Pulmoner fizyoloji
-
Upload
ugur-koca -
Category
Health & Medicine
-
view
127 -
download
1
Transcript of Pulmoner fizyoloji
Pulmoner fizyoloji
Prof. Dr. Uğur KOCA
Mekanik ventilasyonda üstel fonksiyonlar ve zaman sabitleri
Üstel fonksiyon (exponential), bir fonksiyondaki değişim hızının
değişkenin büyüklüğü ile orantılı olduğu durumu tanımlar.
Örneğin; pasif bir ekspiryum sırasında ekspiratuvar akım başlangıçta en
yüksek iken, akciğer volümü fonksiyonel rezidüel kapasiteye yaklaştıkça
azalır.
Yükselen üstel fonksiyon: Değişkendeki yükselmeyi zamanın bir fonksiyonu olarak gösterir:
basınç-zaman, volüm-zaman gibi. Sabit basınçlı modlarda oluşan inspiratuvar volüm zamanın
da bir fonksiyonudur; inspiratuvar volüm-zaman dalga şekli yükselen üstel fonksiyon örneğidir.
Fonksiyondaki değişim hızı değişkenin büyüklüğü ile orantılı ve sabittir. Sabit genellikle
değişkenin son değeridir.
dy/dt = (1/π) yson - y π: sistemin zaman sabiti
Bu denkleme göre değişkenin y değeri zamanla yson değerine yaklaşacak ve fonksiyonun
sonunda değişim değeri sıfır olacaktır. Başka bir ifade ile, değişim olayın başlangıcında en
büyük iken gittikçe azalacaktır.
y = yson (1-e-t/π)
y= değişkenin t zamanındaki değeri
e= doğal logaritmanın bazal değeri (2,71828..)
yson = y’nin son değeri
t=olayın başlangıcından itibaren geçen süre
π= sistemin zaman sabiti
İnen üstel fonksiyon: Değişkendeki azalış zamanın bir fonksiyonu olarak ifade
edilir: akım-zaman, basınç-zaman, volüm-zaman gibi. Pasif ekspiryumda
akciğerlerin sönmesi ile basıncın azalması inen üstel fonksiyona örnektir.
İnen üstel fonksiyonda y son değeri sıfırdır. Fonksiyonun değişim hızı değişkenin
büyüklüğü ile orantılıdır.
dy/dt = (1/π)y
Bu formüle göre y fonksiyonunun değeri zamanla sıfıra yaklaşır ve y’deki
değişim hızı da sıfıra iner. Y fonksiyonu olayın başlangıcında (y0) en büyük
olduğundan, değişim hızı başlangıçta en büyüktür, sonunda en azdır.
Her iki üstel fonksiyon tipinde, değişim hızı
her zaman diliminde aynı değerde olsaydı
fonksiyonun davranışı lineer olacaktı ve
fonksiyon bir zaman sabitinde sona erecekti.
Fakat üstel fonksiyonlarda değişim hızı her
zaman diliminde sabit değildir.
Solunum sisteminin hareket eşitliği:
Mekanik ventilasyonda bir akım oluşması ve hacim yer
değiştirmesi için basınç gradiyenti gerekir.
Bir hacmin yer değiştirmesi için oluşturulan kuvvetlerin
akciğerin ve göğüs kafesinin elastik güçlerini yenmesi gerekir.
Gaz akımının oluşması için basınç gradiyentinin solunum
sisteminin direnç ile ilgili kuvvetlerinin aşması gerekir.
İnspiryumun herhangi bir anında havayolu açılma basıncı
(Pawo) akciğer ve göğüs duvarının ekspansiyonuna karşı gelen
güçler ile dengeye gelmelidir.
Hareket eşitliği soluk sırasında havayolu açıklığında oluşan basınç
değişikliğini yansıtır. Eşitliğe göre akciğer her yönde eşit ekspanse olur
(izotropik ekspansiyon)
PAO= V/C + V°R + V°°I – PmusPAO:havayolu açıklığındaki basınç (ağız veya ET tüp)V: akciğer volümüC:respiratuvar sistemin kompliyansıV°:gaz akımıR:havayolu rezistansıV°°:konvektif gaz ivmesiI:impedansPmus:solunum kaslarınca oluşturulan basınç
Ekspirasyona karşı gelen güçler:
1. elastik geri çekilme basıncı (P elastik)
2. akıma karşı koyan rezistansa ilişkin basınç (P
rezistans)
3. eylemsizliği yenmeye ilişkin basınç (P inertans)
Pawo = P elastik + P rezistans + P inertans
P inertans konvansiyonel ventilasyonda ihmal
edilebilirken yüksek frekanslı ventilasyonda önem
kazanır.
Konvansiyonel ventilasyonda hareket eşitliği:• Pawo = P elastik + P rezistans • P elastik = elastans x hacim • P rezistans = rezistans x akım • Pawo = (elastans x hacim) + (rezistans x akım)• Pawo = (hacim/kompliyans) + (rezistans x akım) • Pawo = (ml/ ml cm H2O) + [ (cm H2O / ml sn-1) x ml sn-1]
Hacim / kompliyans: fonksiyonel rezidüel kapasitenin üstündeki elastik güçleri yenmek için gereken basıncı gösterir
Rezistans x akım: Maksimum havayolu rezistansının (Rmax) inspiratuvar akım ile çarpımıdır. Rezistif güçleri yenmek için gereken basıncı gösterir.
Basınç kontrolünün ayarlanması:
Hareket eşitliğinin elastans ile ilgili
komponenti (V/C):
Zamanın bir fonksiyonu olarak basınç
ayarlanırsa dağılan volüm miktarı
kompliyans değişimlerinden etkilenir.
Basınç bağımsız, hacim bağımlı
değişkendir.
Basınç kontrollu ventilasyonda
inspiratuvar volüm-zaman eğrisi zaman ve
kompliyansın fonksiyonu olan volüm ile
birlikte üstel olarak değişir.
Ekspirasyon pasif olduğundan
ekspiratuvar dalga şekli repiratuvar
sistemin elastik ve rezistif özelliklerini
yansıtır.
Basınç kontrolünün ayarlanması:
Hareket eşitliğinin direnç ile ilgili komponenti (R x A):
Zamanın fonksiyonu olarak basınç ayarlanırsa oluşan
akım rezistansın fonksiyonudur. Basınç bağımsız akım
bağımlı değişkendir.
İnspiratuvar akım-zaman eğrisi zaman ve rezistansın bir
fonksiyonu olan akıma bağlı olarak üstel değişkenlik gösterir.
