Osmanlı kültür ve medeniyet
-
Upload
mazidenatiye -
Category
Documents
-
view
7.864 -
download
1
Transcript of Osmanlı kültür ve medeniyet
Osmanlı Devletinin Kültür ve Medeniyeti
• Yönetim• Kuruluş Döneminde ülke hanedanın ortak malıdır anlayışı geçerliydi.• I. Murat Döneminde Ülke padişah ve oğullarının malıdır anlayışı benimsendi.• Fatih Sultan Mehmet döneminde kardeş katline izin verilmiştir. (Kanunname-i Ali
Osman)• I. Ahmet Döneminde Ekber ve Erşad sistemi uygulanmaya başladı.• Sancağa çıkma usulü kaldırıldı. Kafes usulüne geçildi. Sancağa çıkan son padişah III.
Mehmet’tir. Şehzadeleri yetiştiren kişilere Lala denir.• II. Mahmut Döneminde Divan Teşkilatı kaldırıldı. Yerine nazırlıklar kuruldu. İlk
kurulan bakanlık adalet bakanlığıdır. (Nezaret-i Deavi)• II. Abdülhamit Döneminde 23 Aralık 1876’da Meşrutiyet ilan edilerek halk yönetime
katıldı. Rejim değişikliği meydana geldi. Meşrutiyetin ilanında Jön Türklerden Namık Kemal, Ziya Paşa, Hüseyin Avni ve Mithat Paşa etkili oldu.
• II. Abdülhamit 1877–78 Osmanlı-Rus Savaşını bahane ederek Mebusan Meclisini 14 Şubat 1878’de kapattı.
• II. Meşrutiyet 1889’da kurulan İttihat ve Terakki Partisinin baskısıyla ilan edildi. Bu partide Enver, Talat, Cemal Paşa ve Niyazi Beyler etkin isimlerdir. II. Meşrutiyeti ilan eden padişah yine II. Abdülhamit olmuştur.
• İttihat ve Terakki Partisine muhalif olarak kurulan Ahrar Fırkası, II. Meşrutiyet rejimine karşı 31 Mart ayaklanmasını tertip etti.
• Bu ayaklanma Selanik’ten gelen Hareket Ordusutarafından bastırıldı. Hareket ordusunun komutanı Mahmut Şevket Paşa’ydı. Mustafa Kemal bu orduda kolağasıydı.
Saray• Osmanlı Devletinde saray ikiye ayrılırdı. • Enderun: Padişahın özel hayatının geçtiği bölümdür.• Birun: Sarayın dış kısmına verilen isimdir. Sarayın dış
kısmında geniş bir devlet teşkilatı vardı. (Yeniçeri, beyzade çocukları, Padişah Hocacı, Hekimbaşı vs.)
• Harem sarayda kadınların yaşadığı bölüme denirdi. Saraya alınan kızlar tıpkı iç oğlanları gibi sıkı bir eğitim görürlerdi. Eğer padişah tarafından sarayda tutulmazlarsa Çıkma ile saray dışında görevlendirilen Kapıkullarıyla evlendirilirlerdi.
• Not: Enderun ile Birun arasındaki bağlantı Babüssaadedenilen bir kapı ile sağlanırdı.
Divan-ı Hümayun
• Bugünkü bakanlar kurulunun görevlerini yapan divan Kanuni Döneminde Kubbealtı denilen yerde toplanırdı.
• İlk divan teşkilatı sınırların genişlemesine paralel olarak Orhan Bey Döneminde kurul-muştur.
• Fatih Sultan Mehmet, padişahların divana başkanlık yapma geleneğini kaldırmıştır. Padişahlar divan toplantılarını Kasr-ı Adl denilen pencerelerden izlemişlerdir.
Divan üyeleri:
• Padişah Divana başkanlık yapar.
• Sadrazam Padişah adına tüm işlerden sorumludur.
• Defterdar Mali işlerden sorumludur.
• Nişancı Dışişlerinden sorumludur. Fethedilen toprakları kaydeder. Padişahın Tuğrasını çeker.
• Kazasker Kadı tayinleri yapar. Askeri davalara bakar.
• Şeyhülislam Alınan kararların dine uygunluğunu denetler.
• Kaptan-ı Derya Donanma komutanıdır. Donanma askerine Levent denir.
• Yeniçeri Ağası İstanbul’un güvenliğinden sorumludur.
• Reisül Küttap18. yy.’da dışişleri bakanlığı görevini üstlenmiştir.
• Divanda alınan kararlar Mühimme Defterlerine kaydedilirdi. Nişancının fethedilen toprakları kaydettiği defterlere Tapu Tahrir Defterleri denir.
• Padişahın her türlü emrini içeren belgelere ferman adı verilirken padişahın yönetici atamak için yazdığı belgelere berat ismi verilir. Padişahların kanunnameleri de vardır.
• İlk Osmanlı Kanunnamesi Fatih’e aittir.
• Reis-ül Küttap, Yeniçeri Ağası, Şeyhülislam, Kaptan-ı Derya Divan’a sonradan katılmıştır.
