ORTA ASYA ÜLKELERİNİN YATIRIM ORTAMI, DOĞRUDAN...
Transcript of ORTA ASYA ÜLKELERİNİN YATIRIM ORTAMI, DOĞRUDAN...
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SİYASAL BİLİMLER FAKULTESİ
İKTİSAT ANABİLİM DALI
ORTA ASYA ÜLKELERİNİN YATIRIM ORTAMI, DOĞRUDAN
YABANCI YATIRIMLAR VE BÜYÜME: KIRGIZİSTAN VE
KAZAKİSTAN ÖRNEĞİ
Myrzagul Baialieva
YÜKSEK LİSANS TEZİ
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SİYASAL BİLİMLER FAKULTESİ
İKTİSAT ANABİLİM DALI
ORTA ASYA ÜLKELERİNİN YATIRIM ORTAMI, DOĞRUDAN
YABANCI YATIRIMLAR VE BÜYÜME: KIRGIZİSTAN VE
KAZAKİSTAN ÖRNEĞİ
Myrzagul Baialieva
YÜKSEK LİSANS TEZİ
DANIŞMAN
Prof.Dr. Burça Kızılırmak Yakışır
Ankara- 2015
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE
Bu belge ile, bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış
ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin
gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı
ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim.(11/08/2015)
Myrzagul Baialieva
i
ÖNSÖZ
‘Orta Asya Ülkelerinin Yatırım Ortamı, Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve
Büyüme: Kırgızistan ve Kazakistan Örneği’adlı bu çalışma 2015’yılında yüksek
lisans çalışması olarak hazırlanmıştır. Yüksek lisans tezinin amacı olarak Orta Asya
ülkelerinin (Kırgızistan ve Kazakistan) yatırım ortamını iyileştirmek için
gerçekleştirilen reformların, srateji ve yürüttükleri politikalarının DYY’ın çekilimine
etkisi ve 1993-2013’seneler arasında DYY’ın büyümeye olan etkisi incelenmiştir.
Çalışmanın her safhasında yakın ilgi ve önerileri ile beni yönlendiren, her
türlü yardımını esirgemeyen, her zaman destekleyen ve inanılmaz bir anlayış,
çalışmanın yönlendirilmesinde ve yürütülmesinde yol gösteren değerli Prof.Dr.Burça
Kızılırmak Yakışır danışman hocama sonsuz şükranlarımı sunarım.
Beni, hayatım boyunca tüm giriştiğim işlerde hep destekleyen babam
Janvarbek Baialiev, annem Cholpon Sulaimanova’ya ve kardeşlerime çok teşekkür
ederim.
ii
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, Orta Asya ülkelerinin (Kırgızistan ve Kazakistan)
yatırım ortamı ve doğrudan yabancı yatırımları (DYY) arasındaki ilişkiyi
incelemektir. İkinci olarak ülkelere girmiş olan DYY’nin hacmi ve ülkelerin
büyümesi arasındaki ilişkiyi araştırmaktır.
Tezin ilk aşamasında yatırım ortamı ve doğrudan yabancı yatırımlar (DYY)
tanımının açıklanması, söz konusu tanımların teorik ve ampirik etkileri incelenmiştir.
Araştırmanın sonraki aşamalarında Kazakistan ve Kırgızistan
Cumhuriyetlerinin yatırım ortamını geliştirmek için yaptığı reformlar ele alınmıştır.
Bununla beraber söz konusu ülkelere 1993 yılı sonrasından bugüne kadar DYY’nin
hareket eğilimi ve yatırım ortamının gelişmesi arasındaki ilişkiye bakılmıştır. Söz
konusu period içerisinde DYY’nin nasıl bir etkiye sahip olduğu göze alınmıştır.
Kırgızistan ve Kazakistan’ın büyümesi 1993-2013 döneminde ülkelere girmiş
olan DYY’nin miktarı arasındaki ilişki incelenmiştir. Büyüme ve doğrudan yabancı
yatırımlar arasındaki ilişkiye bakmak amacıyla ülkelerin sektörel analizi ve
ekonometrik analiz yapılmıştır. Yani DYY’nin sektörel dağılımı ve ülkelerin
sürükleyici sektörlerin analizi, bununla beraber büyüme ve büyümeyi etkileyebilen
parametrelerin arasındaki ilişki incelenmiştir. Ekonometrik analizde DYY’nin
hacmi, ülkelerin petrol, elektrik enerjisi üretimi, döviz kuru verileri, eğitim
harcamaları, enflasyon oranı ve GSYIH arasındaki ilişki araştırılmıştır. Analizde
parametrelerin arasında ilişkinin olup olmadığı ADF testi ve Granger nedensellik
testi yardımıyla incelenerek Varyans Ayraştırması analizinin yardımıyla
uygulanmıştır. Analizlerin sonucu olarak da yatırım ortamı ve DYY akımı arasında
doğrusal bir ilişkinin olduğu bulunmuştur. Ekonometrik analizin sonuclarına göre
Kırgızistan ve Kazakistan Cumhuriyetine çekilen doğrudan yabancı yatırımların
miktarı büyümeyi etkileyen faktör olarak ortaya çıkmıştır.
iii
Çalışmanın sonunda ülkelerin özelliklerine ve karşılaştığı sorunlara göre
öneriler alınmıştır. Bunun yanında yatırım ortamını geliştirmek ve iyileştirmek için,
gerekli adımların atılması, öneriler ve yeni yollar sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Doğrudan Yabancı Yatırımlar, Yatırım Ortamı, Orta Asya
Ülkeleri, GSYIH, VAR Analizi.
Danışman: Prof. Dr. Burça Kızılırmak Yakışır
iv
Abstract
This work is aimed to find the impact of improvment of investment climate to
the entered volume of foreign direct investment to Central Asian Countries. Also the
relationship between economic growth and amount of foreign direct investment
(FDI).
In the first phase of the thesis definitions of investment climate and FDI were
examined. At the same time the theoretical and empirical effects of investment
climate and FDI definitions were explained.
In the second phase of the thesis reforms, policies and strategies, which were
aimed to improve the investment climate in Kazakhstan and Kyrgyzstan, were
discussed. Trends of FDI movement to Kyrgyzstan and Kazakhstan and the
improvment of investment climate in these countries were examined. Additionally,
what could impact the investment climate was explored.
To find the relationship between growth and foreign direct investments
sectoral analysis and conometric analysis were done. Further, the relationship of FDI,
the production of electricity, production of oil, national exchange rate, spendings on
education, tax rates with GDP was investigated.
The result of comparative analysis showed that improvment of investment
climate could impact pozitively the amount of entered FDI. Also the sectoral analysis
showed that most of FDI was orientated to locomotive sectors of Kyrgyzstan and
Kazakstan. Therefore we can say that FDI could be the reason of econimic growth of
coutries.
Econometric analysis was done to find the relationship between the variables
that affect the volume of GDP. Namely, determine a relationship between the
national exchange, production of electricity, production of oil, inflation rate,
v
spendings on education, FDI and GDP. As a result, we found that there is a true
relationship between FDI flows and GDP for both countries.
At the end of the study, according to the characteristics of the problems faced
by the countries were suggested recommendations for improving investment climate
in the Kyrgyzstan and Kazakstan. For this the necessary advices, strategies and new
ways were suggested.
Keywords: Foreign Direct Investment, Investment Climate, Central Asian Counries,
GDP, VAR Analysis
Advisor: Prof. Dr. Burça Kızılırmak Yakışır
vi
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ....................................................................................................................................i
ÖZET.......................................................................................................................................ii
ABSTRACT...............................................................................................................iv
İÇİNDEKİLER ..............................................…….………………………………………..vi
KISALTMALAR LİSTESİ...................................................................................................ix
TABLOLAR LİSTESİ..................................…………………………………………….....x
GRAFİKLER LİSTESİ.......................................................................................................xiii
GİRİŞ…………………………..............................................….……………………...........1
I. BÖLÜM
YATIRIM ORTAMI VE DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN TANIMI
VE ETKİLERİ
1.1. Yatırım Ortamı Tanımının Açıklanması ............................................... 3
1.2. Yatırım Ortamını Değerlendiren Göstergeler ....................................... 6
1.3. Doğrudan Yabancı Yatırımlar Tanımının Açıklanması ....................... 10
1.4. Yatırım Ortamının Önemi .................................................................... 11
1.5. Yatırım Ortamının Doğrudan Yabancı Yatırımların Ülkeye Girmesine
Etkisi ........................................................................................................ 12
1.6. Doğrudan Yabancı Yatırımcıların Seçenekleri ..................................... 15
1.7. Doğrudan Yabancı Yatırımların Etkileri ............................................. 17
1.7.1. İstihdama Etkisi ...................................................................... 19
1.7.2. Teknolojik Transfer Etkisi ...................................................... 22
1.7.3. Ödemeler Dengesine Etkisi ..................................................... 23
1.7.4. Üretime Etkisi .......................................................................... 24
vii
1.7.5. Büyümeye Etkisi ..................................................................... 25
1.7.5.1. Doğrudan Yabancı Yatırımların Orta Asya
Ülkelerinin Büyümesine Etkisi ................................... 28
II. BÖLÜM
KIRGIZİSTAN VE KAZAKİSTAN’DA YATIRIM ORTAMI VE
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARI
2.1. Kırgızistan’ın Siyasi ve Ekonomik Yapısı .......................................... 30
2.1.1. Kırgızistan’ın Siyasi Durumu .................................................... 30
2.1.2. Kırgızistan’ın Büyümesi ............................................................. 31
2.1.3. Kırgızistan’da Altyapının Gelişmesi ......................................... 32
2.1.4. Kırgızistan’da Satınalma Gücü ve Pazar Büyüklüğü................ 34
2.2. Kırgızistan Cumhuriyetinin Yatırım Ortamınını Geliştirme
Reformları .............................................................................................. 34
2.2.1. Kırgızistan Cumhuriyetinin Yatırım Ortamını Geliştirmek İçin
Yapan Reformlarının Sonuçları ................................................ 37
2.2.2. Kırgızistan’a Doğrudan Yabancı Yatırımların Akımını
Engelleyen Faktörler ............................................................... 39
2.3. Kırgızistan Cumhuriyetinin Yatırım Ortamının Gelişmesi ................. 40
2.3.1. Kırgızistan Cumhuriyetine Gelen Doğrudan Yabancı
Yatırımların Hacmi ................................................................... 43
2.3.2. Kırgızistan’ın Yatırım Ortamı ve Doğrudan Yabancı
Yatırımları Arasındaki İlişkisi ................................................... 44
2.4. Kazakistan’ın Siyasi ve Ekonomik Yapısı .......................................... 49
2.4.1. Kazakistan’ın Siyasi Durumu ................................................... 49
2.4.2. Kazakistan’ın Büyümesi ............................................................ 50
2.4.3. Kazakistan’ın Altyapısının Gelişmesi ........................................ 51
viii
2.4.4. Kazakistan’ın Satınalma Gücü ve Pazar Büyüklüğü .............. 53
2.5. Kazakistan Cumhuriyetinin Yatırım Ortamınını Geliştirme Reformları
.................................................................................................................. 53
2.5.1. Kazakistan Cumhuriyetinin Yatırım Ortamını Geliştirmek İçin
Yapan Reformlarının Sonuçları ................................................. 55
2.5.2. Kazakistan’a Doğrudan Yabancı Yatırımların Akımını
Engelleyen Faktörler .................................................................. 56
2.6. Kazakistan’ın Yatırım Ortamının Gelişmesi ...................................... 57
2.6.1. Kazakistan Cumhuriyetine Gelen Doğrudan Yabancı
Yatırımların Hacmi ................................................................... 60
2.6.2. Kazakistan’ın Yatırım Ortamı ve Doğrudan Yabancı
Yatırımları Arasındaki İlişkisi .................................................. 61
III. BÖLÜM
KIGIZİSTAN VE KAZAKİSTAN’DA DOĞRUDAN YABANCI
YATIRIMLAR VE BÜYÜME
3.1. Kırgızistan Cumhuriyetin’e Giren Doğrudan Yabancı Yatırımların
Yapısal Özelliği ....................................................................................... 67
3.2. Kırgızistan Cumhuriyetinin Büyümesine Doğrudan Yabancı
Yatırımların Etkisi ................................................................................. 71
3.3. Kazakistan Cumhuriyetin’e Giren Doğrudan Yabancı Yatırımların
Yapısal Özelliği ....................................................................................... 75
3.4. Kazakistan Cumhuriyetinin Büyümesine Doğrudan Yabancı
Yatırımların Etkisi ................................................................................. 78
3.5. Ekonometrik Analiz ....................................... ........................................ 81
3.5.1. Ekonometrik Analizin Teorik Temeli ........................................ 81
ix
3.5.2. Modelin Kurulması ......................................................................... 86
3.5.3. Kırgızistan Cumhuriyetinin Ekonometrik Analizinin Sonuçları .. 88
3.5.4. Kazakistan Cumhuriyetinin Ekonometrik Analizinin Sonuçları . 92
SONUÇ ................................................................................................................. 97
KAYNAKÇA ...................................................................................................... 104
EKLER ............................................................................................................... 116
x
KISALTMALAR LİSTESİ
ABD : Amerika Birleşik Devletleri
ADF : Augmented Dickey-Fuller
Ar-Ge : Araştırma ve Geliştirme
BDT : Bağımsız Devletler Topluluğu
DTÖ : Dünya Ticaret Örgütü
DYY : Doğrudan Yabancı Yatırımlar
EBRD : Avrupa Kalkınma ve Geliştirme Bankası
EİT : Ekonomik İşbirliği Teşkilatı
GSYİH : Gayri Safi Yurt İçi Hasıla
IMF : Uluslararası Para Fonu
İSA : İktisadi Serbest Alanlar
KC : Kırgızistan Cumhuriyeti
KOBİ : Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler
OEA : Ortak Ekonomik Alan
OECD : İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı
OSCE : Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı
SSCB :Soviyet Sosyal Cumhuriyetleri Birliği
ŞİÖ : Şanghay İşbirliği Örgütü
TC : Türkiye Cumhuriyeti
WB : Dünya Bankası
WIPO : Dünya İntelektüel Gayrimenkul Örgütü
YAE : Yolsuzluk Algılama Endeksi
YDK : Yatırımlar Danışma Kurulu
KDV :Katma Değer Vergisi
xi
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1.1. Yatırım Ortamının Bileşenleri ............................................................ 4
Tablo 1.2. Yatırım Ortamını Zayıflaştıran Faktörler .............................................. 5
Tablo 1.3. Doğrudan Yabancı Yatırımların Etkileri .............................................. 17
Tablo 1.4. Doğrudan Yabancı Yatırımların İstihdama Etkisi .................................. 20
Tablo 2.1. Kırgızistan’ın 2004-2014 döneminde DYY hacmi, makro göstergeleri
(enflasyon düzeyi, büyüme oranı), altyapı değeri (yolların seviyesi) ve
kurumsal düzeyinin değişmesi ............................................................. 41
Tablo 2.2. 2014-2015 yılında Kırgızistan Cumhuriyetinin ‘İş Yapma Endeklerine’
Göre Sıralanması ................................................................................. 42
Tablo 2.3.Kırgızstan Cumhuriyetine 1992-2014 Döneminde Ülkeye Giren DYY’nin
Hacmi (milyon dolar)........................................................................... 43
Tablo 2.4. Kazakistan’ın DYY hacmi ve Büyüme Oranı, Enflasyon Oranı, Doing
Business Değerlendirilmesi, Minimum Ücret, Minimum Ücret Oranı .. 58
Tablo 2.5. 2015 yılında Kazakistan Cumhuriyetinin Dünya İndikatörleründeki
Sıralaması ............................................................................................ 59
Tablo 2.6. Kazakistan Cumhuriyetine 1992-2014 yılları Döneminde Giren DYY
hacmi (milyon dolar) ........................................................................... 60
Tablo 3.1. Kırgızstan’da Doğrudan Yabancı Yatırımların Sektörler Dağılımı (%) 68
Tablo 3.2. Kırgızistan’ın Asıl yatırımcı ülkeleri ..................................................... 70
Tablo 3.3. KC GSYIH’nın Sektörel Dağlımı .......................................................... 72
Tablo 3.4. Kırgızistan Cumhuriyetinin Sürükleyici Sektörleri ve En Çok DYY
Çekebilen Sektörleri....................................................................... ........ 74
Tablo3.5. Kazakistan Cumhuriyetinin Doğrudan Yatırımlarının Sektörel
Dağılımı..................................................................................................75
xii
Tablo 3.6. Kazakistan’da Başlıca Yatırımcı Ülkeler ............................................... 77
Tablo 3.7. Kazakistan Cumhuriyetinin GSYIH Sektörel Dağılımı .......................... 78
Tablo3.8. Kazakistan Cumhuriyetinin Sürükleyici ve DYY’nin payı yüksek
sektörleri.............................................................................................. 81
Tablo 3.9. Kırgızistan Cumhuriyeti Dickey-Fuller ADF Testinin Sonuçları ........... 88
Tablo 3.10. Kırgızistan Cumhuriyetinin Verilerinin Regrosyon Tahmini Denklemi
Sonuçları ............................................................................................ 89
Tablo 3.11. Kazakistan Cumhuriyeti verilerinin Dickey-Fuller ADF Testinin
Sonuçları ............................................................................................. 92
Tablo 3.12. Kazakistan Cumhuriyeti Verileri Üzerindeki Granger Nedensellik testi
sonuçları .............................................................................................. 93
xiii
GRAFİKLER LİSTESİ
Grafik 2.1. Kırgızistan Cumhuriyetine 1992-2014 Döneminde Ülkeye Giren DYY
Hacmi (mavi çizgi, milyon dolar), Dünya DYY’nin Eğilimi (kırmızı
çizgi, milyar dolar) ........................................................................... 45
Grafik 2.2. Kırgızistan Cumhuriyetinin Yatırım Ortamı Endekslerinin Eğilimi ..... 46
Grafik 2.3 Kırgızistan’da DYY ve Yatırım Ortamının İlişkisi .............................. 47
Grafik 2.4. Kazakistan Cumhuriyetine 1992-2013 yılları Döneminde Güren DYY
hacmi (milyon dolar, mavi çizgi), Dünya DYY’nin eğilimi (kırmızı
çizgi, milyar dolar ............................................................................. 61
Grafik 2.5. Kazakistan’ın Yatırım Ortamı Endekslerinin Değerlendirilmesi .......... 62
Grafik 2.6. Kazakistan’da DYY ve Yatırım Ortamının İlişkisi .............................. 64
Grafik 3.1. Kırgızistan’ın GSYIH’nin Varyans Ayrıştırması ................................. 90
Grafik 3.2. Kırgızistan’ın DYY’nin Varyans Ayrıştırması ..................................... 91
Grafik 3.3. Kazakistan Cumhuriyetinin GSYIH’nin Varyans Ayrıştırması ........... 94
Grafik 3.4. Kazakistan’ın DYY’nin Varyans Ayrıştırması ..................................... 95
1
GİRİŞ
Doğrudan yabancı yatırımlar (DYY), günümüzde çok kullanılan iktisadi
terimlerden biridir. Bunun nedeni, XX. yüzyılın ikinci yarısında DYY’nin öneminin
daha çok ve belirli bir ülkenin gelişmesine olan katkısının artması olmuştur. Son
zamanlarda DYY’lerin sadece gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere
kaymayıp, gelişmekte olan ülkelerden bir birine doğrudan yabancı yatırımların
yönelmesinin artması söz konusu olmaktadır. Bu eğilim bütün dünyanın
globalleşmesi ve liberalleşmesi ile açıklanmaktadır. Fakat DYY’nin ülkenin iktisadi
gelişmesine olumlu etkilerinin yanında olumsuz sonuçlara da sebep olduğu ortaya
atılmıştır. Dolayısıyla bu çalışmada geçiş gelişmekte olan Kırgızistan ve Kazakistan
ülkelerine, 1991 sonrası bugüne kadar ülkeye giren, DYY’nin hareket eğilimini
etkileyen faktörleri ve DYY’nin ülkenin büyümesine olan etkilerini incelemek
amaçlanmıştır.
Çalışmanın önemi büyüktür çünkü günümüzde doğrudan yabancı yatırımların
ülkenin büyümesini ve kalkınmasını sağlayan kaynaklardan biri olduğu
söylenmektedir. Fakat DYY’nin çeşitli ülkelerde farklı etkileri gösterdiği söz
konusudur. Bu nedenle Kazakistan ve Kırgızistan’a giren DYY’nin, ülkelerin
büyümesine etkisini incelemek oldukça büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla
çalışmada ülkelere giren DYY’nin hacminin artmasına neden olan veya girmesine
engel olan faktörlerin üzerinde ve ülkelerin yatırım ortamını geliştirmek için
yapılması gereken konular üzerinde durulacaktır.
Çalışmada Kırgızistan ve Kazakistan Cumhuriyetleri tarafından, 1991
yılından sonra yatırım ortamını geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen reform ve
politikaların etkileri incelenmiştir. Bununla beraber 2004-2014 döneminde
Kazakistan ve Kırgızistan’ın yatırım ortamının gelişmesi ve ülkelere giren DYY’nin
hacmi arasındaki ilişki araştırılmıştır. Bu amaçla söz konusu dönemde, ülkelere
girmiş olan DYY’nin hacmi ve yatırım ortamı göstergelerinin (makroiktisadi düzeyi,
altyapı seviyesi, kurumların gelişmesi) değişmesi arasındaki ilişkiye bakılmıştır.
2
1993 yılından günümüze kadar ülkelere girmiş olan DYY’nin hacmi ve
büyüme oranı arasındaki ilişki incelenmiştir. DYY’nin ülkelerin büyümesine olan
etkisini incelemek için, 1993-2013 döneminde ülkeye girmiş olan doğrudan yabancı
yatırımların sektörel dağılımı araştırılmış ve onların ülkelerin hangi sektörlerine
yöneldiğine bakılmıştır. Daha net sonuçları elde etmek amacıyla, doğrudan yabancı
yatırımlar ve büyüme arasındaki ilişkiyi bulmak için Kazakistan ve Kırgızistan
Cumhuriyetlerinin 1993-2013 dönem verilerinin kullanılmasıyla ekonometrik analiz
yapılmıştır.
Çalışma üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde yatırım ortamı ve
doğrudan yabancı yatırımların etkilerinin teorik ve ampirik çerçevesi ele alınmıştır.
İkinci bölümde ise 1991 yılından bugüne kadar Kazakistan ve Kırgizistan ülkelerinin
yatırım ortamını geliştirmek için yaptığı hareketleri, uyguladığı politikalar, yaptığı
reformlar ele alınmış, yatırım ortamı ve ülkeye girmiş olan DYY’nin hacmi
arasındaki ilişki araştırılmıştır. Üçüncü bölümde ise ülkenin büyüme oranı ile DYY
miktarının arasındaki iktisadi ilişkiye bakılmıştır. Araştırmanın sonunda ise
araştırmanın sonuçları ve ülkelerin yatırım ortamını geliştirmek için alınabilecek
öneriler sunulmuştur.
3
BÖLÜM I
YATIRIM ORTAMI VE DOĞRUDAN YABANCI
YATIRIMLARIN TANIMI VE ETKİLERİ
1.1. Yatırım Ortamı Tanımının Açıklanması
Yatırım ortamının literatürde faklı şekillerde tanımlanmıştır. Örneğin
Livinsev (2004) ve Gryaznova (2002) yatırım ortamını, yabancı yatırımların
çekiciliğini belirleyen, hukuki, ekonomik, politik ve sosyal faktörlerin bir
kombinasyonu olarak açıklamaktadırlar. Yatırım ortamı ülkenin altyapı kalitesinin
seviyesini belirleyen ve sermayenin yatırıldığından sonra karşılaşabileceği riskleri
açıklayan koşulları da içermektedir (Gryaznova, 2002). Söz konusu yaklaşıma göre
yatırım ortamının tanımı, ülkeye yatırımların girmesini sağlayan olumlu koşullardan
ve yatırım yapma risklerinden oluşmaktadır.
Korchagin’e (2009) göre yatırım ortamı, yatırımların ülkeye girmesine sebep
olan yatırım potansiyeli ya da engel olan yatırım risklerden oluşur. Yatırım ortamı
potansiyeli sermayenin korunması ve yatırımcıların kâr elde etmesi için sağlanan tüm
koşulların toplamı ve devletin yatırımcılara garantileri sunmaya hazır olmasıdır.
Yatırım potansiyeli şunları içermektedir: iç piyasanın büyüklüğü, sektörlerin yüksek
getiri oranı, uygun vergi sistemi, doğal kaynakların kullanılmasının düşük maliyetli
olması, devletin etkin desteği, emek gücünün yüksek verimliliği, piyasa ekonomisi
kurumların gelişme derecesi, hanehalkının satın alma gücünün yüksek olması vs.
Yatırım riski ise sermayeyi kaybetme ihtimalidir. Yatırım riski: ekonomik riskleri
(ülkenin ekonomik büyümesindeki dalgalanmalar), mali-finansal riskleri (rezervlerin
seviyesi, bankaların iflas derecesi), siyasi riskleri (ülkede siyasi devrimlerin ortaya
çıkması), sosyal riskleri (sosyal gerileme seviyesi), çevresel riskleri (radyasyon,
çevre kirliği seviyesi), suç işleme riskleri (bölgenin suç oranı), kanun-yasaların
uygulanmaması risklerini (yasaların çatışması, kanunların uygulanmaması
seviyesinin yüksek olması) içerir (Korchagin, 2009).
4
UNCTAD’ın 1998 yılında yayınladığı Dünya Yatırım Raporuna göre yatırım
ortamı üç başlık altında toplanabilir: siyasi faktörler, iktisadi faktörler ve ortam ile
dolaysız ilişkili faktörler. Bu rapora göre ülkenin iktisadi, siyasi istikrarlığı, bununla
birlikte yabancı yatırımlar hakkındaki ülkeler arası anlaşmalar, vergi kodeksleri,
ticaret yapma kolaylıkları, özelleştirme politikaları, piyasaların yapısı ve işleyiş
mekanizmalarının standartlara yakın olması doğrudan yabancı yatırımların akımını
etkileyen faktörlerdir. İktisadi faktörler pazara, kaynağa ve etkinliğe göre üç alt
gruba ayrılır. Pazar ile ilişkin faktörler şunlardır: hanehalkının satınalma gücü
düzeyi, pazar büyüklüğü, iç ve dış (dünya) piyasalara girme olanakları, tüketicinin
talebi, üretici olanakları. Bu faktörler daha ayrıntılı olarak Tablo 1.1.’de
gösterilmiştir.
Tablo 1.1. Yatırım Ortamının Bileşenleri
Kaynak: World İnvestment Report (UNCTAD, 1998)
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (Organization for Security and
Cooperation in Europe (OSCE), 2004) tanımına göre yatırım ortamı belirli bir ülkede
yerli ve yabancı yatırımcıların kar elde edebilmesi ve girişimcilik yapabilmesi için
sağlanan bütün koşulların kümesidir. Başka bir deyişle yatırım ortamı aşağıdakilerin
kullanılmasıyla belirlenmektedir:
• Makroiktisadi göstergeleri
• Kurum faaliyetlerinin etkinliği
•Altyapı gelişim seviyesi.
Siyasi Faktörler Ortam ile
dolaysız ilişkili
faktörler
İktisadi Faktörler
-İktisadi, siyasi ve sosyal
istikrarlık
-Uluslararası anlaşmalar
-Vergi politikası
-Ticaret politikası
-Özelleştirme politikaları
-Suç oranının
seviyesi
-Yaşam kalitesi
-İşgücünün
eğitim seviyesi
-Sunulan
sübvansyonlar
ve teşvikler
-Pazarın
büyüklüğü
-Kişi başına düşen
milli gelir düzeyi
-Bölgesel ve
dünya pazarlarına giriş olanakları
-Tüketici
tercihleri ve
üretici olanakları
-Piyasaların yapısı
-Düşük ücretli
işgücü
-Fiziki altyapı
-Ar-Ge
-Teknolojinin
gelişmesi
-Kaynakların
işletilmesinin
maliyeti,
-İşgücünün
maliyeti ve verimliliği
-Diğer
girdilerin
maliyetleri
5
Dünya Bankası (DB) 2005 yılında yayınlanan ‘Her Ülke İçin İyi Yatırım
Ortamı’ raporunda yatırım ortamı tanımını açıklamaya çalışmıştır. Araştırmanın
sonucunda, yatırım ortamı yabancı ve yerli girişimciler için olanakları ve teşvik edici
unsurları sağlayan, istihdam ve genişletici yatırım koşulların toplamı olarak
açıklanmıştır (Dünya Bankası, 2005). Başka bir deyişle Dünya Bankası tarafından
açıklanan tanıma göre yatırım ortamı, girişimcileri yatırım yapmaya, yeni iş yerlerini
açmaya, faliyetlerini genişleterek devam etmeye iten teşvik edici unsurlar ve
olanaklardır. Dünya Bankasına göre herhangi bir yatırımcının kararı gelirini
arttırmak amacıyla teşvik edilebilir ve bunun yanında da oluşabilecek maliyet oranı,
risklere ve engellere bağlıdır. DB’nın açıklamasına göre iyi bir yatırım ortamı
yabancı ve yerel yatırımcılar için sadece kar sağlayan durum olmayıp, maliyetleri ve
riskleri minimize eden koşulları içerir. Bu tanıma göre herhangi bir devlet, ülkede
oluşan maliyet, risk düzeyini ve engelleri kaldırarak iyi bir yatırım ortamını elde
edebilirdir (Dünya Bankası, 2005). İyi bir yatırım ortamına sahip olabilmek için
devletin neleri ortadan kaldırması gerektiği aşağıdaki Tablo 1.2.’da verilmiştir
Devletin etkisi güçlü Devletin etkisi zayıf
Maliyet
Vergi düzeyinin yüksek olması
Normatif yükümlülükler
Altyapının düşük olması
İşgücü piyasa düzenlemeleri
Yolsuzluk
Pazar belirlediği fiyatlar
Teknolojiler seviyesinin düşük
olması
Riskler
Makroiktisadi istikrar
Mülkiyet hakları
Sözleşme uygulama
Kamulaştırma
Tüketici ve rakip seviyesi
Dış faktörler
Doğal afetler
Rekabet için
engeller
Ülkeye giriş çıkış engelleri
Rekabet hukuku ve politikası
Altyapı seviyesinin düşük olması
Dış ve iç pazara giriş ve çıkış
zorlukları
Pazarların küçüklüğü
Komşu ülkelerin gelişim seviyesi
Tablo 1.2. Yatırım Ortamını Zayıflaştıran Faktörler
Kaynak: Dünya Kalkınma Raporu (2005)
6
1.2. Yatırım Ortamını Değerlendiren Göstergeler
Herhangi bir ülkenin yatırım ortamı makroiktisadi göstergeleri, altyapısının
gelişim düzeyi ve faaliyet gösteren kurumlarının etkinliliğinin kalitesi ile
değerlendirilebilir (OSCE, 2004).
Çoğu zaman ülkenin makroiktisadi durumu ülkenin büyüme, enflasyon oranı,
hanehalkının satınalma gücü, bütçe açığı düzeyinin vs. değerlendirilmesi ile
açıklanabilir (İnsel ve Sungur, 2003).
Altyapı düzeyindeki gelişmeler ise ülkedeki yol hatları, enerji üretimi,
iletişim- ulaşım ve bankacılık gibi sektörlerde yaşanan gelişmeler ile belirlenir.
(IMF, 2005).
Kurumların faaliyetlerinin değerlendirilmesi uluslararası kurumların sunduğu
endekslerin yardımıyla gerçekleşebilir. Böyle bir görevi Dünya Bankasının ‘İş
Yapma Endeksi’ yapmaktadır.
Dünya Bankası (World Bank) tarafından 2003 yılından itibaren yayınlanan
‘İş Yapma Endeksi’ ülkelerdeki kuruluşların faaliyetlerini, vergi politikalarını, iş
yapmak için sağlanan kolaylıkların sunulması, mülkiyetin korunması, istihdam
düzeyi, lisans alma kolaylıklarını değerlendiren yıllık bir rapordur. Raporda ülkede iş
başlamak için sağlanan bütün koşullar, yasaların uygulanması, işin kayıt olması,
dökümantasyon, vergi ödeme, işi kapatma süre ve maliyetleri yer almaktadır. 2003
yılında ‘İş Yapma Endeksi’ Raporu 145 ülkeyi içermiştir. 2015 yılında ise ülkelerin
sayısı 189 olmuştur. İş Yapma Endeksi ülkelerin iş ortamını değerlendiren 11
endeksi içermektedir. Fakat 2015 yılında ülkeler 10 endekse göre değerlendirilmiş,
İşgücü Piyasasını Yönlendirme (Labor Market Regulation) indikatörü
değerlendirmeye dahil edilmemiştir.
Raporun 10 ana göstergesi aşağıdakilerdir:
1. İşe başlama işlemleri,
7
2. İnşaat ruhsatı işlemleri,
3. Elektrik bağlantısına erişim,
4. Gayrimenkul tescili,
5. Krediye erişim,
6. Azınlık yatırımcıların korunması,
7. Vergi ödeme,
8. Sınır ötesi ticaret,
9. Sözleşmelerin uygulanması,
10.Tasfiye işlemleri.
“İş Yapma Endeksi” girişimci tarafından uygulanması gereken bütün
prosedürleri göz önüne almaktadır ve bütün kilit göstergeleri barındırmaktadır.
Ülkelerin yatırım ortamını değerlendirmek için endekslerin özelliklerine göre her
ülke için puanlama gerçekleştirilmektedir. Bu puanlama “Sınıra Uzaklık”
değerlendirmesi ile belirlenir. Bu ölçü her bir ekonominin iş alanında en iyi
uygulamalara ne kadar yakın olduğunu göstermektedir. Katsayı değeri 0'dan 100'e
kadar bir ölçekte yer alır. Bu değer sıfıra yakınsa en düşük performansı gösterir ve
100 değerine yakın ise ülkenin iyi bir sonuca ulaştığı anlama gelir. Dolayısıyla sınıra
uzaklık değeri zaman içinde ekonomilerin karşılaştırılması ve değişmeleri analiz
yapmada kolaylık sağlar. Başka bir deyişle bu verilerin politika yapıcılar ve
araştırmacılar tarafından daha geniş bir şekilde kullanılmasını sağlamak için
tasarlanmıştır. Veriler şirketlere yönelik yasal ve düzenleyici sistemdeki darboğazları
ve katılıkları ortaya çıkarmakta ve reformlar tasarlanırken nelerin değiştirilmesi
gerektiğini göstermektedir. Politika yapıcılar aynı zamanda daha verimli düzenleyici
uygulamalar benimsemiş olan ve göstergelerde iyi bir performans sergileyen
ülkelerin deneyimlerini inceleyerek de önemli faydalar elde edebilirler (Dünya
Bankası, 2015).
İşe başlama endeksi: Bu endeks iş başlama kolaylığını, iş açmanın gün
süresini, kayıt yaptırmanın, lisans ve izin almanın süresini değerlendirmektedir.