Özet olarak basınç kontrollu modlarda solunum sisteminin elastik
ve rezistif güçleri ne olursa olsun ayarlanan basınca ulaşılır
ve inspiryum süresince sabit kalır. Tidal volüm ve akım
sırasıyla kompliyansın ve rezistansın fonksiyonu
olarak üstel şekilde değişir
Akım kontrolunun ayarlanması:
• Pawo = Elastik öge + Rezistif öge =
(V/C) + (RxA)
• Rezistif öge incelenirse: P = RxA….
A = P/R
• Zamanın fonksiyonu olarak akım
ayarlanırsa, basınç rezistansın
fonksiyonu olarak değişir. Akım
bağımsız basınç bağımlı değişkendir.
• Akım kontrollu ventilasyonda
inspirauvar basınç-zaman eğrisi
zamana ve rezistansın fonksiyonu olan
basınç ile değişir. Volüm zamanla artar
fakat akım ile direk ilişkili değildir. Fakat
volüm akımın integrali, akım da
volümün türevi olduğu için, hacim ve
akım dolaylı ilişki içindedir.
Akım kontrolunun ayarlanması:
• Akım kontrollu ventilasyonda solunum sisteminin elastik ve rezistif güçleri ne
olursa olsun ayarlanan akım oluşacak ve inspiryum boyunca sabit kalacaktır.
Basınç ve tidal volüm sırasıyla kompliyans ve rezistansın fonksiyonu olarak
değişecektir.
• Modern ventilatörler akım veya basınç kontrollu olarak çalışabilirler. En sık sabit
akım (kare akım) ve sabit basınç (kare basınç) modelleri kullanılır.
• Değişik akım modelleri ventilatörlerin mikroişlemcileri tarafından oluşturulur.
Azalan rampa (descending ramp) , artan rampa (ascending ramp) ve sinüzoidal
akım modelleri oluşturabilirler.
• Bu akım modelleri çeşitli volüm döngülü modlarda kullanılır. Azalan rampa
akım paterni heterojen zaman sabiti olan akciğerlerde ventilasyonun
dağılımını iyileştirmektedir.
Volüm kontrolunun ayarlanması:
• Pawo = Elastik öge + Rezistif öge = (V/C) + (RxA)
• P = V/C V = PxC
Zamanın fonksiyonu olarak volüm ayarlanırsa basınç
kompliansa bağlı hale gelir. Volüm bağımsız basınç bağımlı
değişkendir. Ventilatörün gerçekten hacim kontrollu
çalışabilmesi için hacim direk olarak ölçülmelidir.
Pek çok ventilatör hacmi direk ölçemez; belirli zaman içindeki
akım miktarından hesaplar ve volümü limitleyici değişken
olarak kullanır.
Anlamı nedir; ayarlanan volüme ulaşıldığında inspiryum
sonlandırılır. İnspiryumu sonlandırma kriteri set edilen tidal
volüm olan hacim döngülü ventilasyon aslında akım
kontrollüdür.
Sabit basınçlı mod Sabit akımlı mod
REZİSTANS (R)• R = ΔP / A = cmH2O/ml sn-1
Rezistans indeksleri genellikle basınç-zaman eğrileri ile hesaplanır. Gaz
akımına karşı oluşan basınç değişikliği olarak tanımlanır. Havayolu rezistansı
akım, soluk hacmi ve hava yolunun boyutlarından etkilenir.
Sabit basınçlı moda akımın azalma hızı rezistansın bir fonksiyonu olduğu için,
akım-zaman dalga formu rezistans hakkında bilgi verir. Bu moda akım
değişken ve basınç sabit olduğu için akım kesme tekniği ile rezistans
ölçülemez. Sabit basınçlı moda rezistif özellikler akım-zaman ve volüm-zaman
dalgalarında incelenebilir.
Sabit akımlı moda rezistans genellikle “ akım kesme” tekniği ile ölçülür. Bu
teknikte inspiryum sonunda akım kesilerek belirli bir süre (pause zamanı)
basınç sabit tutulur. Sabit akımlı moda direnç ile ilgili özellikler basınç-zaman
dalga formundan incelenebilir.
Sabit akımda ilk önce akım ve rezistansa bağlı
olarak bir üstel basınç artışı olur (I). Daha sonra
peak basınca ulaşana dek sabit akım nedeniyle
lineer bir basınç artışı oluşur (II). Bu parça
solunum sisteminin elastik özelliklerini yansıtır.
Havayollarındaki ve solunum devresindeki
basınçların eşitlenmesi ile pause zamanında bir
plato oluşur ki bu dönemde basınç dengelenmiş
olduğundan akım kesilmiştir (III).
İnspiratuvar rezistans: RI = (Ppeak - Pplato) / peak inspiratuvar akım
Ekspiratuvar rezistans:Re= (Pplato–PEEPtotal)/ekspiryumun başlangıcındaki akım
Geçerli rezistans ölçümü için şartlar:
- pasif tidal volüm (inspiratuvar ve ekspiratuvar) - inspiryum süresince sabit akım
Pplato en az 1 sn’lik end-ekspiratuvar plato ile ölçülmeli ve 10 milisaniye ara ile yapılan iki ölçümde 0.5 cm H2O civarında oynama ile stabil olmalıdır.
I
IIIII
Peak basınçtan plato basıncına düşüş incelenmelidir: Bu inceleme ile maksimum rezistans indeks (Rmax) ve minimum rezistans indeks (Rmin) hesaplanabilir.
Peak basınç dinamik basıncı yansıtır.
Pz akımın kesildiği anda oluşan basınçtır.
Plato basıncı statik havayolu basıncını ifade
eder ve alveoler basıncı en iyi yansıttığı kabul
edilir.
Rmax maksimum akciğer hacminde endotrakeal tüp, solunum devresi, pulmoner ve toraks dokusu tarafından oluşturulan rezistansı yansıtır.
Rmax = (Ppeak-Pplato) / peak inspiratuvar akım
Rmin = (Ppeak-Pz) / peak inspiratuvar akım
Pz, ekspiratuvar valvin kapanıp akımın durduğu andaki basınçtır.
Rmin, Rmax’ın bileşenidir ve sadece hava yollarının rezistansını yansıtır.
Pz ve Pplato arasındaki fark farklı zaman sabitlerine sahip alveoler ünitelerdeki
gaz dağılımını yansıtır; büyük havayollarındaki akımın kesilmesine rağmen,
farklı zaman sabitlerine sahip akciğer zonlarında henüz akım vardır. Bu
fenomene “Pendelluft” (havanın askıda kalması) denir.