• II. Mahmut divan teşkilatını kaldırmıştır. Yerine nazırlıklar kurmuştur. 19. yüzyıldan sonra hükümete Heyet-i Vükela denilirken son dönemlerde hükümet için Bab-ı Ali tabiri kullanıl-mıştır.
• Osmanlı Devletinde ayrıca, sefere çıkarken toplanan sefer divanı, yeniçeri maaşını ödemek için toplanan Ulufe Divanı, yabancı elçilerin kabul edildiği Galebe Divanı, olağanüstü durumlarda toplanan ayak divanı, sefer esnasında at üzerinde yapılan at divanı bulunmaktadır.
• İdari Yapı
• Osmanlı Devletinde en büyük idari yapı eyalettir. Eyalet kazalara kazalar nahiyelere ayrılırdı.
• Eyaletler de kendi içinde 3’e ayrılırdı.
• Saliyaneli Eyalet (Yıllıklı)
• Saliyanesiz Eyalet (Tımarlı)
• Özerk Yönetimli Eyalet (İçişlerinde serbest)
• Saliyaneli Eyaletler Mısır, Habeş, Bağdat, Basra, Yemen, Tunus, Cezayir, Trablusgarp
• Saliyanesiz Eyaletler Rumeli, Budin, Anadolu, Karaman, Dulkadir, Sivas, Erzurum, Diyarbakır, Halep, Şam
• Özerk Eyaletler Kırım Hanlığı, Mekke Emirliği, Eflak, Boğdan ve Erdel Beylikleri, Sakız
Eyaletler Üçe Ayrılır
Saliyaneli Eyalet
(Yıllık vergi veren)
Saliyanesiz Eyalet
(Merkeze bağlı)
Özerk Yönetimli
Eyalet
• Bürokratik işlemleri yürütür.
• Reisül Küttap, Nişancı, DefterdarKalemiye
• Askeri ve yönetici sınıftır.
• Sadrazam, vezirler, Kaptan-ı Derya, Beylerbeyi,sancak beyi
Seyfiye
• Medresede eğitim görmüş eğitim adalet ve din işlerini yürüten kesimdir.
• Şeyhülislam, ulema, müderris, kadıİlmiye
1864'te yayınlanan "vilayet nizamnamesi" ile ülke idarî
bakımdan yeniden teşkilatlandırıldı. Buna göre taşra
yönetimi vilayet, liva (sancak), kaza ve köy birimlerine ayrıldı. Livaların
yönetimi Mutasarrıflara verildi.
İstanbul’da belediye işlerine bakan görevliye Şehremini adı verilirdi.
1871'de kaza ve köy arasına Nahiyeler eklendi. Bunların başına
nahiye müdürleri seçimle getiriliyordu
Eyaletler II. Mahmut döneminde kaldırılmıştır. Eyaletlerin kaldırılıp illerin kurulması merkezi otoriteyi
güçlendirmeye yöneliktir.
Osmanlı Taşra Teşkilatı
• 18. yy. da taşra teşkilatında bozulmalar mey-dana geldi. Eyalet ve sancaklar yüksek görevlilere verilmeye başlayınca bu görevliler yerlerine temsilci göndermeye başladılar. Bu görevlilere Mütesellimdenir.
• Tımar sisteminin bozulmasıyla güçlenen ayan-lar mütesellimlerin yerini almaya başlamıştır.
• Tanzimat Döneminde İltizam sistemi kaldırıldı. 1864 Vilayet Nizamnamesiyle Köy ve kaza birimleri arasında nahiyeler oluşturuldu.
• Osmanlı Devletinde Hukuk Birliği yoktur. • Şer’i Hukuk (İslam hukuku)• Örfi Hukuk (İslam’a aykırı olmayan örf ve adetler)• Zımmi (azınlık) Hukuk• Yabancı Devletler Hukuku (Kapitülasyonlar)• Yabancı devletler hukuku, Kapitülasyonlar nedeniyle Osmanlı
Devletinde etkili olmuştur.• Osmanlı Devletinde hukuk işlerinden sorumlu kişi kadı’dır. Mahkeme
kararları temyiz edilebilirdi. Askeri davalara ise Kazasker bakıyordu. Kadıların tuttuğu kayıtlara Şer’iye Sicilleri denir.
• Mecelle Ahmet Cevdet Paşa tarafından 1869’da kanunlaştırıldı. Medeni Kanun olarak kullanılan Mecelle 1926 yılında yürürlükten kaldırılmıştır.
• 19. yüzyılda Batılılaşma hareketlerinin bir sonucu olarak hukuk alanında çeşitli ıslahatlar yapıldı.
Osmanlı Hukuk
Sistemi
Şer’i Hukuk Örfi Hukuk Zımmi (Azınlık)
Yabancı
Devletler
Hukuku
(Kapitülas-
yonlar)
• Kadı’nın Görevleri
• Kazayı idare eder. Belediye işleriyle uğraşır.
