Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

16
HEDEFLER • Bu ünitede amaçlanan kazanımlar; • Osmanlı Devleti'ni çöküntüden kurtarmak amacıyla yapılan ıslahatlar ve sonuçları kavranacaktır. İÇİNDEKİLER Osmanlı Devleti'nde Yenilik Hareketleri XVII. Yüzyıl Yenilik Hareketleri XVIII. Yüzyıl Yenilik Hareketleri III. Selim ve Nizam-ı Cedid II. Mahmud Dönemi (1808- 1838) Yenilik Hareketleri Tanzimat Fermanı Islahat Fermanı Tanzimat Döneminde Yapılan Yenilikler I. Meşrutiyet II. Meşrutiyet OSMANLI DEVLETİNİNDE YENİLİK HAREKETLERİ BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ ÜNİTE 2 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ

Transcript of Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Page 1: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

HEDEFLER

• Bu ünitede amaçlanan kazanımlar;

• Osmanlı Devleti'ni çöküntüden kurtarmak amacıyla yapılan ıslahatlar ve sonuçları kavranacaktır.

İÇİNDEKİLER

• Osmanlı Devleti'nde Yenilik Hareketleri

• XVII. Yüzyıl Yenilik Hareketleri

• XVIII. Yüzyıl Yenilik Hareketleri

• III. Selim ve Nizam-ı Cedid

• II. Mahmud Dönemi (1808-1838) Yenilik Hareketleri

• Tanzimat Fermanı

• Islahat Fermanı

• Tanzimat Döneminde Yapılan Yenilikler

• I. Meşrutiyet

• II. Meşrutiyet

OSMANLI DEVLETİNİNDE

YENİLİK HAREKETLERİ

BAYBURT ÜNİVERSİTESİ

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ

ÜNİTE

2

ATATÜRK İLKELERİ VE

İNKILÂP TARİHİ

Page 2: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 2

1. OSMANLI DEVLETİ’NDE YENİLİK

HAREKETLERİ

XVIII. yüzyılın sonlarına gelinceye kadar Osmanlı Devleti’nde planlı

ve programlı bir ıslahat hareketinden söz etmek zordur. Devletin kötüye

gidişini gören kimi kişiler ufak tefek bazı ıslahat hareketlerine

girişmişlerdir. Ancak gösterilen çabalar bilinçli bir kadroya

dayandırılmadığından ve daha çok kişilere bağlı kaldığından başarılı

olunamamıştır.

Karlofça Antlaşması’nın imzalanması Osmanlı yöneticilerinin ve

aydınının Batı’ya bakış açısını değiştirmiştir. XIX. asra kadar kendini

Batı’dan üstün gören Osmanlılar, artık Batı’nın üstünlüğünü kabullenerek

Batı tarzında ıslahat yapılmasını zorunlu görmüştür.

Avrupa’dan kaçıp Osmanlı Devleti’ne sığınan aydınlardan

yararlanılmaya çalışılmış, Avrupa’nın çeşitli ülkelerine elçilik heyetleri

göndererek o ülkeler yakından tanınmaya çalışılmıştır. Matbaa kurulmuş,

Batı tarzında kurumlar vücuda getirilmiştir.

Sonuçta Avrupa’dan Osmanlı Devleti’ne çeşitli yollarla gelip devlet

hizmetine girenlerin yardımıyla açılan askerî okullardan yetişen kişilerin

gayretleri sonucu, Osmanlı Devleti’nde batılı anlamda ıslahat hareketleri

başlamıştır. Fakat III. Selim’in padişah olmasına kadar önemli bir gelişme

gösterilmemiştir

1.1. XVII. Yüzyıl Yenilik Hareketleri

XVII. yüzyılda yapılan yenilikler daha çok gelenekçi zihniyetle

yapılmıştır. Bu yüzyılda Osmanlı Devleti iç ve dış sorunlar yaşamakla

birlikte henüz bunların tam farkında değildir. Bu sorunları çözmeye yönelik

teşebbüslerde bulunan devlet adamları, bir önceki yüzyılın ihtişamlı

günlerine aklı takılı kalmış, o dönemin kanunlarını hayata geçirmekle

sorunlardan kurtulacağını düşünmüştür. Bu yüzden Kanuni tarafından

derlenen Kanun-ı Kadime atıfta bulunulmuş ve bu kanunların uygulanması

için çaba harcanmıştır. Ancak bunun sorunları çözmediği kısa zamanda

anlaşılmıştır.

Yapılan ıslahatlarda akla gelen ilk yöntem şiddete şiddetle karşılık

vermek olmuştur. Başta Kuyucu Murat Paşa olmak üzere Köprülüler ve IV.

Murat aynı yöntemle hareket etmiş, aldıkları zorlayıcı tedbirlerle geçici bir

sükûnet sağlamışlardır. Ancak şiddete dayalı bu tedbirler kalıcı olmamıştır.

Bu dönemdeki kurtuluş çareleri kurallar, prensipler ve ilkeler bazında

değil, kişiler bazında ele alınmış; sorunlar nasıl çözülür sorusundan çok,

sorunları kim çözer sorusuna cevap aranmıştır.

Bu dönem Islahat hareketlerinde Avrupa etkisi yoktur. Avrupa’da

meydana gelen gelişmeler pek ciddiye alınmamıştır. Osmanlı Devleti’nin

Page 3: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 3

Avrupa’daki gelişmeleri ciddiye alması, ancak savaşlarda peş peşe

yenilmesi ve önemli ölçüde toprak kaybetmesi ile mümkün olabilmiştir.

1.2. XVIII. Yüzyıl Yenilik Hareketleri

XVIII. yüzyılda yapılan yenilikler Batı örnek alınarak yapılmıştır. Bu

yüzyılda yapılan ıslahatlar daha ziyade askeri ve teknik niteliktedir. Çünkü

Osmanlı Devleti bu yüzyıla girerken büyük savaşlar kaybetmiştir.

