Peygamberler Peygamberi HZ. MUHAMMED ALEYH...
Transcript of Peygamberler Peygamberi HZ. MUHAMMED ALEYH...
Peygamberler Peygamberi HZ. MUHAMMED
ALEYHİSSELAM VE İSLÂMİYET-3
M. Âsım KÖKSAL
2 İslam Tarihi
3İslam Tarihi
MEDİNE DEVRİ
4 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberler PeygamberiHZ. MUHAMMED ALEYHİSSELAM
VE İSLÂMİYET-3
Copyright © Işık Yayınları, 2008Bu eserin tüm yayın hakları Işık Yayıncılık Tic. A.Ş.’ye aittir.
Eserde yer alan metin ve resimlerin Işık Yayıncılık Tic. A.Ş.’nin önceden yazılı izni olmaksızın, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt
sistemi ile çoğaltılması, yayımlanması ve depolanması yasaktır.
EditörÖmer ÇETİNKAYA
Ali BUDAKHaydar YILDIRIM
Görsel YönetmenEngin ÇİFTÇİ
Kapakİhsan DEMİRHAN
Sayfa DüzeniNecmi TOPAL
ISBN978-975-278-214-3
Yayın Numarası458
Ba sım Ye ri ve Yı lıÇağlayan Matbaası Sarnıç Yolu Üzeri No: 7
Gaziemir/İZMİR Tel: (0232) 252 20 96
Ağustos 2008
Genel DağıtımGökkuşağı Pazarlama ve Dağıtım
Merkez Mah. Soğuksu Cad. No: 31 Tek-Er İş MerkeziMahmutbey/İSTANBUL
Tel: (0212) 410 60 00 Faks: (0212) 445 84 64
Işık YayınlarıEmniyet Mahallesi Huzur Sokak No: 5
34676 Üsküdar/İSTANBULTel: (0216) 318 42 88 Faks: (0216) 318 52 20
www.isikyayinlari.com
(2. BASKI)
5İslam Tarihi
İçindekiler
Birinci BölümHENDEK (AHZAB) SAVAŞI
Hendek Savaşının Tarihi ve Sebebi ...................................................................... 31
Kâbe Örtüsü Arasında Antlaşma Yapılışı ve
Müşrikliğin İslâmiyetten Üstün Gösterilmek İstenilişi ............................................ 32
Yahudi Propaganda Heyetinin Arap Kabilelerini Dolaşarak
Peygamberimiz Aleyhisselamla Çarpışmaya Davet ve Teşvik Etmeleri .................. 34
Kureyş Müşriklerinin Arap Kabilelerini Peygamberimiz
Aleyhisselamla Çarpışmak Üzere Kendilerine Yardıma Çağırmaları ...................... 35
Kureyş Müşrikleri ile Yardımcılarının Hazırlanıp Yola Çıkmaları .......................... 35
Yolda Gelip Kureyş Ordusuyla Birleşen Arap Birlikleri ve Sayıları ........................ 35
Müşrik Ordularının Hareketleri Hakkında Alınan
Haber Üzerine Alınacak Tedbirlerin Konuşulması ................................................ 36
Müdafaa Hendekleri Kazılmasının Kararlaştırılması .............................................. 37
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hendek ve Karargâh Keşfine Çıkışı ..................... 37
Hendek Kazılacak Yerin Belirlenişi ve Her Cemaate Kazacakları Yerin Gösterilişi ...38
Benî Kurayza Yahudilerinden Emaneten Araç ve Gereçler Alınışı ......................... 39
Hendek Kazma İşine Hızla Girişilişi ..................................................................... 39
Selman-ı Fârisî’ye Göz Değişi ............................................................................... 40
Selman-ı Fârisî’nin Ehl-i Beyt’ten Sayılışı .............................................................. 41
Müslümanların Birbirlerini Korkutacak Şakalardan Sakındırılışı ............................ 41
Bir Avuç Hurmanın İslâm Ordusunu Doyuruşu .................................................... 42
6 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kazma İşlemez Yeri Bir Darbe ile Kum Haline Getirişi .................................................... 43Peygamberimiz Aleyhisselamın Hendekte Parçaladığı Kaya Münasebetiyle Verdiği Fütuhat Müjdesi ....................................................... 43Münafıkların Fetih Müjdeleriyle Sevinen Mü’minlerin Maneviyatını Bozmaya Çalışmaları .................................................. 47Kazılan Hendeğin Vasıfları ................................................................................... 48Peygamberimiz Aleyhisselamın Kazdırdığı Hendeğin Asırlarca Sonraki Durumu .. 48Hendek Savaşında Müslümanların Parolası .......................................................... 49Müşrik Ordularının Karargâhlarını Kurdukları Yerler ............................................ 49Düşman Ordularının Hayvanlarını Doyurmakta Güçlüklerle Karşılaşmaları .......... 50İslâm Ordusunun Hendekte Toplanıp Savaş Düzenine Konuluşu ve Tedbirler Alınışı ..50Benî Kurayza Yahudilerinin Peygamberimiz Aleyhisselamla Olan Muahedelerini Bozup Müşriklerle İşbirliği Yapmaları .................................. 51Benî Kurayza Yahudilerinin İleri Gelenlerinden Beşinin Ka’b b. Esed’e İtiraz ve Muhalefet Edişi .................................................... 56Huyey b. Ahtab’ın Benî Kurayza Yahudilerini Kandırmaya ve Amr b. Su’dâ’nın İse Onları Uyarmaya Çalışması ............................................ 56Benî Kurayza Yahudilerinin Ebu Süfyan’a Elçi Göndermeleri ............................... 58Benî Kurayza Yahudilerinin Tutum ve Davranışlarının Peygamberimiz Aleyhisselama Haber Verilişi ....................................................... 58Zübeyr b. Avvam’ın Tecessüs İçin Görevlendirilişi ............................................... 59Havvat b. Cübeyr’in Benî Kurayza Yahudilerine Elçi Olarak Gönderilişi .............. 60Benî Kurayza Yahudilerine Bir Heyet Gönderilişi ................................................. 60Benî Kurayza Yahudilerinin Medine’ye Baskın Yapmak Üzere Kureyşîlerle Gatafanlardan Biner Kişi İstemeleri ......................................... 62Seleme b. Eslem ile Zeyd b. Hârise’nin Medine Muhafızlığına Tayin Edilişi ......... 62Havvat b. Cübeyr’in Başına Gelenler .................................................................... 63Benî Kurayza Yahudilerinden Nebbaş b. Kays ve Arkadaşlarının Medine’nin İçine Kadar Sokulmaları ......................................... 64Hendekte Toplanan İslâm Ordusundaki Mü’min ve Münafıkların Müşrik Orduları Karşısındaki Tutum ve Davranışları ........................ 65Benî Kurayza Yahudilerinin İkinci Baskın Denemesi ve Hz. Safiyye’nin Kahramanlığı .......................................................... 69Müslüman Kadınlarını Tehdit Eden Necdan’ın Öldürülüşü ................................... 71Münafıkların Hendekten Dağılmaları .................................................................... 71Müşriklerin Baskın İçin Fırsat Kollamaları ............................................................. 71Peygamberimiz Aleyhisselamın Müslümanlara Ferahlatıcı Müjdeler Verişi ........... 71
Hendeğin En Dar Yerinde Peygamberimiz Aleyhisselamın Yerine Sa’d b. Ebi Vakkas'ın Nöbet Tutup Beklemesi .....................................................72Ebu Süfyan Kumandasındaki Süvari Birliğinin Bozguna Uğratılışı ......................... 72Halid b. Velid ve Amr b. Âs Kumandasındaki Süvari Birliklerinin Püskürtülüşü .... 74Kureyşîlerle Gatafan Süvarilerinin Müşterek Hücumlarının Tekrar Tekrar Püskürtülüşü ............................................................ 76Müşriklerden Her Gün Birisinin Kumandasında Süvarilerin Hücuma Getirilişi ..... 77Hücumların Sıklaştırılışı ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Çadırının Oka Tutuluşu ..78Çarpışmaktan İkindi Namazını Kılmaya İmkân ve Fırsat Bulunamayışı ................. 78Peygamberimiz Aleyhisselamın Sa’d b. Habte’ye İltifatı ve Duası ......................... 79Sa’d b. Muaz’ın Kolundan Okla Vuruluşu ............................................................ 79Sa’d b. Muaz’ın Yüce Allah’tan Dilekleri .............................................................. 81Müşriklerin Süvari Kumandanlarının Umumî Taarruz Keşifleri ve Denemeleri ..... 81Hendeğin Dar Yerinden Beş Müşrik Süvarisinin Sıçrayıp Geçişi ........................... 82Amr b. Abd’in Müslümanlara Meydan Okuması................................................... 83Hz. Ali’nin Amr b. Abd’le Çarpışmak İçin Sabırsızlanması ve Çarpışması ............ 83Hz. Ali’nin Harp Meydanından Peygamberimiz Aleyhisselamın Yanına Dönüşü .. 88Nevfel b. Abdullah’ın Cesedinin Satın Alınmak İstenilmesi .................................. 88Düşmanların Süvari, Piyade Bütün Askerî Güçlerini Saldırıya Geçirmeleri ........... 89Tufeyl b. Numan’ın Şehit Oluşu ........................................................................... 90Savaş Yüzünden Kılınamayan Namazların Geceleyin Kaza Edilişi ........................ 90Korkuya Düşen Müslümanlara Tavsiye Buyurulan Dua ........................................ 90Peygamberimiz Aleyhisselamın Ardarda Dua Edişi ve Duasının Kabul Buyuruluşu ....91Gatafanları Kureyş Müşriklerinden Ayırma Denemesi ........................................... 91Nuaym b. Mes’ud’un Kureyş Müşrikleriyle Benî Kurayza Yahudileri Arasındaki Birliği Bozuşu ............................................... 96Nuaym b. Mes’ud’un Kureyşîler ve Gatafanlarla Konuşması ................................. 99Yahudilerin Karar ve İsteklerini Kureyşîlere Tebliğ Etmeleri ................................ 101İkrime b. Ebu Cehil’in Benî Kurayza Yahudilerine Gönderilişi ............................ 102Mes’ud b. Ruhayle ve Arkadaşlarının Benî Kurayzalara Gönderilişi .................... 104Kureyşîlerin Karar ve İsteklerini Benî Kurayzalara Bildirmeleri ........................... 104Müşriklerle Yahudilerin Birbirlerinden Yardım Görme Umutlarını Kesmeleri ..... 105Ebu Süfyan’ın Huyey b. Ahtab’a Çatması............................................................ 105Huyey b. Ahtab’ın Benî Kurayza Yahudilerini Kandırmaya Çalışması ................. 106Medine’yi Kuşatan Düşmanların Aralarında Tefrikaya ve Anlaşmazlığa Düşmeleri ...107Ebu Süfyan’ın Gönderdiği Ültimatom Yazısını Peygamberimiz Aleyhisselamın Cevaplayışı ....................................................... 108
7İçindekiler
8 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Dehşetli Bir Rüzgârın Esmeye Başlayıp Müşrikleri Tedirgin ve Perişan Edişi ....... 110Huzeyfe b. Yeman’ın Beyaz Sarıklı Süvarilere Rastlayışı ..................................... 116Benî Kurayza Yahudilerinden Nebbaş b. Kays’ın Karısının Rüyası ve Benî Kurayza Yahudilerinin Akıbetlerinden Korkmaya Başlamaları ................ 118Kur’ân-ı Kerîm’in ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Dağılan Müşrik Orduları Hakkındaki Açıklamaları ............................................. 119Hendek Şehidleri ................................................................................................ 119
İkinci BölümBENÎ KURAYZA GAZASI
Benî Kurayza Gazası Niçin ve Nasıl Yapıldı? ...................................................... 123Peygamberimiz Aleyhisselamın Müslümanlara Benî Kurayza Yurduna Hemen Hareket Etmelerini Emredişi ve Kendisinin de Onlarla Birlikte Yola Çıkışı .......... 127İslâm Mücahidlerinin Sayıları ve Yola Çıkışları ................................................... 127Hz. Ali’nin Sancağını Benî Kurayza Yahudilerinin Kalelerinin Dibine Dikişi, Yahudilerin Peygamberimiz Aleyhisselama ve Mü’minlere Sövüşü .................... 129Useyd b. Hudayr’ın Benî Kurayza Yahudilerine Çıkışması .................................. 130Peygamberimiz Aleyhisselamın Benî Kurayza Yahudilerinin İleri Gelenlerine Seslenişi ve Karşılıklı Konuşmalar Yapılışı ................................ 130Benî Kurayza Yahudilerinin Barış İstemeleri ....................................................... 132Benî Kurayza Lideri Ka’b b. Esed’in İtirafları ve Benî Kurayza Yahudilerine Teklifleri..133Sa’ye Oğullarının Benî Kurayza Yahudilerini Öğütlemeleri ................................ 136Sa’lebe ve Esîd’in Müslüman Olmaları ............................................................... 136Amr b. Su’dâ’nın Benî Kureyzeları Kınadıktan ve Öğütledikten Sonra Kaleden Ayrılışı ............................................. 138Benî Kurayza Yahudilerinin Konuşmak ve İşlerini Danışmak Üzere Ebu Lübâbe’yi İstemeleri .............................................. 139Ebu Lübâbe’nin Malının Üçte Birini Keffaret Olarak Tasadduk Edişi ................... 143Hz. Ali’nin Benî Kurayza Yahudilerinin Kalelerini Fetih İçin Yemin Edişi ........... 143Benî Kurayza Yahudilerinin, Bağışlanmaları İçin Evsîlerin Yardımını Dilemeleri ....144Sa’d b. Muaz’ın Benî Kurayza Yahudileri Hakkında Hüküm Vermek Üzere Getirilişi . 145Benî Kurayza Yahudileri Hakkında Sa’d b. Muaz Tarafından Verilen Hüküm ..... 148Benî Kurayza Yahudileri ve Malları Hakkında Yapılan İşlemler .......................... 149Tutuklanan Erkeklerin Sayısı ............................................................................... 150Benî Kurayza Erkekleriyle Kadın ve Çocuklarının Kaldıkları Yerler ve Kendilerine Yiyecek Dağıtılışı .............................................. 150Huyey b. Ahtab’ın Boynu Vurulmak Üzere Getirilişi .......................................... 150
Zebir b. Bata ile Aile Efradının Bağışlanışı .......................................................... 151Benî Kurayza Yahudileri Kadınlarından Nübâte’nin Boynunun Vuruluşu............ 156Benî Kurayza Yahudilerinden Alınan Ganimetlerin Bölüştürülüşü ve Ganimetten, Savaşacak Müslümanlar İçin Silahlar ve Atlar Satın Alınışı ............. 157Reyhâne Hatunun Peygamberimiz Aleyhisselamın Zevceliğine Nâil Oluşu ........ 157Benî Kurayza Yahudilerinin Başlarına Gelenlerin Medine’yi Kuşatan Müşriklere Yardımda Bulunmalarından İleri Geldiğinin Kur’ân-ı Kerîm’de Açıklanışı ve Mü’minlere Yeni Bir Fethin de Müjdelenişi ................................... 157Sa’d b. Muaz’ın Yarasının Birdenbire Deşilip Vefat Edişi .................................... 158Sa’d b. Muaz’ın Yıkanışı ve Kefenlenişi, Cenazesinin Taşınışı, Cenaze Namazının Kılınışı ............................................... 160Sa’d b. Muaz’ın Kabrinin Kazılışı ve Gömülüşü .................................................. 161Hayber Yahudilerinin Telaşlanmaları ve Peygamberimiz Aleyhisselamla Çarpışmak İçin Hazırlanmaları ................................................... 163
Üçüncü BölümBENÎ KURAYZA'DAN SONRA
Muğîre b. Şûbe’nin Müslüman Oluşu ................................................................. 169Kays b. Nüşbe’nin Müslüman Oluşu .................................................................. 172Eşca’ Kabilesinin Medine’ye Gelip Müslüman Olmaları ve Peygamberimiz Aleyhisselamla Muahede Yapmaları .................................... 174Kurata Seriyyesi .................................................................................................. 174Ganimet Mallarının Bölüştürülüşü ve Medine’ye Dönülüşü ............................... 177Sümâme b. Üsal’in Yakalanışı ve Müslüman Oluşu ............................................ 177Sümâme’nin Kalbine İslâmiyet Sevgisinin Nasıl Düşürüldüğü ............................ 180Sümâme b. Üsal’in Umre Yapmak Üzere Mekke’ye Gidişi ................................. 180Behî Lihyan Seferi .............................................................................................. 182Peygamberimiz Aleyhisselamın İslâm Mücahidleriyle Birlikte Yola Çıkışı ........... 184Peygamberimiz Aleyhisselamın Reci’ Şehitlerini Rahmet ve Mağfiretle Anışı ..... 184Benî Lihyanların Kaçıp Dağ Başlarına Sığınmaları .............................................. 185Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’ye Dönüşü ........................................... 185Gâbe (Zû Kared) Gazası ..................................................................................... 186Gâbe (Zû Kared) Gazası Niçin ve Nasıl Yapıldı? ................................................ 186Seleme b. Ekvâ’nın Baskını Medine Halkına Duyuruşu ...................................... 188Seleme b. Ekvâ’nın Baskıncıları Tedirgin Edişi ve Develerden Bazısını Kurtarışı .. 189Uyeyne b. Hısn’ın Baskıncı Müşriklere İmdada Gelişi ........................................ 190Mücahidlerin Peygamberimiz Aleyhisselamın Yanında Toplanmaları ................. 190Baskıncı Müşrikleri Yakalamak İçin Harekete Geçen Öncü Süvari Bölüğü ......... 191
9İçindekiler
10 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Katâde’nin Savaş Atında Gördüğü Şaşılacak Hal .......................................... 192Muhriz b. Nadle’nin Züllimme İsimli At Üzerinde Savaşa Çıkışı ........................ 193Mikdad b. Esved’in Mes’ade İle Çarpışması ........................................................ 195İslâm Süvarilerinin Baskıncı Müşrikleri Bozguna Uğratmaları ............................. 197Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’den Hareket Edişi ................................. 197Peygamberimiz Aleyhisselamın Zû Kared’de Tepe Üzerinde Karargâhını Kuruşu ..198Ebu Katâde’nin Alnındaki Yarasının İyileştirilişi .................................................. 198Sa’d b. Ubâde’nin Peygamberimiz Aleyhisselamın Duasına ve İltifatına Nail Oluşu ...199Peygamberimiz Aleyhisselamın Seleme ve Ebu Katâde Hakkındaki Takdir ve İltifatları .................................................... 200Talha b. Ubeydullah’ın Na’man Kuyusunu Satın Alıp Vakfetmesi ....................... 201Medine’ye Dönülürken Koşu Yapılışı ................................................................. 202Gâbe (Zû Kared) Seferinin Ne Kadar Sürdüğü? ................................................... 202Ebu Zerri’l-Gıfârî’nin Zevcesinin Baskıncıların Yurdundan Kaçıp Kurtuluşu ve Bindiği Deveyi Kurban Etmeyi Adayışı ................................. 203Gamr (Gamre) Seferi .......................................................................................... 204Zülkassa Seferi .................................................................................................... 207Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın Zülkassa’ya Gönderilişi ............................................... 208Cemum Seferi ..................................................................................................... 209Zeyd b. Hârise’nin Cemum’a Gönderilişi ........................................................... 210Iys Seferi ............................................................................................................. 210Ebu’l-Âs’ın Himayeye Alınışı .............................................................................. 212Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Zeyneb’e Emri ve Ebu’l-Âs’a Mallarının Geri Verilişi .......................................................... 213Ebu’l-Âs’ın Kureyş Müşriklerine Ait Malları Teslim Ettikten Sonra Müslüman Olup Medine’ye Dönüşü ............................................ 213Tarf Seferi ........................................................................................................... 214Zeyd b. Hârise’nin ve Arkadaşlarının Başlarına Gelenler .................................... 215Abdurrahman b. Avf’ın Dûmetü’l-Cendel’e Gönderilişi ...................................... 216Hz. Ali’nin Fedek’te Toplanan Benî Sa’dlara Gönderilişi .................................... 220Zeyd b. Hârise’nin Vâdi’l-kurâ’ya Benî Fezârelere Gönderilişi ............................ 223Peygamberimiz Aleyhisselamın Mescidde Yağmur Duası Yapışı ......................... 226Peygamberimiz Aleyhisselamın Yağmur Dualarının Sayısı ve Çeşitleri ............... 229Yağmur Duası ile İlgili Bilgiler ............................................................................ 236Yağmur Duasına Nasıl Çıkılır ve Çıkılınca Neler Yapılır? ................................... 237Kürz b. Cabir’in Ükl ve Uranîleri Yakalamaya Gönderilişi .................................. 239Ükl ve Uranîlerin Suçları .................................................................................... 244
Ükl ve Uranîlere Uygulanan Ceza ...................................................................... 245Ükl ve Uranîlerin Kısas Suretiyle Cezalandırılmalarının Sebebi ve Hikmeti ........ 245Ükl ve Uranîlerden Kurtarılan Develerin Zülcedr Yaylımına Gönderilişi ............ 246
Dördüncü BölümHUDEYBİYE SEFERİ
Seferin Tarihi, Mevkii, İsmi ve Sebebi ................................................................ 249Ashabdan Bazılarının Medine’de Görevlendirilişi ............................................... 250Medine’den Yola Çıkış ve Yola Çıkanların Sayısı ................................................ 250Hazırlanan Kurbanlık Develerin Sayısı ............................................................... 251Müslümanların Atlıları ve Yanlarında Taşıdıkları Silahlar .................................... 251Bir Süvari Birliğinin Öncü Olarak Yola Çıkarılışı ................................................ 251Medine Çevresindeki Bedevî Arapların Sefere Katılmaktan Kaçınmaları ............. 252Hz. Ömer’le Sa’d b. Ubâde’nin Endişeleri .......................................................... 253Zülhuleyfe’de İhrama Girilişi .............................................................................. 253Kurbanlık Develerin Alâmetlenişi ....................................................................... 254Büsr b. Süfyan’ın Tecessüs İçin Mekke’ye Gönderilişi ........................................ 254Peygamberimiz Aleyhisselamın Zülhuleyfe’den İtibaren Uğradığı Yerler ............ 254Ebvâ’da ve Veddan’da Peygamberimiz Aleyhisselama Getirilen Hediyeler ......... 256Kureyş Müşriklerinin Kararları ve Bir Süvari Birliğini Kurâu’l-Gamîm’e Göndermeleri ............................................................ 258Kureyş Müşriklerinin Ehâbiş’ten Kendilerine Tâbi Olanlar ile Sakîfleri Yanlarına Almaları ve Ehâbiş’e Evlerinde Ziyafet Çekmeleri .................. 258Kureyş Müşriklerinin Dağ Başlarına Gözcüler Dikmeleri ve Karargâhlarını Beldah’ta Kurmaları ................................................ 259Peygamberimiz Aleyhisselamın Gadîrü’l-Eştat’a Gelişi........................................ 259Büsr b. Süfyan’ın Kureyş Müşrikleri Hakkında Edindiği Bilgiler .......................... 260Peygamberimiz Aleyhisselamın Gamîm’de Durup Ashabına Hitabda Bulunması ve Durum Hakkındaki Görüşlerini Sorması ........................... 261Zâtü’l-Hanzal Tepesinin Fazileti ve Kızıl Develiden Başkalarının Yarlıganışı ...... 264Kasvâ’nın Çöküşü ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Kureyş Müşrikleri Hakkındaki Va’di ........................................... 266Kasvâ’nın Çöküşündeki Hikmet .......................................................................... 267Peygamberimiz Aleyhisselamın Namazlarını Hudeybiye’nin Harem Hududu İçine Giren Yerinde Kılışı .................................. 267Susuz Kuyudan Su Fışkırtılması Mucizesi ........................................................... 268Peygamberimiz Aleyhisselamın Parmağından Pınar Gibi Su Akıtması................. 269
11İçindekiler
12 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hudeybiye’de Peygamberimiz Aleyhisselamın Duasıyla Yağmur Yağması ve Yağmuru Yıldızın Yağdırdığını Söylemenin İmansızlık Oluşu .......... 270Büdeyl ile Arkadaşlarının Peygamberimiz Aleyhisselama Kureyş Müşriklerinin Hazırlıkları ve Maksatları Hakkında Bilgi Vermeleri ve Peygamberimizin Söylediklerini Müşriklere Aktarmaları ................................ 271Kureyş Müşriklerinin Büdeyl ve Arkadaşlarına Karşı Kötü ve Sert Davranışları ... 273Urve b. Mes’ud’un Konuşması ........................................................................... 274Urve b. Mes’ud Peygamberimiz Aleyhisselamın Huzurunda .............................. 275Peygamberimiz Aleyhisselamın Urve’ye Cevabı ve Teklifleri .............................. 276Urve b. Mes’ud’un Tekrar Konuşmaya Başlaması ............................................... 277Urve b. Mes’ud’u Yeğeni Muğîre’nin Tehdit Edişi .............................................. 278Urve’nin Peygamberimiz ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Ashabı Hakkındaki Müşahedelerini Müşriklere Anlatışı ...................................... 279Hıraş b. Ümeyyetü’l-Huzâî’nin Müşriklere Elçi Olarak Gönderilişi ..................... 281Huleys b. Alkame’nin Müşrikler Adına Peygamberimiz Aleyhisselamla Konuşmaya Gelişi ............................................. 282Müşriklerin Mikrez b. Hafs’ı Elçi Olarak Göndermeleri ...................................... 284Hz. Ömer’in Kureyş Müşriklerine Elçi Olarak Gönderilmek İstenilişi ve Onun Yerine Hz. Osman’ın Gönderilişi ........................................... 285Hz. Osman’ın Kâbe’yi Yalnız Olarak Tavaf Teklifini Reddedip Müşrikleri Kızdırışı ...287Hz. Osman’ın Kâbe’yi Herkesten Önce Tavaf Etmiş Olmasına Ashabın İmrenmeleri ....................................................... 288Hz. Osman’ın Öldürüldüğü Haberi Üzerine “Rıdvan Bey’atı”nın Yapılışı .......... 288Yapılan Rıdvan Bey’atının Şekli .......................................................................... 290Münafık Cedd b. Kays’ın Bey’attan Kaçışı ve Kaçınışı ......................................... 291Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Osman İçin Bey’at Yapışı ........................... 291Hz. Osman’la Müslümanlar Arasında Geçen İbretli Bir Konuşma ....................... 292Bey’atta Bulunan Müslümanların Sayıları ve Faziletleri....................................... 292Müşriklerin Muhtemel Bir Saldırılarına Karşı Tedbir Alınışı ................................ 293Ebu Cehil’in Bedir’de İğtinam Edilen Devesinin Mekke’ye Kaçışı ....................... 294Hudeybiye Muahede ve Mütârekesi ................................................................... 295Kureyş Müşriklerinin Süheyl b. Amr’a Yetki ve Direktif Vermeleri ...................... 295Süheyl b. Amr’ın Konuşması .............................................................................. 296Muahede Belgesine Yazılan Şahitler ................................................................... 302Süheyl b. Amr’ın Oğlu Ebu Cendel’in Mekke’den Kaçıp Hudeybiye’de Peygamberimiz Aleyhisselama Sığınışı ........................................ 303Peygamberimiz Aleyhisselamın Ebu Cendel’i Teselli Edişi ve Öğütleyişi ............ 305Huvaytıb’la Mikrez’in Peygamberimiz ve Ashabı Hakkındaki Görüşleri ............. 306
Hz. Ömer’le Ebu Cendel Arasında Geçen Konuşmalar ....................................... 306Peygamberimiz Aleyhisselamla Kureyş Müşriklerinin Akit ve Ahitlerine Katılanlar....307Muahede ve Musalaha Yazısından Bir Nüsha Daha Yazılarak Süheyl b. Amr’a Verilişi ............................................................. 309Peygamberimiz Aleyhisselamın Muvaffak ve Muzaffer Olacağına Huvaytıb’ın Kanaat Getirişi ................................................. 309Hudeybiye Muahedesinin Ashabı Hayal Kırıklığına Uğratışı ve Hz. Ömer’in Peygamberimiz Aleyhisselama İtiraz Yollu Sorular Soruşu ............. 309Hz. Ömer’in Hz. Ebu Bekir’e Başvuruşu ............................................................ 311Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Ömer ve Arkadaşlarına Son Cevabı ............ 313Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın Hz. Ömer’i Öğütleyişi ve Hz. Ömer’in Davranışlarına Tevbe ve Nedamet Edişi ......................................... 313Çılgınlık Etmeye Kalkışıp Yakalanan Müşriklerin Serbest Bırakılışı ...................... 314Kurbanlarını Kesip Tıraş Olmalarının Müslümanlara Emredilişi .......................... 315Peygamberimiz Aleyhisselamın Başını Kazıtması ................................................ 317Hz. Ümmü Seleme İle Ümmü Umâre’nin Saçlarını Kısaltmaları ......................... 317Müslümanların Başlarını Tıraş Ettirmeye Koyulmaları ......................................... 318Peygamberimiz Aleyhisselamın Saçlarını Kazıtanlara Duası................................ 318Kasırganın Kesilen Saçları Havalandırıp Harem İçine Savuruşu .......................... 319Bir Açıklama ....................................................................................................... 319Hz. Ebu Bekir’in Hudeybiye Muahedesi Hakkındaki Görüşü ............................. 319Peygamberimiz Aleyhisselamın Hudeybiye’den Ayrılışı ve Feth Sûresinin Nazil Oluşu ................................................................ 320Müslümanların Tutum ve Davranışlarından Dolayı Azaba Uğramaktan Korkuya Düşmeleri ................................................... 321Cebrail Aleyhisselamla Sahabilerin Peygamberimiz Aleyhisselamı Tebrik Etmeleri ..322Peygamberimiz Aleyhisselamın Müslümanlara Eski Günlerini ve Hallerini Hatırlatışı ................................................................. 322Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’ye Gelişi ve Sefere Katılmayan Bazı Kabilelerin Özür Dilemeleri ...................................... 324Hudeybiye Muahedesi Üzerine Feth Sûresinin İnişi ........................................... 324Feth Sûresinin Bazı Âyetleri Hakkında Açıklama ................................................ 328Ebu Basîr’in Mekke’den Kaçışı ve Kureyşîlerin Ticaret Yollarını Kesişi ................ 331Ebu Basîr’in Medine’ye Kaçışı ve Müşriklere İade Edilişi .................................... 331Peygamberimiz Aleyhisselamın Ebu Basîr’i Öğütleyişi ve Teselli Edişi ................ 332Ebu Basîr’in Kendisini Götürenlerden Birisini Öldürüp Kurtuluşu ....................... 333Kevser’in Medine’ye Gelip Durumu Peygamberimiz Aleyhisselama Haber Verişi .. 334Ebu Basîr’in Medine’ye Gelişi ve Kendisini Savunuşu ........................................ 335
13İçindekiler
14 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Basîr’in İys Sahilinde Üs Kurması ................................................................ 336Mekke’de Tutuklu Bulunan Müslümanların Kaçıp Ebu Basîr’in Yanında Toplanmaları ........................................................... 336Ebu Basîr ve Arkadaşlarının Müşrikleri Tedirgin Etmeye Başlamaları .................. 337Ebu Basîr’in İys’te Toplananlara Başkan Oluşu ................................................... 338Kureyş Müşriklerinin Muahedede Bir Değişiklik Yapılması İçin Peygamberimiz Aleyhisselama Başvurmaları ............................................... 339Peygamberimiz Aleyhisselamın Ebu Basîr’e Yazılı Emri ...................................... 340Ebu Basîr’in Vefatı .............................................................................................. 340Ebu Cendel ile Arkadaşlarının Medine’ye Dönüşü .............................................. 340Ümmü Külsûm Hatunun Mekke’den Medine’ye Kaçışı ...................................... 340Ümmü Külsûm Hatunun Peygamberimiz Aleyhisselama Halini Arzedişi ............ 342Kardeşlerinin Ümmü Külsum Hatûnu Götürmek İçin Medine’ye Gelişi .............. 343Ümmü Külsum Hatunun Zeyd b. Hârise ile Evlenişi........................................... 344Ümmü Külsûm Hatunun Annesi Erva binti Küreyz Hatunun Medine’ye Hicret Edişi ..344Cüzamların Müslüman Oluşu ............................................................................. 345Rifâa b. Zeyd ile Arkadaşlarının Medine’ye Gelişi .............................................. 345Ferve b. Amr el-Cüzamî’nin Müslüman Oluşu ve Şehit Edilişi ............................ 346Ferve b. Amr’ın Hapis ve İdam Edilişi ................................................................ 347Zıhar Hakkında Âyet Nazil Oluşu ...................................................................... 348Havle Hatunun Peygamberimiz Aleyhisselama Başvuruşu ve Yalvarıp Yakarışı .. 349Havle Hatunun Allah’a Yalvarışı ve Peygamberimiz Aleyhisselama Vahiy Gelişi ...350Keffâretler Hakkında Havle’nin Kocası Evs b. Sâmit’le Konuşma Yapılması ........ 352Havle Hatunun Ümmü’l-Münzir’e Başvuruşu ..................................................... 354Havle Hatunun Hz. Ömer’i Durdurup Onunla Uzun Uzun Konuşması.............. 354
Beşinci BölümPEYGAMBERİMİZ ALEYHİSSELAMIN
ELÇİLERİ HÜKÜMDARLARI İSLÂMİYETE DAVET EDİYOR
Elçilerin Gönderiliş Tarihi ................................................................................... 359İsa Aleyhisselamın Kimleri, Nerelere Gönderdiği ............................................... 360Peygamberimiz Aleyhisselamın Ashabdan Kimleri, Kimlere Gönderdiği ............. 360Peygamberimiz Aleyhisselamın Yazdırdığı Yazıları Mühürlemesi ....................... 361Peygamberimiz Aleyhisselamın Hükümdarlara Elçiler Göndermesinin Sebebi .... 361Amr b. Ümeyye’nin Habeş Necaşî’sine Gönderilişi ............................................ 362Amr b. Ümeyye’nin Necaşî’nin Huzuruna Küçük Kapıdan Girmekten Kaçınışı .. 364Amr b. Ümeyye’nin Necaşî’nin Huzurundaki Hitabesi ....................................... 364
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubunun Okunuşu ve Necaşî’nin Müslümanlığını Açıklayışı ............................................. 365Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubunun Kutu İçinde Saklanışı .................... 365Halen Şam’da Bulunan ve Peygamberimiz Aleyhisselama Ait Olduğu Sanılan Mektup ......................................................... 366Amr b. Ümeyye’nin Öldürülmek Üzere Necaşî’den İstenilişi ............................. 366Habeş Halkının Necaşî’ye Karşı Ayaklanışı ......................................................... 367Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektuplarını Necaşî’nin Cevaplayışı ................. 369Necaşî’nin Muhacir Müslümanları Gemilere Bindirip Medine’ye Yollayışı ......... 370Necaşî’nin Peygamberimiz Aleyhisselama Gönderdiği Bazı Hediyeler ............... 370Necaşî’nin Oğlu Erha ile Yanına Katılanların Gemilerinin Batıp Denizde Boğulmaları ............................................................. 371Dıhye b. Halife’nin Rum Kayseri Herakliyus’a Gönderilişi ................................. 371Kayser’in Adağı ve Adağını Yerine Getirişi ......................................................... 371Dıhye’nin Gassan Emîrine Başvuruşu ve Kudüs’e Gönderilişi ............................. 372Kayser’in Tasalanışı ............................................................................................ 372Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubunun Okutturuluşu ................................ 373Dıhye b. Halife’nin Sünnetli Olup Olmadığının Muayene Edilmesi .................... 374Herakliyus’un Roma’daki Dostu Dagatır’a Peygamberimiz Aleyhisselam Hakkında Yazı Yazışı ve Şam Taraflarında Bulunan Ebu Süfyan’a Sorular Soruşu ..375Peygamberimiz Aleyhisselamın Herakliyus’a Hitaben Yazdırıp “Muhammed Resûlullah” Mührü ile Mühürlediği Mektubun Türkçe Tercemesi ....................... 380Herakliyus’un Mektubu Saklayışı, Mektuba Rumların Tepkileri .......................... 381Dıhye’nin Herakliyus’u Uyarışı ve İslâmiyete Davet Edişi ................................... 382Kayser’in İtirafları, Endişeleri ve Dıhye’yi Dagatır’a Gönderişi ............................ 383Dagatır’ın Müslüman Oluşu ve Şehit Edilişi ........................................................ 384Kayser Herakliyus’un Rumları İslâmiyete Davet Edişi ......................................... 385Dagatır’ın Şehit Edilişinden Sonra Dıhye’nin Herakliyus’un Yanına Dönüşü ...... 386Kayser Herakliyus’un Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubuna Cevap Yazışı .. 387Dıhye’nin Medine’ye Dönüşü ve Yolda Başına Gelenler .................................... 387Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubunun Kayser ve Kayser Hanedanınca Korunuşu ........................................................... 388Abdullah b. Huzâfe’nin İran Şahı Kisrâ’ya Gönderilişi ........................................ 389Abdullah b. Huzâfe İle Kisrâ’nın Karşılıklı Konuşmaları ...................................... 391Abdullah b. Huzâfe’nin Medine’ye Dönüşü ....................................................... 392Peygamberimiz Aleyhisselamın Kisrâ Aleyhindeki Duası .................................... 392Kisrâ’nın Peygamberimiz Aleyhisselam Hakkında Yemen Valisine Emir ve Direktif Verişi ............................................... 393
15İçindekiler
16 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kisrâ Hakkında Allah’tan Aldığı Haberi Elçilere Bildirişi ............................................................. 395Elçilerin Gördüklerini ve Duyduklarını Vali Bâzân’a Anlatmaları ....................... 396Kisrâ Şîreveyh’in Vali Bâzân’a Mektubu, Bâzân’la Ebnâların Müslüman Olmaları .. 397Peygamberimiz Aleyhisselamın Kisrâ’ya Gönderdiği Mektubun Ele Geçişi ......... 398Hâtıb b. Ebi Beltea’nın Mukavkıs’a Gönderilişi .................................................. 399Mukavkıs’ın Hâtıb b. Ebi Beltea ile Konuşmaları ve Tartışmaları ........................ 401Mukavkıs’ın Peygamberimiz Aleyhisselama Gönderdiği Hediyeler..................... 405Hâtıb’ın Medine’ye Yollanışı .............................................................................. 406Peygamberimiz Aleyhisselamın Mukavkıs Hakkındaki Sözleri ............................ 407Peygamberimiz Aleyhisselamın Mukavkıs’a Gönderdiği Mektubunun Saklanışı ve Son Zamanlarda Ele Geçişi ......................................... 407Şüca’ b. Vehb’in Hâris b. Ebi Şimr el-Gassanî’ye Gönderilişi .............................. 407Salît b. Amr’ın Yemâme Hükümdarı Hevze b. Ali’ye Gönderilişi ....................... 410Salît b. Amr’ın Hevze b. Ali’yi Öğütleyişi ........................................................... 411Hevze b. Ali’nin Durumu Eregün’le Konuşması ................................................. 412Hevze b. Ali’nin Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubuna Cevap Yazışı ........ 413
Altıncı Bölüm"APAÇIK BİR ZAFER"E DOĞRU
Zeyd b. Hârise’nin Cüzamları Te’dib İçin Hısma’ya Gönderilişi ......................... 417Dubayb Oğulları Temsilcisinin Zeyd b. Hârise ile Konuşması ............................ 418Hz. Ali’nin Zeyd b. Hârise’ye Gönderilişi .......................................................... 422Sihir ve Kehanetin Mânâları, Çeşitleri, Tarihçeleri ve Yahudi Sihirbazı Lebid’in Peygamberimiz Aleyhisselamı Sihirle Öldürmeye Kalkışı ...................... 423Sihrin Peygamberlik Sıfatları ve Vazifeleri Üzerinde Tesirinin Olmadığı ............. 425Sihrin Keramet ve Mucize ile İlgisinin Bulunmadığı ........................................... 426Sihrin İslâm’da Yasak Olması ............................................................................. 426Sihrin ve Sihirbazlığın Tarihçesi ......................................................................... 427Kehânet ve Çeşitleri ............................................................................................ 428Kehânetin Tarihçesi ............................................................................................ 428Yahudiler Peygamberimiz Aleyhisselamı Ne Zaman ve Nasıl Sihirle Öldürmeye Kalkıştılar? ............................................. 431Yapılan Sihrin Zervan Kuyusundan Çıkarılışı ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Kurtuluşu...................................................... 433Zervan Kuyusunun Kapatılışı ve Lebid b. A’sam’ın Sorguya Çekilişi ................... 434Eban b. Saîd b. Âs’ın Müslüman Oluşu .............................................................. 434
Eban’ın Müslüman Oluşunun Sebebi.................................................................. 435Haccac b. Ilâtu’s-Sülemî’nin Müslüman Oluşu ................................................... 436Peygamberimiz Aleyhisselamın Hayber Yahudilerini Allah’a ve Allah’ın Resûlüne İmana Davet Edişi ................................................. 437
Yedinci BölümHAYBER GAZASI
Gazanın Tarihi, Mevkii ve Sebepleri .................................................................. 441Cihad Hazırlığına Girişilmesi.............................................................................. 446Medine Yahudilerinin Telaşlanmaları, Alacakları İçin Müslümanları Sıkıştırmaları .. 447Abdullah b. Ebi Hadrad’la Ebu Abs b. Cebr’in Hayber Gazasına Nasıl Katılabildikleri ............................................................... 448Medine Yahudilerinin Müslümanların Maneviyatlarını Sarsmaya, Bozmaya Çalışmaları ................................................ 449Hayber Gazasına Katılan Mücahidlerin Sayısı ve İslâm Kadınlarının Adları ........ 449Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’de Yerine Siba’ b. Urfuta’yı Vekil Bırakışı ...451Hayber Ordusunun Sancaktarı, Parolası ve Düzeni ............................................ 451Baş Münafık Abdullah b. Übeyy b. Selûl’ün Hayber Yahudilerine Haber Salışı .. 452Medine’den Sahbâ’ya Kadar Gidiş ...................................................................... 452Hayber’e Götürecek En Uygun Yolun Araştırılışı ................................................ 452Âmir b. Ekvâ’ya Recez Söylettirilişi .................................................................... 454Keşif Birliği Tarafından Yakalanan Casusun Sorguya Çekilişi .............................. 455Hayber Yahudilerinin Gatafanların Desteğini Sağlamaları ................................... 457Mücahidlerin Yolda Yüksek Sesle Tekbir Getirmekten Men Edilmeleri ............... 458Peygamberimiz Aleyhisselamın Varışı ve Allah’a Dua Edişi ................................ 458Hayber Yahudilerinin Zanları, Görüşleri ve Savaşmaya Hazırlanıp Aralarında Anlaşmazlığa Düşmeleri .................................................. 459Hubab b. Münzir’in Karargâh Hakkında Arzettiği Görüşünü Peygamberimiz Aleyhisselamın Benimseyip Muhammed b. Mesleme’ye Karargâh İçin Elverişli Bir Yer Aratması ....................................... 462Sellâm b. Mişkem’in Teşviki Üzerine Yahudilerin Savaşmaya Karar Vermeleri ... 463Peygamberimiz Aleyhisselamın Mücahidleri Öğütleyişi ve Cihada Teşvik Buyuruşu ..463Natat ve Nâim Kaleleri Önünde Savaşa Devam Edilişi ....................................... 464Peygamberimiz Aleyhisselamın Hastalanışı ve Savaşa Bazı Sahabilerin Kumandası Altında Devam Edilişi ................................. 464Yahudilerin Saldırıya Geçişi ve Mücahidleri Bozguna Uğratışı ........................... 465Mahmud b. Mesleme’nin Üzerine Bırakılan Taşla Şehit Edilişi ........................... 466
17İçindekiler
18 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Âmir b. Ekvâ’nın Merhab’la Çarpışırken Kendi Kılıcıyla Yaralanıp Şehit Oluşu ... 466Hayber Yahudilerinin İslâmiyete Davet Edilişi .................................................... 467Natat Çevresindeki Hurma Ağaçlarının Kesilişi ................................................... 468Yahudilerden Ayrılıp Gitmesi İçin Uyeyne b. Hısn’la Konuşulması .................... 468Gatafanların Acele Yurtlarına Dönüşü ve Yahudilerin Hayal Kırıklığına Uğrayışı ...470Gatafanların Hayber’den Döndüklerine Üzülmeleri ........................................... 471İki Mülteci Yahudinin Hayber ve Hayberliler Hakkında Bilgiler Vermeleri ......... 472Peygamberimiz Aleyhisselamın Hayber’in Fethedileceğini Müjdeleyişi ve Onu Fethedecek Yiğidin Vasıflarını Bildirişi ............................... 475Sancağın Kime Verileceğinin Ümit ve Merakla Beklenişi .................................... 476Hayber Fatihliğinin Hz. Ali Üzerinde Gerçekleşmesi ......................................... 477Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Ali İçin Duası ............................................. 477Hz. Ali’nin Giydirilip Kuşattırılışı ve Görevinin Kendisine Bildirilişi ................... 478Hz. Ali’nin Sancağı Kalenin Dibine Dikişi ve Yahudilerle Kale Dışında Çarpışılışı .. 479Hz. Ali’nin Âmir ve Merhab’la Karşılaşıp Onları Öldürüşü ................................. 481İslâm Mücahidlerinin Natat’a Girişi .................................................................... 483Nâim Kalesinin Kuşatılışı ve Ele Geçirilişi .......................................................... 483Müslüman Olduktan Hemen Sonra Şehit Olan Çoban ....................................... 484Eslemlerin Peygamberimiz Aleyhisselama Açlıktan Şikâyetlenmeleri .................. 486Açlıktan Eşek Eti Yemeye Kalkılışı ...................................................................... 487Sa’b b. Muaz Kalesinin Kuşatılışı ve Fethedilişi .................................................. 488Ganimet Malına Hıyanet Etmenin Cezası ........................................................... 492Şehit Olmak İçin Müslüman Olan ve Şehit Olan Kişi ......................................... 493Kulle (Zübeyr) Kalesinin Kuşatılıp Fethedilişi ...................................................... 494Reci’ Karargâhının İlk Karargâh Yeri Olan Menzile’ye Getirilişi ve Şıkk Kalelerinin Fethedilişi ............................................ 495Nizar Kalesine Mancınıkla Taş Yağdırılışı ........................................................... 497Peygamberimiz Aleyhisselamın Bir Avuç Kum Alıp Kaleye Doğru Savuruşu ...... 497Nizar Kalesinde Alınan Esirler ve Ganimetler ..................................................... 497Yahudi Simâk’a Karısının Teslim Edilişi ve Kendisinin Müslüman Oluşu ............ 498Bozguna Uğrayan Yahudilerin Ketibe Kalelerinde Üslenişleri ............................. 498Üzerlerinde Anlaşmaya Varılıp Kararlaştırılan Maddeler ..................................... 499Vatîh ve Sülalim Kalelerinden Teslim Alınan Ganimet Malları ........................... 500Hayber’in Diğer Kalelerinden Teslim Alınan Ganimet Malları ............................ 500Mücahidlerin İhtiyaçlarının Ganimet Mallarından Karşılanışı .............................. 501Ebi’l-Hukayk Hanedanına Ait Hazine Hakkında Yapılan Soruşturma ve Hazinenin Gömülü Bulunduğu Yerden Çıkarılışı ........................ 501Sa’ye b. Sellâm’ın Sıkıştırılınca Gerçeği Söylemesi ............................................. 503
Çıkarılan Hazinenin Cinsi ve Miktarı .................................................................. 505Ebi’l-Hukayk Oğullarının Cezalandırılmaları ...................................................... 505Uyeyne b. Hısn İle Fezârelerin Hayber Ganimetinden Pay İstemeye Gelmeleri... 506Uyeyne b. Hısn’ın Yahudileri Kışkırtmaya Çalışması .......................................... 507Yahudilerin Peygamberimiz Aleyhisselamı Zehirlemeye Kalkışmaları ................. 509Yahudi Kadını Zeyneb ile Hayber Yahudilerinin Sorguya Çekilmeleri ................ 512Hz. Safiyye’nin Kimliği ve Başkumandan Hakkı Olarak Peygamberimiz Aleyhisselam Tarafından Seçilişi ................................................ 514Hz. Safiyye’nin Gerdek Gecesinde Gördüğü Rüyası ve Müslüman Oluşu .......... 516Peygamberimiz Aleyhisselamın Hayber’de Mücahidlere Yasakladığı Şeyler ....... 517Hayber Şehitleri ................................................................................................. 518Hayber Ganimetlerini Toplamak ve Bölüştürmekle Görevlendirilenler ............... 519Hayber Ganimetinin Kimlere ve Nasıl Bölüştürüldüğü ....................................... 520Gayrimenkul Ganimetlerin Bölüştürülmesi ......................................................... 522Hâs (veya Hals) Vadisi Mahsullerinin Bölüştürülmesi ......................................... 524Hisse Satışları ..................................................................................................... 527Hayber Yahudilerinin Hayber Topraklarını Yarıcı Olarak İşletmeleri .................. 527Kureyş Müşriklerinin Hayber Savaşında Yahudilerin mi, Yoksa Müslümanların mı Kazanacağı Hakkında Birbirleriyle Bahse Girişmeleri ............ 530Haccac b. Ilâtü’s-Sülemî’nin Peygamberimiz Aleyhisselamdan İzin Alıp Mekke’deki Mallarını Toplamaya Gidişi ............................................... 531Haccac’ın Mekke’de Müşriklerdeki Alacağını Müşriklere Toplatışı ..................... 533Hz. Abbas’ın Üzüntüden Bayılışı........................................................................ 534Hz. Abbas’ın Acı Haberi Haccac’dan Soruşturması ............................................ 534Haccac’ın Hz. Abbas’a Hayber’in Fethedilmiş Olduğunu Bildirişi ...................... 535Hz. Abbas’ın Kâbe’yi Tavaf Etmesi ve Kureyş Müşrikleriyle Konuşması .............. 538
Sekizinci BölümHAYBER'DEN SONRA
Devsîlerin Medine’ye Gelişi ve Kendilerine Hayber Ganimetinden Hisse Verilişi ..543Ebu Hureyre’nin ve Annesinin Müslüman Oluşu ................................................ 543Ebu Hureyre’nin “Ebu Hureyre” Künyesiyle Anılışının Sebebi ............................ 544Hz. Cafer ve Arkadaşlarının ve Eş’arîlerin Habeşistan’dan Medine’ye Gelişi ...... 546Fedek Yahudileriyle Anlaşma Yapılması ............................................................. 547Fedek’in Mevkii ve Tarihçesi .............................................................................. 548Fedekli Yahudilerin Direnişleri ........................................................................... 548Hakem b. Saîd b. Âs’ın Fedek ve Çevreleri Valiliğine Atanışı ............................. 550
19İçindekiler
20 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Vâdi’l-kurâ Gazası .............................................................................................. 550Peygamberimiz Aleyhisselamın Mücahidleri Savaş Düzenine Koyuşu ve Yahudileri İslâmiyete Davet Edişi ...................................... 552Vâdi’l-kurâ Yahudilerinin Bir Müddet Çarpıştıktan Sonra Teslim Olmaları .......... 553Amr b. Saîd’in Vâdi’l-kurâ Valiliğine Atanışı ....................................................... 554Vâdi’l-kurâ’da Peygamberimiz Aleyhisselama Sorulan Sorular ve Cevapları ....... 554Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Safiyye ile Evlenişi ...................................... 555Ebu Eyyûb Halid b. Zeyd el-Ensârî’nin Peygamberimiz Aleyhisselamın Çadırını Bekleyişi .............................................. 556Teymâ Yahudilerinin Haraca Bağlanışı ............................................................... 557Teymâ Yahudilerinin Haraca Bağlanarak Yerlerinde Bırakılmaları ...................... 558Yezid b. Ebu Süfyan’ın Teymâ Valiliğine Atanışı ................................................ 558Peygamberimiz Aleyhisselamın Çarpışmak İçin Benî Fezârelere Haber Salışı ..... 558Peygamberimiz Aleyhisselamın Hayber’den Medine’ye Yönelişi ........................ 559Devsîlerin Deccac Harresine Yerleştirilişi ........................................................... 561Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Cafer’in Gelişine Sevinişi ve Ona Mescidin Yanında Ev Yaptırışı ................................................... 562Habeş Ülkesinden Gelen ve Müslüman Olan Din Adamları............................... 563Ensarın Muhacirlere Bağışladıkları Hurma Bahçeleri ve Ağaçların Ensara Geri Verilişi ......................................................... 564Peygamberimiz Aleyhisselamın Sıkıntıya Düşen Mekkeli Müşriklere Yardımda Bulunuşu ............................................................. 564Hz. Ömer’in Türebe’ye Gönderilişi .................................................................... 565Hz. Ebu Bekir’in Necd’deki Hevâzinlere Gönderilişi .......................................... 566Beşir b. Sa’d’ın Fedek’te Benî Mürrelere Gönderilişi .......................................... 566Galib b. Abdullah el-Leysî’nin Meyfaa’ya Gönderilişi ......................................... 568Beşir b. Sa’d’ın Cinab’a Gönderilişi .................................................................... 570Hâris’in Uyeyne’yi Öğütlemesi ve Birlikte Müslüman Olmaya Niyetlenmeleri ... 572Abdullah b. Sehl’in Hayber’de Öldürülüşü ......................................................... 576Diyet Hakkında Kasâme Usûlüne Göre Hüküm Verilişi ...................................... 579Kasâme Ne Demektir ve Nasıl Olur? .................................................................. 580Abdullah b. Sehl’in Diyetinin Zekât Develeriyle Ödenişi ................................... 581
Dokuzuncu BölümUMRETÜ'L-KAZÂ SEFERİ
Umrenin Mânâları, Hükmü ve Fazileti ............................................................... 585Peygamberimiz Aleyhisselamın Yaptığı Umrelerin Sayısı .................................... 585Umretü’l-Kâza Seferi Ne Zaman ve Nasıl Hazırlandı ve Yapıldı? ........................ 586Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’de Kimleri Vekil Bıraktığı ..................... 586Hazırlanan Kurbanlık Develer ve Sürücüleri ....................................................... 586Hazırlanan Silahlar ve Süvarilerle Yola Çıkılışı ................................................... 587Kureyş Müşriklerinin Korkuya ve Telaşa Düşmeleri ............................................ 587Peygamberimiz Aleyhisselamın Kureyş Temsilcileriyle Konuşması ..................... 589Mikrez b. Hafs’ın Durumu Müşriklere Duyuruşu ve Kâbe Tavafı İçin Mekke’nin Boşaltılışı............................................................ 589Peygamberimiz Aleyhisselamın Muhacir Sahabilerine Emir ve Tavsiyeleri ve Mekke’ye Girişi ........................................... 590Abdullah b. Revâha’nın Recez Söyleyerek Peygamberimiz Aleyhisselamın Önünde Yürümesi ve Hâşim Oğulları Çocuklarının Sevinçlerinden Koşuşmaları ...591Müşriklerin Peygamberimiz Aleyhisselam ve Ashabı Hakkındaki Konuşmaları ... 591Beytullah’ın Silkelene Silkelene Çalımlıca Tavaf Edilişi ...................................... 592Müslümanların Tavafta Yaptıkları Remellerin Müşrikleri Hayal Kırıklığına Uğratması .594Peygamberimiz Aleyhisselamın Tavafta Okudukları ve Okunmasını Tavsiye Buyurdukları Dualar ...................................................... 594Tavaf Namazı Kılınışı ve Sa’y Yapılışı ................................................................. 595Peygamberimiz Aleyhisselamın Safâ ve Merve Tepeciklerindeki Tekbir, Tehlil ve Duaları .......................................................... 595Kurbanların Kesilişi ............................................................................................. 596Kurban Kesiminden Sonra Tıraş Olunuşu ........................................................... 596Ye’cec’deki Sahabilerin Umrelerini Yapmak Üzere Getirilip Yerlerine Başkalarının Gönderilişi .............................................. 596Kâbe Üzerinde Okunan Ezanın Müşrikleri Tedirgin Edişi ................................... 596Peygamberimiz Aleyhisselamın Mekke’de Bulunduğu Müddetçe Çadırdan Başka Yerde Oturmayışı ..................................................... 597Hz. Abbas’ın Tavsiye ve Teklif Ettiği Hz. Meymûne’yi Peygamberimiz Aleyhisselamın Zevceliğe Kabul Edişi ........................................ 597Peygamberimiz Aleyhisselamın Mekke’de Üç Gün Daha Kalma Teklifinin Müşriklerce Kabul Edilmeyişi .......................................... 598Akşama Kadar Mekke’yi Terketmelerinin Müslümanlara Duyuruluşu ve Yola Çıkılışı ......................................................... 600
21İçindekiler
22 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Meymûne’nin Mekke’den Çıkarılıp Serif’e Getirilişi ve Evlenme Töreninin Serif’te Yapılışı .................................................. 600Fetih ve Umre Hakkındaki İlahî Vaadlerin Gerçekleşmesi .................................. 601Hz. Hamza’nın Kızı Ümâme’nin Medine’ye Getirilişi ........................................ 601Ümâme’ye Kimin Bakması Gerekeceğinin Belirlenişi ......................................... 602
Onuncu BölümYENİ SEFERLER, YENİ İHTİDALAR
Ahrem b. Ebi’l-Avcâ’ın Süleym Oğullarına Gönderilişi ....................................... 605Peygamberimiz Aleyhisselamın Kızı Hz. Zeyneb’in Vefatı .................................. 606Hz. Zeyneb’in Yıkanışı, Kefenlenişi, Cenaze Namazının Kılınışı ve Kabre Konuluşu ..607Amr b. Âs’ın Müslüman Oluşu ........................................................................... 608Amr b. Âs’ın Müslümanlığı Kabulde Gecikmesinin Sebebi ................................. 615Halid b. Velid ile Osman b. Talha’nın Müslüman Oluşu .................................... 617Osman b. Talha’nın Soyu ve Kişiliği ................................................................... 617Galib b. Abdullah’ın Benî Mülevvahlara Gönderilişi .......................................... 624Galib b. Abdullah’ın Fedek Çevresindeki Benî Mürrelere Gönderilişi ................ 628Benî Mürrelere Baskın Yapılışı............................................................................ 630Mirdas b. Nehik’in Üsâme Tarafından Öldürülüşü ............................................. 631Üsâme’nin Yaptığına Son Derecede Üzülüşü ..................................................... 631Şüca’ b. Vehb’in Benî Âmirlere Gönderilişi ........................................................ 632
On Birinci BölümMU'TE GAZASI
Gazanın Tarihi, İsmi ve Sebebi ........................................................................... 637Mu’te Mücahidlerinin Sayısı ve Orduya Kumanda Edeceklerin Belirlenişi .......... 639Abdullah b. Revâha’nın Vedalaşırken Ağlaması ve Ağlamasının Sebebi ............. 642Şurahbil’in Savaşmaya Hazırlanışı ...................................................................... 644Mücahidlerin Maan’da Durup Durumu Gözden Geçirmeleri ............................. 644Benî Ganmlerden Rum Ordularına Katılmayanların Çoğalmaları, Katılanların Azalıp Küçülerek Yoksul Düşmeleri ............................ 645İslâm Mücahidlerinin Maan’da Durum Değerlendirmesi Yapmaları .................... 645Abdullah b. Revâha’nın Şehitlik Özlemi ............................................................. 646İbn Ebi Sebre’nin Mu’te’de Kalesini İslâm Mücahidlerine Açışı ve Mücahidlerin Meşârif Köyünde Düşman Ordularıyla Karşılaşmaları ve Savaş Düzenine Girmeleri ..647Düşman Ordularının Göz Kamaştıran Güçleriyle Çarpışmaya Başlanılışı ............ 648Düşman Ordularıyla Çarpışmaya Girişilmesi ve Zeyd b. Hârise’nin Şehit Oluşu ...648
23İçindekiler
Hz. Cafer’in Kumandayı Ele Alışı ve Şehit Oluşu ................................................ 649Abdullah b. Revâha’nın Kumandayı Ele Alışı ve Şehit Oluşu .............................. 650Kutbe b. Âmir’in Müslümanları Öğütleyişi ve Sabit b. Akrem’in Sancağı ve Kumandayı Halid b. Velid’e Tevdi Edişi ............................................ 652Müslümanların Saldırıya Geçip Düşmanlardan Bir Kısmını Bozguna Uğratmaları ..653Halid b. Velid’in Düşmanları Şaşırtan ve Maneviyatlarını Sarsan Bir Tedbire Başvuruşu .................................................... 654Mu’te’de Kaç Gün ve Ne Kadar Düşmanla Çarpışıldığı ve Halid b. Velid’in Bir Avuç Mücahidi Savaş Yerinden Nasıl Bir Ustalıkla Geri Çekmeyi Başardığı .. 655Mu’te Savaşında Şehit Olan Mücahidler ............................................................. 656Peygamberimiz Aleyhisselamın Mu’te’de Kumandanların Nasıl Şehit Olduklarını Medine’de Müslümanlara Bildirişi ................................. 656Peygamberimiz Aleyhisselamın Bu Şehitler Hakkındaki Duası ........................... 659Peygamberimiz Aleyhisselamın Halid b. Velid Hakkındaki Takdiri ve Duası ...... 660Ya’lâ b. Ümeyye’nin Mu’te Haberini Medine’ye Getirişi .................................... 660Hz. Cafer’in Şehitlik Haberinin Ev Halkına Duyuruluşu ..................................... 661Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Cafer’in Ev Halkı İçin Yemek Hazırlatışı ..... 662Hz. Cafer’e Ağlamanın Yasaklanışı ..................................................................... 664Mu’te Mücahidlerinin Medine’de Nasıl Karşılandıkları ....................................... 665
On İkinci BölümEN BÜYÜK FETHİN AREFESİNDE
Amr b. Âs’ın Zâtü’s-Selâsil’e Gönderilişi ............................................................. 669Amr b. Âs’a Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın Kumandası Altında Takviye Birliği Gelişi .. 671Ebu Ubeyde’nin Amr b. Âs’a Uyuşundan Dolayışı İtirazlara Uğrayışı ................. 673Amr b. Âs’ın Bazı Emir ve Tedbirlerinin Tepkiyle Karşılanışı .............................. 674Mücahidlerin Düşman Yurtlarına Akın ve Baskın Yapmaları ............................... 674Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer’in Yedikleri Etten Telaşa ve Korkuya Düşmeleri ..... 675Hz. Ebu Bekir’in Râfi’ b. Ebi Râfi’e Öğütleri ....................................................... 676Amr b. Âs’ın Zâtü’s-Selâsil’den Dönerken İhtilam Oluşu ve Gusül Yerine Teyemmümle Namaz Kıldırışı ........................................ 678Peygamberimiz Aleyhisselamın Amr b. Âs’ı Sorguya Çekişi ............................... 679Amr b. Âs’ın Peygamberimiz Aleyhisselama En Çok Kimi Sevdiğini Soruşu ....... 681Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın Sîfu’l-Bahr’e (Habat’a) Gönderilişi ............................... 681Mücahidlere Yol Azıklarının Bölüştürülüşü ........................................................ 683Mücahidlerin Açlıktan, Ağaç Yaprakları Yemeye Başlamaları ............................. 684Mücahidlerden Kays b. Sa’d b. Ubâde’nin Borçla Develer Satın Alarak Mücahidleri Doyuruşu ............................................ 684
24 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mücahidlere İkram Edilen Dev Balık .................................................................. 686Mücahidlerin Yedikleri Balık Hakkındaki Hükmün Ne Olduğunu Peygamberimiz Aleyhisselamdan Sormaları ................................. 688Peygamberimiz Aleyhisselamın Kays b. Sa’d’ıve Onun Hanedanının Cömertliğini Övüşü ........................................................ 688Sa’d b. Ubâde’nin Oğlundan İzahat Alarak Ona Dört Hurma Bahçesi Bağışlaması ...689Ebu Katâde’nin Hadıra’ya Gönderilişi ................................................................. 691Abdullah b. Ebi Hadrad’ın Gâbe’ye Gönderilişi ................................................. 695Uyeyne b. Hısn ile Hâris b. Avf’ın Müslüman Olmak Üzere Yola Çıkışları ........ 697Benî Süleymlerden Medine’ye Gelip Müslüman Olanlar .................................... 697
On Üçüncü BölümMEKKE'NİN FETHİ
Fetih Seferinin Tarihi ve Mevkii .......................................................................... 703Abdulmuttalib’le Huzâalar Arasında İttifak Antlaşması Yapılışı ........................... 708Benî Bekrlerle Huzâalar Arasındaki Düşmanlık .................................................. 709Benî Bekrlerden Benî Di’llerin Huzâalardan Öç Almaya Niyetlenmeleri ............ 709Huzâalara Saldırmak İçin Bahane Edilen Son Hadise .......................................... 711Kureyş Müşriklerinin Nüfâseleri Gizlice Destekleyerek Huzâaları Öldürtmeleri .. 711Kureyş Müşriklerinin Yaptıkları İşin Sonucunu Düşünerek Korkuya Düşmeleri ... 714Huzâaların Yardım Dileklerini Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’den Cevaplayışı ............................................................. 717Huzâaların Medine’ye Gelişi .............................................................................. 718Kureyş Müşriklerine Mektup Gönderilişi ............................................................ 720Ebu Süfyan Medine Yolunda .............................................................................. 721Ebu Süfyan’ın İşlenilen Cinayeti Gözardı Etmeye Çabalayışı .............................. 723Acele Sefer Hazırlığına Girişilişi ve Bunun Gizli Tutuluşu .................................. 733Hâtıb’ın Kureyş Müşriklerine Harekât Durumunu Bir Yazı İle Bildirmeye Yeltenişi...737Mektubun Kureyş Müşriklerine Bir Kadınla Gönderilişi ...................................... 739Hâtıb’ın Sorguya Çekilişi .................................................................................... 740Medine’den Mekke’ye Doğru Yola Çıkış ............................................................ 745Zübeyr b. Avvam’ın Bir Süvari Birliğinin Başında Öncü Olarak İleri Sürülüşü ve Hevâzin Casusunun Yakalanıp Sorguya Çekilişi ................................746Uyeyne b. Hısn’ın Arc’da Gelip Mücahidlere Katılışı ......................................... 748Peygamberimiz Aleyhisselamın Orucunu Açışı ve Mücahidlere Oruçlarını Açmalarını Emredişi ................................................. 749Medine’ye Gelmek Üzere Yola Çıkan Hz. Abbas’ın Yolda Peygamberimiz Aleyhisselamla Buluşması................................................ 749
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mücahidleri Savaş Düzenine Koyuşu ................ 750Ebu Süfyan b. Hâris’le Abdullah b. Ebi Ümeyye’nin Peygamberimiz Aleyhisselamla Buluşmaları ve Müslüman Olmaları .................. 752Peygamberimiz Aleyhisselamın Merru’z-zahran’da Konaklayışı .......................... 757Kureyş Müşriklerinin Ebu Süfyan b. Harb’i Denetçi ve Elçi Olarak Göndermeyi Kararlaştırmaları ...................................................... 758Ebu Süfyan’la Hakîm b. Hizam ve Büdeyl b. Verkâ’nın Müslüman Olmaları ...... 759Ebu Süfyan’a Dar Geçitte Mücahidlerin Geçişinin Seyrettirilişi ........................... 766İslâm Mücahidlerinin Tamamıyla Gelip Zî Tuvâ’da Toplanışı ................................776Mekkeli Müşriklerin İslâm Mücahidlerine Karşı Koymaya ve Çarpışmaya Hazırlanmaları .................................................... 777Mücahidlerin Savaş ve Mekke’yi Fetih Düzenine Konulması ve Kumandanlara Harekât Hakkında Talimat Verilişi .......................................... 777Üsâme b. Zeyd’in Mekke’de Nereye İnileceğini Soruşu ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Hayf’a İnileceğini Bildirişi ................................. 779Ebu Kuhâfe’nin İslâm Mücahidlerini Ebu Kubeys Dağından Kızına Gözetletişi ... 780Ebu Süfyan’la Hakîm b. Hizam’ın Kureyşlileri Uyarmak ve İslâmiyete Davet Etmek Üzere Önden Gönderilişi ......................................... 781Hz. Abbas’ın Peygamberimiz Aleyhisselamdan İzin Alarak Mekke’ye Gidişi ...... 783Halid b. Velid’in Ellît Mevkiinden Mekke’ye Girişi ............................................. 784Ebu Süfyan’la Hakîm b. Hizam’ın Müşriklere Öğüt ve Tavsiyeleri ...................... 786Zübeyr b. Avvam’ın Mekke’ye Yukarı Tarafından Girişi ..................................... 786Peygamberimiz Aleyhisselamın Mekke’ye Girişi................................................. 787Peygamberimiz Aleyhisselamın Mekkelilere Eman Verdiğini İlân Ettirişi............. 790Ensarın Duydukları Endişelerin Giderilişi............................................................ 791Peygamberimiz Aleyhisselamın Hacun’da Kurulan Çadıra İnişi .......................... 792Abdullah b. Hatal’ın Suçu ve Öldürülüşü ........................................................... 794Hâris b. Tulaytıla’nın Öldürülüşü ....................................................................... 796Huveyris b. Nukayz’ın Öldürülüşü ..................................................................... 797Mıkyes b. Subâbe’nin Öldürülüşü ...................................................................... 797Safvan b. Ümeyye’nin Cidde’ye Kaçışı ............................................................... 798İkrime b. Ebu Cehil’in Yemen’e Kaçışı................................................................ 799Hebbar b. Esved’in Kaçıp İzini Kaybedişi ........................................................... 799Abdullah b. Zibârâ İle Hübeyre b. Ebi Vehb’in Necran’a Kaçmaları ................... 800Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh’in Öldürülmek İçin Aranılışı .................................. 800Peygamberimiz Aleyhisselamın Mescid-i Haram’a Gelişi ve Kâbe’yi Tavaf Edişi .. 802Fadâle’nin Kötü Niyetini Değiştiren ve İmanını Pekiştiren Bir Hadise ................. 804
25İçindekiler
26 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Süfyan b. Harb’in İçinden Geçirdiği Bir Kuruntudan Dolayı Uyarılışı .......... 804Peygamberimiz Aleyhisselamın Kâbe’nin Anahtarını Getirtmesi ......................... 805Kâbe Çevresindeki Putların Yıktırılışı .................................................................. 806Bilal-i Habeşî’nin Kâbe Üzerinde Ezan Okumasından Müşriklerin Tedirgin Olmaları ............................................. 807Yıkılan Putların Kırılacaklarının Kırılışı ve Yakılacaklarının Yakılışı ..................... 810Peygamberimiz Aleyhisselamın Ümmü Hani’nin Evinde Fetih Namazı Kılışı ..... 810Mücahidlerin Fetih Gecesini Zikir ve İbadetle Geçirmeleri ................................. 811Kâbe’nin İçindekiler ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Kâbe’ye Girişi .............. 812Peygamberimiz Aleyhisselamın Birinci Fetih Hutbesi ......................................... 816Peygamberimiz Aleyhisselamın İkinci Fetih Hutbesi ........................................... 818Peygamberimiz Aleyhisselamın Hicâbe ve Sikâye Hizmetlerini Eski Görevlilerine Vermesi ............................................. 822Ebu Ahmed’in Müşrikler Tarafından Gaspedilen Evleri Karşılığında Cennette Verilecek Köşke Razı Oluşu.................................... 824Peygamberimiz Aleyhisselamın, Karşısında Titremeye Başlayan Adamı Teskin Edişi ..825Mekkelilerin Peygamberimiz Aleyhisselama İslâmiyet Üzerine Bey’atları ........... 826Ebu Kuhâfe’nin Peygamberimiz Aleyhisselama Getirilip Bey’at Ettirilişi .............. 827Hz. Ebu Bekir’in, Bacısına, Alınan Gerdanlığı Hakkındaki Tavsiyesi .................. 827Ebu Leheb’in Oğulları Utbe ve Muattib’in Getirtilip Bey’at Ettirilişi .................... 828Mekkeli Kadınların Peygamberimiz Aleyhisselama Bey’at Ettirilişi ...................... 829Hind ve Kızkardeşinin Peygamberimiz Aleyhisselamla Konuşmaları .................. 829Hind’in Peygamberimiz Aleyhisselama Oğlak Kebabı Hediye Edişi ve Koyunlarının ve Kuzulayıcılarının Bereketlenişi ........................ 833Mekke Evlerindeki Putların Kırılışı ve Bazı Şeylerin Yasaklanışı .......................... 834Mekkeli Çocuklar İçin Peygamberimiz Aleyhisselama Dua Ettirilişi .................... 835Peygamberimiz Aleyhisselamın Süheyl b. Amr’a Eman Verişi............................. 835Huvaytıb b. Abduluzzâ’nın Müslüman Oluşu .................................................... 837İkrime b. Ebu Cehil’e Eman Verilişi ve Kendisinin Müslüman Oluşu .................. 839Hâris b. Hişam’ın Müslüman Oluşu ................................................................... 846Şair Abdullah b. Zibârâ’nın Necran’dan Gelip Müslüman Oluşu ........................ 850Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh’in Özür Dileyişi ve Müslümanlığa Dönüşü ............ 852Peygamberimiz Aleyhisselamın Safvan b. Ümeyye’ye Eman Verişi ..................... 855Enes b. Züneym ed-Di’lî’nin Suçunun Affedilişi ................................................. 859Peygamberimiz Aleyhisselamın Ordu İhtiyacı İçin Mekkeli Üç Zenginden Ödünç Para Alışı .................................................... 860İşkence ile Dininden Döndürülen Cebr’in Yeniden Müslüman Oluşu ................ 860
Peygamberimiz Aleyhisselama Sa’d b. Bekrlerden Bir Kadının Hediye Olarak Süt ve Keş Peyniri Getirişi ........................................ 861Peygamberimiz Aleyhisselama İçmesi İçin Üzüm Şırası Getirilişi ....................... 862Peygamberimiz Aleyhisselama Sakîfli Bir Dostu Tarafından Hamr (Şarap) Hediye Edilmek İstenilişi ............................................. 863Mekke’nin Fethinde Haram Kılınan, Yasaklanan Şeyler ...................................... 863Soylu Bir Kadının Hırsızlık Suçundan Dolayı Elinin Kesilişi ................................ 864Fetih Müyesser Olursa Beytü’l-Makdis (Kudüs)’te Namaz Kılmayı Adamanın Hükmü .................................................... 864Peygamberimiz Aleyhisselamın Mekke’de Kaldığı Müddetçe Namazlarını Seferî Olarak Kıldığı, Kıldırdığı ...................................... 865Saîd b. Saîd’in Mekke Çarşısı Müfettişliğine Tayin Edilişi ................................... 866Mekke Harem Sınırı ve Sınır Taşları ................................................................... 866Kureyş Müşriklerinin Harem Sınır Taşlarını Söktükten Sonra Yerine Koymaları .. 868Mekke Çevresindeki Putların Yok Edilmeleri İçin Birlikler Gönderilişi ................ 869Halid b. Velid’in Uzzâ Putunu Kesişi ................................................................. 871Amr b. Âs’ın Süva’ Putunu Yıkmaya Gönderilişi ................................................. 873Sa’d b. Zeyd el-Eşhelî’nin Menat Putunu Yıkmaya Gönderilişi ........................... 875Amr b. Selimetü’l-Cermî’nin Müslüman ve Küçük Yaşta Kavminin İmamı Oluşu ...877Halid b. Velid’in Benî Cezîmelere Gönderilişi ................................................... 879Peygamberimiz Aleyhisselamın Benî Cezîmelere Yapılandan Üzüntü Duyuşu ve Allah’a Sığınışı................................................... 886Abdurrahman b. Avf’ın Halid b. Velid’i Kınaması ve Onunla Tartışması ............ 888Hz. Ömer’in Halid b. Velid’i Kınaması ve Kendisine Tavsiyesi ........................... 889Gerekli Bir Açıklama .......................................................................................... 890
27İçindekiler
28 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
29Hendek (Ahzab) Savaşı
Birinci Bölüm
HENDEK (AHZAB) SAVAŞI
29İslam Tarihi
30 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
31Hendek (Ahzab) Savaşı
HENDEK (AHZAB) SAVAŞI k
Hendek Savaşının Tarihi ve Sebebi
Hendek (Ahzab) savaþý, Hicretin 5. yýlýnda,1 Þevval2 ile Zilkâde arasýnda vuku buldu.3
Benî Nadîr Yahudileri yurtlarýndan sürülüp çýkarýldýklarý zaman, onlar-dan bir kýsmý Þam’a, bir kýsmý da Hayber’e gelip yerleþmiþlerdi.
Sellâm b. Ebi’l-Hukayk ile Kinane b. Rebi’ b. Ebi’l-Hukayk ve Huyey b. Ahtab, Hayber’deki akrabalarýnýn yanýna inmiþlerdi.4
Hayber’de hazýrlýklý, cesaretli, çok sayýda Yahudi cemaati bulunuyordu.5
Ýçlerinde Sellâm b. Ebi’l-Hukayk en-Nadrî ile Huyey b. Ahtab en-Nadrî, Kinane b. Rebi’ b. Ebi’l-Hukayk en-Nadrî ve Hevze b. Kays el-Vâilî ve Ebu Ammar el-Vâilî ve Benî Nadîr ve Benî Vâillerden bazý kimseler,6 Vahvah b. Amr ve onun kabilesinden bazýlarý,7
Dubay’a oðullarýndan Ebu Âmir (Fâsýk) Abdi Amr b. Sayfî’nin de bulunduðu 19 kiþilik bir heyet; Mekke’ye giderek Kureyþ müþriklerini ve onlara baðlý bulunan kabileleri Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmaya davet ettiler:
1 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/224, Vâkýdî, Megâzî, 1/4, Ýbn Sa’d, 2/65, Belâzurî, Ensâb, 1/343, Taberî, Târîh, 3/42, 43.
2 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/224, Taberî, Târîh, 3/43, İbn Hazm, Cevâmi, s. 185, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/178, Ýbn Seyyid, 2/55, Zehebî, Târîh, s. 233, İbn Kesîr, Bidâye, 4/93.
3 Vâkýdî, Megâzî, 1/4, Ýbn Sa’d, 2/65, Belâzurî, Ensâb, 1/343, Zehebî, Târîh, s. 233.4 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/201, Taberî, Târîh, 3/38, İbn Hazm, Cevâmi, s. 182, İbn Kesîr, Bidâye, 4/77,
Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 28, Halebî, 2/566.5 Vâkýdî, Megâzî, 2/441.6 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/225.7 Vâkýdî, Megâzî, 2/441.
32 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Onun iþini bitirinceye kadar, biz de sizin yanýnýzda bulunacak, sizinle el ve iþ birliði yapacaðýz!” dediler.8
Ebu Süfyan, onlara:“Siz bu iþte azimli ve kararlý mýsýnýz?” diye sordu.Heyet:“Evet! Muhammed’e düþmanlýk ve onunla çarpýþmak hususunda sizinle
antlaþma yapalým diye geldik!” dediler.Ebu Süfyan:“Öyle ise hoþgeldiniz, safa geldiniz! Muhammed’e düþmanlýkta yardýmcý
olanlar, bizim katýmýzda insanlarýn en sevgilisi ve makbulüdür!” dedi.9
Kâbe Örtüsü Arasında Antlaşma Yapılışı ve Müşrikliğin İslâmiyetten Üstün Gösterilmek İstenilişi
Heyetten bazýlarý, Ebu Süfyan’a:“Kureyþ’in her kabilesinden 50 kiþi getir ve sen de içlerinde bulun!Siz ve biz, Kâbe örtüsünün arasýna girip göðüslerimizi Kâbe’ye
yapýþtýrarak; birbirimizden ayrýlmamak, birbirimizi býrakmamak üzere, hepimiz birden Allah’a ant içelim. Bizlerden tek adam kalmayýncaya kadar, þu adam [Peygamberimiz Aleyhisselam kast ediliyor] hakkýnda sözbirliði yapalým!” dediler.
Öyle yaptýlar ve antlaþtýlar.Kureyþ müþrikleri, birbirlerine:“Medine’nin reisleri, bilgi ve ilk kitab sahipleri, ayaðýnýza kadar gelmiþ
bulunuyorlar.‘Biz mi, yoksa Muhammed mi; hangimiz daha doðru yolda?’ Onlardan
bir sorun bakalým?” dediler.“Ýyi olur!” diyerek bu tavsiyeyi benimsediler.10
Bunun üzerine, Ebu Süfyan onlara:“Ey Yahudi cemaati! Sizler, kendilerine ilk semavî kitab inmiþ, ilim
sahibi bir kavimsiniz!Muhammed’le anlaþamadýðýmýz meselede bizi aydýnlatýn: Bizim dini-
miz mi, yoksa onun dini mi daha hayýrlý?11
Biz, Beytullah’ý imar ve ona develer kurban ederiz.
8 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/225, Vâkýdî, Megâzî, 2/441.9 Vâkýdî, Megâzî, 2/441, 442.10 Vâkýdî, Megâzî, 2/441, 442.11 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/225, Vâkýdî, Megâzî, 2/442.
33Hendek (Ahzab) Savaşı
Hacca gelenlerin su ihtiyaçlarýný karþýlarýz!Putlara taparýz!Buna göre, biz mi daha doðru yoldayýz, yoksa Muhammed mi daha
doðru yolda?” diye sordu.Heyet:“Allah için söylenecekse, siz hakka ondan daha yakýnsýnýz:Çünkü, siz þu Beytullah’a hürmet ve tâzimde bulunuyorsunuz.Hacýlarýn su ihtiyaçlarýný karþýlýyorsunuz.Develerden kurbanlar kesiyorsunuz.Atalarýnýzýn tapageldikleri putlara tapýyorsunuz.12
Evet! Sizin dininiz onun dininden daha hayýrlýdýr ve siz hakka ondan daha yakýnsýnýz!” dediler.
Yahudi heyetinin bu sözleri Kureyþ müþriklerini çok sevindirdi.Yahudi heyeti Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmaya davet ettiði
zaman, Kureyþ müþrikleri bunu sevinerek benimsediler; bu yolda hemen derlenip toparlandýlar ve hazýrlýklara giriþtiler.
Kureyþ müþriklerinin sorularýna Yahudi heyetinin verdiði cevaplar üze-rine inen âyetlerde þöyle buyuruldu:
“Görmedin mi þu kendilerine Kitab’dan biraz nasip verilmiþ olanlarý?!Kendileri haça, þeytana inanýyorlar, diðer kâfirler için de ‘Bunlar, iman
edenlerden daha doðru bir yoldadýr!’ diyorlar.Bunlar, Allah’ýn kendilerine lânet ettiði kimselerdir!Allah kime lânet ederse, artýk ona gerçek hiçbir yardýmcý bulamazsýn!Yoksa onlarýn yeryüzünün mülk ve saltanatýndan bir hissesi mi var?!Fakat, öyle olsaydý, insanlara çekirdeðin arkasýndaki minicik bir
tomurcuðu bile vermezlerdi.Yoksa onlar Allah’ýn fazl u kereminden insanlara verdiði þeylere, nimet-
lere karþý haset mi ediyorlar?Biz gerçekten Ýbrahim hanedanýna da kitab ve hikmet vermiþizdir.
Onlara baþkaca büyük bir mülk ve saltanat da bahþetmiþizdir.Ýþte, onlardan kimi ona (Muhammed Aleyhisselama) iman etti, kimi de
ondan yüz çevirdi!Çýlgýn bir ateþ olarak Cehennem yeter bunlara (bu yüz çevirenlere)!”13
12 Vâkýdî, Megâzî, 2/442.13 Nisâ: 51-55, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/225, 226, Taberî, Târîh, 3/44, Ýbn Seyyid, 2/55, İbn Kesîr,
Bidâye, 4/94, 95.
34 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yahudi Propaganda Heyetinin Arap Kabilelerini Dolaşarak Peygamberimiz Aleyhisselamla Çarpışmaya
Davet ve Teşvik Etmeleri
Yahudi propaganda heyetinden bazý kimseler Kays b. Aylanlardan Gatafan-lara giderek, onlarý Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmaya davet ettiler.
Çarpýþmaya kalktýklarý zaman kendilerinin yanlarýnda bulunacaklarýný ve Kureyþîlerin de bu yolda kendilerine tâbi olacaklarýný bildirdiler.14
Bu yolda kendilerine yardýmcý olduklarý ve Kureyþliler Muhammed Aleyhisselamýn üzerine yürüdükleri zaman onlarla birlikte hareket ettikleri takdirde, Hayber’in bir yýllýk hurma mahsulünü onlara býrakacaklarýný va’d edince, Gatafanlarla anlaþtýlar.
Yahudilerin bu davetine Uyeyne b. Hýsn’dan daha çabuk icabet eden olmadý.15
Mürre oðullarýnýn kardeþi Ebu Hâris b. Avf, önce Uyeyne b. Hýsn ile kendi kavminden olan Gatafanlara:
“Ey kavmim! Beni dinleyiniz! Þu adamla [Peygamberimiz Aleyhisselam-la demek istiyor] çarpýþmaya kalkmaktan vazgeçiniz! Siz onu Araplardan düþmaný olanlarla baþbaþa býrakýnýz, aralarýna girmeyiniz!” diyerek öðüt vermiþti.
Fakat, þeytan onlarý da tamaha düþürdü.
Esed oðullarý ile Gatafanlar, müttefik idiler. Gatafanlar, Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmak için, Esed oðullarýna yazý yazdýlar.16
Yahudi heyeti, Gatafanlardan sonra, Süleym b. Mansur oðullarýna baþ-vurdular, kararlarýný bildirdiler ve bu yolda onlarýn da yardýmlarýný istediler.17
Süleym oðullarý, Kureyþliler harekete geçtiði zaman onlarla birlikte hareket edecekleri hakkýnda, Yahudi heyetine söz verdiler.18
Yahudi heyeti, çevredeki bütün Arap kabilelerine uðradýlar ve hepsini ayaklandýrdýlar.19
Benî Sa’dlardan, müttefikleri olanlara da Kureyþ müþriklerinin yardýmýna gelmeleri için yazý yazdýlar.
14 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/226.15 Vâkýdî, Megâzî, 2/443.16 Diyarbekrî, 1/480.17 Belâzurî, Ensâb, 1/343.18 Vâkýdî, Megâzî, 2/442, 443.19 Belâzurî, Ensâb, 1/343.
35Hendek (Ahzab) Savaşı
Kureyş Müşriklerinin Arap Kabilelerini Peygamberimiz Aleyhisselamla Çarpışmak Üzere
Kendilerine Yardıma Çağırmaları
Kureyþ müþrikleri de aralarýnda akrabalýk bulunan Süleym oðullarýnýn ileri gelenlerine yazý yazarak, Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmak üzere kendilerine yardým etmelerini istediler.20
Hatta bütün Arap kabilelerine baþvurarak, onlarý bu hususta kendileri-ne yardýmcý olmaya çaðýrdýlar.
Ehâbiþ ile bunlara baðlý bulunan kabileler, Kureyþ müþriklerinin daveti-ne hemen icabet ettiler.21
Kureyþ müþrikleri, Arap kabilelerinden bazýlarýný da ücretle kira la-dýlar.22
Kureyş Müşrikleri ile Yardımcılarının Hazırlanıp Yola Çıkmaları
Kureyþ müþrikleri, hazýrlýklarýný tamamladýlar.23
Ehâbiþ ile onlara baðlý kabileler biraraya toplanmýþ, 4000 kiþilik bir ordu meydana gelmiþti. Kureyþ ordusu için Dârü’n-Nedve’de sancak baðlandý.24
Sancaktar, Osman b. Talha b. Ebi Talha idi.25
Kureyþ ordusunda 300 at, 1500 deve bulunuyordu.
Ordu, Ebu Süfyan b. Harb’in kumandasý altýnda yola çýktý.26
Yolda Gelip Kureyş Ordusuyla Birleşen Arap Birlikleri ve Sayıları
Kureyþ ordusunun Merru’z-zahran’da bulunduðu sýrada, Süleym oðullarý gelip onlara kavuþtularki, 700 kiþi idiler. Süleym oðullarýna, Harb b. Ümey-ye’nin müttefiki olan ve Sýffîn’de Hz. Ali’ye karþý Muaviye b. Ebu Süfyan b. Harb’in yanýnda yer almýþ bulunan Ebu Aver es-Sülemî’nin babasý Süfyan b. Abduþþems kumanda ediyordu.
20 Diyarbekrî, 1/480.21 Vâkýdî, Megâzî, 2/442.22 Vâkýdî, Megâzî, s. 290 (1367/1948 Kahire baskýsý)23 Ýbn Sa’d, 2/66.24 Vâkýdî, Megâzî, 2/443, Ýbn Sa’d, 2/66.25 Ýbn Sa’d, 2/66.26 Vâkýdî, Megâzî, 2/443, Ýbn Sa’d, 2/66.
36 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bunlarla birlikte, Esed oðullarý kabilesi de Tulayha b. Huveylid el-Ese-dî’nin kumandasý altýnda gelip kavuþtular.
Fezâre oðullarý kabilesi, bütün cenk, savaþ erleri ile yola çýktýlar ve 1000 kiþi idiler. Kendilerine Uyeyne b. Hýsn kumanda etmekte idi. Bunlarýn hemen hepsi hecinsüvar idiler.27
Eþca’ kabilesi 400 kiþilik cenkçi, savaþçý ile yola çýktýlar. Bunlarýn kumandanlarý, Mes’ud b. Ruhayla idi.
Mürre oðullarý da, Hâris b. Avf’ýn kumandasý altýnda 400 cenkçi, savaþçý ile yola çýktýlar.28
Kinanelerden, Sakîflerden ve daha baþka kabilelerden birçok cenk, savaþ birlikleri de, baþlarýnda kumandanlarý, liderleri olduðu halde Ebu Süfyan’ýn ordusuna gelip katýldýlar.29
Çeþitli kabilelerden toplanan ve sayýlarý 10.000’i aþan bu ordularýn baþlýca üç ordugâhý vardý; üçü de Ebu Süfyan’ýn emrine baðlý bulunuyordu.30
Müşrik Ordularının Hareketleri Hakkında Alınan Haber Üzerine Alınacak Tedbirlerin Konuşulması
Kureyþ müþriklerinin Medine’ye yürüme hazýrlýklarýna giriþtikleri sýrada, Huzâa kabilesinden bir süvari dört gecede Medine’ye yetiþip Kureyþ müþriklerinin Mekke’den Medine üzerine yürüme hazýrlýklarý içinde bulunduklarýný Peygamberimiz Aleyhisselama haber verdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Müslümanlarý acele toplayýp, düþmanlarýnýn kararlarýný onlara bildirdi. Müþriklerle nasýl savaþýlacaðýný Müslümanlarla konuþtu.
Allah’ýn emirlerine aykýrý davranýþlardan sakýndýklarý, güçlüklere kat lan-dýklarý takdirde, kendilerine Allah’ýn yardýmýnýn eriþeceðini vaad etti.
Allah’ýn ve Resûlünün emirlerine boyun eðmelerini emir ve tavsiye buyurdu.
Yapýlacak iþi onlara danýþtý.Çünkü, savaþ konusunda ashabýna danýþmak, onlarýn görüþlerini almak,
Peygamberimiz Aleyhisselamýn âdeti idi.Peygamberimiz Aleyhisselam bu sefer de onlara:
27 Ýbn Sa’d, 2/66.28 Vâkýdî, Megâzî, 2/443, Ýbn Sa’d, 2/66.29 Belâzurî, Ensâb, 1/343.30 Vâkýdî, Megâzî, 2/444, Ýbn Sa’d, 2/66.
37Hendek (Ahzab) Savaşı
“Medine dýþýnda çarpýþalým mý, yoksa Medine’de kalarak kazacaðýmýz hendeklerin arkasýna mý çekilelim? Yahut düþmanlarýn yakýnýna varýp arkamýzý þu daða vererek müdafaa savaþý mý yapalým?” diye sordu.
Ashab, birbirine aykýrý görüþler ileri sürdüler.31
Müdafaa Hendekleri Kazılmasının Kararlaştırılması
Yüce Allah, hendek kazýlmasý hususunu Peygamberimiz Aleyhisselama ilham etti.32
Bunun üzerine Peygamberimiz Aleyhisselam, müdafaa hendekleri kazýlmasýný Müslümanlara emir ve tavsiye buyurdu.33
Selman-ý Fârisî de:“Yâ Rasûlallah! Biz de Fars topraðýnda düþman süvarilerinin baskýn-
larýndan korktuðumuz zaman etrafýmýzý hendekle çevirip savunurduk.Yâ Rasûlallah! Hendek arkasýna çekilip savunmamýzý emretme iþi sana
ait deðil midir?” dedi.Selman-ý Fârisî’nin Medine’nin hendekle savunulmasý hakkýnda Peygam-
berimiz Aleyhisselamýn tavsiyesini destekleyen bu görüþü, Müslümanlarýn hoþuna gitti.
Uhud günü, Peygamberimiz Aleyhisselamýn, Medine dýþýna çýkmayýp Medine’de savunmada kalmaya kendilerini davet etmiþ olduðunu da hatýrladýlar.
Bunun için, kendileri de Medine dýþýna çýkmak istemediler ve Medine’-de müdafaada kalmayý benimsediler.
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hendek ve Karargâh Keşfine Çıkışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, hemen atýna bindi. Muhacir ve Ensarýn ileri gelenlerinden bazýlarýný yanýna aldý.34
Medine’nin savunulmasý için hendek kazýlmasý gereken yerleri tayin ve tesbit etmek üzere keþifte bulundu.35
Medine, yalnýz bir tarafýndan açýk ve tehlikeli idi.36
31 Vâkýdî, Megâzî, 2/444, 445.32 Vâkýdî, Megâzî, 2/493.33 İbn Hazm, Cevâmi, s. 186, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/178, Ýbn Seyyid, 2/55, İbn Kesîr, Bidâye, 4/95, Ýbn
Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 29, Ýbn Hacer, Metâlib, 4/229.34 Vâkýdî, Megâzî, 2/445.35 Diyarbekrî, 1/481.36 Semhûdî, 4/1206.
38 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Medine’nin diðer taraflarý ise, birbirine girmiþ binalarla, kale gibi çevrili idi.37
Ayrýca, sýk hurma aðaçlarý ile de geçit vermez bir halde idi.38
Peygamberimiz Aleyhisselam, hendek kazýlmak üzere düþmana açýk olan tarafý seçti.39
Peygamberimiz Aleyhisselam ordugâh için de elveriþli bir yer aradý. Buna en uygun, en elveriþli yer, Sel’ daðýnýn eteði idi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, karargâhýný oraya kurmayý ve arkalarýný ona dayamayý uygun gördü.
Hendek Kazılacak Yerin Belirlenişi ve Her Cemaate Kazacakları Yerin Gösterilişi
Kazýlacak hendekler Mezad’dan baþlayacak, Zübab’a uðrayacak, oradan da Ratic’e kadar uzanacaktý.40
Peygamberimiz Aleyhisselam, Þeyheyn hisarlarýndan Mezad’a kadar uzanan bir çizgi çizip, her on kiþiye kýrk arþýn uzunluðunda yer ayýrdý.41
Muhacirlere de, Ensara da, kazacaklarý yerleri “Þuradan þuraya kadar!” diyerek ayrý ayrý belli etti.42
Muhacirler, Ratic’den Zübab’a kadar olan kýsmý;Ensar da, Zübab’dan Benî Ubeyd daðýna kadar uzanan kýsmý
kazacaklardý,43
Zübab, Sel’ ve Benî Ubeyd, Medine daðlarýndandýr.44
Ratic; Medine’de Yahudi kulelerinden bir kule idi45 ve birkaç el deðiþtirmiþ, en sonunda Za’verâ oðullarýna geçmiþti.46
Ratic’in sekenesi, içlerinde henüz Müslüman olmayan bazý kiþiler bulunmakla beraber, Amr b. Malik b. Evs oðullarý, Mürre b. Malik b. Evs oðullarý idi.47
Bunlar, Abduleþhel oðullarýnýn kardeþi ve müttefiki idiler.
37 Vâkýdî, Megâzî, 2/446, 450, Ýbn Sa’d, 2/66.38 Semhûdî, 4/1206.39 Diyarbekrî, 1/486.40 Vâkýdî, Megâzî, 2/445.41 Taberî, Târîh, 3/45.42 Diyarbekrî, 1/482.43 Vâkýdî, Megâzî, 2/446, Ýbn Sa’d, 2/66.44 Semhûdî, 4/1216.45 Yâkût, 3/12.46 Semhûdî, 4/1215.47 Yâkût, 3/12, Semhûdî, 4/1215.
39Hendek (Ahzab) Savaşı
Bunun için, Abduleþhel oðullarý kendilerine ayrýlan hendeði, Ratic’den, Benî Hâriseler tarafýnda bulunan kayalýklara doðru kazmýþlardý.48
Benî Kurayza Yahudilerinden Emaneten Araç ve Gereçler Alınışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, hendek kazma iþinde kullanýlmak üzere, Benî Kurayza Yahudilerinden emaneten balta, zenbil, keser, ip, kürek gibi birçok araçlar aldý.
O zaman, Peygamberimiz Aleyhisselamla Benî Kurayza Yahudileri arasýnda barýþýklýk vardý.
Bunlar, Kureyþ müþriklerinin Medine’ye gelmesini istemiyorlardý.49
Hendek Kazma İşine Hızla Girişilişi
Hendek kazý iþine nezaret etmek üzere, Peygamberimiz Aleyhisselama, kýldan bir Türk çadýrý kuruldu.50
Kurulan çadýr, Zübab daðý üzerinde idi.51
Hendek kazma iþine, Muhacirler, Ensar, genç ihtiyar.. bütün Müslü-manlar katýldýlar.
Kazýlan topraklar zenbillere doldurulup baþlarda taþýnýyor, dönerken de zenbillere Sel’ daðýndan taþ doldurulup getiriliyordu.
Topraklar Peygamberimiz Aleyhisselamýn bulunduðu tarafa yýðýlýyor, taþlar diziliyordu.
Taþlar, düþmanlara atmak için Müslümanlarýn en büyük silah larýn dandý.52
Müslümanlardan, hendek kazmayan veya toprak taþýmayan bir kimse yoktu.53
Bizzat Peygamberimiz Aleyhisselam da zenbille toprak taþýmakta ve yer kazmakta idi.54
Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer gibi sahabiler de bir an bile çalýþmaktan geri durmuyor, zenbil bulamadýklarý zaman etekleriyle toprak taþýyorlardý.
Berâ’ b. Âzib der ki:
48 Ýbn Hazm, Cemhere, s. 338, 345, 346.49 Vâkýdî, Megâzî, 2/445, 446, Diyarbekrî, 1/481.50 Ýbn Sa’d, 2/83, Taberî, Târîh, 3/45.51 Semhûdî, 3/845, 4/1206.52 Vâkýdî, Megâzî, 2/446.53 Vâkýdî, Megâzî, 2/448.54 Vâkýdî, Megâzî, 2/446.
40 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Resûlullah Aleyhisselamý, Ahzab günü, bizimle toprak taþýrken gördüm ki; yüklendiði toprak karnýnýn beyazlýðýný örtmüþ olduðu halde, Abdullah b. Revâha’nýn:
‘Allah’ým! Sen bize doðru yolu göstermemiþ olsaydýn, biz ne hidayete erebilir, ne sadaka verebilir, ne de namaz kýlabilirdik!55
Bize tecavüz eden, bizim çekindiðimiz fitne ve fesadý bize yapmak isteyen düþmanlarýmýzla karþýlaþtýðýmýzda, kalblerimize sükûnet indir!56 Ayaklarýmýzý sabit kýl!’57 mealli recezini okuyor ve son kýsmýný okurken de sesini yükseltiyordu.”58
Peygamberimiz Aleyhisselam, Müslümanlarý ahiret sevabýna teþvik için, onlarla birlikte çalýþmaktan geri durmuyordu.59
Soðuk bir günün sabahýnda Ensar ve Muhacirler hendek kazmaya devam ettikleri sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Allah’ým! Gerçek hayýr, ahiret hayrýdýr! Ensar ile Muhacirleri maðfiret eyle!” diyerek dua etmiþti.
Ensar ve Muhacirler de:
“Bizler, sað oldukça, yaþadýkça, Muhammed Aleyhisselama, Ýslâmiyet ve cihad üzere söz vermiþ kiþileriz!” diyerek mukabelede bulundular.60
Peygamberimiz Aleyhisselamýn:
“Allah’ým! Gerçek hayýr, ahiret hayrýdýr! Onu Ensar ve Muhacirlere hayýrlý kýl!” diyerek dua ettiði de olmuþtur.61
Selman-ı Fârisî’ye Göz Değişi
Selman-ý Fârisî; içlerinde Amr b. Avf, Huzeyfe b. Yeman, Numan b. Mukarrin ile Ensardan altý kiþinin bulunduðu takýma ayrýlmýþ bulunuyordu.
Kendisi çok güçlü, kuvvetli idi.62
Hendek kazma iþinde bilgili ve becerikli idi. On kiþinin kazdýðý yeri yalnýz baþýna kazardý.
55 Vâkýdî, Megâzî, 2/449, Ýbn Sa’d, 2/71, Ahmed b. Hanbel, 4/282, Buhârî, Sahîh, 5/47, Müslim, 3/1430.
56 Ýbn Sa’d, 2/71, Ahmed b. Hanbel, 4/282, Buhârî, Sahîh, 5/47, Müslim, 3/1430.57 Ýbn Sa’d, 2/71, Ahmed b. Hanbel, 4/282, Buhârî, Sahîh, 5/47.58 Ýbn Sa’d, 2/71, Ahmed b. Hanbel, 4/282, Buhârî, Sahîh, 5/47, 48, Müslim, 3/1431.59 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/226.60 Ýbn Sa’d, 2/70, Ahmed b. Hanbel, 3/187, 188, Buhârî, Sahîh, 5/45, Müslim, 3/1431, 1432.61 Ýbn Sa’d, 2/70, Buhârî, Sahîh, 3/212, 5/45.62 Ýbn Sa’d, 4/83.
41Hendek (Ahzab) Savaşı
Kendisine ayrýlan beþ arþýn uzunluðunda, beþ arþýn derinliðindeki yeri vaktinde kazýp bitirince, Kays b. Sa’saa’nýn ona gözü deðmiþ, Selmân-ý Fârisî’nin birdenbire yere yýkýldýðý görülmüþtü!
Ne yapmak gerektiði Peygamberimiz Aleyhisselama sorulmuþ, Peygam-berimiz Aleyhisselam da:
“Kays b. Sa’saa’ya uðrayýnýz! Selman için bir kapta abdest alsýn! Sel-man, o abdest suyu ile yýkansýn! Su kabý, Selman’ýn arkasýnda, baþaþaðý çevrilsin!” buyurmuþtu.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn buyurduðu yapýlýnca, Selman-ý Fârisî, devenin diz baðýndan boþalýp kurtuluverdiði gibi kurtulmuþ, açýlmýþtý.63
Selman-ı Fârisî’nin Ehl-i Beyt’ten Sayılışı
Selman-ý Fârisî hendekte çalýþýrken, Ensar:“Selman bizdendir!”Muhacirler de:“Selman bizdendir!” diyorlar, onu kendilerinden baþka takýma vermek
istemiyorlardý.64
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Selman bizdendir, Ehl-i Beyt’tendir!” buyurarak, tartýþmaya son ver-
dirdi.65
Müslümanların Birbirlerini Korkutacak Şakalardan Sakındırılışı
Zeyd b. Sabit toprak taþýrken, Sa’d b. Muaz Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýnda oturup dinleniyordu.
Zeyd b. Sabit’in çalýþtýðýný görünce:
“Yâ Rasûlallah! Allah’a hamd olsun ki, beni sað býraktý da, sana iman etme þerefini bana nasip etti.
Buas kavgasý günü, ben bunun babasý Sabit b. Dahhâk ile boðaz boðaza boðuþmuþtum!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Fakat, onun bu oðlu ne iyi çocuktur!” buyurdu.
63 Vâkýdî, Megâzî, 2/446, 447.64 Taberî, Târîh, 3/45.65 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/235, Ýbn Sa’d, 4/83, Ahmed b. Hanbel, 2/446, 447, Taberî, Târîh, 3/45,
Beyhakî, Delâil, 3/418, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 2/421, Heysemî, 6/130.
42 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Zeyd b. Sabit’in bir ara gözlerini uyku bürümüþ, kendisi uyuyakalmýþtý! Kendisinin kalkaný, oku, yayý ve kýlýcý yanýnda olduðu halde; hendekte çalýþmakta olan Müslümanlar onu hendeðin kenarýnda uyur bir halde býrakarak hendeði dolaþmaya gitmiþlerdi.
Yanýna varan Umâre b. Hazm þaka için onun silahýný alýp saklamýþ, Zeyd b. Sabit’in bundan hiç haberi olmamýþtý.
Zeyd b. Sabit uyanýp silahlarýný bulamayýnca, çok heyecanlandý ve korktu.Peygamberimiz Aleyhisselam, bunu iþitince, Zeyd’i yanýna çaðýrttý ve ona:“Ey uykucu! Sen uykuya daldýn! Nihayet, silahlarýn da kaybolup gitti!”
buyurduktan sonra:“Bu çocuðun silahlarýnýn nerede olduðunu kim biliyor?” diye sordu.Umâre b. Hazm:“Yâ Rasûlallah! Ben biliyorum. Silahlar benim yanýmdadýr!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Silahlarýný teslim et ona!” buyurdu ve þaka olarak da olsa Müslümanlarý
korkutmayý veya onlarýn herhangi bir þeyini alýp saklamayý yasakladý.66
Bir Avuç Hurmanın İslâm Ordusunu Doyuruşu
Beþir b. Sa’d’ýn kýzý, Numan b. Beþir’in kýzkardeþi der ki:“Annem Amre binti Revâha beni çaðýrdý. Eteðime iki avuç hurma koy-
duktan sonra:‘Kýzcaðýzým! Git de baban ile dayýn Abdullah b. Revâha’nýn gýdalarýný
kendilerine ver!’ dedi.Giderken, Resûlullah Aleyhisselama rastladým, babamla dayýmýn nere-
de olduklarýný sordum.Resûlullah Aleyhisselam:‘Kýzcaðýzým! Beri gel! Yanýndaki nedir?’ buyurdu.‘Yâ Rasûlallah! Bu, hurmadýr! Annem bunu yesinler diye babam Beþir b.
Sa’d ile dayým Abdullah b. Revâha’ya gönderdi’ dedim.Resûlullah Aleyhisselam:‘Getir onu!’ buyurdu.Ben de onu Resûlullah Aleyhisselamýn iki avucuna döktüm, avuçlarýný
doldurmadý.Sonra, bir örtü getirilmesini emretti. Örtü getirilip serildi.
66 Vâkýdî, Megâzî, 2/448.
43Hendek (Ahzab) Savaşı
Hurmayý örtünün üzerine yayýp daðýttýktan sonra, yanýndakilere:
‘‘Yemeðe geliniz!’ diyerek hendek halkýna sesleniniz!’ buyurdu.
Hendek halký toplanýp ondan yemeye koyuldular.
Hurmalar yendikçe artmýþ, örtünün etrafýndan dolup taþmýþtý.”67
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kazma İşlemez Yeri Bir Darbe ile Kum Haline Getirişi
Cabir b. Abdullah der ki:
“Hendek kazma günü, biz kazarken, çok sert bir yere rastlamýþtýk.
Peygamber Aleyhisselamýn yanýna varýp, hendekte kazma kürek iþlemez sert bir yer tabakasýna rastladýklarýndan þikâyetlendiler.
Resûlullah Aleyhisselam, bir kap içinde su istedi.
Aðzýna aldýðý suyu onun içine püskürdükten ve Allah’ýn dilediði kadar dua ettikten sonra, bu suyu o sert yerin üzerine serpti.
Orada bulunanlar:
‘Onu hak din ve Kitabla peygamber gönderen Allah’a andolsun ki, o sert yer öyle daðýldý ki, sanki kum haline geldi!
Artýk ne kazmaya, ne de demir küreðe karþý koyarlýðý, dayanýrlýðý kalmadý!’ demiþlerdir.”68
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hendekte Parçaladığı Kaya Münasebetiyle Verdiği Fütuhat Müjdesi
Amr b. Avf der ki:“Ben, Selman, Huzeyfe b. Yeman, Numan b. Mukarrin ve Ensardan altý
kiþi, kendimize ayrýlmýþ olan kýrk arþýnlýk yeri kazýyorduk.Zübab’ýn dibinden kazarak nemli tabakaya kadar inmiþtik ki, Allah
hendeðin karnýndan karþýmýza ak ve parlak bir kaya çýkardý.Onunla uðraþýrken, balyoz, kazma, kürek, külünk.. gibi demir araçlarýmýz
kýrýldý, kazý iþinden aciz kaldýk.Bunun üzerine, Selman’a:‘Ey Selman! Resûlullah Aleyhisselama git de, þu kayadan dolayý
çektiðimizi haber ver!’ dedik.
67 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/228, 229, Vâkýdî, Megâzî, 2/476, Ebu Nuaym, Delâil, 2/499, 500, Beyhakî, Delâil, 3/427, Ýbn Seyyid, 2/57, Zehebî, Târîh, s. 235, İbn Kesîr, Bidâye, 4/99, Suyutî, Hasâis, 1/572.
68 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/228, Beyhakî, Delâil, 3/415.
44 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Resûlullah Aleyhisselam o sýrada kýldan dokunmuþ bir Türk çadýrýnýn içinde dinleniyordu.
Selman:‘Yâ Rasûlallah! Babalarýmýz, analarýmýz sana feda olsun!Hendeðin karnýndan, karþýmýza ak bir kaya çýktý.Onunla uðraþýrken, bütün demir araçlarýmýz kýrýldý, kazmaktan aciz
kaldýk!Çizmiþ olduðun çizgiden sapýlacak olan yer yakýn olduðuna göre, o
kayanýn yanýndan biraz sapýverelim mi, yoksa bu hususta bize vereceðin bir emir var mý?
Biz senin çizdiðin çizgiyi aþmak istemiyoruz?’ dedi.Resûlullah Aleyhisselam:‘Ver bana balyozu ey Selman!’ buyurdu.Selman’ýn balyozunu aldýktan sonra, hendeðin içine, yanýmýza indi.Biz, dokuz kiþi, hendeðin bir tarafýna çekildik.Resûlullah Aleyhisselam kayaya elindeki balyozla öyle bir darbe indirdi
ki, kaya yarýlýverdi!Ondan bir þimþek çýkýp Medine’nin iki kayalýðý (daðý) arasýný aydýn lattý!Resûlullah Aleyhisselam ‘Allahuekber!’ diyerek fetih ve zafer tekbiri getirdi.Biz de tekbir getirdik.Sonra, kayaya balyozla ikinci bir darbe daha indirdi.Yine, ondan karanlýk bir evdeki kandil gibi Medine’nin iki kayalýðý
(daðý) arasýný aydýnlatan bir þimþek çaktý.Resûlullah Aleyhisselam ‘Allahuekber!’ diyerek fetih tekbiri getirdi.Biz de tekbir getirdik.Resûlullah Aleyhisselam balyozla üçüncü darbeyi indirince, kayayý
parçaladý. Darbeyi indirdiði zaman, yine, ondan Medine’nin iki kayalýðý (daðý)
arasýný aydýnlatan bir þimþek çaktý.Resûlullah Aleyhisselam, yine ‘Allahuekber!’ diyerek fetih tekbiri getirdi.Biz de tekbir getirdik.Selman, elinden tutarak, Resûlullah Aleyhisselamý hendekten yukarý
çýkardý.Selman:‘Babam, anam sana feda olsun yâ Rasûlallah! Ben þimdiye kadar hiç
görmediðim þeyi gördüm!’ dedi.
45Hendek (Ahzab) Savaşı
Resûlullah Aleyhisselam, yanýndakilere:‘Selman’ýn gördüðünü siz de gördünüz mü?’ diye sordu.‘Evet! Babalarýmýz, analarýmýz sana feda olsun yâ Rasûlallah!Sen vurduðun zaman kayadan dalga gibi þimþek çaktýðýný biz de gördük!Sen tekbir getirdin, biz de tekbir getirdik.Biz bu ýþýk parýltýsýndan baþka bir şey görmedik!’ dediler.Resûlullah Aleyhisselam:‘Doðru söylediniz!Ben kayaya ilk darbeyi indirdiðim zaman çýkan, sizin de gördüðünüz
þimþek, bana Hîre þehrinin köþklerini ve Kisrâ’nýn Medâin’ini aydýnlattý da, onlar bana köpeðin altlý üstlü yan diþleri gibi göründü! Cebrail de, ümme-timin oralara hakim olacaklarýný haber verdi.
Kayaya ikinci darbeyi indirdiðim zaman çýkan, sizin görmüþ olduðunuz þimþek, bana Rum ülkesinin kýzýl köþklerini, saraylarýný aydýnlattý da, onlar bana köpeðin altlý üstlü yan diþleri gibi gözüktüler! Cebrail de, ümmetimin oralara hakim olacaklarýný bana haber verdi!
Sonra, kayaya üçüncü darbeyi indirdiðim zaman, sizin de görmüþ olduðunuz þimþek, bana San’a diyarýnýn köþklerini, saraylarýný aydýnlattý da, onlar bana köpeðin altlý üstlü yan diþleri gibi gözüktüler!
Cebrail de, ümmetimin oralara hakim olacaklarýný bana haber verdi.Sevininiz ki; ümmetim, yardýma ve zafere nail olacaklardýr!Sevininiz ki; ümmetim, yardýma ve zafere nail olacaklardýr!Sevininiz ki; ümmetim, yardýma ve zafere nail olacaklardýr!’ buyurdu.Bu yardým va’di kendilerine müjdelenince, Müslümanlar:‘Allah’a hamd olsun ki, O, va’dinde sâdýktýr. Kuþatýldýktan sonra yardýma
nail olacaðýmýzý bize va’d buyuruyor!’ diyerek sevindiler.”69
Selman-ý Fârisî de der ki:“Resûlullah Aleyhisselam kayaya bir darbe indirince, balyozun altýndan
bir þimþek parýldadý!Sonra, ona bir darbe daha indirdi.Yine, balyozun altýndan bir þimþek daha parýldadý!Daha sonra, kayaya üçüncü darbeyi indirdi!Yine, balyozun altýndan bir þimþek daha parýldadý!
69 Ýbn Sa’d, 4/83, 84, Taberî, Târîh, 3/45, 46, Beyhakî, Delâil, 3/419, 420, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/179.
46 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Babam, anam sana feda olsun yâ Rasûlallah! Kayaya balyozu vurduðun zaman balyozun altýndan çýkan þu görmüþ olduðum parýltýlar nedir?’ diye sordum.
Bana:‘Ey Selman! Sen onlarý gördün mü?’ buyurdu.‘Evet! Gördüm!’ dedim.Resûlullah Aleyhisselam:‘Birinci parlamada, Allah bana Yemen’i fethetti, açtý!Ýkinci parlamada, Allah bana Þam ve Maðrib’i fethedip açtý!Üçüncü parlamada, Allah bana Maþrýk’ý fethedip açtý!’ buyurdu.”70
Orada bulunan sahabiler de, her defasýnda:“Yâ Rasûlallah! Oralarý fethetmeyi bize nasib etmesi için Allah’a yal-
var!” diye ricada bulundular.Resûlullah Aleyhisselam da, Allah’a yalvardý.71
Berâ’ b. Âzib de, bu mucizeli hadiseyi þöyle anlatýr:“Resûlullah Aleyhisselam balyozu alýp ‘Bismillâh!’ diyerek kayaya bir
darbe indirdi.Kayanýn üçte biri parçalandý!‘Allahuekber! Bana Þam’ýn anahtarlarý verildi!Vallahi, þu bulunduðum yerden, oranýn kýzýl köþklerini görüyorum!’
buyurdu.Sonra ‘Bismillah!’ deyip kayaya ikinci darbeyi indirdi.Kayanýn üçte biri daha parçalandý!‘Allahuekber! Bana Fars’ýn anahtarlarý verildi!Vallahi, þu bulunduðum yerden, Medâin’i ve onun beyaz köþkünü görü-
yorum!’ buyurdu.Daha sonra ‘Bismillah!’ diyerek kayaya üçüncü darbeyi indirdi.Kayanýn kalan son kýsmýný da parçaladý.‘Allahuekber! Bana Yemen’in anahtarlarý verildi!Vallahi, þu bulunduðum yerden San’a’nýn kapýlarýný görüyorum!’ buyur-
du.”72
Peygamberimiz Aleyhisselam Kisrâ’nýn Medâin’deki beyaz köþkünü tarif edince, Selman-ý Fârisî:
70 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/230, Beyhakî, Delâil, 3/417, 418, Ýbn Seyyid, 2/58, Zehebî, Târîh, s. 236, İbn Kesîr, Bidâye, 4/99.
71 İbn Kesîr, Bidâye, 4/101, 102.72 Ahmed b. Hanbel, 4/303.
47Hendek (Ahzab) Savaşı
“Doðru buyurdun!Seni hak din ve Kitabla peygamber gönderen Allah’a yemin ederim ki; onun
vasfý aynen böyledir! Senin Resûlullah olduðuna þehadet ederim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Selman! Bu fetihler ki, Allah onlarý benden sonra size nasib ede-
cektir!Þam muhakkak fetholunacaktýr!Herakliyus ülkesinin en uzak yerine kadar kaçacak, çekilecek!Siz bütün Þam’a hakim olacaksýnýz!Hiç kimse size karþý koyamayacaktýr.Yemen muhakkak fetholunacaktýr!Ondan sonra, Kisrâ öldürülecektir!” buyurdu.Selman-ý Fârisî:“Ben bütün bunlarýn vuku bulduðunu görmüþümdür!” demiþtir.73
Resûlullah Aleyhisselamýn anmýþ olduðu yerler, Hz. Ömer’in, Hz. Osman’ýn devrinde ve onlardan sonraki devirlerde birer birer fetholunduk-ça, ashabdan Ebu Hureyre:
“Bu fetihleriniz, sizin için birer baþlangýçtýr! Ebu Hureyre’nin varlýðý Kud-ret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; fethedeceðiniz veya Kýyamete kadar fetholunacak hiçbir þehir yoktur ki, þâný yüce olan Allah onlarýn anahtarlarýný Muhammed Aleyhisselama önceden vermiþ olmasýn!” derdi.74
Münafıkların Fetih Müjdeleriyle Sevinen Mü’minlerin Maneviyatını Bozmaya Çalışmaları
Peygamberimiz Aleyhisselamýn fetih tebþirlerine karþý, münafýklar:“O size Yesrib'den (Medine) Hîre’nin köþklerini ve Kisrâ’nýn Medâ-
in’ini gördüðünü ve oralarý fethedeceðinizi haber veriyor, sizler ise düþmanlarýnýza karþý ortaya çýkmaya güç yetiremiyor, hendek kazmaya çalýþýyorsunuz!?” diye söyleniyorlardý.75
Amr b. Avf oðullarýnýn kardeþi olan Muattib b. Kuþeyr de bu bozguncu münafýklar arasýnda idi ve:
“Muhammed, Kisrâ ve Kayser’in hazinelerinden yararlanacaðýmýzý bize va’d edip duruyor!
73 Vâkýdî, Megâzî, 2/450.74 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/230, Taberî, Târîh, 3/46.75 Taberî, Târîh, 3/46, Beyhakî, Delâil, 3/420, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/179.
48 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Halbuki, bugün hiçbirimiz abdest bozmaya gidip de sað döneceðinden emin bulunmuyor!” demiþti.76
“Allah ve Allah’ýn Resûlü, bize bir aldatýþtan baþka bir şey va’d etmemiþtir!” diyenler, ancak bu gibi münafýklar ile kalblerinde hastalýk bulunan kimselerdi.77
Kazılan Hendeğin Vasıfları
Hendek kazma iþi, altý gün sürdü.78
Selman-ý Fârisî’nin günde 5 arþýn derinliðinde ve 5 arþýn uzunluðunda yer kazdýðý bildirildiðine göre; hendek, boydan boya beþ arþýn derinliðinde kazýlmýþtý.79 En ünlü süvarilerin bile kolay kolay atlayýp geçemeyecekleri, þaþýrýp kalacaklarý kadar da geniþ tutulmuþtu.80
Yalnýz, hendeðin bir tek yeri, aceleye geldiðinden, derin ve geniþ kazýlamamýþ, dar kalmýþtý.
Bunun için, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Müþriklerin buradan baþka bir yerden geçip gelebileceklerinden kork-
muyorum” buyurarak endiþesini açýklar ve o gediði de, nöbet tutturup bekletirdi.81
Peygamberimiz Aleyhisselam, hendeðin münasip yerlerine giriþ çýkýþ kapýlarý da koymuþ,82 kapýlara her kabileden bekçiler dikmiþ, onlarýn üzerine Zübeyr b. Avvam’ý kumandan tayin etmiþ, bir çarpýþma yapýldýðýný görür görmez çarpýþmaya katýlmasýný da kendisine emir buyurmuþtu.83
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kazdırdığı Hendeğin Asırlarca Sonraki Durumu
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hicretin 5. yýlýnda kazdýrmýþ olduðu bu büyük hendek, Ýbnü’n-Neccar’ýn (d. 578, ö. 643 Hicrî) zamanýna kadar kalmýþtý.
Fakat, sonradan, Kuba köyünden getirilen su hendek harabesinin içinden geçirilerek Medine’nin alt tarafýndan ve Feth Mescidi havalisinde Sîh hurma bahçelerine akýtýlmýþ, zamanla hendekler doldurulup oralara
76 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/233, Vâkýdî, Megâzî, 2/459, 460, Taberî Târîh, 3/46.77 Ahzâb: 12.78 Vâkýdî, Megâzî, 2/454, Ýbn Sa’d, 2/67.79 Vâkýdî, Megâzî, 2/447, Diyarbekrî, 1/482.80 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/235, Vâkýdî, Megâzî, 2/470.81 Vâkýdî, Megâzî, 2/452, Diyarbekrî, 1/484, 485.82 Vâkýdî, Megâzî, 2/452, Yakubî, 2/50.83 Yakubî, 2/50.
49Hendek (Ahzab) Savaşı
hurma aðaçlarý dikilmiþ olduðundan, hendeklerin duvarlarý yýkýlmýþ ve bugün, oralarý düz bir arsa haline gelmiþtir.84
Hendek Savaşında Müslümanların Parolası
Hendek kazý iþine devam edildiði ve Ebu Süfyan’ýn gece gelip baskýn yapmasýndan korkulduðu sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Eðer siz geceleyin baskýna uðrarsanýz, parolanýz ‘Hâ Mîm Lâyünsa-rûn=Andolsun ki, onlar yardým olunmayacaklar!’dýr.
Müþriklerin size ancak geceleyin baskýn yapacaklarýný sanýyorum. Parolanýz ‘Hâ Mîm Lâyünsarûn’ olsun!” buyurdu.85
Müşrik Ordularının Karargâhlarını Kurdukları Yerler
1. Peygamberimiz Aleyhisselam hendek kazma iþini tamamlamak üzere bulunduðu sýrada, Kureyþ müþrikleri, Ehâbiþ ile Kinane ve Tihâ-me halkýndan kendilerine baðlý bulunan 10.000 kiþilik ordularla gelip Rûme kuyusu mevkiindeki sellerin, sularýn toplandýðý, Cürüf ve Zegabe arasýndaki yere, Akik vadisine kondular.86
Kureyþ müþriklerinin Cürüf ile Zegabe arasýnda konduklarý yere Rûme denir.
Hz. Osman’ýn Medine’ye hicret edince satýn alýp vakfetmiþ olduðu Rûme kuyusu da buradadýr.87
Cürüf, Medine’ye 3 mil uzaklýkta, Þam tarafýna düþen bir yerdir. Hz. Ömer’in ve Medinelilerin mülkleri orada idi. Orada, Cüþem ve Hamel adýyla anýlan iki su kuyusu bulunuyordu.88
Zegabe; Akik, Kanat ve Bathan vadileri sularýnýn toplandýðý yerdir.89
Akik; Medinelilerin mülkleri bulunan bir vadi olup, orada kuyular ve hurma bahçeleri bulunmaktadýr.
Akik, yerine göre, Medine’ye 2, 3, 6, 7 mil kadar uzaklýktadýr.90
2. Gatafanlar da, Necd halkýndan kendilerine baðlý bulunanlarla birlikte gelip Nakmâ’nýn ucundan, Zegabe’den Uhud tarafýna doðru uzanan mevki-de ordugâhlarýný kurdular.91
84 Semhûdî, 4/1204.85 Ýbn Sa’d, 2/72.86 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/230, 231.87 Yâkût, 3/104.88 Yâkût, 2/128.89 Abdulkuddûs, Âsâru’l-Medîne, s. 125.90 Yâkût, 4/139.91 Yâkût, 3/104.
50 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Gatafanlarýn Necdlilerle birlikte gelip konduklarý Nakmâ, Ebu Talib hanedanýna ait Medine arazisindendi.92
Düşman Ordularının Hayvanlarını Doyurmakta Güçlüklerle Karşılaşmaları
Kureyþ müþrikleri, develerini, Akik vadisindeki dikenli aðaçlardan yayýlsýnlar diye saldýlar.
Orada atlarýn yiyecekleri, yayýlacaklarý bir şey yoktu. Ancak, yanlarýnda taþýdýklarý bir miktar yem, darý bulunuyordu.
Gatafanlar da develerini, Zegabe’deki ýlgýn aðaçlarýndan ve Cürüf’teki dikenli aðaçlardan yayýlsýnlar diye saldýlar.
Müþrikler Irz’a, Cürüf’e geldikleri zaman, Müslümanlar ekin mahsulle-rini bir an önce yolmuþ, biçmiþ, zahirelerini anbarlarýna, samanlarýný da samanlýklarýna koymuþ bulunuyorlardý.
Gatafanlar, kendilerine ait 300 atý, Irz’daki ekinlerin kalýntýlarýný, döküntülerini yayýlmaya býraktýlar.
Bir müddet sonra, develer karýnlarýný doyuracak bir şey bulamadýklarý için arýklamaya ve ölmeye yüz tuttular.
Müþrikler Medine’ye geldikleri sýrada, Medine’de kýtlýk hüküm sürü-yordu.93
İslâm Ordusunun Hendekte Toplanıp Savaş Düzenine Konuluşu ve Tedbirler Alınışı
Müþrikler gelip karargâhlarýný kurunca, Peygamberimiz Aleyhisselam Medine’de yerine Ýbn Ümmi Mektum’u vekil býrakarak, sayýlarý 3.000’i bulan Ýslâm mücahidleriyle birlikte hemen hendeðe hareket etti.
Arkalarý Sel’ daðýna gelmek üzere, karargâhýný Sel’ daðýnýn eteðinde kurdu. Kazýlmýþ bulunan hendek önlerinde bulunuyor, düþmanla aralarýný ayýrýyordu.94
Muhacirlerin sancaðýný Zeyd b. Hârise, Ensarýn sancaðýný da Sa’d b. Ubâde taþýyordu.95
Müslümanlarýn 36 süvarisi vardý.
92 Yâkût, 5/300.93 Vâkýdî, Megâzî, 2/444.94 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/231.95 Ýbn Sa’d, 2/67.
51Hendek (Ahzab) Savaşı
Sel’ daðýnda, Feth Mescidinin bulunduðu yerde, Ýslâm askerleri Pey-gamberimiz Aleyhisselama arzedildi.96
Peygamberimiz Aleyhisselam onbeþ yaþýna basmamýþ çocuklarý evlerine geri çevirdi. Onbeþ yaþýna basmýþ olanlarýn savaþa katýlmalarýna izin verdi.97 Bütün çocuklarla kadýnlarýn kalelere ve hisarlara yerleþtirilmelerini emretti.98
Medine’de, Hârise oðullarýnýn kale ve hisarlarýndan daha saðlam ve emniyetli bir kale ve hisar bulunmadýðýndan, Peygamberimiz Aleyhis-selam kadýn ve çocuklarý oraya gönderdi.99 Bazýlarýný da Fari’ hisarýna yolladý.100 Kale ve hisarlara çýkarýlmayan Müslüman kadýn ve çocuklarý kalmadý.
Hârise oðullarý, çocuklarýný kendi kale ve hisarlarýna kaldýrdýlar. Çünkü, orasý çok saðlam bir sýðýnaktý. Hz. Âiþe de oraya götürülmüþtü.
Amr b. Avf oðullarý da, kadýn ve çocuklarýný kale ve hisarlara kaldýrdýlar.
Bazýlarý, Kuba’da kale ve hisarlarýnýn çevresine hendek kazdýlar.Amr b. Avf oðullarý ve cemaatleri, Kuba’da kalelerine sýðýndýlar.Hatma, Ümeyye, Vâil ve Vâkýf oðullarýnýn çoluk ve çocuklarý da kendi
kale ve hisarlarýnda bulunuyorlardý.101
Benî Kurayza Yahudilerinin Peygamberimiz Aleyhisselamla Olan Muahedelerini Bozup Müşriklerle İşbirliği Yapmaları
Benî Nadîr Yahudilerinin baþkaný Huyey b. Ahtab, Medine’ye doðru gelmekte olduklarý sýrada, Ebu Süfyan ile diðer Kureyþ müþriklerine:
“Benim kavmim olan Benî Kurayza Yahudileri sizinle birlikte bulu-nacaklardýr! Onlarýn pek çok zýrhlýlarý ve 750 savaþ erleri vardýr” demiþti.
Ebu Süfyan, Medine’ye yaklaþtýðý zaman, ona:“Kavminin yanýna git! Muhammed ile aralarýndaki muahedeyi bozsun-
lar!” dedi.102
Ka’b b. Esed, Benî Kurayza Yahudilerinin muahede yapmaya yetkili adamý ve baþkaný idi.
96 Semhûdî, 3/830.97 Vâkýdî, Megâzî, 2/453.98 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/237, Ýbn Sa’d, 2/72.99 Heysemî, 6/133.100 Semhûdî, 1/302.101 Vâkýdî, Megâzî, 2/451.102 Vâkýdî, Megâzî, 2/454.
52 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam, onun kavmi olan Benî Kurayza ile de, onunla da muahede ve mukavele yapmýþ bulunuyordu.103
Peygamberimiz Aleyhisselam, daha önce, Medine’ye geldiði zaman da Müslümanlar ile Müslüman olmayanlar arasýnda umumî bir muahede ve mukavele yapmýþtý.
Bu muahede hükümleri arasýnda:
“Yahudilerin Müslümanlarla bir topluluk teþkil ettikleri kabul olunmakta, Peygamberimiz Aleyhisselamýn izni ve müsaadesi olmadýkça kendilerinin herhangi bir askerî harekatta bulunamayacaklarý, ne Kureyþîleri, ne de onla-ra yardým edenleri hiçbir suretle korumayacaklarý, Medine’ye bir taarruz vukuunda elbirliði ile Medine’nin savunulacaðý hükmü yer almakta idi.104
Huyey b. Ahtab müþriklerden Zü’l-huleyfe mevkiinde ayrýlýp Usbe yolu-nu tuttu, geceleyin Ka’b b. Esed’in yurduna vardý.
Muhammed b. Ka’b el-Kurazî der ki:
“Huyey b. Ahtab, uðursuz bir adamdý.
Kendi kavmi olan Benî Nadîr Yahudilerinin baþlarýna, yurtlarýndan sür-dürmek gibi bir uðursuzluk getirmiþti.
Onun uðursuzluðu Benî Kurayza Yahudilerine de sýçramýþ, onlarýn öldürülmelerine sebep olmuþtu.
Huyey b. Ahtab, Benî Kurayza Yahudilerinin baþýna geçmeyi, onla-rın yanýnda itibarlý olmayý isterdi. Kendisinin durum ve tutumu, Kureyþ müþrikleri içinde Ebu Cehil b. Hiþam’a benzerdi.
Huyey b. Ahtab Benî Kurayza Yahudilerinin yurduna gittiði zaman, Benî Kurayza Yahudileri onu evlerine sokmak istemediler.
Huyey b. Ahtab’ýn ilk buluþtuðu kimse, Gazzal b. Semev’el idi.
Huyey b. Ahtab, ona:
‘Artýk seni Muhammed’den rahata kavuþturacak þeyi getirdim sana!
Ýþte, Kureyþ Akik vadisine, Gatafanlar da Zegabe’ye gelmiþ, ordugâhlarýný kurmuþ bulunuyorlar!’ dedi.
Gazzal:
‘Vallahi, sen bize zamanýn horluðunu, hakîrlik ve zelilliðini getirmiþsindir!’ dedi.
Huyey b. Ahtab:
103 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/231.104 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 2/147, 150, Ebu Ubeyd, s. 290, 294.
53Hendek (Ahzab) Savaşı
‘Böyle söyleme!’ dedikten sonra, Ka’b b. Esed’in kapýsýna doðru yöneldi ve kapýyý çaldý.105
Ka’b b. Esed, Huyey b. Ahtab’ýn kendisiyle konuþmaya geldiðini iþitince, kapýsýný kapatmýþtý.
Huyey b. Ahtab içeri girmek için izin istedi. Fakat Ka’b kapýyý ona açmaktan kaçýndý106 ve kendi kendine:
‘Huyey b. Ahtab’ý yanýma sokmayacaðým!
Uðursuz adam, kavminin baþýna uðursuzluk getirmiþti.
Þimdi o beni de Muhammed’le aramýzdaki muahedeyi bozmaya davet edecektir’ diyerek söylendi.
O sýrada, Huyey b. Ahtab kapýyý çaldý107 ve:‘Ey Ka’b! Yazýklar olsun sana! Kapýyý aç bana!’ diyerek seslendi.Ka’b:‘Ey Huyey! Sana da yazýklar olsun! Sen uðursuz bir adamsýn!108 Kav-
mine uðursuzluk getirdin. Onlarý mahvettin!Sen bizden geri dönüp git! Sen ancak benim ve kavmimin baþýna felâket
getirmek istiyorsun!’ dedi.Huyey b. Ahtab, geri dönüp gitmeye yanaþmadý.109
Ka’b:‘Ey Huyey! Ben Muhammed’le muahede yapmýþ bulunuyorum!
Aramýzdaki bu muahedeyi bozucu deðilim! Çünkü, ben onda vefakârlýktan ve doðruluktan baþka bir şey görmedim!110
Vallahi, onun bize karþý ne bir ahid zimmetini bozmuþluðu, ne de bir per-demizi yýrtmýþlýðý vardýr! O bize en iyi komþuluk yapmýþ bulunuyor!’ dedi.
Huyey b. Ahtab:‘Yazýklar olsun sana ey Ka’b! Ben sana uðursuzluk deðil, zamanýn bütün
kuvvet ve þerefini, denizler gibi dalgalanan ordularý getirdim!’ dedi.111
Ka’b b. Esed:‘Nedir bu?’ diye sordu.112
105 Vâkýdî, Megâzî, 2/454, 455.106 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/231.107 Vâkýdî, Megâzî, 2/455.108 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/231.109 Vâkýdî, Megâzî, 2/455.110 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/231.111 Vâkýdî, Megâzî, 2/455.112 İbn Kesîr, Bidâye, 4/103.
54 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Huyey b. Ahtab:‘Ben sana baþlarýnda kumandanlarý ve lideriyle birlikte bütün Kureyþîleri
ve Kinaneleri getirip Rûme’ye, sularýn toplandýðý yere kondurdum!Ben sana baþlarýnda kumandanlarý ve lideriyle birlikte bütün Gatafanlarý
getirip Zegabe’den Nakmâ’ya, Uhud’a kadar uzanan yere kondurdum!113
Atlýlarýn, hecinsüvarlarýn sayýsý on bini bulmaktadýr!Bin at ve pek çok da silah vardýr!Muhammed, artýk bu galeyanýmýzdan, kaynaþmamýzdan kurtulama ya-
caktýr!114
Muhammed’le ashabýnýn köklerini kazýyýncaya kadar ayrýlmamalarý, gitmemeleri için de, benimle ahid ve akid yapmýþ bulunuyorlar!’ dedi.
Ka’b b. Esed:‘Vallahi, sen bana zamanýn zillet ve horluðunu getirmiþsindir!Sen bana yaðmurunu boþaltmýþ, þimþekler çakan, gürültüler koparan,
içi boþ, yaðmursuz bir bulut getirmiþsindir!115
Ben derin, dibi görünmez bir deniz içindeyim ki, evimdekilerden ne bir kimseye eriþmeye kâdirim, ne de yanýmda çoluk çocuðum var!
Sen benim yanýma hiç uðramadan dön, git! Senin getirdiðin þey bana gerekmez!116
Yazýklar olsun sana ey Huyey! Sen beni býrak da, yapmýþ olduðum mua-hedeye sadýk ve baðlý kalayým!
Çünkü, ben Muhammed’den þimdiye kadar sadýklýktan, vefakârlýktan baþka bir şey görmedim!’ dedi.
Huyey b. Ahtab:‘Yazýklar olsun sana! Kapýyý aç da, seninle konuþacaðým’ dedi.Ka’b b. Esed:‘Yapamayacaðým! Sana kapýyý açamayacaðým!’ dedi.Huyey b. Ahtab:‘Vallahi, senin bana kapýný kapaman, halisa yemeðinden bana kendinle
birlikte yedirmek istemeyiþinden baþka bir şey için deðildir! Yemeðin senin olsun! Orada o önüme konulmasýn!’ dedi.117
Huyey b. Ahtab böyle pintilik atfederek Ka’b b. Esed’i kýzdýrdýðý için, o da ona kapýyý açtý.
113 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/232, Vâkýdî, Megâzî, 2/455.114 Vâkýdî, Megâzî, 2/455.115 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/232, Vâkýdî, Megâzî, 2/455, 456.116 Vâkýdî, Megâzî, 2/456.117 Vâkýdî, Megâzî, 2/456.
55Hendek (Ahzab) Savaşı
Huyey b. Ahtab, içeri girince, Ka’b’ý kandýrmak, aldatmak için elinden geleni yapmaktan geri durmadý.118
En sonunda Ka’b:‘Sen bugün yanýmdan ayrýl, git! Ben bu iþi Yahudi büyükleriyle bir
konuþayým!’ dedi.Huyey:‘Onlar ahid ve akid yapma yetkisini sana vermiþlerdir. Sen onlarla neyi
görüþüp konuþacaksýn?!’ dedi ve o kadar üzerine düþtü ki, nihayet onu bu yoldaki görüþünden vazgeçirdi.
Bunun üzerine, Ka’b b. Esed:‘Ey Huyey! Görüyorsun ki bu yola istemeyerek girmiþ bulunuyorum!
Muhammed öldürülemez, Kureyþîler de kendi memleketlerine dönüp git-mek zorunda kalýrlar, sen de ev halkýnýn yanýna döner gidersin de, ben ve yanýmda bulunanlar yurdumuzun ortasýnda yapayalnýz kalýrýz ve hepimiz öldürülürüz diye korkuyorum!’ dedi.
Huyey b. Ahtab:‘Tûr-u Sînâ günü Musa’ya indirilen Tevrat’taki ahidler üzerine sana söz
veriyorum:119 Eðer bu kaynaþma ve dalgalanmada Muhammed öldürül-mez de Kureyþ ve Gatafanlar yurtlarýna dönüp gidecek olurlarsa, seninle birlikte kalene gireceðim! Senin baþýna gelecek felâket benim baþýma da gelinceye kadar yanýndan ayrýlmayacaðým.120
Sen Kureyþîlerle Gatafanlardan senin yanýnda rehine olarak bulunmak üzere yetmiþ kiþi almadýkça, çarpýþmaya girme!’ dedi.
Ka’b b. Esed:‘O halde ey Huyey! Adamlarýnýn her kabilesinden rehine olarak
yanýmýzda bulundurmak üzere bize yetmiþ kiþi almadýkça, Muhammed’e karþý onlarla birlikte çarpýþmaya çýkmayýz!’ dedi”121 ve Peygamberimiz Aleyhisselamla aralarýndaki muahedeyi bozdu.122
Huyey b. Ahtab, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Benî Kurayza Yahudile-riyle yapýlmýþ olan muahede hakkýnda yazdýrdýðý yazýyý getirtip yýrttý.
Böylece, barýþýklýk iþinin bozulduðu ve harp haline girildiði bilindi.123
118 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/231-232, Vâkýdî, Megâzî, 2/456.119 Vâkýdî, Megâzî, 2/456.120 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/232, Vâkýdî, Megâzî, 2/456.121 Vâkýdî, Megâzî, 2/456.122 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/232, Vâkýdî, Megâzî, 2/456.123 Vâkýdî, Megâzî, 2/456.
56 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Benî Kurayza Yahudilerinin İleri Gelenlerinden Beşinin Ka’b b. Esed’e İtiraz ve Muhalefet Edişi
Ka’b b. Esed, Benî Kurayza Yahudilerinin ileri gelenlerinden beþini;
1. Zebir b. Bata,
2. Nebbaþ B. Kays,
3. Gazzal b. Semev’el,
4. Ukbe b. Zeyd,
5. Ka’b b. Zeyd’i yanýna çaðýrttý. Onlara Huyey b. Ahtab’la yaptýðý iþi anlattý ve onun dönüp aralarýna
gireceðini ve baþa gelecek her türlü felâkete birlikte uðramaya yemin ettiðini söyledi.
Zebir b. Bata:“Sen öldürülürken Huyey b. Ahtab’ýn seninle birlikte öldürülmesi senin
neyine gerek, ne iþine yarar ki?” dedi.Ka’b b. Esed sustu.Ötekiler de:“Biz senin bu yoldaki görüþünü beðenmiyor ve benimsemiyoruz, ona
karþýyýz!” dediler.Ka’b b. Esed yaptýðý iþe piþman oldu.
Huyey b. Ahtab’ın Benî Kurayza Yahudilerini Kandırmaya ve Amr b. Su’dâ’nın İse Onları Uyarmaya Çalışması
Huyey b. Ahtab Ka’b b. Esed’in yanýndan ayrýlýp Benî Kurayza Yahudi-lerinin ileri gelenlerinin yanýna gitti.
Onlar Ka’b b. Esed’in konaðýnýn çevresinde bulunuyorlardý, durumu onlara haber verdi.
Zebir b. Bata:“Eyvah! Yahudiler mahvoldu! Kureyþîler ve Gatafanlar bizi yurdumu-
zun ortasýnda, mallarýmýzýn ve çocuklarýmýzýn içinde býrakýr, memleketle-rine dönüp giderler! Bizde ise Muhammed’e karþý kendimizi savunabilecek güç yoktur!
Zaten, aklýný kullanarak gecelemiþ bir Yahudi görülmemiþtir!Artýk, Yesrib’de (Medine) Yahudilik hiçbir zaman tutunamayacaktýr”
dedi.124
124 Vâkýdî, Megâzî, 2/457.
57Hendek (Ahzab) Savaşı
Amr b. Su’dâ da, güzel bir konuþma yaptý. Benî Kurayzalara Peygam-berimiz Aleyhisselamla yapmýþ olduklarý yardýmlaþma ahid ve mîsakýný hatýrlattý. En sonunda:
“Eðer ona yardým etmeyecekseniz, bari kendisini düþmanlarýyla baþbaþa býrakýn, bir de siz onunla çarpýþmaya kalkmayýn!125 Doðrusu, ben Muhammed’e hiçbir zaman gadr ve hýyânet edemem!” dedi ve Benî Kurayza Yahudilerinin Peygamberimiz Aleyhisselama yaptýklarý hýyânete katýlmaktan kaçýndý.126
Huyey b. Ahtab:
“Yazýklar olsun size ey Benî Kurayza! Siz beni bir dinleyin!
Hiç þüphesiz, Allah þu adamdan ve ashabýndan uzaktýr! Onlarýn bugün-lerde yok edilmeleri için bütün hazýrlýklar yapýlmýþtýr.
Siz de onlarýn üzerine yürüyün! Toplanýp gelmiþ olan þu kavimler tarafýndan yapýlacak çarpýþmada yerinizi ve onlardan hakkýnýzý alýn!
Eðer siz böyle yapmayacak olursanýz, Kureyþîlerin ve diðerlerinin Muhammed’le ashabýnýn iþlerini bitirdikten sonra sizin üzerinize yönelip yürümelerinden korkarým!
Ben size içlerinde liderleri de bulunmak üzere onbeþ bine yakýn Arap ordularýný getirmiþ bulunuyorum!” dedi.
Benî Kurayza Yahudileri:
“Yazýklar olsun sana ey Huyey!
Eðer biz Muhammed’le yapmýþ olduðumuz muahedeyi bozar, aramýzdaki dostluk münasebetlerini kesip atarsak, Muhammed ve ashabýnýn evvelce olduðu gibi müþrikleri yenip bizim üzerimize de yürümesinden korkarýz!
O zaman bize ne bir yardým eden, ne de iþimize bakan bir kavim bulunur!
Ey Huyey! Müslümanlardan bize gelecek zarardan sen zararlanmazsýn, kaçar, kendini kurtarýrsýn!
Sen bize iyilik edeceksen, Muhammed’le aramýzdaki ahidde durmayý bize emir ve tavsiye etmelisin!
Eðer böyle olmasý hayýrlý ise, bu senin için de hayýrlý olur.
Eðer aksi olursa, senin yüzünden kavminin ve ev halkýnýn baþýna getirdiðin uðursuzluk gibi, bize de uðursuzluk gelir çatar!” dediler.
Huyey b. Ahtab:
125 Musa b. Ukbe’den naklen İbn Kesîr, Bidâye, 4/103.126 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/249.
58 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Musa’ya Tevrat’ý indiren Allah’a yemin ederim ki; müþrikler Muham-med ve ashabýna yenilirlerse -ki, bunu onlarýn yapabileceklerini hiç sanmam- size gelir, kalenize girerim. Sizin yanýnýzda bulunurum. Sizin baþýnýza gelecek felâkete ben de uðramaya razýyým!” dedi.
Benî Kurayza Yahudileri, bu hususta Huyey b. Ahtab’dan en kuvvetli yeminlerle söz aldýlar ve:
“Eðer sen bir iþ yapacaksan, senin yapacaðýn iþ; müþrikleri getir, aramýzdaki ahdi yenile!
Onlarýn süvarilerinden ve eþrafýndan yetmiþ kiþiyi kalemize getir, koy! Onlar bizim kalemizde bulunsunlar.
O zaman biz de Muhammed’e karþý hazýrlanalým, onlarýn arkalarýndan, üzerlerine yürüyelim!” dediler.
Bunun üzerine, Huyey b. Ahtab müþriklerin yanýna gitti.
Müþriklerin eþraf ve süvarilerinden Benî Kurayzalara yetmiþ kiþi gönde-rilmek ve onlarýn kalelerinde yanlarýnda bulunmak þartýyla Benî Kurayza-lar adýna müþriklerle anlaþma yaptý.
Bu anlaþmaya göre:
1. Benî Kurayza Yahudileri, çarpýþma sona erinceye kadar, belli günler-de, on gece, müþriklerin yanýnda Peygamberimiz Aleyhisselam ve ashabýna karþý çarpýþacaklardý.
2. Müþrikler için silah tedarik edecek ve toplayacaklardý.
3. Pazarlarý, müþrik ordularýnýn bulunduklarý yerlere nakledeceklerdi.127
Benî Kurayza Yahudilerinin Ebu Süfyan’a Elçi Göndermeleri
Benî Kurayza Yahudileri, Ebu Süfyan’a, yanýnda Uyeyne b. Hýsn’ýn bulunduðu sýrada elçi göndermiþler;
“Siz sebat ediniz! Biz Müslümanlara arkalarýndan saldýracaðýz, onlarýn köklerini kazýyacaðýz!” demiþlerdi.128
Benî Kurayza Yahudilerinin Tutum ve Davranışlarının Peygamberimiz Aleyhisselama Haber Verilişi
Peygamberimiz Aleyhisselamýn, deri çadýrýnýn içinde Hz. Ebu Bekir’le oturduðu, Müslümanlarýn hendek üzerinde nöbet tuttuklarý, süvarilerden
127 Vâkýdî, Megâzî, s. 290 (1367/1948 Kahire baskýsý)128 Zührî, Megâzî, s. 80, Abdurrezzak, 5/368.
59Hendek (Ahzab) Savaşı
ikisinin de hendeðin iki yaný arasýnda dolaþýp durduðu sýrada, Hz. Ömer gelerek:
“Yâ Rasûlallah! Bana eriþen habere göre, Benî Kurayza Yahudileri mua-hedeyi bozmuþlar ve harbe girmiþler!” dedi.
Bu haber Peygamberimiz Aleyhisselamýn üzerinde aðýr tesir yaptý.129
“Hasbunallâh ve ni’mel vekîl=Allah bize yeter! O ne güzel Vekîl’dir” dedi.130
Zübeyr b. Avvam’ın Tecessüs İçin Görevlendirilişi
Cabir b. Abdullah der ki:
“Hendek günü, iþ aðýrlaþýnca, Resûlullah Aleyhisselam:
‘Bize Benî Kurayzanýn tutum ve davranýþýný öðrenip gelebilecek bir adam yok mu?’ diye sordu.131
Zübeyr b. Avvam:
‘Ben gider, öðrenir gelirim!’ dedi.132
Gitti, onlarýn tutum ve davranýþlarýný öðrenip geldi.
Yine, iþler aðýrlaþýp kötüleþince, Resûlullah Aleyhisselam:
‘Bize Benî Kurayzanýn tutum ve davranýþlarýný öðrenip gelebilecek bir adam yok mu?’ diye sordu.133
Zübeyr b. Avvam:
‘Ben gider, öðrenir gelirim!’ dedi.134
Gitti, onlarýn tutum ve davranýþlarýný öðrenip geldi.
Yine, iþler aðýrlaþýp kötüleþince, Resûlullah Aleyhisselam:
‘Bize Benî Kurayzanýn tutum ve davranýþýný öðrenip gelebilecek bir adam yok mu?’ diye sordu.135
Zübeyr b. Avvam:
‘Ben gider, öðrenir gelirim!’ dedi.136
Gitti, onlarýn tutum ve davranýþlarýný öðrenip geldi.137
129 Vâkýdî, Megâzî, 2/457.130 Ýbn Sa’d, 2/67.131 Ahmed b. Hanbel, 3/314.132 Ýbn Sa’d, 3/105, Ahmed b. Hanbel, 3/305, Buhârî, Sahîh, 5/49.133 Ahmed b. Hanbel, 3/314.134 Ýbn Sa’d, 3/105, Ahmed b. Hanbel, 3/365, Buhârî, Sahîh, 5/49.135 Ahmed b. Hanbel, 3/314.136 Ýbn Sa’d, 3/106, Ahmed b. Hanbel, 3/365, Buhârî, Sahîh, 5/49.137 Ahmed b. Hanbel, 3/314.
60 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Yâ Rasûlallah! Onlarýn kalelerini onarmakta, yollarýnda harp talim ve manevralarýyla alýþtýrýlmakta olduklarýný, hayvanlarýný derleyip toparladýklarýný gördüm!’ dedi.138
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Her peygamberin bir havarisi vardýr. Benim havarim de Zübeyr’dir!’ buyurdu.”139
Benî Kurayza Yahudilerinin tutum ve davranýþlarýný gözetlemek ve öðrenmek üzere Peygamberimiz Aleyhisselamýn gönderdiði kiþilerin ilki Zübeyr b. Avvam’dý.140
Havvat b. Cübeyr’in Benî Kurayza Yahudilerine Elçi Olarak Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Benî Kurayza Yahudilerini sulha ve barýþýklýða davet etmek üzere, Havvat b. Cübeyr’i gönderdi.
Benî Kurayza Yahudileri:
“Bizim halimiz iki kanatlý, kollu bir adama benzer ki, kanatlarýndan, kollarýndan birisi kesilmiþ, [yani Benî Nadîr Yahudileri Medine’den sürülmüþ] diðeri býrakýlmýþtýr!” dediler, barýþa yanaþmadýlar.141
Benî Kurayza Yahudilerine Bir Heyet Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam;1. Evs kabilesinin lideri Sa’d b. Muaz b. Numan’ý,2. Hazrec kabilesinin lideri Sâide oðullarýndan Sa’d b. Ubâde’yi,3. Hazrecîlerden Hâris oðullarýnýn kardeþi Abdullah b. Revâha’yý,4. Amr b. Avf oðullarýnýn kardeþi Havvat b. Cübeyr’i Benî Kurayza Yahu-
dilerine gönderdi. Gönderirken, kendilerine:“Gidiniz, bakýnýz! O kavimden bize eriþen haber gerçek midir, deðil
midir?Eðer gerçekse, onu bana halkýn anlayamayacaðý biçimde kapalý bir dil
kullanarak bildirirsiniz, ben onu anlarým.Açýkça söyleyip de halkýn kalblerine korku ve zaaf düþürmeyiniz,
kollarýný kýrmayýnýz!
138 Vâkýdî, Megâzî, 2/457.139 Vâkýdî, Megâzî, 2/457, Ýbn Sa’d, 3/106, Ahmed b. Hanbel, 3/364-365, Buhârî, Sahîh, 5/49.140 Vâkýdi, Megâzî, 2/457.141 Ýbn Hacer, Metâlib, 4/229.
61Hendek (Ahzab) Savaşı
Þayet onlar aramýzdaki muahedeye sadýk ve baðlý bulunuyorlarsa, bunu halka açýklayabilirsiniz!” buyurdu.
Elçiler Benî Kurayza Yahudilerinin yurtlarýna gittiler; onlarý iþittiklerinden de kötü durum ve tutumda buldular.142
Elçi heyeti, iþler karýþýp harbe dönüþmeden önce eski hallerine dön-meleri ve Huyey b. Ahtab’ýn sözünü dinlememeleri için, onlara Allah ve aradaki antlaþmalar üzerine ant verdiler.
Fakat, Ka’b b. Esed:“Biz hiçbir zaman o barýþýklýk haline dönmeyeceðiz! Ben o barýþýklýðý þu
ayaðýmýn sandalýnýn orta parmak arasýna geçen tasmasý gibi koparýp atmýþ bulunuyorum!” dedi.143
Elçiler, onlarý bozduklarý muahedeyi yenilemeye davet ettiler.144
Benî Kurayza Yahudileri:“Siz Benî Nadîr Yahudilerini Medine’den sürüp çýkarmakla bizim
kanadýmýzý kýrdýnýz!145
Resûlullah da kim oluyormuþ? Muhammed’le aramýzda ne ahid vardýr, ne de akid!” dediler.
Bunun üzerine, Sa’d b. Muaz, onlara aðýr sözler söyledi.Kendisi, celâlli bir zâttý.Sa’d b. Ubâde, Sa’d b. Muaz’a:“Býrak onlarla sövüþmeyi! Bizimle onlar arasýndaki iþ, sövüþmekten
daha büyük ve önemlidir!” dedi. Sa’d b. Muaz, Sa’d b. Ubâde ve arkadaþlarý, Peygamberimiz Aleyhis-
selamýn yanýna döndüler. Selam verdikten sonra, kýsaca:‘Adal ve Kâre!’ dediler.Bununla, Benî Kurayza Yahudilerinin tutum ve davranýþlarýný Adal ve
Kâre kabilelerinin irtikap ettikleri gaddarlýk ve vefasýzlýða benzetmek iste-diler.146
Benî Kurayza Yahudilerinden son haber geldiði zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam, elbisesine bürünüp yatmýþ,147 uzunca bir müddet öylece kalmýþtý.
142 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/232.143 Vâkýdî, Megâzî, 2/458.144 İbn Kesîr, Bidâye, 4/104.145 Vâkýdî, Megâzî, s. 294 (1367/1948 Kahire baskýsý).146 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/233, Vâkýdî, Megâzî, 2/459.147 Sel’ daðýnda Fetih Mescidinin bulunduðu yerde (Semhûdî, 3/835, 836).
62 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Müslümanlar, Peygamberimiz Aleyhisselamýn böyle yatýp kaldýðýný görünce, Benî Kurayza Yahudilerinden hayýr gelmeyeceðini anlamýþlardý.
O sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam, yattýðý yerden baþýný kaldýrýp:148
“Allahuekber! Ey Müslümanlar cemaati! Sevininiz!” buyurdu.149
Benî Kurayza Yahudilerinin Medine’ye Baskın Yapmak Üzere Kureyşîlerle Gatafanlardan Biner Kişi İstemeleri
Benî Kurayza Yahudilerinin Huyey b. Ahtab’ý müþriklere göndererek Medine’ye geceleyin baskýn yapmak üzere Kureyþîlerle Gatafanlardan biner kiþi istedikleri haberi alýnýnca, bela büsbütün büyümüþtü.150
Seleme b. Eslem ile Zeyd b. Hârise’nin Medine Muhafızlığına Tayin Edilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, herhangi bir saldýrýya karþý Medine’yi korumak üzere, Seleme b. Eslem’i 200, Zeyd b. Hârise’yi de 300 kiþilik bir kuvvetle Medine’de görevlendirdi.
Bunlarýn yanlarýnda da, Müslüman süvarilerinden bazýlarý bulunuyor-du. Bu muhafýzlar Medine’yi bekleyecekler ve yüksek sesle tekbir getirerek Medine sokaklarýnda devriye gezeceklerdi.151
Benî Kurayza Yahudilerinin baskýnýna uðramadan sabaha çýkýldýðý zaman, geniþ bir nefes alýnmakta idi.
Hz. Ebu Bekir:“Medine’de çoluk çocuklarýmýz hakkýnda Benî Kurayza Yahudilerinden
duyduðumuz korku, Kureyþ ve Gatafan ordularýndan duyduðumuz korku-dan daha fazla idi.
Zaman zaman, Sel’ daðýnýn tepesine çýkýp Medine evlerine bakar, onlarý sükûnet ve esenlik içinde gördükçe, Allah’a hamd ve þükr ederdim!” demiþtir.152
Sel’ daðýnýn cenub göðsündeki bir kaya üzerine eski Kûfî yazýsýyla Hz. Ömer tarafýndan yazýldýðý anlaþýlan bir yazýda da:
“Ömer ve Ebu Bekir, akþam ve sabah, harbin her türlü mihnet ve meþakkatlerinden þikâyetlerini Allah’a arzederler.
148 Musa b. Ukbe’den naklen İbn Kesîr, Bidâye, 4/104.149 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/233, Beyhakî, Delâil, 3/430, Zehebî, Târîh, s. 237, İbn Kesîr, Bidâye, 4/104.150 Vâkýdî, Megâzî, 2/460.151 Vâkýdî, Megâzî, 2/460, Ýbn Sa’d, 2/67.152 Vâkýdî, Megâzî, 2/460.
63Hendek (Ahzab) Savaşı
Allah, Ömer’in duasýný kabul etsin!Allah, Ömer hakkýnda maðfiretle muamele buyursun!” denilmektedir.153
Bundan, Hz. Ömer’in de, Hz. Ebu Bekir gibi, endiþesini gidermek için Medine’yi tarassut etmekten geri durmadýðý anlaþýlmaktadýr.
Havvat b. Cübeyr’in Başına Gelenler
Havvat b. Cübeyr der ki:“Hendekte kuþatýlmýþ bulunduðumuz bir sýrada, Resûlullah Aleyhisse-
lam beni çaðýrdý ve:‘Benî Kurayzalara git de, bak, gör: Onlar, bir gece baskýný yapma-
ya mý hazýrlanýyorlar? Yoksa bir yerden, bir gedikten içeri sýzmaya mý çalýþýyorlar? Bana haberini getir!’ buyurdu.
Güneþ batacaðý sýrada, Resûlullah Aleyhisselamýn yanýndan ayrýldým.Sel’ daðýndan aþaðý doðru indim. Güneþ batýnca, akþam namazýný
kýldýktan sonra, hareket ettim. Ratic’i tuttum.Sonra Abduleþhellerin, sonra Zührelerin mahallelerine, daha sonra da
Buas mevkiine eriþtim.Benî Kurayzalara yaklaþtýðým zaman, kendi kendime ‘Onlardan gizlen-
meliyim’ dedim, gizlendim.Bir müddet kaleleri gözetledim.Sonra beni uyku bürümüþ, uyuyakalmýþým!Ben uyurken ve haberim yokken, bir adamýn beni yüklendiðini,
omuzlayýp yürüyüverdiðini görünce, korktum.Anladým ki, bu adam, Benî Kurayza casuslarýndandýr.O zaman, Resûlullah Aleyhisselamdan son derece utandým.Çünkü, onun korkulu yerlerde, sýnýr kapýlarýnda çok dikkatli, uyanýk ve
tetikte bulunmaklýðým hususunda bana yapmýþ olduðu tenbih ve tavsiyele-rine göre davranmayý ihmal etmiþ bulunuyordum.
Adam beni alelacele kalelerinin önüne kadar götürdü. Kendisi Yahudice konuþuyordu.
Adamýn:‘Boðazlanýp ölüsü kurtlara kuþlara sunulacak besili bir davarla müjdele-
rim sizi!’ dediðini anladým.Benî Kurayza Yahudilerinden hiçbirinin hiçbir zaman bellerinde baltalarý
bulunmadýkça bir yere gitmediklerini hatýrladým.
153 Ýbrahim Rýfat Paþa, Mir’atü’l-Haremeyn, 1/389, Abdulkuddûs, Âsâru’l-Medîne, s. 146, 147.
64 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ellerimi yavaþça uzatýp, adamýn belinden baltasýný sezdirmeden aldým.
Adam kale üzerindekilerle konuþmakla meþgul iken, balta ile birden vurup adamýn ciðerini söktüm, çýkardým!
Adamýn:
‘Canavar!’ diye baðýrmasýyla sesinin kesilmesi bir oldu!
Yahudiler kulelerinde hurma yaprak ve dallarýný yakarak ortalýðý aydýnlattýlar.
Adam ölü olarak yere düþmüþtü.
Ben de hemen oradan uzaklaþtým. Dahasýný bilmiyorum.
Gelmiþ olduðum yoluma yönelerek izim sýra geri döndüm.
Cebrail Aleyhisselam Resûlullah Aleyhisselama gelip bunu haber verin-ce, Resûlullah Aleyhisselam:
‘Ey Havvat! Muzaffer ve muvaffak oldun!’ buyurmuþ, sonra da ashabýnýn yanýna çýkarak, onlara:
‘Havvat’ýn baþýndan þöyle þöyle iþler geçti!’ diyerek bütün olup bitenleri birer birer haber vermiþ.
Ashabýyla oturduðu ve onlarýn birbirleriyle konuþtuklarý bir sýrada, Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna vardým.
Resûlullah Aleyhisselam, beni görünce:
‘Kurtulduðun, yüzünden belli!’ buyurdu.
‘Senin yüzünden de belli yâ Rasûlallah!’ dedim.
‘Baþýndan geçenleri haber ver!’ buyurdu.
Ben de kendisine birer birer haber verdim.
Peygamber Aleyhisselam:
‘Cebrail de bana bunlarý böylece haber vermiþti’ buyurdu.
Orada bulunanlar da:
‘Resûlullah Aleyhisselam bize bunlarý böylece söylemiþti’ dediler.”154
Benî Kurayza Yahudilerinden Nebbaş b. Kays ve Arkadaşlarının Medine’nin İçine Kadar Sokulmaları
Abdullah b. Ebu Bekir b. Haram’ýn bildirdiðine göre; Benî Kurayza Yahu-dilerinin ileri gelenlerinden Nebbaþ b. Kays, bir gece yanýnda Yahudilerin
154 Vâkýdî, Megâzî, 2/460, 461.
65Hendek (Ahzab) Savaşı
azýlýlarýndan ve azgýnlarýndan on kiþi olduðu halde, “Belki Müslümanlar-dan bazýlarýný ansýzýn avlamaya muvaffak oluruz!” diyerek kalelerinden çýkýp Medine’ye yönelmiþler, Bakîu’l-Garkad’a eriþmiþlerdi.
Seleme b. Eslem’in arkadaþlarýndan bazýlarýyla karþýlaþtýlar ve birbirle-rini oka tuttular.
Yahudiler dayanamadýlar, bozuldular, daðýldýlar ve geri çekildiler.Seleme b. Eslem, Benî Hârise mahallesinde arkalarýndan yetiþti.
Arkadaþlarýyla birlikte, onlarý kalelerine kadar takip ettiler.Benî Kurayzalarýn kalelerinin çevresinde dolaþmaya baþlayýnca, Yahudi-
ler korktular. Kulelerinde ateþler, ýþýklar yaktýlar ve:“Geceleyin belaya uðradýk!” demeye baþladýlar.Müslümanlar, Benî Kurayza Yahudilerine ait Karna kuyusunu ve kuyu-
nun üzerindeki iki kuleyi yýktýlar.Benî Kurayza Yahudileri, kalelerinden dýþarý çýkmak kudret ve cesareti-
ni kendilerinde bulamadýlar, þiddetli bir korkuya tutuldular.155
Hendekte Toplanan İslâm Ordusundaki Mü’min ve Münafıkların Müşrik Orduları Karşısındaki Tutum ve Davranışları
Kur’ân-ý Kerîm’in bu husustaki açýklamasý þöyledir:“Vaktâ ki onlar (müþrik ordularý) hem üstünüzden (Medine’nin
doðusundan), hem altýnýzdan (Medine’nin batýsýndan) size gelmiþlerdi.O zaman, gözler çukurlarýndan fýrlamýþ, yürekler gýrtlaklara dayan mýþtý.Sizler Allah’a karþý türlü zanlarda bulunuyordunuz.Ýþte orada mü’minler de sýký bir imtihana çekilmiþ, þiddetli bir sarsýntý
ile sarsýlmýþlardý. (Mü’min münafýktan ayýrt edilmiþ, belli olmuþtu).O zaman, münafýklarla kalblerinde hastalýk (itikad zayýflýðý, þüphecilik)
bulunanlar:‘Allah ve Resûlü, bize aldatýþtan baþka bir şey va’d etmemiþtir!’
diyorlardý.”156
Medine’yi üst tarafýndan vuracak olan düþman Benî Kurayza Yahudileri; alt tarafýndan vuracak olan düþmanlar da Ebu Süfyan’ýn kumandasý altýndaki Kureyþ, Ehâbiþ, Kinane, Gatafan, Esed ve Süleymlerden oluþan ordulardý.157
155 Vâkýdî, Megâzî, 2/460, 461.156 Ahzâb: 10-12.157 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/257, 230, 231, Vâkýdî, Megâzî, 2/494, Belâzurî, Ensâb, 1/344, Diyarbekrî,
1/484.
66 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Benî Kurayza Yahudilerinin müþriklere yardým ettikleri, Kur’ân-ý Kerîm’de “Ehl-i Kitabdan, onlara müzaheret ve yardýmda bulunanlar” (Ahzab: 26) denilerek açýklanmýþtýr.158
Bu müzaheret, Benî Kurayza Yahudilerinin Kureyþ müþrikleriyle yaptýklarý muahedede belirlenmiþti.159
Hendekte toplanan Ýslâm ordusunu oluþturanlarýn hepsi, Allah’ýn ve Resûlünün buyruklarýna sýmsýký baðlanmýþ, Allah yolunda her güçlüðe seve seve göðüs germe olgunluðuna ermiþ kiþiler deðillerdi.
Kur’ân-ý Kerîm’de de açýklanmýþ olduðu üzere, Müslümanlar arasýnda münafýklar ile iman ve iradeleri zayýf birtakým insanlar da bulunuyordu.
Bunun için, müþrik ordularýnýn çokluðu ve güçlülüðü, Müslümanlar arasýndaki münafýklarla zayýf iradeli, zayýf imanlý olanlarýn gözlerini korkutmuþ, yüreklerini titretmiþti.160
Münafýklarla kalbleri hastalýklý olanlar:“Allah ve Resûlü, bize aldatýþtan baþka bir şey va’d etmemiþtir! Muham-
med bize Fars ve Rum diyarýnýn fetholunacaðýný va’d ediyor! Halbuki biz þurada, düþmanlar tarafýndan kuþatýlmýþ bulunuyor ve hiçbirimiz, abdest bozmak için bile, korkudan dýþarý çýkamýyoruz!” diyorlardý.
Münafýklardan birisi de, ashabdan birisine:“Ey filan! Resûlullah, ‘Kayser öldükten sonra, yerine Kayser gelme-
yecektir. Kisrâ öldükten sonra da, yerine Kisrâ gelmeyecektir. Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; bunlarýn hazineleri de muhakkak Allah yolunda harcanacaktýr!’ diyormuþ!
Hiçbirimiz korkudan abdest bozmaya bile çýkamýyoruz!Allah ve Resûlü, bize aldatýþtan baþka bir şey va’d etmiyor!” demiþti.Sahabi:“Sen yalan söylüyorsun! Ben seni Resûlullaha haber vereceðim” diyerek
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelmiþ ve münafýkýn sözünü Pey-gamberimiz Aleyhisselama bildirmiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselam o münafýký çaðýrtýp ona:“Sen böyle mi söyledin?” diye sorunca, münafýk:“Yâ Rasûlallah! Bana iftira ediliyor! Ben böyle bir şey söylemedim! Þu
aðzýmdan hiçbir zaman böyle bir şey çýkmamýþtýr!” diyerek inkâr etmiþti.161
158 Vâkýdî, Megâzî, 2/495, Ýbn Sa’d, 2/71.159 Vâkýdî, Megâzî, s. 292, 293 (1367/1948 Kahire baskýsý)160 Ahzâb: 10-12.161 Taberî, Tefsîr, 21/131, 132.
67Hendek (Ahzab) Savaşı
Münafýklar, Ýslâm ordugâhýndan bir tarafa savuþup gitmek yolunu tuttuklarý gibi, kendi kabilelerinden veya baþka kabilelerden olup hendekte savaþacak olanlarý da türlü türlü fitne ve fesatlarla ayartmaya, daðýtmaya çalýþtýlar.
Kur’ân-ý Kerîm’de açýklandýðýna göre,162 onlardan bir kısmý:“Ey Yesrib (Medine) halký! Sizin için, burada durmak imkâný yok!
Hemen dönüp gidiniz!” demiþlerdi.Münafýklardan birtakýmý da:“Evlerimiz açýk kalmýþtýr!” diyerek Peygamberimiz Aleyhisselamdan
izin istiyordu.Halbuki, onlarýn evleri açýk deðildi. Onlar kaçmaktan baþka bir şey
düþünmüyorlardý.163
Nitekim, Hârise oðullarý kabilesinden Evs b. Kayzî, Peygamberimiz Aleyhisselama gelerek:
“Yâ Rasûlallah! Evlerimiz düþmana açýk bir durumdadýr. Medine dýþýndadýr. Bize izin ver de, dönüp evlerimize gidelim!” demiþti.164
Hârise oðullarý da:“Evlerimiz açýktýr. Evlerimize hýrsýzlarýn girmesinden korkuyoruz!165
Yâ Rasûlallah! Ensar evlerinden hiçbiri, bizim evlerimiz gibi deðildir. Gatafan ordusuyla bizim aramýzda, onlarýn þerrini bizden giderecek kimse yoktur.
Ýzin ver de, evlerimize dönelim, çocuklarýmýzý ve kadýnlarýmýzý koruyalým!” demiþlerdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam da, onlarýn dönüp gitmelerine izin ver miþti.Sa’d b. Muaz, Hârise oðullarýnýn dönmek için hazýrlandýklarýný haber
alýnca, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi.“Yâ Rasûlallah! Ýzin verme bunlara! Vallahi, biz ne zaman bir musibe-
te uðrasak, daralsak, onlar hep böyle yaparlar!” dedikten sonra, Hârise oðullarýnýn yanýna vardý.
“Biz sizden temelli böyle hareketler mi göreceðiz?! Biz ne zaman bir musibete uðrasak, daralsak, siz hep böyle yapar durursunuz” diyerek onla-ra çýkýþtý.
162 Ahzâb: 13.163 Taberî, Tefsîr, 21/135.164 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/233.165 Taberî, Tefsîr, 21/135, 136.
68 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam onlarýn dileklerini kabul-den vazgeçti.166
Münafýklarýn ne samimiyetleri, ne de Ýslâmiyete baðlýlýklarý vardý.
Kur’ân-ý Kerîm’de açýklandýðýna göre:
“Eðer Medine’nin etrafýndan üzerlerine girilmiþ olup da Ýslâmiyetten þirke dönmeleri müþrikler tarafýndan istenilmiþ olsaydý, muhakkak ki onlar bu isteði yerine getirmekte fazla gecikmezlerdi!
Halbuki, onlar düþmana arka çevirmeyecekleri hakkýnda daha önce Allah’a kesin söz vermiþ de bulunuyorlardý.
Allah’a verilen sözden dolayý sorumluluk vardýr.”167
Gerçekten de, Hârise oðullarý, Selime oðullarýyla birlikte, Uhud sava-þýndan da kaçmak istemiþler, fakat bundan vazgeçmiþler, bir daha böyle bir harekette bulunmamaya yemin etmiþlerdi.168
Bu iki kabileyi hendekte, ancak Allah, rahmetiyle tutmuþtu.169
Hendek savaþýnda gerçek mü’minlerin tutum ve davranýþlarýna gelince, yine Kur’ân-ý Kerîm’de açýklandýðýna göre:
“Mü’minler, ordularý gördükleri zaman, ‘Ýþte bu, Allah’ýn ve Resûlünün bize va’d ettiði þeydir! Allah ve Peygamberi doðru söylemiþtir!’ dediler.
Bu, onlarýn imanlarýný ve teslimiyetlerini arttýrmaktan baþka bir şey yapmadý.
Mü’minler içinde, Allah’a verdikleri sözde sadakat gösteren nice erler vardýr ki, onlarýn kimi adadýðýný ödedi (þehit oldu), kimi de bunu (yerine getirmeyi) bekliyor.
Onlar, hiçbir suretle ahidlerini deðiþtirmediler!”170
Yüce Allah’ýn mü’minlere olan imtihanýnýn, va’d’inin ne olduðu da Kur’-ân-ý Kerîm’de þöyle açýklanmýþtýr:
“Ey mü’minler! Yoksa siz sizden önce gelip geçenlerin hali baþýnýza gel-meden Cennete girivereceðinizi mi sandýnýz?
Onlara öyle yoksulluklar, öyle sýkýntýlar gelip çattý ve öyle belalarla sarsýlmýþlardý ki, hatta peygamberi, maiyyetindeki mü’minlerle birlikte ‘Allah’ýn yardýmý ne zaman yetiþecek?’ diyordu.
166 Vâkýdî, Megâzî, 2/463.167 Ahzâb: 15.168 Taberî, Tefsîr, 21/137.169 İbn Hazm, Cevâmi, s. 188.170 Ahzâb: 22-23, Ýbn Sa’d, 4/84.
69Hendek (Ahzab) Savaşı
Gözünüzü açýn, iyi bilin ki; Allah’ýn yardýmý muhakkak yakýndýr!”171
Bunun içindir ki, hendekte düþman ordularýyla sarýldýklarýný görmeleri, mü’minlerin ancak Allah’a olan imanlarýný, yani Allah’ýn mü’minlere yardým edeceði hususundaki va’dine inançlarýný, her türlü ibtilâya sarsýlmadan göðüs germe azimlerini, Allah’ýn takdirine teslimiyetlerini arttýrmýþtý.172
Münafýklar Medine’yi saran ordularýn Peygamberimiz Aleyhisselam ile ashabýný ortadan kaldýrývereceklerini zanneder ve hatta umarlarken, mü’minler Allah’ýn kendilerine yardým edeceði ve Ýslâmiyeti bütün din-lere üstün kýlacaðý va’dinin er geç gerçekleþeceði inancýný taþýyor ve bu inançlarýyla da aðýr bir imtihanda münafýklardan ve zayýf imanlýlardan ayrýlmýþ bulunuyorlardý.173
Benî Kurayza Yahudilerinin İkinci Baskın Denemesi ve Hz. Safiyye’nin Kahramanlığı
Peygamberimiz Aleyhisselamýn halasý ve Zübeyr b. Avvam’ýn da annesi olan Hz. Safiyye, þair Hassân b. Sabit’in Fâri’deki köþkünde bulunuyordu.
Benî Kurayza Yahudilerinin ileri gelenlerinden Gazzal b. Semev’el’in kumandasý altýnda on kiþilik bir Yahudi birliði gelip köþkü oka tuttular ve içeriye girmeye çalýþtýlar.
Ýçlerinden birisi, köþkün kapýsýna kadar yaklaþýp içeri girmek istedi.174
Hz. Safiyye der ki:“Hassân b. Sabit, köþkte bizim yanýmýzda idi. Bizimle birlikte kadýnlar
ve çocuklar da bulunuyordu.Yahudilerden birisi, bulunduðumuz köþkün çevresinde dolaþtý, bize
doðru geldi.Benî Kurayza Yahudileri bizimle harp halinde idiler. Resûlullah Aley-
hisselamla aralarýndaki muahedeyi bozmuþlardý. Hiç kimse, aramýzdaki gerginliði gideremezdi.
Resûlullah Aleyhisselam ile ashabý, hendekte düþmanlarýyla uðraþýyordu. Düþmanlardan sýyrýlýp, ayrýlýp bize gelme gücüne ve imkânýna sahip deðillerdi. Bize ancak gelebilirlerse geleceklerdi.
Hassân b. Sabit’e:‘Ey Hassân, þu Yahudi gördüðün gibi köþkü dolaþýp duruyor!
171 Bakara: 214.172 Taberî, Tefsîr, 21/144.173 Taberî, Tefsîr, 21/132.174 Vâkýdî, Megâzî, 2/462.
70 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Vallahi, ben onun açýk yerlerimizi öðrenip arkamýzdaki Yahudilere kýlavuzluk etmeyeceðinden emin deðilim!
Düþmanla meþgul bulunan Resûlullah Aleyhisselam ile ashabýnýn biz-den pek haberleri de olmaz!
Sen in de öldür þunu!’ dedim.Hassân b. Sabit:‘Allah seni yarlýgasýn ey Abdulmuttalib’in kýzý! Vallahi, sen de iyi bilirsin
ki, ben bu iþin adamý deðilim.175
Ben gücü dilinde olan kimselerdenim. Kýlýç ve mýzrak erlerinden deðilim.176
Hayýr! Vallahi dediðini yapamam! Eðer bende bunu yapabilecek cesaret ve kudret olsaydý, Resûlullah Aleyhisselamla birlikte savaþa çýkardým’ dedi.177
Hassân bana böyle söyleyince ve onda bu iþi baþaracak güç göreme-yince, baþýma sýkýca bir tülbent baðladýktan sonra elime bir sýrýk aldým, köþkten aþaðý indim.178
Köþkün kapýsýný açtým. Adamýn arkasýndan yavaþça vardým.179 Sýrýkla vurup baþýný parçaladým, iþini bitirdim!180 Baþýný kestim.
Hassân’a:‘Al þu baþý da, aþaðýdaki Yahudilere doðru fýrlatýp at!’ dedim.Hassân:‘Bende bu güç ve cesaret nerde?’ dedi.Bunun üzerine, Yahudinin baþýný alýp Yahudilere doðru attým.Yahudiler:‘Bize Müslümanlarýn ailelerini yanlarýnda adam bulundurmaksýzýn kim-
sesiz ve yalnýz býraktýklarý haber verilmiþti!’ diyerek daðýlýp gittiler.181
‘Ey Hassân! Haydi, öldürdüðüm Yahudinin yanýna in de, elbisesini soy, al!’ dedim.
Onun elbisesini soymaktan beni alýkoyan þey, kendisinin erkek oluþu idi.Hassân:‘Ey Abdulmuttalib’in kýzý! Onun elbisesini soymaya benim ihtiyacým yok!
Onun soykasý bana gerekmez!’ diyerek bu iþi yapmaktan da kaçýndý.”182
175 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/239.176 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/201.177 Heysemî, 6/133, Semhûdî, 1/302, Diyarbekrî, 1/489.178 Heysemî, 6/133, Semhûdî, 1/302.179 Halebî, 2/639.180 Vâkýdî, Megâzî, 2/463.181 Heysemî, 6/133, 134, Semhûdî, 1/302, Diyarbekrî, 1/489.182 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/239.
71Hendek (Ahzab) Savaşı
Müslüman Kadınlarını Tehdit Eden Necdan’ın Öldürülüşü
Râfi’ b. Hadic’in bildirdiðine göre; Hendek Savaþý sýrasýnda, Benî Hârise kalelerine yerleþtirilen kadýnlarla çocuklarýn yanlarýnda kendilerini koru-yabilecekleri silahlarý da yoktu.
Sa’lebe b. Sa’d oðullarý kabilesinden Necdan adýndaki kiþi, bir gün at üzerinde hisarýn dibine kadar gelip, kadýnlara:
“Yanýma inin! Sizin için hayýrlý olur” demeye ve kýlýcýný oynatmaya baþladý.
Resûlullah Aleyhisselamýn ashabýndan bir topluluk, onu görünce kuleye doðru koþtular.
Hârise oðullarýndan Züheyr b. Râfi’ adýndaki zât da içlerinde idi.Züheyr:“Ey Necdan! Gel, çarpýþalým!” dedi ve hemen üzerine saldýrarak onu
öldürdü.183
Münafıkların Hendekten Dağılmaları
Münafýklarýn evlerinin Medine dýþýnda ve duvarlarýnýn da alçak olup düþmana ve hýrsýza açýk bulunduðunu bahane ederek hendekten daðýldýklarý gecede, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýnda 300 kiþiden baþka kimse kalmamýþtý.184
Müşriklerin Baskın İçin Fırsat Kollamaları
Müþrikler, Peygamberimiz Aleyhisselam ile ashabýný hendekte kuþat-týklarý müddetçe, baskýn yapmak için her gece gözcüler salmaktan geri durmadýlar.185
Peygamberimiz Aleyhisselam ile ashabý da, önce Allah’ýn açýkladýðý gibi, bu müddeti mihnet, meþakkat, düþmanlarýnýn altlarýndan üstlerinden gelip baskýn yapacaklarý endiþesi içinde geçirdiler.186
Peygamberimiz Aleyhisselamın Müslümanlara Ferahlatıcı Müjdeler Verişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, halktaki sýkýntýnýn günden güne arttýðýný ve büyüdüðünü gördükçe:
183 Heysemî, 6/133, Taberânî’den naklen Semhûdî, 1/301, 302, Diyarbekrî, 1/489.184 İbn Kesîr, Bidâye, 4/114, Kastallânî, Mevâhib, 1/147, Halebî, 2/651.185 Ýbn Sa’d, 2/69, Belâzurî, Ensâb, 1/345.186 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/240.
72 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; karþýlaþtýðýnýz sýkýntýlar sizlerden muhakkak kaldýrýlacak, sizler feraha çýkarýlacaksýnýz.
Beyt-i Atîk olan Kâbe’yi de korkusuzca tavaf etmemi ve Yüce Allah’ýn Kâbe anahtarlarýný bana teslim etmesini umuyorum!
Muhakkak ki, Allah Kisrâ’yý ve Kayser’i yok edecek, onlarýn hazineleri de Allah yolunda harcanacaktýr!” buyurarak Müslümanlarý sevindirmekte idi.187
Hendeğin En Dar Yerinde Peygamberimiz Aleyhisselamın Yerine Sa’d b. Ebi Vakkas'ın Nöbet Tutup Beklemesi
Hz. Âiþe der ki:“Resûlullah Aleyhisselam hendekteki gediði, dar yeri beklemek için
gidip geldiði sýrada, soðuk kendisini titretmiþ, gelip ýsýnmak için yanýma sokulmak zorunda kalmýþtý.
Biraz ýsýndýktan sonra, yine o gediði beklemeye gideceði sýrada:‘Ben düþmanlarýn oradan baþka bir yerden geçip gelebileceklerinden
korkmuyorum. Keþke bu gece iyi bir adam olsa, benim yerime orayı bek-lese!’ buyurmuþtu.
O sýrada, bir silah ve demir âlet þýkýrtýsý iþittim.Resûlullah Aleyhisselam:‘Kim o?’ diye sordu.‘Sa’d b. Ebi Vakkas!’ dedi.Resûlullah Aleyhisselam, ona:‘Bu gediði sana havale ediyorum! Sen orayý bekle!’ buyurdu ve kendisi
de uyumaya baþladý. Uyurken, nefesinin çýkardýðý hýþýltýsýný iþittim.”
Ebu Süfyan Kumandasındaki Süvari Birliğinin Bozguna Uğratılışı
Hz. Ümmü Seleme der ki:“Hendekte Resûlullah Aleyhisselamla birlikte bulundum. Orada ve
bulunduðu her yerde, kendisinden hiç ayrýlmadým.Resûlullah Aleyhisselam hendeði bizzat beklemekte idi. O sýrada
þiddetli bir soðuða da tutulmuþtuk.Resûlullah Aleyhisselama bakýyordum. Resûlullah Aleyhisselam Allah’ýn
dilediði kadar namaz kýlmak üzere namaza durmuþtu. Sonra, gidip bir müddet hendeðe doðru baktý ve:
187 Vâkýdî, Megâzî, 2/459, 460, İbn Kesîr, Bidâye, 4/109.
73Hendek (Ahzab) Savaşı
‘Þunlar herhalde müþriklerin süvarileridir, hendeði dolaþýyorlar! Onlara karþý koyacak kim var?’ buyurduðunu iþittim.
Sonra: ‘Ey Abbâd b. Biþr!’ diye seslendi.Abbâd:‘Lebbeyk=Buyur!’ dedi.Resûlullah Aleyhisselam, ona:‘Yanýnda kimse var mý?’ diye sordu.Abbâd b. Biþr:‘Evet! Ben ve ashabýndan bazýlarý senin çadýrýnýn çevresinde bulunuyo-
ruz!’ dedi.Resûlullah Aleyhisselam:‘Arkadaþlarýnla birlikte gidip hendek boyunca dolaþ! Þu görünen süva-
riler herhalde düþman süvarilerindendir, sizin için dolaþýyorlar, gafletiniz-den yararlanarak ansýzýn baskýn yapýp bazýlarýnýzý öldürmeyi umuyorlar!’ buyurdu ve:
‘Ey Allah’ým! Onlarýn þerlerini, kötülüklerini bizden uzaklaþtýr! Onlara karþý bize yardým et ve bizi onlara galip kýl! Senden baþka, bizi onlara galip kýlacak yoktur!’ diyerek dua etti.
Abbâd b. Biþr, arkadaþlarýyla birlikte gitti.O sýrada, Ebu Süfyan, müþriklerin bir süvari birliðiyle hendeðin dar
yerini dolaþýyordu.Müslümanlar oraya yetiþtiler, onlarý taþa ve oka tuttular. Ben de onlarla
birlikte durdum, müþrik süvarilerine ok ve taþ attýk. Nihayet, attýðýmýz ok ve taþlarla onlarý zayýflattýk, yýprattýk.
Onlar bozuldular, yerlerine dönmek zorunda kaldýlar.Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna döndüðüm zaman, kendisini namaz-
da buldum. Namazýný bitirdikten sonra, durumu öðrenince uykuya yattý ve nefesinin hýþýltýsýný duydum.
Tan yeri aðarýncaya ve Bilal-i Habeþî sabah ezanýný okuyuncaya kadar, kendisini uyandýrmadým.
Resûlullah Aleyhisselam çadýrýndan çýkýp Müslümanlara sabah namazýný kýldýrdý.
Allah Abbâd b. Biþr’e rahmet etsin!O her zaman Resûlullah Aleyhisselamýn çadýrýný beklemeye devam eden
ashabdandý.”
74 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Halid b. Velid ve Amr b. Âs Kumandasındaki Süvari Birliklerinin Püskürtülüşü
Useyd b. Hudayr, arkadaþlarýyla birlikte hendeði beklemekte idi.
Amr b. Âs’ýn kumandasý altýnda keþif ve tecessüsle vazifeli yüz kadar müþrik süvarisi, hendeðin sýçrayýnca geçilebilecek yerine kadar gelip dayanmýþlardý.
Bunlar, Müslümanlara ansýzýn baskýn yapmak istiyorlardý.
Useyd b. Hudayr, arkasýnda arkadaþlarý olduðu halde onlara doðru ilerledi.
Onlarý taþa ve oka tutarak geri püskürttüler.
O gece savaþan Müslümanlar arasýnda bulunan Selman-ý Fârisî, Useyd b. Hudayr’a:
‘Bu yer hendeðin en dar tutulmuþ olan yeridir. Biz zaten müþriklerin süvarilerinin buradan sýçrayýp geçmelerinden korkuyorduk!’ dedi.
Gerçekten de halk orayý kazmakta iþi aceleye getirmiþler, gerektiði gibi geniþ ve derin kazamamýþlardý. Müslümanlar nöbet tutup orayý bekliyorlar, þiddetli bir soðuk ve açlýk içinde kývranýyorlardý.
Cabir b. Abdullah der ki:
“Hendeði beklemekte olduðumuz sýrada, müþrik süvarilerinin ansýzýn baskýn yapmak için hendeðin dar bir yerini araþtýrýp oradan hücuma kalk-mak istediklerini gördüm.
Bunu, Amr b. Âs ile Halid b. Velid idare ediyorlar, Müslümanlarýn gaflet zamanlarýný kolluyorlardý.
Biz Halid b. Velid’e yüz kiþilik süvari birliðinin baþýnda atýný þaha kaldýrýp süvarilerini geçirmek için hendeðin en dar yerini araþtýrdýðý sýrada rastlamýþtýk.
Onlarý hemen oka tuttuk ve geri püskürttük!”
Muhammed b. Mesleme de þöyle der:
“Halid b. Velid o gece yüz süvarinin baþýnda geldi.
Onlar Akik vadisinden çýkýp geldiler, Mezad’da durakladýlar.
Peygamber Aleyhisselamýn çadýrýna yaklaþtýlar.
Peygamber Aleyhisselamýn çadýrýný bekleyen ve o sýrada ayakta durarak namaz kýlmakta bulunan Abbâd b. Biþr’e hemen haber verdim.
Abbâd b. Biþr rükûa, sonra secdeye gitti.
75Hendek (Ahzab) Savaşı
Halid b. Velid yanýnda üç kiþi olduðu halde geldi, dördüncüsü kendisi idi.
‘Ýþte Muhammed’in çadýrý! Oka tutunuz’ dediklerini eþittim.
Çadýra ok atmaya baþladýlar.
Biz hendeðin bu kýyýsýnda, onlar öbür kýyýsýnda durup birbirimize oklar yaðdýrdýk.
Biz arkadaþlarýmýzýn yanýna döndük, onlar da arkadaþlarýnýn yanýna döndüler.
Bizim aramýzda da, onlarýn arasýnda da, pek çok yaralananlar oldu.
Sonra, onlar hendek kýyýlarýný takip ederek gittiler, biz de onlarý takip ederek gittik.
Müslümanlar onlarýn nöbet tutup gittikleri yere, ileri karakollarýna kadar vardýlar. Hangi karakola uðradýksa, orada bizimle çarpýþmaya duran bir birlikle, direnen bir birlikle karþýlaþtýk.
Ratic’e kadar vardýk, dayandýk.
Onlar orada uzunca bir müddet durakladýlar.
Onlar Benî Kurayza Yahudilerinin gelmelerini bekliyorlar, Medine’ye ansýzýn bir baskýn yapmak istiyorlardý.
Seleme b. Eslem b. Hureyþ’in süvarilerinin Medine’de bulunduðunu ve Medine’yi beklemekte olduðunu biliyorduk.
O sýrada, Seleme b. Eslem Ratic’in arkasýndan geliverdi.
Halid b. Valid’in süvari birliðiyle karþýlaþýp çarpýþtýlar ve birbirlerine karýþtýlar.
Bir koyun saðýlacak kadar vakit geçmiþ geçmemiþti ki, Halid b. Velid’in süvarilerinin dönüp kaçtýklarýný gördüm!
Seleme b. Eslem, ardlarýna düþüp onlarý çýkýp geldikleri yere kadar kovaladý.”
Halid b. Velid sabaha çýkýnca, Kureyþ müþrikleriyle Gatafanlar kendisini ziyaret ettiler ve:
‘Hendekte bulunanlara veya sana karþý koyanlara neler yaptýn, söyle bakalým?’ dediler.
Halid b. Velid:‘Ben bütün gece oturdum. Onlar birtakým süvariler gönderdiler, ne
yapacaklar diye onlarý gözetledim durdum!’ dedi.
76 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kureyşîlerle Gatafan Süvarilerinin Müşterek Hücumlarının Tekrar Tekrar Püskürtülüşü
Hz. Ümmü Seleme der ki:“Vallahi, ben geceleyin Peygamber Aleyhisselamýn çadýrýnda bulunu-
yordum. O da uyuyordu.O sýrada korku verici bir ses iþittim:Birisi:‘Ey Allah’ýn süvarileri!’ diyerek sesleniyordu.Resûlullah Aleyhisselam, Muhacirlerin parolalarýný ‘Ey Allah süvarileri’
olarak tayin etmiþti.Resûlullah Aleyhisselam, onun sesinden hemen uyanýp çadýrýndan
dýþarý çýktý. Çadýrýnýn yanýnda ashabýndan bazýlarý bulunuyor ve çadýrýný bekliyorlardý.
Abbâd b. Biþr, onlar arasýnda idi.Resûlullah Aleyhisselam:‘Halk ne haldedir?’ diye sordu.Abbâd b. Biþr:‘Yâ Rasûlallah! Bu ses Ömer b. Hattab’ýn sesidir! Bu gece, onun nöbeti
ve sýrasýdýr. O ‘Ey Allah süvarileri!’ diyerek sesleniyor, halk da ona doðru sýçraþýyorlar (yöneliyorlar). Kendisi Hüseyke nahiyesindedir’ dedi.
Resûlullah Aleyhisselam, Abbâd b. Biþr’e:‘Git, gör! Ýnþaallah, yanýma döner, gördüklerini bana haber verirsin!’
buyurdu.Çadýrýn kapýsýna dikilip, bütün konuþulanlarý dinledim.Resûlullah Aleyhisselam ayaktaki duruþundan daha ayrýlmamýþtý ki,
Abbâd b. Biþr geldi.‘Yâ Rasûlallah! Bu, Amr b. Abd’dir; müþriklerin süvarilerine kumanda
ediyor.Kendisinin yanýnda da Gatafan süvarilerinin baþýnda Mes’ud b. Ruhayle
vardýr!Müslümanlar onlarý oka ve taþa tutmaktadýrlar!’ dedi.Resûlullah Aleyhisselam hemen çadýrýna girdi, zýrh gömleðini ve
miðferini giydi, atýna bindi.Yanýnda ashabý olduðu halde hareket etti, hendeðin o dar yerine, gediðe
kadar gitti. Çok geçmeden geri döndü. Kendisi sevinçli idi:
77Hendek (Ahzab) Savaşı
‘Allah onlarý yüz geri etti, içlerinden pek çok yaralananlar oldu!’ buyur-du. Sonra uykuya yattý ve hatta nefesinin hýþýltýsýný iþittim.
Korku verici bir ses daha iþittim.Resûlullah Aleyhisselam hemen uyandý.‘Ey Abbâd b. Biþr!’ diye seslendi.Abbâd b. Biþr:‘Lebbeyk=Buyur!’ dedi.Resûlullah Aleyhisselam:‘Bir bak, nedir bu ses?’ buyurdu.Abbâd b. Biþr gitti sonra dönüp geldi ve:‘Bu, Dýrâr b. Hattab’dýr! Kureyþ süvarilerine kumanda ediyor! Gatafan
süvarilerinin baþýnda da Uyeyne b. Hýsn vardýr! Müslümanlar onlarý taþa ve oka tutuyorlar!’ dedi.
Resûlullah Aleyhisselam tekrar zýrhýný giydi ve atýna bindi. Ashabýyla birlikte hendeðin dar ve gedik yerine gitti.
Seher vaktine kadar, yanýmýza gelemedi.Seher vakti dönüp gelince:‘Düþmanlar sinmiþ olarak geri döndüler. Ýçlerinde pek çok yaralananlar
oldu!’ buyurdu.Sonra, ashabýna sabah namazýný kýldýrýp oturdu.Ben Resûlullah Aleyhisselamýn yanýnda, içinde çarpýþmalar ve korkular
bulunan Müreysi’, Hayber, Mekke’nin fethi, Huneyn gibi birçok gazalarda ve Hudeybiye’de de bulunmuþumdur.
Bizim katýmýzda bunlarýn hiçbiri, Resûlullah Aleyhisselam için, Hendek’-ten daha zahmetli ve daha korkulu olmamýþtýr.
Benî Kurayza Yahudilerinin çoluk çocuklarýmýza baskýn yapmaya cak-larýn dan emin deðildik.
Medine sabahlara kadar bekleniyordu.Orada korkudan sabahlara kadar Müslümanlarýn getirdikleri tekbir
sesleri iþitiliyordu.”
Müşriklerden Her Gün Birisinin Kumandasında Süvarilerin Hücuma Getirilişi
Müþrikler aralarýnda nöbet ve sýra ile hücuma geçiyorlardý.
Bir gün Ebu Süfyan b. Harb adamlarýyla birlikte hücuma kalkýyor,
Bir gün Hübeyre b. Ebu Vehb,
78 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bir gün Ýkrime b. Ebu Cehil,Bir gün Dýrâr b. Hattab,188
Bir gün Halid b. Velid,Bir gün de Amr b. Âs... hücumu idare ediyordu.189
Bunlar, süvarilerini Mezad ile Ratic arasýnda gâh daðýtýyorlar, gâh toplayýp hücuma geçiyorlar ve böyle yapmaktan geri durmuyorlardý.
Hücumların Sıklaştırılışı ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Çadırının Oka Tutuluşu
Bela, ibtila büyümüþ, herkesi büyük bir korku bürümüþtü.Müþriklerin Hýbban b. Arika, Ebu Üsâmetü’l-Cüþemî gibi ünlü, ve bun-
lardan baþka, bilinmeyen daha birçok Arap okçularý da yanlarýnda gelmiþ bulunuyordu.
Bir gün, hep birden Peygamberimiz Aleyhisselamýn çadýrýný niþan ala-rak, ok yaðdýrmaya baþladýlar.
O sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselamýn üzerinde zýrh gömlek ve baþýnda da miðfer vardý. Kendisi ayakta dikiliyordu.190
Üç gün, gecenin geç saatlerine kadar þiddetli çarpýþmalar oldu.191
Peygamberimiz Aleyhisselamýn sahabileri, her yetiþilecek yere yetiþmeye çalýþmakta idiler.192
Çarpışmaktan İkindi Namazını Kılmaya İmkân ve Fırsat Bulunamayışı
Müþrikler, bir gün Peygamberimiz Aleyhisselamýn bulunduðu yere olan-ca güçleriyle hücuma geçtiler.
O gün ne Peygamberimiz Aleyhisselam, ne de sahabilerinden hiçbiri, ikindi namazýný kýlmak fýrsatýný bulabildi.193
Fakat, Allah hendeði geçmek fýrsatýný müþriklere vermedi. Kahraman sahabiler yetiþip yaðdýrdýklarý oklar ve taþlarla onlarý geri püskürttüler.194
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hendek günü, müþrikler hakkýnda:
188 Vâkýdî, Megâzî, 2/463, 467, 468.189 Ýbn Sa’d, 2/67.190 Vâkýdî, Megâzî, 2/468, 469.191 Semhûdî, 1/303, 304.192 Vâkýdî, Megâzî, s. 291 (1367/1948 Kahire baskýsý)193 Musa b. Ukbe’den naklen İbn Kesîr, Bidâye, 4/109.194 Diyarbekrî, 1/484.
79Hendek (Ahzab) Savaşı
“Onlar nasýl güneþ batýncaya kadar uðraþtýrýp bizi orta (ikindi) namazýndan alýkoydularsa (üzdülerse), Allah da onlarýn evlerine, karýnlarýna, kabirlerine ateþ doldursun (kendilerine azab etsin)!” diyerek beddua etti, ilendi.195
Peygamberimiz Aleyhisselamın Sa’d b. Habte’ye İltifatı ve Duası
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ýslâm mücahidleri arasýnda Sa’d b. Hab-te’nin yaþýnýn küçük olmasýna raðmen müþriklerle þiddetle savaþtýðýný görünce, onu yanýna çaðýrdý ve:
“Sen kimsin ey genç?” diye sordu.Sa’d:“Sa’d b. Habte’yim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah seni mesut ve bahtiyar kýlsýn!” diyerek dua etti ve:“Yaklaþ yanýma!” buyurdu.Sa’d b. Habte yaklaþýnca, Peygamberimiz Aleyhisselam onun baþýný
sýðadý (okşadı).196
Sa’d b. Muaz’ın Kolundan Okla Vuruluşu
Hz. Âiþe der ki:“Hendek savaþý günü, savaþan halkýn ardýndan gittim.Arkamdan bir ses geldiðini iþittim. Dönüp bakýnca, Sa’d b. Muaz ile
kardeþinin oðlu Hârise b. Evs’i gördüm.Ben olduðum yere çöktüm.Sa’d b. Muaz’ýn sýrtýnda dar bir zýrh gömlek vardý. Kendisinin kollarý
zýrhtan dýþarý çýkmýþtý.Sa’d b. Muaz halkýn en iri yapýlýsý ve uzunu idi. Kendisi:‘Biraz bekle, çarpýþmaya katýl Hamel!Ölmek ne güzel, gelince ecel!’ recezini söylüyordu.197
Sa’d b. Muaz’ýn elinde harbe (kýsa mýzrak) vardý, acele gidiyordu.
195 Vâkýdî, Megâzî, 2/474, Ýbn Sa’d, 2/69, 72, Ahmed b. Hanbel, 1/126 Buhârî, Sahîh, 5/48, Müslim, 1/736, 737, Beyhakî, Sünen, 1/460.
196 Ýbn Abdilberr, 2/514, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 2/339.197 Ýbn Sa’d, 3/421, Ahmed b. Hanbel, 6/141, Taberî, Târîh, 3/49.
80 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Annesi ona:‘Ey oðulcaðýzým! Koþ, Resûlullah Aleyhisselama kavuþ! Geciktin vallahi!’
diyordu.Sa’d’ýn annesine:‘Ey Sa’d’ýn annesi! Ben Sa’d’ýn zýrh gömleðinin parmaklarýna kadar
vücudunu örtmesini arzu ederdim’ dedim.Vallahi, Sa’d’ýn açýk kalan kollarýndan, okla vurulur diye kork muþ-
tum.198
Sa’d’ýn annesi:‘Allah takdirini, hükmünü yerine getirir!’ dedi.199
Ben bir bahçeye varýp girdim.Orada Müslümanlardan birkaç kiþi bulunuyordu. Ýçlerinde, Ömer b. Hat-
tab ile gözlerinden baþka bir yeri görünmeyen miðferli bir zât da vardý.Ömer, bana:‘Sen ne diye geldin?! Vallahi, sen gerçekten çok cür’etli ve cesaretlisin!
Sen bir felâkete uðramayacaðýndan emin olabilir misin?’ diyerek çýkýþtý.O beni böyle kýnadýðý zaman, yer yarýlýp yerin dibine geçmeyi isterdim.Miðferli zât, miðferini yüzünden yukarý doðru kaldýrdý. Meðer Talha b.
Ubeydullah imiþ!Talha:‘Ey Ömer! Allah senin iyiliðini versin! Sen bugün çok oldun! Doðru ve
isabetli görüþlülük veya Yüce Allah’a doðru kaçýþ nerede kaldý?!’ dedi.200
Nihayet, Sa’d b. Muaz açýk kolundan bir okla vurulmuþ, kolunun damarý kesilmiþti.201
Bu, koldaki ‘ekhal’ dedikleri orta damardý ve hayat damarý idi.”202
Böyle kol damarý kesilen kimsenin kaný durmadan akacaðý için, ölüm-den kurtulmasý mümkün deðildi.203
Sa’d b. Muaz’ý kolundan okla vuran, Kureyþ müþriklerinden Hýbban b. Kays b. Arika idi.204
Ebu Üsâmetü’l-Cüþemî’nin vurduðu da rivayet edilir.205
Hýbban oku Sa’d b. Muaz’a atarken:
198 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/237, 238, Vâkýdî, Megâzî, 2/469.199 Vâkýdî, Megâzî, 2/469.200 Ýbn Sa’d, 3/422, Ahmed b. Hanbel, 6/141, Taberî, Târîh, 3/49, 50.201 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/238.202 Kastallânî, Mevâhib, 1/146.203 Taberî, Târîh, 3/50, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/182.204 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/238.205 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/238, Vâkýdî, Megâzî, 2/469, Ýbn Sa’d, 2/67, Taberî, Târîh, 3/50.
81Hendek (Ahzab) Savaşı
‘Al benden! Benim Arika’nýn oðlu olduðumu bil!’ demiþti.Sa’d b. Muaz, kolundan vurulunca, ona:‘Allah da Cehennemde senin yüzüne ter döktürsün!’ diyerek ilen miþti.206
Bu bedduayý Peygamberimiz Aleyhisselamýn yaptýðý da rivayet edilir.207
Sa’d b. Muaz’ın Yüce Allah’tan Dilekleri
Sa’d b. Muaz, yarasýnýn aðýr ve öldürücü olduðunu anlayýnca:“Ey Allah’ým! Eðer Kureyþ müþrikleriyle herhangi bir çarpýþma daha
býraktýnsa, beni de o çarpýþmada bulunmak üzere sað býrak!Çünkü, Resûlüne iþkence ve kötülük yapan, onu yalanlayan ve yurdun-
dan çýkaran o Kureyþ kavmiyle çarpýþmayý özlediðim kadar, çarpýþmak istediðim bir kavim daha yoktur.
Ey Allah’ým! Eðer bizimle onlar arasýndaki çarpýþma bu kadarla kala-caksa, aldýðým yarayý benim için þehitliðe sebep kýl!208 Beni manevî huzu-runa al!209
Fakat, Benî Kurayza Yahudilerinin akýbetlerini, cezalandýrýlmalarýný görüp gözüm aydýn oluncaya ve sevininceye kadar da beni öldürme, yaþat!210
Onlarýn Sana, Senin Peygamberine ve Senin dostlarýna olan düþman-lýklarýnýn cezasýný çektiklerini görmekle sevineyim!” diyerek dua etti.211
Sa’d b. Muaz dua eder etmez, kaný dindi, bir damla bile akmadý!212
Müşriklerin Süvari Kumandanlarının Umumî Taarruz Keşifleri ve Denemeleri
Kureyþ müþriklerinin namlý süvarilerinden:• Amr b. Abd,• Ýkrime b. Ebu Cehil,• Hübeyre b. Ebu Vehb,• Nevfel b. Abdullah,
206 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/238.207 Vâkýdî, Megâzî, 2/469, Ýbn Sa’d, 2/67, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/182.208 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/238, Vâkýdî, Megâzî, 2/525, Taberî, Târîh, 3/49, İbn Hazm, Cevâmi, s. 189-
190, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/182.209 Ýbn Sa’d, 3/423.210 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/238, Vâkýdî, Megâzî, 2/525, Taberî, Tarîh, 3/49, İbn Hazm, Cevâmi, s. 189,
190, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/182.211 Vâkýdî, Megâzî, 2/525.212 Ahmed b. Hanbel, 3/350, Dârimî, 2/156, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/182.
82 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
• Dýrâr b. Hattab, çarpýþmak için giyinip kuþandýlar, atlarýna bindiler, Kinane oðullarýna uðradýlar ve:
“Ey Kinane oðullarý! Çarpýþmak için hazýrlanýn! Bugün, süvarilerin kim-ler ve nasýl olduklarýný öðreneceksiniz!” dediler.213
Düþman kumandanlarý, umumî taarruz için biraraya geldiler.Sabahleyin, baþlarýnda Ebu Süfyan olmak üzere, Ýkrime b. Ebu Cehil,
Dýrâr b. Hattab, Halid b. Velid, Amr b. Âs, Hübeyre b. Ebu Vehb, Nevfel b. Abdullah, Amr b. Abd, Nevfel b. Muaviye ve daha birçoklarý, yanlarýna Gatafan liderlerinden Uyeyne b. Hýsn’ý, Mes’ud b. Ruhayle’yi, Hâris b. Avf’ý, Süleymlerin liderlerini, Benî Esedlerin lideri Tulayha b. Huveylid’i aldýlar ve yerlerine de adamlar býraktýlar.
Peygamberimiz Aleyhisselamla ashabý üzerine bütün süvari birliklerinin bir uðurdan saldýrýya geçebilecekleri dar bir yer araþtýrmak için hendek boyunca dolaþmaya baþladýlar.
Hendeðin en dar yerine, Müslümanlarýn acele edip gereði gibi kazama-dan dar býrakmýþ olduklarý yere kadar geldiler. Oradan hücuma geçmeyi kararlaþtýrdýlar.
Hendek, süvarilerin hiç de hoþlarýna gitmedi.214
Müþriklerin askerleri de kumandanlarýnýn ardýsýra, hendeðin kýyýsýna kadar geldiler. Hendekle karþýlaþýnca, onlar da durakladýlar ve þaþýrdýlar:
“Vallahi, bu, Araplarýn hiç yapmadýðý, baþvurmadýðý bir harp hilesi, harp tedbiridir! Herhalde onun [Peygamberimiz Alayhisselamýn demek isteniyor] yanýndaki Farslý adam bunu onlara tavsiye etmiþ olmalýdýr!” dediler.
Hendeğin Dar Yerinden Beş Müşrik Süvarisinin Sıçrayıp Geçişi
Müþriklerin kumandanlarý:“Hendeðin þu dar yerinden kim atlayýp geçebilir?” diye birbirlerine
sordular.1. Ýkrime b. Ebu Cehil,2. Nevfel b. Abdullah,3. Dýrâr b. Hattab,4. Hübeyre b. Ebu Vehb,5. Amr b. Abd, atlayýp geçmeye hazýrlandýlar.215
213 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/238, Taberî, Târîh, 3/48, Ýbn Seyyid, 2/61.214 Vâkýdî, Megâzî, 2/470.215 Vâkýdî, Megâzî, 2/470, Ýbn Sa’d, 2/68.
83Hendek (Ahzab) Savaşı
Bunlar, hendekle Sel’ daðý arasýndaki çorak ve sert yerde hendeðin dar gediðine doðru atlarýný dörtnala kaldýrdýlar.216 Hendeðin o dar yerinden atlayýp geçmeye muvaffak oldular.217
Diðer müþrikler, geçemeyip hendeðin arkasýnda sýralandýlar.Geçenler, Ebu Süfyan’a;“Sen ne için geçmiyorsun?” diye sordular.Ebu Süfyan:“Siz geçtiniz. Eðer bize ihtiyacýnýz olursa, bizler de geçeriz!” dedi.218
Müþriklerin geçtiðini görünce, Hz. Ali Müslümanlardan birkaç kiþi ile acele gidip o gediði tuttu.
Amr b. Abd’in Müslümanlara Meydan Okuması
Hendeði geçenlerden Amr b. Abd, Bedir savaþýnda aðýrca yaralanmýþ olduðundan Uhud savaþýnda bulunamamýþtý.
Kendisinin kim olduðu bilinsin diye bir alâmet takýnmýþtý.219
O zaman, kendisi doksan yaþýnda idi.220
Peygamberimiz Aleyhisselamdan ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn ashabýndan öcünü almadýkça, koku sürünmeyi kendisine yasaklamýþtý.221
Araplarýn namlý kahramanlarýndan, yiðitlerindendi.222
Tepeden týrnaða kadar demirlere, zýrhlara bürünmüþtü.223
Amr b. Abd, atýnýn baþýný çekip:“Benimle çarpýþacak kim varsa, çýksýn meydana!” diyerek seslendi.224
Müslümanlar, Amr b. Abd’in yaman bir adam olduðunu bildikleri için, baþlarýna kuþ konmuþ gibi, kýmýldamadýlar, susup kaldýlar.225
Hz. Ali’nin Amr b. Abd’le Çarpışmak İçin Sabırsızlanması ve Çarpışması
Hz. Ali fýrlayýp ayaða kalktý ve:“Yâ Nebiyyallah! Ben çarpýþayým onunla!” dedi.
216 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/235, Ýbn Seyyid, 2/61.217 Vâkýdî, Megâzî, 2/470, Ýbn Sa’d, 2/68.218 Vâkýdî, Megâzî, 2/470.219 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/235.220 Vâkýdî, Megâzî, 2/470, Ýbn Sa’d, 2/68.221 Vâkýdî, Megâzî, 2/470.222 Ýbn Kayyým, 2/131.223 Ýbn Seyyid, 2/61.224 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/236.225 Vâkýdî, Megâzî, 2/470, 471, Diyarbekrî, 1/486.
84 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sen otur! O, Amr’dýr” buyurdu.Amr b. Abd:“Hani sizden öldürülünce Cennete gireceðini iddia ettiðiniz kimseler
nerede kaldýlar?! Ýçinizden meydana çýkýp benimle çarpýþacak bir kimse yok mu?” diye tekrar seslendi.
Hz. Ali yine fýrlayýp kalktý ve:“Yâ Rasûlallah! Ben çarpýþayým onunla!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sen otur! O, Amr’dýr!” buyurdu.Amr b. Abd, üçüncü kez seslenerek kendisiyle çarpýþacak er diledi ve:“‘O toplulukta benimle çarpýþacak er var mý?’ diye baðýra baðýra kýsýldý
gitti sesim!” diye baþlayan dört beyitlik bir kýt’a söyledi.Yine Hz. Ali fýrlayýp ayaða kalktý ve:“Ben çarpýþayým onunla yâ Rasûlallah!” dedi.Peygamberimiz Alayhisselam:“O, Amr’dýr!” buyurdu.Hz. Ali:“Amr olursa olsun!” dedi.Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Ali’nin Amr’la çarpýþ-
masýna müsaade buyurdu.226
Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Ali’nin Amr b. Abd’le çarpýþmasýna müsaade buyurunca, kendi kýlýcýný (Zülfikar’ý) ona verdi. Zýrh gömleðini ona giydirdi. Sarýðýný da onun baþýna sardý.227
“Allah’ým! Ona yardýmýný ihsan et!” diyerek dua etti.228
Abdullah b. Ömer, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hendek günü altý kiþinin; Muhacirlerden Talha, Zübeyr, Ali ve Sa’d b. Ebi Vakkas ile Ensardan Ebu Dücâne ve Hâris b. Sýmme’nin üzerine titreyip durduðunu bildirmiþtir.229
Hz. Ali, Amr b. Abd’e:“Acele etme! Ben sesine, davetine icabetle, aciz olmayarak geliyorum
sana!
226 Süheylî, 6/316, 317, Ýbn Seyyid, 2/61, 62.227 Vâkýdî, Megâzî, 2/471.228 Vâkýdî, Megâzî, 2/471, Ýbn Sa’d, 2/68, Ýbn Seyyid, 2/61.229 Heysemî, 6/135.
85Hendek (Ahzab) Savaşı
Her iyiniyet, basiret ve sadakat sahibi kiþi, muhakkak düþmanýna galebe çalmýþ ve necata ermiþtir!
Ben de seni Zülfikar’ýn bir darbesiyle devirip cenazeler aðýtçýsý gibi baþucuna dikileceðimi umuyorum!” diyerek Amr b. Abd’a doðru vardý.
Amr b. Abd, ona:“Sen kimsin?” diye sordu.Hz. Ali zýrha bürünmüþtü. Gözlerinden baþka yeri görünmüyordu.“Ben Ali’yim!” dedi.Amr b. Abd:“Abdi Menaf’ýn oðlu Ali mi?” diye sordu.Hz. Ali:“Ben Ebu Talib’in oðlu Ali’yim!” dedi.Amr b. Abd:“Ey kardeþimin oðlu! Amcalarýndan, senden baþka, daha yaþlý bir kimse
yok mu? Ben senin kanýný dökmek istemem! Çünkü, senin baban benim dostumdu” dedi.
Hz. Ali:“Vallahi, ben senin kanýný dökmek isterim!” dedi.Bunun üzerine Amr b. Abd kýzdý, kýlýcýný sýyýrarak atýný Hz. Ali’nin üze-
rine sürdü.Kýlýcýnýn yalýný ateþ gibi parlýyordu.Hz. Ali:“Ben seninle nasýl çarpýþabileyim? Ben yayayým, sen atýnýn üzerindesin!
Atýndan, yanýma in!” dedi.230
Amr b. Abd hemen atýndan yere atladý.Atýnýn sinirlerini kýlýçla vurup kesti ve yüzüne de çarptýktan sonra, Hz.
Ali’nin karþýsýna gelip dikildi. Hz. Ali ona:“Ey Amr! Ben senin Kureyþ’ten bir kimse ile karþýlaþtýðýnda onun iki
veya üç dileðinden birisini kabul edip yerine getireceðin hakkýnda Allah’a söz verdiðini iþittim, doðru mudur bu?” diye sordu.
Amr:“Evet! Doðrudur!” dedi.Hz. Ali:“Öyleyse, ben seni Allah’a ve Resûlullaha imana ve Ýslâmiyeti kabule
davet ediyorum!” dedi.231
230 Hâkim, 3/32, 33, Süheylî, 6/317, 319, Ýbn Seyyid, 2/61, 62, Diyarbekrî, 1/486, 487 Halebî, 2/641, 642.231 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/236, Hâkim, 3/32, Ýbn Seyyid, 2/61, Diyarbekrî, 1/487, Halebî, 2/642.
86 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Amr:“Bu bana gerekmez!Ey kardeþimin oðlu!Geç bunu, benden böyle bir şey isteme!” dedi.232
Hz. Ali:“Öyleyse, bizimle çarpýþmayý býrak! Yurduna dön, git!Eðer Muhammed Aleyhisselamýn iþi yoluna girip kendisi düþmanlarýna
galebe çalarsa, sen bu hareketinle ona yardým etmiþ olursun!Þayet düþmanlarý onu ortadan kaldýrýrsa, senin arzun onunla
çarpýþmaksýzýn yerine gelmiþ olur” dedi.Amr:“Bu sözü hiçbir zaman Kureyþ kadýnlarý bile söylemezler!Ben adaðýmý yerine getirecek güçte olduðum halde, onu yerine getirme-
den nasýl dönüp giderim?!Ben adayacaðýmý adamýþ ve intikam almadýkça baþýma yað ve koku
sürmeyi kendime yasaklamýþ bulunuyorum!233
Sen üçüncü dileðini söyle!” dedi.Hz. Ali:“Öyleyse, seni benimle çarpýþmaya davet ediyorum!” dedi.234
Amr b. Abd güldü ve:“Doðrusu, ben bu haslette Araplar içinde benden korkmadan benimle
çarpýþmak isteyecek bir kimse bulunabileceðini sanmazdým!235
Sen ne diye benimle çarpýþmak istiyorsun ey kardeþimin oðlu?Vallahi ben seni öldürmek istemiyorum! Senin baban benim dostumdu.
Sen geri dön, git!Sen genç bir yiðitsin!Ben ancak Kureyþ’in Ebu Bekir, Ömer gibi yaþlýca ve olgunca olanlarýyla
çarpýþmak isterim!” dedi.236
Hz. Ali:“Fakat ben seni öldürmek isterim!” deyince, Amr’ýn kan baþýna sýçradý!
Birbirlerine saldýrdýlar.237
232 Vâkýdî, Megâzî, 2/471.233 Diyarbekrî, 1/487, Halebî, 2/642.234 Vâkýdî, Megâzî, 2/471, Hâkim, 3/32, Ýbn Seyyid, 2/61.235 Vâkýdî, Megâzî, 2/471, Halebî, 2/642.236 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/236.237 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/236, Ýbn Seyyid, 2/61.
87Hendek (Ahzab) Savaşı
Ýlk saldýran Amr oldu. Hz. Ali’ye kýlýçla þiddetli bir darbe indirdi.
Hz. Ali Amr’ýn darbesini sýðýr derisinden yapýlmýþ kalkanýyla karþýladý. Amr’ýn kýlýncý Hz. Ali’nin kalkanýna saplandý ve kýlýcýn ucu Hz. Ali’nin baþýný yaraladý.
Sýra Hz. Ali’ye geldi.
Hz. Ali Amr’ýn boyun köküne Zülfikar’la indirdiði þiddetli bir darbe ile kellesini uçurdu ve gövdesini yere düþürdü!
Çýðlýklar koptu!
Hz. Ali “Allahuekber!” diyerek tekbir getirdi.238
Hz. Ali’nin tekbirine uyarak, Müslümanlar da tekbir getirdiler.239
Peygamberimiz Aleyhisselam, tekbir sesini iþitince, Hz. Ali’nin Amr’ý öldürmüþ olduðunu anladý.240
Hz. Ali Amr b. Abd’in iþini bitirince, Dýrâr b. Hattab’la Hübeyre b. Ebu Vehb Hz. Ali’nin üzerine yürür gibi olmuþlardý,
Hz. Ali onlara doðru yönelince; Dýrâr, Hz. Ali’nin yüzüne bakar bakmaz, arkasýný dönüp kaçmaya baþladý.
Sonradan, Dýrâr’a kaçmasýnýn sebebi sorulduðu zaman:
“Ölüm hayali surete bürünmüþ, bana görünmüþtü!” demiþtir.
Hübeyre b. Ebu Vehb Hz. Ali ile çarpýþmaya yeltendi ise de, Hz. Ali’nin bir kýlýç darbesi onun zýrh gömleðinden tenine eriþince, o da dönüp kaçtý.
Nevfel b. Abdullah da, kaçarken atýyla birlikte hendeðe düþtü, boynu kýrýldý.241
Müslümanlar onu hendeðin içinde taþa tuttular.
Nevfel:
“Ey Arap topluluðu! Beni bundan daha iyi bir öldürüþle öldürseniz olmaz mý?” diye seslendi.
Bunun üzerine, Hz. Ali hendeðin içine indi. Onu kýlýçla vurup öldürdü.242
Nevfel b. Abdullah, Peygamberimiz Aleyhisselamýn hayatýna hâtime çekmek için and içen, diþ bileyen azýlý müþriklerdendi.
Ýkrime b. Ebu Cehil ise, mýzraðýný atarak kaçýp kurtulmuþtu.243
238 Ýbn Sa’d, 2/68.239 Halebî, 2/642.240 Süheylî, 6/313, Ýbn Seyyid, 2/62, İbn Kesîr, Bidâye, 4/106, Diyarbekrî, 1/487, Halebî, 2/642.241 Diyarbekrî, 1/487.242 Taberî, Târîh, 3/49.243 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/237.
88 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Harp meydanlarýndan kaçýp canlarýný kurtaranlar, ordugâhlarýna kavuþunca, Amr b. Abd’le Nevfel b. Abdullah’ýn öldürüldüklerini haber verdiler.
Bunun üzerine Kureyþ müþrikleri gevþediler ve ümitsizliðe düþtüler. Ebu Süfyan, Fezârelerin kaçmalarýndan ve Gatafanlarýn da daðýlmalarýndan korkmaya baþladý244 ve:
“Bugün, bizim için hiçbir faydasý olmayan bir gün olmuþtur! Yerlerinize dönünüz!” dedi, daðýldýlar.
Kureyþîler Akik’e, Gatafanlar da karargâhlarýna döndüler.245
Hz. Ali’nin Harp Meydanından Peygamberimiz Aleyhisselamın Yanına Dönüşü
Hz. Ali sað kalan müþrik süvarilerini de hendeðe kadar kovaladý. Öldürdüklerinin soykalarýný almaya tenezzül etmedi. “Lâ ilâhe illallah Muhammedun Resûlullah!” diyerek Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna döndü.246
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ali’ye:“Amr b. Abd’i öldürdükten sonra kendini nasýl, ne durumda bulmuþtun?”
diye sordu:Hz. Ali:“Bütün Mekkeliler bir taraf olsalardý, ben de bir taraf olsaydým, kendimi
onlarýn hepsini yenebilecek güçte bulmuþ, hissetmiþtim!” dedi.247
Amr’ýn kýzkardeþi, Amr’ýn ölüsünün soyulmamýþ olduðunu görünce:“Onu ancak onun dengi ve eþiti olan þerefli bir kiþi öldürmüþtür!” dedik-
ten sonra, kimin öldürdüðünü sordu.“Ali b. Ebu Talib öldürdü!” dediler.Bunun üzerine, kadýn, söylediði beyitlerde:“Eðer onu ondan [Hz. Ali’den] baþkasý öldürmüþ olsaydý, ona temelli
aðlar dururdum!” dedi.248
Nevfel b. Abdullah’ın Cesedinin Satın Alınmak İstenilmesi
Nevfel b. Abdullah’ýn ölüsünün hendekte kalmasý müþriklere aðýr geldi.
244 Diyarbekrî, 1/487.245 Vâkýdî, Megâzî, 2/472.246 Süheylî, 6/319, 320.247 Râzî’nin Tefsîr’inden naklen Halebî, 2/643, A. Zeynî Dahlan, 2/7.248 Diyarbekrî, 1/487.
89Hendek (Ahzab) Savaşı
Peygamberimiz Aleyhisselama adam göndererek:“Nevfel’in ölüsünü, gömmek üzere bize ver de, sana diyetini ödeyelim?”
dediler249 ve 10.000 dirhem gönderdiler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bize onun ne cesedi, ne de cesedinin bedeli lâzýmdýr!250 Biz ölü bede-
lini yemeyiz.251 Onlara ölülerini veriniz! O habis bir ölüdür, onun diyeti de habistir” buyurdu.
Bu hususta onlardan hiçbir þey kabul etmedi.252 Ölülerinin cesedini alýp götürmekte kendilerini serbest býraktý.253
Düşmanların Süvari, Piyade Bütün Askerî Güçlerini Saldırıya Geçirmeleri
Kureyþ ordularý Akik’e, Gatafan ordularý da karargâhlarýna döndük-ten sonra, hiçbiri geri kalmamak ve hep birden hücuma kalkmak üzere hazýrlýklara giriþtiler.
Kureyþîler ve Gatafanlar, bütün geceyi adamlarýný hazýrlamak ve düzen-lemek ile geçirdiler.
Askerî yýðýnaklarýný Müslümanlara karþý kale gibi diktiler. Hendeði her taraftan tuttular.
Peygamberimiz Aleyhisselam da güneþ doðmadan önce, hendeðin kýyýsýna geldi. Ashabýný sýraladý ve savaþ için hazýrladý.
Sabýr ve sebat eder, güçlüklere göðüs gererek katlanýrlarsa, Allah’ýn yardýmýna kavuþacaklarýný va’d etti.254
Müþrik ordularý, tek kiþileri bile geri kalmamak üzere, hendeðin her tarafýndan hücuma geçtiler.
Müslümanlar da, hendek arkasýnda siperlenerek onlarla savaþtýlar.255
Cabir b. Abdullah der ki:“Müþrikler o gün hiç durmadan bizimle çarpýþtýlar. Ordularýný takým
takým ayýrdýlar. Halid b. Velid kumandasýndaki büyük ve aðýr bir fýrkalarýný Resûlullah Aleyhisselama doðru yönelttiler. O gün gecenin geç saatlerine kadar çarpýþtýlar.
249 Vâkýdî, Megâzî, 2/474.250 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/265, Taberî, Târîh, 3/49.251 Beyhakî, Delâil, 3/438,.252 Ahmed b. Hanbel, 1/248.253 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/265, Taberî, Târîh, 3/49.254 Vâkýdî, Megâzî, 2/472, 473.255 Belâzurî, Ensâb, 1/345, Diyarbekrî, 1/487.
90 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ne Resûlullah Aleyhisselam, ne de Müslümanlardan herhangi birisi, yerlerinden ayrýlmak; ne öðle, ne ikindi, ne akþam, ne de yatsý namazýný kýlmak imkân ve fýrsatýný bulabildi.
En sonunda, Yüce Allah düþmanlarý bozguna uðrattý, daðýldýlar.Kureyþîlerle Gatafanlar karargâhlarýna döndüler, Müslümanlar da
Resûlullah Aleyhisselamýn çadýrýna doðru çekildiler.256
Tufeyl b. Numan’ın Şehit Oluşu
Useyd b. Hudayr, Müslümanlardan 200 kiþilik bir kuvvetle hendek üze-rinde nöbetçi kaldý.
Nöbetçiler, hendeðin kýyýsýnda bulunduklarý sýrada, Halid b. Velid’in kumandasý altýndaki süvari birliðinin ansýzýn hücumuna uðradýlar.
Nöbetçiler, bir müddet onlara karþý koydular.Bu çarpýþmada, müþrikler arasýnda bulunan Vahþî, Selime oðullarýndan
Tufeyl b. Numan’ý mýzraklayýp þehit etti.257
Müþrikler bozuldular, geri çekildiler.258
Savaş Yüzünden Kılınamayan Namazların Geceleyin Kaza Edilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam çadýrýnýn bulunduðu yerde Bilal-i Habeþî’ye emretti, ezan okuttu.
Bir ezan ve kametle, önce kazaya kalan öðle namazýný olduðu gibi güzelce kýldýrdýktan sonra, her namaz için ayrý kamet getirterek, kazaya kalan öteki namazlarý da olduðu gibi güzelce kýldýrdý.259
Korkuya Düşen Müslümanlara Tavsiye Buyurulan Dua
Ebu Saîd el-Hudrî der ki:“Hendek günü:‘Yâ Rasûlallah! Yürekler korkudan gýrtlaklara dayanmýþ bulunuyor!
Okuyabileceðimiz bir dua var mý?’ dedik.Resûlullah Aleyhisselam:‘Evet, var: ‘Ey Allah’ým! Açýk ve korkulu yerlerimizi kapa! Bizi bütün
korktuklarýmýzdan emin kýl!’ diyerek dua ediniz’ buyurdu.”260
256 Vâkýdî, Megâzî, 2/472, 473.257 Vâkýdî, Megâzî, 2/472, Ýbn Sa’d, 2/68.258 Ýbn Sa’d, 2/68.259 Vâkýdî, Megâzî, 2/473, Ýbn Sa’d, 2/68, 69.260 Ahmed b. Hanbel, 3/3, İbn Kesîr, Bidâye, 4/111.
91Hendek (Ahzab) Savaşı
Peygamberimiz Aleyhisselamın Ardarda Dua Edişi ve Duasının Kabul Buyuruluşu
Cabir b. Abdullah’ýn bildirdiðine göre; Peygamberimiz Aleyhisselam Ahzab Mescidinin yerinde ridâsýný býrakýp ayaða kalktý. Ellerini kaldýrdý. Toplanýp gelmiþ bulunan müþrik kabileleri aleyhine dua etti.
Namaz kýlmadan oradan ayrýldý.
Tekrar oraya vardý. Yine müþrikler aleyhine dua etti ve orada namaz kýldý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, orada Pazartesi, Salý ve Çarþamba gününde dua etti.
Çarþamba günü, öðle namazýyla ikindi namazý arasýnda, duasýnýn kabul buyurulduðu kendisine vahyedildi.
Ashab bunu Peygamberimiz Aleyhisselamýn yüzünde dalgalanan sevinç-ten anladýlar.261
Peygamberimiz Aleyhisselam, yaptýðý dualarýnda:
“Ey Kitabý indiren, hesabý en çabuk gören, kabileleri hezimetlere, boz-gunluklara uðratan Allah’ým! Sen þu kabileleri de hezimete uðrat, sars onlarý Allah’ým!262 Onlara karþý bize yardým et!263
Ey Allah’ým! Ben Senden, bana olan ahdini ve va’dini yerine getirmeni diliyorum.
Sen þu bir avuç Müslümanlarýn helâkini dilersen, artýk hiç ibadet olunmazsýn.264
Ey darda, tasalarda olanlarýn imdatlarýna yetiþen! Ey muhtaç ve çaresiz kalmýþlarýn dualarýna icabet eden Allah’ým! Üzüntümü, sýkýntýmý kaldýr artýk! Benim halimi, ashabýmýn hallerini görüyor ve biliyorsun!” dedi.265
Gatafanları Kureyş Müşriklerinden Ayırma Denemesi
Peygamberimiz Aleyhisselam muhasaranýn uzayýp gittiðini, soðuðun, kýtlýðýn ve açlýðýn günden güne arttýðýný görünce, Gatafanlarýn kumandanlarý Uyeyne b. Hýsn ile Hâris b. Avf’a; Müslümanlarý muhasaradan vazgeçerek
261 Vakýdî, Megâzî, 2/488, Ýbn Sa’d, 2/73.262 Vâkýdî, Megâzî, 2/487, Ýbn Sa’d, 2/74, Ahmed b. Hanbel, 4/353, Buhârî, Sahîh, 5/49, Müslim, 3/1363,
Tirmizî, Sünen, 3/195, Beyhakî, Sünen, 9/152, Zehebî, Târîh, s. 250, İbn Kesîr, Bidâye, 4/111.263 Müslim, 3/1363, Ebu Davud, 3/42, Beyhakî, Sünen, 9/152, İbn Kesîr, Bidâye, 4/111.264 Ýmam Muhammed, Siyer, 5/1693, Vâkýdî, Megâzî, 2/477, Abdurrezzak, 5/367, Ýbn Sa’d, 2/73.265 Kastallânî, Mevâhib, 1/147, Semhûdî, 3/833, Diyarbekrî, 1/487.
92 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
askerleriyle birlikte dönüp yurtlarýna giderlerse kendilerine Medine’nin yýllýk hurma mahsulünün üçte birinin verilebileceðini bildirmiþti.266
Uyeyne b. Hýsn:“Eðer bize Medine’nin bu yýlki mahsulünü verirsen, biz aradan çýkar,
seni kavminle baþbaþa býrakarak dönüp gideriz!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr!” buyurdu.267
Hâris b. Avf:“Yâ Muhammed! Ya Medine’nin hurmasýný seninle yarý yarýya bölüþürüz,
yahut üzerine süvarilerle piyadeleri yýðar, doldururum!” dedi.268
Peygamberimiz Aleyhisselam üçte bir üzerine bir şey arttýrmayýnca, üçte bire razý oldular, on kiþilik bir heyetle Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldiler.269
Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa’d b. Muaz ile Sa’d b. Ubâde’ye haber saldý.
Gatafan heyeti otururken, Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa’d b. Muaz ve Sa’d b. Ubâde ile gizlice konuþup bir barýþýklýk meydana getirmek istediðini onlara açýkladý.270
Uyeyne b. Hýsn, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Haydi, aramýzdaki anlaþmamýza dair bir yazý yaz!” dedi.271
Sa’d b. Muaz ile Sa’d b. Ubâde:“Yâ Rasûlallah! Bu, yapmamýzý senin istediðin bir şey midir? Yoksa bu,
Allah’ýn sana emrettiði ve bizim de muhakkak yerine getirmemiz gereken bir şey midir? Yahut, yapýlmasýný bize býraktýðýn bir şey midir?272
Bu sana semâdan verilmiþ bir emir ise, hemen onu yerine getir!Bu iþ sana Allah tarafýndan buyurulmayan ve fakat senin bir görüþünden
ibaret bir şey ise, yine de onu yerine getir, biz emrini dinler ve buyruðuna boyun eðeriz.273
Bu, kendin için yapmak istediðin bir şey midir?274
266 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/234.267 Ýmam Muhammed, Siyer, 5/1693.268 Zürkânî, 2/113.269 Vâkýdî, Megâzî, 2/477.270 Vâkýdî, Megâzî, 2/478.271 Ýmam Muhammed, Siyer, 5/1694.272 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/234.273 Vâkýdî, Megâzî, 2/478.274 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 30.
93Hendek (Ahzab) Savaşı
Yoksa, bununla bizim hayatýmýzý korumak, esirgemek mi istiyorsun?” dediler.275
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Eðer bunu yapmaya Allah tarafýndan emrolunsaydým, size danýþmaz,
gereðini hemen yerine getirirdim.Bu, sizin kabul edip etmemekte serbest bulunduðunuz bir görüþten iba-
rettir!276 Evet! Bu, sýrf sizin için yapmak istediðim bir şeydir! Vallahi, ben ancak bütün Araplarýn sizi tek yaydan oka tuttuðunu, her yandan üzerinize saldýrdýðýný gördüðüm için böyle bir şey yapmayý düþünmüþ, bununla da o birleþmiþ Araplarýn bir müddet için kuvvetlerini kýrmak istemiþtim!” buyurdu.
Sa’d b. Muaz:“Yâ Rasûlallah! Biz ve þu kavim (Gatafanlar), bir zamanlar Allah’a þerik
koþar, putlara tapar, Allah’a ibadet etmez, onu tanýmaz iken bile, bunlar -misafirlik veya bir şey satýn alma dýþýnda- Medine’den bir tek hurma yemeyi umamamýþlardýr.
Þimdi, Allah bizi Ýslâmiyetle þereflendirdiði, onunla doðru yolu bul-durduðu, seninle ve onunla bizi güçlendirdiði bir sýrada mý mallarýmýzý bunlara (haraç olarak) vereceðiz?!
Vallahi, bizim için, böyle bir anlaþma yapmaya hâcet yoktur!Vallahi, Yüce Allah aramýzda hükmünü verinceye kadar, onlara kýlýçtan
baþka bir şey sunmayacaðýz!” dedi.277
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarýn sözlerine sevindi.Hâris ile arkadaþlarýna:“Bunlar ne söylüyorlar, iþittiniz ya?” buyurdu.Hâris ve arkadaþlarý:“Yâ Muhammed! Sen bize gadrettin” dediler.278
Sa’d b. Muaz, barýþ sahifesini alýp içinde yazýlý þeyleri sildi.279 Peygam-berimiz Aleyhisselam da onu alýp yýrttý.280
Uyeyne b. Hýsn ile Hâris b. Avf’a yüksek sesle:“Dönüp gidiniz artýk. Size kýlýçtan baþka bir şey sunmayacaðýz.
Aramýzdaki anlaþmazlýðý kýlýç halledecektir!” buyurdu.281
275 Heysemî, 6/132.276 Ýbn Sa’d, 2/73, Ebu Ubeyd, s. 235, 236, Belâzurî, Ensâb, 1/346, Ýbn Abdilberr, 2/597.277 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/234.278 Heysemî, 6/132.279 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/234.280 Ýmam Muhammed, Siyer, 5/1694.281 Ýmam Muhammed, Siyer, 5/1694, Vâkýdî, Megâzî, 2/479, Ýbn Abdilberr, 2/597.
94 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Uyeyne b. Hýsn:“Vallahi, siz kendiniz için hayýrlý olan bir şeyi geri býraktýnýz! Sizin o
kavme (Kureyþlilere) karþý dayanabilecek gücünüz yoktur!” diyerek ayaða kalktý.
Abbâd b. Biþr:“Ey Uyeyne! Sen bizi kýlýçla mý korkutuyorsun? Hangimizin korkak
olduðunu öðreneceksin! Vallahi, Resûlullahýn meclisinde olmasaydýnýz, kavminizin yanýna sað dönemezdiniz!” dedi.
Uyeyne b. Hýsn ile Hâris b. Avf, dönüp giderlerken, kendi kendilerine“Vallahi, biz onlardan bir şey koparabileceðimizi sanmýyoruz! Onlar
müþriklere karþý doðru bir yol tutmuþlar, çok basiretli ve uyanýk bulunu-yorlar!
Vallahi, ben ancak þu kavim (Kureyþliler) üzerime düþtüðü ve beni tesir altýnda býraktýðý için, istemeyerek bu iþe katýlmýþ bulunuyordum! Biz onlarla birlikte bulunmakla, hiç de iyi bir yerde ve durumda bulunmuþ olmadýk.
Bununla beraber, Kureyþliler bizim Muhammed’le görüþüp konuþtu-ðumuzu öðrenecek olurlarsa, bizi terkederler ve bize hiç yardým etmezler!” diye söyleniyorlardý.
Uyeyne b. Hýsn:“Vallahi, bu iþ öyle olacaktýr!” dedi.Hâris b. Avf:“Biz Kureyþlilere yardým için Muhammed’e saldýrmakla bir şey elde
edemeyeceðiz! Vallahi, eðer Kureyþliler Muhammed’e galebe çalacak olurlar-sa, bu hususta kazanacak olan, Araplardan baþkasý, yani Yahudiler olacaktýr.
Bununla beraber, ben Muhammed’in iþinin açýk ve üstün bir iþ olduðunu görüyor ve sanýyorum. Vallahi, Hayber Yahudilerinin bilginleri, Harem halkýndan, Muhammed’in sýfatýnda bir peygamberi Kitablarýnda yazýlý bulduklarýný söyler dururlardý!” dedi.
Uyeyne b. Hýsn da:“Vallahi, biz Kureyþ’ten yardým görelim diye gelmedik. Kureyþ’ten
yardým isteðinde bulunsaydýk, onlar bize ne yardým ederlerdi, ne de Mekke Haremlerinden çýkýp bizimle birlikte gelirlerdi.
Fakat, ben bu hususta elimize ganimetten bir şey geçmeyecek olduðuna göre, bâri Medine hurmasýný alalým diye umutlanmýþtým.
Bununla beraber, bizi þuraya çekip getiren Yahudi müttefiklerimizden yardým görebileceðimizi umuyordum” dedi.
95Hendek (Ahzab) Savaşı
Hâris b. Avf:
“Vallahi, Evs ve Hazrec kabileleri, kýlýçtan baþka bir şeye yanaþma-maktadýrlar. Vallahi, onlar deðil hurma yüzünden, hatta þu hurma aðaçlarýnýn dal, budak, yapraklarý yüzünden bile, kendilerinden tek kiþi kalmayýncaya kadar, yerimizde durdukça, bizimle çarpýþacaklardýr!
Halbuki, her tarafý kýtlýk sarmýþ bulunuyor. Yaþlý develer, atlar da ölme-ye baþladýlar” dedi.
Uyeyne b. Hýsn:
“Bize hiçbir þey yok!” dedi.282
Uyeyne b. Hýsn ile Hâris b. Avf, son derece ümitsiz ve üzüntülü olarak karargâhlarýna döndüler.
Ensarýn ihlas ve samimiyetini ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn emir-lerine göre hareket hususunda ittifak halinde bulunduklarýný görüp, Medi-ne’yi ele geçirmeye hiçbir suretle yol bulamayacaklarýný anladýlar. Ýþlerinde büyük bir ümitsizliðe düþtüler ve sarsýldýlar.283
Karargâhlarýna geldikleri zaman, Gatafanlar, onlara:
“Gerinizden ne haber getirdiniz?” diye sordular.
“Ýþ tamamlanamamýþtýr.
Biz son derecede basiretli, uyanýk ve adamlarýnýn [Peygamberimiz Aley-hisselam denilmek isteniliyor] önünde canlarýný seve seve feda edecek bir kavim gördük!
Biz de mahvolduk, Kureyþîler de mahvoldular!
Kureyþîler Muhammed’e bir şey diyemeden, yapamadan geri dönüp gidecekler!
Muhammed de, Benî Kurayza Yahudilerinin üzerine düþecek!
Biz geri dönüp gidince, onlarýn hepsini, ellerini uzatýp boyunlarýna baðlattýrýncaya kadar, kalelerinde kuþatacaktýr!” dediler.
Hâris b. Avf:
“Gebersinler, Cehennem olsunlar! Muhammed bize Yahudilerden daha sevgilidir!” dedi.284
Peygamberimiz Aleyhisselamýn düþündüðü ve baþvurduðu tedbir, Gata-fanlar üzerinde istenilen tesiri böylece göstermeye baþlamýþ oldu.
282 Vâkýdî, Megâzî, 2/479, 480.283 Diyarbekrî, 1/487.284 Vâkýdî, Megâzî, 2/479, 480.
96 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Nuaym b. Mes’ud’un Kureyş Müşrikleriyle Benî Kurayza Yahudileri Arasındaki Birliği Bozuşu
Nuaym b. Mes’ud der ki:
“Benî Kurayza Yahudileri, þeref ve servet sahibi idiler.
Biz Arap kavminin ise, ne hurma bahçesi, ne de üzüm baðý bulunurdu. Bizler ancak deve ve davar sahibi idik.285
Ben Ka’b b. Esed’in yanýna gider, onlarýn yanýnda günlerce kalýrdým. Ýçkilerini içer, yemeklerini yerdim. Sonra onlar hayvanýma yanlarýnda bulunan hurmalardan yüklerlerdi, ev halkýmýn yanýna dönerdim.
Kabileler Resûlullah Aleyhisselamýn üzerine yürüdükleri sýrada, ben de kavmimle birlikte gelmiþtim.
O zaman, kavmimin dininde idim.
Resûlullah Aleyhisselam da beni tanýrdý.
Kabileler Medine’de karargâhlarýný kurup oturdular.
Nihayet, kýtlýk etrafý sardý.
Yaþlý develer, atlar ölmeye baþladý.
Yüce Allah kalbime Ýslâmiyet sevgisini düþürdü. Müslüman oldum. Müslüman olduðumu kavmimden gizli tuttum.
Akþamla yatsý arasýnda Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna gittim. Kendi-sini namazda buldum.
Beni görünce, oturdu. Selam verdikten sonra, bana:
‘Ey Nuaym! Ne haber getirdin?’ diye sordu.
Kendisine:
‘Ben seni tasdik, senin getirdiðin þeyin hak ve gerçek olduðuna þehadet edeyim diye geldim.
Yâ Rasûlallah! Sen ne istersen, bana emret!286
Vallahi, benim emredeceðin þeyi muhakkak yerine getirdiðimi görecek-sin!287
Yâ Rasûlallah! Ben Müslüman oldum. Kavmim olan Gatafanlar benim Müslüman olduðumu bilmiyorlar’ dedim.
Resûlullah Aleyhisselam:
285 Vâkýdî, Megâzî, 2/480.286 Vâkýdî, Megâzî, 2/480, Ýbn Sa’d, 4/277, 278.287 Vâkýdî, Megâzî, 2/480.
97Hendek (Ahzab) Savaşı
‘Elinden gelirse, bizi kuþatmýþ olan kavimlerin arasýna gir de, onlarý birbirlerinden ayýrmaya çalýþ!288 Çünkü, harp aldatmaktan ibarettir!’ buyurdu.289
‘Ben bu iþi yaparým. Fakat yâ Rasûlallah! Gerektiðinde gerçeðe aykýrý bir şeyler söylememe izin vermelisin!’ dedim.
Resûlullah Aleyhisselam:‘Ýstediðini söyle! Sana helâldir!’ buyurdu.290
Benim Uyeyne b. Hýsn ve Ebu Süfyan’ýn yanýnda bulunduðum sýrada idi ki, onlara Benî Kurayzalarýn elçisi geldi de:
‘Siz sebat ediniz! Biz Müslümanlara arkalarýndan saldýracaðýz!’ dedik-lerini bildirdi.291
Bunun üzerine, ben Benî Kurayza Yahudilerinin yanýna gittim.292
Onlar beni görünce:‘Merhaba! Hoþgeldin!’ dediler.Hal hatýr sordular, önüme yiyecek içecek çýkardýlar.Onlara:‘Ben size böyle yemek içmek gibi þeyler için gelmiþ deðilim. Ben ancak
sizin hakkýnýzda korktuðum bir şey üzerindeki görüþümü size açýklayayým diye geldim.293
Ey Kurayza oðullarý! Benim size olan sevgimi ve aramýzdaki hususiyeti, dostluðu biliyorsunuzdur’ dedim.294
Kurayza oðullarý:‘Doðru söylüyorsun. Sen bizim katýmýzda, bize karþý kötü bir tutum ve
davranýþla suçlanmýþ bir kimse deðilsin.295 Biz seni böyle biliyoruz. Sen bizim katýmýzda doðruluðundan ve iyiliðinden dolayý sevilen bir kimsesin!’ dediler.296
Onlara:‘Öyleyse, benden iþiteceðiniz þeyleri gizli tutun, hiç kimseye bir şey
sýzdýrmayýn!’ dedim.
288 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/240, Vâkýdî, Megâzî, 2/480, Ýbn Sa’d, 4/278.289 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/240.290 Vâkýdî, Megâzî, 2/480, 481, Ýbn Sa’d, 4/278.291 Zührî, Megâzî, s. 80.292 Vâkýdî, Megâzî, 2/480, 481, Ýbn Sa’d, 4/278.293 Vâkýdî, Megâzî, 2/481.294 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/240, Vâkýdî, Megâzî, 2/481.295 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/240.296 Vâkýdî, Megâzî, 2/481.
98 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Öyle yaparýz!’ dediler.297
‘Þu adamýn [Peygamberimiz Aleyhisselam denilmek isteniliyor] iþi hiç þüphesiz bir belâdýr!
Onun Benî Kaynukalara, Benî Nadîrlere yaptýklarýný görmüþ bulunu-yorsunuz. O, onlarýn mallarýný müsâdere ettikten sonra, kendilerini de yurtlarýndan sürüp çýkardý.
Ýbn Ebi Hukayk bize kadar gelmiþti. Biz size yardým için onunla birlikte toplanýp geldik. Ben, sizin de gördüðünüz gibi iþlerin uzayýp gittiðini gördüm.
Vallahi, siz Muhammed’e karþý Kureyþîler ve Gatafanlarla bir durumda deðilsiniz.
Kureyþîler ve Gatafanlar, seyyar, konar göçer bir kavimdirler. Onlarýn nereye gelip konduklarýný da gördünüz.298
Kureyþîlerle Gatafanlar, sizin gibi deðillerdir.Bu yurt, sizin yurdunuzdur. Bütün mallarýnýz, mülkleriniz, çoluk
çocuklarýnýz buradadýr. Onlarý buradan baþka bir yere nakletmeye de kâdir olamazsýnýz!
Kureyþîler ve Gatafanlar buraya Muhammed ve ashabýyla çarpýþmak üzere gelmiþ bulunuyorlar. Siz de Muhammed’e karþý onlara yardýmcý oldunuz.
Halbuki, onlarýn yurtlarý, mallarý mülkleri, çoluklarý çocuklarý sizin gibi burada deðil, baþka yerdedir.
Onlar sizin gibi deðillerdir. Onlar fýrsat ve imkân bulabilirlerse, yenerler, ganimetlerini toplarlar. Bunun aksi olursa, buradan savuþurlar, yurtlarýna döner kavuþurlar. Sizi yurdunuzda o adamla baþbaþa býrakýp aradan çekiliverirler.
Siz onunla baþbaþa kalýnca da sizde ona karþý koyacak güç, kuvvet yoktur.299
Muhammed tarafý, Kureyþîler ve Gatafanlar üzerine aðýr basmaya baþladý:
Onlarýn ileri gelenlerinden Amr b. Abd’i öldürdüler, bazýlarý da yarala-narak kaçtýlar.300
Siz onlarýn eþrafýndan bazý kimseleri elinizde bulunmak üzere saðlam teminat ve rehine olarak almadýkça, sakýn Kureyþîler ve Gatafanlarýn yanlarýnda, Muhammed’le çarpýþmayýnýz!
297 Vâkýdî, Megâzî, 2/481.298 Vâkýdî, Megâzî, 2/481.299 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/240.300 Vâkýdî, Megâzî, 2/481.
99Hendek (Ahzab) Savaşı
Rehineler elinizde bulunursa, onlar sizi yalnýz býrakýp gidemezler, size yaptýklarý taahhütlerini yerine getirirler!’ dedim.”301
Nuaym b. Mes’ud’un Kureyşîler ve Gatafanlarla Konuşması
Nuaym b. Mes’ud, Benî Kurayzalardan sonra Kureyþîlerin yanýna gitti. Ebu Süfyan b. Harb’e ve Kureyþ’in ileri gelenlerinden onunla birlikte olan adamlarýna:
“Benim size olan dostluðumu ve Muhammed’e olan uzaklýðýmý ve ayrýlýðýmý biliyorsunuz!
Benim aklýma bir fikir geldi ki, bunu size öðüt olmak üzere bildirmemi üzerime bir borç ve vazife biliyorum.
Yalnýz, bu fikrin benden geldiðini gizli tutunuz!” dedi.Kureyþîler:“Öyle yaparýz!” dediler.302
Nuaym b. Mes’ud:“Siz de biliyorsunuz ki; Yahudi cemaati Muhammed’le aralarýndaki
musalaha üzerinde yaptýklarýna, yani musalahalarýný bozduklarýna piþman olmuþ bulunuyorlar.303 Onu düzeltmek ve eski duruma dönmek istiyorlar.
Ben yanlarýnda bulunuyordum.304 Onlar:‘Biz yaptýðýmýza piþman olduk. Þu iki kabilenin, Kureyþîlerle Gatafanlarýn
eþrafýndan senin için alacaðýmýz kiþileri,305 boyunlarýný vurmak üzere sana teslim etmemize, Kureyþîlerle Gatafanlardan geri kalanlarýn köklerini kazýmak üzere seninle birlikte savaþmamýza razý olur musun?306
Buna karþý sen de kesmiþ olduðun kanadýmýzý, yani Benî Nadîr Yahudi-lerini yurtlarýna geri çevirmelisin?’ diye ona haber gönderdiler.307
O da, onlara ‘Olur!’ diye cevap verdi.308
Eðer Yahudiler size haber gönderir, sizin ileri gelen adamlarýnýzdan rehineler isteyecek olurlarsa, sakýn onlara adamlarýnýzdan bir tek kiþi bile göndermeyin!309 Eþrafýnýz hakkýnda onlardan sakýnýn!
301 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/240, 241, Vâkýdî, Megâzî, 2/481, Ýbn Sa’d, 4/278.302 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/241.303 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/241, Vâkýdî, Megâzî, 2/481, 482, Ýbn Sa’d, 4/278.304 Vâkýdî, Megâzî, 2/482, Ýbn Sa’d, 4/278.305 Yetmiþ kiþiyi (Vâkýdî, Megâzî, 2/482, Ýbn Sa’d, 4/278).306 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/241.307 Vâkýdî, Megâzî, 2/482, Ýbn Sa’d, 4/278.308 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/241.309 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/241, Vâkýdî, Megâzî, 2/482, Ýbn Sa’d, 4/278.
100 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Fakat, benden iþittiklerinizi gizli tutun, bunlardan hiç kimseye bir harf bile söylemeyin!” dedi.
Kureyþîler:
“Söylemeyiz!” dediler.310
Nuaym b. Mes’ud, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelerek:
“Kureyþîler, Kurayza oðullarýna:
‘Burada oturmamýz uzamýþ, kýtlýk da bizi sarsmýþ bulunuyor. Muham-med’le ashabýnýn iþini bitirip bir an önce rahata kavuþmak istiyoruz!’ diye haber gönderdiler” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam da:
“Kurayza oðullarý, Nadîr oðullarýný yurtlarýna ve servetlerine iade ettiðim takdirde, beni barýþa davet ettiler” buyurdu.311
Nuaym b. Mes’ud Gatafanlarýn yanýna vardý. Onlara:
“Ey Gatafan cemaati! Sizler benim köküm ve kabilemsiniz. Halkýn bana en sevgili olanýsýnýz!
Sanýrým ki, sizler beni kötü bir tutum ve davranýþta bulunmuþ olmakla suçlayamazsýnýz” dedi.
Gatafanlar:
“Doðru söylüyorsun. Sen bizim katýmýzda, bize karþý herhangi bir kötü-lükle suçlanmýþ bir kimse deðilsin” dediler.
Nuaym b. Mes’ud:
“Öyleyse, benden iþiteceðiniz þeyleri gizli tutun, hiçbir kimseye bir şey çýtlatmayýn!” dedi.
Gatafanlar:
“Sen ne emredersen yaparýz!” dediler.
Bunun üzerine, Nuaym b. Mes’ud, Kureyþîlere söylediklerinin benzerini onlara söyledi.
Kureyþîleri kaçýndýrdýðý, sakýndýrdýðý þeylerden, Gatafanlarý da kaçýndýrdý, sakýndýrdý.312
“Ben sizin yardýmcýnýzým. Yahudilerin sizlerle yaptýklarý muahedeleri-ni bozduklarýný öðrendim. Muhammed hiçbir zaman yalan söylemez. Ben
310 Vâkýdî, Megâzî, 2/482.311 Beyhakî, Delâil, 3/405, İbn Kesîr, Bidâye, 4/113, Suyutî, Hasâis, 1/578.312 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/241.
101Hendek (Ahzab) Savaşı
ondan iþittim: Kurayza oðullarý, kardeþleri olan Nadîr oðullarýný yurtlarýna ve mallarýna iade ettiði takdirde, Muhammed’le barýþ yapacaklarmýþ!” dedi.313
Onlardan bir adam da, Nuaym b. Mes’ud’u doðruladý.314
Yahudilerin Karar ve İsteklerini Kureyşîlere Tebliğ Etmeleri
Benî Kurayza Yahudileri, Gazzal b. Semev’el’i Ebu Süfyan ile diðer Kureyþ eþrafýna gönderdiler.
Gazzal, onlara:
“Sizin burada oturmanýz uzayýp gittiði halde, hiçbir þey yapamadýnýz. Sizin iþiniz, görüþünüz yerinde deðildir.
Siz bize Muhammed’in üzerine bir taraftan sizin yürüyeceðiniz, bir taraftan Gatafanlarýn yürüyeceði günü belli etmiþ olsaydýnýz, baþka bir taraftan da, hiçbirimiz geri kalmaksýzýn, biz yürürdük.
Fakat siz bize eþrafýnýzdan yanýmýzda rehine olarak bulunmak üzere bazý kimseleri göndermedikçe, artýk biz sizin yanýnýzda Muhammed’le çarpýþmaya çýkamayacaðýz!
Çünkü, sizin istemediðiniz bir yenilgiye uðrayýp bizi yurdumuzun ortasýnda Muhammed’in düþmanlýðýyla baþbaþa býrakarak acele yurdunuza dönüp gitmenizden korkuyoruz!” dedi ve geri döndü.
Kureyþîlerle Gatafanlar, Benî Kurayza Yahudilerine, istedikleri rehine-lerden bir tek kiþi bile göndermediler.
Ebu Süfyan:
“Bu, herhalde Nuaym’ýn söylemiþ olduðu þeydir!” dedi.
Nuaym b. Mes’ud, Benî Kurayzalarýn yanýna gitti. Onlara:
“Ey Benî Kurayza cemaati! Ben Ebu Süfyan’ýn yanýnda iken, rehineler isteyen elçiniz gelmiþti.
Dönerken, elçiye Ebu Süfyan tek kiþi bile vermediði gibi; ‘Onlar benden keçi oðlaðý bile istemiþ olsalardý, onlara rehine olarak onu da vermezdim! Demek ben onlara arkadaþlarýmýn üstünlerini rehine olarak vereceðim de, onlar da öldürsün diye onlarý Muhammed’e teslim edecekler ha!’ dedi.
Siz rehine alma hususundaki görüþlerinizde durup direnin. Çünkü, siz Muhammed’le çarpýþmayacak olursanýz, Ebu Süfyan dönüp gider. Siz de ilk muahedenizin üzerinde durmuþ olursunuz” dedi.
313 Beyhakî, Delâil, 3/305, Suyutî, Hasâis, 1/578.314 Vâkýdî, Megâzî, 2/482, Ýbn Sa’d, 4/278.
102 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ka’b b. Esed:“Biz Muhammed’le çarpýþmazdýk. Vallahi, ben zaten böyle olmasýný
istemiyordum. Fakat Huyey! Âh o uðursuz adam!” dedi.Zebir b. Bata:“Eðer Kureyþîler ve Gatafanlar Muhammed’e yenilirlerse, bizim için
kýlýçtan baþka bir şey kabul edilmez!” dedi.Nuaym b. Mes’ud:“Ey Ebu Abdurrahman! Sen böyle bir şeyden korkma!” dedi.Zebir b. Bata:“Hayýr! Tevrat’a andolsun ki; harp iþinde Yahudilerin en yerinde
görüþü, Kureyþ’ten rehineler istemeksizin Muhammed’in üzerine yürümek-tir! Kureyþîler bize hiçbir zaman rehineler vermeyecektir!
Kureyþîler bize ne diye rehine verecekler? Onlar sayýca bizden daha çoktur. Onlarýn yanlarýnda atlar var, bizim yanýmýzda at yok! Onlar kaç-mak isterlerse kaçabilirler. Biz onlarý önlemeye kâdir olabilir miyiz?
Þu Gatafanlar, Evsîlerin hurmalarýndan bir kýsmýnýn kendilerine veril-mesi için Muhammed’in yanýna kadar gittiler ve geri döndüler. Muham-med kýlýçtan baþkasýna yanaþmadý. Onlar, umduklarýna eremeden, ellerine hiçbir þey geçmeden geri döndüler” dedi.
İkrime b. Ebu Cehil’in Benî Kurayza Yahudilerine Gönderilişi
Benî Kurayza Yahudilerinden beklemedikleri haberi alýnca, Kureyþîler Ebu Süfyan’a:
“Yahudilerin haberi hakkýnda inceleme yap da, iþin içyüzünü bir öðren bakalým?” dediler.
Ýkrime b. Ebu Cehil’i onlara gönderdiler.Ýkrime, Cuma günü güneþ batarken, Benî Kurayza Yahudilerinin yanýna
vardý.“Ey Yahudi cemaati! Burada eðlenip durmamýz uzadý. Develer, atlar
ölmeye baþladý. Her tarafý kýtlýk sardý.315
Biz bu yerde böyle hep oturup duracak deðiliz! Yarýn sabah çarpýþmaya hazýrlanýn!
Aramýzdaki anlaþmazlýðý bir sonuca erdirinceye kadar, Muhammed’le çarpýþacaðýz!” dedi.
315 Vâkýdî, Megâzî, 2/483.
103Hendek (Ahzab) Savaşı
Benî Kurayza Yahudileri:“Yarýnki gün Sebt (Cumartesi) günüdür. Biz Sebt gününde hiçbir iþ
tutmayýz.316 Bizden Sebt gününde iþ tutmuþ olan kimselerin felâkete uðradýklarý sizce meçhul deðildir.317
Bununla birlikte, Sebt günü çýktýktan sonra adamlarýnýzdan temi-nat olarak bize rehineler vermedikçe de sizin yanýnýzda Muhammed’le çarpýþacak deðiliz!
O rehineler yanýmýzda saðlam bir teminat olarak bulundukça, Muham-med’le çarpýþabiliriz!” dediler.318
Ýkrime:“Hangi rehineler?” diye sordu.Ka’b b. Esed:“Bize þart olarak vermeyi kabul ettiðiniz rehineler!” dedi.Ýkrime:“Sizin tarafýnýzdan, bunu þart koþan kimdir?” diye sordu.Benî Kurayza Yahudileri:“Huyey b. Ahtab’dýr!319
Biz, çarpýþmanýn size zor ve aðýr gelmesi halinde sizin bizi yalnýz býrakarak acele memleketlerinize dönüp gitmenizden korkuyoruz!
Halbuki, (çarpýþacaðýmýz) adam [Peygamberimiz Aleyhisselam kasd ediliyor] bizim memleketimizdedir. Bizde ise, ona karþý koyabilecek güç ve kuvvet yoktur!320
Bizim çocuklarýmýz, kadýnlarýmýz ve mallarýmýz da yanýmýzda bulunu-yor!” dediler.
Ýkrime b. Ebu Cehil, Ebu Süfyan’ýn yanýna dönünce:“Geridekilerden ne haber getirdin?” diye sordular. Ýkrime:“Allah’a yemin ederim ki; Nuaym’ýn getirmiþ olduðu haber doðru imiþ!
Allah düþmanlarý hainlik ettiler!” dedi.321
Ýkrime rehine meselesi hakkýnda Benî Kurayza Yahudileriyle konuþ-tuklarýný da Ebu Süfyan’a haber verince, Ebu Süfyan, Huyey b. Ahtab’a:
“Ey Yahudi! Biz sana þöyle þöyle söylemedik mi?” dedi.
316 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/241, 242, Vâkýdî, Megâzî, 2/483.317 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/242.318 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/242, Vâkýdî, Megâzî, 2/483.319 Vâkýdî, Megâzî, 2/485, 486.320 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/242.321 Vâkýdî, Megâzî, 2/483.
104 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Huyey b. Ahtab:
“Hayýr! Vallahi böyle söylemedin!” dedi.
Ebu Süfyan:
“Evet! Bu, Huyey’den görülen bir vefasýzlýk ve hainliktir!” dedi.
Huyey b. Ahtab, Ebu Süfyan’ýn kendisinin dediði gibi söylemiþ olduðuna, Tevrat üzerine yemin etti.322
Mes’ud b. Ruhayle ve Arkadaşlarının Benî Kurayzalara Gönderilişi
Gatafanlar da, Ebu Süfyan’ýn gönderdiði gibi, içlerinden bazý adamlarla birlikte Mes’ud b. Ruhayle’yi Benî Kurayza Yahudilerine gönderdiler.
Benî Kurayza Yahudileri, onlara da Ebu Süfyan’a verdikleri cevap gibi cevap verdiler.
Gatafanlar da, kendi kendilerine: “Allah’a yemin ederiz ki; Nuaym’ýn bize vermiþ olduðu haber doðru
imiþ!” dediler.Kureyþîlerin daha fazla duramayacaklarýný, dönüp gideceklerini
anlayýnca da elleri yanlarýna düþtü.Ebu Süfyan onlarý harekete geçirebilmek için uðraþtý durdu.323
Kureyşîlerin Karar ve İsteklerini Benî Kurayzalara Bildirmeleri
Kureyþîler, Benî Kurayza Yahudilerine:“Biz, vallahi size rehine olarak adamlarýmýzdan bir tek kiþi bile verme-
yiz. Siz kendiliðinizden çarpýþmak isterseniz, çýkýn, çarpýþýn!324
Bizim yanýmýzda çarpýþmaya gelirseniz, ne âlâ! Aksi takdirde, aramýzdaki antlaþma hükümsüzdür!” diyerek haber gönderdiler.325
Benî Kurayza Yahudileri, birbirlerine:“Demek Nuaym b. Mes’ud’un söylemiþ olduðu þey doðru imiþ! Kureyþ
ve Gatafan kavimleri Muhammed’le çarpýþacaklar. Eðer onu yenmek imkân ve fýrsatýný bulabilirlerse, yenip ganimet alacaklar. Bunun aksi olursa, acele memleketlerine dönüp gidecekler, yurdumuzda bizi o adamla baþbaþa býrakacaklar!” dediler ve Kureyþîlerle Gatafanlara:
322 Vâkýdî, Megâzî, 2/486.323 Vâkýdî, Megâzî, 2/484.324 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/242.325 Ýbn Seyyid, 2/65.
105Hendek (Ahzab) Savaşı
“Siz bize kendi adamlarýnýzdan rehineler vermedikçe, biz de vallahi sizin yanýnýzda Muhammed’le çarpýþmayýz!” diyerek haber gönderdiler.326
Müşriklerle Yahudilerin Birbirlerinden Yardım Görme Umutlarını Kesmeleri
Yahudiler de, Kureyþîler de, Gatafanlar da:
“Nuaym’ýn dediði çýktý!” diyorlardý.
Bunlar onlardan, onlar da bunlardan yardým görme umutlarýný kestiler. Ýþleri karýþtý. Aralarýnda anlaþmazlýða düþtüler.327
Ebu Süfyan, ayaða kalkarak, bütün arkadaþlarýna þöyle seslendi:
“Ey Kureyþ cemaati ve burada bulunan kiþiler! Ben maymun ve domuzlarýn kardeþleri olan Yahudilerden yardým beklemeyi uygun görmü-yorum!
Ey Tanrý! Ben Kurayza oðullarýnýn andlarýndan uzaðým!”
Bunlarý söyledikten sonra da:
“Yarýn sabah, hep birden, Muhammed’in üzerine saldýrmaya hazýr la-nýnýz!
Hendekten geçmek imkân ve fýrsatýný elde edinceye kadar, bütün güç-lük ve çetinlikleri yenmeye çalýþacaksýnýz!” dedi.328
Ebu Süfyan’ın Huyey b. Ahtab’a Çatması
Benî Kurayza Yahudileri Ýkrime b. Ebu Cehil’e söyleyeceklerini söyledik-ten sonra, Ebu Süfyan, Huyey b. Ahtab’a:
“Kavminin, bize va’d etmiþ olduðun yardýmý nerede kaldý?!
Bak, þimdi onlar bize karþý ahdlerini yerine getirmemek, hainlik etmek maksadýyla bizden ayrýlmýþ bulunuyorlar!?” dedi.
Huyey b. Ahtab:
“Hâþâ! Tevrat’a andolsun ki; böyle bir şey yoktur. Fakat, Sebt günü boþ durma ve oturma günüdür. Biz Sebt yasaðýna saygýsýzlýk etmeyiz. Sebt hükmünü çiðneyerek Muhammed’e karþý yaptýðýnýz savaþta size nasýl yardým edebilirdik?
326 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/242.327 Vâkýdî, Megâzî, 2/484.328 Vâkýdî, Megâzî, s. 296 (1367/1948 Kahire baskýsý)
106 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Pazar günü olunca, Muhammed ile ashabýnýn üzerlerine yürüyüp ateþ yakar gibi onlarýn canlarýný yakacaðýz!” dedi.
Huyey b. Ahtab’ın Benî Kurayza Yahudilerini Kandırmaya Çalışması
Huyey b. Ahtab, Ebu Süfyan’la konuþtuktan sonra Benî Kurayza Yahu-dilerinin yanýna gitti. Onlara:
“Babam, anam sizlere feda olsun!Kureyþîler sizi ahde vefasýzlýk ve hainlikle suçladýlar. Beni de sizinle
birlikte suçladýlar.Düþmanýmýzla bir iþiniz çýktýðý zaman, sizin için Sebt yasaðý yoktur, ona
riayetsizlik etseniz de!” dedi.Ka’b b. Esed kýzdý ve:“Muhammed onlarý tek kiþi býrakmayýncaya kadar öldürse bile, biz Sebt
yasaðýný bozmayýz!” dedi.Huyey b. Ahtab, Ebu Süfyan’ýn yanýna döndü.Ebu Süfyan:“Ey Yahudi! Kavminin ahde vefasýzlýk ve hainlik etmek istediklerini sen
de öðrendin mi?” dedi.Huyey b. Ahtab:“Hayýr! Vallahi onlar ahde vefasýzlýk yapmak istemiyor, belki Pazar
günü çarpýþmaya çýkmak istiyorlar” dedi.Ebu Süfyan:“Sebt ne demektir?” diye sordu.Huyey:“Yahudilerin içinde çarpýþma yapmalarýnýn aðýr günah sayýldýðý, günler-
den bir gündür.Biz Yahudi oðullarýndan bazýlarý, Sebt günü balýk avlayýp yediler.Allah da, onlarý maymunlara ve domuzlara çevirdi!” dedi.Ebu Süfyan:“Öyleyse, ben maymunlarýn, domuzlarýn kardeþleri olanlarýn yardýmýný
istemeyi uygun görmüyorum!Ben Ýkrime ile arkadaþlarýný onlara göndermiþtim.Onlar:‘Bize eþrafýnýzdan rehineler göndermedikçe çarpýþmayýz!’ dediler.
107Hendek (Ahzab) Savaşı
Bundan önce de, Gazzal b. Semev’el onlarýn elçisi olarak bize gelmiþti.
Lât’a yemin ederim ki; sizin bu tutumunuz vefasýzlýk ve hainlikten baþka bir şey deðildir!
Ben senin de o Yahudi cemaatinin vefasýzlýk ve hainliklerine dahil bulunduðunu sanýyorum!” dedi.
Huyey b. Ahtab:
“Tûr-u Sînâ’da Musa’ya indirilen Tevrat’a yemin ederim ki; ben vefasýzlýk ve hainlik etmedim!
Ben onlarýn yanýndan ayrýlýp senin yanýna geldiðim zaman, onlar halkýn Muhammed’e en çok düþmaný olaný ve onunla çarpýþmaya da en isteklisi idiler.
Fakat Pazar gününe kadar burada bulunmayacaklar ve seninle birlikte çarpýþmaya katýlmayacaklar!” dedi.
Ebu Süfyan:
“Hayýr! Vallahi, sizin vefasýzlýðýnýzý ve hainliðinizi beklemek için, halký artýk bir saat bile durdurmam!” dedi.
Huyey b. Ahtab, Ebu Süfyan’ýn bu sert çýkýþýndan hayatý hakkýnda endiþeye düþtü.329
Medine’yi Kuşatan Düşmanların Aralarında Tefrikaya ve Anlaşmazlığa Düşmeleri
Medine’yi kuþatan düþman kabileler, aralarýnda tefrikaya ve ihtilafa düþtüler.330 Herkes birbirinden çekiniyor, sakýnýyordu.331
Gatafanlar, Süleymler:
“Vallahi, Muhammed bize Yahudilerden daha sevgilidir ve bizce daha öncelik taþýr!” demeye baþladýlar.332
Kýtlýk etrafý sarmýþtý. Kureyþîler de hendekte oturup durmaktan býkmýþlar, iyice sýkýlmaya baþlamýþlardý.
Ebu Süfyan, ise, hep Medine’ye baskýn yapmak umut ve arzusunu taþýmakta idi.
329 Vâkýdî, Megâzî, 2/484, 485.330 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/242, Kastallânî, Mevâhib, 1/147.331 Ýbn Sa’d, 2/69.332 Belâzurî, Ensâb, 1/345.
108 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Süfyan’ın Gönderdiği Ültimatom Yazısını Peygamberimiz Aleyhisselamın Cevaplayışı
Müþrik ordularýnýn baþkumandaný Ebu Süfyan b. Harb, emri altýndaki o kadar güçlü ordularla haftalarca çabaladýðý halde hendeði geçip Müslümanlarla meydan savaþý yapmadýðýna ve Müslümanlarý ortadan kaldýramadýðýna son derece sinirlenmekte idi.
O, bu kýzgýnlýkla Peygamberimiz Aleyhisselama bir yazý yazmýþ ve yazýsýnda þöyle demiþti:
“Ey Allah! Senin isminle baþlarým!Ben Lât’a, Uzzâ’ya333 yemin ederim ki; senin kökünü kazýyalým da,
bir daha seninle uðraþmayalým diye bütün topluluðumuzun, ordularýmýzýn baþýnda senin üzerine yürümüþ, gelmiþtim!334
Ýyi bilirsin ki, ben Kureyþîlere ait bir ticaret kervaný üzerinde, Rabýð’da, Ahyâ suyunun baþýnda senin ashabýnla karþýlaþmýþtým.
Ashabýn, çarpýþmak için bizi kuþatmýþlardý.Yaptýðýmýz savunma karþýsýnda, oradan geçip gitmemize ister iste-
mez razý olmuþlar, ben de Kureyþ kervanýnýn üzerinde kavmime varmýþ, kavuþmuþtum.
Ashabýn bize yetiþememiþ, kavuþamamýþlardý.Kavmimi yenilgiye uðrattýðýn vak’ada [Bedir’de] ben bulunamadým.
Sonra, yurdunuzun ortasýndaki Sevık’ta sizinle cenk etmeye gittim. Adam-lar öldürdüm, bir hurmalýðý, ekini ve iki evi yaktým.335
Ondan sonra, Uhud günü bütün topluluðumuzun, ordumuzun baþýnda seninle cenk ettim. Sizin bizi Bedir’de yendiðiniz gibi, biz de orada sizi yenmiþtik.
En sonra, bütün topluluðumuzun ve ordumuzun baþýnda, üzerinize yürüdük. Hendek günlerinde topluca karþýmýza kim çýktý?!
Siz hep kalelerde korunmak, hendeklerin ardýnda siperlenmek yolunu tuttunuz!336
Senin bizimle karþýlaþmak istemediðini, dar yerlere ve hendeklere sýðýndýðýný,337 Araplarýn bilmedikleri tedbirlere baþvurduðunu gördüm!338
333 Lât’a, Uzzâ’ya, Ýsafe, Nâile ve Hübel’e (Belâzurî, Ensâb, 1/344, Makrîzî, Nizâ, s. 15, Halebî, 2/657).334 Vâkýdî, Megâzî, 2/492.335 Hadisenin mahiyetini anlamak için eserimizin 4. cildine bakýnýz.336 Vâkýdî, Megâzî, 2/493.337 Vâkýdî, Megâzî, 2/492, Belâzurî, Ensâb, 1/344, Makrîzî, Nizâ, s. 15, Halebî, 2/657.338 Halebî, 2/657.
109Hendek (Ahzab) Savaşı
Ne olurdu, bunu sana kimin öðrettiðini de bir bilseydim?339
Araplarýn sýðýnak olarak bildikleri þey, ancak mýzraklarýnýn gölgesi ve kýlýçlarýnýn aðzýdýr!
Senin bu tutum ve davranýþýn, kýlýçlarýmýzdan ve bizimle karþýlaþmaktan kaçmak yolunu tutmaktan baþka bir şey deðildir.340
Eðer size tekrar döner gelirsek, tarafýmýzdan size Uhud günü gibi acý bir gün daha hazýrlanmýþ olduðunu ve o günde kadýnlarýn açýldýðýný, serbest kýlýndýðýný göreceksiniz!”
Ebu Süfyan, bu yazýyý Ebu Üsâmetü’l-Cüþemî ile göndermiþti.Yazý getirilince, Peygamberimiz Aleyhisselam ashabdan Übeyy b. Ka’b’ý
çaðýrdý. Onunla birlikte çadýrýna girdi.Übeyy b. Ka’b, Ebu Süfyan’ýn yazýsýný Peygamberimiz Aleyhisselam'a
okudu. Peygamberimiz Aleyhisselam Ebu Süfyan’ýn yazýsýna þöyle cevap verdi:“Muhammed Resûlullah’tan Ebu Süfyan b. Harb’e!Emmâ bâd.341
Yazdýðýn yazý bize geldi.342
Seni nefsin eskiden beri Allah’a karþý hep aldatýp duruyor.343
Ey Galib oðullarýnýn ahmaðý ve onlarýn beyinsizi!344
Sen bütün topluluðunuzun ve ordunuzun baþýnda bize geldiðini ve kökümüzü kazýmadýkça da dönmek istemediðini hatýrlatýyorsun!345
Bu öyle bir iþtir ki, Allah senin ile yapmak istediðin o iþ arasýna geriliyor ve bize de bir daha Lât ve Uzzâ adýný aðzýna alamayacaðýn kadar güzel bir akýbet ve sonuç hazýrlýyor.
Yapmýþ olduðumuz hendek hakkýndaki ‘Bunu sana kim öðretti?’ sözüne gelince; hiç þüphesiz, seni ve senin arkadaþlarýný kýzdýrmak için, onu bana Yüce Allah ilham etti!
Elbette ve elbette, sana öyle bir gün gelecektir ki, o gün bana karþý savunmak, korunmak, bir tarafa savuþup gitmek imkân ve fýrsatýný bulamayacaksýn.346
339 Vâkýdî, Megâzî, 2/492.340 Halebî, 2/657.341 Yani, Besmeleden sonra (Halebî, 2/657)..342 Belâzurî, Ensâb, 1/344, Makrîzî, Nizâ, s. 15, 16, Halebî, 2/657.343 Vâkýdî, Megâzî, 2/492, Belâzurî, Ensâb, 1/344, Makrîzî, Nizâ, s. 16.344 Belâzurî, Ensâb, 1/344, Makrîzî, Nizâ, s. 16.345 Vâkýdî, Megâzî, 2/492, 493, Halebî, 2/657.346 Vâkýdî, Megâzî, 2/493.
110 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Elbette ve elbette, sana öyle bir gün gelecektir ki, o günde Lât’ý, Uzzâ’yý, Ýsaf’ý, Nâile’yi, Hübel’i kýracaðým!347
Ve o gün, ben bunlarý sana hatýrlatacaðým!348 Ey Galib oðullarýnýn akýlsýz ve beyinsizi!”349
Dehşetli Bir Rüzgârın Esmeye Başlayıp Müşrikleri Tedirgin ve Perişan Edişi
Cebrail Aleyhisselamýn Allah tarafýndan müþriklerin üzerine salýnacaðýný ve onlarý periþan edeceðini Peygamberimiz Aleyhisselama önceden haber vermiþ olduðu rüzgâr, kasýrga,350 Sebt (Cumartesi) gecesi gürlemeye baþladý.351
Bu, en soðuk kýþ gecelerinde esen soðuk, dondurucu bir rüzgârdý.352
Peygamberimiz Aleyhisselam, bu rüzgâr hakkýnda:“Ben, Allah tarafýndan, Sabâ, yani gündoðusu yeli ile yardým olun-
dum!Âd kavmi ise batý yeli ile helâk oldular!” buyurmuþtur.353
Bu rüzgâr, tozlarý, topraklarý müþriklerin gözlerine dolduruyordu.Onlarý kendi baþlarýnýn derdine düþürmüþ, ordugâhlarýna çekilmek,
sinmek zorunda býrakmýþtý.354
Rüzgâr çadýrlarýn bezlerini, derilerini yýrtýyor, direklerini söküyor, koparýyor, sergileri kumlara gömüyor, hiç kimse hiç kimsenin yanýna gide-miyordu.355
Yakýlan ateþler, ýþýklar sönüyor; develer, atlar birbirlerine karýþý yor du.356
Müþrikler ordugâhlarýnda tekbir ve silah sesleri de iþitiyorlardý.357
Müþriklerin kalblerine büyük bir korku düþmüþtü.358
Bu husus, Kur’ân-ý Kerîm’de þöyle hatýrlatýlýr ve açýklanýr:“Ey mü’minler! Allah’ýn üzerinizdeki nimetini hatýrlayýnýz ki, o zaman
size ordular saldýrmýþlardý da, Biz onlara karþý bir rüzgâr ve sizin
347 Vâkýdî, Megâzî, 2/493, Belâzurî, Ensâb, 1/344, Makrîzî, Nizâ, s. 16.348 Vâkýdî, Megâzî, 2/493, Halebî, 2/657.349 Belâzurî, Ensâb, 1/344, Makrîzî, Nizâ, s. 16, Halebî, 2/657.350 Ýbn Sa’d, 2/71.351 Vâkýdî, Megâzî, 2/488, Ýbn Sa’d, 2/69.352 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/242.353 Vâkýdî, Megâzî, 2/476, Ahmed b. Hanbel, 1/324, Buhârî, Sahîh, 2/22, Müslim, 2/617, Beyhakî,
Sünen, 3/364.354 Belâzurî, Ensâb, 1/35.355 Ýbn Sa’d, 2/71.356 Diyarbekrî, 1/491.357 Kastallânî, Mevâhib, 1/148.358 Diyarbekrî, 1/491.