8
İnşaat ruhsatı işlemleri: Belirli kurumlara gerekli olan bütün evrakların
verilmesi, inşaatı yönlendirmek için yönetici, mühandis ve çalışanları işe alma,
gerekli olan bütün anlaşmaların, lisansların, izin ve sertifikaların sunulmasını; tüm
gerekli kontrolleri yapmak için gerekli bildirimleri ve isteği gönderme prosüdürlerini
değerlendirir.
Elekrtik enerjisi kullanımına erişim: Bu prosedürler, enerji şirketleri ile
anlaşma yapabilmek için tüm gerekli lisansların alınma, ülkede elektrik enerjisi
bağlantısına erişim kolaylıklarını değerlendirir.
Gayrimenkul işlemleri endeksi: Mülkiyetin kayıt yapılmasının kolaylığını
ve gerekli bütün evrakların sunulmasını değerlendirir.
Kredi alabilme endeksi: Kredilere erişebilme kolaylıklarını değerlendirir.
Azınlık yatırımcıların korunması: Yatırımcıları korumak için ülkede
mevcut olan yasal ortamı, araçları, sunulan koşulları vs. değerlendirir.
Vergi ödeme endeksi: Ülkenin vergilendirme özelliklerini ve vergi
kodeksindeki tüm vergi çeşitlerini değerlendirir.
Sınır ötesi ticaret: Bu tür prosedürler ihracat ve ithalat faaliyetlerini
gösterenlerin zaman maliyeti ve ihracat ve ithalatın dört aşamasına giden maliyetleri
içerir. Bu dört aşama: evrakların hazırlanması; gümrük ödeme ve kontrol yapma;
taşıma ve ulaşım; liman ve terminallere yükleme faaliyetlerini değerlendir.
Anlaşmaların uygulanması: Anlaşmaların hayata dönüp dönmemesini
sağlayan ülkedeki yasal sistemin etkisini inceler.
Destek işlemleri endeksi: Yatırımcının iflas olma durumunun çözülmesi ile
ilgili faaliyetleri değerlendirir.
9
İşgücü piyasasını yönlendirme endeksi: İş yapma raporunun önemli
bileşenlerinden biridir. Söz konusu endeks genel olarak ülkenin işgücü yasasındaki
faaliyetleri, yani işe alma, işten çıkartma, çalışma saatlerinin katılığı vs.
değerlendirir. Değerlendirme dört indikatörün yardımıyla gerçekleşmektedir:
istihdam katılığı, işten çıkarma maliyeti, sosyal koruma destekleri ve iş
uyuşmazlıklar.
İstihdam katılığı indikatörü iki bileşeni barındırmaktadır. Bunlar: işe
almanın zor olup olmaması ve çalışma saatlerinin katılığıdır. İşe alma zorluğu
ülkedeki minmum ücret ve minimum ücret oranına bağlıdır. Çalışma saatleri ise
ülkede kabul edilen minimum ve maximum saatleri, tatil günleri içermektedir.
Minimum ücret ve minimum ücret oranı çok önemli bir gösterge olarak kabul
edilmektedir çünkü yatırımcılar için ülkedeki iş gücünün ucuz olup olmadığı oldukça
büyük önem taşımaktadır. Minimum ücret – belirli bir işçiye bir ayda dolar
cinsinden ödenen en düşük ücret seviyesidir. Minimum ücret oranı ise- işçinin
ücretinin işgücünün verimliliğine1 olan oranına eşittir (Dünya Bankası, 2015).
İşten çıkarma maliyeti: işçiyi işten çıkarmadan önce haber verilmesinin
gerektiğini, kıdem tazminatı ve cezaların maliyetini değerlendirir.
Sosyal destekler: işçiye iş veren tarafından sunulan yararlar ve yardımların
yasal çerçevesini değerlendirir.
İş uyuşmazlıklar: işçi ve iş veren arasındaki anlaşmazlıkları çözmesi için var
olan mekanizmaları değerlendirir (Dünya Bankası, 2015).
1 Dünya bankasının açıklamasına göre işgücü verimliliği- sektörde çalışan insan sayısının sektörün elde ettiği gelire olan oranı ile bulunmaktadır.
10
1.3. Doğrudan Yabancı Yatırımlar Tanımının Açıklanması
Doğrudan yabancı yatırımlar terimi zamanımızda çok kullanılmakta çünkü
günümüzde DYY’nin önemi gittikçe artmaktadır. Ayrıca son zamanlarda DYY’ler
sadece gelişmiş ülkelerden gelmeyip, gelişmekte olan ülkelerden bir birine akması
söz konusu olmaya başlamıştır. Araştırmayı başlamadan önce DYY’nin ne olduğunu
açıklamamız gerekir. DYY tanımı farklı tanımlandığı için istatistiklerin yapılmasında
tutarsızlıklara ve ülkeleri bir biriyle karşılaştırmada yanlışlıklara götürmektedir.
Bunun için DYY kavramının tüm ülkelerde aynı tanımla açıklanmasına ihtiyaç
duyulmuştur.
OECD, 1983 yılında ‘Uluslararası Sermaye Akımları Ölçümü’ araştırmasında
DYY’i tanımlamaya çaba göstermiştir (OECD, 2000). 1991 yılında ise IMF
(Uluslararası Para Fonu) ve OECD ortak bir tanımı sunmuşlar. İlk kez söz konusu
tanım 1993 yılında IMF yayınlanmıştır ve kullanılmaya başalmıştır (IMF, 1993).
DYY- belirli bir ekonominin yerli işletmesi tarafından başka bir ülkeyle uzun süreli
ilişkileri oluşturmak için yapılan yatırımlardır. Uzun süreli ilişki yabancı yatırımcı ve
ev sahibi işletmesi arasındaki uzun dönem içerisinde ilişkinin var olduğunu ve
işletme üzerinde yönetim yapma derecesinin yeterli düzeyde olduğunu ifade eder.
İşletmenin yönetiminde yabancı yatırımcıların yeterli derecede gücün elinde
barındırması, hisse senedlerin %10 oranına veya daha fazla değerine ya da buna eş
değer oy hakkına sahip olmak demektir (OECD, 2011). Kısaca DYY’ler, başka bir
ülkede bulunan firmalar tarafından yeni bir firma için ilk sermayeyi (teknolojiyi,
işletmecilik bilgiyi ve yatırcının yönetim kontroluna sahip olmayı) sağlama veya etki
gösteren yerli bir firmanın sermayesini artırarak başka bir ülkede bulunan firmalara
yapılan yatırımdır. (IMF, 1993, OECD, 1996).
Uluslararası sermaye alanında sık kullanılan kavramlar aşağıdaki gibidir:
Doğrudan Yatırımcı: Kendi ülkesi dışındaki ülkede yerleşen işletmeye sahip
olan veya teknoloji, bilgi, sermaye yatıran birey, kamu veya özel işletmedir (IMFve
OECD, 2000).
11
Ev sahibi ülke (Yatırımları alan ülke): Yabancı yatırımınların yapıldığı veya
girişin olduğu ülkedir.
Menşe ülke (Yatırımları yapan ülke): Yabancı yatırları yapan veya çıkışın
gerçekleştiği ülkedir (Karluk, 2001).
1.4. Yatırım Ortamının Önemi
İyi bir yatırım ortamının herhangi bir ülke için büyük bir önem taşıdığı
söylenmektedir. Bunun nedeni, ülkenin yatırım ortamı, yatırmcıların ülkeye yatırım
yapma karar almasını doğrudan etkilemesi ve yatırımları çekmeyi isteyen ülkelere
fırsatları sunmasıdır. Buna ek olarak yatırım ortamının ülkelere yatırımların akmasını
sağlamasının yanında, onların etkisini arttırması söz konusu olabilir (Hornberger vd,
2011). Bunun yanında yatırım ortamının düzeyi ülkedeki küçük ve orta girişimciliği
geliştirmek için de önemlidir. Elverişli yatırım ortamının en önemli koşullarından
biri ülkedeki istikrarlık seviyesidir çünkü yatırımcılar kendi kaynaklarını istikrarlı
yatırım ortama sahip, maliyeti düşük, minimum risk sağlayan ortamda faaliyet
göstermeyi isterler. Dolayısıyla ülkede elverişli yatırım ortamını oluşturmak, ülke
devletleri tarafından yapılması gereken en önemli faaliyetlerdendir.
Teoride iyi bir yatırım ortamının ülkeye çok miktarda doğrudan yabancı
yatırımların girmesini sağladığı söylenmektedir (Dale, 1997). Örneğin enerji
kaynakları veya her hangi bir hammade kaynaklarına zengin olmayan bir dizi Doğu
Avrupa ülkesi yatırım ortamını geliştirerek doğrudan yabancı yatırımları en çok
miktarda çekebilen ve gelişebilen ülkelerden biri olmayı başarmıştır (UNCTAD,
2008).
İyi bir yatırım ortamı yatırımların verimliliğini artırmayı, bunun yanında risk
ve maliyet düzeyini azaltmayı amaçlar. Dolayısıyla belirli koşulların altında yatırım
12
ortamı toplumun refahını arttırabilir (Dünya Bankası, Kalkınma Raporu, 2005).
Yatırımcılar yatırım yapmada ev sahibi ülkenin yabancı sermayeye karşı tumuna
bakarlar (Kar ve Tatlısöz, 2008). Ev sahibi ülkenin pazar büyüklüğünün ve
sektörlerinin verimliliğinin, ihracat hacminin, yatırım teşvişlerinin artması, altyapısın
gelişmesi; işgücü eğitim düzeyinin artması ve vergi yükümlülüklerinin indirilmesi
koşulları altında, DYY’nin etkileri ülkenin büyümesine sebep olur (Taylor, 2000,
Chakrabarti, 2001; Erdal ve Tatoğlu, 2002)
Batı Avrupa, Asya, Latin Amerika, Afrika ülkelerinin verilerinin yardımıyla
yapılmış olan araştırmaların sonucu, yatırım ortamının DYY’leri çekmede oldukça
büyük öneme sahip olduğu ortaya atılmıştır. Bunun yanında, yatırım ortamının
kalitesi ekonomileri karşılaştırmada çok yararlı olmuştur (Blalock ve Gertler, 2008).
Özellikle ülkelerin yatırım ortamının gelişmesi ülkeye girmiş olan DYY’lerin
miktarının artmasına götürdüğü tespit edilmiştir (Mukim ve Nunnenkamp, 2010).
Dolayısıyla ülkeye daha çok miktarda DYY’lerin akışını sağlamak için yatırım
ortamın geliştirilmesi oldukça önemlidir (Horberger vd, 2011). Fakat bazı
durumlarda ülkeye giren DYY’nin büyük ölçüde olmasına rağmen getirisi az olur,
bunun için ülkelerin DYY’i çok miktarda çekmek yerine onları rasyonel olarak
kullanmak daha mantıklı olabilir. Bunun sebebi DYY’nin rasyonel kullanılması
sektörlerin çeşitlendirilmesine ve büyümenin hızlanmasına götürür (Theodore H.
Moran 1998).
1.5. Yatırım Ortamının Doğrudan Yabancı Yatırımların Ülkeye
Girmesine Etkisi
Doğrudan yabancı yatırımların ülkeye girmesini etkileyen faktörler ülkelerin
özelliklerine göre değişmektedir. Bunun için söz konusu faktörleri listelemek zor
olabilir (Khachoo ve Khan, 2012). Ülkenin hangi faktörlerinin DYY’nin akışını
sağladığını veya tam tersi ülkeye girmesine engel olduğunu açıklamak için çok
sayıda araştırmalar yapılmıştır.
13
DYY’nin ülkeye girişini sağlayan faktörleri araştırmak amacıyla, Carstensen
ve Farid (2003) gelişmiş Avrupa ülkelerinin verileri üzerinde analiz yapmışlardır.
Çalışmanın sonucunda ülkenin piyasa potansiyeli, düşük işgücü maliyeti,
özelleştirme düzeyi ve düşük ülke riskinin doğrudan yabancı yatırımlar üzerinde
pozitif etkiye sahip olduğu, ama tarife ile ölçülen, ticaret maliyetinin negatif etki
yarattığı ortaya atılmıştır. Araştırmada piyasa potansiyeli olarak, piyasanın
büyüklüğü, hanehalkının satın alma gücü kabul edilmiştir. Vijayakumar (2010) da
aynı amaçla 1975-2007 dönminde BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney
Afrika) ülkelerinin verilerini kullanarak araştırma yapmıştır. Araştıma gayri safi yurt
içi hasıla (GSYIH), işgücü maliyeti, imalat sanayi üretim endeksi, enflasyon oranı,
reel efektif döviz kuru endeksi, sermaye birikimi, dışa açıklık, altyapı değişkenlerinin
ve doğrudan yabancı yatırımlar miktarı verilerinin kullanılması ile ve panel veri
tekniği yardımıyla yapılmıştır. Araştırmanın sonucu olarak GSYIH ve altyapı
değişkenlerinin DYY’i pozitif, işgücü maliyetinin ise negatif etkilediği bulunmuştur.
Reel efektif döviz kuru ile doğrudan yabancı yatırımlar arasında beklenilen sonucun
aksine negatif ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Bunun dışında araştırmada kullanılan
enflasyon, imalat sanayi üretimi düzeyi ve dışa açıklık seviyesi katsayılarının
anlamsız olduğu sonucuna varılmıştır. Bevan ve Estrin (2004) kendi araştırmasında
risklerin ve sermaye maliyetinin DYY’nin ülkeye akışını olumsuz etkilediğini
bulmuşlar. Fakat Vijayakumar’dan farklı olarak araştırmasında sadece gelişmiş
ülkelerin verilerini kullanmışlar. Araştırmanın sonucunda Avrupa Birliği ülkelerinin
ve ticarete yönelik ülkelerin doğrudan yabancı yatırımları daha fazla çekebildiğini
ortaya koymuşlar. Ranjan ve Agraval (2011), Viyakumar (2010) gibi BRICS
kurumunun üyeleri olan ülkelerin 1975-2009 dönemi verilerini kullanarak, DYY’nin
hacmi ve yatırım ortamı arasındaki ilişkiyi araştırmışlar. Ranjan ve Agraval GSYIH,
işgücü maliyeti, altyapı seviyesi, enflasyon oranı ve Vijayakumar’dan farklı olarak
dışa açıklık katsayısının DYY girişini etkilediğini tespit etmişlerdir.
Arık vd. (2014) Türkiye, Çin, Brezilya, Hindistan, Rusya, Meksika ve
Endonezya ekonomilerine ait 1998-2011 dönemi verileri kullanılarak DYY’nin
girişini sağlayan belirleyicileri incelenmiştir. Araştırmada, teoride en çok DYY’nin
14
akımını etkileyen ekonomik faktörler dikkate alınmıştır. Söz konusu faktörler olarak
ülkenin piyasa büyüklüğü, makroiktisadi göstergeleri, döviz kuru değişimi ve
sermaye birikimi değişkenleri kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, ülkenin
piyasa büyüklüğü, makroiktisadi göstergelerin istikrarlı olması DYY’nin ülkeye
akması üzerinde anlamlı etkisi olduğu tespit edilmiştir. Döviz kuru ve sermaye
birikiminin ise etkisi anlamsız olarak elde edilmiştir (Arık vd, 2014).
Piyasa büyüklüğünün ve ülke ekonomisinin yüksek potansiyelinin DYY’i
çekmede büyük önem taşıdığını Horberger vd (2011) incelemişlerdir. Onlara göre
DYY’nin sadece gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere akmayıp, son
zamanlarda gelişmekte olan ülkelerden bir birine akmasının arttığını belirtmişlerdir.
Çalışmada, yatırımcıların nereye yatırım yapma kararını nasıl aldığını, ampirik
literatür incelemesi ve yeni veri kaynaklarının analizi yardımıyla araştırmışlar.
Çalışmanın sonucuna göre iş olanakları, pazar büyüklüğü ve potansiyeli DYY’leri
çekmede en etkileyici faktör olduğunu elde etmişler. Agiomirgianakis’e (2003) göre
de piyasa büyüklüğü ve onunla birlikte eğitim düzeyi yüksek ve kalifiye işgücü,
ülkenin kalkınma seviyesi ve fiziksel altyapı ev sahibi ülkenin yatırım çekiciliğini
arttıran faktörlerdir. Yazarlar bu sonuçları 1975-1997 döneminde 20 OECD ülkesine
girmiş olan doğrudan yabancı yatırımlar hacmi ve yatırım ortamının arasındaki
ilişkiyi araştırarak elde etmiştir.
Ülkenin makroiktisadi göstergelerinin ve altyapı düzeyinin ülkeye DYY’nin
girmesini sağlayan önemli faktörlerden olduğu birkaç araştırmacı tarafından tespit
edilmiştir. Özcan ve Arı (2010), 27 gelişmiş Avrupa ülkelerinin 1996-2006 yılları
panel verilerinin kullanılmasıyla yapılan analizde ülkenin büyüme oranı, enflasyon
oranı ve altyapı seviyesi değişkenlerinin doğrudan yabancı yatırımları pozitif, dışa
açıklık ve cari denge parametrelerinin büyümeyi olumsuz etkilediği elde edilmiştir.
Khachoo ve Khan de (2012) 32 ülke üzerinde, 1982-2008 dönemi verilerini
kullanarak DYY’nin akımını etkileyen faktörleri araştırmaya çalışmışlar.
Araştırmanın sonucu olarak elde edilen bilgiler Arı ve Özcan’ın (2010) elde ettiği
sonuçlarına benzer olmuştur, yani DYY’nin ve ülkenin büyüme düzeyi, toplam
rezervleri, altyapısının gelişim seviyesi, elektrik enerjisinin üretimi arasında olumlu
15
bir ilişkinin var olduğu tespit edilmiştir. Sekkat ile Veganzones, (2007) ‘Opennes,
İnvestment Climate and FDI in Developing Countries’ çalışmasında yatırım ortamı
ve gelişmekte olan ülkelere girmiş olan DYY’nin hacmi arasındaki ilişkiyi
araştırmayı amaçlamışlar. Bu çalışmanın diğer araştırmalardan farklılığı olarak
ülkenin iktisadi açıklığı (economic openness) katsayısının eklenmesi olmuştur.
Sonuçta gelişmekte olan Asya, Afrika ve Orta Doğu ülkelerinin altyapısı, iktisadi
koşulları ve ülkenin iktisadi açıklığı DYY’nin ülkeye girmesini sağladığını
belirtmişler. Wheeler ve Mody (1992) altyapının kalitesi ve emek kalitesinin
DYY’nin en önemli açıklayıcısı olup olmadığını araştırmışlardır. Sonuç olarak
vergiler ve kısa zaman transferlerin DYY çekmede sınırlı etkide bulunduğunu
belirtmişler. Richad (1999) altyapı seviyesinin yüksek olması DYY’nin üzerinde
olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermek için endojen büyüme teorisine göre dört
değişkenli modeli kullanmıştır. Büyüme, ticaret, yurt içi yatırımlar seviyesinin DYY
üzerindeki etkisine bakmıştır. Araştırmanın sonucu olarak altyapı düzeyinin DYY
akımını olumlu etkilediğini bulmuştur (Mauro, 1995).
1.6. Doğrudan Yabancı Yatırımcıların Seçenekleri
Yatırımcıların yatırım yapmadan önce karar alma sürecinde dikkatle
değerlendirimesi gereken oldukça önemli amacı, ev sahibi ülkenin yatırım ortamını
araştırmak olduğunu önceki bölümde belirtmiştik. Fakat yatırımcının önünde yatırım
yaparken bir kaç alternatif seçimler olabilir. Söz konusu DYY’nin alternatif çeşitleri
aşağıdaki gibidir:
Ortak Yatırımlar: Firma veya birey yeni bir pazara gireceği için, piyasaya
önceden girmiş olan, ondan paya sahip, belirli bir imaja sahip, üretim ve gelişim
konusunda önemli tecrübeye, pazar hakkında daha çok bilgiye sahip firma ile
işbirliği yapmayı seçebilir. Burada yabancı firma, yerli firmanın siyasi ve yerel
yöneticileri ile önceden oluşmuş, kuvvetli ilişkilerde bulunması avantajından, yerli
16
firma ise yabancı firmanın sağladığı sermaye destğinden ve sahip olduğu tecrübe, sır
ve bilgilerinden yararlanabilir (Çanakçı, 2003).
Firmaların Karlarını Arttırmak Amaçla Kullanması: Firma, gelirini ev
sahibi ülkede belirli bir kısıtlamaların olduğunda kendi ülkesine transfer edemediği
durumda yatırımlarını daha da artırabilmesi ve çeşitlendirebilmesi hedefiyle
yatırımcı gelirini yeni alanlara yatırabilir. Çoğunlukla ev sahibi ülkeler, iç pazardan
elde edilen gelirin başka ülkelere akmayıp, ülke içerisinde yeni yatırımlara
yönelmesine önem verebilirler (Çanakçı, 2003).
Yabancı Firmaların Tek Başına Gerçekleştirdiği yatırımlar: Firma,
elindeki tüm varlığını kendisine ait firmanın kurulmasına yatırabilir. Dolayısıyla
yabancı yatırımcı firmanın yönetmenliğini ve üretim, iş yapma ile ilgili tüm karar
almaları tek başına kendisi gerçekleştirir, fakat bu durumda yeni girdiği pazarı
tanımadığı için üretim daha maliyetli olabilir (Seyidoğlu, 1975).
Birleşmeler ve Satın Almalar: Şirketler arası satın alma ve birleşmeler
olabilir. Yabancı yatırımcılar yerli yatırımcılar ile işbirliği yapabilir yada satın alma
yöntemleri ile güçlerini birleştirerek ortaklık faaliyetleri yürütebilirler. Teknolojiyi
üretmek yerine daha düşük maliyetle faaliyet yürütebilirler. Teknolojiyi üretmek
yerine daha düşük maliyet ile faaliyet göstererek büyük ölçüde üretim yapabilirler.
Bunun yanında şirketlerin düzeylerinin farklı olması şirket içi uyumsuzluklara ve bir
firmanın diğerinden üstün olmasına götürebilir (Çalışkan, 2002).
Stratejik İşbirlikleri: Şirketlerin çok maliyetli veya Ar-Ge’nin yüksek
maliyetli olduğu projeleri gerçekleştirmek için iki tarafın ortak pazarlama ve hizmet
anlaşmasıyla birlikte faaliyete geçmesidir. Bu işbirlik iki işletmenin de maliyetlerinin
azalmasına ve firmaların güçlenmesine sebep olabilir. Tarafların birinin daha ileri
teknolojiye sahip olması diğerinin teknoloji seviyesinin gelişmesine götürebilir
(Çanakçı, 2003).
17
1.7. Doğrudan Yabancı Yatırımların Etkileri
Literatürde doğrudan yabancı yatırımların etkisini inceleyen birçok
araştırmalar yapılmıştır. Araştırmaların sonucuna göre DYY’ler yöneldiği ülkenin
ekonomisini olumsuz ve olumlu yönde etkileyebilir. Ülkeyi olumlu etkilemesi de
doğrudan ve dolaylı bir şekilde olabilirmiş.
Yani ülkeye giren DYY’ler ülkenin büyümesine, istihdamının artmasına,
teknolojik gelişmesine, ödemeler dengesinin sağlanmasına, üretimin artmasına, iç
pazarın gelişmesine, sermaye açığının azalmasına, borç risklerin azalmasına, yeni
teknolojilerin ülkeye girmesi ve ülkede teknoloji seviyesinin gelişmesine, yeni
icatların ortaya çıkmasına, sektörlerin verimliliğinin artmasına, sektörlerin
çeşitlenmesine sebep olabilir (Cömert F., 2000).
Tablo 1.3. görüldüğü gibi ülkeye girmiş olan DYY’ler dolaylı ve dolaysız
olarak ülkeyi etkileyebilir.
18
Solow (1957) neoklassik üretim fonksiyonuna dayalı olarak, kendisinin
Ekonomik Büyüme teorisinde ekonominin büyümesine kapital ve işgücünün dışında,
teknoloji gelişmesinin de büyük önem taşıdığını vurgulamıştır. Solow ve Findlay
(1978) DYY’nin yönlendiği ülkenin ekonomisine olumlu etkide bulunacağını
yansıtan bir model türetmişler. Yazarlar, DYY’nin teknolojik ilerleme düzeyini
artırdığını ve DYY’nin olumlu etkide bulunmasının temel nedeni de teknolojik
ilerleme olduğunu iddia etmişler. Hansen ve Rand (2004) da DYY’nin gittiği ülkede
teknolojisinin gelimesi, inovasyon ve teknoloji transferinin sağlanması, yönetim
bilgilerinin gelişmesi, rekabet gücü ortamının güçlenmesi gibi etkileri yarattığı
savunmuşlar.
İktisatçıların çoğu DYY’lerin büyümeye olan, istihdama, ödemeler dengesne
olan, üretimin artmasına olan, teknolojik transferi ve gelişimine olan etkisini
vurgulamaktalar. Örneğin Günümüzde, DYY’nin gelişmekte olan ülkelerin iktisadi
büyümesi ve kalkınmasını hızlandırıcı ve arttırıcı özelliğe sahip olduğu öne
sürülmektedir (Janicki, 2004). Brems’e (1970) göre, DYY’ler büyüme üzerinde
kalıcı bir etkiye sahiptir. Başka bir deyişle DYY’nin artması yatırım stoğunun
artmasına, uzun dönemde ise ekonominin büyümesine götürdüğünü söylemiştir.
Yased’e (1998) göre DYY’lerin ihracatı artıracağını ortaya atarak ödemeler
dengesine olumlu etkide bulunacağını söylemiştir. Theodore’e (1998) göre ise
DYY’lerin yeni iş yerlerinin oluşmasına sebep olduğunu ve böylece istihdamın
artmasını sağladığını savunmuştur. Yabancı yatırımlı şirketlerin rekabeti arttırması
yerel üreticiler için teşvik edici bir güç olabilir, böylece yerel üretimin de kalitesinin
ve hacminin artmasına götürebilir.
DYY’nin olumsuz etkide bulunmasının iki yolla gerçekleştiği söylenmektedir.
Bunlardan biri yabancı yatırımlı şirketlerin yerli şirketlere göre daha yüksek maaş
ödeme gücüne sahiptir. Bu nedenle de yabancı şirketler daha yüksek ücret ödemekte
olduğu için vasıflı işgücünü çekmek eğilimindedir. Sonuç olarak, daha az vasıflı
işçinin gerginliğine sebep olabilir, sonuçta bu durum eşitsizliğe yol açabilir.
İkinciden yabancı yatırımlı şirketler piyasayı kontrol etme olanaklarına sahip olmaya
başlıyor, bu durum yerli üreticilerin piyasadan dışlanmasına ve ülkenin yabancı
19
yatırımlara olan bağımlılığının artmasına sebep olabilirmiş (Lipsey ve Sjoholm
2004).
XX. asırın ortasında uluslararası sermayenin gelişmekte olan ülkelere
yönelmesinin artması ile birlikte, DYY’nin ülkelerin büyümesine olan etkisini
açıklamak amacıyla yapılan ampirik çalışmaların sayısı da artmıştır. Fakat bu
çalışmaların sonucu farklı olmuştur. Yani araştırmaların sonucunda DYY’lerin ülke
için olumlu etkide bulunmasının yanında olumsuz etkilediği ortaya atılmıştır.
1.7.1. İstihdama Etkisi
Teoride genelde doğrudan yabancı yatırımların istihdamı olumlu etkilediği
söylenmektedir. DYY’lerın ev sahibi ülkelerde yaratacakları istihdam etkileri diğer
etkiler arasında ev sahibi ülkelerin en fazla önem verdikleri konulardan bir tanesidir.
Lall (1995), özel sektörün rolünün kamu sektörünkine göre daha fazla, liberal
ekonomik yönetimin geçerli, dış ticaretin ve sanayinin gelişmiş olduğu ülkelerde
DYY’nin istihdam üzerinde olumlu etkilere sebep olacağını belirtmiştir. Dupasquier
ve Osakwe (2005) DYY’nin sağladığı olanakları ve yeni teknolojinin ülkeye girmesi
istihdamın hem niteliksel açıdan iyileşmesini hem de nicel açıdan artışını teşvik edici
etki yaratacağını söylemişler. Bunun yanında DYY’nin artışı ev sahibi ülkenin emek
piyasasında işgücü talebinin artmasına sebep olabileceğini belirtmişlerdir.
UNCTAD’a (1994) göre DYY Girişlerinin İstihdamın Nicelik, Nitelik ve
Konumu Üzerindeki Etkilere sahiptir:
20
Tablo 1.4. Doğrudan Yabancı Yatırımların İstihdama Etkisi
Kaynak: UNCTAD (1994)
Bazı ampirik çalışmalara göre doğrudan yabancı yatırımların istihdam
üzerindeki etkisi zamana ve ülkenin özelliklerine göre değişmektedir.
Eckel (2003) ise yüksek kaliteli ürünlere yapılan DYY’nin, sermaye arzının
esnek, maliyet üstünlüklerinin ve teşviklerin olduğu durumda çıktının artması ile
istihdamı artıracağı sonucuna ulaşmıştır.
Williams (2003) ise İngiltere’ye 1980 yılı sonrasında yabancı sermayeli
firmaların verilerini analiz etmiştir. Sonuç olarak Avrupa ülkelerinden gelen
DYY’lerin İngiltere’de istihdam kayıplarına neden olmuşken, Asya-Pasifik
bölgesinden gelen DYYlerin daha fazla oranda istihdam yarattığını bulmuştur.
Ernst (2005), Latin Amerika ülkeleri üzerinde yaptığı çalışmasında ülkelere
geleln DYY’nin birleşme ve satın alma biçiminde gerçekleştiği ve istihdamda
21
azalmaya sebep olduğu (Arjantin ve Brezilya); DYY’lerin daha çok yeni yatırımlar
biçiminde olduğu zaman ise istihdamın artırdığı (Meksika) sonucuna varmışır.
Nunnekamp ve Ajaga (2008), 1977-2001 döneminde yapılan eşbütünleşme ve
nedensellik testleri ile ABD’nin kırk sekiz veyaleti için DYY ile istihdam arasında
pozitif güçlü bir ilişkinin olduğunu bulmuşlardır.
Feldestein (1994) kendi çalışmasına dayanarak rekabetin yoğun olduğu, iyi bir
piyasa mekanizmasına sahip ülkelerde DYY’nin istihdamı etkilemediğini ve sadece
yatırımları artıracağını vurgulamıştır.
Karagöz (2007) benzer şekilde Türkiye’nin dört sektörünü baz alarak 1992-
2006 arası yıllık verilerinin yardımıyla doğrudan yabancı yatırımların ülkenin
istihdam seviyesini nasıl etkilediğini, panel veri testi ve tahmin yöntemlerini
kullanarak araştırmıştır. Araştırmanın sonucu DYY’nin istihdamı olumsuz yönde
etkilediği ortaya koyulmuştur. Bunun sebebi Türkiye’de DYY’nin büyük bir kısmı
birleşme ve satın alma faaliyetlerinden oluşmuştur.
Könings (2004), Avrupa ülkeleri üzerine yaptığı ve 1995-2000 dönemine
ilişkin firma verilerinin kullanıldığı çalışmasında DYY’nin yatırımcı ve ev sahibi
ülke üzerindeki istihdam etkilerini analiz etmiştir. Buna göre; DYY ev sahibi
ülkelerde önemli ölçüde istihdam yaratamamıştır çünkü ülkeye girmiş olan teknoloji
işgücünün büyük parçasını tamamlayıcı olduğğu için, iş gücü talebinin azalmasına
sebep olacağını savunmuştur.
Brady ve Wallace (2000), ABD’de DYY’nin istihdam ve işgücü geliri
üzerindeki etkilerini 1978-2006 için incelemişlerdir. Bu konudaki teorik temelle
paralel olan sonuçları DYY’nin söz konusu dönemde ABD’de istihdamı ve ücretleri
negatif etkilediği yönündedir.
Genel olarak DYY’lerin olumlu etkileri yeni iş yerlerinin açılması, üretimin
artması ile bağlıdır. Olumlu etkisi ise teknolojinim işgücünü tamamlayarak talebi
azaltabilir.
22
1.7.2. Teknolojik Transfer Etkisi
Teoride en çok konuşulan konulardan biri DYY’nin ev sahibi ülkedeki
teknolojinin gelişmesini etkilemesidir. DYY’lerin teknolojik gelişmeye olan en
önemli etkisi: yeni yönetim modellerinin üretilmesi, istihdama etkisi, kalifiye
işgücünün artırması, yeni teknolojinin gelişmesi, Ar-Ge’nin gelişmesidir v.s.
Teknolojinin önemi günümüzde çok büyüktür çünkü her ülkenin rekabet gücünü
teknoloji belirlemektedir. Teknolojinin girmesi ile inovasyonların sayısı artmaktadır
ve iş prosedürlerinin iyileşmesi yerli ve yabancı şirketlerin verimliliğini
arttırmaktadır. Dolayısıyla teknolojinin gelişmesi büyümeyi, üretimin artmasını, dış
ticaret açığının ortadan kalmasını sağlayabilir (Behrman, 1972).
Bronzsztein, Gregorio ve Lee (1995) gelişme ve büyüme modelinde DYY’nin
artması ev sahibi ülkenin ekonomisinin uzun zaman büyümesine ve teknolojik
gelişmesine sebep olabileceğini belirtmişlerdir.
Naouro’ya (2002) göre DYY’ler işgücünün eğitim seviyesinin artmasına,
teknolojik gelişmeye yol açabilir. Dolayısıyla DYY’ler ev sahibi ülkedeki
teknolojinin seviyesini yükselterek yerli Ar-Ge faaliyetlerinin verimliliğini
arttırabilir. Ar-Ge’nin artması ise yeni teknolojinin gelişmesine ve yeni icatların
yapılmasına neden olabilir.
Fakat teknoloji gelişiminin artması olumlu etkilerle birlikte olumsuz etkilere de
neden olabilir. Cömert’e (2000) göre ev sahibi ülkenin DYY olarak giren teknolojiye
bağımlılığı artabilir. Bunun yanında yatırımcı ülkenin araştırma merkezilerine beğnin
akışı, teknoloji tamamlayıcı ve uluslararası şirketlerin gerek duyan malların
ithalatının artması gibi olumsuz etkiler ortaya gelebilir.
Theodore’nin (1998) düşüncesine göre teknoloji bağımlılığının artması
sonucunda yatırımcı belirli bir üstünlüğe sahip olur, neticede uluslararası şirketlerin
ev sahibi ülkesinin iktisadi ve sosyal faaliyetlerine karışması gücüne de sahip
olabilir. Bununla birlikte gelişmiş teknolojiye sahip yabancı firma rekabeti
baskılayarak elindeki avantajların yardımı ile pazara kendisi monopolcu olarak
23
ortaya gelebilir, yerel üreticiler ise bu rekabete karşılık veremeyip pazardan
dışlanırlar yada batarlar.