• Davalara bakar. Medeni kanunu uygular.
• Şirket ve vakıf sözleşmelerini yapar.
• Vergi toplanmasına yardımcı olur.
Osmanlı Devletinde Askeri Teşkilat
• Osmanlı Devletinin sınırlarının genişlemesine paralel olarak düzenli orduya geçildi.
• İlk düzenli ordu Orhan Bey döneminde Yaya ve Müsellem adıyla kuruldu.
• I. Murat Döneminde Pençik Sistemine geçildi. Yeniçeri Ocağının temelleri atıldı.
• Kapıkulu Ocakları• Kapıkulu Ocakları yaya ve süvari olmak üzere ikiye ayrılır.
Kapıkulu Ocakları devşirme askerlerden oluşmuştur. • II. Murat Döneminde Devşirme Sistemi kanunlaştı.
Balkanlarda yaşayan hrıstiyan ailelerin çocukların yetiştirilmesine başlandı.
Askeri Yapı
Kapıkulu OcaklarıEyalet Askerleri
(Tımarlı Sipahiler)Yardımcı Kuvvetler
Kapıkulu Ocakları
• Acemi Oğlanlar Ocağı
• Yeniçeri Ocağı
• Cebeciler
• Topçu Ocağı
• Top Arabacıları Ocağı
• Humbaracı Ocağı
• Lağımcılar Ocağı
• Sakalar
• Sağ ulufeciler
• Sol Ulufeciler
• Sağ garipler
• Sol Garipler
• Silahtar
Eyalet Askerleri
• Tımar (dirlik) sistemine dayanır.
• Devletten maaş almazlar.
• Toprağa dayalı bir sistemdir.
• Devletin para harcamadan oluşturduğu bir ordudur.
• Genelde atlı askerlerden oluşur.
• İstanbul dışında bulunurlar.
• Ordunun kanatlarını oluştururlar.
• Sadece savaş zamanı asker, diğer zamanlarda çiftçidirler.
Yardımcı Kuvvetler
• Akıncılar
• Azaplar
• Yaya ve Müsellem Ordusu
• Deliler
• Dizdar
• Yardımcı Kuvvetler
• Bunlar içinde Kırım Hanlığı en önemli kuvvetleri oluştururdu. (Eflak, Boğdan ve Erdel)
Donanma
• Kuruluş döneminde Karesioğullarının ele geçirilmesiyle ilk donanma oluşturuldu.
• Yıldırım Beyazıt, Gelibolu’da Fatih Sultan Mehmet Haliç’te, Yavuz Sultan Selim Tuzla’da tersane inşa etmiştir.
• II. Beyazıt zamanında Kemal Reis’in, Kanuni zamanında Barbaros’un gayretleriyle Osmanlı Donanması güçlenmiştir.
• 1538 Preveze Deniz savaşıyla Akdeniz Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.• 1571 İnebahtı Deniz savaşından sonra Osmanlı Devleti Akdeniz’deki
üstünlüğünü kaybetmiştir.• Abdülaziz döneminde (dağılma döneminde) güçlü bir donanma
oluşturulmasına rağmen kullanılmadığı için çürümeye terk edilmiştir.• Ünlü denizci Piri Reisin Kitab-ı Bahriye adlı eserinde Dünya haritası
bulunmaktadır. Ayrıca Seydi Ali Reisin Mirat-ül Memalik adlı eseri de coğrafya ile ilgili önemli bir eserdir.
• Donanma komutanına Kaptan-ı Derya denir.
• Donanma askerine Levent denir. Osmanlı Gemileri kürekle çalışan Çektirilerden oluşurdu. İlk kalyon II. Beyazıt Döneminde yapıldı.
• Osmanlı Devletinde Toprak Sistemi• Miri Arazi: Devlete ait arazidir.• Devlet bazı toprakların gelirlerini hizmet ve maaş karşılığı devlet görevlilerine verirdi. Bu
topraklara dirlik denilirdi. Dirlik Sisteminin faydaları arasında;• Üretim artışının artması yanında devletin gelirleri de artmıştır.• Toprak gelirleriyle Cebelü denilen asker beslenmiştir. Merkezden para harcanmadan ordu
meydana getirilmiştir.• Asker üretimi kontrol altında tutmuş bölgenin güvenliğini sağlamıştır.• Osmanlı Devletinde Dirlik gelirine göre üçe ayrılır:• Has Topraklar: Geliri 100.000 akçe olan arazidir. Padişahlara aittir.• Zeamet Topraklar: Geliri 20.000 ile 100.000 akçe arasında olan arazidir. Yüksek dereceli
memurlara verilir.• Tımar Topraklar: Geliri 3000 ile 20.000 akçe arasında olan arazidir. Düşük dereceli memurlara
verilir.– Paşmaklık: Geliri saray kadınlarına ayrılan topraklardır.– Yurtluk: Sınırı korumakla görevli olan askerlere ayrılan topraklardır.– Ocaklık: Kale muhafızlarına ayrılan topraklardır.– Eşkinci Tımarı: Savaşta yararlılık gösterenlere verilen arazidir.– Mukataa: Geliri doğrudan devlet hazinesine aktarılan topraklardır.– Mustahfızlık: Geliri imamlara, hafızlara verilen topraklardır.