Osmanlı 1699 yılında imzaladığı Karlofça Antlaşması ile tarihinde

ilk kez, üstelik önemli miktarda toprak kaybetmiştir. Osmanlı’da niçin

yenildik sorusunun cevabı artık herkes tarafından bilinmektedir. Çünkü

düşmanlar artık klasik savaş usullerini terk etmişler, modern savaş

taktikleriyle savaşmaya başlamışlardır. Üstelik kullandıkları silahlar da son

derece üstün ve teknik silahlardır. Bu düşman ile baş etmenin yegâne yolu

ise onların sahip olduğu tekniğe sahip olmaktır.

Ayrıca Avrupa’yı bizden daha ileriye taşıyan sebeplerin başında

onların matbaayı kullanması ve bu yolda kitap sayısını arttırmış olması

gelmektedir. Osmanlı Devleti artık bu konudaki önyargı ve taassubu bir

tarafa bırakacak ve Sait Çelebi ile İbrahim Müteferrika 1727’de ilk Türk

matbaasını kuracaklardır. Lale devrinde yaşanan bu gelişmenin yanında ilk

kez batılı devletlere geçici elçilerin gönderilmesi, ilk itfaiye teşkilatının

kurulması, çiçek aşısının yapılması, kâğıt ve kumaş fabrikalarının yapılması

gibi yeniliklere de yer verilmiştir.

I.Mahmut döneminde Humbaracı Ocağı kurulmuştur. Müslüman

olduktan sonra Humbaracı Ahmet Paşa adını alan Comte de Bonneval

yaklaşık 150 kişiden oluşan bu ocağı kurarak Osmanlı ordusuna teknik bir

sınıf kazandırmıştır. 1734 yılında Humbaracı Ocağının ihtiyacı olan eğitimli

asker yetiştirmek üzere, matematik ve fen bilimlerinin öğretildiği

Hendesehane açılmıştır.

III. Mustafa döneminde Macar asıllı olan ve Fransa emrinde çalışan

Baron de Tott, topçu sınıfını teşkilatlandırmaya çalışmış, tophaneyi

düzenlemiş ve yeni toplar yaptırarak, eğitim işine de gerekli önemi

vermiştir. Ayrıca 1773 yılında Deniz Mühendishanesi (Mühendishane-i

Bahri-i Hümayun) açılarak donanma konusunda teknik eleman

yetiştirilecektir.1774’te de Topçu Ocağına bağlı Sürat Topçuları Teşkilatı

kurulmuştur.

Sonuç olarak, XVIII. yüzyılda askeri alanda girişilen bu ilk yenileşme

çabaları da başarılı olamamış, Islahatçılar yaptıkları ve yapmak istedikleri

her işte, genelde ıslahata karşı olan Yeniçeri Ocağı, ulema, bürokrasi ve

benzeri kesimlerin tepkilerini göz önünde bulundurmuşlar, bu nedenle de

ürkek ve yarım adımlar atmışlardır.

Page 4: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 4

1.3. III. Selim ve Nizam-ı Cedid

III. Selim tahta çıktıktan sonra (1789-1807), devletin kötü gidişatını

durdurmak için alınması gereken tedbirleri belirlemek üzere, ülkenin ileri

gelen devlet adamlarından oluşan bir danışma meclisi (Meşveret Meclisi)

toplamıştır. III. Selim, bu meclisin hazırladığı raporlar (layihalar)

doğrultusunda Nizam-ı Cedid (yeni düzen) adı verilen yenilikleri yapmak

amacıyla bir dizi ferman yayınlamıştır. 1793’de Yeniçeri ocağının yanı sıra

Nizam-ı Cedid adıyla Avrupa tarzında bir askeri ocak kurulmuştur. Bu ocağın

masraflarını karşılamak için İrad-ı Cedid adıyla yeni bir hazine, subay

ihtiyacını karşılamak içinde 1794’de Kara Mühendishanesi (Mühendishane-i

Berri Hümayun) adlı bir okul açılmıştır.

III. Selim döneminde Avrupa başkentlerinde (Paris, Londra, Berlin,

Viyana) daimi elçilikler açılmıştır. Batı dillerinde yazılmış önemli eserler

Türkçeye çevrilerek, Batı düşüncesinin ülkeye girmesine hız verilmiştir.

Ancak yeniliklere karşı olanların Kabakçı Mustafa’nın önderliğinde

çıkarttıkları isyan sonucuyla III. Selim tahtan indirilmiş, böylece ilk ciddi ve

geniş boyutlu yenileşme hareketi bu şekilde engellenmiştir. Yeniçeri

teşkilatını kaldırmayı, ulemanın nüfuzunu kırmayı, Osmanlı Devletini

Avrupa’nın ilim, sanat, ziraat, ticaret ve medeniyette gerçekleştirdiği

ilerlemelere ortak etmeyi amaçlayan Nizam-ı Cedid hareketi, III. Selim

döneminin kapanmasıyla bu hedefleri tutturamadan sonuçsuz kalmıştır.

1.4. II. Mahmud Dönemi (1808 – 1838) Yenilik Hareketleri

Kabakçı Mustafa ayaklanmasıyla tahttan indirilen III. Selim’in

yerine padişah olan IV. Mustafa uzun süre bu makamında kalamadı. Nizam-

ı Cedid yanlıları bu karışık ortam içinde, kendilerine taraftar olan Rusçuk

Ayanı Alemdar Mustafa Paşa’nın yanına toplanmışlardı. Bu gelişmeler

karşısında, Alemdar büyük bir ordu hazırlayarak İstanbul’a gelmiş ve

isyancıları bertaraf etmiştir. III. Selim’i tekrar tahta çıkarmak istese de

isyancılar elini çabuk tutup III. Selim’i öldürmüşlerdir. Bunun üzerine II.

Mahmut tahta geçirilmiştir(1808–1839).