Teknolojik transferler ülkenin teknolojik gelişmesine, üretimin artmasına,
malların kalitesinin iyileşmesine götürmesinin yanında ülkenin teknolojiye
bağımlılığını arttırır ve yerel üreticilerin dışlanmasına da sebep olurmuş.
1.7.3. Ödemeler Dengesine Etkisi
Ülkelerin yabancı sermayeden beklentilerinden biri ödemeler dengesinde
iyileşme yaratmasıdır. Bir başka deyişle DYY’nin ev sahibi ülkenin ticaret açığının
kapatılmasını sağlaması ve döviz girişinde pozitif bir etkide bulunmasıdır. Ülkeye
gelen DYY’ler bir defaya mahsus olmak üzere ev sahibi ülkenin ödemeler dengesine
olumlu bir etkide bulunur. Eğer iç pazar çok cazip değilse, ülke ekonomik olarak iyi
entegre olmuş ve ucuz işgücü gibi bazı karşılaştırmalı avantajlar sunuyorsa bu
durumda yüksek ihracat artmaktadır (Yased, 1998).
Ülke ödemeler dengesi açıklarını kapatma kapasitesine sahip olmadığı
durumda, bu açıkları kapatabilmek için iyi seçenek olarak DYY sayılmaktadır.
DYY’nin sayesinde artan üretimin bir kısmının dış piyasalara yönelik olarak ihracatı
artırması ülkenin ödemeler dengesini etkileyeceği söylenmektedir. Ödemeler
dengesinin ortaya çıkmasını Kindleberger (2011) iki şekilde açıklamıştır. Birincisi
DYY ile birlikte ülkenin döviz rezervlerin artması, ikincisi ithalatı ikame ederek
ihracatın sayesinde elde edilen kazaknçların yardımı ile ödemeler dengesini
sağlamaktır. Carcovic ve Levine (2008) DYY istihdam ve büyüme üzerinde son
derece etkili olup, ülkeye giren teknoloji ve bigi sayesinde yan sanayilerin de
gelişmesi söz konusu olabilir, bu ise yerli üreticilerin büyümesine ve ihracata yönelik
faaliyetlerin artmasına götürdüğünü savunmuştur. De Gregorio (1992) DYY’nin
yurt içi yatırımlara göre daha etkili olduğunu, 12 Latin Amerika ülkelerinin verilerini
kullanarak incelemiştir. DYY yerel kaynaklarını tamamlayıcı ve yatırım fırsatlarını
24
arttırıcı bir özelliğe sahip olduğu düşüncesini sunmuştur (Sekkat ve Veganzones-
Varoudakis., 2007).
Diğer taraftan doğrudan yabancı yatırımı gerçekleştiren şirket, hammadde ve
diğer girdilerin üretimini devam ettirebilmek için ithal etmek zorunda kalır. Bu
ithalat şüphesiz ev sahibi ülkenin ödemeler dengesinde olumsuz bir etki yaratır.
Ayrıca şirketin yabancı üretim faktörlerine ödemiş olduğu faktör gelirleri ev sahibi
ülkenin dış dengesini olumsuz yönde etkileyebilir. Firmaların ev sahibi ülkeye
getirdikleri sermaye uzun dönemde genellikle değişik biçimlerde dışarı transfer
ettikleri sermayeden küçük kalmaktadır. Bu negatif durum gelişmiş ülkeler için de
söz konusudur. Ancak gelişmekte olan ülkelerde dışarıya sermaye transferi gelişmiş
ülkelere göre çok daha yoğundur (Berksoy, Doğruel, 1989). Yabancı sermayeli şirket
ev sahibi ülkede üretimi durdurduğu zaman yine bir defaya mahsus olmak üzere
ülkeye getirmiş olduğu sermayeyi ülke dışına çıkaracağı için ödemeler dengesi
üzerinde olumsuz bir etkide bulunur. Gamiewicz (2007) de DYY’nin hacmi
ödemeler dengesine olumsuz etkide bulunduğunu söylemiştir. Başka bir deyişle
DYY’ler iç yatırımların ve yerel üretimin azalması yüzünden ithalat artabilir ve
ülkeden sermayenin çıkışına sebep olabilir.
Genel olarak DYY’ler ülkedeki üretimi artırarak ihracatın artması yüzünden
ödemeler dengesini sağlayabilir. Diğer taraftan da yabancı yatırımcılar tarafından
üretilen malların geliri diğer ülkeye gitmesi ve ara malların ithal edilmesi ile
ödemeler dengesi açığı söz konusu olabilir.
1.7.4. Üretime Etkisi
Balcy (1995) DYY’lerin yerel yatırımları teşvik edici yönde etkilediğini ortaya
koymuştur. Yani DYY’nin sayesinde yeni iş yerlerinin oluşması ve altyapının
gelişmesi yerel yatırımların artmasına götürdüğünü vurgulamıştır. Bu nedenle DYY
ve yerli yatırım birbirini tamamlayıcı ve destekleyici olduğunu ortaya atmıştır.
Ekonomik kalkınma sürecinde bilim ve teknolojinin belirleyici düzeyi her giderek
25
artma gösterdiğinde tüm ülkenin genel durumu değişecektir. Yerel üreticiler ise
yabancı şirketlere karşılık göstermek için daha çok, kaliteli ürünleri üretmeye başlar,
bu ise uluslararası rekabet gücünün artmasına ve gelişmesine götürür.
Yukarıda belirttiğimiz gibi DYY’ler olumlu etkilerin yanında yerel üretim
üzerinde olumsuz etkilere de sahiptir. DYY’ler yerli yatırım üzerinde ve üretimde
azaltıcı bir etkide bulunabilir. Bu azaltıcı etkiler, yabancı firmaların az miktarda olan
fiziksel ve finansal kaynaklara sahip yerli firmaların yatırım fırsatlarını engelleyerek
daha kötü duruma sokabilir. Ener’in (2005) yaptığı araştırmanın sonucuna göre
DYY’ler, korunan iç piyasaya yönelik ekonomide, üretici sektörlerdeki yerel
yatırımlara olumsuz etkide, ihracata yönelik sektörlerdeki yerli yatırımlara aksine
olumlu etkide bulunduğu ortaya koyulmuştur. Blake (2009) ise DYY’nin yerli
üretimi sadece olumsuz etkilediğini söylemiştir. Yani DYY’nin ülkeye girdikten
sonra ulusal üretim üzerinde ‘Dışlama Etkisine’ neden olabileceğini savunmuştur.
Başka bir deyişle yerel üreticilerin yabancı şirketlerin kapasitesi kadar güce sahip
olmadığı için rekabeti kaldıramayıp piyasadan dışlanabilir. Sermayenin kontrölsüz
ülkeye girmesi enflasyon gibi olgulara neden olabilir ve sosyal ve iktisadi
istikrarsızlığa götürür.
Genel olarak DYY’ler yerel üretim üzerinde teşvik edici güce sahip iken,
üretimi engelleyici özellikleri de taşımaktadır.
1.7.5. Büyümeye Etkisi
Genel olarak DYY’nin büyümeye etkisi iki yol ile açıklanmaktadır. Birincisi,
DYY toplam sermayenin hacmini arttırır ve yabancı yatırımların yerel yatırımlara
göre daha karlı olduğu zaman DYY iktisadi büyümeye götürür. İkinci olarak, DYY
gelişmiş ülkelerin ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki teknoloji değişmesinin en
önemli kanalıdır (Kostyunina G.M.2001). DYY geldikleri ülkeye teknoloji transferi
26
sağlayarak iktisadi büyüme performansını arttırmaktadır (Carkovıc M. Levine R
2008).
XX. asırda doğrudan yabancı yatırımların büyümeye olan etkisini açıklamak
için yapılan araştırmaların sayısı artmıştır. OECD ülkelerini araştıran on dört
çalışmanın on birinde, DYY’ler ve büyüme arasında doğrusal bir ilişkinin olduğu
açıklanmıştır. Fakat bu araştırmaların çoğunun sonucu olarak DYY’nin büyümeyi
olumlu etkileyebilmesi için ülkede bazı koşulların geçerli olması gerekmekte olduğu
söz konusu olmuştur. Luiz De Mello (1999) de DYY’nin olumlu etkilere sebep
olabilmesi için ülkede bazı koşulların olması gerektiğini ortaya koymuştur. Bu
koşullar ise ülkenin iktisadi, siyasi istikrarlığı, bütçe açığının az, iç pazarın büyük,
işçilerin verimlilğinin yüksek seviyede olmasıdır. Söz konusu durum geçerli
olduğunda doğrudan yabancı yatırımların belirli bir ülkenin ekonomisinde kapitalin
birikmesine sebep olabileceğini savunmuştur. Onlara göre DYY ülkenin büyüesinin
yeni girişlerin ve teknolojinin ülkeye girmesiyle sağlayabilir. Ülkeye sermaye ile
birlikte bilginin akışı gerçekleşebilir. Bununla birlikte DYY, teknoloji ve kalitesi
yüksek işçilerin sayısının artması yeni pazarlama yöntemlerinin, yönetim
metodlarının gelişmesinin ortaya çıkmasına götürebilir. Zhang’ın (2001) bulgularına
göre, ülkenin ticaret rejimi ve makroekonomik istikrarı gibi önemli koşulların geçerli
olduğunda DYY’ler ekonomik büyümeyi hızlandırırmış. Mello (1999) DYY’nin
büyümeyi olumlu etkileyebilmesi için ülkelerde eğitim ve altyapı düzeyinin belirli
bir seviyede olması gerektiğini belirtmiştir. Alfaro’ya (2003) göre ise, DYY’nin
ülkenin hangi sektörüne yoğunlaştığı önemlidir. Çünkü iktisatçının düşüncesine göre
ülkenin sürükleyici sektörlerine yönelen DYY’nin etkisi daha fazla olurmuş.
Bununla beraber Alfaro vs. (2004) araştırmalarında finansal pazarlara
odaklanmışlardır. Onlara göre yeterince gelişmiş finansal piyasalara sahip
ekonomilerde DYY’ler ekonomik büyümeyi teşvik edebileceğini bulmuşlardır.
Borensztein ve Lee’ye (1998) göre, DYY’nin etkisinin büyüklüğü ev sahibi
ülkedeki beşeri sermaye stokuna bağlı olmasını vurgulamışlardır. Beşeri sermaye
asgari değerin üzerinde ise, DYY yurt içi yatırımlardan daha verimlidir. Bununla
birlikte işgücü eğitiminin yüksek düzeyde olan ülkelerde, DYY’nin büyümeyi
olumlu etkileyebileceğini sunmuşlardır. Balasubramanyam, Salisu ve Sapsford
27
(1996) DYY’nin büyümeyi olumlu etkileyebilmesi için ülkede ticaretin açık,
engelsiz olması gerektiğini vurgulamışlar. Hermes N., ve Lensink R., (2003) kendi
çalışmasında DYY’nin büyümeye katkıda bulunabilmesi için ev sahibi ülkenin finans
sisteminin gelişmiş olması gerektiğini savunmuşlar. Onlara göre daha gelişmiş bir
finans sisteme sahip ülkede DYY olarak gelen teknolojinin büyüme ve gelişmeye
pozitif etkide bulunacağını belirtmişlerdir.
Choe’ye (2003) göre, ekonomik büyüme ve DYY arasında nedensellik ilişki
iki yönlüdür. DYY’nin artış eğilimi ülkenin ekonomik büyümesini hızlandırır veya
hızlı ekonomik büyüme DYY girişlerinin artmasına neden olur. Zhang (2001) 11
ülkenin verilerini kullanarak DYY ve büyüme arasındaki ilişkiyi Granger-
nedensellik testi aracıyla bakmıştır ve iki değişken arasında güçlü bir ilişkinin
olduğunu tespit etmiştir. Toda ve Yamamoto (1995) Malezya ve Tayland ülkelerinin
GSYIH ve DYY’ler arasındaki ilişkiyi aynı yöntemin yardımıyla araştırarak aynı
sonuçları elde etmiştir. Balasubramanyam (1999) 1970-1985 senelerinde gelişmekte
olan 46 ülkenin yatay kesit verilerinin yardımı ile analiz yaparak iç pazarın
büyüklüğü, rekabetçi ortam, DYY ve iş gcünün büyümeyi etkiledini bulmuştur.
Bazı iktisatçılar DYY büyüme üzerinde etkide bulunmadığını ortaya
koymuşlar. Örneğin Carkovic ve Levine (2002) araştırmasının sonunda DYY’nin
büyümeyi uzun zamanda eklemediğini elde temişler. Hansen ve Rand (2004), 1970-
2000 dönemi için 31 gelişmekte olan ülkenin verilerini kullanarak DYY’nin ve
GSYIH oranı arasındaki nedensellik ilişkiyi araştırmışlar. Sonuç olarak ikisinin
arasında tek taraflı bir ilişkinin olduğunu ortaya koymuşlar. Yani GSYIH’nın üzun
dönemde DYY üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını, buna karşılık DYY’nin GSYIH
düzeyi üzerinde etkiye sahip olduğunu belirtmişler. Irandoust (2001) ise Danimarka,
İsveç, Norveç ve Finlandiya üzerinde Granger nedensellik testi yöntemini kullanarak
1970-1997 yılları verilerinin üzerinde araştırma yapmıştır. Araştırmanın sonucunda
İsveç ve Norveç ülkelerinin DYY ile büyüme arasında pozitif bir ilişkinin olduğu
elde edilmiştir. Bu ilişkinin Norveç için tek yönlü iken, İsveç için iki yönlü olarak
bulunmuştur. Fakat Dnimarka ve Finlandiya ülkelerinin DYY ve büyüme oranı
arasında ilişki bulunmamıştır.
28
Genel olarak DYY’ler ülkenin büyümesini üretimi arttırma, teknolojiyi
geliştirme, eğitim düzeyini arttırma, istihdamı arttırma vs. yollarla sağlayabilir. Fakat
DYY’lerin ülkeyi olumlu etkilebilmesi için ülkede bazı koşullar sağlanmalıdır. Aksi
takdirde DYY’ler ülkenin büyümesine hiç etkide bulunmaz yada tam tersi olumsuz
etkilere sebep olabilirmiş.
1.7.5.1. Doğrudan Yabancı Yatırımların Orta Asya Ülkelerinin Büyümesine
Etkisi
Doğrudan yatırımların Orata Asya ülkelerine nasıl bir etki getirdiğini
incelemek için bir dizi araştırmalar yapılmıştır. Gürsoy ve Sekreter (2013) DYY ve
büyüme arasındaki nedensellik araştırmışlardır. Araştırmada Orta Asya ülkeleri olan:
Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan, Turkmenistan ve Uzbekistan’ın
1997-2010 yılındaki verileri kullanmışlar. Analizin sonucu olarak tüm ülkelerin
farklı gelişim düzeyine sahip olduğu ortaya atılmıştır. Johansen Cointegration
testinin sonucu olarak Azerbaycan ve Turkmenistan’ın gelişim seviyesi farklı eğilime
sahip olduğu bulunmuştur. Sadece söz konusu ülkelerde DYY’ler büyümeye
götürdüğü, diğer ülkelerin büyümesine hiç bir etkide bulunmadığı tespit edilmiştir
(Gürsoy ve Sekreter, 2013).
Karaköy’ün (2006) ‘Orta Asya’da Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları:
Politikası, Stratejileri ve Teşvikler Üzerinde Değerlendirme’ çalışmasında, geçiş
ekonomiye sahip Orta Asya ülkelerine: Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan,
Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan’a akan DYY’nin nasıl bir
etkilere sebep olduğunu incelemek hedeflenmiştir. Bununla beraber DYY’leri
ülkeye girmesini sağlamak için yürüttüğü politikaların ne kadar etkili olup olmadığı
araştırılmıştır. Analiz zaman serisi panel analizi yöntemi yardımıyla yapılmıştır.
Analizin sonucuna göre ülkelerin büyümesi ve kalkınması üzerinde DYY’nin
dolaysız etkiye sahip olmasa bile, sermaye, teknoloji ve bilgi transferi aracılığıyla
dolaylı olarak katkıda bulunduğu açıklanmıştır. Ağaev S. (2010) de aynı amaçla
29
araştırma yaparak, ülkelere girmiş olan DYY’nin hacmi ve büyüme arasında
doğrusal bi ilişkinin olduğunu tespit etmiştir. Böyle bir sonucun elde edildiğini
ülkelerin büyüme performansı, iktisadi ve siyasi istikrarlığına bağlamıştır.
Madiyarova vd. (2013) iktisatçılarının Kazakistan örneğinde yapan araştırma
dikkat çekici sonuçları getirmiştir. Yani Kazakistan’a yönelen DYY’nin ülkeye
girmesi gittikçe artmıştır ve ülkenin büyümesine büyük bir katkıda bulunduğu elde
edilmiştir. İktisatçılar böyle bir sonuçları, DYY’nin petrol, doğal gaz üretimine
yöneldiği ile anlatmışlar. Fakat araştırmanın dikkat çekici noktası, yazarlara göre
DYY’nin sadece belirtilen sektörlere yönelmesi uzun zamanda büyümeyi olumsuz
etkileyebilir demiştir, çünkü ekonominin bir taraflı olması risklerin artmasına neden
olur.
Ağayev S. (2010) doğrudan yabancı yatırımların ülkeye girmesini, ülkelerin
büyüme potansyeli ve yatırım ortamının istikrarlığına bağlı olduğunu belirtmiştir.
Ayrıca, kendi araştırmasında Orta Asya ülkelerine gelen doğrudan yabancı
yatırımların ekonomik büyümesinei etkilediğini bulmuştur. Mehmet ALAGÖZ
(2009) de DYY büyümeye olan etkisini araştırmak için yapan analizinde ülkelerin
ekonomisine DYY’nin olumlu etkide bulunduğunu ortaya koymuştur, ve daha da
gelitirlmesi için ülkede yeni iş yerlerinin açılmasını teşvik etmesi lazım olduğunu
sunmuştur (Mehmet ALAGÖZ, 2009).
30
II. BÖLÜM
KAZAKİSTAN VE KIRGIZİSTAN’DA YATIRIM ORTAMI VE DOĞRUDAN
YABANCI YATIRIMLARI
2.1. Kırgızistan’ın Siyasi ve Ekonomik Yapısı
2.1.1. Kırgızistan’ın Siyasi Durumu
1991 yılında Kırgızistan bağımsızlığı kazandığından itibaren sosyal ve siyasi
reformları gerçekleştirmeye başlamıştır. Ülkede siyasi partilerin kurulması,
toplumsal hareketlerin artması ve bağımsız medyanın oluşması başlamıştır. 1998
yılında gerçekleşen referandumun sonucunda yeni kanun ve yasalar kabul edilmiştir
(KC Stratejisi ve Planı 2002). 1990’dan 2005’e kadar Kırgızistan’ın Cumhurbaşkanı
Askar Akaev olmuştur. 2005 yılının Mart ayında, parlemento seçimleri sonrasında
ayaklanmalar neticesinde Askar Akayev istifa edilmiştir. Devrim sonrası
cumhurbaşkan olarak K. Bakiyev gelmiştir. O zamandan beri Anayasa üç kez
değiştirilmiş ve cumhurbaşkanın elinde daha fazla kontrolun odaklanması
başlamıştır. Sonuçta referandum gerçekleştirilerek ülkenin yönetim sistemi
parlamento-cumhurbaşkanlık sisteme geçmiş ve iktidara cumhurbaşkanlık parti ‘Ak
Jol’ gelmiştir (KC Planı, İstatistik Komitesi 2010). Bununla birlikte hükümetin
yönetimliği tutarsız ve karışık olmuştur (USAID 2010). Yeni cumhurbaşkanın
gelmesi ile ülkedeki yolsuzluk ve bürokrasinin düzeyi artmıştır. Neticede 2010
yılının Nisan ayında ülkede devrim olmuştur, haziran ayında ise ülkenin güneyinde
yerli etnik halkların arasında savaş çıkmış ve büyük sorunlara sebep olmuştur. Sonuç
olarak ülkede istikrarlığı sağlamak amaçla geçici cumhurbaşkan seçilmiş, bir yıl
sonra 2011’de anayasa çerçevesinde yeni cumhurbaşkan A. Atambaev seçilmiştir
(Omurkulova N. 2010).
31
2.1.2. Kırgızistan’ın Büyümesi
Kırgızistan Orta Asyada yerleşen tarımsal ülkedir. 1991 yılından sonra ülke
demokratik yönetim sistemine ve pazar ekonomisine geçme adımlarını atmaya
başlamıştır. Ülkenin büyük öneme sahip sektörleri elektrik enerjisi üretimi,
madencilik, hafif ve gıda sanayisidir (UN, 2005). SSCB dağıldıktan sonra 1992
yılından itibaren ülke iktisadi sorunlar ile karşılaşmaya başlamış, bunun sebebi SSCB
merkezinden gelen sübvansyonların durması olmuştur. Neticede 1991-1994 yılları
ülkenin GSYIH %40 azalmıştır. 1992 yılından sonra ülkedeki enflasyonun oranı
%2000, 1993’de ise %1308,8 olmuştur. 1995 yılında ülkenin ekonomisi
istikrarlaşmaya başlamıştır. Fakat ülkenin büyüme seviyesi 1998 yılında Rusya’da ve
Orta Asya ülkelerinde ortaya çıkan krizin yüzünden azalmıştır. 1999-2001 yılından
itibaren ekonomi tekrar büyümeye başlamış ve söz konusu senelerde GSYIH’nın
büyümesi % 3,7 ve %5,4 oranda olmuştur. 2002’de %2,3, 2004 yılında %7 orana
yükselmiştir ve 2005 yılında %-0,2 ülkede ortaya çıkan siyasi istikrarsızlıktan
dolayı azalmıştır. Malesef 2005 yılında ortaya gelen siyasi istikrarsızlık ülkenin
ekonomisini olumsuz etkileyerek GSYIH azalmasına götürmüştür. Sonraki
senelerde, GSYIH’nin büyümesi yaşanmış ve %7,6 orana ulaşmıştır. Ülkenin iktisadi
büyümesi 2008 yılında dünyada ortaya çıkan dünya krizinden dolayı tekrar azalmaya
başlamıştır (KC İktisat Bakanlığı 2009). Enflasyon düzeyi önceki seneye göre artmış
lakin döviz kuru istikrarlı kalmıştır. 2010 yılında ise Kırgızistan’ın ekonomisi ağır
koşullarda olmuştur bunun nedeni ülkede yaşanan siyasi istikrarsızlık olmuştur. Milli
istatistik komitesinin bilgilerine göre 2011 yılında ülkenin GSYIH 5,9 milyar dolar
değerinde olup %5,7 oranda olmuştur (Milli İstatistik Komitesi, 2011). 2012 yılında
büyüme azalmıştır bunun nedeni ise altın üretiminin azalması olmuştur. 2013 yılında
GSYIH’in büyümesi %7,9 olmuş ve imalat sanayisindeki, madencilik sektöründeki
üretimin tekrar artması ile gerçekleşmiştir (KC Milli Bankası 2013).
32
2.1.3. Kırgızistan’da Altyapının Gelişmesi
Kırgızistan 2014 yılında Dünya İktisadi Forumunun2, ulaşım, iletişim, enerji
kullanımı bileşenlerinin içeren, altyapı gelişimi sıralamasında, 144 ülkenin arasında
96. Sırada yer almıştır ve 3,6 puana sahip olabilmiştir. 2013 yılında ise ülke 3,4
puana sahip olarak 148 ülke içerisinde 108. Sırada olmuştur (KC Ekonomi Bakanlığı
2015). Girişimcilik için büyük önem taşımakta olan finansal sektör ülkenin önemli
altyapı bileşenlerindendir (Çelik., 2006).
Ulaşım ve İletişim. Ülkenin kara yol hatı KC’de yolcu ve yük taşımacılığının
%95’ini sağlamaktadır. Ülkede yolların toplam uzunluğu, kamu yolları 18.810 km ve
tarımsal sanayi kentlerindeki, köylerdeki ve diğer işletme yolları 15.190 km dahil
olmak üzere, yaklaşık 34.000 km uzaklıktadır. Onların %38’i asfalt ve siyah çakıl ile
kaplı, %53 çakıl ile ve %9 toprak ile kaplıdır. Fakat ana yol hatının durumu ülkenin
sosyal ve ekonomik kalkınmasına ciddi bir engel olmaktadır, çünkü yolların durumu
halkın gereksinimlerini karşılamamaktadır. 2005 yılında ülkedeki yolların üçte ikisi
(4.300 km) zayıf durumda idi. Incelenen yolun beşte biri ise asfalt kaplama
restorasyonunu yapmanın imkansız durumdaydı. Ülkede 1991 yılından 2005 yılına
kadar yol sektöründe durgunluk yaşanmıştır çünkü bu sektörde finasman düşük
olmuştur. 2006 yılında Ulaşım Bakanlığı tarafından 2007-2010 Yol Sektörünü
Geliştirme Stratejisinin geliştirilmesi ile yol sektöründe ilerlemeler gerçekleşmeye
başlamıştır (Kırgız Cumhuriyetinin Transpor ve İletişim Bakanlığı, 2008). Kırgız
Cumhuriyeti ana demiryolunun toplam uzunluğu 424,6 kilometredir. Ülkenin
demiryol hatları, ayrı bir biriyle bağlanmayan çizgilerle temsil edilmiştir. Ülke iki
bölgeye, kuzey (323,4 km) ve güneye (101,2 km) ayrılarak biri biri ile bağlantılı
değildir. Fakat demir yolu hatları Kazakistan ve Uzbekistan komşu devletlere çıkış
sağlamaktadır (KC Transpor Bakanlığı, 2013).
2 Dünya İktisadi Forumunun ülkelerin altyapısını değerlendirmektedir. Altyapı bileşenleri olarak
ulaşım, iletişim, enerji bağımsızlığını almaktadırlar.
33
Ülkede modern dijital iletişim ve ulaşım ağları küresel telekomünükasyon
ağına çıkışı sağlamaktadır. Mobil bağlantısı ile ülkenin %10 kapsalmıştır. Fakat
mobil bağlantısı ile kapsalan alanda ülke nufüsünün %70 yaşamaktadır
(Mambetaliev M. 2000).
Finans Sektörü. Kırgızistan’ın finansal sektörü 1998 yılında ortaya çıkan kriz
sonrası ülkede birçok bankalar kapanmak zorunda kalmıştır (KC Milli İstatistik
Komitesi 2008). Ülkenin finans sektörü son beş sene içerisinde zor durumda
olmuştur. Söz konusu senelerde bütçe açığı hep negatif olmuştur. 2008 yılında bütçe
açığı %0,8 iken, 2012’de %6,6 olmuştur. Kırgızistan’ın Maliye Bakanlığının
verilerine göre 2013 yılında ülkenin bütçe açığı 1,4 milyar soma veya GSYİH %1,0
oranına eşit olmuştur. 1,4 milyarın büyük bir bölümü vergilerden oluşmaktadır
(Omurkulova N., 2010). 2009 yılında yeni vergi kanununun kabul edilmesi ile bütçe
açığı %1,5’e artmıştır. 2010 yılında ortaya çıkan siyasi istikrarsızlık, transferlerinin
azalmasına, devlet harcamalarının artmasına neden olmuştur. Bu durum ise ülkenin
milli rezervlerinin azalmasına, dolayısıyla ülkenin finans sektörünün zayıflamasına
sebep olmuştur. Söz konusu senede bütçe açığı %4,9’a ulaşmıştır (KC Milli Bankası
2015).
Enerji üretimi. Ülke bol miktarda su kaynaklarına sahiptir, lakin ülkede sınırlı
miktarda petrol ve doğalgazı bulunmaktadır. Dolayısıyla doğalgaz ve petrol üretimi
hanehalkının talebini karşılamakta yetersizdir.
Kırgızistan yıllık 55000 Gigawatt saatlik bir potansyele sahip su kaynağına sahiptir,
fakat bu potansyelin yılda sadece 3 Gigawatt kısmı işletilmektedir. Ülkede bir kaç
hidroelektrik santrallerin büyük kısmı faaliyet dışındadır, çalışmakta olanları ise çok
düşük fiyattan arz edilmektedir. Ülkede 9mlr.kw enerji ihracat edilmek fakat 100
mlr.kw enerji ithal edilmektedir (Dünya Bankası, 2013).
34
2.1.4. Kırgızistan’da Satınalma Gücü ve Pazar Büyüklüğü
Kırgızistan’ın nüfusunun sayısı 1991’den bugüne kadar sadece 1 milyona
artmıştır. Günümüzde sayısı 5,6 milyon. Fakat ülkeden göç etme oranı son beş sene
içerisinde oldukça artmıştır. Resmi olarak son beş yılda, ülkeden 500 bin civarında
insan göç etmiştir. Onlar çoğu zaman Kazakistan ve Rusya’ya göç etmişler. Aslında
göç etmiş insanların sayısı birkaç kat daha fazladır (European Council of Foreigh
Relations, 2015). 1991’de ortaya çıkan kriz ülkedeki işsizlik sayısının artmasına
neden olmuştur. 1994’te ülkedeki işsizlik oranı %5,7 olmuştur. Giderek bu sayı
artmaya başlamış ve 2012 yılında %8,4 olmuştur (Dünya Bankası 2015).
Kırgızistan BDT ülkeleri arasında, gelir düzeyi düşük ülkelerden biri olmaya
devam etmektedir (UNCİF, 2012). 2013 yılında kişi başına düşen GSYİH 2.568 $ ile
yoksulluk düzeyine göre dünyada 42’inci sırada olmuştur (Global Fiance 2014).
Dünya bankasının bilgilerine göre yoksulluk düzeyi 2011 yılında %36,8 oranda,
2012 yılında ise %38 oranda olmuştur (Dünya Bankası, 2015). Ülkede ortalama ücret
ve asgari ücret arasında büyük bir fark yaşanmaktadır. 2013 yılında asgari ücret 840
som (kırgız milli parası) ($ 16,24) ve ortalama ücret ise 3493 som ($ 73) iken
minimum geçinme değeri 2013 yılında 4, 698 som ($ 91) olmuştur (İş Yapma
Dergisi, Dünya Bankası, 2014, KC Milli İstatistik Komitesi 2015).
2.2. Kırgızistan Cumhuriyetinin Yatırım Ortamını Geliştirmek İçin Yapan
Reformları ve Yürüten Politikaları
Kırgızistan Cumhuriyeti (KC), 1991 yılı sonrası SSCB’e (Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birliği) dağıldıktan sonra, pazar ekonomisi sistemine geçmek için
reformlarla birlikte yatırım ortamını geliştirmek amacıyla bir dizi reformları
gerçekleştirmeye başlamıştır. Kırgızistan hükümetinin 1991 yılından bugüne kadar
yatırım ortamını iyileştirmek için gerçekleştiren reformlarını 4 (dört) döneme
35
ayırabiliriz. Dörde ayırdığımızın sebebi dönemlerde ülkede dört cumhurbaşkan
yönetmenlik yapmış ve her biri belirli değişiklikleri girdirmiştir.
Birinci dönem 1991-2006. Kırgızistan Cumhuriyeti 1990’lı yıllardan itibaren
ticaret politikasını liberalleştirmeye çalışmıştır. Bu dönemde ülke planlama
sisteminden pazar ekonomisine geçiş yapmış ve yatırım ortamını geliştirmek için
bazı faaliyetleri göstermeye başlamıştır. İlk olarak, yabancı yatırımcıların önündeki
engelleri kaldırmak için ‘Yabancı Yatırım Çekme Sekretaryası’ adlı bir kurum
oluşturulmuştur. Bu kurum daha sonra ‘Doğrudan Yabancı Yatırım Politikası
Dairesi’ isimli bir kuruma dönüştürülmüştür (KC Ekonomi ve Maliye Bakanlığı
Raporu, 2007). Sonraki aşamada yabancı sermayeyi korumak ve teşvik etmek için 16
Eylül 1997 tarihinde Yabancı Sermaye Komitesi oluşturulmuştur (Koichumanov
T.D. ve Klimenko E.P., 2010). Yabancı yatırımları korumak amaçla devlet bir dizi
iki taraflı uluslararası anlaşmaları imzalamıştır. Toplam olarak yatırımları korumak
ve desteklemek için 21 anlaşma imzalanmıştır. Bunların 11’i çifte vergilendirme
faliyetleri ile ilgili olmuştur. KC egemenliğinin beşinci senesinde 26 ülke ile
yatırımları destekleme, teşvik ve koruma konusundaki anlaşmaları imzalamıştır
(Chubrik A., 2002). Yatırımları teşvik için de 1993 yılında ülkede ilk serbest iıktisadi
alanlar (SİA) oluşmaya başlamıştır (Sheraliev ve Oruzbaeva G. 2005) ve 1998
yılında Birleşik Devletler Topluluğu (BDT) örgütüne üye olmuştur (Kıgızistan
Ticaret ve Yatırım Ortamı Raporu, 2013). Bununla birlikte 27 Mart 2003 tarihinde
yabancı yatırımların, yerel yatırımcıların ve üreticilerin sahip olduğu bütün hakklara
aynı derecede sahip olması hakkında kanun kabul edilmiştir (Kudabaev, 2001).
İkinci dönem 2005-2010. 2007 yılında yabancı yatırımcıların ülkenin devleti
ile işbirliğini yürüten Yatırım Konseyi kurulmuştur. Bu kurumun faaliyet gösterdiği
seneler arasında bir kaç kanun sunulmuş ve kabul edilmiştir. Bunlardan bazıları
aşağıda verilmiştir:
İş kayıt yapma sürecindeki ve dış ticaret alanındaki ‘Tek Pencere’ prensibi3
yürürlüğe konmuştur.
3 Tek Pencere Prensibi –belirli bir faaliyet ile ilgili bütün işlemlerin hapsinin tek bir kurum tarafından
yapılmasıdır.
36
Yabancı yatırımcıların ülke toprağını kullanabilme hakkına sahip olması
(Japarov A.U. 2008).
İş yapma kolaylıklarını artırmak için 2009-2011 yılında DYY’nin girmesini
teşvik etmek için vergi kanununa değişiklikler girdirilmiştir. Verginin sayısı on
beşten (15) sekize (8) indirilmiştir. Bununla birlikte vergiler oldukça kolaylaştırılmış
ve yükümlülüğü azaltılmıştır. Vergi oranları %16’dan %8’e indirlmiş, katma değer
vergisi ise %20’den %12’ye indirilmiştir (Dünya Bankası, 2011, Sheraliev ve
Oruzbaeva 2011). 2008 yılında ortaya çıkan Dünya Krizinin etkilerinden arınmak
için ‘Yol Haritası’ adlı program ve ülkenin altyapısını geliştirmek amacıyla planlar
kabul edilmiştir.
Üçüncü dönem 2010-2011. 2010 yılında KC’i ülkenin bölgelerini
desteklemeyi, geliştirmeyi, bölgeler arasındaki eşitsizlikleri kaldırmayı amaçlamıştır.
Bu nedenle bölgelerin dengeli ve kaliteli bir şekilde gelişmesini elde etmek için
bölgesel stratejiler ve projeler gerçekleştirilmeye başlamıştır. Bunlardan önemlisi
2010 yılında kabul edilen ‘100 Günlük Gelişme’ kalkınma planı olmuştur. Kalkınma
planın amaçları bölgelerin çekiciliğini arttırma, maliyet sistemini geliştirme olmuştur
(Niyazov A. 2008).