• Mülk Arazi: Şahsa ait arazidir. Müslüman’a ait olanına öşriyye gayri Müslime ait olana haraciyye adı verilir. (bağ bahçe)
• Vakıf Arazi: Geliri hayır kurumlarına ait arazidir. Bu gelirlerle medrese, külliye, cami, imarethane, Bimarhane (hastane, şifahane) inşa edilirdi.
Osmanlı Devletinde Toprak
Sistemi
Miri Arazi
Has Zeamet Tımar (Dirlik)
Paşmaklık-Mustahfızlık-Malikane-Eşkinci-Yurtluk-Ocaklık-Mukataa
Vakıf Arazi
Cami
Medrese
Hamam
Kervansaray
Mülk Arazi
Öşriyye
Haraciyye
• İltizam Sistemi• Devletin uzun süren savaşlar sonucu acil paraya
ihtiyaç duyması sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu sistemde arazilerin vergisi zengin insanlardan peşin olarak alınır sonra da peşin vergi veren kişi vergiyi daha fazla toplardı.
• Vergisini veremeyen halk toprağı terk etmek zorunda kaldı. Üretim ve gelirler düştü.
• Tımarlı Sipahi sayısı azaldı. Taşra; Ayan, Eşraf, mültezim denilen nüfuzlu ve zengin insanların eline geçti.
• 1854'te "Arazi kanunnamesi" ile MÜLKİYET sistemine geçilerek, uzun süre bir toprağı kullananlar o toprağın sahibi olmuşlardır. (Zilliyet)
• Osmanlı Devletinin Mali Yapısı
• Osmanlı Devleti ilk mali teşkilatlanmasını sınırların genişlemesine paralel olarak I. Murat Döneminde oluşturmuştur.
• İlk para Osman Bey Döneminde basılmıştır.
• Orhan Bey Döneminde akçe denilen ilk gümüş para basılmıştır.
• İlk altın para (sikke: para) Fatih Döneminde basıldı. Atın paraya ‘eşrefi’ denir.
• Osmanlı Devletinde hazine Hazine-i Has, Hazine-i Amire olarak ikiye ayrılır.
Osmanlı Devletinin Gelirleri• Vergiler• Şer’i Vergiler
– Öşür: Müslümanlardan alınan 1/10 oranında ürün vergisidir.– Haraç: Gayri Müslimlerden alınan 1/10 oranında alınan ürün vergisidir.– Cizye: Gayri Müslimlerden alınan güvenlik (askerlik) vergisidir. – Zekât: Müslümanlardan alınan 1/40 oranındaki vergidir.
• Örfi Vergiler• Ağnam (Resm-i Ganem): Hayvanlar üzerinden alınan vergidir.• Çiftbozan: Toprağı ekmeyenlerden alınan ceza vergisidir.• Avarız (Tekâlif-i Örfiye) : Olağanüstü durumlarda (savaş, deprem, sel) alınan
vergidir.• Baç: Çarşı ve pazarlardan alınan vergidir.• İspenç: Gayri Müslimlerden alınan arazi vergisidir.• Çift vergisi: Müslüman çiftçilerden alınan arazi vergisidir.• Nakd-i Bedel: 1856 Islahat Fermanında kabul edilen bu vergiye göre gayri
Müslimler askerlik yapmadıkları için vergi ödeyeceklerdi.• Resm-i Mücerret: Bekârlardan alınan vergidir.• Bennak (Resm-i Arus) : Evlilik vergisidir.
• Diğer Gelirler
• Bağlı Beyliklerden alınan vergiler
• Savaş tazminatları ve ganimetlerin 1/5’i (Humus-u Şer’iye)
• Devletlerarası ticaretin getirdiği gümrük gelirleri
• Maden, Tuzla ve Orman Gelirleri
• Genel Ekonomik Yapı
• Osmanlı Devletinin ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanıyordu.
• Coğrafi Keşiflerle ticari gelirlerinde azalma meydana gelmiştir.
• Osmanlı Devleti ticareti geliştirmek için Kapalı Çarşılar, Bedestenler ve kervansaraylar inşa etmiştir.
• Fethedilen araziler Tahrir Defterlerine Nişancı tarafından kaydedilirdi.
• Ticari hayatın canlı olduğu yerlerde kapan hanları bulunuyordu. Buralarda temel ihtiyaç maddeleri toptan satılırdı. Kapanda satılan mal sadece un ise, ''un kapanı" adını alırdı.
• Avrupalı Devletlere verilen ticari ayrıcalıklar yani Kapitülasyonlar Osmanlı Devletinin zararına olmaya başladı. Ticari gelirler azaldı. Dış ticaret açığı oluşmaya başladı.