111Hendek (Ahzab) Savaşı
görmediðiniz ordular (melekler) salmýþtýk. Allah ne iþlerseniz hepsini hakkýyla görendir.”359
Peygamberimiz Aleyhisselam Sel’ daðýndaki Feth Mescidinin yerinde bulunuyordu.360
Gecenin üçte biri geçince, namaz kýlmaya kalktý.Peygamberimiz Aleyhisselam, bir sýkýntý ve üzüntüye uðradýðý zaman,
namaz kýlmayý arttýrýrdý.361
Huzeyfe b. Yeman der ki:“Ahzab gecesi, halk Resûlullah Aleyhisselamýn baþýndan daðýldýlar,
yanýnda oniki kiþiden baþka kimse kalmadý.362
Biz saf halinde oturmuþtuk.Ebu Süfyan ve onunla birlikte bulunan kuvvetler üst tarafýmýzda,
Benî Kurayza Yahudileri aþaðýmýzda idi. Çoluk çocuklarýn üzerine baskýn yapýverecekler diye korkup duruyorduk.
Bize öyle bir gece gelip çatmýþtý ki, ondan daha karanlýk bir gece görmemiþtik.
Gökgürültülerini andýran gürültülerle, korkunç bir rüzgâr da gelip çatmýþtý bize!
Öyle bir karanlýk çökmüþtü ki, hiçbirimiz uzattýðý parmaðýný göremi-yordu.363
Resûlullah Aleyhisselam müþriklerin aralarýnda anlaþmazlýða düþ-tüklerini ve Allah’ýn onlarýn topluluklarýný daðýttýðýný haber almýþtý.364
Resûlullah Aleyhisselam, gecenin bir kýsmýný namaz kýlarak geçirdikten sonra, bize doðru yöneldi ve:
‘Bizim için þu kavmin ne yaptýðýný gördükten sonra benim yanýma döne-cek bir kimse var mý ki, ben onun Cennette bana arkadaþ olmasýný Yüce Allah’tan dileyeyim?’ buyurdu.
Orada bulunanlardan hiçbiri, duyduklarý þiddetli korku ve karþýlaþtýklarý þiddetli açlýk ve þiddetli soðuk yüzünden, ayaða kalkamadý.365
Resûlullah Aleyhisselam:‘Bana þu kavmin haberini getirecek bir adam yok mu ki, Allah onu
Kýyamet günü benimle haþrede?’ buyurdu.
359 Ahzâb: 9, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/257, Ýbn Sa’d, 2/71.360 Semhûdî, 3/835.361 Vâkýdî, Megâzî, 2/488.362 Hâkim, 3/31, Ýbn Hacer, Metâlib, 4/226.363 Beyhakî, Delâil, 3/451, 452.364 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/242.365 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/243, Ahmed b. Hanbel, 5/392.
112 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Biz sustuk. Kendisine bizden hiçbir kimse cevap veremedi.Sonra, tekrar:‘Bize þu kavmin haberini getirecek bir adam yok mu ki, Allah onu
Kýyamet günü benimle birlikte haþrede?’ buyurdu.Biz yine sustuk. Kendisine bizden hiç kimse cevap veremedi.Üçüncü kez: ‘Bize þu kavmin haberini getirecek bir adam yok mu ki, Allah onu
Kýyamet gününde benimle birlikte haþrede?’ buyurdu.Biz yine sustuk. Kendisine bizden hiç kimse cevap veremedi.366
Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam benim yanýma geldi.Üzerimde, ne düþmandan korunabileceðim kalkaným, ne de soðuktan
korunabileceðim elbisem vardý.Zevcemin entari üzerinden giydiði, boyu dizlerimi geçmeyen kýsa bir
ceketten baþka bir þeyim yoktu.Resûlullah Aleyhisselam yanýma gelince, dizlerimin üzerine çöküp
büzüldüm. Benim için:‘Kim bu?’ diye sordu.‘Huzeyfe!’ dedim.Resûlullah Aleyhisselam:‘Huzeyfe hâ?’ buyurdu.‘Evet yâ Rasûlallah! Huzeyfe’yim!’ dedim.367
Resûlullah Aleyhisselam:‘Sen geceden beri benim sesimi iþitmedin mi? Ne için ayaða kalkmadýn?’
diye sordu.‘Seni hak din ile peygamber gönderen Allah’a yemin ederim ki; ben
kendimdeki açlýktan ve karþýlaþtýðým soðuktan dolayý davetine icabet ede-medim!’ dedim.368
Ben oradaki halkýn en çok korkaný, en çok da soðuktan üþüyeni idim.369
Resûlullah Aleyhisselam:‘Git de, bana þu kavmin haberini getir!Git, þu kavim ne yapýyor bir bak! Yanýma dönüp gelinceye kadar da,
onlara ne ok, ne taþ atacak, ne mýzrak saplayacak, ne de kýlýç vuracaksýn!’ buyurdu.370
366 Müslim, 3/1414, Beyhakî, Delâil, 3/449.367 İbn Kesîr, Bidâye, 4/114.368 Vâkýdî, Megâzî, 2/489.369 İbn Kesîr, Bidâye, 4/114.370 Vâkýdî, Megâzî, 2/489.
113Hendek (Ahzab) Savaşı
‘Yâ Rasûlallah! Onlar beni öldürürler diye korkmuyorum. Fakat, beni esir edip keserler, biçerler diye korkuyorum!’ dedim.
Resûlullah Aleyhisselam:‘Sen benim yanýma dönüp gelinceye kadar ne sýcaktan, ne de soðuktan
zarar görmeyeceksin!371
Senin için esir edilmek, kesilip biçilmek sakýncasý da mevcut deðildir’ buyurdu.
Resûlullah Aleyhisselamýn ‘Senin için bir sakýnca yoktur!’ buyurmasýndan ilk anladýðým þey, bana bir zarar gelmeyeceði oldu.
Resûlullah Aleyhisselam:‘Git, þu kavmin içine gir! Ne söylüyorlar bir bak!372 Bana þu kavmin
haberini getir, ama onlarý aleyhime kaldýracak bir þeyi yapmaktan sakýn!’ buyurdu.373
‘Allah’ým! Onu önünden, ardýndan, saðýndan, solundan, üstünden, altýndan koru!’ diyerek dua etti.374
Kýlýcýmý, yayýmý aldým. Üzerimdeki ötemi berimi sýkýladým.Müþriklere doðru yürüyüp gitmeye baþladým.375 Sanki hamamda yürüyor
gibi idim!376 Vallahi, içimde ne bir korku, ne de bir üþüme kalmýþ, hepsi içimden çekilip gitmiþti! Ýçimde bunlardan hiçbir þey duymuyordum artýk!377
Nihayet, müþriklerin ordugâhýnýn yanýna vardým.Ebu Süfyan’ý yanmýþ bir ateþin baþýnda ve birtakým adamlarýn içinde
buldum.378
Ebu Süfyan, kara, iri yarý bir adamdý. Ýki elini ateþe tutup koltuklarýna sürüyor ve:
‘Göçüp gitmek gerek! Göçüp gitmek gerek!’ diyordu.Kendisini bundan önce hiç görmemiþtim, tanýmýyordum.379
Ebu Süfyan sýrtýný ateþe tutup ýsýtmaya baþladýðý sýrada idi ki,380 kendi kendime:
371 Hâkim, 3/31, Beyhakî, Delâil, 3/451, Zehebî, Târîh, s. 249.372 Vâkýdî, Megâzî, 2/489.373 Müslim, 3/1414.374 Vâkýdî, Megâzî, 2/489, Ebu Nuaym, Delâil, 2/501, Ýbn Seyyid, 2/65, 66, İbn Kesîr, Bidâye, 4/114,
Diyarbekrî, 1/4 91, Halebî, 2/652.375 Ebu Nuaym, Delâil, 2/501, Diyarbekrî, 1/491.376 Müslim, 3/1414.377 İbn Kesîr, Bidâye, 4/114, 115.378 Hâkim, 3/31.379 İbn Kesîr, Bidâye, 4/115.380 Müslim, 3/1414.
114 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Ben daha ne bekliyorum? Allah düþmanýnýn yerini görmüþ bulunuyo-rum!’ dedim.381
Ok çantamdan bir ok çýkarýp, yayýmýn ortasýna yerleþtirdim. Ateþin ýþýðýndan yararlanarak onu atýp vurmak istedim.
Hemen, Resûlullah Aleyhisselamýn:‘Benim yanýma dönüp gelinceye kadar bir hadise çýkarmayacaksýn!’
buyruðunu hatýrlayýnca geri durdum, okumu çantama koydum. Kendimde bir cesaret buldum.382 Onlarýn içlerine girdim.
Rüzgâr ve Allah’ýn gözle görülmeyen ordusu onlara yapacaðýný yapýyor; onlarýn tencere ve tavalarýný deviriyor, ateþ ve ýþýklarýný söndürüyor, çadýrlarýný baþlarýna yýkýyordu!383
O sýrada, ateþin baþýna kadar varmýþ, müþriklerin yanlarýna otur muþ tum.
Ebu Süfyan, ayaða kalkýp:
‘Ýçinizde casuslar, gözcüler bulunmasýndan sakýnýnýz! Her adam yanýnda bulunanýn kim olduðuna baksýn.384 Sizden her biriniz, yanýnda oturanýn elini tutsun!385 Kim olduðunu tanýsýn!’386 dedi.387
Hemen sað elimi uzatýp yanýmda oturan kimsenin elini tuttum388 ve ona:
‘Sen kimsin?’ dedim.389
‘Amr b. Âs!’ dedi.390
Hemen sol elimi de uzatýp sol yanýmda oturan kimsenin elini tutarak391 kendisine:
‘Sen kimsin?’ dedim.392
‘Muaviye b. Ebu Süfyan!’ dedi.393
Ben tanýnýrým diye korkumdan böyle yaptým.394
Bundan sonra, Ebu Süfyan:
381 Ýbn Hacer, Metâlib, 4/228.382 İbn Kesîr, Bidâye, 4/115.383 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/243, Vâkýdî, Megâzî, 2/489, Ahmed b. Hanbel, 5/392.384 Vâkýdî, Megâzî, 2/489.385 Hâkim, 3/31, Heysemî, 6/136.386 Ebu Süfyan, aralarýna bir yabancýnýn sýzdýðýný sezmiþti (Ýbn Hacer, Metâlib, 4/226).387 Halebî, 2/652.388 Hâkim, 3/31, Heysemî, 6/136.389 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/243.390 Vâkýdî, Megâzî, 2/489.391 Hâkim, 3/31, Heysemî, 6/136.392 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/243.393 Vâkýdî, Megâzî, 2/489.394 Ýbn Seyyid, 2/66, Halebî, 2/652.
115Hendek (Ahzab) Savaşı
‘Ey Kureyþ cemaati! Vallahi, siz durulacak bir yerde durup sabahlamadýnýz!395 Vallahi, siz durulacak gibi bir yerde deðilsiniz!396
Atlar, develer ölmeye baþladý.397 Kýtlýk her tarafý sardý.398 Benî Kuray-za Yahudileri de bize karþý aksilik etmeye baþladýlar. Onlardan hoþumuza gitmeyecek haberler aldýk.
Rüzgârlardan baþýmýzý gelenleri görüyorsunuz! Ne tencerelerimizi, ne ateþimizi, ne de barýnacaðýmýz çadýrlarýmýzý yerinde býrakýyor!
Hemen göç edip gidiniz! Ýþte, ben göç edip gidiyorum!’ dedi. Sonra da, devesine doðru vardý. Devenin bir dizi baðlý idi, üzerine otur-
du, yürütmek için ona vurdu. Deve üç ayaðý üzerine sýçrayýp kalktý. Vallahi, devenin ayak baðý ayakta iken çözüldü!
Eðer Resûlullah Aleyhisselamýn:‘Bana dönüp gelinceye kadar bir hadise çýkarmayacaksýn!’ buyruðu
olmasaydý ve isteseydim, onu okla vurup öldürmüþ gitmiþtim.399
Halkýn en yakýnýnda bulunaný, Âmir oðullarý idiler.Onlar da:‘Ey Âmir oðullarý hanedaný! Buradan göç edip gidiniz! Buradan göç edip
gidiniz! Burasý sizin için durulacak gibi bir yer deðildir!’ diyorlardý.Rüzgâr ordugâhlarýný altüst ederken, onlar ordugâhlarýndan bir karýþ
bile ileri geçecek durumda deðillerdi.Vallahi, onlarýn büyük halýlarý ve döþekleri üzerine rüzgârýn yaðdýrdýðý
taþlarýn çýkardýklarý sesleri iþitiyordum.400
Ýkrime b. Ebu Cehil, Ebu Süfyan’a:‘Sen kavmin lideri ve ordularýn baþkumandaný olduðun halde, halký
nasýl geride býrakýp gidiyorsun?!’ deyince, Ebu Süfyan utandý.Hemen devesini ýhdýrdý ve yularýný eliyle çekip durdu ve halka:‘Haydi, göç ediniz!’ dedi.Ebu Süfyan dikilip dururken, halk göç etmeye baþladýlar.Ebu Süfyan, askerinin takip edilmesinden korkarak Amr b. Âs’a:‘Ebu Abdullah! Benim ve senin burada kalması gerekiyor. Muhammed’le
ashabýnýn takiplerinden gafil ve süvarilerimizin de himayesinden uzak bulu-
395 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/243.396 Vâkýdî, Megâzî, 2/490, Ýbn Sa’d, 2/69.397 Vâkýdî, Megâzî, 2/490.398 Vâkýdî, Megâzî, 2/490, Ýbn Sa’d, 2/69.399 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/243, Vâkýdî, Megâzî, 2/490, Ahmed b. Hanbel, 5/392.400 İbn Kesîr, Bidâye, 4/115.
116 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
nuyoruz. Askerimiz çekilip gidinceye kadar takip edilmeyeceðimizden de emin deðiliz!’ dedi.
Amr b. Âs:‘Peki, ben geride kalayým’ dedi.Ebu Süfyan, Halid b. Velid’e de:‘Ebu Süleyman! Sen ne dersin?’ diye sordu.Halid b. Velid:‘Ben de onun gibi geride kalayým’ dedi.401
Böylece, takip edilmekten korktuklarý için, Amr b. Âs ile Halid b. Velid ardcý olarak ikiyüz atlý ile geride kaldýlar.”402
Bunlar, seher vaktine kadar ordugâhta beklediler.403
Kureyþîlerin ordularý böylece Medine’den ayrýlýp gittiler.Medine’ye kuþatan diðer müþrik ordularýna gelince, Tuleyha b. Huveylid:“Muhammed size kötülük etmeye, sizi büyülemeye baþladý! Hemen
buradan savuþup kurtulmaktan baþka çare yok! Hemen buradan savuþup kurtulmaktan baþka çare yok!’ diyerek kavmine sesleniyordu.
Her kabilenin lideri, kavmine:“Ey filan oðullarý! Yanýma geliniz!” diyerek sesleniyor ve kabileleri
yanlarýnda toplandýklarý zaman da:“Hemen buradan savuþup kurtulmaktan, hemen buradan savuþup kur-
tulmaktan baþka çare yok!” diyorlardý.404
Kureyþîlerin çekilip gittiklerini iþitince, Fezâre ve Gatafanlar da yurtlarýna döndüler.405
Huzeyfe b. Yeman, Gatafanlarýn ordugâhlarýna gittiði zaman, onlarý göçüp gitmiþ, ordugâhlarýný boþalmýþ buldu.
Gatafanlar göç edinceye kadar, Mes’ud b. Ruhayle ile süvari arkadaþlarý, Benî Süleymlerden de bazý kimseler, ardcý olarak geride kalmýþlardý.406
Huzeyfe b. Yeman’ın Beyaz Sarıklı Süvarilere RastlayışıHuzeyfe b. Yeman der ki:“Müþriklerin ordugâhýndan döndüðüm zamanda da yine, hamamda
yürüyor gibi idim!407
401 Vâkýdî, Megâzî, 2/490.402 Ýbn Sa’d, 2/69.403 Vâkýdî, Megâzî, 2/490.404 Halebî, 2/653, 654.405 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/244.406 Vâkýdî, Megâzî, 2/490.407 Müslim, 3/1414.
117Hendek (Ahzab) Savaşı
Resûlullah Aleyhisselama doðru giderken, yolu yarýladýðým veya yarýya yakýn yol aldýðým sýrada gördüðüm yirmi kadar beyaz sarýklý süvari, bana:
‘Sahibine haber ver: Allah, düþman askerlerine karþý ona kâfi gelmiþtir!’ dediler.408
Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna döndüðüm zaman, kendisi zevcele-rinden birisine ait Yemen iþi bir kilim üzerinde namaz kýlýyordu.409
Vallahi, döner dönmez, bütün üþümelerim gerisin geri bana gelmiþti; tirtir titriyordum.410
Resûlullah Aleyhisselam yaklaþmamý eliyle iþaret edince, yanýna yaklaþtým.
Yaklaþýnca, kilimin bir ucunu benim üzerime sarkýtýp saldý.411
Namazýný bitirince:
‘Yeman’ýn oðlu! Otur! Müþrikler hakkýnda ne haberin var?’ diye sordu.
‘Yâ Rasûlallah! Halk Ebu Süfyan’ýn baþýndan daðýlmýþ, baþýnda ancak bir cemaat kalmýþ! Ateþ yakmýþlar. Allah, bizim üzerimize boþalttýðý soðuk gibi, onlarýn üzerine de soðuk boþaltmaktadýr!
Fakat, biz buna karþýlýk Allah’tan onlarýn dilemedikleri ecri dileriz!’ dedim.412
Kendisine müþriklerin bütün haberlerini verdim ve onlarý göçüp gider-lerken geride býraktýðýmý söyledim413
Peygamber Aleyhisselam, azý diþleri görününceye kadar güldü.414
Resûlullah Aleyhisselam beni iki ayaðý arasýna, ayak ucuna yatýrdý. Örtünün bir ucunu üzerime býraktý.415 Örtünün içinde sabaha (sabah namazý vaktine) kadar uyumaktan ayrýlamadým. Sabaha eriþtiðim zaman, Resûlullah Aleyhisselam:
‘Kalk artýk ey uykucu!’ buyurdu.”416
***
408 İbn Kesîr, Bidâye, 4/115, Diyarbekrî, 1/492.409 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/244.410 İbn Kesîr, Bidâye, 4/115.411 Hâkim, 3/31.412 Hâkim, 3/31, Beyhakî, Delâil, 3/451.413 İbn Kesîr, Bidâye, 4/115.414 Beyhakî, Delâil, 3/455, Diyarbekrî, 1/492.415 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/184.416 Müslim, 3/1414, Beyhakî, Sünen, 9/149.
118 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam sabaha çýktýðý zaman, oradaki düþman ordugâhlarýnda bir tek kiþi bile geride kalmamýþtý.417 Müþrikler götüre-medikleri bazý meta’larýný da býrakýp gitmiþlerdi.418
Müþrikler öðleye doðru Melel’e, ertesi gün de Seyyâle’ye vardýlar.419
Ebu Süfyan’ýn Kureyþ ordularýyla Tihâme bölgesine kavuþtuðu sýrada, Uyeyne b. Hýsn ile yanýndaki Necdliler, Ebu Süfyan’ýn arkasýndan yetiþtiler.
Benî Kurayza Yahudileri de dönüp kalelerine sýðýndýlar.420
Benî Nadîr Yahudilerinin baþkaný Huyey b. Ahtab ise, Ebu Süfyan’la birlikte Revhâ’ya kadar korka korka gittikten sonra, Ka’b b. Esed’e vermiþ olduðu sözü yerine getirmiþ olmak için oradan ayrýlarak, geceleyin Benî Kurayza Yahudileriyle birlikte kalelerine girdi.421
Benî Kurayza Yahudilerinden Nebbaş b. Kays’ın Karısının Rüyası ve Benî Kurayza Yahudilerinin
Akıbetlerinden Korkmaya Başlamaları
Müslümanlarýn hendekte müþrikler tarafýndan kuþatýldýklarý sýrada, Benî Kurayza Yahudilerinden Nebbaþ b. Kays’ýn karýsý, hendeðin boþaldýðýný, hendekte hiç kimsenin kalmadýðýný ve Müslümanlarýn Benî Kurayza Yahudilerini kalelerinde kuþatarak davar boðazlar gibi boðazladýklarýný rüyasýnda görmüþ; bu, Yahudi bilginlerinden Zebir b. Bata’ya anlatýlýnca, Zebir b. Bata:
“Onun gözleri bunu görmek için mi uyumuþ?! Uyumaz olasýca!Kureyþîler dönüp gidecekler, Muhammed de gelip bizi kuþatacak!Tevrat’a yemin ederim ki; kuþatmadan sonraki þeyler, ondan daha
þiddetli, daha aðýr olacaktýr!” diye yorumlamýþtý.422
Benî Kurayza Yahudileri, Kureyþ müþrikleri çekilip gittikten sonra:“Muhammed üzerimize yürüyecektir!” dediler, son derecede korkmaya
baþladýlar.423
417 Vâkýdî, Megâzî, 2/491, Ýbn Sa’d, 2/69, 70.418 Kastallânî, Mevâhib, 1/148.419 Vâkýdî, Megâzî, 2/485.420 Ýbn Sa’d, 3/422.421 Vâkýdî, Megâzî, 2/485.422 Vâkýdî, Megâzî, 2/496, 497.423 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/266.
119Hendek (Ahzab) Savaşı
Kur’ân-ı Kerîm’in ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Dağılan Müşrik Orduları Hakkındaki Açıklamaları
Peygamberimiz Aleyhisselamla ashabýnýn köklerini kazýmak maksadýyla toplanýp Medine’yi kuþatan müþrik ordularý, hiçbir þey yapamadan, olanca öfkeleriyle dönüp gitmek zorunda kalmýþlardý.424
Bu vâkýa, Kur’ân-ý Kerîm’de þöyle açýklanýr:
“Allah, o kâfirleri (inkârcýlarý) hiçbir hayra eremedikleri halde, olanca öfkeleriyle red ve yüzgeri etti.
Allah, muharebe hususunda mü’minlere kâfi geldi.
Allah, Kavî’dir; her þeye galib ve üstündür.”425
Peygamberimiz Aleyhisselam da, hendekten dönecekleri sýrada:
“Artýk Kureyþîler bu yýlýnýzdan sonra gelip sizinle çarpýþamayacaklar, fakat siz onlarla çarpýþacaksýnýz!426
Artýk bundan böyle müþriklerin üzerine biz yürüyüp onlarla çarpýþacaðýz! Fakat onlar gelip bizimle çarpýþamayacaklardýr” buyurdu.427
Hendek Şehidleri
1. Sa’d b. Muaz (Hendekte yaralanmýþ, kýsa bir müddet sonra, yarasý deþilerek vefat etmiþtir.)
2. Enes b. Evs b. Atîk,
3. Abdullah b. Sehl,
4. Tufeyl b. Numan,
5. Sa’lebe b. Ganeme,
6. Ka’b b. Zeyd.428
Yüce Allah hepsinden razý olsun!
Peygamberimiz Aleyhisselam, hendekten Medine’ye dönünce, Mescidde Sa’d b. Muaz’ýn üzerine bir çadýr kurulmasýný emir buyurdu.429
424 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/260, 261, Vâkýdî, Megâzî, 2/467, 468, Belâzurî, Ensâb, 1/345, Taberî, Tefsîr, 21/148, 149, İbn Kesîr, Bidâye, 4/115.
425 Ahzâb: 25.426 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/266.427 Ahmed b. Hanbel, 4/262 Buhârî, Sahîh, 5/48, Beyhakî, Delâil, 3/457, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/184, Ýbn
Seyyid, 2/66, Zehebî, Târîh, s. 251, İbn Kesîr, Bidâye, 4/115.428 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/264.429 Ýbn Sa’d, 3/422, Heysemî, 6/13.
120 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hemen bir çadýr kurulup Rüfeyde Hatun tarafýndan tedavisine baþlandý.430
Hendek kuþatmasý ve savunmasý 23 gün sürmüþtür.431
430 Ýbn Ýshak, Ýbn Hisam, 3/250, Ýbn Sa’d, 3/427, 428, Buhârî, Edeb, s. 289, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 7/110,111, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 4/302, 303.
431 M. Apaydýn, Resûlullah’ýn Günlüðü, s. 122.
121Benî Kurayza Gazası
İkinci Bölüm
BENÎ KURAYZA GAZASI
121Hendek (Ahzab) Savaşı
122 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
123Benî Kurayza Gazası
BENÎ KURAYZA GAZASIk
Benî Kurayza Gazası Niçin ve Nasıl Yapıldı?
1. Peygamberimiz Aleyhisselam Medine’ye geldiði zaman, Müslüman-lar ile Müslüman olmayanlar arasýnda umumî bir muahede ve mukavele yapmýþtý.
Bu muahede hükümleri arasýnda: Yahudilerin de mü’minlerle bir top-luluk teþkil ettikleri kabul olunmakta; Peygamberimiz Aleyhisselamýn izin ve müsaadesi olmadýkça kendilerinin herhangi bir askerî harekâtta bulunamayacaklarý, ne Kureyþîleri, ne de onlara yardým edenleri hiçbir suretle korumayacaklarý, Medine’ye bir taarruz vukuunda da elbirliðiyle müdafaada bulunacaklarý hükmü yer almakta idi.1
2. Benî Nadîr Yahudileri, öteden beri, kendilerini Benî Kurayza Yahudi-lerinden üstün tutarlardý.
Benî Kurayza Yahudilerinden biri Benî Nadîr Yahudilerinden birini öldürdüðü zaman, katil kýsas olarak öldürülürdü.
Fakat, Benî Nadîr Yahudilerinden biri Benî Kurayza Yahudilerinden birini öldürecek olursa, yüz vesk (deve yükü) hurma öderdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, nihâî merci sýfatýyla, ayný soydan gelen her iki cemaati eþit muameleye tâbi tutmak suretiyle aradaki imtiyazý kaldýrmýþ, Benî Kurayza Yahudilerini Benî Nadîr Yahudilerinin seviye-sine yükseltmiþti.2 Benî Kurayza Yahudileri, bu iyiliðe karþý nankörlük ettiler.
1 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/147, 150, Ebu Ubeyd, s. 290, 294.2 Ebu Davud, 4/168.
124 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
3. Benî Nadîr Yahudileri sözü geçen muahede ve mukaveleyi bozarak Peygamberimiz Aleyhisselama karþý harbe kalkýþtýklarý zaman, Benî Kuray-za Yahudileri de Benî Nadîr Yahudilerine katýldýlar.
Peygamberimiz Aleyhisselam; Benî Nadîr Yahudilerini muhasara ede-rek yurtlarýndan sürüp çýkardýðý halde, Benî Kurayza Yahudilerini affetti ve yeni bir muahede ile onlarý yerlerinde býraktý.3
Peygamberimiz Aleyhisselam, Benî Kurayza Yahudileriyle de, onlarýn muahede yapmaya yetkili adamlarý olan Ka’b b. Esed’le de muahede yapmýþ bulunuyordu.4
4. Huyey b. Ahtab’ýn Kureyþ müþriklerine söylediðine göre; Benî Kuray-za Yahudileri Peygamberimiz Aleyhisselama karþý fýrsat kollamak ve Kureyþ müþrikleriyle iþbirliði yapmak üzere Medine’de oturmakta idiler.5
5. Müþrik ordularý gelip Müslümanlarý kuþattýklarý zaman, Benî Kuray-za Yahudileri, müþterek vatanlarýný koruyacaklarý, Müslümanlara yardým edecekleri yerde, aradaki muahedeyi bozmuþlar,6 muahede yazýsýný yýrtmýþlar,7 Amr b. Su’dâ gibi bazý insaflý kimselerin “Eðer ona yardým etmeyecekseniz, bâri kendisini düþmanlarýyla baþbaþa býrakýnýz!” yollu öðütlerini de dinlememiþlerdi.8
6. Peygamberimiz Aleyhisselamýn göndermiþ olduðu tahkik ve sulh heyeti, onlarý iþitmiþ olduklarýndan daha kötü ve azgýn bir tutumda buldu-lar.9 Ýþler kýzýþýp harbe dönüþmeden önceki hallerine dönmeleri ve Huyey b. Ahtab’ýn sözünü dinlememeleri için onlara and verdiler.
Ka’b b. Esed:“Hiçbir zaman o barýþýklýk haline dönmeyeceðiz! Ben o barýþýklýðý þu
ayaðýmdaki sandalýn orta parmaðýyla yanýndaki parmak arasýna geçen tasmasý gibi koparýp atmýþ bulunuyorum!” dedi.10
Benî Kurayza Yahudileri de:“Resûlullah da kim oluyormuþ?! Muhammed’le aramýzda ne ahid
vardýr, ne de akid!” dediler.11
3 Zührî, Megâzî, s. 73, Abdurrezzak, 5/360, Buhârî, Sahîh, 5/22, Müslim, 3/1388, Ebu Davud, 3/157, Beyhakî, Sünen, 9/232, 233, Vâhidî, s. 279.
4 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/231.5 Vâkýdî, Megâzî, s. 290 (1367/1948 Kahire baskýsý)6 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/231, 232.7 Vâkýdî, Megâzî, 2/457, İbn Kesîr, Bidâye, 4/103.8 İbn Kesîr, Bidâye, 4/103.9 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/232.10 Vâkýdî, Megâzî, 2/458.11 Ýbn Ýshak, Ýbn, Hiþam, 3/232.
125Benî Kurayza Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselama sövdüler:“Muhammed, kendisine diþ bileyenler birleþip çevresinde halkalandýklarý
zaman, bize adamlar salýp sulh ve muahede istiyor!Hayýr! Hayýr!Onun üzerine hep birden saldýrýp kendisini avlamak için and içilmiþtir!Biz de, o kardeþlerimize muhakkak arka ve yardýmcý olacaðýz!” dediler.12
Bu, Benî Kurayza Yahudilerinin muahedeyi ikinci bozuþlarý idi.Onlar, muahedeyi bozmakla, Peygamberimiz Aleyhisselamý ve Müslü-
manlarý en nâzik ve tehlikeli bir sýrada, ölüm kalým savaþlarýnda yardýmsýz ve yalnýz býrakmýþ; müþterek vatanýn düþmanlarýn eline düþüp talan edil-mesine rýza göstermiþ oluyorlardý.
7. Benî Kurayza Yahudileri, bu kadarla da kalmadýlar.Medine’yi yaðmalamak ve baþta Peygamberimiz Aleyhisselam olmak
üzere Müslümanlarý ve Müslümanlýðý ortadan kaldýrmak için Medine’ye gelen düþmanlarla anlaþma yaptýlar.
Onlara yardým ettiler. Müslümanlarý bir taraftan da onlar kuþattýlar.13
8. Mekke müþriklerine; Ebu Süfyan’a ve Uyeyne b. Hýsn’a:“Siz sebat ediniz! Biz Müslümanlarý þehirlerinde arkalarýndan vuracaðýz!”
diyerek haber saldýlar.14
9. Huyey b. Ahtab’ý müþriklere göndererek, Medine’ye geceleyin baskýn yapmak üzere, Kureyþîler ile Gatafanlardan biner kiþi istediler.15
10. Medine’ye, geceleri baskýn yapmak üzere, keþif birlikleri gönder-mekten geri durmadýlar.16
Benî Kurayza Yahudilerinin müþriklere yardým ettikleri Kur’ân-ý Kerîm’-de de açýklanmýþ bulunmaktadýr.17
Müslümanlar Hendekten dönüp Medine’ye, evlerine gelince, silahlarýný çýkardýlar.18
Peygamberimiz Aleyhisselam da, Hendekten Medine’ye döndüðü zaman Hz. Âiþe’nin evine geldi.19 Üzerinden silahýný çýkarýp yere koydu.20 Vakit
12 Vâkýdî, Megâzî, s. 295 (1367/1948 Kahire baskýsý)13 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/230, 231, 257, Vâkýdî, Megâzî, 2/494, Ýbn Sa’d, 2/71, Belâzurî, Ensâb,
1/344, Taberî, Tefsîr, 21/150, İbn Hazm, Cevâmi, s. 118.14 Zührî, Megâzî, s. 80.15 Vâkýdî, Megâzî, 2/460.16 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/239, Vâkýdî, Megâzî, 2/462.17 Ahzâb: 21, Vâkýdî, Megâzî, 2/495, Ýbn Sa’d, 2/71.18 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/244.19 Vâkýdî, Megâzî, 2/497, Ýbn Sa’d, 2/74, 75.20 Ahmed b. Hanbel, 6/56, Buhârî, Sahîh, 5/49.
126 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
öðle vakti idi.21 Yýkanmak üzere, gusulhâneye girmiþti.22 Baþýný yýkadý.23 Gusletti. Buhurlanmak için, buhurdanlýðýný getirtti.24
O sýrada, baþýna beyaz bir sarýk sarmýþ, eðerinin üzeri atlas örtülü bir katýra binmiþ olduðu halde, Cebrail Aleyhisselam geldi.25
Cebrail Aleyhisselamýn sarýðýnýn taylasaný iki omuzunun arasýna salýnmýþtý. Sýrtýnda da zýrh gömlek vardý.26
Cebrail Aleyhisselam Mescidin kapýsýnda, cenazelerin konulduðu yerin yanýnda durdu.27 Baþýndan tozlarý silkti28 ve:
“A! Ey Allah’ýn Resûlü! Sen silahýný çýkardýn mý?! dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet!” buyurdu.29
Cebrail Aleyhisselam:“Vallahi, biz daha silahlarýmýzý çýkarmadýk!30
Düþman senin üzerine geleliden beri,31 melekler silahlarýný çýkarmadýlar ve müþrikleri takip etmedikçe de dönmediler!32
Kalk, silahýný kuþan!33 Onlarýn üzerine yürü!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Nereye? Kimlerin üzerine?” diye sordu.Cebrail Aleyhisselam:“Ýþte, oraya!” dedi ve eliyle de Benî Kurayzalara doðru iþaret etti.34
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ashabým çok yorulmuþlardýr! Birkaç gün onlarýn dinlenmelerini bekle-
sen olmaz mý?” dedi.35
Cebrail Aleyhisselam:“Yâ Muhammed! Yüce Allah, Benî Kurayza üzerine hemen yürüme-
ni sana emrediyor! Þimdi ben yanýmdaki meleklerle onlarýn kalelerine
21 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/244.22 Ahmed b. Hanbel, 6/280, Belâzurî, Fütûh, 1/23.23 Ýbn Sa’d, 2/75.24 Vâkýdî, Megâzî, 2/497.25 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/244.26 Halebî, 2/657.27 Ýbn Sa’d, 2/74, İbn Kesîr, Bidâye, 4/118.28 Buhârî, Sahîh, 5/51, Belâzurî, Ensâb, 1/347, 348.29 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/244.30 Buhârî, Sahîh, 5/49.31 Ýbn Seyyid, 2/68.32 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/244, Vâkýdî, Megâzî, 2/497.33 Ýbn Sa’d, 2/68.34 Ahmed b. Hanbel, 6/56, Buhârî, Sahîh, 5/49.35 Ýbn Sa’d, 2/77.
127Benî Kurayza Gazası
gidiyorum!36 Allah onlarý düz ve sert taþ üzerine yumurtayý çarpar gibi çarpacaktýr!37
Ben binitimi onlarýn kalelerinde üzerlerine sürüp kendilerini periþan ve darmadaðýn edeceðim!” diyerek dönüp gitti.38
Enes b. Malik der ki:“Cebrail Aleyhisselamýn kumandasý altýndaki melek süvarileri Ensardan
Ganm oðullarýnýn sokaklarýndan geçip giderlerken yerden kalkan tozlarý þimdi bile görür gibiyimdir!”39
Peygamberimiz Aleyhisselamın Müslümanlara Benî Kurayza Yurduna Hemen Hareket Etmelerini Emredişi
ve Kendisinin de Onlarla Birlikte Yola Çıkışı
Cebrail Aleyhisselam gider gitmez, Peygamberimiz Aleyhisselam sýçrayýp ayaða kalktý40 ve halka þöyle seslenmesini Bilal’e emir buyurdu:41
“Ýþiten ve itaat eden kiþi, ikindi namazýný Benî Kurayza yurdundan baþka yerde kýlmasýn!42 Ey Allah süvarileri! Siz de atlarýnýza bininiz!”43
Peygamberimiz Aleyhisselam takkesini, miðferini, zýrhýný getirtti. Tak-kesini ve miðferini baþýna geçirdi. Zýrhýný sýrtýna giydi. Kýlýcýný beline baðladý. Kalkanýný arkasýna çevirdi. Mýzraðýný eline aldý. Atýna bindi.
Kendisinin yanýnda iki, üç atý bulunuyordu. Bindiði, Lahf veya Lühayf isimli atý idi.44
Hz. Ali’yi çaðýrdý.
Sancaðý ona verdi ve önden onu yola çýkardý.45
Abdullah b. Ümmi Mektum’u Medine’de yerine vekil býraktý.46
İslâm Mücahidlerinin Sayıları ve Yola Çıkışları
Ýslâm mücahidlerinin sayýsý 3000 idi. 36 süvarileri vardý.47
36 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/244, Vâkýdî, Megâzî, 2/497.37 Vâkýdî, Megâzî, s. 297 (1367/1948 Kahire baskýsý), Ýbn Seyyid, 2/68.38 Ýbn Sa’d, 2/77.39 Ýbn Sa’d, 2/76, Buhârî, Sahîh, 5/50.40 İbn Kesîr, Bidâye, 4/117, Heysemî, 6/140.41 Vâkýdî, Megâzî, 2/497, Ýbn Sa’d, 2/74.42 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/244, 245, Vâkýdî, Megâzî, 2/497.43 Ýbn Seyyid, 2/68, Kastallânî, Mevâhib, 1/149.44 Vâkýdî, Megâzî, 2/497, 498.45 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/245.46 Vâkýdî, Megâzî, 2/496, Ýbn Sa’d, 2/74.47 Ýbn Sa’d, 2/74.
128 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ýslâm mücahidlerinin Benî Kurayza gazasý sýrasýndaki yiyeceklerini de, Sa’d b. Ubâde develere yüklediði hurmalarla karþýladý.48
Müslümanlar hemen silahlandýlar, süvariler de atlarýna bindiler.Süvariler ve piyadeler, Peygamberimiz Aleyhisselamý aralarýna aldýlar.49
Peygamberimiz Aleyhisselam, Cebrail Aleyhisselamýn izi sýra yola çýktý.50
Peygamberimiz Aleyhisselam Benî Kurayza yurduna eriþmeden önce Benî Kurayzalarýn yurdu üzerinde bulunan Savreyn’de ashabýndan bazý kiþilere rastlamýþtý.51
Mescidin komþusu Ganm oðullarý idi.52 Hârise b. Numan da onlarýn içinde bulunuyordu. Hepsi silahlanmýþ ve dizilmiþlerdi.53
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:“Yanýnýzdan bir kimse geçip gitti mi?” diye sordu.“Evet yâ Rasûlallah! Eðerinin üstüne atlas kadife örtülmüþ ak bir katýr
üzerinde Dýhyetü’l-Kelbî yanýmýzdan geçip gitti.54 Silahlanmamýzý bize emretti. Silahlarýmýzý yanýmýza aldýrdý. Bizi de saf yaptý ve:
‘Þimdi size Resûlullah Aleyhisselam gelecektir!’ dedi” dediler.55
Peygamberimiz Aleyhisselam:“O, Cebrail Aleyhisselam idi! Kalelerini sarsmak, kalblerine korku salmak için Benî Kurayzalara
gönderilmiþti” buyurdu.56
Bundan sonra, asýl Dýhyetü’l-Kelbî gelip onlarýn yanlarýndan geçti.57
Dýhyetü’l-Kelbî sûretinde görülen Cebrail Aleyhisselamýn yüzü ve sakalý tamamýyla Dýhyetü’l-Kelbî’nin yüzüne ve sakalýna benziyordu.58
Hârise b. Numan:
“Hayatým boyunca Cebrail Aleyhisselamý iki kere görmüþümdür.
Biri Savreyn gününde, diðeri de Huneyn’den dönüþümüz gününde, cenazelerin konulduðu yerde idi” derdi.59
48 Vâkýdî, Megâzî, 2/500.49 Vâkýdî, Megâzî, 2/497.50 İbn Kesîr, Bidâye, 4/119.51 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/245.52 Heysemî, 6/137.53 Vâkýdî, Megâzî, 2/498.54 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/245, Vâkýdî, Megâzî, 2/498, 499.55 Vâkýdî, Megâzî, 2/499.56 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/245.57 İbn Hazm, Cevâmi, s. 191.58 Ýbn Sa’d, 3/422, Taberî, Târîh, 3/53, Heysemî, 6/137.59 Vâkýdî, Megâzî, 2/499.
129Benî Kurayza Gazası
Hz. Ali’nin Sancağını Benî Kurayza Yahudilerinin Kalelerinin Dibine Dikişi, Yahudilerin
Peygamberimiz Aleyhisselama ve Mü’minlere Sövüşü
Hz. Ali, Benî Kurayza Yahudilerinin kalelerine yaklaþtý.60 Sancaðýný kalenin dibine dikti.61
Benî Kurayza Yahudileri, kalenin üzerinden, Peygamberimiz Aleyhis-selama ve mü’minlere sövmeye baþladýlar.62 Mü’minlere yalancýlýk ve sihirbazlýk isnad ettiler. Peygamberimiz Aleyhisselama ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcelerine dil uzattýlar.63
Ebu Katâde der ki:“Biz onlara karþýlýk vermeyip sustuk.‘Onlarla aramýzdakini kýlýç halledecektir!’ dedik.Ali b. Ebu Talib, sancaðý beklememi bana emretti.”64
Hz. Ali, Benî Kurayza Yahudilerinin Peygamberimiz Aleyhisselama ve zevcelerine çirkin sözler söylediklerini iþitince,65 hemen geri dönüp:
“Yâ Rasûlallah! Þu pislerin, kötülerin yakýnlarýna kadar senin varman gerekmez!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ne için gerekmez?” diye sordu.66
Hz. Ali Yahudilerden iþittiði çirkin sözleri tekrarlamaya utandý, sustu.67
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sanýrým ki; sen onlardan beni üzecek birtakým laflar iþitmiþsindir?”
buyurdu.Hz. Ali:“Evet yâ Rasûlallah!” dedi.68
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Musa Peygamber bundan daha aðýrý ile karþýlaþmýþ, daha çok
üzülmüþtü.Git! O Allah düþmanlarý69 beni görecek olurlarsa, söylemiþ olduklarý
kötü þeylerden hiçbirini söyleyemeyeceklerdir!” buyurdu.
60 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/245.61 Vâkýdî, Megâzî, 2/499.62 Vâkýdî, Megâzî, 2/499, İbn Hazm, Cevâmi, s. 192, Diyarbekrî, 1/493, 494.63 Vâkýdî, Megâzî, s. 297 (1367/1948 Kahire baskýsý).64 Vâkýdî, Megâzî, 2/499.65 İbn Kesîr, Bidâye, 4/119, Diyarbekrî, 1/494.66 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/245.67 İbn Kesîr, Bidâye, 4/119.68 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/245.69 Ýbn Sa’d, 2/77.
130 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Benî Kurayza Yahudilerinin mallarýnýn bulunduðu nahiyedeki kuyularýndan Üna veya Enna veya Enni diye anýlan kuyunun baþýna indi.
Benî Kurayza Yahudilerinin kalelerine yaklaþtý.70
Useyd b. Hudayr’ın Benî Kurayza Yahudilerine Çıkışması
Useyd b. Hudayr, Peygamberimiz Aleyhisselamdan önce davranýp:“Ey Allah düþmanlarý! Sizler açlýktan ölünceye kadar, kalenizi
kuþatmaktan ayrýlmayacaðýz! Sizler ancak yuvalarýna týkýlmýþ tilki hük-mündesiniz!” dedi.
Benî Kurayza Yahudileri:“Ey Hudayr’ýn oðlu! Biz Hazrecîlerin deðil, sizin müttefikiniz bulunuyo-
ruz!” dediler ve korktular.Useyd b. Hudayr:“Artýk sizinle aramýzda ne ahid, ne de antlaþma vardýr!” dedi.71
Peygamberimiz Aleyhisselamın Benî Kurayza Yahudilerinin İleri Gelenlerine Seslenişi ve Karşılıklı Konuşmalar Yapılışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, kale dibine kadar vardý. Sahabiler, Pey-gamberimiz Aleyhisselamý kalkanlarýyla korumakta idiler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, kaledeki Yahudilerin ileri gelenlerinden bazýlarýna -isimlerini anarak- seslendi. Ýsimleri anýlan Yahudi eþrafý, kale-nin burcuna çýkarak:
“Ey Ebu’l-Kasým! Ne var? Ne istiyorsun?” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey maymunlarýn kardeþleri! Allah sizi rahmetinden uzak kýlsýn!72
Nihayet Allah sizi hor, hakîr kýldý mý? Belâsýný, azabýný üzerinize indirdi mi?73
Demek, siz bana sövüyorsunuz ha?!” buyurdu.74
Yahudiler:“Musa’ya indirilmiþ olan Tevrat üzerine yemin ederiz ki, biz sana böyle
bir şey yapmadýk!” diye karþýlýk verdiler.75
70 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/245.71 Vâkýdî, Megâzî, 2/499.72 Vâkýdî, Megâzî, s. 298 (1367/1948 Kahire baskýsý)73 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/245.74 Ýmam Muhammed, Siyer, 2/587, Vâkýdî, Megâzî, 2/500.75 Vâkýdî, Megâzî, 2/500.
131Benî Kurayza Gazası
Birbirlerine de:“Bu, Ebu’l-Kasým. O bize þimdiye kadar böyle aðýr kelimelerle
konuþmamýþtý!” dediler.76 Peygamberimiz Aleyhisselama da:“Ey Ebu’l-Kasým! Sen sözünü bilmezlerden deðildin!77 Sen bundan
önce hiç aðýr kelime kullanmazdýn!” dediler.78
Peygamberimiz Aleyhisselam, Yahudilerden bu sözleri iþitince, onlara o kadarcýk söylemiþ olduðundan bile utandý. Asasý elinden, ridasý omuzundan düþtü.79 Bunun, kendisinin aleyhinde söylemiþ olduklarý çirkin ve üzücü sözlerinden ileri geldiðini onlara hatýrlattý.80 Kendilerini Müslümanlýða davet etti. Onlar yanaþmadýlar.81
“Öyleyse, Allah’ýn ve Resûlünün emrine boyun eðerek kaleden ininiz! Teslim olunuz!” buyurdu.
“Hayýr ey Ebu’l-Kasým!” dediler. Bu teklifi de reddettiler.82
Bunun üzerine, çarpýþma baþladý.83
Peygamberimiz Aleyhisselam, sabahleyin okçularýn yanýna vardý. Onlarý savaþ düzenine koydu. Okçular Benî Kurayza Yahudilerinin kalelerini sardýlar. Mücahidler oklarýný Yahudilere yetiþtirebilecekleri yerde durarak ok ve taþ yaðdýrmaya baþladýlar.
Benî Kurayza Yahudileri de, kalelerinden, mücahidlere en þiddetli þekilde ok ve taþ yaðdýrdýlar.
Münafýklar, Benî Kurayza Yahudilerine:“Siz teslim olmayýnýz!Medine’den çýkýp gitmenizi isterlerse, çýkýp gitmeyiniz!Müslümanlarýn isteklerine yanaþmayacak ve çarpýþmakta devam edecek
olursanýz, biz size canýmýzla, silahlarýmýzla yardým ederiz!Sizin yanýnýzda bulunur, malýmýzý ve canýmýzý sizden esirgemeyiz!Size, hiçbirimiz hiçbir zaman aykýrý davranmayýz.Eðer Medine’den çýkarýlacak olursanýz, sizden sonra Medine’de biz de
kalmayýz. Kýsa bir müddet sonra, gelir, size kavuþuruz!” diyerek gizlice haber saldýlar.84
76 Ýbn Sa’d, 2/77.77 Ýbn Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/245.78 Vâkýdî, Megâzî, s. 298 (1367/1948 Kahire baskýsý)79 Diyarbekrî, 1/494.80 Vâkýdî, Megâzî, s. 298 (1367/1948 Kahire baskýsý)81 Abdurrezzak, 5/216, 370.82 Ýmam Muhammed, Siyer, 2/587.83 Vâkýdî, Megâzî, s. 298 (1367/1948 Kahire baskýsý), Abdurrezzak, 5/216, 370.84 Vâkýdî, Megâzî, s. 298 (1367/1948 Kahire baskýsý)
132 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Benî Kurayza Yahudileri, kalelerinde 15 gün85 veya 25 gece kuþa-týldý.86
Kendilerini kalelerinde olanca sýkýntý ve üzüntü tuttu.87
Muhammed b. Mesleme der ki:“Benî Kurayza Yahudilerini en sýký bir þekilde kuþattýk, kuþ uçurmadýk!Bir gün, fecirden önce kalelerinin dibine kadar sokulup, akþama kadar
hiç ayrýlmadan, onlara oklar yaðdýrdýk.Resûlullah Aleyhisselam, bizi cihada ve güçlüklere katlanmaya teþvik
etti durdu.Geceyi bulunduðumuz yerde geçirdik. Bizimle çarpýþmayý býrakmadýkça
Benî Kurayza Yahudilerinden el çekmedik ve karargâhýmýza dönmedik.Benî Kurayza Yahudileri yok edileceklerine kanaat getirdiler.88 Müna-
fýklarýn va’d ettikleri yardýmdan da umutlarýný kestiler.89
Kuþatmanýn uzamasý, þiddetlendirilmesi onlarý iyice sýkmaya baþladý. Allah da, kalblerine korku düþürdü.”90
Benî Kurayza Yahudilerinin Barış İstemeleri
Benî Kurayza Yahudileri, çaresiz kalýnca:“Konuþalým!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Olur!” buyurdu.Bunun üzerine, Benî Kurayza Yahudileri, Peygamberimiz Aleyhisselam-
la konuþmak üzere, Nebbaþ b. Kays’ý kalelerinden aþaðý indirdiler.Nebbaþ:“Yâ Muhammed! Benî Nadîr Yahudilerinin teslim olduklarý vechile,
mallar ve silahlar senin olsun!Kanýmýzý dökme, esirge!Kadýnlarýmýz ve çocuklarýmýzla birlikte memleketinden çýkýp gidelim.Her çeþit silah hariç olmak üzere, her aile için, bir devenin taþýyabileceði
gerekli þeyleri götürmemize müsaade et!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Nebbaþ’ýn bu teklifini kabul etmedi.
85 Vâkýdî, Megâzî, 2/496, Ýbn Habib, s. 113, Belâzurî, Fütûh, 1/23, Ebu’t-Tayyib, 1/251.86 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/246, Taberî, Târîh, 3/53, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/185, Ýbn Seyyid, 2/69, İbn
Kesîr, Bidâye, 4/130, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks, 2, s. 31, Ebu’t-Tayyib, 1/251.87 Ýbn Sa’d, 2/77.88 Vâkýdî, Megâzî, 2/501.89 Vâkýdî, Megâzî, s. 298 (1367/1948 Kahire baskýsý)90 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/246.
133Benî Kurayza Gazası
Nebbaþ:“Öyleyse, kanlarýmýzý esirge, dökme!Kadýnlarýmýzla çocuklarýmýzý bize teslim et.Develere mal yükleyip götürmek de bize gerekmez” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr! Kayýtsýz þartsýz hükmüme boyun eðmekten, teslim olmaktan
baþka çareniz yok!” buyurdu.Nebbaþ, Peygamberimiz Aleyhisselamdan aldýðý cevapla adamlarýnýn
yanýna döndü.91
Benî Kurayza Lideri Ka’b b. Esed’in İtirafları ve Benî Kurayza Yahudilerine Teklifleri
Benî Kurayza Yahudilerinin liderlerinden Ka’b b. Esed:“Ey Yahudi topluluðu! Þu gördüðünüz felâket baþýmýza gelip çatmýþ
bulunuyor!Ben size üç þey öneriyorum: Onlardan hangisini isterseniz, onu
yapýnýz!” dedi.Benî Kurayza Yahudileri:“Nedir onlar?” diye sordular.Ka’b b. Esed:“Üç önerimden birisi; þu adama [Peygamberimiz Aleyhisselam kasd
ediliyor] tâbi olur, kendisinin peygamberliðini doðrularýz.Vallahi, belli olmuþtur ki; o, sizin için gönderilmiþ bir peygamberdir ve
elbette Kitabýnýzda vasfýný yazýlý bulduðunuz zâttýr.Kendisine iman edecek olursanýz, kanlarýnýzýn, mallarýnýzýn, çocuk larý-
nýzýn, kadýnlarýnýzýn güvenliðini saðlamýþ olursunuz!92
Bizi ona tâbi olmaktan alýkoyan, ancak Araplara karþý duyduðumuz kýskançlýktýr ve onun Ýsrail oðullarýndan gelen bir peygamber olmayý þýn-dandýr.
Halbuki, bu Allah’a ait bir iþtir.Ben onunla olan muahedeyi de istemeyerek bozdum.Gerek bizim baþýmýza, gerek kendi kavminin baþýna gelen bütün belâ-
lar, felâketler, ancak þu oturan adamýn [Huyey b. Ahtab’ýn demek istiyor] yüzündendir!
91 Vâkýdî, Megâzî, 2/501.92 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/246.
134 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Onun kavmi, bizden de düzgündü.Muhammed, onlardan, kendisine tâbi olanlardan tek kiþi bile býrakmadý,
hepsini sürgün etti.Ýbn Hýraþ’ýn yanýnýza geldiði zaman size söylediði þeyler hatýrýnýzda
deðil midir? O:‘Ben Þam gibi her türlü yiyeceði, içeceði getir diye istenilebilen bolluk
bir yeri býrakýp su kýrbasýndan, hurma ve arpadan baþka bir şeyi bulunma-yan bir yere geldim!’ demiþti.
Kendisine ‘Bununla ne demek istiyorsun?’ diye sorulunca, o:‘Þu kariyyeden (Mekke’den) bir peygamber çýkacaktýr!Eðer ben sað iken çýkarsa, Ona tâbi olur, yardým ederim.Eðer benden sonra çýkarsa, siz ona karþý hile ve aldatma yoluna gitmek-
ten sakýnýnýz! Ona tâbi olunuz!Onun yardýmcýlarý ve dostlarý olunuz!Böylece, her iki Kitaba, hem önceki, hem sonraki Kelamlara iman etmiþ
olursunuz!’ dememiþ mi idi?Gelin, Ona tâbi olalým. Getirip teblið ettiði þeyleri doðrulayalým da,
kanlarýmýzý, çocuklarýmýzý, kadýnlarýmýzý ve mallarýmýzý güvenliðe ve selâ-mete çýkaralým. Onun yanýnda, sahabileri mevkiinde bulunalým” dedi.
Benî Kurayza Yahudileri:“Biz, bizden baþkasýna tâbi olmayýz!Biz, Kitab ve peygamber sahibi bir topluluðuz.Biz, bizden baþkasýna tâbi olmayýz!93
Biz hiçbir zaman ne Tevrat’ýn hükmünden ayrýlýrýz, ne de onu baþka bir kitabla deðiþtiririz!” dediler.
Ka’b b. Esed:“Madem benim bu önerimi kabul etmiyorsunuz, geliniz, çocuklarýmýzý
ve kadýnlarýmýzý öldürelim, arkamýzda bir aðýrlýk býrakmayalým, sonra da kýlýçlarýmýzý sýyýrýp Muhammed ile ashabýnýn üzerine yürüyelim. Allah aramýzda hükmünü verinceye kadar Muhammed’le çarpýþalým!
Ölürsek, arkamýzda korkacaðýmýz bir nesil býrakmamýþ olarak ölmüþ oluruz.
Eðer galip olursak, vallahi, yeniden kadýnlar edinebilir, evlatlar yetiþ-tirebiliriz” dedi.
93 Vâkýdî, Megâzî, 2/501, 502.
135Benî Kurayza Gazası
Benî Kurayza Yahudileri:“Þu zavallýlarý ellerimizle öldüreceðiz ha?!Onlarý öldürdükten sonra, bizim için yaþamanýn ne hayrý, ne kýymeti
kalýr?” dediler.94
Huyey b. Ahtab, Ka’b b. Esed’in bu husustaki teklifine güldü ve:“Þu zavallýlarýn günahý nedir (ki öldürülecekler)!?” dedi.95
Ka’b b. Esed:“Eðer bu öneriyi de kabul etmiyorsanýz, bu gece Cumartesi gecesidir!Bu gecede, Muhammed ile ashabý herhangi bir harekette bulunma-
yacaðýmýzdan emin ve gafil, hazýrlýksýz bulunduklarý bir sýrada, ansýzýn kaleden aþaðý inerek Muhammed ile ashabý hakkýndaki matlubumuza nail olabiliriz!” dedi.
Benî Kurayza Yahudileri:“Biz demek bu gece bir şeyler yapacaðýz, Cumartesi çalýþma yasaðýmýzý
bozacaðýz ha?!Sen de bilirsin ki: Bizden önce kim böyle bir şey yaptýysa, muhakkak
mesh [hayvana çevrilme] felâketine uðramýþtýr!” dediler.Bunun üzerine, Ka’b b. Esed:“Ýçinizden hiçbir adam, anasýndan doðalý beri, zaman boyunca, bir gece
bile gecelememiþtir!” dedi.96
Huyey b. Ahtab:“Ben seni buna, Kureyþîler ve Gatafanlarla birlikte çarpýþmada bulun-
mak üzere davet etmiþtim de, Cumartesi gününün yasaklýðýný bozmuþ olmayý ileri sürerek yanaþmamýþtýn!? Eðer sen benim sözümü dinleseydin, Yahudiler de dinlerler ve bu iþi yaparlardý” dedi.
Benî Kurayza Yahudileri:“Biz Sebt gününün yasaklýðýný bozamayýz!” diyerek baðýrýþtýlar.Nebbaþ b. Kays:“Onlarý ansýzýn nasýl baskýn yapýp öldürürüz? Sen onlarýn her gün
iþlerinin þiddetlendiðini görmüyor musun? Onlar önceleri ancak çarpýþmak için gündüzleri bizi kuþatýyor, geceleri dönüp karargâhlarýna gidiyorlardý. O zaman, sen, ‘Onlar bizi geceleri de kuþatacak olurlarsa, halimiz nice olur?!’ diye bir söz söylemiþtin.
94 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/246.95 Vâkýdî, Megâzî, 2/502.96 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/246, 247.
136 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ýþte, þimdi onlar gece ve gündüz bizden ayrýlmýyorlar!Nasýl ve ne gibi bir baskýnla onlarý öldürebileceðiz?!Bu, doðrusu, büyük ve çetin bir öldürülme hadisesidir! Bir belâ ve
ibtilâdýr ki, bize takdir ve hükmedilmiþtir!” dedi.Birbirlerine ileri geri sözler söylemeye baþladýlar. Elleri yanlarýna düþtü.
Yaptýklarýna son derece piþman oldular.
Sa’ye Oğullarının Benî Kurayza Yahudilerini Öğütlemeleri
Sa’ye’nin oðullarý Sa’lebe ve Esîd ile bunlarýn amcalarýnýn oðlu Esed b. Ubeyd:
“Ey Benî Kurayza cemaati! Vallahi, siz iyi bilirsiniz ki; o, Resûlullah’týr. Kendisinin sýfatlarý da bizce mâlumdur.
O sýfatlarý bize hem kendi bilginlerimiz, hem Benî Nadîr bilginleri söylemiþlerdir.
O bilginlerin ilki de, þu Huyey b. Ahtab ile bizim katýmýzda halkýn en doðru sözlüsü olan Ýbn Heyyeban’dýr.
O, öleceði sýrada, bu peygamberin sýfatlarýný bize haber vermiþti” dedi.97
Benî Kurayza Yahudileri:“Bu, o gelecek peygamber deðildir!” dediler.Sa’ye oðullarý:“Evet! Vallahi, bu, o gelecek olan peygamberin sýfatlarýndadýr!98 Alla-
h’tan korkunuz! Ona iman ediniz!” dediler.99
Benî Kurayza Yahudileri:“Biz Tevrat’tan ayrýlmayýz!” dediler.100
Sa’lebe ve Esîd’in Müslüman Olmaları
Âsým b. Ömer b. Katâde der ki:“Bana Benî Kurayza halkýnýn yaþlýlarýndan bir adam:‘Sen Benî Kurayzalarýn kardeþi Benî Hedl’den Sa’lebe b. Sa’ye, Esîd b. Sa’ye
ve Esed b. Ubeyd’in nasýl Müslüman olduðunu biliyor musun?’ diye sordu.Ben:‘Hayýr! Vallahi bilmiyorum!’ dedim.
97 Vâkýdî, Megâzî, 2/503.98 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/228.99 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 1/33.100 Vâkýdî, Megâzî, 2/503.
137Benî Kurayza Gazası
Benî Kurayzanýn yaþlýlarýndan olan zât dedi ki:‘Þamlý bir Yahudi vardý. Ona Ýbn Heyyeban denirdi.Ýslâmiyetten iki yýl önce, bu zât bizim yanýmýza geldi. Aramýza girdi,
hepimizin üstünü oldu.Hayýr! Vallahi, beþ vakit namaz kýlmayanlar arasýnda, hiçbir zaman,
ondan daha faziletli ve daha üstün bir adam görmedik!O, yanýmýzda oturdu, kaldý.Yaðmursuzluktan kýtlýða uðradýðýmýz zaman, ona:‘Ey Ýbn Heyyeban! Bizim için yaðmur duasýna çýk!’ derdik.O da:‘Hayýr! Vallahi, zekât ve sadakanýzý getirip önüme koymadýkça, olmaz!’
derdi. Kendisine:‘Zekât ve sadaka ne kadardýr?’ diye sorardýk. O da:‘Hurmadan bir sa’, yahut arpadan iki müd!’ derdi.Bunu kendisine götürürdük.O da kayalýðýmýzýn üstüne çýkar, Allah’tan bizim için yaðmur dilerdi.Vallahi, bulunduðumuz yerden daha ayrýlmadan, yaðmura tutulur ve
sulanýrdýk.Bunu iki veya üç kere deðil, defalarca yapmýþtý.Sonra, aramýzda, o ölüm döþeðine düþtü.Öleceðini anlayýnca:‘Ey Yahudi cemaati! Yemesi içmesi bol bir yerden, beni bu yoksulluk ve
açlýk yurduna getirenin ne olduðunu sanýrsýnýz?’ diye sordu.‘Sen daha iyi bilirsin!’ dedik.‘Ben bu memlekete, ancak, gelme zamaný çok yaklaþmýþ bulunan ve
buraya hicret edecek olan O Peygamberi gözlemek üzere geldim!Onun yakýnda peygamber olarak gönderilmesini ve benim de ona tâbi
olmamý umuyorum,Onun gelme zamaný size çok yakýndýr.Ey Yahudi cemaati! Ona tâbi olmakta sizi kimse geçmesin!Çünkü, o, kendisine aykýrý hareket edenlerin kanlarýný dökmek,
çocuklarýný ve kadýnlarýný esir etmek yetkisiyle gönderilecektir!Siz bu hususta ondan korunamazsýnýz!’ dedi.Resûlullah Aleyhisselam peygamber olarak gönderildiði ve Benî Kuray-
za Yahudilerini kuþattýðý zaman, yetiþmiþ, delikanlýlýk çaðýnda bulunan
138 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
bu gençler ‘Ey Kurayza oðullarý! Evet! Vallahi, bu, gelecek olan O Pey-gamberin sýfatýndadýr!’ dediler, geceleyin kaleden inip Müslüman oldular, kanlarýný, mallarýný, çoluk çocuklarýný kurtardýlar.’”101
Bunlar, ne Kurayza, ne de Nadîr oðullarý soyundandý.Fakat, yukarý kuþaklarda, onlarýn amcaoðullarý soyundan gelmiþ
oluyorlardý.102
Bunlar da, Abdullah b. Selam gibi, Peygamberimiz Aleyhisselamýn peygamberliðine inanan ve Yahudileri Ýslâmiyete teþvik eden Yahudi bil-ginlerinden idiler.103
Amr b. Su’dâ’nın Benî Kureyzeları Kınadıktan ve Öğütledikten Sonra Kaleden Ayrılışı
Amr b. Su’dâ, Benî Kurayza Yahudilerine:“Ey Yahudi cemaati! Muhammed’in size vermiþ olduðu söze karþý,
siz de, onun düþmanlarýndan hiçbir kimseye yardým etmemek, kendisini ansýzýn gelip bastýracak ve kuþatacak olanlara karþý ona yardýmda bulun-mak üzere söz vermiþtiniz!
Siz aranýzdaki bu muahedeyi bozdunuz!Ben sizin bu hainliðinize girmedim ve katýlmadým.Eðer onun dinine girmekten kaçýnýyorsanýz, Yahudilikte kalýnýz, ona
cizye, haraç veriniz.Fakat, o bunu kabul eder mi, yoksa etmez mi, orasýný pek bilemem!”
dedi.Benî Kurayza Yahudileri:“Biz Araplara haraç verme zilletini yüklenmeyiz, kabul etmeyiz. Ölmek,
bize bundan daha hayýrlýdýr!” dediler.Amr b. Su’dâ:“Ben sizden, sizin tutum ve davranýþýnýzdan uzaðým!” dedi ve o gece
Sa’ye oðullarý ile birlikte kaleden indi.104
Kaleden indiði zaman, Muhammed b. Mesleme’nin kumandasý altýndaki devriye koluna rastladý. Muhammed b. Mesleme, onun karaltýsýný görünce:
“Kim o?” diye sordu.
101 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/227, 228, Ýbn Sa’d, 1/160, 161, Beyhakî, Sünen, 9/114.102 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/249, Beyhakî, Sünen, 9/114.103 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/206.104 Vâkýdî, Megâzî, 2/503, 504.
139Benî Kurayza Gazası
Amr b. Su’dâ:“Ben Amr b. Su’dâ’yým!” dedi.Muhammed b. Mesleme:“Ey Allah’ým! Beni kerîm olan kiþilerin hatalarýný gidermekten mahrum
býrakma!” diyerek onun yolunu açtý, kendisini istediði yere gitmekte ser-best býraktý.
Amr b. Su’dâ da, o gece Medine’ye doðru yönelip gitti. Resûlullah Aleyhisselamýn Mescidinin kapýsýna kadar geldi.105
Geceyi Mescidde geçirdi.106 Sabaha çýkýnca kendisinin yeryüzünden nereye yönelip gittiði, bugüne kadar bilinemedi.
Amr b. Su’dâ’nýn hali Peygamberimiz Aleyhisselama anlatýlýnca, Pey-gamberimiz Aleyhisselam:
“Ahde vefakârlýðýndan dolayý Allah’ýn kurtardýðý bir adamdýr o!” buyur-du.107
Benî Kurayza Yahudilerinin Konuşmak ve İşlerini Danışmak Üzere Ebu Lübâbe’yi İstemeleri
Kuþatma, son derecede þiddetlendirilmiþti.108
Benî Kurayza Yahudileri:“Ýþimizi konuþmak ve danýþmak üzere, Amr b. Avf’ýn kardeþi Ebu Lübâ-
be b. Abdulmünzir’i bize gönder!” diyerek Peygamberimiz Aleyhisselama haber saldýlar.109
Ebu Lübâbe’nin mallarý, ailesi ve çocuklarý, Benî Kurayzalarýn yurdunda bulunuyordu.110
Ebu Lübâbe der ki:“Resûlullah Aleyhisselam beni çaðýrdý.‘Müttefiklerinin yanýna git! Onlar, Evsîler arasýnda seni istediler’
buyurdu.Kuþatma þiddetlendirildiði sýrada, onlarýn yanlarýna vardým.111
Benî Kurayzanýn erkekleri, beni görünce, kalkýp karþýladýlar. Kadýnlar ve çocuklar, aðlayarak benden yardým umdular.
105 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/249, Vâkýdî, Megâzî, 2/504.106 Vâkýdî, Megâzî, 2/504, Taberî, Târîh, 3/55.107 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/249, Vâkýdî, Megâzî, 2/504.108 Vâkýdî, Megâzî, 2/505.109 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/247.110 Diyarbekrî, 1/495, Halebî, 1/663.111 Vâkýdî, Megâzî, 2/506.
140 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Ebu Lübâbe! Biz, bütün halka karþý senin müttefikin bulunuyoruz!’ dediler.
Ka’b b. Esed:‘Ebu Beþîr! Hadâik ve Buas günlerinde senden ve kavminden dolayý bize
neler yapýldýðýný biliyorsun.Siz her çarpýþmada orada idiniz.Kuþatma bize þiddetlendirildikçe þiddetlendirildi, mahvolduk!Biz kendisinin hüküm ve emrine uyarak teslim olmadýkça, Muhammed
kalemizden ayrýlmamýza yanaþmayacaktýr!Ne olur, üzerimizden ayrýlsa da, Þam’a veya Hayber’e çýkýp gitsek,
yahut kendisinin topraðýnda bulunmasak ve kendisine karþý hiçbir zaman toplantý ve yýðýnak yapmasak olmaz mý?’ dedi.
Huyey b. Ahtab’a iþaret ederek:‘Bu sizin yanýnýzda bulundukça, helâket ve felâket sizi býrakmayacaktýr!’
dedim.Ka’b b. Esed:‘Vallahi, o bana getireceðini getirdi, sonra da onu benden geri çevirme-
di’ dedi.Huyey b. Ahtab:‘Ben ne yaptým? Nihayet, seni bu iþe karýþmaya isteklendirdim.Seni kendim yanýlttýðým ve üzüntüye soktuðum için de, senin baþýna
gelecek felâket benim baþýma da gelecektir!’ dedi.”Benî Kurayza Yahudileri:“Ey Ebu Lübâbe! Senin görüþün nedir? Sen ne yapmamýzý emredersin?Bizde çarpýþmaya takat ve güç yok!Ey Ebu Lübâbe! Muhammed’in emrine, hükmüne boyun eðerek teslim
olmamýzý sen uygun görür müsün?” dediler.Ebu Lübâbe:“Evet!” dedi ve eliyle de boðazýna iþaret etti ve “Bu, boðazlanmaktýr!”
dedi.112
“Muhammed Aleyhisselamýn hükmüne göre teslim olursanýz, sizi boðazlar!” demek istedi.113
Ebu Lübâbe der ki:
112 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/247.113 Kastallânî, Mevâhib, 1/151.
141Benî Kurayza Gazası
“Vallahi, onlarýn yurdundan daha ayaklarým ayrýlmamýþtý ki, bu hareke-timle Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne karþý hainlik etmiþ olduðumu anladým!114 Çok nadim ve piþman oldum. ‘Ýnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn!’ dedim.
Ka’b b. Esed, bana:‘Ey Ebu Lübâbe! Sana ne oldu?’ dedi.‘Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne hainlik ettim!’ dedim.Gözlerimden akan yaþlar sakalýmý ýslattý.Kaleden aþaðý indim.Halk benim dönüþümü bekliyordu.Ben kalenin arkasýndan baþka bir yol tutup, Mescide kadar gittim. Mes-
ciddeki direðe kendimi baðlattým!115
‘Allah kalbimi biliyor!’ dedim.‘Allah bana nasuh bir tevbe ihsan edinceye kadar, vallahi ben Resûlul-
lah Aleyhisselamýn yüzüne de bakamam!116
Allah iþlediðim günahtan tevbemi kabul etmedikçe, bu yerimden ayrýlmayacaðým!
Artýk ben bir daha ne Benî Kurayzalara yaklaþýrým, ne de içinde Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne hainlik ettiðim bir memleketi görmek isterim!’ dedim.”
Yüce Allah, bu hususta indirdiði âyette þöyle buyurdu:“Ey iman edenler! Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne hainlik etmeyiniz! Siz
kendi emanetlerinize bile bile hainlik eder misiniz?!”117
Ebu Lübâbe’nin kendisini baðlattýðý direk, Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcesi Hz. Ümmü Seleme’nin kapýsýnýn önünde idi.
Hava çok sýcaktý.Ebu Lübâbe, geceli gündüzlü bir hafta, üzüntüsünden hiçbir þey yemedi
ve içmedi.Nihayet, kendisinin kulaklarý iþitmez oldu.118
Benî Kurayza Yahudilerinin kalesinden karargâha dönmesi gecikince, Ebu Lübâbe’nin iþini Peygamberimiz Aleyhisselama anlattýlar.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Eðer o doðruca benim yanýma gelmiþ olsaydý, kendisinin bağışlanma-
sını Allah’tan dilerdim.Madem ki o yapacaðýný yapmýþ, kendisini baðlatmýþ bulunmaktadýr.
114 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/247.115 Vâkýdî, Megâzî, 2/506, 507.116 İbn Kesîr, Bidâye, 4/119.117 Enfâl: 27, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/247, Taberî, Tefsîr, 9/221.118 Vâkýdî, Megâzî, 2/507.
142 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Artýk, Allah tevbesini kabul edinceye kadar, ben onu bulunduðu yerden salýveremem!” buyurdu.
Ebu Lübâbe, altý gece, Mescidin hurma gövdesinden dikilmiþ direðinde baðlý kaldý.
Her namaz vaktinde, zevcesi gelerek namaz için onun baðýný çözer, namaz kýldýktan sonra da onu tekrar direðe baðlardý.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hz. Ümmü Seleme’nin evinde bulunduðu sýrada, Ebu Lübâbe’nin tevbesinin kabul olunduðu hakkýnda âyet indi.
Ýnen âyette þöyle buyuruldu:“Onlardan diðer bir kýsmý da, günahlarýný itiraf ettiler.Onlar iyi bir ameli baþka bir kötü ile karýþtýrmýþlardýr.Ola ki, Allah onlarýn tevbelerini kabul eder.Çünkü, Allah çok bağışlayıcıdır, çok esirgeyicidir.”119
Hz. Ümmü Seleme der ki:“Seher vakti, Resûlullah Aleyhisselamýn güldüðünü iþittim.‘Yâ Rasûlallah! Ne için gülüyorsun? Allah senin diþlerini güldürsün!’
dedim.‘Ebu Lübâbe’nin tevbesi kabul olundu!’ buyurdu.‘Yâ Rasûlallah! Müjdeleyeyim mi?’ diye sordum.‘Olur! Müjdelemek istiyorsan, müjdele!’ buyurdu.”Bunun üzerine, Hz. Ümmü Seleme, odasýnýn kapýsýna dikilerek:“Ey Ebu Lübâbe! Seni müjdelerim: Allah senin tevbeni kabul buyurdu!”
dedi.Halk, Ebu Lübâbe’yi baðlý bulunduðu direkten çözüp salývermek için,
ona doðru koþuþtular.Ebu Lübâbe:“Hayýr! Vallahi, beni Resûlullah Aleyhisselam salývermedikçe, baðlan-
dýðým direkten ayrýlmam!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, sabah namazýna giderken, yanýna uðrayýp
onu salýverdi.120
Ebu Lübâbe direðe kýldan iple baðlandýðý için, ip onun iki kolunu kertmiþ, kesmiþti. Uzun müddet bunun tedavisiyle uðraþýldýðý halde, ipin kertikleri geçmemiþ, kollarýnda onun izi kalmýþtý.121
119 Tevbe: 102.120 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/248, 249.121 Vâkýdî, Megâzî, 2/508.
143Benî Kurayza Gazası
Ebu Lübâbe’nin Malının Üçte Birini Keffaret Olarak Tasadduk Edişi
Ebu Lübâbe, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelip:“Ben o günahý içinde iþlemek musibetine uðradýðým kavmimin yurduna
göçeceðim.122 Halbuki ‘Ýçinde Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne hainlik ettiðim bir memleketi hiçbir zaman görmek istemem!’ diye de, Allah’a söz vermiþ bulunuyorum.123 Keffaret olarak malýmdan ne kadar çýkarýlmak gereki-yorsa çýkarýlsýn!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Üçte birini çýkarmak senin keffaretine yeter!” buyurdu.Bunun üzerine, Ebu Lübâbe, malýnýn üçte birini çýkarýp tasadduk etti ve
kavminin yurduna göçtü, gitti.Dünyadan ayrýlýncaya kadar, kendisinden, hayýrdan baþka bir şey görül-
medi.124
Hz. Ali’nin Benî Kurayza Yahudilerinin Kalelerini Fetih İçin Yemin Edişi
Hz. Ali, bir gün:“Ey imanlýlar ordusu!” diyerek Müslümanlara seslendikten sonra,
Zübeyr b. Avvam’la birlikte ileri atýldý:“Vallahi, ya aðzýma bir tane tadacak þey koyup tatmayacaðým, ya da
onlarýn kalelerini fethedeceðim!” diye yemin etti.125
Bunun üzerine, Benî Kurayza Yahudileri, teslim olmaktan baþka çare kalmadýðýný anladýlar.126
Kendileri hakkýnda hüküm vermek ve onun vereceði hükme göre teslim olmak üzere, bir hakem tayinini istediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ashabýmdan, istediðiniz kimseyi hakem seçiniz!” buyurdu.Benî Kurayza Yahudileri, Sa’d b. Muaz’ý hakem seçtiler127 ve:“Yâ Muhammed! Biz, Sa’d b. Muaz’ýn hükmüne göre ineceðiz ve teslim
olacaðýz!” dediler.128
122 Vâkýdî, Megâzî, 2/509.123 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/247.124 Vâkýdî, Megâzî, 2/509.125 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/251.126 Kastallânî, Mevâhib, 1/151, Semhûdî, 1/307.127 Heysemî, 6/138.128 Taberî, Târîh, 3/53, İbn Kesîr, Bidâye, 4/122.
144 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Peki! Onun hükmüne göre ininiz, teslim olunuz” buyurdu.129 Kendisine ait bir yetkiyi, Sa’d b. Muaz’a býraktý.130
Benî Kurayza Yahudilerinin, Bağışlanmaları İçin Evsîlerin Yardımını Dilemeleri
Benî Kurayza Yahudileri, Evsîlere:
“Hazrecîlerin müttefik kardeþleri olan Kaynuka oðullarýný tutup kurtardýklarý gibi, siz de, müttefik kardeþleriniz olan bizleri tutmaz, kur-tarmaz mýsýnýz?” diyerek haber saldýlar.131
Peygamberimiz Aleyhisselamýn bir tarafa çekilip oturduðu sýrada, Evsî-ler Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldiler ve Benî Kurayza Yahu-dileri hakkýnda:
“Yâ Rasûlallah! Bunlar Hazrecîlerin deðil, bizim müttefiklerimizdir.
Abdullah b. Übeyy b. Selûl’ün müttefiki olan Benî Kaynuka Yahudileri hakkýnda bir akþam yaptýðýn muameleyi biliyorsun:
Onlarýn 400 zýrhlý, 300 de silahsýz savaþ erlerini, Abdullah b. Übeyy’e baðýþlamýþtýn.132
Bu müttefiklerimiz, muahedelerini bozmak suretiyle yapmýþ olduklarý þeylere piþman olmuþlardýr.
Onlarý bize baðýþlayýver!” dediler.133
Peygamberimiz Aleyhisselam susuyor, konuþmuyordu.
Evsîler bu husustaki isteklerini ýsrar derecesine vardýrdýlar ve hepsi bir-den konuþmaya baþladýlar.
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ey Evs topluluðu! Ýçinizden birisinin onlar hakkýnda hakem olup hüküm vermesine razý mýsýnýz?” diye sordu.
Evsîler:“Evet! Razýyýz!” dediler.134
129 Ýbn Sa’d, 3/422.130 Ýbn Sa’d, 3/426, Heysemî, 6/139.131 Vâkýdî, Megâzî, s. 299 (1367/1948 Kahire baskýsý)132 Peygamberimiz Aleyhisselam, Abdullah b. Übeyy’in hatýrý için deðil, onun býktýrýcý ve kýzdýrýcý ýsrarý
üzerine, kendilerinin yurtlarýndan çýkýp gitmelerine, istemeyerek ‘evet’ demiþti. (Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/51, 52).
133 Vâkýdî, Megâzî, 2/510.134 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/250, Vâkýdî, Megâzî, 2/510.
145Benî Kurayza Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu iþ, Benî Kurayzalarýn istekleri üzerine, Sa’d b. Muaz’a havale edilmiþ
bulunmaktadýr” buyurdu.135
Sa’d b. Muaz’ın Benî Kurayza Yahudileri Hakkında Hüküm Vermek Üzere Getirilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Müslüman kadýnlarýndan Rüfeyde (Küay-be) Hatun için Mescidde bir çadýr kurdurmuþtu.
Bu faziletli hatun, Yüce Allah’ýn rýzasýný kazanmak için, orada kimsesiz, yaralý Müslümanlarýn bakým ve tedavileri ile uðraþmakta idi.
Sa’d b. Muaz da Hendekte yaralandýðý zaman, Peygamberimiz Aleyhis-selam, Sa’d b. Muaz’ýn kavmine:
“Onu Rüfeyde’nin çadýrýnda bulundurunuz ki, yakýndan, sýk sýk ziyaret edebileyim” buyurmuþtu.
Sa’d b. Muaz Benî Kurayza Yahudileri hakkýnda hüküm vermek üzere seçilince, kavmi onun yanýna vardýlar.
Merkebin üzerine deriden yatak serdikten sonra, onu merkebe bin-dirdiler.136 Kendileri de onun çevresinde yürüyerek, Peygamberimiz Aleyhisselamýn karargâhýna doðru yollandýlar.137
Evsîler, yolda Sa’d b. Muaz’a:
“Ey Ebu Amr! Müttefiklerin hakkýnda iyi davran!
Zaten, Resûlullah Aleyhisselam da seni bu iþe onlar hakkýnda iyi davranasýn diye memur etmiþtir!138
Abdullah b. Übeyy’in müttefiklerine nasýl iyilik ettiðini gördün!” diyor-lardý.
Dahhâk b. Halife:
“Ey Ebu Amr! Onlar senin müttefiklerindir. Onlar seni her yerde korumuþlardýr. Onlar seni hakemlikte baþkalarýna tercih etmekle sana sýðýnmýþlar, senin affýný ummuþlardýr.
Onlarda senin için hazýrlanmýþ [rüþvet] develer vardýr!139
Sen onlarý arzulamalýsýn, onlarýn sað kalmalarýný ummalýsýn!
135 Vâkýdî, Megâzî, 2/510, Heysemî, 6/138, Semhûdî, 1/307.136 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/250.137 İbn Hazm, Cevâmi, s. 194.138 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/250, Vâkýdî, Megâzî, 2/511.139 Vâkýdî, Megâzî, 2/511.
146 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Onlarda senin için hazýrlanmýþ [rüþvet] develer var!” diyor ve sözlerini tekrarlamaktan ve:
“Sen bana bu hususta bir cevap vermeyecek misin?” diyerek sýkýþ týr-maktan geri durmuyordu.140
Seleme b. Selâme b. Vakþ da:“Ey Ebu Amr! Müttefiklerine ve dostlarýna karþý iyi davran!Þüphe yok ki, Resûlullah Aleyhisselam, temelli kalacak olan hayrý ve
iyiliði sever.Onlar sana Buas ve Hadâik günlerinde ve daha birçok yerlerde yardým
etmiþlerdir.Kötülük yönünden, Ýbn Übeyy gibi olma!” diyordu.141
Sa’d b. Muaz, kavminin baskýlarýný arttýrdýðý zaman, kendi kendine:“Vallahi, Sa’d’ýn Allah yolunda hiçbir kýnayýcýnýn kýnamasýna aldýrýþ
etmeyeceði an gelmiþtir!” dedi.142
Dahhâk b. Halife:“Vâh o kavmin baþýna geleceklere!” dedi ve Evsîlerin yanýna dönüp,
onlara Benî Kurayza Yahudilerinin ölüm haberlerini verdi.Muattib b. Kuþeyr:“Fena bir felâket haberi verdi!” dedi.Hâtýb b. Ümeyyetü’z-Zaferî de:“Kavmim, temelli gitti!” dedi.143
Sa’d b. Muaz Peygamberimiz Aleyhisselam ile ashabýnýn yanýna gelirken:“Kalkýnýz, büyüðünüzü karþýlayýnýz!144 Ýndiriniz onu!” buyurdu.145
Sa’d b. Muaz gelince, Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Þunlar (Benî Kurayza Yahudileri) senin hükmüne göre teslim olmayý
kabul ettiler.146
Haydi, onlar hakkýndaki hükmünü açýkla!” buyurdu.Sa’d b. Muaz:“Ben iyi biliyorum ki; Allah sana onlar hakkýnda bir emir vermiþtir. Sen
Allah’ýn emrettiðini iþle!” dedi.
140 Heysemî, 6/139.141 Vâkýdî, Megâzî, 2/511.142 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/250, Vâkýdî, Megâzî, 2/511, Ýbn Sa’d, 3/423, İbn Hazm, Cevâmi, s. 194, Ýbn Esîr,
Kâmil, 2/186, Ýbn Seyyid, 2/72, Zehebî, Târîh, s. 260, İbn Kesîr, Bidâye, 4/121, Semhûdî, 1/307.143 Vâkýdî, Megâzî, 2/511.144 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/250, Ahmed b. Hanbel, 6/142.145 Ýbn Sa’d, 3/423.146 Ahmed b. Hanbel, 3/71, Buhârî, Sahîh, 7/135.
147Benî Kurayza Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Evet! Öyledir!
Fakat, sen de onlar hakkýndaki hükmünü bana açýkla!” buyurdu.147
Sa’d b. Muaz:
“Hüküm vermeye Allah ve Allah’ýn Resûlü daha lâyýktýr!148
Yâ Rasûlallah! Onlar hakkýnda, Allah’ýn hükmüne uygun hüküm vere-memekten korkuyorum!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Sen onlar hakkýnda hükmünü ver!” buyurdu.149
Bunun üzerine, Sa’d b. Muaz, Evsîlere:
“Onlar (Benî Kurayza Yahudileri) hakkýnda bir hüküm verdiðimde onu kabul edeceðinize dair, bu yolda Allah’ýn ahd ve mîsakýyla bana söz veriyor musunuz?150
Benî Kurayza Yahudileri hakkýnda vereceðim hükme razý mýsýnýz?” diye sordu.
Evsîler:
“Evet! Razýyýz. Zaten, sen burada yok iken, senin hükmüne razý olduk.
Senden baþkasýnýn Benî Kaynukadan olan müttefiklerine yaptýðý gibi iyilik yapacaðýn umularak aramýzdan sen seçildin!
Sen yapacaðýn ikramý bize yapacaksýn!
Biz sana bugün muhtaç olduðumuz kadar muhtaç olmadýk!” dediler.
Sa’d b. Muaz:
“Siz, zahmet ve meþakkat vermekte acele etmeyiniz!” dedi.
Evsîler, Sa’d b. Muaz’a:
“Sen bu sözünle ne demek istiyorsun?” diye sordular.
Sa’d b. Muaz:
“Onlar (Benî Kurayza Yahudileri) hakkýnda bir hüküm verdiðimde, o hükmü kabul edeceðiniz hakkýnda bana Allah’ýn ahd ve mîsakýyla söz veri-yor musunuz?” diye tekrar sordu.
Evsîler:
“Evet! Söz veriyoruz!” dediler.
147 Ýbn Sa’d, 3/425.148 Kastallânî, Mevâhib, 1/152, Halebî, 2/666.149 Ýbn Sa’d, 3/424.150 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/250, Vâkýdî, Megâzî, 2/512.
148 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
O sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam, oraya yakýn bir yerde, bazý sahabileriyle birlikte oturuyordu.
Sa’d b. Muaz, Peygamberimiz Aleyhisselama olan derin saygýsýndan dolayý, yüzünü baþka tarafa çevirerek:
“Þurada bulunan zât da, bu yolda vereceðim hükmü kabul buyuracaðýna dair, bana Allah’ýn ahd ve mîsakýyla, sizin gibi, söz veriyor mu?” diye gaib sîgasýyla sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam da, yanýndakilerle birlikte:“Evet!” buyurdu.151
Sa’d b. Muaz vereceði hükme razý olacaklarý hakkýnda her iki taraftan da böylece kesin söz aldýktan sonra, Benî Kurayza Yahudilerinin kalelerin-den inip teslim olmalarýný ve silahlarýný býrakmalarýný emretti.
Benî Kurayza Yahudileri emri yerine getirdiler.152
Benî Kurayza Yahudileri Hakkında Sa’d b. Muaz Tarafından Verilen Hüküm
Sa’d b. Muaz:“Ben, onlar (Benî Kurayza Yahudileri) hakkýnda:1. (Ustura tutunan, ergenlik çaðýna eren) erkekler öldürülsün!2. Mallarý (Müslümanlar arasýnda) bölüþtürülsün!3. Çocuklar ile kadýnlar esir edilsinler, diye hükmettim!” dedi.153
Sa’d b. Muaz Benî Kurayza Yahudileri hakkýnda bu hükmü verince, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Sen Yüce Allah’ýn yedi kat gökler üstündeki (Levh-i Mahfuzdaki) hük-müne uygun hüküm verdin!
Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; onlar hakkýnda bana açýkladýðýn hükmü, Allah bana emretmiþti.154
Sen onlar hakkýnda Yüce Allah’ýn ve Resûlünün hükmüne göre hüküm verdin!” buyurdu.155
Sa’d b. Muaz’ýn Benî Kurayza Yahudileri hakkýnda verdiði hüküm, Musa Aleyhisselamýn þeriatýnda yer alan hükme uygun bulunuyordu.
151 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/250, 251, Vâkýdî, Megâzî, 2/512, Diyarbekrî, 1/497.152 Vâkýdî, Megâzî, s. 299 (1367/1948 Kahire baskýsý)153 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/251, Vâkýdî, Megâzî, 2/512, Ýbn Sa’d, 3/426, Ahmed b. Hanbel, 6/56, Bu-
hârî, Sahîh, 5/51, Müslim, 3/1389, Taberî, Târîh, 3/56, İbn Hazm, Cevâmi, s. 195, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/186, Ýbn Seyyid, 2/72, Zehebî, Târîh, s. 259, İbn Kesîr, Bidâye, 4/121, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 31, Heysemî, 6/138.
154 Ýbn Sa’d, 3/425, Zehebî, Siyer, 1/209.155 Ahmed b. Hanbel, 6/56, 141.
149Benî Kurayza Gazası
Yahudilerin kutsal kitabý olan Tevrat’ta böyle azgýnlýk eden bir kavim hakkýnda uygulanacak ceza þöyle açýklanmaktadýr:
“Bir þehre cenk içün yaklaþtýðýnda, aný, sulha davet edesün ve eðer sana sulh cevabýný verüb sana kapularýný açar ise, içinde bulunan kavmin kâffesi sana haracgüzar olup hizmet etsünler.
Lâkin, eðer, senün ile musaleha etmeyüp cenk eder ise, aný, muhâsara edesün. Ve Allah’ýn Rab, aný, senün elüne teslim ettikte, erkeklerinin cüm-lesini kýlýçtan geçüresün!
Amma nisvan ile çocuklarý ve hayvanlarý ve bütün ganimetü, yani ol þehirde bulunanun kâffesünü yaðma edüp Allah’ýn Rabbýn sana verdüðü düþmanlarýn ganimetünü yiyesün.
Bu taifelerin þehirlerinden olmayýp senden pek uzak olan þehirlerin cümlesüne böyle yapasýn!
Amma Allah’ýn Rabbýn sana mîras olmak üzere verdüðü bu kavmlarýn þehirlerinden hiçbir can sað býrakmayasýn!”156
Tevrat’tan, Tevrat’ýn hükmünden hiçbir zaman ayrýlmayacaklarýný söy-leyen Benî Kurayza Yahudileri, Sa’d b. Muaz’ýn haklarýnda vermiþ olduðu hükme itiraz edemediler.
Bu ceza ve âkýbetin onlar için mukadder bulunduðunu söylemelerinde de, onu hakettiklerini zýmnen itiraf vardý.157
Benî Kurayza Yahudileri ve Malları Hakkında Yapılan İşlemler
1. Kalelerinden indirilen Benî Kurayza Yahudilerinin erkekleri, elleri boyunlarýna baðlanarak, götürülecekleri yere götürüldüler.
2. Kadýnlarla çocuklar, ayný bir yerde toplandýlar.3. Kalelerde 1500 kýlýç, 300 zýrh gömlek, 2000 mýzrak, 1500 kalkan
bulundu.4. Ayrýca, pek çok ev eþyasý, kap kacak,5. Erzak,6. Mal, koyun, sýðýr ve saka develeri de bulunup biraraya toplandý.Küplerde, kaplarda bulunan bütün içkiler döküldü ve kaplarý kýrýldý.158
Alýnan ganimet mallarý Remle binti Hâris’in evine taþýndý.Deve ve davarlar da, orada yayýlmaya býrakýldý.159
156 Tevrat, Tesniye: Bâb 20:10-16.157 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/253, Vâkýdî, Megâzî, 2/503, 506, 514.158 Vâkýdî, Megâzî, 2/509, 510.159 Vâkýdî, Megâzî, 2/513.
150 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Tutuklanan Erkeklerin Sayısı
Benî Kurayza Yahudilerinden elleri boyunlarýna baðlananlarýn sayýsý 600 veya 700’dü.160
Cabir b. Abdullah’ýn bildirdiðine göre, 400 kiþi idiler.161
Benî Kurayza Erkekleriyle Kadın ve Çocuklarının Kaldıkları Yerler ve Kendilerine Yiyecek Dağıtılışı
Benî Kurayza Yahudilerinin erkekleri Üsâme b. Zeyd’in konaðýna, kadýnlarý ve çocuklarý da Remle binti Hâris’in konaðýna götürüldüler.162
Peygamberimiz Aleyhisselamýn emriyle -yemeleri için de- kendilerine yüklerle hurma daðýtýldý.163
Peygamberimiz Aleyhisselam, öldürülecek olanlara bile iyi ve güzel mua-mele edilmesini; kendilerine öðle vaktinde süt içirilmesini, su içirilmesini, onlarýn üzerinde güneþin sýcaklýðýyla kýlýcýn sýcaklýðýnýn birleþtirilmemesini emir buyurdu.
Öðle vaktinde onlara süt içirtti, su içirtti ve yemek yedirtti.164
Huyey b. Ahtab’ın Boynu Vurulmak Üzere Getirilişi
Huyey b. Ahtab, elleri boynuna baðlý olarak, boynu vurulmaya getirildi.Kendisinin üzerinde, kýrmýzý eriþli, süslü bir elbise vardý.Fakat, soykasý hiç kimsenin iþine yaramasýn diye, onu her yanýndan
didik didik etmiþti.165
Huyey b. Ahtab, orada bulunan Peygamberimiz Aleyhisselama baktý.166
Huyey b. Ahtab’ýn oðlu da birlikte getirilmiþti.Huyey b. Ahtab, evvelce Peygamberimiz Aleyhisselamla yapmýþ olduðu
muahedede Peygamberimiz Aleyhisselamýn düþmanlarýndan hiçbirine yardým etmemeyi taahhüt etmiþ ve bu sözüne Allah’ý da þahit tutmuþ bulu-nuyordu.
160 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/252, Vâkýdî, Megâzî, 2/518.161 Ahmed b. Hanbel, 3/350, Tirmizî, Sünen, 4/145, Dârimî, 2/156.162 Vâkýdî, Megâzî, 2/512, 513.163 Ýmam Muhammed, Siyer, 3/1029, Vâkýdî, Megâzî, 2/512, 513.164 Vâkýdî, Megâzî, 2/514.165 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/252, Vâkýdî, Megâzî, 2/513.166 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/252.
151Benî Kurayza Gazası
Bunun için, Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Senin kefil ve þahit tuttuðun Allah, ahdini yerine getirdi!167
Ey Allah düþmaný! Nasýl, Allah bana seni yenmek, ele geçirmek imkân ve fýrsatýný vermez mi imiþ?!” buyurdu.
Huyey b. Ahtab:“Evet, verdi!168 Vallahi, sana karþý duyduðum düþmanlýkta kendimi
asla kýnamýyor, kusurlu bulmuyorum!169
Ben kendisinde kuvvet ve kudret bulunduðunu sandýðým, umduðum her yere baþvurdum.
Her yeri dolaþýp, her hareket edebilecek olaný hareket ettirdim ve ayaklandýrdým!170
Fakat Allah kabul etmedi. Beni yenmek ve ele geçirmek imkân ve fýrsatýný ancak sana verdi!171
Allah’ýn düþürdüðü, muhakkak düþer!” dedikten sonra, oradaki halka yönelerek.
“Ey insanlar! Allah’ýn emrinde mahzur ve zarar yoktur!Bu, bir yazgýdýr, kaderdir. Büyük ve çetin bir öldürülme hadisesidir ki,
Allah onu Ýsrail oðullarýna yazmýþtýr!” dedi.Oturunca, kendisinin boynu vuruldu.172
Huyey b. Ahtab’dan sonra, oðlunun da boynu vuruldu.173
Zebir b. Bata ile Aile Efradının BağışlanışıEnsardan Sabit b. Kays’a, Cahiliye devrinde, Buas günü, Zebir b.
Bata’nýn iyiliði dokunmuþtu.O zaman, Sabit b. Kays, yakalanýp alnýnýn saçý kesildikten sonra serbest
býrakýlmýþtý.Zebir b. Bata, elleri boynuna baðlanan Benî Kurayza Yahudileri arasýnda
bulunuyordu.Kendisi çok yaþlý idi.174 Hem de kördü.175
Sabit b. Kays, yanýna vararak, ona:
167 Ebu Ubeyd, s. 243, Belâzurî, Fütûh, 1/23, 24.168 Vâkýdî, Megâzî, 2/513, 514.169 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/252, Vâkýdî, Megâzî, 2/514.170 Vâkýdî, Megâzî, 2/514, Süheylî, 6/337.171 Vâkýdî, Megâzî, 2/514.172 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/252, Vâkýdî, Megâzî, 2/514.173 Ebu Ubeyd, s. 243, Belâzurî, Fütûh, 1/24.174 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/253.175 Heysemî, 6/141.
152 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Ey Ebu Abdurrahman! Beni tanýdýn mý?” diye sordu.Zebir b. Bata:“Benim gibi bir adam senin gibi bir adamý tanýmaz olur mu?176 Sen
Sabit’sin!” dedi.177
Sabit b. Kays:“Ben senin vaktiyle bana uzatmýþ olduðun yardým eline þimdi mukabele
etmek istiyorum” dedi.Zebir b. Bata:“Hiç þüphesiz, iyiler iyilere iyilikle mukabele ederler.178 Ben bugün
sendeki o iyiliðe son derecede muhtaç bulunuyorum” dedi.179
Bunun üzerine, Sabit b. Kays Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi ve:
“Yâ Rasûlallah! Zebir b. Bata’nýn bana iyiliði dokunmuþtur.180 Buas günü esir olunca, alnýmýn saçýný kesip beni salývermiþti.
O, bana, ‘Senin üzerindeki bu iyiliði hatýrla!’ diyerek bunu bana hatýr-lattý.181
Ben onun minneti altýnda bulunduðum iyiliðine bugün mukabele etmek istiyorum.
Onun kanýný bana baðýþlayýver.” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“O, sana baðýþlanmýþtýr!” buyurdu.Sabit b. Kays, Zebir b. Bata’nýn yanýna geldi ve:“Resûlullah Aleyhisselam, ‘O, sana baðýþlanmýþtýr!’ buyurarak senin
kanýný bana baðýþladý!” dedi.Zebir b. Bata:“Çok yaþlanmýþ bir ihtiyar, ailesiz, evlatsýz, Yesrib (Medine)’de yaþayýp
da ne yapacak?!” dedi.Sabit b. Kays, dönüp Peygamberimiz Aleyhisselama geldi ve:“Babam, anam sana feda olsun yâ Rasûlallah! Bana onun karýsýný ve
oðlunu da baðýþlayýver?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onlar da sana baðýþlanmýþtýr” buyurdu.
176 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/253.177 Heysemî, 6/141.178 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/253.179 Vâkýdî, Megâzî, 2/518.180 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/253.181 Vâkýdî, Megâzî, 2/519.
153Benî Kurayza Gazası
Sabit b. Kays, Zebir b. Bata’nýn yanýna geldi ve:“Resûlullah Aleyhisselam ‘Onlar da sana baðýþlanmýþtýr!’ buyurarak
aileni, oðlunu da sana baðýþladý” dedi.Zebir b. Bata:“Malsýz mülksüz bir ev halký Hicaz’da bu hali ile kalabilir, yaþayabilir
mi?” dedi.Sabit b. Kays, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna tekrar geldi ve:“Yâ Rasûlallah! Onun malýný da, benim için, baðýþlayýver?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“O da senin için baðýþlanmýþtýr!” buyurdu.Sabit b. Kays, Zebir b. Bata’nýn yanýna vardý ve:“Resûlullah Aleyhisselam ‘O da senin için baðýþlanmýþtýr’ buyurarak,
malýný da sana baðýþladý!” dedi.182
Zebir b. Bata:“Ey Sabit! Çin aynasýný andýran parlak yüzüne bakan kýzlarýn yüzünde
kendilerini gördükleri Ka’b b. Esed’e ne yapýldý?” diye sordu.Sabit b. Kays:“O, öldürüldü!” dedi.Zebir b. Bata:“Þehirliler ve kýrlýlar ulusu,183 her iki kabilenin [Benî Nadîr ile Benî
Kurayzanýn] ulusu, harpte onlarý hücuma kaldýran, kýtlýklarda doyuran184 Huyey b. Ahtab’a ne yapýldý?” diye sordu.
Sabit b. Kays:
“O da öldürüldü!” dedi.
Zebir b. Bata:
“Hücuma geçiþimiz zamanýnda öncümüz, kaçýþ zamanýmýzda ardcýmýz ve koruyucu olan Gazzal b. Semev’el’e ne yapýldý?” diye sordu.
Sabit b. Kays:
“O da öldürüldü!” dedi.185
Zebir b. Bata:
“Önüne düþmediði cemaatler daðýlan, onsuz baðlanan düðümler çözü-len yönetici, evirip çevirici Nebbaþ b. Kays’a ne yapýldý?” diye sordu.
182 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/253, 254.183 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/254, Vâkýdî, Megâzî, 2/519.184 Vâkýdî, Megâzî, 2/519.185 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/254, Vâkýdî, Megâzî, 2/519.
154 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sabit b. Kays:
“O da öldürüldü!” dedi.
Zebir b. Bata:
“Harplerde Yahudilerin sancaktarý Vehb b. Zeyd’e ne yapýldý?” diye sordu.
Sabit b. Kays:
“O da öldürüldü!” dedi.
Zebir b. Bata:
“Tevrat okumaktan geri durmayan Amr’lara ne yapýldý?” diye sordu.
Sabit b. Kays:
“Onlar da öldürüldüler!” dedi.186
Zebir b. Bata:
“Çifte Meclislere [Ka’b b. Kurayza ve Amr b. Kurayza oðullarýna] ne yapýldý?” diye sordu.
Sabit b. Kays:
“Onlar da gittiler, öldürüldüler!” dedi.187
Zebir b. Bata Benî Kurayza kavminin ileri gelenlerini vasýflarýyla anarak “Filana ne yapýldý? diye sormaya, Sabit b. Kays da “Öldürüldü!” diye cevap vermeye devam etti.188
Zebir b. Bata:
“Ey Sabit! Bunlardan sonra, yaþamakta hayýr yoktur!
Ben onlarýn içinde yaþamýþ olduklarý yurda onlardan sonra kalmak üzere mi döneceðim?! Böyle olmak bana gerekmez!189
Ey Sabit! Senin üzerinde bulunan iyiliðim hakký için, beni o kavme hemen kavuþturmaný dilerim!
Vallahi, onlardan sonra, yaþamakta hayýr yoktur!
Allah’a yemin ederim ki; sevdiklerime kavuþuncaya kadar, kuyuya kova salýnýp su çýkarýlmasýný beklemeye bile benim sabrým yoktur!190 And vererek senden dilerim: Benî Kurayza esirlerini öldüren þu öldürücüler arasýndan, yanýma doðru gel!
186 Vâkýdî, Megâzî, 2/519.187 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/254.188 Diyarbekrî, 1/498.189 Vâkýdî, Megâzî, 2/519.190 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/254.
155Benî Kurayza Gazası
Sonra da, beni kavmimin boyunlarýnýn vurulduðu yere götür!
Benim keskin kýlýcýmý bulup eline al! Onunla hýzlý bir darbe indirip beni öldür! Ey Sabit! Artýk, ben sevdiklerime kavuþuncaya kadar, kuyuya salýnan kovanýn suyunu boþaltmasýný beklemeye bile sabredemeyeceðim!” dedi.191
Hz. Ebu Bekir, Zebir b. Bata’nýn:
“Sevdiklerime kavuþuncaya kadar...” sözünü iþitince:
“Vallahi, onlar Cehennem ateþine atýlmýþlardýr ve orada temelli kalýcýdýrlar!192
Yazýklar olsun sana ey Bata’nýn oðlu! O, kovanýn su boþaltmasý deðildir. Fakat, temelli azabdýr!” dedi.
Zebir b. Bata:
“Ey Sabit! Tez yanýma gel, öldür beni!” dedi.
Sabit b. Kays:
“Ben seni öldürmeyeceðim!” dedi.
Zebir b. Bata:
“Beni sen öldürmeyeceksin de, ya kim öldürecek?
Fakat ey Sabit! Karýmý ve çocuðumu sen gör, gözet! Onlar ölümden korkuyorlar.
Arkadaþýndan [Peygamber Aleyhisselamdan demek istiyor] onlarý azadlamasýný, mallarýnýn mülklerinin baþýna çevirmesini dile!” dedi.
Bunun üzerine, Sabit b. Kays Zebir b. Bata’yý Zübeyr b. Avvam’ýn yanýna götürdü. Zübeyr b. Avvam da, onun boynunu vurdu.
Sabit b. Kays, Zebir b. Bata’nýn karýsýný, malýný ve oðlunu Peygamberi-miz Aleyhisselamdan istedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam da, onun karýsýný ve oðlunu esirler arasýndan çýkardý.
Onlara, silahlar hariç olmak üzere, hurmalýklarýný, deve, davar ve sýðýr gibi hayvanlarýyla bütün eþya ve emtialarýný geri verdi.
Zebir b. Bata ailesi, Sabit b. Kays hanedanýyla birlikte bulundular.193
191 Vâkýdî, Megâzî, 2/519, 520.192 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/254.193 Vâkýdî, Megâzî, 2/520.
156 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Benî Kurayza Yahudileri Kadınlarından Nübâte’nin Boynunun Vuruluşu
Hz. Aiþe der ki:
“Benî Kurayza kadýnlarýndan ancak bir tek kadýn öldürülmüþtür.
Resûlullah Aleyhisselam çarþýda onlarýn erkeklerinin boyunlarýný vurdu-rurken, vallahi, o kadýn [Nübâte] yanýmda bulunuyor, benimle konuþuyor, dýþýndan ve içinden gülüp duruyor,194 ‘Benî Kurayza esirleri öldürülüyor!’ diyordu.
Bir çaðýrýcý:
‘Ey Nübâte!195 Filanca kadýn nerede?’ diyerek seslenince,196 kadýn:
‘Vallahi, ben çaðrýlýyorum!’ dedi.197
Ona:
‘Yazýklar olsun sana! Senin neyin var? Seni ne için çaðýrýyorlar?’ diye sordum.
Kadýn:
‘Öldürülmek için! Kocam beni öldürdü!’ dedi.
Kadýn tatlý dilli bir kadýndý.
Kendisine:
‘Kocan seni nasýl öldürdü?’ diye sordum.
Kadýn:‘Zebir b. Bata’nýn hisarýnda idim. Kocam bana emretti, ben de Muham-
med’in ashabýnýn üzerine deðirmen taþýný býraktým. Onlardan birisinin baþý parçalandý ve kendisi hemen öldü!
Ben onun için öldürüleceðim!’ dedi, kalkýp gitti.Hallad b. Süveyd’e karþý, kadýnýn boynu vuruldu.198
Vallahi, öldürüleceðini bildiði halde onda gördüðüm kaygýsýzlýða, bol bol gülüþe, hâlâ þaþmakta ve onu unutamamaktayým!”199
194 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/252, 253.195 Vâkýdî, Megâzî, 2/517.196 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/253.197 Vâkýdî, Megâzî, 2/517.198 Vâkýdî, Megâzî, 2/517.199 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/253, Vâkýdî, Megâzî, 2/517.
157Benî Kurayza Gazası
Benî Kurayza Yahudilerinden Alınan Ganimetlerin Bölüştürülüşü ve Ganimetten, Savaşacak
Müslümanlar İçin Silahlar ve Atlar Satın Alınışı
Benî Kurayza savaþýna katýlan Müslümanlarýn sayýsý 3000 idi. 36 da at vardý.
Ganimet mallarýnýn ilk önce beþte biri Allah yolundaki harcamalar için çýkarýldýktan sonra; kalan beþte dördü, 3072 hisseye bölünüp, atlýya ikiþer, yayaya birer hisse verilmek suretiyle, Müslümanlara bölüþtürüldü.200 Ganimetten, savaþacak erler için silahlar ve atlar da satýn alýndý.201
Reyhâne Hatunun Peygamberimiz Aleyhisselamın Zevceliğine Nâil Oluşu
Reyhâne Hatun der ki:“Esir kadýn ve çocuklar Müslümanlara bölüþtürüldükten sonra, Resûlul-
lah Aleyhisselam yanýma geldi.Kendisinden utandým.Beni çaðýrýp önüne oturttu ve:‘Eðer sen Allah’ý ve Resûlünü tercih edersen, Resûlullah seni kendisine
zevce olarak alacaktýr!’ buyurdu.Kendisine:‘Ben Allah’ý ve Resûlünü tercih ediyorum!’ dedim.Müslüman olduðum zaman, Resûlullah Aleyhisselam beni azad edip
zevceliðe kabul buyurdu ve, öteki kadýnlarýnda olduðu gibi, bana da 12 ukýyye 1 neþþ mehir verdi.
Ümmü’l-Münzir’in evinde benimle evlendi.Öteki zevcelerinde olduðu gibi, bana da, yanýma gelme günü ayrýldý.Ben de perde arkasýna alýndým.”202
Benî Kurayza Yahudilerinin Başlarına Gelenlerin Medine’yi Kuşatan Müşriklere Yardımda Bulunmalarından İleri
Geldiğinin Kur’ân-ı Kerîm’de Açıklanışı ve Mü’minlere Yeni Bir Fethin de Müjdelenişi
Yüce Allah, Kur’ân-ý Kerîm’inde þöyle buyurur:
200 Vâkýdî, Megâzî, 2/522, Ýbn Sa’d, 2/74-75.201 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/256.202 Ýbn Sa’d, 8/129, 130.
158 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Allah, kendilerine Kitab verilmiþ olanlardan (Benî Kurayza Yahudile-rinden) onlara (Medine’yi kuþatan müþriklere) yardýmda bulunanlarý da, yüreklerine korku düþürerek kalelerinden indirdi.
Siz onlardan bir kýsmýný (çarpýþan erkeklerini) öldürüyordunuz, bir kýsmýný da (kadýn ve çocuklarýný da) esir ediyordunuz.
Onlarýn yerlerine, yurtlarýna, mallarýna ve henüz ayak basmadýðýnýz baþka bir yere (Hayber’e) de sizi vâris kýldý.
Allah her þeye hakkýyla kâdirdir.”203
Sa’d b. Muaz’ın Yarasının Birdenbire Deşilip Vefat Edişi
Sa’d b. Muaz Benî Kurayza Yahudileri hakkýndaki hükmünü verdikten kýsa bir müddet sonra, Hendekte aldýðý yara deþiliverdi.204
Hz. Âiþe der ki:
“Mescidde Sa’d b. Muaz’ýn bulunduðu çadýrýn yanýbaþýnda, Gýfâr oðullarýndan bazý kiþilere ait bir çadýr daha vardý.
Onlar kendi hallerinde oturup dururlarken, bir de bakmýþlar ki kendile-rine doðru bir kan akýp geliyor!
‘Sizin tarafýnýzdan bize doðru akýp gelen bu kan nedir?!’ dediler.
Meðer Sa’d’ýn yarasý deþilmiþ, kan akýp duruyormuþ!205
Peygamberimiz Aleyhisselam, bunu haber alýnca, hemen onun yanýna vardý, baþýný tutup dizinin üzerine koydu. Üzerine beyaz bir örtü örttürdü, ayaklarý açýkta kaldý.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
‘Ey Allah’ým! Sa’d, Senin Resûlünü tasdik ve Senin yolunda cihad etti, bu yolda vazifesini yaptý.
Ruhlarýný kolayca alýp manevî huzuruna kabul buyurduðun kullarýn arasýnda, onun da ruhunu kolayca al ve huzuruna kabul buyur!’ diyerek dua etti.
Sa’d b. Muaz, Peygamberimiz Aleyhisselamýn sözlerini iþitince, gözle-rini açtý ve:
‘Selam sana yâ Rasûlallah! Ben senin Resûlullah olduðuna þehadet edi-yorum!’ deyip gözlerini kapadý!”
203 Ahzâb: 26-27, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/261, 262.204 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/262.205 Ýbn Sa’d, 3/426, Buhârî, Sahîh, 1/119.
159Benî Kurayza Gazası
Sa’d b. Muaz’ýn ev halký, Peygamberimiz Aleyhisselamýn böyle Sa’d b. Muaz’ýn baþýný dizine aldýðýný ve onun konuþtuðunu görünce, korktular.206
Sa’d b. Muaz geceleyin ruhunu teslim ettiði zaman, Cebrail Aleyhis-selam baþýna ak atlastan bir sarýk sarmýþ olduðu halde Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelerek:
“Yâ Muhammed! Kimdir bu ölü ki, kendisi için gök kapýlarý açýldý ve Allahýn Arþ’ý titredi!” dedi.207
“Arþ-ý Rahman’ýn titremesi, Sa’d b. Muaz’ýn vefatýna sevincinden ve ona kavuþmaktan ileri geliyordu” denilmiþtir.208
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Geceleyin, Sa’d’dan daha aðýr bir hasta bulunduðunu bilmiyorum. Acaba Sa’d ne yapýyor, nasýldýr?” buyurunca, ashab:
“Yâ Rasûlallah! Herhalde, onun ruhu kabzolunmuþtur! Kavmi gelip onu evlerine götürmüþler” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam sabah namazýný kýldýktan sonra Müslü-manlarla birlikte hýzla yürüyüp gittiler.209
Mahmud b. Lebid der ki:
“Resûlullah Aleyhisselamla birlikte biz de gittik.
Resûlullah Aleyhisselam o kadar hýzla yürüyordu ki, nihayet, ayakkabýlarýmýzýn tasmalarý koptu, ridalarýmýz boyunlarýmýzdan düþtü.
Ashabdan bazýlarý:
‘Yâ Rasûlallah! Hýzla yürümekten yorulduk artýk!’ diyerek þikâyet-lendiler.210
Peygamberimiz Aleyhisselam:‘Hanzale’yi yýkamada olduðu gibi, meleklerin yine bizi geçip Sa’d’ý
yýkayývereceklerinden korktum!” buyurdu.211
Resûlullah Aleyhisselam eve eriþtiði zaman, Sa’d yýkanýyor, annesi de:‘Vay Sa’d’ýn annesinin baþýna gelenlere!’ diye baþlayan aðýtýný yakýyor;
aðlýyordu.Resûlullah Aleyhisselam:
206 Ýbn Sa’d, 3/327.207 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/262, Vâkýdî, Megâzî, 2/526.208 Ýbn Sa’d, 3/434 Hâkim, 3/206.209 Ýbn Sa’d, 3/423, 424.210 Vâkýdî, Megâzî, 2/526, Ýbn Sa’d, 3/427, 428.211 Vâkýdî, Megâzî, 2/528, Ýbn Sa’d, 3/428.
160 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Ölü üzerine aðlayan her kadýn, olmadýk iyilikler sayarak yalan söyler! Fakat, Sa’d b. Muaz’ýn annesi bundan müstesnadýr ki, o onun hakkýnda ne söylerse yalan söylemiþ olmaz!’ buyurdu.”
Seleme de:“Biz kapýnýn önünde idik. Resûlullah Aleyhisselamýn arkasýndan eve
girmek istiyorduk.Resûlullah Aleyhisselam içeri girdi.Evde, üzerine kilim örtülmüþ olan Sa’d’dan baþka kimse yoktu.Resûlullah Aleyhisselamýn yaklaþtýðýný görünce, durdum. Kendisi bana
‘Dur!’ diye iþaret edince, geri döndüm.Ýçeride bir müddet kaldýktan sonra, çýktý.‘Yâ Rasûlallah! Ben içeride kimse görmedim! Halbuki, senin yavaþladýðýný
gördüm!’ dedim.Resûlullah Aleyhisselam:‘Oturmaya kâdir olamadým. Ancak meleklerden birisi kanatlarýný benim
için toplayýp bükünce oturabildim!’ buyurdu ve Sa’d b. Muaz için de:‘Bu, sana ihsandýr ey Ebu Amr!Bu, sana ihsandýr ey Ebu Amr!Bu, sana ihsandýr ey Ebu Amr!’ buyurdu.212
Sa’d’ýn annesine de:‘Artýk gözyaþýn akmayýp dinse ve üzüntün gitse olmaz mý?Çünkü, senin oðluna ilk gülen Allah ve ilk titreyen de Arþ olmuþtur!213
Sa’d b. Muaz Rabbine kavuþmayý dünyadan ayrýlýncaya kadar dilemiþ, özlemiþ durmuþtur!’ buyurdu.”214
Sa’d b. Muaz’ın Yıkanışı ve Kefenlenişi, Cenazesinin Taşınışı, Cenaze Namazının Kılınışı
Sa’d b. Muaz yýkanýrken, Peygamberimiz Aleyhisselam onun yanýnda bulunuyor, Hâris b. Evs b. Muaz ile Useyd b. Hudayr ve Seleme b. Selâme su döküyordu.
Önce su ile, sonra su ve sidr ile, üçüncüsünde su ve kâfurla yýkandý. Yýkandýktan sonra, kýzýl boz, üzeri yollu üç parça beze sarýldý.
Sonra, üzerinde cenaze taþýnan serir getirilerek, Sa’d b. Muaz onun üzerine konulup evden dýþarý çýkarýldý.215
212 Vâkýdî, Megâzî, 2/526, 527, Ýbn Sa’d, 3/428, 429.213 Ýbn Sa’d, 3/434, Hâkim, 3/206.214 Zehebî, Siyer, 1/216.215 Vâkýdî, Megâzî, 2/527, Ýbn Sa’d, 3/432.
161Benî Kurayza Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa’d b. Muaz’ýn cenazesinde bulunmak üzere yeryüzüne yetmiþ bin meleðin inmiþ olduðunu haber verdi.216
Sa’d b. Muaz’ýn cenazesi taþýnýrken, annesi kendisini tutamadý, yaktýðý aðýtýný tekrarladý.
Peygamberimiz Aleyhisselam da:
“Her aðýtçý yalan söyler -Sa’d’ýn aðýtçýsý müstesna!” buyurdu.217
Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa’d b. Muaz’ýn cenazesini, evinden dýþarý çýkarýncaya kadar, otuz arþýn taþýdýktan sonra, cenazenin önünde yürüdü.218
Sa’d b. Muaz iri gövdeli bir zât olduðu halde, halk, onu taþýrken çok hafif buldular.
Hatta, münafýklardan bazýlarý da:
“Vücutlu olduðu halde, bundan daha hafif bir cenaze taþýmadýk!219 Biz bundan daha hafif bir cenaze görmedik!” diyerek, birbirlerine:
“Bunun neden ileri geldiðini biliyor musunuz?” diye sordular ve:
“Herhalde, Benî Kurayza Yahudileri hakkýnda verdiði hükümden dolayý olsa gerek!” dediler.220
Bu konuþulanlar Peygamberimiz Aleyhisselama bildirilince, Peygambe-rimiz Aleyhisselam:
“Hayýr! Öyle deðildir.221 Onu taþýyan, sizden baþkalarýdýr!
Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; melekler Sa’d’ýn ruhuyla sevindiler ve Arþ da onun için titredi!” buyurdu.222
Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa’d b. Muaz’ýn cenaze namazýný kýl-dýrdý.223
Sa’d b. Muaz’ın Kabrinin Kazılışı ve Gömülüşü
Ebu Saîd el-Hudrî der ki:
“Bakiyy kabristanýnda Sa’d b. Muaz’ýn kabrini kazanlar arasýnda ben de bulunuyordum.
216 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/429, 430, Zehebî, Siyer, 1/213, 214.217 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/263, 264.218 Ýbn Sa’d, 3/431.219 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/263.220 Vâkýdî, Megâzî, 2/528, Ýbn Sa’d, 3/430.221 Hâkim, 3/207.222 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/263.223 Ýbn Sa’d, 3/433, Ahmed b. Hanbel, 3/360.
162 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kabri kazdýðýmýz müddetçe, topraðýn her damlasýndan, üzerimize misk püskürülüyordu!224
Resûlullah Aleyhisselam da, baþucumuzda bulunuyordu.Kazý iþinden boþalýnca, kabrin yanýna su ve kerpiç hazýrladýk.Kabri, Akîl b. Ebu Talib’in evinin yanýnda kazdýk.Bakiyy kabristanýnýn halk ile dolduðunu gördüm.”225
Cabir b. Abdullah’ýn bildirdiðine göre; kabrin içine Hâris b. Evs b. Muaz ile Useyd b. Hudayr, Ebu Nâile Silkân b. Selâme ve Seleme b. Selâme indi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ayakta dikilmekte idi.Sa’d b. Muaz kabre konulunca, Peygamberimiz Aleyhisselamýn benzi
deðiþti ve üç kere “Sübhânallah!” dedi.Müslümanlar da üç kere “Sübhânallah!” dediler.Bakiyy kabristaný tesbih sesleriyle sarsýldý.Bundan sonra, Resûlullah Aleyhisselam üç kere tekbir getirdi.Ashab da üç kere tekbir getirdiler.Bakiyy kabristaný, getirilen tekbirlerle sarsýldý.“Yâ Rasûlallah! Yüzünüzün deðiþtiðini ve üç kere ‘Sübhânallah!’
dediðinizi gördük. Bunun sebebi nedir?” diye soruldu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Arkadaþýnýza kabir darlaþmýþ, onu öyle bir sýkýþla sýkmýþtý ki, eðer bun-
dan bir kimse kurtulabilseydi, elbette Sa’d kurtulurdu!Nihayet, Allah onu bundan kurtardý” buyurdu.226
Bu hadiseyi Ýbn Ýshak’la Ahmed b. Hanbel’in de, biraz daha kýsa olarak, kitaplarýna kaydettikleri görülür.227
Abdullah b. Ömer’in bildirdiðine göre; Peygamberimiz Aleyhisselam o gün kabrin içine de inip kabrin geniþlemesi için Allah’a dua etmiþti.228 Sa’d b. Muaz kabre konulurken, oraya gelen annesinin oðluna bakmasýna engel olunmak istenilmiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Býrakýnýz onu!” buyurdu.Anne hatun, kabre kerpiç örülüp üzerine toprak örtülünceye kadar
baktý, durdu da:
224 Vâkýdî, Megâzî, 2/528, Ýbn Sa’d, 3/431, Zehebî, Siyer, 1/209, 214.225 Vâkýdî, Megâzî, 2/528, Ýbn Sa’d, 3/431, 432.226 Vâkýdî, Megâzî, 2/529, Ýbn Sa’d, 3/431, 432.227 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/263, Ahmed b. Hanbel, 3/360.228 Ýbn Sa’d, 3/433, Hâkim, 3/206.
163Benî Kurayza Gazası
“Allah katýnda ondan dolayý ecir dilerim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, orada ona tâziyede bulundu.Müslümanlar kabrin üzerine toprak ittiler, topraðý düzelttiler ve sonra
su serptiler.Peygamberimiz Aleyhisselam, kabrin üzerinde durup dua ettikten
sonra, oradan ayrýldý.229
Hz. Âiþe:“Resûlullah Aleyhisselam ile iki arkadaþýndan [Ebu Bekir ile Ömer’den]
sonra, vefatý Müslümanlara Sa’d b. Muaz’ýnkinden daha aðýr gelen bir kimse yoktur!230
Ebu Bekir ile Ömer’in ona aðladýklarýný odamdan iþittim!” demiþtir.231
Yüce Allah ondan razý olsun!
Hayber Yahudilerinin Telaşlanmaları ve Peygamberimiz Aleyhisselamla Çarpışmak İçin Hazırlanmaları
Benî Kurayza Yahudilerinin erkekleri öldürüldükleri zaman, Huseyl b. Nüveyretü’l-Eþcâî, iki günde Hayber’e varmýþtý.
Benî Nadîr Yahudilerinden Sellâm b. Miþkem ve Kinane b. Rebi’ b. Ebi’l-Hukayk ile Hayber Yahudileri toplanýp oturmuþlar, Benî Kurayza Yahudile-ri hakkýnda bir haber almak istiyorlardý.
Çünkü, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Benî Kurayza Yahudilerini kalelerinde kuþattýðýný haber almýþlardý, fakat sonucunun ne olduðunu bilmiyorlardý.
Huseyl’i görünce, ona:“Arkanda býraktýklarýndan ne haber getirdin?” diye sordular.Huseyl:“Þer getirdim. Benî Kurayzalarýn çarpýþan bütün askerleri, esir edildik-
ten sonra, kýlýçla öldürüldüler!” dedi.Kinane b. Rebi’:“Huyey’e ne oldu?” diye sordu.Huseyl:“Esir edildikten sonra, boynu vuruldu!” dedi ve esir edilenlerden:• Ka’b b. Esed’in,
229 Vâkýdî, Megâzî, 2/529, Ýbn Sa’d, 3/432, 433.230 Ýbn Sa’d, 3/433, Zehebî, Siyer, 1/214.231 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/187.
164 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
• Gazzal b. Semev’el’in,• Nebbaþ b. Kays’ýn ve sairlerinin getirilip Peygamberimiz Aleyhisselamýn
önünde öldürüldüklerini haber verdi.Sellâm b. Miþkem:“Bunlarýn hepsi Huyey b. Ahtab’ýn iþidir ve onun yüzündendir!Onun bize ilk uðursuzluðu, görüþümüze aykýrý davranýþlarýyla baþladý,
bizi mallarýmýzdan ve þerefimizden mahrum etti.Demek kardeþlerimiz öldürüldüler ha!Çoluk çocuklarýn esir edilmeleri ise, öldürülmekten de aðýr ve çetindir!Artýk Yahudilik Hicaz’da hiçbir zaman tutunamaz!Yahudilerin ne iþe yarar azimleri, ne de görüþleri vardýr!” dedi.Hayber kadýnlarý, Benî Kurayzalarýn haberini alýnca, çýðlýklar kopardýlar,
yakalarýný yýrttýlar, saçlarýný yoldular, yaslar tuttular.Müþrik Arap kadýnlarý da, haber sormak ve teselli vermek için onlara
geldiler gittiler.Hayber Yahudileri korktular. Sellâm b. Miþkem’e gidip, ona:“Ey Ebu Amr! Ey Ebu’l-Hakem! Sen ne düþünüyorsun? Senin bu yoldaki
görüþün nedir?” diye sordular.Sellâm b. Miþkem:“Siz ne görüþü tamamýyla yerine getirirsiniz, ne de ondan bir harf
alýrsýnýz” dedi.Kinane b. Rebi’:“Þimdi azarlama, kýnama zamaný deðildir! Baþa gelip çatan iþ hakkýndaki
görüþün ne ise, sen onu söyle!” dedi.Sellâm b. Miþkem:“Muhammed, Yesrib (Medine) Yahudilerinden boþalýnca, sizin üzeri-
nize yürüyüp meydanýnýza konacak, Benî Kurayzalara yaptýðýný size de yapacaktýr!” dedi.
Hayber Yahudileri, ona:“Pekâlâ! Sen bu yolda ne yapmamýzý uygun görüyorsun?” diye sordular.Sellâm b. Miþkem:“O bizim üzerimize yürümeden, biz Hayber Yahudileriyle birlikte onun
üzerine yürüyelim!Onlar her ne kadar sayýca bizden çok iseler de, biz de Teymâ, Fedek ve
Vâdi’l-kurâ Yahudilerini çekip yanýmýza alalým, Araplardan hiç kimsenin yardýmýný istemeyelim.
165Benî Kurayza Gazası
Çünkü, Araplarýn size neler yaptýklarýný; Hendek savaþýnda Hayber’in hurma mahsulünü almayý þart koþtuktan sonra, bu yoldaki ahidlerini nasýl bozup sizi býraktýklarýný görmüþ bulunuyorsunuz!
Onlar, ahidlerinden dönmek için, Evsî ve Hazrecîlerin bir kýsým hurma mahsulünü de Muhammed’den istediler.
Bununla beraber, Nuaym b. Mes’ud da, hepsince belli bir kimse olduðu halde, Muhammed hesabýna, onlarýn hepsine hile etmiþtir.
Biz, Muhammed’in üzerine yürüyüp, yurdunun ortasýnda, onunla eski yeni bütün hýncýmýzla çarpýþalým!” dedi.
Hayber Yahudileri:“Ýþte, yerinde görüþ budur!” dediler.Kinane b. Rebi’:“Benim haber aldýðýma göre; Araplar da ona son derecede kýzgýn ve
hýnçlý imiþler!Orada (Medine) bizim bu kalelerimiz gibi kaleler yoktur.Muhammed bizi ve kalelerimizi iyice bilmediði için, hiçbir zaman üze-
rimize yürüyemez!” dedi.Sellâm b. Miþkem:“O, kendisine boyun eðilmedikçe, bilinemeyen bir adamdýr!” dedi.232
232 Vâkýdî, Megâzî, 2/530, 531.
166 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
167Benî Kurayza'dan Sonra
Üçüncü Bölüm
BENÎ KURAYZA'DAN SONRA
167Benî Kurayza Gazası
168 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
169Benî Kurayza'dan Sonra
BENÎ KURAYZA'DAN SONRAk
Muğîre b. Şûbe’nin Müslüman Oluşu
Muðîre b. Þûbe, Sakîf kabilesindendir. Ebu Ýsa künyesini taþýrdý.1
Kendisi, Arap dahilerinden sayýlýrdý.2 En sýkýþýk durumlarda, bir çýkar yol bulurdu.3
Muðîre b. Þûbe, Hendek savaþý yýlýnda Müslüman oldu.4
Muðîre b. Þûbe der ki:“Biz, Araplar içinde, dinine son derecede baðlý ve Lât putunun bakýcýsý
bir kavim idik.Kavmimizin Müslüman olduðunu görecek olsam bile, onlara tâbi
olmayacaðýmý sanýrdým.Malik oðullarýndan bir heyet, Kral Mukavkýs’a gitmek ve hediye sunmak
üzere derlenip toplanmýþlardý.Onlarla birlikte ben de gitmek üzere derlenmiþtim.Amcam Urve b. Mes’ud’a danýþtým. Gitmekten beni men etti ve:“Babanýn oðullarýndan hiç kimse senin yanýnda deðil!” dedi.Ben onun sözünü dinlemedim, “Ýlle gideceðim!” dedim. Onlarla birlikte
yola çýktým.Malik oðullarýnýn müttefiklerinden, yanlarýnda, benden baþka kimse
yoktu.Nihayet, Ýskenderiye þehrine vardýk.O sýrada, Mukavkýs deniz üzerinde bulunuyormuþ.
1 Ýbn Sa’d, 4/284, 285, Ýbn Abdilberr, 4/1445, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 5/247.2 Ýbn Abdilberr, 4/1445, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 5/248.3 Ýbn Sa’d, 4/285.4 Ýbn Abdilberr, 4/1445.
170 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Küçük bir vapura binip, oturduðu yerin hizasýna kadar vardým.Mukavkýs bana baktý ve birisine emretti ki; ben kimim ve ne istiyorum,
öðrenilsin.Memur benden sordu. Ýþimizi ve kendisini görmeye geldiðimizi haber
verdim.Kiliseye indirilmemizi ve orada aðýrlanmamýzý emretti. Aðýrlandýk.Sonra, bizi çaðýrdý, huzuruna girdik.Mukavkýs, Malik oðullarýnýn liderine baktý, onu yakýnýna getirtti.Birlikte oturdular. Sonra, ona:‘Bütün bunlar, Malik oðullarýndan mýdýrlar?’ diye sordu.O da:‘Evet! Ancak bir tek kiþi müttefiklerdendir’ dedi ve beni ona tanýttý.Oradaki cemaatin Mukavkýs’a en önemsiz olaný, bendim.Malik oðullarý hediyelerini Mukavkýs’ýn önüne koydular.Mukavkýs sevindi ve onlarýn alýnmasýný ve kendilerine bahþiþlerinin de
verilmesini emretti.Bahþiþ verilirken, onlarýn bazýsýný bazýsýna üstün tuttular.Bana gelince; anmaya deðmez, az ve önemsiz bir şey verdiler.Mukavkýs’ýn huzurundan çýktýk.Malik oðullarý ailelerine hediyeler satýn aldýlar, sevinçli idiler.Onlardan hiç kimse de, bana hiçbir fedâkârlýkta bulunmadýlar.Yola çýktýlar ve yanlarýna da içki aldýlar, içki içmeye baþladýlar. Ben de
onlarla birlikte içiyordum.Ben içmeyi býraktým.‘Taif’e dönünce, kavmime Mukavkýs’ýn beni hor, hakîr gördüðünü haber
verecekler!’ diye, onlarý öldürmeyi tasarladým!Irak’ta, Bassak nehri yanýnda bulunduðumuz sýrada, yalandan has-
talandým ve baþýmý baðladým.Bana:‘Neyin var?’ diye sordular.Onlara:‘Baþým aðrýyor!’ dedim.Ýçkilerini ortaya koydular ve beni çaðýrdýlar. Onlara:
171Benî Kurayza'dan Sonra
‘Baþým aðrýyor, ben içemeyeceðim. Fakat sizinle oturur, size içirebili-rim!’ dedim.
Bana hiç itiraz etmediler.
Oturup onlara içki içirmeye baþladým. Kadehten sonra kadeh içildi. Kadehler ardarda yetiþtirilince, iþtihalandýlar. Kendilerine geri çevirdiðim boþ kadehlerin bile farkýna varamaz, düþünemez hale gelip sýzakaldýlar!
O zaman, ben de onlarýn üzerlerine çöküp hepsini öldürdüm!
Yanlarýnda bulunan bütün mallarý alýp Peygamber Aleyhisselamýn yanýna geldim.
Kendisini, Mescidde ashabýyla birlikte otururken buldum.
Üzerimde yolcu elbisesi vardý.
Kendisine Ýslâm selamýyla selam verdim.
Ebu Bekir b. Ebi Kuhâfe, bakýnca beni tanýdý ve:
‘Sen Urve’nin kardeþinin oðlusun galiba?’ dedi.
‘Evet! Allah’tan baþka ilah olmadýðýna ve Muhammed’in Resûlullah olduðuna þehadet ediyorum!’ dedim.
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Allah’a hamd olsun ki, seni Ýslâmiyete hidayet etti’ buyurdu.
Ebu Bekir, bana:
‘Ýskenderiye þehrine emniyet ve selametle vardýnýz mý?’ diye sordu.
‘Evet!’ dedim.
‘Seninle birlikte bulunan Malikîlere ne oldu? Onlar nasýllar?’ diye sordu.
‘Onlarla bizim aramýzda olan, bazý Araplar arasýnda olan þeydir. Biz þirk dinindeyizdir, onlarý öldürdüm! Elbiselerini soyup Resûlullaha getirdim. Beþte birini çýkarsýn! Yahut onlar hakkýnda ne yapmayý uygun görürse, öyle yapsýn! O, müþriklerden bir ganimettir! Ben Muhammed Aleyhisselamý tas-dik eden bir Müslümaným!’ dedi.
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Senin Müslümanlýðýný kabul ettim. Fakat, onlarýn mallarýndan, ben ne bir şey, ne de beþte bir alýrým! Çünkü, o bir gadrdir, gadrde ise hayýr yoktur!’ buyurunca, sanki yakýnda uzakta ne varsa, hepsi beni tuttu, tutulakaldým!
‘Yâ Rasûlallah! Ben ancak kavmimin dininde bulunduðum sýrada onlarý öldürmüþ, sonra da Müslüman olup huzuruna gelmiþ bulunuyorum!’ dedim.
172 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Ýslâmiyet, kendisinden önce olup bitenleri düþürür, siler!’ buyurdu.5
Malikîlerden öldürülenler 13 kiþi olup, öldürüldükleri haberi Taif’te Sakîflere eriþince, iki taraf çarpýþmak için çaðrýþtýlar.
Urve b. Mes’ud benim tarafýmdan 13 diyet ödemeyi yüklenince, barýþtýlar. Peygamber Aleyhisselamýn yanýnda Hudeybiye umresine kadar kaldým.”6
Kays b. Nüşbe’nin Müslüman Oluşu
Peygamberimiz Aleyhisselamý ve Müslümanlarý Hendekte kuþatan müþrik ordularý yurtlarýna dönüp gittikten sonra, Süleym oðullarý kabilesinden Kays b. Nüþbe, Medine’ye, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelmiþti.7
Kendisi, Cahiliye devrinde Allah’ý arayan, kitaplar okuyan bir adamdý.Peygamberimiz Aleyhisselamýn zuhurunu haber alýnca, onunla görüþ-
meye can attý.Medine’ye geldiði zaman, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Sen Allah’ýn Resûlü müsün?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet!” buyurdu ve soyunu da ona haber verdi.Kays:“Demek, sen kavminin içinde þerefli bir mevkiye sahip ve peygamber
ailesine mensupsun?!” dedikten sonra:“Senin kabule davet ettiðin þeyler nelerdir?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam ona Ýslâmiyeti açýkladý ve Ýslâmiyetin
yapýlmasýný emrettiði veya yasakladýðý þeyleri de anlattý.Kays:“Demek, sen ancak iyilikleri buyuruyor, kötülüklerden de sakýndýrý-
yorsun!Ben gerimdeki kavmimin elçisiyim!Onlar bana itaat ederler.Ben sana bazý sorular soracaðým ki; onlarý kendisine vahiy gelenden
baþkasý bilemez!Haydi, sen bana Kâh’ýn ne olduðunu haber ver?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:
5 Ýbn Sa’d, 4/285, 286.6 Zehebî, Siyer, 3/17.7 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/448.
173Benî Kurayza'dan Sonra
“Semâdýr!” buyurdu.Kays:“Sen bana Mahal’in ne olduðunu haber ver?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Arzdýr!” buyurdu.Kays:“Bunlar kimindir?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah’ýndýr!” buyurdu.Kays yedi kat göklerden ve onlarda bulunanlardan, onlarýn yedikleri,
içtikleri þeylerden sordu.8
Peygamberimiz Aleyhisselam da ona yedi kat gökleri, melekleri, onlarýn Allah’a nasýl ibadet ettiklerini, yeri ve yerdekileri anlattý.9
Kays Peygamberimiz Aleyhisselamýn anlattýklarýný can kulaðý ile dinledi ve benimsedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam onu Ýslâmiyete davet etti.10
Kays:“Sen doðrusun! Ben senin Resûlullah olduðuna þehadet ediyorum!”
diyerek11 Müslüman oldu. Kavmi olan Süleym oðullarýnýn yanýna döndü12 ve onlara:“Ey Süleym oðullarý! Ben Rumlarýn ve Farslarýn tercemelerini, Araplarýn,
kâhinlerin þiirlerini, Himyerîlerin tekerlemelerini dinlemiþ, iþitmiþimdir.Fakat, onlarýn kelamlarýndan hiçbirisi, Muhammed’den iþitmiþ olduðum
Kelama benzememektedir.13
Siz bana Muhammed hakkýnda itaat edin!14 Ondan nasibinizi alýn!15
Çünkü, sizler onun dayýsý sayýlýrsýnýz!Eðer o muvaffak ve muzaffer olursa, bundan sizler de yararlanýr ve
mes’ud olursunuz!16
Ben taþtan daha katý olan kalbimle onun yanýna girmiþtim; sözlerini bitirmedikçe, yanýndan ayrýlamadým!” dedi.
8 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/260, 261.9 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/448, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/260.10 Ýbn Sa’d, 1/307.11 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/261.12 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/448.13 Ýbn Sa’d, 1/307, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/448, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/260.14 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/448, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/260.15 Ýbn Sa’d, 1/307.16 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/448, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/260.
174 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kays’a “Süleym oðullarýnýn en bilgilisi” adýný takmýþtý.
Onu göremediði zaman:“Ey Süleym oðullarý! Sizin en bilgiliniz nerede?” diye sorardý.17
Allah ondan razý olsun!
Eşca’ Kabilesinin Medine’ye Gelip Müslüman Olmaları ve Peygamberimiz Aleyhisselamla Muahede Yapmaları
Benî Eþca’lar, Adnan’ýn soyundan gelen Kahtan kabilelerinden olup babalarýnýn adýyla Eþca’ diye anýlýrlar, Medine çevresinde otururlardý.18
Hendek yýlýnda Eþca’ kabilesinden 400 kiþilik bir savaþ birliði, Mes’ud b. Ruhayle’nin kumandasý altýnda gelip Peygamberimiz Aleyhisselama karþý Ebu Süfyan’ýn ordusuna katýlmýþtý.19
Benî Kurayza savaþýndan sonra, baþlarýnda yine Mes’ud b. Ruhayle olduðu halde, 100, diðer rivayetlere göre 700 kiþilik bir kafile, Medine’ye gelerek Sel’ daðýnýn vadisine kondular.
Peygamberimiz Aleyhisselam onlarýn yanlarýna gitti. Onlar için hurma yükletilip getirilmesini ashabýna emir buyurdu.
Eþca’lar:“Ey Muhammed! Kavmimiz olan Araplar içinde yurtlarý sana bizden daha
yakýn, sayýlarý bizden daha az olan kimseler bulunduðunu bilmiyoruz.Biz, seninle çarpýþmaktan, senin kavminle çarpýþmaktan sýkýlýyoruz!Bunun için, seninle anlaþma yapmaya geldik!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam onlarla anlaþma yaptý.Benî Eþca’lar, muahede yaptýktan sonra, Müslüman oldular.20
Allah onlardan razý olsun!
Kurata Seriyyesi
Kurataların Kimlikleri ve Yurtları
Kuratalar; Kurt, Karit, Kureyt oðullarý, Abdullah b. Ebu Bekir b. Kilâb oðullarý kabilesinden idiler.21
17 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/260.18 Kalkaþandî, s. 40.19 Vâkýdî, Megâzî, 2/443, Ýbn Sa’d, 2/66.20 Ýbn Sa’d, 1/306.21 Ýbn Sa’d, 2/78, Belâzurî, Ensâb, 1/376.
175Benî Kurayza'dan Sonra
Kuratalar; Þerebbe diye anýlan ve kendilerine ait bulunan Dariyye nahi-yesindeki Bekerat suyunun baþýna konarlardý.22
Dariyye; Necd’de, Basra’dan Mekke’ye giden yol üzerinde olup,23 Bas-ra’ya 7 merhale uzaklýktadýr.24
Medine’ye ise 7 geceliktir.25
Kurata Seferi Ne Zaman, Niçin ve Nasıl Yapıldı?
Kurata seferine, Hicretin altýncý yýlýnda26 Muharrem’in onuncu günü çýktýktan sonra çýkýlmýþtýr.27
Kýrk kiþilik Ýslâm irþad birliðini Bi’r-i Maûne’de kuþatarak þehit eden Âmir b. Tufeyl,28 Benî Kilâblarýn Cafer b. Kilâb oðullarý kolundandý.29
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ensardan Muhammed b. Mesleme’nin kumandasý altýnda, içlerinde Abbâd b. Biþr, Seleme b. Selâme b. Vakþ ve Hâris b. Hazeme’nin de bulunduðu 30 kiþilik askerî bir birliði, Bekr b. Kilâb oðullarý üzerine gönderdi.30
Bu mücahidlerin hepsi binitli olup,31 bir kýsmý at, bir kýsmý da deve üzerinde idiler.32
Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahidlere, gündüzleri gizlenip gecele-ri ilerlemelerini ve düþmana birdenbire ve her yandan baskýn yapmalarýný emir ve tavsiye buyurdu.33
Muhammed b. Mesleme ile arkadaþlarý, gündüzleri gizlenerek, geceleri ilerleyerek Þerebbe’ye ulaþtýlar.34
Mücahidler Þerebbe’ye, Dariyye’ye eriþtikleri sýrada idi ki, üzerlerinde çoluk çocuk taþýnan hevdeçli develere rastladýlar.
Muhammed b. Mesleme, göç sahiplerinin kimler olduklarýný sorup öðrenmek üzere arkadaþlarýndan birisini onlarýn yanýna gönderdi.
22 Ýbn Sa’d, 2/78.23 Yâkût, 3/457.24 Diyarbekrî, 2/2.25 Yâkût, 3/457.26 Ýbn Sa’d, 2/78.27 Vâkýdî, Megâzî, 2/534, Ýbn Sa’d, 2/78.28 Vâkýdî, Megâzî, 1/348, Ýbn Sa’d, 2/52, Buhârî, Sahîh, 3/240.29 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 1, s. 311.30 Vâkýdî, Megâzî, 2/534.31 Ýbn Sa’d, 2/78.32 Zürkânî, 2/154.33 Vâkýdî, Megâzî, 2/534, Ýbn Sa’d, 2/78.34 Vâkýdî, Megâzî, 2/534.
176 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Elçi gidip geri döndü ve:
“Onlar Muharib kabilesinden bir cemaat imiþ!” dedi.35
Peygamberimiz Aleyhisselam Hicretin 4. yýlýnda Gatafan kabilelerinden Muharib ve Sa’lebe oðullarýnýn36 Müslümanlarla çarpýþmak üzere yýðýnak yaptýklarýný haber alýnca üzerlerine yürümüþ,37 fakat onlar çarpýþmaktan korkarak dað baþlarýna kaçmýþlardý.38
Muharibler, bu sefer Müslümanlarýn yakýnlarýnda konakladýlar.
Ýslâm mücahidleri, onlarý, develerini salýp dinlendirinceye ve develerine çoluk çocuklarýný bindirinceye kadar beklediler, sonra da onlara birdenbire baskýn yaptýlar.
Muhariblerden bazýlarý öldürüldü, sað kalanlarý da kaçtýlar. Kaçanlar takip edilmedi.
Mücahidler, Muhariblerin çoluk çocuklarýna dokunmadýlar. Ancak, deve ve davarlarýný sürüp götürdüler.
Mücahidler, Benî Bekrlerin yurtlarýna doðru ilerlediler.
Onlarýn gözle görülebilecekleri bir mevkie ulaþtýklarý zaman, Muham-med b. Mesleme, onlarýn tutum ve davranýþlarýný öðrenmek üzere Abbâd b. Biþr’i ileri gönderdi.
Abbâd b. Biþr, Benî Bekrlerin bulunduklarý yere kadar sokuldu.
O sýrada Benî Bekrler hayvanlarýný dinlendirmekte, saðmakta, develeri-ni sulayýp ýhdýrmakta idiler.
Abbâd b. Biþr, geri dönüp, gördüklerini Muhammed b. Mesleme’ye bildirdi.
Muhammed b. Mesleme ile arkadaþlarý hemen hareket ettiler, Benî Bekrlere birden ve her yandan baskýn yaptýlar. Benî Bekrlerden on kiþi öldürdüler. Ýðtinam ettikleri davar ve develeri Medine’ye doðru sürdüler.
Bir iki gece yol alarak Dariyye’de sabahladýlar.Sabahleyin Dariyye’den ayrýlýp Nahl vadisine indiler.Müþrikler tarafýndan takip edilmekten korktuklarý için, davarlarý Adâ-
se’ye kadar develerle birlikte at sürüsü gibi hýzla sürüp akýttýlar. Davarlar Rebeze’de yoruldular, yürüyemez hale geldiler.
35 Vâkýdî, Megâzî, 2/534.36 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/214.37 Vâkýdî, Megâzî, 1/396, Ýbn Sa’d, 2/61, Beyhakî, Delâil, 3/371 Zehebî, Târîh, s. 201, İbn Kesîr, Bidâ-
ye, 4/83.38 Vâkýdî, Megâzî, 1/396, Ýbn Sa’d, 2/61.
177Benî Kurayza'dan Sonra
Muhammed b. Mesleme, davarlarý yavaþ yavaþ sürüp götürmeleri için, arkadaþlarýndan bazýlarýný geride býraktý.39
Nahl, Medine’ye iki merhalelik (konaklýk) bir yerdir.40
Rebeze de, Hicaz yolu üzerinde ve Zât-i Irk’ýn yakýnýnda, Medine’ye üç günlük bir kariyyedir.41
Ganimet Mallarının Bölüştürülüşü ve Medine’ye Dönülüşü
Muhariblerle Benî Bekrlerden iðtinam edilen mallar; 150 deve ile 3000 davardý.
Muhammed b. Mesleme, bunlarýn beþte birini Peygamberimiz Aleyhis-selam için ayýrýp, kalanlarýný (beþte dördünü) arkadaþlarýna bölüþtürdü.
Bir deve, on koyuna denk sayýldý.
Mücahidlerden her biri, deve ve davarlardan hisselerine düþenleri aldýlar.42
Kurata seferi 19 gün sürdü. Muharrem’in son gecesinde Medine’ye dönüldü.43
Sümâme b. Üsal’in Yakalanışı ve Müslüman Oluşu
Sümâme b. Üsal’in Kimliği ve Geçmişi
Benî Hanîfe kabilesinden Sümâme b. Üsal, Yemâme halkýnýn seyyidi ve ulu kiþisi idi.44
Kendisi, daha önce, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna uðrayarak canýna kasdetmiþ, amcasý bu cinayete engel olmuþtu.
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam Sümâme’nin kanýnýn dökülmesini mübah saymýþ,45 onu ele geçirme imkânýný elde etmesi için de, Allah’a dua etmiþti.46
39 Vâkýdî, Megâzî, 2/534, 535.40 Yâkût, 5/276, 277.41 Yâkût, 3/24.42 Vâkýdî, Megâzî, 2/535, Ýbn Sa’d, 2/78, Ýbn Seyyid, 2/78.43 Ýbn Sa’d, 2/78, Ýbn Seyyid, 2/78.44 Ahmed b. Hanbel, 2/452, Müslim, 3/1387, Ýbn Abdilberr, 1/213.45 Ýbn Sa’d, 5/550.46 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 1/203.
178 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sümâme’nin Yakalanışı
Hicretin 6. yýlý baþlarýnda idi ki,47 umre haccý yapmak maksadýyla Mek-ke’ye giderken, Ýslâm süvarileri Sümâme’yi Medine yakýnlarýnda yakalayýp Peygamberimiz Aleyhisselamýn huzuruna getirdiler.48
Yakalayanlar, onun kim olduðunu bilmiyorlardý.Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:“Siz kimi yakalamýþ olduðunuzu biliyor musunuz?Bu, Sümâme b. Üsalü’l-Hanefî’dir! Ona iyi muamele yapýnýz! Kendisini
hoþ tutunuz, incitmeyiniz!” buyurdu.49
Sümâme’yi Mescidin direklerinden bir direðe baðladýlar.50
Peygamberimiz Aleyhisselam ev halkýnýn yanýna döndü ve onlara:“Yanýnýzda bulunan yiyeceklerden toplayýp Sümâme’ye gönderiniz!”
buyurdu. Saðýlan devenin sütünden sabah akþam içirilmesi için de emir verdi.Sümâme’yi baðlý bulunduðu yerden ayýrmadýlar.
Peygamberimiz Aleyhisselamın Sümâme’ye İslâmiyeti Teklif Edişi ve Gönlünden Ne Geçirdiğini Soruşu
Peygamberimiz Aleyhisselam, Sümâme’nin yanýna vardýkça;“Ey Sümâme! Müslüman ol!” buyuruyor51 ve:Ey Sümâme! Gönlünde ne var? Ýçinden ne geçiriyorsun?” diye soruyor,
Sümâme de:“Ey Muhammed! Gönlümde hayr var!Eðer sen beni öldürecek olursan, kanlý bir katili öldürmüþ olursun!Eðer sen bana iyilik eder, beni baðýþlarsan, iyiliðe þükreden, iyilik bilen
bir kimseye iyilik etmiþ olursun!Eðer kurtulmalýk için benden mal istersen, dilediðin kadar iste, al!”
diyordu.Peygamberimiz Aleyhisselam onu kendi haline býrakýyor, ertesi gün
olunca, Peygamberimiz Aleyhisselam Sümâme’ye:“Ey Sümâme! Gönlünde ne var? Neler düþünüyorsun?” diye soruyor,
Sümâme de:
47 Semhûdî, 1/310.48 Ýbn Sa’d, 5/550.49 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/287.50 Ahmed b. Hanbel, 2/452, Buhârî, Sahîh, 5/117.51 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/287.
179Benî Kurayza'dan Sonra
“Gönlümde, dün sana söylemiþ olduðum þey var!Eðer beni öldürecek olursan, kanlý bir katili öldürmüþ olursun!Eðer bana iyilik eder, beni baðýþlarsan, iyiliðe þükreden, iyilik bilen bir
kimseye iyilik etmiþ olursun!Eðer kurtulmalýk için benden mal istersen, dilediðin kadar iste, al!”
diyordu.Peygamberimiz Aleyhisselam, yine onu kendi haline býrakýyor, ertesi
gün Sümâme’ye:“Ey Sümâme! Gönlünde ne var? Sen neler düþünüyorsun?” diye soru-
yor, Sümâme de:“Gönlümde, dün sana söylemiþ olduðum þey var!Eðer beni öldürecek olursan, kanlý bir katili öldürmüþ olursun!Eðer bana iyilik edersen, iyiliðe þükreden, iyilik bilen bir kimseye iyilik
etmiþ olursun!Eðer benden kurtulmalýk mal istersen, istediðin kadar iste, al!” diyordu.Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sümâme’yi salýveriniz!” buyurdu.52
Sümâme’nin Müslüman Oluşu
Sümâme baðlý bulunduðu direkten salýverilip serbest býrakýlýnca, Yüce Allah onun kalbine Ýslâm sevgisini düþürdü.53
“Þehadet ederim ki; Allah’tan baþka ilah yoktur ve yine þehadet ederim ki; Muhammed Allah’ýn Resûlüdür!” dedi.54
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona, Ebu Talha’nýn bahçesine gidip gus-letmesini emretti.55
Sümâme hemen gidip güzelce guslettikten sonra, geldi. Peygamberimiz Aleyhisselama Ýslâmiyet üzerine bey’at edip Müslüman oldu. Allah ondan razý olsun!
Akþamleyin yemeðini getirdiler.
Sümâme o yemekten ancak az bir miktarýný yedi. Saðýlan devenin sütünden de az bir miktarýný içti.
Müslümanlar buna hayret ettiler.
52 Ahmed b. Hanbel, 2/452, Buhârî, Sahîh, 5/117, 118, Müslim, 3/1386.53 Ahmed b. Hanbel, 2/246.54 Ahmed b. Hanbel, 2/452, Buhârî, Sahîh, 5/117, 118, Müslim, 3/1386.55 Ahmed b. Hanbel, 2/483.
180 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Siz gündüzün evvelinde kâfir midesiyle yiyen ve gündüzün sonunda
Müslüman midesiyle yiyen bir adamdan mý hayrete düþtünüz?56 Kâfir yedi mide ile yer, Müslüman ise bir tek mide ile yer!” buyurdu.57
Sümâme’nin Kalbine İslâmiyet Sevgisinin Nasıl Düşürüldüğü
Sümâme b. Üsal demiþtir ki:“Ey Muhammed! Vallahi, akþamleyin yanýna geldiðim zaman, yeryü-
zünde bana senin yüzünden daha sevimsiz gelen bir yüz yoktu!Fakat, sabaha çýkýnca, senin yüzün bana bütün yüzlerin en sevimlisi ve
sevgilisi olmuþtur!Vallahi, akþamleyin yanýna geldiðimde, bana senin dininden daha
sevimsiz gelen bir din yoktu!Fakat, sabaha çýkýnca, senin dinin bana dinlerin en sevimlisi ve en sev-
gilisi olmuþtur!Vallahi, akþamleyin senin yanýna geldiðimde, bana senin yurdundan
daha sevimsiz gelen bir yurt yoktu!Fakat, bu sabaha çýkýnca, senin yurdun bana yurtlarýn en sevimlisi ve
sevgilisi olmuþtur!”58
Sümâme b. Üsal’in Umre Yapmak Üzere Mekke’ye Gidişi
Sümâme b. Üsal:“Yâ Rasûlallah! Ben umre yapmak istediðim sýrada, senin süvarilerin
beni yakalamýþlardý.Þimdi ne buyurursun? Ne yapayým?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam Sümâme’yi selametle müjdeledi ve
niyetlenmiþ olduðu umreyi yapmasýný kendisine emretti.59
Sümâme:“Lebbeyk! Allâhümme lebbeyk! Ýnnel hamde ve’n-nimete leke vel mülke
lâ þerîke lek!” diye telbiye ederek Mekke’ye girince, Kureyþ müþrikleri onu yakaladýlar ve:
56 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/288.57 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/288, Ahmed b. Hanbel, 2/145, Buhârî, Sahîh, 6/200, 201, Ýbn Mâce,
2/1084, 1085, Dârimî, 2/25, 26, Heysemî, 5/31.58 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/288, Ahmed b. Hanbel, 2/246, 247, Buhârî, Sahîh, 5/118, Müslim, 3/1386,
Ýbn Abdilberr, 1/215, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/294.59 Ahmed b. Hanbel, 2/452, Buhârî, Sahîh, 5/118.
181Benî Kurayza'dan Sonra
“Demek sen bize karþý davranmaya kalkýþýyorsun ha!” dediler.Sümâme’nin boynunu vuracaklarý sýrada, içlerinden birisi:“Býrakýnýz onu! Siz yiyecekleriniz hususunda Yemâme halkýna
muhtaçsýnýz!” dedi.Bunun üzerine, Sümâme’yi serbest býraktýlar ve:“Ey Sümâme! Demek sen dinden çýktýn?!” dediler.Sümâme:“Hayýr! Ben dinden çýkmadým. Fakat, ben dinin hayýrlýsý olan Muham-
med’in dinine tâbi oldum.60 Ben Ýslâmiyeti kabul, Muhammed’i tasdik ve ona iman ettim.61
Vallahi, Allah’ýn Resûlü olan Muhammed izin vermedikçe, size Yemâ-me’den bir buðday tanesi bile gelemeyecek!62
Ben, þu Beyt’in (Kâbe’nin) Rabbine and içmiþimdir ki; son ferdinize kadar hepiniz Muhammed’e tâbi olmadýkça, size Yemâme’den yararlanacaðýnýz hiçbir þey eriþemeyecek!” dedi.
Kureyþîlerin her çeþit erzak ve menfaatleri hep Yemâme’den sað-lanýrdý.63
Sümâme b. Üsal, umre yaptýktan sonra, Yemâme’ye gitti. Yemâme halkýný Mekke’ye herhangi bir şey yükleyip salmaktan men etti.64
Sümâme b. Üsal Mekkelilere Yemâme’den hububat yüklenmesine engel olunca, Kureyþ müþrikleri son derecede daraldýlar.65 Kýtlýk yüzünden, deve yününü kanla yoðurup yemeye baþladýlar!66
Peygamberimiz Aleyhisselama bir yazý yazýp:“Sen hem akraba hukukunu gözetmeyi emretmektesin! Hem de, bizimle
akrabalýk baðlarýný koparýp babalarý kýlýçtan geçirmekte, çocuklarý açlýktan öldürmektesin!?67
Bak! Sümâme bizim yiyeceklerimizi kesti ve bizi zararlandýrdý.Eðer sen yiyeceklerimizle aramýza gerilmemesi için ona bir yazý yazmayý
uygun görürsen, yazýver emi” dediler.68
Kureyþ müþriklerinin lideri Ebu Süfyan da, kalkýp Medine’ye kadar geldi.
60 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/288.61 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/295.62 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/288, Ahmed b. Hanbel, 2/452, Buhârî Sahîh, 5/118, Müslim, 3/1387.63 Ýbn Abdilberr, 1/214, 215.64 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/288.65 Ýbn Sa’d, 5/550, Ýbn Abdilberr, 1/215.66 Halebî, 3/172.67 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/288.68 Ýbn Abdilberr, 1/215.
182 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselama:“Âlemlere rahmet olarak gönderilmiþ olduðunu söyleyen sen deðil
misin?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam “Evet!” buyurunca, Ebu Süfyan: “Fakat, sen babalarý kýlýçla, bebeleri de açlýktan öldürmektesin!” diye-
rek çýkýp gitti.69
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekkeli müþriklerin müracaatlarý ve ricalarý üzerine, Yemâme’den Mekkelilere zahire satýþýna engel olmamasý için Sümâme’ye yazý yazdý.70 Yazýsýnda:
“Kavmimle yiyecekleri arasýndan çekil! Kendilerinin Yemâme’den erzak yüklemelerine engel olma!” buyurdu.71
Sümâme de Peygamberimiz Aleyhisselamýn buyruðunu yerine getirdi.72
Behî Lihyan Seferi
Seferin Tarihi ve Sebepleri
Benî Lihyan seferi, Hicretin 6. yýlýnda Rebiülevvel ayýnýn baþýnda vuku bulmuþtur.73
Cumâdelûlâ ayýnda vuku bulduðu da rivayet edilir.74
Lihyan b. Hüzeyl b. Müdrike oðullarý, Usfan nahiyesinde otururlardý.75 Hicretin 4. yýlýnda, Benî Lihyan, Rý’l, Zekvan ve Usayya kabileleri, Pey-gamberimiz Aleyhisselamdan, kendileri için din adamlarý ve yardýmcýlarý istemiþler; gönderilince de, onlarý Bi’r-i Maûne’de þehit etmiþlerdi.76
Benî Lihyan kabilesi, ayrýca, Adal ve Kare kabilelerine yaþlý develer verip; buna karþýlýk, onlardan, Peygamberimiz Aleyhisselamla görüþmelerini ve kendilerini Ýslâmiyete davet etmek üzere ashabýndan bazýlarýný gönderme-sini saðlamalarýný istemiþlerdi.
Onlar, bu suretle ashabdan ele geçirdiklerinden bir kýsmýný, öldürülmüþ olan adamlarý Süfyan b. Halid el-Hüzelî’ye karþýlýk öldürecekler, geri kalanlarýný da Mekke’ye götürüp Kureyþ müþriklerine satacaklardý.
69 Zürkânî, 2/146.70 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/288.71 Ýbn Abdilberr, 1/215.72 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/295, Diyarbekrî, 2/3.73 Vâkýdî, Megâzî, 2/535, Ýbn Sa’d, 2/78, Ýbn Seyyid, 2/83.74 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/292, Taberî, Târîh, 3/59, İbn Hazm, Cevâmi, s. 200, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/188,
Zehebî, Târîh, s. 275, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 32.75 Belâzurî, Ensâb, 1/348.76 Ýbn Sa’d, 2/53.
183Benî Kurayza'dan Sonra
Çünkü, Kureyþ müþriklerinin ashabdan bazýlarýný ele geçirip Bedir’de öldürülen adamlarýna karþýlýk iþkencelerle öldürmeleri kadar, özledikleri bir şey yoktu.
Hicretin 4. yýlýnda Adal ve Kare kabilelerinden yedi kiþi gelip Müslüman olduklarýný söylemiþler ve:
“Aramýzda Ýslâmiyet yayýlmaya baþladý. Ashabýndan bazýlarýný bizimle birlikte gönder de, onlar bize dini iyice anlatsýnlar, Kur’ân okutsunlar ve Ýslâm þeriatýný öðretsinler!” demiþlerdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam da, zaten, Kureyþ müþriklerinin askerî bir hazýrlýkta bulunup bulunmadýklarýndan haberdar olmak ve ona göre tedbir almak üzere ashabýndan bazýlarýný görevlendirip Mekke’ye göndermeye hazýrlanmýþ bulunuyordu. Bunun için, Adal ve Kare davetçilerinin isteðini müsait karþýlamýþ, Asým b. Sabit ve Mersed b. Ebi Mersed’in kumandasý altýnda yedi veya on kiþilik bir birliði onlarla birlikte yollamýþtý.
Reci’ mevkiinde Benî Lihyan kabilesinden elleri kýlýçlý 100 okçu tarafýndan bu Ýslâm irþad birliði kuþatýlarak birçoklarý þehit edilmiþ; birkaçý da esir edilip Kureyþ müþriklerine satýlmýþ, bir müddet sonra onlar da þehit edilmiþlerdi.77
Bi’r-i Maûne fâciasý haberinin Peygamberimiz Aleyhisselama geldiði gece, Reci’ fâciasý haberi de gelmiþti.78
Asým b. Sabit’le arkadaþlarýnýn baþlarýna gelenler, Peygamberimiz Aleyhisselamý son derecede üzmekte idi.79
Bunun için, Peygamberimiz Aleyhisselam, Benî Lihyanlara ansýzýn bir baskýn yapmayý tasarladý.80
Hemen sefere hazýrlanmalarýný ashabýna emretti.81
Benî Lihyan seferi, ayný zamanda Kureyþ müþriklerini korkutacak askerî bir gösteri idi.82
77 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/178, 193, Vâkýdî, Megâzî, 1/354, 355, Ýbn Sa’d, 2/55, 56, Ahmed b. Hanbel, 2/94, Buhârî, Sahîh, 5/40, Ýbn Kayyým, 1/367.
78 Vâkýdî, Megâzî, 1/355, Ýbn Sa’d, 2/53.79 Vâkýdî, Megâzî, 2/535, Ýbn Sa’d, 2/78, 79.80 İbn Hazm, Cevâmi, s. 200, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 32..81 Diyarbekrî, 2/4, Halebî, 2/677.82 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/392, Vâkýdî, Megâzî, 2/536, Ýbn Sa’d, 2/79, Taberî, Târîh, 3/59, Ýbn Seyyid,
2/83, Zehebî, Târîh, s. 275, Kastallânî, Mevâhib, 1/155.
184 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselamın İslâm Mücahidleriyle Birlikte Yola Çıkışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, Medine’de yerine Ýbn Ümmi Mektum’u vekil býrakarak, 200 kiþilik bir kuvvetle yola çýktý.83
Peygamberimiz Aleyhisselam, Benî Lihyanlara gafil iken baskýn yapmak için, Medine’den çýkýþýný, Þam’a doðru gitmek istiyormuþ gibi gösterdi.84
Gündüzün baþlangýcýnda Medine’nin Cürüf tarafýnda bulunan Madribu-’l-kubbe mevkiine indi.
Güneþ batýp hava serinledikten sonra, hareket edip85 Þam yolu üzerin-de bulunan, Medine tarafýna düþen Gurab daðý yolunu tuttu.
Sonra Mahisa, sonra Betra’ya vardý.
Sonra Zâtülyesar’a meyledip Medine yakýnýnda bir vadi olan Bîn üze-rine vardý.
Sonra, Suhayratü’l-Yemâme’ye vardý.
Sonra, Mekke yolundan geniþ bir yol üzerine yönelip gidiþlerini hýzlandýrdý.
Nihayet Guran’a vardý ve orada konakladý ki; Guran, Benî Lihyanlarýn menzillerinden olup, Emec’le Usfan arasýnda bulunan ve Sâye diye anýlan beldeye kadar uzanan bir vadidir.86
Peygamberimiz Aleyhisselamın Reci’ Şehitlerini Rahmet ve Mağfiretle Anışı
Asým b. Sabit’le arkadaþlarý Guran vadisinde þehit edilmiþlerdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarý rahmetle andý.87 Kendilerinin yarlýganmalarý için dua88 ve þehitliklerini tebrik etti.89
83 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/292, Ýbn Sa’d, 2/79, Ýbn Seyyid, 2/83, Kastallânî, Mevâhib, 1/154.84 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 2/292, Taberî, Târîh, 3/59, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/188 Ýbn Seyyid, 2/83, Zehebî, Tâ-
rîh, s. 275, İbn Kesîr, Bidâye, 4/149, Kastallânî, Mevâhib, 1/154, Diyarbekrî, 2/3, 4, Halebî, 2/677.85 Vâkýdî, Megâzî, 2/536.86 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/292, Taberî, Târîh, 3/59, Diyarbekrî, 2/3, 4.87 Vâkýdî, Megâzî, 2/536, Ýbn Sa’d, 2/79, Kastallânî, Mevâhib, 1/155, Diyarbekrî, 2/4, Halebî, 2/677,
Zürkânî, 2/147.88 Ýbn Sa’d, 2/79, Kastallânî, Mevâhib, 1/155, Diyarbekrî, 2/4, Halebî, 2/677, Zürkânî, 2/147.89 Vâkýdî, Megâzî, 2/536.
185Benî Kurayza'dan Sonra
Benî Lihyanların Kaçıp Dağ Başlarına Sığınmaları
Benî Lihyanlar, Peygamberimiz Aleyhisselamýn geldiðini iþitince,90 korktular,91 dað baþlarýna kaçtýlar92 ve orada korundular.93
Peygamberimiz Aleyhisselam, orada birkaç gün oturup her tarafa birlik-ler gönderdi94 ise de, Benî Lihyanlardan hiç kimse ele geçirilemedi.95
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Eðer Usfan’a inseydik, Mekke halký bizim Mekke’ye geldiðimizi sanýrdý”
buyurup, ashabýndan 200 binekli kiþi ile Usfan’a indikten sonra, iki atlý kiþiyi Kurâu’l-gamîm’e gönderdi. Onlar oraya gidip geri döndüler.96
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Usfan’a kadar gidiþi, Kureyþ müþriklerini korkutmak içindi.97 Hz. Ebu Bekir’e:
“Usfan’a geliþimin haberi Kureyþ müþriklerine ulaþmýþ, onlar þimdi, üzerlerine yürüyeceðim diye korkuya düþmüþlerdir.
Sen de, hemen on süvariyle birlikte Gamîm’e kadar gidiver!” buyurdu.Hz. Ebu Bekir de, on süvariyle birlikte Gamîm’e kadar gitti. Hiçbir kim-
seye rastlamadan, geri döndü.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu geliþimizi haber almalarý, Kureyþ müþriklerini çok korkutmuþtur.
Onlar, üzerlerine yürümemizden korkuyorlardýr” buyurdu.98
Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’ye Dönüşü
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ýslâm mücahidleriyle birlikte Medine’ye döndü ve dönerken de:
“Biz, Allah’a dönücüleriz!Ýnþaallah, tevbe edicileriz.Rabbimize ibadet ve hamd edicileriz.
90 Vâkýdî, Megâzî, 2/536, Ýbn Sa’d, 2/79, Belâzurî, Ensâb, 1/348, Ebu’t-Tayyib, 1/251, Kastallânî, Mevâhib, 1/155, Halebî, 2/677, Zürkânî, 2/147.
91 Vâkýdî, Megâzî, 2/536.92 Vâkýdî, Megâzî, 2/536, Ýbn Sa’d, 2/79, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/188, Ýbn Seyyid, 2/83, Zehebî, Târîh, s.
275, İbn Kesîr, Bidâye, 4/149, Ebu’t-Tayyib, 1/251, Kastallânî, Mevâhib, 1/155, Diyarbekrî, 2/4, Halebî, 2/677, Zürkânî, 2/147.
93 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/292, Taberî, Târîh, 3/59, İbn Hazm, Cevâmi, s. 201, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/188, Ýbn Seyyid, 2/83, Zehebî, Târîh, s. 275, İbn Kesîr, Bidâye, 4/149, Diyarbekrî, 2/4.
94 Vâkýdî, Megâzî, 2/536, Ýbn Sa’d, 2/79, Ebu’t-Tayyib, 1/251, Kastallânî, Mevâhib, 1/155, Diyarbekrî, 2/4, Halebî, 2/677, Zürkânî, 2/147.
95 Vâkýdî, Megâzî, 2/546, Ýbn Sa’d, 2/79.96 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/292, 293, Taberî, Târîh, 3/59, 60, Ýbn Seyyid, 2/83.97 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/188.98 Vâkýdî, Megâzî, 2/536.
186 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Seferin meþakkatlerinden, dönüþün üzüntüsünden, mal ve ev halký hakkýnda da kötü görüntüden Allah’a sýðýnýrým” diyerek Allah’a dua etti.99
Benî Lihyan seferi ondört gece sürdü.100
Gâbe (Zû Kared) Gazası
Gazanın Tarihi, İsmi ve Mevkii
Gâbe (Zû Kared) gazasý, Hicretin 6. yýlýnda, Rebiülâhir ayýnýn dördünde vuku bulmuþtur.101
Rebiülevvel ayýnda vuku bulduðu da rivayet edilir.102
Bu gazaya Gâbe gazasý da, Zû Kared gazasý da denir.103
Gâbe; Þam yolu üzerinde, Medine yakýnýnda, Medine’ye bir beridlik, yani oniki millik,104 Sel’ daðýna sekiz millik uzaklýktadýr. Sýk aðaçlý bir yerdir.105 Bol suludur.106
Zû Kared de; Medine ile Hayber arasýnda, Medine’ye iki günlük uzaklýkta bir sudur.107
Talha b. Ubeydullah, bu suyu satýn alýp, yoldan gelip geçenlerin içme-leri için vakfetmiþtir.108
Gâbe (Zû Kared) Gazası Niçin ve Nasıl Yapıldı?
Peygamberimiz Aleyhisselamýn saðmal 20 devesi vardý.109 Bunlar, beþte bir ganimet mallarýndandý. Beyzâ’da ve Beyzâ yakýnýnda yayýlýyorlardý.
O sýrada Medine çevresinde kuraklýk olduðundan, bu develer Gâbe ormanlýðýna kadar ilerlemiþler, oralarda ýlgýn ve dikenli aðaçlarla, ekþili, acýlý otlardan yayýlmakta idiler.
99 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/293, Vâkýdî, Megâzî, 2/537, Ýbn Sa’d, 2/7 79, Ýbn Seyyid, 2/83, Diyarbekrî, 2/4, Halebî, 2/677, Zürkânî, 2/147.
100 Vâkýdî, Megâzî, 2/537, Ýbn Sa’d, 2/79, Kastallânî, Mevâhib, 1/155, Diyarbekrî, 2/4, Halebî, 2/677, Zürkânî, 2/148.
101 Vâkýdî, Megâzî, 2/537.102 Ýbn Sa’d, 2/80, Belâzurî, Ensâb, 1/349, İbn Cevzî, 2/696, Ebu’t-Tayyib, 1/252, Kastallânî, Mevâhib,
1/155, Diyarbekrî, 2/5, Zürkânî, 2/148.103 Belâzurî, Ensâb, 1/348,349, Ýbn Seyyid, 2/84, Semhûdî, 1/311.104 Ýbn Sa’d, 2/80.105 Yâkût, 4/182.106 Semhûdî, 4/1276.107 Yâkût, 4/321.108 Semhûdî, 4/1288.109 Vâkýdî, Megâzî, 2/538, Ýbn Sa’d, 1/492.
187Benî Kurayza'dan Sonra
Peygamberimiz Aleyhisselam, bu develeri otlaða uþaðý Rebah ile göndermiþti.
Bu çoban, her akþam onlarý saðardý.110 Saðýlan sütler her gece iki büyük kýrba ile Medine’ye getirilir, Peygamberimiz Aleyhisselamýn ev halký onunla geçinirdi.111
Ebu Zerri’l-Gýfârî, bu develerin yanýna gitmek için, Peygamberimiz Aleyhisselamdan izin istedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben o taraflarda senin ansýzýn bir baskýna uðramandan korkarým.
Uyeyne b. Hýsn ve adamlarýna hiç güvenemeyiz. Orasý, onun semtlerinden bir semttir” buyurdu.
Ebu Zerri’l-Gýfârî:“Yâ Rasûlallah! Bana izin ver, oraya gideyim?” diyerek ýsrar edince,
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben senin muhakkak oðlunun öldürüleceðini, kadýnýnýn yakalanýp
götürüleceðini, senin de deðneðine dayanarak yanýma dönüp geleceðini görür gibi oluyorum!” buyurdu.112
Ebu Zerri’l-Gýfârî; kendisine yapýlan bu kadar açýk uyarmaya raðmen, kadýnýný, oðlunu, gelinini yanýna alarak, develerin yayýldýðý Gâbe’ye gitmiþti.113
Ebu Zerri’l-Gýfârî der ki:“Resûlullah Aleyhisselam ‘Oraya gidersen, baþýna þöyle þöyle iþler
geleceðini görür gibi oluyorum!’ diyerek uyardýðý halde benim ‘Ýlle oraya gideyim!’ diye direniþim, doðrusu, þaþýlacak þeydi!
Nihayet, vallahi, Resûlullah Aleyhisselamýn dediði oldu! Haber verdiði þey, baþýma geldi!114
Vallahi, biz yerlerimizde bulunuyorduk. Yatsýlayýn develer suvarýlmýþ, aðýllarýna alýnmýþ, saðýlmýþ, biz de uykuya dalmýþtýk ki; geceleyin, Uyeyne b. Hýsn, kýrk atlý ile gelip bizi kuþattý, baþuçlarýmýzý dikilip bize seslendi.
Oðlum onlarýn yanýna varýnca, onu öldürdüler.Saðmal develerin diz baðlarýný çözmeye uðraþýrlarken, ben onlarýn
yanýndan bir köþeye sývýþtým.
110 Vâkýdî, Megâzî, 2/538.111 Ýbn Sa’d, 1/494.112 Vâkýdî, Megâzî, 2/539.113 Zürkânî, 2/149.114 Vâkýdî, Megâzî, 2/538.
188 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamber Aleyhisselamýn yanýna gelip olan bitenleri kendisine haber verdim.
Peygamber Aleyhisselam gülümsedi.”115
Ebu Zerri’l-Gýfârî’nin þehit edilen oðlu Zerr olup, develeri gütmekte idi.116
Ebu Zerri’l-Gýfârî’nin baskýncýlar tarafýndan yakalanýp götürülen kadý-nýnýn ismi ise, Leylâ Hatundu.117
Baskýndan üç kiþi kurtulmuþtu.118
Ebu Zerri’l-Gýfârî ile gelini (þehit edilen Zerr’in zevcesi) kurtulanlar arasýnda idi.119
Seleme b. Ekvâ’nın Baskını Medine Halkına Duyuruşu
Seleme b. Ekvâ der ki:“Sabahleyin, Resûlullah Aleyhisselamýn develerinin sütlerini Resûlullah
Aleyhisselama getirmek üzere, Gâbe’ye doðru yola çýkmýþtým.120
Gâbe daðýnýn yokuþuna vardýðým zaman, Abdurrahman b. Avf’ýn uþaðý bana kavuþtu. Çok heyecanlý idi.
Ona:‘Allah iyiliðini versin, ne oldu sana?’ dedim.‘Peygamber Aleyhisselamýn saðmal develeri tutulup götürüldü!’ dedi.Ona:‘Kim tutup götürdü?’ diye sordum.‘Gatafan ve Fezâreler!’ dedi.”121
Seleme b. Ekvâ, Abdurrahman b. Uyeyne b. Hýsn ile yanýndaki süvari-lerin çobaný þehit ederek Peygamberimiz Aleyhisselamýn develerini sürüp götürdüklerini haber alýnca, Peygamberimiz Aleyhisselamýn uþaðýna:
“Ey Rebah! Þu atý al! Hemen Talha b. Ubeydullah’a ulaþtýr! Resûlul-lah Aleyhisselama da, otlaktaki develerinin baskýna uðrayarak sürülüp götürülmüþ olduklarýný haber ver!” dedi.122
Sonra da, Seniyyetü’l-vedâ’nýn tepesine çýktý. Baskýncý müþriklerin atlýlarýna bakýp, bazýlarýný gördü.123 Medine’ye yönelerek, üç kere:
115 Vâkýdî, Megâzî, 2/539.116 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 1/481.117 Zürkânî, 2/149.118 Vâkýdî, Megâzî, 2/539, Zürkânî, 2/149.119 Zürkânî, 2/149.120 Vâkýdî, Megâzî, 2/539.121 Buhârî, Sahîh, 4/27.122 Ýbn Sa’d, 2/82, Ahmed b. Hanbel, 4/52, Müslim, 3/1436.123 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/294.
189Benî Kurayza'dan Sonra
“Yâ Sabâhâh! Baskýna uðradýk! Yetiþiniz! Baskýn var! Savaþ var!” diye-rek baðýrdý.124
Sesini Medine’nin iki kara taþlýðý arasýndaki halka duyurdu.125
Seleme b. Ekvâ’nın Baskıncıları Tedirgin Edişi ve Develerden Bazısını Kurtarışı
Seleme b. Ekvâ’nýn kýlýcý ve yayý yanýnda bulunuyordu.Baskýncý müþriklerin arkasýndan can alýcý, yýrtýcý gibi koþtu; onlara
yetiþti. Hemen yayýna ok yerleþtirip onlara ok yaðdýrmaya baþladý.126 Oklarý atarken de:
“Al bunu benden! Ben Ekvâ’nýn oðluyum! Bugün, yaramazlarýn öleceði gündür!” diyordu.127
Seleme b. Ekvâ der ki:“Onlardan, binitli bir adama yetiþip:‘Al þunu benden! Ben Ekvâ’nýn oðluyum! Bugün, yaramazlarýn öleceði
gündür!’ diyerek bir ok attým. Okun demiri adamýn omuzuna deðdi! Valla-hi, onlara hiç durmadan ok atýyor, onlarý öldürüyordum!
Aðaçlýk bir yerde idim. Bir süvari dönüp bana doðru gelmeye baþlayýnca, bir aðacýn dibine oturdum. Sonra da bir ok atýp onu öldürdüm.128 Bana yönelip de kendisini öldürmediðim hiçbir atlý yoktu.129
Dað yolu darlaþýp müþrikler boðazýn dar, ok yetiþmez yerine girdikleri zaman, ben de daðýn üzerine çýktým ve onlara taþ atmaya baþladým!
Allah’ýn yarattýðý mahluklardan olup Resûlullah Aleyhisselama ait bulunan sað develeri ellerinden kurtarýp gerime alýncaya kadar, onlarý oka ve taþa tutmaktan geri durmadým, arkalarýný býrakmadým. Onlara ok, taþ yaðdýrmaya devam ettim.
Baskýncý müþrikler hafifleyip kaçabilmek için otuzdan fazla mýzraklarýný ve otuzdan fazla kaftanlarýný býrakmak zorunda kalmýþlardý. Býraktýklarý her bir þeyi yol üzerinde toplayýp, Resûlullah Aleyhisselam ve ashabý tanýsýnlar diye üzerlerine taþlardan iþaretler koymakta idim.
Müþrikler dað yolunun dar bir yerine eriþmiþ bulunuyorlardý.”130
124 Vâkýdî, Megâzî, 2/539, Ýbn Sa’d, 2/82, Ahmed b. Hanbel, 4/52, Müslim, 3/1436.125 Vâkýdî, Megâzî, 2/539, Buhârî, Sahîh, 4/27, 5/71, Müslim, 3/1432.126 Ýbn Sa’d, 2/82, Ahmed b. Hanbel, 4/52.127 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/294, Vâkýdî, Megâzî, 2/540, Buhârî, Sahîh, 4/27, Müslim, 3/1436.128 Ýbn Sa’d, 2/82, Ahmed b. Hanbel, 4/52, Müslim, 3/1436.129 Ýbn Sa’d, 2/82, Ahmed b. Hanbel, 4/52.130 Ýbn Sa’d, 2/82, Ahmed b. Hanbel, 4/52-53, Müslim, 3/1436, 1437.
190 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Uyeyne b. Hısn’ın Baskıncı Müşriklere İmdada Gelişi
“Kaba kuþluk vakti olmuþtu ki, Uyeyne b. Hýsn baskýncý müþriklere yardýma geldi.131 Oturup, kuþluk yemeklerini yemeye baþladýlar.132
Ben de, onlarýn üst taraflarýndaki küçük bir daðýn tepesine çýkýp otur-dum.
Uyeyne:‘Sizde görmüþ olduðum þu hal periþanlýðý nedir?’ diye sordu.Onlar:‘Þu adam canýmýza tak dedirtti. Vallahi, seherden, sabahýn karanlýðýndan
beri arkamýzdan hiç ayrýlmadý! Ellerimizdeki her þeyi býraktýrýncaya kadar, bize ok yaðdýrdý durdu!’ dediler.133
Uyeyne:‘Onun gerisinde býraktýklarýnýzý araþtýrmýþ olsaydýnýz, iyi olurdu.
Ýçinizden birkaç kiþi kalkýp ona doðru varsýn!’ dedi.Onlardan dört kiþi, kalkýp bana yaklaþmak için daða týrmandýlar.Sesimi, sözümü iþitecekleri bir mesafeye yaklaþtýklarý zaman, onlara:‘Beni tanýyor musunuz?’ diye sordum.‘Hayýr! Tanýyamadýk! Sen kimsin?’ dediler.Onlara:‘Ben Seleme b. Ekvâ’yým! Muhammed’in zâtýný peygamberlikle þeref-
lendiren Allah’a yemin ederim ki; ben sizden yakalamak istediðim kimseye muhakkak yetiþirim! Sizden, beni yakalamak isteyen kimse ise, bana asla yetiþemez!’ dedim.
Ýçlerinden birisi, onlara:‘Ben de bunun böyle olduðunu sanýyorum’ deyince, dönüp geri gittiler.”134
Mücahidlerin Peygamberimiz Aleyhisselamın Yanında Toplanmaları
Seleme b. Ekvâ’nýn “Yâ Sabâhâh!” diyerek baðýrdýðý Peygamberimiz Aleyhisselama haber verilince:
“Yetiþiniz! Yetiþiniz!135
131 Ýbn Sa’d, 2/82, Ahmed b. Hanbel, 4/53.132 Ahmed b. Hanbel, 4/53, Müslim, 3/1437.133 Ýbn Sa’d, 2/82, Ahmed b. Hanbel, 4/53, Müslim, 3/1437.134 Ýbn Sa’d, 2/82, 83, Ahmed b. Hanbel, 4/53, Müslim, 3/1437.135 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/294.
191Benî Kurayza'dan Sonra
Ey Allah’ýn süvarileri! Atlarýnýza atlayýnýz!” denilerek seslenildi.136
Ýslâm süvarileri, birbirleriyle yarýþýrcasýna, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelmeye baþladýlar.
Savaþ davetini iþitir iþitmez Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna koþa koþa gelen süvarilerin ilki, Mikdad b. Amr (Esved) idi.137
Mikdad b. Amr’ýn üzerinde zýrh gömlek, baþýnda da miðfer vardý, kýlýcýný sýyýrmýþtý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, mýzraðýna bir sancak baðlayarak, onun eline verdi.138
Baskıncı Müşrikleri Yakalamak İçin Harekete Geçen Öncü Süvari Bölüğü
Baskýncý müþrikleri yakalamak için harekete geçen öncü süvari bölüðünde;
Muhacirlerden:
1. Mikdad b. Amr (Esved),2. Muhriz b. Nadle,3. Ükkâþe b. Mýhsan.
Ensardan:
4. Sa’d b. Zeyd,5. Ebu Ayyâþ Ubeyd b. Zeydü’z-Zürakî,6. Abbâd b. Biþr,7. Useyd b. Hudayr,8. Ebu Katâde Hâris b. Rib’î139 bulunuyordu.Süvariler gelip toplandýklarý zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam Sa’d
b. Zeyd’i onlara kumandan tayin etti ve ona:“Ben sana halk ile birlikte gelip kavuþuncaya kadar baskýncý müþriklerin
arkalarýndan git!” buyurdu.
Ebu Ayyâş der ki:
“Atýmýn üzerinde geldiðim zaman, Resûlullah Aleyhisselam, bana:
136 Ýbn Sa’d, 2/80, Beyhakî, Delâil, 4/187.137 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/294, Beyhakî, Delâil, 4/187.138 Vâkýdî, Megâzî, 2/539, 540.139 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/294, 295, Vâkýdî, Megâzî, 2/541, 542.
192 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Keþke, sen bu atý senden daha iyi binici bir kimseye versen de o, baskýncý müþriklere yetiþiverse!’ buyurdu.
‘Yâ Rasûlallah! Ben halkýn en iyi ata bineniyim!’ diyerek atýmý koþturmaya baþladým.
Vallahi, daha 50 zira bile gitmemiþtim ki, at beni sýrtýndan yere atývermiþti!
Resûlullah Aleyhisselamýn:‘Keþke, sen bu atý senden daha iyi binene vermiþ olsaydýn!’ buyurmalarýna
karþý, benim:‘Ben halkýn en iyi ata bineniyim!’ diye cevap veriþime þaþtým!140
Attan düþünce, ayaðým kýrýldý. Kendi kendime:‘Allah ve Allah’ýn Resûlü, elbette doðru söyler!’ dedim.Atýma amcamýn oðlu Muaz b. Mâisü’z-Zürakî bindi.”141
Ebu Katâde’nin Savaş Atında Gördüğü Şaşılacak Hal
Ebu Katâde, bir gün eteðine hurma yemi koyup atýna götürünce, at baþýný kaldýrdý, kulaklarýný dikti!
Ebu Katâde:“Allah’a yemin ederim ki; at, süvari atý kokusu almýþtýr!” dedi.Annesi, ona:“Vallahi, oðulcuðum! Biz Cahiliye devrinde bile kâhinlik etmez, gaibden
yalan yanlýþ haber almaya ve vermeye kalkmazdýk!Muhammed Aleyhisselam geldikten sonra, böyle þeylerle nasýl
uðraþýrýz?!” dedi.At tekrar baþýný kaldýrýp kulaklarýný dikti.Ebu Katâde:“Allah’a yemin ederim ki; at, süvari atý kokusu almýþtýr!” dedi.142
Ebu Katâde der ki:“Baþýmý, yýkýyordum. Baþýmýn bir tarafýný yýkadýðým sýrada idi ki, Cerve
(Havze)’nin kiþnediðini ve ayaklarýný yere vurduðunu iþittim. ‘Bu, savaþa hazýrlanma iþaretidir!’ dedim.Baþýmýn kalan yarýsýný yýkamaksýzýn kalktým, ata bindim.
140 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/295, Vâkýdî, Megâzî, 2/542, Taberî, Târîh, 3/62.141 Heysemî, 6/143, 144.142 Beyhakî, Delâil, 4/191, Suyutî, Hasâis, 2/48, 49.
193Benî Kurayza'dan Sonra
Üzerimde kaftaným vardý.
O sýrada, Resûlullah Aleyhisselamýn seslenicisi:
‘Yetiþiniz! Yetiþiniz!’ diyerek seslenmekte idi.143
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Ey Ebu Katâde! Hemen hareket et! Allah yoldaþýn olsun!’ buyurdu.”144
Muhriz b. Nadle’nin Züllimme İsimli At Üzerinde Savaşa Çıkışı
Mahmud b. Mesleme’nin atý, bahçede bir hurma aðacýna urganla baðlanýp bakýlmakta idi.
Züllimme, süvari atlarýnýn kiþnediklerini iþitince, kiþnemeye ve ayaklarýný yere vurmaya baþladý.
Abduleþhel oðullarýndan bir kadýn, atýn böyle baðlý bulunduðu yerde ayaklarýný yere vurup durduðunu görünce:
“Ey Kumeyr (ey Ahrem)! Þu ata binsen, Resûlullah Aleyhisselam ve Müslümanlara katýlsan da savaþsan olmaz mý?” dedi.
Muhriz b. Nadle:“Olur!” deyince, kadýn atý ona teslim etti.145
Atýn sahibi Mahmud b. Mesleme, o sýrada Medine dýþýnda bulunuyordu.146
Muhriz b. Nadle, hiç durup dinlenmeksizin atý sürdü, baskýncý müþriklere yetiþti, onlarýn önlerini kesti ve:
“Durunuz ey yaramazlarýn, kötülerin dölleri!” diyerek baðýrdý.Baskýncý müþriklere yetiþen süvarilerin ilki, Muhriz b. Nadle idi.147
Baskýncý müþrikleri tek baþýna oklar ve taþlarla takip eden Seleme b. Ekvâ der ki:
“Resûlullah Aleyhisselamýn imdada gelen süvarilerini görünceye kadar, bulunduðum yerden ayrýlmadým.
Süvariler, aðaçlarýn arasýna girmeye baþladýlar. Onlarýn ilki, Ahrem (Muhriz) idi. Onun arkasýnda, Resûlullah Aleyhisselamýn süvarisi Ebu Katâde, Ebu Katâde’nin arkasýnda da Mikdad b. Esved vardý.
Baskýncý müþrikler, süvarileri görünce, dönüp kaçtýlar.Ben de, daðdan inip Ahrem’in önünü kestim ve atýnýn gemini tuttum ve:
143 Vâkýdî, Megâzî, 2/544, Zehebî, Siyer, 2/321.144 Beyhakî, Delâil, 4/191, Suyutî, Hasâis, 2/49.145 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/295, Vâkýdî, Megâzî, 2/542, Taberî, Târîh, 3/63.146 İbn Hazm, Cevâmi, s. 202.147 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/297, 298.
194 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Ey Ahrem! Þu kavimden sakýn! Resûlullah Aleyhisselamla sahabileri gelip kavuþuncaya kadar, onlarýn seni kalbinden vurup þehit etmeyecekle-rinden emin deðilim!’ dedim.
Ahrem:‘Ey Seleme! Eðer sen Allah’a ve ahiret gününe inanýyor, Cenneti hak ve
gerçek, Cehennemi de hak ve gerçek tanýyorsan, benimle þehitlik arasýna gerilme!’ deyince, atýnýn gemini býraktým.
Ahrem baskýncý müþriklere yetiþince, Abdurrahman b. Uyeyne b. Hýsn, döndü.
Birbirlerine mýzraklarla saldýrdýlar.Ahrem onu mýzraklayýp yaraladý. Abdurrahman b. Uyeyne de, onu148
mýzraklayarak þehit etti.149 Muhriz b. Nadle atýndan yere düþtü.150 Muh-riz yere düþünce, atý þahlandý.
Benî Abduleþhellerin mahallesindeki ahýrýna gelip duraklayýncaya kadar, hiç kimse onun ne önüne geçebildi, ne de durdurup üzerine binebildi!”151
Ümmü Âmir binti Yezid b. Seken der ki:“Resûlullah Aleyhisselamýn savaþýna katýlmak üzere Muhriz’i
hazýrlayanlar arasýnda bulunuyordum.Vallahi, hisarýmýzdan Mahmud b. Mesleme’nin atý Züllimme’nin tozu
dumana katarak ahýrýna kadar gelip kavuþtuðunu görünce:‘Vallahi, Muhriz þehit olmuþtur!’ dedim.”152
Muhriz b. Nadle þehit olunca, Ebu Katâde Abdurrahman b. Uyeyne b. Hýsn ile karþýlaþtý.
Birbirlerine mýzraklarla saldýrdýlar.Abdurrahman, Ebu Katâde’yi yaraladý. Ebu Katâde de, onu mýzraklayýp
öldürdü.153
Abdurrahman’ýn öldürülmesinde, Ebu Katâde’ye Mikdad b. Esved, yardýmcý oldu.154
Seleme b. Ekvâ der ki:“Muhammed Aleyhisselamý peygamberlikle þereflendiren Allah’a yemin
ederim ki; baskýncý müþrikleri yaya olarak tekrar takibe baþladým.
148 Mes’ade b. Hakeme ve Evbar (Üsar)’ýn yardýmlarýyla (Zürkânî, 2/151).149 Ýbn Sa’d, 2/83, Ahmed b. Hanbel, 4/53, Müslim, 3/1437.150 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/368.151 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/296.152 Vâkýdî, Megâzî, 2/543.153 Ýbn Sa’d, 2/83, Ahmed b. Hanbel, 4/53, Müslim, 3/1438.154 Zürkânî, 2/150.
195Benî Kurayza'dan Sonra
O kadar ilerledim ki, artýk arkamda ne Peygamber Aleyhisselamýn ashabýndan, ne de onlarýn yerden kaldýrdýklarý tozlardan hiçbir þey göre-miyordum!
Güneþ batmadan önce idi ki, baskýncý müþrikler Zû Kared denilen sulu bir vadiye saptýlar. Çok susamýþlardý. Su içmek istediler. Dönünce, benim arkalarýnda bulunduðumu gördüler.
Onlarý oradan da tedirgin ettim, uzaklaþtýrdým! Sudan bir damla bile tadamadýlar!
Oradan ayrýlarak Zî Bi’r tepesine hýzla ilerlemeye baþladýlar.Güneþ batmýþtý.Onlardan birisinin arkasýndan yetiþip:‘Al benden! Ben Ekvâ’nýn oðluyum! Bugün, kötülerin öleceði gündür!’
diyerek bir ok attým.Onu kürek kemiðinin oynak yerinden vurdum.Bana:‘Ey anasý aðlayasýca! Yoksa, bu sabahýn erkeninden beri bize göz
açtýrmayan, bizi tedirgin eden Ekvâî sen mi idin?!’ dedi.Ben de:‘Evet! Ey kendisinin düþmaný! Sabahýn erkeninden beri sana ok yaðdýran
Ekvâî benim!’ dedim, hemen bir ok daha atýp onun ardýna düþtüm, kendi-sine iki ok isabet ettirdim.
Baskýncý müþrikler, son derece yorup yürüyemez hale getirdikleri iki atý tepe üzerinde, arkalarýnda býrakarak gittiler.”155
Mikdad b. Esved’in Mes’ade İle Çarpışması
Mikdad b. Esved’in anlattýðýna göre; kendisi, Yüce Allah’tan þehitlik dileyerek yola çýkmýþtý.
Heyfâ mevkiinde, düþmanýn hayvanlarý yorulup en arkada kalanlarýna, sonra da Mes’adetü’l-Fezârî’ye yetiþti, onu ucunda bayrak baðlý mýzraðýyla mýzrakladý, mýzrak kaydý.
Mes’ade de dönüp Mikdad’ý mýzrakladý, pazusundan yaraladý, kaçtý. Mikdad’ý kendisine yetiþmekten âciz býraktý.
Mikdad b. Esved, bayraðýný, sancaðýný arkadaþlarý görsün diye oraya dikti. O sýrada, Ebu Katâde de gelip kavuþtu.
155 Ýbn Sa’d, 2/83, Ahmed b. Hanbel, 4/53, Müslim, 3/1437.
196 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Katâde, kendi atýnýn üzerinde idi. Tanýnmak için, baþýna sarý bir sarýk sarmýþtý.
Bir müddet, birlikte ilerlediler.Ýkisi de Mes’ade’nin arkasýndan bakýyorlardý.156
Mikdad, Mes’ade’nin Muhriz b. Nadle’yi þehit ettiðini Ebu Katâde’ye haber verdi.157
Ebu Katâde, Mikdad b. Esved’e:“Ey Ebu Ma’bed! Ben ya öleceðim, ya da Muhriz’i öldüreni öldüreceðim!”
diyerek Mikdad’ý geçti.Ebu Katâde’nin atý, Mikdad’ýnkinden daha iyi ve yürügendi, Mikdad’ý
gerilerde býraktý.Artýk Mikdad onu göremez olmuþtu.158
Ebu Katâde, Mes’ade ile nasýl karþýlaþtýðýný ve onu nasýl öldürdüðünü þöyle anlatýr:
“Baskýncý müþriklere yetiþip saldýrdýðým zaman, alnýmdan, bir okla vuruldum. Oku alnýmdan çekip çýkardým.
Güçlü ve yavuz bir atlý üzerime geldi. Kendisinin miðferi yüzünü kapatmýþtý.
Bana:‘Ey Ebu Katâde! Allah beni sana kavuþturdu!’ diyerek miðferini kaldýrýp
yüzünü açtý.Meðer Mes’adetü’l-Fezârî imiþ!159
Bana:‘Sen çarpýþmak mý, yahut mýzraklaþmak mý, yoksa güreþmek mi; hangi-
sini istersin?’ diye sordu.Ona:‘Ben bunu sana býrakýyorum!’ dedim.Bana:‘Öyleyse, güreþ!’ dedi, hemen atýndan inip kýlýcýný bir aðaca astý.Ben de atýmdan inip kýlýcýmý bir aðaca astým.Sonra, sýçraþtýk.Allah onu yenmemi bana nasip etti. Yere yýkýp göðsünün üzerine oturdum.
156 Vâkýdî, Megâzî, 2/540.157 Zehebî, Siyer, 2/321.158 Vâkýdî, Megâzî, 2/540.159 Mes’ade, baskýncý müþriklerin baþý ve kumandaný idi (Ýbn Seyyid, 2/86).
197Benî Kurayza'dan Sonra
O sýrada, baþýma bir şey dokundu. Dokunan, Mes’ade’nin aðaçta asýlý kýlýcý imiþ!
Hemen uzanýp kýlýcý elime aldým ve sýyýrdým.Mes’ade, kýlýcý elimde görünce, elime sarýlýp:‘Ey Ebu Katâde! Beni sað býrakmaný, öldürmemeni senden dilerim!’ dedi.Ben:‘Hayýr! Vallahi, seni sað býrakmayacaðým!’ dedim.Mes’ade:‘Ya bizim küçükler kime kalacak?’ dedi.‘Cehenneme!’ dedim, sonra da onu öldürdüm. Kendi kaftanýmý çýkarýp
üzerine örttüm, atýna bindim. Çünkü, bizim çarpýþmaya tutuþtuðumuz sýrada, atým kaçýp karargâha dönmüþ, onu tanýmýþlar.
Sonra, ilerledim. Mes’ade’nin kardeþinin oðlunun üzerine geliverdim.Kendisi, 17 kiþilik bir süvari birliðinin içinde bulunuyordu. Mýzraðýmý onun sýrt omurgasýna sapladým!Yanýndaki süvariler bozulup daðýldýlar.”160
Mikdad b. Esved, Ebu Katâde’yi kaftansýz görünce:“Sen ne yaptýn?” diye baðýrdý.Ebu Katâde:“Hayýr yaptým! Sana onun atla yaptýðý gibi!” dedi.161
Mikdad b. Esved de, Faraka (yahud Karafa) b. Malik b. Huzafe’yi öldür-dü.162
İslâm Süvarilerinin Baskıncı Müşrikleri Bozguna Uğratmaları
Ýslâm süvarileri, baskýncý müþriklere yetiþerek onlarla en þiddetli þekilde çarpýþtýlar ve onlarý Allah’ýn yardýmýyla bozguna uðrattýlar.163
Müþriklerin önderleri öldürüldü, sað kalanlar da mýzraklarýný, kaftan-larýný atarak kaçýp gittiler.164
Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’den Hareket Edişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Medine’de yerine Ýbn Ümmi Mektum’u vekil býraktý.
160 Beyhakî, Delâil, 4/192, Suyutî, Hasâis, 2/49, Halebî, 2/683, 684.161 Vâkýdî, Megâzî, 2/540.162 Vâkýdî, Megâzî, 2/546, Ýbn Sa’d, 2/80, 81.163 Ýbn Seyyid, 2/86.164 A. Zeynî Dahlan, 2/70.
198 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sa’d b. Ubâde’yi de, Hazrecîlerden 300 kiþilik bir kuvvetle, Medine’yi beklemek üzere görevlendirdi.
Çarþamba günü, zýrhýný sýrtýna giydi, miðferini baþýna geçirdi, silahlandý. 500 veya 700 kiþilik bir kuvvetle yola çýktý.165
Müslümanlar, yolda Ebu Katâde’nin öldürdüðü Mes’ade’nin üzerine örttüðü kaftanýný görünce, tanýdýlar.
“Ebu Katâde öldürülmüþ! Ýnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr! Ebu Katâde öldürülmemiþtir. Fakat, o ölü, onun öldürmüþ
olduðu bir müþriktir!Ebu Katâde, onu kendisinin öldürdüðünü bilsinler diye kendisine ait
kaftaný onun üzerine örtmüþtür” buyurdu.166
Hz. Ömer veya Hz. Ebu Bekir, koþarak gitti, ölünün üzerindeki örtüyü açýp Mes’ade’nin yüzü meydana çýkýnca:
“Allahuekber! Allah ve Allah’ýn Resûlü doðru söyler!” dedi.167
Peygamberimiz Aleyhisselamın Zû Kared’de Tepe Üzerinde Karargâhını Kuruşu
Peygamberimiz Aleyhisselam, Zû Kared’e gelip, tepe üzerinde karargâhýný kurdu.168
Savaþ davetini iþitir iþitmez, Amr b. Avf oðullarýnýn atlýlarý hemen yola çýktýlar.
Onlarýn arkasýndan da, yayalarý yollandýlar.Bir cemaat de, develer, merkepler üzerinde gelip, Zû Kared’de Peygam-
berimiz Aleyhisselamýn ordusuna katýldýlar.169
Zû Kared’de Müslümanlarýn parolalarý “Emit! Emit!” idi.170
Ebu Katâde’nin Alnındaki Yarasının İyileştirilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Katâde’ye:“Mes’ade’yi sen mi öldürdün?” diye sordu.Ebu Katâde:“Evet!” dedi.171
165 Vâkýdî, Megâzî, 2/539, 546, 547, Ýbn Sa’d, 2/80, 81, 83.166 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/297, Vâkýdî, Megâzî, 2/544, Zehebî, Siyer, 2/322.167 Beyhakî, Delâil, 4/193, Suyutî, Hasâis, 2/50.168 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/297.169 Vâkýdî, Megâzî, 2/542, Ýbn Sa’d, 2/81.170 Vâkýdî, Megâzî, 2/546.171 Hâkim, 3/480, Ýbn Abdilberr, 4/1732.
199Benî Kurayza'dan Sonra
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Yüzüne ne oldu?” diye sordu.Ebu Katâde:“Bir okla vuruldum yâ Rasûlallah!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Yanýma yaklaþ!” buyurdu.Ebu Katâde yaklaþýnca, Peygamberimiz Aleyhisselam onun yarasýnýn
üzerine püskürdü. Hiçbir aðrýsý, sýzýsý kalmadý.172
Ebu Katâde’nin öldürdüðü Mes’ade’yi Sa’d b. Zeyd soymuþtu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr! Onu Ebu Katâde öldürmüþtür. Onun elbisesini ve silahýný da
Ebu Katâde’ye teslim et!” buyurduktan sonra, Mes’ade’nin atýný da Ebu Katâde’ye verip:
“Allah sana bunlarý mübarek kýlsýn!” diyerek dua etti.173
Sa’d b. Ubâde’nin Peygamberimiz Aleyhisselamın Duasına ve İltifatına Nail Oluşu
Sa’d b. Ubâde, Ýslâm mücahidlerine erzak olmak üzere, Peygamberimiz Aleyhisselama on deve yükü hurma göndermiþti.174
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah’ým! Sa’d’ý ve Sa’d hanedanýný rahmetinle esirge!” diyerek dua
ettikten sonra:“Sa’d b. Ubâde ne iyi adamdýr!” buyurdu.Hazrecîler:“Yâ Rasûlallah! O, bizim aramýzda büyüðümüzdür, büyüðümüzün de
oðludur!Onlar kýtlýk yýllarýnda halkýn karýnlarýný doyururlar; yolda belde kalan
aileleri taþýrlar; misafirleri aðýrlarlar; musibet ve ihtiyaç zamanlarýnda verirler; kabileleri yurtlarýna göçürürlerdi!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ýslâmiyet devrinde halkýn hayýrlýlarý, Cahiliye çaðýnda da insanlarýn
hayýrlýsý idiler!” buyurdu.175
172 Vâkýdî, Megâzî, 2/55, Hâkim, 3/480, Ýbn Abdilberr, 4/1731, 1732, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/250, Zehebî, Siyer, 2/322.
173 Vâkýdî, Megâzî, 2/544, 545.174 Vâkýdî, Megâzî, 2/547, Ýbn Sa’d, 2/81, Ýbn Seyyid, 2/50, 51.175 Vâkýdî, Megâzî, 2/547.
200 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselamın Seleme ve Ebu Katâde Hakkındaki Takdir ve İltifatları
Seleme b. Ekvâ der ki:“Baskýncý müþriklerin, yorup tepede býraktýklarý iki atý önüme katýp Resû-
lullah Aleyhisselama getirirken, amcam Âmir de, bir tulum sulandýrýlmýþ süt ve bir tulum da su ile bana yetiþti.
Su ile abdest aldým, sütten de içtim. Sonra, Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna geldim.
Kendisi, baskýncý müþrikleri su içmekten men ettiðim suyun baþýnda, Zû Kared’de idi. Yanýnda da 500 kiþilik bir cemaat bulunuyordu.
Baskýncý müþriklerin elinden kurtarýp gerimde býraktýðým develer ile müþriklere býraktýrdýðým her þeyi; bütün mýzraklarý, oklarý, kaftanlarý.. Resûlullah Aleyhisselamýn almýþ olduðunu, Bilal’in de benim düþmandan kurtardýðým develerden bir diþi deveyi boðazlayýp, onun ciðerinden, hör-gücünden, Resûlullah Aleyhisselamýn yemesi için kýzartmakta olduðunu gördüm.176
‘Yâ Rasûlallah! Yanýma yüz kiþi versen de, onlarý sýkboðaz edip senin saðmal develerinden onlarýn ellerinde kalanlarý da kurtarsaydým!177
Yâ Rasûlallah! Bana müsaade buyur da, þu yanýndaki cemaatten yüz adam seçeyim ve düþmaný takip edeyim de, onlardan, tepelemediðim hiç-bir haberci kalmasýn’ dedim.
Resûlullah Aleyhisselam güldü, hatta gündüzün ýþýðýnda yan diþleri göründü ve:
‘Yâ Seleme! Seni býraksam, acaba bir şey yapacaðýný sanýr mýsýn?’178 buyurdu.
‘Evet!’ dedim.Resûlullah Aleyhisselam:‘Þüphesiz ki, onlara þimdi Gatafan topraðýnda ziyafet verilmektedir!Gücün yetti mi, yumuþak davran, baðýþlayýcý ol, sertliði býrak!’ buyurdu.179
O sýrada, Gatafan’dan bir adam gelerek:
176 Ýbn Sa’d, 2/83, 84, Ahmed b. Hanbel, 4/53, Müslim, 3/1438, 1439.177 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/297, Vâkýdî, Megâzî, 2/541, Taberî, Târîh, 3/63, Ýbn Seyyid, 2/86, Zehebî,
Târîh, s. 277, İbn Kesîr, Bidâye, 4/151, 152, Kastallânî, Mevâhib, 1/156, Semhûdî, 1/311, Diyarbek-rî, 2/7, Halebî, 2/684.
178 Ýbn Sa’d, 2/84, Ahmed b. Hanbel, 4/53, Müslim, 3/1437, Taberî, Târîh, 3/61, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/191.179 Vâkýdî, Megâzî, 2/541, Ýbn Sa’d, 2/81, Buhârî, Sahîh, 4/28, 5/71, Müslim, 3/1433, Ýbn Esîr, Nihâye,
2/242, İbn Kesîr, Bidâye, 4/152, Kastallânî, Mevâhib, 1/156, Diyarbekrî, 2/7, Halebî, 2/685.
201Benî Kurayza'dan Sonra
‘Onlar için filan kiþi bir deve boðazladý, amma derisini açtýklarý, yüz-dükleri zaman, uzaktan bir toz görüp; ‘Müslüman cemaati sizi takip ederek geliyor!’ dediler, hemen oradan kaçýp gittiler!’ dedi.180
Sabaha çýktýðýmýz zaman, Resûlullah Aleyhisselam:
‘Bugün süvarilerimizin hayýrlýsý Ebu Katâde idi, yayalarýmýzýn hayýrlýsý da Seleme olmuþtur!’ buyurduktan sonra, bana biri süvari, birisi de yaya hissesi olmak üzere iki hisse verdi ve ikisini benim için birleþtirdi.”181
Baskýncý müþriklerin sürüp götürdükleri yirmi deveden onu kurtarýlmýþ, geri kalan onu ise kaçýp giden müþriklerin elinde kalmýþtý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, etrafý araþtýrmak ve haber almak için, Zû Kared’de bir gün bir gece oturdu.
Mücahidlerden her yüz kiþiye de, boðazlanýp yenmek üzere birer deve verdi ki, mücahidlerin sayýsý 500 veya 700 idi.182
Talha b. Ubeydullah’ın Na’man Kuyusunu Satın Alıp Vakfetmesi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Zû Kared’de Beysan diye anýlan bir suya uðramýþ ve suyun adýný sormuþtu.
“Yâ Rasûlallah! Onun adý Beysan’dýr ve o çok tuzlu ve acýdýr!” denildi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Hayýr! Onun adý Na’man’dýr ve suyu da tatlýdýr!” buyurdu.183
Peygamberimiz Aleyhisselam onun adýný deðiþtirince, Yüce Allah tadýný da deðiþtirdi, acýlýðýný giderdi.
Talha b. Ubeydullah, bu kuyuyu da satýn alarak vakfetti.184
Ayný zamanda, bir deve boðazlayarak halka ziyafet verdi.185
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam;
“Ey Talha! Sen Talhatü’l-Feyyaz’sýn!” buyurdu.
Bundan sonra, o, Talhatü’l-Feyyaz diye anýldý.186
180 Ýbn Sa’d, 2/84, Ahmed b. Hanbel, 4/53, Müslim, 3/1439. Taberî, Târîh, 3/61, 62, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/191, Zehebî, Târîh, s. 280, İbn Kesîr, Bidâye, 4/153.
181 Ýbn Sa’d, 2/84, Ahmed b. Hanbel, 4/53, Müslim, 3/1439, Taberî, Târîh, 3/61, 62, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/191, Ýbn Seyyid, 2/88, Zehebî, Târîh, s. 281, İbn Kesîr, Bidâye, 4/153, Diyarbekrî, 2/8.
182 Vâkýdî, Megâzî, 2/542-546, Ýbn Sa’d, 2/81, Ýbn Seyyid, 2/87.183 Kadý Iyaz, 1/277, Yâkût, 1/527, Semhûdî, 4/1153, 1159, Suyutî, Hasâis, 2/51, Diyarbekrî, 2/9.184 Yâkût, 1/527, Zübeyr b. Bekkâr’dan naklen Suyutî, Hasâis, 2/9.185 Zehebî, Siyer, 1/18.186 Zehebî, Siyer, 1/18, Diyarbekrî, 2/9, Semhûdî, 4/1159.
202 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Medine’ye Dönülürken Koşu Yapılışı
Seleme b. Ekvâ der ki:“Resûlullah Aleyhisselam beni devesinin terkisine almýþtý.Medine’ye dönülüp girilmek üzere bulunulduðu sýrada idi ki, Ensardan,
koþuda önüne geçilemeyen bir zât:‘Medine’ye kadar benimle koþu yarýþý yapabilecek yok mu bir yarýþçý?
Var mý bir yarýþçý?’ diye seslenmeye ve bunu tekrarlamaya baþladý.Onun sözlerini iþitince, kendisine:‘Senin ne bir kerîme, ne de bir þerîfe ikramýn yok mudur?’ diye sordum.Bana:‘Yoktur! Ancak, o Resûlullah Aleyhisselam olursa, o bundan müstesnadýr!’
dedi.Bunun üzerine:‘Yâ Rasûlallah! Babam, anam sana feda olsun! Bana izin ver de, þu
adamla koþuþarak yarýþayým?’ dedim.Resûlullah Aleyhisselam:‘Yarýþmak istiyorsan, yarýþ!’ buyurdu.Adama:‘Haydi, sen Medine’ye doðru koþ!’ dedim.Ben de hemen deveden atladým.Ayaklarýmý pekiþtirerek koþmaya baþladým.Ona karþý, bir veya iki yüksekçe yerde soluðumu devamlý kýlayým, solu-
yup kalmayayým diye soluðumu kestim, tuttum.Sonra da, onun ardýndan koþmaya baþladým.Nihayet, ona yetiþtim. Onun iki küreði arasýna ellerimle vurup:‘Vallahi, senin önüne geçildi!’ dedim.O da, güldü ve: ‘Ben de öyle olduðunu sanýyorum!’ dedi.Medine’ye kadar onun önünde koþtum.”187
Gâbe (Zû Kared) Seferinin Ne Kadar Sürdüğü?
Gabe (Zû Kared) seferi 5 gece sürmüþ,188 Pazartesi gecesi Medine’ye gelinmiþtir.189
187 Ýbn Sa’d, 2/84, Ahmed b. Hanbel, 4/53-54, Müslim, 3/1439, 1440, Taberî, Târîh, 3/63, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/191, Zehebî, Târîh, s. 281, İbn Kesîr, Bidâye, 4/153.
188 Vâkýdî, Megâzî, 2/537, Ýbn Seyyid, 2/87, Ebu’t-Tayyib, 1/252.189 Vâkýdî, Megâzî, 2/537, Ýbn Sa’d, 2/87.
203Benî Kurayza'dan Sonra
Ebu Zerri’l-Gıfârî’nin Zevcesinin Baskıncıların Yurdundan Kaçıp Kurtuluşu ve Bindiği Deveyi Kurban Etmeyi Adayışı
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Adbâ adýyla anýlan devesi, baskýncý müþriklerin sürüp götürdükleri develer arasýnda bulunuyordu.190
Baskýncý müþrikler, Ebu Zerri’l-Gýfârî’nin zevcesini de esir edip yanlarýnda götürmüþlerdi.191
Kadýncaðýz baðlý bulunmakta, baskýncýlar da evlerinin önünde develeri dinlendirmekte idiler.192
Baskýncýlar gece uykuya daldýklarý sýrada idi ki,193 kadýncaðýz baðýndan kurtuldu ve hemen bir devenin yanýna yaklaþtý. Deve böðürünce, onu býraktý.194
Binmek için hangi devenin yanýna varýp üzerine elini koymuþsa, o deve böðürmeye baþlamýþtý.195
Nihayet, yanýna vardýðý Adbâ hiç böðürmemiþ, sesini çýkarmamýþtý.196 Çünkü, o, yumuþak baþlý, uysal bir diþi deve idi.197
Kadýncaðýz, Adbâ’nýn üzerine oturdu, sonra onu kaldýrdý.198
Baþýný, Medine cihetine yöneltti ve:“Eðer,” dedi, “Yüce Allah beni bu devenin üzerinde kurtaracak olursa,
adýyorum ki, onu muhakkak boðazlayacaðým!199 Ciðerinden ve hörgücün-den de yiyeceðim!”200
Baskýncýlar kadýnýn deveye binip kaçtýðýný anladýlar ve hemen onu ara-maya koyuldularsa da, yakalamaktan âciz kaldýlar.
Kadýn da nihayet kurtulup Medine’ye geldiði ve halk onu Adbâ’nýn üze-rinde gördükleri zaman:
“Aaa! Resûlullah Aleyhisselamýn devesi Adbâ!” dediler.Kadýn ise:“O, adaktýr! ‘Allah onun üzerinde kurtaracak olursa, o muhakkak
boðazlanacaktýr!’ diye adanmýþtýr!” dedi.
190 Ahmed b. Hanbel, 4/430, Ebu Davud, 3/239.191 Zürkânî, 2/149.192 Müslim, 3/1263.193 Ahmed b. Hanbel, 4/430, Ebu Davud, 3/240.194 Müslim, 3/1263.195 Ebu Davud, 3/24.196 Müslim, 3/1263.197 Ahmed b. Hanbel, 4/430, Müslim, 3/1263, Ebu Davud, 3/240.198 Müslim, 3/1263.199 Ahmed b. Hanbel, 4/430.200 Vâkýdî, Megâzî, 2/548, Dârekutnî, 4/163.
204 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Onun bu sözünü Peygamberimiz Aleyhisselama duyurduklarý zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Sübhânallah! Adbâ’ya ne fena bir mukabele! Bu nasýl adak?!Allah onu Adbâ’nýn üzerinde kurtaracak! O ise onu tutup boðazlayacak
hâ?!” buyurdu.201
Hemen bir adam gönderip Ebu Zerri’l-Gýfârî’nin zevcesini getirtti.202
Kadýn baþýndan geçenleri Peygamberimiz Aleyhisselama haber verdi ve arkasýndan da:
“Yâ Rasûlallah! Eðer Allah beni bu devenin üzerinde kurtarýrsa onu boðazlamayý Allah’a adamýþ bulunuyorum!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam gülümsedi, sonra da:“Adbâ’ya ne fena bir mukabele bu!?Allah seni onun üzerinde taþýsýn ve seni onunla kurtarsýn, sen de tutup
onu boðazlayasýn!?Ne Allah’a mâsiyet þeyde, ne maliki bulunmadýðýn þeyde adamak
olur!203
Sen maliki ve sahibi bulunmadýðýn bir deveyi boðazlayamazsýn!204
Senin bu adaman, adak deðildir!Adak, ancak Allah’ýn rýzasýný onunla kazanmayý dilediðin þeydir!205
Adbâ, benim develerimden diþi bir devedir.206
Ne Allah’a mâsiyet teþkil eden bir şey hakkýnda yapýlan adama, ne de kulun, âdemoðlunun malik ve sahip bulunmadýðý bir şey üzerinde yaptýðý adama yerine getirilir.207
Haydi, sen Allah’ýn bereketiyle ev halkýnýn yanýna dön!” buyurdu.208
Gamr (Gamre) Seferi
Seferin İsmi, Mevkii, Tarihi ve Sebepleri
Seferin ismi Gamr veya Gamre’dir. Gamr veya Gamre, Necd yolu üze-rindedir.209 Buna, Gamr-i Merzuk denilir.
201 Müslim, 3/1263.202 Ebu Davud, 3/240.203 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/297, 298, Vâkýdî, Megâzî, 2/548.204 Abdurrezzak, 8/435.205 Dârekutnî, 4/163.206 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/297, 298, Vâkýdî, Megâzî, 2/548.207 Abdurrezzak, 8/434, Müslim, 3/1263, Dârimî, 2/105, Ýbn Mâce, 1/686 Nesâî, 7/19.208 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/298.209 Yâkût, 4/212, Semhûdî, 4/1278.
205Benî Kurayza'dan Sonra
Feyd’den Medine’ye giden ilk yol üzerinde, iki gecelik uzaklýkta, Esed oðullarýna ait bir sudur.210
Gamr (Gamre) seferi, Hicretin 6. yýlýnda Rebiülâhir ayýnda vuku bulmuþtur.211
Bunun, Rebiülevvel ayýnda vuku bulduðu rivayeti de vardýr.212
Esed oðullarý, Uyeyne b. Hýsn’ýn mensup olduðu Gatafanlarla müttefik idiler.
Gatafanlar, Hicretin 5. yýlýnda Hendek savaþýndan önceki günlerde Pey-gamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmaya hazýrlanmalarý için Esed oðullarýna yazý yazmýþlardý.213
Kureyþ müþriklerinin ordusu Merru’z-zahran’a gelip konduðu sýrada, Esed oðullarý da Tulayha b. Huveylid el-Esedî’nin kumandasý altýnda gelip Kureyþ ordusuna katýlmýþlardý.214
Esed oðullarý, böylece, Müslümanlar ve Müslümanlýk için bir ölüm kalým savaþý olan Hendek (Ahzab) savaþýnda müþrikler ve Benî Kurayza Yahudileriyle iþbirliði yapmýþ bulunuyorlardý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, 40 kiþilik askerî bir birliði Ükkâþe b. Mýhsan’ýn kumandasý altýnda Gamr’e yolladý.215
Esed oðullarý, Ýslâm mücahidlerinin kendilerine doðru gelmekte olduklarýný haber alýnca, sularýnýn baþýndan kaçýp daðýldýlar, yurtlarýnýn yüksek kýsýmlarýna, yaylalarýna çekildiler.
Ýslâm mücahidleri, Esed oðullarýnýn sularýnýn baþýna geldikleri zaman, yurtlarýný bomboþ buldular.
Ükkâþe b. Mýhsan, Esed oðullarýný araþtýrmak, soruþturmak veya onlar hakkýnda bir ize rastlamak maksadýyla, etrafa gözcüler saldý.
Etrafa salýnanlardan Þüca’ b. Vehb, izi sýra geri dönüp yakýnlarýnda deve izleri gördüðünü haber verdi.
Hemen kalkýp oraya doðru gittiler.216
210 Ýbn Sa’d, 2/84.211 Vâkýdî, Megâzî, 1/4, Belâzurî, Ensâb, 1/377, Taberî, Târîh, 3/82, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/207, Zehebî,
Târîh, s. 293, İbn Kesîr, Bidâye, 4/178.212 Ýbn Sa’d, 2/84, 85, Ýbn Seyyid, 2/104, Zehebî, Târîh, s. 293, İbn Kesîr, 4/178, Ebu’t-Tayyib, 1/252,
Kastallânî, Mevâhib, 1/156.213 Diyarbekrî, 1/480.214 Vâkýdî, Megâzî, 2/443, Ýbn Sa’d, 2/66.215 Vâkýdî, Megâzî, 2/551, Ýbn Sa’d, 2/85, Taberî, Târîh, 3/82, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/206, 207, Ýbn Seyyid,
2/103-104, Zehebî, s. 293, İbn Kesîr, Bidâye, 4/178, Ebu’t-Tayyib, 1/252, Ýbn Kayyým, 2/134, Kas-tallânî, Mevâhib, 1/156.
216 Vâkýdî, Megâzî, 2/550, Ýbn Sa’d, 2/85, Halebî, 3/174.
206 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mücahidler, Esed oðullarýnýn geceleri ses dinlemekle görevlendirdikleri casusunu, uyurken yakaladýlar.
Kendisine:“Halk nerededir?” diye sordular.Casus:“Onlar þimdi yurtlarýnýn yüksek yerlerine, yaylalarýna eriþmiþ bulunu-
yorlar” dedi.Ona:“Esed oðullarýnýn develeri nerededir?” diye sordular.Casus:“Yanlarýndadýr” dedi.Mücahidlerden birisi elindeki kýrbaçla dövmeye kalkýnca, casus:“Kanýmý baðýþla! Bana eman ver de, sana onlarýn amca oðullarýna ait
develeri göstereyim?” dedi.Mücahidler:“Olur!” dediler.217
Casus tarafýndan gösterileceði bildirilen develer, Esed oðullarýna aitti.218
Mücahidler, Esed oðullarýnýn casusu ile bir hayli yol aldılar.Adam araþtýrmayý uzatýnca, casus tarafýndan tuzaða düþürüleceklerinden
korkmaya baþladýlar.Casusun yanýna yaklaþarak:“Vallahi, ya bize doðruyu söyleyeceksin, ya da boynunu vuracaðýz!”
dediler.Casus:“Onlarý þu tepenin üzerinde göreceksiniz!” dedi.Tepeye varýnca, develerin orada yayýlmakta olduklarýný gördüler.Mücahidler birden baskýn yaptýlar. Bedevî müþrikler bozulup etrafa
kaçýþmaya baþladýlar.Ükkâþe b. Mýhsan, kaçanlarý takip ettirmedi.219
Esed oðullarýnýn eman verilen casusu serbest býrakýldý.220
Esed oðullarý yurdunda ele geçirilen 200 deve, sürülüp Medine’ye geti-rildi.221
217 Vâkýdî, Megâzî, 2/550.218 Taberî, Târîh, 3/82, Ýbn Kayyým, 2/134, Diyarbekrî, 2/9, Halebî, 3/174.219 Vâkýdî, Megâzî, 2/550.220 Halebî, 3/174.221 Vâkýdî, Megâzî, 2/550, 551, Ýbn Sa’d, 2/85, Taberî, Târîh, 3/82, Ýbn Seyyid, 2/104 Zehebî, Târîh, s.
293, İbn Kesîr, Bidâye, 4/178, Ýbn Kayyým, 2/134, Kastallânî, Mevâhib, 1/156.
207Benî Kurayza'dan Sonra
Zülkassa Seferi
Seferin İsmi, Mevkii, Tarihi ve Sebebi
Muhammed b. Mesleme on arkadaþýyla birlikte Sa’lebe ve Uval oðullarýnýn oturduklarý Zülkassa’ya gittiði için, bu sefere Zülkassa seferi denilmiþtir.222
Zülkassa, Rebeze yolu üzerinde olup, Medine’ye 24 mil uzaklýktadýr.223
Zülkassa seferi, Hicretin 6. yýlýnda Rebiülâhir ayýnda yapýlmýþtýr.224
Rebiülevvel’de olduðunu söyleyenler de vardýr.225
Sa’lebe ve Enmar oðullarýnýn yurtlarýnda kuraklýk hüküm sürüyor, Meraz’-dan Tâlemeyn’e kadar uzanan bölgeye ise yaðmur düþmüþ bulunuyordu.226
Benî Muharib b. Hasafa, Benî Sa’d b. Sa’d ve Benî Enmar b. Bagîz kabileleri, Meraz’dan Tâlemeyn’e kadar uzanan bölgeye gelmiþler, orada toplanmýþlardý.227
Bunlar, Medinelilerin yaylým hayvanlarýný yaðmalamak hususunda söz birliði etmiþlerdi.
O sýrada, Medinelilerin yaylým hayvanlarý, Heyka vadisi yaylýmýnda yayýlmakta idi.228
Heyka’nýn Medine’ye uzaklýðý 7 mildir.229
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ensardan Muhammed b. Mesleme’yi, yanýna on kiþi katarak, Zülkassa’da oturan Benî Sa’lebeler ile ayný kabile-den Benî Uvallere saldý.
Bu keþif birliði, geceleyin onlarýn üzerlerine vardýlar.230
Sa’lebe ve Uval oðullarý, Ýslâm keþif birliðinin yurtlarýna geldiklerinin farkýna vararak gizlendiler.
Muhammed b. Mesleme ile arkadaþlarýný, uykuya daldýklarý sýrada, yüz kiþi ile kuþattýlar ve oka tuttular.
Muhammed b. Mesleme sýçrayýp kalktý, yayý üzerinde idi.
222 Vâkýdî, Megâzî, 2/511, Ýbn Sa’d, 2/85.223 Ýbn Sa’d, 2/85, Yâkût, 4/366.224 Vâkýdî, Megâzî, 1/4, 2/551, Ýbn Sa’d, 2/85.225 Taberî, Târîh, 3/83, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/207, Ýbn Kayyým, 2/134, Kastallânî, Mevâhib, 1/158.226 Vâkýdî, Megâzî, 2/552, Ýbn Sa’d, 2/86.227 Vâkýdî, Megâzî, 2/552, Ýbn Sa’d, 2/86, Belâzurî, Ensâb, 1/377, Ýbn Seyyid, 2/105.228 Vâkýdî, Megâzî, 2/552, Ýbn Sa’d, 2/86, Ýbn Seyyid, 2/105.229 Ýbn Sa’d, 2/86.230 Vâkýdî, Megâzî, 2/551, Ýbn Sa’d, 2/85.
208 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Arkadaþlarýna: “Silah baþýna!” diyerek baðýrdý.Onlar da sýçrayýp kalktýlar.231
Geceleyin, bir müddet birbirlerine ok yaðdýrdýlar.Bundan sonra, Sa’lebe ve Uval oðullarý, Ýslâm keþif birliðinin üzerine
mýzraklarla saldýrdýlar.232
Üç kiþiyi þehit ettiler.Müslümanlar da, onlardan bir adam öldürdüler.Sa’lebe ve Uval oðullarý, tekrar mýzraklarla saldýrarak, geri kalanlarý da
þehit ettiler.233
Muhammed b. Mesleme de aðýr þekilde yaralanarak yere baygýn düþtü.234
Þehit olanlar arasýnda Müzeynelerden iki, Gatafanlardan da bir kiþi vardý.235
Sa’lebe ve Uval oðullarý, Muhammed b. Mesleme’nin topuðuna vurup, kýmýldamadýðýný görünce, ölmüþ sanarak elbisesini soydular, çekilip gittiler.
Müslümanlardan bir zât oradan geçerken, þehitlere rastladý.236
“Ýnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn=Bizler Allah içiniz ve O’na dönücü-leriz” dedi.
O sýrada ayýlan Muhammed b. Mesleme, bunu iþitince, onun Müslüman olduðunu anladý ve kendisinin sað olduðunu ona anlatmak için kýmýldadý.237
O da, gelip Muhammed b. Mesleme’ye yemek ve su ikram etti.238 Sonra da, bindirip onu Medine’ye getirdi.239
Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın Zülkassa’ya Gönderilişi
Hicretin 6. yýlýnda, Rebiülâhir ayýnda, akþam namazý kýlýndýktan sonra, Peygamberimiz Aleyhisselam Ebu Ubeyde b. Cerrah’ý Müslümanlardan 40 kiþilik bir kuvvetle Zülkassa’ya yolladý.240
231 Vâkýdî, Megâzî, 2/551, Halebî, 3/174, Zürkânî, 2/154.232 Vâkýdî, Megâzî, 2/551, Ýbn Sa’d, 2/85, Halebî, 3/174, Zürkânî, 2/154.233 Vâkýdî, Megâzî, 2/551.234 Vâkýdî, Megâzî, 2/551, Ýbn Sa’d, 2/85.235 Vâkýdî, Megâzî, 2/551.236 Vâkýdî, Megâzî, 2/551, Ýbn Sa’d, 2/85, Ýbn Seyyid, 2/104, Halebî, 3/174, Zürkânî, 2/154.237 Vâkýdî, Megâzî, 2/551, Halebî, 3/174.238 Vâkýdî, Megâzî, 2/551.239 Vâkýdî, Megâzî, 2/551, Ýbn Sa’d, 2/85, Halebî, 3/174, 175, Zürkânî, 2/154.240 Vâkýdî, Megâzî, 2/552, Ýbn Sa’d, 2/86.
209Benî Kurayza'dan Sonra
Maksat hem Medinelilerin Heyka (Heyfa)’da yayýlan hayvanlarýna yapýlmasý muhtemel bir baskýný önlemek,241 hem de Muhammed b. Mes-leme’ye ve arkadaþlarýna yaptýklarýndan dolayý Zülkassa topluluklarýný cezalandýrmaktý.242
Ebu Ubeyde ve arkadaþlarý, bütün gece yürüyüþe devam ederek, sabaha karþý Zülkassa’ya ulaþtýlar ve orada toplanmýþ bulunan müþrik Bedevîlere birden baskýn yaptýlar.
Bedevîler daðýlýp dað baþlarýna kaçtýlar.
Muharib, Sa’lebe ve Enmar kabilelerinin kaçarlarken geride býraktýklarý develerle elbise ve ev eþyalarý iðtinam edildi.243
Ýðtinam edilen mallar arasýnda davar da bulunuyordu.244
Zülkassa’da yakalanarak Medine’ye getirilen adam ise, Müslüman olun-ca, Peygamberimiz Aleyhisselam tarafýndan serbest býrakýldý.245
Cemum Seferi
Seferin Adı, Mevkii, Tarihi ve Sebebi
Seferin adý Cemum’dur. Cemuh denildiði de vardýr.246
Cemum; Süleym oðullarýnýn yurdu olup,247 Nahl ovasý ile Nakre arasýndadýr.248 Nahl ovasýnýn solundadýr.
Nahl ovasýnýn Medine’ye uzaklýðý 4 berid’dir.249
Cemum seferi, Hicretin 6. yýlýnda, Rebiülâhir ayýnda vuku bulmuþ tur.250
Âmir b. Tufeyl’in davetine icabetle, kendi su baþlarý olan Bi’r-i Maûne’de ashabdan 40 kiþilik Ýslâm irþad heyetinin canlarýna kýyan Usayya, Rý’l ve Zekvanlar, Süleym oðullarý kabilesine mensup idiler.251
Müslümanlýðý ve Müslümanlarý ortadan kaldýrmak için Mekke’ye giden Yahudi propaganda heyetine, Süleym oðullarý, Kureyþîler hare-
241 Vâkýdî, Megâzî, 2/552, Ýbn Sa’d, 2/Belâzurî, Ensâb, 1/377, Ýbn Seyyid, 2/105.242 Zürkânî, 2/154, 155.243 Vâkýdî, Megâzî, 2/552, Ýbn Sa’d, 2/86, Yakubî, 2/73, Taberî, Târîh, 3/83, Ýbn Seyyid, 2/105.244 Belâzurî, Ensâb, 1/377, Halebî, 3/175.245 Vâkýdî, Megâzî, 2/252, Ýbn Sa’d, 2/86.246 Semhûdî, 4/1178, Kastallânî, Mevâhib, 1/156.247 Yâkût, 2/163.248 Vâkýdî, Megâzî, 1/5.249 * 4 bürüd 16 fersahtýr. 1 fersah 3 mildir. 1 mil de 4 bin zira’dýr (Ýbn Esîr, Nihâye, 1/116), Ýbn Sa’d, 2/86.250 Vâkýdî, Megâzî, 1/5, Ýbn Sa’d, 2/86.251 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/194, Vâkýdî, Megâzî, 1/347, 348, Abdurrezzak, 5/384, Yakubî, 2/72.
210 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
kete geçtiði zaman onlarla birlikte hareket edecekleri hakkýnda söz vermiþlerdi.252
Kureyþ ordusunun Merru’z-zahran’a geldiði sýrada, Süleym oðullarý da Ebu Âverü’s-Sülemî’nin babasý Süfyan b. Abduþþems’in kumandasý altýnda 700 kiþilik bir kuvvetle gelip Kureyþ ordusuna katýlmýþlar ve Medine’yi onlarla birlikte kuþatmýþlardý.253
Bunun için, Süleym oðullarýna da bir darbe indirilmesi gerekmiþ bulu-nuyordu.
Zeyd b. Hârise’nin Cemum’a Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Zeyd b. Hârise’yi, askerî bir birliðin baþýnda Süleym oðullarýna saldý.
Zeyd b. Hârise Cemum’a vardýðý zaman, orada Müzeynelerden Halime adýnda bir kadýný bulup yakaladýlar.
Halime, Ýslâm mücahidlerine, Süleym oðullarýnýn konak yerlerinden birisini gösterdi.
Ýslâm mücahidleri de oraya birden baskýn yapýp bir hayli deve, davar ve esir alarak Medine’ye döndüler.
Yakalanan Halime’nin kocasý da, esir edilen müþrikler arasýnda bulu-nuyordu.
Zeyd b. Hârise, Medine’ye dönünce, her ikisini Peygamberimiz Aley-hisselama teslim etti.254 Peygamberimiz Aleyhisselam da onlarý serbest býraktý.255
Iys Seferi
Seferin Mevkii, Tarihi ve Sebebi
Iys; Süleym oðullarý yurdunda bir yerdir.256 Medine’ye dört gecelik, Zü’l-merve’ye bir geceliktir.257 Aðaçlý bir vadidir.258
Iys seferi, Hicretin 6. yýlýnda Cumâdelûlâ ayýnda vuku bulmuþtur.259
252 Vâkýdî, Megâzî, 2/442, 443.253 Vâkýdî, Megâzî, 2/443, Ýbn Sa’d, 2/66.254 Ýbn Sa’d, 2/86, Yakubî, 2/71, Taberî, Târîh, 3/83, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/207, Ýbn Kayyým, 2/134, Ýbn Sey-
yid, 2/105, 106, İbn Kesîr, Bidâye, 4/178.255 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/207, İbn Kesîr, Bidâye, 4/178.256 Yâkût, 4/173.257 Ýbn Sa’d, 2/87.258 Zürkânî, 2/156.259 Vâkýdî, Megâzî, 1/5, 2/553, Ýbn Sa’d, 2/87, Belâzurî, Ensâb, 1/377.
211Benî Kurayza'dan Sonra
Þam’dan Kureyþ müþriklerinin bir ticaret kervanýnýn gelmekte olduðu öðrenilmiþti.260
Kureyþ müþrikleri, daha önce de, Ebu Süfyan’ýn idaresindeki büyük tica-ret kervanýnýn baðýþlanan kazancýyla güçlenerek Uhud’a kadar gelip Pey-gamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmýþ bulunuyorlardý.261 Kureyþ müþrikleri iktisaden güçlü durumda bulundukça, Hendek savaþýnda olduðu gibi, kabileleri yanlarýna alarak Medine’ye saldýrmaktan;262 bilakis, Sümame b. Üsal’in Yemâme’den Mekke’ye hububat yüklenmesinde263 veya Ebu Basîr’in Þam ticaret yollarýný kesmesinde264 olduðu gibi, baþlarý dara geldikçe de, Peygamberimiz Aleyhisselama yalvarmaktan geri durmuyorlardý.265
O halde, Kureyþ müþriklerinden selamette kalabilmek için, zaman zaman onlarý iktisaden zayýflatmak, güç duruma düþürmek gerekiyordu.
Bunun için, Peygamberimiz Aleyhisselam, Þam’dan gelmekte olan Kureyþ ticaret kervanýna elkoymak üzere, Zeyd b. Hârise’nin kumandasý altýnda 170 kiþilik bir süvari birliðini yola çýkardý.266
Peygamberimiz Aleyhisselamýn kýzý Hz. Zeyneb’in kocasý Ebu’l-Âs b. Rebi’ de ticaret için Þam’a gitmiþti.
Kendisi, henüz Müslüman olmamakla beraber, güvenilir bir kiþi idi.
Ebu’l-Âs’ýn yanýnda Kureyþ müþriklerine ait pek çok mal bulunuyor ve kendisi de kafile ile Þam’dan dönüyordu.267
Ýslâm mücahidleri Kureyþ ticaret kervanýný yakaladýlar, kervanda bulunan mallarý, bilhassa Safvan b. Ümeyye’ye ait pek çok gümüþleri ele geçirdiler.
Kervanda bulunan kimseleri de esir ettiler.268
Ebu’l-Âs b. Rebi’ de esir edilenler arasýnda idi.269
Ýðtinam edilen mallar, mücahidler arasýnda bölüþtürüldü.270
260 Vâkýdî, Megâzî, 2/553, Ýbn Sa’d, 2/87.261 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/64, Vâkýdî, Megâzî, 1/199, 200, Ýbn Sa’d, 2/37.262 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/226, Vâkýdî, Megâzî, 2/442, 444, Ýbn Sa’d, 2/66.263 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/288, Ýbn Sa’d, 5/550, Ýbn Abdilberr, 1/215.264 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338.265 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/388, Ýbn Sa’d, 5/550, Ýbn Abdilberr, 1/215.266 Vâkýdî, Megâzî, 2/553, Ýbn Sa’d, 2/87.267 Ýbn Kayyým, 2/134.268 Vâkýdî, Megâzî, 2/553, Ýbn Sa’d, 2/87.269 Vâkýdî, Megâzî, 2/553.270 Ýbn Kayyým, 2/134.
212 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu’l-Âs’ın Himayeye Alınışı
Ebu’l-Âs, seher vakti, Peygamberimiz Aleyhisselamýn kýzý Hz. Zeyneb’e:271
“Babandan, benim için eman al!” diye haber gönderdi.Peygamberimiz Aleyhisselam Müslümanlara sabah namazýný kýldýrdýðý
sýrada, Hz. Zeyneb baþýný hücresinin kapýsýndan çýkararak:“Ey insanlar! Ben Resûlullah’ýn kýzý Zeyneb’im!272 Ben Ebu’l-Âs’ý hima-
yeme aldým!” diyerek seslendi.273
Peygamberimiz Aleyhisselam, selam verince, yüzünü halka çevirdi ve:“Ey insanlar! Benim iþittiðimi siz de iþittiniz, deðil mi?” diye sordu.Cemaat:“Evet!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; sizin þimdi
iþitmiþ olduðunuz þeyi ben de þimdi iþitinceye kadar, bu hususta hiçbir þey bilmiyordum.274
Mü’minler, birbirlerine karþý tek kiþi, tek el hükmündedirler.Bunun için, onlara, yakýnlarýný himaye etmeleri yaraþýr.275 Müslüman-
lara, yakýnlarýný himaye etmeleri düþer!” buyurdu.276
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mescidden dönünce kýzý Hz. Zeyneb’in yanýna vardý277 ve:
“Senin himayeye almýþ olduðun kiþiyi biz de himayemize aldýk!” buyur-du.278
Hz. Zeyneb, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Ebu’l-Âs akrabadýr, amca oðludur. Hem de, çocuðumun babasýdýr.
Bunun için, onu himayeme aldým!” dedi.279
Hz. Zeyneb’in, Ebu’l-Âs’tan, Ali ve Ümame isimlerinde iki çocuðu vardý.280
271 Vâkýdî, Megâzî, 2/553, Ýbn Sa’d, 5/33.272 Hâkim, 4/45.273 Vâkýdî, Megâzî, 2/553, Ýbn Sa’d, 8/33, Hâkim, 4/45, Ýbn Abdilberr, 4/1702, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe,
6/185.274 Vâkýdî, Megâzî, 2/553, Ýbn Sa’d, 8/33, Ýbn Abdilberr, 4/1702, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/85.275 Vâkýdî, Megâzî, 2/553, Ýbn Sa’d, 8/33, Halebî, 3/176.276 Hâkim, 4/45, Ýbn Abdilberr, 4/1702, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/185.277 Ýbn Abdilberr, 4/1702, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/185, Halebî, 3/176.278 Vâkýdî, Megâzî, 2/553, Ýbn Sa’d, 8/33, Hâkim, 4/45, Ýbn Seyyid, 2/106, Kastallânî, Mevâhib, 1/157,
Halebî, 3/176.279 Zürkânî, 2/156.280 Hâkim, 4/44.
213Benî Kurayza'dan Sonra
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Zeyneb’e Emri ve Ebu’l-Âs’a Mallarının Geri Verilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Zeyneb’e:“Ey kýzcaðýzým! Makamýný þerefli tut, gözet! Ebu’l-Âs sana yaklaþmaya
yol bulmasýn!Çünkü, sen ona helâl deðilsin;281 o müþriklikte devam ettiði müddet-
çe!” buyurdu.282
Hz. Zeyneb, Ebu’l-Âs’ýn iðtinam edilmiþ olan malýný istemeye geldiðini söyledi283 ve onlarýn kendisine geri verilmesini diledi.284
Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahidlere haber saldý.Gelip yanýnda toplandýklarý zaman, onlara:“Þu adamýn (Ebu’l-Âs’ýn) bizden olduðunu biliyorsunuzdur.Siz onun ve ondan baþkalarýnýn mallarýný iðtinam etmiþ bulunuyorsu-
nuz. O mallar size Allah’ýn müþriklerden nasip ettiði ganimetlerdendir.285
Eðer ona malýný geri vermenizi uygun görürseniz, geri veriniz!286
Geri vermekten kaçýnýrsanýz, zaten onlar sizin hakkýnýzdýr!” buyurdu.Mücahidler:“Hayýr yâ Rasûlallah! Biz o mallarý ona geri vereceðiz!” dediler.287
Her biri, almýþ olduklarý þeylerin hepsini -küçük ve eski su kýrbasýna veya abdest matarasýna veya ipe varýncaya kadar- yanlarýnda az veya çok hiçbir þey býrakmaksýzýn getirip ona verdiler.288
Ebu’l-Âs’ın Kureyş Müşriklerine Ait Malları Teslim Ettikten Sonra Müslüman Olup Medine’ye Dönüşü
Ebu’l-Âs, aldýðý mallarla Mekke’ye döndü.Her hak sahibine hakkýný, mallarýný teslim edip iþini bitirdikten sonra:“Ey Kureyþ cemaati! Herhangi birinize, yanýmdaki mallarýndan
vermediðim bir şey kaldý mý?” diye sordu.289
“Hayýr! Vallahi kalmadý!” dediler.290
281 Ýbn Abdilberr, 4/1702, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/185, Halebî, 3/176, Zürkânî, 2/156.282 Vâkýdî, Megâzî, 2/553, Ýbn Sa’d, 8/33.283 Ýbn Abdilberr, 4/1702, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/185.284 Vâkýdî, Megâzî, 2/553, Ýbn Sa’d, 8/33, Halebî, 3/176.285 Ýbn Abdilberr, 4/1702, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/185, Ýbn Kayyým, 2/134.286 Ýbn Kayyým, 2/134.287 Ýbn Abdilberr, 4/1702, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/185, Ýbn Kayyým, 2/134.288 Vâkýdî, Megâzî, 2/553, 554, Ýbn Kayyým, 2/134.289 Vâkýdî, Megâzî, 2/554, Ýbn Abdilberr, 4/1703.290 Vâkýdî, Megâzî, 2/554, Ýbn Kayyým, 2/134.
214 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu’l-Âs:“Size olan ahdimi yerine getirdim mi?” diye sordu.“Evet! Vallahi yerine getirdin!291 Allah seni hayýrla mükâfatlandýrsýn!
Biz seni þerefli ve vefalý bulduk!” dediler.Ebu’l-Âs:“Vallahi, sizin yanýnýza gelmeden önce Müslüman olmamý engelleyen
þey; mallarýnýzý götürmek istediðim için Müslüman olduðumu sanmanýz korkusundan baþka bir şey deðildir!292
Ben þehadet ederim ki; Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur ve yine þehadet ederim ki; Muhammed Allah’ýn kulu ve resûlüdür!” dedi.293
Ebu’l-Âs Mekke’den Medine’ye, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna döndü.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona Hz. Zeyneb’i eski nikâhý ile veya yeni bir nikâhla ve yeni bir mehirle verdi.294
Tarf Seferi
Seferin Mevkii, Tarihi ve Sebebi
Tarf; Mýraz yakýnýnda, Nuhayl’ýn arkasýnda, Medine’ye 36 mil uzaklýkta, Mahacca üzerindeki Bakara yolunda bir sudur.295 Su kaynaðýdýr.296
Tarf’ta birçok kuyular ve su birikintileri de vardýr.297
Tarf, Zülkassa gibi, Benî Sa’lebelerin konak yerlerindendir.298
Tarf seferi, Hicretin 6. yýlýnda, Cumâdelâhir ayýnda vuku bulmuþtur.299
Sa’lebe oðullarýnýn Hicretin 4. yýlýnda Enmar kabileleriyle birleþerek Müslümanlarla çarpýþmaya hazýrlandýklarý haber alýnýp Zâtü’r-rikâ’ya kadar gidilmiþti.300
Medine yaylýmýndaki hayvanlarý yaðmalamaya hazýrlanan ve Muham-med b. Mesleme kumandasýndaki on kiþilik keþif birliðini Zülkassa’da
291 Halebî, 3/177, Zürkânî, 2/156.292 Ýbn Abdilberr, 4/1703, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/185, Ýbn Kayyým, 2/134, Halebî, 3/177, Zürkânî, 2/156.293 Vâkýdî, Megâzî, 2/554, Ýbn Abdilberr, 4/1703, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/185, Ýbn Kayyým, 2/134.294 Vâkýdî, Megâzî, 2/554, Ýbn Sa’d, 8/32, 33, Hâkim, 3/638, 639, Ýbn Abdilberr, 4/1703, Ýbn Esîr,
Usdu’l-gâbe, 6/185, Zehebî, Siyer, 1/176, 177.295 Ýbn Sa’d, 2/87.296 Yâkût, 4/31.297 Semhûdî, 4/1258.298 Vâkýdî, Megâzî, 2/555, Ýbn Sa’d, 2/85.299 Vâkýdî, Megâzî, 1/5, 2/555, Ýbn Sa’d, 2/87, Belâzurî, Ensâb, 1/377, Taberî, Târîh, 3/83, Ýbn Esîr,
Kâmil, 2/207.300 Vâkýdî, Megâzî, 1/395, 396, Ýbn Sa’d, 2/61.
215Benî Kurayza'dan Sonra
kuþatarak þehit eden Sa’lebe ve Uval oðullarýna,301 Ebu Ubeyde b. Cerrah, 40 kiþilik bir kuvvetle Zülkassa’da ilk darbeyi indirmiþti.302
Sa’lebe oðullarýna ikinci darbeyi de, Tarf’ta Zeyd b. Hârise indirecekti.Peygamberimiz Aleyhisselam, Zeyd b. Hârise’yi, onbir kiþilik bir kuvvet-
le Tarf’a, Benî Sa’lebelere saldý.303
Sa’lebe oðullarý Zeyd b. Hârise’nin birliðini Tarf’ta görünce, Peygambe-rimiz Aleyhisselamýn üzerlerine yürüdüðünü sanarak korkup kaçtýlar.304
Sa’lebe oðullarý, Zeyd b. Hârise’nin birliðini, Peygamberimiz Aleyhisselamýn öncü birliði sandýlar.305
Zeyd b. Hârise birliðinin parolalarý “Emit! Emit!” idi.Zeyd b. Hârise, Sa’lebe oðullarýnýn yirmi devesi ile ele geçirdikleri
davarlarýný sürüp bir sabah Medine’ye getirdi.306
Sâlebe oðullarý, Zeyd b. Hârise’nin öncü birliði olmadýðýný ve kendileri-ne baþkaca kuvvet gelmediðini, gelmeyeceðini anlayýnca, Zeyd b. Hârise’yi ve birliðini takibe koyuldularsa da, onlara yetiþemediler.307
Tarf’ta Sa’lebe oðullarýyla bir çarpýþma olmamýþtýr.308
Tarf seferi dört gece sürmüþtür.309
Zeyd b. Hârise’nin ve Arkadaşlarının Başlarına Gelenler
Hicretin 6. yýlýnda, Recep ayýnda, Zeyd b. Hârise, ashabdan bazýlarýnýn ticaret mallarýný Þam’a götürüp satmak için yola çýkmýþtý.310
Zeyd b. Hârise ve arkadaþlarý atlý idiler.311
Zeyd b. Hârise ve arkadaþlarý, ticaret mallarýyla Vâdi’l-kurâ’ya yaklaþtýklarý sýrada, Fezâre ve Bedr kabilesinden birtakým adamlar bunlarýn önlerini kestiler, Zeyd b. Hârise ile arkadaþlarýný kýlýçtan geçirdiler.
Hepsinin öldüklerine kanaat getirerek, yanlarýndaki bütün mallarý gas-bedip gittiler.
301 Vâkýdî, Megâzî, 2/551, 552, Ýbn Sa’d, 2/85.302 Vâkýdî, Megâzî, 2/552, Ýbn Sa’d, 2/86, Yakubî, 2/73, Taberî, Târîh, 3/83, Ýbn Seyyid, 2/105.303 Vâkýdî, Megâzî, 2/555, Ýbn Sa’d, 2/87, Belâzurî, Ensâb, 1/377, Yakubî, 2/72, Taberî, Târîh, 3/83,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/207.304 Vâkýdî, Megâzî, 2/555, Ýbn Sa’d, 2/87, Belâzurî, Ensâb, 1/377, Yakubî, 2/72, Taberî, Târîh, 3/83,
Ýbn Kayyým, 2/134, Ýbn Seyyid, 2/106.305 Zürkânî, 2/158.306 Vâkýdî, Megâzî, 2/555, Ýbn Sa’d, 2/87, Ýbn Seyyid, 2/106.307 Vâkýdî, Megâzî, 2/555, Halebî, 3/178, Zürkânî, 2/158.308 Vâkýdî, Megâzî, 2/555, Ýbn Sa’d, 2/87, Yakubî, 2/72.309 Vâkýdî, Megâzî, 2/555, Ýbn Sa’d, 2/87, Taberî, Târîh, 3/83.310 Vâkýdî, Megâzî, 2/564, Ýbn Sa’d, 2/90.311 Yakubî, 2/71.
216 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Zeyd b. Hârise aðýr yaralý olarak baygýn bir halde yere düþtü, ölme derecesine geldi.
Bir müddet sonra ayýlýp, þehit arkadaþlarý arasýndan kalkarak yavaþ yavaþ Medine’ye geldi.
Baþlarýna gelenleri Peygamberimiz Aleyhisselama haber verdi.312
Zeyd b. Hârise, Benî Fezârelerle çarpýþmadýkça yýkanmayacaðýna,313 koku sürünmeyeceðine yemin etti.314
Abdurrahman b. Avf’ın Dûmetü’l-Cendel’e Gönderilişi
Seferin Mevkii, Tarihi ve Sebebi
Dûmetü’l-Cendel; Þam yollarýnýn aðzýnda olup, Dýmaþk’a 5, Medine’ye 15 veya 16 gecelik uzaklýkta,315 Þam’ýn Medine’ye en yakýn beldelerinden olup, Tebük yakýnýnda,316 akarsularý, hurmalýk ve ekinlikleri bulunan bir yerdi.
Büyük bir panayýr ve ticaret merkezi idi.317
Dûmetü’l-Cendel seferi, Hicretin 6. yýlýnda, Þaban ayýnda vuku bulmuþtur.318
Seferin sebebi, Ýslâmiyeti yaymaktý.319
Abdullah b. Ömer der ki:“Resûlullah Aleyhisselam Abdurrahman b. Avf’ý yanýna çaðýrdý ve ona:‘Hazýrlan! Ben seni inþaallah bugün veya yarýn sabah askerî bir birliðin
baþýnda göndereceðim!’ buyurdu.320
Ben bunu iþitince, kendi kendime:‘Mescide gireceðim. Sabah namazýný Peygamber Aleyhisselamla
kýlacaðým. Peygamber Aleyhisselamýn Abdurrahman b. Avf’a tavsiyelerini dinleyeceðim!’ dedim.
Mescidde sabahladým, sabah namazýný Mescidde kýldým.Mescidde, Resûlullah Aleyhisselamýn ashabýndan þu on kiþilik cemaa-
tinin:
312 Ýbn Sa’d, 2/90.313 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/265, Taberî, Târîh, 3/84, Ýbn Seyyid, 2/108.314 Yakubî, 2/71.315 Ýbn Sa’d, 2/62.316 Halebî, 2/581.317 Halebî, 2/581.318 Vâkýdî, Megâzî, 2/560, Ýbn Sa’d, 2/89, Belâzurî, Ensâb, 1/378.319 Vâkýdî, Megâzî, 2/560, Ýbn Sa’d, 3/129.320 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/280, Vâkýdî, Megâzî, 2/560, Hâkim, 4/540, Halebî, 3/183, Zürkânî, 2/161.
217Benî Kurayza'dan Sonra
1. Ebu Bekir,
2. Ömer,
3. Osman,
4. Ali,
5. Abdurrahman b. Avf,
6. Abdullah b. Mes’ud,
7. Muaz b. Cebel,
8. Huzeyfe b. Yeman,
9. Ebu Saîd el-Hudrî,
10. Benim Resûlullah Aleyhisselamla birarada bulunduðumuz sýrada, Ensardan bir zât gelip Resûlullah Aleyhisselama selam verdikten sonra, oturdu ve:
‘Yâ Rasûlallah! Allah’ýn salât ve selamý senin üzerine olsun! Mü’minlerin en üstünü hangisidir?’ diye sordu.
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Onlarýn, ahlâký en güzel olanýdýr!’ buyurdu.
Ensarî:
‘Mü’minlerin en zekisi, en akýllýsý hangisidir?’ diye sordu.
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Onlarýn, ölümü en çok hatýrlayaný, ölüm gelmeden önce ona en iyi, en çok hazýrlananýdýr! Ýþte, asýl akýllý kimseler onlardýr!’ buyurdu.321
Sonra da, bize yönelerek:
‘Ey Muhacirler cemaati! Beþ þey vardýr ki; siz onlarla imtihan edilirseniz, onlar baþýnýza gelirse, haliniz yaman olur! Ben sizin onlara eriþmenizden Allah’a sýðýnýrým!
1. Bir kavimde fuhuþ (zina) zuhur eder ve bu açýktan iþlenecek derece-de yayýlýrsa, muhakkak o kavimde veba, geçmiþlerinde olmayan birtakým hastalýklar zuhur eder ve yaygýnlaþýr!
2. Bir kavim ölçüyü ve tartýyý eksik yaparsa, o kavim muhakkak kýtlýða, þiddetli geçim sýkýntýsýna ve hâkim zulmüne uðrar!
3. Bir kavim mallarýnýn zekâtýný vermekten kaçýnýrsa, o kavim muhak-kak yaðmurdan men edilir (kuraklýða uðrar). Hayvanlarý olmasa, onlara hiç yaðmur da yaðdýrýlmaz!
321 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/280, Vâkýdî, Megâzî, 2/561, Ýbn Mâce, 2/1332, 1333, Hâkim, 4/540.
218 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
4. Bir kavim Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne verdikleri sözü bozarsa, Allah o kavme muhakkak kendilerinden olmayan düþmaný musallat kýlar! Düþman da onlarýn ellerindekinden bir kýsmýný çeker, alýr!
5. Ýmamlarý Allah’ýn Kitabýyla hükmetmez, Allah’ýn indirdiklerine karþý kibirlenirse, Allah onlarý aralarýnda (çýkacak fitne ve fesatlarla) azaba uðratýr!’ buyurdu.”322
Peygamberimiz Aleyhisselam, Dûmetü’l-Cendel’e hareket ve ora halkýný Ýslâmiyete davet etmesini Abdurrahman b. Avf’a emretti.
Dûmetü’l-Cendel’e gidecek mücahidlerin sayýsý 700 idi.323
Bunlar, seher vakti Medine dýþýnda Cürüf’teki karargâhlarýnda top-landýlar.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Abdurrahman b. Avf’ýn onlardan geri kaldýðýný görünce, ona:
“Sen arkadaþlarýndan ne için geri kaldýn?” diye sordu.Abdurrahman b. Avf:“Yâ Rasûlallah! En son görüþmemin, konuþmamýn seninle olmasýný arzu
ettim. Yolculuk elbisem üzerimdedir!” dedi.324
Abdurrahman b. Avf, sabahleyin baþýna siyah pamuklu bezden, geliþigüzel bir sarýk sarmýþ bulunuyordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam onu önüne oturttu.325 Abdurrahman b. Avf’ýn sarýðýný çözüp tekrar sardý. Sarýðýn bir ucunu, onun omuzunun arasýndan, dört parmak veya dört parmak kadar sarkýttý. Sonra da:
“Ey Ýbn Avf! Sarýðý iþte böyle sar!326 Çünkü, sarýðýn böyle sarýlýþý daha güzel, daha uygundur!” buyurdu.
Abdurrahman b. Avf’a verilmek üzere bir sancak getirilmesini Bilal-i Habeþî’ye emretti. Yüce Allah’a hamd ü senâda ve kendisine de salât ü selamda bulunduktan sonra, sancaðý ona uzatýp:
“Al bunu ey Ýbn Avf! Hepiniz Allah yolunda cihad ediniz!Allah’ý inkâr edenlerle çarpýþýnýz!Ganimet mallarýna hýyanet etmeyiniz!Öldürdüklerinizin burun-kulak gibi uzuvlarýný kesmeyiniz!
322 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/280, Vâkýdî, Megâzî, 2/561, Ýbn Mâce, 2/1332, 1333, Hâkim, 4/540, Deyle-mî, 5/288, Münzirî, 1/543, 544, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 16/80, 81, Halebî, 3/184, 185.
323 Vâkýdî, Megâzî, 2/560, Ýbn Sa’d, 3/129, Halebî, 3/183, Zürkânî, 2/161.324 Vâkýdî, Megâzî, 2/560.325 Vâkýdî, Megâzî, 2/560, Ýbn Sa’d, 2/89, Ýbn Seyyid, 2/108.326 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/280, Vâkýdî, Megâzî, 2/560-561, Hâkim, 4/540, Diyarbekrî, 2/11.
219Benî Kurayza'dan Sonra
Küçük çocuklarý öldürmeyiniz!Bunlar, size Allah’ýn ahdi ve Peygamberinin sünnetidir!” buyurdu.327
“Eðer Allah sana fetih ve zafer ihsan eder,328 onlar senin davetini kabul edip Müslüman olurlarsa,329 onlarýn krallarýnýn, liderlerinin kýzý ile evlen!” buyurdu.330
Abdurrahman b. Avf, askerlerinin baþýnda Medine’den hareket etti.Dûmetü’l-Cendel’e varýnca, orada üç gün kaldý. Ora halkýný Ýslâmiyete
davet etti.331
Dûmetü’l-Cendel halký:“Biz kýlýçtan baþka bir şey vermeyiz!” dediler.332
Ýslâmiyeti kabulden kaçýndýlar.Abdurrahman b. Avf’a ilk önce böyle kýlýç gösterdiler. Üçüncü gün olun-
ca, Asbað b. Amr el-Kelbî Müslüman oldu.Kendisi Hýristiyandý ve Dûmetü’l-Cendel halkýnýn kralý idi.333
Asbað Müslüman olunca, kavminden birçok kimse de Müslüman oldu.334
Abdurrahman b. Avf, durumu ve Dûmetü’l-Cendel’de evlenmek iste-diðini, Peygamberimiz Aleyhisselama bir yazý ile arzetti.
Yazýyý, Cüheynelerden Râfi’ b. Mekis isminde birisiyle Medine’ye gön-derdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Abdurrahman b. Avf’a gönderdiði cevabî yazýsýnda, Asbað’ýn kýzý Tümazýr’la evlenmesini bildirdi.
Bunun üzerine, Abdurrahman b. Avf, Dumetü'l-Cendel’de Tümazýr’la evlendi.335
Dumetü'l-Cendel halkýndan Müslüman olmayýp kendi dinlerinde kal-mak isteyenler ise, her yýl seksen bin dirhemin sekizde birinin dörtte birini vergi olarak ödemek üzere, Abdurrahman b. Avf’la anlaþma yaptýlar.336
Abdurrahman b. Avf, yeni hanýmýný yanýna alarak, Ýslâm mücahidleriyle birlikte, Dûmetü’l-Cendel’den Medine’ye döndü.337
327 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/281, Hâkim, 4/540, Diyarbekrî, 2/12, Halebî, 3/183, 184, Zürkânî, 2/161.328 Yakubî, 2/75, Ýbn Abdilberr, 2/845, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/480.329 Vâkýdî, Megâzî, 2/561, Ýbn Sa’d, 2/89.330 Vâkýdî, Megâzî, 2/561, Ýbn Sa’d, 2/89, Belâzurî, Ensâb, 1/378, Ýbn Abdilberr, 2/845, Ýbn Esîr, Us-
du’l-gâbe, 3/480.331 Vâkýdî, Megâzî, 2/561, Ýbn Sa’d, 2/89.332 Halebî, 3/184.333 Vâkýdî, Megâzî, 2/561.334 Ýbn Sa’d, 2/89.335 Vâkýdî, Megâzî, 2/561, Ýbn Sa’d, 3/129, Halebî, 3/184.336 Yakubî, 2/75.337 Vâkýdî, Megâzî, 2/562, Ýbn Sa’d, 2/89.
220 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Ali’nin Fedek’te Toplanan Benî Sa’dlara Gönderilişi
Seferin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Fedek seferi, Hicretin 6. yýlýnda Þaban ayýnda vuku bulmuþtur.338
Fedek; Hicaz’da bir kariyyedir. Medine’ye iki-üç günlüktür.339
Seferin sebebi: Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa’d b. Bekr oðullarý kabi-lesinin Hayber Yahudilerine yardým etmek üzere Fedek’te toplandýklarýný haber almýþtý.340
Sa’d b. Bekr oðullarý kabilesi, bu yolda yapacaklarý yardýma karþýlýk, kendilerine Hayber’in hurma mahsulünü vermelerini Hayber Yahudilerin-den istemiþlerdi.341
Sa’d b. Bekir oðullarýnýn yardýma gelmeleri boþuna deðildi.Hayber Yahudileri bir yýldan beri Peygamberimiz Aleyhisselamla
çarpýþma hazýrlýðý içinde idiler.Benî Kurayza Yahudileri cezalandýrýldýðý zaman, Hayber Yahudileri,
toplanýp yapýlacak iþi aralarýnda konuþmuþ; Teymâ, Fedek ve Vadi’l-kurâ Yahudilerini yanlarýna alarak Medine üzerine yürümeye, eski yeni bütün hýnçlarýyla çarpýþmaya karar vermiþ bulunuyorlardý.342
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ali’yi 11 kiþilik askerî bir birliðin baþýna geçirerek Fedek’te toplanan Benî Sa’d b. Bekrlere saldý.
Mücahidler geceleri gittiler, gündüzleri gizlendiler, Hemec’e ulaþtýlar.343
Hemec; Hayber’le Fedek arasýnda bir su kaynaðýdýr.Mücahidler, Hemec’de bir adam yakaladýlar.344 Yakalanan adam, Benî
Sa’dlarýn casusu idi.345
Ona:“Sen nesin? Arkandaki Benî Sa’dlarýn toplantýlarýndan malumatýn var
mý?” diye sordular.Adam:
338 Vâkýdî, Megâzî, 1/5, 2/562, Ýbn Sa’d, 2/89, Belâzurî, Ensâb, 1/378, Taberî, Târîh, 3/83.339 Yâkût, 4/238.340 Vâkýdî, Megâzî, 2/562, Ýbn Sa’d, 2/89, Belâzurî, Ensâb, 1/378, Yakubî, 2/73,74, Taberî, Târîh, 3/83,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/209, Ýbn Seyyid, 2/109, Zehebî, Târîh, s. 295, İbn Kesîr, Bidâye, 4/179, Ýbn Kayyým, 2/135, Kastallânî, Mevâhib, 1/158, Diyarbekrî, 2/12, Halebî, 3/185.
341 Vâkýdî, Megâzî, 2/562, Taberî, Târîh, 3/83, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/209, Ýbn Kayyým, 2/135, Ýbn Seyyid, 2/110, Zehebî, s. 295, İbn Kesîr, Bidâye, 4/179.
342 Vâkýdî, Megâzî, 2/530, 531.343 Vâkýdî, 2/562, Ýbn Sa’d, 2/90.344 Ýbn Sa’d, 2/90, Ýbn Seyyid, 2/109.345 Vâkýdî, Megâzî, 2/562, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/209, Ýbn Seyyid, 2/110, Ýbn Kayyým, 2/135, Zehebî, s.
295, İbn Kesîr, Bidâye, 4/179, Halebî, 3/185, Zürkânî, 2/162.
221Benî Kurayza'dan Sonra
“Bende bu hususta bilgi yok!” dedi.Mücahidler onun üzerine yürüyünce, kendisinin Benî Sa’dlarýn casu-
su olduðunu, Hayber Yahudilerine yardým karþýlýðýnda Hayber hurma mahsulünün Benî Sa’d’lara tahsisini istemek üzere kendisini göndermiþ olduklarýný ona söylettiler.
Kendisine:“Benî Sa’dlar neredeler?” diye sordular.346
Casus:“Bana eman verirseniz, onlarýn yerlerini size haber veririm” dedi.Eman verdiler.347
Casus:“Onlardan 200 kiþilik bir cemaati geride býrakmýþtým. Onlarýn liderleri
de Veber b. Uleym’dir!” dedi.Mücahidler:“Önümüze düþ, onlarýn yerini bize göster!” dediler.Casus:“Eðer bana eman verirseniz, gösteririm!” dedi.Mücahidler:“Eðer sen bizi götürüp onlarýn yerlerini ve yaylým hayvanlarýný bize gös-
terirsen, sana eman veririz, aksi takdirde senin için eman yok!” dediler.Casus, göstermeye razý oldu. Önlerine düþüp mücahidleri götürdü durdu.
Öyle ki, casustan þüphelenecek, kendisinin bir kötülük düþündüðünü, tuzaða düþürmek istediðini sanacak kadar götürdü!
Dümdüz ve büyük çöllere, yüksek yüksek yerlere eriþtirdi.Sonra bir ovaya indirdi ki, orada pek çok develer, davarlar vardý.“Ýþte, Benî Sa’dlarýn develeri ve davarlarý bunlar!” dedi.Mücahidler birden baskýn yapýp develeri ve davarlarý ele geçirdiler.Casus:“Býrakýnýz beni artýk!” dedi.Mücahidler:“Hayýr! Onlarýn arkamýzdan gelmeyeceklerinden emin oluncaya kadar,
seni býrakmayacaðýz!” dediler.Develerin ve davarlarýn çobaný ise, kaçarak, soluðu Benî Sa’dlarýn
toplandýklarý yerde almýþ; Sa’d b. Bekr oðullarýný uyarmýþ, korkutmuþtu.
346 Vâkýdî, Megâzî, 2/562.347 Ýbn Sa’d, 2/90, Ýbn Seyyid, 2/109, Halebî, 3/185.
222 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sa’d b. Bekr oðullarý kaçýp etrafa daðýldýlar.Casus:“Siz beni daha ne diye tutuyorsunuz? Ýþte, Bedevî Araplar darmadaðýn
oldular! Çobanlarý onlarý uyardýlar ve korkuttular” dedi.Hz. Ali:“Biz onlarýn karargâhlarýna daha ulaþmadýk!” dedi.Casus, mücahidleri oraya kadar da götürdü. Fakat, orada hiçbir kimse
göremediler. Bunun üzerine, casusu serbest býraktýlar.348
Rivayete göre, Ýsa b. Alîle’nin dedesi demiþ ki:“Ben, Hemec’den Bedi’a kadar uzanan vadide Sa’d b. Bekr oðullarýný,
kadýnlarýný hayvanlara bindirip kaçarlarken görmüþtüm. Kendi kendime:‘Bugün onlarýn baþýna bir felâket mi geldi ki?!’ dedim.Yanlarýna yaklaþtým. Liderleri Veber b. Uleym’le karþýlaþtým. Ona:‘Nereye bu gidiþ?!’ diye sordum.Veber:‘Þerre, kötülüðe! Muhammed’in cemaatleri üzerimize yürüdü! Ona karþý
koymaya bizde güç yok! Daha çarpýþmaya tutulmadan, rüzgârýna tutulduk!Hayber’e gönderdiðimiz elçimizi yakaladýlar! O bizi onlara haber verdi,
yapýlmayacak þeyi bize yaptý!’ dedi.Kendisine:‘Kimdir o elçiniz?’ diye sordum.Veber:‘Kardeþimin oðludur! Biz Araplar içinde kalbi ondan daha saðlam,
dayanýklý bir genç bulunmaz sanýrdýk!’ dedi.Ona:‘Ben görüyorum ki; Muhammed’in iþi, güvenliðe eren ve büyüyen bir
iþ oldu.O Kureyþîleri çökertti!Onlara, yapýlamayacak þeyi yaptý!Daha sonra, sýrasýyla Yesrib’deki kaleleri, yani Kaynukalarý, Benî Nadîr-
leri, Benî Kurayzalarý ve þu Hayber’dekilere kadar sairlerini de hep o çökertti, yerlere serdi!’ dedim.
348 Vâkýdî, Megâzî, 2/563.
223Benî Kurayza'dan Sonra
Veber, bana:‘Sen bundan korkma!Hayber’de nice adamlar var!Kendilerini saldýranlardan koruyucu kaleler, hiç kesilmeyen sular var!Muhammed hiçbir zaman onlara yaklaþamaz!Yurdunun ortasýnda bile, onlarla çarpýþmak liyakatini kendisinde bula-
maz’ dedi.Ona:‘Bu senin görüþün mü?’ diye sordum.Veber:‘Bu onlarýn (Hayber Yahudilerinin) görüþleri ve mütalaalarýdýr!’ dedi.”349
Benî Sa’d b. Bekrlerden iðtinam edilip Medine’ye getirilen, 500 deve ile 2000 davardý.350
Bunlarýn beþte biri Beytü’l-mâl için çýkarýldýktan sonra, kalan beþte dördü mücahidler arasýnda bölüþtürüldü.351
Zeyd b. Hârise’nin Vâdi’l-kurâ’ya Benî Fezârelere Gönderilişi
Seferin Mevkii, Tarihi ve Sebepleri
Seferin mevkii Vâdi’l-kurâ nahiyesi olup Medine’ye yedi geceliktir.352
Sefer, Hicretin 6. yýlýnda, Ramazan ayýnda yapýlmýþtýr.353
Seferin sebepleri
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Gâbe yaylýmýnda yayýlmakta bulunan yirmi devesini Uyeyne b. Hýsn el-Fezârî, Gatafan ve Fezârelerden 40 atlý salarak baskýn yaptýrýp sürdürmüþ, Ebu Zerri’l-Gýfârî’nin oðlunu da þehit ettirmiþti.354
Diðer rivayete göre; baskýncýlarý yollayan, Rebia b. Bedr’in kýzý ve Malik b. Huzeyfe b. Bedr’in karýsý Ümmü Kýrfe idi.
Ümmü Kýrfe, kendi kabilesinden 40 kiþiyi “Medine’ye giriniz!” diyerek Peygamberimiz Aleyhisselamýn üzerine salmýþtý.355
349 Vâkýdî, Megâzî, 2/563.350 Vâkýdî, Megâzî, 2/563, Ýbn Sa’d, 2/90, Ýbn Seyyid, 2/109, Kastallânî, Mevâhib, 1/158, Diyarbekrî,
2/12, Halebî, 3/186, Zürkânî, 2/162.351 Ýbn Sa’d, 2/90, Ýbn Seyyid, 2/110, Halebî, 3/186, Zürkânî, 2/162.352 Ýbn Sa’d, 2/90.353 Vâkýdî, Megâzî, 2/564, Ýbn Sa’d, 2/90, Belâzurî, Ensâb, 1/378, Taberî, Târîh, 3/83.354 Ýbn Sa’d, 2/80, Buhârî, Sahîh, 4/27, Belâzurî, Ensâb, 1/348, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/188, 189, Ýbn Seyyid,
2/87, Kastallânî, Mevâhib, 1/155.355 Yakubî, 2/71.
224 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bu Ümmü Kýrfe; oðullarýndan ve oðullarýnýn oðullarýndan 30 atlý hazýrlayýp, onlara:
“Medine’ye gidiniz, Muhammed’i öldürünüz!” demiþti.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Allah’ým! Oðullarýný ona kaybettir!” diyerek onun aleyhinde dua
etmiþti.356
Ümmü Kýrfe on oðlan doðurmuþ, onlarýn hepsi de lider olmuþlardý.357
Ümmü Kýrfe’nin kavmi arasýnda þerefli bir mevkii vardý. Kavminin kra-liçesi idi.358
Araplar arasýnda, dillere destandý. Araplar, “Ümmü Kýrfe’den daha emniyette olaný, daha þereflisi yok!” derlerdi.
Ümmü Kýrfe’nin evinde 50 kiþinin kýlýcý asýlý dururdu ki; hepsi de Ümmü Kýrfe’nin mahremi, ev halký idiler.359
Zeyd b. Hârise ve arkadaþlarý Þam’a ticaret mallarýyla giderlerken, Vâdi’l-kurâ yakýnlarýnda Fezârelerden bir cemaat tarafýndan kýlýçtan geçirilmiþler ve ticaret mallarý da yaðmalanmýþtý.
Zeyd b. Hârise þehitler arasýnda bir müddet baygýn kaldýktan sonra kalkýp Medine’ye gelmiþ,360 Benî Fezârelerle çarpýþmadýkça yýkanmamaya,361 baþýna yað ve koku sürünmemeye and içmiþ, kendisini Benî Fezâreler üze-rine göndermesini Peygamberimiz Aleyhisselamdan dilemiþti.362
Zeyd b. Hârise’nin yaralarý iyileþince, Peygamberimiz Aleyhisselam, onu askerî bir birlikle Benî Fezârelere gönderdi.363
Gönderilen birlik, büyükçe bir süvari birliði idi.364
Peygamberimiz Aleyhisselam, gönderirken, onlara:
“Gündüzleri gizleniniz, geceleri gidiniz!” buyurdu.365
Kýlavuz, Zeyd b. Hârise ve arkadaþlarýnýn önüne düþüp Benî Fezârelere doðru yollandý.
Bedir oðullarý ise, kendilerine bir gözcü tayin etmiþlerdi.
356 Ebu Nuaym, Delâil, 2/534, 535, Suyutî, Hasâis, 2/69.357 Belâzurî, Ensâb, 1/378.358 Kastallânî, Mevâhib, 1/158, Diyarbekrî, 2/13.359 Ýbn Seyyid, 2/110, Diyarbekrî, 2/13.360 Vâkýdî, Megâzî, 2/564, Ýbn Sa’d, 2/90.361 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/265 Yakubî, 2/71, Taberî, Târîh, 3/84.362 Yakubî, 2/71.363 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/265, Vâkýdî, Megâzî, 2/564, Ýbn Sa’d, 2/90.364 Yakubî, 2/71.365 Vâkýdî, Megâzî, 2/564, Ýbn Sa’d, 2/90.
225Benî Kurayza'dan Sonra
Her gün, sabaha çýktýklarý zaman, gözcü kendilerine ait bir daðýn tepe-sine çýkýp, yoldan kendilerine doðru gelenlere bakar, gelenleri bir günlük uzaklýktan haber verir ve:
“Rahatça uyuyunuz! Bu gecenizde size gelebilecek bir tehlike, bir zarar yok!” derdi.