Rmin ve Rmax arasındaki fark ne kadar büyük ise zonlar arasındaki zaman
sabiti farkı o kadar büyük demektir.
ARDS’de Pz ve Pplato arasındaki fark çoğunlukla %10-20 arasında değişir.
Sabit akımlı modda basınç-zaman dalga şekli
A: Rezistans artmış
B ile karşılaştırıldığında ilk çıkışın eğimi dikleşmiş
B ile karşılaştırıldığında peak ve plato basınçları arasındaki fark artmış
B ile karşılaştırıldığında ikinci çıkışın eğimi pek değişmemiş
Sabit akımlı modda akım-zaman dalga şekli
A: Rezistans artmış
İnspirasyon şekilleri benzer
B ile karşılaştırıldığında bazale
iniş eğimi azalmış ve süresi
uzamış
B ile karşılaştırıldığında akım
ekspiryum sonunda sıfıra
inmemiş yani rezistans artışı
nedeniyle otoPEEP oluşmuş.
Sabit akımlı modda volum-zaman dalga şekli
A: artmış rezistans
İnspiratuvar yükselişler benzer
B ile karşılaştırıldığında
volümün bazal değere iniş
eğimi yavaş
Sabit akımlı modda volüm-basınç döngüsü
A: artmış rezistans
Sabit akımlı modda akım-volüm döngüsü
A: artmış rezistans
Boyalı alan B’ye göre fazla
İkinci parça B’ye göre daha yüksek basınçta başlıyor
Havayolu rezistansının yenilip akciğer hacminin artmaya başladığı nokta
İnspirasyon kolları benzer
Ekspiratuvar akım B’ye göre daha lineer
Sabit basınçlı modda basınç-zaman dalga şekli
A: artmış rezistans
Sabit basınçlı modda akım-zaman dalga şekli
A: artmış rezistans
Basınç bazeline değere dik ve çabuk inmiş
Basınç bazeline değere eksponensiyel olarak inmiş
İnspiratuvar akım uzun sürede yavaşca azalmış
İnspiratuvar akım baseline değere inmeden inspirasyon sonlanmış
Sabit basınçlı modda volüm-zaman dalga şekli
A: artmış rezistans
Tidal volüme anormal lineer artış ve azalmış tidal volüm
Bazeline basınç değerine lineer düşüş
Sabit basınçlı modda akım-volüm döngüsüA: artmış rezistans
Set edilen inspiratuvar zaman geçmesine rağmen akım bazeline değere inmemiş
Bazeline değere lineer iniş
Kompliyans (C): Solunum sisteminin elastik özelliklerini yansıtır.
C = ΔV/ΔP = ml/cmH2O
Total solunum sistemi kompliyansı (Crs) akciğer ve göğüs kafesinin
kompliyanslarının toplamıdır.
1/Crs = 1/Cpulmoner + 1/Cgöğüs duvarı
Total statik kompliyans inspiryum ve ekspiryum sonunda akım aktivitesi
olmadığı anda, total dinamik kompliyans aktif inspiryum sırasında
monitörize edilir.
Kompliyans akım-zaman, basınç-zaman dalgaları ve hacim-basınç
döngüsünden gözlenebilir.
Göğüs duvarı kompliyansı (Ccw):
• Özofagiyal basınç plevra basıncını yansıtır;
Ccw = Tidal volüm / Pözofagus
• Ccw’nin hesaplanması için hastanın tamamen pasif olması
gerekir.
• Ccw, özofagus basıncındaki her bir santimetresu basınç artışı
için tidal kapasitenin %4’ü olarak tahmin edilir. Normal değeri
yaklaşık 200 ml/ cmH2O’dur.
Akciğer kompliyansı (Ppulm): Transpulmoner basınç
değişimine karşı oluşan soluk hacmidir. Cpulm aktif
ve pasif solunumlarda ölçülebilir.
Cpulm = tidal volüm / (Pplato – Pözofagus)
Transpulmoner basınç = Palveoler –Pplevra
Pplato alveoler basıncı, Pözofagus plevral basıncı
yansıtır
Respiratuvar sistemin yarı-statik basınç-volüm eğrileri inflasyon ve
deflesyon sırasındaki akciğer ve toraks duvarının davranışını yansıtır.
Resistif ve konvektif ivme etkisini elemine etmek için basınç ve volüm
ölçümleri kısa süreli apne periyodları sırasında veya çok yavaş akım
sırasında yapılmalıdır.Bu amaçla,
• - süperşırınga metodu
• -Sabit akım metodu
• -Multipl oklüzyon (veya ventilatör) metodu kullanılır.
Basınç-volüm eğrileri basınç üzerindeki impedans ve rezistans etkilerini
elemine ettiğinden sadece kompliyansı yansıtır ve bunlara
“kompliyans eğrisi” de denir. Solunum kasları çalışıyor ise sadece
kompliyansı yansıtamaz. Spontan soluk var ise yarı-statik basınç-volüm
eğrisi adını alır.
Akım durduğunda havayolu basınç eksponansiyel olarak plato basıncına
düşer.
Statik duruma yakın değerler ancak düşük akımlarda (<9 L/dk) elde
edilebilir.
Total statik kompliyans (Csttot): Csttot, sıfır akımda ve herhangi bir soluk hacminde solunum sisteminin elastik güçlerini yenmek için gereken basıncı yansıtır. Genelde end-insp hold ile sağlanan 2 volüm noktasındaki basınçlardan hesaplanır.
Düzlem geometride, eğride iki noktayı birleştiren
Çizgi parçasına “chord” denir. Aslında bu yolla elde
Edilen statik kompliyansa “chord kompliyans” denir.•
Geçerli bir ölçüm için şartlar:• - pasif soluk hacmi (inspiratuvar ve ekspiratuvar)• - solunum devresinin komprese olan volümü için düzeltme
Pplato en azından 1 sn’lik end-ekspiratuvar pause ile ölçülmeli ve 10 milisaniye ara ile yapılan iki ölçümde 0.5 cmH2O oynama ile stabil olmalıdır.
Csttot, statik durumda (akım yok iken) (Pplato – PEEPtotal) havayolu basıncına relatif olarak değişen soluk hacmidir ve soluk hacmi komprese olan volüm için düzeltilmelidir.
Csttot = Tidal volüm/ (Pplato – PEEPtotal)
Akciğerin elastik özelliklerini yansıtır. Akciğerlerin kapanmasını artıran veya volümlerini azaltan nedenler statik kompliyansı azaltır.