• Tımar sisteminin bozulup iltizam sisteminin yaygınlaşmasıyla ekonomik olarak ezilen halk, 17. yüzyılda çıkan Celali İsyanlarına destek vermiştir.
• 18. yüzyılda toprak kayıplarının artması, kapitülasyonların süresiz uzatılması Osmanlı maliyesini olumsuz etkilemiştir.
• 19. yüzyılda devlet kendi varlığını korumak için ekonomik tavizleri artırdı. 1838’de İngiltere ile imzalanan Balta Limanı Ticaret Sözleşmesiyle Osmanlı ekonomisi, Avrupa’nın açık pazarı haline geldi.
• 1853–1856 Kırım Savaşında Osmanlı Devleti ilk defa dış borç aldı. (Abdülmecit Dönemi)
• Abdülmecit Döneminde ilk defa kaime adında kâğıt para basıldı.
• Dış borçların ödenememesi sebebiyle 1875’te Muharrem Kararnamesiyle Osmanlı Devleti iflas ettiğini ilan etmiştir. Avrupalı Devletler borçları tahsil edebilmek için 1883’te Duyun-u Umumiye Teşkilatını kurdular. Osmanlı ekonomik bağımsızlığını kaybetti.
• Duyun-u Umumiye ve kapitülasyonlar 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşmasıyla tamamen kaldırıldı.
Duyun-u Umumiye çalışıyor
EkonomikBağımsızlık Sona erdi.
Lonca (Ahi) Teşkilatı
• Üretilen ürünlerin kalitesini ve fiyatını kontrol eder.
• Teşkilatın başında şeyh bulunurdu. Yardımcısına Kethüda denilirdi. Muhtesip, esnafı kontrol ederdi.
• Esnaf arasında sosyal ve ekonomik dayanışmayı sağlar.
• Esnafın yönetimle olan ilişkilerini sağlar.
• Halka mesleki ve ahlaki eğitim verir.
• Kapitülasyonların yaygınlaşması, sanayi inkılâbı ile önemini yitirmiştir.
Osmanlı Devletinde
Eğitim
Sıbyan Mektebi Medrese Enderun
Klasik Dönem
Gerileme Dönemi Eğitim
Mühendishane-i Berri
Hümayun
Mühendishane-i Bahri
Hümayun
Hendesehane
Dağılma Dönemi
Rüştiye
İdadi
Encümen-i Daniş
Darülfünun
Sanayi-i Nefise Okulu
Mesleki Eğitim
Lonca
(Ahi Teşkilatı)
Yabancı Okullar
Galatasaray Lisesi
Saint Josef
Lisesi
Robert Koleji
Enderun Kütüphanesi ve Enderun
• 19. yüzyılda Avrupa tarzı eğitim hız kazandı. II. Mahmut Döneminde İlköğretim zorunlu hale getirildi. Avrupa tarzı Rüştiyeler (ortaokul) ve İdadiler (lise) açıldı.
• II. Mahmut Döneminde Avrupa’ya ilk defa öğrenci gönderildi.
• 1826'da Tıbhâne-i Âmire ve Cerrahhâne-i Mamûre açıldı.
• 1838 senesinde açılan Mekteb-i Maarif-i Adliye, 1839 senesinde açılan Mekteb-i Ulûm-i Edebiye ile memur yetiştirilmek istenmiştir.
• 1848’de Ahmet Cevdet Paşa önderliğinde Darül Muallimin (Öğretmen Okulu) açıldı.
• 1845'te Harp Okulu'na öğrenci yetiştirmek için Askerî Liseler açıldı. Günümüze kadar devam eden İstanbul’da Kuleli, Bursa'da Işıklar ve İzmir’de Maltepe Askeri Liseleri bu dönemde kuruldu.
• 1849'da Harbiye Mektebi'nde Veteriner bölümü açıldı.
• 1875'te Askeri Ortaokullar açıldı. Ordunun kurmay subay ihtiyacını karşılamak için kurmaylık bölümü açıldı (1845).
• Araştırma yapmak üzere 1851’de Encümen-i Daniş adında bir eğitim merkezi açıldı.
• 1868’de Darül Muallim-i Sıbyan ve Mektebi Sultani (Galatasaray Lisesi) açıldı. 1870’de bayan öğretmen yetiştirmek için Darül Muallimat açıldı. 1884 Mülkiye Mektebinin açıldı.
• 1904 itibariyle 465 Amerikan okulunda 22.867 öğrenci bulunuyordu. İtalya kendi soydaşları için 1861'de İstanbul’da ve 1863'te Hatay'da okul açtı. Osmanlı topraklarında 131 Amerikan, 127 Fransız, 60 İngiliz, 22 Alman, 22 İtalyan, 11 Avusturya, 7 Rus, 4 İran Okulu toplamda 384 yabancı okul eğitim yapıyordu.
• (1848–1870–1900) Osmanlı Devletinde üniversite olarak Darülfünun açıldı. İki defa kapatıldı.
• Sanayi-i Nefise Okulu Osman Hamdi Bey tarafından açıldı.(1883) İlk mezunları İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Nazmi Ziya Güran, Feyhaman Duran’dır.