Zeyd b. Hârise ve arkadaþlarý bir gece kadar gittikten sonra, kýlavuz yanýldý, baþka bir yola saptý. Akþama kadar o yanlýþ yola devam ettiler. Yanýldýklarýný anladýlar.366
Benî Fezâreler, Ýslâm mücahidlerinin geldiklerini haber aldýlar.367
Zeyd b. Hârise ve arkadaþlarý, Benî Fezâreleri geceleyin gafil iken basmayý bekleyerek sabahladýlar.
Sabaha çýktýklarý zaman, Benî Fezâreleri yurtlarýndan daðýlýp gitmiþ buldular. O sýrada, Benî Fezârelerden daðýlmamýþ küçük bir topluluða rastladýlar ve onlarý kuþattýlar.
Zeyd b. Hârise tekbir getirdi, arkadaþlarý da tekbir getirdiler.368 Þiddetle çarpýþtýlar.
Benî Fezâreler bozguna uðradýlar.369
Zeyd b. Hârise, Benî Fezâreleri araþtýrmak için ileri gitmekten, arkadaþlarýný men etti.
Benî Fezârelerin belli baþlý adamlarýndan Abdullah b. Mes’ade ile Kays b. Numan b. Mes’ade öldürüldü.370
Öldürülenlerin Mes’ade b. Hakeme’nin iki oðlu Numan’la Ubeydullah olduðu da rivayet edilir.371
Seleme b. Ekvâ da, Benî Fezârelerden birinin ardýna düþüp onu öldürdükten sonra, araþtýrmaya devam ederek, Ümmü Kýrfe Fâtýma binti Rebia’nýn kýzý Cariye binti Malik b. Huzeyfe b. Bedr’i, Fezâre oðullarýnýn çadýrlarýndan birisinde yakaladý.372
Seleme b. Ekvâ, içlerinde kadýn ve çocuklarýn da bulunduðu bir topluluðun daða doðru seðirttiklerini görüp, ok atarak onlarla daðýn arasýný kesti. Kendilerinin daða kaçmalarýný engelledi.373
366 Vâkýdî, Megâzî, 2/564.367 Ýbn Sa’d, 2/90.368 Vâkýdî, Megâzî, 2/564, 565.369 Yakubî, 2/71.370 Vâkýdî, Megâzî, 2/565.371 Ýbn Sa’d, 2/90, 91.372 Vâkýdî, Megâzî, 2/565.373 Taberî, Târîh, 3/84.
226 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mücahidlerden Kays b. Muhassir de, Ümmü Kýrfe’nin ardýna düþüp, onu yakaladý.374
Ümmü Kýrfe, çok yaþlý, koca bir karý idi.375
Peygamberimiz Aleyhisselama sövüp saymaya baþlayýnca,376 Zeyd b. Hârise onu öldürmesini Kays b. Muhassir’e emretti.377 Kays b. Muhassir de onu öldürdü.378
Benî Fezârelerin ele geçirilebilen mallarý iðtinam edildi.379
Zeyd b. Hârise, Ümmü Kýrfe’nin zýrh gömleðini Peygamberimiz Aley-hisselama gönderdi.380 Seleme b. Ekvâ, Malik b. Huzeyfe b. Bedr’in kýzý Cariye’yi esir edip Medine’ye getirmiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ey Seleme! Demek sen bir kadýn esir aldýn?” buyurdu ve bunu birkaç kere tekrarlayýnca, Seleme onu Peygamberimiz Aleyhisselamýn istediðini sanarak, Peygamberimiz Aleyhisselama baðýþladý.
Peygamberimiz Aleyhisselam da, onu, alýr almaz, Hazn b. Ebi Vehb’e baðýþladý ki;381 Hazn, Ebu Seleme’nin dayýsý idi.382
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mescidde Yağmur Duası Yapışı
Hicretin 6. yýlýnda, her yeri kuraklýk ve kýtlýk sardýðýndan,383 Rama-zan ayýnda,384 Cuma günü385 Peygamberimiz Aleyhisselam Mescidde yaðmur duasý yaptý.386
Enes b. Malik der ki:“Resûlullah Aleyhisselamýn devrinde bir kýtlýk yýlý gelip çatmýþtý.Bir Cuma günü, Resûlullah Aleyhisselam ayakta hutbe irad buyururken,
bir adam minberin karþýsýnda Dârü’l-kaza tarafýndaki eski kapýdan içeri girip Resûlullah Aleyhisselamýn karþýsýnda ayakta durdu387 ve:
374 Ýbn Sa’d, 2/90, Kastallânî, Mevâhib, 1/158.375 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/265, Vâkýdî, Megâzî, 2/565, Ýbn Sa’d, 2/90 Kastallânî, Mevâhib, 1/158.376 Ýbn Seyyid, 2/110.377 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/265, Taberî, Târîh, 3/84.378 Vâkýdî, Megâzî, 2/565, Ýbn Sa’d, 2/90.379 Vâkýdî, Megâzî, 2/565.380 Ebu Nuaym, Delâil, 2/535.381 Vâkýdî, Megâzî, 2/565, Halebî, 3/181.382 Taberî, Târîh, 3/84.383 Ahmed b. Hanbel, 3/104, Nesâî, 3/165.384 Taberî, Târîh, 3/83, Mes’ûdî, Murûc, 2/296, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/210, Kastallânî, Mevâhib, 1/171.385 Mâlik, 1/191, Ahmed b. Hanbel, 3/104,187, Buhârî, Sahîh, 2/16.386 Buhârî, Sahîh, 2/16,176, Müslim, 2/612, Nesâî, 3/161.387 Buhârî, Sahîh, 2/16, Müslim, 2/612.
227Benî Kurayza'dan Sonra
‘Yâ Rasûlallah! Yaðmur kýtaldý! Her yeri kuraklýk ve kýtlýk sardý!388 Mallar,389 develer, sýðýrlar, davarlar,390 atlar ve davar sürüleri kýrýldý!391
Çoluk çocuklar aç kaldýlar!392 Çoluk çocuklar da, insanlar da helâk oldular!393
Yollar kapandý!394 Memleketleri kýtlýk sardý!395
Allah’a dua et de, bize yaðmur versin!’ dedi.396
Mescidde bulunanlardan bazýlarý da, ayaða kalkarak seslendiler:‘Yâ Rasûlallah! Yaðmurlar kýtaldý! Aðaçlar kurudu! Hayvanlar kýrýldý!397
Her yeri kuraklýk sardý!398
Yâ Rasûlallah! Mallar helâk oldu!Bizim için Allah’tan yaðmur dile!399 Allah’a dua et de, bize yaðmur
yaðdýrsýn!’ dediler.400
Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam ellerini kaldýrdý.Halk da, Resûlullah Aleyhisselamla birlikte ellerini kaldýrdýlar.Resûlullah Aleyhisselam ellerini o kadar kaldýrmýþtý ki, koltuklarýnýn
altlarýný görmüþtüm.401
Resûlullah Aleyhisselam:‘Ey Allah’ým! Bize yaðmur ver! Ey Allah’ým! Bize yaðmur ver! Ey
Allah’ým! Bize yaðmur ver!’ diyerek dua etti.402
Vallahi, o sýrada biz gökyüzünde ne yoðun ne de ince hiçbir bulut, hiçbir þey görmüyorduk. Bizimle Sel’ daðý arasýnda ne bir ev, ne de bir mahalle vardý.403 Gökyüzü ayna gibi parlaktý.
Resûlullah Aleyhisselam dua edince, birden bir rüzgâr koptu.404
Sel’ daðýnýn arkasýndan, kalkan þeklinde bir bulut parçasý belirdi, semanýn ortasýna gelince yayýldý.405
388 Ahmed b. Hanbel, 3/104, Nesâî, 3/165.389 Ahmed b. Hanbel, 3/104, Buhârî, Sahîh, 1/224, 2/17, Müslim, 2/612.390 Mâlik, 1/191, Ahmed b. Hanbel, 3/194, Buhârî, Sahîh, 2/16.391 Buhârî, Sahîh, 1/224, Ebu Davud, 1/305.392 Ahmed b. Hanbel, 3/256, Buhârî, Sahîh, 1/224, 2/614, Nesâî, 3/166.393 Buhârî, Sahîh, 2/21.394 Mâlik, 1/191, Buhârî, Sahîh, 2/16, Müslim, 2/612.395 Nesâî, 3/159.396 Ahmed b. Hanbel, 3/256, Buhârî, Sahîh, 2/16, Ebu Davud, 1/305.397 Buhârî, Sahîh, 2/19, Müslim, 2/614, Nesâî, 3/160.398 Ahmed b. Hanbel, 3/187.399 Ahmed b. Hanbel, 3/271.400 Nesâî, 3/160.401 Buhârî, Sahîh, 2/21.402 Buhârî, Sahîh, 2/17, Müslim, 2/613, Nesâî, 3/161.403 Buhârî, Sahîh, 2/16, Müslim, 2/613.404 Ebu Davud, 1/305.405 Buhârî, Sahîh, 2/16, Müslim, 2/613.
228 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; bulutlar gök-yüzünü kaplamadýkça, Resûlullah Aleyhisselam ellerini indirmedi!406
Yaðmurun yaðmaya baþladýðýný görünce de:‘Ey Allah’ým! Bu yaðmuru bardaktan boþanýrcasýna yaðdýr ve hakkýmýzda
hayýrlý kýl!’ diyerek dua etti.407
Toplanan bulutlardan, kýrbadan boþanýr gibi yaðmurlar boþanmaya baþladý.408
Yaðmur damlalarýnýn Resûlullah Aleyhisselamýn sakalýna doðru süzü-lüp yuvarlandýklarýný gördüm!409
Üzerimize öyle yaðmur yaðdý ki, neredeyse evlerimize gitmeye yol bulamayacaktýk!410
Evlerimize varýncaya kadar, sulara dala dala yürüdük.411
Öyle ki, güçlü kuvvetli veya evi yakýn olan gençlere bile, ev halklarýnýn yanýna dönmek bir dert oldu.412
O gün, ertesi gün, daha ertesi gün, tâ öteki Cuma’ya kadar hep üzeri-mize yaðmur yaðdý durdu.413
Vallahi, yedi gün güneþ yüzü görmedik!414
Cuma günü, Resûlullah Aleyhisselamýn ayakta hutbe irad ettiði sýrada, ayný kapýdan bir kimse içeri girdi. Resûlullah Aleyhisselamýn karþýsýnda ayakta dikildi.415
‘Yâ Rasûlallah! Evler yaðmurdan yýkýlmaya,416 hayvanlar sular-da boðulmaya baþladý!417 Yollar kesildi.418 Yolcular yollarýndan geri kaldýlar, zararlandýlar.419 Allah’a dua et de, artýk þu yaðmuru dindirsin, bizden kessin!’ dedi.420
Mescidde bulunan cemaat de seslendiler:421
‘Yâ Rasûlallah! Evler yaðmurdan yýkýlmaya baþladý! Yollar kapandý!422
406 Buhârî, Sahîh, 1/234.407 Buhârî, Sahîh, 2/21.408 Ebu Davud, 1/305.409 Ahmed b. Hanbel, 3/256, Buhârî, Sahîh, 1/224.410 Buhârî, Sahîh, 2/17.411 Ebu Davud, 1/305.412 Ahmed b. Hanbel, 3/104, 271.413 Buhârî, Sahîh, 2/22.414 Buhârî, Sahîh, 2/16, 19, Müslim, 2/613.415 Buhârî, Sahîh, 2/16,17.416 Mâlik, 1/191, Ahmed b. Hanbel, 3/104, Buhârî, Sahîh, 1/224, 2/18, 22, Ebu Dâvud, 1/305.417 Buhârî, Sahîh, 1/24, 2/18, 22, Nesâî, 3/167.418 Mâlik, 1/191, Buhârî, Sahîh, 2/16, 19, Müslim, 2/613.419 Buhârî, Sahîh, 2/21.420 Buhârî, Sahîh, 2/17.421 Buhârî, Sahîh, 2/19, Nesâî, 3/161.422 Ahmed b. Hanbel, 3/104, Buhârî, Sahîh, 2/19, Nesâî, 3/161, 166.
229Benî Kurayza'dan Sonra
Yâ Rasûlallah! Yaðmurdan duvarlar yýkýlýyor! Sularýn içinde boðulmaktan korkuyoruz!
Yâ Rasûlallah! Sular içinde boðulmaya baþladýk!423
Allah’a dua et de, þu yaðmuru bizden kessin!’ dediler.424
Resûlullah Aleyhisselam, âdemoðlunun bu kadar çabuk usanmasýna gülümsedi.425
Yine ellerini kaldýrdý ve:‘Ey Allah’ým! Çevremize yaðdýr, üzerimize deðil!426
Ey Allah’ým! Daðlara, tepelere, vadi içlerine ve ormanlara yaðdýr!’ diye-rek dua etti.427
Dua ederken de, eliyle semanýn neresine, neredeki buluta iþaret etti ise, orasý açýldý ve Medine üstü açýk bir meydan gibi oldu!428
Bulutlarýn saða sola parçalandýðýný gördüm!429 Bulutlar, Medine’-nin üzerinden, elbise sýyrýlýp çýkarýlýr, dürülür gibi sýyrýldý!430 Medine-’nin üzeri tamamýyla açýldý. Artýk bulutlardan Medine’ye bir damla bile düþmüyordu!
Medine’ye baktým: Medine, taç giyinmiþ gibi parýldýyordu!431
Biz de güneþte yürümeye çýktýk.432
Kanat vadisinin seli, bir ay durmadan aktý!433
Hangi yandan kim geldiyse, bol yaðmur yaðdýðýný söylemekte, haber vermekteydi.”434
Peygamberimiz Aleyhisselamın Yağmur Dualarının Sayısı ve Çeşitleri
Peygamberimiz Aleyhisselamýn altý türlü yaðmur duasý yaptýðý sabit olmuþtur.435
423 Abdurrezzak, 3/91,92.424 Ahmed b. Hanbel, 3/261, Buhârî, Sahîh, 2/19.425 Ahmed b. Hanbel, 3/104, Nesâî, 3/166.426 Abdurrezzak, 3/92, Ahmed b. Hanbel, 3/104, Buhârî, Sahîh, 1/224, 2/17, Müslim, 2/613, 614, Ýbn
Mâce, 1/404.427 Mâlik, 1/191, Buhârî, Sahîh, 2/17, Müslim, 2/614, Nesâî, 3/162.428 Buhârî, Sahîh, 1/224, 2/22, Müslim, 2/613, 614, Nesâî, 3/167.429 Buhârî, Sahîh, 2/18.430 Mâlik, 1/191, Buhârî, Sahîh, 2/18.431 Buhârî, Sahîh, 2/19-20.432 Buhârî, Sahîh, 2/17, Nesâî, 3/162,163.433 Buhârî, Sahîh, 1/224, 2/22, Müslim, 3/614.434 Buhârî, Sahîh, 1/224, 2/22, Müslim, 2/614, Nesâî, 3/167.435 Ýbn Kayyým, 1/156.
230 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
1. Peygamberimiz Aleyhisselamýn yapmýþ olduðu yaðmur dualarýnýn ilki, Hicretin 6. yýlýnda Ramazan ayýnda -yukarýda anlattýðýmýz- yaðmur duasý olup, Peygamberimiz Aleyhisselam bu duasýna:
“Ey Allah’ým! Bize yaðmur ver!” diyerek duaya baþlayýnca, Ebu Lübâbe b. Abdulmünzir:
“Yâ Rasûlallah! Hurmalar daha kurutma yerlerinde bulunuyor!” demiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselam, duasýna devamla:“Ey Allah’ým! Ebu Lübâbe çýrýlçýplak koþup hurma kurutma yerinin su
deliðini kendi fotasýyla týkamak zorunda kalýncaya kadar, bize yaðmur ver!” dedi.
O sýrada, gökyüzünde hiçbir bulut görünmediði halde yaðmur boþanmaya baþlamýþ idi ki, Ensar Ebu Lübâbe’nin çevresinde toplanýp:
“Ey Ebu Lübâbe! Herhalde sen Resûlullah Aleyhisselamýn dediðini yapmadýkça gökyüzü açýlmayacak, yaðmurun arkasý kesilmeyecek!” dediler.
Bunun üzerine, Ebu Lübâbe kalkýp hurma kurutma yerine gitti. Hurma kurutma yerinin deliðini kendi fotasýyla týkayýnca, gökyüzü açýldý! Yaðmur kesildi.436
2. Hz. Âiþe’den rivayet edildiðine göre; halk Peygamberimiz Aleyhisse-lama yaðmur kýtlýðýndan þikâyetlendiler.
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam bir minber kurulmasýný emretti. Namazgâhta kendisi için bir minber kuruldu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, halka yaðmur duasýna çýkacaklarý bir gün de tayin etti.
O gün, güneþin ziyasý vurduðu zaman, namazgâha gitti.Minberine oturup tekbir getirdi. Yüce Allah’a hamd ü sena etti. Sonra da:“Siz, yurtlarýnýzýn kuraklýk ve kýtlýðýndan, yaðmurun uzun zaman üzeri-
nizden uzaklaþmýþ, gecikmiþ olmasýndan þikâyetlendiniz.Zaten, Allah da Kendisine duada bulunmanýzý size emretmiþ, duanýzý
kabul buyuracaðýný da va’d eylemiþtir” buyurduktan sonra:“Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahman, Rahîm, Kýyamet gününün sahibi
Allah’a mahsustur. Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur.O Allah, dilediðini yapar.
436 Ebu Nuaym, Delâil, 2/450, Beyhakî, Sünen, 3/354, Ýbn Kayyým, 1/156,157, Heysemî, 2/215.
231Benî Kurayza'dan Sonra
Ey Allah’ým! Allah, yalnýz Sensin!Senden baþka hiçbir ilah yoktur!Ganî olan Sen’sin!Bizler ise, fakîr ve yoksullarýz!Sen, bize yaðmurunu indir!Ýndirdiðini de, bizim için bir zamana kadar kuvvet kýl ve yetir!” dedi
ve sonra da ellerini kaldýrdý; tâ koltuklarýnýn ak yeri görününceye kadar, ellerini kaldýrmakta devam etti.
Sonra cemaate arkasýný döndü. Ellerini kaldýrmýþ olduðu halde cübbesi-ni çevirdi, sonra cemaata döndü. Minberden inerek iki rekat namaz kýldý.
Derken, Allah bir bulut yarattý.Gök gürlemeye, þimþek çakmaya baþladý.Allah’ýn izniyle öyle yaðmur yaðdý ki, Resûlullah Aleyhisselam Mescidi-
ne gelemedi!Sellerin aktýðýný, halkýn siperlenecek yerlere koþuþtuklarýný görünce, azý
diþleri görününceye kadar güldü ve:“Þehadet ederim ki; Allah her þeye kâdirdir! Ben de, O’nun kulu ve
Resûlüyümdür!” buyurdu.437
3. Peygamberimiz Aleyhisselam Cumadan baþka bir günde de Medi-ne’de yaðmur duasý yapmýþ, fakat bu dua sýrasýnda namaz kýldýðý rivayet edilmemiþtir.438
Peygamberimiz Aleyhisselama bir çöl Arabý gelip:“Yâ Rasûlallah! Ben senin yanýna öyle bir kavmin yanýndan geliyo-
rum ki; onlarýn ne azýðýný koyacak çobanlarý kalmýþtýr, ne de yayýlacak hayvanlarý!” demiþti.439
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Allah’ým! Mudarlarý kuraklýk ve kýtlýk yýlýna uðratarak onlara karþý
bana yardým et!” diyerek dua etmiþti.440
Mudarlardan bir adam gelip:“Yâ Rasûlallah! Kuraklýk ve kýtlýk yýlýna uðramalarý için Mudarlar aley-
hinde dua etmiþtin.
Mudarlar mahvoldu!
437 Ebu Davud, 1/304, Hâkim, 3/328.438 Ýbn Kayyým, 1/156.439 Ýbn Mâce, 1/404, 405.440 Abdurrezzak, 3/89.
232 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Artýk onlarýn ne böðüren develeri, ne de baðýran küçük çocuklarý kaldý!441
Ey Allah’ýn Peygamberi! Aþýrý dereceyi bulan kuraklýk ve kýtlýk yüzün-den, bizde ne kulaklarýný kýmýldatacak deve, ne de azýðýný koyacaðýmýz bir çoban kaldý!” dedi.
Adamcaðýz, bu sözünü tekrarladýktan sonra, dönüp bir müddet bekledi.442
Peygamberimiz Aleyhisselam onu çaðýrdý ve kendisine:“Sen ne demiþtin?” diye sordu.Mudarî sözünü tekrarladý.443
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam minbere çýktý,Allah’a hamd ü sena etti.444
“Ey Allah’ým! Sana dua ediyorum, duamý kabul buyur!Senden dilekte bulunuyorum. Dileðimi ver!445
Ey Allah’ým! Sen bizi kýtlýktan kurtarýcý, güzel ve iyi sonuçlu, her yaný kaplayýcý, bol, iri damlalý,446 hiç zarar vermeyen, yararlý,447 saðanaklý bir yaðmurla acele olarak sula!” diyerek dua etti.448
Daha yatsý vakti olmadan, gökyüzünü bulutlar kapladý, yaðmur yaðmaya baþladý.
Hangi yandan kim geldi ise, “Ot ve su bolluðundan, hayat bulduk!” demekte; yaðmur haberi vermekte idi.449
Yedi gün geçmeden, halk hayvanlarý için otlara ve sulara kanmýþ,450 yeni bir hayata kavuþmuþlardý.
Gelenlere:“Su ve ot bolluðundan, develer kulaklarýný kýmýldatmaya baþladýlar
mý?” diye sorduklarý zaman, onlar:“Onlar böðürmeye bile baþladýlar!” diyorlardý.451
4. Âbi’l-lahm oðullarýnýn azadlýsý Umeyr’in görüp bildirdiðine göre; Pey-gamberimiz Aleyhisselam, Zevrâ yakýnýnda bulunan Ahcâru’z-zeyt yanýnda
441 Abdurrezzak, 3/91.442 Abdurrezzak, 3/89.443 Abdurrezzak, 3/91.444 Ýbn Mâce, 1/405.445 Abdurrezzak, 3/89.446 Abdurrezzak, 3/89, 90, Ýbn Mâce, 1/405.447 Abdurrezzak, 3/90.448 Abdurrezzak, 3/90, Ýbn Mâce, 1/405.449 Ýbn Mâce, 1/405.450 Abdurrezzak, 3/91.451 Abdurrezzak, 3/90.
233Benî Kurayza'dan Sonra
ayakta dikilerek ellerini kaldýrmýþ, yüzünü Kýbleye dönüp yaðmur duasý yapmýþtýr.452
Ahcâru’z-zeyt, Harre mevkiinde idi. Taþlarý kara ve parlak olduðundan, “Ahcâru’z-zeyt=Yaðlý taþlýk” adýný almýþtýr.
Ahcâru’z-zeyt Medine çarþýlarýndan birisi olup, Peygamberimiz Aleyhis-selam orada yaðmur duasý yapardý.453
5. Halk kuraklýk ve kýtlýða uðrayýnca, Peygamberimiz Aleyhisselam, baþýna siyah bir sarýk sarmýþ, sarýðýnýn bir ucunu arkasýna salmýþ, omuzuna da Arapvâri bir yay asmýþ olduðu halde, Medine’den çýkýp Bakîu’l-Garkad’a kadar gitti.
Ayakta Kýbleye döndü, tekbir getirdi.Açýktan okuyarak ashabýna iki rekat namaz kýldýrdý.Birinci rekatta tekbir getirdi. Ýkinci rekatta Duhâ suresini okudu.Sonra da, kýtlýk yýlýnýn deðiþmesi için olmalý ki cübbesini tersine çevirdi.Sonra, Yüce Allah’a hamd ve senada bulundu.Daha sonra, ellerini kaldýrdý ve:“Ey Allah’ým! Memleketlerimiz boþaldý. Topraðýmýz küle döndü!
Hayvanlarýmýz azaldý.Ey bereketleri olduklarý yerden indiren,Rahmeti rahmet madenlerinden,Yaðmuru bulunduklarý yerlerinden çýkarýp yayan Allah’ým!Küçük günahlardan bile maðfiret Senden dilenir.Öyle ise, toptan günahlarýmýzýn yarlýganmasýný da Senden diler, büyük
günahlarýmýzdan dolayý da Sana tevbe ederiz!Ey Allah’ým! Bulutlarý akýntýlý, bol, ve iri damlalý ve Ýlâhî Arþýnýn altýndan
bize yararlý olacak biçimde bereketlenmiþ olarak üzerimize boþalt!Yaðdýracaðýn yaðmur, bizim için kurtarýcý olan, sýkýntý vermeyen, tekrar
tekrar gelen, eksilmeyen, mahsul yetiþtiren, her yeri kaplayan, ucuzluk, bolluk veren bir yaðmur olsun ki; otlar onunla çabukça bitip yetiþsin, bizim için bereket çoðalsýn, hayýrlarýn her çeþidi bizi karþýlasýn, geri kalmasýn!
Ey Allah’ým! Sen, Kitabýnda, ‘Biz, diri olan her þeyi sudan yarattýk!’ buyurdun.
Ey Allah’ým! Sudan yaratýlmýþ olanlarýn, sudan baþka bir şeyle yaþamasý mümkün deðil.
452 Ahmed b. Hanbel, 5/223, Ebu Davud, 1/303, Tirmizî, Sünen, 2/443, Nesâî, 3/159, Ýbn Kayyým, 1/156.453 Semhûdî, 4/1121, 1123.
234 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ey Allah’ým! Ýnsanlar ümitsizliðe düþtüler.Onlardan ancak ümitsizliðe düþenler düþtüler ve kötü zanlar beslemeye
baþladýlar.Onlarýn yaþlanmýþ hayvanlarý susuz kalmýþtýr.Yavrusuz kalan ana yavrularý için nasýl inlerse, onlar da öylece inle-
mekteler!Gökten yaðmur damlalarý kesildi.Bu yüzden, onlarýn kemikleri inceldi, etleri gitti, yaðlarý eridi!Ey Allah’ým! Ýnleyenlerin iniltisine, güçsüzlükten sesi çýkmayanlarýn
aðlamasýna, Senden baþka rýzkýný verecek kimsesi bulunmayanlara acý!Ey Allah’ým! Susuz yabanî hayvanlara, yaylým için salýnmýþ ehlî hayvan-
lara, yemekten içmekten aðýzlarý baðlanmýþ çocuklara acý!Ey Allah’ým! Belleri bükülmüþ yaþlýlara, emzikteki yavrulara, otlak ara-
yan hayvanlara acý!Ey Allah’ým! Bize baðýþladýðýn gücü, kuvveti, daha çok kuvvet vererek
arttýr. Bizi mahrum olarak geri çevirme!Þüphe yok ki, dua ve dilekleri iþitip rahmetinle karþýlayacak ancak Sen-
sin ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allah!” diyerek dua etti.454
Resûlullah Aleyhisselam daha duasýný bitirmeden, hava birden deðiþiverdi: Öyle yaðmur yaðmaya baþladý ki, orada bulunan herkes, evle-rine nasýl dönebileceklerini bilemediler!455 Peygamberimiz Aleyhisselam, yaðmur duasýna çýktýðý zaman, genellikle:
“Ey Allah’ým! Kullarýný, dilsiz hayvanlarýný sula! Rahmetini yay! Ölmüþ beldelerini ýslatýp dirilt!” diyerek dua ederdi.456
6. Tebük seferi sýrasýnda, Müslümanlar, sabaha çýkýnca, yanlarýnda su bulunmadýðýndan, susuzluktan Peygamberimiz Aleyhisselama þikâyet-lendiler.457
Müslümanlar arasýnda bulunan münafýklardan bazýlarý da:“Eðer Muhammed bir peygamber olsaydý, Musa Peygamberin kavmine
Allah’tan yaðmur dileyip yaðmur yaðdýrdýðý gibi, o da Allah’tan yaðmur diler, yaðmur yaðdýrýrdý!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, bunu iþitince:
454 Hattâbî’den ve Ýbn Asâkir’den naklen Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 7/734-735, Nebhânî, s. 635.455 Nebhanî, s. 635.456 Mâlik, 1/91, Abdurrezzak, 3/92, Ebu Davud, 3/305.457 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/165, Vâkýdî, Megâzî, 3/1008.
235Benî Kurayza'dan Sonra
“Demek onlar böyle söylediler hâ?!
Rabbinizin sizi yaðmurla sulayacaðýný umarým!” buyurdu.458
Hz. Ömer der ki:
“Konak yerlerinden bir yere konmuþ ve orada dayanýlmaz bir susuzluða uðramýþtýk ki, susuzluktan boyunlarýmýz kopacak sanmýþtýk!
Adam çýkýp su aramaya gidiyor, su araya araya boynunun koptuðunu sanacak dereceye gelmedikçe, geri dönmüyordu!
Hatta, adam boðazladýðý devesinin iþkembesindeki tersini sýkýp suyunu bile içiyordu!459
O sýrada, Ebu Bekir:‘Yâ Rasûlallah! Hiç þüphesiz, Allah Senin duaný hayýrla karþýlar. Bizim
için dua ediversen?’ dedi.Resûlullah Aleyhisselam:‘Sen benim dua etmemi istiyor musun?’ diye sordu.Ebu Bekir:‘Evet!’ dedi.Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam ellerini kaldýrdý, daha ellerini
indirmemiþti ki gök eðildi, karardý, gökten yaðmur boþanmaya baþladý!Halk, yanlarýndaki bütün kaplarýný doldurdu.Gidip baktýðýmýzda, yaðan yaðmuru, ordugâhýn ötesine geçmiþ
bulmadýk!”460
Abdullah b. Ebi Hadrad da bu yoldaki müþahedesini þöyle anlatýr:“Resûlullah Aleyhisselamýn Kýbleye dönüp dua ettiðini gördüm:Vallahi, gökte hiçbir bulut görmüyordum.Resûlullah Aleyhisselam daha duasýný bitirmemiþti ki, her yandan
kaynaþan bulutlara bakýyordum.Resûlullah Aleyhisselam bulunduðu yerden daha ayrýlmadan, gök,
suyunu üzerimize boþalttý!Resûlullah Aleyhisselamýn, boþanan yaðmur sýrasýnda getirdiði tekbirini
hâlâ iþitiyor gibiyimdir!Kendisinin, o sýrada:
458 Ýbn Kayyým, 1/156.459 Taberî, Tefsîr, 2/55, Ebu Nuaym, Delâil, 2/523, Beyhakî, Delâil, 5/231, Zehebî, Târîh, s. 526, 527,
İbn Kesîr, Bidâye, 5/9, Heysemî, 6/194, 195.460 Taberî, Tefsîr, 111/55, Ebu Nuaym, Delâil, 2/523, Beyhakî, Delâil, 5/231, Zehebî, Târîh, s. 527, İbn
Kesîr, Bidâye, 5/9, Heysemî, 6/194, 195, Ýbn Huzeyme, Ýbn Hýbban, Hâkim ve Beyhakî’den naklen Suyutî, Hasâis, 2/105, 106.
236 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Þehadet ederim ki; ben Allah’ýn Resûlüyümdür!’ buyurduðunu da iþitmiþimdir.
Bir müddet sonra, Allah üzerimizden bulutlarý daðýttý.Yaðmur ancak yeryüzünden bir kýsmýna yaðmýþtý.Halk en sonuncusuna kadar içti ve suya kandý.”461
Yağmur Duası ile İlgili Bilgiler
Yaðmur duasý; istiðfar ve hamd ü sena ile Allah’tan yaðmur dilemektir. Kitab ve sünnetle, icma ile meþrudur.462
Hz. Ali:“Yaðmur duasýna çýktýðýnýzda, Allah’a hamd ediniz, O’na lâyýk olduðu
üzere senada bulununuz!Peygamber Aleyhisselama salât ü selam getiriniz!Allah’tan yarlýganmak dileyiniz!Çünkü, yaðmur duasýna çýkmak istiðfardýr, Allah’tan yarlýganmak dile-
mektir” demiþtir.463
Hz. Ömer, halifeliði sýrasýnda, halký namazgâha çýkardý. Orada, Allah’a dua ve istiðfarda bulundu. Fakat, namaz kýldýrmadý. Böyle, istiðfar üzerine bir şey arttýrmaksýzýn dönünce, kendisine:
“Ey mü’minler emîri! Biz senin yaðmur duan gibisini görmedik!?” dediler.Hz. Ömer, Nuh Aleyhisselamýn:“Artýk Rabbinizden maðfiret dileyiniz ki, O çok yarlýgayýcýdýr; böylelik-
le, gökten, üzerinize bol bol yaðmur salýversin! Üstelik, sizin mallarýnýzý, oðullarýnýzý da çoðaltsýn! Size baðlar, bostanlar versin, ýrmaklar akýtsýn!”464
“Ey kavmim! Rabbinizden maðfiret dileyiniz!Sonra, O’na tevbe ve rücu’ ediniz ki, üstünüze gökten bol bol feyzini
göndersin, kuvvetinize daha fazla kuvvet katsýn!” dediðini anlatan âyetleri okudu.465
Ömer b. Abdulaziz de, Meymun b. Mihran’a yazdýðý yazýda þöyle demiþtir:
“Ben, ‘Filan ayda filan günde yaðmur duasýna çýksýnlar! Oruç tutmaya gücü yeten kiþiler oruç tutsunlar! Sadaka vermeye gücü yetenler de sadaka versinler!’ diye, þehirler halkýna yazý yazdým.
461 Vâkýdî, Megâzî, 3/1008, 1009.462 Sürünbilâlî, Merâký’l-felâh Þerhu Nûri’l-îzah, s. 449, 550.463 Abdurrezzak, 3/88.464 Nûh: 10-12.465 Hûd: 52, Abdurrezzak, 3/88, Ýbn Ebi Þeybe, 2/474.
237Benî Kurayza'dan Sonra
Çünkü, Yüce Allah, ‘Gerçekten iyi temizlenen ve Rabbinin ismini zikre-dip de namaz kýlan kimse, umduðuna ermiþtir’ [A’lâ: 14-15] buyuruyor.
Atanýz Âdem ve ananýz Havva’nýn dediði gibi; ‘Ey Rabbimiz! Biz ken-dimize yazýk ettik. Eðer Sen bizi baðýþlamazsan, muhakkak, biz hüsrana düþenlerden oluruz!’ [A’râf: 23] deyiniz!
Nuh’un dediði gibi deyiniz ki; o, ‘Ey Rabbim! Ben, bilmediðim þeyi senden istemekten Sana sýðýnýrým! Eðer Sen beni yarlýgamazsan, hüsrana düþenlerden olurum!’ [Hûd: 47] dedi.
Musa’nýn dediði gibi de deyiniz ki; ‘O, ‘Ey Rabbim! Ben gerçekten kendi-me yazýk ettim! Artýk Sen beni yarlýga!’ dedi. Bunun üzerine Allah da onu yarlýgadý. Çünkü, O çok yarlýgayýcý, çok esirgeciyidir.’ [Kasas: 16]
Yunus’un dediði gibi de deyiniz ki; o, ‘Senden baþka hiçbir ilah yoktur. Seni her noksandan uzak tutarým. Ben gerçekten kendisine yazýk edenler-den oldum!’ [Enbiyâ: 87] dedi.”466
Yağmur Duasına Nasıl Çıkılır ve Çıkılınca Neler Yapılır?
Yaðmur duasýna üç gün ardarda çýkýlýr. Çýkýlmadan önce, yoksul-lara sadakalar verilir. Tevbeler yenilenir. Müslümanlar için, Allah’tan yarlýganmak dilenilir. Yapýlagelen bütün zulümler, haksýzlýklar býrakýlýr. Ehlî hayvanlar yavrularýyla birlikte götürülüp, duaya çýkýlan yerde birbir-lerinden ayrýlarak aralarýnda meydana gelen meleþmeler, böðürüþlerle... ihtiyacýn aðýrlýðý sergilenir, herkes rikkate, heyecana getirilir. Çok yaþlanmýþ ihtiyarlar ile küçük çocuklar da birlikte götürülür. Çünkü, rahmetin inmesi, zayýflar yüzündendir.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Sizler ancak zayýflarýnýz yüzünden geçindiriliyor, yardým olunuyor deðil misiniz?” buyurmuþtur (Buharî, Sahîh, 3/225).
Yaðmur duasýna yürünerek gidilir. Temiz ve fakat eski, hatta yamalý elbise giyilir. Baþlar önlere eðilir, boyunlar bükülür. Tevâzulu, alçakgönül-lü, huzû ve huþûlu olunur.
Yaðmur duasý için, kýr olan yere çýkýlýr.
Ancak, Mekkeliler Mescid-i Haram’da, Medineliler Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mescidinde, Kudüslüler de Mescid-i Aksâ’da toplanýrlar.
466 Abdurrezzak, 3/87, 88.
238 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Þüphesiz ki, kutsal, þerefli mekânlar, rahmetin daha çabuk ve çok inme-sine sebep olurlar.
Medine’de, Peygamberimiz Aleyhisselamýn huzurundan baþka yerde yaðmur ve rahmet istenilmez. Çünkü, onun hakkýnda Yüce Allah, “Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik” [Enbiyâ: 107] buyurmuþtur. O, günahkârlarýn þefaatçýsýdýr.
Hayvanlar, Medine’de Mescidin kapýsýnda durdurulur.
Yaðmur duasýnda imam Kýbleye döner, ellerini kaldýrýr, dua eder; cema-at de oturmuþ olduklarý halde, imamýn duasýna “Amîn!” derler.
Yaðmur duasýna çýkýlýnca iki rekat namaz kýlmak da caizdir (Þürünbilâlî, Merâký’l-felâh, s. 451-453).
Peygamberimiz Aleyhisselamýn, yaðmur duasýnda, bayram namazlarýnda olduðu gibi, açýktan okuyarak iki rekat namaz kýldýðý da olmuþtur.467
Ýmam Malik bu husustaki bir soruyu cevaplarken der ki:
“Ýmam namaza hutbeden önce baþlar. Ýki rekat namaz kýlar. Sonra Kýbleye döner. Kýbleye dönerken, cübbesini çevirir. Cübbesinin saðýný solunun üzeri-ne, solunu da saðýnýn üzerine koyar. (Cübbenin alttan sol eteði sað elle, sað eteði sol elle tutulur. Eller arkadan çevrilerek, sað elle tutulan etek sol omuza, sol elle tutulan etek de sað omuza atýlýr. Böylece, cübbenin aþaðýsý yukarýya, saðý sola, solu da saða gelmiþ olur). Cemaat de yönleri Kýbleye doðru olmak üzere oturmuþ bulunurlar. Ýmam ayakta hutbe okur ve dua eder.”468
Ýmam Ebu Yusuf’a göre; imam halký yaðmur duasýna çýkarýr. Onlara iki rekat da namaz kýldýrýr. Rekatlarýn ikisinde de açýktan okur. Sonra, orada ayakta dikilerek halka yüzünü döndürür, hutbe okur. Hutbeye baþlayacaðý sýrada, cübbesini çevirir. Bunu, cübbesinin yukarýsýný aþaðýya, aþaðýsýný yukarýya getirerek yapar. Çevrilecek sof elbise ise, onun sað eteðini sol omuzuna, sol eteðini de sað omuzuna koyar.
Halk imamýn karþýsýnda bulunur. Onlar, cübbelerini çevirmezler.
Ýmam hutbesinde Allah’a dua eder, boynunu büküp yalvarýr, Allah’tan mü’minler için yarlýganmak diler.469
Hz. Ali; Ramazan ve Kurban bayramlarýnda ve yaðmur duasý namazýnda birinci rekatta yedi, ikinci rekatta beþ tekbir alýr, hutbeden önce namaz kýlar, namazda okuyacaðý sûreleri açýktan okurdu.
467 Ýbn Ebi Þeybe, 2/473, Buhârî, Sahîh, 2/16, Müslim, 2/611, Tirmizî, Sünen, 2/442, Nesâî, 3/163, 614.468 Mâlik, 1/190.469 Tahâvî, s. 39, 40.
239Benî Kurayza'dan Sonra
Peygamberimiz Aleyhisselam da, Hz. Ebu Bekir de, Hz. Ömer ve Hz. Osman da böyle yapardý.470
Peygamberimiz Aleyhisselamýn kýldýðý iki rekat yaðmur duasý namazýnýn birinci rekatýnda Tekvir, ikinci rekatýnda Duhâ sûresini;471 birinci rekatýnda Þems, ikinci rekatýnda Leyl sûresini;472 birinci rekatýnda A’lâ, ikinci rekatýnda Hâþiye sûresini okuduðu da rivayet edilmiþtir.473
Yaðmur duasý için ezen okunmadýðý gibi, kamet de getirilmez.474
Kürz b. Cabir’in Ükl ve Uranîleri Yakalamaya Gönderilişi
Seferin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Sefer, Hicretin 6. yýlýnda, Þevval ayýnda idi.475
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Zû Kared’den dönüþünden sonra olduðu da rivayet edilir.476
Seferin mevkii olan Zülcedr, Kuba nahiyelerinden olup, Medine’ye uzaklýðý, deve yürüyüþüyle altý mil kadardýr, Ayr daðýnýn yakýnýndadýr.477 Buthan vadisi, suyunu oradan alýr.478
Baþka rivayete göre; seferin mevkii Cemmâ idi.479
Cemmâ; Medine’ye, Akik nahiyesinden Cürüf’e kadar 3 mil uzaklýkta küçük bir daðdýr. Oradaki iki küçük daðdan en küçüðüdür.480
Seferin Sebebi Olan Hadise
Benî Muharib ve Sa’lebelerle yapýlan savaþta alýnan esirlerden, Peygam-berimiz Aleyhisselama Yesar adýnda bir köle düþmüþtü.481
Peygamberimiz Aleyhisselam, onun gizlice namaz kýlmakta olduðunu görünce, kendisini kölelikten azad etmiþti.482
470 Abdurrezzak, 3/85.471 Nebhânî, s. 635.472 Abdurrezzak, 3/86.473 Hâkim, 3/326.474 Ýbn Ebi Þeybe, 2/473, Buhârî, Sahîh, 2/20.475 Vâkýdî, Megâzî, 1/5, 2/568, Ýbn Sa’d, 2/93, Belâzurî, Ensâb, 1/378, Taberî, Târîh, 3/84.476 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290.477 Ýbn Sa’d, 2/93 Yâkût, 2/114, Semhûdî, 4/1174.478 Semhûdî, 4/1174.479 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290.480 Yâkût, 2/158 Semhûdî, 4/1177.481 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290.482 Kastallânî, Mevâhib, 1/161.
240 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bundan sonra, Peygamberimiz Aleyhisselam Yesar’ý Cemmâ nahiyesi yaylýmýndaki develerini görüp gözetmekle görevlendirmiþti.483
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Cemmâ yaylýmýnda yayýlan develeri 15 kadardý.484
Orada, yayýlan zekât develeri de vardý.485
Müslüman halkýn develeri de Cemmâ’da yayýlmakta idi.486
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna, Becîle kabilesinden,487 Uray-nelerden 8 kiþi gelmiþti.488
Bunlarýn dördü Uranîlerden, üçü Ükllerden,489 birisi de Süleym oðullarýndandý.490
Uranîler, Kahtan; Ükller ise, Adnan soyundan idiler.491
Medine’ye gelen bu adamlar, açlýktan son derecede zayýflamýþlar, arýklamýþlar, neredeyse ölecek hale gelmiþlerdi.492
Çok hastalýklý ve sýtmalý idiler, karýnlarý da þiþmiþti.493 Sararmýþ, solmuþlardý.494
Bunlar, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Sana Ýslâmiyet üzerine bey’at edeceðiz!” dediler, bey’at ederek Müslü-
man oldular,495 kelime-i tevhidi söylediler.496
Halbuki, onlar yalancý idiler. Müslüman olmayý özlerinden istiyor deðillerdi.497
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mescidinin Suffasýnda oturdular.498
Medine’nin havasýný kaldýramadýlar, daha çok hastalandýlar.499 Veba-ya,500 dalak sancýsýna tutuldular.501
483 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290.484 Vâkýdî, Megâzî, 2/570, Ýbn Seyyid, 2/90, Kastallânî, Mevâhib, 1/161.485 Ýbn Seyyid, 2/90, Kastallânî, Mevâhib, 1/161, Diyarbekrî, 2/12.486 Müslim, 3/1296.487 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290.488 Vâkýdî, Megâzî, 2/569, Ýbn Sa’d, 2/93, Ahmed b. Hanbel, 3/205, Müslim, 3/1296.489 Ahmed b. Hanbel, 2/163, 233, Buhârî, Sahîh, 5/70, Müslim, 3/1297, 1298.490 Taberî, Tefsîr, 6/207.491 Kastallânî, Mevâhib, 1/162.492 Ýbn Seyyid, 2/88.493 Kastallânî, Mevâhib, 1/161.494 Halebî, 3/180, Zürkânî, 2/173.495 Ahmed b. Hanbel, 3/186, Buhârî, Sahîh, 8/43, Müslim, 3/1297.496 Buhârî, Sahîh, 5/70, Zürkânî, 2/172.497 Taberî, Tefsîr, 6/207.498 Buhârî, Sahîh, 8/19.499 Ahmed b. Hanbel, 3/186, Buhârî, Sahîh, 8/43, Müslim, 3/1297.500 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290, Vâkýdî, Megâzî, 2/569, Ýbn Sa’d, 2/93.501 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290.
241Benî Kurayza'dan Sonra
Rivayete göre; onlarýn tutulduklarý hastalýk Medine hummasý (sýtmasý) idi.502
Onlar, Medine’den çýkýp gitmeyi istemeye baþladýlar:
Medine’nin yemekleri; abdest, gusül, cihad... kendilerinin hoþlarýna gitmedi, iþlerine gelmedi.
“Yâ Rasûlallah! Bizi barýndýr, yedir, geçindir!503 Yâ Rasûlallah! Bize süt bul!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Siz Resûlullahýn develerinin yanýna gitmedikçe, size burada içirecek süt bulamam!” buyurdu.504
“Yâ Rasûlallah! Þu aðrýlar baþýmýza gelmiþ bulunuyor. Ýzin versen de, biz develerin yanýna gitsek?505
Yâ Rasûlallah! Bizler hayvan sahipleriyiz. Ekin ve arazi sahipleri deðiliz.506 Medine’nin havasý bize aðýr geldi!” dediler.507
Hallerinden þikâyetlendiler.508 Medine’nin dýþýnda bir yana gönderilip orada bakýlmalarýný istediler.509
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Ýsterseniz, siz zekât develerinin bulunduklarý yere kadar gidip onlarýn sütlerinden ve sidiklerinden510 içebilirsiniz!” buyurdu511 ve:
“Develerin sütlerinden ve sidiklerinden nasiplenmeniz için çobanýmýzla gidebilir misiniz?” diye sordu.
“Evet!” dediler, çýkýp gittiler.512
Üç ay kadar, develerin yanýnda kaldýlar.513
Develerin sütlerinden ve sidiklerinden içerek sýhhat buldular.514 Beniz-leri yerine geldi.515 Hastalýklarýndan kurtulup sýhhat bulduklarý zaman,
502 Ahmed b. Hanbel, 3/163, Zürkânî, 2/173.503 Zürkânî, 2/173.504 Buhârî, Sahîh, 8/19.505 Ebu Avane’den naklen Zürkânî, 2/173.506 Ahmed b. Hanbel, 3/170, Buhârî, Sahîh, 5/70, Taberî, Tefsîr, 6/206, Ýbn Kayyým, 2/135.507 Ahmed b. Hanbel, 3/233, Taberî, Tefsîr, 6/206, Ýbn Kayyým, 2/135.508 Ahmed b. Hanbel, 3/186, Buhârî, Sahîh, 8/43, Müslim, 3/1297.509 Ýbn Seyyid, 2/88, 89, Halebî, 3/189.510 Develer, çölde yavþan ve marsama otu yedikleri için onlarýn sidikleri ve sütleri, içilecek ilaçlarýn
içine konulurdu (Ýbn Seyyid, 2/9), Deve sidiði, mide ishaline iyi gelirdi (Zürkânî, 2/173).511 Müslim, 3/1296.512 Ahmed b. Hanbel, 3/186, Buhârî, Sahîh, 8/43, Müslim, 3/1297.513 Kastallânî, Mevâhib, 1/161.514 Ahmed b. Hanbel, 3/186, Buhârî, Sahîh, 8/43, Müslim, 3/1297.515 Zürkânî, 2/173.
242 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
çok semizlediler ve hatta, semizlemekten karýnlarýnda büklümler bile meydana geldi.516
O sýrada, Medine’de mum, yâni birsam denilen bir çeþit akýl bozukluðu hastalýðý da zuhur etmiþti.517
Mum; birsamla birlikte gelen humma hastalýðý olup, bunun yüzde ve bedende çiçek sivilcelerinden daha küçük sivilceler çýkan bir hastalýk olduðu da söylenmiþtir.518
Ýyileþip Medine’ye gelen bu adamlar:“Yâ Rasûlallah! Medine’de þu mum hastalýðý zuhur etmiþ bulunmaktadýr.
Bize izin verilse de, develerin yanýna dönsek?” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Olur! Gidiniz, orada bulununuz!” buyurdu.Gittiler.519
Bu nankör adamlar, Harre nahiyesinde bulunduklarý sýrada, kâfirlik yoluna saptýlar.520
Sabahleyin, Peygamberimiz Aleyhisselamýn develerinin yanýna vardýlar, onlarý sürüp götürdüler.521
Peygamberimiz Aleyhisselamýn azadlýsý Yesar, yanýna birkaç kiþi alýp, onlara yetiþti.522
Gaddar adamlar çobanlarýn üzerlerine yürüdüler,523 Yesar’ý yakaladýlar,524 boðazladýlar.525 Ellerini, ayaklarýný kestiler. Son nefesini verinceye kadar onun diline ve gözlerine diken batýrdýlar, çekip gittiler.526
Amr b. Avf oðullarý kadýnlarýndan bir kadýn, merkebinin üzerinde ora-dan geçerken, bir aðacýn altýnda Yesar’ýn cesedini gördü. Kavminin yanýna dönünce, gördüðünü, onlara haber verdi.
Onlar da, Yesar’ýn ölüsünün bulunduðu yere doðru gittiler, ölüsünü Kuba’ya getirdiler.527 Kuba’da gömdüler.528
516 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290.517 Müslim, 3/1297.518 Ýbn Esîr, Nihâye, 4/373.519 İbn Kesîr, Bidâye, 4/179.520 Ahmed b. Hanbel, 3/163, 233, Buhârî, Sahîh, 5/70, İbn Kesîr, Bidâye, 4/179, Ýbn Kayyým, 2/135,
Kastallânî, Mevâhib, 1/161.521 Vâkýdî, Megâzî, 2/569, Ýbn Sa’d, 2/93.522 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290, Vâkýdî, Megâzî, 2/569, Ýbn Sa’d, 2/93.523 Müslim, 3/1296.524 Vâkýdî, Megâzî, 2/569.525 Kastallânî, Mevâhib, 1/161, Zürkânî, 2/175.526 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290, Vâkýdî, Megâzî, 2/569, Ýbn Sa’d, 2/93.527 Vâkýdî, Megâzî, 2/93.528 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 5/516.
243Benî Kurayza'dan Sonra
Fâcianýn habercisi “Ýmdad!” diye seslenerek Peygamberimiz Aleyhis-selamýn yanýna geldi529 ve:
“Çobaný öldürdüler, develeri sürüp götürdüler!” dedi.Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Allah’ýn süvarileri! Hayvanlarýnýza bininiz!” denilerek Ýslâm müca-
hidlerine seslenilmesini emretti.Süvariler hemen atlandýlar.530
Haber Peygamberimiz Aleyhisselama gündüzün baþýnda eriþmiþti.531
Peygamberimiz Aleyhisselam, canileri yakalamak üzere, arkalarýndan acele 20 süvari saldý.532
Süvari birliðine Kürz b. Cabir’i kumandan tayin etti.533
Kumandanlýða Saîd b. Zeyd’in tayin edildiði de rivayet edilir.534
Canilerin izlerini sürmek üzere, süvarilerin yanlarýna bir iz sürücü de katýldý.535
Peygamberimiz Aleyhisselam, süvari birliðini gönderirken, Ükl ve Ura-nîler aleyhinde:
“Ey Allah’ým! Onlara, yollarýný kör et! Yollarýný, tek deve yolundan daha dar ve çýkmaz et!” diyerek dua etti.536
Süvariler, Ükl ve Uranîlere, Münakka’nýn üst tarafýnda yetiþtiler.537
Münakka; Medine’nin doðusunda, Irak yolunda bir yerdir.538
Ükl ve Uranîler, Harre’de yattýlar. Sabaha çýkýnca, yemeklerini yediler.Ýslâm süvarileri, onlarýn ne tarafa savuþup gittiklerini bilemediler.O sýrada, deve küreði, kolu taþýyan bir kadýna rastladýlar, onu tuttular.Kendisine:“Yanýnda taþýdýðýn nedir?” diye sordular.Kadýn:
529 Taberî, Tefsîr, 6/207, İbn Kesîr, Bidâye, 4/179.530 Taberî, Tefsîr, 7/207.531 Ýbn Sa’d, 2/93, Ahmed b. Hanbel, 3/163, Buhârî, Sahîh, 8/19, Müslim, 3/1296, Ebu Davud, 4/130.532 Vâkýdî, Megâzî, 2/569, Ýbn Sa’d, 2/93, Taberî, Târîh, 3/84 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/210, Ýbn Seyyid, 2/89,
Ýbn Kayyým, 2/135, Zehebî, Târîh, s. 295, İbn Kesîr, Bidâye, 4/179, Ebu’t-Tayyib, 1/254, Kastallânî, Mevâhib, 1/161.
533 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290, Vâkýdî, Megâzî, 2/569, Ýbn Sa’d, 2/93.534 Vâkýdî, Megâzî, 2/570, Ýbn Seyyid, 2/89, Kastallânî, Mevâhib, 1/161, Semhûdî, 1/313.535 Ahmed b. Hanbel, 3/198, Müslim, 3/1298, Ebu Davud, 4/131 Beyhakî, Delâil, 4/87, İbn Kesîr,
Bidâye, 4/179.536 Beyhakî, Delâil, 4/88, Ýbn Kayyým, 2/136, İbn Kesîr, Bidâye, 4/180, Suyutî, Hasâis, 2/22, Zürkânî,
2/174.537 Ýbn Seyyid, 2/89.538 Semhûdî, 4/1314.
244 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Bir cemaate rastlamýþtým. Onlar bir deve kesmiþlerdi, bunu bana onlar verdiler” dedi.
Ýslâm süvarileri:
“Þimdi onlar nerededir?” diye sordular.
Kadýn:
“Onlar þuradaki çölün kara taþlýðýndadýrlar.
Oraya doðru gittiðinizde, kendilerinin ateþlerinin tüttüðünü görürsü-nüz!” dedi.
Ýslâm süvarileri hemen oraya doðru gittiler.
Ükl ve Uranîlerin yemekten kalktýklarý sýrada onlarý kuþattýlar, teslim olmalarýný istediler.
Hiçbirini kaçýrmadan, hepsini esir ettiler,539 baðladýlar, terkilerine alýp Medine’ye getirdiler.
O sýrada Zegabe’de bulunan Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna vardýlar.540
Ükl ve Uranîleri seyretmek üzere, Enes b. Malik ile bazý çocuklar da, süvarilerin arkasýndan, oraya geldiler.541
Gündüz epeyce ilerlemiþti.542
Ükl ve Uranîlerin Suçları
Ükl ve Uranîler, Peygamberimiz Aleyhisselamýn azadlýsý ve çobaný olan Yesar’ý ellerini, ayaklarýný kesmek, gözlerine ve diline diken batýrmak sure-tiyle þehit etmiþlerdi.543
Bunlar, hem hýrsýzlýk yapmýþlar, hem adam öldürmüþler, hem de Ýslâm olduklarýný söyledikten sonra kâfirlik yoluna sapmýþlar,544 irtidad etmiþler,545 Allah’a ve Resûlüne karþý harp açmýþlardý.546
539 Vâkýdî, Megâzî, 2/569.540 Vâkýdî, Megâzî, 2/569, Ýbn Sa’d, 2/93.541 Vâkýdî, Megâzî, 2/570.542 Buhârî, Sahîh, 8/20, Ebu Davud, 4/130.543 Vâkýdî, Megâzî, 2/569, Ýbn Sa’d, 2/93.544 Buhârî, Sahîh, 8/20, Ebu Davud, 4/130.545 Ahmed b. Hanbel, 3/193.546 Buhârî, Sahîh, 8/20, Ebu Davud, 4/130.
245Benî Kurayza'dan Sonra
Ükl ve Uranîlere Uygulanan Ceza
Ükl ve Uranîlerin, ceza hukukunca, yaptýklarýnýn ayný kendilerine yapýlmak suretiyle cezalandýrýlmalarý gerekiyordu.547
Bunun için, Peygamberimiz Aleyhisselam, Ýslâm süvarilerine emretti: Ükl ve Uranîlerin elleri ve ayaklarý kesildi, gözlerine de mil çekildi.548
Enes b. Malik der ki:“Onlar çobanýn gözlerine diken batýrdýklarý için, Peygamber Aleyhisse-
lam da buna karþýlýk, onlarýn gözlerine mil çektirmiþti.549
Mil çekilmeden önce, milleri kýzdýrdýlar, onlarý canilerin gözlerine sür-düler.
El ve ayaklarýnýn kesilen yerlerini de, kanlarýnýn dinmesi için daðla-madýlar.550
Sonra da teþhir için asýldýlar.551
Öylece Harre’de býrakýldýlar, ölüp gittiler.552
Ükl ve Uranîlerin Kısas Suretiyle Cezalandırılmalarının Sebebi ve Hikmeti
Ükl ve Uranîlerin böyle cezalandýrýlmalarý, Ýslâm çobanýný ayný þekilde öldürmüþ olmalarýndan ileri gelmiþ, kendileri de ayný þekilde cezalandýrýlmýþlardý.553
Bu, bir kýsas idi.554 Kýsasta ise hayat vardý.555 Kötüleri, zalimleri yap týk-larýnýn, yapacaklarýnýn ayný ile cezalandýrýlacaklarýný gözlerinin önüne sere-rek korkutmak; kendilerini bu kötü tutum ve davranýþlarýndan alýkoymak; ve özellikle Müslümanlarýn hayatýný korumayý saðlamak vardý.556
Kur’ân-ý Kerîm’in bu husustaki hükmü de þöyledir:
“Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne harp açanlarýn, yeryüzünde yol kes-mek suretiyle fesatçýlýða koþanlarýn cezasý ancak, öldürülmeleri, yahut
547 Ýbn Kayyým, 2/136.548 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/290, Vâkýdî, Megâzî, 2/570, Ýbn Sa’d, 2/93, Ahmed b. Hanbel, 3/186, Bu-
hârî, Sahîh , 5/70-71, 8/19, Müslim, 3/1297, Ebu Davud, 4/130, Belâzurî, Ensâb, 1/378.549 Müslim, 3/1298.550 Buhârî, Sahîh, 8/19, Ebu Davud, 4/130.551 Vâkýdî, Megâzî, 2/570, Ýbn Sa’d, 2/93.552 Buhârî, Sahîh, 5/70, 71, Müslim, 3/1296.553 Ýbn Esîr, Nihâye, 2/403.554 Zürkânî, 2/177.555 Bakara: 179.556 Taberî, Tefsîr, 11/114, 115.
246 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
asýlmalarý, ya da sað elleri ile sol ayaklarýnýn çaprazvari kesilmesi, ya da bulunduklarý yerden sürülmeleridir.
Bu, onlarýn dünyada rüsvaylýðýdýr. Âhirette ise, onlara pek büyük bir azap da vardýr.”557
Ükl ve Uranîlerden Kurtarılan Develerin Zülcedr Yaylımına Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam Zegabe’den Medine’ye gelip Mescidinde oturduðu sýrada, Seleme b. Ekvâ ile Ebu Rühm el-Gýfârî, canilerin ellerin-den kurtardýklarý 14 deveyi Mescidin kapýsý önüne getirmiþlerdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam onlara doðru varýp baktý da, Hýna diye anýlan deveyi göremeyince:
“Ey Seleme! Hýna nerede?” diye sordu.
Seleme:
“Ükl ve Uranîler onu boðazlamýþlar, ondan baþkasýný boðazlayamamýþlar!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Git, bak, bir yer bul; bunlar orada yayýlsýnlar!” buyurdu.
Seleme b. Ekvâ, onlar için Zülcedr kadar uygun bir yer bulunamayacaðýný söyledi.
Bunun üzerine, develer tekrar Zülcedr’e gönderildiler ve orada kaldýlar.
Her gece develerin sütleri saðýlýp Peygamberimiz Aleyhisselama getiri-lirdi.558
557 Mâide: 33.558 Vâkýdî, Megâzî, 2/570, 571.
247Hudeybiye Seferi
Dördüncü Bölüm
HUDEYBİYE SEFERİ
247Benî Kurayza'dan Sonra
248 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
249Hudeybiye Seferi
HUDEYBİYE SEFERİk
Seferin Tarihi, Mevkii, İsmi ve Sebebi
Sefer, Hicretin 6. yýlýnda Zilkâde ayýnda vuku bulmuþ,1 Peygamberimiz Aleyhisselam, Zilkâde ayýnýn baþýnda, Pazartesi günü, devesi Kasvâ’ya binip Müslümanlarla birlikte yola çýkmýþtýr.2
Hudeybiye; ne büyük, ne de küçük, orta büyüklükte bir köy olup, altýnda Peygamberimiz Aleyhisselama bey’at edilen aðaçtan3 dolayý Þecere Mescidi diye anýlan mescidin yanýndaki kuyunun ismini almýþtýr.
Hudeybiye ile Mekke arasý bir merhaleliktir. Medine ile arasý ise dokuz merhaleliktir.
Hudeybiye’nin bir kýsmý Harem, bir kýsmý da Hýll’dir, yani Harem dýþýdýr.Hudeybiye’nin Harem dýþý kalan yerleri Beytullah’a daha uzaktýr.4
Peygamberimiz Aleyhisselam; bir gece rüyasýnda ashabýyla birlikte korku-suzca girip Beytullah’ý (Kâbe’yi) tavaf ettiklerini, ashabdan bazýlarýnýn baþlarýnýn saçlarýný kazýttýklarýný, bazýlarýnýn da saçlarýný kýsalttýklarýný görmüþtü.5
Peygamberimiz Aleyhisselam, rüyasýný ashabýna:“Ben rüyada gördüm ki; siz muhakkak Mescid-i Haram’a gireceksiniz,
baþlarýnýzý kazýtacak, saçlarýnýzý kýsalttýracaksýnýz!” diyerek haber verdi.6
Peygamberimiz Aleyhisselam, gördüðü bu rüya üzerine, umreye, Kâbe’yi tavaf ve ziyaret etmeye niyetlendi.7
1 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/321, Vâkýdî, Megâzî, 1/5, Ýbn Sa’d, 2/95, Belâzurî, Ensâb, 1/349, Taberî, Târîh, 3/71 İbn Hazm, Cevâmi, s. 207, Beyhakî, Delâil, 4/91, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/200.
2 Vâkýdî, Megâzî, 2/573, Ýbn Sa’d, 2/95.3 Sakýz aðacýndan veya dikenli aðaçtan (Zürkânî, 2/216).4 Yâkût, 2/229.5 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/336, Vâkýdî, Megâzî, 2/572, Taberî, Tefsîr, 26/107.6 Taberî, Tefsîr, 26/107.7 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/321, Vâkýdî, Megâzî, 2/573, Ýbn Sa’d, 2/95, Ahmed b. Hanbel, 4/323.
249Benî Kurayza'dan Sonra
250 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ashab çok sevindiler. Hemen o yýl Mekke’ye gireceklerini sandýlar ve umdular.8
Peygamberimiz Aleyhisselamýn bu rüyasý, Kur’ân-ý Kerîm’de þöyle açýklanýr:
“Andolsun ki; Allah, Resûlünün gördüðü rüyanýn hak ve gerçek olduðunu doðrulamýþtýr.
Ýnþaallah, hepiniz, emniyet içinde, kiminiz baþlarýnýzý kazýtarak, kiminiz de saçlarýnýzý kýsaltarak, Mescid-i Haram’a korkusuzca muhakkak girecek-siniz...”9
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, umre için hazýrlanmalarýný ashabýndan bazýlarýna söyledi.
Onlar da yola çýkmak üzere hemen hazýrlandýlar.
Ashabdan Bazılarının Medine’de Görevlendirilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabdan Ýbn Ümmi Mektum’u Medine’-de yerine vekil býraktý.10
Nümeyle b. Abdullah el-Leysî’nin,11 Ebu Rühm Külsûm b. Husayn el-Gýfârî’nin vekil býrakýldýðý da rivayet edilir.
Ýbn Ümmi Mektum, namaz kýldýrmakla görevlendirilmiþti.Her üçünün vekil býrakýldýklarý da söylenmiþtir.12
Sanýldýðýna göre; Nümeyle b. Abdullah ile Külsûm b. Husayn, Medine’-nin korunma ve idare iþlerine bakacaklardý.13
Medine’den Yola Çıkış ve Yola Çıkanların Sayısı
Peygamberimiz Aleyhisselam, guslettikten sonra, Yemen iþi iki elbise giydi.14
Peygamberimiz Aleyhisselamla birlikte yola çýkanlarýn sayýsý 1400 idi.15
1500,16 1525 veya 160017 veya 1700 kiþi olduklarý da rivayet edilir.18
8 Zemahþerî, 3/549, Nesefî, 4/163.9 Feth: 27.10 Vâkýdî, Megâzî, 2/572, Ýbn Sa’d, 2/95.11 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/321.12 Belâzurî, Ensâb, 1/350.13 Halebî, 2/689, Zürkânî, 2/180.14 Vâkýdî, Megâzî, 2/573, Ýbn Sa’d, 2/95.15 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/322, Vâkýdî, Megâzî, 2/574, Ýbn Sa’d, 2/95.16 Ýbn Seyyid, 2/113.17 Vâkýdî, Megâzî, 2/574, Ýbn Sa’d, 2/95.18 Kastallânî, Mevâhib, 1/163.
251Hudeybiye Seferi
Sanýldýðýna göre; 1400’den fazlasý, Bedevî Araplarýn yolda gelip katýlmalarýndan ileri gelmiþtir.19 Bunlardan 100 kiþi, Eslem kabilesinden-di. 70 kiþi olduklarý da rivayet edilmiþtir.
Sefere, kadýnlardan da:1. Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcesi Hz. Ümmü Seleme,2. Ümmü Umâre,3. Ümmü Meni’, 4. Ümmü Âmirü’l-Eþheliyye de katýlmýþ bulunuyordu.20
Hazırlanan Kurbanlık Develerin Sayısı
Kurban edilmek üzere 70 deve hazýrlanmýþtý.21
Ebu Cehil’in Bedir savaþý neticesinde ele geçirilen ve Zülcedr’de yayýlan devesi de, kurban edilecek develer arasýnda bulunuyordu.
Hz. Ebu Bekir, Abdurrahman b. Avf, Hz. Osman, Talha b. Ubeydullah ve Sa’d b. Ubâde, kurbanlýk develerini kendileri hazýrlamýþ olan zengin sahabiler arasýnda idiler.
Zülcedr yaylýmýnda yayýlmakta bulunan develerin Medine’ye getirilip Zülhuleyfe’ye kadar sürülerek götürülmesi, Peygamberimiz Aleyhisselam tarafýndan Nâciye b. Cündüb el-Eslemî’ye emredilmiþti.22
Müslümanların Atlıları ve Yanlarında Taşıdıkları Silahlar
Yola çýkan Müslümanlardan 200’ü atlý idi.23
Müslümanlarýn yanlarýnda, kýnlarýnda sokulu olan kýlýçlarýndan baþka silahlarý da bulunmuyordu.24
Bu da yolcu silahý idi.25
Bir Süvari Birliğinin Öncü Olarak Yola Çıkarılışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, Muhacir ve Ensardan 20 kiþilik bir süvari birliðini, Sa’d b. Zeyd el-Eþhelî’nin kumandasý altýnda öncü olarak yola çýkardý.
19 Zürkânî, 2/180.20 Vâkýdî, Megâzî, 2/574.21 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/322, Vâkýdî, Megâzî, 2/573, Ýbn Sa’d, 2/95.22 Vâkýdî, Megâzî, 2/572, 573.23 Halebî, 2/690, Zürkânî, 2/181.24 Vâkýdî, Megâzî, 2/572, Ýbn Sa’d, 2/95.25 Kastallânî, Mevâhib, 1/163.
252 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
1. Mikdad b. Amr,2. Ebu Ayyâþ ez-Zürakî,3. Hubab b. Münzir,4. Âmir b. Rebia,5. Saîd b. Zeyd,6. Ebu Katâde,7. Muhammed b. Mesleme... yola çýkarýlan süvari birliði arasýnda bulu-
nuyordu.Peygamberimiz Aleyhisselam, Abbâd b. Biþr’i de, 20 kiþilik süvari birliði
içinde, Kureyþ müþriklerinin tutum ve davranýþlarýný gözetlemek üzere gönderdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, yola çýkardýðý öncü süvari birliðinin arka-sýndan, Nâciye b. Cündüb’ü de, yanýna Eslemlerden bazý gençleri katarak, kurbanlýk develerle birlikte yola çýkardý.26
Medine Çevresindeki Bedevî Arapların Sefere Katılmaktan Kaçınmaları
Medine çevresinde oturan Cüheyne ve Müzeyne bedevîlerinden, sefere katýlmalarý istenilmiþti.27
Gerek bunlar, gerek Bekr oðullarý, mallarýný ve çoluk çocuklarýný baha-ne ettiler ve aralarýnda da:
“Muhammed, bizi atlar ve silahlarla desteklenmiþ düþman bir kuvvetle çarpýþtýrmak mý istiyor?!
Muhammed’le ashabý, boðazlanacak yemlik develer gibidirler! Onlar-dan hiçbirisi, bu seferlerinden sað olarak dönemeyeceklerdir!
Çünkü, kendileri, yanlarýnda silahlarý bulunmayan, sayýca da çok olma-yan bir cemaattirler.
Bedir’de öldürülmüþ olan adamlarý için öç almaya and içmiþ bir kavmin üzerine gidiyorlar!?” diye konuþtular.28
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna katýlarak gitmekten kaçýndýlar.Kureyþ müþriklerinin, Peygamberimiz Aleyhisselama karþý, ya çarpýþmaya,
ya da onun Beytullah’ý ziyaretine engel olmaya kalkýþacaklarýndan korktu-lar; Peygamberimiz Aleyhisselamýn bu yoldaki daveti karþýsýnda hareketsiz kaldýlar.29
26 Vâkýdî, Megâzî, 2/574, 575.27 Taberî, Tefsîr, 26/77.28 Vâkýdî, Megâzî, 2/374, 375.29 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/322.
253Hudeybiye Seferi
Yüce Allah, onlarýn bu uygunsuz tutum ve davranýþlarýný Kur’ân-ý Kerîm’-de açýklayýp yerdi.30
Hz. Ömer’le Sa’d b. Ubâde’nin Endişeleri
Peygamberimiz Aleyhisselam, Zülhuleyfe’ye geldiði zaman, Hz. Ömer:
“Yâ Rasûlallah! Seninle harp halinde bulunan bir kavmin üzerine silahsýz ve atsýz olarak varýp girecek misin?!31 Ebu Süfyan ve adamlarýnýn bize saldýrmalarýndan endiþe etmiyor musun? Gerektiðinde onlarla çarpýþmak için yanýmýza silahlarýmýzý almayalým mý?” diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Bilmiyorum! Ben, umreye niyetlenmiþ iken silah taþýmak istemem!” buyurdu.
Sa’d b. Ubâde de:
“Yâ Rasûlallah!
Keþke yanýmýzda silah taþýsaydýk, onlarýn þüpheli bir hareketlerini görürsek, üzerlerine yürürdük!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ben silah taþýmam! Ben ancak umreye niyetlenerek yola çýkmýþýmdýr!” buyurdu.32
Zülhuleyfe’de İhrama Girilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Zülhuleyfe’de öðle namazýný kýldý.33 Ýhrama girdi.34 Ýki rekat namaz kýldý.35
Kýbleye döndü ve:“Lebbeyk! Allâhümme lebbeyk!Ýnnel hamde ve’n-nîmete leke vel mülke lâ þerîke lek!” diyerek telbiye etti.Müslümanlar da, orada ihrama girdiler.36
Zülhuleyfe’de ihrama girememiþ olanlar ise, Cuhfe’de ihrama girdiler.37
30 Feth:11 , 12.31 Taberî, Târîh, 3/72.32 Vâkýdî, Megâzî, 2/573, Halebî, 2/689, 690.33 Vâkýdî, Megâzî, 2/573.34 Abdurrezzak, 5/330, Kastallânî, Mevâhib, 1/163.35 Zürkânî, 2/182.36 Vâkýdî, Megâzî, 2/574.37 Vâkýdî, Megâzî, 2/574, Diyarbekrî, 2/18.
254 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kurbanlık Develerin Alâmetlenişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, kurbanlýk develerden getirtip üzerlerine çul örttü.
Onlardan birisinin boynuna, kendisi için boðmuklarýný taktý. Hörgücünü býçakla çizip kanatarak niþanladý, kalanlarýný da niþanlamasý, alâmetlemesi için, Nâciye b. Cündüb’e emir buyurdu; niþanlandý.
Müslümanlar da kurbanlýk develerini böylece niþanladýlar.38
Büsr b. Süfyan’ın Tecessüs İçin Mekke’ye Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Büsr b. Süfyan’ý çaðýrdý. Gözcü olarak Mekke’ye gönderdi ve:
“Benim umre yapmak istediðimi Kureyþîlere ulaþtýr. Onlardan elde edebileceðin bilgileri de dönüp bana bildir!” buyurdu.39
Peygamberimiz Aleyhisselamın Zülhuleyfe’den İtibaren Uğradığı Yerler
Peygamberimiz Aleyhisselam; Zülhuleyfe’den ayrýlýp Beydâ yolunu tuttu.40
Beydâ: Zülhuleyfe ile Zâtülceyþ arasýndadýr. Beydâ’nýn baþlangýcý, Zül-huleyfe’nin sonudur.41
Zâtülceyþ, Zülhuleyfe’ye 6 mildir. Medine’nin Akik vadisine 10-12 mil kadardýr.
Nizar b. Maadd ile oðlu Rebia b. Nizar’ýn kabirleri Zatülceyþ’tedir.42
Peygamberimiz Aleyhisselam, Salý günü Melel’de sabahladý. Akþam yemeðini Seyyâle’de yedi.43
Melel; Mekke yolunda bir vadidir. Melel’in Medine’ye uzaklýðý 28 mil-dir.44 Baþka rivayete göre; 21-22 mildir.45
Seyyâle, sel vadisidir. Seyyâle’nin Medine’ye uzaklýðý 30 mildir.46
Peygamberimiz Aleyhisselam, Melel’den hareket ederek Revhâ’da sabahladý.47
38 Vâkýdî, Megâzî, 2/573.39 Vâkýdî, Megâzî, 2/573.40 Vâkýdî, Megâzî, 2/574.41 Semhûdî, 4/1157, 1158.42 Semhûdî, 4/1180.43 Vâkýdî, Megâzî, 2/575.44 Yâkût, 5/194, Semhûdî, 4/1312.45 Semhûdî, 4/1312.46 Semhûdî, 4/1240.47 Vâkýdî, Megâzî, 2/575.
255Hudeybiye Seferi
Revhâ; Medine’ye 36-40 mil kadar uzaklýkta bir vadi olup, Mudar b. Nizar’ýn kabri buradadýr.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Revhâ vadisi hakkýnda: “Bu vadi, Cennet vadilerindendir!” buyurmuþtur.Musa Aleyhisselam, yetmiþ bin kiþi ile buraya uðramýþ, yetmiþ peygam-
ber gelip bu vadide namaz kýlmýþtýr.48
Peygamberimiz Aleyhisselam, Revhâ’da, Nehd oðullarý aþiretinden bir cemaate rastladý, onlarý Ýslâmiyete davet etti.
Onlar Ýslâmiyeti kabul etmekten kaçýndýlar.Nehd oðullarýnýn yanlarýnda deve ve davarlarý da bulunuyordu.Onlar, adamlarýndan birisiyle, Peygamberimiz Aleyhisselama hediye
olarak süt gönderdiler.Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarýn hediyelerini kabul etmedi ve:“Ben müþriklerin hediyesini kabul etmem!” buyurdu. Fakat, onlardan
sütün satýn alýnmasýný emretti.Bunun üzerine, bedevî Müslümanlar, sütü satýn aldýlar.Nehd oðullarý, buna memnun oldular.Peygamberimiz Aleyhisselam, Nehd oðullarýndan birisini yanýna çaðýrdý
ve ona:“Siz nereye gitmek istiyorsunuz?” diye sordu. O da:“Yâ Muhammed! Bir aydan beri, Melel otlaðýna yaðmur düþtüðü bize
haber verilmiþti. Adamlarýmýzdan birisini gönderip yaðmurlu ve otlu yer-leri arattýrdýk. Adamýmýz yanýmýza dönüp Melel’de davarlarýn karýnlarýnýn doyduðunu, toplanmýþ su havuzlarýndan dolayý develerin yürümekte güçlük çektiklerini, sulama gölcüklerinin çokluðunu haber verdi. Oraya kavuþmak istiyoruz” dedi.49
Peygamberimiz Aleyhisselam, Revhâ’dan sonra, Ebvâ’ya varýp kondu.50
Ebvâ, Füru’ ile Cuhfe arasýnda bir karyedir.Ebvâ’nýn Medine’ye uzaklýðý 23 mildir, yani 5 günlüktür.Peygamberimiz Aleyhisselamýn annesi Hz. Âmine’nin kabri Ebvâ’-
dadýr.51
48 Semhûdî, 4/1222.49 Vâkýdî, Megâzî, 2/575, 576.50 Vâkýdî, Megâzî, 2/577.51 Yâkût, 1/79, Semhûdî, 4/1118-1119.
256 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselamýn altý yaþýnda bulunduðu sýrada, Hz. Âmine, Medine’ye gidip eþi Hz. Abdullah’ýn kabrini ziyaret ettikten sonra Mekke’ye dönerken Ebvâ’da vefat etmiþ ve oraya gömülmüþtü.52
Ebvâ’da ve Veddan’da Peygamberimiz Aleyhisselama Getirilen Hediyeler
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Ebvâ’da bulunduðu sýrada, Ýmâ b. Raha-sa, iki deveye süt yükleyip, bir miktar deveyi ve yüz kadar da davarý hediye olarak oðlu Hufaf’la birlikte Peygamberimiz Aleyhisselama gönderdi.
Hufaf gelince, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Babam þu develeri ve sütü sana gönderdi!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Hufaf’a:“Siz buralara ne zaman geldiniz?” diye sordu.Hufaf:“Yakýnda geldik! Bulunduðumuz yerde su vardýr. Kuraklýk olunca
hayvanlarýmýzý oralardaki suya götürüp suluyoruz” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Oralardaki yerler nasýldýr?” diye sordu.Hufaf:“Develerimizi besliyor; davarlara gelince, anmaya deðmez!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Hufaf’ýn getirdiði hediyeleri kabul etti.
Davarlarýn ashabýna daðýlmasýný emir buyurdu. Sütü de, tükeninceye kadar tas tas içtiler. Peygamberimiz Aleyhisselam, Hufaf’a:
“Allah, mallarýnýzý size mübarek ve hayýrlý kýlsýn!” diyerek dua etti.Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebvâ’dan sonra, Veddan’a geldi.53
Veddan; Damre, Gýfar ve Kinanelere ait Füru’ nahiyelerinden bir karye-dir. Veddan’ýn Ebvâ’ya uzaklýðý 8 mildir, Cuhfe’ye uzaklýðý 1 merhaledir.54
Peygamberimiz Aleyhisselama, Veddan’da bulunduðu sýrada, üç þey; ekmek, ýtr ve acur hediye edildi.55
Itr; daðýnýk biten, kökü kesilince süt gibi su çýkan bir nebattýr.56 Bu, belki de, cýrtlýk dediðimiz veya o cinsten bir yeþilliktir.
52 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/177, Ýbn Sa’d, 1/116-117, Belâzurî, Ensâb, 1/94, Taberî, Târîh, 2/131, İbn Cev-zî, 1/117, Ýbn Esîr, Kâmil, 1/467, Ýbn Seyyid, 1/37, Zehebî, Târîh, s. 50, İbn Kesîr, Bidâye, 2/279.
53 Vâkýdî, Megâzî, 2/577.54 Semhûdî, 4/1330.55 Vâkýdî, Megâzî, 2/577.56 Ýbn Esîr Nihâye, 3/177.
257Hudeybiye Seferi
Peygamberimiz Aleyhisselam, o yeþillik ile acurdan yedi ve hoþlandý. Zevcesi Hz. Ümmü Seleme’ye de götürülmesini emretti. Kendisinin hoþuna giden bu turfanda hediyeyi ona da göstermek, tattýrmak istedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Veddan’dan sonra Cuhfe’ye gelip konak-ladý.57
Cuhfe; ihrama girme yerlerindendir.Cuhfe’nin Medine’ye uzaklýðý 5 merhale ve 2 sülüs merhale kadardýr.Mekke’ye de dört buçuk merhaledir.58
Peygamberimiz Aleyhisselam, Cuhfe’de su bulamayýnca, su kýrbasýyla Harrar’a bir adam gönderdi.59
Harrar, Cuhfe yakýnýnda bir sudur.60
Adam, gittikten biraz sonra, boþ kýrba ile geri döndü ve:“Yâ Rasûlallah! Yürüyerek gitmeye güç yetiremedim, korktum!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Sen otur!” buyurdu.Suya baþka bir adam gönderdi.O adam da, su kýrbasýyla gitti. Ýlk adamýn eriþip korkuya düþtüðü yere
varýnca, o da geri döndü.Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Sana ne oldu?” diye sordu.Adam:“Seni hak din ve Kitabla peygamber gönderen Allah’a yemin ederim ki;
korktum da gitmeye güç yetiremedim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Sen de otur!” buyurdu.Bundan sonra, baþka bir adam gönderdi. O adam da, kendisinden önce-
ki kiþilerin eriþip korktuklarý yerde korkuya düþerek geri döndü.Bundan sonra, Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabýndan birisini
çaðýrarak onu su kýrbasýyla gönderdi.Bazý sucular da onunla birlikte gittiler.Çünkü bunlar, daha önceki kiþilerin gidip geri döndüklerini görmüþlerdi.
Bunun da onlar gibi geri döneceðinden þüphe etmiyorlardý. Harrar’a vardýlar. Su çektiler, kýrbalarýný doldurup geldiler.
57 Vâkýdî, Megâzî, 2/577, 578.58 Semhûdî, 4/1174.59 Vâkýdî, Megâzî, 2/579.60 Yâkût, 2/350.
258 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kureyş Müşriklerinin Kararları ve Bir Süvari Birliğini Kurâu’l-Gamîm’e Göndermeleri
Kureyþ müþrikleri, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekke’ye gelmek üzere bulunduðunu iþitince, görüþ sahibi olan adamlarýný topladýlar.
Durumu aralarýnda konuþtular ve:“Araplardan iþitildiðine göre; o herhalde umre yapmak bahanesiyle
askerlerini Mekke’ye sokmak istiyordur!Mekke’ye sulhen girse de, onunla aramýzda çarpýþmaktan baþka bir şey
olmayacaktýr!Vallahi, kýmýldayan gözlerimiz bulundukça buna imkân verilmeyecektir!Haydi, reylerinizi, görüþlerinizi ortaya koyunuz!” dediler.Nihayet, aralarýnda görüþ birliðine vardýlar.Bu iþi yönetmeyi de, rey ve görüþ sahibi adamlarýndan Safvan b. Ümey-
ye, Süheyl b. Amr ve Ýkrime b. Ebu Cehil’e havale ettiler.Safvan, Kureyþ müþriklerine:“Biz, size danýþmadýkça hiçbir iþi sonuçlandýrmayacaðýz!Biz, 200 atlýyý Kurâu’l-Gamîm’e göndermeyi ve üzerine de yavuz bir
kiþiyi kumandan tayin etmeyi uygun görüyoruz!” dedi.Kureyþ müþrikleri:“Ne güzel görüþün var!” dediler.61
Baþlarýnda Halid b. Velid veya Ýkrime b. Ebu Cehil olmak üzere, süvari-leri acele Kurâu’l-Gamîm’e yolladýlar.62
Kureyş Müşriklerinin Ehâbiş’ten Kendilerine Tâbi Olanlar ile Sakîfleri Yanlarına Almaları
ve Ehâbiş’e Evlerinde Ziyafet Çekmeleri
Kureyþ müþrikleri Ehâbiþ’ten kendilerine tâbi olanlarý ve Sakîf kabilele-rini yanlarýna aldýlar.
Ehâbiþ’ten kendilerine katýlan kabileleri, yedirip içirmek için topla dýlar.Dârü’n-Nedve’de,Safvan b. Ümeyye’nin evinde,Süheyl b. Amr’ýn evinde,Ýkrime b. Ebu Cehil’in evinde,
61 Vâkýdî, Megâzî, 2/579.62 Vâkýdî, Megâzî, 2/579, Ýbn Sa’d, 2/95.
259Hudeybiye Seferi
Huvaytýb b. Abduluzzâ’nýn evinde olmak üzere beþ evde onlara ziyafet çektiler.63
Ehâbiþ, Kinane b. Huzeymelerden bir koldur.Hun b. Huzeyme oðullarý ile Mustalýk oðullarý, Mekke’nin aþaðýsýndaki
Hubþi daðýnýn dibinde toplanýp; gecenin karanlýðý ve gündüzün aydýnlýðý devam ettiði ve Hubþi daðý yerinde durduðu müddetçe, düþmanlarýna karþý el ve iþ birliði yapmak üzere, Kureyþ müþrikleriyle antlaþmýþlardý.
Bunun için onlara, Hubþi daðýna izâfetle, Ehâbiþ adý verilmiþtir.64
Hubþi daðýnýn Mekke’ye uzaklýðý 6 mildir.65
Kureyş Müşriklerinin Dağ Başlarına Gözcüler Dikmeleri ve Karargâhlarını Beldah’ta Kurmaları
Kureyþ müþrikleri, Mekke daðlarýndan Vezer (Vir) ve Veza’ daðlarýna varýncaya kadar, dað baþlarýna gözcüler diktiler.
Bunlar, on kiþi idiler.Gözcülerin baþýna Hakem b. Abdi Menaf’ý koydular.Gözcüler:“Muhammed þöyle þöyle yapýyor!” diye, gördüklerini birbirlerine fýsýl-
damakta idiler.Kureyþ müþrikleri, Beldah’a kadar bu þekilde ilerlediler.Beldah’a gelince, orada çadýrlarýný ve karargâhlarýný kurdular. Kadýnlarýný
ve çocuklarýný da oraya götürdüler.66
Beldah, Mekke’nin batý tarafýnda bir vadidir.67
Peygamberimiz Aleyhisselamın Gadîrü’l-Eştat’a Gelişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Gadîrü’l-Eþtat’a kadar ilerleyip geldi.68
Gadîrü’l-Eþtat, Usfan’a 3 mil uzaklýktadýr.69 Sel sularýndan kalma gölcükleri bulunan bir vadidir.70 Hudeybiye hizasýndadýr.71 Kuaykýan daðýnýn yakýnýndadýr.72
63 Vâkýdî, Megâzî, 2/579, 581, 582.64 Yâkût, 2/214, Kalkaþandî, s. 164.65 Yâkût, 2/214.66 Vâkýdî, Megâzî, 2/579.67 Yâkût, 1/480.68 Buhârî, Sahîh, 5/67.69 Semhûdî, 4/1277.70 Yâkût, 4/188.71 Zürkânî, 2/181.72 Taberî, Tefsîr, 26/97.
260 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Büsr b. Süfyan’ın Kureyş Müşrikleri Hakkında Edindiği Bilgiler
Ýslâm gözcüsü Büsr b. Süfyan, Mekke’ye girip Mekkelilerin konuþtuklarýný, görüþlerini dinledikten sonra, dönüp Usfan’ýn arkasýndaki Gadîrü’l-Eþtat mevkiinde Peygamberimiz Aleyhisselama kavuþtu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu görünce:“Ey Büsr! Arkandakilerden ne haber var?” diye sordu.Büsr:“Yâ Rasûlallah! Senin kavmin olan Ka’b b. Lüeyy ile Âmir b. Lüeyy,
senin geldiðini iþitmiþler.Üzerlerine zorla gireceðinden korkarak, sana karþý, Ehâbiþ ile kendileri-
ne baðlý kabilelerin ittifaklarýný saðlamýþ; Ehâbiþ ile kendilerine katýlanlara, develer keserek, yüksek binalarda ve evlerinde ziyafetler çekmiþ; Halid b. Velid’in kumandasý altýnda ikiyüz atlýyý ileri sürmüþler -ki, onlar þimdi Gamîm’deler.
Dað baþlarýna gözcüler ve gözetleyiciler dikmiþ; sütlerinden fayda-lanacaklarý saðmal ve yavrulu develerini.. hâsýlý döllerini döþlerini yanlarýna almýþ; seni Mescid-i Haram’dan men için kaplan postu giyinmiþ; Beldah vadisine kadar gidip orada çadýrlarýný kurmuþ olduklarý halde, onlarý gerimde býrakmýþ bulunuyorum.73
Gerimde býraktýðým Ka’b b. Lüeyy ve Âmir b. Lüeyyler, senin için Ehâbiþ’i toplamýþlar. Beytullah’tan men etmek için seninle çarpýþacaklar!74
Müþrikler sana karþý pek çok yýðýnak yapmýþlardýr; muhakkak seninle çarpýþacak, Beytullah’tan, Beytullah’ý ziyaretten seni men edeceklerdir.75
Seni Mekke’ye sokmamak için and içmiþlerdir!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Eyvâh! Kureyþ helâk oldu!Zaten harp onlarý yiyip tüketmiþtir.Ne olurdu, kendileri benimle öteki Araplar arasýndan çekilseydiler, beni
onlarla baþbaþa býraksaydýlar! Onlar beni yenecek olurlarsa, zaten kendilerinin de istedikleri bu
olduðuna göre, istekleri gerçekleþmiþ olurdu.Eðer Allah beni onlara galip kýlacak olursa, ya onlar akýn akýn Ýslâmiyete
girerlerdi, yahut savaþýrlardý.Kureyþ müþrikleri ne sanýyorlar?
73 Vâkýdî, Megâzî, 2/580.74 Ahmet b. Hanbel, Müsned, 4/328.75 Abdurrezzak, 5/330, Buhârî, Sahîh, 5/67.
261Hudeybiye Seferi
Vallahi, Allah’ýn yaymak üzere beni göndermiþ olduðu din için çarpýþmaya devamdan geri durmayacaðým!
Allah ya bu dini galip ve üstün kýlar, ya da bu yolda þu boynumun yaný gider!” buyurdu.76
Peygamberimiz Aleyhisselam, Müslümanlara:“Halid b. Velid, birtakým Kureyþ süvarileriyle gözcü olarak Gamîm mev-
kiinde bulunuyor.Siz þimdi yolun sað tarafýný tutup gidiniz!” buyurdu.Halid b. Velid, Peygamberimiz Aleyhisselamla yanýndakilerin orada
ol duk larýný anlayamadý. Ancak, kalkan kara tozlarý görünce, ayaðýyla tepip hayvanýný koþturarak, Müslümanlarýn geldiðini Kureyþîlere haber vermeye gitti.
Peygamberimiz Aleyhisselam da Müslümanlarla birlikte yollarýna devam etti.77
Peygamberimiz Aleyhisselamın Gamîm’de Durup Ashabına Hitabda Bulunması ve Durum Hakkındaki Görüşlerini Sorması
Peygamberimiz Aleyhisselam, Gamîm mevkiine gelip kondu.78
Gamîm; Usfan’la Dacnan arasýnda, Usfan’ýn önünde bir vadidir.Kurâ da, vadinin Harre tarafýnda, vadi boyunca uzanan kara bir daðdýr.Gamîm’in Usfan’a uzaklýðý 8 mildir.79
Peygamberimiz Aleyhisselam, Müslümanlarýn yanýna varýp ayakta durdu.80 Þehadet getirdi, Allah’a hamd etti,81 O’na lâyýk olduðu üzere senada bulundu.
“Emmâ ba’d=Ýmdi, bundan sonra82 ey Müslümanlar cemaati!” diyerek söze baþladý ve þöyle buyurdu:83
“Kureyþ müþrikleri Ehâbiþ’e (kabileler topluluðuna) tirit yedirerek Beytullah’ý tavaftan bizi alýkoymak istiyorlar?84
76 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/322, 323, Ahmed b. Hanbel, 4/323, Taberî, Târîh, 3/73, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/200, Ýbn Seyyid, 2/114, İbn Kesîr, Bidâye, 4/165.
77 Abdurrezzak, 5/331, 332, Buhârî, Sahîh, 3/178.78 Ebu Yusuf, s. 200.79 Yâkût, 4/443, Semhûdî, 4/1279.80 Vâkýdî, Megâzî, 2/580.81 Ebu Yusuf, s. 208.82 Ebu Yusuf, s. 208, Vâkýdî, Megâzî, 2/580.83 Vâkýdî, Megâzî, 2/580.84 Ebu Yusuf, s. 208, Ýbn Ebi Þeybe, 14/430.
262 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bu yoldaki görüþlerinizi bana söyleyiniz?85
Doðruca Beytullah’a yönelip ilerlememizi ve bizi ondan alýkoymak isteyenlerle çarpýþmamýzý mý uygun görüyorsunuz;86 yoksa bu yolda bize karþý Kureyþ’e yardýmcý olanlarý gerimizde býrakýp müþriklerin çoluk çocuklarýnýn üzerlerine mi yürüyelim?
Bu takdirde, onlar olduklarý yerde oturup kalýrlarsa, yaðmalanmýþ, tasalanmýþ olarak oturup kalmýþ olurlar.
Eðer bizi takibe kalkarlarsa, zayýf ve bitkin olarak takibe kalkmýþ olurlar.Allah da onlarý rezil ve rüsvay eder” buyurdu.87
Hz. Ebu Bekir:“Allah ve Allah’ýn Resûlü daha iyi bilir.88
Yâ Rasûlallah! Sen þu Beyt-i Haram’ý tavaf, ziyaret maksadýyla yola çýktýn.
Ne bir kimseyi öldürmek, ne bir kimse ile çarpýþmak istemezsin.Hal böyle olunca, sen Kâbe’ye doðru yürü!89
Kim bizi Kâbe’den men etmeye kalkarsa, biz de onunla çarpýþýrýz!90
Yâ Rasûlallah! Biz Mekke’ye, Mekkelilere doðru yürümemizi uygun görüyoruz.
Þüphe yok ki, Yüce Allah sana yardým eder. O, senin yardýmcýndýr” dedi.91
Diðer sahabiler de: “Allah ve Allah’ýn Resûlü daha iyi bilir!Ey Allah’ýn Peygamberi! Biz ancak umre için ihrama girip buraya gelmiþ
bulunuyoruz. Yoksa, hiçbir kimse ile çarpýþmaya gelmedik.Fakat, Beytullah’la aramýza girecek, ziyaretimize engel olmaya kalkýþacak
olanlar olursa, onlarla çarpýþýrýz!” dediler.92
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Haydi, öyleyse Allah’ýn ismiyle yürüyünüz!” buyurdu.93
Akþam olunca, Peygamberimiz Aleyhisselam:
85 Ebu Yusuf, s. 208, Ýbn Ebi Þeybe, 14/430, Ahmed b. Hanbel, 4/328.86 Vâkýdî, Megâzî, 2/580.87 Ebu Yusuf, s. 208, Vâkýdî, 2/580, Ýbn Ebi Þeybe, 14/430.88 Vâkýdî, Megâzî, 2/580, Ahmed b. Hanbel, 4/328.89 Buhârî, Sahîh, 5/67.90 Ahmed b. Hanbel, 4/328, Buhârî, Sahîh, 5/67.91 Ebu Yusuf, s. 208.92 Abdurrezzak, 5/331.93 Buhârî, Sahîh, 5/67.
263Hudeybiye Seferi
“Kureyþîlerin gözcüleri, casuslarý, Merru’z-zahran’da veya Dacnan’-dadýrlar!” buyurdu ve:
“Zâtü’l-Hanzal seniyyesini hanginiz biliyor?” diye sordu.Büreyde b. Husayb el-Eslemî:“Yâ Rasûlallah! Ben biliyorum!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Düþ önümüze!” buyurdu.Büreyde b. Husayb, akþamdan önce, süvari daðlarýnýn önündeki Asal’ý
tuttu.94
Biraz daha gidince, ayaklarý taþtan yarýldý ve cerahatlandý. Kendisi, çalýlara çýrpýlara takýldý kaldý.
Harâretten, hiçbir þeyi anlamaz hale geldi.Peygamberimiz Aleyhisselam, onun, böyle yürümekten kaldýðýný görünce:“Haydi, sen hayvanýna bin!” buyurdu.Büreyde b. Husayb, hayvanýna bindi.95
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bizi müþriklerin bulunduðu yoldan baþka bir yola çýkaracak kim var?96
Bize Zâtü’l-Hanzal yolunu kim gösterir?” diye sordu.Amr b. Abdi Nühm el-Eslemî, hayvanýndan inip:“Yâ Rasûlallah! Orayý sana ben göstereyim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Haydi, önümüzden yürüyüp git!” buyurdu.Amr öne düþüp gitti.Peygamberimiz Aleyhisselam, bir tepecik görünce:“Yoksa, Zâtü’l-Hanzal tepeciði bu mu?” diye sordu.Amr:“Evet, yâ Rasûlallah!” dedi.Zâtü’l-Hanzal tepesini aþmak için bir müddet durup dinlendiler.Kýlavuz Amr, içinde yürünmesi güç olan daðlar arasýnda, çukurluklar
arasýnda, yürüyenler için çok meþakkatli taþlýk bir yoldan götürdü.Vadinin kesintisinde bir düzlüðe indiler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“‘Allah’tan yarlýganmak dileriz ve O’na tevbe ederiz!’ deyiniz” buyurdu.
94 Vâkýdî, Megâzî, 2/583.95 Vâkýdî, Megâzî, 2/583, 584.96 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/323.
264 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Müslümanlar da bunu söylediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Vallahi, bu söz Hýtta’dýr ki, Allah tarafýndan Ýsrail oðullarýna, ‘‘Ey
Allah’ým! Bizden sâdýr olan günahlarýmýzý baðýþla’ deyiniz’ sözü olup, Ýsrail oðullarýna teklif edildi de, onlar bunu söylememiþlerdi” buyurdu.97
Zâtü’l-Hanzal Tepesinin Fazileti ve Kızıl Develiden Başkalarının Yarlıganışı
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; Yüce
Allah’ýn Ýsrail oðullarýna ‘‘...Kapýdan secde ederek giriniz ve ‘Dileðimiz, günahlarýmýzýn dökülüp düþmesidir’ deyiniz!’ [Bakara: 58] diye haber verdiði kapý müstesna olmak üzere, bu tepedeki gecenin bir benzeri daha yoktur! Bu gece bu tepeyi aþacak olan kimseyi, Allah muhakkak yarlýgayacaktýr!” buyurdu.98
Ýsrail oðullarýnýn secde ederek girecekleri kapý, Beytü’l-Makdis’in kapýsý idi.99
Ebu Saîd el-Hudrî, tepenin üzerine dikilip:“Resûlullah Aleyhisselam:‘Hiçbir kimse, yarlýganmadýkça bu tepeyi geçmeyecektir!’ buyuruyor”
diyerek seslendi.Bunun üzerine, Müslümanlar seðirterek tepeden aþaðý inmeye baþ la-
dýlar.Tepeyi halkýn en sonunda geçeni, Ebu Saîd el-Hudrî’nin ana bir kardeþi
olan Katâde b. Numan idi.Tepeden inince, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Kimin yanýnda yol azýðý varsa, onu piþirsin!” buyurdu.Hemen herkesin yol azýðý hurma idi. Peygamberimiz Aleyhisselamýn
azýktan maksadý, un idi.“Yâ Rasûlallah! Ateþ yakarsak Kureyþ müþrikleri tarafýndan görülmek-
ten korkarýz!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onlar sizi göremezler! Yüce Allah, onlara karþý size yardým edecektir!”
buyurunca, beþyüzden fazla ateþ yaktýlar.
97 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/323, 324.98 Vâkýdî, Megâzî, 2/584, 585, Ýbn Sa’d, 4/318, 319.99 Vâkýdî, Megâzî, 2/585.
265Hudeybiye Seferi
Ekmek, yemek yapmak isteyenler, istediklerini yaptýlar.Sabaha çýkýlýnca, Peygamberimiz Aleyhisselam sabah namazýný kýldýktan
sonra:“Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; Yüce Allah,
kýzýl develi tek kiþi müstesna olmak üzere, bütün binitlileri yarlýgamýþtýr!” buyurdu.
Ýslâm cemaati arasýnda ve karargâhta böyle bir kiþi arandý ise de, bulunamadý.
Zera nahiyesine varýldýðý zaman, Sîfü’l-Bahr halkýndan Saîd b. Zeyd adýnda bir adama rastlandý.
Ona:“Resûlullah Aleyhisselam þöyle þöyle buyurdu” denildi.Saîd b. Zeyd, bunu kendisine söyleyene:“Yazýklar olsun sana! Resûlullaha sen git de senin için yarlýganmak
dilesin!Benim devem, vallahi, benim için yarlýganmak dilenmesinden daha
önemlidir!” dedi.Meðer, adam devesini yitirmiþ, onu oralara kadar aramaya gitmiþ imiþ!Adam;“Devem sizin karargâhýnýzda bulunuyordu. Onu bulup bana veriniz!
Benim baþýma gelenin, büyük bir felâketten baþka bir şey olduðunu sanmýyor ve bilmiyorum!” dedi.
Karargâhta hâcetini giderdikten sonra, tekrar devesini aramaya gitti.Sürâvi’ daðlarýnda bulunduðu sýrada, ayakkabýsý kayarak yere düþtü ve
öldü.Cesedi vahþi ve yýrtýcý hayvanlar tarafýndan parçalanýp yenilinceye
kadar, kendisi hakkýnda bilgi alýnamadý.100
Cabir b. Abdullah da, bu hadiseyi þöyle anlatmýþtýr:“Resûlullah Aleyhisselam:‘Kim þu Seniyyetü’l-mirar’a çýkarsa, Ýsrail oðullarýndan düþürülen
günahlar, ondan da düþürülür!’ buyurdu.Bunun üzerine oraya ilk çýkanlar, bizim süvarilerimiz, yani Hazrec
oðullarýnýn süvarileri oldu.Sonra, herkes çýkýp orada tamamlandýlar.Resûlullah Aleyhisselam:
100 Vâkýdî, Megâzî, 2/584, 586.
266 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Þu kýzýl devenin sahibinden baþka, hepiniz yarlýganmýþtýr!’ buyurdu.Biz hemen o kýzýl devenin sahibine gittik. Kendisine:‘Gel de, Resûlullah Aleyhisselam senin için yarlýganmak dilesin!’ dedik.Adam:‘Vallahi, benim yitirmiþ olduðum devemi bulmaklýðým, bana, sizin sahi-
binizin benim için yarlýganma dilemesinden daha sevimlidir!’ dedi.Kendisi, bunu söylerken, yitirdiði devesini soruþturuyor ve arý yordu.”101
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hamd’ýn iki sýrtý arasýndaki sað taraf yolunu tutmalarýný emretti ki, bu yol Mekke’nin aþaðý kýsmýndan Hudeybi-ye’ye inen yer, Seniyyetü’l-mirar’a (Mirar’a) çýkan yoldur.102
Kasvâ’nın Çöküşü ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Kureyş Müşrikleri Hakkındaki Va’di
Mekke Haremi hududuna ve hudut taþlarýna eriþilmiþ,103 Seniyetü’l-mirar’a (Mirar’a) gelinmiþti ki, oradan Kureyþ müþriklerinin karargâhlarý üzerine inilirdi.
Orada, Peygamberimiz Aleyhisselamýn bindiði Kasvâ adlý devesi çöktü!Müslümanlar:“Kasvâ harýnlaþtý! Kasvâ harýnlaþtý!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Kasvâ harýnlaþmaz! Onun böyle çökme huyu da yoktur! Fakat, vaktiyle
Fil’i (yaptýrýlmak istenilen þeyden) tutup alýkoyan, þimdi de Kasvâ’yý tutup alýkoydu!
Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; Kureyþ müþrikleri Allah’ýn Harem’inde104 iþlenmesini yasakladýðý105 þeylere tâzim maksadýyla benden ne kadar müþkil talepte bulunurlarsa, muhak-kak, ben onu kabul edeceðim, onlarýn bu yoldaki isteklerini yerine getire-ceðim!” buyurdu.106
Bundan sonra, Kasvâ kaldýrýlmak istenilince, sýçrayýp kalktý.107 Sonra, geri dönüp baþladýðý yere kadar gitti.108
101 Müslim, 4/2144, 2145.102 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/323, 324.103 Ebu Yusuf, s. 208.104 Çarpýþmak ve kan dökmek gibi (Halebî, 2/693, Zürkânî, 2/2, 185).105 Akrabalýk haklarýný gözetmemek gibi (Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/324).106 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/324 Ebu Yûsuf, s. 208, Vâkýdî, Megâzî, 2/587, Abdurrezzak, 5/332, Ýbn Sa’d,
2/96, Ahmed b. Hanbel, 4/323, Buhârî, Sahîh, 3/178.107 Abdurrezzak, 5/332, Buhârî, Sahîh, 3/178.108 Vâkýdî, Megâzî, 2/587.
267Hudeybiye Seferi
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu Kureyþîlerden baþka yana doðru sürdü.109
Sahabilerine de gidecekleri yeri eliyle iþaret ederek:
“Oraya geliniz!” buyurdu.110
Pek az sulu olan Semed çukuru yolu üzerindeki Hudeybiye’nin en son, en uzak noktasýna indi.111 Müslümanlara da:
“Siz de hayvanlarýnýzdan ininiz!” buyurdu.“Yâ Rasûlallah! Susuz bir vadiye iniyoruz!?” denildi.112
Müslümanlar, Semed kuyusundaki birikmiþ azýcýk suyu da alýp tüket-tiler.113
Kasvâ’nın Çöküşündeki Hikmet
Ýlerlemeye devam edilip Mekke’ye zorla girilseydi, muhakkak Müslü-manlarla müþrikler arasýnda çarpýþmalar olacak, kanlar dökülecek, mallar yaðmalanacaktý.114
Bundan baþka, Mekke’de, Müslümanlarýn henüz tanýmadýklarý, Müslümanlýklarýný gizli tutan, erkek kadýn birçok Müslüman da vardý. Onlardan birçoklarý, çarpýþma sýrasýnda, bilinmeden öldürüleceklerdi.115 Bunun için, Yüce Allah, vaktiyle Fil’i çöktürüp Kâbe üzerine yürütmediði gibi, Kasvâ’yý da Mekke’ye girmekten alýkoymuþtu.116
Peygamberimiz Aleyhisselamın Namazlarını Hudeybiye’nin Harem Hududu İçine Giren Yerinde Kılışı
Peygamberimiz Aleyhisselamýn çadýrý, Hudeybiye’de Mekke Haremi dýþýnda kalan bir yerde kurulmuþtu.
Fakat, Peygamberimiz Aleyhisselam Hudeybiye’de bulunduðu müddet-çe, bütün namazlarýný, Mekke Haremi sýnýrlarýnýn içine giren yere giderek orada kýlardý.117
109 Vâkýdî, Megâzî, 2/587, Abdurrezzak, 5/332.110 Ebu Yusuf, s. 208.111 Vâkýdî, Megâzî, 2/587, Abdurrezzak, 5/332.112 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/324, Ahmed b. Hanbel, 4/323, Beyhakî, Delâil, 4/112.113 Vâkýdî, Megâzî, 2/587 Abdurrezzak, 5/332, Buhârî, Sahîh, 3/178.114 Zürkânî, 2/184.115 Feth: 25.116 Zürkânî, 2/184.117 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/333, Vâkýdî, Megâzî, 2/614, Ahmed b. Hanbel, 4/326..
268 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Susuz Kuyudan Su Fışkırtılması Mucizesi
Müslümanlar, Hudeybiye’de, Peygamberimiz Aleyhisselama su darlý-ðýndan þikâyetlendiler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ok çantasýndan bir ok çýkarýp onun Semed kuyusunun dibine saplanmasýný emretti.118
Oku ashabdan birisi alýp kuyunun içine indi.119 Ok kuyunun dibine saplanýr saplanmaz, su fýþkýrmaya baþladý!120
Müslümanlar, kuyunun kýyýsýna oturarak, su kaplarýný doldurdular.121 Develerini de çöktürüp suvardýlar.
Kuyunun içine okla inen sahabi, kurbanlýk develerin sürücüsü Nâciye b. Cündüb idi.
Nâciye b. Cündüb’ün kuyunun içinde halkýn salýnan kovalarýný doldur-makla uðraþtýðý sýrada, bir kadýn elinde bir kova ile kuyunun baþýna gelip:
“Ey kovalarý dolduran kiþi! Benim kovam öndedir. Onu da dolduruver! Görüyorum ki; halk seni övüyor, seni hayýrla anýyor, sana tâzimde bulu-nuyor” demiþti.
Nâciye b. Cündüb de, kuyunun içinde halkýn kovalarýný doldururken:“Yemenli kadýn, benim kovalarý doldurduðumu ve adýmýn da Nâciye
olduðunu öðrenmiþtir.Ben oku düþmanlarýn göðüslerine hýzla sapladýðým gibi saplayýp su
sýzma yerini geniþletmiþimdir!” diyerek þiir söylemiþtir.122
Berâ’ b. Âzib’in,123 Halid b. Abbâd el-Gýfârî’nin124 de o gün kuyuya okla girmiþ olduklarý söylenmiþtir.125
Bunlarýn üçü de gerek bu kuyudan, gerek baþka kuyulardan su çýkarma iþinde bir tek kiþi baþa çýkamayacaðýna göre, herhalde, birbirlerine yardýmcý olmuþlardýr.126
Berâ’ b. Âzib’in bildirdiðine göre; Hudeybiye kuyusunun suyu çekilmiþ, içinde bir damla bile su kalmamýþtý.
118 Vâkýdî, Megâzî, 2/587 Abdurrezzak, 5/332 Ýbn Sa’d, 2/96, Ýbn Ebi Þeybe, 4/430, 431.119 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/324, Ahmed b. Hanbel, 4/323.120 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/324, Vâkýdî, Megâzî, 2/587, Ýbn Sa’d, 4/314, 315, Ahmed b. Hanbel, 4/323.121 Vâkýdî, Megâzî, 2/587, Ýbn Sa’d, 2/96.122 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/324, Ebu Yusuf, s. 209, Vâkýdî, Megâzî, 2/587, Ahmed b. Hanbel, 4/323,
Taberî, Târîh, 3/73, Beyhakî, Delâil, 4/112, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/200, 201, Ýbn Seyyid, 2/15, İbn Kesîr, Bidâye, 4/165, Halebî, 2/693.
123 Ýbni, Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/324, Vâkýdî, Megâzî, 2/589.124 Veya Abbâd b. Halid el-Gýfârî (Ýbn Sa’d, 4/315).125 Vâkýdî, Megâzî, 2/589.126 Zürkânî, 2/185.
269Hudeybiye Seferi
Durum Peygamberimiz Aleyhisselama arzedildi.Peygamberimiz Aleyhisselam, kuyunun baþýna gelip oturdu. Ýçinde
biraz su bulunan bir kab istedi. Getirilen su ile abdest aldýktan sonra, aðzýný çalkaladý ve içinden, dua etti. Abdest aldýðý ve aðzýnda çalkaladýðý suyu kuyunun içine döktü.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn emriyle, kuyu biraz kendi haline býrakýldý.Sonra, kuyu sulandý.Müslümanlar da, Müslümanlarýn hayvanlarý da, ondan kana kana içti-
ler.127
Kuyunun suyundan içenler, 1400 kiþi idi.128
Seleme b. Ekvâ da der ki:“Biz, Resûlullah Aleyhisselamýn maiyyetinde Hudeybiye’ye geldik.Biz, o gün, yüzer kiþilik ondört bölüktük.Kuyunun yanýnda, henüz suvarýlacak elli koyun da vardý ki, kuyu onlarý
bile sulayamýyor, suya kandýramýyordu.Resûlullah Aleyhisselam, kuyunun kýyýsýna oturup dua etti ve aðzýna
alýp çalkaladýðý suyu kuyuya býrakýnca, kuyunun suyu yükseldi.Biz ondan hem hayvanlarý suladýk, hem de kendimiz su aldýk.”129
Peygamberimiz Aleyhisselamın Parmağından Pınar Gibi Su Akıtması
Cabir b. Abdullah’ýn bildirdiðine göre; Hudeybiye günü halk susuz kalmýþ, Resûlullah Aleyhisselamýn önünde bulunan su ibriðinden abdest aldýðý sýrada ona doðru varmýþlardý.
Resûlullah Aleyhisselam, onlara:
“Size ne oluyor!” diye sordu.130
“Mahvolduk yâ Rasûlallah! Mahvolduk yâ Rasûlallah!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ben sizin aranýzda iken, siz mahvolmayacaksýnýz!” buyurdu.131
“Yâ Rasûlallah! Yanýmýzda, senin ibriðindekinden baþka, ne abdest alacaðýmýz, ne de içeceðimiz su var!?” dediler.132
127 Ahmed b. Hanbel, 4/290, Buhârî, Sahîh, 5/62, 63.128 Ebu Nuaym, Delâil, 2/409, 410.129 Ahmed b. Hanbel, 4/48, Müslim, 3/433.130 Buhârî, Sahîh, 5/63, Ebu Nuaym, Delâil, 2/407.131 Ýbn Asâkîr’den naklen Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/475, 476.132 Buhârî, Sahîh, 5/63, Ebu Nuaym, Delâil, 2/407.
270 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam elini ibriðin üzerine koydu.133
“Alýnýz, Bismillah=Allah’ýn ismiyle” buyurdu.134
Kaynaklardan kaynar gibi, hemen parmaklarýnýn arasýndan su akmaya baþladý!
Müslümanlar, ondan hem su içtiler, hem de abdest aldýlar.135
Cabir b. Abdullah’a:“O zaman siz kaç kiþi idiniz?” diye soruldu.Cabir:“Binbeş yüz kiþi idik!” dedi.136
Hudeybiye’de Peygamberimiz Aleyhisselamın Duasıyla Yağmur Yağması ve Yağmuru Yıldızın Yağdırdığını
Söylemenin İmansızlık Oluşu
Müslümanlar, Hudeybiye’de Peygamberimiz Aleyhisselamýn duasýnýn bereketiyle, yaðmura da kavuþtular.137
Ebu’l-Müleyh el-Hüzelî’nin babasý Üsâme’den rivayetine göre; Hudeybi-ye’de yaðmura tutulunca, Resûlullah Aleyhisselamýn emriyle, münadi:
“Namazlarýnýzý, aðýrlýðýnýzýn yanýnda kýlýnýz!” diyerek seslenmiþti.138
“Hudeybiye’de bir gece üzerimize yaðmur yaðmýþ,139 geceleyin yaðmýþ olan yaðmurdan sonra, Resûlullah Aleyhisselam bize sabah namazýný kýldýrmýþtý.
Sonra, halka yüzünü döndürüp:‘Bilir misiniz, Rabbiniz ne buyurdu?’ diye sordu.‘Allah ve Allah’ýn Resûlü daha iyi bilir!’ dediler.Bunun üzerine, Resulullah Aleyhisselam:‘Allah; ‘Kullarýmdan kimisi bana iman etmiþ, kimisi de kâfir olarak saba-
ha çýkmýþtýr! Kim ki, Allah’ýn fazl ve rahmetiyle üzerimize yaðmur yaðdý, dediyse o Bana iman etmiþ; kim de, þöyle þöyle oldu da bize yýldýz saye-sinde yaðmur yaðdý, dedi ise, iþte o, Beni inkâr, yýldýzlara iman etmiþtir!’ buyurdu’ dedi.”140
133 Buhârî, Sahîh, 5/63, Ýbn Sa’d, 2/98, Ebu Nuaym, Delâil, 2/47.134 Ahmed b. Hanbel, 3/153.135 Ýbn Sa’d, 2/98, Buhârî, Sahîh, 5/63, Ebu Nuaym, Delâil, 2/407.136 Ýbn Sa’d, 2/93, Buhârî, Sahîh, 5/63, Ebu Nuaym, Delâil, 2/407, Beyhakî, Delâil, 4/115, 116.137 Vâkýdî, Megâzî, 2/589, Ýbn Sa’d, 2/96.138 Vâkýdî, Megâzî, 2/589, Ýbn Sa’d, 2/105, Ahmed b. Hanbel, 5/74.139 Buhârî, Sahîh, 5/62.140 Mâlik, 1/192, Vâkýdî, Megâzî, 2/589, 590, Ahmed b. Hanbel, 4/117, Buhârî, Sahîh, 5/62, Müslim,
1/85, Beyhakî, Delâil, 4/131, 132.
271Hudeybiye Seferi
Ebu Katâde de:
“Biz Hudeybiye’de bulunduðumuz ve üzerimize yaðmur yaðdýðý sýrada, Abdullah b. Übeyy’in, ‘Bu, güz mevsimi yýldýzýnýn iþidir! Þi’râ yýldýzýndan dolayý bize yaðmur yaðdý!’ dediðini iþittim” demiþtir.141
Büdeyl ile Arkadaşlarının Peygamberimiz Aleyhisselama Kureyş Müşriklerinin Hazırlıkları ve Maksatları Hakkında Bilgi Vermeleri ve Peygamberimizin
Söylediklerini Müşriklere Aktarmaları
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hudeybiye’de bulunduðu sýrada, Huzâa kabilesinden Büdeyl b. Verka’, Huzâalardan bazý adamlarla birlikte Pey-gamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi.
Mekke ve çevresindeki Tihâme kabileleri arasýnda, Huzâalar -Müs-lüman olsun, olmasýn; hepsi- öteden beri, Mekke’de olup biten her þeyi Peygamberimiz Aleyhisselamdan saklamazlar, onlarý Peygamberimiz Aley-hisselama gizlice bildirirlerdi.142
Büdeyl ile arkadaþlarý, develerini ýhdýrdýktan, çöktürdükten sonra, gelip Peygamberimiz Aleyhisselama selam verdiler.143 Oturdular, Peygamberi-miz Aleyhisselamla konuþtular.
Hudeybiye’ye ne için geldiðini sordular.144
Büdeyl:
“Biz, sana, kavmin olan Ka’b b. Lüeyy ile Âmir b. Lüeyy kabilelerinin yanlarýndan gelmiþ bulunuyoruz.145
Onlarý; Ehâbiþ ile kendilerine baðlý bulunan birçok kabileleri sana karþý çaðýrýp toplamýþ, sütlü ve yavrulu develeri, kadýnlarý ve çocuklarý da yanlarýnda bulunduklarý,146 Hudeybiye’nin hiç kesilmeyen sularýnýn baþlarýna konmuþ olduklarý halde geride býraktým, geliyorum!147
Onlar, muhakkak, seninle çarpýþacaklar!148
141 Vâkýdî, Megâzî, 2/599.142 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/325, 326, Vâkýdî, Megâzî, 2/593, Abdurrezzak, 5/333, Ahmed b. Hanbel,
4/323.143 Vâkýdî, Megâzî, 2/593.144 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/325.145 Vâkýdî, Megâzî, 2/593.146 Vâkýdî, Megâzî, 2/593, Ýbn Sa’d, 2/96.147 Abdurrezzak, 5/333, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/2, 201.148 Vâkýdî, 2/593, Abdurrezzak, 5/333, Ýbn Sa’d, 2/96.
272 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Cemaatleri daðýlýncaya kadar, Beytullah ile senin arana gerilmeye and içmiþlerdir!149 Beytullah’ý ziyaretten seni alýkoyacaklardýr!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Biz, hiç kimse ile çarpýþmak için gelmiþ deðiliz.Ancak, umre yapmak, Beytullah’ý tavaf ve ziyaret etmek üzere gelmiþ
bulunuyoruz!150
Bununla beraber, kim Beytullah’ý ziyaretten bizi men etmeye kalkýþýrsa, onunla çarpýþýrýz!151
Muhakkak ki, harpler Kureyþîleri çok yýpratmýþ, zayýflatmýþ, birçok zararlara uðratmýþtýr.
Eðer onlar isterlerse, yine de, taraflarca bir mütâreke, silahlarý býrakma müddeti belirleyeyim.152
Bu müddet içinde, kendileri benden emniyet ve selamette bulunsunlar.153
Kendileri, benimle sair halk arasýna girmesinler, beni onlarla baþbaþa býraksýnlar!154
Benimle karþýlaþacak olan insan topluluklarý, kendilerinden daha kalabalýktýrlar.155
Eðer ben o insan topluluklarýna üstün gelir, kendilerini Ýslâm dinine sokarsam, eðer Kureyþ müþrikleri de, halkýn girdikleri dine girmeyi arzu ederlerse, girebilirler.156
Þayet ben, zannettikleri gibi insan topluluklarýna üstün gelemez, yeni-lirsem, o halde, kendileri de rahata kavuþmuþ, güçlenmiþ bulunurlar, benimle çarpýþýrlar. Zaten, çarpýþmak için toplanmýþlardýr.157
Eðer Kureyþ müþrikleri böyle bir mütârekeden kaçýnýrlar, beni kendi-lerinin dýþýndaki insan topluluklarýyla baþbaþa býrakmaya yanaþmazlar, benimle çarpýþmaya kalkýþýrlarsa, varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; þu yaymaya çalýþtýðým din uðrunda, baþým gövdemden ayrýlýncaya kadar, onlarla çarpýþacaðým!
O zaman, Allah da bana yardým edeceði hakkýndaki va’dini muhakkak yerine getirecektir!” buyurdu.158
149 Vâkýdî, 2/593, Ýbn Sa’d, 2/96.150 Vâkýdî, 2/593 Abdurrezzak, 5/333, Ýbn Sa’d, 2/96, Buhârî, Sahîh, 3/179.151 Vâkýdî, Megâzî, 2/593, Ýbn Sa’d, 2/96.152 Vâkýdî, Megâzî, 2/593, Abdurrezzak, 5/333, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74.153 Vâkýdî, Megâzî, 2/593.154 Vâkýdî, Megâzî, 2/593, Abdurrezzak, 5/333, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74.155 Vâkýdî, Megâzî, 2/593.156 Vâkýdî, Megâzî, 2/593, Abdurrezzak, 5/333, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74.157 Vâkýdî, Megâzî, 2/593.158 Vâkýdî, Megâzî, 2/593, Abdurrezzak, 5/333, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74, Ýbn Kayyým, 2/138.
273Hudeybiye Seferi
Büdeyl b. Verka’:“Ben, senin söylediðin þeyleri onlara ulaþtýracaðým!” dedi.159
Kureyş Müşriklerinin Büdeyl ve Arkadaşlarına Karşı Kötü ve Sert Davranışları
Büdeyl b. Verka’, Peygamberimiz Aleyhisselamýn söylediklerini ezberle-yip hayvanýna bindi ve arkadaþlarýyla birlikte Kureyþ müþriklerine doðru yollandýlar.
Amr b. Sâlim de bunlarýn yanlarýnda bulunuyor ve kendi kendine:“Vallahi, bu zâtýn üzerine yürüyecek olanlar, hiçbir zaman yardým göre-
mezler ve baþarýya eremezler!” diye söyleniyordu.Bunlar, Kureyþ müþriklerinin yanýna vardýlar.Müþriklerden bazýlarý:“Bu gelenler, Büdeyl ve adamlarýdýr.Onlar ancak sizden haber sormak, toplamak maksadýyla gelmiþlerdir.Siz, onlardan tek harf bile sormayýnýz!” dediler.Büdeyl ile arkadaþlarý, Kureyþ müþriklerinin kendilerinden bir şey sor-
mak istemediklerini görünce, Büdeyl:“Biz Muhammed’in yanýndan geldik. Size ondan haber vermemizi iste-
miyor musunuz?” diye sordu.Ýkrime b. Ebu Cehil ile Hakem b. Âs:“Hayýr! Vallahi, senin ondan haber vermeni istemiyoruz! Bize ondan
haber verilmesine bizim ihtiyacýmýz yoktur!Fakat, sen bizden ona haber ver ki; o ne bu yýl, hatta ne de hiçbir
zaman, bizden tek kiþi sað kalmayýncaya kadar, sakýn yanýmýza uðramasýn! Mekke’ye girmesin!” dediler.
Urve b. Mes’ud:“Vallahi, ben bugünkü kadar þaþýlacak bir görüþ görmedim!Siz ne diye Büdeyl ve arkadaþlarýný dinlemek istemiyorsunuz?Onlarýn söyleyecekleri þeyi, eðer hoþunuza gider, iþinize gelirse, kabul
edersiniz. Hoþunuza gitmez, iþinize gelmezse, býrakýrsýnýz!Böyle dikkafalýlýk eden kavim, hiçbir zaman felah bulmaz!” dedi.160
Bunun üzerine, Büdeyl, Kureyþ müþriklerine:“Biz þimdi o zâtýn yanýndan çýkýp sizin yanýnýza geldik.
159 Abdurrezzak, 5/333, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74.160 Vâkýdî, Megâzî, 2/594, Zürkânî, 2/188.
274 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Onun söylediðini iþittiðimiz sözünü size arzetmemizi isterseniz, arze-delim?” dedi.
Kureyþîlerin beyinsizleri tekrar atýldýlar ve:“Bizim ondan bir şey haber verilmesine ihtiyacýmýz yoktur!” dediler.Fakat, içlerinden görüþ sahibi olanlardan birisi:161
“Haydi, ondan iþittiðin ne ise, söyle bakalým?” dedi.Büdeyl:“Onun þöyle þöyle söylediðini iþittim” diyerek, Peygamberimiz
Aleyhisselamýn söylediklerini birer birer nakletti.162 Kureyþ müþriklerine, Peygamberimiz Aleyhisselamýn bir müddet için mütâreke yapýlmasý tekli-fini de anlattý.163
Urve b. Mes’ud’un Konuşması
Urve b. Mes’ud, ayaða kalktý ve:“Ey kavmim! Ben sizin evladýnýz deðil miyim?”164 diye sordu.Kureyþ müþrikleri:“Evet!” dediler.“Ben sizin babanýz yerinde deðil miyim?” diye sordu.“Evet” dediler.165
Urve b. Mes’ud:“Ey kavmim! Siz benim babam (yerinde) deðil misiniz?” diye sordu.Müþrikler:“Evet!” dediler.166
Urve b. Mes’ud:“Siz beni herhangi bir kötülükle suçlar mýsýnýz?” diye sordu.Kureyþ müþrikleri:“Hayýr!” dediler.Urve b. Mes’ud:“Ukâz panayýrý halkýný kitle halinde size yardýma çaðýrdýðýmý ve onlarýn
bundan kaçýnmalarý üzerine kendi ailem, çocuklarým ve sözümü dinleyenlerle birlikte size yardýma koþup geldiðimi de biliyorsunuz, deðil mi?” diye sordu.
161 Safvan b. Ümeyye ve Hâris b. Hiþam gibi (Vâkýdî, Megâzî, 2/594).162 Abdurrezzak, 5/334, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74.163 Vâkýdî, Megâzî, 2/594.164 Urve b. Mes’ud’un annesi Sübey’a binti Abduþþems idi (Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/327).165 Abdurrezzak, 5/334.166 Vâkýdî, Megâzî, 2/594, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74.
275Hudeybiye Seferi
Kureyþ müþrikleri:“Evet! Öyle yapmýþtýn!” dediler.167
Bunun üzerine, Urve b. Mes’ud:“Ben sizin için öðütçüyüm ve size çok þefkatliyimdir. Sizden, hiçbir
öðüdü esirgememiþimdir.Doðrusu, Büdeyl size iyilik ve barýþ yolunu göstermek üzere gelmiþtir
ki, kötülük yolunu tutandan baþka hiçbir kimse, hiçbir zaman onu reddet-mez!168
Siz onun tekliflerini kabul ediniz!Beni de býrakýnýz, gidip onunla [Peygamberimiz Aleyhisselamla demek
istiyor] bir konuþayým.169
Ey kavmim! Ben hükümdarlar görmüþ ve onlarla konuþmuþumdur.Siz beni Muhammed’e gönderiniz.170
Size onun yanýndan en doðru haberi getireyim.Onun yanýndakilere de bakayým. Sizin için bir casus olup onun haberini size getireyim?” dedi.171
Kureyþ müþrikleri Urve’ye, “Muhammed’e git! Fakat, kendi görüþünü bize haber verme!” dediler.172
Urve b. Mes’ud Peygamberimiz Aleyhisselamın Huzurunda
Urve b. Mes’ud, kalkýp Peygamberimiz Aleyhisselamýn karargâhýna doðru geldi. Devesini ýhdýrdýktan, çöktürdükten sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi.173 Önüne oturdu.174
“Yâ Muhammed! Sen birtakým derme, devþirme insanlarý baþýna toplamýþ, sonra da onlarý kavim ve kabilenin yanýna kadar getirmiþsin!?175
Yâ Muhammed! Ben senin kavmin olan Ka’b b. Lüeyy ve Âmir b. Lüeyy kabilelerini, Hudeybiye’nin hiç kesilmeyen sularýnýn baþlarýna konmuþ; sütlü ve yavrulu develeri, kadýn ve çocuklarý da yanlarýnda bulundurduklarý, sana karþý Ehâbiþ ile kendilerine baðlý bulunan birçok kabileleri de davet
167 Vâkýdî, Megâzî, 2/594, Abdurrezzak, 5/334, Buhârî, Sahîh, 3/179.168 Vâkýdî, Megâzî, 2/594.169 Abdurrezzak, 5/334, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74.170 Ýbn Hacer, Metâlib, 4/235.171 Vâkýdî, Megâzî, 2/594, 595.172 Ebu Yusuf, s. 209.173 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.174 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/327, Ahmed b. Hanbel, 4/324.175 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/327, Ebu Yusuf, s. 209, Ahmed b. Hanbel, 4/324.
276 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
edip toplamýþ olduklarý halde gerimde býraktým geldim.176 Onlar kap-lan postu giymiþler;177 seninle Beytullah arasýna gerilip ölmedikçe, seni oraya,178 hiçbir zaman yanlarýna sokmamak,179 býrakmamak için and içmiþ bulunuyorlar!” dedi.180
Peygamberimiz Aleyhisselamın Urve’ye Cevabı ve Teklifleri
Urve b. Mes’ud, sözlerini söyleyip bitirince,181 Peygamberimiz Aley-hisselam:
“Ey Urve! Allah için söyle! Þu kurbanlýk develerin kurban edilmelerine, þu Beytullah’ý ziyaret ve tavafa engel olunur mu?!182
Biz savaþmak için gelmedik!
Biz ancak umremizi eda edip kurbanlarýmýzý kesmek için geldik.
Sen kavmine git! Onlar benim de kavim ve kabilemdir.
Harp onlarý korkutmuþtur.
Onlar þunu iyi bilsinler ki, harpte bir hayýr yoktur. Harp ancak onlardan yiyip tüketeceðini yiyip tüketir!
Onlarla benim aramda çarpýþmayý býrakmak için bir müddet belirleyelim.
Böylelikle nesiller çoðalýr, kötülüklerden de emniyet ve selamette kalýnýr.
Onlar benimle Beytullah arasýndan çekilsinler, umremizi eda edelim ve kurbanlýk develerimizi keselim!
Sonra, onlar sair insanlarla benim arama girmekten de vazgeçsinler.
Eðer insanlar bana galip gelirlerse, zaten kendilerinin istedikleri de budur.
Eðer Allah beni insanlara galip kýlarsa, o zaman, kendileri þu iki þeyden birisini seçerler: Ya hazýrlanmýþ olarak benimle çarpýþýrlar, ya da toptan Ýslâmiyet dairesine katýlýrlar.
Vallahi, ben, bu din uðrunda, baþým gövdemden ayrýlýncaya (ölünceye), Allah’ýn bu husustaki hükmü yerine gelinceye kadar, insanlarýn aklarýna, karalarýna karþý savaþacaðým!” buyurdu.183
176 Vâkýdî, Megâzî, 2/594, 595.177 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/327, Ebu Yusuf, s. 209, Ahmed b. Hanbel, 4/324, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/201.178 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.179 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/327.180 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/327, Vâkýdî, Megâzî, 2/595.181 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.182 Yakubî, 2/54.183 Ebu Yusuf, s. 209, 210.
277Hudeybiye Seferi
Urve b. Mes’ud’un Tekrar Konuşmaya Başlaması
Urve b. Mes’ud:“Sen onlarla çarpýþmaya kalkýþýrsan, iki þey arasýnda bulunacak, muhak-
kak onlardan birisiyle karþýlaþacaksýn.184
Söyle bakayým:Sen kendi kavmini yok etmeni uygun görür müsün?! Sen, senden önce,
Araplardan böyle kendi aslýný, kökünü kazýyan bir kimse çýktýðýný hiç iþittin mi?185 Biz iþitmedik!186 Eðer ikinci durum ile karþýlaþýlacak olunursa,187 yani senin yanýnda görünenlerin seni býrakýp daðýlmalarý gibi bir durumla karþýlaþacak olursan,188 hal nice olur?!
Gerçi, senin yanýnda Mekkeli ve Medineli bazý önemli kiþiler görüyorum.Fakat, her biri bir baþka yerden gelmiþ, derme, devþirme, karmakarýþýk,
baþlarý dara gelince baþýndan daðýlýp kaçýþýverecek, seni yapayalnýz býrakacak, ayaktakýmý sayýlabilecek insanlar da görüyorum189 ki, ben onlarýn ne eþraftan olduklarýný, ne de soylarýný biliyor deðilim.190
Allah’a yemin ederim ki; bunlar yarýn baþýndan daðýlacaklardýr!” dedi.191
Urve b. Mes’ud konuþurken, Hz. Ebu Bekir Peygamberimiz Aleyhisselamýn arkasýnda ayakta dikilmiþ, duruyordu.192 Urve’nin sözüne çok kýzdý193 ve ona:
“Ashaba dil uzatmayý býrak! Sen Lât putunun194 bilmemneresini emmene bak!
Biz mi onun baþýndan kaçýp daðýlacak ve onu yapayalnýz býrakacaðýz?!” diyerek Urve’ye çýkýþtý.195
Urve b. Mes’ud:“Yâ Muhammed! Bu da kim?!” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu, Ebu Kuhâfe’nin oðludur!” buyurdu.196
184 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.185 Abdurrezzak, 5/335, Buhârî, Sahîh, 3/179.186 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.187 Abdurrezzak, 5/335, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74.188 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.189 Abdurrezzak, 5/335, Buhârî, 3/179, Taberî, 3/74, 75.190 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.191 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/327, Ahmed b. Hanbel, 4/324, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/201.192 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/327, Ahmed b. Hanbel, 4/324.193 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.194 Lât putu Urve’nin ve kabilesinin taptýðý puttu (Taberî, Târîh, 3/75).195 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.196 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.
278 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Orada bulunan sahabiler de:
“Bu, Ebu Bekir’dir!” dediler.
Urve b. Mes’ud:
“Varlýðým Kudret Elinde Bulunana yemin ederim ki; eðer senin üzerim-de bulunup da henüz ödeyemediðim yardým elin, iyiliðin olmasaydý,197 elbette sana cevap verir, sözünün altýnda kalmaz,198 bu hususta sana yeterdim!
Fakat, ne yapayým ki, o iyiliðin boynumu büküyor!” dedi.199
Urve b. Mes’ud’u Yeğeni Muğîre’nin Tehdit Edişi
Urve b. Mes’ud, Peygamberimiz Aleyhisselamla konuþmaya devam ettiði sýrada eliyle Peygamberimiz Aleyhisselamýn sakalýný okþuyor,200 Muðîre b. Þûbe de, yanýnda kýlýç, baþýnda miðfer bulunduðu halde, Peygamberimiz Aleyhisselamýn baþucunda dikilip nöbet tutuyordu.
Urve b. Mes’ud’un Peygamberimiz Aleyhisselamýn sakalýna her doku-nuþunda, Muðîre hemen kýlýç kýnýnýn ucu ile Urve’nýn elini itip:
“Çek elini! Resûlullah’ýn sakalýndan elin kesilip senden ayrýlmadan önce!201 Müþrik elinin ona dokunmasý lâyýk deðildir” demekte idi.202
Urve b. Mes’ud ise, Muðîre’nin bu hareketine sinirlenip duruyordu.203
En sonunda, baþýný kaldýrýp ona baktý204 ve:“Yazýklar olsun sana! Sen ne kötü huylu, ne kaba adamsýn!” dedi.205
Sonra da:“Yâ Muhammed! Ashabýnýn arasýnda beni incitip duran bu adam kim?!
Vallahi, içinizde, ondan daha yergin, daha üzücü, ondan daha kötü bir kimse bulunabileceðini sanmýyorum!206 Onun kim olduðunu öðrenebilir miyim?” dedi.207
Peygamberimiz Aleyhisselam gülümsedi ve:
197 Urve’nin yüklendiði kan diyeti için ona on deve vermiþti (Vâkýdî, Megâzî, 2/595).198 Vâkýdî, Megâzî, 2/595, Abdurrezzak, 5/335, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/75.199 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/327, Ahmed b. Hanbel, 4/324, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/201.200 Böyle yapmak, Araplarda âdet idi ve samimiyet ifade ederdi (Zürkânî, 2/191).201 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/327, Vâkýdî, Megâzî, 2/595, Abdurrezzak, 5/335, Ahmed b. Hanbel, 4/324,
Buhârî, Sahîh, 3/187, Ebu Davud, 3/85.202 Halebî, 2/697, Zürkânî, 2/191.203 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.204 Abdurrezzak, 5/335, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/75.205 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/327, 328, Ahmed b. Hanbel, 4/324.206 Diyarbekrî, 2/20, Halebî, 2/697, Zürkânî, 2/191.207 Vâkýdî, Megâzî, 2/595, Halebî, 2/697.
279Hudeybiye Seferi
“Bu, senin kardeþinin oðlu Muðîre b. Þûbe’dir!” buyurdu.208
Urve, Muðîre’nin babasý Þûbe’nin amcasý idi.209
Urve büsbütün sinirlendi ve Muðîre’ye:
“Sensin hâ bunu bana yapan?!210 Ey hain!211 Ben hâlâ senin iþlediðin cinayetin zararýný ödemeye çalýþýp duruyor deðil miyim?” dedi.212
Urve’nin Peygamberimiz ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Ashabı Hakkındaki Müşahedelerini Müşriklere Anlatışı
Urve b. Mes’ud; ashabýn Peygamberimiz Aleyhisselama nasýl davran dýk-larýný, ne yaptýklarýný gözucuyla süzmeye, inceleyip durmaya baþladý.213
Ashabýn Peygamberimiz Aleyhisselama baðlýlýklarýný, davranýþlarýný göz-leriyle gördükten sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýndan ayrýldý,214 hayvanýna bindi,215 Kureyþ müþriklerinin yanýna döndü ve onlara:
“Ey Kureyþ cemaati!216 Bilirsiniz ki; sizler benim dayýlarým ve kabilem olursunuz ve bana halkýn en sevgili olanýsýnýz.
Halký toplantý yerlerinde sizin için toplamaya çalýþmýþ, onlar yardýma gelmedikleri zaman da, ev halkýmla yanýnýza gelmiþ, size yardým etmek arzusu ile aranýzda oturmuþ durmuþumdur. Bilirsiniz ki; siz öldükten sonra, ben de yaþamak istemem!217
Ey kavmim! Vallahi, ben vaktiyle birçok hükümdarýn; Kayser’in, Kisrâ’nýn, Necaþî’nin huzurlarýna elçi olarak çýkmýþýmdýr.218
Vallahi, ben bunlardan hiçbir hükümdarýn adamlarýnýn onlarý Muham-med’in ashabýnýn Muhammed’i saydýklarý, ululadýklarý gibi saydýklarýný, ululadýklarýný görmedim!219
Vallahi, ben kavmi arasýnda Muhammed’in ashabý arasýndaki itibarý gibi itibarlý olan hiçbir hükümdar görmedim!220
208 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/328, Vâkýdî, Megâzî, 2/595, Ahmed b. Hanbel, 4/324.209 Halebî, 2/698, Zürkânî, 2/191.210 Vâkýdî, Megâzî, 2/595.211 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/328, Vâkýdî, Megâzî, 2/595, Abdurrezzak, 5/336, Buhârî, Sahîh, 3/180,
Taberî, Târîh, 3/75.212 Abdurrezzak, 5/336, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/75.213 Ayný kaynaklar.214 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/328, Ahmed b. Hanbel, 4/324.215 Vâkýdî, Megâzî, 2/598.216 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/328, Ahmed b. Hanbel, 4/324.217 Ebu Yusuf, s. 210.218 Vâkýdî, Megâzî, 2/598, Abdurrezzak, 5/336, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/75.219 Abdurrezzak, 5/336, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/75.220 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/328, Ahmed b. Hanbel, 4/324.
280 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bilirsiniz ki; ben birçok ulu kiþiler görmüþ, hükümdarlarýn yanlarýna varmýþýmdýr.
Allah’a yemin ederim ki; ashabý arasýnda Muhammed’den daha büyük sayýlan ne bir hükümdar, ne de bir ulu kiþi görmüþümdür!
Muhammed’in ashabýndan herhangi birisi, konuþacaðý zaman ondan izin istemekte; kendisine izin verilirse konuþmakta, izin verilmezse susmaktadýr.221
Vallahi, aksýrýr, öksürürken onun tükrüðü sýçrasa, ashabý hemen onu elleriyle yüzlerine ve derilerine sürüyorlar!222
Muhammed’in baþýndan bir kýl parçasý düþse, hemen onu alýp saklýyorlar!223
Muhammed onlara bir şey buyurduðu, iþaret ettiði zaman, onlar hemen onu yerine getirmek için üþüþüyorlar!
Abdest aldýðý zaman, abdest suyunu, birbirlerine girercesine, birbirle-riyle yarýþýrcasýna kapýþýyorlar!
Ashabý, onun yanýnda konuþurlarken, seslerini yükseltmiyor, kýsýyorlar. Ona besledikleri derin saygýlarýndan dolayý, onun yüzüne dikkatlice bakmýyorlar, gözlerini önlerine eðiyorlar!224
Ben bu kavmi iyice ölçtüm biçtim.Siz isterseniz ona karþý kýlýçlarýnýza el atabilirsiniz. Fakat, ben öyle bir kavim gördüm ki, ne yapýlsa, onlar onu koruyacaklar
ve ona hiçbir zararýn eriþmesine meydan vermeyeceklerdir!225 Ben öyle bir kavim gördüm ki, onlar hiçbir zaman onu býrakmayacaklar, onun bir kýlýný bile teslim etmeyecekler, kimseyi onun tenine dokundurmayacaklardýr.
Artýk siz iyice düþününüz!226
Görüþlerinizde zaafa ve gevþekliðe düþmekten sakýnýnýz!227
Muhammed size güzel bir barýþ ve iyilik yolu, mütâreke teklif etmiþ bulunuyor.
Siz bunu hemen kabul ediniz.228
Ey kavmim! Size yaptýðým öðüdümü kabul ediniz!
221 Ebu Yusuf, s. 210.222 Abdurrezzak, 5/336, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/75.223 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/328, Ahmed b. Hanbel, 4/324.224 Vâkýdî, Megâzî, 2/598, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/75, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/202.225 Vâkýdî, Megâzî, 2/598.226 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/328, Vâkýdî, Megâzî, 2/598, 599, Ahmed b. Hanbel, 4/24.227 Vâkýdî, Megâzî, 2/599.228 Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Abdurrezzak, 5/336, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/75.
281Hudeybiye Seferi
Ben sizin için hayýrlý bir öðütçüyüm.Bununla beraber, ben bu hususta halk tarafýndan size deðil ona yardým
olunacaðýndan korkarým.Adamcaðýz þu Beytullah’ý tâzim için gelmiþtir, kendisinin yanýndaki
kurbanlýk develeri kesecek ve dönecektir” dedi.229
Bütün gördüklerini ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn söylediklerini, onlara birer birer anlattý.230
Kureyþ müþrikleri, Urve’ye:“Sen bir daha böyle konuþma ey Ebu Yâfur!Eðer bunu senden baþkasý söyleseydi, onu kýnar, rezil ve rüsvay eder-
dik!231
Biz onu bu yýlýmýzda Beytullah’ý ziyaretten alýkoyacaðýz!Gelecek yýl, dönebilir ve Mekke’ye girip Kâbe’yi tavaf edebilir” dediler.232
Urve b. Mes’ud, Kureyþ müþriklerine:“Benim görüþüme göre, siz felâketten baþka bir şeye uðramayacaksýnýz!”
dedi ve yanýndakilerle birlikte dönüp Taif’e gitti.233
Hıraş b. Ümeyyetü’l-Huzâî’nin Müşriklere Elçi Olarak Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hýraþ b. Ümeyyetü’l-Huzâî’yi, Sâleb adýndaki devesine bindirip, ne için geldiklerini Kureyþ eþrafýna teblið etmek üzere elçi olarak gönderdi.
Hýraþ, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Kureyþ müþriklerine gönderdiði ilk elçi idi.234
Hýraþ, Kureyþ müþriklerinin yanýna varýp:
“Biz buraya ancak umre yapmak maksadýyla ihrama girmiþ olarak geldik.
Yanýmýzda da, kurban için alýkonulmuþ develer bulunuyor.
Beytullah’ý tavaf edeceðiz, ihramdan çýkýp geri döneceðiz!” dedi.235
Kureyþ müþrikleri, elçi Hýraþ’ýn bindiði deveyi boðazladýlar.236
229 Vâkýdî, Megâzî, 2/599.230 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/202.231 Vâkýdî, Megâzî, 2/599.232 Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Ýbn Sa’d, 2/96.233 Ýbn Hacer, Metâlib, 4/235, Halebî, 2/700, Zürkânî, 2/193.234 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/328, Vâkýdî, Megâzî, 2/600, Ýbn Sa’d, 2/96.235 Vâkýdî, Megâzî, 2/600.236 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/328, Vâkýdî, Megâzî, 2/600, Ýbn Sa’d, 2/96, Ahmed b. Hanbel, 4/324.
282 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bunu yapan da, Ýkrime b. Ebu Cehil’di. Hýraþ’ý da öldürmek istedi ise de, Hýraþ’ýn kavminden orada bulunan bir adam onu himayesine alarak serbest býraktýrdý.237
Baþka rivayete göre; Hýraþ’ý himayelerine alarak serbest býraktýranlar, Ehâbiþ idi.238
Hýraþ, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna güçbela dönebildi ve baþýna gelenleri haber verip:
“Yâ Rasûlallah! Sen onlara oradaki koruyucularý benimkinden daha çok olan birisini gönder!” dedi.239
Huleys b. Alkame’nin Müşrikler Adına Peygamberimiz Aleyhisselamla Konuşmaya Gelişi
Kinanelerden Huleys b. Alkame, Kureyþ müþriklerine:“Býrakýnýz, onun yanýna bir de ben gideyim!” dedi.Kureyþ müþrikleri:“Haydi, kalk git!” dediler.240
Huleys, o zaman Ehâbiþ’in baþkaný idi.241
Huleys, Peygamberimiz Aleyhisselamla ashabýna doðru gelirken,242 Peygamberimiz Aleyhisselam, onu görünce:243
“Bu gelen, filan kiþidir!Kendisi, kurbanlýk develere saygý gösteren,244 ibadete ve Allah’ýn emir-
lerini yerine getirmeye özenen bir kavimdendir.245
Kurbanlýk develerin hepsini ona doðru sürünüz de, görsün!” buyurdu.246
Müslümanlar, kurbanlýk develeri ona doðru sürdüler. Huleys’i de:“Lebbeyk! Allahümme lebbeyk!..” diyerek karþýladýlar.247
Huleys, Harem’de kurban edilmek üzere niþan vurulmuþ, boyunlarýna boðmuklarý takýlmýþ, uzun müddet tutulmaktan, yünlerini yiyip tüketmiþ,
237 Vâkýdî, Megâzî, 2/600, Ýbn Sa’d, 2/96, Taberî, Târîh, 3/77.238 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/328, Ahmed b. Hanbel, 4/324.239 Vâkýdî, Megâzî, 2/600.240 Abdurrezzak, 5/336, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/75.241 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/326, Vâkýdî, Megâzî, 2/599.242 Abdurrezzak, 5/336, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/75.243 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/75.244 Ebu Yusuf, s. 209, Abdurrezzak, 5/337, Ahmed b. Hanbel, 4/324, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî,
Târîh, 3/75.245 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/326, Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Ahmed b. Hanbel, 4/324, Taberî, Târîh,3/75.246 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/326, Ebu Yusuf, s. 209, Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Ahmed b. Hanbel, 4/324.247 Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Abdurrezzak, 5/337, Buhârî, Sahîh, 3/180.
283Hudeybiye Seferi
vadiye doðru akýp giden kurbanlýk develere bakýnca,248 gözleri yaþardý249 ve:
“Sübhânallah! Bunlarýn Beytullah’ý tavaf ve ziyaretten alýkonulmalarý hiç de lâyýk ve yerinde bir hareket deðildir!250
Lahm, Cüzam, Kinde ve Himyer kabileleri halkýnýn haccýna engel olun-muyor da, Abdulmuttalib’in oðlunun haccýna engel olunuyor!?251
Kâbe’nin Rabbine andolsun ki; Kureyþîler, bu uygunsuz tutum ve davranýþlarýyla helâk olacaklardýr!
Halbuki, bunlar umre yapmaktan baþka bir maksatla gelmemiþlerdir!” diyerek baðýrmaktan kendisini alamadý.252
Peygamberimiz Aleyhisselam, Huleys’in söylediði sözü uzaktan iþitince:“Evet! Öyledir ey Kinane oðullarýndan olan kardeþ!” buyurdu.253
Huleys, bütün bunlarý gördükten sonra, duyduðu saygýdan dolayý, Peygam-berimiz Aleyhisselamýn yanýna kadar varmadý, varmaya gerek görmedi.254
Peygamberimiz Aleyhisselama ve ashabýna tek kelime bile söylemedi.255
Olduðu yerden, adamlarýnýn (Kureyþ müþriklerinin) yanýna döndü.256
Kureyþ müþriklerine:“Ey Kureyþ cemaati! Ben onu Beytullah’tan alýkoymanýn helâl olmadýðý
görüþündeyim!257
Ben, kurban develerini, boyunlarýna boðmuklar takýlmýþ, hörgüçleri çizilip kanatýlarak alâmetlenmiþ,258 kurban yerinde kurban edilmek üzere uzun müddet tutulmaktan yünlerini yiyip tüketmiþ,259 adamlarý da þu Beytullah’ý tavaf etmek maksadýyla koku sürünmeyi býrakmýþ, üstleri baþlarý kirlenmiþ bir halde gördüm” dedi.260
Huleys böyle konuþunca, Kureyþ müþrikleri ona hakaret ettiler:“Biz senden hoþnut deðiliz! Seni tarafýmýzdan nereye gönderdikse, sen-
den memnun olmadýk!261
248 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/326, Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Ýbn Sa’d, 2/96, Ahmed b. Hanbel, 4/324, Ta-berî, Târîh, 3/75.
249 Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Diyarbekrî, 2/19.250 Abdurrezzak, 5/337, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/75.251 Halebî, 2/696, Zübeyr b. Bekkâr’dan naklen Zürkânî, 2/193.252 Diyarbekrî, 2/19, Zürkânî, 2/193.253 Zürkânî, 2/193.254 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/326, Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Ahmed b. Hanbel, 4/324.255 Ebu Yusuf, s. 209.256 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/326, Ebu Yusuf, s. 209, Vâkýdî, Megâzî, 2/599.257 Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Ahmed b. Hanbel, 4/324.258 Abdurrezzak, 5/337, Ahmed b. Hanbel, 4/324, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/75.259 Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Ahmed b. Hanbel, 4/324.260 Vâkýdî, Megâzî, 2/599.261 Ebu Yusuf, s. 209.
284 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sen hele bir otur, yerinde dur! Sen nihayet bir çöl Arabýsýn! Cahilsin, bilgisizsin! Senin böyle þeylere aklýn ermez!” dediler.262
Huleys kýzdý ve:“Ey Kureyþ cemaati! Vallahi, biz, Beytullah’ýn Haremliðini gözeterek
ona tâzimde bulunmak ve onun hakkýný yerine getirmek maksadýyla gele-cek olanlara engel olalým diye sizinle ne antlaþmýþýzdýr, ne de bu hususta bir baðlantý kurmuþuzdur!
Beytullah’a tâzimde bulunmak üzere gelen bir kimse nasýl ondan alýkonabilir?! Huleys’in varlýðýný Elinde Bulundurana yemin ederim ki; ya Muhammed’le yapmak için geldiði þey arasýna girilmeyecek, kendisinin Beytullah’ý tavaf ve ziyaretine engel olunmayacaktýr; ya da bütün Ehâbiþ’i, tek kiþi býrakmamak üzere, buradan daðýtacaðým, alýp götüreceðim!” dedi.263
Bunun üzerine, Kureyþ müþrikleri:“Senin Muhammed’le ashabýndan görmüþ olduklarýn, bir tuzaktan, bir
aldatmadan baþka bir şey deðildir!264
Ey Huleys! Sen þimdi böyle bir şey yapmaktan vazgeç!Kendimiz için kabul edebileceðimiz bir anlaþma saðlayýncaya kadar,
bizi kendi halimize býrak!” dediler.265
Müşriklerin Mikrez b. Hafs’ı Elçi Olarak Göndermeleri
Mikrez b. Hafs, Kureyþ müþriklerine:“Býrakýnýz, Muhammed’e bir de ben gideyim” dedi.Müþrikler:“Haydi, ona sen de git bakalým!” dediler,266 Mikrez’i Peygamberimiz
Aleyhisselama gönderdiler.267
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mikrez b. Hafs’ýn geldiðini görünce:“Bu, Mikrez’dir; kötü ve gaddar bir adamdýr!” buyurdu.268
Mikrez gelince; Peygamberimiz Aleyhisselam, ona da, ötekilere söyle-diklerine benzer sözler söyledi.
262 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/326, Ahmed b. Hanbel, 4/324, Taberî, Târîh, 3/75, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/202.263 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/326, Vâkýdî, Megâzî, 2/599, 600, Taberî, Târîh, 3/75, 76, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/302.264 Vâkýdî, Megâzî, 2/600.265 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/326, Vâkýdî, Megâzî, 2/600, Ýbn Sa’d, 2/96, Taberî, Târîh, 3/76, Ýbn Esîr,
Kâmil, 2/202.266 Abdurrezzak, 5/337, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/76.267 Vâkýdî, Megâzî, 2/599.268 Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Abdurrezzak, 5/337, Buhârî, Sahîh, 3/180, Taberî, Târîh, 3/76.
285Hudeybiye Seferi
Mikrez kendisine söylenenleri müþriklere anlattý.269
Hz. Ömer’in Kureyş Müşriklerine Elçi Olarak Gönderilmek İstenilişi ve Onun Yerine Hz. Osman’ın Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Mekke’ye gelmekteki maksatlarýnýn ne olduðunu Kureyþ müþriklerine gidip eriþtirsin, açýklasýn diye, önce Hz. Ömer’i yanýna çaðýrdý.270
Hz. Ömer:“Yâ Rasûlallah! Ben hayatým hakkýnda Kureyþ müþriklerinden
korkarým.Mekke’de, Adiyy b. Ka’b oðullarýndan olup beni koruyabilecek hiç kim-
sem yoktur. Kureyþ müþrikleri ise, benim kendilerine ne kadar düþman olduðumu,271
ne kadar katý ve sert davrandýðýmý bilirler.272
Bununla beraber, yâ Rasûlallah! Muhakkak benim gitmemi istiyorsan, onlarýn yanlarýna gideyim” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam hiçbir þey söylemedi, sustu.Hz. Ömer:“Bu iþe, elçiliðe, Mekke’de benden daha sayýlýr, Mekkeliler yanýnda
benden daha nüfuzlu, orada ailesi ve koruyucusu benden daha çok olan273 bir kimseyi sana gösterebilirim ki; Osman b. Affan’dýr!” dedi.
Hz. Ömer’in böyle mazeretini arz ve elçiliðe Hz. Osman’ý tavsiye etmesi üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Osman’ý yanýna çaðýrttý, Ebu Süfyan’a ve Kureyþ eþrafýna elçi olarak onu gönderdi.
Gönderirken de:“Kureyþîlere git! Onlara haber ver ki; biz buraya hiç kimse ile çarpýþmak
için gelmedik!Biz ancak þu Beytullah’ý ziyaret ve onun Haremliðine riayet ve tâzim
edici olarak gelmiþ bulunuyoruz.274
Yanýmýzdaki kurbanlýk develeri kesecek ve döneceðiz!275
269 Vâkýdî, Megâzî, 2/599, Ýbn Sa’d, 2/96.270 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/329, Vâkýdî, Megâzî, 2/600, Taberî, Târîh, 3/77.271 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/329, Vâkýdî, Megâzî, 2/600, Ahmed b. Hanbel, 4/324, Taberî, Târîh, 3/77.272 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/329, Ahmed b. Hanbel, 4/324.273 Vâkýdî, Megâzî, 2/600.274 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/329, Vâkýdî, Megâzî, 2/600, Ýbn Sa’d, 2/97, Ahmed b. Hanbel, 4/324, Ta-
berî, Târîh, 3/77.275 Vâkýdî, Megâzî, 2/600, Ýbn Sa’d, 2/97.
286 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sonra, onlarý Ýslâmiyete de davet et!” buyurdu.
Mekke’deki erkek kadýn mü’minlerle görüþmesini, Mekke’nin yakýnda fethedileceðini kendilerine müjdelemesini, Yüce Allah’ýn dinine yardýmcý olduðunu, Mekke’de imanýn gizlenmeyip açýða vurulacaðý günün yakýn olduðunu haber vermesini de emir buyurdu.276
Hz. Osman kalkýp Beldah’a kadar gitti. Kureyþ müþriklerini orada buldu.
Kureyþ müþrikleri, ona:
“Sen nereye gidiyor ve ne yapmak istiyorsun?” diye sordular.
Hz. Osman:
“Resûlullah Aleyhisselam beni size gönderdi. Sizi Allah’a ve Ýslâmiyete davet ediyor.
Hepiniz Ýslâm dinine gireceksiniz! Þüphe yok ki, Allah dinini yayacak, Peygamberini aziz kýlacaktýr!
Bu hususta ona karþý koyan siz olmayýn, sizden baþkasý olsun.
Eðer sizden baþkalarý ona karþý koyar ve galebe çalarlarsa -zaten sizin istediðiniz de budur- istediðiniz yerine gelmiþ olur.
Þayet Muhammed Aleyhisselam onlara galebe çalarsa, siz o zaman muhayyersiniz: Ya halkýn girdiði dine siz de girersiniz ya da çarpýþýrsýnýz-ki, çarpýþabilecek sayýda çokluksunuz.
Muhakkak ki, harpler sizi çok zayýflatmýþ ve zarara uðratmýþtýr. Ýçinizden, birçok seçkin kiþileri silip süpürüp götürmüþtür!
Bundan baþka, Resûlullah Aleyhisselam size haber veriyor ki; kendisi buraya hiç kimse ile çarpýþmak için gelmemiþtir, ancak umre yapmak için gelmiþtir.
Yanýnda da, boyunlarýna boðmuklar takýlmýþ, niþanlar vurulmuþ kurbanlýk develer bulunuyor. Onlarý kesecek ve dönüp geri gidecektir!” dedi.
Kureyþ müþrikleri, Hz. Osman’ý dinledikten sonra:
“Söylediklerini iþittik.
Bunlar hiçbir zaman olamayacaktýr!
Kendisi, üzerimize gelip zorla Mekke’ye giremeyecektir!
Sahibinin katýna dön, ona haber ver de, sakýn bize yaklaþmasýn!” dediler.
Eban b. Saîd b. Âs gelip Hz. Osman’a doðru vardý ve:
“Hoþgeldin” dedi, istediðini yapmakta ona yetki tanýdý ve:
276 Ýbn Kayyým, 2/137.
287Hudeybiye Seferi
“Dilediðini hiç kýsma!” dedi.Kendi atýndan inip, Hz. Osman’ý atýn eðerine bindirdi. Kendisi ise, onun
terkisine bindi. Mekke’ye girdiler.Hz. Osman, gerek Beldah’ta, gerek Mekke’de, Ebu Süfyan, Safvan b.
Ümeyye ve diðer Kureyþ eþrafýyla birer birer buluþup konuþtu.Hepsi de Hz. Osman’ýn tekliflerini reddettiler.Hz. Osman, Mekke’de oturan zayýf ve koruyucusuz kadýn erkek birçok
mü’minin yanlarýna vardý ve onlara:
“Resûlullah Aleyhisselam size Mekke’nin fethedileceðini müjdeliyor!‘Mekke’de imanýn gizlenmeyeceði, açýða vurulacaðý günün gölgesi üze-
rinize düþmüþtür!’ buyuruyor” dedi.Hz. Osman der ki:“Mekke’de görüþtüðüm mü’minlerden bir erkekle bir kadýna Resûlullah
Aleyhisselamýn müjdesini haber verdiðim zaman, onlar sevinçlerinden hüngür hüngür aðlamaya baþladýlar. O kadar aðladýlar ki, aðlamaktan ölecekler sandým.
Onlar:‘Resûlullah Aleyhisselama bizden selam söyle! Onu Hudeybiye’ye indi-
ren Allah, Mekke’nin içine girdirmeye de kâdirdir!” dediler.277
Hz. Osman’ın Kâbe’yi Yalnız Olarak Tavaf Teklifini Reddedip Müşrikleri Kızdırışı
Hz. Osman Kureyþ müþriklerine Peygamberimiz Aleyhisselamýn dilin-den söylenilecek olanlarý söyledikten, elçilik vazifesini tamamýyla yerine getirdikten sonra, Kureyþ müþriklerinin ulularý ona:
“Sen Beytullah’ý tavaf etmek istersen, tavaf et!” dediler.Hz. Osman:“Resûlullah Aleyhisselam onu tavaf etmedikçe, ben tavaf etmem!” dedi.278
Kureyþ müþrikleri Hz. Osman’a kýzdýlar.279 Onu bir müddet yanlarýnda tuttular, býrakmadýlar.280
Hz. Osman Mekke’de üç gün kaldý.281
277 Vâkýdî, Megâzî, 2/600, 601.278 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/329, Ahmed b. Hanbel, 4/324.279 Diyarbekrî, 2/20.280 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/329.281 Vâkýdî, Megâzî, 2/602.
288 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Osman’ın Kâbe’yi Herkesten Önce Tavaf Etmiş Olmasına Ashabın İmrenmeleri
Sahabiler:“Yâ Rasûlallah! Osman (Mekke’ye girip) Beytullah’a kavuþtu, onu tavaf
etti, ne mutlu!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bizler tavaftan alýkonulmuþ bir halde iken, sanmam ki Osman
Beytullah’ý bizsiz tavaf etsin!” buyurdu.Sahabiler:“Yâ Rasûlallah! Osman Beytullah’a varýp kavuþmuþ iken, Kureyþîler ona
ne diye engel olsunlar?” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Benim bu husustaki zannýma göre, Beytullah’ý biz tavaf etmedikçe,
Osman da tavaf etmez!” buyurdu.282
Hz. Osman’ın Öldürüldüğü Haberi Üzerine “Rıdvan Bey’atı”nın Yapılışı
Müslümanlar, müþriklerin Hz. Osman’ý Mekke’de tutup, býrakmamalarýna çok kýzdýlar.283
Kureyþ müþriklerine elçi olarak gönderilmiþ bulunan Hz. Osman’ýn Mek-ke’de Kureyþîlerce bir müddet tutulduktan sonra öldürüldüðü hakkýnda haberler gelince,284 Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Hal böyleyse, bu kavimle (Kureyþ müþrikleriyle) çarpýþmadýkça, bura-dan ayrýlmayacaðýz!” buyurdu.285
Ümmü Umâre der ki:“Resûlullah Aleyhisselamla Kureyþ müþrikleri arasýnda elçiler gelip
gittiði sýrada, bir gün, Resûlullah Aleyhisselam bizim bulunduðumuz yere uðradý.
Ben kendisinin bir iþ için geldiðini sandým.O sýrada, Osman b. Affan’ýn öldürüldüðü haberi de kendisine gelmiþ
bulunuyordu.Resûlullah Aleyhisselam, yanýmýza oturunca:
282 Vâkýdî, Megâzî, 2/601, 602, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/483 .283 Kastallânî, Mevâhib, 1/170.284 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/329, 330, Ahmed b. Hanbel, 4/325.285 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/330, Taberî, Târîh, 3/77, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/203.
289Hudeybiye Seferi
‘Yüce Allah bana bey’at yapýlmasýný emretti!’ buyurdu.286
Halký kendisine bey’at’a çaðýrdý.287
‘Rûhu’l-Kudüs (Cebrail) Resûlullah Aleyhisselama indi ve bey’at yapýlmasýný emretti. Allah’ýn ismiyle gidip bey’at ediniz!’ diye seslenilme-sini emir buyurdu.”288
O sýrada, Müslümanlar aðaçlarýn altlarýna daðýlmýþlar, gölgele ni-yorlardý.289
Hz. Ömer zýrh gömleðini giymiþ;290 Müslümanlar yanlarýnda bulunan, yolcu silahý olan kýlýçlarýný kuþanmýþlardý.
Ümmü Umâre’nin kocasý Gaziyye b. Amr kýlýcý kuþanmýþ, Ümmü Umâre de çadýr için kullandýklarý sýrýğa doðru varýp onu eline almýþ, ev býçaðýný beline baðlamýþ, kendi kendine:
“Kim bana yaklaþýrsa, umarým ki, onu bunlarla öldürebilirim!” demiþti.291
Abdullah b. Ömer der ki:“Babam Ömer’le birlikte ben de gittim.Kendisi bey’at için sesleniyor,292 ‘Ey insanlar! Bey’ata geliniz! Bey’ata
geliniz!’ diyordu.293
Seslenmesini bitirdiði zaman, bey’at iþinin halka haber verildiðini arze-deyim diye, beni Peygamber Aleyhisselama gönderdi.
Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna vardýðým zaman, halký ona bey’at’a baþlamýþ buldum.
Ben de, kendisine ikinci kez bey’at yaptým.294
O sýrada, Resûlullah Aleyhisselam, semüre aðacýnýn altýnda oturuyordu. Halk da ona doðru akýn akýn geliyordu.295
Bey’at için Resûlullah Aleyhisselamýn çevresini sarmýþlardý.296
Resûlullah Aleyhisselamýn üzerinde pamukludan bir gömlek, içi astarlý bir cübbe, bir de aba vardý. Kendisi, kýlýcýný da kuþanmýþ bulunuyordu.297
286 Vâkýdî, Megâzî, 2/603.287 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/330.288 Vâkýdî, Megâzî, 2/604, Ýbn Ebi Þeybe ve Ýbn Asâkîr’den naklen Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl,
10/482.289 Buhârî, Sahîh, 5/69.290 Buhârî, Sahîh, 5/69291 Vâkýdî, Megâzî, 2/603.292 Vâkýdî, Megâzî, 2/604.293 Taberî, Târîh, 3/78.294 Vâkýdî, Megâzî, 2/604.295 Taberî, Tefsîr, 26/86.296 Buhârî, Sahîh, 5/69.297 Heysemî, 6/146.
290 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Resûlullah Aleyhisselama bey’at yapýlýrken, Numan b. Mukarrin el-Müzenî’nin Resûlullah Aleyhisselamýn baþucuna dikilerek, aðacýn dalýný baþýnýn üzerine kaldýrýp gölgelediðini gördüm.
Halkýn aðaç altýnda Resûlullah Aleyhisselama bey’atlarý sýrasýnda, ben de aðacýn dallarýndan bazýsýný tutup kendisini gölgelemiþimdir.”298
Ma’kýl b. Yesar’la Abdullah b. Mugaffel de, aðacýn dallarýndan bazýlarýný tutup Peygamberimiz Aleyhisselamý gölgeleyen ve arkasýna dokunan dallarý yukarý kaldýrmak suretiyle koruyan sahabiler arasýnda idi.299
Müslümanlar Peygamberimiz Aleyhisselama bey’at ederlerken, Hz. Ömer de Peygamberimiz Aleyhisselamýn elini tutup desteklik etmekte idi.300
Yapılan Rıdvan Bey’atının Şekli
Peygamberimiz Aleyhisselam Hudeybiye günü aðaç altýnda halký kendi-sine bey’ata davet ettiði zaman, Sinan b. Ebi Sinan:
“Yâ Muhammed!301 Yâ Rasûlallah!302 Uzat elini, bey’at edeyim sana?” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Sen bana ne üzerine bey’at edeceksin?” diye sordu.303
Sinan b. Ebi Sinan:“Yâ Rasûlallah! Senin gönlünde ne varsa, onun üzerine sana bey’at edi-
yorum!” diyerek bey’at etti.304
Diðer Müslümanlar da, Peygamberimiz Aleyhisselama, Sinan b. Ebi Sinan’ýn bey’atý üzere bey’at ettiler.305
Bey’at ederken de:“Biz de, Sinan’ýn sana yaptýðý bey’at üzere bey’at ediyoruz!” dediler.306
Buna göre; Müslümanlar, çarpýþmaktan kaçmaksýzýn, ya fetih ve zaferi gerçekleþtirecekler, ya da þehit olacaklardý.307 Bu yolda and içmiþlerdi.308
298 Ayný kaynak.299 Ýbn Sa’d, , 2/99, Ahmed b. Hanbel, 5/25, 54, Müslim, 3/1485, Hâkim, 2/461.300 Vâkýdî, Megâzî, 2/603, Ýbn Sa’d, 2/100, Ahmed b. Hanbel, 3/355, Müslim, 3/1485, Dârimî, 2/139.301 Ýbn Abdilberr, 4/1685.302 Heysemî, 6/146.303 Ýbn Abdilberr, 4/1685, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/157.304 Vâkýdî, Megâzî, 2/603, Ýbn Abdilberr, 4/1685, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/157, Zehebî, Târîh, s. 321.305 Vâkýdî, Megâzî, 2/603, Ýbn Seyyid, 2/125.306 Ýbn Seyyid, 2/125, Halebî, 2/704.307 Halebî, 2/701.308 İbn Hazm, Cevâmi, s. 209, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 34.
291Hudeybiye Seferi
Müslümanlardan bir kýsmý, Peygamberimiz Aleyhisselama bey’at-larýnda:
“Senin önünde, ölünceye kadar çarpýþmaktan geri durmayacaðýz!”Diðer bir kýsmý da:“Senin önünde, çarpýþmaktan yüz çevirip kaçmayacaðýz!” demiþ lerdi.309
Münafık Cedd b. Kays’ın Bey’attan Kaçışı ve Kaçınışı
Hudeybiye’de bulunan herkes Peygamberimiz Aleyhisselama bey’at etmiþ, ancak Seleme oðullarýndan münafýk Cedd b. Kays bey’at yapmaktan kaçmýþ, kaçýnmýþtý.
Cabir b. Abdullah der ki:“Vallahi, ben onun devesinin karnýnýn altýnda, halktan saklandýðýný gör-
düm! Sanki o devesinin karnýna yapýþmýþtý!”310 O sýrada, Ebu Katâde de, bir arkadaþýyla birlikte Cedd’in yanýna varmýþ ve:
“Yazýklar olsun sana! Seni buralara kadar sokan þey nedir?” diye sormuþtu.
Cedd:“Korkunç bir düþman sesi iþittim de, korktum!” deyince, Ebu Katâde’nin
arkadaþý, ona: “Senden bu korku temelli ayrýlmasýn! Zaten sende hayýr yoktur!” diye-
rek çýkýþmýþtýr.311
Rýdvan Bey’at’ý üzerine, Kureyþ müþrikleri, Peygamberimiz ile asha-býnýn Hudeybiye’den üzerlerine ansýzýn inivereceklerinden korkmaya baþladýlar.312
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Osman İçin Bey’at Yapışı
Peygamberimiz Aleyhisselama semüre (sakýz) aðacýnýn altýnda bey’at yapýlýrken, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Osman, Allah’ýn iþi, Allah’ýn Resûlünün iþi için gitmiþtir.313 Ben onun için de bey’at yapýyorum!” buyurdu.314
309 Tirmizî, Sünen, 4/15.310 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/330.311 Vâkýdî, Megâzî, 2/591.312 Beyhakî, Delâil, 4/133, Ýbn Ebi Þeybe ve Ýbn Asâkîr’den naklen Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl,
10/481.313 Vâkýdî, Megâzî, 2/605, Ýbn Sa’d, 2/97, Hâkim, 3/98, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/589.314 Vâkýdî, Megâzî, 2/605.
292 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bey’at yaparken de, sað elini tutup “Bu, Osman’ýn eli yerindedir!” buyurduktan sonra, sol eliyle onun üzerine vurup, “Ýþte, bu bey’at da Osman içindir!” buyurdu.315
Hz. Osman, müþrikler tarafýndan serbest býrakýlýnca, Hudeybiye’ye döndü.316
O zaman, bey’at tamamlanmýþ bulunuyordu.317
Hz. Osman, bey’at aðacýnýn altýnda Peygamberimiz Aleyhisselama yalnýz baþýna tekrar bey’at yaptý.318 Abdullah b. Ömer:
“Resûlullah Aleyhisselamýn Osman için uzattýðý eli, Osman’ýn kendisi için uzattýðý elinden daha hayýrlý idi!” demiþtir.319
Hz. Osman’la Müslümanlar Arasında Geçen İbretli Bir Konuşma
Hz. Osman Mekke’den Hudeybiye’ye dönüp gelince, Müslümanlar ona:“Ey Ebu Abdullah! Herhalde Beytullah’ý tavaf edip içini soðutmuþ,
yatýþtýrmýþsýndýr?” dediler.Hz. Osman:“Siz benim hakkýmda ne kadar kötü zanda bulunuyorsunuz!Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; Mekke’de bir
yýl kalsaydým ve Resûlullah Aleyhisselam da Hudeybiye’de oturur olsaydý, Resûlullah Aleyhisselam onu tavaf etmedikçe, yine de kendim yalnýz baþýma tavaf etmezdim!
Gerçi Kureyþîler Beytullah’ý tavaf etmekte beni serbest býrakmýþlardý, fakat ben tavaftan kaçýndým!” dedi.
Bunun üzerine, Müslümanlar:“Vallahi, Resûlullah Aleyhisselam bizden daha iyi bilendir ve bizden
daha iyi zanlýdýr!” dediler.320
Bey’atta Bulunan Müslümanların Sayıları ve Faziletleri
Abdullah b. Ebi Evfâ; Hudeybiye’de aðaç altýnda Peygamberimiz Aley-hisselama bey’at eden ve “Ashâbü’þ-Þecere” diye anýlan Müslümanlarýn 1300 kiþi olduklarýný ve Eslem kabilesinden olanlarýn da Muhacirlerin sekizde birini teþkil ettiklerini söylemiþtir.321
315 Ahmed b. Hanbel, 2/120, Buhârî, Sahîh, 4/204, Ýbn Kayyým, 2/137.316 Vâkýdî, Megâzî, 2/605.317 Ýbn Kayyým, 2/137.318 Vâkýdî, Megâzî, 2/605.319 Ýbn Abdilberr, 3/1038.320 Vâkýdî, Megâzî, 2/602, Beyhakî, Delâil, 4/134, 135, Ýbn Ebi Þeybe ve Ýbn Asâkîr’den naklen Aliyyü’l-
Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/483, Ýbn Kayyým, 2/137.321 Ýbn Sa’d, 2/98, Buhârî, Sahîh, 5/63, Müslim, 3/1484.
293Hudeybiye Seferi
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Aðaç altýnda bey’at yapanlardan hiçbiri Cehenneme girmeyecektir”
buyurmuþtur.322
Peygamberimiz Aleyhisselama Hudeybiye’de semüre aðacýnýn altýnda bey’at yapan Müslümanlar hakkýnda Kur’ân-ý Kerîm’de þöyle buyurulmuþtur:
“Sana gerçekten bey’at yapmýþ olanlar, ancak Allah’a bey’at yapmýþ oluyorlar!
Allah’ýn Eli, onlarýn elleri üzerindedir!Þu halde, kim bu baðý çözerse, kendi aleyhine çözmüþ olur!Kim de, Allah ile sözleþtiði þeye vefa eder, onu yerine getirirse, O da ona
büyük bir ecir verecektir.”323
“Andolsun ki, Allah mü’minlerden -aðacýn altýnda seninle bey’at yapar-larken- razý olmuþtur da, kalblerindeki ihlas ve sadakati bilerek, üzerlerine sekîneti (sabýr, sebat ve kalb rahatlýðýný) indirmiþtir.”324
Müşriklerin Muhtemel Bir Saldırılarına Karşı Tedbir Alınışı
Peygamberimiz Aleyhisselamla Kureyþ müþrikleri arasýnda, elçiler birbi-ri ardýnca gelip gidiyordu.325
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ensardan Evs b. Havlî, Abbâd b. Biþr ve Muhammed b. Mesleme’yi, Hudeybiye’de, geceleri sabaha kadar sýra ile nöbet tutup karargâh çevresinde dolaþmak üzere kumandan tayin etmiþti.
Hz. Osman’ýn Mekke’de müþriklerce tutulup serbest býrakýlmadýðý sýralarda, bir gece, Muhammed b. Mesleme, Peygamberimiz Aleyhisselamýn atý üzerinde dolaþýyordu.
O gece, Kureyþ müþrikleri, Mikrez b. Hafs’ýn kumandasý altýnda 50 kiþi göndermiþler,326 bu baskýn birliðini gönderirken de, onlara Peygamberi-miz Aleyhisselamýn karargâhýnýn çevresinde dönüp dolaþmalarýný, Müslü-manlardan herhangi birini yakalamalarýný,327 veya ansýzýn baskýn yapýp onlara zarar verdirmelerini emretmiþlerdi.
322 Ahmed b. Hanbel, 3/350, Ebu Davud, 4/213, Tirmizî, Sünen, 5/695.323 Feth: 10.324 Feth: 18.325 Vâkýdî, Megâzî, 2/603, Ýbn Sa’d, 2/97.326 Vâkýdî, Megâzî, 2/602.327 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/329, Vâkýdî, Megâzî, 2/602.
294 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Muhammed b. Mesleme ile arkadaþlarý, onlarý yakalayýp Peygamberi-miz Aleyhisselamýn yanýna getirdiler.328
Mikrez b. Hafs kaçtý, yakalanamadý.Kureyþ müþriklerinin esirleri, Ýslâm karargâhýnda bir müddet tutuk-
landýlar.329
Bunlar, Ýslâm karargâhýný oka ve taþa tutmuþlardý.Peygamberimiz Aleyhisselam onlarý affetti, serbest býraktý.330
Adamlarýnýn yakalanýp hapsedildiklerini haber alýnca, Kureyþ müþrikleri Peygamberimiz Aleyhisselamla ashabýnýn üzerine bir askerî birlik daha saldýlar.
Taþlar ve oklarla çarpýþýldý.331
Peygamberimiz Aleyhisselamla ashabýnýn sabah namazýný kýlmakta olduklarý sýrada, Mekkeli müþriklerden silahlý 80 kiþi, ansýzýn baskýn yap-mak üzere, Ten’im daðýndan iniverdiler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarý da, yakalattýktan sonra serbest býraktý332 ve kendilerine:
“Siz buraya herhangi bir kimsenin taahhüdü üzerine mi, yoksa emaný üzerine mi geldiniz?” diye sordu.
Onlar:“Hayýr!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam onlarý da serbest býraktý.333
Ebu Cehil’in Bedir’de İğtinam Edilen Devesinin Mekke’ye Kaçışı
Ebu Cehil’in Bedir savaþýnda ganimet mallarý arasýnda ele geçirilen, burnu gümüþ halkalý iyi cins devesi de, kurban edilecek olan develer arasýnda bulunuyordu.334
Bu deve, kurbanlýk develerle yayýldýðý sýrada kaçýp hiç durmadan gitti, Ebu Cehil’in evine vardý, dayandý. Müþrikler, onu görünce, tanýdýlar. Amr b. Ganemetü’s-Sülemî de, devenin ardýndan gitti.
328 Vâkýdî, Megâzî, 2/602.329 Halebî, 2/705.330 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/329.331 Vâkýdî, Megâzî, 2/602.332 Ahmed b. Hanbel, 3/124, 125, Taberî, Tefsîr, 26/94.333 Ahmed b. Hanbel, 4/87, Hâkim, 2/461.334 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/334, Vâkýdî, Megâzî, 2/614, Ýbn Sa’d, 2/103.
295Hudeybiye Seferi
Mekke’nin beyinsiz, kýt akýllý delikanlýlarýndan birtakýmlarý, deveyi Amr’a teslim etmekten kaçýndýlar. Süheyl b. Amr:
“Onu Amr’a teslim ediniz!” dedi.Amr’a, bu deveye karþýlýk 100 deve vermeyi teklif ettiler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Eðer biz ona kurbanlýk adýný takmamýþ olsaydýk, dileðinizi yerine geti-
rirdik” buyurdu.335
Hudeybiye Muahede ve Mütârekesi
Müslümanlarýn semüre (sakýz) aðacýnýn altýnda Peygamberimiz Aley-hisselama bey’at için üþüþtükleri, bey’at yapanlarýn da çarpýþmak için harýl harýl hazýrlýk yapmakta olduklarý sýrada, Kureyþ müþriklerinin elçilerin-den Süheyl b. Amr, Huvaytýb b. Abduluzzâ ve Mikrez b. Hafs da, Kureyþ casuslarýyla birlikte Hudeybiye’ye gelmiþ bulunuyorlardý.
Bunlar durumu gözleriyle görünce, korkularý arttý ve bir an önce anlaþmaya gayret ettiler.336 Acele Kureyþ müþriklerinin yanýna döndüler. Sahabilerin Peygamberimiz Aleyhisselama bey’at için nasýl üþüþtüklerini, bey’at ettiklerini onlara haber verdiler.
Kureyş Müşriklerinin Süheyl b. Amr’a Yetki ve Direktif Vermeleri
Kureyþ müþriklerinden rey ve görüþ sahibi olanlar:“Bu yýl hemen geri dönüp gitmek, gelecek yýl dönmek üzere Muham-
med’le barýþ yapmamýz, doðru deðildir.Fakat, o bu yýl Mekke’ye, yanýmýza girmeksizin yurdumuzda üç
gün kalsýn, kurbanlýk develerini olduklarý yerde kessin, geri dönüp git-sin.337 Gitsin de, Araplardan herkes, onun Kâbe’yi tavaf etmesine engel olduðumuzu iþitsin!” dediler.338
Bunun üzerinde görüþ birliðine vardýlar.Barýþ yapmak üzere, Süheyl b. Amr’ý, yanýna Huvaytýb b. Abduluzzâ ile
Mikrez b. Hafs’ý katarak Hudeybiye’ye gönderdiler.339 Gönderirken de:“Muhammed’e git! Onunla barýþ yap!
335 Vâkýdî, Megâzî, 2/614.336 Vâkýdî, Megâzî, 2/604, 605, Halebî, 2/705.337 Vâkýdî, Megâzî, 2/605.338 Ebu Yusuf, s. 210.339 Vâkýdî, Megâzî, 2/605.
296 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Fakat, bu yýlýmýzda buradan dönüp gitmedikçe de, onunla barýþ yapmak olamaz!340
Yapacaðýn barýþta, muhakkak, kendisinin bu yýl Mekke’ye girmeyeceði hükmü bulunsun!341
Yoksa, vallahi, üzerimize yürünüp zorla boyun eðdirildik diye, Araplar bizi dillerine dolar, dedikodu ederler” dediler.342
Peygamberimiz Aleyhisselam, Süheyl’in gelmekte olduðunu görünce, isminin kolaylýk ifade ediþini hayra yorarak:
“Artýk iþiniz bir dereceye kadar kolaylaþtý!343 Kureyþ müþrikleri, barýþ yapmak istedikleri zaman, hep bu adamý gönderirler!” buyurdu.344
Kureyþ müþriklerinin elçisi Süheyl b. Amr, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna kadar geldi.345
Süheyl b. Amr, Kureyþ müþrikleri tarafýndan gelen elçilerin sonuncusu idi.346
Süheyl’in yanýnda, Huvaytýb b. Abduluzzâ ile Mikrez b. Hafs bulunu-yordu.347
Süheyl b. Amr, Peygamberimiz Aleyhisselamýn önünde iki dizinin üze-rinde yere çöktü.
Müslümanlar da, Peygamberimiz Aleyhisselamýn çevresinde oturdu-lar.348 Hz. Ali, Peygamberimiz Aleyhisselamýn önünde oturdu.349 Pey-gamberimiz Aleyhisselam ise, baðdaþ kurmuþ olduðu halde oturmakta idi. Abbâd b. Biþr ile Seleme b. Eslem, silahlý olarak, Peygamberimiz Aleyhisselamýn baþucunda, ayakta dikilmiþ duruyorlardý.350
Süheyl b. Amr’ın Konuşması
Süheyl b. Amr, konuþmaya baþladý. Konuþurken, kendisinin üst duda-ðýnýn yarýðýndan, altlý üstlü sivri diþleri gözüküyordu.
340 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Ahmed b. Hanbel, 4/325, Beyhakî, Delâil, 4/145.341 Vâkýdî, Megâzî, 2/605.342 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Vâkýdî, Megâzî, 2/605, Ahmed b. Hanbel, 4/325, Beyhakî, Delâil,
4/145, İbn Kesîr, Bidâye, 4/168.343 Zührî, Megâzî, s. 54, Vâkýdî, Megâzî, 2/603, Abdurrezzak, 5/337, Buhârî, Sahîh, 3/181, Beyhakî,
Delâil, 4/145, Ýbn Kayyým, 2/138, Kastallânî, Mevâhib, 1/166, Diyarbekrî, 2/21.344 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Ahmed b. Hanbel, 4/325, Taberî, Târîh, 3/78, İbn Kesîr, Bidâye,
4/168, Diyarbekrî, 2/21, Halebî, 2/705.345 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Taberî, Târîh, 3/78, İbn Hazm, Cevâmi, s. 208, Beyhakî, Delâil, 4/105,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/203, 204.346 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 34.347 Vâkýdî, Megâzî, 2/605.348 Vâkýdî, Megâzî, 2/606, Halebî, 2/705, Zürkânî, 2/194.349 Hâkim, 2/461.350 Vâkýdî, Megâzî, 2/605, 606.
297Hudeybiye Seferi
Süheyl sesini yükseltince, Abbâd b. Biþr ile Seleme b. Eslem, ona:“Resûlullah Aleyhisselamýn yanýnda sesini kýs!” diyerek ihtarda bulun-
dular.351 Süheyl b. Amr:“Hudeybiye’ye gelip seninle çarpýþanlar; ne bizim rey, görüþ sahipleri-
mizdendirler, ne de akýllý uslu kiþilerimizdendirler!Biz onlarýn yaptýklarýný benimsemedik, iþitinceye kadar da, bundan
haberimiz yoktu.Onlar, bizim beyinsiz, akýlsýz olanlarýmýzdandýr” dedi.352
Süheyl b. Amr, gelip gidip Peygamberimiz Aleyhisselamla konuþtu durdu.353
Uzun uzadýya konuþmalardan, geliþ gidiþlerden sonra,354 aralarýnda anlaþtýlar, kararlaþtýrýlan hususlarýn yazýlý hale getirilmesinden baþka iþ kalmadý.355
Süheyl b. Amr:“Haydi, (hokka, kalem, kâðýt) getir! Bizimle sizin aranýzda (yazýlmasý
gereken) bir yazý yaz!” dedi.356
Yazý malzemesi hazýrlanýnca, Peygamberimiz Aleyhisselam, aradaki anlaþmayý yazacak bir adam çaðýrmak istedi ve Evs b. Havlî’yi çaðýrdý.
Sühey b. Amr:“Bunu iki kiþiden; amcanýn oðlu Ali’den veya Osman b. Affan’dan
baþkasý yazmasýn!” dedi.357
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Ali’yi çaðýrdý358 ve ona:“Yaz!” buyurdu: “Bismillâhirrahmânirrahîm!”359
Süheyl b. Amr hemen Hz. Ali’nin elini tuttu360 ve:“Ben bunu bilmiyorum!361 ‘Bismillâh’ý anladýk ama, ‘Bismillâhirrahmâ-
nirrahîm’ nedir? Bilmiyoruz!362
351 Vâkýdî, Megâzî, 2/606.352 Vâkýdî, Megâzî, 2/604.353 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Ahmed b. Hanbel, 4/325.354 Vâkýdî, Megâzî, 2/610.355 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Ahmed b. Hanbel, 4/325, Taberî, Târîh, 3/78, Beyhakî, Delâil, 4/145,
İbn Kesîr, Bidâye, 4/168.356 Zührî, Megâzî, s. 54, Abdurrezzak, 5/337, Ahmed b. Hanbel, 4/330, Buhârî, Sahîh, 3/181, Beyhakî,
Delâil, 4/105, Ýbn Kayyým, 2/138, 139, Kastallânî, Mevâhib, 1/166, Diyarbekrî, 2/21.357 Vâkýdî, Megâzî, 2/610.358 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Vâkýdî, Megâzî, 2/610, Ahmed b. Hanbel, 4/325.359 Zührî, Megâzî, s. 54, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Vâkýdî, Megâzî, 2/610, Abdurrezzak, 5/337, Ah-
med b. Hanbel, 4/325, Buhârî, Sahîh, 3/181, Müslim, 3/1411, Beyhakî, Sünen, 9/226, 227.360 Ahmed b. Hanbel, 4/86.361 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Belâzurî, Ensâb, 1/349, Taberî, Târîh, 3/79.362 Müslim, 3/1411.
298 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Vallahi, ben Rahman sözünün mahiyeti nedir, bilmiyorum” dedi.363
Kureyþ müþriklerinin öteki elçileri de:“Hayýr! Vallahi, biz sulh yazýsýnýn baþýna hiçbir zaman bu Besmeleyi
yazmayýz, yazdýrmayýz!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Öyleyse, nasýl yazalým?” diye sordu.364
Süheyl b. Amr:“Sen, bizim bildiðimiz þeyi,365 senin de yazýlarýnda yazdýðýn, yazdý-
rageldiðin gibi,366 bizim de yazýlarýmýzda yazdýðýmýz gibi,367 ‘Bismikallâhümme=Allah’ým! Senin Ýsminle baþlarým!’ diye yaz, yazdýr!” dedi.368
Süheyl ve arkadaþlarýnýn Besmeleye böyle itiraz etmeleri, Müslümanlarýn canlarýný sýktý.369
“Vallahi, biz Besmeleden baþkasýný yazmayýz!” dediler.370
Süheyl b. Amr:“Öyle ise, ben de, hiçbir þey üzerinde barýþ yapmam, iþi olduðu yerde
býrakýrým!” dedi.371
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu ‘Bismikallâhümme’ de güzeldir!” buyurduktan sonra,372 Hz. Ali’ye:“Haydi, yaz” buyurdu: “Bismikallâhümme.”373
Hz. Ali öyle yazdý.374
Bundan sonra, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Yaz375 yâ Ali!” buyurdu:376 “Bu, Muhammed Resûlullahýn,377 Süheyl
b. Amr’la378 üzerinde anlaþmaya varýp imzaladýðý barýþ yazýsýdýr.”379
363 Zührî, Megâzî, s. 54, Abdurrezzak, 5/337, Ahmed b. Hanbel, 4/330, Buhârî, Sahîh, 3/181.364 Ebu Yusuf, s. 210.365 Müslim, 3/1411.366 Zührî, Megâzî, s. 54, Abdurrezzak, 5/337, Ahmed b. Hanbel, 4/330, Buhârî Sahîh, 3/181.367 Vâkýdî, Megâzî, 2/610.368 Zührî, Megâzî, s. 54, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/610, Abdurrezzak, 5/337,
Ahmed b. Hanbel, 4/330, Buhârî, Sahîh, 3/181.369 Vâkýdî, Megâzî, 2/610.370 Zührî, Megâzî, s. 54, Abdurrezzak, 5/337, Buhârî, Sahîh, 3/181.371 Vâkýdî, Megâzî, 2/610.372 Ebu Yusuf, s. 210.373 Zührî, Megâzî, s. 54, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/610, Abdurrezzak, 5/337, Ah-
med b. Hanbel, 4/86.374 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Ahmed b. Hanbel, 4/86.375 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Ahmed b. Hanbel, 1/342.376 Ahmed b. Hanbel, 1/342.377 Zührî, Megâzî, s. 55, Vâkýdî, Megâzî, 2/611, Abdurrezzak, 5/337, 338, Ahmed b. Hanbel, 1/342.378 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/311, Ýbn Sa’d, 2/97, Ahmed b. Hanbel, 4/325.379 Zührî, Megâzî, s. 55, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Abdurrezzak, 5/337, 338, Ýbn Sa’d, 2/97, Buhârî,
Sahîh, 3/181, Müslim, 3/1410, Ebu Davud, 3/85, Taberî, Târîh, 3/80.
299Hudeybiye Seferi
Süheyl b. Amr, tekrar Hz. Ali’nin elini tuttu380 ve Peygamberimiz Aley-hisselama:
“‘Muhammed Resûlullah’ yazma, yazdýrma!381 Vallahi, biz senin Resû-lullah olduðunu bilseydik, doðrulasaydýk, seni Beytullah’ý, Kâbe’yi ziyaret-ten men etmez, seninle çarpýþmaya kalkmazdýk.382
En iyisi sen bildiðimiz þeyi yaz, yazdýr!” dedi.383
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Peki, nasýl yazalým?” diye sordu.384
Süheyl b. Amr:“‘Muhammed b. Abdullah’ diye, kendi ismini ve babanýn ismini yaz,
yazdýr!” dedi.385
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu da güzeldir! Öyle yazýnýz!386
Ben vallahi hem ‘Muhammed b. Abdullah’ým! Ben vallahi hem de ‘Resûlullah’ým!387
Vallahi, siz beni ne kadar yalanlasanýz da, ben hiç þüphesiz Resûlul-lahým.388
Barýþ belgesine kendi ismimi ve babamýn ismini yazmak, yazdýrmak, benim peygamberliðimi gidermez!” buyurdu.389 Sonra da:
“Yâ Ali! Sil onu!390 ‘Resûlullah’ kelimesini sil de,391 ‘Muhammed b. Abdullah’ yaz!” buyurdu.392
Müslümanlar kendilerini tutamadýlar, seslerini yükselterek baðýrýþtýlar.Ashabdan bazýlarý, ayaða kalktýlar ve:“Biz ‘Muhammed Resûlullah’tan baþkasýný yazmaz, yazdýrmayýz!’ dediler.Useyd b. Hudayr ile Sa’d b. Ubâde, Hz. Ali’nin elini tutarak:“Sen ‘Muhammed Resûlullah’tan baþkasýný yazma!
380 Ahmed b. Hanbel, 4/87.381 Buhârî, Sahîh, 3/167.382 Zührî, Megâzî, s. 55, Abdurrezzak, 5/338, Ahmed b. Hanbel, 4/330, Buhârî, Sahîh, 3/181.383 Ahmed b. Hanbel, 4/87, Taberî, Tefsîr, 26/94.384 Ebu Yusuf, s. 20.385 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Ebu Yusuf, s. 210, Vâkýdî, Megâzî, 2/610, Ahmed b. Hanbel, 3/268,
Müslim, 3/1411.386 Ebu Yusuf, s. 210.387 Buhârî, Sahîh, 4/71.388 Zührî, Megâzî, s.55, Abdurrezzak, 5/338, Buhârî, Sahîh, 4/71.389 Yakubî, 2/54.390 Ahmed b. Hanbel, 1/342.391 Müslim, 3/1410.392 Ahmed b. Hanbel, 1/342, Müslim, 3/1410.
300 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Aksi takdirde, aramýzý ancak kýlýç halleder!Biz ne diye dinimiz uðrunda, bu eksikliði, bu hakareti kabul ediyoruz?!”
dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara seslerini kýsmalarýný ve susmalarýný
eliyle iþaret buyurdu, sustular.393
Hz. Ali:“Hayýr! Vallahi, ben ‘Resûlullah’ kelimelerini silemem.394
Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; ben onu silemeyeceðim!395
Hayýr! Vallahi, ben senin Resûlullah sýfatýný hiçbir zaman silemem!” dedi.396
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ali’nin yüzüne bakarak:“Ey Ali! Senin de baþýna böyle bir şey gelecek,397 muhakkak sen
de bunun gibisine davet olunacak, istenileni kabullenmek zorunda kalacaksýn!”398 buyurdu.399
Hz. Ali “Resûlullah” kelimelerini silemeyeceðine yemin edince, Peygam-berimiz Aleyhisselam:
“Bana onlarýn yerini göster!” buyurdu.Hz. Ali de gösterince,400 Peygamberimiz Aleyhisselam onu eliyle sildi.401
Onun yerine “Muhammed b. Abdullah” yazýldýktan sonra, Peygamberi-miz Aleyhisselam Hz. Ali’ye barýþ maddelerini þöyle yazdýrmaya baþladý:
“1. Halkýn [Müslümanlarla müþriklerin] emniyet ve selamet içinde yaþamalarý ve birbirlerini zararlandýrmaktan el çekmeleri için, harp onlar-dan 10 yýl müddetle kaldýrýlmak üzere,
2. Bu anlaþma aramýzda aðzý kilitli heybe gibi olup, anlaþma hüküm-leri herhangi bir suretle bozulmaktan veya geri býrakýlmaktan korunmak; taraflar, birbirlerine karþý olan her türlü kinlerini, düþmanlýklarýný heybede kilitlemek, onlarý açýða vurmaktan kaçýnmak üzere,
393 Vâkýdî, Megâzî, 2/610, 611.394 Müslim, 3/1410.395 Ahmed b. Hanbel, 4/291, Müslim, 3/1409.396 Dârimî, 2/155.397 Diyarbekrî, 2/23, Halebî, 2/707-708.398 Otuzbir yýl sonra, Hz. Ali, Muaviye b. Ebu Süfyan’ýn elçisi Amr b. Âs’la aralarýnda yazdýrdýðý barýþ
yazýsýndaki “Emîrü’l-mü’minîn” kelimelerinin silinerek kendi ismiyle babasýnýn isminin yazýlmasý isteðini kabullenmek zorunda kalýnca, Hudeybiye hadisesini hatýrlayýp “Allâhuekber!” diyerek hay-retini açýklamaktan kendisini alamamýþtýr (Ýbn Esîr, Kâmil, 3/319, 32).
399 Beyhakî, Delâil, 4/147, Ýbn Esîr, Kâmil, 3/320, Suyutî, Hasâis, 2/40.400 Müslim, 3/1411, Diyarbekrî, 2/21.401 Ahmed b. Hanbel, 4/291.
301Hudeybiye Seferi
3. Aramýzda ne hýrsýzlýk, ne de hainlik olmamak üzere,402
4. Muhammed ile ashabý bu yýl geri dönüp gitmek; gelecek yýl olunca, yanlarýnda yalnýz yolcu silahý olarak kýnlarýnda sokulu kýlýçlar bulunduðu halde Mekke’ye girip orada üç gün kalmak üzere...”403
Peygamberimiz Aleyhisselam, bu 4. maddeyi, Süheyl b. Amr’a:“Beytullah’ý bu yýl tavaf etmemiz için siz aradan çekilmek, onu tavafta
bizi serbest býrakmak üzere” diye teklif etmiþti.Süheyl b. Amr:“Vallahi, üzerimize yürünüp zorla boyun eðdirildik diye Araplar bizi
dillerinden düþürmezler, temelli konuþur dururlar.Fakat bu, gelecek yýl olur.404
Sen bu yýlýnda yanýmýzdan geri dönüp gidecek, yanýmýza uðramayacak, Mekke’ye girmeyeceksin!
Gelecek yýl girdiðinde, biz Mekke’den çýkacaðýz, sen ashabýnla birlikte oraya girecek, orada üç gün kalacaksýn.
Yanýnda da yolcu silahý olarak kýnýnda sokulu kýlýçlar bulunacak, oraya bundan baþka silahla girmeyeceksin!405
Kurban edilecekleri yere býrakmayýp, olduklarý yerde tuttuðumuz þu kurbanlýk develeri de Mekke’deki kurban yerine salmayacaksýn!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onlarý biz salarýz, yüzlerini oradan siz geri çevirirsiniz!” buyurdu. Hz.
Ali, maddeyi buna göre yazdý.406
“5. Muhammed, Mekkelilerden, kendisine tâbi ve Müslüman olmak isteyenlerden hiçbir kimseyi yanýnda götürmemek, Mekke’de oturmak iste-yen ashabýndan hiçbirine de engel olmamak üzere,407
6. Muhammed’in ashabýndan olup da, hac veya umre yapmak niye-tiyle veya Yemen’e yahut Taif’e geçmek veya Allah’ýn fazlýndan kazanç saðlamak maksadýyla gelen kimsenin caný ve malý emniyet ve selamette bulunmak üzere,
7. Müþriklerden, Þam’a veya Maþrýk’a, Mýsýr’a geçmek için Medine’ye gelen kimsenin de caný ve malý emniyet ve selamette bulunmak üzere,408
402 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/611, Ýbn Sa’d, 2/97, Ahmed b. Hanbel, 4/325, Belâzurî, Ensâb, 1/350, Taberî, Târîh, 3/79, Beyhakî, Delâil, 4/145.
403 Ýbn Sa’d, 2/101, Belâzurî, Ensâb, 1/350, 351 Taberî, Tesir, 26/96.404 Abdurrezzak, 5/338, Ahmed b. Hanbel, 4/330, Buhârî, Sahîh, 3/181.405 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/611, 612, Ýbn Sa’d, 2/97, Ahmed b. Hanbel, 4/325,
Ebu Ubeyd, s. 232. Belâzurî, Ensâb, 1/350, Taberî, Târîh, 3/79.406 Taberî, Tefsîr, 26/97, Ýbn Ebi Þeybe’den naklen Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/480.407 Ebu Ubeyd, s. 233, Taberî, Târîh, 3/80.408 Ebu Ubeyd, s. 231, Belâzurî, Ensâb, 1/351, Taberî Tefsîr, 26/96.
302 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
8. Muhammed’in akd ve ahdine girmek isteyen kimse, ona girmekte serbest olmak üzere,
9. Kureyþ’in akd ve ahdine girmek isteyen kimse, ona girmekte serbest olmak üzere,409
10. Kureyþîlerden, velisinin izni ve haberi olmaksýzýn Muhammed’in yanýna gelecek kimseler Kureyþîlere geri çevrilmek üzere,
11. Muhammed’in yanýnda bulunanlardan Kureyþîlere gelecek olan-lar Muhammed’e geri çevrilmemek üzere, muahede ve musalaha yapýl-mýþtýr.”
Süheyl b. Amr, 10 ve 11. maddeleri, Peygamberimiz Aleyhisselama þöyle teklif etmiþti:
“Sana bizden gelecek olan kiþiyi, senin dininde bile olsa, muhakkak bize geri çevireceksin!410
Sizden bize gelecek olan kiþiyi ise, biz geri çevirmeyeceðiz!”Müslümanlar, Süheyl b. Amr’ýn bu acayip teklifine þaþtýlar ve:“Sübhânallah! Müslümanlarýn yanýna gelmiþ olan bir Müslüman nasýl
geri çevrilir?411
Yâ Rasûlallah! Bu þartý da kabul edecek misin?!” dediler.412
Hz. Ömer:“Yâ Rasûlallah! Bu þartý da kabul edecek misin?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam, gülümsedi413 ve:“Evet! Bizden onlara gidecek olanlarý, Allah bizden ýrak etsin.414
Onlarýn yanýndan bize gelip geri vereceðimiz kimselere gelince; Allah kendilerini biliyordur ve onlar için elbette bir geniþlik, bir çýkar yol yaratacaktýr” buyurdu.415
Muahede Belgesine Yazılan Şahitler
Peygamberimiz Aleyhisselam, muahedeyi yazdýrma iþinden boþaldýðý zaman, ona, Müslümanlarla müþriklerden þu kiþileri þahit yazdýrdý: Müs-lümanlardan:
409 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/611, Ýbn Sa’d, 2/97, Ahmed b. Hanbel, 4/325, Be-lâzurî, Ensâb, 1/350.
410 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/611, Belâzurî, Ensâb, 1/350, Taberî, Târîh, 3/76.411 Abdurrezzak, 5/338, Buhârî, Sahîh, 3/181.412 Ahmed b. Hanbel, 3/268, Müslim, 3/1411.413 Diyarbekrî, 2/21.414 Ahmed b. Hanbel, 3/268, Müslim, 3/1411.415 Ahmed b. Hanbel, 3/268, Müslim, 3/1411, Taberî, Tefsîr, 26/97, Ýbn Kayyým, 2/140, Aliyyü’l-Müt-
takî, Kenzu’l-ummâl, 10/480.
303Hudeybiye Seferi
1. Hz. Ebu Bekir,2. Hz. Ömer,3. Hz. Osman,4. Hz. Ali,5. Abdurrahman b. Avf,6. Ebu Ubeyde b. Cerrah,7. Sa’d b. Ebi Vakkas,8. Muhammed b. Mesleme,Müþriklerden de:9. Mikrez b. Hafs,10. Huvaytýb b. Abduluzzâ.416
Süheyl b. Amr’ın Oğlu Ebu Cendel’in Mekke’den Kaçıp Hudeybiye’de Peygamberimiz Aleyhisselama Sığınışı
Muahede maddeleri yazdýrýlýp bitirildiði sýrada, Süheyl b. Amr’ýn oðlu Ebu Cendel, ayaklarýna bukaðý, köstek vurulmuþ bir halde, zincirini sürü-yerek Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna kadar gelmiþti.417
Ebu Cendel, Müslüman olduðu için zincire vurulmuþ,418 Mekke’nin aþaðý tarafýndan ýssýz bir yerden kaçmýþ,419 Hudeybiye’ye kadar gelip kendisini Müslümanlarýn arasýna atmýþtý.420
Kureyþ müþriklerinin elçisi Süheyl b. Amr, baþýný kaldýrýp bakýnca, oðlu Ebu Cendel’i gördü. Hemen kalkýp ona doðru vardý. Ebu Cendel’in boynun-dan tuttu. Elindeki dikenli, budaklý aðaç dalýný onun yüzüne çarptý.421
Peygamberimiz Aleyhisselama:
“Ýþte, ey Muhammed! Üzerinde seninle anlaþtýðým anlaþma gereðince bana geri çevireceðin kiþilerin ilki!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Biz, barýþ ve anlaþma yazýsýný daha imzalamadýk!” buyurdu.422
Süheyl b. Amr:
416 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/233, Vâkýdî, Megâzî, 2/612, Ýbn Sa’d, 2/97, Belâzurî, Ensâb, 1/350, Taberî, Târîh, 3/80.
417 Abdurrezzak, 5/338, Buhârî, Sahîh, 3/181.418 Ebu Yusuf, s. 211.419 Vâkýdî, Megâzî, 2/607.420 Abdurrezzak, 5/338, Buhârî, Sahîh, 3/181.421 Vâkýdî, Megâzî, 2/607, 608.422 Vâkýdî, Megâzî, 2/608, Abdurrezak, 5/338, Buhârî, Sahîh, 3/181.
304 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Ey Muhammed! Aramýzdaki muahede hükümleri, oðlum senin yanýna gelmeden önce, kararlaþmýþ ve tamamlanmýþtýr.423
Vallahi, ben de, seninle hiçbir madde üzerinde barýþ yapmýþ olmam!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onu benim için anlaþma hükmünün dýþýnda tut ve yazýyý imza et!”
buyurdu.Süheyl b. Amr:“Ben onu asla anlaþma dýþýnda tutmam ve sana býrakmam!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr! Benim için bunu yapacaksýn!” buyurdu.Süheyl b. Amr:“Yapamam!” dedi.424
Ebu Cendel’i Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýnda býrakmaya yanaþmadý.425
Mikrez b. Hafs ise:“Haydi, onu biz senin için anlaþma ve iþkence dýþýnda tutuyoruz!”
dedi.426
Süheyl b. Amr, Ebu Cendel’i çeke çeke Kureyþîlerin yanýna götürdü.427
Ebu Cendel, götürülürken:“Ey Müslümanlar cemaati! Müslüman olarak yanýnýza geldiðim halde,
þimdi ben müþriklere iade mi ediliyor, geri çevriliyorum?!Uðradýðým iþkenceleri görmüyor musunuz?!428
Yâ Rasûlallah! Ey Müslümanlar cemaati! Siz bana iþkence yapsýnlar, beni dinimden döndürsünler diye mi müþriklere geri çeviriyorsunuz!?” diyerek feryad ediyordu.429
Ebu Cendel, Allah yolunda en aðýr iþkencelere uðratýlmakta idi.430
Müslümanlar, Ebu Cendel’in feryadýna, sözlerine dayanamayarak aðladýlar.431
423 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/333, Ebu Yusuf, s. 211, Ahmed b. Hanbel, 4/325.424 Abdurrezzak, 5/338, 339, Buhârî, Sahîh, 3/181.425 Vâkýdî, Megâzî, 2/608.426 Abdurrezzak, 5/338, 339, Buhârî, Sahîh, 3/181.427 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/333.428 Abdurrezzak, 5/339, Buhârî, Sahîh, 3/182.429 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/333, Ebu Yusuf, s. 211, Ahmed b. Hanbel, 4/325, Taberî, Târîh, 3/79.430 Abdurrezzak, 5/339, Buhârî, Sahîh, 3/182.431 Vâkýdî, Megâzî, 2/608.
305Hudeybiye Seferi
Peygamberimiz Aleyhisselamın Ebu Cendel’i Teselli Edişi ve Öğütleyişi
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ey Ebu Cendel! Þu kavimle (Kureyþ müþrikleriyle) aramýzda yazýlan barýþ yazýsý tamamlandý.432
Ey Ebu Cendel!
Sen biraz daha katlan! Allah’tan da bunun ecrini, mükâfatýný dile!
Hiç þüphesiz, Yüce Allah senin için ve senin yanýnda bulunan zayýf Müs-lümanlar için bir geniþlik ve çýkar yol yaratacaktýr!
Biz þu kavim ile (müþriklerle) aramýzda bir barýþ anlaþmasý yapmýþ ve bu yolda kendilerine Allah’ýn ahdiyle söz vermiþ bulunuyoruz.
Onlar da bize Allah’ýn ahdiyle söz vermiþ bulunuyorlar.
Biz onlara vermiþ olduðumuz söze vefasýzlýk edemeyiz.433 Verdiðimiz sözde durmamak, bize yaraþmaz!” buyurdu.
Süheyl b. Amr’a da:
“Gel, etme! Sen onu (Ebu Cendel’i) bana baðýþlayýver!” diyerek dileðini tekrarladý ise de, Süheyl b. Amr:
“Hayýr! Baðýþlayamam!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Öyle ise, onu benim için himayene al!” diye rica etti.
Süheyl b. Amr:
“Hayýr! Onu himayeme de alamam!” dedi.434
Süheyl b. Amr’ýn, oðlu Ebu Cendel hakkýndaki dilekleri kabul etmemek-te direndiðini görünce, Mikrez b. Hafs ile Huvaytýb b. Abduluzzâ:
“Ey Muhammed! Senin hatýrýn için, onu biz himayemize alýyoruz! Ona iþkence yaptýrmayacaðýz!” dediler.435
Peygamberimiz Aleyhisselam, böylece, Huvaytýb’la Mikrez’in korumalarý þartýyla, Ebu Cendel’i müþriklerle birlikte geri çevirmiþ oldu.436
Onlar da, Ebu Cendel’i kýldan dokunmuþ bir Türk çadýrýna kapatýp korudular.
432 Ýbn Sa’d, 2/97.433 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/333, Vâkýdî, Megâzî, 2/608.434 Ebu Yusuf, s. 211.435 Vâkýdî, Megâzî, 2/608.436 Vâkýdî, Megâzî, 2/608, Belâzurî, Ensâb, 1/220.
306 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bunun üzerine, Süheyl b. Amr da ondan elini çekti, ona iþkenceden vazgeçti.437
Huvaytıb’la Mikrez’in Peygamberimiz ve Ashabı Hakkındaki Görüşleri
Kureyþ müþriklerinin elçi ve temsilcilerinden Huvaytýb b. Abduluzzâ, Mikrez b. Hafs’a:
“Muhammed’in ashabýnýn Muhammed’e ve kendilerine tâbi olan Müslü-manlara ve birbirlerine karþý gösterdikleri derin sevgi kadar sevgi gösteren hiçbir kavim görmedim!
Ben sana derim ki; artýk bundan sonra, gelip Mekke’ye zorla girinceye kadar Muhammed’den hiçbir þey alamayacak, koparamayacaksýn!” dedi.
Mikrez b. Hafs:“Benim görüþüm de böyledir!” dedi.438
Hz. Ömer’le Ebu Cendel Arasında Geçen Konuşmalar
Ebu Cendel götürülürken, Hz. Ömer onun yanýna sokulup onunla bir-likte yürüyor ve ona:
“Sabret, katlan ey Ebu Cendel! Þüphe yok ki, onlar müþriklerdir ve onlarýn her birinin kaný köpek kaný gibi deðersizdir!” diyor, ayný zamanda, kýlýcýný Ebu Cendel’e doðru yaklaþtýrýyordu!
Hz. Ömer:“Ben,” diyor, “Ebu Cendel’in kýlýca el atýp babasýnýn boynunu uçuracaðýný
ummuþtum. Ne çare ki, adam babasýna pintilik etti, kýyamadý!”439
Hz. Ömer, nihayet, açýkça:“Ey Ebu Cendel! Ýnsan Allah yolunda babasýný da öldürebilir!440
Sen de öldür gitsin þu babaný?441
Vallahi, biz babalarýmýza yetiþseydik, Allah yolunda, onlarý öldürürdük!O (baban) bir adamsa, sen de bir adamsýn!Yanýnda da kýlýcýn var!” dedi.Ebu Cendel, Hz. Ömer’e dönerek:“Onu sen ne diye öldürmüyorsun?” diye sordu.
437 Vâkýdî, Megâzî, 2/608, Belâzurî, Ensâb, 1/221.438 Vâkýdî, Megâzî, 2/608.439 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/333, Vâkýdî, Megâzî, 2/608, 609, Ahmed b. Hanbel, 4/325, 326.440 Vâkýdî, Megâzî, 2/609, Belâzurî, Ensâb, 1/221.441 Belâzurî, Ensâb, 1/221.
307Hudeybiye Seferi
Hz. Ömer:“Resûlullah Aleyhisselam onu ve baþkalarýný öldürmekten beni men
etti” dedi.Ebu Cendel:“Sen Resûlullah Aleyhisselama itaate herhalde benden daha lâyýk ve
müstahak deðilsindir!” dedi.442
Ebu Cendel Kureyþ müþriklerine teslim edilirken, Hz. Ömer:“Yâ Rasûlallah! Bunu Kureyþîlere ne için geri veriyoruz? Din iþin
hakkýnda bu hakarete ne diye razý oluyoruz?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Biz bu iþ hakkýnda onlarla anlaþma yapmýþ bulunuyoruz. Dinimizde
ahde vefasýzlýk yoktur!” buyurdu.443
Peygamberimiz Aleyhisselamla Kureyş Müşriklerinin Akit ve Ahitlerine Katılanlar
Hudeybiye muahede ve musalahasýnýn yazdýrma iþi bittiði sýrada idi ki,444 Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Yanýma katýlacak kiþiler için de, bu yoldaki taahhüt ve þartlarýmýn týpkýsý vardýr!” buyurunca,445 Huzâalar ve Ka’b oðullarý sýçraþtýlar ve:
“Biz Muhammed’in akdine ve ahdine girdik!446
Yâ Rasûlallah! Biz senin yanýndayýz!Bizim bu sözümüz, gerimizdeki kavmimizden olan kiþilerin de adýnadýr!”
dediler.447
Kureyþ müþrikleri de:“Yanýmýza katýlacak olan kiþiler için de, bizim bu yoldaki taahhüt ve
þartlarýmýzýn týpkýsý vardýr” dediler.448
Bunun üzerine, Bekir oðullarý:“Biz de, Kureyþîlerin akdine ve ahdine girdik!449 Biz de Kureyþîlerin
yanýndayýz!450
442 Vâkýdî, Megâzî, 2/609.443 Belâzurî, Ensâb, 1/221.444 Ayný kaynak.445 Ebu Yusuf, s. 210.446 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/612, Belâzurî Ensâb, 1/350.447 Vâkýdî, Megâzî, 2/612.448 Ebu Yusuf, s. 210.449 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/612, Belâzurî, Ensâb, 1/350.450 Ebu Yusuf, s. 210.
308 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bizim bu sözümüz, gerimizdeki kavmimizden olan kiþilerin de adýnadýr!” dediler.
Huvaytýb b. Abduluzzâ, Süheyl b. Amr’a:
“Þu dayýlarýnýn bize düþmanlýklarýna bak! Onlar bizim yanýmýza hiç uðramamýþlar, bizden saklanmýþlardý da, þimdi Muhammed’in akit ve ahdi-ne girdiler!?” dedi.
Süheyl b. Amr:
“Senin dediðin kimseler, bunlar deðildir, daha baþkalarýdýr.
Muhammed’in akit ve ahdine girmiþ olan þu kiþiler ise, bizim akrabalarýmýzdan ve kavimlerimizdendirler.
Bunlar kendileri için bir iþ seçmiþlerse, biz onlara ne diyebiliriz, ne yapabiliriz?” dedi.
Huvaytýb b. Abduluzzâ:
“Bunlara karþý, biz de müttefikimiz olan Bekir oðullarýna yardým ede-riz!” dedi.
Süheyl b. Amr:
“Sakýn! Bekir oðullarý senden böyle bir şey iþitmesinler! Çünkü, onlar uðursuz, yaramaz kiþilerdir. Huzâalara musallat olurlar. Muhammed de müt-tefiki olan Huzâalara yapýlandan kýzar, aramýzdaki muahedeyi bozar!” dedi.
Huvaytýb:
“Vallahi, sen zaten her zaman her yönden dayýlarýna bir pay çýkarýrsýn!” dedi.
Süheyl b. Amr:
“Sen, dayýlarýmýn bana Bekir oðullarýndan daha kýymetli, daha üstün olduðunu mu sanýyorsun?!
Vallahi, Kureyþîler ne zaman bir şey yapmýþsa, ben de onu yapmý-þýmdýr.
Huzâalara karþý Bekir oðullarýna bir yardým yapýlacaðý zaman, ben de ancak Kureyþîlerden bir kiþiyimdir, o zaman, elimden geleni yaparým.
Kaldý ki, Bekir oðullarý, bana dayý düþen þu kiþilerden, soykütüðünce, daha yakýndýrlar. Bununla beraber, Bekir oðullarýndan senin de tanýdýðýn birtakým kimseler, her yerde ve bu cümleden olmak üzere Ukâz günü, bize hiç de iyilik etmiþ deðiller!” dedi.451
451 Vâkýdî, Megâzî, 2/612.
309Hudeybiye Seferi
Muahede ve Musalaha Yazısından Bir Nüsha Daha Yazılarak Süheyl b. Amr’a Verilişi
Musalaha yazýsý yazýlýnca, Süheyl b. Amr:“Bu yazý benim yanýmda bulunacak!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr! Benim yanýmda bulunacaktýr!” buyurdu, Süheyl b. Amr için de
bir nüsha daha yazýldý.Ýlk nüshayý Peygamberimiz Aleyhisselam, ikincisini de Süheyl b. Amr
aldý.452
Ýkinci nüshayý, birincisine bakarak Muhammed b. Mesleme yazdý.453
Muahede ve musalaha sona erince, Süheyl b. Amr ile arkadaþlarý, Hudeybiye’den ayrýldýlar.454
Peygamberimiz Aleyhisselamın Muvaffak ve Muzaffer Olacağına Huvaytıb’ın Kanaat Getirişi
Hudeybiye’den dönüp giderlerken, Huvaytýb b. Abduluzzâ:“Muhammed’in muvaffak ve muzaffer olacaðýna iyice kanaat getirdim!”
dedi.455
Hudeybiye Muahedesinin Ashabı Hayal Kırıklığına Uğratışı ve Hz. Ömer’in Peygamberimiz Aleyhisselama
İtiraz Yollu Sorular Soruşu
Sahabiler, Peygamberimiz Aleyhisselamýn görüp haber vermiþ olduðu rüyaya bakarak, fetih ve zafer elde edeceklerinden hiç þüpheleri olmaksýzýn Hudeybiye’ye gelmiþlerdi.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn, böyle, Beytullah’ý (Kâbe’yi) tavaf etme-den dönmek ve daha birtakým þartlar yüklenmek suretiyle muahede yapmasý gibi hiç beklemedikleri bir durumla karþýlaþmalarý, kendilerine çok aðýr ve çetin geldi. Neredeyse helâk olacaklardý!456
Hz. Ömer, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna varýp:“Sen, Allah’ýn hak ve gerçek peygamberi deðil misin?” diye sordu.
452 Vâkýdî, Megâzî, 2/612.453 Halebî, 2/709.454 Vâkýdî, Megâzî, 2/613, Ýbn Sa’d, 2/98.455 Vâkýdî, Megâzî, 2/701, Suyutî, Hasâis, 2/40.456 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/607, Ahmed b. Hanbel, 4/325, Taberî, Târîh, 3/79,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/204.
310 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet! Ben Allah’ýn hak ve gerçek peygamberiyim!” buyurdu.Hz. Ömer:“Düþmanlarýmýz bâtýl üzerinde, biz ise hak üzerinde bulunuyor deðil
miyiz?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet! Biz hak üzerindeyiz, düþmanlarýmýz ise bâtýl üzerindedirler!”
buyurdu.457
Hz. Ömer:“Bizler Müslüman deðil miyiz?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet! Biz Müslümanýz!” buyurdu.458
Hz. Ömer:“Karþýmýzdakiler müþrik deðiller mi?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet! Müþriktirler!” buyurdu.459
Hz. Ömer:“Bizim ölülerimiz Cennette, onlarýn ölüleri Cehennemde deðil midir?”
diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet! Bizim ölülerimiz Cennette, onlarýn ölüleri Cehennemdedir!”
buyurdu.460
Hz. Ömer:“Öyle ise, biz ne diye dinimizi aþaðý düþürmeye meydan veriyoruz461
da, Allah onlarla aramýzda daha bir hüküm vermemiþken geri dönüyo-ruz?!” diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Hattab’ýn oðlu!462 Ben Allah’ýn kulu463 ve resûlüyümdür.464 Ben
Allah’ýn emrine aykýrý hareket edemem!” buyurdu.465
457 Zührî, Megâzî, s. 55, Vâkýdî, Megâzî, 2/608, Abdurrezzak, 5/339, Ahmed b. Hanbel, 4/330, Buhârî, Sahîh, 3/182.
458 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Vâkýdî, Megâzî, 2/606.459 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331.460 Ahmed b. Hanbel, 3/486, Buhârî, Sahîh, 5/45, Müslim, 3/1412.461 Zührî, Megâzî, s. 55, Abdurrezzak, 5/339, Ahmed b. Hanbel, 3/486, Buhârî, Sahîh, 5/45, Müslim,
3/1412.462 Ahmed b. Hanbel, 3/486.463 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Vâkýdî, Megâzî, 2/606.464 Zührî, Megâzî, s. 55, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Vâkýdî, Megâzî, 2/606, Buhârî, Sahîh, 3/183.465 Zührî, Megâzî, s. 55, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Vâkýdî, Megâzî, 2/606.
311Hudeybiye Seferi
Hz. Ömer:“Biz ne diye dinimizi aþaðý düþürecek þeylere meydan veriyoruz?” diye
sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben Allah’ýn Resûlüyüm!Ben bu muahede hükümlerini kabul etmekle Allah’a isyan etmiþ, karþý
gelmiþ deðilim.466 O, beni hiçbir zaman zayi etmez!” buyurdu.467
Hz. Ömer:“Sen bize ‘Beytullah’a varýp onu tavaf edeceðiz!’ diye söylemiþ deðil
miydin?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet, söylemiþtim. Ama sana ‘Biz bu yýl gidip onu tavaf edeceðiz!’ diye
de haber verdim mi?” buyurdu.Hz. Ömer:“Hayýr!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Yine de söylüyorum: Sen muhakkak Beytullah’a gidecek ve onu tavaf
edeceksin!” buyurdu.468
Hz. Ömer’in Hz. Ebu Bekir’e Başvuruşu
Hz. Ömer, sabýrsýzlýðýný ve kýzgýnlýðýný yenemeyerek Hz. Ebu Bekir’in yanýna vardý469 ve ona:
“Ey Ebu Bekir! Bu zât (Peygamberimiz Aleyhisselam) Allah’ýn hak ve gerçek peygamberi deðil midir?” diye sordu.
Hz. Ebu Bekir:“Evet! Öyledir!” dedi.470
Hz. Ömer:“Biz hak üzerinde bulunuyor deðil miyiz? Düþmanlarýmýz ise bâtýl üze-
rinde bulunuyor deðiller mi?” diye sordu.Hz. Ebu Bekir:“Evet! Öyledir!” dedi.471
466 Zührî, Megâzî, s. 55, Vâkýdî, Megâzî, 2/608, Abdurrezzak, 5/339, Ahmed b. Hanbel, 4/330, Buhârî, Sahîh, 3/182.
467 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331, Vâkýdî, Megâzî, 2/608, Ahmed b. Hanbel, 3/486, Buhârî, Sahîh, 5/46, Müslim, 3/1412.
468 Zührî, Megâzî, s. 55, 56, Abdurrezzak, 5/339, Ahmed b. Hanbel, 4/330, Buhârî, Sahîh, 3/182.469 Müslim, 3/1412.470 Zührî, Megâzî, s. 56, Abdurrezzak, 5/339, Ahmed b. Hanbel, 4/330.471 Ayný kaynaklar.
312 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Ömer:
“Bizim ölülerimiz Cennette, onlarýn ölüleri Cehennemde deðil mi?” diye sordu.
Hz. Ebu Bekir:
“Evet! Öyledir!” dedi.472
Hz. Ömer:
“Öyle ise, biz ne diye dinimizi aþaðý düþürmeye meydan veriyoruz473 da, Allah onlarla aramýzda daha bir hüküm vermemiþken geri dönüyo-ruz?!” dedi.474
Hz. Ebu Bekir:
“Be adam!475 Ey Hattab’ýn oðlu!476 Ey Ömer!477 O, Allah’ýn Resû-lüdür! Kendisi, bu muahedeyi yapmakla Rabbine asi olmuþ, karþý gelmiþ deðildir! Allah onun yardýmcýsýdýr.478 Sen ölünceye kadar479 O’nun emri-ne sarýl!
Vallahi, Muhammed (Aleyhisselam) hak üzeredir!480 Ona emrolunan da haktýr.
Biz, Allah’ýn emrine karþý gelemeyiz!
Allah onu zayi etmez!481 Ben þehadet ederim ki; O, Resûlullah’týr!” dedi.
Hz. Ömer:
“Ben de Onun Resûlullah olduðuna þehadet ediyorum!482
O, bize ‘Beytullah’a varacaðýz ve onu tavaf edeceðiz!’ diye söylemiþ deðil miydi?” dedi.
Hz. Ebu Bekir:
“Evet! Ama sana ‘Beytullah’a bu yýl gidecek ve tavaf edeceksin’ diye de haber vermiþ miydi?” dedi.
Hz. Ömer:
“Hayýr!” dedi.
472 Müslim, 3/1412.473 Abdurrezzak, 5/339, Ahmed b. Hanbel, 4/330, Buhârî, Sahîh, 3/182, Müslim, 3/1412.474 Ahmed b. Hanbel, 3/486, Müslim, 3/1412.475 Zührî, Megâzî, s. 56, Abdurrezzak, 5/339, Ahmed b. Hanbel, 4/330, Buhârî, Sahîh, 3/182.476 Ahmed b. Hanbel, 3/486, Müslim, 3/1412.477 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331.478 Zührî, Megâzî, s. 56, Abdurrezzak, 5/339, Ahmed b. Hanbel, 4/330.479 Zührî, Megâzî, s. 56, Abdurrezzak, 5/339.480 Zührî, Megâzî, s. 56, Abdurrezzak, 5/339, Ahmed b. Hanbel, 4/330.481 Vâkýdî, Megâzî, 2/606.482 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/331.
313Hudeybiye Seferi
Hz. Ebu Bekir:
“Sen muhakkak Beytullah’a gidecek ve onu tavaf edeceksin!” dedi.483
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Ömer ve Arkadaşlarına Son Cevabı
Müþriklerle yapýlan ve içinde Müslümanlar açýsýndan bazý oldukça aðýr þartlar da taþýyan muahede gereðince, tavaf edilmeden kurban kesip ihramdan çýkarak geri dönülecek olmasý ashaba çok güç ve aðýr geliyor, bunu bir türlü içlerine sindiremiyorlardý.484
Peygamberimiz Aleyhisselama olanca baðlýlýklarýna ve saygýlarýna raðmen, Hz. Ömer, yanýnda bazý sahabilerle birlikte gelerek:
“Yâ Rasûlallah! Sen bize Mescid-i Haram’a girileceðini, Kâbe anahtarýnýn ele alýnacaðýný söylememiþ miydin?
Halbuki, ne kurbanlýk develerimiz Beytullah’a kavuþtu, ne de biz kavuþtuk!?” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Ben size bunun bu seferiniz sýrasýnda olacaðýný söyledim mi?” diye sordu.
Hz. Ömer “Hayýr!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Yine de size söylüyorum: Beytullah’a girilecektir. Kâbe’nin anah ta-rýný alacaðým! Mekke’de baþýmý kazýttýracaðým! Siz de baþlarýnýzý kazýttý-racaksýnýz!
Ben bunun olacaðýný, bilenlerle birlikte biliyorum!” buyurdu.485
Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın Hz. Ömer’i Öğütleyişi ve Hz. Ömer’in Davranışlarına Tevbe ve Nedamet Edişi
Ebu Ubeyde b. Cerrah da, Hz. Ömer’e:
“Ey Hattab’ýn oðlu! Resûlullah Aleyhisselamýn söylediði sözü iþitmiyor musun?!
Þeytandan Allah’a sýðýn, görüþünü kýna!” diyerek öðütlüyordu.
Hz. Ömer der ki:
483 Zührî, Megâzî, s. 56, Abdurrezzak, 5/340, Ahmed b. Hanbel, 4/330, 331 Buhârî, Sahîh, 3/182.484 Ebu Yusuf, s. 211.485 Vâkýdî, Megâzî, 2/609.
314 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Utancýmdan, ‘Eûzu billâhi mineþ þeytânir racîm!’ diyerek Eûzu çek-tim. Ben hiçbir zaman o günkü gibi bir musibete uðramadým, sürçüp kaymadým!
Peygamber Aleyhisselama hiçbir zaman baþvurmadýðým biçimde, o gün baþvurmuþtum!
Vallahi, o gün düþtüðüm þüphelerden dolayý, kendi kendime ‘Eðer benim görüþümde yüz adam olsaydý, hiçbir zaman bu muahede ve musalahayý kabul etmezdik!’ diyordum!486
Müslüman olduðum günden beri hiç duymadýðým þüpheyi, o gün duymuþtum!487
Nihayet, Yüce Allah iþin sonunu hayýr ve rahmet kýldý.Resûlullah Aleyhisselam, böyle olacaðýný çok iyi biliyormuþ.Resûlullah Aleyhisselama karþý yapmýþ olduðum þeyi tenhalarda
hatýrladýkça, tasalarým büyüdü, arttý.488
O gün Resûlullah Aleyhisselama karþý sarfetmiþ olduðum sözlerimden duyduðum korkudan dolayý, akýbetin hayrolmasýný umarak oruçlar tut-maktan, sadakalar vermekten, nafile namazlar kýlmaktan, köleler azad etmekten geri durmadým!”489
Çılgınlık Etmeye Kalkışıp Yakalanan Müşriklerin Serbest Bırakılışı
Seleme b. Ekvâ der ki:
“Bizler Mekkelilerle anlaþma yaptýðýmýz ve birbirlerimize karýþtýðýmýz sýrada, bir aðacýn yanýna gidip dallarýndan dökülen dikenlerini süpürmüþ ve altýna uzanmýþtým.
Mekkeli müþriklerden dört kiþi yanýma geldiler, Resûlullah Aleyhissela-ma atýp tutmaya baþladýlar.
Onlara kýzýp baþka bir aðacýn altýna geçtim.
Onlar da silahlarýný astýlar ve aðacýn altýna uzandýlar.
Böyle, uzanýp yattýklarý sýrada idi ki, vadinin aþaðýsýnda bir seslenici:
‘Yetiþiniz ey Muhacirler topluluðu! Züneym’in oðlu öldürüldü!’ diyerek seslendi.
Hemen kýlýcýmý sýyýrdým.
486 Vâkýdî, Megâzî, 2/606, 607.487 Zührî, Megâzî, s. 55, Vâkýdî, Megâzî, 2/607, Abdurrezzak, 5/339, Süheylî, 6/490.488 Vâkýdî, Megâzî, 2/607.489 Ýbn Seyyid, 2/119.
315Hudeybiye Seferi
Sonra da, uyumakta olan dört kiþinin aðaçta asýlý silahlarýný alýp elimde demetledim ve:
‘Muhammed Aleyhisselamý peygamberlikle þereflendiren Allah’a yemin ederim ki; eðer sizden birisi baþýný kaldýracak olursa, onun iki gözünün bulunduðu baþýna kýlýcýmý vururum!’ dedikten sonra, onlarý Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna götürdüm.
Amcam Âmir de, Kureyþîlerin Abele kolundan Mikrez’in oðlunu yetmiþ kadar müþriðin baþýnda, üzeri çullu bir at üzerinde bulunduðu halde, önüne katarak Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna getirdi.
Resûlullah Aleyhisselam, onlara baktý da:‘Býrakýnýz onlarý! Varsýn, kötülüðün baþý da, sonu da onlarýn olsun!’
buyurdu, hepsini affetti.”490
Kurbanlarını Kesip Tıraş Olmalarının Müslümanlara Emredilişi
Muahede ve musalaha iþi bittikten ve Kureyþ müþriklerinin elçileri çeki-lip gittikten sonra,491 Peygamberimiz Aleyhisselam, Hudeybiye’de ayaða kalkarak:
“Ey insanlar!492 Kalkýnýz, kurbanlarýnýzý kesiniz! Sonra da, baþlarýnýzý týraþ ediniz ve ihramdan çýkýnýz!493 diyerek ashabýna seslendi.
Onlardan hiç kimse, yerinden kýmýldamadý!494
Peygamberimiz Aleyhisselam, bu emrini bir kez daha tekrarladý.Yine kalkan olmadý!Peygamberimiz Aleyhisselam, emrini üçüncü kez tekrarladý.Yine kalkan olmadý!Peygamberimiz Aleyhisselam, dönüp zevcesi Hz. Ümmü Seleme’nin
yanýna gitti.495
Hz. Ümmü Seleme:“Yâ Rasûlallah! Senin neyin var?!” diye sordu.496
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Ümmü Seleme! Nedir halkýn bu tutumu?!497 Þaþýlacak þey doð-
rusu!498
490 Ahmed b. Hanbel, 4/49, Müslim, 3/1434, 1435.491 Vâkýdî, Megâzî, 2/613, Ýbn Sa’d, 2/98.492 Ebu Yusuf, s. 211, Ahmed b. Hanbel, 4/326.493 Ebu Yusuf, s. 211.494 Zührî, Megâzî, s. 56, Abdurrezzak, 5/340, Ahmed b. Hanbel, 4/326, Buhârî, Sahîh, 3/182.495 Vâkýdî, Megâzî, 2/613, Abdurrezzak, 5/340, Ahmed b. Hanbel, 4/326, Buhârî, Sahîh, 3/182.496 Vâkýdî, Megâzî, 2/613.497 Ahmed b. Hanbel, 4/326.498 Vâkýdî, Megâzî, 2/613.
316 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Onlara; ‘Kurbanlarýnýzý kesiniz! Baþlarýnýzý týraþ ediniz de ihramdan çýkýnýz!’ diye tekrar tekrar söylüyorum.
Onlar sözlerimi iþitiyor, yüzüme bakýyorlar da içlerinden hiçbiri benim emrimi yerine getirmeye kalkmýyor!?” buyurup þikâyetlendi.499
Hz. Ümmü Seleme:“Yâ Rasûlallah! Görmüþ olduðunuz hâl, halka, her nasýlsa gelmiþ çatmýþ
bulunuyor.500
Ey Allah’ýn Peygamberi! Sen bu iþi yapmak istiyor musun? Yapmak istiyorsan, hemen git, kurbanlýk develerini kesinceye, berberini
çaðýrýp týraþ oluncaya kadar ashabýndan hiçbir kimseye hiçbir þey söyleme!501
Sen kurbanýný kesecek, týraþ olacak olursan, halk da öyle yapar.502 Muhakkak sana uyarlar!” dedi.
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, ihramýný sað koltuðu altýndan çýkarýp sol omuzuna attý. Eline bir harbe alýp yüksek sesle ‘Bismil-lâhi Allahuekber!’ diyerek kurbanlýk develerini kesti.503
Ashab, Peygamberimiz Aleyhisselamýn kurbanýný kestiðini görür gör-mez, onlar da kalkýp develerini kesmeye koyuldular.504
Hz. Ümmü Seleme der ki:“Müslümanlar kurbanlýklara doðru öyle sýçraþtýlar ve öyle yýðýldýlar ki,
birbirlerini ezeceklerinden korktum!”505
Talha b. Ubeydullah, Abdurrahman b. Avf ve Hz. Osman da kendileri için Medine’den sürdürüp getirttikleri develeri kestiler.506
O gün yetmiþ deve kurban edildi.507
Develer, Beytullah’ýn yanýnda kurban edilmekten alýkonulduklarý zaman, yavrularýna böðürdükleri gibi böðürdüler!508
Ebu Cehil’in Bedir savaþýnda ele geçirilen devesi de kurbanlýklar arasýnda bulunuyordu.509 Onun kurban edilmesi Kureyþ müþriklerini kýzdýrmýþtý.510
499 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 35.500 Ahmed b. Hanbel, 4/326.501 Abdurrezzak, 5/340, Ahmed b. Hanbel, 4/331, Buhârî, Sahîh, 3/182, Taberî, Târîh, 3/80.502 Ahmed b. Hanbel, 4/326.503 Vâkýdî, Megâzî, 2/613.504 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/333, Vâkýdî, Megâzî, 2/613, Abdurrezzak, 5/340, Ahmed b. Hanbel, 4/331,
Buhârî, Sahîh, 3/182.505 Vâkýdî, Megâzî, 2/613.506 Vâkýdî, Megâzî, 2/614.507 Vâkýdî, Megâzî, 2/614, Ýbn Sa’d, 2/103.508 İbn Kesîr, Tefsîr, 4/200, Suyutî, Hasâis, 2/40, Zürkânî, 2/209.509 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/334, Vâkýdî, Megâzî, 2/614, Ýbn Sa’d 2/103.510 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/334.
317Hudeybiye Seferi
Her yedi kiþi için bir deve kurban edilmiþtir.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Kesilen kurbanlara sizden her fert muhakkak ortak olsun, katýlsýn!”
buyurdu.511
Kurbanlar, Hudeybiye kuyusunun üst tarafýnda kesildi.512
Peygamberimiz Aleyhisselam, o gün, kurbanlarýn etlerinden istemek için oraya gelmiþ olan genç dilencilere, kurban etlerini ve derilerini, ken-dileri istemeden verdi.
Müslümanlar, kestikleri kurbanlarýn etlerinden hem kendileri yediler, hem de bulunan yoksullara yedirdiler.513
Peygamberimiz Aleyhisselam, Merve yanýnda kurban edilmek üzere, Eslem kabilesinden Nâciye ismindeki zâtla Mekke’ye yirmi deve gönderdi. Nâciye onlarý Merve yanýnda kesti ve etlerini oradaki yoksullara daðýttý.514
Peygamberimiz Aleyhisselamın Başını Kazıtması
Peygamberimiz Aleyhisselam, kurbanlarýný kestikten sonra, kýrmýzý meþinden yapýlmýþ çadýrýna girdi.515 Orada baþýnýn saçýný kazýttý. O gün, Peygamberimiz Aleyhisselamýn baþýnýn saçýný kazýyan Hýraþ b. Ümeyye b. Fadlu’l-Huzâî idi.516
Hýraþ, Peygamberimiz Aleyhisselamýn baþýnýn kazýmýþ olduðu saçlarýný yanýbaþlarýndaki yeþil semüre aðacýnýn üzerine attý.
Ümmü Umâre; aðacýn baþýna atýlan saçlarý halkýn alýp bölüþtüklerini ve kendisinin de halkýn aralarýna sokulup saçlardan bir demet almýþ olduðunu bildirmiþtir.
Hz. Ümmü Seleme İle Ümmü Umâre’nin Saçlarını Kısaltmaları
Hz. Ümmü Seleme:“O gün, ben de saçlarýmý yanlarýndan kýsalttým;”Ümmü Umâre de:“O gün, ben de yanýmdaki makasla saçlarýmý kýsalttým” demiþtir.517
511 Ýbn Sa’d, 2/103.512 Ýbn Sa’d, 2/100.513 Vâkýdî, Megâzî, 2/615, Diyarbekrî, 2/26, Zürkânî, 2/209.514 Ayný kaynaklar.515 Vâkýdî, Megâzî, 2/615.516 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/233, Vâkýdî, Megâzî, 2/615, 616.517 Vâkýdî, Megâzî, 2/615.
318 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Müslümanların Başlarını Tıraş Ettirmeye Koyulmaları
Sahabiler, Peygamberimiz Aleyhisselamýn baþýnýn saçlarýný kazýttýðýný gördükleri zaman, onlar da baþlarýný týraþ ettirmeye koyuldular.518 Kimisi kurban kesiyor, kimisi kurbanýný kestikten sonra baþýný týraþ ettiriyordu. Bir ara öyle yýðýldýlar ki az kalsýn birbirlerini ezivereceklerdi.519
Peygamberimiz Aleyhisselamın Saçlarını Kazıtanlara Duası
Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabýndan kimisinin baþýný kazýtmakta, kimisinin saçlarýný kýrptýrmakta, kýsalttýrmakta olduklarýný görünce,520 çadýrýndan baþýný çýkarýp:521
“Allah, baþlarýný kazýttýranlara rahmet522 etsin!” diyerek dua etti.Sahabiler:“Yâ Rasûlallah! Saçlarýný kýrptýran, kýsalttýranlara da!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah, baþlarýný kazýttýranlara rahmet etsin!” diyerek dua etti.Sahabiler:“Yâ Rasûlallah! Saçlarýný kýrptýran, kýsalttýranlara da!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah, baþlarýný kazýttýranlara rahmet etsin!” diyerek dua etti.Sahabiler:“Yâ Rasûlallah! Saçlarýný kýrptýran, kýsalttýranlara da!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah, saçlarýný kýrptýran, kýsalttýranlara da rahmet etsin!” diyerek dua
etti.Sahabiler:
“Yâ Rasûlallah! Ne için saçlarýný kýrptýran, kýsalttýranlarý hariç tutup, kazýttýranlara rahmet dileyerek yardým ettin?” diye sordular.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Çünkü, onlar (ötekiler gibi) þüpheye düþmediler!” buyurdu.523
518 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/333.519 Abdurrezzak, 5/340, Ahmed b. Hanbel, 4/331, Buhârî, Sahîh, 3/182.520 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/334.521 Vâkýdî, Megâzî, 2/615.522 Maðfiret (Ýbn Sa’d, 2/103, 104).523 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/334, Taberî, Târîh, 3/81.
319Hudeybiye Seferi
Kasırganın Kesilen Saçları Havalandırıp Harem İçine Savuruşu
Gerek Peygamberimiz Aleyhisselam, gerek sahabiler kurbanlarýný kes-tikten, saçlarýný kazýttýrdýktan, kýrptýrdýktan sonra, Yüce Allah bir kasýrga gönderdi. Ashabýn Harem dýþýnda kalan saçlarýný havalandýrýp Harem içine savurdu, ulaþtýrdý.524
Sahabiler, bunu, umrelerinin kabul olunduðuna iþaret olarak birbirleri-ne müjdelediler.525
Bir Açıklama
Baþta Ashab- Kirâm olmak üzere, bütün Müslümanlar Peygamberi-miz Aleyhisselamýn buyruklarýný yerine getirmek, yasakladýklarýndan da sakýnmakla mükellef bulunduklarýna göre, (Haþr: 7) Peygambe-rimiz Aleyhisselamýn buyruklarýný Müslümanlarýn dinlemeyecekleri düþünülemez.526
Verilen emri yerine getirmekte aðýr davranmalarý ise, nihayet, þartlarýný aðýr bulduklarý muahede hükümlerinin vahiy ile ortadan kaldýrýlacaðýný sanmalarýndan,527 hiç deðilse, bu yýl baþladýklarý umre amellerini tamam-layabilmek için Mekke’ye girmelerinin saðlanacaðýný ummalarýndan ve bunun gerçekleþmesi zamanýný beklemelerinden ileri gelmekte idi.528
Bu husustaki ümitleri kesilince, Peygamberimiz Aleyhisselamýn buy-ruklarýný yerine getirmeye giriþivermeleri bunu göstermektedir.
Hz. Ebu Bekir’in Hudeybiye Muahedesi Hakkındaki Görüşü
Hz. Ebu Bekir der ki:“Ýslâm’da, Hudeybiye fethinden daha büyük bir fetih olmamýþtýr.Fakat, Muhammed Aleyhisselamla Rabbi arasýndaki þey hakkýnda
halkýn görüþleri kýsa ve dardý.Kullar, acele ederler.Yüce Allah ise, dilediði iþi kývamýna gelip olgunlaþmadýkça yapmakta,
kullar gibi acele etmez.”529
524 Ýbn Sa’d, , 2/104, Süheylî, 6/493-494, Muðultay’dan naklen Kastallânî, Mevâhib, 1/170, Diyarbekrî, 2/26, Zürkânî, 2/209.
525 Süheylî, 6/494, Halebî, 2/713, Zürkânî, 2/209.526 Halebî, 2/713, Zürkânî, 2/209.527 Ýbn Kayyým, 2/144.528 Zürkânî, 2/209.529 Vâkýdî, Megâzî, 2/610, Ýbn Asâkîr’den naklen Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/472, Halebî,
2/721.
320 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hudeybiye’den Ayrılışı ve Feth Sûresinin Nazil Oluşu
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hudeybiye’de 19 gün kadar veya 20 gece oturduktan sonra, Medine’ye dönmek üzere oradan ayrýldý.
Merru’z-zahran’a, daha sonra Usfan’a gelip kondu.530
Usfan’dan ayrýlýp Kurâu’l-Gamîm’e doðru ilerledi.Kurâu’l-Gamîm’de bulunulduðu sýrada Fetih sûresi nazil oldu.531
Hz. Ömer der ki:“Hudeybiye’den dönerken, Resûlullah Aleyhisselamýn yanýnda gidiyor-
dum.532
Resûlullah Aleyhisselamdan bir şey sordum.Resûlullah Aleyhisselam bana cevap vermedi.Tekrar sordum. Yine cevap vermedi.Üçüncü kez sordum, yine cevap vermedi.Kendi kendime:‘Ey Hattab’ýn oðlu Ömer! Anan kaybetsin de, sana aðlasýn!Bak! Resûlullah Aleyhisselama üç kez soru sordun durdun da, Resûlul-
lah sorularýn hepsinde de sana cevap vermedi!533
Sen aleyhinde nazil olmasýný hakettin!’ dedim.534
Aleyhimde Kur’ân nazil olmasýndan korkarak, devemi sürüp halkýn tâ önüne geçtim.535
Yakýn, uzak.. her þey beni tuttu, sýktý ve bunalttý.Halkýn en önünde, tasalý, üzüntülü olarak gidiyordum.536 Çok
beklememiþtim ki,537 münâdi (seslenici):‘Ey Ömer b. Hattab!538 Nerededir Ömer!’ diyerek sesleniyordu!539
Münâdinin bana seslendiðini iþitince, kendi kendime:‘Ben zaten aleyhimde Kur’ân nazil olmasýndan korkmuþtum!’ dedim.540
Kalbime ne kadar korku düþtüðünü, Allah çok iyi biliyor.541
530 Vâkýdî, Megâzî, 2/616.531 Ahmed b. Hanbel, 3/420.532 Vâkýdî, Megâzî, 2/617, Ahmed b. Hanbel, 1/31.533 Vâkýdî, Megâzî, 2/617, Ahmed b. Hanbel, 1/31, Buhârî, Sahîh, 6/43, Tirmizî, Sünen, 5/385.534 Tirmizî, Sünen, 5/385.535 Vâkýdî, Megâzî, 2/617, Ahmed b. Hanbel, 1/31, Buhârî, Sahîh, 6/43, 44.536 Vâkýdî, Megâzî, 2/617.537 Buhârî, Sahîh, 6/44, Tirmizî, Sünen, 5/385.538 Vâkýdî, Megâzî, 2/617.539 Ahmed b. Hanbel, 1/31.540 Buhârî, Sahîh, 6/44.541 Vâkýdî, Megâzî, 2/617.
321Hudeybiye Seferi
Hemen döndüm.
Hakkýmda bir şey nazil olduðunu sanýyordum.542
Resûlullah Aleyhisselamýn huzuruna vardým, Kendisine selam ver-dim.543 O da selamýma karþýlýk verdi. Çok sevinçli idi.544
Bana:
‘Ey Hattab’ýn oðlu!545 Bana bu gece bir sûre indi ki, o, bana546 üstü-ne güneþ doðan her þeyden547 daha sevgilidir!’ buyurduktan sonra, onu, ‘Ýnnâ fetahnâ leke fethan mübînen=Biz gerçekten sana apaçýk bir fetih ve zafer kapýsý açtýk! Bu da, geçmiþ ve gelecek günahýný Allah’ýn baðýþlamasý, senin üzerindeki nimetini tamamlamasý, seni bu sayede doðru yola iletme-si içindir’548 diyerek okudu.”549
Müslümanların Tutum ve Davranışlarından Dolayı Azaba Uğramaktan Korkuya Düşmeleri
Mücemmi’ b. Câriye de, Feth sûresinin iniþi sýrasýnda halkýn nasýl korku geçirdiklerini þöyle anlatýr:
“Halk, korka korka, develerinin yanlarýna daðýlmýþlardý.
Birbirlerine:
‘Halka ne oluyor?’ diye soruyorlardý.
‘Resûlullah Aleyhisselama vahiy gelmiþ!’ dediler.
Biz de, halk ile birlikte, korka korka Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna doðru vardýk.
Resûlullah Aleyhisselam, Kurâu’l-Gamîm’in yanýnda ayakta duruyordu.
Halk kendisinin yanýnda toplanýnca, onlara:
‘Ýnnâ fetahnâ leke fethan mübînen...’ diyerek Feth sûresinin âyetlerini okudu.
Sahabilerden birisi:
‘Yâ Rasûlallah! Bu muahede bir fetih midir?’ diye sordu.
Resûlullah Aleyhisselam:
542 Ahmed b. Hanbel, 1/31.543 Vâkýdî, Megâzî, 2/617, Buhârî, Sahîh, 6/44.544 Vâkýdî, Megâzî, 2/617.545 Tirmizî, Sünen, 5/385.546 Vâkýdî, Megâzî, 2/617, Ahmed b. Hanbel, 1/31, Buhârî, Sahîh, 6/44, Tirmizî, Sünen, 5/385.547 Ahmed b. Hanbel, 1/31.548 Feth: 1-2, Ahmed b. Hanbel, 1/31.549 Vâkýdî, Megâzî, 2/617, Buhârî, Sahîh, 6/44.
322 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Evet! Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; bu mua-hede muhakkak bir fetihtir!’ buyurdu.”550
Cebrail Aleyhisselamla Sahabilerin Peygamberimiz Aleyhisselamı Tebrik Etmeleri
Cebrail Aleyhisselam, Feth sûresini indirdiði zaman:“Yâ Rasûlallah! Sana mübarek ve kutlu olsun!” diyerek Peygamberimiz
Aleyhisselamý tebrik etti.551
Enes b. Malik’in bildirdiðine göre; Peygamberimiz Aleyhisselam, saha-bilerine:
“Bana bir âyet indi ki, o bana yeryüzündekilerden daha sevgilidir!” buyurduktan sonra, onu okudu.
Sahabiler:“Ey Allah’ýn Peygamberi! Sana mübarek olsun!Yüce Allah, senin için neler yapýlacaðýný açýklamýþtýr. Acaba, bizlere ne
yapacak?” diye sordular.Bunun üzerine, Yüce Allah, Resûlullah Aleyhisselama:“Bütün bu lutuflar, erkek mü’minlerle kadýn mü’minleri, altlarýndan
ýrmaklar akan Cennetlere -içlerinde temelli olarak kalmak üzere- koymak, günahlarýný da yarlýgamak içindir.
Ýþte bu, Allah katýnda en büyük kurtuluþ ve saadettir! (Feth: 5) mealli âyeti indirdi.552
Peygamberimiz Aleyhisselamın Müslümanlara Eski Günlerini ve Hallerini Hatırlatışı
Müslümanlar arasýnda bulunan bir adam:“Beytullah’ý tavaftan alýkonulmuþuz!Kurbanlýklarýmýzýn Harem’de kurban edilmelerine de engel olunmuþ!
Müslüman olarak bize gelip sýðýnan iki kiþiyi de, Resûlullah onlara (müþriklere) geri çevirmiþ!
Bu nasýl, ne biçim fetihtir?!” diyerek söylenmiþti.Onun bu sözleri Peygamberimiz Aleyhisselama haber verilince, Pey-
gamberimiz Aleyhisselam:
550 Ýbn Sa’d, 2/105, Taberî, Tefsîr, 26/71, Beyhakî, Delâil, 4/156, 157.551 Vâkýdî, Megâzî, 2/618, Taberî, Tefsîr, 26/70, Ýbn Seyyid, 2/123, Zürkânî, 2/210.552 Tirmizî, Sünen, 5/385, Taberî, Tefsîr, 26/69, 70, Beyhakî, Delâil, 4/157, 159.
323Hudeybiye Seferi
“Bu, ne kötü sözdür!
Evet! O [Hudeybiye muahedesi] en büyük fetihtir!
Müþrikler sizin kendi beldelerine gidip gelmenize ve iþinizi görmeni-ze razý olmuþ, gidip gelirken de emniyet ve selamet içinde bulunmanýzý istemiþtir.
Onlar, þimdiye kadar istemedikleri, hoþlanmadýklarý þeyi, Ýslâmiyeti de böylece sizlerde görecek, öðreneceklerdir.
Allah sizi onlara muzaffer kýlacak, gittiðiniz yerden sað salim, kazançlý olarak döndürecektir. Bu ise, fetihlerin en büyüðüdür!553
Sizler, Uhud savaþý günü, savaþ meydanýndan boyuna uzaklaþtýðýnýzý ve hiç kimseye dönüp bakmadýðýnýzý ve o zaman benim de sizi arkanýzdan çaðýrýp durduðumu unuttunuz mu?!
Ahzab (Hendek) savaþý günü de, onlarýn (müþriklerin) hem üstünüz-den, hem alt tarafýnýzdan size geldiklerini, o zaman gözlerin döndüðünü, yüreklerin gýrtlaklara dayandýðýný ve sizlerin Allah’a karþý türlü zanlarda bulunmuþ olduðunuzu unuttunuz mu?!554
Sizler filan gün þöyle þöyle, filan gün þöyle þöyle yaptýðýnýzý unuttunuz mu?” buyurarak, onlara, geçmiþteki iþlerini birer birer hütýrlattý.555
Müslümanlar, Peygamberimiz Aleyhisselamý dinledikten sonra:“Allah ve Allah’ýn Resûlü doðrudur.O muahede, fetihlerin en büyüðüdür!Vallahi, ey Allah’ýn Peygamberi! Bizler, bunu senin düþündüðün gibi
düþünmemiþtik!Muhakkak ki, sen Allah’ý ve Allah’ýn emrini bizlerden daha iyi bilirsin!”
dediler.556
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hudeybiye muahede ve musalahasýnýn, Müslümanlar aleyhine imiþ gibi görünmesine raðmen, Müslümanlar için geniþlik ve rahmet, Ýslâmiyet için de bir yayýlma olacaðýný biliyordu ve bunu kendisine Rabbi bildirmiþti.557
Hudeybiye’den dönülüp Medine’ye gelindiði zaman, Müslümanlardan birisi de:
553 Beyhakî, Delâil, 4/160, Musa b.Ukbe’den naklen Ýbn Seyyid, 2/13, Halebî, 2/715.554 Vâkýdî, Megâzî, 2/609, Musa b. Ukbe’den naklen Ýbn Seyyid, 2/123, Beyhakî, Delâil, 4/165, Halebî,
2/715, Zürkânî, 2/211.555 Vâkýdî, Megâzî, 2/609.556 Vâkýdî, Megâzî, 2/609, Ýbn Seyyid, 2/123, Halebî, 2/715, Zürkânî, 2/211.557 İbn Hazm, Cevâmi, s. 209, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 34.
324 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Yâ Rasûlallah! Sen bize ‘Mekke’ye korkusuzca gireceksiniz!’ dememiþ miydin?” diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet, dedim. Ama, size ‘Bu yýlýmda gireceksiniz!’ dedim mi?” buyurdu.Adam:“Hayýr! ‘Bu yýl gireceksiniz!’ demedin” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“O, Cebrail’in (Allah tarafýndan) bana dediði gibidir” diyerek,558 þu
âyetleri okudu: “Andolsun ki, Allah, Resûlünün gördüðü rüyanýn hak ve gerçek olduðunu
doðrulamýþtýr. Ýnþaallah, hepiniz emniyet içinde, kiminiz baþlarýnýzý kazýtarak, kiminiz saçlarýnýzý kýsaltarak, korkusuzca, mutlaka Mescid-i Haram’a gireceksiniz.”559
Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’ye Gelişi ve Sefere Katılmayan Bazı Kabilelerin Özür Dilemeleri
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekke’ye giderken kendileriyle bir-likte gitmeye çaðýrdýðý halde, þunu bunu bahane ederek gitmekten kaçýnan Müzeyne, Cüheyne ve Benî Bekr kabileleri, Peygamberimiz Aleyhisselamýn sað salim olarak Medine’ye geldiðini görünce, Peygamberi-miz Aleyhisselamýn yanýna geldiler ve:
“Seninle birlikte gitmekten kaçýndýðýmýz için yarlýganmamýzý, Rabbin-den dileyiver?” dediler.560
Yüce Allah, onlarýn gelip böyle söyleyeceklerini ve fakat bunda samimi olmadýklarýný, yolda indirmiþ olduðu Feth sûresinde Peygamberimiz Aley-hisselama haber vermiþti.561
Hudeybiye Muahedesi Üzerine Feth Sûresinin İnişi
Hudeybiye seferi ve muahedesi münasebetiyle nazil olan Feth sûresinde þöyle buyurulur:
1-3. “Muhakkak ki, Biz sana apaçýk bir fetih yolu açtýk.Tâ ki, Allah senin günahýndan geçmiþini ve geleceðini baðýþlaya, senin
üzerindeki nimetini tamamlaya ve seni dosdoðru bir yola ilete!
558 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/341, Ýbn Seyyid, 2/122.559 Feth: 27.560 Vâkýdî, Megâzî, 2/619.561 Feth: 11.
325Hudeybiye Seferi
4. Allah, imanlarýna iman katsýnlar diye, Müslümanlarýn kalbine sekînet indirdi. Göklerin ve yerin ordularý hep Allah’ýndýr! Allah her þeyi hakkýyla bilendir, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir.
5. (Bütün bu lütuflar) erkek mü’minlerle kadýn mü’minleri, altlarýndan ýrmaklar akan Cennetlere -içlerinde temelli kalmak üzere- koymak, günahlarýný yarlýgamak içindir.
Ýþte, Allah katýnda en büyük kurtuluþ budur.6. Allah, bu fethi, bundan hoþlanmayan; ‘Allah þu peygambere ve mü’min-
lere yardým etmeyecek! Onlar evlerine de asla sað dönemeyecekler!’ diyerek Allah’a karþý kötü zanda bulunan erkek münafýklarla kadýn münafýklarý, erkek müþriklerle kadýn müþrikleri azaba uðratmak için ihsan etti.
O kötülük girdabý, onlarýn baþlarýna gelsin!Allah, onlara gazab etmiþ, lânet etmiþ; kendilerine Cehennemi
hazýrlamýþtýr. Ne kötü bir varýþ yeridir orasý!7. Evet! Göklerin ve yerin (azab) ordularý da Allah’ýndýr! Allah, kudre-
tiyle her þeye üstün gelen Azîz, hikmetiyle her yaptýðýný yerli yerince yapan Hakîm’dir.
8. Hiç þüphesiz, Biz, seni (Allah’ýn birliðine) þahit, o þehadeti kabul ve gereðince hareket edenleri (Cennetle) müjdeleyici, kabul ve gereðince hareket etmeyenleri de (Cehennem azabýyla) korkutucu, uyarýcý olarak gönderdik.
9. Ki, hepiniz (ey insanlar), Allah’a ve Allah’ýn Peygamberine iman edesiniz, ona yardým edesiniz ve onu büyük tanýyasýnýz; sabah akþam da, Allah’ý tesbih edesiniz diye.
10. Muhakkak ki, sana bey’at edenler, ancak Allah’a bey’at etmiþlerdir!Allah’ýn Kudret Eli, onlarýn ellerinin üzerindedir!Þu halde, kim (bu bey’attan) cayarsa, sýrf kendi aleyhine caymýþ olur!Her kim de Allah’a verdiði sözü yerine getirirse, Allah da ona büyük bir
ecir verecektir.11. Bedevîlerden olup da (Kureyþ müþriklerinden korkarak) geri-
de kalanlar; ‘Bizleri mallarýmýz ve ailelerimiz oyaladý. Bunun için bize maðfiret dile!’ diyeceklerdir.
Onlar, kalblerinde olmayan þeyi aðýzlarýyla söylüyorlar.Sen onlara de ki:‘Eðer Allah size bir zarar dilerse, yahut bir yarar dilerse, Allah’a karþý,
kim bir şey yapabilir?
326 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Muhakkak ki, Allah, yapmakta olduðunuz her þeyden haberdardýr!
12. Doðrusu, siz Peygamberin de, mü’minlerin de ailelerine ebediyyen dönemeyeceklerini sandýnýz; bu, sizin kalblerinizde allandý pullandý da, kötü zanna düþtünüz!
Bu yüzden, helâka mahkum bir kavim oldunuz!
13. Her kim Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne inanmazsa, iyi bilsin ki, Biz kâfirler için çýlgýn bir ateþ hazýrlamýþýzdýr!
14. Göklerin ve yerin mülkü Allah’ýndýr. Allah dilediðini baðýþlar, dilediðine de azab eder. Allah çok yarlýgayýcýdýr, çok merhametlidir.
15. Siz ganimetler almak için gittiðiniz vakit, o geride kalanlar diyecek-ler ki: ‘Býrakýnýz bizi, arkanýzdan gelelim.’
(Allah o ganimetleri Hayber savaþýna katýlanlara va’d etmiþ iken) onlar, Allah’ýn kelamýný deðiþtirmek isterler.
Onlara de ki: ‘Siz bizim arkamýzdan asla gelemeyeceksiniz! Sizin hakkýnýzda Allah daha önce böyle buyurdu.’
Onlar: ‘Hayýr! Siz bizi kýskanýyorsunuz!’ diyecekler.
Hayýr! Onlar, ancak, pek az anlayan kimselerdir.
16. O (Hudeybiye’ye gelmeyip) geri kalan Bedevîlere de ki:
‘Siz yakýnda çetin bir savaþ ehli olan bir kavme -kendileriyle savaþmak, yahut çarpýþmasýz onlarýn Müslüman olmalarýný saðlamak üzere- davet olunacaksýnýz.
Eðer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir.
Eðer bundan önce döndüðünüz gibi dönerseniz, Allah sizi elem verici bir azapla azaplandýrýr.
17. Âmâya, gözsüze, savaþtan geri kalmak hususunda sakýnca yok! Topala sakýnca yok! Hastaya sakýnca yok!
Kim Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne itaat ederse, Allah onu altýndan ýrmaklar akan Cennetlere koyar.
Kim de yüz çevirirse, onu da elem verici bir azabla azablandýrýr.
18-19. Andolsun ki; Allah mü’minlerden -aðacýn altýnda seninle bey’at ederlerken- razý ve hoþnut oldu da, kalblerindekini bilerek üzerlerine o sekîneti indirdi.
Onlarý yakýn bir fetih ve zaferle ve daha birçok ganîmetlerle mükâfatlandýrdý.
327Hudeybiye Seferi
Allah kudretiyle her þeye üstün gelen Azîz, her yaptýðýný yerli yerince yapan Hakîm’dir.
20. Allah, size daha birçok ganimetler de va’d etti,
Þimdilik bunu (Hayber ganimetlerini) size peþin verdi, sizden insanlarýn ellerini çekti; ki bu da, mü’minlere bir delil olmasý ve sizi dosdoðru bir yola hidayet buyurmasý içindir.
21. Allah, size daha baþka (ganimetler de va’d etti ki), o henüz elinize geçmemiþtir.
Allah, bütün bunlarý (ilmiyle) kesinlikle kuþatmýþtýr. Allah her þeye kâdirdir.
22. Eðer kâfirler sizinle (Hudeybiye’de) savaþsalardý, muhakkak, arkalarýna dönüp kaçarlardý.
23. Allah’ýn öteden beri cari olan sünneti (kanunu) budur.
Allah’ýn sünnetinde (kanununda) bir deðiþiklik bulamazsýn.
24. Allah Mekke vadisinde kâfirlere karþý size zafer verdikten sonra, onlarýn ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çeken de O (Allah) idi.
Allah, ne yaparsanýz hakkýyla görendir.
25. Onlar o kimselerdir ki, hakký inkâr etmiþlerdir ve sizi Mescid-i Haram’-dan o bekletilen kurbanlýklarý da (Mina) mevkiine varmaktan men ettiler.
Eðer onlarýn arasýnda sizin bilmediðiniz iman etmiþ erkekler ve iman etmiþ kadýnlar bulunmasaydý ve onlarý bilmeyerek çiðnemenizden dolayý size bir vebal gelecek olmasaydý, o mü’minler (kâfirlerin içinden) seçilip ayrýlabilselerdi, veya savaþýn olmamasýyla Allah’ýn dilediðini rahmetine sokma durumu olmasaydý, Biz, onlardan kâfir olanlarý, muhakkak elem verici bir azaba uðratýrdýk.
26. O vakit ki, o kâfirlerin kalblerinde asabiyet, Cahiliye asabiyeti kaynadýðý sýrada; ona karþý, Allah gerek Resûlünün, gerek mü’minlerin üzerine sekînetini indirdi ve onlarý takva sözü üzerinde durdurdu.
Zaten, onlar buna lâyýk ve ehil idiler.
Allah her þeyi hakkýyla bilendir.
27. Andolsun ki; Allah, Resûlünün gördüðü rüyasýný doðru çýkardý.
Ýnþaallah, hepiniz Mescid-i Haram’a emniyet içinde, kiminiz baþlarýnýzý kazýtarak, kiminiz saçlarýnýzý kýsaltarak, korkusuzca, muhakkak gireceksiniz.
Allah sizin bilmediðinizi bildi de, size bundan önce yakýn bir fetih verdi.
328 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
28. O Allah, Resûlünü hidayet ve hak din ile gönderdi ki, o dini bütün dinlerin üzerine çýkarsýn.
Senin bu gönderildiðine þahit olarak da, Allah, yeter!29. Muhammed, Allah’ýn Resûlüdür. Onun yanýnda bulunanlar da,
kâfirlere karþý çok sert, çetin, kendi aralarýnda ise pek merhametlidirler.Onlarýn, daima rükû ve secde ederek, Allah’tan, lutuf ve rýzasýný iste-
diklerini görürsün.Yüzlerinde secdelerin eserinden dolayý nuranîlik vardýr.Bu, onlarýn Tevrat’taki vasýflarýdýr.Onlarýn Ýncil’deki vasýflarý da; filizini çýkarmýþ, gitgide onu
kuvvetlendirmiþ, kalýnlaþmýþ, sonra da saplarý üzerine doðrulup kalkmýþ bir ekine benzer ki; bu, ekincilerin de hoþuna gider.
Ashab hakkýnda bu temsiller, onlarla kâfirleri öfkelendirmek içindir.Allah, onlardan, iman edip iyi amel iþleyenlere, hem bir maðfiret, hem
büyük bir ecir va’d buyurmuþtur.”562
Feth Sûresinin Bazı Âyetleri Hakkında Açıklama
Feth sûresinin 1. âyetinde geçen “feth” sözü; lügatta, kapalý þeyi açmak, kapalýlýðý gidermek demektir.563
Feth; hüküm ve kaza mânâsýna da kullanýlýr ki, müþkil ve kapalý dâvâlarý halletmek demek olur.564
Kureyþîlerle yapýlan anlaþma, nimetin en büyüðü olup, Peygamberimiz Aleyhisselama apaçýk bir hüküm ve hükûmet yolunun açýldýðýný ifade eder.565
Gerçekten de müþrikler, Uhud’da ve Hendek’te kökünü kazýmak istedik-leri Ýslâm devlet ve hükûmetini ilk defa olarak Hudeybiye muahedesiyle, ister istemez kabul etmiþ, tanýmýþ bulunuyorlardý.
Ýmam Zührî, Hudeybiye muahede ve musalahasýnýn sonucunu, Pey-gamberimiz Aleyhisselamýn bu yoldaki hadislerinden566 yararlanarak þu sözleriyle açýklar:
“Ýslâm’da, Hudeybiye musalahasýndan önce, ondan daha büyük bir fetih olmamýþtýr.
562 Feth: 1-29.563 Fîruzâbâdî, 1/247, Râgýb, s. 370.564 Râgýb, s. 370, 371.565 Vâkýdî, Megâzî, 2/618.566 Ýbn Seyyid, 2/123.
329Hudeybiye Seferi
Müslümanlarla müþrikler nerede karþýlaþýrlarsa, aralarýnda ancak vuruþmalar, çarpýþmalar olurdu.
Hudeybiye barýþý olunca, harp ve çarpýþma býrakýldý.Ýki taraf, birbirlerinden emniyet ve selamette kaldýlar. Birbirleri-
ne kavuþup karýþtýlar. Sözde ve dâvâlarda birbirlerine yardým etmeye baþladýlar.
Ýslâmiyetten kime söz açýlsa, o biraz düþünmekte ve hemen ona gir-mekte idi.
Ýki yýl içinde Ýslâmiyete girenler, bundan önce o güne dek Müslüman olanlarýn sayýsý kadardý ve daha da çoktu.567
Ýbn Hiþam, buna þu sözleri ekler:“Cabir b. Abdullah’ýn söylediðine göre; Resûlullah Aleyhisselam, Hudey-
biye’ye 1400 kiþinin baþýnda gitmiþti.Bundan iki yýl sonra, Mekke’nin fethi yýlýnda ise, 10.000 kiþinin baþýnda
gitmiþtir ki, bu, Zührî’nin sözünün yerinde olduðunu gösterir.568
Bu müddet içinde Ýslâmiyet, Arabistan’ýn her köþesine yayýlmýþ ve açýklanmýþ, müþriklerin harpte ve þirkte en ileri gidenlerinden Amr b. Âs, Halid b. Velid ve benzerleri Müslüman olmuþlardý.569
Hudeybiye musalahasý üzerine, Müslümanlar müþriklerle biraraya gelmeye ve onlara Kur’ân-ý Kerîm dinletmeye, Ýslâmiyet üzerinde onlarla açýktan açýða ve korkusuzca konuþmaya, Müslümanlýklarýný gizleyenler de onu açýða vurmaya baþlamýþlardý.570
Halbuki, Hudeybiye barýþýndan önce, iki taraf birbirine karýþamýyordu. Barýþtan sonra ise, müþrikler Medine’ye serbestçe geliyorlar, Müslümanlar da Mekke’ye serbestçe gidiyorlar; orada ev halklarý, dostlarý ve baþkalarýyla oturup kalkýyorlardý.
Artýk, Peygamberimiz Aleyhisselamýn hal ve hareketleri, mucizeleri, ahlâký ve yolunun güzelliði hakkýnda Müslümanlarýn verdikleri bilgiler ve öðütler dinlenir olmuþ, müþriklerin kalbleri yumuþayýp Ýslâmiyete meylet-meye baþlamýþtý.
Bâdiyelerde, çöllerde oturan Araplar da, Müslüman olmak için, Kureyþ müþriklerinin Müslüman olmalarýný bekliyorlardý.571
567 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/336, 337, Vâkýdî, Megâzî, 2/624, Taberî, Târîh, 3/81.568 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/336, 337, Vâkýdî, Megâzî, 2/624.569 Vâkýdî, Megâzî, 2/624.570 Ýbn Kayyým, 2/144.571 Kastallânî, Mevâhib, 1/168.
330 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Feth sûresinin 6. âyetinde anýlan münafýklar ile, 11, 12, 15, 16. âyetle-rinde sözü geçen bedevîler, Mekke ve Medine arasýnda oturan Müzeyne, Cüheyne ve Benî Bekr kabileleri halký olup; Peygamberimiz Aleyhisse-lam onlarý Hudeybiye’ye doðru götürmek istediði zaman, onlar Kureyþ müþriklerinden korkmuþlar, ev halklarýný ve mallarýný bahane ederek Hudeybiye seferinden geri kalmýþlardý.
Peygamberimiz Aleyhisselamla ashabýnýn sað salim döndüklerini görün-ce de:
“Seninle gidemediðimiz için Allah’tan yarlýganmamýzý dile” diyerek dil ucuyla niyazda bulunmuþlardý.572
Hayber gazasýna ise, ganimet almak için katýlmak istemiþlerdi.
16. âyette bahsi geçen sert ve çetin savaþçý kavim; Arap olmayan kavim-ler, veya Rumlar, yahut Hevâzin, ya da Benî Hanifelerdi.573
18. âyette sözü geçen yakýn fetih, Hudeybiye musalahasý;20. âyette çabuk olarak verildiði bildirilen ganimet de Hayber ganimeti
idi.574
26. âyette geçen, “kalbleri taassupla kaplanmýþ olan”lardan birisi de Kureyþ müþriklerinin elçisi Süheyl b. Amr idi.
Besmeleyi ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn Resûlullah sýfatýný yazdýrmamak için, direnmiþ durmuþtu.
Âyette geçen takvâ sözü ise, “Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah” kelime-i tevhidi ve kelime-i þehadet idi.
27. âyetteki yakýn bir fetih, Hudeybiye musalahasý, barýþý idi.575
29. âyette Ashab-ý Kiram için, Ýncil’de geçtiði açýklanan; “Filizini çýkarmýþ, onu kuvvetlendirmiþ, kalýnlaþmýþ, gövdesi üzerinde dimdik yükselmiþ, ekincilerin hoþuna giden bir ekin gibidir!” mealli bir temsille, önce onlarýn az olacaklarý, sonra artmaya baþlayacaklarý, ondan sonra çoðalacaklarý, daha sonra da gövdeleþerek kuvvetlenecekleri anlatýlmýþtýr.576
Bugün Ýncil tercemeleri olmak üzere ellerde dolaþan ve kutsal sayýlan bazý kitaplarda da, þu temsiller görülmektedir:
“Anlara bir temsil daha irad edüp dedi ki: Semâ melekûtu, bir âdemin alup tarlasýna ektiði hardal dânesine benzer.
572 Vâkýdî, Megâzî, 2/619.573 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/335, Vâkýdî, Megâzî, 2/620.574 Vâkýdî, Megâzî, 2/621.575 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/336, Vâkýdî, Megâzî, 2/623.576 Vâkýdî, Megâzî, 2/623.
331Hudeybiye Seferi
Cümle tohumlarýn en küçüðü ise de, büyüdüðü zaman, sebzevâtýn hep-sinden büyük olup aðaç olur. Þöyle ki; havâ kuþlarý gelüp anýn dallarýna konarlar.”577
“Ve dedi ki; Allah’ýn melekûtu böyledir:Güya, bir âdem tohumu yere atar ve gece gündüz uyuyup kalkar ve
tohum anýn bilmediði sûrette biter ve büyür. Zira, yer kendiliðinden evvelâ otu, sonra baþaðý ve daha sonra, baþakta mükemmel buðdayý husûle getürür ve mahsul kemale erdüðü gibi, oraðý salar. Zira, hasad vakti yetiþmiþtir.”578
“Ýsa dahi ânlara hitaben: ‘Yapýcýlarýn reddettikleri taþ, köþe taþý oldu! Bu, Rabb tarafýndan olup gözlerimiz önünde acâibdir!’ kelamýný bir vakit kitaplarda okumadýnýz mý?
Bunun içün size derim ki: ‘Melekûtullah, sizden alýnýp mahsûlünü getü-ren bir ümmete verilecektir ve bu taþ üzerine düþen, parçalanacaktýr. Ol dahi, kimin üzerine düþerse, ânı ezecektir!’ dedi.579
Ebu Basîr’in Mekke’den Kaçışı ve Kureyşîlerin Ticaret Yollarını Kesişi
Ebu Basîr’in İsmi, Soyu ve Kimliği
Ebu Basîr’in ismi ve soyu; Ubeyd (veya Utbe) b. Esîd b. Cariye olup Sakîf kabilesindendi.580 Zühre oðullarýnýn müttefiki idi.581
Mekke’de müþriklerce hapsedilmiþ olan Müslümanlar arasýnda bulunu-yordu.582
Ebu Basîr’in Medine’ye Kaçışı ve Müşriklere İade Edilişi
Ebu Basîr, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hudeybiye’den Medine’ye dönüþünden sonra,583 bir fýrsatýný bulup, Mekke’den yaya olarak kaçtý.584
Ahnes b. Þerik es-Sakafî ile Ezher b. Avf ez-Zührî; Âmir b. Lüeyy oðullarýndan Ýbn Lebun Huneys b. Cabir’i, erkek bir deve vermek üzere kiraladýlar.
577 Matta Ýncili, 13:31-33.578 Markos Ýncili, 4:26-29.579 Matta Ýncili, 21:42-44.580 Ýbn Abdilberr, 4/1612.581 Vâkýdî, Megâzî, 2/624.582 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/337, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/205.583 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/337, Vâkýdî, Megâzî, 2/624.584 Vâkýdî, Megâzî, 2/624.
332 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselama da, aradaki musalaha ve muahedeyi hatýrlatan ve Ebu Basîr’in kendilerine iadesini isteyen bir yazý yazdýlar.
Huneys b. Cabir, azadlý kölesi Kevser’i devesinin terkisine alarak Medi-ne yolunu tuttu.
Huneys ile Kevser, Medine’ye geldiler.Huneys, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Ýþte, sana yazý!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Übeyy b. Ka’b’ý çaðýrdý. Übeyy b. Ka’b,
yazýyý Peygamberimizi Aleyhisselama okudu.Yazýda:“Adamlarýmýzdan, senin yanýna gelecek olanlarýn bize geri çevrilmesi
hakkýnda sana ne þart koþtuðumuzu ve aramýzdaki anlaþmaya da þahitler tuttuðumuzu biliyorsundur.
Öyleyse, adamýmýzý bize gönder” deniliyordu.585
Peygamberimiz Aleyhisselamın Ebu Basîr’i Öğütleyişi ve Teselli Edişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Basîr’e:“Ey Ebu Basîr! Biliyorsun ki, biz þu Kureyþ kavmiyle bir anlaþma yapmýþ
ve onlara söz vermiþ bulunuyoruz.Dinimize göre; verdiðimiz sözde durmamak bize yaraþmaz!Hiç þüphe yok ki, Yüce Allah, senin için ve seninle birlikte bulunan zayýf,
koruyucusuz Müslümanlar için, bir geniþlik, bir çýkar yol yaratacaktýr!Haydi, kavminin yanýna git!” buyurdu.Ebu Basîr:“Yâ Rasûlallah! Bana iþkence yapsýnlar, beni dinimden döndürsünler
diye mi müþriklere geri çeviriyorsun?!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Git diyorum sana! Hiç þüphesiz, Yüce Allah, senin için, seninle birlikte
bulunan zayýf, koruyucusuz Müslümanlar için bir geniþlik, bir çýkar yol yaratacaktýr!” buyurdu.586
Ebu Basîr’i Âmirî ile adamýna teslim etti.Ebu Basîr müþriklerin yanýna düþüp giderken, Müslümanlar Ebu Basîr’-
in yanýnda yürüyor ve:
585 Vâkýdî, Megâzî, 2/624, 625.586 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/337, Vâkýdî, Megâzî, 2/625.
333Hudeybiye Seferi
“Ey Ebu Basîr! Sana müjdeler olsun! Hiç þüphesiz, Yüce Allah senin için bir çýkar yol yaratacaktýr! Yerine göre, bir adam bin adamdan daha hayýrlý olur! Sen de git, iþini gör! Sen de git, iþini gör!” diyorlar; sanki ona yanýndakilerin bir çaresine bakmasýný, ellerinden kurtulmasýný duyuruyor, buyuruyorlardý.