Cst, erişkinde normal değeri 60-100 ml/ cmH2O (1 ml/1 cmH2O/kg) ‘dur. Pause zamanı olan sabit akımlı
modlarda hacim-basınç döngüsünün çıkış eğiminden (başlangıçtan Pplato’ya kadar) Cst tahmin edilebilir. Statik kompliyans hastanın yapısı, relaksasyonu, akciğer hacmi ve akım gibi durumlardan etkilendiğinden, sürekli izlenen dinamik değerler daha uygundur.
Dinamik Kompliyans (dyn.char): Dinamik bir olayda gaz akımı bir direnç oluşturur. Dinamik bir olaydaki hacim-basınç ilişkisi rezistansa da bağlı hale gelir. Bu nedenle dinamik özellikler tanımı daha uygundur.
Normal akımlarda (50-80 L/dk) dinamik özellikler statik kompliyanstan %10-20 daha düşüktür.
Dyn.char. bir soluk hacmi uygulaması sırasında akciğerin parankimal kompliyans ögeleri ile ve akım ile oluşan havayolu rezistansını yenmek için gerekli olan basınçların toplamını yansıtır. Bu nedenle solunum sisteminin kompliyans ve direnç ile ilişkili özelliklerini yansıtır.
Dyn.Char. = tidal volüm / (Ppeak – PEEP)
Normal değeri erişkinde 50-80 ml/ cmH2O iken yeni doğanda 5-6 ml/
cmH2O’dur.
Statik ve dinamik kompliyanslar arasındaki fark solunum sisteminin akım-rezistans ile ilgili özelliklerinin indeksi olarak kullanılabilir.
Sabit akımlı modda volüm-basınç döngüsü
AC doğrusunun eğimi total dinamik karakteristikleri yansıtır
Sabit akımlı modda basınç-zaman dalga şekli
A: azalmış kompliyans
Sabit akımlı modda akım-zaman dalga şekli
A: azalmış kompliyans
B’ye göre 1.parçanın eğimi değişmemiş
İkinci parçanın eğimi B’ye göre dik, hızla basınç artmış
Peak basınç ve plato basıncı B’ye göre farklı değil
Basınç baseline değere B’ye göre daha lineer ve dik inmişB ile aynı inspiratuvar dalga
Ekspiryumda akım baseline değerine hızla ve lineer olarak düşmüş
Sabit akımlı modda volüm-basınç döngüsü
A: azalmış kompliyans
Peak inspiratuvar basınca lineer artış
Ekspiratuvar profilin ikinci parçası daha yüksek basınçta başlamış.
Sabit basınçlı modda akım-volüm döngüsü
A: azalmış kompliyans
Lineerden konkava dönen ekspiratuvar profil
Lineerden konvekse dönen ekspiratuvar profil
Sabit basınçlı modda basınç zaman dalga formu
A: azalmış kompliyans
Ekspiryumda ikinci parçanın eğimi dikleşmiş
Sabit basınçlı modda volüm-zaman dalga formu
A: azalmış kompliyans
Sabit basınçlı modda akım-zaman dalga formu
A: azalmış kompliyans
Tidal volüm azalmış
Belirlenen inspiratuvar zaman dolmadan akım sıfıra indiğinden plato oluşmuş
Ayarlanmış inspiratuvar zaman geçmeden akım baseline değere hızla düşmüş
B ile aynı peak basınca ulaşılmasına rağmen tidal volüm azalmış
Ekspiratuvar akım hızla baseline değere düşmüş
Sabit basınçlı modda akım-volüm döngüsüA: azalmış kompliyans
Sabit basınçlı modda volüm-basınç döngüsüA: azalmış kompliyans
B’ye göre daha yüksek basınçta ekspiryumun ikinci parçası başlıyor
Akım hızla peak değerine ulaşıyor ve düşüyor
Lineerden konkava dönen ekspiratuvar profil
Lineerden konvekse dönen ekspiratuvar profil
Solunum işi (WOB):
İş, uygulanan güç ile bir kütlenin yer değiştirmesidir.
Solunum sisteminde güç basınç ve yer değiştirme hacim olarak ele alınır.
Tamamen tıkalı bir endotrakeal tüpten soluyan bir kişi hiçbir tidal volüm oluşturamayacağı için hiç iş yapmamış sadece efor sarfetmiş olur.
Mikroişlemciler WOB’i hesap ederek sayısal hale getirebilir.
W = F x D ( Work = Force x distance) = newton x metre
Solunum sisteminde;
Güç = basınç x alan
W = Basınç x Alan x Distance
Alan x distance = volüm
W = Basınç x volüm
Solunum aktivitesinde basınç büyüklük ve yön olarak sürekli değişim gösterdiğinden formül şu hale gelir;
W = ∫ P. dV
• Bu eşitliğe göre Basınç-volüm döngüsünün içinde kalan alan solunum işini verir.
• Solunum sisteminin hareket eşitliğinde hacmin yer değiştirebilmesi için, yönlendirici kuvvetin (hasta veya ventilatör) solunum sisteminin elastik ve rezistif elemanlarını yenmesi gerekir.
WOB = WOB elastik + WOB rezistif
Ventilatör desteği altında iken spontan solunum varsa;
WOB total = WOB hasta + WOB ventilatör
WOBelastik:
Hasta ve ventilatör tarafından elastik kuvvetleri yenmek için
yapılan iştir. Hacim-basınç döngüsünün eğimi ile değerlendirilir.
Hasta başında kolayca hesaplanamaz; akciğer ve göğüs duvarının
kompliyanslarının hesaplanması gerekir. Bu da intraplevral
basıncın özofagiyal basınçla değerlendirilmesini gerektirir.
Hasta tamamen gevşek olmalıdır. İntraabdominal basınç
değişiklikleri göğüs duvarı kompliyansını etkileyerek elastik işi
etkiler.
Ventilatörün elastik işi hasta tamamen pasif olduğunda kolayca
bulunabilir
Sabit akımlı modda volüm-basınç eğrisinde elastik ve rezistif işler
Alan = taban x (yükseklik /2)
ABCA alanı = soluk hacmi x Ppeak/2 = 880 x 23/2 = 10120 cmH2O.ml
İş birimi Joule/L veya Joule/dk’dır. Düzeltme gerekir; cmH2O.ml kg.m’ye çevrilir. Kg.m’de joule çevrilir. 1 cmH2O.ml = 10-5 kg.m’dir. 1 kg.m’de = 0,1 joule’dür.