• II. Meşrutiyetle birlikte Kadın Öğretmen Okulu açıldı.
Osman Hamdi Bey Silah Tüccarı
1908
• FRANSIZ OKULLARI
• Saint - Benoit Fansız Okulu •
• Saint - Georges Fransız Okulu •
• Saint - Louis Dil Oğlanları Koleji •
• Saint - Pierre Fransız Okulu •
• Nötre Dame De Sion Fransız Kız Lisesi •
• Saint Pulcherie Fransız Okulu •
• Saint - Josep'n Fransız Koleji •
• Saint - Esprit Fransız Okulu •
• İmmacule Conception Fransız Okulu
• Kuruluş Dönemi
• Osmanlı sultanlarının ve eşlerinin yaptırdığı camilere selâtin camii ismi verilir.
• Bursa Ulu Cami Yıldırım Beyazıt- Bursa• Yeşil Cami Bursa II. Murat
• Yükselme Dönemi
• Fatih Camii• Beyazıt Camii• Şehzade Camii-Mimar Sinan• Süleymaniye Camii-Mimar Sinan• Selimiye Camii-Edirne Mimar Sinan• Sinan Paşa Camii• Haseki camii-Mimar Sinan• İskender Paşa Camii-Mimar Sinan
• Duraklama Dönemi
• Sultan Ahmet Camii
• Gerileme Dönemi
• Laleli Camii• Nuruosmaniye Camii• Yeni Camii
• Dağılma Dönemi
• Dolmabahçe Camii• Hırka-i Şerif Camii I. Abdülmecit• Ortaköy Camii I. Abdülmecit• Pertevniyal Valide Sultan Camii
Saraylar• Çinili Köşk Fatih Sultan Mehmet
• Topkapı Sarayı Fatih Sultan Mehmet İstanbul
• Bağdat Köşkü IV. Murat
• 1635 Revan Köşkü IV. Murat
• 1784 İshak Paşa Sarayı
• Dolmabahçe Sarayı Abdülmecit (19. yy)
• Beylerbeyi Sarayı Abdülaziz (19. yy)
• Çırağan Sarayı Abdülaziz (19. yy)
• Yıldız Sarayı Abdülhamit (19. yy)
• Osmanlı Devletinin Toplum Yapısı• Yerleşim Durumuna Göre• Köylüler, göçebeler, şehirliler olmak üzere 3’e ayrılır.• Göçebeler devlet tarafından yerleşik hayata zorlanmıştır.• Köylüler (reaya) devletin nüfus çoğunluğunu oluşturuyordu. Hukuksal
durumları kanunnamelerle belirtilmiştir.• Şehirler ticari merkez konumundaydı. Şehirliler Loncalar sayesinde
örgütlenmişlerdir. • Bürokratik Örgütlenmeye Göre• Seyfiye (Kılıç Ehli: Askerler) : Ümera, Vezirler, Beylerbeyi, sancakbeyi
gibi görevlilere verilen isimdir. • İlmiye (Ulema): Medrese eğitimi görmüş olan Şeyhülislam,
Kazaskerler, Müderrisler, Kadılardan oluşan sınıftır. • Kalemiyye (Bürokrasi) : Nişancı, Defterdar, Reis-ül Küttap gibi
görevlilere verilen tabirdir.• Vergi Yükümlülüğüne Göre• Yönetenler, vergi vermeyen kesimdir. (Seyfiye, Ümera, Ulema,
Kalemiyye ) • Yönetilenler, vergi yükümlüsüdür. (Reaya, Tüccar, Esnaf, Zanaatkâr)
• Osmanlı’da Bilim, Kültür, Sanat, Edebiyat
• Bilim ve Kültür
• Fatih döneminde ünlü matematik ve astronomi bilgini Ali Kuşçu İstanbul’ a getirilmiştir.
• Kanuni Döneminde Piri Reis Kitab-ı Bahriye ile Coğrafya kitabı yazmış ve dünya haritasını çizmiştir. Aynı dönemde Seydi Ali Reis, Mirat-ül Memalik adlı bir eser yazmıştır.
• III. Murat Döneminde Takiyüddin Mehmet, İstanbul’da büyük bir rasathane yapmıştır.
• Duraklama döneminde Kâtip Çelebi, (1609– 1657) Osmanlılarda Cihannüma adında coğrafya kitabını yazmıştır.
• İsmail Gelenbevi 18. yüzyılda( 1730–1791 ) Osmanlıların en güçlü matematikçilerindendir.
• Mimar Sinan, ( 1489–1588 ) Seviyesine bugün dahi ulaşılamayan önemli bir mimardır.
• İbn-i Macit (15 yy.) Ünlü bir denizci ve coğrafyacıdır. Vasco dö Gama onun bilgilerinden ve rehberliğinden istifade ederek Hindistan’a ulaştı.
• 17. yüzyıldan itibaren Osmanlı bilim alanında Avrupa’nın gerisinde kalmıştır.