II. Mahmut 32 yıl süren saltanatı döneminde Osmanlı Devleti’ni

Avrupa standartlarında bir devlet yapmak için yoğun ıslahat hareketlerine

girişmiştir. Bu dönem ıslahat hareketleri genel hatları ile şunlardır:

II. Mahmut ilk olarak, Ayanlarla 1808’de Sened-İttifak Antlaşması

denilen bir antlaşma imzalamıştır. Bu antlaşma ile padişah yerel

yetkilerinden bir kısmını ayanlara devretmiştir. Artık ayanlar asker ve vergi

toplama işinde padişaha yardımcı olacaklardı. Esasen bu durum zaten var

olan bir uygulamaya resmiyet kazandırmaktı.

II. Mahmut, ayrıca Alemdar Mustafa Paşayı da sadrazam yapmıştı.

Alemdar Mustafa Paşa’nın Sekban-ı Cedid adı ile yeni bir ordu kurmak için

çalışmalara başlaması, Yeniçerilerin isyanına sebep oldu. Yaklaşık bin

kişilik bir Yeniçeri grubu Paşa’nın sarayını kuşatarak çatışmaya başladı.

Page 5: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 5

Kurtulamayacağını anlayan Alemdar Mustafa Paşa sarayın cephaneliğini

havaya uçurarak kendisi ile beraber üç yüz Yeniçerinin ölümüne sebep oldu.

Padişah ise bu çatışmaya taraf olmadı.

25 Mayıs 1826’da “Eşkinci” adı verilen yeni ve modern bir ocağın

kuruluşu gerçekleşti. Ancak bu durum da Yeniçerilerin isyanı için bir

bahane oldu. Bu durum üzerine Sultan hemen gerekli tedbirleri almış ve

halkı sancak-ı şerif etrafında toplanmaya çağırmıştır. Başta Yeniçeri

Ocağına destek veren ulema kesimini kendi yanına çekmiş, ayrıca saray

bostancıları, topçular ve diğer askerlerin de destek vermesi ile yeniçeri ocağı

ortadan kaldırılmıştır. Osmanlı tarihleri bu olayı “Vaka-i Hayriye” diye

kaydetmişlerdir. Bu ocak kaldırıldıktan sonra Asakir-i Mansuriye-i

Muhammediye adıyla yeni ve modern bir ordu kurulmuştur.

II. Mahmut istemeyerek imzaladığı Sened-i İttifak ile ayanlara

kaptırdığı yetkilerini geri almakta kararlıydı. Bu yüzden Eyalet

uygulamasından vazgeçerek vilayet uygulamasına geçti. Buralara da valiler

atadı. Böylece eyaletlerdeki ayanların etkilerini kırmayı başardı. Bu gelişme

merkezi otoritenin tesis edilmesi açısından son derece önemlidir.

Avrupa çoktan kabine sistemine geçmiş ve yürütme hizmetlerini bu

yolla görmeye başlamıştı. Osmanlı Devleti ise hala divan teşkilatı ile idare

ediliyordu. II. Mahmut divanı kaldırarak hükümet modeline geçti.

Nazırlıklar kuruldu. Bazı divan üyeleri nazır (Bakan) yapıldı.

Devlet işlerinin görüşüldüğü meclisler kuruldu. (Meclis-i Valay-ı

Ahkâm-ı Adliye-Adli İşlerin Yüksek Kurulu-Danıştay ve Yargıtay

yetkilerine sahip en önemli organ olarak kuruldu.) Meclis-i Has(Padişahın

danışma kurulu), Meclis-i Vükela (nazırlar meclisi), Dar-ı Şurayı Askeri

(askeri ıslahatlar için gerekli nizamnameleri hazırlar)

İlk kez nüfus ve mülk sayımı yapıldı. Böylece askerlik ve vergi işlerine

düzen getirmeyi amaçladı

Tımar sistemine son verildi.

Müsadere kaldırıldı. Devlet hizmetinde iken yolsuzluğa bulaşanların

ceza olarak tüm malına devlet adına el konulmakta idi. Ancak bu uygulama

istismar edilmiş, rakipleri ortadan kaldırma aracı haline getirilmişti.

Posta Teşkilatı kuruldu ve posta hizmetleri için yollar yapıldı.

Polis (Zabtiye) Teşkilatı kuruldu.

Pasaport ve karantina uygulaması başladı.

Asker ve memurlar için setre pantolon, ceket ve festen oluşan kıyafet

uygulaması getirildi.

Takvim-i Vekayi adı ile (Türkçe ve Fransızca) ilk resmi gazeteyi

çıkardı (1831).

İlköğretim zorunlu hale getirildi. Orta öğretim amaçlı Rüştiye

mektepleri açtı. Medresenin dışındaki tüm okullar Nafıa Nezaretine

bağlandı.

Sıbyan mekteplerinin üstünde Mekteb-i Ulum-ı Edebiye kurulduğu

gibi devlet memuru yetiştirmek üzere Mekteb-i Maarif-i Adli açılmıştır.

Page 6: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 6

İlk defa yurt dışına eğitim amaçlı öğrenci gönderildi.

Yabancı kumaştan elbise yapmayı yasakladı. Bu yoldan yerli malı

kullanmayı teşvik etti. Ancak istediği sonucu alamadı.

Askeri amaçlı harp (Mektep-i Harbiye–1834) ve tıp okulları (Mektep-i

Tıbbiye–1827 ) açtı.

II. Mahmut, Avrupa hükümdarları gibi doğum günlerini kutlamaya,

resimlerini devlet dairelerine astırmaya, elçiliklerde davetlere gitmeye

başladı. Kıyafet değiştirmeden şehir içi hatta yurt içi inceleme gezileri yaptı.

Bu şekilde II. Mahmut döneminde yapılan yenilikler, Tanzimat

Dönemi’nin fikri hazırlıklarını da oluşturdu. Fakat Avrupa’daki gelişmelerin

ruhu anlaşılamadığından, bu yenilik hareketleri çoğunlukla şekilde kalmış,

istenilen sonucu vermemiştir. Diğer taraftan da yapılan ıslahatların halka

yansıması yoktu. Bu yüzden halk desteğinden mahrum kaldı. Hatta yaptığı

reformlardan dolayı halk arasında gâvur padişah diye anıldı.