Sonuçta 10120 cmH2O.ml = 10,12 x 10-2 kg.m
WOBelastik’i joule/l olarak elde etmek için joule değeri litrelik değerine yansıtılır;
0,01 joule/0,880L = 0,011 joule/l.
Bu hesap pasif hastalar için geçerlidir.
Vt= 880 ml, Peak basınç= 23 cmH2O
Sabit akımlı modda hasta solutuluyor. Elastik işi hesaplayalım
Kompliyans azalınca elastik işteki artış
WOBrezistif:
Solunum sisteminin rezistif (nonelastik) güçlerini yenmek için
hasta ve ventilatör tarafından yapılan iştir. Hacim-basınç
eğrisinin inspiratuvar kolundaki kavis sabit akım tarafından
oluşturulur.
Bu alanların hesabı karşıktır ve planimetrik hesap gerektirir.
Litre başına iş akciğer mekaniklerini (artmış rezistans, azalmış
kompliyans gibi) tanımlar. Dakika başına iş daha çok dakika
ventilasyonu ile ilişkilidir.
Normal solunum işi istirahat halinde iken 0,47 J/L veya 3,9
J/dk’dır.
Rezistans artışındaki rezistif işteki artış
WOBtotal’in hesaplanması: 2 tiptir.
• Basınç-hacim eğrisinden planimetrik olarak
• Basınç-hacim çarpımının elektronik integrasyonu ile
Campbell diyagramı kullanılarak hacim-basınç döngüsünün planimetrik ölçümü:
Campbell tarafından 1958’de tanımlanmıştır.
Ccw ve Cpulmoner değerlendirmeye alınır.
Ccw hasta pasif iken, Cpulmoner hasta spontan solurken ölçülür.
Bu planimetrik hesap, döngünün kapladığı alan, tidal volüm ve peak basınca dayanır.
Ölçülen alan formül ile işe çevrilir.
Basınç –akım integrasyonu:
Ptotal = Pelastik + Prezistif
WOBtotal = WOB elastik + WOBrezistif
WOB = ∫ P. dV
Havayolu direnci, basınç gradiyenti (ppeak – Pplato)
ve akımın ilişkisi olarak tanımlanır. Direnç ile
solunum işi ilişki;
WOBrezistif = ∫ (Ppeak –Pplato) V˙dt
Bu eşitlikte akım, zamanın bir fonksiyonu olarak
volüm (V˙dt) olarak ifade edilir.
WOB elastik = WOB akciğer + WOB cw
Akciğerin elastik özellikleri basınç gradiyenti (Pplato – Pözofagus) ve
tidal volüm ilişkisi ile tanımlanır.
WOB akciğer = ∫ (Pplato –Pözofagus) V˙dt
Göğüs kafesinin elastik özellikleri basınç gradiyenti (Pözofagus –
Patmosfer) ve tidal volüm arasındaki ilişki ile tanımlanır.
WOB cw = ∫ (Pözofagus – Patmosfer) V˙dt
WOB elastik = ∫ (Pplato –Pözofagus) V˙dt + ∫ (Pözofagus – Patmosfer)
V˙dt
WOB total = = ∫ (Ppeak –Pplato) V˙dt + ∫ (Pplato –Pözofagus) V˙dt + ∫ (Pözofagus –
Patmosfer) V˙dt
WOB total = ∫ (Ppeak - Patmosfer) V˙dt
Duty Cycle (iş dönemi):
Bir soluğun inspiratuvar periyodunu
tanımlar veya Ti/Ttotal olark
tanımlanır.
I/E oranı başka bir ifade şeklidir.
Normal süresi 0,2-0,4 sn’dir. 0,5’in üstü
ters oranlı ventilasyon demektir.
Dinamik havayolu kompresyonu (sıkışması):
Plevral basıncın atmosferik basınçtan yüksek olduğu
durumlardır (zorlu ekspirasyon, öksürük gibi).
Bir zorlu ekspirasyonda havayolları etrafındaki basınç içindeki
basınçtan yüksektir.
Yani intraplevral basınç havayollarını daraltacak veya
kapatacaktır.
Dinamik hiperinflasyon:
Ekspiryum sonu akciğer hacminin fonksiyonel rezidüel
kapasiteyi aştığı durumlardır.
Ekspiryumun erken kesilmesine veya yavaş akciğer boşalma
hızına bağlı olabilir.
Dinamik durum:
Akciğer ve toraksın hareketi sırasında oluşan
aktiviteyi tanımlar. Örneğin, solunum siklusunun
aktif fazı boyunca hacim-basınç ilişkisinin ölçümü
dinamiktir.
Fonksiyonel rezidüel kapasite (FRK):
Statik dengelenme hacmi olarak bilinir.
Normal pasif ekspiryumdan sonra akciğerde kala
hacimdir.
ARDS’de FRK azalmıştır ve PEEP FRK’yı oluşturacak
noktaya ulaşmak için kullanılır.
Histerezis: • Bir döngü karekteristiğidir. • İnspiryum ve ekspiryum farklı
kolları takip ederler fakat döngünün sonunda birleşirler.
• Bu fenomen elastik yapılarda yaygındır.
• Hacim-basınç döngüsünde döngü tarafından işgal edilen alana histerezis denir.
• Sıklıkla elstik histerezis olarak ifade edilir ve solunum işini yansıtır.
• Döngüler histerezisinin büyüklüğü ile ifade edilir. Artmış histerezis akciğer hacminin kaybı ile ilişkilidir.
• Histerezisin artması demek basınç artışına karşın volüm artışının az olması demektir. Bu da kompliyansın azaldığını, rezistansın arttığını böylece solunum işinin arttığını gösterir.
TLC, total akciğer kapasitesiEELV, sıfır PEEP’te expiryum sonu akciğer volümüILV-10,ELV-10, 10 cmH2O basınçta inspiryum ve expiryumdaki akciğer volümüMH, maksimal volüm histeresis
Empedans:
Solunum sisteminin inspiryuma karşı çalışan limitleyici güçlerinin tümünü tanımlar.
• akciğer ve toraksın elastik geri gelme kuvvetleri• akıma karşı koyan rezistans
İnertia:
Bir sistemin hareketine karşı koyan güçlerin durumunu tanımlar.
Sistemin kütlesi ve bu kütlenin hareketin ekseni boyunca dağılımı tarafından belirlenir.
Solunum sisteminin inertiası düşüktür çünkü pratik olarak hareketine karşı direnç yoktur.