• Osmanlı Yükselme Döneminde Arapça ve Farsçanın etkisi arttı. Arapça, Farsça ve Türkçenin karışımıyla Osmanlıca denilen bir dil ortaya çıkmıştır.
• 1727 ilk matbaa İbrahim Müteferrika tarafından Lale Devrinde getirildi.
• 18. yüzyıl yani gerileme döneminde batılılaşma başladı. İlk batılılaşma hareketleri Lale Devrinde başladı.
• 1821’de Tercüme odası adı ile ilk yabancı dil okulu açıldı.• İlk gazete II. Mahmut Döneminde basılan Takvim-i Vakayi’dir.• II. Mahmut ülkeyi tanımak amacıyla yurt gezisine çıkan ilk padişahtır.• 1868’de Fransa örnek alınarak Rasathane-i Amire açıldı.• Avrupa’ya gezi amaçlı giden ilk padişah Abdülaziz’dir. (Fransa)
Sanat• Osmanlı Devleti, fethettiği ülkeleri, cami, mescit, han, hamam,
kervansaray, imaret, hastane, saray, çeşme, köprü gibi eserlerle donattı.• Bursa’da, Ulu Camii, Yeşil Camii• Edirne’de, Üç Şerefeli Camii, Selimiye Camii,• İstanbul’da Kapalı Çarşı, Topkapı Sarayı, II. Bayezid Camii, Süleymaniye
Camii, Sultan Ahmet Camii, Fatih Camii, Yeni Camii’dir.• 16. yy’ın en önemli ustası Mimar Sinan’dır.• Osmanlılarda, çinicilik, tahta işçiliği, oymacılık, kakmacılık, minyatür, sedef
işçiliği ve hat sanatı çok yaygındı.• En ünlü hat sanatçısı, Nakkaş Osman’dır.• 17. yy.’da Yeni Camii, Sultan Camii, Bağdat ve Revan köşkleri,• 18. yy.’da Lâleli ve Nuriosmaniye Camileri ile III. Ahmet Çeşmesi,• 19. yy.’da Beylerbeyi, Dolmabahçe ve Yıdız Sarayları,• Ordunun moralini artırmak için mehter bölüğü oluşturulmuştu.• Müzik alanında, Itrî Efendi, İsmail Dede Efendi ve Hacı Arif Bey’dir.
Sanat• Osmanlı Devletinde güzel sanatlar mimari alanda kendini
göstermiştir.• Mimar Sinan’ın en önemli eserleri, Şehzade (Çıraklık),
Süleymaniye (Kalfalık), Selimiye (Ustalık) camiidir.• Resim ve heykel sanatında gelişme olmazken, perspektifi
olmayan resim olan minyatür, hat, tezhip (Altınlamak anlamı taşır), çinicilik, oymacılık ve kakmacılık sanatında gelişme olmuştur.
• Minyatür alanında Matrakçı Nasuh ve 17. yüzyılda Levni en önemli sanatçılardır. Hat sanatında Şeyh Hamidullah ve Ahmet Karahisari ün yapmıştır.
• Fuzuli 16. yüzyılın en önemli divan edebiyatçısıdır.• 17. yüzyılın en önemli musiki ustası Itri’dir. (Buhurizade
Mustafa Efendi)• 17. yüzyılın en önemli camisi Sedefkâr Mehmet Ağa’nın
yaptığı I. Ahmet Dönemindeki Sultan Ahmet Camiidir.
• I.Mahmut-III. Osman döneminde Nuruosmaniye camii inşa edildi. (18. yy. Barok Tarzı)
• Cami yapımında ilk dönemde Bursa üslubu kullanılırken yükselme döneminde özgün bir mimari ortaya çıkmıştır. Gerileme Döneminde Avrupa üslubu etkinliğini artırdı.
• Barok tarzının en belirgin örneklerinden Laleli ve Nuruosmaniye Camii çok önemlidir.
• I.Abdülmecit Dolmabahçe Sarayını inşa ettirdi.• Abdülaziz döneminde 1871 Çırağan ve Beylerbeyi sarayının inşası yapıldı.• 1877’de II. Abdülhamit Yıldız sarayını inşa ettirdi.• Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı, Mostar Köprüsü, Kilitbahir Kalesi Osmanlı
Devletine aittir.• İlk resim sergisi Şeker Ahmet Paşa tarafından 19. yüzyılda açılmıştır.• Birçok sanatçıyı yetiştiren Sanayi-i Nefise Okulu Osman Hamdi Bey tarafından
kurulmuştur. Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi, Profil Kız portresi, Mimozalı Kadın adlı tabloları çok ünlüdür.
• Tanburi Aleksan Efendi, Osmanlı Devletinde ilk halk konseri veren sanatçıdır. (1835–1845)
• I.Mahmut-III. Osman döneminde Nuruosmaniye camii inşa edildi. (18. yy. Barok Tarzı)
• Cami yapımında ilk dönemde Bursa üslubu kullanılırken yükselme döneminde özgün bir mimari ortaya çıkmıştır. Gerileme Döneminde Avrupa üslubu etkinliğini artırdı.