1.5. Tanzimat Fermanı (3 KASIM 1839)

Tanzimat dönemi (1839-1876), Osmanlı tarihinde yeni bir devrin

başlangıcıdır. Bu dönem, devletin siyasi, sosyal, askeri ve kültürel alanlarda

kötüye gidişini önlemek gayesiyle daha geniş ıslahatların yapıldığı bir devirdir.

Bu amaçla yapılması düşünülen düzenlemelerle ilgili ferman hazırlandıktan

sonra, 3 Kasım 1839’da Gülhane Parkı’nda halka okunduğu için Gülhane

Hatt_ı Hümayunu diye de anılır. Ferman Mustafa Reşit Paşa tarafından

hazırlanmıştır. Tanzimat Fermanı’nda çıkarılacak olan yeni kanunların

dayandırılacağı temel ilkeler şunlardır:

• Müslüman ve Müslüman olmayan bütün halkın can, mal ve namus

güvenliğinin sağlanması.

• Herkesten belli uluslara ve kazancına göre vergi alınması

• Herkesin kanun önünde eşit tutulması, mahkemelerin açık yapılması ve

kimsenin yargılanmadan öldürülmemesi.

• Herkesin mal, mülk edinmesinin sağlanması, istediğinde bunları

satması veya yenisini alması, çocuklarına miras bırakma hakkının bulunması.

Padişah, bu fermana ve ona dayandırılarak yapılacak kanunlara saygı

göstereceğine dair yemin etmiştir. Böylece ilk kez bir Osmanlı padişahı kendi

gücünün de üstünde bir kanun gücünün varlığını tanımıştır. Böylece Tanzimat

Fermanı ile Osmanlı Devleti’ne ilk kez hukukun üstünlüğü anlayışı girmiştir.

Bu ferman ile Batılılaşma belirli bir program dâhilinde uygulanmaya konmuş,

Batılılaşma sistemleşmiş, eşitlik anlayışı benimsenmiştir. Tanzimat

Fermanı’nın getirdiği yenilikler başlangıçta hem Müslüman, hem de Müslüman

olmayan kesimi memnun etmiş, ancak daha sonra Tanzimat Fermanı’nda yer

alan hususların çoğu yerine getirilememiş ve başlangıçta fermana duyulan

hoşgörünün yerini, memnuniyetsizlik almıştır. Tanzimat Fermanı’nın istenilen

şekilde uygulanmayışının temel sebepleri şunlardır:

Page 7: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 7

• Batıdan alınan yeniliklerin derinliğine anlaşılamamış olması, sadece

şeklen benimsenmiş olması.

• Azınlıklara verilen hakların büyük devletler tarafından istismar

edilmesi.

• Büyük devletlerin, azınlıkların haklarını koruma adı altında fermandaki

ilgili maddeye dayanarak, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmaları

• Tanzimat Fermanı ile amaçlanan ıslahatları yapacak kadroların

olmaması.

Bu nedenlerden dolayı, Osmanlı tebaasını dil, din, ırk ayrımı

gözetmeksizin Osmanlı vatandaşlığı altında birleştirmeyi hedefleyen Tanzimat

Fermanı, Osmanlı Devleti’nin parçalanmasını önleyemediği gibi, devlet içinde

iki başlılığa yol açmıştır.

1.7. Islahat Fermanı (28 Şubat 1856)

1853-1856 Kırım Savaşı’ndan sonra Viyana’da kabul edilen ön barış

şartlarından biri de Osmanlı Devleti’nin, Hıristiyan uyruklarına tanımış

olduğu hakların teyit edilmesiydi. FakatOsmanlı Devleti, barış

antlaşmasında Hıristiyan azınlıklarla ilgili bir hükmün yer almasını

istemiyordu. Osmanlı bu durumu engellemek amacıyla Islahat Fermanını

ilan etmiş ve bir örneği de Paris’te toplanan konferansa göndermiştir.

Islahat Fermanı gayrimüslim vatandaşlara eski haklarını teyit ettikten başka

onlara yeni haklar tanımıştır. Fermanda yer alan hükümlerden önemli

olanları şunlardır:

• Müslim ve gayrimüslim Osmanlı tebaası kanun önünde eşit

olacaktır.

• Hiçbir mezhep diğerinden üstün sayılmayacaktır.

• İmparatorluk içinde bulunan her toplum okul açabilecektir.

• Vergiler eşit alınacak, iltizam usulü kaldırılacaktır.

• Gayrimüslimlerin, askeri ve sivil bütün okullara girebilmeleri

sağlanacaktır.

• Gayrimüslimler devlet memuru olabilecektir.

• Gayrimüslimlerin de askerlik hizmetiyle yükümlü olması; fakat

"bedel" vererek askerlikten muaf olma imkânının tanınması sağlanacaktır.

• Yerli mevzuata uymak şartıyla yabancılar gayrimenkul

edinebileceklerdir.

• Mahkemelerde gayrimüslimlerin şahitliği kabul edilecek ve

mahkemeler açık yapılacaktır.

• Rüşvet kaldırılacak, mali, adli, sosyal ve askeri ıslahatlara devam

edilecektir.

• Resmi evrak ve haberleşmede gayrimüslimlere hakaret edici sözler

kullanılmayacaktır.

• Gayrimüslimlerin, mezheplerinin dokunulmazlığı, imtiyazlarının

korunması sağlanacak, gayrimüslimler vilayet ve nahiyelerin yönetim

meclislerine üye olabileceklerdir.

Page 8: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 8

• Müslümanlarla, gayrimüslimler arasında sosyal, iktisadi davalara

bakmak için karma mahkemeler kurulacaktır.