Dördüncü dönem 2011-... Bu dönemde enerji güvenliğini sağlamak için, KC
2013 yılında enerji sektörünün geliştirmek için ‘Toktogul Enerji İstasyonunun’
projesini kabul etmiştir (Asya Kalkınma Bankası, 2013).
Günümüzde de KC’i ülkenin yatırım ortamını geliştirmek için sürekli çaba
göstermektedir. Bunlardan biri Dünya Bankasının ‘İş Yapma Endeksi’
değerlendirmesine göre yüksek sıraya ulaşmaktır (KC İktisat Bakanlığı 2015).
37
2.2.1. Kırgızistan Cumhuriyetinin Reformlarının Sonuçları
Birinci dönemde uygulanan reformların sonuçları: Kırgızistan 1991
yılından sonra piyasa ekonomisine geçiş yapmak için, ilk önce yasal çerçeveyi
hazırlama ile başlamıştır. İlk önce Kırgızistan’da bütün ticari engeller kaldırılmış ve
girişimcilik yapmak için kolaylıklar sunulmuştur. Neticede 2002 yılında ülkede 300
yabancı işletme faaliyet göstermiş ve bunların istihdamı yaklaşık 1600 kişi olmuştur
(Altay, 2001). Serbestleşme dışa açılmak reformların nedeniyle Kırgızistan birkaç
uluslararası (DTÖ, Dünya Bankası, İMF, Şanhay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), BDT,
Avrasya Ekonomik Teşkilatı (AvET)) örgütlere üye olmuştur. Bununla birlikte
Kırgızistan 26 ülke ile işbirliği yapmak amacıyla anlaşmaları imzalamıştır (Yereli vd.
2007). Serbestleşme diğer taraftan olumsuz etkilere de sebep olmuştur. KC’de iç
pazarın kapasitesinin yüksek olmaması ve devletin reformları yapma sürecinde
getirdiği hataların yüzünden ülke ekonomisinin önemli sektörlerinin küresel sermaye
tarafından tekelleştirilmesi tehlikesi ortaya çıkmıştır. Ülkede toplam sanayi
üretiminin yaklaşık %40’lık oranı yabancı sermayeli işletmelere ait olmuş ve
ülkenin iç pazarında faaliyet gösteren şirketlerin %35’i yabancı sermayeli şirketler
olmuştur. KC uluslararası örgütlere üye olduğundan sonra ülkeye diğer gelişmiş
ülkeler kadar yükümlülük üstlenmiştir. Bu durum ise yerel üreticilerin iflas etmesine
götürmüştür (Shamshiev S., 2014). Birinci dönemde yapılan reformların önemli
amaçlarından biri yabancı yatırımları korumak olmuştur. Fakat 2005’yılında ortaya
çıkan siyasi istikrarsızlık nedeniyle ne yabancı ne de yerel yatırımcıların ve
girişimcilerin mülkü korunabilmiştir (Sultanova 2009).
İkinci dönemde uygulanan reformlar ve sonucu. İkinci dönemde yapılan
reformlar önemli sonuçları getirmiştir. Bu dönemdeki en önemli unsurlar yeni vergi
kodeksi ve tek pencere prensibinin yürürlüğe konması olmuştur. Tek pencere
prensibi iş başlamayı ve raporlamayı çok kolaylaştırmıştır, dolayısıyla Dünya
Bankasının değerlendirmesinde İş açma kolaylığı endeksinin sınırdan uzaklık puanı
oldukça artmıştır (Dünya Bankası 2015). İkinci dönemde yapılan reformların en
temel amacı kontröllerin sayısını ve devletin mucadelesini azaltmaktı. Fakat IMF’in
38
araştırmasının sonucuna göre ülkede dökümantasyon hala zor mekanizmalardan
oluştuğu ortaya koyulmuştur (IMF, 2011). 2008-2011 yılında vergi maliyetlerinin
azaltılmasına rağmen, kontrol yapma seviyesi aynı derecede kalmıştır (Atabekov,
2007).
Üçüncü dönemde uygulanan reformların sonuçları. 2009 yeni kabul edilen
vergi kanununun vergilerin yükümlülüğü ve oranı oldukça indirilmiştir. Fakat vergi
oranlarının azalması, milli bütçenin daralmasına sebep olmuştur. Sonraki senelerde
vergilerin ödenmesi artmaya başlamış ve kayıt dışı ekonominin azalması yaşanmıştır
(Sheraliev ve Oruzbaeva 2011). Üçüncü dönemde yapılan reformların temel amacı
bölgeler arasındaki farlılıkları gidermek ve yatırımların farklı farklı sektörlere
akmasını sağlamaktı (Niyazov, 2008). Fakat bu dönemde gerçekleşen reformlar
hedefine ulaşamadı diyebiliriz çünkü DYY’nin aynı sektörlere akması devam etmiş
ve bölgeler arası farklılık giderilmemiştir (Yıldız ve Kökocak, 2009).
Dördüncü dönemdeki reformların sonuçları. Bu dönemde yapılan reformlar
ülkenin enerji bağımsızlığını ve güvenliliğini sağlamaya yönelmiştir. Fakat
reformların amacınaulaşamadığını söyleyebiliriz çünkü halen ülkede elektrik enerjisi
yetersizdir ve başka ülkelerden (Rusya, Kazakistan, Tajikistan) enerji talep
etmektedir (Koychuev, 2010).
Kırgızistan’da 1991 yılından bugüne kadar yatırım ortamını iyileştirmek için
yapılan reformların gerçekleşmesi eksikliği, tutarsızlık ve gerçekleştilecek
faaliyetlerin gerçek faaliyetlerle aynı olmaması ile karakterize edilmiştir. DYY’leri
teşvik etmek için ilan edilen strateji ve planlar, hayata dönüş sürecinde devletin
yaptığı faaliyetler genelde doğrudan yabancı yatırımların ülkeye girmesine ek
engelleri yaratarak, kabul edilen amaçlara uymamıştır (Biybosunov A. 2010).
39
2.2.2. Kırgızistan’a Doğrudan Yabancı Yatırımların Akımını Engelleyen
Faktörler
İktisadi istikrarsızlık. Ülkeye girmiş olan DYY’nin hacminin azalması, ülkenin
iktisadi istikrarsızlık dönemlerine denk gelmektedir. Başka bir deyişle 1998 yılında
Rusya ve Orta Asya ülkelerinde ortaya çıkan kriz ve 2008’de ülkeye giren DYY’nin
hacmi oldukça azalmıştır. Bu dönemlerde ülkede enflasyon oranın zıplaması vergi
yükümlüklerinin artmasına sebep olmuştur (Medetbekova A. 2010). Dolayısıyla
yabancı yatırımların maliyetlerinin artması, onların faaliyetlerinin durmasına
götürmüş ve potansyel yatırımcıların ilgisini azaltmıştır.
Tecrübe yetersizliği ve emek kanununun esneksizliği. Kırgızistan’ın
özelleştirme döneminde (1991-1996 yılları) sadece 56 proje yabancı sermayenin
katılımı ile gerçekleştirilmiştir. DYY katılımının düşük düzeyde olmasının sebebi
emek kanununun esneksizliği ve özelleştirilen şirketlerin yabancı yatırımcılar ile
birlikte iş yapma deneyiminin yetersizliği olmuştur (Jusupbekov, 2005).
Siyasi istikrarsızlık. 2005 ve 2010 yılında ülkede ortaya çıkan siyasi
istikrarsızlık, hükümet ve özel sektör arasındaki ilişkinin zayıflamasına ve yatırım
ortamının çekiciliğine olumsuz etkide bulunmuştur. 2005 ve 2010 yılında ortaya
çıkan devrimin sürecinde, yerli ve yabancı şirketlere saldırılar yapılmış ve mülkiyeti
çalınmıştır. Yasadışı özelleştirmelerin yanında, siyasi istikrarsızlık ülkenin
bankacılık, maliye sistemini ve yatırım imajını büyük hasara uğratmıştır (Pryadko O.,
2001).
Yolsuzluk ve bölgeler arası eşitsizlik. Dünya Bankasının (2005) yaptığı
araştırmaya göre bölgeler arası eşitsizlik ve yolsuzluk, siyasi istikrarsızlığın en temel
sebebi olmuştur. Hükümet faaliyetlerinin saydamsız olması yolsuzluğa yol açmıştır
(Yolsuzluk Algılama Endeksi 2008). Bu olgunun yatırımları çekme sürecinde şöyle
olumsuz etkileri doğurmuştur: devlet bütçe kaynaklarını etkinsiz kullanmış, kayıt dışı
40
ekonominin düzeyi artmış, bütçenin vergi gelirlerini azaltmış, pazarın mekanizmaları
bozulmuştur (Pryadko, 2001).
Hanehalkının satın alma gücünün düşük ve iç pazar ölçütünün küçük
olması. Ülkenin nüfusu az sayıdadır, kişi başına düşen gelirin düşük olmasından ve
yeterli bir sosyal güvenlik yardımların olmadığından kaynaklanan fakirlik sorunu
DYY’nin ülkeye girmesini olumsuz etkilemiştir (Global Finance, 2014).
Kontröl yapan kurumların ve faaliyetlerin çokluğu. Kırgızistan’da vergi
kontrölünü gerçekleştiren sorumlu birimlerin fazla olması ve kontrol amaçlı
ziyaretlerin sıklığı hem maliyetleri arttırmış hem de zaman kaybına neden olmuştur
(Madiyarova 2008).
Bürokrasi. Kırgızistan’da tek pencere prensibin yürürlüğe girmesine rağmen,
bürokrasi yatırımları engelleyen unsurlardan biri olmaya devam etmektedir. Ülkede
iş açmak ve dökümantasyon zaman alıcıdır (Kırgızistan İş Rehberi, 2013).
Doğal kaynakların eksikliği va altyapının düşük seviyesi. Kırgızistan’da
tümüyle araştırılmamış doğal kaynaklar boldur. Fakat ülkede madencilik altyapısının
yeterli derecede gelişmemiş olması, yabancı yatırımcıların söz konusu sektöre
yatırım yapmaktan şüphe duymasına sebep olmaktadır (Pehlivanoğlu vd., 2008).
2.3. Kırgızistan Cumhuriyetinin Yatırım Ortamının Gelişmesi
Kırgızistan Cumhuriyeti doğrudan yabancı yatırımları çekmek için yatırım
ortamını geliştirme yolunda birkaç reformları gerçekleştirdiğini belirtmiştik. Başka
bir deyişle olumlu yatırım ortamı elde etmek için dış ticarette engeller kaldırılmış,
kolaylıkla iş yapmak için uygun koşullar sağlanmış, maliyetleri azaltmak için
vergiler indirilmiştir, ekonomi daha da liberalleştirilmiştir.
41
Ülkedeki durumu ayrıntılı inceleyebilmek için aşağdaki Tablo 2.3.’ten
yararlanacağız. Tabloda ülkenin makroiktisadi durumunu (büyüme oranı ve
enflasyon düzeyi), altyapı düzeyini ve kurumların faaliyetlerini (Dünya Bankasının
“İş Yapma Endeksi”, ve İşgücü Piyasa Yönlendirme Endeksinin bileşenleri olan
minmum ücret ve minimum ücret oranı) belirleyen bileşenlerin zaman içindeki
değişimi gösterilmiştir. Görüldüğü gibi 2008 yılından sonra hemen hemen minimum
ücretin dışında bütün göstergelerde azalma yaşanmıştır. Bunun sebebi dünyada
ortaya çıkan kriz olmuştur. 2010 yılından ve 2013 yılından sonra da ülkenin yatırım
ortamı zayıflamıştır diyebiliriz çünkü yatırım ortamını olumlu etkileyen
göstergelerde azalışlar yaşanmıştır. Söz konusu senelerde böyle bir durumun ortaya
çıkması ülkede gerçekleşen siyasi istikrarlık ve altın üretiminin azalması olmuştur.
Dolayısıyla ülkenin yatırım ortamının değişmesine dış ve iç faktörlerin etkilediğini
görmekteyiz.
Yıl İş Yapma
Değerlendirmesi
(Sınırdan
Uzaklık)
DYY
Hacmi
(milyon
dolar)
Büyüme
Oranı
%
Enflasyon
Oranı
%
Yolların
seviyesi
km
Minimum
ücret
(dolar)
Minimum
ücret oranı
(dolar)
2004 - 175.6 7.0 4.1 2067.5
2005 - 210.3 -0.2 4.3 1844.7
2006 - 182 3.1 5.6 1825.8
2007 - 208 8.5 10.2 2021.4 8.09 0.12
2008 - 377 7.6 24.5 2338.3 8.18 0.10
2009 - 189 2.9 6.8 2140.7 8.43 0.08
2010 59.04 438 -0.5 7.8 2178.1 12.18 0.10
2011 61.21 694 6.0 16.6 2178.1 11.49 0.10
2012 60.33 590.7 -0.9 2.7 2360.4 14.95 0.12
2013 61.64 993.2 10.5 6.6 2604.4 16.27 0.13
2014 60.96 1375.6 4.1 7.2 2662.3 17.2 0.14
Tablo 2.1. Kırgızistan’ın 2004-2014 döneminde DYY hacmi, makro göstergeleri
(enflasyon düzeyi, büyüme oranı), alt yapı değeri (yolların seviyesi) ve kurumsal
düzeyinin değişmesi
Tablo 2.1’te enflasyon ve büyüme oranında sürekli dalgalamalar yaşandığı
gösterilmiştir. Ülkenin altyapı seviyesi düşüktür. Kırgızistan gerçekleştirdiği
reformlara rağmen iyi bir yatırım ortamına sahip olabildi diyemeyiz çünkü ülkede
DYY’nin ülkeye girişini engelleyen olumsuz faktörlerin var olması söz konusu
olmaktadır. Dünya Bankasının ‘İş yapma’ raporunda gösterilen verilere göre
42
Kırgızistan Cumhuriyetinin 2014-2015 yılında4 yatırım ortamının sıralanması
aşağıdaki gibi olmuştur.
İş yapma 2015 değerlendirme
İş yapma 2014 değerlendirme
Sıralama değişmesi
İş Başlama 9 9 Değişmemiş
İzin alma kolaylıkları 42 49 7
Elektr enerjisi kullanma 168 169 1
Mülkiyet Kayıt yapma 6 6 Değişmemiş
Kredit Alma 36 30 -6
Azınlık Yatırımcıları Koruma 35 35 Değişmemiş
Vergi Ödeme 136 132 -4
Sınırlada Ticarette Yapabilme 183 182 -1
Anlaşmaların Uygulanması 56 58 2
İflas Durumu Çözmek 157 157 Değişmemiş
Tablo 2.2. 2014-2015 yılında Kırgızistan Cumhuriyetinin ‘İş Yapma
Endeklerine’ Göre Sıralanması
Kaynak: Dünya Bankası (2015)
Tablo 2.2.’e göre ülkenin dünya değerlendirilmesinde İş yapma endekslerinin
değişmesi farklı olmuştur. Bazı endekslerde yükselme bazılarında inişler
yaşanmıştır. Fakat genel olarak ülkenin İş Yapma Endeksine göre 2015 yılında 189
ülke içersinde 107 sırada olup düşük bir seviyede yer almıştır (Dünya Bankası,
2015) İzin alma kolaylıklarını sağlamak için yapılan yeniliklerin, başka bir deyişle iş
kayıt yaptırmanın kolaylaştırılmasının sayesinde 2014 yılında 7 sıraya ükselmiştir.
Aynı anda 2014 yılında ülkede finas sektörünüm zayıflaması kredi alabilme ve
vergi ödemede zorluklarını doğurmuştur (Kırgız Cumhuriyetinin Milli Bankası
2015).
4 2014-2015 verilerinin alınmasının sebebi, Dünya Bankası her sene sadece son iki değerlendirmeyi
sunmaktadır. Fakat Sınıra kadar uzaklık değerleri 2004 yılından itibaren verilmektedir.
43
2.3.1. Kırgızistan Cumhuriyetine Gelen Doğrudan Yabancı Yatırımların
Hacmi
Kırgızistan Cumhuriyetinin Milli İstatistik komitesinin bilgilerine göre
egemenliğin ilk senelerinde (1991-1994) ülkeye giren yatırımlar azalan trende sahip
olmuştur.
1992
-
1999
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
448
89
90
116
147
176
210
182
208
377
189
438
694
591
993
1033
Tablo 2.3. Kırgızistan Cumhuriyetine 1992-2014 Döneminde Ülkeye Giren
DYY’nin Hacmi (milyon dolar)
Kaynak: Kırgızistan Cumhuriyetinin Milli İstatistik Komitesi 2015
Söz konusu dönemde ülkenin tarım, enerji üretimi ve makina inşaatı sektörlerine
yönelen yatırımların hacmi azalmıştır. Grafik 2.1.’de görüldüğü gibi 1995 yılından
itibaren DYY’nin hacmi artmaya başlamıştır. Ayrıca metalürji, madencilik sektörüne
yönelen doğrudan yabancı yatırımlar artmıştır. 1996’da ülkeye DYY’nın girmesi
oldukça artmış, lakin 1999’da ülkeye giren toplam DYY’nin hacmi %49’a azalmıştır.
Buna 1998 yılında Orta Asya ülkelerinde ortaya çıkan kriz sebep olmuştur
(Kudabaev Z., 2001). Kırgızistan’ın DTÖ’ye üye olmasından sonra, ülkede
uluslararası finansal kurumların bulunması yabancı yatırımcılara iyi bir koşulları
sağlamıştır. DYY’nin hacmi 2000 yılından itibaren tekrar artmaya ve ülkenin
makroiktisadi durumu istikrarlı olmaya başlamıştır. 2004 yılında ülke ekonomisine
yönelen DYY’nin hacmi 176 milyon dolara ulaşmıştır, bu değer 2003 yılının değeri
ile kıyasla 29 milyon dolara fazla olmuştur . Ülkeye DYY’nın artan oranda girmesi
2005’e kadar devam etmiştir. 2005 yılında ortaya çıkan siyasi istikrarsızlık,
yatırımcıların şüphesini arttırmış, dolayısıyla 2005 yılında BDT ülkelerinden gelen
DYY’nin hacmi azalmıştır. 2007’de ülke ekonomisinin istikrarlık kazanmaya
başlamasından, vergi sistemine girdirilen yenilikler ve tek pencere prensibinin
uygulanmasından dolayı ülkeye giren DYY’nin artışı yaşanmıştır. 2007’de DYY’nin
hacmi 290 milyon dolar olmuş ve 2003 yılına göre %20 artmıştır (KC Milli İstatistik
44
Komitesi, 2015). 2008 yılında ülkeye yönelen DYY’nin hacmi en yüksek seviyeye,
887 milyona denk olmuştur. Fakat bu senede yaşanan Dünya Finansal Krizi
DYY’nin hacmini azaltmıştır. 2009 yılında DYY’nin miktarı 2008 yılı ile
karşılaştırdığımızda %24 orana azalmıştır (Madanbekova J. 2009). Hatta Dünya
Krizi sermayenin ülkeden çıkışına sebep olmuştur. DYY’nin ülkeye akması 2010’da
canlanarak, 2012’de tekrar azalmaya başlamıştır. 2012’de ülkeye akan DYY’nin
hacmi 392 milyon dolara ulaşmış ve bu değer 2010 değerine göre %11 orana, 2011
yılının değerine göre 1,7 katına azalmıştır. Bu azalış ülkede yaşanan siyasi
istikrarsızlık ve altın üretimine yönelen yatırımların azalması ile yaşanmıştır. 2013
yılında ise 2013 yılında rekor değer, geride kalmış ve 993 milyon dolar DYY ülkeye
girmiştir. 2012 yılının değeri ile kıyasladığımızda 2 kata arttığı izlenmiştir (Japarov,
2008).
2.3.2. Kırgızistan’ın Yatırım Ortamı ve Doğrudan Yabancı Yatırımları
Arasındaki İlişkisi
Kırgızistan Cumhuriyetinin yatırım ortamının ve ülkeye girmiş olan DYY’nin
hacmi arasındaki ilişkiyi incelemek için ikisinin değerlerini karşılaştırmamız
lazımdır. Başka bir deyişle yatırım ortamını belirleyen göstergelerinin zamana göre
değişmesini ve ülkeye zaman içerisinde girmiş olan DYY’nin değerlerini
karşılaştırmalıyız (Kudabaev, 2001). Karşılaştırmalı analizde 2004-2014 yılında
ülkeye girmiş olan DYY’nin hacmi ve ülkenin yatırım ortamının değişip
değişmediğini belirleyen göstregeler, yani ülkenin büyüme, enflasyon oranı, altyapı
düzeyi ve İş yapma endkslerinin değerleri ele alınmıştır.
45
Grafik 2.1. Kırgızstan Cumhuriyetine 1992-2014 Döneminde Ülkeye Giren
DYY’nin Hacmi (mavi çizgi, milyon dolar), Dünya DYY’nin Eğilimi (kırmızı
çizgi, milyar dolar)
Kaynak: Kırgızistan Cumhuriyetinin Milli İstatistiği (2015)
Grafik 2.1’de görüldüğü gibi 2004 yılından itibaren 2014 yılına kadar
ülkeye girmiş olan DYY’nin hacmi artış göstermiştir. Dünya DYY’nin eğilimi de
artış göstermiştir. Ülkeye giren DYY’nin hacmi ve dünya doğrudan yabancı
yatırımları oldukça benzer eğilime sahip olmuştur. Ülkeye giren DYY’nin hacminin
değişmesine yatırım ortamının sebebi olup olmadığını incelemek için 2004-2014
döneminde yatırım ortamında nasıl bir değişikliklerin yaşandığı araştırılmıştır.
Aşağıda yatırım ortamının gelişip gelişmediğini görebilmek için yatırım ortamı
bileşenlerinin 2004-2014 dönemi verileri gösterilmiştir.
0
500
1000
1500
2000
2500
46
Grafik 2.2. Kırgızistan Cumhuriyetinin Yatırım Ortamı Endekslerinin Eğilimi
Kaynak: Dünya Bankası verileri
Grafik 2.2’de gösterildiği gibi 2004 -2014 döneminde Dünya Bankasının iş yapma
endekslerinin bazıları artış, bazıları sabit yükseliş göstermiştir. Fakat son senelerde artış
çok az oranda olmuş ve bu görüntü istikrarsızlık dönemlerinde (2008, 2010, 2012 ve
2014) izlenmektedir. Şekle baktığımızda Kırgızistan Cumhuriyetinin yatırım ortamının
genel olarak geliştiğini, fakat bu ilerlemelerin çok az oranda gerçekleştiğini
görmekteyiz. Büyük artış sadece iflas durumu çözme endeksinde yaşanmış, fakat 2008
sonrası sabitlenmiştir. Kredi alabilme endeksi 2013 yılından sonra oldukça azalmıştır
bunun nedeni söz konusu senede altın üretimi azalmış bununla beraber ülkenin Milli
rezervleri azalmıştır. Dolayısıyla ülkenin finansal sektörü zayıflamıştır (KC Milli
Bankası 2015).
0
20
40
60
80
100
120
2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
İş Kayıt yapma Kolaylığı Endeksi
İş Başlama
İflas Durumu Çözme
Mülkiyet Kayıt Yapma
Kredi Alabilme
Azınlık Yatırmcıları Koruma
Vergi Ödeme
Sınırlarda Ticaret
47
Grafik 2.3 Kırgızistan’da DYY ve Yatırım Ortamının İlişkisi
48
Grafik 2.3.’te doğrudan yabancı yatırım (DYY), iş yapma endeksi (DB),
minimum ücret oranı (MO), büyüme oranı (G), enflasyon oranı (E), minimum ücreti
(MW), altyapı seviyesi (R) eğilimlerinin grafikleri verilmiştir. Bu grafikler ülkeye
giren DYY’nin hacmi ile diğer göstergelerin eğilimlerini kıyaslayabilmek için
verilmiştir.
DYY’lerin ülkeye giriş eğilimi artış bir trende sahip olmuştur. DYY’nin
grafiğinde görüldüğü gibi ülkeye giren DYY’lerin miktarında 2008, 2011 ve 2014
seneleri sonrası azalış yaşanmıştır. Bu inişlerin sebebi 2008 yılında ortaya gelen
Dünya Krizi, 2010’da ülkede yaşanan siyasi istikrarsızlık ve 2012-2013’te altın
üretimindeki azalış olmuştur. Ülkede altın üretiminin azalması yabancı yatırımcılar
ve devlet arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklanmıştır. Söz konusu seneler sonrası
ülkenin iş yapma endeksinde de gerileme olmuştur.
DYY ve minimum ücret grafiğine baktığımızda ikisinin arasında ters orantılı
bir ilişkininin var olduğu görünmektedir. Grafikte izlediğimiz gibi minimum ücret
azaldığında DYY hacmi artmıştır. Fakat belirtilmesi gereken şey ülkedeki minimum
ücretin arttığı durumunda da çok düşük düzeyde olması DYY girmesini
engellememiştir.
DYY ve minimum ücret oranı arasında aynı eğilim söz konusudur. Minimum
ücret oranı 2008 yılında oldukça azalmiş, sonradan 2009’da artarak 2010’da tekrar
azalmıştır. Söz konusu senelerde DYY’nin ülkeye girişi aynı eğilimi göstermiştir.
Minimum ücret oranı ve DYY arasında doğrusal bir ilişkinin olması işgücünün
verimliliğinin azalması toplam sektörün verimliliğini azaltması ile açıklanır.
Altyapı ve DYY girişi arasında doğrusal bir ilişkinin olduğu söz konusu
olmuştur. Altyapı düzeyi 2005 sonrası çok aşağıya inmiştir. Altyapının gelişmesi
2006 tekrar artmaya başlamış 2008’de zirveye ulaşıp inmeye başlamıştır. Kriz ve
siyasi istikrarsızlıktan sonrası altyapıdaki gelişme 2012 yılından sonra artmaya
başlamıştır. Doğrudan yabancı yatırımdaki artış 2008 yılında zirveye ulaşmış ve
sonrası azalmaya başlamıştır.
49
Büyüme oranının grafiğine baktığımızda, 2004-2015 arasında büyümede çok
sayıda dalgalanmaların gerçekleştiğini görmekteyiz. Ayrıca 2005, 2008, 2010 ve
2013 seneler sonrası büyüme oranında inişler yaşanmıştır. Söz konusu senelerde
DYY’nin da azalması yaşanmıştır. Dolayısıyla ülkede oluşan istikrarsız durumun
DYY’ların ülkeye girmesini engellediğini söyleyebiliriz ve onların arasında ilişkinin
mevcut olması oldukça açıktır.
Enflasyon oranı ve DYY’lerin eğilimi hemen hemen aynı olduğu grafikten
görülmüştür. Fakat DYY’lerin ülkeye girmesini sağlayan koşullardan biri enflasyon
oranının düşük olmasıdır. DYY’lerin ve enflasyon oranının aynı hareket eğilimine
sahip olması, enflasyonun DYY’nin girişine engel olmadığını göstermektedir.
Analizin sonucu olarak, yukarıdaki bilgilere dayanarak yatırım ortamının
DYY’nin ülkeye girişini etkilediğini söyleyebiliriz. Başka bir deyişle ülkenin yatırım
ortamı ve DYY’nin arasında ilişki vardır.
2.4. Kazakistan’ın Siyasi ve Ekonomik Yapısı
2.4.1. Kazakistan’ın Siyasi Durumu
Kazakistan Cumhuriyetinin siyasi durumu genel olarak istikrarlı olmuştur.
Kazakistan Cumhuriyeti demokratik, laik bir hukuk devletidir. Ülkenin
Cumhurbaşkanı olarak N.Nazarbaev 1991 yılından itibaren bugüne kadar
yönetmenlik yapmaktadır. 1994 yılında ülkenin başkentinin Almatı’dan Astana’ya
taşınması gerçekleştirilmiştir (Kurganbaeva vd. 2004). Demokratik reformların
yardımı ile Kazakistan cumhurbaşkanı devlet kurumları üzerinden kendi gücünü
arttırmıştır. Özellikle 1995 yılından itibaren Nazarbayev’in Kazakistan’ın politik
yapısı üzerindeki etkisi artmıştır. 30 Ağustos 1995 tarihinde Cumhurbaşkanı’nın
yetkilerini arttıran Anayasaya göre Cumhurbaşkan olabilme yaş sınırı ve en fazla iki
50
dönem sınırı, bununla beraber Nursultan Nazarbayev’in görev süresi üzerindeki tüm
kısıtlar kaldırılmıştır (Kazakistan Ülke Bülteni, 2012). 2007 yılının Mayıs ayında
Kazakistan’ın Cumhurbaşkanlığı sisteminden “Cumhurbaşkanlğı – Parlamenter”
sisteme geçilmiş ve 2012 yılından itibaren Cumhurbaşkanlık süresi 7 yıldan 5 yıla
kısaltılmıştır (OSCE 2008). Mecliste ‘Nur Atan’ ve ‘Alga’ muhalefet partisinin
üyeleri görev göstermektedir (Kojometova, 2013).
2.4.2. Kazakistan’ın Büyümesi
Kazakistan egemenliği kazandıktan sonra 1992 yılında GSYIH’yı 7-8 kata
azaltan büyük kriz ile karşı karşıya gelmiştir. Kazakistan'ın ekonomisinin istikrarlı
büyümesi ve gelişmesi "Kazakistan-2030" Kalkınma Stratejisinin kabul edilmesi ile
başlamıştır. Ülkenin kalkınması çelik, petrol ve gaz kaynaklarının üretimiyle
olmuştur (Nepchiporenko, 2007). Ülkenin petrol ve gaz sektörünün toplam
GSYİH’deki payı % 29 ve ihracatındaki payı %57 (Milli İstatistik, 2015) Bununla
birlikte Kazakistan tarım sektöründe lider ülkedir, dünyada un üretimine göre altıncı,
dan üretiminde yedinci sıradadır (http://www.kazembassy.by/econom/totals.html).
1991–1997 yılları ülkenin pazar ekonomisine geçiş süreci gerçekleşmiştir. Genel
olarak ülke artan büyüme trendine sahip olmuş ve Orta Asya bölgesinde iktisadi güç
olarak ortaya çıkmıştır. 2000 yılında iktisadi büyüme %9 oranda, son on sene
içerisinde ise ülkenin GSYIH’sı 5 kata artmıştır. Ülkenin büyümesini petrol ve gaza
olan fiyatların artması ile sağlanmıştır (Kazakistan Milli İstatistik Komitesi, 2007).
Kazakistan ortalama yüksek gelirli bir ülkedir. 2013 yılında GSYIH’nın büyümesi
%6 orandan %3,9 inmiştir. Bunun nedeni petrol sektörünün iç sınırlarla karşılaşması,
dış ticaretteki koşulların ve petrol fiyatlerinin azalması olmuştur. 2014 yılında
Kazakistanda büyüme temposu yavaşlamıştır ve enflasyon düzeyi artmıştır.
GSYIH’nın büyüme temposu 2013 yılında %4,8’den 2014’te %6,9’na yükselmiştir
(Dünya Bankası, 2015). Kazakistan’ın ekonomisi son senelerde istikrarlı gelişmeye
sahip olmuştur. Bu istikrarlı büyümeyi sadece 2008’de ortaya çıkan finansal-iktisadi
kriz etkileyebilmiştir. Ülkede imalat sanayinin azalması gerçekleşmiştir. Fakat
51
GSYIH azalması az oranda azalmıştır. Son senelerde 2008 ve 2009 yılından başka
Kazakistanda GSYIH yüksek oranda büyümesi gerçekleşmiştir. 2012 yılında petrol
fiyatlarının düşmesi büyüme oranın azaltmıştır (Ushbaeva ve Smagulova, 2010).
2.4.3. Kazakistan’ın Altyapısının Gelişmesi
Ulaşım ve İletişim. Kazakistan altyapı gelişimine göre dünyada 62
sıradaymıştır. Dolayısıyla ülkenin ulaşım ve iletişim altyapısı yetersiz ve düşük
seviyededir. Kazakistan’ın yüzölçümünün büyüklüğü, nüfusunun dağılımı ülkede
iletişim altyapısının yüksek maliyetli olmasına neden olmuştur. Demiryolları büyük
bir öneme sahiptir. Ülkede dış borçlanmanın yardımı ile demiryollarının
geliştirilmesi amaçlanmıştır fakat yine de demiryolu altyapısı halen zayıf
durumdadır. Çünkü demiryolu sektörüne gerekli olan malzamelerin yetersiz olması
nedeniyle bakımsız kalmıştır. Kazakistan’da demiryolların uzunluğu 15 000 km’dir.
Ülkedeki karayolları altyapısı da iyileştirmeye ihtiyaç duymaktadır. Kazakistan’da
93 000 km.’lik karayolların 84 000 km.’lik (%90) kısmı asfaltlıdır. Ülkenin bazı
bölgelerinde taşımacılık tehlikesi söz konusu olmaktadır. Bunun nedeni ülke
taşımacılık altyapısının geliştirilmesi için çok az harcama yapmaktadır. Kazakistanın
taşımacılığı ve ulaşım çok yavaş gelişmektedir. 2004 yılında Air Kazakistan iflas
etmiş. Ülkenin ulusal havayolu taşımacılığı özel bir şirket ‘Air Astana’ tarafından
yürütülmektedir (Koray, 2012). Ülkedeki telefon sistemi Orta Asya ülkeleri ile
karşılaştırdığımızda en iyi durumda olanıdır. Mobil kullanım oranı 100 kişiye 33
doğru gelmektedir. İnternet kullanımı ise 2000 yılında 1000 kişiye 6,7 olmuş, 2005
yılında bu değer 4 katına artmıştır. Fakat buna rağmen gelişmiş ülkelerle
kıyasladığımızda yeterli düzeye ulaşamamıştır (Abykaev, 2014). 2010 yılında
Kazakistan’ın iletişim ve ulaşım sektörü büyüme göstermiştir ve GSYIH’nın
%7,9’na denk olmuştur. 2011 yılında ülkede kullanılan ulaşım hatları 15 bin km
demir yolu, 96 bin kmkara yolu, 4, bin km iç su yollarından oluşmuştur. 2003-2012
yılı içerisinde yük taşıma 2 kere artmıştır (Kazakistan Milli İstatistik Komitesi, 2015)
52
Enerji. Kazakista’da petrol ve doğal gaz rezervleri boldur. Kazakistan BDT ülkeleri
arasında Rusya’dan sonra ikinci büyük petrol üreticisidir. Ülkenin toplam elektrik
enerjisinin kapasitesi 18500 megawatt olduğu için %65 kapasitede çalışmaktadır, bu
değer ülke için yetersizdir. Bir günde 1305 bin varil petrol üretilimektedir (Oya
Benli 2008). Kazakistan’da 200’den fazla petrol ve gaz yatağı bulunmaktadır.
Bunlardan çoğu Atırau bölgesinde yerleşmektedir. Ülke bütün dünya petrol
rezervlerinin %3,3 ve doğal gazların %1 sahiptir. Petrol rezervleri 13-18 milyar ton’a
sahiptir (Benli, 2008).
