelimesi var.1329 O ikimektup bana birden açıldı. Pederimin ismiMirzaolduğundan,omektuplarınbaşında“MirzaBediüzzaman’aMektup”diyeyazılıgördüm.“Fesübhanallah!” dedim, “Bu bana hitap ediyor.” O zaman Eski Said’in bir lâkabı“Bediüzzaman”dı. Halbuki hicretin ilk üç yüz senesinde, Bediüzzaman Hemedânî’denbaşkaolâkaplameşhurolmuşzâtbilmiyordum.Demek,İmam’ınzamanındadaöylebiradamvarmışkionaoikimektubuyazmış.Ozâtınhalibenimhalimebenziyormuşkioikimektubukendiderdimedevabuldum.

Yalnızİmam,omektuplarındaolduğugibibirçokmektubundaısrarlaşunutavsiyeediyor:“Tevhid-ikıbleet (tekbiryereyönel)!”1330Yani,“Biriniüstadkabulet,onunarkasındangit,başkasıylameşgulolma!”Şuenmühimtavsiyesi,benimkabiliyetimeveruhhalimeuygun gelmedi. Ne kadar düşündüm: Bununmu, ötekinin mi, yoksa bir başkasının mıarkasından gideyim?Şaşkınlık içinde kaldım; her birinde ayrı ayrı cazibeli hususiyetlervardı, biriyle yetinemiyordum. O şaşkınlık halindeyken Cenâb-ı Hakk’ın rahmetiylekalbimeşumânâgeldi:“Bufarklıyollarınbaşı,bukanallarınkaynağıveşugezegenleringüneşiKur’an-ıHakîm’dir.Hakiki‘tevhid-ikıble’ondaolur.Öyleyseenyücerehberde,en mukaddes üstad da odur.” Ona yapıştım. Noksan ve perişan kabiliyetim elbette ohakikirehberinâb-ıhayathükmündekifeyzinilâyıkıylaemipalamıyor.Fakatkalbehlivehal sahibi olanlara, derecelerine göre o feyzi, o âb-ı hayatı yine onun feyziyle

Page 321: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

gösterebiliriz.

Demek,Kur’an’dangelenoSözlervenurlar,yalnızaklaait ilmîmeselelerdeğil;kalbe,ruha,hâleaitimanîmeselelerdir.Vepekyüksek,kıymetliilahîmarifet1331hükmündedirler.

Dördüncü Nokta: Sahabilerden, tâbiîn1332 ve tebe-i tâbiînden1333 en yüksek mertebeli,velâyet-ikübrâ1334sahibizâtlarınbizzatKur’an’danbütünlatifelerininhisselerinialmasıveKur’an’ın onlar için hakiki ve kâfi bir rehber olması gösteriyor ki,Kur’an-ıHakîmhervakithakikatleriifadeettiğigibivelâyet-ikübrâfeyizlerinideehilolanlaraakıtır.

Evet,zahirden,yanigörünendenhakikategeçmekikişekildedir:

Biri:Tarikat berzahına girip seyr u sülûk denilen manevî yolculuk ile mertebeleri katederekhakikategeçmektir.

İkincisi: Tarikat berzahına uğramadan, Cenâb-ı Hakk’ın lütfuyla doğrudan doğruyahakikate geçmektir ki, sahabeyeve tâbiînehas, yüksek, kısa yol budur.Demek,Kur’anhakikatlerindensüzülüpgelennurlarveonurlaratercümanlıkedenSözler,şuhususiyetesahipolabilirvesahiptir.

BeşinciNokta:Beşküçükmisallegöstereceğizki,Sözlerhakikatleriöğrettiğigibi irşadvazifesinidegörüyor.

Birinci Misal:Ben kendim, on değil, yüz değil, binlerce defa çeşitli tecrübelerimle şukanaatevardımki:SözlerveKur’an’dangelennurlaraklımadersverdiğigibikalbimedeimanhalitelkinediyor,ruhumaimanzevkiveriyor,vesaire…Kerametsahibibirşeyhinbirmüridinasılşeyhindenihtiyaçlarıiçinyardımvehimmetbekliyorsa,bendehattadünyayaait işlerimde Kur’an-ı Hakîm’in kerametli sırlarından ihtiyaçlarıma cevap beklerkenihtiyacım olan şey bana çok defa ümit etmediğim ve ummadığım bir tarzda veriliyor.Yalnızikiküçükmisal:

Birincisi:On Altıncı Mektup’ta etraflıca izahı geçen hadisede, Süleyman isminde birmisafirimekatranağacıbaşındakocabirekmekharikabirtarzdagösterilmişti.İkimizikigüngaybdangelenohediyedenyedik.

İkincisi:Bugünlerdeolangayetküçükvehoşbirmeseleyisöyleyeceğim.Şöyleki:

Fecirden1335 önce hatırıma geldi; bir zâtın kalbine vesvese verecek tarzda sözlersöylemiştim.“Keşke,”dedim,“onugörseydim,kalbindekitelaşveızdırabıgiderseydim.”Aynı dakikada, Nis’e gönderilmiş bir kitabımın bir parçası bana lâzımdı. “Keşke elimegeçseydi.” dedim. Sabah namazından sonra oturdum, baktım aynı zât o kitabın o kısmıelinde olduğu halde içeri girdi. Ona dedim ki, “Elindeki nedir?” “Bilmiyorum.” dedi,“Kapınınönünde,Nis’tengelmişdiyebiribanaverdi,bendesizegetirdim.”

“Fesübhanallah,”dedim,“böylebirvakittebuadamınevindençıkıpgelmesiveşuSöz’ünNis’tengelmesihiç tesadüfebenzemiyor.Kitabın şuparçasını aynıdakikadabuadamıneline verip bana gönderen, elbette Kur’an-ı Hakîm’in himmetidir.” Sonra“Elhamdülillah!” diye şükrettim, “Kalbimin enküçük, önemsiz, gizli bir arzusunubilenbirZâtelbettebanamerhametgösteriyor,benihimayeediyor.Öyleysedünyanınminnetinibeşparayasaymam.”

Page 322: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İkinciMisal:YeğenimmerhumAbdurrahman,sekizsenedenberibendenayrılıpdünyanıngaflet ve evhamına bulaştığı halde, şahsıma karşı haddimden çok fazla hüsn-ü zannıvarmış.Bendeolmayanveelimdengelmeyenhimmetiistiyor,yardımbekliyordu.Kur’an-ı Hakîm’in himmeti imdadına yetişti, ölümden sonra dirilişe dair olan Onuncu Söz’üvefatındanüçayönceelineyetiştirdi.OSözonumanevîkirlerinden,evhamvegaflettentemizlemekleberaber,Abdurrahmanâdetavelilikmertebesineçıkmışgibivefatındanönceyazdığımektubundaüçaçıkkerametgöstermiş.YirmiYedinciMektup’unparçalarıiçinekonulmuştur,müracaatedilsin.

ÜçüncüMisal:BurdurluHasanEfendi ismindekalbehlibirahiretkardeşimve talebemvardı.Banakarşıhaddimdençokfazlahüsn-üzanederekbüyükbirvelidenhimmetbeklergibi biçare benden yardım bekliyordu. Birden bire, hiç münasebet yokken, okuyupincelemesi içinOtuz İkinciSöz’üBurdurköylerindeoturanbirineverdim.SonraHasanEfendihatırımageldi,dedimki:“ŞayetBurdur’agidersenHasanEfendi’yever,beş-altıgünokusun.”

O adam gitmiş, o Söz’ü doğrudan doğruya Hasan Efendi’ye vermiş. Hasan Efendi’ninotuz kırk gün eceli kalmıştı.Gayet susamış bir adamın kevser gibi tatlı suya rast gelipyapışması misali Otuz İkinci Söz’e yapışmış. Sürekli okuya okuya ve feyiz ala ala,bilhassaÜçüncüMevkıf’taki1336muhabbetullah1337 bahsinde tamamen derdine deva ve birkutb-uâzamdanbeklediğifeyzibulmuş.Sağlambirşekildecamiyegitmiş,namazkılmış,oradaruhunuRahman’ateslimeylemiş(rahmetullâhialeyh).

Dördüncü Misal: Hulûsi Bey, Yirmi Yedinci Mektup’taki parçalarının şahitliğiyle, enmühimvetesirli tarikatolanNakşî tarikatındandahaçokhimmet,yardım,feyizvenuruKur’an’ınsırlarınıntercümanıNurluSözler’debulmuştur.

Beşinci Misal: Kardeşim Abdülmecid, yeğenim Abdurrahman’ın (rahmetullâhi aleyh)vefatıüzerinevedahabaşkaelemvericihaller içindebirperişanlıkhissetmişti.Benden,elimden gelmeyenmanevî himmet ve yardım bekliyordu. Ben onunla görüşmüyordum.Sonra birden mühim birkaç Söz’ü kendisine gönderdim. O da okuduktan sonra,“Elhamdülillah,kurtuldum.Çıldıracaktım.BuSöz’lerinherbiribirrehberhükmünegeçti.Gerçi bir rehberden ayrıldım, fakat pek çok rehberi birden buldum, kurtuldum.” diyeyazıyordu.Baktımki, hakikatenAbdülmecid güzel bir yola girip o eski vaziyetlerindenkurtulmuş.

Bubeşmisal gibi dahapek çokmisal var.Bunlar gösteriyor ki,manevî ilaçlar bilhassadoğrudandoğruyaihtiyaçtandolayıveyaralaradevaolarakKur’an-ıHakîm’insırlarındanalınsa ve tecrübe edilse, elbette o iman ilimleri ve ruh için olan o devalar, ihtiyacınıhissedenlereveciddiihlâslakullananlarayeter.Onlarısatan,göstereneczacıveilancınehaldebulunursabulunsun–kıymetsizolsun,fakirolsun,zenginolsun,makamsahibiyadahizmetkârolsun–çokfarkyoktur.

Evet,güneşvarkenmumlarınışığıaltınagirmeyegerekyok.Mademgüneşigösteriyorum,bendenmumışığı–helebendeyoksa–istemekmânâsızdır,lüzumsuzdur.Belkiisteyenlerinbanaduayla,mânen,hattahimmetleyardımetmelerilâzımdır.Veonlardanyardımistemekbenimhakkımdır.Nur’lardanaldıklarıfeyzekanaatetmeleriiseonlarınüstündehaktır.

Page 323: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1338 ا ا أ إ إ

ءادأ و ءر ن ة ا 1339 و و ا و

YirmiSekizinciMektup’unÜçüncüMeselesi’neİlaveEdilebilecekKüçükVeHususiBirMektuptur.

AhiretkardeşlerimveçalışkantalebelerimHüsrevEfendiveRefetBey,

SözlerisimliKur’annurlarındaKur’an’ınüçkerametinihissediyorduk.Sizlerdegayretveşevkinizlebirdördüncüsünüilaveettirdiniz.Bildiğimizüçkerametşunlardır:

Birincisi:Telifindekifevkalâdekolaylıkvesürattir.HattabeşparçaolanOnDokuzuncuMektup, iki-üçgündevehergünüç-dörtsaat içinde–tamamıon ikisaateder–kitapsız,dağda,bağda;OtuzuncuSöz isehastalıklıbirzamanda,beş-altı saatte telifedildi.YirmiSekizinciSözolanCennetBahsibirveyaikisaatte,Süleyman’ınderebahçesindeyazıldı.Ben, Tevfik ve Süleyman bu sürat karşısında hayrette kaldık… Sözlerin telifindeKur’an’ınbukerametiolduğugibi…

İkincisi:Yazılmasındadafevkalâdebirkolaylık,birşevkveusanmamavar.Şuzamandaruhlara,akıllarausançverenpekçoksebepiçindebuSözlerdenbiriçıktığıvakit,birdenfazlayerdetambirşevkleyazılmayabaşlıyor,mühimmeşguliyetleriçindeherşeyetercihediliyorvebunungibi…

Kur’an’ın Sözlerdeki Üçüncü Kerameti: Bunların okunması da usanç vermiyor.Bilhassaihtiyaçhissedilirseokundukçazevkalınıyor,usanılmıyor.

İşte siz deKur’an’ın dördüncü bir kerametini ispatladınız. Hüsrev gibi kendine tembeldiyenvebeşsenedirSözleriişittiğihaldeciddentembellikedipyazmayabaşlamayanbirkardeşimizin, bir ayda on dört kitabı güzel ve dikkatli bir şekilde yazması şüphesizKur’an’ın sırlarının dördüncü bir kerametidir.BilhassaOtuzÜçüncüMektup olanOtuzÜç Pencere’nin1340 kıymeti tamamen takdir edilmiş ki, gayet dikkatle ve güzel yazılmış.Evet,orisalemarifetullah(yaniAllah’ıbilme,tanıma)veiman-ıbillah(yaniO’naiman)içinenkuvvetliveenparlakrisalelerdendir.Yalnızbaştakipencerelerdegayetkısacaveözetşeklindegidilmiştir.Fakatgittikçeaçılır,dahadaparlar.Zatendiğereserlerinaksine,çoğuSözkısa,özethalindebaşlar,gittikçegenişler,aydınlanır.

DördüncüRisaleOlanDördüncüMesele1342 ه إ ء نإو ، 1341

Kardeşleriminuyanmalarınavesileolacakküçükbirhadiseyedairbirsoruyacevaptır.

Azizkardeşlerim,

Soruyorsunuz: “Cami-i şerifinize cuma gecesi, sebepsiz yere, mübarek bir misafiringeldiğisıradatecavüzedilmiş.Buhadiseninmahiyetinedir?Nedensanailişiyorlar?”

Cevap: Dört Nokta’yı mecburen Eski Said lisanıyla söyleyeceğim. Belki kardeşleriminuyanmasınavesileolur,sizdecevabınızıalırsınız.

Page 324: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

BirinciNokta:Ohadisekanundışı,sırfkeyfî,dinsizlikhesabına,cumagecesikalbimizetelaş,cemaateümitsizlikveusançvermek,benimisafirlerlegörüştürmemekiçinşeytanınbir hilesi ve münafıkça bir saldırıdır; mahiyeti budur. Tuhaftır ki, o geceden öncekiperşembe günü gezmek için bir tarafa gitmiştim. Dönüşte, âdeta iki yılan birbirineeklenmişgibiuzuncasiyahbiryılansoltarafımdangeldi,benimlearkadaşımınortasındangeçti.Arkadaşıma,oyılandandehşethissedipkorktunmu,diyesordum:

—Gördünmü?

—Neyi?

—Şudehşetliyılanı!

—Yokgörmedim,göremiyorum.

—Fesübhanallah,dedim,bukadarbüyükbiryılanikimizinortasındangeçtiğihaldenasılgörmedin?

Ovakithatırımabir şeygelmedi, fakat sonrakalbimeşumânâgeldi:“Busana işarettir,dikkatet!”Düşündümkio,gecelerigördüğümyılanlargibidir.Yaninevakitbirmemuryanıma ihanet niyetiyle gelse, onu yılan suretinde görüyordum. Hatta bir defa müdüresöylemiştim, “Fena niyetle geldiğin vakit seni yılan suretinde görüyorum, dikkat et!”demiştim.Zatenondanöncekimüdürüçokvakitöylegörüyordum.

Demek, açıkça gördüğüm o yılan şuna işarettir: İhanetleri bu defa yalnız niyettekalmayacak, belki fiilen bir tecavüz şeklini alacak. Bu defaki tecavüz gerçi görünüşteküçükmüş ve küçültülmek isteniyor. Fakat vicdansız bir öğretmenin teşviki vekatılmasıylaomemur,jandarmalara“Camiiçindenamazıntesbihatındaykenomisafirlerigetirin.”diyeemretmiş.Maksatdabenikızdırmak,EskiSaiddamarıylabukanundışı,sırfkeyfîmuameleyekovarakkarşılıkvermemisağlamaktı.Halbukiobedbahtbilmiyorduki,Said’in lisanında Kur’an’ın tezgâhından gelen bir elmas kılıç varken, kendini elindekikırık odun parçasıyla müdafaa etmez; aksine, o kılıcı böyle kullanacaktır. Fakatjandarmalarınakıllarıbaşlarındaolduğuvehiçbirdevlet,hiçbirhükümetnamazda,camidedinî vazife bitmeden kimseye ilişmediği için, namazın ve tesbihatın sonuna kadarbeklediler. Memur buna kızmış, “Jandarmalar beni dinlemiyor.” diye kır bekçisiniarkalarından göndermiş. Fakat Cenâb-ı Hak beni böyle yılanlarla uğraşmaya mecburetmiyor.

Kardeşlerimedetavsiyemşudur:Mecburkalmadıkçabunlarlauğraşmayınız!“Cevâbü’l-ahmak,es-sükût!”1343kaidesince,tenezzüledipkonuşmayınız!Fakatşunadikkatedinizki,canavar bir hayvana karşı kendini zayıf göstermek saldırması için ona cesaret verdiğigibi, canavar vicdanı taşıyanlara karşı da dalkavukluk ederek zaaf göstermek onlarıtecavüzesevkeder.Öyleysedostlaruyanıkdavranmalı,takidinsizliktaraftarlarıonlarınkayıtsızlığındanvegafletindenfaydalanmasın.

İkinciNokta:1344 را اظ ا إ ا و ayet-ikerimesi,fermanıylayalnızzulmeâlet ve taraftar olanları değil, belki azmeyledenleri dahi dehşetli bir şekildeve şiddetletehditediyor.Çünküküfrerızaküfürolduğugibi,zulmerızadazulümdür.

Page 325: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İştekemâlvasıflarınasahipbirzât,kâmilbirşekilde,şuayetinpekçokcevherindenbirinişöyleifadeetmiştir:

Muîn-izâlimîndünyadaerbâb-ıdenâettir,Köpektirzevkalan,sayyâd-ıbî-insâfahizmetten!

[DünyadazalimlerinyardımcısıalçakkimselerdirKöpektirzevkalan,insafsızavcıyahizmetten]

Evet, bazıları yılanlık,bazıları köpeklik ediyor.Böylemübarekbirgecede,mübarekbirmisafir ilemübarekbirduadayken,hafiyelikyapıpgüyacinayet işliyormuşuzgibi ihbaredenvesaldıran,elbettebuşiirinmealindekitokadamüstahaktır.

ÜçüncüNokta:Soru:“MademKur’an-ıHakîm’infeyzivenuruylaen inatçıdinsizlerinhalinidüzelteceğineveonlaradoğruyolugöstereceğine,buhusustaKur’an’ınhimmetinegüveniyorsunvebunu fiilendeyapıyorsun.Nedenyakınındabulunanvehaddi aşanbukimseleriçağırıpirşadetmiyorsun?”

Cevap:Usûl-üşeriatın1345mühimkaidelerindendir: 1346 ر اا Yani,“Zararabilerek razı olana şefkat gösterip lehinde bakılmaz!” İşte ben gerçi Kur’an-ı Hakîm’inkuvvetinedayanarakdavaediyorumki,çokalçakolmamakveyılangibidalâlet zehriniserpmektenlezzetalmamakşartıyla,eninatçıdinsizibirkaçsaatiçindeiknaetmesemdesusturmayahazırım.Fakatsonderecealçalmışbirvicdana,bilerekdininidünyayasatarvehakikatelmaslarınıpis,zararlıcamparçalarıyladeğiştirirderecedemünafıklığagirmişinsan suretindeki yılanlara hakikatleri söylemek, o hakikatlere karşı bir hürmetsizliktir;1347 ا قأ ررا darbımeselindeki gibi olur.Çünkü bu işleri yapanlar, kaç defaRisale-i Nur’dan hakikati işittiler. Ve bilerek, dinsizlik dalâletleri karşısında hakikatleriçürütmekistiyorlar.Böyleleriyılangibi,zehirdenlezzetalıyor.

DördüncüNokta: Bana karşı yedi senedir yapılan bumuameleler, sırf keyfî ve kanundışıdır. Çünkü sürgünlerin, esirlerin ve zindandakilerin kanunları meydandadır. Onlarkanunen akrabasıyla görüşür, haberleşmekten men edilmezler. Her millet ve devlette,ibadetvetâattecavüzdenkorunmuştur.Benimgibiolanlar,şehirlerdeakrabavedostlarıylaberaber kaldılar. Ne görüşmekten ne haberleşmekten ne gezmekten men edildiler. Benmen edildim, hatta camiime ve ibadetime tecavüz edildi. Şâfiîlerce tesbihatta kelime-itevhidintekrarısünnetikenbanaterkettirilmeyeçalışıldı.

HattaBurdur’daeskimuhacirlerdenŞebabismindeümmibirzât,kayınvalidesiyleberaberhava değişimi için buraya gelmiş, hemşeri olmamız itibarı ile yanıma geldi. Üç silahlıjandarma ile camiden istendi. O memur yaptığı kanun dışı hatayı örtmeye çalışıp,“Affedersiniz,gücenmeyiniz;vazifedir.”demiş,sonra“Haydi,git!”diyerekizinvermiş.

Diğerşeylervemuamelelerbuhadiseyekıyaslansaanlaşılırki,yılanları,köpekleribanamusallat etmeleri sırf keyfîdir.Bendeonlarla uğraşmaya tenezzül etmiyorum.OzararlıkimselerinşerlerinidefetmekiçinonlarıCenâb-ıHakk’ahavaleediyorum.Zatensürgünesebep olan hadiseyi çıkaranlar, şimdi memleketlerindedir… Ve kuvvetli reisleraşiretlerininbaşındadır,herkesterhisedildi.Başlarınıyesin,dünyalarıylaalâkamolmadığıhalde beni ve başka iki zâtı bunun dışında bıraktılar. Buna da “peki” dedim. Fakat o

Page 326: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

zâtlardan biri bir yere müftü tayin edilmiş, memleketinden başka her tarafı geziyor,Ankara’yadagidiyor.Diğeriİstanbul’dakırkbinleribulanhemşerileriiçindeveherkeslegörüşebilir bir vaziyette bırakılmış. Halbuki bu iki zât benim gibi kimsesiz, yalnızdeğiller;maşallahbüyüknüfuzlarıvar.Hem..hem…

Beniisebirköyesokmuş,envicdansızinsanlarlasıkıştırıyorlar.Yirmidakikamesafedekibir köye altı senede iki defa gidebildiğim gibi, o köye gitmeme ve birkaç gün havadeğişimine izin vermeyecek kadar katmerli bir baskı ve zulüm altında beni eziyorlar.Halbukibirhükümetneşekildeolursaolsun,kanunubirdir.Köylereveşahıslaragöreayrıayrı kanun olmaz. Demek hakkımdaki kanun, kanunsuzluktur. Buradaki memurlar,hükümetinnüfuzunuşahsîmaksatlarıiçinkullanıyorlar.FakatCenâb-ıErhamürrâhimîn’eyüzbinlerceşükrediyorumvetahdis-inimet1348suretindederimki:

“Onların bütün bu baskı ve zulümleri, Kur’an nurlarını ışıklandıran gayret ve himmetateşine odun parçaları hükmüne geçiyor, onu tutuşturuyor, parlatıyor. Ve o baskılarıgören, gayretin ateşiyle yayılan o Kur’an nurları, Barla yerine bu vilayeti, belkimemleketin çoğu yerini bir medrese haline getirdi. Onlar beni bir köyde mahpuszannediyor. Aksine, dinsizlere rağmen Barla ders kürsüsü olup Isparta gibi birçok yermedresehükmünegeçti…”

1349 ر ا ا

BeşinciRisaleOlanBeşinciMesele

ŞÜKÜRRİSALESİ

ا ا م ــــــ 1350 ه إ ء نإو

Kur’an-ıMucizü’l-Beyan,

1353 ز ، 1352 ا يو ، 1351 نو أ ..نو أ1354 ا و

gibiayetlerletekrartekrargösteriyorki,Hâlık-ıRahman’ınkullarındanistediğienmühimişşükürdür.O,Furkan-ıHakîm’de,yanisonsuzhikmetkaynağıKur’an’dakullarınıgayetönemleşükredavetediyorveşükretmemeyi,nimetleriyalanlamaveinkârolarakgösteripRahman sûresinde 1355 ن ر ا ء ي fermanıyla otuz bir defa şiddetli ve dehşetli birşekildetehditediyor,şükürsüzlüğünbiryalanlamaveinkârolduğunubildiriyor.

Evet,Kur’an-ıHakîm, nasıl ki şükrüyaratılışın neticesi olarakgösteriyor.Aynı şekilde,büyükbirKur’anhükmündeolanşukâinatdagösteriyorki,âleminyaratılışınınenmühimneticesişükürdür.Çünkükâinatadikkatedilsegörünüyorki,kâinatınyapısı,işleyişişükrüneticeverecekbirsurettedir,herşeybirdereceşükrebakıyorveonayöneliyor.Âdetaşuyaratılış ağacının enmühimmeyvesi ve şu kâinat fabrikasının çıkardığımahsullerin enyücesişükürdür.

Çünkü âleminyaratılışındagörüyoruzki, varlıklar bir daire şeklinde teşkil edilip içindemerkez noktası olarak hayat yaratılmış. Bütün varlıklar hayata bakar, ona hizmet eder,

Page 327: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hayatiçinlâzımolanşeyleriyetiştirir.Demek,kâinatıyaratanZâtondanohayatıseçiyor.

Sonragörüyoruzki,canlılarâleminibirdaireşeklindevaredip insanımerkeznoktasınakoyuyor. Âdeta canlılardan gaye olan hususlar onda toplanıyor; bütün canlıları insanınetrafındabirarayagetiriponahizmetkârediyor,onunemrineveriyor,onucanlılarahâkimkılıyor.DemekHâlık-ıZülcelâl,canlılariçindeinsanıseçiyor,âlemdeonuiradebuyuruyorvetercihediyor.

Sonragörüyoruzki,insanlıkâlemide,belkihayvanlarâlemidebirdairehükmündeteşkilolunuyor ve merkezine rızık konulmuş. Cenâb-ı Hak bütün insanlığı, hatta hayvanlarırızkaâdetaâşıkediptamamenonahizmetkârvebağımlıkılmış.Onlarahükmedenrızıktır.Rızkıdaokadargenişvezenginbirhazineyapmışki,sonsuznimetleriiçerir.Hattarızkınçok çeşidinden yalnız birinin tatlarını tanıması için dile tat alma duyusu denilen birdonanımla yiyecekler sayısınca manevî, ince ince mizancıklar konulmuştur. Demekkâinatta enhayretverici, en zengin, engarip, en şirin, enkuşatıcı, enbenzersizhakikatrızıktadır.

Şimdigörüyoruz,herşeynasılrızkınetrafındatoplanmış,onabakıyor.Aynışekilderızıkda her çeşidiyle, maddî-manevî, hâl ve söz ile şükürle kaimdir, şükürle oluyor, şükrüyetiştiriyor,onugösteriyor.Çünkü rızka iştahvearzu,bir çeşit fıtrî şükürdür.Lezzetvezevkalmakdaşuurlucaolmayanbirşükürdürki,bütünhayvanlardavardır.Yalnızinsan,dalâletveküfürleofıtrîşükrünmahiyetinideğiştiriyor,şükürdenşirkegiriyor.

Hemrızıkolannimetlerdekigayetgüzel,süslüsuretler,gayetgüzelkokular,gayetgüzeltatlar şükrün davetçisidir; canlıları şevke davet eder ve onları şevkle bir çeşit takdir vehürmete yöneltir, mânen şükrettirir. Şuur sahiplerinin dikkatini çeker, onlarda beğeniptakdiretmeyearzuuyandırır.Onlarınimetlerehürmeteteşvikeder;böylecesözlevefiilenşükreyolgösterirveşuursahiplerinişükrettirir.Veşüküriçindeenyüksekvetatlılezzeti,zevkionlaratattırır.Yaniolezzetlirızıkvenimetin,şükürsayesinde,kısavegeçiciolangörünüşteki lezzetiyle beraber Rahman’ın daimî, hakiki, sonsuz bir lezzeti ve zevkitaşıyaniltifatınıkazandırdığınıgösterir.RahmethazinelerininMâlik-iKerîm’ininsonsuzlezzetliiltifatınıdüşündürüpşudünyadadahicennetinbâkibirzevkinimânentattırır.İşterızık, şükür vasıtasıyla o kadar kıymetli, zengin ve engin bir hazine olduğu halde,şükürsüzlüklesonderecealçalır.

Altıncı Söz’de ifade edildiği gibi, dildeki tat alma duyusu Cenâb-ı Hak hesabına, yanimanevîşükürvazifesiylerızkabaktığıvakit,O’nunsonsuzrahmetininsayısızsofralarınaşükredenbirmüfettiş,hamdedenkıymetlibirnezaretçihükmündedir.Eğernefishesabınaolsa,yanirızkavenimeteonuvereneşükrüdüşünmedenbaksa,dildekiotatalmaduyusuyüksek kıymete sahip bir nezaretçi makamından karın fabrikasının yasakçısı ve mideahırınınbirkapıcısıseviyesinedüşer.Nasılkirızkınşuhizmetkârışükürsüzlüklebukadaralçalıyor, aynı şekilde rızkın mahiyeti ve diğer hizmetkârları da alçalır. En yüksekmakamdan en aşağı seviyeye inerler. Kâinat Hâlıkı’nın hikmetine zıt ve muhalif birvaziyetedüşerler.

Şükrünölçüsükanaat, iktisat, rızavememnuniyettir.Şükürsüzlüğünölçüsühırs, israfvehürmetsizliktir;haram-helâldemeyipönünegeleniyemektir.

Page 328: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Evet,hırsşükürsüzlükolduğugibi,hemmahrumiyethemdezilletedüşmesebebidir.Hattabir tür toplum hayatına sahip olan mübarek karınca dahi, âdeta hırs yüzünden ayaklaraltındakalmıştır,ezilir.Çünküsenedebirkaçtanebuğdayyeterkenkanaatetmeyipelindengelsebinlercetaneyitoplar.Mübarekarıiseâdetakanaatindendolayıbaşlarüstündeuçar,balıinsanlaraAllah’ınemriyleihsaneder,yedirir.

Evet,Zât-ıAkdes’in1356Zât’ınaaitnişanıveenyüceismiolan“Allah”lafzındansonraenyüceismiolanRahman,rızkabakarveonarızıktakişükürleulaşılır.HemRahman’ınenaçıkmânâsı,Rezzak’tır.

Hemşükrünçeşitlerivar;enkuşatıcısıvehepsininfihristihükmündeolan,namazdır.Hemşükür içinde saf bir iman, hâlis bir tevhid bulunur. Çünkü bir elmayı yiyen ve“Elhamdülillah” diyen insan, o şükürle şunu ilan eder: “Bu elma, doğrudan doğruyaCenâb-ıHakk’ınkudretelinihatırlatırverahmethazinesininhediyesidir.”Böyledemeklevebunainanmakla–cüzîolsunküllîolsun–herşeyiO’nunkudretelineteslimederveherşeyderahmetincilvesinibilir.Hakikibir imanıvehâlisbir tevhidişükürlebildirir.Gafilinsanınnimetenankörlüketmeklenekadarzararadüştüğününpekçokyönündenyalnızbirinisöyleyeceğiz.Şöyleki:

İnsanlezzetlibirnimetiyediğindeeğerşükretseonimetoşükürvasıtasıylabirnur,ahireteait bir cennetmeyvesi olur.Verdiği lezzetleCenâb-ıHakk’ın rahmetinin iltifatının eseriolduğunu düşündürür; büyük ve daimî bir lezzet ve zevk verir. Bu gibi manevîçekirdekleri,özlerivemanevîşeyleriyücemakamlaragönderipmaddîkısmını,posasınıve kabuğunu –yani vazifesini bitiren ve lüzumsuz kalan maddeleri– aslına, yanielementleredönüştürmeyegider.İnsaneğerşükretmezseogeçicilezzetyokolupgitmeklebir elem ve keder bırakır, kendisi de pis ve artık birmadde olur. Elmasmahiyetindekinimet,kömüredöner.Oysaşükürle,yokolupgidenrızıklardaimîlezzetler,bâkimeyvelerverir.Şükürsüznimet,engüzelsurettençirkinbirsuretedöner.Çünküşükretmeyengafilegörerızkınsonu,geçicibirlezzetinardındanfuzulihalegelmektir.Evet,rızkınaşkalâyıkbirsuretivar;odaşükürlegörünür.Yoksagafillerinvedalâletyolundakilerinrızkaaşklarıbirhayvanlıktır.Dalâletvegafletehlinindahanekadarzararettiğinibunakıyasla.

Canlı türleri içinderızkınherçeşidineençokmuhtaçolan, insandır.Cenâb-ıHakinsanıbütünisimlerinekuşatıcıbirayna..bütünrahmethazinelerindetoplanmışşeyleritartacak,tanıyacak donanıma sahip bir kudret mucizesi.. ve bütün isimlerinin cilvelerindekivaziyetlerin inceliklerini ölçecek âletlere sahip, yeryüzünün bir halifesi suretindeyaratmıştır.Bununiçininsanasonsuzbirihtiyaçveriponumaddîvemanevîsayısızçeşitrızka muhtaç etmiştir. İnsanı bu engin mahiyetine göre en yüce makam olan ahsen-itakvime1357 çıkarmanın vasıtası, şükürdür. Şükür olmazsa insan esfel-i sâfilîne, yaniaşağılarınaşağısıseviyeyedüşer,büyükbirzulmüişler.

Kısacası, en yüce ve en yüksek yol olan kulluk ve mahbubiyetin1358 dört esasından enbüyüğüşükürdür…Odörtesasşöyleifadeedilmiş:

Dertarîk-iacz-mendîlâzımâmedçârçiz:Acz-imutlak,fakr-ımutlak,şevk-imutlak,şükr-ümutlak,eyaziz!1359

Page 329: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1360 اا رأ ا ا ا 1361 ا ا أ إ إ

ا و او ا و ا 1362 ا ، أ و

1363 ا بر ا نأ د او

AltıncıRisaleOlanAltıncıMesele

TeksirMektubat’taneşredildiğindenburayaalınmadı.

YedinciRisaleOlanYedinciMesele

ا ا م ــــــ 1364 ن ا و

Bumesele,“Yediİşaret”tir.

Öncelikle, tahdis-i nimet suretinde, birkaç inayet1365 sırrını gösteren “Yedi Sebep”isöyleyeceğiz.

BirinciSebep:BirinciDünyaSavaşı’nınilkzamanlarında,hakikatlibirvakadagördümkiAraratDağı denilenmeşhurAğrıDağı’nın altındayım.Birden o dağmüthiş bir şekildeinfilâk etti, patladı.Dağlar gibi parçaları dünyanın her tarafına dağıldı.O dehşet içindebaktımki,merhumvalidemyanımda…Dedim:“Ana,korkma!Cenâb-ıHakk’ınemridir,ORahîm’dirveHakîm’dir.”Birden,ohaldeykenbaktım,mühimbirzâtbanaemrederbirtarzdadiyorki:“Kur’an’ın i’cazını1366beyanet!”Uyandım,anladımkibüyükbir infilâkolacak… O infilâk ve inkılâptan sonra Kur’an’ın etrafındaki surlar yıkılacak, Kur’andoğrudandoğruyakendinimüdafaaedecek.Kur’an’ahücumedilecek, i’cazıonunçelikbir zırhı olacak ve o i’cazın bir çeşidini şu zamanda göstermeye, haddimi aştığı halde,benimgibibiradamnamzetolacakvenamzetolduğumuanladım.

Madem Kur’an’ın i’cazının bir derece beyanı Sözlerle oldu. Elbette, o i’caz hesabınageçen ve onun damlaları, bereketi hükmünde olan hizmetimizdeki inayetleri göstermeki’cazayardımdırvegöstermekgerekir.

İkinciSebep:MademKur’an-ıHakîmkılavuzumuz,üstadımız,imamımız,herbirâdâptarehberimizdir ve o, kendi kendini methediyor. Biz de dersine uyarak onun tefsirinimethedeceğiz.

Hem madem yazılan Sözler, Kur’an’ın bir çeşit tefsiridir. O risaleler ki, Kur’anhakikatlerininmalıveonlardansüzülmüşhakikatlerdir.VemademKur’an-ıHakîmçoğusûrede, bilhassa 1367 ا ’larda, 1368 ’lerde kendini tam bir haşmetle gösteriyor, kemâlvasıflarınısöylüyor,lâyıkolduğumethikendikendineyapıyor.Elbette,Kur’an-ıHakîm’inSözlere yansımış i’caz parıltılarını ve bu hizmetin makbuliyetine işaret olan Rabbanîinayetigöstermekleyükümlüyüz.Çünküoüstadımızöyleyaparveöyledersverir.

Üçüncü Sebep: Sözler hakkında, tevazu suretinde değil, bir gerçeği ifade etmek için

Page 330: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

derimki:Sözlerdekihakikatlervekemâlvasıflarıbenimdeğil,Kur’an’ındır,Kur’an’dansüzülüp gelmiştir. Hatta Onuncu Söz, yüzlerce Kur’an ayetinden süzülmüş bazıdamlalardır.Diğerrisalelerinhepsideöyledir.

Madembenöylebiliyorumvemademfâniyim,gideceğim.Elbettebâkikalacakbirşeyin,bir eserin bana bağlanmaması gerekir, bağlanmamalı. Ve madem eser sahibini gözdendüşürmek yoluyla işlerine gelmeyen bir eseri çürütmek, dalâlet yolundakilerin veazgınlıkta çok ileri gidenlerin âdetidir. Elbette, Kur’an semâsının yıldızlarıyla bağlırisaleler, benim gibi çok itiraza ve tenkide sebep olabilecek ve düşebilecek çürük birdireklebağlanmamalı.

Hemmademinsanlararasındaâdetolduğuüzere,bireserdekimeziyetleroeserinkaynağızannedilenmüellifinin,yazarınıntavırlarındaaranıyor.Buâdeteuyarakoyücehakikatlerive kıymetli cevherleri kendim gibi bir müflise, onların binde birini kendindegösteremeyen şahsiyetime mal etmek hakikate karşı büyük bir haksızlıktır. Bunun içinrisalelerin kendi malım değil Kur’an’ın malı olduğunu, Kur’an’ın meziyetlerininsızıntılarına mazhariyetini göstermeye mecburum. Evet, lezzetli üzüm salkımlarınınhususiyetlerikuruçubuğundaaranmaz.İştebendeöylebirkuruçubukhükmündeyim.

Dördüncü Sebep: Bazen tevazu nimete karşı nankörlüğü beraberinde getiriyor; belkinimetekarşınankörlükolur.Bazendetahdis-inimet,övünmekolur.İkisidezarardır.Nenimete karşı nankörlük ne de övünme olması için tek çare, meziyetlerini ve kemâlvasıflarını kabul etmek fakat onları sahiplenmeyerek nimetlerin gerçek sahibiMün’im-iHakiki’nin nimet vermesinin eseri olarak göstermektir. Mesela, nasıl ki süslü, ziynetli,gösterişlibirelbiseyibirisanagiydirseveonunlaçokgüzelleşsen,halksana,“Maşallah,çokgüzelsin, çokgüzelleştin.” dese…Eğer sen tevazu ile desenki, “Hâşâ, benneyim?Hiç!Bunedir,neredegüzellik?”Ovakitnimetenankörlükveelbiseyisanagiydirenmahirsanatkâra karşı hürmetsizlik etmiş olursun. Eğer iftiharla desen ki, “Evet, ben çokgüzelim.Benimgibigüzelneredevar?Benimgibibirinigösteriniz.”Ovakitbu,gururlubir şekilde övünmek olur. İşte övünmekten ve nankörlükten kurtulmak için demeli ki:“Evet,bengüzelleştimfakatgüzellikelbisenindir,dolayısıylaelbiseyibanagiydirenindir,benimdeğil.”

İşte bunun gibi ben de sesimulaşsa bütün dünyaya bağırarak derimki:Sözler güzeldir,hakikattirfakatbenimdeğildir;Kur’an-ıKerîm’inhakikatlerindenyansıyanparıltılardır.

1369 و ا وdüsturuyladerimki:

نا و ناا وYani, “Kur’an’ın i’caz hakikatlerini ben güzelleştiremedim, güzel gösteremedim;Kur’an’ın güzel hakikatleri benim ifadelerimi de güzelleştirdi, yüksek ve kıymetli halegetirdi.”

Madem böyledir, Kur’an hakikatlerinin güzelliği adına, Sözler isimli aynalarınıngüzellikleriniveoaynalıkvazifesininneticesindeortayaçıkan ilahî lütuflarıgöstermek,makbulbirtahdis-inimettir.

Page 331: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

BeşinciSebep:Çok zamanönce velâyet sahibi bir zâttan işittimki, o zât eski velileringaybadairişaretlerindenşuhükmüçıkarmış,şukanaatevarmış:“Şarktarafındanbirnurbelirecek, bid’atların karanlığını dağıtacak.”Ben böyle bir nurun ortaya çıkmasını çokbekledim ve bekliyorum. Fakat çiçekler baharda gelir. Öyle kutsî çiçeklere zeminhazırlamakgerekir.Veanladıkki,buhizmetimizleonuranîzâtlarazeminhazırlıyoruz.

Mademkendimizeaitdeğil,elbetteSözlernamındakinurlaraaitilahîinayetlerisöylemekövünmevegurursebebiolamaz;aksine,hamdveşükürvesilesivetahdis-inimetolur.

Altıncı Sebep: Sözlerin telifi yoluyla Kur’an’a hizmetimize peşin bir mükâfat ve birteşvikvasıtasıolanRabbanîinayetlerbirmuvaffakiyettir,yaniAllah’ınyardımıylagelenbaşarıdır. Muvaffakiyet ise gösterilir. Muvaffakiyet değilse bile, olsa olsa ilahî birikramdır. İlahî ikramınaçığavurulması isemanevîbir şükürdür.Odadeğilse,olsaolsahiçirademizkarışmadanKur’an’ınbirkerametidir.Bizmazharolmuşuz.Buçeşitiradesizve habersiz gelen bir kerametin ortaya konulması zararsızdır. Eğer basit kerametlerinüstüneçıksa,ovakitolsaolsaKur’an’ınmanevîi’cazınınparıltılarıdır.

Madem i’caz açığa vurulur, elbette i’caza yardım edenin de açıkça gösterilmesi i’cazhesabına geçer. Bu hiç övünme ve gurur sebebi olamaz; aksine, hamd ve şükranvesilesidir.

YedinciSebep: İnsanlığınyüzde sekseni tahkikehlideğildir, yanimeseleleri araştırarakdelilleriylebilmezkihakikatenüfuzetsinveonuhakikatbilipkabuletsin.Belkigörünüşegöre hüküm verip hüsn-ü zanla, makbul ve güvenilir insanlardan işittikleri meseleleritaklit suretinde kabul ederler. Hatta kuvvetli bir hakikati zayıf bir adamın elinde zayıfgörür;kıymetsizbirmeseleyikıymetlibiradamınelindegörüncekıymetlisayarlar.

İştebundandolayı,benimgibizayıfvekıymetsizbirbiçareninelindeki imanveKur’anhakikatlerininkıymetiniçoğuinsanıngözündedüşürmemekiçinmecburenilanediyorumki:İrademizvehaberimizolmadanbiribiziistihdamediyor;bizbilmedenmühimişlerdeçalıştırıyor. Delilimiz de şudur: Şuurumuz ve irademiz dışında bir kısım lütuf vekolaylıklaramazharoluyoruz.Öyleyseonlarıbağırarakilanetmeyemecburuz.

İşteşuyedisebebedayanarakbirkaçküllîRabbanîinayeteişaretedeceğiz.

Birinci İşaret: Yirmi Sekizinci Mektup’un Sekizinci Mesele’sinin Birinci Nükte’sindeifade edilmiştir; “tevafuk”lardır. Mesela, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam)mucizelerinin anlatıldığı On Dokuzuncu Mektup’ta, Üçüncü İşaret’ten ta On Sekizinciİşaret’e kadar altmış sayfada; habersiz, bilmeden, bir kâtibin nüshasında –iki sayfadışındaki bütün sayfalarda– iki yüzden fazla “Resûl-u Ekrem” (aleyhissalâtü vesselam)kelimesi tamdenk gelecek şekilde birbirine bakıyor.Kim iki sayfaya insafla, dikkatlicebaksa bunun tesadüf olmadığını tasdik eder.Çünkü tesadüfte, olsa olsa bir sayfada çoksayıda aynı kelime varsa yarı yarıya denk gelir, ancak bir iki sayfada tamamen denkgelebilir. O halde böyle bütün sayfalarda “Resûl-u Ekrem” (aleyhissalâtü vesselam)kelimesi –iki olsun, üç, dört veya daha fazla olsun– tamdenk gelecek şekilde birbirinebakıyorsaelbettebununtesadüfolmasımümkündeğildir.Hemorisaleyiyazarakçoğaltanayrı ayrı sekiz kâtibin bozamadığı bir tevafuk, içinde gayba dair kuvvetli bir işaretolduğunugösterir.

Page 332: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Nasılkibelâgat sahiplerininkitaplarındabelâgatindereceleribulunduğuhalde,Kur’an-ıHakîm’dekibelâgati’cazderecesineçıkmıştır,onayetişmekkimseninhaddideğil.Aynenöyle de, Allah Resûlü’nün mucizelerinin bir aynası olan On Dokuzuncu Mektup,Kur’an’ınmucizelerininbirtercümanıolanYirmiBeşinciSözveKur’an’ınbirnevitefsiriolanRisale-iNur’uneczalarındaki,kısımlarındakitevafuklarbütünkitaplarınüstündebirderecedebenzersizlikgösteriyor.Vebundananlaşılıyorki,Kur’an’ınveResûl-uEkrem’inmucizelerininbirçeşitkerametioaynalardatecelliediyor,görünüyor.

İkinciİşaret:Kur’anhizmetineaitRabbanîinayetlerinikincisişudur:Cenâb-ıHakbenimgibi kalemsiz, yarı ümmi, gurbet diyarında kimsesiz, başkasıyla görüşmesi yasaklanmışbirinsana;kuvvetli,ciddi,samimi,çokgayretli,fedakârvekalemleribirerelmaskılıçolankardeşleri yardımcı ihsan etti. Zayıf ve aciz omzuma çok ağır gelen Kur’an’a hizmetvazifesiniokuvvetliomuzlarabindirdi,kusursuzkeremiyleyükümühafifletti.Omübarekcemaatin –Hulûsi’nin tabiriyle– telsiz telgrafın ahizeleri ve –Sabri’nin tabiriyle– Nurfabrikasının elektriğini ulaştıranmakineler hükmünde ayrı ayrımeziyetleri ve kıymetli,çeşitlihususiyetlerivardır.Bununlaberaber–yineSabri’nintabiriyle–gaybaaitbirçeşittevafukolarak,şevk,çalışkanlık,gayretveciddiyettebirbirinebenzerşekilde,Kur’an’ınsırlarını ve iman nurlarını etrafa yaymaları, her yere eriştirmeleri ve şu zamanda (yaniharflerdeğişmiş,matbaayok,herkesimannurlarınamuhtaçhaldeyken)usançverecekveşevki kıracak çok sebep varken usanmadan, gevşeklik göstermeden, tam bir şevk vegayretle yaptıkları bu hizmetler, doğrudan doğruya Kur’an’ın bir kerameti ve Cenâb-ıHakk’ınapaçıkbirinayetidir.

Evet, velâyetin kerameti olduğu gibi, hâlis niyetin de kerameti vardır. Samimiyetin dahikerametibulunur.BilhassaAllahiçinolanbiruhuvvet1370dairesindekikardeşlerarasındaciddi, samimi dayanışmanın çok kerameti olabilir. Hatta böyle bir cemaatin şahs-ımanevîsikâmilbirvelihükmünegeçebilir,inayetleremazharolur.

İşteeykardeşlerimveeyKur’anhizmetindearkadaşlarım!Birkaleyifethedenbirbölüğünbütünşerefveganimetinionunçavuşunavermeknasılzulümdür,birhatadır.Aynenöylede, şahs-ı manevînizin kuvvetiyle ve kalemlerinizle kazanılan zaferlerdeki inayetleribenim gibi bir biçareye veremezsiniz. Elbette böyle mübarek bir cemaatte gayba aittevafuklardan daha kuvvetli bir gaybî işaret var ve ben onu görüyorum, fakat herkesegösteremiyorum.

Üçüncüİşaret:Risale-i Nur eczalarının bütünmühim iman veKur’an hakikatlerini eninatçı kimseyebileparlakbir şekilde ispat etmesi, gaybadair çokkuvvetli bir işaret veCenâb-ıHakk’ınbirinayetidir.ÇünküimanveKur’anhakikatleriiçindeöylelerivarki,enbüyükdâhilerdenbirisayılanİbniSinaonuanlamaktanacizolduğunuitirafetmiş,“Akılbunayolbulamaz!”demiş.OnuncuSöz,ozâtındehâsıylayetişemediğihakikatleriavamtabakadaninsanlarada,çocuklaradabildiriyor.

HemmeselakocaSa’d-ıTeftazânîgibiçokbüyükbirâlimin,Telvihisimlikitabındakırkelli sayfalık meşhur “Mukaddemât-ı İsnâ Aşer” adlı kısımda ancak hallettiği ve ancakhavastabakayabildirdiğikaderveinsanıncüzîiradesininsırrımeselesini,Risale-iNur’unkaderedairYirmiAltıncıSöz’deİkinciBahis’inikisayfasındatamamen,hemdeherkesebildirecekbirtarzdaizahetmesi,inayeteserideğilsenedir?

Page 333: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Hem bütün akılları hayrette bırakan ve hiçbir felsefenin eliyle keşfedilemeyen, âleminyaratılış sırrı ve kâinatın tılsımı denilen, Kur’an-ı Azimüşşan’ın i’cazıyla çözülenanlaşılması zor tılsım ve hayret verici muamma, Yirmi Dördüncü Mektup’ta, YirmiDokuzuncuSöz’ünsonundakinüktedeişaretlerleveOtuzuncuSöz’ün,zerrelerinhareketvevazifelerinedairaltıadethikmetindekeşfedilmiştir.Orisalelerkâinattakihayretvericifaaliyetin tılsımını, kâinatın yaratılışının ve sonunun muammasını, zerrelerinhareketlerininhikmetsırrınıkeşfetmişvebildirmiştir;meydandadır,bakılabilir.

Hem On Altıncı Söz ve Otuz İkinci Söz ehadiyet sırrı ile Cenâb-ı Hakk’ın ortaksızrubûbiyetinin birliğini, hayret uyandırıcı hakikatler olan hem O’nun kullarınaşahdamarlarındandahayakınolmasınıhemO’ndansonsuzuzaklığımızıtambiraçıklıklabildirdiği gibi; ilahî kudrete göre zerrelerin ve gezegenlerin eşit olduğunu.. en büyükhaşirde bütün canlıların diriltilmesinin o kudret için bir nefsin diriltilmesi kadar kolayolduğunu.. ve sözde ortakların, kâinatın yaratılışına müdahalesinin imkânsızlıkderecesindeakıldanuzakolduğunuapaçıkgösterenYirminciMektup’taki ء و1371 beyanıveonunüçtemsiliiçerenzeyli1372şubüyükvahdet(birlik)sırrınıçözmüştür.

Hem iman ve Kur’an hakikatlerinde öyle bir genişlik var ki, en büyük insan zekâsıkavrayamadığıhaldeohakikatlerinbüyükçoğunluğunun incelikleriyle,benimgibizihnidağınık,vaziyetiperişan,müracaatedeceğikitaplardanyoksun,sıkıntılıvesüratleyazanbir adam vasıtasıyla görünmesi, doğrudan doğruyaKur’an-ıHakîm’inmanevî i’cazınıneseri,Rabbininayetininbircilvesivegaybadairkuvvetlibirişarettir.

Dördüncüİşaret:Ellialtmışrisale1373HAŞİYEöylebirtarzdaihsanedilmişki,değilbenimgibiaz düşünen, umulmadık hadiselere tâbi olan ve eserini incelemeye vakit bulamayan birinsanın, belki büyük zekâlardan oluşan bir inceleme heyetinin çalışması ve gayretiylegerçekleşmeyecek bir tarzdaki telifleri, onların doğrudan doğruya bir inayet eseriolduğunu gösteriyor. Çünkü bütün bu risalelerde bütün derin hakikatler, temsillervasıtasıyla en avam ve ümmi insanlara kadar ders veriliyor. Halbuki büyük âlimler“Anlatılamaz!” deyip o hakikatlerin çoğunu değil avama, belki havas tabakaya dabildiremiyorlar.

İşteenuzakhakikatlerienyakıntarzda,enavamadamadersverecekderecedekibuharikarahatlık ve kolaylığa sahip beyanın benim gibi Türkçesi az, sözleri muğlak, çoğuanlaşılmazve“Açıkhakikatleridahizorlaştırıyor.”diyeeskidenberişöhretbulmuş,eskieserleri–kısmen–bukötüşöhretitasdiketmişbirşahsınelindençıkması,elbette,şüphesizbirinayeteseridir,benimhünerimolamaz.Kur’an-ıKerîm’inmanevîi’cazınınbircilvesiveKur’an’dakitemsillerinbirsuretidir,yansımasıdır.

Beşinciİşaret:Risalelerçoğuitibarıilepekfazlayayıldığıhalde,enbüyükâlimdentutenavamadama,kalb ehli büyükbirveliden tut en inatçıdinsizbir felsefeciyekadar insantabakalarıvezümreleriorisalelerigördükleri,okuduklarıvebirkısmıtokadınıyediklerihalde risalelerin tenkit edilmemesi.. ve her zümrenin onlardan derecesine göre istifadeetmesi, doğrudan doğruya Cenâb-ı Hakk’ın inayetinin bir eseri ve Kur’an’ın birkerametidir.Aynışekilde,çoktetkikvearaştırmaneticesindeancakortayaçıkabilecekoçeşit risalelerin, fevkalâde bir süratle, hem idrakimi ve fikrimi dağıtan sıkıntılı kabz1374vakitlerindeyazılmasıdaCenâb-ıHakk’ıninayetininbireseriveRabbanîbirikramıdır.

Page 334: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Evet,çoğukardeşim,yanımdakibütünarkadaşlarımverisalenüshalarınıyazankâtiplerbiliyorlarki,OnDokuzuncuMektup’unbeşparçasıbirkaçgüniçinde,hergüniki-üçsaatolmaküzeretoplamonikisaatte,hiçbirkitabamüracaatedilmedenyazılmıştır.HattaenmühimparçalardanbiriolanveResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)kelimesindeaçıkbir peygamberlik mührünü gösteren dördüncü kısım, üç-dört saatte, dağda, yağmuraltında,ezberdenyazıldı.OtuzuncuSözgibimühimveincemeseleleribildirenbirrisale,altısaat içindebirbağdayazıldı.VeYirmiSekizinciSöz’ünSüleyman’ınbahçesindebir,nihayet ikisaat içindeyazılmasıgibi,çoğurisaleböyledir.Eskidenberisıkıntılıvekabzhalindeolduğumzamanenaşikârhakikatleribile ifadeedemediğimi,belkibilemediğimiyakındostlarımbiliyor.Bilhassaosıkıntıyahastalıkdaeklenincebenidersten,yazmaktandahaçokalıkoymaklaberaber,enmühimSöz’lerinverisalelerinensıkıntılıvehastalıklızamanlarımda, en süratli şekildeyazılması,doğrudandoğruya ilahîbir inayet,RabbanîbirikramveKur’an’ınbirkerametideğilsenedir?

Hemhangikitapolursaolsun,böyle ilahîve imanadairhakikatlerdenbahsetmişse, isteristemez bir kısımmeseleleri bazı insanlara zarar verir.Ve zarar verdiği için hermeseleherkeseneşredilmemiştir.Halbukişurisaleler–çoklarınasorduğumhalde–şimdiyekadarhiç kimsede kötü tesir, ters tepki uyandırmamış ve zihinleri kurcalamak gibi bir zararvermemiştir.BunundoğrudandoğruyagaybadairbirişaretveRabbanîbirinayetolduğubizcekesindir.

Altıncıİşaret:Şimdişuhususbencekatiyetkazanmıştır:Hayatımınbüyükkısmıiradeveiktidarımın,şuurveidaremindışında,öylebirtarzdageçmişveonaöylegaripbirşekildeyön verilmiş ki, Kur’an-ı Hakîm’e hizmet edecek olan bu çeşit risaleleri netice versin.Âdetabütün ilmîhayatımönhazırlıklarhükmünegeçmişveSözlerleKur’an’ın i’cazınıgöstermekonunneticesiolmuştur.Hattaşuyedisenesürgünümdevegurbetimdesebepsiz,arzuetmediğimhaldeherşeydenuzaktutulmamın,meşrebimetersbirşekildebirköydehayatımıyalnızsürdürmeminveeskidenberialıştığım toplumhayatınınpekçokbağınave kaidesine nefret duyup onları terk etmemin doğrudan doğruya bana bu Kur’anhizmetinihâlis,safbirsuretteyaptırmakiçinolduğuna,şuvaziyetinosebepleverildiğineşüphemkalmamıştır.Hattaçokdefabanaverilensıkıntıvezulümleyapılanbaskılar,buperde altında bir inayet eli tarafından merhametle, fikrimi sadece Kur’an’ın sırlarınayöneltmekvenazarıdağıtmamakiçindir,kanaatindeyim.Hattaeskidenokumayaçokarzuduyduğum halde, ruhuma diğer kitapları okumaktan tamamen birmen, bir uzak durmahissiverilmişti.Anladımki,böylegurbetteteselliveünsiyet1375kaynağımolanokumanınbana terk ettirilmesi doğrudan doğruya Kur’an ayetlerinin tek, mutlak üstadım olmasıiçindir.

Hem yazılan eserlerin, risalelerin büyük çoğunluğu dışarıdan hiçbir sebep karışmadan,ruhumdan doğan bir ihtiyaçtan dolayı, ani olarak ve birden ihsan edilmiştir. Sonra bazıdostlarıma gösterdiğim vakit, “Bu zamanın yaralarına devadır.” demişlerdir.Yayıldıktansonraçoğukardeşimdenanladımki,risalelertambuzamandakiihtiyacauygunvederdedevabirilaçhükmünegeçiyor.

İşte irademin ve şuurumun dairesi dışında, zikredilen haller, hayat hikâyem ve çeşitliilimlerdeki sıra dışı, iradesiz araştırıp incelemelerim, böyle kutsî bir netice vermek için

Page 335: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

kuvvetlibirilahîinayetveRabbanîbirikramolduğunabendeşüphebırakmamıştır.

Yedinciİşaret:Buhizmetimizsırasında,beş-altıseneiçindeCenâb-ıHakk’ınikramının,inayetinin ve Kur’an’ın kerametinin, mübalâğasız yüz eserini gözümüzle gördük. Birkısmına On Altıncı Mektup’ta işaret etmiştik. Bir kısmını Yirmi Altıncı Mektup’undördüncü bahsinin farklımeselelerinde, bir kısmınıYirmi SekizinciMektup’unÜçüncüMesele’sindesöyledik.Yakınarkadaşlarımbunubiliyorlar.DevamlıarkadaşımSüleymanEfendi çoklarını biliyor. Bilhassa Sözler’in ve risalelerin neşrinde, tashihinde, yerlerineyerleştirilmesinde, müsveddelerinin yazılmasında ve temize çekilmesinde umulmadıkşekilde, kerametli bir kolaylığa mazhar oluyoruz. Bunun Kur’an’ın kerameti olduğunaşüphemizkalmıyor;örnekleriyüzlercedir.

Hemgeçimhususundaokadarşefkatlebesleniyoruzki,bizibuhizmettekullananİnayetSahibi, kalbimizin en küçük bir arzusunu tatmin etmek için umulmadık ihsanlardabulunuyorvebunungibi…

İştebuhal,gaybadairgayetkuvvetlibirişarettir;bizbirZâttarafındançalıştırılıyoruz.BizehemrızadairesindeheminayetaltındaKur’an’ahizmetettiriliyor.

1376 ر ا ا1377 ا ا أ إ إ

ءادأ و ءر ن ة ا 1378 ا ، ا و و ا و

MahremBirSoruyaCevaptır

[Şuinayetsırrıeskidenmahremceyazılmış,OnDördüncüSöz’ünsonunailaveedilmişti.Her nasılsa kâtiplerin çoğu onu unutup yazmamıştı. Demek, uygun ve lâyık yeriburasıymışkigizlikalmış.]

Banasoruyorsun:“NedenseninKur’an’dandersalarakyazdığınSöz’lerdebirkuvvet,birtesir var ki, tefsircilerin ve ariflerin1379 sözlerinde nadiren bulunur?Bazen bir satırda birsayfakadarkuvvetvar,birsayfadabirkitapkadartesirbulunuyor.”

Cevap: Güzel bir cevaptır; şeref bana değil, Kur’an’ın i’cazına ait olduğundançekinmedenderimki:

Çoğu itibarı ile öyledir.Çünkü yazılan Sözler tasavvur değil, tasdiktir… Teslim değil,imandır… Marifet değil, şehadettir, şuhûddur1380… Taklit değil, tahkik yani hakikatiniaraştırmaktır…Tarafgirlikdeğil,basirettir,anlayıştır…Tasavvufdeğil,hakikattir…Davadeğil,davaiçindedelildir.

Busırrınhikmetişudurki:Eskizamanlardaimanesaslarıkorunmuştu;teslimkuvvetliydi.Teferruatta ariflerin marifetleri yani imana dair bildikleri hususlar delilsiz de olsasöylediklerimakbulvekâfiydi.Fakatbuzamandailimdengelendalâlet,elinioesaslara,temellereuzatmışolduğundan;

•Her derde uygun devayı ihsan edenHakîm-iRahîmZât-ı Zülcelâl,Kur’an-ıKerîm’ini’cazınınenparlakmazharlarındanolantemsillerinbirparıltısınıaczvezaafıma,fakrve

Page 336: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ihtiyacımamerhametgöstererekKur’anhizmetineaityazılarımaihsanetti.

•Allah’ahamdolsun,temsilsırrıdürbünüyleenuzakhakikatlergayetyakıngösterildi.

•Hemtemsilsırrınınvahdetiyönüyleendağınıkmeselelertoplattırıldı.

•Hemtemsilsırrımerdiveniyleenyüksekhakikatlerekolaylıklaulaştırıldı.

•Hemtemsilsırrıpenceresiyle,gaybadairhakikatlere,İslam’ınesaslarınaşuhudayakın,şüphesizbirimanmeydanageldi.

•Akıl ile beraber vehim ve hayal, hatta nefis ve onun geçici arzuları teslime mecburolduğugibi,şeytandateslime,mücadeledenvazgeçmeyemecburoldu…

Kısacası: Yazılarımda ne kadar güzellik ve tesir varsa ancak Kur’an’daki temsillerinparıltılarındandır.Benimhissemyalnızihtiyacımınşiddetiyletalepetmekvegayetaczimletevazuiçindeyalvarıpyakarışımdır.Dertbenim,devaKur’an’ındır.

YedinciMeseleninHâtimesidir1381

(Sekizilahîinayetsuretindekigaybaaitişaretlerhakkındagelenveyagelmeihtimaliolanvehimleriyoketmeyevebüyükbirinayetsırrınısöylemeyedairdir.)

BuHâtime“DörtNükte”dir.

Birinci Nükte: Yirmi Sekizinci Mektup’un Yedinci Mesele’sinde yedi-sekiz küllî vemanevî ilahî inayetten hissettiğimiz gayba ait bir işareti söylemiş, “Sekizinci İnayet”olarak “tevafuklar” adı altındaki nakışta o işaretlerin cilvesini gördüğümüzü iddiaetmiştik.Veiddiaediyoruz,buyedisekizküllîinayetoderecekuvvetlivekesindirki,herbiritekbaşına,gaybaaitoişaretleriispatlar.