Görüldüğü üzere Islahat Fermanı, Hıristiyanların hak ve imtiyazlarını

artırıcı, dolayısıyla Müslümanların haklarını ise, lehlerinde yeni

düzenlemeler yapılmadığından, kısıtlayıcı prensipler içermektedir. Bu

sebeple Müslüman halkın tepkisine yol açmıştır. Bu fermanla birlikte

Hıristiyanlar arasında milliyetçilik fikirleri daha kolay yayılmaya başlamış

ve sonuçta devlet için yıpratıcı sonuçlar doğurmuştur. Ayrıca Avrupa

devletlerinin Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmasını engelleyemediği

gibi bunu kolaylaştırmıştır.

Tanzimat ve Islahat fermanları karşılaştırıldığında şunlar söylenebilir:

• Tanzimat Fermanı yöneticilerin kendi isteğine göre hazırlanırken,

Islahat Fermanı Avrupalı devletlerin baskısıyla yapılmıştır.

• Tanzimat Fermanı’nda Müslümanlarla, gayrimüslimler arasında

ortaya çıkan bir takım farklı uygulamalar, Islahat Fermanı’nda din ve ırk

farkı gözetmeksizin kaldırılmıştır.

• Tanzimat fermanı özellikle Müslümanlar için hazırlanmış, Islahat

Fermanının ise Hıristiyanlar için hazırlandığı kabul edilmiştir.

• Islahat Fermanı, Müslümanlar ve ulema tarafından tepkiyle

karşılanmıştır. Hıristiyanlar ise kendilerinden istenen askerlik görevini

ekonomik faaliyetlerini engelleyici bir durum olarak nitelemişlerdir.

• Islahat Fermanı, Fransız İhtilali’nin getirdiği bazı maddeleri

taşıdığından Hıristiyanların devletten ayrılma isteklerini hızlandırmıştır.

1.8. Tanzimat Döneminde Yapılan Yenilikler

• Fermanda söz verilen kanunların yapılması için iki meclis

kurulmuştur. İdareyi ilgilendiren konularda yapılacak yasaları ve

düzenlemeleri Meclis-i Ali-i Tanzimat (şimdiki Danıştay) yargıyı ilgilendiren

işlere ise Meclis-i Ahkâm-ı Adliye (Şimdiki Yargıtay) bakacaktı.

• 1876 yılında Ahmet Cevdet Paşa’nın başında bulunduğu bir

komisyon Mecelle adıyla bir medeni kanun hazırlayacaktı. İlk İslam medeni

kanunu olarak kabul edilmektedir.

• Askerlik 5 yıl olacaktı. Tek erkek çocuğa sahip olan ailenin oğlu

askere alınmayacaktı. Cizye vergisi kalkacak gayrimüslimler de askerlik

yapacaktı. Bu konu azınlıkların büyük itirazlarına sebep olmuş ve bu yüzden

pek uygulanamamıştır. Onun yerine şimdiki paralı askerlik benzeri bir

uygulama ile bu kişilerden bedel-i askeri denilen bir para alınmıştır

• Örfi vergiler kaldırıldı. Herkes gelirine göre yılda bir defa vergi

verecekti.

• Mali işlerde bilânço uygulamasından vazgeçildi. Bütçe uygulaması

başlatıldı.

• Kaime denilen ilk kâğıt para bu dönemde basıldı (1840).

Page 9: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 9

• Maarif Meclisi kurularak eğitim alanında yapılacak işler düzene

konulacaktı. Sıbyan mekteplerine çekidüzen verilecek, ilköğretim parasız ve

mecburi olacaktı. Rüştiye mekteplerinin sayısı çoğaltılacaktı. Darü’l-Fünun

adı verilen ilk üniversite İstanbul’da kurulacaktı.

• Galatasaray Sultanisi adı verilen bir ortaöğretim kurumu açıldı ve bu

okula her milletten öğrenci kabul edildi. Böylece Osmanlı ortak kimliğinin

oluşmasına çalışıldı.

• Encümen-i Daniş adı ile bilimsel faaliyetlerde bulunacak ve yabancı

dillerden bilimsel eser tercümesi yapacak olan bir kurul kuruldu.

1.9. I. Meşrutiyet

1876’ya kadar siyasi literatürde pek kullanılmayan “meşrutiyet”

kavramı “şart” kökünden gelen “meşrut” kelimesinden türetilmiş,

“meşveret’ten “parlamenter sistem”e kadar pek çok manayı karşılamıştır.

Meşrutiyet, mevcut hükümdara ilaveten bir anayasa ve bir

parlamentonun varlığını öngören rejimin adıdır. Yani Padişahın yanında bir

parlamentonun bulunması ve yetkileri paylaşmalarıdır. Mutlakıyetten

Cumhuriyet’e doğru giderken ara bir çözüm yolu gibi görünen bu idare

tarzında halk meclis yolu ile yönetime katılıyor, yönetim ile yönetilen

arasındaki hukuku belirleyen bir de anayasa bulunuyordu.

Avrupa’yı yakından gören, devletin gidişini beğenmeyen ve yapılan

yenilikleri yeterli görmeyen Türk aydınları, Avrupa’da olduğu gibi Osmanlı

Devleti’nde de halkın devlet işlerini denetleyebileceği Meşrutiyet idaresine

geçilmesi kanaatinde idiler. Bu görüşü benimseyenlerin başında Namık Kemal

ve Ziya Paşa geliyordu. Bu iki Türk aydının başını çekiği gruba Genç

Osmanlılar (Jön Türkler) deniyordu. Genç Osmanlılar, Meşrutiyet ilan edilir,

Mebuslar Meclisine Müslüman olmayan halkın temsilcileri de katılırsa,

Müslümanlarla aralarındaki ayrılığın giderilebileceğine ve bir Osmanlı Milleti

oluşacağına inanıyorlardı. Böylece Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti’nin iç

işlerine karışması engellenmiş olacaktı. Genç Osmanlıların düşüncelerini

Mithat Paşa gibi ileri gelen bazı devlet adamları da benimsiyordu. Yalnız

Meşrutiyet yönetiminin kurulabilmesi için, bu idare tarzını benimsemeyen

Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesi gerekiyordu. Neticede Mithat Paşa,