Solunum sisteminin hareket eşitliğinde inertia ihmal edilir.
İnfleksiyon noktası:
Herhangi bir döngüde eğrinin eğiminin aniden değiştiği nokta olarak
tanımlanır.
Statik hacim-basınç döngüsünde inspiryum kolunun alt parçasındaki
infleksiyon noktası ekspiryumda kapanan ünitelerin tekrar açılmasını
gösterir.
Statik basınç-hacim döngüsü dinamik hacim-basınç döngüsünden oldukça
faklıdır. Statik durum hacim-basınç ilişkisinden direnç ile ilgili ögelerin
elemine edilmesi için gereklidir.
İnfleksiyon noktasının altındaki basınçta küçük havayolları kapalıdır,
defleksiyon noktasının üstünde ise akciğer aşırı gerilmiştir.
Dinamik basınç-hacim döngüsü rezistif elemanları da yansıtır. İnspiratuvar
rezistansın artması inspiratuvar kolun boyun eğmesini
belirginleştirerek, bu noktanın alveoler kollapsa bağlı infleksiyon
noktası olarak yanlış yorumlanmasına neden olabilir.
Eğrinin orta kısmındaki en lineer bölgeden uzatılan düz çizgi alt infleksiyon noktasının tespitini sağlar.
Alt infleksiyon noktası açılabilecek olan alveolleri mekanik olarak açabilecek basıncı belirtir ve ideal PEEP noktası olarak alınır.
Expiryumda kapanan üniteler açılıyor
Overdistansiyon
optimal PEEP
Küçük havayolları kapalı
(defleksiyon)
Overdistansiyon (aşırı gerilme): Akciğerlerin optimal kompliyansının üzerinde şişirilmesini ifade eder. Overdistansiyon hacim-basınç döngüsünde tespit edilebilir. Döngünün son üçte birlik bölümünde yer alan bir defleksiyon noktası belirir.
Döngü zamanı ve solunum hızı ilişkisi: • Tc (time cycle) = 60 sn dk-1/frekans• Tc = Tinspiratuvar + Tekspiratuvar• Ti = Tidal volüm / akım hızı
Örnek: tidal volüm = 750 ml frekans = 12/dk akım hızı (v) = 30 L/dk (500 ml/sn)
• Tc = 60 /12 = 5 sn• Ti = 750 ml/ 500 ml sn-1 = 1,5 sn• Te = 5 – 1,5 = 3,5 sn
Aynı tidal volüme ulaşmak için akım hızının artırılması inspiratuvar zamanı kısaltır ve aynı solunum frekansı için ekspiratuvar zamanın uzamasına neden olur.
Havayolu rezistans basıncı :
İnspiryum ve ekspiryumdaki gaz akımı havayollarında rezistans
oluşumundan sorumludur. Moleküler sürtünme aktivitesi
basınç oluşmasına neden olur.
Bu basınç havayolu rezistansının (Raw) gaz akım hızıyla
çarpılması ile bulunur. Havayollarında akım varken havayolu
rezistansını yenmek için gereken basınca havayolu rezistans
basıncı denir (Praw).
Praw = akım hızı x Raw = (L/sn) x (cmH2O/L/sn) =
cmH2O
Alveoler basınç (Pa) :
Gaz molekülleri alveollere ulaştığında alveollerin elastik geri gelme
güçlerine rağmen tidal volümün dağıtılmaya çalışılması bir basınç
oluşumu ile sonuçlanır.
Pa, inspiratuvar holdda veya pausede saptanabilir; Pplato veya Pstatik
adıyla bilinir. Bu basınç tidal volüm ve solunum sisteminin
kompliyansından hesaplanabilir.
• Pplato = Tidal volüm / Crs = ml/(ml/cmH2O) = cmH2O
Praw ve Pplato’dan Ppeak hesaplanabilir.
• Ppeak = Praw + Pplato
Mean havayolu basıncı (Pmean):
Normal spontan solunumda solunum döngüsü boyunca intratorasik basıç negatifdir.
İntraplevral basınç -5 (ekspiryumda) ve -8 (inspiryumda) cmH2O
arasında değişir. Alveoler basınç +1 (ekspiryumda) ve -1
(inspiryumda) cmH2O arasında değişir.
İnhalasyon sırasında intraplevral basıncın düşmesi akciğer inflasyonunu ve venöz dönüşü kolaylaştırır.
Spontan inspiryum sırasında oluşabilecek maksimal statik transpulmoner basınç (= intraalveoler basınç – intrplevral
basınç) 35 cmH2O kadardır.
Pozitif basınçlı ventilasyonda intratorasik basınç inspiryumda artar, ekspiryumda düşer. Ekspiryum süresi çok kısa veya ekspiryumda alveoler basınç çok yüksek ise venöz dönüş azalır.
Pmean, ventilatuvar döngü sırasında havayollarına uygulanan ortalama
basınçtır. Uygulanan basıncın büyüklüğü ve süresi ile ilgilidir.
Etkileyen faktörler:
• İnspiratuvar basınç düzeyi: peak basınç arttıkça mean basınç artar.
Volüm döngülü ventilasyonda peak basıncı ayarlanan tidal volüm,
inspiratuvar akım, rezistans, kompliyans ve PEEP etkiler. Basınç
döngülü ventilasyonda ise peak basınç set edilir.
• Ekspiratuvar basınç düzeyi: ekspiryum sırasındaki havayolu basıncı
PEEP tarafından belirlenir.
• I/E oranı: inspiryum süresi arttıkça mean basınç artar. End-
inspiratuvar hold mean basıncı artırır.
• İnspiratuvar basınç sabit tutulup inspiratuvar akım artırılırsa mean
basınç artar
• Kare dalga akım, inen ramplı akımlara göre daha fazla mean basınç
olşturur.
Şant ( ventilasyonsuz perfüzyon):
• Total şant= kapiller şant + anatomik şant
• Kapiller şant nonventile alandan geçen kan (atelektazi ,ARDS, Pnomoni)
• Anatomik şant: Akciğerleri bypass eden kan (konjenital kalp hast, pulmoner venlere dökülen derin bronşiyal venler, kalbin thabesian dolaşımı)
• İnspiryumda alveoler açılma basıncını geçen inspiratuvar basınç uygulaması ve ekspiryum sonunda alveollerin kapanma basıncından fazla basınç uygulanması alveollerin kollapsını önleyerek şantları azaltır. Fakat bir bölgedeki overdistansiyon kan akımını buradan nonventile alanlara yönlendirerek şant oranının artmasına neden olabilir.