Farz-ımuhal,birkısmızayıfgörülse,hattainkâredilsebileogaybîişaretlerinkesinliğinezarar vermez. O sekiz inayeti inkâr edemeyen, o işaretleri inkâr edemez. Fakat insantabakalarıçeşitçeşitolduğuveenkalabalıktabakaolanavamtabaka,gözüylegördüğünedaha çok inandığı için, o sekiz inayetin en kuvvetlisi değil, belki en aşikârı tevafuklarolduğundan–gerçiötekilerdahakuvvetlidir,fakatbudahaumumiolduğuiçin–onagelenvehimleri defetmek maksadıyla, karşılaştırma nevinden bir hakikati söylemeye mecburkaldım.Şöyleki:

Oaçıkinayethakkındaşunudemiştik:Yazdığımızrisalelerde,Kur’anveResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)kelimelerindeöylebirderecedetevafuklargörünüyorki,onlarınbir kast ile tanzim edilip karşılıklı denk gelecek bir vaziyete sokulduğuna hiçbir şüphebırakmıyor.Kastveiradeninisebizeaitolmadığınadelilimiz,bununfarkınaüç-dörtsenesonra varmamızdır. Öyleyse bu kast ve irade, bir inayet eseri olarak gayba aittir. SırfKur’an’ıni’cazınıveResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)mucizelerinidoğrulamakiçin iki kelimede tevafuk suretinde o garip vaziyet verilmiştir. Bu iki kelimeninmübarekliği, Kur’an’ın i’cazına ve Resûl-u Ekrem’in mucizelerine bir tasdik mührüolmaklaberaber,başkabenzerkelimelerdebüyükçoğunluklatevafukamazhardır.Fakatonlar birer sayfaya mahsustur; şu iki kelime ise bir iki risalenin tamamında ve çoğurisaledegörünüyor.Tekrartekrardediğimizgibi:Butevafukunaslıdiğerkitaplardadaçokbulunabilir. Ama o kast ve yüce iradeyi gösterecek derecede, bu kadar hayret verici

Page 337: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

değildir.

Şimdibudavamızıçürütmekmümkünolmadığıhalde,zahirençürütülmüşgibigörmeninbirikisebebiolabilir:

Biri:“Sizler düşünüp öyle bir tevafuku denk getirmişsiniz.” diyebilirler, “Böyle bir şeyyapmakkasıtileolursarahatvekolaydır.”

Buna karşı deriz ki: Bir davada doğru söyleyen iki şahit kâfidir. Bu davamızdakitevafuklara kastımız ve irademiz karışmadığına ve üç dört sene sonra onların farkınavardığımızadoğrusözlüyüzşahitbulunabilir.Bumünasebetlebirnoktayısöyleyeceğim:Bu i’caz kerameti, Kur’an-ı Hakîm’in belâgat yönünden i’caz derecesinde olması gibideğildir.ÇünküKur’an’ıni’cazındainsankudreti,oyoldagiderekodereceyeyetişemiyor.Şu i’caz kerameti ise insan kudretiyle olamıyor; kudret o işe karışamıyor. Karışsa sunîolur,bozulur.1382HAŞİYE

Üçüncü Nükte: Hususi işaret-umumi işaret münasebetiyle ince bir rubûbiyet veRahmaniyetsırrınaişarettebulunacağız:

Birkardeşimingüzelbirsözüvar.Osözübumeseleyekonuedeceğim:

Bir gün güzel bir tevafuku ona gösterdim.Dedi ki: “Güzel!Zaten her hakikat güzeldir,fakatbuSöz’lerdekitevafuklarvemuvaffakiyetdahagüzel.”Bendeşöylededim:“Evet,her şey ya hakikaten güzel ya bizzat güzel veya neticeleri itibarı ile güzeldir. Ve bugüzellik, Cenâb-ı Hakk’ın her şeyi kuşatan rubûbiyetine, engin rahmetine ve umumitecellilerine bakar. Dediğin gibi, bu muvaffakiyetteki gayba dair işaret daha güzeldir.Çünkübu,O’nunhususi rahmetine,hususi rubûbiyetinevehususi tecellilerinebakıyor.”Bunuanlamayıbirtemsillekolaylaştıracağız,şöyleki:

Bir padişahın umumi saltanatı ve kanunu ile o saltanata yakışan, şahane merhametimilletin bütün fertleri için geçerlidir. Her fert, doğrudan doğruya o padişahın lütfuna,saltanatına mazhardır. Bu umumi saltanat altında fertlerin pek çok hususi münasebetivardır. Saltanatının ikinci yönü ise padişahın hususi ihsanları ve emirleridir ki, umumikanunlarınındışındabirferdeihsandabulunur,iltifateder,emirverir.

İşte bu temsildeki gibi, Zât-ı Vâcibü’l-Vücûd’un, Hâlık-ı Hakîm ve Rahîm’in umumirubûbiyetinden ve engin rahmetinden her şeyin hissesi vardır. Her şey hissesine isabetedenyönden,O’nunlahususiolarakmünasebetlidir.HemO’nunherşeyikuşatankudreti,iradesi ve ilmiyle her şeyde tasarrufu, her şeyin en küçük işlerine dahi müdahalesi,rubûbiyetivardır.Herşeyherhalinde,sıfatında,icraatındaO’namuhtaçtır…İşleriO’nunilim ve hikmetiyle görülür, düzene konulur. Ne tabiatın haddi var ki o rubûbiyetintasarrufu dairesinde saklansın ve tesir sahibi olup onamüdahale etsin, ne de tesadüfünhakkı var ki o hassas hikmet mizanı dairesindeki işlerine karışsın… Risalelerde yirmiyerdekesindelillerletesadüfüvetabiatçılıkfikriniçürütmüş,Kur’ankılıcıylaidametmiş,kâinattaki icraata müdahalelerinin imkânsız olduğunu göstermişiz. Fakat umumirubûbiyetteki görünen sebepler dairesinde, gafillerin nazarında hikmeti ve sebebibilinmeyenişleretesadüfadınıvermişler.Vehikmetlerikavranamayanbazıilahîfiillerin–tabiatperdesialtındagizlenmiş–kanunlarınıgörememiş,tabiatamüracaatetmişler.

Page 338: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İkincisi,Cenâb-ıHakk’ınhususirubûbiyeti,hasiltifatıveRahmanîyardımıdırki,umumikanunlarınbaskılarınatahammüledemeyenfertlerinimdadınaRahmanveRahîmisimleriyetişir, hususi bir şekilde yardım eder, onları o halden kurtarır. Onun için her canlı,bilhassa insan her anO’ndan yardım diler vemedet bulabilir. İşte Cenâb-ı Hakk’ın buhususi rubûbiyetindeki ihsanları, gafillere karşı da tesadüf perdesi altına gizlenmez vetabiatahavaleedilmez.

İştebusırdandolayı, İ’caz-ıKur’anveMucizât-ıAhmediye1383risalelerindekigaybadairişaretleri hususi birer işaret kabul etmiş, öyle inanmışız…Bunun hususi bir yardım veinatçılarakarşıkendinigösterecekhususibirinayetolduğunaşüphesizimanettikvebunusırfAllahiçinilanettik.KusurişlemişsekAllahaffetsin,âmin…

1384 أ وأ نإ ا ر

Sözler’intemizeçekilipyazılmasındakıymetlihizmetigeçenMuallimAhmedGalib’inparçasıdır.

“EldeKur’angibihakikatdelilivarken,İnkârcıyısusturmakiçingönlümeağırlıkmıgelir?”Sözünözdüreycan,tekellüf1385değil.Ledünilminin1386pakneticesidirBu,sonradantedarikedilmiştasannuf1387değil.BuirfannurununbirhikmetidirKiheva,faydasız,tefelsüf1388değil.Nefsitemizleyen,ruhuarındıran,Diliterbiyeedendir,tasavvufdeğil.OSözlerbütünmarifetgüneşidir.Sözümdoğrudur,birteellüf1389değil.İçinnurudur,ifadelereaksetmiş,Birikisatırdateradüf1390değil.LafızlaruygunbirbirineBuaslayapmacık,tesadüfdeğil.Dizilmişnizamlabütünharfleri,Tevafuktur,aslatehalüf1391değil.Bui’cazsırrınınbircilvesidirKiKur’an’dandır,tecevvüf1392değil.Buhoştesadüfgüzeldirgüzel,Bubabdanedensetezauf1393değil.Said-iBediüzzaman-ıNursîBeyanıeşsizdir,taattuf1394değil.Teselliyeermemişelindekalem,Yüzünügösterir,taharrüf1395değil.Tevafuk,sözündeonaçokmudur?Üstünlükonuniçinteşerrüf1396değil.İsabetbunaHaktarafındangelirBukastîdeğildir,tasarrufdeğil.

Page 339: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

BunugörmeyenkötünazarlariçinTelehhüf1397derimben,teessüfdeğil.Kivarmanevîhayretimçokkez,Beyanımbuyoldatazarruf1398değil.ÇokişteHakonumuvaffakedeTevafuk,makam-ıtevakkuf1399değil.

AhmedGalib(rahmetullahialeyh)

MerhumBinbaşıÂsımBey’inparçasıdır.

Yeminederim,doğrudursözüözüyleberaber,Buhakikatikabulvetasdiketmeyenbedmâyeler,1400Kalırdalâletvehüsranvadisindeniceseneler.BunlarıirşadedipkurtarmaktırhünerHidayeterişseeğer,ovakitboyuneğer.CümleninıslahınıniyazedipHâlık’ayalvaralım,HepKur’annurlarıolanSözler’iokuyupanlatalım,Buyoldabizlerdefeyzalıpdilşad1401olalım,Fâniliğibekâyadöndürmekterıza-yıBârî’yekavuşalım.Yüzbinövgüyelâyıkpahabiçilmezfıkra-yıGalib,Buhakikatlerisöylemekleolurşüphesizgalip.

BinbaşıÂsım(rahmetullahialeyh)

SekizinciRisaleOlanSekizinciMesele

Bumesele,altısorununcevabıolup“SekizNükte”dir.

BirinciNükte: Bir inayet eli altında Kur’an hizmetinde çalıştırıldığımıza dair pek çokgaybî işaretinnurlarınıhissettikvebazılarınıgösterdik.Şimdi,o işaretlerinbiryenisideşudurki:

Çoğu Söz’de gayba dair tevafuklar var.1402 HAŞİYE Mesela, “Resûl-u Ekrem” kelimesinde,“aleyhissalâtüvesselam”ibaresindevemübarek“Kur’an”lafzındabirçeşiti’cazcilvesigöründüğünebir işaretvar.Gaybadair işaretlernekadargizlivezayıfdaolsahizmetinmakbuliyetini ve meselelerin doğruluğunu gösterdiği için bence çok mühim ve çokkuvvetlidir. Hem bunlar gururumu kırar ve sırf bir tercüman olduğumu bana kesinliklegösterir. Hem benim için iftihar edeceğim hiçbir şey bırakmıyor; yalnız şükran vesilesiolanşeylerigösteriyor.MadembunlarKur’an’aaittir,Kur’an’ın i’cazıhesabınageçiyor,kesinliklecüzî irademizonakarışmıyor,hemhizmette tembellikyapanları teşvikediyor,risalelerinhakolduğunadairkanaatveriyor,bizlerebirçeşitilahîikramdır,söylenmesiveortaya konulması tahdis-i nimettir ve aklı gözüne inmiş inatçıları susturuyor; elbettegöstermeklâzımdır,inşallahzararsızdır.

İşte o gayba ait işaretlerin biri de şudur ki:Cenâb-ıHak,Kur’an’a ve imana hizmetlemeşgul olan bizleri teşvik ve kalblerimizi tatmin etmek için kusursuz rahmet vekereminden Rabbanî bir ikram ve ilahî bir ihsan suretinde hizmetimizin makbuliyetinealâmetveyazdığımızınhakolduğunadairgaybîişaretlertüründen,bütünrisalelerimizde

Page 340: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

vebilhassaMucizât-ıAhmediye,1403 İ’caz-ıKur’an1404 ve Pencereler Risalelerinde1405 gaybaait tevafuklar nevinden bir letafet ihsan etmiştir. Yani bir sayfada benzer kelimeleribirbirinebaktırıyor.Bundagaybadairşöylebirişaretveriliyor:“Bunlargaybîbiriradeyledüzenlenir.İradenizeveşuurunuzagüvenmeyiniz.İradenizdâhilindeolmadanveşuurunuzerişmedenharikanakışlarişleniyorveintizamlarkuruluyor.”

BilhassaMucizât-ıAhmediyeRisalesi’nde“Resûl-uEkrem”vesalâvatifadeleribiraynahükmünegeçipgaybaaitotevafuklarınişaretiniaçıkçagösteriyor.Yeni,acemibirkâtibinyazdığınüshada–beşsayfadışında–ikiyüzdenfazlasalâvat-ışerifetambirbirinebakıyor.Şu tevafuklar şuursuz, on adette yalnız bir iki tevafuka sebep olabilen tesadüfün işiolmadığı gibi; sanattamaharetsiz, dikkatini yalnızmânâya vererek gayet süratle, bir ikisaatteotuzkırksayfayıtelifedenvekendisiyazmayan,yazdıranbenimgibibirbiçarenindüşünüşüdeelbettedeğildir.

İştealtısenesonrayineKur’an’ınveİşârâtü’l-İ’câztefsirindedokuz إ ifadesinintevafuksuretinde gelen irşadıyla, sonradan fark ettim. Nüshaları yazan kâtipler ise bendenişittikleri vakit hayret içinde kaldılar. Nasıl ki Resûl-u Ekrem ve salâvat ifadeleri OnDokuzuncuMektup’ta,AllahResûlü’nünmucizelerininsadecebircinsininbirçeşitküçükaynası hükmüne geçti. Aynen öyle de, Yirmi Beşinci Söz olan Kur’an’ın Mucizeleririsalesinde veOnDokuzuncuMektup’unOn Sekizinci İşaret’indeKur’an lafzıda kırktabakadan yalnız gözüyle gördüğüne inanan tabakaya karşı gösterilmiş. Kur’an’ınmucizelerininbirçeşidi,onunkırkparçasındanbirigaybadairtevafuklarsuretindebütünrisalelerde görünmekle beraber, o parçanın kırk kısmından biri Kur’an kelimesindegörünmüş.Şöyleki:

Kur’an kelimesi Yirmi Beşinci Söz’de ve On Dokuzuncu Mektup’un On Sekizinciİşaret’indeyüzdefa tekraredilmiş.Bir ikikelimedışındakilerinhepsibirbirinebakıyor.İştemesela,İkinciŞuâ’nın43.sayfasındayediKur’ankelimesivar,birbirinebakıyor.56.sayfadasekiz tanesibirbirinebakıyor,yalnızdokuzuncubunundışındakalmış. İşteşu–şimdigözümüzünönünde–69.sayfadakibeşKur’ankelimesibirbirinebakıyorvebunungibi…BütünsayfalardatekraredenKur’ankelimeleribirbirinebakıyor.Peknadirolarak,beş altı taneden bir tanesi bunun dışında kalıyor. Diğer tevafuklar ise işte gözümüzünönünde,33.sayfadaonbeşadet مأ ifadesivar;ondördübirbirinebakıyor.Yinegözümüzünönünde,şusayfadadokuzimankelimesivar,birbirinebakıyor;yalnızbiri,yazankâtiparaverdiğiiçinazkaymış.Hemşu–gözümüzünönündeki–sayfadaikimahbubkelimesivar;biriüçüncü,birionbeşincisatırdadır,tamdenkgelecekşekildebirbirinebakıyor.Onlarınortasında dört aşk kelimesi dizilmiş, birbirine bakıyor. Gayba dair diğer tevafuklar dabunlarakıyaslansın…

Hangikâtipolursaolsun,satırları,sayfalarıneşekildeyazarsayazsın,isteristemezgaybadairbutevafuklaröylebirderecededirki,bununtesadüfünişivemüellifilekâtiplerinfikriolmadığınaşüphebırakmıyor.Fakatbazıtevafuklar,hattabirçoğugözeçarpıyor.Demek,şu risalelere has hakiki bir yazı vardır; bazıları ona yaklaşıyor. Hayret vericidir ki,tevafuklarnüshalarıçoğaltanenmahirkâtiplerindeğil,belkiacemilerinyazılarındadahaçok görülür. Bundan anlaşılıyor ki, Kur’an’ın bir çeşit tefsiri olan Sözlerdeki hüner,zarafet ve meziyet kimsenin değildir; muntazam, güzel Kur’an hakikatlerinin mübarek

Page 341: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

kâmetlerine yakışacak ölçülü, muntazam üslûp elbiseleri kimsenin iradesi ve şuuruylabiçilmez,kesilmez.Aksine,onlarınvarlığıöyleistervegaybîbirelonlarıokâmetegörekeser,biçer,giydirir.Biziseiçindebirtercüman,birhizmetkârız.

DördüncüNükte:Beşaltısoruyuiçerenbirincisorunuzda,“Haşirmeydanındatoplanmavekeyfiyetnasıl,insanlarçıplakmıolacak?GörüşmekiçindostlarıveşefaatiçinResûl-uEkrem’i (aleyhissalâtü vesselam) nasıl bulacağız? Bir tek zât sayısız insanla nasılgörüşecek? Cennet ve cehennem ehlinin elbiseleri nasıl olacak? Ve bize kim yolgösterecek?”diyorsunuz.

Cevap:Şusorununcevabımükemmelvegayetaçıkbirşekildehadiskitaplarındavardır.Yalnızmeşrebimizeveyolumuzaaitbirikinükteyisöyleyeceğiz.Şöyleki:

Birincisi:Birmektupta haşirmeydanının, yerkürenin senelik yörüngesinde olduğu1406 veyeryüzü şimdiden manevî mahsullerini o meydanın levhalarına gönderdiği gibi; onunsenelik hareketiyle bir varlık dairesinin meydana geldiği.. o dairenin, mahsulleriyle birhaşirmeydanının kurulmasına çekirdek olduğu.. ve Cenâb-ı Hakk’ın, dünya denilen şugemisinin merkezindeki küçük cehennemi büyük cehenneme boşalttığı gibi onunsakinlerinidehaşirmeydanınaboşaltacağıifadeedilmiştir.

İkincisi:OnuncuveYirmiDokuzuncuSöz’lerbaştaolmaküzerefarklıSöz’lerdeohaşrin,meydanıylaberabervarlığıkesinbirşekildeispatlanmıştır.

Üçüncüsü:Görüşmek hususunda ise OnAltıncı, Otuz Birinci ve Otuz İkinci Söz’lerdekesinlikleispatedilmiştirki,birzâtnuraniyetsırrıylabirdakikadabinlerceyerdebulunupmilyonlarcakişiylegörüşebilir.

Dördüncüsü:İnsandanbaşkaruhsahibimahlûklarınafıtrîbirerelbisegiydirdiğigibi,haşirmeydanındasunîelbiselerdensoyunmuşolarakfıtrîbirelbisegiydirmesiCenâb-ıHakk’ınHakîm isminin gereğidir. Dünyada sunî elbisenin hikmeti, yalnız soğuk ve sıcaktankorunmak, süslenmek ve ayıp yerlerini örtmekten ibaret değildir. Belki mühim birhikmeti, insanın başka canlı türlerinde tasarrufuna, onlarla münasebetine ve onlarakumandanlığına işaret edenbir fihrist ve liste hükmündeolmasıdır.Yoksa insanakolay,ucuz,fıtrîbirelbisegiydirebilirdi.Çünkübuhikmetolmazsaçeşitlipaçavralarıvücudunasarıpgiyeninsan,şuurluhayvanlarınnazarındaveonlaranispetenbirmaskarahalinegelir,mânenonları güldürür.Haşirmeydanında ise o hikmet vemünasebet yok, o listenin deolmamasıgerekir.

Beşincisi: Senin gibi Kur’an’ın nuru altına girenlere rehber Kur’an’dır. 1407 ا ’lerin,1408 ا ’ların,1409 ’lerinbaşınabak,Kur’an’ınnekadarmakbulbirşefaatçi,nekadardoğrubirrehber,nekadarkutsîbirnurolduğunuanlavegör.

Altıncısı:Cennet ve cehennem ehlinin elbiseleri hakkında ise Yirmi Sekizinci Söz’dehurilerinyetmişkatelbisegiymesinedairsöylenendüsturburadadageçerlidir.Şöyleki:

Cennetteki bir insan, cennetin her çeşit nimetinden her vakit istifade etmeyi elbettearzular.Cennetintürlütürlügüzelliklerivar,hervakitcennettekibütünnimetçeşitleriylekarşılaşır. Öyleyse cennetin güzelliklerinin numunelerini, küçük bir ölçekte, kendine vehurilerine giydirir, kendisi ve hurileri küçük birer cennet hükmüne geçer. Nasıl ki bir

Page 342: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

insan,birmemleketeyayılmışçiçektürlerini,numuneolarakküçükbahçesindebirarayagetirir.. bir dükkâncı, bütün mallarının numunelerini bir listede toplar.. ve bir insan,tasarrufettiği,hükmettiğivemünasebetliolduğutürlüvarlıklarınnumunelerindenkendinebirelbiseyaparveonlarıeviiçingereklişeylerdekullanır.

Aynen öyle de, cennetteki bir insan, bilhassa bütün duyguları ve manevî donanımıylakulluketmişvecennetinlezzetlerinitatmayahakkazanmışsa;herbirduygusunumemnunedecek, donanımındaki her bir kabiliyeti okşayacak, her bir latifesine zevk verecek vecennettekiherbirçeşitnimettenbirergüzelliğigösterecekbirtarzdakielbisesi,kendisinevehurilerine ilahî rahmet tarafındangiydirilecektir.Oçeşit çeşit elbiselerinbircinsten,bir türden olmadığına delil şu mealdeki hadistir: “Huriler yetmiş kat elbise giydiklerihalde bacaklarındaki ilikleri görünür, elbiseleri onları örtmez.”1410 Demek, en üsttekielbiseden ta en alttakine kadar, ayrı ayrı güzelliklerle, ayrı ayrı tarzda duygularızevklendirecek,memnunedecekmertebelervar.

Cehennemehliisenasılkidünyadagözüyle,kulağıyla,kalbiyle,eliyle,aklıylavebunungibi,bütünuzuvveduygularıylagünahlarişlemiş.Elbettecehennemdeonlara,bunagöreelemverecek,azapçektirecekveküçükbircehennemhükmünegeçecekçeşitlicinslerdeparçalardanyapılmışelbiselergiydirilmesihikmeteveadaletezıtgörünmüyor.

Beşinci Nükte: Soruyorsunuz: “Fetret devrinde1411 Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtüvesselam)ecdadıbirdinebağlımıydılar?”

Cevap:Hazretiİbrahim’in(aleyhisselam)dahasonragafletvemanevîkaranlıkperdelerialtındakalanvehususibazıinsanlarındevamettirdiğidinineinandıklarınadairrivayetlervardır.1412 Elbette Hazreti İbrahim’den (aleyhisselam) gelen ve Resûl-u Ekrem’i(aleyhissalâtü vesselam) netice veren nuranî bir silsileyi oluşturan fertler, hak dinininnurunakayıtsızkalmamışveküfürkaranlığınamağlupolmamışlar.Fakatfetretdevrinde1413 ر و sırrıyla, fetreti yaşayanlar kurtuluşa ermiş kimselerdir.İttifakla, teferruattaki hatalarından hesaba çekilmezler. İmam Şâfiî ve İmam Eş’arî’ce,küfredegirseler, onlarda iman esasları bulunmasadayinekurtuluşa ermişlerdir.Çünküilahîteklif,resûlgöndermekleolur;resûlgönderilmesideancakondanhaberdarolmaveonubilmeyletamamlanır,sorumlulukbusuretlesabitleşir.Mademgafletvegeçenzaman,öncekipeygamberlerindinlerininüzeriniörtmüş;ofetretdevriiçindelilolamaz.Fetretteyaşayanlaritaatetsesevapgörür,etmezseazapgörmez.Dingizlikaldığındanonlaradelilolamaz.

AltıncıNükte: Diyorsunuz ki, “Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) ecdadındanpeygambergelmişmidir?”

Cevap: Hazreti İsmail’den (aleyhisselam) sonra kesin bir hüküm yoktur. Ecdadındanolmayan, yalnız Hâlid İbni Sinan1414 veHanzele1415 isimli iki peygamber gelmiştir. FakatAllah Resûlü’nün ecdadından, Kâ’b İbni Lüey’in meşhur, açık ve tansis1416 tarzındakişiirinde,

1417 و ارأ ا

demesi,mucizevîvepeygambereaitbirsözebenzer.

Page 343: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İmamRabbanîhemdelilehemkeşfedayanarakdemişki:“Hindistan’daçokpeygambergelmiştir. Fakat bazılarının ya hiç ümmeti olmamış ya birkaç insanla sınırlı kaldığı içinçokbilinmemişleryahutonlarapeygamberdenilmemiş.”1418

İşte İmam’ın bu düsturuna göre, Allah Resûlü’nün ecdadından böyle peygamberlerinbulunmasımümkün…

Yedinci Nükte: Diyorsunuz ki, “Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) anne vebabasıilededesiAbdülmuttalib’inimanlarıhakkındaenkuvvetliveendoğruolanhaberhangisidir?”

Cevap:YeniSaidonsenediryanındabaşkakitapbulundurmuyor,“BanaKur’anyeter!”diyor. Böyle teferruata ait meselelerde, bütün hadis kitaplarını inceleyip en kuvvetlirivayeti yazmaya vaktimmüsaade etmiyor.Yalnız şu kadar derim ki,Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)annevebabasıkurtuluşaermiştir,cennetehlidirvemümindir.1419Cenâb-ı Hak, Habib-i Ekrem’inin mübarek kalbini ve o kalbin taşıdığı, bir oğulayakışacakşefkatielbetterencideetmez.

Eğerdenilse:“Mademöyle,nedenonlarResûl-uEkrem’e(aleyhissalâtüvesselam) imanetmeyemuvaffakolamadılar?Nedenpeygamberliğininbaşlangıcınayetişemediler?”

Cevap:Cenâb-ı Hak, Habib-i Ekrem’inin anne ve babasını, kendi keremiyle, Resûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)biroğulayakışacaksurettekihislerinimemnunetmekiçin minnet altında bırakmıyor. Anne babalık mertebesinden manevî evlat mertebesinegetirmemekiçinkendihâlisrubûbiyetinekarşıminnetaltınaalıponlarımesutveHabib-iEkrem’ini de memnun etmeyi rahmeti gerektirmiş ki, anne babasını ve dedesini onagörünüşte ümmet kılmamış. Fakat ümmetinmeziyetini, faziletini, saadetini onlara ihsanetmiştir. Evet, yüksek bir mareşalin yüzbaşı rütbesinde olan babası, onun huzurunagirmekle birbirine zıt iki hissin tesiri altında bulunur. Padişah, omareşalmakamındakiyaver-iekreminemerhametederekbabasınıonunemrinevermiyor.

SekizinciNükte:Diyorsunuzki,“AmcasıEbûTalib’inimanıhakkındaendoğruhükümnedir?”

Cevap:Şiîlerimanıolduğunahükmeder,Ehl-iSünnet’inçoğuisebunahükmetmez.Fakatbenimkalbimegelenşudur:

Ebû Talib, Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) peygamberliğini değil; şahsını,zâtınıgayetciddiseverdi.1420Onunogayetciddi,şahsîşefkativemuhabbetielbetteboşagitmeyecektir. Evet, Habib-i Ekrem’ini ciddi bir şekilde sevmiş, himaye etmiş ve onataraftarlıkgöstermişolanEbûTalibinkârveinatdeğil,belkiutanmavekavminebağlılıkgibi hislerdendolayımakbul bir imangetirmemesi üzerine cehennemegitse deCenâb-ıHak, cehennemin içinde bir tür hususi cenneti,1421 onun iyiliklerine mükâfat olarak varedebilir.Kışınbazıyerlerdebaharıyarattığıveuykuvasıtasıylabazılarıiçinzindanısarayaçevirdiğigibi,hususicehennemihususibirtürcenneteçevirebilir.

1423 او ، 1422 إ ا 1424 ا ا أ إ إ

Page 344: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1288“Sizrüyatabirediyorsanız…”(Yûsufsûresi,12/43)

1289Bennegeceyimnedegeceyekullukederim.Birhakikatgüneşininhizmetkârıyımki,sizeondanhabergetiriyorum.Bkz.İmamRabbanî,el-Mektûbât1/124(130.Mektup).

1290“Evliyaullaha[Allahdostlarına]tuzakolanohayalleriseHûdâbahçesindekiayyüzlülerincemâllerininyansımasındanibarettir.”(MevlânâCelâleddinRumî,Mesnevî-iŞerîf[ŞefikCantercümesi]1/26)

1291Tahkikmesleği:İmanaaitmeselelerihakikatiniaraştırarak,yaşayarakşüphesizbirşekildebilmeyolu.

1292et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat1/282,8/342;el-Beyhakî,Şuabü’l-Îmân4/183.

1293“Uykunuzudinlenmeyaptık.”(Nebesûresi,78/9)

1294Tefeül:Bazıhadiseleri,tevafuklarıişaretsaymak.Birkitabırastgeleaçarakilktevafukedenyeriokuyupbirişaretkabuletmekgibi…

1295Sadıkrüya:Hakikatlereişareteden,dünyadahakikatigörülenrüya.

1296Tirmizî,rüya6;et-Tayâlisî,el-Müsneds.147;EbûYa’lâ,el-Müsned12/63;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr19/205.

1297Rüyanınnefsanî,şeytanîveRahmanîolmaküzereüçeayrıldığınadairbkz.Buhârî,ta’bîr26;Müslim,rüya6.

1298“…karışıkdüşler…”(Yûsufsûresi,12/44;Enbiyasûresi,21/5)

1299Buhârî,bed’ü’l-vahy3,tefsîrusûre(96)1,ta’bîr1;Müslim,îmân252.

1300Hiss-ikable’l-vuku:Birşeyiolmadanöncehissetme,önsezi.

1301Saika:Sevkeden.

1302Şaika:Şevkveren.

1303“Uykunuzudinlenmeyaptık.”(Nebesûresi,78/9)

1304Hakkalyakîn:Marifetmertebesininenyükseği.Hakikatibizzatyaşayarakgörmehali.

1305ÜstadHazretleribirçokyerde“Sözler”ifadesinibütünRisale-iNurKülliyatı’nıişaretedenbirmânâdakullanmıştır.

1306Namzet:Aday.

1307Buhârî,cenâiz68,enbiyâ31,Müslim,fezâil157.

1308Hadisilmindeençokitibaredilenikibüyükâlim:İmamBuhârîveİmamMüslim.

1309Müteşabih:Mânâsıaçıkolmayan

1310Zımnîvahiy:Özüvahyedayanan,etraflıcaizahıPeygamberEfendimiz’eaitolanhususlar.

1311Mukaddime:Giriş.

1312Bkz.Buhârî,menâkıb25,fezâilü’l-Kur’an1;Müslim,îmân271,fezâilü’s-sahâbe100.

1313Buhârî,bed’ü’l-vahy3,bed’ü’l-halk7,tefsîrusûre(74)3-5;Müslim,îmân255,257,258.

1314Azim,ciddiyet,sabır,sebatsahibibüyükzâtlar,bilhassapeygamberler.

1315HAŞİYEBizde“Seyda”lâkabıylameşhurbüyükbirveli,ölümanındayken,evliyanınruhlarınınalınmasıylavazifeliölümmeleğigelmiş.Seydabağırarakdemişki:“Benilimtalebeleriniçoksevdiğimiçinonlarınruhlarınınalınmasıylavazifeli,onlarahasmeleklerruhumualsın!”Cenâb-ıHakk’ındergâhındanbunudilemiş.Yanındaoturanlarbuhadiseyeşahitolmuşlar.

1316Bkz.Nahlsûresi,16/31-32;Enfâlsûresi,8/50;Muhammedsûresi,47/27;Nesâî,cenâiz9;el-Hâkim,el-Müstedrek1/504.

1317“Andolsun,ruhlarışiddetleçekipçıkaranlaravekolaylıklaçıkarıpalanlara…”(Nâziâtsûresi,79/1-2)

1318HAŞİYEHattamemleketimizdegayetcesurbiradam,canvermeânındaölümmeleğinigörmüş,demişki:“Beni

Page 345: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yatağıniçindeyakalıyorsun!”Kalkmış,atınabinmiş,kılıcınıelinealıponameydanokumuş;mertçe,atüstündevefatetmiş.

1319Bkz.et-Taberî,Câmiu’l-Beyân15/156;Ebu’ş-Şeyh,el-Azame2/547,740,742,747,3/868;İbniKesîr,Tefsîru’l-Kur’an3/62.

1320AllahTeâlâ,herşeyinendoğrusunuenmükemmelşekildebilir.

1321Hiçkimsegaybıbilemez,gaybıyalnızAllahbilir.

1322“Deki:‘BunuyalnızAllahbilir.’”(Mülksûresi,67/26)

1323“BumuazzamkitabısanaindirenO’dur.Onunayetlerininbirkısmımuhkem[sağlam]olupbunlarKitabınesasıdır.Ayetlerinbirkısmıisemüteşabihtir.Kalblerindeeğrilikolanlarsırffitneçıkarmak,insanlarısaptırmakvekendiarzularınagöreyorumlamakiçinayetlerinmüteşabihkısmınatutunuponlarlauğraşırdururlar.Halbukionlarınhakikatini,gerçektefsiriniAllah’tanbaşkasıbilemez.İlimdeilerigidenler,‘Bizonaolduğugibiinandık.HepsideRabbimizinkatındangelmiştir.’derler.Bunlarıancaktamakılsahipleridüşünüpanlar.”(Âl-iİmransûresi,3/7)

1324Müceddid:Yenileyici.Hadisteherasırdageleceğibildirilenvedevrinihtiyaçlarınagörediniihyaedenzât.

1325İmamRabbanî,el-Mektûbât1/182(210.Mektup).

1326“Ölümkesinbirgerçektir.”(Bkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr3/180.Ayrıca,ölümgerçeğiniifadeedenayet-ikerimeleriçinbkz.Bakarasûresi,2/28;Âl-iİmransûresi,3/185;Hacsûresi,22/66;Câsiyesûresi,45/26;Kafsûresi,50/19;Cum’asûresi,62/8;Mülksûresi,67/2)

1327“SenDârü’l-Hikmet’tesin;kalbinitedaviedecekbirdoktorara!”(Bkz.AbdülkadirGeylânî,el-Fethu’r-Rabbânîs.265)

1328İslam’aaitmeselelerinçözümekavuşturulmasıiçinkurulan,üyeleriBediüzzamanHazretleri’nindearalarındabulunduğuâlimlerdenoluşan,devrinyüksekİslamakademisi.Dârü’l-Hikmeti’l-İslamiye1918-1922yıllarıarasındafaaliyetgöstermiştir.

1329İmamRabbanî,el-Mektûbât1/86(74.Mektup),1/87(75.Mektup).

1330İmamRabbanî,el-Mektûbât1/87(75.Mektup).

1331Cenâb-ıHakk’ıtanıma,bilme.

1332Tâbiîn:Ashab-ıKiram’lahayattaykengörüşmüşveonlardandersalmışmüminler.

1333Tebe-itâbiîn:Tâbiînilehayattaykengörüşmüşveonlardandersalmışmüminler.

1334Velâyet-ikübrâ:Tarikatberzahınauğramadanhakikateulaşılan,peygambervarisliğimakamındabüyükvelilikmertebesi.

1335Fecir:Tanyerininağardığıvakit.

1336Mevkıf:Durak

1337Cenâb-ıHakk’aduyulanmuhabbet.OtuzİkinciSöz’ünbahsigeçenkısmında,kâinatıvevarlıklarıCenâb-ıHakhesabınasevmek,dörtnükteileanlatılmıştır.

1338“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1339Allahım!EfendimizMuhammed’e(sallallâhualeyhivesellem)veonunâlveashabına,seninhoşnutluğunaveonunhakkınıödememizevesileolmasıiçinrahmeteyle.

1340OtuzÜçPencere,aynızamandaOtuzÜçüncüSözolupSözler’deyeralmıştır.

1341HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

1342“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

1343“Ahmağaverilecekcevap,susmaktır.”

1344“Birdesakınzulmedenleremeyletmeyin.Yoksasizeateşdokunur.”(Hûdsûresi,11/113)

Page 346: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1345Usûl-üşeriat:İslamhukukuusulü,şeriatınesasları.

1346Bkz.İmamRabbanî,el-Mektûbât2/83(49.Mektup).

1347İneğinboynunaincitakmakgibi…

1348Tahdis-inimet:İnsanınCenâb-ıHaktarafındankendisinebahşedilenlütuf,ihsanvenimetlerişükretmekmaksadıyladilegetiripseslendirmesi.

1349Allah’ahamdolsun;buRabbiminihsanıdır.

1350“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

1351“Hâlâşükretmezmionlar?Hâlâşükretmezlermi?”(Yâsînsûresi,36/35,73)

1352“Bizşükredenlerielbetteödüllendireceğiz.”(Âl-iİmransûresi,3/145)

1353“Eğerşükrederseniz,nimetlerimidahadaartırırım…”(İbrahimsûresi,14/7)

1354“Bilakis,senyalnızAllah’akulluketveO’naşükredenlerdenol!”(Zümersûresi,39/66)

1355“OhaldeRabbinizinnimetlerindenhangibiriniinkâredebilirsiniz?”(Rahmansûresi,55/13,16,18;…)

1356Zât-ıAkdes:Hertürlükusurvenoksandanyüce,mukaddesZât,Cenâb-ıAllah.

1357Ahsen-itakvim:İnsanınyaratılışınınengüzelsuretteolması.Bkz.Tînsûresi,95/4.

1358Mahbubiyet:Allahtarafındansevilme.

1359Eyazizkardeşim!Allah’akarşıacizvemuhtaçolduğunuhissetmeesasınadayananbuyoldaşudörtşeylâzımdır:Sonsuzacz,sonsuzfakr,sonsuzşevk,sonsuzşükür.

1360Eyherşeyelâyıkıylamerhameteden,sonsuzmerhametsahibiAllahım!Rahmetinlebizişükredenlerdeneyle.

1361“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1362Allahım!ŞükürvehamdedenlerinefendisiolanEfendimizMuhammed’e,onunbütünâlveashabınasalâtveselameyle.

1363“Onlarınduaları‘HamdâlemlerinRabbiAllah’amahsustur.’diyesonaerer.”(Yûnussûresi,10/10)

1364“Deki:Allah’ınlütfuyla,rahmetiyle,evetsadecebununlaferahlanın.Çünkübu,onlarındünyamalıolaraktopladıklarıbütünşeylerdendahahayırlıdır.”(Yûnussûresi,10/58)

1365İnayet:Yardım,lütuf.

1366İ’caz:Mucizeolma,benzerininyapılmasımümkünolmadığıiçinherkesişaşırtıpacizbırakma.

1367“Elif,Lâm,Râ.”(Yûnussûresi,10/1;Hûdsûresi,11/1;Yûsufsûresi,12/1;İbrahimsûresi,14/1;Hicrsûresi,15/1)

1368“Hâ,Mîm.”(Mü’minsûresi,40/1;Fussiletsûresi,41/1;Şûrâsûresi,42/1;Zuhrufsûresi,43/1;Duhânsûresi,44/1;Câsiyesûresi,45/1;Ahkafsûresi,46/1)

1369“BensözlerimleMuhammed’i(aleyhissalâtüvesselam)övmüşolmadım;aslındasözlerimiMuhammed’le(aleyhissalâtüvesselam)övmüşvegüzelleştirmişoldum.”HasanİbniSâbit’insözüolarak;İbnü’l-Esîr,el-Meselü’s-Sâir2/357;el-Kalkaşendî,Subhu’l-A’şâ2/321;İmamRabbanî,el-Mektûbât1/58(44.Mektup).

1370Uhuvvet:Kardeşlik.

1371“Allahherşeyekâdirdir.”(Mâidesûresi,5/120;Hûdsûresi,11/4;Rûmsûresi,30/50…)

1372Zeyl:İlave.

1373HAŞİYEŞimdiyüzotuzdur.

1374Tutukluk,sıkıntı,manevîfeyizlerinkesilmesihali.

1375Ünsiyet:Dostluk,alışkanlık.

1376Allah’ahamdolsun;buRabbiminihsanıdır.

Page 347: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1377“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1378Allahım!EfendimizMuhammed’e,onunâlveashabına,seninhoşnutluğunaveonunhakkınınödenmesinevesileolacakşekildeçoksalâtveselameyle,âmin…

1379Arif:Hakkıbilen,anlayan;irfansahibi.

1380Şuhûd:Şahitolma,bizzatgörme,müşahedeetme.

1381Hâtime:Sonsöz.

1382HAŞİYEOnDokuzuncuMektup’unOnSekizinciİşaret’indebirnüshada,birsayfadadokuz“Kur’an”kelimesitevafukettiğihalde,aralarındaçizgiçektik,bütününde“Muhammed”(aleyhissalâtüvesselam)kelimesiçıktı.Osayfanınkarşısındakisayfadasekiz“Kur’an”tevafuketmekleberaber,bütününde“Allah”lafzıçıktı.Tevafuklardaböylebenzersizşeylerçokvar.

Buhaşiyeninbildirdiğişeyigözümüzlegördük.

Bekir,Tevfik,Süleyman,Galip,Said

1383YirmiBeşinciSözveOnDokuzuncuMektup.

1384“EyRabbimiz!Unuturveyahatayadüşerdebirkusurişlersekbizionunlahesabaçekme!”(Bakarasûresi,2/286)

1385Zorlama,yapmacık.

1386Gaybilmi,ilahîilim.

1387Zorlayapılantasnif.

1388Felsefeyapmak.

1389Yazmayazorlanmak.

1390İkiveyadahafazlakelimeninaynımânâdaolması.

1391Birbirinezıtolma.

1392İçiboşsöz.

1393Fazlalık.

1394Acıma,merhametetme.

1395Sapma,bozulma.

1396Şereflenme.

1397Ahvahetme.

1398Zarafetgösterme.

1399Durmamakamı.

1400Sütübozuk.

1401Gönlühoş,sevinmiş.

1402HAŞİYETevafuklarittifakaişarettir.İttifakittihadayanibirleşmeyeemare,vahdeteyanibirliğealâmettir.Vahdettevhidigösterir.TevhidiseKur’an’ındörtesasındanenbüyükolandır.

1403OnDokuzuncuMektup.

1404YirmiBeşinciSöz.

1405OtuzÜçüncüSöz.1406 Bkz. Ahmed İbni Hanbel, el-Müsned 4/446; 5/3. Ayrıca bkz. et-Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr 19/426, 427; et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat6/276;el-Beyhakî,es-Sünenü’l-Kübrâ6/439.

Page 348: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1407“Elif,Lâm,Mîm.”(Bakarasûresi,2/1;Âl-iİmransûresi,3/1;Ankebûtsûresi,29/1;Rûmsûresi,30/1;Lokmansûresi,31/1;Secdesûresi,32/1)

1408“Elif,Lâm,Râ.”(Yûnussûresi,10/1;Hûdsûresi,11/1;Yûsufsûresi,12/1;İbrahimsûresi,14/1;Hicrsûresi,15/1)

1409“Hâ,Mîm.”(Mü’minsûresi,40/1;Fussiletsûresi,41/1;Şûrâsûresi,42/1;Zuhrufsûresi,43/1;Duhânsûresi,44/1;Câsiyesûresi,45/1;Ahkafsûresi,46/1)

1410Bkz.Tirmizî,kıyâmet60,cennet5,7;Dârimî,rikak108;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/23,247,316.

1411İkipeygamberyadaikipadişaharasında,peygambersizyadapadişahsızgeçendönem.

1412İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye2/68;et-Taberî,Târîhu’l-Ümemve’l-Mülûk1/532;İbniKesîr,el-Bidâye3/5.

1413“Bizpeygambergöndermediğimizhiçbirhalkıcezalandırmayız.”(İsrâsûresi,17/15).

1414et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr11/298,441;el-Hâkim,el-Müstedrek2/654,655.

1415el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an12/75-76;İbniKesîr,el-Bidâye1/227-228,2/212.

1416Tansis:Birmeseleyidininesaslarınadayandırarakifadeetmek.

1417“BirandaHazretiMuhammedpeygamberolarakgelecek,doğruhaberlerverecek.”EbûNuaym,Delâilü’n-Nübüvves.90;el-Esbehânî,Delâilü’n-Nübüvve1/156;İbniKesîr,el-Bidâye2/244.

1418İmamRabbanî,el-Mektûbât1/239(259.mektup).

1419es-Süheylî,er-Ravdu’l-ünf1/299;el-Aclûnî,Keşfü’l-hafâ1/63;en-Nebhânî,Huccetullâhiale’l-Âlemîns.412-414.

1420İbniHişâm,es-Sîratü’n-Nebeviyye1/100-101,2/265-266;el-Beyhakî,Delâilü’n-Nübüvve2/186-187.

1421EbuTalib’incehennemdekiyerinin,Efendimiz’inşefaatiyleoldukçasığbiryerdeolduğunadairhadisiçinbkz.Sahih-iMüslim,İman,209/357.

1422Hiçkimsegaybıbilemez,gaybıyalnızAllahbilir.

1423GerçekbilgiAllahkatındadır.

1424“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

Page 349: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

YirmiDokuzuncuMektupYirmiDokuzuncuMektupdokuz“kısım”dır.

BuBirinciKısımdokuz“nükte”dir.

BirinciRisaleOlanBirinciKısım

ا ا م ــــــ 1425 ه إ ء نإو

Aziz,sıddıkkardeşimveKur’anhizmetindepekciddibirarkadaşım,

Budefakimektubundavaktiminvehaliminmüsaadeetmediğimühimbirmeseleyedaircevapistiyorsun.

Kardeşim, bu sene –elhamdülillâh– risaleleri yazanlar pek çoğaldı. İkinci tashih banageliyor.Sabahtanakşamakadarsüratlibirşekildemeşguloluyorum.Çokmühimişlerimde geri kalıyor, fakat bu vazifeyi daha büyük görüyorum. Bilhassa şaban ve ramazanaylarında akıldan çok kalb hisse alır, ruh hareket eder. Şu büyükmeseleyi başka vakteerteliyorum;nezamanCenâb-ıHakk’ınrahmetindenkalbemânâlargelirsesizeazarazaryazılır.Şimdiliküç“nükte”yi1426HAŞİYEsöyleyeceğim.

BirinciNükte

“Kur’an-ı Hakîm’in sırları bilinmiyor, tefsirciler hakikatini anlamamışlar.” diye ifadeedilenfikrinikiyüzüvar.Bunusöyleyenlerikikısımdır.

Birincisi:Hakehlivehakikati iyicearaştıranlardır.Derlerki:“Kur’anbitmez tükenmezbirhazinedir.Herasıronunaçık,kesinvedeğişmezhükümleriniteslimvekabuletmekleberaber, tamamlayıcı ilaveler türündengizli hakikatlerindende hissesini alır; başkasınıngizlikalmışhissesineilişmez.”1427Evetbu,zamangeçtikçeKur’an-ıHakîm’inhakikatleridaha çok açığa çıkar demektir. Yoksa –hâşâ ve kellâ– selef-i sâlihînin1428 bildirdiği,Kur’an’ın açık hakikatlerine şüphe düşürmek değil. Çünkü onlara iman lâzımdır; onlaraçık ve kesin hükümlerdir, esastır, temeldir. Kur’an, 1429 ن او fermanıylamânâsınınaçıkolduğunubildirir. İlahîhitapbaştanbaşaomânâlarüzerinedöner,onlarıkuvvetlendirir,apaçıkdereceyegetirir.Kesinhükümlerlesabitkılınmışomânâlarıkabuletmemekten –hâşâ sümme hâşâ– Cenâb-ı Hakk’ı yalanlama ve Hazreti Peygamber’in(aleyhissalâtü vesselam) anlayışını kıymetsiz görme mânâsı çıkar. Demek, kesinhükümlerle sabit mânâlar, Hazreti Peygamber kaynağından alınmış, silsile halindeaktarılmıştır.HattaİbniCerîret-Taberî,Kur’an’ınbütünmânâlarını,rivayetedenlerinveşahitlerinisimleriylebirliktesenetlibirtarzda,silsilehalindeokaynağabağlamış,mühimvebüyüktefsirinibuşekildeyazmış.

İkinciKısım:Yaakılsızbirdosttur,kaşyapayımderkengözçıkarıyoryadaşeytanakıllıbirdüşmandırkiİslam’ınhükümlerineveimanhakikatlerinekarşıgelmekistiyor.Kur’an-ı Hakîm’in –senin tabirinle– birer çelik kalesi hükmünde olan surlu sûreleri içinde yolbulmayıumuyor.BöyleleriimanveKur’anhakikatlerine–hâşâ–şüphedüşürmekiçinbutürlüsözleriyayıyorlar.

Page 350: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İkinciNükte

Cenâb-ı Hak, Kur’an’da çok şeye yemin etmiştir. Kur’an’daki yeminlerde çok büyüknükteler,çoksırvar.

Mesela, 1430 و او ayetindeki yemin, On Birinci Söz’deki muhteşem temsilinesasınaişareteder.Kâinatıbirsaray,birşehirsuretindegösterir.

Hem 1431 ا نااو ayetlerindeki yeminleKur’an, i’cazının1432 kutsîliğini ve üzerineyeminedilecekderecedebirhürmetelâyıkolduğunuhatırlatır.1434 ن إو ما ا أ , 1433 ى اذإ او ayetlerindeki yeminler,yıldızların kaymasıyla, vahye şüphe düşürmemek için cin ve şeytanların gayba dairhaberlerden alâkalarının kesilmesine işarettir. Bununla beraber, dehşetli büyüklüktekiyıldızlarıkusursuzbirintizamlayerlerineyerleştirmektekivegezegenlerihayretvericibirşekildedöndürmektekikudretinmuazzamlığınıvehikmetinmükemmelliğinihatırlatıyor.1436 تاو , 1435 ترااو ayetlerinde,havanındalgalanmasıveçekipçevrilmesindekimühimhikmetleri hatıra getirmek için rüzgârları yönetmekle vazifeli meleklere yemin edilerektesadüf zannedilen unsurların çok ince hikmetlerinin bulunduğuna ve onların mühimvazifelergördüğünedikkatçekiliyorvebunungibi…

Hermevkininayrıbirernüktesivefaydasıvardır.Vakitmüsaitolmadığıiçinyalnız او1437 ناو yeminindekipekçoknüktedenbirinekısacaişaretedeceğiz.Şöyleki:

Cenâb-ıHak,incirvezeytineyeminilekudretininyüceliğini,rahmetininkusursuzluğunuve büyük nimetlerini hatırlatıyor. Esfel-i sâfilîn tarafına, yani aşağıların aşağısına gideninsanınyüzünüotaraftançeviripşükür,fikir,imanvesalihameliletaâlâ-yıilliyyîne,yaniyüceler yücesimertebeye kadarmânen yükselebileceğine işaret ediyor. Nimetler içindeincir ve zeytinin seçilmesinin sebebi, o iki meyvenin çok mübarek ve faydalı olması,yaratılışlarında da dikkat çekici ve nimet kaynağı çok şey bulunmasıdır. Çünkü zeytin,toplum ve ticaret hayatı, (yağıyla) aydınlatma ve insanın beslenmesi için en büyükesaslardandır; incirin yaratılması da zerre kadar bir çekirdekte koca incir ağacınındonanımınısaklayıpyerleştirmekgibiharikabirkudretmucizesinigösterir.Aynışekilde,o yemin incirin yenmesinde, gıdasında, çoğu meyveden farklı olarak devamlıyetişmesindevedahabaşka faydalarındaki ilahînimetlerihatıragetiriyor.Bunakarşılık,insanıimanvesalihameleyükseltmek,esfel-isâfilînedüşürmemekiçinbirdersveriyor.

ÜçüncüNükte

Sûrelerinbaşındakihurûf-umukattaa1438ilahîbirerşifredir.Cenâb-ıHakhaskulunaonlarlagaybadairbazı işaretlerveriyor.Oşifreninanahtarıohaskuldaveonunvarislerindedir.Kur’an-ıHakîmmademherzamanaveherzümreyehitapediyor;herasrınhertabakasınınhissealacağıçokçeşitliyönleri,mânâlarıolabilir.Enhâlisparçaiseselef-isâlihîneaittirki,onuifadeetmişler.Velilervehakikatidelilleriylebilenzâtlar,ruhanîseyrusülûklarına,yanimanevîmakamlardakiyolculuklarınaaitpekçokgaybîhadiseninişaretlerinionlardabulmuş. İşârâtü’l-İ’câz tefsirinde, Bakara sûresine dair kısmın başında, Kur’an’ınbelâgatindekimucizeliknoktasındaonlardanbirparçabahsetmiştik,müracaatedilsin.

Page 351: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

DördüncüNükte

Kur’an-ı Hakîm’in hakiki tercümesinin mümkün olmadığını Yirmi Beşinci Söz ispatetmiştir.Hemmanevî i’cazındakiyükseküslûptercümeyegelmez.Manevî i’cazındakioyükseküslûbunverdiğizevkivehakikatianlatmakpekzor.Fakatyolugöstermekiçinbirikiyönüneişaretedeceğiz.Şöyleki:

Kur’an-ıMucizü’l-Beyan,

ن ، 1440 ت تااو ، 1439 اأو أ فاو ضراو تاا ا و ، 1443 و ءا ل ، 1442 مأ ضراو تاا ، 1441 تظ أ

1445 روا تا و ا را و را ا ، 1444 ةرذ ل ب

gibi ayetlerle Cenâb-ı Hakk’ın yaratıcılığının hakikatini o derece harika, yüksek birüslûplavemucizevîbirşekilde,birbütünlükiçindehayaletasvirediyor,gösteriyorkişumânâyı bildirir: “Âlemin yaratıcısı, şu kâinatın Ustası iş başında güneşi ve ayı hangiçekiçle yerlerine çakıyorsa, aynı çekiçle, aynı anda zerreleri de yerlerine –meselacanlıların gözbebeklerine– yerleştiriyor. Gökleri hangi ölçüyle, hangi manevî âletledüzenekoyupaçıyorsa,aynıanda,aynıtertiplegözünperdelerinideaçar,yapar, tanzimeder, yerleştirir. Hem Sâni-i Zülcelâl manevî kudretin hangi manevî çekiciyle yıldızlarıgöklereçakıyorsa,aynımanevîçekiçleinsanınsimasındaki,onudiğerinsanlardanayıransayısıznoktayı,onuniçvedışduygularınıdayerlerinenakşediyor.”

Demek,oSâni-iZülcelâlişbaşında…İşlerinihemgözegöstermekhemkulağaduyurmakiçinKur’an ayetleriyle bir çekici zerreye, aynı ayetin diğer kelimesiyle o çekici güneşevurur. Merkezine çakar gibi yüce bir üslûpla vahdaniyeti yani birliğini ehadiyetin1446 takendisi içinde.. sonsuz celâli sonsuz cemâl içinde.. sonsuz büyüklüğü sonsuz gizlilikiçinde..sonsuzenginliğisonderecedikkatiçinde..sonsuzhaşmetisonsuzrahmetiçinde..vesonsuzuzaklığısondereceyakınlıkiçindegösterir.Akıldışıkabuledilen,zıtlarınbirarada bulunmasının en uzak mertebesini, vacip1447 derecesindeki bir suretini bildirir,ispatlar. İşte bu tarz ifadeleri ve üslûbudur ki, en harika edipleri belâgatine secdeettiriyor.1448

Hemmesela, 1449 ن أ اذإ ضرا ةد د اذإ ه ضراو ا ء م نأ ا وayetiyle, şöyle yüce bir üslûpla rubûbiyet saltanatındaki haşmeti gösterir: “Gökler veyeryüzü, iki itaatkâr kışla hükmünde, iki muntazam ordu merkezi suretindedir. O ikikışladafânilikveyokoluşperdesialtındayatanvarlıklartekbiremreveyaborusesigibibir işarete tam bir süratle itaat ederek ‘Lebbeyk!’1450 deyip haşir ve imtihan meydanınaçıkarlar.”

İşteayethaşirvekıyametinekadarmucizevîveyücebirüslûplaifadeediyor,odavanıniçinde ikna edici bir delile işarette bulunuyor. Gözle görüldüğü üzere, nasıl ki zemininaltında saklanmış, ölü hükmünde tohumlar ve gökyüzünde, yoklukta, hava boşluğundadağılmış, saklanmış damlalar kusursuz bir intizam ve süratle toplanıp diriltilerek herbaharda tecrübe ve imtihan meydanına çıkıyor… Nasıl ki yeryüzünde hububat vegökyüzündedamlalarhervakitmahşeriandıranbirsuretalır…İşteenbüyükhaşirdeöylekolaymeydanagelir.Madembunugörüyorsunuz,onudainkâredemezsiniz,vesaire…

Page 352: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Başkaayetlerdekibelâgatinderecesinişuayetlerlekıyaslayabilirsiniz.Acabaşu tarzdakiayetlerin hakiki tercümesi mümkün müdür? Elbette değildir! Olsa olsa ya kısa, özetşeklindebirmealyadaayetinhercümlesiiçinbeşaltısatırtefsiryazmakgerekir.

BeşinciNükte

Mesela, 1451 ا bir Kur’an cümlesidir. Bunun, nahiv yani sözdizimi ve beyankaideleriningerektirdiğişekilde,enkısamânâsışudur:

اا تا و ص ا إ لزا و د يأ و ر يأ ا داأ د ا دا

Yani: “Ne kadar hamd ve övgü varsa, kimden gelirse gelsin, kime karşı olursa olsun,ezeldenebedekadaroVâcibü’lVücûdZât’a–kiAllah’tır–hasvelâyıktır.”İşte“nekadarhamdvarsa”mânâsı,bütünmânâlarıbünyesindetoplama,kuşatmamânâlarınıbildiren“-el”den çıkıyor. “Kimden gelirse gelsin” kaydı ise “hamd” masdar olup faili terkedildiğinden, bu makamda umumiyeti ifade eder. Hem mef’ulün1452 bulunmaması, yinehitapmakamındakülliyetveumumiyetiifadeettiğiiçin,“kimekarşıolursaolsun”kaydınıbildiriyor. Fiil cümlesinden isim cümlesine geçme kaidesi sabit ve devamlı oluşugösterdiği için “ezelden ebede kadar” mânâsını ifade ediyor. “Has ve lâyık” mânâsını“lillâh”taki “lâm-ı cer”1453 bildiriyor.Çünkü bu “lâm”, kendine has kılma ve hakkı olmamânâlarını ifadeeder.“Vâcibü’lVücûdZât”kaydı isevarlığınınvücûbiyeti1454ulûhiyetinzarurigereğiveZât-ıZülcelâl’idüşünebilmekiçinkonulangeçicibirunvanolduğundananlaşılır.“Allah”lafzımânâsınıngenişliği,kuşatıcılığıvebirleştiriciliğiileberaberism-iâzamoluşuitibarıilediğerilahîisimvesıfatlarazorunluolarakişaretettiğigibi,Vâcibü’lVücûdunvanınıdabildirir,mânâlarıarasındaonudabarındırır.

İşte,1455 ا cümlesininenkısaveArapçaâlimlerininüzerindebirleştiğigibi,ilkbakıştagörünenbirmânâsıböyleyse,oi’cazvekuvvetlebaşkabirdilenasıltercümeedilebilir?

Hemdünyadilleriiçindenahiv,sözdizimikaidelerinebağlıolan,Arapçadanbaşkabirtekdil var, o da hiçbir zaman Arapçanın enginliğine, kuşatıcılığına yetişemez. Acaba okapsamlıvei’cazlı,nahivkaidelerinebağlıdillemucizevîbirşekildeveonunheryönünübirden bilen, irade eden kuşatıcı bir ilim içinde ortaya çıkmış mukaddes Kur’ankelimelerininyerini;aklısınırlı,şuurukısa, fikridağınık,kalbikaranlıklıbazı insanlarınbaşka eklemeli ve fiil çekimli dillerde tercüme için kullandığı kelimeler nasıl tutabilir?Hattadiyebilirimvebelki ispatedebilirimki,Kur’an’ınherharfibirhakikatlerhazinesihükmündedir;bazenbirtekharfbirsayfakadarhakikatleridersverir

AltıncıNükte

Bu mânâyı aydınlatmak için başımdan geçmiş nurlu bir hali ve hakikatli bir hayalisöyleyeceğim.Şöyleki:

Bir vakit 1456 كإو كإ ayetindeki, birinci çoğul şahsı ifade eden “nûn” harfinidüşündüm ve kalbim, ayetin birinci tekil kipinden “na’büdü” (ibadet ederiz) şeklinegeçmesininsebebiniaradı.Birden,namazdakicemaatinfaziletivesırrıo“nûn”vasıtasıylaaçığaçıktı.

Page 353: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Gördümki,namazkıldığımBayezidCamii’ndekicemaatedâhiloluşumvecemaatinherferdi,benimbirnevişefaatçimhükmündedir,okuduğumayetlerdegösterdiğimhükümlerevedavalarabirer şahittir, onları destekler.Kusurlukulluğumuo cemaatinbüyükve çoksayıdakiibadetleriiçindeCenâb-ıHakk’ındergâhınasunmayacesaretimgeldi.Birdenbirperde daha açıldı. Yani İstanbul’un bütün mescitleri bir oldu. Şehir, Bayezid Camiihükmünegeçti.Birden,oradakiherkesinduave tasdiklerinemânenbirçeşitmazhariyethissettim.Bundadakendimiyeryüzümescidinde,Kâbe-iMükerreme’ninetrafında,daireşeklindekisaflariçindegördüm.1457 ا بر ا dedim,benimbukadarşefaatçimvar,namazda söylediğim her bir sözü aynen söylüyor, tasdik ediyorlar.Madem hayalen buperde açıldı, Kâbe-i Mükerreme mihrap1458 hükmüne geçti; ben de bu fırsattan istifadeederekosaflarışahitgösteripnamazdatahiyyattagetirdiğim, ا نأ أو إ إ نأ أ1459 لر şeklindeki imanın tercümanını mübarek Hacerü’l-Esved’e1460 emanetbırakıyorum derken, birden bir perde daha açıldı. Dâhil olduğum cemaatin üç daireyeayrıldığınıgördüm:

Birinci Daire: Yeryüzünde müminlerin ve tevhid inancına sahip kimselerin büyükcemaati.

İkinci Daire: Baktım, bütün varlıkların muazzam bir namazda, büyük bir tesbihattabulunduğu, her topluluğun kendine mahsus salâvat ve tesbihat ile meşgul olduğu bircemaatin içindeyim. “Eşyanın vazifeleri” tabir edilen, gözle görülen hizmetler onlarınkulluğunun unvanlarıdır. O haldeyken “Allahu Ekber” deyip hayretten başımı eğdim,nefsimebaktım.