Finans sektörü. Kazakistan’ın finans sektörü 1990’larda ve 2000’lerin başlarında
Merkez Bankası reform ve konsolidasyon gerçekleştirilmiştir. Ülkede bankaların
kurulmasına gerekli izinlerin alınması zor prosedürlerden oluşmaktadır. 2004
yılından itibaren dış borçlanmadaki hızlı artışlar yaşanmıştır. 2007 yılının Ağustos
ayından itibaren ülkede ortaya çıkan küresel kredi sıkışıklığı kredilendirme artışını
yavaşlatmaktadır. 2008 Dünya Krizinden sonra ülkenin finansal sektörü çok
zayıflamıştır bunun için bankalar mevduat artırma çabalarına yönelmiştir. 1 Mart
2011 yılından sonra ülkede 38 banka bulunmaktadır (Koray, 2012).
Genel olarak Kazakistan’ın bankacılık sistemi son senelerde gelişme
göstermiştir. Bankaların aktivleri 2013 yılında %2,7’ye artmıştır. 2013 yılında
Kazakistan’ın dış borcu 137 milyar dolar olmuştur. Onlardan bankacılık sistemin
borcu 13,6 milyar olmuştur, bu ise toplam dış borcun %10 denk gelmiştir. Genel
olarak 2013 yılında bankacılık borcu 1 milyara azalmıştır. Toplam dış borcun 5,5
milyar dolar veya %4 devlet sektörüne aittir, firmalar arası borçlar 66,5 milyar dolar
veya %49’dur (Kazakistan Cumhuriyeti Milli İstatistik Komitesi 2015).
53
2.4.4. Kazakistan’ın Satınalma Gücü ve Pazar Büyüklüğü
Kazakistan’ın nüfusu 17,04 milyon insandır. Hanehalkı 1994 yılından itibaren
bugüne kadar 2 milyona artmıştır. 2013 yılı kişi başına düşen GSYIH’nın değeri 13
bin dolara eşit olmuştur. Genel olarak olumlu dış iktisadi ortam ve kişi başına düşen
gelirin artması yoksulluk düzeyinin azalmasını ve toplumun refahının artmasını
sağlamıştır. Kazakistan’da yoksulluk sınırı 2001 yılında %47’den 2013 yılında %3
inmiştir (Dünya Bankası, 2015). Dünya Krizin başlaması ile petrol, metal ürünlerine
talebin azalmasına ve fiyatların düşmesine sebep olmuştur. Кazakistan bu sorundan
arınmak için ülke milli paranın devalüasyonu gerçekleştirmiştir (Ushbaeva ve
Smagulova, 2010). İstikrarlı iktisadi büyüme sayesinde işsizlik düzeyinin azalması
gerçekleştirilmiştir. Genel olarak işsizlik gençler arasında inmiştir. İşsizliğin
azalmasına iş gücünün eğitim düzeyinin artması ve yeni iş yerlerinin oluşması neden
olmuştur (IMF, 2014). 2000 yılından itibaren işsiziliğin azalması daha hızlanmıştır
(Kazakistan Cumhuriyeti Ülke Raporu 2013). 2014 yılında ülkede işsizlik oranı %5,1
düzeyde olmuştur. Kazakistan 2010 yılında 148 milyar dolarlık bir GSYH’ya ve 9
bin dolar kişi başına gelir düzeyine ulaşmıştır. 1996-2010 arasında GSYH 7 kat, kişi
başına GSYH ise 6,5 kat artmıştır. Ülkede ortalama ücretin değeri 725 dolar iken,
asgari ücret ise 117 dolar olmuştur (Dünya Bankası 2015).
2.5. Kazakistan Cumhuriyetinin Yatırım Ortamınını Geliştirme Reformları
Kazakistan, SSCB dağıldıktan sonra komşu ülkeleri gibi pazar ekonomisine
geçiş için adımları atmaya başlamıştır. 1990’lı yıllar döneminde ülkede
küreselleşmenin getirdiği sonuçların ve ülkelerin yatırım ortamını liberalletirme
nedeniyle, DYY’lerin akımları gerçekleşmeye, bununla birlikte Orta Asya ülkeler
arasında yabancı yatırım için rekabet başlamıştır (Mukashev, 2003). Öncelikle
Kazakistan DYY’leri çekmek için yatırım ortamını geliştirmek için reformları,
stratejileri yapmaya başlamıştır. Kazakistan yatırım ortamını iyileştirme için aşadaki
faliyetleri geçekleştirmiştir:
54
7 Aralık 1990 tarihinde yabancı yatırımlara garanti sağlamak için yasalanmış
yatırım kanunlarının temelini oluşturan yabancı yatırımlar hakkında kanun kabul
edilmiştir (Gumilyov vd., 2013). 27 Aralık 1994 yılında, Kazakistan hükümeti 7
aralık 1990’da kabul edilen kanunu iptal ederek ‘yabancılar yatırımlar hakkında’
yeni kanunu onaylamıştır. Yeni kanunun temel amacı doğrudan yabancı yatırımları
teşvik etmek için bütün koşulları sağlamak olmuştur. 1994 yılından sonra söz konusu
kanunun çerçevesi altında, dış ticareti serbestleştirmek amaçla ithalat kotaları
kaldırılmış, tarifeler indirilmiştir (KATİAD,2006). Yatırımlarla ilgili bir dizi
kanunları kabul edilmiştir (Urazbekov, 2013).
28 Şubat 1997 yılında Kazakistan devleti ‘Yabancı yatırımlara devletin
yardımları hakkında’ kanun kabul etmiştir. Bu kanun teknolojiyi geliştirmeyi, yeni
icatları teşvik etmeyi, yerli üretimi özendirmeyi, yeni iş yerleri oluşturmayı
amaçlamıştır (Erimbetova, 2009). 1998’de ise yabancı yatırımcılar ile ilişkiyi
güçlendirmek için Yabancı Yatırımlar Konseyi kurulmuştur (Juravlev ve Suvorina
2008).
8 Ocak 2003 yılında onaylanan kanun yerli ve yabancı yatırımcılar arasındaki
farklılığı kaldırmaya, aynı haklara sahip olmasına yönelmiştir. Bununla birlikte söz
konusu kanunda yatırım anlaşmazlıkları sorunlarının çözülmesi ile ilgili uygulamalar
bakılmıştır (Morozov, 2005).
Ülkede yatırımcıları teşvik etmek için ‘yatırım ayrıcalıkları’ (investment
prefernce) 2003 yılında sonra uygulanmaya başlamıştır. Yatırım ayrıcalıkları 3 grup
altında toplanır: 1. İş başlama vergi ayrıcalıkları. 2. Dış ticaret yapma vergi
ayrıcalıkları. 3. Hükümetin destekleri. Söz konusu ayrıcalıklar her bir yatırım projesi
için özel destekleri sağlamaktalardır (Kazinvest, 2006).
Kazakistan’da yatırım risk düzeyini indirmek amacıyla, yatırımlarla ilgili
riskin sigortalanmasıyla uğraşan Milli ihraç kredi ve yatırım sigortası kurumu
faaliyet göstermeye başlamıştır (Bijanova, 2004). Ülkede iş ortamını ve girişimciliği
55
geliştirmek için vergi yükümlükleri azaltılmıştır. Katma değer vergisi %20’den
%16’ya, sosyal fonu vergisi %26’dan %21’e indirilmiştir (Esembaev, 2010).
Kazakistan yatırım ortamını geliştirmek ile birlikte ülke imajının olumlu oluşmasına
da çok önem vermiştir. Hatta bu amaçla ülkede bilgilendirme portalı faaliyet
göstermektedir. Bu kurum ülkenin tüm bölgeleri, sektörleri, avantaj ve dizavantajları
hakkında bilgiye sahiptir, kurumun altında yatırımcı ile olan ilişkileri sistematik
denetleme amacıyla ‘yatırım pasaportu’ kurumu çalışmaya başlamıştır (Bijanova
2004).
1998 yılının sonunda ülkenin büyümesi ve kalkınmasını amaçlayan
‘Kazakistan 2030’ stratejik planı kabul edilmiştir. Stratejik Plan Kazakistan’ın
kalkınması ile yatırım ortamını geliştirmeye yönelmiştir (Sagyndybekova, 1994).
Devletin üretim altyapısını geliştirmek, doğrudan yabancı yatırımları çekmek, büyük
iş projelerini gerçekleştirmek için 2001 yılında özel finansal enstitüler (Milli Fond
ve Kazakistan Gelişme Bankası, 2003) ve 2007’de Kazakistan Cumhuriyetinin Milli
Yatırım Konseyi kurulmuştur (Juravlev ve Suvorina 2008).
2.5.1. Kazakistan’da Reformların Sonuçları
Kazakistan egemenliğinin ilk senelerinde diğer ülkelerin perspektivleri
hakkında yeterli derecede bilgiye sahip olmadığı DYY’i çekmede zorluklarla
karşılaşmıştır. Ülkeye 1991’yılından sonra DYY’nin girişi yabancı yatırımlar ile
ortak işletmelerin açılması, dış ticarette engellerin azaltılması, devlet işletmelerinin
özelleştirilmesi, finansal sektörde yabancı sermayenin artması ile gerçekleştirilmiştir.
1993 yılında Kazakistan’da ‘Shevron’ şirketinin yürürlüğe girmesi, diğer uluslararası
şirketlerin yatırım yapmaya başlamasına sebep olmuştur (Sagyndykova, 1994).
Dolayısıyla birinci dönemin amacı yani ülke yavaş yavaş dışa açılmaya başlamıştır.
1994 yılından sonra dış ticarette serbestleşme adımları oldukça artmıştır.
Doğrudan yabancı yatırımların çoğu ham petrol, doğal gaz üretimine, geolojik keşif,
56
madencilik ve ülkenin üretim sektörüne gitmiştir. İlerledikçe yasal çerçevenin
güçlenmesi ve ‘Kashagan’ petrol üretiminin gelişmesi sayesinde doğrudan yabancı
yatırım hacmi hızlı artmaya başlamıştır (Morozov, 2005).
Kazakistan 2030 kalkınma stratejik planının kabul edilmesi ile ülke
egemenlik sonrası ortaya çıkan krizden arınabilmişler (Gövdere ve Kaleli, 2008).
Devlet tarafından gerçekleştirilen reformlar doğrudan yabancı yatırımların ülkeye
girmesini sağlayan en önemli unsurlardan biri olmuştur çünkü yerel ve yabancı
yatırımların arasındaki farklılıklar kaldırılmış ve iki taraf aynı hakklara sahip
olmuşlar. Kazakistan’ın gerçekleştirdiği reformlar oldukça başarılı olmuştur
(Erimbetova, 2009). Bilgilendirme kurumu ülkenin imajını yükseltme çabasında
başarılara sahip olabilmiştirr (Gövdere ve Kaleli, 2008).
2.5.2. Kazakistan’a Doğrudan Yabancı Yatırımların Akımını Engelleyen
Faktörler
Kazakistan’da büyümeyi sağlayan doğal kaynakların, çok sayıda işgücünün
ve iyi bir yatırım ortamı sağlayan bütün koşulların olmasının yanında, ülkeye
DYY’nin girmesini engelleyen faktörler de mevcuttur. Ülkeye DYY’nin girmesini
engelleyen unsurlar aşağıda gösterilmiştir.
Kazakistan’da altyapı gelişmesinin düşük seviyede olması. Kazakistan’da
iletişim, ulaşım, bankacılık sistemi yeterli derecede gelişmiş değildir. Ayrıca ülkede
rekabet güce sahip, eğitim düzeyi yüksek, yetenekli profeyonellerin sayısı azdır
(Shiells, 2003).
Küçük pazar ve ülkenin dünya pazarlarından uzaklığı. Kazakistan
belirttiğimiz gibi dünyanın petrol gaz kaynaklarına zengin, ülkelerinden biridir lakin
iç pazarın küçük ve dünya pazarlarından uzakta yer aldığı için DYY’nin ülkeye daha
çok miktarda akmasına engel olmaktadır (Shiells, 2003).
57
Finans alanının zayıflığı. Kazakistan’ın finansman sektörü oldukça zayıftır.
Ülkenin iç sermayesi çok az miktardadır, dolayısıyla DYY’e bağımlılığı gittikçe
artmaktadır (Madiyarova vd., 2008 )
Rüşvet ve yolsuzluk. Kazakistan’da son yıllarda rüşvet ve yolsuzluk
seviyesinin düşmesine rağmen, bu sorunun DYY’nin ülkeye girmesine engel olduğu
oldukça açıktır. Maalesef rüşvet ve yosuzluk ülkede alışkanlık ve bir “kural”
özelliğini taşımaya başlamıştır (Bayzakova, 2010). Dünya Bankasının
soruşturmasına göre Kazakistan’ın yatırım ortamını zayıflaştıran faktörlerin
arasından ilk sıraya yolsuzluk çıkmıştır (Dünya Bankası Araştırmaları, UNCTAD
2005).
Bürokrasi. Kazakistan’da da iş yapma sürecinde, dökümantasyonu
gerçekleştrimede büyük zorlukları doğurmaktadır (Dünya Bankası 2008).
Milli döviz kurunun istikrarsızlığı ve yüksek enflasyon düzeyi.
Kazakistan’da enflasyon oranın milli döviz kurunun dalgalanmaları risklerin
artmasına sebep olmuştur. Enflasyonun yüksek seviyede olması uluslararası
firmaların faaliyetlerini olumsuz etkilemiş ve bir çok zorlukları yaratmıştır.
(Bayzakova, 2010).
Kazakistan’ın vergi rejimi. Vergi oranlarının indirilmesine rağmen, ülkedeki
vergilerin seviyesi hala göreceli olarak yüksektir. Bu durum ise üreticilerin,
yatırımcıların maliyetlerinin artmasına sebep olmuştur (Dostiyarov, 1998).
2.6. Kazakistan’ın Yatırım Ortamının Gelişmesi
Ülkenin yatırım ortamının gelişip gelişmediğine bakabilmek için, 2004-2014
ülkenin makro göstergelerinin, kurumsal düzeyinin ve altyapı seviyesinin değişip
değişmediğine bakalım. Son on sene içerisinde Kazakistan’da istikrarlı bir büyüme
58
söz konusu başka bir deyişle büyüme oranı ortalama %7-10 olmuştur (Milli İstatistik
Komitesi 2015).
Kazakistan’ın yatırım ortamının gelişip gelişmediğini açıklamak için 2004-
2014 dönemindeki ülkenin enflasyon oranı, büyüme oranı, altyapı düzeyi ve Dünya
Bankasının iş yapma değerleri incelenecektir.
Sene DYY
(milyon
dolar)
İş Yapma
değerlendirmesi
(Sıfıra Uzaklık)
Eflasyon
Oranı
%
Büyüme
Oranı
%
Yol Düzeyi
km
Minimum
Ücret
(Dolar)
Minimum
Ücret Oranı
(Dolar)
2004 4157 7.1 9.6 1840,5
2005 1971 7.9 9.7 1926,9
2006 6624 8.6 10.7 2023,4
2007 11119 10.8 8.9 2124,4 77,34 0,16
2008 14755 17.2 3.2 2191,8 72,29 0,11
2009 13243 7.4 1.2 2104,3 95,12 0,12
2010 17353 57.07 7.1 7.3 2430,1 111,64 0,13
2011 21232 60.24 8.3 7.5 2964,9 104,65 0,11
2012 22100 63.18 5.1 5.0 3221,6 101,36 0,10
2013 18100 63.21 5.8 6.0 - 117,90 0,09
2014 18600 63.59 6.7 4.6 - - -
Tablo 2.4. Kazakistan’ın DYY hacmi ve Büyüme Oranı, Enflasyon Oranı, İş
Yapma Değerlendirmesi, Minimum Ücret, Minimum Ücret Oranı
Kaynak: WB, Ereport
Tablo 2.4.’te görüldüğü gibi 2008 yılı ve 2012 sonrası minimum ücret
değerinden başka bütün göstergelerde azalış yaşanmıştır. Genel olarak ülkenin makro
durumu oldukça istikrarlı olmuştur. Alyapı seviyesinin gelişmesi ve minimumu ücret
düşük seviyede artmıştır. Bununla birlikte İş yapma kolaylığı katsayıları artış
göstermiştir. İş yapma endeksleri bileşenlerinin bazıları yükseliş göstermişler,
bazıları ise tersine değerlendirme sırasında aşağıya inmiştir. Buna göre genel olarak
ülke iş yapma kolaylığına göre 2014 yılında 76 sıradayken, 2015 yılında 77 sıraya
inmiştir.
Aşağıdaki tabloda Kazakistan Cumhuriyetinin Dünya Bankası hazırlayan İş
yapma endekslerinin değerlendirilmesi verilmiştir.
59
DB 2015 değerlendirme
DB 2014 değerlendirme Sıralama değişmesi
İş Başlama 55 53 -2
İzin alma kolaylıkları 154 152 -2
Elektr enerjisi kullanma 97 92 -5
Mülkiyet Kayıt yapma 14 18 4
Kredit Alma 71 67 -4
Azınlık Yatırımcıları Koruma 25 21 -4
Vergi Ödeme 17 16 -1
Sınırlada Ticarette Yapabilme 185 186 1
Anlaşmaların Uygulanması 30 35 5
İflas Durumu Çözmek 63 82 19
Tablo 2.5. 2015 yılında Kazakistan Cumhuriyetinin Dünya İndikatörleründeki
Sıralanması
Kaynak: Dünya Bankası verilerinden yararlanarak yapılmıştır
Tablo 2.5’e göre Kazakistan 2015 yılında 2014’e göre dünya
değerlendirmesinde aşağıya inmiştir. Fakat iflas durumları çözme endeksine göre 19
sıraya yükselmiştir. Söz konusu endeksler Kazakistan’ın ne kadar yabancı yatırım
çekebileceğini ve potansiyelini göstermektedir. Bununla birlikte Mülkiyet Kayıt
Yapma, Sınırlada Ticarette Yapabilme, Anlaşmaların Uygulanması, Endekslerinde
yükseliş yaşanmıştır (Sehovoi, ve Shildibekov, 2012). Diğer endekslerde gerileme
olmuştur. 2005-2010 dönemini dikkate aldığımızda, BDT ülkeleri arasında
yatırımları çekme potansiyeline sahip olan ikinci sıradaki ülke olabilmiştir
(Kazakistan Ülke Raporu, 2011). Fakat son senlerde ülkenin yatırım ortamı genel
olarak gerilemiştir (Dünya Bankası, 2015).
60
2.6.1. Kazakistan Cumhuriyetine Gelen Doğrudan Yabancı Yatırımların
Hacmi
Kazakistan bağımsızlığı kazandığından sonra 1990’lı yıllarda DYY’nin akımı
sınırlı olmuş çünkü DYY’nin akımını etkileyen uygun yasal düzenlemeler yetersiz
olmuştur.
1992-
1999
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
6611 1 282
2 835
2 590
2 092
4 157
1 971
6 278
11 119
14 321
13 242
11 550
13 973
13 33
10 221
11101
Tablo 2.6. Kazakistan Cumhuriyetine 1992-2014 yılları Döneminde Giren DYY
hacmi (milyon dolar)
Kaynak: Kazakistan Milli İstatistik Komitesi (2015)
1993-2003 döneminde Kazakistan’a 17 800 milyar dolar DYY girmiştir. Bu
dönemde ülkenin GSYIH %2 orana artmıştır. 2003-2008 yıllarda DYY’nin ülkeye
yönelmesi hızlı artmıştır çünkü ülkede siyasi ve iktisadi istikrarlık sağlanmaya
başlamış ve Astana’nın kurulması Kazakistan’ın imkanlarının göstergesi olmuştur.
Söz konusu senelerde Kazakistan DYY’nin girmesine göre lider ülke olabilmiş
çünkü Orta Asya ülkelerine gelen toplam sermayenin %75’i yönelmiştir (Sultanova,
2010).
Kazakistan’a DYY’nin girmesi diğer Orta Asya ülkelerinin değerleri ile
kıyasla 20 katına yüksek olması, ülkede petrol ve doğalgazı kaynaklarının bolluğu
olmuştur. Bunun için ülkeye DYY’nin girmesi giderek artmıştır. Ayrıva dünyadaki
petrol rezervlerinin büyük miktarına sahip Kashagan yatağının kullanılmaya
başlaması, bu eğilimi daha da artırmıştır Fakat 2008 yılında Dünya Finansal krizinin
sayesinde ülkeye yönelen DYY’nin miktarı azalmıştır (Kazakistan’ın Milli İstatistik
Komitesi 2014).
Krizden sonra ülkede istikrarlı bir ortamın oluşması ve ülkede büyük ölçekli
projelerin gerçekleşmesiyle ülkeye giren DYY’nin hacmi artmaya başlamıştır. 2011
61
yılında Kazakistan’a giren DYY hacmi toplam dünya DYY’ın %1,5 oranına denk
olmuştur. Bunun yanında ülke kendisi de diğer ülkelere yatırım yapmaları
gerçekleştirmeyi başarmıştır. 2011 yılında 7,8 milyar dolar DYY olarak çıkmıştır.
Kazakistan’a gelen DYY hacmi 2012 yılında tekrar azalmıştır, bunun sebebi petrol
fiyatlarının düşmesi olmuştur (Dostiyarov, 2011).
2.6.2. Kazakistan’ın Yatırım Ortamı ve Doğrudan Yabancı Yatırımları
Arasındaki İlişkisi
Aşağıda 1993-2015 yılları arasında Kazakistan’a girmiş olan DYY’ın hacmi
gösterilmiştir.
Grafik 2.4. Kazakistan Cumhuriyetine 1992-2013 yılları Döneminde Giren DYY
hacmi (milyon dolar, mavi çizgi), Dünya DYY’nin eğilimi (kırmızı çizgi, milyar
dolar)
Kaynak: Kazakistan Milli İstatistik Komitesi Verileri üzerinde yapılmıştır
www.stat.kz
0
5000
10000
15000
20000
25000
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
62
Grafik 2.4’te görüldüğü gibi ülkeye girmiş olan DYY artan trende sahip
olmuştur. Ayrıca göreceli olarak DYY artması 2005 sene sonrası yaşanmıştır. 2008
sonrası iniş göstererek 2009 yılında artmaya başlamış ve 2013 yılında tekrar
azalmıştır. İlgimizi çekn nokta Kazakistan’ın DYY hacim eğilimi Dünya DYY
eğilimi benzer olmuştur. Kazakistan’a akan DYY’ın ülkenin yatırım ortamı ile
ilişkisine bakmak için ülkenin yatırım ortamının değişip değişmediğine bakmamız
gerekmektedir. Bunun için Dünya Bankası hazırlayan ‘İş Yapma’ raporunun
verilerine bakalım. Aşağıda söz konusu raporda yer alan yatırım ortamını açıklayıcı
endekslerin 2004-2014 dönemindeki değişimi verilmiştir.
Grafik 2.5. Kazakistan’ın Yatırım Ortamı Endekslerinin Değerlendirilmesi
Kaynak Dünya Bankası 2015
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
İş Kayıt yapma Kolaylığı Endeksi İş Başlama
İflas durumu çözme
Mülkiyet Kayıt Yapma
Kredi Alabilme
Azınlık Yatırmcıları Koruma
63
Kazakistan’da söz konusu seneler içerisinde istikrarlı bir durum geçerli
olmuştur. Şekil 2.5. göre ülkenin İş yapma endeksi katsayılarının son on sene
içerisinde sürekli artış gösterdiği izlenmiştir. Dolayısıyla bu biligilere dayanarak
ülkenin yatırım ortamının çok az oranda olsa bile geliştiğini söyleyebiliriz. Yatırım
ortamının gelişmesinin doğrudan yabancı yatırımlara olan etkisini incelemek amaçla
aşağıdaki tablo verilmiştir. Bu tablodaki grafikleri kıyaslayarak DYY ve yatırım
ortamı arasıdaki ilişkiye bakabiliriz.
64
Grafik 2.6. Kazakistan’da DYY ve Yatırım Ortamının İlişkisi
Kaynak: Dünya Bankası, Kazakstan Milli İstatistik Komitesi Verileri üzerinde
yapılmıştır
65
Kazakistan’ın DYY ve yatırım ortamı verilerinin üzerinde yapılan şekillere
(Grafik 2.6.) baktığımızda DYY’ler ile minimum ücret oranı (MO) grafiğinin benzer
bir şekilde hareket ettiği görünmektedir. İki grafiği karşılaştırdığımızda 2008 ve 2013
sene sonrası inişler gerçekleşmiştir. Söz konusu 2008 yılındaki azalışın sebebi dünya
kriz etkisi olabilir. 2013 yılındaki inişlerin sebebi 2013 ve 2014 petrol fiyatlarının
azalmasıdır. İş başlama endeksindeki azalışın sebebi olarak Dünya krizi etkisinin
altında ülkede oluşan istikrarsızlık veya dünya krizin yabancı yatırımlara doğrudan
etkisi olabilir.
DYY ve büyüme oranının grafiklerini karşılaştırdığımızda 2008 yılında ve
sonrası büyümenin azaldığı izlenmiştir. Azalış 2011 ve 2013 sonrası başlayarak
devam etmiştir. Bunun sebebi petrol ve gazın ucuzlaması olmuştur. Bunun için
ülkeye giren DYY miktarı azalmıştır diyebiliriz.
DYY ve enflasyon oranı arasında hemen hemen aynı eğilim izlenmiştir,
başka bir deyişle enflasyonun DYY’nin girmesine engel olmamıştır yada tam tersi
enflasyonun artmasına DYY’nin artması sebep olmuştur.
DYY ve minimum ücret arasında ters bir orantılı ilişkinin olduğu izlenmiştir.
Başka bir deyişle DYY’lerin 2008 ve 2012’de azalması minimum ücretlerin artması
ile eşlik etmiştir. Fakat genel olarak DYY artış eğilime sahip iken minimum ücretin
de eğilimi artış göstermektedir. Buradan ülkedeki minimum ücretin artmasına
rağmen çok düşük düzeyde olması DYY’nin girmesini engellememiştir.
DYY ve minimum ücret oranı arasındaki ilişki ters orantılı olduğu tablodan
izlenmektedir. Minimum ücreti oranı 2008 yılından sonra artıp 2010 yılından sonra
azaldığı görünmektedir. Bu senelerde DYY tam tersi 2008 yılında azalmıştır ve 2010
sonra artmaya başlamıştır. Fakat ikisi de artan bir trende sahip olması ülkedeki
minimum ücretin DYY’nin girmesini engellemediğini söylüyor. Başka bir deyişle
ülkede minimum ücretın artması yaşansa sa göreceli olarak mınimum ücret değeri
küçüktür.
66
DYY ve altyapı düzeyi 2008 sonrası inmıştir, ikisi de aynı eğilime sahip
olmuştur. Yani altyapının iyileşmsi DYY ülkeye girmesini sağlamıştır diyebiliriz.
Yukarıdaki analize göre yatırım ortamı ve ülkeye giren DYY hacmi arasında
ilişkinin olduğu görünmektedir.
67
III. BÖLÜM
KAZAKİSTAN VE KIGIZİSTAN’DA DOĞRUDAN YABANCI
YATIRIMLAR VE BÜYÜME
3.1. Kırgızistan Cumhuriyetin’e Giren Doğrudan Yabancı Yatırımların
Yapısal Özelliği
Kırgızistan Cumhuriyetine 1991’yılından bu yana giren DYY’nin
dalgalanması ülkede ortaya çıkan siyasi ve iktisadi olaylardan dolayı olmuştur.
Ülkeye giren DYY hacminin sürekli azalıp ve arttığı görülmüştür. DYY
azalması1998, 2005, 2008, 2010 yılları sonrası yaşanmıştır. Kırgız Cumhuriyetine
1995 yılından sonra girmiş olan DYY’nin hacmi 4, 8 milyar dolar olmuştur.
Yatırımlar çoğu zaman ülkenin imalat sanayi (girmiş olan yatırımların %44), finans
alanı (%19), madencilik sanayisi (%17) sektörlerine yatırım yapmışlar.
Aşağıdaki tabloda Kırgızistan’nın DYY’nin yapısı verilmiştir:
1993,-1998
1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 211 2012 2013
DYY Milyon dolar
136301
44000 89608 90089 115660
146956
175585
210300
136424
189460
37700
0 18900
0 43800
0 69400
0
59100
0
993
200
Tarım, ormancılık ve balıkçılık
0,22
0,5 0,04 0,14 0,4 1,36 5,55 0,38 0,45 1,87 2,0 0 0 0 0 0,3
Dağ madenciliği
1,19
3,68 5,14 4,79 4,37 8,36 5,66 11,55 15,91 18,3 16 1,0 0,2 3,2 4,7 2,7
Imalat Sanayi
20,4
51,3
49,1 56,4 45,6 49,78 52,95 45,07 44,71 39,9 30 29,8 25,2 49,7 57,7 43,2
Su üretim ve dağıtım
0,05
0
0 0 0,02 0,21 1,25 0,04 0,07 0,05 0,04 0,08 0,1 0,0 - 0,0
İnşaat 2,3 3,1 3,6 2,1 2,5 2,8 4,5 5 5,4 4,3 4 3,2 0,8 0,6 0,5 1,1
Oteller ve Restoranlar
0,7 0,2 11,82 7,72 4,16 1,33 0,55 1,19 1,36 0,91 0,8 0,7 1,2 0,5 0,3 0,1
68
Ticaret, Motorlu Araçlar Tamiri
43,1
14,2 16,3 25,8 17,1 15,4 13,9 10,4 10,5 12,1 12 12,2 8,0 8,0 7,6 5,6
Ulaşım ve iletişim
5,9 0,7 3,43 2,56 6,88 3,18 3,91 2,23 3,29 2,81 2,5 2,5 3,4 2,0 4,7 1,6
Finansal Faaliyetler
3,9 1,5 1,75 0,52 5,19 2,69 6,12 19,49 18,69 17,7 13 35,8 5,2 5,7 7,2 9,5
Gayrimenkul faaliyetler
8,5 16,6 6,24 1,53 11,39 2,41 5,01 3,52 2,97 2,96 10 22,4 32,9 20,0 36,6 40,9
Eğitim 0,04
0,04 0,08 80 2,25 6,35 0,57 0 0 0,01 0,01 0,0 0,0 - - 0,5
Sağlık Hizmetleri
0,09
0,07 0 15 6 4,03 0,43 0 0 0,43 0,3 0,1 - - 0,0 -
Tablo 3.1 Kırgızstan’da Doğrudan Yabancı Yatırımların Sektörler Dağılımı
(%)
Kaynak: KC Milli İstatistik Komitesi 2014
Tablo 3.1.’den üretim (imalat) sanayisi, madencilik, ticaret, motorlu arabalar
tamiri, ulaşım, iletişim, gayri menkul ve kiralama faaliyetlerine DYY’nin daha çok
miktarda yönelmesi görülmektedir. Giderek DYY’nin sektörel dağılımı göreceli
olarak değişmemiştir. DYY akımı aynı imalat sanayi, otomobil ve özel kullanım
eşyalarının tamiri, finansal sektöre, emlak kiralama ve ticarete yönelmeye devam
etmiştir.
1993-1998 yılında ülkeye giren DYY hacmi en çok imalat sanayi, ticaret,
motorlu arabalar tamiri, gayrimenkul faaliyetleri, ulaşım ve iletişim sektörlerine
yönelmiştir.
Üretim sanayisine gelen DYY artması devam etmiştir. 2004 yılında toplam
DYY’nın %51’i üretim sanayisine yönelmiş ve 93 mln dolara ulaşmıştır. 2010
yılında %25,2 orana inerek 2011 tekrar artmaya başlamıştır. Üretim sanayi son beş
yıldır sektörel bazda yabancı yatırım çekmedeki birinciliğini devam ettirmektedir.
%13’lük payi ikinci önemli sektör ticaret ve motorlu arabalar tamiratı
olmuştur.
69
Ticaret ve motorlu araçlar tamiratı sektörüne, 1993-1998 yılında ülkeye giren
toplam DYY’nin en çok oranı yönelmiştir. Giderek bu sayı azalmıştır, lakin buna
rağmen ülkenin çok miktarda DYY’nin çekebilen sektörlerinden biri olmaya devam
etmektedir (KC Milli İstatistik Komitesi Raporu 2006).
Dağ madencilik sektörüne yönelen DYY hacmi 2007 yılında DYY girmesi
zirveye ulaşıp 2008 sonrası azalmaya başlamıştır.
Finansal faaliyetlere DYY’nin yönelmesi 2004 yılında 1998’e göre 2 katına
artmıştır, 2005 yılında ise 6 kata artmış, 2008 yılında azalarak 2009’da zirveye
ulaşmıştır. Genel olarak finansal sektöre yönelen DYY’nin değişmemiştir fakat
finans sektörü ikinci sıraya yükselmiştir. Bunun yanında üretim sanayi ve maden
endüstrisinin öneminin artması halen devam etmektedir.
Gayrimenkul faaliyetlerine 2009 yılında DYY’ların toplam %20 oranı
yönelerek artmaya devam etmiştir. Gayrimenkul faaliyetlerine yönelen doğrudan
yabancı yatırımların hacmi giderek artış göstermiştir. 2013 yılında 1993 yılına göre
kıyasla 5 kata artmıştır. Bu sektöre DYY’ler 2008 yılından sonra büyük ölçüde
yönelmeye başalamıştır. 2013 yılında bu sektöre yönelen DYY’nin hacmi 411
milyon dolar olmuştur.
Ulaşım ve iletişim sektörüne gelen DYY’ler sabit bir özelliğe sahip olarak,
2005 yılından sonra biraz azalmaya başlamıştır.
Oteller ve Restoranlara yönelen DYY hacmi tam tersine 2002 yılından sonra
oldukça azalmaya başlamıştır. Su üretimi ülkede büyük öneme sahip olmasına
rağmen DYY bu sektöre yönelmesi çok az olmuş ve az miktarda yönelmeye devam
etmiştir. 2004 yılında tarım, orman ürünleri ve avcılık asektörüne yönelen DYY’nin
hacmi 2003 yılına göre 5 kez artmış ve 6 milyon dolar olmuştur. Fakat 2005 yılında
oldukça büyük ölçüde azalmıştır (KC Mali Bakanlığı 2013).
70
Ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırımlar genel olarak aşağıda gösterilen
ülkelerden gelmiştir.