Hüseyin Avni Paşa, Sadrazam Mehmet Rüştü Paşa Abdülaziz’i tahttan

indirerek yerine V. Murat ‘ı geçirdiler. Akli dengesi bozuk olan V. Murat

tahtta sadece üç ay kalabilmiştir. Yerine Meşrutiyet’ i ilan edeceğine söz veren

II. Abdülhamit tahta çıkarılmıştır.

Abdülhamit’ in tahta çıkışından sonra sadrazam olarak atadığı Mithat

Paşa’nın başkanlığına bir kurul anayasayı (Kanun_i Esasi) hazırladı. Bu

anayasa Abdülhamit’ in bazı düzeltmelerinden sonra 23 Aralık 1876’ da

törenle halk önünde ilan edilmiştir. Böylece Osmanlı Devleti’nde Meşrutiyet

idaresi yürürlüğe girmiştir. Üyelerini halkın seçtiği Meclis-i Mebusan ile

Padişahın atadığı kişilerden oluşan Ayan Meclisi toplanmıştır. Bu iki meclis bir

Page 10: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 10

araya gelerek Genel Meclisi oluşturmaktadır. Bu ilk anayasanın önemi ve

özellikleri şöyle özetlenebilir:

• Türk tarihindeki ilk anayasadır.

• Halk ilk kez hükümdarın yanında yönetime katılmıştır.

• Halk ilk kez seçme, seçilme ve temsil edilme hakkına kavuşmuştur.

• Devletin şekli, yasama, yürütme, yargılama ilkeleri ve vatandaşlık

haklarını düzenleyen ilk kanundur.

• Polonya, Belçika, Prusya anayasalarından yararlanılarak

hazırlanmıştır.

Kanuni Esasi'nin başlıca önemli maddeleri şunlardır:

• Hilafet ve saltanat makamı Osmanoğulları soyunun en büyük erkek

üyesine aittir.

• Osmanlı Devleti'nin resmi dini İslam'dır. Uygulanan ve çıkarılan

yasalar İslamiyet'e aykırı olamayacaktır.

• Osmanlı Devleti'nin resmi dili Türkçedir.

• Yürütme yetkisi padişahın başkanlığında Heyeti Vükela'ya (Bakanlar

kuruluna) aittir.

• Bakanlar Kurulu'nun başkan ve bakanlarını padişah seçer,

atamalarını yapar ve gerektiğinde azleder.

• Yasama görevi Ayan Meclisi ve Mebusan Meclisi'ne verilmiştir.

• Ayan Meclisi üyelerini padişah seçecektir. Meclis üyeleri Padişah

tarafından ölünceye kadar tayin edilebilecektir.

• Mebusan Meclisi üyelerini halk tarafından her 50.000 kişiye bir

vekil olacak şekilde seçilmektedir.

• Mebusan Meclis'i üyeleri dört yılda bir seçilmektedir.

• Kanun tekliflerini sadece hükümet yapabilecektir.

• Hükümet Meclis'e karşı değil, padişaha karşı sorumlu olacaktır.

• Padişahın meclisi açma ve kapama yetkisi mevcuttur.

• Padişahın devlet düzeninin bozulması durumunda, polis araştırmaları

yaparak zararlı ve suçlu gördüğü kişileri sürgüne gönderme yetkileri

mevcuttur. (113. Madde olan bu maddenin yazılmaması için en çok Mithat

Paşa çaba göstermiş ancak Şubat 1877’de tutuklanmış ve Avrupa’ya

sürgüne gönderilmiştir. Böylece yazılmaması için çok çaba harcadığı

Kanun-ı Esasi’nin bu maddesinin ilk kurbanı kendisi olmuştur.)

Ayrıca Meşrutiyet’ in ilanıyla bütün Osmanlı halkının kanunlar

önünde eşit olduğu kabul edilmiş, herkese şahsi mesken, eğitim, yayın,

ortaklık kurma hürriyeti tanınmıştır. Kimseden kanunsuz para alınmayacağı,

vergilerin herkesin gelirine göre alınacağı ve angaryanın yasak olduğu

belirtilmiştir.

Doksan üç harbi (1877–78 Osmanlı-Rus savaşı)’nin Osmanlı

Devletinin aleyhine gelişmesi, parlamentonun kapatılmasına neden

olmuştur. Savaş devam ederken Rusların Yeşilköy önlerine geldiği haberini

alan Padişah, olağanüstü bir toplantı düzenlemiştir. Bu toplantıda bazı

Page 11: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 11

mebuslar, ordunun yenilgisinden hükümeti sorumlu tutmalarının yanı sıra,

askeri kumandanlarla, Harbiye Nazırının savaş divanında yargılanmasını

istediler. Bu ağır eleştiriler karşısında II. Abdülhamit, Meclis-i Mebusan’ın

anayasada belirtilmiş olan yetkilerini aştığını söyleyerek, anayasanın

kendisine verdiği yetkiyle 14 Şubat 1878’de parlamentoyu dağıtmıştır. Bu

olay I. Meşrutiyetin sonunu getirmiştir. Bu tarihten sonra II. Abdülhamid’in

meşrutiyetçilere karşı baskıcı yönetimi (istibdat) başlamıştır. İstibdat Devri

denilen bu dönemde bütün baskıya rağmen Jön Türkler tarafından İttihat ve

Terakki adlı gizli bir cemiyet kurulmuş ve Meşrutiyetin yeniden ilanı için

çalışmışlardır.