ÜçüncüDaire:Hayretverici,görünüştevekeyfiyetolarakküçük;hakikatte,vazifesivenicelik itibariyle ise büyük bir âlemi gördüm ki, vücudumdaki zerrelerden ta dışduyularıma kadar kulluk ve şükür vazifesiylemeşgul bölük bölük bir cemaat vardı.Budairedekalbimdekirabbanîlatifem1461ocemaatadına,1462 كإو كإ diyordu.Aynenöncekiikidairedededilimin,obüyükcemaatleriniyetederekdediğigibi…

Kısacası: ’deki “nûn” harfi şu üç cemaate işaret ediyor. İşte bu haldeyken, birdenKur’an-ıHakîm’intercümanıvetebliğcisiolanResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)manevîşahsiyetininmanevîminberiMedine-iMünevvere’dehaşmetiylebeliripgörünereksöylediği 1463 ر اوا سا أ hitabını herkes gibi ben demânen işitip o üç cemaatteherkesin benimle beraber كإ diye karşılık verdiğini hayal ettim. ءا اذإ1464 زا kaidesince,şöylebirhakikataklımagöründü:

MadembütünâlemlerinRabbi,insanlarımuhatapkabuledipbütünvarlıklarlakonuşuyorveResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)oyüce,izzetlihitabıinsanlığa,belkibütünruhveşuursahiplerinebildiriyor.İştebütüngeçmişvegelecek,şimdikizamanhükmünüaldı;bütün insanlık bir mecliste, safları çeşit çeşit bir cemaat oldu, onlara o şekilde hitapediliyor.HerbirKur’anayetinigayethaşmetlivegenişbirmakamdan..gayetçok,çeşitlivemühimmuhataplarından..sonsuzbüyüklükvecelâlsahibiMütekellim-iEzelî’den,yaniEzelî Beyanın Sahibinden.. ve en büyük mahbubiyet, yani Allah tarafından sevilmemakamının sahibiŞanlıTercüman’ından (aleyhissalâtüvesselam) aldığı yücebir kuvvetvecezâletyanitatlısöylenişiyleberaberbirheybetvebelâgatiçinde,parlakhemdepekparlakbiri’caznuruiçindegördüm.Ovakit,değilbütünKur’an;herbirsûreyadaayet,

Page 354: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hatta her kelimesi birer mucize hükmüne geçti, 1465 نااو نا ر ا dedim.Hakikatin ta kendisi olan o hayalden ’deki “nûn” harfine girdiğim gibi çıktım veanladımki:Kur’an’ındeğilyalnızayetvekelimeleri,belki“na’büdü”deki“nûn”gibibazıharfleridemühimhakikatlerinnurluanahtarlarıdır.

Kalbvehayal,o“na’büdü”kelimesindeki“nûn”harfindençıktıktansonraakılkarşılarınageçti,dediki:“Bendehisse isterim.Sizingibiuçamam;ayaklarımdelildir.Aynı ve

’de,mabudvekendisindenyardımistenenHâlık’agidenyolugöstermeklâzımdırkisizinlegelebileyim.”Ovakitkalbeşöylegeldi:

Ohayret içindekiakladeki:Bak,kâinattakibütünvarlıklara!Canlıolsuncansızolsun,kusursuz bir itaat ve düzenle vazife suretinde kullukları var. Bir kısmı şuursuz, hissizoldukları halde gayet şuurlu, düzenli ve kulluğa yakışır şekilde vazife görüyor. Demek,hakkıyla ibadete lâyık bir Mabud ve her şey kesin bir şekilde emrine uyan bir Âmir-iMutlakvardırki,onlarıibadetesevkedipçalıştırıyor.

Hembakbütünvarlıklara,bilhassacanlılara…Herbiriningayetçokveçeşitliihtiyaçları,hayatlarının devamı için gerekli sayısız, türlü istekleri var; en küçüğüne bile elleriulaşmaz, güçleri yetmez.Halbuki o sonsuz talepleri ummadıkları yerden, uygun vakitte,muntazamanellerineveriliyorvebu,gözlegörülüyor.

İşteşuvarlıklarınbusonsuzfakrveihtiyaçlarıvegaybdangelenbufevkalâde,Rahmanîyardımlaraçıkçagösteriyorki:Onlarıhimayeeden,onlara rızık veren sonsuz zenginliksahibibirGaniyy-iMutlak,sonsuzkeremsahibibirKerîm-iMutlak,sonsuzkudretsahibibirKadîr-iMutlakvardır;herşey,hercanlıO’ndanyardımister,medetbekler.Mânen كإ1466 der.

Ovakitakıl,“İnandımvetasdikettim.”dedi.

YedinciNükte

Sonraohalde 1467 أ ا طا ا طاا ا dediğimvakitbaktımki:Mâzitarafınagöçüpgideninsanlıkkafilesiiçindegayetnuranî,parlak;peygamberler,sıddıklar,şehitler,evliyavesalihzâtlarvar.Gördümki,istikbalkaranlığınıdağıtıpebediyetyolundageniş ve dosdoğru bir caddede gidiyorlar. Bu kelime o kafileye katılmam için yolgösteriyor, belki beni aralarına dâhil ediyor. Birden, fesübhânallah dedim, istikbalkaranlığınıaydınlatanvetambirselametlegidenbunuranî,büyükkafileyekatılmamanınne kadar zarar ve helâk sebebi olduğunu zerre miktar şuuru bulunanın bilmesi lâzım.Acababid’atlaricatetmekleobüyükkafiledenayrılanneredennurbulabilir,hangiyoldangidebilir?RehberimizResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)buyurmuşki: 1468 را و . Acaba bu kesin fermana karşı “ulemâü’s-sû” (ilmini kötü yolda veçıkarları içinkullananâlimler) tabirinemüstahakbazıbedbahtlarhangi faydayıbuluyor,hangi fetvayı veriyorlar ki lüzumsuz, zararlı bir şekilde İslam şeairinin1469 apaçıkhususlarınakarşıgeliyorlar;onlarıdeğiştirmeyimümküngörüyorlar?

İlminikötüyoldakullananoâlimleriolsaolsa,birmânânınbiranlıkyansımasındangelengeçici bir uyanış aldatmıştır.Mesela, nasıl ki bir hayvanın veyahut birmeyvenin derisisoyulsa, geçici bir zarafet gösterir fakat o zarif et ve güzel meyve, sonradan konulan

Page 355: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yabancı,paslı,sertbirderininyadakılıfınaltındaazbirzamandakararır,kokuşur.Aynenöylede,İslamşeairindekiilahîtabirlervepeygambersözleri,canlıvefaydalı,sevaplıbircilt, bir deri hükmündedir. Onların soyulmasıyla mânâlardaki nuranilik geçici olarak,çıplak şekilde bir derece görünür. Fakat ciltten soyulmuş bir meyve gibi o mübarekmânâların ruhuuçar,karanlıklıkalbvekafalardabeşerîpostunubırakıpgider;nuruçar,dumanıkalır.Herneyse…

SekizinciNükte

Bunadairbirhakikatdüsturunusöylemeklâzım,şöyleki:

Nasıl “şahsi hukuk” ve bir bakımaAllah’ın hukuku sayılan “amme hukuku” adıyla ikiçeşithukukvar.Aynışekildeşer’imeselelerdenbirkısmışahıslarla,birkısmıdaumumiolması itibarı ileherkeslealâkalıdırki,onlara“İslamşeairi”denir.Şeairherkeslealâkalıolduğu içinherkesinondahissesivardır.Herkesin rızasıolmadanona ilişmek,umumunhukukunatecavüzdür.Oşeairinenküçüğü(sünnetkabilindenbirmeselesi)enbüyükbirmesele gibimühim görülür.Doğrudan doğruya bütün İslam âlemiyle alâkalıdır. Saadetasrından şimdiye kadar bütün İslam büyüklerinin bağlandığı o nuranî zincirlerikoparmaya, tahripve tahrifetmeyeçalışanlarvebunayardımedenlernekadardehşetlibirhatayadüştüklerinidüşünsün,zerrekadarşuurlarıvarsatitresinler!..

DokuzuncuNükte

Şer’imeselelerdenbirkısmına“taabbüdî”1470 denir, bunlar aklın hükümvermesinebağlıdeğildir,emredildiğiiçinyapılır;esassebebiemirolmasıdır.1471

Bir kısmına da “mâkulü’l-mânâ”1472 denir. Yani bir hikmet ve maslahatı var (bir faydagözetilmiş)kiohükmündinenemredilmesine,oemrin tercihinevesileolmuş; fakatesassebepdeğildir.Çünkühakikisebep,Allah’ınemretmesiyadayasaklamasıdır.1473

Şeairin taabbüdî kısmını hikmet ve maslahatlar değiştiremez, Allah’ın emri olmasıyönüyle üstündür, onlara ilişilmez.Yüzbin faydagelse onudeğiştiremez.Aynı şekilde,“şeairinfaydası,yalnızbilinenmaslahatlardır”denilmezveöylegörmekhatadır.Belkiomaslahatlar, onun çokhikmetindenbir kısmıolabilir.Meselabiri dese, “EzanınhikmetiMüslümanlarınamazaçağırmaktır,şuhaldebirtüfeklepatlatmakyeter.”Odivanebilmezki,ezanınbinlercefaydavegayesi içindebu,bir tanesidir.Tüfeksesioneticeyisağlasabileacabainsanlıkyahutoşehirahalisinamınakâinatınyaratılışınınenbüyükneticesiveinsanın yaratılışının gayesi olan tevhidi ilan etmeye ve Cenâb-ı Hakk’ın rubûbiyetikarşısındakulluğugöstermeyevasıtaolanezanınyerininasıltutacak?

Kısacası: Cehennem lüzumsuz değil, çok işler var ki bütün kuvvetiyle “Yaşasıncehennem!”der.Cennetdeucuzdeğildir,mühimfiyatister.1474

1475 ا نو ا بأ ا بأو را بأ ي

İkinciRisaleOlanİkinciKısım

Ramazan-ışerifedairdir

Birincikısmınsonundaİslamşeairindenbirparçabahsedildiğinden,şeairinenparlağıve

Page 356: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

muhteşemi olan ramazan-ı şerife dair bu ikinci kısımda, onun bazı hikmetlerianlatılacaktır.

Bukısım,ramazan-ışerifinpekçokhikmetindendokuzunubildiren“DokuzNükte”dir.

ا ا م ــــــ 1476 ناو ىا تو س ى ناا لأ ا ي نر

BirinciNükte

Ramazan-ışeriftekioruç,İslamiyet’inbeşşartınınöndegelenlerinden1477veİslamşearininbüyüklerindendir.1478

İşte ramazan-ı şerifteki orucun hemCenâb-ıHakk’ın rubûbiyetine, hem insanın toplumhayatına, hem şahsî hayata, hem nefsin terbiyesine, hem Allah’ın verdiği nimetlerekarşılıkşükrebakançokhikmetlerivar.

Cenâb-ıHakk’ınrubûbiyetinoktasındaorucunpekçokhikmetindenbirişudur:

Cenâb-ıHak,yeryüzünübirnimetsofrasısuretindeyaratmakveherçeşitnimetini 1479 bir tarzda o sofraya dizmekle kusursuz rubûbiyetini, Rahmaniyet veRahîmiyetini ifade ediyor. İnsanlar gaflet perdesi altında ve sebepler dairesinde ovaziyetinbildirdiğihakikatitamgöremiyor,bazenunutuyor.

Ramazan-ı şerifte ise müminler birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. O EzelîSultan’ınziyafetinedavetedilmişbirşekilde,akşamayakın“buyurunuz”emrinibekliyorgibikulluğayakışırbir tavırgöstererekoşefkatli,haşmetliveenginRahmaniyetegeniş,büyükvedüzgünbirkulluklakarşılıkverirler.Acababöyleyücebirkulluğaveşereflibirikramakatılmayaninsanlar,insanisminelâyıkmıdır?

İkinciNükte

Mübarek ramazan orucunun Cenâb-ı Hakk’ın nimetlerine karşılık şükre bakan çokhikmetlerindenbirişudur:

BirinciSöz’dedenildiğigibi,birpadişahınmutfağındanbirtablacınıngetirdiğiyiyeceklerbir fiyat ister. Tablacıya bahşiş verildiği halde, o çok kıymetli nimetleri kıymetsizzannedipnimetolarakverenitanımamaksondereceahmaklıktır.İştebunungibi,Cenâb-ıHaksayısızçeşittekinimetleriniinsanayeryüzündedağıtmış,1480karşılığındaonlarınfiyatıolarakşüküristiyor.Nimetleringörünüştekisebeplerivesahipleritablacıhükmündedir.Otablacılara bir fiyat veriyor, minnettar oluyoruz; hatta hak etmedikleri halde çok fazlahürmetveteşekkürediyoruz.

HalbukinimetleringerçeksahibiMün’im-iHakiki,onimetler içinosebeplerdensonsuzderece daha fazla şükre lâyıktır. O’na teşekkür de nimetleri doğrudan doğruya O’ndanbilmekle,kıymetlerinitakdiretmekleveonimetlereihtiyacınıhissetmekleolur.

İşte ramazan-ı şerifteki oruç hakiki, hâlis, muazzam ve umumi bir şükrün anahtarıdır.Çünkü diğer vakitlerde mecburiyet altında olmayan insanların çoğu, hakiki açlıkhissetmedikleri zamanpek çoknimetinkıymetini anlayamıyor.Tok insanlarca–bilhassazenginse– kuru bir parça ekmeğin nasıl bir nimet olduğu, bunun derecesi anlaşılmıyor.

Page 357: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Halbuki iftarvaktinde tatalmaduyusuokuruekmeğinbirmümin içinCenâb-ıHak’tangelen çok kıymetli bir nimet olduğuna şahitlik eder. Padişahtan en fakir insana kadarherkesramazan-ışerifteonimetlerinkıymetinianlamaklamanevîbirşükreerişir.

Hem insan gündüz vakti yemek yasak olduğu için, “Bu nimetler benimmülküm değil.Bunlarıalıpyemektehürdeğilim.Demekbunlarbaşkasınınmalıdırveverdiğinimetlerdir.Onun emrini bekliyorum.” diyerek nimeti nimet bilir, mânen şükreder. İşte bu şekildeoruç,çokyöndeninsanınhakikivazifesiolanşükrünanahtarıhükmünegeçer.

ÜçüncüNükte

Orucuntoplumhayatınabakançokhikmetlerindenbirişudur:

İnsanlar geçimlerini sağlamak yönünden farklı yaratılmıştır. Cenâb-ı Hak o farklılıktandolayızenginlerifakirlereyardımadavetediyor.1481Halbukizenginler, fakirlerinacınacakacıhalleriniveaçlıklarınıoruçtakiaçlıklatamhissedebilirler.Eğeroruçolmazsanefsinedüşkünpekçokzenginbulunabilirki,açlıkvefakirliğinnekadaracı,fakirlerinşefkatenekadarmuhtaçolduğunuanlayamaz.Buyüzden insanınhemcinsineşefkatihakikişükrünbiresasıdır.Hangi fertolursaolsun,kendisindenbirbakımadaha fakirinibulabilir.Onakarşı şefkat göstermekle sorumludur. Eğer nefsine açlık çektirmemecburiyeti olmazsa,şefkat vasıtasıyla vazifeli bulunduğu ihsanı ve yardımı yapamaz, yapsa da tam olmaz.Çünküohakikihalikendinefsindehissetmez.

DördüncüNükte

Ramazan-ışeriftekiorucunnefsinterbiyesinebakançokhikmetlerindenbirişudur:

Nefis,hürve serbestolmak ister,kendiniöylekabuleder.Hattakendindevarolduğunuvehmettiğibirrubûbiyetivekeyfincehareketi,yaradılışıgereğiarzular.Sonsuznimetlerleterbiyeolunduğunudüşünmekistemez.Bilhassadünyadaservetveiktidarıdavarsa,gafletdeyardımetmişsebütünbütüngaspedercesine,hırsızmisali,Allah’ınverdiğinimetlerihayvangibiyutar.

İşteramazan-ışerifteenzengindenenfakirekadarherkesinnefsianlarki,kendisibirşeyemâlikdeğil başkasınınmülküdür; hürdeğil kuldur.Emredilmezse enbasit ve rahat şeyibileyapamaz,elinisuyauzatamaz.Böyleceinsanınkendindevehmettiğirubûbiyetikırılır;kulluğutakınır,hakikivazifesiolanşükregirer.

BeşinciNükte

Ramazan-ı şerif orucunun, nefsin güzel ahlâkla donatılmasına ve asicedavranışlarındanvazgeçmesinebakançokhikmetlerindenbirişudur:

İnsanın nefsi gafletle kendini unutur. Mahiyetindeki sonsuz aczi, fakrı, son derecekusurunugöremezvegörmekistemez.Hemnekadarzayıf,yokluğamaruzvemusibetlerehedefolduğunu,çabukbozulan,dağılanetvekemiktenibaretolduğunudüşünmez.Âdetaçeliktenbirvücuduvarmış,ölmeyecekmişgibi,kendini ebedîhayal edercesinedünyayasaldırır.Şiddetlibirhırsveaçgözlülükle,şiddetlibiralâkavemuhabbetledünyayaatılır.Her lezzetlivemenfaatlişeyebağlanır.Kendisini tambirşefkatle terbiyeedenHâlık’ınıunutur.Ömrününneticesiniveahirethayatınıdüşünmez,kötüahlâkiçindeyuvarlanır.

Page 358: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İşte ramazan-ı şerifteki oruç en gafillere ve inatçılara bile zayıflığını, aczini ve fakrınıhissettiriyor. İnsan açlık vasıtasıyla midesini düşünür, midesindeki ihtiyacı anlar. Zayıfvücudunun ne kadar çürük olduğunu hatırlar. Ne derece merhamete ve şefkate muhtaçolduğunuidrakeder.NefsinfiravunluğunubırakıptambiraczvefakrileCenâb-ıHakk’ındergâhınasığınmayabirarzuduyarvemanevîbirşükrüneliylerahmetkapısınıçalmayahazırlanır.Eğergafletkalbinibozmamışsa…

AltıncıNükte

Ramazan-ı şerif orucunun –ramazan, Kur’an-ı Hakîm’in indirildiği en mühim zamanolmasıyönüyle–Kur’an-ıHakîm’inindirilişinebakançokhikmetlerindenbirişudur:

Kur’an-ıHakîmmademramazanayındainmiş; insanKur’an’ınindirildiğizamanıhatıragetirerek o semavî hitabı güzelce karşılamak için ramazan-ı şerifte nefsin süflîihtiyaçlarındanve faydasız, boşhallerden sıyrılmakla.. yiyip içmeyi terk edipmeleklerebenzemekle.. bir suretteKur’an’ı yeni indiriliyor gibi okumak, duymak ve ondaki ilahîhitabı âdeta geldiği anı yaşarcasına dinlemekle.. o hitabı Resûl-u Ekrem’den(aleyhissalâtü vesselam) işitiyor gibi, belki Hazreti Cebrail’den, belki Mütekellim-iEzelî’dendinliyorgibikutsîbirhalemazharolur.VekendisitercümanlıkedipbaşkasınadinletmekleKur’an’ınindirilişhikmetinibirderecegösterir.

Evet,ramazan-ışerifteİslamâlemiâdetabirmescithükmünegeçiyor.Öylebirmescitki,milyonlarca hafız o en büyük mescidin köşelerinde Kur’an’ı, o semavî hitabıdünyadakilereişittiriyor.Herramazan,1482 ناا لأ ا ي نر ayetininuranî,parlakbir tarzda gösteriyor; Kur’an ayı olduğunu ispat ediyor. O büyük cemaatin fertlerindenbazılarıhuşûileohafızlarıdinler,diğerleriKur’an’ıkendikendineokur.Böylebirhaldekimukaddesbirmescitte süflî nefsinheveslerineuyupyemek içmekleonuranîvaziyettençıkmaknekadarçirkinse,omescittekicemaatinmanevînefretinenekadarhedefse,aynışekilde, ramazan-ı şerifte oruç tutanlara muhalefet edenler de bütün İslam âlemininmanevînefretinevetahkirineoderecehedeftir.

YedinciNükte

Ramazanorucunun,dünyayaahiretiçinekipbiçmeyeveticaretyapmayageleninsanın1483kazancınabakançokhikmetlerindenbirişudur:

Ramazan-ı şerifte amellerin sevabı bire bindir. Hadisin kesin hükmüyle, Kur’an-ıHakîm’in her bir harfinin on sevabı var, on hasene (iyilik) sayılır, on cennet meyvesigetirir.1484Ramazan-ışerifteiseherbirharf,ondeğilbin..Âyetü’l-Kürsîgibiayetlerinherbirharfibinler..ramazan-ışerifincumalarındadahafazla..1485Kadirgecesindeiseotuzbinhasenesayılır.1486Evet,herbirharfiotuzbinbâkimeyveverenKur’an-ıHakîm,ramazan-ışerifte öyle nuranî bir tûbâ ağacı hükmüne geçiyor ki, müminlere milyonlarca bâkimeyveyi kazandırır. İşte gel, bu kutsî, ebedî, kârlı ticarete bak, seyret ve düşün; buharflerinkıymetinitakdiretmeyenlerinnasılsonsuzbirzarardaolduğunuanla!..

İşteramazan-ışerif,âdetaahiretticaretiiçingayetkârlıbirsergi,birpazardır..ahireteaitkazançlar için gayet verimli bir zemindir.. ve amellerin yeşermesi, meyve vermesi içinbahardakinisanayıdır.Cenâb-ıHakk’ınrubûbiyetsaltanatıkarşısındainsanınkulluğunun

Page 359: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

resmîgeçit yapması için en parlak, kutsî bir bayram hükmündedir.Ve öyle olduğundan,nefis gafletle yemek içmek gibi hayvanî ihtiyaçlarına, faydasız, boş, kötü heveslerineuyarakhoşunagidenlezzetlişeyleregirmemesiiçinoruçlavazifelendirilmiş.İnsanâdetageçici olarak hayvanilikten çıkıp melek vaziyetine girdiği veyahut ahiret ticaretineyöneldiği için dünyevî ihtiyaçlarını bir süreliğine bırakmakla uhrevîleşir. Ve cismebürünmüş bir ruh vaziyetine geçerek orucu ile samediyete bir nevi aynalık eder. Evet,ramazan-ı şerif bu fâni dünyada, fâni ömürde, kısa bir hayatta bâki bir ömrü ve uzun,ebedîbirhayatıiçindesaklar,kazandırır.Birtekramazan,insanaseksensenelikbirömrünneticelerinikazandırabilir.Kadirgecesininise,Kur’an’ınaçıkvedeğişmezhükmüyle,binaydandahahayırlıolması,busırrakesinbirdelildir.

Evet,nasılkibirpadişahsaltanatısüresince,belkiherseneya“cülûs-uhümâyûn”1487adıylatahta çıkışını ya da saltanatının başka bir şaşaalı cilvesini gösteren bazı günleri bayramyapar. İdaresiveemrialtındakileriogünumumikanunlardairesindedeğil,belkihususiolarak ihsanlarına, perdesiz huzuruna, has iltifatına ve fevkalâde icraatınamazhar eder;bunalâyıkvesadıkmilletinedoğrudandoğruya,hususialâkagösterir.

Aynenöylede,EzelveEbedSultanı,onsekizbinâlemin1488Padişah-ıZülcelâlioonsekizbin âleme bakan şanlı fermanı Kur’an-ı Hakîm’i ramazan-ı şerifte indirmiş. Elbetteramazanınhususibirilahîbayram,rabbanîbirsergiveruhanîbirmeclishükmünegeçmesihikmetin gereğidir. Madem ramazan o bayramdır, elbette insanları süflî ve hayvanîmeşguliyetlerden bir derece çekmek için oruç emredilecek. O orucun mükemmeli isemideyleberaberbütünuzuvveduygulara;göze,kulağa,kalbe,hayale,fikrevebunungibiinsanın bütün donanımına da bir nevi oruç tutturmaktır. Yani onları haram kılınanşeylerden, faydasız, boş işlerden çekmek ve her birini hususi kulluğuna sevk etmektir.Meseladiliniyalandan,gıybettenveçirkintabirlerdenarındırmaklaonaoruçtutturmak1489ve onu Kur’an okuma, zikir, tesbih, salâvat ve istiğfar gibi şeylerle meşgul etmek…Meselagözünüharamabakmaktan,kulağınıfenaşeyleriişitmektenmenedipgözünüibretiçin bakmak, kulağını hak söz ve Kur’an dinlemek için kullanmak gibi, diğer uzuv veduygularına da bir nevi oruç tutturmaktır. Zaten mide, vücuttaki en büyük fabrikaolduğundanoruçileonunçalışmasınaaraverdirilirsebaşkaküçüktezgâhlaronakolaycauydurulabilir.

SekizinciNükte

Ramazan-ışerifininsanınşahsîhayatınabakançokhikmetlerindenbirişudur:

Oruç,insanaenmühimbirilaçgibimaddîvemanevîbirperhizdir…Hemtıbbendebirperhizdir ki, nefsi yeme içme hususunda keyfine göre hareket ettikçe insanın maddîhayatına tıbben zarar verdiği gibi, helâl-haram demeyip önüne gelen şeye saldırmakmanevîhayatınıdaâdetazehirler.Artıkkalbeveruhaitaatetmekonefsegüçgelir.Asicedizgininielinealır.İnsandahaonabinemez;o,insanabiner.Fakatnefisramazan-ışerifteoruçvasıtasıylabirçeşitperhize,riyazete1490çalışırvesözdinlemeyiöğrenir.Biçarezayıfmideyehazmetmedenyemeküzerineyemekdoldurmakladahastalıklarıdavetetmez.Veemirle helâli terk etmesi sayesinde, haramdan çekinmek için aklını ve dinin emrinidinlemeyekabiliyetkazanır,manevîhayatınıbozmamayaçalışır.

Page 360: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Heminsanlarınbüyükçoğunluğuaçlığaçokdefadüşer.Sabırvetahammüliçinbiridmanolan açlık, riyazetemuhtaçtır. Ramazan-ı şerifteki oruç on beş saat –sahursuz ise yirmidörtsaat–devamedenbiraçlığasabır,tahammül,birriyazetveidmandır.Demek,insanınmusibetiniikileştirensabırsızlığınvetahammülsüzlüğünbirilacıdaoruçtur.

Hemomidefabrikasınınçokhizmetçisiveinsandaonunlaalâkalıçokuzuvveduyguvar.Nefis eğer bir ayın gündüz zamanında geçici olarak işine ara vermezse, o fabrikanınhizmetçilerine,ouzuvveduygularahususiibadetleriniunutturur,onlarıkendisiylemeşguleder, tahakkümü altına alır. İnsandaki başka uzuv ve duyguları da o manevî fabrikaçarklarınıngürültüsüvedumanlarıylakarıştırır.Dikkatlerinidaimakendineçeker.Onlarayüksekvazifelerinibir süreliğineunutturur.Bundandırki, eskidenberipekçokvelizât,kemâleulaşmakiçinkendileriniriyazete,azyemeiçmeyealıştırmışlar.

Fakat ramazan-ı şerif orucuyla o fabrikanın hizmetçileri anlar ki, sırf o fabrika içinyaratılmamışlar.Veinsandakidiğeruzuvveduygular,ofabrikanınsüflîeğlenceleriyerineramazan-ışeriftemeleklereaitveruhanîeğlencelerdenlezzetalır,onlarayönelir.Bununiçin ramazan-ı şerifte müminler, derecelerine göre ayrı ayrı nurlara, feyizlere, manevîsevinçleremazharolurlar.Kalb,ruh,akıl,sırgibilatifeleromübarekaydaoruçvasıtasıylaçokyüksekmakamlaraçıkarvefeyizlenir.Mideninağlamasınarağmenonlarmasumanegüler.

DokuzuncuNükte

Ramazan-ışeriforucunundoğrudandoğruyanefsinkendindevarolduğunuvehmettiğirubûbiyetinikırmakveaczinigöstererekkulluğunubildirmekyönündenbirhikmetişudur:

NefisRabbinitanımakistemez;firavuncakendisirubûbiyetister.Nekadarazapçektirilsedeodamarondakalır,fakatodamarıaçlıklakırılır.İşteramazan-ışeriftekioruç,doğrudandoğruyanefsinfiravunlukcephesinedarbevurur,onukırar.Onaaczini,zayıflığını,fakrınıgösterir,kulolduğunubildirir.

Hadisrivayetlerindevardırki,Cenâb-ıHaknefsedemiş:“Benneyim,sennesin?”Nefisşöylecevapvermiş:“Benbenim,sensensin!”Cenâb-ıHakazapetmiş,cehennemeatmış,yine sormuş. Nefis yine demiş ki: “Ben benim, sen sensin.” Nasıl azap ettiyse nefisenaniyettenvazgeçmemiş.SonraCenâb-ıHak açlıkla azap etmiş, yani onu açbırakmış.Yinesormuş:“Benneyim,sennesin?”Nefisdemişki: ا ك أو ا ر أ Yani,“SenbenimRahîmRabbimsin,benseninacizbirkulunum.”1491

د ءادأ و ءر ن ة و ا 1492 و و ا و نر ناا فو ةءا با

ا مو ن ةا بر ر ن.ا ، 1493 ا بر او

İtizar:1494 Şu ikinci kısımkırk dakikada süratle yazıldığından, benvemüsveddeyi yazankâtip, ikimiz de hasta olduğumuzdan, elbette içinde karışıklık ve kusur bulunacaktır.Kardeşlerimizden müsamaha ile bakmalarını bekleriz. Uygun gördüklerini tashihedebilirler.

Page 361: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ÜçüncüRisaleOlanÜçüncüKısım

Kur’an-ıMucizü’l-Beyan’ı i’cazıylaalâkalı ikiyüzkısmındannakışlarınaaitbirkısmınıgösterecek tarzda, Hafız Osman hattıyla, borçlu ile alacaklı hakkındaki ayetin1495uzunluğuna göre ayrılan sayfaları ve İhlâs sûresi ölçü alınan satırlarımuhafaza eden, oi’caznakşınıgösterenbirşekildeyazmayadairmühimbirniyetimi,Kur’anhizmetindekikardeşlerimin nazarlarına sunup istişare etmek, onların fikirlerini öğrenmek ve kendimiikaz için bu kısmı yazdım, onlara müracaat ediyorum. Bu üçüncü kısım “DokuzMesele”dir.

BirinciMesele

Kur’an-ıAzîmüşşan’ın i’caz türlerininkırkıbulduğu,“Kur’an’ınMucizeleri”adlıYirmiBeşinciSöz’dedelilleriyle ispatedilmiştir.Bazılarıetraflıca,birkısmıkısaca inkârcılarakarşıdagösterilmiştir.

HemKur’an’ın, i’cazını insanlığın kırk tabakasına ayrı ayrı gösterdiği, On DokuzuncuMektup’unOnSekizinciİşaret’indesöylenmişveotabakalarınontanesinini’cazdanayrıayrı hisseleri ispat edilmiştir. Kur’an diğer otuz tabaka olan çeşitli meşreplerden velizâtlara ve türlü ilim sahiplerine de i’cazını ayrı ayrı göstermiş; onun hakAllah kelâmıolduğunuonların ilmelyakîn,1496aynelyakîn,1497hakkalyakîn1498derecesinde tahkikî imanlarıortayakoymuştur.Demek,ozâtlarınherbiriKur’an’ınayrıbiri’cazyönünügörmüş.

Evet, Cenâb-ı Hakk’ı bilip tanıyan bir velinin anladığı i’caz ile aşk ehli bir veliningördüğü i’caz güzelliği aynı olmadığı gibi, o güzelliğin cilveleri çeşitlimeşreplere göredeğişir.Kelâmilmindederinbirâlimvebirimamıngördüğüi’cazyönüiledininfüruat1499kısmıylameşgulolanbirmüçtehidingördüğüi’cazyönübirdeğildirvebunungibi…

Oi’cazyönlerinietraflıca,ayrıayrıgöstermekelimdengelmiyor.Anlayışımdardır,aklımalmıyor;bakışımkısadır,göremiyor.Onuniçinyalnızontabakasöylenmiş,gerisinekısacaişaret edilmiştir. O tabakalardan ikisi Mucizât-ı Ahmediye Risalesi’nde1500 çok izahamuhtaçken,ovakitpeknoksankalmıştı.

BirinciTabaka:“Kulaklı tabaka”dediğimizbasitavamtabakaKur’an’ıyalnızkulağıyladinler, onun i’cazını bu şekilde anlar.Yani der ki: “Bu işittiğimKur’an başka kitaplarabenzemiyor.Bütünününyaaltındayadaüstündeolacak.Hepsininaltındaolduğunukimsesöyleyemezvesöyleyememiş,şeytandahisöyleyemez.Öyleysehepsininüstündedir.”İştebukadarıyla,özetşeklindeOnSekizinciİşaret’teyazılmıştı.SonraonuizahiçinyazılanYirmi Altıncı Mektup’un “Hüccetü’l-Kur’an Alâ Hizbi’ş-Şeytan” (Şeytana veTaraftarlarına Karşı Kur’an’ın Bir Delili) adlı birinci bahsi, o tabakanın i’cazdananladığınıtasvirveispateder.

İkinci Tabaka: “Gözlü tabaka”dır. Yani basit avam tabakadan bir kısmı veyahut aklıgözüne inmiş maddeciler için Kur’an’ın i’cazının gözle görülecek bir işaretininbulunduğu, On Sekizinci İşaret’te iddia edilmişti. O iddiayı aydınlatmak ve ispatlamakiçinçokizahalüzumvardı.Şimdianladığımızmühimbirrabbanîhikmetsebebiyleoizahverilmedi.Meselenin pek küçük birkaç kısmına işaret edilmişti. Şimdi o hikmetin sırrıanlaşıldıvesonrayabırakılmasınındahaiyiolduğunakesinkanaatgetirdik.Otabakanın

Page 362: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

anlamasınıvezevkalmasınıkolaylaştırmakiçinkırki’cazyönündengözlegörülenbirineişaretedenbirKur’an’ıyazdırdıkkioyüzügöstersin.

Buüçüncükısmıngerikalanmeseleleri iledördüncükısım tevafuklaradairolduğu içintevafuklarhakkındakifihristileyetinildi,omeselelerburadayazılmadı.YalnızdördüncükısmaaitbirihtarileÜçüncüNükteyazılmıştır.

İhtar:Resûl kelimesindeki büyük nükte anlatılırken 160 ayet yazıldı. İşte bu ayetlerinhususiyetleri pek büyük olmakla beraber, ayetler mânâ yönünden birbirini ispat ediptamamladığındanveçokmânidarolduğundan,çeşitliayetleriezberlemeyiveyaokumayıarzulayanlar için Kur’an’ın bir hizbidir.1501 Aynı şekilde, Kur’an kelimesindeki büyüknüktenin beyanında, 69 yüce ayetin belâgat derecesi fevkalâde ve cezâlet kuvveti, yanitatlı söylenişiyleberaberheybetipekyüksektir.BudaKur’an’dan ikincibirhizbolarakkardeşlerime tavsiye edilir. Yalnız Kur’an kelimesi, Kur’an’ın yedi silsilesinde, yanitevafukluveirtibatlıifadelerdemevcutoluphepsiokelimeyitutmuş,ikisihariçkalmış.Oikiside“okumak”mânâsındaolduğundan,onlarınhariçkalmasınükteyekuvvetvermiştir.Resûl kelimesi ile en çok münasebetli sûreler içinde Muhammed ve Fetih sûreleribulunduğundanvemeseleyioikisûredençıkansilsilelerlesınırlıtuttuğumuzdan,dışarıdakalan Resûl kelimesi şimdilik konulmamıştır. Vakit müsaade ederse bundaki sırlaryazılacaktırinşallah.

ÜçüncüNükte

“DörtNükte”dir.

Birinci Nükte: Allah lafzı, Kur’an’ın tamamında 2806 defa zikredilmiştir.“Bismillah”takilerleberaberRahmanismi159defa,Rahîmismi220,Gafûr61,Rab846,Hakîm86,Alîm126,Kadîr 31veLâ ilâhe illâhû’dakiHû26defazikredilmiştir.1502 HAŞİYE“Allah”lafzınınsayısındaçoksırvenüktevar.Mesela,“Allah”lafzınınsayısı,ondanveRab isminden sonra en çok zikredilen Rahman, Rahîm, Gafûr ve Hakîm ile beraberKur’an ayetlerinin yarısı kadardır. Allah lafzı yerine zikredilen Rab ile beraber yineyarısıdır.GerçiRab lafzı846defa zikredilmiş, fakatdikkat edilsebeşyüzküsuruAllahyerinedir,ikiyüzküsuruiseöyledeğildir.

Hem “Allah” lafzı; Rahman, Rahîm, Alîm isimleri ve Lâ ilâhe illâ hû’daki Hû’nunsayısıylaberaberyineKur’anayetlerininyarısıkadardır.Farkyalnızdörttür.VeHûyerineKadîr ismiyle beraber yine bütün ayetlerin yarısıdır. Fark dokuzdur. “Allah” lafzınıntamamındakinüktelerçok,şimdilikyalnızbunükteyleyetiniyoruz.

İkinciNükte:Sûreler itibarı iledir.Bunundaçoknüktelerivar.Bir intizam,birkasıtveiradeyigösterirtarzdatevafuklarıbulunur.

Bakara sûresinde ayetlerin sayısıyla “Allah” lafzının sayısı aynıdır. Arada dört farkbulunurki,“Allah”lafzıyerinedört“Hû”var.Mesela,Lâilâheillâhû’dakigibi…Onunlaeşitolurlar.

Âl-i İmran’da yine ayetlerle “Allah” lafzının sayısı tevafuktadır, eşittir. Yalnız “Allah”lafzının sayısı 209, ayetlerinki 200’dür. Fark dokuzdur. Küçük farklar böyle sözmeziyetlerindevebelâgatnüktelerindezararvermez,yaklaşıktevafuklarkâfidir.

Page 363: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Nisa,Mâide,En’âmsûrelerinde,üçününayetlerinintoplamı,tamamındaki“Allah”lafzınınsayısınatevafukeder.Ayetlerinsayısı464,“Allah”lafzınınki461’dir;Bismillâh’takilerleberabertamtevafuktadır.

Hemmesela,baştayeralanbeşsûredeki“Allah”lafzısayısı;A’râf,Enfâl,Tevbe,Yunus,Hudsûrelerindekininikikatıdır.Demekbusonrakibeş,öncekibeşinyarısıdır.

Ardından gelen Yusuf, Ra’d, İbrahim, Hicr, Nahl sûrelerindeki “Allah” lafzı sayısı, oyarınınyarısıdır.

Sonraİsra,Kehf,Meryem,Tâhâ,Enbiyâ,Hac1503HAŞİYEsûrelerindekisayıbunundayarısıdır.Sûreler beşer beşer, yaklaşık o oranla gidiyor; yalnız küsuratta bazı farklar var. Öylefarklar,böylehitapmakamlarındatevafukazararvermez.Meselabirkısmı121,birkısmı125;birkısmı154,birkısmı159’dur.

SonraZuhrufsûresindenbaşlayanbeşsûredeAllahlafzısayısıyarınınyarısınınyarısınainiyor.Necmsûresindenbaşlayanbeş sûredebunundayarısıdır fakatyaklaşıkolarak…Küçük küsurat farkları, böyle hitap makamlarında zarar vermez. Ardından gelen beşerbeşerkısasûreleriçinde,beşlilerdenüçtanesindeyalnızüçertane“Allah”lafzıvar.İştebuvaziyet gösteriyor ki, “Allah” lafzının sayısına tesadüf karışmamış, o bir hikmet veintizamlabelirlenmiş.

“Allah”LafzınınÜçüncüNüktesi:Sayfalarınbirbiriylealâkasıdır.Şöyleki,birsayfadabulunan“Allah”lafzısayısı,osağsayfanınarkayüzündekiveonunkarşısındakisayfaya,bazensolundakikarşısayfayaveonunarkayüzünebakar.BenkendiKur’annüshamdabutevafukuinceledim.Çoğunluklarakamlardagayetgüzelbiruyumilebirtevafukgördüm.Nüshamada işaretlerkoydum.Allah lafzınınsayısıçokdefaeşit,bazenbirbirininyarısıyahutüçtebirioluyor.Birhikmetveintizamıhissettirenbirvaziyetivardır.

Dördüncü Nükte: Tek bir sayfadaki tevafuklardır. Kardeşlerimle üç dört ayrı Kur’annüshasını karşılaştırdık. Hepsinde tevafukların bir iradeyle olduğuna kanaat getirdik.Yalnızmatbaadanüshalarıçoğaltanlarbaşkamaksatlargözettiklerinden, tevafuklardabirderece intizamsızlık ortaya çıkmış. Düzene koyulsa pek nadir istisnalarla Kur’an’ıntamamında 2806 “Allah” lafzının sayısında tevafuklar görünecektir ve bunda birmucizelik ışığı parlıyor.Çünkü insan aklı bupekgeniş sayfayı birdenkavrayamaz, onakarışamaz.Tesadüfünisebumânidarvehikmetlivaziyeteeliulaşamaz.

DördüncüNükte’yibirderecegöstermekiçinyenibirmushaf(Kur’an)yazdırıyoruzki,enyaygın mushafların sayfa ve satırlarını aynen muhafaza etmekle beraber, sanatkârlarınlâkaytlığı sebebiyle intizamsız olan yerler düzene koyulup tevafukların hakiki intizamıinşallahgösterilecektirvegösterildi.

ناا راد ناا راأ ناا ناا ل ا 1504 .ا ، أ و ا و ناا أ و و

BeşinciRisaleOlanBeşinciKısım

ا ا م ــــــ 1505 …ا ضراو تاا ر nurdoluayetininpekçoksırrınınnurlarındanbirini,ramazan-ı

Page 364: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

şeriftebirruhhalindehissettim,hayalmeyalgördüm.Şöyleki,Üveys-iKaranî’nin,

قا أو ا أو ا أو ر أ إا … 1506 قوزا أو قازا أو

meşhurmünâcâtı türünden,bütüncanlılarınCenâb-ıHakk’abirçeşitmünâcâtyaptığıveonsekizbinâlemden1507herbirininışığınınO’nunbirerismiolduğukanaatinibanaverecekbirvakayıkalbenvehayalengördüm:

Birbirine sarılı çokyapraklıbirgülgoncasıgibi,buâlemdebinlerceperdeperde içindesarılı, birbiri altında saklı âlemler vardı. Her bir perde açıldıkça başka bir âlemigörüyordum.Ogördüğümâlemlerisebananurayetinin1508arkasındaki

ه جأ اذإ ق تظ ب ج ج ه ت وأ1509 ر ار و

ayetinin tasvir ettiği gibi bir yalnızlık, korku ve dehşet karanlığı içinde görünüyordu.Birden Cenâb-ı Hakk’ın bir isminin cilvesi, büyük bir nur gibi görünüp o âlemiışıklandırıyordu.Aklahangiperdeaçılmışsahayaledebaşkafakatgafletkaranlığındabirâlem görünüyorken, güneş gibi bir ilahî isim tecelli ediyor, o âlemi baştan başaaydınlatıyordu…Bukalbîseyirvehayalîseyahatböyleçokdevametti.

Mesela, hayvanlar âlemini gördüğüm vakit, onların sonsuz ihtiyaçları ve şiddetliaçlıklarıylaberaberzayıflıkveaczleri,oâlemibanaçokkaranlıkvehazingösterdi.BirdenRahman ismiRezzakburcunda(yanimânâsında)parlayanbirgüneşgibidoğdu;oâlemibaştanbaşarahmetışığıylayaldızladı.

Sonraohayvanlarâleminde,yavrularınzayıflık,aczveihtiyaçiçindeçırpındıklarıhazinve herkeste acıma duygusu uyandıracak bir karanlıkta başka bir âlemi gördüm. BirdenRahîmismişefkatburcundadoğdu,oâlemiokadargüzelveşirinbirsuretteışıklandırdıki, şikâyet, acıma ve hüzünden gelen gözyaşlarını ferah, sevinç ve şükrün lezzetindengelendamlalaraçevirdi.

Ardındansinemaperdesigibibirperdedahaaçıldı,insanlıkâlemibanagöründü.Oâlemokadarkaranlık,okadardehşetliydiki,dehşetimdenferyatettim,“Eyvah!”dedim.Çünkügördümkiinsanlar;ebediyeteuzanıpgidenarzuları,emelleri..kâinatınhertarafınauzanantasavvurvefikirleri..bekâyı,ebedîsaadeti,cennetigayetciddişekilde isteyengayretvekabiliyetleri..sonsuzmaksatveisteklerebakanfakrveihtiyaçları..zayıflıkveaczlerininyanında, hücumuna uğradıkları sayısızmusibet ve düşmanlarıyla beraber gayet kısa birömür geçiriyorlar. Gayet telaşlı ve sıkıntılı bir hayatta, gayet perişan bir şekilde geçimderdiyle,kalbiçinenelemlivemüthişhallerolansürekliyoklukveayrılıkbelâsıiçinde,gafillere ebedî karanlık kapısı gibi görünen kabre ve mezarlığa bakıyor, birer birer vekafilekafileokaranlıkkuyusunaatılıyorlar.

İşteoâlemibukaranlıklariçindegördüğümandakalbim,ruhumveaklımlaberaberbütüninsani latifelerim, belki vücudumunbütün zerreleri feryat ile ağlamaya hazırken, birdenCenâb-ıHakk’ınÂdil ismiHakîm burcunda,Rahman ismiKerîm burcunda,Rahîm ismiGafûr1510burcunda,Bâis1511 ismiVâris1512burcunda,Muhyî1513 ismiMuhsin1514burcunda,RabismiMâlik burcunda (yani mânâsında) doğdu. İnsanlık âlemi içindeki pek çok âlemi

Page 365: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

aydınlattı, ışıklandırdı ve nuranî ahiret âleminden pencereler açıp insanın o karanlıkdünyasınanurlarserptiler.

Sonramuazzambirperdedahaaçıldı,yeryüzüâlemigöründü.Felsefeninkaranlıklı ilmîkanunlarıhayaledehşetlibirâlemgösterdi.Topgüllesindenyetmişdefadahasüratlibirhareketle, yirmi beş bin senelik mesafeyi bir senede alan ve her vakit dağılmaya,parçalanmaya müsait, içi zelzeleli ve çok yaşlı yeryüzünün üstünde, kâinatın sonsuzboşluğundaseyahatedenbiçareinsanınvaziyetibanayalnızlıkvekorkuverenbirkaranlıkiçinde göründü. Başım döndü, gözüm karardı. Birden yerin ve göklerin Hâlık’ı,Kadîr,Alîm, Rab, Allah, Rabbü’s-semâvâti ve’l-arz1515 ve Müsahhirü’ş-şemsi ve’l-kamer1516isimleri;rahmet,azametverubûbiyetburcundadoğdular.Oâlemiöylenurlandırdılarki,yerküre bana gayet muntazam, itaatkâr, mükemmel, hoş, emniyetli; gezinti, keyif veticaretiçinhazırlanmışbiryolcugemisişeklindegöründü.

Kısacası:Cenâb-ı Hakk’ın kâinata bakan bin bir isminin her biri bir âlemi ve onuniçindeki âlemleri aydınlatan bir güneş hükmündeydi ve ehadiyet1517 sırrıyla her ismincilvesindediğerisimlerincilveleridebirderecegörünüyordu.

Sonrakalb,herkaranlığınarkasındaayrıbirnurgördüğüiçinseyahate iştahıaçılıyordu.Hayale binip göklere çıkmak istedi. O zaman gayet geniş bir perde daha açıldı. Kalbgöklerâleminegirdi,gördükionuranî,tebessümedergibigörünenyıldızlaryerküredendahabüyüktürveondandahasüratlibirşekilde,içiçegeziyor,dönüyorlar.Biriyolunubirdakikaşaşırsabaşkasıylaçarpışacak,öylebirpatlamaolacakki,kâinatınödükopupâlemidağıtacak. Onlar nur değil ateş saçar, bana tebessümle değil vahşetle baktılar. Gökleridehşetvehayretkaranlıklarıiçindesonsuzbüyük,geniş,ıssızveboşgördüm.Geldiğimebinpişmanoldum.

Birden, 1519 حواو ا بر , 1518 ضراو تاا بر ’un güzel isimleri, ا ا ء ز و

1521 او ا و , 1520 burcundacilveleriylegöründü.Omânâ ileüstünekaranlıkçökmüş yıldızlar o büyük nurlardan birer parıltı alıp, gökler âlemi yıldızlar sayısıncaelektrik lambası yakılmış gibi nurlandı.Boşve ıssız zannedilenogökler demeleklerle,ruhanîlerledoldu,şenlendi.EzelveEbedSultanı’nınsonsuzordularındanbirihükmündehareketedengüneşveyıldızlaryücebirşekildedönüyor,oSultan-ıZülcelâl’inhaşmetinive rubûbiyetinin şaşaasını gösteriyorlar gibi gördüm.Mümkün olsa bütün zerrelerimle,benidinleselerdibütünvarlıklarındilleriylediyecektimvebütünkuvvetimlehepsiadınadedimki:

يرد ا ز حا ح ة هر ضراو تاا ر هر ى ر ر ر و ء ز د و ز ر ة

1522 ء

Buayetiokudum;döndüm,indim,ayıldım,1523 نااو نا ر ا dedim.

AltıncıRisaleOlanAltıncıKısım

[Hücumât-ıSitte]1524

Kur’an-ıHakîm’intalebevehizmetkârlarınıikazetmekvealdanmamakiçinyazılmıştır.

Page 366: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ا ا م ــــــ 1525 را اظ ا إ ا و

BuAltıncıKısım,insanvecinsuretindekişeytanlarınaltıhilesiniinşallahneticesizbırakırvehücumyollarınınaltısınıkapatır.

BirinciHile

İnsan suretindeki şeytanlar, cin suretindeki şeytanlardan aldıkları dersle, Kur’ancemaatinin fedakâr hizmetkârlarını makam sevgisi ve şöhret düşkünlüğü vasıtasıylaaldatmak,okutsîhizmetten,manevîveyücecihaddanvazgeçirmekistiyorlar.Şöyleki:

“Hubb-u câh” denilen şöhret hırsı, kendini beğendirmeye çalışma ve şan-şeref denilenriyakârcahalkagörünmeisteği,başkalarınıngözündemevkisahibiolmaarzusuinsanda,bilhassa ehl-i dünyanın her ferdinde az veya çokvardır.Hatta o arzu için hayatını fedaetmederecesindeşöhretdüşkünlüğüinsanıyönlendirir.Ahirethayatınıesastutankimseleriçinbuhisgayettehlikeli,ehl-idünyaiçingayetgürültüpatırtılıveızdıraplıdır;pekçokkötüahlâkvasfınınkaynağıveinsanlarındaenzayıfdamarıdır.Yanibirinsanıyakalamakve yanına çekmek isteyen, bu hissini okşamakla onu kendine bağlar ve mağlup eder.Kardeşlerimhakkındaençokkorktuğum,buzayıfdamarlarındandinsizlerinfaydalanmasıihtimalidir.Buhalbeniçokdüşündürüyor.Hakikiolmayanbazıbiçaredostlarımıoşekildeyanlarınaçekti,mânentehlikeyeattılar.1526HAŞİYE

Ey kardeşlerim ve Kur’an hizmetinde arkadaşlarım! Bu makam ve şöhret sevgisinikullanarak gelen aldatıcı ehl-i dünyanın hafiyelerine, dalâlet yolundakilerinpropagandacılarınaveyaşeytanıntalebelerinedeyinizki:

“Öncelikle Allah’ın rızası, O’nun Rahmanî iltifatı ve kabulü öyle bir makamdır ki,insanların alâkası ve takdiri ona nispeten bir zerre hükmündedir. Eğer rahmetinteveccühü, iltifatı varsa yeter. İnsanların alâkası, onun yansıması ve gölgesi olmakyönüylemakbuldür.Yoksaarzuedilecekbirşeydeğildir,çünkükabirkapısındasöner,beşparaetmez!”

Makamsevgisiveşöhretdüşkünlüğüeğersusturulmazveyokedilmezseyüzünübaşkatarafaçevirmeklâzımdır.Şöyleki:

Ahirete ait sevaplar için, dua kazanmak niyetiyle ve hizmetin güzel tesiri noktasında,gelecektemsildekisırdandolayıbelkiohissinmeşrubirtarafıbulunur.Mesela,AyasofyaCamii’ninfaziletvekemâlsahibi,mübarek,muhteremzâtlarladoluolduğubirzamanda,avludavekapıdatektükhaylazçocuklar,serseriahlâksızlar,camipencerelerininüstündeve yakınında eğlenceye düşkün yabancı seyirciler bulunsa… Bir adam camiye girip ocemaate katılsa ve güzel bir sesle, şirin bir tarzdaKur’an’dan bir aşir1527 okusa, o vakitbinlercehakikatehlininbakışlarıonadöner;güzelbiralâkavemanevîbirduaileoadamasevap kazandırırlar. Bu yalnız, haylaz çocukların, serseri inkârcıların ve tek tükyabancılarınhoşunagitmez.Eğeradamomübarekcamiye,obüyükcemaatiniçinegirdiğivakitsüflîceveedepsizce,fuhşadairşarkılarsöylese,dansedipzıplasaohaylazçocuklarıgüldürür,oserseriahlâksızları fuhşiyata teşvikettiği içinhoşlarınagiderveİslamiyet’inkusurunugörmektenlezzetalanyabancılarınalaycıtebessümlerinikazanır.Fakatobüyük

Page 367: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ve mübarek cemaatin bütün fertlerinin nefret eden ve aşağılayan bakışlarını üzerineçekecektir. Esfel-i sâfilîne, yani aşağıların aşağısına düşmüş gibi gözlerinde alçakgörünecektir.

İşteaynenbumisaldekigibi, İslamâlemiveAsyabüyükbircami,müminlervehakikatehlizâtlarocamidekimuhteremcemaattir.Ohaylazçocuklar,çocukakıllıdalkavuklardır.OserseriahlâksızlarFrenk1528meşrep,milliyetsiz,dinsizkimselerdir.Yabancıseyircileriseecnebilerinfikirlerinineşredengazetecilerdir.HerMüslümanın,bilhassafaziletvekemâlsahibiise,bucamidederecesinegörebiryeriolur;görünür,dikkatlibakışlaronaçevrilir.Eğer İslamiyet’in esas sırlarından biri olan ihlâs ve Allah’ın rızası yolunda Kur’an-ıHakîm’indersverdiğikutsîhükümvehakikatlereuygunhareketedipamellerişlese,haldilimânenKur’anayetleriniokusa,ovakitmânenİslamâlemininherbirferdinindaimîvirdiolan1529 تاو ا ا duasındanhissealırvehepsiylekardeşçealâkasıolur.Yalnız zararlı hayvanlar misali dalâlet yolundaki bazı kimselerce ve sakallı çocuklarhükmündekibazıahmaklarcakıymetigörülmez.Eğeroadam,şerefvesilesisaydığıbütünecdadının, iftihar kaynağı bildiği bütün geçmişlerinin ve ruhen dayanak noktası kabulettiği selef-i sâlihînin nuranî caddesini terk edip heveslerine ve nefsinin kötü arzularınauysa,riyakârca,şöhretedüşkünbirşekilde,bid’atlarçıkararakişleryapsavehareketetse,mânenbütünhakikat ehlinin vemüminlerin gözünde en alçak seviyeyedüşer. ا اا1530 ر ا sırrınca, müminler ne kadar basit ve cahil de olsalar, akıllarıalmadığı halde, öyle kendini beğendirmeye çalışan adamları görünce kalben soğuklukduyar,mânenondannefretederler.

İştemakamadüşkünveşöhretebağımlıadam–misaldeki ikinciadam–çokbüyükbircemaatin gözünde aşağıların aşağısına düşer. Önemsiz, alaycı ve saçmalayan bazıserserileringözündeisegeçiciveuğursuzbirmakamkazanır. إ و ءا1531 ا sırrınca, dünyada zarara, berzahta azaba sebep ve ahirette düşman olan bazıyalancıdostlarbulur.

Misaldekibirinciadam, farzedelimmakamsevgisiniveşöhretdüşkünlüğünükalbindençıkarmasa bile ihlâsı ve Allah’ın rızasını esas tutmak ve makam sevgisini, şöhretdüşkünlüğünü hedef yapmamak şartıyla, bir nevi meşru olan manevî makam, hem demuhteşembirmakamkazanırki,odamarınımükemmelşekildetatmineder.Buadamaz,hemdepekazveönemsizbirşeykaybeder;bunakarşılıkçok,hemdepekçokkıymetli,zararsız şey bulur. Belki birkaç yılanı kendinden kaçırır; buna bedel çok mübarekmahlûklarıarkadaşedinir,onlarlayakınlık,dostlukkurar.Veyaısırıcı,yabanieşekarılarınıkaçırıpmübarekrahmetşerbetçileriolanarılarıkendineçeker.Onlarınelindenbalyergibiöyle dostlar bulur ki, daima dualarıyla kevser misali feyizler, İslam âleminin hertarafındanonunruhunaiçirilirveameldefterinegeçirilir.

Birzamandünyanınbüyükbirmakamınıişgaledenküçükbirinsan,şöhretyolundabüyükbirkabahatişleyerekİslamâleminingözündemaskaraolduğunda,geçentemsilinmealinionadersverdim,başınavurdum. İyi sarstı, fakat kendimimakamsevgisindenve şöhretdüşkünlüğündenkurtaramadığımiçinoikazımdaonuuyandırmadı.

İkinciHile

Page 368: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İnsanda en mühim ve esaslı hislerden biri korku hissidir. Aldatıcı zalimler, bu korkudamarından çok istifade etmektedir. Onunla korkakları gemliyorlar. Ehl-i dünyanınhafiyelerivedalâletyolundakilerinpropagandacıları,avamtabakanınvebilhassaâlimlerinbudamarındançokfaydalanıyor.Onlarıkorkutuyor,evhamlarınıtahrikediyorlar.Mesela,nasıl ki damda bulunan bir adamı tehlikeye atmak için hilekâr biri, o evhamlı adamazararlı görünen bir şeyi gösterip yersiz korkusunu tahrik ederek kova kova onu damınkenarınakadargetirir,başaşağıdüşürürveadamınboynukırılır.Aynenbunungibi,çokönemsizevhamlaçokmühimşeyleri fedaettiriyorlar.Hattabazıkimselerbir sinekbeniısırmasındiyerekyılanınağzınagirer.

Bir zaman –Allah rahmet etsin–mühim bir zât, kayığa binmekten korkuyordu. Onunlaberaberbirakşamvaktiİstanbul’danköprüyegeldik.Kayığabinmekgerekti.Arabayok,EyüpSultan’agitmeyemecburuz.Israrettim.Dediki:

—Korkuyorum,belkibatarız!

Onadedim:

—BuHaliç’tetahminenkaçkayıkvar?

—Belkibin.

—Senedekaçkayıkbatar?

—Birikitane,bazısenedehiçbatmaz.

—Senekaçgündür?

—Üçyüzaltmışbeş.

—Seninvehmineilişenvekorkunadokunanbatmaihtimali,üçyüzaltmışbeşbindebirihtimaldir.Böylebirihtimaldenkorkan,değilinsan,hayvanbileolamaz!

Hemdedimki:

—Acabakaçseneyaşayacağınıtahminediyorsun?

—Benihtiyarım,belkionsenedahayaşamaihtimalimvardır.

—Ecelgizliolduğundan,hergünölmeihtimalivar.Öyleyseüçbinaltıyüzgündehergünvefatınmuhtemel.İştekayığınbatmasıgibiüçyüzbindebirihtimaldeğil,belkiüçbindebirihtimalilebugünölümünmuhtemeldir,titreveağla,vasiyetinihazırla.

Aklıbaşınageldi,titrediğihaldekayığabindirdim.Kayığıniçindeonaşöylededim:

—Cenâb-ıHakkorkudamarınıhayatınkorunmasıiçinvermiş,tahripedilmesiiçindeğil!Veohissi,hayatıağır, zor,elemliveazapyapmak içinvermemiştir.Tehlike iki,üç,dörtihtimaldebir,hattabeşaltıihtimaldebirisetedbirlibirkorkumeşruolabilir.Fakatyirmi,otuzveyakırktabirihtimaldenkorkmakevhamdır,hayatıazabaçevirir.

İşte ey kardeşlerim! Eğer dinsizlerin dalkavukları sizi korkutarak kutsî, manevîcihadınızdanvazgeçirmekiçinhücumederlerseonlaradeyinizki:“BizKur’anehliyiz! إ1532 ن إو ا sırrıyla Kur’an’ın kalesindeyiz. 1533 ا و ayeti

Page 369: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

etrafımızda sağlam bir surdur. Binlerce ihtimalden bir ihtimal ile şu kısa, fâni hayataküçük bir zarar gelir korkusundan, bizi irademizle ebedî hayatımıza yüzde yüz binlercezararverecekbiryolasevkedemezsiniz!”

Ve deyiniz ki: “Acaba Kur’an hizmetinde arkadaşımız, o kutsî hizmetin idaresindeüstadımızveustabaşımızolanSaidNursî’ninyüzünden,bizimgibihakyolundaonadosthakehlindenkimzarargörmüş?Veonunhastalebelerindenkimbelâyauğramışkibizdeuğrayacağızvebuihtimaldendolayıtelaşedeceğiz?Bukardeşimizinbinlerceahiretdostuvekardeşivar.Yirmiotuzsenedirtoplumhayatınatesirlibirşekildekarıştığıhalde,onunyüzünden bir kardeşinin zarar gördüğünü işitmedik. Bilhassa o zaman elinde siyasettopuzuvardı.Şimdiotopuzyerinehakikatnuruvar.Eskiden,31Marthadisesindegerçionudakarıştırdılar,bazıdostlarınıdaezdiler.Fakatsonraanlaşıldıki,meselebaşkalarıtarafından çıkarılmış. Dostları onun yüzünden değil, onun düşmanları yüzünden belâçektiler. Hem o zaman çok dostunu da kurtardı. Bundan dolayı, bin değil binlerceihtimalden bir tek tehlike ihtimalinin verdiği korkuyla ebedî bir hazineyi elimizdenkaçıracağımız,sizingibişeytanlarınaklındanbilegeçmemeli!”

Böyledeyipdalâletehlinindalkavuklarınınağzınavurarakonlarıkovmalısınız.

Hem o dalkavuklara deyiniz ki: “Yüz binlerce ihtimalden bir ihtimal değil, yüzde yüzihtimalle bir helâk gelse dahi zerre kadar aklımız varsa korkup, onu bırakıpkaçmayacağız!”Çünkütekrartekrartecrübelerlegörülmüşvegörülüyorki,gelenbelâilköncetehlikezamanındabüyükkardeşineveyahutüstadınaihanetedenlerinbaşındapatlar.Hemonlaramerhametsizcecezaverilmişvealçakgözüylebakılmıştır.Onlarınhembedenihemdemânenzilletiçinderuhuölmüştür.Onlaracezaverenlerkalblerindebirmerhamethissetmez, çünkü şöyle derler: ‘Bunlarmadem kendilerine sadık ve şefkatli üstadlarınakarşıhainçıktılar,elbetteçokalçaktırlar,merhametedeğilaşağılanmayalâyıktırlar.’”

Mademhakikatbudur.Vemademzalim,vicdansızbiradambiriniyereatıpayağıylaonunbaşınıkesinlikleezecekşekildedavransa,yerdekikişieğerovahşizaliminayağınıöpseozilletyüzündenkalbibaşındanönceezilir,ruhubedenindenönceölür.Hembaşıgiderhemde izzet ve haysiyeti mahvolur. O canavar ve vicdansız zalim karşısında zayıflıkgöstermekleonakendisiniezmesiiçincesaretverir.Eğerayağıaltındakimazlumadam,ozalimin yüzüne tükürse kalbini ve ruhunu kurtarır, cesedi mazlum bir şehit olur. Evet,tükürünzalimlerinhayasızyüzlerine!..

Bir zaman İngiliz devleti İstanbul Boğazı’ndaki topları tahrip ve İstanbul’u işgal ettiğisırada, o devletin en büyük din dairesi olanAnglikanKilisesi’nin başpapazı tarafındanMeşihat-ıİslamiye’ye1534dinhakkındaaltısorusoruldu.BendeozamanDârü’l-Hikmeti’l-İslamiye1535 üyesiydim. Bana dediler ki: “Bir cevap ver.” Onlar altı soruya altı yüzkelimeylecevapistiyordu.Benşöylededim:

“Altıyüzkelimeyledeğil,altıkelimeylededeğil,hattabirkelimeylebiledeğil;belkibirtükürüklecevapveriyorum!Çünküodevlet,iştegörüyorsunuz,ayağınıboğazımızabastığıdakikadaonunpapazının gururlu bir şekilde üstümüzde soru sormasına karşılık yüzünetükürmekgerekiyor.Tükürünozalimlerinmerhametsizyüzüne!..”