Ülkeler 2001 (%) 2003 (%) 2005 (%) 2007 (%) 2010 (%)
BDT dışı ülkeleri 92 80,9 75 67 85,42
Kanada 13 21 12,87 7,4 26,12
Türkiye 17 17 7,92 5,8 11,71
ABD 18 6 5,44 2,6 10,65
Almanya 24 3 17,82 22 9,79
İngiltere 1 0,6 14,35 19,04 9,46
Çin 2 9 1,48 1,04 2,76
Güney Kore 3 4,76 0,19 - 2,71
G.Kıbrıs 0,5 0,68 1,9 0,47 1,38
İsveçre 0,2 2,04 0,49 0,15 1,31
Avustralya 0,08 0,06 1,99 1,58 1,08
BDT ülkeler 6 18 24,25 33 14,58
Kazakistan 1 8,84 19,8 29,62 8,89
Rusya 3 7,48 3,9 3,17 4,28
Tükrmenistan 0,03 0,01 0,001 - 0,58
Özbekistan 1 0,4 0,14 0,02 0,26
Beyaz Rusya 0,1 0,6 0,2 1,15 0,24
Tablo 3.2. Kırgızistan’ın Asıl Yatırımcı Ülkeleri
Kaynak: Kırgızistan Cumhuriyeti İstatistik Komitesi (KC Yatırımlar 2000-
2006), Bişkek 2006
Tablo 3.2’den görüldüğü gibi Kırgızistan’ın asıl yatırımcı ülkeleri olarak
Kanada, ABD, Türkiye, Almanya, İngiltere, Kazakistan, Rusya olmuştur.
Kırgızistan’a 2001-2010 periodu arasında gelen doğrudan yabancı yatırımların çoğu
BDT ülkeleri dışındaki (85,42) ülkelerden gelmiştir.
Ülkeya büyük miktarda DYY gönderen ülkelerden biri Kanada’dır. Kanada
çoğu zaman ülkeni altın üretim, geolojik keşiflere yatırımlarının yöneltirmiştir.
Ülkedeki en büyük altın üretimi yapan şirket ‘Kumtor’ Kanada yatırımcıları
tarafından işletilmektedir. Kanada’dan gelen yatırımlar oldukça istikrarlı olmuştur ve
ortalama toplam DYY’nin %15 oranına denk gelmiştir.
71
Türkiye de Kırgızistan’ın büyük yatırımcılarından biridir. Türkiyeden gelen
yatırımlar çoğu zaman ticaret ve üretim sektörüne yönelmiştir. Gelen yatırımlar
dalgalı özelliği taşıyarak son zamanlarda azalmıştır.
ABD’den gelen yatırımlar %7 oranda olup son zamanlarda azalış yaşanmıştır.
İngiltereden yönelen yatırımlar ise 2001 yıllarında çok az miktarda (%1) olup 2005-
2007 yılları 17 kata artmıştır. Genel olarak ingiltereden yönelen yatırımların %95
geo araştırmalara yönelmiştir.
Almanya’dan yönelen DYY’nin hacmi 2001 yılında %24 olarak, giderek
azalmaya başalmıştır. DYY’ler yeniden üretime %94,7, onların 89,5 mineral ürünleri
üretim sanayisine yönelmiştir.
BDT ülkeleri içinden Kazakistan (% 12 ) ve Rusya (%4) Kırgızistan’a büyük
ölçüde yatırım yapmakradırlar. Kazakistan çoğu durumda ülkenin ticaret, finansal,
tarım sektörlerine yatırım yapmıştır. Rusya ise enerji üretim, bankacılık ve iletişim
sektörlerine yatırımlarını yöneltmiştir.
Genel olarak 1991-2013 kadar ülkeye giren DYY’ın çoğu ortalama: üretim
sanayisine, gayrimenkul, finans sektörü, ticaret, geo araştırmalara v.s. yönelmiştir
(Medetbekova, 2010).
3.2. Kırgızistan Cumhuriyetinin Büyümesine Doğrudan Yabancı
Yatırımların Etkisi
Kırgızistan bağımsız bir ülke olduğundan sonra öncelikle pazar ekonomisine
geçmek va yatırım ortamını geliştirmek için belirli bir reformları yaparak başarılara
ulaşabilmiştir. Ülkeye giren DYY’nin miktarı çok olmasa bile giderek artmıştır.
DYY’nin ülkeye girmesi iç ve dış faktörlere bağlı olarak dalgalı olmuştur (Acatürk
ve Arslaner 2004).
DYY’ın ülkeye nasıl bir etkide bulunduğunu açıklamak araştırmamızın
önemli amaçlarından biridir. DYY’ın ülkenin büyümesini etkiledi mi ya da tam tersi
gerilemesine sebep oldu mu bu sorulara yanıtlamalıyız.
72
Kırgızistan tarımsal, su kaynağına zengin ülkedir. Bunun yanında üretim
sanayi, dağ madencilik, ticaret, araç ve motor tamiratı, inşaat ulaşım ve iletişim
sektörleri ülkenin büyümesine oldukça büyük katkıda bulunmaktalar (KC Milli
İstatistik Komitesi, 2015)
Aşağıdaki tabloda ülkenin GSYİH’nın sektörel dağılımı verilmiştir:
1993-1998
1999
2000 2001 2002
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
GSYIH 100 100
100 100 100
100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Tarım, ormancılık ve ormancılık
41,5 37, 33,8 43,8 35,6
33,2 32,7 28,7 28,1 26,8 25,0 24,3 18,4 16,8 16,8 9,7
Dağ madenciliği
- - - 0,5 0,5 0,5 0,6 0,6 0,5 0,4 0,4 0,6 0,5 0,7 1,0 0,6
İmalat sanayi
17,1 15,0
21,8 18,7 15,7
14,4 12,7 12,8 10,7 10,8 11,0 11,6 15,9 13,2 13,2 14,4
Su üretim ve dağıtım
- - - 5,6 4,4 4,5 3,4 3,3 3,7 3,4 2,3 1,3 2,4 3,5 3,5 3,9
İnşaat 3,2 4,3 3,74 4,1 3,8 3,1 2,9 2,9 3,1 3,3 3,6 6,2 5,4 5,3 6,4 4,6
Ticaret, araç ve motor tamiratı
11,2 12,6
13,5 12,3 13,2
15,0 16,8 17,9 19,9 18,8 18,1 16,2 15,9 16,6 16,8 16,43
Oteller ve restoranlar
- - - 0,6 0,9 1,3 1,6 1,7 1,6 1,4 1,3 1,3 1,2 1,3 1,6 1,4
Ulaşım ve iletişim
1,0 1,4 1,72 3,4 4,2 5,2 5,9 7,2 7,0 8,1 9,0 8,1 9,1 8,9 8,9 5,9
Finansal faaliyet
1,0 1,0 0,2 0,4 1,1 1,6 1,5 2,0 2,6 2,6 3,3 3,8 3,9 3,6 3,6 3,7
Gayrimenkul faaliyetleri
0,1 0,1 0,1 2,8 2,6 2,9 2,7 2,7 2,8 2,8 3,1 3,9 4,8 4,2 4,3 4,5
Eğitim 3,8 4,1 3,2 3,2 3,3 1,5 3,8 3,6 3,7 3,7 4,1 4,1 4,4 4,2 5,6 5,7
Sağlık ve sosyal hizmetler
2,1 2,6 2 1,8 1,7 1,5 1,6 2,0 2,0 2,1 1,9 2,0 2,6 2,2 1,8 2,0
Tablo 3.3. Kırgızistan Cumhuriyetinin GSYIH’sının Sektörel Dağlımı
Kaynak: KC Milli İstatistik Komitesi
Tablo3.3. görüldüğü üzere GSYIH’ye önemli katkıyı tarım, avcılık,
ormancılık ve balıkçılık, ticaret; otomobil ve özel kullanım eşyalarının tamiri, imalat
sanayi, gayri menkul faliyetleri, ulaşım ve iletişim, inşaat sektörleri sağlamaktadır.
73
Ülkenin tarım sektörü, en yüksek düzeyde istihdamı ve GSYIH’nın ortalama
%25 oranın sağlamaktadır. Tarım sektörünün GSYIH’daki payı, ülkenin 1993-1999
döneminde %41 olmuştur. Fakat giderek bu değer azalmaya başlamıştır. 2013
yılında ise 1993-1999 yılları değeriyle kıyasladığımızda 5 kata azaldığını görüyoruz.
Tarım ürünlerinin ihracattaki payı da oldukça yüksek olmaya devam etmektedir.
Sektörün bileşenleri olan hayvancılık sektörünün payı- %46,5, tarımın payı- %51,5,
hizmetlerin payı- %1,9, avcılık ve ormancılığın payı ise- %0,1 oranında olmuştur
(KC Milli İstatistik Komitesi 2015)
Ülkenin ikinci önemli sektörü üretim sanayi sektörüdür. Bu sektör ülkenin
GSYIH’nın %15 oranını sağlamaktadır. Üretim sektörü kendisine ağır ve hafif sanayi
sektörlerini içermeştedir. Hafif sanayi tekstil, gıda sektörlerini, ağır sanayi ise
metalürji (madencilik), dağ madenciliği içermektedir. Tekstil sektörü son zamanlarda
çok hızlı gelişmekte olan sektörlerden biri olmayı başarmıştır. Bu nedenle tekstil ve
konfeksiyon sektörü Kırgızistan sanayisinin lokomotifi haline gelebilmiştir.
Kırgızistan’da altın kaynağı boldur, bunun için ülkede altın üretimi büyük yere
sahiptir. Kumtor işletmesinin kendisi GSYIH’nın %12 oranın sağlamaktadır (KC
Milli İstatistik Komitesi, 2015).
Kırgızstan altın kaynağının dışında su kaynagına da zengindir, dolayısıyla
elektrik enerjisi üretimi sektörü ülkedeki temel endüstrilerden birisidir. Fakat ülkede
su kaynaklarının iyi ve rasyonel kullanmamasından, su üretimi ve dağtımı
sektörünün GSYIH’daki payı az olmaya devam etmektedir (ortalama olarak
%3,6’dır). Bunun sebebi üretilen elektrik enerji düşük füyattan arz edilmektedir ve
yetersidir (Özden, 2011 ve KC ÜLKE PROFİLİ 2011).
Hizmet sektörlerinin GSYİH’ye katkısı %46,6 oranındadır. Ülkenin ulaşım
ve iletişim sektörünün GSYIH’daki payı soz zamanlarda artmıştır, ortalama payı %8
olmuştur. Bu artış 2004 yılından sonra ortaya çıkmıştır, bunun sebebi yolları
geliştirme planının yürürlüğe girmesidir ve mobil bağlarının gelişmesidir (KC Ülke
Rehberi 2013, Kırgızistan Dışişler Bakanlığı).
74
Ülkede ikinci istihdamı sağlayan sektör ticaret sektörüdür, bu sektörün son
zamnlarda önemi daha da artmaktadır, bunun nedeni sınırların açılması ve tarifelerin
indirilmesi olmuştur. Toplam ticaretteki toptan ticaretin değeri %33, perakende
ticaret payı % 53 olmuştur.
Ülkenin finasal sektörü son beş yılda büyük önem kazanmaya başlamıştır ve
GSYIH’daki payı % 3,4’dür. Bunun nedeni 2008 sonrası sektör yeniden
temellendirilmiştir. Günümüzde Kırgızistan’da 22 ticari bankasi faaliyet
göstermektedir. Bunların içinde, 15’i yabancı sermayeli bankalardır.
Ülkenin söz konusu sürükleyici sektörleri olarak üretim sanayi sektörü,
madencilik, ticaret ve otomobil tamiri, gayrimenkul faaliyetleri, ulaşım ve iletişim
sektörleri olduğunu görebildik. Dolayısıyla bu sektörler ülkenin büyümesinde önemli
yere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Aşağıdaki tabloda 3.4’te GSYIH büyümesinde
yüksek paya sahip olan ve DYY’nin en çok yönlenen sektörleri verilmiştir.
Sürükleyici sektörleri DYY en çok çekebilen sektörler
Tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılık İmalat Sanayii
Ticaret; otomobil ve özel kullanım eşyalarının
tamiri
Gayrimenkul mallar ile yapılan işlemler, kira ve
tüketicilere sunulan hizmetler
İmalat Sanayi Dağ madenciliği
Gayri menkul faliyetleri Ticaret; otomobil ve özel kullanım eşyalarının
tamiri
Ulaşım ve iletişim Ulaşım ve iletişim
Eğitim İnşaat
İnşaat Finansal sektör
Tablo 3.4. Kırgızistan Cumhuriyetinin Sürükleyici Sektörleri ve En çok DYY
Çekebilen Sektörleri
Tabloda 3.4.’te gördüğümüz gibi ülkeye gelen DYY bazı kısmı sürükleyici olan
sektörlere, diğer parçası ise üretkenliği düşük olan sektörlere yönelmiştir. Ülkeye
gelen toplam DYY’nin ortalama olarak %51 ülkenin sürükleyici: dağ madenciliği,
ticaret; otomobil ve özel kullanım eşyalarının tamiri, imalat sanayi, gayri menkul
75
faliyetleri, ulaştırma ve iletişim, inşaat, finansal sektör sektörlerine yönelmişken,
diğer bölümüise diğer sektörlerine yönelmiştir. Yukarıdaki bilgileri analiz edersek
ülkenin büyümesini belirli bir oranda DYY’nin sağladığını söyleyebiliriz. Çünkü söz
konusu sürükleyici sektörler ülkenin GSYIH’da ve ihracat yapmasında önemli yere
sahiptir. Ayrıca madencilik sektörü, ülkenin ekonomisinin büyümesine katkı
sağlayabilmiştir diyebiliriz çünkü altın üreten Kumtör işletmesinin kendisi GSYIH
%8 sağlamaktadır. Sonuç olarak ülkeye giren doğrudan yabancı yatırımların ülkenin
büyümesini belirli bir düzeyde olumlu etkilediğini söyleyebiliriz.
3.3. Kazakistan Cumhuriyetin’e Gelen Doğrudan Yabancı Yatırımların
Yapısal Özelliği
1991-2013 yıllar itibariyle Kazakistan’a gelen DYY’ın ana sektörlere göre
dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tabloda 3.5.’te görüldüğü gibi doğrudan
yabancı yatırımların çoğu madencilik ve üretim sanayisine yönelmiştir.
1993-2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
DYY milyar dolar 62390 10624 18453 19809 19017 18144 19850 22000 18100
Tarım, ormancılık ve
balıkçılık
0,03 0,35 -0,13 0,16 0,3 0,07 0,02 0,1 0,2
Madencilik ve
taşocaklığı
55,9 22,5 29,2 15,7 21,5 21,9 17,7 18,3 19,1
İmalat sanayi 12,9 6,0 5,7 8,9 9,4 11,4 14,5 15,6 14,9
Su, gaz elektrik üretimi 1,3 0,3 0,2 0,7 -2,19 0,4 0,6 0,9 1,3
İnşaat 1,1 3,5 2,6 2,2 3,1 3,7 1,9 2,0 2,3
Ticaret, araç ve motor
tamiratı
2,7 6,9 6,7 4,2 5,8 7,9 6,7 6,3 6,2
Otel ve restoran
işletmeciliği
0,3 0,09 0,3 0,2 0,4 0,1 0,09 1,2 1,0
Ulaşım ve iletişim 1,8 2,8 0,9 1,3 1,2 2,5 1,8 1,5 1,2
Finansal ve sigortalık
faaliyet
1,1 4,3 16,1 11,3 3,28 1,6 2,0 2,1 2,5
Gayrimenkul faaliyetleri 21,4 52,2 37,8 40,1 57,7 48,6 54,2 50,3 48,2
Eğitim, sağlık ve sosyal
hizmetler
0,3 0,05 -4,8 0,3 0,02 0,3 0,5 0,6 0,1
Tablo 3.5. Kazakistan Cumhuriyetinin Doğrudan Yatırımlarının Sektörel
Dağılımı
Kaynak: Kazakistan Merkez Bankası
76
1993-2013 döneminde Kazakistan’a girmiş olan DYY’nin sektörel dağılımına
göre toplam yatırımların %42 ülke ekonomisinin gayrimenkul faaliyetlerine,
kiralama ve iş hizmetleri sektörlerine yönlendirilmiştir. Bunların %95 oranı
geopolitik araştırmalara, %30,6 – madencilik sektörüne, %10,5 –işletme sanayisine.
Bundan başka toplam DYY miktarının az parçası ticareti geliştirmeye ve (%5,7) ev
eşyalarına, (%4,9) finans sektörüne, (%2,3) inşaata ve (%1,6) ulaşım araçları ve
iletişim sektörlerine yönelmiştir, diğer sektörlere ise bütün %1 yollanmıştır. DYY
böyle bir dağılımının sebebi sektörlerin sağlayan getirisine bağlıdır. 2005-
2011yılındaki DYY’nın dağılım yapısı 1993-2005 yılındaki dağılım yapısı ile
aynıdır, başka bir deyişle DYY ülkenin aynı sektörlerine akmasını devam ettirmiştir
(Hon E. 2012).
Tablodan izlendiği ülkenin en çok istihdam sağlayan sektörüne yönelen
DYY’nin miktarı çok az olmuştur. Bu sektöre toplam DYY’nin ortalama olarak
%0,09 olmuştur.
Kazakistan’ın en çok miktarda DYY’leri çekebilen sektörü madencilik (ham
petrol ve gaz sektörleri), üretim sanayi ve metalürji sektörüdür. Madencilik
sektörüne 1993-2005 dönemine kadar 72,930 milyon dolar yatırım girmişkin, onların
%87’si yani 63,326 milyon doları ham petrol ve gaz alt dalına yönelmiştir, kalan
%13’si ise maden sektörünün diğer bileşenlerine yönelmiştir (Arinov, 2006).
Ticret, araba ve motor tamirciliği sektörü de DYY’nin oldukça büyük kısmını
çekebilmiştir. Dikkat çekici nokta bu sektöre yönelen DYY hacmi istikrarlı,
dalgalanmalrı çok az oranda olmuştur. Genelolarak bu sektöre yönelen DYY’nin
ortalamas % 6,3 olmuştur.
Ülkenin finansal sektörüne gelen DYY’nin miktarı 2007 yılına kadar artarak,
2008 sonrasından itibaren çok azalmaya başalamıştır. 2007 yılında bu sektöre
yönelen DYY’nin oranı %16,1 olmuştur. 2009 yılında bu değer 4 kata azalarak
%3,28 olmuştur. 2013 yılında ise sadece %2,5 orana denk gelmiştir. Bunun sebebi
77
ülkenin finans sektörünün zayıflaması olmuştur. Ülkenin milli rezervleri azalarak,
bütçe açığı giderek artmaktadır (Kazakistan Cumhuriyeti Milli Bankası 2015).
Ülkeye yönelen DYY’nin büyük ölçümü gayrimenkul, kıralama faaliyetlerine
yönelmiştir. 2009 yılında bu sektöre gelen DYY’hacmi toplam DYY’nin yarısına
denk olmuştur. Gayrimenkul sektörü neredeyse toplam yatırımların ortalama %40
sahip olmuştur.
DYY’nin sektörel dağılımında dengesizliğin olduğu görünmektedir sebebi
ülkenin sadece üç ana sektörü toplam DYY’nin %75 faizi ait olmaktadır. Bunun
dışında DYY’nin bölgesel dağılımı da aynı durumdadır (Bijanova, 2004: 28). Çoğu
zaman DYY’nin büyük yarısı Astana’da yerleşen iş yerlerine ve petrol, doğalgazı
üretilen bölgelere yönelmiştir (KATIAD, 2006). Bu sorun 1991 yılında bugüne kadar
sürmektedir, yani DYY yapısı çok değişmemiştir (Gövdere ve Kaleli, 2008).
Toplam olarak Kazakistan’a 116 ülkeden yatırım yapılmaktadır. Tablo 3.6’dan
görüldüğü gibi Kazakistan’a en çok BDT ülkeleri dışındaki ülkelerden yatırım
yapılmıştır. En çok miktarda DYY’ler ABD ve Holonda’dan yönelmiştir. 1993-2006
yılına kadar Holonda’dan gelen DYY’nin ortalaması 1,456 milyar dolar, %24,1 oran
olmuş ABD’den ise 1 milyar civarında ve %13 oranda olmuştur. Genelde
Holonda’nın yatırımları genelde geolojik keşiflere, petrol üretimine yönelmiştir.
78
Üçüncü sırada İngiltere olmuş ve DYY’nin hacmi %11 olmuş ve genelde bankacılık
ve geolojik keşiflere yönelmiştir. BDT ülkelerin içinden Rusya’dan gelmiş ve %3,9
orana eşit olmuştur. Kanadadan ülkelerden gelen DYY oranı %9, Fransa %6 ,
İsveçre %3,4, Çin %3,9, Güney Kore %2,8 eşit olmuştur (Esembaev, 2010).
3.4. Kazakistan Cumhuriyetinin Büyümesine Doğrudan Yabancı
Yatırımların Etkisi
Kazakistan 1998’de kalkınma gelişme stratejisini kabul ettikten sonra hızlı
büyümeye başalmıştır. Genel olarak ülkenin büyümesini istikrarlı bi özellik taşıdığını
söyleyebiliriz. İktisadi gelişmenin sayesinde işsizlik ve yoksulluğun düzeyi
azalmıştır. 2013 yılında GSYIH 8,7 milyar veya %27 olmuştur (Kazakistan İktisat
Bakanlığı Raporu 2011). Son beş senede ülkenin büyümesi ortalam %7 olmuşturç
Günümüzde Kazakistan Dünya Bankasının klasıfikasyosuna göre, orta gelirli
ülkelerin grubuna aittir (Dünya Bankası 2011). Kazakistan’ın büyümesi hangi
faktörlerin katkısıyla gerçekleştiğini incelemek için GSYIH’sının sektörel dağılımına
bakılmıştır.Ülke ekonomisinin büyümesine katkıda bulunan ana sektörleri aşağıdaki
tabloda gösterilmiştir.
1993-2005
2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
GSYIH 100 100 100 100 100 100 100 100 100 Tarım, ormancılık ve balıkçılık
6,4 8,1 8,5 5,3 6,2 4,5 5,0 4,3 4,2
Madencilik 33,0 36,8 34,6 38,8 32,4 34,0 36,6 33,7 30,3 İmalat sanayi 20,3 23,5 22,9 20,9 17,3 17,6 17,4 17,9 16,5 Su, gaz üretim 3,1 3,045 3,19 3,38 3,27 3,21 3,29 3,17 3,1 İnşaat 7,8 14,1 12,6 11,1 10,7 7,7 6,6 6,3 6,91 Ticaret, araç ve motor tamiratı
11,8 11,2 11,4 12,2 12,2 13,0 13,8 15,2 14,3
Ulaşım ve iletişim 11,8 16,5 15,3 8,5 8,3 8,0 7,0 7,5 13,2 Finansal ve sigortalık faaliyet
3,2 4,3 3,4 5,3 5,0 3,6 2,0 2,1 2,0
Eğitim 3,5 3,1 3,2 2,8 3,2 3,2 3,2 3,1 3,0 Sağlıkve sosyal hizmetler
1,7 1,7 1,6 1,5 1,8 1,7 1,7 1,7 1,7
Gayrimenkul faaliyetleri
15,1 16,3 14,5 15 15,9 8,6 8,7 8,7 8,4
Ürünlere ve ithalata net vergiler
3,9 4,1 4,3 4 3,3 5,3 6,6 6,1 6,0
Tablo 3.7. Kazakistan Cumhuriyetinin GSYIH Sektörel Dağılımı
Kaynak: Kazakistan Cumhuriyet Milli İstatistik Komitesi
79
Tablo 3.7’den görüldüğü gibi ülkenin büyümesini daha çok madencilik ve imalat
sanayisi, gayrimenkul, kira ve tüketicilere sunulan hizmetler, ticaret; otomobil ve
özel kullanım eşyalarının tamiri, ulaşım ve iletişim, tarım, ormancılık ve balıkçılık,
inşaat sektörü sağlamıştır.
Kazakistan Soviyet Birliğinin dağılımından sonra ülkede ortaya çıkan
durgunluk ülkenin üretim gibi sektörlerini büyük zarara uğratmıştır. 2000 yılından
itibaren sanayi sektörü GSYIH içindeki %33 oranındaki paya sahip olarak yeniden
ekonominin en önemli sektörü haline gelmiştir. Sektörün gelişmesinde önemli rölü,
yatırımlarla önem kazanan petrol sektörü oynamıştır. Sanayi sektörünün GSYIH payı
2012 yılında %39,6 olmuştur. Gıda sanayi ürünlerinin ihracat gelirleri içindeki payı
%3’ün altında olmuştur. 1999 yılında gözlenen ekonomik canlanma petrol
fiyatlarının yükselmesi ve tarım sektörünün canlanması dolasıyla olmuştur
İnşaat sektörü tamamen petrol sektörüne bağımlı olup, sektörün GSYIH’daki
payı ortalama % 8,2 eşit olmuştur. Büyümeyi inşaat sektörü oldukça istikrarlı olarak
etkilemiştir çünkü GSYIH’daki sahip olan payındaki galgalanmalar büyük ölçüde
olmamıştır.
Tarım sektörü en fazla istihdam sağlayan sektördür. 2006 yılında tarım
sektörünün GSYIH’daki payı yalnızca %8,0 olmuştur. Fakat 1992’de bu oran %23
idi. 1993-2005 yılında tarımın GSYIH’daki ortalama payı 6,4 olarak, 1992
senesindeki değere göre dört kata azalmıştır. Günümüzde ise bu sektörün
GSYIH’daki payı azalmaktadır (Benli, 2008 ve Kazakistan Ülke Raporu 2015).
Bankacılık ve finans piyasası 1993-2005 senelerde Kazakistan Merkez
Bankası kontrolü ile reform sürecine geçmiş, lakin sektörün GSYIH’daki payı
giderek azalmıştır ve 2012’yılında GSYIH payı %2,1 olmuştur (Merkez Bankasının
Yıllık Raporu, 2012). Ayrıca sektördeki inişler 2008 yılında ortaya çıkan Dünya
Krizinden sonra azalmaya başalamıştır.
80
Ülkenin ticaret, araba ve motor tamirciliğinin GSYIH’daki payı hep artmıştır.
Sektörün GSYIH’daki payının ortalaması %11,4 olmuştur. Sektörün artışı 2012’de
zirveye ulaşıp 2013 yılında %0,8’e azalmıştır. Söz konusu senede GSYIH kendisi de
%1,7 azalmıştır. Bunun sebebi petrol fiyatlarının azalması olmuştur (Somuncuoğlu,
2011).
Gayrimenkul sektörünün GSYIH’daki oranı ortalama %11,7 olmuştur. Fakat
bu sektörün payı giderek azalmaktadır. Bu azalış 2008 sonrası başlamıştır, 2009
yılında gayrimenkul sektörünün GSYIH’daki payı 2008 yılına göre iki katına azalmış
ve 2009 itibaren %8 oranda olmuştur.
Ülkenin büyümesini sağlayabilen diğer bir sektör ulaşım ve iletişim
sektörüdür. GSYIH’daki ortalama payı %9,1’dir. Bu sektörün büyümedeki payı
2007’den sonrası iki katına azalmıştır ve böyle devam etmiştir.
Ülkenin ekonomisi üretim sanayi, gayrimenkul, madencilik, ulaşım ve
iletişim sektörleri sayesinde büyüyebilmiştir diyebiliriz çünkü Kazakistan ekonomisi
için belirttiğimiz gibi madencilik: petrol, doğal gaz üretim sanayisi çok önemli bir
yere sahiptir. Bununla beraber ülkenin büyümesinde üretim, gayrimenkul, ulaşım
iletişim, araç ve motor tamirciliği sektörleri önemli katkıda bulunmuştur. Elde
ettiğimiz gözlemlerimize göre ülkeye gelen DYY’nin çoğu söz konusu sektörlere
yönelik olduğunu görmüştük. Dolayısıyla ülkenin lokomativ sektörleri olarak da
yakıt enerji sektörü, imalat sanayi sektörü sayılabilir. Neticede söz konusu sektörleri
ülkenin sürükleyici sektörleri olarak kabuledilebilir. Aşağıdaki tabloda ülkenin
üretken ve DYY en çok yönlenen sektörleri verilmiştir:
Ülkenin sürükleyici sektörler DYY’nin payı yüksek sektörler
Madencilik ve imalat sanayisi
Madencilik
Gayrimenkul, kira ve tüketicilere sunulan hizmetler
Gayrimenkul, kiralama ve benzer faaliyetler
Ticaret; otomobil ve özel kullanım eşyalarının tamiri
İmalat sanayi
Ulaşım ve iletişim
Finansal faaliyetler
Finansal sektör
İnşaat
81
Tarım, ormancılık ve balıkçılık Ulaşım ve iletişim
İnşaat sektörü
Elektrik, gaz ve su üretimi
Tablo 3.8. Kazakistan Cumhuriyetinin Sürükleyici ve DYY’nin payı yüksek
sektörleri
Tablo 3.8.’de göndüğü gibi ülkenin en iri sürükleyici olan sektörlerine
DYY’lerin yarısınan çoğu yönelmiştir. Bunun dışında doğrudan yabancı sermaye
yatırımları madencilik ve imalat sanayi, gayrimenkul, kiralama ve benzer faaliyetler,
finansal faaliyetler, inşaat, ulaşım ve iletişim, elektrik, gaz ve su üretimi gibi üretken
olan sektörlerine yönelmiştir. Bu ise DYY’ın etkili olduğunu ve ülkenin
büyümesinde katkıda bulunduğunu göstermektedir. Başka bir deyişle DYY’nin akımı
belli bir sektörlere yönelerek ülkenin büyümesini sağlamıştır. Söz konusu sektörler
DYY yardımı ile sürükleyici sektör olarak ortaya çıkabilmesi söylenebilir. Ya da
sürükleyici sektörlerim verimliliği yüksek olduğu için daha çok miktarda DYY
çekebilmiştir.
3.5. Ekonometrik Analiz
3.5.1. Ekonometrik Analizin Teorik Temeli
Araştırmada zaman serisi verileri kullanılmıştır. Zaman serilerinin en önemli
sorularından biri, söz konusu serilerin durağan olup olmamasıdır. Analizin sonucu
olarak ekonometrik olarak anlamlı ilişkilere sahip olabilmesi için analiz edilen
değişkenlerin durağan seriler olması gerekmektedir. Teoride, bir zaman serisinin
ortalaması, varyansı ve kovaryansı uzun zaman arasında sabit kalıyorsa, serinin
durağan olduğu anlamına gelir (Greene, 2002). Bir regresyon denklemindeki
değişkenlerden her hangi birisi yukarıdaki tanıma göre durağan olmadığı durumda
değişkenler arasındaki ilişki tutarlı olmayabilir. Bunun için regresyonun gerçek
82
yoksa yanıltıcı bir ilişkiyi mi ifade ettiği zaman serilerinin durağan olup
olmamalarıyla ilgilidir.
Zaman serisinin durağan olup olmadığı iki yol ile test edilebilir:
1- Grafik ve korelogram testi yöntemi,
2- Birim köklerin varlığını açıklama testi yöntemi.
Basit bir durağanlık testi olan korelogram testi, otokorelasyon fonksiyonu
kavramına dayanır (Harve, 1999).
Birim kök testi, bir önceki dönemde değişkenin aldığı değerin, bu dönemi ne
şekilde etkilendiğini ortaya çıkartabilir. Başka bir deyişle değişkeninin bu
dönemde aldığı değerin geçen dönemdeki değeri olan ile ilişkisi:
= + (1)
biçiminde kurulabilir. Burada stokastik bir hata terimidir.
Bir serinin durağan olup olmadığını birim kök testiyle şu işlemle
araştırılmaktadır: bu testte hipotez bir nolu dekleme göre:
: P=1, : P<1. Eğer : P=1, ise serinin durağan olmama durumunu gösterir.
Testi yapmak için denklemde her iki taraftan y(t-1) çıkartılırsa
ΔYt=(ρ-1) (t-1)+ , (2)
δ=(ρ-1) (3)
Δ =δ + (4)
Sıfır ve alternatif hipotezler şöyle olur:
: δ =0, : δ <0.
Δ =δ + , bu dağılıma Dickey-Fuller (DF) dağılımı adı verilir.
Karar kuralı: t-oranı ilgili anlamlılık düzeyindeki kritik değerden daha küçükse
birim kök hipotezi reddedilir.
Ancak DF testi sadece (4) denklemindeki gibi test edilmez. Bazen bu denklemler bir
sabit terim ve trendi gösteren bir eğilim katsayısı da içerebilirler. Bu gösterimleri de
sırasıyla aşağıdaki gibi yazabiliriz:
83
Δ = +δ + (5) Sabit Terimli
Δ = + +δ + (6) Sabit Terim ve Trend Katsayılı
Genişletilmiş Dickey-Fuller (ADF) Testi (Augmented Dickey-Fuller)
Modelimizde daha karmaşık dinamiklere izin verilmesi mümkündür. Amaç
kalıntıların otokorelasyonsuz hale getirilmesidir. Bu amaçla modele bağımlı
değişkenin gecikmeli değerleri eklenebilir (genişletilebilir). yani sabit terimsiz, sabit
terimli ve sabit terim ile bir eğilim katsayısı da içeren modellere, hata terimlerinin
ardışık bağımlı olmasını engelleyecek kadar bağımlı değişkenin birincil farklarının
bir veya birden fazla gecikmeli değerinin dahil edilmesiyle genişletilir. Bunu şu
şekilde gösterebiliriz:
Δ = + + δ + + . (7). (Çağlayan, 2008).
GDF test istatistiği, daha önce bahsedilen DF test istatistiği ile benzer
sonuçlar verdiğinden aynı kritik değerler üzerinden istatistiği yapılmasında da hiçbir
sakınca yoktur.
: =0, : <0.
Testin sonuçlarına göre bütün değişkenler durağan ise, değişkenler arasında
eşbütünleşme araştırılabilir. Bunun için önce değişkenler arasında regresyon
denklemi kurularak hata terimleri elde edilir. Sonra hata terimlerinin birim kök testi
yapılarak, durağanlığı araştırılır (Çağlayan, 2008).
Otokorelasyona sahip değişkenlerin durağanlığını sağlamak için, belirli bir
düzeyden durağanlığına göre serilerin farkları alınır. Fakat farkların alınması bazı
durumlarda değişkenlerin geçmiş dönemindeki şoklarının etkisini ortadan
kaldırmakla birlikte, değişkenlerin arasındaki uzun dönem ilişkilerden de arınmasına
sebep olabilir (Granger, vd. 2002).
Regresyon analizi, değişkenlerin arasındaki bağlantıyı ve bu ilişkilerin
anlamlı olup olmadığını test etmektedir. Ancak, değişkenler arasındaki bu
84
bağımlılık, parametrelerin bir birinin nedenselliği olduğunu ifade etmez (Stewart ve
Gill, 1998). Herhangi bir değişkenin ikinci bir değişkenin nedeni olup olmadığı
nedensellik testleri ile araştırılmalıdır (Tarı, 2005).