Ebu Basîr’in Kendisini Götürenlerden Birisini Öldürüp Kurtuluşu
Zülhuleyfe’ye varýp kavuþtuklarý zaman, öðle vakti olmuþtu.Ebu Basîr, Zülhuleyfe Mescidine girip iki rekat yolcu namazý kýldý. Mes-
cidin duvarýnýn dibine oturdu. Yanýnda taþýdýðý hurma azýðýndaki hurma-lardan yemeye baþladý.
Ýki arkadaþýna da:“Yaklaþýnýz, siz de yiyiniz!” dedi.Onlar:“Senin yemeðin bize gerekmez!” dediler.Ebu Basîr:“Fakat, siz beni yemeðinize davet etmiþ olsaydýnýz, ben davetinizi kabul
eder, yemeðinizden sizinle birlikte yerdim” dedi.Bunun üzerine, utandýlar, yaklaþtýlar, Ebu Basîr’le birlikte hurmaya
ellerini uzatmaya baþladýlar.Kendilerine ait sofradaki az etli kemiði de, getirip ortaya koydular ve
hep birlikte yediler.Ebu Basîr onlara ýsýndý.Âmirî de, boynunda taþýdýðý kýlýcýný duvardaki taþýn üzerine astý.Ebu Basîr, Âmirî’ye:“Ey Benî Âmirlerden olan kardeþ! Senin ismin nedir?” diye sordu.Âmirî:“Ýsmim Huneys’tir!” dedi.Ebu Basîr:“Kimin oðlusun?” diye sordu.Huneys:“Cabir’in oðluyum!” dedi.587
Ebu Basîr:“Ey Benî Âmirlerden Cabir’in oðlu kardeþ! Bu kýlýcýn keskin midir?” diye
sordu.
587 Vâkýdî, Megâzî, 2/625.
334 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Huneys:“Evet!” dedi.588
Ebu Basîr:“Ey Huneys! Vallahi, ben de þu kýlýcýnýn çok iyi olduðunu sanýyorum!”
dedi.Kýlýç sahibinin arkadaþý, kýlýcý kýnýndan sýyýrarak:“Vallahi, bu kýlýç çok iyidir! Onu ben tekrar tekrar denemiþimdir!”
dedi.589
Ebu Basîr:“Ben ona bir bakabilir miyim?” diye sordu.Huneys:“Ýstiyorsan, al, bak!” dedi.590
Kýlýcýn kabzasýný Ebu Basîr, kýnýný da Huneys tutuyordu.591
Ebu Basîr birden Huneys’in üzerine yürüyüp iþini bitirdi.592
Bunu gören Kevser, Medine’ye doðru hýzla kaçmaya baþladý.Ebu Basîr Huneys’in elbisesini soyup onun ve Kevser’in eþyalarýný deve-
ye yükledikten sonra, Kevser’in ardýna düþtü. Fakat, Kevser onu kendisine yetiþmekten âciz býraktý.
Ebu Basîr:“Vallahi, yetiþebilseydim, onu da muhakkak adamýnýn yoluna
düþürürdüm!” demiþtir.593
Kevser’in Medine’ye Gelip Durumu Peygamberimiz Aleyhisselama Haber Verişi
Peygamberimiz Aleyhisselamýn ikindiden sonra Mescidde ashabýyla oturduðu sýrada, Kevser koþa koþa gelip Medine’ye kavuþtu.594 Koþarak Mescide girdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu görünce:“Muhakkak, þu adam korkunç bir şey görmüþtür!” buyurdu.Kevser, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi.Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:
588 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/337, Ebu Yusuf, s. 211, Vâkýdî, Megâzî, 2/625.589 Abdurrezzak, 5/341, Buhârî, Sahîh, 3/183.590 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/337.591 Vâkýdî, Megâzî, 2/626.592 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/337, Vâkýdî, Megâzî, 2/625, 626.593 Vâkýdî, Megâzî, 2/626.594 Ayný kaynak.
335Hudeybiye Seferi
“Yazýklar olsun sana! Ne oldu sana?” diye sordu.Kevser:“Adamýnýz adamýmý öldürdü!595 Ben ondan kaçtým!596 Vallahi, o, efen-
dimi öldürdü! Ele geçirilseydim, ben de öldürülmüþ, gitmiþtim!” dedi.597
Ebu Basîr’in Medine’ye Gelişi ve Kendisini Savunuşu
Kevser ayakta dikildiði yerinden daha ayrýlmamýþtý ki, Ebu Basîr de çýkageldi.598
Devesini Mescidin kapýsýnda çöktürdü. Huneys’in kýlýcýný kuþanmýþ ola-rak Mescide girdi.599
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna kadar ilerleyip ayakta durdu600 ve:
“Yâ Rasûlallah! Vallahi, sen üzerine düþeni yerine getirdin!Vermiþ olduðun sözü sana Allah eda ettirdi: Beni düþman kavmin eline
teslim ettin!601
Ben de dinim hakkýnda iþkencelere tutulup dinimden döndürülmekten dinimi korudum!602 Allah beni onlardan kurtardý!” dedi.603
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Basîr’in cesaret ve atýlganlýðýna þaþtý da:604
“Ne adam yâhû! Sanki ateþ kösegisi, savaþ kýþkýrtýcýsý, kýzýþtýrýcýsý!Hele, yanýnda birtakým adamlar da bulunsa, elinden gelmeyecek þey
yok!” buyurdu.605
Ebu Basîr, Peygamberimiz Aleyhisselamýn bu sözlerini iþitince, kendisi-ni tekrar Kureyþ müþriklerine teslim edeceðini sandý.606
Ebu Basîr, Huneys’in elbisesi, eþyasý ve kýlýcý hakkýnda:“Yâ Rasûlallah! Bunlarýn beþte birini ayýr, al!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:
595 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Vâkýdî, Megâzî, 2/626.596 Vâkýdî, Megâzî, 2/626.597 Abdurrezzak, 5/341, Buhârî, Sahîh, 3/183.598 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Vâkýdî, Megâzî, 2/626.599 Vâkýdî, Megâzî, 2/626.600 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Vâkýdî, Megâzî, 2/626.601 Ayný kaynaklar.602 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Ebu Yusuf, s. 211,Vâkýdî, Megâzî, 2/626.603 Abdurrezzak, 5/s. 341, Buhârî, Sahîh, 3/183.604 Ýbn Esîr, Nihâye, 5/236.605 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Ebu Yusuf, s. 211, Vâkýdî, Megâzî, 2/626, Abdurrezzak, 5/341, Buhârî,
Sahîh, 3/183.606 Abdurrezzak, 5/341, Buhârî, Sahîh, 3/183.
336 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Ben bunun beþte birini ayýrýp aldýðým zaman, onlarla bu yolda yapmýþ olduðum muahedeye riayet etmemiþ olurum.
Fakat, senin tutumun da, öldürdüðün adamýn soykasý ve eþyasý da, seni ilgilendirir!” buyurduktan sonra, Kevser’e de:
“Haydi, sen de adamlarýnýn yanýna dön!” buyurdu.
Kevser:
“Yâ Muhammed! Ben hayatýmý düþünüyorum. Bende Ebu Basîr’e karþý kendimi koruyacak ne bir güç, ne de eller var!” dedi.
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Basîr’e:
“Haydi, nereyi istersen, çýk git oraya!” buyurdu.607
Ebu Basîr’in İys Sahilinde Üs Kurması
Peygamberimiz Aleyhisselam Ebu Basîr’i böyle istediði yere gitmekte serbest býrakýnca, o da, Zülhuleyfe’ye indi.608
Oradan da, deniz sahilindeki Zülhuleyfe nahiyesinin Ýys vadisine kadar gitti.609 Giderken, bir avuç hurma azýðý ile üç gün idare etti.610
Ýys, Kureyþ müþriklerinin Þam’a iþleyen ticaret kervanlarýnýn yollarý üze-rindedir.611 Zülmerve’ye bir geceliktir.612 Aðaçlýk bir vadidir.613
Mekke’de Tutuklu Bulunan Müslümanların Kaçıp Ebu Basîr’in Yanında Toplanmaları
Mekke’de tutuklu bulunan Müslümanlar, Peygamberimiz Aleyhisselamýn, Ebu Basîr hakkýnda:
“Ne adam yâhû! Sanki ateþ kösegisi! Savaþ kýþkýrtýcýsý, kýzýþtýrýcýsý! Hele, yanýnda birtakým adamlar da bulunsa, artýk onun elinden gelmeyecek þey yok!” buyurduðunu iþitmiþlerdi.614
Bunu onlara Hz. Ömer bir mektupla bildirmiþ, Ebu Basîr’in deniz sahilinde, Kureyþ kervanlarýnýn yollarý üzerinde bulunduðunu da salýk ver-miþti.615
607 Vâkýdî, Megâzî, 2/626, 627.608 Ebu Yusuf, s. 211.609 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Vâkýdî, Megâzî, 2/267.610 Vâkýdî, Megâzî, 2/267.611 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Vâkýdî, Megâzî, 2/627, Yâkût, 4/173.612 Ýbn Sa’d, 2/87.613 Zürkânî, 2/156.614 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Vâkýdî, Megâzî, 2/627.615 Vâkýdî, Megâzî, 2/627.
337Hudeybiye Seferi
Müþriklerin arasýndan, ilk önce Ebu Cendel, kaçarak Ebu Basîr’le buluþtu.616
Mekke’deki Müslümanlar, birer birer kaçarak Ebu Basîr’in yanýnda toplandýlar ve 70 kiþi kadar oldular.617
Ebu Basîr’in arkadaþlarý, günden güne artmakta ve çoðalmakta idiler.618
Gýfâr, Eslem, Cüheyne ve sair kabile halkýndan birçok kimseler gelmiþlerdi.619
Ebu Basîr’in baþýnda toplananlarýn sayýsý 300’ü buldu.620
Ebu Basîr ve Arkadaşlarının Müşrikleri Tedirgin Etmeye Başlamaları
Ebu Basîr ve arkadaþlarý, Kureyþ müþriklerini iyice sýkýþtýrmaya ve tedir-gin etmeye baþladýlar.
Onlar, müþriklerden yakaladýklarýný öldürüyorlar, müþriklerin ora-dan gelen ticaret kervanlarýnýn hemen yollarýný kesiyorlar,621 mallarýný iðtinam ediyorlardý.622
Ebu Basîr’le arkadaþlarýnýn en son yollarýný kesip mallarýný iðtinam ettikleri, Kureyþ müþriklerinin Þam’a gitmek isteyen ve yanlarýnda 30 deve bulunan ticaret kervaný idi.
Bu kervandan, her birinin hissesine otuzar dinar düþmüþtü.
Ýçlerinden bazýlarý:
“Bunun beþte birini ayýrýp Resûlullah Aleyhisselama gönderiniz!” demiþlerdi.
Ebu Basîr:
“Resûlullah Aleyhisselam bunu kabul etmez. Öldürdüðüm Âmirî’nin soyduðum elbisesini vesairesini götürmüþtüm de, kabul etmeye yanaþmamýþ ve ‘Ben bunu yaparsam onlara karþý vermiþ olduðum sözümü yerine getirmemiþ olurum!’ buyurdu” dedi.
616 Abdurrezzak, 5/342, Buhârî, Sahîh, 3/183.617 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Vâkýdî, Megâzî, 2/627.618 Süheylî, 6/493.619 Ýbn Abdilberr, 4/1614, Ýbn Seyyid, 2/129.620 Ýbn Abdilberr, 4/1614, Süheylî, 6/493.621 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Vâkýdî, Megâzî, 2/627.622 Abdurrezzak, 5/342, Buhârî, Sahîh, 3/183.
338 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Basîr’in İys’te Toplananlara Başkan Oluşu
Deniz sahilinde, Ýys’te toplanmýþ bulunan Müslümanlar, Ebu Basîr’i kendilerine baþkan ve kumandan seçtiler.
Ebu Basîr, onlara imam olup namazlarýný kýldýrýyor, þeriat hükümlerini uyguluyor, Cuma namazlarýný kýldýrýyordu.
Hepsi Ebu Basîr’i dinliyorlar, onun buyruklarýna boyun eðiyorlardý.623
Süheyl b. Amr Ebu Basîr’in Huneys’i öldürdüðünü haber alýnca; bu ken-disinin son derecede aðýrýna gitti ve:
“Vallahi, biz Muhammed’le böyle musalaha yapmadýk!” dedi.Kureyþîlerin ileri gelenleri:“Muhammed bunun sorumluluðundan uzaktýr: O size adamýnýzý teslim
etmiþ, adamýnýz da onu öldürmüþtür! Bunda Muhammed’e ne sorumluluk var?” dediler.624
Süheyl b. Amr, sýrtýný Kâbe’nin duvarýna dayayarak:“Vallahi, o adamýn (Huneys’in) diyeti ödenmedikçe, sýrtýmý Kâbe’den
ayýrmayacaðým!” diyerek yemin etti.Ebu Süfyan b. Harb:“Vallahi, bu, hiç þüphesiz, akýlsýzlýktýr! Vallahi, Müslümanlar diyeti ödemezler! Vallahi, Müslümanlar diyeti ödemezler!625
O diyeti ancak Kureyþîler öder.Huneys’i Zühre oðullarý göndermedi mi?” dedi.Süheyl b. Amr:“Vallahi, doðru söyledin! Huneys’in diyetini ödemek, ancak Zühre
oðullarýna düþer. Onu onlar gönderdiler. Onun diyetini de, onlardan baþkalarý çýkarmazlar, ödemezler. Çünkü, katil onlardandýr, diyet ödemek de onlara düþer” dedi.
Ahnes b. Þerik:“Vallahi, biz diyeti ödemeyiz: Huneys’i ne biz öldürdük, ne de onun
öldürülmesini emrettik.Onu öldüren, dinimize muhalif bulunan ve Muhammed’e uyan bir kim-
sedir.
623 Vâkýdî, Megâzî, 2/627.624 Vâkýdî, Megâzî, 2/627, 628.625 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Vâkýdî, Megâzî, 2/628, Taberî, Târîh, 3/82.
339Hudeybiye Seferi
Muhammed’e haber salýnýz! Onun diyetini o ödesin!” dedi.Ebu Süfyan:“Hayýr! Muhammed’e ne bir diyet, ne de ödeme düþer.Muhammed bu iþin sorumluluðundan uzaktýr. Muhammed üzerine
düþeni fazlasýyla yapmýþ, iki elçiye onu teslim etmiþtir” dedi.Ahnes b. Þerik:“Eðer umumiyetle Kureyþ diyeti ödemeyi üzerine alýrsa, Zühre oðullarý
da, Kureyþ soyundan bir kol olmalarý hasebiyle, onlarla birlikte diyeti ödemeye katýlýrlar. Eðer Kureyþ diyeti ödemezse, biz de onu hiçbir zaman ödemeyiz!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekke’yi fethe geldiði yýla kadar, Hu neys’in diyeti ödenmedi.626
Kureyş Müşriklerinin Muahedede Bir Değişiklik Yapılması İçin Peygamberimiz Aleyhisselama Başvurmaları
Ebu Basîr’le arkadaþlarý Kureyþ müþriklerini tedirgin ettikleri, canlarýndan bezdirdikleri zaman,627 Kureyþ müþrikleri Peygamberimiz Aleyhisselama bir yazý yazdýlar.628
Yazdýklarý yazýda þöyle dediler:
“Allah ve akrabalýk aþkýna! Sen onlara [Ebu Basîr’le arkadaþlarýna] muhakkak haber sal ki, bundan böyle her kim Medine’ye, senin yanýna gelirse, o emniyet ve selamettedir; onun için, geri çevrilme yoktur!629
Biz, muahede þartlarýndan, iade þartýný düþürdük!
Mekke’den Muhammed’in yanýna gelen kimse, emniyet ve selamette olacak, geri çevrilmeyecektir!630
Ebu Basîr’le arkadaþlarýný Medine’ye alsan, koysan olmaz mý?631
Artýk onlarýn bize gereði yoktur!” dediler.632
Onlarýn Medine’ye kabul edilmelerini,633 Medine’de barýndýrýlmalarýný and vererek dilediler.634
626 Vâkýdî, Megâzî, 2/628.627 Vâkýdî, Megâzî, 2/627.628 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Ebu Yusuf, s. 212.629 Abdurrezzak, 5/342, Buhârî, Sahîh, 3/183, Ýbn Abdilberr, 4/1613, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/206.630 Diyarbekrî, 2/28.631 Vâkýdî, Megâzî, 2/629.632 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Ebu Yusuf, s. 212, Vâkýdî, Megâzî, 2/629.633 Ebu Yusuf, s. 212, İbn Hazm, Cevâmi, s. 211, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 35.634 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/338, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/206, Ýbn Seyyid, 2/128.
340 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yazdýklarý yazýyý da bir adamla gönderdiler.635
Rivayete göre; yazýyý Ebu Süfyan b. Harb getirmiþti.636
Peygamberimiz Aleyhisselamın Ebu Basîr’e Yazılı Emri
Kureyþ müþriklerinin müracaatlarý ve ricalarý üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Basîr ile Ebu Cendel’e ve Müslümanlardan yanlarýnda bulunanlara, artýk memleketlerine, ailelerine dönmeleri,637 Kureyþîlerden herhangi bir kimseye veya onlara ait bir kervana rastladýklarý zaman dokunmamalarý için yazý yazdýrdý.638
Ebu Basîr’in Vefatı
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yazýsý, Ebu Basîr’e, ölüm döþeðinde iken gelmiþti.
Ebu Basîr, mektubu eline alýp okurken ruhunu teslim etti.Ebu Cendel ile arkadaþlarý, onun cenaze namazýný kýldýlar ve cenazesini
oraya gömdüler.Allah ondan razý olsun!Ebu Basîr’in kabrinin üzerine bir mescid yapýldý.639
Ebu Cendel ile Arkadaşlarının Medine’ye Dönüşü
Ebu Cendel, yanýndaki arkadaþlarýyla birlikte, Peygamberimiz Aleyhis-selamýn yanýna döndü.
Diðerleri de, ailelerinin yanlarýna döndüler.640
Medine’ye dönenler, 70 kiþi idi.641
Ümmü Külsûm Hatunun Mekke’den Medine’ye Kaçışı
Ümmü Külsûm Hatunun Kimliği ve Medine’ye Hicret Edişi
Ümmü Külsûm Hatun, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekke’deki azýlý düþmanlarýndan Ukbe b. Ebi Muayt’ýn kýzýdýr.
635 Vâkýdî, Megâzî, 2/629, Abdurrezzak, 5/342, Buhârî, Sahîh, 3/183.636 Diyarbekrî, 2/27, Halebî, 2/720.637 Ýbn Abdilberr, 2/1614 Ýbn Seyyid, 2/129.638 Diyarbekrî, 2/20.639 Vâkýdî, Megâzî, 2/629, Ýbn Sa’d, 4/134, Ýbn Abdilberr, 4/1614, Ýbn Seyyid, 2/129.640 Ýbn Seyyid, 2/129.641 Vâkýdî, Megâzî, 2/629, Ýbn Sa’d, 4/134.
341Hudeybiye Seferi
Ümmü Külsûm Hatunun annesi Erva binti Küreyz olup,642 Hz. Osman’ýn da annesi idi.
Ümmü Külsûm Hatun Mekke’de Müslüman olmuþ, Peygamberimiz Aleyhisselama bey’at etmiþti.643
Yüce Allah ondan razý olsun!Allah yolunda Müslüman ve Muhacir olarak ana baba ocaðýndan çýkýp
giden, Ümmü Külsûm Hatundan baþka Kureyþî bir kadýn yoktur.644
Ümmü Külsûm Hatun der ki:“Ten’im veya Hashas nahiyesinde, kendimize ait olup ev halkýmýn
bazýsýnýn oturduðu kýra sýk sýk gider, orada üç dört gün kalýr ve ev halkýmýn yanýna dönerdim.
Ev halkým benim oraya gidiþimi yadýrgamazlardý.Oraya gidip gelmeyi sýklaþtýrdým.Yine, bir gün, her zaman gitmekte olduðum kýra gitmek istiyormuþum
gibi, Mekke’den çýkýp gittim.Yolun en son noktasýna vardýðým zaman, Huzâalardan bir adam, bana:‘Sen nereye gitmek istiyorsun?’ diye sordu. Ona:‘Bir hâcetim var. Sana sorabilir miyim? Sen kimsin?’ dedim.‘Ben Huzâalardan bir adamým!’ dedi.Huzâa adýný anýnca, ona içim ýsýndý.Çünkü, Huzâalar Resûlullah Aleyhisselamýn muahedesine katýl mýþ lardý. Ona:‘Ben Kureyþîlerden bir kadýným. Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna git-
mek istiyorum. Fakat yolu bilmiyorum!’ dedim.Huzâî:‘Biz gece, gündüz gidilecek yollarý iyi bilen kimseleriz. Ben, seni Medi-
ne’ye eriþtirinceye kadar, sana yoldaþ olurum!’ dedi.Sonra, bana bir deve getirdi, ona bindim.Devenin yularýný tutup yola girdi.Vallahi, adamcaðýz benimle tek kelime daha konuþmadý.Deveyi ýhdýrýnca, hemen yanýmdan uzaklaþýyor; deveden indiðimde,
gelip deveyi aðaca baðladýktan sonra aðaçlar arasýna çekiliyor, gidileceði
642 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 4/491.643 Ýbn Sa’d, 8/229, Ýbn Abdilberr, 4/1954, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 7/8, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 4/491.644 Vâkýdî, Megâzî, 2/629, Ýbn Sa’d, 8/230.
342 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
ve deve açlýktan böðürdüðü zaman, onun yanýna gelip bana arkasýný dönü-yor; deveye bindiðimde, devenin yularýný tutup ininceye kadar arkasýna bakmadan gidiyordu.
O, böyle yapmaktan geri durmadý.Nihayet, Medine’ye geldik.Allah o yoldaþý hayýrla mükâfatlandýrsýn!Huzâa kabilesi ne iyi kabiledir!Peygamber Aleyhisselamýn zevcesi Ümmü Seleme’nin yanýna vardým.
Yüzüm örtülü olduðu için, beni tanýyamadý. Kim olduðumu söyleyip yüzü-mü açýnca, beni tanýdý, býrakmadý.
Bana:‘Sen Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne hicret mi ettin?’ diye sordu.‘Evet!’ dedim ve ilave ettim:‘Resûlullah Aleyhisselam, erkeklerden Ebu Cendel b. Süheyl ile Ebu Basî-
r’i müþriklere geri gönderdiði gibi, beni de gönderir diye korkuyorum!Ey Ümmü Seleme! Erkeklerin hali kadýnlarýn hali gibi deðildir.Mekkelilerin yanlarýndan ayrýldýðým günden bu yana sekiz gün geçmiþ,
dönüþüm, bulunmayýþým uzamýþtýr.Þimdi, onlar nerede kaybolduðumu konuþacaklar, sonra da beni araya-
caklar, bulamayýnca da, bana doðru geleceklerdir!’ dedim.”
Ümmü Külsûm Hatunun Peygamberimiz Aleyhisselama Halini Arzedişi
Ümmü Külsûm Hatunun Hz. Ümmü Seleme’nin evinde bulunduðu sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam oraya geldi.
Hz. Ümmü Seleme, Ümmü Külsûm Hatunun iþini, Peygamberimiz Aley-hisselama haber verdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ümmü Külsûm Hatuna: “Hoþgeldin!” dedi.Ümmü Külsûm Hatun:“Yâ Rasûlallah! Ben, dinim uðrunda, senin yanýna kaçýp geldim. Beni
koru! Müþriklere geri çevirme!645
Beni kâfirlere geri çevirirsen, onlar bana iþkence yaparlar ve beni dinim-den döndürmeye uðraþýrlar.
645 Vâkýdî, Megâzî, 2/629, 631.
343Hudeybiye Seferi
Ben iþkenceye dayanamam. Ben nihayet, bir kadýným!Ýyi bilirsin ki; kadýnlarýn hali, zayýflarýn haline varýr.646
Müþriklere iki kiþi iade ettiðini ve onlardan birisinin kendisini koruduðunu gördüm.
Fakat, ben nihayet bir kadýným!” dedi.Resûlullah Aleyhisselam:“Þüphe yok ki, Yüce Allah, kadýnlar hakkýndaki ahdi bozar, hükümsüz
býrakýr!” buyurdu.647
Bunun üzerine, inen âyette þöyle buyuruldu:“Ey iman edenler! Size mü’min kadýnlar muhacir olarak geldikleri
zaman, onlarýn gerçekten iman edip etmediklerini deneyiniz.Allah onlarýn imanlarýný çok iyi bilendir.Fakat, siz onlarýn mü’min kadýnlar olduklarýna bilgi edinirseniz, artýk,
onlarý kâfirlere geri çevirmeyiniz!Bunlar onlara helâl deðildir, onlar da bunlara helâl olamazlar.Kâfir olan kocalarýnýn bu kadýnlara sarfettikleri mehri onlara (kâfirlere)
veriniz!Mehirlerini verdiðiniz takdirde, onlarý sizin almanýzda size bir günah
yoktur.Artýk, kâfir olan kadýnlarýnýzý da, nikâhýnýz altýnda tutmayýnýz! Onlara
sarfettiðiniz mehri de isteyiniz.Kâfirler de, size hicret eden kadýnlara harcadýklarý mehri istesinler. Bu,
Allah’ýn hükmüdür. Aranýzda, O hükmeder.Allah, her þeyi hakkýyla bilen, her yaptýðýný yerli yerince yapandýr.”648
Kardeşlerinin Ümmü Külsum Hatûnu Götürmek İçin Medine’ye Gelişi
Bir sabah, Ümmü Külsûm Hatunun kardeþleri Velid b. Ukbe ile Umare b. Ukbe, Medine’ye, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldiler ve:
“Yâ Muhammed! Muahedemizde, bizden senin yanýna gelenleri bize geri vermek hususunda koþmuþ olduðumuz þartýmýzý yerine getir!” dediler, Ümmü Külsûm Hatunu alýp götürmek istediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
646 Vâkýdî, Megâzî, 2/631, Ýbn Sa’d, 8/231.647 Vâkýdî, Megâzî, 2/631.648 Mümtahine: 10.
344 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Muahededeki o þartýn hükmünü, Allah kadýnlar hakkýnda bozdu, orta-dan kaldýrdý!” buyurdu.
Ümmü Külsûm Hatunu onlara teslim etmedi.Velid’le Umare de, Mekke’ye döndüler ve durumu Kureyþ müþriklerine
bildirdiler.649
Ümmü Külsum Hatunun Zeyd b. Hârise ile Evlenişi
Ümmü Külsûm Hatun Medine’ye gelince, Zübeyr b. Avvam, Zeyd b. Hârise ve Abdurrahman b. Avf ona talip oldular.
Ümmü Külsûm Hatun, bir anneden doðma kardeþi olan Hz. Osman’a danýþtý.
Hz. Osman da, bunu Peygamberimiz Aleyhisselama danýþmasýný iþaret etti.Bunun üzerine Ümmü Külsûm Hatun, bunu Peygamberimiz Aleyhisse-
lama gelip sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam da Zeyd b. Hârise ile evlenmesini ona tav-
siye buyurunca, Ümmü Külsûm Hatun Zeyd b. Hârise ile evlendi.Ümmü Külsûm Hatunun, Zeyd b. Hârise’den, Zeyd ve Rukayye isimle-
rinde bir oðlu ile bir kýzý oldu.650
Ümmü Külsûm Hatunun Annesi Erva binti Küreyz Hatunun Medine’ye Hicret Edişi
Ümmü Külsûm Hatundan sonra, annesi Erva binti Küreyz de, Medine’ye hicret edip geldi.
Erva Hatunun annesi, Peygamberimiz Aleyhisselamýn halasý Beyzâ binti Abdulmuttalib’di.651
Erva Hatun, Mekke’de, ilk sýralarda; Talha, Ammar b. Yâsir, Hz. Ebu Bekir, Zübeyr b. Avvam ve Abdurrahman b. Avf’ýn anneleriyle birlikte Müslüman olmuþtu.652
Yüce Allah hepsinden razý olsun!Erva Hatun, ilk önce, Affan b. Ebi’l-Âs ile evlenmiþ, ondan [Hz.] Osman
ile Âmine isminde iki çocuðu;Sonra, Ukbe b. Ebi Muayt’la evlenip, ondan da, Velid, Umare, Halid,
Ümmü Külsûm, Ümmü Hakîm ve Hind adlarýndaki oðullarý ve kýzlarý olmuþtu.653
649 Vâkýdî, Megâzî, 2/631, 632.650 Ýbn Sa’d, 3/45.651 Ýbn Sa’d, 8/229.652 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 7/8, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 4/228.653 Ýbn Sa’d, 8/229.
345Hudeybiye Seferi
Cüzamların Müslüman Oluşu
Cüzamların Kimliği
Kahtan’ýn soyundan gelen Cüzamlarýn ata soylarý þöyle sýralanýr:Cüzam Amr b. Adiy, b. Hâris, b. Mürre, b. Üded, b. Zeyd, b. Yeþcüb, b.
Ureyb, b. Zeyd, b. Kehlan, b. Sebe’.Cüzam Amr’ýn Haram ve Cüþem adlarýnda iki; Haram’ýn da, Gatafan ve
Efsa adlarýnda iki oðlu vardý.Benî Dubeybler ile Benî Ba’celer ve daha baþkalarý da, Cüzam’a mensup
oymaklardandýr.
Rifâa b. Zeyd ile Arkadaşlarının Medine’ye Gelişi
Rifâa b. Zeyd el-Cüzamiyyü’d-Dübeybî, Hudeybiye barýþýndan sonra, Hayber gazasýndan önce, kavminden bir cemaatle Medine’ye geldi. Pey-gamberimiz Aleyhisselama bir köle hediye etti ve Müslüman oldu. Kendi-siyle gelen Cüzamîler de Müslüman oldular.
Allah hepsinden razý olsun!Rifâa’nýn hediye ettiði kölenin adý Mid’am (Med’am), doðum yeri Hýsma
idi. Künyesi Ebu Selam’dý. Kendisi, Zenci idi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Rifâa b. Zeyd için bir sancak baðlayýp,
onu kavmine baþkan yaptý.Rifâa b. Zeyd, bir müddet Medine’de oturdu.Yurduna döneceði zaman, yanýnda götürmek üzere bir yazý yazmasýný
Peygamberimiz Aleyhisselamdan istedi.Peygamberimiz Aleyhisselam da, onun dileðini yerine getirdi, yazdýrdýðý
yazýda þöyle buyurdu:“Bismillâhirrahmânirrahîm!Bu, Muhammed Resûlullah’tan, Rifâa b. Zeyd için yazýlan yazýdýr:Ben onu bütün kavmine gönderdim.Onlar, aralarýna girmiþ, kendileriyle birlik kurmuþ olanlarý, Allah’a ve
Allah’ýn Resûlüne (Müslümanlýða) davet edeceklerdir.Onlarýn davetine yönelenler, Allah’ýn ve Resûlünün cemaati arasýna
girmiþ olurlar.
Ýslâmiyetten yüz çevirenlere, kaçýnanlara ise, iki ay eman mühleti vardýr.”
346 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Rifâa b. Zeyd Peygamberimiz Aleyhisselamýn yazýsýný kavmine götürüp okuyunca, Cüzamlar Müslüman oldular.
Allah onlardan razý olsun!
Cüzamlar, Harre’ye, Recla Harresine gidip orada oturdular.654
Cüzamlara zekât hakkýnda da yazý yazýlýp; onda, hayvan zekâtýnýn nasýl ve ne kadar verileceði bildirildi. Bu zekât ile beþte bir verginin Übey b. Anbe-se’ye veya onlarýn gönderecekleri kiþilere teslimi de emir buyuruldu.655
Ferve b. Amr el-Cüzamî’nin Müslüman Oluşu ve Şehit Edilişi
Ferve b. Amr’ın Kimliği ve Müslüman Oluşu
Ferve b. Amr el-Cüzamî; Rumlarýn Arabistan’a doðru uzanan bölgeleri-nin valisi olup, Þam topraðýndan Muan ve çevresinde otururdu.
Müslüman oldu.656 Müslüman olduðunu Peygamberimiz Aleyhissela-ma bir yazý ile bildirdi.657
Yazýsýnda þöyle dedi:“BismillâhirrahmânirrahîmPeygamber Muhammed Resûlullah’a!Ben Ýslâmiyeti (Ýslâmiyetin hak ve gerçekliðini) ikrar etmiþ ve kalbimle
de onu doðrulamýþ bulunuyorum.Ben þehadet ederim ki; Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur.Ve yine þehadet ederim ki; Muhammed, Allah’ýn kulu ve resûlüdür.O, Ýsa b. Meryem (Aleyhisselam)ýn kendisinden sonra geleceðini
müjdelemiþ olduðu peygamberdir!Selam olsun sana!”658
Ferve b. Amr, bu mektubu, kavminden Mes’ud b. Sa’d adýndaki bir adamla gönderdi.
Ayný zamanda, Peygamberimiz Aleyhisselama ak bir katýr, bir at, bir merkep ile ince elbiseler ve altýn sýrmalý bir kaftan da hediye etti.659
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ferve’nin mektubunu okuttu. Elçisinin aðýrlanmasýný Bilal-i Habeþî’ye emir buyurdu.
654 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/243.655 Ýbn Sa’d, 1/270.656 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/237, 238, Ýbn Sa’d, 1/355.657 Ýbn Sa’d, 1/355.658 Diyarbekrî, 2/147.659 Ýbn, Sa’d, 1/281, İbn Cevzî, 2/740, Kastallânî, Mevâhib, 1/299, 300, Diyarbekrî, 2/147.
347Hudeybiye Seferi
Elçi Mes’ud b. Sa’d dönmek istediði zaman, Peygamberimiz Aleyhisse-lam, Ferve b. Amr’ýn yazýsýna þöyle cevap yazdýrdý:
“Muhammed Resûlullah’tan Ferve b. Amr’a!Selam olsun sana!Ben senden dolayý Allah’a hamd ederim -ki, O’ndan baþka hiçbir ilah
yoktur!660
Ýmdi, gönderdiðin elçin yanýmýza geldi. Kendisiyle göndermiþ olduðun hediyeler de bize eriþti.
Elçin, bize, tarafýnýzdan gereken bilgileri verdi ve Ýslâmiyet haberini getirdi. Yüce Allah seni o doðru yoluna661 hidayet etmiþ bulunmaktadýr.
Eðer sen iþini, gidiþini düzeltirsen, Allah’ýn ve Resûlünün buyruklarýna boyun eðersen, namazý kýlar, zekâtý verirsen,662 Cennete girersin!
Selam olsun sana!”663
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ferve b. Amr’ýn elçisine oniki buçuk ukiy-ye gümüþ bahþiþ verilmesini de Bilal-i Habeþî’ye emir buyurdu.664
Ferve b. Amr’ın Hapis ve İdam Edilişi
Rum Hükümdarý (Kayser), Ferve b. Amr’ýn Müslüman olduðunu haber alýnca, onu huzuruna getirtti ve kendisine:
“Dininden dön, valiliðini sana geri verelim” dedi.
Ferve b. Amr:
“Muhammed’in dininden hiçbir zaman ayrýlmam!
Ýsa’nýn kendisinden sonra onun geleceðini müjdelediðini, sen de pekâlâ biliyorsun.
Fakat, sen hükümdarlýðýný esirgeyip bunu açýklayamýyorsun!” dedi.
Bunun üzerine, Kayser, Ferve b. Amr’ý hapsetti.665
Ferve b. Amr, boynu vurulmak üzere hapisten çýkarýlýp götürülürken:“Rabbim için varlýðýmdan ve makamýmdan geçip selamete erdiðimi,
Müslüman olduðumu, mü’minlerin en yücesine teblið et!” diyordu.666
Rumlar, Filistin’de Afra suyunun üzerinde toplandýlar.
660 Diyarbekrî, 2/147.661 Ýslâmiyete (Diyarbekrî, 2/147).662 Ýbn Sa’d, 1/281, İbn Cevzî, 2/741, Diyarbekrî, 2/147.663 Diyarbekrî, 2/147.664 İbn Cevzî, 2/741, Kastallânî, Mevâhib, 1/300, Diyarbekrî, 2/147.665 Ýbn Sa’d, 1/281, İbn Cevzî, 2/740, 741, Halebî, 3/263.666 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/238, Ýbn Sa’d, 1/355, Ýbn Seyyid, 2/244, Diyarbekrî, 2/148.
348 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ferve b. Amr’ýn orada boynunu vurup, cesedini Afra suyunun üzerine astýlar.667
Yüce Allah ondan razý olsun!
Zıhar Hakkında Âyet Nazil Oluşu
Zıharın Mânâları
Zýhar, lügatta, iki þeyin birbirine tatbik edilmesi, sýrt sýrta gelmesi;Þeriatta da, kocanýn, eþine “Sen bana anamýn sýrtý gibi ol!” diyerek
yemin etmesi demektir.668
Cahiliye devrinde, bir kimse eþine “Sen bana anamýn sýrtý gibi ol!” dedi mi, artýk eþ ona haram olur, bu söz boþama sayýlýrdý.669
Ýslâm’da ilk zýharý yapan, Ubâde b. Sâmit’in kardeþi Evs b. Sâmit idi.670
Kendisi çok yaþlý ve hýrçýn huylu idi.671 Kýzdýðý zaman, aklý baþýndan gider, gelirdi.
Amcasýnýn kýzý Havle (Huveyle) binti Sa’lebe ile evli idi.672
Evs b. Sâmit bir gün Havle Hatundan bir istekte bulunmuþ,673 Havle Hatun onun isteðini yerine getirmeyince, Evs kýzmýþ, aklý baþýndan gitmiþ,674 Havle Hatuna “Sen bana anamýn sýrtý gibi ol!” demiþ,675 evden çýkýp gitmiþ; biraz sonra eve gelip dileðini tekrarlamýþ, Havle Hatun da:
“Hayýr! Havle’nin varlýðý Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; senin söylediðin söz üzerine Allah ve Resûlü hakkýmýzda hükmünü verince-ye kadar dileðin yerine getirilemez!” diyerek Evs’e karþý koymuþ676 ve:
“Vallahi, sen aðýr bir söz söyledin. Bunun sonucunun nereye varacaðýný bilmiyorum” demiþti.
Evs’in aklý baþýna gelip söylediðine piþman olunca:“Zannetmem ki, sen bana haram olmuþ olmayasýn!” dedi.677
Havle Hatun:
667 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/238, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/357, Ýbn Seyyid, 2/244, Diyarbekrî, 2/147, 148.668 Ýbn Esîr, Nihâye, 3/165, Fîruzâbâdî, 2/85.669 Ýbn Sa’d, 8/379, Taberî, Tefsîr, 28/6, 8, Ýbn Esîr, Nihâye, 3/165.670 Taberî, Tefsîr, 28/6.671 Ahmed b. Hanbel, 6/410.672 Ýbn Sa’d, 8/378, 379.673 Ahmed b. Hanbel, 4/41.674 Ýbn Sa’d, 8/379.675 Ýbn Sa’d, 8/379, Ahmed b. Hanbel, 6/410.676 Ahmed b. Hanbel, 6/410.677 Ýbn Sa’d, 8/378, 379.
349Hudeybiye Seferi
“Sen yine de böyle söyleme! Allah boþamayý sevmez!678
Sen talaktan, boþamaktan hiç bahsetmedin ki!Böyle bir yasaklama hükmü, ancak Yüce Allah’ýn bize Resûlünü gönder-
mesinden önceki zamanda idi.Sen istersen git, yaptýðýn þeyi Resûlullah Aleyhisselama bir sor!” dedi.
Evs b. Sâmit:“Ben bunu ondan sormaya utanýrým! Resûlullah Aleyhisselama sen git!
Onun þu içine düþtüðümüz þeyden bir çare bulup bize hayýr kazandýrmasý umulur. Bu iþleri en iyi bilen odur!” dedi.679
Havle Hatunun Peygamberimiz Aleyhisselama Başvuruşu ve Yalvarıp Yakarışı
Havle Hatun, komþusundan emaneten bir elbise alýp giydi.680
Hz. Âiþe’nin odasýnda bulunduðu sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna vardý.681 Önüne oturdu682 ve:
“Yâ Rasûlallah! Ýyi bilirsin ki, Evs oðlumun babasýdýr. Amcamýn oðludur. Halkýn, bana en sevgili olanýdýr.
Kendisinin akýl muvazenesizliðine uðradýðýný, güçten kuvvetten düþtüðünü, dilinin aðýrlaþtýðýný, konuþurken de incitir olduðunu; benim onun yanýna dönmem, onun da benim yanýma dönmesi kadar uygun bir şey olamayacaðýný da herkesten daha iyi bilirsin!683
Yâ Rasûlallah! Evs b. Sâmit beni genç, zengin ve aile sahibi olduðum zaman aldý. Malýmý,684 gençliðimi yiyip bitirdi. Ben ona birçok çocuk da doðurdum.
Þimdi, kocayýp yaþlýlar arasýna girdim, çoluk çocuktan kesildim.685 Kemiklerim inceldi.686 Ailem daðýldý.687
Ben bu duruma düþtüðüm zaman, o bana zýhar yaptý. ‘Sen bana anamýn sýrtý gibisin!’ dedi.
678 Taberî, Tefsîr, 28/4.679 Ýbn Sa’d, 8/379.680 Ahmed b. Hanbel, 6/411.681 Ýbn Sa’d, 8/379.682 Ahmed b. Hanbel, 6/411.683 Ýbn Sa’d, 8/379.684 Diyarbekrî, 2/26.685 Ýbn Mâce, 1/666, Taberî, Tefsîr, 28/2.686 Taberî, Tefsîr, 28/2.687 Diyarbekrî, 2/26.
350 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sana Kitabý indiren Allah’a yemin ederim ki; o, boþama sözünü hiç anmadý” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Zannetmem ki, sen ona haram olmamýþ olasýn!” buyurdu.688
Havle Hatun:“Böyle söyleme ey Allah’ýn Peygamberi! Vallahi, o, boþama sözünü hiç
anmadý” dedi.689
Peygamberimiz Aleyhisselam cevabýný tekrarladý ve:“Ey Huveyle! Senin iþin hakkýnda bize Allah tarafýndan henüz bir şey
emrolunmadý. Sen þimdi evine dön! Eðer, inþaallah bir şey emrolunursa, onu sana açýklarým!” buyurdu.690
Havle Hatun:“Yâ Rasûlallah! Kocamla birarada yaþamamý uzat!691 Biz, ayrýlýrsak
mahvoluruz!692
Yâ Rasûlallah! Benim için bir çare bulursan, beni onunla birarada yaþat!” dedi.693
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sen ona haram olmuþsundur!” buyurdu.694
Havle Hatunun Allah’a Yalvarışı ve Peygamberimiz Aleyhisselama Vahiy Gelişi
Bunun üzerine, Havle Hatun Yüce Allah’a yöneldi ve:“Ey Allah’ým! Ben bugün halimin periþanlýðýný, üzüntülerimi, kocamdan
ayrýlmanýn üzerimdeki zahmet ve meþakkatini.. Sana þikâyet ediyorum!695 Yoksulluðumu Sana þikâyet ediyorum!696
Körpe çocuklarým var! Onlarý ona koysam, zayi olur, ölür giderler; kendi yanýma alsam, aç kalýrlar.697
Ey Allah’ým! Þikâyetlerim ancak Sanadýr!698
688 Ýbn Sa’d, 8/379, Taberî, Tefsîr, 28/4.689 Taberî, 28/4.690 Taberî, Tefsîr, 28/3.691 Taberî, Tefsîr, 28/1.692 Taberî, Tefsîr, 28/6.693 Taberî, Tefsîr, 28/3.694 Taberî, Tefsîr, 28/1.695 Ýbn Sa’d, 8/379, Taberî, Tefsîr, 28/4.696 Taberî, Tefsîr, 28/2.697 Diyarbekrî, 2/26.698 Taberî, Tefsîr, 28/6.
351Hudeybiye Seferi
Ey Allah’ým! Bu yolda bizim için geniþlik, çýkar yol olacak þeyi, Peygam-berinin diline indir!” diyerek aðlamaya baþladý.
O sýrada Hz. Âiþe’nin odasýnda bulunanlar da, ona acýdýklarýndan, aðladýlar.
Havle Hatunun, Peygamberimiz Aleyhisselamýn önünde hem aðladýðý,699 hem de:
“Yâ Rasûlallah! Halime bak! Sana kurban olayým yâ Nebiyyallah! Bana bak! Allah beni sana feda etsin!” diyerek yalvarýp durduðu sýrada,700 vahiy hali Peygamberimiz Aleyhisselamý bürüdü.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn gözleri yumuldu. Alnýndan inci taneleri gibi terler dökülmeye baþladý.701
Hz. Âiþe, Havle Hatuna:“Sus!” diye iþaret etti.Havle Hatun konuþmaya devam edince:“Ey Havle! Konuþmaný ve hitaplarýný kes artýk! Görmüyor musun, Resû-
lullaha vahyolunuyor!702 Gelen vahiy herhalde senin hakkýndadýr” dedi.Havle Hatun:“Ey Allah’ým! Sen benim hakkýmda hayýrlý olaný ihsan et! Ben Senin
peygamberinden ancak hayýrlý olaný diler ve umarým” dedi.Vahiy hali kendisinden sýyrýlýnca, Peygamberimiz Aleyhisselam gülüm-
seyerek doðruldu ve:“Ey Havle!” diye seslendi.Havle Hatun:“Lebbeyk!=Buyur, emrine âmâdeyim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Yüce Allah, ikinizin (senin ve kocanýn) hakkýnda vahiy indirdi.703
Seni müjdelerim!” buyurdu.Havle Hatun:“Hayýrlý olmasýný dilerim!” dedi.704
Peygamberimiz Aleyhisselam inen âyetleri ona okudu -ki, inen âyetler-de þöyle buyurulmakta idi:
699 Ýbn Sa’d, 8/379.700 Taberî, Tefsîr, 28/4.701 Ýbn Sa’d, 8/379.702 Taberî, Tefsîr, 28/4.703 Ýbn Sa’d, 8/379, 380.704 Taberî, Tefsîr, 28/3.
352 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Ey Resûlüm! Kocasý hakkýnda seninle direþip duran, halinden Allah’a da þikâyet etmekte olan kadýnýn sözünü, Allah iþitmiþtir.
Allah, sizin konuþmanýzý zaten iþitiyordu.
Çünkü, Allah hakkýyla iþitici, hakkýyla görücüdür.
Ýçinizden zýhar yapmakta olanlarýn karýlarý, onlarýn analarý deðildir. Onlarýn analarý, kendilerini doðurandan baþkasý deðildir.
Þüphe yok ki, zýhar yapmakla, onlar çirkin ve yalan bir söz söylemiþ oluyorlar.
Elbette, Allah çok baðýþlayýcý ve çok yarlýgayýcýdýr.
Kadýnlardan zýhar ile ayrýlmak isteyip de, sonra, dediklerini geri alacak-lar için, birbirleriyle temas etmezden önce, bir köle azad etmek gerekir.
Ýþte, size bununla öðüt veriliyor.
Allah, ne yaparsanýz, hakkýyla haberdardýr.
Fakat, kim bunu bulamazsa, yine, birbirleriyle temas etmezden önce, aralýksýz olarak iki ay oruç tutsun!
Buna da güç yetiremezse, altmýþ yoksul doyursun!
Cezadaki bu hafifletme, Allah’a ve Allah’ýn Peygamberine imanda sebat etmekte olduðunuz içindir.
Bu hükümler, Allah’ýn koyduðu hadlerdir.
Bunlarý kabul etmeyen kâfirler için ise, elem verici bir azap vardýr.”705
Keffâretler Hakkında Havle’nin Kocası Evs b. Sâmit’le Konuşma Yapılması
Zýhar hakkýndaki âyetlerin inmesi üzerine, Peygamberimiz Aleyhisse-lam, Havle Hatunun kocasýna haber saldý.
Evs b. Sâmit gelince, ona:
“Sen Havle hakkýnda yapmýþ olduðun yeminini ne niyetle yapmýþtýn?” diye sordu.
Evs b. Sâmit:
“Onun için bir keffâret, bir kurtulmalýk var mýdýr?” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Bir köleyi azad edeceksin!” buyurdu.706
705 Mücâdele: 1-4.706 Taberî, Tefsîr, 28/3.
353Hudeybiye Seferi
Havle Hatun:“Hangi köleyi azad edecek?!Vallahi, o azad etmek için köle bulamaz!Onun benden baþka hizmet edicisi yok!” diyerek söze karýþtý.707
Evs b. Sâmit de:“Köle satýn alýp azad etmek benim bütün servetimi götürür. Zaten,
benim azýcýk bir servetim var!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam; ona:“Öyleyse, ardarda iki ay oruç tutmaya gücün yeter mi?” diye sordu.708
Havle Hatun:“Vallahi, yâ Rasûlallah! O buna güç yetiremez!O her gün filan filan vakitlerde birer kere yer, içer.Eðer o zayýf bedeniyle iki ay oruç tutacak olursa, gözlerini kaybeder,
kendisinin hurdasý, kaburgasý çýkar!” diyerek yine söze karýþtý.709
Evs b. Sâmit:“Hayýr! Vallahi, yâ Rasûlallah! Tutamam!Eðer ben günde üç öðün yemek yemeyecek olursam, gözlerimi kaybe-
derim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Öyleyse, altmýþ yoksulu doyurmaya gücün yeter mi?” diye sordu.710
Havle Hatun:“Altmýþ yoksulu doyurmak buna mý kalmýþ?!Bu, ancak düþkün bir yiyicidir!” dedi.Evs b. Sâmit de:“Vallahi, bunu da yapacak gücüm yok!Sen beni ancak yardýmýnla, duanla destekleyip bundan kurtarabilirsin!”
dedi.Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben sana 15 sa’ hurma yardým edeceðim ve senin için bereket duasý
yapacaðým!” buyurdu.711
Havle Hatuna da:
707 Ýbn Sa’d, 8/380.708 Taberî, Tefsîr, 28/3.709 Ýbn Sa’d, 8/300.710 Taberî, Tefsîr, 28/3.711 Taberî, Tefsîr, 28/3.
354 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Ümmü’l-Münzir binti Kays’a uðra! Ondan yarým vesk (15 sa’) hurma al! Onu 60 yoksula sadaka olarak ver.712 Altmýþ yoksulu doyurunca, kocanýn evine dönersin!” buyurdu.713
Havle Hatunun Ümmü’l-Münzir’e Başvuruşu
Havle Hatun, hemen Ümmü’l-Münzir Hatuna gitti. Onu, kapýsýnýn önün-de oturmuþ, kendisini bekler bir halde buldu. Ümmü’l-Münzir Hatun, ona:
“Ey Havle! Arkanda ne haber var?” diye, durumu sordu.
Havle Hatun, ona:
“Hayýr var! Sen kýrýklarý sarýcý, yarýklarý sývayýcýsýn! Resûlullah Aleyhis-selam, bana, ‘Ümmü’l-Münzir binti Kays’a git! Ondan yarým vesk hurma al. Onu 60 yoksula sadaka olarak daðýt!’ buyurdu” dedi.714
Peygamberimiz Aleyhisselam onlara böyle yardýmda bulununca, Yüce Allah kendilerini biraraya getirdi, aralarý düzeldi.715
Peygamberimiz Aleyhisselam, Havle Hatuna:
“Ey Huveyle! Amcanýn oðlu çok yaþlanmýþtýr. Onun hakkýnda Allah’tan kork! Ben sana amcanýn oðluna karþý hayýrlý olmaný, iyi davranmaný tavsi-ye ederim!” buyurdu.
Havle Hatun da:
“Öyle yapacaðým!” diyerek söz verdi.716
Havle Hatunun Hz. Ömer’i Durdurup Onunla Uzun Uzun Konuşması
Hz. Ömer bir gün yanýnda bazý kiþilerle birlikte giderken, yolda çok yaþlý bir kadýna rastlamýþtý.
Kadýn Hz. Ömer’in durmasýný istedi. Hz. Ömer durdu, onunla bir hayli konuþtu.
Yanýndaki adamlardan birisi, dayanamayarak, Hz. Ömer’e:
“Ey mü’minler emîri! Þu kocakarý için bu kadar halký ayakta tuttun, beklettin!?” dedi.
712 Ýbn Sa’d, 8/380.713 Taberî, Tefsîr, 28/3.714 Ýbn Sa’d, 8/380.715 Taberî, Tefsîr, 28/2,3.716 Ahmed b. Hanbel, 6/411.
355Hudeybiye Seferi
Hz. Ömer, ona:
“Yazýklar olsun sana! Kimdir bu kadýn bilir misin?
Bu kadýn, þikâyetlerini yedi kat göklerin üstünde Allah’a duyurmuþ olan bir kadýndýr!
Bu Havle binti Sa’lebe’dir ki, onun hakkýnda, Yüce Allah, ‘Ey Resûlüm! Kocasý hakkýnda seninle direþip duran, halinden Allah’a da þikâyet etmekte olan kadýnýn sözünü Allah iþitmiþtir...” buyurmuþtur.
Vallahi, o, geceye kadar durup benimle konuþsaydý, namazdan baþka bir şey için onun yanýndan ayrýlmaz; namazý kýldýktan sonra, tekrar onun yanýna dönerdim!” dedi.717
717 Ýbn Abdilberr, 4/1830, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 7/93, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 4/290.
356 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
357Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Beşinci Bölüm
PEYGAMBERİMİZ ALEYHİSSELAMIN ELÇİLERİ HÜKÜMDARLARI İSLÂMİYETE DAVET EDİYOR
357Hudeybiye Seferi
358 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
359Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
PEYGAMBERİMİZ ALEYHİSSELAMIN ELÇİLERİ HÜKÜMDARLARI İSLÂMİYETE DAVET EDİYOR
k
Elçilerin Gönderiliş Tarihi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hicretin 6. yýlýnda, Zilhicce ayýnda, Hudeybiye’den Medine’ye döndükten sonra1 veya Hicretin 7. yýlý Muhar-rem ayýnda2 bir gün, ashabýnýn yanlarýna varýp:
“Ey insanlar! Hiç þüphesiz, Yüce Allah, beni herkese rahmet olarak göndermiþtir!
Havarilerin Ýsa b. Meryem’in emrinde ihtilaf ettikleri gibi, siz de benim emrimde ihtilaf etmeyiniz!” buyurdu.
Ashab:
“Yâ Rasûlallah! Havariler nasýl ihtilaf ettiler?” diye sordular.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Benim sizi davet edeceðim þeye, o da havarileri davet etmiþti.
Yakýndaki bir yere gönderdiði kimseler razý oldular ve selameti bul-dular. Uzak bir yere gönderdiði kimseler ise, suratlarýný astýlar ve aðýr davrandýlar.
Ýsa da bunu Allah’a þikâyet etti.
Bunun üzerine, aðýr davrananlar, gönderildikleri halkýn diliyle konuþur olduklarý halde sabaha çýktýlar!” buyurdu.3
1 Ýbn Sa’d, 1/258, Taberî, Târîh, 3/84, İbn Kesîr, Bidâye, 4/180, Kastallânî, Mevâhib, 1/290.2 Ýbn Sa’d, 1/258.3 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/254, 255, Taberî, Târîh, 3/85.
359Hudeybiye Seferi
360 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
İsa Aleyhisselamın Kimleri, Nerelere Gönderdiği
Ýsa Aleyhisselam, havarilerden ve etbaýndan uzak yerlere gönderdiði kiþilerden;
1. Butrus’u, havari olmayan etbaýndan Bulus ile birlikte, Rûmiye’ye, 2. Enderais ile Menta’yý, halký adam yiyen Yamyamîler diyarýna,3. Tomas’ý, Maþrýk’ta Babil diyarýna,4. Flübüs’ü, Kartacanna’ya (Afrika’ya),5. Yuhannes’i, Efsus’a (Ashab-ý Kehf gençlerinin karyesine), 6. Yakubüs’ü, Oraþalim’e (Beytü’l-Makdis karyesi Ýlya’ya),7. Ýbn Selma’yý, göçebe Araplara (Hicaz topraðýna),8. Simun’u, Berber topraðýna,9. Havarilerden olmayan Yahuda’yý da, Yudis’in yerine, göndereceði
yere göndermiþti.4
Peygamberimiz Aleyhisselamın Ashabdan Kimleri, Kimlere Gönderdiği
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Muhacir sahabileri, ayaða kalkarak:“Sen bizi nereye göndermek istersen, oraya gönder! Biz senin emrini
yerine getiririz!5 Vallahi, hiçbir þey hakkýnda sana muhalefet etmeyiz. Bize emret ve göndereceðin yere gönder bizi!” dediler.6
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabýndan:1. Dýhye b. Halîfe el-Kelbî’yi, Rum hükümdarý Kayser’e;2. Abdullah b. Huzâfe es-Sehmî’yi, Acem þahý Kisrâ’ya,3. Amr b. Ümeyye ed-Damrî’yi, Habeþ hükümdarý Necaþî’ye,4. Hâtýb b. Ebi Beltaa’yý, Ýskenderiye hükümdarý Mukavkýs’a,5. Þüca’ b. Vehb’i, Gassan hükümdarý Hevze b. Ali’ye gönderdi.7
Yola çýkarýlan bu elçiler de, Peygamberimiz Aleyhisselamýn bildirdikleri gibi, gönderildikleri milletlerin dillerini konuþur olduklarý halde sabaha çýktýlar.8
4 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/255.5 Taberânî’den naklen Heysemî, 5/305, 306, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 11/444, Diyarbekrî, 2/30,
Halebî, 3/283.6 Zehebî, Târîh, s. 423.7 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/254, Ýbn Sa’d, 1/258, 262, Ebu Ubeyd, s. 29, 32, 34, Belâzurî, Ensâb, 1/531,
Yakubî, 2/77, 78, Taberî, Târîh, 3/84, 91, İbn Hazm, Cevâmi, s. 29, 31, İbn Cevzî, 2/717, 738, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/210, 215, Ýbn Kayyým, 3/71, 74, Ýbn Seyyid, 2/259, 271, İbn Kesîr, Bidâye, 4/180, Kastallânî, Mevâhib, 1/289, 296, Diyarbekrî, 2/29, 40.
8 Ýbn Sa’d, 1/258, Ýbn Ebi Þeybe, 14/339.
361Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Peygamberimiz Aleyhisselam, gönderdiði elçilerin yanlarýna varacaklarý hükümdarlara da birer yazý yazdýrdý.9
Peygamberimiz Aleyhisselamın Yazdırdığı Yazıları Mühürlemesi
Peygamberimiz Aleyhisselam Acem þahýna, Rum Kayserine ve Habeþ Necaþî’sine mektup yazdýrmak istediði zaman:10
“Yâ Rasûlallah! Onlar, bir mektubu, mühürlü olmadýkça okumazlar!” denilmiþti.
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam gümüþten bir mühür yüzük edindi ki, kaþýna, üç satýr üzerine Allah Resûl Muhammed nakþedilmiþti.11
Mühür yüzükteki yazý; aþaðýdan yukarýya doðru, ‘Muhammed’ bir satýr, ‘Resûl’ bir satýr, ‘Allah’ da bir satýr olmak üzere üç satýr halinde idi.12
Peygamberimiz Aleyhisselam, bu mühür yüzüðü sol elinin serçe parmaðýna takardý.13
Sað elinin parmaðýna taktýðý da olurdu.Peygamberimiz Aleyhisselam, onun kaþlý tarafýný avucunun içine çevi-
rir, getirirdi.14
Peygamberimiz Aleyhisselam, bu mühür yüzük parmaðýnda olduðu halde vefat etmiþtir.15
Peygamberimiz Aleyhisselamýn bu mühür yüzüðünü, Hz. Ebu Bekir, ondan sonra Hz. Ömer, Hz. Ömer’den sonra Hz. Osman parmaðýna takmýþtýr.
Hz. Osman bir gün Eris kuyusunun baþýnda oturduðu sýrada onu parmaðýndan çýkarmýþ, elinde evirip çevirirken kuyunun içine düþürmüþ, kuyunun bütün suyu çektirildiði, üç gün gidilip gelinip arandýðý halde bu yüzük bulunamamýþtýr.16
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hükümdarlara Elçiler Göndermesinin Sebebi
Hudeybiye’de Kureyþ müþriklerine de açýklanmýþ olduðu üzere, Kureyþ müþrikleri Peygamberimiz Aleyhisselamý uðraþtýrmadýklarý takdirde, Pey-
9 Ýbn Sa’d, 1/259.10 Müslim, 3/1657.11 Ýbn Sa’d, 1/258, Ahmed b. Hanbel, 3/223, Buhârî, Sahîh, 1/24, 3/235, 7/53, Müslim, 3/1657, Ebu
Davud, 4/88.12 Buhârî, Sahîh, 7/54.13 Müslim, 3/1659.14 Müslim, 3/1655, 1656, Ýbn Mâce, 2/1202.15 Hâkim, 3/250, Ýbn Abdilberr, 3/1178.16 Buhârî, Sahîh, 7/54.
362 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
gamberimiz Aleyhisselam Ýslâmiyeti baþka kavim ve kabileler arasýnda yaymaya çalýþacaktý.17
Peygamberimiz Aleyhisselam Hudeybiye’de Kureyþ müþrikleriyle yaptýðý muahede ile çarpýþmayý býrakarak on yýl barýþ içinde yaþamayý saðlayýnca;18 Yüce Allah’ýn:
“De ki: ‘Ey Ýnsanlar! Ben Allah’ýn hepinize gönderdiði peygamberim!’”19 buyruðuna uyarak, en yakýnýndan en uzaðýna kadar, komþu hükümdarlara ve kabile baþkanlarýna Ýslâmiyeti duyurmak, kendilerini Ýslâmiyete davet etmek sýrasý gelmiþti.
Bunun için, ashabýndan bazýlarýný hükümdarlara gönderdi ve yazdýrýp ellerine verdiði mektuplarla onlarý Ýslâmiyete davet etti.20
Amr b. Ümeyye’nin Habeş Necaşî’sine21 Gönderilişi
Gönderiliş Tarihi
Amr b. Ümeyye ed-Damrî’nin Habeþ Necaþî’sine gönderiliþi, Hicretin 7. yýlý Muharrem ayýnda idi.22 Amr b. Ümeyye, hükümdarlara gönderilen elçilerin ilki idi.23
Peygamberimiz Aleyhisselam, Habeþ Necaþî’sine gönderdiði, Muham-med Resûlullah mührü ile mühürlü mektubunda þöyle buyurdu:
“BismillâhirrahmânirrahîmBu, Peygamber Muhammed’den, Habeþlerin ulusu Necaþî’ye yazýlan
yazýdýr:Doðru yola tâbi olanlara; Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne iman edenlere;
Allah’tan baþka hiçbir ilah olmadýðýna, O’nun þeriksiz bir tek ilah olduðuna, kendisinin hiçbir eþ ve oðul edinmediðine, Muhammed’in de O’nun kulu ve resûlü olduðuna þehadet getirenlere, selam olsun!
Ben seni Allah’ýn dâvetiyle (Ýslâmiyete) davet ediyorum!Ben O’nun Resûlüyüm!
17 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/321, Ebu Yusuf, s. 209, 210, Ahmed b. Hanbel, 3/323, Taberî, Târîh, 3/73, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/200.
18 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/611, Ýbn Sa’d, 2/97, Ahmed b. Hanbel, 4/325, Belâ-zurî, Ensâb, 1/350, Taberî, Târîh, 3/79, Ýbn Seyyid, 2/214, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 37.
19 A’râf: 158.20 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/254.21 Rum ülkesi krallarýna Hrakl, Kayser; Fars (Ýran) krallarýna Kisrâ, Mýsýr krallarýna Firavun; Yemen
krallarýna Tübba’; Habeþ krallarýna Necaþî; Türk krallarýna Hâkan denirdi. (İbn Kesîr, Bidâye, 3/78, Diyarbekrî, 2/3).
22 Ýbn Sa’d, 1/258, Belâzurî, Ensâb, 1/531.23 Ýbn Sa’d, 1/258.
363Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Sen Müslüman ol ki, selamete eresin!
‘Ey Ehl-i Kitab! Geliniz: Bizim aramýzla sizin aranýzda eþit ve ortak bir sözde (kelime-i tevhidde) birleþelim de, Allah’tan baþkasýna ibadet etme-yelim ve O’na hiçbir þeyi þerik koþmayalým!
Allah’ý býrakýp da, birbirimizi rabler edinmeyelim!
Eðer bu davetten yüz çevirirsen, Hýristiyan kavminin vebali senin üze-rindedir!”24
Ýbn Ýshak’a ve daha baþka kaynaklara göre; Peygamberimiz Aleyhisselamýn Necaþî’ye gönderdiði mektupta þöyle buyurduklarý da rivayet edilir:
“Bismillâhirrahmânirrahîm
Allah’ýn Resûlü Muhammed’den, Habeþ Kralý Necaþî Ashama’ya!
Selam olsun sana!
Senin temelli selamette olmaný diler,25 sana olan nimetinden dolayý Allah’a hamd ü sena ederim -ki, O’ndan baþka ilah yoktur! O Melik’tir, Kuddûs’tür, Selam’dýr, Mü’min’dir, Müheymin’dir!26 Þehadet ederim ki; Ýsa b. Meryem, Allah’ýn çok temiz, iffetli, dünyadan el etek çekmiþ olan Meryem’e ilka ettiði Rûhu ve Kelimesidir ki, Meryem böylece ona gebe kalmýþ, Yüce Allah onu Rûhundan nefhedip yaratmýþtýr. Nasýl ki, Âdem’i de Kudret Eliyle ve nefhiyle öyle yaratmýþtý.
Ben seni, Bir olan, eþi ortaðý bulunmayan Allah’a ve O’na ibadet ve tâata, bana tâbi olmaya ve Allah’tan getirip teblið etmiþ olduðum þeylere iman etmeye davet ediyorum.
Çünkü, ben Allah’ýn Resûlüyüm!
Amcamýn oðlu Cafer’i, bazý Müslümanlarla birlikte sana göndermiþtim. Yanýna geldikleri zaman, zulmü býrak, onlarý aðýrlamaya bak!
Ben seni ve askerlerini Yüce Allah’a ibadet ve tâata davet ediyorum.Sana gereken tebligatý yapmýþ, öðüdü vermiþ bulunuyorum.Öðüdümü kabul ediniz!Doðru yola uyan gidenlere selam olsun!”27
24 Ýbn Ýshak, Kitâbu’l-mübtedâ, 4/210.25 Taberî, Târîh, 3/89, Ýbn Seyyid, 2/264.26 Taberî, Târîh, 3/89, İbn Cevzî, 2/735, Ýbn Seyyid, 2/264, Ýbn Kayyým, 2/71, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2,
ks. 2, s. 36, Kastallânî, Mevâhib, 1/291, Diyarbekrî, 2/30, Halebî, 3/293.27 Ýbn Ýshak’tan naklen Taberî, Târîh, 3/89, Vâkýdî’den naklen Ýbn Seyyid, 2/264, Ýbn Kayyým, 3/71, Ýbn
Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 36, 37, Kastallânî, Mevâhib, 1/291, 292, Diyarbekrî, 2/30, Halebî, 3/293.
364 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Amr b. Ümeyye’nin Necaşî’nin Huzuruna Küçük Kapıdan Girmekten Kaçınışı
Amr b. Ümeyye, Habeþ ülkesine gittiðinde, adamlarýn Necaþî’nin huzu-runa küçük bir kapýdan eðilerek girdiklerini gördü. Kendisi de kapýya kadar vardý. Hemen oradan geri döndü.
Amr b. Ümeyye’nin bu davranýþý oradakilerin aðýrlarýna gitti. Amr b. Ümeyye’yi hýrpalamak, tartaklamak istediler.
Necaþî, Amr b. Ümeyye’ye:“Seni küçük kapýdan içeri girmekten alýkoyan nedir?” diye sordu.Amr b. Ümeyye:“Bizler Peygamberimize böyle yapmayýz! Onun yanýna, eðilerek girme-
yiz!” dedi.Necaþî:“Doðru söyledin!” dedi ve adamlarýna da:“Serbest býrakýnýz onu!” diye emir verdi.28
Amr b. Ümeyye’nin Necaşî’nin Huzurundaki Hitabesi
Amr b. Ümeyye, Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektubunu Necaþî’ye sunduktan sonra, þöyle hitab etti:
“Ey Ashama! Bana düþen söylemek, sana düþen de dinlemektir:Sen bize ne kadar þefkat ve nezaket gösterdinse, bizim de sana o derece
güvenimiz olmuþtur.Biz senden hangi hayrý ve iyiliði ummuþsak, muhakkak ona kavuþ-
muþuzdur.Biz senden hiçbir zaman hiçbir hususta hiçbir korku ve endiþe duyma-
mýþ; daima emniyet ve güvenç içinde bulunmuþuzdur.Zaten, biz senden, ‘Sizinle bizim aramýzda, Ýncil, reddolunmaz bir þahit,
haksýzlýk etmez, bu yolda kesip aralayýcý hüküm verir bir hâkim olsun! Þu kadar ki, Yahudilerin Ýsa b. Meryem hakkýndaki davranýþlarý gibi, sen de þu ümmî peygamber hakkýnda kötü davranmayasýn!’ diye bir hüccet ve teminat da almýþ bulunuyorduk.
Peygamber Aleyhisselam elçilerini ayýrýp hükümdarlara yolladýðý zaman, ben, o elçilerin kendileri için ummadýklarý þeyi senden umduðum ve onlarýn korktuklarý þey hakkýnda ben senden emniyet içinde bulunduðum
28 Zehebî, Siyer, 3/120, 121.
365Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
halde, geçmiþteki hayýr ve iyiliklere göre ecir ve mükâfat bekleyerek gelip huzuruna çýkmýþ bulunuyorum!” dedi.29
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubunun Okunuşu ve Necaşî’nin Müslümanlığını Açıklayışı
Necaþî, Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektubunu Amr b. Ümeyye’den alýnca, gözlerine sürdü.30 Öpüp baþýna koydu.31 Hemen tahtýndan indi, teva-zu göstererek yere oturdu ve Müslümanlýðýný açýkladý. Þehadet getirdi ve:
“Eðer yanýna kadar gitmeye imkân bulsaydým, muhakkak giderdim!32
Allah’ý þahit tutarak söylerim ki: O, Kitab Ehli olan Yahudilerle Nasrânî-lerin [Hýristiyanlarýn] geleceðini bekleyip durduklarý ümmî peygamberdir!
Musa Peygamber, ‘Merkebe biner!’ diyerek Ýsa Peygamberin geleceðini müjdelediði gibi; Ýsa Peygamber de, ‘Deveye biner!’ diyerek Muhammed Peygamberin geleceðini öylece müjdelemiþtir!
Gözle görmek, bu müjde haberinden daha tatmin edici, daha içe sindi-rici deðildir!33
Fakat, ne yapayým ki, Habeþlilerden pek az yardýmcýlarým vardýr. Yardýmcýlarýmýn çoðalmasýný ve kalblerin Ýslâmiyete ýsýnmasýný bekliyo-rum” dedi.34
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubunun Kutu İçinde Saklanışı
Necaþî, fil kemiðinden (diþinden) yapýlmýþ bir kutu getirtip Peygambe-rimiz Aleyhisselamýn mektuplarýný onun içine koydu ve:
“Bu mektuplar aralarýnda bulundukça, Habeþlerde hayýr ve bereket devam edecektir!” dedi.35
Rivayete göre; Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektuplarý, Habeþ Necaþî’lerinin ellerinde bulunmakta devam etmiþ, Necaþîler tarafýndan bu mektuplara büyük saygý ve itina gösterilegelmiþtir.36
29 Ýbn Ýshak’tan naklen Ýbn Kayyým, 3/71, Ýbn Seyyid, 2/264, Halebî, 3/294, Zürkânî, 3/344.30 Ýbn Sa’d, 1/258, İbn Cevzî, 2/735, Kastallânî, Mevâhib, 1/299, Diyarbekrî, 2/30, Halebî, 3/293,
Zürkânî, 3/344.31 Halebî, 3/293.32 Ýbn Sa’d, 1/258, İbn Cevzî, 2/735, 736, Kastallânî, Mevâhib, 1/299, Diyarbekrî, 2/30, Zürkânî,
3/344.33 Ýbn Ýshak’tan naklen Ýbn Kayyým, 3/71, Ýbn Seyyid, 2/264, Halebî, 3/294, Zürkânî, 3/344.34 Kastallânî, Mevâhib, 1/292, Halebî, 3/294, Zürkânî, 3/344.35 Ýbn Sa’d, 1/258, Kastallânî, Mevâhib, 1/299, Diyarbekrî, 2/31, Halebî, 3/293.36 Diyarbekrî, 2/31.
366 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Halen Şam’da Bulunan ve Peygamberimiz Aleyhisselama Ait Olduğu Sanılan Mektup
D. M. Dunlop’un verdiði bilgiye göre; Peygamberimiz Aleyhisselamýn Necaþî’ye göndermiþ olduðu mektuba benzeyen bir mektup halen Þam’da bir þahsýn elinde bulunmaktadýr.
Sözü edilen þahýs; bunu birkaç yýl önce, bir Habeþ pazarýndan aldýðýný söylemiþtir.
Mektup, yaklaþýk olarak 23x33 cm. eb’âdýnda bir deri üzerine kahveren-gi mürekkeple yazýlmýþtýr.
Mektubun 17. satýrýnýn sonunda yuvarlak mühür izi vardýr.Bu mühür, 2/5 cm. çapýndadýr ve aþaðýdan yukarýya doðru ‘Muham-
med’ bir satýr, ‘Resûl’ bir satýr, ‘Allah’ da bir satýr olmak üzere üç satýr halindedir.37
Amr b. Ümeyye’nin Öldürülmek Üzere Necaşî’den İstenilişi
Kureyþ müþriklerinden Amr b. Âs, Hendek savaþýndan sonra, bazý kafadarlarýyla birlikte, Habeþ ülkesinde oturmayý, Peygamberimiz Aleyhisse-lamla müþriklerden hangi taraf kazanýrsa o tarafa katýlmayý kararlaþtýrmýþlar; tabaklanmýþ bir hayli meþin toplayýp Habeþ ülkesine gitmiþlerdi.
Bunlarýn Habeþ ülkesinde bulunduklarý sýrada, Peygamberimiz Aleyhis-selam da, Amr b. Ümeyye’yi elçi olarak oraya göndermiþti. Amr b. Âs, Amr b. Ümeyye’nin Necaþî’nin yanýna girip çýktýðýný görünce, arkadaþlarýna:
“Bu, Amr b. Ümeyye’dir!Eðer Necaþî’nin yanýna girersem, onu bana teslim etmesini, Necaþî’den
isteyeceðim! Bana verdiði zaman da, onun boynunu vuracaðým!” diyerek Necaþî’nin yanýna girdi.
Öteden beri yaptýðý gibi, Necaþî’nin huzurunda yere kapandý.Necaþî, ona:“Hoþgeldin dostum! Memleketinden bana hediye olarak bir şeyler getir-
din mi?” dedi.Amr b. Âs:“Evet! Ey hükümdar! Sana birçok meþin hediye edeceðim!” dedi,
getirdiði meþinleri Necaþî’nin yanýna yaklaþtýrdý.Meþinler Necaþî’nin hoþuna gitti.
37 Prof. M. Hamidullah, Ýslâm Peygamberi, 1/201.
367Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Bunun üzerine, Amr b. Âs:“Ey hükümdar! Ben senin yanýndan bir adamýn çýktýðýný gördüm ki, o,
bize düþman bir adamýn elçisidir!Onu bana teslim et de, öldüreyim?Çünkü, o, eþrafýmýzdan ve hayýrlýlarýmýzdan bazý kiþileri öldürmüþtür!”
dedi.Amr b. Âs der ki:“Ben bunu söyler söylemez, Necaþî kýzdý; sonra da, elini uzatýp burnu-
ma öyle bir çarptý ki, burnumu kýrdý sandým!Eðer o sýrada yer benim için yarýlsaydý, korkumdan yerin dibine girer-
dim!”Bundan sonra, Amr b. Âs:“Ey hükümdar! Vallahi, bundan hoþlanmadýðýný bilseydim, onu senden
dilemezdim” dedi.Necaþî:“Demek, sen Musa Peygambere gelmiþ olan Nâmûs-u Ekber (Cebrail)’in
kendisine gelip durduðu bir zâtýn elçisini öldürmek üzere sana vermemi istiyorsun ha?” dedi.
Amr b. Âs:“Ey hükümdar! O, gerçekten, böyle bir peygamber midir?” diye sordu.Necaþî:“Yazýklar olsun sana ey Amr! Sen benim sözümü dinle de, ona tâbi ol!Çünkü, O, vallahi hak üzeredir! Kendisine karþý koyanlara galebe çala -
caktýr-Musa Peygamberin Firavuna ve ordusuna galebe çaldýðý gibi!” dedi.Amr b. Âs:“Öyleyse, sen benim Ona Ýslâmiyet üzere bey’atýmý alýr mýsýn?” diye
sordu.Necaþî:“Olur!” dedi ve elini uzattý.Amr b. Âs da, ona Ýslâmiyet üzere bey’at ettikten sonra, arkadaþlarýnýn
yanýna döndü ve Müslüman olduðunu onlardan gizli tuttu.38
Habeş Halkının Necaşî’ye Karşı Ayaklanışı
Habeþ halký toplanýp Necaþî’ye:“Sen dinimizden ayrýldýn!” diyerek ayaklandýlar.
38 Ayný kaynaklar.
368 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Necaþî, Hz. Cafer’le arkadaþlarýna haber gönderdi, gemiler hazýrlattý ve:“Gemilere biner, bir müddet onlarýn içinde bulunursunuz.Eðer ben þu halka yenilirsem, siz istediðiniz yere kavuþmak üzere çýkýp
gidersiniz.Eðer ben onlarý sindirir, kendime boyun eðdirmeyi baþarabilirsem, yine
burada kalýrsýnýz!” dedikten sonra yazýlý bir kaðýdý eline aldý.Kaðýttaki yazýda:“Allah’tan baþka hiçbir ilah olmadýðýna, Muhammed Aleyhisselamýn
Allah’ýn kulu ve resûlü olduðuna, Ýsa b. Meryem Aleyhisselamýn da Allah’ýn kulu ve resûlü ve Allah’ýn Meryem’e ilka eylediði Rûhu ve Kelimesi olmak-tan baþka bir vasfý bulunmadýðýna þehadet” ediliyordu.
Necaþî, bu yazýyý kaftanýnýn içinden sað omuzuna doðru yerleþtirdikten sonra, Habeþ halkýnýn yanlarýna doðru vardý.
Onlar, Necaþî için sýralanmýþlardý.Necaþî, onlara:“Ey Habeþ cemaati! Ben size insanlarýn en yakýný ve en lâyýký deðil
miyim?” diye sordu.“Evet! Öylesin!” dediler.Necaþî:“Siz, benim aranýzdaki hal ve gidiþatýmý nasýl buluyorsunuz?” diye
sordu.Habeþliler:“En hayýrlý bir hal ve gidiþat olarak görüyor ve buluyoruz!” dediler.Necaþî:“O halde, siz benden ne istiyorsunuz?” diye sordu.Habeþliler:“Sen dinimizden ayrýldýn, Ýsa’nýn bir kul olduðunu söyledin!” dediler.Necaþî:“Ya siz, Ýsa hakkýnda ne dersiniz?” diye sordu.Habeþliler:“‘O, Allah’ýn oðludur!’ deriz” dediler.Bunun üzerine, Necaþî elini göðsüne ve kaftanýna bastýrarak:“Bu, þehadet eder ki; Ýsa b. Meryem, bundan [göðsümdeki yazýda olan-
dan] baþka bir şey deðildir!” dedi.
369Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Habeþliler, Necaþî’nin bu sözünden hoþnut oldular, karþýsýndan çekilip gittiler.39
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektuplarını Necaşî’nin Cevaplayışı
Necaþî, Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektuplarýný þöyle cevap-landýrdý:
“BismillâhirrahmânirrahîmAllah’ýn Resûlü Muhammed’e Necaþî Ashama tarafýndandýr:Ey Allah’ýn Peygamberi!40*41
Kendisinden baþka hiçbir ilah olmayan ve beni Ýslâmiyete hidayet eden Allah’ýn selamý, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun!42
Bundan sonra, arzederim ki yâ Rasûlallah! Ýçinde Ýsa’nýn iþi anýlan mek-tubun bana eriþti.
Göklerin ve yerin Rabbine yemin ederim ki; Ýsa da, kendisi hakkýnda, senin andýðýndan zerre kadar fazla deðildir.
O, ancak senin dediðin gibidir.Senin bize neleri teblið etmek üzere gönderildiðini öðrenmiþ, amcanýn
oðlu ve arkadaþlarýyla tanýþmýþ, kendilerini aðýrlamýþ bulunuyoruz. Þehadet ederim ki; sen, muhakkak, sözlerinde doðru olan ve kendin-
den önceki peygamberleri de doðrulayýcý olarak gönderilmiþ bulunan Resûlullahsýn!
Ben sana bey’at için amcanýn oðluna bey’at etmiþ; âlemlerin Rabbi olan Allah’a, onun önünde boyun eðip Müslüman olmuþumdur.
Oðlum Erha b. Ashama b. Ebcer’i de sana gönderiyorum.Ben, kendimden baþkasýna güç yetirememekte, söz geçirememekteyim.Eðer benim de muhakkak yanýna gelmemi istiyorsan, ben onu da
yaparým yâ Rasûlallah!Ben senin söylediðin þeylerin hak ve gerçek olduðuna þehadet ediyorum!Selam olsun sana yâ Rasûlallah!”43
39 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/365, Zehebî, Siyer, 1/315, 316.40 “Ey Allah’ýn Resûlü!” Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 37, Kastallânî, Mevâhib, 1/292, Diyarbekrî, 2/30.41 Taberî, Târîh, 3/89, İbn Cevzî, 2/735, Ýbn Kayyým, 3/71, Ýbn Seyyid, 2/264, Halebî, 3/293.42 Taberî, Târîh, 3/89, İbn Cevzî, 2/735, Ýbn Kayyým, 3/71, Ýbn Seyyid, 2/264, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks.
2, s. 37, Kastallânî, Mevâhib, 1/292, Diyarbekrî, 2/30, Halebî, 3/293.43 Ýbn Ýshak’tan naklen Taberî, Târîh, 3/89, İbn Cevzî, 2/735, 736, Ýbn Kayyým, 3/71, 72, Ýbn Seyyid,
2/264, 265, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 37, Kastallânî, Mevâhib, 1/292, Diyarbekrî, 2/30, Ha-lebî, 3/293.
370 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Necaşî’nin Muhacir Müslümanları Gemilere Bindirip Medine’ye Yollayışı
Necaþî; Muhacir Müslümanlarýn yol hazýrlýklarýnýn görülmesini, düzen-lenmesini ve Amr b. Ümeyye ile birlikte iki gemiye bindirilmelerini adamlarýna emretti.44
Hemen, kaptanlarýyla birlikte, iki gemi tahsis edildi.45
Kureyþ müþriklerinin liderlerinden Ebu Süfyan’ýn kýzý olup Habeþistan’da mürted kocasý ölünce Peygamberimiz Aleyhisselama nikâhlanan Hz. Ümmü Habibe de, onlarla birlikte bu gemilere bindirildi.46
Necaþî, Hz. Cafer’le arkadaþlarýnýn yanýna 70 kiþi de kattý ki, bunlarýn 62’si Habeþli, 8’i Þamlý idi.47
Hepsinin üzerlerinde softan cübbeleri vardý.Hepsi de, kilise ve din adamlarýnýn iyilerinden ve yürekleri yufka, göz-
leri yaþlý olanlarýndandýlar.48
Hz. Ümmü Habibe’nin bildirdiðine göre;Necaþî’nin gemicileri, Müslümanlarý Car limanýna kadar getirip karaya
çýkardýlar.49
Car; Kulzum denizinin sahilinde bir þehirdir.Car ile Medine arasý, bir gün bir geceliktir.Car ile Eyle arasý üç merhale, Cuhfe sahiline doðru da üç merhale
kadardýr.Car; Habeþ, Mýsýr, Aden, Çin ve diðer Hind beldelerinden gelen gemile-
rin çýkýþ yeri, limanýdýr.Car’ýn yarýsý denizde, ada üzerindedir; yarýsý da sahildedir.Pek çok köþkleri ve yalýlarý olan bir yerdir.50
Yolcular, Car’a çýkýnca, oradan develere binerek Medine’ye gittiler.51
Necaşî’nin Peygamberimiz Aleyhisselama Gönderdiği Bazı Hediyeler
Necaþî, Peygamberimiz Aleyhisselama, hediye olarak gömlekler, don-lar, kaftanlar, iki çift ince ve yumuþak mest.. gönderdi.52
44 Ýbn Sa’d, 1/259.45 Taberî, Târîh, 3/89, 90.46 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 37.47 Kastallânî, Mevâhib, 1/292, Diyarbekrî, 2/30, Zürkânî, 3/345.48 Taberî, Tefsîr, 7/4, Diyarbekrî, 2/31.49 Taberî, Târîh, 3/90.50 Yâkût, 2/92, 93.51 Taberî, Târîh, 3/90.52 Sevâtiu’l-envâr’dan naklen M. Hamidullah, Vesâiku’s-siyâsiyye, s. 48.
371Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Necaşî’nin Oğlu Erha ile Yanına Katılanların Gemilerinin Batıp Denizde Boğulmaları
Necaþî, Hz. Cafer’le arkadaþlarýnýn arkasýndan, oðlu Erha’yý da, 60 Habeþli ile birlikte bir gemiye bindirip Peygamberimiz Aleyhisselama yollamýþtý.
Denizin ortalarýna geldikleri zaman, bunlarýn gemileri battý, hepsi de suda boðularak öldüler.53
Dıhye b. Halife’nin Rum Kayseri Herakliyus’a Gönderilişi
Gönderiliş Tarihi ve Gönderiliş Sebebi
Dýhye b. Halife’nin Rum Kayseri Herakliyus’a gönderiliþi, Hicretin 7. yýlý Muharrem ayýnda idi.54
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kayser Herakliyus’u Ýslâmiyete davet etmek üzere, ashabýndan Dýhye b. Halife’yi bir mektupla ona gönderdi. Mektubu, Kayser’e sunmasý için, Busra emîrine teslim etmesini de Dýhye’ye emir buyurdu.55
Dýhye b. Halife, Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektubunu alýp Busra-’ya hareket etti.56
Kayser’in Adağı ve Adağını Yerine Getirişi
Kayser Herakliyus:“Eðer Allah Ýranlýlarýn askerlerini bozguna uðratýrsa, Hýms’tan Ýlya’ya
(Kudüs’e) kadar yaya olarak yürüyeyim!” diye adakta bulunmuþ;57 ülkesi-ne giren Acem ordusunu yenip, onlarý topraðýndan çýkarmaya ve iðtinam ettikleri en büyük salibi, haçý da geri almaya muvaffak olmuþtu.58
Herakliyus, adaðýný yerine getirmek üzere, Hýms’tan Ýlya’ya kadar yaya yürümeye kalkmýþ, kendisinin yoluna döþekler serilmiþ,59 yürüyüp gider-ken üzerine kokular serpilmiþ durmuþ, böylece Kudüs’e eriþmiþ, adaðýný yerine getirmiþti.60
53 Taberî, Târîh, 3/89, İbn Cevzî, 2/735, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/213, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 37, Kastallânî, Mevâhib, 1/292, Diyarbekrî, 2/31.
54 Ýbn Sa’d, 1/258, 4/251, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/30.55 Ýbn Sa’d, 1/259, Ahmed b. Hanbel, 1/262, Buhârî, Sahîh, 4/2, Ebu Nuaym, Delâil, 2/343.56 Diyarbekrî, 2/29.57 Müslim, 3/1367.58 Taberî, Târîh, 3/85.59 Ahmed b. Hanbel, 1/262, Taberî, Târîh, 3/85, Beyhakî, Delâil, 4/381, 382.60 Diyarbekrî, 2/31, 32 Halebî, 3/289, 290.
372 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Dıhye’nin Gassan Emîrine Başvuruşu ve Kudüs’e Gönderilişi
Herakliyus’un Kudüs’te bulunduðu sýralarda, Dýhye b. Halife de, Pey-gamberimiz Aleyhisselamýn mektubunu Kayser’e sunmayý saðlamak üzere Busra’daki Gassan emîri Hâris’e baþvurdu.61
O da, Dýhye’yi Herakliyus’a götürmesi için, Adiyy b. Hâtim’i vazifelendirdi.Adiyy b. Hâtim de, Dýhye’yi alýp Kudüs’e götürdü.62
Dýhye’ye, kavim ve kabilesinden bazý kiþiler:“Kayser’in yanýna vardýðýn ve kendisini gördüðün zaman, yere kapan!
Kayser izin verinceye kadar da, baþýný secdeden kaldýrma!” dediler.Dýhye:“Ben bunu hiçbir zaman yapmam ve Allah’tan baþkasýna hiçbir zaman
tapmam!” dedi.“Eðer sen böyle yaparsan, o ne mektubunu alýr, ne de sana bir cevap
yazar!” dediler.Dýhye:“Ýsterse almasýn!” dedi.Ýçlerinden bir adam:“Ben sana bir şey daha salýk vereyim mi ki, sen öyle yapýnca hem mek-
tubun alýnsýn, hem de ona secde etmek zorunda kalmayasýn?” dedi.Dýhye:“Nedir o?” diye sordu.Adam:“Kayser’in her eþiðine oturacaðý bir minberi vardýr.Sen gider, sahifeni minberin üzerine býrakýrsýn.Kayser onu alýnca sahibini çaðýrýr; o zaman sen de Kayser’in yanýna
varýrsýn!” dedi.Dýhye:“Bak, iþte bunu yapabilirim!” dedi.63
Kayser’in Tasalanışı
Kudüs’te oturan ve Þam Hýristiyanlarýna piskopos tayin edilen Ýbn Nâtu-r’un bildirdiðine göre; Herakliyus, Kudüs’e geldiði sýralarda,64 günün birinde, pek üzüntülü ve tasalý göründü.
61 Diyarbekrî, 2/31.62 Halebî, 3/284.63 İbn Arabî, Muhâdarât, 2/129, 130, Diyarbekrî, 2/32, Halebî, 3/284.64 Buhârî, Sahîh, 1/6, Taberî, Târîh, 3/85, Beyhakî, Delâil, 4/382, İbn Kesîr, Bidâye, 4/362.
373Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Meclisindeki devlet adamlarýndan bazýlarý, ona:“Biz senin halini baþka türlü görüyoruz!?” dediler.65
Herakliyus, yýldýzlara bakar, kâhinlikten anlardý.“Ben, bu gece yýldýzlara baktýðýmda, Hýtan Melikini (Sünnetliler
Hükümdarýný) zuhur etmiþ gördüm!Bu ümmet içinde sünnet olanlar kimlerdir?” dedi.“Yahudilerden baþka, sünnet olan yoktur! Onlardan da, sakýn
endiþelenme! Hükmün altýndaki þehirlere yaz: Oradaki Yahudileri öldür-sünler!” dediler.66
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubunun Okutturuluşu
Kayser’in yýldýzlara bakarak tasalandýðý sýrada, Dýhye gelip, Peygam-berimiz Aleyhisselamýn mektubunu Kayser’in üzerinde oturup dinlendiði minberlerden birisinin üzerine býrakmýþtý.
Kayser mektubu getirtti. Mektubun Arap dili ve yazýsýyla yazýldýðýný görünce, Arapça yazýyý okumayý bilen bir tercüman çaðýrttý.
Mektuba:“Allah’ýn kulu ve resûlü Muhammed’den Rumlarýn sahibi, büyüðü
Herakliyus’a!” diye baþlandýðýný görünce, Herakliyus’un kardeþinin oðlu kýzdý, tercümanýn göðsüne þiddetli bir yumruk indirip adamý yere oturttu ve mektubu da elinden çekip aldý.
Herakliyus, ona:“Sana ne oluyor ki, mektubu çalýp kaçýyorsun?!” dedi.Yennek:“Adamýn mektubunu görmüyor musun?! Mektubuna hem senin ismin-
den önce kendi ismiyle baþlamýþ; hem de senin hükümdar olduðunu anma-yarak ‘Rumlarýn sahibi, büyüðü Hrakl’a’ demiþ!?
Neden ‘Rumlarýn Hükümdarý!’ diye yazmamýþ ve senin isminle baþlamamýþ!
Onun mektubu bugün okunamaz!” dedi.Herakliyus:“Vallahi, sen ya küçük bir akýlsýzsýn ya da büyük bir delisin!Ben senin böyle olduðunu bilmiyordum.
65 Zührî, Megâzî, s. 58, Buhârî, Sahîh, 1/6, Taberî, Târîh, 3/85, 86, Beyhakî, Delâil, 4/382, İbn Kesîr, Bidâye, 4/362.
66 Zührî, Megâzî, s. 58, Abdurrezzak, 5/343, Buhârî, Sahîh, 1/6,7 Taberî, Târîh, 3/85, 86, Beyhakî, Delâil, 4/382, İbn Kesîr, Bidâye, 4/362, 363.
374 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ben daha adamýn mektubunun içindekine bakmadan, onu yýrtýp atmak mý istiyorsun?!
Hayatýma yemin ederim ki; eðer o dediði gibi gerçekten Resûlullah ise, mektubuna benim ismimden önce kendi ismiyle baþlamakta ve beni ‘Rumlarýn büyüðü ve sahibi’ diye anmakta haklýdýr.67
Ben ancak onlarýn (Rumlarýn) sahibiyimdir, hükümdarlarý deðilimdir.Fakat, Allah onlarý bana uysal kýlmýþtýr.Allah dileseydi Farslarýn Kisrâ üzerine yürüyüp onu öldürdükleri gibi,
onlarý da benim üzerime yürütürdü!” dedi.68
Kardeþinin oðlu hakkýnda da:“Dýþarý çýkarýnýz bunu!” diye emretti.Uskufu yanýna çaðýrttý.Uskuf; görüþü alýnýr, sözü dinlenir danýþman kiþi idi.69
Hýristiyan bilginlerinin ve Hýristiyanlarýn baþkaný idi.70
Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektubu okunduðu zaman, uskuf Herakliyus’a:
“Vallahi, o, Musa ve Ýsa’nýn bize geleceðini müjdelemiþ olduðu peygam-berdir. Zaten biz onun gelmesini bekleyip duruyorduk!” dedi.
Herakliyus:“Sen bana bu yolda ne yapmamý tavsiye edersin?” diye sordu.Uskuf:“Benim görüþüm, ona tâbi olmanýzdýr!” dedi.Herakliyus:“Ben senin dediðin þeyi yapmanýn gerekliliðini çok iyi biliyorum!Fakat, ben ona tâbi olmaya güç yetiremeyeceðim!Çünkü, hem hükümdarlýðým elden gider, hem de Rumlar beni öldürür-
ler!” dedi.71
Dıhye b. Halife’nin Sünnetli Olup Olmadığının Muayene Edilmesi
Herakliyus, adamlarýna:“Gidiniz de, bu adam sünnetli midir, deðil midir; bir bakýnýz!” dedi.72
Dýhye’yi soyup baktýklarý zaman, onun sünnetli olduðu görüldü.
67 İbn Arabî, Muhâdarât, 2/130, Diyarbekrî, 2/32, Halebî, 3/288, 289, Zürkânî, 3/339.68 İbn.Arabî, Muhâdarâtu’l-ebrâr, 2/130.69 Ebu Nuaym, Delâil, 2/347.70 Ýbn Esîr, Nihâye, 2/279.71 Ebu Nuaym, Delâil, 2/347, İbn Kesîr, Bidâye, 4/267, Heysemî, 5/306, Suyutî, Hasâis, 2/123.72 Buhârî, Sahîh, 1/7, İbn Kesîr, Bidâye, 4/263.
375Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Herakliyus:“Vallahi, gördüm onu! Elbisesini veriniz de, giysin o!” dedi.73
Herakliyus, Araplarýn sünnetli olup olmadýklarýný, Dýhye’den sorunca, Dýhye:
“Araplar sünnet olurlar!” dedi.Bunun üzerine, Herakliyus:“Bu ümmetin meliki, hükümdarý zuhur etmiþ bulunuyor!” dedi.
Herakliyus’un Roma’daki Dostu Dagatır’a Peygamberimiz Aleyhisselam Hakkında Yazı Yazışı ve Şam Taraflarında
Bulunan Ebu Süfyan’a Sorular Soruşu
Herakliyus Rûmiye’de (Roma’da) oturan ve bilgide kendisinin dengi olan bir dostuna (Dagatýr’a) Peygamberimiz Aleyhisselam hakkýnda yazý yazdý.74
Herakliyus’un bu dostu, Ýbranice okur, yazardý.75
Herakliyus, ayrýca:“Peygamber olduðunu söyleyen þu kiþinin kavminden, buralarda bir
kimse var mýdýr?” diye sormuþtu.“Vardýr!” dediler.76
Herakliyus, Kudüs emniyet amirini çaðýrdý ve ona:“Peygamber olduðunu söyleyen þu kiþinin soyundan, kabilesinden
Þam’da bir adam bulunuz ve onu muhakkak benim yanýma getiriniz!” diye emir verdi.77 Kendisi, kalkýp Hýms’a gitti.
Daha Hýms’tan ayrýlmadan, Roma’daki dostundan, Peygamberimiz Aleyhisselamýn zuhuru ve gerçekten peygamber olduðu hakkýndaki görüþüne uygun bir mektup geldi.78
O sýrada, Ebu Süfyan b. Harb, ticaret için Þam’a giden bir Kureyþ kafi-lesinin içinde, Herakliyus da Kudüs’te bulunuyordu.79
Ebu Süfyan’ýn bildirdiðine göre; Gazze’de bulunduklarý sýrada, Herakli-yus’un emniyet amiri, üzerlerine saldýrýr gibi gelip:
“Siz, þu Hicaz’daki zâtýn kavminden misiniz?” diye sordu.
73 Taberî, Târîh, 3/86, İbn Cevzî, 2/720.74 Buhârî, Sahîh, 1/7, İbn Kesîr, Bidâye, 4/263.75 Taberî, Târîh, 3/87.76 Abdurrezzak, 5/344, Müslim, 3/1394.77 Taberî, Târîh, 3/86, İbn Cevzî, 2/720.78 Buhârî, Sahîh, 1/7, İbn Kesîr, Bidâye, 4/266.79 Ahmed b. Hanbel, 1/262, Buhârî, Sahîh, 1/5.
376 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Süfyan’la arkadaþlarý:“Evet” deyince, emniyet amiri:“Haydi, benimle birlikte hükümdarýn yanýna kadar gideceksiniz!”
dedi.80
Herakliyus’un emniyet âmiri, Ebu Süfyan’la arkadaþlarýný oradan Kudü-s’e götürüp Herakliyus’un huzuruna çýkardý.
Herakliyus, çevresinde Rumlarýn büyükleri olduðu halde oturmuþ, baþýna da tâcýný giymiþti.81
Herakliyus, Ebu Süfyan’la 30 kiþi olan Mekkelileri, Ýlya (Kudüs) Kilise-sinin içinde kabul etti.82
Tercümanýný çaðýrdý.83
Ebu Süfyan’la arkadaþlarýna:“Peygamber olduðunu söyleyen o zâta soyca en yakýn olan hanginiz-
dir?” diye sordu.Ebu Süfyan der ki:“‘Onlarýn soyca ona en yakýn olaný benim’ dedim.Gerçekten de, kafile içinde, o zaman Abdi Menaf oðullarýndan benden
baþka kimse bulunmuyordu.Bunun üzerine, Kayser:‘Onu benim yakýnýma getiriniz.84
Onun arkadaþlarýný da ona yaklaþtýrýnýz!Onlar bunun arkasýnda dursunlar’ dedi.85
Beni, Herakliyus’un önüne, arkadaþlarýmý da benim arkama oturttu-lar.86
Herakliyus:‘Aranýzda zuhur edip peygamberlik davasýnda bulunan þu kiþi hakkýnda
bana bilgi ver’ dedi.Ben, onun iþini ve gidiþini küçültmek istedim de:‘Ey hükümdar! Sen onun iþine pek o kadar önem verme! Onun hali,
sana eriþtirilmiþ olandan düþük ve küçüktür!’ dedim.Herakliyus benim bu sözümü hiç umursamadý.
80 Taberî, Târîh, 3/86.81 Ahmed b. Hanbel, 1/262,82 İbn Kesîr, Bidâye, 4/266,83 Abdurrezzak, 5/344, Buhârî, Sahîh, 4/3, Müslim, 3/129484 Ahmed b. Hanbel, 1/262, Ebu Nuaym, Delâil, 2/343-344.85 Buhârî, Sahîh, 1/5.86 Abdurrezzak, 5/344, Buhârî, Sahîh, 4/3, Müslim, 3/1294.
377Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
‘Sen onun hakkýnda soracaðým þeylere cevap ver!’ dedi.‘Ýstediðini sor’ dedim.87
Bundan sonra Herakliyus, tercümanýna:‘Söyle onun arkadaþlarýna: Peygamber olduðunu söyleyen o zât
hakkýnda, ben bundan birtakým þeyler soracaðým!Eðer bu kiþi, sorduðum þeyler hakkýnda bana yalan söylemeye kalkýþýrsa,
kendisini yalanlasýnlar!’ dedi.Vallahi, onun (Peygamber Aleyhisselamýn) bana sorulacak þeyler
üzerinde uyduracaðým yalanýmý, arkadaþlarýmýn orada burada anlatýp durmalarýndan utanmasaydým,88 muhakkak yalan uydururdum!
Fakat, benim yalan söylediðimi anlatacaklarýndan utandýðým için, Herakliyus’a doðrusunu söyledim!89
Bundan sonra, Herakliyus’un bana onun hakkýndaki ilk sorusu,90 tercümanýna:
‘Söyle ona: Peygamber olduðunu söyleyen o kiþinin içinizdeki soyu nasýldýr?’ diye sormak oldu.91
‘O, aramýzda en iyi soyludur.92 Soy yönünden en seçkinimizdir’ dedim.93
Herakliyus:‘Sizden, bu peygamberlik sözünü ondan önce söylemiþ hiçbir kimse var
mýydý?’ diye sordu.‘Yoktu!’ dedim.Herakliyus:‘Onun atalarý içinde hiçbir hükümdar gelmiþ mi idi?’ diye sordu.‘Hayýr!’ dedim.Herakliyus:‘Ona halkýn eþrafý mý, yoksa zayýf ve fakirleri mi tâbi oluyorlar?’ diye
sordu.‘Hayýr! Ona halkýn zayýf ve fakirleri,94 gençler ve kadýnlar tâbi oluyor-
lar! Kavminin yaþlýlarýndan ve eþrafýndan ona tâbi olan yoktur!’ dedim.95
87 Taberî, Târîh, 3/8688 “Korkmasaydým” (Müslim, 3/1394).89 Ahmed b. Hanbel, 1/262, Buhârî, Sahîh, 4/3, Ebu Nuaym, Delâil, 2/344, Beyhakî, Delâil, 4/378.90 Buhârî, Sahîh, 1/5.91 Abdurrezzak, 5/344, Ahmed b. Hanbel, 1/262, Buhârî, Sahîh, 4/3, Müslim, 3/1394.92 Abdurrezzak, 5/344, Ahmed b. Hanbel, 1/262, Buhârî, Sahîh, 1/5, 4/3.93 Taberî, Târîh, 3/86.94 Abdurrezzak, 5/345, Ahmed b. Hanbel, 1/262, Buhârî, 1/5, 4/3.95 Taberî, Târîh, 3/86.
378 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Herakliyus:‘Ona tâbi olanlar artýyor mu, yoksa eksiliyor mu?’ diye sordu.‘Evet! Artýyor!’ dedim.Herakliyus:‘Onlardan, Onun dinine girdikten sonra, beðenmeyerek, kýzarak ondan
dönen bir kimse var mý?’ diye sordu.‘Yoktur!’ dedim.Herakliyus:‘Peygamberlik sözünü söylemeden önce, Onu hiç yalanla suçladýðýnýz,
kötülediðiniz olmuþ mu idi?’ diye sordu.‘Hayýr!’ dedim.Herakliyus:‘Kendisinin hiç ahdini bozduðu, sözünde durmadýðý var mýdýr?’ diye
sordu.‘Hayýr! Ancak, biz þimdi onunla bir müddet için çarpýþmayý býrakarak
anlaþma yapmýþ bulunuyoruz.96 Kendisinin bu müddet içinde ne yapacaðýný bilmiyoruz!97 Bu yoldaki ahdini bozacaðýndan korkuyoruz!’ dedim.98
Vallahi, verdiðim cevaplara bu sözden baþka bir şey katmak imkân ve fýrsatýný bulamadým!99
Arkadaþlarýmýn yalanýmý anlatýp yaymalarýndan korkmasaydým, yine de, onu baþka þeylerle kusurlamaya çalýþýrdým!
Herakliyus:‘Siz onunla hiç çarpýþtýnýz mý? Yahut, O sizinle hiç çarpýþtý mý?’ diye
sordu.‘Evet!’ dedim.Herakliyus:‘Sizin onunla yaptýðýnýz, Onun sizinle yaptýðý harp nasýl sonuçlandý?’
diye sordu.‘Yenme, aramýzda sýra ve nöbetle sonuçlandý: Bir kez O bizi yendi, bir
kez de biz Onu yendik!’ dedim.Herakliyus:‘O size ne emrediyor?’ diye sordu.
96 Abdurrezzak, 5/344, Ahmed b. Hanbel, 1/262, Buhârî, Sahîh, 1/5, 4/3.97 Abdurrezzak, 5/345, Buhârî, Sahîh, 1/5, Müslim, 3/1394.98 Ahmed b. Hanbel, 1/262, Buhârî, Sahîh, 4/3.99 Abdurrezzak, 5/345, Ahmed b. Hanbel, 1/262, Buhârî, Sahîh, 1/5, 4/3, Müslim, 3/1395, Ebu Nu-
aym, Delâil, 2/344.
379Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
‘Yalnýz bir Allah’a ibadet etmeyi ve O’na hiçbir þeyi eþ, ortak tutmamayý bize emr, atalarýmýzýn tapmýþ olduklarý þeylerden de bizi nehy ediyor.
Namaz kýlmayý, doðru olmayý, yoksullara sadaka vermeyi, haramlardan sakýnmayý, verilen sözde durmayý, emaneti sahiplerine vermeyi, akraba ile ilgilenmeyi, onlarý görüp gözetmeyi emrediyor’ dedim.100
Ben bunlarý Herakliyus’a söylediðim zaman, Herakliyus, tercümanýna:‘Ona de ki: Ben senden onun içinizde soyunun nasýl olduðunu sordum.
Sen kendisinin içinizde en soylu101 olduðunu söyledin.Zaten, peygamberler de böyle, kavimlerinin en soylularý içinden seçilip
gönderilirler.Ben sana ‘Bu peygamberlik sözünü, ondan önce, içinizde söyleyen bir
kimse var mý idi?’ diye sordum. Sen ‘Hayýr! Yoktur’ dedin.Eðer ondan önce bu sözü söylemiþ bir kimse olsaydý, ‘Bu da belki, ken-
disinden önce söylenmiþ bir söze uymak istemiþ bir kimsedir’ diye söyleye-bilirdim. Ben sana, ‘Onun atalarýndan bir melik, bir hükümdar var mý idi?’ diye sordum. Sen ‘Hayýr! Yoktur!’ dedin.
Eðer onun atalarýndan gelmiþ bir melik, bir hükümdar olsaydý, ‘Bu da, belki, babalarýnýn saltanatýný elde etmeye çalýþan bir kimsedir’ diye söyle-yebilirdim.
Ben sana, ‘Bu peygamberlik sözünü etmeden önce, onu hiç yalanla suçlamýþ mý idiniz?’ diye sordum. Sen ‘Hayýr!’ dedin.
Benim bildiðime göre; insanlara karþý hiç yalan söylememiþ olan kiþi, Allah’a karþý asla yalan söylemez!
Ben sana, ‘Ona tâbi olanlar insanlarýn eþrafý mýdýr? Yoksa, zayýf ve fakir takýmý mýdýr?’ diye sordum. Sen halkýn zayýf ve fakir takýmýnýn ona tâbi olduklarýný söyledin!
Zaten, Peygamberin tâbileri de onlardýr.Ben sana, ‘Ona tâbi olanlar artýyor mu, yoksa eksiliyor mu?’ diye sor-
dum. Sen onlarýn arttýklarýný söyledin.Zaten, iman iþi de tamamlanýncaya kadar, hep böyle gider!Ben sana, ‘Onun dinine girdikten sonra, beðenmeyerek, kýzarak dinin-
den dönen oldu mu?’ diye sordum. Sen ‘Hayýr!’ dedin.Zaten, iman iþi de böyle olur; taþýdýðý ferahlýk ve neþe kalbe karýþýp
kökleþince, hiç kimse onu beðenmemezlik etmez.
100 Abdurrezzak, 5/346, Ahmed b. Hanbel, 1/262, Buhârî, Delâil, 1/5, Müslim, 3/1395.101 Soy yönünden en seçkininiz (Taberî, Târîh, 3/86).
380 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ben sana, ‘O hiç ahdini, sözünü bozar mý idi?’ diye sordum. Sen ‘Hayýr!’ dedin.
Zaten, peygamberler de böyle olur!Ben sana, ‘Siz onunla hiç çarpýþtýnýz mý ve O sizinle hiç çarpýþtý mý?’
diye sordum. Sen, sizin Onunla çarpýþma yaptýðýnýzý, Onun da sizinle çarpýþma yaptýðýný ve bir kez Onun sizi yendiðini, ikincisinde de sizin Onu yendiðinizi söyledin.
Zaten peygamberler de, böyledir: Ýbtilâlara uðratýlýrlar. Sonunda, güzel akýbet ve sonuç onlarýn olur.
Ben sana, ‘O neler emrediyor size?’ diye sordum. Sen de, Onun Yüce Allah’a ibadet etmeyi ve Ona hiçbir þeyi eþ ve ortak koþmamayý size emr, atalarýnýzýn tapmýþ olduklarý þeylerden de sizi nehy ettiðini; namaz kýlmayý, sadaka vermeyi, doðru olmayý, haramlardan sakýnmayý, verilen sözde durmayý, emaneti sahiplerine teslim etmeyi size emrettiðini söyledin.
Bunlar, peygamberde bulunan sýfatlardýr.Zaten, ben Onun zuhur edeceðini biliyordum. Fakat, sizden olacaðýný
ummuyor, sanmýyordum.Eðer Onun hakkýnda söylediklerin doðru ise, O, þu ayaklarýmýn bastýðý
yere yakýnda hâkim olacaktýr!Eðer Onun yanýna varabileceðimi bilsem, kendisine kavuþmak için her
zahmete katlanýrdým!Yanýnda olsaydým, ayaklarýný yýkardým!’ dedi.102
Vallahi, ben bu gýlýflýdan (sünnetsiz Herakliyus) daha keskin görüþlü, daha zeki bir adam görmedim!”103
Peygamberimiz Aleyhisselamın Herakliyus’a Hitaben Yazdırıp “Muhammed Resûlullah”
Mührü ile Mühürlediği Mektubun Türkçe Tercemesi
“BismillâhirrahmânirrahîmAllah’ýn kulu ve resûlü Muhammed’den Rumlarýn büyüðü Herakliyus’a.Hidayete uyan, doðru yolu tutanlara selam olsun!Bundan sonra, derim ki: Ben seni Ýslâm davetiyle Müslümanlýða davet
ediyorum.
102 Abdurrezzak, 5/345, 346, Ahmed b. Hanbel, 1/262, 263, Buhârî, Sahîh, 4/3, 4, Müslim, 3/1395, Ebu Nuaym, Delâil, 2/344, 345 Beyhakî, Delâil, 4/382.
103 Taberî, Târîh, 3/86, Beyhakî, Delâil, 4/382.
381Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Müslüman ol, selameti bul da, Allah sana ecr ve mükâfatýný iki kat versin!Eðer bu davetimi kabul etmezsen, yoksul çiftçilerin, bütün tebaan olan
halkýn vebali senin boynuna olsun!104
‘De ki: Ey Ehl-i Kitab! Geliniz, bizim aramýzla sizin aranýzda eþit ve ortak bir sözde (kelime-i tevhidde) birleþelim de, Allah’tan baþkasýna iba-det etmeyelim ve O’na hiçbir þeyi eþ, ortak tutmayalým! Allah’ý býrakýp da, birbirimizi rabler edinmeyelim!
Eðer onlar bu davetten yüz çevirirlerse: Siz þahit olunuz ki, bizler muhakkak Müslümanlarýz, deyin!’”105
Herakliyus’un Mektubu Saklayışı, Mektuba Rumların Tepkileri
Herakliyus:“Ben, Süleyman Peygamberden sonra, böyle Besmele ile baþlayan bir
mektup görmemiþtim!” dedi.106 Mektubu okuttuktan sonra, dürüp beline soktu, sakladý.107
Ebu Süfyan der ki:“Herakliyus diyeceðini dedikten ve mektubu okutma iþini bitirdik-
ten sonra, Herakliyus’un yanýnda gürültüler çoðaldý, sesler yükselmeye baþladý.108
Fakat, ben ne söylediklerini anlayamadým.109
Herakliyus bizim dýþarý çýkarýlmamýzý emretti, dýþarýya çýkarýldýk.Dýþarýya çýkýnca, arkadaþlarýma:‘Ýbn Ebi Kebþe’nin110 iþi iyice büyümeye baþladý! Baksanýza! Benî
Asfarlarýn hükümdarý bile ondan korkuyor!’ dedim.111
104 Zührî, Megâzî, s. 60, Abdurrezzak, 5/346, Ahmed b. Hanbel, 1/263, Buhârî, Sahîh, 1/6, 4/4, 5, 5/169, Müslim, 3/1369, Yakubî, 2/77, Taberî, Târîh, 3/87, Ebu Nuaym, Delâil, 2/345, 346, Beyha-kî, Delâil, 4/384, İbn Cevzî, 2/724 Ýbn Seyyid, 2/261, Ýbn Kayyým, 3/71, Zehebî, Târîh, s. 415, 416, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 36, Kastallânî, Mevâhib, 1/290, Diyarbekrî, 2/33.
105 Âl-i Ýmran: 64.106 Ebu Ubeyd, s. 34.107 Taberî, Târîh, 3/85.108 Abdurrezzak, 5/347, Ahmed b. Hanbel, 1/263, Buhârî, Sahîh, 4/5, Müslim, 3/1397, Ebu Nuaym,
Delâil, 2/346.109 Ahmed b. Hanbel, 1/263, Buhârî, Sahîh, 4/5, Ebu Nuaym, Delâil, 2/346.110 Ebu Kebþe Huzâa kabilesinden bir adam olup, putlara tapmakta Kureyþ müþriklerinden ayrýlarak Þi’râ
yýldýzýna tapmýþtý. Peygamberimiz Aleyhisselam ise halký putlara tapmaktan alýkoymaya kalkýnca, Kureyþ müþrikleri, Peygamberimiz Aleyhisselamý ona benzeterek kendisine “Ýbn Ebi Kebþe=Ebu Kebþe’nin oðlu” künyesini takmýþlardý. Baþka bir rivayete göre de: Ebu Kebþe, Peygamberimiz Aleyhisselamýn anneleri tarafýndan dedesi olup, Kureyþ müþrikleri, Peygamberimiz Aleyhisselama böyle söylemekle, kendisinin baba tarafýndan dedesine deðil de, anne tarafýndan dedesine çektiðini anlatmak isterlerdi (Ýbn Esîr, Nihâye, 4/144).
111 Ahmed b. Hanbel, 1/263, Buhârî, Sahîh, 4/5, Müslim, 3/1397, Ebu Nuaym, Delâil, 2/346, İbn Cev-zî, 2/724.
382 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Vallahi, hiç de istemediðim halde, Yüce Allah kalbime Ýslâmiyeti sokun-caya kadar, Onun dâvâsýnýn zafer ve baþarýyla sonuçlanacaðýna kesin ola-rak inanmakta devam ettim.”112
Dıhye’nin Herakliyus’u Uyarışı ve İslâmiyete Davet Edişi
Peygamberimiz Aleyhisselamýn elçisi Dýhye b. Halife, Herakliyus’a:“Ey Kayser! Beni sana Hýms’tan bir kimse gönderdi ki, O, senden
hayýrlýdýr!Allah’a yemin ederim ki; beni ona göndermiþ olan zât ise, hem ondan,
hem de senden daha hayýrlýdýr!Sen benim sözlerimi tevâzuyla, alçakgönüllülükle dinleyip, verilen
öðüdü kabul et!Çünkü, sen tevazu gösterir, alçakgönüllülük edersen, öðütleri anlarsýn.
Öðüdü kabul etmezsen, insaflý olmazsýn!” dedi.Kayser Herakliyus:“Devam et!” dedi.Dýhye:“Biliyor musun, Mesîh (Ýsa Aleyhisselam) namaz kýlar mýydý?” diye
sordu.Kayser:“Evet!” dedi.Dýhye:“Öyleyse, ben seni Mesîh’in Kendisi için namaz kýlmýþ olduðu Allah’a
davet ediyorum!Ben seni, Mesîh daha annesinin karnýnda iken gökleri ve yeri yaratýp
idare etmekte bulunan Allah’a davet ediyorum!Ben seni, önceden Musa’nýn, ondan sonra Meryem oðlu Ýsa’nýn
geleceðini müjdelediði, haber verdiði þu ümmî peygambere imana davet ediyorum!
Eðer sende bu hususta eskiden kalma biraz ilim varsa, eðer kendin için dünya ve ahiret mutluluðunu elde etmek istiyorsan, onlarý gözlerinin önüne getir, dök!
Aksi takdirde, ahiret mutluluðu elinden gider, dünyada küfür ve þirk içinde kalýrsýn!
112 Ahmed b. Hanbel, 1/263, Buhârî, Sahîh, 4/5, Ebu Nuaym, Delâil, 2/346.
383Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Þunu da iyi bil ki, senin Rabbin olan Allah, cebbarlarý helâk edici ve nimetleri deðiþtiricidir!” dedi.
Kayser Herakliyus, Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektubunu öpüp gözlerine sürdü, baþýna koydu. Sonra da:
“Vallahi, ben ne elime geçen bir yazýyý okumadan, ne de yanýma gelen bir bilgini bilmediklerimi kendisine sorup öðrenmeden býrakýrým!
Bunda da, ancak hayýr ve iyilik görürüm.Sen bana, Mesîh’in Kendisine namaz kýlmýþ olduðu Zâtý düþünüp bulun-
caya kadar, mühlet ver!Ben bugün senin davet ettiðin þeyi kabul etmeyi uygun bulmuyorum.Yarýn sabaha kadar, ondan daha iyisi var mý diye düþüneceðim!”
dedi.113
Kayser’in İtirafları, Endişeleri ve Dıhye’yi Dagatır’a Gönderişi
Kayser Herakliyus, Dýhye’ye:
“Allah senin iyiliðini versin, rahmetine erdirsin!
Vallahi, ben çok iyi biliyorum ki; senin sahibin, Allah tarafýndan insan-lara gönderilen peygamberdir!
Zaten, biz de Onun gelmesini bekleyip duruyorduk.
Kitablarýmýzda da, Onun ismini ve vasfýný yazýlý bulmuþtuk.
Fakat, ben hayatým hakkýnda Rumlardan korkuyorum! Eðer korkmasaydým,114 kendisi ülkemde bulunsaydý, Ona hemen tâbi olur ve yardým ederdim!” dedi.115 Dýhye’yi Uskuf Dagatýr’a gönderdi ve gönde-rirken de:
“Sahibinin iþini ona anlat! Vallahi, O, Rumlarýn içinde, benden daha ulu kiþidir. Kendisinin sözü de, Rumlar katýnda, benim sözümden daha geçerlidir! O sana ne diyecek, bir bak!” dedi.116
Bu hususta yazdýðý bir mektubu da, Dýhye’nin eline verdi.117
Peygamberimiz Aleyhisselam da, Uskuf Dagatýr’a bir mektup yazdýrýp Dýhye’ye teslim etmiþ ve onda þöyle buyurmuþ bulunuyordu:
“Ýman edenlere selam olsun!
113 Süheylî, 7/616, 617.114 Ýbn Ýshak’tan naklen Taberî, Târîh, 3/87, 88, İbn Cevzî, 2/724, İbn Kesîr, Bidâye, 4/267.115 Ýbn Habib, s. 76.116 Taberî, Târîh, 3/88, İbn Kesîr, Bidâye, 4/267, Diyarbekrî, 2/34.117 Diyarbekrî, 2/34.
384 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hiç þüphesiz, Ýsa b. Meryem, Allah’ýn pâk ve nezih Meryem’e ilka eylediði Rûhu ve Kelimesidir.
Ben Allah’a ve Allah tarafýndan bize indirilenlere, Ýbrahim’e, Ýsmail’e, Ýshak’a, Yâkub’a ve esbâta indirilenlere, Musa’ya ve Ýsa’ya verilmiþ olanlara ve bütün peygamberlere Rableri tarafýndan verilenlere inanýrým.
Biz, Onlardan hiçbirini diðerlerinden ayýrt etmeyiz; hepsinin pey-gamberliðine inanýrýz.
Biz, Allah’a boyun eðen Müslümanlarýz!
Doðru yola tâbi olanlara selam olsun!”118
Dagatır’ın Müslüman Oluşu ve Şehit Edilişi
Dýhye, Kayser’in yanýndan ayrýlýp Dagatýr’a gitti.
Peygamberimiz Aleyhisselam tarafýndan Herakliyus’a ne için geldiðini ona haber verdi ve kendisini de Ýslâmiyete davet etti.
Dýhye’nin bildirdiðine göre, Dagatýr:
“Vallahi, senin sahibin, Allah tarafýndan gönderilmiþ peygamberdir!
Biz, onun sýfatlarýný tanýyoruz, ismini de Kitablarýmýzda yazýlý bulmuþuzdur!” dedi.119
Nasrânîler, her Pazar toplanýrlar; Uskuf Dagatýr da, yanlarýna varýp onlara öðütler verdikten, kýssalar anlattýktan sonra, öteki Pazara kadar evinde otururdu.
Pazar günü gelince, Nasranîler Dagatýr’ýn dýþarý çýkmasýný beklediler.
Dagatýr, hastalýðýný bahane ederek çýkmadý.
Bunu birkaç kez yaptý.
En sonunda, Nasrânîler:
“Ya o bizim yanýmýza çýkacaktýr, ya da biz onun yanýna gireceðiz!
Þu Arap geleliden beri, biz senin tutumundan hoþlanmýyoruz!” diyerek Dagatýr’a haber saldýlar.
Dýhye der ki:
“Uskuf Dagatýr, bana:
‘Sahibine (Resûlullah’a) git, benden selam söyle. Allah’tan baþka hiçbir ilah olmadýðýna, Muhammed’in Resûlullah olduðuna, Ýsa’nýn da Allah’ýn
118 Ýbn Sa’d, 1/276.119 Taberî, Târîh, 3/88, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/211, İbn Kesîr, Bidâye, 4/267.
385Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
kulu ve temiz, iffetli, dünyadan el etek çekmiþ Meryem’e ilka eylediði Rûhu ve Kelimesi olduðuna þehadet ettiðimi haber ver!’ dedi.120
Dagatýr odasýna girip üzerindeki siyah elbiseyi attý, üzerine beyaz bir elbise giydi. Sonra, asasýný eline aldý. Kilisede toplanmýþ bulunan Rumlarýn yanýna vardý121 ve:
‘Ey Rum cemaati! Bize Ahmed Peygamberden bir mektup geldi.Mektubunda, bizi Yüce Allah’a davet ediyor.Ben þehadet ederim ki; Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur! Ahmed de,
Allah’ýn kulu ve resûlüdür!’ dedi.Dagatýr bunu der demez, Rumlar hep birden onun üzerine atýldýlar.
Döve döve onu þehit ettiler!”122
Yüce Allah ondan razý olsun!
Kayser Herakliyus’un Rumları İslâmiyete Davet Edişi
Kayser Herakliyus da, Hýms’taki köþküne Rum ulularýný çaðýrýp, kapýlarýn kapatýlmasýný emretti. Sonra, yüksek bir yere çýktý123 ve:
“Ey Rum cemaati!124 Siz, temelli kurtuluþu ve doðru yola kavuþmayý, hâkimiyetinizin devamlý olmasýný,125 Ýsa b. Meryem’in söylediðine uymayý istemez misiniz?” dedi.
Rumlar:“Ey hükümdar! Bunlarý elde etmek için ne yapalým?” diye sordular.Herakliyus:“Ey Rum cemaati! Ben sizi, hayýrlý bir iþ için topladým:Bana O zâtýn mektubu geldi. Beni dinine davet ediyor!Vallahi, O, gelmesini bekleyip durduðumuz, Kitablarýmýzda kendisini yazýlý
bulduðumuz,126 alâmetlerini ve zamanýný bildiðimiz127 peygamberdir!Geliniz, Ona tâbi olalým da, dünyamýz ve ahiretimiz bize selamet
olsun!”128 der demez, homurdanarak, dýþarý çýkmak için kapýlara doðru koþuþtular. Fakat, kapýlarý kapalý buldular.129
120 Ebu Nuaym, Delâil, 2/347.121 Taberî, Târîh, 3/86, İbn Kesîr, Bidâye, 4/267.122 Taberî, Târîh, 3/88, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/211, İbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/55, 56, İbn Kesîr, Bidâye, 4/267.123 Buhârî, Sahîh, 1/7, Taberî, Târîh, 3/87.124 Zührî, Megâzî, s. 61, Ýbn Sa’d, 1/259.125 Zührî, Megâzî, s. 61, Ýbn Sa’d, 1/259, Buhârî, Sahîh, 1/7.126 Taberî, Târîh, 3/87, İbn Cevzî, 2/725.127 Beyhakî, Delâil, 4/384.128 Taberî, 3/87, Beyhakî, Delâil, 4/384, İbn Cevzî, 2/725.129 Zührî, Megâzî, s. 61, Taberî, Târîh, 3/87, Beyhakî, Delâil, 4/384, İbn Cevzî, 2/725.
386 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Herakliyus, Rumlarýn Ýslâmiyetten böyle tedirgin olduklarýný görünce, iman etmelerinden ümidini kesti.130 Kendi hayatý hakkýnda da, endiþeye düþtü.131
Adamlarýna:“Onlarý geri çeviriniz!” diye emretti.132
Rumlar geri dönüp gelince, onlara:“Ey Rum cemaati!133 Ben size demin söylemiþ olduðum sözlerimi, dini-
nize baðlýlýðýnýzýn saðlamlýðýný öðrenmek, sýnamak için söylemiþtim.134
Dininize baðlýlýðýnýzýn saðlamlýðýný gösteren ve beni sevindiren halinizi, tutum ve davranýþýnýzý,135 sizden umduðum, beklediðim þeyi gözlerimle görmüþ bulunuyorum!” dedi.136
Bunun üzerine, Rumlar Herakliyus’a secde ettiler ve kendisinden hoþnut oldular.137
Herakliyus emretti, köþkün kapýlarý açýldý, Rumlar köþkten çýkýp gitti-ler.138
Dagatır’ın Şehit Edilişinden Sonra Dıhye’nin Herakliyus’un Yanına Dönüşü
Dýhye b. Halife; Dagatýr’ýn Rumlar tarafýndan þehit edilmesi üzerine, ora-dan hemen dönüp Kayser Herakliyus’a durumu haber verdi. Herakliyus:
“Sana ‘Biz hayatýmýz hakkýnda Rumlardan korkarýz!’ demiþtim ya! Ýþte, dediðim çýktý!
Vallahi, Dagatýr Rumlar katýnda benden daha ulu kiþi idi ve onun sözü de benim sözümden daha geçerli idi!” dedi.139
Kayser Müslüman olmaya niyetlenmiþ, fakat Rumlarýn baskýn çýkmalarý üzerine bundan vazgeçmiþ, Müslüman olmamýþtýr.140
130 Buhârî, Sahîh, 1/7.131 Ýbn Sa’d, 1/259, Taberî, Târîh, 3/87, İbn Cevzî, 2/725.132 Buhârî, Sahîh, 1/7.133 Taberî, Târîh, 3/87, Beyhakî, Delâil, 4/384, İbn Cevzî, 2/725.134 Zührî, Megâzî, s. 61, Ýbn Sa’d, 1/259, Buhârî, Sahîh, 1/7.135 Ýbn Sa’d, 1/259, Taberî, Târîh, 3/87, Beyhakî, Delâil, 4/384, İbn Cevzî, 2/725.136 Zührî, Megâzî, s. 61 Abdurrezzak, 5/347.137 Zührî, Megâzî, s. 61 Buhârî, Sahîh, 1/7.138 Taberî, Târîh, 3/87, Beyhakî, Delâil, 4/384, İbn Cevzî, 2/725.139 Taberî, Târîh, 3/88, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/211 İbn Kesîr, Bidâye, 4/267, Diyarbekrî, 2/34.140 İbn Hazm, Cevâmi, s. 30.
387Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Kayser Herakliyus’un Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubuna Cevap Yazışı
Herakliyus, Dýhye b. Halife’ye bahþiþler, kýymetli hediyeler ve elbiseler verdi.141
Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektubuna da, cevap yazdý.Yazýsýnda þöyle dedi:“Ýsa’nýn müjdelemiþ olduðu Allah’ýn Resûlü Muhammed’e Rum
Hükümdarý Kayser tarafýndandýr:Elçin, mektubunla birlikte bana geldi.Ben þehadet ederim ki; sen Allah’ýn Resûlüsün!Biz zaten seni yanýmýzdaki Ýncil’de yazýlý bulmuþtuk. Ýsa b. Meryem,
seni bize müjdelemiþti.Rumlarý sana iman etmeye davet ettimse de, yanaþmadýlar, kaçýndýlar.
Onlar beni dinleselerdi, kendileri için muhakkak ki hayýrlý olurdu.Ben senin yanýnda bulunup da sana hizmet etmeyi, senin ayaklarýný
yýkamayý ne kadar arzu ederdim!”142
Dıhye’nin Medine’ye Dönüşü ve Yolda Başına Gelenler
Dýhye b. Halife, Kayser Herakliyus’tan aldýðý bahþiþler, kýymetli hediye-ler ve elbiselerle dönüp Hýsma’ya geldi.143 Cüzamlardan birtakým adam-lar, üzerindeki eskimiþ elbiseden baþka, yanýndaki her þeyi yaðmaladýlar.
Dýhye, Medine’ye gelince, daha evine girmeden, doðruca Peygamberi-miz Aleyhisselamýn kapýsýna kadar vardý, kapýyý çaldý.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Kim o?” diye sordu.Dýhye:“Dýhyetü’l-Kelbî!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ýçeri gir!” buyurdu.Dýhye içeri girdi.Bütün olan bitenleri, baþýndan sonuna kadar, Peygamberimiz Aleyhis-
selama birer birer haber verdi.144
141 Vâkýdî, Megâzî, 2/555, Ýbn Sa’d, 2/88, Taberî, Târîh, 3/83, Ýbn Kayyým, 2/135.142 Yakubî, 2/77, 78, Feridun Bey Münþeatýndan naklen M. Hamîdullah, el-Vesâiku’s-siyâsiyye, s. 51, 52.143 Vâkýdî, Megâzî, 2/555, Ýbn Sa’d, 2/88, Taberî, Târîh, 3/83, Ýbn Kayyým, 2/135.144 Vâkýdî, Megâzî, 2/555.
388 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kayser’in mektubu okununca, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onun için, bir müddet daha kalmak vardýr! Onlar bir müddet daha
kalacaklardýr!145 Onun saltanatý bir müddet daha devam edecektir!146
Mektubum yanlarýnda bulundukça, onlarýn saltanatlarý sürecek, devam edecektir!” buyurdu.147
Dýhye:“Yâ Rasûlallah! Kayser’in yanýndan dönüp gelirken, Hýsma’da
bulunduðum sýrada, Cüzamlardan bir cemaat beni baskýna uðrattý. Hiçbir þey býrakmaksýzýn, yanýmdaki þeyleri yaðmaladýlar. Nihayet, Medine’ye þu eski püskü elbisemle gelebildim!” dedi.148
Dýhye’yi soyanlar, Cüzamlardan Huneyd b. Us (Vâkýdî ve Ýbn Sa’d’a göre Ârýz) ile oðlu Us (yahud Ârýz)149 ile ayný kabileden bazý kimselerdi.150
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubunun Kayser ve Kayser Hanedanınca Korunuşu
Kayser Herakliyus; Peygamberimiz Aleyhisselamýn gönderdiði mektubu atlas bir ipeðe sardý.151 Altýndan bir kutunun içine koyup sakladý.
Kayser hanedaný katýnda nesilden nesile devredilegelen bu mübarek mektup, Alfons b. Ferdinand’ýn Tulaytýla üzerine yürüyüp Endülüs mem-leketlerinden ele geçireceði yerleri ele geçirdiði tarihte (Hicrî 464) onun nezdinde idi.
Alfons’tan sonra da, kýzýnýn oðlunun nezdinde kaldý.152
Yine Süheylî’nin (doðumu H. 508, vefatý H. 581) bir arkadaþýndan, onun da mektubu gören tanýnmýþ Ýslâm kumandanlarýndan Abdülmelik b. Saîd’den sorup öðrenmiþ bulunan bir zâttan rivayetine göre; Abdülmelik demiþtir ki:
“Mektubu, kral getirip bana gösterdi. Ben onu okumak ve öpmek iste-yince, mektubu korumak için elimi tutup beni men etti, yapmak istediðim þeyi benden esirgedi.”153
145 Ebu Ubeyd, s. 34.146 Kastallânî, Mevâhib, 1/291.147 Yakubî, 2/78.148 Vâkýdî, Megâzî, 2/556.149 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/260, Vâkýdî, Megâzî, 2/556, Ýbn Sa’d, 2/88.150 Ýbn Sa’d, 2/88.151 Ebu Nuaym, Delâil, 2/347, Zürkânî, 3/339.152 Süheylî, 7/365, Aynî, 1/99, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 1/42.153 Süheylî, 7/365 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 1/42, Kettânî, 1/157.
389Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Ýbn Hacer el-Askalânî’ye (doðumu H. 773, ölümü H. 852) birçok kiþinin Kadý Nûreddin b. Sâýgu’d-Dýmaþkî’den rivayet ederek bildirdiklerine ve ona da Seyfeddin Kýlýcu’l-Mansûrî’nin söylediðine göre;154 Seyfeddin Kýlýc demiþtir ki:
“Melik Mansur Kýlavunu’s-Sâlihî (ölümü H. 689), beni bazý hediyelerle Maðrib ülkesi kralýna gönderdi.
Maðrib kralý da, beni arabuluculuk için Efrenc (Avrupa) kralýna yolladý.
Avrupa kralý, arabuluculuðumu kabul ve yanýnda kalmaklýðýmý bana teklif etti. Fakat, ben onun yanýnda kalmaktan kaçýndým.
Bana:
‘Ben sana yüce bir armaðan sunacaðým!’ deyip, altýndan kaplamalý bir kutu ve kutunun içinden altýndan bir boru, borunun içinden de bir mektup çýkarýp gösterdi.155
Mektup, ipek bir beze yapýþtýrýlmýþtý.156
Mektubun, zamanla, birçok harfleri silinmiþ bulunuyordu.
Kral:
‘Bu, sizin peygamberinizin atam Kayser’e göndermiþ olduðu mektubudur!
Biz ona bugüne kadar elden ele tevarüs etmekten geri kalmadýk.
Bize ata ve babalarýmýzdan tavsiye ve tenbih edilmiþtir ki; bu mektup yanýmýzda bulundukça, saltanat bizden gitmeyecektir!
Biz onu son derecede titizlikle korumakta ve ona saygý göstermekteyiz.
Saltanatýmýzýn sürüp gitmesi ve yaþamasý için, onun yanýmýzda bulunduðunu, Nasranîlerden de gizli tutmaktayýz!’ dedi.”157
Abdullah b. Huzâfe’nin İran Şahı Kisrâ’ya Gönderilişi
Gönderiliş Tarihi ve Sebebi
Hicretin 6. yýlýnda Zilhicce ayýnda Hudeybiye’den dönüldükten sonra, Hicretin 7. yýlýnda Muharrem ayýnda Ýslâmiyete davet etmek üzere birer
154 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 1/42, Kettânî, 1/157, Zürkânî, 3/342.155 Aynî, 1/99, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 1/42, Kastallânî, Mevâhib, 1/291, Zürkânî, 3/342.156 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 1/42, Kastallânî, Mevâhib, 1/291, Halebî, 3/2289, Zürkânî, 3/342, Kettânî,
1/157.157 Aynî, 1/99, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 1/42, Kastallânî, Mevâhib, 1/291, Halebî, 3/289, Zürkânî,
3/343, Kettânî, 1/157.
390 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
mektupla hükümdarlara gönderilen altý zâttan birisi de Abdullah b. Huzâfe olup, Acem Þahý Kisrâ’ya gönderilmiþti.158
Peygamberimiz Aleyhisselam, mektubunu Kisrâ’ya sunmak üzere, Bah-reyn valisine vermesini de, Abdullah b. Huzâfe’ye emir buyurdu.159
Peygamberimiz Aleyhisselam; yazdýrdýðý “Muhammed Resûlullah” mührüyle mektubunda þöyle buyurdu:
“BismillâhirrahmânirrahîmAllah’ýn Resûlü Muhammed’den Farslarýn büyüðü Kisrâ’ya!Hidayete uyan, doðru yolu tutanlara, Allah’a ve Resûlüne iman eden-
lere, Allah’tan baþka hiçbir ilah ve mâbud olmadýðýna, O’nun eþi, ortaðý bulunmadýðýna ve Muhammed’in de O’nun kulu ve resûlü olduðuna þehadet getirenlere selam olsun!
Ben seni Allah’a imana davet ediyorum!Çünkü ben, Allah’ýn kalbleri diri ve akýllarý baþýnda olanlarý uyarmak,
kâfirler hakkýnda da o azap sözü gerçekleþmek üzere bütün insanlara göndermiþ olduðu peygamberiyim!
Öyleyse, Müslüman ol, selameti bul!Davetimden yüz çevirirsen, kaçýnýrsan, bütün Mecusîlerin günahý senin
boynuna olsun!”160
Abdullah b. Huzâfe; Peygamberimiz Aleyhisselamýn bu mektubunu, Kisrâ’ya sunmak üzere, Bahreyn valisi Münzir b. Sâvâ’ya baþvurdu. O da, onu Kisrâ’ya yolladý.161
Abdullah b. Huzâfe’nin bildirdiðine göre; kendisi Kisrâ’nýn kapýsýna kadar vardý, yanýna girmek için izin istedi.162
Kisrâ, önce köþk salonunun süslenmesini emretti. Sonra Fars devlet adamlarýnýn, daha sonra da Peygamberimiz Aleyhisselamýn elçisinin içeri alýnmasýna müsaade etti.163
Abdullah b. Huzâfe içeri girdi.164
Kisrâ, mektubun elçiden alýnmasýný emretti.
158 Ýbn Sa’d, 1/258, 259.159 Ýbn Sa’d, 4/189, Ahmed b. Hanbel, 1/305, Buhârî, Sahîh, 5/136, İbn Arabî, Muhâdarât, 2/164.160 Yakubi, Târîh, 2/77, Ýbn Ýshak’tan naklen Taberî, Târîh, 3/90, Ebu Nuaym, Delâil, 2/349, İbn Cevzî,
2/732, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/2, 3, İbn Arabî, Muhâdarât, 2/184, Ýbn Seyyid, 2/262, 263, İbn Kesîr, Bidâye, 4/269, Ýbn Kayyým, 3/71, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 37, Kastallânî, Mevâhib, 1/290, 291, Diyarbekrî, 2/34, 35, Halebî, 3/291, Zürkânî, 3/340, 341.
161 Zürkânî, 3/341.162 Ýbn Seyyid, 2/263, Halebî, 3/291.163 İbn Kesîr, Bidâye, 4/268, 269.164 Ýbn Seyyid, 2/263.
391Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Abdullah b. Huzâfe:“Onu, Resûlullah Aleyhisselamýn buyruðu üzere, sana kendim
vereceðim!” dedi.Kisrâ:“Öyleyse, haydi, yanýma yaklaþ!” dedi.Abdullah b. Huzâfe, yaklaþýp Kisrâ’ya mektubu verdi.Kisrâ, mektubu okutmak için Hîre’li kâtibini çaðýrdý, mektubu ona okuttu.Kâtip, mektubu:“Allah’ýn Resûlü Muhammed’den, Farslarýn büyüðü Kisrâ’ya!” diyerek
okumaya baþlayýnca, Kisrâ mektuba Resûlullah Aleyhisselamýn ismiyle baþlanmýþ olmasýna son derecede kýzdý, baðýrdý, çaðýrdý.
Daha mektubun içinde ne denildiðini anlamadan,165 mektubu alýp yýrttý!166 ve:
“O, benim bir kölem durumunda bulunduðu halde, bana böyle yazýyor ha?!” dedi.167
Abdullah b. Huzâfe İle Kisrâ’nın Karşılıklı Konuşmaları
Abdullah b. Huzâfe, Kisrâ’nýn huzurunda yaptýðý konuþmasýnda:“Ey Fars cemaati! Sizler, peygambersiz, Kitabsýz ve yeryüzünden ancak
ellerinizde bulunan bir kýsmýna hakim olarak sayýlý günlerinizi geçiriyor, bir düþ hayatý yaþýyorsunuz!
Halbuki, yeryüzünün hakim olamadýðýnýz kýsmý daha çoktur.Ey Kisrâ! Senden önce, nice dünyalýk ve ahiretlik hükümdarlar gelmiþ
ve hüküm sürmüþlerdir.Onlardan, ahiretlik olanlar, dünyadan da nasiplerini almýþlardýr.Dünyalýk olanlar ise, ahiret nasiplerini yitirmiþlerdir.Sana getirip teklif ettiðimiz bu iþ sence küçümseniyor; amma, val-
lahi, nerede olursan ol, küçümsediðin þey gelince, ondan korkacak ve korunamayacaksýn!
Sen, vaktiyle girmiþ olduðun yerden sürülüp çýkarýldýðýný da yalan-layamazsýn!
Zikar vak’asýndaki durum, bunun delilidir!” dedi.
165 İbn Kesîr, Bidâye, 4/269, Halebî, 3/291.166 Ýbn Sa’d, 1/260, Taberî, Târîh, 3/90, Ebu Nuaym, Delâil, 2/349, Süheylî, 6/590, Ýbn Esîr, Kâmil,
2/213, İbn Kesîr, Bidâye, 4/269, Ýbn Kayyým, 3/71, Diyarbekrî, 2/34.167 Taberî, Târîh, 3/90, Ebu Nuaym, Delâil, 2/349, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/213, İbn Kesîr, Bidâye, 4/269, Ýbn
Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 37, Diyarbekrî, 2/34.
392 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kisrâ da yaptýðý konuþmasýnda, özet olarak:“Mülk ve saltanat bana münhasýrdýr!Benim bu hususta ne yenilgiye uðramaktan, ne de bana bir ortak
çýkacaðýndan korkum vardýr!Firavun, Ýsrail oðullarýna hakim olmuþtu.Siz, onlardan daha iyi, daha güçlü deðilsiniz!Benim sizi hemen hakimiyetim altýna alývermeme ne engel var?Ben Firavun’dan daha iyi ve daha güçlüyümdür!168
Zikar vak’asýna gelince, o, Þam vak’asýdýr” dedi.169
Kisrâ, Abdullah b. Huzâfe’nin dýþarý çýkarýlmasýný adamlarýna emretti, Abdullah b. Huzâfe dýþarý çýkarýldý.
Abdullah b. Huzâfe’nin Medine’ye Dönüşü
Abdullah b. Huzâfe, Kisrâ’nýn huzurundan çýkar çýkmaz, hayvanýnýn üzerine atlayýp Medine yolunu tuttu.
Kendi kendine:
“Vallahi, benim için, iki yoldan hangisi olursa, gam çekmem.
Resûlullahýn mektubunu verilecek yere vermiþ, vazifemi yapmýþ bulu-nuyorum ya!” dedi.
Kisrâ, öfkesi geçtikten sonra, elçinin içeri alýnmasýný emretti ve onu Hîre’ye kadar arattýrdý ise de, bulduramadý.170
Abdullah b. Huzâfe, Medine’ye gelip, durumu Peygamberimiz Aleyhis-selama haber verdi.171
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kisrâ Aleyhindeki Duası
Abdullah b. Huzâfe Kisrâ’nýn mektubu yýrttýðýný söyleyince, Peygambe-rimiz Aleyhisselam:
“Onlar da parça parça olsunlar!172
O benim mektubumu parçaladý ha?!173 Allah da onun mülk ve saltanatýný parçalasýn!174
168 Süheylî, 6/589, 590, Diyarbekrî, 2/35.169 Süheylî, 6/590.170 İbn Kesîr, Bidâye, 4/269.171 İbn Kesîr, Bidâye, 4/269, Halebî, 3/291.172 Ebu Ubeyd, s. 33, Buhârî, Sahîh, 1/24, 3/225, İbn Cevzî, 2/732.173 Diyarbekrî, 2/35.174 Ýbn Kayyým, 3/71, İbn Kesîr, Bidâye, 4/269, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 37, Diyarbekrî, 2/35.
393Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
O, kendi eliyle mülk ve saltanatýný parçalamýþ oldu!175
Allah’ým! Onun mülk ve saltanatýný parçala!” dedi.176
Kisrâ’nın Peygamberimiz Aleyhisselam Hakkında Yemen Valisine Emir ve Direktif Verişi
Kisrâ, Yemen valisi Bâzân’a Peygamberimiz Aleyhisselam hakkýnda bir yazý gönderdi ve yazýsýnda þöyle dedi:
“Mekke’de, Kureyþ’ten biri ortaya çýkmýþ! Kendisinin peygamber olduðunu söylüyormuþ!177
Ona söyle: Kendisi ya bu peygamberlik dâvâsýndan vazgeçer, ya da onu ve kavmini öldürecek adamlarý üzerlerine salarým!178
Sen, yanýndaki güçlü kuvvetli adamlarýndan ikisini ona sal!179 Kavminin dinine muhalefet etmiþ olan kiþiye, kavminin dinine dönmesini emret!180
Dönmekten kaçýnýrsa, kendisinin baþýný kesip bana gönder!”181
Kisrâ’nýn Yemen valisi Bâzân, Kisrâ’nýn mektubunu alýr almaz, yazýcý, muhasip ve Farsça okur yazar vekilharcý olan Bâbeveyh’i, yanýna Farslýlardan Hurre Hüsre adýndaki bir adamý da katarak, Peygamberimiz Aleyhisselama gönderdi.
Kisrâ’ya gitmesi için, Peygamberimiz Aleyhisselama yazdýðý bir yazýyý da, ellerine verdi. Vekilharcý olan Bâbeveyh’e, Peygamberimiz Aleyhisse-lam için:
“Þu zâtýn memleketine git!182 Haline, gidiþatýna bir bak!183 Kendisiyle konuþ!184 Kendisini imtihan et!185 Onun haberini bana getir!186 Ýþin içyüzünü anla, bana anlat!” dedi.187
Bâbeveyh’le Hurre Hüsre, Mekke’ye doðru yollandýlar.Ýlk önce, Taif’e vardýlar.
175 Taberî, Târîh, 3/90, Ýbn Seyyid, 2/263.176 Ýbn Sa’d, 1/260.177 Heysemî, 8/287, Diyarbekrî, 2/35.178 Heysemî, 8/287, 288.179 Ýbn Sa’d, 1/260, Taberî, Târîh, 3/80, Ebu Nuaym, Delâil, 2/349, İbn Cevzî, 2/732, Ýbn Esîr, Kâmil,
2/214.180 Ýbn Seyyid, 2/263.181 Ýbn Seyyid, 2/263, Diyarbekrî, 2/35, Halebî, 3/291.182 Taberî, Târîh, 3/90, İbn Kesîr, Bidâye, 4/269.183 Ebu Nuaym, Delâil, 2/349, İbn Cevzî, 2/732, Diyarbekrî, 2/35.184 Taberî, Târîh, 3/90, Ebu Nuaym, Delâil, 2/349, İbn Cevzî, 2/732, Diyarbekrî, 2/35.185 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 37.186 Taberî, Târîh, 3/90, Ebu Nuaym, Delâil, 2/349, İbn Cevzî, 2/732, İbn Kesîr, Bidâye, 4/269.187 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 37.
394 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Taif’in Nahb deresinde Kureyþ müþriklerinden bazý adamlara rastladýlar.188
Kureyþ eþrafýndan Ebu Süfyan’la Safvan b. Ümeyye ve daha baþkalarý, rastladýklarý kiþiler arasýnda idi.189
Elçiler onlara Peygamberimiz Aleyhisselamýn nerede bulunduðunu sordular.
Kureyþîler de;“O, Medine’dedir!” dediler.Kureyþ müþrikleri, vali Bâzân’ýn mektubunda yazýlý olaný elçilerden
sorup öðrenince, çok sevindiler ve birbirlerine:“Sevininiz! Hükümdarlar Hükümdarý olan Kisrâ onun karþýsýna dikilin-
ce, artýk siz onun hakkýndan kolayca gelebilirsiniz!” dediler.Bâzân’ýn elçileri, Taif’ten Medine’ye, Peygamberimiz Aleyhisselamýn
yanýna geldiler.190
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarýn münasip bir yere kondurulup aðýrlanmalarýný ashaba emir buyurdu.
Onlar birkaç gün oturup dinlendikten sonra, haber salýp onlarý yanýna çaðýrdý.191
Bâbeveyh’le Hurre Hüsre, gelip Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna girdiler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:“Oturunuz!” buyurdu.Onlar, dizlerinin üzerine çöktüler.192
Yemen valisi Bâzân’ýn bu elçileri, sakallarýný dibinden kazýtmýþlar, býyýklarýný ise alabildiðine uzatmýþlar, büyütmüþlerdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam onlarý böyle görünce, hoþlanmadý ve onlara:
“Yazýklar olsun size, bu kýlýða girmenizi size kim emretti?” diye sordu.Elçiler:“Böyle yapmamýzý Rabbimiz Kisrâ emretti bize!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
188 Taberî, Târîh, 3/90.189 Diyarbekrî, 2/35.190 Taberî, Târîh, 3/90, Ebu Nuaym, Delâil, 2/349, İbn Cevzî, 2/733, İbn Kesîr, Bidâye, 4/269, Diyar-
bekrî, 2/35, Halebî, 3/291, 292.191 Ýbn Seyyid, 2/263.192 Diyarbekrî, 2/35.
395Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
“Fakat, benim Rabbim bana sakalýmý salmamý, býyýðýmý ise kesmemi emretti” buyurdu.
Elçi Bâbeveyh, þöyle konuþmaya baþladý:
“Þahlar Þahý, Hükümdarlar Hükümdarý Kisrâ, vali Bâzân’a yazý yazýp, seni kendisine getirmek üzere sana adam göndermesini emretti.
Bâzân da, yanýma düþüp gitmen için, beni sana yolladý!
Eðer benimle birlikte gidersen, Yemen valisi, Hükümdarlar Hükümdarýna senin lehinde mektup yazar, seni baðýþlatýr!
Eðer benimle gelmekten kaçýnýrsan, sen de bilirsin ki, Kisrâ seni de senin kavmini de yok eder, memleketini de yýkar!” dedi193 ve Bâzân’ýn mektubunu Peygamberimiz Aleyhisselama sundu.194
Peygamberimiz Aleyhisselam, Bâbeveyh’i dinledi, mektupta yazýlanlarý da öðrendi.195 Gülümsedi ve elçileri Ýslâmiyete davet etti.
Bâbeveyh’le Hurre Hüsre, Peygamberimiz Aleyhisselamýn huzurunda duyduklarý manevî heybetten hem titriyorlar,196 hem de cesaretli cesaretli konuþmaktan geri durmuyorlardý.
Peygamberimiz Aleyhisselama:
“Eðer bizimle gelmeyeceksen, vali Bâzân’ýn mektubuna cevap yaz!” dediler.197
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Eðer ben bu iþi kendiliðimden yapmýþ olsaydým, vazgeçerdim!
Fakat, beni þâný yüce olan Allah gönderdi.198
Siz bugün yanýmdan ayrýlýp konutunuza dönünüz! Yarýn sabahleyin yanýma geliniz!
Ne yapmak istediðimi, o zaman size haber vereyim!” buyurdu.199
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kisrâ Hakkında Allah’tan Aldığı Haberi Elçilere Bildirişi
Peygamberimiz Aleyhisselama:
193 Taberî, Târîh, 3/90, 91, Ebu Nuaym, Delâil, 2/349, 450, İbn Cevzî, 2/733, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/213, 214, İbn Kesîr, Bidâye, 4/269, 270, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 37, 38, Diyarbekrî, 2/35, Halebî, 3/292.
194 Ýbn Sa’d, 1/260, Diyarbekrî, 2/35.195 Diyarbekrî, 2/35.196 Ýbn Sa’d, 1/260.197 Diyarbekrî, 2/35.198 Heysemî, 8/288.199 Ýbn Sa’d, 1/260.
396 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Yüce Allah, Kisrâ’ya oðlu Þîreveyh’i musallat kýldý: Þîreveyh onu filan ayda, filan gecede ve gecenin de filan filan saatleri geçince öldürdü!” diye vahiy geldi.
Ertesi gün, Peygamberimiz Aleyhisselam, elçileri yanýna çaðýrýp, bunu onlara haber verdi200 ve:
“Sahibinize (Bâzân’a) teblið ediniz ki; benim Rabbim olan Allah, onun rabbi Kisrâ’yý bu gece, geceden yedi saat geçince, gecenin yedinci saatinde öldürmüþtür!” buyurdu.201
Bâbeveyh’le arkadaþý þaþýrdýlar202 ve Peygamberimiz Aleyhisselama:“Sen ne söylediðini biliyor musun?!Üzerine yürüyüp seni cezalandýrmamýz, bizim için, bu söylediðini vali
Bâzân’a haber vermekten daha kolaydýr!Biz senden iþittiðimiz bu sözü gerçekten ona yazalým ve hükümdara
haber verelim mi?!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet! Bunu benden iþittiðinizi ona haber veriniz! Hem de ona deyiniz
ki: ‘Benim dinim ve hakimiyetim Kisrâ’nýn mülk ve saltanatýnýn ulaþtýðý yerlere kadar ulaþacak, atlarýn ve develerin ayak basacaklarý en uzak yer-lere kadar uzanacaktýr!’
Yine ona deyiniz ki: ‘Eðer sen Müslüman olursan, idaren altýnda bulu-nan yerleri sana vereceðim! Seni, Ebnâlardan, Yemen’deki Farslýlardan olan kavmine hükümdar yapacaðým!’” buyurdu.
Peygamberimiz Aleyhisselam; elçilere söyleyeceklerini söyledikten sonra, Hurre Hüsre’ye altýn ve gümüþle iþlenmiþ bir kemer verdi.
Bunu, Peygamberimiz Aleyhisselama, hükümdarlardan birisi hediye etmiþti.
Hurre Hüsre’ye, bu kemerden dolayý, “Zülmaceze=Kemerli” derlerdi.Hurre Hüsre’nin soyundan gelen oðullarý ve torunlarý da bu adla
anýldýlar.
Elçilerin Gördüklerini ve Duyduklarını Vali Bâzân’a Anlatmaları
Bâbeveyh’le Hurre Hüsre, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýndan ayrýldýlar.
200 Taberî, Târîh, 3/91, Ebu Nuaym, Delâil, 2/350, İbn Cevzî, 2/733, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/214, İbn Kesîr, Bidâye, 4/270, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 38, Diyarbekrî, 2/36.
201 Ýbn Sa’d, 1/260.202 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 38.
397Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Bir hayli yolculuktan sonra Bâzân’ýn yanýna geldiler ve ona, Peygam-berimiz Aleyhisselamda gördüklerini ve kendisinden iþittiklerini.. haber verdiler.
Bâzân:
“Vallahi, onun bu sözü hükümdar sözü deðildir!
Ben öyle sanýyorum ki; bu zât, dediði gibi, bir peygamberdir!
Kendisinin Kisrâ hakkýnda söylemiþ olduðu sözün neticesini bekleyelim.
Eðer kendisi bu husustaki sözünde doðru çýkacak olursa, o gerçekten Allah tarafýndan insanlara gönderilmiþ bir peygamberdir.
Eðer onun söylediði doðru çýkmazsa, o zaman, hakkýnda gereðini düþünürüz!” dedi.203
Bâzân, Bâbeveyh’le Hurre Hüsre’ye:
“Siz onu nasýl buldunuz?” diye sordu.
Bâbeveyh’le Hurre Hüsre:
“Biz, ondan daha heybetli, onun kadar hiçbir þeyden korkmayan, muhafýzlarý bulunmayan, ondan daha tevâzulu, alçakgönüllü, halk arasýnda yaya yürüyen bir hükümdar görmedik!
Ashabý, onun yanýnda seslerini yükseltmiyor, kýsýyorlar...” dediler.204
Kisrâ Şîreveyh’in Vali Bâzân’a Mektubu, Bâzân’la Ebnâların Müslüman Olmaları
Aradan çok geçmemiþti ki, Vali Bâzân’a, Kisrâ’nýn oðlu Þîreveyh’ten bir yazý geldi.
Gelen yazýda þöyle deniliyordu:“Bundan sonra, derim ki: Ben Kisrâ’yý öldürdüm!Ben onu ancak, Fars eþrafýndan birçok kimseleri öldürmeyi, onlarý hudut
boylarýnda toplayýp tutuklamayý mübah saymasýna kýzdýðým için öldürdüm!Bu mektubum sana gelince, halkýn benim için bey’atýný al!Kisrâ’nýn sana yazý yazmýþ olduðu zât hakkýnda da, buyruðum gelinceye
kadar bekle, onun üzerine pek düþme!”Þîreveyh’in mektubu okunup sona erince, Vali Bâzân, Peygamberimiz
Aleyhisselam hakkýnda:
203 Ýbn Ýshak’tan naklen Taberî, Târîh, 3/91, Ebu Nuaym, Delâil, 2/350, İbn Cevzî, 2/733, 734, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/214, 215, İbn Kesîr, Bidâye, 4/270, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2 s. 38, Diyarbekrî, 2/37.
204 Ebu Nuaym, Delâil, 2/348, Heysemî, 5/309.
398 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Bu zât, muhakkak, Allah tarafýndan insanlara gönderilmiþ bir peygam-berdir!” diyerek Müslüman oldu.
Aslen Farslý olup Yemen’de oturan Ebnâlar da Müslüman oldular.205
Allah hepsinden razý olsun!Kisrâ’nýn öldürüldüðü haberi geldiði sýrada, Bâzân hasta idi.Süvarileri, Bâzân’ýn baþýnda toplandýlar ve:“Sen birisini bizim baþýmýza vali tayin et!” dediler.Bâzân:“Sizin için gelecek bir hükümdar, her iþin önünü sonunu gören, gözeten
bir hükümdar vardýr: Siz þu zâta uyunuz, O’nun dinine giriniz, Müslüman olunuz!” dedi.
Bâzân öldükten sonra, Ebnâlarýn baþkaný, Peygamberimiz Aleyhissela-ma bir heyet göndererek, Müslüman olduklarýný bildirdi.206
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kisrâ’ya Gönderdiği Mektubun Ele Geçişi
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Ýran Þahýna göndermiþ olduðu mektu-bun aslý, Lübnan Dýþiþleri Bakanlýðýnda bulunmuþ olan Mr. Henri Phara-on’un babasý tarafýndan Birinci Dünya Savaþý sonunda Þam’da 150 altýna satýn alýnmýþ olup; 1962 yýlý Kasým’ýnýn sonuna doðru Dr. Selahaddin el-Müneccid’e okutturulmak için baþvurulmasý üzerine ortaya çýkmýþtýr.
Dr. Selahaddin Müneccid’in tarif ve tasvirine göre; parþümen üzeri-ne yazýlmýþ bulunan bu mübarek mektubun rengi zamanla deðiþmiþ ve dokumasý eskimiþ yeþil bir kumaþa yapýþtýrýlmýþtýr.
Mahfaza, ayrýca, camdan bir çerçeve tarafýndan muhafaza edilmiþ olup parþümen oraya yapýþýk kalmýþtýr.
Parþümen eski ve yumuþaktýr.Parþümenin rengi, koyu kahverengidir.Sahife kenarlarý, bu yüzden siyahlanmýþtýr.Mektubun boyu 28 cm, eni 21,5 cm.dir.Mektubun eb’âdý ince uzun ise de, üst kýsmý alt kýsmýndan geniþtir. Mektupta, yerine göre uzunluklarý 21,2 cm.den 21,5 cm.ye kadar
deðiþen 15 satýr vardýr.
205 Taberî, Târîh, 3/91, Ebu Nuaym, Delâil, 2/350, 351, İbn Cevzî, 2/734, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/214, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 38.
206 Ýbn Seyyid, 2/263, 264, Diyarbekrî, 2/37.
399Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Satýrlarýn en altýnda dairemsi bir mühür izi olup, bunun çapý 3 cm.dir.
Mektupta, yukarýdan aþaðýya doðru akmýþ su izleri vardýr.
Bunlar, bazý yerlerde harfleri veya kelimeleri silmiþ, bazý yerlerde mürekkep izini hafifletmiþ ve mührün ortasýna doðru bulunan Resûl keli-mesindeki R harfi hariç olmak üzere, mühürdeki yazýyý da silmiþtir.
Denilebilir ki; mektup yýrtýlmak istenilmiþtir.
Gerçekten de, yýrtýk, baþlangýçtaki ufkî 3. satýrdan, bu satýrýn ortasýna kadar inmekte; böylece, yýrtýk izi, tersine bir L harfi manzarasý arzetmektedir.
Yýrtýk, mektubun yazýldýðý parþümenden ayýrt edilebilen ve daha sonra-ki devre ait deriden yapýlmýþ ince bir iplikle dikilmiþtir.
Mektubun yazý karakteri, Hendek savaþý sýrasýnda Sel’ daðýndaki grafit kaya üzerine yazýlmýþ bulunan en eski yazý karakterine uymaktadýr.207
Hâtıb b. Ebi Beltea’nın Mukavkıs’a Gönderilişi
Gönderiliş Tarihi ve Sebebi
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Ýslâmiyete davet etmek üzere Hicretin 7. yýlýnda208 Muharrem ayýnda209 hükümdarlara birer mektupla gönderdiði altý elçiden birisi de Hâtýb b. Ebi Beltea olup, Peygamberimiz Aleyhisselam onu Ýskenderiye hükümdarý, Kýbtîlerin büyüðü Mukavkýs’a göndermiþti.210
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu göndermeden önce:
“Ey insanlar! Ecir ve sevabýný Allah ödemek üzere, þu mektubu Mýsýr hükümdarýna hanginiz götürür?” diye sorunca, Hâtýb b. Ebi Beltea sýçrayýp ayaða kalktý ve Peygamberimiz Aleyhisselama doðru vardý ve:
“Yâ Rasûlallah! Ben götürürüm!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ey Hâtýb! Allah bu vazifeni senin hakkýnda mübarek kýlsýn!” buyurdu.
Hâtýb b. Ebi Beltea mektubu Peygamberimiz Aleyhisselamdan aldý, vedalaþýp evine gitti. Hayvanýnýn çulunu, kolanýný sýkýlaþtýrdý. Ailesiyle de vedalaþtýktan sonra yola çýktý.
207 Beyrut el-Hayat gazetesinin Hicrî 27.12.1382, Mîladî 22.5.1963 tarihli ve 5242 numaralý 1, 7. nüshasýndan naklen M. Hamîdullah, Ýslâm Peygamberi, 1/237, 239.
208 Ýbn Sad, 1/258, Belâzurî, Ensâb, 1/448.209 Ýbn Sa’d, 1/258.210 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/254, Ýbn Sa’d, 1/258, 260.
400 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hâtýb, önce Mýsýr’a gitti. Mukavkýs’ý orada bulamayýnca, Ýskenderiye’ye gitti.211 Mukavkýs’ýn saray kapýcýsýnýn yanýna vardý. Ne için geldiðini ona haber verdi. Kapýcý, Hâtýb’a çok hürmet etti. Onu hiç bekletmedi.212
Mukavkýs, o sýrada deniz üzerinde bir mecliste bulunuyordu.Hâtýb, bir sandala binip Mukavkýs’ýn meclisi hizasýna kadar vardý; Pey-
gamberimiz Aleyhisselamýn mektubunu, baþ ve þehadet parmaðý arasýna alarak ona gösterdi.
Mukavkýs, mektubu görünce, Hâtýb b. Ebi Beltea’yý önüne getirmelerini adamlarýna emretti.213
Mukavkýs, Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektubunu Hâtýb’ýn elinden aldý,214 okuttu.
“Muhammed Resûlullah” mührü ile mühürlü mektupta þöyle buyuru-luyordu:
“BismillâhirrahmânirrahîmAllah’ýn kulu ve resûlü Muhammed’den Kýbtîlerin büyüðü Mukavkýs’a!Hidayete uyan, doðru yolu tutanlara selam olsunÝmdi, ben seni Ýslâm davetiyle Müslümanlýða davet ediyorum.Müslüman ol, selameti bul da, Allah sana ecir ve mükâfatýný iki kat
versin!Eðer bu davetimi kabul etmez, kabul etmekten kaçýnýrsan, Kýbtîlerin
günahý senin boynuna olsun!‘De ki: Ey Ehl-i Kitab! Geliniz! Bizim aramýzla sizin aranýzda eþit ve
ortak bir Kelime’de birleþelim de, Allah’tan baþkasýna tapmayalým! Ona hiçbir þeyi eþ, ortak tutmayalým! Allah’ý býrakýp da, birbirimizi rab diye tanýmayalým!
Buna raðmen, onlar bu davetten yüz çevirirlerse, onlara: Siz þahit olu-nuz ki, bizler muhakkak Müslümanlarýz, deyiniz.’”215
Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektubu okununca, Mukavkýs, Hâtýb b. Ebi Beltea’ya “Hayýrlý olsun!” dedi.216
211 Kastallânî, Mevâhib, 1/293, Halebî, 3/295, 296.212 Diyarbekrî, 2/37.213 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/530, Kastallânî, Mevâhib, 1/293, Halebî, 3/296.214 Diyarbekrî, 2/37.215 Âl-i Ýmran: 64, Ýbn Seyyid, 2/265, Ýbn Kayyým, 3/72, Kastallânî, Mevâhib, 1/292, 293, Diyarbekrî,
2/37, Halebî, 3/295, 296, Zürkânî, 3/347.216 Ýbn Sa’d, 1/260.
401Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Mukavkıs’ın Hâtıb b. Ebi Beltea ile Konuşmaları ve Tartışmaları
Hâtýb b. Ebi Beltea der ki:“Ýskenderiye hükümdarý Mukavkýs haber gönderip beni yanýna getirtti.
Patriklerini de yanýna topladý. Bana:‘Ben anlamak istediðim bazý þeyleri sana soracak ve seninle konuþacaðým!’
dedi.Kendisine:‘Buyurunuz, konuþalým!’ dedim.Mukavkýs:‘Bana haber ver: Senin efendin bir peygamber deðil midir?’ diye sordu.‘Evet! O, Allah’ýn Resûlüdür!’ dedim.Mukavkýs:‘O gerçekten böyle bir peygamber idi ise, kendisini öz yurdundan
çýkarýp baþka bir yurda sýðýnmak zorunda býrakan kavminin aleyhinde ne için Allah’a dua etmedi?’ diye sordu.
Ona:‘Sen Ýsa b. Meryem’in Resûlullah olduðuna þehadet edersin deðil mi?O gerçekten peygamber olduðuna göre, kavmi onu yakalayýp asmak
istedikleri zaman; kendisini dünya semasýna kaldýrýp yükselteceðine, kav-mini helâk etmesi için Allah’a dua etse olmaz mý idi?’ dedim.217
Mukavkýs söyleyecek söz bulamadý. Bir müddet sustuktan sonra:
‘Sözünü tekrarla!’ dedi.
Tekrarladým. Mukavkýs yine sustu.218 Sonra da:
‘Güzel söyledin! Sen bir hakîmsin, yerli yerince konuþuyorsun. Hakîm olan, yerli yerince konuþanýn da yanýndan geliyorsun!’ dedi.”219
Bundan sonra, Hâtýb’la Mukavkýs, konuþmaya þöyle devam ettiler:
Hâtýb, Mukavkýs’a:
“Senden önce, burada bir adam, kendisinin en yüce Rab olduðunu iddia etmiþ;220 o Firavun, kavmine, ‘Ben sizin en yüce Rabbinizim!’ diyerek baðýrmýþtý.221
217 Ýbn Abdilberr, 1/315, İbn Kesîr, Bidâye, 4/272.218 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531.219 Ýbn Abdilberr, 1/315, İbn Kesîr, Bidâye, 4/272.220 Ýbn Seyyid, 2/265, Ýbn Kayyým, 3/72, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531.221 Nâziât: 23, 24.
402 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yüce Allah onu dünya ve ahiret azabýyla yakalayýp cezalandýrdý, ondan intikam aldý.
Sen, senden baþkasýndan ibret al da, baþkasýna ibret olma!” dedi.222
Mukavkýs:“Bizim için, bir din vardýr! Biz, bu dinimizi, ondan daha hayýrlýsý
olmadýkça, býrakmayýz!” dedi.223
Hâtýb:“Senin baðlý bulunduðun ve daha hayýrlýsý olmadýkça býrakmayacaðýný
söylediðin dininden daha hayýrlý olan din, hiç þüphesiz Ýslâmiyettir!224 Biz seni Ýslâmiyete davet ediyoruz ki, Allah din olarak insanlara onu yeterli kýlmýþtýr, dahasý da yoktur!225
Bu peygamber [Muhammed Aleyhisselam], Ýslâmiyete yalnýz seni deðil, bütün insanlarý davet etti.
Onlardan, kendisine karþý en katý, en sert ve kaba davrananlar, Kureyþ müþrikleri oldu!
Ona karþý en azgýn düþmanlýðý da Yahudiler yaptýlar!Ýnsanlardan, ona en çok yakýnlýk gösterenler ise, Hýristiyanlar oldu.Hayatým üzerine yemin ederim ki;226 Musa Peygamber nasýl Ýsa
Peygamberi haber vermiþ ve onun geleceðini müjdelemiþ ise, Ýsa Pey-gamber de Muhammed Aleyhisselamý öylece haber vermiþ, geleceðini müjdelemiþtir!227
Bizim seni Kur’ân’ý kabule davet etmemiz, senin Tevrat’a baðlý olanlarý Ýncil’i kabule davet etmen gibidir.
Her peygamber bir kavme yetiþmiþ olup, o kavim o peygamberin ümme-tinden sayýlmýþ, o peygambere itaat edenler de o ümmete katýlmýþtýr.
Sen ise, bu peygambere (Muhammed Aleyhisselama) yetiþenler-densin!228
Biz, seni Ýslâm dinine davet etmekle, Ýsa Peygamberin dininden men ediyor deðiliz! Bilakis, onunla, onun gerçek tebligatýyla amel ve hareket etmeni sana teklif etmiþ oluyoruz” dedi.229
222 Ýbn Seyyid, 2/265, Ýbn Kayyým, 3/72, Kastallânî, Mevâhib, 1/293, Diyarbekrî, 2/37, Halebî, 3/296.223 Ýbn Kayyým, 3/72, Kastallânî, Mevâhib, 1/293.224 Süheylî, 7/517, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531.225 Süheylî, 7/517, Ýbn Kayyým, 3/72, Kastallânî, Mevâhib, 1/293.226 Süheylî, 7/517, 518, Ýbn Kayyým, 3/72, Ýbn Seyyid, 2/265, Kastallânî, Mevâhib, 1/293.227 Süheylî, 7/518, Ýbn Seyyid, 2/265, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 1/531, Kastallânî, Mevâhib, 1/293.228 Süheylî, 7/518, Ýbn Kayyým, 3/72, Ýbn Seyyid, 2/265, Kastallânî, Mevâhib, 1/293.229 Süheylî, 7/518, Ýbn Seyyid, 2/265, Ýbn Kayyým, 3/72, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531, Kastallânî, Mevâhib,
1/293.
403Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Mukavkýs:“Ben bu peygamberin iþini, dinini inceledim. Gördüm ki, onda ne
dünyadan el etek çekilmesi emrediliyor, ne de mergub ve makbul þeyler yasaklanýyor!
Kendisini de, ne yolunu þaþýrmýþ bir sihirbaz, ne de gaibden haberler aldýðýný iddia eden yalancý bir kâhin olarak bulmuþ deðilim!
Fakat, kendisinde benim bulduðum; gaibi, gizli, kapalý þeyleri keþfedip haber vermek gibi peygamberlik alâmetleridir.
Bununla beraber, ben biraz daha düþünmek isterim!” dedi.230
Mukavkýs, bir gece haber salýp Hâtýb’ý huzuruna getirtti.Mukavkýs’ýn yanýnda, Arapça tercümanýndan baþka kimse yoktu.Mukavkýs, Hâtýb’a:“Onun (Muhammed Aleyhisselamýn) hakkýnda soracaðým þeylere doðru
cevap verir misin?Ashabýnýn arasýndan, sahibinin seni niçin seçip gönderdiðini biliyorum.231
Ben sana üç þey soracaðým!” dedi.Hâtýb:“Ýstediðini sor! Ben sana ancak doðruyu söyleyeceðim!” dedi.232
Mukavkýs:“Muhammed insanlarý nelere davet ediyor?” diye sordu.Hâtýb:“Yalnýz Allah’a ibadet etmeye davet ediyor. Gece gündüz, beþ vakitte
namaz kýlmayý emrediyor! Ramazan orucunu tutmayý, Beytullah’ý hacc ve ziyaret etmeyi, verilen sözde durmayý... emrediyor. Ölmüþ hayvanýn etini yemekten ve kandan men ediyor!” dedi.233
Mukavkýs:“Onun (Muhammed Aleyhisselamýn) þekil ve þemâilini (fizikî yapýsýný)
bana tarif et, anlat!” dedi.Hâtýb kýsaca tarif etti.Mukavkýs:“Anlatmadýðýn daha bazý þeyler kaldý: Gözlerinde biraz kýrmýzýlýk,
sýrtýnda iki omuzu arasýnda da peygamberlik hâtemi (mührü) vardýr.
230 Süheylî, 7/518, Ýbn Seyyid, 2/265, 266, Ýbn Kayyým, 3/72, Kastallânî, Mevâhib, 1/293, Halebî, 3/296.231 Diyarbekrî, 2/37.232 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531, Diyarbekrî, 2/37, Zürkânî, 3/350.233 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531, Zürkânî, 3/350.
404 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Merkebe biner, sýrtýna harmani giyer, hurma ve az etli kemikle geçinir, amcalarý ve amca oðullarý tarafýndan korunur!” dedi.
Hâtýb:“Bunlar da onun sýfatýdýr!” dedi.234
Mukavkýs:“Ben, gelecek bir peygamber daha kaldýðýný biliyordum. Fakat, onun
Þam’dan çýkacaðýný sanýyordum.235 Çünkü, daha önceki peygamberler hep oradan çýkmýþlardý.
Gerçi, son peygamberin Arabistan’da, sertlik, darlýk, yoksulluk ülkesin-den çýkacaðýný da Kitablarda görmüþtüm.236
Allah’ýn Kitabýnda sýfatlarýný yazýlý bulduðumuz peygamberin zuhuru zamaný da, tam bu zamandýr!
Biz, onun vasfýný, ‘Ýki kýzkardeþi bir nikâh altýnda birleþtirmez! Hediyeyi kabul eder, sadakayý kabul etmez! Fakirler, yoksullarla oturur kalkar!’ diye de, Kitabda yazýlý bulmuþtuk!237
Ona uymak hususunda Kýbtîler beni dinlemezler!238
Ben saltanatýmdan da ayrýlmaya kýyamayacaðým! Bu hususta çok cim-riyimdir!239
Ben Kýbtîlere bundan ne bir kelime anarým, ne de hiç kimseye bu konuþmamý bildirmeyi, duyurmayý isterim!” dedi240 ve Arapça yazý yazan bir yazýcý çaðýrdý.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektubuna þöyle cevap yazdýrdý:
“Bismillâhirrahmânirrahîm
Muhammed b. Abdullah’a Kýbtîlerin büyüðü Mukavkýs’tan!
Selam olsun sana!
Bundan sonra, arzederim ki; mektubunu okudum.
Mektubunda andýðýn ve beni davet ettiðin þeyleri anladým.241
Gelecek bir peygamber daha kaldýðýný biliyor ve fakat onun Þam’dan çýkacaðýný sanýyordum.
234 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531, Diyarbekrî, 2/37.235 Ýbn Sa’d, 1/260, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531, Diyarbekrî, 2/37, Zürkânî, 3/350.236 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531, Zürkânî, 3/350.237 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531.238 Ýbn Seyyid, 2/266, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531, Diyarbekrî, 2/37, Zürkânî, 3/350.239 Ýbn Seyyid, 2/266, Diyarbekrî, 2/37, Zürkânî, 3/350.240 Ýbn Seyyid, 2/266, Ýbn Hacer, İsâbe, 3/531, Diyarbekrî, 2/37, Zürkânî, 3/350.241 Ýbn Seyyid, 2/266, Ýbn Kayyým, 3/72, Ýbn Hacer, İsâbe, 3/531 Kastallânî, Mevâhib, 1/293, Diyar-
bekrî, 2/37, Halebî, 3/296, 297, Zürkânî, 3/349.
405Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Elçini aðýrladým.
Sana Kýbtîler katýnda mevkileri yüksek iki cariye ile elbiseler gönderdim.
Binmen için, sana bir de katýr hediye ettim.
Selam olsun sana!”
Mukavkýs, bundan fazla ne bir şey yaptý, ne de Müslüman oldu.242
Mukavkýs, Hâtýb’a:
“Sakýn hâ! Kýbtîler senin aðzýndan tek kelime bile iþitmesinler!” diye tenbihatta bulundu.243
Mukavkıs’ın Peygamberimiz Aleyhisselama Gönderdiği Hediyeler
1. Ýki cariye (Mâriye ile kýzkardeþi Sîrîn),2. Bin miskal altýn,3. Ýki binit hayvaný (bir katýrla bir merkep),4. Yirmi kat Mýsýr iþi ince elbise,244
5. Bir adet billur kadeh,245
6. Kokulu bal,246
7. Sarýk,8. Kabâtî Mýsýr keten kumaþý,9. Öd, misk gibi güzel koku,10. Gülyaðý,11. Kutu içinde sürmelik,12. Tarak,13. Makas,14. Misvak,15. Ayna,16. Ýðne,17. Ýplik,18. Baston.Mukavkýs Hâtýb’a Peygamberimiz Aleyhisselam hakkýnda:“Sürme kullanýr mý?” diye sormuþtu.
242 Ýbn Sa’d, 1/260, Ýbn Seyyid, 2/266, Ýbn Kayyým, 3/72, Ýbn Hacer, İsâbe, 3/531, Kastallânî, Mevâhib, 1/293, Diyarbekrî, 2/37, Halebî, 3/296, 297, Zürkânî, 3/349, 350.
243 Ýbn Seyyid, 2/266, Diyarbekrî, 2/38.244 Belâzurî, Ensâb, s. 449, Ýbn Seyyid, 2/266, Diyarbekrî, 2/38.245 Ýbn Sa’d, 1/485, Süheylî, 7/519, Ýbn Seyyid, 2/266.246 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531, Diyarbekrî, 2/38, Zürkânî, 3/350.
406 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hâtýb:
“Evet! Aynaya bakar, saçýný tarar; seferde ve hazerde, aynayý, sürmedanlýðý, taraðý, misvaðý yanýndan ayýrmaz!” demiþti.247
Mukavkýs’ýn Peygamberimiz Aleyhisselama hediye ettiði iki cariyeye Hâtýb Müslüman olmalarýný teklif etti, onlar da Müslüman oldular. Mâri-ye’yi Peygamberimiz Aleyhisselam zevceliðe kabul etti, Sîrîn’i de Hassân b. Sabit’e verdi.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hz. Ýbrahim adýndaki oðlu, Hz. Mariye-’den doðmuþtur.248
Mukavkýs’ýn hediye ettiði katýr Düldül, merkep de Ufeyr, Yâfur diye anýlýrdý.249 Bunlar, iyi cins binit hayvanlarýndandý.250 Her ikisi de gri tüylü idi.251 O güne kadar, Arabistan’da ak tüylü katýr görülmemiþti. Ýslâm’da ilk görülen ak tüylü katýr, Düldül oldu.252
Peygamberimiz Aleyhisselam, hediye edilen billur kadehle de su içer-di.253 Mukavkýs tarafýndan Hâtýb’a verilen hediye, 100 dinar (altýn) ile 5 kat elbise idi.254
Hâtıb’ın Medine’ye Yollanışı
Hâtýb’ýn bildirdiðine göre; kendisi, Mukavkýs’ýn yanýnda, kýsa bir müd-det, beþ gün kaldý ve son derecede aðýrlandý.255
Yabancý heyetler ise, Mukavkýs’ýn yanýnda bir ay ve bir aydan da fazla kalmakta idiler.256
Hâtýb, beþ günden sonra, Mukavkýs’ýn ülkesinden ayrýldý.257
Mukavkýs Hâtýb’ý Cezîretü’l-Arab’a muhafýz askerlerle yolladý.
Bunlar Arabistan’a ayak bastýklarý sýrada, Þam’dan Medine’ye gitmekte olan bir kafileye rastladýlar.
247 Halebî, 3/296, 297.248 Ýbn Sa’d, 8/212, 214, Belâzurî, Ensâb, 1/449, Taberî, Târîh, 3/139, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/225, 226.249 Ýbn Sa’d, 1/492, 8/212, Belâzurî, Ensâb, 1/449, Taberî, Târîh, 3/99, Ýbn Hacer, İsâbe, 3/531.250 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531.251 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531.252 Ýbn Sa’d, 1/261, 491.253 Ýbn Sa’d, 1/485, Süheylî, 7/519 Diyarbekrî, 2/38, Halebî, 3/297, Zürkânî, 3/350.254 Ýbn Seyyid, 2/266, Diyarbekrî, 2/38.255 Ýbn Sa’d, 1/261, Ýbn Seyyid, 2/266.256 Ýbn Seyyid, 2/266, Diyarbekrî, 2/38.257 Ýbn Seyyid, 2/266.
407Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Hâtýb, Mukavkýs’ýn askerlerini geri çevirip kafileye katýldý.258 Medine’ye gelip kavuþtu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mukavkýs’ýn hediyelerini kabul etti.259
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mukavkıs Hakkındaki Sözleri
Hâtýb b. Ebi Beltea Mukavkýs’ýn sözlerini Peygamberimiz Aleyhisselama anlatýnca,260 Peygamberimiz Aleyhisselam: “Yaramaz adam saltanatýna kýyamadý! Esirgediði saltanatý ise, kendisinde kalmayacaktýr!” buyurdu.261
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mukavkıs’a Gönderdiği Mektubunun Saklanışı ve Son Zamanlarda Ele Geçişi
Mukavkýs, Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektubunu fildiþinden yapýlmýþ bir kutu içine koyup kutuyu mühürledi ve cariyesine teslim etti.262
Hicretin 1267. yýlýnda Mýsýr’ýn Ahmim beldesinde eski bir manastýrdaki Kýbt kitaplarý arasýnda bulunan ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mukavkýs’a gönderdiði mektup olduðu anlaþýlan mektup, Abdülmecid Han tarafýndan satýn alýnarak Ýstanbul Topkapý Sarayý Müzesinde Mukaddes Emanetler Bölümünde saklanmaktadýr.
Mektup; 16x19 cm. eb’âdýnda, kahverengi bir deri üzerine siyah mürek-keple yazýlmýþ olup, oniki satýrdýr.
Mektubun altýnda Peygamberimizin mührü bulunmaktadýr.
Mektupta yer yer güve yenikleri vardýr.263
Şüca’ b. Vehb’in Hâris b. Ebi Şimr el-Gassanî’ye Gönderilişi
Gönderiliş Tarihi ve Sebebi
Hicretin 7. yýlýnda,264 Muharrem ayýnda,265 Ýslâmiyete davet etmek üzere hükümdarlara gönderilen altý elçiden birisi de Þüca’ b. Ebi Vehb
258 Halebî, 3/299.259 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/531.260 Ýbn Seyyid, 2/266, Halebî, 3/299.261 Ýbn Sa’d, 1/260, 261, Ýbn Seyyid, 2/266, Diyarbekrî, 2/38, Halebî, 3/299, Zürkânî, 3/350.262 Ýbn Sa’d, 1/260, 134, Ýbn Seyyid, 2/265, 266 Ýbn Kayyým, 3/72, Kastallânî, Mevâhib, 1/293, Halebî,
3/296, Zürkânî, 3/349.263 Tahsin Öz, Hýrka-i Saâdet Dairesi ve Emânât-ý Mübâreke, s. 29, 30.264 Ýbn Sa’d, 1/258, Belâzurî, Ensâb, 1/351.265 Ýbn Sa’d, 1/258.
408 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
olup, Peygamberimiz Aleyhisselam onu Þam sýnýrý hükümdarý Hâris b. Ebi Þimr el-Gassanî’ye göndermiþti.266
Hâris b. Ebi Þimr, Hýristiyan Araplarýn hükümdarý idi.267
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hâris b. Ebi Þimr’e gönderdiði “Muham-med Resûlullah” mührü ile mühürlü mektubunda þöyle buyurdu:
“Bismillâhirrahmâhirrahîm
Allah’ýn Resûlü Muhammed’den Hâris b. Ebi Þimr’e!
Doðru yola uyan, tâbi olanlara, Allah’a iman eden ve Resûlünü doðrulayanlara selam olsun!
Ben seni eþi, ortaðý olmayan Bir Allah’a imana davet ediyorum!
Davetimi kabul edersen, hüküm ve saltanatýn yine sende kala cak týr.”268
Þüca’ b. Ebi Vehb, mühürlenip kendisine verilen bu mektupla yola çýktý.269 Þüca’ b. Ebi Vehb der ki:
“Hâris b. Ebi Þimr’e gittim.
Kendisi, o sýrada Dýmaþk’ýn Gota bölgesinde* bulunuyor, Kayser Herakliyus’a yapýlacak kondurma, aðýrlama ve armaðan hazýrlýklarýyla uðraþýyordu.
Kayser Herakliyus, Hýms’tan Ýlya’ya (Kudüs’e) gelmiþti.270
Hâris’in kapýsýnda iki veya üç gün kadar oturup onu bekledim.
Hâris’in kapýcýsýna:
‘Ben Resûlullah Aleyhisselamýn Hâris’e gönderdiði elçisiyim!’ dedim.
Kapýcý:
‘Sen onunla buluþamazsýn! O ancak filan gün, filan saatte çýkar!’ dedi.
Kapýcý Rum’du ve kendisinin adý da Mira idi.
Mira, Resûlullah Aleyhisselamý benden sordu.
Ben de, Resûlullah Aleyhisselamýn sýfatlarýný ve Hâris b. Ebi Þimr’i nele-re davet ettiðini anlatýnca, içi kabardý, en sonunda kendisini tutamayarak aðlamaya baþladý.
Aðlarken de;
266 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/254, Ýbn Sa’d, 1/261, 3/94 İbn Cevzî, 2/737, Ýbn Seyyid, 2/270.267 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/254, İbn Kesîr, Bidâye, 4/268.268 Ýbn Seyyid, 2/270, Ýbn Kayyým, 3/72, İbn Kesîr, Bidâye, 4/268, Kastallânî, Mevâhib, 1/296, Diyar-
bekrî, 2/38, 39, Halebî, 3/304, Zürkânî, 3/356.269 Diyarbekrî, 2/39.270 Ýbn Sa’d, 1/261, İbn Cevzî, 2/737, Ýbn Seyyid, 2/270, Diyarbekrî, 2/39.
409Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
‘Ben Ýncil’i okudum. Bu peygamberin sýfatlarýný271 ve onun insanlarý nelere davet edeceðini272 Ýncil’de aynen yazýlý buldum!273
Fakat, ben onun Þam’dan çýkacaðýný sanýyordum. Kurazîlerin yurdun-dan (Medine’den) çýktýðýný gördüm!274
Ben Ona iman ve kendisinin peygamberliðini tasdik ediyorum. Fakat, Hâris beni öldürür diye, imanýmý açýklamaktan korkuyorum!’ diyor, ondan hayýr gelmeyeceðini üzülerek haber veriyor, bana ikramda bulunuyor, beni en güzel þekilde aðýrlýyordu.
En sonra, Hâris bir gün çýkýp tahtýna oturdu, baþýna tacýný koydu.Kendisinin yanýna girmeme izin verildi. Girip Resûlullah Aleyhisselamýn
mektubunu ona sundum.Hâris, mektubu okuduktan sonra, yere attý ve:‘Saltanatýmý benden kim sökebilecekmiþ göreyim?!O Yemen’de de olsa, halkla üzerime gelmeden, ben ona gideceðim!’
dedi.Gece gelip kavuþuncaya kadar, oturduðu yerden ayrýlmadý. Sonra,
kalkýp atlarýn nallanmasýný emretti.Bana da:‘Sahibine, gördüðünü haber ver!’ dedi.Kayser’e bir mektup yazýp elçiliðimin haberini bildirdi ve Resûlullah
Aleyhisselamýn üzerine yürümeye hazýrlandý.275
O sýrada, Kayser Herakliyus Kudüs’te, Dýhyetü’l-Kelbî de Kayser’in yanýnda bulunuyordu.276
Kayser Herakliyus, Hâris’in mektubuna yazdýðý karþýlýkta:‘Sakýn, onun üzerine varayým deme! Ýlya’da benimle buluþ!’ dedi.Kayser’den mektubunun cevabý gelince, Hâris beni huzuruna çaðýrdý ve
bana:‘Sahibinin yanýna ne zaman gitmek istiyorsun?’ diye sordu.‘Yarýn!’ dedim.
271 Ýbn Sa’d, 1/261, İbn Cevzî, 2/737, Ýbn Seyyid, 2/270, Diyarbekrî, 2/39, Halebî, 3/305, Zürkânî, 3/357.
272 Diyarbekrî, 2/39, Zürkânî, 3/357.273 Ýbn Sa’d, 1/261, İbn Cevzî, 2/737, Ýbn Seyyid, 2/270, Diyarbekrî, 2/39, Halebî, 3/405, Zürkânî,
3/357.274 Diyarbekrî, 2/39, Halebî, 3/305 Zürkânî, 3/357.275 Ýbn Sa’d, 1/261, İbn Cevzî, 2/737, 738, Ýbn Seyyid, 2/270, 271, Diyarbekrî, 2/39, Halebî, 3/305,
Zürkânî, 3/357.276 Diyarbekrî, 2/39, Halebî, 3/305, Zürkânî, 3/357.
410 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bana yüz miskal altýn bahþiþ verilmesini emretti.Hâris’in kapýcýsý Mira da, bana yol için azýk ve elbise yetiþtirip:‘Resûlullah Aleyhisselama benden selam söyle!277 Dinine tâbi ve Müs-
lüman olduðumu haber ver!’ dedi.278
Medine’ye dönüp Hâris b. Ebi Þimr’in dediklerini ve davranýþýný Pey-gamber Aleyhisselama haber verdim.
Peygamber Aleyhisselam:‘Onun saltanatý yok olsun!’ buyurdu.Mira’nýn selam söylediðini ve dediklerini de haber verdim.Resûlullah Aleyhisselam:‘Doðrudur!’ buyurdu.”279
Hâris b. Ebi Þimr, Mekke’nin fethi (Hicretin 8.) yýlýnda öldü.280
Onun ölümü ile Gassanî saltanatý Cebele b. Eyhem’e geçti ve onda da sona erdi.281
Salît b. Amr’ın Yemâme Hükümdarı Hevze b. Ali’ye Gönderilişi
Gönderiliş Tarihi ve Sebebi
Hicretin 7. yýlýnda282 Muharrem ayýnda283 Ýslâmiyete davet etmek üzere hükümdarlara gönderilen altý elçiden birisi de Salît b. Amr olup, Peygamberimiz Aleyhisselam onu Yemâme hükümdarý Hevze b. Ali’ye göndermiþti.284
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hevze b. Ali’ye gönderdiði, “Muhammed Resûlullah” mührü ile mühürlü mektubunda þöyle buyurmuþtu:
“BismillâhirrahmânirrahîmAllah’ýn Resûlü Muhammed’den Hevze b. Ali’ye!Doðru yola tâbi olan, uyanlara selam olsun!Ýyi bil ki; benim dinim develerin ve atlarýn ayak basacaklarý en uzak
yerlere kadar uzanacak, bütün dinlere galip ve üstün gelecektir! Sen de Müslüman ol, selameti bul!
277 Ýbn Sa’d, 1/261, İbn Cevzî, 2/737, 738, Ýbn Seyyid, 2/270, 271, Diyarbekrî, 2/39, Halebî, 3/305, Zürkânî, 3/357.
278 Ýbn Seyyid, 2/271, Diyarbekrî, 2/39, Halebî, 3/305, Zürkânî, 3/357.279 Ýbn Sa’d, 1/261, Ýbn Seyyid, 2/271, Diyarbekrî, 2/39, Halebî, 3/305, Zürkânî, 3/357.280 Ýbn Sa’d, 1/261, İbn Cevzî, 2/738, Diyarbekrî, 2/39.281 Halebî, 3/305.282 Ýbn Sa’d, 1/258, Belâzurî, Ensâb, 1/351.283 Ýbn Sa’d, 1/258.284 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/254, Ýbn Sa’d, 1/262, İbn Cevzî, 2/738, Ýbn Seyyid, 2/270, 271.
411Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Müslüman olursan, idaren altýndaki yerlerin idaresini yine sana býrakýrým!”285
Salît b. Amr Peygamberimiz Aleyhisselamýn bu mühürlü mektubu ile vardýðý zaman, Hevze b. Ali Salît’i konukladý ve aðýrladý.
Mektup kendisine okununca, Peygamberimiz Aleyhisselamýn davetini, redden baþka türlü bir redle, yani kibarca reddetti.286
Salît b. Amr’ın Hevze b. Ali’yi Öğütleyişi
Salît b. Amr, Hevze b. Ali’ye:“Ey Hevze! Þüphe yok ki, sen de kavminin ulu kiþisisin!Senin ulu sandýðýn, kendilerine yöneldiðin kimselerin cesetleri çürümüþ,
canlarý da Cehenneme girmiþ bulunmaktadýr!Seyyid, ulu kiþi, ancak imanla korunmuþ, sonra da Allah’ýn emirlerini
yerine getirmeyi, yasaklarýndan sakýnmayý kendisine ahiret azýðý edinmiþ olan kiþidir.
Eðer bir kavim iman mutluluðuna ermiþse, sakýn onlarý kendi görüþünle doðru yoldan saptýrayým deme!
Ben yapýlmasý emrolunan hayrý sana emr, yapýlmasý yasaklanan þerden de seni men ederim!
Yani, ben Bir olan Allah’a ibadeti sana emr, þeytana tapmaktan da seni men ederim!
Çünkü, Allah’a ibadet insaný Cennete, þeytana tapmak da Cehenneme götürür!
Eðer bu öðütlerimi kabul edersen, umduðuna erer, korktuðundan da kurtulursun!
Öðütlerimi kabul etmekten kaçýnýr, yüz çevirirsen, bizim aramýzla senin arandaki perde kalkar, aramýz açýlýr!” dedi.
Hevze b. Ali:“Ey Salît! Sen beni seyyidlikle, ulu kiþilikle þereflendirip yücelttin!
Benim görüþüm; iþleri önce inceleyip düþünmem, sonra da onu dilemem-dir. Þimdi, sen bana biraz mühlet ve geniþlik ver. Ben düþünür, danýþýrým; inþaallah, davetini kabul ederim!” dedi.287
285 Ýbn Seyyid, 2/269, Ýbn Kayyým, 3/74, Kastallânî, Mevâhib, 1/295, Diyarbekrî, 2/39, Halebî, 3/303, Zürkânî, 3/355.
286 Ýbn Sa’d, 1/262, Ýbn Seyyid, 2/269, Ýbn Kayyým, 3/74, Kastallânî, Mevâhib, 1/295, Diyarbekrî, 2/39, Halebî, 3/303, Zürkânî, 3/255, 256.
287 Süheylî, 6/590, 591, Halebî, 3/304, Zürkânî, 3/355.
412 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hevze b. Ali’nin Durumu Eregün’le Konuşması
Hevze b. Ali’nin yanýna, Hýristiyan ulularýndan Dýmaþk ulusu Eregün gelmiþti.
Eregün, Hevze’den, Peygamberimiz Aleyhisselamý sordu.Hevze:“Onun bana mektubu gelmiþti. Beni Ýslâmiyete davet ediyordu. Ben
onun davetini kabul etmedim” dedi.Eregün:“Niçin kabul etmedin?” diye sordu.Hevze:“Dinimi esirgedim.Bununla beraber, ben kavmimin hükümdarý bulunuyorum.Ona tâbi olsaydým, hükümdarlýk yapamayacaktým!” dedi.Eregün:“Hayýr! Vallahi, sen Ona tâbi olsaydýn, O sana yine hükümdarlýk
yaptýrýrdý.Senin için hayýrlý ve yararlý olan, Ona tâbi olmaktý.Muhakkak ki, O, Ýsa b. Meryem’in geleceðini müjdelemiþ olduðu Arap
peygamberdir!O, yanýmýzdaki Ýncil’de ‘Muhammed Resûlullah’ diye yazýlý bulun-
maktadýr” dedi.288
Hevze:“Anlattýðýn þeyi ben de Ýncil’de okumuþtum” dedikten sonra, Eregün’e:“Peki, sen Ona niçin tâbi olmuyorsun?” diye sordu.Eregün:“Ona kýskançlýktan ve içki içmekten vazgeçememekten!” dedi.Hevze:“Herakliyus bu hususta ne yaptý?” diye sordu.Eregün:“Kendi dininde kaldý, saltanattan ayrýlmaya kýyamadý, cimrilik etti!”
dedi.289
288 Ýbn Seyyid, 2/270, Ýbn Kayyým, 3/74, Diyarbekrî, 2/39, Zürkânî, 3/356.289 Diyarbekrî, 2/355, 356.
413Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
Hevze b. Ali’nin Peygamberimiz Aleyhisselamın Mektubuna Cevap Yazışı
Hevze b. Ali, Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektubuna yazdýðý karþýlýkta:
“Davet ettiðin þey ne kadar güzel, ne kadar iyidir!
Ben kavmimin þairi ve hatîbiyim!
Araplar, benim kavmimden korkar ve titrerler!
Sen bana iþinden bazý yetkiler ver de, sana tâbi olayým” dedi.
Hevze b. Ali, elçi Salît b. Amr’a bahþiþler ve iyi dokunmuþ kumaþtan elbiseler verdi.
Salît b. Amr, Hevze’nin verdiði hediyeleri Peygamberimiz Aleyhissela-ma getirdi. Hevze’nin sözlerini haber verdi ve mektubunu da okudu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Yerdeki bir hurma koruðunu bile dilese, ona vermem! Onun ellerinde-ki her þeyi yok olsun, yok!” diyerek dua etti.
Mekke’nin fethi yýlýnda (Hicretin 8. yýlýnda), Mekke’den dönerken, Ceb-rail Aleyhisselam Hevze b. Ali’nin öldüðünü Peygamberimiz Aleyhisselama haber verdi.290
290 Ýbn Sa’d, 1/262, İbn Cevzî, 2/738, 39, Ýbn Seyyid, 2/269, 270, Ýbn Kayyým, 3/74, Kastallânî, Mevâ-hib, 1/295, 296, Diyarbekrî, 2/40, Halebî, 3/303. Zürkânî, 3/356.
414 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
415"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
Altıncı Bölüm
"APAÇIK BİR ZAFER"E DOĞRU
415Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
416 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
417"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
"APAÇIK BİR ZAFER"E DOĞRUk
Zeyd b. Hârise’nin Cüzamları Te’dib İçin Hısma’ya Gönderilişi
Seferin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Hýsmâ seferi, Hicretin 7. yýlý baþlarýnda vuku bulmuþtur.1
Hýsmâ; Þam topraðýnda bir kýrdýr. Vâdi’l-kurâ’ya iki gecelik uzaklýktadýr. Cüzamlarýn konak yeridir.2
Peygamberimiz Aleyhisselamýn elçisi Dýhye b. Halife Kayser Herakliyu-s’un yanýndan Medine’ye dönerken, Hýsma’ya geldiði sýrada, Cüzamlardan Huneyd ve Huneyd’in oðlu ile daha bazý adamlar, önünü keserek Kayser’in vermiþ olduðu birçok kýymetli hediyeleri soymuþlar, Medine’ye ancak üze-rindeki eski elbise ile gelebilmiþti.3
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, Zeyd b. Hârise’yi, 500 kiþilik askerî bir te’dib birliðinin baþýnda Cüzamlara yolladý.
Dýhye b. Halife’yi de Zeyd b. Hârise’nin yanýna kattý.Benî Uzrelerden bir adam da, kýlavuz olarak yanlarýna katýldý.4
Zeyd b. Hârise ve askerleri, kýlavuzlarýyla birlikte, geceleri yürüyorlar, gündüzleri gizleniyorlardý.5
Ýslâm mücahidlerinin Cüzamlarýn yurtlarýna geldikleri sýrada, Cüzam-larýn ileri gelenlerinden Rifâa b. Zeyd Müslüman olup Peygamberimiz
1 Belâzurî, Ensâb, 1/377.2 Yâkût, 2/258, 259.3 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/260, Vâkýdî, Megâzî, 2/555-556, Ýbn Sa’d, 2/88, Taberî, Târîh, 3/83, Ýbn
Kayyým, 2/135, Halebî, 3/179, Zürkânî, 2/158.4 Vâkýdî, Megâzî, 2/557, Ýbn Sa’d, 2/88, Ýbn Seyyid, 2/107.5 Vâkýdî, Megâzî, 2/557, Ýbn Sa’d, 2/88.
417Peygamberimiz'in Elçileri Hükümdarları İslâmiyete Davet Ediyor
418 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Aleyhisselamýn mektubu ile kavminin yanýna dönmüþ, Cüzamlardan bütün Gatafanlar ve Vâiller ile Selaman ve Sa’d-ý Hüzeymlerden ve Behralardan birçok kiþiler de, Harretü’r-Reclâ’ya gelip konmuþlardý.
Rifâa b. Zeyd de, Benî Dubayblardan bazý kiþilerle birlikte Kurâ-i Rebbe’de, öteki Benî Dubayblar ise Harre nahiyesinin Medan vadisinde bulunuyorlardý.
Zeyd b. Hârise’nin gelip saldýracaðýndan hiçbirinin haberi yoktu.Kýlavuz, Ýslâm mücahidlerini Harre’nin Evlac tarafýndan getirmiþti.6
Ýslâm mücahidleri sabahleyin, Huneyd ve oðlunun konak yerine ve onlarýn yanýnda bulunanlara ansýzýn baskýn yaptýlar.
Huneyd ile oðlu öldürüldü.Benî Ahnef veya Ecneflerden de iki kiþi öldü.7
1000 deve ile 5000 davar iðtinam edildi.8
Rifâa b. Zeyd’in cemaatinden, Benî Dubayblardan yeni Müslüman olmuþ bulunan bazý kiþiler, Huneyd ile oðlunun Dýhye b. Halife’yi soyduklarýný haber alýr almaz toplanmýþ, onlarýn üzerlerine yürüyüp çarpýþmýþ, yaðmaladýklarý þeyleri -Dýhye’ye teslim etmek üzere- ellerinden kurtarmýþ bulunuyorlardý.9
Dubayb Oğulları Temsilcisinin Zeyd b. Hârise ile Konuşması
Dubayb oðullarý, Ýslâm mücahidlerinin Medan çölünde bulunduklarýný öðrenince, onlardan Hassân (Vâkýdî’ye göre Hýbbas) b. Melle Süveyd b. Zeyd’in Acace adýndaki atýna, Üneyf b. Melle ise Melle’nin Rýgal adýndaki atýna, Ebu Zeyd b. Amr da Þemr adlý kendi atýna binip gittiler.
Bunlar Ýslâm mücahidlerine yaklaþýnca, Ebu Zeyd’le Hassân, Üneyf b. Melle’ye:
“Sen bizden ayrýl, dönüp git! Çünkü, biz senin dilinden korkuyo-ruz!” dediler, onun üzerine dikildiler ve atýnýn üzerinden ayrýlmadýkça, yanýndan uzaklaþmadýlar.
Üneyf ise:
“Ben de, iki atlýnýn yaya yürüyücüsü olurum!” diyerek arkalarýndan koþtu ve yetiþti. Ona:
6 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/261, Vâkýdî, Megâzî, 2/557.7 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/261.8 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/260, 261, Vâkýdî, Megâzî, 2/556, 557, Ýbn Sa’d, 2/88.9 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/260, 261, Vâkýdî, Megâzî, 2/556, 557, Ýbn Sa’d, 2/88.
419"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
“Sen bizimle gel, ama þimdiye kadar yapageldiðin þeyleri bugün sakýn yapma! Biz konuþurken, sen dilini tut! Bugün bize bir uðursuzluk getirme!” dediler.
Ýçlerinden, yalnýz Hassân b. Melle’nin konuþmasýný kararlaþtýrdýlar. Bunlar, Cahiliye çaðýnda aralarýnda bazý kelimelerle (parolalarla) birbirle-rini tanýrlardý. “Kavedî” dedikleri de olurdu.10
Herhangi bir kimse kendilerine kýlýçla vurmak istediði zaman “Bûrî” veya “Sûrî” parolasýný kullanýrlardý.11
Temsilciler Ýslâm mücahidlerinin yanlarýna doðru varýrlarken, onlar da bunlara doðru gelmeye baþladýlar.
Hassân, Ýslâm mücahidlerine:“Biz, Müslüman bir cemaatiz!” dedi.Siyah bir at üzerinde Müslümanlarýn yanýna götürülen, varan ilk kiþi o
oldu.Üneyf:“Bûrî”12 veya “Kavedî” dedi.13
Hassân, ona:“Sabýrlý ol!” dedikten sonra, Zeyd b. Hârise’nin yanýna kadar varýp
durdu.Zeyd b. Hârise:“Öyleyse, Ümmü’l-Kitâbý [Fâtiha sûresini] okuyunuz bakayým?” dedi.Hassân Fâtiha sûresini okuyunca, Zeyd b. Hârise:“Askerlere sesleniniz ki; Yüce Allah, þu kavmin içinden çýkýp geldik-
leri yeri bize haram ve dokunulmaz kýlmýþtýr. Ahdini bozan, bundan müstesnadýr!” dedi.14
Zeyd b. Hârise, onlardan yalnýz birisini Fâtiha sûresinden imtihan etti, baþka bir şey yapmadý.15
Zeyd b. Hârise esirleri Dubayb oðullarýna iade etmek istediði zaman, arkadaþlarýndan bazýlarý, onlarýn iþlerinde karýþýklýk bulunduðunu haber verdiler.
Bunun üzerine, Zeyd b. Hârise iade iþini bir müddet için geri býraktý ve:
10 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/261, 262.11 Vâkýdî, Megâzî, 2/558.12 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/262.13 Vâkýdî, Megâzî, 2/558.14 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/262.15 Vâkýdî, Megâzî, 2/558.
420 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Onlar hakkýnda, Allah hüküm verecektir!” dedi.16
Hassân b. Melle’nin kýzkardeþi de esirler arasýnda idi.Zeyd b. Hârise, Hassân b. Melle’ye:“Al, götür onu!” dedi.Ümmü’l-Fezer ed-Dulaiye, Hassân b. Melle’ye:“Kýzlarýnýzý götürüyorsunuz da, analarýnýzý mý býrakýyorsunuz?!” dedi.Hasib oðullarýndan birisi de:“Onlar Dubayb oðullarýndandýr. Her zaman, onlarýn dilleri büyülüdür!”
diye mýrýldandý.Mücahidlerden bazýsý bunu iþitip Zeyd b. Hârise’ye haber verdiler.Bunun üzerine, Zeyd b. Hârise emretti, Hassân’ýn kýzkardeþinin elindeki
bað çözüldü. Zeyd, Hassân’a:“Yüce Allah þu amcanýn kýzlarý hakkýnda hükmünü verinceye kadar, sen
de onlarla birlikte burada otur!” dedi.Elçiler dönmek istediler.Ýslâm askerleri, onlarýn gelmiþ olduklarý vadilerine inip gitmelerine
engel oldular.Onlar da ev halklarýnýn yanýnda akþamladýlar.17
Dubayb oðullarý temsilcileri, Zeyd b. Hârise ile arkadaþlarýný gözetle-meye baþladýlar; ve onlarýn uyuduklarýný anlayýnca,18 gecenin bir kýsmýný geçirdikten sonra, hayvanlarýna binip Rifâa b. Zeyd’in yanýna vardýlar.
1. Ebu Zeyd b. Amr,2. Ebu Þemmas b. Amr,3. Süveyd b. Zeyd,4. Ba’ce b. Zeyd,5. Berza’ b. Zeyd,6. Muharribe b. Adiyy,7. Üneyf b. Melle,8. Hassân b. Melle, Leylâ Harresi kuyusunun üzerindeki Kurâ-i Rebbe’-
de Rifâa b. Zeyd’in yanýnda sabahladýlar.19
Sabahleyin, Hassân b. Melle, Rifâa b. Zeyd’e:“Sen oturup keçi sütü içmeyi düþünüyorsun! Cüzam kadýnlarý ise,
baskýn yapýlýp esir edilmiþ bulunuyorlar!?
16 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/208.17 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/262.18 Vâkýdî, Megâzî, 2/558.19 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/262, 263.
421"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
Halbuki, senin elinde, Peygamberden getirmiþ olduðun mektup da var!” dedi.20
Baþlarýna geleni ona haber verdi.21
Rifâa b. Zeyd, devesinin getirilmesini istedi, sýçrayýp onun üzerine bindi.
Baskýn sýrasýnda Hasiblerden öldürülmüþ olanýn kardeþi Ümeyye b. Zafere de yanlarýnda olduðu halde, üç gecede Medine’ye yetiþtiler.
Rifâa b. Zeyd’le arkadaþlarý Mescide kadar vardýlar.
Müslümanlardan birisi, onlara bakýp:
“Develerinizi ýhdýrmayýnýz!” deyince, temsilcilerin elleri yanlarýna düþtü. Hayvanlarýndan indiler, hayvanlarýný ýhdýrmayýp ayakta durdurdular.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarý görünce:
“Halkýn arka tarafýna geliniz!” diye eliyle iþaret buyurdu.
Rifâa b. Zeyd, söze baþlamak istediði sýrada, halktan birisi ayaða kalkýp:
“Yâ Rasûlallah! Bunlar, insaný ücretsiz olarak zorla çalýþtýran bir kavim-dir!” dedi.
Rifâa b. Zeyd, Peygamberimiz Aleyhisselama:
“Allah seni rahmetiyle esirgesin! Sen o gün bize hayýrdan baþkasýný vermemiþtin!” dedikten sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamýn kendisi için yazdýrmýþ olduðu yazýyý Peygamberimiz Aleyhisselamýn önüne koydu ve:
“Yâ Rasûlallah! Önündeki, Rifâa b. Zeyd’e daha önce yazýp [yazdýrýp] vermiþ olduðun yazýdýr.
Ona sonradan yapýlan vefasýzlýk da ortadadýr!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Oku onu ey oðul! Dileðini de açýkla!” buyurdu.
Rifâa b. Zeyd yazýyý okuduðu zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam ondan haberi sordu.22
Temsilciler, Zeyd b. Hârise’nin yaptýðýný, Peygamberimiz Aleyhisselama anlattýlar.23
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ya öldürülmüþ olanlarý ne yaparým?” buyurdu24 ve bunu üç kere
tekrarladý..
20 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/263, Vâkýdî, Megâzî, 2/559, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/208.21 Vâkýdî, Megâzî, 2/559.22 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/263.23 Vâkýdî, Megâzî, 2/559.24 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/263, Vâkýdî, Megâzî, 2/559, Ýbn Sa’d, 2/88, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/208.
422 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Rifâa b. Zeyd:“Yâ Rasûlallah! Sen daha iyi bilirsin: Sen kendine helâl olaný haram
kýlma! Kendine haram olaný da helâl kýlma!25
Sen bizim için de, helâl olaný haram kýlma! Haram olaný da bize helâl kýlma!” dedi.26
Temsilcilerden Ebu Zeyd b. Amr:“Yâ Rasûlallah! Sen, bizden sað olanlarý salýver! Öldürülmüþ olanlara
gelince; onlar þuracýkta ayaklarýmýn altýnda kalýversin gitsin! Onlardan dolayý hiçbir hak istenilmesin!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ebu Zeyd doðru söyledi!” buyurdu.27
Temsilciler:“Yâ Rasûlallah! Zeyd b. Hârise’ye bizimle birlikte bir adam gönder de,
o, ailelerimizin ve mallarýmýzýn arasýndan çekilsin!” dediler.28
Hz. Ali’nin Zeyd b. Hârise’ye Gönderilişi
Cüzam temsilcilerinin istekleri üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ali’ye:
“Haydi, yâ Ali! Bin de, onlarla birlikte git!” buyurdu.Hz. Ali:“Yâ Rasûlallah! Zeyd bana boyun eðmez!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Al þu kýlýcýmý!” buyurdu ve kýlýcýný Hz. Ali’ye verdi.29
Hz. Ali:“Yâ Rasûlallah! Benim üzerine bineceðim bir hayvaným da yok!” dedi.Temsilciler:“Ýþte sana deve!” dediler.Hz. Ali, temsilcilerden birisinin devesine bindi ve birlikte yola koyul-
dular.30 Yolda, Zeyd b. Hârise tarafýndan Ebi Vebr’in Þemr adýndaki hayvanýna bindirilip Peygamberimiz Aleyhisselama gönderilmiþ olan elçi31 Râfi’ b. Mýkyes’e rastladýlar.32
25 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/263.26 Vâkýdî, Megâzî, 2/559, Ýbn Sa’d, 2/88, Ýbn Seyyid, 2/107.27 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/264, Vâkýdî, 2/559, Ýbn Sa’d, 2/88.28 Vâkýdî, Megâzî, 2/559.29 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/264, Vâkýdî, Megâzî, 2/559.30 Vâkýdî, Megâzî, 2/559.31 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/264.32 Vâkýdî, Megâzî, 2/559, Ýbn Sa’d, 2/88.
423"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
Cüzam temsilcileri, Râfi’i devenin üzerinden indirdiler.
Râfi’:
“Yâ Ali! Ya benim halim ne olacak? Ben neye bineceðim?” dedi.
Hz. Ali:
“O, onlarýn malýdýr. Onu görünce, tanýdýlar ve aldýlar” dedi.33
Râfi’i terkisine aldý.34 Gittiler, Fahleteyn çölünde Zeyd b. Hârise ile askerlerine kavuþtular.35
Hz. Ali, Zeyd b. Hârise’ye:
“Resûlullah Aleyhisselam, þu kavme, elinde bulunan esirlerin ve mallarýn hepsini iade etmeni sana emrediyor!” dedi.
Zeyd b. Hârise:
“Resûlullah Aleyhisselam tarafýndan geldiðine bir alâmet, bir iþaret var mýdýr?” diye sordu.
Hz. Ali:
“Bu kýlýcýdýr!” dedi.
Zeyd b. Hârise, Peygamberimiz Aleyhisselamýn kýlýcýný görünce, tanýdý.
Hemen hayvanýndan inip askerlere seslendi:
Askerler kendisinin yanýnda toplanýnca, onlara:
“Kimin elinde esirlerden veya maldan ne varsa, onu hemen Resûlullah Aleyhisselamýn þu elçisine iade etsin!” dedi.36
Herkes, Cüzamlardan almýþ olduklarý her þeyi geri verdiler.37
Sihir ve Kehanetin Mânâları, Çeşitleri, Tarihçeleri ve Yahudi Sihirbazı Lebid’in
Peygamberimiz Aleyhisselamı Sihirle Öldürmeye Kalkışı
Sihrin Çeşitli Mânâları
Sihir sözü, Araplarca, bir şeyi yönünden çekip çevirmek, deðiþtirmek yerine de kullanýlýr.38
33 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/264.34 Vâkýdî, Megâzî, 2/559.35 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/264, Vâkýdî, Megâzî, 2/559, Ýbn Sa’d, 2/88.36 Vâkýdî, Megâzî, 2/559, 560.37 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/264, Vâkýdî, Megâzî, 2/560, Ýbn Sa’d, 2/88.38 Ýbn Esîr, Nihâye, 2/346, Ebu’l-Beka, Külliyât, s. 208.
424 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sihir, lügatta, sebebi gizli ve ince olan þeye; þeriat teriminde de, sebebi gizli olan ve aslýna uymayan, gözbaðcýlýk, düzenbazlýk, oyunculuk biçimin-deki þeylere denir.39
Sihir, kötü kiþilerde görülen, itiraz ve reddedilmesi güç olmayan olaðanüstü iþler diye de tarif edilir.40
Sihrin Türkçe’de karþýlýðý, büyü ve cadýlýktýr.Sihir, aslýnda, insanýn ciðerine vurarak sersemletmek mânâsýna masdar
olup; sonradan, cadýlýkta kullanýlmýþtýr.41
Sihrin üç türlü mânâsý vardýr:1. Aslý ve hakikatý olmayan zihnî hayallemeler, kuruntular, düzen
ve oyunlardýr ki; hokkabazlarýn el çabukluðuyla gözlerden kaçýrmak ve koðucularýn da yaldýzlý sözlerle kulaklarý avutmak suretiyle yaptýklarý þeyler sihrin birinci bölümündendir.
Yüce Allah, bu çeþit sihir ve sihirbazlar hakkýnda:“...Halkýn gözlerini büyülediler ve onlara korku saldýlar.”42
“Onlarýn ipleri ve deðnekleri, sihirleri yüzünden, kendisine, gerçekten koþuyormuþ hayalini verdi” buyurmuþtur.43
O zaman, imansýzlar Mûsâ Aleyhisselamý da böyle bir sihirbaz sandýklarý için, ona:
“Ey sihirbaz! Bizim için Rabbine dua et!” diye44 hitap etmiþlerdi.2. Sihrin ikinci mânâsý; herhangi bir suretle yaklaþýp þeytanýn yardýmýný
saðlamaktýr ki, Yüce Allah bu hususta da:“Þeytanýn, kimlerin üzerine indiðini size haber vereyim mi? Onlar her
günahkâr yalancýnýn üzerine inerler.45 Fakat, o þeytanlar, kâfirlerdir ki insanlara sihri (büyüyü) öðretiyorlardý”46 buyurmuþtur.47
Sihrin bu çeþidi, ikinci çeþit olarak hayýrlý ve mü’min olan cinlerle kâfir þeytan olan cinlerden yardým biçiminde gösterilmiþtir.48
3. Suret ve tabiatlarýn deðiþtirilmesine güç yetirilebileceðine ve meselâ bir insanýn merkep yapýlabileceðine inanýlan þeydir ki, bu çeþit sihrin ilim adamlarý katýnda aslý ve hakikatý yoktur.49
39 Fîruzâbâdî, 3/305.40 Ebu’l-Beka, Külliyât, s. 208, Aynî, 1/277.41 Mütercim Âsým Efendi, Kâmûs Tercemesi, 2/382.42 A’râf: 116.43 Tâhâ: 66.44 Zuhruf: 49.45 Þuarâ: 221, 222.46 Bakara: 102.47 Râgýb, s. 226.48 Râzî, 3/206.49 Râgýb, s. 226.
425"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
Böyle olmakla beraber, sihrin insanlar üzerinde etkili olduðu ve sihir-lenen, büyülenen kiþinin boþ yere kendisini eþek sanarak eþeklenmeye yeltendiði de görülür.50
Ýbn Haldun da, bu hususta þu bilgiyi verir:“Sihir ve týlsým bir ilim olup, insan ruhu bunlarla ya doðrudan doðruya,
ya da dolayýsýyla temel elemanlara tesir edebilir.Doðrudan doðruya olanýna sihir, dolayýsýyla olanýna týlsým denir.Ýnsanlar ruhlarý itibarýyla bir cinsten iseler de taþýdýklarý bazý özellikleri
dolayýsýyla sýnýflara ayrýlýrlar ve her sýnýf da ayrý bir özellik taþýr.Ýnsanlar üzerindeki tesirleri itibarýyla, sihirbazlarýn ruhlarý üç gruba
ayrýlýr:1. Ýstediklerini doðrudan doðruya kalb ile etkilerler ki; filozoflarýn sihir
adýný verdikleri budur.2. Feleklerin tabiat ve mizaçlarýndan, yahut temel elemanlardan, ya da
sayýlarýn özelliklerinden birisiyle etki yaparlar ki; buna týlsým denir ve bu, tesir yönünden birinci gruptakine nisbetle çok zayýf ve düþük kalýr.
3. Hariçte hiç aslý ve vücudu olmadýðý halde, yapýlan ruhî tesir ve tel-kinlerle birtakým suretler ve hayaller hissettirilir ki; filozoflar, buna da gözbaðcýlýk adýný verirler.
Sihirbazlarýn ruhlarýndaki özellik, sair beþerî özellikler, kendilerinde yaratýlýþtan mevcut olup, bunun fiil alanýna çýkmasý ya riyâzâtla, ya da þeytanlara itaat ve tapmakla olabilir.
Peygamberlere gelince; onlarýn ruhlarýnda öyle bir özellik vardýr ki, onlar bu özellikleriyle Allah’ý marifet ederler, Allah tarafýndan gelen meleklerle görüþür ve konuþurlar. Allah’ýn izni ve yardýmýyla birtakým mucize ve harikalar gösterirler.”51
Sihrin Peygamberlik Sıfatları ve Vazifeleri Üzerinde Tesirinin Olmadığı
Sihir; peygamberlerin ne peygamberlik sýfatlarýna, ne de peygamberlik vazifelerine tesir edemez.
Ancak, peygamberlerin birer insan olmalarý itibarýyla, hastalanmalarý nasýl tabiî ise, sihrin de kýsa bir müddet için kendilerinin bazý dýþ organlarý üzerinde az çok bir sarsýntý yapabileceði, bir donukluk, durgunluk meyda-na getirebileceði mümkün görülmüþtür.52
50 Mütercim Âsým Efendi, Kâmûs Tercemesi, 2/382.51 Ýbn Haldun, Mukaddime, 1/414, 415.52 Kadý Iyaz, 2/197, 199.
426 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sihrin Keramet ve Mucize ile İlgisinin Bulunmadığı
Sihir, fâsýk, dinle ilgisi kesilmiþ kimselerde görülür. Böyle olan kiþilerde keramet zuhur etmez.
Sihirbaz, yapmak istediði þeyi oluþturuncaya kadar, her türlü sözden ve iþten yararlanmaya çalýþýr. Keramette ise, böyle þeylere gerek ve ihti-yaç duyulmaz. Keramet, ancak þeriata son derecede baðlý, dince tehli-keli sayýlan tutum ve davranýþlardan son derecede çekingen olan Allah dostlarýndan, kendiliðinden zuhur eder.
Mucizeye gelince; peygamberlerin, peygamberliklerini isbatlamak üzere Allah’ýn izniyle gösterip inkârcýlara meydan okuduklarý birtakým olaðanüstü iþlerdir ki, bu vasýflarýyla kerametten de ayrýlýrlar ve üstünlük taþýrlar.53
Sihrin İslâm’da Yasak Olması
Peygamberimiz Aleyhisselam, bir gün:“Ýnsaný helâka sürükleyen yedi þeyden çekininiz!” buyurmuþtu.“Yâ Rasûlallah! Nedir bu tehlikeli þeyler?” diye sordular.Peygamberimiz Aleyhisselam:“1. Allah’a þerîk koþmak,2. Sihir yapmak,3. Allah’ýn öldürülmesini haram kýldýðý nefsi haksýz yere öldürmek,4. Ribâ (faiz) yemek,5. Yetim malý yemek,6. Savaþ meydanýnda dönüp kaçmak,7. Zinadan korunan, böyle bir şey hatýrýndan bile geçmeyen Müslüman
kadýnlarýna zina isnad etmek!” buyurdu.54
Yine Peygamberimiz Aleyhisselamýn buyurduklarýna göre:“Bir şeye düðüm vurup efsun yapan kiþi sihir yapmýþ; sihir yapan da
küfre sapmýþ (büyük bir günah iþlemiþ) olur!”55
“Muhabbet vesaire için efsun yapmak, iplik okumak veya nüsha yazmak suretiyle sihir yapmak, þirktir!”56
“Kim bir sihirbaza veya kâhine veya yýldýzlara bakýp gaibden haber veren kimseye gider, ondan bir şeyler sorar ve onun söylediklerini de doðrularsa, Muhammed Aleyhisselama indirilmiþ olaný inkâr etmiþ olur!”57
53 Aynî, 21/277.54 Buhârî, Sahîh, 3/195, Müslim, 1/92, Beyhakî, Sünen, 6/284.55 Abdurrezzak, 11/17, Buhârî, Sahîh, 3/195, Müslim, 1/92, Aynî, 21/278, 279.56 Ebu Davud, 4/9, 10.57 Heysemî, 5/118.
427"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
“Sihre inanan kiþi, Cennete giremez!”58
Sihrin ve Sihirbazlığın Tarihçesi
Sihir ve sihirbazlýk, öteden beri, birçok milletlerde; Araplarda, Rum-larda, Hintlilerde, Acemlerde (Ýranlýlarda),59 Mýsýrlýlarda... görülegelen tarihî bir vâkýadýr.60
Nuh Aleyhisselamýn torunu Erfahþed’in oðlu Kaynan, sihirbazdý.61
Dahhâk b. Ulvan b. Amlîk b. Âd, Babile taraflarýna varýp orada yerleþtikten sonra Babil’i kurmuþ, etrafta ne kadar sihirbaz varsa hepsini Babil’de toplamýþ, sihri öðrenmiþ ve hatta sihirbazlýkta önder olmuþtu.62
Dahhâk’tan sonra, Babil’de Nemrud (Nümrud) b. Ken’an (Feridun) hüküm sürdü. Kendisi, hey’et ilmine vâkýftý. Her taraftaki hey’et bilginlerini Babil’de topladý. Ýbrahim Aleyhisselamý ateþe atan, bu idi.63
Musa Aleyhisselamýn karþýsýna 72 sihirbaz çýkarýlmýþtý. Bunlarýn 70’i Ýsrail oðullarýndandý, ikisi de Farslý idi.64
Ýsrail oðullarýndan olan sihirbazlar, Musa Aleyhisselamýn mucizesi karþýsýnda Müslüman olmuþlar ve Firavun tarafýndan astýrýlmýþlardý.65 Farslý olan sihirbazlar ise, Müslüman olmamýþlar ve kaçmýþlardý.66
Süleyman Aleyhisselamýn devrinde de sihirbazlýk çok yaygýndý. Süley-man Aleyhisselam, bu hususta yazýlan kitaplarý toplattýrýp bir sandýk için-de, kürsüsünün altýna gömdürmüþtü.
Süleyman Aleyhisselamdan sonra, bu kitaplar ortaya çýkarýlarak:“Bu, Allah’ýn Süleyman’a indirdiði, onun da halktan esirgediði, gizlediði
ilimdir!” dediler ve onu din edindiler.Yahudiler arasýnda sihirbazlýk sürdü gitti.67
Sihirbazlýkla kâhinlik arasýnda sýký bir münasebet vardý.Musa Aleyhisselamýn karþýsýna çýkarýlan sihirbazlar, Mýsýr baþkâhinleri
idi.68
58 Ahmed b. Hanbel, 3/399.59 Aynî, 21/277.60 Ýbn Habib, s. 388.61 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/79.62 Dineverî, s. 4.63 Dineverî, s. 8.64 Ýbn Habib, s. 288.65 A’râf: 115, 117, 126, Tâhâ: 62, 69, Ýbn Habib, s. 388.66 Ýbn Habib, s. 388.67 Taberî, Tefsîr, 1/444, 446.68 Mes’ûdî, Ahbâru’z-zamân, s. 102.
428 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ýsa Aleyhisselamýn devrinde de birçok baþkâhinin bulunduðu ve hatta Ýsa Aleyhisselamýn asýlmasýný en baþta onlarýn istedikleri ve bu hususta en çok direnenin de kâhin-i âzam olduðu görülür.69
Kehânet ve Çeşitleri
Kehânet; gaibden haber vermek, falcýlýk, bakýcýlýk etmek demektir.Kiþinin iþlerini gözeten, yöneten kimseye de, kethudâ mânâsýna olarak,
kâhin denilir.70
Kâhin; gelecek zamanda olacak þeylerden haber veren ve kâinatýn sýrlarýna, gayb ilmine vâkýf olduðunu iddia eden kimse demektir.71
Kâhinler; kendilerinin cinlerden tâbileri bulunduðunu, onlarýn görünüp kendilerine haberler getirdiklerini söylerlerdi.
Kâhine arrâf ve müneccim de denilir.Araplar, her ilim sahibine müneccim, tabibe de kâhin ismini verirlerdi.Arrâflar sözün geliþinden, iþten, halden soruþturup bir şeyler anlarlar;
bununla da, her þeye vâkýf olduklarýný, çalýnmýþ þeyleri, yitiklerin yerlerini vesâireyi bildiklerini iddia ederlerdi.
Medine Yahudilerinden Kurayza ve Nadîr kabilelerine de, kitab sahibi, anlayýþ ve bilgi sahibi olduklarý için “Kâhinân=iki kâhin kabile” denirdi.72
Önceleri, cinler, þeytanlar göklere çýkmaktan men edilmedikleri için, göklerin ses dinleme yerlerine sinerek, yeryüzünde vuku bulacak ölüm, yaðmur... gibi hadiseler hakkýnda meleklerin kelamlarýndan iþitebildiklerini gelip kâhinlere haber verirler, onlar da bunlarý birtakým yalan dolanlarla doldurulmuþ olarak halka söylerlerdi.73
Peygamberimiz Aleyhisselamýn peygamber olarak gönderilmesi üzerine, cinler ve þeytanlar, göklere çýkmaktan, haber hýrsýzlýðýndan men edildiler.74
Kehânetin Tarihçesi
Kehânetin tarihi de, Tûfan’dan çok öncelerine çýkar.
Nuh Aleyhisselamýn devrinde kâhinlik çok yaygýndý. Nuh Aleyhis-selama muarýz olan kral, çevre halkýna yazý yazarak, tapýlmakta olan
69 Markos Ýncili, 14:53-64.70 Fîruzâbâdî, 4/266.71 Ýbn Esîr, Nihâye, 4/214, Seyyid Þerif, Ta’rifât, s. 122.72 Ýbn Esîr, Nihâye, 4/214, 215.73 Taberî, Tefsîr, 1/444.74 Cinn: 8-9.
429"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
putlardan baþka ilahlar olduðunu bilip bilmediklerini sormuþtu.75 Nuh Aleyhisselamýn öldürülmesini emreden de o zamanýn kâhini idi.76
Ýdris Aleyhisselamýn öldüðünü ortalýða yayan ilk kâhin de þeytandý.77
Kâhinlerin en büyükleri, Mýsýr’da bulunuyordu.Kâhinlerin kehânetleri, yýldýzlar üzerine idi. Kâhinler; bütün ilimlerin
kendilerine yýldýzlardan geldiðini ve gayb haberlerinin onlar tarafýndan verildiðini, tabiat sýrlarýnýn onlar tarafýndan öðretildiðini, bütün gizli ilim-lerin onlar tarafýndan gösterildiðini iddia ederlerdi.
Kâhinler; türlü türlü týlsýmlar düzerler, konuþur heykeller yaparlar, yürür suretler çizerler, yüksek yüksek binalar çatarlar, týp ilimlerini taþlarýn üzerine kazýrlar, düþmanlarý yurtlarýndan men edecek birtakým þaþýlacak þeyler yaparlardý.
Kâhinlerin Mýsýr’da 85 þehri olup, bunlardan 45’i yeraltýnda, 40’ý da yerüstünde idi. Her þehirde kâhinlerden bir baþkan bulunmakta, kâhinlerin sayýlarý da binleri aþmakta idi.
Kâhinler; kâinatý yönettiðine inandýklarý 7 yýldýzdan birine yedi yýl taparlar ve Mâhir adýný alýrlardý.
Mâhir, yedi yýldýzdan her birine yediþer yýl taptýktan sonra, Kaaatýr diye anýlýrdý.
Kaaatýrlýk mertebesine eriþen kâhin, kral ile oturur kalkardý.Kral; kaaatýrýn görüþü ve reyi ile hükmeder, onu görünce ayaða kalkar,
ona saygý gösterirdi.Kaaatýr, her gün, kralýn yanýnda bulunmak üzere; giyinip kuþandýktan
sonra, gider, kralýn yanýna otururdu.Sonra, diðer kâhinler de, sanat ve hüner sahipleriyle birlikte içeri girer-
ler ve kaaatýrýn hizasýnda dururlardý.Kâhinlerden her biri, bir yýldýza hizmet eder ve Araplarýn Abduþþems
diye ad taktýklarý gibi, bunlara da Yýldýz Kulu mânâsýna gelen Abdulkevkeb adý verilirdi.
Kaaatýr, mâhir adýný taþýyan kâhinlerden birine:“Sahibin nerede?” diye sorar, o da:“Filan burçta, filan derecede, filan dakikada!” diye cevap verirdi.Kaaatýr, yýldýzlarýn bulunduklarý yeri öðreninceye kadar, hizasýndaki
mâhirlere sorusunu tekrarladýktan sonra, krala döner ve:
75 Mes’ûdî, Ahbâru’z-zamân, s. 150.76 Mes’ûdî, Ahbâru’z-zamân, s. 59.77 Mes’ûdî, Ahbâru’z-zamân, s. 56.
430 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Kralýn bugün þöyle þöyle yapmasý, þunu þunu yemesi, þu vakitte cinsel münasebette bulunmasý yararlý görünüyor ve bütün göreceði þeyler yararlý görünüyor!” derdi.
Kaaatýrýn önünde duran kâtip de, kaaatýrýn bütün söylediklerini yazardý.
Bundan sonra, kaaatýr sanat ve hüner sahiplerine döner; birer birer, onlara:
“Sen taþ üzerine þöyle bir sûreti þöylece çiz!” derdi.Sanat sahipleri Dârü’l-Hikme merasimine gittikleri zaman da, o gün
yapmalarý yararlý olacak iþler, kendilerinin önlerine konulurdu.Kral da kaaatýrýn söylediklerine göre hareket ederdi.Böyle, olan biten bütün þeyler, o gün bir sahifeye kaydedilir, sahife
dürülüp bükülür, kralýn mahzenine konulurdu.78
Tûfan’dan sonra, Mýsýr’da bir müddet Nuh Aleyhisselamýn dini üzere kalýndý. Kâhin adý ayýp sayýldý. Bunun yerine, buyruklarýna karþý gelinmez mânâsýna olarak hâkim adý taþýndý.79
Araplarda ilk kâhin de, Þýkk b. Huveyl, b. Ýrem, b. Sam, b. Nuh idi.80
Arap kâhinleri arasýnda Satîh, eriþilemeyecek bir dereceye eriþmiþ, ken-disine “Kâhinler Kâhini” diye ad verilmiþti.
Satîh gaibden haber verir, þaþýlacak þeyler anlatýrdý.81
Yemen kralý Rebia b. Nasr, bir rüya görmüþ, ondan ürkmüþtü.
Ülkesinde ne kadar kâhin, sihirbaz, falcý ve müneccim varsa, hepsini yanýna toplamýþ ve onlara:
“Ben bir rüya gördüm, ondan ürktüm. Bunun yorumunu bana bildiri-niz?” demiþti.
Onlar:
“Rüyaný bize anlat da, sana yorumunu bildirelim?” dediler.
Kral:
“Ben rüyamý size anlatýrsam, bildireceðiniz yorumun doðruluðuna emin ve mutmain olamam.
Rüyamý anlatmadan onu bilemeyen kimse, onun doðru yorumunu da bilemez!” dedi.
78 Mes’ûdî, Ahbâru’z-zamân, s. 102, 103.79 Mes’ûdî, Ahbâru’z-zamân, s. 106.80 Mes’ûdî, Ahbâru’z-zamân, s. 97.81 Mes’ûdî, Ahbâru’z-zamân, s. 93.
431"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
Ýçlerinden birisi:
“Eðer kral böylesini istiyorsa, Satîh’a haber salsýn!
Çünkü, ondan daha bilgili kimse yoktur!82 Bu hususta sözlerine inanýlabilecek en bilgili kiþi odur!” dedi.83
Satîh’ýn muasýrý olan Þýkk b. Yeþkür de, Araplar arasýnda yetiþen Ýkinci Þýkk idi.
Kendisi, Araplarýn hakîmlerindendi.84
Yahudiler Peygamberimiz Aleyhisselamı Ne Zaman ve Nasıl Sihirle Öldürmeye Kalkıştılar?
Hicretin 7. yýlýnda idi ki; Müslüman olduðunu açýkladýðý halde münafýklýktan ayrýlmayan ve sihirbazlýkta çok maharetli olan Yahudi Lebid b. A’sam’a, Yahudilerin elebaþýlarý:
“Ey Ebu’l-A’sam! Sen bizim en bilgili sihirbazýmýzsýn!Muhammed bizim erkeklerimizi ve kadýnlarýmýzý sihirledi, büyüledi.Biz ona karþý bir şey yapamadýk!Sen onun bize neler yaptýðýný, dinimize nasýl aykýrý davrandýðýný, biz-
den kimleri öldürdüðünü veya sürgün ettiðini gördün!Biz, bütün yaptýklarýna karþý onu sihirleyip cezalandýrmak üzere seni
tutuyor, görevlendiriyoruz!” dediler ve Peygamberimiz Aleyhisselama sihir yapmasý için de üç dinar (altýn) verdiler.
Lebid b. A’sam, Peygamberimiz Aleyhisselamýn taraðýyla baþýndan taranmýþ saçlarýný elde etmeye giriþti.85
Yahudilerden bir genç; gelir gider, Peygamberimiz Aleyhisselamýn iþini tutardý.
Yahudiler, Peygamberimiz Aleyhisselamýn saç ve sakal tarantýsýyla bazý tarak diþlerini elde edinceye kadar bu gencin üzerine düþtüler.86
Yahudi genci, Peygamberimiz Aleyhisselamýn saç tarantýsýyla tarak diþlerini alýp Yahudilere verdi.87
Lebid b. A’sam, istediðini ele geçirince, ona birtakým düðümler dövdü ve üfledi.
82 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/15, 16.83 Mes’ûdî, Ahbâru’z-zamân, s. 94.84 Mes’ûdî, Ahbâru’z-zamân, s. 98.85 Ýbn Sa’d, 2/197.86 İbn Kesîr, Tefsîr, 4/574, Diyarbekrî, 2/40, 41.87 İbn Kesîr, Tefsîr, 4/574.
432 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bu düðümlenmiþ ve üflenmiþ saç tarantýlarýný, erkek hurmanýn kurumuþ çiçek kapçýðýnýn içine koydu. Sonra, onu götürüp kuyunun içindeki basa-mak taþýnýn altýna yerleþtirdi.88
Bu kuyu, Zurayk oðullarýna aitti.89
Lebid b. Asam sihir yaptýktan sonra, Peygamberimiz Aleyhisselam hastalandý.90 Baþýnýn saçlarý dökülmeye baþladý.91 Peygamberimiz Aleyhis-selam, yapmadýðý bir iþi yapmýþ;92 zevcesine yaklaþmadýðý halde, yaklaþmýþ gibi sanýr oldu!93 Peygamberimiz Aleyhisselamýn gözlerinin feri de azaldý.
Ashab-ý Kiram, hastalýðýný yoklamaya geldiler.94
Hastalýðý günlerce sürdü.95 Yemekten içmekten.. kaldý.96
Peygamberimiz Aleyhisselam hastalanýnca, Lebid b. A’sam’ýn kýzkardeþlerinden birisi, Hz. Âiþe’nin yanýna gelmiþti.
Kadýn, Peygamberimiz Aleyhisselamýn hastalandýðýný öðrenince, dönüp bunu kýzkardeþlerine ve Lebid’e haber verdi.
Onlardan birisi:“Eðer o gerçekten peygamberse, kendisine bu iþ haber verilir. Aksi takdir-
de, bu sihir kendisine nereden gösterilir? En sonunda, aklý baþýndan gider. Böylece de, kavmimiz ve dindaþlarýmýz, umduklarýna ermiþ olur!” dedi.
A’sam’ýn kýzlarý, Lebid’den daha sihirbaz, daha beter idiler.Yüce Allah, Peygamberine yapýlan sihrin kim tarafýndan ve nasýl
yapýldýðýný ve konulan yerini gösterdi.97
Hz. Âiþe der ki:“Nihayet, Resûlullah Aleyhisselam, günün birinde tekrar tekrar dua etti.
Sonra da, bana:‘Ey Âiþe! Yapmýþ olduðum duamý Allah’ýn kabul buyurduðunu biliyor
musun? Bana meleklerden iki melek geldi.98 Onlardan birisi:‘Sihirlenmiþtir!’ dedi.Biri, öbürüne:‘Kim sihir yapmýþ ona?’ diye sordu.
88 Ýbn Sa’d, 2/197, Semhûdî, 4/1137.89 Semhûdî, 4/1135.90 Ýbn Ebi Þeybe’den naklen Ýbn Abdi Rabbih, 6/277, Diyarbekrî, 2/41.91 İbn Kesîr, Tefsîr, 4/574.92 Ýbn Sa’d, 2/197, Ahmed b. Hanbel, 6/75, Buhârî, Sahîh, 7/28, 29, Müslim, 4/1720, Ýbn Mâce, 2/1173.93 Buhârî, Sahîh, 7/88.94 Ýbn Sa’d, 2/196, 197.95 Ahmed b. Hanbel, 4/367, Ýbn Abdi Rabbih, 6/277.96 Ýbn Sa’d, 2/198.97 Ýbn Sa’d, 2/197, 198.98 Ýki melekten, soran Ýsrafil, cevaplayan da Cebrail Aleyhisselamdý (Aynî, 21/280).
433"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
Öbürü:‘Lebid b. A’sam!’ dedi.Biri, öbürüne:‘Sihir ne ile yapýlmýþtýr?’ diye sordu.Öbürü:‘Erkek hurmanýn kurumuþ çiçek kapçýðý, tarak, saç sakal tarantýsýyla!’
dedi.Biri, öbürüne:‘Nerededir o?’ diye sordu.Öbürü:‘Zervan kuyusunda,99 basamak taþýnýn altýndadýr!’ dedi.Biri, öbürüne:‘Onun þifa bulmasý ne iledir?’ diye sordu.Öbürü:‘Kuyu suyunun tamamýyla çekilip içindeki basamak taþýnýn kaldýrýlmasý
ve altýndaki kurumuþ erkek hurma çiçeði kapçýðýnýn çýkarýlmasý sûretiyle-dir!’ dedi.
Bundan sonra, melekler havalanýp gittiler.”
Yapılan Sihrin Zervan Kuyusundan Çıkarılışı ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Kurtuluşu
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ali ile Ammar b. Yâsir’i çaðýrdý. Meleklerden iþittiði þeyleri onlara beyan ve Zervan kuyusuna hemen git-melerini emir buyurunca, Hz. Ali ile Ammar b. Yâsir, Zervan kuyusuna gittiler. Kuyunun suyu kýnaya boyanmýþ,100 kuyunun baþýndaki hurma aðaçlarýnýn baþlarý da, þeytan baþlarý gibi idi!101
Hz. Ali ile Ammar b. Yâsir, kuyunun suyunu çekip boþalttýlar, içindeki basamak taþýný kaldýrdýlar.
Taþýn altýndaki hurma çiçeði kapçýðý,102 Peygamberimiz Aleyhisselamýn taraðý, baþýnýn saç tarantýsý, üzerine iðneler saplanmýþ mumdan bir heyke-li, yine üzerine onbir düðüm vurulmuþ ve iðneler saplanmýþ bir yay kiriþi bulunup çýkarýldý.103
99 Ýbn Sa’d, 2/196, 198, Ahmed b. Hanbel, 6/57, Buhârî, Sahîh, 7/28, 29, Müslim, 4/1720, Ýbn Mâce, 2/1173.
100 Ýbn Sa’d, 2/198, 199, Semhûdî, 4/1138, Kastallânî, Mevâhib, 2/201.101 Ahmed b. Hanbel, 6/57, Buhârî, Sahîh, 7/29.102 Ýbn Sa’d, 2/198, Semhûdî, 4/1138, Kastallânî, Mevâhib, 2/201.103 Aynî, 21/282, Kastallânî, Mevâhib, 2/201.
434 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yay kiriþi üzerindeki düðümleri çözmeye güç yetirilemedi.104
Cebrail Aleyhisselam gelip Felak ve Nâs sûrelerinin âyetlerini okuduk-ça, düðümler çözülmeye baþladý!
Peygamberimiz Aleyhisselam, her düðüm çözüldükçe, önce elem, sonra rahatlýk duymakta idi.105
En son düðüm çözüldüðü zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam, diz baðýndan boþanmýþ, kurtulmuþ gibi açýlýverdi.106
Yemek yemeye, su içmeye baþladý.107
Zervan Kuyusunun Kapatılışı ve Lebid b. A’sam’ın Sorguya Çekilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, emredip Zervan kuyusunu kapattýrdý.108 Lebid b. A’sam’a haber gönderdi ve:
“Allah bana senin yaptýðýn sihri haber verdi ve yerini de gösterdi. Sen bunu ne için yaptýn?” diye sordu.
Lebid:“Dinar (altýn) sevgisinden dolayý!” dedi.109
Peygamberimiz Aleyhisselama:“Yâ Rasûlallah! Onu öldürsen!” denildi. Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onun sonunda göreceði ilahî azab, daha þiddetlidir!” buyurdu.110
Bir daha onun ne yüzünü gördü, ne de bu suçunu anýp baþýna kaktý.111
Hayatýna kasdetmiþ olan Zurayk oðullarý Yahudilerinden hiç kimseyi öldürmedi.112
Eban b. Saîd b. Âs’ın Müslüman Oluşu
Eban b. Saîd’in Kimliği
Eban b. Saîd b. Âs’ýn soyu, Peygamberimiz Aleyhisselamýn soyu ile Abdi Menaf’ta birleþir.113
104 Diyarbekrî, 2/41.105 Aynî, 21/282, Kastallânî, Mevâhib, 2/201.106 Ahmed b. Hanbel, 5/397, Ýbn Abdi Rabbih, 6/277, İbn Kesîr, Tefsîr, 4/574, Diyarbekrî, 2/41.107 Ýbn Sa’d, 2/199.108 Buhârî, Sahîh, 7/29, Müslim, 4/1721, Ýbn Mâce, 2/1173.109 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 10/197, Semhûdî, 4/1137.110 Aynî, 21/282.111 Ýbn Sa’d, 2/199.112 Abdurrezzak, 6/65, Ýbn Sa’d, 2/199.113 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/46.
435"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
Eban’ýn babasý Ebu Uhayha Saîd b. Âs, Kureyþ müþriklerinin ulularýndandý. Ebu Uhayha’nýn oðullarýndan Halid ile Amr, ilk sýralarda Müslüman olmuþlardý.114
Eban, Ebu Cehil’in halasýnýn oðlu idi.115 Ebu Cehil gibi, o da, Peygam-berimiz Aleyhisselamýn azýlý düþmanlarýndandý.116
Kardeþleri Halid’le Amr Müslüman olduklarý zaman, onlarý söylediði bir þiirle kýnamýþtý.117
Eban’ın Müslüman Oluşunun Sebebi
Eban b. Saîd, Hudeybiye seferinden önce, ticaret için Þam’a gitmiþ, orada bir Hýristiyan papazla karþýlaþmýþtý.
Eban, ona:“Ben Kureyþ kabilesinden bir adamým. Ýçimizden bir adam çýktý. Ken-
disinin Resûlullah olduðunu; Musa ve Ýsa gibi, kendisini de Allah’ýn pey-gamber olarak gönderdiðini iddia ediyor! Sen buna ne dersin?” diyerek Peygamberimiz Aleyhisselam hakkýndaki görüþünü sorunca, papaz:
“O adamýnýzýn adý nedir?” diye sordu.Eban:“Muhammed!” dedi.Papaz:“Ben Onu sana tarif edeyim!” diyerek Peygamberimiz Aleyhisselamýn
þekil ve þemâilini (fizikî yapýsýný), yaþýný, babasýný, dedesini, soyunu anlattý.Eban:“O da, aynen böyledir!” dedi.Papaz:“Öyleyse, vallahi, O, önce Araplara, sonra da bütün yeryüzüne galip ve
hakim olacaktýr! Sen O salih zâta benden selam söyle!” dedi.Eban, Mekke’ye döndüðü zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam ve
ashabý hakkýnda, bizatihî, bir şey söylemeden soruþturmalar yaptý. Aldýðý bilgiler, papazýn söylediði gibi idi.
Eban; Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hudeybiye’den dönüþünden sonra, Hudeybiye musâlahasýyla Hayber seferi arasýnda, yani Hicretin 6.
114 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 1/13.115 Zehebî, Siyer, 1/189.116 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/46.117 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/4, Ýbn Abdilberr, 1/62, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/46.
436 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
yýlýnýn sonu ile 7. yýlý arasýnda Müslüman oldu ve Müslümanlýðýný güzel amellerle güzelleþtirdi.118
Allah ondan razý olsun!
Haccac b. Ilâtu’s-Sülemî’nin Müslüman Oluşu
Haccac’ın Kimliği ve Müslüman Oluşunun Sebebi
Haccac, Süleym oðullarý kabilesindendi.119 Kendisi çok zengindi. Süleym oðullarý yurdundaki altýn madenleri ona aitti.120
Haccac; Süleym oðullarý kabilesinden bazý kimselerle birlikte, hayvanlarýna binip Mekke’ye doðru yola çýkmýþlardý.
Korkunç bir vadide bulunduklarý sýrada, gece karanlýðý basýnca, orada oturakaldýlar, yollarýna devam edemediler.
Arkadaþlarý, Haccac’a:“Ey Ebu Kilâb! Kalk da, kendin ve arkadaþlarýn için bir eman ve selamet
çaresine bak!” dediler.Haccac, ayaða kalkýp arkadaþlarýný korumak üzere, onlarýn çevresinde
dolaþmaya ve:“Selametle dönünceye kadar, kendim ve arkadaþlarým ve binitlerimiz
için þu vadideki her cinnîden Tanrý’ya sýðýnýrým!” demeye baþladý.O sýrada, birisinin:“Ey cin ve insan topluluklarý! Göklerin ve yerin bucaklarýndan geçip
gitmeye gücünüz yeterse, haydi, geçip gidiniz! Allah’ýn bahþedeceði bir kudretle olmadýkça, asla geçip gidemezsiniz!”121 (Rahman: 33) diyerek seslendiðini iþitti.
Haccac, Mekke’ye varýnca, Kureyþ müþriklerinin toplandýklarý bir mec-liste, bunu onlara haber verdi.
Kureyþ müþrikleri:“Vallahi, ey Ebu Kilâb! Sen dinden çýktýn, sapýttýn.Muhammed de, bu sözün kendisine vahyedildiðini söylüyordu” dediler.Haccac:“Vallahi, ben bu sözü kulaklarýmla iþitmiþimdir! Bunu þu arkadaþlarým
da iþitmiþlerdir” dedi.122
118 Ýbn Abdilberr, 1/62, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/46, Diyarbekrî, 2/41.119 Ýbn Abdilberr, 1/325, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/456, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 1/313.120 Vâkýdî, Megâzî, 2/702, Ýbn Abdilberr, 1/326.121 Rahmân: 33.122 Ýbn Abdilberr, 1/325, 326, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/456, 457, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 1/313.
437"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
Haccac, Peygamberimiz Aleyhisselamýn nerede olduðunu sordu.“Medine’dedir” denildi.123
Haccac; Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayber’de bulunduðu sýrada Müslüman oldu ve Hayber’in fethinde Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýnda bulundu.124
Haccac; Medine’ye hicret ederek, Ümeyye b. Zeyd oðullarý yanýnda bir ev yapýp yerleþti ve orada bir mescid de yaptý.125
Allah ondan razý olsun!
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hayber Yahudilerini Allah’a ve Allah’ın Resûlüne İmana Davet Edişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber Yahudilerine bir yazý göndererek onlarý hakký itiraf ve kabule davet etti.
Onlara gönderdiði yazýsýnda þöyle buyurdu:
“Bismillâhirrahmânirrahîm
Musa’nýn ve kardeþinin dostu ve Musa’nýn getirdiklerinin doðrulayýcýsý Muhammed Resûlullah tarafýndandýr.
Ey Tevrat ehli topluluðu!
Allah size Kitabýnýzda:
‘Muhammed, Allah’ýn Resûlüdür! Onunla birlikte bulunanlar da, kâfir-lere karþý çok þiddetli, kendi aralarýnda ise çok merhametlidirler. Onlarý, hep rükû ve sücud halinde, Allah’tan lutuf ve hoþnutluk dilerlerken görür-sün. Onlar yüzlerindeki secde eserinden tanýnýrlar. Bu, onlarýn Tevrat’taki tavsif ve temsilleridir.
Onlarýn Ýncil’deki tavsif ve temsilleri de, filizini çýkarmýþ, onu kuv-vetlendirmiþ, kalýnlaþmýþ, gövdesi üzerinde dimdik yükselmiþ, ekinci-lerin hoþuna giden bir ekin gibidir. Onlar, kâfirleri kýzdýrmak için yetiþ-tirilmiþlerdir. Allah, onlardan iman eden, salih amellerde bulunanlara, hem yarlýganma, hem büyük mükâfat va’d etmiþtir’126 diye buyurmadý mý?
Siz bunu Kitabýnýzda muhakkak yazýlý bulmuþsunuzdur.
Ben, size Allah hakký için and veriyorum!
Üzerinize indirilmiþ olanlar için and veriyorum!
123 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 1/313.124 Vâkýdî, Megâzî, 2/702, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 1/313.125 Ýbn Abdilberr, 1/325, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/456.126 Feth: 29.
438 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sizden önceki torunlara kudret helvasý, selva kuþu eti yediren Allah için and veriyorum!
Babalarýnýzý Firavun’dan ve onun yaptýðý kötülüklerden kurtarýncaya kadar denizi kurutan Allah için and veriyorum!
Allah’ýn size indirdiði Kitabda, Muhammed’e iman edeceðiniz hakkýndaki âyetleri bulmadýðýnýzý bana haber verebilir misiniz?!127
Eðer bunu Kitabýnýzda bulmadýnýzsa, size zorlama yok!128
‘Artýk iman ile küfür apaçýk belli olmuþtur...’129
Sizi Allah’a ve O’nun Peygamberine imana davet ediyorum!”130
127 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 2/193, Beyhakî, Sünen, 10/180, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/469.128 Bakara: 256.129 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 2/193, Beyhakî, Sünen, 10/180, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/469.130 Ayný kaynaklar
439Hayber Gazası
Yedinci Bölüm
HAYBER GAZASI
439"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
440 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
441Hayber Gazası
HAYBER GAZASIk
Gazanın Tarihi, Mevkii ve Sebepleri
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hudeybiye’den döndükten ve Zilhicce ayý ile Muharrem’in bir kýsmýný Medine’de geçirdikten sonra, Hicretin 7. yýlýnda, Muharrem ayýnýn sonuna doðru Hayber üzerine yürümüþtür.1
Gazanýn mevkii, Hayber’dir.Hayber; Þam yolu üzerinde, Medine’ye sekiz beridlik,2 yani 48 millik
uzaklýkta,3 birçok ekinlikleri ve hurma bahçeleri bulunan bir þehirdir.Hayber; Yahudice kale demektir.4
Amâlik kavminden, Hayber b. Kaniye b. Mehlail adýnda bir adam Hay-ber’e gelip yerleþtiði için þehre Hayber ismi verildiði ve, yine bunun gibi, Semûd kavminden Vatîh b. Mâzin adýndaki kimseden dolayý da Vatîh kale-sine Vatîh isminin verildiði rivayet edilir.5
Hayber þehri:Natat,Þýkk,Ketibe diye üç bölgeye ayrýlýr ve her bölge de kalelerden meydana gelir.Natat bölgesi:1. Nâim,2. Sa’b b. Muaz,3. Zübeyr kalelerinden oluþur.
1 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/342, Vâkýdî, Megâzî, 2/634, Ýbn Habib, s. 115, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/216.2 Berid, 4 fersahtýr. 1 fersah, 3 mildir. 1 mil, 4000 adýmdýr. 1 adým da, 3 ayaktýr. (Diyarbekrî, 2/43).3 Ýbn Sa’d, 2/106, Yâkût, 2/409.4 Yâkût, 2/409.5 Süheylî, 6/545.
441"Apaçık Bir Zafer"e Doğru
442 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Þýkk bölgesi:1. Übeyy (Sümran),2. Nizar (Beriyy) kalelerinden oluþur.Ketibe bölgesi:1. Kamus,2. Vatîh,3. Sülalim kalelerinden oluþur.6
Hayber gazasýnýn birçok sebepleri vardýr:Benî Nadîr Yahudileri aradaki muahedeye raðmen Peygamberimiz
Aleyhisselamýn üzerine damdan kaya yuvarlamak suretiyle hayatýna kas-dettikleri için yurtlarýndan çýkarýlýp sürüldükleri zaman, onlardan bir kýsmý Þam’a, bir kýsmý da Hayber’e gelip yerleþmiþlerdi.
Sellâm b. Ebi’l-Hukayk’la Kinane b. Rebi’ b. Ebi’l-Hukayk ve Huyey b. Ahtab, Hayber’deki akrabalarýnýn evlerine inmiþlerdi.7
Medine’den ayrýlacaklarý sýrada, Ebu Râfi’ Sellâm b. Ebi’l-Hukayk hazi-nelerini içinde sakladýklarý deve tulumunu kaldýrarak:
“Bu, bizim dünyayý alçaltmak ve yükseltmek üzere hazýrladýðýmýz þeydir! Biz buradaki hurmalýklarýmýzý býrakýyorsak, Hayber’in hurmalýklarýna varýyoruz!” diyerek baðýrmýþtý.8
Hayber’de, hazýrlýklý, cesaretli sayýda Yahudi cemaati bulunuyordu.9
Ýçlerinde Benî Nadîr Yahudileri eþrafýndan Sellâm b. Miþkem ile10 Benî Nadîr reisi Huyey b. Ahtab ve Kinane b. Rebi’ b. Ebi’l-Hukayk, Vâil oðullarýndan Hevze b. Kays ve Ebu Ammar,11 Vahvah b. Amr ve onun kabilesinden bazýlarý ile12 Dubay’a oðullarýndan Ebu Âmir Abdi Amr b. Sayfî’nin de bulunduðu 19 kiþilik bir heyet,13 Mekke’ye giderek Kureyþ müþriklerini ve onlara baðlý kabileleri Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmaya davet etmiþler ve Kureyþ müþriklerine:
“Onun iþini bitirinceye kadar, biz de sizin yanýnýzda bulunacak ve sizinle el ve iþ birliði yapacaðýz!14 Muhammed’e düþmanlýk ve onunla
6 Ýbn Sa’d, 2/106, Kastallânî, Mevâhib, 1/176.7 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/201.8 Vâkýdî, Megâzî, 1/375, Halebî, 2/565, 566.9 Vâkýdî, Megâzî, 2/441.10 İbn Hazm, Cevâmi, s. 186, Ýbn Kayyým, 2/130.11 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/225.12 Beyhakî, Sünen, 9/232.13 Vâkýdî, Megâzî, 2/441.14 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/225, Vâkýdî, Megâzî, 2/441.
443Hayber Gazası
çarpýþmak hususunda sizinle antlaþma yapalým diye geldik!” demiþler ve Kâbe’nin örtüsü arasýna girerek antlaþmýþlardý.15
Bu Yahudi propaganda heyeti; Kays b. Aylanlardan Gatafanlara gitmiþler, onlarý da kendileriyle birlikte Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmaya davet ve kendilerine Hayber’in bir yýllýk hurma mahsu-lünü vermeyi taahhüt etmiþler,16 çevredeki bütün Arap kabilelerine uðramýþlar, hepsini ayaklandýrmýþlar,17 en sonunda müþriklerin on bin kiþilik ordular topluluðu ile Mekke’den gelip Medine’yi kuþatmalarýný saðlamýþlardý.18
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hendek savaþýndan boþalýr boþalmaz Benî Kurayza Yahudilerini cezalandýrmasý üzerine, Hayber Yahudile-ri korkmuþlar ve Sellâm b. Miþkem’e gidip bu yolda ne düþündüðünü sormuþlardý.
Sellâm b. Miþkem:
“O bizim üzerimize yürümeden, bütün Hayber Yahudileriyle birlikte, biz onun üzerine yürüyelim! Teymâ, Fedek ve Vâdi’l-kurâ Yahudileri-ni de yanýmýza alalým. Yurdunun ortasýnda, onunla, eski ve yeni bütün hýncýmýzla çarpýþalým!” demiþ, Hayber Yahudileri de:
“Ýþte, yerinde görüþ budur!” demiþlerdi.19
Ebu Râfi’ öldürülünce, Yahudiler, kendilerine Üseyr b. Zarim’i (veya Büseyr b. Rizam’ý) lider seçmiþ bulunuyorlardý.20
Üseyr (veya Büseyr), gözüpek, korkmak bilmez bir adamdý.
Bir gün, Yahudilerin meclisinde ayaða kalkarak:
“Vallahi, Muhammed ashabýndan her kimi Yahudilerden istediði her kime göndermiþse, muhakkak onu öldürmüþtür!21 Fakat, ben ona kendisi-nin adamlarýma yapamadýðýný yapacaðým!” dedi.
Yahudiler:
“Onun senin adamlarýna yapamadýðý ve fakat senin ona yapmayý istediðin þey nedir?” diye sordular.
15 Vâkýdî, Megâzî, 2/441, 442.16 Vâkýdî, Megâzî, 2/443.17 Vâkýdî, Megâzî, 2/442, 443, Belâzurî, Ensâb, 1/343.18 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/227, 230, 231, Vâkýdî, Megâzî, 2/444, 494, Ýbn Sa’d, 2/66, Belâzurî, Ensâb,
1/344, Diyarbekrî, 1/484.19 Vâkýdî, Megâzî, 2/530, 531.20 Vâkýdî, Megâzî, 2/566, Ýbn Sa’d, 2/92.21 Vâkýdî, Megâzî, 2/566.
444 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Üseyr:“Gatafanlarýn yanýna gideceðim. Onlarý, Muhammed’le çarpýþmak için
toplayacaðým!” dedi.22
Üseyr, dediðini yaptý.Gatafanlara ve daha baþkalarýna baþvurarak, onlarý Peygamberimiz
Aleyhisselamla çarpýþmak üzere biraraya getirdi.23
Gatafanlarý Hayber’de topladý24 ve Yahudilere:“Ey Yahudi cemaati! Yurdunun ortasýnda bulunduðu bir sýrada, Muham-
med’in üzerine yürüyeceðiz!Çünkü, hiç kimse yoktur ki, yurdunun ortasýnda çarpýþýlsýn da, düþmaný
umduklarýndan bir kýsmýný elde etmemiþ, koparmamýþ olsun!” dedi.Yahudiler:“Ne güzel görüþün var!” diyerek Üseyr’i alkýþladýlar.25
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber Yahudilerinin bu hazýrlýklarýný haber aldý.
Hicretin 6. yýlýnda, Ramazan ayýnda26 Abdullah b. Revâha’yý, üç kiþinin baþýnda,27 gözcü olarak Hayber’e gönderdi.
Gönderirken de, Abdullah b. Revâha’ya:“Hayber’i gözetle! Halkýn içine gir. Onlar ne yapmak istiyorlar, neler
konuþuyorlar, öðren!” buyurdu.Abdullah b. Revâha, arkadaþlarýyla birlikte Hayber’e gitti.Arkadaþlarýndan birini Natat, birini Þýkk, birini de Ketibe kalesine gön-
derdi.Üseyr’den ve baþkalarýndan iþittikleri þeyleri ezberlediler.Hayber’de üç gün kaldýktan sonra, Ramazan’ýn son gecelerinde Medine’ye
dönüp, bütün gördüklerini, iþittiklerini Peygamberimiz Aleyhisselama haber verdiler.28
Daha sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna Hârice b. Huseyl el-Eþcâî gelmiþti.
Hârice:
22 Vâkýdî, Megâzî, 2/566, Halebî, 3/186.23 Ýbn Sa’d, 2/92, Yakubî, 2/74, Taberî, Târîh, 3/171, Diyarbekrî, 2/15, Halebî, 3/186.24 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/266.25 Vâkýdî, Megâzî, 2/566.26 Vâkýdî, Megâzî, 2/566, Ýbn Sa’d, 2/92, Ýbn Seyyid, 2/111, Kastallânî, Mevâhib, 1/160.27 Vâkýdî, Megâzî, 2/566, Ýbn Sa’d, 2/92.28 Vâkýdî, Megâzî, 2/566.
445Hayber Gazası
“Üseyr b. Zarim’i, Yahudilerin birçok askerî birlikleriyle birlikte senin üzerine yürür bir halde geride býrakmýþ bulunuyorum!” dedi.29
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, Üseyr’i Hayber’e vali yapmayý ve böylece çarpýþmayý durdurup barýþý saðlamayý tasarladý ise de,30 Üseyr buna önce isteklenir gibi olmuþ, fakat sonradan hainlik yoluna sapmýþtýr.31
Yine, Hicretin 6. yýlýnda, Sa’d b. Bekr oðullarý kabilesinin de Hayber Yahudilerine yardým için Fedek’e geldikleri ve yapacaklarý yardýma karþýlýk Hayber’in hurma mahsulünü Hayber Yahudilerinden istedikleri haber alýnmýþ, Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Ali’yi yüz kiþilik askerî bir birlik-le Fedek’e gönderip onlarý daðýtmýþtý.32
Hayber Yahudilerinin Peygamberimiz Aleyhisselamý ve Müslümanlarý ortadan kaldýrmak üzere Mekkelilerle aralarýnda yapmýþ olduklarý antlaþmalarýna göre, Peygamberimiz Aleyhisselam Hayber Yahudilerinin üzerine yürüyecek olursa, Mekke müþrikleri Medine’ye baskýn yapacaklar; Peygamberimiz Aleyhisselam Mekke müþrikleri üzerine yürüyecek olursa, Hayber Yahudileri Medine’ye baskýn yapacaklardý.33
Bütün bunlar, Hayber’in gün geçtikçe Müslümanlýk ve Müslümanlar için önlenmesi güçleþen bir tehlike teþkil ettiðini gösteriyordu.
Bununla beraber, Kureyþ müþrikleriyle barýþ yapmadan Hayber iþini halletmeye kalkmak çok tehlikeli olabilirdi.
Bunun için, Peygamberimiz Aleyhisselam umre seferini düzenleyip Hudeybiye’ye kadar varmýþ ve Kureyþ müþriklerine:
“Muhakkak ki, savaþ Kureyþîleri çok yýpratmýþ, zayýflatmýþ, birçok zarar-lara uðratmýþtýr.
Eðer onlar isterlerse, yine de kendilerine bir mütareke müddeti belir-leyeyim.34
Bu müddet içinde, kendileri benden emniyet ve selamette bulun-sunlar.35 Benimle sair halk arasýna girmesinler. Beni onlarla baþbaþa býraksýnlar.36
29 Vâkýdî, Megâzî, 2/566, 567.30 Halebî, 3/187.31 Vâkýdî, Megâzî, 2/567, Ýbn Sa’d, 2/92, Ýbn Seyyid, 2/111, Halebî, 3/187.32 Vâkýdî, Megâzî, 2/562, 563, Ýbn Sa’d, 2/89, 90, Belâzurî, Ensâb, 1/3 378, Yakubî, 2/73, 74, Taberî,
Târîh, 3/83, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/209, Ýbn Seyyid, 2/111, Ýbn Kayyým, 2/135.33 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/298, Serahsî, 10/86.34 Vâkýdî, Megâzî, 2/593, Abdurrezzak, 5/333, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74.35 Vâkýdî, Megâzî, 2/593.36 Vâkýdî, Megâzî, 2/593, Abdurrezzak, 5/333, Buhârî, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74.
446 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Eðer insanlar beni yenerlerse, zaten kendilerinin istedikleri budur. Eðer Allah beni insanlara galip kýlarsa, o zaman kendileri þu iki þeyden birisini seçerler: Ya hazýrlanmýþ olarak benimle çarpýþýrlar, ya da topluca selamet dairesine girerler.
Yoksa, vallahi, Yüce Allah þu Ýslâm dinini yeryüzüne yayacaðý hakkýndaki va’dini yerine getirinceye ve benim de baþým gövdemden ayrýlýncaya kadar, onlarla çarpýþýp duracaðým!”37 buyurmasý üzerine, müþriklerle Hudeybiye barýþýný saðlamýþtý.38
Ýþte, Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekkeli müþriklerle muahede yapýp onlardan gelecek tehlikeyi önledikten sonradýr ki, Hayber üzerine yürümüþtür.39
Cihad Hazırlığına Girişilmesi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber gazasý için hazýrlanmalarýný ve hakkýyla çarpýþacak olanlarý çevresinde toplamalarýný ashabýna emir buyurdu.40
Hudeybiye umresi seferine katýlmaktan çekinerek, kaçýnarak geri kalmýþ olanlar ise, Hayber’in yiyecek, yað ürünü ve servet bakýmýndan Hicaz’ýn en verimli, bereketli ve ucuzluk bir þehri olduðunu bildikleri için, ganimet maksadýyla Hayber seferine katýlmak istemiþler ve:
“Hayber’e biz de sizinle birlikte gidelim!” demiþlerdi.41
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Cihad etmek, Allah yolunda çarpýþmak isteyenlerden baþkasý, bizimle birlikte gidemeyecekler!42 Onlara ganimetten de bir şey verilmeyecek-tir!” buyurdu.
Medine içinde de:
“Allah yolunda çarpýþmak isteyenden baþkalarý, bizimle birlikte gide-meyeceklerdir! Onlara ganimetten de hiçbir þey verilmeyecektir!” diyerek nida ettirildi.
37 Ebu Yusuf, s. 209, 210.38 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/334, Vâkýdî, Megâzî, 2/611, Ýbn Sa’d, 2/97, Ahmed b. Hanbel, 4/325, Belâzurî,
Ensâb, 1/351, Taberî, Târîh, 3/79.39 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/298.40 Vâkýdî, Megâzî, 2/634, Ýbn Sa’d, 2/106.41 Vâkýdî, Megâzî, 2/634.42 Vâkýdî, Megâzî, 2/634, Ýbn Sa’d, 2/106.
447Hayber Gazası
Medine Yahudilerinin Telaşlanmaları, Alacakları İçin Müslümanları Sıkıştırmaları
Müslümanlarýn Hayber’e gitmek üzere hazýrlanmalarý, Peygamberimiz Aleyhisselamla antlaþmalý bulunan Medine Yahudilerini çok kaygýlandýrdý ve harekete geçirdi.
Bunlar; Peygamberimiz Aleyhisselamýn Kaynuka, Nadîr ve Kurayza oðullarý Yahudilerini silip süpürdüðü gibi Hayber Yahudilerini de silip süpüreceðini anladýlar.
Müslümanlarda az çok alacaðý olup da onu tahsil için Müslümanlarýn yakasýna sarýlmayan Medineli Yahudi kalmadý.
Yahudi Ebu’þ-Þahm’ýn, Abdullah b. Ebi Hadrad el-Eslemî’de beþ dirhem alacaðý vardý. Abdullah, ev halký için bu Yahudiden arpa satýn almýþtý.
Ebu’þ-Þahm yakasýna sarýlýnca, Abdullah:“Bana biraz mühlet ver! Ben inþaallah yanýna gelip alacaðýný sana
ödeyeceðimi umuyorum.Çünkü, Yüce Allah, Peygamberine Hayber ganimetini va’d buyur-
muþtur.Ey Ebu’þ-Þahm! Biz, Hicaz’ýn, yiyecek ve servetçe en zengin þehrine
gidiyoruz” deyince, Ebu’þ-Þahm’ýn kýskançlýðý ve azgýnlýðý kabardý ve:“Sen Hayber savaþýný Araplardan karþýlaþtýðýnýz gibi mi sanýyorsun?!
Tevrat üzerine yemin ederim ki; orada savaþçý on bin kiþi vardýr!” dedi.Abdullah b. Ebi Hadrad:“Ey Allah düþmaný! Sen bizim himayemiz altýnda bulunuyorsun!Vallahi, seni Resûlullahýn huzuruna çýkaracaðým!” dedi.Onu tutup Peygamberimiz Aleyhisselamýn huzuruna getirdi ve:“Yâ Rasûlallah! Bu Yahudi neler söylüyor, dinle!” dedi ve Ebu’þ-Þahm’ýn
söylediklerini haber verdi.Peygamberimiz Aleyhisselam sustu, ona hiçbir þey söylemedi. Yalnýz,
dudaklarýnýn kýmýldadýðý görüldü. Fakat, ne söylediði iþitilemedi.Yahudi:“Ey Ebu’l-Kâsým! Bu, bana haksýzlýk etti. Yiyeceðimi aldý, hakkýmý tuttu,
ödemedi!” dedi.43
Peygamberimiz Aleyhisselam, Abdullah b. Ebi Hadrad’a:
43 Vâkýdî, Megâzî, 2/634, 635.
448 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Ver þunun hakkýný!” buyurdu.44
Abdullah b. Ebi Hadrad:“Seni hak din ve Kitab’la peygamber gönderen Allah’a yemin ederim ki;
onu ödeyecek güçte deðilim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Abdullah b. Ebi Hadrad’a tekrar:“Ver þunun hakkýný!” buyurdu.Abdullah b. Ebi Hadrad:“Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; onu ödeye-
cek güçte deðilim!Senin bizi Hayber’e götüreceðini, bize Hayber ganimetinden bir şeyler
düþeceðini umduðumu ve dönünce borcumu ödeyeceðimi kendisine haber vermiþtim!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ver þunun hakkýný!” buyurdu.Bunun üzerine, Abdullah b. Ebi Hadrad, kalkýp çarþýya gitti.Baþýndan itibaren omuzuna aldýðý atkýyý çýkardý. Omuz atkýsýnýn yerine,
sarýðýna büründü.Yahudiye:“Þu omuz atkýsýný benden satýn al!” dedi.Yahudi, atkýyý Abdullah’tan dört dirheme satýn aldý.45
Abdullah, kalan borcunu da bulup buluþturup Yahudiye ödedi.46
Sarýðýna bürünmüþ olarak gelirken, yaþlý bir kadýn Abdullah b. Ebi Had-rad’a rastladý ve:
“Ey Resûlullahýn sahabisi! Bu ne hal?!” diye sordu.Abdullah b. Ebi Hadrad da, ona durumu haber verdi.Kadýncaðýz hemen üzerindeki atkýsýný çýkarýp ona verdi ve:“Ýþte sana omuz atkýsý!” dedi.47
Abdullah b. Ebi Hadrad’la Ebu Abs b. Cebr’in Hayber Gazasına Nasıl Katılabildikleri
Abdullah b. Ebi Hadrad, Hayber gazasýna, Seleme b. Eslem’in verdiði elbise ile gidebildi.
44 Vâkýdî, Megâzî, 2/635, Ahmed b. Hanbel, 3/423.45 Ahmed b. Hanbel, 3/423.46 Vâkýdî, Megâzî, 2/635.47 Ahmed b. Hanbel, 3/423.
449Hayber Gazası
Ebu Abs b. Cebr de, Peygamberimiz Aleyhisselama:
“Yâ Rasûlallah! Elimizde ne çoluk çocuklar için geçimlik, ne yol azýðý, ne de yolculuk elbisesi var!?” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam ona bir elbise verdi.
Ebu Abs elbiseyi sekiz dirheme satýp iki dirhemine yol azýklýðý için hurma satýn aldý. Ýki dirhemini, geçimlik için ev halkýna býraktý. Dört dir-hemine de kendisine elbise satýn aldý.48
Medine Yahudilerinin Müslümanların Maneviyatlarını Sarsmaya, Bozmaya Çalışmaları
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayber’e gitmeye hazýrlandýðý sýrada, Medine’deki Yahudiler, Müslümanlara:
“Vallahi, Hayber’in kalelerini ve savaþ erlerini görmüþ olsaydýnýz, daha onlarýn yanlarýna varmadan, geri dönerdiniz!
Daðlarýn tepelerinde yükselen kaleler, orada!
Hiç kesilmeyen, sürekli akan sular, orada!
Zýrh gömlekli on bin savaþ eri orada!
Esed ve Gatafan kabileleri de onlarý koruyorlar!
Siz Hayber’e nasýl dayanabileceksiniz?!” demekte;
Ashab-ý Kiram da:
“Yüce Allah, Peygamberine, Hayber ganimetini elde edeceðini va’d buyurmuþtur” diyerek cevap vermekte idiler.49
Hayber Gazasına Katılan Mücahidlerin Sayısı ve İslâm Kadınlarının Adları
Hayber gazasýna katýlan Mücahidlerin 1400’ü piyâde, 200’ü de atlý idi.50
Hayber seferine katýlan Müslüman kadýnlarý da:
1. Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcesi Hz. Ümmü Seleme,
2. Peygamberimiz Aleyhisselamýn halasý Hz. Safiyye binti Abdulmuttalib,
48 Vâkýdî, Megâzî, 2/635.49 Vâkýdî, Megâzî, 2/637.50 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/364, Vâkýdî, Megâzî, 2/689, Ýbn Sa’d, 2/107, Beyhakî, Delâil, 4/238, İbn
Hazm, Cevâmi, s. 214, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/216, Ýbn Seyyid, 2/139, İbn Kesîr, Bidâye, 4/202, Ýbn Kayyým, 2/153, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 38, Kastallânî, Mevâhib, 1/173, Diyarbekrî, 2/55.
450 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
3. Peygamberimiz Aleyhisselamýn dadýsý Ümmü Eymen Bereke,
4. Peygamberimiz Aleyhisselamýn azadlýsý Ebu Râfi’in zevcesi Leyla,
5. Asým b. Adiyy’in zevcesi,
6. Ümmü Umâre Nesîbe binti Ka’b,
7. Ümmü Meni’ (Ümmü Þübas),
8. Küaybe binti Sa’d el-Eslemiyye,
9. Ümmü Mutâ el-Eslemiyye,
10. Ümmü Süleym binti Milhan,
11. Ümmü Dahhâk binti Amr b. Haram,
12. Hind binti Amr b. Haram,
13. Ümmü’-A‘lâ el-Ensariyye,
14. Ümmü Âmir el-Eþheliyye,
15. Ümmü Atiyye el-Ensariyye,
16. Ümmü Salît,
17. Ümeyye binti Kays,
18. Abdullah b. Uneys’in zevcesi Hubla,
19. Ümmü Sinan,
20. Hazrec b. Ziyad el-Eþcâî’nin babaannesi idi.51
Ümeyye binti Kays der ki:
“Gýfâr oðullarý kadýnlarýnýn arasýnda, Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna ben de gittim.
‘Yâ Rasûlallah! Biz yaralýlarý tedavi edelim ve gücümüzün yettiði þeyle Müslüman erkeklere yardýmcý olalým diye seninle birlikte bu sefere katýlmak istiyoruz’ dedik.
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Allah’ýn bereketi üzere gidiniz!’ buyurdu.”52
Sefere katýlan bu Müslüman kadýnlarý yanlarýnda götürdükleri ilaçlar-la yaralýlarý tedavi etmekle kalmayacaklar, ayný zamanda mücahidlerin yemeklerini piþirecekler, ip eðirecekler... Allah yolunda ellerinden geleni yaparak onlara yardýmcý olmaktan geri durmayacaklardý.53
51 Vâkýdî, Megâzî, 2/685, 687.52 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/357, Vâkýdî, Megâzî, 2/685.53 Ahmed b. Hanbel, 5/271, İbn Kesîr, Bidâye, 4/205.