Şimdidiyorumki:Eykardeşlerim! İngilizlergibi zorbabirhükümetin işgali zamanında

Page 370: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

onlarabu şekilde, yazıylakarşılık vermekyüzdeyüz tehlikeliykenKur’an’ınmuhafazasıbanakâfigeldiyse;sizekıymetsizzalimlerinelindenyüzdebirihtimallegelecekzararlarakarşıelbetteyüzderecedahakâfidir.

Hem ey kardeşlerim! Çoğunuz askerlik yapmışsınız. Yapmayanlar da elbette işitmiştir.İşitmeyenlerdebendenişitsinlerki,ençokyaralananlarsiperinibırakıpkaçanlardır.Enazyaraalanlarsiperindesabitvekararlıduranlardır.1536 نو يا تا نإ ayeti, işaret ettiği mânâ ile gösteriyor ki: “Firaredenler,kaçmalarısebebiyleölümledahaçokkarşılaşıyorlar!”

ŞeytanınÜçüncüHilesi

Hırsveaçgözlülükyüzündençoklarınıavlıyorlar.Kur’an-ıHakîm’inapaçıkayetlerindenfeyizalarakbirçokrisaledekesindelillerleispatetmişizki:Meşrurızık,kuvvetveiradeninderecesinegöredeğil;aksineaczini,fakrveihtiyacınıortayakoymaölçüsündegeliyor.Buhakikatigösterensayısızişaret,emarevedelilvardır.Mesela:

Canlıların bir türü ve rızkamuhtaç olan ağaçlar yerinde duruyor, rızıkları onlara koşupgeliyor.Hayvanlar isehırsla rızıklarınınpeşindekoştuklarından,ağaçlargibimükemmelbeslenmiyorlar.Hembalıklar enaptal, iktidarsızhayvan türüolduklarıvekumun içindeyaşadıklarıhaldemükemmelbeslenmeleriveçoğununsemizgörünmesi;maymunvetilkigibi zeki ve kuvvetli hayvanların tam beslenememekten dolayı cılız ve zayıf olmasıgösteriyorki,rızkavasıtaiktidardeğil,fakrveihtiyacınıortayakoymaktır.

Hem insan olsun hayvan olsun, bütün yavruların güzelce beslenmesi.. süt gibi, rahmethazinesindenen tatlıbirhediyeninumulmadık tarzda,zayıflıkveaczlerineşefkatolarakonlara ihsanedilmesi..vevahşicanavarlarınyiyeceğinizoreldeetmesidegösteriyorki,helâlrızkınvesilesiaczdir,fakrınıveihtiyacınıortayakoymaktır;zekâveiktidardeğil.

Hemdünyada,milletleriçindeşiddetlihırsıylameşhurYahudimilletindendahafazlarızıkpeşinde koşan olmuyor. Halbuki zillet ve sefalet içinde geçim darlığına en çok onlardüşüyor. Zenginleri dahi sefil bir şekilde yaşıyor. Zaten faiz gibi gayrimeşru yollarlakazandıklarımalhelâlrızıkdeğilkiiddiamızıçürütsün.

Hempekçokedipveâliminfakirhali,pekçokaptalınservetvezenginliğidegösteriyorki,rızkıeldeetmeninvesilesizekâveiktidardeğil;aksineaczdir,fakrveihtiyacınıortayakoymaktır,tevekküliçindebirteslimdir,sözle,haldiliylevefiilenbirduadır.

İştebuhakikatiilaneden1537 ا ةا وذ قازا نإ ayetidavamızaokadarkuvvetlivesağlambirdelildirki, bütünbitkilerin,hayvanlarınveyavruların lisanıylaokunuyor.Verızıkisteyenhervarlıkcinsi,hertoplulukşuayetihaldiliyleokuyor.

Mademrızıkkaderletakdirolunmuşturveihsanediliyor,verendeCenâb-ıHak’tır,ohemRahîm hem Kerîm’dir. O’nun rahmetini itham etmek derecesinde ve keremini hafifealırcasına gayrimeşru bir tarzda yüzsuyu dökmekle vicdanını, belki bazı mukaddesdeğerlerini rüşvetveripuğursuz,bereketsizharambirmalıkabuleden,bununnekadarkatmerlibirdivanelikolduğunudüşünsün.

Evet, ehl-i dünya, bilhassadalâlet yolundakiler parasını ucuzvermez,malını pekpahalı

Page 371: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

satar. Bir senelik dünya hayatına bir derece yardım edecek bir mal, karşılığında bazensonsuz, ebedî hayatı yıkmaya sebep olur. İnsan o pis hırs ileCenâb-ıHakk’ın gazabınıkendineçekervedalâletehlininhoşnutluğunukazanmayaçalışır.

Ey kardeşlerim! Eğer ehl-i dünyanın dalkavukları ve dalâlet yolundaki münafıklar siziinsanın zayıf damarı olan şu hırs ve açgözlülük yüzünden yakalarsa, geçen hakikatidüşünüpbufakirkardeşiniziörnekalınız.Sizibütünkuvvetimleteminederimki:

Kanaat ve iktisat, hayatınızı devam ettirmenizi ve rızkınızı maaştan daha iyi sağlar.Bilhassasizeverilenogayrimeşrupara,karşılığınıbinkatfazlaisteyecek.Hemhersaatisize ebedî bir hazineyi açabilenKur’an hizmetine set çekebilir veya hizmetinizde usançverir.Buöylebirzararveboşlukturki,heraybinlercemaaşverilseyerinidolduramaz.

İhtar:Dalâletehli,Kur’an-ıHakîm’denalıpneşrettiğimiz imanveKur’anhakikatlerinekarşımüdafaavecevapvermekelindengelmediğiiçinmünafıkça,aldatarakkandırmavehiletuzağınıkullanıyor.Dostlarımımakamveşöhretsevgisi,hırs,açgözlülükvekorkuilealdatmak,benidebazıisnatlarlaçürütmekistiyorlar.Bizkutsîhizmetimizdedaimamüspethareketediyoruz.Fakatmaalesef,herhayırlı iştebulunanmânileridefetmevazifesibizibazenmenfîhareketeyöneltiyor.

İştebunun içindirki,münafıklarınhilekârcapropagandasınakarşıkardeşlerimigeçenşuüçnoktaileikazediyorum.Onlaragelenhücumudefetmeyeçalışıyorum.

Şimdienmühimhücumlardanbiribenimşahsımadır.Diyorlarki: “SaidKürt’tür,nedenonabukadarhürmetediyor,arkasınadüşüyorsunuz?”

İşte böyle diyenleri susturmak için şeytanın dördüncü hilesini mecburen, istemediğimhaldeEskiSaidlisanıylasöyleyeceğim.

ŞeytanınDördüncüHilesi

Şeytanıntelkinivedalâletehlininyoldançıkarmasıylabanakarşıpropagandailesaldıranve mühim mevkileri işgal eden bazı dinsizler, kardeşlerimi aldatmak ve onlarınmillidamarlarınıtahriketmekiçindiyorlarki:“SizTürksünüz.Maşallah,Türklerdeherçeşitâlim ve kâmil zât vardır. Said bir Kürt’tür. Milliyetinizden olmayan biriyle işbirliğiyapmakmillişerefvehaysiyeteterstir!”

Cevap:Eybedbahtdinsiz!Ben–Allah’ahamdolsun–Müslümanım!Kutsîmilletiminherdevirdeüçyüzellimilyonferdivardır.Böyleebedîbirkardeşliğikuran,dualarıylabanayardım eden ve içinde Kürtlerin büyük çoğunluğu bulunan üç yüz elli milyon kardeşiırkçılıkvemenfîmilliyetçilikfikrinefedaetmektenveosayısızmübarekkardeşleryerineKürt ismini taşıyan, Kürt ırkından sayılan belli birkaç dinsizi veya mezhepsiz bir yolagirenleri kazanmaktan yüz bin defa Allah’a sığınıyorum!.. Ey dinsiz! Ancak senin gibiahmaklar, Macar kâfirlerin veyahut dinsizleşmiş, Frenkleşmiş birkaç Türk’ün geçici,dünyaca dahi faydasız kardeşliklerini kazanmak için üç yüz elli milyon hakiki, nuranîfaydalarsağlayanbircemaatinbâkikardeşliğiniterkeder.

Yirmi Altıncı Mektup’un üçüncü meselesinde menfî milliyetçiliğin mahiyetini vezararlarınıdelilleriylegösterdiğimizden,konuyuonahavaleedipyalnızokısmınsonunda

Page 372: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

özetlenenbirhakikatiburadabirdereceaçıklayacağız.TürkçülükperdesialtınagirenvehakikatteTürkdüşmanıolan,hamiyetyanidinîvemillihaysiyetsahibigörünmeyeçalışanodinsizlerederimki:

İslammilletiileebedîvehakikibirkardeşlikle;Türkdenilenbuvatanınmüminleriyledeşiddetli ve pek hakiki bir şekilde alâkadarım. Bin seneye yakın, Kur’an’ın bayrağınıcihanın her tarafında zaferlerle gezdiren bu vatanın evlatlarına, İslamiyet adına iftiharederekvetaraftarolarakmuhabbetbesliyorum.

Sen ise ey hamiyet sahibi görünmeye çalışan sahtekâr! Türk’ün hakiki, milli iftiharkaynağını unutturacak bir şekilde mecazi, ırkçılığa dayanan, geçici ve kin güden birkardeşliğinvar.Sanasoruyorum:Türkmilleti,yalnızyirmiilekırkyaşarasındakigafilvehevesligençlerdenmiibarettir?Hemonlariçinfaydalıolanvehaklarındamillihamiyetingerektirdiği hizmet, yalnız gafletlerini artıran, onları ahlâksızlıklara alıştıran ve dinenyasakşeylerecesaretverenFrenkmeşrepterbiyedemidir?Veonlarıihtiyarlıktaağlatacakolangeçicibirşekildegüldürmektemidir?Eğermillişerefvehaysiyetbunlardanibaretse,ileri ve mesut hayat bu ise, evet sen böyle Türkçü ve böyle milliyetçi isen ben oTürkçülükten kaçıyorum, sen de benden kaçabilirsin! Zerre kadar hamiyetin, şuurun veinsafınvarsaşimdikişusınıflandırmayabak,cevapver.Şöyleki:

Türkmilleti denilen şuvatan evladı altı kısımdır.Birinci kısım, salih kimseler ve takvasahipleridir. İkinci kısım, musibete uğramışlar ve hastalardır. Üçüncü kısım,ihtiyarlardır.Dördüncükısım,çocuklardır.Beşincikısım, fakirler ve zayıflardır.Altıncıkısımisegençlerdir.AcabailkbeşkısımTürkdeğilmi?Onlarınmillişerefvehaysiyettenhisseleriyokmu?Acabaaltıncıkısmasarhoşçabirkeyifvermekyolundaobeşzümreyiincitmek, keyiflerini kaçırmak, tesellilerini kırmak milli hamiyet mi, yoksa bu milletedüşmanlıkmıdır?“el-Hükmüli’l-ekser”1538sırrınca,çoğunluğazararıdokunandüşmandır,dostdeğil!

Sanasoruyorum:Birincikısımolanmüminlerinvetakvasahiplerininenbüyükmenfaati,Frenkmeşrepbirmedeniyettemidir?Yoksa imanhakikatlerininnurlarıyla ebedî saadetidüşünüp çok arzu duydukları, âşık oldukları hak yolunda gitmekte ve hakiki tesellibulmaktamıdır?Seningibidalâlettegidensözdehamiyetsahiplerinin tuttuğuyol, takvasahibimüminlerinmanevînurlarınısöndürüyor,hakikitesellilerinibozuyor,ölümüebedîyoklukvekabridaimî,sonsuzbirayrılıkkapısıolarakgösteriyor.

İkinci kısım olan musibete uğramışların, hastaların ve hayatından ümidi kesmişkimselerin menfaati, Frenk meşrep bir şekilde, dinsizce medeniyet terbiyesinde midir?Halbukiobiçarelerbirnur,bir teselli istiyor..musibetlerinekarşılıkbirmükâfat istiyor..kendilerinezulmedenlerdenintikamlarınıalmakveyaklaştıklarıkabirkapısındakidehşetidefetmek istiyor.Sizingibiler sahtekârcahamiyetinizleçokşefkate,okşanmaya lâyıkvemuhtaç o biçare musibetzedelerin kalblerine iğne batırıyor, başlarına tokmakvuruyorsunuz! Merhametsizce ümitlerini kırıyor, onları mutlak bir ümitsizliğedüşürüyorsunuz!.. Milli şeref ve haysiyet bu mudur? Millete böyle mi faydanızdokunuyor?

Üçüncükısımolanihtiyarlar,milletinüçtebirinimeydanagetiriyor.Bunlarkabre,ölüme

Page 373: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yaklaşıyor, dünyadan uzaklaşıyor, ahirete yanaşıyorlar. Böylelerinin menfaati, nuru vetesellisi, Hülâgu veCengiz gibi zalimlerin gaddarcamaceralarını dinlemektemidir?Veahiretiunutturacak,onlarıdünyayabağlayacakneticesiz,mânenalçalmaolan,görünüşteise yükselme ve ilerleme denilen şimdiki tarzda hareketinizde midir? Ahirete ait nursinemadamıdır?Vehakikitesellitiyatrodamıdır?Bubiçareihtiyarlarhamiyettenhürmetisterken, onları manevî bir bıçakla kesmek hükmünde, “ebedî idama, yokluğa sevkediliyorsunuz”fikrinivermekverahmetkapısıolarakdüşündüklerikabirkapısınıejderhaağzınaçevirmek,manevîkulaklarına“Senorayagideceksin!”diyeüflemekmillihamiyetiseböylehamiyettenyüzbindefaAllahsığınırız!

Dördüncü kısım, çocuklardır. Onlar milli hamiyetten merhamet ister, şefkat bekler.Onların da zayıflık, acz ve kuvvetsizlikleri noktasında merhametli, kudretli bir Hâlık’ıbilmekle ruhları ferahlayabilir, kabiliyetleri mesut bir şekilde açığa çıkıp gelişebilir.İleride, dünyadakimüthiş korkulara ve durumlara karşı koyabilecek, imandan gelen birtevekkül ve İslam’ın verdiği teslimiyetin telkinleriyle o masumlar hayata isteklibakabilirler. Acaba bu, alâkalarının pek az olduğu ileri medeniyet derslerini.. manevîkuvvetlerini kıracak, ruhlarını söndürecek, nursuz, sırf maddî felsefe düsturlarınıöğrenmekle mi olur? Eğer insan bir cesetten ibaret olsaydı ve kafasında akılbulunmasaydı, belki o masum çocukları bir süreliğine eğlendirecek medeni terbiyedediğiniz ve milli terbiye süsü verdiğiniz bu Frenk usulü, onlara çocukça bir oyuncakolarak dünyevî bir menfaat sağlayabilirdi. Mademki o masumlar hayatın telaş vesıkıntılarına atılacaklar ve mademki insandırlar, elbette küçük kalblerinde çok uzunarzularıolacakveküçükkafalarındabüyükmaksatlardoğacak.Mademhakikatböyledir,onlara şefkatin gereği olarak, son derece fakr ve aczlerine gayet kuvvetli bir dayanaknoktasınıvetükenmezbiryardımkaynağını,kalblerindeAllah’aveahireteimansuretindeyerleştirmeklâzımdır.Onlaraşefkatvemerhametbununlaolur.Aksi,divanebiranneninçocuğunubıçaklakesmesigibi,millişerefvehaysiyetsarhoşluğuylaobiçaremasumlarımânen boğazlamaktır. Bedenini beslemek için beynini ve kalbini çıkarıp ona yedirmekgibivahşicebirmerhametsizlik,birzulümdür.

Beşincikısım,fakirlervezayıflardır.Acabahayatınağıryükümlülüklerinielemvericibirşekilde taşıyan fakirlerin.. hayatın müthiş telaş ve sıkıntıları karşısında çok üzülen,bunların tesiri altında kalan zayıfların milli şeref ve haysiyetten hisseleri yok mudur?Hamiyetbubiçarelerinümitsizliğiniveeleminiartıran,haramzevkleredüşkünbirkısımzenginlerinheveslerininoyuncağıvebazızalim,kuvvetlikimselerinşöhretvebedbahtlıkvesilesi olan Frenk meşrep, utanmazca ve firavunca, medeniyetperverlik adı altındakihareketlerinizde midir? Bu biçare fakirlerin yarasına merhem, ırkçılık fikrinden değil;aksine, İslamiyet’in kutsî eczanesinden çıkabilir. Zayıfların kuvveti ve haksızlığa karşıdayanma gücü, karanlık ve tesadüfe bağlı, şuursuz, tabiatçı felsefeden değil; İslamîhamiyettenvekutsîİslammilliyetindenalınır!..

Altıncıkısım,gençlerdir.Gençliklerieğerdaimîolsaydı,menfîmilliyetçilikle içirdiğinizşarabın onlara geçici bir menfaati, bir faydası dokunurdu. Fakat gençliğin lezzetlisarhoşluğundanihtiyarlıktaelemleayılmalarıveotatlıuykudanihtiyarlıksabahındaacıvepişmanlıklauyanmalarıyla,oşarabınverdiğibaşağrısıvesıkıntıonlarıçokağlatacak.Olezzetli rüyanınbitmesindekielemçokhazinbirşekildeüzecek.“Eyvah!Hemgençlik

Page 374: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hem ömür gitti, her şeyimi kaybetmiş olarak kabre gidiyorum; keşke aklımı başımaalsaydım.”dedirtecek.

Acabagençlerinmillihamiyettenhissesi,azbirzamandageçicibirkeyifalmakiçinpekuzun bir süre acı ve pişmanlıkla ağlamakmıdır?Yoksa onların dünya saadeti ve hayatlezzeti; güzel, şirin gençlik nimetinin şükrünü yerine getirerek o fâni gençlik nimetiniharamzevkveeğlencelerledeğil,istikametyolundasarfetmekleveibadetlemânenbâkikılmakta mıdır, saadet yurdu olan ahirette ebedî bir gençlik kazanmakta mıdır? Zerrekadarşuurunvarsasöyle!..

Kısacası: Eğer Türk milleti, yalnız altıncı kısımdaki gençlerden ibaret olsa, onların dagençlikleri daimî kalsa ve dünyadan başka yerleri bulunmasa, sizin Türkçülük perdesialtındakiFrenkmeşrephareketlerinizmillihamiyettensayılabilirdi.Ozamanbenimgibidünyahayatınaazkıymetveren,ırkçılıkfikrinifrengiilletigibibirhastalıkgören,gençlerigayrimeşrukeyifveheveslerdenmenetmeyeçalışan,başkamemlekettedünyayagelmişbir adam hakkında, “O Kürt’tür, arkasına düşmeyiniz.” diyebilirdiniz ve bunu demeyehakkınızolurdu.

Fakat madem Türk adı altındaki şu vatan evladı, daha önce ifade edildiği gibi, altıkısımdır.Beşkısmazararvermek,onlarınkeyfinikaçırmakveyalnızbirtekkısmageçici,dünyevî ve sonu uğursuz bir keyif sağlamak, belki onları sarhoş etmek elbette Türkmilletinedostlukdeğil,düşmanlıktır.Evet,ben ırkçaTürksayılmıyorumfakatTürklerintakvasahibiolanlar,musibeteuğramışlar,ihtiyarlar,çocuklar,zayıflarvefakirlerzümresiiçin bütün kuvvetimle, tam bir şevkle, şefkatli bir şekilde, kardeşçe çalışmışım veçalışıyorum.Altıncı kısım olan gençleri de dünya hayatını zehirleyecek, ahiret hayatınımahvedecek ve bir saat gülmeye bedel bir sene ağlamayı netice veren gayrimeşruhareketlerdenvazgeçirmek istiyorum.Yalnızbualtı yedi senedeğil, belkiyirmi senedirKur’an’dan alıp Türkçe neşrettiğim eserler meydandadır. Evet –Allah’a hamdolsun–Kur’an-ıHakîm’innurlarmadenindenalınaneserlerle, ihtiyarlarınençok istediklerinurgösteriliyor.Musibeteuğramışlaravehastalarapanzehirgibienfaydalıilaçlar,Kur’an’ınkutsî eczanesinde gösteriliyor… İhtiyarları en çok düşündüren kabir kapısının rahmetkapısı olduğu, idam kapısı olmadığı o Kur’an nurları ile gösterildi…Çocukların nazikkalblerinde sayısızmusibete ve zararlı şeylere karşı gayet kuvvetli bir dayanak noktası,sınırsız emel ve arzularını tatmin edecek bir yardım kaynağı Kur’an-ı Hakîm’inmadeninden çıkarıldı, gösterildi ve ondan bilfiil faydalanmaları sağlandı… Ve fakirler,zayıflarzümresiniençokezen,üzenhayatınağıryükümlülükleriKur’an-ıHakîm’inimanhakikatleriylehafifletildi.

İşte bunlar Türk milletinin altı kısmından beşidir; menfaatleri için çalışıyoruz. Altıncıkısım,gençlerdir.Onlarıniyilerinekarşıciddikardeşlikhissimizvar.Seningibidinsizlerlehiçbir şekildedostluğumuzyok!ÇünküdindençıkanlarıveTürkmilletinin iftihar ettiğibütünhakikiunsurlarıtaşıyanİslammilletindenayrılmakisteyenleriTürksaymıyor,TürkperdesialtınagirmişFrenkolarakgörüyoruz!YüzbindefaTürkçüyüzdeyipdavaetselerhakikatehlinikandıramazlar.Zirafiilleri,hareketlerionlarındavasınıyalanlıyor.

İşteeyFrenkmeşreplervepropagandaylahakikikardeşlerimibendensoğutmayaçalışandinsizler! Bu millete faydanız nedir? Birinci kısım olan takva sahiplerinin ve salih

Page 375: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

kimselerin nurunu söndürüyorsunuz… Merhamete ve okşanmaya lâyık ikinci kısmınyaralarınazehirserpiyorsunuz…Hürmeteçoklâyıkolanüçüncükısmıntesellisinikırıyor,onlarımutlakbirümitsizliğeatıyorsunuz…Şefkateçokmuhtaçdördüncükısmınmanevîkuvvetinitamamenkırıyorvehakikiinsanlığınısöndürüyorsunuz…Veyardıma,teselliyeçokmuhtaçolanbeşincikısmınümitlerini,yardımisteklerinineticesizbırakıponlar içinhayatıölümdendahadehşetlibirhaleçeviriyorsunuz.İkazaveayılmayaçokmuhtaçolanaltıncıkısmadagençlikuykusu içindeöylebir şarap içiriyorsunuzki,o şarabınverdiğibaşağrısıpekelemli,pekdehşetlidir.

Acaba milli hamiyetiniz bu mudur ki, uğrunda pek çok mukaddes değeri fedaediyorsunuz. O Türkçülüğün Türklere faydası bu şekilde midir? Ondan yüz bin defaAllah’asığınırız!

Ey efendiler! Bilirim ki, hak noktasında mağlup olduğunuz zaman kuvvete müracaatedersiniz.Kuvvetinhaktaolmasıhakkınkuvvetteolmamasısırrıyla,dünyayıbaşımaateşyapsanızKur’anhakikatinefedabubaşsizeeğilmeyecektir.

Hem size şunu da haber veriyorum ki: Değil sizin gibi sayılı, milletin gözünde mânennefret edilen bir kısım adamlar, belki böyle binlercesi bana maddî düşmanlık etseönemsemeyeceğimveonlarabazızararlıhayvanlardandahafazlakıymetvermeyeceğim.Çünkü bana karşı ne yapacaksınız? Yapacağınız iş ya hayatıma son vermek ya dahizmetimi bozmak olur. Bu ikisinden başka dünyayla alâkam yok.Hayatın başına gelenecel, gözle görür derecede kesin inanmışım ki, değişmiyor, kaderle takdir edilmiştir.Madem böyledir, Hak yolunda şehadet ile ölmekten değil çekinmek, bunu büyük birarzuyla bekliyorum. Bilhassa ben ihtiyarladım, bir seneden fazla zor yaşayacağımıdüşünüyorum.Görünüştekibirseneömrü,şehadetvasıtasıylakazanılansonsuz,bâkibirömürledeğiştirmekbenimgibilerinenyücebirmaksadı,gayesiolur.

Kur’anveimanhizmetindeise–hamdolsun–Cenâb-ıHakrahmetiylebanaöylekardeşlervermişki,vefatımileohizmetbiryerineçokmerkezdeyapılacak.Dilimölümlesusturulsabilepekçokkuvvetlidilbenimyerimekonuşur,ohizmetidevamettirir.Hattadiyebilirimki, nasıl bir tohum toprak altına girip ölmekle bir sümbülün hayatını netice verir, birtaneyebedelyüztanevazifebaşınageçer.Aynenöylede,ölümümohizmetehayatımdandahafazlavesileolurümidinibesliyorum.

ŞeytanınBeşinciHilesi

Dalâletehlinintaraftarları,enaniyettenyanibenlikvegururdanistifadeedipkardeşlerimibenimyanımdançekmek istiyorlar.Hakikaten insanda en tehlikeli damar enaniyettir veinsanın en zayıf damarı da odur. Onu okşamakla bir insana çok fena şeyleriyaptırabilirler.

Eykardeşlerim!Dikkatediniz,sizienaniyettevurmasın,onunlaavlamasınlar.Hembilinizki, şuasırdadalâlet ehli benlik vegururabinmiş, dalâlet vadilerinde koşuyor.Hak ehliancakbenliğivegururuterketmeklehakkahizmetedebilir.Benliğiniöneçıkarmaktavegururlanmakta haklı bile olsa,mademki ötekilere benzer ve onlar da onu kendileri gibinefsinedüşkünzannederler;bu,hakkahizmetekarşıbirhaksızlıktır.

Page 376: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Bununlaberaber,etrafınatoplandığımızKur’anhizmeti,benliğivegururukabuletmiyor,“biz” denmesini istiyor. “Ben demeyiniz, biz deyiniz.” diyor. Elbette kanaatgetirmişsinizdir ki, bu fakir kardeşiniz meydana enaniyet ile çıkmamış. Sizi benliğinehizmetkâr yapmıyor. Belki, enaniyetsiz bir Kur’an hizmetkârı olarak şahsını sizegöstermiş,kendinibeğenmemeyivebenliğinetaraftarolmamayıyolkabuletmiş.

Hem kesin deliller size ispatlamıştır ki, istifade için ortaya konulan eserler herkesinmalıdır, yani Kur’an-ı Hakîm’den süzülüp gelmiştir. Hiç kimse enaniyetiyle onlarısahiplenemez!Haydifarz-ımuhal,benoeserleresahipçıkıyorum;birkardeşimindediğigibi,madembuKur’anîhakikatkapısıaçıldı,ilimvekemâlsahipleribenimnoksanlığımave önemsizliğime bakmadan arkamda bulunmaktan çekinmemeli ve kaçınmamalıdırlar.Selef-i sâlihînin ve hakikati araştırıp delilleriyle bilen âlimlerin eserleri gerçi her derdedeva büyük birer hazinedir, fakat bazı zaman olur ki bir anahtar bir hazineden dahaönemlidir.Çünkühazinekapalıdır,fakatbiranahtarçokhazineyiaçabilir.Zannederimki,ilimdengelenenaniyetifazlaolanzâtlardaşunuanladılar:

Neşredilen Sözler, Kur’an hakikatlerinin birer anahtarı ve o hakikatleri inkâr etmeyeçalışanlarınbaşınainenbirerelmaskılıçtır.Faziletsahibi,kâmilveilimdengelenkuvvetlibirenaniyettaşıyanozâtlarbilsinki,banadeğilKur’an-ıHakîm’etalebeoluyorlar.Bendeonlarınbirdersarkadaşıyım.

Haydi,farz-ımuhalbenüstadlıkdavaetsem,mademşimdiavamdanhavastabakayakadarmüminleri düştükleri vehim ve şüphelerden kurtarmanın çaresini bulduk; o âlimler yadahakolaybirçarebulsunyadabuçareyigerekligörüpdersversin,onataraftarolsunlar.İlmini kötü gayeler ve çıkarları için kullanan âlimler hakkında büyükbir tehdit var.Buzamandailimehliçokdikkatetmeli!

Haydidiyelimki,düşmanlarımızınzannettiğigibiben,benlikhesabınaböylebirhizmettebulunuyorum.Acabadünyevîvemillibirmaksatiçinpekçokkişienaniyetiterkediptambir sadakatle firavunmeşrep bir adamın etrafına toplanarak sağlam bir dayanışmayla işgördükleri halde.. bu kardeşinizin, kendi enaniyetini gizlemekle beraber –o dünyevîkomitenin onbaşıları gibi enaniyeti terk ederek– Kur’an hakikatleri etrafında birdayanışmayı sizden istemeye hakkı yok mudur? Sizin en büyük âlimleriniz de ona“Lebbeyk”1539dememektehaksızdeğillermidir?

Kardeşlerim, enaniyetin işimizde en tehlikeli tarafı kıskançlıktır. Eğer sırf Allah içinolmazsakıskançlıkişimizemüdahaleeder,onubozar.Nasılkibirinsanınbirelidiğerinikıskanmaz, gözü kulağına haset etmez ve kalbi aklıyla rakip olmaz. Aynen öyle de, buheyetimizinşahs-ımanevîsindeherbirinizbirduygu,birâzâhükmündesiniz.Birbirinizlerekabetdeğil,aksine,birbirinizinmeziyetiyleiftiharetmek,ondanhoşlanmakvicdanibirvazifenizdir.

Birşeydahakaldı,entehlikelisideodurki:İçinizdevedostlarınızdabufakirkardeşinizekarşıbirkıskançlıkdamarınınbulunmasıdır.Aranızdamühimilimehlidevar.İlimehlininbir kısmında, ilimden kaynaklanan bir enaniyet bulunur. Kendisi mütevazı da olsa oyöndenenaniyetlidir.Enaniyetiniçabukbırakmaz.Kalbi,aklınekadaryapışsadanefsioilimdengelenenaniyetisebebiyleayrıcalıkbekler,kendinisatmak,hattayazılanrisalelerle

Page 377: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

boyölçüşmekister.Kalbirisalelerisevdiği,aklıbeğendiğiveyüksekbulduğuhalde,nefsiilimden gelen enaniyet yüzünden kıskançlıkla gizli bir düşmanlık besler gibi, Sözlerinkıymetininazalmasınıarzueder,takikendifikrininmahsulüolaneserleronlarayetişsin,onlargibisatılsın.Şunumecburenhaberveriyorumki:

BuKur’anderslerinindairesiiçindekiler,çokbüyükâlimvemüçtehitdeolsalarvazifeleri–imanilimlerinoktasında–yalnızyazılanşuSözlerinşerhi,izahıveyatanzimidir.Çünküçok emareyle anlamışız ki, bize bu iman ilimlerinde fetva vazifesi verilmiş. Eğer biridairemiz içinde nefsin ilimden kaynaklanan enaniyetten aldığı bir hisle şerh ve izahdışındabir şey yazsa, soğukbir karşı gelmeveyanoksanbir taklitçilik hükmünegeçer.Çünküçokdelilveemareyleşuhakikatortayaçıkmışki,Risale-iNureczalarıKur’an’dansüzülüp gelmiştir. Her birimiz işbölümü kaidesiyle birer vazife üstlenip o âb-ı hayatsızıntılarınımuhtaçolanlarayetiştiriyoruz.

ŞeytanınAltıncıHilesi

Şudurki,insandakitembellik,tenperverlik(yanirahatınadüşkünlük)vevazifedarlık(yani memuriyet) damarından faydalanır. Evet, insan ve cin suretindeki şeytanlar heryönden hücum eder. Arkadaşlarımızdan kalbi sağlam, sadakati kuvvetli, niyeti ihlâslı,himmeti yüksek olanları gördükleri vakit başka noktalardan saldırırlar. İşimizi sekteyeuğratmak ve hizmetimize usanç verdirmek için onların tembelliklerinden, rahatadüşkünlüklerindenvevazifeliolmalarındanfaydalanırlar.

Onları öyle hilelerle Kur’an hizmetinden alıkoyuyorlar ki, Kur’an hizmetine vakitbulamasın diye haberleri olmadan bir kısmına fazla iş buluyorlar. Bir kısmına dadünyanın cazibeli şeylerini gösteriyorlar ki, hevesleri uyansın hizmete karşı bir gafletgelsin, vesaire… Bu hücum yollarını anlatmak uzun sürer. Kısa keserek dikkatlianlayışınızahavaleediyoruz.

Eykardeşlerim,dikkatediniz!Vazifenizkutsîdir,hizmetinizulvîdir.Herbirsaatinizbirgünibadethükmünegeçebilecekkıymettedir.Bilinizki,elinizdenkaçmasın!

1540 ن ااو اارو اوو اوا اا ا أ 1541 او و

ا مو ن ةا بر ر ن1542 ا بر او

1543 ا ا أ إ إ

ها ا را ا ا ا ا و ا 1544 ا ، و و ا و

KutsîBirTarihçe

Kur’an-ıHakîm’in i’cazınınmühimbir sırrınıngöründüğü senenin tarihi yine “Kur’an”kelimesindedir.Şöyleki:

“Kur’an”kelimesiebcedhesabıyla351’dir.İçindeikielifvar.Gizlielif“elfün”okunursabinmânâsındaki“elfün”dür.1545HAŞİYEDemek,1351senesineKur’ansenesidenilebilir.Çünkü

Page 378: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

“Kur’an”kelimesindekitevafuklarınhayretvericisırrı,Kur’an’ıntefsiriolanRisale-iNureczalarında o sene göründü… Kur’an’daki “lafz-ı Celâl”in, yani Allah lafzının i’cazlı,mucizevîtevafuksırrıaynıseneortayaçıktı…Biri’caznakşınıgösterecekbirKur’an’ınyeni tarzda yazılması aynı sene oldu… Kur’an yazısının değiştirilmesine karşı Kur’antalebelerinin bütün kuvvetleriyle onu muhafaza etmeye çalışması aynı senededir…Kur’an’ın i’cazının verdiği mühim zevkler aynı senede görünüyor… Hem aynı seneKur’anileçokmünasebetlihadiselerolmuşveolacakgibi…

AltıncıRisaleOlanAltıncıKısmınZeyli1546

Es’ile-iSitte

[AltıSoru]

Şumahremzeylistikbaldegeleceknefretvehakarettensakınmakiçin,yani“Tühoasrıngayretsizadamlarına!”denildiğizamantükürüklerinyüzümüzegelmemesiveyahutonlarısilmekiçinyazılmıştır.

Avrupa’nıninsaniyetperver(hümanist)maskesialtındakivahşireislerininsağırkulaklarıçınlasın!.. Bu vicdansız gaddarları bize musallat eden o insafsız zalimlerin görmeyengözlerine sokulsun!.. Bu asırda yüz bin sebeple “Yaşasın cehennem!” dedirten mimsizmedeniyete1547sevdalılarınbaşınavurulmakiçinyazılmışbirarzuhaldir.

ا ا م ــــــ

ذا نو و أ و1548 نا و

Bu yakınlarda dinsizlerin perde altında tecavüzleri gayet çirkin bir hal aldığından, çokçaresiz müminlere yaptıkları zalimce ve dinsizce tecavüze benzer şekilde, hususi vegayriresmî olarak kendim tamir ettiğim mabedimde bana ve bir iki hususi kardeşimlehususi ibadetimize, gizli ezan ve kâmetimize müdahale edildi. “Niçin Arapça kâmetgetiriyorsunuzvegizliezanokuyorsunuz?”denildi.Susmaktansabrımtükendi.Konuşmakmümkün olmayan öyle vicdansız alçaklara değil, belki keyfî baskı ve zulümlemilletinkaderiyleoynayanfiravunmeşrepkomiteninbaşlarınaderimki:

Eybid’atçılarvedinsizler!Altısorumacevapisterim.

Birincisi:Dünyadahükümetinisürdüren,hükmedenhertopluluğun,hattainsanetiyiyenyamyamlarınvevahşi,canavarbirçetereisininbilebirusulüvar,birdüsturagörehükümverir. Siz hangi usulle bu acayip tecavüzü yapıyorsunuz?Kanununuzu ortaya koyunuz!Yoksabazıalçakmemurlarınkeyfinikanunmukabulediyorsunuz?Çünküböylehususiibadetlerhakkındakanunyapılmaz,kanunolamaz!

İkincisi: İnsanlıkta, bilhassa bu hürriyet asrında vemedeniyet dairesinin hemen hementamamındahükümsüren“vicdanhürriyeti”düsturunukırmaya,hafifealmaya,dolayısıylainsanı küçük görmeye ve onun itirazını hiçe saymaya varan cüretinizde hangi kuvvetedayanıyorsunuz? Siz kendinize “laik” ismini vermekle dine de dinsizliğe deilişmeyeceğiniziilanettiğinizhaldedinsizliğibağnazcabirdinolarakgörürgibi,dinevedindarlara böyle tecavüzünüz elbette gizli kalmayacak, sizden sorulacak!.. Ne cevap

Page 379: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

vereceksiniz?Yirmihükümetinenküçüğününitirazınakarşıdayanamadığınızhalde,nasılyirmi hükümetin birden itirazını hiçe sayar gibi, vicdan hürriyetini zor kullanarakengellemeyeçalışıyorsunuz?

Üçüncüsü:Hanefimezhebininyüceliğineve saflığınazıtbir şekilde,vicdanınıdünyayasatan, ilminikötüemellerveçıkarları içinkullananbirkısımâlimlerinyanlış fetvalarınıbenim gibi Şâfi mezhebinden insanlara hangi usulle teklif ediyorsunuz? MilyonlarcakişinintâbiolduğuŞâfimezhebinikaldırıpbütünŞâfileriHanefileştirdiktensonrabubanazulüm suretinde zorla teklif edilse, sizin gibi dinsizlerin bir usulüdür denilebilir. Yoksakeyfîbiralçaklıktır.Öylelerininkeyfineuymayızveonlarıtanımayız!

Dördüncüsü: İslamiyet ile eskiden beri kaynaşmış ve bir bütün olmuş, ciddi dindar,dinine samimi hürmetkâr Türk milliyetine bütün bütün zıt bir şekilde, onu Frenklikmânâsında Türkçülük adıyla tahrif ederek ve bid’at çıkararak, bir fetva ile benim gibibaşka milletten olanlara “Türkçe kâmet getir!” diye teklifte bulunmak hangi usulledir?Evet, hakiki Türklerle pek dostça ve kardeşçe gerçekten münasebetli olduğum halde,böyle sizin gibi Frenk meşreplerin Türkçülüğüyle hiçbir şekilde münasebetim yoktur.Bunu bana nasıl teklif ediyorsunuz? Hangi kanunla? Eğer milyonlarca ferdi bulunan,binlerce senedir milliyetini ve dilini unutmayan, Türklerin hakiki vatandaşı ve eskidenbericihadarkadaşıolanKürtlerinmilliyetiniortadankaldırıpdilleriniunutturduktansonrabizimgibiayrı ırktansayılanlara teklifetseniz,bubelkibir türvahşiceusulolur.Yoksasırfkeyfîdir.Şahıslarınkeyfineuyulmazveuymayız!

Beşincisi: Bir hükümet, kendi idaresi altındakilere ve öyle kabul ettiği insanlara herkanununu uygulasa da idaresi altında kabul etmediği kimselere bunu yapamaz. Çünküonlar diyebilirler ki: “Madem biz idareniz altında değiliz, siz de bizim hükümetimizdeğilsiniz!”

Hemhiçbirhükümetikicezayıbirdenvermez.Birkatiliyahapseataryadaidameder.Biryerdehemhapishemidamcezasıvermekhiçbirusuldeyoktur!

İştemadem vatana vemillete hiçbir zararım dokunmadığı halde beni sekiz senedir, enyabancıveuzakbirmillettencanibiradamadahiuygulanmayanbiresaretaltınaaldınız.Canileriaffettiğinizhaldehürriyetimielimdenalıpbanamedenihukukundışındaymışımgibi muamele ettiniz. “Bu da vatan evladıdır.” demediğiniz halde hangi usulle, hangikanunla,biçaremilletinize rızalarıolmadanuyguladığınız,hürriyetibozanbuusulünüzübenim gibi size her bakımdan yabancı bir adama teklif ediyorsunuz? Madem BirinciDünyaSavaşı’nda,ordukumandanlarınınşahitliğiyle,vasıtaolduğumuzçokfedakârlıklarıve vatan uğrunda cansiperane cihadı cinayet saydınız.. biçare milletin güzel ahlâkınımuhafaza etmek, dünya ve ahiret saadetlerini sağlamak için pek ciddi ve tesirliçalışmamızı ihanet gördünüz.. vemânen faydasız, zararlı, tehlikeli, keyfî, küfre götürenFrenk usulüne uymayı kabul etmeyen bir adama sekiz sene ceza verdiniz (ceza şimdiyirmisekizseneoldu).Cezabirolur.Uygulanmasınıkabuletmedim,cezayıçektirdiniz.İkincibircezayızorlauygulamakhangiusulledir?

Altıncısı:Mademsizinle–inandığınızüzerevebanayapılanmuameleyebakarak–büyükbirfarklılığımızvar.Sizdininiziveahiretinizidünyanızuğrundafedaediyorsunuz.Elbette

Page 380: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

–tahmininizce–aramızdabulunanfarklılıksırrıyla,bizdesizinaksinize,dünyamızıdinimizuğrundaveahiretimizehervakitfedaetmeyehazırız.Sizinzalimcevevahşicehükmünüzaltındabirikiseneaşağılanıpezilerekgeçecekhayatımızıkutsîbirşehadetikazanmakiçinfedaetmek,bizekevsersuyuhükmünegeçer…

FakatKur’an-ıHakîm’in feyzine ve işaretine dayanarak, sizi titretmek için kesin haberveriyorumki:

Beni öldürdükten sonra yaşayamayacaksınız!Kahhâr1549 bir el ile bu fâni cennetinizden,sevgiliniz olan dünyadan kovulup hemen ebedî karanlığa atılacaksınız. Nemrutlaşmışreisleriniz arkamdan pek çabuk gebertilecek ve yanıma gönderilecek. Ben de Cenâb-ıHakk’ın huzurunda yakalarını tutup –ilahî adaletin onları esfel-i sâfilîne atmasıyla–intikamımıalacağım.

Ey dinini ve ahiretini dünyaya satan bedbahtlar! Yaşamak isterseniz bana ilişmeyiniz.İlişirseniz intikamımın sizden katmerli bir şekilde alınacağını biliniz, titreyiniz. BenCenâb-ıHakk’ınrahmetindenümitederimki,ölümümdinehayatımdandahaçokhizmetedecek ve başınızda bomba gibi patlayıp başınızı dağıtacak. Cesaretiniz varsa ilişiniz!Yapacağınızvarsagöreceğinizdevar!..

Benbütüntehditlerinizekarşıbütünkuvvetimleşuayetiokuyorum:1550 ا و او إ دا ا سا نإ سا ل ا

YedinciKısım

Yediİşaret

ا ا م ــــــ 1551 نو هاو و يا ا ا رو ا

1552 نوا ه و هر نأ إ و ا ر ا نأ نو

Üçsorununcevabıolan“Yediİşaret”tir.Birincisorudörtişarettir.

Birinciİşaret

İslamşeairinideğiştirmeyeteşebbüsedenlerindayanakvedelilleri,herfenaşeydeolduğugibiyineyabancılarıkörükörünetaklitçiliktengeliyor.Diyorlarki:

“Londra’da hidayete erenler ve yabancılardan imana gelenler,memleketlerinde ezan vekâmet gibi çok şeyi kendi dillerine tercüme ediyor, öyle okuyorlar. İslam âlemi onlaraitirazetmiyor,susuyor.Demekdininiznivarkisusuluyor.”

Cevap:Bukıyastaokadaraçıkbirfarkvarki,herhangibirşekildeİslamâleminionlarlakıyaslamak ve onları taklit etmek, şuur sahipleri için akıl kârı değildir. Çünkü ecnebidiyarına şeriat lisanında “dârü’l harb”1553 denir. Dârü’l harbde çok şeye izin olabilir kionlara“İslamdiyarı”ndamüsaadeedilemez.

HemFrengistan1554diyarı,Hıristiyanşevketi1555dairesidir.Oradaşer’iterimlerin,mukaddeskelimelerinmânâlarını haldiliyle telkin edecekvehissettirecekbir çevreolmadığından,

Page 381: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

mecburen kutsî mânâlar mukaddes kelimelere tercih edilmiş, mânâlar için lafızlar terkedilmiş,ehvenişeryaniikişerdendahaazzararlıolanseçilmiş.İslamdiyarındaiseortamo mukaddes kelimelerin kısa mealini Müslümanlara hal diliyle ders veriyor. İslamgeleneği,İslamtarihi,Müslümanlarınİslamşeairineveesaslarınadairbütünsohbetleriomukaddeskelimelerinkısa,özetşeklindemealinimüminleresüreklitelkinediyor.Hattaşumemleketin mabedlerinden ve dinî medreselerinden başka, kabristandaki mezar taşlarıdahi birer telkin edici, birer rehber hükmündedir ki, o mukaddes mânâları müminlerehatırlatıyor.

AcabakendineMüslümandiyenbirinsan,dünyanınbirmenfaatiiçinyabancıbirdildengündeellikelimeöğrendiğihalde,ellisenehergünellidefatekrarettiği“Sübhanallah”,“Elhamdülillâh”, “Lâ ilâhe illâllah” ve “Allahu Ekber” gibi mukaddes kelimeleriöğrenmezsehayvandanellidefadahaaşağıdüşmezmi?Bumukaddeskelimelerböyleleriiçin tercüme edilmez, değiştirilmez ve yerinden oynatılmaz! Onları değiştirmek, bütünmezar taşlarını oymaktır; bu hakaret karşısında titreyen kabristandakileri aleyhinedöndürmektir.

Dinsizlerekapılan,ilminiçıkarlarıiçinkullananâlimlermilletialdatmakiçindiyorlarki:“İmam Âzam, diğer imamların aksine, ‘İhtiyaç halinde, uzak diyarlarda hiç ArapçabilmeyenleriçinihtiyacınderecesinegöreFâtihayerineFarsçatercümesiniokumayaizinvar.’demiştir.1556Bizdemuhtacız,öyleyseTürkçeokuyabiliriz.”

Cevap:Baştabüyükimamlarınenmühimleriveonikimüçtehitimam,İmamÂzam’ınbufetvasının aksine fetva veriyorlar.1557 İslam âleminin geniş caddesi, bütün o imamlarıncaddesidir.Ümmetinbüyükkısmıogenişcaddedegidebilir.Ümmetibaşka,hususivedarbir caddeye sevkedenler, doğruyoldan saptırıyorlar. İmamÂzam’ın fetvasıbeşyöndenhususidir:

Birincisi:İslamiyet’inmerkezindenuzakifadesi,başkadiyarlardabulunanlariçindir.

İkincisi:Hakikiihtiyaçtandolayıdır.

Üçüncüsü:Birrivayette1558cennetehlinindillerindensayılanFarsçatercümeyemahsustur.

Dördüncüsü:Fâtiha’ya mahsus olarak izin verilmiş ki Fâtiha’yı bilmeyen namazı terketmesin.

Beşincisi: İman kuvvetinden gelen İslamî bir hamiyet ile mukaddes mânâları avamtabakanınanlamasıiçinizinverilmiş.

Halbuki iman zayıflığından gelen,menfîmilliyetçilik fikrinden çıkan ve Arapçaya karşıduyulannefrettenkaynaklanantahripmeylininsevkiyleArapçaaslınıterketmek,diniterkettirmektir!

İkinciİşaret

İslamşeairinideğiştirenbid’atçılar,öncelikleilminiçıkarlarınaâletedenâlimlerdenfetvaistediler. Daha önce beş yönden hususi olduğuna işaret ettiğimiz fetvayı gösterdiler.İkincisi, bid’atçılar yabancı inkılâpçılardan öyle uğursuz bir fikir aldılar ki… Avrupa,Katolik mezhebini beğenmeyip başta ihtilâlciler, inkılâpçılar ve felsefeciler –Katolik

Page 382: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

mezhebine göre bid’at ve Mutezile gibi kabul edilen– Protestanlık mezhebine taraftarolmuş, Fransızların büyük ihtilâlinden faydalanarakKatolikmezhebini kısmen bozmuş,Protestanlığı ilan etmişti. İşte körü körüne taklitçiliğe alışan buradaki sözde hamiyetsahipleri diyor ki: “Madem Hıristiyanlıkta böyle bir inkılâp oldu, başta inkılâpçılaradindençıkmışdenildi,sonrayineHıristiyankabuledildiler.Öyleyseİslamiyet’tedeböylebirdininkılâbıolabilir.”

Cevap: Bu kıyasın farkı Birinci İşaret’teki kıyastan daha açıktır. ÇünküHıristiyanlık’tayalnızdinîesaslarHazretiİsa’dan(aleyhisselam)alındı.Toplumhayatınavedininfüruatkısmına dair çoğu hüküm, Havariler ve diğer ruhanî reisler tarafından konuldu. Büyükkısmı,öncekimukaddeskitaplardanalındı.Hazreti İsa(aleyhisselam)dünyacahâkimvesultan olmadığından ve topluma ait umumi kanunlar için onamüracaat edilmediğinden,dininin esaslarına dışarıdan bir elbise giydirilmiş gibi Hıristiyanlık adına örfî kanunlar,medenidüsturlar alınmış, odinebaşkabir suretverilmiş.Bu suretve elbisedeğiştirilseyine Hazreti İsa’nın (aleyhisselam) esas dini bâki kalabilir. Bundan Hazreti İsa’yı(aleyhisselam)inkârveyalanlamaçıkmaz.

Halbuki İslam dininin ve şeriatının sahibi Fahr-i Âlem (aleyhissalâtü vesselam) ikicihanınsultanı;doğu-batı,EndülüsveHintonunbirersaltanattahtıolduğundan,İslam’ınesaslarınıbizzatkendisigösterdiğigibi,dininteferruatınıvediğerhükümlerini,hattaenküçük âdâbını da bizzat o getiriyor, o haber veriyor, o emrediyor.Demek, İslam füruatıdeğişmesimümkünbirelbisehükmündedeğilkideğiştirilincedininesasıbâkikalabilsin.Belki dinin esasının bedenidir, en azından bir cilttir. Onunla kaynaşmış, iç içe geçmiş;ayrılması mümkün değildir. Onları değiştirmekten, doğrudan doğruya Sahib-i Şeriat’ı(aleyhissalâtüvesselam)inkârveyalanlamamânâsıçıkar.

Mezheplerin farklı görüşleri, Sahib-i Şeriat’ın gösterdiği nazarî düsturların anlaşılmaşeklindenilerigelmiştir.“Zaruriyat-ıdiniye”denilenveyorumlanmasımümkünolmayan,“muhkemât”adıverilenkesindüsturlarisehiçbirşekildedeğiştirilemezveiçtihadasebepolamaz.Onlarıdeğiştiren,başınıdindençıkarıyor; 1559 ا ا ق ا نkaidesinedâhiloluyor.

Bid’atçılar, dinsizliklerine ve inkârlarına şöyle bir bahane buluyorlar. Diyorlar ki:“İnsanlıktapeşpeşehadiselereyolaçanFransızİhtilâli’ndepapazlara,ruhanîliderlereveonlarınmezhebiolanKatolikmezhebinehücumedildi,omezhepbozuldu.Sonraçoklarıtarafındanbudoğrubulundu.Avrupalılardaondansonradahaçokilerlemekaydettiler.”

Cevap: Bu kıyasın da öncekiler gibi farkı açıktır. Çünkü Fransızlarda Hıristiyanlık,bilhassaKatolikMezhebihavastabakanınvehükümetadamlarınınelindeçokzamanbirtahakküm ve baskı vasıtası olmuştu. Üst tabaka, avam üzerinde nüfuzunu o vasıtayladevamettiriyordu.VeKatoliklik, “serseri”dedikleri avam tabakadanuyananmilligurursahiplerini ve havas tabakadan zalimlerin baskı ve zulmüne karşı hücum edenhürriyetçilerin fikir adamlarını ezmeye vasıta oldu. Dört yüz seneye yakın Batı’daihtilâllerleinsanlığınrahatınıbozmaya,toplumhayatınıyerlebiretmeyesebepsayıldı.Buyüzden omezhebe dinsizlik adına değil,Hıristiyanlığın bir diğermezhebi adına hücumedildi.Veavamtabakadavefelsefecilerdebirküskünlük,birdüşmanlıkortayaçıkmıştıkimâlumtarihîhadisemeydanageldi.

Page 383: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Halbuki Hazreti Muhammed’in (aleyhissalâtü vesselam) dininden ve İslam şeriatındanhiçbirmazlumun,hiçbir fikiradamınınşikâyetetmeyehakkıyoktur.Çünküİslamonlarıküstürmüyor, himaye ediyor. İslam tarihi meydandadır. Müslümanlar arasında bir ikivakadan başka din sebebiyle iç savaş olmamış. Katolik mezhebi ise dört yüz sene içihtilâllereyolaçmış.

Hem İslamiyet, havastan çok avam tabakanın sığınağı olmuştur. Zekâtı farz kılmak vefaizi yasaklamakla havas tabakayı avamın üstünde despot değil, bir yönden hizmetkâryapıyor.1561 سا سا 1560 د ما diyor.

HemKur’an-ıHakîmlisanıyla;1564 نو أ ، 1563 نو أ , 1562 ن أ gibikutsîbeyanlarlameseleyiaklahavaleederekonuşahitgösteriyor,insanıikazvehakikatiaraştırmayasevkediyor. Bununla ilim ehline ve akıl sahiplerine, din adına makam ve kıymet veriyor.Katolikmezhebi gibi aklı devre dışı bırakmıyor, düşünenleri susturmuyor, körü körünetaklitistemiyor.

Hakiki Hıristiyanlığın değil, fakat şimdiki Hıristiyan dininin esasıyla İslamiyet’in esasımühimbirnoktadaayrıldığından,bahsedilenfarklargibiçokyöndenayrıayrıgidiyorlar.Omühimnoktaşudur:

İslamiyet hakiki tevhid dinidir; vasıtaları, sebepleri aradan çıkarıyor. Enaniyeti kırıyor,hâliskulluğunesaslarınıortayakoyuyor.Nefsinrubûbiyetindenbaşlayarakhertürlübâtılrubûbiyetibitiriyor, reddediyor.Busırdandırki,Müslümanlardahavas tabakadanbüyükbir insan tam dindar olsa enaniyeti terk etmeye mecbur kalır. Enaniyeti terk etmeyen,dininemirlerineuymaktakiciddiyetvesağlamlığıkoruyamaz,kısmendedininiterkeder.

ŞimdikiHıristiyanlıkiseHazretiİsa’nın–hâşâ–Allah’ınoğluolduğuinancınıkabulettiğiiçinvasıtavesebeplerehakikitesirverir.Dinadınaenaniyetikırmaz,belkiHazretiİsa’nın(aleyhisselam)mukaddesbirvekilidiyeenaniyetebirkutsiyetatfeder.Onuniçindünyacaen büyük makamı işgal eden Hıristiyanların üst tabakası tam dindar olabilir. HattaAmerika’nın eski başkanı Wilson ve İngilizlerin geçmiş başbakanı Lloyd George gibiçokları var ki, tutucu birer papaz gibi dindardılar. Müslümanlarda ise öyle makamlaragelenler, nadiren tam dindar kalıp dinin emirlerine uymakta ciddiyet ve sağlamlığıkorurlar.Çünkügururuveenaniyetibırakamıyorlar.Hakiki takvaisegururveenaniyetlebiraradaolamıyor.

Evet,nasılkiHıristiyanhavastabakasınıntutuculuğuileMüslümanhavastabakanındininemirlerine uymaktaki gevşekliği mühim bir farkı gösteriyor. Aynen öyle de,Hıristiyanlardan çıkan felsefecilerin dinlerine karşı kayıtsız kalması ve düşman vaziyetialması,İslamâlemindençıkanfelsefecilerinbüyükkısmınınisehikmetleriniİslamesaslarıüzerinekurmasıyinemühimbirfarkıgösteriyor.

Hem zindanlara ve musibetlere düşen avam tabakadan Hıristiyanlar çoğunlukla dindenmedet beklemiyor. Eskiden çoğu dinsiz oluyordu. Hatta Fransız İhtilâli’ni çıkaran ve“serseri dinsiz” tabir edilen, tarihçe meşhur inkılâpçılar, musibete uğramış o avamkısımdır. İslamiyet’te ise hapse ve musibete düşenler büyük çoğunlukla dinden medetbeklervedindarolurlar.İştebudamühimbirfarkıgösteriyor.

Page 384: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Üçüncüİşaret

Bid’atçılar diyor ki: “Bu dinî taassup bizi geri bıraktı. Bu asırda yaşamak, tutuculuğubırakmaklaolur;Avrupabıraktıktansonrailerledi.”

Cevap:Yanlışsınız,aldanmışsınızveyaaldatıyorsunuz.ÇünküAvrupa,dinindetutucudur.Hatta basit bir Bulgar’a, bir İngiliz askerine veya serseri bir Fransız’a “Sarık sar,sarmazsan hapse atılacaksın!” denilse taassupları gereği diyeceklerdir ki: “Değil hapseatmak,öldürsenizbiledinimevemilliyetimebuhakaretiyapmayacağım!”

Hem tarih şahittir ki, Müslümanlar ne zaman dinine tam sarılmışsa o devre nispetenilerlemiş. Ne zaman dinin emirlerine uymaktaki ciddiyet ve sağlamlığı terk etmişsegerilemiş.Hıristiyanlıktaisetamtersidir.Budamühim,temelbirfarktandoğmuştur.

Hemİslamiyetdiğerdinlerlekıyaslanamaz.BirMüslümanİslamiyet’tençıksa,dininiterketse artık hiçbir peygamberi, belki Cenâb-ı Hakk’ı dahi kabul edemez, hatta hiçbirmukaddesşeyitanımaz,kendisindekemâlvasıflarınavesileolacakbirvicdanbulunmaz,bozulur. Onun için İslamiyet nazarında harbî kâfirin1565 hayat hakkı vardır. Dışarıda isebarış yapsa, içeride ise cizye (vergi) verse İslamiyet’çe hayatı korunur. Fakat dindençıkmışkimseninhayathakkıyoktur.1566Çünküvicdanıçürüyüpbozulur,toplumhayatıiçinbir zehir hükmüne geçer. Halbuki Hıristiyanken dinsiz olan bir kimse yine toplumhayatına faydalı vaziyette kalabilir. Bazı mukaddes değerleri kabul eder, bazıpeygamberlereinanabilirveCenâb-ıHakk’ıbirmânâdatasdikedebilir.

Acaba bu bid’atçılar, daha doğrusu dinsizler, bu dinsizlikte hangi menfaati buluyorlar?Eğer idare ve asayişi düşünüyorlarsa, Allah’ı bilmeyen on dinsiz serserinin idaresi veşerlerinidefetmek,bindindarınidaresindendahazordur.Eğerilerlemeyidüşünüyorlarsa,öyledinsizlerhükümetidaresinezararverdiklerigibiilerlemeyedemânidir.Kalkınmaveticaretin esası olan emniyet ve asayişi bozuyorlar. Doğrusu onlar, yolları itibarı iletahripçidir.Dünyadaenbüyükahmakodurki,böyledinsizserserilerdenilerlemevehayatsaadetibeklesin.

Böyle ahmaklardanmühimbirmevkiyi işgal eden biri demiş ki: “BizAllahAllah diyediye geri kaldık. Avrupa top tüfek diye diye ileri gitti.” “Ahmağa verilecek cevapsusmaktır.” kaidesince, böylelerine karşı cevap sessizliktir. Fakat bazı ahmaklarınarkasındabedbaht,akıllıkimselerbulunduğundanderizki:

Ey biçareler! Bu dünya bir misafirhanedir. Her gün otuz bin şahit, cenazeleriyle تا1567 hükmünü imzalıyor ve o davaya şahitlik ediyor. Ölümü öldürebilir misiniz? Buşahitleri yalanlayabilir misiniz? Madem yalanlayamıyorsunuz, ölüm “Allah Allah”dedirtir.Ölümanında“AllahAllah”demekyerinehangi topunuz,hangi tüfeğiniz ebedîkaranlığı, ölmekte olan kimsenin önünde ışıklandırır, onun mutlak ümitsizliğini mutlakümide çevirebilir? Madem ölüm var, kabre girilecek; bu hayat gidiyor, bâki bir hayatgeliyor. Bir defa top tüfek denilse bin defa “Allah Allah” demek gerekir. Hem Allahyolundaolsa tüfekde“Allah”der, topda“AllahuEkber”diyebağırır,“Allah”diyerekiftareder,imsakeder.

Dördüncüİşaret

Page 385: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Tahripçibid’atehliikikısımdır;

Bir kısmı güya din hesabına, İslamiyet’e sadakat namına, dini milliyetle güçlendirmekiçin, “Zayıf düşmüş din nuranî ağacını milliyet toprağına dikmek, kuvvetlendirmekistiyoruz.”diyerekdinetaraftarbirvaziyetgösteriyorlar.

İkinci kısım,millet namına,milliyet hesabına, ırkçılığakuvvet vermek fikriyle, “Milletiİslamiyet’leaşılamakistiyoruz.”diyerekbid’atlaricatediyor.

Birincikısmaderizki:Ey“sadıkahmak”sözünüdoğrulayan,ilminiçıkarlarıiçinkullananbiçare âlim veyameczup, akılsız, cahil sofular!Kökü kâinatın hakikati içine yerleşmiş,kâinathakikatlerinekök salmışolan İslamiyet’in tûbâağacı, vehmedayalı,geçici, cüzî,hususi,menfî,belkiesassız,kingüden,zulümlü,karanlıkırkçılıktoprağınadikilmez!Onuorayadikmeyeçalışmakahmakça,tahripçivebid’atçıbirteşebbüstür.

İkinci kısımmilliyetçilere deriz ki: Ey hamiyet sahibi görünen sarhoşlar! Bir asır öncemilliyetasrıolabilirdi.Buasıriseırkçılıkasrıdeğil!Bolşevizmvesosyalizm,meseleleriistila ediyor; ırkçılık fikrini kırıyor, ırkçılık asrı geçiyor. Ebedî ve daimî olan İslammilliyeti; geçici, sıkıntılı ve gürültü patırtılı ırkçılıkla bağlanmazve aşılanmaz.Aşılamaolsa bile ırkçılık, İslam milletini bozduğu gibi ait olduğu milliyeti de ıslah edemez,devamlıkılamaz.Evet,geçiciaşılamadabirzevkvekuvvetgörünüyor,fakatpekgeçicidirvesonutehlikelidir.

HemTürkırkındaebediyenkapanmamaküzerebiryarıkoluşacak.Ovakitbirtarafdiğerbirtarafınkuvvetinikırdığıiçinmilletinkuvvetihiçeinecek.İkidağbirterazininkarşılıklıiki gözünde bulunsa, bir batman1568 kuvvet o ikisiyle oynayabilir; onları yukarı kaldırır,aşağıindirir.

İkincisoruikiişarettir.Birinciİşaretki,

Beşinciİşarettir

Mühimbirsoruyagayetkısabircevaptır.