Pozitif basınçlı ventilasyon kapiller şant oranını
azaltırken, pulmoner vasküler direnci artırarak
anatomik şantlardan kan akımını artırabilir.
Anatomik sağ-sol şant varlığında mean basınç
mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır.
Havayolu hastalıklarında olduğu gibi ventilasyonun
akciğerlerde kötü dağılımı relatif şant etkisine
neden olur:
• bazı alveoller perfüzyona göre relatif olarak az
ventiledir (şant benzeri etki ve düşük V/P oranı)
• bazı alveoller perfüzyonuna göre fazla ventiledir
(öül boşluk etkisi, V/P oranı yüksek)
Ventilasyon: Gazın akciğerler içinde içe-dışa hareketidir.
• Dakika ventilasyonu (VE) = tidal volüm(Vt) x frekans
• VE = ölü boşluk ventilasyonu (VD) + alveoler ventilasyon (VA)
• VD/ Vt ~1/3
• ölü boşluk: perfüzyonsuz ventilasyon
• anatomik ölü boşluk: iletici havayollarının volümü (~ 2 ml/kg)
• alveoler ölü boşluk: pulmoner perfüzyonu azaltan durumlar
• mekanik ölü boşluk: solunum devresinin tekrar solunan
volümüdür, anatomik ölü boşluğu artırır.
Anatomik ölü boşluk sabit olduğundan, düşük tidal
volüm ölü boşluk fraksiyonunu artırır ve alveoler
ventilasyonu azaltır. Yani tidal volümün azalması
ölü boşluk oranını (VD/ Vt) artırır. Bu durumda artan
ölü boşluk fraksiyonu, alveoler ventilasyonun
devamlılığı için daha fazla dakika ventilasyonunu
gerektirir.
• Gerekli olan ventilasyon düzeyi amaçlanan PaCO2,
alveoler ventilasyon ve CO2 üretimine bağlıdır.;
PaCO2 α CO2 üretimi (VCO2) / alveoler ventilasyon
• PaCO2 = (VCO2 x 0.863) / (VE x [1 - VD/ Vt] )
Mekanik ventilasyon alveoler overdistansiyon ile alveoler ölü boşluk etkisi oluşturabilir.
Mekanik ventilasyon havayollarında distansiyon oluşturarak anatomik ölü boşluğu artırabilir.
Alveoler overdistansiyon barotravmaya neden olur. Alveoler rüptür ile bronkovasküler kılıfa hava girmesi;
• pulmoner interstisiyel amfizeme
• sistemik hava embolisine
• pnomomediastinuma
• pnomotoraksa
• pnomoperikardiyuma
• pnomoretroperitoniuma
• pnomoperitonium
• subkutan amfizeme neden olabilir.
Ventilatör induced akciğer hasarı (VILI):
Yüksek peak inflasyon volümleri (volütravma) alveoler overdistansiyona neden olur.
Alveoler overdistansiyon yüksek alveoler basınçla birliktedir.
Lokalize overdistansiyonları monitörize etmek zor olduğundan, overdistansiyon peak alveoler basınçtan (end-inspiratuvar plato basıncı) tahmin edilir. Pplato 30 cmH2O’nun altında tutulmalıdır ve alveoler overdistansiyon düşük tidal
volüm ile (6ml/kg) minimalize edilebilir.
Alveoler kollaps nedeniyle de (atelektazi) VILI oluşabilir. Açık ve kollabe alveollerin temas yüzeylerindeki basınç 100 cmH2O’ya ulaşabilir. Alveollerin siklik açılıp
kapanmaları zararlıdır ve bu durumdan optimal recrüitman sağlayarak ve derecrüitmandan kaçınılarak korunulabilir.
Alveoler overdistansiyon ve derecrüitman akciğerlerde inflamasyonu artırır (biyotravma). İnflamatuvar mediyatörler (sitokinler, kemokinler) pulmoner dolaşıma geçip SIRS’a neden olabilir.
Zaman SabitiFonksiyondaki değişim hızını ifade eder.Kısa zaman sabitli fonksiyonların değişimi hızlı iken, uzun zaman
sabitli olanların yavaştır.Üstel fonksiyonlar sonsuz zaman sabiti süresince bile sonlanmaz.
Zaman sabiti
Çıkan üstel fonksiyonda son değerin yüzdesi (%yson)
İnen üstel fonksiyonda başlangıç değerinin yüzdesi (%y0)
0 0 1001 63,3 36,72 86,5 13,53 95,1 4,94 98,2 1,85 99,3 0,7ф <100 >0
A: kısa zaman sabitli eksponensiyel fonksiyon
B: uzun zaman sabitli eksponensiyel fonksiyon
Sabit akımlı modda basınç- zaman dalga şekli
Peak basınç ( α Vt, R, 1/ α C)
Plato basıncı (1/ α C)
3 zaman sabiti boyunca akciğerin sönmesi
Mekanik ventilasyonda pratik olması açısından bir fonksiyonun 3 zaman sabitinde
tamamlanmış olduğu varsayılır.
Erişkin solunum sisteminde normal bir ekspiratuvar zaman sabiti 0,79 sn’dir.
Bir zaman sabitinin aktüel değeri Kompliyans ve Rezistansın çarpımı ile belirlenir:
¶ = C . R = (ml/cmH2O) X (cmH2O/ml.sn-1) = sn
Örnek: total akciğer ve toraks kompliyansı 60 ml/cmH2O ve ekspiratuvar
rezistans 0,13 cmH2O/ml.sn-1 ve otoPEEP yok
¶ = (60 ml/cmH2O) X (0,13 cmH2O/ml.sn-1) = 0,78 sn
Anlamı ne?: Üç zaman sabiti içinde (3 x 0,78= 2,34 sn) alınan inspiratuvar tidal
volümün %95,1’i ekspire edilmiştir. Ekspiryum süresi 2,34 sn’den kısa
tutulursa hava hapsi gelişecek ve otoPEEP oluşacaktır.
Hava hapsi ve otoPEEP oluşmaması için ekspiryum süresi 3 zaman sabitinden
daha uzun olmalıdır.
Ekspiratuvar zaman sabiti pratik olarak sounum sisteminin global özelliklerini
yansıtır. Gerçekte solunum sistemi farklı zaman sabitine sahip çok sayıda
bölgelerden oluşur (Örn: ARDS’de etkilenmiş alanlar normal kompliyanslı
alanlara göre daha kısa zaman sabitine sahiptir).