• Barok tarzının en belirgin örneklerinden Laleli ve Nuruosmaniye Camii çok önemlidir.
• I.Abdülmecit Dolmabahçe Sarayını inşa ettirdi.• Abdülaziz döneminde 1871 Çırağan ve Beylerbeyi sarayının inşası yapıldı.• 1877’de II. Abdülhamit Yıldız sarayını inşa ettirdi.• Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı, Mostar Köprüsü, Kilitbahir Kalesi Osmanlı
Devletine aittir.• İlk resim sergisi Şeker Ahmet Paşa tarafından 19. yüzyılda açılmıştır.• Birçok sanatçıyı yetiştiren Sanayi-i Nefise Okulu Osman Hamdi Bey
tarafından kurulmuştur. Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi, Profil Kız portresi, Mimozalı Kadın adlı tabloları çok ünlüdür.
• Tanburi Aleksan Efendi, Osmanlı Devletinde ilk halk konseri veren sanatçıdır. (1835–1845)
• Osmanlı Devletinde Tarihçiler• Enveri Düsturname• Aşıkpaşaoğlu Tevarih-i Ali Osman• Şükrullah Behçet-ül Tevarih• Tursun Bey Tarih-ül Ebul Feth• Neşri Cihannüma• İdrisi Bitlisi Heşt Behişt• Hoca Saadettin Tac-üt Tevarih• Matrakçı Nasuh Süleymanname• Gelibolulu Mustafa Ali Künhür Ahbar
• Osmanlı Devletinde Coğrafyacılar• Ahmet Bican Acayib-ül Mahlûkat• Kemal Reis Tuhfetül Selâtin• Piri Reis Kitab-ı Bahriye• Seydi Ali Reis Mirat-ül Memalik• Seydi Ali Reis Muhit• Ali Macar Reis 7 harita Koleksiyonu
• Osmanlı Devletinde Astronomi
• Ali Kuşçu Hallu Eskalil Kamer
• Ali Kuşçu Meserretül Kulub
• Ali Kuşçu Risaletün Fethiyye
• Sinan Paşa Fethul Fethiyye
• Takiyüddin Mehmet
• Behçetül Fikr fi Haletis
• Şems vel Kamer
Osmanlı Devletinde Tıp Bilimi
• Ahmedi Tervihul Ervah
• Ahmedi Müntehab-ı Şifa
• Akşemseddin Kitab-ı Tıb
• Akşemseddin Maddet-ül Hayat
• Mehmet Efendi Menba-ul Hayat
Osmanlı Devletinde Şifahaneler
• Yıldırım darüşşifası Bursa (1400)
• Fatih Darüşşifası İstanbul (1470)
• II. Beyazıt Darüşşifası Edirne (1488)
• Hafsa Sultan Darüşşifası Manisa (1539)
• Haseki Sultan Darüşşifası İstanbul (1550)
• Süleymaniye Darüşşifası İstanbul (1559)
• Atik valide Darüşşifası İstanbul (1582)
• Sultan Ahmet Darüşşifası İstanbul (1617)
• Osmanlı Devletinde Riyaziye (Matematik-Geometri)
• Kadızade Rumi Muhtasar fil Hisab
• Matrakçı Nasuh Tezkire (Geometri)
• Matrakçı Nasuh Kemalul Hisab
• Molla Lütfi Teziful Mezbah
• Müslihiddin Sinan Risale-i Eflatuniye
NOT: Osmanlı Devletinde pozitif bilimlerin okutulması Orhan Bey Döneminde başlar. Bu amaçla İznik Medresesine Kayserili Şerafettin Davut getirildi. Osmanlı Devletinin dini bilimlerin oluşmasında Molla Fenari’nin etkisi büyüktür. Duraklama Döneminde matematik bilmenin önemini vurgulayan ünlü bilim adamı Kâtip Çelebi’dir.
NOT: Büyük bilim tarihçisi George Sarton'a göre M.S.750 – 1100 yılları arasında her 50 yıl o dönemebilimsel katkıları ile hâkim olmuş veya damgasınıbasmış olan bir ya da birkaç büyük Müslüman bilimadamının ismiyle anılmaya layıktır. Sarton'a göre:750–800 arasına "Cabir çağı", 800–850 arasına"Harezmî çağı", 850–900 arasına "Razi çağı", 900–950 arasına "Mes'udî çağı", 950–1000 arasına"Ebul-Vefa çağı", 1000–1050 arasına "Beyrûnî veIbn-i Sina çağı" ve 1050–1100 arasına da "Ibnü'l-Heysem ve Ömer Hayyam çağı" demek gerekir.1300'e kadarki dönemde ise, Sarton'a göre ellişeryıllık bilim çağlarına artik Avrupa kökenli bilimadamlarının da isimleri izafe edilmektedir. Ama buarada da onlarla birlikte İbn Rüsd, Nasirüddin Tûsîve İbnü'n-Nefis de zikredilmektedir.