Soru:AhirzamandaHazretiMehdî’ningeleceğinevebozulmuşâlemiıslahedeceğinedairçeşitlisahihrivayetlervar.1569Halbukizamancemaatzamanıdır,şahıszamanıdeğil.Şahısne kadar dâhi, hatta yüz dâhi derecesinde de olsa bir cemaati, bir cemaatin manevîşahsiyetinitemsiletmezsemuhalifbircemaatinmanevîşahsiyetikarşısındamağlupolur.Şuzamanda–velâyetderecesinekadaryüksekolursaolsun–birzât,insanlığıböylebüyükbozgunculuklariçindenasılıslaheder?EğerMehdî’ninbütünişleriharikaolsabu,Cenâb-ı Hakk’ın dünyadaki hikmetine ve koyduğu yaratılış kanunlarına ters düşer. Mehdîmeselesininsırrınıanlamakistiyoruz.

Cevap:Cenâb-ıHakkusursuzrahmetinden,İslamdininiebediyenhimayesininbirneticesiolarak,ümmetinbozulduğuherzamanbirıslahedici,birmüceddid,1570şanlıbirhalife,birkutb-u âzam, kâmil bir mürşit veyahut bir nevi mehdî hükmünde mübarek zâtlargöndermiş; bozgunculuğu ortadan kaldırıp milleti ıslah etmiş, Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)dininikorumuş.Mademâdetiöylegerçekleşiyor,ahirzamanınenbüyük fesadıdevrindeelbettehemenbüyükbirmüçtehit, hemenbüyükbirmüceddid,

Page 386: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

hemhâkim,hemmehdî,hemmürşit,hemkutb-uâzamolannuranîbirzâtıgönderecekveo zât daAllahResûlü’nün ehl-i beytindenolacaktır.Bir dakika içindegökle yer arasınıbulutlarladoldurupboşaltan,bir saniyededenizdeki fırtınalarıdindiren,bahardabir saatiçinde yaz mevsiminin numunesini ve yazın bir saatte kış fırtınasını var eden Kadîr-iZülcelâl,Mehdîiledeİslamâlemininkaranlıklarınıdağıtabilir.Bunuvaatetmiştir,vaadinielbetteyerinegetirecektir.Cenâb-ıHakk’ınkudretinoktasındanbakılsabugayetkolaydır.Sebeplerdairesiverabbanîhikmetnoktasındandüşünülseyineokadaraklauygundurvegerçekleşmesi yakışır ki, tefekkür ehli “EğerMuhbir-i Sâdık’tan1571 rivayet edilmemişsebileherhaldeöyleolmasıgerekirveolacaktır.”diyehükmeder.

Şöyleki:Allah’ahamdolsun,

إ ا اإ لا و اإ لا و و ا 1572

duası –bütün ümmetin bütün namazlarında, günde beş defa tekrar ettiği bu dua– açıkçagörüldüğü gibi kabul olmuştur;Âl-iMuhammed (aleyhissalâtü vesselam), Âl-i İbrahim(aleyhisselam)gibiöylebirvaziyetalmış;bütünmübareksilsilelerinbaşında,hertaraftave izlerinin bulunduğu yerlerde o nurâni zâtlar kumandanlık ediyor.1573 HAŞİYE Ve öyleçokturlar ki, o kumandanların hepsi muazzam bir ordu meydana getiriyor. Eğer maddîşekle girse ve bir dayanışma ile ordu vaziyeti alsalar, İslam dinini mukaddes milliyethükmündeittifakveuyanışbağıyapsalarhiçbirmilletinordusukarşılarındadayanamaz!İşte o pekgeniş, kuvvetli orduÂl-iMuhammed’dir (aleyhissalâtüvesselam) veHazretiMehdî’ninenhasordusudur.

Evet, bugün dünya tarihinde şecereyle, senetlerle ve an’ane1574 ile birbirine bağlanan, enyüksek şerefe sahip, yüce, asil ve seçkin soy Âl-i Beyt’tir; hiçbir nesil yoktur ki Âl-iBeyt’tengelenseyyidler1575kadarkuvvetlivemühimolsun.

Eski zamandan beri bütün hakikat ehli kafilelerinin başında onlar, kâmil zâtların namlıreisleri yine onlardır. Şimdi de milyonları geçen mübarek bir nesildir. Uyanıktırlar,kalbleri imanlı ve peygamber sevgisiyle doludur, Allah Resûlü’ne bağlı olmanın cihanadeğerşerefiylebaşlarıdiktir.Böylebüyükbircemaatiçindekimukaddeskuvvetihareketegeçirecek ve uyandıracak büyük hadiseler meydana geliyor. Elbette o büyük kuvvettekiyücehamiyetfışkıracakveHazretiMehdîbaşageçipinsanlığıhakvehakikatyolunasevkedecek. Böyle olmasını, bu kıştan sonra baharın gelmesi gibi, Cenâb-ı Hakk’ın tabiatkanunlarındanverahmetindenbeklerizvebeklemektehaklıyız…

İkinciİşaretyani,

Altıncıİşaret

HazretiMehdî’ninnuranîcemiyeti,Süfyankomitesinintahripçivebid’atçırejiminitamiredecek,sünnet-iseniyyeyidiriltecek.YaniİslamâlemindeAllahResûlü’nü(aleyhissalâtüvesselam) inkâr niyetiyle onun (aleyhissalâtü vesselam) dinini tahrip etmeye çalışanSüfyan komitesi, HazretiMehdî cemiyetininmucizevî, manevî kılıcıyla öldürülecek vedağıtılacak.

Hem insanlık âleminde ulûhiyeti inkâr niyetiyle medeniyeti ve insanlığın mukaddes

Page 387: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

değerleriniyerlebir edendeccalkomitesini,Hazreti İsa’nın (aleyhisselam)hakikidininiİslamiyet’inhakikatiylebirleştirmeyeçalışanhamiyetsahibi, fedakâr,“İsevîbircemaat”adıaltındave“Müslümanİsevîler”unvanınalâyıkbircemiyet,Hazretiİsa(aleyhisselam)önderliğindeöldürecekvedağıtacak;insanlığı,ulûhiyetiinkârfikrindenkurtaracak.1576

Şu mühim sır pek uzundur. Başka yerlerde bir parça bahsettiğimizden burada bu kısaişaretleyetiniyoruz.

Yedinciİşaret

Yaniüçüncüsoru:

Diyorlarki:“Senineskidenyaptığınmüdafaalarveİslamiyet içinmücadelelerinşimdikitarzdadeğildi.HemAvrupa’yakarşıİslamiyet’imüdafaaedenfikiradamlarınıntarzındagitmiyorsun.NedenEskiSaidvaziyetinideğiştirdin?Nedenİslam’ınmanevîmücahitlerigibihareketetmiyorsun?

Cevap:EskiSaidilefikiradamları,beşerîfelsefeninveAvrupadüşüncesinindüsturlarınıkısmen benimseyip onlara karşı kendi silahlarıyla çarpışıyor, onları bir derece kabulediyorlar.Bir kısımkaidelerinimüspet ilimler suretinde sarsılmaz şekilde teslimediyor,böylece İslamiyet’in hakiki kıymetini gösteremiyorlar. Âdeta İslamiyet’i köklerini çokderin zannettikleri felsefenin dallarıyla aşılıyor, güya kuvvetlendiriyorlar. Bu tarzdaüstünlük az ve bu, İslamiyet’in kıymetini bir derece azaltmak olduğundan o yolu terkettim.Hemşunubilfiilgösterdim:İslamiyet’inesaslarıokadarderindirki,felsefeninenderin esasları onlara yetişemez, sığ kalır. Otuzuncu Söz, Yirmi Dördüncü Mektup veYirmi Dokuzuncu Söz bu hakikati delilleriyle ispat etmiş, göstermiştir. Eski yolda,felsefeyi derin sanıp İslam’ın hükümlerini görünüşte kabul ederek felsefenin dallarıylabağlamak; onu ayakta tutmak ve muhafaza etmek zannediliyordu. Halbuki felsefenindüsturlarınınnehaddivarkionlarayetişsin?

1577 ا ا أ إ إ نأ ي و ا يا ا او

1578 ر ر تء

إ ا اإ لا و اإ لا و و ا 1579

SekizinciKısım

olan

Rumuzât-ıSemâniye

[Sekizİşaret]

Sekiz“remiz”1580yanisekizküçükrisaledir.Şuremizlerinesası;cifr1581 ilmininmühimbirdüsturu, gizli ilimlerin veKur’an’ın gayba dair bir kısım sırlarınınmühim bir anahtarıolantevafuktur.

İleridebaşkabirkitaptaneşredileceğindenburayaalınmadı.

Page 388: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

DokuzuncuKısım

Telvihât-ıTis’a

[DokuzTelvih]

ا ا م ــــــ 1582 ن و ف وأ ء نإ أ

Bukısım,velâyetyollarıvetarikatlarhakkındadır,“DokuzTelvih”tir.

BirinciTelvih1583

“Tasavvuf, tarikat, velâyet, seyr u sülûk” adları altında şirin, nuranî, neşeli, ruhanî vemukaddesbirhakikatvardırki,zevkvekeşfehlimuhakkikzâtlaronuilanvetarifeden,dersverenbinlerceciltkitapyazmış,ohakikatiümmetevebizesöylemişler. ا ا1584 ا Biz o engin denizden birkaç damla hükmünde birkaç sızıntıyı şu zamanın bazımecburiyetlerigereğigöstereceğiz.

Soru:Tarikatnedir?

Cevap: Tarikatın gayesi, marifet ve iman hakikatlerinin açığa çıkması ile Resûl-uEkrem’in (aleyhissalâtü vesselam) miracının gölgesinde ve himayesi altında, kalbayağıylaruhanîbirseyrusülûk,yanimanevîmakamlardayolculukneticesindezevkevehale ait, bir derece görülen iman ve Kur’an hakikatlerine mazhariyettir; “tarikat,tasavvuf”namıylainsanınyücebirsırrıvekemâlidir.

Evet,şukâinattainsankuşatıcıbirfihristolduğundan,onunkalbibinlerceâleminmanevîharitası hükmündedir. İnsanın aklı sayısız telsiz, telgraf ve telefonun santral denilenmerkezimisali, kâinatın bir türmanevîmerkezidir. Bunu gösteren hadsiz beşerî fen veilim bulunduğu gibi, insanın mahiyetindeki kalbin de sonsuz kâinat hakikatlerininmazharı, kaynağı, çekirdeği olduğunu had ve hesaba gelmeyen veli zâtların yazdıklarımilyonlarcanuranîkitapgösteriyor.

İşte madem insanın kalbi ve aklı bu merkezdedir; çekirdek halinde, büyük bir ağacındonanımını içerir ve ebedî, uhrevî, haşmetli bir makinenin âletleri, çarkları onun içineyerleştirilmiştir.ElbetteveherhaldeokalbinFâtır’ı,insanınonuişletmesinivepotansiyelhaldenbilfiilvaziyeteçıkarmasını,geliştirmesiniveonunhareketini iradeetmişki,kalbiöyleyapmış.Mademiradeetmiş,elbettekalbdeakılgibiişleyecek.Vekalbiişletmekiçinenbüyükvasıta,velâyetmertebelerindeCenâb-ıHakk’ızikretmekletarikatyolundaimanhakikatlerineyönelmektir.

İkinciTelvih

Kalbenyapılanbumanevîyolculuğunveburuhanîhareketinanahtarları,vesileleriAllah’ızikretmek ve tefekkürdür. Bu zikir ve fikrin güzellikleri saymakla bitmez. Ahirete aitsayısızfaydalarıveinsanakazandırdığıkemâlvasıflarıbiryana,yalnıztelaşlıveızdıraplıdünyahayatınaaitküçükbirfaydasışudur:

Her insan hayatın telaşından, ızdırabından ve ağır sorumluluklarından bir derece

Page 389: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

kurtulmakvenefeslenmekiçinherhaldebirteselliister,birzevkarar,yalnızlıkvekorkuhissini yok edecek bir dostluğu, yakınlığı araştırır. İnsanlığın medeniyet neticesindemeydana getirdiği toplum hayatında kurulan yakınlık, on insandan bir ikisine geçiciolarak,belkigafletlibirşekildevesarhoşçabirdostlukhissi,aşinalıkveteselliverir.Fakatinsanların yüzde sekseni ya dağlarda, derelerde başkalarından uzak yaşıyor, ya geçimderdi onları ücra köşelere sevk ediyor, veyahut musibetler ve ihtiyarlık gibi ahiretidüşündüren vasıtalar sebebiyle cemaatlerinden gelecek dostluk ve yakınlıktanmahrumdurlar.Şuhalohissiveriponlarıtesellietmez.

İşteböylelerininhakikitesellisi,ciddidostluğuvetatlızevki;zikirvefikirvasıtasıylakalbiişletmekte,oücraköşelerde,yalnızlıkvekorkuhissiverendağlardavesıkıntılıderelerdekalbineyönelip“Allah!”diyerekkalbhuzurunaeripohisle,etrafındavahşetlekendisinebakan eşyanın dostça tebessüm ettiğini düşünmektedir. Böyle bir insan, “ZikrettiğimHâlıkımınsayısızkullarıhertaraftabulunduğugibi,banakorkuveyalnızlıkhissiverenbuyerde de çoktur. Ben yalnız değilim, korkmak mânâsızdır.” diyerek imanlı bir hayattandostçabirzevkalır.Hayatsaadetininmânâsınıanlar,Allah’aşükreder.

ÜçüncüTelvih

Velâyet bir peygamberlik delilidir, tarikat ise şeriata bir delildir. Çünkü velâyetpeygamberliğintebliğettiğiimanhakikatlerini,birnevikalbîşuhûd1585veruhanîzevkileaynelyakîn1586 derecesinde görür, tasdik eder. Onun tasdiki, peygamberliğin doğruluğunakesin bir delildir. Tarikat; zevkiyle, keşfiyle, ondan istifadeyle ve feyiz almakla şeriatındersverdiğihükümlerinhakolduğunaveHak’tangeldiğineapaçıkbirdelildir.Evet,nasılki velâyet ve tarikat, peygamberlik ve şeriatın delilidir; aynen öyle de İslamiyet’in birkemâlsırrı,nurlarkaynağı,insanlığınİslamiyetsırrıylabiryükselmemadenivebirfeyizmembaıdır.

İşte şubüyük sırrınbudereceönemiyleberaber, hakyoldan sapanbazı topluluklar onuinkâr yoluna gitmiş. Kendileri mahrum kaldıkları o nurlardan başkalarının damahrumiyetine sebepolmuşlar.Enüzücüsü şudurki:Ehl-iSünnet veCemaat’in sadecegörünenmânâlarabağlıkalanbirkısımâlimleriveEhl-iSünnetveCemaat’emensupbirkısım gafil siyasetçiler, tarikat ehlinin içinde gördükleri bazı sûiistimalleri ve hatalarıbahane ederek o büyük hazineyi kapatmak, belki tahrip etmek ve bir nevi âb-ı hayatdağıtanokevserkaynağınıkurutmakiçinçalışıyorlar.

Halbuki kusursuz ve her yönü hayırlı olan şeyler, meşrepler, yollar az bulunur. İsteristemezbazıkusurlarvesûiistimallerolacak.Çünküehilolmayanlarbirişegirerseelbetteonu sûiistimal ederler.FakatCenâb-ıHakahirette amellerdenhesaba çekmedüsturuyla,rabbanî adaletini sevap-günah dengesiyle gösteriyor.Yani sevaplar üstün ve ağır gelirsemükâfatlandırır, kabul eder; günahlar üstün gelirse cezalandırır, reddeder. Günah-sevapdengesiniceliğedeğilkeyfiyetebakar.Bazenolur,bir tek sevapbingünahaüstüngelir,onlarıaffettirir.

Madem ilahî adalet böyle hükmeder ve hakikat de bunu hak görür. Sünnet-i seniyyedairesindeki tarikatın sevaplarının günahlarına kesinlikle üstün olduğuna delil, tarikatehlinin, dalâlet yolundakilerin hücumu zamanında imanını muhafaza etmesidir. Basit,

Page 390: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

samimi tarikat ehli, kendini görünüşte ilim sahibi olan birinden daha iyi korur. Tarikatzevki ve evliya muhabbeti vasıtasıyla imanını kurtarır. Büyük günahlar işlemeklegünahkârolurfakatkâfirolmaz,kolaycadinsizliğesokulamaz.Şiddetlibirmuhabbetvesağlambir inanç ile kutub zâtlar kabul ettiği bir şeyhler silsilesini onun gözünde hiçbirkuvvet çürütemez. Bu yüzden onlara güvenini kesmez. Onlara güveni kesilmezsedinsizliğe giremez. Tarikattan hissesi bulunmayan ve kalbi harekete geçmeyen, hakikatidelilleriyle bilen âlim bir zât da olsa, şimdiki dinsizlerin hilelerine karşı kendini tammuhafazaetmesizorlaşmıştır.

Birşeydahavarki,takvadairesinin,belkiİslamiyetdairesinindışındabirsuretalmışbazımeşreplerin ve hak etmediği halde kendine tarikat adını takanların günahlarıyla tarikatmahkûm edilemez.Tarikatın dinî, uhrevî ve ruhanî çokmühimve yüksek neticeleri biryana, yalnız İslam âlemi içindeki kutsî bir bağ olan kardeşliğin gelişmesine birinci, entesirli ve hararetli vasıta tarikatlardır. Aynı şekilde, tarikatlar küfür dünyasının veHıristiyan siyasetinin İslam nurunu söndürmek için müthiş hücumlarına karşı daİslamiyet’inüçmühimvesarsılmazkalesindenbiridir.Hilâfetmerkeziolanİstanbul’ubeşyüzelli senebütünHıristiyanâlemininkarşısındamuhafazaettiren; İstanbul’dabeşyüzyerdenfışkırantevhidnurlarıdır…Oİslammerkezindekimüminlerinmühimbirdayanaknoktası olan büyük camilerin arkasındaki tekkelerde “Allah Allah!” diyenlerin imankuvvetidir… Ve Cenâb-ı Hakk’ın marifetinden, yani O’nu bilmekten gelen ruhanî birmuhabbetilecoşuptaşmalardır.

İşteeyhamiyetsahibigörünenakılsızlarvemilliyetçigörünensahtekârlar!Tarikatınsizetoplumhayatınızdabuiyiliğiniçürütecekhangikötülüklerdir,söyleyiniz…

DördüncüTelvih

Velâyetyoluçokkolayolmaklaberaberçokzorluğuvardır..çokkısaolmaklaberaberçokuzundur.. çok kıymetli olmakla beraber çok tehlikelidir.. çok geniş olmakla beraber çokdardır.İştebusırlariçindirki,oyoldagidenlerbazenboğulur,bazenzararadüşer,bazendönerbaşkalarınıyoldançıkarır.

Mesela,tarikatta“seyr-ienfüsî”1587ve“seyr-iâfâkî”1588diyetabiredilenikimeşrepvar.

Birincisienfüsîmeşrebidir;nefistenbaşlar,insandışdünyadangözünüçeker,kalbebakar,benliği deler geçer, kalbinden yol açar, hakikati bulur. Sonra dış âleme girer, o âleminuranîgörür.Buseyriçabukbitirir.Nefsinindairesindegördüğühakikatibüyükölçekteorada da görür. “Tarîk-i hafi” denilen ve sessiz zikir yapılan, işe nefisle mücadeledenbaşlanantarikatlarınçoğubuyollagidiyor.Bunundaenmühimesası,benliğivegururukırmak,nefsingelipgeçiciarzularınıterketmekvenefsiöldürmektir.

İkincimeşrep, dış âlemden başlar, insan o büyük dairenin aynalarındaCenâb-ıHakk’ınisim ve sıfatlarının cilvelerini seyreder, sonra enfüsî daireye girer. Küçük bir ölçekte,kalbinin dairesinde o nurları seyredip en yakın yolu açar. Kalbin, Samed’in aynasıolduğunugörür,maksadınaulaşır.

İştebirinciyoldangideninsanlarnefs-iemmareyi1589öldürmeyemuvaffakolamazsa,nefsingeçici heveslerini terk edip benliği kırmazsa şükür makamından övünme makamına,

Page 391: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ondandagururadüşer.Eğermuhabbettengelenbirçekim,bircezbevecezbedengelenbirtür manevî sarhoşluk beraber bulunursa, ondan “şatahat”1590 adıyla haddinden çok fazlaiddiaçıkar.İnsanhemkendisizararederhembaşkasınınzarargörmesinesebepolur.

Mesela, nasıl ki bir teğmen, sahip olduğu kumandanlık zevki ve neşesiyle gururlansakendinibirmareşalzanneder.Küçücükdairesiniobüyükdaireylekarıştırır.Yinemesela,küçükbiraynadagörünengüneşin,denizinyüzündehaşmetiyleyansıyangüneşilebenzeryönüikisinikarıştırmayasebepolur.Aynenöylede,çokvelâyetehlivarki,kendini,birsineğinbir tavuskuşunanispetiderecesindeondanbüyükolanlardanbüyükgörür,haklıbulur.Hattabengördümki,yalnızkalbiuyanmış,velâyetinsırrınıuzaktanuzağahissetmişbiri kendini kutb-u âzam zannedip o tavrı takınıyordu. Dedim: “Kardeşim! Nasıl kisaltanatkanunununsadrazamdairesindentanahiyemüdürüdairesinekadarbüyükküçükcilvelerivar.Aynenöylede,velâyetinvekutbiyetindeçeşitlidairevecilvelerivar.Herbirmakamın çok gölgesi bulunur. Sen sadrazam gibi kutbiyetin büyük cilvesini birmüdürdairesi hükmünde olan kendi dairende görmüş, aldanmışsın. Gördüğün doğru, fakathükmün yanlıştır. Bir sinek için bir kap su, küçük bir denizdir.” O zât bu cevabımlainşallahayıldıveotehlikedenkurtuldu.

Hembentürlüinsanlargördümki,kendilerinibirnevimehdîbiliyorve“Mehdîolacağım”diyor. Bu zâtlar yalancı ve aldatıcı değiller, fakat aldanıyorlar. Gördüklerini hakikatzannediyorlar.NasılkiCenâb-ıHakk’ınisimlerininarş-ıâzamdairesindenbirtekzerreyekadarcilvelerivarveo isimleremazhariyetdeoölçüdefarklıdır.Aynışekilde, isimlerincilvelerinemazhariyettenibaretolanvelâyetmertebelerideöylefarklıdır.Onlarıbirbiriylekarıştırmanınenmühimsebebişudur:

Bazıevliyamakamlarındamehdîvazifesininhususiyetibulunduğu,kutb-uâzamahasbirbağ göründüğü veHazreti Hızır’ın omakamla hususi birmünasebeti olduğu gibi, bazımeşhurzâtlarlamünasebetlimakamlarvar.Hattaonlara“HızırMakamı,ÜveysMakamı,MehdiyetMakamı”denir.

İşte bu sırdan dolayı o makama, onun küçük bir numunesine veya gölgesine girenler,kendilerini o makamla has bir şekilde münasebetli meşhur zâtlar zannediyor. KendiniHızır kabul ediyor,mehdî olduğuna inanıyor veya kutb-u âzam olduğunu hayal ediyor.Eğerbenliğimakamsevgisinetalipdeğilsemahkûmolmaz.Haddiniaşaniddialarışatahatsayılır. Bundan belki sorumlu tutulmaz. Eğer benliği perde ardında makam sevgisineyöneliyorsa,ozâtbenliğinemağlupolup,şükrübırakıpövünsegitgidegururadüşer.Yadivanelik seviyesine alçalır ya da hak yoldan sapar. Çünkü büyük velileri kendisi gibikabul eder, haklarındaki hüsn-ü zannı kırılır. Zira nefis ne kadar gururlu da olsa kendikusurunu anlar. O büyükleri de kendisiyle kıyaslayıp kusurlu zanneder. Hattapeygamberlerehürmetiazalır.

İştebuhaledüşenlerinşeriatterazisinieldetutmaları,kelâmâlimlerinindüsturlarınıölçüalmaları, İmam Gazalî ve İmam Rabbanî gibi hakikati delilleriyle bilen evliyanıntalimatlarınırehberedinmeleri,daimanefisleriniithametmelerivenefsinelinekusurdan,aczve fakrdanbaşka şeyvermemelerigerekir.Bumeşrepteki şatahatnefsini sevmektenkaynaklanıyor. Çünkü muhabbetin gözü kusuru görmez. İnsan nefsine muhabbetindendolayı o kusurlu, liyâkatsiz ve bir cam parçası gibi olan nefsini bir pırlanta, bir elmas

Page 392: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

zanneder.Bunlar içindekientehlikelihatalardanbiri,kalbineilhamyoluylagelenküçükmânâlarıAllahkelâmıtahayyülediponlara“ayet”demektir,bununlavahyinmukaddesveyücemertebesine bir hürmetsizlik gelir. Evet, bal arısının ve hayvanların ilhamlarındantut, insanlar arasında avam ve havas tabakaların ilhamlarına.. ve meleklerin avamkısmından ta havas kısmına, Allah’a en yakın meleklerinkine kadar bütün ilhamlar,Cenâb-ı Hakk’ın bir nevi kelimeleridir. Fakat rabbanî kelâm, mazhar olanların vemakamların kabiliyetine göre O’nun hitabının yetmiş bin perdede parıldayan ayrı ayrıcilveleridir.

ÖyleilhamlaravahyinveAllahkelâmınınhususiismi,enaçıkvesomutörneği,Kur’an’ınyıldızlarınahasolan“ayet” ismininverilmesi isehatanın takendisidir.On İkinci,YirmiBeşinciveOtuzBirinciSöz’lerdebeyanve ispatedildiğigibi,elimizdekiboyalıaynadagörünen küçük, sönük ve perdeli güneşin gökteki güneşe nispeti ne ise, o iddiasahiplerinin kalbindeki ilhamın doğrudan doğruya Allah kelâmı olan Kur’an güneşininayetlerine nispeti de o derecededir. Evet, güneşin her bir aynada görünen misallerionundur ve onunlamünasebetli denilse doğrudur, fakat dünya o güneşçiklerin aynasınatakılmazveonlarınçekimiylebağlanmaz.

BeşinciTelvih

Tarikatıngayetmühimbirmeşrebiolan“vahdet-ivücûd”namıaltındakivahdet-i şuhûdile,yanisadeceVâcibü’lVücûd’abakıpvarlıklarıoVücûd-uVâcib’enispetençokzayıfbirer gölge görmekle insan onların varlık ismine lâyık olmadıklarına hükmedip onlarıhayalperdesinesarar.Allah’tanbaşkaherşeyiterkmakamındaonlarıhiçesaymak,hattayokdiyedüşünmek,yalnızO’nunisimlerinincilvelerinehayalîbiraynavaziyetivermekkadarilerigitmekolur.

İştebumeşrebinmühimbirhakikativar:Vâcibü’lVücûd’unvarlığının,imankuvvetiylevehakkalyakînderecesindekiyüksekbirvelâyetleaçığaçıkmasıylamümkinâtın1591varlığıodereceaşağıdüşerki,omeşreptekibiriningözündehayalveyokluktanbaşkamakamlarıkalmaz,oinsanâdetaVâcibü’lVücûdhesabınakâinatıinkâreder.

Fakat bumeşrebin tehlikeleri var.Birincisi şudur: İmanın şartı altıdır. Allah’a imandanbaşka, ahiret gününe iman gibi esaslar var. Bunlar ise mümkinâtın varlığını ister. Osağlam iman esasları hayal üstüne bina edilmez. Bunun için o meşrepteki kimsenin,istiğrakvesekirâlemindenyaniilahîaşklakendindengeçtiğimanevîsarhoşlukhalindenâlem-i sahvegirdiğiyanikendinegeldiğivakitmeşrebiniyanınaalmamasıgerekir.Veomeşrepgereğinceameletmemesilâzımdır.Hemkalbe,halevezevkeaitolanbumeşrebiakla,sözeveilmeaitbirsureteçevirmemelidir.ÇünküKitapveSünnet’tengelenaklaaitkanunlar, ilmî düsturlar ve kelâm usulü o meşrebi kaldıramıyor, onun uygulanmasımümkün olamıyor. Bu yüzden raşit halifelerde,müçtehit imamlarda ve selef-i sâlihîninbüyüklerindeomeşrepaçıkçagörünmüyor.Demek,enyücemeşrepdeğil.Belkiyüksek,fakatnoksan.Çokmühimfakatçok tehlikeli, çokağır fakatçokzevklidir.Buzevk içinonagirenlerçıkmakistemiyor,kendimanevîzevklerinidüşünerekonuenyüksekmertebezannediyorlar. O meşrebin esasını ve mahiyetini Nokta Risalesi’nde, bazı Sözlerde veMektubat’ta bir derece ifade ettiğimizden, onlarla yetinerek burada o mühim meşrebinmühimbirtehlikesinisöyleyeceğiz.Şöyleki:

Page 393: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Omeşrep sebeplerdairesindengeçipAllah’tanbaşkaher şeyi terk sırrıylamümkinâttanalâkasını kesen havas tabakanın en seçkinlerininmutlak istiğrak halindemazhar olduğusalihbirmeşreptir.Omeşrebisebepleriçindeboğulanlara,dünyayaâşıkolanlaravemaddîfelsefe ile tabiata saplananlara ilmî bir surette telkin etmek, onları tabiat ve maddedeboğmakveİslamhakikatindenuzaklaştırmaktır.Çünküdünyayaâşıkvesebeplerdairesinebağlı bir nazar, bu fâni dünyaya bir tür bekâ vermek ister. O dünya sevgilisini elindenkaçırmak istemez.Vahdet-ivücûdbahanesiyleonunbâkibirvarlıkolduğunuvehmeder,sevgilisi olan dünya hesabına ve bekâyı, ebediyeti ona tammal etmesinden dolayı onumabudderecesineçıkarır–Allahkorusun–Allah’ıinkâretmetehlikesineyolaçar.

Şuasırdamaddecilikfikriheryerioderecesarmışki,maddiyatıherşeyemercibiliyorlar.Böyle bir asırda has müminler maddiyatı idam eder derecede önemsiz gördüklerinden,vahdet-i vücûdmeşrebiortayaatılsabelkimaddecileronasahipçıkacak,“Bizdeböylediyoruz.” diyecekler. Halbuki maddecilerin ve her şeyi tabiata verenlerin yolundan enuzak meşrep vahdet-i vücûddur. Çünkü vahdet-i vücûd ehli, Cenâb-ı Hakk’ın varlığınaimankuvveti ileokadarönemveriyorki,kâinatıvemevcudatı inkârediyor.Maddecilerise mevcudata o kadar önem veriyor ki, kâinat hesabına Allah’ı inkâr ediyorlar. İştebunlarnerede,ötekilernerede?

AltıncıTelvih

Üç“nokta”dır.

BirinciNokta:Velâyetyollarıiçindeengüzeli,endoğrusu,enparlağı,enzenginisünnet-iseniyyeye uymaktır. Yani amel ve hareketlerinde sünnet-i seniyyeyi düşünüp ona tâbiolmak, onu taklit etmek, davranış ve hareketlerinde şeriatın hükümlerini rehberedinmektir.

İştesünneteuymavasıtasıylainsanınbasithalleri,örfîyaniâdetlerleilgilimuamelelerivefıtrî hareketleri ibadet şekline girmekle beraber, her bir ameli de sünneti ve şeriatıdüşündürmekledininbirhükmünühatırlatıyor.Ohatırlatma,Sahib-iŞeriatı(aleyhissalâtüvesselam)düşündürüyor.OdüşünmeiseCenâb-ıHakk’ıhatıragetiriyor.Budainsanabirçeşit huzur veriyor. O halde ömür dakikaları sürekli huzur içinde bir ibadet hükmünegeçirilebilir. İştebugenişcadde,velâyet-ikübrâyanienbüyükvelâyetolanpeygambervarisliğinin,sahabeveselef-isâlihînincaddesidir.

İkinciNokta:Velâyet yollarının ve tarikat şubelerinin en mühim esası ihlâstır. Çünküinsan ihlâs ile gizli şirklerden kurtulur. İhlâsı kazanmayan, o yollarda gezemez. Ve oyolların en keskin kuvveti, muhabbettir. Evet, muhabbet sevdiğinde bahane aramaz veonun kusurlarını görmek istemez; mükemmelliğini gösteren zayıf emareleri kuvvetlidelillerkabuleder.Daimasevdiğinetaraftardır.

Bu sırdandır ki, muhabbet ayağıyla marifetullaha yani Allah’ı bilmeye yönelen zâtlar,şüphe ve itirazlara kulak vermez, kolayca kurtulurlar. Binlerce şeytan toplansa hakikisevgililerinin kemâline işaret eden bir emareyi onların gözünde yok edemez. Eğermuhabbet olmazsa o vakit kendi nefsi, şeytanı ve dışarıdaki şeytanların itirazları içindeçokçırpınır.Kahramanca,sağlambirduruş,imankuvvetivedikkatlibirnazarlâzımdırkikendinikurtarsın.

Page 394: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

İşte bu sırdan dolayı, bütün velilik mertebelerinde marifetullahtan gelen muhabbet, enmühimmayaveiksirdir.Fakatmuhabbetinbirtehlikesivar;kulluğunsırrıolanniyazdan,tevazudannazavebirşeydavaetmeyeatlar,ölçüsüzhareketeder.Allah’tanbaşkaşeylereyönelmesi sırasında mânâ-yı harfîden (bir şeyin kendi sahibini, sanatkârını gösterenmânâsından)mânâ-yı ismîye (bir şeyin kendine bakanmânâsına) geçmesiylemuhabbetilaç ikenzehirolur.Yani insanAllah’tanbaşkasınısevdiğivakit,Cenâb-ıHakhesabına,O’nunnamına,O’nunisimlerininbiraynasıolmasıyönüylesevdiğinekalbenbağlanmasılâzımken,bazenozâtıkendihesabına,şahsîkemâlivezâtınaaitgüzelliğiadınadüşünüpmânâ-yı ismîyle sever.Allah’ı ve peygamberi düşünmedenyine sevebilir.BumuhabbetAllah’ısevmeyevesiledeğilperdeoluyor.Fakatmânâ-yıharfîileAllah’ısevmeyevesileolur,belkionuncilvesidirdenilebilir.

ÜçüncüNokta:Bu dünya hikmet yurdu, hizmet yurdudur; ücret ve mükâfat alma yerideğil. Buradaki amel ve hizmetlerin ücreti berzahta ve ahirettedir. Buradaki amellerberzahtaveahirettemeyveverir.

Madem hakikat budur, ahirete ait amellerin neticelerini dünyada istememek gerekir.Verilse de memnun değil, mahzun bir şekilde kabul etmek lâzımdır. Çünkü cennetmeyvelerigibikopardıkçayerineaynısınıngelmesi sırrıyla,bâkihükmündeolanahireteaitamelmeyvesinibudünyadafânibirsuretteyemekakılkârıdeğildir.Bâkibirlambayıbirdakikayanacakvesönecekbirlambayladeğiştirmekgibidir.

Bu sırdan dolayı, veli zâtlar hizmeti, zorluğu, musibeti ve zahmeti hoş görüyor,nazlanmıyor, şikâyet etmiyorlar. 1592 ل ا diyorlar. Keşif, keramet, zevk venurlarverildiğivakitbunubirtürilahîiltifatkabuledipgizlemeyeçalışıyorlar.Övünmeyedeğil, aksine şükre, kulluğa daha fazla giriyorlar. Çokları o hallerin gizlenmesini vekesilmesiniistemişkiamellerindekiihlâszedelenmesin.Evet,makbulbirinsanhakkındaen mühim ilahî ihsan, ihsanı ona hissettirmemektir, ta ki niyazdan naza ve şükürdenövünmeyegeçmesin.

İştebuhakikattendirki,velâyetive tarikatı isteyenlereğervelâyetinbazısızıntılarıolanzevk ve kerametleri isterse, onlara yönelmişse ve onlardan hoşlanırsa; bâki, uhrevîmeyvelerifânidünyada,fânibirsuretteyemişgibiolmaklaberaber,velâyetinmayasıolanihlâsıkaybedipvelâyetinkaçmasınayolaçarlar.

YedinciTelvih

Dört“nükte”dir.

Birinci Nükte: Şeriat doğrudan doğruya, gölgesiz, perdesiz, ehadiyet sırrı ve mutlakrubûbiyetnoktasındailahîhitabınneticesidir.Tarikatvehakikatinenyüksekmertebeleri,şeriatın küçük kısımları hükmüne geçer; daima ona vesile, giriş ve hizmetkârhükmündedirler.Neticelerişeriatınkesinvesağlamhükümleridir.Yani tarikatvehakikatyolları, şeriat hakikatlerine yetişmek için vesile, hizmetkâr ve basamaklar hükmündedir.Git gide en yüksek mertebede, şeriatın özünde bulunan hakikatin mânâsına ve tarikatsırrınadöner.Ovakit,büyükşeriatınkısımlarıolurlar.Yoksatasavvufehlindenbazılarınınzannettiği gibi, şeriatı görünüşteki bir kabuk; hakikati de onun içi, neticesi ve gayesiolarakdüşünmekdoğrudeğildir.Evet,şeriatinsantabakalarınagöreayrıayrıaçığaçıkar.

Page 395: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Şeriatın avam tabakayagörünenyüzünüonunhakikati zannediphavas tabakaya açılmışolan şeriat mertebesine “hakikat ve tarikat” demek yanlıştır. Şeriatın bütün tabakalarabakanmertebelerivar.

İştebusırdandırki, tarikatehlivehakikatyolundaolanlarilerigittikçeşeriathakikatlerikarşısında cezbeleri, şiddetli arzuları artıyor, ona daha fazla uyuyorlar. En küçük birsünnet-iseniyyeyienbüyükmaksatgibigörüponauymayaçalışıyor,onutaklitediyorlar.Çünküvahiy ilhamdanne kadar yüksekse, vahyinmeyvesi olan şeriat âdâbı da ilhamınneticesi olan tarikat âdâbından o derece yüksek ve mühimdir. Onun için tarikatın enmühimesası,sünnet-iseniyyeyeuymaktır.

İkinci Nükte: Tarikat ve hakikatin vesilelikten çıkmaması gerekir. Eğer bizzat gayehükmünegeçerlerse,ovakitşeriatınkesinvesağlamhükümleri,uygulamalarıvesünnet-iseniyyeyeuymak resmîkalır; kalböteki tarafayönelir.O takdirde insan,namazdançokzikir halkasını düşünür, farzlardan çok evradının cezbesine tutulur, büyük günahlardankaçmaktançoktarikatâdâbınamuhalefettenkaçar.Halbukitarikatevradışeriatınkesinvesağlam hükümlerinden olan farzların tek bir tanesine karşılık gelemez, onun yerinidolduramaz. Tarikat âdâbı ve tasavvuf evradı, o farzların içindeki hakiki zevke tesellivesilesi olmalı, kaynak değil.Yani tekke, camideki namazın zevkine ve tâdil-i erkâna1593vesileolmalı.Yoksacamidekinamazıçabuk, resmî şekildekılıphakiki zevkivekemâlitekkedebulmayıdüşünen,hakikattenuzaklaşıyor!

ÜçüncüNükte:“Sünnet-iseniyyeveşeriatınhükümleridışındatarikatvarmıdır,olabilirmi?”diyesoruluyor.

Cevap:Hemvarhemyoktur.Vardır,çünkübazıkâmilevliyaşeriatkılıcıylaidamedilmiş.Yoktur, çünkü hakikati delilleriyle bilen evliya, Sa’dî Şirazî’nin şu düsturundabirleşmişler:

رد ند ظ ها ي

Yani, “Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) caddesinin dışında olanın, onunarkasındangitmeyeninhakikatnurlarınaulaşmasıimkânsızdır.”

Bu meselenin sırrı şudur: Madem Resûl-u Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) Hâtemü’l-enbiyâ’dır yani peygamberlerin sonuncusu ve bütün insanlık adına Cenâb-ı Hakk’ınmuhatabıdır.Elbette insan, onun caddesi dışındagidemezvebayrağı altındabulunmayamecburdur.Vemademcezbeve istiğrakehlikimselermuhalefetlerindenmesulolamaz..vemademinsandabazılatifeler(manevîhisler)varkiteklifaltınagiremez,olatifehâkimolduğuvakitinsandininemirlerinemuhalefetindensorumlututulmaz..vemademinsandabazılatifelervarkiteklifaltınagirmediğigibiiradealtınadagirmez,hattaaklınidaresinedegirmez;kalbiveaklıdinlemez.Elbetteolatifebirinsandahâkimolduğuzaman–yalnızo zamana mahsus– o zât şeriata muhalefet etse velâyet derecesinden düşmez, mazursayılır.Fakatbirşartla:Şeriathakikatlerineveimankaidelerinekarşıbirinkâr,birküçükgörme,birhafifealmaolmamalıdır.Hükümleriyerinegetirmesedehakbilmesigerekir.Yoksa o hale mağlup olup –Allah korusun– o sağlam hakikatlere karşı inkâr veyalanlamayıhissettirecekbirvaziyet,alçalmaalâmetidir!

Page 396: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Kısacası:Şeriatdairesinindışındabulunantarikatehliikikısımdır:

Birkısmı–dahaöncegeçtiğigibi–yahale,istiğraka,cezbeyevemanevîsarhoşluğayenikdüşüyoryada teklifidinlemeyenveya iradeyi işitmeyenlatifelerinmahkûmuolupşeriatdairesinin dışına çıkıyor. Fakat o çıkış, şeriatın hükümlerini beğenmemekten veyaistememekten değil, belkimecburen, iradesiz terktir.Böyle veli zâtlar var.Hemmühimveliler bunların içinde geçici olarak bulunmuş. (Hatta hakikati delilleriyle bilen bazıevliya, böylelerinden değil yalnız şeriat dairesinin, belki İslamiyet dairesinin dışındabulunanlar olduğuna hükmetmişler.) Fakat bir şartla: Hazreti Muhammed’in(aleyhissalâtüvesselam)getirdiğihükümlerinhiçbiriniyalanlamamak…Okısımbelkiyadüşünmüyor ya o hakikatlere yönelemiyor veyahut bilmiyor, bilemiyor. Bilse ve kabuletmeseolmaz!

İkincikısımisetarikatvehakikatinparlakzevklerinekapılıpkendizevkmakamındançokyüksekolanşeriathakikatlerininzevkderecesineyetişemediğiiçinonuzevksiz,resmîbirşey gibi görüp şeriata karşı kayıtsız kalır. Gitgide şeriatı bir kabuk zanneder. Bulduğuhakikati esas ve gaye sayar. “Onu buldum, o bana yeter.” der, şeriatın hükümlerinemuhalif hareket eder. Bu kısımdan aklı başında olanlar yaptıklarından sorumludur;alçalıyor,belkikısmenşeytanamaskaraoluyorlar.

DördüncüNükte:Dalâlet ehlinden ve bid’atçılardan bir kısım zâtlar, ümmet nazarındamakbul oluyor.Aynen onlar gibi zâtlar var, görünüşte hiçbir fark yokken ümmet onlarıreddediyor. Buna hayret ediyordum. Mesela Zemahşerî gibi Mutezile mezhebinde entutucu fertlerden birini Ehl-i Sünnet’ten hakikati delilleriyle bilen zâtlar o şiddetliitirazlarına rağmen küfür ve dalâletle itham etmiyor, belki onun için bir kurtuluş yoluarıyorlar. Zemahşerî’den çok daha az şiddetli olan Ebû Ali Cübbaî gibi Mutezileimamlarını ise reddedilmiş ve kovulmuş sayıyorlar. Bu sır çok zaman merakımıuyandırıyordu.SonraAllah’ınlütfuylaanladımki,Zemahşerî’ninEhl-iSünnet’eitirazları,hak zannettiği yolunda hakka muhabbetten ileri geliyordu. Yani mesela, hakiki tenzih,Cenâb-ı Hakk’ı bütün noksanlıklardan uzak sayma onun nazarında hayvanların kendifiillerini yaratmasıyla oluyor. Bu sebeple Cenâb-ı Hakk’ı tenzihe olan muhabbetinden,Ehl-iSünnet’infiillerinyaratılmasımeselesindekidüsturunukabuletmiyor.ReddedilmişbaşkaMutezileimamları,hakkamuhabbettençokEhl-iSünnet’inyüksekdüsturlarınakısaakılları yetişemediğinden, geniş Ehl-i Sünnet kaideleri dar fikirlerine sığmadığından veonları inkâr ettiklerinden reddedilmişlerdir. Aynen kelâm ilminde Mutezile’nin Ehl-iSünnet veCemaat’emuhalefeti gibi, sünnet-i seniyyedışındaki bir kısım tarikat ehlininmuhalefetideikişekildedir:

Biri, Zemahşerî gibi, haline ve meşrebine çok bağlılık sebebiyle, zevk derecesineyetişemediğişeriatâdâbınakarşıbirderecekayıtsızkalır.

Diğer kısım ise –hâşâ– şeriat âdâbına, tarikat düsturlarına nispeten önemsiz diye bakar.Çünkü dar anlayışı o geniş zevkleri kavrayamıyor ve küçük makamı o yüksek âdâbayetişemiyor.

SekizinciTelvih

Sekiztehlikeyibildirir.

Page 397: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Birincisi: Sünnet-i seniyyeye tamamen uymayan bir kısım tarikat ehli, velâyetipeygamberliğetercihetmekletehlikeyedüşer.YirmiDördüncüveOtuzBirinciSöz’lerde,peygamberliğinnekadaryüksekolduğuvevelâyetinonanispetennekadarsönükkaldığıispatlanmıştır.

İkincisi:Tarikatehlindenaşırıyagidenbirkısım,evliyasınısahabeyetercihetmekle,hattapeygamberderecesindegörmekletehlikeyedüşer.OnİkinciveYirmiYedinciSözlerdeveo Söz’ün “Sahabiler Hakkındaki Zeyl”inde şu husus kesinlikle ispat edilmiştir:Sahabilerde sohbetin öyle bir hususiyeti var ki, ona velâyet ile yetişilmez, sahabilerinönünegeçilmezvevelilerhiçbirzamanpeygamberlereerişemez.

Üçüncüsü:Aşırı tarikattaassubutaşıyanlarınbirkısmı, tarikatâdâbveevradınısünnet-iseniyyeye tercih ederek sünnete muhalefetle onu terk eder, fakat virdini bırakmaz. Osuretlekendisineşeriatâdâbınakarşıbirkayıtsızlıkhaligelir,tehlikeyedüşer.

ÇokSöz’deispatedildiğiveİmamGazalî,İmamRabbanîgibihakikatidelilleriylebilentarikat ehli zâtların dediği gibi: “Bir tek sünnet-i seniyyeye uymakla elde edilenmakbuliyet,yüzâdâbvehususinafiledengelemez.Birfarzbinsünneteüstünolduğugibi,birsünnet-iseniyyedebintasavvufâdâbındanüstündür.”

Dördüncüsü:Aşırıyagidenbirkısımtasavvufehli, ilhamıvahiygibizannedervevahiytüründenkabuleder, tehlikeyedüşer.Vahyinderecesininnekadaryüksek,küllîvekutsî;ilhamların ona nispeten ne derece küçük ve sönük olduğu On İkinci Söz’de,Kur’an’ınmucizelerine dair Yirmi Beşinci Söz’de ve başka risalelerde kesin bir şekilde ispatedilmiştir.

Beşincisi: Tarikat sırrını anlamayan bir kısım tasavvuf ehli, zayıfları kuvvetlendirmek,gevşekleri cesaretlendirmekvehizmetin şiddetindengelenusançvezorluğuhafifletmekiçinistenmedenverilenzevk,nurvekerametleritatlıgörüponlarabağlanır;onlarıibadet,hizmetve evrada tercih ederek tehlikeyedüşer.Bu risaleninAltıncıTelvih’ininÜçüncüNokta’sındakısacaifadeedildiğivebaşkaSözlerdekesinlikleispatlandığıüzere,budünyahizmetyurdudur,ücretalmayerideğil.Buradaücretini isteyenlerbâki,daimîmeyvelerifâni ve geçici bir surete çevirmekle beraber, dünyada kalıcı olmak hoşlarına gidiyor,berzaha arzuyla bakamıyorlar.Âdeta bir yönden dünya hayatını sever, çünkü içinde birbakımaahiretibulurlar.

Altıncısı: Hakikat yolunda olmayan bir kısım tarikat ehli, velâyet makamlarınıngölgeleriniveküçüknumunelerini,asılvebüyükmakamlarlakarıştıraraktehlikeyedüşer.YirmiDördüncüSöz’ünİkinciDalı’ndavebaşkaSöz’lerdekesinlikleispatedilmiştirki,nasıl güneş aynalar vasıtasıyla çoğalır, binlerce misalî güneş, tıpkı güneş gibi ışık vesıcaklığa sahip olur. Fakat omisalî güneşler hakiki güneşe nispeten çok zayıftır.Aynenonungibi, peygamberlerin ve büyük evliyanınmakamlarının bazı gölgeleri var.Manevîmakamlarda yolculuk yapan tarikat ehli onlara girer, kendini o büyük velilerden dahabüyük görür. Belki peygamberleri geçtiğini zanneder, tehlikeye düşer. Bütün butehlikelerdenzarargörmemekiçinimanveşeriatesaslarınıdaimarehberedinmeliveesastutmalı,manevîâlemdegördüklerinivezevkinionlarakarşımuhalefetindeithametmelidir.

Yedincisi: Bir kısım zevk ve şevk ehli,manevîmakamlardaki yolculuğunda övünmeyi,

Page 398: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

nazı, şatahatı, insanların alâkasını ve bir şeye merci olmayı; şükre, niyaza, çaresizceyakarışlara ve insanlardan istiğnaya, yani kimsenin minneti altına girmemeye tercihetmekle tehlikeye düşer. Halbuki en yüksek mertebe Allah Resûlü’nün kulluğudur ki,“mahbubiyet”unvanıylaanılır.Kulluğuniseesassırrıniyaz,şükür,tevazuiçindeyakarış,huşû,acz,fakr,halktanistiğnayönüyleohakikatinkemâlinemazharolmaktır.Bazıbüyükvelilerövünme,nazveşatahatageçiciolarak,iradeleridışındagirmişlerfakatonoktada,iradeyle onlara uyulmaz; hidayeti, doğru yolu gösterirler ama ona götüremezler,arkalarındangidilmez!

Sekizincisi:Manevîzevklerine tutkun,acelecibirkısımtarikatehli,ahirettealınacakvekoparılacak velâyet meyvelerini dünyada yemek ister ve manevî yolculuğunda onlarıistemekletehlikeyedüşer.Halbuki 1594 روا ع إ ا ةا و gibiayetlerleilanedildiğive çok Söz’de kesin bir şekilde ispatlandığı üzere, bekâ âleminde bir tek meyve fânidünyanınbinbahçesinetercihedilir.1595Onuniçinomübarekmeyveleriburadayememeli!Eğer istenmeden yedirilirse şükretmeli! Onlar mükâfat değil, belki teşvik için ilahî birihsanolarakgörülmeli!..

DokuzuncuTelvih

Tarikatınpekçokmeyvevefaydasındanburadayalnızdokuztanesinikısacasöyleyeceğiz.

Birincisi: İstikametli tarikat vasıtasıyla, ebedî saadetteki ebedî hazinelerin anahtarı,kaynağı ve madeni olan iman hakikatlerinin açığa çıkması ve aynelyakîn derecesindegörünmesidir.

İkincisi:İnsanmakinesininmerkezivezembereğiolankalbitarikatvasıtasıylaişletmeklediğer latifeleri harekete geçirip yaradılışlarının neticesine sevk ederek hakiki insanolmaktır.1596

Üçüncüsü: Berzah âleminde ve ahiret seferinde, tarikat silsilelerinden birine katılıp onuranî kafile ile sonsuzların sonsuzu ahiret yolunda arkadaş olmak, yalnızlık ve korkuhissinden kurtulmak, onlarla dünyada ve berzahta mânen yakınlık kurmak, vehim veşüphelerin hücumuna karşı tarikat ehlinin icmâ1597 ve ittifakına dayanıp her bir üstadınıkuvvetli bir senet ve delil derecesinde görerek hatıra gelen dalâlet ve şüpheleridefetmektir.

Dördüncüsü: İmandaki marifetullahın, yani Allah’ı bilmenin ve o marifettekimuhabbetullahın, yani Allah sevgisinin zevkini saf tarikat vasıtasıyla anlamak, böylecedünyanın mutlak yalnızlık ve ürkütücülüğünden, insanın kâinattaki mutlak gurbetindenkurtulmaktır.BirçokSöz’deispatetmişizki,ikicihansaadeti,elemsizlezzet,yalnızlıkvekorku hissi bulunmayan dostluk, hakiki zevk ve ciddi saadet, iman ve İslamiyethakikatindedir.İkinciSöz’dedenildiğigibi,imancennettekitûbâağacınınbirçekirdeğinitaşıyor.İştetarikatterbiyesiyleoçekirdekbüyüyüpboyatar.

Beşincisi: Dinin emirlerindeki latif hakikatleri, tarikattan ve Cenâb-ı Hakk’ı zikirdengelenkalbîbiruyanışvasıtasıylahissetmek,takdiretmektir.Ovakit insanibadetizorakive ciddiyetsizce yapmaz, aksine Allah’ın emirlerine şevkle itaat edip kulluğunu yerinegetirir.

Page 399: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Altıncısı: Hakiki zevke, ciddi teselliye, kedersiz lezzete, yalnızlık ve korku hissibulunmayanarkadaşlığagerçekvesilevevasıtaolantevekkülmakamını,teslimrütbesiniverızaderecesinikazanmaktır.

Yedincisi: Tarikatlardaki manevî yolculukların en mühim şartı ve neticesi olan ihlâsvasıtasıylagizlişirkten,riyaveyapmacıklıkgibirezilliklerdenkurtulmakvetarikatınfiilîkısmı,yaninefsiterbiyeediptemizeçıkarmakvasıtasıylanefs-iemmareninveenaniyetintehlikelerindenkurtulmaktır.

Sekizincisi: Tarikatta kalben zikir ve aklen tefekkür ile kazanılan teveccüh, huzur vekuvvetli niyetler vasıtasıyla âdetlerini ibadete çevirmek ve dünyevî işlerini ahirete aitameller hükmüne geçirip ömür sermayesini güzelce kullanmakla, dakikalarını ebedîhayatınsümbülleriniverecekçekirdeklerhalinegetirmektir.

Dokuzuncusu: Kalben manevî yolculuk, ruhen cihad ve manevî yükseliş ile kâmil birinsan olmak için çalışmak.. yani hakiki mümin ve tam bir Müslüman olmak.. yalnızgörünüşte değil gerçekten iman ve İslam hakikatini kazanmak.. şu kâinat içinde ve biryöndenkâinatıntemsilcisihükmündedoğrudandoğruyakâinatınHâlık-ıZülcelâl’inekulvemuhatap,dostveaynaolmak..ahsen-itakvimde1598olduğunugöstermekleinsanoğlununmeleklere üstünlüğünü ispat etmek.. şeriatın iman ve amele ait taraflarıyla yücemakamlardauçmak..vebudünyadaebedîsaadetebakmak,belkideosaadetegirmektir…

1599 ا ا أ إ إ

ت يا را ا او را ا ثا و ا او .ا ، أ و ا و ا ظ تا جراو ا مو و

1600 ا بر

Zeyl1601

ا ا م ــــــ

(Buküçücükilaveninbüyükönemivar.Herkesefaydalıdır.)

İnsanı Cenâb-ı Hakk’a ulaştıracak yollar pek çoktur ve bütün hak yollar Kur’an’danalınmıştır.Fakatonlarınbazısıdiğerlerindendahakısa,dahaemniyetlivedahageniştir.Oyollar içinde, benim eksik kavrayışımla Kur’an’dan anladığım, “acz, fakr, şefkat vetefekkür”yoludur.

Evet,aczdeaşkgibi,belkiondandahaemniyetlibiryoldurki,kullukvasıtasıyla insanımahbubiyete,yaniAllahtarafındansevilmemakamınakadargötürür.

Fakr,insanıCenâb-ıHakk’ınRahmanismineulaştırır.

Şefkat, aşk gibi, belki daha keskin ve daha geniş bir yoldur ki, insanı Rahîm isminekavuşturur.

Tefekkür de aşk gibi, hatta daha zengin, daha parlak, daha geniş bir yoldur ki, insanıAllah’ınHakîmisminegötürür.

Bu yol, “tarik-i hafi” denilen ve sessiz zikir yapılan, işe nefislemücadeleden başlanantarikatlargibionadımdandeğil,“tarik-icehriye”denilenveyüksekseslezikiryapılan,işe

Page 400: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

tabiatputunukırmaklabaşlanantarikatlargibinefsinyedimertebesineatılanadımlardandadeğil; sadecedört “hatve”den1602 ibarettir.Tarikattan ziyadehakikattir, şeriattır.Yanlışanlaşılmasın;aczini,fakrınıvekusurunuCenâb-ıHakkarşısındagörmekdemektir,yoksainsanlaragöstermekdeğildir.

Şu kısa yolun esası sünnete uymak, farzları işlemek ve büyük günahları terk etmektir.Bilhassanamazıtâdil-ierkân1603ilekılmakveardındantesbihatıyapmaktır.

Birincihatveye1604 أ ا ayetiişaretediyor.

İkincihatveye1605 أ ا ا و ayeti,

Üçüncühatveye1606 أ و أ ayeti,

Dördüncühatveyeise1607 و إ ء ayetiişaretediyor.

Budörthatveninkısacaizahışudur:

Birinci“hatve”de:1608 أ ا ayetinin işaret ettiği gibi, nefsi temize çıkarmamak… Çünkü insan,yaradılışıgereğinefsinisever.Hattaöncevebizzat,yalnızonusever,herşeyinefsinefedaeder.Nefsiniibadetelâyıkmışgibimetheder,ayıplardanuzakgörüptemizeçıkarır.Eldengeldiğince kusurları kendine yakıştırmaz ve kabul etmez. Nefsini taparcasına, şiddetlesavunur.Hattafıtratınakonulmuş,HakikiMabud’uhamdvetesbihetmesiiçinkendisineverilmişdonanımvekabiliyetlerinefsiiçinkullanarak1609 إ ا ayetinintehdidinemuhatapolur.Sadecekendinigörür,kendinegüvenir,kendinibeğenir.

İştebumertebedenefsinasıltemizliği,onutemizeçıkarmamaktır.

İkinci“hatve”de:1610 أ ا ا و ayetinin ders verdiği gibi, insan kendini unutmuş,kendindenhaberiyok.Ölümübilebaşkasınayakıştırır.Fâniliğiveyokluğugörseüstünealınmaz.Zahmetvehizmetsırasındanefsiniunutmak,ücretalmavelezzetlerdenistifadeetme vaktinde ise kendini düşünmek, şiddetle savunmak, çok mühim görmek nefs-iemmareningereğidir.

Nefsin bumakamdaki temizliği, arınması, terbiyesi şu halin zıddıylamümkündür.Yani,nefsiunutmakgerektiğiyerdeunutup,hatırlamak lâzımgeldiğindehatırlamak;nefsihazveihtiraslardaunutmak,ölümdevehizmetteisedüşünmek…

Üçüncü“hatve”de:1611 أ و أ ayetinindersverdiğigibi,nefis tabiatıgereği, iyiliği daima kendinden bilip övünür ve ameline güvenir. Bu mertebede insan,nefsinde yalnız kusuru, noksanlığı, aczi ve fakrı görüp bütün güzellik ve faziletlerinkendisine Fâtır-ı Zülcelâl tarafından ihsan edilmiş nimetler olduğunu anlar; övünmekyerineşükreder,kendinibeğendirmekyerinehamdeder.

Şumertebedenefsintemizliği,1612 ز أ sırrıyla,kemâlinikusurda,kudretiniaczde,zenginliğifakrdabilmektir.

Page 401: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Dördüncü“hatve”de:1613 و إ ء ayetinindersverdiğigibi,nefiskendiniserbest,tekbaşınavebizzatmevcutbilir.Osebeplebirtürrubûbiyetdavaeder,Mabud’unakarşıdüşmancabirisyantaşır.

İştenefisbuhaldenşuhakikatianlamaklakurtulur:

Her şey, nefsinde mânâ-yı ismiyle, yani kendisine bakan yönüyle fânidir, kayıptır,sonradan olmadır, yoktur. Fakat mânâ-yı harfiyle, yani Sanatkârına, Yaratıcısına bakanyönüyle, Sâni-i Zülcelâl’in isimlerine ayna olması ve vazifesi itibarı ile şahittir, gözlegörülür,vücudavesiledir,mevcuttur.

Bu makamda nefsin temizliği şöyledir: Varlıkta yokluk, yoklukta varlık bulur. Yanikendinisahibibilse,kendinevarlıkatfetsekâinatkadarbüyükbiryoklukkaranlığıiçindekalır.KendivarlığınagüvenipHakikiYaratıcıyıunutsa,ateşböceğigibikendişahsî,zayıfışığıyla sonsuz yokluk karanlıklarında ve ayrılıklar içinde boğulur. Fakat benliğini vegururubırakıpbizzatnefsininhiçolduğunuveaslındaHakikiYaratıcınınbirtecelliaynasıbulunduğunugörsebütünmevcudatıvesonsuzbirvarlığıkazanır.Zirabütünvarlıkların,isimlerinincilvelerinemazharolduğuVâcibü’l-VücudZât’ıbulan,herşeyibulur.

Hâtime1614

Şuacz,fakr,şefkatvetefekküryolundakidörtmertebeninizahı,hakikatinilmine,şeriatınhakikatine,Kur’an’ınhikmetinedairolanyirmialtıadetSöz’deyapılmıştır.Buradayalnızbirikinoktayakısacaişaretedeceğiz.

Evet, bu yol daha kısadır, çünkü dört mertebedir. Acz yolunun yolcusu, elini nefistençekse doğrudan doğruya Kadîr-i Zülcelâl’e yönelir. Halbuki en keskin yol olan aşkınyolcusu, nefisten elini çeker, mecazi bir sevgiliye yapışır. Ancak onun yokluğunugördüktensonraHakikiSevgiliyegider.

Hem bu yol daha emniyetlidir. Çünkü bu yolda nefsin hakka aykırı, mübalağalı, yalaniddialarıbulunmaz.İnsan,nefsindeacz,fakrvekusurdanbaşkabirşeybulamazkihaddiniaşsın.

Hem bu yol çok daha umumidir, geniş bir caddedir. Çünkü bu yolun yolcusu, vahdet-ivücûd meşrebindekiler gibi, daimî huzuru kazanmak için kâinatı yokluğa mahkûmzannedip1615 إ د hükmünevarmayaveyahutvahdet-işuhûdehligibi,daimîhuzuriçin kâinatı mutlak bir unutuş perdesinde hapse mahkûm kabul edip 1616 إ د demeye mecbur olmuyor. Belki Kur’an kâinatı ebedî yokluktan ve hapisten açıkçabağışladığı için bu yolun yolcusu da varlıkları kendileri hesabına hizmetten azlederekFâtır-ı Zülcelâl hesabına kullanıyor. Her şeyi Cenâb-ı Hakk’ın güzel isimlerinintecellilerinemazharveonlarınaynasıolmaklavazifeligörüyor.Varlıklaramânâ-yıharfîile,yaniYaratıcılarınıgösterenyüzlerinebakıpmutlakgaflettenkurtularakdaimîhuzurukazanıyor.HerşeydeCenâb-ıHakk’abiryolbuluyor.

Sözün özü, varlıkları kendileri hesabına hizmetten azlederek onlara mânâ-yı ismî ilebakmamaktır.

Page 402: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1425“Hiçbirşeyyokturki,O’nuhamdileberabertesbih(tenzih)ediyorolmasın.”(İsrâsûresi,17/44)

1426HAŞİYEDahasonraDokuzNükte’yetamamlanmıştır.

1427Bumânâyıifadeedenhadisleriçinbkz.Tirmizî,sevâbü’l-Kur’an14;Dârimî,fezâilü’l-Kur’an1,35.