451Hayber Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’de Yerine Siba’ b. Urfuta’yı Vekil Bırakışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabdan Siba’ b. Urfuta’yý, Medine’de yerine vekil býraktý.54
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Nümeyle b. Abdullah el-Leysî’yi vekil býraktýðý da rivayet edilir.55
Hayber Ordusunun Sancaktarı, Parolası ve Düzeni
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber gazasýna çýkarken, beyaz sancaðýný Hz. Ali’ye verdi.56
Hayber gazasýnda kullanýlacak parola “Yâ Mansur! Emit! Emit!” sözleri idi.57
Ukkâþe b. Mýhsan el-Esedî, ordu öncüsü olarak ileri sürüldü.
Hz. Ömer sað kol kumandanlýðýna, ashabdan baþka bir zât da sol kol kumandanlýðýna tayin edildi.58
Hayber yolculuðu için Eþca’ kabilesinden Huseyl b. Hârice ile Abdullah b. Nuaym kýlavuz tutuldu.59
Huseyl b. Hârice der ki:
“Davar satmak üzere Medine’ye gelmiþtim. Davarlarý sattýktan sonra, Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna vardým.
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Sana yirmi sa’ hurma vereyim de, ashabýma kýlavuz olup Hayber yolu-nu göster!’ buyurdu.
Öyle yaptým.
Resûlullah Aleyhisselam Hayber’e varýp onu fethettikten sonra da ken-disinin yanýna vardým. Bana yirmi sa’ hurmayý verdikten sonra, Müslüman oldum.”60
54 Vâkýdî, Megâzî, 2/636, Ýbn Sa’d, 2/106, Ahmed b. Hanbel, 2/345, Taberî, Târîh, 3/91, Hâkim, 3/36, 37, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/216, İbn Kesîr, Bidâye, 4/181.
55 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/342, İbn Hazm, Cevâmi, s. 211, İbn Kesîr, Bidâye, 4/181.56 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/342, Vâkýdî, Megâzî, 2/649, Ýbn Sa’d, 2/106, İbn Hazm, Cevâmi, s. 212, Ýbn
Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 38.57 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/347, Vâkýdî, Megâzî, 2/644, Ýbn Sa’d, 2/106.58 Diyarbekrî, 2/43.59 Vâkýdî, Megâzî, 2/638.60 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 2/17, Heysemî, 6/148.
452 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Baş Münafık Abdullah b. Übeyy b. Selûl’ün Hayber Yahudilerine Haber Salışı
Baþ münafýk Abdullah b. Übeyy b. Selûl, Hayber Yahudilerine:“Muhammed size doðru geliyor! Tedbirinizi alýnýz! Mallarýnýzý kaleleri-
nize doldurunuz! Onunla çarpýþmak için dýþarý çýkarsýnýz.Ondan hiç korkmayýnýz! Çünkü, sizin hazýrlýðýnýz da, sayýnýz da çoktur!
Muhammed’in cemaati hem az, hem de silahsýzdýr. Silahlarý olsa bile, pek azdýr!” diye haber saldý.61
Medine’den Sahbâ’ya Kadar Gidiş
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber’e gitmek üzere Medine’den yola çýktý.
Önce Seniyetü’l-Veda’ya vardý. Sonra Zegabe üzerini tuttu. Sonra Nakmâ’ya;Nakmâ’dan sonra Müstenah’a;Müstenah’tan sonra Asr’a (Asr veya Asar’a) vardý.62
Seniyetü’l-Veda; Medine’ye gelinirken giriþ, Medine’den Mekke’ye gidi-lirken de yolcularýn uðurlanýþ ve çýkýþ yolu olan yokuþtur.63
Nakmâ; Medine’nin aðaçlýk dere içlerindendir.64 Uhud daðýnýn yakýnýndadýr.65
Isr, Medine ile Füru’ arasýnda bir daðdýr.66 Isr’ýn Medine’ye uzaklýðý bir merhaledir.67
Isr’da, Peygamberimiz Aleyhisselam için bir mescid yapýldý.68
Isr Mescidi, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayber’e giderken içinde namaz kýldýklarý mescidlerin meþhurlarýndandýr.69
Hayber’e Götürecek En Uygun Yolun Araştırılışı
Peygamberimiz Aleyhisselam kýlavuzlarý çaðýrdý.70
61 Diyarbekrî, 2/43, Halebî, 2/730.62 Vâkýdî, Megâzî, 2/640, 642.63 Yâkût, 2/86.64 Yâkût, 5/300.65 Semhûdî, 4/1323.66 Yâkût, 4/128, Semhûdî, 4/1267.67 Semhûdî, 3/1027.68 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/244, Vâkýdî, Megâzî, 2/638.69 Semhûdî, 3/1028.70 Semhûdî, 3/1028.
453Hayber Gazası
Huseyl b. Hârice ile Abdullah b. Nuaym gelince, Huseyl’e:“Önümüze düþ! Bizi öyle vadilere tutup götür ki, Hayber’le Þam
arasýndaki yoldan Hayber’e varalým; Hayber Yahudileriyle Þam arasýna girmiþ, onlarla müttefikleri olan Gatafanlar arasýna gerilmiþ olalým!” buyurdu.71
Huseyl:“Ben seni öyle bir yere götüreceðim, ulaþtýracaðým ki, orada birçok
yollar vardýr. Yâ Rasûlallah! Orasý yollarýn kavþaðýdýr. Bütün yollar oradan gelir geçer” dedi.72
Peygamberimiz Aleyhisselam:“O yollarýn isimlerini bana söyle!” buyurdu.Peygamberimiz Aleyhisselam ismin güzelini arar, sever; kötüsünden ise
hoþlanmaz, onu uðurlu saymazdý.73
Huseyl:“Hayber’in bir yolu var ki, ona ‘Hazen’ denilir” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“O yolu tutma!” buyurdu.Huseyl:“Hayber’in bir yolu daha var ki, ona ‘Þaþ’ (Þe’s) denilir” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“O yolu da tutma!” buyurdu.Huseyl:“Hayber’in bir yolu daha var ki, ona ‘Hâtýb’ denilir” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“O yolu da tutma!” buyurdu.Hz. Ömer, Huseyl’e:“Ben senin Resûlullah Aleyhisselama haber vermek için bu gecede
olduðu kadar kötü isimler bulduðunu görmedim!” dedi.Huseyl:“Hayber’in bir yolu daha var ki, artýk ondan baþka yolu kalmamýþtýr!”
deyince, Hz. Ömer:
“Ýsmini söyle!” dedi.
71 Semhûdî, 3/1028.72 Vâkýdî, Megâzî, 2/639, 640.73 Diyarbekrî, 2/44.
454 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Huseyl:“Onun ismi ‘Merhab’dýr!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Olur! O yolu tut!” buyurdu.Hz. Ömer, Huseyl’e:“Bu yolun ismini önce söyleseydin ya!” dedi.74
Âmir b. Ekvâ’ya Recez Söylettirilişi
Seleme b. Ekvâ’nýn bildirdiðine göre; Seleme’nin amcasý Âmir b. Ekvâ (Sinan) da, Hayber seferine katýlanlar arasýnda bulunuyordu.75
Kendisi þairdi.76
Bir gece, Peygamberimiz Aleyhisselamla birlikte giderlerken,77 Ýslâm mücahidlerinden birisi, ona:
“Ey Âmir! Bize recezlerinden [kýsa vezinli þiirlerinden] bir parça dinlet-sen ya!” demiþti.
Bunun üzerine, Âmir hayvanýndan indi78 ve:“Ey Allah’ým! Sen bize hidayet ve rahmet ihsan etmemiþ olsaydýn, biz
muhakkak dalâlet ve sapkýnlýk içinde kalýrdýk!Bizim üzerimize yürüyen kâfirler, bizim kaçýndýðýmýz fitne ve fesadý [din-
den döndürme kötülüðünü] bize yapmak istedikleri ve bizimle karþýlaþtýklarý zaman, kalblerimize sükûnet ve metanet indir, ayaklarýmýza sebat ver!79
Biz baðýrýþlarla çarpýþmaktan korkutulmak istenilsek de, çarpýþmaya çaðýrýldýðýmýz zaman, gelir ve ondan geri kalmayýz!
Düþmana arka çevirip kaçmaktan da kaçýnýrýz!”80 mealli kýt’asýný oku-yunca, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Þiir okuyup develeri hýzlandýran kimdir?” diye sordu.Sahabiler:“Âmir b. Ekvâ’dýr!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah ona rahmet etsin!” diye dua etti.81
74 Vâkýdî, Megâzî, 2/639, 640, Diyarbekrî, 2/44.75 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/342.76 Ahmed b. Hanbel, 4/47, Buhârî, Sahîh, 5/72.77 Buhârî, Sahîh, 5/72.78 Ahmed b. Hanbel, 4/47, Buhârî, Sahîh, 5/72.79 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/342, Vâkýdî, Megâzî, 2/638, Ýbn Sa’d, 2/111, Ahmed b. Hanbel, 3/431,
Heysemî, 6/148.80 Vâkýdî, Megâzî, 2/638, Ýbn Sa’d, 4/308, Ahmed b. Hanbel, 4/48, Buhârî, Sahîh, 5/72.81 Ahmed b. Hanbel, 4/48, Buhârî, Sahîh, 5/72.
455Hayber Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam her kime rahmet ve maðfiretle dua eder-se, o muhakkak þehit olurdu.
Hz. Ömer, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Âmir için rahmet dileðini iþitince:82
“Vallahi yâ Rasûlallah! Bu duanýzla, Âmir’e cennetlik gerçekleþti! Keþke onu bize baðýþlasaydýn da, kendisinden bir müddet daha yararlansaydýk!” dedi.
Gerçekten de, Âmir b. Ekvâ, Hayber’de þehit oldu.83
Keşif Birliği Tarafından Yakalanan Casusun Sorguya Çekilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; bazý süvarileri, Abbâd b. Biþr’in kumandasý altýnda, keþif ve tecessüs için öncü olarak ileri sürmüþtü.
Abbâd b. Biþr; Eþca’ kabilesinden olup Yahudiler hesabýna casusluk yapan bir bedevî (çöl Arabý) yakaladý ve ona:
“Sen kimsin?” diye sordu.Bedevî:“Ben kaybettiðim devemi arayan bir arayýcýyým!” dedi.Abbâd b. Biþr:“Sende Hayber hakkýnda bir bilgi var mý?” diye sordu.84
Bedevî:“Sen benden Hayber hakkýnda mý, yoksa Hayberliler hakkýnda mý; han-
gisinden bilgi istiyorsun?” dedi.Abbâd b. Biþr:“Yahudilerden!” dedi.Bedevî:“Olur!Kinane b. Ebi’l-Hukayk ve Hevze b. Kays, Gatafan’dan olan müttefikle-
rinin yanýna gitti. Onlardan asker toplayýp Hayber’in bir yýllýk mahsulünü onlara vermeyi va’d ettiler.
Gatafanlar, Utbe b. Bedr’in kumandasý altýnda, atlarý, silahlarý ve hazýrlýklarýyla gelip Yahudilerin kalelerine girdiler.
Onlar þimdi Yahudilerle birlikte kalelerdedirler.
82 Ýbn Sa’d, 2/111.83 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/343, Vâkýdî, Megâzî, 2/700, Ýbn Sa’d, 2/111, 4/303, Ahmed b. Hanbel,
4/48, Buhârî, Sahîh, 5/72.84 Vâkýdî, Megâzî, 2/640, Diyarbekrî, 2/44.
456 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kalelerde 10.000 savaþ eri bulunuyor.85 Onlar, Muhammed ve ashabý ile çarpýþmak için bekliyorlar!86
Onlar, oklarla vurulmaz, baþa çýkýlmaz kalelilerdir!Kendilerinin yanlarýnda da, pek çok silahlarý ve yiyecekleri vardýr.Yýllarca kuþatýlacak da olsalar, yine, bunlar kendilerine yeterlidir.Onlarýn kalelerinde içecekleri, devamlý akar sularý da vardýr.Onlara hiç kimsenin dayanabileceðini sanmýyorum!” dedi.Abbâd b. Biþr, kamçýsýný kaldýrýp ona birkaç kamçý vurdu ve:“Sen ancak onlarýn bir casususundur! Bana doðrusunu söyle! Yoksa
boynunu vururum!” dedi.Bedevî:“Sana doðrusunu söylersem, bana eman verir, kanýmý baðýþlar mýsýn?”
diye sordu. Abbâd b. Biþr:“Evet!” dedi.Bunun üzerine, Bedevî:“Onlar, Yesrib Yahudilerine (Benî Kurayza ile Benî Nadîrlere) yapmýþ
olduðunuz þeyden korkuya düþmüþ bir cemaattirler.Medine Yahudileri, Medine’ye emtia satýn almaya giden amcamýn
oðlunu buldular. Sizin, atlarýnýzýn ve silahlarýnýzýn sayıca az olduðunu haber vermek üzere, onu Kinane b. Ebi’l-Hukayk’a göndermiþler.
Ona:‘Muhammed, þimdiye kadar sizin gibi iyi çarpýþan bir kavimle karþý-
laþmamýþtýr.Muhammed’in; harp malzemelerinizin, sayýnýzýn, silahýnýzýn çokluðunu,
kalelerinizin sarplýðýný bilemeyerek üzerinize yürümesine, Kureyþîler ve Araplar sevinmektedirler.
Kureyþîler ve baþkalarý, durumu dikkatle izliyorlar.Kureyþîler:“Hayber Yahudileri Muhammed’i yenecektir! Eðer Muhammed muzaf-
fer olursa, bu temelli horluk olur!’ diyorlar’ demiþler.Ben bütün bunlarý iþitmiþ bulunuyorum.Kinane b. Ebi’l-Hukayk, bana:‘Sen git de yolda onlarýn önlerine geç!
85 Vâkýdî, Megâzî, 2/640.86 Diyarbekrî, 2/44.
457Hayber Gazası
Onlar senin ne iþ üzerinde bulunduðunu anlayamazlar.Sen onlarý bizim hesabýmýza korkut!Bir dilenci gibi yanlarýna sokul.Onlara sayýmýzýn ve yardýmcýlarýmýzýn çokluðunu anlat!Kendileri hakkýnda edineceðin haberlerle yanýmýza dönmekte acele et!’
dedi.”87
Abbâd b. Biþr bedevîyi Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna getirdi ve kendisinden aldýðý bilgileri Peygamberimiz Aleyhisselama arzetti.
Hz. Ömer:“Vurun onun boynunu” dedi. Abbâd b. Biþr:“Ben ona eman verdim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Abbâd! Ýþ belli oluncaya kadar, sen onu yanýnda tut!” buyurdu.88
Bedevî bir iple baðlandý.Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber’e varýnca, Bedevîye Ýslâmiyeti
anlattý ve:“Seni üç kere Ýslâmiyete davet edeceðim. Müslüman olmazsan, boynun-
dan ip çýkarýlmayacaktýr!” buyurunca, bedevî Müslüman oldu.89
Hayber Yahudilerinin Gatafanların Desteğini Sağlamaları
Bedevînin dediði doðru idi:
Kinane b. Ebi’l-Hukayk ile Hevze b. Kays, yanlarýna Yahudilerden 14 kiþi alarak müttefikleri bulunan Gatafanlara gitmiþler, Hayber’in bir yýllýk hurma mahsulünün yarýsýný vermeyi taahhüt edip onlarýn yardýmýný saðlamýþlardý.
Gatafanlar, Utbe b. Bedr’in kumandasý altýnda hazýrlýklý ve atlý olarak Hayber’e gelip Yahudilerle birlikte kalelere girmiþlerdi.90
Peygamberimiz Aleyhisselam Hayber’e gelmeden üç gün önce, Uyeyne b. Hýsn da, Yahudilere yardým etmek üzere, Gatafanlardan 4.000 kiþi ile gelip Natat kalesine girmiþ bulunuyordu.91
87 Vâkýdî, Megâzî, 2/640, 641.88 Vâkýdî, Megâzî, 2/641, Diyarbekrî, 2/44.89 Vâkýdî, Megâzî, 2/641.90 Vâkýdî, Megâzî, 2/640, 642.91 Vâkýdî, Megâzî, 2/650.
458 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mücahidlerin Yolda Yüksek Sesle Tekbir Getirmekten Men Edilmeleri
Ýslâm mücahidleri, bir vadiye eriþince:“Allahuekber! Allahuekber! Lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber!” diyerek
hep birden yüksek sesle tekbir getirmeye baþlamýþlardý.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Nefeslerinize acýyýnýz!Çünkü, sizin dua ettiðiniz Allah ne saðýrdýr, ne de gaibdir!Siz en çok iþiten ve en yakýn olan Allah’a dua ediyorsunuz”92 buyurdu.93
Peygamberimiz Aleyhisselamın Varışı ve Allah’a Dua Edişi
Kýlavuz Ýslâm mücahidlerini Serir vadisine kadar götürdü.94
Serir Hayber yakýnýnda bir vadidir.95
Karkara vadisine eriþilince, namaz vakti girmiþti.Peygamberimiz Aleyhisselam, vadiden çýkýncaya kadar namazý
kýlmadý.96
Karkara Hayber’e altý mildir.97 Ýslâm mücahidleri, Karkara’ya ininceye kadar vadiyi takip ettiler.98
Pegyamberimiz Aleyhisselam, Þýkk ile Natat arasýnda konakladý.Oradaki böðürtlen, sincan dikenlik ve çalýlýðý üzerinde namazýný kýldý.
Namaz kýldýðý yer, çevresi taþla çevrilerek mescid haline getirildi.99
Sonra, doðrulup Þýkk kalesiyle Natat kalesi arasýndan, Hayber’e doðru ilerlediler.100
Peygamberimiz Aleyhisselam, o sýrada “Durunuz!” buyurarak mücahid-leri durdurdu ve Allah’a þöyle dua etti:
“Ey göklerin ve gölgelediklerinin Rabbi olan Allah’ým!
Ey yerlerin ve yüklenip taþýdýklarýnýn Rabbi olan Allah’ým!
92 Kays b. Abbâd, “Resûlullah Aleyhisselamýn ashabý, üç yerde, 1) çarpýþma sýrasýnda, 2) cenaze sýrasýnda, 3) zikir sýrasýnda sesi yükseltmekten hoþlanmazlardý” der. (Ýbn Ebi Þeybe, 12/462, Bey-hakî, Sünen, 9/153).
93 Ahmed b. Hanbel, 4/394, Buhârî, Sahîh, 5/75.94 Vâkýdî, Megâzî, 2/641.95 Semhûdî, 4/1233.96 Semhûdî, 3/1028.97 Semhûdî, 4/1288.98 Vâkýdî, Megâzî, 2/641.99 Semhûdî, 3/1028.100 Vâkýdî, Megâzî, 2/641, 642.
459Hayber Gazası
Ey þeytanlarýn ve saptýrdýklarýnýn Rabbi olan Allah’ým!Ey rüzgârlarýn ve savurduklarýnýn Rabbi olan Allah’ým!Biz Senden bu kentin hayrýný ve iyiliðini, bu kent halkýnýn hayrýný ve
iyiliðini ve kentte bulunan her þeyin hayrýný ve iyiliðini dileriz!Bu kentin þerrinden, bu kent halkýnýn þerrinden, bu kentte bulunan her
þeyin þerrinden de Sana sýðýnýrýz! Haydi ilerleyiniz, Bismillah!”101
Hayber Yahudilerinin Zanları, Görüşleri ve Savaşmaya Hazırlanıp Aralarında Anlaşmazlığa Düşmeleri
Hayber Yahudilerinin 10.000 kiþilik savaþ erleri102 her gece tanyeri aðarmadan önce silahlarýný kuþanýp savaþ düzenine göre saf baðlarlar;103 kalelerine, kalelerinin sarplýðýna, silahlarýnýn ve sayýlarýnýn çokluðuna bakarak Peygamberimiz Aleyhisselamýn kendileriyle çarpýþamayacaðýný sanýrlar ve:
“Muhammed mi bizimle çarpýþacak?! Ne kadar uzak!” diyerek gururlanýrlardý.104
Peygamberimiz Aleyhisselam geceleyin meydanlarýna gelip konuncaya kadar, Hayber Yahudilerinin haberleri olmadý.
Hayber Yahudileri, aralarýnda anlaþmazlýða düþtüler.Hâris Ebu Zeyneb adýndaki Yahudi kaleler dýþýnda karargâh kurmalarýný
ve Peygamberimiz Aleyhisselamla kaleler dýþýnda çarpýþmalarýný teklif ve tavsiye etmiþ ve:
“Benim gördüðüm, Muhammed tarafýndan kuþatýldýktan sonra onun emrine boyun eðerek kalelerinden inmek zorunda kalanlar için hayat hakký kalmamýþ, onlardan kimisi esir edilmiþ, kimisi de sonradan öldürülmüþtür!” demiþti.
Yahudiler:“Bizim bu kalelerimiz, senin o misal getirdiðin kalelere benzemez! Bu
sarp kaleler, daðlarýn tepeleri üzerindedir!” demiþler, Hâris’in görüþünü benimsememiþler ve kalelerine sýðýnmýþlardý.105
101 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/343, Vâkýdî, Megâzî, 2/642, Beyhakî, Delâil, 4/203, 204, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/217, Ýbn Seyyid, 2/131, Zehebî, Târîh, s. 217, Ýbn Kayyým, 2/148, İbn Kesîr, Bidâye, 4/183, Di-yarbekrî, 2/45, Halebî, 3/729, Zürkânî, 2/221.
102 Vâkýdî, Megâzî, 2/637, Halebî, 2/730.103 Vâkýdî, Megâzî, 2/642.104 Vâkýdî, Megâzî, 2/637, Halebî, 2/730.105 Vâkýdî, Megâzî, 2/737, 738.
460 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yahudilerin ileri gelenlerinden Sellâm b. Miþkem Hayber’in Sa’b b. Muaz kalesinde idi.
Yahudi casuslarýndan bir topluluk onun evine gittiler. Ona, kaleden dýþarý çýkýp da mý, yoksa kalelere sýðýnarak mý
çarpýþýlmasýnýn uygun olacaðýný danýþtýlar.Sellâm, onlarý kaleden dýþarý çýkarak çarpýþmaya teþvik etti ve:“Yerinde olan görüþ; Abdullah b. Übeyy’in öðüt yoluyla size iþaret
eylediðidir!” dedi.Fakat, Hayberliler kalelerden dýþarý çýkmaya cesaret edemeyerek kale-
lerinde kaldýlar.106
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Ýslâm mücahidleriyle birlikte Haybe-r’e geldiði gece Hayberliler hep uykuya dalmýþlar, hiç kýmýldamamýþlar, horozlarý bile ötmemiþti. Güneþ doðunca, tarlalarýna gitmek üzere kalele-rinin kapýlarýný açmýþlardý.107
Enes b. Malik der ki:“Resûlullah Aleyhisselam bir kavimle çarpýþacaðý zaman, sabah
olmadýkça onlara ansýzýn baskýn yapmaz, ezan sesi iþitirse baskýn yapmak-tan vazgeçer, ezan sesi iþitmezse baskýn yapardý.
Hayber’e geceleyin inmiþtik.Resûlullah Aleyhisselam orada geceyi geçirdi.108
Sabah namazýný Hayber’in yanýbaþýnda, daha karanlýk iken kýldýk.109
Sabah olup Hayber’den ezan sesi iþitmeyince,110 hayvanýna bindi.Bizler de hayvanlarýmýza bindik.Ben Ebu Talha’nýn terkisine bindim.Giderken, benim dizim Resûlullah Aleyhisselamýn dizine deðmekte idi.111
Sabahleyin, Hayber iþçileriyle karþýlaþtýk.112
Ýþçiler, kaleden çýkýp, araçlarý, zenbilleri, kovalarý ile113 tarlalarýna gidiyorlardý.
Resûlullah Aleyhisselamla askerlerini görür görmez:
106 Diyarbekrî, 2/44, 45.107 Vâkýdî, Megâzî, 2/642.108 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/343, İbn Kesîr, Bidâye, 4/183.109 Ýbn Sa’d, 2/109, Buhârî, Sahîh, 1/97.110 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/343.111 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/343, Ýbn Sa’d, 2/109, Buhârî, Sahîh, 1/98, İbn Kesîr, Bidâye, 4/183.112 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/343, İbn Kesîr, Bidâye, 4/183.113 Baltalarý ve kazmalarýyla (Vâkýdî, Megâzî, 2/642, Ýbn Sa’d, 2/106).
461Hayber Gazası
‘Ýþte Muhammed ve Hamîs!114 Ýþte Muhammed ve Hamîs! Vallahi, Muhammed! Ýþte Muhammed ve Hamîs!’115 diyerek baðýrýþtýlar ve hemen arkalarýna dönüp kaçtýlar.116
Resûlullah Aleyhisselam, ellerini kaldýrdý117 ve:‘Allahuekber! Allahuekber! Harab olup gitti Hayber!Biz düþman bir kavmin yurduna baskýn yapýp girdik mi, uyarýlmýþ olan
o kâfirlerin hali yaman olur!’ buyurdu118 ve bunu üç kere tekrarladý.”119
Hamîs; ordu,120 büyük askerî birlik demektir.Cahiliye çaðýnda da, orduya hamîs denirdi.121
Orduya hamîs denilmesi de beþ kýsýmdan; yani öncü, ardcý, orta, sað ve sol yan birliklerinden oluþtuðu içindir.122
Peygamberimiz Aleyhisselam, Menzile mevkiine kadar ilerledi, hayvanýndan indi, yürüyerek oradaki bir kayaya doðru gitti.123
Hayvanýn yularýný çekmek istediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayvaný kendi haline býrakýnýz!” buyurdu.Hayvan kayanýn yanýna varýp çöktü.124
Peygamberimiz Aleyhisselam, aðýrlýklarýnýn yanýna býrakýlmasýný, müca-hidlerin de oralara inmelerini emretti.125
Hayber’e, hurmalarýn koruk ve ham bulunduðu bir sýrada gelinmiþti.Hava ise çok sýcak ve sýcaklýk da tehlikeli derecede idi.126
Menzile karargâhýnda, Peygamberimiz Aleyhisselam için bir mescid yapýldý.127
Peygamberimiz Aleyhisselam nafile (teheccüd) namazýný orada kýldý.Menzile adýný taþýyan bu mescid taþtan yapýlmýþtý.128
114 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/343, Ahmed b. Hanbel, 3/111.115 Mâlik, 2/468, Ýbn Sa’d, 2/108, Buhârî, Sahîh, 5/73.116 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/343, Vâkýdî, Megâzî, 2/642, 643, Ýbn Sa’d, 2/108, 109.117 Ahmed b. Hanbel, 3/111, Beyhakî, Sünen, 9/113.118 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/344, Mâlik, 2/468, 469, Vâkýdî, Megâzî, 2/643, Ýbn Sa’d, 2/109, Buhârî,
Sahîh, 1/98, 5/73, Tirmizî, Sünen, 4/121 Beyhakî, Sünen, 9/153, Ýbn Kayyým, 2/148.119 Ahmed b. Hanbel, 3/111, Buhârî, Sahîh, 1/98.120 Buhârî, Sahîh, 1/228, Ýbn Esîr, Nihâye, 2/79.121 Süheylî, 6/551.122 Süheylî, 6/551, Ýbn Esîr, Nihâye, 2/79, Aynî, 17/237, Kastallânî, Mevâhib, 1/175, Diyarbekrî, 2/45, Ha-
lebî, 2/730.123 Vâkýdî, Megâzî, 2/643.124 Vâkýdî, Megâzî, 2/643, Semhûdî, 3/1028.125 Vâkýdî, Megâzî, 2/643.126 Vâkýdî, Megâzî, 2/660.127 Vâkýdî, Megâzî, 2/643, Semhûdî, 3/1028, Diyarbekrî, 2/45.128 Semhûdî, 3/1028, Diyarbekrî, 2/45.
462 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Menzile Mescidi, içinde bayram namazlarý da kýlýnan en büyük ve geniþ mesciddir.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn namaz kýlarken yöneldiði kaya da bu mescidin içindedir.129
Hubab b. Münzir’in Karargâh Hakkında Arzettiği Görüşünü Peygamberimiz Aleyhisselamın Benimseyip Muhammed b.
Mesleme’ye Karargâh İçin Elverişli Bir Yer Aratması
Hubab b. Münzir:“Yâ Rasûlallah! Burasý Natat kalesine çok yakýndýr. Hem de, Hayber’in
bütün savaþçýlarý orada toplanmýþtýr.130
Ben Natat kalesi halkýný çok iyi tanýrým.Onlar kadar uzaklara ok atabilen ve onlar kadar oklarýný isabet ettiren
bir kavim yoktur.Bununla birlikte, onlar bizim üst tarafýmýzda da bulunuyorlar.131
Bizim bütün tutum ve davranýþlarýmýzý görebilecek, öðrenebilecek bir mevkidedirler.
Biz ise, onlarýn tutum ve davranýþlarýný görebilecek, öðrenebilecek mev-kide deðiliz!132
Onlarýn oklarý, yukarýdan aþaðý doðru hýzla iner,133 bizim oklarýmýz ise onlara ulaþmaz!134
Bununla birlikte, onlarýn evlerinden sýk sýk çýkýp sýk hurma aðaçlarý içinde siperlenmeyeceklerinden de emin deðilim.135
Burasý, hurma bahçeleri arasýnda tehlikeli bir yerdir.Tehlikelerden, bozukluklardan uzak bir yeri karargâh edinmeyi emret-
seniz olmaz mý?136
Hiç deðilse, þu kara taþlýk, kayalýk yeri aramýzda bulunduralým.Yahudilerin atacaklarý oklar bize eriþemesin!” dedi.137
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hubab b. Münzir’e:
129 Diyarbekrî, 2/45.130 Diyarbekrî, 2/46.131 Vâkýdî, Megâzî, 2/643, Halebî, 2/731.132 Diyarbekrî, 2/46.133 Vâkýdî, Megâzî, 2/643, Halebî, 2/731.134 Diyarbekrî, 2/46.135 Vâkýdî, Megâzî, 2/643, Halebî, 2/731.136 Diyarbekrî, 2/46.137 Vâkýdî, Megâzî, 2/643.
463Hayber Gazası
“Ýþaret ettiðin görüþ yerindedir!” buyurdu138 ve Muhammed b. Mesle-me’yi yanýna çaðýrarak, ona:
“Bak! Yahudilerin kalelerinden ve bataklýk hastalýðýndan uzak, Yahudi evlerinden yapýlabilecek saldýrýlardan emniyet ve selamette kalabileceðimiz, karargâh edinmeye elveriþli bir yer araþtýr!” buyurdu.
Muhammed b. Mesleme etrafý dolaþarak Reci’e kadar vardýktan sonra, geceleyin Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna döndü ve:
“Senin için, karargâh edinmeye elveriþli bir yer buldum!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah’ýn bereketi onun üzerinde olsun!” buyurdu.139
Sellâm b. Mişkem’in Teşviki Üzerine Yahudilerin Savaşmaya Karar Vermeleri
Hayber Yahudileri, Peygamberimiz Aleyhisselamýn ordusu ile birlikte Hayber’e geldiðini görünce, kalelere çekilmiþler, Sellâm b. Miþkem’e gidip durumu haber vermiþlerdi.
Sellâm b. Miþkem:“Siz benim sözümü dinlemediniz! Muhammed’in üzerine yürümekte
kusur ettiniz!Bari burada onunla çarpýþmakta kusur etmeyiniz!Onunla çarpýþa çarpýþa ölmeniz, sizin için, tek baþýnýza kalmanýzdan
hayýrlýdýr” dedi.Bunun üzerine, Yahudiler, sonuna kadar savaþmaya karar verdiler.Mallarýný, çoluk ve çocuklarýný Ketibe kalesine götürdüler.Erzak ve yiyeceklerini de Nâim kalesinde depoladýlar.Bütün savaþ erlerini Natat kalesinde topladýlar.Sellâm b. Miþkem de, hasta olduðu halde, onlarla birlikte Natat’a geldi.
Yahudileri savaþmaya kýþkýrttý durdu ve orada da öldü.140
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mücahidleri Öğütleyişi ve Cihada Teşvik Buyuruşu
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber Yahudilerinin savaþmaya hazýrlandýðýný anlayýnca, geceleyin mücahidleri Natat kalesinde toplanan Yahudilerle çarpýþmak üzere hazýrladý.
138 Diyarbekrî, 2/46, Halebî, 2/731.139 Vâkýdî, Megâzî, 2/644, Halebî, 2/731.140 Diyarbekrî, 2/45.
464 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sabýr ve sebat ettikleri takdirde muhakkak zafere ve ganimete erecekle-rini onlara müjdeledi ve kendilerini çarpýþmaya teþvik etti.
Yahudiler Ýslâm karargâhýna ok yaðdýrmaya baþladýlar.141
Yahudilerin attýklarý oklar Ýslâm karargâhýnýn gerisine düþmekte,142 Ýslâm mücahidleri de bu oklarý toplayýp yaylarýna yerleþtirerek onlara atmakta idiler.143
Ýslâm mücahidleri o gün Natat’taki Yahudi topluluðu ile akþama kadar savaþtýlar.
Ýlk günde, Natat Yahudilerinin attýklarý oklarla yaralanan mücahidlerin sayýsý elliyi buldu.
Hubab b. Münzir:“Yâ Rasûlallah! Karargâhý hemen deðiþtirsen iyi olur” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Akþam olunca, inþaallah deðiþtiririz!” buyurdu.Akþamleyin, Peygamberimiz Aleyhisselam, yakýnlarýndaki evlerden
gelebilecek tehlikelerden ashabýný korumak için, karargâhýn yeni yere deðiþtirilmesini emretti.
Mücahidler karargâhý Reci’e taþýdýlar.Hz. Osman da Reci’ karargâhýnda görevlendirildi.
Natat ve Nâim Kaleleri Önünde Savaşa Devam Edilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; her gün sabahleyin silahlanarak Ýslâm mücahidleri ile birlikte bayraklarýný çekip gelmekte, Natat’ýn üst tarafýnda akþama kadar Yahudi kuvvetleriyle savaþmakta, akþam olunca da Reci’ karargâhýna dönmekte idi.
Yaralanan mücahidler, Reci’ karargâhýna götürülüp tedavi edilmekte idiler.
Ýlk günde yaralananlar da orada tedavi edilmiþlerdi.144
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hastalanışı ve Savaşa Bazı Sahabilerin Kumandası Altında Devam Edilişi
Büreyde b. Husayb’ýn bildirdiðine göre; Peygamberimiz Aleyhisselam, tutulup bir-iki gün süren yarým baþ ve yüz aðrýsýndan dolayý Müslümanlarýn
141 Diyarbekrî, 2/45, 46).142 Vâkýdî, Megâzî, 2/644.143 Vâkýdî, Megâzî, 2/644, Diyarbekrî, 2/46.144 Vâkýdî, Megâzî, 2/644, 646.
465Hayber Gazası
yanýna çýkamamýþ,145 ak sancaðýný Hz. Ebu Bekir’e verip onu Yahudilerle çarpýþmaya göndermiþti.
Hz. Ebu Bekir mücahidlerle gitti, þiddetle çarpýþtý. Fakat, kaleyi ele geçi-remedi.146 Bozguna uðradý, geri döndü.147
Ertesi günü, mücahidlerle birlikte Hz. Ömer gönderildi. O da, Hay-ber Yahudileriyle þiddetle çarpýþtý. Fakat, ona da kaleyi fethetmek nasip olmadý.148 Mücahidlerle birlikte bozulup geri döndüler ve birbirlerini korkaklýkla suçladýlar.149
Hz. Ömer tekrar gitti. Yine zafer elde edemedi.150
Peygamberimiz Aleyhisselam, sancaðýný Ensardan bir zâta (Sa’d b. Ubâ-de’ye) verdi.
O da, gitti, bir iþ yapamadan geri döndü.
Yahudilerin Saldırıya Geçişi ve Mücahidleri Bozguna Uğratışı
Yahudilerin hücum birlikleri, önlerinde Hâris Ebu Zeyneb olduðu halde, yerleri sarsa sarsa ilerlemeye baþladýlar.
Ensar sancaktarý, Ýslâm mücahidleriyle birlikte onlarý karþýladý, kaleleri-ne girinceye kadar, onlarý geriletti.
Fakat, Merhab’ýn kardeþi Üseyr, kaleden askerleriyle çýkýp Ensar sancaktarýnýn kumandasý altýndaki Müslümanlarý bozguna uðrattý. Pey-gamberimiz Aleyhisselamýn bulunduðu yere kadar gelip dayandýlar.
Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahidlere kýzdý, Allah’ýn Müslümanla-ra dünyadaki ve ahiretteki vaadlerini hatýrlattý. Üzgün olarak akþamladý.
Ensar sancaktarý Sa’d b. Ubâde de yaralandý.
Ensar ve Muhacir sancaktarlarýyla arkadaþlarý, birbirlerini geç ve aðýr davranmakla suçlamakta ve:
“Hep sizin yüzünüzden!” demekte idiler.151
Yedi gün, Reci’ karargâhýndan gelinip, Natat’a üst tarafýndan hücumlar yapýldý.152
145 Taberî, Târîh, 3/93, Hâkim, 3/37, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/219.146 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/349, Ahmed b. Hanbel, 5/353, Hâkim, 3/37, Heysemî, 6/150.147 Hâkim, 3/37.148 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/349 Ahmed b. Hanbel, 5/353, Hâkim, 3/37, Heysemî, 6/150.149 Hâkim, 3/37.150 Diyarbekrî, 2/48.151 Vâkýdî, Megâzî, 2/653.152 Vâkýdî, Megâzî, 2/645.
466 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mahmud b. Mesleme’nin Üzerine Bırakılan Taşla Şehit Edilişi
Yazýn en sýcak bir günü idi. Mahmud b. Mesleme, hararetten ve çarpýþmaktan yorgun ve bitkin düþmüþtü. Silahlarýnýn hepsi de üzerin-de bulunuyordu. Gölgelenmek ve dinlenmek için Nâim kalesinin dibine oturmuþtu.
Nâim kalesinde savaþçý bulunmadýðýný, orada ancak erzak ve eþya bulundurulduðunu sanýyordu.
Merhab,153 yukarýdan Mahmud b. Mesleme’nin üzerine el deðirmeni taþýný býraktý.
Taþ, onun baþýna düþünce, miðferini ezdi, alnýnýn derisini yüzüne kadar yüzüp indirdi.
Mahmud b. Mesleme, Reci’deki Ýslâm karargâhýna götürüldü. Aldýðý yaradan, üç gün sonra, Merhab’ýn öldürüldüðü gün, dünyaya gözlerini yumdu.154
Âmir b. Ekvâ’nın Merhab’la Çarpışırken Kendi Kılıcıyla Yaralanıp Şehit Oluşu
Hayberli Yahudilerin kumandanlarýndan ve ünlü kahramanlarýndan Merhab, kýlýcýný sallaya sallaya kaleden dýþarý çýktý.155
Merhab’ýn kýlýcýnda:“Bu kýlýç Merhab’ýn kýlýcýdýr ki, onu kim tadarsa helâk olur!” diye yazýlý
idi.156
Merhab, dýþarý çýkýnca:“Hayber halký iyi bilir ki; ben gelip çatan harplerin tutuþtuðu, kýzýþtýðý
zamanlarda, tepeden týrnaða kadar silahlanan, cesareti ve kahramanlýðý denenip durmuþ olan Merhab’ýmdýr!” diye övünerek, kendisiyle çarpýþacak er diledi.
Ýslâm mücahidlerinden Âmir b. Ekvâ da, onunla çarpýþmak için ortaya çýkýp:
“Hayber halký iyi bilir ki; ben de, tepeden týrnaða kadar silahlý, kendisi-ni savaþýn dehþetleri ve þiddetleri içine atmaktan çekinmeyen Âmir’imdir!” dedi.
Hemen birbirleriyle vuruþtular.157
153 Yahut, Kinane b. Ebi’l-Hukayk (Ýmam Muhammed, Siyer, 1/281, Diyarbekrî, 2/46).154 Vâkýdî, Megâzî, 2/645, 648.155 Ýbn Sa’d, 2/110, 111, Ahmed b. Hanbel, 4/51, 52, Müslim, 4/1440.156 Ýmam Muhammed, Siyeru’l-kebîr [Serahsî Þerhi], 2/606.157 Ýbn Sa’d, 2/110, 111, Ahmed b. Hanbel, 4/51, 52, Müslim, 4/1440.
467Hayber Gazası
Önce, Merhab Âmir’e kýlýçla saldýrdý.Âmir kalkaný ile korundu.Merhab’ýn kýlýcý kalkana saplandý.Âmir kýlýcýný kaldýrýp Merhab’ýn bacaðýna, aþaðýdan yukarýya doðru
olanca hýzýyla çaldý!158
Âmir b. Ekvâ’nýn kýlýcý kýsa idi.159
Âmir, Merhab’ýn bacaðýna kýlýcýný hýzla vurduðu zaman, kýlýcýn aðzý kendisine yönelip kendi bacaðýnýn orta damarýný kesiverdi!160
Bu yara, kendisinin þehit olmasýna sebep oldu.161
Peygamberimiz Aleyhisselam, Reci’den Menzile’ye döndüðü zaman, Âmir b. Ekvâ yaralanmýþ bulunuyordu.
Kendisi hemen Reci’e götürüldü.162
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu Reci’deki bir maðaraya Mahmud b. Mesleme ile birlikte gömdü.163
Yüce Allah, ikisinden de razý olsun!
Hayber Yahudilerinin İslâmiyete Davet Edilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Yahudilere bir þeytan gelmiþ de:
‘Muhammed, ancak, mallarýnýzý ele geçirmek için sizinle çarpýþýyor!’ demiþ.
Onlara:
‘Öyle ise, Lâ ilâhe illallah deyiniz de, mallarýnýzý, canlarýnýzý koruyunuz! Ahiretteki hesabýnýz ise Allah’a aittir!’ diye sesleniniz!” buyurdu.
Yahudilere seslendiler.
Yahudiler:
“Musa’nýn aramýzdaki Kitabý olan Tevrat’a yemin ederiz ki; biz ne istediðiniz þeyi yaparýz, ne de dinimizi býrakýrýz!” diyerek karþýlýk verdiler.164
158 Ýbn Sa’d, 2/111, Ahmed b. Hanbel, 4/52, Diyarbekrî, 2/49.159 Kastallânî, Mevâhib, 1/176, Diyarbekrî, 2/49.160 Ýbn Sa’d, 2/111, Ahmed b. Hanbel, 4/52, Kastallânî, Mevâhib, 1/176, Diyarbekrî, 2/49.161 Vâkýdî, Megâzî, 2/658, Kastallânî, Mevâhib, 1/176, Diyarbekrî, 2/49, Halebî, 2/729.162 Vâkýdî, Megâzî, 2/658.163 Vâkýdî, Megâzî, 2/658, Ýbn Sa’d, 4/303.164 Vâkýdî, Megâzî, 2/653.
468 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Natat Çevresindeki Hurma Ağaçlarının Kesilişi
Ýslâm mücahidleriyle Yahudi kuvvetleri arasýnda sýk aðaçlý hurma bahçeleri bulunuyor ve Yahudilerin bunlar arasýnda siperleneceklerinden endiþe ediliyordu.165
Yahudilerin yegâne iktisadî güçleri de, Medine’de yitirip Hayber’de bulduklarý hurma bahçeleri idi.
Nitekim, Medine’den ayrýldýklarý sýrada, Sellâm b. Ebi’l-Hukayk:“Biz, buradaki hurmalýklarýmýzý býrakýyorsak, Hayber’in hurmalýklarýna
varýyoruz!” diyerek baðýrmýþtý.166
Bunlar, onlara evlatlarýndan daha sevgili idi.167
Hayberliler Gatafanlarý ne zaman kendilerine yardýma çaðýrmýþlarsa, onlara hep Hayber’in hurma mahsulünden vermeyi taahhüt etmiþlerdi.168
Düþmanýn iktisadî gücünü sarsmak, ona indirilecek darbenin en etkilisi ve en yenicisi idi.
Bunun için, Hubab b. Münzir Peygamberimiz Aleyhisselama:“Yâ Rasûlallah! Hurma aðaçlarý, Yahudilere evlatlarýndan daha sevgili-
dir. Onlarýn hurma aðaçlarýný kes de, ümitleri ve direnme güçleri kýrýlsýn!” demiþti.
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, hurma aðaçlarýnýn kesil-mesini emretti.
Müslümanlar, Natat hurma bahçelerinden, dört yüz aðaçtan baþka aðaç kesmediler.169
Yahudilerden Ayrılıp Gitmesi İçin Uyeyne b. Hısn’la Konuşulması
Gatafanlarýn baþkaný Uyeyne b. Hýsn’ýn Gatafan savaþ erleriyle gelip Hayber kalesine girdiði ve Yahudilerin yanýnda bulunduðu sýralarda, Pey-gamberimiz Aleyhisselam ona Sa’d b. Ubâde’yi gönderdi.
Sa’d b. Ubâde, kalenin dibine kadar varýp:
“Ben Uyeyne b. Hýsn’la konuþmak istiyorum!” diyerek onlara seslendi.
Uyeyne b. Hýsn Sa’d b. Ubâde’yi içeri almak isteyince, Merhab:
“Onu içeri sokma!
165 Vâkýdî, Megâzî, 2/643, Halebî, 2/731.166 Vâkýdî, Megâzî, 2/375, Halebî, 2/565, 566.167 Vâkýdî, Megâzî, 2/644.168 Vâkýdî, Megâzî, 2/640, 642, 643.169 Vâkýdî, Megâzî, 2/644, 645.
469Hayber Gazası
O, kalemizin bozuk yerlerini görür, gelinecek köþelerini öðrenir!
Fakat, sen onun yanýna git!” dedi.170
Merhab’ýn köþkü ile kardeþi Yâsir’in konaðý da Natat’ta idi.171
Uyeyne b. Hýsn:
“Kalenin sarplýðýný, çetinliðini ve kaledeki savaþ erlerinin çokluðunu görsün diye onu içeri sokmak isterdim” dedi.
Merhab, Sa’d b. Ubâde’nin içeri sokulmasýna yanaþmadý.
Bunun üzerine, Uyeyne b. Hýsn, kalenin kapýsýna vardý.
Sa’d b. Ubâde, ona:
“Resûlullah Aleyhisselam beni sana gönderdi.
‘Yüce Allah bana Hayber’in fethini va’d buyurdu. Siz geri dönüp gidiniz! Hayber Yahudilerine galebe çaldýðýmýz zaman, Hayber’in bir yýllýk hurma mahsulü sizin olsun!’ buyuruyor” dedi.
Uyeyne b. Hýsn:
“Biz, vallahi müttefiklerimizi hiçbir þey için geri býrakmayýz!
Biz, senin de, senin yanýnda bulunan kimselerin de þuracýktaki gücünün ne olduðunu çok iyi biliyoruz.
Þu Yahudi kavminin müstahkem kaleler halký olduðunu, savaþ erlerinin sayýlarýnýn ve silahlarýnýn çokluðunu da biliyoruz.
Eðer sen ve yanýndakiler burada daha fazla kalýrsanýz, mahvola cak-sýnýz.
Eðer çarpýþmak isterseniz, savaþ erlerini ve silahlarýný üzerinize çek-mekte acele etmiþ olacaksýnýz!
Hayýr! Vallahi, þu Hayberliler ansýzýn baskýn yapýp sizi maðlup etmek maksadýyla üzerinize yürümüþ ve bunu baþaramayarak geri dönüp gitmiþ olan Kureyþ kavmi gibi deðillerdir.
Bunlar savaþta size öyle tuzaklar kuracaklar ve onu öyle uzatýp duracak-lar ki, en sonunda onlara eðilmek zorunda kalacaksýnýz!” dedi.
Sa’d b. Ubâde:
“Ben þüphesiz olarak bilir ve sana da bildiririm ki; sana teklif ettiðimiz þeyi içinde bulunduðun þu kalede bir gün dilemek zorunda kalacaksýn da, sana kýlýçtan baþka karþýlýk vermeyeceðiz.
170 Vâkýdî, Megâzî, 2/650.171 Diyarbekrî, 2/48.
470 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ey Uyeyne! Yesrib Yahudilerinden yurtlarý yanýbaþýmýzda olanlarýn neye uðradýklarýný, nasýl darmadaðýn olduklarýný görmüþsündür” dedi ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna dönüp Uyeyne’nin söylediklerini Peygamberimiz Aleyhisselama haber vererek, þunlarý söyledi:
“Yâ Rasûlallah! Yüce Allah sana olan va’dini yerine getirecek ve sana yardým edecektir! Sen þu çöl Arabýna bir tek hurma bile verme!
Yâ Rasûlallah! Onlar, kendilerine kýlýçlarýn sýyrýldýðýný görecek olurlarsa, daha önce Hendek’te yaptýklarý gibi, yurtlarýna kadar kaçarlar!” dedi.172
Gatafanlardan Benî Fezâre cemaatine de, Hayber Yahudilerine yardým etmekten vazgeçtikleri, dönüp yurtlarýna gittikleri takdirde Hayber’in bir yýllýk hurma mahsulünden verileceði teklif edilmiþ, bunlar da Peygamberimiz Aleyhisselamýn bu teklifine -Uyeyne b. Hýsn gibi- yanaþmamýþlardýr.173
Gatafanların Acele Yurtlarına Dönüşü ve Yahudilerin Hayal Kırıklığına Uğrayışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahidlerin hücumlarýný Gatafanlarýn bulunduklarý kaleye yöneltmelerini emir buyurdu.
Peygamberimiz Aleyhisselam bu emri zeval vakti ile akþam vakti arasýnda ve Gatafanlarýn Natat, Nâim kalesinde bulunduklarý sýrada vermiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn seslenicisi:
“Gatafanlarýn içinde bulunduklarý Nâim kalesi yanýnda bayraklarýnýzý çekip sabahlayacaksýnýz!” diyerek seslenince, Gatafanlar o gecelerini korku içinde geçirdiler.
Bu geceden sonra, gökten mi, yoksa yerden mi geldiðini pek anlaya-madýklarý bir baðýrýcýnýn:
“Ey Gatafan cemaati! Hayfâ’da bulunan ev halkýnýz! Ev halkýnýz! Ýmdad! Ýmdad! Ne dere kaldý, ne mal!” diyerek üç kere baðýrdýðýný iþittiler, acele Hayber’den ayrýlýp yurtlarýna gittiler.
Sabaha çýkýlýnca, Ketibe kalesinde bulunan Kinane b. Ebi’l-Hukayk’a, Gatafanlarýn gittikleri haber verildi.
Kinane’nin elleri yanlarýna düþtü, zelil oldu. Yok olunacaðýný anladý ve:
“Biz, þu çöl Araplarýyla hep boþuna biraraya geldik durduk.
172 Vâkýdî, Megâzî, 2/650, 651.173 Musa b. Ukbe’den naklen Yâkût, 2/172, Ýbn Kayyým, 2/154, Semhûdî, 4/1170, Diyarbekrî, 2/55.
471Hayber Gazası
Biz onlarýn yanýna vardýk. Bize yardým va’d etmemiþ olsalardý, biz Muhammed’le savaþýcý olmazdýk.
Sellâm b. Ebi’l-Hukayk’ýn:
‘Þu çöl Araplarýndan hiçbir zaman yardým istemeyiniz!
Biz onlarý hep denemiþ durmuþuzdur.
Onlar Benî Kurayzalara yardým için çaðýrýlmýþlardý. Onlarý aldattýlar.
Biz onlarda bize karþý hiçbir vefakârlýk göremedik.
Huyey b. Ahtab da onlarýn yanýna kadar gitmiþti.
Fakat, onlar Muhammed’den barýþ dileðinde bulundular.
Sonra Muhammed Benî Kurayzalar üzerine yürüyünce, Gatafanlar daðýlarak ev halklarýnýn yanlarýna döndüler’ dediðini unutmamalý idik” dedi.174
Gatafanların Hayber’den Döndüklerine Üzülmeleri
Gatafanlar, Hayfâ’daki halklarýna gelip kavuþtuklarý zaman, onlarý eski-den olduklarý durumda buldular ve onlara:
“Sizi herhangi bir sürükleyici oldu mu?” diye sordular.
“Hayýr! Vallahi, biz sizin ganimet alýp getirdiðinizi sanmýþtýk.
Halbuki, yanýnýzda ne bir ganimet, ne de bir hayýr görüyoruz!?” dediler.
Uyuyne b. Hýsn, adamlarýna:
“Vallahi, bu, Muhammed ve ashabýnýn aldatmalarýndandýr!
Vallahi, biz aldatýldýk!” dedi.
Hâris b. Avf:
“Siz hangi þeyle aldatýldýnýz?” diye sordu.
Uyeyne b. Hýsn:
“Natat kalesinde iken, gecenin ilk üçte biri sýralarýnda, bir baðýrýcýnýn:
‘Hayfâ’daki ev halkýnýz! Ev halkýnýz! Ne dere kaldý, ne mal!’ diyerek üç kere baðýrdýðýný iþittik.
Sesin gökten mi, yoksa yerden mi geldiðini anlayamadýk!” dedi.
Hâris b. Avf:
“Ey Uyeyne! Vallahi, saðlýðýnda bundan yararlanabilirsin!
Vallahi, iþitmiþ olduðun ses, gökten gelmiþtir!
174 Vâkýdî, Megâzî, 2/651, 652.
472 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Vallahi, Muhammed herkesi yenecek; daðlarýn baþýnda olanlara bile, dilerse, eriþecektir!” dedi.
Uyeyne b. Hýsn, ev halkýnýn yanýnda birkaç gün oturduktan sonra, adamlarýný Yahudilerin yardýmýna gitmek için yanýna çaðýrdý.
Hâris b. Avf, gelip:“Ey Uyeyne! Sen beni dinle de, evinde otur! Yahudilere yardýmý býrak!Bununla birlikte, sanýyorum ki; Hayber’e döndüðünde, Muhammed
orayý fethetmiþ, ele geçirmiþ bulunacaktýr!Senin bu tutum ve davranýþýnla, hakkýnda iyi davranýlacaðýndan emin
deðilim!” dedi.Uyeyne, Hâris’in sözlerini kabulden kaçýndý ve:“Ben müttefiklerimi hiçbir þey için geri býrakmam!” dedi.175
İki Mülteci Yahudinin Hayber ve Hayberliler Hakkında Bilgiler Vermeleri
Ka’b b. Malik der ki:“Reci’deki karargâhýmýzda bulunduðumuz sýrada, Natat halkýndan
Simâk adlý bir Yahudi:‘Eðer bana eman verirseniz, yanýnýza geleyim’ diyerek seslendi. Biz:‘Olur!’ dedik, hemen onun yanýna koþtuk.Kendisinin yanýna ilk varan, bendim.Ona:‘Sen kimsin?’ diye sordum.‘Yahudilerden bir adamým’ dedi.Kendisini alýp Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna koyduk.Yahudi:‘Ey Ebu’l-Kasým! Yahudilerin sakýncalý, gizli, önemli yerlerinden
bazýlarýný sana göstermek þartýyla bana ve ev halkýma eman verir misin?’ diye sordu.
Resûlullah Aleyhisselam:‘Evet!’ buyurdu.Yahudi Simâk, Yahudilerin kalelerini ele geçirmeye elveriþli yerlerini
Resûlullah Aleyhisselama haber verdi.
175 Vâkýdî, Megâzî, 2/652.
473Hayber Gazası
Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam ashabýný yanýna çaðýrdý, onlarý Yahudilerle çarpýþmaya teþvik etti.
Yahudilerin aralarýnda anlaþmazlýk çýktýðýný ve müttefikleri olan Gatafanlarýn da kaçtýklarýný bildirdi.”176
Peygamberimiz Aleyhisselam, Reci’ karargâhýnda kaldýðý yedi günde, geceleri ashabý arasýnda sýra ile karargâhý bekleme nöbeti tutturdu.
Altýncý gecede, nöbet sýrasý Hz. Ömer’de idi.Hz. Ömer’in arkadaþlarýyla birlikte gece yarýsý ordugâh çevresinde
dolaþtýðý sýrada, Yahudilerden bir adam bulunup getirildi.Hz. Ömer, onun boynunun vurulmasýný emretti.Yahudi:“Beni Peygamberinizin yanýna götürünüz! Onunla konuþacaðým!”
deyince, Hz. Ömer onu öldürmekten vazgeçti.Yahudi ile birlikte Peygamberimiz Aleyhisselamýn çadýrýna kadar gitti-
ler. Peygamberimiz Aleyhisselamý namazda buldular.Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ömer’in geldiðini iþitince, selam verdi.Hz. Ömer, Yahudi ile birlikte içeri girdi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Yahudiye:“Gerinde ne haber var ve sen kimsin?” diye sordu.Yahudi:“Ey Ebu’l-Kasým! Bana eman ver, sana doðrusunu söyleyeyim?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Olur!” buyurdu.Yahudi:“Ben Natat halkýnýn yanýndan geliyorum. Onlarýn hiç düzenleri
kalmamýþtýr.Onlarý bu gece kaleden çýkýyor olduklarý halde geride býraktým!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onlar nereye gidiyorlar?” diye sordu.Yahudi:“Öteden beri içinde bulunduklarý Þýkk kalesine zelil olarak gidiyorlar!Kendileri senden son derecede korkmuþ bulunuyorlar!
Onlarýn yürekleri, korkularýndan duracak gibi çarpýyor!
176 Vâkýdî, Megâzî, 2/646, 648.
474 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yahudilerin silah, erzak ve yaðlarý bu kalede depolanmýþtýr.Birbirleriyle çarpýþýrlarken kullanmýþ olduklarý kale araçlarýný içinde
sakladýklarý yeraltýndaki ev de bu Natat kalelerindedir” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Nedir o araçlar?” diye sordu.Yahudi:“Bir adet mancýnýk,177
Ýki aded debbabe (kale yapým ve yýkýmýnda kullanýlan araç),178
Birçok zýrh gömlek,Miðferler,Kýlýçlar.. gibi silahlardýr.Yarýn, kaleye girdiðinde, oraya da girersin!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ýnþaallah!” buyurdu.Yahudi:“Ýnþaallah, seni onun üzerine kadar götürüp durduracaðým.Orayý, Yahudilerden, benden baþka hiç kimse bilmez!Dahasý da var!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Nedir o dahasý da?” diye sordu.Yahudi:“Araçlarý çýkardýktan sonra, onu Þýkk kalesine dikmedir!Debbabenin de altýna adamlar girip kalenin dibini kazar ve delerler!
Orayý bir günde fetheder, ele geçirirsin!Ketibe kalesinde de böyle yaparsýn!” dedi.Hz. Ömer:“Yâ Rasûlallah! Sanýrým ki, bu adam doðru söylüyor” dedi.Yahudi:“Ey Ebu’l-Kasým! Bana eman verecek, kanýmý dökmeyeceksin, deðil
mi?” dedi.
177 Mancýnýk; en eski savaþ araçlarýndan büyük bir sapan idi ki, savaþlarda düþman tarafýna, düþmanlara ve kalelerine büyük büyük taþlar atmak için kullanýlýrdý (M. Salahî, Kâmûs-u Osmânî, 4/383). Bu-gün, onun yerini top almýþtýr (Mütercim Âsým Efendi, Kâmûs Tercemesi, 3/80).
178 Debbâbe; kalýn deri ve tahtalardan yapýlmýþ, kale duvarlarýný yükseltirken iþçi ve ustalarýn içine girip çalýþabilecekleri, üzeri kapalý seyyar iskeledir ki, savaþlarda da, kuþatýlan kalelerin delinmesi, alýnmasý için surlara yanaþtýrýlýr, içine askerler girer, onlarý üzerlerine atýlacak taþ ve oklardan ko-rurdu. (Ýbn Esîr, Nihâye, 2/96).
475Hayber Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Sen emniyet ve selamettesin” buyurdu.
Yahudi:
“Nizar kalesindeki karýmý da bana baðýþla!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Onu da sana baðýþladým!” buyurdu ve ona:
“Yahudiler çoluk çocuklarýný Natat kalesinden ne için ayýrdýlar?” diye sordu.
Yahudi:
“Serbestçe çarpýþabilmek için onlarý yanlarýndan ayýrdýlar, çoluk çocuklarý Þýkk ve Ketibe kalelerine gönderdiler” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Yahudiyi Ýslâmiyete davet etti.
Yahudi:
“Bana birkaç gün mühlet ver!” dedi.179
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hayber’in Fethedileceğini Müjdeleyişi ve Onu Fethedecek Yiğidin Vasıflarını Bildirişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabýna:
“Yarýn sancaðý öyle bir yiðide vereceðim ki, Allah ve Allah’ýn Resûlü onu sever,180 o da Allah’ý ve Allah’ýn Resûlünü sever!181
O, Hayber’i fethetmedikçe, arkasýna dönmeyecektir!182
O, Hayber’i zorla alacaktýr!183 Allah, fethi onun eli ile gerçekleþtirecektir.184 Kendisi düþmandan yüz çevirici, kaçýcý kiþi de deðildir!” buyurdu.185
179 Vâkýdî, Megâzî, 2/647, 648, Halebî, 2/733.180 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/349, Vâkýdî, Megâzî, 2/653, Ýbn Sa’d, 2/111, Ahmed b. Hanbel, 5/553, Buhârî,
Sahîh, 4/207, 5/77, Müslim, 3/1441, Yakubî, 2/56, Taberî, Târîh, 3/93, Beyhakî, Delâil, 4/205, 209, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/219, Zehebî, Târîh, s. 339, İbn Kesîr, Bidâye, 4/186, Ýbn Kayyým, 2/149, Kastallânî, Mevâhib, 1/175, Diyarbekrî, 2/48, Halebî, 2/733, Zürkânî, 2/223.
181 Ýbn Sa’d, 2/111, Ahmed b. Hanbel, 5/353, Buhârî, Sahîh, 4/207, 5/77, Müslim, 3/144 Yakubî, 2/56, Beyhakî, Delâil, 4/205, 209, Heysemî, 6/150.
182 Ahmed b. Hanbel, 5/353.183 Taberî, Târîh, 3/94, Beyhakî, Delâil, 4/211, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/219 İbn Kesîr, Bidâye, 4/187.184 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/349, Vâkýdî, Megâzî, 2/653, Buhârî, Sahîh, 4/57, 5, 76, Müslim, 3/1872,
Yakubî, 2/56, Hâkim, 3/38, Ýbn Seyyid, 2/132, Ýbn Hacer, Metâlib, 4/239.185 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/349, Vâkýdî, Megâzî, 2/653, Ahmed b. Hanbel, 1/99, Yakubî, 2/56, Beyha-
kî, Delâil, 4/209, Heysemî, 6/151.
476 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sancağın Kime Verileceğinin Ümit ve Merakla Beklenişi
Sehl b. Sa’d’ýn bildirdiðine göre; sahabiler geceyi sancaðýn kime verileceðini konuþarak geçirmiþler, hemen hepsi de sancaðýn kendilerine verileceðini ummuþ durmuþlardý.186
Büreyde b. Husayb der ki:“Yarýn Hayber’in fethi nasip ve müyesser olacak diye geceyi gönül
rahatlýðý ve ferahlýðý içinde geçirdik.Sabah namazý vakti olunca, Resûlullah Aleyhisselam sabah namazýný
kýldýrdýktan sonra ayaða kalktý ve sancaðýn getirilmesini istedi.Mücahidler Resûlullah Aleyhisselamýn karþýsýnda saf baðlamýþlardý.187
Resûlullah Aleyhisselam, getirilen sancaðý eline alýp salladý, sonra da:“Bunu, hakkýný yerine getirmek üzere, kim alýr?” diye sordu.Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve hemen bütün Kureyþ Muhacirleri, sancaðý
almak için boyunlarýný uzatýp durdular.Sa’d b. Ebi Vakkas, önce, Peygamberimiz Aleyhisselamýn hizasýna çöktü.
Sonra da, kalkýp önünde durdu.188
Büreyde b. Husayb da sancaða uzananlar arasýnda idi.189
Zübeyr b. Avvam, gelip:“Sancaðý ben alýr, onun hakkýný yerine getiririm!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Geç!” buyurdu.Sonra, baþka birisi geldi ve:“Ben alýr, onun hakkýný yerine getiririm!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, ona da:“Geç!” buyurdu.Daha baþka birisi kalkýp:“Ben alýr, onun hakkýný yerine getiririm!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, ona da:“Geç!” buyurduktan sonra:“Muhammed’in zâtýný peygamberlikle þereflendiren Allah’a andolsun ki;
ben bu sancaðý öyle bir er kiþiye vereceðim ki, o, düþmandan kaçmak nedir bilmez!” buyurdu.190
186 Buhârî, Sahîh, 4/207, 5/76.187 Ahmed b. Hanbel, 5/553, 554.188 Diyarbekrî, 2/48.189 Ahmed b. Hanbel, 5/354, Heysemî, 6/151.190 Ahmed b. Hanbel, 3/16, Beyhakî, Delâil, 4/209, Heysemî, 9/124.
477Hayber Gazası
Hz. Ömer;
“Benim, kumandanlýðý o günkü kadar arzuladýðým hiç olmamýþtýr!” demiþtir.191
Hayber Fatihliğinin Hz. Ali Üzerinde Gerçekleşmesi
Peygamberimiz Aleyhisselam, bir müddet bekledikten sonra:
“Ali nerededir?” diye sordu.
“Yâ Rasûlallah! Onun gözleri aðrýyor!” dediler.192
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Onu bana çaðýrýnýz?” buyurdu.193
Seleme b. Ekvâ kalkýp gitti, Hz. Ali’yi elinden tutarak Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna getirdi.194
Hayber’in tozundan, Hz. Ali’nin gözleri aðrýmakta idi.195
Ashab-ý Kiram, onun gelebileceðini hiç beklemiyorlardý. Birdenbire onunla karþýlaþýnca:
“Ýþte, Ali geldi!” dediler.196
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ýþte, bununla fetih gerçekleþecek!” buyurdu.197
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Ali İçin Duası
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ali’ye:“Yanýma yaklaþ!” buyurdu.198
Hz. Ali:“Yâ Rasûlallah! Görüyorsun ki; ayaklarýmýn bastýðý yeri bile göremeye-
cek bir haldeyim!” dedi.199
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ali’nin aðrýyan gözlerine puf diyerek püskürdü.200 Elleri ile de gözlerini meshedip sýðadý.201
191 Müslim, 4/1872.192 Buhârî, Sahîh, 5/76, 77, Müslim, 4/1872.193 Müslim, 4/1871, Heysemî, 6/151.194 Diyarbekrî, 2/49, Halebî, 2/734.195 Heysemî, 6/153.196 Müslim, 4/1873.197 Halebî, 2/734.198 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/220, İbn Kesîr, Bidâye, 4/187.199 Heysemî, 6/151, Halebî, 2/735.200 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/349, Vâkýdî, Megâzî, 2/654, Ýbn Sa’d, 2/111, Ahmed b. Hanbel, 1/99, 5/354.201 Beyhakî, Sünen, 9/132.
478 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Þifa vermesi için de, Yüce Allah’a dua etti.Aðrý, sýzý birden geçti!Hz. Ali’nin gözleri, hiç aðrýmamýþ gibi oluverdi!202
Hz. Ali der ki:“Resûlullah Aleyhisselam, gözlerim aðrýdýðý ve adam salýp beni getirttiði
zaman:‘Yâ Rasûlallah! Gözlerim aðrýyor!’ dedim.Gözlerime puf diyerek püskürdükten sonra:‘Ey Allah’ým! Sýcaðýn, soðuðun sýkýntýsýný bundan gider!’ diyerek dua etti.O günden beri, sýcaktan da, soðuktan da hiç rahatsýz olmadým!”203
Gerçekten de, Hz. Ali en sýcak günde en kalýn elbise giyer, sýcaktan bunalmazdý. En soðuk günde de en ince elbise giyer, soðuktan üþümezdi.
Bunun sebebi sorulunca, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayber’de kendisi için bu hususta dua etmiþ olduðunu söylemiþtir.204
Hz. Ali’nin Giydirilip Kuşattırılışı ve Görevinin Kendisine Bildirilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Ali’ye zýrh gömlek giydirdi.Zülfikar’ý onun beline baðladý.Ak sancaðýný ona uzatarak:205
“Al bu sancaðý!206
Allah sana fethi nasip edinceye kadar207 git, çarpýþ!208 Arkana bakýnma!” buyurdu.209
Hz. Ali biraz gittikten sonra durdu, ama arkasýna bakmadý ve:“Yâ Rasûlallah! Ben insanlarla ne üzerine çarpýþacaðým?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onlar ‘Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur ve Muhammed Allah’ýn kulu
ve resûlüdür!’ diye þehadet getirinceye kadar, onlarla çarpýþ!
202 Buhârî, Sahîh, 5/77, Müslim, 4/1872.203 Ahmed b. Hanbel, 1/99, Heysemî, 6/124, Diyarbekrî, 2/49, Halebî, 2/735.204 Süheylî, 6/560.205 Diyarbekrî, 2/49, Halebî, 2/737.206 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/349, Beyhakî, Delâil, 4/210, Ýbn Seyyid, 2/135, İbn Kesîr, Bidâye, 4/186,
Ýbn Hacer, Metâlib, 4/240, Halebî, 2/737.207 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/349, Ýbn Sa’d, 2/110, Beyhakî, Delâil, 4/210, Ýbn Seyyid, 2/135, İbn Kesîr,
Bidâye, 4/186, Ýbn Hacer, Metâlib, 4/240, Halebî, 2/737.208 Ýbn Sa’d, 2/110, Beyhakî, Delâil, 4/206, Zehebî, Târîh, s. 340, İbn Kesîr, Bidâye, 4/185.209 Ýbn Sa’d, 2/110, Müslim, 3/1872, Beyhakî, Delâil, 4/206, Zehebî, Târîh, s. 340, İbn Kesîr, Bidâye,
4/185, Diyarbekrî, 2/49.
479Hayber Gazası
Onlar bunu yaptýlar mý, kanlarýný ve mallarýný senden korudular demektir!Ancak, hakkýyla olursa o baþka!Kendilerinin hesaplarý da Allah’a kalmýþtýr!” buyurdu.210
Hz. Ali:
“Yâ Rasûlallah! Onlarla, bizim gibi Müslüman oluncaya kadar mý çarpýþacaðým?” diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“(Kalelerine) yavaþça gir! Tâ onlarýn sahasýna in! Sonra, kendilerini Ýslâmiyete davet et!
Ýslâm’da, kendilerine vâcib olan Allah hakkýný, Ýslâmî umdeleri onlara haber ver!
Vallahi, senin sayende Allah’ýn bir adama hidayet vermesi, senin için, kýrmýzý tüylü develerin [dünya nimetlerinin en kýymetlilerinin] sana bahþolunmasýndan daha hayýrlýdýr!” buyurdu.211
Hz. Ali’ye ve arkadaþlarýna yardým etmesi için de, Allah’a yalvardý.212
Hz. Ali’nin Sancağı Kalenin Dibine Dikişi ve Yahudilerle Kale Dışında Çarpışılışı
Seleme b. Ekvâ der ki:“Vallahi, Ali sancaðý alýnca, silkelene silkelene gitti.Biz de onun ardýna, izine düþüp gittik!Ali b. Ebu Talib, sancaðýný kalenin dibindeki bir taþ yýðýnýna dikti.Kalenin üzerinden bir Yahudi, ona:‘Sen kimsin?’ diye sordu. Ali b. Ebu Talib:‘Ben, Ali b. Ebu Talib’im!’ dedi.Bunun üzerine, Yahudi, Yahudilere:‘Musa’ya indirilmiþ olanlara andolsun ki; siz yenilgiye uðrayacaksýnýz!’
dedi.”213
Natat kalesinin arkasýna üç kat duvar örülmüþtü.
210 Ýbn Sa’d, 2/110, Ahmed b. Hanbel, 2/384, 385, Müslim, 4/1872, Hâkim, 3/38, Beyhakî, Delâil, 4/4, 206, Ýbn Seyyid, 2/133, Zehebî, Târîh, s. 340.
211 Ahmed b. Hanbel, 5/333, Buhârî, Sahîh, 5/76, 77, Müslim, 4/1872, Beyhakî, Delâil, 4/205, Zehebî, Târîh, s. 339, İbn Kesîr, Bidâye, 4/185, Ýbn Kayyým, 2/149, Kastallânî, Mevâhib, 2/224.
212 Vâkýdî, Megâzî, 2/654, Halebî, 2/737.213 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/220, İbn Kesîr, Bidâye, 4/186, Ýbn Hacer, Metâlib, 4/240, Diyarbekrî, 2/49.
480 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yahudiler, Müslümanlarla çarpýþmak için kaleden ve duvarlardan geçe-rek dýþarý çýktýlar.214
Hz. Ali ve arkadaþlarýyla çarpýþmak için kaleden adamlarýyla birlikte ilk çýkan da, Merhab’ýn kardeþi Hâris oldu.
Hâris, cesareti ve yavuzluðu ile tanýnýrdý.Hz. Ali onunla çarpýþtý ve vurup onu öldürdü.215
Baþýna kýrmýzý sarýkla tuð yapmýþ bulunan Ebu Dücâne, Hayber süvari-lerinden Hâris (Ebu Zeyneb) ile karþýlaþtý ve onu öldürdü.
Yahudi savaþçýlarýndan Üseyr ve Âmir de, Hâris gibi baþlarýna tuð yapmýþlardý.216
“Benimle çarpýþacak kim var?” diyerek haykýrýyordu.Muhammed b. Mesleme, ona doðru vardý.Birbirlerine kýlýç vuruþtular.Muhammed b. Mesleme, onu öldürdü.Yâsir de, Yahudilerin yavuz savaþçýlarýndandý.Müslümanlardan kaçacak olanlarý toplayýp götürmek için yanýnda kýsa
bir mýzrak taþýyordu.Hz. Ali hemen ona doðru vardý.Zübeyr b. Avvam:“Allah aþkýna! Sen aramýza girme!” diye and verince, Hz. Ali geri
durdu.217
Yâsir:“Hayber halký iyi bilir ki; ben tepeden týrnaða kadar silahlanýp er mey-
danlarýnda dolanan Yâsir’imdir!” diye recez söyleyerek övünüyordu.218
Zübeyr b. Avvam’ýn annesi Hz. Safiyye binti Abdulmuttalib:“Yâ Rasûlallah! Oðlumu öldürecek o!” diye feryad edince, Peygamberi-
miz Aleyhisselam:“Hayýr! Belki inþaallah oðlun onu öldürecektir!” buyurdu.219
Zübeyr b. Avvam da:“Hayber halký iyi bilir ki; ben de, güçlü, kuvvetli, hiçbir kavimden yüz
çevirip kaçmaz, zaaf göstermez ulu bir kiþiyimdir!Þan ve þereflerini koruyanlarýn, hayýrlý kiþilerin oðluyumdur!
214 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/72, 73.215 Vâkýdî, Megâzî, 2/654, Halebî, 2/737.216 Vâkýdî, Megâzî, 2/654.217 Vâkýdî, Megâzî, 2/657.218 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/219.219 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/348, Vâkýdî, Megâzî, 2/657, Taberî, Târîh, 3/93, İbn Kesîr, Bidâye, 4/189.
481Hayber Gazası
Ey Yâsir! Kâfirlerin topluluðu seni aldatmasýn!Onlarýn topluluðu aðýr aðýr çekilip giden serap gibidir!” recezini okuya-
rak ona doðru vardý.220 Çarpýþtýlar. Zübeyr b. Avvam, Yâsir’i vurup öldürdü.221
Hz. Ali’nin Âmir ve Merhab’la Karşılaşıp Onları Öldürüşü
Âmir; iri ve uzun boylu bir adamdý. Üzerine iki kat zýrh gömlek giymiþ, demirlere bürünmüþ idi ve:
“Karþýma çýkacak kim var?” diyerek haykýrýyor, kýlýcýný sallayýp duruyor ve Müslümanlara saldýrmaya hazýrlanýyordu.
Hz. Ali onu karþýladý. Bacaklarýna Zülfikar’la vurup çökertti ve baþýný gövdesinden ayýrdý.222
Merhab’a gelince; kendisi, Himyer Yahudilerindendi.223
Hayberliler içinde, Merhab’dan daha cesaretli kimse yoktu.224
Merhab, kendisine mahsus kalenin baþkaný ve kumandaný idi.225
Merhab, kardeþi Yâsir’in öldürüldüðünü görünce, silahlanýp askerleriyle birlikte kaleden dýþarý çýktý.
Üzerine iki kat zýrh gömlek giymiþ, iki kýlýç kuþanmýþ, baþýna da iki kat sarýk sarýnmýþtý.226
Baþýna aspur boyasýyla boyalý Yemen iþi227 bir miðfer, onun üzerine de yumurta biçiminde, taþtan oyulmuþ ikinci bir miðfer geçirmiþti.228
Merhab’ýn karþýsýnda, benim diyen en babayiðit adam bile dayana-mazdý.229 Kendisi, kýzmýþ, köpürmüþ bir puður deve gibi idi.230 Kýlýcýný sallayarak:231
“Hayber halký iyi bilir ki, ben, gelip çatan harplerin tutuþtuðu, kýzýþtýðý zamanlarda tepeden týrnaða kadar silahlanmýþ, cesaret ve kahramanlýðý denenmiþ Merhab’ýmdýr!232 Ben, kükreyerek geldikleri zaman, arslanlarý
220 Taberî, Târîh, 3/93.221 Vâkýdî, Megâzî, 2/657, Taberî, Târîh, 3/93.222 Vâkýdî, Megâzî, 2/657.223 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/348.224 Diyarbekrî, 2/50.225 Müslim, 3/1440, Taberî, Târîh, 3/94, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/220.226 Diyarbekrî, 2/50, Halebî, 2/737.227 Taberî, Târîh, 3/94.228 Taberî, Târîh, 3/94, Diyarbekrî, 2/50, Halebî, 2/737.229 Diyarbekrî, 2/50.230 Vâkýdî, Megâzî, 2/655.231 Ahmed b. Hanbel, 4/52.232 Ýbn Sa’d, 2/112, Ahmed b. Hanbel, 2/52, Müslim, 3/1441, Hâkim, 3/39.
482 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
bile kâh mýzrakla, kâh kýlýçla vurup yere sermiþimdir!” diyerek recez söy-lüyor ve övünüyordu.233
Hz. Ali de:“Ben oyum ki, anam bana Haydar [Arslan] adýný takmýþtýr.Ben, ormanlarýn heybetli görünüþlü arslaný gibiyimdir!Sizi geniþ ölçüde ve çarçabuk tepeleyici bir er kiþiyimdir!” diye recez
söyleyerek Merhab’ýn karþýsýna dikildi.234
Merhab; o gece düþünde, kendisini bir arslanýn parçaladýðýný görmüþtü.235
Belki de, Yüce Allah, Merhab’a düþünü hatýrlatmak ve kendisinin kalbi-ne korku düþürmek için, Hz. Ali’ye recezini böyle söyletmiþti.
“Korkanýn elinde, silah taþýmaya güç kalmaz” denilir.Hz. Ali ile Merhab, karþýlaþýnca, birbirlerine kýlýç vurdular.Hz. Ali Merhab’ýn tepesine kýlýçla öyle bir darbe indirdi ki,236 kýlýç
Merhab’ýn siperlendiði kalkanýný237 ve demirden miðferini kesti.238 Baþýný ikiye ayýrdý!239 Diþlerine kadar iþledi!
Karargâh halký da kýlýcýn çýkardýðý madenî, acý sesi iþittiler.240
Hayber karargâhýnda bulunan Hz. Ümmü Seleme de:“Merhab’ýn diþlerine kadar inen kýlýcýn çýkardýðý madenî acý sesi, ben de
iþittim!” demiþtir.241
Merhab, cansýz olarak yere düþtü!242
Merhab ve Yâsir öldürüldüðü zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sevininiz! Hayber iþi artýk rahatlaþtý, kolaylaþtý!” buyurdu.243
Hz. Ali, o gün, Yahudilerin ulu ve namlý kiþilerinden sekizini öldürdü.Müslümanlar da hücuma geçtiler. Yahudilerden, savaþan birçok kim-
seleri öldürdüler. Geride kalanlar da, bozguna uðrayarak kalelerine kaçýp sýðýndýlar. Mücahidler de, kaçan Yahudileri takip ettiler.244
233 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/347, Ahmed b. Hanbel, 5/357, Taberî, Târîh, 3/93, Heysemî, 5/150, Diyar-bekrî, 2/50, 51.
234 Ýbn Sa’d, 2/112, Ahmed b. Hanbel, 4/52, Müslim, 3/1441, Taberî, Târîh, 3/94, Hâkim, 3/39, Sü-heylî, 6/566, Ýbn Abdilberr, 2/787, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/220.
235 Diyarbekrî, 2/50, Halebî, 2/738.236 Ýbn Sa’d, 2/112, Ahmed b. Hanbel, 5/358, Müslim, 3/1441, Heysemî, 6/150.237 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/220, Diyarbekrî, 2/50, Halebî, 2/738.238 Taberî, Târîh, 3/94, Diyarbekrî, 2/50, Halebî, 2/738.239 Ýbn Sa’d, 2/112, Ahmed b. Hanbel, 4/52, Hâkim, 3/39, Diyarbekrî, 2/50.240 Ahmed b. Hanbel, 5/358, 359, Heysemî, 6/150, Diyarbekrî, 2/50.241 Heysemî, 6/152.242 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/220.243 Vâkýdî, Megâzî, 2/657.244 Diyarbekrî, 2/51.
483Hayber Gazası
İslâm Mücahidlerinin Natat’a Girişi
Ümmü Sinan der ki:“Resûlullah Aleyhisselam, her sabah, üzerinde zýrh gömlek olduðu
halde, çarpýþmak, çarpýþmayý yönetmek için, Reci’ karargâhýndan ayrýlýr; akþamleyin yanýmýza dönerdi. Böylece, yedi gün kalýndý. Nihayet, Yüce Allah Natat’ýn fethini nasip etti.”245
Peygamberimiz Aleyhisselamýn haber vermiþ olduðu gibi, Yüce Allah, Hayber’in fethini Hz. Ali’nin eliyle gerçekleþtirmiþti.246
Hz. Ali baþta olmak üzere, Ýslâm mücahidleri kaçýþan Yahudilerin arkasýndan Natat’a daldýlar.
Ka’b b. Malik’in bildirdiðine göre; Natat boþaltýlmýþtý. Natat sokaklarýnda, bir kýsým çoluk çocuktan baþka kimse bulamadýlar.
Yahudiler, Natat’ý boþaltmýþlardý.247
Natat’ta ilk olarak ele geçirilen Benî Kýmme mahallesi olup, Merhab’ýn kardeþi Yâsir’in konaðý burada idi.248
Natat’ýn üç kalesi vardý:1. Nâim,2. Sa’b b. Muaz,3. Kulle (Zübeyr kalesi).249
Nâim Kalesinin Kuşatılışı ve Ele Geçirilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam üzerine iki kat zýrh gömlek giydi, baþýna miðfer geçirdi.
Yayý ile kalkanýný eline aldý. Zarib adýndaki atýna bindi.Ashab-ý Kiram da, Peygamberimiz Aleyhisselamýn çevresini sardýlar.250
Peygamberimiz Aleyhisselam Ýslâm mücahidleriyle birlikte Natat’ýn Nâim kalesine kadar ilerledi.
Nâim’in müteaddit kaleleri vardý.Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahidleri savaþ düzeninde sýraladý.
Kendisi emir vermedikçe, çarpýþma yapmayý yasakladý.
245 Vâkýdî, Megâzî, 2/687.246 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/349, Vâkýdî, Megâzî, 2/653, Buhârî, Sahîh, 4/57, 5/36, Müslim, 4/1872, Ya-
kubî, 2/56, Ýbn Hacer, Metâlib, 4/239.247 Vâkýdî, Megâzî, 2/647.248 Diyarbekrî, 2/48, Halebî, 2/740.249 Ýbn Sa’d, 2/653, Halebî, 2/732.250 Vâkýdî, Megâzî, 2/653, Halebî, 2/732.
484 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Fakat, Eþca’ kabilesinden birisi Yahudilere saldýrmak istedi ve Yahudiler tarafýndan öldürüldü.
Mücahidler:“Yâ Rasûlallah! Filan kiþi þehit edildi!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben çarpýþmayý yasaklamadým mý?” diye sordu.“Evet! Yasakladýn!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Cennet âsi olana helâl deðildir!” diye ilan edilmesini emir buyurdu.251 Yahudiler, o gün mücahidlere ok yaðdýrdýlar, mücahidler de kalkanlarýyla
korundular.252
Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahidleri çarpýþmaya teþvik etti.253 Þidddetle çarpýþýldý. Yahudilerin en sabatlý, en cesaretli, en kahraman adamlarý, Nâim savaþýnda öldürüldü.254
Mücahidlerden de:1. Evs b. Habib,255
2. Üneyf b. Vâil þehit oldu.256
Allah onlardan razý olsun!
Müslüman Olduktan Hemen Sonra Şehit Olan Çoban
Hayber Yahudilerinden Âmir’in Yesar adýnda Habeþli (Zenci) bir kölesi vardý ve onun davarýný güderdi.257
Yesar; Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayber kalelerinden bazýsýný kuþattýðý sýrada258 Hayberlilerin silaha sarýldýklarýný görünce, onlara:
“Siz ne yapmak istiyorsunuz?” diye sormuþtu. Onlar da:
“Þu peygamber olduðunu söyleyen kiþi ile çarpýþacaðýz!” demiþlerdi.
Peygamber sözü, kalbine iþledi.Davarýný sürüp Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi.259
Peygamberimiz Aleyhisselama:
251 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/63, 64, Vâkýdî, Megâzî, 2/648, 649.252 Vâkýdî, Megâzî, 2/652.253 Vâkýdî, Megâzî, 2/649.254 Vâkýdî, Megâzî, 2/657, 658.255 Vâkýdî, Megâzî, 2/700, Ýbn Sa’d, 4/377, Ýbn Abdilberr, 1/85.256 Vâkýdî, Megâzî, 2/649, Ýbn Abdilberr, 1/85.257 Ayný kaynaklar.258 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358, Ýbn Abdilberr, 1/85, Beyhakî Delâil, 4/220, Ýbn Seyyid, 2/142.259 Vâkýdî, Megâzî, 2/649, Beyhakî, Delâil, 4/220, Ýbn Kayyým, 2/150, Zehebî, Târîh, s. 347, İbn Kesîr,
Bidâye, 4/190.
485Hayber Gazası
“Ey Muhammed! Sen neler söylüyor ve nelere davet ediyorsun?” diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ýslâmiyete, Allah’tan baþka hiçbir ilah olmadýðýna þehadete, Allah’tan
baþkasýna ibadet etmemeye ve benim de Resûlullah olduðuma þehadete davet ediyorum!” buyurdu.260
Yesar:“Ben böyle þehadet getirir ve Allah’a iman edersem, bana ne var?” diye
sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu iman ve þehadet üzerine ölürsen, sana Cennet var!” buyurunca,261
Yesar:“Yâ Rasûlallah! Bana Ýslâmiyeti, nasýl Müslüman olacaðýmý anlat!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam Ýslâmiyeti anlatýnca, Yesar Müslüman
oldu.Peygamberimiz Aleyhisselam Ýslâmiyete davette hiç kimseyi hor gör-
mez, küçümsemezdi.262
Yesar, Müslüman olunca:“Yâ Rasûlallah! Ben þu davarlarýn sahibinin iþçisiyim. Bu davarlar
benim yanýmda bir emanettir.Þimdi ben bunlarý ne yapayým?” diye sordu.263
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onlarý karargâhtan dýþarý çýkar, onlara baðýr ve ufak taþlar at!Muhakkak ki, Yüce Allah sana emanetini eda ettirecek,264 onlar sahip-
leri yanýna döneceklerdir!” buyurdu.265
Yesar hemen kalkýp yerden bir avuç kum aldý, davarlarýn yüzlerine attý ve:
“Sen sahibine dön! Vallahi, ben artýk sana sahip olamayacaðým!” dedi.266
260 Vâkýdî, Megâzî, 2/649, Beyhakî, Delâil, 4/220, Ýbn Kayyým, 2/150, İbn Kesîr, Bidâye, 4/190, 191.261 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/287, 288, Beyhakî, 4/220, Ýbn Kayyým, 2/150, İbn Kesîr, Bidâye,
4/190, 191.262 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/359, Ýbn Abdilberr, 1/85, Ýbn Seyyid, 2/142.263 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/359, Ýbn Abdilberr, 1/85, Beyhakî, Delâil, 4/220, Zehebî, Târîh, s. 347, İbn
Kesîr, Bidâye, 4/191.264 Vâkýdî, Megâzî, 2/649, Beyhakî, Delâil, 4/220, Ýbn Kayyým, 2/150, Zehebî, Târîh, s. 347, İbn Kesîr,
Bidâye, 4/191.265 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/359, Ýbn Abdilberr, 1/85, Beyhakî, Delâil, 4/220, Ýbn Seyyid, 2/142, İbn
Kesîr, Bidâye, 4/191.266 Vâkýdî, Megâzî, 2/649, Beyhakî, Delâil, 4/220, Ýbn Seyyid, 2/142.
486 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Davarlar, sanki çoban tarafýndan sürülüyorlarmýþ gibi, kaleye girinceye kadar, topluca gittiler, sahiplerinin yanýna döndüler.267
Yesar’ýn Müslüman olduðunu anladýlar.268
Hz. Ali’nin sancaðý çekip kaleye dalarak çarpýþtýðý sýrada, Yesar da Hz. Ali’nin yanýnda çarpýþtý.269
Daha Allah’a bir vakit bile namaz kýlamadan, bir tek secde bile yapa-madan þehit oldu!270
Yesar, Yahudilerin attýklarý taþla veya okla þehit oldu.Yesar, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna getirilip arkasýnýn üzerine
yatýrýldý, üzerine de bir örtü örtüldü.Peygamberimiz Aleyhisselam, ona dönüp baktý.Ashab-ý Kiram da dönüp baktýlar.Peygamberimiz Aleyhisselam, ondan, hemen yüzünü baþka tarafa çevirdi.Ashab:“Yâ Rasûlallah! Sen ondan ne için yüzünü çevirdin?” diye sordular.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Þimdi, onun yanýnda Cennet hurilerinden iki zevcesi bulunduðunu,271
onlarýn onun elbisesiyle vücudu arasýna girmekte birbirleriyle nizalaþtýklarýný gördüm!272
Allah, bu kuluna yardým edip, onu Hayber’e sevketti” buyurdu.273
Huriler, Yesar’ýn yüzünden tozlarý silerlerken:“Allah seni toza topraða bulayanýn yüzünü toza topraða bulasýn! Seni
öldüreni öldürsün!” demekte idiler.274
Eslemlerin Peygamberimiz Aleyhisselama Açlıktan Şikâyetlenmeleri
Ýslâm ordusunun erzaký çoktan tükenmiþti.
Mücahidler, günlerden beri aç olarak çarpýþýyorlardý.
Eslem kabilesi mücahidleri, toplanarak Esmâ b. Hârise’ye:
267 Ayný kaynaklar.268 Vâkýdî, Megâzî, 2/649, Beyhakî, Delâil, 4/220, Ýbn Kayyým, 2/150, İbn Kesîr, Bidâye, 4/191.269 Vâkýdî, Megâzî, 2/649.270 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/359, Zehebî, Târîh, s. 347, İbn Kesîr, Bidâye, 4/191, Ýbn Kayyým, 2/150.271 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/359, Ýbn Abdilberr, 1/85, 86, Ýbn Seyyid, 2/142.272 Beyhakî, Delâil, 4/221, Zehebî, Târîh, s. 348, İbn Kesîr, Bidâye, 4/191, Ýbn Kayyým, 2/150.273 Beyhakî, Delâil, 4/220, İbn Kesîr, Bidâye, 4/191, Ýbn Kayyým, 2/150.274 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/359, Ýbn Seyyid, 2/142.
487Hayber Gazası
“Muhammed Resûlullaha git de; ‘Eslemler sana selam söylüyorlar. Biz açlýða dayanamaz hale geldik, diyorlar’ de!” dediler.
Büreyde b. Husayb:
“Vallahi, ben hiçbir zaman Araplar arasýnda bugünkü gibi yapýlan bir şey görmedim!” dedi.
Hind b. Hârise:
“Vallahi, biz Resûlullah Aleyhisselama adam göndermenin hayýr kapýsýný açacaðýný umuyoruz!” dedi.
Esmâ b. Hârise, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelip:
“Yâ Rasûlallah! Eslemler, ‘Biz açlýða ve zaafa dayanamaz hale geldik! Bizim için Allah’a dua et!’ diyorlar” dedi.275
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýnda, onlara verilecek bir şey yoktu.276
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Vallahi, benim elimde onlara yetecek kadar yiyecek yoktur!” buyurdu ve sonra da, herkese iþittirecek kadar yüksek sesle:
“Ey Allah’ým! Sen onlarýn halini, hiç yiyecekleri kalmadýðýný ve benim de elimde onlara verebileceðim hiçbir þey bulunmadýðýný biliyorsundur. Onlara geniþlik verecek yiyeceði ve et yaðý en çok olan kalelerden en büyüðünün fethini nasip et!” diyerek Allah’a dua etti.277
Açlıktan Eşek Eti Yemeye Kalkılışı
Ebu Rühm el-Gýfârî der ki:
“Hurmalarýn koruk ve ham olduðu zamanda Hayber’e varýp konmuþtuk.
Hayber, çok sýcak ve sýcaklýðý da tehlikeli bir yerdi.
Orada, son derecede açlýða uðramýþtýk.
Sa’b b. Muaz kalesini kuþattýðýmýz sýrada idi ki, kaleden yirmi veya otuz kadar ehlî eþek dýþarý çýkmýþtý.
Yahudiler, onlarý içeri sokamadýlar.Müslümanlar, onlarý tutup boðazladýlar.Yer yer ateþ yakýp eþeklerin etlerini piþirmeye baþladýlar.278
275 Vâkýdî, Megâzî, 2/658, 659.276 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/346.277 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/346, Vâkýdî, Megâzî, 2/659.278 Vâkýdî, Megâzî, 2/660, 661.
488 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu ateþler nedir? Bunlarý ne için yakýyorlar?” diye sordu.“Et piþirmek için!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hangi eti, ne etini piþirmek için?!” diye sordu.“Ehlî eþeklerin etini piþirmek için!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Dökünüz onu! Onlarýn kaplarýný da kýrýnýz!” buyurdu.Ashabdan birisi:“Yâ Rasûlallah! Etlerini döksek de, kaplarýný yýkasak olmaz mý?” diye
sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ya da öyle yapýnýz!” buyurdu.279
Enes b. Malik, Peygamberimiz Aleyhisselama gelip:“Eþeklerin eti yeniyor!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam sustu.Enes b. Malik, ikinci kez gelip:“Eþeklerin eti yeniyor!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, yine sustu.Enes b. Malik, üçüncü kez gelip:“Eþeklerin eti yeniyor!” dedi.Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah ve Resûlü, sizi ehlî eþeklerin etini yemekten nehyeder.Çünkü, o murdardýr!Onlardan hiç yemeyiniz. Onlarý dökünüz!” diyerek halka seslenilmesini
emir buyurdu.Et tencereleri döküldü.280
Seslenen zât, Ebu Talha idi.281
Sa’b b. Muaz Kalesinin Kuşatılışı ve Fethedilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hubab b. Münzir’e sancaðý verdi, müca-hidleri toplayýp savaþmaya hazýrladý.
Sa’b b. Muaz kalesine varýp dayandýlar.
279 Ahmed b. Hanbel, 4/50, Buhârî, Sahîh, 5/72, Müslim, 3/1429, 1540.280 Buhârî, Sahîh, 5/73, Müslim, 3/1540.281 Ýbn Sa’d, 2/113, Müslim, 3/1540.
489Hayber Gazası
Eslemler, kaleye kavuþanlarýn ilki idiler.
Sa’b b. Muaz kalesinde Yahudilerin 500 savaþçýsý bulunuyordu.
Onlardan, Yuþa’ adýndaki savaþçý, kaleden dýþarý çýkýp kendisiyle çarpýþacak er diledi.
Hubab b. Münzir, ona karþý vardý.
Birbirlerine kýlýç vurdular. Hubab b. Münzir onu öldürdü.
Zeyyal adýnda baþka bir Yahudi meydana çýktý.
Ona, Umâre b. Ukbetü’l-Gýfârî karþý vardý ve:
“Al bunu, benden! Ben Gýfârlarýn uþaðýyým!” diyerek Zeyyal’ýn tepesine kýlýçla bir darbe indirip iþini bitirdi!
Müslümanlar:
“O, bu sözü söylemekle cihadý boþa giderdi!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarýn bu sözünü iþitti ve:
“Onun öyle söylemesinde bir sakýnca yoktur!
Kendisi ecre erer ve övülür!” buyurdu.
Sa’d b. Ubâde’nin kumandasý altýnda çarpýþýldýðý gün, Müslümanlar bozguna uðradýlar.282
Muhammed b. Mesleme der ki:
“Peygamber Aleyhisselamý kalkanlarýyla koruyanlar arasýnda bulunu-yor, okla çarpýþýlýrken, mücahidlere:
‘Kalkanlarýnýzla koruyunuz!’ diye baðýrýyordum.
Mücahidler öyle yaptýlar.
O gün öyle oka tutulduk ki, yerimizden sökülüp atýlacaðýmýzý sandým.
Ok atarken, Resûlullah Aleyhisselama bakýyordum. Resûlullah Aleyhis-selam, attýðý oklardan hiçbirini boþa gidermiyordu. Bana bakýp gülümsedi.
Nihayet, Yahudiler daðýldýlar ve kalelerine girdiler.”
Ýki gün, Hubab b. Münzir’in kumandasý altýnda en þiddetli þekilde çarpýþtýlar.
Üçüncü gün olunca, tan yeri aðarýrken, Peygamberimiz Aleyhisselam mücahidlerle birlikte Sa’b b. Muaz kalesi karþýsýnda durdular.
Kaleden, gemi direði gibi bir Yahudi çýktý. Kendisinin elinde, mýzraðý vardý.
282 Vâkýdî, Megâzî, 2/659, 661, Halebî, 2/741.
490 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yahudi piyadeleri de onunla birlikte dýþarý çýktýlar ve çýkar çýkmaz Müs-lümanlara ok yaðdýrmaya giriþtiler.
Ashab-ý Kiram, Peygamberimiz Aleyhisselamý kalkanlarýyla korudular.Yahudiler, çekirgeler gibi oklar yaðdýrdýktan sonra Müslümanlara hep
birden saldýrdýlar ve onlarý bozguna uðrattýlar.Müslümanlar, Peygamberimiz Aleyhisselamýn bulunduðu yere kadar
gerilediler.Peygamberimiz Aleyhisselam atýndan inmiþti.Atý, Peygamberimiz Aleyhisselamýn azadlý kölesi Mid’am tutuyordu.Sancaktar Hubab b. Münzir ise, yerinde sebat etmekte idi.Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahidleri cihada teþvik etti.Yüce Allah’ýn Hayber fethini ve ganimetini kendilerine va’d buyurmuþ
olduðunu haber verdi.Yanýnda toplanan mücahidleri sancaktarlarýnýn yanýna gönderdi.Bunun üzerine, Hubab b. Münzir, mücahidlerle birlikte, Yahudilere
azar azar yaklaþarak onlarý püskürttüler, kaçýrdýlar.Yahudiler, kalelerine girip kapýlarýný kapattýlar.Kalenin kademeli duvarlarýnýn üzerine çýktýlar, oradan Müslümanlara
taþ yaðdýrdýlar.Müslümanlar, Hubab b. Münzir’in bulunduðu yere kadar gerilemek
zorunda kaldýlar.Yahudiler, aralarýnda, kendi kendilerini kýnýyorlar:“Bizler ne diye sað kalmak istedik?!” diyorlardý.Çünkü, sebat ve cesaret sahipleri hep Nâim kalesi savaþýnda
öldürülmüþlerdi.Sa’b b. Muaz kalesi savaþçýlarý, ölüme susamýþ olarak kaleden dýþarý
çýktýlar.Ýslâm mücahidleri de, dönüp onlarla kale kapýsýnda çok þiddetli bir
þekilde çarpýþtýlar.Yahudilerden birçok kimse öldürüldü.Yahudiler, öldürülenleri kaleden içeri taþýmakta idiler.Hubab b. Münzir, mücahidlerle birlikte hücuma geçti.Yahudiler, kalelerine girmek zorunda kaldýlar.Ýslâm mücahidleri, Yahudilerin arkalarýný býrakmayarak kaleye girdiler.Mücahidlerin kaleden içeri girdiklerini görünce, Yahudiler þaþkýna dön-
düler, uysallaþtýlar.
491Hayber Gazası
Onlardan karþý koyanlar öldürüldü, bir kýsmý da esir edildi.Yahudiler, her tarafta, binit hayvanlarýnýn iyilerine binip Kulle (Zübeyr)
kalesine doðru kaçmak istiyorlardý.Fakat, Ýslâm mücahidlerini görünce, oraya buraya kaçýþtýlar.Mücahidler, duvarlarýn üzerlerine çýkarak yüksek sesle tekbir getirmeye
baþladýlar.Tekbirler Yahudilerin kollarýný kýrdý.Eslem ve Gýfâr kabilelerinin gençleri de, kalenin üzerine çýkýp tekbir
getirdiler.Sa’b b. Muaz kalesinin kuþatýlmasý ve alýnmasý üç gün sürdü.Sa’b b. Muaz kalesi savaþýnda mücahidlerden Ebu Dayyah Numan b.
Sabit ile Hâris b. Hâtýb ve Adiyy b. Mürre þehit oldular.283
Allah onlardan razý olsun!Ebu Dayyah Numan b. Sabit’i, Yahudilerden birisi, kýlýçla vurup tepesin-
den; Hâris b. Hâtýb’ý da, bir Yahudi kale üzerinden attýðý okla tepesinden vurup þehit etmiþti.284
Adiyy b. Mürre’yi ise, Yahudilerden birisi, göðsünden mýzraklayarak þehit etmiþtir.285
Yüce Allah, Peygamberimiz Aleyhisselamýn duasý bereketiyle,286 Müs-lümanlara Sa’b b. Muaz kalesinin fethini nasip etti ki, Hayber kaleleri için-de, yiyeceði, et yaðý bu kaleden daha bol olan bir kale yoktu.287
Ýslâm mücahidleri, Sa’b b. Muaz kalesinde pek çok miktarda arpa, hurma, tereyaðý, bal, zeytinyaðý ve etten sýzdýrýlmýþ yað buldular ki, orada bu kadar ganimet elde edebileceklerini ummuyorlardý.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn münadisi:“Ýstediðiniz kadar yiyiniz! Hayvanlarýnýzý da yemleyiniz! Fakat, memle-
ketlerinize bir şey götürmeye kalkmayýnýz!” diyerek seslendi.Mücahidler, orada bulunduklarý müddetçe, kendi yiyeceklerini ve
hayvanlarýnýn yemlerini aldýlar.
Kalede çok miktarda, kumaþ, elbise, kap kacak, taþýnamayacak kadar büyük eþya ve içkiler de bulundu. Ýçki küplerinin kýrýlmasý emredildi. Küp-ler kýrýldýðý zaman, içkiler seller gibi aktý.
283 Vâkýdî, Megâzî, 2/663, 700.284 Vâkýdî, Megâzî, 2/663, Ýbn Sa’d, 3/461.285 Vâkýdî, Megâzî, 2/663, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 2/471.286 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/346, Vâkýdî, Megâzî, 2/659, Taberî, Târîh, 3/93.287 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/346.
492 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mücahidler; Yahudilerin içinde yemek yedikleri bakýr kaplar, su ve içki içtikleri toprak çanak ve bardaklar hakkýnda ne yapýlacaðýný da Peygambe-rimiz Aleyhisselama sordular.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Onlarý yýkayýnýz. Ýçlerinde yemeklerinizi piþiriniz, yiyiniz, içiniz!” buyurdu.
Sa’b b. Muaz kalesinden, çok sayýda davar, sýðýr, merkep gibi hayvan-lardan baþka; pek çok savaþ araçlarý, mancýnýk, debbabe, mallardan ve silahlardan, gelecek için hazýrlanýp depolanmýþ pek çok þeyler çýkarýldý.
Sa’b b. Muaz köþklerinden de, Yemen iþi yirmi çuval kumaþ ve elbise, 1500 kadife, on yük de kuru tahta çýkarýldý.
Yahudiler; kalenin zaman boyunca hep kendilerinde kalacaðýný ve ken-dilerinin malý olacaðýný sanmýþlardý.288
Ganimet Malına Hıyanet Etmenin Cezası
Peygamberimiz Aleyhisselamýn münadisi:
“Bölüþülmeden ganimet mallarýndan aldýðýnýzý, bir iðne ve iplik bile olsa, geri veriniz!
Çünkü, ganimet mallarýna hýyanet etmek çok ayýptýr ve Kýyamet günün-de ateþtir” diyerek seslendi.
O gün, ganimet memuru Ferve b. Amr, emtia satýþý yapmýþ, güneþten gölgelenmek için de, baþýna ganimet eþyasýndan bir şey baðlamýþ bulunu-yordu.
Baþýna sardýðý þeyle durak yerine döndüðü zaman, Peygamberimiz Aleyhisselamýn emri kendisine hatýrlatýlýnca, o da hemen gidip baþýna sardýðý þeyi ganimet eþyasý arasýna býraktý.
Ferve’nin bu hareketi Peygamberimiz Aleyhisselama haber verilince, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Cehennem ateþinden bir baðý baþýna baðlamýþ!” buyurdu.289
Hz. Ömer der ki:
“Hayber günü, Resûlullah Aleyhisselamýn ashabýndan bazýlarý gelip ‘Filan kiþi þehit oldu! Filan kiþi þehit oldu!’ dediler.
288 Vâkýdî, Megâzî, 2/664, 665.289 Vâkýdî, Megâzî, 2/681.
493Hayber Gazası
Hatta, vurulup yere düþmüþ bir adama rastladýlar ki, onun hakkýnda, ‘Filan da þehit oldu!’ dediler.
Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam:
‘Hayýr! Öyle söylemeyiniz! Ben onu, ganimet malýndan aþýrdýðý bir hýrka veya aba yüzünden, Cehennem ateþinin içinde gördüm!’ buyurdu. Sonra da:
‘Ey Hattab’ýn oðlu! Git de, halkýn arasýnda:
‘Cennete Müslümanlardan baþka girmez, diye seslen!’ buyurdu.
Ben de; Resûlullah Aleyhisselamýn yanýndan ayrýlýp:
‘Haberiniz olsun ki; Cennete mü’minlerden baþkasý girmez!’ diyerek seslendim.”290
Abdullah b. Abbas’tan rivayet edilen hadis-i þerife göre:
“Bir kavimde ganimet mallarýna hýyanet yaygýnlaþtý mý, muhakkak onlarýn kalblerine korku düþürülür!
Bir kavimde zina yaygýnlaþtý mý, muhakkak onlarda ölüm çoðalýr!
Bir kavim ölçeceklerini, tartacaklarýný eksik ölçmeye, eksik tartmaya baþladý mý, muhakkak onlarýn rýzýklarý, geçimlikleri eksilir!
Bir kavim haksýz hüküm verdi mi, muhakkak içlerinde kan dökülmesi yaygýnlaþýr!
Bir kavim verdikleri sözden döndü mü, muhakkak Allah da onlarýn üze-rine düþmanlarýný musallat kýlar!”291
Şehit Olmak İçin Müslüman Olan ve Şehit Olan Kişi
Bir çöl Arabý, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelerek iman edip Müslüman olmuþ ve:
“Senin yanýna hicret edeceðim!” demiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselam da, onu kollamalarýný bazý sahabilerine tavsiye buyurmuþtu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber gazasýnda ele geçirdiði ganimet hayvanlarýný mücahidler arasýnda bölüþtürürken, bu çöl Arabýna da hisse ayýrmýþtý.
Bu zât ganimet hayvanlarýný her gün karargâh arkasýnda gütmekte, yaymakta idi.
290 Ayný kaynaklar.291 Mâlik, 2/460, Zürkânî, 3/322.
494 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Karargâha geldiði, hissesini ona verdikleri zaman:
“Nedir bu?” diye sordu.
“Resûlullah Aleyhisselamýn senin için ayýrdýðý hissedir!” dediler.
Onlarý alýp Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi ve:
“Yâ Rasûlallah! Nedir bu?” diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Sana bölüþtürdüðüm hissendir!” buyurunca:
“Yâ Rasûlallah! Ben sana bunun için iman ve ittiba etmedim!” dedikten sonra, boðazýna iþaret ederek:
“Þuramdan okla vurulayým da Cennete gireyim diye iman ve ittiba etmiþtim!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Sen Allah’ý doðrularsan, Allah da seni doðrular” buyurdu.
Bunun üzerine, bu zât hemen hazýrlandý, çarpýþmaya gitti, çarpýþtý. Çarpýþma sýrasýnda, kendi eliyle iþaret ettiði yerden (boðazýndan) bir okla vurulup þehit edilmiþ olarak Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna getiri-lince, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Bu, o garib midir?” diye sordu.
“Evet!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Bu Allah’ý doðruladý, Allah da onu doðruladý!” buyurdu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu kendisinin cübbesine sardý. Cenaze namazýný kýldýktan sonra:
“Allah’ým! Bu kulun, Senin yolunda muhâcir olarak geldi ve þehit olarak da öldürüldü!
Ben onun böyle olduðuna þehadet ediyorum!” buyurdu.292
Kulle (Zübeyr) Kalesinin Kuşatılıp Fethedilişi
Yahudiler; Nâim ve Sa’b b. Muaz kalesinden ve bütün Natat’tan Kulle kalesine geçtiler.
Natat kalelerinden bazýlarýnýn sarp yerlerinde ancak bir-iki Yahudi kalmýþtý.
Onlar, üzerlerine varanlarý muhakkak vurup öldürüyorlardý.
292 Beyhakî, Sünen, 4/16, Ýbn Kayyým, 2/150, İbn Kesîr, Bidâye, 4/191.
495Hayber Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarý gözetlemek üzere mücahidlerden bazýlarýný görevlendirdi.293
Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahidlerle birlikte yavaþ yavaþ ilerle-yerek Kulle kalesine yaklaþtý ve onu kuþattý.
Yahudiler, kalenin kapýlarýný kilitlediler.Kulle kalesi, en sarp ve en saðlam bir kale idi.Kaleye, bu sarplýðýndan, en saðlamlýðýndan dolayý, ne süvari, ne de
piyade çýkabilirdi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Kulle kalesini üç gün kuþattý.294
Yahudilerden, Gazzal adýnda birisi, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi ve:
“Ey Ebu’l-Kasým! Ben seni Natat’tan kaçan halk üzerine götürecek þeye kýlavuzlasam ve sen Þýkk halkýna gidecek olursan -ki, Þýkk halký senden korkularýndan neredeyse helâk oluverecekler- bana eman verir, kanýmý dökmez misin?” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona ve onun ev halkýna eman verince, Gazzal:
“Sen bir ay oturup kuþatacak olsan, bu kaleyi fethedemez, ele geçiremez-sin. Fakat, onlarýn yeraltýnda su kanal ve ýrmaklarý vardýr ki, geceleri gidip oradan su alýr, içerler, sonra da kalelerine döner, senden korunurlar! Eðer onlarýn sularýný kesersen, susuzluktan, baðýra baðýra helâk olurlar!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, hemen gidip onlarýn su yollarýný kestirdi.Sularý kesilince, kale halký, siperlendikleri yerde daha fazla kalmaya
dayanamadýlar, çýkýp þiddetle çarpýþtýlar.O gün, Müslümanlardan bazýlarý þehit oldu.Yahudilerden de, on kiþi öldürüldü.Natat kalelerinin sonuncusu olan Kulle kalesi de, böylece fethedilmiþ
oldu.295
Reci’ Karargâhının İlk Karargâh Yeri Olan Menzile’ye Getirilişi ve Şıkk Kalelerinin Fethedilişi
Natat halký, Yahudilerin en azýlý ve en cesaretlilerinden olduklarý için, Ýslâm karargâhý da Natat evlerinden ve hurma bahçelerinden uzakça bir yer olan Reci’e nakledilmek zorunda kalýnmýþtý.
293 Vâkýdî, Megâzî, 2/666.294 Vâkýdî, Megâzî, 2/666, Halebî, 2/742.295 Vâkýdî, Megâzî, 2/666, İbn Kesîr, Bidâye, 4/198, Halebî, 2/742, 743.
496 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Natat kaleleri fethedilince, Peygamberimiz Aleyhisselam karargâhýn Reci’den ilk yerine (Menzile’ye) taþýnmasýný emir buyurdu.296
Þýkk’ýn:1. Übeyy (Sümran),2. Nizar (Beriyy) adýyla anýlan iki kalesi vardý.297
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kulle kalesini fethettikten sonra, Þýkk kalesine geçti.
Übeyy (Sümran) kalesi üzerinde durdu.Sümran kalesi, Þýkk’ýn ilk kalesi idi.298
Sümran, bir dað olup; kale onun üzerinde kurulmuþtu.Peygamberimiz Aleyhisselam, Sümran daðýnýn baþýnda namaz kýldý.299
Sümran kalesi halký ile de þiddetle çarpýþýldý.Sümran kalesinden, Gazzal adýnda bir Yahudi çýkýp, kendisiyle çarpýþacak
er diledi.Hubab b. Münzir, ona doðru vardý. Vuruþtular.Hubab b. Münzir, vurup Gazzal’ýn sað elini -kolunun yarýsýndan- kesti!Gazzal’ýn kýlýcý, elinden yere düþtü.Silahsýz kalan Gazzal, kaleye doðru kaçmaya baþladý.Hubab b. Münzir onun arkasýný býrakmadý, kýlýçla vurup ökçesini de
kesti, yere yýkýlýnca da baþýný gövdesinden ayýrdý!Baþka bir Yahudi de meydana çýkýp:“Benimle kim çarpýþýr?” diyerek seslendi.Cahþ hanedanýndan bir Müslüman ona karþý vardý. Vurulup þehit oldu.Yahudi, yerinde durarak kendisiyle çarpýþacak er diledi.Ebu Dücâne, hemen onun karþýsýna çýktý.300
Kendisi, miðferinin üzerine kýrmýzý bir sarýk sarmýþtý,Baþka bir tarafa gider gibi yaptý ve birden dönüp bir vuruþta Yahudinin
bacaklarýný biçti!301
Yere yýkýlan Yahudinin baþýný gövdesinden ayýrdý!Önlerinde Ebu Dücâne olduðu halde, mücahidler hep birden tekbir
getirerek hücuma geçtiler ve kalenin içine daldýlar.
296 Vâkýdî, Megâzî, 2/667.297 Vâkýdî, Megâzî, 2/667, Ýbn Sa’d, 2/106.298 Vâkýdî, Megâzî, 2/667, 669.299 Semhûdî, 4/1236.300 Vâkýdî, Megâzî, 2/667, 668, İbn Kesîr, Bidâye, 4/198, Halebî, 2/743.301 Vâkýdî, Megâzî, 2/668.
497Hayber Gazası
Kalede çarpýþan Yahudiler, geyikler, keler ve tilkiler gibi, duvarlara doðru olanca hýzlarýyla kaçmaya baþladýlar. Soluklarýný, Þýkk’ýn Nizar kale-sinde aldýlar!
Natat kalelerinden kaçýp kurtulabilenler de, Nizar’a gelip sýðýnmýþlardý.Ýslâm mücahidleri, Sümran kalesinde bir hayli ev eþyasý, yiyecek, giye-
cek þeyler ve davarlar iðtinam ettiler.Sümran’dan kaçanlar, Þýkk’ýn ikinci kalesi olan Nizar kalesinde üslen-
diler.Orada, son derecede savundular ve korundular.302
Nizar Kalesine Mancınıkla Taş Yağdırılışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa’b b. Muaz kalesinde ele geçiri-len303 mancýnýðýn onarýldýktan sonra dikilmesini ve Nizar kalesinin taþa tutulmasýný emir buyurdu.
Mancýnýðý hazýrladýlar. Nizar kalesine mancýnýkla taþ yaðdýrmaya baþladýlar.304
Yahudiler de mücahidleri ok ve taþ yaðmuruna tuttular.Peygamberimiz Aleyhisselam, çarpýþan Müslümanlarýn yanýnda bulu-
nuyordu.Yahudilerin attýklarý oklardan birisi, Peygamberimiz Aleyhisselamýn
elbisesine deðdi ve üzerine asýlý kaldý.305
Peygamberimiz Aleyhisselamın Bir Avuç Kum Alıp Kaleye Doğru Savuruşu
Peygamberimiz Aleyhisselam, yerden bir avuç kum alýp kaleye doðru attý. Yahudiler sarsýldýlar ve yere serildiler.306
Nizar Kalesinde Alınan Esirler ve Ganimetler
Nizar kalesinden baþka, ne Natat’ta, ne de Þýkk’ta, Yahudilerin çoluk ve çocuklarýndan esir edilenler olmadý.
Yahudiler, Natat’tan çekilince, çok sarp ve saðlam olan Nizar kale-sindekiler hariç olmak üzere, bütün çoluk ve çocuklarýný Ketibe kalesine göndermiþlerdi.
302 Vâkýdî, Megâzî, 2/668, İbn Kesîr, Bidâye, 4/198, Halebî, 2/743.303 Vâkýdî, Megâzî, 2/664.304 Vâkýdî, Megâzî, 2/648.305 Vâkýdî, Megâzî, 2/668, Halebî, 2/753.306 Vâkýdî, Megâzî, 2/668, İbn Kesîr, Bidâye, 4/198, Suyûtî, Hasâis, 2/56, Halebî, 2/743.
498 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Nizar kalesinde bulunan çoluk ve çocuklar esir edildiler.307
Yahudi Simâk’a Karısının Teslim Edilişi ve Kendisinin Müslüman Oluşu
Peygamberimiz Aleyhisselama Hayber’in fethini çabuklaþtýrmaya ve gerçekleþtirmeye yarayan bilgileri vermiþ olan Yahudi Simâk’a, esirler arasýnda bulunan karýsý Nüfeyle teslim edildi.
Vatîh ve Sülalim kaleleri fethedildiði zaman da Simâk Müslüman oldu. Hayber’den çýkýp gitti ve bir daha adý saný duyulmadý.308
Bozguna Uğrayan Yahudilerin Ketibe Kalelerinde Üslenişleri
Natat ve Þýkk kalelerinde tutunamayan, yenilgiye uðrayan Yahudiler, Ketibe’de, Kamus, Vatîh ve Sülalim kalelerinde üslendiler, Ýslâm mücahid-lerine karþý savundular, korundular.309
Ketibe; Kamus, Vatîh ve Sülalim kalelerinden müteþekkildi.310
Kamus Hayber’de bir dað olup, Yahudi Ebi’l-Hukayk’ýn kalesi bu daðýn üzerinde bulunuyordu.311
Kamus kalesi, çok sarp ve saðlam bir kale idi312 ve Hayber kalelerinin en büyüðü idi.313
Kinane b. Ebi’l-Hukayk, Vatîh ve Sülalim kalelerinde otururdu.Bu kaleler, kapýlarý açýlamaz, üzerlerinden aþýlamaz kalelerdi.Peygamberimiz Aleyhisselam bunlarýn fethi için mancýnýk kurdurmak
istedi ise de bunun tehlikeli olacaðýný anlayýnca, vazgeçti. Ondört gün kuþatmakla yetindi.
Bu müddet içinde, kaleden hiç kimse çarpýþmaya çýkmadý.314
Kamus kalesinin Yahudi savaþçýlarý, hazýrlanýp kalenin kapýsýnda dikil-diler.
Kinane b. Ebi’l-Hukayk, ok atmaya hazýrlandý.Okun yayýný çekmek isteyince, elleri titremeye baþladý.Ok atmaya hazýrlanan okçulara da, “Atmayýnýz!” diye iþaret etti.Yüce Allah, Yahudilerin kalblerine korku düþürdü.315
307 Vâkýdî, Megâzî, 2/669.308 Vâkýdî, Megâzî, 2/648.309 Vâkýdî, Megâzî, 2/670, Ýbn Kayyým, 2/151, İbn Kesîr, Bidâye, 4/199.310 Ýbn Sa’d, 2/106.311 Yâkût, 4/398.312 Vâkýdî, Megâzî, 2/670.313 Diyarbekrî, 2/48, Halebî, 2/744.314 Vâkýdî, Megâzî, 2/670, İbn Kesîr, Bidâye, 4/199.315 Vâkýdî, Megâzî, 2/670.
499Hayber Gazası
Onlar, yok olacaklarýný anladýlar, kanlarýnýn baðýþlanýp sürgün edilme-lerini istediler.316
Kinane b. Ebi’l-Hukayk, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Yanýna inip seninle konuþacaðým!” diye, Þemmah adýndaki Yahudi ile
haber saldý.Mücahidler Þemmah’ý Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna getirdiler.Þemmah, Kinane’nin elçisi olarak geldiðini haber verdi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Kinane’nin dileðine, “Olur!” buyurdu.Ebi’l-Hukayk hanedanýndan bir cemaat:“Hep Yesrib (Medine) Yahudilerinin kötülük ve yaramazlýklarý yüzün-
den!” diyerek yakýnmakta idiler.317
Üzerlerinde Anlaşmaya Varılıp Kararlaştırılan Maddeler
Kinane b. Ebi’l-Hukayk, Yahudilerden bazý adamlarla birlikte kaleden indi ve:
1. Kalede çarpýþma yapmýþ olan Yahudilerin kanlarý dökülmemek,2. Yahudilerin çocuklarý kendilerine býrakýlmak, Hayber’den ve Hayber
arazisinden çocuklarýyla birlikte çýkýp gitmelerine müsaade olunmak,3-5. Yanlarýnda birer hayvan yükünden baþka bir şey götürmemek;
safra ve beyzâ (altýn, gümüþ), menkul ve gayrimenkul bütün mallarý ile, yay, miðfer, at, cübbe, zýrh gömlek... gibi askerî araç ve gereçleri ve -üzer-lerindeki elbiselerinden baþka- bütün elbiseler ile kumaþlarý Resûlullaha býrakmak,
6. Resûlullaha býrakýlmasý gereken herhangi bir şeyi gizlememek ve gizleyecek olanlar Allah’ýn ve Resûlullahýn eman ve himaye taahhüdünün dýþýnda kalmak... üzere anlaþma ve barýþ yapýldý.318
Kinane b. Ebi’l-Hukayk, bu maddelere baðlý kalacaðýna yemin etti.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Eðer siz ganimet mallarýndan bana teslim etmeniz gereken herhangi
bir şeyi benden gizleyecek, gaib edecek olursanýz, Allah’ýn ve Resûlullahýn eman ve himaye taahhüdünden uzak kalýrsýnýz!” buyurdu.319
316 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/351, 352.317 Vâkýdî, Megâzî, 2/670, 671.318 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/279, Vâkýdî, Megâzî, 2/671, Ýbn Sa’d, 2/110, Ebu Davud, 3/157, 158,
Belâzurî, Fütûhu’l-buldân, 1/25, 26, Beyhakî, Delâil, 4/225-226, 231-232, Ýbn Kayyým, 2/251, İbn Kesîr, Bidâye, 4/199.
319 Vâkýdî, Megâzî, 2/671.
500 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Vatîh ve Sülalim Kalelerinden Teslim Alınan Ganimet Malları
Peygamberimiz Aleyhisselamýn adamlar göndererek Vatîh ve Sülalim Yahudilerinden teslim aldýrdýðý ganimet mallarý:
1. Canlý mallar ve gayrimenkuller,
2. Kumaþlar ve elbiseler,
3. Yüz adet zýrh gömlek,
4. Dört yüz adet kýlýç,
5. Bin adet mýzrak,
6. On çantalý (500 adet) Arap iþi yay,
7. Çeþitli silahlar vs.den ibaretti.320
Hayber’in Diğer Kalelerinden Teslim Alınan Ganimet Malları
Hayber’in Natat, Þýkk ve Ketibe bölgesindeki bütün ganimet mallarý toplandý.321
Bunlar:1. Pek çok sayýda ev eþyasý,2. Kumaþ ve elbiseler,3. Saçaklý havlý kaftanlar,4. Pek çok sayýda silahlar,5. Davarlar,6. Sýðýrlar,7. Çeþitli yiyecekler,8. Pek çok miktarda sahtiyan ve tabaklanmýþ deriler,9. Hayvan yemleri,322
10. Develer,323
11. Müteaddit Tevrat nüshalarý idi.Yahudiler, Tevrat nüshalarýnýn kendilerine verilmesini istediler. Pey-
gamberimiz Aleyhisselam da, onlarý Yahudilere geri verdi.324
320 Vâkýdî, Megâzî, 2/671, Halebî, 2/680.321 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Vâkýdî, Megâzî, 2/680.322 Vâkýdî, Megâzî, 2/680.323 Buhârî, Sahîh, 5/81.324 Vâkýdî, Megâzî, 2/680, 681, Halebî, 2/745.
501Hayber Gazası
Mücahidlerin İhtiyaçlarının Ganimet Mallarından Karşılanışı
Ganimet mallarý bölüþülünceye, herkese hissesi verilinceye kadar müca-hidlerin katýk ve hayvan yemi ihtiyacý ganimet mallarýndan karþýlandýðý gibi, gerektiðinde, mücahidlere emanet olarak silahlar da verildi.325
Ebi’l-Hukayk Hanedanına Ait Hazine Hakkında Yapılan Soruşturma ve Hazinenin Gömülü Bulunduğu Yerden Çıkarılışı
Hayber fethedilince, birçok emtia ile sýðýr, deve, davar vesaire ele geçirildi. Fakat, Hayber’dekilerin ne altýnlarýna, ne de gümüþlerine rastlanabildi.326
Halbuki, Benî Nadîr Yahudileri Medine’deki yurtlarýndan çýkýp Hayber’e giderlerken, Ebu Râfi’ Sellâm b. Ebi’l-Hukayk; içinde altýn, gümüþ ve kýymetli madenlerle zinet eþyasý saklanýlan deve tulumunu kaldýrarak:
“Bu, bizim dünyayý alçaltmak ve yükseltmek için hazýrladýðýmýz þeydir!” diyerek baðýrmýþtý.327
Bu hazine; önce koyun tulumuna doldurulmuþtu. Çoðalýnca, öküz tulu-muna, daha çoðalýnca da deve tulumuna konulmuþtu.328
Bu hazine; Ebi’l-Hukayk hanedanýnýn büyüklerinden, büyüklerine dev-redile edile saklanmakta idi.
Mekke eþrafý, düðünleri olunca, Hayber’e gidip Ebi’l-Hukayk’ýn büyüðüne baþvurarak bu zinet eþyasýndan bazýsýný rehine karþýlýðýnda ondan bir ay süre ile emaneten alýrdý.329
Hatta, bir kez, bu zinet eþyasýndan bir şey kaybolmuþtu.Onu kaybeden kiþi, bedelini 10.000 dinar (altýn) olarak ödemiþti.Ýbn Ebi’l-Hukayk; bu hazineyi ve daha pek çok mallarý Peygamberimiz
Aleyhisselamdan saklamýþtý.330
Kinane b. Rebi’ b. Ebi’l-Hukayk ile Kinane’nin kardeþi ve amcasýnýn oðlu Rebia, Peygamberimiz Aleyhisselamýn huzuruna getirildiler.331
Peygamberimiz Aleyhisselamýn huzuruna getirilenler arasýnda Huyey b. Ahtab’ýn amcasý Sa’ye (Sa’lebe) b. Sellâm (Amr) b. Ebi’l-Hukayk da bulunuyordu.332
325 Vâkýdî, Megâzî, 2/680, 681.326 Buhârî, Sahîh, 5/81.327 Vâkýdî, Megâzî, 2/375. Halebî, 2/565, 566, 746.328 Diyarbekrî, 2/46, Halebî, 2/746.329 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/279, Vâkýdî, Megâzî, 2/671, Diyarbekrî, 2/46, Halebî, 2/746.330 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/279.331 Ýbn Sa’d, 2/112.332 Ýbn Seyyid, 2/138, Halebî, 2/745.
502 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Ey Ebi’l-Hukayk oðullarý! Ben sizin Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne karþý duyduðunuz düþmanlýðýnýzý biliyorum!
Bununla birlikte, sizin bu düþmanlýðýnýz, adamlarýnýza verdiðim eman ve himaye taahhüdünü size de vermeme engel olmamýþ; ganimet mallarýndan herhangi bir şeyi benden gizlememek, kaçýrmamak þartýyla size eman vermiþimdir!
Benden bir şey gizleyecek olursanýz, kanlarýnýzý dökmek, bizim için helâl olur!333 Allah’ýn ve Resûlünün eman ve himaye taahhüdünden uzak kalýrsýnýz!” buyurdu334 ve:
“Sizi Medine’den sürüp çýkardýðým zaman, Medine’den getirdiðiniz,335 Mekkelilere emaneten veregeldiðiniz zinet eþyasýyla nakitleri içinde sakladýðýnýz hazine tulumlarýnýz nerededir?336
Filandaki, filandaki hazine tulumlarýnýzý ne yaptýnýz?” diye sordu.337
“Ey Ebu’l-Kasým! Biz onlarý savaþlarýmýzda harcadýk!Vallahi, elimizde onlardan hiçbir þey kalmadý!338
Bizi Medine’den çýkardýðýn zaman, onlarla geçindik.339
Savaþlar ve geçimler, onlarýn hepsini sürüp götürdü.340
Onlardan, elimizde hiçbir þey kalmadý!” dediler ve bu husustaki sözle-rini de yeminler ederek pekiþtirdiler.341
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Söylediklerinize dikkat ediniz!342 (Aradan) geçen zaman az, (giz-
lenen) mal ise ondan çok fazladýr!? (Az zamanda o kadar çok mal nasýl harcanýp tükenir?)343 Ne dersiniz? Bu hazineyi, sizin yanýnýzda bulursam, sizi öldüreyim mi?” diye sordu.
“Evet! Öldür!” dediler.344
333 Ebu Ubeyd, s. 242, Belâzurî, Fütûhu’l-buldân, 1/30.334 Ýmam, Muhammed, Siyeru’l-kebîr, 1/279, Vâkýdî, Megâzî, 2/671, Ýbn Kayyým, 2/151.335 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/279, Ýbn Kayyým, 2/151.336 Ýbn Sa’d, 2/112, Halebî, 2/746.337 Ebu Ubeyd, s. 242, Belâzurî, Fütûh, 1/30.338 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/279, Vâkýdî, Megâzî, 2/671, Ebu Ubeyd, s. 242, Belâzurî, Fütûh, 1/30.339 Heysemî, 6/152.340 Belâzurî, Fütûh, 1/26, Beyhakî, Sünen, 9/137, Ýbn Seyyid, 2/138, Ýbn Kayyým, 2/151, İbn Kesîr,
Bidâye, 4/199, Halebî, 2/745.341 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/279, Vâkýdî, Megâzî, 2/671.342 Heysemî, 6/152.343 Belâzurî, Fütûh, 1/26, Beyhakî, Sünen, 9/137, Ýbn Kayyým, 2/151, İbn Kesîr, Bidâye, 4/199, Halebî,
2/746.344 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/279.
503Hayber Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu hazine sizin yanýnýzda çýkacak olursa, Allah’ýn ve Resûlünün
hakkýnýzda vermiþ olduðu eman ve himaye taahhüdü sizden uzak kalsýn mý?” diye sordu.
“Evet! Uzak kalsýn!” dediler.345
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Eðer benden bir şey sakladýðýnýzý tesbit edersem, kanlarýnýzý dökmeyi
ve çoluk ve çocuklarýnýzý esir etmeyi helâl sayarým!346
Bütün mallarýnýzý almak, kanlarýnýzý dökmek, bana helâl olur.Size vermiþ olduðum eman ve himaye taahhüdü ortadan kalkar!”
buyurdu.“Olur! Eðer senden bir şey sakladýðýmýz anlaþýlýrsa, bize verdiðin eman
sözünü geri al ve kanlarýmýzý dök!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarýn bu sözlerine Hz. Ebu Bekir, Hz.
Ömer, Hz. Ali ve Zübeyr b. Avvam ile Yahudilerden on kiþiyi þahit tuttu.347
Yahudilerden bir adam, kalkýp Kinane b. Ebi’l-Hukayk’a doðru vardý ve yavaþça:
“Muhammed’in senden istediði þey senin yanýnda ise veya bunun hakkýnda bir şey biliyorsan ona bildir de, kanýný, canýný kurtar!
Aksi takdirde, vallahi, o muhakkak bunu elde etmeye muvaffak olacak, Allah onu bundan baþkasýna da, bizim bildirmediðimiz þeylere de vâkýf kýlacaktýr!” dedi.
Kinane b. Ebi’l-Hukayk azarlayýnca, Yahudi bir köþeye çekilip oturdu.348
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kinane b. Ebi’l-Hukayk’a:“Ne dersin, hazineyi senin yanýnda bulacak olursak, senin boynunu
vurayým mý?” diye tekrar sordu.Kinane:“Evet! Bulursan, vur!” dedi.349
Sa’ye b. Sellâm’ın Sıkıştırılınca Gerçeği Söylemesi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kinane b. Ebi’l-Hukayk’tan sonra Sa’ye (Sa’lebe) b. Sellâm b. Ebi’l-Hukayk’a da:
345 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/280, Vâkýdî, Megâzî, 2/671, 672.346 Ýbn Sa’d, 2/112, Heysemî, 6/152.347 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/280, Vâkýdî, Megâzî, 2/672.348 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/280, Vâkýdî, Megâzî, 2/672, Diyarbekrî, 2/46.349 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/351, Taberî, Târîh, 3/93, Halebî, 2/746.
504 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Huyey b. Ahtab’ýn tulum içinde saklanan hazinesi nerededir?” diye sordu.
Sa’ye:“Savaþlar ve geçimler, onu giderdi, eritti!” dedi.350
Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa’ye’yi, sýkýþtýrmasý için, Zübeyr b. Avva-m’a havale etti. Zübeyr b. Avvam onu sýkýþtýrdý.351
Sa’ye, zayýf, hafif akýllý bir adamdý.Sýkýþtýrýlýnca, eliyle bir harabeye iþaret ederek:“Ben Kinane’nin her sabah þu harabede dolaþtýðýný görüyordum! Benim
bu hususta bundan baþka bilgim yok! Eðer o oraya bir şeyler gömmüþse, o oradadýr!” dedi.352
Gerçekten de Peygamberimiz Aleyhisselam, Natat kalelerini fethetme-ye baþladýðý ve Natat halkýnýn kalblerine korku düþtüðü sýrada, Kinane b. Ebi’l-Hukayk tehlikeyi sezmiþ, deve tulumu içindeki hazineyi, zinet eþyasýný, geceleyin Ketibe’ye götürüp kazdýðý bir çukura kimse görmeden gömmüþ ve üzerini toprakla kapatmýþtý. Sa’ye (Sa’lebe) de, Kinane’nin her sabah o harabede dolaþtýðýný görmüþtü.353
Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa’ye’yi, Zübeyr b. Avvam ve Müslüman-lardan bazýlarýyla birlikte, o harabeye gönderdi.
Sa’ye de, onlara, Kinane’nin dolaþtýðý yeri gösterdi.Orasý kazýldý.354 Hazinenin bir kýsmý oradan çýkarýldý.Peygamberimiz Aleyhisselam, hazinenin geri kalan kýsmýnýn da nerede
olduðunu, Kinane b. Ebi’l-Hukayk’tan sordu.Kinane onlarý da teslime yanaþmadý.355
Peygamberimiz Aleyhisselam; hazinenin geri kalanýný getirip teslim etme-si için Kinane b. Ebi’l-Hukayk’ý sýkýþtýrmasýný Zübeyr b. Avvam’a emretti.
O da Kinane’yi söyletmek için, göðsünde çakmak çakýp kývýlcým çýkararak söyletmeye zorladý ise de söyletemedi.356
Yüce Allah, Yahudilerin bu hazineyi nerede sakladýklarýný Peygamberi-miz Aleyhisselama haber verdi.357
350 Ebu Davud, 3/158, Ýbn Seyyid, 2/138.351 Ýbn Seyyid, 2/138.352 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/280, 281, Vâkýdî, Megâzî, 2/672, Belâzurî, Fütûh, 2/26, İbn Kesîr,
Bidâye, 4/197.353 Vâkýdî, Megâzî, 2/672.354 Vâkýdî, Megâzî, 2/672, Diyarbekrî, 2/47.355 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/351.356 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/351, Vâkýdî, Megâzî, 2/762.357 Vâkýdî, Megâzî, 2/672, Halebî, 2/746.
505Hayber Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ensardan bir zâtý çaðýrýp, ona:“Þu tarlaya doðru, þöyle þöyle git! Sonra, hurma aðacýna doðru var!
Saðýndaki ve solundaki hurma aðacýna bak! Orada göreceðin yüksek hurma aðacýnýn dibinde bulacaðýn þeyleri çýkar, bana getir!” buyurdu.
Ensârî gitti, oradaki hazine tulumunu da bulup getirdi.358
Çıkarılan Hazinenin Cinsi ve Miktarı
Ýçinde hazine bulunan tulum, Peygamberimiz Aleyhisselamýn önüne getirilip açýldý.
Bunlar:1. Altýn bilezikler,2. Altýn pazubandlar,3. Altýn halhallar (ayak bilekleri için),4. Altýn küpeler,5. Mücevher gerdanlýklar,6. Zümrüt gerdanlýklar,7. Kaþlý altýn yüzükler,8. Kaþsýz halka yüzükler (Bunlar, bir hayvan çulunu dolduracak
kadardý),9. Altýnlý Yemen gözboncuðundan gerdanlýklar,10. Ýnci gerdanlýklar vs.den ibaretti.359
11. Yahudi cemaati tarafýndan ayrýca nakit olarak 10.000 dinar (altýn) getirilip teslim edildi.360
Ebi’l-Hukayk Oğullarının Cezalandırılmaları
Ebi’l-Hukayk oðullarýnýn sakladýklarý hazine ortaya çýkarýldýðý zaman,361 Peygamberimiz Aleyhisselam, muahede gereðince cezalandýrýlmak ve Mahmud b. Mesleme’ye karþý boynunu vurmak üzere, Kinane b. Rebi’ b. Ebi’l-Hukayk’ýn Muhammed b. Mesleme’ye teslimini emretti.
Muhammed b. Mesleme de, onun boynunu vurdu.362
Ebi’l-Hukayk oðullarýndan diðerinin de, Biþr b. Berâ’nýn velileri tarafýndan boynu vuruldu.363
358 Ýbn Sa’d, 2/112, Halebî, 2/746.359 Diyarbekrî, 2/46, Halebî, 2/745.360 Halebî, 2/746.361 Belâzurî, Fütûh, 1/30.362 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/351, Vâkýdî, Megâzî, 2/672, 673.363 Vâkýdî, Megâzî, 2/673.
506 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bunlarýn çoluk çocuklarý da, esirler arasýna katýldýlar.364
Ebi’l-Hukayk’ýn iki oðlu ile birlikte, ayný aileden daha bazýlarý da ahdi bozduklarý için, boyunlarý vurularak cezalandýrýldýlar.365
Uyeyne b. Hısn İle Fezârelerin Hayber Ganimetinden Pay İstemeye Gelmeleri
Uyeyne b. Hýsn, Gatafan askerleriyle birlikte Hayfâ’ya gidip ev halklarýyla görüþtükten sonra, tekrar Hayber’e geldi.
Hayber yakýnýndaki Hatam mevkiinde, gecenin bir kýsmýný geçirdi. Askerlerine:“Size müjdelerim: Bu gece, düþümde Zü’r-Rukaybe’nin bana verildiðini
gördüm!Vallahi, Muhammed’in boynundan, yakasýndan tutacaðým!” dedi.Uyeyne b. Hýsn Hayber’e geldiði zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam
Hayber’i fethetmiþ ve ganimetleri toplamýþ bulunuyordu.Uyeyne b. Hýsn:“Yâ Muhammed! Müttefiklerimden aldýðýn ganimetlerden, bana da pay
ver!Çünkü, ben senden ve seninle çarpýþmaktan vazgeçtim, müttefiklerimi
yalnýz býraktým. Senin üzerine, askerlerimi yýðmadým. Dört bin savaþ eriyle geri dönüp gittim!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Yalan söylüyorsun!Seni ancak iþitmiþ olduðun o baðýrýcý, ürkütüp ev halkýnýn yanýna kadar
götürdü!” buyurdu.Uyeyne b. Hýsn:“Öyle ise, bana bir ihsanda bulun!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Haydi, Zü’r-Rukaybe senin olsun!” buyurdu.Uyeyne b. Hýsn:“Zü’r-Rukaybe nedir?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“O bir daðdýr ki, onu uykuda gördüðün düþünde almýþtýn!” buyurunca,
Uyeyne eli boþ olarak Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýndan ayrýldý.366
364 Vâkýdî, 2/673, Ýbn Sa’d, 2/112, Ýbn Seyyid, 2/138, Ýbn Kayyým, 2/151.365 İbn Kesîr, Bidâye, 4/199.366 Vâkýdî, Megâzî, 2/675, Ýbn Kayyým, 2/154.
507Hayber Gazası
Gatafanlarýn bir kolu olan Benî Fezâreler de Hayberlilere yardýma gelmiþlerdi.
Yahudilere yardýmdan vazgeçtikleri, yurtlarýna dönüp gittikleri takdir-de onlara da Hayber’in hurma mahsulünden verileceði hakkýnda haber salýnmýþ, fakat Benî Fezâreler bu teklifi kabul etmekten kaçýnmýþlardý.367
Uyeyne’den sonra, Benî Fezârelerden bazý kiþiler de, Peygamberimiz Aleyhisselama gelerek:
“Bize va’detmiþ olduðun payýmýzý ver!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara da:“Sizin payýnýz, Hayber daðlarýndan Zü’r-Rukaybe daðýdýr!Haydi, Zü’r-Rukaybe sizin olsun!” buyurdu.Benî Fezârîler:“Öyle ise, biz de sizinle çarpýþýrýz!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bizimle çarpýþmak için buluþma yeriniz Cenefâ olsun!” buyurdu.Fezârîler, Peygamberimiz Aleyhisselamdan bunu iþitir iþitmez, kaçýp
gittiler.368
Cenefâ, Benî Fezârelerin yurtlarýndan bir yer, sularýndan bir sudur.369
Uyeyne b. Hısn’ın Yahudileri Kışkırtmaya Çalışması
Kendisine Hayber ganimetinden bir pay verilmesi isteði reddedildikten sonra ve Ebi’l-Hukayk oðullarý öldürülmezden önce, Uyeyne b. Hýsn, Yahu-dilerin yanýna varýp onlarý ayartmaya çalýþtý ve:
“Ben bugünkü gibi bir iþ daha görmedim. Vallahi, ben Muhammed’i sizden baþkasýnýn yere serebileceðini sanmaz ve kendi kendime:
‘Bunlar, kalelere, askere, güce ve servetlere sahiptirler!’ derdim.Sizler, þu sarp ve aþýlmaz kaleler içinde olduðunuz, þu bol yiyecek ve
içecekler, hiç kesilmeyen sular önünüzde bulunduðu halde, demek elleri-nizi ona teslim ettiniz, baðlattýnýz hâ?!” dedi.
Yahudiler:“Biz, Zübeyr kalesinde korunmak ve direnmek istemiþtik.Fakat, su kanalýmýz kesildi.
367 Yâkût, 2/172.368 Yâkût, 2/172, Ýbn Kayyým, 2/154, Semhûdî, 4/1179, Diyarbekrî, 2/55.369 Ýbn Esîr, Nihâye, 1/307, Yâkût, 2/172, Semhûdî, 4/1179.
508 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hararet bastý. Orada tutunmak, yaþamak, bizim için mümkün olmadý!” dediler.
Uyeyne b. Hýsn:“Siz Nâim kalelerinden kaçýp Zübeyr kalesine gitmiþtiniz. Orada kimler
öldürüldü?” dedi.Yahudiler, öldürülenleri haber verdiler. Uyeyne b. Hýsn:“Vallahi, cesaret ve sebat sahipleri hep öldürülmüþler!Artýk, Hicaz’da Yahudiler için dirlik düzenlik yoktur!” dedi.Sa’lebe b. Sellâm b. Ebi’l-Hukayk, Uyeyne’nin söylediklerini iþitti.Kendisinin akýlca zayýf ve sözlerini birbirine karýþtýrýr bir kimse olduðu
sanýlýrdý. Sa’lebe:“Ey Uyeyne! Sen onlarý aldattýn! Onlardan ayrýldýn.Muhammed’le yaptýklarý çarpýþmalarýnda onlarý yalnýz býraktýn!Sen bundan önce Benî Kurayzalara da böyle yapmýþtýn!” dedi.Uyeyne b. Hýsn:“Muhammed ev halkýmýz hakkýnda bize tuzak kurdu: Biz, o baðýrýcýyý
iþittiðimiz zaman, Muhammed’in ev halkýmýza arkamýzdan baskýn yaptýðýný sanmýþ, hemen yanlarýna dönmüþtük. Fakat, kendilerinde böyle bir şey göremeyince, size yardým edelim diye tekrar gelmiþtik!” dedi.
Sa’lebe:“Kendilerine yardým edeceðin kim kaldý ki?! Öldürülenler öldürüldü,
kalanlar da Muhammed’e köle oldu!Muhammed hepimizi esir ve mallarýmýzý iðtinam etti!” dedi.370
Uyuyne b. Hýsn; Müslümanlarýn Sa’b b. Muaz kalesindeki yiyecekleri, hayvan yemlerini, kumaþ ve elbiseleri taþýdýklarýna bakýp:
“Ne diye hiç kimse hayvanlarýmýza yem vermiyor ve bizler þu ele geçi-rilen yiyeceklerden yedirilmiyoruz?!
Halbuki, bu kale halký, yanlarýna gelenlere ikramda bulunurlardý!” dedi.Müslümanlar:“Resûlullah Aleyhisselam sana Zü’r-Rukaybe’yi ayýrdý ya!” deyince,
Uyeyne sustu, konuþmasýný kesti.371
Yine, elleri boþ olarak ev halkýnýn yanýna döndü.
370 Vâkýdî, Megâzî, 2/677.371 Vâkýdî, Megâzî, 2/665, 666.
509Hayber Gazası
Uyeyne b. Hýsn yurduna dönünce, Hâris b. Avf gelip:“Ben sana ‘Eline bir şey geçmez!’ diye söylemedim mi?Vallahi, Muhammed doðu ile batý arasýndaki herkesi yenecektir!Yahudiler bunu bize haber verir dururlardý.Ebu Râfi’ Sellâm b. Ebi’l-Hukayk’ýn:‘Biz, peygamberlik hususunda, Muhammed’i, Hârun oðullarý arasýndan
çýkmamýþtýr diye kýskanýyoruz. Halbuki, o, insanlara gönderilmiþ olan peygamberdir! Fakat, Yahudiler beni dinlemezler! Bizim için, iki kez boðazlanmak vardýr! Biri Yesrib’de, diðeri Hayber’de!’ dediðini kulaklarýmla iþittiðime þehadet ederim!
O zaman, Sellâm’a:‘O, yeryüzüne hakim olacak mý?’ diye sormuþtum.‘Musa’ya indirilmiþ olan Tevrat üzerine yemin ederim ki; evet! Fakat,
Yahudilerin bu hususta söylediðim þeyi öðrenmelerini istemem!’ demiþti” dedi.372
Yahudilerin Peygamberimiz Aleyhisselamı Zehirlemeye Kalkışmaları
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayber’i fethedip dinlenmekte bulunduðu sýrada, Sellâm b. Miþkem’in karýsý Zeyneb:
“Muhammed davar etinin neresini, hangi yerini yemeyi en çok sever?” diye sormuþtu.
“Kol, kürek etini yemeyi çok sever!” denildi.373
Zeyneb, Merhab’ýn da kýzkardeþi idi.374
Zeyneb, Yahudilerle görüþüp konuþtu.
Bir davar kýzartýlýp hepsinin zehirlenmesi hususunda söz birliði etti-ler.375
Zeyneb, hemen diþi keçisinin yanýna vardý. Onu kesti. Kýzarttý, kebap yaptý.
Vakit geçirmeden, öldürücü zehirle zehirlemeye kalktý.376
Kebabýn her yerine zehir sürdü. Kol ve küreklerini ise, daha çok zehirledi.
372 Vâkýdî, Megâzî, 2/677, Ýbn Kayyým, 2/154, 155, İbn Kesîr, Bidâye, 4/211, 212.373 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Vâkýdî, Megâzî, 2/677, Taberî, Târîh, 3/95.374 Ýmam Muhammed, Siyer, 4/1421, Ebu Davud, 4/673.375 Vâkýdî, Megâzî, 2/677, Kastallânî, Mevâhib, 1/181.376 Kastallânî, Mevâhib, 1/181.
510 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Akþam olunca, Peygamberimiz Aleyhisselamýn akþam namazýný kýldýktan sonra konak yerine dönüp oturduðu sýrada, Zeyneb geldi ve Peygamberi-miz Aleyhisselama:
“Ey Ebu’l-Kasým! Bunu sana hediye ediyorum!” dedi.377
Peygamberimiz Aleyhisselam; hediye edilen þeyi yer, sadaka olarak verilen þeyi yemezdi.378
Kendisine ev halkýndan baþkasý yiyecek bir şey getirdiklerinde sorar, eðer hediye olduðu söylenirse onu yer, “Sadakadýr!” denilirse ashabýna “Siz yiyiniz!” buyurur, kendisi ondan hiç yemezdi.379
Zeyneb, getirdiði keçi kebabýný Peygamberimiz Aleyhisselamýn380 ve ashabýndan orada bulunanlarýn önüne koydu.381
Biþr b. Berâ’ b. Ma’rur da, orada bulunan sahabiler arasýnda idi.382
Peygamberimiz Aleyhisselam, davar kebabýnýn kolundan bir parça koparýp aðzýna aldý, fakat, onu yutmayarak hemen dýþarý attý.
Biþr b. Berâ’ b. Ma’rur da, Peygamberimiz Aleyhisselamýnki gibi bir parça koparýp aðzýna aldý.
Fakat, o, aðzýna aldýðý et parçasýný çiðneyip yuttu.383
Peygamberimiz Aleyhisselamýn aðzýna aldýðý etin kürek eti olduðu da rivayet edilir.384
Peygamberimiz Aleyhisselam, aðzýna aldýðý et parçasýný aðzýndan hemen dýþarý çýkarmakla beraber, sahabilerine de:
“Ellerinizi kebaptan çekiniz!385
Þu kürek eti, zehirlenmiþ olduðunu bana haber verdi!” buyurmuþtu.386
Biþr b. Berâ’, zehirlendikten bir yýl sonra, bu yüzden vefat etti.387
Yüce Allah ondan razý olsun!Peygamberimiz Aleyhisselam ise, bu hadiseden sonra, üç yýl daha
yaþadý.388
377 Vâkýdî, Megâzî, 2/677.378 Vâkýdî, Megâzî, 2/677, Ebu Davud, 4/174.379 Ahmed b. Hanbel, 2/338.380 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Kastallânî, Mevâhib, 1/181.381 Kastallânî, Mevâhib, 1/181.382 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Kastallânî, Mevâhib, 1/181.383 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Taberî, Târîh, 3/95, İbn Hazm, Cevâmi, s. 214.384 Vâkýdî, Megâzî, 2/678, Ebu Davud, 4/174.385 Vâkýdî, Megâzî, 2/678, Ebu Davud, 4/174, İbn Kesîr, Bidâye, 4/210, Heysemî, 6/153.386 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Vâkýdî, Megâzî, 2/678, Ebu Davud, 4/175, Taberî, Târîh, 3/95, İbn
Hazm, Cevâmi, s. 214, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/221, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 39, Heysemî, 6/398, 399, İbn Kesîr, Bidâye, 4/210, Kastallânî, Mevâhib, 1/181.
387 Vâkýdî, Megâzî, 2/678, Heysemî, 6/153, Diyarbekrî, 2/52, Halebî, 2/767.388 Vâkýdî, Megâzî, 2/678, Ýbn Kayyým, 2/155, İbn Kesîr, Bidâye, 4/310, Heysemî, 6/153, 154.
511Hayber Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam, aðzýna alýp çýkardýðý zehirli etin tesirin-den kurtulmak için, iki omuzunun arasýndan kan aldýrdý.389
Biþr b. Berâ’nýn annesi der ki:“Resûlullah Aleyhisselam vefatýyla sonuçlanan hastalýða tutulduðu
zaman, yanýna varmýþtým. Kendisi, humma nöbeti geçiriyordu.Alýnlarýna elimle dokundum ve:‘Yâ Rasûlallah! Seni hiç kimsenin tutulmadýðý hummaya tutulmuþ gör-
düm!?’ dedim. Resûlullah Aleyhisselam:‘Bize verilecek ecir ve mükâfat kat kat olduðu gibi, ibtilâlar da bize
böyle kat kat olur!’ buyurdu ve:‘Halk, benim hastalýðýma ne diyor?’ diye sordu.Halk:‘Resûlullahtaki hastalýk zâtülcenptir diyorlar’ dedim.Resûlullah Aleyhisselam:‘Allah bana o hastalýðý musallat etmiþ deðildir. Bu, ancak, þeytanýn bir
telkini ve vesvesesidir!’ buyurdu.390
‘Yâ Rasûlallah! Sen bu hastalýðýn neden ileri geldiðini sanýyorsun? Ben, oðlumun ölümünün, ancak Hayber’de yemiþ olduðu zehirli davar kebabýndan ileri geldiðini sanýyorum!’ dedim.
Resûlullah Aleyhisselam:‘Ey Ümmü Biþr! Ben de bu hastalýðýmýn ancak ondan ileri geldiðini
sanýyorum!391
Hayber’de onunla birlikte tatmýþ olduðum zehirli etin acýsýndan, þu anda kalb damarýmýn koptuðunu duymaktayým!392
Zaman zaman onun aðrýsýný ve sýzýsýný duyuyorum!’ buyurdu.”393
Hz. Âiþe de; Peygamberimiz Aleyhisselamýn vefatýyla sonuçlanan hastalýðý sýrasýnda, Peygamberimiz Aleyhisselamýn:
“Ey Âiþe! Hayber’de tatmýþ olduðum zehirli etin sancýsýný zaman zaman duyuyorum!
Þu anda, kalbimin damarýnýn koptuðunu duymaktayým!” buyurduðunu bildirir.394
389 Vâkýdî, Megâzî, 2/678, Ebu Davud, 4/175, İbn Kesîr, Bidâye, 4/209.390 Vâkýdî, Megâzî, 2/679, Ýbn Sa’d, 8/314.391 Ebu Davud, 4/175, Hâkim, 3/219, Süheylî, 6/572.392 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/353, Vâkýdî, Megâzî, 2/679, Ýbn Sa’d, 8/314, İbn Kesîr, Bidâye, 4/210.393 Vâkýdî, Megâzî, 2/679, Ýbn Sa’d, 8/314, Ýbn Kayyým, 2/155.394 Buhârî, Sahîh, 5/137.
512 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Enes b. Malik de:“Resûlullah Aleyhisselamýn küçük dili üzerinde bu zehrin izini görür
dururdum!” demiþtir.395
Peygamberimiz Aleyhisselam; bu zehirlenme yüzünden þehit olarak vefat etmiþ, kendisini peygamberlikle þereflendiren Yüce Allah, þehitlikle de þereflendirmiþtir.396
Yahudi Kadını Zeyneb ile Hayber Yahudilerinin Sorguya Çekilmeleri
Peygamberimiz Aleyhisselam, adam gönderip, Yahudi kadýný Zeyneb binti Hâris’i getirtti.397
Ona:“Bu davar kebabýný, þu küreði sen mi zehirledin?” diye sordu.Zeyneb:“Zehirlediðimi, sana kim haber verdi?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Þu önümde bulunan kürek kemiði haber verdi” buyurdu.Zeyneb:“Evet! Ben zehirledim!” diyerek suçunu itiraf etti.398
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Sen bunu ne için yapmak istedin?” diye sordu.399
Zeyneb:“Sen benim babamý, amcamý ve kocamý öldürdün! Kavmime, senin
yapmadýðýn kalmadý!400
Senin için, kendi kendime:‘Eðer o gerçekten peygamberse, yaptýðým þey, kendisine muhakkak
Allah tarafýndan haber verilir.401 Zehir ona zarar vermez!Eðer o bir yalancý ise, bir hükümdarsa, bu zehirden ölür de, biz böylece
kendisinden kurtulmuþ, rahata ermiþ oluruz!’ dedim!” dedi.402
395 Müslim, 4/1721.396 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/353, Taberî, Târîh, 3/95, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/222, Ýbn Kayyým, 2/155, İbn
Kesîr, Bidâye, 4/210, 211.397 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Vâkýdî, Megâzî, 2/678, Ebu Davud, 4/174, Taberî, Târîh, 3/95.398 Vâkýdî, Megâzî, 2/678, Ebu Davud, 4/174, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/222, İbn Kesîr, Bidâye, 4/210.399 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Vâkýdî, Megâzî, 2/678, Ebu Davud, 4/174, İbn Kesîr, Bidâye, 4/210.400 Ýmam Muhammed, Siyer, 4/1421, Vâkýdî, Megâzî, 2/678.401 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Ýmam Muhammed, Siyer, 4/1421, Vâkýdî, Megâzî, 2/678, Taberî,
Târîh, 3/95, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/222.402 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Ýmam Muhammed, Siyer, 4/1421, Vâkýdî, Megâzî, 2/678, Ebu Dâvud,
4/174, Taberî, Târîh, 3/95, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/222.
513Hayber Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Allah, bunu bana yapacak gücü ve hakimiyeti sana vermemiþtir!” buyurdu.403
Ashab-ý Kiram, Peygamberimiz Aleyhisselama, Yahudi kadýný hak kýnda:
“Onu öldürelim mi?” diye sordular.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Hayýr!404 Ona ne dokunulacak, ne de iþkence yapýlacaktýr!405
Þu Hayber’de bulunan Yahudileri de benim yanýmda toplayýnýz!” buyurdu.
Yahudiler yanýnda toplanýnca, Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Ben sizden bir şeyler soracaðým. Bana doðru cevap verecek misiniz?” diye sordu.
Yahudiler:
“Evet, ey Ebu’l-Kasým! Doðru cevap vereceðiz!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Sizin babanýz kimdir?” diye sordu.
Yahudiler:
“Babamýz filan, filan!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Yalan söylediniz! Sizin babanýz, filan, filan!” buyurdu.
Yahudiler:
“Doðru söyledin!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Ben sizden bir şey daha soracaðým! Bana doðru cevap verecek misi-niz?” diye sordu.
Yahudiler:
“Evet, yâ Ebe’l-Kasým! Sana doðru cevap vereceðiz!
Biz sana yalan söylesek bile, sen, babamýzýn kim olduðunu bildiðin gibi, yalan söylediðimizi de bilirsin!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Cehennemlikler kimlerdir?” diye sordu.
403 Müslim, 4/1721, Ebu Davud, 4/173, 174.404 Ebu Davud, 4/173, Ýbn Kayyým, 2/155.405 Ýbn Kayyým, 2/155.
514 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yahudiler:
“Kýsa bir müddet, Cehennemde biz bulunacaðýz!
Sonra, oraya ardýmýz sýra giren sizler olacaksýnýz!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Haydi oradan! Vallahi, biz hiçbir zaman Cehennemde size halef olacak deðiliz!” buyurdu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Ben sizden bir şey daha soracaðým. Bana doðru cevap verecek misi-niz?” diye sordu.
Yahudiler:
“Evet, yâ Ebe’l-Kasým! Sana doðru cevap vereceðiz!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Þu davar kebabýný zehirlediniz mi?” diye sordu.
Yahudiler:
“Evet! Zehirledik!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Bunu yapmaya sizi sürükleyen nedir?” diye sordu.
Yahudiler:
“Eðer sen bir yalancý isen, zehirli kebabý yer, ölürsün, biz de senin elin-den kurtulur, rahata ereriz!
Eðer gerçekten peygambersen, zehir sana zarar vermez diye düþündük!” dediler.406
Hz. Safiyye’nin Kimliği ve Başkumandan Hakkı Olarak Peygamberimiz Aleyhisselam Tarafından Seçilişi
Hayber’in Kamus kalesi fethedilince, esir edilen kadýnlar arasýnda Hz. Safiyye ile amcasýnýn kýzý da bulunuyordu.407
Hz. Safiyye; Benî Nadîr Yahudilerinin reisi Huyey b. Ahtab’ýn kýzý olup, önce Sellâm b. Miþkem’le evlenmiþ, ondan ayrýlýnca da Kinane b. Rebi’ b. Ebi’l-Hukayk’la evlenmiþ, Hayber savaþlarýnda esir düþmüþ, Kinane b. Rebi’ b. Ebi’l-Hukayk’ýn öldürülmesiyle de, dul kalmýþtý.408
406 Ýbn Sa’d, 2/115, 116, Ahmed b. Hanbel, 2/451, Buhârî, Sahîh, 7/32, Ýbn Kayyým, 2/155, Zehebî, Târîh, s. 362, İbn Kesîr, Bidâye, 4/208, 209.
407 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/350.408 Ýbn Sa’d, 8/210.
515Hayber Gazası
Ýslâm mücahidlerinden Dýhye b. Halife, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelip:
“Ey Allah’ýn Peygamberi! Esir alýnan kadýnlardan, bana bir kadýn ver” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam da, ona:“Git, bir kadýn al!” buyurdu.Dýhye b. Halife de, Hz. Safiyye’yi aldý.Mücahidlerden birisi, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelerek:“Yâ Rasûlallah! Beni Kurayza ve Benî Nadîrlerin reisi Huyey’in kýzý
Safiyye’yi Dýhye’ye vermen, vallahi doðru olmaz! Onu ancak sen almalýsýn!” dedi.
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, Dýhye’yi yanýna çaðýrdý. Ona:“Safiyye’nin yerine, baþka bir kadýn al!” buyurdu409 ve Hz. Safiyye’nin
amcasýnýn kýzýný ona verdi.410
Bilal-i Habeþî Hz. Safiyye ile amcasýnýn kýzýný Yahudi erkeklerinden öldürülmüþ iki kiþinin yanýndan geçirirken, Hz. Safiyye’nin amcasýnýn kýzý onlarý görür görmez, çýðlýk kopardý, yüzünü yýrttý, topraklarý baþýna saçtý.411
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Bilal! Senden acýma duygusu sökülüp atýldý mý ki, bu kadýncaðýzlarý
ölülerinin yanýndan geçirdin?!” buyurdu.412
Hz. Safiyye’nin amcasýnýn kýzý için de:“Bu, þeytandan baþka bir şey deðildir.413 Onu yanýmdan uzaklaþtýrýn!”
buyurdu ve Hz. Safiyye’yi arka tarafýna almalarýný emretti ve onun üzerine omuz atkýsýný örttü.
Bunun üzerine, Müslümanlar, Peygamberimiz Aleyhisselamýn ganimet arasýndan baþkumandan hakký olarak Hz. Safiyye’yi seçtiðini anladýlar.414
Peygamberimiz Aleyhisselam; ganimet içinden -geleneðe göre- baþkumandan hakký olarak, ya bir köle, ya bir cariye, ya da bir at alýr ve buna Safiyy denirdi.415
409 Ahmed b. Hanbel, 3/102, Ebu Davud, 3/153.410 Vâkýdî, Megâzî, 2/674.411 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/350, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/220, 221.412 Ýbn Ýshak Ýbn Hiþam, 3/350, 351, Vâkýdî, Megâzî, 2/673, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/220, 221.413 Vâkýdî, Megâzî, 2/674, 675.414 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/350, 351.415 Ebu Yusuf, s. 22, Ebu Ubeyd, s. 19, Ebu Davud, 3/152.
516 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Safiyye’nin asýl adý Zeyneb olup, Peygamberimiz Aleyhisselam onu ganimet içinden seçip aldýðý için Safiyye adýyla anýldý.416
Hz. Safiyye’nin Gerdek Gecesinde Gördüğü Rüyası ve Müslüman Oluşu
Hz. Safiyye; Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayber’e geliþinden birkaç gün önce Kinane b. Ebi’l-Hukayk ile niþanlanarak develer boðazlanýp Yahu-dilere ziyafetler çekilmiþ ve Sülalim bölgesine gelin götürülmüþtü.417
Hz. Safiyye, gerdek gecesinde, düþünde; bir ayýn Medine tarafýndan gelip kucaðýna düþtüðünü görmüþ, bunu Kinane b. Ebi’l-Hukayk’a anlatýnca, Kinane öfkelenmiþ:
“Sen ancak Hicaz hükümdarý Muhammed’e varmak istiyorsun!” diyerek yüzüne bir tokat vurup gözünü gövertmiþ, morartmýþtý.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna getirildiði zaman, Hz. Safiyye’-nin gözünde o tokatýn izi duruyordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Nedir bu?” diye sorunca, Hz. Safiyye Peygamberimiz Aleyhisselama
hadiseyi anlattý.418
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona Ýslâmiyeti anlatýp:“Biz seni kendi dininde bulunuyorsun diye zorlayacak veya senin bu
halini hoþ görmeyecek deðiliz!419
Eðer sen Müslümanlýðý,420 Allah’ý ve Allah’ýn Resûlünü tercih eder-sen,421 ben seni kendime alýkoyacak, zevce edineceðim!422
Eðer Yahudiliði tercih edecek olursan, ben seni azad ederim, sen de gider, kavmine kavuþursun!” buyurdu.423
Hz. Safiyye; böyle azad edilip Peygamber zevcesi olarak kalmak veya kavminin yanýna dönmek hususlarýndan birini seçmekte serbest býrakýlýnca, azad edilip Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcesi olmayý ter-cih etti, seçti424 ve:
416 Zürkânî, 2/230.417 Vâkýdî, Megâzî, 2/674.418 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/351, Vâkýdî, Megâzî, 2/674, Ýbn Sa’d, 8/121, Belâzurî, Fütûh, 1/26, 27, Ýbn
Esîr, Kâmil, 2/221, Ýbn Kayyým, 2/152.419 Vâkýdî, Megâzî, 2/707.420 Ýbn Sa’d, 8/123.421 Vâkýdî, Megâzî, 2/707.422 Vâkýdî, 2/707, Ýbn Sa’d, 8/123.423 Ýbn Sa’d, 8/123.424 Ahmed b. Hanbel, 3/138.
517Hayber Gazası
“Yâ Rasûlallah! Sen beni Ýslâmiyete davet etmeden önce, konak yerine geldiðim zaman, ben Müslüman olmayý özlemiþ ve seni doðrulamýþ bulu-nuyordum.
Benim ne Yahudilikte bir emelim, ne de Hayber’de bir babam veya kardeþim var!
Sen beni küfür ile Ýslâmiyetten birini seçmekte serbest býrakýyorsun!
Allah ve Allah’ýn Resûlü, bana, azadlanmamdan ve kavmimin yanýna dönmemden daha sevgilidir!425
Evet! Ben Allah’ý ve Allah’ýn Resûlünü tercih ediyorum!” dedi.426
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam onu azad edip zevceliðe kabul buluyordu.427
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hayber’de Mücahidlere Yasakladığı Şeyler
Ensardan Rüveyfi’ b. Sabit’in bildirdiðine göre; Hayber günü, Peygam-berimiz Aleyhisselam ayakta dikilerek yaptýklarý bir hitabelerinde þöyle buyurdular:
“Allah’a ve ahiret gününe inanan bir erkek için, dölsuyu ile yabancý bir tarlayý sulamasý (yani esir kadýnlarla temasta bulunmasý) helâl olmaz!
Allah’a ve ahiret gününe inanan bir erkek için, esir bir kadýna -hayýzlý ise, hayýzdan temizlenmedikçe, hamile ise doðurmadýkça- dokunmak da, helâl olmaz!
Allah’a ve ahiret gününe inanan bir erkek için, bölüþülmedikçe, Müslümanlarýn ganimet mallarýndan bir hayvana zayýflatýp iade edinceye kadar binmek helâl olmaz!
Allah’a ve ahiret gününe inanan bir erkek için, Müslümanlarýn gani-met mallardan bir elbiseyi, eskitip iade edinceye kadar giymek helâl olmaz!”428
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber günü:
Ehlî eþeklerin etini yemeyi,
Her yýrtýcý, azý diþli hayvanýn etini yemeyi,
425 Ýbn Sa’d, 8/123.426 Vâkýdî, Megâzî, 2/707, Ýbn Sa’d, 8/121.427 Vâkýdî, Megâzî, 2/707, Ýbn Sa’d, 8/125, Ahmed b. Hanbel, 3/99.428 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/345, 346, Vâkýdî, Megâzî, 2/682, Ýbn Sa’d, 2/115, Ahmed b. Hanbel,
4/108, 109.
518 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ganimet mallarýný, bölüþülmeden, satmayý veya satýn almayý da yasakladý.429
Hayber’de muahede yapýldýktan sonra, bazý Yahudilerin Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelip:
“Bize ait bahçelere ashabýndan bazýlarý girerek oradan hububat ve sarýmsak aldýlar!?” diye þikâyetlenmeleri üzerine de, Peygamberimiz Aley-hisselam tarafýndan Abdurrahman b. Avf’a emir verilip:
“Resûlullah Aleyhisselam, ‘Muahede yapmýþ olanlarýn mallarýndan, hakkýnýz olandan baþka, hiçbir þey size helâl kýlýnmamýþtýr!’ buyuruyor!” diyerek mücahidlere seslenildi.430
Hayber Şehitleri
Hayber savaþýnda Ýslâm mücahidlerinden þehit olanlar, yirmiden fazla idi431
1. Rebia b. Eslem b. Sahbere,432
2. Sakf (Sýkaf) b. Amr b. Sumeyt,433
3. Rifâa b. Mesruh,434
4. Abdullah b. Ebi Ümeyye b. Vehb (Hübeyb veya Hubeyb),435
5. Biþr b. Berâ’ b. Ma’rur,436
6. Fudayl b. Numan,437
7. Mes’ud b. Sa’d,438
8. Mahmud b. Mesleme,439
9. Ebu Dayyah Sabit b. Numan,440
10. Hâris b. Hâtýb,441
11. Urve (veya Adiyy) b. Mürre b. Sürâka,442
12. Evs b. Fâid (veya Fâke veya Fâtik),
429 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/345, Beyhakî, Sünen, 9/125, Ýbn Seyyid, 2/133.430 Ýmam Muhammed, Siyer, 1/133.431 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 39.432 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/357, Vâkýdî, Megâzî, 2/699.433 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/357, Vâkýdî, Megâzî, 2/699, Ýbn Sa’d, 2/107.434 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/357, Vâkýdî, Megâzî, 2/699-700, Ýbn Sa’d, 2/107.435 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/357-358, Vâkýdî, Megâzî, 2/700.436 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358, Vâkýdî, Megâzî, 2/700.437 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358, Vâkýdî, Megâzî, 2/700.438 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358, Vâkýdî, Megâzî, 2/700.439 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358.440 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358, Vâkýdî, Megâzî, 2/700.441 Ayný kaynaklar.442 Ayný kaynaklar.
519Hayber Gazası
13. Evs b. Habib (veya Cebr el-Ensârî),14. Üneyf veya Hubeyb b. Vâile,443
15. Sabit b. Esle,444
16. Talha,445
17. Umâre b. Ukbe b. Abbâd b. Müleyl,446
18. Âmir b. Ekvâ,447
Âmir, Hayber Nâim kalesinde Merhab’la çarpýþmýþ, kýsa olan kýlýcý ile Merhab’ýn bacaðýna aþaðýdan yukarý doðru hýzla vurunca kýlýcýn aðzý kendi-sine yönelip kendi kýlýcýyla yaralanmýþ ve þehit olmuþtu. Kendisinin bu biçim-de ölüþü bazýlarýnca hayra yorulmamýþ, þehit sayýlmayacaðý sanýlmýþtý.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr! Hatta, ona iki ecir vardýr!” buyurmuþtur.448
19. Zenci köle çoban Yesar,449
20. Mes’ud b. Rebia,450
21. Evs b. Katâde,451
22. Ýsmi bilinmeyen bir bedevî.452
Yüce Allah hepsinden razý olsun!Hayber’de öldürülen Yahudilerin sayýsý ise 93 idi.453
Hayber Ganimetlerini Toplamak ve Bölüştürmekle Görevlendirilenler
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hayber ganimetlerini toplamak ve koru-mak görevini Ferve b. Amr el-Beyâzî’ye vermiþ, o da, Hayber ganimetlerini üç bölgede:
1. Natat,
2. Þýkk,
3. Ketibe kalelerinde toplamýþ bulunuyordu.454
443 Vâkýdî, Megâzî, 2/700, Ýbn Sa’d, 2/107.444 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358.445 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358.446 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/357, Vâkýdî, Megâzî, 2/700, Ýbn Sa’d, 2/107.447 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358, Vâkýdî, Megâzî, 2/700, Ýbn Sa’d, 2/107.448 Ýbn Sa’d, 2/111, Müslim, 3/1441.449 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358, Vâkýdî, Megâzî, 2/700, Ýbn Sa’d, 2/107.450 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358.451 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/358.452 Vâkýdî, Megâzî, 2/681, 700, Ýbn Sa’d, 2/107.453 Vâkýdî, Megâzî, 2/700, Ýbn Sa’d, 2/107.454 Vâkýdî, Megâzî, 2/680, Ýbn Sa’d, 2/107.
520 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mücahidler, emaneten aldýklarý silahlarýn hepsini Ferve b. Amr’a getirip teslim ettiler.455
Peygamberimiz Aleyhisselam, Zeyd b. Sabit’i de, Hayber gazasýna katýlan mücahidleri saymakla görevlendirdi.456
Hayber ganimetini hesaplamaya ve ayýrmaya, Zeyd b. Sabit’ten baþka, Selime oðullarýndan Cebbar b. Sahr’ýn da görevlendirildiði de rivayet edilir.457
Hayber Ganimetinin Kimlere ve Nasıl Bölüştürüldüğü
Hayber ganimeti, Hayber’de bulunsun bulunmasýn, Hudeybiye seferine katýlmýþ olanlar arasýnda bölüþtürüldü.458
Çünkü, Hayber ganimeti, Hudeybiye seferine katýlan Müslümanlara Yüce Allah tarafýndan Feth sûresinde (âyet: 20) va’d edilmiþ bulunuyordu.459
Onlar da, 1400 kiþi idiler.460 Ayrýca, 200 de atlý vardý.461
Menkul ganimet mallarý ilk önce beþ parçaya ayrýldý.Beþ parçadan birisinin üzerine “Allah’a ait,”Diðer parçalarýn üzerlerine de “Aðfal” sözleri yazýldý.Allah’a ait olan beþte bir parça, Peygamberimiz Aleyhisselama teslim
edildi.Peygamberimiz Aleyhisselam, diðer dört parçanýn satýþa çýkarýlmasýný,
satýn almak istedikleri þeylerin mücahidlere arttýrma yoluyla satýlmasýný emretti.
Ferve b. Amr el-Beyâzî’yi de, satýþ memuru yaptý.462
Satýlacak mallar hakkýnda da:“Allah’ým! Bunlara sürüm ihsan et!” diyerek dua etti.Ferve b. Amr der ki:“Halkýn, baþýma üþüþüp satýlacak mallarý iki günde tükettiklerini gör-
düm!“Halbuki, malýn çokluðundan, baþa çýkamayacaðýmýzý, kolay kolay satýp
kurtulamayacaðýmýzý sanmýþtým.
455 Vâkýdî, Megâzî, 2/680.456 Vâkýdî, Megâzî, 2/680, Ýbn Sa’d, 2/107, Diyarbekrî, 2/55.457 Ýbn Seyyid, 2/139, İbn Kesîr, Bidâye, 4/202.458 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/364, Vâkýdî, Megâzî, 2/684.459 Vâkýdî, Megâzî, 2/684.460 Ýbn Ýhak, Ýbn Hiþam, 3/322, Vâkýdî, Megâzî, 2/574, Ýbn Sa’d, 2/95, İbn Kesîr, Bidâye, 4/202.461 Vâkýdî, Megâzî, 2/689, Ýbn Sa’d, 2/107 İbn Kesîr, Bidâye, 4/202, Diyarbekrî, 2/55, Halebî, 2/690,
Zürkânî, 2/181.462 Vâkýdî, Megâzî, 2/680, Ýbn Sa’d, 2/107.
521Hayber Gazası
Resûlullah Aleyhisselam da kendisine teslim edilen beþte bir hisseden ev halký ile Abdulmuttalib oðullarý hanedanýnýn erkek ve kadýnlarýna, Müslümanlarýn yetimlerine ve isteyenlerine elbise, boncuk ve ev eþyasý verdi.463
Peygamberimiz Aleyhisselam, ganimet mallarýndan satýlanlarýn paralarýný mücahidler arasýnda bölüþtürdü.464
Hayber’e gelen Devsîlerle Eþ’arîlerin Hayber ganimetinden yarar lan-dýrýlmalarýný ashabýyla konuþtuktan sonra, onlara da hisse verdi.465
Menkul ganimetten beþte dört parçasý 1400 piyade ve 200 süvariye göre ve piyadelere birer; soy at ve develere de ikiþer hisse verilmek üzere 1800 parçaya bölündü.
Bunlar da, yüzer hisselik 18 kümede toplandý.466
Peygamberimiz Aleyhisselam; savaþa iki atla katýlanlara dördü iki at, biri de at sahibi olmak üzere beþ hisse verdi.
Ýki attan fazlasý için bir at hissesi verdi.Süveyd b. Numan, at üzerinde geceleyin Hayber evlerini gözet-
lerken attan düþüp eli kýrýlmýþ, Hayber’in fethine kadar, karargâhtan çýkamamýþtý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona da süvari hissesi verdi.467
Medine Yahudilerinden olup Peygamberimiz Aleyhisselamla birlikte Hayber savaþýna katýlan on Yahudiye de, Hayber ganimetinden bir şeyler verildi.
Yahudi Ebu’l-Lahm’ýn azadlý kölesi Umeyr:“Bana Hayber ganimetinden hisse ayrýldý. Ancak, ev eþyasý verildi.
Ben Hayber’de köle olarak bulundum. Peygamber Aleyhisselam, Hay-ber’i fethettiði zaman, bana bir kýlýç verdi ve ‘Bunu kuþan!’ buyurdu” demiþtir.468
Ýslâm ordusuna katýlan yirmi kadýna da ganimetten hisse ayrýlmamýþ, ancak kendilerine ganimetten bir şeyler verilmiþtir.469
Bu cümleden olmak üzere;
463 Vâkýdî, Megâzî, 2/680.464 Vâkýdî, Megâzî, 2/689, Ýbn Sa’d, 2/107.465 Ýbn Sa’d, 2/108.466 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/364, Vâkýdî, Megâzî, 2/689.467 Vâkýdî, Megâzî, 2/688, 689.468 Ebu Yusuf, s. 198.469 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/356, Vâkýdî, Megâzî, 2/685, 686.
522 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ümeyye binti Kays’a bir gerdanlýk,470
Ümmü’l-A’lâ’ya üç boncuk,Baþka birisine bir altýn küpe,Ümmü Sinan’a boncuktan ve gümüþten takýlar,Ümmü Umâre’ye kýrmýzý boncuk...Hâsýlý, yirmi kadýndan her birine boncuklar, kadife ve Yemen kumaþlarý
ve ikiþer dinar (altýn) verildi. Hayber’de bulunan veya orada doðan Müslüman çocuklarýna da, Hay-
ber ganimetinden az çok bir şeyler verildi.471
Gayrimenkul Ganimetlerin Bölüştürülmesi
Hayber arazisi ve varidatý; Þýkk, Natat ve Ketibe mülkleri olarak bölüþtürüldü.
Þýkk ve Natat mülkleri, Müslümanlarýn (beþte dört) hisselerine karþýlýk tutuldu.
Ketibe mülkleri ise, Allah’a ait (beþte bir) hisse olarak Peygamberimiz Aleyhisselama býrakýldý.472
Baþka rivayete göre; batan Hayber mülkleri, ilk önce her biri yüzer his-selik 36 kümeye ayrýldý.
Bundan, Natat ve Þýkk mülkleri, yüzer hisselik 18 küme halinde Müslü-manlar arasýnda bölüþtürüldü.
Vatîh, Ketibe ve Sülalim mülklerini ise Peygamberimiz Aleyhisselam iþletip; gelirlerinden, kendi ev halkýnýn geçimleri ile karþýlaþýlacak önemli hadiseleri, musibet ve felaketleri, halkýn umumî ihtiyaçlarýný, Medine’ye gele-cek heyetlerin masraflarýný karþýlamak üzere vakýf olarak elinde tuttu.473
Peygamberimiz Aleyhisselam, bundan, akrabalarý ile yetimlerin, yok-sullarýn, yolcularýn ve sulh için Medine’ye gidip gelmiþ olanlarýn yiyecek-lerini de karþýlamakta idi.
Nitekim, Muhayyýsa b. Mes’ud’a verdiði otuz vesk (deve yükü) arpa ile otuz vesk hurma bu mülklerin gelirlerindendi.474
Ganimetin Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne ayrýlan beþte bir parçasý da, dörde bölünüp:
470 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/357, Vâkýdî, Megâzî, 2/686.471 Vâkýdî, Megâzî, 2/686, 688.472 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/363.473 Ýbn Sa’d, 2/113, 114, Ebu Ubeyd, s. 79, Ebu Davud, 3/159, 160, Belâzurî, Fütûh, 1/28, 29.474 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/363, 364, Taberî, Târîh, 3/97.
523Hayber Gazası
Dörtte biri Allah ve Resûlü ve Resûlullahýn akrabalarý için, Ýkinci dörtte biri yetimler için,Üçüncü dörtte biri miskinler, yoksullar için,Dördüncü dörtte biri Müslümanlarýn yanlarýna gelen fakir konuklar için
ayrýlýrdý.475
Natat mülkleri 5’e,Þýkk mülkleri de 13’e bölündü.Bunlar da, 1400 piyade ve 200 süvari hissesi olmak üzere yüzer hisselik
18 gruba ayrýldý.Hisse sahiplerine hisselerini daðýtmak üzere, her yüz hisse için de birer
baþkan, yönetici tayin edildi.Yüzer hisselik onsekiz grubun isimleri:1. Hz. Ali grubunun hisseleri,2. Zübeyr b. Avvam grubunun hisseleri,3. Talha b. Ubeydullah grubunun hisseleri,4. Hz. Ömer grubunun hisseleri,5. Abdurrahman b. Avf grubunun hisseleri,6. Asým b. Adiyy grubunun hisseleri,7. Useyd b. Hudayr grubunun hisseleri,8. Belharis b. Hazrec grubunun hisseleri,9. Benî Beyâzâlar grubunun hisseleri,10. Benî Ubeydler grubunun hisseleri,11. Benî Selimelerden Benî Haramlar grubunun hisseleri,12. Benî Hâriselerden Ubeyd es-Sehham b. Evs’in hissesi (rivayete göre;
Ubeyd bu hisseyi Hayber ganimet hisselerinden satýn almýþtý),13. Benî Sâideler grubunun hisseleri,14. Benî Neccarlar grubunun hisseleri,15. Hârise b. Hâriseler grubunun hisseleri,16. Evsîler grubunun hisseleri,17. Gýfâr ve Eslemler gruplarýnýn hisseleri,476
18. Nâim’deki hisseler (Avf b. Hazrec oðullarý ile Müzeynelere ve ortaklarýna ait) idi.477
475 Ebu Ubeyd, s. 453.476 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/364, 365, Vâkýdî, Megâzî, 2/689, 690.477 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/365.
524 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam; Natat’ta Hav ve Süreyr mevkiinde ilk önce Zübeyr b. Avvam’ýn hissesini ayýrdý.
Ýkinci olarak Beyâzâlarýn,Üçüncü olarak Useyd b. Hudayr’ýnDördüncü olarak Benî Hâris b. Hazreclerin,Beþinci olarak Benî Avf b. Hazreclerle Müzeyneler ve ortaklarýnýn Nâi-
m’deki hisselerini ayýrdý.Bundan sonra, Þýkk’a çýktýlar.Þýkk’ta ilk ayrýlan hisse, Benî Aclanlarýn kardeþi Asým b. Adiyy’in hissesi
idi ki, Peygamberimiz Aleyhisselamýn hissesi de onun yanýnda idi.Sonra, Abdurrahman b. Avf’ýn,Sonra, Sâidelerin,Sonra, Neccarlarýn,Sonra, Hz. Ali’nin,Sonra, Talha b. Ubeydullah’ýn,Sonra, Gýfârlarla Eslemlerin,Sonra, Hz. Ömer’in,Sonra, Seleme b. Ubeyd ve Haram oðullarýnýn,Sonra, Hâriselerin hisselerini,Sonra, Abdu’s-Sehham’ýn hissesini,Sonra, Evslerin (ki, Ellefif diye anýlan ve Cüheyneler ile sair Araplardan,
Hayber savaþýna katýlanlara ait bulunan) hisseler topluluðunu ayýrdý.En sonra da, Peygamberimiz Aleyhisselamýn onlarýn sýrasýndaki hissesi
ayrýldý ki, Asým b. Adiyy’in hissesi içine düþmüþ bulunuyordu.
Hâs (veya Hals) Vadisi Mahsullerinin Bölüştürülmesi
Peygamberimiz Aleyhisselam, mülkleri bölüþtürdükten sonra, Ketibe’-nin Hâs (veya Hals) vadisindeki mülklerin buðday, arpa, hurma ve hurma çekirdeði vesair mahsullerini, ihtiyaçlarýna göre, akrabalarý, zevceleri, Müslüman erkek ve kadýnlar arasýnda þöyle bölüþtürdü:
1. Hz. Fâtýma’ya 200 vesk (yük, yani 12.000 sa’),2. Hz. Ali’ye 100 vesk (yük),3. Üsâme b. Zeyd’e 200 vesk (yük),4. Hz. Âiþe’ye 200 vesk (yük),5. Hz. Ebu Bekir’e 100 vesk (yük),6. Akîl b. Ebu Talib’e 100 vesk (yük),
525Hayber Gazası
7. Hz. Cafer’in oðullarýna 50 vesk (yük),
8. Rebia b. Hâris’e 100 vesk (yük),
9. Salt b. Mahreme ile iki oðluna 100 vesk (bunun 40 veski Salt’a aitti),
10. Ebu Benîk’a 50 vesk (yük),
11. Rükâne b. Abdi Yezid’e 50 vesk (yük),
12. Kays b. Mahreme’ye 30 vesk (yük),
13. Ebu’l-Kasým b. Mahreme’ye 40 vesk (yük),
14. Ubeyde b. Hâris’in kýzlarýna 40 vesk (yük),
15. Benî Ubeyd b. Abdi Yezid’e 60 vesk (yük),
16. Evs b. Mahreme’ye 30 vesk (yük),
17. Mýstah b. Üsâse’ye ve Ýbn Ýlyas’a 50 vesk (yük),
18. Ümmü Rümeyse’ye 40 vesk (yük),
19. Nuaym b. Hind’e 30 vesk (yük),
20. Buhayne binti Hâris’e 30 vesk (yük),
21. Uceyr b. Abdi Yezid’e 30 vesk (yük),
22. Ümmü Hakîm binti Abdi Yezid’e 30 vesk (yük),
23. Cümâne binti Ebu Talib’e 30 vesk (yük),
24. Ýbn Erkam veya Ümmü’l-Erkam’a 40 vesk (yük),
25. Abdurrahman b. Ebu Bekir’e 40 vesk (yük),
26. Hamne binti Cahþ’a 30 vesk (yük),
27. Ümmü’z-Zübeyr’e 40 vesk (yük),
28. Dubâa binti Zübeyr’e 40 vesk (yük),
29. Ýbn Ebi Huneys’e 30 vesk (yük),
30. Ümmü Talib binti Ebu Talib’e 40 vesk (yük),
31. Ebu Basrâ’ya 20 vesk (yük),
32. Nümeyletü’l-Kelbî’ye 50 vesk (yük),
33. Abdullah b. Vehb’e ve iki kýzýna 90 vesk (yük) (bunun 40 veski iki oðluna aitti),
34. Ümmü Habibe binti Cahþ’a 30 vesk (yük),
35. Melkü b. Abde’ye 30 vesk (yük),
36. Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hz. Âiþe’den baþka olan bütün zev-celerine 700 vesk (yük),478
478 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/365, 367.
526 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
37. Abbas b. Abdulmuttalib’e 200 vesk (yük),
38. Kasým b. Mahreme b. Muttalib’e 50 vesk (yük),
39. Hind b. Üsâse’ye 30 vesk (yük),
40. Safiyye binti Abdulmuttalib’e 40 vesk (yük),
41. Husayn, Hatice ve Hind b. Ubeyde b. Hâris’e 100 vesk (yük),
42. Ümmü Hani binti Ebu Talib’e 40 vesk (yük),
43. Muhayyýsa b. Mes’ud’a 30 vesk (yük),
44. Ebu Süfyan b. Hâris b. Abdulmuttalib’e 100 vesk (yük),
45. Mikdad b. Amr’a 15 vesk (yük), (Mikdad b. Amr’ýn her yýl Hay-ber’den aldýðý bu 15 vesk arpa hakký, Muaviye b. Ebu Süfyan tarafýndan 100.000 dirheme satýn alýnmýþtýr)
Hz. Fâtýma ile Hz. Ali’nin 300 vesk hissesinden 85 veski arpa idi.
Üsâme b. Zeyd’in hissesinden 40 veski arpa, 50 veski hurma çekirdeði idi.
Salt b. Mahreme’nin hissesi, Vâkýdî’ye göre 40 deðil, 30 vesk idi.
Kays b. Mahreme’nin hissesi, Vâkýdî’ye göre, 30 vesk deðil, 50 vesk idi.
Ümmü Rümeyse’nin hissesinden 5 veski arpa idi.
Ebu Basrâ’nýn hissesi, 20 vesk deðil, 40 vesk idi.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcelerinden her birinin hissesine 80 vesk hurma, 20 vesk arpa düþmüþtü.479
Peygamberimiz Aleyhisselam tarafýndan yazdýrýlmýþ olan bir belgeye göre de; her yýl Hayber’in buðday mahsulünden:
Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcelerine 180’er vesk,
Hz. Fâtýma’ya 85 vesk,
Üsâme’ye 40 vesk,
Mikdad b. Amr’a 15 vesk,
Ümmü Rümeyse’ye 5 vesk buðday verilmiþtir.480
Ýhtimal ki, aradaki fark, arpa yerine buðday ekilmiþ olmasýndan ileri gelmiþtir.
Peygamberimiz Aleyhisselam; Abdullah es-Sakafî’nin zevcesi Zeyneb’e de 50 vesk hurma, 20 vesk arpa vermiþtir.481
479 Vâkýdî, Megâzî, 2/693, 695.480 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/367.481 Heysemi, 6/7.
527Hayber Gazası
Hisse Satışları
Peygamberimiz Aleyhisselam, Benî Gýfârlardan, hissesini satmak iste-yen bir kimsenin hissesini iki deveye satýn aldý. Sonra, ona:
“Ben, senden alacaðým hissenin sana vereceðimden hayýrlý ve sana vereceðimin alacaðým hisseden düþük olduðunu biliyorum.
Hal böyle olduðuna göre, sen istersen develeri alýp hisseni bana devret, istersen hisseni elinde tut, bana devretme!” buyurarak uyardý.
Gýfârî develeri aldý.Hz. Ömer de, Peygamberimiz Aleyhisselamýn ashabýndan satýn almýþ
olduðu Evsîlerin Lefif diye anýlan 100 kiþilik ganimet hissesini Peygambe-rimiz Aleyhisselamdan satýn aldý.
Muhammed b. Mesleme de, Eslemlerle Gýfârlarýn her ikisinin hisselerini kendilerinden satýn aldý ki, Eslemler yetmiþ küsur, Gýfarlar da, yirmi küsur kiþi olup her ikisi yüz kiþiyi bulmakta idiler.482
Hayber Yahudilerinin Hayber Topraklarını Yarıcı Olarak İşletmeleri
Hayber Yahudileri, hususan Vatîh ve Sülalim Yahudileri, kendilerine Peygamberimiz Aleyhisselam tarafýndan verilen eman ve söz üzerine, bütün mallarýný, mülklerini býrakarak Hayber’den çýkýp gideceklerdi.483
Peygamberimiz Aleyhisselamýn onlarý Hayber’den sürüp çýkarmak istediði sýrada, Yahudiler:
“Bizi Hayber’de býrak da, þu Hayber topraðýnda bulunalým, onlarý imar edelim, görüp gözetelim.484
Yâ Muhammed! Biz mal mülk sahipleriyiz.485 Mülk bakýmýný, iþlet me-sini, biz sizden daha iyi bilir ve baþarýrýz.486
Sen bu mülkleri bize iþlettir!” dediler.487
Hayber mülkleri üzerinde yarýcý olarak çalýþmak istediler.488
Gerçekten de, ne Peygamberimiz Aleyhisselamýn, ne de ashabýnýn Hay-ber mülklerine bakabilecek iþçileri bulunmadýðý gibi, kendilerinin orayý bizzat görüp gözetmeye de vakitleri yoktu.489
482 Vâkýdî, Megâzî, 2/690.483 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/351, 352, Ýmam Muhammed, Siyer, 1/279, Vâkýdî, Megâzî, 2/670, 671.484 Belâzurî, Fütûh, 1/26, Beyhakî, Sünen, 9/137.485 Ebu Yusuf, s. 50.486 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Ebu Yusuf, s. 50.487 Ebu Yusuf, s. 50.488 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352.489 Ebu Ubeyd, s. 79, Belâzurî, Fütûh, 1/26.
528 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ýstiyorsanýz, þu mallarý iþlemek üzere size vereyim, mahsul ve meyve-
ler aramýzda bölüþülsün!Sizi bu mallar üzerinde Allah’ýn durdurduðu müddetçe durdurayým!”
buyurdu.Hayber Yahudileri kabul ettiler.490
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sizi çýkarmak istediðimiz zaman, çýkarmamýz þartýyla!” diyerek ve
mahsulü yarý yarýya bölüþmek üzere, onlarla anlaþma yaptý.Hayber arazisini, böylece, onlara iþletti.491
Buna göre; Yahudiler çalýþacaklar, ekecekler, dikecekler, elde edile-cek ekin ve hurma mahsullerinin yarýsýný hizmetlerinin karþýlýðý olarak alacaklardý.492
Abdurrezzak’ýn Ýmam Zührî’den rivayetine göre de; Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber Yahudilerini, Hayber’den çýkýp gidecekleri sýrada yanýna çaðýrdý.
Mahsulünü yarý yarýya bölüþmek üzere Hayber hurmalýk ve ekinliklerini onlara teslim etti ve kendilerine:
“Allah sizi durdurdukça, bu iþ üzerinde duracaksýnýz” buyurdu.Hayber’de, ne Peygamberimiz Aleyhisselam, ne de ashabý hesabýna,
Yahudilerden baþka iþçi çalýþtýrýlmamýþtýr.493
Ketibe’de yetiþmiþ 400.000 hurma aðacý vardý.494
Peygamberimiz Aleyhisselam, mahsul zamanýnda Abdullah b. Revâha’yý, sonra da Cebbar b. Sahr’ý Hayber’e gönderir, mahsul ve meyveleri adalet ve hakkaniyet üzere tahminlettirip yarý yarýya bölüþtürürdü.
Abdullah b. Revâha, mahsulü tahminleyip ikiye böldükten sonra, iste-dikleri bölüðü almakta Yahudileri serbest býrakýr, yahut onlara:
“Siz tahminleyip bölünüz, birisini almakta beni serbest býrakýnýz” derdi.495
Buna raðmen, Yahudilerin Abdullah b. Revâha’ya:“Bize haksýzlýk ettin!” diyecek kadar ileri gittikleri olur, Abdullah b.
Revâha:
490 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/371, Ebu Ubeyd, s. 79.491 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Ebu Yusuf, s. 50, 51.492 Buhârî, Sahîh, 5/84, Belâzurî, Fütûh, 1/25, 26.493 Abdurrezzak, 5/372, 373.494 Ebu Davud, 3/161, Ýbn Kayyým, 2/162.495 Ebu Yusuf, s. 50.
529Hayber Gazası
“Ýsterseniz, bize düþen sizin olsun! Size düþen de bizim olsun!” diyerek olgunluk gösterirdi.496
Yahudiler, kadýnlarýnýn zinet takýntýlarýný toplayýp Abdullah b. Revâha’ya:“Bunlar senin olsun da, bize bölüþtürmede iyilik et! Göz yum!” dediler.Abdullah b. Revâha:“Ey Yahudi cemaati! Vallahi, siz bana Allah’ýn yaratýklarýnýn en sevim-
sizi ve iðrencisinizdir!Sizin bana teklif ettiðiniz ücret, bir rüþvettir. Rüþvet ise haramdýr! Biz
onu aðzýmýza koymayýz, yemeyiz!” dedi.497 Yahudiler:“Gökler ve yer durdukça, hak ve gerçek olan da budur!” diyerek,
rüþvetin kendilerince de haram olduðunu itiraf ettiler.498
Abdullah b. Revâha, mahsulü 40.000 vesk olarak tahminlemiþ, her iki tarafa yirmiþer bin vesk düþmüþtü.499
Hayber Yahudileri, Abdullah b. Süheyl’i öldürünceye kadar, Müslüman-lardan hiçbir sert muamele görmediler.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn vefatýndan sonra, Hz. Ebu Bekir de, Hayber Yahudileri hakkýnda ayný þekilde hareket etti.
Hz. Ebu Bekir’in vefatýndan sonra da, Hz. Ömer, Hayber Yahudileri hakkýnda, onlar iþi azýtýncaya kadar, böyle hareket etti.500
Hz. Ömer’in devrinde Müslümanlarýn elinde iþçiler çoðalmýþ, topraðý iþlemek kolaylaþmýþ, Yahudilere pek ihtiyaç kalmamýþtý.501
Ketibe’nin yýllýk hurma mahsulü tahminen 8.000 vesk idi. Bunun yarýsý olan 4.000 vesk hurma yarýcý olan Yahudilere býrakýlýyordu.
Ketibe’de ekilen arpanýn yýllýk hasýlatý 3.000 sa’ idi. Bunun yarýsý olan 1.500 sa’ arpayý Peygamberimiz Aleyhisselam alýyor, 1.500 sa’ýný da Yahu-dilere býrakýyordu.
1.000 sa’ tutan hurma çekirdeðinin de yarýsý Peygamberimiz Aleyhisse-lama aitti.
Peygamberimiz Aleyhisselam, bütün bu arpa ve hurma mahsulleriyle hurma çekirdeðinden, Müslümanlara vermekte idi.502
496 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/369, Taberî, Târîh, 3/98.497 Mâlik, 2/703, 704.498 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/369, Mâlik, 4, 2/704, Beyhakî, Sünen, 9/138.499 Ebu Ubeyd, s. 109.500 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/369, 371, Taberî, Târîh, 3/98.501 Ebu Ubeyd, s. 79, 80, 142.502 Vâkýdî, Megâzî, 2/693.
530 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kureyş Müşriklerinin Hayber Savaşında Yahudilerin mi, Yoksa Müslümanların mı Kazanacağı Hakkında
Birbirleriyle Bahse Girişmeleri
Peygamberimiz Aleyhisselam Hayber üzerine yürüdüðü zaman, savaþýn sonucu hakkýnda Kureyþ müþrikleri aralarýnda bahse giriþmiþlerdi.
Huvaytýb b. Abduluzzâ der ki:“Hudeybiye sulhundan Mekke’ye döndüðümde, Muhammed’in bütün
halka galebe çalacaðýna kanaat getirmiþtim.Fakat, þeytan beni Muhammed’e tâbi olmaktan kaçýndýrdý ve dinime
sarýlttýrdý!Abbas b. Mirdas es-Sülemî Mekke’ye, yanýmýza gelip Muhammed’in
Hayberliler üzerine yürüdüðünü ve Hayberler halkýnýn pek çok askerler topladýðýný ve Muhammed’in onlarýn elinden kolay kolay kurtulamayacaðýný bize haber verdi ve:
‘Kim isterse, Muhammed’in kurtulamayacaðý hakkýnda, onunla bahse girerim!’ dedi.
Ona:‘Ben de, seninle bahse girerim!’ dedim.Safvan b. Ümeyye ile Nevfel b. Muaviye:‘Ey Abbas! Ben senin yanýnda ve görüþündeyim!’ dediler.Kureyþîlerden bazýlarý, benim görüþüme meylettiler.Aramýzda, arttýra arttýra, 100 deveye kadar bahse giriþtik!Ben ve benim tarafýmý tutanlar:‘Muhammed galebe çalacaktýr!’ diyorduk.Abbas ve onun tarafýný tutanlar ise:‘Yahudiler ve müttefiki Gatafanlar, galebe çalacaktýr!’ diyorlardý.Sesler yükselmeye baþladý.Ebu Süfyan b. Harb:‘Lât üzerine yemin ederim ki; Abbas b. Mirdas tarafýný tutanlarýn bahsi
kaybedeceklerinden korkuyorum!’ dedi.Safvan b. Ümeyye kýzdý ve:‘Senin korkak olduðunu anladým!’ dedi.Ebu Süfyan sustu.”Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayberlileri yendiði haberi gelince,
Huvaytýb b. Abduluzzâ, kesiþtiklerini,503 yani 100 deveyi aldý.504
503 Vâkýdî, Megâzî, 2/701, 702.504 Belâzurî, Ensâb, 1/352.
531Hayber Gazası
Haccac b. Ilâtü’s-Sülemî’nin Peygamberimiz Aleyhisselamdan İzin Alıp Mekke’deki Mallarını Toplamaya Gidişi
Hayber’in fethedildiði sýrada, Haccac b. Ilâtü’s-Sülemî, Peygamberimiz Aleyhisselama:
“Yâ Rasûlallah! Benim gerek Mekke’deki karým Ümmü Þeybe binti Ebi Talha’nýn yanýnda, gerek Mekkeli tüccarlarda daðýnýk bir halde mallarým var.505
Yâ Rasûlallah! Bana izin ver de,506 gidip bu mallarýmý alayým.Eðer Müslüman olduðumu anlarlarsa, mallarýmdan hiçbir þeyi ele geçi-
remem” dedi.507
Peygamberimiz Aleyhisselam ona izin verince, Haccac:“Yâ Rasûlallah! Mallarýmý kurtarabilmem için, senin hakkýnda uygun-
suz bir şeyler söylemem de gerekecektir.508
Senin hakkýnda uygunsuz þeyler söylemem de bana helâl olur mu?” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, kendisi hakkýnda istediðini söylemesine de izin verdi.509
Haccac der ki:“Mekke’ye gittim. Seniyetü’l-Beyzâ -ki, Ten’im’dedir- mevkiine eriþince,
orada Kureyþ müþriklerinden bazý kiþiler buldum ki, onlar Resûlullah Aleyhisselamýn Hayber üzerine yürüdüðünü haber almýþlardý.
Hayber’in Hicaz ülkesinde en mamur, en bol mahsul veren, ucuzluk, ayný zamanda sarp ve saðlam, savaþ erleri çok olan bir yer olduðunu da biliyorlar; giden, gelen yolculardan, harekât sonucu hakkýndaki haberleri iþitmek ve öðrenmek istiyorlardý.
Hayber harekâtýnýn sonucu hakkýnda aralarýnda mal koyup bahse de giriþmiþ bulunuyorlardý.
Onlar, beni görünce:‘Vallahi, haber bundadýr!’ dediler.Bana:‘Ey Ilât’ýn oðlu! Hoþgeldin! Þu akrabalýk baðlarýný kesen kiþi hakkýnda
sende bir haber var mý?’ dediler.
505 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/359.506 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/359, Vâkýdî, Megâzî, 2/702.507 Vâkýdî, Megâzî, 2/702.508 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/359, Vâkýdî, Megâzî, 2/702.509 Abdurrezzak, 5/566, Ahmed b. Hanbel, 3/138.
532 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Onlara:‘Söyleyeceklerimi gizli tutmak þartýyla, evet!’ deyince, gizli tutacaklarýna
söz verdiler ve:‘Yâ Ebâ Muhammed! Haydi, bize haber ver! Biz, o akrabalýk baðlarýný
kesip atmýþ olan kiþinin Hayber üzerine yürüdüðünü iþittik.Hayber bir Yahudi memleketidir ve Hicaz’ýn en mamur ve mahsuldar
bir yeridir’ dediler.510
Onlar, benim Müslüman olduðumu bilmiyorlardý.511
Onlara:‘Muhammed’in Hayber üzerine yürüdüðünü, ben de iþittim.512 Bu
hususta edindiðim, getirdiðim haber, sizi sevindirecek mahiyettedir!’ der demez, devemin yanýný sardýlar, üzerime örüldüler, sabýrsýzlandýlar:
‘Ey Haccac! Haydi, ne olduðunu bize tezce söyleyiver! Bildiriver!’ dedi-ler.513
Kendilerine:‘Muhammed’le ashabý, þimdiye kadar, çarpýþmayý, savaþmayý Hayberli-
lerden daha iyi bilen baþka bir kavimle karþýlaþmamýþtý.Hayberliler, asker toplamak üzere Arap kabilelerine de baþvurmuþlar,
on bin kiþilik bir ordu toplamýþlardý.514
Muhammed’le ashabý, hiçbir zaman bir benzerini daha iþitmediðiniz bir bozguna, yenilgiye uðradý!515
Muhammed’in ashabý, hiçbir zaman bir benzerini daha iþitmediðiniz bir öldürülüþle öldürüldüler!516
Muhammed de, esaretin en biçimsizi ile esir edildi!517
Hayberliler:‘Muhammed’i biz öldürmeyelim, Mekkelilere gönderelim de, onu Mek-
keliler, öldürülmüþ olan adamlarýna karþýlýk, kendileri, gözleri önünde öldürsünler!518
Yahut, onu bizden ve onlardan öldürülenlere karþýlýk, Mekkelilerin göz-leri önünde, biz öldürelim!
510 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/360, Vâkýdî, Megâzî, 2/703.511 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/360.512 Vâkýdî, Megâzî, 2/703.513 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/360, Vâkýdî, Megâzî, 2/703.514 Vâkýdî, Megâzî, 2/703.515 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/360, Vâkýdî, Megâzî, 2/703.516 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/360.517 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/360, Vâkýdî, Megâzî, 2/703.518 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/360.
533Hayber Gazası
Onlar, eski hallerinin iadesi için kavim ve kabilelerine baþvurarak sizden eman dileyecek olurlarsa, onlarýn size yaptýklarýný siz de onlara yapmadýkça, dileklerini kabul etmeyiniz!’ dediler’ dedim.519
Sonra, Mekke’ye geldik. Müþrikler, Mekke’de:‘Bu Haccac, size haber getirdi. Muhammed esir edilmiþ!520 Onun
yanýnýza getirilmesini bekleyiniz! Mekke’ye getirilince, kendisi, gözlerini-zin önünde öldürülecek!’ diyerek baðýrdýlar.”521
Haccac’ın Mekke’de Müşriklerdeki Alacağını Müşriklere Toplatışı
“Kureyþ müþriklerine:‘Mekke’deki mallarýmý, borçlulardaki alacaklarýmý toplamak hususunda
siz de bana yardým ediniz ki, hezimete uðrayan Muhammed ile ashabýnýn satýlacak ganimet mallarýný satýn almakta baþka tüccarlar benden önce davranmadan Hayber’e kendim yetiþmek istiyorum!’ dedim.
Mekkeliler, hemen kalkýp Mekke’deki mallarýmý (alacaklarýmý) toplayýp verdiler.522
Müþrikler, sevine sevine içkiler içtiler.523
Sonra, karýmýn yanýna vardým.Onun yanýnda da, bana ait mallar bulunuyordu.524 Ona:‘Haydi, yanýndaki mallarýmý525 toplayýp yanýma getiriver!526 Tüccar-
lar benden önce davranmadan Hayber’e yetiþeceðim!527 Muhammed ile ashabýnýn satýlacak ganimetlerinden biraz þeyler satýn almak istiyorum.
Çünkü, onlar Hayberliler tarafýndan yenilgiye uðratýlarak kanlarý helâlleþtirilmiþ, mallarý da yaðmalanmýþtýr!’ dedim.
Bu acý haber, Mekke’de çabucak yayýlmýþtý.Müslümanlar, tasalarýndan mahvoldular!Müþrikler ise, sevinçlerinden kaplarýna sýðmadýlar.”528
519 Vâkýdî, Megâzî, 2/703.520 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/382.521 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/360, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/382.522 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/260, Vâkýdî, Megâzî, 2/703, Ýbn Sa’d, 4/269.523 Yakubî, 2/57.524 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/360, Vâkýdî, 2/703, Ýbn Sa’d, 4/269.525 Ziynet eþyasýyla birtakým emtiayý (Abdurrezzak, 5/468, Ahmed b. Hanbel, 3/138, 139).526 Abdurrezzak, 5/466, Ahmed b. Hanbel, 3/138.527 İbn İshak, İbn Hişam, 3/360, Vâkýdî, 2/703, Ýbn Sa’d, 4/270528 Abdurrezzak, 5/466, 467, Ahmed b. Hanbel, 3/138.
534 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Abbas’ın Üzüntüden Bayılışı
Hz. Abbas, bu haberi iþitir iþitmez, arkasýnýn üzerine yýkýldý.529 Evine güçlükle götürüldü.530
Hz. Abbas’ý, oðlu Kusem sedirine yatýrdý.531
Hz. Abbas, kapýsýnýn açýk tutulmasýný emretti.Kapýnýn önünde toplanan kadýn erkek Müslümanlar, iþittikleri haberi
doðru sanarak, küfür ve azgýnlýðýn bu galebesinden mahvolmuþ gibi idiler.Hz. Abbas ise, üzüntüsünü, tasasýný belli etmemek için, düþmanlara
duyuracak derecede sesini yükselterek recez söylüyordu.Müslümanlar Hz. Abbas’ýn durumunun iyi olduðunu görünce,
ferahladýlar, zindeleþtiler ve güçlendiler.532
Hz. Abbas’ın Acı Haberi Haccac’dan Soruşturması
Hz. Abbas, kölesi Ebu Zübeybe’yi533 yanýna çaðýrdý ve ona:
“Haccac’a git! Abbas, sana ‘Þâný en yüksek, en yüce olan Allah aþkýna! Senin aðzýndan verilmiþ olan haber gerçek midir?534 Senin getirdiðin haberin mahiyeti nedir? Senin söylediðin nedir? Allah’ýn (Resûlüne ve Müslümanlara) va’d ettiði hayýr, senin getirdiðin haber olamaz! (Getirdiðin haberle baðdaþamaz!)’ diyor, de!” dedi.
Haccac, Hz. Abbas’ýn kölesine:
Ebu’l-Fadl’a benden selam söyle!
Evlerinden, ýssýz, tenha bir yer hazýrlasýn!
Ben kendisinin yanýna geleceðim.
Vereceðim haber kendisini sevindirecektir.535
Yalnýz, benden iþittiklerini gizli tutsun!” dedi.536
Ebu Zübeybe, Hz. Abbas’ýn kapýsýnýn önüne gelip kavuþunca:
“Müjde yâ Ebe’l-Fadl!” diyerek seslendi.
Hz. Abbas, sevincinden sýçrayýp kalktý ve Ebu Zübeybe’nin alnýndan öptü.
529 Vâkýdî, Megâzî, 2/703, 704, Abdurrezzak, 5/467, Ýbn Sa’d, 4/270, Ahmed b. Hanbel, 3/138.530 Vâkýdî, Megâzî, 2/704.531 Abdurrezzak, 5/467, Ahmed b. Hanbel, 3/138.532 Vâkýdî, Megâzî, 2/704.533 Vâkýdî’ye göre; Ebu Zübeyne.534 Vâkýdî, Megâzî, 2/704, Ýbn Sa’d, 4/270.535 Abdurrezzak, 5/467, Ahmed b. Hanbel, 3/138.536 Vâkýdî, Megâzî, 2/704, Ahmed b. Hanbel, 4/270.
535Hayber Gazası
Ebu Zübeybe Haccac’ýn söylediklerini bildirince, sevincinden, Ebu Zübeybe’yi azad etti537 ve:
“On köle daha azad etmek boynuma borç olsun!” dedi.538
Haccac der ki:“Tüccar çadýrlarýndan bir çadýrýn içinde bulunduðum sýrada, Abbas b.
Abdulmuttalib gelip yanýmda durdu ve:‘Ey Haccac! Senin þu getirmiþ olduðun haberin içyüzü nedir?’ diye
sordu. Kendisine:‘Sana onu emanet olarak söyleyecek olursam, gizli tutabilecek misin?’
diye sordum.‘Evet! Gizli tutacaðým!’ dedi.‘Öyle ise, þimdi sen benden biraz geri dur! Ben seninle bir tenhada
buluþurum!Görüyorsun ki; þimdi ben halk üzerinde alacaðým olan mallarýmý topla-
maya uðraþýyorum.
Ben bu iþlerden boþalýncaya kadar, yanýmdan ayrýlýp git!’ dedim.
Mekke’deki bütün mallarýmý toplama iþini bitirdikten ve yola çýkmak üzre derlenip toparlandýktan sonra Abbas’la buluþtum.”539
Haccac’ın Hz. Abbas’a Hayber’in Fethedilmiş Olduğunu Bildirişi
Haccac, bir gün, öðle vaktinde Hz. Abbas’ýn yanýna gelip, ona:“Allah aþkýna! Benden iþiteceðin haberleri, üç gün, hiç kimseye söyle-
meyeceksin!” diye yemin verdi.Hz. Abbas da, üç gün içinde bu hususta hiç kimseye hiçbir þey söyle-
meyeceðine yemin etti.540
Haccac:“Yâ Ebe’l-Fadl! Sana söyleyeceklerimi muhakkak gizli tutmalýsýn. Üç
gün içinde Mekkelilerin arkamdan gelip beni yakalamalarýndan korkarým.Üç gün sonra, istediðini söyleyebilirsin” dedi.
537 Abdurrezzak, 5/467, Ahmed b. Hanbel, 3/138.538 Vâkýdî, Megâzî, 2/704.539 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/360, 361, Taberî, Târîh, 3/97.540 Vâkýdî, Megâzî, 2/704, Ýbn Sa’d, 4/361.
536 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Abbas:“Öyle yaparým” diye söz verdi.541
Haccac:“Ben Müslüman olmuþumdur.Karýmýn yanýnda ve Mekke halký üzerinde de bir hayli alacaklarým
vardý. Eðer Müslüman olduðumu anlasalardý, bana hiçbir þey vermezlerdi.542
Vallahi, ben Resûlullah Aleyhisselamý, o kardeþinin oðlunu, Hayber’i fethetmiþ, orada Hayber ganimetinden Allah ve Resûlünün hisselerini ayýrýp almýþ, sahabilerine hisselerini daðýtmýþ, Hayber hükümdarýnýn kýzý Safiyye ile de evlenmiþ olarak gerimde býrakmýþ bulunuyorum!” dedi.543
Hz. Abbas:“Ey Haccac! Sen neler söylüyorsun?!544
Ben Hayber’i iyi bilirim. Orasý, Hicaz’ýn en mamur, en verimli, en ucuz-luk ve bolluk bir yeridir.
Hayberliler ise sayýca çoklukturlar, savaþ için çok hazýrlýklý ve güçlü-dürler!
Gerçek mi dersin bu söylediklerin?!” dedi.545
Haccac:“Evet! Vallahi, iþ böyledir!546
Ebi’l-Hukayk’ýn oðlu öldürüldü!547
Resûlullah Aleyhisselam, Huyey’in kýzý Safiyye’yi kendisine ayýrdý ve azad edip zevceliðe kabul olunmak veya ev halkýna iade edilmek arasýnda serbest býraktý.
O da, azadlanýp zevce olmayý tercih etti.Ben, buraya alacaklarýmý toplayýp götürmek için gelmiþ bulunuyorum.Resûlullah Aleyhisselamdan izin istedim. Ýstediðimi söylemem için de,
kendisi bana izin verdi.Sen benden iþittiklerini üç gün gizli tut, sonra istediðini söyle!548 Ýþini
açýkla!
541 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/361.542 Vâkýdî, Megâzî, 2/704, Ýbn Sa’d, 4/270.543 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/361, Vâkýdî, Megâzî, 2/704, Ýbn Sa’d, 4/270.544 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/361.545 Vâkýdî, Megâzî, 2/704.546 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/361, Vâkýdî, Megâzî, 2/704.547 Vâkýdî, Megâzî, 2/704, Ýbn Sa’d, 4/270.548 Abdurrezzak, 5/467, 468, Ahmed b. Hanbel, 3/138.
537Hayber Gazası
Vallahi, o, senin hoþuna gidecek bir halde ve durumdadýr!” dedi.Hz. Abbas, üç gün geçince, üzerine kaftanýný giydi, koku süründü,
asasýný eline aldý.549 Haccac b. Ilât’ýn evine kadar gitti. Kapýyý çaldý ve:“Haccac nerede?” diye sordu.Haccac’ýn karýsý:“Yahudilerin hezimete, yenilgiye uðrattýklarý Muhammed ile ashabýndan
aldýklarý ganimet mallarýný baþka tüccarlardan önce davranýp satýn almak üzere Hayber’e gitti.550
Ey Ebe’l-Fadl! Allah seni hor ve hakîr etmesin!Sana eriþmiþ olan haber, bize de çok aðýr ve çetin geldi!” dedi.Hz. Abbas:“Evet! Allah beni hor ve hakîr etmemiþtir ve hamdolsun, vâki olan da
ancak hoþlandýðýmýz, arzuladýðýmýz þeyden ibarettir:Yüce Allah, Resûlüne Hayber’in fethini müyesser kýlmýþ, onlarýn gani-
met mallarý Müslümanlar arasýnda bölüþülmüþ, Resûlullah Aleyhisselam Safiyye’yi kendisine seçmiþtir! Eðer sana kocan lâzýmsa, git, ona kavuþ!551 Kocan Haccac Müslüman olmuþ ve Resûlullah Aleyhisselamla Hayber’in fethinde bulunmuþtur.
Sen, onun dinini istemedikçe, karýsý deðilsindir!O, buraya malýný alýp götürmek için gelmiþ, malýný alýnca da, senden ve
senin ailenden kaçmýþtýr!” dedi.Kadýn:“Yâ Ebe’l-Fadl! Gerçek mi söylüyorsun?!” diye sordu.Hz. Abbas:“Evet! Vallahi, söylediklerim gerçektir!” dedi.552
Kadýn:“Vallahi, sanýrým ki, sen herhalde doðru söylüyorsundur” dedi.Hz. Abbas:“Ben vallahi doðru söylüyorum! Ýþ, sana haber verdiðim þekildedir”
dedi.553
Kadýn:“Bunlarý sana kim haber verdi?” diye sordu.
549 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/361, Vâkýdî, Megâzî, 2/705, Ýbn Sa’d, 4/270.550 Vâkýdî, Megâzî, 2/705, Ýbn Sa’d, 4/270.551 Abdurrezzak, 4/468, Ahmed b. Hanbel, 3/139, Ýbn Kayyým, 2/156.552 Vâkýdî, Megâzî, 2/705, Ýbn Sa’d, 4/270.553 Abdurrezzak, 5/468, Ahmed b. Hanbel, 3/139, Ýbn Kayyým, 2/156.
538 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Abbas:“Sana acý haberi veren, haber verdi!” dedi.554
Kadýn:“Söylediklerin, inanýlabilecek, güvenilebilecek þeylerdir. Sen herhalde
doðrusundur, doðru söylüyorsundur!” dedi, kalkýp durumu ailesi halkýna haber verdi.
Hz. Abbas’ın Kâbe’yi Tavaf Etmesi ve Kureyş Müşrikleriyle Konuşması
Hz. Abbas, Haccac b. Ilât’ýn evinden dönüp Kâbe Mescidine kadar gitti.Kureyþ müþrikleri, o sýrada, Haccac’ýn iþini konuþuyorlardý.555
Hz. Abbas, Kâbe’yi tavaf etti.556
Müþrikler Hz. Abbas’a ve onun haline bakýyorlar; kaþlarýyla, gözleriy-le birbirlerine iþaret ederek kendisinin felâket ve musibet karþýsýndaki soðukkanlýlýðýna ve dayanýklýðýna þaþýyorlardý.
Beytullah’ý tavaf sýrasýnda,557 ona:“Yâ Ebe’l-Fadl! Senin bu halin, vallahi, musibet ve felaket ateþine karþý
son derecede bir dayanýklýlýk ve soðukkanlýlýktýr!558
Sen üç günden beri hiç görünmedin, nerede idin?559
Sana, senin baþýna (bir daha) hayýrdan baþka bir şey gelmesin!” dedik-lerinde, Hz. Abbas:
“Evet! Allah’a hamdolsun ki, bana hayýrdan baþka bir şey de gelme-miþtir.560
Hayýr! Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederek size bildiririm ki; Muhammed Aleyhisselam Hayber’i fethetmiþ ve (fethi gerçekleþtirmek üzere de) onlarýn reisi Huyey b. Ahtab’ýn kýzý Safiyye ile orada evlenmiþ, Hayber’deki mallara ve her þeye el koymuþtur! Þimdi, Hayber’deki bütün mallar onun ve ashabýnýndýr!561
554 Ýbn Kayyým, 2/156.555 Vâkýdî, Megâzî, 2/705, Ýbn Sa’d, 4/270.556 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/361.557 Vâkýdî, Megâzî, 2/705.558 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/361, Vâkýdî, Megâzî, 2/705.559 Vâkýdî, Megâzî, 2/705.560 Abdurrezzak, 5/468, Ahmed b. Hanbel, 3/139, Ýbn Kayyým, 2/156.561 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/361.
539Hayber Gazası
Yesrib ve Hayber’de Nadîr oðullarý Yahudilerinin görmüþ bulunduðunuz elebaþýlarý Ebi’l-Hukayk oðullarýnýn boyunlarý vurulmuþ,562 Hayber gani-metleri Müslümanlar arasýnda bölüþtürülmüþtür!” dedi.563
Kureyþ müþrikleri:
“Bunu sana kim haber verdi?564 Bu haberi sana kim getirdi?” diye sordular.
Hz. Abbas:
“Size o haberi getirmiþ olan kiþi, bu haberi de getirmiþ;565 bunu üç gün gizli tutmamý, açýklamamaklýðýmý benden istemiþtir.
Kendisi, buraya, Müslüman olarak ve buradaki mallarýný alýp götürmek üzere gelmiþtir.566
Malýný alýp Muhammed Aleyhisselamla ashabýna kavuþmak ve onun yanýnda bulunmak üzere, buradan savuþup gitmiþtir.567
Ýsterseniz, karýsýna haber salar, gidip gitmediðini sorabilirsiniz!” dedi.
Kureyþ müþrikleri, Haccac’ýn karýsýna hemen bir adam saldýlar.
Haccac’ý, karýsýnýn bile haberi olmadan, malýný alýp gitmiþ buldular.
Yaptýklarý soruþturma neticesinde, Hz. Abbas’ýn söylediklerinin hepsinin doðru olduðunu anladýlar.
Aradan beþ gün bile geçmemiþti ki, bu hususta Kureyþ müþriklerine haber geldi: Hayber’in gerçekten fethedildiði öðrenildi.568
Kureyþ müþrikleri, Mekkelilere:
“Ey Allah’ýn kullarý! Allah düþmaný569 Haccac bizi aldatmýþ!570 Mal-larýný toplayýp kaçmýþ!
Vallahi, biz bunun böyle olduðunu bilseydik, bizimle onun arasýnda iþ olur biterdi!” dediler.571
Hz. Abbas Müslümanlarýn yanlarýna gitti, durumu onlara haber verdi.
Evlerinden tasalý ve kaygýlý çýkan Müslümanlarýn yüzlerini güldürdü, kendilerini sevince boðdu.
562 Vâkýdî, Megâzî, 2/705, Ýbn Sa’d, 4/270.563 Abdurrezzak, 5/468, Ahmed b. Hanbel, 3/130.564 Vâkýdî, Megâzî, 2/705, Ýbn Sa’d, 4/270.565 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/361.566 Abdurrezzak, 5/468, Ahmed b. Hanbel, 3/139.567 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/361.568 Vâkýdî, Megâzî, 2/705, Ýbn Sa’d, 4/270.569 Müþrikler, “Allah düþmaný” yerine, “putlarýmýzýn düþmaný” deseler, gerçeği söylemiþ olurlardý.570 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/458.571 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/361.
540 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yüce Allah, Mekke’deki Müslümanlarýn üzerlerindeki bütün tasalarý, kaygýlarý müþriklerin üzerlerine itiverdi.572
572 Abdurrezzak, 5/468, 469, Ahmed b. Hanbel, 3/139, Ýbn Kayyým, 2/156, Heysemî, 6/155.
541Hayber'den Sonra
Sekizinci Bölüm
HAYBER'DEN SONRA
541Hayber Gazası
542 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
543Hayber'den Sonra
HAYBER'DEN SONRAk
Devsîlerin Medine’ye Gelişi ve Kendilerine Hayber Ganimetinden Hisse Verilişi
Devs kabilesinden ilk Müslüman olan kiþi, Tufeyl b. Amr idi ve onun Ýslâm’la þerefleniþi Ýslâm’ýn ilk yýllarýnda gerçekleþmiþti.
Hicretin 7. yýlýnda, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayber’de bulunduðu sýrada, Devs kabilesinden, Tufeyl b. Amr’a uyup Müslüman olan 70 veya 80 ev halký, Medine’ye hicret edip geldi.1
Gelenlerin 80 veya 90 ev halký olduklarý da rivayet edilir.2
Devsîler, Hayber’e kadar giderek, orada Peygamberimiz Aleyhisselamla buluþtular.3
Devsîler:“Yâ Rasûlallah! Bize savaþta sað yanýnda yer ver ve ‘Yâ Mebrûr!’ sözünü
de bize savaþ parolasý yap!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam, öyle yaptý.4
Peygamberimiz Aleyhisselam, Devsîlere, Hayber ganimetinden hisse verdi.5
Ebu Hureyre’nin ve Annesinin Müslüman Oluşu
Devs kabilesinden Tufeyl b. Amr’ýn Ýslâmiyete davetine ilk icabet eden, Ebu Hureyre idi.6 Ebu Hureyre, Devsîlerle Medine’ye gelirken, uzayýp
1 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/24, Vâkýdî, Megâzî, 2/636, Ýbn Sa’d, 4/239, 327, 1/353.2 Ýbn Abdilberr, 2/761, Zehebî, Siyer, 1/250.3 Ýbn Sa’d, 1/353.4 Ýbn Sa’d, 4/239, 1/353, Hâkim, 3/259, 260.5 Ýbn Sa’d, 1/353, 4/239.6 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 2/226.
543Hayber Gazası
544 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
giden gece yolculuðundan sýkýlýyor, (Medine’ye bir an evvel kavuþmak için) sabýrsýzlanýyor ve:
“Ey yolculuk gecesi! Ben býktým onun uzunluðundan ve sýkýntýsýndan!Fakat, kurtaran da odur beni küfür ve inkâr yurdundan!” mealli beyti
okuyordu.7
Ebu Hureyre, Devsîlerle birlikte Hayber’e vardýðý zaman, Peygambe-rimiz Aleyhisselam Natat kalesini fethetmiþ, Ketibe kalesini de kuþatmýþ bulunuyordu.8
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Hureyre’yi görünce, ona:“Sen kimlerdensin?” diye sordu.Ebu Hureyre:“Devs’tenim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben, Devs içinde kimi gördümse, onda hayýr gördüm!” buyurdu.9
Ebu Hureyre gelirken, yolda kölesini kaybetmiþti.Peygamberimiz Aleyhisselamla oturduðu sýrada, köle oraya çýkageldi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Hureyre’ye:“Ýþte, kölen geldi!” buyurdu.Ebu Hureyre:“Sen þahit ol ki, o hürdür! Ben onu Allah rýzasý için azad ettim!” dedi.10
Ebu Hureyre’nin “Ebu Hureyre” Künyesiyle Anılışının Sebebi
Ebu Hureyre, “Kedicik Babasý” demektir.Kendisine:“Sen ne için Ebu Hureyre künyesini aldýn?” diye sorulmuþtu.Ebu Hureyre:“Ben ev halkýma ait davarlarý güderdim. Benim bir de kediciðim vardý. Onu geceleri otlarýn içine koyardým. Gün-
düz olunca, onu yanýmda taþýr, onunla oynardým.Beni ‘Ebu Hureyre’ diye bununla künyelediler.11
Medine’de de bir gün, kaftanýmýn yeninin içinde bir kedicik taþýyordum.
7 Ýbn Sa’d, 4/326, Ahmed b. Hanbel, 2/286, Buhârî, Sahîh, 3/119, 120, 5/123.8 Ýbn Sa’d, 4/328.9 Tirmizî, Sünen, 5/685, Zehebî, Siyer, 2/425.10 Ýbn Sa’d, 4/326, Ahmed b. Hanbel, 2/286, Buhârî, Sahîh, 3/119, 120.11 Ýbn Sa’d, 4/329, Tirmizî, Sünen, 5/689, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/319, 320.
545Hayber'den Sonra
Resûlullah Aleyhisselam beni gördü ve bana:
‘Nedir bu?’ diye sordu.
‘Bir kediciktir!’ dedim.
Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam, bana:
‘Yâ Ebâ Hureyre! Ey Kedicik Babasý!’ buyurdu” demiþtir.
Bundan sonra, o hep Ebu Hureyre künyesiyle anýlmýþ,12 asýl adý unutulmuþtur.
***
Ebu Hureyre der ki:
“Anam müþrik bir kadýndý.
Kendisini Ýslâmiyete davet ettikçe, hep bundan kaçýnýr dururdu.
Yine, bir gün onu Ýslâmiyete davet etmiþtim.
Bana, Resûlullah Aleyhisselam aleyhinde, hoþlanmayacaðým sözler iþittirdi.
Aðlayarak, Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna vardým ve:
‘Yâ Rasûlallah! Ben anamý Ýslâmiyete davet edip duruyorum. O ise, hep bana karþý koyuyor.
Bugün, onu tekrar Ýslâmiyete davet etmiþtim. Kendisi bana senin aley-hinde, hoþlanmayacaðým þeyler söyledi.
Ebu Hureyre’nin anasýný hidayete erdirmesi için Allaha dua et!’ dedim.
Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam:
‘Allah’ým! Ebu Hureyre’nin anasýna hidayet ver, doðru yolu göster!’ diyerek dua etti.
Ben hemen Allah’ýn Peygamberinin bu duasýný anama müjdelemek için gittim.
Kapýnýn önüne geldiðim zaman, kapý kilitlenmiþ bulunuyordu.
Anam, ayaklarýmýn sesini iþitmiþti. Bana:
‘Ey Ebu Hureyre! Dur olduðun yerde!’ diye seslendi.
Ýçeriden, su çaðýltýsý iþittim.
Anam yýkanýp gömleðini giydi, baþörtüsünü baþýna almadan kapýyý açtý ve:
‘Gir içeri ey Ebu Hureyre!’ dedi.
Ýçeri girdim. Anam:
12 Ýbn Abdilberr, 4/1770, 1771, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/319.
546 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Eþhedü en lâ ilâhe illallah! Ve eþhedü enne Muhammeden abduhû ve resûlüh=Ben þehadet ederim ki; Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur! Ve yine þehadet ederim ki; Muhammed, Allah’ýn kulu ve resûlüdür!’ dedi.
Hemen, dönüp Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna vardým. Sevincimden aðlamakta idim.
‘Yâ Rasûlallah! Müjde! Allah senin duaný kabul etmiþ! Ebu Hureyre’nin anasýný Ýslâmiyete hidayet buyurmuþ!’ dedim.
Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam, Allah’a hamd ü sena etti ve:
‘Hayýrlý olsun!’ buyurdu.
‘Yâ Rasûlallah! Beni ve anamý bütün mü’min kullarýna sevdirmesi, onlarý da bize sevdirmesi için Allah’a dua etsen!’ dedim.
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Allah’ým! Þu kulcaðýzýný ve anasýný mü’min kullarýna sevdir. Mü’minleri de onlara sevdir!’ diyerek dua etti.
Artýk, beni iþiten ve gören hiçbir mü’min halk olunmadý ki, beni veya anamý sevmiþ olmasýn!”13
Hz. Cafer ve Arkadaşlarının ve Eş’arîlerin Habeşistan’dan Medine’ye Gelişi
Peygamberimiz Aleyhisselamýn amcasý Ebu Talib’in oðlu Hz. Cafer ile arkadaþlarýnýn ve Eþ’arîlerin Habeþ ülkesinden Medine’ye geliþleri, Hudey-biye muahedesinden sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayber’de bulunduðu sýrada,14 Hicretin 7. yýlýnda idi.15
Eþ’arîler, 52 veya 53 kiþi idiler.16
Ebu Mûsa el-Eþ’arî der ki:
“Biz Eþ’arîler Yemen’de iken, Peygamber Aleyhisselamýn ortaya çýkýþý haberi bize eriþmiþti.
Bunun üzerine, biz, ben ve iki kardeþim -ki, onlarýn biri Ebu Bürde, diðer Ebu Rühm olup, ben onlarýn en küçüðüyümdür- kavmimizden 53 veya 52 kiþi ile birlikte, Resûlullah Aleyhisselam tarafýna muhacir olarak yola çýktýk, bir gemiye bindik.
13 Ýbn Sa’d, 4/328, Ahmed b. Hanbel, 2/320, Müslim, 4/938, 939, Zehebî, Siyer, 2/428.14 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/3.15 Ýbn Sa’d, 4/34, Ýbn Abdilberr, 1/242.16 Ýbn Sa’d, 4/106, Buhârî, Sahîh, 5/80.
547Hayber'den Sonra
Gemimiz, bizi, havanýn elveriþsizliði yüzünden, Habeþ Necaþîsinin ülke-sine býraktý.17
Cafer b. Ebu Talib’le arkadaþlarý, Necaþî’nin yanýnda idiler.18
Orada, Cafer b. Ebi Talib19 ve yanýndaki arkadaþlarýyla buluþtuk.
Cafer:
‘Resûlullah Aleyhisselam bizi buraya yolladý ve burada bir müddet oturmayý bize emretti.
Siz de bizimle birlikte burada bir müddet oturun!’ dedi.20
Bunun üzerine, biz de orada, Cafer’in yanýnda oturduk.21
Nihayet, oradan gemiye bindirilerek Resûlullah Aleyhisselama gönde-rildik.22
Hep birlikte Medine’ye geldik.
Hayber’i fethettiði sýrada, Resûlullah Aleyhisselama kavuþtuk.23
Peygamber Aleyhisselam, bizlere de, Hayber ganimetinden pay ayýrdý veya o ganimetten bir şeyler verdi.
Halbuki, Hayber fethinde bulunmayan hiçbir kimseye, ganimetten hiç-bir þey vermedi, ancak Hayber’de kendisiyle birlikte olanlara pay verdi.
Bundan, Cafer ve arkadaþlarýyla birlikte gemimizde bulunanlarý müstes-na tutup, Hayber mücahidleriyle birlikte onlara da bir pay verdi.”24
Fedek Yahudileriyle Anlaşma Yapılması
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hayber üzerine yürüdüðü ve Hayber’e yaklaþtýðý sýrada, Muhayyýsa b. Mes’ud’u, Hayberlilerle olduðu gibi, Fedek-lilerle de çarpýþacaðýný bildirerek kendilerini korkutmak ve Ýslâmiyete davet etmek üzere, elçi olarak Fedek’e göndermiþti.25
Muhayyýsa’nýn, Hayber’den dönüldüðü sýrada gönderildiði de rivayet edilir.26
17 Buhârî, Sahîh, 5/80, Müslim, 4/1946, Zehebî, Siyer, 2/275.18 Ýbn Sa’d, 4/106.19 Buhârî, Sahîh, 5/80.20 Müslim, 4/1946.21 Buhârî, Sahîh, 5/80, Müslim, 4/106.22 Ýbn Sa’d, 4/106.23 Buhârî, Sahîh, 5/80, Müslim, 4/1946.24 Müslim, 4/1946.25 Vâkýdî, Megâzî, 2/706.26 Belâzurî, Fütûh, 1/33.
548 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Benî Kurayza Yahudileri Hendek savaþýnda görülen hýyanetleri üze-rine cezalandýrýldýklarý zaman, Hayber Yahudileri; Fedek, Vâdi’l-kurâ ve Teymâ Yahudilerini yanlarýna alarak Medine üzerine yürümeyi kararlaþtýrmýþlardý.27
Hicretin 6. yýlýnda, Sa’d b. Bekr oðullarý kabilesi de, Peygamberimiz Aleyhisselama karþý giriþecekleri askerî harekatta Hayber Yahudilerine yardým etmek üzere, Fedek’te toplanmýþlardý.28
Fedek’in Mevkii ve Tarihçesi
Fedek, Þam’ýn Hicaz bölgesinde ve Hayber tarafýndadýr.29
Fedek, Hicaz karyelerinden olup, Medine’ye iki veya üç günlüktür.
Fedek’te yerden fýþkýran sular ve pek çok hurma bahçeleri vardýr.
Buraya, Nuh Aleyhisselamýn torunu Fedek b. Hâm gelip konan ilk kiþi olduðu için, Fedek ismi verilmiþtir.30
Fedekli Yahudilerin Direnişleri
Muhayyýsa, Fedek’e varýp, Fedekli Yahudilere söyleyeceklerini söyledi.31
Ýki gün onlarýn yanlarýnda oturdu.Fedekliler durumu dikkatle gözetliyorlar ve:“Natat’ta, Âmir, Yâsir, Umeyr, Hâris ve Yahudilerin seyyidi, ulu kiþisi
Merhab var!Muhammed’in onlara yaklaþabilecek, dayanabilecek güçte olduðunu
sanmýyoruz!Çünkü, onlarýn yanýnda 10.000 savaþ eri bulunuyor!” diyorlardý.32
Muhayyýsa, onlarda barýþ meyli göremeyince, Peygamberimiz Aleyhis-selamýn yanýna dönmek istedi.
Fedek Yahudileri:“Biraz sabýrlý ol! Durumu kavmimizin büyükleriyle görüþüp konuþuncaya
kadar buradan ayrýlma!33
27 Vâkýdî, Megâzî, 2/530.28 Vâkýdî, Megâzî, 2/562, Ýbn Sa’d, 2/89, Belâzurî, Ensâb, 1/378, Yakubî, 2/73, Taberî, Târîh, 3/83,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/209, Diyarbekrî, 2/12, Halebî, 3/185.29 Ýbn Kayyým, 2/163.30 Semhûdî, 4/1281.31 Diyarbekrî, 2/58.32 Vâkýdî, Megâzî, 2/706.33 Diyarbekrî, 2/58.
549Hayber'den Sonra
Bizim için barýþ saðlamak üzere, seninle bazý adamlar gönderelim” dediler.34
Fedekliler, Hayber Yahudilerinin Peygamberimiz Aleyhisselama karþý kolayca savunabileceklerini, korunabileceklerini sanýyorlardý.
Çok geçmeden, Fedeklilere, Nâim halkýnýn ve onlarýn en babayiðitlerinin öldürüldükleri,35 Nâim kalesinin Peygamberimiz Aleyhisselam tarafýndan fethedildiði36 haberi geldi.
Fedeklilerin kollarý kýrýldý!37 Yüce Allah, onlarýn kalblerine büyük korku düþürdü.38
Muhayyýsa’ya:
“Sana söylemiþ olduðumuz þeyleri bizden iþitmemiþ ol! Gizli tut! Þu takýlar senin olsun!” diyerek, kadýnlarýndan topladýklarý birçok takýlarý vermek istediler!
Muhayyýsa:
“Hayýr! Sizden iþitmiþ olduðum sözler, Resûlullah Aleyhisselama haber verilecektir!” dedi.
Fedekli Yahudiler; yok edileceklerini anlayan Hayberli Yahudilerin, kanlarý baðýþlanýp bütün mal ve mülklerini býrakarak yurtlarýndan çýkýp gitmeyi istediklerini iþitince, bunlar da kanlarý baðýþlanmak, bütün mal ve mülklerini býrakarak yurtlarýndan çýkýp gitmek üzere anlaþma yapmaya isteklendiler.39
Fedek Yahudilerinin baþkaný Nun b. Yûþa, Fedekli Yahudilerden bazýlarýný yanýna alarak, Muhayyýsa ile birlikte Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi.
Bütün gayrimenkul mallarýnýn ürünlerini toplayýp yurtlarýndan gitmek, Peygamberimiz Aleyhisselama bir şey býrakmamak, geride bir kýrýk mallarý kalacak olsa gelip onu da almak þartýyla barýþ teklifinde bulundu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Fedekli Yahudilerin bu teklifini kabul etmedi.
Muhayyýsa, onlara:
34 Vâkýdî, Megâzî, 2/706, Diyarbekrî, 2/58.35 Vâkýdî, Megâzî, 2/706.36 Diyarbekrî, 2/58.37 Vâkýdî, Megâzî, 2/706.38 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/368, Taberî, Târîh, 3/98, Diyarbekrî, 2/58.39 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/352, Vâkýdî, Megâzî, 2/706, Belâzurî, Fütûh, 1/34, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2,
ks. 2, s. 40.
550 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Sizin korunabilecek ne gücünüz, ne savaþ erleriniz, ne de kaleleriniz var!
Resûlullah Aleyhisselam üzerinize yüz kiþi gönderecek olsa, hepinizi kendisinin yanýna sürer, getirirler!” dedi.40
Yahudiler, birçok konuþmalardan sonra,41 Fedek arazisinin yarýsý kendilerine býrakýlmak, yarýsý da Peygamberimiz Aleyhisselama ait olmak üzere anlaþma yapmaya razý oldular.
Peygamberimiz Aleyhisselam da bunu kabul etti ve buna göre anlaþma yaptý.42
Yapýlan anlaþmaya göre; Fedek arazisinin ve hurmalýklarýnýn yarýsý Pey-gamberimiz Aleyhisselama ait oluyordu.43
Fedek; Haþr sûresinin 6. âyetine göre, hiçbir askerî harekat yapýlmadan barýþ yoluyla fethedildiði için, Hayber’de olduðu gibi Müslümanlar arasýnda bölüþtürülmeyip, Peygamberimiz Aleyhisselama ait olmak üzere kaldý.44
Peygamberimiz Aleyhisselam, Fedek gelirlerinden konuklara har-cardý.45
Hakem b. Saîd b. Âs’ın Fedek ve Çevreleri Valiliğine Atanışı
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hakem (Abdullah) b. Saîd b. Âs’ý, Fedek ve çevreleri valiliðine tayin etti.46
Peygamberimiz Aleyhisselam; Fedek Yahudileriyle de anlaþma yaptýktan sonra, Hayber’den ayrýlýp Vâdi’l-kurâ’ya doðru yollandý.47
Vâdi’l-kurâ Gazası
Seferin Tarihi, Mevkii, Tarihçesi ve Sebebi
Vâdi’l-kurâ seferi, Hicretin 7. yýlýnda, Cumâde’l-âhire ayýnda, Peygam-berimiz Aleyhisselamýn Hayber’den dönüþü sýrasýnda vuku bulmuþtur.48
Vâdi’l-kurâ, Þam’la Medine arasýnda uzun bir vadidir.
40 Vâkýdî, Megâzî, 2/706, 707.41 Diyarbekrî, 2/58.42 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/368, Vâkýdî, Megâzî, 2/707, Belâzurî, Fütûh, 1/33, Diyarbekrî, 2/58.43 Ebu Ubeyd, s. 16, Belâzurî, Fütûh, 1/33, Yâkût, 4/238.44 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/368, Belâzurî, Fütûh, 1/33, 36, Yâkût, 4/238.45 Belâzurî, Fütûh, 1/33, Yâkût, 4/239.46 Ýbn Habib, s. 126, İbn Hazm, Cevâmi, s. 24.47 Vâkýdî, Megâzî, 2/707.48 Belâzurî, Ensâb, 1/352, Fütûh, 1/40, Ýbn Seyyid, 2/142.
551Hayber'den Sonra
Teymâ ile Hayber arasýnda bulunan Vâdi’l-kurâ’da birçok karyeler bulunduðu için, oraya Vâdi’l-kurâ adý verilmiþtir.49
Vâdi’l-kurâ, Medine’ye 7 geceliktir.50
Vâdi’l-kurâ, Hýcr ve Cinab, önce Kudâalarýn, sonra da Cüheyne ve Uzre-lerin konak yerlerinden olmuþtu.
Þam hacýlarý, oradan gelir geçerler.
Vâdi’l-kurâ; eskiden Semûd ve Âd kavimlerinin konak yerleri idi.
Yüce Allah, onlarý yolsuzluklarý yüzünden orada yok etmiþti.
Vâdi’l-kurâ’da, hâlâ onlarýn eserlerinin kalýntýlarý vardýr.
Semûd ve Âd kavminden sonra, oraya Yahudiler gelip yerleþtiler, kapanmýþ su kuyularýnýn aðýzlarýný açtýlar. Oraya hurma aðaçlarý diktiler.
Vâdi’l-kurâ’ya kabileler gelip konmaya baþlayýnca, Yahudiler onlarla aralarýnda anlaþma yaptýlar.
Yapýlan anlaþmaya göre; Yahudiler kabilelerin yýllýk yiyeceklerini üzer-lerine alacaklar, onlar da Araplara karþý Yahudileri koruyacaklardý.
Kudâa kabileleri, böylece, Yahudileri Araplarýn saldýrýlarýndan koru-muþlardý.
Rivayete göre; Muaviye b. Ebu Süfyan, halifeliði devrinde Vâdi’l-kurâ’ya uðradýðýnda, Yüce Allah’ýn:
“Sizler, buradaki nimetlerin içinde, baðlarýn, su kaynaklarýnýn içinde, ekinlerin ve tomurcuklarý nazik, yumuþak hurma aðaçlarýnýn içinde hep öyle emîn emîn býrakýlacak mýsýnýz?” (Þûrâ: 146-148) mealli âyetlerini okuduktan sonra:
“Bu âyetler, bu memleket halký hakkýnda inmiþtir. Burasý da Semûd kavminin memleketlerindendir. Âyetlerde haber verilen su kaynaklarý, hani nerededirler?” diye sormuþtu.
Bir adam, ona:
“Allah, o sözünde doðrudur.
Su kaynaklarýnýn ortaya çýkarýlmasýný istiyor musun?” dedi.
Muaviye b. Ebu Süfyan:
“Evet!” deyince, hemen kazýya baþlanýp seksen tane su kaynaðý ortaya çýkarýldý.
49 Yâkût, 4/238.50 Ýbn Sa’d, 2/90.
552 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bunun üzerine, Muaviye b. Ebu Süfyan:
“Allah, Muaviye’den daha doðrudur!” dedi.51
***
Vâdi’l-kurâ seferinin sebebine gelince; Benî Kurayza Yahudileri, Hendek savaþýnda görülen hýyanetleri üzerine cezalandýrýldýklarý zaman, Hayber Yahudileri, Vâdi’l-kurâ, Fedek ve Teymâ Yahudilerini yanlarýna alarak Medine üzerine yürümeyi kararlaþtýrmýþlardý.52
Bunun için, Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber dönüþünde Vâdi’l-kurâ Yahudileri üzerine de yürümeyi gerekli gördü ve yürüdü.53
Önce Sibar’da, sonra da, Sahbâ’da konakladý.54
Akþam üzeri, güneþ batarken, Vâdi’l-kurâ’ya kavuþup orada konak-ladý.55
Vâdi’l-kurâ’da konakladýðý sýrada, Vâdi’l-kurâ Yahudilerinin yanýnda Araplardan bazý konuklar bulunuyordu.56
Vâdi’l-kurâ Yahudileri, Peygamberimiz Aleyhisselamýn geldiðini iþitince, çarpýþmak için hazýrlandýlar.57
Köþklerinin üzerlerinden, baðýrmaya, çaðýrmaya baþladýlar ve Peygam-berimiz Aleyhisselamý oklarla karþýladýlar!58
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mücahidleri Savaş Düzenine Koyuşu ve Yahudileri İslâmiyete Davet Edişi
Peygamberimiz Aleyhisselam Müslümanlarý çarpýþmak için düzenledi, sýraladý.
Sa’d b. Ubâde’ye sancak, Sehl b. Huneyf ile Abbâd b. Biþr’e59 ve Hubab b. Münzir’e de birer bayrak verdi.60
Sonra da Vâdi’l-kurâ Yahudilerini Ýslâmiyete davet etti.
51 Yâkût, 4/238.52 Vâkýdî, Megâzî, 2/530.53 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/353, Vâkýdî, Megâzî, 2/707, Belâzurî, Ensâb, 1/353, Fütûh, 1/39.54 Vâkýdî, Megâzî, 2/709, Ýbn Sa’d, 8/121.55 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/353, Taberî, Târîh, 3/96.56 Vâkýdî, Megâzî, 2/710, Ýbn Kayyým, 2/162.57 Diyarbekrî, 2/58.58 Vâkýdî, Megâzî, 2/710, Ýbn Kayyým, 2/162, Semhûdî, 4/1328.59 Vâkýdî, Megâzî, 2/710, Ýbn Kayyým, 2/162.60 Ýbn Kayyým, 2/162.
553Hayber'den Sonra
Müslüman olduklarý takdirde, mallarýný iðtinam edilmekten ve kanlarýný dökülmekten koruyacaklarýný, kalblerinde taþýdýklarýnýn hesabýnýn ise Alla-h’a ait olduðunu kendilerine bildirdi.61
Vâdi’l-kurâ Yahudilerinin Bir Müddet Çarpıştıktan Sonra Teslim Olmaları
Vâdi’l-kurâ Yahudileri, Peygamberimiz Aleyhisselamýn teklifini kabule yanaþmadýlar, Peygamberimiz Aleyhisselamla savaþmaya kalktýlar.62
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarý bir gün kuþattý, çember içine aldý.63
Vâdi’l-kurâlýlardan bir adam, çarpýþmak için meydana çýktý.
Zübeyr b. Avvam, onu karþýlayýp öldürdü.
Yahudilerden baþka birisi daha çarpýþmaya çýktý, Zübeyr b. Avvam onu da öldürdü.
Yahudilerden çýkan üçüncüsünü ise, Hz. Ali öldürdü.64
Yahudilerden çarpýþmaya çýkan dördüncüsünü ve beþincisini ise, Ebu Dücâne öldürdü.65
O gün, öldürülen Yahudilerin sayýsý 11’i buldu.66
Namaz vakti girince, Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabýna namaz kýldýrdý.
Vâdi’l-kurâ Yahudilerini tekrar Allah’a ve Resûlüne imana davet etti, sonra da onlarla akþama kadar çarpýþtý.
Ertesi günü, erkenden, Vâdi’l-kurâ Yahudilerinin üzerlerine yürüdü.
Güneþ daha bir mýzrak boyu yükselmemiþti ki, Vâdi’l-kurâlýlar teslim olmak zorunda kaldýlar.67
Vâdi’l-kurâ’dan, pek çok ev eþyasý, mal, yiyecek ve giyecek þeyler iðtinam edildi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, menkul ganimet mallarýný beþe böldürüp, beþte dördünü mücahidler arasýnda bölüþtürdü.
61 Vâkýdî, Megâzî, 2/710, Ýbn Kayyým, 2/162.62 Belâzurî, Fütûh, 1/39, Yâkût, 5/345, Ýbn Seyyid, 2/143, Diyarbekrî, 2/58.63 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/353, Ýbn Seyyid, 2/144.64 Vâkýdî, Megâzî, 2/710, Ýbn Kayyým, 2/162.65 Vâkýdî, Megâzî, 2/710.66 Vâkýdî, Megâzî, 2/710, Ýbn Kayyým, 2/162, Diyarbekrî, 2/58, Halebî, 2/775.67 Vâkýdî, Megâzî, 2/710, 711, Ýbn Kayyým, 2/162, 163.
554 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hurma bahçeleriyle arazileri ise, Hayberliler gibi iþletip mahsulünü yarý yarýya bölüþmek üzere, Vâdi’l-kurâ Yahudilerinin ellerinde býraktý.68 Pey-gamberimiz Aleyhisselam, Vâdi’l-kurâ’da dört gün oturdu.69
Amr b. Saîd’in Vâdi’l-kurâ Valiliğine Atanışı
Peygamberimiz Aleyhisselam; Amr b. Saîd’i, Vâdi’l-kurâ valiliðine tayin etti, atadý.70
Vâdi’l-kurâ’da Peygamberimiz Aleyhisselama Sorulan Sorular ve Cevapları
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Vâdi’l-kurâ’da bulunduðu sýrada, bir adam gelerek:
“Yâ Rasûlallah! Sen nelerle emrolundun?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“‘Allah’a, hiçbir þeyi þerik koþmaksýzýn ibadet edesiniz, namazý kýlasýnýz,
zekâtý veresiniz!’ diye emrolundum” buyurdu. Adam:“Yâ Rasûlallah! Þunlar (Yahudiler), nasýl kiþilerdir?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Gazaba uðramýþ kiþilerdir!” buyurdu. Adam:“Ya þunlar (Hýristiyanlar) nasýl kiþilerdir?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onlar da doðru yoldan sapmýþ olanlardýr!” buyurdu.“Ganimet mallarý kimler içindir?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bir hisse Allah için, dört hisse de þunlar, þu mücahidler içindir!”
buyurdu. “Ganimete bu kimselerden daha lâyýk kimseler yok mudur?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr! Yoktur!” buyurdu.71
68 Vâkýdî, Megâzî, 2/710, 711, Belâzurî, Fütûh, 1/39, Ýbn Seyyid, 2/143, 144, Ýbn Kayyým, 2/162, 163.69 Vâkýdî, Megâzî, 2/711.70 Ýbn Habib, s. 126, Belâzurî, Fütûh, 1/40, İbn Hazm, Cevâmi, s. 24.71 Belâzurî, Ensâb, 1/353.
555Hayber'den Sonra
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Safiyye ile Evlenişi
Hz. Safiyye Hayber’de iken âdetinden temizlenmiþ ve kendisiyle evlenil-mesinde dinen bir engel kalmamýþ bulunuyordu.
Fakat, Peygamberimiz Aleyhisselam Hayber’de onunla evlenmemiþ;72 bu evlenme iþi, Hayber’den altý mil uzaklaþýldýðý ve Sibar mevkiine gelindiði zaman da Hz. Safiyye istemediði için, geri kalmýþtý.
Hayber’den bir berid (oniki mil) uzaklaþýldýðý, Sahbâ mevkiine gelindiði zaman ise, Hz. Safiyye muvafakat etmiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Ýlk durak olan Sibar’da konmak istediðim zaman bana aykýrý
davranýþýnýn sebebi ne idi?” diye sordu.Hz. Safiyye:“Yâ Rasûlallah! Yahudilerin yakýnýnda sana bir zarar gelebileceðinden
korkmuþtum. Onlardan uzaklaþýnca, emniyete kavuþtum!” dedi.Kendisinin Peygamberimiz Aleyhisselama baðlýlýðý anlaþýldý, Peygambe-
rimiz Aleyhisselamýn yanýnda itibarý arttý.Peygamberimiz Aleyhisselam, Ümmü Süleym Hatuna:“Arkadaþýn Safiyye’nin yanýna git! Onun saçýný, baþýný tara!” buyurdu ve
orada Hz. Safiyye ile evlenmek istedi.Ümmü Süleym Hatun der ki:“Yanýmýzda, ne çadýr, ne de siperlenecek duvar dibi vardý.Ýki elbise alýp, onlarý bir aðacýn üzerine gererek kapattým.Safiyye’nin saçýný, baþýný orada taradým ve kendisine koku sürdüm.”73
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Safiyye için bir çadýr kurdurdu.74
Ümmü Sinan el-Eslemiyye de, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hz. Safiyye ile evlenmesi sýrasýnda kendisinin de hazýr bulunduðunu, Hz. Safiyye’yi birlikte tarayýp kokuladýklarýný, onun süslendiði zaman son derecede güzelleþtiðini, o gecedeki kadar da güzel bir koku koklamamýþ olduklarýný ve Hz. Safiyye’yi hazýrladýktan sonra Peygamberimiz Aleyhisselamýn geldiðini ve ona doðru vardýðýný, yapýlmýþ olan tavsiyeye uyarak Hz. Safiyye’nin Peygamberimiz Aleyhisselam için ayaða kalktýðýný ve o sýrada yanlarýndan ayrýlýp ikisini baþbaþa býraktýklarýný bildirir.75
72 Ýbn Sa’d, 8/121.73 Vâkýdî, Megâzî, 2/707, 708, Ýbn Sa’d, 8/121, 122.74 Ýbn Sa’d, 8/123.75 Ýbn Sa’d, 8/122.
556 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Eyyûb Halid b. Zeyd el-Ensârî’nin Peygamberimiz Aleyhisselamın Çadırını Bekleyişi
Benî Neccar oðullarýnýn kardeþi Ebu Eyyûb Halid b. Zeyd el-Ensârî ise, kýlýcýný kuþanýp, kendiliðinden, sabaha kadar Peygamberimiz Aleyhisselamý çadýrýnýn çevresinde dolaþarak bekledi.
Peygamberimiz Aleyhisselam erkenden çadýrýndan çýkýnca, Ebu Eyyûb Halid b. Zeyd el-Ensârî tekbir getirdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu elinde kýlýç olduðu halde çadýrýnýn yanýnda görünce:
“Ey Ebu Eyyûb! Nedir bu halin?” diye sordu.Ebu Eyyûb Halid b. Zeyd el-Ensârî:“Yâ Rasûlallah! Þu yanýna girdiðin kadýndan sana bir zarar gelebi-
leceðinden korktum. Bu kadýndan ki, babasýný, kardeþini, kocasýný, amca-sýný ve bütün kavim ve kabilesini öldürmüþtün!
Kendisi de biraz önce küfür üzere idi, yeni Müslüman olmuþtu.Bunun için, senin hakkýnda ondan korktum!76
Sana ondan zarar gelmeyeceðinden emin olamadým!” dedi.77
Peygamberimiz Aleyhisselam, gülümsedi78 ve:“Allah seni hayra erdirsin!79 Ey Allah’ým! Beni koruyarak gecelediði
gibi, sen de Ebu Eyyûb’u koru!” diyerek dua etti.80
Ümmü Süleym el-Eslemiyye’nin bildirdiðine göre; ertesi günü sabahle-yin, erkenden, arkadaþlarýyla birlikte varýp Hz. Safiyye’ye guslettirdiler.
Kendisinin Peygamberimiz Aleyhisselamdan hoþnut olduðunu ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn bütün gece uyumayýp onunla konuþup durduðunu öðrendiler.
Sabaha çýkýnca, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Kimin yanýnda fazla yiyecek varsa, onu bize getirsin!” buyurdu.Ashabdan birisi, yanýnda bulunan fazla un kavurmasýyla hurma ve
tereyaðýný getirdi.Baþkalarý da, yanlarýndaki fazla yiyecekleri getirdiler. Bir hayli yiyecek
toplandý.81
76 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/354, 355, Vâkýdî, Megâzî, 2/708.77 Ýbn Sa’d, 8/126, Hâkim, 4/29.78 Vâkýdî, Megâzî, 2/708, Ýbn Sa’d, 8/126, Hâkim, 4/29.79 Ýbn Sa’d, 8/126, Hâkim, 4/29.80 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/354, 355, Vâkýdî, Megâzî, 2/708.81 Ýbn Sa’d, 8/122, 123.
557Hayber'den Sonra
Böylece, ashabdan kimi keþ peyniri (çökelek), kimi tereyaðý, kimisi de hurma getirince, bunlardan hays yapýldý.82
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Safiyye için, küçük deri sofra üzerin-de düðün yemeði hazýrlattý ve Enes b. Malik’e:
“Çevredekilere haber ver!” buyurdu.83
Davetlilere, tereyaðý, keþ peyniri ve hurmanýn birbirleriyle karýþtýrýlarak yapýlmasýndan meydana gelen hays ile un kavurmasý ve hurma ikram edildi.
Peygamberimiz Aleyhisselam da sofrada bulunup onlarla birlikte yemek yedi.84
Peygamberimiz Aleyhisselam, Sahbâ’da üç gün oturdu.85
Teymâ Yahudilerinin Haraca Bağlanışı
Teymâ Seferinin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Teymâ seferi, Vâdi’l-kurâ Yahudilerinin teslim olduklarý tarihi müteakip vuku bulmuþtur.86
Teymâ; Þam’la Vâdi’l-kurâ arasýndadýr.
Þam ve Dýmaþk hacýlarýnýn yollarý üzerindedir.
Teymâ arazisi, geniþ ise de bol sulu deðildir.87
Daðýn dibinden çýkan bir tek su kaynaðý vardýr.88
Teymâ, Medine’ye sekiz merhale uzaklýkta ve Medine ile Þam arasýnda olup, sonradan Medine’ye baðlanmýþtýr.89
Teymâ Yahudileri de, Vâdi’l-kurâ ve Fedek Yahudileri gibi Hayber Yahudilerinin Medine’ye saldýrmak için yanlarýna almayý kararlaþtýrdýklarý Yahudilerdendi.90
82 Ahmed b. Hanbel, 3/102.83 Buhârî, Sahîh, 3/42.84 Vâkýdî, Megâzî, 2/708, Ýbn Sa’d, 8/122.85 İbn Kesîr, Bidâye, 4/196.86 Vâkýdî, Megâzî, 2/530.87 Yâkût, 2/67.88 Vâkýdî, Megâzî, 2/713.89 Semhûdî, 4/1164.90 Vâkýdî, Megâzî, 2/530.
558 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Teymâ Yahudilerinin Haraca Bağlanarak Yerlerinde Bırakılmaları
Teymâ Yahudileri; Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayber, Fedek ve Vâdi’l-kurâ Yahudilerini hâkimiyeti altýna aldýðýný iþitince, cizye, haraç vermek üzere, Peygamberimiz Aleyhisselamla anlaþma yaptýlar.
Böylece, yurtlarýnda oturmak ve topraklarýný ellerinde tutmak imkânýný buldular.91
Yezid b. Ebu Süfyan’ın Teymâ Valiliğine Atanışı
Peygamberimiz Aleyhisselam; Yezid b. Ebu Süfyan’ý, Mekke’nin fethin-de Müslüman olunca, Teymâ valiliðine tayin etti.92
Peygamberimiz Aleyhisselamın Çarpışmak İçin Benî Fezârelere Haber Salışı
Gatafanlarýn bir kolu olan Benî Fezâreler de Gatafanlar gibi, Hayber Yahudilerine yardýma gelmiþ bulunuyorlardý.
Yahudilere yardýmdan vazgeçtikleri, yurtlarýna dönüp gittikleri takdirde, kendilerine de Hayber’in hurma mahsulünden verileceði hakkýnda haber gönderilmiþ, fakat Benî Fezâreler bu teklifi kabul etmekten kaçýnmýþlardý.
Gatafanlarýn baþkan ve kumandaný Uyeyne b. Hýsn’dan sonra, bunlar-dan bazý kiþiler de Peygamberimiz Aleyhisselama gelerek:
“Bize va’d etmiþ olduðun payýmýzý ver!” demiþlerdi.Peygamberimiz Aleyhisselam, bunlara da Uyeyne b. Hýsn’a dediði gibi:“Sizin payýnýz, Hayber daðlarýndan Zü’r-Rukaybe daðýdýr! Haydi, Zü’r-
Rukaybe sizin olsun!” buyurmuþtu.Fezârîler:“Öyle ise, biz de sizinle çarpýþýrýz!” diye çýkýþmak istemiþler, Peygambe-
rimiz Aleyhisselam da:“Bizimle çarpýþmak için buluþma yeriniz, Cenefâ olsun!” buyurmuþtu.Fezârîler, Peygamberimiz Aleyhisselamdan bu cevabý iþitir iþitmez,
kaçýp gitmiþlerdi.93
Cenefâ; Benî Fezârelerin yurtlarýndan ve sularýndandýr.94
91 Vâkýdî, Megâzî, 2/711, Ýbn Kayyým, 2/163, Halebî, 2/775.92 Ýbn Habib, s. 126, Belâzurî, Fütûh, 1/40, İbn Hazm, Cevâmi, s. 23.93 Yâkût, 2/172, Ýbn Kayyým, 2/154, Semhûdî, 4/1179, Diyarbekrî, 2/55.94 Ýbn Esîr, Nihâye, 1/307, Yâkût, 2/172, Semhûdî, 4/1179.
559Hayber'den Sonra
Benî Fezâreler, Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmak istemiþler ve bunun için de toplanmýþ bulunuyorlardý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber’den dönerken, çarpýþmak için haber salýnca, onlar birden tedirgin olmuþlar, her tutulacak yolu tutmuþlar, her kaçýlacak yere kaçmýþlardýr.95
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hayber’den Medine’ye Yönelişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hayber, Fedek, Vâdi’l-kurâ ve Teymâ Yahudilerinin iþlerinden boþaldýktan sonra, alýnmýþ olan ganimetlerle Medine yolunu tuttu.96
Medine’ye yaklaþtý. Sabah namazýndan biraz önceye kadar, bütün gece yola devam etti.
Dinlenmek için bir yerde konaklayýp:
“Sabah namazý vaktimizi gözleriyle -bizim için- kollayacak (uyumayacak) elveriþli ve koruyucu kim var?97 Belki biz uyuyup kalabiliriz” buyurdu.98
Bilal-i Habeþî:
“Ben varým yâ Rasûlallah!” dedi.99
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam da, mücahidler de, baþlarýný yere koyup uyudular.100
Bilal-ý Habeþî, namaz kýlmaya durup, Yüce Allah’ýn dilediði kadar namaz kýldý. Sonra, çökmüþ devesine dayanarak sabah namazý vaktini gözlemeye baþladý.101
Hz. Ebu Bekir, vakit vakit:
“Ey Bilal! Gözlerine sahip ol! Sakýn uyuyup kalma hâ!” diyordu.
Bilal-i Habeþî der ki:
“Abâma bürünmüþ, dizlerimi dikmiþ, iki elimi kavuþturup oturmuþ, sabah namazý vaktini gözlemeye baþlamýþtým.
Yanýmý ne zaman yere koyduðumu, nasýl uyukladýðýmý pek bilemiyorum!
Halkýn:
95 İbn Kesîr, Bidâye, 4/212.96 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/353 Vâkýdî, Megâzî, 2/711, Taberî, Târîh, 3/96, Ýbn Kayyým, 2/163.97 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/355, Vâkýdî, Megâzî, 2/711.98 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/355, Halebî, 2/711.99 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/355 Vâkýdî, Megâzî, 2/711.100 Vâkýdî, Megâzî, 2/711.101 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/355, Halebî, 2/775.
560 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Ýnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn!’ diye okuduklarýný iþitmedikçe,102 güneþin sýcaklýðýný duymadýkça, uyanamadým!103
Ýlk uyanan ve telaþlanan da Resûlullah Aleyhisselam oldu104 ve:‘Ey Bilal! Nedir bu yaptýðýn bize?!’ diye sitem etti.105
‘Babam, anam sana fedâ olsun yâ Rasûlallah! Senin ruhunu tutan, býrakmayan Kudret, benim de ruhumu tuttu, býrakmadý!’ dedim.106
Resûlullah Aleyhisselam gülümsedi107 ve:‘Doðru söyledin!’ buyurdu.108
Ashab, beni dillediler durdular.Bu hususta onlarýn bana en katý ve sert davrananý da Ebu Bekir’di.Halkýn beni en hafif kýnayaný ise, Resûlullah Aleyhisselamdý.109
Uyukladýðýmýz vadiden yürünerek çýkýlýnca, Resûlullah Aleyhisselam:‘Burasý, þeytanlarýn eðleþtiði bir vadidir!110 Hâceti olanlar, hacetini
gidersin!’ buyurdu.Halk, aðaçlarýn altlarýna daðýldýlar.111
Resûlullah Aleyhisselam, devesini çöktürüp abdest aldý.Halk da abdest aldýlar.112
Resûlullah Aleyhisselam:‘Ey Bilal! Ýlk ezaný oku!’ buyurdu.Seferlerin hepsinde böyle yapardým. Ezaný okuduðum zaman, halk toplandý.Resûlullah Aleyhisselam, onlara:‘Sabah namazýnýn sünnetini kýlýnýz!’ buyurdu.Halk, sünneti kýldýlar. Sonra bana:‘Ey Bilal! Kamet getir!’ buyurdu.Kamet getirdim.
Resûlullah Aleyhisselam, öne geçip halka namaz kýldýrdý.
102 Vâkýdî, Megâzî, 2/711.103 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/355, Vâkýdî, Megâzî, 2/711.104 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/355, Ýbn Kayyým, 2/163, İbn Kesîr, Bidâye, 4/213, Halebî, 2/775.105 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/355, Ýbn Kayyým, 2/163, İbn Kesîr, Bidâye, 4/213.106 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/355, Vâkýdî, Megâzî, 2/712, Ýbn Kayyým, 2/163, İbn Kesîr, Bidâye, 4/213.107 Vâkýdî, Megâzî, 2/712, Halebî, 2/776.108 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/355, Halebî, 2/776.109 Vâkýdî, Megâzî, 2/711, 712.110 Ýbn Kayyým, 2/163.111 Vâkýdî, Megâzî, 2/711, 712.112 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/355.
561Hayber'den Sonra
Namaz kýlarken, insan, güneþin sýcaðýndan, alnýnýn terini silecek dere-ceye gelmiþti.
Resûlullah Aleyhisselam, selam verince, cemaate yöneldi ve:
‘Bizim ruhlarýmýz, Allah’ýn Kudret avucundadýr!
Ýsterse onu tutar, alýkor. Buna, bunu yapmaya, O en lâyýktýr.
Ruhlarýmýzý bize geri çevirdiði zaman, bizim için, namazýmýzý kýlmak mümkün olur.113
Herhangi biriniz uyur veya unutur da namazýný geçirirse, onu nasýl vak-tinde kýlýyor idiyse, yine öylece kýlsýn, kazâ etsin!114 Çünkü, Yüce Allah ‘Beni anmak için, namaz kýl!’ buyurmuþtur’ dedi.”115
Bundan sonra, Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ebu Bekir’e dönüp:
“Þeytan Bilal’e geldi. O sýrada, Bilal namaz kýlýyordu.
Onu yanýnýn üzerine yatýrdý. Uyuyuncaya kadar, kendisini, çocuk týpýþlar gibi týpýþlamaktan geri durmadý!” buyurdu.
Sonra da Bilal-i Habeþî’yi yanýna çaðýrdý.
Ona, baþýndan geçeni sordu.
Bilal-i Habeþî de, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hz. Ebu Bekir’e haber verdiði gibi haber verdi.116
Hz. Ebu Bekir, Peygamberimiz Aleyhisselama:
“Senin Resûlullah olduðuna þehadet ederim!” dedi.117
Peygamberimiz Aleyhisselam, Medine’ye girerken:
“Bizler, Rabbimize yönelici; günahlarýmýzdan tevbe, Rabbimize kulluk edici olarak dönüyoruz!” diyerek dua etti.
Müslümanlar da Medine’ye varýp ininceye kadar, bunu tekrarlamaktan geri durmadýlar.118
Devsîlerin Deccac Harresine Yerleştirilişi
Devsîler, Hayber’in fethinden sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamla birlikte Medine’ye geldiler.
Devsîlerin baþkaný Tufeyl b. Amr:
113 Vâkýdî, Megâzî, 2/712.114 Ýbn Kayyým, 2/163.115 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/355, İbn Kesîr, Bidâye, 4/213.116 Ýbn Kayyým, 2/163, Halebî, 2/776.117 Halebî, 2/776.118 Ýbn Sa’d, 8/123, 124, Diyarbekrî, 2/58.
562 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Yâ Rasûlallah! Benimle kavmimin arasýný ayýr: Onlarý, Deccac Harresi-ne kondur!” dedi.
Devsîlerden Abdullah b. Üzeyhir de:
“Yâ Rasûlallah! Benim kavmim içinde soy sop ve mevkice bir üstünlüðüm vardýr. Bunun için, beni onlara baþkan yap!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Abdullah b. Üzeyhir’e:
“Ey Devsli kardeþ! Ýslâmiyet garib, yapayalnýz ve yadýrganýr olarak baþlamýþtýr. O, bir gün gelecek, yine baþladýðý gibi garib, yapayalnýz ve yadýrganýr hale dönecektir! Cennet, o gariblere mahsustur.
Allah’ý tasdik eden kurtulmuþ, bundan baþkasý ise helâk olmuþtur!
Þüphe yok ki, senin kavminin sevab cihetinden büyüðü, iman ve sada-kati büyük olandýr!
Çok sürmeyecek, hakkýn bâtýla galebesi gerçekleþecektir!” buyurdu.119
Gerçekten Ýslâmiyetin baþlangýcýnda olduðu gibi, Müslümanlar, zamanýn sonunda da az olacaklar, garib, yapayalnýz kalacaklardýr.
Cennete, mutluluða ise, zamanýn sonundaki Müslümanlar da müstahak olacaklardýr.
Bu da onlarýn, evvel ve âhir, imansýzlara karþý koyup, karþýlaþtýklarý iþkence ve güçlüklere göðüs germelerinin ve Ýslâm dinine sarýlmalarýnýn mükâfatýdýr.120
Devsîler içinde bulunan Ebu Hureyre, Medine’ye gelince, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mescidinin Suffasýndaki Muhacirler arasýna katýlmýþtýr.121
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Cafer’in Gelişine Sevinişi ve Ona Mescidin Yanında Ev Yaptırışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber’den döndüðü zaman, Hz. Cafer’le karþýlaþýp onun iki gözünün arasýndan, alnýndan öptü, kucakladý, baðrýna bastý.
O kadar sevinç duydu ki:
“Ben hangisine; Hayber’in fethine mi, yoksa Cafer’in geliþine mi sevineceðimi bilemiyorum!” buyurdu.122
119 Ýbn Sa’d, 1/353.120 Ýbn Esîr, Nihâye, 3/348.121 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 4/206.122 Ýbn Sa’d, 4/34, 35, Yakubî, 2/56, Hâkim, 3/211, Ýbn Abdilberr, 1/242, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/342.
563Hayber'den Sonra
Mescidin yanýnda, onun için bir ev yaptýrdý.123
Enes b. Malik’in bildirdiðine göre; Rum hükümdarý, Peygamberimiz Aleyhisselama, atlastan, altýn sýrmalý, uzun yenli bir kürk hediye etmiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselam onu sýrtýna giyince, halk:“Yâ Rasûlallah! Bu, sana semadan mý indirildi?!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Pek mi hoþunuza gitti bu? Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a
yemin ederim ki; Sa’d b. Muaz’in Cennetteki peþkirlerinden bir peþkir (havlu) bile bundan daha hayýrlý, daha güzeldir!” buyurmuþ; sonra da onu sýrtýndan çýkarýp Hz. Cafer’e göndermiþtir.
Hz. Cafer onu sýrtýna giyince, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben bunu sana giyesin diye göndermemiþtim!” buyurdu.Hz. Cafer:“Onu giymeyip de ne yapacaðým?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Kardeþin Necaþî’ye gönder!” buyurdu.124
Habeş Ülkesinden Gelen ve Müslüman Olan Din Adamları
Habeþ Necaþîsi; Medine’ye Hz. Cafer’le birlikte 62’si Habeþli, 8’i de Þamlý 70 kiþi yollamýþtý.125
Onlarýn hepsi de kilise ve din adamlarýnýn en iyilerinden ve yürekleri yufka, gözleri yaþlý olanlarýndan idiler.126
Hepsinin üzerlerinde softan cübbeleri vardý.127
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara Yâsîn sûresini okudu.128
Onlar, sûreyi sonuna kadar dinlediler.129 Aðladýlar.130 Gerçeði anla-dýlar.131
“Bu, Ýsa Aleyhisselama indirilenin en çok benzeridir!” dediler, iman ettiler, Müslüman oldular.132
123 Ýbn Abdilberr, 1/242, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/342.124 Ahmed b. Hanbel, 3/229.125 Kastallânî, Mevâhib, 1/292, Diyarbekrî, 2/31, Zürkânî, 3/345.126 Taberî, Tefsîr, 7/4.127 Taberî, Tefsîr, 7/4, Kastallânî, Mevâhib, 1/292, Diyarbekrî, 2/31, Zürkânî, 3/345.128 Taberî, Tefsîr, 7/4.129 Kastallânî, Mevâhib, 1/292, Diyarbekrî, 2/31, Zürkânî, 3/345.130 Taberî, Tefsîr, 7/4, Kastallânî, Mevâhib, 1/292, Diyarbekrî, 2/31, Zürkânî, 3/345.131 Taberî, Tefsîr, 7/4.132 Kastallânî, Mevâhib, 1/292, Diyarbekrî, 2/31, Zürkânî, 3/345.
564 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ensarın Muhacirlere Bağışladıkları Hurma Bahçeleri ve Ağaçların Ensara Geri Verilişi
Hayber ganimetinden Muhacirlerin hisselerine mal ve hurmalýklar düþtüðü ve artýk malî durumlarý oldukça düzeldiði için, Ensarýn onlara önceden baðýþlamýþ veya yararlanmak üzere emaneten vermiþ olduklarý hurma bahçeleri ve hurma aðaçlarýný, Peygamberimiz Aleyhisselam Ensara geri verdi.
Enes b. Malik’in annesi Ümmü Süleym, Peygamberimiz Aleyhisselama hurma aðaçlarý vermiþ, Peygamberimiz Aleyhisselam da onlarý dadýsý ve Üsâme b. Zeyd’in annesi Ümmü Eymen’e baðýþlamýþtý.
Peygamberimiz Aleyhisselam bu hurma aðaçlarýný da Ümmü Süleym’e geri verip, Ümmü Eymen’e, kendi hissesine düþen hurma bahçesinden her on hurma aðacý yerine, hurma aðaçlarý verdi.133
Peygamberimiz Aleyhisselamın Sıkıntıya Düşen Mekkeli Müşriklere Yardımda Bulunuşu
Peygamberimiz Aleyhisselam; Mekkelilerin kuraklýk, kýtlýk ve ihtiyaç içinde kývrandýklarýný haber alýnca, Mekke’ye Amr b. Ümeyye ile arpa, altýn veya altýnla hurma çekirdeði gönderdi.
Bunlarýn, Ebu Süfyan b. Harb ile Safvan b. Ümeyye b. Halef ve Süheyl b. Amr’ýn her üçüne teslim edilmesini emir buyurdu.
Safvan’la Süheyl b. Amr, bunlarý almaktan kaçýndýlar.Fakat, Ebu Süfyan hepsini teslim alýp Kureyþîlerin fakirlerine daðýttý ve:“Allah kardeþimin oðlunu hayýrla mükâfatlandýrsýn! Çünkü, O, akrabalýk
hakkýný gözetti!” diyerek, duyduðu memnunluðu dile getirdi.134
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Süfyan’a da, yine Amr b. Ümeyye ile hediye olarak Acve hurmasý gönderip, buna karþýlýk kendisine meþin hediye etmesi için yazý yazdýrmýþ; Ebu Süfyan da Peygamberimiz Aleyhisselamýn istediði meþini hediye olarak göndermiþti.135
133 Ýbn Kayyým, 2/164.134 Yakubî, 2/56.135 Ebu Ubeyd, s. 367.
565Hayber'den Sonra
Hz. Ömer’in Türebe’ye Gönderilişi
Seferin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Türebe seferi, Hicretin 7. yýlýnda, Þaban ayýnda yapýlmýþtýr.136
Türebe; Mekke’ye dört gecelik uzaklýkta bir vadidir. Mekke’den San’â ve Necran’a giden yol üzerindedir.137
Türebe’nin Medine’ye uzaklýðý altý mildir.138
Hilal oðullarý ile Âmir b. Rebialarýn ortaklaþa oturduklarý bu vadi, Tai-f’teki Serat’tan baþlayýp Necd’e kadar uzanan, yirmi günde gidilebilecek büyüklükte bir vadidir.
Türebe’nin çevresinde Yesum ve Ferkad daðlarý bulunmaktadýr.Türebe vadisinde hurma ve çeþitli meyve bahçeleri ile ekinlikler
vardýr.139
Hevâzinlerden dört oymak:1. Cüþem b. Muaviye b. Bekr,2. Nasr b. Muaviye b. Bekr,3. Sa’d b. Bekr,4. Sakf b. Münebbih b. Bekr b. Hevâzin oðullarý140 Türebe’de toplanmýþ
bulunuyorlardý.141
Sa’d b. Bekr oðullarý, Hicretin 6. yýlýnda da Hayber Yahudilerinin Medine’ye yapacaklarý baskýnda onlara yardýmcý olmak üzere Fedek’te toplanmýþlar ve yardýmlarýna karþýlýk olarak da bir yýllýk hurma mahsulü-nün kendilerine verilmesini istemiþlerdi.142
Peygamberimiz Aleyhisselam; onlarýn böyle Türebe’de toplanmýþ olduklarýný haber alýnca, Hz. Ömer’i 30 kiþilik bir birliðin baþýna geçirerek Türebe’ye gönderdi.