1.10. II. Meşrutiyet

İttihatçıların çalışmaları sonucunda 1878 yılında kaldırılan Meşrutiyet

yönetimi 23 Temmuz 1908 tarihinde Anayasanın yeniden yürürlüğe

girmesiyle ilan edildi ve hemen seçim hazırlıklarına başlandı. Seçimler

sonucunda 17 Aralık 1908’de yeni parlamento açılmıştır. İttihat Terakki

Cemiyeti de seçimlere katılmış ve mecliste çoğunluğu teşkil etmiştir.

Mensupları genç subaylardan ve aydınlardan oluşan bu partide yöneticilik

yapacak tecrübeye sahip kimse bulunamadığı için mecburen eski isimlere

hükümet kurdurulmuş ve Sait Halim Paşa Sadrazamlığa getirilmiştir.

II. Meşrutiyet ile birlikte 1876 anayasası üzerinde 1909’da yapılan

değişiklikle padişahın yetkileri sınırlandırılmıştır. Yeni düzenlemelere göre:

• Padişahın tahtta çıktığında anayasa hükümlerine uyacağına ve

devletine, milletine bağlı kalacağına dair yemin etmesi mecburiyeti

getirilmiştir.

• Meclislerin her yıl kendiliğinden sistemli olarak açılması esası kabul

edilmiştir.

• Padişahın kesin veto hakkının kaldırılmıştır.

• Hükümeti teşkil eden bakanlar padişah tarafından değil, parlamento

tarafından seçilecektir.

• Hükümet padişaha değil parlamentoya karşı sorumludur.

• Basın yayın hayatı zenginleşmiş, hürriyet ortamından istifade ile pek

çok gazete ve mecmua yayın hayatına atılmıştır.

• Kişilere toplanma, cemiyet ve dernek kurma haklarının verilmesi

• Postanelerdeki evrak veya mektupların mahkeme kararı olmadan

açılamayacağı hükmünün getirilmesi

Ancak bu anayasa iç karışıklıklar, savaşlar, İttihat ve Terakki

Cemiyeti’nin tutumu yüzünden gerektiği biçimde uygulanamamıştır.

Özellikle İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bir yıl sonra Abdülhamit’i 31 Mart

ayaklanması sonucunda tahttan indirterek, onun sahip olduğu hak ve

yetkileri kendi üzerlerine almaları yüzünden II. Meşrutiyet de beklenen

faydayı sağlayamamıştır. II. Meşrutiyet devletin çöküşünü önleyemediği

Page 12: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 12

gibi, bu yıllarda meydana gelen Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan etmesi,

Yunanistan’ın Girit’ i ele geçirmesi, Avusturya Macaristan’ın Bosna

Hersek’i topraklarına katması gibi olaylar yüzünden devlet büyük kan

kaybına uğramıştır.

Page 13: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 13

Özet

•Osmanlı Devleti, XVI. ve XVII. yüzyılda devlet kurumlarının aksadığını fark etmiş ve bazı önlemler alınmaya çalışılmıştır. bu dönemki çalışmalar devletin kendi iç dinamikleriyle yapılmaya çalışılmış ve Batı dikkate alınmamıştır. Ancak Karlofça Antlaşması ile Osmanlı özellikle askeri alanda geri kaldığını farketmiştir. XVIII. yüzyılın başında Lale Devri olarak adlandırılan dönemde ilk kez Batı örnek alınarak yenilik hareketleri başlamış ancak yeniçerilerin isyanıyla bu çabalar başarısız olmuştur. Osmanlı özellikle askeri alanda uğradığı başarısızlıklardan dolayı sürekli askeri alanı ıslah etmeye çalışmış fakat Lale Devri'nden II. Mahmud'un Yeniçeri Ocağını kaldırdığı 1826 tarihine kadar tüm çabalar Yeniçeriler tarafından engellenmiştir. Yeniçeri Ocağının kaldırılmasıyla Osmanlı Devleti diğer alanlarda da yoğun bir ıslahat faaliyetine başlamıştır. Özellikle Tanzimat Fermanı'nın 1839'da ilan edilmesiyle sosyal, ekonomik, idari ve eğitim alanında başlayan çalışmalar ile devlet otoritesi yeniden tesis edilmeye çalışılmış ve ortak bir Osmanlı kimliği oluşturulmaya çalışılmıştır. Ancak gerek Tanzimat Fermanı gerekse 1856 yılında ilan edilen Islahat Fermanı, Avrupa'da ortaya çıkan milliyetçilik akımlarının ne yıkıcı etkisini ne de Avrupalı devletlerin Osmanlı'nın içişlerine karışmasını engellemiştir. bu olamadığı gibi eski kurumların yanında açılan yeni kurumlar toplumda ikilik yaratmıştır. Son çare olarak Osmanlı aydınları çareyi halkın da katılacağı bir yönetimle ayrılıkçı hareketlerin son bulacağını ve Osmanlı'nın düze çıkacağını düşünmüşler ve yapılan mücadele sonucunda Meşrutiyeti ilan ettirmişlerdir. Böylece ilk kez Türk tarihinde anayasal bir dönem başlamıştır. oldukça kısa süren I. Meşrutiyetin ardından 1908 yılında II. meşrutiyet ilan edilmiş ve anayasada millete daha çok haklar tanınmıştır. yaşanan tüm bu gelişmeler çöküntüyü engelleyememiştir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin altyapısını hazırlamıştır.