1428Selef-isâlihîn:Ehl-iSünnetveCemaat’inilkrehberleri;sahabe,tabiinvetebe-itabiininilerigelenleri.

1429“HalbukibuKur’an’ındiliArapçavemânâsıdaçokaçıktır.”(Nahlsûresi,16/103)

1430“Yeminolsungüneşeveparlakaydınlığına.”(Şemssûresi,91/1)

1431“Yâsîn.HikmetliKur’an’aandolsun.”(Yâsînsûresi,36/1-2)

1432İ’caz:Mucizederecesindebenzersizsöz.Benzerininyapılmasımümkünolmadığıiçinherkesişaşırtıpacizbırakma.

1433“Kayanyıldızayeminolsunki!”(Necmsûresi,53/1)

1434“Hayır!VakitvakitinenKur’an’ayeminederimki!Eğeranlarsanızbugerçektenbüyükbiryemindir.”(Vâkıasûresi,56/75-76)

1435“Otozutupsavuran(rüzgârlara)!”(Zâriyâtsûresi,51/1)

1436“İyilikiçinbirbirininpeşindengönderilenlerhakkıiçin!”(Mürselâtsûresi,77/1)

1437“Yeminolsunİncir’eveZeytin’e..”(Tînsûresi,95/1)

1438Hurûf-umukattaa:Bazısûrelerinbaşındabulunanvebirerilahîşifrevasfıtaşıyanharfler.Elif,lâm,mim,yâ,singibi…

1439“O’nunvarlığınınvekudretinindelillerindenbiridegökleriveyeriyaratması,lisanlarınızınverenklerinizinfarklıolmasıdır.”(Rûmsûresi,30/22)1440“HalbukibütünbirgöklerâlemibükülmüşolarakAllah’ınelininiçindedir.”(Zümersûresi,39/67)

1441“Osizianalarınızınkarnındaüçkaranlıkiçinde,peşpeşeyaratır.”(Zümersûresi,39/6)

1442“RabbinizoAllah’tırki,gökleriveyerialtıgündeyarattı.”(A’râfsûresi,7/54;Yûnussûresi,10/3;Hûdsûresi,11/3;Hadîdsûresi,57/4)

1443“Bilinki,Allahinsanilekalbiarasınagirer(dilediğitakdirdearzusunugerçekleştirmesiniönler).”(Enfâlsûresi,8/24)

1444“O’nunilmindengöklerdeveyerdezerremiktarıbirşeybilegizlenemez.”(Sebesûresi,34/3)

1445“Geceyigündüzekatar,böylecegündüzuzar.Gündüzügeceyekatar,böylecegeceuzar.Göğüslerdegizlihernevarsaonlarıdahakkıylabilir.”(Hadîdsûresi,57/6)

1446Ehadiyet:Cenâb-ıHakk’ıntektekhervarlıktagörünenbirliktecellisi.

1447Zorunlu,varlığıkendindenolma.

1448Bkz.es-Suyûti,el-İtkân2/149;el-Âlûsî,Rûhu’l-Meânî14/86.

1449“O’nunvarlığınınvekudretinindelillerindenbiridegöğünveyerin,kendisininbuyruğuilekaimolması,ayaktadurması,belirlenenyerdesapasağlamişlerininbaşındabulunmasıdır.Sonrasiziyattığınızyerdenbirçağırdımı,birdenkabirlerinizdençıkıverirsiniz.”(Rûmsûresi,30/25)

1450Emredersiniz,buyrun!

1451“Bütünhamdler,övgülerAllah’adır.”(Fâtihasûresi,1/2;En’âmsûresi,6/1;A’râfsûresi,7/43;Yûnussûresi,10/10;İbrahimsûresi,14/39;Nahlsûresi,16/75…)

1452Özneninfiilininneticesi.

1453Kelimeninsonunu“i”şeklindeokutan“lâm”harfi.Has,lâyık,müstahakolmamânâlarınıifadeeder.

1454Vücûbiyet:Zorunlu,vacip,varlığıkendindenolma.

Page 403: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1455“Bütünhamdler,övgülerAllah’adır.”(Fâtihasûresi,1/2;En’âmsûresi,6/1;A’râfsûresi,7/43;Yûnussûresi,10/10;İbrahimsûresi,14/39;Nahlsûresi,16/75…)

1456“(Haydiöyleysedeyiniz):Yalnızsanaibadeteder,yalnızsendenmedetumarız.”(Fâtihasûresi,1/5)

1457“Bütünhamdler,övgülerâlemlerinRabbiAllah’adır.”(Fâtihasûresi,1/2)

1458Mihrap:Camideimamınnamazkıldırırkendurduğubölüm.

1459“ŞehadetederimkiAllah’tanbaşkailahyoktur,yineşehadetederimkiHazretiMuhammed(sallallâhualeyhivesellem)Allah’ınresûlüdür.”(Müslim,salât60;Tirmizî,salât216;EbûDâvûd,salât178;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/292)

1460Hacerü’l-esved:Kâbe’debulunanmeşhursiyahtaş.Rengindendolayı“esved”denilmiştir.RivayetegöreHazretiCebrail(aleyhisselam)tarafındanHazretiİbrahim’e(aleyhisselam)getirilmiştir.

1461Latife:Manevîhis.

1462“(Haydiöyleysedeyiniz):Yalnızsanaibadeteder,yalnızsendenmedetumarız.”(Fâtihasûresi,1/5)

1463“Eyinsanlar!(Hemsizihemdesizdenöncekiinsanlarıyaratan)Rabbinizeibadetediniz.”(Bakarasûresi,2/21)

1464Birşeyinvarlığı,doğruluğutahakkukederse,yanibirhakikatolarakortayaçıkarsaonabağlıbütünhususlarındavarlığıvedoğruluğutahakkukeder.Bkz.el-Bâbertî,el-İnâyefîŞerhi’l-Hidâye5/495;İbnü’l-Hümâm,ŞerhuFethu’l-Kadîr4/366.

1465BizeihsanettiğiimanveKur’annuruiçinRabbimizehamdolsun.

1466“Yalnızsendenmedetumarız.”(Fâtihasûresi,1/5)

1467“Bizidosdoğruyolahidayetet.Nimetvelütfunamazharettiklerininyolunailet!”(Fâtihasûresi,1/6-7)

1468“Herbid’atdalâlettirveherdalâletcehennemateşindedir.”Nesâî,ıydeyn22;Ma’merİbniRâşid,el-Câmi’11/159;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-kebîr9/97.İlkkısmıiçinbkz.Müslim,cum’a43;EbûDâvûd,sünnet5;İbniMâce,mukaddime6,7;Dârimî,mukaddime16,23.

1469Şeair:Görüldüğündeİslam’ıhatırlatan,İslam’ınbütünMüslümanlarıalâkadaredensembolhalinegelmişalâmetleri.

1470Sırfemrolunduğuiçinyapılan,sebepveilletisadeceAllah’ınemriolandinîmeseleler.

1471Bkz.eş-Şâtıbî,el-Muvafakât3/46;İbniÂbidîn,Haşiye1/447.

1472Mânâvehikmetiakıllakavranabilen.

1473Bkz.eş-Şâtıbî,el-Muvafakât2/329-331,3/46;İbniÂbidîn,Haşiye1/447.

1474Cehenneminbeşerîarzularvenefsinhoşunagidenşeylerle,cennetinisehoşagitmeyenşeylerleçepeçevrekuşatılmışolduğunadairbkz.Buhârî,rikak28;Müslim,cennet1.

1475“Cehennemliklerlecennetliklerelbettebirolmaz.Kurtuluşavebaşarıyaerenler,cennetliklerdir.”(Haşirsûresi,59/20)

1476“Oramazanayıkiinsanlığabirrehberolan,insanıdoğruyolagötürenvehakkıbâtıldanayıranenaçıkveparlakdelilleriiçerenKur’anoaydaindirildi.”(Bakarasûresi,2/185)

1477Bkz.Buhârî,îmân1;Müslim,îmân21.

1478Bkz.İbniEbi’l-İzz,ŞerhuAkîdeti’t-Tahâviyye1/409.

1479“…hiçummadığıyerlerden(rızıkverir).”(Talâksûresi,65/3)

1480Bkz.“GörmüyormusunuzkiAllahgöklerdeveyerdeolanşeylerisizinhizmetinizevermiş,görünengörünmeyenbuncanimetinibaşınızdanaşağıyağdırmaktadır?Yinedeöyleinsanlarvarki,hiçbirbilgiye,yolgöstericibirrehbereveyaaydınlatıcıbirkitabadayanmaksızınAllahhakkındatartışıpdurur.”(Lokmansûresi,31/20)

1481Bkz.Bakarasûresi,2/43,271;Tevbesûresi,9/60;Muhammedsûresi,47/38.

1482“Oramazanayıki,Kur’anoaydaindirildi.”(Bakarasûresi,2/185)

Page 404: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1483Dünyanınahiretiçinbirticaretyerivetarlaolduğunadairbkz.Tevbesûresi,9/111;Fâtırsûresi,35/29;Şûrâsûresi,42/20;Safsûresi,61/10-12;el-Hâkim,el-Müstedrek4/348;EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ10/53-54.

1484Bkz.Tirmizî,fezâilü’l-Kur’an16;İbniEbîŞeybe,el-Musannef6/118;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr9/130.

1485Bkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat3/255-256;ed-Deylemî,el-Müsned3/130-131.

1486Bkz.“Kadirgecesi,binaydanhayırlıdır.”(Kadirsûresi,97/3)

1487Cülûs-uhümâyûn:Padişahıntahtaçıkmamerasimi.

1488Fâtihasûresinde“ÂlemlerinRabbi”ifadesindeki“âlemler”inonsekizbinâlemolduğunadairbkz.et-Taberî,Câmiu’l-Beyân1/63;EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ2/219;el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an1/138.

1489Bkz.Buhârî,savm2,8,9;Müslim,sıyâm160,163.

1490Riyazet:Nefsiterbiyemaksadıylaçokyemeiçmeyiterkederekibadetveilimlemeşgulolma.

1491EşrefoğluRûmî,Müzekki’n-Nüfûss.275-276.

1492Allahım!EfendimizMuhammed’e(sallallâhualeyhivesellem),âlveashabına,seninrazıolacağınveonunlâyıkolduğubirrahmetle,ramazanayındaokunanKur’an’ınharfleriadedincesalâtveselameyle!

1493“İzzetsahibiolanseninRabbin,onlarınbütünbâtıliddialarındanmünezzehtir,yücedir.Selambütünpeygamberleredir.BütünhamdlerâlemlerinRabbiAllah’adır.”(Sâffâtsûresi,37/180-182),âmin…

1494İtizar:Özürbeyanı.

1495Kur’an’ınenuzunayetiolanve“müdayeneayeti”olarakbilinenayet:Bakarasûresi,2/282.

1496İlmelyakîn:Kesinbilgiyedayanarak,ilimyoluylaşüpheyeyerbırakmayacakşekildebilmek.

1497Aynelyakîn:Gözüylegörmüşderecedekesinbirşekildebilmek.

1498Hakkalyakîn:Marifetmertebesininenyükseği.Hakikatibizzatyaşayarakgörmehali.

1499Füruat:Esastanolmayan,esasüzerinebinaedilenikincilmeseleler.

1500OnDokuzuncuMektup.

1501Hizb:ZikirveduaiçinKur’an’danalınmışbirkısımayetler.

1502HAŞİYEKur’an’dakiayetlerintoplamadedinin6666*olmasıveşugeçen89.sayfadaCenâb-ıHakk’ınzikredilengüzelisimlerininsayısınınaltırakamıylaalâkasımühimbirsırraişaretediyor.İzahışimdiliksonrayabırakıldı.

*Kur’anayetlerinintamamı6200küsurdur.FakatbazıtefsircilerKur’an’da6666ayetolduğunubelirtmişvebunudaşuşekildeaçıklamışlardır:Binayetemir,binayetnehiy,binayetvaat,binayetvaid[korkutma,tehdit],binayethaber,binayetkıssalar,beşyüzayethelâl-haramiçerenhükümler,yüzayetduavetesbih,altmışaltıayetdenâsihvemensûh,yanikoyulanvekaldırılanhükümleredairdir.(el-Kermî,en-Nâsihve’l-Mensûh1/240;MuhammedBedreddin,Ebdeu’l-Beyâns.3-4)

1503HAŞİYEBubeşerbeşerbölümlemeüzerinebirsıraçığaçıkmıştı.Hiçbirimizinhaberiolmadanşuradakialtısûrekaydedilmiş.Altıncısının,bumühim‘yarısıolma’sırrıkaybolmasındiyegaipten,irademizdışındagirmişolduğunaşüphemizkalmadı.

1504EyKur’an’ıindirenAllahım!Kur’an’ınhakkıiçin,ayvegüneşdöndükçebizeKur’an’ınsırlarınıöğretvekendisineKur’an’ıindirdiğinzâta,onunâlveashabınasalâtveselameyle,âmin…

1505“Allahgöklerinveyerinnurudur…”(Nûrsûresi,24/35)

1506Allahım!SenbenimRabbimsin;beniseseninkulun.SenherşeyiyaratanHâlık’sın;beniseseninmahlûkun.SenrızıkverenRezzak’sın;beniseseninrızkınlabeslenen…(el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb[Evrâd-ıŞâzelî]s.323-324)

1507Fâtihasûresindeyeralan“ÂlemlerinRabbi”ifadesindeki“âlemler”in,onsekizbinâlemolduğunadairbkz.et-Taberî,Câmiu’l-Beyân1/63;EbûNuaym,Hilyetü’l-Evliyâ2/219;el-Kurtubî,el-Câmi’liAhkâmi’l-Kur’an1/138.

1508Nûrsûresi,24/35.

Page 405: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1509“Yahutokâfirlerinduygu,düşüncevedavranışlarıderinbirdenizdekiyoğunkaranlıklarabenzer.Öylebirdenizki,onudalgaüstünedalgakaplıyor…Üstündedekoyubulut…Üstüstebinmişkaranlıklar…İçindebulunaninsan,eliniuzatsaneredeysekendielinibilegöremiyor.Öyleya,Allahbirinenurvermezseartıkonunhiçnuruolamaz.”(Nûrsûresi,24/40)

1510Gafûr:Çokmağfiretvemerhameteden,çokbağışlayan.

1511Bais:Ölüleridirilten,peygamberlergönderenAllah(c.c.).

1512Varis:Herşeyintekvarisi,hakikisahibi,herşeyyokolupgittiktensonrabâkikalacakAllah(c.c.).

1513Muhyî:Maddîmanevîhayatveren,dirilten,canlandıran.

1514Muhsin:İhsanveiyilikeden,kerim.

1515GöklerinveyerinRabbi.

1516Güneşiveayıemrialtındatutan,hizmetettiren.

1517Cenâb-ıHakk’ıntektekhervarlıktagörünenbirliktecellisi.

1518“GöklerinveyerinRabbi”(Ra’dsûresi,13/16;İsrâsûresi,17/102;Kehfsûresi,18/14;Meryemsûresi,19/65;…).

1519“MeleklerinveruhunRabbi”(Bkz.Müslim,salât223;EbûDâvûd,salât147;Nesâî,tatbîk11,75;AhmedİbniHanbel,el-Müsned6/34).

1520“Bizyereenyakıngöğülambalarladonattık.”(Mülksûresi,67/5)

1521“Güneşiveayıhizmetetmeleriiçinsizinemrinizeverdi.”(Ra’dsûresi,13/2)

1522“Allahgöklerinveyerinnurudur.O’nunnurununmisali,tıpkıiçindelambabulunanbirkandillikgibidir.Lambabirsırça(cam)içinde,osırçadasankiparlayanincimsibiryıldız!Bulamba,doğuyaveyabatıyaaitolmayankutlu,pekbereketlibirzeytinağacındantutuşturulur.Buöylebereketlibirağaçki,neredeyseateşdeğmedendeyağıışıkverir.Işığıpırılpırıldır.Allahdilediğikimseyinurunailetir.”(Nûrsûresi,24/35)

1523BizeihsanettiğiimanveKur’annuruiçinRabbimizehamdolsun.

1524(Şeytanın)altıhücum(u).

1525“Birdesakınzulmedenleremeyletmeyin.Yoksasizeateşdokunur.”(Hûdsûresi,11/113)

1526HAŞİYEObiçareler,“KalbimizÜstadileberaberdir.”düşüncesiylekendilerinintehlikedeolmadığınızannederler.Halbukidinsizlerincereyanınakuvvetverenvepropagandalarınakapılan,belkibilmedenhafiyeliktekullanılmatehlikesibulunanbiradamın,“Kalbimtemizdir.Üstadımınyolunasadıktır.”demesişumisaldekinebenzer:Birinamazkılarkenkarnındakiyelitutamıyorveabdestibozuluyor.Ona“Namazınbozuldu.”denildiğivakitdiyorki:“Nedennamazımbozulsun,kalbimtemiz.”

1527Kur’an-ıKerim’inonayetlikbirparçası.

1528Batılı,Avrupalı.“Frenkmeşrep”sözüAvrupahayranlığınıifadeetmekiçinkullanılır.

1529Allahım!Erkeğiylekadınıylabütünmüminleribağışla.

1530“Mümininferasetindençekinin!ZiraobaktımıAllah’ınnuruylabakar.”(Tirmizî,tefsîrusûre(15)6;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr8/102;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat3/312,8/23)

1531“Takvasahipleridışındadünyadakibütündostlar,ogünbirbirinedüşmandır.”(Zuhrufsûresi,43/67)

1532“Hiçşüpheyokkiozikri,Kur’an’ıbizindirdik,onukoruyacakolandabiziz.”(Hicrsûresi,15/9)

1533“Allahbizeyeter.Onegüzelvekildir!”(Âl-iİmransûresi,3/173)

1534Meşihat-ıİslamiye:İslamîveilmîmeselelerleuğraşandevletdairesi.

1535İslam’aaitmeselelerinçözümekavuşturulmasıiçinkurulan,üyeleriBediüzzamanHazretlerinindearalarındabulunduğuâlimlerolan,devrinyüksekİslamakademisi.Dârü’l-Hikmeti’l-İslamiye1918-1922yıllarıarasındafaaliyetgöstermiştir.

1536“Deki:Kaçtığınızoölümvarya,mutlakasizikarşılayacaktır.”(Cum’asûresi,62/8)

Page 406: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1537“Bütünmahlûklarınrızıklarınıveren,kâmilkuvvetvetamiktidarsahibiAllahTeâlâ’dır.”(Zâriyâtsûresi,51/58)

1538“Hükümçoğunluğagöreverilir.”(es-Serahsî,el-Mebsût5/140;el-Cessâs,Ahkâmü’l-Kur’an5/208;el-Kâsânî,Bedâiu’s-Sanâi’1/303)

1539Buyrun,emredersiniz.

1540“Eyimanedenler!Sabredin,sabıryarışındadüşmanlarınızıgeçin!Cihadiçindaimahazırlıklıveuyanıkbulunun.VeAllah’akarşıgelmektensakınınkikurtuluşavebaşarıyaeresiniz.”(Âl-iİmransûresi,3/200)

1541“Ayetlerimiazbirfiyatla,yanidünyamenfaatikarşılığındasatmayın.”(Bakarasûresi,2/41)

1542“İzzetsahibiRabbinonlarınbütünbâtıliddialarındanmünezzehtir,yücedir.Selambütünpeygamberleredir.BütünhamdlerâlemlerinRabbiAllah’adır.”(Sâffâtsûresi,37/180-182)

1543“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1544Allahım!Ümmîpeygamberin,habibin,kadriyüce,makamıbüyükolanEfendimizMuhammed’e,onunâlveashabınasalâtveselameyle,âmin…

1545HAŞİYESarfilmi,yanikelimebilgisivegramerkaidesincefeilün,fe’lünokunur.Ketifün’ünketfünokunmasıgibi…Bundandolayıelifün,elfünokunur.Ohalde,1351olur.

1546Zeyl:İlave

1547OsmanlıTürkçesinde“medeniyet”kelimesininbaşındaki“mim”atıldığındakalan“deniyet”kelimesi,“aşağılık,ahlâksızşeyler”mânâsınagelir.

1548“BiznedenAllah’atevekkületmeyelimki,gireceğimizyollarıbizeOgösterdi.Bizeverdiğinizhertürlüezavesıkıntıyasabredeceğiz.TevekküledenleryalnızAllah’adayanıpgüvenmelidirler.”(İbrahimsûresi,14/12)

1549Kahhâr:HerankahretmeyemuktedirAllah(c.c.).

1550“Onlaröylekimselerdirki,halkkendilerine:‘Düşmanınızolaninsanlarsizekarşıorduhazırladılar,amanonlardankendinizikoruyun!’dediklerinde,butehditonlarınimanınıartırmışve‘Allahbizeyeter.Onegüzelvekildir!’demişlerdir.”(Âl-iİmransûresi,3/173)

1551“…ÖyleysesizdeAllah’aveO’nunbütünkelimelerineimanedenoümmîpeygambere,oresûleinanın.Onatâbiolunkidoğruyolubulasınız.”(A’râfsûresi,7/158)

1552“OnlarAllah’ınnurunuağızlarıylaüfleyipsöndürmekisterler.Allahisenurunutamparlatmaktanbaşkabirşeyerazıolmaz.Kâfirleristersehoşlanmasınlar.”(Tevbesûresi,9/32)

1553Dârü’lharb:Müslümanlarlagayrimüslimlerarasındabarışyapılmamışülke,gayrimüslimlerinhâkimolduğuyer.

1554Batıülkeleri,Avrupa.

1555Şevket:Büyüklük,heybet(devletlervepadişahlariçinkullanılırdı).

1556es-Serahsî,el-Mebsût1/37,234;el-Kâsânî,Bedâiu’s-Sanâi’1/112-113;el-Merğînânî,el-Hidâye1/47.

1557MâlikİbniEnes,el-Müdevvenetü’l-Kübrâ1/62-63;en-Nevevî,el-Mecmû3/331-332;el-Buhûtî,Keşşâfü’l-Kınâ’1/340;İbniKudâme,el-Muğnî1/288.

1558Aliyyü’l-Kârî,el-Esrâru’l-Merfûas.277.

1559“Okunavıdelipondançıkmasıgibidindençıkarlar.”(Avıdelipçıkanbirok,avcıyı‘acabaokakandanbirşeybulaştımı?’diyeşüpheyeattığıgibi,dinegiripKur’anokudukları,namazkıldıkları,oruçtuttuklarıhaldekendilerinedindenhiçbirşeybulaşmadançıkıpgiderler.)Buhârî,fezâilü’l-Kur’an36,edeb95;tevhid23,57;Müslim,zekât142-148.

1560“Halkınefendisi,onlarahizmetedendir.(Memuriyetbirhizmetkârlıktır;hâkimiyetvebenlikiçinbirtahakkümvasıtasıdeğil.)”el-Beyhakî,Şuabü’l-Îmân6/334;Hatîbel-Bağdâdî,TârîhuBağdâd10/187;ed-Deylemî,el-Müsned2/324;el-Münâvî,Feyzu’l-Kadîr4/122.

1561“İnsanlarınenhayırlısı,onlarafaydalıolandır.”el-Aclûnî,Keşfü’l-Hafâ1/472.Ayrıcabkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat6/58;el-Beyhakî,Şuabü’l-Îmân6/117.

Page 407: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1562“Hâlâakıllanmazlarmı?”(Yâsînsûresi,36/68).Ayrıca ن أ şeklindemuhatapkipiylebirçokyerdegeçmektedir.Bkz.Bakarasûresi,2/44,76;Âl-iİmransûresi,3/65;En’âmsûresi,6/32;A’râfsûresi;7/169;Yûnussûresi,10/16;…

1563“Hiçdüşünmüyormusunuz?”(En’âmsûresi,6/50)

1564“Kur’an’ıgereğigibidüşünmeyeceklermi?”(Nisâsûresi,4/82)

1565Dar’ülharptebulunan,aradaanlaşmabulunmayan,gayrimüslimkimse.

1566Budüsturundayandığıhadis-işerifiçinbkz.Buhârî,cihâd149,istitâbe2;Tirmizî,hudûd25;İbniMâce,hudûd2.Ayrıcadindendönenkimsenindurumuylailgilibkz.el-Kâsânî,Bedâiu’s-Sanâi’7/134;eş-Şâfiî,el-Ümm1/257.

1567“Ölümkesinbirgerçektir.”(Bkz.et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Kebîr3/180.Ayrıcaölümgerçeğiniifadeedenayet-ikerimeleriçinbkz.Bakarasûresi,2/28;Âl-iİmransûresi,3/185;Hacsûresi,22/66;Câsiyesûresi,45/26;Kafsûresi,50/19;Cum’asûresi,62/8;Mülksûresi,67/2)

1568Batman:7,692kilogramlıkağırlıkölçüsü.

1569Müslim,îmân247;Tirmizî,fiten53;EbûDâvûd,mehdî4,6,7;İbniMâce,fiten24,34;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/99.

1570EbûDâvûd,melâhim1;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-Evsat6/324;el-Hâkim,el-Müstedrek4/567,568.

1571Doğru,şüphesiz,kesinhaberleriinsanlığaulaştıranhaberci,PeygamberEfendimiz(aleyhissalâtüvesselam).

1572“Allahım!Hazretiİbrahim’eveHazretiİbrahim’inâlinemerhametettiğingibiEfendimizMuhammed’eveEfendimizMuhammed’inâline,herzamanveheryerdemerhameteyle!Şüphesizbütünövgülerelâyıkveşanıyücesadecesensin!”(Buhârî,enbiyâ10,tefsîrusûre(33)10,deavât32,33;Müslim,salât65-69)

1573HAŞİYEHattaonlardanbirtanesiolanSeyyidAhmedSenûsî,milyonlarcamüridekumandanlıkediyor.Seyyidİdrisgibidiğerbirzât,yüzbindenfazlaMüslümanınkumandanıdır.SeyyidYahyagibibirbaşkaseyyid,yüzbinlercekişiyeemirlikyapıyorvebunungibi…Buseyyidlerkafilesininfertlerindeböylezahirîkahramanlarçokolduğugibi,SeyyidAbdülkadirGeylânî,SeyyidEbu’l-HasenŞazelî,SeyyidAhmedBedevîgibimanevîkahramanlarınkahramanlarıdavarmış…

1574Birhaberinveyahadis-işerifinrivayetçileribildirilmeksuretiylenakledilmesi.

1575PeygamberEfendimizinsoyundangelen.Kelimemânâsı“efendi”dir.

1576Bkz.Müslim,fiten34;Tirmizî,fiten59;EbûDâvûd,melâhim14;İbniMâce,fiten33;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/375,3/292,4/216,217.

1577“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1578“‘HamdolsunbizibucenneteeriştirenAllah’a!EğerAllahbizimuvaffakkılmasaydı,bizkendiliğimizdenyolbulamazdık.Rabbimizinelçileriningerçeğibildirdikleribirkeredahakesinlikleanlaşılmıştır’derler.”(A’râfsûresi,7/43)

1579“Allahım!Hazretiİbrahim’eveHazretiİbrahim’inâlinemerhametettiğingibiEfendimizMuhammed’eveEfendimizMuhammed’inâline,herzamanveheryerdemerhameteyle!Şüphesizbütünövgülerelâyıkveşanıyücesadecesensin!”(Buhârî,enbiyâ10,tefsîrusûre(33)10,deavât32,33;Müslim,salât65-69)

1580Remiz:İşaret

1581Cifr:Harflereverilensayıkıymetiilekelimelerdengaybadairhaberler,tarihveyaisimlerçıkaranilim.

1582“İyibilinki,Allah’ınvelileriiçin(özellikleahirette)herhangibirkorkusözkonusudeğildirveonlaraslaüzülmeyeceklerdir.”(Yûnussûresi,10/62)

1583Telvih:Kinayeliaçıklama,izah.

1584Allahonlarıbolhayırlarlamükâfatlandırsın.

1585Şahitolma,görme.

1586Aynelyakîn:Gözüylegörmüşderecedekesinşekildebilmek.

Page 408: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1587İçâlemeyapılanmanevîyolculuk.

1588Dışâlemdekidelillerivasıtakılarakyapılanmanevîyolculuk.

1589Nefs-iemmare:İnsanıdaimakötülüğesevkedennefis.

1590Şatahat:Manevîcezbehalindeykensöylenen,şeriataaykırısözler.

1591Mümkinât:Allah’ınbütünyarattıklarınaverilenisim.Yoktanvaredilenler.Cenâb-ıHakk’ınZât’ındanbaşkaherşey.

1592“BizeuygungördüğüherhalimizdenötürühamdolsunRabbimize.”Bkz.Tirmizî,deavât128;EbûDâvûd,edeb97,98;İbniMâce,edeb55,duâ2;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/117.

1593Tâdil-ierkân:Namazıbütünrükünveesaslarınıusulünceyerinegetirerekedâetmek.

1594“Budünyahayatıaldatıcıvegeçicibirzevktenbaşkabirşeydeğildir.”(Âl-iİmransûresi,3/185)

1595Bkz.Buhârî,cihâd6,73;Tirmizî,cihâd17,26;İbniMâce,zühd39;Dârimî,rikak99.

1596Buhârî,îmân39;müsâkat107;İbniMâce,fiten14;Dârimî,büyû’1.

1597İcma:Müçtehitâlimlerinbirmeseledeittifaketmesi.(Üzerindeicmaedilenmeseledinendelilsayılır).

1598İnsanınengüzelsuretteyaratılışı.

1599“SübhansınyaRab!Seninbizebildirdiğindenbaşkanebilebilirizki?Herşeyihakkıylabilen,herşeyihikmetleyapansensin.”(Bakarasûresi,2/32)

1600Allahım!Herasırdaenbüyükyardımcı,herdevirdeenbüyükkutubolan..sanayakınlığıveseninonasevgininbüyüklüğü,Miracmucizesindeortayaçıkan..vebütünvelâyetler,onunbuMirac’ısayesindegerçekleşenEfendimizMuhammed’e,onunbütünâlveashabınasalâtveselameyle,âmin.BütünhamdlerâlemlerinRabbiAllah’adır.

1601Zeyl:İlave

1602Hatve:Adım,basamak.

1603Tâdil-ierkân:Namazıbütünrükünveesaslarınıusulünceyerinegetirerekedâetmek.

1604“Öyleysenefislerinizitemizeçıkarmayın,kendinizihatasızgörmeyin.”(Necmsûresi,53/32)

1605“Allah’ıunutupdaAllah’ındakendilerinekendileriniunutturduğukimselergibiolmayın!”(Haşirsûresi,59/19)

1606“SanagelenheriyilikAllah’tandır.Başınagelenherfenalıkisenefsindendir.”(Nisâsûresi,4/79)

1607“O’nunVechi(Zâtıverızası)dışındaherşeyyokolupgitmeyemahkûmdur.”(Kasassûresi,28/88)

1608“Öyleysenefislerinizitemizeçıkarmayın,kendinizihatasızgörmeyin.”(Necmsûresi,53/32)

1609“(Baksana)şukendihevavehevesleriniilahedinenkimseye!”(Furkansûresi,25/43;Câsiyesûresi,45/23)

1610“Allah’ıunutupdaAllah’ındakendilerinekendileriniunutturduğukimselergibiolmayın!”(Haşirsûresi,59/19)

1611“SanagelenheriyilikAllah’tandır.Başınagelenherfenalıkisenefsindendir.”(Nisâsûresi,4/79)

1612“Nefsinimaddîvemanevîkirlerdenarındıran,kurtuluşaerer.”(Şemssûresi,91/9)

1613“O’nunVechi(Zâtıverızası)dışındaherşeyyokolupgitmeyemahkûmdur.”(Kasassûresi,28/88)

1614Hâtime:Sonsöz.

1615Vücûd-uVâcib’enispetenbaşkaşeylerevardenilmemeli…Onlarvarlıkunvanınalâyıkdeğildir.

1616GörünensadeceO’dur.

Page 409: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OtuzuncuMektupMatbu,Arapçaİşârâtü’l-İ’câztefsiridir.

Page 410: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OtuzBirinciMektupOtuzbirLem’a’dır.

Page 411: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OtuzİkinciMektupKendikendinemanzumtarzınıalanmatbuLemaât risalesidir.AynızamandaOtuzİkinciLem’aolupSözler’insonundaneşredilmiştir.

Page 412: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

OtuzÜçüncüMektupCenâb-ıHakk’ıbilmeyepencereleraçan“OtuzÜçPencere”li risaledir;biryöndenOtuzÜçüncüSözolduğundan,Sözler’deneşredilmiş,burayaalınmamıştır.

Page 413: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

GaybaDairİşaretlerHakkındaBirTakriz1617HazretiAli’nin (radiyallâhu anh) Risale-i Nur hakkında verdiği gaybî haberlerden birparça olan bu kısım, Sikke-i Tasdîk-i Gaybî kitabında yer alan Kur’an İşaretleri, üçKeramet-i Aleviye1618 ve Keramet-i Gavsiye1619 risaleleriyle birlikte, bilirkişilerin takdirediciraporlarınadayanılarakmahkemelercesahiplerinegeriverilmiştir.

İmamAli’nin(radiyallâhuanh)Celcelûtiye’deRisale-iNurhakkındakiüçkerametindenbirininsekizişaretindenYedinciveSekizinciRemizlerin1620birparçasıdır.Sikke-iTasdîk-iGaybîkitabının125’incisayfasından130’uncusayfasınakadarolankısımdayeralır.

YedinciRemiz

HazretiİmamAli(radiyallâhuanh)nasılki,

ا أ ىا و …………………………

ا أ ا و إ و1621 ا ا او و ما فو

diye birinci parçasıyla Yedinci Şuâ’a işaret etmiş, aynı şekilde bu parçayla yüce birtefekkürname ve tevhide dair yüksek bir marifetname olan Arapça Yirmi DokuzuncuLem’a’ya da işaret eder. İkinci kısımda, Yirmi Dokuzuncu Lem’a’nın ardından gelen,“İsm-i Âzam ve Sekîne” denilen, Cenâb-ı Hakk’ın en çok bilinen altı isminin1622hakikatlerinigayetyüksekbirtarzdabeyanveispatedenveoaltıilahîisminnüktelerinianlatan Otuzuncu Lem’a’ya 1623 ا أ ا cümlesiyle işarette bulunur.Sonra o risalenin ardından gelen Otuz Birinci Lem’a’nın Birinci Şuâ’ı olarak, otuz üçKur’an ayetininRisale-i Nur’a işaretlerini kaydedip cifr1624 hesabı ile baştan başa hurufilmi1625risalesigibigörünen,Kur’an’ınbirmucizesihükmündekirisaleye ما فو1626 و cümlesiyle işareteder.Ardından 1627 ا ا او cümlesiyledeharfleredairrisaleyitakipeden,Âyetü’l-Kübrâ’danvebaşkaNurrisalelerindenoluşanveAsâ-yıMusa adını alan, HazretiMusa’nın âsâsı gibi dalâlet ve şirkin sihirlerini bozan,Risale-i Nur’un şimdilik en son risalesine ismini vererek işaret edip onun manevîkaranlıklarıdağıtacağınımüjdeler.

Evet, 1628 ىا و ifadesiyle Yedinci Şuâ’a işareti kuvvetli delillerle ispatlandığı gibi,diğer bir mânâyla, gerçekten Risale-i Nur’un âyetü’l-kübrâsı, yani en büyük delilihükmündeki ve çoğu risalenin ruhunu kendinde toplayan Arapça Yirmi DokuzuncuLem’a’ya “müstetbeâtü’t-terâkib”1629 kaidesiyle bakıyor, onu kısımlarına dâhil ediyor.ÖyleyseHazretiİmamAlide(radiyallâhuanh)bufıkradaonabakıyordiyebiliriz.Hemdiğerişaretleringösterdiğigibi,Mektubat’tansonraLem’alar’ıbaşkabirifadetarzıileimaediyor.Enparlak“lem’a”nınyazılışını,dehşetlibirzamandahapisveidamdankurtulmak,emniyet ve selamet bulmak için mecazi olarak ve işaretlerle bildiriyor. Hazreti Ali(radiyallâhuanh)kendi lisanını,büyüktehlikelerdebulunanmüellifhesabınakullanarak1630 ا أ ىا و yani,“YaRab!Benikurtar,banahuzurveemniyetver!”diyeduaediyor.EskişehirHapishanesi’ndeidamveuzunhapistehlikesiiçindeyazılanYirmiDokuzuncu Lem’a’nın ve sahibinin vaziyetine tam tamına tevafuk etmesi, bunu örtük

Page 414: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

olarakveişaretlerlegösteriyor.Buyüzdendiyebilirizki,HazretiİmamAlide(radiyallâhuanh)onaişareteder.HemCenâb-ıHakk’ınisimlerihakkındakialtınükteolanOtuzuncuLem’arisalesinebakarak 1631 ا و diyor.Diğer işaretlerlehemYirmiDokuzuncuLem’a’yı izlemesi.. hem ikisinin ismininvebahsettikleri ilahî isimlerin tevafuk etmesi..hemsıkıntılıbirgurbeteveperişanbirhaledüşenmüellifin,onunyazılmasınınbereketiyleteselli ve tahammülgücübulması.. veHazreti İmamAli’nin (radiyallâhuanh) lisanıylakendisi için yapılan ا أ ا yani, “İsm-i âzam olan o ilahî isimlerhakkındakirisaleninbereketiylebeniperişanlıktankoruYarabbi!”duasınınmeali,mecazimânâsı iletamtamınaorisaleyevesahibininvaziyetinetevafukediyor.Butevafuklardagörüldüğü üzere, söz ve kelimelerdeki mecazî anlatımın neticesinde Hazreti Ali(radiyallâhuanh)onagaybîolarakişaretediyordiyebiliriz.

HemmademCelcelûtiye’ninaslıvahiydir1632veokasideesrarlıdır,gelecekzamanabakıyor,gaybadairhadiselerihaberveriyor.

Ve madem Kur’an itibarıyla bu asır dehşetlidir ve Kur’an hesabıyla Risale-i Nur bukaranlıkasırdamühimbirhadisedir.

Ve madem apaçık derecede çok delil ve emareyle Risale-i Nur, Celcelûtiye’nin içinegirmiş,enmühimyerineyerleşmiş.

VemademRisale-iNurveeczaları,kısımlarıbumevkiye lâyıktır,Hazreti İmamAli’nin(radiyallâhuanh)takdireden,beğenennazarınavehabervermesineliyâkatvekıymetlerivar.

VemademHazretiİmamAli’nin(radiyallâhuanh)Sirâcü’n-Nur’uaçıkbirşekildehaberverdikten sonra ikinci derecede, perdeli bir tarzda Söz’lerden, ardındanMektup’lardan,Lem’a’lardan, risalelerdeki sırayla, aynımakam ve aynı numaralarla, kuvvetli delillerinsevkiylebahsi,Risale-iNur’aişaretettiğiniispatlamış.

Vemadembaşta1633 تا ط راأ إ تا ور تأ

beyti risalelerin başı ve Birinci Söz olan “Bismillah Risalesi”ne baktığı gibi, büyük vekapsamlı yeminin sonunda, risalelerin son kısımları olan son “lem’a” ve “şuâ”lara..bilhassa en büyük tevhid delillerinden biri ve harika olan Arapça Yirmi DokuzuncuLem’a’ya.. Cenâb-ı Hakk’ın altı isminden bahseden risaleye.. Kur’an harflerininişaretlerine dair risaleye.. ve bilhassa şimdilik son şuâ olan ve Asâ-yı Musa misali,dalâletin bütün manevî sihirlerini bozabilen mahiyetteki, bir mânâda “Âyetü’l-Kübrâ”adınıalanharikarisaleyebakıyorgibibirifadetarzıgörünüyor.

Vemadembirtekmeseledekiişaretvedeliller,meseleninbirliğisebebiylebirbirinekuvvetverir, zayıf bir münasebetle bir sızıntı dahi kaynağına katılır. Elbette bu yedi esasadayanarak deriz ki: Hazreti İmam Ali (radiyallâhu anh) nasıl ki meşhur Sözler’e,Mektubat’tanbir kısmınaveLem’alar’dan enmühimlerine sırasıyla işaret etmiş.Aynenöyle de, ا أ ا cümlesiyle Otuzuncu Lem’aya, yani müstakilLem’alardansonuncusuolan,Cenâb-ıHakk’ınaltıisminedairrisaleyebeğenerekbakıyor.Ve 1634 و ما فو cümlesiyle Otuzuncu Lem’a’nın ardından gelen, Kur’an

Page 415: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

harflerininişaretlerinedairrisaleyitakdiredipişaretledoğruluyor. ا اوا ifadesiyledeşimdilikensonrisale,tevhidveimanınelindeHazretiMusa’nınâsâsı

gibi harikalar gösteren ve en kuvvetli delil olan risaleyi övgüyle, işaretlerle gösteriyor.Bunun gibi bir ifade tarzından, çekinmeden şu hükme varıyoruz: Hazreti İmam Ali(radiyallâhu anh) hem Risale-i Nur’u hem de onun çok mühim parçalarını hakiki vemecazimânâlarla, işaret, ima ve telvihlerle1635 haber veriyor. Kimin şüphesi varsa işaretedilenrisalelerebirkeredikkatlebaksın.İnsafıvarsaşüphesikalmazzannediyorum.

Buradaki işari ve mecazi mânâlarla getirilen delillerin en güzeli ve latifi, aynı sırakorunarak verilen isimlerin münasebetidir. Mesela, yirmi dokuzdan otuz ikiye kadarsıralamada,YirmiDokuz,Otuz,OtuzBirveOtuzİkinciSöz’leregayetuygunisimlerle..baştaSözler’inbaşıolanBirinciSöz’e,aynıbesmelesırrıyla..vesondaşimdilikrisalelerinsonuncusuna,mahiyetinigösteren,uygunbirerisimvererekişaretetmesigerçigizliysedeçokgüzelvelatiftir.

Ben itiraf ediyorumki, böylemakbul bir eserinmazharı olmamakamına hiçbir şekildelâyık değilim. Fakat küçük, önemsiz bir çekirdekten koca dağ gibi bir ağacı yaratmakAllah’ınkudretiningereği,hususiyetiveâdetidir,büyüklüğünedelildir…

Siziyeminleteminederimki,Risale-iNur’uövmektenmaksadım,Kur’anhakikatleriniveimanesaslarınıdesteklemek,ispatveneşretmektir.

Hâlık-ıRahîmimeyüzbinlerceşükürolsunki,benikendimebeğendirmemiş,nefsiminayıpve kusurlarını bana göstermiş ve o nefs-i emmareyi başkalarına beğendirme arzumkalmamış. Kabir kapısında bekleyen bir adamın, arkasındaki fâni dünyaya riyakârcabakmasıacınacakbirahmaklıkvedehşetlibirzarardır.

İşteburuhhaliyle,yalnızimanhakikatlerinintercümanlığınıyapanRisale-iNur’undoğruvehakolduğunadairhoşveincebirnoktayısöyleyeceğim,şöyleki:

Celcelûtiye Süryanice eşsiz, güzel demektir. İbareleri eşsiz ve güzel olanRisale-i Nur,Celcelûtiye’demühim bir yer tutup çoğu kez sızıntıları göründüğünden, kasidenin ismionabakıyorgibiverilmiş.Hemşimdianlıyorumki, eskidenberi lâyıkolmadığımhaldebana verilen “Bediüzzaman” lâkabı benim değildi, belki Risale-i Nur’un manevî birismiydi. Görünen tercümanına emanet olarak takılmış. Şimdi o emanet isim hakikisahibineiadeedilmiş.

Demek,Süryaniceeşsizvegüzelmânâsında–veiçindetekrarısebebiylekasideyeverilen–“Celcelûtiye” ismi işaretlerle, bid’at zamanında çıkan, eşsiz bir beyana sahip ve“bediüzzaman” yani zamanın harikası, benzersizi olan Risale-i Nur’un hem ifade hemmânâhemisimnoktalarındaneşsizgüzelliğiylemünasebetinihissettiriyor…BuisminbirparçaonadabaktığınıvebuismesahipeserdeRisale-iNurçokyertuttuğuiçinbunahakkazanmışolduğunu…tahminediyorum.

1636 أ وأ نإ ا ر

SekizinciRemiz

Soru: Bütün kıymetli kitaplar içinde Risale-i Nur’un, Kur’an’ın işaretine, iltifatına,

Page 416: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

HazretiİmamAli’nin(radiyallâhuanh)takdirvealkışına1637veGavs-ıÂzam’ın1638alâkavemüjdesine1639mazharolmasınınhususiyönünedir?OikizâtınkerametleRisale-iNur’abukadarkıymetveönemvermelerininhikmetinedir?

Cevap:Malûmdurki,bazenbirdakikabirsaat,belkibirgün,belkisenelerkadarvebirsaatbirsene,belkibirömürkadarneticeverir,mühimolur.Meselabirdakikadaşehitolanbir adam bir velilik mertebesi kazanır…1640 Şiddetli, dondurucu soğukta ve düşmanındehşetlihücumusırasındabirsaatnöbet,birseneibadethükmünegeçebilir.1641

İşte aynı şekilde, Risale-i Nur’a verilen önem de zamanın öneminden.. hem bu asrınResûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) dinine ve şeaire1642 yaptığı tahribatındehşetinden.. hem eskiden beri bütün ümmetin bu ahirzamanın fitnesinden Allah’asığınması yönünden.. hem müminlerin o fitnelerin saldırısından imanlarını kurtarmasınoktasındandır.Risale-iNuröylebirönemkazanmışki,Kur’anonakuvvetliişaretleiltifatetmiş,HazretiİmamAli(radiyallâhuanh)onuüçkerametlemüjdelemişveGavs-ıÂzam(radiyallâhuanh)kerametlibirşekildehaberveriptercümanınıcesaretlendirmiş.

Evet,buasrındehşetinekarşıtaklidî1643imanındayandığıkalelersarsılmış,uzaklaşmışveperdelenmiş olduğundan, her mümine, dalâletin cemaatle hücumuna karşı tek başınadurmasınısağlayacakgayetkuvvetlitahkikî1644birimanlâzımdır.Risale-iNurbuvazifeyiendehşetlibirzamanda,enlüzumluvenazikbirvakitte,herkesinanlayacağıbirtarzda,enderinvegizliKur’anveimanhakikatlerinigayetkuvvetlidelillerleispatederekyapıyor.Otahkikîimanıtaşıyanhâlisvesadıktalebeleridebulunduklarıkasaba,köyveşehirlerde–imanhizmetiitibarıileâdetagizlibirerkutubzâtgibi–müminlerinmanevîbirerdayanaknoktası olarak, bilinmedikleri, görünmedikleri ve kendileriyle görüşülmediği haldeinançlarınınverdiğimanevîkuvvetle,cesurbirerkumandanmisalimüminleremânengüçvecesaretveriyorlar.

Eğerbirinatçıtarafındandenilseki:HazretiİmamAli(radiyallâhuanh)bütünbumecazimânâlarıiradesiyle,bilerekifadeetmemiş.

Bizde şöylederiz: Farz edelim,Hazreti İmamAli (radiyallâhuanh) bilerek yazmamış,fakatsözlerdelildirveemarelerinkuvvetiyle,işaretlerleveörtükbirşekildemânâlarıiçinealır. Hem madem o mecazi ve işaretlerle bildirilen mânâlar haktır, doğrudur, hakikateuygundurveonlarbuiltifatalâyıktır,delillerkuvvetlidir…ElbetteHazretiİmamAli’nin(radiyallâhuanh)böyleişaretlerleifadeedilenbütünmânâlarıiradesiylebildirecekbüyükbir iltifatı farz edelim bulunmasa bile, üstadı olan –Celcelûtiye vahiy olması yönüyle1645hakiki sahibi– Peygamber-i Zîşan’ın (aleyhissalâtü vesselam) küllî teveccühü ve onunüstadının, Üstad-ı Zülcelâl’i Cenâb-ı Hakk’ın kuşatıcı ilmi onlara bakar, onları iradedairesinealır.

Bukonudabenimhususi,kesinvegözlegörmüşderecedeşüphesizkanaatiminbirsebebişudur:Büyük zorluklar içinde, “âyetü’l-kübrâ”nın1646 en büyük tefsiri olanYedinci Şuâ’ıyazmakta çok zahmet çektiğimden, kutsî bir teselliye ve teşvike cidden çokmuhtaçtım.Şimdiye kadar tekrar tekrar tecrübelerle bu gibi vaziyetlerimde Allah’ın inayeti, yaniihsanıveyardımıimdadımayetişiyordu.Risaleyibitirdiğimvakithiçhatırımagelmediğihalde,birdenHazretiAli’ninbukerametiningörünmesibendehiçbirşüphebırakmadıki,

Page 417: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

budaimdadımayetişendiğerilahîinayetlergibiRabb-iRahîm’inbirinayetidir.İnayetisealdatmaz,hakikatsizolmaz.

SaidNursî

1617Takriz:Bireserinbeğenildiğiniifadeedentakdiryazısı.

1618HazretiAli’ninkerameti.

1619AbdülkadirGeylaniHazretlerininkerameti.

1620Remiz:İşaret.

1621“…Âyetü’l-Kübrâhürmetinebenimusibettenkurtar,banaemniyetvehuzurver!Seningüzelisimlerininhakkıiçinbenidağınıklıktankoru!OharflerMerihyıldızı[Mars]gibiyüksekveyücedir.Asâ-yıMûsaismiyleküfürkaranlıklarıdağılır.”(Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-ahzâb[Evrâd-ıŞâzelî,HazretiAli’nin(kerremallâhuvecheh)Celcelûtiye’si]s.516)

1622HazretiAli(kerremallâhuvecheh)Kasîde-iErcûzesi’nde,Cenâb-ıHakk’ınaltıisminin(Ferd,Hayy,Kayyûm,Hakem,Adl,Kuddûsisimlerinin)İsm-iÂzamveSekîneolduğunuifadeetmiştir.(Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.594-595)1623 “Senin güzel isimlerinin hakkı için beni dağınıklıktan koru!” (Bkz. el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb (Evrâd-ıŞâzelî)s.516)

1624Cifr:Harflereverilensayıkıymetiilekelimelerdengaybadairhaberler,tarihveyaisimlerçıkaranilim.1625Hurufilmi:Harflerinsırlarıvehikmetlerihakkındakiilim.1626“OharflerMerihyıldızı[Mars]gibiyüksekveyücedir.”(Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.516)

1627“Asâ-yıMûsaismiyleküfürkaranlıklarıdağılır.”(Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.516)1628“Âyetü’l-Kübrâhürmetine.”(Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.516)

1629Asılsözünetrafındabirbirinebağlı,ikinciderecedekimânâlar.1630 “Âyetü’l-Kübrâ hürmetine beni kurtar, bana emniyet ve huzur ver.” (Bkz. el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî–HazretiAli’nin(kerremallâhuvecheh)Celcelûtiye’si)s.516)

1631“Seningüzelisimlerininhakkıiçin.”(Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.516)

1632Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.509-512.

1633“Bismillahilebaşlarım.Öyleki,ruhumbesmeleniniçindekigizlisırlarıkeşfetmeyeyinebesmeleileyolbulmuşvekanatlanabilmiştir.”(Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.499)

1634“OharflerMerihyıldızı[Mars]gibiyüksekveyücedir.”(Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.516)

1635Telvih:Kinayeliaçıklama,izah.

1636“EyRabbimiz!Unuturveyahatayadüşerdebirkusurişlersekbizionunlahesabaçekme!”(Bakarasûresi,2/286)

1637Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.499,509,516.

1638AbdülkadirGeylaniHazretleri.

1639Bkz.el-Geylânî,el-Fethu’r-Rabbânîs.265;el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.562.

1640AllahyolundaşehitolanlarınCenâb-ıHaktarafındanmükâfatlandırılacaklarınadairbkz.Bakarasûresi,2/154;Âl-iİmransûresi,3/157,169;Nisâsûresi,4/69,74;Tevbesûresi,9/111.

1641Bkz.ed-Deylemî,el-Müsned2/273;el-HârisİbniEbîÜsâme,Müsnedü’l-Hâris2/652.AyrıcaAllahyolundakibirgünlüknöbetin,dünyadanveiçindekilerdendahahayırlıolduğunadairbkz.Buhârî,cihâd5,73;Müslim,imâre112-115,163.

Page 418: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1642Şeair:Görüldüğündeİslam’ıhatırlatan,İslam’ınsembolhalinegelmişalâmetleri.

1643Taklidîiman:Delilleredayanmayan,kalbdeköksalmamış,sathiiman.

1644Tahkikîiman:Sağlam,delillerlepekişmiş,kalbdeköksalmışiman.

1645Bkz.el-Gümüşhânevî,Mecmûatü’l-Ahzâb(Evrâd-ıŞâzelî)s.509-512.

1646İsrâsûresi44.ayet:Yedikatgök,dünyaveonlarıniçindeolanherkesAllah’ıtakdisvetenziheder.HiçbirşeyyokturkiAllah’ıhamdiletenzihetmesin.Nevarki,sizonlarınbutenzihvetakdisleriniiyianlayamazsınız.BuncaazametiyleberaberkullarınıngafletvecürümlerinekarşıO,halimdir(çokmüsamahalıdır),gafûrdur(çokaffedicidir).”

Page 419: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

HakikatÇekirdekleriOtuzbeşseneöncebasılan“HakikatÇekirdekleri”isimlirisaledenvecizelerdir.

ا ا م ــــــ

ا ماو ةاو ، ا بر ا1647 أ و ا و

1. Sıhhatsiz bir asrın, hasta bir unsurun (milletin, toplumun), sakat bir uzvun (ferdin,şahsın)reçetesiKur’an’auymaktır.

2.Muazzam,bahtsızbirkıtanın..şanlı,talihsizbirdevletin..değerli,sahipsizbirkavminreçetesiİslambirliğidir.

3.Yeryüzünü,bütünyıldızlarıvegüneşleritesbihtanelerigibikaldırıpçevirecekkuvvetlibirelesahipolmayankimse,kâinattayaratıcılıkdavaedemez,birşeyvarettiğiiddiasındabulunamaz.Ziraherşey,herşeylebağlıdır.

4. Haşirde bütün ruh sahiplerinin diriltilmesi, Cenâb-ı Hakk’ın kudreti için, kışmevsimindeölümebenzerbiruykuyayatmışbir sineğebahardayenidenhayatvevücutverilmesindendahazorolamaz.Ziraezelîkudretzâtîdir,kendindendir;değişmez,onaaczkarışamaz,engellermüdahaleedemez…Ondamertebelerolamaz…Herşeyonanispetenbirdir.

5.Sivrisineğingözünüyaratan,güneşidahiOyaratmıştır.

6.Pireninmidesinitanzimeden,güneşsisteminideOtanzimetmiştir.

7.Kâinatınbiresergibiyazılmasındaöylebiri’caz1648varki,bütüntabiisebepler–farz-ımuhal–iktidarsahibi,dilediğiniyapmaktaserbestolsalaryineonunkarşısındatambiraczilesecdeederek1649 ا ا أ إ ةر diyeceklerdir.

8. Sebeplere hakiki tesir verilmemiş; Cenâb-ıHakk’ın birliği ve celâli öyle ister. Fakateşyanınmülk1650yüzündesebeplerkudretelineperdeolmuştur;izzetveazametöyleister.Takikudretelininmülkâlemindekikıymetsizişlerletemasıgörülmesin.

9.Kudretintemasettiğiherşeydekimelekûtyüzüşeffaftır,temizdir.

10.Şugörünenâlem,gaybâlemleriüstündedantelalıbirperdedir.

11. Bir noktayı tam yerinde var etmek için bütün kâinatı var edecek sonsuz bir kudretlâzımdır.Ziraşubüyükkâinatkitabınınherbirharfinin,bilhassacanlıolanherharfinin,hercümlesinebakanbireryüzü,birergözüvardır.

12.Meşhurdurki,ramazanınbittiğinigösterenbayramhilâlinebakılıyordu.Kimsebirşeygörmedi.İhtiyarbirzâtyeminederek“Hilâligördüm.”dedi.Halbukigördüğühilâldeğil,kirpiğininkavislibeyazbirkılıydı.Okılnerede,aynerede?Zerrelerinhareketlerinerede,türlerimeydanagetirenfailnerede?

13.Tabiat,misalîbirmatbaadır,tabedendeğil..nakıştır,nakkaşdeğil..yapılandır,yapandeğil.. tezgâhtır, kaynak değil.. nizamdır, nizamı koyan değil.. kanundur, kudret değil..

Page 420: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Cenâb-ıHakk’ıniradesıfatındangelenkanunlardır,haricîbirhakikatdeğil.

14. İnsan fıtratının şuurlu yüzü olan vicdandaki çekim ve cezbe, cazibeli bir hakikatincezbesiyledir.

15.Fıtratyalansöylemez.Birçekirdektekibüyümemeyliderki:“Bensümbülleneceğim,meyvevereceğim.”Doğrusöyler.Yumurtadabirhayatmeylivar,derki:“Piliçolacağım.”Allah’ın izniyle olur, doğru söyler. Bir avuç su, donmameyliyle şöyle der:“Fazla yertutacağım.”Sağlamdemironuyalancıçıkaramaz,sözünündoğruluğudemiriparçalar.Şumeyilleriradedengelenyaratılışkanunlarınıntecellileri,cilveleridir.

16. Karıncayı reissiz, arıyı kraliçesiz bırakmayan Ezelî Kudret, elbette insanlığıpeygambersizbırakmaz.Ayınyarılması,Resûl-uEkrem’inşugörünenâlemdekiinsanlara(aleyhissalâtüvesselam)birmucizesiolduğugibi,Miracdamelekûtâlemindekimeleklereve ruhanîlere karşı O’nun büyük bir mucizesidir; peygamberliğinin velâyeti bu açıkkerametle ispat edilmiştir. Ve o parlak zât, şimşek ve ay gibi melekût âlemine ışıksaçmıştır.

17. Kelime-i şehadetin iki cümlesi birbirine şahittir. Birincisi ikinciye (tümevarımyoluyla),ikincisibirinciye(tümdengelimyoluyla)delildir.

18.Hayat, kesrette yani sayısız şeyde bir çeşit birlik tecellisidir.Onun için birliğe sevkeder.Hayatbirşeyiherşeyesahipkılar.

19.Ruh,haricîvarlığasahipşuurlubirkanundur.Sabitvedaimîfıtrîkanunlargibiruhdaemir âleminden,1651 irade sıfatından gelmiş, kudret ona hislerle anlaşılabilecek bir vücutgiydirmiştir;sugibiakanbirlatifeyiocevhereincikabuğuyapmıştır.Mevcutruh,makulkanunun kardeşidir. İkisi hem daimîdir, hem emir âleminden gelmişlerdir. Şayet ezelîkudret varlık türlerindeki kanunlara haricî bir vücut giydirseydi, ruh olurdu. Eğer ruhvücuduçıkarsa,şuurubaşındanindirseyineölümsüzbirkanunolurdu.

20.Işıkilemevcudatgörünür,hayatileonlarınvarlığıbilinir.Herbiribireranahtar,birerkeşfedicidir.

21.Hıristiyanlıkyasönüpgidecekyadasafhalinedönerek İslamiyet’e teslimolacaktır.Hıristiyanlık birkaç defa yırtıldı, Protestanlığa geldi. Protestanlık da yırtıldı, tevhideyaklaştı. Tekrar yırtılmaya hazırlanıyor.Ya sönecek ya da hakikiHıristiyanlığın esasınıiçinde barındıran İslam hakikatlerini karşısında görecek, teslim olacaktır. İşte bu büyüksırraHazretiPeygamber(aleyhissalâtüvesselam) işaretetmiştir:“Hazretiİsagökteninipgelecek,ümmetimdenolacak,şeriatımlaameledecektir.”1652

22.Avamhalkıdelildenziyadekaynaktakikutsiyetörnekalıptâbiolmayasevkeder.

23.Şeriatınyüzdedoksanı–zaruriyatveherkesçekabuledilmişdeğişmezesaslar–birerelmassütundur.Üzerindegörüşayrılığıolan,içtihadadairmeseleleryüzdeondur.Doksanelmassütunonaltınınhimayesineverilmez.KitaplarveiçtihatlarKur’an’adürbünolmalı,aynaolmalı;gölgevevekilolmamalı!

24.Herkabiliyetsahibi,nefsiiçiniçtihatedebilir;teşri’edemez(hükümkoyamaz).

25.Birfikredavet,cumhur-uulemanın(âlimlerinçoğunluğunun)kabulünebağlıdır.Yoksa

Page 421: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

davetbid’attır,reddedilir.

26. İnsanfıtratenkeremsahibiolduğundanhakkıarıyor.Bazenbâtılelinegelir,onuhakzannederekkoynundasaklar.Hakikatikazarken–iradesizolarak–başınadalâletdüşer,onuhakikatzannederekkafasınagiyer.

27.Kudretinbirbirindenpekşeffafvepeklatifçokaynasıvardır;sudanhavaya,havadanesîrmaddesine, ondanmisal âlemine,misal âleminden ruhlar âlemine, hatta zamana vefikre kadar çeşitleniyor. Hava aynasında bir kelime, milyonlarca kelime olur. Kudretkalemişuçoğalmasırrınıpekhayretvericişekildegösteriyor.Yansımayahüviyetiyadahüviyetleberabermahiyeti tutar.Kesif,katıbirmaddeninyansımalarıhareketedenbirerölüdür.Nuranîbir ruhunkendiaynalarındaki timsalleri isehayatla irtibatlıbirer surettir;aynıolmasabileondanfarklıdadeğildir.

28. Güneş, yörüngesindeki hareketiyle silkinse meyveleri olan gezegenler düşmez;silkinmezseyemişleridüşüpdağılacaktır.

29.Fikrinnuru,kalbinziyasıylayani ışığıylaaydınlanıpkaynaşmazsakaranlıktır,ondanzulümfışkırır.Gözünkaranlıkbeyazlığıyanigözakı, ışıkverenkaranlıkgecesiyanigözbebeğindeki siyah nokta ile kaynaşmazsa göz görmediği gibi,1653 HAŞİYE aydınlık fikirlerkalbinsüveydası1654bulunmazsabasiretsizdir.

30.Kalbizanı1655olmazsailimcehalettir.Taraftarolmakbaşka,inanmakbaşkadır.

31.Bâtılşeyleriiyicetasvir,safzihinleriyoldançıkarır.

32.Mürşitâlimkoyunolmalı;kuşolmamalı.Koyunkuzusunasüt,kuşyavrusunakusmukverir.

33. Bir şeyin varlığı, bütün kısımlarının varlığına bağlıdır. Yokluğu ise bir parçasınınyokluğuylamümkündür.Buyüzden,zayıfadamiktidarınıgöstermekiçin tahrip taraftarıoluyor,müspetyerinemenficehareketediyor.

34. Hikmet düsturları hükümet kanunlarıyla, hak kaideleri kuvvet usulleriyle buluşupkaynaşmazsahalktaneticevermez.

35.Zulüm,başınaadaletkülâhınıgeçirmiş…Hıyanet,hamiyetelbisesinigiymiş…Cihadaazgınlıkismitakılmış…Esaretehürriyetadıverilmiş.Zıtlarsuretlerinideğiştirmiş.

36.Menfaatüzerinedönensiyaset,canavardır.

37.Açcanavarakarşımuhabbetbeslemekonunmerhametiniartırmaz,iştahınıaçar.Hemdişininvetırnağınınkirasınıdaister.

38.Zamangösterdikicennetucuzdeğil,cehennemdelüzumsuzdeğil.

39. Dünyaca üst tabakadan bilinen insanlardaki meziyetler tevazu ve mahviyetsebebiyken, tahakkümevekibirlenmeyesebepolmuştur.Fakirlerinaczi,avamtabakanınfakirliği merhamet ve ihsan sebebiyken, onların esaret ve mahkûmiyetleriyleneticelenmiştir.