Nedensellik testleri ise analizde kullanılan değişkenleri arasındaki sebep
sonuç ilişkilerini incelemektedir. 1969 yılında Granger tarafından araştırılarak ortaya
atılan nedensellik testleri, diğer iktisatçıların sunduğu çeşitli yaklaşımlarla daha da
geliştirilebilmiştir. Çoğu durumlarda nedensellik testleri basit ve çoklu regresyonlar
için, zaman serisi ve panel serileri kullanılan çalışmalarda uygulanabilmektedir
(Barışık, ve Kesikoğlu, 2006). Granger testi analizde kullanılan veri sayılarından ve
verilerin yıllık veya mevsimlik özelliklerinden etkilenir. Bu testin cevabı olarak X’in
‘Y’ değişmesinin sonucu olup olmadığını inceler. Testin yardımı ile tek taraflı ve çift
yönlü nedensellik veya hiç nedensellik olmayan sonuçları elde edebiliriz. Tek taraflı
olduğunda sadece bir değişkenin diğer değişkenin nedeni olduğu anlamına gelir. Çift
yönlü ise iki değişkenin birbirinin nedeni olduğu durum. Hiç bir nedenselliğin
olmadığı durum ise değişkenlerin arasında hiç bir ilişkinin olmadığını gösterir
(Lubich, 2011).
Granger Nedensellik Testi aşağıdaki iki regresyon denkleminin tahminini
gerektirmektedir.
ΔYt-i =
ΔYt-i =
Granger nedensellik analizi yukarıda verdiğimiz eşitliklerin öncelikle
(bağımsız değişkenleri???) β ve c katsayılarının sıfıra eşit olup olmadığı test eder.
Hipotez çift taraflı kurularak nedenselliğin tek taraflı mı yoksa çift taraflı mı olduğu
tespit edilir. Ho = β1 = β2 = β3 =………….= βk = 0, bu hipotez kabul edilirse X’den
Y’e nedensellik yoktur. Bu hipotez reddedilirse X’den Y’e bir nedensellik vardır. Ho
= c1 = c2 = c3 =………….= cv = 0 Bu hipotez kabul edilirse Y’den X’e nedensellik
yoktur. Hipotez reddedilirse Y’den X’e bir nedensellik vardır. Her iki ipotez
reddedilirse çift yönlü nedensellik vardır. İki hipotezden biri kabul diğeri
85
reddedilirse tek yönlü nedensellik vardır. Her iki hipotez reddedilmezse X ve Y
deişkenleri arasında bir nedensellik yoktur (Grene 2008, Baltagi 2008).
Makroiktisadi çok regresyonlu modellerde kullanılan değişkenlerin zaman
içinde izlediği trendin, regresyondaki diğer zaman serisinin trendinden bağımsız
olup olmadığı tam olarak belli olmadığı durumlarda vektör otoregresyon (Vector
AutoRegression (VAR)) ismi taşıyan yöntem kullanılabilir (Kazdağlı, 1999, Güloğlu,
2004). VAR analizinin sonucunda elde edilen katsayılarının değerlerini yorumlamak
etki tepki (impulse-response) ve varyans ayrıştırması (variance decomposition)
analizlerinin yardımıyla gerçekleşebilir (Temurlenk, 1989).
VAR modelinde kullanılmakta olan her değişken kendisinin ve sistemde yer
alan başka değişkenlerin geçmiş değerinin fonksiyonudur (Pesaran, ve Shin, 1998).
Var modeli bütün değişkenleri birlikte ele alan sistemin yardımıyla yapılmaktadır. İki
değişkenli bir VAR Modeli standart haliyle şu şekilde ifade edilebilir:
VAR modelinde her değişkenin kendisi ve modeldeki diğer değişkenin
geçmiş değerlerinin bir fonksiyonu olduğu otoregresif model ile gösterilir.
Sistemdeki değişkenlerin kendi veya başka değişkenlerin şoklarına karşı
gösterdiği tepkiler önemli olmaktadır. Zaman serisi modellerinde, hata terimi
genellikle şokları temsil etmek için kullanılır. Modeldeki bütün değişkenler
durağansa, bu değişkenlerle VAR modeli uygulanması yapılabilir. Bu durumda,
durağan değişkenin şoku geçici bir etkiye sahiptir. Bunun sonucu, önce ortaya çıkan
bir şokun etkisi, bir süre sonra ortadan kalkar.
VAR modelinin varyans ayrıştırma testi, değişkenlerin kendilerinde ve diğer
değişkenlerde ortaya çıkan şoklardan kaynaklandığını yüzde olarak ifade etmektedir.
Varyans ayrıştırma testi analizde kullanılan değişkenlerde ortaya çıkan değişimelerin
86
yüzde kaçının kendisinden ve yüzde kaçının diğer değişkenlerden kaynaklandığını
araştırır. Söz konusu test analizdeki makro değişkenlerin arasındaki ilişkileri ortaya
koymayı ve onların değişmesine nelerin sebep olduğunu incelemeyi hedefleyen bir
yöntemdir (Temurlenk, 1989).
3.5.2. Kırgızistan ve Kazakistan için Ekonometrik Modelin Kurulması
Bu bölümde Kırgızistan ve Kazakistan’a 1993-2013 döneminde girmiş olan
doğrudan yabancı yatırımların ülkelerin ekonomisinin büyümesine nasıl bir etkide
bulunduğunu açıklamak amaçlanmıştır. Bir başka deyişle ülkelerin büyüme oranı ve
ülkelere girmiş olan doğrudan yabancı yatırımları, enflasyon düzeyi, eğitim
harcamaları, petrol ve elektrik enerjisi üretimi, milli döviz kuru değerleri arasındaki
ilişki araştırılmıştır. Araştırmada değişkenlerin 1993’ten 2013’e kadar ülkelerin milli
istatistik komitelerinden, uluslararsı kurumlarından alınan resmi yıllık verileri
kullanılmıştır. 1993-2013 yılları verilerinin kullanılmasının sebebi Kırgızistan ve
Kazakistan’ın 1991 yılında bağımsızlığı kazanmış olması ve 1993-2013 yılına kadar
bütün değişkenler için verilerin eksiksiz toplanmış olması olmuştur.
Analizde DYY ve GSYIH’nin milyar dolar değerleri alınmıştır (Kırgızistan
Milli İstatistik Komitesi, Kazakistan Milli İstatistik Komitesi, UNCTAD 2015)
Eğitim harcamalarının GSYİH’ya oranı verileri kullanılmıştır, bu değişkenin analize
katılmasının sebebi eğitim harcamalarının artırılmasının ülkenin uzun dönemde
büyümesine katkı sağlamasıdır. Petrol ve elektrik enerjisi üretiminin analizde
değişken olarak kullanılmasının sebebi ise, söz konusu değişkenlerin Kazakistan ve
Kırgızistan’ın asıl doğal kaynakları olmasıdır. Araştırmada petrol ve elektrik enerjisi
üretiminin bin klv saatlik değerleri kullanılmıştır (KC İktisat Bakanlığı 2014 ve
Kazakistan Milli Bankası 2014). Döviz kurunun istikrarlığı ülkenin büyümesini
sağlayabilir olduğu için analize eklenmiş ve Kazakistan ve Kırgızistan’ın milli
parasının dolara karşılığı değeri kullanılmıştır. Enflasyon oranının artması ülkenin
87
büyümesine engel, bazı durumlarda ise büyümesine sebep olabildiği için analizde yer
almıştır (BDT İstatistik Komitesi 2015).
Analizde GSYIH “G”, doğrudan yabancı yatırımları hacmi “DYY”, petrol
üretimi “P”, elektrik enerjisi üretimi “EL”, enflasyon oranı “E”, eğitim harcamaların
oranı “EDU” ve döviz kuru değerleri “D” harfları ile belirlenmiştir.
Analizin ilk aşamasında yukarıda belirtilen değişkenlerin durağan olup
olmadığı test edilmiştir.
Bundan sonra söz konusu değişkenlerin eşbütünleşik olup olmadığına
bakılmış ve çok parametreli VAR modeli kurulmuştur:
Değişkenlerin arasındaki nedenselliği araştırmak için Granger nedensellik
testi yapılmıştır. Ondan sonra parametrede yaşanan değişmenin yüzde kaçının
kendisi, yüzde kaçının diğer parametrelerden etkilendiğini belirtmek için varyans
ayrıştırması testi gerçekleştirilmiştir.
88
3.5.3. Kırgızistan Cumhurüyetinin Verileri Üzerinde Yapılan Ekonometrik
Analizin Sonuçları
Parametrelerin durağan olup olmadığını test etmek için, her bir değişkenin
birim kök testi yapılmıştır.
Dickey-Fuller ADF testinin sonuçlar gösterilmiştir:
İsmi Dickey-Fuller ADF Sonuçları
@Trend
Ve Sabit
Sabit Hiç biri
Kritik
t-değeri
(%1 düzey)
t-stat Kritik
t-değeri
(%1 düzey)
t-stat Kritik
t-değeri
(%1
düzey)
t-stat
G -4.886426
-1.729140 -3.857386
-3.416441
-2.685718
-2.535424
∆G - - -3.857386
-4.256043
- -
DYY -4.532598
-0.850058 -3.831511 -0.332453
-2.692358 -0.46661
∆DYY - - -3.031354
-4.00442
- -
El -4.992279 0.493625
-3.831511
-3.95912
- -
P -4.728363
-0.569006
-3.808546
-1.540124
-2.685718
-0.880298
∆P - - -3.831511
-4.075607
-
E -4.992279
-11.52355
- - - -
D -2.442390
-4.992279
-3.831511
-2.076694
-2.685718
1.010850
∆D - - -3.831511
-3.997992
-
Edu -4.886426
-13.68905
- - - -
Tablo 3.9. : Kırgızistan Cumhuriyeti verilerinin Dickey-Fuller ADF Testinin
Sonuçları
Tablo 3.9.’da gösterildiği gibi analizde kullanılan parametrelerin bazıları
birinci dereceden diğerleri ise düzeyde durağan olduğu bulunmuştur. Değişkenlerin
89
birinci derecede otokorelasyona sahip olduğu için bu farkı gidermek amaçla birinci
dereceden farkı alınması gerekmektedir (Greene, 2002). Birinci derece hatadan
arınmak amaçla, parametrelerin birinci dereceden farkı alınmıştır. Değişkenlerin
eşbütünleşik olup olmadığını test etmek için regresyon tahmini hata teriminin (Ut)
durağan olup olmadığı test edilmiştir (Çağlayan E. 2008). Test, değişkenlerin
eşbütünleşik olduğu sonucunu vermiştir. Teoride belirtilmiş gibi, eğer seriler
eşbütünleşik ise analizin nedensellik aşamasına geçilebilir (Baltagi, 2008). Yani
çalışmada seriler eşbütünleşik olduğundan, değişkenlerin arasındaki sebep sonuç
ilişkisine bakabilmek için granger nedensellik testi yapılmıştır.
Granger Nedensellik testi sonuçları
Granger nedensellik testi
Boş hipotez: Obs F-istatistik Olasılığı
DDYY, G’nin Nedeni değildir 18 5.08080 0.02342
DG, DDYY’nin Nedeni değildir 0.01801 0.98218
EL, DG’inNedeni değildir 18 0.64892 0.53873
DG, EL’in Nedeni değildir 6.35024 0.01191
DP, DG’nin Nedeni değildir 18 3.15076 0.07661
DG, DP’nin Nedeni değildir 0.33139 0.72381
DD, DG’nin Nedeni değildir 18 0.67842 0.52450
DG, DD’nin Nedeni değildir 2.30309 0.13925
EDU, DG’nin Nedeni değildir 18 0.02681 0.97360
DG, EDU’nun Nedeni değildir 1.36410 0.28988
E, DG’nin Nedeni değildir 18 2.17812 0.15282
DG, E’nin Nedeni değildir 0.77216 0.48208
Tablo 3.10. Kırgızistan Verilerinin Granger Nedensellik Testi Sonuçları
Tablo 3.10.’da Granger nedensellik testinin sonuçları verilmiştir. Granger testinde
belirli bir değişkenin ikinci bir değişkenin nedeni olduğunu, parametrenin
olasılığının %0,05 veya küçük olması gerekmektedir (Çağlayan, 2008).
Tabloya baktığımızda DYY değişkeninin olasılığı % 0,05’dan küçüktür. Başka bir
deyişle DYY’nin ülkenin büyümesinin nedeni olduğu bulunmuştur. Petrol üretim
değişkenin olasılığı ise % 0,10’dan küçük olması da, büyümenin neden olduğunu
söyleyebilir. Bununla birlikte GSYIH’nın elektrik üretiminin nedeni (0,013) olduğu
bulunmuştur. Fakat su kaynağına sahip olmasına rağmen elektrik üretimin ülkenin
90
büyümesinin nedeni olarak bulunmaması, su sektörü altyapısının ve elektrik
enerjisinin yetersiz seviyede üretilmesi ile bağlıdır. Eğitim harcamalarının ülkede
büyük seviyede ve dünya ülkelerine göre 20 ülkenin içine girmesine rağmen
büyümeye sebep olmamıştır.
Analizin sonraki aşamasında, varyans ayrıştırması testi yapılmıştır. Varyans
ayrıştırma testinin yapılmasının amacı olarak parametrelerde yaşanan değişkenlerin
yüzde kaçının kendisi ve yüzde kaçının diğer parametrelerden etkilendiğini
açıklamak ve giderek sonraki dönemlerde nasıl değiştiğini görebilmek sayılır.
.
Grafik 3.1. Kırgızistan’ın GSYIH’nin Varyans Ayrıştırması
Varyans ayrıştırmasının sonucu olarak grafik 3.1.’de gösterildiği gibi Kırgızistan’ın
büyümesinin değişmesi ilk dönemde %100 sadece kendisinden etkilenmiştir. İkinci
dönemde ise % 78.109 kendinden, %14.702 oranda DYY’den, % 0.703 döviz
kurundan, % 2.884 enflasyon düzeyinden, % 0.205 elektrik enerjisi üretiminden, %
0.895 petrol üretiminden ve % 2.497 eğitim harcamalarından etkilenmiştir. Üçüncü
dönemde ise % 56.462 kendinden, %14.70 oranda DYY’den, % 0.703 döviz
kurundan, % 2.083 enflasyon düzeyinden, % 6.028 elektrik enerjisi üretiminden, %
2.031petrol üretiminden ve % 1.802 eğitim harcamalarından etkilenmiştir. Sonraki
dönemlerde DYY’nin önemi giderek büyük oranda artmaya başlamıştır. Onuncu
0
20
40
60
80
100
120
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
DG
DDYY
DDV
EL
E
DP
EDU
91
dönemde DYY büyümeyi %27,79 oranda etkileyebilmiştir. Elektrik enerjisi
üretiminin önemi de gittikçe artmıştır. Grafikten görüldüğü gibi ülkenin büyümesini
daha çok DYY’ler etkilemiştir. Büyümenin kendi kendisini etkilemesi giderek
azalmıştır. Elektrik enerjisi üretiminin önemi tam tersi artmaya başlamıştır. Döviz
kuru ise ilk dönemlerde artarak sonra azalmaya başalmıştır.
Genel olarak Kirgızistan’ın verilerinin kullanılmasıyla yapılan ekonometrik
analizin sonucunda ülkeye girmiş olan DYY’nin ülkenin büyümesini etkilediği
bulunmuştur. Bu bilginin bize, ülkeye gelen yatırımların etkili olduğu sonucunu
vermektedir.
Grafik 3.2. Kırgızistan’ın DYY’nin Varyans Ayrıştırması
DYY’nin varyans ayraştırmasına göre en büyük etkiye değişkenin kendisi
sahip olmuştur. İlk dönemde DYY’nin hacmi sadece kendisinden etkilenmiş, fakat
sonraki dönemlerde çok az oranda azalmıştır. GSYIH’nın etkisi DYY üzerinde çok
az oranda olmuştur. Ortalama olarak % 7 olmuştur. DYY’nin artmasının nedeni
olarak tablodan elektrik enerjisi üretimi olduğu görünmektedir. İkinci elektrik enerji
üretiminin DYY’nin üzerindeki etkisi dönemde % 9,67’deen son dönemde %
10,27’ye yükselmiştir.
0
20
40
60
80
100
120
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
DG
DDYY
DDV
EL
E
DP
EDU
92
3.5.4. Kazakistan Cumhurüyetinin Ekonometrik Analizinin Sonuçları
Kazakistan’ın büyümesine, ülkeye yatırılan doğrudan yabancı yatırımların nasıl
bir etkide bulunduğunu açıklamak için ekonometrik analiz yapılmıştır. İlk olarak
değişkenlerin durağan olup olmadığı test edilmiştir.
Dickey-Fuller ADF testinin sonuçlar gösterilmiştir:
İsmi Dickey-Fuller ADF Sonuçları
@Trend
ve Sabit
Sabit Hiç biri
Kritik t-değeri (%1 düzey)
t-stat Kritik t-değeri (%1 düzey)
t-stat Kritik t-değeri (%1 düzey)
t-stat
G -4.992279
-1.615081
-4.121990 -1.468954
-2.728252 -2.995051
DYY -4.498307
-3.639962
-3.808546
-3.940756
- -
El -4.532598
-1.977134
-3.831511
-0.805321
-3.77386
-0.898824
∆El - - -3.857386 -3.969927
- -
P -4.993398
-6.582057
- -
E -4.992279
-4.286014
-3.808546
-5.095415
- -
D -4.992279
-7.041191
- - - -
Edu -4.886426 -4.353186
-3.446492
-3.831511
- -
Tablo 3.11. : Kazakistan Cumhuriyeti Verilerinin Dickey-Fuller ADF testinin
sonuçları
Yukarıdaki Tablo 3.11.’de gösterildiği gibi sadece elektrik enerjisi üretimi değişkeni
birinci dereceden, diğerleri düzeyde durağan olmuştur. Değişkenlerin durağanlığını
sağlamak amaçla parametrenin birinci dereceden farkı alınmış ve serinin şokları
giderilmiştir. Değişkenlerin eşbütünleşik olup olmadığı test edilmiş ve onların
eşbütünleşik olduğu sonucına varılmıştır. Hata terimi durağan olduğu için onların
93
eşbütünleşik olduğunu söyleyebiliriz. Parametrelerin eşbütünleşik olduğu için onların
nedensellik ilişkisi araştırılmıştır.
Boş hipotez: F-İstatistik Olasılığı
DYY, G’nin Nedeni değildir 19 4.37217 0.03348
G, DYY’nin Nedeni değildir 0.02700 0.97342
DEL, G’nin Nedeni değildir 18 0.23280 0.79554
G, DEL’in Nedeni değildir 0.13394 0.87583
P, G’in Nedeni değildir 19 0.31017 0.73823
G, P’in Nedeni değildir 1.42086 0.27428
EDU, G’nin Nedeni değildir 19 1.13145 0.35036
G, EDU’nun Nedeni değildir 0.17651 0.84003
DV, G’nin Nedeni değildir 19 1.27262 0.31059
G, DV’nin Nedeni değildir 0.14844 0.86339
E, G’nin Nedeni değildir 19 0.15806 0.85530
G, E’in Nedeni değildir 0.40476 0.67470
Tablo 3.12. Kazakistan Cumhuriyeti Verilerinin Granger Nedensellik Testi
Granger nedensellik testine göre Kazakistan’ın büyümesine ülkeye girmiş olan
DYY’nin hacmi sebep olabilmiştir. Diğer parametreler ise ülkenin büyümesinin
nedeni olmadığı ortaya atılmıştır. Granger nedensellik testinden sonra varyans
ayrıştırma testi yapılmıştır.
94
Grafik 3.3 Kazakistan Cumhuriyetinin DG’nin Varyans Ayrıştırması
Grafik 3.3’ten görüldüğü gibi ülkenin büyümesi ilk dönemde sadece
kendinden etkilenmiştir. İkinci dönemde ise % 59,332 kendinden, %34,787oranda
DYY’den, % 0,459 döviz kurundan, % 0,399 enflasyon düzeyinden, % 2,491
elektrik enerjisi üretiminden, % 1,083 petrol üretiminden ve % 1,446 eğitim
harcamalarından etkilenmiştir. Üçüncü dönemde ise % 42,238 kendinden, %52,091
oranda DYY’den, % 0,400 döviz kurundan, %0,0,391 enflasyon düzeyinden,
%2,589 elektrik enerjisi üretiminden, %0,879 petrol üretiminden ve % 1,411 eğitim
harcamalarından etkilenmiştir. Sonraki dönemlerde DYY’nin ve petrol üretiminin
önemi giderek artmaya başlamıştır. Onuncu dönemde DYY büyümeyi %55,67,
petrol üretiminin önemi ise azalarak son dönemlerde artmaya başlamıştır
GSYIH’daki değişmeler çoğu zaman DYY’lerden etkilenmiştir. Üçüncü dönemden
sonra DYY önemi daha fazla olmaya başlamış ve böyle devam etmiştir.
0
20
40
60
80
100
120
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
G
DYY
DEL
DV
EN
P
EDU
95
Grafik 3.4 Kazakistan’ın DYY’nin Varyans Ayrıştırması
Grafik 3.4.’ten görüldüğü gibi Kazakistan’a DYY’nin artması çoğu durumda
sadece kendisinden etkilenmiştir. İlk dönemde %100 kendisinden etkilenmiştir.
Sonraki dönemlerde ise kendisinin etkisi azalmış, fakat azalma çok az oranda
gerçekleşmiştir.
Kazakistan ve Kırgızistan ülkelerinin ekonometrik analizlerinin sonucuna
göre ülkelerin büyümesini ülkeye giren DYY’lerin etkilediği bulunmuş, yani
Granger nedensellik testinin sonucuna göre DYY’i ülkenin büyümesinin nedeni
olabilmiştir.
Kırgızistan’daki elektrik enerji üretim (su kaynakları) sektörünün altyapısının
düşük olması, bu sektörün bütün potansiyelini kullanarak çalıştırılmasına engel
olmaktadır. İkinci olarak bu sektöre gelen DYY miktarı hala çok azdır. Ülkenin
büyüyebilmesi için öncelikle söz konusu sektördeki sorunlar ortadan kaldırılması
gerekirdir.
0
20
40
60
80
100
120
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
G
DYY
DEL
DV
EN
P
EDU
96
Kazakistan DYY en çok miktarda çekebilen ülkelerden biri olmasına rağmen
yatırım ortamının iyileştirmesine ihtiyacı vardır, bunun sebebi, ekonometrik analizin
gösterdiği gibi ülkede eğitim düzeyi düşük, eğitim harcamalrı az oranda, döviz kuru
ve enflasyon oranı çok dalgalıdır. DYY’i daha çok miktarda çekebilmek için bazı
geliştirmeler yapılmalıdır. Ülkenin finansal sektörünün istikrarlığı sağlanmalı (döviz,
enflasyon düzeyi istikrarlığı). Eğitim düzeyi yüksek işgücü yetiştirilmeli, bunun için
eğiştim harcamaları arttırılmalıdır.
97
SONUÇ
Kırgızistan ve Kazakistan’ın Orta Asya ülkelerinden biri olmalarına rağmen
bir birinden çok farklıdır. Onlar belirli benzerliklere ve bunun yanında çeşitli
özelliklere sahipler.
Bu farklılıklar SSCB dağıldıktan sonra daha ayrıntılı biçim almıştır.
Egemenliğin ilk senelerinde ülkelerde büyük bir kriz ortaya çıkmıştır. Söz konusu
dönemde ülkelerin yabancı yatırımlara ihtiyacı artmıştır. Bunun için ülkeler bu
sorunu çözmek için politikaları, reformları gerçekleştirmeye adım atmıştır. İlk adım
yatırım ortamını geliştirme çabaları ile başlamıştır.
Kırgızistan Orta Asyadaki en küçük alana sahip ülkelerden biridir. Ülke su
ve altın kaynaklarına bolca sahiptir. Kırgızistan’ın altın rezervleri dünya
rezervlerinin %8,56 oluşturmaktadır. Ülkede su kaynaklarının bol olması elektrik
enerjisinin üretimini sağlamaktadır. Kırgızistan 1991 yılından sonra ilk olarak pazar
ekonomisine geçiş yapmak için ve yatırım ortamını iyileştirmek amacıyla bir dizi
reformları geçekleştirmeye başlamıştır. Kırgızistan yatırım ortamını geliştirme
yolunda ilk önce liberalleşme adımlarını atmış, dış ticareti kolaylaştırmak için
engelleri kaldırılmış, bir çok uluslararası kurumlara (DTÖ, DB, BDT vs.) üye
olmuştur.
Tezin araştırma sürecinde ülkenin yatırım ortamının gelişmesi ülkeye giren
doğrudan yabancı yatırımlar hacminin artışına sebep olduğunu görebildik. Yani,
2004 yılından bugüne kadar, ülkenin makro durumu, altyapı seviyesi ve kurumsal
gelişmesi verilerini kullanarak yaptığımız analizin sonunda yatırım ortamının
gelişmesinin ülkeye girmiş olan DYY hacmi arasında bir ilişkinin var olduğunu
görebildik.
DYY’nin hacmi ve Kırgızistan’ın büyümesi arasındaki ilişkiyi test etmek için
yaptığımız analizin sonucuna göre ülkeye giren DYY’nin coğu ülkenin sürükleyici
sektörlerine yönelmiş olduğunu görebildik. Başka bir deyişle Kırgızistan’a girmiş
olan DYY’ler üretim sanayi, madencilik, araba ve motor tamirciliği, ticaret,
98
gayrimenkul faaliyetleri ve inşaat sektörlerine yönlenmiş olduğunu bulduk. Bu
sektörler ülkenin ekonomisi için büyük bir yere sahip olduğunu da belirttik. Analize
göre ülkeye giren DYY’nin büyük parçası ülkenin sürükleyici sektörlerine yönelmiş
ve ülkenin büyümesine katkıda bulunmuştur. Kırgızistan’a DYY’ler çoğunlukla
Kanada, ABD, Avrupa ülkeleri, Rusya ve Kazakistan ülkelerinden gelmiştir.
Bununla birlikte ülkeye giren DYY ve büyüme arasındaki ilişkiyi araştırmak için
ekonometrik analizi yapılmıştır. Ekonometrik analiz bilgisayar programı üzerinde
Kırgizistan’ın 1993-2013 dönemi yıllık verileri yardımıyla gerçekleştirilmiştir.
Analizde büyüme (GSYIH) ve enflasyon oranı, petrol ve elektrik enerjisi üretimi,
eğitim harcamaları, milli döviz kuru, ülkeye giren DYY’nin arasındaki ilişkiye
bakılmıştır. Ekonometrik analizin sonucuna göre de DYY’nin büyümeyi etkilediği ve
giderek öneminin arttığı ortaya koyulmuştur. Başka bir deyişle ülkeye çekilen
doğrudan yabancı yatırımlar ülkenin büyümesinin nedeni olabilmiştir.
Ekonometrik analizin sonucuna göre diğer değişkenler ülkenin büyümesine
neden olamamıştır. elektrik enerjisi üretiminin büyümeyi etkilemediği bulunmuştur.
Eğitim harcamalarının da büyümeyi etkilemediği bulunmuştur, fakat Kırgızistan’ın
eğitim harcamaları dünyada en yüksek harcama yapan 20 ülkenin içerisine
girmektedir, buna rağmen büyümeye etkisi olmamıştır.
Petrol üretiminin de büyümeye etkisi olmamıştır, ülkede petrol üretimi
oldukça az olması buna sebep olabilir.
Ülkeye daha çok miktarda yabancı yatırımları çekebilmek ve onların
yardımıyla ülkenin potansyelini rasyonel olarak kullanabilmek için ülkenin yatırım
ortamı geliştirilmelidir. Bunun için aşağıdaki adımlar gerçekleştirmelidir:
İlk olarak ülkede elektrik enerjisi üretimininin asıl kaynağı olan su sektörü
öneme alınmalı. Kırgızistan su kaynağına çok zengin bir ülkedir. Fakat ekonometrik
analizin neticesinde şaşırtıcı bir sonuclarla karşılaştık. Ülke su kaynağına zengin
olmasına rağmen bu sektörün ülkede çok büyük bir yere sahip olmadığını gördük.
Elektrik enerjisi üretiminin Kırgızistan’ın GSYIH’deki oranının düşük olduğunu ve
99
büyümeye çok katkı sağlamadığını izlemiştik. Bunun sebebi ülkeler arası siyasi
ilişkiler, yetersiz sermaye, rezervlerin düşük seviyede olmasıdır. Bence elimizde olan
önemli potansiyel ülkenin lehine çalışmalıdır, bunun için devlet öncelikle bu sorunu
çözmelidir. Çünkü günümüzde enerji bağımsızlığı oldukça önemlidir.
İkinci olarak ülkenin işgücünün eğitim düzeyi kalifiyesi yükseltilmelidir.
Kırgızistan’ın eğitim harcamalarını artırarak işgücünün verimliliğini artırmaya çaba
gösterilmelidir.
DYY’nin ülkeye girmesini engelleyen faktörleri incelediğimizde, ülkede bazı
olumsuz faktörlerin mevcut olduğunu göstermiştik. Bunlar: bürokrasi, yasaların
uygulanmaması, siyasi ve iktisadi istikrarsızlık, yolsuzlık düzeyinin yüksek olması,
raporlama süreci ve izin alma işlemlerinin zor olmaya, kontrol yapma sayısının ve
devlet mudahelesinin seviyesinin hala yüksek olmaya devam ettiğini belirtmiştik. Bu
çalışma gelecek araştırmalara yararlı olabileceği düşüncesiyle söz konusu olumsuz
faktörlerin analizde yer almadığına rağmen ortadan kaldırılması gerektiğini
belirtmeyi istedim. Neticede sonraki en önemli adımlardan biri izin alma, lisanlama
ve raporlamanın kolaylaştırılması gerçekleştirilmelidir. Bence raporlama işlemleri
sistemleştirilerek, bilgisayar üzerinde yapılacak şekilde kolaylaştırılmalıdır. Bu ise
girişimcilerin işini kolaylaşacak, bürokrasinin düzeyi azaltacaktır. İşletmeleri kontröl
yapma seviyesi faaliyetleri azaltılmalı ve bu kontrol yapan kurumun bağımsız olarak
çalışması gerekmektedir. Devlet yerli üreticileri korumak için belli bir köntrölleri
gerçekleştirmeli, yabancı yatırımcıların faaliyetleri kayıt altında olmalı, fakat bu
kontröllerin ve kontrol yapan kurumların sayısı azaltılmalı, kurulların faaliyetlerinin
kalitesi arttırılmalıdır. Devletin en önemli adımlarından biri de DYY’nin ülkeden
çıkmayıp tekrar generasyon olması için ülkedeki ara mal sektörü ve diğer temel
sektörler geliştirilmelidir. DYY’nin ülkeden çıkmayıp tekrar dönmesi ya da başka
sektörlere genişlemesi Kırgızistan için oldukça büyük önem taşımaktadır, bunun için
diğer sektörlerin verimliliği arttırlmalıdır. Bununla birlikte ülkenin ara mal sektörü
ve temel sektörleri geliştirmeli. Ara mal ve temel sektörlerin geliştirilmesi DYY’nin
ülkeden dışarıya çıkmasını engeller çünkü yabancı yatırımcılara gerek olan bütün
kaynaklar ülkede bulunur. Kırgızistanın ara mal sektörlerinin iyileşmesinin
100
neticesinde yatırımlar ülkeden çıkmayıp, döngü bir şekilde çalışması gerçekleşebilir.
Fakat bunun için ülkede bazı olmazsa olmaz koşullar söz konusu olması gerekiyor.
İlk olarak sektörlerin, işgücünün verimliliği yüksek olması lazım, bunun için her
sektör en yüksek potansyel düzeyinde çalışması gerekmektedir. Bundan başka ülkede
ortak bir sistem faaliyet göstermesi gerekir. Ortak sistemde devletin desteği,
yabancılar ile devletin işbirliği, bütün kurulların faaliyetlerinin açıklığı ve bütün
kurumlar en iyi bir şekilde çalışmalıdır. Belirtilmesi gereken önemli unsur yabancı
yatırımların ülkeye gösteren etkilerinin olumlu olması ve büyük seviyede olması için
ekonominin bütün subjektileri (yerel işçiler, yabancı yatırımcılar, devlet) verimli
çalışması gerekmektedir.
Genel olarak ülkede iyi bir yatırım ortamına sahip olmak için ülkenin
anayasalarına, kanunlarına dayanan sosyal, siayasal, iktisadi ortam oluşturulmalıdır,
fakat yasalar bir birini tekrarlamayan ya da bir birine karşılık olmayan herkese
anlaşılan, mantığa uyan özelliklere sahip olmalıdır. En önemlisi de ülkede siyasi,
iktisadi istikrarlık hüküm sürmesi lazım. Ülke tarafından uygulanan politikalar açık,
gerçekleşebilir ve teknoloji potansyeline göre yürütülmelidir. Ülkede yatırımları
teşvik edici bir şekilde yöneten, fakat aynı zamanda yarar vermiyicek düzeyde
olmasını sağlayan sistem ve bu sisteme eşilik edici gelişmiş altyapı koşulları
olmalıdır. Bunun yanında bölgeler, yatırım yapmayla ilgili bütün faaliyetler hakkında
tüm bilgileri sunan kurul oluşturulmalı, iç yatırımlar teşvik edilmeli, ülkenin imajı
yükseltilmeli,
Kazakistan Orta Asya’daki en çok miktarda DYY’ni çekebilen ve en büyük
toprağa sahip ülkedir. Ülkede petrol ve doğalgaz kaynakları çokluktadır. Petrol ve
doğalgaz üretimi Kazakistan’ın GSYIH’sının %31’i oluşturmaktadır. Bu ise ülkeye
çok miktarda DYY akmasına sebep olmuştur.
1991 yılından itibaren Kazakistan ülkeyi geliştirmek amacıyla belirli
reformları gerçeklemeye başlamıştır. Ülke daha çok milli kurumların gelişmesine
özen göstermiş ve reformlar yavaş ve itina ile gerçekleştirilmiştir. İlk olarak
Kazakistan öncellikli sektörleri belirlemiş ve bu sektörlerine DYY’nin akımını
sağlamak için bütün çabalarını harcamıştır. Ülke borç almaya göre daha çok yabancı
101
yatırımları çekmeye özen göstermiştir. 1998 yılında Kazakistan için dönüm nokta
olabilen ‘Kazakistan 2030’ kalınma stratejisinin kabul edilmesi ile ülkede, ilan edilen
amaç ve planlar gerçekleştirerek büyümeye başlamıştır. Bu stratejik plan yabancı
yatırımların ülkeye girmesini teşvik eden ve destek sağlayan mevzuat olabilmiştir.
Kazakistan’ın büyük ölçüde DYY’ sahip olabilmesine kalkınma stratejisinin yanında,
ülkede sağlanan istikrarlı ortam, kişi başına düşen yüksek gelir, Asya ülkeleri
ortasında yer alması önemli, büyük ölçmede perol ve doğalgazı yakıt kaynaklarına
bolca sahip olması önemli faktörler olmuştur. Kazakistan ülke imajını yükseltmek
için uluslararası festival, yuvarlak masa toplantılara sürekli katılmaya çaba
göstermiştir. Kazakistan’ın hükümeti, yabancı yatırımcılar için uygun yatırım
ortamını oluşturmak için büyük çaba harcamıştır.
Yukarıdaki bölümde gördüğümüz gibi Kazakistan’ın yatırım ortamının
iyileştirme çabaları iyi sonuçları getirmiş. Başka bir deyişle ülkenin yatırım
ortamının gelişmesi ülkeye giren DYY’nin miktarının artmasına sebep olmuştur. Bu
sonuç 2004-2014 ülkenin makro iktisadi, altyapı düzeyi ve kurumların faaliyetlerini
belirleyen değerlerin ülkeye girmiş olan DYY’nin arasındaki karşılaştırılmalı
analizin neticesinde elde edilmiştir.