Hz. Ömer, Hilal oðullarýndan bir kýlavuzla yola çýktý.Geceleri yürüdüler, gündüzleri gizlendiler.Ýslâm birliðinin kendilerine doðru gelmekte olduðunu haber alýnca,
Hevâzinler kaçtýlar.143
136 Vâkýdî, Megâzî, 1/5, 2/722, Ýbn Sa’d, 2/116, Belâzurî, Ensâb, 1/379.137 Ýbn Sa’d, 2/117.138 Vâkýdî, Megâzî, 1/5, Halebî, 3/191.139 Yâkût, 2/21.140 Belâzurî, Ensâb, 1/379.141 Vâkýdî, Megâzî, 2/722.142 Vâkýdî, Megâzî, 2/562, Ýbn Sa’d, 2/89, Belâzurî, Ensâb, 1/378, Yakubî, 2/73, 74, Taberî, Târîh, 3/83,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/209, Ýbn Seyyid, 2/110, Ýbn Kayyým, 2/135 Diyarbekrî, 2/12, Halebî, 3/185.143 Vâkýdî, Megâzî, 2/722, Ýbn Sa’d, 2/117, Taberî, Târîh, 3/99 Ýbn Seyyid, 2/145.
566 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Ömer, Hevâzinlerin yurtlarýnda hiç kimseye rastlayamadýðýndan, Medine’ye dönmek üzere Necd yolunu tuttu.
Cedr nahiyesine eriþtiði sýrada kýlavuz, Hz. Ömer’e:“Has’am oðullarýndan baþka bir topluluðu býrakýp gidecek misin -ki,
onlar, yurtlarýndaki kuraklýk yüzünden, buralara kadar gelmiþ bulunuyor-lar?” dedi.
Hz. Ömer:“Resûlullah Aleyhisselam onlarla çarpýþmamý bana emretmemiþ, ancak
Türebe’de Hevâzinlerle çarpýþmayý gaye edinmemi emretmiþtir!” dedi ve Medine’ye döndü.144
Hz. Ebu Bekir’in Necd’deki Hevâzinlere Gönderilişi
Seferin Tarihi ve Sebebi
Hz. Ebu Bekr’in Necd seferi, Hicretin 7. yýlýnda olup,145 Hz. Ömer’in Türebe seferinin devamý sayýlabilir.
Seleme b. Ekvâ’nýn bildirdiðine göre; Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ebu Bekir’i de askerî bir birliðin baþýna geçirerek Necd’e doðru yola çýkardý.
Geceleri parolalarý “Emit! Emit!” sözü idi.Mücahidler, Hevâzinlerin yurduna geceleyin ansýzýn baskýn yaptýlar.Hevâzinlerden bazýlarýný öldürdüler.146 Bazýlarýný da esir aldýlar.147
Hevâzinlerin mallarýndan ellerine geçirebildiklerini iðtinam ettiler.148
Beşir b. Sa’d’ın Fedek’te Benî Mürrelere Gönderilişi
Seferin Tarihi ve Sebebi
Sefer Hicretin 7. yýlýnda Þaban ayýnda idi.149
Hicretin 5. yýlýnda, Peygamberimiz Aleyhisselamý ve Ýslâmiyeti yok etmek üzere Kureyþ müþriklerinden Ebu Süfyan b. Harb’in kumandasý altýnda gelip Medine’yi kuþatan on bin kiþilik askerî harekatýn 400 kiþisini, Hâris b. Avf’ýn kumandasý altýndaki Mürre oðullarý teþkil etmiþlerdi.150
144 Vâkýdî, Megâzî, 2/722 İbn Kesîr, Bidâye, 4/221 Ýbn Kayyým, 2/164, Halebî, 3/191.145 Vâkýdî, Megâzî, 2/5, 2/722, Belâzurî, Ensâb, 1/379, Taberî, Târîh, 3/99.146 Vâkýdî, Megâzî, 2/722, Ahmed b. Hanbel, 4/46.147 Ýbn Sa’d, 2/118, Ýbn Seyyid, 2/146, Diyarbekrî, 2/60, Halebî, 3/191.148 Belâzurî, Ensâb, 1/379.149 Vâkýdî, Megâzî, 1/5, 2/723, Ýbn Sa’d, 2/118, Belâzurî, Ensâb, 1/379.150 Vâkýdî, Megâzî, 2/443, Ýbn Sa’d, 2/66.
567Hayber'den Sonra
Peygamberimiz Aleyhisselam, otuz kiþilik askerî bir birliði, Beþir b. Sa’d’ýn kumandasý altýnda Mürre oðullarýna gönderdi.151
Mürre oðullarý, Fedek’e komþu idiler. Ýþleri güçleri orasý ile olurdu.152
Beþir b. Sa’d, rastladýðý davar çobanlarýna Mürre oðullarýnýn nerede bulunduklarýný sordu. Çobanlar:
“Onlar vadilerindedirler!” dediler.153
Gerçekten de o sýrada, susuzluk yüzünden, Mürre oðullarý kýþlýk vadile-rine çekilmiþ bulunuyorlardý.154
Mücahidler, Mürre oðullarýnýn oralarda bulabildikleri davar, deve ve sýðýrlarýný Medine’ye doðru sürüp yol almaya baþladýlar.
Çobanlardan birisi “Ýmdad! Ýmdad!” diye koþup giderek, durumu Mürre oðullarýna haber verdi.
Mürre oðullarý, Medine’ye yönelen Ýslâm birliðinin ardýndan, pek çok sayýda adamlarýný koþturdular, geceleyin Ýslâm birliðine yetiþtiler ve birden baskýn yaptýlar.
Sabah oluncaya ve Müslümanlarýn oklarý tükeninceye kadar çarpýþ-týlar.
Sabahleyin, hep birden Müslümanlarýn üzerlerine saldýrdýlar.Beþir b. Sa’d’ýn arkadaþlarý þehit oldular.155
Ýçlerinden, kurtulup dönebilenler döndü.156
Beþir b. Sa’d, çarpýþa çarpýþa yere baygýn düþtü.Canlý olup olmadýðý anlaþýlmak için ayak topuðuna vuruldu,
kýmýldamayýnca “Ölmüþtür!” denilip býrakýldý.Mürre oðullarý, davar, deve ve sýðýrlarýný geri çevirip yurtlarýna döndüler.Ýslâm birliðinden, sað olarak Medine’ye gelip baþlarýna geleni Peygam-
berimiz Aleyhisselama ilk haber veren, Ulbe b. Zeyd el-Hârisî oldu.157
Beþir b. Sa’d ise, þehitler arasýnda akþama kadar kaldý.158
151 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, Ýbn Sa’d, 2/119, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/226, İbn Kesîr, Bidâye, 4/221, 222.152 Zürkânî, 2/250.153 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, Ýbn Sa’d, 2/119, Ýbn Seyyid, 2/146, Ýbn Kayyým, 2/164.154 Vâkýdî, Megâzî, 2/723.155 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, Ýbn Sa’d, 2/119.156 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, Ýbn Sa’d, 2/119, Ýbn Kayyým, 2/164.157 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, Ýbn Sa’d, 2/119, Zürkânî, 3/250.158 Vâkýdî, Megâzî, 2/723.
568 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Akþam olunca, canýný diþine takarak Fedek’e kadar gelip ulaþtý. Orada, bir Yahudinin yanýnda günlerce kaldý.159 Yaralarý iyileþti.160 Yola gidebi-lecek gücü kazandý.161 Dönüp Medine’ye geldi.162
Galib b. Abdullah el-Leysî’nin Meyfaa’ya Gönderilişi
Seferin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Meyfaa seferi, Hicretin 7. yýlýnda, Ramazan ayýnda yapýlmýþtýr.163
Meyfaa veya Minfaa; Necd taraflarýnda, Batn-ý Nahl’in arkasýna düþen Nakra doðrultusunda bir yerdir.
Meyfaa’nýn Medine’ye uzaklýðý sekiz berid (merhale)dir.164
Uval ve Abdi Sa’lebe oðullarý, Meyfaa’da otururlardý.165
Hicretin 4. yýlýnda, Sa’lebe ve Enmar kabilelerinin Peygamberimiz Aley-hisselamla çarpýþmak üzere toplandýklarý haber alýnýnca, Zâtü’r-rikâ’ya kadar gidilmiþti.166
Medine yaylýmýndaki hayvanlarý yaðmalamaya hazýrlanan ve Muham-med b. Mesleme kumandasýndaki on kiþilik keþif birliðini Zülkassa’da kuþatarak þehit etmiþ olan Sa’lebe ve Uval oðullarýna167 Hicretin 6. yýlýnýn Rebiü’l-âhir ayýnda Ebu Ubeyde b. Cerrah Zülkassa’da baskýn yapmýþsa da, onlar daðlara kaçmýþlardý.168
Ayný yýlda, Cumâde’l-âhire ayýnda Tarif’te Zeyd b. Hârise’nin onbeþ kiþilik keþif birliðini görünce Peygamberimiz Aleyhisselamýn büyük bir kuvvetle geldiðini sanarak kaçýþan Sa’lebe oðullarý, iþin böyle olmadýðýný anlayýnca, Zeyd b. Hârise’nin arkasýna düþmüþlerdi.169
Sa’lebe oðullarý, Gatafanlardandý.170
Gatafanlar ise, Hayber Yahudilerinin yardýmýna koþmuþlar, yardýmdan vazgeçmeleri için yapýlan teklifi de reddetmiþlerdi.171
159 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, Ýbn Sa’d, 3/532. İbn Kesîr, Bidâye, 4/222, Ýbn Kayyým, 2/164.160 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, Ýbn Kayyým, 2/164, Diyarbekrî, 2/60, Zürkânî, 2/250.161 Halebî, 2/192.162 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, Ýbn Sa’d, 2/119, 3/532, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/226.163 Vâkýdî, Megâzî, 2/5, 2/726, Ýbn Sa’d, 2/119, Ýbn Seyyid, 2/147.164 Ýbn Sa’d, 2/119, Ýbn Seyyid, 2/147, Semhûdî, 4/1317.165 Ýbn Sa’d, 2/119.166 Vâkýdî, Megâzî, 2/395, Ýbn Sa’d, 2/61.167 Vâkýdî, Megâzî, 2/551, 552, Ýbn Sa’d, 2/85.168 Vâkýdî, Megâzî, 2/552, Ýbn Sa’d, 2/86, Yakubî, 2/73, Taberî, Târîh, 3/83, Ýbn Seyyid, 2/105.169 Vâkýdî, Megâzî, 2/555, Ýbn Sa’d, 2/87, Belâzurî, Ensâb, 1/377, Yakubî, 2/72, Taberî, Târîh, 3/83,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/207, Ýbn Kayyým, 2/134, Ýbn Seyyid, 2/106.170 Kalkaþandî, s. 370.171 Vâkýdî, Megâzî, 2/640, 642, 650, 651, Diyarbekrî, 2/44.
569Hayber'den Sonra
Uval ve Abdi Sa’lebe oðullarýna bir darbe indirmek sýrasý gelmiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselam; Galib b. Abdullah’ý 10 kiþilik askerî bir birlikle Uval ve Abdi Sa’lebe oðullarýnýn üzerine gönderdi.172
Çoban köle Yesar, Küdr gazvesinde esir alýnmýþ ve Müslüman olunca, Pey-gamberimiz Aleyhisselam tarafýndan azad edilmiþti.173 Yesar Habeþli idi.174
Peygamberimiz Aleyhisselama:
“Yâ Rasûlallah! Ben Abdi Sa’lebe oðullarýna ansýzýn saldýrmanýn yolunu bilirim. Beni, onlara göndereceðin birlikle birlikte yolla!” demiþti.175
Yesar, böylece, Meyfaa seferinde mücahidlere kýlavuz oldu.176
Yesar, mücahidleri baþka bir yoldan götürdü.
Azýklar tükendi. Mücahidler açlýk sýkýntýsý çekmeye, hurmalarý sayý ile bölüþmeye baþladýlar.
Bütün gece yola devam ettikten sonra, kýlavuz Yesar hakkýnda yanlýþ zanna düþtüler. Kendisinin gerçek ve saðlam Müslüman olmadýðýný sandýlar.
Sellerin oyduðu bir yere eriþtiler.
Yesar orayý görünce tekbir getirdi ve:
“Vallahi, umduðunuzu elde ettiniz! Þu çukuru geçinceye kadar yola devam ediniz!” dedi.
Mücahidler, gizli bir duygu ve sezgi ile hiç konuþmadan ve ses çýkarmadan, kara taþlýk yerdeki tepeciðe kadar yürüdüler. Yesar, arkadaþlarýna:
“Sesini o cemaate eriþtirecek kadar gür sesli bir adam olsa da gidip baðýrsa, uygun görür müsünüz?” diye sordu.
Galib b. Abdullah:“Ey Yesar! Ben ve sen, ikimiz gidelim, gizlenmiþ olarak onlarý çaðýralým!”
dedi. Öyle yaptýlar. Düþmaný gözleriyle görebilecekleri, halkýn, çobanlarýn
ayaklarýnýn takýrtýsýný, saðýlan sütlerin fýþýrtýsýný duyabilecekleri bir yere kadar sokuldular.
Acele, mücahidlerin yanýna dönüp hep birlikte geldiler, düþmanýn bir kabilesinin yakýnýna kadar ilerlediler.
172 Ýbn Sa’d, 2/119.173 Vâkýdî, Megâzî, 2/138, Ýbn Sa’d, 2/31.174 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/667, Zürkânî, 2/250.175 Vâkýdî, Megâzî, 2/726, Taberî, Târîh, 3/99.176 Ýbn Sa’d, 2/119, Ýbn Seyyid, 2/147.
570 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Birliðin kumandaný Galib b. Abdullah, mücahidleri öðütledi ve cihada teþvik etti. Kaçanlarý, yakalamak için izlemekten, araþtýrmaktan nehyetti.
Mücahidlerin aralarýndaki anlaþmazlýk ve kýrgýnlýklarý giderdi ve:“Ben tekbir getirince, siz de tekbir getiriniz!” dedi ve hemen tekbir
getirdi.Mücahidler de hep birlikte tekbir getirdiler.177 Hep birlikte saldýrdýlar.178
Meydanlarýnýn ortasýna vardýlar. Düþmanlarýn ileri gelenlerinden bazýlarýný öldürdüler. Ele geçirebildikleri davar, deve ve sýðýrlarý Medine’ye doðru sürdüler. Hiçbir esir alamadýlar.179
Beşir b. Sa’d’ın Cinab’a Gönderilişi
Seferin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Sefer, Hicretin 7. yýlýnda Þevval ayýnda yapýlmýþtýr.180
Cinab; Gatafanlarýn topraklarýndan,181 Fezâre oðullarýnýn Medine ile Feyd arasýndaki yurtlarýndandýr.182
Hayber seferi sýrasýnda kýlavuzluk yapmýþ olan Eþca’ kabilesinden Huseyl b. Nüveyre, Medine’ye gelmiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Arkanda býraktýðýn yerlerden ne haber var?” diye sormuþ, Huseyl de:“Gatafanlarý Cinab’da toplanmýþ olarak býrakmýþ bulunuyorum!183
Uyeyne b. Hýsn, onlara:‘Siz mi bizim yanýmýza gelirsiniz? Yoksa biz mi sizin yanýnýza gelelim?’
diye haber salmýþ!Onlar da:‘Sen bizim yanýmýza gel de, hep birlikte Muhammed’in üzerine yürüye-
lim!’ diye haber salmýþlar!Onlar, ya seni, ya da senin yanýndakilerden bazýlarýný öldürmek istiyor-
lar!” demiþti.Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ebu Bekir ile Hz.
Ömer’i yanýna çaðýrdý. Aldýðý haberi onlara anlattý.
177 Vâkýdî, Megâzî, 2/726, 727.178 Vâkýdî, Megâzî, 2/727, Ýbn Sa’d, 2/119, Ýbn Seyyid, 2/147.179 Vâkýdî, Megâzî, 2/727, Ýbn Sa’d, 2/119, Ýbn Seyyid, 2/147, Halebî, 2/192.180 Vâkýdî, Megâzî, 1/6, 2/727, Ýbn Sa’d, 2/120, Belâzurî, Ensâb, 1/379, Taberî, Târîh, 3/99.181 Ýbn Seyyid, 2/148, Zürkânî, 2/252.182 Yâkût, 2/164, 165.183 Vâkýdî, Megâzî, 2/727, Taberî, Târîh, 3/99, Ýbn Kayyým, 2/165, 166.
571Hayber'den Sonra
Her ikisi de:“Beþir b. Sa’d’ý yolla!” dediler.184
Peygamberimiz Aleyhisselam, Beþir b. Sa’d’ý çaðýrdý.Ona bir sancak baðladý.Yanýna 300 kiþi katarak, onu hemen yola çýkardý.185
Huseyl b. Nüveyre’yi de, kýlavuz olarak yanlarýna kattý.186
Geceleri yürüyüp gündüzleri gizlenmelerini, kendilerine emretti.Mücahidler, Hayber’in aþaðýlarýna kadar ilerlediler.187
Cinab taraflarýnda Fedek’le Vâdi’l-kurâ arasýndaki Yümn veya Cebar’a eriþtiler.188
Cebar; Gatafanlarýn Cenab tarafýndaki topraklarýndandýr.189
Mücahidler, Selah mevkiinde konakladýlar.190
Selah, Hayber’in aþaðýsýnda bir yerdir.191
Mücahidler, Selah’tan ayrýlarak ilerlemeye devam ettiler, Gatafanlara yaklaþtýlar.
Kýlavuz Huseyl:“Gatafanlarla aranýzdaki uzaklýk, bir günün üçte biri veya yarýsý
kadardýr.Ýsterseniz siz gizlenin, ben sizin casusunuz olarak gidip edineceðim
haberleri size getireyim, isterseniz hep birlikte gidelim” dedi.Mücahidler:“Hayýr! Önce seni ileri gönderelim!” dediler, Huseyl’i gönderdiler.Huseyl, bir müddet ortadan kaybolduktan sonra, geri döndü ve:“Onlarýn yaylým hayvanlarýnýn ilk kýsýmlarý þuradadýr. Baskýn yapýp
onlarý ele geçirmek ister misiniz?” dedi.Mücahidler:“Önce ganimet mallarýný ele geçirelim, sonra da Gatafanlarý araþtýralým.”
dediler.Deve, sýðýr gibi büyükbaþ yaylým hayvanlarýna baskýn yaptýlar. Çoban-
lar, daðýlarak hýzla uzaklaþtýlar. Pek çok hayvan ele geçirildi. Mücahidlerin elleri, ganimet mallarýndan, dolup taþtý.192
184 Vâkýdî, Megâzî, 2/727, 728, Ýbn Kayyým, 2/165, 166.185 Vâkýdî, Megâzî, 2/728, Ýbn Sa’d, 2/120, Ýbn Kayyým, 2/166.186 Vâkýdî, Megâzî, 2/278, Taberî, Târîh, 3/99.187 Vâkýdî, Megâzî, 2/728, Ýbn Kayyým, 2/166.188 Ýbn Sa’d, 2/120, 3/532, Ýbn Seyyid, 2/148.189 Semhûdî, 4/1173.190 Vâkýdî, Megâzî, 2/278, Ýbn Sa’d, 2/120, Ýbn Seyyid, 2/148.191 Yâkût, 3/233.192 Vâkýdî, Megâzî, 2/728.
572 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Gatafan cemaatleri önce çarpýþmaya hazýrlandýlar, sonra da daðýldýlar.Sonra, tekrar hazýrlanýp yurtlarýnýn yüksek yerlerine sýðýndýlar.Beþir b. Sa’d, mücahidlerle birlikte Gatafanlarýn konak yerlerine gitti.
Fakat, orada hiç kimse bulamadýlar.Ele geçirdikleri ganimet mallarýyla geri döndüler.193
Selah mevkiine geldikleri sýrada, Uyeyne b. Hýsn’ýn casusuna rastladýlar, onu tutup öldürdüler.
Sonra, Uyeyne b. Hýsn’ýn cemaatine rastladýlar.Uyeyne, mücahidlerin Gatafanlarý kaçýrýp mallarýný iðtinam ettiklerini
bilmiyordu.Mýzrak ve kargýlarla çarpýþmaya giriþtiler.Uyeyne b. Hýsn’ýn cemaati bozuldu ve daðýldý.Mücahidler onlarýn arkalarýna düþtüler, iki kiþi yakaladýlar.194
Uyeyne b. Hýsn ile adamlarý, her tarafa kaçýþýp kurtuldular.195
Mücahidler, aldýklarý esirleri Medine’ye getirdiler. Kendileri Müslüman olunca, Peygamberimiz Aleyhisselam onlarý yurtlarýna gönderdi.196
Hâris’in Uyeyne’yi Öğütlemesi ve Birlikte Müslüman Olmaya Niyetlenmeleri
Uyeyne b. Hýsn; bozguna uðrayarak, yakalanmamak için Atîk adlý atýnýn üzerinde hýzla kaçýp giderken, Hâris b. Avf’la karþýlaþtý.197
Hâris b. Avf, ona:
“Dur!” dedi.198 Onu durdurmak istedi.
Uyeyne:
“Hayýr! Durmaya gücüm yetmez! Muhammed’in ashabý beni yakalamak için arkamdan geliyor!” diyor ve durmadan atýný tepiyordu.199
Hâris b. Avf:
“Senin için, durum ve tutumunu gözönünde tutup düþünmek zamaný daha gelmedi mi?!200
193 Vâkýdî, Megâzî, 2/728, Ýbn Sa’d, 2/120, Ýbn Kayyým, 2/166.194 Vâkýdî, Megâzî, 2/278, Ýbn Kayyým, 2/166.195 Ýbn Sa’d, 3/532.196 Vâkýdî, Megâzî, 2/278, Ýbn Sa’d, 2/120, Ýbn Kayyým, 2/166, Ýbn Seyyid, 2/148.197 Vâkýdî, Megâzî, 2/729.198 Ýbn Kayyým, 2/166.199 Vâkýdî, Megâzî, 2/729.200 Vâkýdî, Megâzî, 2/729, Ýbn Kayyým, 2/166.
573Hayber'den Sonra
Ey Uyeyne! Sen bu kýsa görüþlülüðünden daha vazgeçmeyecek misin?201
Muhammed memleketler fethedip duruyor, sen ise baþka konular üze-rinde bulunuyorsun!?” dedi.
Hâris b. Avf der ki:
“Muhammed’in süvarilerinin yolundan, öyle bir köþeye çekildim, sin-dim ki, ben onlarý görebiliyordum, onlar beni göremiyorlardý.202
Güneþin zevalinden geceye kadar, orada oturdum.
Ne bir kimseyi görebildim, ne de Uyeyne’yi yakalamak isteyeni!
Görebildiðim, ancak, onun kalbine dolmuþ olan korku idi.”203
Hâris b. Avf, Uyeyne’nin yanýna varýp, ona:
“Seni arayan bir kimse gördün mü?” diye sordu.
Uyeyne:
“Benim bu kaçýþým, þunun içindir: Ben esir düþmekten korktum!
Sen baþka bir yerde benim nasýl tutulacaðýmý bilebilir misin?” dedi.
Hâris b. Avf:
“Be adam! Benî Nadîrlerin, Hendek günü Benî Kurayzalarýn, ondan önce de Benî Kaynukalarýn ve nihayet Hayberlilerin iþlerini sen de açýkça gördün, biz de açýkça gördük!
Halbuki, bunlarýn hepsi de Hicaz Yahudilerinin en þereflileri ve en güç-lüleri idiler. Kendilerinin cesaret ve sehavetleri dillerde destandý.
Onlar, geçilmez, aþýlmaz kalelere sahiptiler. Hurmalýklar sahipleri idiler.
Vallahi, bütün Araplar onlara sýðýnsalardý, kendileri Araplarý koruyacak güçte idiler.
Hârise b. Evs, kavmiyle aralarýnda çýkan savaþtan dolayý onlara sýðýnýnca, onlar bütün halka karþý onlarý korumuþlardý.
Fakat, onlar kuþatýlýp teslim olduklarý zaman, bu yiðitlik ve kahraman-lýklarýnýn nasýl tükenip gittiðini, nasýl aðýr þartlar yüklendiklerini görmüþ-sündür!” dedi.
Uyeyne b. Hýsn:
“Evet! Bütün bunlar vallahi öyle oldu. Fakat, bir türlü içime sinmiyor” dedi.
201 Taberî, Târîh, 3/99.202 Vâkýdî, Megâzî, 2/729.203 Vâkýdî, Megâzî, 2/729, Ýbn Kayyým, 2/166.
574 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hâris b. Avf:“Git, Muhammed’le birlikte bulun!” dedi.Uyeyne:“Ben ona tâbi olurum, ama ona benden önce tâbi olmuþ bulunanlar,
kendilerinden sonrakilere:‘Biz Bedir’de ve baþka savaþlarda bulunmuþuzdur!’ diyerek övünmeye
kalkacaklardýr!” dedi.Hâris b. Avf:“Bu, ancak senin görüþündür.Eðer ona tâbi olmakta önce davranmýþ olsaydýk, biz de muhakkak onun
yüksek sahabilerinden olurduk.Bununla birlikte, onlardan sonraya kalan, yalnýz biz deðiliz.Onun kendi kavminden de, onlardan sonraya kalýp, muahede ile
bulunduklarý hali devam ettirenler de vardýr” dedi.Uyeyne b. Hýsn:“Vallahi, bu görüþü benimsedim!” dedi.Her ikisi, Medine’ye hicret etmeye, Peygamberimiz Aleyhisselamýn
yanýna gitmeye hazýrlandýlar.Uyeyne b. Hýsn ile Hâris b. Avf, yolda Ferve b. Hübeyretü’l-Kuþeyrî’ye
rastladýlar.Ferve, umre yapmak için Mekke’ye gidiyordu.Uyeyne ile Hâris, Ferve ile konuþtular.Üzerinde durduklarý iþi, yapmak istedikleri þeyi ona haber verdiler.Ferve:“Bence, þu Hudeybiye musalahasý süresi içinde, kavminin ona ne
yapacaðýný görünceye ve onlardan edineceðim haberi size getirinceye kadar, acele etmeseniz iyi olur!” dedi.
Bunun üzerine, Hâris b. Avf’la Uyeyne b. Hýsn, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gitmeyi geri býraktýlar.
Ferve b. Hübeyre, Mekke’ye vardý.Kureyþîlerin haberlerini araþtýrýp incelediði zaman, onlarýn Peygamberi-
miz Aleyhisselama karþý son derecede düþmanlýk beslediklerini, kendisine hiçbir zaman boyun eðmek istemediklerini gördü.
Onlara Peygamberimiz Aleyhisselamýn Hayberlileri nasýl yere serdiðini haber verdi ve:
575Hayber'den Sonra
“Oralarýn ileri gelenlerini de, sizin Muhammed’e karþý beslediðiniz düþmanlýk kadar düþman olarak geride býraktým!” dedi.
Kureyþîler:“Ya senin görüþün nedir? Sen göçebe halkýn ulususun!” dediler.Ferve:“Sizinle onun aranýzdaki þu musalaha müddeti içinde dâvâmýzý
halledeceðiz. Bütün Araplarý kendimize çekeceðiz! Sonra da yurdunun ortasýnda onunla çarpýþacaðýz!” dedi.
Ferve, Mekke’de oturduðu müddetçe, Kureyþîlerin danýþma meclislerine katýldý.
Nevfel b. Muaviye ed-Di’lî, Ferve’nin Mekke’ye geldiðini ve Kureyþîlerin meclislerine katýldýðýný iþitince, Ferve’nin çölüne indi.
Ferve, Kureyþîlere neler söylediðini Nevfel’e haber verdi.Nevfel:“O halde, ben sizde muhakkak bir şeyler bulacaðým demektir.Bizim için düþman, yurdu yakýn olandýr! Onlar, Muhammed’in samimî
heybesi gibidirler. Ýþlerimizden bir harf bile, onlara gizli kalmaz.” dedi.Ferve:“Kimdir bunlar?” diye sordu.Nevfel:“Kim olacak? Huzâalar! Hayýrsýz, kötü Huzâalar, Muhammed’in sað
yanýna oturdular.” dedi.Ferve:“Bu da ne demek?” diye sordu.Nevfel:“Sen, Huzâalara karþý Kureyþîlerin bize yardým etmelerini saðla! Ötesi-
ne karýþma!” dedi.Ferve:“Ben size bu hususta yeterim!” dedi ve Nevfel’e yardýmlarýný saðlamak
için Kureyþîlerin Safvan b. Ümeyye, Abdullah b. Rebia ve Süheyl b. Amr gibi baþkan ve liderleriyle buluþtu.
Onlara:“Baþýnýza neler geldiðini görüyor musunuz?Siz, Muhammed’in selametle gelip gitmesini saðlamayý kabul ettiniz!”
dedi.Kureyþîlerin bu baþkan ve liderleri:
576 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Bizler, böyle yapmasaydýk, baþka ne yapabilirdik? Ne yapabiliriz ki?” dediler.
Nevfel:“Size düþman olan Huzâalara karþý, Nevfel b. Muaviye’ye pekâlâ yardým
edebilirsiniz?” dedi.Kureyþîlerin lider ve baþkanlarý:“O zaman, Muhammed bizimle çarpýþýr, bize galebe çalar. Çiðnenir ve
onun hükmüne boyun eðmek zorunda kalýrýz!Halbuki, biz þimdi barýþ süresi içinde ve dinimize baðlý bulunuyoruz!”
dediler.Ferve, Kureyþîlerle görüþtükten, konuþtuktan sonra Nevfel ile buluþup
ona:“Kureyþ kavminde iþ yok!” dedi ve obasýna döndü.Sonra, Uyeyne b. Hýsn ve Hâris b. Avf’la buluþtu. Onlara, Kureyþ
müþriklerinin durumunu bildirdi ve:“Gördüm ki; Muhammed’in kavmi, onun muzaffer olacaðýna kesin
olarak kanaat getirmiþler, onun üzerine yürümeye yeltenir gibi oluyorlar, fakat iþin sonucunu düþünüp geri duruyorlar! Ayaklarýnýn birini ileri atar-larsa, diðerini geriye atýyorlar!” dedi.204
Abdullah b. Sehl’in Hayber’de Öldürülüşü
Ensardan Abdullah b. Sehl b. Zeyd ile Muhayyýsa b. Mes’ud b. Zeyd Hayber’e gitmiþlerdi.205
O sýrada, Hayber Yahudileriyle barýþ yapýlmýþ bulunuyordu.206
Peygamberimiz Aleyhisselamýn, kazâ umresi için Mekke’ye gidiþinden biraz önce idi.
Gerek Abdullah b. Sehl’in, gerek Muhayyýsa’nýn ev halklarý, son derece-de yoksulluða düþmüþlerdi.207
Bunlar, ev halklarý için Hayber’den hurma tedarik edeceklerdi.208
Muhayyýsa b. Mes’ud der ki:“Resûlullah Aleyhisselam Hayber’i fethedip Medine’ye geldikten sonra,
arkadaþlarýma:
204 Vâkýdî, Megâzî, 2/729, 731.205 Mâlik, 2/577, 578, Buhârî, Sahîh, 5/119, Müslim, 3/1293.206 Buhârî, Sahîh, 3/169, 4/17, Müslim, 3/1293.207 Vâkýdî, Megâzî, 2/713, 714.208 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/369, Ahmed b. Hanbel, 4/3.
577Hayber'den Sonra
‘Siz ne diye Hayber’e gitmek ihtiyacýný duymazsýnýz? Yoksulluða, açlýða uðramýþ bulunuyoruz!’ dedim.
Arkadaþlarým:‘Oralar, þimdi eskisi gibi deðildir. Bizler, Müslüman cemaatindeniz.
Bundan önce ise, bir şeye tapmazdýk.Þimdi gidersek, Ýslâmiyete ve Müslümanlara düþman olan, kin besleyen
bir cemaatin yanýna varacaðýz demektir!’ dediler.Biz yola çýktýk, Hayber’e vardýk.Öyle bir kavmin yanýna vardýk ki, topraklar, hurmalýklar, eskiden
olduðu gibi kendilerinin ellerinde deðildi.Resûlullah Aleyhisselam, toprak ve hurmalýklarý, mahsulünü yarý yarýya
bölüþmek üzere, onlara (Yahudilere) teslim etmiþti.Yahudilerin Ebi’l-Hukayk, Sellâm b. Miþkem, Ka’b b. Eþref gibi ulularý
ve zenginleri öldürülmüþlerdi.Ancak, malsýz, servetsiz, ellerinin emeðiyle geçinen iþçi takýmlarý
kalmýþtý.Þýkk’ta bir gün, Natat’ta bir gün kaldýk. Ketibe’de de bir gün kaldýktan
sonra, orayý bizim için daha hayýrlý ve yararlý gördüðümüzden, orada gün-lerce kaldýk.
Arkadaþým Abdullah b. Sehl, Þýkk’a gitti. Orada, yanýnda ben olmaksýzýn geceledi.
Doðrusu, onun hakkýnda, Yahudilerden korkmaya baþladým. Sabahle-yin, hemen izine düþtüm. Onu sora sora Þýkk’a kadar vardým.
Yahudilerin ev halklarý:‘O, güneþ battýðý zaman bize uðramýþtý. Natat’a gitmek istiyordu.’ dediler.Natat’a eriþtim.Yahudi uþaklarýndan birisi:‘Gel, sana arkadaþýný göstereyim!’ dedi.Beni susuz bir kuyu baþýna kadar götürüp orada durdurdu.Çukurdan kara sinekler çýkýp duruyordu.Arkadaþým öldürülmüþtü!209
Boynu kýrýlmýþ,210 kanlara bulanmýþ,211 oradaki derin olmayan, aðzý geniþ bir çukura býrakýlmýþtý.212
209 Vâkýdî, Megâzî, 2/713, 714.210 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/369 Ahmed, b. Hanbel, Müsned, 4/3.211 Buhârî, Sahîh, 4/68.212 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/369, Mâlik, 2/877, Ahmed b. Hanbel, 4/3, Buhârî, Sahîh, 8/119.
578 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Þýkk halkýna:‘Onu siz öldürdünüz!’ dedim.‘Hayýr! Vallahi onu biz öldürmedik!213 Bizim bu hususta hiçbir bilgimiz
de yok!’ dediler.Yahudilerden bazý kimselerin bana yardým etmelerini istedim.Arkadaþým Abdullah b. Sehl’in cesedini oradan çýkardým. Kefenledim
ve gömdüm.Sonra, acele Medine’ye gelip onun baþýna geleni kavmime haber verdim.O sýrada, Resûlullah Aleyhisselamý Umretü’l-kazýyye (kazâ umresi)
maksadýyla yola çýkmak üzere buldum.Kalkýp Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna gittik.Bizim büyüðümüz, kardeþim Huvayyýsa idi.Öldürülen Abdullah b. Sehl’in kardeþi Abdurrahman da yanýmýzda
bulunuyordu.Abdurrahman, benden daha gençti.Kendisi Resûlullah Aleyhisselamýn önünde diz çöktü. Biz de çevresinde
oturduk.Resûlullah Aleyhisselam, cinayet haberini iþitmiþ bulunuyordu.Abdurrahman:‘Yâ Rasûlallah! Kardeþim öldürüldü!’ dedi214 ve amcalarýnýn oðullarýn-
dan önce konuþmaya baþladý.215
Resûlullah Aleyhisselam, ona:‘Sözü, ilk önce yaþý büyük olana býrak!’ buyurdu.216
Abdurrahman sustu, geri durdu.217
Ben konuþmak istedim. Bana da:‘Sözü, ilk önce büyük olana býrak!’ buyurdu.Ben de sustum. Büyük kardeþim Huvayyýsa konuþtu.”218
Huvayyýsa:“Yâ Rasûlallah! Biz, Abdullah’ý, Hayber’in kör kuyularýndan bir kuyuda,
çukurda, öldürülmüþ olarak bulduk!” dedikten sonra, Yahudileri ve onlarýn kötülüklerini, düþmanlýklarýný anlattý.219
213 Mâlik, 2/877, Vâkýdî, Megâzî, 2/714, Buhârî, Sahîh, 8/119, Müslim, 3/1294.214 Vâkýdî, Megâzî, 2/714.215 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370, Ahmed b. Hanbel, 4/3.216 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370.217 Ahmed b. Hanbel, 4/2, Müslim, 3/1291.218 Mâlik, 2/877, Vâkýdî, Megâzî, 2/714.219 Ahmed b. Hanbel, 4/2.
579Hayber'den Sonra
Huvayyýsa’dan sonra, Muhayyýsa konuþtu,220 hadiseyi anlattý.221 En sonra, Abdurrahman konuþtu:222
“Yâ Rasûlallah! Adamýmýz Hayber’de saldýrýya uðramýþ ve öldürül-müþtür!
Hayber’de ise Yahudilerden baþka bir düþman yoktur!” dedi.223
Diyet Hakkında Kasâme Usûlüne Göre Hüküm Verilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:“Adamýnýzý kimin öldürdüðü hakkýnda açýk bir delil getirebilir misiniz?”
diye sordu.“Bizim elimizde hiçbir delil yok!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Katilinizin ismini bildiriniz, sonra adamýnýzý onun öldürdüðüne de elli
defa yemin ediniz!Bundan sonra, onu, kýsas edilmek üzere size teslim edeyim!” buyurdu.224
“Yâ Rasûlallah! Biz iyice bilmediðimiz,225 hazýr bulunmadýðýmýz ve gözlerimizle görmediðimiz bir şey hakkýnda nasýl yemin edebiliriz?” dedi-ler.226
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Öyle ise, Yahudiler, adamýnýzý öldürmedikleri ve öldüreni de bilmedikle-
ri hakkýnda elli defa yemin eder, iddianýzdan beraat ederler!” buyurdu.227
“Yâ Rasûlallah! Onlar (Yahudiler) Müslüman deðiller ki!228
Yâ Rasûlallah! Kâfir olan bir cemaatin yeminlerini nasýl kabul ederiz?229 Ki, günah üzerine yemin edip en büyük küfrü iþlemekten çekinmeyenler, onlar arasýndadýr!” dediler.230
Peygamberimiz Aleyhisselam:
220 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370, Mâlik, 2/877, Vâkýdî, Megâzî, 2/714, Ahmed b. Hanbel, 4/3, Buhârî, Sahîh, 8/120.
221 Vâkýdî, Megâzî, 2/714.222 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370, Ahmed b. Hanbel, 4/3.223 Ahmed b. Hanbel, 4/3.224 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370, Ahmed b. Hanbel, 4/3.225 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370.226 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370, Vâkýdî, Megâzî, 2/714, 715, Ahmed b. Hanbel, 4/2, 3, Buhârî, Sahîh,
4/68, Müslim, 3/1292.227 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370 Mâlik, 2/877.228 Mâlik, 2/878, Vâkýdî, Megâzî, 2/714, Ahmed b. Hanbel, 4/3, Buhârî, Sahîh, 8/120, Müslim, 3/1295.229 Mâlik, 2/878, Buhârî, Sahîh, 4/68, Müslim, 3/1292, 1293 .230 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370, Ahmed b. Hanbel, 4/3.
580 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Adamýnýzý öldürdükleri sabit olursa, onlar ya onun kan bedeli olan diyetini öderler, ya da hükmünüze boyun eðmekten kaçýnmýþ, ahidlerini bozmuþ, bize karþý savaþ açmýþ sayýlacaklarý kendilerine bildirilir!” buyur-du ve bunu Hayber Yahudilerine de böylece yazdý, yazdýrdý.231
Yazýlan yazýya:“Öldürülen kiþinin cesedi, sizin evlerinizin arasýnda bulunmuþtur!”
cümlesi de eklendi.232
Hayber Yahudileri, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yazýsýna:“Biz vallahi onu öldürmedik!233 Onu öldüreni de bilmiyoruz!” diye
cevap yazdýlar.234
Kasâme Ne Demektir ve Nasıl Olur?
Bu cinayet dâvâsýnda, Ýslâmiyetten önceki çaðlarda uygulanmakta olan ve kasâme diye anýlan muhakeme usulüne baþvurulmuþtu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, bu usulü olduðu gibi býraktý.235
Kasâme; lügatta, güzel olmak, Müslümanlarla düþmanlarý arasýnda barýþ yapýlmak mânâlarýna geldiði gibi, bir şey hakkýnda yemin edip onu almak, veya o þey hakkýnda tanýklýk etmek mânâsýna da gelir.236
Þeriat teriminde; sadece belli sebeple belli sayýdaki belli kiþilerin usulü-ne göre yaptýklarý yeminde kullanýlmýþtýr.237
Buna da, ya öldürülenin velileri tarafýndan kan bedeline hak kazanýlmak için, ya da kendilerinin talepleri üzerine, karþý taraftan, içlerinde çocuk, kadýn, deli ve köle bulunmamak þartýyla seçilecek elli kiþiye yemin ettirilip kan bedelinden kurtulmak için baþvurulur.
Meselâ; öldürülen kiþinin cesedi bir kavmin yurdunda bulunur ve onu kimin öldürdüðü bilinmez ve fakat o kavmin öldürdüðü iddia edilir ve elli kiþi de bu hususta yemin ederse, diyet almaya hak kazanýlýr.
Eðer dâvacý karþý taraftan elli kiþi seçerek onlarý yemin etmeye davet eder, onlar da öldürülenin kendileri tarafýndan öldürülmediðine ve öldüre-ni de bilmediklerine yemin edecek olurlarsa, diyet ödemekten kurtulurlar.
231 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370, 371, Mâlik, 2/877, Vâkýdî, Megâzî, 2/714, Buhârî, Sahîh, 8/120, Müs-lim, 3/1295.
232 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370.233 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370, Vâkýdî, Megâzî, 2/714, Mâlik, 2/877 Buhârî, Sahîh, 8/120, Müslim,
3/1295.234 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370.235 Vâkýdî, Megâzî, 2/715, Müslim, 3/1295, Ýbn Esîr, Nihâye, 4/62.236 Fîruzâbâdî, 4/166.237 Kâsânî, 7/286.
581Hayber'den Sonra
Yemin edecek tam elli kiþi bulunmazsa, mevcut kiþiler yeminlerinin sayýsýný elliye doldururlar.238
Abdullah b. Sehl’in Diyetinin Zekât Develeriyle Ödenişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Abdullah b. Sehl’in kanýnýn boþa gitme-sini uygun görmedi.239
Onun kan bedelini, zekât develerinden yüz deve vererek ödedi.240
Bu yüz devenin
25’i beþ yaþýna,
25’i dört yaþýna,
25’i üç yaþýna basmýþ;
25’i de bir yaþýný doldurmuþtu.
Sehl b. Ebi Hasme der ki:
“Abdullah b. Sehl’in vereselerine yüz devenin teslim edildiðini görmüþümdür.
Ben o zaman gençtim.241 Vallahi, içlerinden, kýzýl tüylü bir devenin beni teptiðini de daha unutmamýþýmdýr!”242
Abdullah b. Sehl’in diyetini Peygamberimiz Aleyhisselamýn kendisinin ödemesi; gerginliði gidermek, arayý bulmak,243 çýkacak karýþýklýðý önle-mek, barýþýklýðý saðlamak hususundaki ince siyasetinden ileri geliyordu.244
238 Ýbn Esîr, Nihâye, 4/62.239 Buhârî, Sahîh, 4/42, 43.240 Serahsî, 26/107.241 Vâkýdî, Megâzî, 2/715.242 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/370.243 Aynî, 24/59.244 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 12/206.
582 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
583Umretü'l-Kazâ Seferi
Dokuzuncu Bölüm
UMRETÜ'L-KAZÂ SEFERİ
583Hayber'den Sonra
584 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
585Umretü'l-Kazâ Seferi
UMRETÜ'L-KAZÂ SEFERİk
Umrenin Mânâları, Hükmü ve Fazileti
Umre; lügatta, ziyaret mânâsýna gelir.1
Þeriat teriminde, Beytü’l-Haram olan Kâbe’yi, hususî þartlarýna ve usu-lüne göre ziyaret etmek demektir.2
Umre, sünnettir.3
Peygamberimiz Aleyhisselam; umrenin yoksulluðu ve günahlarý gidereceðini,4 bir umrenin, gelecek umreye kadar, aralarýnda iþlenmiþ günahlara keffâret olacaðýný haber vermiþtir.5
Peygamberimiz Aleyhisselamın Yaptığı Umrelerin Sayısı
Peygamberimiz Aleyhisselam, Medine’ye hicretten sonra, dört umre yapmýþtýr:
1. Hudeybiye umresi,2. Hudeybiye muahedesine göre, ertesi (7.) yýlda yapýlmasý kararlaþ-
týrýlmýþ ve yapýlmýþ olan umretü’l-kazâ,3. Huneyn ganimetinin taksiminden sonra, Ci’râne’den gelip yaptýðý umre,4. Veda Haccýyla birlikte yaptýðý umre.Veda Haccýyla birlikte yapýlan umre hariç olmak üzere, diðer umrelerin
hepsi Zilkâde ayýnda yapýlmýþtýr.6
1 Fîruzâbâdî, 2/99.2 Ýbn Esîr, Nihâye, 3/297.3 Mâlik, 1/347, Ahmed b. Hanbel, 3/316, Tirmizî, Sünen, 3/270.4 Ahmed b. Hanbel, 1/387, Tirmizî, Sünen, 3/15, Nesâî, 5/115.5 Mâlik, 1/346, Ahmed b. Hanbel, 2/246, Müslim, 2/983, Tirmizî, Sünen, 3/272, Nesâî, 5/115.6 Ýbn Sa’d, 2/170, 171, Ahmed b. Hanbel, 3/134, Müslim, 2/916, Ebu Davud, 2/205, 206, Tirmizî,
3/180, Ýbn Mâce, 2/999, Hâkim, 3/50.
585Hayber'den Sonra
586 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Umretü’l-Kâza Seferi Ne Zaman ve Nasıl Hazırlandı ve Yapıldı?
Hicretin 6. yýlýnda, Hudeybiye’de Kureyþ müþrikleriyle yapýlan muahede uyarýnca, ertesi yýlda yapýlacak umrenin zamaný gelmiþti.
Hicretin 7. yýlý Zilkâde ayý girince, Peygamberimiz Aleyhisselam, Hudeybiye seferine katýlanlardan, þehit olan veya ölenler hariç, hiçbiri geri kalmaksýzýn umreye hazýrlanmalarýný ashabýna emretti.7
Umreye hazýrlanmalarý için de halka seslenildi.8
Çevrelerden gelip de o sýrada Medine’de bulunan Araplar:
“Vallahi, yâ Rasûlallah! Bizim ne azýðýmýz, ne de bizi doyuracak bir adamýmýz var!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ihtiyacý olanlara Allah için sadaka verme-lerini, yardým etmelerini Medine halkýna duyurdu.9
Umre için hazýrlanan Müslümanlarýn sayýsý 2.000’i bulmuþtu.10
Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’de Kimleri Vekil Bıraktığı
Peygamberimiz Aleyhisselam, Medine’de yerine Uveyf b. Azbetü’d-Di’-lî’yi vekil býraktý.11
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Medine’de yerine Ebu Rühm el-Gýfârî’yi12 veya Ebu Zerri’l-Gýfârî’yi vekil býraktýðý da rivayet edilir.13
Hazırlanan Kurbanlık Develer ve Sürücüleri
Kurban edilmek üzere 60 deve hazýrlandý.14
Nâciye b. Cündüb el-Eslemî de, kurbanlýk develeri yayarak sürüp götür-mekle görevlendirildi.15
Nâciye’nin yanýna da, Eslemlerden dört genç yardýmcý olarak verildi.
Ubeyd b. Ebu Rühm ile Ebu Hureyre de, sürücü yardýmcýlarý arasýnda idi.
7 Vâkýdî, Megâzî, 2/731, Ýbn Sa’d, 2/120.8 Ýbn Kayyým, 2/168, İbn Kesîr, Bidâye, 4/227, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 7/383.9 Vâkýdî, Megâzî, 2/732, Zürkânî, 2/254.10 Vâkýdî, Megâzî, 2/731, Ýbn Sa’d, 2/120, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 7/383, Kastallânî, Mevâhib, 1/184,
Diyarbekrî, 2/62.11 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/12, Belâzurî, Ensâb, 1/353.12 Ýbn Sa’d, 2/120, Ýbn Seyyid, 2/149.13 Belâzurî, Ensâb, 1/353.14 Vâkýdî, Megâzî, 2/732, Ýbn Sa’d, 2/121, Belâzurî, Ensâb, 1/353, Taberî, Târîh, 3/101.15 Vâkýdî, 2/732, Ýbn Sa’d, 2/120, 121, Belâzurî, Ensâb, 1/353.
587Umretü'l-Kazâ Seferi
Peygamberimiz Aleyhisselam, kurbanlýk devesine kendi eli ile niþan vurdu.16
Hazırlanan Silahlar ve Süvarilerle Yola Çıkılışı
Peygamberimiz Aleyhisselam; yanlarýna miðfer, zýrh gömlek ve mýzrak... gibi askerî silahlarla yüz de at aldý.
Yüz atlý süvariyi önceden yola çýkardý ve onlarýn baþýna da Muhammed b. Mesleme’yi kumandan tayin etti.
Beþir b. Sa’d’ý da, silah kafilesiyle görevlendirdi.“Yâ Rasûlallah! Kureyþîler, yolcu silahý olan, kýnlarýnda sokulu kýlýçlardan
baþka silahlarla yanlarýna girmemekliðimizi bize þart koþmuþlardý. Halbu-ki, sen silah taþýmaktasýn?” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Biz, o silahlarý Harem’de Kureyþîlerin yanlarýna sokacak deðiliz.Fakat, onlar yakýnýmýzda, elimizin altýnda olacak!Kureyþ cemaatinden, bize yapýlabilecek bir saldýrýya karþý, silahlar
yakýnýmýzda bulunacaktýr!” buyurdu.“Yâ Rasûlallah! Bu hususta Kureyþîlerden korkuyor musun?” diye sor-
dular.Peygamberimiz Aleyhisselam cevap vermedi, sustu.Zü’l-huleyfe’ye gelindiði zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam süvarileri
ileri sürdü.Silah yükleriyle kurbanlýk develeri de ileri gönderdi.17
Peygamberimiz Aleyhisselam, Zü’l-huleyfe’de, mescidin kapýsýnda ihra-ma girdi18 ve telbiyeye baþladý.19
Peygamberimiz Aleyhisselam, Müslümanlarla birlikte telbiye ederek Zü’l-huleyfe’den ayrýlýp yollarýna devam ettiler.
Kureyş Müşriklerinin Korkuya ve Telaşa Düşmeleri
Muhammed b. Mesleme, kumandasý altýndaki süvari birliðiyle Merru’z-zahran’a vardý. Orada, Kureyþ müþriklerinden bazý adamlara rastladý.20 Onlar, süvarilerle geliþinin sebebini Muhammed b. Mesleme’ye sordular.21
16 Vâkýdî, Megâzî, 2/732,733.17 Vâkýdî, Megâzî, 2/733, Ýbn Sa’d, 2/121.18 Vâkýdî, Megâzî, 2/733, Ýbn Sa’d, 2/121, Diyarbekrî, 2/62.19 Buhârî, Sahîh, 2/145.20 Vâkýdî, Megâzî, 2/734, Ýbn Sa’d, 2/121.21 Zürkânî, 2/255.
588 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Muhammed b. Mesleme:“Bunlar, Resûlullah Aleyhisselamýn süvarileridir.Ýnþaallah, kendileri de yarýn sabah burada, bu yerde bulunacaklardýr!”
dedi.22
Onlar, Beþir b. Sa’d’ýn yanýnda da pek çok silahlar bulunduðunu görünce, acele Mekke’ye gittiler, gördükleri süvarileri ve silahlarý Kureyþ müþriklerine haber verdiler.
Kureyþ müþrikleri çok korktular ve birbirlerine:“Vallahi, biz hiçbir hadise çýkarmadýk ki!Yazýmýza ve anlaþmamýza baðlý bulunuyoruz da!Hal böyle iken, Muhammed ne diye ashabýyla gelip bizimle çarpýþacak?!
Anlayamadýk!” dediler.23
Peygamberimiz Aleyhisselam, Merru’z-zahran’a gelince, bütün silahlarý, Batn-ý Ye’cec’e (veya Ye’cic’e) gönderdi.24
Batn-ý Ye’cec’e konulan silahlar arasýnda oklar, yaylar ve kalkanlar da bulunuyordu.25
Batn-ý Ye’cec; Mekke’ye 3 mil yakýnlýkta bir yer olup,26 onun neresin-den bakýlsa Mekke Hareminin dikili taþlarý görünür.
Peygamberimiz Aleyhisselam silahlara sahip olmak üzere, 200 kiþiyi de orada býraktý ve baþlarýna da Ensardan Evs b. Havlî’yi dikti.27
Peygamberimiz Aleyhisselam Merru’z-zahran’a gelip konduðu zaman, sahabiler, kendileri hakkýnda müþriklerin “Onlar, zayýflýktan, geceleri hiç uyuyamýyorlarmýþ!” dediklerini iþittikleri için:
“Keþke yük develerimizden bazýsýný kesseydik, etinden yiyip çorbasýndan içseydik de, yarýn sabah o Kureyþ cemaatinin yanýna olanca gücümüz ve zindeliðimizle varsaydýk!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Böyle yapmayýnýz! Azýklarýnýzdan, kalanlarý, benim yanýmda topla-
yýnýz!” buyurdu.Azýklarý topladýlar ve deriden sofralar üzerine yaydýlar ve yediler.Her biri, daðarcýklarýnda kalanlarý da kurtlara, kuþlara býraktýlar.28
22 Vâkýdî, Megâzî, 2/734, Ýbn Sa’d, 2/121, İbn Kesîr, Bidâye, 4/231.23 Vâkýdî, Megâzî, 2/734, İbn Kesîr, Bidâye, 4/231, Halebî, 2/780, Zürkânî, 2/255.24 Vâkýdî, Megâzî, 2/734, Ýbn Sa’d, 2/121, İbn Kesîr, Bidâye 4/231, Diyarbekrî, 2/62, Zürkânî, 2/255.25 Ýbn Kayyým, 2/168.26 Ýbn Esîr, Nihâye, 5/291.27 Vâkýdî, Megâzî, 2/734, 735, Ýbn Sa’d, 2/121, Diyarbekrî, 2/62, Zürkânî, 2/255.28 Ahmed b. Hanbel, 1/305, İbn Kesîr, Bidâye, 4/231.
589Umretü'l-Kazâ Seferi
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kureyş Temsilcileriyle Konuşması
Peygamberimiz Aleyhisselam, Batn-ý Ye’cec’de ashabýyla birlikte bulunduðu ve kurbanlýk develerle silah yüklerinin oraya gelip kavuþtuklarý sýrada idi ki, Kureyþ müþrikleri, Mikrez b. Hafs’ý, yanýna Kureyþîlerden bazýlarýný katarak, Peygamberimiz Aleyhisselama göndermiþlerdi.
Kureyþ temsilcileri Peygamberimiz Aleyhisselamla buluþunca;
“Yâ Muhammed! Herhalde, bizim sana küçük veya büyük herhangi bir hýyanetimiz, vefasýzlýðýmýz haber verilmiþ deðildir.
Buna raðmen, Harem’e, kavminin yanýna böyle silahla mý gireceksin?!
Halbuki, oraya, yolcu silahý olan, kýnlarýna sokulu kýlýçlardan baþkasýyla girmemek þartýný kabullenmiþ bulunuyordun!?” dediler.29
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Yine de öyledir! Biz oraya kýnlarýna sokulu kýlýçlardan baþkasýyla gire-cek deðiliz!30
Onlarýn (kavmimin) yanýna da silahla girmeyeceðim!31
Ben çocukluðumda da, olgunluðumda da ancak vefakârlýkla tanýn mý-þýmdýr.
Onlarýn (kavmimin) yanýna silah sokmak istiyor da deðilim!
Fakat, silahlarýn bana yakýn bir yerde bulunmasýný isterim!” buyurdu.32
Mikrez b. Hafs:
“Zaten, senden beklenen, sana yaraþan da budur; iyilik ve vefakârlýktýr!” dedi.33
Mikrez b. Hafs’ın Durumu Müşriklere Duyuruşu ve Kâbe Tavafı İçin Mekke’nin Boşaltılışı
Mikrez b. Hafs, acele Mekke’ye, adamlarýnýn yanýna döndü34 ve:“Muhammed, Mekke’ye silahla girmeyecektir.O, bize vermiþ olduðu söz ve þart üzerinde duruyor!” dedi.35
29 Vâkýdî, Megâzî, 2/734, İbn Kesîr, Bidâye, 4/231, Halebî, 2/780, Zürkânî, 2/255.30 Vâkýdî, Megâzî, 2/734.31 İbn Kesîr, Bidâye 4/231, Halebî, 2/780, Zürkânî, 2/255.32 Taberî, Târîh, 3/101.33 İbn Kesîr, Bidâye, 4/231, Halebî, 2/780, Zürkânî, 2/255.34 Vâkýdî, Megâzî, 2/734, İbn Kesîr, Bidâye, 4/231, Halebî, 2/780, Zürkânî, 2/255.35 Vâkýdî, Megâzî, 2/734.
590 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mikrez Peygamberimiz Aleyhisselamdan bu haberi getirince, Kureyþ müþriklerinin ileri gelenleri Mekke’yi boþalttýlar, dað baþlarýna çýkýp gitti-ler36 ve:
“Ne onu, ne de onun ashabýný görmeyelim!” dediler.37 Müþrik ulula-rýnýn, böyle Mekke’den çýkýp gitmeleri, Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne karþý besledikleri düþmanlýktan; Peygamberimiz Aleyhisselamla ashabýnýn Beytullah’ý tavaflarýný görmeye katlanamamalarýndan; kin, kýzgýnlýk ve kýskançlýklarýndan ileri geliyordu.38
Peygamberimiz Aleyhisselamın Muhacir Sahabilerine Emir ve Tavsiyeleri ve Mekke’ye Girişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Mekke’ye girmek için hazýrlandýðý sýrada, Muhacir sahabilerine:
“Kavminiz olan Kureyþ müþrikleri, yarýn sizi görmek isteyeceklerdir. Onlar sizi muhakkak güçlü ve dayanýklý görmelidirler” buyurdu39 ve kurbanlýk develerin de öne geçirilip Zî Tuvâ’ya götürülmesini ve orada býrakýlmasýný emrettti.
Peygamberimiz Aleyhisselam, devesi Kasvâ’nýn üzerinde, sahabileri de kýlýçlarýný kuþanmýþ, Peygamberimiz Aleyhisselamý ortalarýna almýþ olduklarý halde, yüksek sesle:
“Lebbeyk! Allâhümme lebbeyk! Lebbeyk! Lâ þerîke leke lebbeyk! Ýnnel hamde ve’n nîmete leke vel mülke lâ þerîke lek!” diye telbiye ederek Zî Tuvâ’ya kadar ilerlediler.40
Peygamberimiz Aleyhisselam, Zî Tuvâ’ya gelince, durdu.Sonra, yine, kendisi devesi Kasvâ’nýn üzerinde bulunduðu ve Kasvâ’nýn
yularý Abdullah b. Revâha’nýn elinde olduðu, Müslümanlar da çevresinde yürüdükleri halde, Hacun tepeciði üzerine çýkýlan Seniye’den, yokuþtan Mekke’ye girdiler.41
Zaten, Mekke’ye giriþ, Mekke’nin yukarýsýndaki Bathâ’daki Seniyetü’l-ulyâ’dan; Mekke’den çýkýþ da, Mekke’nin aþaðý tarafýndaki Seniyetü’s-süf-lâ’dan yapýlýr.42
36 Vâkýdî, 2/734, Ýbn Sa’d, 2/121, İbn Kesîr, Bidâye, 4/231 Zürkânî, 2/255.37 Vâkýdî, Megâzî, 2/734, İbn Kesîr, Bidâye, 4/231.38 Ýbn Seyyid, 2/148, Zürkânî, 2/255.39 Diyarbekrî, 2/62, Halebî, 2/780, 781, Zürkânî, 2/255.40 Vâkýdî, Megâzî, 2/734, 735, Ýbn Sa’d, 2/121, İbn Kesîr, Bidâye, 4/23, Diyarbekrî, 2/62, 63, Zürkânî,
2/255.41 Vâkýdî, Megâzî, 2/735, Ýbn Sa’d, 2/121, Kastallânî, Mevâhib, 1/184.42 Ahmed b. Hanbel, 2/142, Buhârî, Sahîh, 4/111.
591Umretü'l-Kazâ Seferi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’nin gölgelik barakalarýna gelin-ceye kadar telbiyeye devam etti.43 Umrede, Mescid-i Haram’a girilince, telbiye kesilir.44
Abdullah b. Revâha’nın Recez Söyleyerek Peygamberimiz Aleyhisselamın Önünde Yürümesi
ve Hâşim Oğulları Çocuklarının Sevinçlerinden Koşuşmaları
Abdullah b. Revâha; Peygamberimiz Aleyhisselamýn devesi Kasvâ’nýn yularýný çekerek Peygamberimiz Aleyhisselamýn önünde yürümekte ve:
“Ey kâfirlerin dölleri! Onun (Resûlullahýn) yolundan çekiliniz! Çekiliniz ki, Rahman olan Allah ona Kur’ân’ý indirmiþtir.
Her hayýr ve iyilik, Resûlullah'ta ve onun yolundadýr!En hayýrlý ölüm de, onun yolunda çarpýþarak ölmektir!Ben, onun gerçekten Resûlullah olduðuna þehadet etmiþimdir.Yâ Rab! Ben onun sözlerine, buyruðun üzere, inanmýþ; onun sözlerini
kabul etmenin ilahî bir gerçek olduðunu anlamýþýmdýr!Kur’ân’ýn Allah tarafýndan indirildiðini inkâr ettiðinizde, baþlarý boyun
ve gövdelerden ayýran, dosta dostunu unutturan darbeleri size indirdiðimiz gibi, onun mânâsýný inkâr ettiðinizde de, size darbeler indiririz!” diyerek recez söylemekte idi.45
Peygamberimiz Aleyhisselamý sevinçle karþýlayan Haþim oðullarýnýn küçük çocuklarý ise, Peygamberimiz Aleyhisselamýn gâh önünden, gâh arkasýndan koþuþmakta idiler.46
Müşriklerin Peygamberimiz Aleyhisselam ve Ashabı Hakkındaki Konuşmaları
Kureyþ müþrikleri, geçen yýl Hudeybiye’de muahede yapýldýðý sýralarda, birbirlerine:
“Burunlarý kurtlanýp ölesiye kadar, Muhammed’i de, ashabýný da kendi hallerine býrakýnýz!47
43 Vâkýdî, Megâzî, 2/735, Ýbn Sa’d, 2/121.44 Mâlik, 1/343.45 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/13, Vâkýdî, Megâzî, 2/736, Ýbn Sa’d, 2/121, Nesâî, 5/212, Taberî, Târîh,
3/106, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/227, İbn Kesîr, Bidâye, 4/228, 229, 231, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 7/383, 384, Kastallânî, Mevâhib, 1/184, 185, Diyarbekrî, 2/63, Halebî, 2/783, 784, Zürkânî, 2/255, 257.
46 Buhârî, Sahîh, 2/204, Nesâî, 5/212.47 İbn Kesîr, Bidâye, 4/232.
592 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yanýmýzdan çýkýp gittikten sonra, Muhammed’in ashabý yoksulluða ve hastalýða uðramýþlar!48
Muhammed ve ashabý, darlýk, yokluk ve sýkýntý içinde imiþler!49
Yanýnýza bir cemaat gelecek ki, Yesrib’in (Medine’nin) hummasý (sýtmasý) onlarý çok zayýf düþürmüþ!50
Yesrib’in hummasý, Muhammed’i de, ashabýný da çok zayýflatmýþ!51 Onlar, zayýflýktan, geceleri hiç uyuyamýyorlarmýþ!”52 diyerek konuþmaktan geri durmamakta idiler.
Yüce Allah, müþriklerin bütün bu konuþmalarýný Peygamberimiz Aley-hisselama bildirmiþtir!53
Müþriklerin ileri gelenleri, Peygamberimiz Aleyhisselamla Müslümanlarý görmemek için dað baþlarýna çýkmýþlardý.54
Mekkeli halkýn erkek, kadýn, çoluk çocuklarý ise, Peygamberimiz Aley-hisselamla ashabýný seyretmek için Dârü’n-Nedve’de sýralanmýþlardý.55
Bazýlarý da, Hicr (Hatîm)’in bir tarafýnda oturmakta idiler.56
Beytullah’ın Silkelene Silkelene Çalımlıca Tavaf Edilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mescid-i Haram’a girince, omuz ihramýnýn bir ucunu sað koltuðunun altýndan alýp sol omuzunun üzerine attý ve sað omuzunu açtý. Sonra da:
“Bugün kendisini þu müþriklere güçlü ve zinde gösterecek olan er kiþileri Allah rahmetiyle yarlýgasýn, esirgesin!57
Sakýn Kureyþ cemaati sizde bir gevþeklik ve eksiklik görmesinler!58
Müþriklerin gücünüzü görmeleri için, Beytullah’ý tavafýn ilk üç devresin-de remel yapýnýz!” buyurdu.59
48 Belâzurî, Ensâb, 1/353.49 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/12, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/227, İbn Kesîr, Bidâye, 4/232.50 Ýbn Sa’d, 2/123, Buhârî, Sahîh, 5/86, Müslim, 2/923, Ebu Davud, 2/178, Nesâî, 5/230, Kastallânî,
Mevâhib, 1/185.51 Ahmed b. Hanbel, 1/306.52 Ahmed b. Hanbel, 1/305.53 Ebu Davud, 2/178, Nesâî, 5/230, 231.54 İbn Kesîr, Bidâye, 4/231.55 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/12, Taberî, Târîh, 3/100, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/227, İbn Kesîr, Bidâye, 4/227.56 Ýbn Sa’d, 2/123, Müslim, 2/923, Nesâî, 5/231.57 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/12, 13, Taberî, Târîh, 3/100, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/227.58 Ahmed b. Hanbel, 1/305.59 Ýbn Sa’d, 2/123, Ahmed b. Hanbel, 1/306, İbn Kesîr, Bidâye, 4/229, 231, Kastallânî, Mevâhib, 1/185.
593Umretü'l-Kazâ Seferi
Yani, tavafýn ilk üç devresinde omuzlarýný açýk bulundurmalarýný;60 adýmlarýný kýsaltýp omuzlarýný silkeleyerek hýzlýca ve çalýmlýca,61 iki rükün arasýnda ise aðýr aðýr yürümelerini ashabýna emir buyurdu.62
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kasvâ’ya bindi.Abdullah b. Revâha, Kasvâ’nýn yularýndan tuttu.Müslümanlar, Peygamberimiz Aleyhisselam gibi, sað omuzlarýný açtýlar,
tavaf için sýralandýlar.Peygamberimiz Aleyhisselam, Hacerü’l-Esved’e yaklaþtý. Elindeki
deðneðin ucuyla ona dokunarak istilam etti63 ve deðneðin ucunu öptü.64
Sahabiler de, Hacerü’l-Esved’e ellerini ve yüzlerini sürdüler.65
Kâbe’yi tavafa, silkelene silkelene, hýzlýca ve çalýmlýca dolaþmaya baþla-dýlar.66
Kabe’nin Yemen köþesine eriþtiler; oradan, Hacerü’l-Esved köþesine kadar aðýr aðýr yürüdüler.
Sonra, tekrar, Yemen köþesine kadar, silkelene silkelene, çalýmlýca ve hýzlýca; oradan, Hacerü’l-Esved köþesine kadar aðýr aðýr yürüdüler. Üç tavafý böylece yaptýlar.67
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mecsid-i Haram’a yürüyerek girdiði, tavaf ve koþmalarý yaya olarak yaptýðý da rivayet edilir.68
Abdullah b. Revâha, tavafta da recez okumaya baþlayýnca, Hz. Ömer, ona:
“Sen Resûlullah Aleyhisselamýn önünde, Allah’ýn Hareminde bu þiiri söyleyip duracak mýsýn?!” dedi.69
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ömer’e:“Ona engel olma! Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ede-
rim ki; onun sözleri, bu Kureyþ müþriklerine ok yaðdýrmaktan daha çabuk, daha çok tesirlidir!70 Ýbn Revâha! Devam et!” buyurduktan sonra,71 Abdullah b. Revâha’ya:
60 İbn Kesîr, Bidâye, 4/229, 231, Ýbn Kayyým, 2/168.61 Ýbn Sa’d, 2/123, Buhârî, Sahîh, 4/161, 5/86, Müslim, 2/923, Ebu Davud, 2/178, Nesâî, 5/231, Ýbn
Kayyým, 2/168, Ýbn Seyyid, 2/148, Kastallânî, Mevâhib, 1/185.62 Nesâî, 5/231.63 Vâkýdî, Megâzî, 2/735, Ýbn Sa’d, 2/121.64 Ýbn Mâce, 2/983.65 Vâkýdî, Megâzî, 2/735, 736, Ýbn Sa’d, 2/121.66 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/13.67 Ýbn Mâce, 2/984.68 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/12, 13.69 Nesâî, 5/212, Diyarbekrî, 2/63, Halebî, 2/784.70 Nesâî, 5/212, Diyarbekrî, 2/63, Halebî, 2/784.71 Ýbn Sa’d, 2/122.
594 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“‘Allah’tan baþka hiçbir ilah ve mabud yoktur! Bir olan O’dur!Va’dini gerçekleþtiren O’dur!Bu kuluna yardým eden O’dur!Askerlerini güçlendiren O’dur!Toplanmýþ olan kabileleri bozguna uðratan da yalnýz O’dur!’ de!”
buyurdu.Abdullah b. Revâha bunu söylemeye baþlayýnca, Müslümanlar da onun
söylediði gibi söylemeye baþladýlar.72
Müslümanların Tavafta Yaptıkları Remellerin Müşrikleri Hayal Kırıklığına Uğratması
Müslümanlar tavafýn üç dolaþýmýnda remel yaptýklarý, silkelene silkele-ne, çalýmlýca ve hýzlýca yürüdükleri zaman, müþrikler:
“Demek, Medine’nin hummasý onlarý hiç de zayýflatmamýþ!73 Demek, bunlar hâlâ zinde, sapasaðlam imiþler!74 Size, bunlarýn sýtmadan zayýf düþtükleri anlatýlmýþtý. Halbuki, bunlar, bizden daha zinde, daha diridir-ler!75 Baksanýza! Bunlar, yürümeye razý olmuyorlar, kanaat etmiyorlar da, geyiklerin sýçrayýþý, zýplayýþý gibi sýçrýyorlar!” dediler.76
Peygamberimiz Aleyhisselamın Tavafta Okudukları ve Okunmasını Tavsiye Buyurdukları Dualar
Tavafýn geri kalan dört dolaþýmý ise, aðýr aðýr yürünerek yapýldý.77
Peygamberimiz Aleyhisselam tavafta Hacerü’l-Esved köþesine geldikçe, orada durup Hacerü’l-Esved’e elindeki deðnekle iþaret etmekte ve tekbir getirmekte idi.78
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Kâbe’yi tavaf ederken, Yemen köþesinde ‘Allâhümme innî es’elüke’l-afve vel âfiyete fid dünyâ vel âhire! Rabbenâ âtinâ fid dünyâ ve fil âhireti haseneten ve kýnâ azâbennâr!’ diye dua eden kiþiye, vazifeli yetmiþ melek ‘Amîn’ derler” buyurdu.79
72 Ýbn Sa’d, 2/122, Halebî, 2/784, Zürkânî, 2/257.73 Ýbn Sa’d, 2/123, Ahmed b. Hanbel, 1/306.74 Nesâî, 5/231.75 Müslim, 2/923, Ebû Davud, 2/178.76 Ahmed b. Hanbel, 1/305.77 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/13, Ýbn Mâce, 2/984.78 Buhârî, Sahîh, 2/162, 163, 166.79 Ýbn Mâce, 2/985.
595Umretü'l-Kazâ Seferi
Peygamberimiz Aleyhisselamýn, tavaf sýrasýnda, Hacerü’l-Esved’le Hatîm arasýnda:
“Rabbenâ âtinâ fid dünyâ ve fil âhireti haseneten ve kýnâ azâbennâr!” diyerek dua ettiði de iþitilmiþtir.80
Tavaf Namazı Kılınışı ve Sa’y Yapılışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kâbe’yi yedi defa tavaf ettikten ve iki rekat namazý kýldýktan sonra, sa’y yapmak üzere Safâ tepeciðine gitti.81
Safâ tepeciði ile Merve tepeciði arasýnda, yine, Kasvâ’nýn üzerinde olduðu halde, yedi kere sa’y yaptý.
Yedincisinde, Merve üzerinde sa’yini tamamladý.82
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Safâ ile Merve arasýnda sa’y yaparken Kasvâ’yý hýzlandýrmasý, Kureyþ müþriklerine, güçlülüðünü ve zindeliðini -ashabý gibi- göstermek içindi.83
Peygamberimiz Aleyhisselamın Safâ ve Merve Tepeciklerindeki Tekbir, Tehlil ve Duaları
Peygamberimiz Aleyhisselam, Safâ ve Merve tepeciklerinde durduklarý zaman üç kere tekbir getirmiþ, üç kere “Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ þerîke leh. Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli þey’in kadîr” demiþ ve dua etmiþtir.84
Ashabdan Abdullah b. Ebi Evfâ der ki:“Resûlullah Aleyhisselamla birlikte umre yaptýðýmýz zaman, kendisi,
Kâbe’yi tavaf etti. Onun yanýnda, biz de tavaf ettik.O Makam-ý Ýbrahim’in arkasýnda namaz kýldý. Biz de, onun yanýnda
(tavaf namazý) kýldýk.85
O, Safâ ile Merve arasýnda sa’y yaptý.86 Biz, onu Mekkeli müþriklerin ve onlarýn akýlsýz delikanlýlarýnýn herhangi bir şeyle rahatsýz etmelerinden koruduk!87
Ona hiçbir kimse bir şey yapamadý.”88
80 Ýbn Ebi Þeybe, 4/108.81 Buhârî, Sahîh, 2/160, 163, 165-166, Ýbn Mâce, 2/996.82 Vâkýdî, Megâzî, 2/736, Ýbn Sa’d, 2/122.83 Buhârî, Sahîh, 2/171, 5/86, Müslim, 2/923, Tirmizî, Sünen, 2/217, Nesâî, 5/243.84 Nesâî, 5/240.85 Ahmed b. Hanbel, 4/355, Ýbn Mâce, 2/995,996.86 Ahmed b. Hanbel, 4/355.87 Ahmed b. Hanbel, 4/355, Buhârî, Sahîh, 5/86, Zürkânî, 2/257.88 Ahmed b. Hanbel, 4/311, Ýbn Mâce, 2/96.
596 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kurbanların Kesilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, sa’y’ini Merve’de tamamladýðý zaman, kurban kesmek için orada durdu ve:
“Burasý, kurban kesim yeridir. Mekke’nin her caddesi de, kurban kesim yeridir” buyurdu ve kurbanýný orada, Merve’de kesti.89
Müslümanlara da, kurbanlarýný kesmelerini emretti.Deve bulan, deve kesti. Bulamayanlarýn da, sýðýr kesmelerine müsaade
edildi.90 O sýrada, bir adam, Mekke’ye sýðýr getirmiþti. Sýðýr kesecek olan-lar da, ondan sýðýr alýp kestiler.91
Hudeybiye’de bulunmuþ olanlar, kesilen kurbanlara ortak oldular. Hudeybiye seferine katýlmamýþ olanlar ise, kurban kesmediler.92
Kurban Kesiminden Sonra Tıraş Olunuşu
Peygamberimiz Aleyhisselam, Merve’de kurbanýný kestikten sonra, orada saçýný kazýttý.93
Peygamberimiz Aleyhisselamýn saçýný kazýyan, Hýraþ b. Ümeyye idi.
Bu iþi yapanýn Ma’mer b. Abdullah el-Adevî olduðu da rivayet edilir.94
Müslümanlar da týraþ oldular.
Ye’cec’deki Sahabilerin Umrelerini Yapmak Üzere Getirilip Yerlerine Başkalarının Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ye’cec vadisinde bulunan sahabilerinin de gelip umrelerini yapmalarý için, Müslümanlardan bazýlarýnýn Ye’cec’de-ki silahlarý beklemeye gitmelerini emretti.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn bu emri hemen yerine getirildi.95
Kâbe Üzerinde Okunan Ezanın Müşrikleri Tedirgin Edişi
Peygamberimiz Aleyhisselam Bilal-i Habeþî’ye emretti, Kâbe’nin üzerin-de öðle ezanýný okuttu.96
89 Vâkýdî, Megâzî, 2/736, Ýbn Sa’d, 2/122, Kastallânî, Mevâhib, 1/181, Diyarbekrî, 2/63.90 Vâkýdî, Megâzî, 2/737.91 Vâkýdî, Megâzî, 2/737, Halebî, 2/785.92 Vâkýdî, Megâzî, 2/736, Zürkânî, 2/259.93 Ýbn Sa’d, 2/122.94 Vâkýdî, Megâzî, 2/737.95 Vâkýdî, 2/740, Ýbn Sa’d, 2/122, Kastallânî, 1/195, Diyarbekrî, 2/63.96 Vâkýdî, Megâzî, 2/738, Ýbn Sa’d, 2/122.
597Umretü'l-Kazâ Seferi
Bilal-i Habeþî’nin ezanýný iþitince, Kureyþ müþriklerinden Ýkrime b. Ebu Cehil:
“Allah, Ebu’l-Hakem’e [Ebu Cehil’e], bu kölenin söylediðini iþittirmemek lütfunda bulunmuþtur!” dedi.
Safvan b. Ümeyye:“Allah’a þükürler olsun ki; bunlarý görmeden önce, babamý alýp götür-
dü!” dedi.Halid b. Esîd de:“Allah’a þükürler olsun ki; babamý öldürdü de, o bugünü, Ümmü Bilal’in
oðlu Bilal’in Kâbe’nin üzerine dikilip anýrdýðý (hâþâ) zamaný görmedi!” dedi.Süheyl b. Amr ile yanýnda bulunan kiþiler ise, bu ezaný iþittikleri zaman,
yüzlerini kapadýlar!97
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mekke’de Bulunduğu Müddetçe Çadırdan Başka Yerde Oturmayışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’de üç gün oturdu.98
Mekke evlerinden hiçbir evin çatýsý altýna girmedi.Zaten, seferlerinde evlerde oturmazdý.Bu umre seferinde de, Mekke’den ayrýlýncaya kadar, Ebtah’ta kendisi
için kurulmuþ bulunan deri çadýrda kaldý.99
Hz. Abbas’ın Tavsiye ve Teklif Ettiği Hz. Meymûne’yi Peygamberimiz Aleyhisselamın Zevceliğe Kabul Edişi
Hz. Meymûne; Hz. Abbas’ýn zevcesi Ümmü’l-Fadl ile Hz. Cafer’in zev-cesi Esmâ binti Umeys’in kýzkardeþi olup,100 Ýslâmiyetten önce Mes’ud b. Amr es-Sakafî ile evli iken ondan ayrýlýp Ebu Rühm b. Abduluzzâ ile evlenmiþ; Ebu Rühm’ün ölümü ile de dul kalmýþtý.101
Hz. Abbas, Hz. Meymûne’yi Peygamberimiz Aleyhisselama övmüþ;102 Peygamberimiz Aleyhisselam da umre için Medine’den yola çýkmadan önce, Ebu Râfi’ ile Ensardan bir zâtý (Evs. b. Havlî’yi) dünürlük etmek üzere Mekke’ye göndermiþ bulunuyordu.103
97 Vâkýdî, Megâzî, 2/737, 738, İbn Kesîr, Bidâye, 4/232.98 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/14, Ýbn Sa’d, 2/122, Taberî, Târîh, 3/100, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/227.99 Vâkýdî, Megâzî, 2/740.100 Ýbn Abdilberr, 4/1915, 1916.101 Ýbn Sa’d, 8/132, Hâkim, 4/30.102 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 4/142.103 Ýbn Sa’d, 8/132, 133, Zehebî, Siyer, 2/170.
598 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam umre için yola çýkýp Cuhfe’de bulunduðu sýrada da, Hz. Abbas’la buluþunca, Hz. Abbas:
“Yâ Rasûlallah! Meymune binti Hâris dul kaldý. Onu kendine zevceliðe alsana” demiþti.104
Hz. Meymûne, Peygamberimiz Aleyhisselamýn kendisiyle evlenmek istediði haberini deve üzerinde bulunduðu sýrada alýnca:
“Deve de, üzerindeki de Resûlullah Aleyhisselamýndýr!” dedi.105
Kendisini Peygamberimiz Aleyhisselama baðýþladý106 ve gereðinin yapýlmasýný da, kýzkardeþi Ümmü’l-Fadl’a, o da zevci Hz. Abbas’a býraktý. Bunun üzerine, Hz. Abbas, Peygamberimiz Aleyhisselamdan 400 dirhem mehir alarak Hz. Meymûne’yi Peygamberimiz Aleyhisselama nikâhladý.107
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mekke’de Üç Gün Daha Kalma Teklifinin Müşriklerce Kabul Edilmeyişi
Hudeybiye anlaþmasýna göre; Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekke’de kalacaðý üç günlük müddet dolmuþ bulunuyordu.108
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kureyþ müþriklerine:“Ýsterseniz, zevcemle evlenme törenini yapmak üzere burada üç gün
daha oturayým ve çekeceðim düðün ziyafetine sizi de çaðýrayým” diye Hz. Osman’la haber saldý.109
Peygamberimiz Aleyhisselam, bu vesile ile onlarý kendisine ýsýndýrmak istemiþti.
Kureyþ müþrikleri, Hz. Ali’nin yanýna geldiler ve:“‘Artýk yanýmýzdan ayrýlýp git! Müddet dolmuþtur!’ diye sahibine söyle!”
dediler.110 Peygamberimiz Aleyhisselama Hz. Ali ile haber saldýlar.111
Kureyþ müþrikleri, Peygamberimiz Aleyhisselamla ashabýný Mekke’den çýkarma iþini Huvaytýb b. Abduluzzâ’ya havale etmiþlerdi.112
Huvaytýb b. Abduluzzâ ile Süheyl b. Amr, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldiler.113
104 Ýbn Abdilberr, 4/1916, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 7/273, Diyarbekrî, 2/64.105 Süheylî, 7/29, İbn Kesîr, Bidâye, 4/233.106 Ýbn Sa’d, 8/132, Hâkim, 4/33, Ýbn Abdilberr, 4/1916 İbn Kesîr, Bidâye, 4/233.107 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/14, Ýbn Sa’d, 2/122.108 Hâkim, 4/31, İbn Kesîr, Bidâye, 4/234.109 Diyarbekrî, 2/64.110 İbn Kesîr, Bidâye, 4/234.111 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/227.112 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/14.113 Vâkýdî, Megâzî, 2/739, Ýbn Sa’d, 2/122.
599Umretü'l-Kazâ Seferi
O sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam, Medineli Müslümanlarýn mec-lislerinden bir mecliste oturup konuþuyor ve yanýnda da Sa’d b. Ubâde bulunuyordu.114
Kureyþ temsilcileri:“Yâ Muhammed!115 Müddetin dolmuþtur! Çýk, git artýk yanýmýzdan!”
dediler.116
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben sizden bir kadýný nikâhlamýþtým. Onunla evlenme törenini
yapýncaya kadar býrakýlmamdan size ne zarar gelirdi?117
Ne olurdu, beni býraksaydýnýz da, evlenme törenimi aranýzda yapsaydým, sizin için yapacaðýmýz düðün yemeðimizde de bulunsaydýnýz?
Böyle yapmak, size düþmez, yaraþmaz mýydý?” dedi.Kureyþ temsilcileri:“Senin düðün yemeðinde bulunmak, bize gerekmez!118
Bize ne sen, ne de düðün yemeðin gerek!119
Hemen çýk git artýk yanýmýzdan!120
Yâ Muhammed! Allah aþkýna söyle! ‘Topraðýmýzdan muhakkak çýkýp gideceksin!’ diye aramýzda seninle muahede yapmadýk mý?
Ýþte, o üç günlük müddet de dolmuþtur!” dediler.Sa’d b. Ubâde, onlarýn Peygamberimiz Aleyhisselama karþý böyle kaba ve
sert konuþtuklarýný görünce, son derecede kýzdý121 ve Süheyl b. Amr’a:“Ey anasýnýn bilmem nesini yiyesice!122 Sen yalan söylüyorsun! Burasý
ne senin topraðýndýr, ne de senin babanýn topraðýdýr!123 Resûlullah Aleyhis-selam, buradan, kendisi istemedikçe çýkmaz!124 Vallahi, o buradan ancak muahedeye uyarak rýzasýyla çýkar gider. Yoksa, zorla çýkýp gitmez!” dedi.
Sa’d b. Ubâde’nin bu sözleri üzerine, Huvaytýb b. Abduluzzâ ile Süheyl b. Amr sustular ve sindiler.
114 Vâkýdî, Megâzî, 2/739, Ýbn Kayyým, 2/169, Diyarbekrî, 2/63,64.115 Ýbn Abdilberr, 4/1917.116 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/14, Vâkýdî, Megâzî, 2/739, Ýbn Sa’d, 2/122, Taberî, Târîh, 3/100, İbn Kesîr,
Bidâye, 4/229.117 Ýbn Kayyým, 2/169, Diyarbekrî, 2/64.118 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/14, Vâkýdî, Megâzî, 2/739, 740, Taberî, Târîh, 3/100, Hâkim, 4/31.119 Ýbn Abdilberr, 4/1917.120 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/14, Vâkýdî, Megâzî, 2/740, Taberî, Târîh, 3/100, Hâkim, 4/31, Ýbn Abdil-
berr, 4/1917, İbn Kesîr, Bidâye, 4/229.121 Vâkýdî, Megâzî, 2/740, Halebî, 2/33.122 Ýbn Abdilberr, 4/1917, İbn Kesîr, Bidâye, 4/229, Diyarbekrî, 2/64.123 Vâkýdî, Megâzî, 2/740, Ýbn Kayyým, 2/169, İbn Kesîr, Bidâye, 4/229, Diyarbekrî, 2/64, Halebî,
2/783, Zürkânî, 2/262.124 Ýbn Abdilberr, 4/1917-1918, Diyarbekrî, 2/64.
600 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam gülümsedi, sonra da:“Ey Sa’d! Konak yerimizde, kavmimizden bizi ziyarete gelenleri incit-
me!” buyurdu.125
Akşama Kadar Mekke’yi Terketmelerinin Müslümanlara Duyuruluşu ve Yola Çıkılışı
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Müslümanlardan hiç kimse burada akþamlamayacak, yola çýkacaktýr!” diyerek göç halkýna seslenmesini Ebu Râfi’e emir buyurdu.126
Peygamberimiz Aleyhisselam da, hemen devesine bindi. Derlenip topar-lanabilen Müslümanlarla birlikte Mekke’den ayrýlarak Serif mevkiinde konakladý.
Arkadan gelen Müslümanlar da orada toplandýlar, tamamlandýlar.127
Hz. Meymûne’nin Mekke’den Çıkarılıp Serif’e Getirilişi ve Evlenme Töreninin Serif’te Yapılışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’den ayrýlmadan önce, Ebu Râfi’i Hz. Meymûne’nin göç hazýrlýðýný görüp Serif’e getirmekle görevlendirmiþti.128
Ebu Râfi’ akþama kadar Hz. Meymûne’nin iþiyle uðraþtý. Akþamleyin, Peygamberimiz Aleyhisselamýn arkasýndan, Hz. Meymûne ve yanýndakiler de yola çýktýlar.
Yolda, Anâ’ mevkiinde, müþriklerin ayaktakýmlarýyla karþýlaþtýlar. Onlar, Peygamberimiz Aleyhisselama129 ve Hz. Meymûne’ye130 dil uzat-maya baþladýlar.
Ebu Râfi’, onlara:
“Siz bizden ne istiyorsunuz?!
Ýþte, vallahi, süvariler ve silahlar, Batn-ý Ye’cec’de bekliyor!131
Siz anlaþmayý bozmak mý istiyorsunuz?!” deyince, müþrikler baþlarýný önlerine eðdiler, hemen dönüp gittiler.132
125 Vâkýdî, 2/740, Diyarbekrî, 2/64, Halebî, 2/783, Zürkânî, 2/242.126 Vâkýdî, 2/740, Ýbn Sa’d, 2/122, Halebî, 2/783.127 Vâkýdî, Megâzî, 2/740, Ýbn Sa’d, 2/122.128 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/14.129 Vâkýdî, Megâzî, 2/740, Ýbn Kayyým, 2/169, İbn Kesîr, Bidâye, 4/229.130 Halebî, 2/783.131 Vâkýdî, Megâzî, 2/740, Halebî, 2/783.132 Halebî, 2/783.
601Umretü'l-Kazâ Seferi
Ebu Râfi’ ve yanýnda bulunanlar Batn-ý Ye’cec’e vardýlar. Oradaki süva-rilerle birlikte, bütün gece yola devam ederek Serif’e geldiler.133
Hz. Meymûne’nin Mekke’de yapýlamayan evlenme töreni Serif’te yapýldý.134
Fetih ve Umre Hakkındaki İlahî Vaadlerin Gerçekleşmesi
Yüce Allah, Hudeybiye muahedesinden sonra indirdiði âyette (Feth: 27) vaad buyurduðu fethi Hayber’i fethettirmek sûretiyle yerine getirdiði gibi, Resûlünün umre hakkýnda gördüðü rüyayý da yaptýrdýðý bu umre ile doðru çýkarmýþtýr.135
Hz. Hamza’nın Kızı Ümâme’nin Medine’ye Getirilişi
Hz. Hamza’nýn kýzý Ümâme, Mekke’de bulunuyordu.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekke’ye vardýðý sýrada, Hz. Ali, Pey-gamberimiz Aleyhisselama:
“Amcamýzýn biricik yetim kýzýný müþriklerin arasýnda ne diye býrakalým?” demiþ, Peygamberimiz Aleyhisselam da bu teklifi olumsuz karþýlamamýþtý.136
Hz. Ali, Ümâme’yi erkeklerin arasýnda Kâbe’yi tavaf ederken görüp elin-den tutarak Hz. Fâtýma’nýn yanýna getirmiþ:137
“Amcanýn kýzý senin yanýnda dursun!” demiþ,138 Hz. Fâtýma’nýn hev-decine koymuþtu.139
Peygamberimiz Aleyhisselam Mekke’den ayrýlýrken de, Ümâme:
“Amca! Amca!” diye seslenerek Peygamberimiz Aleyhisselamýn arka-sýndan koþmuþtu.140
Peygamberimiz Aleyhisselam da, onu Mekke’den Medine’ye getir-miþti.141
133 Vâkýdî, Megâzî, 2/740.134 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/14, Vâkýdî, Megâzî, 2/741, Ýbn Sa’d, 2/122.135 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/14, İbn Kesîr, Bidâye, 4/89.136 Vâkýdî, Megâzî, 2/738, Ýbn Sa’d, 8/158, 159.137 Ýbn Sa’d, 4/35.138 Ahmed b. Hanbel, 1/98, Ýbn Kayyým, 2/171, İbn Kesîr, Bidâye, 4/234.139 Ýbn Sa’d, 4/35.140 Ahmed b. Hanbel, 1/98, Ýbn Kayyým, 2/171, İbn Kesîr, Bidâye, 4/235 Kastallânî, Mevâhib, 1/185,
Diyarbekrî, 2/63, 64, Halebî, 2/785.141 Ahmed b. Hanbel, 1/98.
602 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ümâme’ye Kimin Bakması Gerekeceğinin Belirlenişi
Zeyd b. Hârise ile Hz. Cafer ve Hz. Ali, Ümâme’ye bakmak için istek-lendiler.
Aralarýnda tartýþmaya baþladýlar.
Peygamberimiz Aleyhisselam, bu hususta, aralarýnda kendisinin hüküm vereceðini bildirdi ve:
“Ey Cafer! Ümâme’yi görüp gözetmeye, sen daha lâyýksýn! Çünkü, onun teyzesiyle evli bulunuyorsun! Kadýn, ne teyzesi, ne de halasý üzerine nikâhlanýp gelemez!” buyurdu, Ümâme’yi Hz. Cafer’in görüp gözetmesine hüküm verdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam bu hükmü verince, Hz. Cafer sevincinden ayaða kalkýp, Peygamberimiz Aleyhisselamýn çevresinde, tek ayaðý üzerin-de seke seke yürümeye baþladý.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ey Cafer! Nedir bu?!” diye sordu.142
Hz. Cafer:
“Bu, Habeþlilerin sevinçlerinden krallarýna yaptýklarýný gördüðüm bir şeydir.143
Yâ Rasûlallah! Necaþî de bir kimseden hoþlandý mý, kalkar, onun çevre-sinde, tek ayaðý üzerinde seke seke yürürdü!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ümâme’yi, Hz. Ümmü Seleme’nin oðlu Seleme b. Ebu Seleme ile evlendirmiþtir.144
***
Peygamberimiz Aleyhisselam, Umre seferinden Zilhicce ayýnda Medine-’ye dönmüþtür.145
142 Vâkýdî, Megâzî, 2/738, 739, Ýbn Sa’d, 8/159, 160.143 Ýbn Sa’d, 4/35, 36.144 Vâkýdî, Megâzî, 2/739, Ýbn Sa’d, 8/160.145 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/14, İbn Kesîr, Bidâye, 4/234.
603Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Onuncu Bölüm
YENİ SEFERLER, YENİ İHTİDALAR
603Umretü'l-kazâ Seferi
604 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
605Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
YENİ SEFERLER, YENİ İHTİDALARk
Ahrem b. Ebi’l-Avcâ’ın Süleym Oğullarına Gönderilişi
Seferin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Ahrem b. Ebi’l-Avcâ’ýn Süleym oðullarýna gönderiliþi, Hicretin 7. yýlýnda, Zilhicce ayýnda, umre yapýlarak Medine’ye dönüþten sonra idi.1
Süleym oðullarýnýn yurtlarý; Hayber yakýnýnda ve Necd’in yukarýlarýnda idi.
Süleym oðullarý, Süleym ve Nar harreleri ile Vâdi’l-kurâ ve Teymâ’da otururlardý.2
Nahl ovasý ile Nakra arasýndaki Cemum da, Süleym oðullarýnýn yurt-larýndandý3
Seferin sebebi; Süleym oðullarýný Ýslâmiyete davet idi.4
Peygamberimiz Aleyhisselam, Süleym oðullarýndan Ahrem b. Ebi’l-Avcâ’ý, 50 kiþilik askerî bir birliðin baþýna geçirerek Ýslâmiyete davet etmek üzere Süleym oðullarýna yolladý.
Süleym oðullarý hesabýna casusluk yapan bir adam da, bu askerî birliðe katýlmýþ bulunuyordu.
Mücahidler Medine’den ayrýldýklarý zaman, Süleym oðullarýnýn casusu, kavminin yanýna bunlardan önce yetiþip, 50 kiþilik askerî bir birliðin ken-dilerinin üzerine gelmekte olduðunu haber verdi ve onlarý uyardý.
Süleym oðullarý, çok sayýda asker topladýlar ve çarpýþmak için hazýr-landýlar.
1 Vâkýdî, Megâzî, 2/741, Ýbn Sa’d, 2/123, Belâzurî, Ensâb, 1/379.2 Kalkaþandî, s. 295.3 Vâkýdî, Megâzî, 1/6, Yâkût, 2/163.4 Vâkýdî, 2/741, Ýbn Sa’d, 2/123, Ýbn Seyyid, 2/140.
605Umretü'l-kazâ Seferi
606 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ýslâm mücahidleri onlarý, onlar da Ýslâm mücahidlerini gördüler.Ahrem b. Ebi’l-Avca’, gidip Süleym oðullarýný Ýslâmiyete davet etti.Süleym oðullarý:“Senin davet ettiðin þey bize gerekmez!” dediler.Ahrem’in sözlerini dinlemediler. Müslümanlara ok yaðdýrmaya baþla-
dýlar.Bir müddet oklarla çarpýþýldý.Kendilerine yeni yardýmcýlar gelince, Süleym oðullarý Müslümanlarý her
taraftan kuþattýlar, ortalarýna aldýlar, Müslümanlarla en þiddetli bir þekilde çarpýþtýlar.
Ýslâm mücahidlerinin hemen hepsi þehit oldu.Yüce Allah hepsinden razý olsun!Birlik kumandaný Ahrem de, aðýr yaralar alarak þehitler arasýna düþtü.5
Süleym oðullarý, onu öldü sanarak býraktýlar.6
Ahrem, ayýlýp þehitler arasýndan kalktý, yavaþ yavaþ Medine yolunu tuttu.7
Arkadaþlarýndan sað kalabilenler de, onunla birlikte Medine’ye girdiler.8
Ahrem’in sað kalan arkadaþlarý iki veya ikiden fazla olup, Medine’ye gelirken Ahrem’e yardým ettiler.9
Ahrem’in Medine’ye geliþi, Hicretin 8. yýlýnda Safer’in ilk gününde idi.10
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kızı Hz. Zeyneb’in Vefatı
Peygamberimiz Aleyhisselamýn kýzý Hz. Zeyneb, Hicretin 8. yýlýnýn baþýnda vefat etti.11
Yüce Allah, ondan razý olsun!Hz. Zeyneb’in vefatýnýn sebebi; deve üzerinde hevdeç içinde Mekke’den
Medine’ye hicreti sýrasýnda, Kureyþ müþriklerinden Hebbar b. Esved’le Fihrî bir arkadaþýnýn Zî Tuvâ’da mýzrakla vurup devesinden kaya üzerine düþürmesiyle karnýndaki çocuðunun düþerek kendisinin hastalanmýþ olmasý idi.12
5 Vâkýdî, Megâzî, 2/741, Ýbn Sa’d, 2/123, Ýbn Seyyid, 2/149, 150, İbn Kesîr, Bidâye, 4/235, 236.6 Zürkânî, 2/263.7 Vâkýdî, Megâzî, 2/741, Ýbn Sa’d, 2/123, Ýbn Seyyid, 2/150, İbn Kesîr, Bidâye, 4/236.8 İbn Kesîr, Bidâye, 4/236.9 Zürkânî, 2/263.10 Ýbn Sa’d, 2/123, Ýbn Seyyid, 2/150, İbn Kesîr, Bidâye, 4/236 Kastallânî, Mevâhib, 1/186.11 Ýbn Sa’d, 8/23, Zehebî, Siyer, 2/177, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 4/312.12 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 2/309, Vâkýdî, Megâzî, 2/837, Ýbn Abdilberr, 4/1854, Ýbn Kayyým, 2/185, Ýbn
Seyyid, 2/177, 178.
607Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Hz. Zeyneb akan kan yüzünden hastalandý ve vefatýna kadar da bu hastalýktan kurtulamadý.13
Hz. Zeyneb’in Yıkanışı, Kefenlenişi, Cenaze Namazının Kılınışı ve Kabre Konuluşu
Hz. Zeyneb’i, Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcelerinden Hz. Sevde ve Hz. Ümmü Seleme ile Peygamberimiz Aleyhisselamýn dadýsý Ümmü Eymen Bereke ve Ensar kadýnlarýndan Ümmü Atiyye yýkadý.14
Hz. Zeyneb’i yýkarlarken, Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarýn yan-larýna varýp:
“Onu yýkamaya, sað tarafýndan ve abdest âzâlarýndan baþlayýnýz!Su ve sidrle tek sayýda; üç veya beþ, ya da yedi kere, hatta gerekli görür-
seniz, bundan da fazla yýkayýnýz!Sonuncusunda, suya kâfur, yahut kâfurdan biraz koku koyunuz!Yýkama iþini bitirip boþalýnca, bana bildiriniz!” buyurdu.Yýkayýcýlar, Hz. Zeyneb’in saçlarýný taradýlar, üçe ayýrýp her birini bir
bukle yaptýlar.Buklelerden ikisi, Hz. Zeyneb’in yan taraflarýndaki, biri de ön tarafýndaki
saçlarýndandý.Yýkayýcýlar, yýkama iþini bitirdiklerini bildirince, Peygamberimiz Aley-
hisselam onlara hýkvesini (beline baðladýðý fotasýný) verip:“Bunu Zeyneb’e iç gömleði yapýnýz!” buyurdu.15
Sonra, Hz. Zeyneb’in cenaze namazýný kýldý.16 Düþünceli ve üzüntülü olarak onun kabrinin içinde indi ve biraz durduktan sonra, sevinerek dýþarý çýktý ve:
“Zeyneb’in zayýflýðýný düþünüp, ona kabir sýkýntýsýný ve hararetini hafif-letmesini Yüce Allah’tan diledim. Yüce Allah da, bu dileðimi kabul buyu-rup, ona bunlarý hafifletti” buyurdu.17
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Zeyneb’i ilk defa olarak üzerinde taþýndýðý serirle kabre koydu. Kabre de, damadý, Hz. Zeyneb’in zevci Ebu’l-Âs’ýn yardýmýyla indirdi.18
13 Ýbn Abdilberr, 4/1854, Ýbn Seyyid, 2/177, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/9, Diyarbekrî, 2/93.14 Ýbn Sa’d, 8/34, 36.15 Ýbn Sa’d, 8/34, 36, Ahmed b. Hanbel, 5/84, 85, 6/407, 408, Buhârî, Sahîh, 2/73, 75, Müslim,
2/647, 648.16 Zürkânî, 3/195.17 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 7/131.18 Zürkânî, 3/195.
608 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Amr b. Âs’ın Müslüman Oluşu
Amr b. Âs’ın Soyu, Künyesi ve Kişiliği
Amr b. Âs’ýn soyu, Peygamberimiz Aleyhisselamýn soyu ile Ka’b b. Lüeyy’de birleþir.
Amr b. Âs’ýn künyesi, Ebu Abdullah, Ebu Muhammed’dir.Annesi, Nâbiga Selma binti Harmele’dir.19
Babasý Âs b. Vâil, Kureyþîlerin eþrafýndandý.20
Ýmam Þa’bî’ye göre; Amr b. Âs Araplarýn dört dahisinden, cin fikirli-sinden birisi olup, karýþýk ve içinden çýkýlmaz sorunlarý çözmekte maha-retli idi.21 Hz. Ömer, bir kimsenin aklýný ve görüþünü zayýf gördüðü ve beðenmediði zaman:
“Ben seni de, Amr b. Âs’ý da yaratanýn Bir olduðuna þehadet ederim!” der ve bununla, Allah’ýn zýtlar yaratýcýlýðýný anlatmak isterdi.22
Amr b. Âs, þairdi ve Kureyþîlerin Cahiliye devrinde süvarilerindendi.23
Kendisi, kýsa boylu idi.24
Amr b. Âs der ki:“Ben, Müslümanlýktan inatla yüz çevirici bir kimse idim.Bedir savaþýnda müþriklerle birlikte bulundum ve kurtuldum.Sonra, Uhud savaþýnda bulundum ve kurtuldum. Kendi kendime:‘Vallahi, Muhammed Kureyþîleri yenecektir!’ dedim.Halk ile düþüp kalkmayý azalttým.Vaht mevkiindeki mallarýmýn baþýna döndüm, onlarla uðraþmaya
baþladým.Bunun için, ne Hudeybiye’de, ne de Hudeybiye’de yapýlan anlaþmada
bulundum.Resûlullah Aleyhisselam anlaþma yapýp Medine’ye, Kureyþîler de Mek-
ke’ye döndüler. Ve yine, kendi kendime:‘Gelecek yýl, Muhammed ashabýyla birlikte gelip Mekke’ye girecektir!
Artýk, ne Mekke, ne de Taif, benim için, oturulacak bir yer deðildir. Bura-lardan çýkýp gitmekten daha iyisi yoktur!’ dedim.
19 Ýbn Abdilberr, 3/1184, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/244.20 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 408.21 Ýbn Abdilberr, 4/1446, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/248, Zehebî, Siyer, 3/39.22 Ýbn Abdilberr, 3/1188.23 Ýbn Abdilberr, 4/1188, Zehebî, Siyer, 3/39.24 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/248, Zehebî, Siyer, 3/37.
609Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Ýslâmiyete büsbütün düþman kesildim! Bütün Kureyþîler Müslüman ola-cak olsalar, ben hiçbir zaman Müslüman olmam sanýyordum.25
O zaman, insanlardan Resûlullah Aleyhisselama olduðu kadar kin ve hýnç beslediðim bir kimse bulunmadýðý gibi, bir fýrsatýný bulup onu öldür-memden daha makbulü de yoktu!26
Hendek savaþýndan kabilelerle birlikte döndüðümüz sýralarda idi ki, Kureyþîlerden, kavmimden bazý adamlarý topladým. Ki, onlar benim her husustaki görüþümü benimserler, sözlerimi dinlerlerdi.27
Onlara:‘Aranýzda benim mevkiim, yerim nasýldýr?’ diye sordum.28
‘Sen bizim görüþ sahibi, koruyucu, uðurlu ve iþi bereketli bir adamý-mýzsýn!’ dediler.29
Onlara:‘Ýyi biliniz ki; vallahi, ben Muhammed’in iþinin muhakkak her iþten
üstün gelen bir iþe dönüþeceðini görüyor ve bu yolda bir şey düþünmüþ bulunuyorum!’ dedim.
Bana:‘Nedir o düþündüðün þey?’ diye sordular.Onlara:‘Düþündüm ki; Necaþî’nin yanýna gidip onun yanýnda bulunalým.Eðer biz Necaþî’nin yanýnda bulunduðumuz sýrada Muhammed, kavmimiz
olan Kureyþîlere galip gelirse, Muhammed’in eli altýnda bulunmamýzdan, Necaþî’nin eli altýnda bulunmamýz, bizim için daha iyi, daha yeðdir!
Þayet kavmimiz olan Kureyþîler Muhammed’e galip gelecek olurlarsa,30 hemen yanlarýna döneriz.31 Onlardan da, bize ancak hayýr ve iyilik gelir!’ dedim.32
‘Ýþte, yerinde olan görüþ budur!’ dediler. Onlara:‘Öyle ise, Necaþî’ye hediye edilecek þeyi yanýmýza toplayýnýz!’ dedim.
25 Vâkýdî, Megâzî, 2/741, 742, Beyhakî, Delâil, 4/343, Zehebî, Târîh, s. 393, İbn Kesîr, Bidâye, 4/236.26 Ýbn Sa’d, 4/258, 259.27 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/289, Vâkýdî, Megâzî, 2/742, Ahmed b. Hanbel, 4/198, Taberî, Târîh, 3/103,
Beyhakî, Delâil, 4/343, Zehebî, Târîh, s. 393.28 Vâkýdî, Megâzî, 2/742, Ahmed b. Hanbel, 4/198, Beyhakî, 4/343, İbn Kesîr, Bidâye, 4/236, Heyse-
mî, 9/350.29 Vâkýdî, 2/742, Beyhakî, Delâil, 4/343, İbn Kesîr, Bidâye, 4/236.30 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/289, Vâkýdî, Megâzî, 2/742, Ahmed b. Hanbel, 4/198, Taberî, Târîh, 3/103,
Beyhakî, Delâil, 4/393, Zehebî, Târîh, s. 393, İbn Kesîr, Bidâye, 4/236, 237.31 Zehebî, Siyer, 3/40.32 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/289, Ahmed b. Hanbel, 4/198, Taberî, Târîh, 3/103, Heysemî, 9/351.
610 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Necaþî’ye yapýlacak hediyenin en makbulü ve sevimlisi, yurdumuzda çýkan meþindi.
Pek çok meþin toplayýp yükledikten sonra, yola çýktýk.Nihayet, Necaþî’nin yanýna vardýk.Vallahi, bizim Necaþî’nin yanýna vardýðýmýz sýrada, Amr b. Ümeyye ed-
Damrî de oraya çýkageldi.33
Resûlullah Aleyhisselam, onu Cafer ve arkadaþlarýnýn iþi34 ve Ümmü Habibe binti Ebu Süfyan’ý kendisine nikâhlamasý için, yazdýðý bir mektupla göndermiþti.35
Amr b. Ümeyye Necaþî’nin yanýna girdi. Sonra, yanýndan dýþarý çýktý.Arkadaþlarýma:‘Bu, Amr b. Ümeyye’dir! Eðer Necaþî’nin yanýna girersem, onu kendisin-
den isterim. Bana teslim ederse, öldürürüm!Bunu yaptýðýmý, Muhammed’in elçisini öldürmeyi baþardýðýmý Kureyþîler
iþitirlerse, sevinirler!’ dedim. Necaþî’nin yanýna girdim. Her zaman yaptýðým gibi, önünde yere
kapandým.Necaþî, bana:‘Merhaba, hoþgeldin dostum!’ dedi ve:‘Bana memleketinden bir şeyler hediye edecek misin?’ diye sordu.‘Evet, ey hükümdar! Sana birçok meþin hediye edeceðim!’ dedim ve
sonra da, hediye edilecek meþinleri kendisine yaklaþtýrdým.Meþinler, Necaþî’nin çok hoþuna gitti.36
Necaþî, meþinlerden bir kýsmýný ayýrýp devlet adamlarý ve kumandanlarý arasýnda bölüþtürdü.
Geri kalanýnýn belli bir yere konulmasýný, yazýlýp saklanmasýný emretti.Necaþî’nin neþelendiðini görünce:37
‘Ey hükümdar! Ben senin yanýndan bir adamýn çýktýðýný gördüm ki, o bize düþman bir adamýn elçisidir! Onu bana teslim et de, öldüreyim!
Çünkü, o eþrafýmýzdan ve hayýrlýlarýmýzdan bazý kiþileri öldürmüþtür!38
33 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/289, Vâkýdî, Megâzî, 2/42, Ahmed b. Hanbel, 4/198, Taberî, Târîh, 3/103, Beyhakî, Delâil, 4/344, Zehebî, s. 393, İbn Kesîr, Bidâye, 4/237.
34 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/289, Ahmed b. Hanbel, 4/198, Taberî, Târîh, 3/103, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/231, Zehebî, Siyer, 3/40.
35 Vâkýdî, Megâzî, 2/742, Beyhakî, Delâil, 4/344, Zehebî, Târîh, s. 393.36 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/289, 290, Vâkýdî, Megâzî, 2/742, 743, Ahmed b. Hanbel, 4/198, Taberî, Tâ-
rîh, 3/103, Beyhakî, Delâil, 4/344, Zehebî, Târîh, s. 393, 394.37 Vâkýdî, Megâzî, 2/743, Beyhakî, Delâil, 4/344, Zehebî, Târîh, s. 394, İbn Kesîr, Bidâye, 4/237.38 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/290, Vâkýdî, Megâzî, 2/743, Ahmed b. Hanbel, 4/198, Taberî, Târîh, 3/103,
Beyhakî, 4/344, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/231, Zehebî, Târîh, s. 394.
611Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Ben, ona rastlayýnca, boðazýný sýkýp dayak attým!’ dedim.39
Necaþî, benden bu sözleri iþitince,40 kýzdý.Sonra, elini uzatýp burnuma öyle bir çarptý ki, burnum kýrýldý san dým!41
Burnumun deliklerinden fýþkýran kan, elbiseme sýçradý! Üzerime zillet ve mahcubiyet çöktü!42
Eðer o sýrada yer benim için yarýlsaydý, korkumdan, yerin dibine girer-dim!
Sonra, kendimi toparladým ve:‘Ey hükümdar! Vallahi, bundan hoþlanmayacaðýný bilseydim, onu sen-
den istemezdim!’ dedim.Necaþî:‘Ey Amr! Demek, sen Musa ve Ýsa Peygambere gelmiþ olan Nâmûs-u
Ekber (Cebrail)’in kendisine gelip durduðu bir zâtýn elçisini, öldürmek üzere sana vermemi istiyorsun hâ?!43
Vallahi, eðer onu öldürmüþ olsaydýn, sizden sað bir kimse býrak maz-dým!
Resûlullahýn elçisi öldürülür mü hiç?!’ dedi.44
Allah, kalbimi, üzerinde bulunduðum hali birden deðiþtirdi.45 Kalbimi Ýslâmiyete açtý.46
Kendi kendime:
‘Araplar da, Arap olmayanlar da Ýslâmiyet gerçeðini tanýmaktalar! Sen ise hâlâ ona muhalefet edip durmakta ve karþý koymaktasýn!?’ dedim.47 Kendimi kýnadým.48
Necaþî’ye:‘Ey hükümdar! O gerçekten böyle bir peygamber midir?Sen, onun böyle Resûlullah olduðuna þehadet ediyor musun?’ diye
sordum.49
39 Zehebî, Siyer, 2/41.40 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/231.41 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/290, Vâkýdî, Megâzî, 2/743, Ahmed b. Hanbel, 4/198, Taberî, Târîh, 3/103,
Beyhakî, Delâil, 4/344, Zehebî, Târîh, s. 394, İbn Kesîr, Bidâye, 4/237.42 Vâkýdî, Megâzî, 2/743, Beyhakî, Delâil, 4/344, Zehebî, Târîh, s. 394, İbn Kesîr, Bidâye, 4/237.43 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/290, Vâkýdî, Megâzî, 2/743, Ahmed b. Hanbel, 4/198 Taberî, Târîh, 3/103,
Beyhakî, Delâil, 4/344, 347, İbn Kesîr, Bidâye, 4/237.44 Zehebî, Siyer, 3/41.45 Vâkýdî, Megâzî, 2/743, Beyhakî, Delâil, 4/344, 345, Zehebî, Târîh, s. 394.46 Ýbn Sa’d, 4/259.47 Vâkýdî, Megâzî, 2/743, Zehebî, Târîh, s. 394.48 Vâkýdî, Megâzî, 2/743, Beyhakî, Delâil, 4/35, İbn Kesîr, Bidâye, 4/237.49 Vâkýdî, Megâzî, 2/743, Beyhakî, Delâil, 4/35, 347, Zehebî, Siyer, 3/41, İbn Kesîr, Bidâye, 4/237.
612 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Necaþî:‘Yazýklar olsun sana ey Amr!50
Evet! Ben onun Allah tarafýndan gönderilmiþ bir peygamber olduðuna þehadet ediyorum!
Sen benim sözümü dinle de, Ona tâbi ol!Çünkü, vallahi O muhakkak hak üzeredir ve kendisine karþý koyan
herkese galip gelecektir! Musa Peygamberin Firavun’a galip geldiði gibi!’ dedi.
‘Öyleyse, sen benim Ona Ýslâmiyet üzerine bey’atýmý alýr mýsýn?’ dedim.
Necaþî:‘Olur!’ dedi ve elini uzattý.Ona Ýslâmiyet üzerine bey’at ettim.51
Necaþî, benim için büyük bir tas (leðençe) getirtti. Burnumun kanýný yýkattý. Bana yeni bir elbise giydirdi.
Çünkü, burnuma dolan kaný silerek elbisemi kirletmiþtim.Bundan sonra, Necaþî’nin yanýndan ayrýlýp arkadaþlarýmýn yanýna
vardým.Arkadaþlarým, Necaþî’nin bana verdiði elbiseyi görünce, çok sevindiler ve:‘Dostun Necaþî’den istediðin þeyi de koparabildin mi?’ diye sordular. Onlara:‘Kendisiyle daha ilk buluþmada dileðimi dile getirmeyi uygun bulmadým.
Yanýna tekrar varacak, dileðimi söyleyeceðim!’ dedim.52
‘Yerinde olan, senin görüþündür’ dediler.53
Müslüman olduðumu sakladým, arkadaþlarýma açmadým.54
Amr b. Ümeyye’nin yanýna gittim, boynuna sarýlýp onu kucakladým, o da boynuma sarýlýp beni kucakladý.55
Bir iþim için ayrýlýyormuþum gibi, arkadaþlarýmýn yanýndan ayrýldým. Doðruca, gemilerin bulunduðu yere, iskeleye vardým.
Orada, aðaç (kereste) yüklenmiþ bir gemi buldum. Ona bindim.
50 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/290, Ahmed b. Hanbel, 4/198, Taberî, Târîh, 3/104, Beyhakî, Delâil, 4/347, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/231.
51 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/290, Vâkýdî, Megâzî, 2/743, Ahmed b. Hanbel, 4/198 Taberî, Târîh, 3/103, Beyhakî, Delâil, 4/345, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/231, Zehebî, Târîh, s. 394.
52 Vâkýdî, Megâzî, 2/744, Beyhakî, Delâil, 4/345, Zehebî, Târîh, s. 394.53 Vâkýdî, Megâzî, 2/744, Beyhakî, Delâil, 4/35, İbn Kesîr, Bidâye, 4/237.54 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/290, Ahmed b. Hanbel, 4/199, Taberî, Târîh, 3/104 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/231.55 Zehebî, Siyer, 3/41.
613Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Þuaybe’ye varýnca, aðaçlarý (keresteleri) orada boþalttýlar.Ben de, Þuaybe’den ayrýldým.Yanýmda bir miktar harçlýðým vardý. Bir deve satýn alýp Medine’ye git-
mek üzere yola çýktým. Merru’z-zahran’ý geçtim.Hedde’de bulunduðum sýrada idi ki, iki kiþinin, benden biraz önce geçip
bir konak yeri aradýklarýný gördüm.Onlardan birisi çadýrýn içinde bulunuyor, diðeri ise ayakta durarak binit
hayvanlarýný tutuyordu.Dikkatlice baktýðýmda, bir de ne göreyim? Halid b. Velid!56
‘Ebu Süleyman hâ?!’ dedim.‘Evet!’ dedi.57
Kendisine:‘Ey Ebu Süleyman! Sen nereye ve ne için gitmek istiyorsun?’ diye sor-
dum.58
Halid:‘Vallahi, tutulacak yol belli oldu, iþ aydýnlandý: Bu zât, muhakkak pey-
gamberdir!Vallahi, ben hemen gidip Müslüman olacaðým!Daha ne zamana kadar ve ne diye bekleyip duracaðým?!59
Aklý baþýnda olan kimselerden, Müslümanlýða girmeyen kalmadý. Valla-hi, biz böyle oturup duracak olursak, sýrtlanlarýn inlerinde yakalandýklarý gibi, Muhammed de bizi boyunlarýmýzdan yakalayacaktýr!’ dedi.
Ona:‘Vallahi, ben de Muhammed’in yanýna gitmek ve Müslüman olmak isti-
yorum’ dedim.O sýrada, Osman b. Talha çadýrdan dýþarý çýktý ve bana:‘Merhaba=Hoþgeldin!’ dedi.Üçümüz, bir yerde konakladýk.Sonra, birlikte yoldaþlýk ederek Medine’ye geldik.Ebu Ýnebe kuyusunda bir adamýn bize rastladýðý sýrada ‘Yâ Rebah! Yâ
Rebah!’ diyerek baðýrdýðýný hâlâ unutmamýþýmdýr.
56 Vâkýdî, Megâzî, 2/744, Beyhakî, Delâil, 4/345, Zehebî, Târîh, s. 394, 395, İbn Kesîr, Bidâye, 4/237.57 Beyhakî, Delâil, 4/35, Zehebî, Târîh, s. 395.58 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/290, Vâkýdî, Megâzî, 2/744, Taberî, Târîh, 3/104, Hâkim, 3/454, Beyhakî,
Delâil, 4/35, Zehebî, Târîh, s. 395.59 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/290, Ahmed b. Hanbel, 4/199, Hâkim, 3/454, Zehebî, Siyer, 3/41, Diyar-
bekrî, 2/66, Halebî, 2/777, 778.
614 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Adamýn bu sözünü hayra yorduk ve yolumuza devam ettik.Adamýn bize tekrar bakýp:‘Mekke, artýk þu ikisinden sonra, yakasýný, idaresini bize vermiþtir!’
dediðini iþittim.Sanýrým ki; o bu sözüyle beni ve Halid b. Velid’i kasdetmiþti.Adam hemen ardýna dönüp koþarak Mescide kadar gitti. Zannýmca,
bizim geldiðimizi Resûlullah Aleyhisselama müjdelemeye gitmiþti. Zan ve tahmin ettiðim gibi de olmuþ.
Harre mevkiinde develerimizi ýhdýrdýk. Üzerimize temiz elbiselerimizi giydik. Sonra, ikindi ezaný okundu.
Kalkýp Resûlullahýn yanýna vardýk. Resûlullahýn yüzü parýl parýl parlýyordu.
Müslümanlar çevresini sarmýþlardý.Bizim Müslüman olmamýza sevinmekte idiler.60
Resûlullah Aleyhisselam, bizleri görünce:‘Mekke, ciðerpârelerini kucaðýnýza attý!’ buyurdu.61
Önce, Halid b. Velid bey’at etti, Müslüman oldu.Sonra, Osman b. Talha bey’at etti, Müslüman oldu.Sonra da ben vardým. Vallahi, kendimi birden Resûlullahýn önüne
oturmuþ buldum! Kendisine karþý utancýmdan dolayý, baþýmý kaldýrýp yüzü-ne bakamadým!62
‘Yâ Rasûlallah! Sað elini aç da, sana bey’at edeyim’ dedim.Resûlullah elini açýnca, ben elimi geri çektim!Resûlullah:‘Sana ne oldu ey Amr?!’ diye sordu.‘Bey’at için þart koþmak istiyorum?’ dedim.Resûlullah:‘Nedir þartýn?’ diye sordu.‘Þartým; geçmiþteki günahlarýmýn baðýþlanýp yarlýganmasýdýr!63
Yâ Rasûlallah! Ben, geçmiþte olan günahlarým baðýþlanmak, yarlýganmak üzere sana bey’at edeceðim!’ dedim.64
60 Vâkýdî, Megâzî, 2/744, 745, Beyhakî, Delâil, 4/345, 346, Zehebî, Târîh, s. 395, İbn Kesîr, Bidâye, 4/237, 238.
61 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 251, 320, 409, Ýbn Abdilberr, 3/1185, 2/428, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 2/109, 3/579, Ebu’t-Tayyib, 6/22, Diyarbekrî, 2/67.
62 Vâkýdî, Megâzî, 2/744, 745, Zehebî, s. 395, İbn Kesîr, Bidâye, 4/238.63 Ýbn Sa’d, 4/259, Müslim, 1/112, Beyhakî, Delâil, 9/98.64 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/290, Ahmed b. Hanbel, 4/199, Taberî, Târîh, 3/104, Ýbn Seyyid, 2/82, 83,
Zehebî, Siyer, 3/41, Heysemî, 9/351.
615Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Ey Amr! Bey’at et!65 Þüphe yok ki, Ýslâmiyet daha önce olanlarý siler, yok eder. Hicret de daha önce olanlarý siler, yok eder!66
Hacc da daha önce iþlenmiþ günahlarý yýkar, yok eder!’ buyurdu.67
Ben, geçmiþte iþlediðim ve gelecekte iþleyeceðim günahlarým baðýþlanýp yarlýganmak üzere bey’at etmeyi içimden geçirmiþtim.
Halbuki, bey’at ettiðim zaman:
‘Geçmiþte iþlediðim günahlarým baðýþlanmak üzere’ dedim de, ‘gelecek-te iþleyeceðim günahlarým’ demeyi unuttum.68 Aklýma gelmedi.69
Ýnsanlardan hiçbiri, bana, Resûlullah Aleyhisselamdan daha sevgili ve ondan daha yüce olmamýþtýr!70
Vallahi, Müslüman oluþumuzdan beri, mühim iþlerde Resûlullah Aley-hisselam beni ve Halid b. Velid’i ashabýnýn hiçbirinden ayýrmadý.71
Bey’attan sonra, ben Mekke’ye döndüm.72
Amr b. Âs’ın Müslümanlığı Kabulde Gecikmesinin Sebebi
Amr b. Âs’a:“Sen akýllý, aklý baþýnda bir adamdýn. Ýslâmiyeti kabulde seni geciktiren
ne idi?” diye sorulmuþtu.Amr b. Âs þu cevabý verdi:“Biz, bizden önceki kuþaktan, yaþlý baþlý, bize hakim bir toplulukla bira-
rada bulunuyorduk.Onlar karþýlýklý daðlar arasýndaki bir dað yolunu tutup gittiler.Biz de ovaya çýkýncaya kadar, onlara uyduk:Onlar Peygamber Aleyhisselamý inkâr ettiler. Onlarla birlikte, biz de
inkâr ettik!O zaman, iþimiz üzerinde hiç düþünmedik. Sadece onlarý taklit ettik.Onlar ölüp gidince, iþ bizlere kaldý.
65 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/291, Ahmed b. Hanbel, 4/199, Taberî, Târîh, 3/104, Beyhakî, Delâil, 4/348, Heysemî, 9/351.
66 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/291, Vâkýdî, Megâzî, 2/745, Ýbn Sa’d, 4/259, Ahmed b. Hanbel, 4/199, Müs-lim, 1/112, Taberî, Târîh, 3/104, Beyhakî, Delâil, 4/348, Zehebî, Târîh, s. 395, Heysemî, 9/351.
67 Ýbn Sa’d, 4/259, Müslim, 1/112, Beyhakî, Sünen, 9/98.68 Ýbn Seyyid, 2/83.69 Vâkýdî, Megâzî, 2/745.70 Ýbn Sa’d, 4/259, Müslim, 1/112, Beyhakî, Sünen, 9/98.71 Vâkýdî, Megâzî, 2/745.72 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/291, Ahmed b. Hanbel, 4/199, Taberî, Târîh, 3/104.
616 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamber Aleyhisselamýn iþine bakýp gerçekliði belli olunca, Ýslâmiyet sevgisi kalbime düþtü.
Herkes Kureyþîlerin iþleri hakkýnda yardýmlarýna koþup dururken, onlar benim aðýrdan almaya, geri kalmaya baþladýðýmýn farkýna vardýlar, kendi-lerinden, bir genci bana gönderdiler.
Genç, bana:‘Yâ Ebâ Abdillah! Kavmin, senin Muhammed’e meylettiðini sanýyor’
dedi.Ona:‘Ey kardeþimin oðlu! Eðer bende ne olduðunu öðrenmek istiyorsan,
Hira daðýnýn dibinde seninle buluþup konuþalým!’ dedim.Orada buluþtuk.Ona:‘Senin Rabbin, senden öncekilerin Rabbi ve senden sonrakilerin Rabbi
olan Allah aþkýna doðru söyle! Biz mi daha doðru yoldayýz? Yoksa, Farslar ve Rumlar mý daha doðru yoldadýrlar?’ dedim.
Genç:‘Elbette, biz daha doðru yoldayýzdýr!’ dedi.Ona:‘Geçim hususunda biz mi daha geniþiz? Yoksa, onlar mý daha geniþtirler?’
diye sordum.Genç:‘Onlar daha geniþtirler!’ dedi.Ona:‘Þu dünyada bir yararý olmayacaksa, doðru yolda onlara üstün
olmamýzýn bize ne yararý vardýr?Kaldý ki, onlar dünyada bu ve diðer hususlarda bizden daha ileri ve
üstündürler!Bunun içindir ki, iyinin iyiliðinin karþýlýðýný, kötünün de kötülüðünün
karþýlýðýný görmek üzere öldükten sonra dirilecekleri hakkýnda Muhammed’-in söylemiþ olduðu þeyin gerçekliði, içime, kalbime sinmiþ bulunmaktadýr.
Ýþte ey kardeþimin oðlu! Benim içime sinen, kalbime sinen bu gerçek-ten sonra, herhalde boþ þeyler üzerinde direnip durmakta hayýr yoktur!’ dedim.”73
73 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 410, 411, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/2.
617Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Halid b. Velid ile Osman b. Talha’nın Müslüman Oluşu
Halid b. Velid’in Soyu, Künyesi ve Kişiliği
Halid b. Velid’in soyu, Peygamberimiz Aleyhisselamýn soyu ile Mürre b. Ka’b’da birleþir.74
Halid b. Velid’in künyesi Ebu Süleyman ve Ebu’l-Velid’dir.Annesi; Lübâbetü’s-suðra binti Hâris olup, Peygamberimiz Aleyhisselamýn
zevcesi Hz. Meymûne ile Hz. Abbas’ýn zevcesi Ümmü’l-Fadl, Lübâbe’nin kýzkardeþi idi.
Halid b. Velid, Cahiliye çaðýnda, Kureyþîlerin eþrafýndandý.Savaþlarda, askerî araç ve gereçlerle ilgilenme, ordunun çadýrlarýný
kurdurma ve süvari birliði kumandanlýðý gibi önemli görevler kendisine verilmiþti.75
Kureyþîlerin babayiðitlerindendi.76
Osman b. Talha’nın Soyu ve Kişiliği
Osman b. Talha’nýn soyu da, Peygamberimiz Aleyhisselamýn soyu ile Kusayy’da birleþir.77
Osman b. Talha’nýn annesi Sülâfe binti Sa’d b. Þüheyd’dir.78
Osman b. Talha, Kureyþ müþriklerinin eþrafýndandý.79
Hicâbe (Kâbe’nin kapýcýlýðý, Kâbe’nin anahtarlarýný taþýma ve saklama) görevi, Osman b. Talha’larda idi.80
Osman b. Talha der ki:“Resûlullah Aleyhisselam Umretü’l-kazâ için Mekke’ye gelip girdiði
zaman, Allah, kalbimin öteden beri bulunduðu hali deðiþtirdi. Bulunduðum o hali ki, iþitmez, görmez, yarar veya zarar vermez, taþtan yontulmuþ put-lara nasýl tapýp durduðumuzu düþündüm.
Bir de, Resûlullah Aleyhisselamla ashabýna ve onlarýn gidiþatlarýna ve kendilerini dünyadan nasýl alýkoyduklarýna baktým da, bunun te’siri altýnda kaldým ve kendi kendime:
74 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 300,320, Ýbn Abdilberr, 2/427, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 2/109, Heysemî, 9/348.75 Ýbn Abdilberr, 2/427, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 2/109, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 1/413.76 Ýbn Sa’d, 7/394.77 Ýbn Sa’d, 5/448, Ýbn Abdilberr, 3/1034, Hâkim, 3/107, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/578, Diyarbekrî, 2/67.78 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 251.79 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 251, Ýbn Abdilberr, 3/1034, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/579, Diyarbekrî, 2/67.80 Zehebî, Siyer, 1/8, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 2/460.
618 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Þu kavmin amelinin karþýlýðý, öldükten sonra, muhakkak, sevab ve mükâfat olacaktýr!’ dedim.
Resûlullah Aleyhisselamý Ebtah’taki konak yerine gitmek üzere Benî Þeybe kapýsýndan çýkarken gördüðüm zaman, yanýna varmayý ve elini tutup Müslüman olmayý istedimse de, bu benim için mümkün olmadý. Resûlullah Aleyhisselam Medine’ye dönmek üzere Mekke’den ayrýldýktan sonra ona gitmeyi tasarladým...”81
Halid b. Velid de der ki:“Yüce Allah, benim hayrýmý dilediði zaman, kalbime Ýslâmiyet sevgisini
düþürdü. Beni, hayýr ve þerri anlayacak hale getirdi. Kendi kendime:“Ben,” dedim, “Muhammed’e karþý, her savaþ yerinde bulundum.Bulunduðum savaþ yerinden hiçbirisi yoktu ki, dönerken, aykýrý ve
yanlýþ bir iþ üzerinde bulunduðumu ve Muhammed’in muhakkak galip geleceðini içimde sezmiþ olmayayým!
Resûlullah Aleyhisselam Hudeybiye’ye çýkýp geldiði zaman, ben de, müþrik süvarilerinin baþýnda yola çýktým. Usfan’da, Resûlullah Aleyhisse-lamla ashabýna yaklaþýp gözüktüm.
Resûlullah Aleyhisselam bizden emin bir surette, ashabýna öðle namazýný kýldýrýyordu.
Üzerlerine birden baskýn yapmayý düþündükse de, gerçekleþmedi. Böyle olmasý da, hayýrlý oldu.
Resûlullah Aleyhisselam kalbimizden geçenleri sezmiþ olmalý ki, ikindi namazýný salât-ý havf (korku halinde namaz) olarak kýldýrdý.
Bu, beni çok etkiledi. Kendi kendime:‘Bu zât herhalde Allah tarafýndan korunuyordur!’ dedim.Birbirimizden ayrýldýk.Resûlullah, süvarilerimizin bulunduðu taraftan saða yöneldi, sað taraf-
taki yolu tutup gitti.Hudeybiye’de Kureyþîlerle barýþ yapýp Kureyþîler onu öðle vaktinden
geceye kadar olan vakitte geri çevirince:‘Geride ne ve hangi þey kaldý ki?!
81 Diyarbekrî, 2/66.
619Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Nereye; Necaþî’ye mi gideceðim? Halbuki, o da Muhammed’e baðlanmýþ bulunuyor! Ashabý da, Onun yanýnda emniyet ve selamet içinde barýnýp duruyor!
Yoksa, Herakliyus’un yanýna gideyim de, dinimi býrakýp Hýristiyan mý olayým? Ya da Yahudiliðe mi gireyim?! Yahut, kendilerine tâbi olarak, Ýranlýlar, Acemlerle birlikte mi oturayým?!
Yoksa, kavmimden sað kalanlar arasýnda evimde mi oturayým?!’ diye kendi kendime söylendim, düþündüm durdum!
Ben bu düþünceler ve tereddütler içinde bulunduðum sýrada Resû-lullah Aleyhisselam Umretü’l-kazýyye için Mekke’ye gelip girince, ondan gizlendim.
Kendisinin Mekke’ye giriþini görmedim.Kardeþim Velid b. Velid, Peygamber Aleyhisselamla birlikte, Umretü’l-
kazýyye için Mekke’ye girmiþti.Beni arayýp bulamayýnca, bana bir mektup yazmýþ ve mektubunda þöyle
demiþti:‘BismillâhirrahmânirrahîmAllah’a hamd ü sena ve Resûlullaha salât ve selamdan sonra, derim ki:Doðrusu ben, senin Ýslâmiyetten böyle tedirgin olmak ve yüz çevirip
gitmekteki görüþün kadar þaþýlacak bir görüþ görmedim!Halbuki, eðri yola gitmekten seni alýkoyacak bir aklýn da var! Aklýný
kullansana!Ýslâmiyet gibi bir dini kim bilmez, tanýmaz olur?!Resûlullah Aleyhisselam seni bana sordu:‘Halid nerededir?’ dedi.Ben de:‘Allah onu getirir!’ dedim.Resûlullah Aleyhisselam:‘Onun gibi bir adam, Ýslâmiyeti bilmez ve tanýmaz olabilir mi? Keþke o bütün savaþ ve çabalarýný, Müslümanlarýn yanýnda, müþriklere
karþý gösterseydi, kendisi için ne kadar hayýrlý olurdu!Biz, kendisini baþkalarýna tercih eder, üstün tutardýk’ buyurdu.Ey kardeþim! En elveriþli, en yararlý yerlerde kaçýrmýþ bulunduðun
fýrsatlara acele yetiþ!’Bana kardeþimin bu mektubu gelince, Medine’ye gitmek için acele
ettim.
620 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ýslâmiyete olan isteðim de arttý.Resûlullah Aleyhisselamýn söyledikleri ise, beni çok ferahlattý.Uyurken, rüyamda da çok dar, sýkýntýlý ve kurak yerlerden, yemyeþil ve
geniþ bir yere çýktýðýmý görmüþtüm.Kendi kendime:‘Bu rüya herhalde boþ deðil! Medine’ye varýnca, bunu Ebu Bekir’e
anlatýr, yordururum!’ dedim.Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna gitmek için derlenip toparlandýðým
zaman, kendi kendime:‘Acaba Resûlullaha kadar, bana kim arkadaþ ve yoldaþ olur?’ dedim.Safvan b. Ümeyye’ye rastladým. Ona:‘Yâ Ebâ Vehb! Sen bizim içinde bulunduðumuz durumu þöyle bir gözö-
nüne getirsen ya?Biz, ancak, bir azýnlýk ve yiyinti halindeyiz!Muhammed ise, Araplara ve Arap olmayanlara galip gelmiþ bulunuyor!Muhammed’in yanýna gitsek de, ona tâbi olsak olmaz mý?Çünkü, Muhammed’in þerefi, bizim için de bir þeref teþkil eder!’ dedim.Safvan, bu teklifime, karþý koymanýn en aðýrý ile karþý koydu ve:‘Kureyþîlerden, benden baþka hiç kimse kalmasa, yine de ben ona hiçbir
zaman tâbi olmam!’ dedi.Birbirimizden ayrýldýk. Kendi kendime:‘Bu, kinci bir adamdýr; kin güdüyor. Babasý ve kardeþi Bedir savaþýnda
öldürülmüþ bulunuyor!’ dedim.Ýkrime b. Ebu Cehil’e rastladým. Ona da Safvan’a söylediklerimin
týpkýsýný söyledim.O da bana Safvan’ýn söylediði gibi söyleyince, ona:‘Bâri, sana açtýðým þeyi gizli tut, açýða vurma!’ dedim.Ýkrime:‘Onu kimseye anmam!’ dedi.Evime gittim. Hayvanýmý dýþarý çýkarmalarýný emrettim. Hayvanýma
bindim. Osman b. Talha ile buluþmak üzere yola çýktým.Kendi kendime:‘Ýþte bu, muhakkak bana yoldaþ ve arkadaþ olur!Keþke maksadýmý daha önce ona açsaydým!’ dedim.
621Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Sonra da, baba soylarýndan (Uhud savaþýnda) öldürülmüþ olanlarý hatýrlayarak, maksadýmý kendisine açýklamayý uygun görmedim.
Yine, kendi kendime:‘Þu saatte hayvanýmýn üzerinde yola çýkmýþ iken, böyle þeyleri düþünmek,
benim ne üstüme gerek!’ dedim. Olan biten iþi ona söyledim ve:‘Biz, ancak, deliðinde sýkýþýp kalan ve üzerine yukarýdan kova ile su
dökülünce dýþarý fýrlamak zorunda kalan bir tilki durumundayýz!’ dedim.Ona da, iki dostuma söylemiþ olduklarýmýn týpkýsýný söyledim.Osman b. Talha, teklifimi tereddütsüz kabul ediverdi. Ona:‘Sen bugün dur! Yarýn, sabah vaktini kolla! Ben de yarýn sabah vak-
tini kollayacaðým. Þu hayvaným Mekke’nin Fahh vadisinde bulunacaktýr’ dedim.
Kendisiyle Ye’cec’de buluþmaya söz verdim.Eðer o benden önce gelirse, orada durup beni bekleyecekti. Ben ondan
önce gelirsem, orada durup onu bekleyecektim.82
Ertesi gün, seher vakti yola çýktýk. Tan yeri aðarmadan Ye’cec’de buluþtuk.
Kuþluk vakti Hedde’ye ulaþtýk.Amr b. Âs’ý orada bulduk. O, bize:‘Hoþgeldiniz kavmim!” dedi.Biz de, ona:‘Sen de hoþgeldin!’ dedik.O, bize:‘Siz, nereye ve ne için gidiyorsunuz?’ diye sordu.Biz de, ona:‘Sen, ne için ve nereye çýkýp gidiyorsun?’ diye sorduk ve:‘Biz Ýslâmiyete girmeye, Muhammed’e tâbi olmaya gidiyoruz!’ dedik.Amr b. Âs da:‘Beni getiren de budur!83 Ben de ancak Müslüman olmak için geldim.84
Vallahi, artýk tutulacak yol belli oldu. Ýþ iyice aydýnlandý. Bu zât, muhakkak peygamberdir!
82 Vâkýdî, Megâzî, 2/745, 748, Beyhakî, Delâil, 4/349, 351, Zehebî, Târîh, s. 396, 398, İbn Kesîr, Bidâ-ye, 4/238, 239.
83 Vâkýdî, Megâzî, 2/748, Ýbn Sa’d, 4/252, 7/394, Beyhakî, Delâil, 4/351, İbn Kesîr, Bidâye, 4/239, Halebî, 2/777.
84 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/290, Ahmed b. Hanbel, 4/1999.
622 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Vallahi, ben gidip Müslüman olacaðým. Daha ne zamana kadar bekleyip duracaðým?85
Aklý baþýnda olanlardan, Müslüman olmayan kimse kalmadý.Vallahi, biz böyle oturup duracak olursak, sýrtlanlarýn inlerinde
yakalandýklarý gibi, Muhammed de bizi boyunlarýmýzdan tutup yaka-layacaktýr!’ dedi.”86
Hep birlikte yoldaþlýk ve arkadaþlýk ederek Medine’ye geldiler.Harre mevkiinin arkasýnda develerini ýhdýrdýlar.Geldikleri Peygamberimiz Aleyhisselama haber verilince, Peygamberi-
miz Aleyhisselam çok sevindi.Üç arkadaþ, elbiselerinin en iyilerini giydikten sonra, Peygamberimiz
Aleyhisselamla görüþmeye hazýrlandýlar.O sýrada, Halid b. Velid’in kardeþi Velid, gelip Halid b. Velid’e:“Acele et! Çünkü, senin geldiðin Resûlullah Aleyhisselama haber
verilmiþ, geliþin kendisini çok sevindirmiþtir.O þimdi sizleri bekliyor!” deyince, hareketlerini hýzlandýrdýlar.87
Resûlullah Aleyhisselam, onlarý görünce, ashabýna:‘Mekke, ciðerpârelerini kucaðýnýza attý!” buyurdu.88
Halid b. Velid, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna varýrken, Pey-gamberimiz Aleyhisselam ona gülümseyip duruyordu.
Halid b. Velid, Peygamberimiz Aleyhisselama peygamberlik selamýyla selam verdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam da, onun selamýna mukabele etti.Halid b. Velid:“Allah’tan baþka hiçbir ilah olmadýðýna, senin de Resûlullah olduðuna
þehadet ediyorum!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Halid b. Velid’e “Beri gel!” buyurduktan
sonra:“Sana hidayet eden, doðru yolu gösteren Allah’a hamd olsun!Ben senin akýllý olduðunu biliyor, bunun er geç seni selamet ve hayra
erdireceðini umuyordum!” buyurdu.
85 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/290, Ahmed b. Hanbel, 4/199, Taberî, Târîh, 3/104 Hâkim, 3/454, Diyarbek-rî, 2/66, Halebî, 2/777, 778.
86 Vâkýdî, Megâzî, 2/744, Zehebî, Târîh, s. 395, İbn Kesîr, Bidâye, 4/237, 238, Halebî, 2/777, 778.87 Vâkýdî, Megâzî, 2/744, İbn Kesîr, Bidâye, 4/239, 240, Halebî, 2/777, 778.88 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 251, 320, 409, Ýbn Abdilberr, 3/1034,1185, 2/428, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe,
2/109, 3/579, Ebu't-Tayyib, 6/22, Diyarbekrî, 2/67, Halebî, 2/778.
623Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Halid b. Velid:
“Yâ Rasûlallah! Sen benim sana karþý açýlan savaþlarýn hepsinde -hak-tan inatla uzaklaþmýþ olarak- hazýr bulunduðumu biliyorsun.
Benim bu yoldaki günahlarýmý baðýþlamasý, yarlýgamasý için Allah’a dua et!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ýslâmiyet, kendisinden önce iþlenmiþ günahlarý keser atar!” buyurdu.
Halid b. Velid:
“Yâ Rasûlallah! Sen benim için böylece de dua etsen?” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Allah’ým! Halid’in, kullarýný Senin yolundan çevirmek için gösterdiði bütün çabalarýndan ileri gelen günahlarýný baðýþla!” diyerek dua etti.
Halid b. Velid:
“Vallahi, Müslüman olduðum günden beri, Resûlullah Aleyhisselam, beni önemli iþlerde ashabýnýn hiçbirinden ayýrmadý” demiþtir.89
Hicretin 8. yýlýnda, Safer ayýnýn ilk gününde,
Önce Halid b. Velid,
Sonra Osman b. Talha,
Ondan sonra da Amr b. Âs, Peygamberimiz Aleyhisselama bey’at edip Müslüman olmuþlardýr.90
Yüce Allah hepsinden razý olsun!
Peygamberimiz Aleyhisselam, Halid b. Velid’e, evinin yanýnda bir yer verdi.91
Savaþlarda da, kendisini süvari birliði kumandanlýðýnda bulundurdu ve bu görevden hiç ayýrmadý.92
Osman b. Talha da, Peygamberimiz Aleyhisselamýn vefatýna kadar, Medine’de oturdu.93
89 Vâkýdî, 2/748-749, Ýbn Sa’d, 7/394-395, Beyhakî, Delâil, 4/351, 352, İbn Kesîr, Bidâye, 4/240, Halebî, 2/778.
90 Vâkýdî, Megâzî, 2/745, Ýbn Sa’d, 4/252, Taberî, Târîh, 3/103, Zehebî, Siyer, 3/37.91 Ýbn Sa’d, 4/253.92 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 2/110.93 Ýbn Abdilberr, 3/1034, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/579, Diyarbekrî, 2/67.
624 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Galib b. Abdullah’ın Benî Mülevvahlara Gönderilişi
Seferin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Kedid seferi, Hicretin 8. yýlýnda Safer ayýnda idi.94
Kedid; Mekke ile Medine arasýnda, bir suyu bulunan sert topraklý bir vadidir.95
Mekke’ye, Medine’den daha yakýndýr. Mekke’ye 42 mildir, Usfan’la Emec arasýndadýr.96
Hicretin 5. yýlýnda, Peygamberimiz Aleyhisselamý ve Ýslâmiyeti ortadan kaldýrmak maksadýyla toplanýp Medine’yi kuþatan Arap kabileleri arasýnda Sakîf ve sair kabilelerle birlikte Kinane kabilelerinden de birçok aile topluluklarý bulunuyordu.97
• Abdi Menat b. Kinane oðullarý: Leys, Di’l, Damrâ, Urebe kollarýna;• Leys b. Bekr b. Abdi Menat kabilesi: Âmir, Cünda’, Sa’d kollarýna;• Âmir b. Leys kabilesi de: Ka’b, Þicc, Kays, Utvâre kollarýna ayrýlýr.Ýþte, Benî Mülevvah b. Ya’merler de; Benî Ka’b b. Âmir b. Leys b. Bekr
b. Abdi Menat b. Kinanelerdendi.98
Demek ki, Benî Mülevvahlar Benî Leyslere,99 Benî Leysler de Bekr b. Abdi Menat b. Kinanelere mensuptu.100
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hudeybiye’de kendisini sair Arap kabile-leriyle baþbaþa býrakmalarý için Kureyþ müþriklerine teklifte bulunmuþ;101 on yýllýk bir mütareke yapmýþtý.102
Hudeybiye musalahasý sýrasýnda, Kureyþ müþrikleri temsilcileri:“Bizim bu yoldaki taahhüt ve þartlarýmýz, bize katýlacak olanlar için
de aynen cari ve muteberdir!”103 dedikleri zaman, Kinanelerden Bekr oðullarý:
“Biz Kureyþîlerin akdine ve ahdine girdik!104 Biz Kureyþîlerin yanýndayýz!”105 diyerek Kureyþîlere sýðýnmýþlar, emniyetlerini saðla mýþlardý.
94 Vâkýdî, Megâzî, 1/6, 2/750, Ýbn Sa’d, 2/124, Belâzurî, Ensâb, 1/379.95 Fîruzâbâdî, 1/344, 345, Kastallânî, Mevâhib, 1/186.96 Yâkût, 4/442.97 Belâzurî, Ensâb, 1/343.98 Ýbn Hazm, Cemhere, s. 180.99 Vâkýdî, Megâzî, 2/750, Ýbn Sa’d, 2/124.100 Kalkaþandî, s. 412.101 Vâkýdî, Megâzî, 2/593, Abdurrezzak, 5/333, Buhârî, Sahîh, 3/179, Taberî, Târîh, 3/74.102 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/593, Abdurrezzak, 5/333, Buhârî, Sahîh, 3/179,
Taberî, Târîh 3/74.103 Ebu Yusuf, s. 210.104 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/612, Belâzurî, Ensâb, 1/350.105 Ebu Yusuf, s. 210.
625Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Kinanelerden Benî Leyslere mensup Mülevvah oðullarý ise, muahede dýþýnda kalmýþlardý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, büyük küçük, Arap olan olmayan Ýslâm düþmanlarýný, önem derecelerine göre, te’dib hareketlerine baþlamýþ bulu-nuyor; Benî Mülevvahlara da bir darbe indirip, Ýslâmiyete karþý direniþlerini kýrmak gerekiyordu.
Cündüb b. Mekîs el-Cühenî der ki:“Resûlullah Aleyhisselam, Benî Kelb b. Avflardan biri olan Galib b. Abdul-
lah el-Leysî’yi, bir askerî birliðin baþýnda Benî Mülevvahlara gönderdi.Ben de, gidenlerin içinde idim.Resûlullah Aleyhisselam, Kedid’de oturan ve Benî Leyslerden olan Benî
Mülevvahlar üzerine her taraftan ve birden baskýn yapmasýný ona emir buyurdu.”106
Benî Mülevvahlar üzerine gönderilen birliðin mevcudu 19 kiþi kadardý.107
Cündüb b. Mekîs, anlatmaya devam ederek der ki:“Yola çýktýk. Kudeyd’de bulunduðumuz sýrada Hâris b. Malik b. Bersâ el-Leysî’ye
rastladýk, kendisini yakaladýk.‘Ben Müslüman olmak istiyorum ve Resûlullah Aleyhisselama gitmek-
ten baþka bir maksatla da yola çýkmadým!’ dedi. Ona:‘Eðer sen gerçekten Müslüman isen, bir gece bir gündüz iple baðlanmak
sana zarar vermez.Eðer bundan baþka türlü isen, senden emniyette kalmýþ bulunuruz!’
dedik.Kendisini bir iple sýkýca baðladýk. Sonra, arkadaþlarýmýzdan birisini
(Süveyd b. Sahr’ý) onu beklemek üzere arkamýzda býraktýk ve kendisine:‘Eðer sana düþmanlýða ve galebe çalmaya kalkarsa, baþýný kes!’
dedik.108
‘Dönülüp sana uðrayýncaya kadar da, burada onunla birlikte otur!’ diye emir verdik.109
106 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/257, 258 Vâkýdî, Megâzî, 2/750, Ýbn Sa’d, 2/124, Ahmed b. Hanbel, 3/467, 468, Taberî, Târîh, 3/101.
107 Vâkýdî, Megâzî, 2/752, Ýbn Sa’d, 2/125, Taberî, Târîh, 3/102, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/230.108 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/258, Vâkýdî, Megâzî, 2/750, 751, Ýbn Sa’d, 2/14, Ahmed b. Hanbel, 3/468,
Taberî, Târîh, 3/102, Zehebî, Târîh, s. 375.109 Taberî, Târîh, 3/102, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/229.
626 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sonra, yolumuza devam edip, güneþ battýðý sýrada Kedid’e vardýk. Vadi-nin bir köþesine sindik.
Arkadaþlarým beni gözcü (casus) olarak Benî Mülevvahlara gönderdi.Gittim, su baþlarýnda oturan cemaatin üzerine çýkaran tepeciðe kadar
ilerledim.Orada, bir müddet etrafa göz gezdirdim. Tepeciðin en yüksek noktasýna
kadar yükseldim. Tepe üzerinde yüzükoyun yatýp su baþlarýndaki cema-ati gözetlemeye baþladým ki, vallahi, Benî Mülevvahlardan bir adam, gölgeliðinden çýkýp, karýsýna:
‘Ben þu tepeciðin üzerinde bir karaltý görüyorum ki, bu günümün baþýnda, ben bunu hiç görmemiþtim.
Bir de sen bak ona! Gözlerinle araþtýr bakalým, bir şeyler görebilir misin?
Orada köpekler bazý þeyler tutup çekiþtiriyor olmasýn?’ dedi.Kadýn baktý ve:‘Hayýr! Vallahi, ben gözlerimle bir şey göremiyorum!’ deyince, adam:‘Bana yayýmý, iki okla getir, ver!’ dedi.Kadýn yayý iki okla birlikte ona götürüp verdi.Adam bir ok attý. Vallahi, hiç þaþmadan, böðrüme saplandý.Oku böðrümden yavaþça çýkarýp yere býraktým. Yerimden hiç kýmýl da-
madým.Adam ikinci oku attý. Ok omuzumun baþýna saplandý!Onu da yavaþça çýkarýp yere býraktým. Yine, yerimden hiç kýmýlda-
madým.110
Adam:‘Eðer canlý, kýmýldar bir hayvan111 veya yabancý bir kavmin gözcüsü
(casusu) olsaydý,112 muhakkak kýmýldardý.Oklarým onu karýþtýrdý, altüst etti.Sen, baþarabilirsen, sabaha çýkýnca, oklarýmý orada bul, al, bana getir!Köpeklerin etini çiðnemek bana gerekmez!’ dedi, sonra çadýrýna
girdi.113
110 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/258, Vâkýdî, Megâzî, 2/751, Ýbn Sa’d, 2/124, Ahmed b. Hanbel, 3/468, Taberî, Târîh, 3/102, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/229, Zehebî, Târîh, s. 376.
111 Vâkýdî, Megâzî, 2/751, Ahmed b. Hanbel, 4/468.112 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/258, Ýbn Sa’d, 2/124, Taberî, Târîh, 3/102.113 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/258, Vâkýdî, Megâzî, 2/751, Ýbn Sa’d, 2/124-125, Ahmed b. Hanbel, 3/468,
Zehebî, Târîh, s. 376.
627Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Benî Mülevvahlarýn deve ve davar gibi yaylým hayvanlarý, yaylýmdan döndüler.
Benî Mülevvahlar, sütlü davarlarý saðdýlar, develeri suvarýp su baþýna ýhdýrdýlar.114
Onlarý bir müddet kendi hallerine býraktýk.115 Sükûnete erince, uykuya daldýlar.116
Seher vakti girmiþti.117
Süvarilerimizi daðýtýp her taraftan onlara birden baskýn yaptýk.118
Benî Mülevvahlardan, çarpýþanlarý öldürdük.119
Develeri,120 davarlarý121 iðtinam ederek sürdük,122 acele, geri dön-dük.123
Medine’ye doðru inip gidiyorduk.124
Benî Mülevvahlarýn ‘Ýmdad!’ diye baðýrýcýsý onlara doðru koþarak gitti.Benî Mülevvahlardan büyük bir topluluk, bize doðru gelmeye baþladý.Hâris b. Bersâ el-Leysî’ye ve arkadaþlarýna uðrayýp onu ve arkadaþlarýmýzý
yanýmýza aldýk.Benî Mülevvahlar bize yetiþtiler,125 çok yaklaþtýlar.126
Onlarla aramýzda, ancak Kudeyd vadisi vardý.127
Bize doðru baktýlar ve yöneldiler.Yüce Allah, Kudeyd vadisinde Müslümanlarýn imdadýna yetiþti.128 Vadi-
ye, hiç görmediðimiz, bulutsuz, yaðmursuz bir sel gönderdi.129
Vallahi, o gün, selden önce ne bir bulut, ne de yaðmur gördük!Vadinin iki yaný, sel suyu ile doldu!130
114 Vâkýdî, Megâzî, 2/751, Ýbn Sa’d, 2/125, Zehebî, Târîh, s. 376.115 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/258, Ahmed b. Hanbel, 3/468, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/229.116 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/258, Ýbn Sa’d, 2/125, Ahmed b. Hanbel, 3/468.117 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/258, Ahmed b. Hanbel, 3/468.118 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/258, 259, Vâkýdî, Megâzî, 2/751, Ýbn Sa’d, 2/125, Ahmed b. Hanbel, 3/468.119 Vâkýdî, Megâzî, 2/751, Taberî, 3/102, Ýbn Kayyým, 2/165.120 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/259, Vâkýdî, Megâzî, 2/751, Ýbn Sa’d, 2/125, Ahmed b. Hanbel, 3/468.121 Vâkýdî, Megâzî, 2/751, Halebî, 2/196.122 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/259, Vâkýdî, Megâzî, 2/751, Ýbn Sa’d, 2/125, Ahmed b. Hanbel, 3/468.123 Ahmed b. Hanbel, 3/468, Taberî, Târîh, 3/102, Ýbn Esîr, 2/229, Ýbn Kayyým, 2/165.124 Vâkýdî, Megâzî, 2/751.125 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/259, Vâkýdî, Megâzî, 2/752, Ýbn Sa’d, 2/125, Ahmed b. Hanbel, 3/468.126 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/259.127 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/259, Vâkýdî, Megâzî, 2/752, Ýbn Sa’d, 2/125, Ahmed b. Hanbel, 3/468,
Taberî, Târîh, 3/102, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/229, Ýbn Kayyým, 2/165, Zehebî, Târîh, s. 376.128 Vâkýdî, Megâzî, 2/752, Ýbn Sa’d, 2/125.129 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/259, Zehebî, Târîh, s. 376.130 Vâkýdî, Megâzî, 2/752, Ýbn Sa’d, 2/125.
628 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sel onlarla bizim aramýza gerildi, engel oldu.131
Hiçbirinin seli geçip yanýmýza gelmeye gücü yetmedi.132
Benî Mülevvahlarýn sadece durup bize bakýþtýklarýný gördüm.133
O sýrada, biz Kudeyd vadisinin üzerindeki Müþellel tepesine sýðýn-mýþtýk.134
Benî Mülevvahlardan hiçbiri seli geçip bizi takip etmeye imkân bulamadý. Onlarý geride býrakýp135 Medine’ye geldik.”136
Galib b. Abdullah’ın Fedek Çevresindeki Benî Mürrelere Gönderilişi
Seferin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Benî Mürre seferi, Hicretin 8. yýlýnda Safer ayýnda yapýlmýþtýr.137
Benî Mürrelerin yurdu, Fedek yakýnýnda idi.Benî Mürrelerin iþleri güçleri, Fedek ile olurdu.138
Hicretin 5. yýlýnda, Peygamberimiz Aleyhisselamý ve Ýslâmiyeti yok etmek için Kureyþ müþriklerinden Ebu Süfyan b. Harb’in kumandasý altýnda gelip Medine’yi kuþatan 10.000 kiþilik ordular birliðinin 400 kiþisi, Hâris b. Avf’ýn kumandasý altýndaki Mürre oðullarý idiler.139
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hicretin 7. yýlýnda, Þaban ayýnda,140 30 kiþilik askerî bir birliði Beþir b. Sa’d’ýn kumandasý altýnda Mürre oðullarýna göndermiþti.141
O sýrada, Mürre oðullarý, susuzluk yüzünden kýþlýk vadilerine çekilmiþ bulunuyorlardý.142
Beþir b. Sa’d, Mürre oðullarýnýn orada bulabildikleri davar, deve ve sýðýrlarýný iðtinam ederek onlara bir darbe indirmek istemiþ, Medine’ye doðru yol almaya baþlamýþtý.
131 Ahmed b. Hanbel Müsned, 3/468.132 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/259, Vâkýdî, Megâzî, 2/752, Ýbn Sa’d, 2/125, Zehebî, Târîh, s. 376.133 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/259, Vâkýdî, Megâzî, 2/752, Ýbn Sa’d, 2/125, Ahmed b. Hanbel, 3/468,
Zehebî, s. 376.134 Vâkýdî, Megâzî, 2/752, Ýbn Sa’d, 2/125, Ahmed b. Hanbel, 3/468, Zehebî, Târîh, s. 376.135 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/259, Vâkýdî, Megâzî, 2/752, Ýbn Sa’d, 2/125, Zehebî, Târîh, s. 376.136 Vâkýdî, Megâzî, 2/752, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/230.137 Ýbn Sa’d, 2/126, Ýbn Seyyid, 2/151, Kastallânî, Mevâhib, 1/186, Diyarbekrî, 2/67.138 Zürkânî, 2/250.139 Vâkýdî, Megâzî, 2/443, Ýbn Sa’d, 2/66.140 Vâkýdî, Megâzî, 1/5, 2/723, Ýbn Sa’d, 2/118, Belâzurî, Ensâb, 1/379.141 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, Ýbn Sa’d, 2/119, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/126.142 Vâkýdî, Megâzî, 2/723.
629Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Bunu haber alan Mürre oðullarý, Medine’ye yönelen Ýslâm birliðinin arkasýndan çok sayýda adamlar koþturmuþlar, geceleyin Ýslâm birliðine baskýn yapmýþlar, sabaha kadar çarpýþýp Beþir b. Sa’d’ýn arkadaþlarýný þehit etmiþler, içlerinden yalnýz Ulbe ile þehitler arasýnda baygýn bir halde bulu-nan Beþir b. Sa’d kurtulabilmiþti.143
Peygamberimiz Aleyhisselam, Benî Mürreleri te’dib için, 200 kiþilik askerî bir birlik hazýrlayýp Zübeyr b. Avvam’ý göndereceði sýrada Galib b. Abdullah el-Leysî Medine’ye gelince, Peygamberimiz Aleyhisselam, Zübeyr b. Avvam’a:
“Sen burada otur, kal!” buyurdu144 ve Zübeyr b. Avvam için baðladýðý bayraðý Galip b. Abdullah’a verdi.145 Onu, 200 kiþilik birliðin baþýnda, Fedek’te oturan Benî Mürrelere yolladý.
Üsâme b. Zeyd, Ebu Mes’ud es-Sakafî, Ukbe b. Amr, Ucre, Huvayyýsa b. Mes’ud ile Fedek’te Benî Mürrelerin elinden canýný kurtarmýþ bulunan Ulbe b. Zeyd de, gönderilen bu birliðin içinde idiler.146
Ýslâm mücahidlerinin parolalarý “Emit! Emit!” sözü idi.147
Ýslâm mücahidleri, Fedek’te Beþir b. Sa’d’ýn ve arkadaþlarýnýn vurulup þehid olduklarý yere kadar vardýlar.148
Benî Mürrelere yaklaþtýlar.Galib b. Abdullah, Benî Mürrelerin konak yerlerini keþfetmek üzere, Ulbe
b. Zeyd’i, on kiþilik bir gözcü birliðinin baþýnda öncü olarak ileri gönderdi.Bunlar, Benî Mürrelerden bir cemaatin konak yerlerini keþfe muvaffak
olduktan sonra, dönüp gördüklerini Galib b. Abdullah’a bildirdiler.Galib b. Abdullah, Benî Mürreleri geceleyin gözle görebilecekleri bir
yere kadar mücahidlerle birlikte ilerleyip, orada durdu.Benî Mürreler davarlarýný saðdýlar, develerini suvarýp su baþýna
ýhdýrdýlar. Kendileri de istirahata geçtiler.Galib b. Abdullah, ayaða kalkýp, Cenab-ý Hakk’a lâyýk olduðu þekilde
hamd ü senâda bulunduktan sonra, þöyle dedi:“Ben size Bir olan, þerîki ve nazîri olmayan Allah’ýn emirlerini yerine
getirmeyi, yasakladýklarýndan da sakýnmayý, bana da itaat etmenizi ve
143 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, Ýbn Sa’d, 2/119.144 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, Ýbn Sa’d, 2/126, Ýbn Seyyid, 2/151.145 Diyarbekrî, 2/67.146 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, 725, Ýbn Sa’d, 2/126, Ýbn Seyyid, 2/151.147 Vâkýdî, Megâzî, 2/724.148 Vâkýdî, Megâzî, 2/723, 724, Ýbn Sa’d, 2/126.
630 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
karþý gelmemenizi, hiçbir iþte bana aykýrý davranmamanýzý tavsiye ederim. Çünkü, ancak, rey ve görüþ sahibi olmayan kiþiye itaat olunmaz.
Bana itaatsizlik etmeyiniz.Çünkü, Resûlullah Aleyhisselam:‘Benim kumandanýma itaat eden, bana itaat etmiþ; ona itaatsizlik eden
de, bana itaatsizlik etmiþ olur!’ buyurmuþtur.Binâenaleyh, siz ne zaman bana itaatsizlik ederseniz, Peygamberinize
itaatsizlik etmiþ olursunuz!”149
Galib b. Abdullah, konuþmasýný bitirdikten sonra, mücahidleri:
“Ey filan! Sen, filanla. Ey filan! Sen, filanla... arkadaþ ve kardeþsin!
Herkes, arkadaþýndan ayrýlmayacaktýr!
Sizden biriniz yanýma dönünce, ona:
‘Arkadaþýn filan kiþi, nerededir?’ diye soracaðým.
Sakýn, bana:
‘Ben onun nerede olduðunu bilmiyorum!’ diye cevap vermeyesiniz!” diyerek birbirlerine kardeþ ve arkadaþ yaptý.150
Benî Mürrelere Baskın Yapılışı
Mücahidler, Benî Mürrelere baskýn yapmak üzere hazýrlandýlar.151
Benî Mürrelerin konak yerlerini iyice gördüler.Benî Mürreler, deve ve sýðýrlarýný sulayýp, dinlenmeye baþlamýþlardý.Galib b. Abdullah, mücahidlere:“Ben tekbir aldýðým zaman, siz de tekbir alýnýz!” dedi152 ve hemen
tekbir aldý.Mücahidler de tekbir aldýlar, kýlýçlarýný sýyýrdýlar, sabahleyin erkenden
baskýn yaptýlar.153
Benî Mürrelerin erkekleri, mücahidleri karþýladýlar.Mücahidler onlarý kýlýçtan geçirdiler.154
Orada bulunan Benî Mürrelerin birçoklarý öldürüldü.155
149 Ýbn Sa’d, 2/126.150 Vâkýdî, Megâzî, 2/724.151 Ýbn Sa’d, 2/126, Ýbn Seyyid, 2/151, Diyarbekrî, 2/67.152 Vâkýdî, Megâzî, 2/724, Zehebî, Târîh, s. 374.153 Ýbn Sa’d, 2/126, Ýbn Seyyid, 2/151, Zehebî, Târîh, s. 376.154 Vâkýdî, Megâzî, 2/724, Zehebî, Târîh, s. 374.155 Diyarbekrî, 2/67.
631Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Mirdas b. Nehik’in Üsâme Tarafından Öldürülüşü
Birlik kumandaný Galib b. Abdullah:“Üsâme b. Zeyd nerede kaldý?” diye sordu.Geceden bir kýsmý geçtikten sonra, Üsâme b. Zeyd geldi.Galib b. Abdullah onu en aðýr bir þekilde kýnadý ve:“Sana ne dediðimi bilmiyor musun?!” dedi.Üsâme:“Ben bana son derecede kýzan bir adamýn ardýna düþtüm. Kendisine
yaklaþýp kýlýcýmý kaldýrdýðým zaman, ‘Lâ ilâhe illallah’ diyerek kelime-i tevhidi söyledi” dedi.
Galib b. Abdullah:“O zaman, kýlýcýný kýnýna soktun mu?” diye sordu.Üsâme b. Zeyd:“Hayýr! Vallahi, onun boyun damarýný kesmedikçe, geri durmadým!” dedi. Kumandan ve mücahidler:“Vallahi, sen, buyurulmadýðýn kötü bir iþ yaptýn!?” dediler.Üsâme, yaptýðýna çok piþman oldu, elleri yanlarýna düþtü!156
Üsâme’nin müþrik sanarak öldürdüðü kimse, Cüheynelerin Hurka kolundan Mirdas b. Nehik idi.157
Kendisi, Benî Mürrelerin müttefiki idi.158
Fedek halkýndan, bundan baþkasý Müslüman olmamýþtý.Galib b. Abdullah Ýslâm mücahidleriyle oraya gelince, Fedekli-
ler hep kaçýþmýþlar, Mirdas b. Nehik ise, Müslümanlýðýna güvenerek kaçmamýþtý.159
Üsâme’nin Yaptığına Son Derecede Üzülüşü
Üsâme, adamý öldürünce, içinde son derecede üzüntü duydu.Medine’ye gelinceye kadar, üzüntüsünden, yemek yiyemedi.160
Hadise Peygamberimiz Aleyhisselama haber verilince, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ey Üsâme! ‘Lâ ilâhe illallah!’ demiþ olan bir adamý, öldürdün ha?!161
156 Vâkýdî, Megâzî, 2/724-725, Halebî, 3/197.157 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/271, Vâkýdî, Megâzî, 2/724.158 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/271.159 Zemahþerî, 1/555.160 Vâkýdî, Megâzî, 2/725.161 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/271, Vâkýdî, Megâzî, 2/725.
632 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Demek, o ‘Lâ ilâhe illallah!’ dedi. Sen de onu öldürdün ha?!162
Demek, o ‘Lâ ilâhe illallah!’ dedikten sonra, onu öldürdün ha?!” buyur-du.163
Üsâme:“Yâ Rasûlallah! O bunu ancak silahtan korktuðu için söylemiþtir!164 O
buna öldürülmekten kurtulmak için sýðýnmýþtýr!” dedi.165
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bâri, adamýn kalbini yarsaydýn da, bu sözü doðru mu, yalandan mý
söylediðini de öðrenseydin ya?!” buyurdu.166
Peygamberimiz Aleyhisselam Üsâme’ye bunlarý o kadar tekrarlayýp durdu ki, Üsâme’ye:
“Keþke bugünden önce Müslüman olmamýþ olsaydým da, Resûlullah Aleyhisselamýn bu itablarýna uðramasaydým!” dedirtti.167
Üsâme:“Yâ Rasûlallah! Ben artýk hiçbir zaman ‘Lâ ilâhe illallah!’ diyen kimseyi
öldürmemek üzere Allah’a yemin ediyorum!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Üsâme! ‘Benden iþittikten sonra’ diyeceksin!” buyurdu. Üsâme de:“Senden iþittikten sonra!” dedi.168
Peygamberimiz Aleyhisselamýn, Üsâme’ye:“Onun kalbini yarýp da içine baktýn mý?!” diye sorduðu zaman, Üsâme’nin:“Yâ Rasûlallah! Onun kalbi, ancak cesedinden bir et parçasýdýr! Onu
yarýp da, içinden geçeni nasýl anlayayým?!” dediði de rivayet edilir.169
Şüca’ b. Vehb’in Benî Âmirlere Gönderilişi
Seferin İsmi, Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Siyy seferi, Hicretin 8. yýlýnda Rebiülevvel ayýnda yapýlmýþtýr.170
162 Müslim, 1/96.163 Ahmed b. Hanbel, 5/200, Buhârî, Sahîh, 5/88, Müslim, 1/97.164 Müslim, 1/96.165 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/271, Vâkýdî, Megâzî, 2/725, Ahmed b. Hanbel, 5/200, Buhârî, Sahîh, 5/88,
Müslim, 1/97.166 Vâkýdî, Megâzî, 2/725, Müslim, 1/96.167 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/271, Vâkýdî, Megâzî, 2/725, Ahmed b. Hanbel, 5/200. Buhârî, Sahîh, 5/88,
Müslim, 1/97.168 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/271, Ýbn Asâkîr, 2/398.169 Taberî, Tefsîr, 5/224.170 Vâkýdî, Megâzî, 1/66, 2/753, Ýbn Sa’d, 2/127, Belâzurî, Ensâb, 1/380, Taberî, Târîh, 3/301.
633Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
Siyy; Mekke’den Basra’ya giden büyük yol üzerinde, üç merhale uzaklýktadýr.171 Siyy’in Mâdin arkasýna düþen Rükbe nahiyesi, Hevâzin-lerden Benî Âmir cemaatinin yurdu olup, burasý da, Medine’ye beþ gecelik-tir.172 Benî Âmirler, burada otururlardý.173
Hicretin 4. yýlýnda, kýrk kiþilik Ýslâm irþad birliðinin imhasý için Âmir b. Tufeyl tarafýndan yapýlan davete icabetten kaçýnýr görünmelerine raðmen,174 Benî Âmirlerden kalabalýk bir kabile, Müslümanlarý kuþatarak þehit eden kabileler arasýnda bulunuyordu.175
Onlarý te’dib etmek sýrasý gelmiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselam; Þüca’ b. Vehb el-Esedî’yi 24 kiþilik bir birliðin baþýnda, Siyy’de bulunan Hevâzinlerden Benî Âmirlere baskýn yap-mak, bir darbe indirmek üzere gönderdi.
Benî Âmirler, Siyy’in Rükbe nahiyesinde bulunmakta idiler.
Mücahidler geceleri yürüdüler, gündüzleri gizlendiler. Nihayet, varacaklarý yere vardýlar.176
Þüca’ b. Vehb; baskýndan önce, mücahidlerin önüne geçti177 ve kaçanlarýn arkasýna düþüp birliklerinden uzaklaþmamalarýný onlara sýký sýký tenbih etti.178
Mücahidler; Benî Âmirlere, sabahleyin, konak yerlerinde gafil bulunduklarý bir sýrada, her taraftan, birden baskýn yaptýlar.179 Benî Âmirlerin pek çok deve ve davarlarýný ele geçirdiler.
Mücahidlerden her birinin hissesine ya 15 deve, ya da bir deveye on koyun hesabýyla 150 koyun düþtü.
Bu askerî harekatýn gidiþ ve dönüþü 15 gece sürdü.180
Esir edilip Medine’ye getirilen Benî Amir kadýnlarý hakkýnda konuþmak üzere Benî Âmirlerden Medine’ye Müslüman bir heyet gelip, esir kadýnlar hakkýnda Peygamberimiz Aleyhisselamla konuþtular.
171 Yâkût, 3/267.172 Ýbn Sa’d, 2/127, Ýbn Seyyid, 2/152.173 Halebî, 3/198, Zürkânî, 2/267.174 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/194, Vâkýdî, Megâzî, 1/347.175 Vâkýdî, Megâzî, 1/348.176 Vâkýdî, Megâzî, 2/753, Ýbn Sa’d, 2/127, Beyhakî, Delâil, 4/353.177 Ýbn Seyyid, 2/152, Zehebî, Târîh, s. 399.178 Vâkýdî, Megâzî, 2/753, Halebî, 3/198.179 Vâkýdî, Megâzî, 2/753, Ýbn Sa’d, 2/127, Taberî, Târîh, 3/103, Ýbn Seyyid, 2/152, Zehebî, Târîh, s. 399.180 Vâkýdî, Megâzî, 2/753, 754, Ýbn Sa’d, 2/127, Beyhakî, Delâil, 4/353, Ýbn Seyyid, 2/152, Zehebî,
Târîh, s. 399.
634 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam da, onlarýn yurtlarýna geri çevirilmeleri için Þüca’ b. Vehb ve arkadaþlarýyla konuþtu.
Kadýnlar Müslüman oldular ve adamlarýna iade edildiler.
Yalnýz, Þüca’ b. Vehb’in kendisi için ayýrmýþ olduðu kýzý, Benî Âmir heyeti, Þüca’ b. Vehb’in yanýnda kalýp kalmamakta serbest býraktýlar. Kýz da kalmayý tercih etti.181
181 Vâkýdî, Megâzî, 2/754, Zehebî, Târîh, s. 399, İbn Kesîr, Bidâye, 4/240.
635Mu'te Gazası
On Birinci Bölüm
MU'TE GAZASI
635Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
636 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
637Mu'te Gazası
MU'TE GAZASIk
Gazanın Tarihi, İsmi ve Sebebi
Mu’te gazasý, Hicretin 8. yýlýnda Cumâdelûlâ ayýnda vuku bulmuþtur.1
Bu gaza, Mu’te gazasý, Ceyþü’l-ümerâ (Kumandanlar ordusu) gazasý diye de anýlýr.2
Bu da, ya orduya müteaddit kumandanlarýn katýlýþýndan veya orduya katýlan mücahidlerin baþka gaza ve seriyyelere nazaran daha çok sayýda oluþundan, ya da, düþmanlarla karþýlaþýnca, son derecede çarpýþma yapý-lýþýndan dolayý idi.3
Mu’te; Þam sýnýrlarýndan Belka’ köylerinden bir köy, Þam yaylalarýndan bir yayla olup, kýlýçlarýn en iyisi orada yapýlýr ve ora kýlýçlarýna da, oraya izâfetle, Meþârif yapýsý kýlýç denilirdi.4
Meþârif; Belka’ köylerindendir.5
Mu’te; Belka’ yakýnýndadýr. Beytü’l-Makdis (Kudüs)’e iki merhaleliktir.6
Belka’ ise; Dýmaþk nahiyelerinden olup Þam’la Vâdi’l-kurâ arasýndadýr. Amman’ýn kasabasýdýr.
Belka’da, birçok köyler ve geniþ ekinlikler vardýr. Buðdayýnýn iyiliði, dillere destandýr.7
1 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/15, Ýbn Sa’d, 2/128, Belâzurî, Ensâb, 1/380, Taberî, Târîh, 3/107, İbn Hazm, Cevâmi, s. 220, Beyhakî, Delâil, 4/359, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/234, Ýbn Seyyid, 2/153, Zehebî, Târîh, s. 401, Heysemî, 6/157.
2 Ýbn Sa’d, 3/46, Ahmed b. Hanbel, 5/299, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 40.3 Zürkânî, 2/267.4 Yâkût, 5/220.5 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/19.6 Zürkânî, 2/268.7 Yâkût, 1/489.
637Yeni Seferler, Yeni İhtidalar
638 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mu’te halký, Gassanlarla Rumlardan karýþýktý.8
Mu’te gazâsýnýn sebebine gelince; Peygamberimiz Aleyhisselam Benî Lehblerden Hâris b. Umeyr el-Ezdî’yi, Busrâ hükümdarýna bir mektupla göndermiþti.9
Rivayete göre; Hâris b. Umeyr, Peygamberimiz Aleyhisselamýn mektu-bunu Þam’a, Rum Kayserine götürmekte idi.10
Hâris b. Umeyr, Mu’te’ye varýnca, durdurulup Þurahbil b. Amr el-Gassâ-nî’nin huzuruna çýkarýldý.11
Þurahbil b. Amr, Kayser’in Þam ülkesi valilerindendi.12
Þurahbil, Hâris b. Umeyr’e:“Sen nereye gitmek istiyorsun?” diye sordu.Hâris b. Umeyr:“Þam’a!” dedi.Þurahbil:“Sen Muhammed’in elçilerinden olmayasýn (olabilirsin)?” dedi.Hâris b. Umeyr:“Evet! Ben Resûlullahýn elçisiyim!” dedi.13
Þurahbil emretti; Hâris b. Umeyr bir iple baðlandýktan sonra, götürülüp boynu vuruldu!14
O güne kadar, Hâris’in þehit ediliþi, Peygamberimiz Aleyhisselama çok aðýr geldi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, hemen Müslümanlarý topladý.15 Onlara, Hâris b. Umeyr’in þehit edildiði yeri ve kendisini kimin þehit ettiðini haber verdi.16 Kendilerini, Cürüf ordugâhýnda toplanmaya davet etti.17
Müslümanlar, hemen Cürüf ordugâhýnda toplandýlar.18
8 Vâkýdî, Megâzî, s. 322 (1367/1948 Kahire baskýsý)9 Vâkýdî, Megâzî, 2/755, Ýbn Sa’d, 2/128, Ýbn Abdilberr, 1/227, 228, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/408, Ýbn
Seyyid, 2/153, Ýbn Kayyým, 2/172, Kastallânî, Mevâhib, 1/187, Diyarbekrî, 2/70.10 Ýbn Abdilberr, 1/298, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/408, Ýbn Seyyid, 2/153, Ýbn Kayyým, 2/173, Halebî,
2/786.11 Vâkýdî, Megâzî, 2/755, Ýbn Sa’d, 2/128, Ýbn Abdilberr, 1/298, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/408, Ýbn
Seyyid, 2/153, Ýbn Kayyým, 2/173.12 Diyarbekrî, 2/70, Halebî, 2/786, Zürkânî, 2/268.13 Vâkýdî, Megâzî, 2/755, Zehebî, Târîh, s. 41, Halebî, 2/786.14 Vâkýdî, Megâzî, 2/755, Ýbn Abdilberr, 1/298, Ýbn Asâkîr, 1/94, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/408, Ýbn
Seyyid, 2/153, Ýbn Kayyým, 2/173.15 Vâkýdî, Megâzî, 2/755, Ýbn Sa’d, 2/128, Ýbn Asâkîr, 1/94, Ýbn Seyyid, 2/153, Zehebî, Târîh, s. 401,
Ýbn Kayyým, 2/173.16 Vâkýdî, Megâzî, 2/755, Ýbn Asâkîr, 1/94, Diyarbekrî, 2/70.17 Ýbn Asâkîr, 1/94, Diyarbekrî, 2/70.18 Vâkýdî, Megâzî, 2/755, Ýbn Sa’d, 2/128, Ýbn Asâkîr, 1/94, Diyarbekrî, 2/70.
639Mu'te Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam, daha önce, Ka’b b. Umeyr’in kumandasý altýnda 15 kiþilik Ýslâm propaganda heyetini Þam’ýn Zât-ý Atlah nahiyesin-de þehit edenlere askerî bir birlik göndermeye niyetlenmiþ ise de, oradaki halkýn baþka bir yere çekip gittiklerini haber alýnca, bundan vazgeçmiþ bulunuyordu.19
Zât-ý Atlah halký, Kudâalardan olup, Sedus adýnda bir liderin idaresi altýnda idiler.20
Mu’te Mücahidlerinin Sayısı ve Orduya Kumanda Edeceklerin Belirlenişi
Silahlanýp yola çýkmaya hazýrlanan Ýslâm mücahidlerinin sayýsý 3.000 idi.21
Peygamberimiz Aleyhisselam, öðle namazýný kýldýrdýktan sonra, oturdu. Ashab da, çevresinde, kendisiyle birlikte oturdular.
O sýrada, Numan b. Funhus (Mahs) adýndaki Yahudi de, gelip halk ile birlikte Peygamberimiz Aleyhisselamýn baþucunda durdu.22
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Cihada çýkacak olan þu insanlara, Zeyd b. Hârise kumandandýr!Zeyd b. Hârise öldürülürse, Cafer b. Ebu Talib kumandandýr!Cafer b. Ebu Talib öldürülürse, Abdullah b. Revâha kumandandýr!23
Abdullah b. Revâha da öldürülürse, Müslümanlar, aralarýndan münasip birini seçsinler ve onu kendilerine kumandan yapsýnlar!” buyurdu.24
Peygamberimiz Aleyhisselam ordunun kumandanlýðýna Zeyd b. Hârise-’yi tayin buyurduðu zaman, Hz. Cafer sýçrayýp kalktý ve:
“Anam, babam sana feda olsun ey Allah’ýn Peygamberi! Zeyd’i benim üzerime kumandan tayin edeceðini sanmamýþtým!?” dedi.
19 Vâkýdî, Megâzî, 2/753, Ýbn Sa’d, 2/127, 128, Ýbn Seyyid, 2/152, Zehebî, s. 400, İbn Kesîr, Bidâye, 4/241, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/301.
20 Taberî, Târîh, 3/103, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/230.21 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/15, Vâkýdî, Megâzî, 2/756, Ýbn Sa’d, 2/128, Taberî, Târîh, 3/107, Ýbn Asâ-
kîr, 1/94, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/23, Ýbn Seyyid, 2/153, Zehebî, Târîh, s. 403, İbn Kesîr, Bidâye, 4/241 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 40, Ebu’t-Tayyib, 1/259, Heysemî, 6/157.
22 Vâkýdî, Megâzî, 2/756, Ebu Nuaym, Delâil, 2/528, 529, Beyhakî, Delâil, 4/361, Ýbn Asâkîr, 1/94, İbn Kesîr, Bidâye, 4/241.
23 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/15, Vâkýdî, Megâzî, 2/756, Ýbn Sa’d, 2/128, Ahmed b. Hanbel, 1/204, Buhârî, Sahîh, 5/86, 87, Ebu Nuaym, Delâil, 2/528, Beyhakî, Delâil, 4/361, 362, Ýbn Asâkîr, 1/993, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/23, Ýbn Seyyid, 2/152, Zehebî, Târîh, s. 401, İbn Kesîr, Bidâye, 4/241, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 40, Heysemî, 6/157, Kastallânî, Mevâhib, 1/187, Diyarbekrî, 2/70, Halebî, 2/77.
24 Vâkýdî, Megâzî, 2/756, Ýbn Sa’d, 2/128, Ahmed b. Hanbel, 1/204, Buhârî, Sahîh, 5/86, 87, Ýbn Asâkîr, 1/93, Zehebî, Târîh, s. 401, İbn Kesîr, Bidâye, 4/241, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 40, Ebu’t-Tayyib, Ikdu's-semîn, 1/259, Kastallânî, Mevâhib, 1/187, Suyutî, Hasâis, 2/70, Diyarbekrî, 2/70, Halebî, 2/787, Zürkânî, 2/269.
640 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sen emre göre hareket et! Hangisinin hakkýnda daha hayýrlý olduðunu
bilmezsin!” buyurdu.25
Bunun üzerine, Müslümanlar aðlamaya baþladýlar ve:“Yâ Rasûlallah! Keþke sað kalsalar da, kendilerinden yararlansaydýk!”
dediler. Peygamberimiz Aleyhisselam, cevap vermeyip sustu.26
Yahudi Numan b. Funhus:“Ey Ebu’l-Kasým! Eðer sen gerçekten peygambersen, az veya çok adlarýný
andýðýn kiþilerin hepsi ölürler.Çünkü, Ýsrail oðullarý içinde zuhur eden peygamberler bir adamý bir
cemaat üzerine kumandan tayin ettikleri ve ‘Filan, filan öldürülecek!’ dedikleri zaman, yüz kiþinin bile adýný anmýþ olsalar, onlarýn hepsi ölürler, sað kalmazlardý!” dedi.
Sonra da, Zeyd b. Hârise’ye dönüp:“Vedaný, vasiyetini yap!Eðer Muhammed gerçekten peygamberse, artýk sen hiçbir zaman onun
yanýna geri dönemeyeceksin!” dedi.Zeyd b. Hârise ise:“Ben þehadet ederim ki; O, hiç þüphesiz, gerçek peygamberdir!” dedi.27
Mücahidlerin Medine’den yola çýkacaklarý sýrada, Peygamberimiz Aley-hisselam beyaz bir sancak, bayrak baðlayýp Zeyd b. Hârise’ye verdi.28
Hâris b. Umeyr’in öldürüldüðü yere kadar gitmesini ve orada bulunanlarý Ýslâmiyete davet etmesini, Müslümanlýðý kabul ederlerse, ne âlâ; kabul etmedikleri takdirde, Allah’ýn yardýmýna güvenerek onlarla çarpýþmasýný emir buyurdu.
Uðurlamak üzere, Veda yokuþuna kadar, mücahidlerle birlikte gitti ve orada durdu29 ve:
“Ben size Allah’ýn buyurduklarýný yerine getirmenizi, yasakladýklarýndan sakýnmanýzý, Müslümanlardan yanýnýzda bulunanlara karþý hayýrlý olmanýzý, iyi davranmanýzý tavsiye ederim!
25 Ýbn Sa’d, 3/46, 47, Ahmed b. Hanbel, 5/299, Beyhakî, Delâil, 4/367, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/234, Zehebî, Târîh, s. 406, Heysemî, 6/156.
26 Ýbn Esîr Kâmil, 2/234.27 Vâkýdî, Megâzî, 2/756, Ebu Nuaym, Delâil, 2/529, Beyhakî, Delâil, 4/361, 362, Ýbn Asâkîr, 1/94,
İbn Kesîr, Bidâye, 4/241, Diyarbekrî, 2/70, Suyutî, Hasâis, 2/70, Halebî, 2/787, Zürkânî, 2/269.28 Vâkýdî, Megâzî, 2/756, Ýbn Sa’d, 2/128, Ýbn Asâkîr, 1/94.29 Ýbn Sa’d, 2/128, Ýbn Asâkir, 1/95, İbn Kesîr, Bidâye, 4/241, Diyarbekrî, 2/70, Kastallânî, Mevâhib,
1/187, Halebî, 2/787, Zürkânî, 2/269.
641Mu'te Gazası
Allah yolunda ve Allah’ýn ismiyle gaza ediniz. Allah’ý tanýmayanlarla çarpýþýnýz!
Ganimet mallarýna hıyanet etmeyiniz!Ahde vefasýzlýk göstermeyiniz!Küçük çocuklarý öldürmeyiniz!Müþriklerden, düþmanýnla karþýlaþtýðýn zaman, onlarý üç husustan biri-
sine davet et! Onlardan hangisine icabet ederlerse, icabetlerini kabul et, onlardan elini çek!
Sonra, onlarý, Muhacirler yurdu olan Medine’ye, yurtlarýný deðiþtirmeye davet et!
Onlar davetine icabet eder, senin dediðini yaparlarsa, Muhacirlerin sahip olduklarý haklara kendilerinin de sahip olacaklarýný ve onlarýn mükel-lef bulunduklarý vazifelerle kendilerinin de mükellef olacaklarýný bildir!
Eðer Müslüman olup yurtlarýnda oturmayý tercih ederlerse, Müslü-manlardan, göçebe Araplar gibi olacaklarýný ve onlar hakkýnda uygulanan ilahî hükmün kendileri hakkýnda da uygulanacaðýný, harp ganimetinden kendilerine bir şey verilemeyeceðini ve ganimetten ancak Müslümanlarýn yanýnda savaþmýþ olanlarýn yararlanacaðýný haber ver!
Eðer Müslüman olmaya yanaþmazlarsa, onlarý cizye vermeye davet et! Onlardan, bunu yapanlardan elini çek!
Cizye vermeye de yanaþmazlarsa, Allah’ýn yardýmýna sýðýnarak onlarla çarpýþ.
Eðer kuþattýðýn kale veya þehir halký, senden, kendileri için Allah’ýn ve Resulünün emanýný isterlerse, sen onlara Allah ve Resûlü adýna eman verme! Fakat, kendi emanýný, babanýn emanýný ve arkadaþlarýnýn emanýný ver!
Çünkü, siz kendinizin ve babalarýnýzýn vermiþ olduðunuz eman sözünü bozacak olursanýz, bu, Allah ve Resûlü adýna vermiþ olduðunuz eman sözü-nü bozmanýzdan, sizin için, vebal bakýmýndan daha hafiftir!” buyurdu.30
Birçok halk da, ordugâha kadar gelip, kumandanlarla vedalaþtýlar ve onlara dua ettiler.
Mücahidlerden bazýlarý da, halktan bazýlarýyla vedalaþtýlar.31
Ordu karargâhtan hareket ettiði zaman, Müslümanlar:“Allah sizleri her tehlikeden korusun! Yine, sað salim ve ganimetler elde
etmiþ olarak geri çevirsin!” diyerek seslendiler.32
30 Vâkýdî, Megâzî, 2/757-758, Ahmed b. Hanbel, 5/358, Müslim, 3/1357-1358, Ebu Davud, 3/37, Tir-mizî, Sünen, 4/162, 163, Ýbn Mâce, 2/953, 954.
31 Vâkýdî, Megâzî, 2/756.32 Vâkýdî, Megâzî, 2/756, Ýbn Sa’d, 2/128.
642 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Abdullah b. Revâha’nın Vedalaşırken Ağlaması ve Ağlamasının Sebebi
Abdullah b. Revâha, yanýndaki kumandan arkadaþlarýyla birlikte veda-laþtýklarý sýrada aðladý.
Ona:“Ey Revâha’nýn oðlu! Ne için aðlýyorsun?” diye sordular.Abdullah b. Revâha:“Vallahi, ben ne dünya sevgisinden, ne de sizleri özleyeceðimden
aðlýyor deðilim!Fakat, ben, Yüce Allah’ýn Kitabýndan, içinde Cehennem ateþi anýlan;
‘Ýçinizden, Cehenneme uðramayacak yoktur! Bu, Rabbinin yapmayý üzeri-ne vacib kýldýðý bir gerçektir!’ [Meryem: 71] âyetini okurken, Resûlullah Aleyhisselamdan iþitmiþimdir.
Cehenneme uðradýktan sonra, oradan selametle nasýl geri dönebileceðimi bilmiyorum ve bunun için aðlýyorum!” dedi.
Müslümanlar:“Allah sizin yardýmcýnýz olsun! Sizleri her tehlikeden korusun! Sizi sað
salim geri çevirsin!” dediler.Abdullah b. Revâha, onlara:“Fakat, ben, Rahman olan Allah’tan, yarlýganmak, kanlarý fýþkýrtýp
köpürten bir kýlýç darbesiyle, yahut ciðer ve barsaklarý kasýp kavuran bir kargý saplamasýyla þehit olmak isterim ki; kabrime uðrayanlar, ‘Allah, bu savaþçýya doðru yolu göstermiþ, o da doðru yolu bulmuþtur!’ desinler” mealli beyitleri okudu.
Ordunun gitmeye hazýrlandýðý sýrada, Abdullah b. Revâha Peygam-berimiz Aleyhisselamýn yanýna varýp Peygamberimiz Aleyhisselamla vedalaþtýktan sonra:
“Allah, Musa’ya olduðu gibi, sana olan ihsanlarýný da sabit ve devamlý kýlsýn! Yardým olunan ve zafere kavuþturulanlar gibi, sana da yardýmýný ihsan buyursun!
Ben, sana Allah tarafýndan hayýr (peygamberlik) ihsan olunduðunu hemen anlamýþýmdýr. Allah bilir ki, ben keskin görüþlüyümdür. Sen, hiç þüphesiz, Allah’ýn Resûlüsün!” mealli beyitleri okudu.33
33 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/15, 16, Taberî, Târîh, 3/107, Ýbn Abdilberr, 3/898, 900, Beyhakî, Delâil, 4/359, Ýbn Asâkîr, 1/93, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/234, 235, Zehebî, Târîh, s. 401, 402, İbn Kesîr, Bidâye, 4/241, 242, Ýbn Kayyým, 2/173, Heysemî, 6/157, Diyarbekrî, 2/70.
643Mu'te Gazası
Abdullah b. Revâha:“Allah sana olan ihsanýný sabit ve devamlý kýlsýn!” dediði zaman, Pey-
gamberimiz Aleyhisselam da, ona:“Ey Revâha’nýn oðlu! Allah seni de iyilikte en güzel þekilde sabit ve
devamlý kýlsýn!” diyerek cevap verdi.34
Abdullah b. Revâha:“Yâ Rasûlallah! Bana nasihatýný arttýr!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah’ý daima zikret! Çünkü, Allah’ý zikr, umduðuna ermende sana
yardýmcý olur!” buyurdu.35
Peygamberimiz Aleyhisselam, Seniyetü’l-Veda’da mücahidlerle veda-laþtý.36
Onlara:“Haydi, Allah’ýn ismiyle gaza ediniz!Allah’ýn ve sizin Þam’da olan düþmanlarýnýzla çarpýþýnýz!Orada, Nasranîlerin kiliselerinde, halktan ayrýlmýþ, kendilerini ibadete
vermiþ birtakým kimseler bulacaksýnýz. Sakýn onlara dokunmayýnýz!Onlarýn dýþýnda, baþlarýnda þeytanlarýn yuvalandýklarý daha birtakým
kimseler de bulacaksýnýz. Onlarýn baþlarýný kýlýçla koparýnýz!Siz, ne bir kadýný, ne süt emen bir çocuðu, ne yaþlanmýþ bir pîr-i fânîyi
öldürecek; ne bir aðaç yakacak veya kesecek, ne de bir ev yýkacaksýnýz!” buyurdu37 ve kendilerini sis bürüdüðü ve hiçbir yeri göremez bir halde bulunduklarý sýrada, sabahlamadýkça, Mu’te’ye girmekten de nehyetti.38
Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahidlerle vedalaþýp Medine’ye dönerken, Abdullah b. Revâha Peygamberimiz Aleyhisselamý þu beyitle selamladý:
“Geride kalan hurmalýkta kendisine veda ettiðim zâta, o en hayýrlý uðurlayýcýya, en hayýrlý dosta selam olsun!”39
Ýslam mücahidleri Medine’den ayrýldýlar.40
34 Süheylî, 7/40, Beyhakî, Delâil, 4/359, 360, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/225.35 Vâkýdî, Megâzî, 2/758.36 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/16, Ýbn Sa’d, 2/128.37 Vâkýdî, Megâzî, 2/758, Ýbn Asâkîr, 1/95, Halebî, 2/787.38 Halebî, 2/787.39 Ýbn Ýshak,Ýbn Hiþam, 4/16, Taberî, Târîh, 3/107, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/235, İbn Kesîr, Bidâye, 4/242.40 Vâkýdî, Megâzî, 2/759.
644 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Şurahbil’in Savaşmaya Hazırlanışı
Þurahbil b. Amr, Ýslâm mücahidlerinin kendisine doðru gelmekte olduklarýný haber alýnca, pek çok asker topladý.41
Topladýðý askerlerin sayýsý 100.000’i aþkýndý.42
Þurahbil, Müslümanlarýn geleceði yollara gözcüler (casuslar) çýkardý.43
Ýslâm mücahidleri, Vâdi’l-kurâ’ya gelip konakladýlar ve orada günlerce oturdular.
Þurahbil b. Amr, kardeþi Sedus’u veya Vebr b. Amr’ý, ileri birliði olarak ileri sürmüþtü.44
Mücahidler, Sedus’un 50 kiþilik birliðini bozguna uðrattýlar.45
Sedus öldürülünce, Þurahbil korktu, kalesine sýðýndý.46
Mücahidler, yollarýnýn üzerindeki bir köye uðramýþlardý.Kale halký, mücahidlerden birini vurup þehit ettiler.47
Mücahidlerin Maan’da Durup Durumu Gözden Geçirmeleri
Ýslâm mücahidleri yollarýna devam ederek Þam topraklarýndan Maan (Muan)’a vardýlar.
Kayser Herakliyus’un 100.000 askerle Belka’ topraklarýndan Meab’a gelip konduðunu ve Beliyy kabilesinden Malik b. Zafile adýnda birinin kumandasý altýnda Lahm, Cüzam, Kayn, Behra’, Vâil, Bekr ve Beliyy Hýristiyan Araplarýndan 100.000 kiþilik bir kuvvetin de gelip onlara katýldýðýný haber aldýlar.48
Baþka rivayete göre; toplanan düþmanlarýn sayýsý 150.000 veya 200.000’i Rumlardan ve 50.000’i Hýristiyan Araplardan olmak üzere 250.000 idi. Bunlarýn yanlarýnda atlar ve silahlar da bulunuyordu. Müslü-manlar ise, bunlardan mahrumdu.49
Lahm ve Cüzam, çöl Araplarý olup Hýristiyandýlar.Behra’, Beliyy ve Kayn da, Kudâa kabilelerinden idiler.50
41 Vâkýdî, Megâzî, 2/759, 760, Ýbn Sa’d, 2/128, 129.42 Ýbn Sa’d, 2/129.43 Vâkýdî, Megâzî, 2/760, Ýbn Sa’d, 2/129.44 Vâkýdî, Megâzî, 2/760.45 Ýbn Asâkîr, 1/97, Zürkânî, 2/270.46 Vâkýdî, Megâzî, 2/760 Ýbn Asâkîr, 1/97.47 Diyarbekrî, 2/72, Zürkânî, 2/274.48 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/16, 17, Vâkýdî, Megâzî, 2/760, Ýbn Sa’d, 2/129, Taberî, Târîh, 3/107, Ebu
Nuaym, Hilye, 1/119, Ýbn Asâkîr, 1/98, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/235 Ýbn Seyyid, 2/153, İbn Kesîr, Bidâye, 4/242, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 41, Heysemî, 6/157, Diyarbekrî, 2/71.
49 Süheylî, 7/41, Halebî, 2/787.50 Ýbn Haldun Târîh, c. 2, ks. 2, s. 41.
645Mu'te Gazası
Kudâa kabileleri; Benî Mehre, Benî Behra’, Benî Beliyy, Benî Cüheyne, Benî Selaman, Benî Selih ve Benî Huþeyþ kabileleridir.51
Benî Ganmlerden Rum Ordularına Katılmayanların Çoğalmaları, Katılanların Azalıp Küçülerek Yoksul Düşmeleri
Rumlara katýlan Arap kabilelerinden Lahmlar:
Beni’d-Dârlar, Benî Nadrlar, Benî Râþideler, Benî Hadesler ve Benî Zu’r-lar gibi dallara ayrýlmakta idiler.52
Benî Hadeslerin kâhin bir kadýnlarý vardý.
Kadýn, Peygamberimiz Aleyhisselamýn askerinin gelmekte olduðunu iþitince, Benî Hadeslerden olan kavmi Benî Ganmlere:
“Ben sizi gözlerinin ucuyla, hýnçla bakan, atlarýný yedeklerinde taþýyan ve kanlar döken bir kavme karþý koymaktan sakýndýrýrým!” diyerek onlarý uyardý.
Benî Ganmler de, onun sözünü tutup Lahmlerden ayrýldýlar.
Benî Hadeslerden bir kol olup o zaman Müslümanlarla savaþan Benî Sa’lebeler ise, bundan sonra gitgide azaldýlar, küçüldüler, küçüldüler ve yoksul düþtüler.53
İslâm Mücahidlerinin Maan’da Durum Değerlendirmesi Yapmaları
Ýslâm mücahidleri, durumu gözden geçirmek üzere Maan’da iki gece (iki gün) oturdular.54
Zeyd b. Hârise; Rumlarýn Ýslâm mücahidleriyle çarpýþmak için pek çok asker toplamýþ olduklarýný haber verip, bu yolda ne yapmak gerektiðini mücahidlere sordu.
Mücahidler:“Rumlarla karþýlaþmaktan vazgeçip memleketlere akýn yap! Halklarýný
esir al, Medine’ye dön!” dediler.Abdullah b. Revâha susuyor, konuþmuyordu.Zeyd b. Hârise, ona bu hususta ne düþündüðünü sordu.
51 Ýbn Hazm, Cemhere, s. 485, 486.52 Ýbn Hazm, Cemhere, s. 477.53 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/24, Taberî, Târîh, 3/110.54 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/16, 17, Vâkýdî, Megâzî, 2/760, Ýbn Sa’d, 2/129, Taberî, Târîh, 3/107, Ebu Nu-
aym, Hilye, 1/119, Beyhakî, Delâil, 4/360, Ýbn Asâkîr, 1/98, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/236, Ýbn Seyyid, 2/153.
646 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Abdullah b. Revâha:“Biz, ganimetler elde etmek için yola çýkmadýk. Fakat, Rumlarla
karþýlaþmak için yola çýktýk!” dedi.55
Diðer mücahidler ise:“Resûlullah Aleyhisselama yazý yazýp düþmanýmýzýn sayýsýný bildirelim.
Bize savaþ erleri yetiþtirmesini, ya da bu yolda yapmak istediði þeyi bize emretmesini isteyelim” dediler.
Bu hususta söz ve görüþ birliðine vardýlar.56
Abdullah b. Revâha:“Ey kavmim! Vallahi, sizin þimdi istememiþ olduðunuz þey, arzulayýp
elde etmek için sefere çýktýðýnýz þehitliktir!57
Biz, insanlarla ne sayýca, ne silahça, ne de at ve süvarice çok olduðumuz için deðil, Allah’ýn bizi þereflendirdiði þu din kuvvetiyle savaþýyoruz!
Gidiniz, çarpýþýnýz! Bunda muhakkak iki iyilikten biri; ya zafer, ya da þehitlik vardýr!58
Vallahi, Bedir savaþý gününde yanýmýzda iki at, Uhud savaþý gününde de bir tek at bulunuyordu.
Eðer bu seferimizde düþmana galip gelmek kaderde varsa, zaten Allah’ýn ve Peygamberimizin bize va’di de böyledir, Allah va’dinden cayar deðildir.
Eðer kaderde þehitlik varsa (þehit olur, daha önce þehit olan) kardeþlerimize böylece Cennetlerde kavuþmuþ oluruz!” dedi.
Abdullah b. Revâha’nýn bu sözleri, mücahidleri cesaretlendirdi:59
“Vallahi, Revâha’nýn oðlu doðru söyledi!” dediler, yollarýna hýzla devam ettiler.60
Abdullah b. Revâha’nın Şehitlik Özlemi
Zeyd b. Erkam der ki:
55 Ýbn Asâkîr, 1/99, Zehebî, Siyer, 1/173.56 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/17, Vâkýdî, Megâzî, 2/760, Ýbn Sa’d, 2/129, Taberî, Târîh, 3/107, Ebu Nu-
aym, Hilye, 1/119.57 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/17, Taberî, Târîh, 3/107, Ebu Nuaym, Hilye, 1/119, İbn Hazm, Cevâmi,
s. 221, Ýbn Asâkîr, 1/94, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/235 Ýbn Seyyid, 2/153, 154, Zehebî, Târîh, s. 402, İbn Kesîr, Bidâye, 4/243, Ýbn Kayyým, 2/173, Heysemî, 6/158.
58 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/17, Vâkýdî, Megâzî, 2/760, Taberî, Târîh, 3/107, 108, Ebu Nuaym, Hilye, 1/119, İbn Hazm, Cevâmi, s. 221, Ýbn Asâkîr, 1/94, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/235, Ýbn Seyyid, 2/154, Zehebî, Târîh, s. 402, İbn Kesîr, Bidâye, 4/243, Ýbn Kayyým, 2/173, Heysemî, 6/158, Diyarbekrî, 2/71, Halebî, 2/787.
59 Vâkýdî, Megâzî, 2/760.60 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/17, Taberî, Târîh, 3/108, Ebu Nuaym, Hilye, 1/119, Beyhakî, Delâil, 4/360,
Ýbn Asâkîr, 1/94.
647Mu'te Gazası
“Ben, Abdullah b. Revâha’nýn terbiyesi altýnda bir yetimdim.Kendisi Mu’te seferine çýktýðýnda, beni de devesinin terkisine
bindirmiþti.Vallahi, geceleyin biraz gidince, onun þu beyitleri okuduðunu iþittim:‘Ey devem! Beni ve yükümü, Kumluktaki kuyuya vardýktan sonra dört
konak daha götürsen, artýk seni baþka sefere çýkarmayacaðým!Sen sahipsiz, kendi baþýna, serbest kalacaksýn!Ben herhalde geriye, ailemin yanýna dönmeyeceðim!Umarým ki, þehit olacaðým!Müslümanlar geldiler, beni kalmaya iþtiyaklý olarak Þam topraklarýnda
býraktýlar.Artýk, ne hurmasý zâhir olmuþ, yaðmur suyu ile sulanan aðaçlar, ne de
suya kanmýþ, diplerinden sulanan hurma aðaçlarý umurumda deðildir!’Kendisinden bunlarý iþitince, aðladým.Abdullah b. Revâha, bana kamçýsýyla dokunarak:‘Ey yaramaz! Allah’ýn bana þehitlik nasip etmesinden ve senin de hay-
van üzerinde, yolculuk eþyalarýnýn iki yaný arasýnda geri dönüp gitmenden sana ne zarar olur?61
Ben, böylece, þu dünyanýn dert ve tasalarýndan, üzüntülerinden, hadi-selerinden kurtulmuþ, rahata kavuþmuþ olurum!’ dedi.
Geceleyin inip iki rekat namaz kýldý. Namazýnýn sonunda uzunca bir dua etti ve bana:
‘Ey çocuk!’ diye seslendi.
‘Buyur!’ dedim.
‘Bu seferde, inþaallah, bana þehitlik nasip olacak!’ dedi.”62
İbn Ebi Sebre’nin Mu’te’de Kalesini İslâm Mücahidlerine Açışı ve Mücahidlerin Meşârif Köyünde Düşman Ordularıyla
Karşılaşmaları ve Savaş Düzenine Girmeleri
Ýslâm mücahidleri, Mu’te’de Ýbn Ebi Sebretü’l-Gassânî ile buluþtular.
Ýbn Ebi Sebre, kalesini üç gün Müslümanlardan baþkasýna kapalý tutup, içeriye kimse almadý.63
61 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/18, 19, Taberî, Târîh, 3/108, Ebu Nuaym, Hilye, 1/119, 120, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/235, 236, Ýbn Seyyid, 2/154.
62 Vâkýdî, Megâzî, 2/759.63 Beyhakî, Delâil, 4/364, 365, Ýbn Asâkîr, 1/95, Heysemî, 6/160.
648 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mücahidler, ilerleyerek Belka’ sýnýrlarýna varýp dayandýklarý zaman, Belka’ köylerinden, Meþârif diye anýlan köyde, Herakliyus’un Rum ve Hýristiyan Araplardan mürekkep ordularýyla karþýlaþtýlar. Düþmanlar, mücahidlere doðru yaklaþmaya baþladýlar.
Ýslâm mücahidleri de, Mu’te köyüne doðru yönelip, onun yanýnda, düþmanlarla çarpýþmak için hazýrlandýlar.
Sað kol, Benî Uzrelerden Kutbe b. Katâde’nin;
Sol kol da, Ensardan Ubâye (Ubâde) b. Malik’in kumandasý altýnda idi.64
Düşman Ordularının Göz Kamaştıran Güçleriyle Çarpışmaya Başlanılışı
Ashabdan Ebu Hureyre der ki:
“Mu’te savaþýnda ben de bulundum.
Müþrikleri gördüðümüz zaman, sayý, silah, at... (gibi askerî), atlas, ipek ve altýn gibi (malî güç) bakýmýndan, bizimle karþýlaþtýrýlamayacak, karþýlarýnda hiç kimse dayanamayacak derecede olduklarýný gördük! Gözüm kamaþtý!
Sabit b. Erkam, bana:
‘Ey Ebu Hureyre! Sana ne oldu? Sen, galiba, pek çok ordularýn toplandýðýný görünce, þaþýrmýþ gibisin?’ dedi.
‘Evet!’ dedim.
Sabit b. Erkam:
‘Bizi Bedir’de görmedin mi? Biz orada çokluk sebebiyle mansur ve muzaffer olmuþ deðildik!’ dedi.”65
Düşman Ordularıyla Çarpışmaya Girişilmesi ve Zeyd b. Hârise’nin Şehit Oluşu
Ýki taraf askerleri, baþlarýnda kumandanlarý olduðu halde,66 þiddetle çarpýþmaya baþladýlar!67
64 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/19, Taberî, Târîh, 3/118, Beyhakî, Delâil, 4/360, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/236, Ýbn Seyyid, 2/154, Zehebî, Târîh, s. 402, 403, İbn Kesîr, Bidâye, 4/244, Diyarbekrî, 2/70 Halebî, 2/788.
65 Vâkýdî, Megâzî, 2/760, Beyhakî, Delâil, 4/362, Ýbn Asâkîr, 1/98, Zehebî, Târîh, s. 402-403, İbn Kesîr, Bidâye, 4/244, Suyutî, Hasâis, 2/71.
66 Beyhakî, Delâil, 4/365, Ýbn Asâkîr, 1/95, Heysemî, 6/160.67 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/19, Vâkýdî, Megâzî, 2/761, Ýbn Sa’d, 2/129, Taberî, Târîh, 3/108, Beyhakî,
Delâil, 4/367, Ýbn Asâkîr, 1/97, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/236, Ýbn Seyyid, 2/154, İbn Kesîr, Bidâye, 4/244.
649Mu'te Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselamýn haber verdiðine göre; þeytan hemen gelip Zeyd b. Hârise’ye hayatý ve dünyayý sevdirmek, ölümü çirkin ve sevimsiz göstermek istedi.
Zeyd b. Hârise:
“Bu an, mü’minlerin kalblerinde imaný pekiştirmek zamanýdýr!
Halbuki, sen bana dünyayý sevdirmek istiyorsun!?” dedi68 ve sýrtýnda zýrh gömleði, altýnda atý, Peygamberimiz Aleyhisselamýn bayraðý elinde olduðu halde, çarpýþmaya giriþti.69
Vücudu Rumlarýn mýzraklarýyla delik deþik edilip kanlarý saçýlýncaya kadar, çarpýþmaktan geri durmadý.70
En sonunda, cansýz olarak yere düþtü, þehit oldu.71
Yüce Allah ondan razý olsun!
Zeyd b. Hârise, þehit olduðu zaman, ellibeþ yaþýnda idi.72
Hz. Cafer’in Kumandayı Ele Alışı ve Şehit Oluşu
Zeyd b. Hârise þehit olunca, sancaðý Hz. Cafer aldý.73
Zeyd b. Harise’nin zýrh gömleðini sýrtýna giydi ve atýna bindi.74
Þeytan gelip ona da hayatý ve dünyayý sevdirmek, ölümü çirkin ve sevimsiz göstermek istedi.
Hz. Cafer:“Bu an, mü’minlerin kalblerinde imaný pekiþtirmek zamanýdýr!Halbuki, sen bana dünyayý sevdirmek istiyorsun!?” dedi,75 ilerledi.
Düþmanlar:“Bunu arkadaþýnýn yanýna ulaþtýracak kim var?” diye birbirlerine ses-
lendiler.Ýçlerinden birisi:“Ben ulaþtýrýrým!” dedi.76
Hz. Cafer, çarpýþa çarpýþa, düþmanlarýn ortalarýna kadar dalmýþ bulu-nuyordu.
68 Vâkýdî, Megâzî, 2/761, Ebu Nuaym, Delâil, 2/529, Beyhakî, Delâil, 4/368, 369 Ýbn Asâkîr, 1/98.69 Ýbn Asâkîr, 1/97.70 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/19, Taberî, Târîh, 3/108, Hâkim, 3/215, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/236.71 Ýbn Kayyým, 2/173.72 Ýbn Sa’d, 3/46.73 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/20, Vâkýdî, Megâzî, 2/761, Ýbn Sa’d, 2/129.74 Ýbn Asâkîr, 1/97.75 Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ýbn Sa’d, 4/37, 38, Beyhakî, Delâil, 4/369.76 Heysemî, 6/160, 161.
650 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kurtuluþ yolu olmadýðýný görünce, atýndan yere atladý ve onu sinirlen-dirdikten sonra, son nefesine kadar çarpýþtý.77
“Cennet kokusundan daha güzel koku yoktur!” diyerek78 çarpýþýrken, düþmanlar tarafýndan vurulup bir eli kesildi. Sancaðý öbür eline aldý.
O eli de vurulup kesilince, sancaðý koltuðunun altýna kýstýrdý.79
O sýrada, Rumlardan bir adam, varýp mýzraðýný sapladý.80
Sonra da, kýlýçla vurarak onu ikiye ayýrdý.81
Hz. Cafer, cansýz olarak yere düþtü, þehit oldu.82
Yüce Allah ondan razý olsun!Abdullah b. Ömer der ki:“Cafer b. Ebu Talib’i ölüler arasýnda aradýk, kendisinin vücudunda dok-
sandan fazla mýzrak, ok, kýlýç yarasý bulduk!”83
Hz. Cafer, þehit olduðu zaman, otuzüç yaþýnda idi.84
Abdullah b. Revâha’nın Kumandayı Ele Alışı ve Şehit Oluşu
Hz. Cafer þehit olunca, Ebu’l-Yeser Amr el-Ensârî, bayraðý (sancaðý) alýp Abdullah b. Revâha’ya verdi.85
Abdullah b. Revâha, sancaðý alýnca, atýnýn üzerinde olduðu halde, düþmanlara doðru ilerledi.
Ýlerlerken de, nefsini kendisine boyun eðdirmeye ve bazý tereddütlerini gidermeye uðraþýyor ve þöyle diyordu:
“Ey nefis! Ben seni indirmeye (kendime boyun eðdirmeye) yemin ettim!
Sen ya kendiliðinden ineceksin, ya da zorla inersin!
Ýnsanlar, toplanmýþ, baðýrýyor ve aðlamaklý olarak terci’ ediyor (‘Ýnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciun=Bizler Allah’ýn [kullarýy]ýz ve O’na dönücü-leriz!’ diyor) iken, sana ne oluyor ki, seni Cennetten pek hoþlanmýyor görüyorum?!
77 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/20, Ýbn Sa’d, 2/129, Taberî, Târîh, 3/108, 109, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/236.78 Heysemî, 6/160.79 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/20, Ýbn Seyyid, 2/154.80 Zehebî, Siyer, 1/154.81 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/20, Vâkýdî, Megâzî, 2/761, Ýbn Sa’d, 2/129.82 Vâkýdî, Megâzî, 2/761, Ýbn Sa’d, 4/38.83 Ýbn Sa’d, 4/38, Buhârî, Sahîh, 5/87, Ebu Nuaym, Hilye, 1/117, 118, Beyhakî, Delâil, 4/361, Ýbn
Abdilberr, 1/243, Zehebî, Siyer, 1/153, 154, İbn Kesîr, Bidâye, 4/256, Ýbn Kayyým, 2/174, Kastal-lânî, Mevâhib, 1/188.
84 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/20, Ýbn Seyyid, 2/154, Zehebî, Târîh, s. 411, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 41, Diyarbekrî, 2/71.
85 Heysemî, 6/157.
651Mu'te Gazası
Ýtmi’nanlý, huzurlu zamanlarýn epey oldu.Sen, eski bir su kýrbasýnda azýcýk safi bir su damlasýndan baþka nesin ki?Ey nefis! Sen þimdi öldürülmesen, er geç öleceksin ya!Bu öyle bir ölüm ateþidir ki; sen ona girmiþ bulunmaktasýn!Ýþte, özleyip durduðun þey sana verilmiþ bulunmaktadýr!Eðer sen o iki kiþinin (Zeyd b. Hârise ile Cafer b. Ebu Talib’in)
yaptýklarýn yapar (þehitliði tercih eder)sen, doðru bir iþ yapmýþ (muradýna ermiþ) olursun!86
Eðer gecikirsen, bedbaht olursun!”87
Abdullah b. Revâha, nefsinin tereddüdünü hâlâ giderememiþ olmalý ki, ona:
“Ey nefis! Þehitlikten seni çekindiren, sakýndýran hangi þeylerdir?Eðer çekinmen zevcem filanca hatundan mahrum kalmaktan ileri geli-
yorsa, o üç talakla boþanmýþtýr!Eðer çekinmen filan filan kölelerimden mahrum kalmaktan ileri geliyor-
sa, onlar zaten azad edilmiþler, hürriyetlerine kavuþturulmuþlardýr.Yok eðer çekinmen bakýmsýz, verimsiz hale gelmiþ bulunan bahçemden,
bostanýmdan mahrum kalmaktan ileri geliyorsa, o, Allah’a ve Resûlullaha býrakýlmýþ (vakfedilmiþ) bulunuyor!” dedi.88
Abdullah b. Revâha, çarpýþtýktan sonra, iki dostunun yaptýðý gibi, atýndan indiði, zýrh gömleðini sýrtýndan çýkardýðý sýrada,89 amcasýnýn oðlu, ona üzeri kurumuþ etli bir kemik getirdi ve:
“Al, bunu ye de, biraz güçlen!Çünkü, sen, hayatýnda hiç karþýlaþmadýðýn þeyle bugün karþýlaþtýn!”
dedi.90
Abdullah b. Revâha, üç günden beri hiçbir þey yememiþti.91
Kurumuþ etli kemiði amcasýnýn oðlundan alýp ondan azýcýk ýsýrmýþtý ki, o sýrada, Müslümanlarýn bulunduklarý köþede bir kargaþa koptu, sýnma ve bozulma oldu.
Abdullah b. Revâha, kendi kendine:
86 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/20, 21, Taberî, Târîh, 3/109, Ebu Nuaym, Hilye, 1/120, Beyhakî, Delâil, 4/363, 364, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/236, 237, İbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/237, 238, Zehebî, Târîh, s. 405, İbn Kesîr, Bidâye, 4/244, 245, Heysemî, 6/159.
87 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/237, Zehebî, Târîh, s. 405, Siyer, 1/172, Diyarbekrî, 2/72.88 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/237, Diyarbekrî, 2/71.89 Ýbn Asâkîr, 1/97.90 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/21, Taberî, Târîh, 3/109, Ebu Nuaym, Hilye, 1/120, Beyhakî, Delâil, 4/364,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/237, Zehebî, Târîh, s. 405, İbn Kesîr, Bidâye, 4/245.91 Diyarbekrî, 2/71.
652 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Sen hâlâ dünyadasýn! Dünyada yiyip içmekle uðraþýyorsun!?” diyerek kendisini kýnadý ve hemen elindeki etli kemiði yere attý. Kýlýçla, çarpýþmaya giriþti.92
Vücuduna saplanan mýzraklarla yaralandý.Müslümanlarla düþmanlarýn saflarý arasýnda yere yýkýldý ve:“Ey Müslümanlar topluluðu! Kardeþinizin cesedini (düþmanlar
tarafýndan kesilip biçilerek) oyuncak ettirmeyin!” dedi ve çok geçmeden de, kaldýrýldýðý yerde can verdi.93
Yüce Allah ondan razý olsun!Abdullah b. Revâha þehit olup sancak yere düþünce, Müslümanlar,
müþrikler birbirlerine karýþtýlar!94
Müslümanlar görülmedik bir bozguna uðradýlar, darmadaðýn oldular.95
Ýki kiþi birarada görülmez oldu.96
Müþrikler Müslümanlarýn arkalarýna düþtüler. Müslümanlardan bazýlarý þehit oldular.97
Kutbe b. Âmir’in Müslümanları Öğütleyişi ve Sabit b. Akrem’in Sancağı ve Kumandayı Halid b. Velid’e Tevdi Edişi
Kutbe b. Âmir:“Ey kavmim! Ýnsanýn yüzyüze öldürülmesi, arkasýndan vurulup öldü-
rülmesinden daha iyidir!” diyerek arkadaþlarýna sesleniyor, fakat hiçbir dinleyen, onun davetine icabet eden olmuyordu.98
Abdullah b. Revâha þehit olunca,99 Ebu’l-Yeser Ka’b b. Umeyr, sancaðý alýp Benî Aclanlardan Sabit b. Akrem’e vermiþti.100
Sabit b. Akrem, sancaðý alýr almaz101 koþtu ve mücahidlerin önüne geçti. Sancaðý yere dikti102 ve:
“Ey insanlar! Ey Ensar hanedaný! Bana doðru geliniz!” diyerek seslen-meye baþladý.
92 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/21, Taberî, Târîh, 3/109, Ebu Nuaym, Hilye, 1/120, Beyhakî, Delâil, 4/364, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/237, Ýbn Seyyid, 2/154, 155, Ýbn Kayyým, 2/173, Zehebî, Târîh, s. 405, İbn Kesîr, Bidâye, 4/245.
93 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/238, Zehebî, Târîh, s. 415.94 Vakýdî, Megâzî, 2/763.95 Vakýdî, Megâzî, 2/763, Ýbn Sa’d, 2/130.96 Ýbn Sa’d, 2/130.97 Vakýdî, Megâzî, 2/763, Ýbn Sa’d, 2/129, 130.98 Vakýdî, Megâzî, 2/763, Diyarbekrî, 2/72.99 Heysemî, 6/157.100 Ýbn Ýshak Ýbn Hiþam, 4/21, Vakýdî, Megâzî, 2/764.101 Ýbn Sa’d, 2/130.102 Vakýdî, Megâzî, 2/763, Ýbn Sa’d, 2/130, 4/253, Ýbn Asâkîr, 1/98.
653Mu'te Gazası
Müslümanlar, her taraftan gelip Sabit b. Akrem’in baþýnda top lan-dýlar.103 Sabit b. Akrem:
“Ey Müslümanlar topluluðu! Siz, içinizden birini kendinize kumandan olarak seçiniz ve onun çevresinde toplanýnýz!” dedi.
Mücahidler:“Biz seni kumandan seçtik. Biz sana razýyýz!” dediler.Sabit b. Akrem:“Ben bu iþi yapamam!” dedi.104
Halid b. Velid’e bakýp:“Ey Ebu Süleyman! Al sen þu sancaðý!” dedi.Halid b. Velid:“Ben bu sancaðý senden alamam. Sen buna benden daha lâyýksýn!
Çünkü, daha yaþlýsýn ve Bedir savaþýnda da bulundun!” dedi.Sabit b. Akrem:“Al þunu be adam! Vallahi, ben onu ancak sana vermek için aldým!”
dedi.105
Halid b. Velid:“Gel, sen bunu bana verme!” dedi.Sabit b. Akrem:“Sen çarpýþma usulünü benden daha iyi bilirsin!” dedi ve Müslüman-
lara da:“Halid’i kumandan seçme hususunda görüþ ve söz birliði ediyor musu-
nuz?” diye sordu.Müslümanlar, hep birden, “evet!” dediler.106
Müslümanlar Halid b. Velid’in kumandanlýðý üzerinde böyle söz ve görüþ birliðine varýnca,107 Halid b. Velid sancaðý aldý.108
Müslümanların Saldırıya Geçip Düşmanlardan Bir Kısmını Bozguna Uğratmaları
Halid b. Velid, sancaðý alýr almaz saldýrýya geçti.
103 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/21, Taberî, Târîh, 3/109, İbn Hazm, Cevâmi, s. 221, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/238, Ýbn Asâkîr, 1/98, Ýbn Seyyid, 2/155, Zehebî, Târîh, s. 405, Ýbn Kayyým, 2/173, Heysemî, 6/159, Diyarbekrî, 2/72.
104 Vâkýdî, Megâzî, 2/763, Ýbn Sa’d, 2/130, 4/253, Ýbn Asâkîr, 1/98, 99, Diyarbekrî, 2/72.105 Heysemî, 6/157.106 Vâkýdî, Megâzî, 2/764, Ýbn Sa’d, 4/253.107 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/21, Ýbn Sa’d, 2/129.108 Vâkýdî, Megâzî, 2/763, Ýbn Sa’d, 2/130, 4/253, Ýbn Asâkîr, 1/99.
654 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Düþmanlar da saldýrýya geçtiler. Halid b. Velid’in yerinden kýmýlda-madýðýný görünce, þaþýrdýlar.
Saldýrýya geçen Müslümanlar ise, Rumlarýn topluluklarýndan bir topluluðu bozguna uðrattýlar ve daðýttýlar.109
Sað kol kumandaný Kutbe b. Katâde, Hýristiyan Araplarýn kumandaný Malik b. Zafile’yi mýzrakla yaraladýktan sonra, boynuna kýlýçla vurup baþýný gövdesinden ayýrdý.110
Halid b. Velid’in Düşmanları Şaşırtan ve Maneviyatlarını Sarsan Bir Tedbire Başvuruşu
Halid b. Velid; geceyi geçirip sabaha çýkýnca, mücahidlerin önde bulu-nanlarýný arkaya, arkada bulunanlarýný öne, sað yandakilerini sol yana, sol yandakilerini de sað yana geçirdi.
Rumlar, sabahleyin, daha önce tanýdýklarý o bayraklý, þekil ve kýyafetli Müslümanlardan baþkalarýyla karþýlaþýnca, hoþlanmadýlar ve:
“Herhalde, bunlara yardýmcý kuvvetler gelmiþ!” dediler.Yüreklerine korku düþtü.111
Halid b. Velid:“O gün, benim elimde yedi kýlýç parçalandý! Elimde, aðzý enli Yemen
yapýsý kýlýçtan baþka dayanan kalmadý!” demiþtir.112
Müslümanlar, bozguna uðrattýklarý düþmanlardan, az çok ganimet de aldýlar.113
Nitekim, Huzeyme b. Sabit’in Rumlardan kendisiyle çarpýþan bir adamý öldürünce onun miðferinden aldýðý yakutu Hz. Ömer’in (veya Hz. Osman’ýn) halifeliði devrinde 100 dinara satýp bir hurma bahçesi satýn aldýðý;114
Himyerîlerden bir mücahidin de, Rumlarla Kudâalarýn Hýristiyan Araplarýndan karýþýk bir toplulukla çarpýþýldýðý sýrada, eðeri altýn sýrmalý bir at üzerinde bulunan ve kýný altýn sýrmalý kýlýçlý bir Rumu öldürüp atýný ve silahýný aldýðý bildirilmektedir.115
109 Vâkýdî, Megâzî, 2/763, Ýbn Sa’d, 4/23.110 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/23, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/407.111 Vâkýdî, Megâzî, 2/764, Ýbn Sa’d, 3/467, 469, Beyhakî, Delâil, 4/370, Ýbn Asâkîr, 1/99, Zehebî,
Târîh, s. 407.112 Ýbn Sa’d, 4/253, Buhârî, Sahîh, 5/87, 88, Beyhakî, Delâil, 4/373, Ýbn Abdilberr, 2/429, Ýbn Esîr,
Usdu’l-gâbe, 2/110, Zehebî, Siyer, 1/269, İbn Kesîr, Bidâye, 4/246, 249.113 Vâkýdî, Megâzî, 2/768, Hâkim’den naklen Kastallânî, Mevâhib, 1/188, Diyarbekrî, 2/72, Zürkânî, 2/273.114 Vâkýdî, Megâzî, 2/769, Beyhakî, Delâil, 4/374, Zehebî, Târîh, s. 410.115 Vâkýdî, Megâzî, 2/768, Ahmed b. Hanbel, 6/26, Beyhakî, Delâil, 4/373, 374, Ýbn Asâkîr, 1/100,
Zehebî, Târîh, s. 409, İbn Kesîr, Bidâye, 4/229, Zürkânî, 2/273.
655Mu'te Gazası
Mu’te’de Kaç Gün ve Ne Kadar Düşmanla Çarpışıldığı ve Halid b. Velid’in Bir Avuç Mücahidi Savaş Yerinden
Nasıl Bir Ustalıkla Geri Çekmeyi Başardığı
3.000 Ýslâm mücahidi, Mu’te’de 200.000116 veya 250.000117 kiþilik mücehhez düþman ordularýyla yedi gün çarpýþtýlar.118
Gerek sayý, gerek savaþ araç ve gereçleri bakýmýndan yetmiþ seksen kat fazla güce sahip bulunan düþman ordularý, her an, umumî bir saldýrýyla Müslümanlarý kuþatýp son neferlerine kadar hepsini yok edebilirlerdi.119
Ýþte, Halid b. Velid, böyle bir avuç Ýslâm mücahidi için, çok nazik ve teh-likeli bir sýrada, önce Ýslâm mücahidlerinin savaþ düzenindeki yerlerini bir-birleriyle deðiþtirip düþmanlarýn karþýsýna yeni þahýslar çýkarmak suretiyle takviye kuvvetleri alýndýðý hissini verdirerek gözlerini yýldýrdýktan, korkut-tuktan, maneviyatlarýný sarstýktan120 ve ardarda yaptýðý hücumlarla da onlarý arkalarýna düþmeyi göze alamayacak derecede þaþkýna çevirdikten sonra, mücahidleri, tereyaðdan kýl çeker gibi, savaþ alanýndan geri çekmek ve Ýslâm’ýn biricik savaþ gücü ve varlýðý olan bir avuç ordusunu topluca yok olmaktan kurtarmak becerikliliðini göstermiþtir ki; bu, zafer kadar büyük ve önemli bir baþarý idi.
Ýþte, Yüce Allah, Mu’te’de ona ve Müslümanlara böyle bir fetih ihsan etti.121 O kadar güçlü olmalarýna raðmen, düþmanlarý, bozguna uðra ma-nýn en kötüsüyle, hiç görülmedik bir bozguna uðrattý.122
Mu’te savaþýnda, yedi günde, mücahidlerden ancak ondört kiþi þehit oldu.123
Düþmanlardan öldürülenler ise, pek çoktu.124
Müslümanlardan sonra, düþmanlar da savaþ alanýndan ayrýldýlar.125
116 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/17, Vâkýdî, Megâzî, 2/760, Ýbn Sa’d, 2/129.117 Süheylî, 7/41, Halebî, 2/788, Zürkânî, 2/273.118 Halebî, 2/788, Zürkânî, 2/273.119 Zürkânî, 2/273.120 Vâkýdî, Megâzî, 2/764, Ýbn Sa’d, 3/467, 469, Beyhakî, Delâil, 4/370, Ýbn Asâkîr, 1/99, Zehebî, Tâ-
rîh, s. 407, İbn Kesîr, Bidâye, 4/247, Diyarbekrî, 2/72, Halebî, 2/788, Zürkânî, 2/273.121 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/25, Ahmed b. Hanbel, 1/204, 3/113 Ýbn Sa’d, 4/37, Buhârî, Sahîh, 5/87, Hâkim,
3/298, Heysemî, 6/160.122 Ýbn Sa’d, 2/130, Diyarbekrî, 2/72, Halebî, 2/788.123 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/30, Vâkýdî, Megâzî, 2/769, Ýbn Sa’d, 3/407, İbn Hazm, Cevâmi, s. 222, 223,
Ýbn Abdilberr, 2/679, 4/1560, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 2/492, 5/459, Ýbn Seyyid, 2/156, Zehebî, Tâ-rîh, s. 416, İbn Kesîr, Bidâye, 4/259, Ýbn Kayyým, 2/174, Zürkânî, 2/273.
124 Vâkýdî, Megâzî, 2/764, Beyhakî, Delâil, 4/370, Ýbn Asâkîr, 1/99, Zehebî, Târîh, s. 407, İbn Kesîr, 4/247, Halebî, 2/788, Zürkânî, 2/273.
125 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/21, 22, Taberî, Târîh, 3/109, Ýbn Asâkîr, 1/99, Ýbn Seyyid, 2/155, Ýbn Kayyým, 2/173, 174, Halebî, 2/788.
656 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mu’te Savaşında Şehit Olan Mücahidler
1. Zeyd b. Hârise,2. Hz. Cafer b. Ebu Talib,3. Abdullah b. Revâha,4. Vehb b. Sa’d b. Ebi Serh,5. Abbâd (veya Ubâde) b. Kays,6. Hâris b. Numan b. Ýsaf (veya Yesaf),7. Sürâka b. Amr b. Atiyye b. Hasnâ,8. Ebu Küleyb (veya Kilâb) b. Amr b. Zeyd b. Avf,9. Cabir b. Amr b. Zeyd b. Avf,10. Amr b. Sa’d b. Hâris b. Abbâd,11. Âmir b. Sa’d b. Hâris b. Abbâd,126
12. Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh,127
13. Süveyd b. Amr,128
14. Mes’ud b. Süveyd b. Hârise b. Nadle.129
Yüce Allah hepsinden razý olsun!
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mu’te’de Kumandanların Nasıl Şehit Olduklarını Medine’de Müslümanlara Bildirişi
Ýslâm kumandanlarýnýn Mu’te’de þehit olduklarý saatte Peygamberimiz Aleyhisselama haber gelmiþ, bu da kendilerini son derecede üzmüþ bulu-nuyordu.130
Ashab-ý Kiram, Peygamberimiz Aleyhisselamý üzgün görünce:“Ey Allah’ýn Peygamberi! Sende olan üzüntüyü gördüðümüzden beri
duyduðumuz üzüntünün derecesini ancak Allah bilir!?” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bende görmüþ olduðunuz, beni hüzün içinde býrakan þey, ashabýmýn
þehit düþmeleri idi.Bu hal, onlarý Cennette karþýlýklý tahtlar üzerinde oturmuþ kardeþler
olarak görünceye kadar sürdü!” buyurdu.131
126 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/30, Vâkýdî, Megâzî, 2/769, İbn Hazm, Cevâmi, s. 222, 223, İbn Kesîr, Bidâ-ye, 4/259, Ýbn Kayyým, 2/174.
127 Ýbn Sa’d, 2/407, Ýbn Abdilberr, 4/1560, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 5/459.128 Ýbn Sa’d, 3/407, Ýbn Abdilberr, 2/679, 4/1560, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 2/492, 5/459.129 Ýbn Sa’d, 4/141, Ýbn Abdilberr, 3/1390, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 5/163.130 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/237.131 Ýbn Sa’d, 2/130.
657Mu'te Gazası
Peygamberimiz Aleyhisselam, minbere çýkýp oturdu. Namaz için toplanýlmak üzere seslenilmesini, ezan okunmasýný emir buyurdu.132
Þam’la aradaki uzaklýklar, engeller kalkmýþtý: Peygamberimiz Aley-hisselam, Mu’te savaþ meydanýna bakýyordu!133 Müslümanlar Mescidde toplanýnca,134 Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Allah’tan, onlara hayýr ve sevab kapýsýnýn açýlmasýný dilerim!135
Allah’tan, onlara hayýr ve sevab kapýsýnýn açýlmasýný dilerim!Allah’tan, onlara hayýr ve sevab kapýsýnýn açýlmasýný dilerim!136
Þu gazaya çýkan ordunuzdan size haber vereyim!137
Onlar gittiler, düþmanla karþýlaþtýlar.138
Zeyd b. Hârise bayraðý eline aldý. Þeytan, hemen onun yanýna geldi. Ona hayatý ve dünyayý sevdirmek, ölümü çirkin ve sevimsiz göstermek istedi.
Zeyd ise:‘Bu an, mü’minlerin kalblerinde imaný pekiþtirecek zamandýr!Sen ise bana dünyayý sevdirmek istiyorsun!’ dedi ve ilerledi.139
Çarpýþtý ve nihayet þehit olarak öldürüldü!140 Onun için, Allah’tan maðfiret dileyiniz!” buyurdu.141
Müslümanlar, ona Allah’tan maðfiret dilediler.142
Peygamberimiz Aleyhisselam:“O þimdi Cennete girdi. Orada koþup duruyordur.143
“Sonra, bayraðý Cafer b. Ebu Talib aldý.144 Þeytan hemen onun yanýna vardý. Ona da hayatý ve dünyayý sevdirmek ve ölümü çirkin ve sevimsiz göstermek istedi.
132 Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/109, Beyhakî, Delâil, 4/367, Zehebî, Târîh, s. 406.133 Vâkýdî, Megâzî, 2/761, Ebû Nuaym, Delâil, 2/529, Beyhakî, Delâil, 4/369, Ýbn Asâkîr, 1/98, İbn
Kesîr, Bidâye, 4/246, 247.134 Taberî, Târîh, 3/109, Beyhakî, Delâil, 4/367, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/237, Zehebî, Târîh, s. 406.135 Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/109, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/237.136 Taberî, Târîh, 3/109, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/237, İbn Kesîr, Bidâye, 4/246.137 Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/109, Beyhakî, Delâil, 4/367, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/237.138 Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/109, Beyhakî, Delâil, 4/367, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/237,
Zehebî, Târîh, s. 406, İbn Kesîr, Bidâye, 4/246.139 Vâkýdî, Megâzî, 2/761, 762, Ebu Nuaym, Delâil, 2/529, Beyhakî, Delâil, 4/368, 369, Ýbn Asâkîr,
1/98, İbn Kesîr, Bidâye, 4/247.140 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22, Beyhakî, Delâil, 4/368.141 Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ýbn Sa’d, 3/46, Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/110.142 Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/110.143 Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ýbn Sa’d, 3/46, Beyhakî, Delâil, 4/369, Ýbn Asâkîr, 1/98.144 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22, Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/110,
Beyhakî, Delâil, 4/368, Ýbn Asâkîr, 1/98, Zehebî, Târîh, s. 407, İbn Kesîr, Bidâye, 4/247.
658 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Cafer ise:‘Bu an, mü’minlerin kalblerinde imaný pekiþtirmek zamanýdýr!’ dedi ve
ilerledi,145 çarpýþtý ve nihayet þehit olarak öldürüldü.146
Kardeþiniz için, Allah’tan maðfiret dileyiniz!147
O, þehit olarak Cennete girdi. Þimdi o Cennette yâkuttan iki kanadýyla dilediði gibi uçup duruyordur.148
Cafer’i Cennette meleklerle birlikte iki kanadýyla uçuyor gördüm!” buyurdu.149
Müslümanlar, onun için de Allah’tan maðfiret dilediler.150
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Cafer’den sonra, bayraðý Abdullah b. Revâha aldý!” buyurdu.151 Peygamberimiz Aleyhisselam, bir müddet sustu.Ensarýn (Medineli Müslümanlarýn) yüzleri deðiþti, sarardý. Abdullah b.
Revâha’nýn, hoþlarýna gitmeyen bazý iþler yaptýðýný sandýlar.152
Peygamberimiz Aleyhisselam, sözlerine þöyle devam etti:“Abdullah b. Revâha iki ayaðýný berkiþtirdi.153 Elinde bayrak olduðu
halde düþmanlarla çarpýþtý, þehit olarak öldürüldü.154
Tereddütlü olarak Cennete girdi.155
Onun için de, Allah’tan maðfiret dileyiniz!” buyurdu.156
Abdullah b. Revâha’nýn Cennete tereddütlü olarak giriþi, Ensarýn aðýrlarýna gitti.157
“Yâ Rasûlallah! Onun tereddüdü ne idi?” diye sordular.Peygamberimiz Aleyhisselam:
145 Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ýbn Sa’d, 4/37, 38, Ebu Nuaym, Delâil, 2/529, Beyhakî, Delâil, 4/369, Ýbn Asâkîr, 1/98, Zehebî, Târîh, s. 407, İbn Kesîr, Bidâye, 4/247.
146 Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/110, Beyhakî, Delâil, 4/369, Ýbn Asâkîr, 1/98, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/237.
147 Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/110, Ebu Nuaym, Delâil, 2/529, Beyhakî, Delâil, 4/369, Ýbn Asâkîr, 1/98.
148 Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ýbn Sa’d, 4/38, Ebu Nuaym, Delâil, 2/529, Zehebî, Târîh, s. 407, İbn Kesîr, Bidâye, 4/247.
149 Ýbn Sa’d, 4/39, Tirmizî, Sünen, 5/654.150 Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/110.151 Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/110.152 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/237.153 Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/110, Zehebî, Târîh, s. 406.154 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22, Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/110, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/237.155 Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ýbn Sa’d, 3/530, Ebu Nuaym, Delâil, 2/529, Beyhakî, Delâil, 4/369, Ýbn
Asâkîr, 1/98, İbn Kesîr, Bidâye, 4/247.156 Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/110.157 Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ýbn Sa’d, 3/530, Ebu Nuaym, Delâil, 2/529, Beyhakî, Delâil, 4/369, Ýbn
Asâkîr, 1/98, İbn Kesîr, Bidâye, 4/247.
659Mu'te Gazası
“Kendisi yaralandýðý zaman, düþmanla çarpýþmaktan çekindi. Sonra nefsini kýnadý. Cesaretlendi ve þehit oldu.158 Cennete girdi” buyurunca, Ensar sevindiler.159
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Onlar, Cennette altýn tahtlar üzerinde oturur olduklarý halde bana gösterildi!
Abdullah b. Revâha’nýn tahtýnýn arkadaþlarýnýnkinden engin ve eðri olduðunu gördüm.
‘Bununki neden böyledir?’ diye sordum.
‘Abdullah çarpýþmaya giderken bazý tereddütler geçirmiþ, sonra da çarpýþmaya gitmiþtir!’ denildi.160
Rüyada Cennete girdiðimde, Cafer’i kana boyanmýþ iki kanatlý, Zeyd’i de onun karþýsýnda gördüm. Revâha’nýn oðlu da onlarýn yanýnda bulunu-yordu. Kendisinin, onlardan yüz çevirir gibi bir hali vardý.
Bunun sebebini de, size haber vereyim:
Cafer, savaþ meydanýna ilerlediði ve ölümü gördüðü zaman, ondan hiç çekinmedi ve yüz çevirmedi.
Zeyd de öyle yaptý.
Revâha’nýn oðlu ise, ölümden çekingen davrandý.161
Kendisinin kýlýçtan hoþlanmýyor gibi bir hali vardý” buyurdu.162
Peygamberimiz Aleyhisselamın Bu Şehitler Hakkındaki Duası
Peygamberimiz Aleyhisselam, Zeyd b. Hârise, Cafer b. Ebu Talib ve Abdullah b. Revâha’nýn þehit olduklarýný böylece haber verdikten sonra:
“Ey Allah’ým! Zeyd’i yarlýga! Ey Allah’ým! Zeyd’i yarlýga! Ey Allah’ým! Zeyd’i yarlýga! Ey Allah’ým! Cafer’i ve Abdullah b. Revâha’yý da yarlýga!” diyerek dua etti.163
158 Vâkýdî, 2/762, Ýbn Sa’d, 3/530, Ebu Nuaym, Delâil, 2/529, Beyhakî, 4/369.159 Vâkýdî, Megâzî, 2/762, Ýbn Sa’d, 3/530, Ebu Nuaym, Delâil, 2/529, Beyhakî, Delâil, 4/369, Ýbn
Asâkîr, 1/98, İbn Kesîr, Bidâye, 4/247.160 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22, Beyhakî, Delâil, 4/368, Ýbn Kayyým, 2/174.161 Heysemî, 6/161.162 Ýbn Sa’d, 2/130.163 Ýbn Sa’d, 3/46.
660 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselamın Halid b. Velid Hakkındaki Takdiri ve Duası
Peygamberimiz Aleyhisselam; Müslümanlara, Mu’te’de þehit olan üç kumandan hakkýndaki müþahedelerini gözleri yaþararak haber verdikten sonra:
“Nihayet, bayraðý164 Allah’ýn kýlýçlarýndan bir kýlýç,165 Halid b. Velid aldý.166 Ýþte, þimdi tandýr tutuþtu, savaþ kýzýþtý!167 Allah, mücahidlere fethi müyesser kýldý!” buyurdu.168
“Allah’ým! Halid senin kýlýçlarýndan bir kýlýçtýr! Sen ona nusret ihsan buyur!” diyerek dua etti.169
Ya’lâ b. Ümeyye’nin Mu’te Haberini Medine’ye Getirişi
Musa b. Ukbe’nin Megâzî’sinde bildirildiðine göre; Mu’te haberini Pey-gamberimiz Aleyhisselama ilk getiren zât, Ya’lâ b. Ümeyye idi.
Ya’lâ b. Ümeyye, Mu’te savaþýný ve sonucunu daha anlatmaya baþ la-madan, Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:
“Ýstersen onu sen bana haber ver, istersen onu ben sana haber vere-yim?” buyurdu.
Ya’lâ:“Yâ Rasûlallah! Sen bana haber ver!” dedi.Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, Mu’te’de mücahidlerin
baþlarýndan geçenlerin hepsini Ya’lâ’ya vasýflarýyla birer birer haber verin-ce, Ya’lâ:
“Seni hak din ve Kitabla peygamber gönderen Allah’a yemin ederim ki; sen mücahidlerin hadiselerinden anlatmadýk bir harf bile býrakmadýn! Onlarýn iþini size ben anlatsaydým, ben de bu kadar anlatýrdým!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah benim için yeryüzünü aradan kaldýrdý da, onlarýn savaþ mey-
danlarýný gözlerimle gördüm!” buyurdu.170
164 Ahmed b. Hanbel, 3/113, 117, 118, Buhârî, Sahîh, 5/87, Beyhakî, Sünen, 8/154.165 Ahmed b. Hanbel, 1/204, Buhârî, Sahîh, 5/87, Beyhakî, Sünen, 8/154.166 Ahmed b. Hanbel, 1/204, 3/113, Beyhakî, Sünen, 8/154.167 Vâkýdî, Megâzî, 2/764, Ýbn Sa’d, 2/129, 4/253, İbn Kesîr, Bidâye, 4/247.168 Ahmed b. Hanbel, 1/204, 3/113, Buhârî, Sahîh, 5/87, Beyhakî, Sünen, 4/367.169 Ahmed b. Hanbel, 5/299, Taberî, Târîh, 3/110, Beyhakî, Sünen, 4/367, 368, Ýbn Asâkîr, 1/100,
Zehebî, Târîh, s. 406, Heysemî, 6/156.170 Beyhakî, Delâil, 4/365, Ýbn Asâkîr, 1/97, Musa b. Ukbe’den naklen Ýbn Seyyid, 2/155, 156, Musa b.
Ukbe’den naklen Ýbn Kayyým, 2/174, İbn Kesîr, Bidâye, 4/247, Kastallânî, Mevâhib, 1/189, Diyar-bekrî, 2/73, Zürkânî, 2/276.
661Mu'te Gazası
Hz. Cafer’in Şehitlik Haberinin Ev Halkına Duyuruluşu
Hz. Cafer’in zevcesi Esmâ binti Umeys der ki:“Cafer ve arkadaþlarý þehit olduklarý zaman, Resûlullah Aleyhisselam
yanýma geldi.O gün kýrk deri dabaklamýþtým.Ekmeklik hamurumu yoðurduktan sonra, çocuklarýmýn yüzlerini
yýkamýþ, baþlarýný tarayýp yaðlamýþtým.171
Resûlullah Aleyhisselam, bana:‘Ey Esmâ! Cafer’in çocuklarý nerede?172 Beni Cafer’in oðullarýnýn
yanýna götür!’ buyurdu.173
Ben de, kendisini onlarýn yanýna götürdüm. Onlarý baðrýna basýp öptü ve kokladý.
Gözlerinden yaþlar akmaya baþladý.‘Yâ Rasûlallah! Babam, anam sana feda olsun! Seni aðlatan nedir?174
Sen, ne için, oðullarýma, yetimlere yaptýðýn gibi yapýyorsun?!175
Yoksa, Cafer ve arkadaþlarýndan sana acý bir haber mi eriþti?176
Herhalde, Cafer’den sana bir şey eriþmiþ olmalý?’ dedim.177
Resûlullah Aleyhisselam:‘Evet! Onlar bugün þehit oldular!’ buyurdu.178
‘Vâh efendim! Vâh Cafer’im!’ diyerek feryad etmeye baþladým.179 Kadýnlar baþýma toplandýlar.180
Resûlullah Aleyhisselam:‘Ey Esmâ! Sakýn aðzýndan kaba ve uygunsuz sözler kaçýrma ve göðsünü
de dövme!’ buyurdu.”181
Abdullah b. Cafer de der ki:“Resûlullah Aleyhisselam, benim ve kardeþimin baþýmýzý okþarken,
ben onun yüzüne bakýyordum: Gözlerinden süzülen yaþlar sakalýndan damlýyordu.182
171 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22, Vâkýdî, Megâzî, 2/766, Ýbn Sa’d, 8/282.172 Vâkýdî, Megâzî, 2/766, Ýbn Sa’d, 8/282.173 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22.174 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22, Heysemî, 6/161.175 Yakubî, 2/65.176 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22, Heysemî, 6/161.177 Vâkýdî, Megâzî, 2/766, Ýbn Sa’d, 8/282.178 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22, Vâkýdî, Megâzî, 2/766, Ýbn Sa’d, 8/282.179 Yakubî, 2/65.180 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22, Vâkýdî, Megâzî, 2/766, Ýbn Sa’d, 8/282.181 Vâkýdî, Megâzî, 2/766, Ýbn Sa’d, 8/282.182 Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Zehebî, Târîh, s. 409.
662 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Ey Allah’ým! Cafer hiç þüphesiz sevabýn en güzeline doðru ilerleyip vardý, kavuþtu.
Sen iyi kullarýndan olanlarýn zürriyetlerine halef olduðun en güzel þeylerle onun zürriyetine de halef ol!’ diyerek dua etti.”183
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Cafer’in Ev Halkı İçin Yemek Hazırlatışı
Esmâ binti Umeys der ki:“Resûlullah Aleyhisselam kalkýp evine gitti.184 Kýzý Fâtýma’nýn yanýna
vardý. Fâtýmâ:‘Vâh amcacýðým!’ diyerek aðlýyordu.Resûlullah Aleyhisselam, ona:‘Sen, aðýtçý olarak Cafer üzerine, Cafer gibisine aðla!’ buyurdu.185
Sonra da:‘Cafer ailesi için yemek yapmayý ihmal etmeyin!186 Onlar için yemek
yapýn!187
Onlar bugün baþlarýnýn derdiyle, kaybettikleri aile büyüklerinin acýsýyla uðraþýyorlar.188
Onlarýn baþýna, kendilerine bakamayacak hal geldi!’ buyurdu.”189
Üç gün, Hz. Cafer’in ev halkýna yemek yapýlýp yedirildi.Bu, Hâþim oðullarý hanedaný arasýnda sünnet, âdet oldu.190
Bu, Ýslâm’da, ölünün ev halký için yapýlan ilk yemekti.191
Abdullah b. Cafer de, o günlere ait hatýralarýný þöyle anlatýr:“Resûlullah Aleyhisselam evine girdi ve beni de içeri aldý ve emretti,
benim ve ev halkým için yemek yapýldý.Adam gönderip kardeþimi de getirtti.Kendisinin yanýnda yemek yedik.Vallahi, yediðimiz, tatlý ve mübarek bir yemekti.
183 Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Ýbn Sa’d, 4/39, 40, Beyhakî, Delâil, 4/371, Zehebî, Târîh, s. 409.184 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22.185 Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Ýbn Sa’d, 8/282, Yakubî, 2/66, Ýbn Abdilberr, 1/243, Beyhakî, Delâil, 4/370.186 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22.187 Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Ýbn Sa’d, 8/282.188 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/22.189 Ahmed b. Hanbel, 1/205.190 Yakubî, 2/66.191 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/238.
663Mu'te Gazası
Hizmetçisi Selma hemen arpa kabýnýn yanýna vardý. Onu öðütüp kepeðinden ayýrdý, piþirdi. Zeytinyaðý kattýktan sonra, üzerine biber ekti.
Onu, ben ve kardeþim, Resûlullah Aleyhisselamla birlikte yedik.
Resûlullah Aleyhisselamýn evinde üç gün oturduk.
Resûlullah Aleyhisselamýn kadýnlarýnýn evlerinden her birinde kendisiy-le birlikte kalýyorduk.
Sonra, evimize döndük.
Resûlullah Aleyhisselam, benim ve kardeþim için bir davar iþaretleyip gönderdi ve onun üzerine bereket duasý yaptý. Ben, o davar kadar bereketli ve verimli ne bir şey sattým, ne de satýn aldým.192
Resûlullah Aleyhisselam, Cafer’in ev halkýnýn yanýna üç gün uðramadý, onlarý kendi hallerine býraktý.
Sonra, onlarýn yanýna vardý ve:
‘Kardeþime aðlamayýnýz artýk! Bugünden ve yarýndan sonra, kardeþimin iki oðluna bakmak da, bana aittir!’ buyurdu.
Bizi, kuþ yavrusu gibi, evine getirtti ve:
‘Bana bir berber çaðýrýn!’ buyurdu.
Berber çaðrýldý. Berber, gelip baþýmýzý týraþ etti.
Resûlullah Aleyhisselam:
‘Muhammed, amcamýz Ebu Talib’e daha çok benziyor!
Abdullah ise, yaratýldýðý fizikî yapýca ve huyca, bana daha çok benziyor’ buyurduktan sonra, ellerini kaldýrdý ve:
‘Ey Allah’ým! Cafer’in ev halkýna hayýrla halef ol!
Abdullah’ýn sað elini, alýþveriþte mübarek ve verimli kýl!’ diyerek dua etti ve bunu üç kere tekrarladý.
Annemiz gelince, ona bunu anlattým, çok sevindi.
Resûlullah Aleyhisselam da, kendisine:
‘Sen bu çocuklarýn geçim ve bakýmlarý hakkýnda hiç endiþelenme! Dün-yada ve ahirette onlarýn velîsi benim!193
Sen de bugünden sonra kardeþime aðlama!’ buyurdu.”194
192 Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Beyhakî, Delâil, 4/371, Halebî, 2/790.193 Ýbn Sa’d, 4/37, Ahmed b. Hanbel, 1/204, 205.194 Ýbn Sa’d, 4/37.
664 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Cafer’e Ağlamanın Yasaklanışı
Hz. Âiþe der ki:“Cafer’in þehit edildiði haberi geldiði zaman, Resûlullah Aleyhisselamýn
çok üzüntülü olduðunu yüzünden anladýk.195
Resûlullah Aleyhisselam Mescidinde oturuyor, ben de kapýnýn Resûlul-lah Aleyhisselamý görebileceðim bir aralýðýndan kendisine bakýyordum.196
O sýrada, Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna bir adam geldi ve:‘Yâ Rasûlallah!197 Cafer’e kadýnlar aðlayýp duruyorlar!198 Bizi fitneye
düþürdüler!’ dedi.Resûlullah Aleyhisselam:‘Yanlarýna dön de, sustur onlarý!’ buyurdu.Adam gitti ve geri dönüp geldi.199
Onlarý çýðlýk koparmaktan nehyettiðini ve fakat kendisini dinlemedik-lerini söyledi.200
Resûlullah Aleyhisselam:‘Dön de, sustur onlarý’ buyurdu.201
Adamcaðýz tekrar gitti. Ýzi sýra geri dönüp geldi ve:‘Vallahi, kadýnlar galebe çaldýlar!’ dedi.202
Resûlullah Aleyhisselam:‘Dön de sustur onlarý! Susmaktan kaçýnýrlarsa,203 onlarýn aðýzlarýna
doðru toprak saç!’ buyurdu.Kendi kendime, o adama:‘Allah cezaný versin!204
Yüzünü, burnunu yere sürtsün!205 Sen, vallahi, böyle yapmakla Resû-lullah Aleyhisselamýn buyruðuna boyun eðmeyi terkettin!?’ diyerek söy-lendim.206
195 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/23, Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Ýbn Sa’d, 4/40.196 Ýbn Sa’d, 4/40, Buhârî, Sahîh, 5/87, Beyhakî, Delâil, 4/372.197 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/23, Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Ýbn Sa’d, 4/40, Buhârî, Sahîh, 5/87, Beyhakî,
Delâil, 4/372.198 Ýbn Sa’d, 4/40, Beyhakî, Delâil, 4/372, Zehebî, Târîh, s. 408.199 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/23, Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Ýbn Sa’d, 4/40, Beyhakî, Delâil, 4/372, Zehebî,
Târîh, s. 408.200 Ýbn Sa’d, 4/40, Buhârî, Sahîh, 5/87, Beyhakî, Delâil, 4/372, Zehebî, Târîh, s. 408.201 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/23, Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Beyhakî, Delâil, 4/372, Zehebî, Târîh, s. 408.202 Ýbn Sa’d, 4/40, Buhârî, Sahîh, 5/87, Beyhakî, Delâil, 4/372, Zehebî, Târîh, s. 407.203 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/23, Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Beyhakî, Delâil, 4/372.204 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/23, Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Ýbn Sa’d, 4/40, Buhârî, Sahîh, 5/87, Beyhakî,
Delâil, 4/372.205 Ýbn Sa’d, 4/40, Buhârî, Sahîh, 5/87, Beyhakî, Delâil, 4/372.206 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/23, Vâkýdî, Megâzî, 2/767, Ýbn Sa’d, 4/40, 41, Buhârî, Sahîh, 5/87, Beyha-
kî, Delâil, 4/372, Zehebî, s. 408, İbn Kesîr, Bidâye, 4/251.
665Mu'te Gazası
Anladým ki, adam onlarýn aðýzlarýna toprak saçacak güçte deðil!”207
Mu’te Mücahidlerinin Medine’de Nasıl Karşılandıkları
Mu’te mücahidleri, Medine’nin yakýnýna gelmiþlerdi.208
Peygamberimiz Aleyhisselam, Medine’deki Müslümanlara:
“Toplanýnýz da, kardeþlerinizi karþýlayýnýz!” buyurunca, çok sýcak bir gün olmasýna raðmen, geride hemen hiç kimse kalmaksýzýn, Medine’deki Müslümanlar toplandýlar.209
Peygamberimiz Aleyhisselam da hayvanýna binip, onlarla birlikte mücahidleri karþýlamaya gitti. Çocuklar arkalarýndan gelip karþýlayýcýlara kavuþunca, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Çocuklarý da binitlerinize alýnýz! Cafer’in oðlunu bana veriniz!” buyurdu.
Abdullah b. Cafer getirilince, Peygamberimiz Aleyhisselam onu alýp önüne bindirdi.210
Mu’te’den dönen orduya Medine’nin Cürüf mevkiinde kavuþtular.211 Halktan bazýlarý, gazilerin üzerlerine toprak saçarak:
“Ey kaçaklar! Demek siz Allah yolunda savaþmaktan kaçtýnýz ha?!” diye-rek kýnamaya baþladýlar.212
Mücahidler, halkýn bu davranýþýndan, Peygamberimiz Aleyhisselama þikâyetlendiler213 ve:
“Yâ Rasûlallah! Biz kaçaklar mýyýz?” dediler.214
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sizler Allah yolunda savaþmaktan kaçanlar deðil, dönüp dönüp
vuruþanlarsýnýz!” buyurdu215 ve halka da:“Onlar, Allah yolunda savaþmaktan kaçanlar deðil, belki, inþaallah,
döne döne çarpýþanlardýr!” buyurdu.216
207 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/23, İbn Kesîr, Bidâye, 4/251.208 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/24.209 Ahmed b. Hanbel, 5/299.210 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/24, Taberî, Târîh, 3/110, İbn Kesîr, Bidâye, 4/253.211 Vâkýdî, Megâzî, 2/765, Ýbn Sa’d, 2/129.212 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/24, Vâkýdî, Megâzî 2/765, Ýbn Sa’d, 2/129, Taberî, Târîh, 3/110, Beyhakî,
Delâil, 4/374, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/238, Zehebî, Târîh, s. 410.213 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 320.214 Halebî, 2/792.215 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 320, Halebî, 2/792.216 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/24, Vâkýdî, Megâzî 2/765, Ýbn Sa’d, 2/129, Taberî, Târîh, 3/110, Beyhakî,
Delâil, 4/374, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/238, Zehebî, Târîh, s. 410.
666 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bunun üzerine, halk mücahidleri kýnamaktan vazgeçtiler.217
Mu’te gazilerinden, evine, ev halkýna dönüp kapýlarýný çaldýklarý halde, ev halký tarafýndan:
“Demek sen arkadaþlarýnla birlikte ilerleyip þehit olmadýn ha?!” diye kýnanarak kapýlarý açýlmayan, içeri alýnmayanlar bile olmuþtu. Büyük sahabilerden bazýlarý utandýklarýndan dolayý dýþarý çýkamayýp evlerinde oturduklarý zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Sizler Allah yolunda döne döne çarpýþanlarsýnýz!” diye haber gön-dermiþti.218
Seleme b. Hiþam b. Muðîre’nin hanýmý, Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcesi Hz. Ümmü Seleme’yi ziyarete gelmiþti.219
Hz. Ümmü Seleme, ona:“Ben Seleme b. Hiþam’ýn Resûlullah Aleyhisselam ve Müslümanlarla
birlikte namaz kýldýðýný göremiyorum!Bana bu hususta verebileceðin bir bilgi var mý?220
Yoksa, bir rahatsýzlýðý mý var?” diye sordu.Seleme’nin hanýmý:“Hayýr! Vallahi bir hastalýðý yok!221 Fakat, o dýþarý çýkamýyor.Dýþarý çýktýðý zaman, ona ve arkadaþlarýna, halk:‘Ey kaçaklar! Demek, siz Allah yolunda çarpýþmaktan kaçtýnýz ha?!’
diyerek baðýrýyorlar! Bunun için, o evinde oturuyor, oturmak zorunda kalýyor” dedi.222
Hz. Ümmü Seleme, bunu Peygamberimiz Aleyhisselama haber verdi. Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Hayýr! Onlar, Allah yolunda döne döne çarpýþanlardýr! Evinden dýþarý çýksýn!” buyurdu.223
217 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 320.218 Vâkýdî, Megâzî, 2/765, Halebî, 2/793.219 Vâkýdî, Megâzî, 2/765.220 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/24, Taberî, Târîh, 3/110, Beyhakî, Delâil, 4/374, 375, Zehebî, Târîh, s. 411.221 Vâkýdî, Megâzî, 2/765.222 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/24, 25, Vâkýdî, Megâzî, 2/765, Taberî, Târîh, 3/110, Beyhakî, Delâil, 4/375,
Zehebî, Târîh, s. 411.223 Vâkýdî, Megâzî, 2/765.
667En Büyük Fethin Arefesinde
On İkinci Bölüm
EN BÜYÜK FETHİN AREFESİNDE
667Mu'te Gazası
668 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
669En Büyük Fethin Arefesinde
EN BÜYÜK FETHİN AREFESİNDEk
Amr b. Âs’ın Zâtü’s-Selâsil’e Gönderilişi
Seferin Tarihi, İsmi, Mevkii ve Sebebi
Zâtü’s-Selâsil seferi, Hicretin 8. yýlýnda Cumâde’l-âhire ayýnda vuku bulmuþtur.1
Selsil veya Sülsil, Cüzamlarýn topraðýndaki bir suyun ismidir.2 Suya Selsil veya Silsal ismi de, içimi tatlý ve hoþ olup boðazdan kolayca geçtiði için verilmiþtir.
Kum yýðýnlarýnýn birbirleri üzerine zincir gibi sýralanmýþ bulunmalarýnýn o yere bu ismin verilmesine sebep olduðu da rivayet edilir.3
Bu sefere de, müþrikler kaçmaktan korkup birbirlerine baðlandýklarý için Zâtü’s-Selâsil ismi verilmiþtir.4
Lahm ve Cüzam gazvesi denildiði de vardýr.Zâtü’s-Selâsil; Beliyy, Uzre ve Benî Kaynlarýn beldelerindendir.5
Zâtü’s-Selâsil, Uzrelerin topraklarýndan olup,6 Vâdi’l-kurâ’nýn gerisinde, Medine’ye on günlük uzaklýktadýr.7
Peygamberimiz Aleyhisselam;Kudâa,8
1 Vâkýdî, Megâzî, 1/6, Ýbn Sa’d, 2/131, Belâzurî, Ensâb, 1/380.2 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272, Taberî, Târîh, 3/104, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/232.3 Halebî, 3/198, 199, Zürkânî, 2/278.4 Diyarbekrî, 2/75, Halebî, 3/199, Zürkânî, 2/278.5 Buhârî, Sahîh, 5/113.6 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272. İbn Hazm, Cevâmi, s. 20.7 Ýbn Sa’d, 2/131, Ýbn Kayyým, 2/174, Ýbn Seyyid, 2/157.8 Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Ýbn Sa’d, 2/131, Ýbn Asâkîr, 1/103.
669Mu'te Gazası
670 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Beliyy,9
Cüzam,10
Benî Uzre ve Yemen kabilelerinin11 Medine’yi kuþatmak maksadýyla toplandýklarýný haber aldý. Bunun üzerine, Amr b. Âs’ý yanýna çaðýrdý.12
Ona:“Ey Amr! Silahýný kuþan, yolculuk elbiseni üzerine giy ve hemen yanýma
gel!” buyurdu.Amr b. Âs der ki:“Resûlullah Aleyhisselamýn emrini yerine getirdim ve yanýna vardým. O
sýrada, kendisi gölge bir yere çýkmýþ, abdest alýyordu. Sonra aþaðý indi ve:‘Ey Amr! Allah seni selamete ve ganimete erdirsin diye askerî bir birliðin
baþýnda bir yere göndermek istiyor, en iyi dileðimle, senin için ganimet diliyorum!’ buyurdu.
‘Yâ Rasûlallah! Ben ganimet için Müslüman olmadým. Ancak, Müslü-man olmayý, cihadlara katýlmayý ve senin yanýnda bulunmayý arzulayarak Müslüman oldum!’ dedim.
Resûlullah Aleyhisselam:‘Ey Amr! Ganimetin yararlýsý, insanýn yararlýsýna ne güzel yaraþýr!’
buyurdu.”13 Beliyy oðullarý, Âs b. Vâil’in dayýlarý oluyordu.14 Amr b. Âs’ýn baba-
annesi, Beliyy kabilesindendi. Peygamberimiz Aleyhisselam, bunun için, göndereceði birliðin baþýna Amr b. Âs’ý komutan yapmak suretiyle Benî Beliyy kabilesini ýsýndýrmak, yumuþatmak istemiþti.15
Giderken de, Beliyy, Uzre ve Belkayn kabilelerine uðrayýp, aradaki akrabalýktan, yardýmlarýný saðlamaya çalýþmasýný,16 ayný zamanda, ken-dilerini Ýslâmiyete davet etmesini de Amr b. Âs’a emir buyurdu.17
Peygamberimiz Aleyhisselam, Amr b. Âs için beyaz bir sancak baðladý. Kendisine, bir de siyah bayrak verdi.18
9 Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Yakubî, 2/75, Ýbn Asâkîr, 1/103.10 Belâzurî, Ensâb, 1/381.11 Yakubî, 2/75.12 Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Ýbn Sa’d, 2/131, Ýbn Asâkîr, 1/103.13 Ahmed b. Hanbel, 4/197, 202, Zehebî, Târîh, s. 429, 430, İbn Kesîr, Bidâye, 4/273.14 Beyhakî, Delâil, 4/398, Ýbn Asâkîr, 1/104, Zehebî, Târîh, s. 428, İbn Kesîr, Bidâye, 4/273.15 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272, Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Beyhakî, Delâil, 4/399, 400, Ýbn Asâkîr, 1/104,
Zehebî, Târîh, s. 429.16 Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Ýbn Sa’d, 2/131, Ýbn Asâkîr, 1/103, Ýbn Seyyid, 2/157, Ýbn Kayyým, 2/174, 175.17 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/232.18 Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Ýbn Sa’d, 2/131, Taberî, Târîh, 3/104, Ýbn Asâkîr, 1/103.
671En Büyük Fethin Arefesinde
Kendisini; içlerinde Muhacir ve Ensarýn ileri gelenleri ve seçkinleri de bulunan 300 kiþinin baþýna geçirdi. Yanlarýnda 30 at da bulunuyordu.19
Mücahidler, Amr b. Âs’ýn kumandasý altýnda yola çýktýlar. Gündüzleri gizleniyorlar, geceleri yürüyorlardý.
Aradýklarý kavme yaklaþtýklarý zaman, onlarýn kendileri için büyük bir yýðýnak yaptýklarýný haber aldýlar.20
Akþamleyin, onlarýn yakýnlarýna varýp kondular.21 Cüzamlarýn yurdun-daki Selsil suyunun üzerinde bulunuyorlardý.
Düþmanlarýn çokluðu, Amr b. Âs’ýn gözünü korkuttu.22
Amr b. Âs’a Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın Kumandası Altında Takviye Birliği Gelişi
Amr b. Âs, Râfi’ b. Mekîs el-Cühenî’yi Peygamberimiz Aleyhisselama gönderip,23 acele yardým istedi.24
Râfi’ b. Mekîs Medine’ye gelip düþmanlarýn büyük bir yýðýnak yapmýþ olduklarýný ve bunun için yardým istediklerini Peygamberimiz Aleyhissela-ma haber verdi.25
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, ilk Muhacirlerden Ebu Ubeyde b. Cerrah’ý içlerinde Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in de bulunduðu,26 Muhacir ve Ensarýn ileri gelenlerinden ve seçkinlerinden 200 kiþinin baþýna geçirip, yardýmcý savaþ birliði olarak yola çýkardý.
Amr b. Âs’la buluþup hep birlikte hareket etmelerini ve aralarýnda anlaþmazlýða düþmemelerini de sýký sýký emir ve tenbih etti.27
Ebu Ubeyde b. Cerrah Amr b. Âs’ýn karargâhýna varýnca, Amr b. Âs, ona:
Sizin de kumandanýnýz benim! Çünkü, Resûlullah Aleyhisselama haber salýp bana yardým etmenizi kendisinden ben istedim.28 Sen bana ancak yardýmcý olmak üzere geldin!” dedi.
19 Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Ýbn Asâkîr, 1/103.20 Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Ýbn Sa’d, 2/131, Taberî, Târîh, 3/104, Ýbn Asâkîr, 1/104, Ýbn Seyyid, 2/157,
Ýbn Kayyým, 2/174.21 Vâkýdî, Megâzî, 2/770.22 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272, Taberî, Târîh, 3/104, Beyhakî, Delâil, 4/399, 400, Ýbn Asâkîr, 1/104,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/232, Zehebî, Târîh, s. 429, İbn Kesîr, Bidâye, 4/273.23 Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Ýbn Sa’d, 2/131, Ýbn Asâkîr, 1/104, Ýbn Seyyid, 2/157, Ýbn Kayyým, 2/175.24 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272, Vâkýdî, Megâzî, 2/700, Ýbn Sa’d, 2/131.25 Vâkýdî, Megâzî, 2/770.26 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272, Ýbn Asâkîr, 1/104.27 Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Ýbn Sa’d, 2/131, Ýbn Asâkîr, 1/104, Ýbn Seyyid, 2/157, Ýbn Kayyým, 2/175.28 Musa b. Ukbe’den naklen İbn Kesîr, Bidâye, 4/273.
672 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Ubeyde b. Cerrah:“Hayýr! Ýþ öyle deðildir. Ben kumandaný bulunduðum birliðin
kumandanýyým, sen de kumandaný bulunduðun birliðin kumandanýsýn!” dedi.29
Muhacirler de, Amr b. Âs’a:“Sen ancak maiyyetindeki arkadaþlarýnýn kumandanýsýn! Ebu Ubeyde
de maiyyetindeki Muhacirlerin kumandanýdýr!” diyerek, Ebu Ubeyde b. Cerrah’ý desteklediler.
Amr b. Âs, onlara da:“Siz ancak bana yardým etmelerini istediðim bir yardým birliðisiniz!”
dedi.30
Ebu Ubeyde b. Cerrah imam olup halka namaz kýldýrmak istediði zaman da, Amr b. Âs, ona:
“Sen benim yanýma ancak yardým için gelmiþ bulunuyorsun. Pey-gamber Aleyhisselam seni bana sadece yardým etmek üzere gönderdi. Baþkumandan benim! Sen bana imamlýk yapmaya yetkili deðilsin!” dedi.
Muhacirler:“Hayýr! Sen ancak maiyyetindeki arkadaþlarýnýn kumandanýsýn! O da
(Ebu Ubeyde de), kendi maiyyetindeki arkadaþlarýnýn kumandanýdýr!” dediler.
Amr b. Âs:“Hayýr! Sizler ancak bize yardýmcýlarsýnýz!” diyerek direndi.31
Ebu Ubeyde b. Cerrah; güzel, yumuþak huylu,32 dünya iþlerinde uysallýk gösteren, güçlük çýkarmayan bir zât idi. Amr b. Âs’ýn “Sen ancak benim yardýmcýmsýn!” diyerek direndiðini görünce:33
“Ey Amr! Bilesin ki, Resûlullah Aleyhisselamýn bana en son sözü:‘Arkadaþýnýn yanýna varýnca, birbirinize karþý itaatli olunuz! Aranýzda
anlaþmazlýða düþmeyiniz!’ emir ve tavsiyesi olmuþtur.34
Eðer sen bana itaat etmezsen, ben sana itaat eder, boyun eðerim!” dedi.35
29 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272, Ýbn Abdilberr, 3/1186, Beyhakî, Delâil, 4/400, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/245, İbn Kesîr, Bidâye, 4/273.
30 Ýbn Asâkîr, 1/104, Zehebî, Siyer, 1/5, Musa b. Ukbe’den naklen İbn Kesîr, Bidâye, 4/273.31 Vâkýdî, Megâzî, 2/771, Beyhakî, Delâil, 4/399, Ýbn Asâkîr, 1/104).32 Vâkýdî, Megâzî, 2/771, Beyhakî, Delâil, 4/399, Ýbn Asâkîr, 1/104, Zehebî, Târîh, s. 428, Siyer, 1/5,
İbn Kesîr, Bidâye, 4/273.33 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/245, İbn Kesîr, Bidâye, 4/273.34 Vâkýdî, Megâzî, 2/771, Beyhakî, Delâil, 4/399, Zehebî, Târîh, s. 428, İbn Kesîr, Bidâye, 4/273.35 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272, Taberî, Târîh, 3/104, Beyhakî, Delâil, 4/399, Ýbn Asâkîr, 1/105, Ýbn
Esîr, Kâmil, 2/232.
673En Büyük Fethin Arefesinde
Amr b. Âs:“Öyleyse, ben senin de kumandanýným! Sen benim yardýmcýmsýn!”
dedi.Ebu Ubeyde b. Cerrah:“Peki!” dedi,36 kumandanlýðý Amr b. Âs’a býraktý.37
Bunun üzerine, namazý da Amr b. Âs kýldýrdý.38
Amr b. Âs’ýn arkasýnda namaz kýlanlarýn sayýsý 500 idi.39
Ebu Ubeyde’nin Amr b. Âs’a Uyuşundan Dolayışı İtirazlara Uğrayışı
Muðîre b. Þûbe, Ebu Ubeyde b. Cerrah’ýn yanýna vararak:“Resûlullah Aleyhisselam bize seni kumandan yaptý.Yanýnda sana karþý hiçbir yetki bulunmayan filanýn oðluna, halkýn iþi ne
diye býrakýlýyor?!” dedi.Ebu Ubeyde b. Cerrah:“Resûlullah Aleyhisselam, bize birbirimize karþý itaatli olmayý emret-
miþtir.Ben Resûlullah Aleyhisselamýn emrine itaat ederim. Amr ona âsi olsa
da!” dedi.40
Amr b. Âs her iki birliðin kumandaný olunca, Hz. Ömer’in de buna caný sýkýldý.
Ebu Ubeyde b. Cerrah’a:“Demek, sen Nâbiga’nýn oðluna itaatla, onu hem kendine, hem Ebu
Bekir’e, hem de bizlere kumandan yaptýn hâ?!Bu ne biçim görüþ?!” dedi.Ebu Ubeyde b. Cerrah:“Ey anamýn oðlu! Resûlullah Aleyhisselam, bana ve ona, birbirimize
itaatsizlik etmemeyi emir ve tavsiye buyurdu.Ben eðer Amr b. Âs’a itaat etmeyecek olursam, Resûlullah Aleyhissela-
ma âsi olmuþ olacaðýmdan korktum!” dedi.41
36 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272, Taberî, Târîh, 3/104, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/232.37 Beyhakî, Delâil, 4/399, Zehebî, Târîh, s. 428, İbn Kesîr, Bidâye, 4/273.38 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272, Vâkýdî, Megâzî, 2/771, Taberî, Târîh, 3/104 Beyhakî, Delâil, 4/400,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/232, Ýbn Seyyid, 2/157, 158, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274.39 Ýbn Abdilberr, 3/1187, Ýbn Asâkîr, 1/104.40 Ahmed b. Hanbel, 1/196, Ýbn Asâkîr, 1/105, Ýbn Seyyid, 2/158, Ýbn Kayyým, 2/175.41 Zührî, Megâzî, s. 150, Abdurrezzak, 5/453, Ýbn Asâkîr, 1/105.
674 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Amr b. Âs’ın Bazı Emir ve Tedbirlerinin Tepkiyle Karşılanışı
Ýslâm mücahidlerinin vardýklarý yer soðuk olduðu için, mücahidler odun toplayarak ateþ yakýp ýsýnmak istediler.
Amr b. Âs onlara engel oldu42 ve:“Hiç kimse ateþ yakmayacaktýr!43 Her kim ateþ yakarsa, onu yaktýðý
ateþin içine atacaðým!” dedi.44
Amr b. Âs’ýn bu davranýþý, mücahidlerin çok aðýrýna gitti.45
Hz. Ömer, Hz. Ebu Bekir’e:“Amr b. Âs halkýn ateþ yakmalarýna izin vermiyor!Onun halka yaptýðý þeyi göremiyor musun? Halkýn ateþten yarar-
lanmalarýna nasýl engel oluyor?!” dedi.Hz. Ebu Bekir, gidip Amr b. Âs’la konuþtu.46
Amr b. Âs:“Sen beni dinlemek ve bana itaat etmekle emrolundun, deðil mi?” diye
sordu.Hz. Ebu Bekir:“Evet!” dedi.47
Amr b. Âs:“Öyle ise, emrolunduðunu iþle!” dedi.48
Hz. Ömer bunu iþitince çok kýzdý, hemen yanýna varýp ona çatmak istedi.49
Hz. Ebu Bekir engel oldu ve:“Býrak onu kendi haline! Resûlullah Aleyhisselam, onu ancak savaþtaki
üstün bilgisi yüzünden baþýmýza kumandan dikti!” dedi.50
Hz. Ömer sustu.51
Mücahidlerin Düşman Yurtlarına Akın ve Baskın Yapmaları
Amr b. Âs, 500 kiþilik ordusuyla, gece gündüz ilerleyip Beliyylerin yurtlarýna akýn ve baskýn yaptý.
42 Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Ýbn Asâkîr, 1/104.43 Zehebî, Târîh, s. 430, Siyer, 3/44.44 Ýbn Asâkîr, 1/106, Halebî, 3/200, Zürkânî, 2/279.45 Vâkýdî, Megâzî, 2/770.46 Zürkânî, 2/279.47 Halebî, 3/200.48 Vâkýdî, Megâzî, 2/770, Ýbn Asâkîr, 1/104, Halebî, 3/200.49 Halebî, 3/200, Zürkânî, 2/279.50 Zehebî, Siyer, 3/44, Halebî, 3/200, Zürkânî, 2/279.51 Halebî, 3/200, Zürkânî, 2/279.
675En Büyük Fethin Arefesinde
Fakat, her nereye eriþseler, oradaki cemaati daðýlmýþ ve kaçmýþ buldular.Beliyy, Uzre ve Belkaynlarýn yurtlarýnýn sonuna kadar varýp dayan-
dýlar.Orada az bir düþman topluluðuna rastladýlar.52
Onlarla bir müddet çarpýþtýlar, ok atýþtýlar.O çarpýþmada, Âmir b. Rebia, kolundan okla vuruldu.Müslümanlar hep birden hücuma kalkýnca, düþmanlar daðýlýp her tara-
fa hýzla kaçýþmaya baþladýlar.53
Mücahidler kaçýþan halký takip etmek istedilerse de, Amr b. Âs engel oldu.54
Amr b. Âs orada günlerce oturdu.Düþmanlarýn ne topluluklarýndan, ne de bulunduklarý yerlerden haber
alabildi.Ancak, etrafa gönderdiði süvariler, bulabildikleri davar ve develeri
sürüp getirmekte idiler.Getirilen deve ve davarlar da, kesilip yenilmekte idi.55
Kudâa, Âmile, Lahm ve Cüzamlardan biraraya toplanmýþ olanlardan, çarpýþma sýrasýnda pek çoklarýnýn öldürüldüðü ve mallarýnýn iðtinam edildiði,56 ayrýca, kadýn erkek pek çok esirler alýndýðý ve bundan dolayý bu gazveye Zâtü’s-Selâsil denildiði bildirilmektedir.57
Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer’in Yedikleri Etten Telaşa ve Korkuya Düşmeleri
Avf b. Malik el-Eþcaî, bu gazada Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer’e arkadaþ olmuþ,58 konak yerlerinde onlarla birlikte bulunmuþtu.