40.Birşeydegüzelliklerortayaçıktıkçaveşerefkazanıldıkçaonuhavastabakayapeşkeş

Page 422: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

çeker;kötülükleroluncaavamabölüştürürler.

41. Gaye-i hayal olmazsa, unutulur veya unutmuş gibi yapılırsa zihinler enelere dönüpetrafındagezerler.

42. Bütün ihtilâllerin ve fesadın asıl madeni, bütün rezilliklerin ve kötü ahlâkıntetikleyicisi,kaynağısadeceikicümledir:

Birincisi:“Bentokolsam,başkasıaçlıktanölsebanane!”

İkincisi:“İstirahatımiçinzahmetçek;sençalış,benyiyeyim.”

Birinci cümlenin kökünü kesecek tek bir deva var, o da zekâtın farz oluşudur. İkincicümlenindevası,faizinharamkılınmasıdır.Kur’an’ınadaletiâleminkapısındadurupfaize“Yasak,girmeyehakkınyok!”der.İnsanlıkbuemridinlemedi,büyükbirtokatyedi.Dahamüthişiniyemedendinlemeli!..

43.Devletler,milletlersavaşıyerinisınıflarınsavaşınaterkediyor.Zirainsanesirolmakistemediğigibiücretliişçiolmakdaistemez.

44.Birmaksadıgayrimeşruyoliletakipeden,çoğukezmaksadınınzıddıylacezagörür.Avrupa sevgisi gibi gayrimeşru bir sevginin mükâfatı, sonunda sevdiğinin gaddarcadüşmanlığıdır.

45. Geçmişe, musibetlere kader nazarıyla; geleceğe, günahlara ise teklif noktasındabakmaklâzımdır.Cebriye1656veMutezile1657buradabarışırlar.

46.Çaresibulunanşeydeacze,çaresibulunmayanşeydeağlayıpsızlanmayasığınmamakgerekir.

47.Hayatınyarasıiyileşir.İslamizzetinin,namusvemillişerefinyaralarıisepekderindir.

48.Öyle zaman olur ki, bir kelime bir orduyu batırır, bir gülle otuzmilyonunmahvınasebepolur.1658HAŞİYEÖyleşartlarolurki,küçükbirhareketinsanıâlâ-yıilliyyîne,yaniyüceleryücesi mertebeye çıkarır… Ve öyle hal olur ki, küçük bir fiil insanı esfel-i sâfilîne,aşağılarınaşağısınaindirir.

49. Bir tane doğru, bir harman yalanı yakar. Bir tane hakikat, bir harman hayaldenüstündür.

ق ل ل ق مو م “Hersözündoğruolmalı,fakatherdoğruyusöylemekdoğrudeğil!”

50.Güzelgören,güzeldüşünür.Güzeldüşünen,hayatındanlezzetalır.

51.İnsanlarıcanlandıranemel,öldürenümitsizliktir.

52. Eskiden beri îlâ-yı kelimetullahı1659 ve İslam istiklâlinin devamı için farz-ı kifaye1660hükmündeki cihadı üstlenerek kendini tek vücut olan İslam âlemi için feda etmeklevazifeli ve hilafete bayraktar görmüş bu İslam devletinin felaketi, İslam âleminingelecekteki saadetvehürriyetiyle telafi edilecektir.Zira şumusibet, hayatımızınmayasıolanİslamkardeşliğiningelişmesiniharikulâdeçabuklaştırdı.

Page 423: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

53. Hıristiyanlığın malı olmayan medeniyet güzelliklerini ona mal etmek, İslamiyet’indüşmanıolangerilemeyionadostgöstermekfeleğintersdönmesinedelildir.

54.Paslanmış,eşsizbirelmas,daimaparlakolancamdanüstündür.

55.Herşeyimaddedearayanlarınakıllarıgözlerindedir,gözisemaneviyattakördür.

56.Mecaz,ilminelindencehaletinelinedüşersehakikatedöner;hurafelerekapıaçar.

57. Cenâb-ı Hakk’ın ihsanından fazla ihsan, ihsan değildir. Her şeyi olduğu gibivasıflandırmakgerekir.

58.Şöhret,insanınmalıolmayanıdainsanamaleder.

59.Hadishayatmadenidirvehakikatiilhameder.

60. İhya-yı din, ihya-yımillettir; yani dinin diriltilmesi,milletin diriltilmesidir. Dinininhayatbulması,hayatınnurudur.

61. İnsanlığa rahmet olan Kur’an ancak herkesin, en azından çoğunluğun saadetinisağlayan bir medeniyeti kabul eder. Bugünkü medeniyet beş menfi esas üzerinekurulmuştur:

•Dayanaknoktasıkuvvettir…Onungereğiisetecavüzdür.

•Hedefimenfaattir…Onungereğiisebirbirinesıkıntıvermektir.

•Hayattadüsturumücadeledir…Onungereğiiseçekişmedir.

• Kitleler arasındaki bağı, başkasını yutmakla beslenen ırkçılık ve menfi milliyettir…Onungereğiisemüthişçarpışmalardır.

•Cazibelihizmeti,hevavehevesicesaretlendirmek,arzularıtatminetmektir…Ohevaiseinsanınmanevîsuretininbozulmasınasebeptir.

Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) şeriatının içinde sakladığı ve emrettiğimedeniyetteise:

•Dayanaknoktasıkuvvetyerinehaktırki,gereğiadaletveeşitliktir.

•Hedefimenfaatyerinefazilettirki,gereğimuhabbetvekarşılıklıyakınlıktır.

• Birliği sağlayan, ırkçılık ve milliyet yerine din, vatan ve sınıf bağlarıdır ki, gereğisamimikardeşlik,barış,huzurvedışarıdangelensaldırılarakarşıyalnızmüdafaadır.

•Hayatdüsturumücadeleyerineyardımlaşmadırki,gereğibirlikvedayanışmadır.

•Hevayerinehidayettirki,gereğiinsanınilerleyipyükselmesiveruhunkemâleermesidir.

Varlığımızın koruyucusu olan İslamiyet’ten elini gevşetme, ona dört elle sarıl, yoksamahvolursun!

62. Umumi musibet, çoğunluğun hatasıyla gelir. Musibet cinayetin neticesi, mükâfatınmukaddimesidir.

63. Şehit kendini hayatta bilir. Ölüm sarhoşluğunu tatmadığından, feda ettiği hayatı

Page 424: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

bitmemişvebâkigörür.Yalnızdahatemizbulur.

64.Kur’an’ıntamvemutlakadaleti,birmasumunhayatınıvekanınıbütüninsanlıkiçindeolsaziyanetmez.İkisikudretnazarındabirolduğugibi,adaletnazarındadabirdir.Öyleinsan olur ki, bencillikle, ihtirasına mâni her şeyi, hatta elinden gelse dünyayı harapetmek,insanlığımahvetmekister.

65.Korkuvezayıflık,dışarıdangelecektesirlerecesaretverir.

66. Kesin faydalar, mevhum (gerçekte olmadığı halde var kabul edilen) zararlara fedaedilmez.

67.Şimdilikİstanbulsiyaseti,İspanyolhastalığı1661gibibirhastalıktır.

68. Deli adama “iyisin, iyisin” dense iyileşmesi, iyi adama “fenasın, fenasın” densefenalaşmasınadirdeğildir.

69. Düşmanın düşmanı, düşman kaldıkça dosttur. Düşmanın dostu, dost kaldıkçadüşmandır.

70. İnadın işi: Şeytan birine yardım etse“melektir” der, ona rahmet okur.Muhalifindemelekgörse“kılıkdeğiştirmişşeytandır”der,laneteder.

71. Bir derdin dermanı başka bir derde zehir olabilir. Bir derman ölçüsünü aşarsa dertgetirir.

72. تا ا ا ا ا1662 تا ا ا ا او

73.Cemaatte tam sayılara benzer gerçek birlik olmazsa, toplama ve çarpma onu kesirlisayılarınçarpımıgibiküçültür.1663HAŞİYE

74. Adem-i kabul, kabul-ü ademle; yani kabulün yokluğu, yokluğu kabul etmeklekarıştırılır. Kabulün yokluğu bir şeyin delilinin yokluğudur, bunun delilidir. Yokluğunkabulüisebirşeyinyokluğunundeliliniister.Birişüphe,biriinkârdır.

75. İmanadairmeselelerdeşüphebirdelili,hattayüzdelilikenaraatsadadelilgetirilenşeyezararveremez.Çünkübinlercedelilvar.

76. Sevad-ı azama, yani ümmetin çoğunluğunun gittiği yola uyulmalı!1664 Çoğunluğadayandığı zaman, kayıtsız Emevilik en nihayet ehl-i sünnet cemaatine girdi. Sayıcaazınlıktakalan,kendidüsturlarınauymaktaciddiyetve sağlamlıkgösterenAlevîliğinazbirkısmıiseennihayetRâfızîliğedayandı.

77. Hakta ittifak, ehakta1665 anlaşmazlık olduğundan, bazen hak, ehaktan ehaktır.. hasen,ahsenden1666 ahsendir. Herkes kendi yoluna “hüve hakkun”1667 demeli, “hüve’l-hakku”1668

dememeli.Veyahut“hüvehasen”1669demeli,“hüve’l-hasen”1670dememeli!

78.Cennetolmazsacehennemazapvermez.

79.Zaman ihtiyarladıkçaKur’angençleşiyor, işaretleri açığa çıkıyor ve anlaşılıyor.Nurateşgöründüğügibi,bazenbelâgatinşiddetidemübalâğagörünür.

Page 425: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

80.Sıcaklığındereceleri soğuğunarayagirmesiyle;güzelliğinmertebeleri iseçirkinliğinmüdahalesiyledir. Ezelî kudret zâtîdir, kendindendir, lâzımdır, zaruridir; acz onakarışamaz,ondamertebelerolamaz,herşeyonanispeteneşittir.

81. Güneşin tecellisinin feyzi olan timsali, denizin yüzünde ve bir damlasında aynıhüviyetigösteriyor.

82.Hayattevhidcilvesindendir,sonnoktasıdabirlikkazanıyor,biroluyor.

83.İnsanlardaveli,1671cumadadualarınkabulolduğudakika,1672ramazandaKadirgecesi,1673Cenâb-ı Hakk’ın güzel isimlerinde ism-i âzam1674 ve ömürde ecel meçhul kaldıkça1675diğerleridekıymetlikalır,onlaraönemverilir.Yirmisenelik,sonubilinmeyenbirömür,sonubellibinseneömretercihedilir.

84.Dünyadagünahveisyanınâkıbeti,ahirettekiazabadelildir.

85. Rızık, kudret nazarında hayat kadar mühimdir. Kudret çıkarıyor, kader giydiriyor,inayetbesliyor.Hayatkâinatınbütünündensüzülüpgelir,görünür.Rızıkiseöyledeğildir,yavaşyavaşyayılır,düşündürür.Açlıktanölmekyoktur.Zirabircanlı,bedendeiçyağıvebaşkaşeylersuretindedepolanangıdabitmedenönceölüyor.Demek,âdetiterketmektenkaynaklananhastalıköldürür;rızıksızlıkdeğil.

86. Etobur vahşi canlıların helâl rızıkları, hayvanların sayısız cenazeleridir; hemyeryüzünütemizliyorhemrızıklarınıbuluyorlar.

87.Birlokmakırkparaya,diğerbirlokmaonkuruşa…Ağzagirmedenönceveboğazdangeçtiktensonrabirdirler.Yalnızağızdabirkaçsaniyefarkvar.Müfettişvekapıcıolantatalmaduyusunalütuftabulunmakveonumemnunetmekiçinbirdenonaçıkmak,israfınensefihidir.

88. Lezzetler çağırdıkça, “Sanki yedim” demeli! “Sanki yedim”i düstur yapan, “SankiYedim”isimlibirmescidiyiyebilirdi,yemedi.

89. Eskiden Müslümanların çoğu aç değildi, refah içinde yaşamak tercih edilebilirdi.Şimdiaçtır,zevkvelezzetiçindeyaşamayaizinyoktur.

90. Geçici lezzetten çok geçici eleme tebessüm etmeli, “hoş geldin” demeli. Geçmişlezzetler,“Ah,vah!”dedirtir.“Ah!”,saklıbirelemintercümanıdır.Geçmişelemler,“Oh!”dedirtir.O“Oh”,gizlibirlezzetinvenimetinhabercisidir.

91.Unutmakdabirnimettir.Yalnızgünlükelemleriçektirir,birikmişelemleriunutturur.

92. Sıcaklığın derecesi gibi, her musibette bir nimet derecesi vardır. Daha büyüğünüdüşünüpküçüktekinimetderecesinigörerekAllah’a şükretmeli.Yoksagözdebüyütereküflenirse şişer,merak edilirse ikileşir…Kalbdekimisali, hayali hakikate döner…O dakalbidöver.

93.Herinsanın,toplumdagörmekvegörünmekiçinmertebedenilenbirpenceresivardır.Opencerekıymetinden,boyundanyüksekseinsankibirlenmekleuzamayaçalışacak;eğerkıymetinden alçaksa tevazu ile eğilecek ki o seviyede görsün ve görünsün. İnsandabüyüklüğün ölçüsü küçüklük, yani tevazudur. Küçüklüğün ölçüsü büyüklük, yani

Page 426: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

kibirlenmektir.

94. Zayıfın kuvvetliye karşı izzet-i nefsi, yani gururu kuvvetlide kibirlenme olur.Kuvvetlinin zayıfa karşı tevazuu zayıfta alçalma olur. Bir idarecinin makamındakiciddiyeti vakardır, mahviyeti1676 alçalmadır; evindeki ciddiyeti kibirdir, mahviyetitevazudur. Fert kendi adına yapıncamüsamahası ve fedakârlığı salih ameldir; başkalarıadına olsa ihanettir, faydasız ameldir. Bir şahıs kendi adına sineye çekebilir, iftiharedemez;milletadınaiftihareder,sineyeçekemez.

95.BirneticeyeulaşmakiçinönşartlarıyerinegetiripişleriplanlıyapmakgerekirkenherşeyiAllah’tanbeklemektembelliktir,neticeiçingerekenleryapıldıktansonra,tevekküldür.Çalışmanın meyvesine ve kısmetine rıza kanaattir, çalışmaya meyli kuvvetlendirir.Mevcutlayetinmekhimmetsizlik,gayretsizliktir.

96. Dinin emirlerine karşı itaat ve isyan olduğu gibi, tekvinî emirler denilen yaratılışkanunlarınakarşıdaitaatveisyanvardır.Birincisindemükâfatvecezanınçoğuahirette,ikincisindeumumiyetledünyadaolur.Meselasabrınmükâfatızaferdir,tembelliğincezasısefalettir, çalışmanın sevabı servettir, kararlılığın mükâfatı üstün gelmektir. Eşitlikolmayanadalet,adaletdeğildir.

97.Karşılıklıbenzeyiştezadınsebebidir..uyumdayanışmanınesasıdır..nefsinküçüklüğübüyüklenmenin kaynağıdır.. zayıflık gururun madenidir.. acz muhalefetin menşeidir..merakilminhocasıdır.

98.Fâtır’ınyaratıcıkudretiihtiyaçla,bilhassaaçlıkihtiyacıylabaştainsan,bütüncanlılarıgemleyip düzene sokmuş. Hem âlemi karışıklıktan kurtarmış hem ihtiyacı medeniyeteüstadyaparakilerlemeyisağlamıştır.

99.Sıkıntı,haramzevkveeğlencelerinrehberidir…Ümitsizlik,fikrindalâletinin;kalbinkaranlığı,ruhsıkıntısınınkaynağıdır.

100.1677 ءا س لا اذإ :Birdostmeclisinegüzelbirkadıngirinceriya,rekabet ve haset damarı uyanır.Demek,medeni toplumda kadınların açılmasından kötüahlâkortayaçıkar.

101.İnsanlığınkötülüklerebulanmışşimdikihırçınruhundamütebessim,küçükcenazelerolansuretlerin,resimlerinrolümühimdir.

102.Yasaklanmış heykel, ya taş haline gelmiş bir zulümya cisimleşmiş bir heves veyavücutbulmuşbirriyadır.

103.İslamiyet’inherkesçekabuledilmişapaçıkesaslarınatamamenuyarakhakkıylaonuniçdairesinegirmişbirzâttakigenişletmemeyli,mükemmelleşmemeylidir.Lâkaytlıkileodairenin dışında sayılan birinde ise tahripmeylidir. Fırtına ve zelzele zamanında, değiliçtihat kapısını açmak, belki pencereleri de kapatmakmaslahattır, faydalıdır.Lâubalilerruhsatlarla1678okşanmaz;azimetlerle,1679şiddetleikazedilir.

104.Biçarehakikatler,kıymetsizellerdekıymetsizolur.

105. Küremiz hayvana benziyor, hayat alâmetleri gösteriyor. Acaba yumurta kadarküçülsebirçeşithayvanolmayacakmıdır?Veyabirmikrop,yerküremizkadarbüyüseona

Page 427: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

benzemeyecekmidir?Hayatı varsa ruhu da vardır.Âlem insan kadar küçülse, yıldızlarızerreler ve atomlar hükmüne geçse o da şuurlu bir hayvan olmayacak mıdır? Allah’ınböyleçokhayvanlarıvar.

106.Şeriatikidir:

Birincisi,âleminküçükbirmisaliolaninsanınfiillerinivehallerinidüzenekoyan,kelâmsıfatındangelenbildiğimizşeriattır.

İkincisi, insanın büyük birmisali olan âlemdeki hareketleri ve duruşları düzene koyan,irade sıfatından gelen büyük yaratılış kanunlarıdır ki, bazen yanlış olarak “tabiat” diyeisimlendirilir.Melekler büyükbir ümmettir, irade sıfatındangelenve fıtrî şeriat denilenyaratılışkanunlarınıntaşıyıcısıvetemsilcisidirler,okanunlarınsuretinialırlar.

107. نا ساو د سا زاو اذإ1680 ةر ةر نا نإ ا ى

108.Maddecilikmanevî bir vebadır ki, insanlığın şumüthiş sıtmaya tutulmasına sebepoldu, onu Allah’ın gazabına çarptırdı. Telkin ve tenkit kabiliyeti genişledikçe o salgınhastalıkdayayılır.

109.Enbedbaht,enmuzdarip,ensıkıntılıkimse işsizadamdır.Zira tembellikyokluğunbiraderzadesidir,1681çalışmakvarlığınhayatıvehayatınuyanıklıkhalidir.

110. Faizin kap ve kapıları olan bankaların faydası, insanlığın fenası olan dinsizlere,bunlarınenzalimlerineveonlarındaharamzevkveeğlencelereendüşkünlerinedir.İslamâlemine mutlak zarardır, insanlığın mutlak refahı nazara alınmaz. Zira gayrimüslimharbî1682isevehaddiniaşıyorsahürmetsizdir,masumdeğildir.

111.Cumadahutbedininemirveyasaklarını,herkesçekabuledilmişesaslarınıhatırlatır;nazarîfikirleriöğretmez.Arapçaifadelerbunlarıdahayücebirşekildehatıragetirir.Hadisileayetkarşılaştırılsagörülürki,enbelâgatsahibiinsandahiayetinbelâgatineyetişemez,sözüonabenzemez.

SaidNursî

Bumektup,onikiseneönceyazılmışveSikke-iTasdîk-iGaybîkitabındayeralmışbirmektuptanbirparçadır.

Risale-iNur’unbuvatanvemilletekazandırdığıbüyükveçokmukaddesikineticeyiifadeetmesivegerçektenoikineticeninmemleketteveİslamâlemindeaynengörülmüşolmasıdolayısıylabumektupçokmühimdir.

1683

Risale-i Nur’un bu mübarek vatanın manevî bir kurtarıcısı olması yönüyle, şimdi ikidehşetli manevî belayı defetmek için matbuat1684 âlemi vasıtasıyla görünmeyebaşlamasının,dersvermesininzamanıgeldiveyagelecekgibidir,zannederim.

O dehşetli belâlardan biri: Hıristiyanlığı mağlup eden ve anarşiyi yetiştiren, kuzeydeçıkan dehşetli dinsizlik cereyanının bu vatanımânen istila etmesine karşıRisale-i Nur,

Page 428: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Zülkarneyn’inseddigibibirKur’anseddivazifesigörebilir.

İkincisi: İslam âleminin bu mübarek vatanın ahalisine karşı pek şiddetli itiraz veithamlarınıyoketmekiçinmatbuatdiliylekonuşmakgerekir,diyekalbimeihtaredildi.

Bendünyanınhalinibilmiyorum.FakatAvrupa’daistilaedercesinehükmedenvesemavîdinlere dayanmayan dehşetli cereyanın her yeri sarmasına karşıRisale-iNur hakikatleribirkaleolduğugibi,İslamâlemininveAsyakıtasınınhâlihazırdakiitirazveithamınıyoketmeye, eski muhabbet ve kardeşliğini geri getirmeye vesile olan, Kur’an’ın birmucizesidir.

BumemlekettevatanınısevensiyasilerinçabukaklınıbaşınaalıpRisale-iNur’ubastırarakresmenneşretmelerilâzımdırki,buikibelâyakarşısiperolsun.

Acabayirmisenedirtahkikîimanı1685buvatandapekkuvvetlibirşekildeneşredenRisale-iNurolmasaydı,budehşetliasırda,hayretvericiinkılâpveinfilâklardabumübarekvatan,Kur’an’ınıveimanınıdehşetlidarbelerdentamkoruyabilirmiydi?

SaidNursî

ا ا م ــــــ 1686 سو ل م د ر ر

İsm-i Âzam’ın hakkına, Kur’an-ı Mucizü’l Beyan’ın hürmetine ve Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtü vesselam) şerefine, buMektubat’ı bastıranları vemübarek yardımcılarınıCennet-ülFirdevs’teebedîsaadetemazhareyle,âmin.

İmanveKur’anhizmetindedaimamuvaffakeyle,âmin.

Amel defterlerineMektubat kitabının her bir harfine karşılık bin sevap yazdır, âmin.Nurların neşrinde sebat, devam ve ihlâs ihsan eyle âmin. Yâ Erhamerrâhimîn! BütünRisale-iNurtalebeleriniikicihandamesuteyle,âmin.

İnsîvecinnîşeytanlarınşerlerindenmuhafazaeyle,âmin.

VebuacizvebiçareSaid’inkusurlarınıaffeyle,âmin…

BütünNurTalebelerinamınaSaidNursî

Medine-i Münevvere’de bulunan mühim bir âlimin Risale-i Nur hakkında yazdığı birmanzumedir:

GÖNÜLLERFATIHIBÜYÜKÜSTADA

NuruylabütüngönlümüfetheyleyenÜstad!

Gönlümsenikutsîheyecanlarlaederyâd.

İlhamımacangeldiberaathaberinle,

Müminlerişâdeyleyen1687ulvîzaferinle.

Sıyrıldıufuklardanokasvetlibulutlar,

Page 429: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Göklerdemeleklerbubüyükbayramıkutlar.

Milyonlarınimanınıkurtardıcihadın,

Par-paryanarimanlıgönüllerdekiyâdın.

Coşturmadaimanları,binlerlevecizen,

Tarihinikutsîheyecanlarlasüzerken.

İlhamımımestettitecellâ-yıcemâlin,

Fatihgibirehberleriandırmadahalin.

Dağlargibisarsılmadın,enkorkulugünlerde,

Herânıölümlerdolutazyikinönünde.

Dünyalaradehşetsalıyorsendekiiman,

Sarsılmayanimanınadüşmanbilehayran!

Rehbersana,ziraYücePeygamberimizdir.

Ölmezeserin,gençliğegösterdiğinizdir.

Kur’an-ıKerîm’inezelîfeyzineerdin,

İnsanlığaimanvekemâldersiniverdin.

Eybaşlaracennetlerinufkundaninentaç!

Âlemseninirfanına,irşadınamuhtaç.

Deryagibinurlartaşıyorhereserinden;

Allah’agidenNurcularınrehberisinsen!

Milyonlarıderyagibicoşturmada“Sözler”

Cennettekiâlemleriseyretmedegözler.

Hikmetdoluhercümlede,Kur’an’dakinurvar,

Herlem’adabinbirgüneşinhuzmesiçağlar.

“Nuryolcusu”insanlığaörnekolacaktır,

Kutsîheyecanlarlagönüllerdolacaktır!

Mefkûresi,gündengüneerdikçekemâle

Garkolmadaiçâlemi,entatlıvisale.

Coştukçadenizlergibikalbindekiiman,

Binders-ihakikatveriyorruhunaKur’an.

Âzâdedirİslam’ısarantehlikelerden,

Page 430: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Davasıtemizçünküsiyasilekelerden.

Herhamlesininkuvve-ikutsiyesivardır,

Vicdanlarımesteyleyenulvîsesivardır.

Aşkınezelîsırrınaerdikçegönüller,

Yeryerdonatırufkunusevdadolurenkler.

BirülkeyibaştanbaşafetheyledineyNur!

Nurunolacaktırbütüninsanlığadüstur.

Kur’anseniteyitediyormucizelerle,

Eyşanlıgönülfatihihiçdurmadanilerle!

Tarih-ihayatındoludurharikalarla.

Hiçsönmedenâlemdegüneşlergibiparla!

Manzume-işemsiyeyi1688temsilediyorsun,

Heybetlifezalardahızalmışgidiyorsun.

İmanlınesillersenitakipedecektir;

Yıllarca,asırlarcapeşindengidecektir!

Tarihiaşarkensenoimandoluhızla,

Milyonlarıaşmışbütünevlâtlarınızla

Birdenaçılırruhumaesrarlıbirâlem,

Vasfeyleyemezaşkımı,şiirimdekinâlem1689…

AliUlvîKurucu

HAKIKATIŞIKLARI

Herkesbilmezgöktenevar,

Görüronugözsahibi.

Parıldıyorgüneşkadar,

Hakikatiummangibi.

İstergönülelbethuzur,

Âhirdemdeetmişzuhur,

Âlemleredoğmuşonur,

Gökteninenfermangibi.

Ferdiyeti1690elhakayan

Page 431: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Odurgönülleresultan

Varmıbilmemuluburhan,1691

BuBediüzzamangibi!

Lisanındansaçılırnur,

Cinnîokur,insanokur,

Hûr-ucennet1692iştebu“Nur”

Gönüllerdecânângibi.

Ahirzamanesrarını,

İhbar-ıgaybenvârını,1693

Attıâlemekdârını,1694

Doğduşems-itâbân1695gibi.

Semâvâttanrahmetindi,

Akangözyaşlarıdindi,

Küfrudalâlyıldı,sindi,

Görünmeyenşeytangibi.

Söndühainfaaliyet,

Yıkıldıodeccâliyet,

Halâs1696bulduİslamiyet,

Tahtaçıkanhakangibi.

Eyyârelişîr-ijiyan,1697

Buhâb-ıgafletten1698uyan!

Alemleredevr-iumran,

Asr-ınüzûl-üFurkan1699gibi.

İklimlerdeimanyeli,

Eser,gönüllerneşeli.

Öpsemogülkokaneli,

Obülbül-ühandân1700gibi.

Âdemoğlunecatarar,

Hakdaveti“Nur”lardavar,

Eyşehriyâr-ışehriyâr!1701

Page 432: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Sensinbizesultangibi.

Arşaçıkanferyadımız,

Alındışimdidâdımız.1702

Osevgiliüstadımız,

GönüldeSüleymangibi.

Eyekmel-iâhirzaman,1703

Sensinmahbub-uMüsteân,

Fedasanabucismücan,

Hakyolundakurbangibi!

Said’ibeklerdiyıllar,

Sensingönüldemuntazar,1704

Peygamberimvermişhaber

Olmabizepinhân1705gibi.

Perdelenmişsezuhurun,

Gizlenmezhaşmetlinurun,

Gölgesiolmazkinurun,

Firdevs’tekicânângibi.

Eyhatib-idevr-izaman!

Sürûr1706buldukevnümekân.

Senibeklergizli-ayan,

Hephastalar,Lokmangibi.

Nuryolununkurbanıyız,

Kehkeşânın1707sâmânıyız,1708

Oateşindumanıyız,

Ateşyanankülhangibi.

Rânâ1709rengingülebenzer,

Ruhüfürür,kokuneser,

Ufkumuzdaoldunseher,

Tamağaranbirtangibi.

Eycilvesizahirrahmet,

Page 433: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Baribizlereimdatet!

Kulunolmakdilerelbet,

Bahçenizdefidangibi.

Pesgönlümüzhepdaimpes,

Eyağlayanferyadıkes!

Boşgeçmesinhiçbirnefes,

“Allahbes,gayriheves”!

MehmedKayalar

1647ÂlemlerinRabbi,RahmanveRahîmAllah’a,üzerimizdekihaddehesabagelmezlütuflarıadedincehamdvesenâ,bütüninsanlığarahmetvekurtuluşvesilesiolarakgönderdiğihabibiHazretiMuhammed’e(aleyhissalâtüvesselam),nezihailefertlerineveseçkinashabınasalâtveselamolsun.

1648İ’caz:Mucizederecesindebenzersizsöz.Benzerininyapılmasımümkünolmadığıiçinherkesişaşırtıpacizbırakma.

1649Senhertürlüeksiklikten,noksandan,hatadanuzaksın.Aslındabizimgücümüz,kudretimizdeyok.Üstünkudretveizzetsahibi,tamhükümvehikmetsahibisadecesensin.

1650Mülkvemelekûtâlemleri:Varlığın,aynanınboyalıveparlaktaraflarınabenzeyen,dışveiçyüzleridir.MelekûttamamenYaratıcısınadönük,herşeyinşeffafvetemizolduğu,sebeplerintesirininbulunmadığıâlemdir.Mülkâlemindeisesebepler,Yaratıcınınizzetinetershallereperdevevesileolurlar.

1651Emirâlemi:Cenâb-ıHakk’ıniradesıfatınıntecelliettiği,kâinattaolanveolacakherşeyinemrininverildiğiâlem.Birneviiradesıfatınınarşıdır.

1652Bkz.Buhârî,enbiyâ50;Müslim,îmân242;EbûDâvûd,melâhim14;İbniHibbân,es-Sahîh15/233.

1653HAŞİYEMeali:Gözüngündüzebenzeyenbeyazı,geceyebenzeyensiyahlığıylaberaberolmazsagöz,gözolmaz.

1654Süveyda:Kalbdebulunansiyahnokta.

1655İzan:Kavrayış,anlayış.

1656İnsanınfiillerindeiradesininpayıolmadığınıiddiaedenbâtılmezhep.

1657İnsanınfiillerinitamamenkendisininyarattığınıiddiaedipilahîiradeyiyoksayanbâtılmezhep.

1658HAŞİYESırpbiraskerinAvusturyaveliahdınaattığıbirtekgülleBirinciDünyaSavaşı’nıpatlattı,otuzmilyoninsanınmahvınasebepoldu.

1659Îlâ-yıkelimetullah:Allah’ınisminiveİslam’ıyüceltmek,duyurmak.

1660Farz-ıkifaye:BirkısımMüslümanlarınyerinegetirmesiylebütünümmetinüstündensorumluluğunkalktığıfarz.

1661İspanyolhastalığı:1918-1920yıllarıarasındasalgınolanölümcülgrip.

1662“Cemiyettekiyardımlaşmadurgunşeylerihareketlendirmeye,cemaattekihasetvekıskançlıkdahareketedenleridurdurmayasebepolur.”

1663HAŞİYEMalûmdurki,matematikteçarpmavetoplamaişlemisayıyıartırır.Dörtkeredört,onaltıolur.Fakatkesirlerdeçarpmavetoplamabilakissayıyıküçültür.Üçtebirinüçtebirleçarpımıdokuzdabirolur.Aynenonungibi,insanlardasağlıkveistikametilebirlikolmazsa;sayıarttıkçabunlarazalır,bozukvekıymetsizolur.

1664Bkz.Müslim,imâre59;Tirmizî,fiten7;EbûDâvûd,salât46;Nesâî,imâre48;İbniMâce,fiten8,22.

1665Ehak:Dahadoğru,endoğru.

1666Hasen:Güzel.Ahsen:Dahagüzel,engüzel.

Page 434: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1667Yolumhaktır.

1668Hak,yalnızbenimyolumdur.

1669Yolumgüzeldir.

1670Güzelyalnızbenimyolumdur.

1671Bkz.Buhârî,sulh8;Müslim,birr138.

1672Bkz.Buhârî,cum’a37,talâk24,deavât61;Müslim,cum’a13-15.

1673Bkz.Buhârî,îmân36,fazlüleyleti’l-kadr2,3,ta’bîr8;Müslim,sıyâm205-213.

1674Bkz.İbniMâce,duâ9;et-Taberânî,el-Mu’cemü’l-evsat1/164.

1675Bkz.Lokmansûresi,31/34;Buhârî,istiskâ29,tefsîrusûre(6)1,(13)1,(31)2,tevhîd4;AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/24,52,58,122.

1676Mahviyet:Alçakgönüllülük.

1677Zevkveeğlenceyedüşkünerkeklerinnefislerineuyarakkadınlaşması,kadınlarınhayasızlıklaerkekleşmesinesebeptir.(Bumânâyayakınhadisleriçinbkz.Buhârî,libâs61;Tirmizî,edeb34;EbûDâvûd,libâs28)

1678Ruhsat:Kullarınözürlerinedayalıolarak,meşrudairedetanınankolaylık.

1679Azimet:İbadetlerineksiksizvemükemmelbirşekildeyapılması.

1680Mikroskoplagörülebilecekbircanlıileinsanınduyularıkarşılaştırıldığındaşaşırtıcıbirsırgörürsünüz.Birhattattarafından“yâ-sîn”harfleriiçinde“Yâsînsûresi”nintamamıyazıldığıgibi,insanıniçindedebinlerceâlemvardır.

1681Kardeşçocuğu,yeğen,kuzen.

1682Dar’ülharptebulunan,aradaanlaşmabulunmayan,gayrimüslimkimse

1683HertürlünoksansıfattanuzakAllah’ınadıyla.

1684Matbuat:Basın.

1685Tahkikîiman:Sağlam,delillerlepekişmiş,kalbdeköksalmışiman.

1686YaAllah,yaRahman:EyZât’ıitibarıylamerhametliolan!YaRahim:Eyrahmetiylemahlûkatınamerhameteden!YaFerd:Eyeşivebenzeriolmayan!YaHayy:Eyherzamanvarolan,diriolan,ezelîveebedîhayatsahibiolan!YaKayyûm:EykendiZât’ıilevarolup,zevalbulmayanvebütünvarlıklarıvarlıktatutuponlarıyöneten!YaHakem:EyhükmügeçersizkılınmayanHâkim!YaAdl:Eytamadaletsahibi!YaKuddûs:EyherşeyitertemizyapanvekendisibütüneksiklerdenuzakveyüceZât!

1687Sevindirmek.

1688Güneşsistemi.

1689Feryat,inilti.

1690Yegâne,biricikolma.

1691Delil.

1692Cennethurileri.

1693Nurlar.

1694Kederler.

1695Parlayangüneş.

1696Kurtuluş.

1697Kükremişaslan.

1698Gafletuykusu.

Page 435: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1699Kur’an-ıKerîm’inindiğiasır.

1700Şenbülbül.

1701Padişahlarpadişahı.

1702Adalet.

1703Ahirzamanınmükemmeli.

1704Beklenen.

1705Gizli.

1706Sevinç

1707Samanyolu.

1708Servet,zenginlik.

1709Güzel,hoş.

Page 436: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

FihristBİRİNCİMEKTUP

DörtSorununCevabıdır.

Birincisi: Hazreti Hızır’ın hayatı hakkındadır, o münasebetle hayatın beş mertebesinigayetgüzelveiknaedicibirtarzdaanlatır.

İkincisi:1710 أ أ ةاو تا يا ayetinde,ölümünbirnimetsuretindevemahlûk (yaratılmış)olarakanlatılmasınınsırrınıgayetgüzelbir şekilde ispatlar;ölümündehayatgibibirnimetveyaratılmışolduğunubildirir.

Üçüncüsü: “Cehennemnerededir?” sorusuna cevapverir; cehenneminyerini gayet aklauygun bir şekilde beyan eder ve gösterir. Küçük ve büyük cehennem arasındaki farkıbildirip ilmî vemantıkî bir tarzda ispatlamakla beraber, Cenâb-ıHakk’ın ahirette gayetmuhteşemveparlakbirşekildetecelliedecekazametverubûbiyetininbüyükbirsırrınavebüyük cehennemin yaratılışının bir hikmetine işaret eder. Aynı şekilde, cennet vecehennemin;yaratılış ağacının ikimeyvesi,kâinat silsilesinin ikineticesi, şuolupbiten,akıp giden işlerin, hallerin ve yeryüzünün manevî mahsullerinin iki mahzeni, lütuf vekahrınikitecelliyeriolduğunugösterir.

DördüncüSoru’nuncevabında,fânisevgililereduyulanmecazîaşkhakikiaşkadöndüğügibi, insanınkocadünyayakarşımecazîaşkınındaimansırrı ilemakbulbirhakikiaşkadönüşebileceğigayetgüzelveiknaedicibirşekildeispatlanır.

İKİNCİMEKTUP

Buzamandainsanlarıirşadavedinineşretmeyeçalışanlarınzaruretolmadıkçasadakavehediyekabuletmemelerigerektiğinianlatır,bununsırrınıdörtsebebiylebildirir. إ يأ نإ1711 ve 1712 نو و اأ اا gibi insanlardan istiğnahakkındakiayetlerinmühimbirsırrını tefsireder.Derki:İlimvedinineşretmeyeçalışanlar,mümkünolduğukadaristiğnavekanaatilehareketetmezsehemdalâletyolundakilerinithamınahedefolurhemde ilmin izzetinikoruyamazlar.Salihlikvedinineşretmekgibiahireteaithususlarakarşılıkhediyealmak,ahiretmeyvelerinidünyadafânibirsuretteyemekdemektir.

ÜÇÜNCÜMEKTUP1713 ا راا أ yeminindekiyüksekbiri’caznurunu.. د لز هر او1714 ا ن ayetinin teşbihindeki parlakbir i’cazparıltısını.. ve ضرا يا 1715 ا ذ ayetinde,yerküreninuçsuzbucaksızkâinattayüzen,Cenâb-ıHakk’ınbir gemisi olduğunu gösteren parlak bir hakikati tasvir eder. Dünyadan cehennemegöçmek için dalâlet ehlinin seyahatini.. bütün eşya bir tek Zât’a isnat edilse vücûbderecesinde bir kolaylık olduğunu.. eşyanın var edilmesi çeşitli sebeplere verilirseimkânsızlık derecesinde bir zorluk ortaya çıkacağını gayet güzel ve ikna edici şekilde,özetlebildirir;ikimühimi’caznüktesinitefsireder.

DÖRDÜNCÜMEKTUP

Page 437: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1716 ا ا أ و ا ت و ayetininbirsırrınınRisale-iNurhakkındatecelliettiğinibildirir.Hem

DerTarîk-iNakşibendîlâzımâmedçârterk:

Terk-idünya,terk-iukba,terk-ihestî,terk-iterk

düsturunakarşılık,aczmendîyolundapekmühimbirdüsturubeyaneder.

Hem1717 جو و زو ا ء إ او أ ayetininbirsırrını;şiirebenzerfakatşiirolmayan,muntazamfakatmanzumolmayan,gayetparlakfakathayalolmayan,yıldızlarıkonuşturanbiryıldıznameiletefsireder.

BEŞİNCİMEKTUP

Şeriatınbirhizmetkârıvevesilesiolantarikatamensupbazızâtların,onafazlaönemveriptarikatilekanaatederekimanhakikatlerininneşrindetembellikvelâkaytlıkgöstermelerimünasebetiyleyazılmıştır.Velâyetinüçkısmınıbeyanedipenmühimtarikatolanvelâyet-ikübrânın,yanibüyükvelâyetin,peygambervarisliği sırrıyla sünnet-i seniyyeyeuymakveimanhakikatlerininneşrindeözengöstermekolduğunuispatlar.

Tarikatların en mühim gayesi, faydası ve nihayeti olan iman hakikatlerinin açığaçıkmasının Risale-i Nur ile de olabildiğini.. ve Risale-i Nur’un eczalarının o vazifeyitarikatgibifakatdahakısabirzamandagördüğünügösterir.

ALTINCIMEKTUP1719 إ إ ا ن ، 1718 ا و

ayetlerinin bir sırrını, birbiri içinde hissedilmiş beş çeşit hazin gurbetin karanlığındaimanınnuru,Kur’an’ın feyzi veRahman’ın lütfundangelenbir teselli nurunu anlataraktefsirediyor.Bumektupenkatıkalbideağlatacakderecederikkatli,dokunaklıdırveenümitsiz,kederlikalbidahiferahlatacakderecedenurludur.

YEDİNCİMEKTUP

HazretiPeygamber’inmünafıklarınithamındanberiliği,temizliğihakkındaki

ن وز اطو ز ، 1720 ا و لر و ر أ أ ن 1721 دأ جاوزأ ج ا

ayetlerinin mühim bir sırrını tefsir ediyor. Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam)birden fazlaevlilikyapmasınınnefsanîolmadığını.. aksine, sözlerive fiillerigibihalvetavırlarındagörünen şeriat hükümlerinevasıta olmak için hususi dairesinde çok talebesibulunduğunu..ve Hazreti Zeyneb’le evliliğinin sırf Allah’ın emri ve kader-i rabbanî ileolduğunu bildiriyor. Eski zaman münafıklarınınki gibi yeni zaman dinsizlerinin detenkitlerinikesinbirşekildekırıyor.

SEKİZİNCİMEKTUP1722 اا رأ و diyen Hazreti Yakub’un (aleyhisselam) Hazreti Yusuf’a(aleyhisselam) karşı hissiyatının aşk olmadığını.. belki yüce bir şefkat mertebesiolduğunu.. şefkatin aşktan çok yüksek ve keskin bulunduğunu.. Rahman ve Rahîm

Page 438: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

isimlerinevesileninşefkatolduğunubildirerek ا ا م ــــــ ’ingüzelbirsırrını,اا رأ و ayetininparlakbirnüktesinitefsirediyor.

DOKUZUNCUMEKTUP

Keramet, ikram, inayet ve istidraca1723 dairmühim bir kaideyi bildirir:Kerametin ortayakonulmasızarariken,ikramınifadeedilmesininşükürolduğunu..enselametlikerametin,bilmediğihaldeonamazhariyetolduğunu..hakikikerametinisekendinefsinedeğil,belkiRabbineitimadıartırankerametolduğunu,yoksabununistidracolduğunuifadeeder.

Hem dünya hayatını mutlu geçirmenin çaresinin, ahiret için verilen şiddetli hisleridünyanınfâniişlerinesarfetmemekolduğunu..aşkınmecazîvehakikiikitürübulunduğugibi;hırs,inatveistikbalendişesimisalişiddetlihislerindemecazîvehakikiolmaküzereikişerkısmıbulunduğunu..mecazîhisleringayetzararlıvekötüahlâkasebep;hakikilerinisegayetfaydalıvegüzelahlâkavesileolduğunuispatlar.

Hemİslamileimanınmühimbirfarkınıbildirir.Yaniİslamiyethakkatarafgirlikveteslimolma, boyun eğme; iman ise hakkı kabul ve tasdiktir. Yirmi sene önce dinsiz birMüslüman bulunduğu gibi, şimdi de âdeta gayrimüslim müminler var göründüğünügösterir.

HemRisale-i Nur eczalarının ne derece şiddetli bir şekilde İslamiyet’e tarafgirlik hissiverdiğini,imanesaslarınınekadarkuvvetlivekesinispatettiğinibildirir.

ONUNCUMEKTUP

İkiSorununCevabıdır.

Birincisi:

أ و ذ أ و ضرا و تاا ةرذ ل ب 1725 مإ هأ ء و ، 1724 ب إ

ayetlerinin bir sırrını tefsir eder. “İmam-ı Mübîn” ve “Kitab-ı Mübîn”in neden ibaretolduğunubildirir.

İkincisi: “Haşir meydanı nerededir?” sorusuna gayet akla uygun, mühim ve parlak bircevapverir.

ONBİRİNCİMEKTUP

Dört ayrı bahistir. Bu dört mesele birbirinden uzak olduğundan, bu mektup perişangörünüyor.Buperişanmektupmünasebetiylekardeşlerimiihtarediyorumki:

Bu küçük mektupları hususi bir surette, hususi bazı kardeşlerime yazmıştım. Büyükmektuplar meydana çıktıktan sonra küçüklerin de herkese gösterilmesi lâzım geldi.Halbuki intizamsız, karışık bir suretteydiler. Onlar ne halde yazılmışsa öyle kalmasıgerekiyordu.Sonradantashihvetanzimetmeyeizinlideğiliz!

İşte bu On Birinci Mektup, perişan bir surette, birbirinden çok uzak dört meseledenibarettir. Hem karışık hem perişandır. Fakat şairlerin ve âşıkların zülf-ü perişaniyisevdiklerivebeğendiklerigibi,bumektupdazülf-üperişantarzında,soğukyapmacıklık

Page 439: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

karışmadan,asılsıcaklıkvetatlılığınımuhafazaetmesiniyetiylekendihalindebırakılmış.

Bu Mektubun Birinci Bahsi: 1726 ن نا نإ ayetinin bir sırrını tefsir eder,şeytanınvesveselerinekapılanlaramühimbirilaçvemerhemdir.

İkinciMesele:BarlaYaylası;Tepelice,Çam,Katran,Ardıç,Karakavak’ınbirmeyvesidir;Sözler’deyazıldığıiçinburayaalınmamıştır.

ÜçüncüveDördüncüMeseleler:Kur’an’ıni’cazıkarşısındamedeniyetinaczinigösterenyüzlercemisalden ikisidir.Kur’an’amuhalifmedenîhukukunnekadarhaksızolduğunuispatedenikiörnektir:

Birincisi: 1727 ا Tam adalet olan Kur’an hükmü, kıza mirastan üçte birveriyor. Bu mesele medeniyetin miras hususunda kıza hakkından fazla hak vermeklebüyükhaksızlıketmişvemerhametemuhtaçokızazulmetmişolduğunukesinbirşekildeispatlıyor.

İkincisi: 1728 سا ayetininbir sırrınadairdir.Mimsizmedeniyetnasılkızahakkındanfazla hak verdiğinden haksızlık etmişse, annenin hakkını kesmekle daha çok haksızlıkettiğini gösterir. Bunun en muhterem bir hakikat olan anne şefkatine karşı dehşetli birhaksızlık,vahşetlibirhürmetsizlik,cinayetgibibirhakaret,Cenâb-ıHakk’ınrahmetarşınıtitretennimetekarşıbirnankörlükvetoplumhayatınaşifaverenbirşefkatbağınabirzehirkatmakhükmündebirhataolduğunuispateder.

ONİKİNCİMEKTUP

İlimle meşgul bazı dostların münakaşa ettikleri üç meseleye dair üç sorularına üç kısacevaptır.

Birincisi: “HazretiÂdem’incennettençıkarılmasınınvebirkısım insanlarıncehennemeatılmasınınhikmetinedir?”sorusunakesinbircevapveriyor.

İkincisi:“Şeytanlarınveşerlerinyaratılması,varedilmesişerdeğilmi?Çirkindeğilmi?Cemîl-iMutlakveRahîm-iale’l-ıtlak’ın(hiçbirsuretlekayıtlıolmayanmutlakRahîm’in)rahmetiningüzelliğibunanasılmüsaadeetmiş?”sorusunakesincevapveriyor.

Üçüncüsü: “Masum insanlara ve hayvanlaramusibet ve belâlarımusallat etmek zulümdeğilmi?Âdil-iMutlak’ınadaletibunanasılmüsaadeediyor?”sorusunagayetiknaedicivekesinbirtarzdacevapveriyor.

ONÜÇÜNCÜMEKTUP

Ehl-i dünyanın ve siyasetçilerin bana zulüm ve baskıları karşısında susmamın,tahammülümün sebebini merak eden birçok kardeşimin çeşitli sorularına Eski SaidlisanıylaveYeniSaid’inkalbiyleverilmişibretlivemerakuyandıranbircevaptır.

Esası şudur:Hâlık-ı Rahîm’in rahmeti yâr ise herkes yârdır, her yer yarar. EğerO yârdeğilse her şey kalbe bârdır, yani yüktür, herkes de düşmandır. Allah’a hamd olsun,rahmet-iilahîyârolduğuiçinehl-idünyanınbanaettikleritürlüzulmüçeşitçeşitrahmeteçevirmiştir.

Serbestlikbelgesialmakvekanunsuzbaskılardankurtulmakiçinmüracaatetmememinbir

Page 440: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ikimühimsebebinibildirir.

Özü: Ben zalim insanların mahkûmu değilim; belki adil kaderin mahkûmuyum, onamüracaat ediyorum. Hem haksızlığı hak zannedenlere karşı hak dava etmek bir nevihaksızlıkvehakkakarşıbirnevihürmetsizliktir.

Hembumektup,dünyasiyasetindenkaçınmamınsebebinimühimbirhakikatleanlatıyor.

ONDÖRDÜNCÜMEKTUP

Telifedilmemiştir.

ONBEŞİNCİMEKTUP

AltıMühimSoruyaAltıMühimCevaptır.

Birinci Soru: “Sahabiler velilerden büyük oldukları halde, sahabenin içindeki fitneyiçeviren bozguncuları neden velâyet nazarıyla keşfedemediler ve bu, dört raşit halifedenüçününşehitolmasıylaneticelendi?”Busoruyaikimühimmakamlacevapveriliyor.

İkinciSoru:“HazretiAli’nin(radıyallâhuanh)zamanındakisavaşlarınmahiyetinedir?Osavaşlarda ölen ve öldürenlere ne isim verilir?” sorusuna gayet mühim ve merakuyandıran,düşündürücübircevapverilmiş.

ÜçüncüSoru: “Âl-iBeyt’inbaşınagelen fecivegaddarcamuameleninhikmetinedir?”Busoruyagayetmühimbircevapveriliyor.

DördüncüSoru:“AhirzamandaHazreti İsa’nın (aleyhisselam)gökten ineceği,1729deccalıöldüreceği,1730 insanların umumiyetle hak dini kabul edeceği ve kıyamet vaktinde ‘AllahAllah’diyenbulunmayacağı1731 rivayetediliyor.Böyleumumiyetle imanageldiktensonranasılküfregidilir?”sorusunamerakuyandıran,hakikivemühimbircevapveriliyor.

BeşinciSoru:“Kıyamethadiseleriölmüşinsanlarınruhlarınatesiredecekmi?”sorusununcevabındamühimbirhakikatbeyanediliyor.

Altıncı Soru: “1732 و إ ء ayetinin hükmü ahireti, cennet ve cehennem ileoradakilerideiçinealıyormu?”sorusunagayetmühim,düşündürücüvekuvvetlibircevapveriliyor.Şusorularımerakedenlereburisalebüyükbiriksirdir.

ONALTINCIMEKTUP

إ دا ا سا نإ سا ل ا1733 ا و او

ayetininbirsırrını,başımagelenbirhadisemünasebetiyle“BeşNokta”iletefsirediyor.

BirinciNokta:Hakve hakikat olanKur’an hizmetinin, bu zamanda çoğu yalancılıktanibaret,bid’atvedalâletolansiyasettenbenikesinliklemenettiğinedairdir.

İkinciNokta:Ebedîhayata ciddi çalışmakve zararsız, dosdoğruyollaKur’an’ahizmetetmekelbettesiyasetintelaşvegürültüsündençekilmeyigerektirdiğinden,ehl-idünyanınhata ve hareketlerini hoş görmek değil, belki kalblerimizi bulandırmaması için onlarabakmamaktayız.

Page 441: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ÜçüncüNokta:Başımagelenağırbaskıvemusibetlerekarşıtahammülümünmühimbirsebebiniikihadiseylebeyaneder.

Dördüncü Nokta: Ehl-i dünyanın evhamlı sorularına cevaptır. O cevapta, mecburen,Kur’anhizmetineaitbirkerametolarakhakkımızdagözlegörülenvehiçbirşekildeinkâredilemeyenbirkaçilahîinayetsöyleniyor.

Beşinci Nokta: Ehl-i dünyanın katmerli bir zulümle bana teklif ettikleri bid’at içerenkaidelerinekarşıonlarıtamsusturacakbircevaptır.

OnAltıncıMektup’unZeyli

Zalimehl-idünyanınvedinsizlerindünyalarından,siyasetlerindenbütünbütünçekildiğimhalde, kendi hainliklerinden habbeyi kubbe yaparak hakkımda gösterdikleri evham vetelaşakarşıEskiSaid lisanıyla, ilmin izzetinimuhafaza için ağızlarına şiddetli bir tokatvurarakkafalarındakievhamıuçurur.

ONYEDİNCİMEKTUP

Hasbirkardeşimeyazılmışküçükbirtaziyenamedir.Gerçibumektupgörünüşteküçüktür,fakatfaydasıbüyükveonaihtiyaçumumidir.Çocuklarıbuluğçağınaermedenvefatedenannevebabalaramühimbirmüjdedir.Enümitsizvekederlikalb,butaziyedehakikibirteselliveferahbulur.Bumektup,küçükyaştavefatedençocuklarınbekââlemindeebedî,sevimlibirerçocukolarakkalıpannevebabalarınınkucaklarınaverileceğini,1734 نو ناوsırrıylaebedîsevinçkaynaklarıolacağınıispateder.

ONSEKİZİNCİMEKTUP

ÜçMühimMeseledir.

Birincisi: Evliyadan hakikati delilleriyle bilen zâtların keşif ile hak gördüğü ve büyükölçüde müşahede ettiği hadiselerin, şehadet âleminde yani şu görünen âlemde bazengerçeğezıtşekilde,bazendeküçükbirölçüdetezahüretmesininsırrınışirinvegüzelbirtemsilleanlatır.

İkinci Mesele: Vahdet-i vücud meşrebine dair gayet mühim bir hakikat ve güzel birizahtır.Vahdet-i vücuddan dem vuran ve onumerak eden, bu İkinciMesele’yi dikkatleokumalı.Çünküvahdet-ivücud,kafakarışıklığınayolaçmışmühimbirmeşrepvehakikatehliningörüşayrılığınadüşmesinesebepolmuşacayipbiryoldur.BuİkinciMesele,onunmahiyetini gösterir ve ispat eder ki, omeşrep ehl-i sahvın (ilahî hakikatlere uyanıkkenvâkıfolanların)meşrebideğil,hemenyüksekmeşrepdedeğil;ehl-isahvolansahabevesıddîkzâtlarınvevarislerininmeşreplerivahdet-ivücûddandahayüksek,dahaselametli,dahamakbuldür.

Üçüncü Meselesi: Kâinatın tılsımının üç mühim muammasından birinin çözülmesinekısaca bir işarettir. O muammalardan birincisi Yirmi Dokuzuncu Söz’de, ikincisiOtuzuncuSöz’de,buüçüncüsüiseYirmiDördüncüMektup’taKur’an-ıHakîm’insırrıylatamamenkeşfedilmişveotılsımçözülmüştür.

ONDOKUZUNCUMEKTUP

Page 442: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) mucizelerine dairdir. Üç yüzden fazlamucizeyi beyan eder.Bu risale,AllahResûlü’nün (aleyhissalâtüvesselam)mucizelerinianlattığıgibikendisideomucizelerinbirkerametidirkiüçdörtyöndenharikaolmuştur.

Birincisi:Nakilve rivayetolmaklaberaberyüzelli sayfayı1735 HAŞİYEgeçtiği haldekitaplaramüracaat edilmeden, ezbere,dağvebağköşelerinde,üçdörtgünde,hergün ikiüç saatçalışmaksuretiyletamamınınonikisaattetelifedilmesiharikabirhadisedir;burisaledekiPeygamber(aleyhissalâtüvesselam)mucizelerininkerametininbirparıltısıolmuştur.

İkincisi: Bu risale uzun olmasına rağmen ne yazması usanç verir ne de okundukçatatlılığını kaybeder. Tembel kâtipleri öyle bir şevk ve gayrete getirdi ki, bu sıkıntılı veusançlızamanda,birseneiçindecivarımızdayetmişeyakınnüshasıyazıldı.Peygamberlikmucizesininbirkerametiolduğunadair,bunubilenlerekanaatverdi.

Üçüncüsü:Acemivetevafuktanhaberiolmayankâtiplerinbizedahatevafukgörünmedenönce yazdıkları nüshalarda “Resûl-u Ekrem” (aleyhissalâtü vesselam) kelimesi bütünrisalelerdeve“Kur’an” lafzı beşinciparçadaöylebir tarzda tevafukettiki,1736 HAŞİYE zerrekadarinsafıolanbunutesadüfeveremez.Kimgördüysebununkesinliklegaybaaitbirsır,Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) mucizelerinin bir kerameti olduğu hükmünevarıyor.

Bu risalenin başındaki esaslar çok mühimdir. Hem buradaki hadislerin hemen hementamamı hadis imamlarınca kabul edilmiş ve sahih olmakla beraber,Resûl-u Ekrem’inpeygamberliğiyle alâkalı kesin hadiseleri bildiriyor. Bu risaleninmeziyetlerini söylemeklâzımgelseyinebununkadarbireseryazmakgerekeceğinden,arzuluolanlarıburisaleyibirkereokumayadavetediyoruz.

OnDokuzuncuMektup’unBeşinciveAltıncıNüktelerininFihristidir

Bunüktelerdegaybadairhaberlerhakkındakihadislerinbirkaçızikredilmiştir.OhadislerHazreti Hasan (radıyallâhu anh) ile Hazreti Muaviye’nin (radıyallâhu anh) savaş vebarışını.. Hazreti Ali (radiyallâhü anh) ile Hazreti Zübeyr’in (radıyallâhu anh)savaşacağını.. Resûl-u Ekrem’in pak hanımlarından birinin, mühim bir fitnenin başınageçeceğini..veHazretiAli’nin(radıyallâhuanh)katlinihabervermiş.

Hem o hadisler Hazreti Hüseyin’in (radıyallâhu anh) Kerbelâ’da katlini.. kendisinden(aleyhissalâtüvesselam)sonraÂl-iBeyt’ininkatlvesürgünemaruzkalacaklarını..HazretiAli’nin (radıyallâhu anh) hilafete önce geçmemesinin sebebini.. hilafetin niçin AllahResûlü’nün Âl-i Beyt’inde devamlı kalmadığını.. saadet asrındaki o dehşetli fitneninhikmetini.. Müslümanların bütün devletlere üstün geleceğini.. Hazreti Ebûbekir(radıyallâhuanh)veHazretiÖmer’in(radıyallâhuanh)hilafetlerininmahiyetini..müşrikKureyşreislerininneredeöldürüleceklerini..biraylıkuzakbirmesafedeMûteSavaşı’ndanaynen haberler verdiğini.. Hazreti Hasan’ın (radıyallâhu anh) hilafetini.. HazretiOsman’ın(radıyallâhuanh)Kur’anokurkenşehitolacağını..Abbasidevletini..CengizveHülâgu’yu.. ve İran’ın fethini bildirir. Hem Allah Resûlü, Habeş hükümdarının cenazenamazını,vefatındanhaberiolmadanaynıvakittekılmıştır.

Page 443: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Hemohadisler,HazretiFâtıma’nın(radıyallâhuanhâ)vefatını..EbûZerr’in(radıyallâhuanh)yalnızbaşına,birdağdavefatedeceğini..ÜmmüHaram’ınKıbrıs’tavefatedeceğini..yüz bin insan öldüren Haccac Zalim’i.. İstanbul’un fethini.. İmam Ebû Hanife’yi(radıyallâhuanh)..İmamŞâfiî’yi(radıyallâhuanh)..ümmetinyetmişüçfırkaolacağını..Kaderiye topluluğunu,Rafızîleri..HazretiAli (radıyallâhuanh) sebebiyle insanların ikikısım olacaklarını.. Fars ve Rum kızlarını.. Hayber Kalesi’nin fethini.. Hazreti Ali(radıyallâhuanh)ileMuaviye’ninsavaşını..HazretiÖmer(radıyallâhuanh)sağkaldıkçafitnelerin ortaya çıkmayacağını.. Süheyl İbni Amr’ın (radıyallâhu anh) mühim birvazifesini.. aynı dakikada Kisra’nın oğlunun babasını öldürdüğünü.. Hâtıb’ın, Kureyş’egizli mektup yazdığını.. Ebu Leheb’in oğlu Utbe’yi bir aslanın parçalaması için ettiğibedduanın kabul olup aynen çıktığını.. Bilâl Habeşî (radıyallâhu anh) ezan okuduğuzaman Kureyşlilerin gizlice tenkit ettiklerini.. Hazreti Abbas (radıyallâhu anh) imanetmeden önceki gizli parasını.. Hazreti Peygamber’e (aleyhissalâtü vesselam) birYahudinin sihir yaptığını.. sahabe meclisinde birinin dinden çıkacağını.. HazretiPeygamber’i (aleyhissalâtüvesselam) katle niyetlenenlerin iman ettiklerini..müşriklerinKâbeduvarındakiyazılarınıkurtlarınyediğiniveoyazılariçindeyalnızAllah’ınisimleribulunankısımlaradokunmadıklarını..Beytü’l-Makdis’in fethindebüyükbirveba salgınıçıkacağını..Yezid veVelid gibi şerli reisleri haber vermiş ve “Bundan sonra onlar bizedeğil,bizonlarahücumedeceğiz.”diyebildirmiştir.Bunlargibigaybadairpekçokhaberbuikinüktedebeyanedilmiştir.

OnDokuzuncuMektup’unBirinciZeyli1737 ا إ ا نااو

ayetlerinin mealinde yüzlerce ayetin en mühim hakikatleri olan Allah Resûlü’nün(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğini“OnDörtReşha”adıylaondörtkesin,parlakvesağlam delille tefsir ve ispat eder, en inatçı düşmanı dahi susturur. Allah Resûlü’nünpeygamberliğinigüneşgibigösterir.

AyınYarılmasıMucizesineDair

Şurisaleayınyarılmasımucizesinebuzamanınfelsefecilerininitirazlarını“BeşNokta”ilekesinbirşekildereddeder,onahiçbirengelbulunmadığınıgösteripsonundabeş“icma”ileayın yarılması hadisesinin gerçekleştiğini kısaca ispatlar. Ve Resûl-u Ekrem’in(aleyhissalâtüvesselam)ayınyarılmasımucizesinigüneşgibigösterir.

OnDokuzuncuMektup’unZeyl’ininBirParçası

AllahResûlü’nün(aleyhissalâtüvesselam)peygamberliğihakkındadır.MiracRisalesi’ninÜçüncüEsas’ınınsonundakiüçmühimmüşküldenbirincisinedair“ŞubüyükmiracniçinMuhammed-i Arabî’ye (aleyhissalâtü vesselam) mahsustur?” sorusuna kısaca, özetşeklindeverilencevaptır.

Âyetü’l-KübrâRisalesi’nin,AllahResûlü’nünPeygamberliğindenBahsedenOnAltıncıMertebesi

Kâinatın esaslarına, kâinattaki büyük varlıklara Hâlık’ını soran bir seyyahın

Page 444: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

gördüklerindenbirparçadır,makammünasebetiyleburayaalınmıştır.