Page 14: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 14

Ünite Değerlendirme

Soruları

1. I. Nizam-ı Cedid adıyla bir ordu kurulması

II. Viyana, Londra ve Paris’te ilk daimî elçilikler kurulması

III. Memurlara fes giyme zorunluluğu getirilmesi

IV. Askeri okullarda yabancı dil eğitimine izin verilmesi

V. Müsadere (mala el koyma) sistemine son verilmesi

Yukarıdaki gelişmelerden hangileri III. Selim Dönemi’ne aittir?

a)III-IV b) I-II c)IV-V d) I-III e) II-IV

2. Osmanlı Devleti'nde;

I. Padişah ile ayanlar arasında Sened-i İttifak'ın imzalanması

II. Tanzimat Fermanı'nın ilan edilmesi

III. 1876 Anayasası'nın kabul edilmesi

IV. II. Meşrutiyetin ilanı

V. 31 Mart Ayaklanmasının çıkması

gibi gelişmelerden hangileri üzerinde Fransız İhtilalı’nın düşünsel bir

etkisinin olduğu savunulabilir?

a) I ve II b) I, II ve III c) I, III ve V

d) II, III ve IV e) IV ve V

3. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde görülen aşağıdaki gelişmelerden

hangisinin, “Avrupa devletlerinin içişlerimize karışmasını önleme”

isteğinden kaynaklandığı söylenemez?

a) Azınlıklara yerel meclislerde yer verilmesi

b) Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması

b) Tanzimat Fermanı’nın ilanı

d) Kanun-u Esasi’nin kabulü

e) Islahat Fermanı’nın kabulü

4. Tanzimat Fermanı’nda yer alan;

- Herkes kanun önünde eşit olacak

- Vergiler herkesin gelirine göre alınacak

- Miras bırakılabilecek, mal – mülke sahip olunabilecek

- Askerlik vatan hizmeti haline getirilecek

hükümlerine bakılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

a) Halkın yönetime katıldığına

b) Padişahın kendi yetkilerini sınırladığına

c) Kanun üstünlüğünün kabul edildiğine

d) Yeni düzenlemelerin yapıldığına

e) Özel mülkiyetin benimsendiğine

5. Avrupa’ya ilk kez öğrenci gönderilmesine hangi padişah döneminde

başlanmıştır?

a)III. Selim b)Abdülmecit c)II. Abdülhamit

d)Abdülaziz e)II. Mahmut

Page 15: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 15

6. Osmanlı Devleti;

- Humbaracı ve Topçu sınıfının ıslah edilmesi

- Kara ve Deniz Mühendishanelerinin kurulması

- Sürat Topçuları Ocağı’nın kurulması

gibi ıslahatlarla aşağıdakilerden hangisi amaçlanmıştır?

a) Anadolu’da siyasal birliği sağlamayı

b) Dış ilişkileri geliştirmeyi

c) Orduyu modernize etmeyi

d) Yönetimde kolaylık sağlamayı

e) Kültürel gelişmeyi hızlandırmayı

7. 1876'da ilan edilen Kanun-i Esasi'de yer alan "Hükümet, padişaha karşı

sorumludur." maddesi 1909'da "Hükümet, Meclise karşı sorumludur."

şeklinde değiştirilmiştir.

Bu değişiklik değerlendirildiğinde;

I. Mebuslar Meclisi'nin yönetimdeki etkisi artmıştır.

II. Padişahın yetkileri sınırlandırılmıştır.

III. Demokratikleşme yolunda önemli bir adım atılmıştır.

IV. Meclis hükümeti sisteminden vazgeçilmiştir. gibi yargılardan

hangilerine ulaşılabilir?

a) I ve II b) II ve III c) III ve IV

d) I, II ve III e) II, III ve IV

8. Tanzimat ve Islahat Fermanı hakkında verilen aşağıdaki bilgilerden

hangisi yanlıştır.

a) Tanzimat’ta azınlıklara verilen haklar istismar edilmiştir.

b) İki Ferman da Müslümanların tepkilerine yol açmıştır.

c) Tanzimat Fermanıyla Gayrimüslimlere ilk siyasal haklar verilmiştir.

d) Islahat Fermanı’yla her toplum okul açma hakkı kazanmıştır.

e) Padişahın mutlak otoritesini sınırlandırmışlardır.

9.Aşağıdakilerden hangisi II. Mahmut’un gerçekleştirdiği yenilikler

arasında yer almaz?

a)Kara Mühendishanesi açılması

b)Nüfus ve Mülk sayımının yapılması

c)ilk posta teşkilatının kurulması

d)Divan-ı Hümayun’un kaldırılarak Nazırlık sistemine geçilmesi

e)Kıyafet kanununun çıkarılması

10.Yabancıların Osmanlı ülkesinin her yerinde bedelini ödeyerek mülk

sahibi olabilecekleri hükmü aşağıdakilerden hangisine aittir?

a)III. Selim b)Tanzimat Fermanı c)Abdülaziz

d)Sened-i İttifak e)Islahat Fermanı

CEVAPLAR

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

b d b a e c d a c e

Page 16: Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Osmanlı Devletinde Yenilik Hareketleri

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 16

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR

Doğan, O., (2011) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Okutman Yayıncılık,

Ankara

Turan, R., Safran, M. vd., (2011), Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi,

Okutman Yayıncılık, Ankara

Komisyon, (2003), Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, (Ed. Sezer, A.),

Siyasal Kitabevi, Ankara

Yalçın E.S., Turan M., vd., (2003), Türk İnkılab Tarihi ve Atatürk İlkeleri,

Siyasal Kitabevi, Ankara

Komisyon, (2009), İmparatorluktan Ulus Devlete Türk İnkılab Tarihi, (Ed.

Öztürk, C.), Pegem Akademi, Ankara

Yıldız Y., (2009), Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Nobel Yayınları,

Ankara

YÖK, (1997), Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Türk İnkılabının Hazırlık

Dönemi ve Türk İstiklal Savaşı, YÖK Yayınları, Ankara

Safa, P. (1996), Türk İnkılabına Bakışlar, Atatürk Araştırma Merkezi,

Ankara

Engelhardt, E.P, (2010), Türkiye’de Çağdaşlaşma Hareketleri Tanzimat,

Örgün Yayınevi, İstanbul

Berkes, N., (2010), Türkiye’de Çağdaşlaşma, YKY, İstanbul

Hayta, N., Ünal, U., (2005) Osmanlı Devleti’nde Yenileşme Hareketleri,

Gazi Kitabevi, Ankara

Komisyon, (2012), Osmanlı Tarihi El Kitabı, Grafiker Yayınları, Ankara