Avf b. Malik, bir gün ordugâha gitmiþ, orada deve kesmek ve etlerini on parçaya ayýrýp bölüþmek isteyen ve fakat bunu bir türlü beceremeyen bir cemaate rastlamýþtý.
Kendisi bu iþin ustasý idi.
52 Vâkýdî, Megâzî, 2/771, Ýbn Sa’d, 2/131, Beyhakî, Delâil, 4/401, Ýbn Asâkîr, 1/104, Ýbn Seyyid, 2/158, Zehebî, Târîh, s. 430, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274.
53 Vâkýdî, Megâzî, 2/771, Beyhakî, Delâil, 4/401, Ýbn Asâkîr, 1/104, Zehebî, Târîh, s. 430, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274.
54 Halebi, 3/199, Zürkânî, 2/279.55 Vâkýdî, Megâzî, 3/771, Beyhakî, Delâil, 4/401, Ýbn Asâkîr, 1/104, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274.56 Belâzurî, Ensâb, 1/381.57 Zührî, Megâzî, s. 150, 151, Abdurrezzak, 5/453, 454.58 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/274, Vâkýdî, Megâzî, 2/773.
676 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Onlara:“Bu devenin etini on parçaya ayýrýp aranýzda bölüþtürmek üzere, bana
bundan bir parçasýný verir misiniz?” dedi.Onlar:“Olur! Sana ondan bir parçasýný verelim” dediler.Avf b. Malik eline iki büyük býçak aldý. Deveyi kesti, parçaladý ve
aralarýnda bölüþtürdü. Ondan bir parçasýný da kendisi alýp, arkadaþlarýnýn yanýna getirdi. Piþirdiler ve yediler.
Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer, eti yedikten sonra:“Ey Avf! Bu et sana nereden geldi?” diye sordular.Avf b. Malik hadiseyi anlatýnca:“Vallahi, sen bize bunu yedirdiðine iyi etmedin!” dediler ve karýnlarýna
girenden dolayý, korka korka ayaða kalktýlar.59
Hz. Ebu Bekir’in Râfi’ b. Ebi Râfi’e Öğütleri
Zâtü’s-Selâsil seferine katýlan mücahidler arasýnda bulunan Rafi’ b. Ebi Râfi’ et-Tâî der ki:
“Ben Hýristiyan dininde bulunan bir adamdým, Sercis adýyla anýlýrdým.Halka kýlavuzluk eder, onlara, þu kum yýðýnlarýnýn yerlerini gösterirdim.Cahiliye devrinde, devekuþu yumurtalarýnýn içine su koyar, kum yýðýn-
larýnýn bir köþesine saklardým.Sonra, halkýn develerini yaðmalar, kum yýðýnlarýna sokardým. Beni
arayýp bulmaya kimse güç yetiremezdi.Devekuþu yumurtalarýnýn içine koyduðum sulara uðrar, onlarý çýkarýr,
içerdim.Müslüman olduðum zaman, Resûlullah Aleyhisselamýn Amr b. Âs’ý
gönderdiði Zâtü’s-Selâsil seferine ben de katýlmýþtým.Kendi kendime:‘Vallahi, ben kendime bir arkadaþ seçeceðim!’ dedim.Ebu Bekir’i arkadaþ edindim. Hep onun yanýnda bulunuyordum.Kendisinin üzerinde, Fedek iþi kalýn bir harmanisi, abasý vardý.Ýnip konakladýðýmýz yere onu serer, hayvanýmýza bineceðimiz zaman,
onun uçlarýný dikenle iliþtirip, elbise yerine üzerine onu giyerdi.Bunun için, kendisine ‘Zâtü’l-Abâet=Abalý’ denirdi.
59 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/274, Vâkýdî, Megâzî, 2/773, Beyhakî, Delâil, 4/404, 405, İbn Kesîr, Bidâye, 4/275.
677En Büyük Fethin Arefesinde
Kafile ile Medine’ye yaklaþtýðýmýz sýrada:‘Yâ Ebâ Bekr! Allah’ýn senin arkadaþlýðýný bana yararlý kýlmasý için bana
bazý öðütler ve bilgiler versen ya?’ dedim.Ebu Bekir:‘Benden sormamýþ olsan bile, sen þunlarý muhakkak yapmalýsýn:1. Kendisine hiçbir þeyi þerik koþmaksýzýn Allah’ý tevhid etmeni, bir
bilmeni,2. Namazý kýlmaný,3. Zekâtý vermeni,4. Ramazan orucunu tutmaný,5. Þu Beytullah’ý hacc ve ziyaret etmeni,6. Cünüplükten gusledip yýkanmaný,7. Müslümanlardan iki kiþinin bile baþýna geçmek arzusunda bulun-
mamaný sana emir ve tavsiye ederim!’ dedi.Kendisine:‘Ey Ebu Bekir! Vallahi, ben hiçbir zaman Allah’a kimseyi þerik koþ-
mayacaðýmý umarým.Ýnþaallah, namazý da hiçbir zaman býrakmayacaðým.Malým olursa, inþaallah, onun zekâtýný da öderim.Ýnþaallah, Ramazan orucunu da tutacak, hiç býrakmayacaðým.Haccý da, gücüm yeterse, inþaallahu teâlâ yapacaðým.Cünüplük oldukça, inþaallah yýkanýp ondan arýnacaðým.Ýnsanlarýn baþýna geçmeye gelince; ey Ebu Bekir! Görüyorum ki, halk,
Resûlullah Aleyhisselam yanýnda da, insanlar yanýnda da, ancak bununla þerefleniyorlar!
Sen ise beni ondan nehyediyorsun!?’ dedim.Ebu Bekir:‘Sen benden görüþümü sordun, öðüt istedin. Ben de sana görüþümü
anlatmaya çalýþtým.Sana þunu da haber vereyim ki; Yüce Allah, Muhammed Aleyhisselamý,
þu Ýslâm dini ile peygamber gönderdi.O da, bu din uðrunda, olanca gücü ile çalýþtý.Nihayet, halk ister istemez ona girdiler. Girince de, Allah’a sýðýnmýþ,
O’nun komþuluðuna ve himayesine girmiþ oldular.Sakýn, Allah’ýn komþularý hakkýndaki ahdini bozayým deme!Allah ahdini bozanlarý ukûbete uðratýr!Allah’ýn, komþuluðundan dolayý gazabý ise çok þiddetlidir!’ dedi.
678 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yanýndan ayrýldým.Resûlullah Aleyhisselam vefat edip Ebu Bekir halkýn baþýna getirildiði
zaman, yanýna vardým ve ona:‘Ey Ebu Bekir! Sen beni Müslümanlardan iki kiþinin bile baþýna geçmek-
ten nehyetmemiþ miydin?!’ diye sordum.Ebu Bekir:‘Evet! Ben bu sözümün üzerinde duruyor, seni þimdi bile ondan nehye-
diyorum’ dedi. Kendisine:‘Ya seni halkýn iþini üzerine alýp yürütmeye sürükleyen þey ne ola?’ diye
sordum.Ebu Bekir:‘Muhammed ümmetinin ihtilaf ve tefrikaya düþüp helâk olmalarýndan
korktum. Bunun için, bana tevdi ve emanet ettikleri vazifeden kaçmak, kurtulmak yolunu bulamadým!’ dedi.”60
Amr b. Âs’ın Zâtü’s-Selâsil’den Dönerken İhtilam Oluşu ve Gusül Yerine Teyemmümle Namaz Kıldırışı
Mücahidler Zâtü’s-Selâsil’den Medine’ye dönerlerken, yolda, çok soðuk bir gecede, Amr b. Âs ihtilam oldu.
Arkadaþlarýna:“Siz bana ne dersiniz? Vallahi, ihtilam oldum, düþüm azdý!Eðer bu soðukta gusleder, yýkanýrsam, helâk olurum!” dedi.Su getirtip taharetlendi, abdest aldý. Gusül yerine de, teyemmüm
yaptý.61 Kalkýp arkadaþlarýna sabah namazýný kýldýrdý.62
Avf b. Malik el-Eþcâî’yi de, selametle dönüþlerini ve gazalarý sýrasýnda olup bitenleri Peygamberimiz Aleyhisselama haber vermek üzere, postacý olarak önden gönderdi.63
Avf b. Malik der ki:“Halkýn bu seferden dönüþlerinde, Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna
ilk varan ben oldum.64 Seher vakti idi.65 Resûlullah Aleyhisselam evinde namaz kýlýyordu.
60 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/274, Vâkýdî, Megâzî, 2/771, 773.61 Vâkýdî, Megâzî, 2/773, Beyhakî, Delâil, 4/402.62 Vâkýdî, Megâzî, 2/773, Ahmed b. Hanbel, 4/203, Ebu Davud, 1/92, Beyhakî, Delâil, 4/402, Zehebî,
Târîh, s. 431, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274.63 Ýbn Sa’d, 2/131, Beyhakî, Delâil, 4/402, Ýbn Kayyým, 2/175.64 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/272.65 Vâkýdî, Megâzî, 2/773, Beyhakî, Delâil, 4/402, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274.
679En Büyük Fethin Arefesinde
‘Esselâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh’ diyerek selam verdim.Selam verince, Resûlullah Aleyhisselam:‘Sen, Avf b. Malik hâ?’ buyurdu.66
‘Evet! Babam, anam sana feda olsun! Benim, Avf b. Malik yâ Rasûlal-lah!’ dedim.67
Resûlullah Aleyhisselam:‘Sahibü’l-cezur=Deveyi kesip etini bölüþtüren deveci hâ?’ buyurdu.68
‘Evet!’ dedim.69
Resûlullah Aleyhisselam, selamýmý alýp, bana daha fazla bir şey söyle-medi.70
‘Olan bitenleri bana haber ver!’ buyurdu.Ben de, giderken bütün olan bitenleri, Ebu Ubeyde b. Cerrah’la Amr b.
Âs arasýnda geçenleri ve Ebu Ubeyde’nin ona itaat ediþini, uysal davranýþýný birer birer haber verdim.
Resûlullah Aleyhisselam:‘Allah, Ebu Ubeyde b. Cerrah’ý rahmetiyle esirgesin!’ buyurdu.Sonra, Amr b. Âs’ýn, cünüb olduðu halde, yanýnda edeb yerlerini
yýkamaya yetecek miktardan fazla su bulunmadýðý için bize teyemmümle namaz kýldýrdýðýný;71 Müslümanlarý ateþ yakmaktan ve düþmanlarý takip-ten men ettiðini haber verdim.72
Resûlullah Aleyhisselam sustu.73
Peygamberimiz Aleyhisselamın Amr b. Âs’ı Sorguya Çekişi
Medine’ye döndükleri, geldikleri zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabýna:
“Amr’ý nasýl buldunuz?” diye sordu.Sahabiler, onu hayýrla andýktan sonra:“Yâ Rasûlallah! O, cünüb olduðu halde bize namaz kýldýrdý!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam, haber salýp Amr b. Âs’ý yanýna çaðýrttý.74
66 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/274, Vâkýdî, Megâzî, 2/773, Beyhakî, Delâil, 4/402, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274.67 Vâkýdî, Megâzî, 2/773, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274.68 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/274, Vâkýdî, Megâzî, 2/773, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274.69 Vâkýdî, Megâzî, 2/773, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274.70 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/274, Vâkýdî, Megâzî, 2/773, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274.71 Vâkýdî, Megâzî, 2/773, 774, Beyhakî, Delâil, 4/404, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274, 275.72 Halebî, 3/200.73 Abdurrezzak, 1/227, Vâkýdî, Megâzî, 2/774, Beyhakî, Delâil, 4/402, İbn Kesîr, Bidâye, 4/275.74 Zehebî, Siyer, 3/45.
680 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Gelince, ona, Zâtü’s-Selâsil seferi sýrasýnda cünüb olduðu halde teyem-mümle kýldýrmýþ olduðu namazý sordu.
Amr b. Âs:“Seni hak din ve Kitabla peygamber gönderen Allah’a yemin ederim ki;
gusletseydim, ölürdüm.Ben hiçbir zaman soðuðun öylesini görmemiþimdir!Yüce Allah, ‘Kendinizi öldürmeyiniz! Þüphe yok ki, Allah sizi çok esir-
geyici bulunuyor’ (Nisâ: 29) buyuruyor” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam güldü.Baþka bir şey söylemedi.75
Peygamberimiz Aleyhisselam, Amr b. Âs’ýn yaptýðýný yerinde gördü-ðünden, kýldýrmýþ olduðu namazý ne iade ettirdi, ne de kendisinden daha fazla izahat istedi.76
Amr b. Âs, Müslümanlara ateþ yaktýrmadýðý ve düþmanlarý takip ettir-mediði hakkýnda yapýlan þikâyet üzerine de:
“Ey Allah’ýn Peygamberi! Müslümanlar azlýk idiler. Düþmanýn onlarý az görmelerinden korktum.
Düþmanlarý takip etmekten de, onlarý nehyettim. Çünkü, onlar için pusu kurulmuþ olmasýndan, kendilerinin pusuya düþürülmelerinden kork-tum!” dedi.
Amr b. Âs’ýn bu davranýþý da Peygamberimiz Aleyhisselamýn hoþuna gitti77 ve Amr b. Âs’tan þikâyetlenenlere:
“Görüyor musunuz, arkadaþýnýz hem kendisini, hem sizi nasýl düþünüyor?” buyurdu.78
Amr b. Âs da, namaz kýldýrma hadisesini ve Peygamberimiz Aleyhis-selamýn bu husustaki sorusunu nasýl cevapladýðýný þöyle anlatýr:
“Zâtü’s-Selâsil Gazvesinde soðuðu pek þiddetli olan soðuk bir gecede ihtilam olmuþtum.
Gusledersem ölürüm diye korktum. Teyemmüm ettim. Sonra, arka-daþlarýma sabah namazýný kýldýrdým.
Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna vardýðým zaman:‘Ey Amr! Sen arkadaþlarýna cünüb iken namaz mý kýldýrdýn?’ diye sordu.
75 Vâkýdî, Megâzî, 2/774, Beyhakî, Delâil, 4/402, Zehebî, Târîh, s. 431, İbn Kesîr, Bidâye, 4/275, Ha-lebî, 3/200.
76 Kâsânî, 1/48.77 Zehebî, Târîh, s. 430, Siyer, 3/45.78 Kâsânî, 1/48.
681En Büyük Fethin Arefesinde
‘Evet yâ Rasûlallah! Ben soðuðu pek þiddetli olan bir gecede ihtilam oldum. Eðer gusledersem ölürüm diye korktum.
Yüce Allah’ýn, ‘Kendinizi öldürmeyiniz. Þüphe yok ki, Allah, sizi çok esirgeyici bulunuyor’ [Nisâ: 29] buyurduðunu hatýrladým, teyemmüm ettim. Sonra, namaz kýldýrdým!’ dedim.
Resûlullah Aleyhisselam güldü, baþka bir şey söylemedi.”79
Amr b. Âs’ın Peygamberimiz Aleyhisselama En Çok Kimi Sevdiğini Soruşu
Yine Amr b. Âs der ki:“Resûlullah Aleyhisselam beni askerî bir birliðin baþýnda Zâtü’s-Selâsil’e
göndermiþti. Askerî birliðin içinde Ebu Bekir ve Ömer de bulunuyordu.‘Resûlullah Aleyhisselamýn katýnda benim yerim daha üstün olmasa,
herhalde Ebu Bekir ve Ömer’in baþýna beni kumandan dikerek göndermez-di!’ diye içime doðdu.80
Hemen Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna varýp:‘Yâ Rasûlallah! Halkýn sana en sevgilisi hangisidir?’ diye sordum.‘Âiþe’dir!’ buyurdu.‘Erkeklerden kimdir?’ diye sordum.‘Âiþe’nin babasýdýr!’ buyurdu.‘Ondan sonra kimdir?’ diye sordum.‘Ondan sonra Ömer’dir!’ buyurdu.Birtakým erkeklerin isimlerini daha saydý.81
Kendi kendime:‘Artýk bu sorumu tekrarlamayayým’ dedim.82
Beni en sonraya býrakmasýndan korkup sustum.”83
Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın Sîfu’l-Bahr’e (Habat’a) Gönderilişi
Seferin Tarihi, İsmi, Mevkii ve Sebebi
Sefer, Hicretin 8. yýlýnda Recep ayýnda vuku bulmuþtur.84
79 Ahmed b. Hanbel, 4/203, 204, Ebu Davud, 1/82, Beyhakî, Delâil, 4/402, Zehebî, Târîh, s. 430, 431, İbn Kesîr, Bidâye, 4/274, Ýbn Kayyým, 2/175.
80 Beyhakî, Delâil, 4/400, 401.81 Ahmed b. Hanbel, 4/203, Buhârî, Sahîh, 5/113, Müslim, 4/1856, Beyhakî, Delâil, 4/401, Zehebî,
Târîh, s. 429, Zürkânî, 1/280.82 Beyhakî, Delâil, 4/401, Ýbn Asâkîr, 1/106, Zehebî, Târîh, s. 429, Zürkânî, 1/280.83 Buhârî, Sahîh, 5/113, İbn Kesîr, Bidâye, 4/276, Zürkânî, 2/280.84 Ýbn Sa’d, 2/132, Belâzurî, Ensâb, 1/381, Taberî, Târîh, 3/104.
682 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bu sefere, Sîfu’l-Bahr=Deniz Sahili ve Habat gazvesi denilir.85
Sefer sýrasýnda askerler açlýktan aðaç yapraklarý yedikleri için, Ceyþü’l-habat=Yaprak Askerleri seferi denildiði de vardýr.86
Habat; lugatta, silkilmiþ yapraklar demektir ki, kurutup un gibi incelt-tikten veya baþka bir şeyle karýþtýrýlarak su katýldýktan sonra devenin aðzýna dökülür.87
Habat, deniz sahilinde, Kabeliyye nahiyesinde Cüheynelere ait bir yer olup, Medine’ye beþ günlüktür.88
Kabeliyye de, Cüheynelerin Benî Arek kabilesine ait bir daðdýr.89
Peygamberimiz Aleyhisselam; Ka’b b. Umeyr’in baþkanlýðý altýnda 15 kiþilik bir irþad birliðini, Þam topraklarýndan Zât-i Atlah’a göndermiþti.90
Zât-ý Atlah’ta oturan halk Kudâalardandý ve Sedus adýndaki liderin ida-resi altýnda idiler.
Ýslâm irþad birliði, Zât-ý Atlah’a vardýklarý zaman, orada pek çok halký toplanmýþ bulmuþlardý.91
Benî Kudâalar atlar üzerinde gelerek Müslümanlarý ok yaðmuruna tutmuþlar ve hepsini yerlere sermiþlerdi.
Benî Kudâalarýn bu tutum ve davranýþlarý Peygamberimiz Aleyhisse-lama çok aðýr gelmiþ, onlara askerî bir birlik göndermeye niyetlenmiþ ise de, baþka bir yere çekip gittiklerini haber alýnca, onlarý kendi hallerine býrakmýþtý.92
Cüheyneler, Kudâa kabilelerinden bir kabile idi.93
Mu’te savaþýnda düþmanýn 200.000 kiþilik ordular topluluðunun yarýsýný teþkil eden yardýmcý Arap askerleri arasýndaki Behra, Beliyy, Belkayn gibi kabileler de Kudâalardan idiler.94
Amr b. Âs’ýn Zâtü’s-Selâsil’e geldiðini iþitince, bunlar da etrafa daðýlmýþlar, ele geçirilememiþlerdi.95
85 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/281, Ýbn Sa’d, 3/411, Buhârî, Sahîh, 5/113, 114, Taberî, Târîh, 3/105.86 Ýbn Sa’d, 3/411, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1536, Ýbn Esîr, Nihâye, 2/7.87 Fîruzâbâdî, 2/369.88 Ýbn Sa’d, 2/132, Yâkût, 2/344.89 Yâkût, 4/307.90 Vâkýdî, Megâzî, 1/6, 2/752, Ýbn Sa’d, 2/127, Taberî, Târîh, 3/103.91 Taberî, Târîh, 3/103, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/231.92 Vâkýdî, Megâzî, 2/753, Ýbn Sa’d, 2/127, 128, Ýbn Seyyid, 2/152 Ýbn Hacer, Ýsâbe, 3/301.93 Kalkaþandî, s. 221.94 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2 s. 41.95 Vâkýdî, Megâzî, 2/771, Ýbn Sa’d, 2/131, Ýbn Seyyid, 2/158, İbn Kesîr, Bidâye, 4/241.
683En Büyük Fethin Arefesinde
Peygamberimiz Aleyhisselam, Sîfu’l-Bahr’e göndereceði askerî birliðe Ebu Ubeyde b. Cerrah’ý kumandan tayin etti.96
Peygamberimiz Aleyhisselam, Muhacir ve Ensarla karýþýk olan 300 kiþilik birliði, deniz sahilinde Cüheynelerden bir kabileye doðru yola çýkardý.97
Bunlarýn 310’dan fazla olduðu da rivayet edilir.98
Bunlarýn içinde Hz. Ömer de bulunuyordu.99
Mücahidlere Yol Azıklarının Bölüştürülüşü
Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahidlere yol azýðý olmak üzere bir daðarcýk dolusu hurma verdi.100
Yola devam edildiði sýrada azýk tükenmeye baþlayýnca, Ebu Ubeyde b. Cerrah, askerlere, yanlarýnda ne kadar azýk varsa getirmelerini emretti.
Getirilen azýklarý bir iki kapta topladý.101
Onlarý mücahidlere her gün, azar azar,102 o da tükenmeye yüz tutun-ca, birer birer daðýtmaya baþladý.103
Mücahidler her gün aldýklarý birer hurmayý küçük çocuðun emiþi gibi emiyor, sonra da üzerlerine su içiyorlar, bu da onlara geceye kadar günlük gýdalarýnýn yerine geçiyordu.104
Sonra, bir tek hurma da bölüþtürülmeye baþlandý.105
Nihayet, o da bitti.106 Onun yokluðunun da acýsýný çektiler.107
Abdullah b. Âmir’in bildirdiðine göre; babasý Âmir b. Rebia:“Yavrucuðum!” demiþ, “Resûlullah Aleyhisselam bizi askerî bir birlik
içinde göndermiþti.Bizim bir daðarcýk hurmadan baþka azýðýmýz da yoktu.Kumandanýmýz, bu hurmalarý aramýzda birer avuç birer avuç bölüþ-
türüyordu. Sonra, birer birer bölüþtürür oldu!”
96 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/281, Vâkýdî, Megâzî, 2/774, Ýbn Sa’d, 2/132.97 Vâkýdî, Megâzî, 2/774, Ýbn Sa’d, 2/132, Taberî, Târîh, 3/104.98 Ýbn Sa’d, 3/411.99 Vâkýdî, Megâzî, 2/775, Ýbn Sa’d, 2/132, Ýbn Seyyid, 2/158.100 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/281, Ýbn Sa’d, 3/411, Müslim, 3/1535, Taberî, Târîh, 3/105, Beyhakî, De-
lâil, 4/407, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/232, Zehebî, Târîh, s. 433, İbn Kesîr, Bidâye, 4/276.101 Ahmed b. Hanbel, 3/306, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1537.102 Buhârî, Sahîh, 5/114.103 Ahmed b. Hanbel, 3/306, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1537.104 Ahmed b. Hanbel, 3/311, Müslim, 3/1535.105 Vâkýdî, Megâzî, 2/774.106 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/281, Ýbn Sa’d, 3/311.107 Vâkýdî, Megâzî, 2/774, Ýbn Sa’d, 3/411, Ahmed b. Hanbel, 3/306, Buhârî, 5/114.
684 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Abdullah b. Âmir:“Babacýðým! Bir tek hurmanýn size ne yararý olabilir?” deyince, Âmir b.
Rebia:“Böyle söyleme yavrucuðum! Tükendikten sonra, ona da ihtiyaç duy-
duk!” demiþtir.108
Mücahidlerin Açlıktan, Ağaç Yaprakları Yemeye Başlamaları
Mücahidler yolda son derecede açlýk sýkýntýsý çektiler.109 Hatta habat (develerin yedikleri selem aðacýnýn yapraklarýný) düþürerek su ile ýslatýp yemeye baþladýlar.110
Bundan dolayý, kendilerine “Ceyþü’l-habat” adý verildi.111
Mücahidlerin avurtlarý, diken yiyen develerin avurtlarýna döndü.112
Aðýzlarý ve diþ etleri cerahatlandý ve iltihaplandý.113
Mücahidlerden Kays b. Sa’d b. Ubâde’nin Borçla Develer Satın Alarak Mücahidleri Doyuruşu
Mücahidler açlýktan sýkýþýk duruma düþünce, Kays b. Sa’d b. Ubâde:“Benden deve karþýlýðýnda hurma satýn alacak kim var ki, kendisi
þuradaki develerinden bana versin de, ben ona Medine’de hurma vere-yim?” dedi.114
Hz. Ömer:“Ne kadar þaþýlýr þu gence ki, kendisinin hiçbir malý yok iken, baþkasýnýn
malý üzerinde tasarrufa ve ihsana yeltenmektedir?!” dedi.Kays b. Sa’d, Cüheynelerden bir adam buldu.115 Adam, sahil halkýn-
dandý.116 Kays, ona:“Bana deve sat! Bedelini Medine’de sana yüklerle hurma vererek öde-
yeyim!” dedi.117
Cühenî:
108 Ahmed b. Hanbel, 3/446, Ebu Nuaym, Hilye, 1/179.109 Vâkýdî, Megâzî, 2/774, Ýbn Sa’d, 2/132, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1536, Taberî, Târîh, 3/105.110 Ýbn Sa’d, 3/411, Ahmed b. Hanbel, 3/311, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1535, Aynî, 18/16, Ýbn
Hacer, Fethu’l-bârî, 8/82.111 Ýbn Sa’d, 3/411, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1536, Ýbn Esîr, Nihâye, 2/7.112 Vâkýdî, Megâzî, 2/774, Taberî, Târîh, 3/105.113 Diyarbekrî, 2/75, Halebî, 3/201.114 Vâkýdî, Megâzî, 2/775, Ýbn Seyyid, 2/159, Halebî, 3/201.115 Vâkýdî, Megâzî, 2/775, Ýbn Seyyid, 2/159.116 Halebî, 3/201.117 Vâkýdî, Megâzî, 2/775, Ýbn Seyyid, 2/159.
685En Büyük Fethin Arefesinde
“Ben bu alýþveriþi yaparým,118 ama vallahi ben seni hiç tanýmýyorum. Sen kimsin?” dedi.
Kays:“Ben Kays b. Sa’d b. Ubâde b. Düleym’im” dedi.Cühenî:“Sen bana nesebini, Sa’d b. Ubâde’nin oðlu olduðunu ne diye önceden
bildirmedin.Yesrib halkýnýn ulusu olan o Sa’d’la aramýzda dostluk, kardeþlik vardýr!”
dedi.Bunun üzerine, Kays her deveye iki vesk (deve yükü) hurma vermek
üzere beþ deve satýn aldý.Cühenî, hurmalarýn Düleym hanedanýna ait depolanmýþ kuru hurmalar-
dan olmasýný þart koþtu.Kays:“Olur!” dedi.119
Cühenî:“Sen bunlarý kabul ettiðine ve yerine getireceðine dair, bana þahit de
göster!” dedi.Kays’ýn yanýnda, Ensardan ve Muhacirlerden bazý zâtlar vardý. Hz.
Ömer, onlarýn arasýnda bulunuyordu.Kays:“Bunlardan, istediðini þahit tut!” dedi.Hz. Ömer:“Ben bu muameleye þahit olmam! Çünkü, bunun ne ödeme gücü, ne de
malý vardýr. Mal ancak babasýna aittir” dedi.Cühenî:“Vallahi, Sa’d b. Ubâde, oðlunun taahhüt ettiði on deve yükü hurma
hakkýnda herhalde bana karþý ahdini yerine getirmezlik etmez!120 Ben, karþýmdakinde güzel bir yüz ve þerefli iþler görüyorum!” dedi.121
Hz. Ömer ile Kays arasýnda ileri geri sözler söylendi. Kays, Hz. Ömer’e karþý, sert ve aðýr konuþtu.
Kays, Cühenî’den aldýðý develerden, üç yerde üç gün kesip, etini asker-lere daðýttý.
118 Halebî, 3/201.119 Vâkýdî, Megâzî, 2/775, Ýbn Seyyid, 2/159.120 Vâkýdî, Megâzî, 2/775, Ýbn Seyyid, 2/159, Halebî, 3/201, 202.121 Vâkýdî, Megâzî, 2/775.
686 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Dördüncü gün, yine, develerden kesip etini askerlere daðýtmak istediði zaman, kumandan Ebu Ubeyde b. Cerrah, Hz. Ömer’le birlikte Kays’ýn yanýna varýp:
“Artýk bunlarý kesmemeni sana tavsiye ederim. Senin ödeyecek þahsî bir malýn bulunmadýðýna göre, sen taahhüdünü yerine getirmemek mi istiyorsun?!” dedi.
Kays b. Sa’d:“Ey Ebu Ubeyde! Babam Ebu Sabit halkýn borcunu öder, yorulanlarýn
yük ve aðýrlýklarýný taþýr, açlýk zamanlarýnda yemekler yedirir dururken, Allah yolunda cihada çýkmýþ bir cemaat için borçlanýlmýþ olan on deve yükü hurmayý ödemeyeceðini mi sanýrsýn?!” dedi.122
Ebu Ubeyde b. Cerrah yumuþayýp onu kendi haline býrakmak üzere iken, Hz. Ömer:
“Onun üzerine düþ! Develeri kesmekten vazgeçir!” dedi.Ebu Ubeyde b. Cerrah ýsrar edince, Kays da kalan develeri kesmekten
vazgeçti.123 Kays b. Sa’d’ýn Cühenîden aldýðý develerin beþ deðil, daha çok olduðu anlaþýlmaktadýr.124 Çünkü, üç defada üçerden dokuz deve kesildiðine ve kesim iþi dördüncüde durdurulduðuna125 ve Kays da Medi-ne’ye iki deve ile döndüðüne göre, Cühenîden satýn alýnmýþ olan develerin onbir olmasý gerekmektedir.126
Mücahidlere İkram Edilen Dev Balık
Mücahidler Sîfu’l-Bahr’e, deniz sahiline eriþtikleri zaman,127 orada Yüce Allah mücahidler için denizden dalgalarla bir hayvan çýkarýp sahile attý.128
Bu, kum tepesi gibi, kocaman bir balýk idi.129
Yanýna varýnca, onun anber diye anýlan kocaman bir deniz hayvaný olduðunu gördüler.130
Mücahidler, balýðýn böylesini hiç görmemiþlerdi.131
122 Vâkýdî, Megâzî, 2/775, 776, Ýbn Seyyid, 2/159, Halebî, 3/202, Zürkânî, 2/282.123 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Ýbn Seyyid, 2/159, Zürkânî, 2/282.124 Zürkânî, 2/282, 283.125 Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1536, Zehebî, Târîh, s. 432, İbn Kesîr, Bidâye, 4/276, Ýbn Kayyým,
2/176.126 Vâkýdî, Megâzî, 2/776.127 Ýbn Sa’d, 3/411, Ahmed b. Hanbel, 3/311, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1535.128 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/281, Ýbn Sa’d, 3/411, Ahmed b. Hanbel, 3/311, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müs-
lim, 3/1535, Taberî, Târîh, 3/105.129 Vâkýdî, Megâzî, 2/777, Ýbn Sa’d, 3/411, Ahmed b. Hanbel, 3/311, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim,
3/1535.130 Ýbn Sa’d, 3/411, Ahmed b. Hanbel, 3/311, Müslim, 3/1535.131 Ahmed b. Hanbel, 3/311, Buhârî, Sahîh, 5/114.
687En Büyük Fethin Arefesinde
Bu, karný yuttuðu balýklarla dolu, bâle denilen balina balýðý olup, 50 zirâ (arþýn) uzunluðunda idi.132
Anber, deniz balýklarýnýn en büyüðü idi. Derisinden kalkan yapýlýrdý.133
Ebu Ubeyde b. Cerrah:
“Bu, bir hayvan ölüsüdür.134 Yemeyiniz!” dedi.135
Sonra da:
“Hayýr! Muhakkak ki, biz Resûlullah Aleyhisselamýn elçileriyiz.136 Resûlullah Aleyhisselamýn askerleriyiz. Allah yolunda cihada çýkmýþ ve açlýktan güç duruma düþmüþ bulunuyoruz.137 Bundan yeyiniz!” dedi.138
Orada kaldýklarý sürece, yarým ay139 veya onsekiz gece140 veya yirmi gece,141 ondan öküz büyüklüðünde parçalar kestiler,142 yediler, karýnlarýný doyurdular. Açlýklarýný giderdiler. Yaðýndan da yararlandýlar. Bedenleri semizleyip, güçleri yerine geldi.143
Balýðýn etinden bir kýsmý da, yol azýðý olmak üzere, su ile haþlanýp güneþte kurutuldu.144
Kumandan Ebu Ubeyde b. Cerrah, balýðýn kaburga kemiklerinden ikisini alýp diklemesine birbirine çattý.145 Sonra da, en uzun boylu deveye baktý ve onu semerledi. Askerler içinde bulunan en uzun boylu adamý da146 o en uzun boylu devenin üzerine bindirdi.147
Deve üzerindeki adam, dikili kaburga kemiðinin altýndan geçip gittiði halde, baþý dikili kaburga kemiðine dokunmadý!148
Ebu Ubeyde b. Cerrah, balýðýn göz çukuruna da, onüç kiþi oturt-muþtu.149
132 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/83.133 Ýbn Esîr, Nihâye, 3/306.134 Ýbn Sa’d, 3/411, Ahmed b. Hanbel, 3/311, Müslim, 3/1535.135 Ýbn Sa’d, 3/411.136 Ahmed b. Hanbel, 3/311, Müslim, 3/1535.137 Ýbn Sa’d, 3/411, Ahmed b. Hanbel, 3/31, Müslim, 3/1535.138 Ahmed b. Hanbel, 3/311, Müslim, 3/1535.139 Ýbn Sa’d, 3/411, Ahmed b. Hanbel, 3/311, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1536.140 Ahmed b. Hanbel, 3/311, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1537.141 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/281, Ýbn Sa’d, 3/411.142 Ahmed b. Hanbel, 3/311, Müslim, 3/1535.143 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/281, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1535.144 Müslim, 3/1536.145 Ahmed b. Hanbel, 3/306, Buhârî, Sahîh, 5/114.146 Kays b. Sa’d b. Ubâde (Halebî, 3/202).147 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/281, Buhârî, Sahîh, 5/114, Müslim, 3/1536.148 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/821, Vâkýdî, Megâzî, 2/777, Ahmed b. Hanbel, 3/306, Buhârî, Sahîh, 5/114.149 Ýbn Sa’d, 3/411, Ahmed b. Hanbel, 3/311, Müslim, 3/1536.
688 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mücahidlerin Yedikleri Balık Hakkındaki Hükmün Ne Olduğunu Peygamberimiz Aleyhisselamdan Sormaları
Mücahidler, Sîfu’l-Bahr’de deniz dalgalarýnýn sahile attýðý balýðý ve ondan kumandanýn emriyle yiyip yararlandýklarýný anlatarak,150 onu yediklerinden dolayý ne yapmak gerektiðini Peygamberimiz Aleyhisselam-dan sordular.151
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Yiyiniz! O, Allah’ýn sizin için denizden çýkardýðý bir rýzýktýr. Yanýnýzda
onun etinden az çok bir şey varsa, bize de yedirseniz olmaz mý?” buyur-du.152 “Olur!” dediler.153 Bir parça getirdiler. Ondan Peygamberimiz Aley-hisselam da yedi.154
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kays b. Sa’d’ı ve Onun Hanedanının Cömertliğini Övüşü
Mücahidler, Kays b. Sa’d’ýn açlýkla karþýlaþan askerler için develer satýn alýp boðazladýðýný anlattýklarý zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Cömertlik, zaten bu hanedanýn haslet ve âdetlerindendir!” buyurdu.155
Gerçekten de, Kays, babasý Sa’d, onun babasý Ubâde, onun babasý Düleym, onun babasý Hârise, onun babasý Ebu Huzeyme, onun babasý Sa’-lebe, onun babasý Tarif de çok cömert idiler.156
Bunlar, Cahiliye çaðýnda, her gün, köþklerinin kulesine çýkýp:
“Et yaðý ve et isteyen buraya gelsin!” diyerek seslenirlerdi.
Urve b. Zübeyr der ki:
“Ben Sa’d b. Ubâde’ye yetiþtim ki, o, köþkünün üzerinde:
‘Et yaðý ve et isteyen, Sa’d b. Ubâde’ye gelsin!’ diyerek sesleniyordu.
Ben, ondan sonra, oðluna da yetiþtim. O da, aynen babasý gibi, halký et yaðýna ve ete davet ediyordu.
Ben gençtim. Medine’de yolda yürüyüp gittiðim sýrada, Abdullah b. Ömer, Âliye mevkiindeki arazisine giderken, bana rastladý ve:
150 Ýbn Sa’d, 3/41.151 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/281.152 Ýbn Sa’d, 3/411, Ahmed b. Hanbel, 3/311, 312, Buhârî, Sahîh, 5/115, Müslim, 3/1536.153 Ýbn Sa’d, 3/411.154 Ahmed b. Hanbel, 3/312, Buhârî, Sahîh, 5/115, Müslim, 3/1536.155 Taberî, Târîh, 3/105, Ýbn Abdilberr, 3/1290, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/233, Halebî, 3/203.156 Ýbn Habib, s. 155.
689En Büyük Fethin Arefesinde
‘Ey delikanlý! Gel, bak bakalým: Sa’d b. Ubâde’nin köþkünün üzerinde bir kimsenin seslendiðini görebiliyor musun?’ dedi.
‘Hayýr! Göremiyorum!’ dedim.
‘Doðru söyledin!’ dedi.”157
Sa’d b. Ubâde’nin Oğlundan İzahat Alarak Ona Dört Hurma Bahçesi Bağışlaması
Sa’d b. Ubâde, mücahidlerin yolda açlýkla karþýlaþtýklarýný haber aldýðý zaman:
“Eðer Kays benim bildiðim Kays ise, onlara muhakkak deve bulup boðazlar!” demiþti.
Kays b. Sa’d, yolda kesip mücahidlere yediremediði iki deveyi Medine’ye getirmiþti.
Kays babasý Sa’d’ýn yanýna varýnca, Sa’d b. Ubâde, ona:“Askerler açlýða uðradýklarýnda, onlarýn açlýklarýný gidermek için sen ne
yaptýn?” diye sordu.158
Kays b. Sa’d:“Develer boðazladým!” dedi.159
Sa’d b. Ubâde:“Develer boðazladýðýna iyi etmiþsin!” dedi.160
Kays b. Sa’d:“Sonra, yine açlýða uðradýlar!” dedi.161
Sa’d b. Ubâde:“Peki! Sen ne yaptýn?162 Yine develer boðazlasaydýn ya!” dedi.163
Kays b. Sa’d:“Boðazladým!” dedi.164
Sa’d b. Ubâde:“Boðazladýðýna iyi etmiþsin!” dedi.165
157 Ýbn Sa’d, 3/613, 614.158 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Ýbn Sa’d, 2/160, Halebî, 3/203, Zürkânî, 2/282.159 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Buhârî, Sahîh, 5/114, Ýbn Seyyid, 2/160, Halebî, 3/203, Zürkânî, 2/282.160 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Ýbn Seyyid, 2/160, Halebî, 3/203, Zürkânî, 2/282.161 Buhârî, Sahîh, 5/114.162 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Ýbn Seyyid, 2/160, Halebî, 3/203, Zürkânî, 3/282.163 Buhârî, Sahîh, 5/114.164 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Buhârî, Sahîh, 5/114, Ýbn Seyyid, 2/160, Halebî, 3/203, Zürkânî, 2/282.165 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Ýbn Seyyid, 2/160, Halebî, 3/203, Zürkânî, 2/203.
690 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kays b. Sa’d:“Sonra, yine açlýða uðradýlar” dedi.166
Sa’d b. Ubâde:“Peki! Sen ne yaptýn?167 Yine develer boðazlasaydýn ya!” dedi.168
Kays b. Sa’d:“Boðazladým!” dedi.169
Sa’d b. Ubâde:“Boðazladýðýna iyi etmiþsin!” dedi.170
Kays b. Sa’d:“Tekrar açlýða uðradýlar!” dedi.171
Sa’d b. Ubâde:“Peki, sen ne yaptýn?172 Yine develer boðazlasaydýn ya!” dedi.Kays b. Sa’d:“Develer boðazlamaktan men edildim!” dedi.173
Sa’d b. Ubâde:“Seni bundan kim men etti?” diye sordu.Kays b. Sa’d:“Kumandan Ebu Ubeyde b. Cerrah!” dedi.Sa’d b. Ubâde:“Niçin men etti?” diye sordu.Kays b. Sa’d:“Benim malým bulunmadýðýný söyledi ve ‘Mal ancak babana aittir’ dedi.
Ben de: ‘Babam, kendisine en uzak olanlarýn bile borçlarýný öder, yorulanlarýn
yüklerini taþýr, açlýða uðrayanlarý yedirir dururken, bana gelince mi, bunu yapmayacak?’ dedim” dedi.
Sa’d b. Ubâde:“Dört hurma bahçesi senindir!” dedi. Bu hususta, Kays için bir de tapu senedi yazdý.
166 Buhârî, Sahîh, 5/114.167 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Ýbn Seyyid, 2/160, Halebî, 3/203, Zürkânî, 2/282.168 Buhârî, Sahîh, 5/114.169 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Buhârî, Sahîh, 5/114, Ýbn Seyyid, 2/160, Halebî, 3/203, Zürkânî, 2/282.170 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Ýbn Seyyid, 2/160, Halebî, 3/203, Zürkânî, 2/282.171 Buhârî, Sahîh, 5/114.172 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Ýbn Seyyid, 2/160, Halebî, 3/203 Zürkânî, 2/282.173 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Buhârî, Sahîh, 5/114, Ýbn Seyyid, 2/160, Halebî, 3/203, Zürkânî, 2/282.
691En Büyük Fethin Arefesinde
Senedi Ebu Ubeyde b. Cerrah’a götürdü ve onu senede þahit yazdý.Hz. Ömer’e de gitti. Hz. Ömer þahit yazýlmaktan kaçýndý.Bu bahçe ve bostanlardan en az 50 deve yükü hurma çýkardý.Cühenî, Kays’la birlikte Medine’ye gelmiþti. Kays, ona borçlu bulunduðu
hurma yüklerini yükledi ve sýrtýna bir de elbise giydirdi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Kays’ýn bu tutum ve davranýþýný iþitin ce:174
“Muhakkak ki, onun kalbinde ve onun ev halkýnda175 cömertlik var-dýr!” buyurdu.176
Kays b. Sa’d hastalanýp, ziyaretine gelenlerin gelmekte geciktikleri ve ‘Onlar, sana olan borçlarýndan dolayý yanýna gelmeye utanýyorlar!” denildiði zaman:
“Kays’ýn her kimde alacaðý varsa, Kays o borcu ona helâl kýlmýþ, baðýþ-lamýþtýr!” diye nida ettirmiþ; bunun üzerine, gelen giden ziyaretçilerin çokluðundan, merdiveninin basamaklarý kýrýlmýþtýr!177
Yüce Allah ondan da, onun babasýndan da razý olsun!
Ebu Katâde’nin Hadıra’ya Gönderilişi
Seferin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Hadýra seferi, Hicretin 8. yýlýnda Þaban ayýnda vuku bulmuþtur.178 Hadýra; Necd’de Muhariblerin yurtlarýndandýr.179 Ýbn Âmir’in bostanýnýn yanýndadýr ve Medine’ye uzaklýðý yirmi mildir.180
Benî Gatafanlar, Necd’de Muhariblerin yurdu olan Hadýra’da oturmakta idiler.181 Hicretin 7. yýlýnda, Benî Fezârelerle Cinab’da toplanýp Medine’ye baskýn yapmak istedikleri haber alýnýnca, Beþir b. Sa’d 30 kiþilik bir birlikle üzerlerine gönderilmiþse de, onlarýn etrafa daðýldýklarý görülmüþtü.182
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Katâde’yi de, 15 kiþilik bir birliðin baþýnda, Hadýra’ya gönderdi.183
174 Vâkýdî, Megâzî, 2/776.175 Ýbn Seyyid, 2/160, Zürkânî, 2/282.176 Vâkýdî, Megâzî, 2/776, Halebî, 3/203, Zürkânî, 2/282.177 Ýbn Habib, s. 155.178 Vâkýdî, Megâzî, 1/6, Ýbn Sa’d, 2/132, Belâzurî, Ensâb, 1/381.179 Ýbn Sa’d, 2/132, Yâkût, 2/377.180 Vâkýdî, Megâzî, 1/6.181 Ýbn Sa’d, 2/132, Belâzurî, Ensâb, 1/381.182 Vâkýdî, Megâzî, 2/728, Ýbn Sa’d, 2/120, Ýbn Kayyým, 2/166.183 Ýbn Sa’d, 2/132, Ýbn Seyyid, 2/161, Zehebî, Târîh, s. 434, Kastallânî, Mevâhib, 1/191, Diyarbekrî,
2/76, Halebî, 3/204, Zürkânî, 2/284.
692 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Abdullah b. Ebi Hadrad’ýn bildirdiðine göre, gönderirken de:“Geceleri yürüyünüz, gündüzleri gizleniniz! Daðýnýk düzenle dört taraf-
tan kuþatarak Gatafanlara birden baskýn yapýnýz. Kadýnlarý ve çocuklarý öldürmeyiniz!” buyurdu.
Gatafanlarýn nahiyesine varýnca, Ebu Katâde, Allah’ýn buyruklarýný yerine getirmelerini, yasakladýklarýndan sakýnmalarýný mücahidlere tavsiye etti.184
Herkesi, ikiþer ikiþer arkadaþ yaptý.185
Kumandanýn verdiði direktife göre, ölmedikçe, hiç kimse arkadaþýndan ayrýlmayacak, dönünce, arkadaþý hakkýnda kumandanýna bilgi verecek, “Onun hakkýnda bir bilgim yok!” diyemeyecekti.186
Kumandan tekbir getirdiði zaman bütün mücahidler tekbir getirecekler, kumandan hücuma geçtiði zaman da, bütün mücahidler hücuma geçe-ceklerdi. Kaçan düþmanlarý yakalamak için arkalarýna düþülüp birlikten uzaklaþýlmayacaktý.187
Gatafanlarýn yurduna geceleyin varýldý.Birliðin kumandaný Ebu Katâde, mücahidleri ikiþer ikiþer keþfe gönder-
di. Gönderirken:“Birbirinizden hiç ayrýlmayacaksýnýz!Herhangi birinizin yanýnda arkadaþýný göremediðim zaman, ona,
arkadaþýnýn ne olduðunu soracaðým!Sakýn, kaçaný yakalamak için ardýna düþüp birbirinizden uzaklaþmayýnýz!”
dedi.188
Mücahidler, Gatafanlarýn konak yerini öðrendiler.189
Yatsý vakti olunca, kumandan190 Ebu Katâde kýlýcýný sýyýrdý. Mücahid-ler de kýlýçlarýný sýyýrdýlar.191
Kumandan tekbir getirdi. Mücahidler de tekbir getirdiler.192
Kumandan hücuma geçti. Mücahidler de hücuma geçtiler.193
Benî Gatafanlarýn konak yerindeki büyük bir topluluða saldýrdýlar.Gatafanlarýn savaþ erleri mücahidlerle çarpýþmaya baþladýlar.Gatafanlarýn en þerefli kiþileri öldürüldüler.194
184 Vâkýdî, Megâzî, 2/778.185 Vâkýdî, Megâzî, 2/778, Ahmed b. Hanbel, 6/11.186 Vâkýdî, Megâzî, 2/778.187 Vâkýdî, Megâzî, 2/778, Ahmed b. Hanbel, 6/11.188 Ahmed b. Hanbel, 6/11.189 Vâkýdî, Megâzî, 2/778, Ahmed b. Hanbel, 6/11.190 Ahmed b. Hanbel, 6/11.191 Vâkýdî, Megâzî, 2/778.192 Vâkýdî, Megâzî, 2/778 Ahmed b. Hanbel, 6/11.193 Ahmed b. Hanbel, 6/11.194 Vâkýdî, Megâzî, 2/779, Ýbn Sa’d, 2/132, Ýbn Seyyid, 2/161, Kastallânî, Mevâhib, 1/191, Halebî, 3/204.
693En Büyük Fethin Arefesinde
Benî Gatafanlardan, uzun boylu bir adam, kýlýcýný sýyýrýp parlatarak geri geri gidiyor ve:
“Ey Müslüman! Cennete gel! Cennete!” diyordu.195
Abdullah b. Ebi Hadrad, onun ardýna düþtü.196 Abdullah’a, arkadaþý:“Kumandanýmýz, kaçaný yakalamak için arkasýndan gitmeyeceðimiz
hakkýnda bize tenbihatta bulunmuþtu. Geri dön!” dedi.Arkadaþý, Abdullah’ýn düþmanýn arkasýný býrakmadýðýný görünce de:“Vallahi, ya geri döneceksin, ya da seni kumandana haber vereceðim!”
dedi.Abdullah, arkadaþýnýn tavsiyesine yanaþmadý ve:“Vallahi, ben onu takip edeceðim!” dedi ve takip etmeye devam etti.197
Adam, yine:“Cennete gel, Cennete!” diyor, mücahidlere hakaret ediyordu.198
Arkadaþý, Abdullah’a:“Uzaklaþma! Kumandanýmýz, kaçaný kovalamaktan bizi men etti!?Yâhû! Nereye gidiyorsun?!Vallahi, Ebu Katâde’nin yanýna gittiðim ve seni benden sorduðu zaman,
bu yaptýðýný ona haber vereceðim!” diyerek seslenmekte idi.199
Abdullah, adama yaklaþtý, yetiþti ve bir ok atýp onu kafasýndan vurdu.Adam, yine:“Ey Müslüman! Cennete yaklaþ!” dedi.200
Abdullah ona yaklaþmadý. Bir ok daha attý, adamý ölü olarak yere düþürdü. Adamýn kýlýcýný aldý.201 Baþýný gövdesinden ayýrdý.
Pek çok deve ve davar iðtinam edildi.202
Abdullah b. Ebi Hadrad, Ebu Katâde’nin yanýna varmadan önce, arkadaþýyla buluþup, ona:
“Kumandaným beni senden sordu mu?” diye sordu.Arkadaþý:“Evet! Bana ve sana çok kýzdý!” dedi ve ganimetlerin biraraya toplandýðýný,
Benî Gatafanlarýn ileri gelenlerinin öldürüldüðünü haber verdi.
195 Vâkýdî, Megâzî, 2/778, Zürkânî, 2/288.196 Vâkýdî, Megâzî, 2/778, Ahmed b. Hanbel, 6/11, Zürkânî, 2/288.197 Ahmed b. Hanbel, 6/11.198 Vâkýdî, Megâzî, 2/778, 779, Zürkânî, 2/288.199 Vâkýdî, Megâzî, 2/778, 779.200 Vâkýdî, Megâzî, 2/778, 779, Ahmed b. Hanbel, 6/11.201 Vâkýdî, Megâzî, 2/779, Ahmed b. Hanbel, 6/11.202 Ahmed b. Hanbel, 6/11.
694 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Katâde, Abdullah’ý çok kýnadý.Abdullah; bir adamýn ardýna nasýl ve niçin düþüp gittiðini, onun söyledik-
lerini, kendisini nasýl öldürdüðünü Ebu Katâde’ye birer birer haber verdi.Esir alýnan kadýnlarý hayvanlara bindirdiler. Kýnlarýna sokulu kýlýçlarý
devenin semerine astýlar.203 Medine’ye yöneldiler.204
Ýðtinam edilen deve ve davarlar sürülüp Medine’ye getirildi. Mücahidler arasýnda bölüþtürüldü.205 Ýðtinam edilen mallar, 200 deve ile206 1.000207 veya 2.000 davardý.208
Ganimetin beþte biri ayrýldýktan sonra, kalan beþte dördü mücahidler arasýnda bölüþtürüldü.
Her hisseye ya 12’þer deve veya bir devenin karþýlýðý olarak 10 davar hesabýyla tutarlarý olan davarlar düþmüþtü.209
Benî Gatafanlardan, ayrýca esirler de alýnmýþtý.210
Esirler arasýnda dört de kadýn vardý.211 Bunlar, Benî Gatafanlarýn eþraf ve ileri gelenlerinin kadýnlarý idiler.212
Esirler mücahidler arasýnda bölüþtürüldüðü zaman, Ebu Katâde’nin hissesine bir kadýn düþmüþtü.213
Mahmiyye b. Cez, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelerek:“Ebu Katâde’nin hissesine bir kadýn düþmüþ... Allah’ýn nasip edeceði ilk
ganimetten bana bir kadýn vermeyi vaad buyurmuþtun!” dedi.214
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Katâde’ye haber gönderip:“Senin hissene bir kadýn mý düþtü?” diye sordu.Ebu Katâde de:“Esir kadýnlardan bir kadýný, ganimetin beþte biri çýkarýldýktan sonra,
kendim için almýþtým!” dedi.215
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onu bana baðýþla!” buyurdu.
203 Vâkýdî, Megâzî, 2/779.204 Ahmed b. Hanbel, 6/11.205 Vâkýdî, Megâzî, 2/779, 780.206 Vâkýdî, Megâzî, 2/780, Ýbn Sa’d, 2/132, Ýbn Seyyid, 2/161, Kastallânî, Mevâhib, 1/191, Diyarbekrî,
2/76, Halebî, 3/204.207 Vâkýdî, Megâzî, 2/780.208 Ýbn Sa’d, 2/132, Ýbn Seyyid, 2/161, Kastallânî, Mevâhib, 1/191, Diyarbekrî, 2/76, Halebî, 3/204.209 Vâkýdî, Megâzî, 2/780, Ýbn Sa’d, 2/132, 133, Taberî, Târîh, 3/106, Ýbn Seyyid, 2/161, Halebî, 3/204.210 Vâkýdî, Megâzî, 2/780, Ýbn Sa’d, 2/132.211 Vâkýdî, Megâzî, 2/780, Taberî, Târîh, 3/106, Zürkânî, 2/285.212 Taberî, Târîh, 3/106.213 Vâkýdî, Megâzî, 2/780, Ýbn Sa’d, 2/133, Taberî, Târîh, 3/106.214 Vâkýdî, Megâzî, 2/780, Halebî, 3/204, Zürkânî, 2/285.215 Vâkýdî, Megâzî, 2/780.
695En Büyük Fethin Arefesinde
Ebu Katâde de:“Olur yâ Rasûlallah!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, o kadýný Ebu Katâde’den alýp Mahmiyye
b. Cez’e verdi.216
Abdullah b. Ebi Hadrad’ın Gâbe’ye Gönderilişi
Seferin Tarihi, Mevkii ve Sebebi
Gâbe seferi, Hicretin 8. yýlýnda Þaban ayýnda vuku bulmuþtur.217
Gâbe; Þam yolu üzerinde, Medine yakýnýnda, Medine’ye bir beridlik, 12 millik uzaklýktadýr.218
Sel’ daðýna uzaklýðý 8 mil olup, Medinelilerin mallarýnýn bulunduðu, sýk aðaçlý bir yerdir.
Hz. Abbas gecenin sonuna doðru Sel’ daðýna çýkýp Gâbe’deki uþaklarýna seslenir, sesini onlara duyururdu.219
Gâbe, bol suludur.220
Abdullah b. Ebi Hadrad der ki:“Benî Cüþem221 kabilesinden büyük bir oymaða mensup bulunan Rifaâ
b. Kays (veya Kays b. Rifâa) adýndaki kiþi, kavmi ve kendi adamlarýyla birlikte gelip Gâbe’ye konmuþtu. Kayslarý,222 Resûlullah Aleyhisselamla savaþtýrmak istiyordu. Kendisi, Cüþem kabilesi içinde ad ve þan sahibi idi.
Resûlullah Aleyhisselam beni çaðýrdý. Yanýma da Müslümanlardan iki kiþi223 kattý ve:
‘Þu adamýn yanýna kadar gidiniz! Ya onu, ya da ondan bana bir haber ve bilgi getiriniz!’ buyurdu.
Bize yaþlý ve arýk bir deve verip, birimizi onun üzerine bindirdi.Vallahi, adamlar arkasýndan elleriyle itmedikçe, deve ayaða kalkamadý,
ayaða da güçlükle kalkabildi.
216 Vâkýdî, Megâzî, 2/780, Ýbn Sa’d, 2/133, Taberî, Târîh, 3/106.217 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/233.218 Ýbn Sa’d, 2/80.219 Yâkût, 4/182.220 Semhûdî, 4/1276.221 Benî Cüþem b. Muaviye b. Bekr b. Hevâzinler, Kays b. Aylanlardan idiler (Ýbn Hazm, Cemhere, s.
270, Kalkaþandî, s. 214).222 Kays b. Aylanlar, Mudar kabilelerinden olup, bunlardan pek çok kabileler türemiþtir (Ýbn Hazm,
Cemhere, s. 468, 469, Kalkaþandî, s. 403, 404).223 Katýlanlardan birisi Ebu Katâde idi (Ýbn Esîr, Kâmil, 2/233).
696 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bundan sonra, Resûlullah Aleyhisselam:‘Bunun üzerine nöbetleþe bininiz ve o (adam)a eriþiniz!’ buyurdu.Hemen yola çýktýk.Yay, ok ve kýlýç gibi silahlarýmýz da yanýmýzda idi.Güneþ batarken, Benî Cüþemlerin konak yerlerinin yakýnýnda hayvan
otlattýklarý bir yere vardýk.Ben orada bir köþeye sindim.Ýki arkadaþýma da, Benî Cüþemlerin konak yerine yakýn bir köþeye sin-
melerini emrettim ve:“Benim konak yerine hücuma geçip tekbir getirdiðimi iþittiðiniz zaman,
ikiniz de tekbir getiriniz ve benimle birlikte hücum ediniz!’ dedim.Vallahi, biz böylece Benî Cüþemlerin uykuya dalma veya onlardan
bazýlarýný ele geçirme fýrsatýný, gece karanlýðý bizi bürüyüp açýlýncaya kadar bekledik durduk.
Benî Cüþemlerin bu bölgede hayvanlarýný otlatan bir çobanlarý vardý.Çobanlarý yanlarýna dönmekte gecikince, onun hakkýnda endiþelenmeye
baþladýlar.Benî Cüþemlerin baþkaný olan Rifâa b. Kays kalktý, kýlýcýný alýp boynuna
astýktan sonra:‘Vallahi, ben bu çobanýmýzýn izini izleyeceðim! Muhakkak, onun baþýna
bir felâket gelmiþtir!’ dedi.Yanýnda bulunan kimselerden bazýlarý:‘Vallahi, onu izlemeye sen gitme! Senin yerine bizim gitmemiz yeter!’
dediler.Rifâa b. Kays:‘Vallahi, onu izlemeye benden baþkasý gitmeyecektir!’ dedi.‘Öyleyse, seninle birlikte biz de gelelim!’ dediler.Rifâa b. Kays:‘Vallahi, sizden hiç kimse de benim izimden gelmesin!’ dedi ve benim
bulunduðum yerden kendisine atacaðým okumu yetiþtirebileceðim bir yere kadar geldi.
Geçeceði sýrada, oku atýp kalbine sapladým.Vallahi, hiç konuþturmadan üzerine atýldým ve baþýný kestim.Konak yerine saldýrdým ve tekbir getirdim.Ýki arkadaþým da saldýrdýlar ve tekbir getirdiler.Vallahi, konak yeri halký ancak kadýnlarý ve çocuklarýyla yanlarýndaki
mallarýndan binecek veya taþýnabilecek hafiflikte olanlarýný alarak kaçýp kurtulabildiler.
697En Büyük Fethin Arefesinde
Kendilerinin pek çok deve ve davarlarýný sürüp Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna getirdik.
Resûlullah Aleyhisselam, bu develerin onüçünü bana verdi.”224
Uyeyne b. Hısn ile Hâris b. Avf’ın Müslüman Olmak Üzere Yola Çıkışları
Uyeyne b. Hýsn ile Hâris b. Avf; Müslüman olmaya karar vererek, Medi-ne’ye gitmek üzere hazýrlanýp yola çýkmýþlardý.
Yolda Ferve b. Hübeyretü’l-Kuþeyrî’ye rastladýlar.
Ferve, umre yapmak üzere Mekke’ye gitmekte idi.
Uyeyne b. Hýsn ile Hâris b. Avf, Ferve ile konuþtular. Üzerinde dur-duklarý iþi, yapmak istedikleri þeyi ona haber verdiler.
Ferve:
“Bence, þu Hudeybiye musalahasý içinde, kavminin ona (Muhammed Aleyhisselama) ne yapacaðýný görünceye ve Kureyþîlerden edineceðim haberi size getirinceye kadar, acele etmeseniz, aðýrdan alsanýz iyi olur” deyince, Medine’ye gitmeyi geri býraktýlar.
Ferve b. Hübeyre; Kureyþ müþrikleriyle görüþüp konuþtuktan sonra, Mekke’den dönüþünde, Uyeyne b. Hýsn ve Hâris b. Avf’la buluþtu. Onlara Kureyþ müþriklerinin durum ve tutumunu bildirdi:
“Gördüm ki; Muhammed’in kavmi, onun muzaffer olacaðýna kesin ola-rak kanaat getirmiþler!
Onun üzerine yürümeye yeltenir gibi oluyorlar. Fakat, iþin sonucunu düþünüp geri duruyorlar! Ayaklarýnýn birini ileriye atarlarsa, diðerini geri-ye atýyorlar!” dedi.225
Uyeyne b. Hýsn, Ferve ile konuþtuktan sonra, Hicretin 8. yýlýnda, Mek-ke’nin fethinden biraz önce, Medine’ye gelip Müslüman oldu.226
Benî Süleymlerden Medine’ye Gelip Müslüman Olanlar
Benî Süleymlerden Kays b. Nuseybe, Medine’ye gelip Peygamberimiz Aleyhisselamýn konuþmasýný dinledi.
224 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/278, 279, Taberî, Târîh, 3/105, 106, Beyhakî, Delâil, 4/303, 304, Ýbn Sey-yid, 2/162, 163 İbn Kesîr, Bidâye, 4/223, 224, Ýbn Kayyým, 2/166, Diyarbekrî, 2/76, Halebî, 3/205, Zürkânî, 2/287.
225 Vâkýdî, Megâzî, 2/730, 731.226 Ýbn Abdilberr, 3/249, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/331.
698 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselama bazý þeyler sordu. Aldýðý cevaplarý ezber-ledi.
Peygamberimiz Aleyhisselam tarafýndan Ýslâmiyete davet edilince de, Müslüman oldu.
Kays b. Nuseybe, kavmi olan Benî Süleymlerin yanýna döndüðü zaman:“Ben, Rumlarýn tercemelerini, Farslarýn fýsýltý ve mýrýltýlarýný. Araplarýn
þiirlerini, kâhinlerin kehânetlerini, Himyer dilbazlarýnýn sözlerini dinle-miþimdir.
Onlarýn sözlerinden, Muhammed’in söylediklerine hiçbir uyaný, benze-yeni yoktur!
Siz beni dinleyiniz de ondan nasibinizi, payýnýzý alýnýz!” diyerek onlarý Ýslâmiyete davet ve teþvik etti.
Râþid b. Abdi Rabbih de, Süleymlerin putlarýnýn bakýcýsý idi.Bir gün, iki tilkinin gelip putun üzerine iþediðini görünce:“Üzerine tilkilerin iþeyerek horlamýþ olduðu bir şey nasýl Tanrý olabilir?”
dedi ve onu kýrýp attýktan sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Ýsmin nedir?” diye sordu.“Gavî b. Abduluzzâ’dýr!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Senin ismin Râþid b. Abdi Rabbih’tir” buyurdu.Râþid, Müslüman oldu. Müslümanlýðýný Ýslâm amelleriyle güzelleþtirdi.Peygamberimiz Aleyhisselam, onun hakkýnda:“Râþid, Benî Süleymlerin hayýrlýsýdýr!” buyurdu ve onu Benî Süleymle-
rin sancaktarý yaptý.Süleymlerin Þerid oðullarýndan Kýdr b. Ammar da, Medine’ye, Peygam-
berimiz Aleyhisselamýn yanýna gelip Müslüman oldu.Kavminden 1.000 atlý getirmek üzere, Peygamberimiz Aleyhisselama
söz verdi.Kavminin yanýna dönünce, durumu onlara anlattý. Kavminden yüz kiþi
geri kaldý. Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gitmek maksadýyla 900 kiþiyi yanýna alarak yola çýktý. Yolda ölüm döþeðine düþtü.
Kavminden üç kiþiye vasiyette bulundu:
Abbas b. Mirdas’ý 300 kiþinin baþýna geçirdi.
699En Büyük Fethin Arefesinde
Cebbar b. Hakem’i 300 kiþinin baþýna geçirdi.
Ahnes b. Yezid’i 300 kiþinin baþýna geçirdi ve:
“Boynumdaki va’di yerine getirmek üzere, þu zâtýn (Muhammed Aleyhisselamýn) yanýna gidiniz!” dedikten sonra öldü.
Yüce Allah ondan razý olsun.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekke’nin fethine gittiði ve Kudeyd’de bulunduðu sýrada, Süleym oðullarý, aralarýnda Abbas b. Mirdas, Enes b. Iyaz ve Raþid b. Abdi Rabbih de olduðu halde, 900 kiþilik bir kafile halinde Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldiler ve Müslüman oldular.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Güzel yüzlü, tatlý dilli, doðru yeminli, imanlý zât nerede?” diye sordu.
Benî Süleymler:
“Yâ Rasûlallah! Allah onu katýna davet, o da Allah’ýn davetine icabet etti” dediler ve onun hakkýnda Peygamberimiz Aleyhisselama bilgi verdiler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Bini tamamlayacak olan ve haklarýnda bana söz verilmiþ bulunan o kiþiler nerede?” diye sordu.
“Kabileden yüz kiþi Kinanelerle aramýzda çýkacak savaþtan korkarak geri kaldýlar!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“‘Bu yýlýnýzda size Kinanelerden hoþlanmayacaðýnýz hiçbir þey, hiçbir zarar gelmeyecektir!’ diye onlara haber salýnýz!” buyurdu.
Münakka b. Malik’in kumandasý altýnda, yüz kiþi olarak, onlar da Hed-de’ye geldiler.
Atlarýn kiþnemelerini iþitince, Süleym oðullarý:
“Yâ Rasûlallah! Bize mi geldiler?!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Hayýr! Gelenler lehinizedir, aleyhinize deðil! Süleym b. Mansur geldi!” buyurdu.
Süleym oðullarý, Abbas b. Mirdas’ýn kumandasý altýnda, Mekke’nin fet-hinde ve Huneyn savaþýnda bulundular.227
Yüce Allah hepsinden razý olsun!
227 Ýbn Sa’d, 1/307, 309.
700 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
701Mekke'nin Fethi
On Üçüncü Bölüm
MEKKE'NİN FETHİ
701En Büyük Fethin Arefesinde
702 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
703Mekke'nin Fethi
MEKKE'NİN FETHİk
Fetih Seferinin Tarihi ve Mevkii
Mekke’nin fethi seferi, Hicretin 8. yýlýnda Ramazan ayýnda vuku bulmuþtur.1
Mekke; Arap yarýmadasýnýn Hicaz bölgesinde olup, Batlamyus’a göre, Maðrib tarafýndan 78 derece tul, 23 veya 21 derece arz dairesinde, Seratan Burcunun alt noktasýnda ve ikinci iklimde bulunmaktadýr.2
Mekke; her taraftan yükselen daðlarla çevrili bir vadide kurulmuþtur.Mekke’nin akarsularý yoktur, suyu gökten gelir.Kuyu sularý içinde devamlý olarak içilen Zemzem’den daha tatlýsý yoktur.Mekke’de, çöl aðaçlarýyla tek tük hurma aðacýndan baþka, meyve aðaç-
larýna da pek rastlanmaz.Fakat, Mekke Hareminin sýnýrý dýþýna çýkýlýnca, birçok akarsularý, bahçe,
bostan ve ekinlikleri bulunan vadilerle karþýlaþýlýr.3
Ýbrahim Aleyhisselam, zevcesi Hz. Hacer’le süt emen oðlu Ýsmail Aleyhisselamý Þam’dan alýp Mekke þehrinin bulunduðu vadiye getirdi.
Onlarý bugün Mescid-i Haram’ýn bulunduðu yerde, Zemzem kuyusunun yukarýsýndaki büyükçe bir aðacýn yanýna býraktý.
O tarihte Mekke’de ne bir kimse, ne de içecek su vardý.Ýbrahim Aleyhisselam, Yüce Allah’ýn emriyle getirdiði Mekke’nin bu ilk
sakinlerine, bir kýrba su ile bir daðarcýk hurma býraktý.
1 Vâkýdî, Megâzî, 1/6, Abdurrezzak, 5/373, Ýbn Sa’d, 2/134, 138, Ahmed b. Hanbel, 1/3, 87, Belâ-zurî, Ensâb, 1/353, Yakubî, 2/58, Taberî, Târîh, 3/125, Beyhakî, Delâil, 5/24, İbn Hazm, Cevâmi, s. 235, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/242, Ýbn Seyyid, 2/163, Zehebî, Târîh, s. 449, İbn Kesîr, Bidâye, 4/286, Kastallânî, Mevâhib, 1/194, Diyarbekrî, 2/79, Halebî, 3/3, Zürkânî, 2/296.
2 Yâkût, 5/181.3 Yâkût, 5/187.
703En Büyük Fethin Arefesinde
704 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kendisi, dönüp Þam’a gitti.Gideceði sýrada, ellerini kaldýrarak:“Ey Rabbim! Zürriyetimden bir kýsmýný, ekin bitmez bir vadide, Senin
dokunulmaz Beyt’inin yanýnda yerleþtirdim.Ýnsanlardan bir kýsmýný, namaz kýlmak için, zürriyetimin bulunduðu bu
yere meylettir, heveslendir!Onlarý her çeþit meyvelerden rýzýklandýr! Umulur ki, Sana þükrederler”4
diyerek dua etti.Onlara Yüce Allah tarafýndan gönderilen melek (Cebrail Aleyhisselam),
Zemzem kuyusunun suyunu meydana çýkardý.Bu ana oðul orada yaþayýp dururlarken, günün birinde, yurt edinmeye
çýkan Cürhümîlerden bir cemaat, Kedâ yolu ile gelip Mekke’nin alt tarafýna kondular.
Onlar, oraya bir kuþun gelip gittiðini görünce:“Herhalde, þu kuþ, su baþýnda dönüp dolaþýyordur. Halbuki, biz bu vadi-
de su bulunmadýðýný biliyorduk” dediler.Durumu öðrenmek üzere, ayaðýna çevik bir-iki kiþi gönderdiler.Bunlar dönüp suyun bulunduðunu topluluklarýna haber verdiler.Bunun üzerine, Cürhümîler, Hz. Hacer’i Zemzem’in baþýnda görünce:“Bizim de gelip þuraya, senin çevrene konmamýza izin verir misin?” diye
sordular.Hz. Hacer:“Evet! Konabilir ve bir hak iddia etmemek þartýyla bu sudan da yarar-
lanabilirsiniz!” dedi.Cürhümîler bu þartla oraya kondular.Hz. Hacer de, böylece, ýssýzlýktan kurtulmuþ oldu.Cürhümîlerin geride kalan cemaatleri de geldiler, Mekke þehir haline
gelmeye baþladý.Ýsmail Aleyhisselam, büyüyüp yiðitlik çaðýna basýnca, Cürhümîlerden
bir kýzla evlendi.Daha sonra, Ýbrahim Aleyhisselam Þam’dan geldi. Oðlu ile birlikte,
Kâbe’yi eski temeli üzerine yeniden çattý. Yüce Allah’ýn emriyle, insanlarý hacca çaðýrdý.5
4 Ýbrahim: 27.5 Abdurrezzak, 5/105, 111, Buhârî, Sahîh, 4/113, 117, Ezrakî, 1/54, 59.
705Mekke'nin Fethi
Cürhümîler, Yemen Kahtanlarýndan idiler.Bunlar, Amalika’dan Katura oðullarýyla birlikte Hicaz’a gelmiþler, onlarý
hakimiyetleri altýna almýþlardý.6
Cürhümîler, o zaman, Mekke’ye yakýn bir vadide,7 Amalika’dan olan bir kýsým halk da yine Mekke çevresinde oturmakta idiler.
O zaman, Mekke; selem ve semüre denilen dikenli aðaçlarýn, çalýlarýn bittiði bir yerdi.
Beytullah’ýn yeri ise, kýrmýzý kesekli, tepemsi bir yer halinde idi.8
***Fethin tek sebebi, Hudeybiye muahede ve musalahasýnýn Kureyþ
müþriklerince ihlal ediliþi, bozuluþu idi.Hicretin 6. yýlýnda Hudeybiye’de Peygamberimiz Aleyhisselamla Kureyþ
müþrikleri arasýnda yapýlmýþ olan muahedenin 8 ve 9. maddelerine göre; Peygamberimiz Aleyhisselamýn da, Kureyþ müþriklerinin de akd ve ahdle-rine girmek isteyenler, serbest býrakýlmýþlardý.9
Muahede ve musâlahayý yazdýrma iþi bittiði sýrada:10
“Resûlullah Aleyhisselamýn akd ve ahdine girmek isteyen, girsin!”11 denilince:
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu yoldaki taahhüt ve þartlarým, yanýma katýlacak olan kiþiler hakkýnda
da caridir!” buyurmuþtu.12
Bunun üzerine, Huzâalar, Ka’b oðullarý sýçraþmýþlar:“Biz, Muhammed’in akdine ve ahdine girdik!13 Yâ Rasûlallah! Biz senin
yanýndayýz!14
Bizim bu sözümüz, gerimizdeki kavmimizden olan kiþilerin de adýnadýr!” demiþlerdi.15
Kureyþ müþrikleri de:
6 Kalkaþandî, s. 211.7 Aynî, 15/1257.8 Ezhakî, Ahbâru Mekke, 1/54.9 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/611, Ýbn Sa’d, 2/97, Ahmed b. Hanbel, 4/325, Be-
lâzurî, Ensâb, 1/350.10 Belâzurî, Ensâb, 1/350.11 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/32, Taberî, Târîh, 3/79.12 Ebu Yusuf, s. 210.13 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/322, Vâkýdî, Megâzî, 2/612, Belâzurî, Ensâb, 1/350.14 Ebu Yusuf, s. 210.15 Vâkýdî, Megâzî, 2/612.
706 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Bizim bu yoldaki taahhüt ve þartlarýmýz, yanýmýza katýlacak olan kiþiler için de caridir, geçerlidir!” demiþlerdi.16
Bunun üzerine, Bekr oðullarý sýçraþýp:“Biz de, Kureyþîlerin akdine ve ahdine girdik!17 Bizim bu sözümüz,
gerimizdeki kavmimizden olan kiþilerin de adýnadýr!” demiþler;18 böy-lece, Bekr oðullarý Kureyþ müþriklerinin, Huzâalar da Peygamberimiz Aleyhisselamýn akd ve ahdine girmiþlerdi.19
Huzâalar; Peygamberimiz Aleyhisselamýn dedesi Abdulmuttalib b. Hâþim’in antlaþmalýsý, müttefiki idiler.
Abdulmuttalib b. Hâþim’in bu hususta yazdýðý yazý, Huzâalarýn elinde bulunuyordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu, Hudeybiye günü Übeyy b. Ka’b’a okutturmuþtu.20
Abdulmuttalib’in Mekke’deki biricik yardýmcýsý, savunucusu ve iþlerinin görüp gözeticisi olan amcasý Muttalib b. Abdi Menaf ölünce, öteki amcasý Nevfel b. Abdi Menaf, Abdulmuttalib’in dað eteklerindeki mülklerini gaspetmiþ, Abdulmuttalib bundan dolayý çok bunalmýþtý.21
Abdulmuttalib, Kureyþ kavminin ileri gelenlerine gidip, amcasýnýn gasbýna karþý kendisine yardým etmelerini istemiþse de,22 onlar:
“Biz seninle amcanýn arasýna girici deðiliz! (Bu, sizin iç iþiniz!)” demiþlerdi.23
Bunun üzerine, Abdulmuttalib, Medine’deki Hazrecîlerden, dayýlarý olan Neccar oðullarýna yazdýðý bir manzume ile durumu anlatmýþtý. Ebu Es’ad en-Neccârî, hemen, 80 süvari ile birlikte yola çýkýp Ebtah’a geldi.
Abdulmuttalib, onun yanýna vardý ve:“Ey dayý! Evime in!” dedi.Ebu Es’ad:“Nevfel ile hesaplaþmadýkça, olmaz!” dedi.24
Kâbe’nin yakýnýnda, develerini ýhdýrdýlar.25
16 Ebu Yusuf, s. 210.17 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 3/332, Vâkýdî, Megâzî, 2/612, Belâzurî, Ensâb, 1/350, Taberî, Târîh, 3/79.18 Vâkýdî, Megâzî, 2/612.19 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/32.20 Vâkýdî, Megâzî, 2/781, 782.21 Belâzurî, Ensâb, 1/69, Taberî, Târîh, 2/177, 179.22 Taberî, Târîh, 2/177, 178, Halebî, 3/3.23 Belâzurî, Ensâb, 1/69, 70, Taberî, Târîh, 2/178, 179.24 Taberî, Târîh, 2/178.25 Belâzurî, Ensâb, 1/70, Taberî, Târîh, 2/179.
707Mekke'nin Fethi
Kalkanlarýný astýlar, sýrmalý elbiselerini tersine çevirdiler.26
Nevfel b. Abdi Menaf, o sýrada, Hicr’de Kureyþlilerin yaþlýlarýyla birlikte oturuyordu.27
Onlarý görünce:“Herhalde bunlar bir kötülük için gelmiþlerdir!” dedi.28
Ebu Es’ad gidip onun baþucuna dikildi, kýlýcýný sýyýrdý29 ve:“Þu Beyt’in Rabbine andolsun ki; ya Abdulmuttalib’e dað eteklerindeki
mülkünü geri vereceksin, ya da seni kýlýçtan geçireceðim!” dedi.30
Nevfel korktu31 ve:“Þu Beyt’in Rabbine andolsun ki; Abdulmuttalib’e, dað eteklerindeki
mülkünü geri verdim!” dedi. Orada bulunanlarý da buna þahit tuttu.32 Yapmýþ olduðu iþten dolayý da özür diledi. Abdulmuttalib’e karþý iyi dav-ranmaya baþladý.33
Bunun üzerine, Ebu Es’ad, Abdulmuttalib’e:“Haydi, kýzkardeþimin oðlu! Evine gidelim!” dedi.Abdulmuttalib’in evinde üç gün oturdu ve umre yaptý.34
Huzâalar, Hazrec oðullarýnýn Medine’den gelip Abdulmuttalib’e yardým ettiklerini görünce:
“Vallahi, þu vadide ondan daha güzel, daha nazik, uslu ve yumuþak huylu olan; insanlarý bozup helâk eden kötülüklerin her çeþidinden ondan daha uzak duran bir kimse görmedik.
Hazrecîlerden olan dayýlarý ona yardým ettiler.O, onlarýn oðlu olduðu gibi, bizim de oðlumuz bulunuyor. Çünkü,
onun dedesi Abdi Menaf, Huzâalarýn ulu kiþisi Huleyl b. Hubþiyye’nin kýzý Hubban’ýn oðludur.
Keþke ona biz yardým etmiþ, kendisiyle ittifak yapmýþ olsaydýk da, biz ondan yararlansaydýk, o da bizden yaralansaydý!” dediler.
Huzâalarýn ileri gelenleri, Abdulmuttalib’in yanýna vardýlar ve:“Ey Ebu Hâris! Sen, Neccar oðullarý cemaatinin oðlu olduðun gibi,
bizim de oðlumuzsun!35
26 Belâzurî, Ensâb, 1/70.27 Taberî, Târîh, 2/178.28 Belâzurî, Ensâb, 1/70.29 Taberî, Târîh, 2/178.30 Taberî, Târîh, 2/178.31 Belâzurî, Ensâb, 1/70, Taberî, Târîh, 2/179.32 Taberî, Târîh, 2/178, 179.33 Belâzurî, Ensâb, 1/70.34 Taberî, Târîh, 2/178.35 Belâzurî, Ensâb, 1/71.
708 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bizler, bu yerde komþularýz.36
Kureyþîlere karþý kalblerde olan hýnç ve kinleri, geçen günler öldürmüþ, yok etmiþ bulunuyor.37
Gel, seninle ittifak ve antlaþma yapalým” dediler.38
Bu teklif Abdulmuttalib’in hoþuna gitti.39 Huzâalarýn davetini hemen kabul etti.40
Abdulmuttalib’le Huzâalar Arasında İttifak Antlaşması Yapılışı
Benî Mâzin b. Adiyy b. Amr b. Luhayy’lardan:Verka’ b. Abduluzzâ,Süfyan b. Amr el-Kumeyrî,Ebu Biþr,Hacer b. Umeyr el-Kumeyrî,Hacer b. Abdi Menaf b. Dâtýr,Abduluzzâ b. Kutm el-Mustalakî, ve daha baþka ileri gelenlerle birlikte
geldiler.41
Abdulmuttalib de, yanýnda Muttalib oðullarýndan bazýlarý ile birlikte,Erkam b. Nadle b. Hâþim veEbu Sayfî b. Hâþim’in iki oðlu Dahhâk ve Amr olduðu halde, 7 kiþilik bir
heyetle42 Dârü’n-Nedve’ye girdiler.43
Birbirlerine yardým ve iyilik yapmak hususunda antlaþtýlar.44
Bu antlaþmada ne Abduþþems oðullarýndan bir kimse bulundu, ne de Nevfel!
Abdulmuttalib ile Huzâalar, aralarýnda bir de yazý yazýp, Kâbe’nin duvarýna astýlar.45
Yazýyý yazan, Ebu Kays b. Abdi Menaf b. Zühre b. Kilâb idi.46
Nevfel b. Abdi Menaf, bunu görünce; o da, bütün Hâþim oðullarýna karþý Abduþþems oðullarýyla ittifak ve antlaþma yaptý.47
36 Ýbn Sa’d, 1/85, Belâzurî, Ensâb, 1/71.37 Belâzurî, Ensâb, 1/71.38 Ýbn Sa’d, 1/85, Belâzurî, Ensâb, 1/71.39 Belâzurî, Ensâb, 1/71.40 Ýbn Sa’d, 1/85, Belâzurî, Ensâb, 1/71.41 Belâzurî, Ensâb, 1/71.42 Ýbn Sa’d, 1/85.43 Ýbn Sa’d, 1/85, Belâzurî, Ensâb, 1/71.44 Ýbn Sa’d, 1/85.45 Ýbn Sa’d, 1/85, Belâzurî, Ensâb, 1/71.46 Belâzurî, Ensâb, 1/71.47 Taberî, Târîh, 2/178, Halebî, 3/3.
709Mekke'nin Fethi
Abdulmuttalib; Huzâalarla yaptýðý bu antlaþmaya riayet edilmesini, oðlu Zübeyr’e, söylediði bir manzume ile sýký sýký vasiyet etti.
Zübeyr de bunu Ebu Talib’e, Ebu Talib de Hz. Abbas’a öylece vasiyet etti.48
Sözü geçen antlaþma yazýsý, kaynaklarýmýzdan bazýlarýnda kýsmen veya tamamen yazýlý bulunmaktadýr.49
Benî Bekrlerle Huzâalar Arasındaki Düşmanlık
Kureyþ müþriklerinin müttefiki olan Benî Bekrlerin, öteden beri Huzâa-larla aralarýnda düþmanlýk vardý.
Esved b. Rezn ed-Di’lî’nin müttefiki olan Benî Hadramîlerden Malik b. Abbâd adýndaki adam, ticaret maksadýyla yola çýkýp Huzâalarýn yurtlarýnýn ortasýna geldiði sýrada Huzâalar tarafýndan baskýna uðratýlarak öldürülmüþ ve malý da alýnmýþtý.
Bekr oðullarý da, buna karþý, Huzâalardan bir adamý öldürmüþlerdi.Ýslâmiyetin Mekke’de zuhurundan biraz önce, Huzâalar da, Benî Kina-
nelerin eþrafýndan, Benî Esved b. Rezn ed-Di’lîlerden Selma, Külsûm, Züeyb adlarýndaki üç kardeþi Arafat yanýndaki harem hudut belliklerinin yanýnda öldürmüþlerdi.
Cahiliye çaðýnda Benî Bekrlerden Esved b. Reznlere -baþkalarýna üstün tutulmalarý sebebiyle- kan bedelinin iki katý ödenirdi. Kendileri ise bunu bir kat olarak öderlerdi.
Benî Bekrlerle Huzâalar birbirlerine karþý böyle kinli ve hýnçlý bir tutum içindelerken, Ýslâmiyet araya girdi, onlarý ister istemez Hudeybiye musalahasýna kadar50 oyaladý.
Benî Bekrlerden Benî Di’llerin Huzâalardan Öç Almaya Niyetlenmeleri
Benî Bekr kabilesinden Benî Di’ller; Hudeybiye musalahasýyla birbir-lerine karþý güven içinde yaþamalarýný fýrsat bilerek, Benî Esved b. Rezn-lerden vaktiyle öldürülmüþ olan adamlarýnýn öcünü Huzâalardan almak istediler.51
48 Ýbn Sa’d, 1/85, 86, Belâzurî, Ensâb, 1/71, 72.49 Vâkýdî, Megâzî, 2/781, 782, Belâzurî, Ensâb, 1/71, 72, Halebî, 3/3, Ýmta’dan naklen Halebî, 3/4,
Zürkânî, 2/288, 289.50 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/31, 32, Vâkýdî, Megâzî, 2/781, Taberî, Târîh, 3/110, 111, İbn Hazm, Cevâ-
mi, s. 223, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/239.51 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/32, Taberî, Târîh, 3/111, İbn Hazm, Cevâmi, s. 223, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/239.
710 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Benî Di’llerin baþkaný ve kumandaný Nevfel b. Muaviye, bu yolda bazý giriþimlerde bulundu.
Ferve b. Hübeyretü’l-Kuþeyrî, Hicretin 7. yýlýnda umre yapmak üzere Mekke’ye gidince Kureyþ müþrikleriyle düþüp kalkmýþ, onlarýn Peygambe-rimiz Aleyhisselama karþý son derecede düþmanlýk beslediklerini görmüþ, Kureyþ müþrikleri ona:
“Ya senin görüþün nedir? Sen göçebe halkýn ulususun” diye sorduklarý zaman:
“Sizinle onun arasýndaki þu musalaha müddeti içinde dâvâmýzý halle-deceðiz. Bütün Araplarý kendimize çekeceðiz, sonra da, yurdunun ortasýnda onunla çarpýþacaðýz!” demiþ, Mekke’de bulunduðu müddetçe, Kureyþ müþ-rik lerinin danýþma meclislerine katýlmýþtý.
Nevfel b. Muaviye, Ferve’nin Mekke’den geldiðini ve Kureyþ müþriklerinin meclislerine katýlmýþ olduðunu iþitince, Ferve’nin çölüne indi.
Ferve, Kureyþ müþriklerine neler söylediðini, ona haber verdi.Nevfel:“O halde, ben sizde muhakkak bir şeyler bulacaðým demektir.Bizim için düþman, yurdu yakýn olandýr.Onlar, Muhammed’in heybesi gibidir! Ýþlerimizden bir harf bile onlara
gizli kalmaz!” dedi.Ferve:“Kim bunlar?” diye sordu.Nevfel:“Kim olacak? Huzâalardýr. Hayýrsýz, kötü Huzâalar! Muhammed’in sað
yanýna oturdular!” dedi.Ferve:“Bu da ne demek?” diye sordu.Nevfel:“Sen Kureyþîlerin Huzâalara karþý bize yardým etmelerini iste ve saðla!
Ötesine karýþma!” dedi.Ferve:“Ben size bu hususta yeterim!” diye söz verdikten ve Nevfel’e yardýmlarýný
saðlamak için Kureyþ müþriklerinin Safvan b. Ümeyye, Abdullah b. Rebia ve Süheyl b. Amr gibi ileri gelenleriyle buluþtuktan ve onlarýn aradaki muahedeyi bozmanýn akýbetinden korktuklarýný gördükten sonra, “Kureyþ kavminde iþ yok!” dedi.52
52 Vâkýdî, Megâzî, 2/730, 731.
711Mekke'nin Fethi
Huzâalara Saldırmak İçin Bahane Edilen Son Hadise
Huzâalarla Kinaneler arasýnda en son olarak þöyle bir hadise vuku buldu:
Kinanelerden Enes b. Züneym ed-Di’lî, bir gün, söylediði bir þiirle Pey-gamberimiz Aleyhisselamý hiciv ve tahkir edince, Huzâalardan bir genç kýzmýþ, vurup Enes’in baþýný yarmýþtý.
Benî Bekrler, Enes’in baþýnýn yarýlmasýný da, Huzâalardan öç almak için bahane etmiþlerdir.53
Kureyş Müşriklerinin Nüfâseleri Gizlice Destekleyerek Huzâaları Öldürtmeleri
Þaban ayýnýn baþýnda Benî Bekrlerden Nüfâse oðullarý, Kureyþ müþ-riklerinin eþrafýnýn yanlarýna gittiler.
Müdlic oðullarý ise, Hudeybiye muahedesi hükmünü bozmuþ olmaktan sakýndýklarý için, Benî Nüfâselerden uzak durdular.
Nüfâse oðullarý, düþmanlarý olan Huzâalara karþý, kendilerine adam ve silah vererek yardým etmelerini Kureyþ müþriklerinden istediler.
Huzâalarýn vaktiyle adamlarýný nasýl öldürmüþ olduklarýný anlattýlar.
Kureyþ müþriklerine, aralarýndaki akrabalýðý ve Hudeybiye muahedesin-de nasýl kendilerinin tarafýný tutup akd ve ahdlerine girdiklerini, Huzâalarýn ise Muhammed (Aleyhisselam)ýn akd ve ahdine girdiðini hatýrlattýlar.
Bütün Kureyþ müþriklerini bu iþe seðirtir ve çok istekli buldular.
Ebu Süfyan’a bu hususta danýþýlmamýþtý. Onun bu iþten haberi yoktu.
Kureyþ müþrikleri, Nüfâse ve Bekr oðullarýna, silah, at ve adamlar vere-rek yardým edeceklerini söylediler.
Yaptýklarý yardýmý, Huzâalar yüzünden doðabilecek sorumluluktan sakýndýklarý için, gizli gizli yaptýlar.
Huzâalar ise, muahede halinin gereði olarak, herhangi bir topluluðun baskýnýna uðramak endiþesinden uzak ve gafil bulunuyorlardý.
Öyle olmasaydý, düþmanlarýna karþý, hazýrlýklý ve tetikte bulu nur-lardý.54
53 Vâkýdî, Megâzî, 2/782, 783, Belâzurî, Ensâb, 1/353, Fütûh, 1/41, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/239, Ýmta’dan naklen Halebî, 3/4.
54 Vâkýdî, Megâzî, 2/783.
712 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Huzâalar, Mekke’nin aþaðý tarafýnda Vetir diye anýlan mevkide kendile-rine ait bir suyun baþýnda oturmakta idiler.55
Vetir; Arafat daðý ile Edam arasýndadýr.56
Edam da, Mekke’nin en meþhur vadilerindendir.57
Benî Bekr kabilesinden Benî Di’llerin baþkaný ve kumandaný Nevfel b. Muaviye idi.
Benî Bekrlerin hepsi ona tâbi deðillerdi.
Nevfel b. Muaviye; Benî Di’llerle Benî Bekrlerden kendisine tâbi olanlarý yanýna alarak Vetir’de sularý baþýnda oturan Huzâalara geceleyin birden baskýn yaptý. Huzâalardan birisini yakalayýp öldürdü.
Ýki taraf birbirleriyle çarpýþmaya baþladýlar.
Kureyþ müþrikleri de, Benî Bekrleri silahlarla,58 atlarla,59 kölelerle60 ve su ihtiyaçlarýný karþýlamakla desteklediler.61
Ýçlerinden bazýlarý da:
“Bizi þu gece karanlýðýnda hiç kimse görmez. Muhammed, bizim yaptýðýmýzý bilmez!” diyerek,62 geceleyin gizlice Benî Bekrlerin yanýnda çarpýþmaya katýldýlar.63
Kureyþ müþriklerinin ileri gelenlerinden olup, kendilerini bildirmemek için yüzlerini örterek64 gizlice çarpýþmaya katýlanlar arasýnda:
Safvan b. Ümeyye,65
Mikrez b. Hafs,
Huvaytýb b. Abduluzzâ,66
Ýkrime b. Ebu Cehil,
Süheyl b. Amr,67
55 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/31, 32.56 Yâkût, 2/361, Fîruzâbâdî, 2/158.57 Yâkût, 1/125.58 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/32, Taberî, Târîh, 3/111, İbn Hazm, Cevâmi, s. 224, Ýbn Seyyid, 2/164, Zehebî,
Târîh, s. 437, İbn Kesîr, Bidâye, 4/279.59 Vâkýdî, Megâzî, 2/783, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/239, İbn Kesîr, Bidâye, 4/278.60 Beyhakî, Sünen, 9/120.61 Belâzurî, Fütûh, 1/42.62 Beyhakî, Sünen, 9/233, İbn Kesîr, Bidâye, 4/278.63 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/32, Taberî, Târîh, 3/111, İbn Hazm, Cevâmi, s. 224, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/239,
Ýbn Seyyid, 2/164, Zehebî, Târîh, s. 437, İbn Kesîr, Bidâye, 4/279.64 Vâkýdî, Megâzî, 2/783, Ýbn Sa’d, 2/134.65 Vâkýdî, Megâzî, 2/783, Ýbn Sa’d, 2/134, Beyhakî, Sünen, 9/234, Ýbn Seyyid, 2/164, Zürkânî, 2/289.66 Vâkýdî, Megâzî, 2/783, Ýbn Sa’d, 2/134, Ýbn Seyyid, 2/164, Zürkânî, 2/289, 290.67 Beyhakî, Sünen, 9/234.
713Mekke'nin Fethi
Þeybe b. Osman... gibi kiþiler ve köleleri de bulunuyordu.68
Benî Bekrlerin baskýn gecesinde Huzâalardan ilk yakalayýp öldürdükle-ri kiþi Münebbih adýndaki kimse olup,69 kendisi çok korkak, yüreksiz bir kimse idi.
Benî Nüfâselerin baskýna geldiklerini, Münebbih ile onun Temim adýn-daki arkadaþý görmüþlerdi.
Münebbih, arkadaþýyla birlikte Huzâalarý uyarmaya giderlerken, ona:“Ey Temim! Sen kendini kurtarmaya bak!Bana gelince, vallahi, ben bir ölü gibiyimdir!Beni öldürseler de, býraksalar da birdir. Kalbim neredeyse duracak!”
dedi.Temim hemen kaçýp kurtuldu. Münebbih yakalanýp öldürüldü.70
Benî Bekrler, Kureyþ müþriklerinin yardýmlarýyla çarpýþmaya devam ederek Huzâalarý yerlerinden ayýrdýlar ve Harem’e kadar sürdüler.71
Harem sýnýrýný iþaretleyen dikilmiþ taþlara kadar çarpýþmaktan, onlarý öldürmekten geri durmadýlar.72
Harem sýnýrýna varýp dayanýnca, Benî Bekrler, kumandanlarýna:“Ey Nevfel! Biz Harem dahiline girmiþ bulunuyoruz! Allah’ýndan kork! Allah’ýndan kork!73
Sen Harem dahiline girdin!74 Harem’i helâlleþtirme!” dediler.75
Nevfel:“Aðýr bir söz amma, bugün benim için ilah yoktur!Ey Bekr oðullarý! Öcünüzü almaya bakýnýz!Vallahi, siz Harem’de hýrsýzlýk yaptýðýnýz (bunda bir sakýnca görme-
diðiniz) halde, orada öcünüzü almak için Huzâalarý ne diye öldüremeye-siniz!” dedi.76
Huzâalar geri çekile çekile Mekke’ye girdiler ve Huzâalardan Büdeyl b. Verkâ ile köle Râfi’in evlerine sýðýndýlar.77
68 Beyhakî, Sünen, 9/234, Zürkânî, 2/289.69 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/32.70 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/32, 33.71 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/32, Taberî, Târîh, 3/111, İbn Hazm, Cevâmi, s. 244, Ýbn Seyyid, 2/164,
Zehebî, Târîh, s. 437, İbn Kesîr, Bidâye, 4/279.72 Vâkýdî, Megâzî, 2/783.73 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/32, Vâkýdî, Megâzî, 2/783, Taberî, Târîh, 3/111, İbn Hazm, Cevâmi, s. 224,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/239, Ýbn Seyyid, 2/164, Zehebî, Târîh, s. 437, İbn Kesîr, Bidâye, 4/279.74 Vâkýdî, Megâzî, 2/783.75 Zehebî, Târîh, s. 437.76 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/32, Vâkýdî, Megâzî, 2/783, Taberî, Târîh, 3/111, İbn Hazm, Cevâmi, s. 224,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/239, Ýbn Seyyid, 2/164, Zehebî, Târîh, s. 437, İbn Kesîr, Bidâye, 4/279.77 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/33, Vâkýdî, Megâzî, 2/783, Taberî, Târîh, 3/111, İbn Hazm, Cevâmi, s. 224,
Ýbn Seyyid, 2/164, Zehebî, Târîh, s. 437, İbn Kesîr, Bidâye, 4/279.
714 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Büdeyl b. Verkâ’nýn evine sýðýnanlar, Huzâalardan kadýnlar, çocuklar ve zayýf kimselerdi.
Benî Bekrler, onlarý Büdeyl b. Verkâ’nýn evine sýðýnmak zorunda býrak-týlar.
Oraya sokuluncaya kadar da, onlarý öldürmekten geri durmadýlar.78 Bu hadise, Hudeybiye muahedesinden onyedi-onsekiz ay sonra idi.79
Kureyş Müşriklerinin Yaptıkları İşin Sonucunu Düşünerek Korkuya Düşmeleri
Benî Bekrleri geceleri gizlice desteklemiþ olan Kureyþ müþriklerinin ileri gelenleri, sabah karanlýðýnda gelip evlerine girmiþlerdi.80
Onlar, geceleyin yaptýklarý yardýmý hiç kimsenin görmediðini, bunu Peygamberimiz Aleyhisselamýn bilmediðini, bilemeyeceðini sanýyorlardý.81
Sabaha çýkýp da, Râfi’ ile Büdeyl’in evine sýðýnmýþ olan Huzâalardan yirmi erkeðin sýðýndýklarý evin kapýlarýnýn önünde boðazlanmýþ olduklarýný görünce, Kureyþ müþriklerinin akýllarý baþlarýndan gitti, yüreklerine korku düþtü. Yaptýklarýna çok piþman oldular.
Peygamberimiz Aleyhisselamla aralarýndaki mütareke ve muahedeyi bu tutum ve davranýþlarýyla bozmuþ olduklarýnýn anlaþýlacaðýný anladýlar.82
Ýbn Lût ed-Dî’lî, söylediði bir þiirde; Huzâalarý Râfi’ ve Büdeyl’in evleri-ne sokup onlara uzun günler geçirttiklerini, kendilerini koç boðazlar gibi boðazladýklarýný övünerek dile getirir.83
Beni Bekrler, Huzâalarý Budeyl ile Râfi’in evlerinde üç gün hapsettiler.84
Nevfel b. Muaviye’ye gizlice yardým eden Kureyþ müþriklerinden Süheyl b. Amr:
“Sana ve senin adamlarýna yaptýðýmýz yardýmý gördün!Huzâalardan sað kalýp da öldürmek istediðin kimseleri öldürme artýk!Biz onlar hakkýnda senin bu arzuna uyucu deðiliz! Onlarý bizim için
serbest býrak!” dedi.Nevfel:“Olur!” dedi ve serbest býraktý.
78 Musa b. Ukbe’den naklen Beyhakî, Sünen, 9/234, İbn Kesîr, Bidâye, 4/281.79 Beyhakî, Delâil, 5/6.80 Vâkýdî, Megâzî, 2/783.81 Vâkýdî, Megâzî, 2/783, 784, Beyhakî, Delâil, 5/6, Halebî, 3/4, Zürkânî, 2/290.82 Vâkýdî, Megâzî, 2/783, 784.83 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/34, Vâkýdî, Megâzî, 2/792.84 Vâkýdî, Megâzî, 2/792.
715Mekke'nin Fethi
Huzâalar çýkýp gittiler.
Kureyþ müþriklerinden Hâris b. Hiþam’la Abdullah b. Ebi Rebia; Safvan b. Ümeyye’ye, Süheyl b. Amr’a ve Ýkrime b. Ebu Cehil’e gidip:
“Sizin bu yaptýðýnýz þey o mütareke ve muahedeyi bozmaktýr!” diyerek, onlarý Benî Bekrlere yapmýþ olduklarý yardýmdan dolayý kýnadýktan sonra, Ebu Süfyan’ýn yanýna vardýlar.85
Ebu Süfyan, o sýrada, Þam’dan gelmiþ bulunuyordu.86
Hâris b. Hiþam’la Abdullah b. Ebi Rebia, ona:
“Bu, düzeltilmesi gereken bir iþtir.
Vallahi, bu iþ düzeltilmezse, muhakkak, Muhammed ashabýyla birlikte gelip bizi Mekke’den zorla sürer, çýkarýr!” dediler.
Ebu Süfyan, karýsý Hind binti Utbe’nin bir rüya gördüðünü söyledi ve:
“Doðrusu, o rüya benim hiç hoþuma gitmedi. Ben onu korkunç buldum: Onun baþýmýza bir kötülük getirmesinden korktum!” dedi.
Kendisine:
“Nasýl bir rüya imiþ bu?” diye sordular.
Ebu Süfyan:
“Hind, rüyasýnda Hacun’dan bir kanýn uzun müddet akýp Handeme daðýn da durduðunu, sonra da bu kanýn yok olup gittiðini görmüþ!” dedi.
Onlar da bu rüyadan hoþlanmadýlar ve:
“Kötü bir şey!” dediler.
Ebu Süfyan, iþin kendileri için hiç de iyilik getirmeyeceðini anlayýnca:
“Bu iþ, vallahi, ne içinde bulunduðum, ne de bir müddet bulunup býraktýðým bir iþtir. Bunun sorumluluðu, benim üzerime yüklenemez!
Vallahi, bu iþ ne bana danýþýlmýþtýr, ne de vukuunu iþittiðim zaman onu benimsemiþimdir!
Vallahi, Muhammed bize savaþ açar ve bütün bu iþleri benden sanýrsa, hakký vardýr!
Herhalde, bu iþi haber almadan önce Muhammed’in yanýna varýp müta-rekenin müddetini arttýrmak, muahedeyi yenilemek hususunda kendisiyle görüþmem gerekecek” dedi.87
Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh, onlara:
85 Vâkýdî, Megâzî, 2/784, Zürkânî, 2/290.86 Abdurrezzak, 5/374.87 Vâkýdî, Megâzî, 2/785.
716 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Benim bu hususta bir görüþüm ve kanaatim vardýr ki, ona göre; Muhammed sizin için savaþtan daha kolay olan üç þeyden birini seçmekte sizi serbest býrakacak, onlardan birini seçtiðiniz takdirde özrünüzü kabul edecek, size savaþ açmayacaktýr” dedi.
Müþrikler:“Nedir bu þeyler?” diye sordular.Abdullah b. Sa’d:“Ya Huzâalardan, öldürülen yirmiüç kiþinin kan bedellerinin gönderil-
mesini, yahut aramýzdaki muahedeyi bozan kimselerle ittifak ve iliþkinin kesilmesini, ya da size karþý savaþýlmasýný kabul edersiniz!
Bunlardan hangisi elinizden gelir?” dedi.Süheyl b. Amr:“Benî Nüfâseler hakkýndaki ahd ve akdden geri durmak, bize hepsinden
kolay gelir!” dedi.Þeybe b. Osman:“Benî Nüfâselere kýzdýn da, dayýlarýn olan Huzâalarý korudun! Onlarý öldürmek bizim için daha hayýrlý, daha kolaydýr!” dedi.Kurata b. Abdi Amr:“Hayýr! Vallahi, biz ne kan bedeli öderiz, ne de Nüfâseler hakkýndaki
ahd ve akdimizden el çekeriz!Fakat, biz onunla [Muhammed Aleyhisselamla demek istiyor!] savaþýrýz!”
dedi.Ebu Süfyan:“Bu görüþ, hiçbir þey deðildir!Bizim için yerinde ve uygun olan görüþ; ‘Kureyþîler ahdi bozmak
veya mütareke süresini kesmekle suçlanýyorsa, bunu bizim rýza ve muvafakatýmýzý almadan, bize danýþmadan bir cemaat yapmýþsa, bundan bize ne?’ diyerek inkâr yolunu tutmaktýr!” dedi.
Kureyþ müþrikleri:“Yerinde olan görüþ iþte budur! Daha baþkasý yok!” dediler.88
Bütün olan bitenleri inkâr yoluna saptýlar.Ebu Süfyan:“Ben bu iþte hiç bulunmadým. Bu hususta benimle bir görüþme de
yapýlmadý.
88 Vâkýdî, Megâzî, 2/787, 788, Zürkânî, 2/290.
717Mekke'nin Fethi
Doðrusu, yaptýðýnýz bu iþi ben hiç beðenmedim! Size bundan dolayý karanlýk bir gün geleceðini sanýyorum!” dedi.
Kureyþ müþrikleri, Ebu Süfyan’a:“Sen Muhammed’e git!89 Muahedeyi yenile! Halkýn arasýný bul!90
Vallahi, biz muahedeyi bozmadýk! Çarpýþma yapmadýk! Ancak, onlara yardým ettik: Onlarýn su ihtiyaçlarýný karþýladýk!” dediler.91
Bununla beraber, Huzâalara karþý Benî Bekrlere yaptýklarý yardýmla muahede hükmünü bozmuþ olmaktan da korktular durdular.92 Çok piþman oldular.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn, savaþmadýkça, kendilerini býrak ma ya-caðýný anladýlar.93
Huzâaların Yardım Dileklerini Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’den Cevaplayışı
Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcesi Hz. Meymûne binti Hâris’in bildirdiðine göre; Peygamberimiz Aleyhisselam, onun evinde gecelediði ve namaz için kalkýp abdest aldýðý sýrada, üç kere:
“Lebbeyk! Lebbeyk! Lebbeyk! (Davetine icabet ediyorum! Davetine ica-bet ediyorum! Davetine icabet ediyorum!)”
Üç kere de:
“Nusirte! Nusirte! Nusirte! (Sen yardým olundun gitti! Sen yardým olun-dun gitti! Sen yardým olundun gitti!)” buyurdu.
Hz. Meymûne:
“Sen sanki bir insanla konuþuyorsun! Yanýnda bir kimse mi var?” diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Þu Ka’b oðullarýnýn recez okuyucusu, feryad ederek bana sesleniyor ve imdatlarýna yetiþmemi istiyor! Kendilerine karþý Kureyþîlerin Benî Bekrlere yardým ettiklerini söylüyor!” buyurdu.94
Peygamberimiz Aleyhisselam, hadisenin vuku bulduðu gecenin sabahýnda da, Hz. Âiþe’ye:
89 Vâkýdî, Megâzî, 2/788.90 Ebu Yusuf, s. 212, Belâzurî, Fütûh, 1/44.91 Belâzurî, Fütûh, 1/44.92 Ebu Yusuf, s. 212.93 Vâkýdî, Megâzî, 2/784, 785.94 Vâkýdî, Megâzî, 2/784, 785.
718 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Huzâalarda bir hadise çýktý!” buyurdu.95
Hz. Âiþe:“Yâ Rasûlallah! Kýlýç kendilerini yok etmiþken, Kureyþîler, seninle
aralarýndaki muahedeyi bozmaya mý kalkýþtýlar dersin?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onlar, Allah’ýn olmasýný dilediði iþ için, muahedeyi bozdular!” buyurdu.Hz. Âiþe:“Yâ Rasûlallah! Bu iþ hayýrlý mýdýr, yoksa zararlý mýdýr?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýrlýdýr!” buyurdu.96
Huzâaların Medine’ye Gelişi
Aradan üç gün geçmiþ, Peygamberimiz Aleyhisselam halka sabah nama-zýný kýldýrmýþtý.97
Arkasý halka dönük olarak Mescidde oturuyordu.Kureyþ müþriklerinin Benî Bekrleri gizlice desteklemesi ile Benî Bekrler
Huzâalarý yenip onlardan öldüreceklerini öldürdükleri ve böylece Pey-gamberimiz Aleyhisselamla aralarýndaki ahd ve misaký bozduklarý zaman, Amr b. Sâlim el-Huzâî,98 yanýna Huzâalardan kýrk süvari alarak, baþlarýna gelenleri anlatmak ve yardýmýný dilemek üzere99 Medine’ye, Peygamberi-miz Aleyhisselamýn yanýna geldi ve baþucunda durdu.100
Amr b. Sâlim, þairdi.101
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelince, söylemiþ olduðu þiirini okumasýna izin istedi. Peygamberimiz Aleyhisselam izin verince, þiirini okudu.
Okuduðu þiirinde meal olarak þöyle diyordu:“Ey Rabbim! Ben, bizim babamýzla onun babasý arasýndaki eski ittifaký
anýyor ve yardýmýný diliyorum!O zaman, biz doðurucu (ana) mevkiinde idik. Sen ise oðul mevkiinde
idin (bizden doðdun).102
95 Vâkýdî, Megâzî, 2/784, 785.96 Vâkýdî, Megâzî, 2/784, 785.97 Taberânî, Mu’cemu’s-sagîr, 2/73, Kastallânî, Mevâhib, 1/192, Diyarbekrî, 2/77.98 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/36.99 Vâkýdî, Megâzî, 2/789, Ýbn Sa’d, 2/134.100 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/36.101 Ýbn Sa’d, 4/293.102 Abdi Menaf oğullarýnýn annesi de, Kusayy’ýn annesi de Huzâalardandý.
719Mekke'nin Fethi
Sonra, Müslüman olduk ve sana yardýmdan el çekmedik!Öyleyse, Allah’ýn sana hazýrlamýþ olduðu yardýmla, bize yardým et, des-
tek ol!Allah’ýn kullarýný çaðýr, acele gelip imdadýmýza yetiþsinler!Ýçlerinde Allah’ýn Resûlü de olduðu; yapýlan zulme öfkesinden renkten
renge girdiði, savaþmaya hazýrlandýðý ve büyük bir ordunun baþýna geçmiþ bulunduðu halde, denizler gibi köpükler saçarak akýp gelsinler!
Çünkü, Kureyþîler sana verdikleri sözde durmadýlar; seninle yaptýklarý en saðlam misaký bozdular: Bizi Mekke’nin aþaðý tarafýndaki yerimizde gözetlediler, gafil avladýlar. Halbuki, onlar hem çok zayýf ve önemsiz, hem de sayýca çok az idiler.
Benim kimseyi yardýma çaðýrmayacaðýmý, çaðýramayacaðýmý san dýlar.103
Bizi Vetir’de, geceleyin uykuda iken, birden baskýna uðrattýlar.Bizi, Müslüman olduðumuz halde, rükû ve sücud halinde iken öldür-
düler!”104
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Siz bu hususta kimi suçluyor, suçlu buluyorsunuz?” diye konuþtu.Amr b. Sâlim:“Benî Bekrleri!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hepsini mi?” diye sordu.Amr b. Sâlim ve yanýndakiler:“Hayýr! Suçladýðýmýz, onlarýn amca oðullarý Benî Nüfâselerdir! Kavmin
baþkaný da, Nevfel b. Muaviyetü’d-Di’lîdir!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu, Benî Bekrlerden bir kabiledir.Ben Mekkelilere adam gönderip bu iþi onlara soracak, kendilerini bazý
hususlarý seçmekte muhayyer kýlacaðým!” buyurdu.105
Þair Hassân b. Sabit de, söylediði bir þiirde, Benî Ka’blardan (Huzâ-alardan) birçok kiþilerin kýlýçlarý kýnlarýna sokulu olduðu halde Mekke Bathâ’sýnda öldürülüp býrakýldýklarýný açýklar.106
103 Yahut: “Sen kimseyi yardýma çağýramayacaksýn sandýlar” (Ebu Yusuf, s. 213).104 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/36, 37, Ebu Yusuf, s. 213, Vâkýdî, Megâzî, 2/789, Belâzurî, Ensâb, 1/353,
354, Taberî, Târîh, 3/111, Taberânî, Mu’cemu’s-sagîr, 2/74, Beyhakî, Delâil, 5/6, 7, Ýbn Abdilberr, 3/1175, 1176, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/240, Ýbn Seyyid, 2/164, 165, Zehebî, Târîh, s. 437, İbn Kesîr, Bi-dâye, 4/278, Ýbn Kayyým, 2/178, 179.
105 Vâkýdî, Megâzî, 2/786, Zürkânî, 2/292.106 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/40, Taberî, Târîh, 3/113, İbn Kesîr, Bidâye, 4/283.
720 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Öldürülenler, yirmi107 veya yirmiüç kiþi idi.108
Peygamberimiz Aleyhisselam, Amr b. Sâlim’in þiirini dinledikten sonra, ridasýnýn eteðini toplayarak ayaða kalktý ve kalkarken de:
“Eðer kendime yardým ettiðim þeylerle Benî Ka’blara yardým etmezsem, ben de yardým görmeyeyim!109
Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a andolsun ki; kendimi ve ev halkýmý koruduðum þeylerle, bunlarý da koruyacaðým!110
Huzâalar bendendir, ben de Huzâalardaným!111
Ey Amr b. Sâlim! Sen yardým olundun gitti!” buyurdu.O sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselama, gökte bir bulut göründü.112
Gök, gürlemeðe baþladý.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu gök gürlemesi, Benî Ka’blara (Huzâalara) yardýma iþarettir.113 Bu
bulut, yaðmur yaðdýrýrcasýna Benî Ka’blara yardým olunacaðýna iþarettir” buyurdu.114
Hz. Âiþe’nin bildirdiðine göre; Peygamberimiz Aleyhisselam Benî Ka’b-lara (Huzâalara) yapýlana o kadar kýzmýþtý ki, o güne kadar, hiç bu kadar kýzdýðý görülmemiþti.115
Kureyş Müşriklerine Mektup Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kureyþ müþriklerine bir yazý gönderdi.
Gönderdiði yazýsýnda þöyle buyurdu:
“...Bundan sonra derim ki; siz ya Benî Bekrlerle olan ittifakýnýzdan vazgeçersiniz, ya da Huzâalardan öldürülmüþ olanlarýn diyetlerini (kan bedellerini) ödersiniz!
Bunlardan birini yerine getirmeyecek olursanýz, sizinle çarpýþacaðýmý bildiririm!”116
107 Vâkýdî, Megâzî, 2/784, Halebî, 3/4.108 Vâkýdî, Megâzî, 2/784, Halebî, 3/4, Zürkânî, 2/290.109 Vâkýdî, Megâzî, 2/791, Ýbn Sa’d, 2/134.110 Abdurrezzak, 5/374.111 Halebî, 3/5.112 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/37, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/7, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/240, Ýbn
Seyyid, 2/165, Zehebî, Târîh, s. 437 İbn Kesîr, Bidâye, 4/279, Ýbn Kayyým, 2/179.113 Ebu Yusuf, s. 213.114 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/37, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/7, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/240, Ýbn
Seyyid, 2/165.115 Heysemî, 6/161, Ýbn Hacer, Metâlib, 4/240, 241.116 Ýbn Hacer, Metâlib, 4/243.
721Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselamýn bu mektubunu, Kureyþ müþriklerine, ashabdan Damrâ götürdü.
Damrâ, Kureyþ müþriklerine, kendilerinin üç þeyden birini seçmekte muhayyer býrakýldýklarýný; ya öldürülen Huzâalarýn kan bedellerini öde-mek veya Benî Bekr ve Benî Nüfâselerle olan ittifak, ahd iliþkilerini kesmek zorunda bulunduklarýný, ya da Hudeybiye muahedesini bozan kötülükleri yüzünden kendileriyle çarpýþýlacaðýný kendilerine teblið etti.117
Kurata b. Abdi Amr b. Nevfel b. Abdi Menaf:“Benî Bekrler, uðursuz, yaramaz bir kavimdir.118
Benî Bekrlerden Nüfâseler de, yoksulluk ve darlýk içindedirler.119
Huzâalardan öldürülenlerin kan bedellerini biz ödeyemeyiz. Bunu öde-meye kalkmak, bizde tüy tozak býrakmaz!120
Nüfâselerle ittifak ve ahd iliþkilerimizi kesmemize gelince; Araplar için-de, Nüfâseler kadar þu Beytullah’ý hac ve ziyaret eden, Beytullah’ý tâzime onlar kadar özenen bir kavim yoktur.
Onlar, bizim müttefiklerimizdir.121
Biz, onlarla olan ittifak ve iliþkilerimizi kesmeyiz.122
Fakat, biz onunla [Muhammed Aleyhisselamla demek istiyor] sava þa-caðýmýzý bildirelim!” dedi.
Damrâ, hemen geri dönüp, Kureyþ müþriklerinin söylediklerini Peygam-berimiz Aleyhisselama haber verdi.
Kureyþ müþrikleri, elçiyi bu biçimde reddettiklerine piþman oldular.Hudeybiye muahedesini yenilemek üzere, Ebu Süfyan b. Harb’i Pey-
gamberimiz Aleyhisselama gönderdiler.123 Ebu Süfyan’a:“Muahedeyi yenile. Mütareke süresini de uzat” dediler.124
Ebu Süfyan Medine Yolunda
Ebu Süfyan, azadlýsýyla birlikte iki hayvana binip Medine’ye doðru hýzla yol almaya baþladý.
117 Vâkýdî, Megâzî, 2/786, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, s. 8, s. 40, Zürkânî, 2/292.118 Ýbn Hacer, Metâlib, 4/243.119 Vâkýdî, Megâzî, 2/786, Zürkânî, 2/292.120 Vâkýdî, Megâzî, 2/786, Ýbn Hacer, Metâlib, 4/243, Zürkânî, 2/292.121 Vâkýdî, Megâzî, 2/786, 787, Zürkânî, 2/292.122 Vâkýdî, Megâzî, 2/787, Ýbn Hacer, Metâlib, 4/243, Zürkânî, 2/292.123 Vâkýdî, Megâzî, 2/787, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/44, Zürkânî, 2/292.124 Vâkýdî, Megâzî, 2/791.
722 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mekke’den yola çýkýp Peygamberimiz Aleyhisselama doðru gidenlerin ilkinin kendisi olduðunu sanýyordu.125
Amr b. Sâlim ve arkadaþlarýndan sonra, Büdeyl b. Verkâ da, Huzâalar-dan bazýlarýyla birlikte, Medine’ye, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldiler126 ve Peygamberimiz Aleyhisselama seslendiler.
Peygamberimiz Aleyhisselam o sýrada yýkanýyordu. Onlara:
“Sizin davetinize icabet ediyorum!” buyurdu.127
Büdeyl b. Verkâ, Kureyþ müþriklerinin yardýmlarýyla Benî Bekrlerin Huzâalarý nasýl öldürdüklerini Peygamberimiz Aleyhisselama haber verdik-ten sonra, Mekke’ye dönmek üzere Medine’den ayrýldý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabýna:“Ebu Süfyan, Hudeybiye muahedesini saðlamlaþtýrmak ve mütareke
süresini uzatmak için yanýnýza gelmek üzere bulunuyor gibidir!128 Fakat, istediðini elde edemeden, öfke ile geri dönüp gidecektir!” buyurdu129
Amr b. Sâlim ile arkadaþlarý, Ebvâ’ya gelince, daðýlýp yoldan sapmýþlar, sahile doðru gitmiþlerdi.
Büdeyl ile arkadaþlarý ise, yola devam ettiler.130
Usfan’da Ebu Süfyan’la karþýlaþtýlar.Ebu Süfyan, onun Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýndan geldiðini
sanýyordu ve kendisine:“Ey Büdeyl! Nereden geliyorsun?” diye sordu.131
Sorusunu Büdeyl’in yanýndakilere de yöneltti ve:“Bana Yesrib’den (Medine’den) haber veriniz?” dedi.Onlar:“Bu hususta bizde bilgi yok!” dediler.Ebu Süfyan, onlarýn bu iþi gizli tuttuklarýný anladý.Kendilerine:“Yesrib hurmasýndan, yanýnýzda var mý? Biraz da bize yedirseniz olmaz
mý?” diye sordu.
125 Vâkýdî, Megâzî, 2/784, 786.126 Beyhakî, Delâil, 5/7, 8, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/240, Zehebî, Târîh, s. 437, 438.127 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241.128 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/37, Taberî, Târîh, 3/112, İbn Hazm, Cevâmi, s. 224, Beyhakî, Delâil, 5/7,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn Seyyid, 2/165, Zehebî, Târîh, s. 438, İbn Kesîr, Bidâye, 4/280.129 Vâkýdî, Megâzî, 2/791, Halebî, 3/6.130 Vâkýdî, Megâzî, 2/791.131 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/37, 38, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/8, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241,
Ýbn Seyyid, 2/165, Zehebî, Târîh, s. 438, İbn Kesîr, Bidâye, 4/280.
723Mekke'nin Fethi
“Hayýr!” dediler.132
Ebu Süfyan, daha açýk olarak:“Ey Büdeyl! Muhammed’in yanýna vardýn mý?” diye sordu.Büdeyl:“Hayýr!133 Þu vadinin içindeki Huzâalarýn yanýna gitmiþtim.134
Oradaki Huzâa ve Ka’blar arasýnda bir kýtâl hadisesi üzerine çýkan anlaþmazlýðý düzeltip giderdim!” dedi.
Ebu Süfyan:“Vallahi, ben senin iyi bir arabulucu olduðunu bilmiyordum!” dedi.Sonra, onlarla birlikte öðle sohbeti ve dinlenmesi yaptý.Büdeyl ile arkadaþlarý kalkýp Mekke’ye doðru yol almaya baþladýlar.135
Ebu Süfyan:“Eðer Büdeyl Medine’den geliyorsa, muhakkak, hayvaný hurma çekirdeði
yemi yemiþtir” dedi.136
Kalkýp onlarýn konak yerlerine,137 Büdeyl’in devesinin çöktüðü yere vardý. Devesinin dýþkýsýný alýp ezdi. Ýçinde, hurma çekirdeði yemi bulun-duðunu gördü.138
Konak yerlerinde de, Medine’nin kuþ gagalarýna benzeyen meþhur hurmasýnýn çekirdeklerini buldu.139
“Allah’a yemin ederim ki; Büdeyl, Muhammed’in yanýndan geliyor!” dedi.140
Büdeyl ile arkadaþlarý, hadise gününün sabahýnda Mekke’den çýkýp Medine’ye gitmiþlerdi.141
Ebu Süfyan’ın İşlenilen Cinayeti Gözardı Etmeye Çabalayışı
Ebu Süfyan Medine’ye gelip kýzý Ümmü Habibe’nin evine girdi. Ki, Ümmü Habibe, Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcesi idi.
132 Vâkýdî, Megâzî, 2/791, 792.133 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Vâkýdî, Megâzî, 2/792, Taberî, Târîh, 3/112, Ýbn Seyyid, 2/165.134 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Taberî, Târîh, 3/112.135 Vâkýdî, Megâzî, 2/792.136 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Taberî, Târîh, 3/112, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn Seyyid, 2/165.137 Vâkýdî, Megâzî, 2/792.138 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/8, Ýbn Seyyid, 2/165, Zehebî,
Târîh, s. 438, İbn Kesîr, Bidâye, 4/280.139 Vâkýdî, Megâzî, 2/792.140 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/8, Ýbn Seyyid, 2/165, Zehebî,
Târîh, s. 438, İbn Kesîr, Bidâye, 4/280.141 Vâkýdî, Megâzî, 2/792.
724 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Süfyan Peygamberimiz Aleyhisselamýn döþeðine oturmak isteyince, Hz. Ümmü Habibe döþeði hemen dürüp babasýný onun üzerine oturtmadý.
Ebu Süfyan:“Ey kýzcaðýzým! Sen bu döþeði mi benden esirgedin, yoksa beni mi bu
döþekten esirgedin; anlayamadým!” dedi.Hz. Ümmü Habibe:“Hayýr! Bu, Resûlullah Aleyhisselamýn döþeðidir!142 Müþrik onun üze-
rine oturamaz!143
Sen müþriksin! Necissin! Bunun için, seni onun döþeðine oturtmak iste-medim!” dedi.
Ebu Süfyan:“Vallahi, ey kýzcaðýzým! Benim evimden ayrýldýktan sonra sana kötülük
gelmiþ! Sen kötüleþmiþsin!” dedi.144
Hz. Ümmü Habibe:“Hayýr! Allah bana kötülüðü deðil, Ýslâmiyeti nasip etti!Sen ise, iþitmez, görmez, taþtan yontulmuþ puta hâlâ tapýp duruyorsun!?Babacýðým!Senin gibi, Kureyþîlerin ulusu ve yaþlýsý olan kiþi145 nasýl olur da Ýslâ-
miyete uzak kalýr?!” dedi.146
Ebu Süfyan:“Yazýklar olsun sana! Demek, ben senden bunu da (bu azarý da) mý
iþitecektim ha?!Ben atalarýmýn tapageldiklerini býrakacaðým da, Muhammed’in dinine
mi tâbi olacaðým?!” dedi.147
Hz. Ümmü Habibe’nin evinden çýkýp gitti.148
Doðruca Mescide, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna vardý.149
Ebu Süfyan, kýzý Hz. Ümmü Habibe’nin yaptýklarýný ve kendisinin de ona:“Sen o býraktýðým gibi kalmamýþsýn. Araplýðý býrakmýþsýn!” dediðini anlattý.
142 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Vâkýdî, Megâzî, 2/792, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/8, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn Seyyid, 2/165, Zehebî, Târîh, s. 438, İbn Kesîr, Bidâye, 4/280.
143 Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2 s. 42.144 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Vâkýdî, Megâzî, 2/791, 793, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/8,
İbn Hazm, Cevâmi, s. 225, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn Seyyid, 2/165, Zehebî, Târîh, s. 438, İbn Kesîr, Bidâye, 4/280, Ýbn Kayyým, 2/179.
145 Vâkýdî, Megâzî, 2/793, Halebî, 3/7, Zürkânî, 2/293.146 Zürkânî, 2/293.147 Vâkýdî, Megâzî, 2/793, Halebî, 3/7.148 Halebî, 3/7, Zürkânî, 2/293.149 İbn Hazm, Cevâmi, s. 225, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 42, Zürkânî, 2/293.
725Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselam, gülümseyerek, ona:“Yâ Ebâ Hanzale! Sen demek ona böyle söyledin hâ?” buyurmakla
yetindi.150
Ebu Süfyan:“Yâ Muhammed! Ben Hudeybiye barýþýnda bulunamamýþtým.O muahedeyi berkiþtir ve mütareke müddetimizi de uzat!151
Gel! Aramýzdaki muahedeyi bir yazý ile yenileyelim?” dedi.152
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Ebu Süfyan! Sen bunun için mi geldin?” diye sordu.Ebu Süfyan:“Evet!” dedi.153
Peygamberimiz Aleyhisselam:Biz, o aramýzdaki ahd üzerinde duruyoruz!154 Yoksa, siz bir hadise
çýkarýp onu bozdunuz mu?” buyurdu.155
Ebu Süfyan:“Allah korusun!156 Hayýr! Öyle bir şey olmamýþtýr!157
Biz, ahdimizin ve barýþýmýzýn üzerinde duruyoruz. Biz, ona ne aykýrý davranýþta bulunuruz, ne de onu deðiþtiririz” dedi.158
Peygamberimiz Aleyhisselam da:“Biz de, Hudeybiye gününde yaptýðýmýz mütareke ve musalahanýn
üzerinde duruyoruz! Ona ne aykýrý davranýþta bulunuruz, ne de onu deðiþtiririz!” buyurdu.159
Ebu Süfyan muahedeyi yenilemek hususundaki dileðini tekrarladý.160
Fakat, Peygamberimiz Aleyhisselam ona hiçbir cevap vermedi.161
Bundan sonra, Ebu Süfyan, Hz. Ebu Bekir’in yanýna gitti ve Peygambe-rimiz Aleyhisselamla konuþmasýný istedi162 ve:
150 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 122.151 Vâkýdî, Megâzî, 2/792, Beyhakî, Delâil, 5/10, Halebî, 3/7, Zürkânî, 2/293.152 Zührî, Megâzî, s. 87, Abdurrezzak, 5/374.153 İbn Kesîr, Bidâye, 4/281.154 Zührî, Megâzî, s. 87, Abdurrezzak, 5/374.155 Zührî, Megâzî, s. 87, Vâkýdî, Megâzî, 2/792, Abdurrezzak, 5/374, Beyhakî, Delâil, 5/10, İbn Kesîr,
Bidâye, 4/281.156 Vâkýdî, Megâzî, 2/792, İbn Kesîr, Bidâye, 4/281, Halebî, 3/7, Zürkânî, 2/293.157 Abdurrezzak, 5/374.158 İbn Kesîr, Bidâye, 4/281, Halebî, 3/7, Zürkânî, 2/293.159 Vâkýdî, Megâzî, 2/792, Halebî, 3/7, Zürkânî, 2/293.160 Halebî, 3/7, Zürkânî, 2/293.161 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Taberî, Târîh, 3/112, İbn Hazm, Cevâmi, s. 225, Beyhakî, Delâil, 5/8,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn Seyyid, 2/165, Zehebî, Târîh, s. 438, Ýbn Kayyým, 2/179.162 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/8, İbn Hazm, Cevâmi, s. 225,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn Seyyid, 2/165, 166, Zehebî, Târîh, s. 438.
726 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Ey Ebu Bekir!163 Aramýzdaki muahedeyi yenile!164 Mütareke müdde-timizi uzat!165 Halkýn arasýný bul!” dedi.166
Hz. Ebu Bekir:
“Ben bu iþi yapamam!167 Bu, bana ait bir iþ deðildir. Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne ait bir iþtir.168
Sen Ömer’le de buluþ!” dedi.169
Ebu Süfyan:“Öyleyse, beni himayeye alýr ve bunu halkýn içinde açýklar mýsýn?” diye
sordu.170
Hz. Ebu Bekir:“Biz, ancak Resûlullah Aleyhisselamýn himaye ettiðini himaye edebili-
riz!” dedi.171
Ebu Süfyan, Hz. Ebu Bekir’den sonra, Hz. Ömer’e gitti.172
Ona da, Hz. Ebu Bekir’e söylediði gibi söyledi:173
“Muahedeyi yenile, halkýn arasýný düzelt!” dedi.174
Hz. Ömer:“Demek muahedeyi bozdunuz hâ?175
Eðer ondan yeni bir şey kalmýþsa, Allah onu da yok etsin!176
Onun saðlam,177 bitiþik178 olan tarafý varsa, Allah onu da kesip atsýn.179
Ben sizin için mi Resûlullah Aleyhisselama gidip þefaat dileyeceðim?180 Ben mi bu iþi yapacaðým?!181
163 Ebu Yusuf, s. 212.164 Ebu Yusuf, s. 212, Belâzurî, Fütûh, 1/42.165 Belâzurî, Fütûh, 1/42, Halebî, 3/7.166 Ebu Yusuf, s. 212, Belâzurî, Fütûh, 1/42.167 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/8, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn
Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 438, Ýbn Kayyým, 2/179.168 Ebu Yusuf, s. 212.169 Belâzurî, Fütûh, 1/42.170 Vâkýdî, Megâzî, 2/793, Halebî, 3/7, Zürkânî, 2/293.171 Vâkýdî, Megâzî, 2/793, Beyhakî, Delâil, 5/10, Halebî, 3/7, Zürkânî, 2/293.172 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Vâkýdî, Megâzî, 2/793, Taberî, Târîh, 3/112.173 Ebu Yusuf, s. 212, Vâkýdî, Megâzî, 2/793.174 Belâzurî, Fütûh, 1/42.175 Ebu Yusuf, s. 212.176 Ebu Yusuf, s. 212, Belâzurî, Fütûh, 1/42, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282.177 Ebu Yusuf, s. 212.178 Belâzurî, Fütûh, 1/42, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282.179 Ebu Yusuf, s. 212, Belâzurî, Fütûh, 1/42, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282.180 Beyhakî, Delâil, 5/8, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Zehebî, Târîh, s. 438, İbn Kesîr, Bidâye, 4/280, Ýbn
Kayyým, 2/179.181 İbn Hazm, Cevâmi, s. 225.
727Mekke'nin Fethi
Vallahi, ben küçücük bir karýncadan baþkasýný bile bulamasam, yine, ondan yararlanmaya çalýþýr, sizinle çarpýþýrým!” dedi.182
Ebu Süfyan, Hz. Ömer’den bu sözleri iþitince:“Sen de akrabalarýndan kötülükle cezalanasýn!183
Vallahi, kavmine karþý senin kadar katý ve kötü davranan görmedim!” dedi.184
Kendi kendine de:“Ben bugünkü gibi çetin bir gün görmedim!Bir kavim bir kavme karþý baþka bir kavmi silah ve yiyeceklerle destekle-
yecek olursa, muahedeyi bozmuþ olacaklarý tabiîdir!” diyerek söylendi.185
Ebu Süfyan, Hz. Osman’a gitti ve:“Þu cemaat içinde, bana akrabalýk yönünden senden daha yakýn bir
kimse yoktur.Sen þu mütarekeyi uzat ve muahedeyi yenile! Çünkü, sahibin seni hiçbir
zaman reddetmez!Vallahi, ben Muhammed’in ashabýna yaptýðý kadar çok ikram yapan
hiçbir kimse görmemiþimdir” dedi.Hz. Osman:“Ben ancak Resûlullah Aleyhisselamýn himayesinde bulunaný himaye
edebilirim!” dedi.186
Ebu Süfyan, Ensarýn ileri gelenlerinden Sa’d b. Ubâde’nin yanýna vardý ve:“Ey Ebu Sabit! Sen ikimizin arasýndaki dostluðu biliyorsun!Ben senin için Mekke Haremimizde bir himayeciyim!Sen þu memleketin (Medine’nin) ulu kiþisisin!Ýki taraf halkýný himayene al, mütareke müddetini uzat!” dedi.Sa’d b. Ubâde:“Ey Ebu Süfyan! Ben ancak Resûlullah Aleyhisselamýn himayesinde
olanlarý himaye edebilirim.Resûlullah Aleyhisselama karþý hiç kimse himayeye alýnamaz!” dedi.187
Ebu Süfyan, bundan sonra, Hz. Ali’nin evine gitti.
182 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Vâkýdî, Megâzî, 2/793, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/8, 10, İbn Hazm, Cevâmi, s. 225, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 438, İbn Kesîr, Bidâye, 4/280, Ýbn Kayyým, 2/179.
183 Vâkýdî, Megâzî, 2/793, Beyhakî, Delâil, 5/10, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282, Halebî, 3/7, Zürkânî, 2/293.184 Belâzurî, Fütûh, 1/42.185 Ebu Yusuf, s. 212.186 Vâkýdî, Megâzî, 2/793, Beyhakî, Delâil, 5/10, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282, Halebî, 3/7, Zürkânî, 2/293.187 Vâkýdî, Megâzî, 2/794, Zürkânî, 2/293.
728 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
O sýrada, Hz. Fâtýma Hz. Ali’nin yanýnda bulunuyor ve henüz bir çocuk olan Hz. Hasan da önlerinde gezip duruyordu.188
Ebu Süfyan:“Ey Ali! Þu cemaat içinde akrabalýk yönünden bana en yakýn olan sen-
sin! Ben bir iþ için gelmiþtim.Umduðumu elde edemeden, geldiðim gibi geri dönüp gideceðim.Resûlullaha gidip benim için þefaatçi ol!189 Araya girip, kavmine karþý
himayeci ol. Onlar için, muahede ve mütareke yazýsýný yenilet!190
Ýki taraf arasýnda himayeci, arabulucu ol da, Muhammed’le mütareke müddetinin uzatýlmasýný konuþup saðla!” dedi.191
Hz. Ali:“Bu, bana ait bir iþ deðildir. Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne ait bir iþtir.192
Allah senin iyiliðini versin ey Ebu Süfyan! Vallahi, Resûlullah Aleyhis-selam bir iþe karar verdi mi,193 onu muhakkak yapar.194
Resûlullah Aleyhisselama ait bir iþ hakkýnda ben hüküm veremem!195
Biz bu iþ hakkýnda onunla da konuþamayýz.196
Hiç kimse, onun istemediði þeyi konuþamaz!” dedi.197
Ebu Süfyan, Hz. Fâtýma’ya dönerek:“Ey Fâtýma! Sen, kavminin kadýnlarý arasýnda büyüklüðünü gösterecek
bir iþ yapmak istemez misin?” dedikten sonra, ona da Hz. Ali’ye söylediði gibi söyledi198 ve:
“Sen iki taraf halkýný himayene alýp uzlaþtýrsan da, Araplar içinde büyük kadýnlarýn hayýrlýsý olsan olmaz mý?” dedi.199
Hz. Fatýma:“Ben ancak bir kadýným!” dedi.
188 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/8, İbn Hazm, Cevâmi, s. 225, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn Kayyým, 2/179.
189 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Taberî, Târîh, 3/112, Beyhakî, Delâil, 5/8, Ýbn Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 438, İbn Kesîr, Bidâye, 4/280, Ýbn Kayyým, 2/179.
190 Zührî, Megâzî, s. 87, Abdurrezzak, 5/375.191 Vâkýdî, Megâzî, 2/794.192 Ebu Yusuf, s. 212.193 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Vâkýdî, Megâzî, 2/794, Taberî, Târîh, 3/112, İbn Hazm, Cevâmi, s. 225,
Beyhakî, Delâil, 5/8, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241.194 Vâkýdî, Megâzî, 2/794.195 Zührî, Megâzî, s. 87, Abdurrezzak, 5/375.196 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, Taberî, Târîh, 3/112, İbn Hazm, Cevâmi, s. 225, Beyhakî, Delâil, 5/8,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 438, İbn Kesîr, Bidâye, 4/280.197 Vâkýdî, Megâzî, 2/794.198 Ebu Yusuf, s. 212.199 Zührî, Megâzî, s. 87, Abdurrezzak, 5/375.
729Mekke'nin Fethi
Ebu Süfyan:“Senin himayeci olman caizdir.200 Nitekim, kýzkardeþin (Zeyneb),
Ebu’l-Âs b. Rebi’i himayesine almýþtý.201 Bunu Muhammed de caiz görmüþtü.202 Buna aykýrý davranýlmamýþtýr” dedi.203
Hz. Fâtýma:“Bu, bana ait bir iþ deðildir. Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne ait bir iþtir.204
Ben Resûlullah Aleyhisselama ait bir iþ hakkýnda hüküm veremem” dedi.205
Bunun üzerine, Ebu Süfyan:“Ey Muhammed’in kýzý! Þu yavrucuðuna emretsen de, iki taraf halk
arasýnda himayeci olduðunu söylese olmaz mý?O, böyle yaparsa, kendisi, zamanýn sonuna kadar Araplarýn ulusu olur!”
dedi.Hz. Fâtýma:“Vallahi, benim bu yavrum ne halk arasýnda himayeci olacak yaþa
gelmiþtir, ne de Resûlullah Aleyhisselama karþý bir kimse himayeye alýna-bilir!” dedi.206
Ebu Süfyan, Hz. Ali’ye dönerek:“Ey Hasan’ýn babasý! Bana karþý, iþlerin çok zorlaþmýþ olduðunu görü-
yorum.Sen bana bir öðüt ver!207 Senin bu husustaki görüþün nedir? Zorlaþmýþ
bulunan þu iþimi bir kolaylaþtýr!Sence, benim için yararlý olabilecek iþi, çareyi bana emret!” dedi.208
Hz. Ali:“Ben þu gündeki kadar, senin gibi, ne yapacaðýný þaþýrmýþ bir adam
görmedim.209
Vallahi, ben senin için yararlý olabilecek bir şey bilmiyorum.
200 Vâkýdî, Megâzî, 2/793.201 Zührî, Megâzî, s. 87, 88, Vâkýdî, Megâzî, 2/793, Abdurrezzak, 5/375.202 Vâkýdî, Megâzî, 2/793.203 Zührî, Megâzî, s. 88, Abdurrezzak, 5/375.204 Ebu Yusuf, s. 212.205 Zührî, Megâzî, s. 88, Abdurrezzak, 5/375.206 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, 39, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/8, 9, İbn Hazm, Cevâmi, s.
225, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 438.207 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, 39, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/9, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241,
Ýbn Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 439, Ýbn Kayyým, 2/179.208 Vâkýdî, Megâzî, 2/794.209 Ebu Yusuf, s. 212.
730 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Fakat, sen Benî Kinanelerin ulu kiþisisin!Kalk, iki taraf halkýný uzlaþtýrmak için himayene aldýðýný ilân et! Sonra
da yurduna çek git!210 Halkýn arasýný bul!” dedi.211
Ebu Süfyan:“Bunun benim için bir yarar saðlayacaðýný sanýyor musun?” diye sordu.Hz. Ali:“Hayýr! Vallahi, yarar saðlayacaðýný pek sanmýyorum.Fakat, senin için, bundan baþka, yapýlacak bir şey de bulamýyorum!”
dedi.212
Ebu Süfyan:“Sen doðru söyledin! Ben bunu yapmalýyým!” dedi.213
Bunun üzerine, Ebu Süfyan, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mescidine gidip ayakta dikilerek:
“Ey insanlar! Ben iki taraf halkýný ahd ve emaným altýna aldým!214
Vallahi, benim bu ahdime hiç kimsenin muhalefet edeceðini sanmý-yorum.215
Muahedeyi yeniledim, halkýn arasýný bulacaðým!” dedi.216
Böyle derken de, sað elini sol elinin üzerine koydu.217
Sonra da, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna vardý ve:“Ey Muhammed! Sen benim bu eman ve himaye taahhüdümü zannet-
mem ki reddedesin!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Ebu Süfyan! Bunu sen söylüyorsun! (Bu, senin sözündür!)” buyur-
du.218
Ebu Süfyan, devesine binip Mekke’ye döndü.219
Ebu Süfyan’ýn Mekke’ye dönüþü gecikince, Kureyþ müþrikleri:
210 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/38, 39, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/9, İbn Hazm, Cevâmi, s. 225, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/241, Ýbn Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 439, Ýbn Kayyým, 2/179.
211 Ebu Yusuf, s. 212.212 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Vâkýdî, Megâzî, 2/794, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/9, İbn
Hazm, Cevâmi, s. 225, Ýbn Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 439, Ýbn Kayyým, 2/179.213 İbn Kesîr, Bidâye, 4/282.214 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Vâkýdî, Megâzî, 2/794, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/11, Ýbn Esîr,
Kâmil, 2/241, Ýbn Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 439, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282, Ýbn Kayyým, 2/179.215 Beyhakî, Delâil, 5/11, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282, Halebî, 3/8, Zürkânî, 2/293.216 Belâzurî, Fütûh, 1/42.217 Ebu Yusuf, s. 212, Belâzurî, Fütûh, 1/42.218 Vâkýdî, Megâzî, 2/794, Ýbn Sa’d, 2/134.219 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Vâkýdî, Megâzî, 2/795, Taberî, Târîh, 3/113, İbn Hazm, Cevâmi, s. 225,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/242, Ýbn Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 439, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282.
731Mekke'nin Fethi
“Vallahi, onun Muhammed’e gizlice tâbi olduðunu ve Müslümanlýðýný gizli tuttuðunu sanýyoruz!” diyerek, onu suçlamaya baþlamýþlardý.
Ebu Süfyan, geceleyin Mekke’ye varýp evine girince, karýsý Hind:
“Kavmin seni Müslüman oldu diye suçlayýncaya kadar, orada tutuldun kaldýn.
Kalýþýný kavminin yanýna baþarýyla dönmek için uzattýnsa, deðer!” dedi.
Ebu Süfyan, olan bitenleri haber verip:
“Ali’nin dediðini yapmaktan baþkasýna yol bulamadým!” deyince, Hind ona:
“Sen Kureyþ kavminin iyilikten uzaklaþtýrýlmýþ, kötüleþmiþ bir elçisi oldun” diyerek hakaret etti.
Ebu Süfyan, sabaha çýkýnca, Ýsaf ve Nâile putlarýnýn yanýnda baþýný kazýtýp onlara kurban kestikten sonra:
“Ben, babamýn üzerinde öldüðü þeyden, ölünceye kadar sizinle birlikte bulunmaktan ayrýlmayacaðým” diyerek kurbanýn kanýný putlarýn baþlarýna sürdü.
Bunun üzerine, Kureyþ müþrikleri onun Müslüman olmadýðýný anladýlar, kendisini suçlamaktan vazgeçtiler.220
Kureyþ müþrikleri, Ebu Süfyan’a:
“Gerinde ne haber var?221 Muhammed’den bize bir yazý getirdin mi? Yahut mütareke müddetini uzatabildin mi? Ya da, onun bize savaþ açmamasýný saðlayabildin mi?222 Ne getirdin bize?” diye sordular.
Ebu Süfyan:
“Ben, kalbleri bir tek kalb haline gelmiþ bir kavmin yanýndan geliyorum.
Vallahi, onlardan yarar umduðum, küçük büyük, kadýn erkek hiçbirini býrakmaksýzýn, hepsiyle konuþtum.
Onlardan bir şey koparmayý baþaramadým!223
Muhammed’in yanýna vardým, kendisiyle konuþtum. Vallahi, bana hiç-bir cevap vermedi.
Sonra, Ebu Kuhâfe’nin oðluna (Ebu Bekir’e) gittim. Onda da bir hayýr bulmadým.
220 Vâkýdî, Megâzî, 2/795, Zürkânî, 2/293.221 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Vâkýdî, Megâzî, 2/795, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/11, Ýbn
Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 439, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282.222 Vâkýdî, Megâzî, 2/795, Zürkânî, 2/293.223 Zührî, Megâzî, s. 88, Abdurrezzak, 5/375.
732 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sonra, Hattab’ýn oðluna (Ömer’e) gittim. Onu düþmandan daha düþman buldum!
Sonra, Ali’nin yanýna vardým. Kendisini kavmin en yumuþaðý buldum.Ali bana bir şey iþaret etti. Ben de onu yaptým.Vallahi, o yaptýðým þeyin bana bir yararý olur mu, yoksa olmaz mý, bil-
miyorum” dedi.Kureyþ müþrikleri:“O sana neyi emretti?” diye sordular.Ebu Süfyan:“Bana insanlarýn arasýnda ahd ve eman vermemi emretti. Ben de onu
yaptým” dedi.Kureyþ müþrikleri:“Muhammed buna icazet, izin verdi mi?” diye sordular.Ebu Süfyan:“Hayýr!224
Ben, bunu yaptýktan sonra Muhammed’in yanýna vardým ve:‘Ben iki taraf halkýný, uzlaþtýrmak için, himayeme aldým. Zannetmem ki,
sen bu himayeye alýþýmý reddedesin!’ dedim.Bana:‘Ey Ebu Süfyan! Ey Hanzale’nin babasý! Bunu sen söylüyorsun “Bu,
senin sözündür!” dedi ve bundan baþka bir şey söylemedi” dedi.225
Kureyþ müþrikleri:“Yazýklar olsun sana! Vallahi, adam (Ali) sana oyun etmiþ, seninle
eðlenmekten baþka bir şey yapmamýþ!Yaptýðýn þey sana bir yarar saðladý, bir iþine yaradý mý?” dediler.Ebu Süfyan:“Hayýr! Bir yarar saðlamadý. Fakat, vallahi, bundan baþka da, yapacak
bir şey bulamadým” dedi.226
Kureyþ müþrikleri:“Demek, sen hiçbir þey yapamamýþsýn!227 Bize hiçbir þey getire me-
miþsin.228
224 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/9, Ýbn Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 439, Ýbn Kayyým, 2/179, 180.
225 Vâkýdî, Megâzî, 2/795, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282, Diyarbekrî, 2/78, Halebî, 3/8, Zürkânî, 2/293.226 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Vâkýdî, Megâzî, 2/795, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/9, Ýbn
Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 439, Ýbn Kayyým, 2/180.227 Zührî, Megâzî, s. 88, Abdurrezzak, 5/375.228 İbn Hazm, Cevâmi, s. 225, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 42.
733Mekke'nin Fethi
Vallahi, biz bugün dönen elçi gibi baþarýsýz hiçbir elçi görmedik.229
Sen bize ne savaþ haberi getirdin ki savaþa hazýrlanalým, ne barýþ haberi getirdin ki güvenlik içinde bulunalým!” dediler.230
Acele Sefer Hazırlığına Girişilişi ve Bunun Gizli Tutuluşu
Ebu Süfyan, dönüp Mekke’ye gittikten sonra, Peygamberimiz Aleyhisse-lam, kendisinin sefer hazýrlýðýný görmesi için Hz. Âiþe’ye emir verdi.231
“Sefer hazýrlýðýmý yap! Bunu hiç kimseye söyleme!232 Ýþini gizli tut!” buyurdu.233
Hiç kimse, ne için hazýrlanýldýðýný bilmiyordu.234
Hz. Ebu Bekir, kýzý Hz. Âiþe’nin evine gitmiþti.O sýrada, Hz. Âiþe, Peygamberimiz Aleyhisselam için sevýk, un ve hur-
madan yol azýðý hazýrlamakla uðraþýyordu.235
Hz. Ebu Bekir:“Ey kýzcaðýzým! Resûlullah Aleyhisselam sefer hazýrlýklarýný görmenizi
mi size emretti?” diye sorduHz. Âiþe:“Evet!236 Resûlullah Aleyhisselam, kendisi için yol, sefer hazýrlýðý yap-
mamý bana emretti” dedi.237
Hz. Ebu Bekir:“Sence, nereye gitmek istiyor olabilir?” diye sordu.238
Hz. Âiþe:“Vallahi, bilmiyorum!” dedi.239
Hz. Ebu Bekir, kendi kendine:
“Vallahi, þu Benî Asfarlar (Rumlar)la savaþ zamanýnda Resûlullah Aley-hisselam nereye gitmek istiyor ola?!240
229 Ebu Yusuf, s. 212.230 Ebu Yusuf, s. 212, Belâzurî, Fütûh, 1/42.231 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Vâkýdî, Megâzî, 2/796, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/11, Ýbn
Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 439, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282, Ýbn Kayyým, 2/180.232 Ebu Yusuf, s. 212.233 Vâkýdî, Megâzî, 2/796.234 Taberânî, Mu’cemu’s-sagîr, 2/73, Kastallânî, Mevâhib, 1/192, Diyarbekrî, 2/77.235 Vâkýdî, Megâzî, 2/796.236 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Vâkýdî, Megâzî, 2/796.237 Ebu Yusuf, s. 213.238 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Taberî, Târîh, 3/113.239 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Vâkýdî, Megâzî, 2/796, Taberî, Târîh, 3/113, Taberânî, Mu’cemu’s-sa-
gîr, 2/73, Ýbn Kayyým, 2/180, Kastallânî, Mevâhib, 1/192.240 Taberânî, Mu’cemu’s-sagîr, 2/73, Heysemî, 6/163, Diyarbekrî, 2/78.
734 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Resûlullah Aleyhisselam, bir sefere niyetlenseydi, bizim de hazýrlan-mamýzý bildirirdi” dedi.
Hz. Âiþe:
“Bilmiyorum. Belki Benî Süleymlere gitmek istiyor, belki Sakîflere git-mek istiyor, belki de Hevâzinlere gitmek istiyor olabilir” dedi.
O sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam içeri girdi.
Hz. Ebu Bekir:
“Yâ Rasûlallah! Sefere mi çýkmak istiyorsun?” diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Evet!” buyurdu.
Hz. Ebu Bekir:
“Ben de hazýrlanayým mý?” diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Evet!” buyurdu.
Hz. Ebu Bekir:
“Nereye gitmek istiyorsun yâ Rasûlallah?241 Sanýrým ki; Benî Asfarlarýn (Rumlarýn) üzerine gitmek istiyorsundur” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Hayýr!” buyurdu.
Hz. Ebu Bekir:
“Yoksa, Necd halkýnýn üzerine mi gitmek istiyorsun?” diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Hayýr!” buyurdu.
Hz. Ebu Bekir:
“Öyleyse, Kureyþîlerin üzerine gitmek istiyorsundur” diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Evet!242 Kureyþîlerin üzerine gideceðim ey Ebu Bekir! Bunu gizli tut!” buyurdu ve hemen hazýrlanmasýný emretti.
Hz. Ebu Bekir:“Yâ Rasûlallah! Onlarla senin aranda bir mütareke müddeti belirlenmiþ
deðil miydi?” dedi.243
241 Vâkýdî, Megâzî, 2/796.242 Musa b. Ukbe’den naklen Beyhakî, Sünen, 9/234, İbn Kesîr, Bidâye, 4/282, Halebî, 3/10.243 Vâkýdî, Megâzî, 2/796, Beyhakî, Sünen, 9/234, İbn Kesîr, Bidâye, 4/283.
735Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sen onlarýn Benî Ka’blara (Huzâalara) yaptýklarýný iþitmedin mi?244
Hudeybiye muahede ve mütarekesinin hükmüne riayetsizlik edenlerin ilki onlar oldu.245 Onlar ahdlerine vefasýzlýk ettiler ve muahedelerini bozdular.
Ben de onlarla savaþacaðým!Sana söylediðim þeyi gizli tut, açýða vurma!” buyurdu.Kimi Peygamberimiz Aleyhisselamýn Þam’a gitmek istediðini, kimi
Sa kîf lere gitmek istediðini, kimisi de Hevâzinlere gitmek istediðini saný-yordu.246
Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabýna sefer için hazýrlanmalarýný emretti ve fakat, önce, nereye gidileceðini gizli tuttu, açýklamadý.247
Sonra, Mekke’ye doðru gidileceðini bildirdi.248
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’ye giden dað yollarýný ve geçitleri nöbetçilerle tuttu.249 Hz. Ömer’i de, nöbetçiler üzerinde denetçi olarak görev lendirdi.
Hz. Ömer, dað yollarý ve geçitler üzerinde dönüp dolaþmakta250 ve nöbetçilere:
“Rastlayacaðýnýz, gizlice Mekke’ye geçip gitmek isteyen hiçbir kimseyi býrakmayacaksýnýz! Onlarý geri çevireceksiniz!” demekte, hiç kimsenin Mekke’ye gitmesine meydan vermemekte idi.251
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Allah’ým! Yurtlarýna ansýzýn varýp kavuþuncaya kadar, Kureyþîlerin
casus ve habercilerini tut, görmez ve iþitmez et! Kureyþîlerin gözlerini baðla! Beni birdenbire görsünler!” diyerek dua etti.252
Peygamberimiz Aleyhisselam, çöl halkýna, Medine çevresindeki Müslü-manlara ve her tarafa davetçiler gönderip:
“Allah’a ve ahiret gününe imaný olan, Ramazan’da Medine’de hazýr bulunsun!” diyerek, onlarý sefere katýlmaya davet etti.
244 Beyhakî, Sünen, 9/234, İbn Kesîr, Bidâye, 4/283.245 Ebu Yusuf, s. 213.246 Vâkýdî, Megâzî, 2/796.247 Ýbn Sa’d, 2/134.248 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Vâkýdî, Megâzî, 2/797, Taberî, Târîh, 3/113, İbn Hazm, Cevâmi, s. 225,
Beyhakî, Delâil, 5/12, Ýbn Kayyým, 2/180, Diyarbekrî, 2/78 Halebî, 3/79.249 Ebu Yusuf, s. 213, Vâkýdî, Megâzî, 2/796, Ýbn Sa’d, 2/134, Halebî, 3/10.250 Vâkýdî, Megâzî, 2/796.251 Vâkýdî, Megâzî, 2/796, Halebî, 3/10.252 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, 40, Vâkýdî, Megâzî, 2/796, Taberî, Târîh, 3/112, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/244,
Ýbn Seyyid, 2/166, Zehebî, Târîh, s. 439, İbn Kesîr, Bidâye, 4/283.
736 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Esmâ b. Hârise ile Hind b. Hârise’yi Eslemlere gönderdi. Bunlar, Eslem-lere:
“Resûlullah Aleyhisselam, Ramazan’da Medine’de bulunmanýzý size emrediyor!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Cündüb b. Mekîs ile Râfi’ b. Mekîs’i Cüheynelere gönderdi.
Bunlar, Ramazan’da Medine’de hazýr bulunmalarýný Cüheynelere emret-tiler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ýmâ’ b. Rahasa ile Ebu Rühm Külsûm b. Husayn’ý Benî Husaynlara, Benî Gýfârlara, Benî Damrâlara;
Ma’kýl b. Sinan ile Nuaym b. Mes’ud’u Eþca’lara;Bilal b. Hâris ile Abdullah b. Amr el-Müzenî’yi Müzeynelere;Haccac b. Ilâtü’s-Sülemî ile Irbaz b. Sâriye’yi Benî Süleymlere;Biþr b. Süfyan ile Büdeyl b. Verkâ’yý Benî Ka’blara (Huzâalara) gönderdi.253
Huzâî b. Abdi Nühm, Müzeyneleri yanýna alarak Revhâ’da;Abdullah b. Malik, Gýfârîleri yanýna alarak Sukyâ’da;Kudâme b. Sümâme, Benî Süleymleri yanýna alarak Kudeyd’de;Sa’d b. Cessâme, Benî Leysleri yanýna alarak Kedid’de;254
Benî Ka’blar da Kudeyd’de; gelip Peygamberimiz Aleyhisselamýn ordularýna katýlacaklardý.
Eslemler, Cüheyneler, Eþca’lar ve daha baþka Arap kabileleri Medine’ye geldiler.
Ebu Ýnebe kuyusunda ordugâh kuruldu, toplanýldý.255
Toplananlarýn mevcudu 10.000 idi.256
Mevcudun 12.000 kiþi olduðu rivayeti de vardýr.257
Medine’den 10.000 kiþi ile çýkýlmýþ, 2.000’i yolda gelip katýlmýþtý.258
Muhacirlerlerle Ensardan, sefere katýlmayan kimse yoktu.259
Muhacirlerin sayýsý 700 idi, yanlarýnda da 300 at vardý.Ensarýn sayýsý 4.000 idi, yanlarýnda da 500 at vardý.260
253 Vâkýdî, Megâzî, 2/799.254 Yakubî, 2/58.255 Vâkýdî, Megâzî, 2/799, 800.256 Zührî, Megâzî, s. 86, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Vâkýdî, Megâzî, 2/801, Ýbn Sa’d, 2/135, Buhârî,
Sahîh, 5/90, Taberî, Târîh, 3/114, 122 Beyhakî, Delâil, 5/21, İbn Hazm, Cevâmi, s. 226, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/244, Ýbn Seyyid, 2/167, İbn Kesîr, Bidâye, 4/285, Ýbn Kayyým, 2/180, Heysemî, 6/164, Kastallânî, Mevâhib, 1/194, 195, Diyarbekrî, 2/80.
257 Beyhakî, Delâil, 5/26, Zehebî, Târîh, s. 433, İbn Kesîr, Bidâye, 4/285, Heysemî, 6/170, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/3, Kastallânî, Mevâhib, 1/194, Halebî, 3/13, Zürkânî, 2/298.
258 Kastallânî, Mevâhib, 1/194, Zürkânî, 2/298.259 Diyarbekrî, 2/80, Halebî, 3/13.260 Vâkýdî, Megâzî, 2/800, Halebî, 3/13.
737Mekke'nin Fethi
Müzeynelerin sayýsý 1.000 idi261 veya sayýlarý 1.300 olup,262 yanlarýnda 100 at vardý.263
Eslemlerin sayýsý 400 idi,264 yanlarýnda 30 at vardý.265
Cüheynelerin sayýsý 800 idi266 veya 700267 veya 1.000 idi268 veya 1400 idi.269 Yanlarýnda da, 50 at vardý.270
Gýfârîlerin sayýsý 400 idi.271
Süleymlerin sayýsý 900272 veya 1.000273 veya 1.400274 veya 1.800 idi.275
Diðerleri, Muhacirlerden ve Ensardandý.
Kays, Esed, Temim ve baþka kabilelerden de, gelip mücahidler arasýna katýlanlar vardý.276
Peygamberimiz Aleyhisselam, Medine’de yerine Ebu Rühm Külsûm b. Husayn’ý vekil býraktý.277
Abdullah b. Ümmi Mektum’un vekil býrakýldýðý da rivayet edilir.278 Sanýldýðýna göre; Abdullah b. Ümmi Mektum imamlýkla, Ebu Rühm de idarî iþlerle görevlendirilmiþti.279
Hâtıb’ın Kureyş Müşriklerine Harekât Durumunu Bir Yazı İle Bildirmeye Yeltenişi
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekke üzerine yürüyeceði sýrada, ashabdan Hâtýb b. Ebi Beltea, Mekkeli müþriklere bir yazý yazarak,
261 Vâkýdî, Megâzî, 2/800, Taberî, Târîh, 3/122, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 42 Halebî, 3/13.262 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/63, Taberî, Târîh, 3/122, İbn Hazm, Cevâmi, s. 227.263 Vâkýdî, Megâzî, 2/800, Halebî, 3/13.264 Vâkýdî, Megâzî, 2/800, Taberî, Târîh, 3/122, İbn Hazm, Cevâmi, s. 227, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks.
2, s. 42, Halebî, 3/13.265 Vâkýdî, Megâzî, 2/800, Halebî, 3/13.266 Vâkýdî, Megâzî, 2/800.267 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/63, Taberî, Târîh, 3/122, İbn Hazm, Cevâmi, s. 227.268 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/63.269 Taberî, Târîh, 3/122.270 Vâkýdî, Megâzî, 2/800, Halebî, 3/13.271 Taberî, 3/122, İbn Hazm, Cevâmi, s. 227, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/244, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 42.272 Vâkýdî, Megâzî, 2/812.273 Vâkýdî, Megâzî, 2/812, 813, İbn Hazm, Cevâmi, s. 227.274 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/244.275 Heysemî, 6/177.276 Taberî, Târîh, 3/122, İbn Hazm, Cevâmi, s. 227, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/244, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks.
2, s. 42.277 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Taberî, Târîh, 3/114, Beyhakî, Delâil, 5/20, İbn Hazm, Cevâmi, s. 226, Ýbn
Esîr, Kâmil, 2/242, Ýbn Seyyid, 2/167, Zehebî, Târîh, s. 441, İbn Kesîr, Bidâye, 4/285.278 Ýbn Sa’d, 2/135.279 Ýbn Hacer’den naklen Zürkânî, 2/298.
738 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselamýn bu husustaki kararýný bildirmek iste-di.280
Hâtýb; yazýsýný, Safvan b. Ümeyye, Süheyl b. Amr ve Ýkrime b. Ebu Cehi-l’e verilmek üzere yazdý ve yazýsýnda þöyle dedi:
“Resûlullah Aleyhisselam; gazaya çýkacaðýný halka bildirdi.Kendisinin sizden baþkasýna gitmek isteyeceðini sanmýyorum.Size gönderdiðim yazýmla, yanýnýzda benim bir iyilik ve minnet elimin
bulunmasýný arzu ettim.”281
Baþka rivayetlere göre, Hâtýb mektubunda þöyle dedi:“Peygamber (Aleyhisselam); geceler gibi karaltýlý, seller gibi akan asker-
leri ile size doðru yönelmiþ geliyor!Allah’ a yemin ederim ki; o size yalnýz baþýna bile gelecek olsa, Allah,
muhakkak yardým edip onu size galip kýlacaktýr.Çünkü, Allah ona yaptýðý va’dini yerine getiricidir!Hiç þüphesiz, Allah onun dostu ve yardýmcýsýdýr.”“Muhammed Peygamber (Aleyhisselam), amma size karþý, amma siz-
den baþkasýna karþý, savaþmaya hazýrlanmýþ bulunuyor.Hazýrlýklý ve uyanýk olunuz!”282
“Hâtýb b. Ebi Beltea’dan:Resûlullah (Aleyhisselam), sizin üzerinize yürümek istiyor!Tedbirinizi alýnýz!”283
“Muhammed Aleyhisselam, kesin olarak sizin üzerinize yürümek üze-redir!”284
“Bundan sonra, derim ki:Muhammed (Aleyhisselam) kesin olarak sizin üzerinize yürümek istiyor.Tedbirinizi alýnýz! Hazýrlanýnýz!”285
Bazý ravilerin bu yazý muhtevasýný kýsaltarak nakletmiþ olduklarý gözö-nünde tutulunca, yukarýdaki yazýlarda geçen sözlerin hepsinin Hâtýb’ýn yazýsýnda yer almýþ olduðu kabul edilebilir.286
280 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/40, Vâkýdî, Megâzî, 2/797, Ahmed b. Hanbel, 1/79, Buhârî, Sahîh, 5/89, Belâzurî, Ensâb, 1/354, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/16, İbn Hazm, Cevâmi, s. 226, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/242, Ýbn Seyyid, 2/167, Zehebî, Târîh, s. 439, İbn Kesîr, Bidâye, 4/283, Ýbn Kayyým, 2/180, Heysemî, 6/162, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 42.
281 Vâkýdî, Megâzî, 2/798, Aynî, 14/255, Kastallânî, Mevâhib, 1/194, Halebî, 3/11, Zürkânî, 2/298.282 Süheylî, 7/86, Kurtubî, 18/50, İbn Kesîr, Bidâye, 4/284, Aynî, 14/255, Kastallânî, Mevâhib, 1/194,
Diyarbekrî, 2/79, Halebî, 3/11.283 Vâhidî, s. 282, Zemahþerî, 4/88, Nesefî, 4/245, Aynî, 14/255.284 Ebu Davud, 3/48.285 Beyhakî, Sünen, 9/147.286 Halebî, 3/11, 12.
739Mekke'nin Fethi
Mektubun Kureyş Müşriklerine Bir Kadınla Gönderilişi
Hâtýb b. Ebi Beltea, Kureyþ müþriklerine yazdýðý mektubu bir kadýna vermiþti.
Rivayete göre; kadýn, Müzeynelerdendi.287 Müzeynelerin de Arc halkýndan, Kenud adýnda bir kadýndý.288
Kendisi, Ebu Amr b. Sayfî b. Hiþam (Hâþim) b. Abdi Menaf’ýn289 yahut Ebu Leheb’in290 azadlý cariyesi olup, Sâre diye anýlýrdý.
Sâre Medine’ye geldiði sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam Mekke’yi fetih hazýrlýðýyla uðraþýyordu.291
Sâre’ye:“Sen Müslüman olarak mý geldin?” diye sordu.Sâre:“Hayýr!” dedi.292
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Öyleyse, sen ne için geldin?” diye sordu.Sâre:“Sizler köle azadlayýcýlarsýnýz, aþiret sahibisiniz!293
Köle azadlayýcýlar Bedir günü ölüp gittiler.294 Ben son derecede muhtaç duruma düþtüm. Bana yiyecek ve binecek
veresiniz, beni giydirip kuþatasýnýz diye yanýnýza geldim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Tagannilerin, þarký söylemelerin, aðýt yakmalarýn seni ihtiyaçtan
kurtarmadý mý?” diye sordu.Sâre:“Yâ Muhammed! Kureyþliler, kendilerinden birçok kimseler öldü rül-
düðünden beri, þarký dinlemeyi býraktýlar.295 Bedir vak’asýndan sonra, benden bir şey söylememi isteyen olmadý.296 Ben de þarký söylemeyi, aðýt yakmayý býraktým” dedi.297
287 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/40, Vâkýdî, Megâzî, 2/797, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/16, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/242, İbn Kesîr, Bidâye, 4/283, Diyarbekrî, 2/79.
288 Vâkýdî, Megâzî, 2/798, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/242, Aynî, 14/255, Diyarbekrî, 2/79.289 Zemahþerî, 4/88, Vâhidî, s. 281, Kurtubî, 18/51, Nesefî, 4/245, Aynî, 14/255.290 Yakubî, 2/58.291 Vâhidî, s. 282, Zemahþerî, 4/88, Kurtubî, 18/51, Nesefî, 4/245, Aynî, 14/255.292 Zemahþerî, 4/88, Kurtubî, 18/51, Nesefî, 4/245, Aynî, 14/255.293 Zemahþerî, 4/88, Vâhidî, s. 282, Kurtubî, 18/51.294 Zemahþerî, 4/88, Kurtubî, 18/51, Aynî, 14/245.295 Vâkýdî, Megâzî, 2/860.296 Diyarbekrî, 2/78.297 Belâzurî, Ensâb, 1/361.
740 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam, Abdulmuttalib oðullarýný, Sâre’ye yardýma teþvik etti.
Onlar da hemen onu giydirip kuþattýlar. Bir de hayvan bulup kendisini bindirdiler, yol azýðýný da koydular.
Hâtýb b. Ebi Beltea, Sâre’nin yanýna vardý. Ona on dinar (altýn lira) ile bir elbise verdi.298 Bunlar, Kureyþ müþriklerine yazdýðý mektubu onlara ulaþtýrma ücreti idi.
Hâtýb, Sâre’ye:“Bunu, elinden geldiði kadar gizli tut! Mekke’ye giderken de anayoldan
gitme! Çünkü yol üzerinde bekçiler, nöbetçiler var!Sen dað yollarý ve geçitlerinden baþka bir yol tutup, Mahacce’nin solun-
dan Fuluk içine, Akik yoluna doðru git!” dedi.299
Sâre, mektubu baþýna yerleþtirdikten sonra, üzerinden, saçlarýný bölük-ler halinde örerek gizledi, Kureyþ müþriklerine teslim etmek üzere yola çýktý.
Hâtýb’ýn bu uygunsuz tutum ve davranýþý hakkýnda gökten haber geldi.300
Hâtıb’ın Sorguya Çekilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hz. Ali ile Zübeyr b. Avvam ve Mikdad b. Esved’e:301
“Acele gidiniz! Hâh bahçesine vardýðýnýzda, orada, hayvan üzerinde giden ve yanýnda bir mektup bulunan bir kadýn bulacaksýnýz!
Mektubu ondan alýnýz ve bana getiriniz!302 Kendisini serbest býra ký nýz!303
Mektubu vermek istemezse, boynunu vurunuz!” buyurdu.304
Hz. Ali ve arkadaþlarý, atlarýný koþtura koþtura Hâh bahçesine varýp kavuþtular. Orada, yolcu bir kadýna rastladýlar.305
298 Zemahþerî, 4/88, Vâhidî, s. 282, Nesefî, 4/245, Aynî, 14/245.299 Vâkýdî, Megâzî, 2/798, 799, Zürkânî, 2/294.300 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/40, 41, Vâkýdî, Megâzî, 2/797, Taberî, Târîh, 3/113, Beyhakî, Delâil, 5/16,
Ýbn Seyyid, 2/167, İbn Kesîr, Bidâye, 4/283, Ýbn Kayyým, 2/180, Halebî, 3/11, Zürkânî, 2/294.301 Baþka rivayette Mikdad yerine Ebu Mersed el-Ganevî zikredilmiþtir (Ahmed b. Hanbel, 1/105, Müs-
lim, 4/1942).302 Ahmed b. Hanbel, 1/79, Buhârî, Sahîh, 6/60, Müslim, 4/1941, Ebu Davud, 3/47, Tirmizî, Sünen,
5/409.303 Vâhidî, s. 282, Zemahþerî, 4/88, Kurtubî, 18/51, Aynî, 14/255, Diyarbekrî, 2/79, Halebî, 3/11,
Zürkânî, 2/295.304 Vâhidî, s. 282, Zemahþerî, 4/88, Kurtubî, 18/51, Nesefî, 4/245, Diyarbekrî, 2/79, Halebî, 3/11,
Zürkânî, 2/295.305 Ahmed b. Hanbel, 1/79, Buhârî, Sahîh, 6/60, Müslim, 4/1941, Ebu Dâvud, 3/47, Tirmizî, Sünen,
5/409.
741Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hz. Ali ve arkadaþlarýna, devesinin üze-rinde giden bir kadýnýn Hâtýb b. Ebi Beltea tarafýndan müþriklere yazýlan ve Resûlullahýn kendilerine doðru gelmekte olduðunu haber veren bir sahifeyi yanýnda taþýdýðýný haber vermiþti.
Hz. Ali ve arkadaþlarý, kadýna:“Yanýnda götürmekte olduðun mektup nerede?” diye sordular.306
Kadýn:“Benim yanýmda mektup falan yok!” dedi.307
Bunun üzerine, kadýnýn devesini ýhdýrdýlar.308 Kadýný devenin üzerin-den indirdiler. Eþyasýný aradýlar. Mektup olarak hiçbir þey bulamadýlar.309
Kadýn yemin ederek inkârda bulununca, geri dönecek oldular.310
Hz. Ali:“Allah’a yemin ederim ki; ne Resûlullah Aleyhisselam yanýlýr, ne de biz
yanýlýrýz!Sen bu mektubu bize ya kendiliðinden çýkarýrsýn, ya da seni soyar,
ararýz!” dedi.311
Kadýn:“Siz Müslüman deðil misiniz?! (Bunu bana nasýl yaparsýnýz?)” dedi.312
Hz. Ali:“Elbette Müslümanýz! Resûlullah Aleyhisselam bize senin yanýnda mek-
tup bulunduðunu söyledi” dedi,313 kýlýcýný sýyýrdý ve:“Ya mektubu çýkarýrsýn, ya da kýlýcý tepene indiririm!” dedi.314
Kadýn, iþin sýký tutulduðunu görünce, Hz. Ali’ye:“Yüzünü benden baþka yana çevir!” dedi.Hz. Ali yüzünü baþka tarafa çevirince, kadýn örgülü saçlarýný çözdü,
mektubu çýkarýp Hz. Ali’ye verdi.315
Mektubu Peygamberimiz Aleyhisselama getirdiler.
306 Ahmed b. Hanbel, 1/105.307 Ahmed b. Hanbel, 1/79, Buhârî, Sahîh, 6/60, Müslim, 4/1941, Ebu Dâvud, 3/47, Tirmizî, Sünen,
5/409.308 Ahmed b. Hanbel, 1/105, İbn Hazm, Cevâmi, s. 226.309 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/41, Vâkýdî, Megâzî, 2/798, Taberî, Târîh, 3/114, İbn Hazm, Cevâmi, s. 226,
Vâhidî, s. 282, Kurtubî, 18/51, Ýbn Seyyid, 2/167, İbn Kesîr, Bidâye, 4/283, Ýbn Kayyým, 2/180.310 Vâhidî, s. 282, Zemahþerî, 4/88, Kurtubî, 18/51, Nesefî, 4/245.311 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/41, Vâkýdî, Megâzî, 2/798, Ahmed b. Hanbel, 1/79, Ebu Dâvud, 3/47.312 Hâkim, 3/301.313 Taberî, Tefsîr, 28/60, Hâkim, 3/301.314 Vâhidî, s. 282, Zemahþerî, 4/88, Kurtubî, 18/51, Nesefî, 4/245.315 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/41, Vâkýdî, Megâzî, 2/798, Taberî, Târîh, 3/114 .
742 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Mektubun müþriklerden bazý kiþilere Hâtýb b. Ebi Beltea tarafýndan yazýlýp gönderilmiþ ve içinde Peygamber Aleyhisselamýn savaþ iþinin onlara bildirilmiþ olduðu görüldü.316
“Yâ Rasûlallah! Hâtýb, Allah’a, Resûlullaha ve mü’minlere hainlik etmiþtir!?” dediler.317
Peygamberimiz Aleyhisselam haber saldý, Hâtýb’ý yanýna çaðýrttý.318
Hâtýb gelince, mektup kendisine okundu.Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Bunu sen mi yazdýn?” diye sordu.Hâtýb:“Evet!” dedi.319
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Hâtýb! Bu ne biçim iþ?!320 Sen bunu ne için yaptýn?!” diye sordu.321
Hâtýb:“Yâ Rasûlallah! Bu hususta hakkýmda hüküm vermekte acele etme!Ben, Kureyþîler içinde, yanaþma bir kiþiyim. Asýl Kureyþîlerden deðilim.Senin yanýndaki Muhacirlerin Mekke’de ailelerini ve mallarýný koruya-
cak akrabalarý var.322
Ben ise, Kureyþ cemaati içinde ne soyu, ne de kabilesi olmayan bir kiþiyim.
Üstelik, çoluk çocuklarým da onlarýn aralarýnda bulunuyor.323
Ben bunu onlara bir iyilik edeyim, kendilerini minnet altýnda býrakayým da oradaki ev halkýmý korusunlar diye yaptým.
Yoksa, bunu küfre saptýðým veya dinimden döndüðüm veya Ýslâmiyetten sonra küfre rýza gösterdiðim için yapmýþ deðilim!324
Yâ Rasûlallah! Vallahi, ben Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne iman etmiþim ve dinimi de asla deðiþtirmemiþimdir!325
316 Ahmed b. Hanbel, 1/79, Buhârî, Sahîh, 6/60, Müslim, 4/1941, Ebu Dâvud, 3/47, Tirmizî, Sünen, 5/410.
317 Ahmed b. Hanbel, 1/105.318 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/41, Vâkýdî, Megâzî, 2/798, Taberî, Târîh, 3/114.319 Hâkim, 3/301.320 Ahmed b. Hanbel, 1/79, Buhârî, Sahîh, 6/60, Müslim, 4/1941, Ebu Davud, 3/47, Tirmizî, Sünen,
5/410.321 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/41, Vâkýdî, Megâzî, 2/798, Ahmed b. Hanbel, 1/105.322 Ahmed b. Hanbel, 1/79, 80, Buhârî, Sahîh, 6/60, Müslim, 4/1941, Ebu Dâvud, 3/47, Tirmizî, Sü-
nen, 5/410.323 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/414, Vâkýdî, Megâzî, 2/798, Taberî, Târîh, 3/114, Kurtubî, 18/51.324 Ahmed b. Hanbel, 1/80, Buhârî, Sahîh, 6/60 Müslim, 4/1941, Ebu Dâvud, 3/47, Tirmizî, Sünen,
5/410.325 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/41, Vâkýdî, Megâzî, 2/798, Taberî, Târîh, 3/114.
743Mekke'nin Fethi
Ben, Müslüman olduðumdan beri, Allah hakkýnda hiçbir þüpheye düþmemiþ,326 küfür yoluna sapmamýþýmdýr!
Müþriklerden ayrýldýðýmdan beri, kendilerine hiçbir sevgi de besleme-miþimdir.
Fakat, ev halkým hakkýnda endiþe duyduðum için, onlarýn yanýnda bir iyiliðimi bulundurmak istedim.
Ýyi biliyorum ki; Yüce Allah’ýn onlara indireceði azap karþýsýnda benim bu mektubum kendilerine hiçbir yarar saðlamayacak, gelebilecek azaptan onlarý kurtarmayacaktýr.327
Yâ Rasûlallah! Ben, bu iyiliði, çoluk çocuðumla malýma onlardan gele-bilecek zararlardan Allah belki korur diye yapmak istedim!
Muhacir ashabýndan hiçbiri yoktur ki, orada kavim ve kabilesinden bazý kimseler bulunsun da, Yüce Allah, onun ev halkýný ve malýný onlarla korumamýþ olsun!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Doðru söyledin!” buyurdu328 ve yanýndaki ashabýna da:“O size doðru söyledi.329
Kendisi hakkýnda, hayýrdan baþka bir şey söylemeyiniz!” buyurdu.330
Hz. Ömer:“Yâ Rasûlallah! Bu adam Allah’a, Allah’ýn Resûlüne ve mü’minlere hain-
lik etmiþtir.331
Yâ Rasûlallah! Býrak beni de, þu münafýðýn boynunu vurayým?” dedi.332
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ýzin verecek olursam, onu öldürür müsün?” diye sordu.Hz. Ömer:“Evet! Bana izin verirsen, onu öldürürüm!” dedi.333
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr!334 Bu kiþi Bedir savaþýnda bulunanlardan deðil midir?335 O
Bedir savaþýnda bulunmuþtur.336
326 Taberî, Tefsîr, 28/60.327 Vâhidî, s. 282, Zemahþerî, 4/89, Kurtubî, 18/50.328 Ahmed b. Hanbel, 1/105.329 Buhârî, Sahîh, 5/89, İbn Kesîr, Bidâye, 4/284.330 Ahmed b. Hanbel, 1/105, Taberî, Tefsîr, 28/59.331 Ahmed b. Hanbel, 1/105.332 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/41, Vâkýdî, Megâzî, 2/798, Ahmed b. Hanbel, 1/80, Buhârî, Sahîh, 6/60,
Müslim, 4/1941, Ebu Davud, 3/47, Tirmizî, Sünen, 5/410, Belâzurî, Ensâb, 1/354.333 Ahmed b. Hanbel, 2/109.334 Hakim, 3/302.335 Ahmed b. Hanbel, 1/105, Belâzurî, Ensâb, 2/354, Taberî, Tefsîr, 28/59.336 Ahmed b. Hanbel, 1/80, Buhârî, Sahîh, 6/60, Müslim, 4/1941, Ebu Dâvud, 3/47, Tirmizî, Sünen, 5/410.
744 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ne bilirsin? Belki de Yüce Allah, Bedir savaþýna katýlmýþ olanlara, Bedir gününde bakýp, ‘Siz istediðinizi yapýn! Ben sizi baðýþlamýþýmdýr! Cennet size vâcip olmuþ, siz Cennete girmeyi haketmiþsinizdir!’ buyurmuþtur” buyurunca, Hz. Ömer’in gözleri yaþla doldu ve:
“Yüce Allah ve Resûlü daha iyi bilir!” dedi.337
Hâtýb’ýn bu husustaki tutum ve davranýþý üzerine indirilen âyetlerde338 þöyle buyuruldu:
“Ey iman edenler! Benim de, sizin de düþmanýnýz olanlarý dost edin-meyiniz.
Kendileriyle aranýzdaki sevgi yüzünden, onlara Peygamberin maksadýný ulaþtýrýrsýnýz, deðil mi?!
Halbuki, onlar haktan size gelene (Ýslâm dinine ve Kur’ân’a) küfret-miþlerdir.
Onlar, Peygamberi de, sizi de, Rabbiniz olan Allah’a iman ediyorsunuz diye yurtlarýnýzdan çýkarýyorlardý.
Eðer siz Benim yolumda savaþmak, rýzamý aramak için çýkmýþsanýz (onlarý dost edinmeyiniz)!
Siz onlara hâlâ muhabbet mi besleyecek (sýrlarýmý ifþa mý edecek) siniz?!Halbuki, ben sizin gizlediðinizi de, açýkladýðýnýzý da çok iyi bilenim!Ýçinizden kim bunu yapar (Resûlullahýn sýrlarýný açýklar)sa, muhakkak
ki, o, yolun ta ortasýndan sapmýþtýr!Eðer onlar size bir týrnak tuttururlar (sizi ele geçirirler)se, hepinizin
düþmanlarý olacaklar; ellerini, dillerini kötülükle size uzatacaklardýr.Zaten, onlar, (ah bir dininizden dönüp) kâfir olsanýz diye temenni de
etmiþlerdir.Ne hýsýmlarýnýz, ne evladlarýnýz, ahiret azabýna karþý size asla yarar
veremezler. Kýyamet gününde, Allah onlarla aranýzý ayýracaktýr.Allah, ne yaparsanýz, hakkýyla görendir.Ýbrahim’de ve onun maiyyetinde bulunan (Müslüman)larda (onlarýn
sözlerinde ve iþlerinde) sizin için gerçekten uyulacak güzel bir örnek vardý.
Hani onlar kavimlerine: ‘Biz sizden ve Allah’ý býrakýp tapmakta olduðumuz þeylerden kesin ola-
rak uzaðýz!
337 Ahmed b. Hanbel, 1/105, Taberî, Tefsîr, 28/60.338 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/41, Taberî, Tefsîr, 28/60.
745Mekke'nin Fethi
Sizi inkâr ettik.
Siz Allah’a bir olarak iman edinceye kadar, bizimle aranýzda temelli düþmanlýk ve buðz belirmiþtir!’ demiþlerdi.
Yalnýz, Ýbrahim’in, babasýna:
‘Her halde, senin yarlýganmaný dileyeceðim!
Fakat, senin için Allah’tan gelecek herhangi bir şeyi celb veya def etme-ye gücüm yetmez!’ demesi müstesnadýr.
(Siz þöyle deyiniz):
‘Ey Rabbimiz! Biz ancak Sana güvenip dayandýk! Ve Sana yöneldik! Son dönüþ de ancak Sanadýr!
Ey Rabbimiz! Bizi, o küfredenler için bir fitne (konusu) yapma! (Onlarý bize musallat etme)!
Ey Rabbimiz! Bizi yarlýga!
Çünkü, Azîz ve Hakîm Sensin Sen!’”339
Medine’den Mekke’ye Doğru Yola Çıkış
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hicretin 8. yýlýnda340 Ramazan ayýnda Müslümanlardan 10.000 kiþilik askerî bir topluluðun baþýnda, Medine’den Mekke’ye doðru yola çýktý.341
Peygamberimiz Aleyhisselam da, mücahidler de hep oruçlu idiler.342
Yola çýkýlýrken, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Orucunu tutmak isteyen, tutsun. Orucunu açmak isteyen de, açsýn!” diyerek nida ettirdi.343
Peygamberimiz Aleyhisselam orucunu açmadý, tuttu. Mücahidler de açmadýlar, tuttular.344
Sulsul mevkiine eriþtiler.345
Sulsul; Medine nahiyelerinden olup, Medine’ye uzaklýðý yedi mildir.346
339 Mümtahine: 1, 5.340 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/31, Vâkýdî, Megâzî, 2/801, Ýbn Sa’d, 2/135.341 Zührî, Megâzî, s. 86, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Vâkýdî, Megâzî, 2/801, Buhârî, Sahîh, 5/90, Beyhakî,
Delâil, 5/21, 24, İbn Kesîr, Bidâye, 4/268.342 Zührî, s. 86, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Vâkýdî, Megâzî, 2/801, Ýbn Sa’d, 2/135, Ahmed b. Hanbel,
1/325, Buhârî, Sahîh, 5/90, Taberî, Târîh, 3/114, Beyhakî, Delâil, 5/21, 22, Ýbn Seyyid, 2/167, Zehebî, Târîh, s. 441, İbn Kesîr, Bidâye, 4/286, 287, Ýbn Kayyým, 2/180, Heysemî, 6/165.
343 Vâkýdî, Megâzî, 2/801, Ýbn Sa’d, 2/135.344 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Taberî, Târîh, 3/114.345 Vâkýdî, Megâzî, 2/801, Ýbn Sa’d, 2/135.346 Yâkût, 3/421, Semhûdî, 4/1253.
746 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Zübeyr b. Avvam’ın Bir Süvari Birliğinin Başında Öncü Olarak İleri Sürülüşü ve Hevâzin Casusunun Yakalanıp Sorguya Çekilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Zübeyr b. Avvam’ý, 200 kiþilik bir süvari birliðinin baþýnda, öncü ve gözcü olarak ileri sürmüþtü.347
Bunlar; Arc’la Talub arasýnda Hevâzin casuslarýndan birini yakalayýp Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna getirdiler ve:
“Yâ Rasûlallah! Hayvanýnýn üzerinde gördük: Çukur yerlerde bizden saklanmaya çalýþýyordu. Sonra, yüksek bir yere çýkýp oturdu. Atlarý ona doðru koþturmaya baþlayýnca, kaçmak istedi.
Kendisine:‘Sen kimsin?’ diye sorduk.‘Benî Gýfârlardan bir adamým!’ dedi.‘Bu memleket halkýndan, Benî Gýfârlarýn hangilerindensin?’ diye sorduk.Aykýrý cevap verdi, bize soyunu anlatamadý, þüphemizi arttýrdý, kendisi
hakkýnda bizi suizanna düþürdü.‘Senin ev halkýn nerededir?’ diye sorduk.Eliyle bir tarafa iþaret ederek: ‘Yakýndadýr!’ dedi.Kendisinin iþi karýþtýrdýðýný, gerçeði sakladýðýný görünce:‘Ya bize doðrusunu söyleyeceksin, ya da boynunu vuracaðýz!’ dedik.‘Ben size doðrusunu söylersem, bu, bana, sizin katýnýzda bir yarar saðlar
mý?’ dedi.‘Evet!’ dedik.Bunun üzerine, bize:‘Ben Benî Nadrlardan, Hevâzinlerden bir adamým.Beni Hevâzinler casus olarak gönderdiler ve:‘Medine’ye git, Muhammed’le buluþ! Müttefiklerinin (Huzâalarýn) iþi
hakkýnda ne yapmak istediðini, bizim için öðrenmeye çalýþ!O, Kureyþîlere askerî bir birlik mi gönderiyor? Yoksa, kendisi mi gidip
onlarla savaþacaktýr? Biz onun Kureyþîlere büyük bir ordu ile baskýn yapacaðýný sanýyoruz.
Ýster kendisi gitsin, ister askerî bir birlik göndersin, sen de onlarla bir-likte Batn-ý Serif’e kadar git!
347 Vâkýdî, Megâzî, 2/801, Ýbn Sa’d, 2/135.
747Mekke'nin Fethi
Eðer onlar önce bizim üzerimize yürümek isterlerse, Batn-ý Serif yolunu tutar, bizim yanýmýza çýkarlar. Eðer Kureyþîlerin üzerine yürümek isterler-se, yollarýna devam ederler!’ dediler’ dedi.”
Peygamberimiz Aleyhisselam, casusa:“Hevâzinler neredeler?” diye sordu.Casus:“Onlarý Buk’â’da pek çok yýðýnak yapmýþ olduklarý halde geride býrak tým.Onlar bütün Araplarý kendilerine yardýma çaðýrdýlar, Sakîflere de haber
saldýlar. Onlar da yapýlan davete icabet ettiler.Sakîfleri de, savaþmak üzere pek çok yýðýnak yapmýþ olduklarý halde
geride býraktým.Onlar, debbabe ve mancýnýk yapma iþini öðrenmeleri için, Cüreþ’e
adamlar gönderdiler. Kendileri de, Hevâzinlerin topluluklarýyla birlikte bulunmak üzere gidiyorlar!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hevâzinler iþlerini yürütmeyi kime havale ettiler?” diye sordu.Casus:“Eþraf gençlerinden Malik b. Avf’a havale ettiler!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hevâzinlerin hepsi, Malik’e ve onun davet ettiði iþe icabet ettiler mi?”
diye sordu.Casus:“Güçlülük ve dayanýklýlýklarýyla tanýnmýþ olan Benî Âmirler, davete
aldýrýþ etmediler” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onlar, Benî Âmirlerden hangileridir?” diye sordu.Casus:“Ka’blar ve Kilablar!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hilaller ne yaptý?” diye sordu.Casus:“Hevâzinlere onlardan pek azý katýldý.Akþamleyin, senin kavmine uðramýþtým.Ebu Süfyan, yanlarýna gelmiþti.Medine’den getirdiði haberden dolayý, Kureyþîlerin Ebu Süfyan’a çok
kýzmýþ olduklarýný gördüm.
748 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Onlar çok korkuyor ve ürperiyorlardý” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah bize yeter. O, ne güzel Vekîl’dir!Sanýrým ki, sen bana ancak doðru olaný söyledin!” buyurdu.Casus:“Bu, bana yarar saðlayacak, beni ölümden kurtaracak mýdýr?” dedi.Casusun gidip halký uyarmasýndan korkuldu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu tutuklamasýný, Halid b. Velid’e emretti.
Ýslâm ordusu Merru’z-zahran’a vardýðý zaman, casus kaçtý.
Halid b. Velid, ardýna düþüp onu aradý, Erâk348 yanýnda yakaladý ve:
“Eðer senin için söz vermiþ olmasaydým, boynunu vururdum!” dedi. Durumu Peygamberimiz Aleyhisselama arzetti.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’ye girinceye kadar onu tutuklu bulundurmasýný Halid b. Velid’e emretti.349
Uyeyne b. Hısn’ın Arc’da Gelip Mücahidlere Katılışı
Uyeyne b. Hýsn; Necd’de ev halkýnýn yanýnda bulunduðu sýrada, Pey-gamberimiz Aleyhisselamýn yanýna birçok Arap kabilelerinin toplanarak bir yana doðru gitmek istediklerini haber alýnca, kavminden bazý kimse-lerle birlikte Medine’ye gelip, Peygamberimiz Aleyhisselamý iki gün önce gitmiþ buldu ve hýzla Arc’a doðru gitti. Orada, Peygamberimiz Aleyhisse-lamla buluþtu ve:
“Yâ Rasûlallah! Senin bir tarafa gideceðini haber aldým, geldim.Ben sizde savaþ hali görmüyorum: Ne çekilmiþ sancaklar görüyorum, ne
de bayraklar! Yoksa, umreye mi gitmek istiyorsunuz?Halbuki, sizde ihram hali de görmüyorum!?Yâ Rasûlallah! Siz nereye yönelmiþ gidiyorsunuz?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah her nereye gitmemizi dilerse oraya gideceðiz!” buyurdu.Uyeyne b. Hýsn, mücahidlere katýlýp Peygamberimiz Aleyhisselamla
birlikte gitti.350
348 Erâk; Mekke yakýnýnda, Arafat’ta, Nemire’de bir yerdir (Yâkût, 1/135).349 Vâkýdî, Megâzî, 2/804, 805.350 Vâkýdî, Megâzî, 2/802, 804.
749Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselamın Orucunu Açışı ve Mücahidlere Oruçlarını Açmalarını Emredişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Arc’a geldiði zaman, çok susamýþtý.Susuzluðunu gidermek için, baþýna su döktü. Yüzünü yýkadý.351
Müslümanlar, yaya ve binitli olarak, Peygamberimiz Aleyhisselamla birlikte Kurâu’l-Gamîm’e vardýlar.
“Yâ Rasûlallah! Oruçluluk halka çok aðýr gelmeye baþladý.Halk, senin ne yapacaðýna bakýyorlar!” dediler.352
Peygamberimiz Aleyhisselam; Usfan ile Emec arasýndaki Kudeyd353 mevkiine gelince,354 ikindi namazýndan sonra, hayvan üzerinde iken355 bir bardak su356 getirtti. Bardaðý herkesin göreceði þekilde kaldýrýp onu içti,357 orucunu açtý.358 Müslümanlarýn da oruçlarýný açmalarýný emretti.359
Müslümanlardan bazýsýnýn orucunu açtýðý, bazýsýnýn ise oruçlarýný açma-yýp tutmaya devam ettikleri haber verilince, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Onlar âsilerdir (Emre karþý gelenlerdir)!360
Onlar âsilerdir! (Emre karþý gelenlerdir)!361
Siz, sabahleyin düþmanlarýnýzla karþýlaþacaksýnýz! Orucu açmak sizin için zindeliktir!” buyurdu.362
Düþmanla karþýlaþacaklarý haber verilince, hepsi Merru’z-zahran’da oruçlarýný açtýlar.363
Medine’ye Gelmek Üzere Yola Çıkan Hz. Abbas’ın Yolda Peygamberimiz Aleyhisselamla Buluşması
Hz. Abbas, ailesiyle birlikte gelirken, Cuhfe’de veya Zülhuleyfe’de Pey-gamberimiz Aleyhisselamla buluþtu.364
351 Vâkýdî, Megâzî, 2/801, 802.352 Beyhakî, Delâil, 5/25, İbn Kesîr, Bidâye, 4/286.353 Halkýn buraya Kudeyd dedi€i de bildirilir (Ýbn Kayyým, 2/180).354 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Vâkýdî, Megâzî, 2/802, Buhârî, Sahîh, 5/90.355 İbn Hazm, Cevâmi, s. 226, 227.356 Su yerine süt rivayeti de vardýr (Ýbn Sa’d, 2/139 Ahmed b. Hanbel, 1/344, Buhârî, Sahîh, 5/90).357 Buhârî, Sahîh, 5/90, Müslim, 2/785, Beyhakî, Delâil, 4/25, İbn Kesîr, Bidâye, 4/286.358 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Vâkýdî, Megâzî, 2/802, Buhârî, Sahîh, 5/90, Müslim, 2/785, Ebu Da-
vud, 2/316.359 Ýbn Sa’d, 2/139, İbn Hazm, Cevâmi, s. 227.360 Vâkýdî, Megâzî, 2/802, Müslim, 2/785, Beyhakî, Delâil, 5/25, İbn Hazm, Cevâmi, s. 227, İbn Kesîr,
Bidâye, 4/286, 287.361 Müslim, 2/785.362 Vâkýdî, Megâzî, 2/802, Halebî, 3/15, Zürkânî, 2/300.363 Ahmed b. Hanbel, 3/29, Buhârî, Sahîh, 5/90, Tirmizî, Sünen, 4/198.364 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/242, Ýbn Seyyid, 2/167.
750 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona, yanýndaki aðýrlýklarýný Medine’ye göndermesini emretti.365
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mücahidleri Savaş Düzenine Koyuşu
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kudeyd’e gelince, orada konakladý. San-caklar ve bayraklar baðladý.366
Baðladýðý sancak ve bayraklarý kabilelere, kabilelerin bayraktar ve sancaktarlarýna verdi.367
Uyeyne b. Hýsn, kabilelerin sancak ve bayraklar aldýklarýný görünce, canýnýn sýkýntýsýndan, parmaklarýný ýsýrmaya baþladý.
Hz. Ebu Bekir, ona:“Yoksa, geldiðine piþmanlýk mý duyuyorsun?” diye sordu.Uyeyne b. Hýsn:“Ben kavmimin Muhammed’le birlikte bulunmadýðýna üzülüyorum!”
dedi ve“Ey Ebu Bekir! Muhammed nereye gitmek istiyor?” diye sordu.Hz. Ebu Bekir:“Allah her nereye gitmesini isterse, o oraya gidecektir!” dedi.368
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Kudeyd’de bulunduðu sýrada, Süleymler 900 veya 1.000 atlý olarak geldiler.
Onlarýn zýrhlarý sýrtlarýnda, mýzraklarý ve silahlarý yanlarýnda bulunu-yordu.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn onlara gönderdiði iki elçisi Peygamber Aleyhisselamýn yanýna gelmekte acele etmelerini söyleyince, derlenip toparlanarak geldiler ve:
“Yâ Rasûlallah! Biz, senin dayýlarýn oluruz.Bizim savaþ zamanýnda nasýl sebatlý, seninle buluþtuðumuz zaman nasýl
sadakatli olduðumuzu göreceksin” dediler.Süleymlerin yanlarýnda dürülmüþ iki sancak ve beþ bayrak bulunuyor-
du. Bayraklar siyahtý.“Yâ Rasûlallah! Bizim bayraklarýmýzý da baðla ve istediðine ver!” dediler.Peygamberimiz Aleyhisselam:
365 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/242.366 Vâkýdî, Megâzî, 2/804, Ýbn Sa’d, 2/135.367 Ýbn Sa’d, 2/135.368 Vâkýdî, Megâzî, 2/801, 804.
751Mekke'nin Fethi
“Cahiliye çaðýnda bayraklarýnýzý taþýyan, bugün de taþýsýn! Evvelce yanýma hepinizle birlikte gelen o güzel yüzlü, tatlý dilli kiþi ne yapýyor? Siz gidiniz! Ordunun önüne geçiniz!” buyurdu.
Onlarý öncü birliði yaptý.
Benî Süleymlerle buluþuluncaya kadar, bu görevi Halid b. Velid yapmýþtý.369
Muhacirlerin bayraktarları:
1. Hz. Ali,
2. Zübeyr b. Avvam,
3. Sa’d b. Ebi Vakkas,
Ensarın bayraktarları:
1. Evsîlerin Abduleþhel oðullarýndan Ebu Nâile,2. Evsîlerin Zafer oðullarýndan Katâde b. Numan,3. Hârise oðullarýndan Ebu Bürde b. Niyar,4. Muaviye oðullarýndan Cebr b. Atîk,5. Hatma oðullarýndan Ebu Lübâbe b. Abdulmünzir,6. Ümeyye oðullarýndan Mübeyyaz,7. Sâide oðullarýndan Ebu Useydü’s-Sâidî,8. Benî Hâris b. Hazreclerden Abdullah b. Zeyd,9. Selime oðullarýndan Kutbe b. Âmir b. Hadîd,10. Malik b. Neccar oðullarýndan Umâre b. Hazm,11. Mâzin oðullarýndan Salît b. Kays,12. Dinar oðullarý,
Müzeynelerin sancaktarları:
1. Numan b. Mukarrin,
2. Bilal b. Hâris,
3. Abdullah b. Amr,
Eslemlerin sancaktarlarý:
1. Büreyde b. Husayb,
2. Nâciye b. A’cem,
369 Vâkýdî, Megâzî, 2/812, 813.
752 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Cüheynelerin sancaktarları:
1. Süveyd b. Sahr,2. Rafi’ b. Mekîs,3. Ebu Ker’a,4. Abdullah b. Bedr,
Benî Amr b. Ka’bların sancaktarı:
Büsr b. Süfyan,
Benî Gıfârların bayraktarı:
Ebu Zerri’l-Gýfârî veya Ýmâ’ b. Rahasa,Kinane, Benî Leys, Damrâ ve Sa’d b. Bekrlerin sancaktarý:Ebu Vâkýd el-Leysî,
Eşca’ların sancaktarları:
1. Ma’kýl b. Sinan,2. Nuaym b. Mes’ud idi.370
Ebu Süfyan b. Hâris’le Abdullah b. Ebi Ümeyye’nin Peygamberimiz Aleyhisselamla Buluşmaları
ve Müslüman Olmaları
Peygamberimiz Aleyhisselamýn amcasý Hâris b. Abdulmuttalib’in oðlu Ebu Süfyan ile Abdullah b. Ebi Ümeyye, Mekke ile Medine arasýnda, Nîku-’l-akab mevkiinde Peygamberimiz Aleyhisselamla buluþtular, Müslüman olmak istediler.371
Bunlarýn, Sukyâ ile Arc arasýnda372 veya Ebvâ’da buluþtuklarý da riva-yet edilir.373
Ebu Süfyan b. Hâris, Peygamberimiz Aleyhisselamýn süt kardeþi ve yaþýtý idi. Hz. Halime onu da emdirmiþti.
Ebu Süfyan, eskiden Peygamberimiz Aleyhisselama dost ve arkadaþ idi. Fakat, Peygamberimiz Aleyhisselama peygamberlik gelince, düþman kesilmiþti.374
370 Vâkýdî, Megâzî, 2/819, 820.371 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Zehebî, Târîh, s. 448.372 Ýbn Abdilberr, 4/1674.373 Vâkýdî, Megâzî, 2/807, Ýbn Sa’d, 4/50.374 Vâkýdî, Megâzî, 2/806, Ýbn Sa’d, 4/50.
753Mekke'nin Fethi
Hiçbir düþmanýn yapmadýðý düþmanlýðý yapardý. Þý’b’a varýp da, Pey-gamberimiz Aleyhisselamla ashabýný hicv ve tahkir etmediði gün yoktu.375
Yirmi yýl, hicv ve tahkir etmekten geri durmadý.Müþriklerin Peygamberimiz Aleyhisselamla yaptýklarý çarpýþmalarýn
hiçbirinden geri kalmadý.376
En sonunda, Yüce Allah, Ebu Süfyan b. Hâris’in kalbine Ýslâm sevgisini düþürdü.
Bir gün Rum Kayseri ile görüþmüþ olan Ebu Süfyan b. Hâris der ki:“Rum Kayserinin yanýnda ne Ýslâmiyetten kaçýldýðýný, ne de Muhammed’-
den baþkasýnýn tanýndýðýný gördüm. Bunun üzerine, kalbime Ýslâmiyet sevgi-si girdi. Ýçinde bulunduðum müþrikliðin bâtýl ve boþ olduðunu anla dým.
Ne çare ki, biz akýllarý baþlarýnda bir kavimle birlikte bulunuyorduk.Ýnsanlarýn akýllarýna ve görüþlerine göre yaþadýklarýný sanýyordum.Onlar bir yol tutup gittiler, biz de o yolu tutup gittik.Þerefli, yaþlý kiþiler putlarýndan yardým dileyerek Muhammed’e karþý
ayaklandýklarý ve atalarý yüzünden ona kýzdýklarý zaman, onlara uyduk.377
Bir gün, kendi kendime:‘Ben kimlere arkadaþ oluyorum?! Kimlerin yanýnda bulunuyorum?!
Ýslâm yolu belli olmuþ ve kararlaþmýþ bulunuyor!’ dedim ve zevcemle oðlumun yanýna vardým ve:
‘Yola çýkmak için hazýrlanýnýz! Muhammed’in yanýnýza gelmesi çok yaklaþmýþtýr!’ dedim.378
Zevcem ve oðlum:‘Canýmýz sana feda olsun!379
Araplarýn ve Arap olmayanlarýn Muhammed’e tâbi olduðunu görü-yorsun da, hâlâ ona karþý düþmanlýk mevkiinde bulunuyor, düþmanlýkta direnip duruyorsun!?
Halbuki, ona yardým etmek herkesten çok sana düþerdi! Ona yardým edenlerin ilki sen olmalý idin!?’ dediler.
Uþaðým Mezkûr’a:‘Bir deve ile atýmý acele yanýma getir!’ dedim.380
375 Vâkýdî, Megâzî, 2/806.376 Vâkýdî, Megâzî, 2/807, Ýbn Sa’d, 4/50.377 Vâkýdî, Megâzî, 2/807, 811, 812.378 Vâkýdî, Megâzî, 2/807, Ýbn Sa’d, 4/50.379 Ýbn Sa’d, 4/50.380 Vâkýdî, Megâzî, 2/807, Ýbn Sa’d, 4/50.
754 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Resûlullah ile buluþmak üzere Mekke’den yola çýktýk.381
Ebvâ’ya varýp indiðimiz zaman, Resûlullah Aleyhisselamýn öncü birliði oraya gelmiþ bulunuyor ve Mekke’ye gitmek istiyordu.
Resûlullah Aleyhisselam, benim kanýmýn dökülmesini helâl ve gerekli kýlmýþtý.
Bunun için, öldürülmemden korktum ve gizlendim.Oðlum Cafer’in elinden tutup yaya olarak bir mil kadar gittik. Sabahleyin Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna vardýk.382
Halk, takým takým geliyordu. Onlardan gizlendim.Resûlullah Aleyhisselam hayvanýna bineceði zaman, kendisiyle görüþmek
istedim.383 Resûlullah Aleyhisselam, bizden yüzünü baþka tarafa çevirdi.Yüzünü çevirdiði tarafa geçtim. Tekrar tekrar, benden yüzünü çevirdi.Bütün yakýn-uzak her þey beni tuttu, sýktý! Ona eriþemedikçe, ben bir
ölüyümdür!Onun iyiliðini, merhametini ve bana olan yakýnlýðýný düþünmüþ, bu
yüzden beni tutar diye ummuþtum.Resûlullah Aleyhisselamýn akrabasý olduðum için, benim Müslüman
olmama sevineceklerini sanýyor ve bunda þüphe etmiyordum.384
Resûlullah Aleyhisselamýn benden yüzünü çevirdiðini görünce, bütün Müslümanlar da benden yüz çevirdiler.
Ebu Kuhâfe’nin oðlu (Hz. Ebu Bekir) bana rastladý ve benden yüzünü çevirdi.
Ensardan biri, beni kandýrarak Ömer’in yanýna yanaþtýrdý. Ömer, bana bakýnca:
‘Ey Allah düþmaný! Resûlullah Aleyhisselamý ve ashabýný inciten sensin hâ!?
Sen ona düþmanlýðýný yeryüzünün doðularýna, batýlarýna kadar ulaþtýr-dýn!” dedi.
Hemen onun yanýndan ayrýlýp amcam Abbas’ýn yanýna vardým ve:‘Ey Abbas! Ben Resûlullahýn yakýný ve asâletli oluþum dolayýsýyla
Müslümanlýðýmýn Resûlullahý sevindireceðini ummuþtum.
Kendisinden umduðum iltifatý göremedim!
381 Ýbn Sa’d, 4/50.382 Vâkýdî, 2/807, Ýbn Sa’d, 4/50.383 Vâkýdî, Megâzî, 2/807.384 Vâkýdî, Megâzî, 2/807, 88 Ýbn Sa’d, 4/50.
755Mekke'nin Fethi
Beni kabul etmesi için onunla konuþ!’ dedim.
Abbas:‘Hayýr! Vallahi, onun senden yüz çevirdiðini gördükten sonra, kendisiy-
le bir tek kelime bile konuþamam! Resûlullah Aleyhisselamý celâllendirmiþ olmaktan korkarým!’ dedi.
‘Ey amca! Bâri, gidip baþvuracaðým bir kimseyi bana söyle!’ dedim.Amcam, Ali’yi göstererek:‘Ýþte o!’ dedi.Ali ile buluþup konuþtum.O da, bana Abbas’ýn söylediðinin týpkýsýný söyledi.Abbas’ýn yanýna döndüm ve:‘Ey amca! Bana sövüp sayan adamý bu davranýþýndan vazgeçir!’ dedim.Abbas:‘Bana onu tarif et!’ dedi.‘O, çok esmer tenli, kýsa boylu, iki gözünün arasý yaralýdýr!’ dedim.Amcam:‘O, Numan b. Hâris en-Neccârîdir!’ dedi. Ona:‘Ey Numan! Ebu Süfyan, Resûlullah Aleyhisselamýn amcasýnýn oðludur
ve benim de kardeþimin oðludur.Resûlullah Aleyhisselam her ne kadar ona kýzmýþ bulunuyorsa da, ileri-
de ondan hoþnut da olacaktýr.Bundan sonra, kendisine herhangi bir suretle hakaret etmekten vazgeç!’
diye haber gönderdi.”385
Ebu Süfyan b. Hâris ile Abdullah b. Ebi Ümeyye, Peygamberimiz Aleyhisselamýn huzuruna girme çarelerini araþtýrdýklarý ve kendilerinden yüz çevirildiði sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcesi Hz. Ümmü Seleme de, onlar hakkýnda Peygamberimiz Aleyhisselamla konuþtu:
“Biri amcanýn oðlu ve süt kardeþindir. Öbürü de halanýn oðludur ve hýsýmýndýr.386
Allah, bunlarý sana Müslüman olarak getirdi.387
Bunlar, senin katýnda halkýn en yaramazý olamazlar!” dedi.388
385 Vâkýdî, Megâzî, 2/808.386 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/43, Vâkýdî, Megâzî, 2/810, Taberî, Târîh, 3/114, Beyhakî, Delâil, 5/27, Ýbn
Seyyid, 2/167.387 Vâkýdî, Megâzî, 2/810.388 Vâkýdî, Megâzî, 2/810, Ýbn Abdilberr, 4/1674, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 6/165, Ýbn Seyyid, 2/180.
756 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bana onlarýn ikisi de gerekmez!Amcamýn oðlu benim haysiyet ve þerefimi dili ile lekelemek istedi!Halamýn oðlu ve hýsmým olan kiþi ise, Mekke’de bana söylememesi gere-
ken sözleri söylemiþtir!” buyurdu.389
Ebu Süfyan b. Hâris der ki:“Gidip Resûlullahýn kapýsýna oturdum.Cuhfe’ye varýncaya kadar, oturmaktan ayrýlmadým!Ne kendisi, ne de Müslümanlardan hiçbirisi benimle konuþuyordu.Her konakladýðý yerde, gidip Resûlullahýn kapýsýnda duruyordum.
Oðlum da, ayakta dikiliyordu.Resûlullah, beni gördükçe, yüzünü benden çeviriyordu.Ezâhir yokuþundan Mekke’nin Ebtah vadisine inince, Resûlullahýn
çadýrýnýn kapýsýna yaklaþtým.Resûlullah bana baktý! Bu bakýþ, onun bana ilk yumuþak bakýþý idi. Ken-
disinin bana gülümseyeceðini de ummaya baþladým.”390
Hz. Ali, Ebu Süfyan b. Hâris’e:“Resûlullah Aleyhisselama arka tarafýndan varýp, Yusuf’un kardeþlerinin
Yusuf Aleyhisselama söylediði sözü söyle ki, onlar:‘Allah’a yemin ederiz ki; Allah seni gerçekten bizden üstün kýlmýþtýr!
Biz, doðrusu, sana karþý yaptýklarýmýzda suçlu idik!’ dediler [Yusuf: 91].Bundan daha güzel bir söz bulunabileceði kabul edilemez!” dedi.Ebu Süfyan b. Hâris böyle yapýnca, Peygamberimiz Aleyhisselam, Yusuf
Aleyhisselamýn kardeþlerine verdiði cevabý bildiren:“Size bugün hiçbir baþa kakma ve ayýplama yoktur! Allah sizi yarlýgasýn!
O, Esirgeyenlerin en Esirgeyicisidir!” (Yusuf: 92) mealli âyeti okudu.391
Ebu Süfyan b. Hâris, Peygamberimiz Aleyhisselamýn:“Bana, onlarýn ikisi de gerekmez!” buyurduðunu haber aldýðý zaman:“Vallahi, ya yanýna girmeme izin verecektir, ya da þu oðlumun
elinden tutup yeryüzünde açlýktan, susuzluktan ölünceye kadar çekip gideceðiz!392
389 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/43, Taberî, Târîh, 3/114, Zehebî, Târîh, s. 448.390 Vâkýdî, Megâzî, 2/808, 809.391 Ýbn Abdilberr, 4/1674, Ýbn Seyyid, 2/167, 168, Ýbn Kayyým, 2/181.392 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/43, Vâkýdî, Megâzî, 2/811, Beyhakî, Delâil, 5/28.
757Mekke'nin Fethi
Sen ki, benim hem akrabam, hem de halkýn en uslusu, yumuþak huylu-su, en iyilik severi ve cömerdi bulunuyorsun!” demiþti.393
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Süfyan’ýn bu sözlerini iþitince, her ikisine de acýdý ve kendilerinin huzuruna girmelerine izin verdi.
Girdiler ve Müslüman oldular.394
Ebu Süfyan b. Hâris, Müslüman olduktan sonra, utancýndan, baþýný kaldýrýp Peygamberimiz Aleyhisselamýn yüzüne bakamazdý.395
Peygamberimiz Aleyhisselamın Merru’z-zahran’da Konaklayışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahidlerle birlikte Merru’z-zahran’a gelip konakladý.396
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Merru’z-zahran’a geliþi, yatsý vaktine rastlamýþtý.
Mücahidler Merru’z-zahran’da toplandýlar.397
Peygamberimiz Aleyhisselam, Merru’z-zahran’da geceleyin ashabýna:“Mekke’de Kureyþîlerin aklý erenlerinden dördü, müþriklikten sýyrýlýp
Ýslâmiyete girmek istiyor!” buyurdu.“Yâ Rasûlallah! Kimdir onlar?” diye sorulunca, Peygamberimiz Aleyhis-
selam:“1. Attâb b. Esîd,2. Cübeyr b. Mut’im,3. Hakîm b. Hizam,4. Süheyl b. Amr’dýr!” buyurdu.398
Peygamberimiz Aleyhisselam Merru’z-zahran’a gelinceye kadar, Kureyþ müþriklerine bütün haberler gizli kalmýþtý.
Onlar Peygamberimiz Aleyhisselamýn ne yapacaðýný bilmiyorlar,399 fakat kendilerine savaþ açacaðýndan korkup duruyorlardý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Merru’z-zahran’a gelince, geceleyin, ateþ yakmalarýný mücahidlere emretmiþ, 10.000 ateþ yakýlmýþtý.400
393 Vâkýdî, Megâzî, 2/811.394 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/43, Vâkýdî, Megâzî, 2/811, Taberî, Târîh, 3/114.395 Ýbn Abdilberr, 4/1674, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/244, Ýbn Kayyým, 2/181.396 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Taberî, Târîh, 3/114.397 Vâkýdî, Megâzî, 2/814, Ýbn Sa’d, 2/135.398 Ýbn Asâkîr’den naklen Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 11/359, Ebu’t-Tayyib, 6/4.399 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Taberî, Târîh, 3/114, Beyhakî, Delâil, 5/39.400 Vâkýdî, Megâzî, 2/814, Ýbn Sa’d, 2/135, Beyhakî, Delâil, 5/39.
758 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kureyş Müşriklerinin Ebu Süfyan b. Harb’i Denetçi ve Elçi Olarak Göndermeyi Kararlaştırmaları
Kureyþ müþrikleri, Ebu Süfyan b. Harb’i, haberler araþtýrmak üzere gön-dermekte sözbirliði ettiler ve:
“Muhammed’le buluþursan, ondan bizim için eman sözü al!401
Ancak, onun ashabýný gevþek görürsen,402 savaþýlacaðýný kendilerine bildir!403
Biz sizin arkanýzdan hazýrlanýp gelmeyeceðiz.Çünkü, Muhammed’in kiminle; bizimle mi, yahut Hevâzinlerle mi, ya
da Sakîflerle mi savaþmak istediðini bilmiyoruz” dediler.404
Bir gece, Ebu Süfyan b. Harb ile Hakîm b. Hizam, Mekke’den çýkýp gittiler.405
Yolda, Büdeyl b. Verkâ’ya rastladýlar. Onun da kendileriyle birlikte gel-mesini saðladýlar.406
Bunlar; Peygamberimiz Aleyhisselam hakkýnda haber araþtýra cak lar, toplayacaklar, iþittikleri haberleri gözden geçirecekler, deðerlendire cek-lerdi.407
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ensardan bazýlarýna:“Ebu Süfyan’a göz kulak olunuz! Siz muhakkak onu bulacaksýnýz!”
buyurmuþtu.408
Casuslar; Merru’z-zahran’da Erâk mevkiine eriþtikleri zaman, pek çok çadýrlar, askerler ve yanmýþ ateþler gördüler, at kiþnemeleri, deve böðürmeleri iþittiler.
Bunlar onlarý ürküttü, son derecede korkuttu.409
Vakit, yatsý vakti idi.410
Arefe gecesinde yakýlan ateþler gibi yanan ateþleri görünce, Ebu Süfyan:“Bu ne kadar çok ateþ? Sanki, arefe gecesi ateþlerini andýrýyor!?Ey Büdeyl! Yoksa bu ateþler, senin kavmin olan Benî Ka’blarýn mýdýr?”
diye sordu.
401 Vâkýdî, Megâzî, 2/814, Ýbn Sa’d, 2/135, Halebî, 3/16.402 Vâkýdî, Megâzî, 2/814.403 Vâkýdî, Megâzî, 2/814, Heysemî, 6/170.404 Taberî, Târîh, 3/117.405 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Beyhakî, Delâil, 5/36.406 Vâkýdî, Megâzî, 2/814, Beyhakî, Delâil, 5/36.407 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/42, Beyhakî, Delâil, 5/36, Heysemî, 6/165.408 Zührî, Megâzî, s. 88, Abdurrezzak, 5/375.409 Vâkýdî, Megâzî, 2/814, Beyhakî, Delâil, 5/36.410 Heysemî, 5/170.
759Mekke'nin Fethi
Büdeyl b. Verkâ:“Bunlar, Benî Amrlarýn ateþleri olsa gerek!” dedi.Ebu Süfyan:“Benî Amrlarýn ateþi bundan az olur, onlarýn bu kadar çok ateþleri ola-
maz!” dedi.411
Büdeyl b. Verkâ:“Belki de seninle çarpýþmak üzere toplanmýþlardýr. Müzeyneleri de, bu
gece kendilerine bekleyici tutmuþlardýr” dedi.412
“Bunlar, herhalde, Benî Ka’blar (Huzâalar)’dýr. Savaþ için toplanmýþlardýr” dediler.
Ebu Süfyan:“Evet! Ama bunlar Benî Ka’blardan daha kalabalýk görünüyorlar!”
dedi.“Belki de, Hevâzinler, yaðmur düþen yerlerdeki otlardan hayvanlarýný
otlatmak için topraklarýmýza kadar gelmiþlerdir. Vallahi, bunlarýn kimler olduklarýný pek anlayamadýk!” dediler.413
Peygamberimiz Aleyhisselam, casuslarý yakalamak için, atlýlardan bir birliði ileri göndermiþti.
Huzâalar da yolu kesmiþler, arkaya kimseyi býrakmýyorlardý.414
Ebu Süfyan’la Hakîm b. Hizam ve Büdeyl b. Verkâ’nın Müslüman Olmaları
Mücahidler Merru’z-zahran’a gelip konunca, Hz. Abbas, kendi kendine:“Vâh Kureyþîlerin baþlarýna geleceklere!Vallahi, onlar gelip Resûlullah Aleyhisselamdan eman dilemeden önce
Resûlullah Aleyhisselam Mekke’ye harple girecek olursa, bu Kureyþîlerin temelli helâklarý olur!” demiþ, Peygamberimiz Aleyhisselamýn boz katýrýna binip Erâk mevkiine kadar gitmiþti.
“Orada ben muhakkak bir oduncu veya bir sütçü ya da bir iþ güç sahibi bulup Mekke’ye göndermeliyim ki; önce, üzerlerine Resûlullah Aleyhisselamýn gelmekte olduðunu Mekkelilere bildirsin de, Mekkeliler Resûlullah Aleyhisselam üzerlerine harple girmeden önce gelip ondan eman dilesinler” dedi.
411 Buhârî, Sahîh, 5/91.412 Taberânî, Mu’cemu’s-sagîr, 2/74.413 Vâkýdî, Megâzî, 2/814.414 İbn Kesîr, Bidâye, 4/288.
760 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Abbas bu maksatla gider ve maksadýný gerçekleþtirmek üzere bir adam ararken, Ebu Süfyan’la Büdeyl b. Verkâ’nýn seslerini iþitti.415 Ebu Süfyan’ý sesinden tanýdý. Ona:
“Ebu Hanzale!” dedi.O da, Hz. Abbas’ý sesinden tanýdý ve:“Ebu’l-Fadl! Sensin ha!” dedi.Ebu Süfyan:“Babam, anam sana feda olsun! Ne var?416 Arkandakilerden, ne haber
var?” diye sordu.417
Hz. Abbas:“Yazýklar olsun sana ey Ebu Süfyan!418 Arkamdaki, Resûlullah Aley-
hisselamdýr ve Müslümanlardan 10.000 kiþilik, karþý koyamayacaðýnýz askerlerin baþýnda size doðru yönelmiþ, geliyor!419
Vallahi, vay Kureyþîlerin baþlarýna geleceklere!” dedi.420
Ebu Süfyan:“Babam, anam sana feda olsun! Buna bir çare, bir tedbir var mý?” diye
sordu.421
Hz. Abbas:“Evet! Vardýr!” dedi.“Sen, ne yapmamý bana emir ve tavsiye edersin?” diye sordu.Hz. Abbas:“Vallahi, Resûlullah Aleyhisselamdan baþkasý tarafýndan ele geçirilecek
olursan, muhakkak öldürülürsün!422
Sen, haydi þu katýrýn sýrtýna bin de, seni Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna kadar götüreyim.423 Kendisinden senin için eman dileyeyim!” dedi.424
Ebu Süfyan:“Vallahi, benim görüþüm de böyledir!” dedi.425
Hz. Abbas, Ebu Süfyan’ý süvarilerin ellerine düþmekten kurtardý.426
415 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/44, Vâkýdî, Megâzî, 2/815, 816, Taberî, Târîh, 3/115, Beyhakî, Delâil, 5/33.416 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/44, Vâkýdî, Megâzî, 2/816, 817.417 Ýbn Sa’d, 2/135, Taberî, Târîh, 3/116, Beyhakî, Delâil, 5/33.418 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/44, Vâkýdî, Megâzî, 2/817.419 Taberî, Târîh, 3/116, Beyhakî, Delâil, 5/33.420 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/44.421 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/44, Vâkýdî, Megâzî, 2/817, Beyhakî, Delâil, 5/33, Zehebî, Târîh, s. 451.422 Vâkýdî, Megâzî, 2/817.423 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/44, 45, Vâkýdî, Megâzî, 2/817, Taberî, Târîh, 3/116, Beyhakî, Delâil, 5/33.424 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/45, Taberî, Târîh, 3/116, Beyhakî, Delâil, 5/33.425 Vâkýdî, Megâzî, 2/817.426 Heysemî, 6/171.
761Mekke'nin Fethi
Ebu Süfyan, hemen Hz. Abbas’ýn terkisine bindi.Hz. Abbas Peygamberimiz Aleyhisselamýn boz katýrýnýn üzerinde, Ebu
Süfyan da terkisinde olduðu halde, mücahidlerin ateþlerinden her bir ateþin yanýndan geçerken, “Kim bu?” diye soruyorlar; Peygamberimiz Aleyhisselamýn katýrýný ve Hz. Abbas’ýn da onun üzerinde bulunduðunu görünce:
“Resûlullah Aleyhisselamýn amcasý, Resûlullahýn katýrýna binmiþ!” diyorlardý.
Hz. Ömer’in ateþinin yanýndan geçerken, Hz. Ömer:“Kim bu?” dedi ve hemen ayaða kalktý.427
Hz. Abbas:“Abbas’ým!” dedi ve geçip giderken, Hz. Ömer ona bakýyordu. Terkisin-
de Ebu Süfyan’ý gördü.428 Görür görmez:“Allah düþmaný Ebu Süfyan hâ!Seni ahdsiz ve akidsiz olarak ele geçirmeye fýrsat ve imkân veren Allah’a
hamd olsun!” dedi ve hemen Peygamberimiz Aleyhisselama doðru hýzla gitti.
Hz. Abbas da, katýrý tepip yürümesini hýzlandýrdý.Yavaþ yürüyen hayvanýn yavaþ yürüyen adamý geçebileceði nisbette,
Hz. Ömer’i geçti ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna vardý.Hz. Ömer de, onun izince gelip içeri girdi ve:“Yâ Rasûlallah! Bu Ebu Süfyan’ý, Allah, akidsiz ve ahdsiz olarak ele geçir-
mek imkân ve fýrsatýný verdi. Býrak beni de, onun boynunu vurayým!” dedi.Hz. Abbas:“Yâ Rasûlallah! Ben ona eman vermiþ bulunuyorum!” dedi ve Peygam-
berimiz Aleyhisselamýn yanýna oturdu.429
Resûlullah Aleyhisselamýn baþýný tutup:“Vallahi, bu gece benden baþka hiç kimse Ebu Süfyan’la baþbaþa kalma-
yacak!” diye yemin etti.Hz. Ömer Ebu Süfyan’ýn boynunu vurmak hakkýndaki dileðinde direnip
durunca, Hz. Abbas:“Yeter ey Ömer! Vallahi, Ebu Süfyan Adiyy b. Ka’b oðullarýndan bir
kimse olsaydý, böyle söylemezdin! Fakat, sen bunun Abdi Menaf oðullarýnýn erkeklerinden olduðunu bildiðin için boynunu vurmak istiyorsun!” dedi.
427 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/4, Vâkýdî, Megâzî, 2/817.428 Vâkýdî, Megâzî, 2/817.429 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/45, Vâkýdî, Megâzî 2/817, Taberî, Târîh, 3/116, Beyhakî, Delâil, 5/33.
762 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Ömer:“Sus ey Abbas! Vallahi, babam Hattab sað olup da Müslüman olsaydý, ona,
senin Müslüman olduðun gün sevindiðim kadar sevinmezdim!” dedi.430
Hz. Abbas:“Yâ Rasûlallah! Hakîm b. Hizam ve Büdeyl b. Verkâ’ya da eman vermiþ
bulunuyorum! Onlar huzuruna girecekler!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onlarý içeri al!” buyurdu.Ýçeri girdiler. Onlar, gecenin geç vakitlerine kadar, Peygamberimiz
Aleyhisselamýn yanýnda kaldýlar.Peygamberimiz Aleyhisselam, onlardan Mekkeliler hakkýnda bilgi aldý
ve kendilerini Ýslâmiyete davet etti:“Allah’tan baþka ilah olmadýðýna ve benim de Allah’ýn Resûlü olduðuma
þehadet ediniz!” buyurdu.Hakîm b. Hizam’la Büdeyl b. Verkâ hemen þehadet getirdiler ve Müs-
lüman oldular.431
Allah onlardan razý olsun!Ebu Süfyan ise:“Vallahi, ey Muhammed! Senin Resûlullah olup olmadýðýn hakkýnda kal-
bimde azýcýk bir kuþku var! Bana biraz mühlet versen olmaz mý?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Abbas’a:“Biz bunlara eman verdik! Kendilerini artýk yerine götür!”432
Ebu Süfyan hakkýnda da:“Ey Abbas! Onu da sen konak yerine götür, sabahleyin yanýma getir!”
buyurdu.Hz. Abbas, onu alýp konak yerine götürdü.Ebu Süfyan geceyi Hz. Abbas’ýn yanýnda geçirdi.433
Sabah namazý vakti olup da müezzin ezan okuyunca, Müslümanlar silkinip kalkmaya baþladýlar.
Ebu Süfyan, onlarýn kendisi için kalktýklarýný sandý.434 Çok korktu ve:“Bunlar ne yapmak istiyorlar?435 Ey Abbas! Halkýn bu halleri nedir?
Yoksa, beni mi öldürmek istiyorlar?” diye sordu.436
430 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/45, Vâkýdî, Megâzî, 2/817, 818, Taberî, Târîh, 3/166, Beyhakî, Delâil, 4/33, 34.431 Vâkýdî, Megâzî, 2/815, Taberî, Târîh, 3/117, Halebî, 3/18.432 Vâkýdî, Megâzî, 2/815.433 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/45, Vâkýdî, Megâzî, 2/817, 818, Taberî, Târîh, 3/116, Beyhakî, Delâil, 5/32.434 Zührî, Megâzî, s. 88, Abdurrezzak, 5/76.435 Vâkýdî, Megâzî, 2/815, Beyhakî, Delâil, 5/40, Heysemî, 6/171.436 Belâzurî, Fütûh, 1/43.
763Mekke'nin Fethi
Hz. Abbas:“Hayýr! Namaza kalkýyorlar!” dedi.437
Ebu Süfyan:“Muhammed’in münâdîsi (müezzini) bunlarýn hepsini kaldýracak mý?”
diye sordu.Hz. Abbas:“Evet!” dedi.Ebu Süfyan:“Bunlarýn hepsi, kalkýnca ne yapacaklar?” diye sordu.Hz. Abbas:“Onlar Müslümandýrlar, Resûlullah Aleyhisselamýn yanýna gidecekler!”
dedi.438
Kendisi de Ebu Süfyan’ý yanýna alýp gitti.439
Peygamberimiz Aleyhisselam abdest almaya kalktý.Abdest alýrken, Müslümanlar, Peygamberimiz Aleyhisselamýn abdest
suyunu yüzlerine sürmek için üþüþtüler.440
Ebu Süfyan, bunu görünce:“Ey Fadl’ýn babasý! Ben þimdiye kadar ne Kisrâ’da, ne de Benî Asfarlarýn
(Rumlarýn) hükümdarlarýnda, hakimiyet ve saltanatýn böylesini görme-dim!441 Kardeþinin oðlu kadar büyük saltanatlýsýný görmedim!” dedi.
Hz. Abbas:“Bu saltanat deðildir, fakat peygamberliktir! Bunun içindir ki, onun
üzerine düþüyorlar!442
Yazýklar olsun sana! Sen de iman et ona!443
Eðer Müslüman olmaz ve Muhammed’in Resûlullah olduðuna þehadette bulunmazsan, muhakkak, öldürülürsün!” dedi.
Ebu Süfyan, Hz. Abbas’ýn istediði þeyleri söylemek istiyor, fakat onlara bir türlü dili dönmüyor, düzgün söyleyemiyordu!444
Peygamberimiz Aleyhisselam namaza baþlama tekbirini aldý, Müslü-manlar da tekbir aldýlar.
437 Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Belâzurî, Fütûh, 1/43.438 Zührî, Megâzî, s. 88, Abdurrezzak, 5/376.439 Heysemî, 6/171.440 Vâkýdî, Megâzî, 2/815, Taberânî, Mu’cemu’s-sagîr, 2/75, Heysemî, 6/164.441 Vâkýdî, Megâzî, 2/816, Beyhakî, Delâil, 5/40, Heysemî, 6/170.442 Taberânî, Mu’cemu’s-sagîr, 2/75, Heysemî, 6/164.443 Vâkýdî, Megâzî, 2/816.444 Beyhakî, Delâil, 5/37, Zehebî, Târîh, s. 443, Heysemî, 6/171.
764 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam rükûa gitti. Müslümanlar da hep birlikte rükûa gittiler.
Peygamberimiz Aleyhisselam rükûdan doðruldu. Müslümanlar da hep birlikte rükûdan doðruldular.
Peygamberimiz Aleyhisselam secdeye vardý. Müslümanlar da, hep bir-likte secdeye vardýlar.445
Namaz kýlýndýktan sonra, Ebu Süfyan:“Ey Abbas! Muhammed onlara (Müslümanlara) bir şey emretse, onlar o
emri hemen yapar, yerine getirirler mi?” diye sordu.Hz. Abbas:“Evet! Vallahi, onlara yemeyi, içmeyi býrakmalarýný da emredecek olsa,
yine ona itaat ederler, onun emrini yerine getirirler!” dedi.446
Ebu Süfyan:“Müslümanlar bir gün bir gecede kaç kere namaz kýlarlar?” diye
sordu.Hz. Abbas:“Beþ kere!” dedi.Ebu Süfyan:“Vallahi, çoktur!” dedi.447
Hz. Abbas, sabahleyin, Ebu Süfyan’ý alýp Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna götürdü.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu görünce:“Yazýklar olsun sana ey Ebu Süfyan! Senin için, Allah’tan baþka ilah
olmadýðýný öðrenmen zamaný daha gelmedi mi?!448
Yazýklar olsun sana ey Ebu Süfyan! Ben size dünya mutluluðunu da, ahiret mutluluðunu da saðlayacak bir din getirmiþimdir.
Müslüman olunuz da, selamete eriniz!” buyurdu.449
Ebu Süfyan:“Ýyi amma, Uzzâ’yý ne yaparým, ondan nasýl vazgeçerim?!” dedi.O sýrada, Hz. Ömer çadýrýn arkasýnda bulunuyordu.Ebu Süfyan’ýn söylediði sözü iþitince:“Sen onun üzerine iþe! Tersle!” dedi.
445 Belâzurî, Fütûh, 1/43, Beyhakî, Delâil, 5/37, Zürkânî, 2/312.446 Beyhakî, Delâil, 5/37, Zehebî, Târîh, s. 444, Heysemî, 6/171.447 Vâkýdî, Megâzî, 2/815.448 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/46, Vâkýdî, Megâzî, 2/817, 818, Taberî, Târîh, 3/116, Beyhakî, Delâil, 5/34,
Zehebî, Târîh, s. 452, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 43.449 Heysemî, 6/170.
765Mekke'nin Fethi
Ebu Süfyan:“Senin baban sert ve kaba sözlü idi, sen de sert ve kaba sözlüsün!Ey Hattab’ýn oðlu! Ben sana gelmedim! Ben amcamýn oðluna geldim.
Onunla konuþuyorum!Beni býrak da, ben amcamýn oðlu ile konuþayým!” dedi.450
Sonra da Peygamberimiz Aleyhisselama:“Babam, anam sana feda olsun! Usluluk ve yumuþak huylulukta,
þereflilikte, akrabalýk hakkýný gözetirlikte... senden daha üstünü yoktur!Vallahi, sanýrým ki, Allah’tan baþka ilah olmasa gerek!Çünkü, Allah ile birlikte baþka ilah bulunmuþ olsaydý, elbette, beni
zararlardan korur, yararlardan yararlandýrýrdý!451
Ey Muhammed! Ben Ýlahýmdan yardým diledim. Sen de Allah’ýndan yardým diledin.
Vallahi, ben ne zaman seninle karþýlaþtýmsa, senin bana galip geldiðini gördüm!
Eðer benim Ýlahým gerçek, senin Allah’ýn bâtýl ve boþ olsaydý, ben sana galip gelirdim!” dedi.452
Nihayet, Ebu Süfyan da hakka þehadet getirip Müslüman oldu.453
Allah ondan da razý olsun!Hz. Abbas, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Yâ Rasûlallah! Ebu Süfyan kavmimizin eþrafýndan ve yaþlýlarýndandýr.454
Ona, kavminin içinde övüneceði bir şey lutfetsen olmaz mý?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Olur! Kim Ebu Süfyan’ýn evine girer, sýðýnýrsa, ona eman verilmiþtir!”
buyurdu.455
Ebu Süfyan:“Benim evime mi??! Benim evime mi?!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Evet!” buyurdu.456
450 Zührî, Megâzî, s. 88, 89, Abdurrezzak, 5/376, Zehebî, Târîh, s. 451, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 87/6, Halebî, 3/18.
451 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/46, Vâkýdî, Megâzî, 2/818, Taberî, Târîh, 3/116, Beyhakî, Delâil, 5/34, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 43.
452 Vâkýdî, Megâzî, 2/816, Beyhakî, Delâil, 5/37, 40, Heysemî, 6/6, s. 171, Diyarbekrî, 2/81.453 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/45, 46, Vâkýdî, Megâzî, 2/817, 818, Taberî, Târîh, 3/116, Beyhakî, Delâil, 5/37.454 Zührî, s. 89, Abdurrezzak, 5/376.455 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/46, Vâkýdî, Megâzî, 2/818, Taberî, Târîh, 3/117, Beyhakî, Delâil, 5/34, Zehe-
bî, Târîh, s. 450.456 Zührî, Megâzî, s. 89, Abdurrezzak, 5/376.
766 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Süfyan:“Benim evimin ne geniþliði var ki?” dedi.457
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Kim Kâbe’ye girer, sýðýnýrsa, ona eman verilmiþtir!” buyurdu.458
Ebu Süfyan:“Kâbe’nin ne geniþliði var ki?” dedi.459
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Kim Mescid-i Haram’a girer, sýðýnýrsa, ona eman verilmiþtir” buyur-
du.460
Ebu Süfyan:“Mescid-i Haram’ýn ne geniþliði var ki?” dedi.461
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Kim silahýný elinden býrakýrsa, ona eman verilmiþtir!462
Kim kapýsýný üzerine kapayýp evinde oturursa, ona eman verilmiþtir!” buyurdu.463
Ebu Süfyan:“Ýþte, bu geniþtir!” dedi.464
Ebu Süfyan’a Dar Geçitte Mücahidlerin Geçişinin Seyrettirilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Abbas’ý, Mekke’ye gitmek üzere, boz katýrýna bindirdi.
O da, Ebu Süfyan’ý terkisine alýp yola çýktý.Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Abbas’ýn arkasýndan adam salýp:“Abbas’a yetiþiniz! Kendisini bana geri çeviriniz!” buyurdu.Elçi Hz. Abbas’a yetiþti. Fakat Hz. Abbas geri dönmek istemedi ve:“Resûlullah Aleyhisselam, acaba Ebu Süfyan’ýn Müslüman olduktan
sonra, Mekke’ye varýnca, oradaki Müslümanlarýn azlýðýndan yararlanarak küfre dönmesinden mi korkuyor ola?” dedi.
457 Beyhakî, Delâil, 5/32, Zehebî, Târîh, s. 450, İbn Kesîr, Bidâye, 4/921.458 Ýbn Abdilberr, 4/1679, Zehebî, Târîh, s. 450, İbn Kesîr, Bidâye, 4/291.459 Beyhakî, Delâil, 5/32, Zehebî, Târîh, s. 450, İbn Kesîr, Bidâye, 4/291.460 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/46, Yakubî, 2/59, Taberî, Târîh, 3/116, İbn Hazm, Cevâmi, s. 229, Beyhakî,
Delâil, 5/32, 34, İbn Kesîr, Bidâye, 4/291, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 43.461 Beyhakî, Delâil, 5/32, Zehebî, Târîh, s. 450, İbn Kesîr, Bidâye, 4/291.462 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/46, Vâkýdî, Megâzî, 2/818, Taberî, Târîh, 3/116, Ýbn Abdilberr, 4/1679, İbn
Kesîr, Bidâye, 4/291, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 43.463 Zührî, Megâzî, s. 89, Abdurrezzak, 5/376, Belâzurî, Ensâb, 1/355, Ýbn Abdilberr, 4/1679, Beyhakî,
Delâil, 5/34, Halebî, 3/19.464 Beyhakî, Delâil, 5/32, Zehebî, Târîh, s. 450, İbn Kesîr, Bidâye, 4/291.
767Mekke'nin Fethi
Elçi:“Öyleyse, onu burada tut, býrakma!” dedi.Hz. Abbas da öyle yaptý.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Abbas! Onu vadinin daraldýðý, atlarýn sýkýþa sýkýþa geçtiði dað
boðazýnýn yanýnda tut da, Müslümanlarýn, Allah ordusunun ihtiþamýný görsün!” buyurdu.
Hz. Abbas; Peygamberimiz Aleyhisselamýn emri üzere, Ebu Süfyan’ý alýp vadinin daraldýðý, atlarýn sýkýþý sýkýþa geçtiði dað boðazýna doðru götürdü.465
Hakîm b. Hizam’la Büdeyl b. Verkâ da yanlarýnda bulunuyordu.466
Hz. Abbas, Müslümanlarýn Ebu Süfyan’ý birden vurup öldüreceklerin-den korktuðu için, onu bir tepeciðin üzerine oturttu.467
Ebu Süfyan, kendisinin durdurulup tutulmakla öldürüleceðini sanarak:“Ey Hâþim oðullarý! Bu, bir gadr (ahde vefasýzlýk, verilen eman sözünde
durmamazlýk) deðil midir?” dedi.468
Hz. Abbas:“Biz, gadreder (ahde vefasýzlýk gösterir, sözünde durmaz) deðiliz.469
Peygamber sülâlesinde ahde vefasýzlýk olmaz!470
Hayýr!471 Benim tarafýmdan yapýlacak, seninle ilgili iþler var!” dedi.472
Ebu Süfyan:“O iþ ne ise, haydi, önce, ondan baþlasana?” dedi.Hz. Abbas:“Halid b. Velid’le Zübeyr b. Avvam yanýna geldikleri zaman anlar sýn.473
Eðer sen þu yolu tutup gitmiþ olsaydýn, ben seni bir daha göremeyecek-tim!” dedi.474
Ebu Süfyan, Erâk yakýnýndaki dar boðazda durup da oradan geçenleri gördüðü zaman, Hz. Abbas’ýn sözünün mânâsýný anladý.475
Peygamberimiz Aleyhisselam:
465 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/46, Vâkýdî, Megâzî, 2/818, Buhârî, Sahîh, 5/91.466 İbn Kesîr, Bidâye, 4/290.467 Zührî, Megâzî, s. 89, Abdurrezzak, 5/376.468 Vâkýdî, Megâzî, 2/818, Heysemî, 6/172, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/6.469 Heysemî, 6/172.470 Vâkýdî, Megâzî, 2/818.471 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/6.472 Vâkýdî, Megâzî, 2/819, Heysemî, 6/172, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/6.473 Heysemî, 6/172.474 Vâkýdî, Megâzî, 2/818.475 Heysemî, 6/172.
768 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Bütün kabileler yanlarýndaki silah ve teçhizatlarýný kuþanacaklardýr” diyerek mücahidlere nida ettirdi.476
Mücahidleri savaþ düzenine koydu.Kabileler, baþlarýnda baþkan ve kumandanlarý olduðu halde,477
bayraklarýný çekerek geçmeye baþladýlar.478
Peygamberimiz Aleyhisselam, ilk önce, baþlarýnda Halid b. Velid olduðu halde, Benî Süleymleri gönderdi.
Onlar 1.000 kiþi idiler.Ýki sancaklarýndan birini Abbas b. Mirdas es-Sülemî, diðerini Hufaf b.
Nüdbe, bayraklarýný da Haccac b. Ilât taþýyordu.Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:“Kim bunlar?” diye sordu.Hz. Abbas:“Halid b. Velid’dir!” dedi.Ebu Süfyan:“Þu bizim delikanlý mý?” diye sordu.Hz. Abbas:“Evet!” dedi.479
“Onun yanýndaki kimlerdir?” diye sordu.Hz. Abbas:“Benî Süleymlerdir!” dedi.480
Ebu Süfyan:“Benimle Süleym oðullarý arasýnda ne geçmiþ, ne münasebet var ki?
Onlar ne diye buraya gelmiþler?!” dedi.481
Halid b. Velid Hz. Abbas’la Ebu Süfyan’ýn hizasýna gelince, üç kere tek-bir getirdiler ve geçtiler.
Halid b. Velid’in arkasýndan, Muhacirlerle kim olduklarý pek bilinmeyen Araplardan 500 kiþilik askerî birliðin baþýnda Zübeyr b. Avvam geçti.
Zübeyr b. Avvam’da siyah bir bayrak vardý.Zübeyr b. Avvam, Ebu Süfyan’ýn hizasýna gelince, üç kere tekbir getirdi,
arkadaþlarý da tekbir getirdiler.
476 Beyhakî, Delâil, 5/41, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/6.477 Vâkýdî, Megâzî, 2/818.478 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/46, Vâkýdî, Megâzî, 2/818.479 Vâkýdî, Megâzî, 2/818, 819, Zürkânî, 2/304.480 Halebî, 3/20.481 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/46, Buhârî, Sahîh, 5/91, Taberî, Târîh, 3/116, Ýbn Seyyid, 2/170, Zehebî,
Târîh, s. 452, İbn Kesîr, Bidâye, 4/292, Ýbn Kayyým, 2/184.
769Mekke'nin Fethi
Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:“Kimdir bu?” diye sordu.Hz. Abbas:“Zübeyr b. Avvam’dýr!” dedi.Ebu Süfyan:“Senin kýzkardeþinin oðlu mu?” diye sordu.“Evet!” dedi.Sonra, 300 kiþilik askerî birlik halinde Benî Gýfârlar geçti.Bayraklarýný Ebu Zerri’l-Gýfârî veya Ýmâ’ b. Rahasa taþýyordu.Bunlar, Ebu Süfyan’ýn hizasýna gelince üç kere tekbir getirdiler.Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:“Ey Fadl’ýn babasý!482 Ey Abbas!483 Kim bunlar?” diye sordu.Hz. Abbas:“Bunlar, Benî Gýfârlardýr!” dedi.Ebu Süfyan:“Benimle Beni Gýfârlar arasýnda ne münasebet, geçmiþ ne var ki? Onlar
buraya ne diye gelmiþler?!” dedi.484
Sonra, 400 kiþilik bir askerî birlik halinde Eslemler geçti.Kendilerinin iki sancaklarý bulunuyor, onlardan birini Büreyde b.
Husayb, diðerini Nâciye b. A’cemü’l-Eslemî taþýyordu.Bunlar, Ebu Süfyan’ýn hizasýna gelince, üç kere tekbir getirdiler.Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:“Kim bunlar?” diye sordu.Hz. Abbas:“Eslemler!” dedi.Ebu Süfyan:“Ey Fadl’ýn babasý! Benimle Eslemler arasýnda ne münasebet, geçmiþ ne
var ki? Onlar buraya ne diye gelmiþler?!” dedi.485
Hz. Abbas:“Onlar Ýslâmiyete girmiþ, Müslüman olmuþ bir cemaattirler” dedi.486
Sonra, 500 kiþilik askerî bir birlik halinde Benî Ka’b b. Amrlar geçti.Onlarýn bayraðýný, Büsr b. Süfyan taþýyordu.Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:
482 Vâkýdî, Megâzî, 2/819, Zürkânî, 2/304.483 Buhârî, Sahîh, 5/91.484 Vâkýdî, Megâzî, 2/819, Buhârî, Sahîh, 5/91, Zürkânî, 2/304, 305.485 Vâkýdî, Megâzî, 2/819, Zürkânî, 2/305.486 Vâkýdî, Megâzî, 2/819.
770 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Kim bunlar?” diye sordu.Hz. Abbas:“Benî Ka’b b. Amrlardýr!” dedi.Ebu Süfyan:“Evet! Onlar Muhammed’in müttefikleri ve antlaþmalýlarýdýr.487 Eslem-
lerin kardeþleridir” dedi.488
Sonra, 1.000 kiþilik askerî bir birlik halinde Müzeyneler geçti.Yanlarýnda üç sancak ve 100 at bulunuyordu.Sancaklarý Numan b. Mukarrin, Bilal b. Hâris ve Abdullah b. Amr
taþýyordu.Müzeyneler, Ebu Süfyan’ýn hizasýna gelince, üç kere tekbir getirdiler.Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:“Kim bunlar?” diye sordu.Hz. Abbas:“Müzeyneler!” dedi.Ebu Süfyan:“Benimle Müzeyneler arasýnda ne münasebet, geçmiþ ne var ki? Onlar
buraya ne diye gelmiþler? Onlarýn silah sesleri, daðlarýnýn baþýndan, bana gelir dururdu!” dedi.
Sonra, 800 kiþilik askerî bir birlik halinde Cüheyneler geçti.Onlarýn baþlarýnda kumandanlarý ve yanlarýnda sancaklarý vardý.Sancaðýn birini Ebu Rev’a b. Ma’bed b. Halid, ikincisini Süveyd b. Sahr,
üçüncüsünü Rafi’ b. Mekîs, dördüncüsünü de Abdullah b. Bedr taþýyordu.Bunlar, Ebu Süfyan’ýn hizasýna gelince, üç kere tekbir getirdiler.489
Ebu Süfyan Hz. Abbas’a:“Kim bunlar?” diye sordu.Hz. Abbas:“Cüheyneler!” dedi.Ebu Süfyan:“Benimle Cüheyneler arasýnda ne münasebet, geçmiþ ne var ki? Onlar
buraya ne diye gelmiþler?” dedi.490
Sonra, 200 kiþilik askerî bir birlik halinde Kinanelerle Damrâlar ve Sa’d b. Bekrler geçti.
487 Vâkýdî, Megâzî, 2/819, Zürkânî, 2/305.488 Zürkânî, 2/305.489 Vâkýdî, Megâzî, 2/820, Zürkânî, 2/305.490 Zürkânî, 2/305.
771Mekke'nin Fethi
Bunlarýn sancaðýný Ebu Vâkýd el-Leysî taþýyordu.Bunlar, Ebu Süfyan’ýn hizasýna gelince, üç kere tekbir getirdiler.Ebu Süfyan:“Kim bunlar?” diye sordu.Hz. Abbas:“Benî Bekrler!” dedi.Ebu Süfyan:“Evet! Vallahi, onlar uðursuz bir halktýr. Muhammed bize onlarýn
yüzünden savaþ açtý.Amma, vallahi, bu hususta ne bana danýþýldý, ne de benim bundan
haberim vardý.Ben, bunu haber aldýðým zaman, hiç de hoþ karþýlamadým. Fakat bu
mukadder bir şeymiþ, baþýmýza geldi!” dedi.Hz. Abbas:“Muhammed Aleyhisselamýn savaþ açmasýný, Allah senin için hayýrlý
kýlmýþtýr. Bu yüzden, hepiniz Ýslâmiyete girmek fýrsatýný kazandýnýz!” dedi.Sonra, Benî Leysler, 200 kiþilik askerî bir birlik halinde yalnýz baþlarýna
geçtiler.Onlarýn sancaðýný Sa’d b. Cessâme taþýyordu.Onlar, Ebu Süfyan’ýn hizasýna gelince, üç kere tekbir getirdiler.Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:
“Kim bunlar?” diye sordu.
Hz. Abbas:
“Benî Leysler!” dedi.
Sonra, Eþca’lar geçti.
Onlar 300 kiþi idiler. Kendilerinin yanlarýnda iki sancak vardý.
Sancaðýn birini Ma’kýl b. Sinan, diðerini de Nuaym b. Mes’ud taþýyordu. Bunlar, Ebu Süfyan’ýn hizasýna gelince, üç kere tekbir getirdiler.
Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:
“Kim bunlar?” diye sordu.
Hz. Abbas:
“Eþca’lar!” dedi.491
Ebu Süfyan:
491 Zürkânî, 2/305.
772 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Bunlar, Araplarýn, Muhammed’e karþý en amansýz davrananý idiler!” dedi.
Hz. Abbas:
“Allah onlarýn kalblerine Ýslâmiyet sevgisini düþürdü. Bu da, Yüce Allah’ýn lutuf ve kereminin bir eseridir!” deyince, Ebu Süfyan sustu.
Sonra da:
“Muhammed niye geçmedi ki?” dedi.
Hz. Abbas:
“O daha geçmedi.
Eðer Muhammed Aleyhisselamýn içinde bulunduðu askerî birliði görmüþ olsaydýn, kendini, karþýsýnda hiç kimsenin dayanamayacaðý kadar silahlar, erler, atlardan ibaret bir manzara karþýsýnda bulurdun!” dedi.
Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:
“Vallahi, ey Fadl’ýn babasý! Sanýrým ki öyledir!
Bunca insan topluluklarýna sahip ve hakim iken, ona kimin gücü yete-bilir ki?” dedi.492
Peygamberimiz Aleyhisselamýn içinde bulunduðu birlik gelip geçin-ceye kadar hiçbir kabile geçmedi ki, Ebu Süfyan onlarýn kim olduðunu sormamýþ, Hz. Abbas da onlarý haber verdikçe:
“Benimle filan oðullarý arasýnda ne münasebet, ne geçmiþ var ki? Onlar buraya niye gelmiþler?!” dememiþ olsun.493
Ebu Süfyan, hemen her alayýn, her taburun, her bölüðün geçiþinde:
“Muhammed daha geçmedi mi?” diye soruyor, Hz. Abbas da:
“Hayýr!” diye cevap veriyordu.494
Nihayet, Peygamberimiz Aleyhisselamýn o tepeden týrnaða kadar silahlanmýþ cihad ordusu oraya doðru gelirken, atlarýn ayaklarýndan kal-kan tozlar ortalýðý karartmakta idi.
Muhacirlerle Ensar mücahidlerinden oluþan bu alayda 1.000495 veya 2.000496 zýrh gömlekli vardý.497 Hepsi de miðferli idi.498
492 Vâkýdî, Megâzî, 2/820, 821, Zürkânî, 2/305.493 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/46, Buhârî, Sahîh, 5/91, Taberî, Târîh, 3/116, 117, Beyhakî, Delâil, 5/35,
Heysemî, 6/167.494 Vâkýdî, Megâzî, 2/821, Zürkânî, 2/305.495 Vâkýdî, Megâzî, 2/821.496 Halebî, 3/21, Zürkânî, 2/307.497 Vâkýdî, Megâzî, 2/821, Halebî, 3/21, Zürkânî, 2/307.498 İbn Hazm, Cevâmi, s. 230.
773Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselam bayraðýný Sa’d b. Ubâde’ye vermiþ ve onu alayýnýn önüne geçirmiþti. Ensarýn her kabilesine bayraklar, sancaklar verilmiþ, her biri zýrh gömleklere bürünmüþtü. Gözlerinden baþka bir yer-leri görünmüyordu.
Hz. Ömer de sýrtýna zýrh gömlek giyinmiþti. Peygamberimiz Aley-hisselamýn alayýný o yönetmekte idi.499
Peygamberimiz Aleyhisselam, devesi Kasvâ’nýn üzerinde ve Hz. Ebu Bekir’le Useyd b. Hudayr’ýn arasýnda bulunuyor,500 yanýndakilerle konuþuyordu.501
Ebu Süfyan, bir benzerini daha görmediði bu mücahidler alayý önünden geçerken:502
“Kim bunlar ey Abbas!503 Bu, hangi kabile alayý?” diye sordu.
Hz. Abbas:
“Ensardýr!” dedi.
Ensarýn baþýnda Sa’d b. Ubâde bulunuyor ve onlarýn bayraðýný taþýyordu. Ebu Süfyan’a:
“Ey Ebu Süfyan! Bu gün, en büyük harp günüdür! Bu gün, Kâbe’de kan dökmenin helâl kýlýndýðý bir gündür!504 Allah bugün Kureyþ müþriklerini hor ve hakîr kýlacaktýr!” diyerek baðýrdý.505
Muhacir mücahidlerin baþýnda Hz. Ali gelip geçti.Ebu Süfyan:“Ey Abbas! Kim bunlar?” diye sordu.Hz. Abbas:“Muhacirlerdir. Baþlarýndaki de, Ali b. Ebu Talib’dir!” dedi.506
O sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam, Muhacirlerle Ensar arasýnda göründü. Hz. Abbas:
“Ýþte, Resûlullah Aleyhisselam da geldi!” dedi.507
Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:
499 Vâkýdî, Megâzî, 2/821.500 Vâkýdî, Megâzî, 2/821, Ýbn Sa’d, 2/135.501 Vâkýdî, Megâzî, 2/821.502 Buhârî, Sahîh, 5/91, Beyhakî, Sünen, 9/119.503 Abdurrezzak, 5/377, Buhârî, Sahîh, 5/91.504 Vâkýdî, Megâzî, 2/821, Buhârî, Sahîh, 5/91, Beyhakî, Sünen, 9/119, Ýbn Kayyým, 2/182.505 Vâkýdî, Megâzî, 2/821, Ýbn Kayyým, 2/128.506 Heysemî, 6/170.507 Vâkýdî, Megâzî, 2/821.
774 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Ey Abbas! Bu gün, senin Kâbe’yi ve Mekke halkýný ve beni himaye edeceðin ne iyi bir gündür!” dedi.508
Mücahidler, tepelerinden týrnaklarýna kadar silahlara bürünmüþlerdi. Kendilerinin yalnýz gözleri görünmekte idi.
Onlar geçerken, Ebu Süfyan þaþýrdý, “Sübhânallah!” dedi ve:“Ey Abbas! Kim bunlar?!” diye sordu.Hz. Abbas:“Bu, Resûlullah Aleyhisselamýn aralarýnda bulunduðu Muhacirlerle
Ensar alayýdýr!509
Bunlar, Allah yolunda ölüme susamýþ Muhacirlerle Ensardýrlar!” dedi.510
Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:“Kardeþinin oðluna pek büyük bir saltanat verilmiþ!511
Bunlara, hiç kimse dayanamaz ve güç yetiremez!Vallahi, Fadl’ýn babasý! Kardeþinin oðlunun saltanatý pek büyümüþ!”
dedi.Hz. Abbas:“Ey Ebu Süfyan! Bu (saltanat deðil) peygamberliktir!” dedi.Ebu Süfyan:“Evet!” dedi.512
Peygamberimiz Aleyhisselamýn sancaðýný Zübeyr b. Avvam taþýyordu.Peygamberimiz Aleyhisselam Ebu Süfyan’ýn önünden geçerken, Ebu
Süfyan:“Yâ Rasûlallah! Sa’d b. Ubâde’nin ne söylediðini bilmiyor musun?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ne söyledi o?” diye sordu.Ebu Süfyan:“Þöyle þöyle söyledi” diyerek Sa’d b. Ubâde’nin söylediklerini haber
verdi.513
Peygamberimiz Aleyhisselam:
508 Buhârî, Sahîh, 5/91, Beyhakî, Sünen, 9/119, Kastallânî, Mevâhib, 1/195.509 Buhârî, Sahîh, 5/91, Beyhakî, Sünen, 9/119, Kastallânî, Mevâhib, 1/195.510 Zührî, Megâzî, s. 89, Abdurrezzak, 5/376.511 Heysemî, 6/175.512 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/47, Vâkýdî, Megâzî, 2/822, Ýbn Sa’d, 2/135, Taberî, Târîh, 3/117, Beyhakî,
Delâil, 5/35, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246, Ýbn Seyyid, 2/170, Zehebî, Târîh, s. 452, İbn Kesîr, Bidâye, 4/290, Ýbn Kayyým, 2/182.
513 Buhârî, Sahîh, 5/91, Beyhakî, Sünen, 9/119, Kastallânî, Mevâhib, 1/196.
775Mekke'nin Fethi
“Sa’d, yanlýþ söylemiþ!Bu gün, Allah’ýn, ezan sesleriyle Kâbe’nin þanýný yükselteceði bir gündür!Bu gün, Kâbe’nin tevhid örtüsüyle örtüneceði bir gündür!” buyurdu.514
Ebu Süfyan:“Allah aþkýna, sen kavmini baðýþla!Sen insanlarýn en iyisi, en uslusu, en yumuþak huylusu, en merhametli-
si, akrabalýk hakkýný en çok gözetenisindir!515
Yâ Rasûlallah! Sen kavmini öldürmeyi mi emrettin?” dedi.516
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr! Ben öyle emretmedim!517 Bu gün, merhamet günüdür!Bu gün, Yüce Allah’ýn Kureyþîleri (Ýslâmiyetle) güçlendireceði, üstü-
nleþtireceði bir gündür!” buyurdu.518
Peygamberimiz Aleyhisselamýn alayý hareket halinde iken, Hz. Ömer saf düzenini, sýrasýný bozdurmamak için baðýrýyor519 ve:
“Ahiriniz evvelinize gelip kavuþuncaya kadar yavaþ yürüyünüz!” diye-rek emirler veriyor, alay çavuþluðu yapýyordu.520
Ebu Süfyan, Hz. Abbas’a:“Ey Fadl’ýn babasý! Kim bu konuþan?” diye sordu.Hz. Abbas:“Ömer b. Hattab!” dedi.Ebu Süfyan:“Çok az ve önemsiz olan Adiyy oðullarýnýn, vallahi bundan sonra iþi iþ!”
dedi.Hz. Abbas:“Ey Ebu Süfyan! Þüphe yok ki, Allah, dilediði kimseyi dilediði þeyle
yükseltir.Muhakkak ki, Ömer de Ýslâmiyetin yükselttiði kiþilerdendir” dedi.521
Ebu Süfyan:“Gidiver ey Abbas! Ben hiçbir zaman bugünkü gibi ne bir ordu, ne de
bir topluluk gördüm!” dedi.522
514 Buhârî, Sahîh, 5/91, Beyhakî, Sünen, 9/119, Delâil, 5/38, İbn Kesîr, Bidâye, 4/291, Ýbn Kayyým, 2/182, Kastallânî, Mevâhib, 1/196, Zürkânî, 2/308.
515 Vâkýdî, Megâzî, 2/821, Ýbn Seyyid, 2/171, 172, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/7.516 Beyhakî, Delâil, 5/44, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 7/6-7, Kastallânî, Mevâhib, 1/196.517 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/6-7, Kastallânî, Mevâhib, 1/196.518 Vâkýdî, Megâzî, 2/822, Ýbn Kayyým, 2/182.519 Vâkýdî, Megâzî, 2/821.520 Halebî, 3/21, Zürkânî, 2/307.521 Vâkýdî, Megâzî, 2/821.522 Heysemî, 6/172.
776 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
İslâm Mücahidlerinin Tamamıyla Gelip Zî Tuvâ’da523 Toplanışı
Mücahid birlikleri, Zî Tuvâ’ya varýnca, orada durdular ve Peygamberi-miz Aleyhisselamýn oraya gelmesini beklediler.524
Peygamberimiz Aleyhisselam, Zî Tuvâ’ya geldi ve orada durdu.525
Süvariler her yandan gelip Peygamberimiz Aleyhisselamýn çevresinde toplandýlar ve Peygamberimiz Aleyhisselamý ortalarýna aldýlar.526
Kureyþ müþrikleri Peygamberimiz Aleyhisselamý sekiz yýl önce Mekke’den ayrýlmak zorunda býrakýp, Peygamberimiz Aleyhisselam oradan ayrýlýrken:
“Vallahi, biliyorum ki, sen Allah’ýn yarattýðý yerlerin en hayýrlýsý ve Yüce Allah’a da, bana da en sevgilisi olanýsýn!
Senden zorla çýkarýlmamýþ olsaydým, senin halkýn beni senden zorla çýkarmamýþ olsalardý, senden çýkmaz, ayrýlmazdým!” diyerek, duyduðu üzüntüyü açýklamýþtý.527
O zaman, Yüce Allah, Peygamberimiz Aleyhisselama:
“Her halde, Kur’an’ýn tebliðini sana farz kýlan Allah, seni yine döneceðin yere (Mekke’ye) döndürecektir” buyurmuþtu.528
Yüce Allah sekiz yýl içinde, Kureyþ müþriklerini Bedir’de aðýr bir hezi-mete uðratmýþ; bütün kabilelerden topladýklarý 10.000 kiþilik ordular birliðiyle bir ay gece gündüz uðraþtýklarý Medine muhasarasýnda, Hendek savaþýnda hiçbir þey yapamadan elleri boþ olarak geri çevirmiþ; Benî Kay-nuka, Benî Nadîr, Benî Kurayza ve Hayber Yahudileri gibi güçlü ve azýlý Ýslâm düþmanlarýný da ortadan kaldýrmýþ ve en sonunda Mekke’yi fethettirip kendisini sevdiði yurduna döndüreceði hakkýnda yapmýþ olduðu va’dini de yerine getirmek üzere Peygamberini Mekke’nin baþucuna getirmiþ; ve Pey-gamberimiz Aleyhisselamýn mübarek gönlü bütün bunlardan dolayý Yüce Allah’a karþý minnet ve þükran duygularýyla dolup taþmýþ bulunuyordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Zî Tuvâ’da, hayvanýnýn üzerinde, baþýný Allah’a karþý tevâzu ile önüne doðru eðdi.
523 Zî Tuvâ; Mekke yakýnýnda bir vadidir (Fîruzâbâdî, 4/360, Zürkânî, 2/255).524 Vâkýdî, Megâzî, 2/823.525 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/47, Vâkýdî, Megâzî, 2/824.526 Vâkýdî, Megâzî, 2/824, Zürkânî, 2/320.527 Ahmed b. Hanbel, 4/305 Ezrakî, 2/294, 295, Ýbn Mâce, 2/1037, Dârimî, 2/156.528 Kasas: 85.
777Mekke'nin Fethi
O derecede eðdi ki, sakalýnýn ucu devenin semerine deðiyor529 ve:“Ey Allah’ým! Hayat, ancak ahiret hayatýdýr!” diyordu.530
Mekkeli Müşriklerin İslâm Mücahidlerine Karşı Koymaya ve Çarpışmaya Hazırlanmaları
Kureyþ müþriklerinin ileri gelenlerinden Safvan b. Ümeyye, Ýkrime b. Ebu Cehil ve Süheyl b. Amr, bütün Mekke halkýný Peygamberimiz Aleyhis-selamla çarpýþmaya davet ettiler.531
Kureyþîlerle Benî Bekrler ve Huzeyllerden de birçok kimseler, bunlarýn davetine icabet ederek silahlandýlar.
Peygamberimiz Aleyhisselamý Mekke’ye harple sokmayacaklarýna yemin ettiler532 ve:
“Muhammed’i, Mekke’ye asla sokmayacaðýz!” dediler.533
Yanlarýna Ehâbîþ534 ile Benî Hâris b. Abdi Menatlarý ve Huzeylleri de aldýlar.535
Çarpýþmak üzere, Handeme mevkiinde536 toplandýlar.537
Mücahidlerin Savaş ve Mekke’yi Fetih Düzenine Konulması ve Kumandanlara Harekât Hakkında Talimat Verilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekkelilerin savaþmaya hazýrlandýklarýný haber alýnca, Ýslâm mücahidlerini savaþ düzenine koydu.538
Mücahidleri:Sað kol, sol kol, kalb ve öncü birliði olmak üzere, dörde ayýrdý.539
Zübeyr b. Avvam’ý sol kol birliklerinin baþýna geçirdi.540
Bunlar, Muhacirlerle onlarýn süvarilerinden oluþan birliklerdi.541
529 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Vâkýdî, Megâzî, 2/824, Beyhakî, Delâil, 5/68, 69, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246, 247, Diyarbekrî, 2/82.
530 Vâkýdî, Megâzî, 2/824, Halebî, 3/27, Zürkânî, 2/321.531 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Vâkýdî, Megâzî, 2/823, Taberî, Târîh, 3/118.532 Vâkýdî, Megâzî, 2/823.533 Belâzurî, Ensâb, 1/357.534 Handeme, Mekke dağlarýndandýr (Yâkût, 2/392).535 Taberî, Târîh, 3/117, 118, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/247, Kastallânî, Mevâhib, 1/197.536 Ehâbiþ; Mustalýklar ile Hevn b. Huzeyme oğullarý, Mekke’nin aþa€ýsýndaki Hubþa dağý eteğinde
toplanýp düþmanlarýna karþý birlikte hareket edecekleri hakkýnda Kureyþ müþrikleriyle antlaþmýþ olduklarý için, toplantý yerlerine izafetle bu kabilelere Ehâbiþ denilmiþtir (Ýbn Seyyid, 2/25, Kalkaþandî, s. 164).
537 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Taberî, Târîh, 3/118, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/247.538 İbn Hazm, Cevâmi, s. 231.539 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Müslim, 3/1407.540 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Müslim, 3/1407, Taberî, Târîh, 3/118.541 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/8, Kastallânî, Mevâhib, 1/197.
778 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Zübeyr b. Avvam’a; Mekke’ye Küdâ mevkiinden542 girmesini,543 bay-raðýný Mekke’nin yukarýsýndaki Hacun544 mevkiine dikmesini emretti.545 Kendisine:
“Bayraðý dikmeni emrettiðim yerden, ben gelinceye kadar ayrýlma!” buyurdu.546
Peygamberimiz Aleyhisselam Halid b. Velid’i sol kol birliklerinin kumandanlýðýna tayin etti.547
Bu birlikler; Eslemler, Süleymler, Gýfârlar, Müzeyneler ve Cüheynelerle diðer Arap kabileleri cemaatlerinden kurulmuþtu.548
Peygamberimiz Aleyhisselam, Halid b. Velid’e, Mekke’ye aþaðý taraftan, Ellît’tan girmesini,549 bayraðýný evlerin yakýnýna dikmesini emretti.550
Ebu Ubeyde b. Cerrah’ý da, zýrhsýzlarýn baþýnda, kumandan olarak gön-derdi. Bunlar Mekke vadisinin ortasýný tuttular.
Peygamberimiz Aleyhisselam da, bir askerî birliðin içinde idi.
Ebu Hureyre’yi görünce:
“Ebu Hureyre! Bana Ensarý çaðýr!” buyurdu.
Ensar, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna koþarak geldiler.551
Kureyþ müþrikleri, kendilerine muhtelif kabilelerden birtakým serseriler ve tâbiler toplamýþlar ve:
“Bunlarý ileri sürelim. Þayet ellerine bir şey geçerse, onlarla beraber oluruz. Ýsabet alýrlar, ölürlerse, bizden istenileni veririz!” demiþlerdi.552
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ey Ensar topluluðu! Kureyþîlerin evbaþýný görüyor musunuz?” diye sordu.
Ensar:
“Evet!” dediler.
542 Küdâ, Zî Tuvâ’da Kuaykýan dağýnýn yanýnda, Mekke’nin yukarýsýna düþen bir yer olup, Akabe’ye oradan çýkýlýr (Yâkût, 4/440).
543 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Ýbn Sa’d, 2/135, 136.544 Hacun; Mekke’nin yukarýsýnda, Mekkelilerin kabirlerinin yanýnda bir tepecik olup, Beytullah’a
uzaklýğý bir buçuk mil veya bir fersah ve bir fersahýn da üçte biri kadardýr (Yâkût, 4/225). Bey’at Mescidinin hizasýndadýr (Ezrakî, 2/273).
545 Buhârî, Sahîh, 5/91, Taberî, Târîh, 3/117.546 Taberî, Târîh, 3/117, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/8.547 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Müslim, 3/1407, Taberî, Târîh, 3/118.548 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Taberî, Târîh, 3/118.549 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Ýbn Sa’d, 2/136.550 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/8, Halebî, 3/24.551 Müslim, 3/1407.552 Müslim, 3/1405.
779Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bakýnýz! Yarýn onlarla karþýlaþtýðýnýzda, onlarý ekin biçer gibi biçmelisi-
niz!” buyurdu ve eliyle iþaret etti de, sað elini sol elinin üzerine koydu.Kumandanlara da:“Benimle buluþma yeriniz, Safâ tepeciðidir!” buyurdu.553
Peygamberimiz Aleyhisselam kumandanlarýna Mekke’ye girme emri-ni verdiði sýrada, kendileriyle çarpýþmaya kalkýþmadýkça, hiç kimse ile çarpýþmamalarýný;554 ancak, aþaðýda isimleri yazýlý bazý erkeklerle kadýnlarýn555 -Kâbe’nin örtüsü altýna sýðýnmýþ olarak bulunsalar bile- öldü-rülmelerini emretmiþti:556
1. Ýkrime b. Ebu Cehil,2. Hebbar b. Esved b. Muttalib,3. Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh,4. Mikyas b. Subabetü’l-Leysî,5. Huveyris b. Nükayz (Nüfeyl),6. Abdullah b. Hilâl b. Hatal,7. Hind binti Utbe b. Rebia,8. Sâre (Amr b. Hâþim oðullarýnýn azadlýsý),9-10. Ebu Hatal’ýn þarkýcý cariyeleri Kurayna ve Kurayba veya Fertana
ve Ernebe,557
11. Safvan b. Ümeyye,12. Abdullah b. Zibârâ,13. Vahþî b. Harb,558
14. Hâris b. Tulaytýla,559
15. Enes b. Züleym ed-Di’lî.560
Üsâme b. Zeyd’in Mekke’de Nereye İnileceğini Soruşu ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Hayf’a İnileceğini Bildirişi
Üsâme b. Zeyd b. Hârise:
553 Müslim, 3/1407.554 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/51, Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Ýbn Sa’d, 2/136, Taberî, Târîh, 3/119, Ýbn Esîr,
Kâmil, 2/247.555 Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Ýbn Sa’d, 2/136, Taberî, Târîh, 3/120.556 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/51, Taberî, Târîh, 3/119.557 Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Ýbn Sa’d, 2/136.558 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/251.559 Ýbn Kayyým, 2/185, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/10.560 Vâkýdî, Megâzî, 2/789.
780 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Yâ Rasûlallah! Yarýn Mekke’de nereye ineceðiz?561 Mekke’de nereye, evine mi ineceksin?” diye sordu.562
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Akîl bize orada evden barktan bir şey mi býraktý ki?563
Ýnþaallah, Allah fethi nasib edince ineceðimiz yer Hayf’týr ki, orada Benî Kinanelerle Kureyþîler; Hâþim oðullarýyla Muttalib oðullarýna karþý küfür üzerine antlaþmýþlardý” buyurdu.564
Ebu Kuhâfe’nin İslâm Mücahidlerini Ebu Kubeys Dağından Kızına Gözetletişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Zî Tuvâ’da bulunduðu ve Mekke’ye hare-kete hazýrlandýðý sýrada, Hz. Ebu Bekir’in babasý Ebu Kuhâfe, çocuklarýnýn en küçüðü olan kýzýna565 -ki, adý Kuraybe idi-:566
“Ey kýzcaðýzým! Beni Ebu Kubeys daðýnýn üzerine çýkar!” dedi.567
Ebu Kuhâfe’nin gözleri görmezdi. Kuraybe onu Ebu Kubeys daðýnýn üzerine çýkardýðý zaman, Ebu Kuhâfe:
“Ey kýzcaðýzým! Bak, neler görüyorsun?” diye sordu.568
Kýz:“Kapkara bir topluluk görüyorum!” dedi.Ebu Kuhâfe:“Onlar, süvarilerdir!” dedi.569
Kýz:“O karaltýnýn önünde giden bir adam görüyorum!” dedi.Ebu Kuhâfe:“O, orduyu saf düzenine koyan, düzelten alay çavuþudur!” dedi570 ve: “Ey kýzcaðýzým! Sen bir daha bak! Neler görüyorsun?” diye sordu.571
Kýz:“Vallahi, karaltý daðýldý!” dedi.572
561 Buhârî, Sahîh, 5/92.562 Buhârî, Sahîh, 2/157.563 Buhârî, Sahîh, 2/157, 5/92.564 Buhârî, Sahîh, 5/92.565 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Heysemî, 6/173.566 Vâkýdî, Megâzî, 2/824.567 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Heysemî, 6/173.568 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Vâkýdî, Megâzî, 2/824, Heysemî, 6/173.569 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Heysemî, 6/173.570 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Vâkýdî, Megâzî, 2/824, Heysemî, 6/173.571 Vâkýdî, Megâzî, 2/824.572 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Vâkýdî, Megâzî, 2/824, Heysemî, 6/173.
781Mekke'nin Fethi
Ebu Kuhâfe:“Askerler bölüklere ayrýldý.573 Biliyorum, vallahi,574 süvarilere emir
verildi.575 Hemen eve! Eve dönelim.576 Beni acele evime ulaþtýr!” dedi.577
Kuraybe, gördüðü þeylerden korkmaya baþlamýþtý.Ebu Kuhâfe:“Ey kýzcaðýzým! Korkma! Vallahi, kardeþin Atîk [Hz. Ebu Bekir] Muham-
med’in yanýndaki ashabýnýn seçkinlerindendir!” diyerek onu teselli ediyor-du.578
Ebu Kuhâfe daha evine ulaþamadan, süvariler gelip kavuþtular.579 Süvarilerden birisi, kýzýn boðazýndaki gümüþ gerdanlýðý koparýp aldý.580
Ebu Süfyan’la Hakîm b. Hizam’ın Kureyşlileri Uyarmak ve İslâmiyete Davet Etmek Üzere Önden Gönderilişi
Hz. Abbas, Ebu Süfyan’a:“Yazýklar olsun sana! Resûlullah Aleyhisselam senin kavminin yanýna
varýp girmeden önce,581 sen kavmine yetiþ!582 Onlarý uyar!” dedi.Ebu Süfyan, acele Mekke’ye gitti.583 Ebu Süfyan’ýn yanýnda da, Hakîm
b. Hizam bulunuyordu.584 Kendilerinin önden gönderilmeleri, Kureyþlileri uyarýp Ýslâmiyete davet etmek içindi.585
Gönderilirlerken, Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:“Kim Ebu Süfyan’ýn evine girer, sýðýnýrsa, ona eman verilmiþtir!Kim Hakîm b. Hizam’ýn evine girer, sýðýnýrsa, ona eman verilmiþtir!Kim kapýsýný üzerine kapatýr ve elinden silahýný býrakýrsa, ona eman
verilmiþtir!” buyurdu.Ebu Süfyan’ýn evi Mekke’nin yukarý semtinde, Hakîm b. Hizam’ýn evi
Mekke’nin aþaðý semtinde bulunuyordu.586
573 Vâkýdî, Megâzî, 2/824.574 Heysemî, 6/173.575 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Heysemî, 6/173.576 Vâkýdî, Megâzî, 2/824.577 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Heysemî, 6/173.578 Vâkýdî, Megâzî, 2/824.579 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Heysemî, 6/173.580 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Vâkýdî, Megâzî, 2/824, Heysemî, 6/173.581 Vâkýdî, Megâzî, 2/822.582 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/47, Vâkýdî, Megâzî, 2/822.583 Taberî, Târîh, 3/117, İbn Hazm, Cevâmi, s. 230, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246, Ýbn Seyyid, 2/10.584 Taberî, Târîh, 3/117, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246, Ýbn Seyyid, 2/170.585 Taberî, Târîh, 3/117, Ýbn Seyyid, 2/170.586 Taberî, Târîh, 3/117, Ýbn Seyyid, 2/170, Heysemî, 6/170, 171.