Ventilasyon stratejisinin amacı global zaman sabiti göz önüne alınarak yeterli
ventilasyonun sağlanmasıdır. Bu amaçla genelde kabul gören yaklaşım, farklı
zaman sabitine sahip alanların daha iyi havalanması için, end-inspiratuvar
akımın yavaş olmasıdır.
A soluğunun zaman sabiti B’ye göre kısadır.
Pulmoner hiperinflasyon
Tanım: Tüm solunum kasları relakse iken, havayolu açıklığının ve
toraks yüzeyinin atmosferik basınca maruz kaldığı andaki
akciğer volümünden (denge durumu) daha fazla volümün
ekspiryum sonunda akciğerde kalmasıdır. Başka bir deyişle bu
terim, ekspiryum sonunda respiratuvar sistemin volümünün
fonksiyonel rezidüel kapasiteden fazla olduğu durumları ifade
eder.
Pulmoner hiperinflasyon statik veya dinamik olabilir.
Statik pulmoner hiperinflasyon ekspirasyonda solunum sistemine
uygulanan dış güçlerden kaynaklanır. En sık sebep eksternal PEEP’tir.
Ekspirasyon süresi ne olursa olsun eksternal PEEP nedeniyle oluşan
volüm artışı stabildir ve respiratuvar sistemin elastik özelliklerine
göre miktarı değişir.
Dinamik pulmoner hiperinflasyon bir solunum siklusunun ekspiratuvar
süresi ve bu süreçteki ekspiratuvar akımın arasındaki dengesizlikten
kaynaklanır. Dinamik hiperinflasyon, ekspirasyon tam anlamıyla
akciğer denge volümüne ulaşmadan yeni bir inspiryumun başlaması
ile oluşur. Ekspiratuvar zaman sabitinin uzun olması (yüksek
rezistans, yüksek kompliyans) ve ekspiratuvar zamanın kısa olması
dinamik hiperinflasyona neden olur.
Dinamik hiperinflasyon aktif ve pasif solunumda oluşabilir.
Normal olarak, ekspiryum sonundaki akciğer volümü FRK’ya eşittir yani atmosfer basıncındaki denge volümüdür. Eksternal PEEP uygulandığında denge volümü artar ve FRK’yı geçer. Dinamik hiperinflasyonda ise ekspiryum sonu akciğer volümü uygulanan PEEP ile oluşan denge volümünden daha fazladır.
Dinamik hiperinflasyon tarafından oluşturulan PEEP’e OtoPEEP denir ve total PEEP ile eksternal PEEP’in farkına eşittir.
Tidal volüm
Ekspiryum sonu volüm
otoPEEP’in oluşturduğu volüm (dinamik hiperiflasyon)
Eksternal PEEP ile oluşan volüm (statik hiperinflasyon)
FRK
Total PEEP
Eksternal PEEP
Atmosferik basınç
OtoPEEP (intrensek PEEP):
Belirleyen faktörler:• tidal volüm• ekspiratuvar zaman sabiti• kısa ekspiryum zamanı
OtoPEEP statik kompliyansın daha az hesaplanmasına neden olur. Fonksiyonel rezidüel kapasite ancak otoPEEP aşıldıktan sonra artacağından PEEP ayarlanırken otoPEEP dikkate alınmalıdır.
Akım-zaman dalgasında yeni inspiryum başlamadan önce ekspiratuvar akım sıfıra inmez ise otoPEEP vardır demektir. Bu dalga formunda otoPEEP tespit edilebilir fakat hesaplanamaz.
OtoPEEP sadece tamamen gevşemiş hastada ekspiratuvar hold sırasındaki basınç dalga şekli üzerinden ölçülebilir. Spontan soluyan hastada özofagiyal basınç ölçümünü gerektirir.
OtoPEEP iki şekilde oluşabilir;
• Dinamik hiperinflasyonsuz otoPEEP: aktif ekspirasyonda
oluşur. Kuvvetli ekspiratuvar kas aktivitesi ekspiryum sonuna
dek sürer.
• Dinamik hiperinflasyonlu otoPEEP: Bu durum pasif ekspiryum
sırasında oluşur. Oluşan dinamik hiperinflasyon otoPEEP’e
eşittir. Ekspiratuvar akım sınırlaması ile birlikte veya onsuz
oluşabilir.
• Spontan soluyan hastada otoPEEP tetikleme eşiğini yükselttiği
için solunum işini artırır. OtoPEEP değerinden daha düşük
değerde PEEP uygulaması ile otoPEEP’in solunum işine etkisi
azaltılabilir.
Normal ekspiryuma izin veren yaklaşımlar ile
otoPEEP azaltılabilir;
• bronkodilatör
• geniş endotrakeal tüp
• dakika ventilasyonunun azaltılması
• duty-cycle’ın kısaltılması
• solunum derinliğinin azaltılması
• akımın artırılması (akımın artması gerekli
inspiratuvar zamanı azaltarak, ekspiratuvar
zamanın uzatılmasını sağlar)
OtoPEEP
• Dinamik hiperiflasyonun oranı hakkında bilgi verir
• Solunum sisteminin statik kompliyansının hesaplanmasında göz
önüne alınmalıdır
• Hastanın inspirasyonu başlatabilmesi için aşılması gereken ek bir iş
oluşturur
• Pasif inspirasyonda ventilatörün yenmesi gereken ek elastik yük
oluşturur
• Hemodinamik bozukluk ve VILI nedenidir
Dinamik hiperinflasyon pasif hastada akım-zaman eğrilerinde
görülebilir. Ekspirasyon sonunda akım sıfırdan uzak ise dinamik
hiperinflasyon gelişiyor demektir.
Normal: ekspiratuvar akım ekspiryumun başlangıcında hızla artmış ve volüm azalması ile birlikte lineer olarak sıfıra inmiş.
ekspiryum
Dinamik hiperinflasyon: ekspiratuvar akım hızla artmış fakat lineer bir azalış göstermemiş, akım hızla azalmış fakat sıfıra inmemiş
Pasif solunumda dinamik hiperinflasyon akım-volüm eğrisinde değerlendirilebilinir.
Aktif soluyan hastada dinamik pulmoner hiperinflasyonun tespitinde ekspiratuvar akım izlenir.
ekspiratuvar akım sıfıra inmeden aktif inspiryumun başlaması ile ekspiryum sonlanmış
Bir inspiratuvar efor ekspiryumu yavaşlatır veya durdurur, böylece dinamik hiperinflasyon oluşturur.
Akım sıfıra inmemiş
İnspiratuvar efor ile yeni bir inspiryum başlamış