YİRMİNCİMEKTUP1738 إ إ أ ayetininenmühimbirhakikatinibildiren,

و ا و ا هو إ إ 1739 ا إو ء و ا ه ت و

beyanının on bir kelimesinde on bir müjde ve on bir kesin delil bulunduğuna dair birmektuptur. Gerçekten hakiki tevhid mertebeleri hakkındaki bu mektup bir kibrit-iahmerdir,1740 büyük bir iksirdir. O derece parlak ve o kuvvetli deliller gösteriyor ki, eninatçı dinsizleri dahi imana getiriyor. On Dokuzuncu Mektup olan Allah Resûlü(aleyhissalâtüvesselam)hakkındaki risale,kelime-işehadetin ikincikelâmıolan نأ أو1741 لر ا hükmünü ne kadar kesin ve kuvvetli şekilde ispat etmişse, buYirminciMektupdakelime-işehadetinbirincikelâmıolan1742 إ إ نأ أ hükmünüokesinlikvekuvvetle ispat ediyor. Hakiki ve kuvvetli imanı kazanmak isteyenler bunu okusun.BilhassaDokuzuncuKelimebahsindeilahîilimveiradeyiçokaçıkbirşekildeispatettiğigibi,OnuncuKelimebahsindede ء و deliliyle 1743 إ و ةاو ayetininmühimbir sırrınıveenmuazzambirhakikatini “BeşNükte”debildiriyor.

İmanhakikatlerininbüyükbirtılsımınıobeşnükteileçözüyor.

YirminciMektup’unOnuncuKelimesineZeyl1744 با أ ayetiile

1745 ن أ ا ن رو ن ء ر ب

ayetinin enmühim ve enmuazzam bir hakikatini üç temsille tefsir eder. Ve her şeyin,bütüneşyanınCenâb-ıHakk’ınkudretiylebirtekşeykadarkolayolduğuna..ilahîkudreteverilmediğivakitisebirtekşeyinkâinatkadarzorolduğunadairenmühimbirsırrıveenmuğlakmuammayıgayetkolaybirtarzdatefsirederekçözer.

YİRMİBİRİNCİMEKTUP

Küçükbirmektupturfakatgayetbüyükbirayetinbüyükbirhakikatinibildirdiğiiçinonaihtiyaçbüyüktür.

لا ح او و و فأ وأ أ ا ك إ1746 ا ر را بر و ا

ayetinin ayrı ayrı beş surette ihtiyar anne babaya şefkate dikkati çekmesinin sırrınıgösterir. Evinde ihtiyar anne babası, akrabası veyaMüslüman kardeşleri bulunanlar bumektubuokumayaçokmuhtaçtır.

YİRMİİKİNCİMEKTUP

“İkiBahis”tir.

BirinciBahis1747 أ ا ةإ نا إ

Page 445: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1748 و ةوا و يا اذ أ دا1749 ا و سا او ا ظاو

ayetlerinin sırrıyla, müminleri kardeşliğe ve muhabbete davet ediyor. Onları nifak veşikak, yani bozgunculuk ve anlaşmazlık ile kin ve düşmanlıktan men edecek mühimsebeplerigösteriyor.Kinvedüşmanlığın,müminlerarasındahemhakikatçehemhikmetçehem insaniyetçe hem İslamiyet’çe hem şahsî hayat ve toplum hayatı bakımından hemmanevî hayat yönünden gayet çirkin, reddedilmiş ve zulüm olduğunu kesin bir şekildeispatlayıpzikredilenayetlerinmühimbirsırrınıtefsirediyor.

İkinciBahis1750 ا ةا وذ قازا نإ

1751 ا ا و إو ز زر اد و

sırrıyla,müminlerihırstanşiddetlibirşekildemenedensebeplerigösteriyor.Vehırsındadüşmanlıkkadarzararlıveçirkinolduğunukesindelillerle ispatlayarak şubüyükayetinmühim bir sırrını tefsir ediyor. Hırsa düşenler, bu ikinci bahsi çok dikkatle okuyupdeğerlendirmelidir. Kin ve düşmanlık hastalığına yakalananlar, tam şifalarını birincibahistebulurlar.

İkincibahsinhâtimesinde,zekâtınönemiveİslam’ınesaslarındanbiriolmasınınhikmetigüzelce bildirilmekle beraber, hakikatli bir rüyada görülen güzel bir hakikat beyanediliyor.

Şu risalenin “Hâtime”sinde 1752 ه أ نأ أ أ ayeti, altı derecebaşkalarınıkınamayıkınamakla, insanınaltıyöndengıybettenmenedildiğini..mucizevîve harika bir i’caz ile gıybetin hem aklen hem kalben hem insaniyet yönünden hemvicdanen, yaradılış ve aynı millî kök ve değerlere sahip olma bakımından kınanmış,reddedilmiş,çirkinvezararlıolduğunukesinbirşekilde,Kur’an’ıni’cazınayakışacakbirtarzdabildiriyor.Gıybetalçaklarınsilahıolmasıyönüyle,izzet-inefissahibibirkimseninbupissilahatenezzülediponukullanmadığınadairşöyledenilmiştir:

1753 با و ءا أ

YİRMİÜÇÜNCÜMEKTUP

Bumektubunbirkaçbahsivar.Bütünbahisleryerinelatifvemânidarbirtekbahisaynenyazıldı.Şöyleki:

KıssalarınengüzeliolanHazretiYusuf(aleyhisselam)kısassınınsonunuhaberveren 1754 أو ayetinin ulvî, latif, müjdeli ve i’cazlı bir nüktesi şudur: Diğerferahlı, saadetli kıssaların sonundakiölümve ayrılıkhaberlerinin elemi, kıssadanalınanhayalî lezzeti acılaştırıyor, kırıyor.Bilhassa tambir ferahve saadet içindebulunduğunusöylediği sırada ölümü, ayrılığı haber vermek daha elemlidir, dinleyenlere “eyvah”dedirtir. Halbuki şu ayet, HazretiYusuf kıssasının en parlak kısmıdır;Mısır hükümdarıgibiolduğu,annevebabasıylagörüştüğüvekardeşleriyletanışıpkucaklaştığı,dünyadaenbüyüksaadetiveferahıtattığıbirsıradaHazretiYusuf’un(aleyhisselam)vefatınışöylebirsurette haber veriyor:Şu ferahlı ve saadetli vaziyettendahamesut, dahaparlakbir hale

Page 446: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ulaşmak içinHazretiYusuf,Cenâb-ıHak’tanölümü istedivevefat etti, o saadeteerişti.Demek kabrin arkasında o dünyevî, lezzetli saadetten daha cazibeli bir saadet ve dahaferah bir vaziyet vardır; Hazreti Yusuf (aleyhisselam) gibi hakikati gören bir zât onakavuşmak için dünyada gayet lezzetleri tattığı bir durumdayken gayet acı olan ölümüistedi. İşte Kur’an-ı Hakîm’in şu belâgatine bak, Yusuf kıssasının sonunu nasıl haberveriyor:Dinleyenlere elem ve üzüntü değil, aksine, birmüjde ve sevinç katıyor. Kabrinarkası için çalışınız, hakiki saadet ve lezzet ondadır diyerek doğru yolu bildiriyor.HemHazretiYusuf’unyücesıddıklıkvasfınıgösteriyorveşöylediyor:Dünyanınenparlakveençoksevinçverenhalibileonagafletvermez,onukendinebağlamaz,oyineahiretiister.

YİRMİDÖRDÜNCÜMEKTUP

Kâinatın hayret verici tılsımını ve çözülmesi zor muammasının en mühim bir sırrınıkeşfedipçözenbirmektupturveenmühimsorulardanbirinin1755HAŞİYEcevabıdır.Şöyleki:

“Cenâb-ıHakk’ınyüceisimlerindenRahîm,Kerîm,Vedûd’ungerektirdiğişefkatli,hikmetve fayda gözeten vemuhabbet içeren lütuflar pekmüthiş, korkuveren ölümle, hiçlikle,yokluk ve ayrılıkla, musibet ve zorluklarla nasıl ve ne şekilde bağdaşır?” sorusuna,kâinatıntılsımınınüçüncümuammasınıhalledenvekâinattakidaimîfaaliyetingereklerinigösteren“BeşRemiz”ile,gayevefaydalarınıispateden“Beşİşaret”ilecevapveriyor.Bumektup“İkiMakam”dır.BirinciMakam“BeşRemiz”dir.

BirinciRemiz: İspat ediyor ki, Sâni-i Hakîm ne yaparsa haktır. Hiçbir şeyin ve hiçbircanlının ona karşı hak dava edemeyeceğinin ve “şu iş haksız oldu” diyemeyeceğininsırrınıkesinbirtarzdaispatlıyor.

İkinci Remiz: Hayret verici, müthiş, daimî bir suretteki Rabbanî faaliyetin sırrını vevarlıkların sürekli yaratılıp değiştirilmesindeki büyük hikmeti bildiriyor, yaratılışın enmühimbirmuammasınıçözüyor.

Üçüncü Remiz: Yok olan şeylerin hiçliğe gitmediğini, belki kudret dairesinden ilimdairesinegeçtiğiniveeşyadakigüzelliğeaitgörünenbeğenme,şerefvemakamınCenâb-ıHakk’ınisimlerineaitolduğunugayetgüzelbirşekildeispatediyor.

Dördüncü Remiz: Varlıkların sürekli değiştirilip yenilenmesinin; bir tek sayfada, herdakikada ayrı ayrımânidarmektupları yazmak gibi, kâinat sayfasındaCenâb-ıHakk’ınisimlerinincilveleriyle ilahîcemâl, celâlvekemâlin sayısızayetlerinin sınırlı sayfalardasınırsızbirsuretteyazılmasıolduğunuispatlıyor.

BeşinciRemiz:İkimühimnüktedir.

BirinciNükte:Vâcibü’l-Vücûd’a bağını iman ile hisseden insanın sonsuz varlık nurunamazhar olduğunu.. ve bunu hissetmeyenin, nihayetsiz yokluk karanlıklarına ve ayrılıkelemlerinemaruzkaldığınıgösterir.

İkinci Nükte: Dünyanın üç yüzünün bulunduğunu bildirir. Görünen yüzünde yokluk,ayrılık,ölümvehiçlikvar;Cenâb-ıHakk’ınisimlerininaynasıveahiretintarlasıolan1756içyüzlerindeiseyokluk,ayrılık,ölümvehiçlikbirtazelenme,yenilenme,bekânıncilvelerinigösterenbirvazifelendirmeveterhistir.

Page 447: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

BuMektubunİkinciMakamı

Bir“Mukaddime”ile“Beşİşaret”tir.

Mukaddime:Cenâb-ıHakk’ınhallâkıyetinden(yaratıcılığından)vetasarruflarındangayetbüyükbirhakikati,muazzamvemuhteşemkanunlarlabildiriyor.Meselabirkuşuntüylüelbisesini değiştiren Sâni-i Hakîm, aynı kanunla kıyamet vaktinde kâinatın suretini vehaşirdeşugörünenşehadetâlemininelbisesinidedeğiştirir.

Hembirağacınnekadarmeyvesiveçiçeğibulunuyorsaherbirçiçeğindeokadargayesi,herbirmeyvenindeokadarhikmetibulunduğunugösteriyor.

Beşİşaret:Eşyayokolupgittiktensonraverdiğibeşmühimneticeitibarıilebiryöndenmevcutdeğilkenbeşyöndenmevcutkalıyor.Şöyleki:

Herbirvarlıkyokolupgittiktensonraonunifadeettiğimânâlarvearkasındabâkikalanmisalîhüviyeti,misalâlemindemuhafazaedilir.Hemhayatıboyuncageçirdiğihaller ile“mukadderat”denilenhayathikâyesimisalâleminindefterlerindenolanmisalîlevhalardayazılır. Bunlar ruhanîlere daimî, mevcut bir mütalaa yeri olur. Hem cin ve insanların,amellerigibiahiretpazarınaveâleminegönderilecekmahsulleri,hayatıboyuncageçirdiğihaller ve Rabbine yaptığı türlü tesbihat bâki kalır. Hem Cenâb-ı Hakk’a ait icraat vesıfatlarıngörünmesinevesileolançokşeyiarkasındabırakır,öylegiderler.Beşİşaret,bubeşhakikati,kesindelilhükmündemakulvemakbulbeştemsillebildiriyor.

YirmiDördüncüMektup’unBirinciZeyli1757 د ؤ ر ا ayetininmühimbirsırrınıbeşnükte ile tefsireder.Duanın,kulluğunbüyükbirsırrıolduğunu..kâinattandaimîbirsuretterubûbiyetdergâhınagidenenbüyükvesileninduaolduğunu..veduanınbüyüktesiribulunduğunukesinbirşekildeispatlar. Bununla beraber, külliyet kazanan ve devamlı bir duanın kesinlikle makbulolmasına binaen, bütün ümmetin Resûl-u Ekrem’e (aleyhissalâtü vesselam) salâvatnamıyla dualarının neticesinde Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) ne kadaryüksekbirmertebedebulunduğunugösterir.Duanındaüçmühimçeşidinizikreder.Hemderki,duanınengüzelveenlatifmeyvesi,enlezizveenhazırneticesişudur:

Dua eden insan bilir ve dua ile bildirir ki, sesini işiten, derdine derman yetiştiren, onamerhametedenbirivar;oZât’ınkudreteliherşeyeyetişir.İnsan,buboş, ıssızdünyadayalnız değil; Kerîm bir Zât var, ona bakar, onu yalnızlık hissinden kurtarır.. sınırsızihtiyaçlarınıyerinegetirebilir..vesayısızdüşmanınıdefedebilir…İnsankendiniböylebirZât’ınhuzurundatasavvurederekbirferahlıkvesevinçduyupdünyakadarağırbiryüküüzerindenatar,1758 ا بر ا der.

YirmiDördüncüMektup’unİkinciZeyli

Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) miracına ve mevlide dair üç mühim soruyagayet ikna edici, mantıklı ve parlak bir cevaptır. Bu zeyl gerçi kısadır, fakat gayetkıymetlidir.AllahResûlü’nün (aleyhissalâtüvesselam)mevlidine karşı şevk hissedenlerbukısmaçokiştiyakduyarlar.

Hâtimesindegayetmühimbirmantıkdüsturuilekâinattaenbüyükvemükemmelferdin,

Page 448: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

‘üstad-ı küll’ün (her şeyiyle, herkesin üstadı) ve en büyük sevgilinin Resûl-u Ekrem(aleyhissalâtüvesselam)olduğunuispateder.

YİRMİBEŞİNCİMEKTUP

Yâsinsûresininyirmibeşayetinedair“YirmiBeşNükte”olmaküzereCenâb-ıHakk’ınrahmetindenistenmiş,fakatdahazamanıgelmediğindenyazılmamıştır.

YİRMİALTINCIMEKTUP1759 ا ا إ غ نا إو

sırrınadair“ŞeytanavetaraftarlarınakarşıKur’an’ınbirdelili”adıyla,iblisiacizbırakanveazgınlıkyolundagidenlerisusturangayetmühimbirmektuptur.

Bumektubundörtbahsivar.

BirinciBahis:Enmüthişhücumunudefetmekleşeytanıöylebirşekildesustururki,içinegirip saklanacağı, vesvese vereceği bir yer bırakmaz. Şeytanı ve takipçilerini o kadarkuvvetli, akla dayananve kesin delillerle susturur ki, şeytanolmasalar imanagelirlerdi.Fakatbubahismaalesefcinveinsîşeytanlarıngayetçirkindavalarınıvehilelerinibütünbütün iptal ve def etmek için onların çirkin fikirlerini farazî bir surette zikredip öyleçürütüyor.Meseladiyorki,“Farzedelim,dediğinizgibiKur’an,Allahkelâmıdeğilseenbasit ve sahte bir kitap olurdu. Halbuki meydandaki eserleriyle göstermiş ki, en yücekitaptır.”İştebugibifarazîtabirlerintitreyerekyazılmasınamecburkalınmıştır.Bubahsinsonunda, şeytanınKaf sûresinin 1760( ا نااو (ق fesahat ve selasetine dair verdiği birvesveseveitirazıreddediliyor.

İkinci Bahis: Bir insanda vazife, kulluk ve zât itibarı ile üç şahsiyet bulunduğunu, oşahsiyetlerinahlâkveeserlerininbazenbirbirinemuhalifolduğunuanlatıyor.

ÜçüncüBahis:1761 ار و و أو ذ إ سا أ

ayetinin toplum hayatındaki münasebetlere dair gayet mühim bir sırrını ve insanlarınmilletmillet, kabile kabile yaratılmasınınmühim bir hikmetini “YediMesele” ile tefsireder. Bu bahis milliyetçilere mühim bir dermandır. Şu zamanın en müthiş hastalığınagayet faydalı bir ilaçtır. Hamiyet sahibi görünen sahtekârların, yalancı milliyetçilerinyüzlerindekiperdeyiaçar,sahtekârlıklarınıgösterir.

DördüncüBahis:Altısorununcevabıolan“OnMesele”dir.

Birincisi: 1762 ا بر kelimesinin tefsirinde on sekiz bin âlem denilmesinin hikmetimünasebetiyleKur’an’danbirkaçnüktebeyanedilir.

İkinci Mesele: “Allah’ı bilmek, O’nun varlığını bilmekten farklıdır.” cümlesi hakkındaMuhyiddin Arabî, Fahreddin Razî’ye sormuş: “Bundan maksat nedir?” Cevabındamarifetullahadairgayetmühimbirmeseleanlatılmıştır.

ÜçüncüMesele:“1763 مدا و ve1764 ظ ن إ ayetlerinasılbağdaşır?”sorusunagayetgüzel,nurluvemühimbircevaptır.

Page 449: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

DördüncüMesele:“1765 إ إ إ اود hikmetinedir?”sorusunagayetgüzelvenurlubircevaptır.

Dördüncü Mesele’nin Zeyl’inde, vahdaniyetin yani Cenâb-ı Hakk’ın bir ve benzersizoluşunungayetbüyük,genişveuzunbirdelilinekısacaişaretedilir.

Beşinci Mesele:Yalnız “1766 إ إ diyen, 1767 لر demeden kurtulabilir mi?”sorusunamühimbircevaptır.

Altıncısı:BirinciBahis’tekişeytanlamünazaradaçirkintabirlerinzikredilmesininsebebinibildirir.Hemmühim bir temsille şeytanın taraftarlarını en dar, en akıl dışı ve en nefretedilecekbirmevkiyesıkıştırır.Meydanı,Kur’an talebelerihesabınazaptederekResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)herbirhalinin,herbirhasletininveherbir tavrınınokuvvetlitemsilegörebirermucizehükmünegeçippeygamberliğiniispatettiğinigösterir.

Yedincisi:Çok vehme kapılan ve zarardan sakınmak gayesiyle bizden uzaklaşan bazıdostların manevî kuvvetlerini artırmak için yazılmıştır. Bazı maksatlarla hizmetimizdençekilenvemaksatlarınınaksiyletokatyiyenleri,çokmisaldenyediküçükmisalileanlatır.Gösterirki,siperinibırakıpkaçanlardahaçokyaralanırlar.

Sekizincisi:Diyorlar ki: “Kur’an’daki sözlerin, kelimelerin, zikirlerin ve tesbihlerin herbirinden insanın manevî latifeleri hissesini istiyor. Mânâları bilinmezse hisse alınmaz,öyleysetercümeedilsedahaiyideğilmi?”Şumüthişvemugalâtalı(demagojiyedayanan)soruya karşı gayetmühim, ibretli ve zevkli bir cevaptır. Kur’an lafızları ve peygamber(aleyhissalâtüvesselam)beyanlarımânâlaracansızveruhsuzelbiselerdeğil;aksinecanlı,feyiz veren ciltlerdir. Canlı bir beden soyulursa elbette ölür. Hem nahve (sözdizimine)dayanan Kur’an lafızlarındaki i’caz ve îcazın (vecizliğin) hakiki tercümeye engelolduğunugösterir.

Dokuzuncusu: “Ehl-i Sünnet ve Cemaat olan hak ehli dairesinin dışında veli zâtlarbulunabilirmi?”sorusunamühimvemerakuyandıranbircevaptır.

Onuncusu: Kur’an-ı Hakîm’in hizmetinde bulunan bu biçare Said ile görüşen vegörüşmeyiarzuedendostlaramühimbirdüsturdur.

YİRMİYEDİNCİMEKTUP

Bumektup,Risale-iNurmüellifinin talebelerine yazdığı, hakikatin ta kendisi olan, çoklatif ve güzelmektuplar ileRisale-iNur talebelerininÜstad’larına ve bazen birbirlerineyazdıkları, Risale-i Nur’un mütalaasından aldıkları parlak feyizleri ifade edenmektuplardanoluşançokzenginbirrisaledir.Bukitabınüçdörtmislikadarbüyüdüğüiçinburaya alınmamıştır. Müstakil olarak Barla, Kastamonu, Emirdağ Lâhikaları diyeneşredilmiştir.

YİRMİSEKİZİNCİMEKTUP

“SekizMesele”adıylasekizrisaledir.

BirinciRisaleOlanBirinciMesele

Sadık rüyaların hakikatini ve faydasını gayet güzel vehakikatli “YediNükte” ile beyan

Page 450: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

eder.Burisalehemkıymetlidirhemmerakuyandırır.

İkinciMeseleOlanİkinciRisale

“Hazreti Musa (aleyhisselam) Hazreti Azrail’in (aleyhisselam) gözüne tokat vurmuş.”mealindekibirhadisedairmühimbirmünakaşayıkökündenbitirirvedinsizlertarafındanbutürlühadisleregelenitirazlarasetçeker.Burisaleküçüktür,fakatmerakuyandırır.

ÜçüncüMeseleOlanÜçüncüRisale

Bu biçare,müflis Said’in ziyaretine gelenlerin ne niyetle görüşmeleri gerektiğini beyaneder; sırf Kur’an-ı Hakîm’in hakikatlerinin ilancısı olması itibarı ile görüşmek lâzımgeldiğini anlatır. O görüşmenin mühim faydalarını ve Said’in şahsiyetinin hiçliğininnazara alınmayacağını, belki ilancısı olduğu mukaddes dükkânın kıymetli cevherlerininazaraalmakgerektiğini“BeşNokta”ilegayetgüzelbirşekildeispatlar.Bununlaberaber,Kur’anhizmetininkerametlerindenveRabbanîinayetlerden,benimvebazıkardeşleriminmazharolduğumuzpekçokinayetten,vukubulmuşvekesinbirkaçmisalizikreder.

Bu risaleyi tamamlayan kısımda, risalelerin yazılmasında, bilhassa telifinde ve bilhassaYirmiDokuzuncuMektup’tagörünenharikabirinayetanlatılır.

DördüncüRisaleOlanDördüncüMesele

Mescidimizeikidefasaldırıldı,sonuncudefadamescidimizikapattılar.Ondanikiveyaüçseneönceyinemübarekbirmisafirin gelmesiylemescidimize gayet vahşice ve zalimcetecavüz edildiğindenher taraftan bana soruldu.Böyle herkesinmerakını tahrik edenbirhadiseyegereğincecevapvermekiçinEskiSaidlisanıyla“DörtNokta”danibaretmühim,ibretlibirparçadır.

BeşinciRisaleOlanBeşinciMesele

Kur’an-ı Mucizü’l-Beyan’da tekrar tekrar 1768 نو أ ..نو أ buyrulmasının veşükretmeyenlerin otuzbir defa 1769 ن ر ا ء ي fermanıyla tehdit edilmesinin sırrınıgayet yüce, tatlı,makul vemakbul bir şekilde tefsir ediyor; insanın bir şükür fabrikasıolduğunuispatlıyor.Kâinatınbirnimethazinesi,şükrüniseonunanahtarı;rızkındaonunneticesiveşükrünbaşlangıcıolduğunugayetgüzelvekesinbirşekildeispatediyor.

Dertarîk-ıacz-mendî,lâzımâmedçârçîz:

Acz-imutlak,fakr-ımutlak,şevk-imutlak,şükr-ümutlakeyaziz!

hakikatdüsturundakidördüncüesasolanmutlakşükrünparlakveyüksekhakikatiniizahediyor.

AltıncıRisaleOlanAltıncıMesele

TeksirMektubat’taneşredildiğindenburayaalınmadı.

YedinciRisaleOlanYedinciMesele1770 ن ا و ayetinin,Risale-iNur ve hizmetkârlarıhakkındaki mühim bir sırrını ve “Yedi İşaret” adıyla yedi Rabbanî inayeti bildiriyor.Nimetlere şükür suretinde bu yedi inayetin söylenmesinin yedi makul sebebini beyan

Page 451: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ediyor.Bu yedi küllî inayetin harikalarına işaret olarak telif vaktinde kendi kendine ikisayfanın bütün satır başlarında yirmi sekiz elif gelip Yirmi Sekizinci Mektup’unmertebesine tevafuk ettiğini1771 HAŞİYE teliften bir zaman sonra fark ettik. Bu yedi inayetiokuyan, Risale-i Nur eczalarının ne kadar mühim olduğunu, Cenâb-ı Hakk’ın inayetnazarında ve himayesinde bulunduğunu bilecektir. Bu yedi inayet küllîdir; kısımları,misalleriyetmişigeçer.

Hâtimesinde bir inayet sırrına dair mahrem bir sorunun cevabı vardır; yedi inayettenbirincisiolantevafuklaragelenveyagelmeihtimalibulunanevhamıkesinbirşekildedefeder.OhâtimeninsonundadaÜçüncüNükte’dehususiveumumiinayetleredairmühim,incebirrubûbiyetsırrınıvemühimbirRahmaniyetsırrınıgösterir.

SekizinciRisaleOlanSekizinciMesele

Altısorununcevabıolan“SekizNükte”dir.

Birinci Nükte: Tevafuklardaki gayba ait işaretlerin bütünRisale-i Nur eczalarında cüzî-küllîbulunduğunadairdir.

İkinci Nükte:Tevafuklarınmeziyetini, Allah lafzından başka niçinKur’an’da fevkalâdematlub1772olmadığınınsırrınıbeyaneder.

ÜçüncüNükte:Bir kardeşimizin fazla tedbirinin ve cesaretsizliğinin yerinde olmadığınıbildirir,birmüftününOnuncuSöz’üsığtenkidinegüzelbircevaptır.(Fakatbukitabadâhiledilmemiştir.)

DördüncüNükte:“Haşirmeydanındainsanlarnasıltoplanacak,çıplakolarakmı?Herkesdostlarını görebilir mi? Resûl-u Ekrem’i (aleyhissalâtü vesselam) şefaat için nasılbulacağız?HadsizinsanlarlabirtekzâtolanResûl-uEkrem(aleyhissalâtüvesselam)nasılgörüşecek? Cennet ve cehennem ehlinin elbiseleri nasıl olacak? Ve bize kim yolgösterecek?”Merakedilenbualtısorununiknaediciveaklauyguncevaplarıdır.

BeşinciNükte:“FetretdevrindeResûl-uEkrem’in(aleyhissalâtüvesselam)ecdadıbirdinebağlımıydı?”sorusununcevabındagüzelbirhakikatbeyanediliyor.

Altıncı Nükte: “Hazreti İsmail’den (aleyhisselam) sonra Hazreti Peygamber’in(aleyhissalâtüvesselam)ecdadındanpeygambergelmişmidir?”sorusunagayetmühimbircevaptır.

Yedinci Nükte: “Resûl-u Ekrem’in (aleyhissalâtü vesselam) anne babasının ve dedesiAbdülmuttalib’inimanlarıhakkındaensahihhaberhangisidir?”sorusunagayetmühimvemakulbircevaptır.

SekizinciNükte:“AmcasıEbuTalib’in imanı hakkında en doğruhükümnedir?Cennetegirebilirmi?”sorusunagüzelbircevaptır.

YİRMİDOKUZUNCUMEKTUP

“DokuzKısım”dır.İçindeyirmidokuzmühimnüktevar.Odokuzkısım,büyükküçükonyedirisaledir.

BirinciRisaleOlanBirinciKısım

Page 452: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

ا ا م ــــــ

طاا ا كإو كإ ا م ا ا ا بر ا أ ا طا ا

1773 ا و با

ن ز ا ت أو با مأ ت تا با لأ ا ي و ر ا ن ا نااو إ و و و او ء ا ا ء

1774 با أ و إ

ayetlerininbazısırlarını“DokuzNükte”iletefsireder.

Birinci Nükte: Kur’an’a dairdir; “Kur’an’ın sırları bilinmiyor ve tefsirciler hakikatinianlamamışlar.”diyenlerekarşımühimbircevaptır.

İkinci Nükte: Kur’an-ı Hakîm’deki 1776 و او ، 1775 ناو او gibi yeminlerdebulunanmühimbirhikmetibeyaneder.

ÜçüncüNükte:Sûrelerinbaşındakiilahîbirerşifreolan‘hurûf-umukatta’ayadairdir.

DördüncüNükte:Kur’an-ıHakîm’inhakikitercümesimümkünolmadığındanvemanevîi’cazındaki yüce üslûp tercümeye gelmediğinden, mühim bir beyanla Kur’an’ınüslûbundakibiri’cazparıltısınıgösterir.

Beşinci Nükte: 1777 ا cümlesinin ifade ettiği mânânın en kısasının bir satır kadarolduğunuvehakikitercümesininmümkünolmadığınıanlatır.

AltıncıNükte: 1778 كإو كإ ’dekibirinci çoğulmânâsını ifadeeden“nûn”harfinedairmühimbirsırrı,nurlubirhalvehakikatlibirhayaliçindebeyaneder.

Yedinci Nükte: 1779 أ ا طا ا طاا ا ayetlerinin mühim ve nuranîsırrının beyanında, bid’atlar çıkarmanın icadının ne kadar çirkin ve zararlı olduğunugösterir.

SekizinciNükte: İslamşeairininammehukukuhükmündeolduğunadairmühimbir sırrıbildirir.

DokuzuncuNükte:Şeriatadairmeselelerin“taabbüdî”(sırfemrolunduğuiçinyapılan)ve“mâkulü’l-mana”(hikmetiakıllakavranabilen)diyeikikısımolduğunu;taabbüdîkısmın,hikmet ve maslahatların farklılaşsa da değişmemesinin sırrını beyan eder. Ve ezanınfaydasının yalnız bir köy ahalisini namaza davet etmek değil, belki kâinat sarayındamevcudatakarşıbütünmahlûklarnamınatevhidiilanetmekolduğunubildirir.

İkinciRisaleOlanİkinciKısım1780 ناو ىا تو س ى ناا لأ ا ي نر ayetinin büyük bir sırrını,ramazanorucununyetmişhikmetindendokuzunuanlataraktefsireder.Budokuzhikmetokadarhakiki,kuvvetlivecazibelidirki,Müslümanolmayandaonlarıgörseoruç tutmakiçin büyük bir şevk ve heves duyar. Kendine Müslüman deyip oruç tutmayanların, buhikmetlerkarşısındautançvehatalarındanezilmelerigerektiğinibildirir.

ÜçüncüRisaleOlanÜçüncüKısım

Page 453: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Kur’an-ıMucizü’l-Beyan’ıni’caztürlerindengözlegörülecekkısmınınbeşaltıyönündenbirini, Kur’an’ı yeni bir hatla yazarak göstermeye dairdir. Allah’a hamdolsun, öyle birKur’an yazıldı. Hafız Osman hattıyla ümmetçe makbul Kur’an’ın sayfa ve satırlarınıaynenmuhafazaetmekleberaber,AllahlafzıKur’an’ıntamamında2806defatekrarettiğihalde, nadir ve nükteli istisnalar hariç, gerisinin tevafuk olduğunu anladık, sayfa vesatırlarını değiştirmedik.Yalnız biz tanzim ettik.O tanzimden harika bir tevafuk ortayaçıktı.YazdığımızKur’an’ınparçalarınıkalbehlibirkısımzâtlargörmüş,Levh-iMahfuzhattınayakınolduğunukabul etmişler.Bu risale iseKur’an’ın tevafuklarınadairolmasımünasebetiyle, sırfgaybadairbir işaretolarak,hiçbirimizinhaberiolmadan, ilk telifvebirincimüsveddesindeonbir“Kur’an”kelimesininbirteksayfada,birersatırda,birsıradadüz bir hat ile tevafukları, Kur’an tevafuklarındaki bir i’caz parıltısının şu risalede buharikaletafetigösterdiğihususundagörenlerekanaatverdi.

Bu kısmın geri kalan meseleleri ile “Dördüncü Kısım” tevafuklara dair olduğu içintevafuklarhakkındakifihristileyetinilmiştir.

DördüncüKısımOlanDördüncüRisale

“ÜçNükte”dir.

BirinciNükte:Kur’an’da,“Kur’an”kelimesininçoksırlarındanbirini;altmışdokuzyüceayette latif ve mânidar sayfalar arkasında tevafukla birbirine baktıklarını ve o yüceayetlerinmânenbirbirininhakikatinikuvvetlendirdiklerinigöstermekiçin..Kur’antilavetisevabını, zikir faziletini ve tefekkür ubûdiyetini birden kazanmak isteyenlere, evradtüründengayetgüzelbirKur’anhizbiolarakyazılmıştır.

İkinci Nükte: Kur’an-ı Hakîm’de “resûl” kelimesinin tekrarındaki sırların tevafukyönlerinden birine işaret eder. Yüz altmış ayetteki “resûl” kelimesi birbirine tevafuklamânidarbir şekildebaktığıgibi,1781 HAŞİYE oyüzaltmışmuazzamayetdebirbirinebakıyor.Onlarınbirbiriniteyitveispatettiğinigösteren,Kur’an’danhemkıraathemzikirhemfikirolmaküzerehususibirhizbdir.Kendineyüce,tatlı,çokkıymetliveçokfaziletlibirvirdarzuedenleremühimbirvirddir.

Üçüncü Nükte: Allah lafzının 2806 defa zikredilmesinin çok nükteleri var. Kur’an’ıni’cazının birçok parıltısını gösteriyor. Bu Üçüncü Nükte de onun dört i’caz parıltısınaişareteder.

BeşinciRisaleOlanBeşinciKısım

يرد ا ز حا ح ة هر ضراو تاا ر هر ى ر ر ر و ء ز د و ز ر ة

1782 ء

nurlarla dolu ayetinin sırlarınınpek çoknurundangüzel bir tanesi, ramazan-ı şerifte birruhhalinde,mühimbirkalbî seyahattegörünmüşvebu risaledebirdereceanlatılmıştır.Burisaleküçüktür,fakatçoknurluvemühimdir.

AltıncıRisaleOlanAltıncıKısım1783 را اظ ا إ ا و ayetininmühimbirsırrınıvebüyükbirhakikatini,insve

Page 454: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

cin şeytanların,Müslümanların içine girmiş dinsizlerin vemünafıkların altı hile ile altıyöndenhücumlarınaaltıhakikatlesetçekerekveonlarıreddederektefsirediyor.

BirinciHileleri:Kur’anhizmetkârlarınımakamsevgisiveşöhretdüşkünlüğüvasıtasıylaaldatmalarınakarşılıkonlarıgayetiknaedicivekesinbircevaplasusturur.

İkinciHileleri:Korkudamarıylahakehlinihaktançevirmelerinekarşılıkgayetgüzelvekesinbircevaplakovulurlar.

ÜçüncüHileleri:Açgözlülükvehırsyönüyle,hidayetyolundakileriKur’anhizmetindenvazgeçirmelerinekarşılıkgayetparlakvekesinbircevaplareddedilirler.

DördüncüHileleri:MillîdamarıtahriketmeksuretiylehakikidinkardeşlerininveKur’anhizmetindesamimiarkadaşlarıniçineyabancılıkveihtilafatmalarına,onlarıüstadlarındansoğutmalarınakarşılık,gayetmühimvekesinöylebircevaptırki,insîşeytanlarıtamamensusturduğugibisahtekârmilliyetçilerinmaskeleriniyırtaraköylelerininmilletindüşmanıolduklarınıvemilliyetinigerçektensevenlerinkimlerolduğunugösterir.

BeşinciHileleri:İnsanınenzayıfdamarıolanenaniyetini,yanibenlikvegururunutahrikediphakehlinihaksızlığasevketmelerineveittifakiçindeolanlarıayrılığadüşürmelerinekarşılık,kuvvetlivebenliklerisusturacakbircevapverilmiştir.

AltıncıHileleri:Tembellik,tenperverlik(rahatınadüşkünlük)vevazifedarlık(memuriyet)damarından istifade ederek Kur’an talebelerinin gayretlerini, sadakatlerini, ihlâslarınızedelemeksuretindekihücumlarınabircevaptır.Sonunda,bütüncevaplarınözüolanşuikiayetileKur’an-ıMucizü’l-Beyanmucizevîbircevapverir:

1784 ن ااو اارو اوو اوا اا ا أ 1785 او و

Şu risalenin sonunda iki yaprakta yazıldıktan sonra görülmüş, irade karışmadan, kendikendinegelenlatifvezarifbirtevafuktur:

Sıkıntılı esaretimin tam dokuzuncu senesinde telif edilen şu risalenin sonunda, YirmiDokuzuncuMektupbahsindeyirmidokuznüktebulunması..vedokuzkısımolması..burisaleninfihristindedokuzdefa“dokuz”lafzıileomektuptanbahsedilmesi..birincikısmındokuznükteolması..ramazanın,buradaişaretedilenveİkinciKısım’dazikredilendokuzhikmetinin bulunması.. burada işaret edilen veDördüncüKısım’da zikredilen “Kur’an”kelimesine dair ayetlerin altmış dokuz etmesi.. Kur’an kelimesinin de bu bahiste yirmidokuz adededenkgelmesi.. hemAllah lafzının dokuzolması.. ve bu risalenin de yirmidokuzsayfadatamamlanmasıyönüyle,dokuzlarındokuzdefabirbirinetevafuketmesiçokşirindüşmüştür.Burisalenindetevafuksırrındanküçük,fakatparlakbirhissesiolduğunugösterir.Budokuzdefadokuzlarınsırrının,esaretimindokuzuncusenesindegörünmesiiseinşallah esaretin dokuzuncu senesinde biteceğine işaret eden bir müjdedir. Esaretimindokuzuncu senesinde sıkıntıdan dokuz dişim düştü, o münasebetle Isparta’ya izinlegitmem o sene oldu. Hem latif bir tevafuktur; bu sayfada1786 HAŞİYE dokuz, on dokuz defagelmiştir. Hem fihristin dördüncü kısmında ve bu ikinci kısmın bazı nüshalarında,aşağıdakigösterilen tevafukvardır.Bütünelifler119,bütünrisalelerde119’dur.Demek

Page 455: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

eliflerdebirnevifihristeişarettir.

AltıncıKısımOlanAltıncıRisaleninZeyli

ا ا م ــــــ

ذا نو و أ و1787 نا و

ayetinin sırrınadayanarak,dünyanınhiçbirusulvekanununcauygulanmayan,vicdansızinsanlarınbizekarşıtecavüzlerinesabırveHakk’atevekkülileberaber,gelecektekinefretve tahkirden sakınmak için ve gelecek asırlar bu asrın simasına ve gayretsiz adamlarınyüzlerine “Tuh!” dedikleri zaman tükürükleri yüzümüze gelmemesi veya onları silmekiçin yazılmış bir layihadır.1788 Avrupa’nın hümanist maskesi altında sağır kulaklarınıçınlatmak, bu vicdansız gaddarları bize musallat eden insafsız zalimlerin görmeyengözlerine sokmak ve bu asırda yüz bin yönden “Yaşasın cehennem!” dedirten mimsizmedeniyete sevdalı olanlarınbaşlarınavurmak içinyazılmışbir arzuhaldir; dinsizleri vebid’atçılarısusturupacizbırakacak“AltıSoru”dur.

YedinciKısım:Yediİşaret

ا ا م ــــــ 1789 نو هاو و يا ا ا رو ا1790 نوا ه و هر نأ إ و ا ر ا نأ نو

ayetlerinin bir sırrını,mühim bir hakikatini “Yedi İşaret”le ve yedimühim soruya yedikesin,kuvvetlicevaplatefsireder.

Birincisi:“Yabancılardanhidayeteerenler,İslamşearinikendidillerinetercümeediyorlar.İslam âleminin onlar karşısında susması ve buna itiraz etmemesi, şer’î izin olduğunugöstermezmi?”diyenbid’atçılarınsorusunakesinvegayetkuvvetlibircevaptır.

İkincisi: “Frenklerdeki inkılâpçılar ve felsefeciler Katolik mezhebinde inkılâp yaparakilerlediklerinden,acabaİslamiyet’teböylebirdinîinkılâpolamazmı?”diyenbid’atçılarınsorusunakesin,apaçıkvesöyleyeceksözbırakmayanbircevaptır.

Üçüncüsü: “Avrupa taassubu bıraktıktan sonra ilerlediğinden, biz de taassubu bıraksakdaha iyi olmazmı?” diyenbid’atçıların ve haramzevklere düşkünkimselerin sorusuna,susturucuveiknaedici,mantıkîbircevaptır.

Dördüncüsü: “Zaafa uğrayan İslamiyet’i, takviye niyetiyle, kuvvetli olan milliyetlekaynaştırmakvemillîkarakteriİslamşeairiylekuvvetlendirmekbuasırdadahaiyiolmazmı?”diyenhilekârehl-idünyanınbumüthişsorusunagayetsağlambircevaptır.

Beşincisi: “Toplum hayatının bu kadar bozulduğu, dinî hissiyatın zayıfladığı, şahsîdehaların ve hareketlerin cemaatin şahs-ı manevîsinin icraatına mağlup düştüğü birzamanda, sahih rivayetlerdedenildiğigibi,Mehdînasıldünyayıbirkaçsene içinde ıslahedecek?Halbukibütünişleriharikaolsavebirkaçnebininmucizelerinedesahipbulunsa,yineıslahpekzorgörünüyor.”diyetenkitedenlerinsorusunagayetkuvvetlibircevaptır.

Page 456: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

Altıncısı:Ahirzamanda Hazreti Mehdî’nin süfyan komitesine üstün gelmesine, Hazretiİsa’nın(aleyhisselam)deccalkomitesinidağıtmasınaveİslamşeriatınauymasınadairdir.

Yedincisi: “Müslüman fikir adamları, Avrupa’nın düsturlarını ve fennin kanunlarını birderecekabulederekonlarakarşıkendiusulleriyleİslamiyet’imüdafaaettiklerihalde–sende eskiden böyle yapıyordun– şimdi neden bütün bütün başka bir çığır açıp felsefeyikökünden vuruyorsun? Ve müspet ilimler dedikleri usullerinin, Kur’an’ın düsturlarınanazaranpeksığkaldığınıgösteriyorsun?”diyeçoklarıtarafındansorulansoruyagayethakvehakikatlibircevaptır.

SekizinciKısımOlanRumuzât-ıSemâniye(Sekizİşaret)

“SekizRemiz”dir,yanisekizküçükrisaledir.Şuremizlerinesası,cifr ilmininmühimbirdüsturu, gizli ilimlerin veKur’an’ın gayba dair bir kısım sırlarınınmühim bir anahtarıolantevafuktur.İleridebaşkabirkitaptaneşredileceğindenburayaalınmadı.

DokuzuncuKısımOlanDokuzuncuRisale

VelâyetyollarıhakkındaDokuzTelvih’tir,“Telvihat-ıTis’a”adıylabilinenbirrisaledir.

BirinciTelvih:TarikatınsırrınınMirac-ıAhmediye’nin(aleyhissalâtüvesselam)himayesialtında,kalbayağıylaruhanîbirseyrusülûkneticesinde,zevke,hâlevebirdereceşuhûdaait iman ve Kur’an hakikatlerine mazhariyet olduğunu beyan eder. İnsanın enginmahiyetinde aklın nasıl ki hadsiz fenne kabiliyeti vardır ve onları bilmesi yönüylemahiyeti inkişaf etmiş, akıl o suretle işlettirilmiştir; kalb de onun gibi bu âlemin birmanevî haritası ve çok kemâlâtın bir çekirdeği hükmünde olduğundan, tarikatın onuişletmekvekemâlâtınasevketmekolduğunuispatlar.

İkinciTelvih:Kalbinişlemesininzikirvetefekkürleolduğunuvebunungüzelliklerindendünyahayatınınsaadetkaynağınadairküçükbirfaydasınıbildirir.

Üçüncü Telvih: Velâyetin bir peygamberlik delili, tarikatın bir şeriat delili olduğunu..onunkıymetinitakdiretmeyeninnekadarzararadüştüğünüanlatır.

DördüncüTelvih:Velâyetyolununçokkolayolmaklaberaberçokzor..çokkısaolmaklaberaberçokuzun..çokkıymetliolmaklaberaberçoktehlikeli..çokgenişolmaklaberaberçokdarolduğunu..ondaâfâkî(dışâlemeait)veenfüsî(içâlemeait)ikiyoldangidildiğinibeyaneder.

Beşinci Telvih: Vahdet-i vücûd ve vahdet-i şuhûdun mahiyetini anlatarak ehl-i sahvın(ilahîhakikatlereuyanıkkenvâkıfolanların)vepeygambervarislerininyüksekmeşrebininüstünlüğünüispatlar.

Altıncı Telvih: Velâyet yolları içinde en güzel ve dosdoğru olanın, sünnet-i seniyyeyeuymak olduğunu.. velâyetin esaslarının en mühiminin ihlâs.. ve en keskin kuvvetinmuhabbet olduğunu beyan eder. Bu dünya hizmet yurdu olup ücret ve mükâfat yurduolmadığından; tarikatın lezzet, zevk ve kerametlerini kasten talep etmemek gerektiğinibildirir.

Yedinci Telvih: Tarikat ve hakikatin, şeriatın hizmetkârlarından olduğunu.. onların en

Page 457: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

yüksek mertebelerinin şeriatın kısımları olduğunu.. tarikat ve hakikatin vesileliktençıkmaması ve daima şeriata uyması gerektiğini söyleyip “Sünnet-i seniyye ve şeriathükümleridışındaevliyabulunabilirmi?”sorusunamerakuyandıranbircevapverir.

SekizinciTelvih:Tarikatınsekizmühimtehlikesinibeyaneder.

DokuzuncuTelvih: Tarikatın pek çok neticesinden gayet şirin ve güzel dokuz tanesinibildirir.

Burisaleehl-itarîkolanlarveolmayanlariçinbüyükbiriksirvefaydalıbirilaçtır.

ZEYL

En kısa, selim ve en istikametli bir yolun esasını “Dört Hatve” ile anlatır. Nefsintezkiyesininveruhunkemâleermesininkaynağıolandörtmühimdersverir.

OTUZUNCUMEKTUP

MatbuArapçaİşârâtü’l-İ’câztefsiridir.

OTUZBİRİNCİMEKTUP

OtuzBirLem’adır.

OTUZİKİNCİMEKTUP

Kendikendinemanzumtarzınıalan,matbuLemaâtrisalesidir.AynızamandaOtuzİkinciLem’aolupSözler’insonundaneşredilmiştir.

OTUZÜÇÜNCÜMEKTUP

Cenâb-ıHakk’ınmarifetinepencereleraçanOtuzÜçPencerelirisaledir.BiryöndenOtuzÜçüncüSözolduğundanSözler’deneşredilmiş,burayaalınmamıştır.

GaybaDairİşaretlerHakkındaBirTakriz

HAKİKATÇEKİRDEKLERİ

OnikiseneönceyazılmışveSikke-iTasdîk-iGaybîMecmûası’ndayeralmışmühimbirmektuptanbirparçadır

Medine-iMünevvere’debulunanmühimbirâliminRisale-iNurhakkındayazdığıbirmanzume

1710“HanginizindahagüzelişortayakoyacağınıdenemekiçinölümüvehayatıyaratanO’dur.”(Mülksûresi,67/2)

1711“BenimmükâfatımancakAllah’aaittir.”(Yûnussûresi,10/72;Hûdsûresi,11/29,51;…)

1712“Sizdenbirücretistemeyen,hiçmenfaatbeklemeyen,dosdoğruyoldayürüyenbukimselereuyun.”(Yâsînsûresi,36/21)

1713“Hayır,hayır!Yeminederimgündüzünsinipgizlenenyıldızlara,dolaşıpdolaşıpyuvalarına,yörüngelerinegirengezegenlere.”(Tekvirsûresi,81/15-16)

1714“Ayiçindebirtakımsafhalar,duraklartayinettik,dolaşadolaşanihayeteskihurmasalkımınınçöpügibikuru,sarı,kavislibirhalegelir.”(Yâsînsûresi,36/39)

1715“Yeryüzünüsizehizmetehazır,uysalbirbinekgibikılandaO’dur.Haydiöyleysesizdeonunomuzlarıüstünde

Page 458: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

rahatçadolaşın.”(Mülksûresi,67/15)

1716“Kimehikmetnasipedilmişse,doğrusubüyükbirhayramazharolmuştur.”(Bakarasûresi,2/269)

1717“Hiçüzerlerindekigöğebakmazlarmı?BakıpdaBizimonunasılsağlamcabinaedipsüslediğimizi,ondaenufakbirçatlak,dengesizlikolmadığınıdüşünmezlermi?”(Kafsûresi,50/6)

1718“Allahbizeyeter.Onegüzelvekildir!”(Âl-iİmransûresi,3/173)

1719“(EyResûlüm!Senböyleonlarınüzerinetitrerken)onlarhâlâsendenveyolundanyüzçevirecekolurlarsadeki:Bana(yardımcıvedestekçiolarak)Allahyeter.O’ndanbaşkailahyoktur.”(Tevbesûresi,9/129)

1720“Muhammediçinizdenhiçbirerkeğinbabasıdeğildir;o,Allah’ınelçisivepeygamberlerinsonuncusudur.”(Ahzâbsûresi,33/40)

1721“NeticedeZeydeşiniboşayıponunlailişkisinikestiktensonraBizonusananikâhladıkki,bundanböyleevlatlıkları,eşleriyleilişkilerinikestikleri,onlarıboşadıklarızaman,okadınlarlaevlenmekhususundamüminlerebirgüçlükolmasın.”(Ahzâbsûresi,33/37)

1722“EniyikoruyanAllah’tırveO,merhametlilerinenmerhametlisidir.”(Yûsufsûresi,12/64)

1723Hakkıolmadığıhaldevekabiliyetsizliğinerağmeninsanınnimetlereerişmesi.

1724“O(gaybıbilen)öylebirzattırki,O’nunilmindengöklerdeveyerdezerremiktarıbirşeybilekaçamaz.ZerredendahaküçükvedahabüyükhiçbirşeyyokturkiherşeyiaçıklayanKitap’ta(Levh-iMahfûz’da)bulunmasın.”(Sebesûresi,34/3)

1725“VelhasılherbirşeyiapaçıkbirKitap’tasayıpdökenBiziz.”(Yâsînsûresi,36/12)

1726“Şeytanınhilesiciddenzayıftır.”(Nisâsûresi,4/76)

1727“Erkek,kadınınhissesininikimislinialır.”(Nisâsûresi,4/176)

1728“Anneninhissesialtıdabirdir.”(Nisâsûresi,4/11)

1729Bkz.Buhârî,enbiyâ49;Müslim,îmân155,fiten34.

1730Bkz.Buhârî,enbiyâ49;Müslim,îmân244-246;EbûDâvûd,melâhim13;Tirmizî,fiten62.

1731Bkz.Müslim,îmân234;Tirmizî,fiten35;AhmedİbniHanbel,el-Müsned3/107,201,268.

1732“O’nunVechi(Zâtıverızası)dışındaherşeyyokolupgitmeyemahkûmdur.”(Kasassûresi,28/88)

1733“Onlaröylekimselerdirki,halkkendilerine,‘Düşmanlarınızolaninsanlarsizekarşıorduhazırladılar,amanonlardankendinizikoruyun!’dediklerinde,butehditonlarınimanlarınıartırmışve‘Allahbizeyeter.Onegüzelvekildir!’demişlerdir.”(Âl-iİmransûresi,3/173)

1734“Ebedîliğeermişçocuklar.”(Vâkıasûresi,56/17;Dehrsûresi,76/19)

1735HAŞİYEAsılnüshasınagöre.

1736HAŞİYEAsılnüshasınagöre.

1737“Yâsîn,HikmetliKur’an’aandolsun:Senelbettegönderilmiş(peygamber)lerdensin.”(Yâsînsûresi,36/1-3)

1738“Ohaldeşugerçeğihiçunutma:Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Muhammedsûresi,47/19)

1739“Allah’tanbaşkailahyoktur.Obirdir.Ortağıyoktur.MülktamamenO’nundur.Ezeldenebedehertürlühamdveövgü,şükürveminnetO’namahsusturveO’nalâyıktır.Hayatıverende,alandaO’dur.O,ezelîveebedîhayatsahibidir.BütüniyiliklerO’naaittir;O,yapılanherhayrıkaydedervekarşılığınıverir.O’nunherşeyegücüyetervehiçbirşeyO’naağırgelmez.DönüşyalnızO’nadır.”(Bkz.Tirmizî,deavât36;Nesâî,menâsik163;İbniMâce,ticârât40,menâsik84)

1740Cisimlerialtınadönüştüreniksir

1741“Şehadetederimki,Muhammed(sallallâhualeyhivesellem)Allah’ınresûlüdür.”(Müslim,salât60;Tirmizî,salât216;EbûDâvûd,salât178;AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/292)

1742“Şehadetederimki,Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Müslim,salât60;Tirmizî,salât216;EbûDâvûd,salât178;

Page 459: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

AhmedİbniHanbel,el-Müsned1/292)

1743“Sizinhepiniziyaratmakda,ölümünüzünardından(ahirette)hepinizidiriltmekde(O’nuniçin)ancakbirkişiyiyaratmakvediriltmekgibidir.”(Lokmansûresi,31/28)

1744“Bilinizki,kalblerancakAllah’ınzikriylehuzuraerer.”(Ra’dsûresi,13/28)

1745“İşteşimdiAllahbirtemsildahagetiriyor:İkiadamvar;bunlardanbirincisi,birbirinerakip,birbiriylehepçekişenortaklarınemrinde,diğeriisesadecebirkişininemrindeçalışıyor.Buikisinindurumuhiçbirolurmu?BütünhamdAllah’adır.Fakatçoklarıbugerçeğibilmez.”(Zümersûresi,39/29)

1746“Rabbinşöylebuyurdu:Allah’tanbaşkasınaibadetetmeyin.Anneyevebabayagüzelmuameleedin.Şayetonlardanherikisiveyabiriyaşlanmışolarakseninyanındabulunursasakınonlarahizmettenyüksünme,‘öff!’biledeme,onlarıazarlama,onlaratatlıvegönülalıcısözlersöyle.Şefkatle,tevazuylaonlarakolkanatgerveşöyleduaet:EyRabbim,onlarküçüklüğümdenasılbeniihtimamlayetiştirdilerse,bunamükâfatolaraksendeonlaramerhametbuyur!”(İsrâsûresi,17/23-25)

1747“Müminlersadecekardeştir.Ohaldeihtilâfadüşenkardeşlerinizinarasınıdüzeltin.”(Hucurâtsûresi,49/10)

1748“Senkötülüğüengüzeltarzdauzaklaştırmayabak.Birdebakarsınkiseninlearasındadüşmanlıkolankişicandan,sıcakbirdostoluvermiş!”(Fussiletsûresi,41/34)

1749“Otakvasahipleriki,kızdıklarındaöfkeleriniyutar,insanlarınkusurlarınıaffederler.Allahdaböyleiyidavrananlarısever.”(Âl-iİmransûresi,3/134)

1750“Bütünmahlûklarınrızıklarınıveren,kâmilkuvvetvetamiktidarsahibiAllahTeâlâ’dır.”(Zâriyâtsûresi,51/58)

1751“Nicecanlımahlûkvarkirızıklarınıkendileritaşıyamazlar.AmasizedeonlarınhepsinederızıkverenAllah’tır.”(Ankebûtsûresi,29/60)

1752“Hiçsizdenbirinizölmüşkardeşinincesedinidişlemektenhoşlanırmı?Bakınbundanhementiksindiniz!”(Hucurâtsûresi,49/12)

1753Düşmanımagıybetlecezavermektennefsimiyüksektutuyorvebunatenezzületmiyorum.Çünkügıybetzayıf,zelilveaşağıkimselerinsilahıdır.Bkz.Nâsıfel-Yâzicî,ŞerhuDîvânel-Mütenebbî1/429.

1754“Sanatamitaatiçindebirkulolarakcanımıal,benihayırlıvedürüstinsanlararasınadâhileyle!”(Yûsufsûresi,12/101)

1755HAŞİYEBumektubunmeseleleribirderecehissedilmekistendiğinden,fihristinkısalığımuhafazaedilmedi,uzunoldu.

1756“Dünya,ahiretintarlasıdır.”mânâsındakihadisiçinbkz.el-Gazâlî,İhyâuulûmi’d-dîn4/19;es-Sehâvî,el-Makâsıdü’l-hasenes.497;Aliyyülkârî,el-Esrâru’l-merfûas.205.

1757“(Resûlüm!)Deki:(Kulluğunuzve)duanızolmazsa,Rabbimsizenediyedeğerversin?”(Furkansûresi,25/77)

1758“Bütünhamdler,övgülerâlemlerinRabbiAllah’adır.”(Fâtihasûresi,1/2)

1759“EğerşeytandangelenbirvesvesesenidürtersehemenAllah’asığın!ÇünküO,herşeyiişitir,herşeyimükemmelşekildebilir.”(A’râfsûresi,7/200;Fussiletsûresi,41/36)

1760“Kâf.ŞanlışerefliKur’anhakkıiçin.”(Kafsûresi,50/1)

1761Hucurâtsûresi,49/13

1762“ÂlemlerinRabbi”(A’râfsûresi,7/54;Şuarâsûresi,26/23;Kasassûresi,28/30;Mü’minsûresi,40/64;Fussiletsûresi,41/9;Tekvirsûresi,81/29;Hâkkasûresi,69/4)

1763“GerçektenBiz,Âdemevlatlarınışereflikıldık”(İsrâsûresi,17/70)

1764“İnsan(buemanetinhakkınıgözetmediğinden)ciddençokzalim,çokcahildir.”(Ahzâbsûresi,33/72)

1765“Hayırvefaziletkaynağı‘Lâilaheillallah’cümlesiileimanınızıyenileyiniz.”(el-Hakîmet-Tirmizî,Nevâdiru’l-usûl2/204.Ayrıcabenzermânâdakihadisleriçinbkz.AhmedİbniHanbel,el-Müsned2/359;AbdİbniHumeyd,el-Müsned1/417)

1766“Allah’tanbaşkailahyoktur.”(Sâffâtsûresi,37/35;Muhammedsûresi,47/19)

Page 460: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman

1767“Muhammed,Allah’ınresûlüdür.”(Fetihsûresi,48/29)

1768“Hâlâşükretmezmionlar?Hâlâşükretmezlermi?”(Yâsînsûresi,36/35,73)

1769“OhaldeRabbinizinnimetlerindenhangibiriniinkâredebilirsiniz?”(Rahmansûresi,55/13,16,18;…)

1770“Deki:Allah’ınlütfuyla,rahmetiyle,evetsadecebununlaferahlanın.Çünkübu,onlarındünyamalıolaraktopladıklarıbütünşeylerdendahahayırlıdır.”(Yûnussûresi,10/58)

1771HAŞİYEAsılnüshasınagöre.

1772İstenilen,maksatolanşey.

1773“RahmanveRahîmAllah’ınadıyla.Bütünhamdler,övgülerâlemlerinRabbiAllah’adır.ORahman’dır,Rahîm’dir.Dingününün,hesapgünününtekhâkimidir.(Haydiöyleysedeyiniz):YalnızSanaibadeteder,yalnızSendenmedetumarız.Bizidoğruyola,Sanadoğruvaranyolailet.Nimetvelütfunamazharettiklerininyolunailet.Gazabauğrayanlarınvesapkınlarınkinedeğil.”(Fâtihasûresi,1/1-7)

1774“BumuazzamkitabısanaindirenO’dur.OnunayetlerininbirkısmımuhkemolupbunlarKitab’ınesasıdır.Ayetlerinbirkısmıisemüteşabihtir.Kalblerindeeğrilikolanlarsırffitneçıkarmak,insanlarısaptırmakvekendiarzularınagöreyorumlamakiçinmüteşabihkısmınatutunuponlarlauğraşırdururlar.Halbukionlarınhakikatini,gerçekyorumunuAllah’tanbaşkasıbilemez.İlimdeilerigidenler,‘Bizonaolduğugibiinandık.HepsideRabbimizinkatındangelmiştir’derler.Bunlarıancaktamakılsahipleridüşünüpanlar.”(Âl-iİmransûresi,3/7)

1775“Yeminolsunİncir’eveZeytin’e.”(Tînsûresi,95/1)

1776“Güneşveonunaydınlığıhakkıiçin.”(Şemssûresi,91/1)

1777“Bütünhamdler,övgülerAllah’adır.”(Fâtihasûresi,1/2;En’âmsûresi,6/1;A’râfsûresi,7/43;Yûnussûresi,10/10;İbrahimsûresi,14/39;Nahlsûresi,16/75;…)

1778“(Haydiöyleysedeyiniz):YalnızSanaibadeteder,yalnızSendenmedetumarız.”(Fâtihasûresi,1/5)

1779“Bizidoğruyola,Sanadoğruvaranyolailet.Nimetvelütfunamazharettiklerininyolunailet!”(Fâtihasûresi,1/6-7)

1780“Oramazanayıki,insanlığabirrehberolan,onlarıdoğruyolagötürenvehakkıbâtıldanayıranenaçıkveparlakdelilleriihtivaedenKur’anoaydaindirildi.”(Bakarasûresi,2/185)

1781HAŞİYEBurisalenin,oikimukaddeskelimenini’cazadairtevafuklarındanbahsetmesininhakikatintakendisiolduğunadelil,dördüncürisaledeoikikelimeninheptevafuketmesidir.Herbirayetayrıvesatırbaşındayazıldığından,oikimukaddeskelimetevafuketmiştir.

1782“Allahgöklerinveyerinnurudur.O’nunnurununmisali,tıpkıiçindelambabulunanbirkandillikgibidir.Lambabirsırça(cam)içinde,osırçadasankiparlayanincimsibiryıldız!Bulamba,doğuyaveyabatıyaaitolmayankutlu,pekbereketlibirzeytinağacındantutuşturulur.Buöylebereketlibirağaçki,neredeyseateşdeğmedendeyağışıkverir.Işığıpırılpırıldır.Allahdilediğikimseyinurunailetir.”(Nûrsûresi,24/35)

1783“Birdesakınzulmedenleremeyletmeyin,sempatiduymayın.Yoksasizeateşdokunur.”(Hûdsûresi,11/113)

1784“Eyimanedenler!Sabredin,sabıryarışındadüşmanlarınızıgeçin.Cihadiçindaimahazırlıklıveuyanıkbulunun.VeAllah’akarşıgelmektensakınınkifelahbulupbaşarıyaeresiniz.”(Âl-iİmransûresi,3/200)

1785“Ayetlerimiazbirfiyata,yanidünyamenfaatikarşılığındasatmayın.”(Bakarasûresi,2/41)

1786HAŞİYEAsılnüshasınagöre.

1787“BiznedenAllah’atevekkületmeyelimki,gireceğimizyollarıbizeOgösterdi.Bizeverdiğinizhertürlüezavesıkıntıyasabredeceğiz.TevekküledenleryalnızAllah’adayanıpgüvenmelidirler.”(İbrahimsûresi,14/12)

1788Layiha:Düşünülenbirşeyinyazıyadökülmesi,tasarı.

1789“…ÖyleysesizdeAllah’aveO’nunbütünkelimelerineimanedenoümmînebiye,oresûleinanın.Onatâbiolunkidoğruyolubulasınız.”(A’râfsûresi,7/158)

1790“OnlarAllah’ınnurunuağızlarıylaüfleyipsöndürmekisterler.Allahisenurunutamparlatmaktanbaşkabirşeyerazıolmaz.Kâfirleristersehoşlanmasınlar.”(Tevbesûresi,9/32)

Page 461: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen ... · Risale-i Nur Külliyatı’ndan Aslına Sadık Kalınarak Kısmen Sadeleştirilmiştir Mektubat Bediüzzaman