782 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Süfyan, Mekke’ye varýp evine girmek istediði zaman, karýsý Hind:“Arkanda ne haber var? Allah seni iyilikten ýrak etsin! Sen en kötü bir
elçi oldun!?” diyerek ona hakaret etti587
Ebu Süfyan’la Hakîm b. Hizam, Mescid-i Haram’a vardýlar.Ebu Süfyan:“Ey Kureyþ topluluðu!588 Ey Galib hanedaný!Müslüman olunuz da,589 selamete eriniz!590 Allah sizi onlardan Abbas
sayesinde korudu!” diyerek avazý çýktýðý kadar baðýrmaya baþladý.591
Kureyþ müþrikleri, Ebu Süfyan’a:“Sus!592 Kavmine senin gibi kötü elçilik yapaný, Allah iyilikten uzak laþ-
týrsýn!” dediler.593
Ebu Süfyan’ýn karýsý Hind binti Utbe, kocasý Ebu Süfyan’ýn yanýna varýp sakalýndan tuttu.594
“Ey Galib hanedaný! Þu kocamýþ ahmaðý,595 þu elçinizi596 öldürünüz!597 Çünkü, o dininden dönmüþtür! Kavminin ne kötü bir gözeticisidir o!598 Allah, Kureyþîlerin senin gibi elçisini hayýrdan uzaklaþtýrsýn!” dedi.599
Ebu Süfyan, Hind’e:“Sakalýmý býrak!600 Varlýðým Kudret Elinde bulunana andolsun ki; sen ya
Müslüman olursun, ya da boynun vurulur!601 Sen hemen evine gir!” dedi.Bunun üzerine, Hind, Ebu Süfyan’ýn sakalýný býraktý.602
Ebu Süfyan, Kureyþ müþriklerine de:“Yazýklar olsun size! Siz bu tutum ve davranýþlarýnýzla kendi kendinizi
aldatmayýnýz!O (Muhammed Aleyhisselam), karþýsýnda duramayacaðýnýz, dayana-
mayacaðýnýz ordular birliðiyle baþucunuza gelmiþ bulunuyor!603
587 Belâzurî, Ensâb, 1/355.588 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246.589 Zührî, Megâzî, s. 89, Vâkýdî, Megâzî, 2/823, Abdurrezzak, 5/377, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246.590 Zührî, Megâzî, s. 89, Abdurrezzak, 5/377, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246.591 Heysemî, 6/173.592 Taberî, Târîh, 3/117, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246.593 Vâkýdî, Megâzî, 2/823.594 Zührî, Megâzî, s. 89, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/47, Abdurrezzak, 5/377.595 Zührî, Megâzî, s. 89, Abdurrezzak, 5/377, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246, Heysemî, 6/16.596 Vâkýdî, Megâzî, 2/823.597 Zührî, Megâzî, s. 89, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/47, Vâkýdî, Megâzî, 2/823, Abdurrezzak, 5/377, Ýbn
Esîr, Kâmil, 2/246.598 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/47.599 Vâkýdî, Megâzî, 2/823.600 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246.601 Zührî, Megâzî, s. 89, Abdurrezzak, 5/377, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246.602 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246.603 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/47, Vâkýdî, Megâzî, 2/823, Heysemî, 6/167.
783Mekke'nin Fethi
Ben, sizin görmediklerinizi, hiç göremeyeceklerinizi gördüm: Sayýsýz erler, atlar, silahlar... gördüm ki, onlara hiç kimsenin gücü yeter deðildir!604
Kim Ebu Süfyan’ýn evine girer, sýðýnýrsa, ona eman verilmiþtir!” dedi.Kureyþ müþrikleri:“Allah seni kahretsin! Senin evin bizim için ne kadar yararlý olabilir,
hangimizi alabilir?!” dediler.Ebu Süfyan:“Kim evine girip kapýsýný üzerine kaparsa, ona da eman verilmiþtir!Kim Mescid-i Haram’a girer, sýðýnýrsa, ona da eman verilmiþtir!”
dedi.605
Bunun üzerine, Mekkeliler, evlerine ve Mescid-i Haram’a daðýldýlar.606
Hz. Abbas’ın Peygamberimiz Aleyhisselamdan İzin Alarak Mekke’ye Gidişi
Hz. Abbas:
“Yâ Rasûlallah! Kavmin Kureyþîlerin yanýna varýp onlarý uyarmak, Allah’a ve Allah’ýn Resûlüne davet etmek üzere bana da izin vermeni isti-yorum” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam izin verince, Hz. Abbas:
“Yâ Rasûlallah! Onlara bu hususta neleri ve nasýl söyleyeceðimi, ken-dilerini tatmin edecek, gönüllerini yatýþtýracak emanýn da ne biçimde verileceðini bana açýkla!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Sen, onlara:
‘Kim Allah’tan baþka ilah olmadýðýna ve O’nun Bir olup eþi, ortaðý olmadýðýna, Muhammed’in de O’nun kulu ve resûlü olduðuna þehadet ederse, kendisine eman verilmiþtir.
Kim silahýný elinden býrakýp Kâbe’nin yanýnda oturursa, ona da eman verilmiþtir.
Kim kapýsýný üzerine kapayýp evinde oturursa, ona da eman verilmiþtir!’ dersin!” buyurdu.607
604 Vâkýdî, Megâzî, 2/823.605 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/47, Ýbn Seyyid, 2/170, Ýbn Kayyým, 2/182, Heysemî, 6/167.606 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/47, Ýbn Seyyid, 2/170, Ýbn Kayyým, 2/182, Heysemî, 6/167.607 Heysemî, 6/171.
784 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Abbas Peygamberimiz Aleyhisselamýn boz katýrýna binip Mekke’ye gidince, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Babamý benim yanýma geri çeviriniz, babamý benim yanýma geri çevi-riniz! Ýnsanýn amcasý babasý gibidir.
Ben ona Kureyþlilerin yapýlmayacak þeyi yapmalarýndan korkarým!Vallahi, ona bir şey yapacak olurlarsa, üzerlerinde ateþ yakarým!”
bu yurdu.Hz. Abbas, Mekke’ye vardý ve:“Ey Mekkeliler! Müslüman olunuz da, selamete eriniz!Siz, karþý durmaya güç yetiremeyeceðiniz ordular birliði karþý sýn da-
sýnýzdýr.Ýþte Zübeyr! Mekke’nin yukarý tarafýndan geliyor!Ýþte Halid! Mekke’nin aþaðý tarafýndan geliyor!Kim silahýný elinden býrakýrsa, ona eman verilmiþtir!” dedi.608
Halid b. Velid’in Ellît Mevkiinden Mekke’ye Girişi
Halid b. Velid, Mekke’ye Ellît’tan, Mekke’nin aþaðýsýndaki yoldan girdi.609
Kureyþ müþrikleri; Benî Bekrlerle Benî Hâris b. Abdi Menatlarý, Huzeylleri ve Ehâbiþ’i orada toplamýþlar, onlara Mekke’nin aþaðýsýnda bulunmalarýný ve kendilerine yardýmcý olmalarýný emretmiþlerdi.610
Halid b. Velid, Handeme daðýnýn dibinde, Safvan b. Ümeyye, Ýkrime b. Ebu Cehil ve Süheyl b. Amr’ýn Müslümanlarla çarpýþmak üzere topladýklarý bu cemaatle karþýlaþtý.611 Bunlar, Halid b. Velid’in Mekke’ye girmesine engel olmak istediler, silah çektiler.612 Ok yaðdýrmaya baþladýlar ve:
“Mekke’ye hiçbir zaman harple giremeyeceksin!” dediler.613
Halid b. Velid’e karþý koyanlar, bilhassa, Benî Bekrlerle evbaþlardý.614
Halid b. Velid, askerlerine baðýrdý:“Onlarla çarpýþýnýz!615
Öldürülebilenler öldürülecek!
608 Ayný kaynaklar.609 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Ýbn Sa’d, 2/136, Kastallânî, Mevâhib, 1/197.610 Taberî, Târîh, 3/117, 118, Kastallânî, Mevâhib, 1/197.611 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/50, Ýbn Sa’d, 2/136, Yâkût, 2/392, 393.612 Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Ýbn Sa’d, 2/136.613 Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Halebî, 3/24.614 Heysemî, 6/172.615 Vâkýdî, Megâzî, 2/825.
785Mekke'nin Fethi
Bozguna uðrayýp kaçan, öldürülmeyecek!” dedi.616
Kaçanlarýn ardlarýna düþülüp araþtýrýlmalarýný yasakladý.617
Onlar, develerin iki saðým süresi arasýnda, bozgunun en kötüsüyle boz-guna uðratýldýlar.618
Benî Bekrlerden yirmiye yakýn, Huzeyllerden de üç veya dört kiþi öldü-rüldü.619
Bozguna uðrayanlar, Hazvere çarþýsýna kadar takip edilerek öldürüldü-ler.620 Pek çoklarý,621 oraya buraya kaçýþtýlar. Bir kýsmý da, daðbaþlarýna kaçtý.622 Handeme daðýna at üzerinde kaçanlar,623 evlerine sokulanlar da vardý.624
Müslümanlar, kaçanlarý takip ettiler.625
Safvan b. Ümeyye, Ýkrime b. Ebu Cehil ve Süheyl b. Amr gibi Kureyþ müþriklerinin ileri gelenleri de, kaçanlar arasýnda idi.626
Silahlarýný Peygamberimiz Aleyhisselam ve ashabý için onarýp Han-deme’de Müslümanlarý yenerek onlardan alacaðý esiri karýsýna hizmetçi yapacaðýný söyleyen Hýmas da, kaça kaça evine cansýz düþmüþtü!627
Karýsý:“Bana söylemiþ olduðun,628 va’dettiðin hizmetçi629 nerede kaldý?630
Senin bana getireceðin hizmetçiyi beklemekten geri durmadým!”631 diye-rek onunla alay etti.
Hýmas:“Sen þimdi alay etmeyi býrak da,632 kapýyý benim üzerime sýkýca
kapat!633 Çünkü, kim kapýsýný kapar, evinde oturursa, ona eman veril-miþtir!” dedi.
616 Halebî, 3/24.617 Vâkýdî, Megâzî, 2/839.618 Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Ýbn Sa’d, 2/136.619 Ýbn Sa’d, 2/136, Beyhakî, Delâil, 5/44.620 Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Beyhakî, Delâil, 5/44, Heysemî, 6/172, Halebî, 3/25.621 Belâzurî, Ensâb, 1/355.622 Vâkýdî, Megâzî, 2/826, Belâzurî, Ensâb, 1/355, Beyhakî, Delâil, 5/44.623 Heysemî, 6/173.624 Beyhakî, Delâil, 5/44, Heysemî, 6/173.625 Vâkýdî, Megâzî, 2/826, Heysemî, 6/173.626 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/51, Belâzurî, Ensâb, 1/356, Taberî, Târîh, 3/119.627 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/50, Vâkýdî, Megâzî, 2/823 Beyhakî, Delâil, 5/47.628 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/50.629 Vâkýdî, Megâzî, 2/827, Belâzurî, Ensâb, 1/356.630 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/50, Vâkýdî, Megâzî, 2/827, Belâzurî, Ensâb, 1/356.631 Vâkýdî, Megâzî, 2/827, Belâzurî, Ensâb, 1/356.632 Vâkýdî, Megâzî, 2/827.633 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/50, Vâkýdî, Megâzî, 2/827.
786 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Karýsý:“Yazýklar olsun sana! Ben seni Muhammed’le çarpýþmaktan alýkoymak
istememiþ miydim?!Ben sana kaç kere: ‘Onunla ne zaman çarpýþmýþsanýz, muhakkak, onun size galebe çaldýðýný
gördüm!’ dememiþ miydim?Kapamamý istediðin kapýmýz nedir?” dedi.Hýmas:“O, hiç kimseye açýlmayacak kapýdýr!Eðer sen Handeme’de bizim halimizi; Safvan’ýn nasýl kaçtýðýný, Ýkrime’nin
nasýl kaçtýðýný, Ebu Yezid Süheyl b. Amr’ýn nasýl kocasý öldürülmüþ ve yetimlerle ayakta kalmýþ bir kadýna döndüðünü, kýlýçlarla nasýl karþýlanýp vurulduðumuzu, bacak ve kafataslarýnýn nasýl biçildiklerini, onlarýn arkamýzdan nasýl homurdandýklarýný, haykýrdýklarýný.. görmüþ olsaydýn, beni kýnayacak en küçük söz bile söylemezdin!” dedi.634
Ebu Süfyan’la Hakîm b. Hizam’ın Müşriklere Öğüt ve Tavsiyeleri
Ebu Süfyan’la Hakîm b. Hizam, Kureyþ müþriklerine þöyle seslendiler:“Ey Kureyþ topluluðu! Siz ne diye kendinizi boþ yere öldürüyorsunuz?!Kim Ebu Süfyan’ýn evine girer, sýðýnýrsa, ona eman verilmiþtir!Kim Hakîm b. Hizam’ýn evine girer, sýðýnýrsa, ona eman verilmiþtir!Kim silahýný elinden býrakýrsa, ona da eman verilmiþtir!” diyerek baðý-
rýyorlardý.Bunun üzerine, halk, evlerine girmek için koþuþup; kapýlarýný üzerleri-
ne kapamaya, silahlarýný yollara atmaya, Müslümanlar da atýlan silahlarý almaya baþladýlar.635
Zübeyr b. Avvam’ın Mekke’ye Yukarı Tarafından Girişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Ebu Süfyan’la Hakîm b. Hizam’ý Mekke-’ye gönderdikten sonra, hemen arkalarýndan, Zübeyr b. Avvam’ý hareket ettirmiþti.636
634 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/50, 51, Vâkýdî, Megâzî, 2/828, Ezrakî, 2/269, Belâzurî, Ensâb, 1/356, 357, Beyhakî, Delâil, 5/47, Yâkût, 2/393, İbn Kesîr, Bidâye, 4/296, 297.
635 Vâkýdî, Megâzî, 2/826.636 Taberî, Târîh, 3/117, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/246.
787Mekke'nin Fethi
Zübeyr b. Avvam; Muhacir süvarileriyle birlikte, Mekke’nin üst tarafýndan Hacun’a kadar ilerleyip bayraðýný oraya,637 Feth Mescidinin bulunduðu yere dikti.638
Mekke’nin yukarý tarafýndaki müþriklerden mücahidlere karþý koyan olmadýðý için, Zübeyr b. Avvam, çarpýþmak zorunda kalmadý.639
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mekke’ye Girişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hicretin 8. yýlýnda Ramazan ayýndan 13 gece geçtikten sonra,640 Cuma günü,641 baþýna siyah bir sarýk sardý.642 Sarýðýnýn bir ucunu, iki omuzunun arasýndan, arkasýna saldý.643
Peygamberimiz Aleyhisselamýn o gün baþýna miðfer geçirmiþ olduðu da rivayet edilir.644
Buna göre; Peygamberimiz Aleyhisselam, ya sarýðýný miðferiyle birlikte sarmýþ, ya da Zî Tuvâ’da sarýðýný çýkararak miðferini giymiþ, Mekke’ye gir-dikten sonra, miðferini çýkarýp sarýðýný sarmýþ demekti.645
Peygamberimiz Aleyhisselam; tepelerinden týrnaklarýna kadar silah-lanmýþ mücahidlerin ortasýnda,646 Hz. Ebu Bekir’le Useyd b. Hudayr’ýn arasýnda647 Zî Tuvâ’dan hareket edip Ezahir yolundan Mekke’nin üst tarafýna doðru ilerledi.648
Ezâhir; Ahnes hanedanýnýn Hira daðý ile Sakar daðý arasýndaki mahal-lesi ile geniþ yol arasýnda kalan yokuþtur.649
Peygamberimiz Aleyhisselamýn taþýnan sancaðý beyazdý.650
Peygamberimiz Aleyhisselam devesinin üzerinde bulunduðu halde Mekke’ye girerken Feth sûresini yüksek sesle okuyor,651 Allah’a þükür ve tevâzuundan, baþýný önüne eðmiþ bulunuyordu.652
637 Vâkýdî, Megâzî, 2/828, Ýbn Sa’d, 2/136.638 Ýbn Kayyým, 2/183.639 Taberî, Târîh, 3/118.640 Zührî, Megâzî, s. 86, Vâkýdî, Megâzî, 1/6, Abdurrezzak, 5/374, Ahmed b. Hanbel, 6/342.641 Ahmed b. Hanbel, 6/342.642 Vâkýdî, Megâzî, 2/824, Ýbn Sa’d, 1/455, 2/140, Ahmed b. Hanbel, 2/387, Müslim, 2/990, Ebu Davud,
4/54, Tirmizî, Sünen, 4/225, Nesâî, 5/201, Ýbn Mâce, 2/1186, Belâzurî, Ensâb, 1/507, Beyhakî, Delâil, 5/67, 68, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/252, Zehebî, Târîh, s. 457, 458, İbn Kesîr, Bidâye, 4/293, Halebî, 3/27, Zürkânî, 2/319.
643 Beyhakî, 5/68, Zehebî, Târîh, s. 458, İbn Kesîr, Bidâye, 4/293, Halebî, 3/27, Zürkânî, 2/319.644 Zührî, Megâzî, s. 91, Abdurrezzak, 5/379, Buhârî, Sahîh, 5/191.645 Kastallânî, Mevâhib, 1/201, Zürkânî, 2/324.646 Vâkýdî, Megâzî, 2/823.647 Diyarbekrî, 2/84.648 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49.649 Ezrakî, 2/287, 288.650 Ebu Davud, 3/32, Tirmizî, Sünen, 4/195, Ýbn Mâce, 2/941, Nesâî, 5/200.651 Buhârî, Sahîh, 5/92, Beyhakî, Delâil, 5/70.652 İbn Kesîr, Bidâye, 4/293, Diyarbekrî, 2/83.
788 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ezâhir yokuþuna çýkýnca, kýlýç parýltýlarý gördü ve:“Nedir bu parýltýlar? Halid b. Velid çarpýþmaktan men edilmemiþ mi
idi?!653 Ben çarpýþmayý yasaklamamýþ mý idim?” diye sordu.654
“Yâ Rasûlallah! Sanýrýz ki; müþrikler Halid b. Velid’le çarpýþmaya kalkmýþlardýr!
Onlar çarpýþmayý baþlatmamýþ olsalardý, Halid onlarla çarpýþmazdý!” dediler.655
O sýrada, Kureyþîlerden birisi gelip:“Yâ Rasûlallah! Ýþte, Halid b. Velid, adam öldürmeye hýzla giriþti!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, Ensardan, yanýnda bulunan birisine:“Kalk, Halid b. Velid’e git! Kendisine, ‘Resûlullah sana Mekke’de hiç
kimseyi öldürmemeni emrediyor!656 Ellerini adam öldürmekten çeksin diyor’ de!” buyurdu.657
Adam, gidince, Halid b. Velid’e:“Ey Halid! Resûlullah Aleyhisselam, ‘Karþýlaþtýðýn, kavuþtuðun kimseyi
öldürmeni sana emrediyor!658 Gücünün yettiðini öldür!’ buyuruyor!” dedi.659
Bunun üzerine, Halid b. Velid, çarpýþmaya ve müþrikleri öldürmeye giriþti.660 Yetmiþ kiþi öldürdü.661
Ebu Süfyan gelip:“Yâ Rasûlallah! Kureyþ cemaati mahvoldu! Bundan sonra, Kureyþ yok
olmuþ demektir!” dedi.662
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Niçin yok olmuþ?!” diye sordu.Ebu Süfyan:“Ýþte Halid! Halktan, bulduðunu öldürüyor!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Halid’i bana çaðýrýnýz!” buyurdu.663
653 Vâkýdî, Megâzî, 2/826, Ýbn Sa’d, 2/136, Diyarbekrî, 2/83.654 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/9, Kastallânî, Mevâhib, 1/197, Zürkânî, 2/311.655 Vâkýdî, Megâzî, 2/826, Ýbn Sa’d, 2/136, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/9, Kastallânî, Mevâhib, 1/197,
Diyarbekrî, 2/83.656 Diyarbekrî, 2/83, 84, Halebî, 3/26.657 İbn Kesîr, Bidâye, 4/297, Zürkânî, 2/311.658 Diyarbekrî, 2/84, Halebî, 3/26, Zürkânî, 2/311.659 İbn Kesîr, Bidâye, 4/297, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî,8/9, Zürkânî, 2/311.660 Diyarbekrî, 2/84, Halebî, 3/26.661 İbn Kesîr, Bidâye, 4/297, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/9, Diyarbekrî, 2/84, Halebî, 3/26, Zürkânî, 2/311.662 Ahmed b. Hanbel, 2/538, Müslim, 3/1407-1408, Belâzurî, Fütûh, 1/45, Ýbn Seyyid, 2/174.663 Diyarbekrî, 2/84, Halebî, 3/26.
789Mekke'nin Fethi
Halid b. Velid’i çaðýrdýlar.664
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Seni çarpýþmaktan men etmiþ olduðum halde, sen niçin çarpýþtýn?!”
diye sordu.Halid b. Velid:“Yâ Rasûlallah! Önce onlar bizi oka tuttular, bize silah çektiler. Bizim-
le çarpýþmaya baþladýlar. Onlarla çarpýþmaktan ellerimi çekmeye imkân bulamadým.665
Kendilerini Ýslâmiyete, halkýn gireceði þeye girmeye davet ettim. Kabul etmediler. Onlarla çarpýþmaktan baþka çare bulamadým.
Sonunda, Allah bizi onlara muzaffer kýldý. Onlar her yere kaçýþmaya baþladýlar” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Halid! Hiç kimseyi öldürmeyesin diye sana haber salmadým mý?666
Adam öldürmekten seni men etmedim mi?” diye sordu.Halid b. Velid:“Hayýr! Öyle deðil. Gücümün yettiðini, ele geçirebildiðimi öldüreyim
diye bana haber saldýn!667
Senin tarafýndan, filan adam gelip gücümün yettiðini öldürmemi bana emretti!” dedi.668
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ensarîyi bana çaðýr!” buyurdu. Çaðýrdýlar.Ona:“Hiç kimseyi öldürmeyeceksin diye Halid’e emretmeni sana emretmemiþ
mi idim?” diye sordu.Ensarî:“Evet! Öyle emretmiþtin.Ben senin emrini yerine getirmek istedim, fakat Allah baþka türlü
olmasýný diledi! Allah’ýn dilediði oldu!669
Sen bir iþin olmasýný istedin, Allah da baþka bir iþin olmasýný istedi.Allah’ýn olmasýný istediði iþ, senin olmasýný istediðin iþten üstün ve
baskýn geldi.
664 Halebî, 3/26.665 Vâkýdî, Megâzî, 2/838, 839, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/9.666 Diyarbekrî, 2/84, Halebî, 3/26.667 Ayný kaynaklar.668 İbn Kesîr, Bidâye, 4/297.669 Diyarbekrî, 2/84, Halebî, 3/26.
790 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Olaný önlemeye güç yetiremedim!” dedi.670
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Allah’ýn hüküm ve takdir ettiðinde hayýr vardýr” buyurdu.671
Ensarîye bir şey söylemedi.672 Sustu.673
Sonra da:
“Ey Halid! Artýk, hiç kimseyi öldürmeyeceksin deðil mi?” buyurdu.
Halid b. Velid:
“Evet! Öldürmeyeceðim!” dedi.674
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Müþrikleri takipten, araþtýrmaktan da vazgeç!” buyurdu.
Halid b. Velid:
“Öyle yapayým!” dedi.675
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mekkelilere Eman Verdiğini İlân Ettirişi
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Her kim Ebu Süfyan’ýn evine girer, sýðýnýrsa, ona eman verilmiþtir! Her kim silahýný elinden býrakýrsa, ona eman verilmiþtir! Her kim evine girip kapýsýný üzerine kapatýrsa, ona da eman verilmiþtir!676
Ey Müslümanlar topluluðu!677 Artýk silah kullanmaktan vazgeçiniz!
Ancak, Huzâalara, Benî Bekrlerin yaptýklarý þeydan dolayý, ikindi nama-zýna kadar çarpýþmaya müsaade edilmiþ, izin verilmiþtir!” buyurdu.678
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselamýn münâdîsi:
“Mekke’de her kim evinin kapýsýný üzerine kapatýr, silah kullanmaktan el çekerse, ona eman verilmiþtir!” diyerek seslendi.679
Peygamberimiz Aleyhisselam, ayný zamanda:
“Yaralý öldürülmeyecektir!
670 İbn Kesîr, Bidâye, 4/297.671 Vâkýdî, Megâzî, 2/826, 839, Ýbn Sa’d, 2/136.672 İbn Kesîr, Bidâye, 4/297, Diyarbekrî, 2/84, Halebî, 3/26.673 İbn Kesîr, Bidâye, 4/297, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/9, Diyarbekrî, 2/84, Halebî, 3/26.674 Diyarbekrî, 2/84.675 Halebî, 3/26.676 Müslim, 3/1408, Belâzurî, Fütûh, 1/45.677 Vâkýdî, Megâzî, 2/839.678 Vâkýdî, Megâzî, 2/839, Ahmed b. Hanbel, 2/207, Heysemî, 6/177.679 Heysemî, 6/173.
791Mekke'nin Fethi
Arkasýna dönüp kaçan takip edilmeyecektir!
Esir alýnan da öldürülmeyecektir!” buyurdu680 ve:
Savaþanlar dýþýndaki bütün Mekke halkýna, onlarýn canlarýna, mallarýna, çoluk çocuklarýna dokunulmamak üzere de eman verdi.681
Ensarın Duydukları Endişelerin Giderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Safâ tepeciðinde Yüce Allah’a dua ile meþgul bulunduðu sýrada, Ensardan bazýlarý:
“Allah Resûlullah Aleyhisselama yurdunun fethini nasip etti.
Artýk kendileri burada kalýr, oturur mu dersiniz?” diyerek aralarýnda konuþtular.682 Mekke’de kalacaðýný sandýlar.683
Bazýlarý da, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekkelilerin canlarýna ve mallarýna dokunulmamasý hakkýnda emir vermesine bakarak:
“Adamýn(!) kavmine acýmasý ve yurduna raðbeti ve özlemi tuttu!” diye mýrýldandýlar.684
Peygamberimiz Aleyhisselam, duasýný bitirince, onlara:
“Ne konuþuyordunuz?” diye sordu.
“Yâ Rasûlallah! Bir şey yok!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam sorusunu tekrarladý durdu.685
O sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselama vahiy geldi, onlarýn ne konuþ-tuklarý kendisine haber verildi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, vahiyden baþýný kaldýrýp:
“Ey Ensar cemaati! Siz, benim için, ‘Adamýn kavmine acýmasý, yurduna raðbeti, özlemi tuttu!’ diyerek konuþtunuz, deðil mi?” diye sordu.686
“Evet yâ Rasûlallah! Böyle söylemiþtik!” dediler.687
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Benim ismim nedir?! (Bilmiyor musunuz?!)
Benim ismim nedir?! (Bilmiyor musunuz?!)
680 Belâzurî, Fütûh, 1/46.681 İbn Hazm, Cevâmi, s. 230.682 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/59.683 İbn Hazm, Cevâmi, s. 234.684 Ahmed b. Hanbel, 2/538, Müslim, 3/1408, Belâzurî, Fütûh, 1/45, Beyhakî, Delâil, 5/56.685 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/59.686 Ahmed b. Hanbel, 2/538, Müslim, 3/1408.687 Ahmed b. Hanbel, 2/538, Belâzurî, Fütûh, 1/45, Beyhakî, Delâil, 5/57, Ýbn Seyyid, 2/175.
792 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Benim ismim nedir?! (Bilmiyor musunuz?!)Ben, Muhammed’im! Allahýn kulu ve resûlüyüm!688
Ben, Allah’a ve sizlere hicret ettim!689
(Benim için) hayat, sizin hayatýnýzdýr!(Benim için) memat da, sizin mematýnýzdýr!” buyurdu.690
Ben (sizinle birlikte olma sözümden dönmekten) Allah’a sýðýnýrým!” buyurdu.691
Bunun üzerine, Ensar aðlayýp,692 “Vallahi, biz, o söylediðimiz sözü sana kýyamadýðýmýz, senden uzak kalmak istemediðimiz için söyledik!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah ve Resûlü de sizi doðruluyor ve sizi mâzur görüyor!” buyurdu.693
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hacun’da Kurulan Çadıra İnişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ezâhir’e çýkýnca, orada durup Mekke evlerine baktý. Allah’a hamd ü sena etti.
Çadýrýnýn bulunduðu yere bakýnca da:“Ey Cabir! Ýþte, bizim konaklayacaðýmýz orasýdýr ki, Kureyþîler orada
bizim aleyhimizde, küfür üzerinde antlaþmýþlardý!” buyurdu.694
Gerçekten de, Benî Kinanelerin Mina’da, Hayf Muhassab diye anýlan yurdunda, vaktiyle, Kureyþîlerle Kinane oðullarý; Hâþim oðullarý ile Mut-talib oðullarý aleyhinde ve onlarla kýz alýp vermemek, alýþveriþ etmemek üzere aralarýnda antlaþma yapmýþlardý.
Bu boykot, Peygamberimiz Aleyhisselamý kendilerine boyun eðdirinceye kadar sürecekti!695
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hâþim ve Muttalib oðullarýyla birlikte, Þý’b-ý Ebu Talib’de üç yýl muhasara altýnda tutulmuþtu.696
688 Ahmed b. Hanbel, 2/538, Müslim, 3/1408, Belâzurî, Fütûh, 1/45, Beyhakî, Delâil, 5/57, Ýbn Seyyid, 2/175.
689 Ahmed b. Hanbel, 2/538, Müslim, 3/1408, Belâzurî, Fütûh, 1/45, Beyhakî, Delâil, 5/56, Ýbn Seyyid, 2/175, Zehebî, s. 456, İbn Kesîr, Bidâye, 4/307.
690 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/59, Ahmed b. Hanbel, 2/538, Müslim, 3/1408, Belâzurî, Fütûh, 1/45, Bey-hakî, Delâil, 5/56, Ýbn Seyyid, 2/175, Zehebî, Târîh, s. 456, İbn Kesîr, Bidâye, 4/307.
691 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/59, İbn Kesîr, Bidâye, 4/306.692 Ahmed b. Hanbel, 2/538, Belâzurî, Fütûh, 1/45, Beyhakî, Delâil, 5/56, Ýbn Seyyid, 2/175, Zehebî,
s. 456, İbn Kesîr, Bidâye, 4/307.693 Ahmed b. Hanbel, 2/538, Müslim, 3/1408, Belâzurî, Fütûh, 1/45, Beyhakî, Delâil, 5/56, Ýbn Seyyid,
2/175, Zehebî, Târîh, s. 456, İbn Kesîr, Bidâye, 4/307.694 Vâkýdî, Megâzî, 2/828, Halebî, 3/28.695 Buhârî, Sahîh, 5/92.696 Vâkýdî, Megâzî, 2/828.
793Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’nin yukarýsýna gelince, orada konakladý.697
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’ye gelirken yukarý tarafýndan girer, Mekke’den çýkarken de aþaðý tarafýndan çýkardý.698
Mekke’nin yukarý tarafý, Ýbrahim Aleyhisselamýn Mekke Hareminde zür-riyeti için dua ettiði ve duasýnýn kabul olunduðu, insanlarý hacca çaðýrdýðý yerdi. Bunun için, Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’ye gireceði zaman, yukarý tarafýndan girmeyi severdi.699
Peygamberimiz Aleyhisselama, Hacun’da, deriden bir çadýr kurul muþ-tu.700 Peygamberimiz Aleyhisselam, yanýnda zevceleri Hz. Ümmü Se le me ve Hz. Meymûne olduðu halde Hacun’a geldi.701 Çadýrýna girdi.702
Peygamberimiz Aleyhisselama:“Þý’b-ý Ebu Talib’deki703 evine inmeyecek misin?” diye sorulmuþtu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Akîl bize bir ev bark mý býraktý ki!” buyurmuþtu.704
Akîl b. Ebu Talib; Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekke’deki evi ile kendisinin erkek ve kýzkardeþlerinin ve Hâþim oðullarýndan hicret edenle-rin hepsinin evlerini, hicret ettikleri zaman satmýþtý.705
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekke’de iki evi vardý. Birisi, içinde doðduðu Þý’b-ý Benî Ali’de bulunan ve annesi Hz. Âmine’den kalan evdi.
Diðeri de, zevcesi Hz. Hatice’nin Safâ ile Merve arasýnda, Attar çarþýsýnýn arkasýndaki evi idi.
Akîl b. Ebu Talib, Peygamberimiz Aleyhisselamýn Medine’ye hicretinden sonra, bu iki eve elkoymuþtu.706
Peygamberimiz Aleyhisselama:“Öyleyse, evinin dýþýnda, Mekke evlerinden birine in!” denildi.Peygamberimiz Aleyhisselam bundan da çekindi ve:“Ben evlere girmeyeceðim!” buyurdu.707
697 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Taberî, Târîh, 3/118.698 Ýbn Sa’d, 2/140, Ahmed b. Hanbel, 6/40, Buhârî, Sahîh, 2/154, Ebu Davud, 2/174, Tirmizî, Sünen,
3/209.699 Süheylî, 7/98, 99.700 Vâkýdî, Megâzî, 2/829, Ýbn Sa’d, 2/136, Halebî, 3/27.701 Vâkýdî, Megâzî, 2/829, Halebî, 3/28.702 Vâkýdî, Megâzî, 2/829, Ýbn Sa’d, 2/135.703 Vâkýdî, Megâzî, 2/829, Ezrakî, 2/161.704 Vâkýdî, Megâzî, 2/829, Ýbn Sa’d, 2/136, Ezrakî, 2/161, Belâzurî, Ensâb, 1/356.705 Ezrakî, 2/161, Belâzurî, Ensâb, 1/356.706 Mâverdî, Ahkâmu’s-sultâniye, s. 171.707 Vâkýdî, Megâzî, 2/829, Ezrakî, 2/161.
794 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Abdullah b. Hatal’ın Suçu ve Öldürülüşü
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna bir adam gelip:“Yâ Rasûlallah! Þu Ýbn Hatal adýndaki kiþi, Kâbe’nin örtüsüne yapýþmýþ,
sýðýnmýþ!” dedi.708
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Öldürünüz onu!709 Nerede bulursanýz bulunuz, öldürünüz!” buyurdu.710
Ýbn Hatal, Kâbe’nin örtüsü altýna sýðýnmýþ olarak bulunsalar bile öldü-rülmeleri emir ve kanlarý heder edilen kiþiler arasýnda idi.711
Devlet baþkanýnca kaný heder edilip öldürülen kimse için, ne kýsas, ne de diyet gerekir.712
Ýbn Hatal, Benî Teym b. Edrem b. Galiblerdendi.713
Kendisi, Müslüman olmuþ,714 Medine’ye hicret etmiþti.715
Peygamberimiz Aleyhisselam onu zekât ve sadaka tahsildarlýðý vazife-sine tayin etmiþti.716
Ýbn Hatal’ýn hizmetini gören Müslüman bir kölesi vardý.717 Huzâa lar-dandý.718 Peygamberimiz Aleyhisselam, bu köleyi de yanýna katarak, Ýbn Hatal’ý tahsilata göndermiþti.719
Köle, Ýbn Hatal’ýn hizmetini görüyor, yemeðini yapýyordu.720
Bunlar, bir konak yerinde konakladýlar.Ýbn Hatal; kendisi için erkek bir davar kesip yemek yapmasýný köleye
emretti.721
Öðle vakti,722 yatýp uyudu.Uyandýðý zaman, kölenin kendisi için yemek yapmadýðýný gördü.723
Köle de uyuyakalmýþtý.
708 Mâlik, 1/423 Ýbn Sa’d, 2/139, 140, Ahmed b. Hanbel, 3/164, Buhârî, Sahîh, 5/92.709 Mâlik, 1/423, Ýbn Sa’d, 2/139, 140, Ahmed b. Hanbel, 3/164, Buhârî, Sahîh, 5/92, Belâzurî, Ensâb,
1/360.710 Ýbn Sa’d, 2/140.711 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/51, 52, Belâzurî, Ensâb, 1/360, Taberî, Târîh, 3/119.712 Ýbn Esîr, Nihâye, 5/250.713 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, İbn Hazm, Cevâmi, s. 237.714 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/359.715 Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/359.716 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Vâkýdî, Megâzî, 2/829, Belâzurî, Ensâb, 1/359, Taberî, Târîh, 3/119.717 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Taberî, Târîh, 3/119.718 Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/359.719 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Belâzurî, Ensâb, 1/360.720 Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/360.721 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Taberî, Târîh, 3/119.722 Vâkýdî, Megâzî, 2/859.723 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Taberî, Târîh, 3/119.
795Mekke'nin Fethi
Ýbn Hatal, köleye son derecede kýzdý.724 Üzerine atýlýp,725 onu döve döve726 öldürdü.727 Öldürdüðü zaman, kendi kendine:
“Vallahi, Muhammed’in yanýna varýrsam, bu suçumdan dolayý beni öldürür!” dedi.728 Ýrtidad etti. Ýslâmiyetten, müþrikliðe döndü.729
Topladýðý zekât ve sadaka mallarýný da sürerek Mekke’ye kaçtý.730
Mekkeli müþrikler, Ýbn Hatal’a:
“Seni bizim yanýmýza geri çeviren nedir?” diye sorduklarý zaman,731 Ýbn Hatal:
“Sizin dininizden daha iyisini bulamadým!” dedi,732 müþrik olarak kal-makta devam etti.733
Ýbn Hatal tepeden týrnaða kadar silahlanmýþ, uzun kuyruklu bir at üzerinde ve mýzraðý elinde olduðu halde Mekke’nin yukarýsýndan çýkýp gelirken, Saîd b. Âs’ýn kýzlarý, baþörtülerini süvari atlarýnýn yüzlerine sür-düklerini ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn Mekke’ye girdiðini Ýbn Hatal’a haber verdiler.
Ýbn Hatal, onlara:
“Fakat, vallahi, göreceksiniz ki, vücutlar kýlýç darbelerinden su tutma-yan tulumlarýn aðýzlarýna benzemedikçe, onlar Mekke’ye giremeyecekler-dir!” demiþ ve Handeme’ye kadar çýkýp gitmiþti.
Orada Ýslâm süvarilerini ve çarpýþmalarýný görünce içine korku düþmüþ, titremeye baþlamýþ, Kâbe’ye kadar gidip atýndan inerek silahlarýný çýkarmýþ, Kâbe’nin örtüleri arasýna girmiþti.
Benî Ka’blardan birisi, Ýbn Hatal’ýn zýrhýný, zýrh altýna giydiði gömleðini, miðferini, tulgasýný, kýlýcýný aldý, atýna da binip Hacun’a, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi.734
Ýbn Hatal’ý, Ebu Berzetü’l-Eslemî ile Saîd b. Hureysü’l-Mahzûmî’nin elbirliðiyle öldürdüklerinin bildirildiði gibi,735 yalnýz Ebu Berze’nin
724 Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/360.725 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Taberî, Târîh, 3/119.726 Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/360.727 Ýbn Ýshak, İbn.Hiþam, 4/52, Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/360, Taberî, Târîh, 3/119.728 Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/360.729 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/360, Taberî, Târîh, 3/119.730 Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/360.731 Vâkýdî, Megâzî, 2/859.732 Vâkýdî, Megâzî, 2/859, 860, Belâzurî, Ensâb, 1/360.733 Vâkýdî, Megâzî, 2/860.734 Vâkýdî, Megâzî, 2/826, 827.735 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/53, Taberî, Târîh, 3/120.
796 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
öldürdüðü de bildirilmiþ;736 Ebu Berzetü’l-Eslemî ise, onu kendisinin öldürdüðünü açýklamýþ:737
“Ýbn Hatal’ý Kâbe’nin örtüsüne asýlmýþ olduðu halde çýkarýp, Rükünle Makam arasýnda boynunu vurdum!” demiþtir.738
Kanlarý heder edilip öldürülmeleri emredilenler arasýnda, Ýbn Hatal’ýn þarkýcý iki kadýn kölesi de bulunuyordu.
Bunlardan birinin adý Fertana739 veya Kureyna, diðerinin adý Kuraybe veya Ernebe, Erneb idi.740
Ýbn Hatal içki içer, Peygamberimiz Aleyhisselamý hicv ve tahkir eden þiirler söyler, onlarý bunlara okutturdu.
Kureyþ müþrikleri de, Ýbn Hatal’ýn ve bu þarkýcý kadýnlarýn yanlarýna gelir-ler, içki içerler; Ýbn Hatal’ýn söylediði hiciv þiirleri okutulur, dinlenirdi.741
Bu þarkýcý kadýnlarýn iþleri güçleri, Peygamberimiz Aleyhisselam aley-hinde söylenilen hiciv þiirlerini okumaktý.742
Fetih günü, bunlardan birisi, yani Erneb yakalanýp öldürüldü.743 Diðeri ise kaçtý. Sonradan eman dileyip Peygamberimiz Aleyhisselam
tarafýndan eman verilinceye kadar görünmedi.744
Eman verilince, Fertana, kýlýk kýyafet deðiþtirerek gelip Müslüman oldu.745
Hâris b. Tulaytıla’nın Öldürülüşü
Benî Huzâalardan Hâris b. Tulaytýla da, kaný heder edilip öldürülmesi emrolunanlar arasýnda idi.746
Peygamberimiz Aleyhisselam Mekke’de Ýslâmiyeti yayarken, Hâris b. Tulaytýla, Peygamberimiz Aleyhisselama ezâ, istihza ve tekzipte en ileri giden ve haklarýnda:
“Þimdi, sen ne ile emrolunuyorsan, kafalarýný çatlatýrcasýna, apaçýk bil-dir! Müþriklere aldýrýþ etme! Allah’ýn yanýnda baþka bir ilah daha tanýyan o
736 Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/360.737 Ahmed b. Hanbel, 4/424, Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/360.738 Vâkýdî, Megâzî, 2/859, Belâzurî, Ensâb, 1/360.739 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Vâkýdî, Megâzî, 2/825.740 Vâkýdî, Megâzî, 2/825.741 Vâkýdî, Megâzî, 2/860.742 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/9.743 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/53, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/10.744 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/53.745 Belâzurî, Ensâb, 1/361, Fütûh, 1/46.746 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/10, Diyarbekrî, 2/94.
797Mekke'nin Fethi
alaycýlara muhakkak ki Biz yeteriz! Onlar yakýnda uðrayacaklarý âkýbetleri öðreneceklerdir! (Hicr: 94-96) mealli âyetler inen azýlý müþriklerdendi.747 Kendisi, Fetih günü Hz. Ali tarafýndan öldürülmüþtür.748
Huveyris b. Nukayz’ın Öldürülüşü
Kaný heder edilip öldürülen müþriklerden birisi de, Huveyris b. Nukayz b. Vehb b. Kusayy idi.
Kendisi, Mekke’de Peygamberimiz Aleyhisselama iþkence yapan müþriklerdendi.749
Huveyris’in sözleri, Peygamberimiz Aleyhisselamýn çok aðýrýna giderdi.750
Peygamberimiz Aleyhisselam aleyhinde söylenmiþ olan hiciv þiirlerini okur dururdu.751
Hz. Abbas Peygamberimiz Aleyhisselamýn kýzlarý Hz. Fâtýma ile Ümmü Külsûm’u Mekke’den Medine’ye yollarken, Huveyris onlarý vurup yere düþürmüþtü.752
Huveyris Mekke’nin fethi gününde evine kapanmýþ, kapýsýný kilit le-miþti.
Hz. Ali varýp sorduðu zaman:
“O çöldedir!” denildi.
Kendisinin aranmakta olduðu da haber verildi.
Hz. Ali Huveyris’in kapýsýndan uzaklaþýnca753 Huveyris evinden çýkýp baþka bir eve kaçmak isterken, Hz. Ali arkasýndan yetiþti ve onu vurup öldürdü.754
Mıkyes b. Subâbe’nin Öldürülüşü
Kaný heder edilip öldürülmesi emrolunan müþriklerden birisi de, Mýkyes b. Subâbe idi.755 Mýkyes’in kardeþi Hâþim b. Subâbe, Müslüman olup Müreysi’ gazasýna katýlmýþtý.756
747 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/50, 51.748 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/10, Diyarbekrî, 2/94.749 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Vâkýdî, Megâzî, 2/857.750 Belâzurî, Ensâb, 1/359.751 Belâzurî, Ensâb, 1/359, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/250.752 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52.753 Vâkýdî, Megâzî, 2/857.754 Vâkýdî, Megâzî, 2/857, Belâzurî, Ensâb, 1/359, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/250.755 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52.756 Belâzurî, Ensâb, 1/358.
798 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Amr b. Avf oðullarýndan Ubâde b. Sâmit’in âilesinden Evs b. Sabit, onu müþrik sanarak yanlýþlýkla vurup öldürmüþtü.757
Mýkyes b. Subâbe, Medine’ye, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelip Müslüman olmuþ ve kardeþinin diyetini istemiþti.
Diyet kendisine ödendikten sonra, kardeþini yanlýþlýkla öldürmüþ bulu-nan Müslümaný öldürerek müþrikliðe dönmüþ ve Mekke’ye kaçmýþtý.758
Müþrikler, ona:
“Sen Muhammed’e tâbi olmuþtun. Seni bize geri çeviren nedir?” diye sorduklarý zaman, Mýkyes, iki putun yanýna gidip baþýný kazýtmýþ ve:
“Ben sizin dininizden daha iyi, daha eski bir din bulamadým!” demiþ, sonra da, neler yaptýðýný, kardeþini yanlýþlýkla öldüren Müslümaný nasýl öldürdüðünü Kureyþ müþriklerine övünerek haber vermiþti.759
Fetih günü Mekkeli müþrikler bozguna uðradýklarý zaman, Mýkyes b. Subâbe bazý arkadaþlarýyla birlikte bir yerde gizlice oturup içki içmekte idi.760
Nümeyle b. Abdullah el-Kinânî onun yerini öðrendi, gidip kendisini dýþarý çaðýrdý. Dýþarý çýkýnca, kýlýçla vurup onu öldürdü.761
Nümeyle, Mýkyes b. Subâbe’nin amcasýnýn oðlu idi.762
Safvan b. Ümeyye’nin Cidde’ye Kaçışı
Safvan b. Ümeyye; kanlarýnýn dökülmesi helâl sayýlan müþriklerden ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn azýlý düþmanlarýndandý.763
Hudeybiye muahedesinin hükmünü çiðneyerek yüzlerini örtüp Benî Bekrlerle birlikte Huzâalarý uyurlarken kýlýçtan geçiren Kureyþliler arasýnda idi.764
Mekkelileri Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmaya ayaklandýrýp Handeme’de Halid b. Velid’e karþý koyan üç Kureyþliden biri idi.765
757 Vâkýdî, Megâzî, 2/861.758 Vâkýdî, Megâzî, 2/861, Belâzurî, Ensâb, 1/358, 359.759 Vâkýdî, Megâzî, 2/862.760 Belâzurî, Ensâb, 1/359, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/250.761 Vâkýdî, Megâzî, 2/860, 861 Belâzurî, Ensâb, 1/359.762 Ýbn Seyyid, 2/176.763 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/248.764 Vâkýdî, Megâzî, 2/783.765 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Vâkýdî, Megâzî, 2/823, Taberî, Târîh, 3/118.
799Mekke'nin Fethi
Savunma birlikleri Halid b. Velid tarafýndan bozguna uðratýlýnca,766 Safvan b. Ümeyye, Peygamberimiz Aleyhisselamdan korkarak Cidde’ye kaçmýþtý.767 Oradan gemiye binip Yemen’e gidecekti.768
İkrime b. Ebu Cehil’in Yemen’e Kaçışı
Ýkrime b. Ebu Cehil de, kanlarýnýn dökülmesi helâl sayýlan müþrik-lerdendi.769
Ýkrime ve babasý Ebu Cehil, Peygamberimiz Aleyhisselamýn en katý ve azýlý düþmaný idi.770
Ýkrime, Peygamberimiz Aleyhisselama iþkencede, düþmanlýkta ve ona karþý açýlan kavgalarý malî gücü ile desteklemekte babasýna benzerdi.771
Kendisi, müþriklerin ünlü süvarilerindendi.772
Mekkelileri Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmaya ayaklandýrýp Han-deme’de Halid b. Velid kuvvetlerine karþý koyan üç Kureyþîden birisiydi.773
Hudeybiye muahedesi hükmünü çiðneyerek yüzlerini örtüp Benî Bekrlerle birlikte Huzâalarý uyurlarken kýlýçtan geçiren Kureyþ müþrikleri arasýndaydý.774
Müþriklerin savunma birlikleri Halid b. Velid tarafýndan bozguna uðratýlýnca,775 Ýkrime b. Ebu Cehil de, öldürüleceðinden korkarak Yeme-n’e kaçtý.776
Hebbar b. Esved’in Kaçıp İzini Kaybedişi
Kanýnýn dökülmesi helâl sayýlan müþriklerden Hebbar b. Esved b. Mut-talib,777 Mekke’de Müslümanlara en aðýr iþkenceleri yapardý.778
Peygamberimiz Aleyhisselamýn kýzý Hz. Zeyneb’i Medine’ye hicreti sýrasýnda Zî Tuvâ’da yakalamýþ, hevdeç içinde mýzrakla vurarak deve-
766 Vâkýdî, Megâzî, 2/825.767 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/248.768 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60.769 Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Ýbn Sa’d, 2/136.770 Ýbn Abdilberr, 3/1082.771 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/248.772 Ýbn Abdilberr, 3/1082.773 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Vâkýdî, Megâzî, 2/823, Taberî, Târîh, 3/118.774 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/239, Diyarbekrî, 2/77, Halebî, 3/4.775 Ayný kaynaklar.776 Vâkýdî, Megâzî, 2/851, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/248.777 Vâkýdî, Megâzî, 2/857.778 Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/9.
800 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
sinden kayanýn üzerine düþürmüþ, karnýndaki çocuðunun düþmesine sebep olmuþtu.779 Hz. Zeyneb hastalanmýþ, vefatýna kadar hastalýktan kurtulamamýþtý.780
Mekke fethedilince Hebbar kaçmýþ, ele geçirilememiþtir.781
Abdullah b. Zibârâ İle Hübeyre b. Ebi Vehb’in Necran’a Kaçmaları
Abdullah b. Zibârâ da öldürülmesi emredilen müþrikler arasýnda idi782 ve halkýn Peygamberimiz Aleyhisselama ve ashabýna dili ile ve eli ile en sert ve katý davrananý idi.783
Müþrikleri Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmaya kýþkýrtýr durur-du.784
Peygamberimiz Aleyhisselam aleyhinde söylediði hiciv þiirleri müþrik-lerce üstün tutulan güçlü bir þairdi.
Fetih günü, Ümmü Hani’nin kocasý Hübeyre b. Ebi Vehb el-Mahzûmî ile birlikte Necran’a kaçmýþlardýr.785
Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh’in Öldürülmek İçin Aranılışı
Kâbe’nin örtüsü altýnda bile bulunsa öldürülmesi emredilen786 ve kanýnýn dökülmesi helâl sayýlan787 Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh, Müslümandý.788
Mekke’nin fethinden önce, Medine’ye hicret etmiþti.789
Peygamberimiz Aleyhisselama inen vahiyleri yazanlar arasýnda idi.790
Abdullah b. Sa’d; Peygamberimiz Aleyhisselama inen vahyi yazdýðý sýrada:
779 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/39, Vâkýdî, Megâzî, 2/857, Ýbn Abdilberr, 4/1854, Ýbn Seyyid, 2/176, 177, Ýbn Kayyým, 2/185.
780 Ýbn Abdilberr, 4/1854, Ýbn Seyyid, 2/177.781 Vâkýdî, Megâzî, 2/857, Belâzurî, Ensâb, 1/357.782 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/250.783 Ýbn Abdilberr, 3/901, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/239.784 Diyarbekrî, 2/94.785 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/250.786 Ýbn Ýþhak, Ýbn Hiþam, 4/51, 52, Taberî, Târîh, 3/118, Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe,
3/259.787 Vâkýdî, Megâzî, 2/855.788 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Belâzurî, Ensâb, 1/358.789 Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/259.790 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Belâzurî, Ensâb, 1/358.
801Mekke'nin Fethi
‘El-Kâfirîn’ yerine ‘ez-zâlimîn,’ ‘Azîzün Hakîmün’ yerine ‘Alîmün Hakî-mün’ diye yazmýþ791 ve:
“Ben de Muhammed’in söylediði gibi söyleyebilirim!792
Muhammed’e gelen þeyin benzeri bana da geliyor!793
Muhammed peygamberse ve kendisine vahyolunuyorsa, ben de pey-gamberim! Bana da vahyolunuyor!794
Allah ona Kur’ân indiriyorsa, ben de, Allah’ýn indirdiðinin benzerini indirebilirim!
Muhammed ‘Semîan Alîmen’ dedi. Ben de ‘Alîmen Hakîmen’ dedim!” demeye baþladý.795
Yaptýðý bu ve benzeri sinsice yaygara ve hainliklerin yayýlacaðýný, Medine’de daha fazla kalamayacaðýný anlayan Abdullah b. Sa’d,796 Müslümanlýktan müþrikliðe, küfre dönerek Mekke’ye kaçtý.797
Kureyþ müþriklerine:
“Kendisi bana Kur’ân’ý yazdýrýrken ‘Azîzün Hakîmün’ derdi. Ben:
‘Yoksa ‘Alîmün Hakîmün’ mü?’ diye sorardým.
‘Evet! Hepsi de doðrudur’ derdi.
Sizin dininiz, onun dininden daha iyidir!” dedi.798
Abdullah b. Sa’d, bu iddialarýnda samimî olsaydý; Peygamberimiz Aleyhisselamýn Kurrâ ashabýndan Übeyy b. Ka’b’a Kur’ân-ý Kerîm’in yedi leh-çeye kadar okunmasýna melek tarafýndan müsaade edildiðini bildirdikten sonra, “‘Gafûren Rahîmen’ desen de olur, ‘Semîan Alîmen’ desen de olur!” buyurduðunu;799 Kur’ân-ý Kerîm’in Kendisine bütün kâinatýn hamd ettiði yegâne hüküm ve hikmet sahibi olan Allah tarafýndan indirildiði gerçeðini; ve ona hiçbir bâtýlýn, ne önünden, ne ardýndan yaklaþamayacaðý,800 hatta Peygamberimiz Aleyhisselamýn bile ona kendiliðinden bir şey karýþtýramayacaðý, böyle bir şeye teþebbüs edecek olsa bir anda kalb
791 Belâzurî, Ensâb, 1/358, Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/259.792 Belâzurî, Ensâb, 1/358, Taberî, Tefsîr, 7/274.793 Belâzurî, Ensâb, 1/358.794 Taberî, Tefsîr, 7/273, Halebî, 3/36.795 Taberî, Tefsîr, 7/273.796 Diyarbekrî, 2/90, Halebî, 3/36.797 Vâkýdî, Megâzî, 2/855, Belâzurî, Ensâb, 1/358, Halebî, 3/36.798 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/249.799 Ahmed b. Hanbel, 5/124.800 Fussilet: 42.
802 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
damarýnýn koparýlarak helâk edileceði hakkýndaki ilahî teminatý801 gözö-nünde tutsaydý, þeytana uyup bu vartaya düþmezdi!
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mescid-i Haram’a Gelişi ve Kâbe’yi Tavaf Edişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, çadýrýnda yýkandýktan ve halk da sükûnet bulup yatýþtýktan sonra, devesi Kasvâ’yý çadýrýnýn kapýsýna getirterek onun üzerine bindi.802
Üsâme b. Zeyd’i yine terkisine aldý.803
Hz. Ebu Bekir, Peygamberimiz Aleyhisselamýn sað yanýnda bulunuyor ve Peygamberimiz Aleyhisselamla konuþuyordu.804
Muhacirlerle Ensar, Peygamberimiz Aleyhisselamýn önünü, arkasýný ve çevresini sarmýþlardý.805 Bu þekilde ilerlemeye baþladýlar.
Ebtah’ta, Ebu Uhayha’nýn evinin hizasýnda, Ebu Uhayha’nýn kýzlarýna rastladýlar. Kýzlar, baþörtülerini çýkarýp, onlarla süvari atlarýnýn yüzlerin-deki tozlarý siliyorlardý!806
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarý görünce, Hz. Ebu Bekir’e bakýp gülümsedi.807 Hassân b. Sabit’in Kureyþ þairlerinden Ebu Süfyan b. Hâris’e karþý söylediði ve bir gün Ýslâm süvarilerinin doludizgin Mekke’ye girecekle-rini dile getiren þiirindeki;808 kadýnlarýn baþlarýndaki baþörtülerini çýkarýp onlarla atlarýn yüzlerindeki tozlarý sileceklerini anlatan beytini hatýrladý809 ve Hz. Ebu Bekir’e:
“Hassân b. Sabit nasýl söylemiþ, ne demiþti?” diye sordu.Hz. Ebu Bekir de, Peygamberimiz Aleyhisselama o beyti okudu.810
Nihayet, Müslümanlarla birlikte Kâbe’ye gelip kavuþtular.Peygamberimiz Aleyhisselam, devesinin üzerinde, Hacerü’l-Esved rük-
nüne kadar vardý.Elinde bulunan ucu eðri deðnekle iþaret ederek Hacerü’l-Esved’i istilam
etti ve tekbir getirdi.
801 Hâkka: 44, 46.802 Vâkýdî, Megâzî, 2/831.803 Buhârî, Sahîh, 5/93.804 Vâkýdî, Megâzî, 2/831.805 Ýbn Kayyým, 2/138.806 Vâkýdî, Megâzî, 2/831.807 Ýbn Ýshak, İbn Hiþam, 4/66, Vâkýdî, Megâzî, 2/831, Belâzurî, Ensâb, 1/356.808 Müslim, 4/1936, 1938.809 Vâkýdî, Megâzî, 2/831.810 Belâzurî, Ensâb, 1/356.
803Mekke'nin Fethi
Müslümanlar da, hep birlikte tekbir getirmeye baþladýlar.Mekke tekbir sesleriyle sarsýldý!Peygamberimiz Aleyhisselam:“Susunuz!” diye iþaret etti.O sýrada, müþrikler daðlarýn baþlarýna çýkmýþ, bakýyorlardý.Peygamberimiz Aleyhisselam, Kasvâ’nýn üzerinde bulunduðu ve Muham-
med b. Mesleme de Kasvâ’nýn yularýndan tutmuþ olduðu halde, Kâbe’yi tavafa baþladý.811
Tavafýn yedi devresini yaptý.Her devrede, Hacerü’l-Esved rüknüne geldikçe, elindeki deðnekle iþaret
ederek onu istilam etti.812
Tavafýn yedinci devresini yapýp tavafý tamamlayýnca, Kasvâ’dan indi.Ma’mer b. Abdullah b. Nadle, gelip Kasvâ’yý dýþarý çýkardý.Bundan sonra, Peygamberimiz Aleyhisselam, Makam-ý Ýbrahim’e vardý.
Orada iki rekat tavaf namazý kýlýp Zemzem kuyusuna geldi813 ve:“Eðer bana uyulmayacak ve Abdulmuttalib oðullarýnýn Zemzem suyunu
çekme hizmetine üþüþülüp kendileri bu hizmetten alýkonulmuþ olmayacak olsaydý, Zemzem kuyusundan bir kova da kendim çekerdim!” buyurdu.814
Hz. Abbas, Zemzem kuyusundan bir kova çekti, Peygamberimiz Aley-hisselam ondan içti.
Bunu Ebu Süfyan’ýn (b. Hâris) çektiði de rivayet edilir.815
Peygamberimiz Aleyhisselam, o kovadan içtiði gibi, abdest de aldý.Abdest alýrken, Müslümanlar üþüþüp dökülen abdest suyunu yüzlerine
sürüyorlar, yere bir damla bile düþürmüyorlardý.Müþrikler, bunu görünce:“Biz hiçbir zaman böyle bir hükümdar ne gördük, ne de iþittik!” dediler,
þaþýp kaldýlar.816
Peygamberimiz Aleyhisselam, bundan sonra, Safâ tepeceðine gidip Kâbe’yi görünceye kadar onun üzerine çýktý. Ellerini kaldýrdý. Allah’a hamd ü sena ve istediði dualarla dua etmeye baþladý.817
811 Vâkýdî, Megâzî, 2/831, 832.812 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Vâkýdî, Megâzî, 2/832.813 Vâkýdî, Megâzî, 2/832.814 Vâkýdî, Megâzî, 2/832, Aynî, 9/276, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 3/393, Halebî, 3/32.815 Vâkýdî, Megâzî, 2/832.816 Diyarbekrî, 2/85, Halebî, 3/32.817 Müslim, 3/1407.
804 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Fadâle’nin Kötü Niyetini Değiştiren ve İmanını Pekiştiren Bir Hadise
Peygamberimiz Aleyhisselam Kâbe’yi tavaf ederken Fadâle b. Umeyr b. Mülevvah el-Leysî öldürmek maksadýyla Peygamberimiz Aleyhisselama yaklaþýnca, Peygamberimiz Aleyhisselam ona doðru vardý ve:
“Sen Fadâle misin?” diye sordu.Fadâle:“Evet! Fadâle’yim yâ Rasûlallah!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sen içinden ne geçiriyordun?” diye sordu.Fadâle:“Hiçbir þey düþünmüyordum! Allah’ý zikirle meþgul oluyordum!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, güldü ve:“Allah’tan af ve yarlýganmak dile!” buyurdu. Sonra, elini onun göðsüne koyunca, kalbi yatýþtý, imaný berkiþti.Fadâle:“Vallahi, göðsümden elini kaldýrdýðý zaman, Allah’ýn yarattýklarýndan,
bana ondan daha sevgili olan bir şey yoktu!” demiþtir.818
Ebu Süfyan b. Harb’in İçinden Geçirdiği Bir Kuruntudan Dolayı Uyarılışı
Ebu Süfyan b. Harb Mescid-i Haram’da oturuyorken, Peygamberi-miz Aleyhisselamýn önde, Müslümanlarýn da arkasýndan Peygamberimiz Aleyhisselamýn izince yürüdüklerini görünce:
“Muhammed için askerler toplasam mý, þu adamla yine çarpýþmaya dönsem mi, ne yapsam ki?!” diye içinden kurmaya baþlamýþtý.
O sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam gelip onun baþucuna dikildi ve iki küreði arasýna eliyle vurarak:
“Allah o zaman da yine seni hor, hakîr kýlar!” buyurdu.
Ebu Süfyan, baþýný kaldýrýp, baþucuna Peygamberimiz Aleyhisselamýn dikildiðini görünce:
“Þu ana kadar, senin gerçekten peygamber olduðuna kanaat getire-memiþtim.
818 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/59, Ýbn Seyyid, 2/180, İbn Kesîr, Bidâye, 4/308, Ýbn Kayyým, 2/185.
805Mekke'nin Fethi
Ýçimden geçirdiðim kuruntulardan dolayý Allah’a tevbe ediyor, O’ndan yarlýganmak diliyorum!” dedi.819
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kâbe’nin Anahtarını Getirtmesi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mescid-i Haram’ýn bir köþesinde oturdu. Mücahidler de, Peygamberimiz Aleyhisselamýn çevresinde oturdular.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kâbe’nin anahtarýný getirmesi için, Bilal-i Habeþî’yi Osman b. Talha’ya gönderdi.
Bilal-i Habeþî, Osman’a gidip:“Resûlullah Aleyhisselam Kâbe’nin anahtarýný getirmeni sana emredi-
yor” dedi.Osman b. Talha, “Olur!” diyerek, anasý Sülâfe binti Sa’d’ýn yanýna gitti.Bilal-i Habeþî, dönüp onun “Olur!” dediðini Peygamberimiz Aleyhisse-
lama haber verdi ve oradaki mücahidlerin yanýna oturdu.Osman b. Talha, anasýna -ki, o zaman anahtar onun yanýnda bulunu-
yordu-“Ey anacýðým! Anahtarý bana ver! Resûlullah Aleyhisselam bana adam
gönderdi ve onu kendisine getirmemi emretti” dedi.Sülâfe:“Kavminin þereflendiði, övündüðü bir şeyi götürüp elinle teslim etmen-
den Allah’a sýðýnýrým!820 O, bu anahtarý sizden alýnca, hiçbir zaman size vermeyecektir!” dedi.821
Osman b. Talha:“Vallahi, ya onu bana verirsin, ya da baþka biri gelip onu senden zorla
alýr!” dedi.Bunun üzerine Sülâfe, anahtarý belindeki uçkurunun içine sokup:“Hangi adam buraya elini sokacak, onu alabilecek?!822
Hayýr! Lât ve Uzzâ’ya andolsun ki; anahtarý ona hiçbir zaman vermeyeceðim!” dedi.
Osman b. Talha:“Eðer sen bana emrolunan þeyi yapmaz, anahtarý vermezsen, ben de,
kardeþim de öldürülürüm!” dedi.823
819 Ýbn Sa’d ve Beyhakî’den naklen İbn Kesîr, Bidâye, 4/304, Ýbn Sa’d, Beyhakî ve Ýbn Asâkîr’den naklen Suyutî, Hasâis, 2/85.
820 Vâkýdî, Megâzî, 2/833, Ezraki, Ahbâru Mekke, 1/266.821 Heysemî, 6/177.822 Vâkýdî, Megâzî, 2/833, Ezrakî, 1/266.823 Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/535.
806 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Onlarýn böylece konuþtuklarý sýrada, dýþarýdan Hz. Ebu Bekir’le Hz. Ömer’in sesi duyuldu.
Osman b. Talha’nýn geciktiðini görünce, Hz. Ömer:“Ey Osman! Yanýma çýk!” diyerek seslendi.Bunun üzerine, Osman’ýn anasý:“Ey oðulcuðum! Al anahtarý! Çünkü, onu benden senin alman, Teym
oðullarýndan Ebu Bekir’in ve Adiyy oðullarýndan Ömer’in almasýndan daha iyi gelir!” dedi.824
Osman b. Talha’nýn gelmesi gecikince, Peygamberimiz Aleyhisselam ayaða kalkýp beklemeye ve sýkýntýsýndan terlemeye baþladý ve: “Osman’ýn anasýnýn, ‘O sizden bu anahtarý alýnca, artýk hiçbir zaman onu size verme-yecektir!’ dediðini sanýyorum” buyurdu.825
Osman b. Talha anahtarý anasýndan alýp Peygamberimiz Aleyhisselama getirdi.826
Onu uzatýrken, Hz. Abbas ayaða kalktý ve:“Yâ Rasûlallah! Babam, anam sana feda olsun! Bunu, benim üzerimde,
sikâye hizmetiyle birleþtir!” deyince, Osman b. Talha elini geri çekti.Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Osman! Anahtarý bana getir, ver!” buyurdu.Osman b. Talha:“Bunu sana Allah emaneti olarak veriyorum!” dedi.827
Kâbe Çevresindeki Putların Yıktırılışı
Kâbe’nin çevresinde, tapýlmak üzere dikilmiþ, kurþunla berkitilmiþ828 360 put bulunuyordu.829
Bunlar, Arap kabilelerine ait olup, zaman zaman gelinir, ziyaret edilir, kendileri için kurbanlar kesilirdi.830
Cebrail Aleyhisselam, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Asâný eline alýp dokun onlara!” dedi.831
Peygamberimiz Aleyhisselam, elindeki asa ile putlara birer birer doku-nuyor ve:
824 Vâkýdî, Megâzî, 2/833, Ezrakî, 1/266.825 Heysemî, 6/177, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 8/15.826 Vâkýdî, Megâzî, 2/833, Ezrakî, 1/266.827 Ýbn Merduye’den naklen Suyutî, Esbâbu’n-nüzûl s. 66.828 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/59, Ezrakî, 1/266, Buhârî, Sahîh, 5/92.829 Ýbn Sa’d, 2/136, Ezrakî, 1/120, 212 Buhârî, Sahîh, 5/92, Beyhakî, Delâil, 5/72.830 Kastallânî, Mevâhib, 1/204, Halebî, 3/30.831 Kastallânî, Mevâhib, 1/204.
807Mekke'nin Fethi
“Hak geldi, bâtýl yok olup gitti!832
Hak geldi. Yok olan bâtýl, ne yoktan bir şey var edebilir, ne de yok olaný diriltebilir!” buyuruyordu.833
Peygamberimiz Aleyhisselam asâ ile dokundukça, putlar yüzlerinin ve arkalarýnýn üzerlerine düþüyorlardý!834
Onlardan; Peygamberimiz Aleyhisselamýn yüzüne iþaret ettiði put kafasýnýn üzerine, kafasýna dokunduðu da yüzünün üzerine yýkýlýyordu!
Dokunulup da yere yýkýlmadýk put kalmadý.835
Bilal-i Habeşî’nin Kâbe Üzerinde Ezan Okumasından Müşriklerin Tedirgin Olmaları
Peygamberimiz Aleyhisselam; öðle vakti girince, Kâbe’nin üzerine çýkýp ezan okumasýný, Bilal-i Habeþî’ye emretti.
Kureyþ müþriklerinin ileri gelenlerinden birçoklarý, öldürülmelerinden korkarak daðlarýn baþlarýna kaçmýþlar ve gizlenmiþlerdi.
Onlardan, eman dileyen bazýlarýna da eman verilmiþ bulunuyordu.836
Ezan okunduðu sýrada, Ebu Süfyan b. Harb, Attâb b. Esîd, Hâris b. Hiþam ve daha baþkalarý, Kâbe’nin yanýnda oturuyorlardý.837
Bilal-i Habeþî sesini olanca gücüyle yükselterek ezan okumaya baþladý.838
Kureyþlilerden bazýlarý:“Ey Allah’ýn kullarý! Kâbe’nin üzerinde ezan okumak, bu kara köleye mi
düþtü?!” dediler.Bazýsý da, Allah’ýn ona gazab edeceðini ve bu iþi deðiþtireceðini söyle-
diler.839
“Eþhedü enne Muhammederresûlullah=Þehâdet ederim ki, Muhammed Allah’ýn resûlüdür!” þehadeti üzerine, Ebu Cehil’in kýzý Cüveyriyye:
“Hayatýma yemin ederim ki; senin adýn, sanýn yükseldi!Namazý kýlarýz, amma, vallahi, sevdiklerimizi öldürenleri hiçbir zaman
sevmeyeceðiz!840 Muhammed’e gelen peygamberlik, babama da gelmiþti!
832 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/59, Ýbn Sa’d, 2/136, Ebu’l-Münzir, s. 31, Buhârî, Sahîh, 5/92, 93, Ezrakî, 1/121, Heysemî, 6/176.
833 Buhârî, Sahîh, 5/93, Müslim, 3/1408, Ezrakî, 1/121, Ýbn Kayyým, 2/183.834 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/59, Ýbn Sa’d, 2/136, Ezrakî, 1/121, Taberânî, Mu’cemu’s-sagîr, 1/77, 78, İbn
Hazm, Cevâmi, s. 234, Ýbn Kayyým, 2/183, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 44.835 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/59, Ezrakî, 1/121, İbn Kesîr, Bidâye, 4/302.836 Vâkýdî, Megâzî, 2/846, Ezrakî, 1/274.837 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/56, Ýbn Kayyým, 2/184.838 Vâkýdî, Megâzî, 2/846, Ezrakî, 1/274.839 Ezrakî, 1/274.840 Vâkýdî, Megâzî, 2/846, Ezrakî, 1/274, 275, Belâzurî, Ensâb, 1/356.
808 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Fakat, o bunu reddetmiþ, kavmine aykýrý davranmak istememiþti!” dedi.841
Halid b. Esîd:“Kim bu seslenen?” diye sordu.“Bilal b. Rebah!” dediler.Halid b. Esîd:“Ebu Bekir’in Habeþli kölesi mi?” diye sordu.“Evet!” dediler.Halid b. Esîd:“Nerede sesleniyor?” diye sordu.“Kâbe’nin üzerinde!” dediler.Halid b. Esîd:“Onu Kâbe’nin üzerine Ebu Talha oðullarý mý çýkardý?” diye sordu.“Evet!” dediler.Halid b. Esîd:“O neler söylüyor?” diye sordu.“‘Eþhedü en lâ ilâhe illallah ve eþhedü enne Muhammeden resû lul-
lah=Þehadet ederim ki; Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur! Yine þehadet ederim ki; Muhammed Allah’ýn kulu ve resûlüdür!’ diyor” dediler.842
Halid b. Esîd:“Allah’a þükürler olsun ki; babam Üseyd’i [Esîd’i] öldürdü de, ona bu
günü göstermemek, þu hoþlanmayacaðý sesi iþittirmemek lutfunda bulun-du!” dedi.843
Esîd, Mekke’nin fethinden bir gün önce ölmüþtü.844
Hâris b. Hiþam:“Vallahi, onun gerçekten peygamber olduðunu bilseydim, muhakkak,
kendisine tâbi olurdum!” dedi.845
Haris b. Hiþam’a:“Muhammed’in putlarý adamlara nasýl kýrdýrdýðýný ve þu kara köleyi Kâbe-
’nin üzerinde nasýl baðýrttýðýný görmüyor musun?” denildiði zaman da:“Eðer Allah böyle olmasýný istemeseydi, elbette onu deðiþtirirdi!”
dedi.846
841 Vâkýdî, Megâzî, 2/846, Ezrakî, 1/275, Belâzurî, Ensâb, 1/359, Süheylî, 7/138.842 Ýbn Ebi Þeybe’den naklen Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/536.843 Vâkýdî, Megâzî, 2/846, Ezrakî, 1/275, Belâzurî, Ensâb, 1/359, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/254.844 Ezrakî, 1/275.845 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/56, Ýbn Kayyým, 2/184.846 Süheylî, 7/137.
809Mekke'nin Fethi
Hakem b. Ebi’l-Âs:“Vallahi, bu, büyük bir hadisedir: Benî Cumahlarýn kölesi çýksýn da, Ebu
Talhalara ait Beytullah üzerinde anýrsýn!? Olur þey deðil!” dedi.Süheyl b. Amr:“Eðer Allah buna gazaplanýrsa, muhakkak, onu deðiþtirir!847
Eðer buna razý olursa, onu yerleþtirir!” dedi.848
Ebu Süfyan b. Harb ise:“Ben bir şey söylemeyeceðim! Eðer bir şey söyleyecek olursam, þu kum-
lar, söylediðimi Muhammed’e haber verirler!” dedi.849
Cebrail Aleyhisselam, gelip, bunlarýn söylediklerini Peygamberimiz Aleyhisselama haber verdi.850
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarýn yanýna varýp üzerlerine dikildi851 ve:
“Ben sizin söylediklerinizi biliyorum.852
Ey filan! Sen þöyle söyledin!
Ey filan! Sen þöyle söyledin!
Ey filan! Sen de þöyle söyledin!”853 buyurarak, onlarýn söylediklerini kendilerine birer birer haber verdi.854
Ebu Süfyan:
“Yâ Rasûlallah! Ýyi ki, ben bir şey söylemedim!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam gülümsedi.855
Hâris b. Hiþam ile Attâb b. Esîd:
“Biz þehadet ederiz ki; sen Allah’ýn Resûlüsün!
Çünkü, vallahi, bu söylediklerimize, yanýmýzdakilerden baþka hiç kimse vâkýf deðildi!
Söylediklerimiz, sana her halde Allah tarafýndan haber verilmiþtir!” dediler.856
847 Vâkýdî, Megâzî, 2/46, Ezrakî, 1/275.848 Vâkýdî, Megâzî, 2/846.849 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/46, Vâkýdî, Megâzî, 2/46, Ezrakî, 1/275, Ýbn Kayyým, 2/184.850 Vâkýdî, Megâzî, 2/846,, Ezrakî, 1/275.851 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/56, Ezrakî, 1/275, Ýbn Kayyým, 2/184.852 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/Ýbn Kayyým, 2/184.853 Ezrakî, 1/275.854 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/56, Ýbn Kayyým, 2/184.855 Ezrakî, 1/275.856 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/56, Ýbn Kayyým,, 2/184.
810 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Yıkılan Putların Kırılacaklarının Kırılışı ve Yakılacaklarının Yakılışı
Peygamberimiz Aleyhisselam; öðle namazýný kýldýktan sonra, Kâbe çevresindeki bütün putlarýn biraraya toplanarak yakýlacak olanlarýnýn yakýlmasýný, kýrýlacak olanlarýn kýrýlmasýný emretti, emri yerine getirildi.
Bu hususta söylenen bir þiirde:
“Sen Mekke’nin fethinde putlarý kýrdýklarý gün, Muhammed (Aleyhis-selam)ý ve ordusunu bir görseydin, Allah’ýn nurunun nasýl parýldadýðýný, þirkin, küfrün yüzünü karanlýklarýn nasýl bürüdüðünü görürdün!” denilmiþtir.857
Peygamberimiz Aleyhisselamın Ümmü Hani’nin Evinde Fetih Namazı Kılışı
Putlarýn yýkýlýþý, kýrýlýþý sýrasýnda, Peygamberimiz Aleyhisselamýn saçý, sakalý çok tozlanmýþtý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, amcasý Ebu Talib’in kýzý Ümmü Hani-’nin evine gitti. Orada, Hz. Fâtýma’nýn getirdiði örtü ile siperlenerek yýkandý.858
Ümmü Hani de; Peygamberimiz Aleyhisselamýn, Fetih günü olan Cuma günü evine gelip guslettikten sonra sekiz rekat namaz kýldýðýný bildirmiþtir.859
Bu namaz, fetih namazý idi.Kumandanlar bir memleketi, bir kaleyi fethettikleri zaman, bu namazý
kýlarlardý.860
Sa’d b. Ebi Vakkas da, Medâin’i fethettiði ve Kisrâ’nýn eyvânýna girdiði zaman, orada bu namazý kýlmýþtý.861
Fetih namazý sekiz rekat olup, bunda ne selamla aralarýný ayýrma, ne imamla birlikte (cemaatla) kýlma, ne de açýktan kýraat vardýr.
Taberî’ye göre, bu namaz sünnettir.862
Peygamberimiz Aleyhisselamýn kýldýðý sekiz rekattan ikisi, Mekke’nin fethine þükür içindi.
857 Ebu’l-Münzir, s. 31, Ezrakî, 1/121.858 Ýbn Sa’d, 2/144, 145.859 Ahmed b. Hanbel, 6/342.860 Süheylî, 7/108, Ýbn Kayyým, 2/184.861 Süheylî, 7/108, İbn Kesîr, Bidâye, 4/300.862 Süheylî, 7/108.
811Mekke'nin Fethi
Ýkisi, kuþluk namazýna baþlangýçtý.Dördü de, öteden beri kýlageldiði kuþluk namazý idi.863
Peygamberimiz Aleyhisselam Ümmü Hani’nin evine vardýðý zaman, Ümmü Hani:
“Yâ Rasûlallah! Kocamdan, akrabam olan bazý kimseler, bana sýðýnmýþ bulunuyorlar.
Ali b. Ebu Talib ise, Allah yolunda hiçbir kýnayýcýnýn kýnamasýna kulak asmayacaðýný söylemiþtir.
Ali’nin bunlarýn yerini öðrenip kendilerini öldüreceðinden korkuyorum.Ümmü Hani’nin evine girenlere, sýðýnanlara, Allah’ýn Kelamýný dinleyip
Resûlüne iman edinceye kadar eman verildiðini açýklasan?” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ümmü Hani’nin eman verdiðine, biz de eman verdik!” buyurdu. Sonra da, Ümmü Hani’ye:“Senin yanýnda, yiyebileceðimiz bir şey var mý?” diye sordu.Ümmü Hani:“Yanýmda kuru ekmek kýrýntýlarýndan baþka bir şey yok! Onu da sana
sunmaya utanýrým!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onu getir, suyun içine ufala! Tuz da getir!” buyurdu ve:“Biraz da katýk var mý?” diye sordu.Ümmü Hani:“Yâ Rasûlallah! Yanýmda sirkeden baþka bir şey yok!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Getir onu!” buyurdu, yemeðinin üzerine döküp yedikten sonra, Yüce
Allah’a þükretti.Ümmü Hani’ye de: “Ne güzel katýktýr sirke!Ey Ümmü Hani! Sirke bulunan ev yoksul olmaz!” buyurdu.864
Mücahidlerin Fetih Gecesini Zikir ve İbadetle Geçirmeleri
Mücahidler, Mekke’yi fethettikleri günün gecesinde, sabaha kadar tek-bir, tehlil getirmekten, Kâbe’yi tavaftan geri durmadýlar.
863 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/255.864 Taberânî, Mu’cemu’s-sagîr, 2/67, 68, Heysemî, 6/175, 176.
812 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bunu gören Ebu Süfyan, karýsý Hind’e:“Sen bunun Allah’tan olduðu kanaatinde misin?” diye sordu.Hind:“Evet! Bu, Allah tarafýndan olan bir iþtir!” dedi.Ertesi günü, sabaha çýkýnca, Ebu Süfyan erkenden Peygamberimiz
Aleyhisselamýn yanýna geldi.Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Sen Hind’e, ‘Bunun Allah’tan olduðu kanaatinde misin?’ diye sordun. O
da, ‘Evet! Bu, Allah tarafýndan olan bir iþtir!’ dedi” buyurdu.Ebu Süfyan:“Þehadet ederim ki; Sen Allah’ýn Resûlüsün!Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a andolsun ki; bu sözümü Allah
ile, Hind’den baþka, insanlardan hiçbir kimse iþitmemiþtir!” dedi.865
Kâbe’nin İçindekiler ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Kâbe’ye Girişi
Müþriklerin nazarýnda, putlarýn en büyüðü olan Hübel putu,866 Kâbe’ye hediye edilen þeylerin konulduðu kuyunun baþýnda dikili bulunuyordu.867
Bu put, kýrmýzý akikten yapýlmýþtý ve insan þeklinde idi.Sað eli kýrýlmýþ olarak elde edilmiþ olup, Kureyþîler ona altýndan bir el
yaptýrmýþlardý.868
Hübel; Benî Bekrlerin, Maliklerin, Milkânlarýn, Kinanelerle Kureyþîlerin putu idi.869
Seferden dönen bir kimse, Kâbe’yi tavaf edip Hübel’in yanýnda týraþ olduktan sonra ev halkýnýn yanýna varýrdý.870
Rivayete göre; Amr b. Luhayy, bazý iþleri için Mekke’den çýkýp Þam’a gitmiþti.
O zaman, Amalikalarýn oturduðu Belka’ ülkesindeki Meâb’a uðradý. Amalikalarýn putlara taptýklarýný görünce:
“Sizin taptýðýnýzý gördüðüm bu putlara ne için tapýyorsunuz?” diye sordu.
865 İbn Kesîr, Bidâye, 4/304, Zürkânî, 2/320.866 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/155, Ebu’l-Münzir, s. 27, 28.867 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/160, Ezrakî, 1/119.868 Ebu’l-Münzir, s. 28, 103, Ezrakî, 1/119.869 Ýbn Hazm, Cemhere, s. 492.870 Ezrakî, 1/117.
813Mekke'nin Fethi
Onlar da:“Bu taptýðýmýz putlardan yaðmur dileriz, yaðmura kavuþuruz.Yardým dileriz, yardým olunuruz!” dediler.Amr b. Luhayy:“Arap ülkesine götürmek ve Araplarý taptýrmak için bu putlardan birini
bana verir misiniz?” dedi.Onlar da, ona Hübel putunu verdiler.Amr b. Luhayy, Hübel’i Mekke’ye getirip dikti ve ona tapmalarýný,
tazimde bulunmalarýný halka emretti.Kader ve nasip oklarýnýn çekim iþi de, Hübel’in yanýnda, görevlisi
tarafýndan yapýlýrdý.871
Kureyþ eþrafýndan Safvan b. Ümeyye, bu iþe bakardý.872
Kâbe’nin içinde, Hübel putundan baþka, hurma aðacýndan yapýlmýþ iki güvercin heykeli ile,873 Ýbrahim Aleyhisselamýn kestiði koçun iki boynuzu da bulunuyordu.874
O zaman, Kâbe’nin altý direði vardý.875 Bunlar iki sýra halinde idi.876 Direkler yaldýzla süslenmiþti.
Kapýya doðru olan direkte Hz. Meryem’le kucaðýnda Ýsa Aleyhisselamýn sureti;
Öteki direklerde de, peygamberlerin, meleklerin ve oklarla fal çeken ihtiyar bir adam þeklinde Ýbrahim Aleyhisselamýn sureti, bir koç veya bir koç baþý ile aðaçlar çizilmiþ bulunuyordu.877
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kâbe anahtarcýsý Osman b. Talha’dan anahtarý eline alýp Kâbe’yi açtý.878
Kâbe’nin içinde putlarý;879 meleklerin ve meleklerden baþkalarýnýn,880 Ýbrahim Aleyhisselamýn,881 Ýsmail Aleyhisselamýn882 eliyle fal çeker bir þekilde tasvir edilmiþ olduðunu görünce:883
871 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/79, 155.872 Ýbn Abdilberr, 3/721, Zehebî, Siyer, 2/408.873 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Ezrakî, 1/169.874 Ezrakî, 1/166, 167.875 Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Ezrakî, 1/266.876 Aynî, 9/244.877 Ezrakî, 1/165, 167, 169.878 Aynî, 9/243, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 3/371, Kastallânî, Mevâhib, 1/204.879 Buhârî, Sahîh, 2/160.880 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55, Vâkýdî, Megâzî, 2/834.881 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55, Vâkýdî, Megâzî, 2/834, Buhârî, Sahîh, 2/160.882 Buhârî, Sahîh, 2/160.883 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55, Vâkýdî, Megâzî, 2/834.
814 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Allah bunlarý yapanlarý kahretsin!884
Büyüðümüzü fal oku çeker bir halde tasvir etmiþler!
Ýbrahim’in hal ve þanýnda fal oklarý çekmek yoktur!885
Vallahi, o puta tapanlar da bilirlerdi ki, bu iki peygamber hiçbir zaman fal oklarý çekmemiþlerdir!” buyurdu ve:
“Ýbrahim, ne bir Yahudi, ne de bir Hýristiyandý. Fakat, o, Allah’ý bir tanýyan, dosdoðru bir Müslümandý. Müþriklerden deðildi o!” (Âl-i Ýmran: 67) mealli âyeti okudu.886
Kâbe’nin içindeki putlarý çýkarmasýný887 ve suretleri gidermesini Hz. Ömer’e emretti.888
Hz. Ömer, Kâbe’ye girip, silmedik suret, kýrmadýk heykel býrakmadý.Ancak, Ýbrahim Aleyhisselamýn suretine dokunmadý.Ýbrahim Aleyhisselam, çok yaþlý ve fal oku çeker bir biçimde çizil miþti.889
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kâbe’nin içine girip Ýbrahim Aleyhisselamýn çizilmiþ resminin çizilmediðini görünce:
“Ey Ömer! Ben sana, ‘Hiçbir suret býrakmayacaksýn! Hepsini silip yok edeceksin!’ diye emir vermedim mi?!” buyurdu.890
Hz. Ömer:“O, Ýbrahim’in sureti idi!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sil onu da!” buyurdu.891
Hz. Ömer, Kâbe’de, bezle silip yok etmedik suret býrakmadý.892
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kâbe’nin kapýsýnýn üzerlerine kapatýlmasýný emretti; kapatýldý.
Kâbe’nin içinde, uzunca bir müddet kaldýlar.893
Kâbe’nin, Abdullah b. Zübeyr zamanýnda yýkýlýp yaptýrýlmasýndan önceki durumuna göre;894 Peygamberimiz Aleyhisselam Kâbe’nin altý direðinden
884 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55.885 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55.886 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55.887 Buhârî, Sahîh, 2/160.888 Ýbn Sa’d, 2/142, Ahmed b. Hanbel, 3/336.889 Vâkýdî, Megâzî, 2/834.890 Vâkýdî, Megâzî, 2/834, Halebî, 3/30.891 Vâkýdî, Megâzî, 2/834.892 Ýbn Sa’d, 2/142, Ahmed b. Hanbel, 3/396.893 Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Ezrakî, 1/266, Buhârî, Sahîh, 2/160.894 Aynî, 9/244, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 3/372, 373.
815Mekke'nin Fethi
ikisi saðýnda, biri solunda, üçü de arkasýnda kalacak895 ve Kâbe’nin kapýsý arkasýna gelecek þekilde, ön sýradaki iki direk arasýnda, yeþil mermerin bulunduðu896 yamacýndaki duvarla aralarýnda üç zirâ kadar aralýk kalan yerde durup897 iki rekat namaz kýldý.898
Abdullah b. Ömer de, Kâbe’ye girince, Kâbe’nin kapýsý arkasýna gel-mek üzere, yamacýndaki duvara üç zirâ kalýncaya kadar ilerleyip, Bilal-i Habeþî’nin:
“Resûlullah Aleyhisselam burada kýldý” diye gösterdiði yerde kýlardý.899
Kâbe’nin içine girmek ve iki rekat namaz kýlmak, müstehabdýr.900
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kâbe’nin içinde namaz kýldýktan,901 Kâbe’nin her köþesini dolaþarak tekbir getirdikten,902 tesbih ve dua ettik-ten,903 içeride uzunca bir müddet kaldýktan sonra, kapý açýldý.
Bilal-i Habeþî, kapýnýn arkasýnda, ayakta durmakta idi.904
Ýçeriye ilk dalan, Abdullah b. Ömer oldu. Bilal-i Habeþî’yi kapýnýn arkasýnda bulup, ona Peygamberimiz Aleyhisselamýn nerede namaz kýldýðýný sordu, fakat kaç rekat kýldýðýný sormayý unuttu.
Bilal-i Habeþî, Peygamberimiz Aleyhisselamýn namaz kýldýðý yeri ona haber verdi.905
O sýrada, Kureyþîler Mescid-i Haram’a dolmuþlar,906 Kâbe’nin çevresin-de oturmuþlardý.907
Peygamberimiz Aleyhisselamýn ne yapacaðýný merakla bekliyorlardý.908
Peygamberimiz Aleyhisselam Kâbe’nin kapýsýnýn eþiðinde ayakta duru-yor,909 kapýnýn sövelerine iki eliyle tutunuyordu.910
Gün, fethin ikinci günü idi.911
895 Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Ezrakî, 1/266, 272.896 Aynî, 9/244, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 3/373.897 Ahmed b. Hanbel, 6/13, Ýbn Kayyým, 2/183.898 Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Ýbn Sa’d, 2/137, Ezrakî, 1/269.899 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55-56, Buhârî, Sahîh, 2/160, Ezrakî, 1/268, 269.900 Aynî, 9/244, Ýbn Hacer, Fethu’l-bârî, 3/373.901 Vâkýdî, Megâzî, 2/835.902 Ýbn Sa’d, 2/142, Buhârî, Sahîh, 5/93.903 Ýbn Sa’d, 2/142.904 Buhârî, Sahîh, 5/93.905 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55, 56, Buhârî, Sahîh, 5/93, Ezrakî, 1/268.906 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Ýbn Kayyým, 2/183.907 Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Ýbn Sa’d, 2/137.908 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Ýbn Kayyým, 2/183.909 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Ezrakî, 1/267, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 44.910 Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Ýbn Sa’d, 2/137, Ebu Ubeyd, s. 159, Ezrakî, 1/267, Ýbn Kayyým, 2/183.911 İbn Hazm, Cevâmi, s. 234, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 44.
816 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselamın Birinci Fetih Hutbesi
Peygamberimiz Aleyhisselam, üç kere tekbir getirdikten sonra:912
“Hamd, Allah’a mahsustur.913 Allah’tan baþka ilah yoktur. Yalnýz O vardýr. O’nun hiçbir eþi, ortaðý yoktur!914
O, va’dini yerine getirdi. Kuluna yardým etti. Toplanan düþmanlarý, tek baþýna bozguna uðrattý!
Ýyi biliniz ki;915 Cahiliye çaðýna ait olup,916 övünme vesilesi edinile-gelen her þey, kan, mal dâvâlarý... bunlarýn hepsi, þu ayaklarýmýn altýnda kalmýþ, kaldýrýlmýþtýr!
Ancak, Beytullah perdedarlýðý (hicâbe) hizmeti ile hacýlara su daðýtma (sikâye) hizmeti, bunun dýþýndadýr.917
Eski kan dâvâlarý kaldýrýlmýþ olmakla birlikte, bundan sonra bir cinayet vuku bulacak olursa, bilesiniz ki:
Kamçý ve sopa ile yapýlan ve yarý kasýtlý sayýlan hata cinayetine aðýr diyet ödenmesi gerekir ki, bu da, içlerinden kýrkýnýn karýnlarýnda yavrularý bulunmak þartýyla, yüz devedir.918
Ey Kureyþ cemaati!919 Muhakkak ki, Allah, Cahiliye gururunu, Cahiliye atalarýyla (soy soplarýyla) övünüp büyüklenmeyi sizden kaldýrmýþtýr!
Bütün insanlar920 Âdem’den,921 Âdem de topraktan yaratýlmýþtýr.922
Ýnsanlar iki kýsým, iki sýnýftýr.Bir kýsmý mü’min ve müttakîdir; Allah katýnda deðerli ve þereflidir.Diðer kýsmý ise azgýndýr, yaramazdýr. Bunlar, Allah katýnda da deðersiz
ve þerefsizdir!923
912 Ebu Davud, 4/185.913 Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Abdurrezzak, 9/281, Ebu Ubeyd, s. 160, Ahmed b. Hanbel, 2/11, 3/410,
Ezrakî, 2/121, Ýbn Mâce, 2/878, Nesâî, 8/42.914 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Abdurrezzak, 9/282, Ebu Ubeyd, s. 159, Ahmed b. Hanbel, 3/410, Ebu
Dâvud, 4/185, Taberî, Târîh, 3/120, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/252.915 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Abdurrezzak, 9/281, Ebu Ubeyd, s. 159, 160,
Ezrakî, 2/121, Ahmed b. Hanbel, 2/11, 3/410, Ebu Dâvud, 4/185, Ýbn Mâce, 2/878, Nesâî, 8/41, 42, Taberî, Târîh, 3/120.
916 Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Abdurrezzak, 9/281, Ebu Ubeyd, s. 159, Ezrakî, 1/114, Ahmed b. Hanbel, 2/11, 3/410, Ýbn Mâce, 2/8785.
917 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Vâkýdî, Megâzî, 2/835, 836, Abdurrezzak, 9/282, Ezrakî, 1/114, 2/121, Ebu Ubeyd, s. 159, 160, Ahmed b. Hanbel, 2/11, 3/410, Ýbn Mâce, 2/878, Taberî, Târîh, 3/120, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 45.
918 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Abdurrezzak, 9/282, Ebu Ubeyd, s. 160, Ahmed b. Hanbel, 2/11, 3/410, Ezrakî, 2/121, Ebu Dâvud, 4/185, 195, Ýbn Mâce, 2/877, 878, Nesâî, 8/41, 42.
919 “Ey insanlar!” diye de rivayet edilmiþtir (Tirmizî, Sünen, 5/389).920 “Hepiniz,” diye de rivayet edilmiþtir (Vâkýdî, Megâzî, 2/836).921 Âdem o€ullarýdýr (Ýbn Sa’d, 2/143, Tirmizî, Sünen, 5/389).922 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Ýbn Sa’d, 2/143, Ezrakî, 2/121, Tirmizî, Sünen, 5/389, Taberî, Târîh,
3/120, Ýbn Kayyým, 2/184, İbn Kesîr, Bidâye, 4/301, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 45.923 Tirmizî, Sünen, 5/389, Zemahþerî, 3/569, Nesefî, 4/173.
817Mekke'nin Fethi
Nitekim, Yüce Allah:924
‘Ey insanlar! Gerçekten, Biz, sizi bir erkekle bir kadýndan yarattýk.Birbirinizle tanýþasýnýz diye, sizi büyük büyük topluluklara, küçük
küçük kabilelere ayýrdýk.Þüphe yok ki, sizin Allah katýnda en deðerliniz, en þerefliniz, Allah’tan
en çok sakýnanýnýzdýr.Allah her þeyi hakkýyla bilen, her þeyden haberdar olandýr!’925 buyu-
ruyor.Ey Kureyþ cemaati!926 Ey Mekkeliler!927 Ne dersiniz?928
Þimdi, hakkýnýzda benim ne yapacaðýmý sanýrsýnýz?” diye sordu.Kureyþîler:“Biz, senin hayýr ve iyilik yapacaðýný sanýr ve ‘Sen hayýr yapacaksýn!’
deriz.Sen, kerem ve iyilik sahibi bir kardeþ; kerem ve iyilik sahibi bir kardeþ
oðlusun!929
Gücün yetti, iyi davran!” dediler.930
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Benim halimle sizin haliniz, Yusuf (Aleyhisselam)ýn kardeþlerine
dediði gibi olacaktýr.931
Yusuf (Aleyhisselam)ýn kardeþlerine dediði gibi, ben de:‘Size bugün hiçbir baþa kakma ve ayýplama yoktur! Allah sizi yarlýgasýn!
O, Esirgeyicilerin En Esirgeyicisidir!’ [Yusuf: 92] diyorum.932 Gidiniz! Siz-ler, azad ve serbestsiniz!” buyurdu.933
Yüce Allah o Kureyþ müþriklerini eline düþürmüþ, kendisine boyun eðdirmiþ iken Peygamberimiz Aleyhisselam böylece onlarý baðýþlamýþ, azadlamýþ, serbest býrakmýþtýr.
924 Tirmizî, Sünen, 5/389, İbn Kesîr, Tefsîr, 4/218.925 Hucurât: 14, Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, 55, Tirmizî, Sünen, 5/389, Taberî, Târîh, 3/120, İbn Kesîr,
Bidâye, 4/301, Ýbn Kayyým, 2/184, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 45.926 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55, Taberî, Târîh, 3/120, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/252, İbn Kesîr, Bidâye, 4/301,
Ýbn Kayyým, 2/184, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 45.927 Taberî, Târîh, 3/120, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 45.928 Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Ezrakî, 2/121.929 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55, Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Ezrakî, 2/121, Belâzurî, Fütûh, 1/47, Taberî,
Târîh, 3/120, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/252, Ýbn Kayyým, 2/184, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 45.930 Ayný kaynaklar.931 Ýbn Sa’d, 2/142.932 Vâkýdî, Megâzî, 2/835, Ýbn Sa’d, 2/142, Ezrakî, 2/121, Belâzurî, Fütûh, 1/47, Ýbn Kayyým, 2/184.933 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55, Taberî, Târîh, 3/120, Ýbn Seyyid, 2/178, Kastallânî, Mevâhib, 1/201.
818 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bunun içindir ki, Mekkelilere “Tulekâ=Azadlanmýþlar” adý veril-miþtir.934
Mekke fethedilip Peygamberimiz Aleyhisselam Kureyþîlerden Safvan b. Ümeyye’ye, Ebu Süfyan b. Harb’e, Hâris b. Hiþam’a haber saldýðý gün, Hz. Ömer, kendi kendine:
“Allah onlara hakim olma fýrsatýný bize vermiþ bulunuyor. Onlarýn yapmýþ olduklarý kötülükleri anlatayým, baþlarýna kakayým!” demiþti.
Peygamberimiz Aleyhisselam onlara söylediklerini söyleyince, Hz. Ömer:
“Benden istemeyerek sâdýr olan sözden piþmanlýk duydum ve Resûlul-lah Aleyhisselamdan utandým!” demiþtir.935
Peygamberimiz Aleyhisselamın İkinci Fetih Hutbesi
Peygamberimiz Aleyhisselam, yine Fethin ikinci günü,936 öðle namazýndan sonra,937 Kâbe’nin merdiveninde,938 arkasý Kâbe’ye dayalý olarak939 Alla-h’a hamd ü senada bulunduktan sonra,940 halka þöyle hitab etti:
“Ey insanlar! Þüphe yok ki, Allah, göklerle yeri, güneþ ile ayý yarattýðý gün, Mekke’yi de haram ve dokunulmaz kýlmýþtýr!941
Burasý, Allah’ýn haram ve dokunulmaz kýldýðý bir bölgedir.942
Kýyamet gününe kadar da, haram ve dokunulmaz olarak kalacaktýr!943
Mekke’yi haram ve dokunulmaz kýlan, Allah’týr.Onu insanlar Harem kýlmamýþlardýr.944
Mekke’nin ganimetlerinden hiçbir þey bize helâl olmamýþtýr.945
Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kimse için, Mekke Hareminde kan dökmek, aðaç kesmek helâl olmaz!946
934 Taberî, Târîh, 3/120, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/252.935 Ýbn Sa’d, 2/141, 142.936 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/58, Vâkýdî, Megâzî, 2/844, Ýbn Sa’d, 2/137, Ahmed b. Hanbel, 4/31, 32,
Ezrakî, 2/123, Buhârî, Sahîh, 1/35, Nesâî, 5/205.937 Vâkýdî, Megâzî, 2/844, Ýbn Sa’d, 2/137, Ahmed b. Hanbel, 4/32.938 Ahmed b. Hanbel, 2/11.939 Ahmed b. Hanbel, 2/179.940 Ahmed b. Hanbel, 6/385.941 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/58, Vâkýdî, Megâzî, 2/844, Ýbn Sa’d, 2/137, Ahmed b. Hanbel, 4/32, Buhâ-
rî, Sahîh, 5/98, Nesâî, 5/203.942 Ahmed b. Hanbel, 1/259, 315, 316, Nesâî, 5/203.943 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/58, Vâkýdî, Megâzî, 2/844, Ýbn Sa’d, 2/137, Ahmed b. Hanbel, 4/32, Buhâ-
rî, Sahîh, 5/98, Nesâî, 5/203.944 Ahmed b. Hanbel, 4/31, 32, 6/385, Buhârî, Sahîh, 1/35.945 Ýbn Sa’d, 2/137.946 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/58, Vâkýdî, Megâzî, 2/844, Ahmed b. Hanbel, 4/31, 6/385, Buhârî, Sahîh, 1/35.
819Mekke'nin Fethi
Mekke’de kan dökmek benden önce hiçbir kimse için helâl olmadýðý gibi, benden sonra da, hiçbir kimse için helâl olmayacaktýr.
Bana da, ancak, gündüzün belli bir saatinde helâl kýlýnmýþtýr.947 Ki, bu da, Mekkelilerin ilahî gazabý haketmiþ olmalarýndan ileri gelmiþtir.948
Þüphe yok ki, Fil’i Mekke’ye girmekten alýkoyan, tutan, Allah’týr.
Mekkeliler üzerine, Resûlullah ile mü’minler de, ancak bir kez salýnmýþlardýr. Ýyi bilin ki; þu saatte Mekke benim için bile haramdýr!949
Mekke’nin bugünkü haramlýðý, dünkü haramlýðý haline dönmüþtür!950
Bu söylediklerimi, burada bulunanlar, burada bulunmayanlara ulaþ-týrsýn!
Þayet size biri çýkýp:
‘Resûlullah burada çarpýþma yapmýþtý!’ diyerek ruhsat yoluna kaçacak olursa, ona:
‘Yüce Allah yalnýz Resûlüne helâl kýlmýþ, izin vermiþti. Size helâl kýlmamýþ, izin vermemiþtir!’ deyiniz!951
Mekke’nin av hayvanlarý ürkütülmez, kaçýrýlmaz!
Mekke’nin dikeni bile kesilmez!
Mekke’nin aðacýna balta vurulmaz!
Yerdeki yitiði, uzanýlýp alýnmaz! Meðer ki, sahibini aramak için ola.
Mekke’nin yeþil otlarý biçilmez!”952 buyurdu.
Hz. Abbas:
“Yâ Rasûlallah! ‘Izhýrdan baþka!’ buyur! Onu yasak dýþýnda tut! Çünkü, o, evlerimiz ve kabirlerimiz için gereklidir” dedi.953
Peygamberimiz Aleyhisselam, kýsa bir müddet sustuktan sonra:954
947 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/58, Vâkýdî, Megâzî, 2/836-844, Ezrakî, 2/122, Ahmed b. Hanbel, 4/31, Buhârî, Sahîh, 1/36, 5/98, Belâzurî, Fütûh, 1/48, Nesâî, 5/204.
948 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/58, Ahmed b. Hanbel, 4/32.949 Ahmed b. Hanbel, 2/238, Buhârî, Sahîh, 1/36, 8/38.950 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/58, Vâkýdî, Megâzî, 2/844, Ýbn Sa’d, 2/137, Ahmed b. Hanbel, 4/31, 31, Buhârî,
Sahîh, 1/35, Nesâî, 5/206.951 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/58, Vâkýdî, Megâzî, 2/844, Ahmed b. Hanbel, 4/31, Buhârî, Sahîh, 1/35,
Nesâî, 5/206.952 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ezrakî, 2/121, Ahmed b. Hanbel, 1/259, 316, Buhârî, Sahîh, 1/36, 5/98, Ne-
sâî, 5/203, 204.953 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ezrakî, 2/121, Ahmed b. Hanbel, 1/259, Buhârî, Sahîh, 1/36, 5/98, Belâzurî,
Fütûh, 1/48.954 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ezrakî, 2/121, Buhârî, Sahîh, 5/98.
820 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Izhýrdan baþka!955 Çünkü, onu biçmek helâldir.956
Ey Huzâa cemaati! Siz de artýk adam öldürmekten ellerinizi çekiniz! Ne yararý varsa, pek çok adam öldürülmüþtür!
Üstelik, Hüzeyllerin adamýný da siz öldürdünüz!
Vallahi, onun diyetini (siz ödemezseniz), ben ödeyeceðim!957
Þu bulunduðum yerdeki andan sonra, kim öldürülürse, öldürülenin ailesi için, iki þeyden birini seçmek vardýr:
Ya öldürenin kýsas olarak öldürülmesini,
Ya da öldürülenin diyetini (kan bedelini) ister!958
Hiç þüphesiz, insanlarýn Allah’a karþý en saygýsýzý, en taþkýný, Allah’ýn Hareminde adam öldüren, yahut kendi katilinden baþkasýný öldüren, ya da Cahiliye çaðýndaki öcünü almak için adam öldürendir!” buyurdu.
O sýrada, adamýn birisi ayaða kalktý ve:
“Filan, benim oðlumdur. Onun anasý ile yatýp kalkmýþtým!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, hitabesine þöyle devam etti:
“Ýslâmiyette insanýn babasýndan veya baba tarafýndan akrabasýndan baþkasýna intisap etmesi diye bir şey yoktur!
Cahiliye çaðýnýn kötü iþleri silinip gitmiþtir!959
Doðan çocuk, döþeðin sahibine aittir!
Zânîye, esleb vardýr!” buyurdu.960
“Esleb nedir?” diye sorulunca, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Mahrumluk demektir” buyurdu961 ve hitabesine þöyle devam etti:
“Ýddiasýný isbatlamak için delil getirmek dâvâcýya, yemin de inkâr edene düþer.962
Ey insanlar! Cahiliye çaðýnda birtakým antlaþmalar yapýlýrdý. Cahiliye çaðýnda yapýlmýþ olan antlaþmalara riayet ediniz!963
Ýslâmiyet ona kuvvetten baþka bir şey eklemez.964
955 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ezrakî, 2/121, Buhârî, Sahîh, 5/98.956 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ezrakî, 2/121, Buhârî, Sahîh, 5/98.957 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/58, Vâkýdî, Megâzî, 2/846, Ahmed b. Hanbel, 4/32.958 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/58, Vâkýdî, Megâzî, 2/844, Ahmed b. Hanbel, 4/32, Buhârî, 1/36, 8/38.959 Ahmed b. Hanbel, 2/207.960 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ezrakî, 2/122, Ahmed b. Hanbel, 2/179.961 Ahmed b. Hanbel, 2/207.962 Vâkýdî, Megâzî, 2/837.963 Ahmed b. Hanbel Müsned, 2/215.964 Ahmed b. Hanbel Müsned, 2/207, 215.
821Mekke'nin Fethi
Ýslâmiyette ne Cahiliye antlaþmasý vardýr, ne de fetihten sonra hic-ret!965
Fakat, cihad ve cihada niyet vardýr.Seferber edilmek istendiðiniz vakit, hemen seferber olunuz!966
Ýslâmiyette Cahiliye çaðý antlaþmasý ihdas etmeyiniz!967
Müslüman Müslümanýn kardeþidir. Bütün Müslümanlar kardeþtirler.968
Müslümanlar, kendilerinden olmayanlara (düþmanlara) karþý bir eldir-ler; elbirliðiyle, topluca hareket ederler.
Müslümanlarýn kanlarý birbirine eþittir.Zimmetlerini, onlarýn en hafifleri, en uzaktakileri bile yerine getirmeye
gayret ederler.969
Ýyi biliniz ki; ne bir kâfir için bir mü’min ve Müslüman öldürülür, ne de onlardan taahhüt sahibi olanlarýn taahhütlerinden dolayý, harbî olan kâfirler için öldürülürler.970
Kâfirin diyeti, Müslüman diyetinin yarýsýdýr.Ýyi biliniz ki; Ýslâmiyette deðiþ-tokuþ yolu ile evlenme yoktur!971
Kadýn ne halasýnýn, ne de teyzesinin üzerine nikâhlanýp biraraya geti-rilebilir.972
Kocasýnýn izni olmadýkça onun malýndan bir şey vermesi, kadýn için helâl, caiz deðildir.973
Kadýn, yanýnda bir mahremi bulunmadýkça, üç günlük yola gide-mez.974
Ýyi bilesiniz ki; vâris için, vasiyyete gerek yoktur!975
Ayrý din sahipleri, birbirlerine vâris olamazlar.976
Parmaklarýn her birisinde diyet, onar onar devedir.Kemiði görünen derin yaralardan her birisinde diyet, beþer beþer devedir.Sabah namazýndan sonra, güneþ doðuncaya kadar, namaz yoktur.977
965 Ahmed b. Hanbel, 2/215.966 Ahmed b. Hanbel, 1/66, Tirmizî, Sünen, 4/148, 149, Dârimî, 2/156.967 Ahmed b. Hanbel, 2/207.968 Vâkýdî, Megâzî, 2/836.969 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/252, Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ahmed b. Hanbel, 2/207, 211.970 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ahmed b. Hanbel, 2/215.971 Ahmed b. Hanbel, 2/215.972 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ahmed b. Hanbel, 2/207.973 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ahmed b. Hanbel, 2/207, Ezrakî, 2/122.974 Vâkýdî, Megâzî, 2/837.975 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ezrakî, 2/122.976 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, Ahmed b. Hanbel, 2/195.977 Ahmed b. Hanbel, 2/207.
822 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Zekât ve sadakalarý teslim almak için, hayvanlarý bir yerden baþka bir yere sürdürüp götürtmek yoktur.
Zekât ve sadakalar, ancak, mal sahiplerinin yurtlarýnda teslim alýna-caktýr.978
Sizi iki günün orucundan nehyederim: Biri Kurban Bayramý günü, diðeri de Ramazan Bayramý günü orucudur.
Sizi iki biçim giyimden de men ederim: Hiçbiriniz, ne ud, edeb yerleri açýkta kalacak biçimde sýrt ve baldýrlarýný sarýk ve benzeri bir bez parçasýyla sarsýn, sarýnsýn! Ne de, iki yaný kaldýrýlýp omuzlara atýlýnca ud, edeb yerleri açýlacak biçimde bir atkýya bürünsün!
Ben size ancak anlayacaðýnýz, tutacaðýnýz yolu gösterdim!” buyurdu.979
Yemen halkýndan Ebu Þah adýnda bir zât kalkýp:“Yâ Rasûlallah! Bunlarý, benim için, yazýnýz!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabýna:“Onun için, yazýnýz!” buyurdu.980
“Ebu Þah için yazdýklarý nelerdi?” diye sorulunca, Evzâî:“Onun için, dinlemiþ olduðu hutbe yazýldý” demiþtir.981
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hicâbe ve Sikâye Hizmetlerini Eski Görevlilerine Vermesi
Peygamberimiz Aleyhisselam, hutbesini bitirdikten sonra, Mescid-i Haram’ýn bir köþesine varýp oturdu. Kâbe’nin anahtarýný elinde tutuyordu.982
Hicâbe (Kâbe’nin kayyýmlýðý) hizmetini Osman b. Talha’dan, sikâye (hacýlara su daðýtýcýlýðý) hizmetini de Hz. Abbas’tan geri almýþ bulunu-yordu.983
Hz. Abbas, Peygamberimiz Aleyhisselama elini uzatarak:“Yâ Rasûlallah! Babam, anam sana feda olsun!Hicâbe ile sikâye vazifelerini bizim üzerimizde birleþtir!” dedi.984
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben size halkýn Beytullah’a göndereceði örtü gibi þeylerden geçiminizi
saðlayacaðýnýz þeyi deðil, hacýlarýn su ihtiyaçlarýný karþýlamak üzere serve-
978 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, 837, Ahmed b. Hanbel, 2/215.979 Vâkýdî, Megâzî, 2/836, 837.980 Ahmed b. Hanbel, 2/238, Buhârî, Sahîh, 8/38.981 Ahmed b. Hanbel, 2/238.982 Vâkýdî, Megâzî, 2/837, Ezrakî, 2/267.983 Ezrakî, 1/114.984 Ezrakî, 1/114, 267.
823Mekke'nin Fethi
tinizden harcayarak bu yüzden hayra ereceðiniz zahmetli þeyi veriyorum!” buyurdu985 ve sikâye vazifesini Hz. Abbas’a yeniden verdi.
Hz. Abbas’ýn Taif’te üzüm baðý vardý.Gerek Ýslâmiyetten önce, gerek sonra, oradan kuru üzüm taþýr, sunula-
cak Zemzemlerin içine ondan atýlarak, hacýlara ikram edilirdi.Hz. Abbas’tan sonra, Ýbn Abbas da, onun oðlu da, ondan sonrakiler de,
hep böyle yaparlardý.986
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Osman nerede?” diye sordu.987 “Bana Osman’ý çaðýrýnýz!” buyurdu.988
Hz. Osman (b. Affan), ayaða kalktý.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bana Osman’ý çaðýrýnýz!” buyurarak emrini tekrarladý.Bunun üzerine, Osman b. Talha ayaða kalktý.989
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Þüphe yok ki, Allah, emanetleri ehil olanlara vermenizi, insanlar
arasýnda hükmettiðiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emreder” (Nisâ: 58) mealli âyeti okuyarak:990
“Ey Ebu Talha oðullarý! Yüce Allah’ýn emanetini, sizde temelli kalmak ve dürüst hareket etmek üzere alýnýz!
Onu, zalim olmadýkça, hiç kimse elinizden alamaz!991
Ey Osman! Yüce Allah size Beytini (Kâbe’sini) emanet ediyor!Yüce Allah’ýn emânetini alýnýz!992 Ey Osman! Ýþte, anahtarýný al!Bu gün, iyilik ve ahde vefa günüdür!” buyurdu.993
Osman b. Talha anahtarý alýp gittiði sýrada, Peygamberimiz Aleyhisse-lam arkasýndan ona seslendi.
Osman b. Talha dönüp gelince:“Sana vaktiyle söylemiþ olduðum þey vuku bulmadý mý?” diye sordu.994
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hicretten önce, Mekke’de bulunduðu sýrada Osman b. Talha’yý Ýslâmiyete davet etmiþti.
O zaman, Osman b. Talha:
985 Ýbn Sa’d, 2/137, Ezrakî, 1/114, 267, Diyarbekrî, 2/85.986 Vâkýdî, Megâzî, 2/838.987 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55.988 Vâkýdî, Megâzî, 2/837, Ezrakî, 1/267.989 Ezrakî, 1/267.990 Ezrakî, 1/265.991 Vâkýdî, Megâzî, 2/838, Ýbn Sa’d, 2/137, Ezrakî, 1/111, 265.992 Vâkýdî, Megâzî, 2/838, Ezrakî, 1/267, 268.993 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/55, Ýbn Seyyid, 2/178, Ýbn Kayyým, 2/184.994 Vâkýdî, Megâzî, 2/838, Ezrakî, 1/268, Ýbn Kayyým, 2/184.
824 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Yâ Muhammed! Sen kavminin dinine aykýrý davranmýþ ve ortaya yeni bir din çýkarmýþ bulunuyorsun! Doðrusu, benim sana tâbi olacaðýmý umman, þaþýlacak þeydir!” demiþ; Peygamberimiz Aleyhisselam bir gün de halk ile birlikte Kâbe’nin içine girmek isteyince, Kâbe’nin kayyýmý olan Osman b. Talha Peygamberimiz Aleyhisselama karþý çok kaba ve katý davranmýþ, Kâbe’ye girmesine engel olmuþtu.
Peygamberimiz Aleyhisselam onun bu uygunsuz davranýþýný sükûnetle karþýlamýþ ve:
“Ey Osman!995 Umarým ki; bir gün sen beni bu anahtarý nereye ister-sem koyacaðým, kime istersem vereceðim bir mevkide de göreceksin!” buyurmuþtu.
Osman b. Talha:“O zaman Kureyþ mahvolmuþ, kýymetten düþmüþ olur!” demiþti.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bilakis, asýl o zaman Kureyþ yaþayacak ve kýymetlenecektir!” buyur-
muþtu.996
Osman b. Talha, vaktiyle kendisinin Peygamberimiz Aleyhisselama söylemiþ olduðu sözünü ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn da kendisine söylemiþ olduðu sözü hatýrladý ve:
“Þehadet ederim ki; sen, hiç þüphesiz, Allah’ýn Resûlüsün!” dedi.997
Ebu Ahmed’in Müşrikler Tarafından Gaspedilen Evleri Karşılığında Cennette Verilecek Köşke Razı Oluşu
Ebu Ahmed b. Cahþ, Ebu Süfyan b. Harb’in damadý idi.998
Kadýn erkek bütün Cahþ ailesi Mekke’deki evlerini barklarýný býrakýp Medine’ye hicret ettikleri zaman, Ebu Süfyan -onlarýn antlaþmalýlarý olmasýna raðmen- evlerine elkoymuþtu.999
Ebu Süfyan, damadý Ebu Ahmed’in evini Amr b. Alkame’ye dört yüz dinara satmýþtý.1000
Ebu Ahmed, bunu haber alýnca, söylediði bir þiirle Ebu Süfyan’ý kýna-mýþtý.1001
995 Ýbn Seyyid, 2/178, Ýbn Kayyým, 2/184, Kastallânî, Mevâhib, 1/204, Zürkânî, 2/338.996 Vâkýdî, Megâzî, 2/837, 838, Ezrakî, 1/267, Ýbn Seyyid, 2/178, Ýbn Kayyým, 2/184, Kastallânî, 1/204,
Zürkânî, 2/338.997 Vâkýdî, Megâzî, 2/838 Ezrakî, 1/268, Ýbn Kayyým, 2/184.998 Ezrakî, 2/244.999 Ýbn Sa’d, 4/102, Ezrakî, 2/244.1000 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 2/145, Ýbn Sa’d, 4/103, Ezrakî, 2/244.1001 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 2/145, Ezrakî, 2/244, 245.
825Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselam Fetih hutbesini irad edip bitirdiði zaman, Ebu Ahmed, Mescid-i Haram’ýn kapýsýnda, devesinin üzerinde:
“Allah aþkýna ey Abdi Menaf oðullarý! Sizinle olan andýmýza riayet ediniz.
Allah aþkýna ey Abdi Menaf oðullarý! Evimi bana geri veriniz!” diyerek baðýrmaya baþladý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, hemen Hz. Osman’ý yanýna çaðýrdý. Bir şey söyleyip onu sevindirdi.
Hz. Osman da Ebu Ahmed’in yanýna vardý, onu sevindirdi.
Ebu Ahmed devesinden indi, halk ile oturdu.
Kendisinin, Allah’a kavuþuncaya kadar, bu evden bahsettiði duyulmadý.1002
Ebu Ahmed’e:
“Sana Resûlullah Aleyhisselam ne söyledi?” diye sorduklarýnda:
‘Sabredersen, senin için hayýrlý olur: Bu evine karþýlýk, sana Cennette bir köþk var!’ buyurdu.
Ben de:
‘Sabrederim!’ dedim” demiþtir.1003
Ebu Ahmed’in ev halký da:
“Resûlullah Aleyhisselam, Ebu Ahmed’e:
‘Evine karþýlýk, sana Cennette bir köþk var!’ buyurdu” demiþlerdir.1004
Peygamberimiz Aleyhisselamýn vefatýndan sonra, Hz. Osman’a da:
“Fetih günü, Ebu Ahmed’in sözü üzerine Resûlullah Aleyhisselam sana ne söylemiþti?” diye sorulmuþtu.
Hz. Osman:
“Resûlullah Aleyhisselamýn saðlýðýnda ondan söz etmedim. Vefatýndan sonra söz eder miyim hiç?” demiþtir.1005
Peygamberimiz Aleyhisselamın, Karşısında Titremeye Başlayan Adamı Teskin Edişi
Fetih günü, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna bir adam gelip konuþurken, kendisini birden bir titreme tutmuþ, titremeye baþlamýþtý.
1002 Vâkýdî, Megâzî, 2/840, Ýbn Sa’d, 4/102.1003 Ezrakî, 2/245.1004 Vâkýdî, Megâzî, 2/840, Ýbn Sa’d, 4/102.1005 Vâkýdî, Megâzî, 2/840.
826 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:“Sakin ve ebsem ol!1006
Ben bir hükümdar, bir kral deðilim!1007
Ben, ancak, güneþte kurutulmuþ et parçalarý yiyerek geçinmiþ olan Kureyþîlerden bir kadýnýn oðluyumdur” buyurdu.1008
Mekkelilerin Peygamberimiz Aleyhisselama İslâmiyet Üzerine Bey’atları
Peygamberimiz Aleyhisselam Mekkelileri Ýslâmiyet üzerine bey’at yap-maya davet etti.1009
Mekkeliler Peygamberimiz Aleyhisselama bey’at için toplanýnca, Pey-gamberimiz Aleyhisselam Safâ tepeciðinin üzerinde oturdu.
Hz. Ömer, Peygamberimiz Aleyhisselamýn berisinde durdu ve halkýn ellerini tutup, güçleri yettiði kadar Allah’ýn ve Allah’ýn Resûlünün buyruklarýný dinleyecekleri ve itaat edecekleri hakkýnda, Peygamberimiz Aleyhisselama birer birer bey’atlarýný aldý.1010
Peygamberimiz Aleyhisselamýn bey’at almak üzere Mekke’nin yuka-rýsýndaki Sûku’l-Ganm’de,1011 Karn-ý Müskala yanýnda oturduðu da rivayet edilir.1012 Erkek kadýn, büyük küçük bütün Mekkeliler, bey’at için geldi-ler.1013 Allah’a iman, Allah’tan baþka hiçbir ilah olmadýðýna ve Muhammed Aleyhisselamýn Allah’ýn kulu ve resûlü olduðuna þehadet etmek suretiyle, Peygamberimiz Aleyhisselama Ýslâmiyet üzerine bey’at ettiler.1014
Yüce Allah, hepsinden razý olsun!
Bey’at alýnýrken, Hz. Ömer, Peygamberimiz Aleyhisselamýn buyruklarýný bey’at edeceklere ulaþtýrmakta ve duyurmakta idi.1015
Bu bey’at, erkeklerin bey’atý idi.1016
Mücaþi’ b. Mes’ud der ki:
1006 Hâkim, 3/47, 48, Beyhakî, Delâil, 5/69.1007 Beyhakî, Delâil, 5/69, Suyutî, Hasâis, 3/43, Halebî, 3/43.1008 Hâkim, 3/48, Beyhakî, Delâil, 5/69, İbn Kesîr, Bidâye, 4/293, Suyutî, Hasâis, 2/80.1009 İbn Kesîr, Bidâye, 4/318.1010 Taberî, Târîh, 3/121, Zemahþerî, 4/95, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/252, Nesefî, 4/250, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2,
ks. 2, s. 45, Diyarbekrî, 2/89.1011 Ezrakî, 2/270, 271.1012 Ahmed b. Hanbel, 3/415, 4/168.1013 Ezrakî, 2/201, Halebî, 3/43.1014 Ahmed b. Hanbel, 3/415, 4/168, Ezrakî, 2/201.1015 Zemahþerî, 4/85, Nesefî, 4/250.1016 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/252.
827Mekke'nin Fethi
“Mekke fethedildikten sonra, kardeþimle birlikte, Peygamber Aleyhis-selamýn yanýna gittim ve:
‘Yâ Rasûlallah! Medine’ye hicret etmek üzere bey’at için kardeþimi sana getirdim!’ dedim.
Resûlullah Aleyhisselam:‘Artýk, hicretin hükmü -daha önce hicret edenlere ait olarak- geçti.1017
Mekke’nin fethinden sonra, hicret yoktur!’ buyurdu.1018 Kendisine:‘Öyleyse, hangi þey üzerine bey’atýmý alacaksýn?’ diye sordum.‘Ýslâmiyet, iman ve cihad üzerine!’ buyurdu.”1019
Ebu Kuhâfe’nin Peygamberimiz Aleyhisselama Getirilip Bey’at Ettirilişi
Hz. Ebu Bekir, babasý Ebu Kuhâfe’nin elinden tutup yederek Mescid-i Haram’a getirdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu görünce:
“Þeyhi evinde býraksaydýn, buraya kadar emendirmeseydin de (yorma-saydın), kendisinin yanýna ben varsaydým olmaz mýydý?” buyurdu.
Hz. Ebu Bekir:
“Yâ Rasûlallah! Senin ona kadar yürümenden, onun sana kadar yürü-yüp gelmesi, daha lâyýk, daha uygundur!” dedi.
Ebu Kuhâfe gelince, Peygamberimiz Aleyhisselam, önüne oturtup onun göðsünü sýðadý.1020
Sonra da, ona:
“Ey Ebu Kuhâfe! Müslüman ol, selamete er!” buyurdu.
Ebu Kuhâfe hemen Müslüman oldu, þehadet getirdi.1021
Allah ondan razý olsun!
Hz. Ebu Bekir’in, Bacısına, Alınan Gerdanlığı Hakkındaki Tavsiyesi
Bir süvari, Mekke’ye girince, Hz. Ebu Bekir’in bacýsýnýn boðazýndaki gerdanlýðý almýþtý.
1017 Ahmed b. Hanbel, 3/469, Ezrakî, 2/201.1018 Ahmed b. Hanbel, 3/469.1019 Ahmed b. Hanbel, 3/469, Buhârî, Sahîh, 5/97.1020 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Ýbn Sa’d, 5/451, Ahmed b. Hanbel, 5/349.1021 Ýbn Sa’d, 5/451.
828 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Ebu Bekir, bacýsýnýn elinden tutup:1022
“Allah ve Ýslâmiyet aþkýna! Bacýmýn gerdanlýðýný geri veriniz!” diyerek orada seslendi.
Hiç kimseden ses çýkmayýnca da, bacýsýna:
“Ey bacýcýðým! Gerdanlýðýnýn karþýlýðýný Allah’tan dile!1023
Vallahi, bugün insanlarda emanet duygusu pek azdýr!” dedi.1024
Ebu Leheb’in Oğulları Utbe ve Muattib’in Getirtilip Bey’at Ettirilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, amcasý Hz. Abbas’a:
“Kardeþin Ebu Leheb’in iki oðlu Utbe ve Muattib nerede kaldýlar? Onlarý göremedim!?” diye sordu.
Hz. Abbas:
“Herhalde, Kureyþ müþriklerinden uzaklara çekip gidenlerle birlikte onlar da gidip uzaklaþmýþlardýr!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Onlarý bulup bana getir!” buyurdu.
Hz. Abbas, hayvanýna binip onlarý getirmeye gitti ve getirdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam onlarý Müslümanlýða davet edince, onlar Müslüman oldular.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlarýn Müslüman olmalarýna çok sevin-di. Ellerinden tutup onlarý Mültezem’e götürdü. Onlar için Allah’a dua ettikten sonra döndü.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yüzünde sevinç görünüyordu.
Hz. Abbas:
“Yâ Rasûlallah! Allah seni sevindirsin! Yüzünde sevinç görüyorum?” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Evet! Amcamýn þu oðullarýný benim için baðýþlamasýný Rabbimden dile-dim. O da baðýþladý!” buyurdu.1025
1022 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Ahmed b. Hanbel, 6/349.1023 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/48, Vâkýdî, Megâzî, 2/824, Ahmed b. Hanbel, 6/349, 350.1024 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/485, Vâkýdî, Megâzî, 2/824.1025 Ýbn Sa’d, 4/60, Suyutî, Hasâis, 2/82, Halebî, 3/48.
829Mekke'nin Fethi
Mekkeli Kadınların Peygamberimiz Aleyhisselama Bey’at Ettirilişi
Kureyþ erkeklerinin bey’atlarý bitince, Kureyþ kadýnlarý takým takým gelip Peygamberimiz Aleyhisselama bey’at ettiler.1026
Ümmü Hani binti Ebu Talib, Ümmü Habib binti Âs b. Ümeyye, Ervâ binti Ebi’l-Iys (Âs), Âtike binti Ebi’l-Iys ile, Affan b. Ebi’l-Iys’ýn kýzý, gelip ilk bey’at eden kadýnlar arasýndaydý.1027
Ebu Süfyan b. Harb’in karýsý Hind binti Utbe, Ýkrime b. Ebu Cehil’in karýsý Ümmü Hakîm binti Hâris b. Hiþam, Safvan b. Ümeyye’nin karýsý Begüm binti Muazzel, Fâhite binti Velid b. Mugîre, Hind Reyta binti Münebbih b. Haccac ve daha bazý Kureyþ kadýnlarý da, toplanarak, on kiþilik bir takým halinde bey’at için Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldiler.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýnda, zevcesi ile, kýzý Hz. Fâtýma ve Abdulmuttalib oðullarý kadýnlarýndan bazýlarý da bulunuyordu.1028
Hz. Ömer; erkeklerin bey’atlarýnda olduðu gibi, Peygamberimiz Aleyhis selamýn buyruklarýný kadýnlara teblið edip ulaþtýrarak, onlarýn da bey’atlarýný aldý.1029
Ebu Süfyan b. Harb’in karýsý Hind binti Utbe’nin de dediði gibi, bey’-at sýrasýnda Peygamberimiz Aleyhisselam Safâ tepeciði üzerinde, Hz. Ömer de Peygamberimiz Aleyhisselamýn berisinde bulunuyor, bey’at için buyurduklarýný kadýnlara ulaþtýrýyor, duyuruyordu.1030
Hind ve Kızkardeşinin Peygamberimiz Aleyhisselamla Konuşmaları
Hind binti Utbe, kocasý Ebu Süfyan’a:
“Ben gidip Muhammed’e bey’at etmek istiyorum!” deyince, Ebu Süfyan:“Ben senin dün bu sözünü yalanlar davranýþta bulunduðunu gör müþ-
tüm!?” dedi. Hind:“Vallahi, þu Mescidde, bu geceden öncesine kadar, (Müslümanlarýn
yaptýklarý gibi) Allah’a hakkýyla ibadet yapýldýðýný görmedim! Vallahi, onlar geceyi namaz kýlarak geçiriyorlar!” dedi.
1026 Taberî, Târîh, 3/120, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/252, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 45.1027 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/252, 253.1028 Vâkýdî, Megâzî, 2/850.1029 Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250.1030 Süheylî, 7/139.
830 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ebu Süfyan:“Sen yapacaðýn þeyi muhakkak yaparsýn! Kavminden bir adamý yanýna
al da, bey’at etmeye onunla birlikte git!” dedi.1031
Hind, tanýnmamak için peçelenmiþ,1032 kýlýk kýyafet deðiþtirmiþti.1033 Tanýnacaðýndan, tanýnýrsa öldürüleceðinden korkuyor, Peygamberimiz Aley-hisselamdan uzakça duruyor,1034 kendisini tanýtmamaya çalýþýyordu.1035
Hind, kanýnýn dökülmesi mübah sayýlanlar arasýnda idi.1036
Hind:“Yâ Rasûlallah! El tutuþup sana bey’at edelim mi?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben kadýnlarla el tutuþmam!Benim yüz kadýna birden hitab etmem, her kadýna ayrý ayrý hitab
etmem gibidir” buyurdu.1037
Peygamberimiz Aleyhisselam kadýnlarla ancak sözle bey’at yapardý.1038
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ömer’e:“Söyle onlara: ‘Allah’a hiçbir þeyi eþ, ortak tutmamak üzere Resûlullaha
bey’at edecekler!’” buyurdu.Hind’in yanýndaki Kureyþ kadýnlarý sustular, konuþmaktan kaçýndýlar.Hind:“Vallahi, biz, kadýn erkek bizler, putlara tapýp duruyorduk.Senin erkeklerden almadýðýný gördüðümüz bir taahhüdü sen bizden
alýyorsun!1039
Erkeklerden istemediðin bir taahhüdü kadýnlardan ne diye istiyor-sun?1040
Her ne ise, biz, söylememizi istediðin þeyi de söyleyeceðiz!1041
Ben iyice anlamýþýmdýr ki; Allah ile birlikte baþka mabudlar da olsaydý, baþýmýza gelenlerden bizi korurlardý!” dedi.1042
Peygamberimiz Aleyhisselam Hind’e baktý ve Hz. Ömer’e:
1031 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 7/293.1032 Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250.1033 Taberî, Tefsîr, 28/78, Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250.1034 Taberî, Tefsîr, 28/78.1035 Taberî, Tefsîr, 28/78, Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250.1036 Vâkýdî, Megâzî, 2/825, Ýbn Sa’d, 2/136.1037 Vâkýdî, Megâzî, 2/850, 851, Ýbn Sa’d, 8/236, 237, Taberî, Tefsîr, 28/80.1038 Halebî, 3/47.1039 Zemahþerî, 4/95.1040 Taberî, Tefsîr, 28/78.1041 Ýbn Sa’d, 8/237.1042 Süheylî, 7/139.
831Mekke'nin Fethi
“Söyle onlara: Hýrsýzlýk da etmeyecekler!” buyurdu1043
Hind:‘Yâ Rasûlallah! (Kocam) Ebu Süfyan, pinti ve cimri bir adamdýr!1044
Vallahi, ben, onun haberi olmadan malýndan bir şeyler çalýyordum!Bu, benim için helâl midir, deðil midir; bilmiyorum.1045
Ebu Süfyan ne bana, ne de oðluma yeteri kadar bir şey vermiyor!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onun malýndan, kendine ve oðluna yetecek kadar bir şey alabilirsin!”
buyurdu.1046
Ebu Süfyan:“Senin geçmiþteki çaldýðýn, geçti gitti. Gelecekte çalacaðýn da, sana
helâl olsun!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam gülümsedi,1047 Hind’i yanýna çaðýrdý1048
ve:“Demek, sen Hind binti Utbe’sin hâ?!” buyurdu.Hind:“Evet!1049 Allah’a þükürler olsun ki; kendisi için seçip beðendiði dinini
üstün kýlmýþtýr.Ey Muhammed! Muhakkak ki, bana rahmetin dokunacaktýr! Ben þimdi
Allah’a inanmýþ bir kadýným!” dedi ve yüzünden peçesini açtý.“Ben Hind binti Utbe’yim!1050
Allah geçmiþleri baðýþlar.1051 Sen de benim geçmiþlerimi baðýþla ki, Allah da seni baðýþlasýn!” dedi.1052
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hind’e:“Hoþgeldin!” buyurdu.Hind:“Vallahi yâ Rasûlallah! Dün, yeryüzünde senin çadýrýndakiler kadar zil-
lete ve hakarete uðramasýný özlediðim bir çadýr halký yoktu!
1043 Taberî, Tefsîr, 28/78.1044 Ýbn Sa’d, 8/237, Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250, Diyarbekrî, 2/89.1045 Taberî, Tefsîr, 28/78, Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250.1046 Ýbn Sa’d, 8/237, Ýbn Abdilberr, 4/1923, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 7/293.1047 Taberî, Tefsîr, 28/78, Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250.1048 Taberî, Tefsîr, 28/78.1049 Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250, Diyarbekrî, 2/89.1050 Vâkýdî, Megâzî, 2/850.1051 Taberî, Tefsîr, 28/78.1052 Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250, Diyarbekrî, 2/89.
832 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Bugün, sabaha çýkýnca, senin çadýrýndakiler kadar izzet ve þerefe erme-sini özlediðim bir çadýr halký yoktur!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu hal sende daha da çoðalsa gerektir!” buyurdu.1053
Fâtýma binti Utbe de:“Senin çadýrýn ve içindekiler kadar kin duyduðum ve Allah’ýn
yaðmalatmasýný arzuladýðým bir çadýr yoktu! Fakat, þimdi bana senin çadýrýn ve içindekiler kadar sevdiðim ve Allah’ýn mamur ve mübarek kýlmasýný özlediðim bir çadýr yoktur!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Öyledir! Vallahi, ben kendisine çocuklarýndan, ana ve babalarýndan
daha sevgili olmadýkça, hiçbiriniz, gerçekten iman etmiþ olmazsýnýz!” buyurdu.1054
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ömer’e döndü ve:“Söyle onlara: Zina etmeyecekler!” buyurdu.Hind:“Yâ Rasûlallah! Hür kadýn zina eder mi hiç?!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr! Vallahi, hür bir kadýn zina edemez!” buyurduktan sonra, Hz.
Ömer’e:“Söyle onlara: Çocuklarýný da öldürmeyecekler!” buyurdu.1055
Hind:“Vallahi, küçük iken, onlarý biz büyüttük, yetiþtirdik. Büyük iken, onlarý
siz öldürdünüz!1056
Sen bize Bedir günü öldürmedik çocuk býraktýn mý ki1057 onlarý öldü-relim?!1058
Her ne ise, bu, sizin ve onlarýn bileceði bir iþ!” dedi.1059
Hz. Ömer, Hind’in:“Sen bize Bedir günü öldürmedik çocuk býraktýn mý ki?” sözüne o kadar
güldü ki, az kalsýn arkasýna devrilecekti!
1053 Vâkýdî, Megâzî, 2/850.1054 Hâkim, 2/486.1055 Taberî, Tefsîr, 28/78.1056 Ýbn Abdilberr, 4/1923, Zemahþerî, 4/95, Süheylî, 7/140.1057 Ýbn Sa’d, 8/237, Halebî, 3/46.1058 Heysemî, 6/37.1059 Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250, Diyarbekrî, 2/89.
833Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselam ise, sadece gülümsedi.1060
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ömer’e:
“Söyle onlara: Elleriyle ayaklarý arasýndan bir iftira düzüp getirmeye-cekler!” buyurdu.
Hind:
“Vallahi, iftira çok kötü bir şeydir.
Bize ancak doðru yol ve ahlâkî faziletler emrolunuyor! dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ömer’e:
“Söyle onlara: Allah’a tâat ve kulluk sayýlan iþlerde Resûlullaha muha-lefet ve itaatsizlik etmeyeceklerdir!” buyurdu.
Hind:
“Vallahi, þu meclisimizde, hakkýmýzdaki herhangi bir şeyde sana itaat-sizlik ve muhalefet edelim diye oturmadýk!1061
Babam, anam sana feda olsun! Sen bizi ne kadar þerefli, ne kadar güzel þeylere davet ettin!” dedi.1062
Peygamberimiz Aleyhisselam onlara Kur’ân-ý Kerîm okudu.1063
Hind’in Peygamberimiz Aleyhisselama Oğlak Kebabı Hediye Edişi ve Koyunlarının ve Kuzulayıcılarının Bereketlenişi
Peygamberimiz Aleyhisselamýn Ebtah’ta bulunduðu sýrada, Hind binti Utbe, kestirdiði iki körpe oðlaðýný ateþ veya güneþte iyice ýsýtýlmýþ taþ üze-rinde kebap yaparak Peygamberimiz Aleyhisselama gönderdi.
Hizmetçi kadýn Peygamberimiz Aleyhisselamýn çadýrýna vardý, selam verdi. Ýçeri girmek için izin istedi. Ýzin verilince, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna girdi.
O sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýnda, zevcesi Hz. Ümmü Seleme ile Hz. Meymûne ve Abdulmuttalib oðullarý kadýnlarýndan da bazýlarý bulunuyordu.
Hind’in azadlýsý kadýn:“Hanýmým bu hediyeyi sana gönderdi. Kendisi ‘Bugünlerde, bu yýllarda,
koyunlarýmýz çok az kuzuluyor’ diyor ve kebabý kuzudan yapamadýðý için özür diliyor” dedi.
1060 Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250, Diyarbekrî, 2/89.1061 Zemahþerî, 4/95, Nesefî, 4/250.1062 Süheylî, 7/139.1063 Vâkýdî, Megâzî, 2/850, Ýbn Sa’d, 8/236.
834 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Allah sizin koyunlarýnýzý bereketlendirsin ve kuzulayýcýlarýný çoðaltsýn!”
diyerek dua etti.Hizmetçi kadýn Hind’in yanýna dönüp Peygamberimiz Aleyhisselamýn
duasýný haber verince, Hind buna çok sevindi.Hizmetçi kadýn:“Koyunlarýmýzýn ve kuzulayýcýlarýmýzýn öylesine çoðaldýklarýný gördük
ki, ne bundan önce, ne de yakýn zamanlarda böylesini hiç görmemiþtik!” derdi.
Hind de:“Bu, Resûlullah Aleyhisselamýn duasý bereketi yüzündendir!Hamd olsun o Allah’a ki, bizi Ýslâmiyete hidayet etti.Bir gece rüyamda kendimi güneþin altýnda devamlý olarak ayakta
duruyor, yakýnýmda bulunan gölgeye gitmeye bir türlü güç yetiremiyor bir halde görmüþtüm!
Resûlullah Aleyhisselam bize yaklaþýnca, sanki gölgeye girivermiþtim!” derdi.1064
Hind, Müslüman olunca, evindeki putu keserle vurup parça parça etmiþ ve:“Biz senden dolayý ne kadar gurur, aldanýþ içinde idik!” demiþtir.1065
Mekke Evlerindeki Putların Kırılışı ve Bazı Şeylerin Yasaklanışı
Mekke’de, umumî putlardan baþka, her ailenin kendi evinde taptýðý özel bir putu da vardý.
Bir kimse, yola çýkmak istediði ve hayvanýna bineceði zaman, puta el yüz sürer; bu, onun yola çýkmadan önce yapacaðý iþ olurdu.
Yoldan döndüðü zaman da, yine, puta el yüz sürer; bu, onun döndük-ten sonra, daha ailesini görmeden yaptýðý ilk iþ olurdu.
Yüce Allah, Muhammed Aleyhisselamý tevhid akidesiyle peygamber olarak gönderdiði zaman, Kureyþliler:
“Bütün ilahlarý bir tek ilah mý yapýyor?! Doðrusu, bu, þaþýlacak þey!” demiþlerdi.1066
Cübeyr b. Mut’im der ki:“Mekke’nin fethedildiði günlerde, Resûlullah Aleyhisselamýn münâdîsi
(seslenicisi):
1064 Vâkýdî, Megâzî, 2/868, 869.1065 Vâkýdî, Megâzî, 2/871, Ezrakî, 1/123.1066 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/85.
835Mekke'nin Fethi
‘Allah’a iman eden kiþi, evinde kýrmadýk, yakmadýk put býrakmasýn! Putlarýn parasý da haramdýr!’ diyerek seslendi.
Bundan önce, Mekke’de, onlara tapýldýðýný, çöl Araplarýnýn onlarý satýn alýp çadýrlarýna götürdüklerini görürdüm.
Kureyþîlerden, evlerinde bir putu bulunmayan, evlerine girerken, evle-rinden çýkarken ona teberrüken el sürmeyen kimse yoktu.
Mekke’de nida edildikten sonra, yeni Müslümanlar evlerindeki putlarý kýrdýlar.”1067
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’de içkileri de döktürdü. Ýçki küp-lerini kýrdýrdý.
Ýçki ve put alým satýmýný,1068 içki ve put, domuz, ölmüþ hayvan eti bedelini yemeyi, kâhinlere ücret vermeyi... de yasakladý.1069
Mekkeli Çocuklar İçin Peygamberimiz Aleyhisselama Dua Ettirilişi
Velid b. Ukbe der ki:“Resûlullah Aleyhisselam Mekke’yi fethettiði zaman, Mekkeliler çocuk-
la rýný Resûlullaha götürüyor, Resûlullah Aleyhisselam da onlarýn baþlarýný sývazlýyor, okþuyor, kendilerine dua ediyordu.
Beni de Resûlullaha götürdüler.Baþýma bol zaferanla diðer kokulardan yapýlan aðýr bir koku sürül müþtü.Resûlullah Aleyhisselam benim baþýmý sýðamadý. Kendisini bundan
alýkoyan, ancak, anamýn beni bu aðýr koku ile kokulamýþ olmasý idi. Resû-lullah Aleyhisselam, sýrf bunun için, benim baþýmý sýðamadý.”1070
Peygamberimiz Aleyhisselamın Süheyl b. Amr’a Eman Verişi
Mekkelileri Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpýþmaya ayaklandýrýp Handeme’de Halid b. Velid’e karþý koyan üç Kureyþliden birisi Süheyl b. Amr idi.1071
Kendisi; yaptýklarý muahede hükmünü çiðneyerek yüzlerini örtüp Benî Bekrlerle birlikte Huzâalarý uyurken kýlýçtan geçiren Kureyþliler arasýnda idi.1072
1067 Vâkýdî, Megâzî, 2/870, 871, Ezrakî, 1/123.1068 Ahmed b. Hanbel, 3/340.1069 Vâkýdî, Megâzî, 2/864.1070 Ahmed b. Hanbel, 4/32.1071 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/49, Vâkýdî, Megâzî, 2/823, Taberî, Târîh, 3/118.1072 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/239, Diyarbekrî, 2/77, Halebî, 3/4.
836 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Süheyl b. Amr der ki:“Resûlullah Aleyhisselam Mekke’ye girip hakim olduðu zaman, kendimi
evime attým, kapýmý üzerime kapattým!Benim için Muhammed’den eman istesin diye, oðluma haber saldým.
Öldürülmeyeceðimden emin deðildim: Muhammed’le ashabýna karþý olan tutum ve davranýþlarýmý hatýrladým. Onlar katýndaki durumumu düþündüm.
Benden daha kötü davranýþlý bir kimse yoktu:Resûlullah Aleyhisselamla hiç kimse karþýlaþmazken, Hudeybiye
günü ben karþýlaþmýþ, muahedenameyi de zorlayýp istediðim biçimde yazdýrmýþtým.
Bedir ve Uhud savaþlarýna ve Kureyþlilerin ona karþý olan her hareketi-ne katýlmýþtým!...”
Abdullah b. Süheyl, babasý için, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi ve:
“Yâ Rasûlallah! Ona eman verecek misin?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet! Ona Allah’ýn emaný ile eman verilmiþtir! Evinden dýþarý çýksýn!”
buyurduktan sonra, çevresinde bulunanlara:“Kim Süheyl b. Amr’a rastlarsa, ona dokunmasýn! Ona sert bakýþla da
bakmasýn ki, o dýþarý çýkabilsin!
Andolsun ki; Süheyl, aklý ve þerefi olan bir adamdýr.
Süheyl gibi kiþiler, Ýslâmiyeti tanýmaz ve takdir etmez olamazlar.
O, þimdiye kadar üzerinde durduðu þeylerin kendisi için hiç de yararlý olmadýðýný görmüþ ve anlamýþ bulunuyordur!” buyurdu.
Abdullah b. Süheyl, babasýnýn yanýna gidip, Peygamberimiz Aleyhis-selamýn söylediklerini ona haber verdi.
Süheyl b. Amr:
“Vallahi, o küçükken de, büyükken de, iyi, dürüst ve yararlý idi” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gidip gelmeye baþladý.
Peygamberimiz Aleyhisselamla birlikte, Huneyn gazâsýna gitti ve Ci’râ-ne’ye gelince Müslüman oldu.1073 Allah ondan razý olsun!
1073 Vâkýdî, Megâzî, 2/846, 847.
837Mekke'nin Fethi
Huvaytıb b. Abduluzzâ’nın Müslüman Oluşu
Huvaytýb b. Abduluzzâ, Hudeybiye muahede ve musalahasý yazýsýna þahit olduðu ve imzasýný koyduðu halde, bu muahede hükmünü çiðneyerek yüzünü kapatýp Benî Bekrlerle birlikte Huzâalarý uyurken kýlýçtan geçiren Kureyþliler arasýnda idi.1074
Huvaytýb b. Abduluzzâ der ki:
“...Fetih yýlý, Resûlullah Aleyhisselam Mekke’ye girince, son derecede korktum. Hemen evimden dýþarý çýktým.
Ev halkýmý, içinde emniyette olabilecekleri yerlere daðýttým.
Kendim de, Avf’ýn bahçesine kadar gittim.
Bahçeye girdiðim zaman, orada Ebu Zerri’l-Gýfârî ile karþýlaþtým.
Kendisiyle aramýzda dostluk vardý. Dostluk ise, tabiî ki, temelli olarak birbirlerini korumayý gerektirir.
Onu görür görmez, kaçtým.
Bana:
‘Ebu Muhammed!’ diyerek seslendi.
‘Buyur!’ dedim.
Bana:
‘Senin neyin var? Sen ne için kaçýyorsun?’ diye sordu.Ona:‘Korkum var!’ dedim.Bana:‘Senin için korku yok! Yüce Allah’ýn emanýyla, sana eman verilmiþtir!1075
Gel!’ dedi.1076
Hemen, dönüp yanýna vardým, selam verdim.1077
‘Sana eman verilmiþtir. Ýstersen seni Resûlullah Aleyhisselamýn huzuru-na çýkarayým, istersen1078 evine kadar git!’ dedi.
Kendisine:‘Benim için, evime kadar gitmeye imkân var mý ki? Vallahi, evime sað
olarak kavuþacaðýmý sanmýyorum! Ya yolda yakalanýr, öldürülürüm, ya
1074 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 2/480.1075 Hâkim, 3/492, 493.1076 Vâkýdî, Megâzî, 2/849.1077 Hâkim, 3/493.1078 Vâkýdî, Megâzî, 2/849.
838 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
da evimde iken yanýma girilir, öldürülürüm!1079 Ev halkým da daðýnýk yerlerdedir’ dedim.
Bana:‘Haydi, sen ev halkýný bir yerde topla!1080
Seni evine ulaþtýrýncaya kadar, seninle birlikte geleceðim!’ dedi ve benimle birlikte geldi.
Gelirken de:‘Huvaytýb’a eman verilmiþtir! Ona saldýrýlmayacak, dokunulmayacaktýr!’
diyerek sesleniyordu.Ebu Zer, beni evime ulaþtýrdýktan sonra, dönüp Resûlullah Aleyhissela-
ma gitti. Durumu kendisine arzetti.Resûlullah Aleyhisselam:‘Mekkelilerden, öldürülmelerini emrettiðim kimseler dýþýndaki herkese
eman vermiþ deðil miydik?!’ buyurdu.1081
Bunun üzerine, öldürülmeyeceðime iyice kanaat getirdim.Ev halkýmý da evlerine geri çevirdim.Ebu Zer yanýma tekrar geldi ve bana:‘Ebu Muhammed! Sen her yerde geçip gittin! Daha ne zamana kadar ve
nereye kadar geçip gideceksin?!Sen hayýrlardan birçoðunu kaçýrdýn! Geride kalan daha birçok hayýr var!Hemen Resûlullah Aleyhisselama git, Müslüman ol, selamete er!Resûlullah Aleyhisselam insanlarýn en iyisi, insanlarýn akrabalýk
haklarýný en çok gözeteni, insanlarýn en hayýrlýsý, en aðýrbaþlýsý, en uslusu, en yumuþak huylusudur.
Onun þerefi, senin de þerefindir. Onun güçlülüðü, üstünlüðü, senin de güçlülüðün, üstünlüðündür!’ dedi.
Ebu Zer’e:‘Öyleyse, ben seninle birlikte çýkar, ona giderim’ dedim.Hemen, onunla birlikte yola çýkýp Ebtah’ta bulunan Resûlullahýn yanýna
vardým.Ebu Bekir ve Ömer de, onun yanýnda bulunuyordu.Resûlullah Aleyhisselamýn baþucunda durdum. Ebu Zer’e:
1079 Vâkýdî, Megâzî, 2/849, Hâkim, 3/493.1080 Vâkýdî, Megâzî, 2/849, 850, Hâkim, 3/493.1081 Vâkýdî, Megâzî, 2/849, 850, Hâkim, 3/493.
839Mekke'nin Fethi
‘Ona selam verileceði zaman ne söylenir?’ diye sordum.Ebu Zer:‘Esselâmu aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullâhi ve bere kâ-
tüh=Allah’ýn selamý, rahmet ve bereketleri üzerine olsun ey peygamber, de!’ dedi.
Resûlullaha böyle söyleyerek selam verdim.Resûlullah da:‘Ve aleykesselâm Huvaytýb!=Senin üzerine de olsun Huvaytýb!’ buyurdu.Hemen:‘Eþhedü en lâ ilâhe illallah ve enneke Resûlullah=Þehadet ederim ki;
Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur! Hiç þüphesiz, sen de Allah’ýn Resûlüsün!’ dedim.
Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam:‘Hamd olsun o Allah’a ki, seni hidayete, doðru yola erdirdi!’ buyurdu ve
Müslüman olmama sevindi.”1082
Allah ondan razý olsun!
İkrime b. Ebu Cehil’e Eman Verilişi ve Kendisinin Müslüman Oluşu
Ýkrime b. Ebu Cehil’in zevcesi Ümmü Hakîm binti Hâris, akýllý bir kadýndý.1083
Mekke fethedildiði zaman, içlerinde Hind binti Utbe’nin de bulunduðu, Kureyþ kadýnlarýndan on kiþilik bir topluluk halinde gelip Peygamberimiz Aleyhisselama bey’at ederek Müslüman olduktan sonra:
“Yâ Rasûlallah! Ýkrime senden korkarak kaçtý. Kendisini senin öldüreceðinden korkuyor. Ona eman versen?” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ona eman verilmiþtir!” buyurdu.1084
Ümmü Hakîm Hatun, kocasý için Peygamberimiz Aleyhisselamdan eman alýnca, onu aramaya gidip getirmek için de izin istedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam izin verdi.1085
Ümmü Hakîm, Rumî uþaðýný yanýna alarak yola çýktý.Yolda uþaðý ona sarkýntýlýða yeltendi.
1082 Hâkim, 3/493.1083 Hâkim, 3/241.1084 Vâkýdî, Megâzî, 2/851.1085 Hâkim, 3/241.
840 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ümmü Hakîm, Âkke halkýndan bir cemaatin yanýna varýncaya kadar onu oyaladý. Orada, uþaðýna karþý onlardan yardým istedi. Onlar da uþaðý iple sýmsýký baðladýlar.
Ümmü Hakîm, Ýkrime’ye, Tihâme sahillerinden bir sahilde, gemiye bindiði bir sýrada yetiþti.1086
Ýkrime der ki:
“Gemiye binip Habeþe’ye kavuþmak istiyordum. Binmek için, geminin yanýna vardým.
Gemici, bana:
‘Ey Allah’ýn kulu! Allah’a þerik koþulan þeyleri býrakýp Allah’ý bir tanýmadýkça gemime binme! Bunu yapmazsan, geminin içinde helâk olacaðýmýzdan korkarým!’ dedi.
Kendisine:
‘Allah’a þerik koþulan þeyleri býrakýp Allah’ý bir tanýmayan hiç kimse gemiye binemez mi?’ diye sordum.
Gemici:
‘Evet! Allah’a karþý ihlaslý olmadýkça, hiç kimse gemiye binemez!’ dedi.”1087
Ýkrime gemide oturduðu yerden seslice Lât ve Uzzâ adýný anýnca, gemici:“Þurada hiç kimsenin Allah’tan baþka hiçbir þeye dua etmesi caiz ve
doðru olamaz!1088
Allah’a karþý ihlaslý ol! Baþkasýný araya karýþtýrma!” dedi.Ýkrime:“Peki! Ne diyeyim?” diye sordu.Gemici:“‘Allah’tan baþka ilah yoktur!’ de!1089
Çünkü, burada Allah’tan baþkasý yarar vermez!” dedi.Ýkrime:“Galiba, bu, Muhammed’in bizi imana davet ettiði Ýlah olsa gerek!1090
Halbuki, ben bu yüzden kaçmýþtým!1091
1086 Vâkýdî, Megâzî, 2/851, Hâkim, 3/241.1087 Taberî, Târîh, 3/120.1088 Hâkim, 3/241.1089 Vâkýdî, Megâzî, 2/851, Diyarbekrî, 2/91.1090 Diyarbekrî, 2/91.1091 Vâkýdî, Megâzî, 2/851.
841Mekke'nin Fethi
Muhammed’in getirip kabul etmeye bizi davet ettiði ve üzerinde anlaþamayarak kendisinden ayrýldýðým þey de budur!
Vallahi, o denizde Ýlahýmýz ise, muhakkak, karada da Ýlahýmýzdýr!1092
Vallahi, o denizde bir olursa, her halde, karada da birdir!” dedi.1093
O sýrada, çýkan fýrtýna gemiyi altüst ediyordu!Gemici, gemi halkýna:“Ýlahýnýza ihlaslý olunuz: O’ndan baþka hiçbir þey, felâketi baþýmýzdan
savamaz!” dedi.1094
Ýkrime, gemi halkýnýn Allah’a dua ve birliðini ikrar ettiklerini görünce, onlara:
“Bunu ne için yapýyorsunuz?” diye sordu.“Burada Allah’tan baþkasý yarar vermez!” dediler.1095
Ýkrime:“Denizde Allah’a ihlaslý olmadýkça beni hiçbir þey kurtaramazsa, karada
da ondan baþkasý kurtaramaz!Ey Allah’ým! Boynumun borcu olsun: Eðer sen beni içinde bulunduðum
tehlikeden kurtarýrsan, Muhammed’e gidip elimi onun eline koyarak bey’at edeyim!1096
Beni geri çeviriniz!1097 Allah’a yemin ederim ki; ben artýk Muhammed’in yanýna döneceðim!”
dedi.1098
Ýkrime der ki:“Ýþte bunun üzerinedir ki, Ýslâmiyeti anlamaya baþladým ve Ýslâmiyet
sevgisi kalbime düþtü!”1099
Ümmü Hakîm de, o sýrada yanlarýna varmýþ bulunuyordu.1100
Ýkrime’ye:“Ey amcamýn oðlu! Ben sana insanlarýn akraba haklarýný en çok gözete-
ni, insanlarýn en iyisi ve en hayýrlýsý olan zâtýn yanýndan geldim!1101
Kendini boþ yere helâk etme! Sen bunun üzerinde dur!
1092 Taberî, Târîh, 3/120.1093 Hâkim, 3/241.1094 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/71.1095 Diyarbekrî, 2/91.1096 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/71.1097 Diyarbekrî, 2/91.1098 Hâkim, 3/241.1099 Taberî, Târîh, 3/120.1100 Vâkýdî, Megâzî, 2/851.1101 Vâkýdî, Megâzî, 2/851, Hâkim, 3/241.
842 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sonunda gerçeði kavrayacak ve anlayacaksýn!1102
Hem, ben senin için1103 Muhammed Resûlullah Aleyhisselamdan1104 eman da almýþ bulunuyorum!1105 Sen emniyettesin!” dedi.1106
Ýkrime:“Sen bu iþi yapabildin mi?” diye sordu.Ümmü Hakîm:“Evet! Ben kendisiyle konuþtum. Sana eman verdi” dedi.Ýkrime:“Rumî uþaðýnýn bir kötülüðü ile karþýlaþtýn mý?” diye sordu.Ümmü Hakîm onun kendisine yapmak istediði kötülüðü haber verince,
Ýkrime vurup onu öldürdü.Ümmü Hakîm, Ýkrime’nin temas isteðini:“Sen kâfirsin! Ben Müslüman bir kadýným!” diyerek reddetti.Ýkrime:“Seni benden geri durduran þey, her halde, büyük bir şey olsa gerek!”
dedi.1107
Ýkrime, Ümmü Hakîm ile birlikte Mekke’ye döndü.Mekke’ye yaklaþtýklarý sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabýna:“Ýkrime, sizin yanýnýza, mü’min ve muhacir olarak geliyor!Sakýn, onun babasýna kötü söz söylemeyiniz!Çünkü, ölüye kötü söz söylemek diriyi üzer, ölüye bir şey eriþmez!”
buyurdu.1108
Ýkrime Peygamberimiz Aleyhisselamýn çadýrýnýn kapýsýna gelip eriþ-tiði,1109 Peygamberimiz Aleyhisselam onu gördüðü zaman,1110 onun geli þine sevincinden dolayý hemen sýçrayýp ayaða kalktý ve yanýna doðru vardý1111 Onu kucakladý.1112
Ona üç kere:1113
1102 Vâkýdî, Megâzî, 2/851.1103 Ayný kaynaklar.1104 Vâkýdî, Megâzî, 2/851.1105 Vâkýdî, Megâzî, 2/851, Hâkim, 3/241.1106 Hâkim, 3/241.1107 Vâkýdî, Megâzî, 2/851.1108 Vâkýdî, Megâzî, 2/851, Hâkim, 3/241.1109 Hâkim, 3/241.1110 Vâkýdî, Megâzî, 2/851.1111 Vâkýdî, 2/852, Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 311, Hâkim, 3/241.1112 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/71.1113 Hâkim, 3/242.
843Mekke'nin Fethi
“Hoþgeldin süvari muhacir!” buyurdu.1114
Sonra, oturdu.Ýkrime ile Ümmü Hakîm de, Peygamberimiz Aleyhisselamýn önüne
oturdular.Ümmü Hakîm’in yüzü peçeli idi.1115
Ýkrime:“Yâ Muhammed! Bu zevcem senin bana eman verdiðini söyledi!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Doðru söylemiþ!1116 Sana eman verilmiþtir!” buyurdu.1117
Ýkrime:“Yâ Muhammed! Sen beni nelere davet ediyorsun?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben seni Allah’tan baþka hiçbir ilah olmadýðýna ve benim de Resûlullah
olduðuma þehadet etmeye,Namaz kýlmaya,Zekât vermeye,Oruç tutmaya,Haccetmeye,Ve þöyle þöyle yapmaya davet ediyorum!” buyurup, Ýslâmiyet esaslarýný
ve Ýslâm ahlâkýný saydý.Ýkrime:“Vallahi, sen ancak hak ve gerçek olana, güzel ve iyi bir şeye davet
ediyorsun!Vallahi, davet ettiðin þeylere davete baþlamadan önce de, sen içimizde
sözü en doðru olanýmýz, iyilik yönünden de en iyimizdin!1118
Ben þehadet ederim ki; Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur.1119 O’nun eþi, ortaðý da yoktur!1120
Yine þehadet ederim ki; Muhammed Allah’ýn kulu ve resûlüdür!1121
Sen ki, Allah’ýn kulu ve resûlüsün! Ýnsanlarýn en iyisi, en doðrusu ve en vefalýsýsýn!” dedi.
1114 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 311, Hâkim, 3/242, Ýbn Abdilberr, 3/1082.1115 Vâkýdî, Megâzî, 2/852.1116 Vâkýdî, Megâzî, 2/852, Hâkim, 3/242.1117 Vâkýdî, Megâzî, 2/852.1118 Vâkýdî, Megâzî, 2/852.1119 Vâkýdî, Megâzî, 2/852, Hâkim, 3/242.1120 Hâkim, 3/242.1121 Vâkýdî, Megâzî, 2/852.
844 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ýkrime, bunlarý söylerken, Peygamberimiz Aleyhisselamdan utandýðýndan dolayý, baþýný önüne eðmiþ bulunuyordu.1122
Ýkrime’nin Müslüman oluþu Peygamberimiz Aleyhisselamý sevindirdi.1123
Ýkrime:“Yâ Rasûlallah! Bildiðinin hayýrlýsýný bana öðret, iþlememi de emret!1124
Sen bana hayýrlý olan þeyi öðret de, ben onu söyleyeyim” dedi.1125
Peygamberimiz Aleyhisselam:“‘Þehadet ederim ki; Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur! Ve yine þehadet
ederim ki; Muhammed Allah’ýn kulu ve resûlüdür!’ dersin!1126 Allah yolunda cihad edersin!” buyurdu.1127
Ýkrime:“Bundan sonra, ne diyeyim?” diye sordu.Peygamberimiz Aleyhisselam:“‘Allah’ý þahit tutarým ve burada bulunanlarý da þahit tutarým ki; ben
Müslümaným, muhacirim ve mücahidim’ dersin!” buyurdu.Ýkrime de, öyle söyledi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ben, bugün benden dilediðin þeyi, senden baþka kimseye vermediðim
þeyi sana vereceðim!” buyurdu.1128
Ýkrime:“Yâ Rasûlallah!1129 Sana karþý yaptýðým bütün düþmanlýklar,1130
müþrikliðin yayýlmasý ve üstün gelmesi arzusuyla1131 sana karþý attýðým bütün adýmlar, sana karþý geldiðim bütün yerler, senin yüzüne karþý veya arkandan sarfettiðim bütün sözler için bana Allah’tan maðfiret dilemeni istiyorum!” dedi.1132
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Allah’ým! Onun bana karþý yaptýðý bütün düþmanlýklardan,1133
Senin yolundan çevirmek maksadýyla1134 gittiði, içinde eriþeceði yere
1122 Hâkim, 3/242.1123 Vâkýdî, Megâzî, 2/852.1124 Hâkim, 3/242.1125 Vâkýdî, Megâzî, 2/852, Ýbn Abdilberr, 3/1083.1126 Vâkýdî, Megâzî, 2/852, Hâkim, 3/242.1127 Hâkim, 3/242.1128 Vâkýdî, Megâzî, 2/852.1129 Hâkim, 3/242.1130 Vâkýdî, Megâzî, 2/852, Hâkim, 3/242.1131 Hâkim, 3/242.1132 Vâkýdî, Megâzî, 2/852.1133 Vâkýdî, Megâzî, 2/852, Hâkim, 3/242.1134 Hâkim, 3/242.
845Mekke'nin Fethi
kadar adým attýðý ve bununla da Senin nurunu söndürmeyi arzuladýðý her yerdeki tutum ve davranýþlarýndan doðan günahlarýný baðýþla! Onun, aley-himde, yüzüme karþý veya arkamdan iþlediði bütün kötülükleri de baðýþla!” diyerek dua etti.
Ýkrime:
“Razý oldum yâ Rasûlallah!1135
Amma, vallahi, yâ Rasûlallah! Allah’ýn kullarýný Allah’ýn yolundan çevirmek için harcadýðýmýn iki katýný Allah yolunda harcamadýkça, Allah yolundan çevirmek için yaptýðým savaþlarýn iki katýný da Allah yolunda yapmadýkça, geri durmayacaðým!” dedi.1136
Hz. Âiþe der ki:
“Resûlullah Aleyhisselam:
‘Uyurken rüyamda Ebu Cehil’in yanýma gelip bana bey’at ettiðini görür gibi oldum!’ buyurmuþtu.
(Ebu Cehil’in yeðeni) Halid b. Velid, Müslüman olunca:‘Yâ Rasûlallah! Halid’in Müslüman olmasýyla, Allah senin rüyaný
doðruladý’ denildi.Resûlullah Aleyhisselam:‘Muhakkak ki, ondan baþkasý Müslüman olacaktýr!’ buyurdu.Nihayet, Ýkrime b. Ebu Cehil Müslüman oldu ve bu, Resûlullah
Aleyhisselamýn rüyasýný doðruladý.”1137
Baþka bir rivayette de; Peygamberimiz Aleyhisselam rüyasýnda Cennete girince, orada hoþuna giden bir hurma aðacý görmüþtü.
“Bu kimindir?” diye sorup da;“Ebu Cehil’indir!” denilince, bu çok aðýrýna gitmiþ, kendi kendine:“Cennette Ebu Cehil’in hurma aðacý nasýl olabilir?Vallahi, o hiçbir zaman Cennete giremez!” demiþti.1138
Hz. Ümmü Seleme de:“Resûlullah Aleyhisselam:‘Cennette Ebu Cehil’e ait (olduðu söylenen) bir hurma aðacý gördüm!’
buyurmuþtu.Ýkrime b. Ebu Cehil Müslüman olunca da, bana:
1135 Vâkýdî, Megâzî, 2/852.1136 Vâkýdî, 2/852, 853, Hâkim, 3/242, Ýbn Abdilberr, 3/1038.1137 Hâkim, 3/242, 243.1138 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 311.
846 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Ey Ümmü Seleme! Ebu Cehil’e ait (olduðu söylenen) Cennette gördüðüm o hurma aðacý, iþte budur!’ buyurdu” demiþti.1139
Ýkrime, Müslüman olduktan sonra, Mekke’de Kureyþîlerin evlerinden hangi evde put bulunduðunu iþitirse, hemen gider, onu kýrardý. Halbuki, daha önce Cahiliye çaðýnda put yapýp satanlarýn baþý idi.1140
Ýkrime iyi bir Müslümandý.1141 Müslümanlarýn iyilerindendi.1142
Mushafý eline alýr, yüzüne gözüne sürer ve:“Rabbimin Kelamý, Rabbimin Kitabý!” diyerek aðlardý.1143
Yüce Allah ondan razý olsun!
Hâris b. Hişam’ın Müslüman Oluşu
Hâris b. Hiþam, Ebu Cehil’in kardeþi ve Halid b. Velid’in de amcasýnýn oðlu idi.1144
Kureyþîlerin eþrafýndandý.1145
Peygamberimiz Aleyhisselam onun Cahiliye çaðýnda konuklarý aðýrladýðýný, halka yemekler yedirdiðini anar ve:
“Allah’ýn onu Ýslâmiyete hidayet etmesini ne kadar arzu ederdim!” buyururdu.1146
Peygamberimiz Aleyhisselamýn amcasý Ebu Talib’in kýzý ve Hz. Ali’nin kýzkardeþi (ablasý) Ümmü Hani, Hübeyre b. Ebi Vehb el-Mahzumî’nin nikâhlýsý idi.
Akrabasýndan dolayý kendisine akraba olan Hâris b. Hiþam ile Züheyr b. Ebi Ümeyye, Mekke’nin fethi günü, Ümmü Hani’nin evine geldiler1147 ve:
“Biz senin himayene giriyoruz!” dediler.Ümmü Hani, onlara:“Olur!” dedi.O sýrada, Hz. Ali atlý ve tepeden týrnaða kadar silahlanmýþ olarak Ümmü
Hani’nin evine geldi.
Ümmü Hani, Hz. Ali’yi tanýyamadý.
1139 Hâkim, 3/243, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/73.1140 Ezrakî, 1/123.1141 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/71, Ýbn Abdilberr, 3/1082.1142 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 4/71.1143 Hâkim, 3/243.1144 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/420.1145 Mus’abu’z-Zübeyrî, s. 301.1146 Ýbn Abdilberr, 1/302, 303.1147 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/53, 54, Vâkýdî, Megâzî, 2/829.
847Mekke'nin Fethi
Ona:“Ben Resûlullah Aleyhisselamýn amcasýnýn kýzýyým!” dedi.Hz. Ali miðferini yukarý kaldýrýp yüzünü açýnca, Ümmü Hani “Kardeþim!”
diyerek onu kucakladý, selamladý.1148
Hz. Ali, Ümmü Hani’nin yanýndaki müþrikleri görünce, öldürmek için kýlýcýný sýyýrýp onlarýn üzerlerine yürüdü1149 ve:
“Öldüreceðim onlarý!” dedi.1150
Ümmü Hani:“Ey kardeþim!1151 Sen bana bu iþi yapar mýsýn?!” dedi1152 ve hemen
onlarýn üzerlerine bir örtü örttü.1153
Hz. Ali:“Sen iki müþriði mi koruyorsun?!1154 Çekil onlarýn yanýndan!”
dedi.1155
Ümmü Hani:“Vallahi, sen onlarý öldüremezsin!1156 Öldürmeye benden baþla ma-
dýkça!” dedi.1157
Bunun üzerine, Hz. Ali bir şey yapmadan çýkýp gitti.Ümmü Hani de onlarýn üzerlerine kapýsýný kilitledi ve:“Hiç korkmayýnýz!” dedi.1158
Durumu arzetmek üzere, Mekke’nin yukarýsýndaki Bathâ’ya, Hacun’a kadar gitti.1159
Peygamberimiz Aleyhisselamý orada bulamadý. Hz. Fâtýma’yý buldu.1160 Ona:“Anamýn oðlu Ali’nin elinden ne çektiðimi bir bilsen!Bana kocamdan akraba olan müþriklerden iki kiþiyi himayeme almýþtým.
Ali öldürmek için kýlýcýný sýyýrýp onlarýn üzerlerine yürüdü!” dedi.1161
1148 Vâkýdî, Megâzî, 2/829, 830.1149 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/254, Vâkýdî, Megâzî, 2/829.1150 Ýbn Sa’d, 2/144.1151 Vâkýdî, Megâzî, 2/830.1152 Vâkýdî, Megâzî, 2/830, Hâkim, 3/277.1153 Vâkýdî, Megâzî, 2/830.1154 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/254, Vâkýdî, Megâzî, 2/830, Hâkim, 3/277.1155 Vâkýdî, Megâzî, 2/830.1156 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/254.1157 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/254, Vâkýdî, Megâzî, 2/830.1158 Vâkýdî, Megâzî, 2/830.1159 Ahmed b. Hanbel, 6/423, 424, Vâkýdî, Megâzî, 2/830.1160 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/254, Vâkýdî, Megâzî, 2/830, Ahmed b. Hanbel, 6/423, 424, 343.1161 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/254, Vâkýdî, Megâzî, 2/830.
848 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Fâtýma:“Demek, sen iki müþriði himayene aldýn hâ?” dedi.1162
Hz. Fâtýma’nýn bu sözü, Ümmü Hani’ye, Hz. Ali’nin davranýþýndan daha aðýr geldi.
O sýrada Peygamberimiz Aleyhisselam oraya çýkageldi.Peygamberimiz Aleyhisselamýn üstü baþý tozlanmýþtý.1163
Peygamberimiz Aleyhisselam, çadýrýnda, bir leðenin içinde yýkandý.Yýkanýncaya kadar, Hz. Fâtýma da elbisesini Peygamberimiz Aleyhis-
selamýn çevresinde tutarak Peygamberimiz Aleyhisselamý siperledi.Peygamberimiz Aleyhisselam elbisesini giydi ve sekiz rekat kuþluk
namazý kýldý.1164
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ümmü Hani’yi görünce:“Kim bu?” diye sordu.Ümmü Hani:“Yâ Rasûlallah! Ben Ümmü Hani’yim!” dedi.1165
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Ümmü Hani Fâhite! Hoþgeldin!” dedi1166 ve:“Sen ne için geldin?” diye sordu.1167
Ümmü Hani:“Yâ Rasûlallah! Anamýn oðlu Ali’nin elinden ne çektiðimi bir bilsen! Az
kalsýn elinden kurtulamayacaktým!Kocamdan akrabam ve müþrik olan iki kiþiye eman vermiþ, kendilerini
himayeme almýþtým.Anamýn oðlu Ali, üzerlerine yürüyüp onlarý öldürmek istedi!” dedi.1168
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Onun böyle davranmasý, uygun olmamýþ!1169
Senin himayene aldýðýn, bizim de himayemizdedir!1170 Senin eman verdiðine, biz de eman vermiþizdir!1171
1162 Vâkýdî, Megâzî, 2/830.1163 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/254, Vâkýdî, Megâzî, 2/830, Ahmed b. Hanbel, 6/343, 424.1164 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/53, Ýbn Sa’d, 2/145, Ahmed b. Hanbel, 6/343, 423, 424, 425, Diyarbekrî, 2/84.1165 Ahmed b. Hanbel, 6/343, 423.1166 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/53, Serahsî, Siyer Þerhi, 1/454, Vâkýdî, Megâzî, 2/830.1167 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Ýbn Sa’d, 2/144.1168 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/254, Vâkýdî, Megâzî, 2/830, Ýbn Sa’d, 2/144, 45, Ahmed b. Hanbel, 6/424.1169 Serahsî, Siyer Þerhi, 1/255, Vâkýdî, Megâzî, 2/830, Hâkim, 3/278.1170 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Serahsî, Siyer Þerhi, 1/255, Vâkýdî, Megâzî, 2/330, Ýbn Sa’d, 2/145,
Ahmed b. Hanbel, 6/341, 342, 343.1171 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54, Vâkýdî, Megâzî, 2/830, Ahmed b. Hanbel, 6/341, 342, Hâkim, 3/278.
849Mekke'nin Fethi
Onlar öldürülmeyeceklerdir!” buyurdu.1172
Bunun üzerine, Ümmü Hani hemen evine dönüp durumu onlara bildir-di ve:
“Ýsterseniz burada oturun, isterseniz evlerinize dönün!” dedi.Onlar, Ümmü Hani’nin evinde iki gün oturduktan sonra, kendi evlerine
döndüler.1173
Hâris b. Hiþam der ki:“Müþriklerin kendisine karþý koyduklarý her yerde Resûlullah
Aleyhisselamýn beni de görmüþ bulunmasýna raðmen bana gösterdiði iyiliði ve merhameti hatýrladýkça, beni görmesinden utanýr olmuþtum.
Mescid-i Haram’a girdiði sýrada, kendisine rastladým.Beni güleryüzle karþýladý. Yanýna varýncaya kadar ayakta durdu.Selam verdim ve hemen Cenab-ý Hakk’ýn birliðine þehadet getirip Müs-
lüman oldum.Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam;‘Hamd olsun O Allah’a ki, sana doðru yolu gösterdi. Ýslâmiyeti nasip
etti. Senin gibi bir adam Ýslâmiyeti tanýmaz ve takdir etmez olamaz! Valla-hi, zannetmem ki, Ýslâmiyet gibi bir din, tanýnmaz ve takdir edilmez olsun!’ buyurdu.”1174
Hâris b. Hiþam; kalbleri Ýslâmiyete ýsýndýrýlmak için kollanýlan kiþiler arasýnda iken, Müslümanlýðýný güzelleþtirmiþ, ashabýn üstünlerinden ve hayýrlýlarýndan olmuþtur.1175
Yüce Allah ondan razý olsun!Hâris b. Hiþam’ýn oðlu Abdurrahman der ki:“Hâris b. Hiþam:‘Yâ Rasûlallah! Bana bir şey haber ver ki, ona sýmsýký sarýlayým?’
demiþti.Resûlullah Aleyhisselam, diline eliyle iþaret ederek:‘Buna sahip ol!’ buyurdu.Aradan çok geçmeden, onun en az konuþan bir adam olduðunu gördüm.Halbuki, ondan daha zeki ve anlayýþlýsý, atýp tutmaya baþladýðý zaman
da ondan þiddetlisi, hiddetlisi yoktu!”1176
1172 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/54.1173 Vâkýdî, Megâzî, 2/830.1174 Hâkim, 3/278.1175 Ýbn Abdilberr, 1/302.1176 Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 1/421.
850 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Şair Abdullah b. Zibârâ’nın Necran’dan Gelip Müslüman Oluşu
Mekke fethedilince, Abdullah b. Zibârâ, öldürüleceðinden korkarak, Ümmü Hani’nin kocasý Hübeyre b. Ebi Vehb ile birlikte Necran’a kadar kaçtý ve Necran kalesine girdi.
Orada, kendilerine:“Arkanýzdakilerden ne haber var?” diye sorduklarý zaman:“Kureyþîleri soruyorsanýz, Muhammed Mekke’ye girdi. Kureyþîler de
öldürüldüler!Vallahi, öyle sanýyoruz ki, Muhammed bu kalenize kadar da ilerleyip
gelecektir!” dediler.
Belharisler ile Kilablar, kalelerinin bozuk, yýkýk yerlerini onardýlar ve yaylým hayvanlarýný topladýlar.1177
Þair Hassân b. Sabit’in söylemiþ olduðu bir tek beyit, Abdullah b. Zibârâ’yý uyarmaya, umutlandýrmaya ve Mekke’ye geri çevirmeye yetti.1178
Abdullah b. Zibârâ, Hassân b. Sabit’in beytini alýp da Mekke’ye, Peygam-berimiz Aleyhisselamýn yanýna gitmeye hazýrlanýnca, Hübeyre b. Ebi Vehb:
“Ey amcamýn oðlu! Sen nereye gitmek istiyorsun?” diye sordu.
Abdullah b. Zibârâ:
“Vallahi, Muhammed’in yanýna gitmek istiyorum!” dedi.
Hübeyre b. Ebi Vehb:
“Ona tâbi olmayý mý istiyorsun?” diye sordu.
Abdullah b. Zibârâ:
“Evet! Vallahi!” dedi.
Hübeyre b. Ebi Vehb:
“Keþke ben senden baþkasýný yoldaþ edinmiþ olsaydým!
Vallahi, zannetmem ki, sen Muhammed’e temelli baðlý kalasýn!” dedi.
Abdullah b. Zibârâ:
“Bu, senin görüþündür!
Ýnsanlarýn en hayýrlýsý ve en iyisi olan amcamýn oðlunu býrakýp da, ne için Benî Hâris b. Ka’blarýn yanlarýnda oturalým?!” dedi.
Necran’dan ayrýlýp Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna geldi.
1177 Vâkýdî, Megâzî, 2/847.1178 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/61, Vâkýdî, Megâzî, 2/847.
851Mekke'nin Fethi
Abdullah b. Zibârâ gelirken, Peygamberimiz Aleyhisselam ashabýyla birlikte oturuyordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onu görünce:
“Ýþte Ýbn Zibârâ! Yüzünde Ýslâmiyet nuru parlýyor!” buyurdu.
Abdullah b. Zibârâ, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelip ayakta durdu ve:
“Selam olsun sana ey Allah’ýn Resûlü!
Þehadet ederim ki; Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur!
Þüþhesiz ki, sen de O’nun kulu ve resûlüsün!
Hamd olsun O Allah’a ki, beni Ýslâmiyete hidayet edip kavuþturdu.
Ben, sana karþý ata, deveye binerek veya yürüyerek düþmanlýk yapmak-tan geri durmamýþ; sonra da, senden korkup Necran’a kaçmýþtým.
Ýslâmiyete hiçbir zaman yaklaþmamak istiyordum.
Yüce Allah ise, benim için, istediðimden daha hayýrlýsýný diledi ve onun sevgisini gönlüme düþürünce, içinde yuvarlandýðým dalâlet ve sapkýnlýklarý; hiçbir yarar vermez, kendisine kimin taptýðýný, kimin tapmadýðýný bilmez bir taþ parçasý karþýsýnda akýl sahibinin tapýnmasýndaki ve ona kurbanlar kesmesindeki mânâsýzlýðý ve boþluðu düþünebildim!” dedi1179 ve yapmýþ olduðu bütün kötülüklerden dolayý Peygamberimiz Aleyhisselamdan özür ve af diledi, özrü kabul edildi.1180
Allah ondan razý olsun!
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Hamd olsun O Allah’a ki, sana Ýslâmiyeti bahþetti.
Þüphe yok ki, Ýslâmiyet kendisinden önce yapýlanlarý siler!” buyur-du.1181
Abdullah b. Zibârâ, Ýslâm amelleriyle Müslümanlýðýný güzelleþtirdi.1182
Abdullah b. Zibârâ’nýn arkadaþý Hübeyre b. Ebi Vehb ise, Necran’da oturdu. Orada müþrik olarak ölüp gitti.1183
1179 Vâkýdî, Megâzî, 2/847, 848.1180 Ýbn Abdilberr, 3/902.1181 Vâkýdî, Megâzî, 2/848.1182 Ýbn Abdilberr, 3/902.1183 Vâkýdî, Megâzî, 2/848, 849.
852 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh’in Özür Dileyişi ve Müslümanlığa Dönüşü
Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh de, Kâbe’nin örtüsü altýnda bile olsa öldü-rülmesi emredilenler,1184 kaný helâl sayýlanlar arasýnda idi.1185
Mekke fethedilince, kaçýp Hz. Osman’a sýðýnmýþtý.1186
Abdullah b. Sa’d’ýn annesi, Hz. Osman’ý emzirmiþti.1187
Bunun için, Abdullah b. Sa’d, Hz. Osman’ýn sütkardeþi idi.1188
Abdullah b. Sa’d, Hz. Osman’a:“Ben vallahi seni seçtim. Beni þurada tut! Muhammed’e git, benim
hakkýmda kendisiyle konuþ!Muhammed beni görürse gözlerimi oyar!Çünkü, benim suçum suçlarýn en büyüðüdür!Ýþlemiþ bulunduðum suçtan piþmanlýk duymuþ, tevbe etmiþ bulunuyo-
rum!” dedi.Hz. Osman:“Hayýr! Ben seni yanýma alýr, giderim” dedi.Abdullah b. Sa’d:“Vallahi, o, beni görecek olursa, muhakkak boynumu vurdurur! Benim
yüzüme bakmaz!O, benim kanýmýn dökülmesini helâl saymýþtý.Onun ashabý da, beni öldürmek için her yerde arýyorlar!” dedi.1189
Gerçekten de, o her yerde sýký sýký aranýlýp duruyordu.1190
Hz. Osman, olaðanüstü durum yatýþýncaya kadar, Abdullah b. Sa’d’ý sakladý.1191 Sonra, ona:
“Haydi, gel! Sen benim yanýmda git! Ýnþaallah, Resûlullah Aleyhisselam seni öldürmez!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Osman’ýn hiçbir dileðini dinleme-mezlik etmezdi
1184 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/51, 52, Taberî, Târîh, 3/119, Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 2/259.
1185 Vâkýdî, Megâzî, 2/855.1186 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Hâkim, 3/46, Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/259.1187 Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/259.1188 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Vâkýdî, Megâzî, 2/855, Belâzurî, Ensâb, 1/358, Hâkim, 3/46.1189 Vâkýdî, Megâzî, 2/855.1190 Belâzurî, Ensâb, 1/358.1191 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Hâkim, 3/46, Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/259.
853Mekke'nin Fethi
Hz. Osman, elinden tutup Abdullah b. Sa’d’ý Peygamberimiz Aleyhis-selamýn yanýna götürdü, önünde durdular ve:
“Yâ Rasûlallah! Bunun anasý bunu yürütür, beni sýrtýnda taþýrdý.Bunun sütünü keser, beni emzirirdi.Bunu býrakýr, bana iyilik eder, hediye verirdi.Bunu, anasýnýn benim üzerimdeki iyilikleri için, bana baðýþla!1192
Yâ Rasûlallah! Halka verdiðin geniþliði, emaný, Ýbn Ebi Serh’e de ver!” dedi ve Abdullah b. Sa’d’ýn elini tutup Peygamberimiz Aleyhisselama uzattý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, boynunu ve yüzünü ondan baþka tarafa çevirdi.
Hz. Osman Ýbn Ebi Serh’in elini tekrar Peygamberimiz Aleyhisselama uzattý.
Peygamberimiz Aleyhisselam, yine, yüzünü ondan baþka tarafa çevirdi.Hz. Osman Ýbn Ebi Serh’in elini tekrar Peygamberimiz Aleyhisselama
uzattý.1193
Peygamberimiz Aleyhisselam ondan yüzünü baþka tarafa çevirdikçe, Hz. Osman o yana varýp karþýsýnda duruyor ve dileðini tekrarlýyordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam Ýbn Ebi Serh’ten tekrar tekrar yüz çevir-mek, ona eman vermemekle, birisinin hemen kalkýp onun boynunu vurmasýný istiyordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam, bu iþ için hiç kimsenin kalkmadýðýný gördü.
Hz. Osman ise, Peygamberimiz Aleyhisselamýn baþýný öptü ve:“Yâ Rasûlallah! Babam, anam sana feda olsun! Þunun bey’atýný al!”
diyerek, üzerine düþtükçe düþtü.1194 Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh için af ve eman diledi.1195
Peygamberimiz Aleyhisselam, uzunca bir müddet sustuktan sonra:1196
“Olur!” buyurdu.1197
Baþýný kaldýrýp Abdullah b. Sa’d’a üç kere baktý.1198 Sonra, bey’atýný aldý.1199
1192 Vâkýdî, Megâzî, 2/855, 856.1193 Ýbn Asâkîr’den naklen Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/498, 499.1194 Vâkýdî, Megâzî, 2/855, 856.1195 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Taberî, Târîh, 3/119.1196 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Taberî, Târîh, 3/119, Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/259.1197 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Vâkýdî, Megâzî, 2/856, Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/259.1198 Hâkim, 3/45.1199 Vâkýdî, Megâzî, 2/856.
854 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Osman Abdullah b. Sa’d’la dönüp gittikten sonra,1200 Peygamberi-miz Aleyhisselam, çevrelerindeki sahabilerine dönüp:1201
“Ben ancak bazýnýz kalkýp onun yanýna varsýn da boynunu vursun diye sustum.1202
Bey’atýný almaktan ellerimi çektiðimi görünce, eman vermeden, kalkýp o fâsýký öldürecek, içinizde anlayýþlý bir kimse yok mu idi?!1203
Bunu yapmaktan sizi alýkoyan ne idi?!” buyurdu.1204
Bir Ensarî, Ýbn Ebi Serh’i, görürse, öldürmeyi adamýþtý.
Ýbn Ebi Serh Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna Hz. Osman’la geldiði zaman, Ensarî kýlýcý elinde, ayakta duruyor; Ýbn Ebi Serh’i öldürme-si için Peygamberimiz Aleyhisselamýn iþaretini bekliyordu.
Hz. Osman’ýn kayýrmasýyla Ýbn Ebi Serh kurtulup gidince, Peygamberi-miz Aleyhisselam, Ensarîye:
“Adaðýný yerine getirsen olmaz mý idi?!” buyurdu.
Ensarî:
“Yâ Rasûlallah! Ýki elim kýlýcýmda, ayak üzeri duruyor, onu öldürmek için bana ne zaman iþaret edeceksiniz diye bekliyordum!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ýþaret, hýyânettir! Peygamber için, iþaret etmek yoktur!” buyurdu.1205
Daha baþkalarý da:
“Yâ Rasûlallah! Biz, senin kalbinde olaný bilmiyorduk ki?1206
Keþke bize gözünle iþaret ediverseydin,1207 onu öldürdük!” dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ben iþaretle kimseyi öldürtmem!1208
Peygamber iþaretle adam öldürtmez!1209
Gözucuyla iþaret etmek hiçbir peygambere yaraþmaz!” buyurdu.1210
1200 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Taberî, Târîh, 3/119, Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/259.1201 Vâkýdî, Megâzî, 2/856, Hâkim, 3/45, Ýbn Abdilberr, 3/918, Beyhakî, Delâil, 5/60, Ýbn Esîr, Usdu’l-
gâbe, 3/259.1202 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Taberî, Târîh, 3/119, Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/259.1203 Vâkýdî, Megâzî, 2/856, Belâzurî, Ensâb, 1/258, Hâkim, 3/45, Beyhakî, Delâil, 5/60.1204 Vâkýdî, Megâzî, 2/856.1205 Ýbn Sa’d, 2/141.1206 Hâkim, 3/45.1207 Belâzurî, Ensâb, 1/358, Hâkim, 3/45.1208 Vâkýdî, Megâzî, 2/856, Belâzurî, Ensâb, 1/358.1209 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/52, Taberî, Târîh, 3/119.1210 Vâkýdî, Megâzî, 2/856, Belâzurî, Ensâb, 1/358, Hâkim, 3/45, Ýbn Abdilberr, 3/918, Ýbn Esîr, Usdu’l-
gâbe, 3/259.
855Mekke'nin Fethi
Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh, Peygamberimiz Aleyhisselamý gördükçe, utancýndan kaçar dururdu.
Hz. Osman, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Babam, anam sana feda olsun! Anasýnýn oðlu Abdullah’ýn seni her
görüþünde senden nasýl kaçtýðýný bir görseydin!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam gülümsedi ve:“Onun bey’atýný almadým mý? Kendisine eman vermedim mi?” diye sordu.Hz. Osman:“Evet yâ Rasûlallah! Fakat, o, Müslüman olduðu zaman iþlediði suçun
büyüklüðünü düþünüyor da, senin yüzüne bakmaktan utanýyor!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ýslâmiyet kendinden önce iþlenmiþ olan kötülükleri siler!” buyurdu.Hz. Osman hemen dönüp bunu Abdullah b. Sa’d’a haber verdi.1211 Bunun üzerine, Abdullah b. Sa’d, halk ile birlikte Peygamberimiz Aley-
hisselama gider, gelir, selam verirdi.1212
Abdullah b. Sa’d, yeniden Müslüman olduktan sonra, Ýslâmiyet amelle-ri ile Müslümanlýðýný güzelleþtirmiþ; ölünceye kadar, kendisinde kötü bir tutum ve davranýþ görülmemiþ,1213 sadece hayýr ve fazilet, iyi hallilik ve dindarlýk görülmüþ,1214 fitneden, daima kaçýnýr olmuþ ve:
“Ey Allah’ým! Benim en son amelimi sabah namazý yap!” diyerek dua etmiþ durmuþtur.
Bir gün, abdest alýp sabah namazýna durmuþ, birinci rekatta Fâtiha ile Adiyât sûresini okumuþ, ikinci rekatýn sonunda sað tarafýna selam vermiþ, sol tarafýna selam verirken ruhu kabzolunmuþtur.1215
Allah ondan razý olsun.
Peygamberimiz Aleyhisselamın Safvan b. Ümeyye’ye Eman Verişi
Kureyþ müþriklerinin ileri gelenlerinden Safvan b. Ümeyye; Cidde’den gemiye binip Yemen’e gitmek üzere Mekke’den kaçmýþ,1216 Þuaybe’ye ulaþmýþtý.1217
1211 Vâkýdî, Megâzî, 2/856, 857.1212 Vâkýdî, Megâzî, 2/856, 857, Belâzurî, Ensâb, 1/358.1213 Ýbn Abdilberr, 3/920, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/260, Ýbn Seyyid, 2/175.1214 İbn Hazm, Cevâmi, s. 232.1215 Ýbn Abdilberr, 3/920, Ýbn Esîr, Usdu’l-gâbe, 3/260, Ýbn Seyyid, 2/175, 176.1216 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Taberî, Târîh, 3/121.1217 Vâkýdî, Megâzî, 2/853.
856 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ashabdan Umeyr b. Vehb, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Ey Allah’ýn Peygamberi!1218 Safvan b. Ümeyye benim kavmimin sey-
yididir. Kendisini denize atmak için kaçýp gitmiþ bulunuyor.1219 Senin kendisine eman vermeyeceðinden korkuyor.
Babam, anam sana feda olsun!1220 Ha ona da eman ver, ne olur?1221
Allah’ýn salât ü selamý senin üzerine olsun!” dedi.1222
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ona eman verilmiþtir!” buyurdu.Umeyr b. Vehb, Safvan’ýn izi sýra yola çýktý ve kendisine yetiþti.1223
Safvan’ýn yanýnda Yesar adýndaki uþaðýndan baþka kimse yoktu.Safvan, uþaðýna:“Yazýklar olsun sana! Bak, kimi görüyorsun?” diye sordu.Uþak:“Bu, Umeyr b. Vehb’dir!” dedi.Safvan:“Ben Umeyr’i ne yapayým? Vallahi, o ancak beni öldürmek maksadýyla
gelmiþtir. Kendisi bana karþý Muhammed’e yardým etmiþ, onun peþine takýlmýþ bulunuyor!” dedikten sonra, Umeyr’e:
“Ey Umeyr! Bana yaptýklarýn daha yetmedi mi?Hem borcunu ve ailenin geçimini bana yükledin, hem de gelip beni
öldürmek istiyorsun!?” dedi.1224
Umeyr b. Vehb:“Babam, anam sana feda olsun!Allah’tan kork, Allah’tan kork da, kendini helâk etmekten sakýn!Ýþte, sana Resûlullah Aleyhisselamdan eman da getirmiþ bulunuyorum!”
dedi.Safvan:“Yazýklar olsun sana! Sen benden uzak dur! Benimle konuþma!Çünkü, sen yalancýsýn! Olmayacak þeyi uyduruyorsun!” dedi.Umeyr b. Vehb:“Ey Safvan! Babam, anam sana feda olsun!1225
1218 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Taberî, Târîh, 3/121.1219 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Vâkýdî, Megâzî, 2/853, Taberî, Târîh, 3/121.1220 Vâkýdî, Megâzî, 2/853.1221 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Vâkýdî, 2/853, Taberî, Târîh, 3/121.1222 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Taberî, Târîh, 3/121, 122.1223 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Vâkýdî, 2/853, Taberî, Târîh, 3/120.1224 Vâkýdî, Megâzî, 2/853, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/504.1225 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Taberî, Târîh, 3/122.
857Mekke'nin Fethi
Ben, sana, insanlarýn en iyisinin ve akraba haklarýný en çok gözeteninin yanýndan geliyorum!
Resûlullah Aleyhisselam sana eman verdi!” dedi.Safvan:“Hayýr! Vallahi, bana ondan tanýyacaðým bir alâmet getirmedikçe,
seninle birlikte dönmem!” dedi.Bunun üzerine, Umeyr b. Vehb, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna
döndü ve:“Yâ Rasûlallah! Safvan’a gittim. O senden kaçýyor ve kendisini öldür-
mek istiyordu.Ona senin eman verdiðini söyledim.‘Bana, ondan, tanýyacaðým bir alâmet getirmedikçe, geri dönmem!’
dedi.1226
Yâ Rasûlallah! Kendisine eman verdiðini anlayacaðý bir alâmet ver bana!” dedi.1227
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Al sarýðýmý!” buyurdu.1228
Peygamberimiz Aleyhisselamýn verdiði sarýk, Mekke’ye girerken baþýna sarmýþ olduðu, Yemen bezinden sarýðý idi.1229
Umeyr b. Vehb, Safvan’a Peygamberimiz Aleyhisselamýnýn sarýðýný götürdü.1230
Ona:“Ey Safvan! Babam, anam sana feda olsun!1231
Ben, sana, insanlarýn en hayýrlýsýnýn, akraba haklarýný en çok gözeteni-nin, insanlarýn en iyisinin, insanlarýn en sabýrlýsý, en uslusunun yanýndan geliyorum.
Amcanýn oðlunun þerefi senin þerefindir!Onun üstünlüðü senin üstünlüðündür.Onun hükümranlýðý senin hükümranlýðýndýr.1232
O, senin atalarýnýn, babalarýnýn oðludur.
1226 Vâkýdî, Megâzî, 2/853, Ýbn Asâkîr, 6/432, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/504.1227 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Taberî, Târîh, 3/122.1228 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Ýbn Asâkîr, 6/432, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/504.1229 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Vâkýdî, Megâzî, 2/853, Beyhakî, Delâil, 5/46.1230 Vâkýdî, Megâzî, 2/853, 854.1231 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Taberî, Târîh, 3/122.1232 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Vâkýdî, Megâzî, 2/854, Taberî, Târîh, 3/122, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-um-
mâl, 10/505.
858 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kendisi hakkýndaki tutum ve davranýþlarýnda Allah’tan korkmaný sana hatýrlatýrým!” dedi.1233
Safvan:“Ben öldürülmekten korkuyorum!” dedi.1234
Umeyr b. Vehb:“O seni Ýslâmiyete davet ediyor. Kabul edersen ne âlâ!Kabul etmezsen, sana iki ay mühlet vermiþ, tercih hakký tanýmýþtýr.O, insanlarýn en vefalýsý ve en iyisidir.Mekke’ye girerken sarýnýp bir ucunu arkasýna salmýþ olduðu sarýðýný
sana göndermiþtir” dedi ve:“Onu görsen, tanýr mýsýn?” diye sordu.Safvan “Evet!” deyince Umeyr b. Vehb sarýðý çýkarýp ona gösterdi.Safvan:“Evet! Aynen onun sarýðýdýr!” dedi1235 ve Umeyr’le birlikte dönüp Mek-
ke’ye geldi.1236
O sýrada, Peygamberimiz Aleyhisselam, Mescid-i Haram’da Müslüman-lara ikindi namazýný kýldýrýyordu.
Orada, ayakta durdular.Safvan, Umeyr b. Vehb’e:“Müslümanlar gece ve gündüzde kaç namaz kýlarlar?” diye sordu.Umeyr b. Vehb:“Beþ namaz!” dedi.Safvan:“Bu namazlarý onlara Muhammed mi kýldýrýr?” diye sordu.Umeyr b. Vehb:“Evet!” dedilPeygamberimiz Aleyhisselam selam vererek namazýný bitirince, Safvan
b. Ümeyye, baðýrarak:“Ey Muhammed! Umeyr b. Vehb, bana senin sarýðýný getirdi.Beni senin yanýna gelmeye çaðýrdýðýný, Ýslâmiyet iþini kabul edersem
ne âlâ, etmezsem bana iki ay mühlet verip tercih hakký tanýdýðýný söyledi” dedi.1237
1233 Vâkýdî, Megâzî, 2/854.1234 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60 Vâkýdî, Megâzî, 2/854, Taberî, 3/122.1235 Vâkýdî, Megâzî, 2/854, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/505.1236 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Taberî, Târîh, 3/122.1237 Vâkýdî, Megâzî, 2/854, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/505.
859Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Doðru söylemiþ!” buyurdu.
Safvan b. Ümeyye:
“Bana bu hususta iki ay mühlet var, tercih hakký taný!” dedi.1238
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Sana bu hususta iki ay deðil, dört ay mühlet verilmiþ, tercih hakký tanýnmýþtýr!1239 Ýn hayvandan!” buyurdu.1240
Bunun üzerine, Safvan hayvanýndan indi.1241
Enes b. Züneym ed-Di’lî’nin Suçunun Affedilişi
Huzâa süvarileri Medine’ye gelerek Kureyþîlerle Benî Bekrlere karþý Peygamberimiz Aleyhisselamýn yardým va’dini alýp dönecekleri sýrada:
“Yâ Rasûlallah! Enes b. Züneymü’d-Di’lî seni þiirle hicv ve tahkir etti!” demiþler, Peygamberimiz Aleyhisselam da onun kanýný heder ve helâl kýlmýþtý.1242
Enes b. Züneym, bunu haber alýnca, söylediði uzun bir þiirle Peygambe-rimiz Aleyhisselamdan özür ve af diledi.1243
Benî Bekrlerden Nüfâse oðullarýnýn lideri Nevfel b. Muaviyetü’d-Di’lî bu hususta Peygamberimiz Aleyhisselamla konuþup:
“Yâ Rasûlallah! Sen affetmekte insanlarýn baþýnda gelirsin!Bizden hiçbir kimse, sana düþmanlýk ve eziyet yapmamýþtýr.Biz cehalet içinde bulunuyor, neyi tutacaðýmýzý, neyi býrakacaðýmýzý
bilmiyorduk.Nihayet, Allah bizi mahv ve helâk olmaktan senin sayende doðru yola
hidayet etti.Huzâa süvarileri onun aleyhinde sana çok yalan söylemiþler!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Býrak Huzâa süvarilerini!Biz Tihâme’de, yakýndan veya uzaktan, bize Huzâalardan daha çok
iyiliði dokunan bir kimse görmedik!” buyurdu.
1238 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Taberî, Târîh, 3/122.1239 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/60, Vâkýdî, Megâzî, 2/854, Taberî, Târîh, 3/122, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-um-
mâl, 10/505.1240 Ýbn Abdilberr, 2/720, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/505.1241 Vâkýdî, Megâzî, 2/854, Aliyyü’l-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 10/505.1242 Vâkýdî, Megâzî, 2/789.1243 Vâkýdî, Megâzî, 2/789, 790, Belâzurî, Ensâb, 1/363.
860 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Nevfel b. Muaviye sustu. Susunca, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Affettim onu!” buyurdu.
Nevfel b. Muaviye:
“Babam, anam sana feda olsun!” dedi.1244
Peygamberimiz Aleyhisselamın Ordu İhtiyacı İçin Mekkeli Üç Zenginden Ödünç Para Alışı
Mekke fethedilince, Peygamberimiz Aleyhisselam:“Mekke’nin ganimetlerinden hiçbir þey bize helâl kýlýnmamýþtýr!”
buyurduðu için,1245 Mekke’den ganimet olarak bir şey alýnmamýþtý.1246
Ýslâm ordusunun zarurî ihtiyaçlarýný karþýlamak gerekiyor ve bu da, bir hayli paraya baðlý bulunuyordu.
Bunun için, Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke zenginlerinden kýntar1247 Safvan b. Ümeyye’den ödünç ve borç olarak 50.000 dirhem,
Abdullah b. Ebi Rebia’dan 40.000 dirhem,Huvaytýb b. Abduluzzâ’dan da 40.000 dirhem gümüþ para isteyip aldý.1248 Bunu, muhtaç olan mücahidler arasýndan bölüþtürdü. Ýhtiyaçlarýna
göre: her birine 50 dirhem veya daha az ya da daha çok düþtü.Benî Cezîme harekâtýnýn tazminatýný da bununla karþýladý.1249
Peygamberimiz Aleyhisselam; Mekkelilere olan bu borcunu, Hevâzin savaþý ganimetinden tamamýyla ödemiþ1250 ve:
“Ödüncün karþýlýðý, ancak, onu ödemek ve teþekkür etmektir!” buyur-muþtur.1251
İşkence ile Dininden Döndürülen Cebr’in Yeniden Müslüman Oluşu
Cebr, Yahudi olup, Abduddar oðullarýnýn kölesi idi.1252
1244 Vâkýdî, Megâzî, 2/789, 791.1245 Ýbn Sa’d, 2/137.1246 Ýbn Sa’d, 2/143.1247 Cahiliye devrinde Safvan b. Ümeyye’ye “Kýntar” derlerdi. Kendisinin bir kantar altýný vardý. Safvan’ýn
babasý da öyle idi (Zehebî, Siyer, 2/48). Kantar; 40 ukýyye altýna veya 1200 altýna veya 1200 ukiyye altýna veya 70 bin dinara veya 100 ratl altýna denir (Fîruzâbâdî, 2/127).
1248 Vâkýdî, Megâzî, 2/863, Belâzurî, Ensâb, 1/363.1249 Vâkýdî, Megâzî, 2/863, 864.1250 Vâkýdî, Megâzî, 2/863, Belâzurî, Ensâb, 1/363.1251 Vâkýdî, Megâzî, 2/863.1252 Vâkýdî, Megâzî, 2/865.
861Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselam Hicretten önce Mekke’de Yusuf sûresini okurken dinleyip, bunun Allah Kelamý olduðuna kanaat getirerek Müslü-man olmuþtu.
Fakat, Müslümanlýðýný gizli tutmakta idi.Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh Müslümanlýktan dönüp Mekke’ye kaçýnca,
daha evine girmeden, Cebr’in Müslüman olduðunu efendilerine haber vermiþ; onlar da, Cebr’i iþkencenin en aðýrýna uðratarak, söyletmek istedik-lerini zorla söyletmiþler, onu Müslümanlýktan döndürmüþlerdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam Mekke’yi fethettiði zaman, Cebr gelip baþýndan geçenleri Peygamberimiz Aleyhisselama anlattý ve buna da Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh’in sebeb olduðunu haber verdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam Cebr’i efendilerinden satýn alýp azad etti. Kendisini Benî Âmirlerden þerefli bir kadýnla da evlendirdi. Kendisine geçimlik de verdi.1253
Peygamberimiz Aleyhisselama Sa’d b. Bekrlerden Bir Kadının Hediye Olarak Süt ve Keş Peyniri Getirişi
Ashabdan Ebu Husayn der ki:
“Peygamber Aleyhisselamýn Ebtah’ta bulunduðu sýrada, Sa’d b. Bekr kadýnlarýndan birisi -ki, sütteyzesi veya süthalasý idi- içi süt dolu bir tulum-la bir daðarcýk keþ peyniri getirdi ve Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna girip kendisinin kimlerden olduðunu haber verdi.
Peygamberimiz Aleyhisselam onu tanýdý ve kendisini Ýslâmiyete davet etti.
Kadýn hemen Müslüman oldu, Peygamber Aleyhisselamýn peygam-berliðini doðruladý.
Peygamberimiz Aleyhisselam onun hediyesinin kabul olunmasýný emretti.
Peygamberimiz Aleyhisselam, sütannesi Halime Hatun hakkýnda ona sorular sordu, vefat etmiþ olduðunu öðrenince, gözleri yaþla doldu. Süt-teyzeye veya halaya:
“Onlardan, sað olan kim var?” diye sordu.
“Onlardan, sütkardeþin iki erkekle iki kýz var!
Kendileri, vallahi, senin ihsanýna ve akrabalýk hakkýný gözetmene muh-taç durumdadýrlar.
1253 Vâkýdî, Megâzî, 2/865, 866, Ýbn Hacer, Ýsâbe, 1/221.
862 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kendilerinin sýðýndýklarý, güvendikleri kiþileri ölüp gitti” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:
“Nerede öldü?” diye sordu.
Kadýn:
“Evtas burnunda!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam; bu sütteyze veya süthalaya elbise giydi-rilmesini ve kendisine hevdeçli bir deve ile 200 dirhem gümüþ para veril-mesini ilgililere emretti.
Bu sütteyze veya süthala kadýn, dönüp giderken:
“Vallahi, sen alýnýp büyütülmüþ olan ne iyi çocuktun!
Büyüdüðün zaman da, ne mübarek, ne iyi bir zâtsýn!” diyordu.1254
Peygamberimiz Aleyhisselama İçmesi İçin Üzüm Şırası Getirilişi
Ashabdan Muttalib b. Ebi Vedâa der ki:
“Resûlullah Aleyhisselam, yazýn çok sýcak bir gününde, Beytullah’ý tavaf ediyordu. Susadý ve su istedi.
Bir adam:
‘Yâ Rasûlallah! Yanýmýzda, þu kuru üzümden, köpüklenmiþ üzüm þýrasý (müselles) var! Sana onu getirip içirsem olur mu?’ diye sordu.
Peygamber Aleyhisselam:
‘Olur!’ buyurdu.
Adam hemen evine haber salýp onu büyük bir sürahi ile getirtti.
Onu sunduðumuzda, Peygamber Aleyhisselam onda aðýr bir koku duydu ve hiç hoþlanmayýp geri verdi.
Ýçmek için, su getirtti.
Sonra, yine su istedi. Kendisine Zemzem getirildi. Onu baþýnýn üzerine döktü. Zemzem suyunun iki yanýndan aktýðýný gördüm. Ondan ihtiyacý kadar da içtikten sonra:
‘Kim içeceði þeyden þüphelenirse, onu suyu ile birlikte kýrsýn, atsýn!” buyurdu.”1255
1254 Vâkýdî, Megâzî, 2/869.1255 Vâkýdî, Megâzî, 2/864.
863Mekke'nin Fethi
Peygamberimiz Aleyhisselama Sakîfli Bir Dostu Tarafından Hamr (Şarap) Hediye Edilmek İstenilişi
Abdullah b. Abbas der ki:“Resûlullah Aleyhisselama, Sakîfli bir dostu, bir kýrba hamr (þarap)
getirip hediye etmiþti.Resûlullah Aleyhisselam, ona:‘Yüce Allah’ýn bunu haram kýldýðýný bilmiyor musun?!’ buyurdu.Adam uþaðýnýn yanýna vardý ve:‘Bunu Hazvere çarþýsýna götürüp sat!’ dedi.Resûlullah Aleyhisselam, ona:‘Uþaðýna ne emrettin?’ diye sordu.Adam:‘Hamrý (þarabý) satmasýný emrettim’ dedi.Resûlullah Aleyhisselam:‘Onun içilmesi haram edildiði gibi, satýlmasý da haram edilmiþtir’ buyur-
du.”1256
Mekke’nin Fethinde Haram Kılınan, Yasaklanan Şeyler
Cabir b. Abdullah’ýn bildirdiðine göre; Peygamberimiz Aleyhisselam, Fetih yýlýnda, Mekke’de:
“Hiç þüphe yok ki; Allah ve Resûlü hamrý (þarabý),Lâþeyi,Domuzu,Putlarý satmayý haram kýldý!” buyurmuþtur.“Yâ Rasûlallah! Ölü hayvanlarýn iç yaðlarýnýn hükmünden bize haber ver. Çünkü, onlarla gemiler boyanýyor, deriler yaðlanýyor. Halk onlardan
kandil yakýyor” denildi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Hayýr! O da haramdýr.Allah Yahudilerin belâsýný versin!Allah kendilerine ölü hayvanlarýn iç yaðlarýný haram kýlýnca, onu erittik-
ten sonra satýp, parasýný yediler!” buyurdu.1257
1256 Buhârî, Sahîh, 3/43, Müslim, 3/1207.1257 Vâkýdî, Megâzî, 2/865.
864 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’nin fethinde kadýnlarla müt’a sûretiyle belirli ve kýsa bir süre için evlenmeyi de yasakladý.1258
Soylu Bir Kadının Hırsızlık Suçundan Dolayı Elinin Kesilişi
Kureyþîlerin Mahzum oðullarýna mensup bir kadýn, nasýlsa, bir hýrsýzlýk yapmýþtý.
Kadýnýn aile halký, elinin kesileceðinden korkarak, Üsâme b. Zeyd’e baþ-vurup, kendisinin Peygamberimiz Aleyhisselam katýnda þefaatçi olmasýný dilediler.
Üsâme durumu Peygamberimiz Aleyhisselama arzedip kadýnýn baðýþlanmasýný dileyince, Peygamberimiz Aleyhisselamýn rengi deðiþti ve:
“Sen kötülükleri önlemek üzere Allah’ýn koymuþ olduðu cezalardan bir cezanýn affý hakkýnda mý benimle konuþuyorsun?!” buyurdu.
Üsâme:
“Yâ Rasûlallah! Bu uygunsuz davranýþýmdan dolayý, Allah’tan yarlý-ganmamý dile!” dedi.
Akþam olunca, Peygamberimiz Aleyhisselam ayaða kalkýp Allah’a lâyýk olduðu üzere hamd ü senada bulundu ve:
“Bundan sonra derim ki: Sizden önceki insanlarý helâk eden, ancak, onlarýn içlerinden þerefli ve soylu birisi hýrsýzlýk ettiði zaman onu cezasýz býrakmalarý, içlerinden fakir ve zayýf biri hýrsýzlýk edince de onun hakkýnda ceza uygulamalarý idi.
Muhammed’in varlýðý Kudret Elinde olan Allah’a yemin ederim ki; Fâtýma binti Muhammed hýrsýzlýk edecek olsaydý, muhakkak, onun da elini keserdim!” buyurdu.
Sonra da emretti, o kadýnýn eli kesildi.
Bunun üzerine, kadýn güzelce tevbe etti ve evlendi de.
Kadýn, bundan sonra, Hz. Âiþe’nin yanýna gelir gider, o da onun ihtiyacýný Peygamberimiz Aleyhisselama arzederdi.1259
Fetih Müyesser Olursa Beytü’l-Makdis (Kudüs)’te Namaz Kılmayı Adamanın Hükmü
Fetih günü, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna biri geldi:
1258 Vâkýdî, Megâzî, 2/866.1259 Ahmed b. Hanbel, 6/162, Buhârî, Sahîh, 5/97, Ebu Davud, 4/132, Nesâî, 8/72, Dârimî, 2/94.
865Mekke'nin Fethi
“Allah bana Mekke’nin fethini nasip ederse Beytü’l-Makdis (Kudüs)’te namaz kýlmayý adadým!?” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ýþte þurada kýlman, daha faziletlidir!” buyurdu.Adamcaðýz sözünü, sorusunu üç kere tekrarlayýnca, Peygamberimiz
Aleyhisselam:“Varlýðým Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; iþte þurada
kýlýnacak namaz, baþka beldelerde kýlýnacak bin namazdan efdal ve üstün-dür!” buyurdu.
Peygamberimiz Aleyhisselamýn zevcesi Hz. Meymûne de:“Yâ Rasûlallah! Ben de, eðer Allah bana Mekke’nin fethini nasip ederse,
Beytü’l-Makdis’te namaz kýlmayý kendime borç bilmiþtim” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Senin buna gücün yetmez. Seninle oranýn arasýna Rumlar girmiþtir!”
buyurdu.Hz. Meymûne:“Ben de, önümde, arkamda, koruyucularla giderim!” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Sen buna güç yetiremezzsin!Fakat, hayrýna, Beytü’l-Makdis kandilinde yanmak üzere zeytinyaðý
gönder!Böylece, oraya gidip namaz kýlmýþ olursun!” buyurdu.Bunun üzerine, Hz. Meymûne her yýl kendi parasýyla zeytinyaðý satýn
alýr, Beytü’l-Makdis kandilinde yanmak üzere, bunu Beytü’l-Makdis’e gön-derirdi.
Vefet edeceði zaman da, bunu vasiyet etmiþti.1260
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mekke’de Kaldığı Müddetçe Namazlarını Seferî Olarak Kıldığı, Kıldırdığı
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’de Hacun’daki çadýrýnda kalmakta ve her zaman için Mescid-i Haram’a gidip gelmekte idi.1261
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’de kaldýðý müddetçe de, dört rekatlý farzlarý seferî olarak, yani kýsaltýp ikiþer rekat kýlmýþ ve kýldýrmýþtýr.1262
1260 Vâkýdî, Megâzî, 2/866.1261 Vâkýdî, Megâzî, 2/829.1262 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/80, Vâkýdî, Megâzî, 2/871, Ýbn Sa’d, 2/143.
866 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Saîd b. Saîd’in Mekke Çarşısı Müfettişliğine Tayin Edilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke’yi fethettiði zaman, Saîd b. Saîd b. Âs’ý Mekke çarþýsýna müfettiþ olarak tayin etti.1263
Mekke Harem Sınırı ve Sınır Taşları
Rivayete göre; Âdem Aleyhisselam Cennetten yeryüzüne indirilince, þeytanýn þerrinden korkmaya baþlamýþ ve Allah’a sýðýnmýþtý.
Bunun üzerine, Yüce Allah ona koruyucu melekler göndermiþ, bu melekler Mekke’yi her tarafýndan kuþatmýþlardý.
Melekler Mekke’nin çevrelerinde nerelerinde durmuþlarsa, Yüce Allah oralarý Mekke’nin Harem sýnýrý yapmýþtýr.1264
Mekke Hareminin Sınırı
1. Medine yolu tarafýndan, Ten’im yakýnýndaki Benî Gýfârlarýn evlerine kadar üç mildir.1265
Ten’im; Mekke-Medine yolunun batý tarafýndadýr.Bu yoldaki Harem sýnýr taþlarý, Zâtü’l-hanzal diye anýlan dað yolunun
baþýndadýr.Bu sýnýrýn ön tarafý Harem, arka tarafý ise Hill’dir, yani Harem
dýþýdýr.1266
2. Yemen yolu tarafýndan, Libn tepesindeki Edâetü’l-Libn’e kadar yedi mildir.1267
Edâetü’l-Libn; Tihâme tarafýnda, Yemen yolundadýr.Burada, sýnýr taþlarý, Gurab daðý üzerindedir.Daðýn yarýsý Harem, yarýsý Hill’dir, harem dýþýdýr.1268
3. Cidde yolu tarafýndan el-A’þâþ’a kadar on mildir.1269
Cidde yolundaki Hudeybiye Harem sýnýr taþlarý A’þâþ’a kadar uzanýr.A’þâþ’tan önceki Batn-ý Mer üzerindeki saha Harem dýþýnda ve Müreyr
üzerine bakan bölge Harem içinde kalýr.1270
1263 Ýbn Sa’d, 2/145, Ýbn Abdilberr, 2/621, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/390. 1264 Ezrakî, 2/127.1265 Ezrakî, 2/130, 131.1266 Ezrakî, 2/300 (Ek Belge).1267 Ezrakî, 2/131.1268 Ezrakî, 2/309 (Ek Belge).1269 Ezrakî, 2/131.1270 Ezrakî, 2/309 (Ek Belge).
867Mekke'nin Fethi
4. Tâif yolu tarafýndan Arafat yolu üzerindeki Batn-ý Nemire’ye kadar onbir mildir.
5. Irak yolu tarafýndan Makta’ daðýndaki Seniyetü’l-hal’e kadar yedi mildir.1271
Makta’, Necd ve Irak yolunda olup, Harem sýnýr taþlarý Harem’e daya-nan Seniyetü’l-hal’in baþýndadýr.1272
6. Ci’râne yolu tarafýndan Abdullah b. Halid b. Esîdlerin Þý’b’ýna kadar dokuz mildir.1273
Mekke Hareminin sýnýr taþlarýný ilk önce diken, Ýbrahim Aleyhisse-lamdý.
Ona, bu taþlarýn dikileceði yerleri de, Cebrail Aleyhisselam göster miþti.1274
Yüce Allah’ýn emriyle Kâbe’yi yapma iþini tamamladýktan sonra, Ýbrahim Aleyhisselamla Ýsmail Aleyhisselam, kendilerine hac amellerini göstermesi için, Allah’a yalvardýlar (Bakara: 128).
Cebrail Aleyhisselam, gelip Ýbrahim Aleyhisselama hac amellerini gös-terdi.
Haremin sýnýrlarý üzerinde durdu ve o sýnýrlarda Ýbrahim Aleyhisselamý da durdurdu.
Ýbrahim Aleyhisselam, durduðu yerlere taþlar dizdi, iþaretler koydu ve üzerlerine toprak çekti.
Ýsmail Aleyhisselamýn koyunlarý bu Harem sýnýrlarý içinde otlarlar, yayýlýrlar, Harem sýnýrý dýþýna çýkmazlar, Harem’in her tarafýndan yayýla yayýla sýnýrlarýn sonuna vardýklarý zaman, oradan topluca geri dönerlerdi.1275
Harem sýnýr taþlarýný ilk defa onaran ve yenileyen de, Ýsmail Aleyhisse-lam idi.1276
Peygamberimiz Aleyhisselamýn dedelerinden Kusayy’ýn zamanýna kadar, Harem taþlarý yerlerinden kýmýldatýlmadý.
Ýsmail Aleyhisselamdan sonra Harem sýnýr taþlarýný onaran ve yenile-yen, Kusayy olmuþtur.1277
1271 Ezrakî, 2/131.1272 Ezrakî, 2/309 (Ek Belge).1273 Ezrakî, 2/131.1274 Vâkýdî, Megâzî, 2/842, Ezrakî, 2/127, 128.1275 Ezrakî, 2/128.1276 Vâkýdî, Megâzî, 2/842.1277 Vâkýdî, Megâzî, 2/842, Ezrakî, 2/129.
868 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Kureyş Müşriklerinin Harem Sınır Taşlarını Söktükten Sonra Yerine Koymaları
Musa b. Ukbe’nin bildirdiðine göre; Kureyþ müþrikleri Harem sýnýr taþlarýný söktüler.
Müþriklerin bu davranýþlarý Peygamberimiz Aleyhisselamýn çok aðýrýna gitti.
Cebrail Aleyhisselam gelerek, Peygamberimiz Aleyhisselama:“Yâ Muhammed! Kureyþîlerin Harem sýnýr taþlarýný sökmeleri her halde
sana çok aðýr geldi” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Evet!” dedi.Cebrail Aleyhisselam:“Amma, onlar bu sýnýr taþlarýný yerlerine tekrar dikeceklerdir” dedi.Çok geçmeden, Kureyþ kabilesinden bir adamýn bu iþi bahis konusu
ettiði, arkasýndan ayný kabileden bir adamýn daha çýkýp bunu konuþtuðu ve sonunda, Kureyþ kabilelerinden birçok kimselerin bu iþi konuþmaya baþladýklarý görüldü.
Hatta, içlerinden biri onlara:“Allah sizi Harem sayesinde aziz ve þerefli kýlmýþ, tecavüzlerden
korumuþtu.Siz ise, onun sýnýr taþlarýný yerinden söküp çýkardýnýz!Þimdi, Araplar sizi kapacaklardýr!” dedi.Meclislerde bunu konuþa konuþa sabahladýlar.Harem sýnýr taþlarýný tekrar yerlerine diktiler.Bunun üzerine, Cebrail Aleyhisselam gelip Peygamberimiz Aleyhisselama:“Yâ Muhammed! Kureyþîler Harem sýnýr taþlarýný tekrar yerlerine dik-
tiler” dedi.Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Cebrail! Taþlarý tam yerlerine dikebildiler mi?” diye sordu.Cebrail Aleyhisselam:“Onlarýn Harem sýnýr taþlarýndan diktikleri her bir taþý, yerlerine, ken-
dileri deðil, birer melek eliyle koydular!” dedi.1278
Mekke fethedildikten sonra da, Peygamberimiz Aleyhisselam, Temim b. Esed el-Huzâî’yi göndererek, Harem sýnýr taþlarýný onartýp yenilettirdi.1279
1278 Ezrakî, 2/128, 129.1279 Vâkýdî, Megâzî, 2/842, Ýbn Sa’d, 2/137, Ezrakî, 2/129.
869Mekke'nin Fethi
Mekke Çevresindeki Putların Yok Edilmeleri İçin Birlikler Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Mekke’yi fethettikten sonra, Ramazan’ýn yirmisine rastlayan Cuma günü, her tarafa askerî birlikler gönderdi ve Ýslâmiyete uymayan her þeyi deðiþtirmelerini onlara emretti.
1. Hiþam b. Âs, 200 kiþilik bir birlikle Yelemlem taraflarýna,2. Halid b. Saîd b. As, 300 kiþilik bir birlikle Urene taraflarýna,3. Halid b. Velid, arkadaþlarýndan 30 kiþilik bir süvari birliðiyle Uzzâ
putuna gitti.1280
Uzzâ; Nahle’de, üç semüre (sakýz) aðacýndan veya büyük dikili aðaçtan ibaret idi.1281 Uzzâ’nýn yanýnda da, Gatafanlarýn taptýklarý bir put bulu-nuyordu.1282
Uzzâ’nýn üzerine, bir de ev yapýlmýþtý. Uzzâ’nýn kapýcý ve bakýcýlarý orada otururlardý.1283
Araplardan, Mekke’de oturup da Uzzâ’ya, sonra Lât’a, sonra Menat’a tapmayan yoktu.1284 Kureyþîlere göre; putlarýn en büyüðü Uzzâ, sonra Lât, sonra Menat’tý.1285
Rivâyete göre; bunlarýn her birinde bir þeytan bulunur, kapýcý ve bakýcýlarýna görünür ve onlarla konuþurdu.1286
Halký Uzzâ’ya tapmaya davet edenler; Amr b. Rebia ve Hâris b. Ka’b adýndaki kiþilerdi.
Amr b. Rebia, halka:“Taif serin olduðu için Rabbiniz Taif’teki Lât’ta yazlar, Tihâme sýcak
olduðu için de Nahle’deki Uzzâ’da kýþlar!” derdi.Uzzâ’ya tapmayý ilk benimseyen ve Kureyþîlere benimseten de, Amr b.
Luhayy idi.1287
Kendisi kâhindi, cinle iliþkisi vardý.1288
Uzzâ; Kureyþîlerle Beni Kinane ve Huzâalarýn ve bütün Mudarlarýn Nahle bölgesindeki tapýnaklarý idi.1289
1280 Vâkýdî, Megâzî, 3/873, Ezrakî, 1/127.1281 Ebu’l-Münzir, s. 25, Ezrakî, 1/127.1282 Ýbn Habib, s. 315, Yâkût, 4/116.1283 Yâkût, 4/116.1284 Yâkût, 4/118.1285 Ebu’l-Münzir, s. 27.1286 Ezrakî, 1/127.1287 Ezrakî, 1/126.1288 Ebu’l-Münzir, s. 54, Yâkût, 5/367.1289 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/86, 4/79, Ezrakî, 1/126.
870 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Benî Nasr, Cüþem, Sa’d b. Bekrler,1290 Ganiyy ve Bâhileler de Uzzâ’ya taparlardý.1291
Bununla beraber, Kâbe’yi, tapýnaklarýn hepsinden üstün tutarlardý. Çünkü, onun Allah dostu Ýbrahim’in mabedi ve mescidi olduðunu bilirlerdi.1292
Araplar, hac amellerini tamamladýklarý ve Kâbe’yi tavaf ettikleri zaman, Uzzâ’ya gidip onu da tavaf etmedikçe ihramdan çýkmazlar, onun yanýnda bir gün itikâfa girerler ve ihramdan öyle çýkarlardý.1293
Uzzâ’nýn kapýcýlarý ve bakýcýlarý Süleymlerden Þeyban oðullarý olup, kendileri Hâþim oðullarýnýn müttefiki idiler.1294
Þeyban oðullarýndan son kapýcý ve bakýcý da, Dubay’a b. Haremiyyü’s-Sülemî idi.
Yüce Allah, Peygamberimiz Aleyhisselamý peygamber gönderip putlara tapmayý yeren âyetler indirerek putperestliði yasaklayýncaya kadar, Uzzâ’-ya tapýlmaktan geri durulmadý.
Uzzâ’ya dil uzatýlmasý, Kureyþ müþriklerinin çok aðýrlarýna gitti.Ebu Uhayha Saîd b. Âs b. Ümeyye, ölümüyle sonuçlanan hastalýða
tutulduðu zaman, Ebu Leheb b. Abdulmuttalib onu ziyarete varmýþ ve aðlar bulmuþtu.
Kendisine:“Ey Ebu Uhayha! Ne diye aðlýyorsun? Yoksa, öleceðine mi aðlýyorsun?
Ölmekten kurtulunmaz ki?” deyince, Ebu Uhayha:“Hayýr! Ben öleceðime aðlamýyorum! Fakat, benden sonra Uzzâ’ya
tapýlmayacaðýndan korkuyor ve buna üzülüyorum!” demiþti.Ebu Leheb:“Vallahi, Uzzâ’ya senin saðlýðýndan dolayý tapýlmýyordu ki, senin ölü-
münden sonra ona tapýlmak býrakýlsýn!” dedi.Bunun üzerine, Ebu Uhayha:“Þimdi anladým ki; benim yerimi tutacak birisi var!” dedi.Ebu Leheb’in Uzzâ’ya son derecedeki bu baðlýlýðý ve tapma tutkusu,
kendisinin çok hoþuna gitti.Ebu Leheb Uzzâ’nýn kapýcý ve bakýcýsý Eflah b. Nadrü’s-Sülemî’yi de
ölüm döþeðinde ziyaret edip kendisini üzgün görünce:
1290 Ezrakî, 1/127.1291 Ýbn Habib, s. 315, Ýbn Hazm, Cemhere, s. 491.1292 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/85.1293 Ezrakî, 1/126.1294 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/86, 4/79, Ezrakî, 1/126.
871Mekke'nin Fethi
“Ben seni niye çok üzgün görüyorum?” demiþti.Eflah:“Benim ölümümden sonra Uzzâ’ya hizmet edilmemesinden, bakýl ma-
masýndan korkuyor ve üzülüyorum!” dedi. Ebu Leheb, ona:“Hiç üzülme! Senden sonra onun üzerine ben bulunur, onu görür, göze-
tirim!” diyerek söz verdi.Bunun üzerine, Ebu Leheb, her kime rastlarsa:“Eðer Uzzâ Muhammed’e ve dâvâsýna galebe çalarsa, ben bir elimi onun
üzerinde bulunduruyorumdur!Eðer Muhammed Uzzâ’ya galebe çalarsa -ki, galebe çalacaðýný hiç
sanmýyorum- kendisi kardeþimin oðludur, beni sayar!” diye propaganda yapmaya baþlamýþtý.1295
Uzzâ, Hüzeyllerin Mekke’ye iki gecelik uzaklýktaki Nahletü’þ-Þâmiye vadisinde bulunuyordu.1296
Halid b. Velid’in Uzzâ Putunu Kesişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, Halid b. Velid’i Uzzâ’ya göndereceði zaman, ona:
“Nahle vadisine git! Orada yanyana üç semüre aðacý bulacaksýn! Onlar-dan birincisini kes!” buyurdu.1297
Halid b. Velid, yanýna arkadaþlarýndan otuz süvari alarak Nahle’ye gitti.1298
Ýlk aðacý kesti. Oradaki putu kýrdý. Mal anbarýný da yaktý.1299
Sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna döndü.1300
Peygamberimiz Aleyhisselam, Halid b. Velid’e:
“Yýktýn mý?” diye sordu.
Halid b. Velid:
“Evet yâ Rasûlallah!” dedi.1301
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Bir şey gördün mü?” diye sordu.
1295 Vâkýdî, Megâzî, 3/874, Ezrakî, 1/128.1296 Yâkût, 5/277.1297 Ebu’l-Münzir, s. 25.1298 Vâkýdî, Megâzî, 3/783, Ezrakî, 1/127, Ýbn Sa’d, 2/145.1299 Ýbn Habib, s. 315.1300 Vâkýdî, Megâzî, 3/873, Ýbn Sa’d, 2/145, Ebu’l-Münzir, s. 25.1301 Vâkýdî, Megâzî, 3/873, Ezrakî, 1/127.
872 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Halid b. Velid:
“Hayýr! Bir şey görmedim!” dedi.1302
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Öyleyse, sen onu daha yýkamamýþsýn! Ona geri dön!1303 Ýkincisini de kes!1304 Yýk onu da!” buyurdu.
Halid b. Velid, öfkeli bir halde geri dönüp Uzzâ’nýn yanýna vardý. Kýlýcýný sýyýrdý.1305
Uzzâ’nýn kapýcý ve bakýcýsý Dubay’a, Halid b. Velid’in geldiðini iþitince, Uzzâ’nýn üzerine bir kýlýç asarak kendisi daða çýktý.1306
O sýrada, kapkara, çýrýlçýplak, saçý baþý darmadaðýnýk,1307 elleri boy-nunda, diþlerini gýcýrdatan1308 bir kadýn Halid b. Velid’in karþýsýna birden dikiliverince, Halid b. Velid’in sýrtýnýn tüyleri ürperdi!1309
Uzzâ’nýn kapýcýsý ve bakýcýsý ise, Halid b. Velid’e bakarak:
“Ey Uzzâ! Haydi, yalan çýkarma! En þiddetli bir saldýrýþla Halid’in üze-rine saldýr! Baþörtünü at ve çemren!
Ey Uzzâ! Eðer sen bugün Halid’i öldürmezsen, zelil olarak geri dönecek ve Nasranîleþtirileceksin!” diye baðýrýyordu.1310
Halid b. Velid, kýlýcýný sýyýrmýþ olduðu halde, ona doðru vardý ve:
“Ey Uzzâ! Seni tanýmak yok! Tenzih ve tasdik etmek de yok! Allah’ýn seni alçaltmýþ olduðunu görüyorum!” diyerek kýlýçla vurup þeytan karýyý ikiye böldü.1311
O zaman, o, kapkara bir kül haline geldi.
Halid b. Velid, Uzzâ aðacýný da kesti.Uzzâ’nýn kapýcý ve bakýcýsýný da öldürdü.1312
Sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna döndü. Olan bitenleri haber verince, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Evet! Ýþte o, Uzzâ’dýr!1313
1302 Vâkýdî, Megâzî, 3/873, Ezrakî, 1/127, Ebu’l-Münzir, s. 25, Ýbn Sa’d, 2/146.1303 Vâkýdî, Megâzî, 3/873, Ýbn Sa’d, 2/146, Ezrakî, 1/127.1304 Ebu’l-Münzir, s. 25.1305 Vâkýdî, Megâzî, 3/873, Ýbn Sa’d, 2/146, Ezrakî, 1/127.1306 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/79, Taberî, Târîh, 3/123, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/260.1307 Vâkýdî, Megâzî, 3/873, Ýbn Sa’d, 2/146, Ezrakî, 1/127.1308 Ebu’l-Münzir, s. 25.1309 Vâkýdî, Megâzî, 3/873, Ezrakî, 1/127.1310 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/79, Vâkýdî, Megâzî, 3/873, Ebu’l-Münzir, s. 25, 26, Ezrakî, 1/127.1311 Vâkýdî, Megâzî, 3/873, 874, Ebu’l-Münzir, s. 25, 26, Ezrakî, 1/127, 128.1312 Ebu’l-Münzir, s. 26, Yâkût, 4/117.1313 Vâkýdî, Megâzî, 3/874, Ebu’l-Münzir, s. 26, Ýbn Sa’d, 2/146, Ezrakî, 1/128.
873Mekke'nin Fethi
Uzzâ, artýk ülkenizde kendisine tapýlmaktan temelli olarak umudunu kesmiþtir.1314
Bundan, sonra, Araplar için Uzzâ yoktur! Ona hiç tapýlmayacaktýr!” buyurdu.1315
Halid b. Velid:“Ey Allah’ýn Resûlü! Hamd olsun O Allah’a ki, bize Ýslâmiyet gibi yüce
bir dini ikram ve ihsan etti de, bizleri helâk olmaktan kurtardý. Ben, babamýn yüz deve ve koyun içinden en iyisini seçerek götürüp Uzzâ için kestiðini ve onun yanýnda üç gün kaldýktan sonra sevine sevine yanýmýza döndüðünü görürdüm.
Babamýn hayatýný tüketmiþ ve ölüp gitmiþ olduðu bu görüþ ve inanýþa, iþitmez, görmez, zarar ve yarar vermez bir taþ, aðaç parçasý için kurbanlar keserek nasýl aldanmýþ olduðuna bakýyorum da, þaþýyorum!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Bu, hiç þüphesiz, Allah’a ait bir iþtir.Onun doðru yolu kolaylaþtýrdýðý kimse doðru yolu bulur, sapkýnlýðý
kolaylaþtýrdýðý kimse de sapkýnlýk içinde kalýr!” buyurdu.1316
Uzzâ’nýn yýktýrýlmasý hadisesi, Hicreti 8. yýlýnda, Ramazan’ýn bitmesine beþ gece kala vuku bulmuþtur.1317
Amr b. Âs’ın Süva’ Putunu Yıkmaya Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Mekke’nin fethinden sonra, Mekke çev-resindeki bölgelerde bulunan putlarý yýkýp ortadan kaldýrmak, Ýslâmiyete aykýrý her þeyi deðiþtirmek üzere her tarafa askerî birlikler gönderdiði sýrada,1318 Amr b. Âs’ý da Hüzeyllerin putu olan Süva’ý yýkmaya göndermiþti.1319
Süva’; Amr b. Luhayy’ýn Cidde sahilinde bularak getirdiði ve Araplarý tapmaya davet ettiði beþ puttan birisi olup, Amr b. Luhayy onu Mudar b. Nizâr soyundan, davetini kabul eden Hâris b. Temimü’l-Hüzelî’ye vermiþti.
Süva’, Nahle vadisinde, Ruhat’ta idi.1320
1314 Vâkýdî, Megâzî, 3/874, Ýbn Sa’d, 2/146, Ezrakî, 1/128.1315 Ebu’l-Münzir, s. 26.1316 Vâkýdî, Megâzî, 3/874, Ezrakî, 1/128.1317 Vâkýdî, Megâzî, 3/874, Ýbn Sa’d, 2/145, Ezrakî, 1/128.1318 Vâkýdî, Megâzî, 3/873, Ezrakî, 1/127.1319 Vâkýdî, Megâzî, 2/870.1320 Ebu’l-Münzir, s. 57, Yâkût, 3/276.
874 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Ruhat; Yenbu’ bölgesinde, Medine mülhakatýndan bir yerdir.1321
Yenbu’ da, Mekke ile Medine arasýndadýr.1322
Süva’ýn kapýcý ve bakýcýsý Benî Lihyanlardandý.1323
Süva’ýn kapýcý ve bakýcýsýnýn Hüzeyllerin Sâhile oðullarýndan olduðu da rivayet edilir.
Süva’ putuna, Benî Kinanelerle Hüzeyller, Müzeyneler ve Amr b. Kays b. Aylanlar taparlardý.1324
Süva’ putunun bulunduðu yer, Mekke’ye üç mil uzaklýkta idi.1325
Amr b. Âs der ki:“Süva’ putunun yanýna kadar vardým. Yanýnda, kapýcý ve bakýcýsý bulu-
nuyordu.Bana:‘Ne istiyorsun?’ diye sordu.1326
Ona:‘Süva’ý yýkmak istiyorum!’ dedim.Bana:‘Onu yýkmak senin neyine gerek?’ dedi.1327
Ona:‘Süva’ý yýkmamý1328 bana Resûlullah Aleyhisselam emretti!’ dedim.Bana:‘Onu yýkmaya senin gücün yetmez!’ dedi.Ona:‘Ne için gücüm yetmez?’ diye sordum.Bana:‘O, senden kolayca korunur ve savunur!’ dedi.Ona:‘Yazýklar olsun sana ki, hâlâ bâtýl ve boþ þeylerle oyalanýp durmaktasýn!
Bu put iþitir veya görür mü hiç?’ dedim, ve yanýna yaklaþýp onu kýrdým.Arkadaþlarýma da emrettim: Süva’ýn mal deposunu yýktýlar, ama onun
içinde bir şey bulamadýlar.Bakýcýya:
1321 Ebu’l-Münzir, s. 9, 10, Yâkût, 5/450.1322 Yâkût, 5/450.1323 Ebu’l-Münzir, s. 9, 10.1324 Ýbn Habib, s. 316, Ýbn Hazm, Cemhere, s. 492.1325 Kastallânî, Mevâhib, 1/207, Diyarbekrî, 2/96.1326 Vâkýdî, Megâzî, 2/870, Ýbn Sa’d, 2/146.1327 Vâkýdî, Megâzî, 2/870.1328 Ýbn Sa’d, 2/146.
875Mekke'nin Fethi
‘Nasýl, gözünle de gördün mü?’ dedim.Bakýcý:‘Ben Allah’a boyun eðdim, Müslüman oldum!’ dedi.”1329
Sa’d b. Zeyd el-Eşhelî’nin Menat Putunu Yıkmaya Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Fetihten sonra Mekke çevresindeki ülkelerde bulunan putlarý yýkýp ortadan kaldýrmak ve Ýslâmiyete aykýrý þeyleri deðiþtirmek üzere her tarafa askerî birlikler gönderdiði sýrada,1330 Sa’d b. Zeyd el-Eþhelî’yi de, Müþellel’de bulunan Menat putunu yýkmaya göndermiþti.1331
Menat; Evs ve Hazrec kabileleri ile Yesrib (Medine) halkýndan bunlarýn dinine baðlý olanlarýn putu olup, Kudeyd nahiyesinde, Müþellel’de dikili idi.1332
Müþellel; Mekke ile Medine arasýnda, deniz sahilinde, Kudeyd’e kadar uzanan bir dað olup,1333 Medine’ye uzaklýðý yedi mildir.1334
Menat’ý ilk diken, Amr b. Luhayy idi.Menat, Kudeyd’de, Hüzeyllere ait bir kaya idi.1335
Menat, putlarýn hepsinin en eskisi olup, onu Araplar mâbud edin-miþlerdi.
Çocuklarýna; Abdi Menat, Zeydi Menat gibi adlar takarlardý.Hemen bütün Araplar, Menat’a tazimde bulunurlar ve onun çevresinde
kurbanlar keserlerdi.Evs ve Hazreclerle Mekke ve Medine’ye gelenler, yakýn yerde bulunanlar
da, Menat’a tazim ederler, ona kurbanlar keserlerdi, hediyeler sunarlardý.Yalnýz, Maadd’ýn evladlarý, Ýsmail Aleyhisselamýn dininden kalanlara;
Rebia ve Mudarlar da, kendi dinlerinden kalanlara baðlý kalmýþlardýr.Menat’a, Evs ve Hazrecler kadar sarýlan ve tazimde bulunan bir cemaat
yoktu.1336
Menat, Ezd kabilesiyle Gassan kabilesinin de putu idi.Bu kabileler Menat’ý ziyaret ederler, ona tazimde bulunurlardý.1337
1329 Vâkýdî, Megâzî, 2/870, Ýbn Sa’d, 2/146, Ezrakî, 1/131, 132, Ýbn Seyyid, 2/185, Ýbn Kayyým, 2/186.1330 Vâkýdî, Megâzî, 3/873, Ezrakî, 1/127.1331 Vâkýdî, Megâzî, 2/870, Ýbn Sa’d, 2/146, 147.1332 Ýbn Ýsnak, Ýbn Hiþam, 1/87, 88, Ebu’l-Münzir, s. 13,1333 Ebu’l-Münzir, s. 13, Yâkût, 5/136.1334 Yâkût, 5/204.1335 Ezrakî, 1/125, Yâkût, 5/204.1336 Ebu’l-Münzir, s. 13, Yâkût, 5/204, 205.1337 Ezrakî, 1/125, Yâkût, 5/204.
876 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Sa’d b. Hüzeym ve Kudâalar da Menat’a taparlardý.1338
Evs ve Hazreclerle Medinelilerden ve baþkalarýndan bunlarýn dininde bulunanlar, haccederler, halk ile birlikte bütün vakfeleri yaparlar, fakat baþlarýný týraþ ettiremezlerdi.
Hacdan daðýldýklarý zaman, Menat’a giderek baþlarýný onun yanýnda týraþ ettirirler, onun yanýnda kalýrlar, böyle yapmadýkça, haclarýný tamamlanmýþ saymazlardý.1339
Menat’ýn kapýcý ve bakýcýsý, Ezd kabilesinden Gatarif idi.1340
Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa’d b. Zeyd’i, 20 süvari ile birlikte, bu Menat’ý yýkmaya gönderdi.1341
Menat’ý yýkmaya gidenlerin baþýnda, Hz. Ali’nin1342 veya Ebu Süfyan b. Harb’in gönderildiði de rivayet edilir.1343
Sa’d b. Zeyd, Menat’ýn yanýna kadar vardý.Menat’ýn kapýcý ve bakýcýsý, Sa’d’a:“Ne yapmak istiyorsun?” diye sordu.Sa’d:“Menat’ý yýkmak istiyorum!” dedi.Menat’ýn kapýcý ve bakýcýsý:“Sen bunu yapabilecek misin?!” dedi.Sa’d b. Zeyd Menat’a doðru varýnca, Menat’tan, kapkara, çýrýlçýplak, saçý
baþý darmadaðýnýk bir karý çýkýp göðsünü dövmeye ve baðýrmaya baþladý!Menat’ýn kapýcý ve bakýcýsý, ona:“Menat’ý yanýna al da, sana karþý gelenleri parçala!” dedi.Sa’d b. Zeyd, kýlýçla vurup kara karýyý öldürdü. Arkadaþlarýyla da, varýp
Menat’ý da yýktýlar.Menat’ýn mal deposunda bir şey bulamadýlar.Sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna döndüler.Bu hadise, Ramazan’ýn bitmesine altý gün kala vuku bulmuþtur.1344
1338 Ýbn Habib, s. 316.1339 Ebu’l-Münzir, s. 14.1340 Ýbn Habib, s. 316.1341 Vâkýdî, Megâzî, 1/6, 2/870, Ýbn Sa’d, 2/147, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/260, Ýbn Seyyid, 2/185.1342 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/88, Ebu’l-Münzir, s. 15, Yâkût, 5/205.1343 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/88.1344 Ýbn Sa’d, 2/147, Ýbn Seyyid, 2/185, Ýbn Kayyým, 2/186, Kastallânî, Mevâhib, 1/208.
877Mekke'nin Fethi
Amr b. Selimetü’l-Cermî’nin Müslüman ve Küçük Yaşta Kavminin İmamı Oluşu
Amr b. Selimetü’l-Cermî der ki:“Biz, halkýn yol uðraðý olan1345 bir su baþýnda1346 bulunuyorduk.
Gelen geçen kervanlar,1347 Resûlullah Aleyhisselamýn yanýndan dönen insanlar bize uðrarlardý.1348
Biz de, onlara:‘Ne oluyor insanlara? Ne oluyor insanlara? Ne yapýyor þu zât?1349 Ne
oldu þu iþ?’ diye sorardýk.1350
Onlar da:‘Kendisini Allah’ýn peygamber olarak gönderdiði ve kendisine þu þu âyet
veya sûreleri vahyettiði söyleniyor!’ derlerdi.1351
Ben de, onlarýn yanýna sokulur,1352 o kelamlarý (Kur’ân-ý Kerîm âyet veya sûrelerini)1353 dinler,1354 ezberlerdim.1355
Onlardan, dinleyip de ezberlemediðim yoktu.Böylece, Kur’ân-ý Kerîm’den pek çok âyet ve sûreleri ezberlemiþtim.1356
Sanki, onlar kalbime yapýþmýþ bulunuyordu.1357
Arap kabileleri halký, Müslüman olmak için, Mekke’nin fethini bekliyor-lar ve:
‘Onu kavmi olan Kureyþîlerle baþbaþa býrakýnýz!
Eðer o kavmine galebe çalarsa, kendisi, hiç þüphesiz, gerçekten pey-gamberdir!’ diyorlardý.
Mekke, fâtihleri tarafýndan fethedilince, bütün Arap cemaatleri Müslü-man olmaya koþuþtular.1358
Temsilci olarak bir adam geliyor ve:
1345 Ýbn Sa’d, 7/89, Buhârî, Sahîh, 5/95.1346 Ýbn Sa’d, 7/89.1347 Ýbn Sa’d, 7/89, Ahmed b. Hanbel, 5/30, Buhârî, Sahîh, 5/95.1348 Ahmed b. Hanbel, 5/30, 71.1349 Buhârî, Sahîh, 5/95.1350 Ýbn Sa’d, 7/89.1351 Ýbn Sa’d, 7/89, Buhârî, Sahîh, 5/95.1352 Ahmed b. Hanbel, 5/71.1353 Buhârî, Sahîh, 5/95.1354 Ahmed b. Hanbel, 5/30.1355 Ahmed b. Hanbel, 5/30, Buhârî, Sahîh, 5/95.1356 Ýbn Sa’d, 7/89.1357 Ýbn Sa’d, 7/89, Buhârî, Sahîh, 5/95.1358 Ýbn Sa’d, 4/89, Buhârî, Sahîh, 5/95, 96.
878 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
‘Yâ Rasûlallah! Ben filan oðullarýnýn elçisi ve temsilcisiyim. Müslüman olmak için sana geldim!’ diyordu.1359
Babam Selime de, kavmimle birlikte, Müslüman olmaya koþtu.1360 Allah’ýn oturmasýný dilediði kadar, Resûlullahýn yanýnda oturdu.1361
Sonra da:‘Bize namazý kim kýldýracak?’ diye sordular.Resûlullah Aleyhisselam:‘Sizin Kur’ân’ý en çok bileniniz size imamlýk etsin, namazýnýzý kaldýrsýn!’
buyurdu.1362
Babam, Resûlullah Aleyhisselamýn yanýndan dönüp gelince, kabile halkýna:
‘Vallahi, ben size gerçekten peygamber olan bir zâtýn yanýndan geliyo-rum1363 ki, o, þöyle þöyle yapmanýzý size emrediyor, þundan þundan da sizi nehyediyor.1364
‘Filan namazý þu vakitte, filan namazý þu vakitte kýlacaksýnýz! Namaz vakti gelince, biriniz ezan okusun ve Kur’ân’ý en çok bileniniz de size imamlýk etsin!’ buyurdu’ dedi.
Kabile halký, baktýlar: Ýçlerinde Kur’ân’ý benden çok bilen bir kimse bulamadýlar.
Çünkü, ben, Kur’ân’ý, uðrayan kervan halkýndan dinleyip ezberlemiþ bulunuyordum.1365 Bunun için, kabile halký beni önlerine, imamlýða geçirdiler.
Halbuki, ben o zaman altý-yedi yaþlarýnda idim.Üzerimde de, elbise olarak yalnýz bir bürde, bürgü vardý.Rükûa veya secdeye vardýðým zaman, yukarý toplanýp edeb yerim
açýlýrdý.Kabilemizden, yaþlý bir kadýn, bu hali görünce:‘(Kur’ân okuyucunuzun, imamýnýzýn) ud, edeb yerini bize örtülü tutma-
yacak mýsýnýz?!’ dedi.Bunun üzerine, satýn aldýklarý Bahreyn kumaþýndan, bana bir gömlek
(cübbe) biçip diktiler.Ben, buna sevindiðim kadar, hiçbir þeye sevinmemiþimdir!”1366
1359 Ahmed b. Hanbel, 5/30.1360 Ahmed b. Hanbel, 5/30, Buhârî, Sahîh, 5/96.1361 Ýbn Sa’d, 7/90.1362 Ahmed b. Hanbel, 5/71.1363 Ýbn Sa’d, 7/90, Buhârî, Sahîh, 5/96.1364 Ýbn Sa’d, 7/90.1365 Ýbn Sa’d, 7/90, Buhârî, Sahîh, 5/96.1366 Ýbn Sa’d, 7/90, Ahmed b. Hanbel, 5/30, Buhârî, Sahîh, 5/96.
879Mekke'nin Fethi
Halid b. Velid’in Benî Cezîmelere Gönderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; Allah’a imana davet etmek üzere, Mekke çevresindeki bazý kabilelere askerî birlikler göndermiþti.1367
Halid b. Velid, Uzzâ’yý yýkýp Mekke’ye dönünce, Peygamberimiz Aley-hisselam onu da Muhacirler ile Ensar ve Benî Süleymden 350 kiþilik askerî bir birliðin baþýna geçirerek Benî Cezîmelere gönderdi.1368
Halid b. Velid onlarý sadece Ýslâmiyete davetle iktifa edecek, çarpýþma yapmayacaktý.1369
Benî Cezîme b. Âmir b. Abdi Menat b. Kinaneler,1370 Mekke’nin aþaðý tarafýnda, bir gecelik uzaklýktaki Yelemlem nahiyesinde,13716 Gumeysâ diye anýlan sularýnýn baþýnda oturmakta idiler.1372
Halid b. Velid, askerleriyle birlikte Benî Cezîmelerin yurduna varýp dayandý.1373
Benî Cezîmeler, Müslümanlarý görünce, silahlandýlar.1374 Çarpýþmaya kalktýlar, karþý koymanýn en þiddetlisiyle karþý koydular.
Halid b. Velid; ikindi, akþam ve yatsý namazlarýna kadar bekledi.
Ezan sesi iþitilmeyince, üzerlerine saldýrdý. Onlardan, öldürülenler öldürüldü. Esir edilenler de esir edildiler.
Benî Cezîmeler, sonradan, kendilerinin Müslüman olduklarýný iddia ettiler.1375
Abdullah b. Ebi Hadrad der ki:
“Gumeysâ günü, Benî Cezîmelere baskýn yapýldýðý sýrada, süvarilerin arasýnda ve Halid b. Velid’in yanýnda idim.
Onlardan bir adamla karþýlaþtýk. Adamýn yanýnda da bir kadýn vardý.
Adam, kadýndan dolayý çarpýþarak, onu daða çýkardý.
Baþka bir adamla karþýlaþtýk. Onun yanýnda da bir kadýn bulunuyordu.
1367 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/70, 71, Vâkýdî, Megâzî, 3/875.1368 Vâkýdî, Megâzî, 3/875, Ýbn Sa’d, 2/147, Taberî, Târîh, 3/123, Ýbn Seyyid, 2/185, Ýbn Kayyým, 2/186.1369 Vâkýdî, Megâzî, 3/875, Ýbn Sa’d, 2/147. Taberî, Târîh, 3/123, Beyhakî, Delâil, 5/113, 114, Ýbn Esîr,
Kâmil, 2/255, Ýbn Seyyid, 2/185, Zehebî, Târîh, s. 472, Ýbn Kayyým, 2/186, Ýbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 45.
1370 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71, Taberî, Târîh, 3/123.1371 Ýbn Seyyid, 2/185.1372 Beyhakî, Delâil, 5/114, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/255.1373 Vâkýdî, Megâzî, 3/875, Ýbn Sa’d, 2/147, Diyarbekrî, 2/97.1374 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71, Vâkýdî, Megâzî, 3/883, Taberî, Târîh, 3/124, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.1375 Vâkýdî, Megâzî, 3/883.
880 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Adam, kadýndan dolayý çarpýþarak onu daða çýkarmayý baþardý.Halid b. Velid:‘Artýk onlarýn ardýna düþmeyiniz!’ dedi.1376
Müslümanlar, hevdeçli develer üzerindeki kadýnlarý genç bir adamýn daða doðru çekip götürdüðünü görmüþlerdi.
Halid b. Velid:‘Þunlara yetiþiniz!’ diye emretti.Müslümanlardan bazýlarý, onlarýn ardýna düþtüler ve onlara yetiþtiler.Genç adam, Müslümanlarý görünce, yolda durdu.”1377
Müslümanlar kendisinin yanýna varýnca, recez söyleyerek Müslümanlarla çarpýþmaya giriþti. Hayli çarpýþtýktan sonra, öldürüldü. Kadýnlara yetiþildi.
Müslümanlar, yine, önceki gibi bir delikanlý ile karþýlaþtýlar.Delikanlý, recez söyleyerek çarpýþmaya baþladý.O da öldürüldü.Müslümanlar, hevdecin içinde, parlak yüzlü, sararmýþ benizli, bitkin bir
genç adam buldular.1378
Ona:‘Ýslâm ol!” dediler.Genç adam:“Ýslâmiyet ne demektir?” diye sordu.Ýslâmiyetin ne olduðu, ona anlatýldý.Kendisinin Ýslâmiyetten hiç haberi olmadýðý anlaþýldý.1379
Ona:“Sen kâfir misin?”’ diye sordular.1380
Genç adam:“Sizin istediðinizi yapmazsam1381 bana ne yapacaðýnýzý öðrenebilir
miyim?” diye sordu.1382
Müslümanlar:“Kâfir isen,1383 seni öldürürüz!” dediler.1384
1376 Ýbn Sa’d, 2/148.1377 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/256, 257.1378 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/256, 257.1379 İbn Kesîr, Bidâye, 4/315.1380 Ýbn Sa’d, 2/149.1381 İbn Kesîr, Bidâye, 4/315.1382 Ýbn Sa’d, 2/149.1383 İbn Kesîr, Bidâye, 4/315.1384 Ýbn Sa’d, 2/149, İbn Kesîr, Bidâye, 4/315.
881Mekke'nin Fethi
“Siz bana bir iyilik yapsanýz olmaz mý?” diye sordu.Müslümanlar:“Ne imiþ o iyilik?” dediler.Genç adam:“Beni, þu vadinin aþaðýsýndaki hevdeçli kadýnlara ulaþtýrdýktan sonra
öldürünüz!” dedi.Müslümanlar:“Olur! Öyle yapalým!” dediler.1385
Elleri baðlý genç, Abdullah b. Ebi Hadrad’a:“Ey delikanlý!” diye seslendi. Kendisi, Abdullah b. Ebi Hadrad’la yaþýt
gibi idi.Abdullah b. Ebi Hadrad, ona:“Benden ne istiyorsun?” diye sordu.Genç adam:“Sen ellerimin baðýný çözsen, beni þu kadýnlarýn yanýna kadar götürsen
de, onlarla olan iþimi bitirdikten sonra beni geri çevirip yapmak istediðinizi yapsanýz olmaz mý?” dedi.
Abdullah b. Ebi Hadrad:“Vallahi, senin istediðin þey kolaydýr!” diyerek, hemen ellerini çözüp
onu kadýnlarýn yanýna götürdü.Genç adam, kadýnlarýn yanýnda durdu1386 ve:“Selamlarým seni Hubeyþ!1387 Artýk, tükendi, bitti yaþayýþ! Benim
suçum yok!” dedi1388 ve ona bir þiir söyledi.1389
Kadýn:“Sana da, yedi, sekiz, dokuz, on kere selamlar olsun ve bu selamlar tek
çift olarak uzayýp gitsin!” dedi.1390
Bundan sonra, genç adamýn boynu vuruldu.Kadýn, gelip onun cesedinin üzerine kapandý, onu öpmeye baþladý!1391
Kadýn, bir-iki kere hýçkýrdýktan sonra, orada can verdi.
1385 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/257.1386 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/76, Vâkýdî, Megâzî, 3/877, 878, Taberî, Târîh, 3/125.1387 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/76, Vâkýdî, Megâzî, 3/879, Ýbn Sa’d, 2/149, Taberî, Târîh, 3/125.1388 Vâkýdî, Megâzî, 3/879, Ýbn Sa’d, 2/149.1389 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/76, Vâkýdî, Megâzî, 3/879, Ýbn Sa’d, 2/149, Zehebî, Târîh, s. 473, 474.1390 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/77, Ýbn Sa’d, 2/149, Taberî, Târîh, 3/125, Zehebî, Târîh, s. 473, 474, İbn
Kesîr, Bidâye, 4/315.1391 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/77, Vâkýdî, Megâzî, 3/880, Taberî, Târîh, 3/125, Zehebî, Târîh, s. 473, 474,
İbn Kesîr, Bidâye, 4/315, 316.
882 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Müslümanlar Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelip bu hadiseyi anlattýklarý zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ýçinizde, hiç mi bir merhametli adam yoktu?!” buyurdu.1392
***Rivayete göre; Benî Cezîmelere:“Ýþte, bu gelen Halid b. Velid ve yanýndakiler de Müslümanlardýr!”
denilmiþti.1393
Halid b. Velid, Benî Cezîmelerden silaha sarýlmýþ olanlara:“Siz, nesiniz?1394 Müslüman mýsýnýz,1395 yoksa kâfir misiniz?” diye
sordu.1396
Benî Cezîmeler:“Eslemnâ! Müslüman olduk!” demeyi beceremediler de;1397
“Sabbe’nâ! Sebbe’nâ! Biz, bir dinden çýkýp diðer bir dine girdik!” dedi-ler.1398
Baþka rivayete göre:“Biz Müslüman bir cemaatiz, namaz kýlýp duruyoruz!Muhammed’in peygamberliðini doðrulamýþ, meydanlarýmýzda mescid-
ler yapmýþ bulunuyoruz, oralarda ezanlar da okuyoruz!” dediler.Halid b. Velid:“Ya üzerindeki silahlar ne oluyor?” diye sordu.Benî Cezîmeler:“Araplardan bir cemaatle aramýzda düþmanlýk vardýr. Sizin onlar
olduðunuzu sandýk, korktuk!1399
Kendimizi Ýslâmiyete karþý olanlardan koruyalým diye1400 silahlarýmýzý üzerimize aldýk!” dediler.1401
Halid b. Velid onlarýn mazeretlerini kabul etmedi.1402 Gerçekten Müs-lüman olduklarýna kanaat getiremedi.1403
Onlara:
1392 Beyhakî, Delâil, 5/116, 118, Ýbn Seyyid, 2/187, İbn Kesîr, Bidâye, 4/316, Diyarbekrî, 2/99.1393 Vâkýdî, Megâzî, 3/875.1394 Ýbn Sa’d, 2/147.1395 Vâkýdî, Megâzî, 3/875.1396 Halebî, 3/210.1397 Ahmed b. Hanbel, 2/150.1398 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/73, Ahmed b. Hanbel, 2/150.1399 Vâkýdî, Megâzî, 3/875, Ýbn Sa’d, 2/147.1400 Vâkýdî, Megâzî, 3/875.1401 Vâkýdî, Megâzî, 3/875, Ýbn Sa’d, 2/147.1402 Diyarbekrî, 2/98.1403 İbn Kesîr, Bidâye, 4/314.
883Mekke'nin Fethi
“Silahý, çarpýþmayý býrakýnýz!1404 Tüm insanlar Müslüman olmuþlardýr” dedi.1405
Ýçlerinden, Cahdem adýndaki kiþi:“Yazýklar olsun size ey Cezîme oðullarý! Vallahi, bu, Halid’dir!1406
Muhammed, Müslüman olduðunu söyleyip duran bir kimseyi araþtýrmaz.
Halbuki, biz, Müslüman olduðumuzu söylüyoruz.Bu Halid, Müslümanlara yapýlmak istenilmeyen þeyi bize yapmak istiyor!O, silahlý iken bize yapamayacaðý þeyi, bize esirlikte yapacak!1407
Silahý býrakmanýn arkasýndan esirlik gelecek,1408 esirliðin arkasýndan da1409 kýlýç,1410 boyunlarýn vurulmasý gelecek!
Vallahi, ben silahýmý elimden hiçbir zaman býrakmam, teslim olmam!” dedi.1411
Benî Cezîmelerden bir kýsmý Cahdem’in görüþünü benimsediler ve Halid b. Velid’e;
“Hayýr! Vallahi, silahý býrakmanýn sonu, ancak öldürülmektir!Bizim ne sana, ne de yanýndakilere güvenimiz vardýr!” dediler.Halid b. Velid:“Teslim olmadýkça, sizin için eman yoktur!” dedi.1412
Benî Cezîmelerden bazýlarý ise, Cahdem’e:“Ey Cahdem! Sen bizim kanlarýmýzýn dökülmesini mi istiyorsun?!Halk teslim oldular ve silahlarýný býraktýlar. Savaþ býrakýldý. Halk emni-
yet ve selamete erdi.1413
Sana Allah’ý hatýrlatýrýz! Bize aykýrý davranma!” dediler.Cahdem, kýlýcý býrakmaktan kaçýndý.Cahdem’e:“Biz Müslümanýz. Halk teslim olmuþtur.Muhammed, Mekke’yi fethetmiþ bulunuyor.Halid’den ne diye korkacaðýz?” dediler.
1404 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71, Vâkýdî, Megâzî, 3/875, Ýbn Sa’d, 2/147 Ýbn Esîr, Kâmil, 2/255.1405 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/255, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.1406 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71, Vâkýdî, 3/875, 876, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.1407 Vâkýdî, Megâzî, 3/876.1408 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71.1409 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71, Vâkýdî, Megâzî, 3/876.1410 Vâkýdî, Megâzî, 3/876.1411 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71, Taberî, Târîh, 3/124, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.1412 Halebî, 3/210.1413 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71, Taberî, Târîh, 3/124, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.
884 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Cahdem:“Amma vallahi, siz, bilmediðiniz, eskiden kalma hýnç ve kinlerle tutulup
cezalandýrýlacaksýnýz!” dedi.1414
Hep birden üzerine düþünce, Cahdem’e de silahýný býraktýrdýlar.1415
Benî Cezîmeler Halid b. Velid’in verdiði eman sözü üzerine silahlarýný býrakýnca,1416 Halid b. Velid:
“Onlarý esir ediniz!” diye emir verdi.Cahdem:“Ey kavmim! O, Müslümanlardan bir kavmi esir etmek mi istiyor?!O, ancak, yapýlmayacak bir şeyi yapmak istiyor!Artýk her þey bitti.Siz bana aykýrý davrandýnýz, sözümü dinlemediniz.Vallahi, onun yapacaðý þey, kýlýçtan geçirmektir!” dedi.1417
Benî Cezîmelerden bir kýsmý teslim olduklarý zaman, ötekileri etrafa daðýlmýþlardý.1418
Halid b. Velid, teslim olan Benî Cezimelerin ellerinin boyunlarýna baðlanmasýný emretti, baðlandý.1419
Elleri boyunlarýna baðlanýnca, kendileri, Müslümanlardan her birine, birer ikiþer teslim edildi.1420
Cahdem, Halid b. Velid’in Benî Cezîmelere yaptýðý muameleyi görünce:“Ey Benî Cezîme! Baþýnýza gelen þeyi ben size önceden haber vermiþ,
sizi uyarmýþtým!” dedi.1421
Benî Cezîmeler, geceyi baðlanmýþ olarak geçirdiler.Sabah vakti olunca, Müslümanlarla konuþtular; namazlarýný kýldýktan
sonra, tekrar baðlandýlar.Bunun üzerine, Müslümanlar, aralarýnda anlaþmazlýða düþtüler.Ýçlerinden birisi:“Biz onlarý esir etmek istemiyoruz.Onlarý Peygamber Aleyhisselama götüreceðiz!”Baþka birisi:
1414 Vâkýdî, Megâzî, 3/876.1415 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71, Vâkýdî, Megâzî, 3/876, Taberî, Târîh, 3/124, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.1416 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71, Taberî, Târîh, 3/124, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.1417 Vâkýdî, Megâzî, 3/876.1418 Halebî, 3/210.1419 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/72, Vâkýdî, Megâzî, 3/876.1420 Vâkýdî, Megâzî, 3/876.1421 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/73.
885Mekke'nin Fethi
“Bakalým sözümüzü dinleyecek mi?” diyordu.O sýrada, Halid b. Velid:“Herkes, yanýndaki esirin kýlýçla boynunu vursun!” diyerek seslendi.Benî Süleymler, ellerindeki her esirin hemen boynunu vurdular.Muhacirlerle Ensar ise, kendilerine teslim edilmiþ olan esirleri saldýlar.Ensardan Seleme der ki:“Halid b. Velid’le birlikte bulunuyordum.Elimdeki esiri salýp, kendisine:‘Nereyi istersen, oraya git!’ dedim.Ensardan olanlar da, yanlarýndaki esirleri saldýlar, serbest býrak týlar.”1422
Abdullah b. Ömer de:“Halid, ‘Herkes, yanýndaki esirin boynunu vursun!’ diye seslenince:1423
‘Vallahi, ben esirimi öldürmem! Arkadaþlarýmdan olan kiþiler de esirle-rini öldürmezler!’ dedim.1424 Esirimi hemen saldým!” demiþtir.1425
Ebu Beþîrü’l-Mâzinî de, esiri ile aralarýnda geçeni þöyle anlatýr:“Benî Cezîmelerden yanýmda bir esir bulunuyordu.Halid b. Velid:‘Herkes, yanýndaki esirin boynunu vursun!’ diyerek seslenince, boynunu
vurmak için, kýlýcýmý sýyýrdým.Esir bana:‘Ey Ensârî kardeþ! Sen bu iþi kendiliðinden yapma! Kavmine bak!’ dedi.Baktým ki; Ensar, esirlerini salmýþlar!Esirime:‘Haydi, sen de nereye istersen git!’ dedim.Esir:‘Allah sizi mübarek kýlsýn!Fakat, bize sizden daha yakýn olan kimseler [Benî Süleymler] bizi hiç
acýmadan öldürdüler!’ dedi.Halid b. Velid, Muhacirlerle Ensarýn esirleri salmalarýna kýzdý.O zaman, Ebu Useydü’s-Sâidî, Halid b. Velid’e:‘Allah’tan kork! Vallahi biz Müslüman bir cemaati öldürmeyiz!’ dedi.
1422 Vâkýdî, Megâzî, 3/876.1423 Vâkýdî, Megâzî, 3/877.1424 Ahmed b. Hanbel, 2/151.1425 Vâkýdî, Megâzî, 3/877.
886 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Halid b. Velid, ona:‘Sen onlarýn Müslüman olduklarýný ne biliyorsun?’ diye sordu.Ebu Useydü’s-Sâidî:‘Onlarýn Müslüman olduklarýný söylediklerini iþittik.Þu mescidler de onlarýn meydanlarýnda bulunuyor ya!’ dedi.”1426
Ebu Katâde de: “Seher vakti, Halid:‘Herkes, yanýnda olan esiri öldürsün!’ diye seslenince, esirimi saldým!Halid’e:‘Allah’tan kork! Sen, bu davranýþýnla, ancak bir ölüsündür!Bunlar, hiç þüphesiz, Müslüman bir cemaattirler!’ dedim.Halid b. Velid:‘Ey Ebu Katâde! Senin onlar hakkýnda hiçbir bilgin yoktur!’ dedi.Halid, onlar hakkýnda ancak içinde taþýdýðý kin ve peþin hükme göre
konuþmuþtu” demiþtir.1427
Peygamberimiz Aleyhisselamın Benî Cezîmelere Yapılandan Üzüntü Duyuşu ve Allah’a Sığınışı
Benî Cezîmelerden olup ölümden kurtulan bir adam Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna gelerek baþlarýna geleni Peygamberimiz Aleyhis-selama haber verince,1428 Peygamberimiz Aleyhisselam ellerini semaya kaldýrýp1429 iki kere:1430
“Allah’ým! Halid b. Velid’in yaptýðý þeyden berî, uzak olduðumu Sana arzederim!” diyerek Allah’a sýðýndý.1431
Sonra da:“Onu zorlayýp bundan vazgeçirecek bir kimse yok mu idi?!” diye sordu.Haberi getiren zât:“Evet, vardý. Ak tenli, orta boylu bir adam ona karþý koydu.Fakat, Halid onu azarladý, o da sustu.
1426 Vâkýdî, Megâzî, 3/877.1427 Vâkýdî, Megâzî, 3/881.1428 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/72, Taberî, Târîh, 3/124 İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.1429 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/71, Vâkýdî, Megâzî, 3/881, Ýbn Sa’d, 2/148, Ahmed b. Hanbel, 2/151, Ta-
berî, Târîh, 3/124, Beyhakî, Delâil, 5/114, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/256, Ýbn Seyyid, 2/186, Zehebî, Târîh, s. 472, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313, Ýbn Kayyým, 2/186.
1430 Beyhakî, Delâil, 5/114, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/256, Ýbn Seyyid, 2/186, Zehebî, Târîh, s. 472, Zürkânî, 3/83.1431 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/72, Vâkýdî, Megâzî, 3/881, Ýbn Sa’d, 2/148, Ahmed b. Hanbel, 2/151, Tabe-
rî, Târîh, 3/124, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/256, Ýbn Seyyid, 3/186, Zehebî, Târîh, s. 472, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.
887Mekke'nin Fethi
Endamý düzgün olmayan, uzun boylu bir adam da ona karþý koymak istemiþti” dedi.
Hz. Ömer:“Yâ Rasûlallah! Ýlki benim oðlum, diðeri de Ebu Huzeyfe’nin azadlýsý
Sâlim’dir!” dedi.1432
Rivayete göre; Benî Cezîmelerden öldürülenlerin sayýsý otuza ya kýn dý.1433
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ali’yi çaðýrdý ve:“Ey Ali! Þu kavmin [Benî Cezîmelerin] yanýna git! Ýþlerini hallet! Cahili-
ye çaðýndaki dâvâlarý ayaklarýnýn altýna al, hükümsüz say!” buyurdu.1434
Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke fethedildiði zaman, Kureyþîlerden Abdullah b. Ebi Rebia ile Safvan b. Ümeyye ve Huvaytýb b. Abduluzzâ’dan, ordu ihtiyacý için, ödünç olarak mühim miktarda para almýþtý.1435
Hz. Ali, yanýna bu paralardan mühim miktarda alarak, Benî Cezîmelerin yurduna vardý.
Halid b. Velid’in öldürmüþ, öldürtmüþ olduðu kimselerin diyetlerini (kan bedellerini) ödedi.
Kan bedellerinden veya iðtinam edilmiþ ya da ziyaa uðratýlmýþ -köpek yalaklarýna varýncaya kadar- bütün mallarýnýn bedelleri, kendilerine ödendi.
Onlarýn ödenmedik hiçbir alacaklarý kalmadý.1436
Hz. Ali, Benî Cezîmelerin yurdundan ayrýlacaðý sýrada, onlara:“Kan veya mal bedelinden, size ödemediðim bir alacaðýnýz kaldý mý?”
diye sordu.Benî Cezîmeler:“Hayýr!” dediler.Hz. Ali:“Þu yanýmda kalan paralarý da, Resûlullah Aleyhisselamýn bilmediði ve
sizin bilmediðiniz þeylerden dolayý, Resulullah Aleyhisselam adýna ihtiya-ten size veriyorum!” dedi, verdi. Peygamberimiz Aleyhisselamýn yanýna döndü.1437
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Ey Ali! Ne yaptýn?” diye sorunca, Hz. Ali:
1432 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/72, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.1433 Vâkýdî, Megâzî, 3/884.1434 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/72, 73, Vâkýdî, Megâzî, 3/882, Taberî, Târîh, 3/124, Beyhakî, Delâil, 5/114.1435 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/74, Taberî, Târîh, 3/124, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/256, Ýbn Seyyid, 2/186.1436 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/73, Vâkýdî, Megâzî, 3/882, Taberî, Târîh, 3/124, Beyhakî, Delâil, 5/114,
115, Zehebî, Târîh, s. 473, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.1437 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/73, Taberî, Târîh, 3/124, Beyhakî, Delâil, 5/115, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/256,
Zehebî, s. 473, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.
888 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
“Yâ Rasûlallah! Müslüman bir kavmin yanýna vardýk. Onlar, meydanlarýna mescidler yapmýþlar.
Halid’in öldürmüþ, öldürtmüþ olduðu herkesin diyetlerini ödedim ve köpeklerinin yalaklarýna varýncaya kadar onlara ödeme yaptým.
Yanýmda bir miktar para artmýþ, kalmýþtý.Onlara:‘Resûlullah Aleyhisselamýn bilmediði, sizin de bilmediðiniz þeylere
karþýlýk olarak, Resûlullah Aleyhisselam tarafýndan size ihsan edilmiþtir!’ dedim” dedi.1438
Peygamberimiz Aleyhisselam:“Çok iyi yapmýþ, isabet etmiþsin!1439
Ben Halid’e adam öldürmeyi emretmemiþ, ancak onlarý Ýslâmiyete davet etmesini emretmiþtim” buyurdu.1440
Abdurrahman b. Avf’ın Halid b. Velid’i Kınaması ve Onunla Tartışması
Abdurrahman b. Avf, Halid b. Velid’i çok kýnadý ve:“Ey Halid! Sen Cahiliye çaðýnýn iþini1441 Ýslâmiyette iþledin!?” deyince,
Halid b. Velid:“Ben senin babanýn öcünü aldým!1442 Onlarý senin babana karþý tutup
cezalandýrdým!” dedi.1443
Abdurrahman b. Avf:“Vallahi, yanýlýyorsun!Ben babamýn katilini kendi elimle öldürmüþümdür.1444
Buna Osman b. Affan’ý þahit tutuyorum” dedi ve Hz. Osman’a dönerek:“Allah aþkýna söyle! Babamýn katilini benim öldürdüðümü sen bilmiyor
musun?” dedi.Hz. Osman:“Allah için, evet!Biliyorum!” dedi.
1438 Vâkýdî, Megâzî, 3/882.1439 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/73, Vâkýdî, Megâzî, 3/882, Taberî, Târîh, 3/124, Beyhakî, Delâil, 5/115,
Ýbn Esîr, Kâmil, 2/256, Zehebî, s. 473, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313.1440 Vâkýdî, Megâzî, 3/882.1441 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/73, Vâkýdî, Megâzî, 3/880, Taberî, Târîh, 3/124.1442 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/74, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/256, Ýbn Seyyid, 2/186, İbn Kesîr, Bidâye, 4/314.1443 Vâkýdî, Megâzî, 3/880.1444 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/74, Vâkýdî, Megâzî, 3/880, Taberî, Târîh, 3/124, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/256, Ýbn
Seyyid, 2/186.
889Mekke'nin Fethi
Bunun üzerine, Abdurrahman b. Avf, Halid b. Velid’e:“Fakat, sen amcan Fâke b. Mugîre’nin öcünü aldýn!1445
Yazýklar olsun sana ey Halid! Faraza ben babamýn katilini öldürmemiþ olsaydým, sen, benim Cahiliye çaðýndaki babama karþý Müslüman bir kavmi nasýl öldürebilirsin?!” dedi.
Halid b. Velid:“Onlarýn Müslüman olduklarýný sana kim haber verdi?” dedi.Abdurrahman b. Avf:“Senin onlarý mescidler yapmýþ, Müslüman olduklarýný söyler halde
bulduðunu, sonra da onlarý tutup kýlýçtan geçirdiðini, birlik halkýnýn hepsi haber verdiler” dedi.1446
Bunun üzerine, Halid b. Velid, mazeret olarak:
“Abdullah b. Huzâfetü’s-Sehmî, ‘Resûlullah Aleyhisselam; onlar Ýslâmi-yetten kaçýnýrlarsa kendileriyle çarpýþmaný sana emretmiþtir’ diyerek bunu bana emretmedikçe, çarpýþma yapmadým!” dedi.1447
Hz. Ömer’in Halid b. Velid’i Kınaması ve Kendisine Tavsiyesi
Hz. Ömer de, Halid b. Velid’e:
“Yazýklar olsun sana ey Halid! Sen Benî Cezîmeleri Cahiliye çaðýna ait bir iþten dolayý tutup cezalandýrdýn!? Ýslâmiyet kendisinden önceki Cahili-ye çaðýnda olan þeyleri yok etmiþ deðil miydi?” dedi.
Halid b. Velid:
“Ey Ebâ Hafs! Vallahi, ben onlarý ancak haklý olarak tuttum, müþrik olan bir kavim üzerine baskýn yaptým, onlar bana karþý koydular.
Onlar karþý koyunca da, kendileriyle çarpýþmamak, benim için mümkün olmadý.
Bunun üzerine, onlarý esir ettim. Sonra da, kýlýçtan geçirdim!” dedi.
Hz. Ömer:
“Abdullah b. Ömer’i nasýl bir adam tanýrsýn?” diye sordu.
Halid b. Velid:
“Vallahi, onu salih, iyi bir adam olarak tanýrým!” dedi.
1445 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/74, Taberî, Târîh, 3/124, Ýbn Esîr, Kâmil, 2/256, Ýbn Seyyid, 2/186, İbn Kesîr, Bidâye, Bidâye, 4/314.
1446 Vâkýdî, Megâzî, 3/880.1447 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 4/73, Taberî, Târîh, 3/124, İbn Kesîr, Bidâye, 4/313, Diyarbekrî, 2/98.
890 Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet
Hz. Ömer:
“Ýþte, o, bana, senin haber verdiðinin aksini haber verdi.
Kendisi, bu asker içinde ve senin yanýnda bulunuyordu!” dedi.
Halid b. Velid:
“Allah’tan maðfiret diliyor ve ona tevbe ediyorum!” dedi.
Hz. Ömer:
“Yazýklar olsun sana! Resûlullah Aleyhisselama git de, senin yarlýganmaný Allah’tan dilesin!” dedi ve bu hadiseden dolayý ona kýrýldý.
Halid b. Velid, Hz. Osman’la birlikte Abdurrahman b. Avf’a gitti.
Ondan özür diledi ve onun gönlünü aldý.
Ona:
“Yâ Ebâ Muhammed! Benim için Allah’tan maðfiret dile!” dedi.1448
Gerekli Bir Açıklama
Peygamberimiz Aleyhisselam askerî bir birliði bir yere göndereceði zaman, onlara:
“(Gideceðiniz yerde) bir mescid görür veya bir müezzin(in ezan) sesini iþitirseniz (ora halkýndan) hiç kimseyi öldürmeyiniz!” buyururdu.1449
Mealini arzettiðimiz bu hadis-i þerifi Dârü’l-Harb ve Dârü’l-Ýslâm konu-sunda ölçü olarak gözönünde tutmak, buna ters düþen yanlýþ görüþ ve yorumlara, uygulamalara sapmamak gerekir.
1448 Vâkýdî, Megâzî, 3/880, 881.1449 Ýbn Ebî Þeybe, 12/367, Ahmed b. Hanbel, 3/448, Ebu Davud, 3/43, Tirmizî, Sünen, 4/120, Beyhakî,
Sünen, 9/108, İbn Kesîr, Bidâye, 4/315