Büyüme ve DYY’nin arasındaki ilişkiyi araştırarak Kazakistan’da doğrudan
yabancı yatırımların ağırlıklı bölümü (%80’dan fazlası) petrol ve doğalgaz üretmeye
yönelmiştir. Kazakistan’a akan DYY’nin çoğu sürükleyici olan sektörlere (imalat
sanayi, madencilik (petrol ve gaz üretimi), gayrimenkul faaliyetleri ulaşım, iletişim
ve inşaata) yönelerek ülkenin büyümesine katkıda bulunmuştur.
Kazakistan’a yönelmiş olan yatırımların ülkenin büyümesini etkileyip
etkilemediğini araştırmak için ek olarak ekonometrik analiz yapılmıştır. Analiz
Kazakistan’ın 1993-2013 döneminin yıllık verileri yardımıyla yapılmıştır. Analizde
büyüme (GSYIH) ve enflasyon oranı, petrol ve elektirk enerjisi üretimi, eğitim
harcamaları, milli döviz kuru, ülkeye giren DYY’nin arasındaki ilişki incelenmiştir.
Kazakistan için yapılan ekonometrik analizin sonuçları Kırgızistan ülkesi sonuçlarına
benzer çıkmıştır. ADF testine göre DYY Kazakistan’ın büyümesine etki vermiştir.
Granger nedensellik testi sonuçları DYY ülkenin büyümesini etkilediğini, başka bir
102
deyişle ülkeye girmiş olan DYY Kazakistan Cumhuriyetinin gelişmesine neden
olduğu ortaya koyulmuştur. Bu sonuçlar DYY ülke için oldukça büyük önem
taşıdığını göstermektedir.
Kazakistan ülkesinin verilerine dayanarak yaptığımız karşılaştırmalı ve
ekonometrik analizlere göre ülkenin büyümesini çoğunlukla DYY’lerin sağladığı
ortaya koyulmuştur.
Ekonometrik analize göre eğitim harcamaları ülkenin büyümesine katkıda
bulunmamıştır. Bunun yanında bu gösterge ülkede işgücünün eğitim seviyesinin
düşük olduğunu söylemektedir. Bununla birlikte Kazakistan’da döviz kuru
istikrarsızdır, elektrik enerjisi üretimi düşüktür. Önceki bölümlerde belirttiğimiz gibi
Kazakistan’da yatırımların ülkeye girmesini engelleyen faktörler mevcuttur. Bunlar:
bankacılık sektörünün zayıf olması, bölgeler arasındaki seviye farklılığı, doğrudan
yabancı yatırımlara olan bağımlılık, iş yapmanın zor olması, bürokrasi, yolsuzluk
seviyesi, altyapı üzeyinin düşük olmasıdır vs.
Ekonometrik analizin sonucuna dayanarak ülkenin yatırım ortamını daha da
iyileştirmek için Kazakistan ilk önce iş gücünün eğitim düzeyini arttırmalıdır. Bunun
için eğitim harcamaları arttırılmalı, modernleştirmeli ve daha yüksek kalifiyeli iş
gücü yetiştirilmelidir.
Ülkede döviz kurunun istikrarlığının sağlanması için ülkede istikrarlı bir
durum devam ettirilmelidir. Bunun için: ülkede yasal çerçevenin, milli dövizin
kuvvetlendirilmesi amaçla döviz piyasasının geliştirilmesi, hükümetin yatırımcılara
garanti sağlayabilmesi hedefine ulaşmak için rezervlerin arttırılmalı, ülkede finansal
sektörün güçlendirilmesi gerçekleştirilmeli, bankacılık sistemi geliştirlmeilidir.
Elektrik enerjisi üretimini kuvvetlendirmelidir. Aslında DYY’nin çoğu petrol
üretimine yönelmiştir. Böylece DYY’nin büyümeyi olumlu etkilemesi petrol
üretiminin değil sözkonusu sektörün verimliliğine bağlıdır.
103
Analizde bazı unsurlar ele alınmasa bile gelecekte yapılacağı araştırmalar için
önemli olacağı düşüncesiyle onların yer almasını öneriyorum. Önceki bölümlerde
gördüğümüz gibi ülkeye DYY’nin girmesini bazı faktörler engellemiştir. Bunun için
Kazakistan onları da ortadan kaldırması gerekmektedir diye düşünüyorum. Bir başka
deyişle Kazakistan’da iş yapma kolaylıkları geliştirmelidir. Bunun için lisanslama
türleri azaltılmalı, dökümantasyonların kolaylatırılmalı, iş açma süre ve maliyetleri
azaltılmalı. Yatırımcıların mülkiyetinin korunması, dokunulmazlığı, garantilerin
sağlanması kuvvetli hukuki ve yasalar ile temellendirilmelidir. İşletmelerin kayıt
prosedürlerinin basitleştirilmesi, tek pencere prosüderlerinin işe girmesi, kontrol
yapan kurumun açık saydamlı bir faaliyette bulunması gerekmektedir. Bunun
sayesinde yolsuzlık ve bürokrati gibi sorunların ortadan kalkması beklenir.
Analizde gördüğümüz gibi Kazakistan’da sürükleyici sektörlerden biri tarım
sektörüdür. Tarım sektörü en çok sevidede istihdamı sağlamasına rağmen DYY
çekme seviyesine göre çok düşük olmaktadır. Bunun için Kazakistan tarım sektörüne
de önem vermesi gerekmektedir.
Genel olarak ülkeye, BDT ülkelerine yönelen DYY’nin toplam hacminin
%70 yönelmektedir. Bu bağımlılığın sebebi ise ülkedeki tasarruf seviyesinin düşük
ve iç yatırımların yetersiz olmasıdır. Bunun için ilk olarak iç pazar
güçlendirilmelidir. Yatırımların devirsifikasyonu gerçekleştirilmelidir. Sektörler
arasındaki farklılık giderilmeli, bununla birlikte regionlar arasındaki büyük farklılık
ortadan kaldırılmalıdır.
104
KAYNAKÇA
Abykaev N. (2014) ‘Nauchnaya razrabotka samoy strategii predusmotrena v
ramkah naauchno tehnicheskoi programmy: Razrabotka chistyh istochnikov energii v
RK na 2013-2017’ Astana, Kazakistan
Acarturk, E., Tekeli, R., & Arslaner, H. (2004). Gecis Ekonomilerinde Devletin
Ekonomideki Rolu: Turkiye Modeline Elestirel Bakis. In Kırgızistan-Türkiye Manas
Üniversitesi, I. Finance Conference “Geçiş Ekonomilerinde Mali Politikalar.
Adami A. (2012) ‘FDI’ Lund University, Department of Economics, Dushanbe,
Tacikistan Agiomirgianakis’e vd., (2003). The determinants of small firm growth in
the Greek manufacturing sector. Journal of economic integration, 817-836.
Ağaev S. (2010) Shodstvo i ustıtchivost v zadachah soglasovanıya
harakteristik, kitap (30-1).
ALFARO, vd. (200) “FDI and Economic Growth: The Role of Local Financial
Markets”, Journal of International Economics, Vol64,
AMCHAM, (2005), “The Best Investor of Kazakhstan-2005”, American
Chamber of Commerce, Erişim: http: //www.amcham.kz/article, 06.12. 2006.
Ardichvili A. ve Cardozo R. (2000) “A Model of The Entrepreneurial Opportunity
Recognition Process”. Journal of Enterprising Culture, Vol.8 / 2, June.
Arık, Ş., Akay, B., & Zanbak, M. (2014). Doğrudan Yabancı Yatırımları
Belirleyen Faktörler: Yükselen Piyasalar Örneği. Anadolu University Journal of Social
Sciences, 14(2). Asadov P. (2006) ‘İktisadi Reformları Hızlandırma Sürecinde
Yabancı Yatırımların Rolu’ Tacikistan’da Politik Bilgiler İnstütüsü » Baku, Azerbaijan,
17-21 September,
Asya Kalkınma Bankası ve Kırgızistan Cumhuriyeti Maalümat Raporu (2013)
www.adb.org/data/statistics www.adb.org/kyrgyzrepublic)
Atabekov А. К. (2007), ‘Yatırım stratejileri yürütme sorunları’.SEİ NAN
KC(13-14)
Balasubramanyam vd., (1999) Foreign direct investment as an engine of
growth. Journal of International Trade & Economic Development, 8(1), 27-40.
BALCÝ, B., & ELAL, S. (1995). Le rôle géostratégique de la Turquie. Cahiers
d'Etudes sur la Méditerranée Orientale et le monde Turco-Iranien, (19), 485-496.
105
Baltagi, B. (2008). Econometric analysis of panel data (Vol. 1). John Wiley &
Sons.
Barışık, S., & Kesikoğlu, F. (2006). Türkiye'de Bütçe Açıklarının Temel Makro
Ekonomik Değişkenler Üzerine Etkisi: 1987-2003 VAR, Etki-Tepki Analizi, Varyans
Ayrıştırması. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 61(4).
Baumol, W. (1996) Entrepreneurship, Management, and the Structure of Payoffs.
MIT Press: Cambridge, MA.
Bayulgen O. (2005) ‘Foreign capital in Central Asia and the Caucasus: Curse or
blessing?’ University of Connecticut, Department of Political Science, 341 Mansfield
Rd., Storrs, CT 06269, USA
Bayzakova, (2010) Antikrizisnaya Model Upravleniya ekonomikoı.
Ekonomika is sosıologıya, (2), 242-261. Almaty
Behrman, J. N. (1972). The role of international companies in Latin American
integration. The International Executive, 14(3), 18-20.: WDC
Benli, A., & Topkaya, Ö. (2013). Küresel Ekonomik Sorunların Çin İşgücü
Piyasasına Etkileri: 2008 Sonrası Dönemde Çalışma İlişkileri Ve Mevzuatta Meydana
Gelen Değişimler. Akademik İncelemeler Dergisi, 8(1).
Berksoy, T., & Doğruel, S. (1989). Kamu İç Borçlanmasının Kamu Dışı Kesimler
İçin Kullanılabilir Kaynaklar Üzerindeki Etkisi. İstanbul Chamber of Commerce Pub,
(1989-30).
Bevan ve Estrin (2004) Bijanova, D., (2004), “Pryamıye İnostrannıye İnvestitsii v
Respublike Kazahstan: Voprosı Effektivnosti” Sayasat-Policy, No: 5, Almaty.
Biybosunov A. (2010) ‘Gelecek Projesi’, Kamu Politikası Enstitüsü, Kırgızistan s
50
Blake A (2004) ‘Macroeconomic Effects Of Foreign Direct İnvestment in the
Spanish Economy’ Nottingham University United Kingdom, s 19
Blalock, G., & Gertler, P. J. (2008). Welfare gains from foreign direct investment
through technology transfer to local suppliers. Journal of International Economics,74(2),
402-421.
Blomström, M., R. E. Lipsey ve M. Zejan, (1992) “What Explains Developing
Country Growth?”, NBER Working Paper Series, No. 4132, Aug. 305
Borensztein,E., De Gregorio, J., Lee, J. W. (1998) ‘How does foreign direct
investment affect economic growth?’, Journal of international Economics, 45(1), 115-
135
106
Borodin E. A. (2012) Е. ‘Kyrgyzstan Ekonomisinin Güncel Durumu’. Bölgesel
Politik İnstitüsü. Moskova
Brady, D., & Wallace, M. (2000). Spatialization, foreign direct investment, and
labor outcomes in the American states, 1978–1996. Social Forces, 79(1), 67-105.
Brems, H. (1970). A growth model of international direct investment. The
American Economic Review, 320-331
Buffie, E. F. (1984). Financial repression, the new structuralists, and stabilization
policy in semi-industrialized economies. Journal of Development Economics,14(3), 305-
322.
Carkovic M. Levine R. (2008) ‘Does Foreign Direct İnvestment Accerelate
conomic Growth?’ s.219
Carstensen, K., Toubal, F. (2004). Foreign direct investment in Central and
Eastern European countries:a dynamic panel analysis.Journal of comparative
economics, 32(1),3-22.
Choe, J. I. (2003). Do foreign direct investment and gross domestic investment
promote economic growth?. Review of Development Economics, 7(1), 44-57.
Chubrik A. Rakova E. Pelapıs I. (2002) Ekonomicheskaya Svoboda i
Ekonomicheskaya Blagosostoyanie 2, 1, 4–44 © İnstitut privatizasii i menedjmenta
Shiells, M. C. R. (2003). FDI and the Investment Climate in the CIS
Countries(No. 3-5). International Monetary Fund.
CÖMERT F. (2000) “İstihdam Sorunu ve Yabancı Sermaye, Hazine Dergisi”,
sayı:13, s.1.
Çağatay Özden (2011) Kısa KC Ülke Profili, Ankara Türkiye
Çağlayan, E. (2008). Ekonometri: temel kavramlar. Der Yayınları.
Çanakçı İ. (2003), ‘Orta Asya Ülkeleri Yabancı Sermaye Arenası’nda, Hilton
Ankara, http://www.hazine.gov.tr
Çelik A. (2006), BİR İSTİHDAM POLİTİKASI OLARAK GİRİŞİMCİLİK,
Bishkek, Kyrgyzstan
Dale R. Weigel (1997) Foreign Direct İnvestment SBN 0-8213-4050-6 USA
De Gregorio, J. (1992). Economic Growth in Latin America. Journal of
development economics, 39(1), 59-84.
De Mello, L. R. (1999). Foreign direct investment-led growth: evidence from time
series and panel data. Oxford economic papers, 51(1), 133-151.
107
Morozov A.A (2005) Kazakistan Bağımsızlık Senelerinde, Almaty: KİSİ
Demirel, O. (2006). Doğrudan yabancı yatırımlar, ekonomik büyümeye etkileri ve
Türkiye uygulaması (Doctoral dissertation, Sosyal Bilimler
Dollar, D., Hallward-Driemeier, M., & Mengistae, T. (2006), Investment climate
and international integration. World Development, 34(9), 1498-1516.)
Dostiyarov A. (1998) ‘Kazakistan Cumhuriyetindeki Yabancı Yatırımlar: güncel
zamanda yatırım çekme gereksinimi analizi’ KazGU Vestnik, İktisadi Seri № 10.
Dupasquıer C. ve Osakwe P.N (2005) ‘Foreign Direct İnvestment in Africa:
Performance, Challenges and Responsibilities’ Africa Trade Policy Centre (ATPC)
Work in Progress, Economic Commission for Afrıca №21 s.200
Dünya Bankası, (2005, 2011, 2015)
http://www.worldbank.org/ru/country/kazakhstan/overview
Eckel, C. (2003). Fragmentation, Efficiency‐Seeking FDI, and
Employment.Review of International Economics, 11(2), 317-331.
Ege Stratejik Araştırmalar Dergisi (2013) Cilt 4, Sayı 2, (20-31)
Erdal, F., & Tatoglu, E. (2002). Locational Determinants of Foreign Direct
Investment in an Emerging Market Economy: Evidence From Tukey.Multinational
business review, 10, 21-27.
Erimbetova K. (2009) “Kazakistan Cumhuriyetinin Yatırım ortamı 1990-2000
dönemiarasında”, Cumhuriyet Tarihi Enstitüsü, Astana 45
http://doingbusiness.org/rankings
Ernst, C. (2005), “The FDI employment link in a globalising world: The case of
Argentina, Brasil and Mexico”, Employment Strategy Papers, 2005/17, Employment
Analysis Unit, Employment Strategy Department.
Esembaev G.E (2010) ‘Kazakistana Yabancı yatırımların akım süreci’ Vestnik
KazNU № 2 (78). 90–95s.
European Council of Foreign Relations, 2015 http://www.ecfr.eu/scorecard/2015
Feenstra, R., & Hanson, G. (2001). Global production sharing and rising
inequality: A survey of trade and wages (No. w8372). National Bureau of Economic
Research
108
Feldstein, M. (1994). Tax policy and international capital flows (No. w4851).
National Bureau of Economic Research.
Findlay, R. (1996). Modeling global interdependence: centers, peripheries, and
frontiers. The American Economic Review, 47-51.
Somunoğlu A. (2001) ‘AVRASYA DOSYASI GEÇİŞ DÖNEMİNDE
KAZAKİSTAN EKONOMİSİ’, M Rusya-Ukrayna Araştırmaları 2001-2002, Cilt: 7,
Say›: 4, s. 29-49.
Gamiewicz G. Konsekwencje międzynarodowych przepływów kapitału dla
gospodarki światowej ze szczególnym uwzględnieniem Polski, Wyd. Uniwersytetu
Kazimierza Wielkiego w Bydgoszczy, Bydgoszcz 2007. Р. 106.
Global Finance (2014) The poorest countries in the world. Available
at http://www.gfmag.com/global-data/economic-data/the-poorest-countries-in-the-
world#axzz2uRXDdVi2
Gokdemir, L., Karagoz, M., & Dogan, C. (2007). Knowledge-led growth
hypothesis: the case of Turkey. Economic and Political Development Ethics: Europe and
Beyond, 265.
Gövdere B. Ve Kaleli H. (2008) ‘KAZAKİSTAN’DAKİ DOĞRUDAN
YABANCI YATIRIMLAR’ Süleyman Demirel Üniversitesi, İİBF, Isparta.
Granger C.W.J., Yoon G. (2002) Hidden cointegration. Economics working paper.
San Diego,. Р. 6.
Greene, W. H. (2008). The econometric approach to efficiency analysis. The
measurement of productive efficiency and productivity growth, 92-250.
Gryaznova A.G. (2002) Mali ve Kredi Ansiklopedik Sözlük/ М.: Maliye ve
istatistik s. 359 Moskova
Guloglu, B vd, (2004). Economic determinants of technological progress in G7
countries: A re-examination. Economics Letters,116(3), 604-608.Kazinvest, (2006)
http://www.kib.kz/about/history/
Gumilyov vd., 2013 SPILLOVER EFFECT OF FDI IN KAZAKHSTAN
ECONOMY.
Gürsoy F. Sekreter. A ve Kalyoncu H. (2013) ‘FDI and Economic Growth
Relationship Based on Cross-Country Comparison’ International Journal of Economics
and Financial Issue Vol. 3, No. 2, pp.519-524 ISSN: 2146-4138 www.econjournals.com
109
Hansen, H., & Rand, J. (2006). On the causal links between FDI and growth in
developing countries. The World Economy, 29(1), 21-41)
Harve, 1999 The Global Integration of East Asia: Studies of International Trade.
Edward Elgar
Hermes, N., & Lensink, R. (2003). Foreign direct investment, financial
development and economic growth. The Journal of Development Studies, 40(1), 142-
163.
Hon E. (2012)‘ İnvestment in Kazakistan’, Almaty № 28 (454), p. 11
Hornberger, vd., (2011). Attractive FDI: How Much Does Investment Climate
Matter?, Public Policy for the Private Sector, 1-4.
IMF (1993, 2006) (OECD), Doğrudan Yabancı Yatırım İstatistikleri A.Ş.:
Ülkeler DYY, 2001, DC, 2003, www.imf.org/external/pubs/ft/fdis/2003/fdistat.pdf s.
152-3.
IMF (2000,2005) Doğrudan için Metodolojik Standartlarının Uygulanmasına
Araştırması OECD, Rapor A.Ş. Ekonomik Yatırım, Uluslararası Para Fonu, İstatistik
Bölümü ve Organizasyon İşbirliği Geliştirme, Mali, Mali ve Kurumsal İlişkiler Mart
Müdürlüğü
Insel, A., & Sungur, N. (2003). Sermaye Akýmlarýnýn Temel Makroekonomik
Göstergeler Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneði-1989: III-1999: IV (No. 2003/8).
International Monetary Fund (2012-2014) Publication Services PO Box 92780,
Washington, D.C.
Irandoust, J. E. M. (2001). On the causality between foreign direct investment
and output: a comparative study. The International Trade Journal, 15(1), 1-26.
İş Yapma Dergisi, Dünya Bankası, 2014, KC Milli İstatistik Komitesi 2015
Janicki, S. M., Tsukamoto, T., Salghetti, S. E., Tansey, W. P., Sachidanandam, R.,
Prasanth, K. V., ... & Spector, D. L. (2004). From silencing to gene expression: real-time
analysis in single cells. Cell, 116(5), 683-698.
Japarov A.U. 2008 L'élevage du cheval au Kirghizstan. Études mongoles et
sibériennes, centrasiatiques et tibétaines, (41).
Juravlev ve Suvorina (2008) ‘Kazakistanın Yatırım Ortamını Geliştirme yolları’.
IIBF KazGu Almaty.
Jusupbekov, (2005) ‘Ekonomi Sorunları Kırgızistan yatırım iklimi’ Milli
Universite, Bişkek
110
Kar, M., & Tatlısöz, F., (2008) Türkiye’de Doğrudan Yabancı Sermaye
Hareketlerini Belirleyen Faktörlerin Ekonometrik Analizi.
Karagöz, K. (2007). Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının İstihdama Etkisi:
Türkiye Örneği. İnönü Üniversitesi 8. Türkiye Ekonometri ve İstatistik Kongresi, 24-25.
KARAKÖY, Ç. (2006). Orta Asya’da Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları:
Politikaları Stratejileri Ve Teşvikler Üzerine Değerlendirme. Çukurova Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 15(2).
KARLUK, R (2001). “Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik
Büyümeye Katkısı içinde Ekonomik İstikrar, Büyüme ve Yabancı Sermaye’
Ankara
KATIAD, (2006) KAZAKİSTAN’DAKİ DOĞRUDAN YABANCI
YATIRIMLAR Sosyal Bilimler Dergisi Sayı: 20
Kazakistan Cumhuriyeti Milli Bankası. - http://www.nationalbank.kz
Kazakistan Cumhuriyeti Ülke Raporu 2013
Kazakistan Devlet İstatistiği. – http://www.stat.kz.
Kazakistan İktisat Bakanlığı Raporu 2011
Kazakistan Milli İstatistik Komitesi, 2007
KAZAKİSTAN ÜLKE BÜLTENİ (2012) Dış ekonomi ilişkiler kurumu raporu
Astana, Kazakistan
KAZAKİSTAN ÜLKE RAPORU (2011) Tuğrul SOMUNCUOĞLU Ankara -
April,
Kazakistan, (2007) Courrier des Pays de l'est, № 1065,
KC Ekonomi Bakanlığı (2007- 2015), Bishkek Kırgızistan
KC İktisat Bakanlığı 2009
KC İktisat Bakanlığı 2014 ve Kazakistan Milli Bankası 2014
KC İktisat Bakanlığı Bilgileri Raporu (2011)
KC Mali Bakanlığı 2013
KC Milli Bankası (2013, 2015)
KC Milli İstatistik Komitesi (2006, 2015)
KC Planı, İstatistik Komitesi 2010
KC Stratejisi ve Planı 2002
KC Ülke Rehberi 2013, Kırgızistan Dışişler Bakanlığı
111
Kenisarin, M. M., & Andrews-Speed, P. (2008) Foreign direct investment in
countries of the former Soviet Union: Relationship to governance, economic freedom
and corruption perception. Communist and Post-Communist Studies,41(3), 301-316.
Khachoo, A. Q., & Khan, M. I. (2012). Determinants of FDI inflows to developing
countries: a panel data analysis. MPRA, Munich
Khoich Aizhan, Madiyarova Diana, L.N.Gumilyov (2013) Cilt 4, Sayı 2, 2013
DYY ve Ekonomik Gelişme: KAZAKİSTAN ÖRNEĞİ Ege Stratejik Araştırmalar
Dergisi
Kıgızistan Ticaret ve Yatırım Ortamı Raporu, 2013
Kırgız Cumhuriyeti Milli İstatistik Komitesi Raporu (2013) ‘Kırgız
Cumhuriyetinde yabancı yatırım ile işletmelerin Faaliyetleri’– Bishkek. –s. 7
Kırgız Cumhuriyetinin İktisat Bakanlığı 2009
http://mineconom.gov.kg/index.php?option=com_content&view=article&id=102&Itemi
d=172&lang=ru
Kırgız Cumhuriyetinin Milli Bankası (2015) (http://www.nbkr.kg)
Kırgız Cumhuriyetinin Milli Bankası, (2013) Otchet O Stabilnosti Finansovogo
Sektora Kyrgyzskoi Respubliki, Bishkek
Kırgız Cumhuriyetinin Transpor ve İletişim Bakanlığı, (2008, 2009-2011 yılı için
iletişim programı Bishkek, Kyrgyzstan
Kırgızistan Cumhuriyeti Stratejisi ve Planı (2002), Kyrgyz Cumhuriyeti Ekonimi
Bakanlığı
Kırgızistan İş Rehberi (2013) Ankara, Türkiye
Kırgızistan Milli İstatistik Komitesi - http://stat.kg
Kırgızistan milli istatistik komitesi Raporu -
http://stat.kg/index.php?option=com_content&task=view&id=31&Itemid=101
Kırgızistan Ticaret ve Yatırım Ortamı Raporu (2013) T.C. Ekonomi Bakanlığı
Ticaret Müşavirliği
Kırgızistan’ın Genel Ekonomik Durumu ve Türkiye ile Ekonomik Ticari İlişkileri
(2008) Türkiye Cumhuriyeti Bişkeke Büyükelçiliği Ticaret Muşavirliği
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Yayınları: 86 Kongreler Dizisi: 11
Uluslararası Girişimcilik Kongresi (2006) Mayıs
Kindleberger, C. P., & Aliber, R. Z. (2011). Manias, panics and crashes: a history
of financial crises. Palgrave Macmillan
112
Koichumanov T.D. Klimenko E.P (2010). Kırgızistan Cumhuriyetinin Yatırım
Ortamı ve Onu Geliştirme Politikası. Vestnik KRSU, 10(1), 135.
Kojometova A.M., 2013 Analiz Sostoyaniya Zanyataosti i Bezrabotisi v
Kazahstane 329-331С
Koray Ali Konca (2012) Kazakistan Ülke Raporu Ankara Turkiye
http://www.ubak.gov.tr/BLSM_WIYS/TRACECA/tr/HTML/ulkeler
Korchagina N. (2009) ‘Kümelenme politika teknoloji şirketleri, yönetim
verimliliğini artırmak’: monografi Astrakhan: yayınevi "Astrakhan Üniversitesi.
Kostevc, Č., Redek, T., & Sušjan, A. (2007) Foreign direct investment and
institutional environment in transition economies. Transition Studies Review,14(1), 40-
54.
Kostyunina G.M (2001) “Yabancı Yatırımları Yönlendirmenin Uluslararası
Pratisi” : kitap / MGIMO, RF MID, 126 s –– ISBN 5-86476-166-4.
Koychuev (2010). Ekonomika Kyrgyzstana na perelomnom etape
"Ekonomisty za reformu". Bişkek ISBN 820-300
Könings (2004). FDI spillovers in the Chinese manufacturing
sector. Economics of Transition, 18(1), 143-182.
Kudabaev Z. ve Kudabaeva M., (2009) ‘Ekonomicheskiy Rost Kyrgyzstana: pol
sektorov ekonomiki’ Amerikanskiy Universiteta Sentralnoy Azii, Kyrgyzstan s140
Kurganbaeva G.A.,Rahmatulina G.G., Рахматуллина ve Kalieva D.A. (2004).
Kazakistan ve Avrupa Birliği: geopolitika ve ekonomika, Astana, Kazakistan
Lall (1995) Employment and foreign investment: Policy options for developing
countries. Int'l Lab. Rev., 134, 521.
Liang, K. Y., & Zeger, S. L. (1986). Longitudinal data analysis using generalized
linear models. Biometrika, 73(1), 13-22.
Lipsey, R. E., & Sjöholm, F. (2004). Foreign direct investment, education and
wages in Indonesian manufacturing. Journal of Development Economics, 73(1), 415-
422.
Livinsev N.N., Kostukina G.M. (2004). Sermeyenin Uluslararası Haraketi
(Ülkelerin Yatırımcılık politikası): М.: Ekonomist,. s. 66 Moskova
Lubich V.V (2011) İstatistik Araştırmalar Soruları ‘Zaman serilerin ilişkisi’ UDK
519.23(77) 13
113
Luiz R de Mello, Jr (1999) “Foreign direct investment -led growth evidence from
time series and panel data” Oxford University Press, Oxford Economic Papers 51, 133-
151
Maadanbekova M.J. (2009) ‘Problemy prepyatstvuyushıe efektivnomu
ispolzovaniyu i aktivizasii privlechennyh pryamyh inostrannyh invetisiy’, Bishkek
Madiyarova, D., Sembieva, L., & Nurumov, A. (2013). FINANCIAL ASPECTS
OF HEALTHCARE REFORM IN THE REPUBLIC OF KAZAKHSTAN. Actual
Problems of Economics/Aktual'ni Problemi Ekonomìki, 139(1).
Mambetaliev M.M. (2000) Kırgız Cumhuriyetinin Telekomunikasyon gelişim
altyapısı, Bishkek, Kyrgyzstan Bilim Dergisi №2
Mauro, P. (1998). Corruption and the composition of government expenditure.
Journal of Public economics, 69(2), 263-279,
Medetbekova A.E (2010). ‘Kırgızistan Cumhuriyetine DYY. Vestnik
KRSU 10(7), 20..
Mejdunarodnyi Soyuz Avtomobilnogo Transporta (2001) Bishkek, Kyrgyzstan
Mukashev Т. А. (2003). Regionları İktisadi Gelişmesi, Karaganda, yayınevi
KarGU
Mukim ve Nunnenkamp, (2012). What Drives India’s Outward FDI?. South Asian
Journal of Macroeconomics and Public Finance, 1(2), 245-279.
Nair‐Reichert, U., & Weinhold, D. (2001). Causality Tests for Cross‐Country
Panels: a New Look at FDI and Economic Growth in Developing Countries. Oxford
bulletin of economics and statistics, 63(2), 153-171
Nauro F. (2002) ‘Foreign Direct Investment as Technology Transfer Some Panel
Evidence from the Transition Economics’ Campos and Yuko Kinoshita William
Davidson Working Paper Number 438 January
Nepchiporenko O.V. (2007), ‘Sena Reform’ (Opyt Sravnitelnogo Rossii i
Kazakstan)
Niyazov, 2008 Asian Power: Sino-Russian Conflict in Central Asia?.Georgetown
Journal of International Affairs, 49-56.
OECD Raporu (1996-2000-2011)
http://www.oecd.org/ctp/harmful/2000progressreporttowardsglobaltaxco-
operationprogressinidentifyingandeliminatingharmfultaxpractices.htm
114
Omurkulova N.(2010), İnflasionnye Problemy Perehodnoi Ekonomiki UDK :
336.748.12 (575.2) (043.3) Bishkek– 2010
Osakwe, P. N. (2005). Foreign Direct Investment in Africa:
Performance. Challenges and Responsibilities. OSCE (2004-2008) Organization
for Security and Co-operation in Europe Vienna, 3 March 2004 CONSOLIDATED
SUMMARY SECOND PREPARATORY SEMINAR FOR THE TWELFTH OSCE
ECONOMIC FORUM: TIMULATING FOREIGN AND DOMESTIC INVESTMENT
DUBLIN, IRELAND, 16 – 17 FEBRUARY 2004
Oya Benli (2008), Kazakistan Ülke Raporu, TC Başbakanlık Dış Ticaret
Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi
Özcan ve Arı (2010) DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN
BELİRLEYİCİLERİ ÜZERİNE BİR ANALİZ: OECD ÖRNEĞİ. Ekonometri ve
İstatistik e-Dergisi, (12), 65-88.
Özgür Ç, (2002) “Dünya Yatırım Raporu Çerçevesinde Doğrudan Yabancı
Yatırımlar Üzerine Değerlendirmeler’’, www.dtm.gov.tr.
Pehlivanoğlu, F., Güneş, İ., (2008) KIRGIZİSTAN EKONOMİSİNİN YAPISAL
ANALİZİ, ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMCİLER KONGRESİ.
Penev, S. (2007). Investment Climate and Foreign Direct Investment Trends in
the South Caucasus and Central Asia. South East European Journal of Economics and
Business, 2(1), 31-40.
Pesaran, H. H., & Shin, Y. (1998). Generalized impulse response analysis in
linear multivariate models. Economics letters, 58(1), 17-29
Pryadko O. (2001) ‘GEÇİŞ EKONOMİLERİN YOLSUZLUĞUN YATIRIM
SÜREÇLERİN BAĞIMLILIK’ Kırgız Cumhuriyeti
Ranjan, V., & Agrawal, G. (2011). FDI Inflow Determinants in BRIC countries: A
Panel Data Analysis. International Business Research, 4(4), p255.
Reshetneva M.F (2012) ‘Orta Asya Ülkeleri Ekonomisi’ Rusya Federasyon
Eğitim ve Bilim Bakanlığı
Sagyndykova S. (1994) ‘Kazakistan’daki Yabancı Yatırımlar: ekonomideki
yatırımsal süreçlerin analizi ve öngörüs’ Almaty: Gılım
Saray, M. O. (2011). Doğrudan yabancı yatırımlar-istihdam ilişkisi: Türkiye
örneği.Maliye Dergisi, 161, 381-403.
Sehovoi A.F. ve Shildibekov E.J (2012) ‘Kazakistan’ın rekabet gücü’ Vestnik
KazNTU (2), 2733.
115
Sekkat, K., & Veganzones‐Varoudakis, M. A. (2007). Openness, investment
climate, and FDI in developing countries. Review of Development Economics, 11(4),
607-620)
Seyidoğlu, H. (1975). Uluslararası iktisat: teori ve politika. 670-676.
Shamshiev S.A. (2014) ‘Yabancı doğrudan yatırımların Modern Kırgız
ekonomisindeki özellikleri’. Dünya Ekonomisi 08, 11
Shemetev A.A.. (2012). Avrasya Ekonomik Topluluğu yatırım çekiciliği oluşumu.
Modern bilimsel araştırma ve yenilik dergisi. Almaty
Sheraliev С., Oruzbaeva. Г. (2005-2011) ‘Kırgızistan Ekonomisinde DYY’,
Çin, 37, 0.
Shiells, C. R. (2003) FDI and the Investment Climate in the CIS Countries.
International Monetary Fund.
Solow (1957) Technical change and the aggregate production function.The
review of Economics and Statistics, 312-320.
Somunoğlu T. (2011) ‘Kırgızistan cumhuriyet Raporu 2012 KC Ülke Raporu’
Ankara - April, T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İHRACATI GELİŞTİRME
ETÜD MERKEZİ
Sultanova B.K (2009-2010)Nazarbaem Cumhurbaşkanı ve Çağdaş Kazakistan:
сб. док. и матер. : в 3-х т. / отв. ред. Б. К. Султанов. – Алматы : КИСИ при
Президенте РК, 2010. – 256 с
TANDIRCIOĞLU, H. (2002). Geçiş Ekonomilerinde Özelleştirme. Dokuz Eylül
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 4(3), 198-226.
Tarhan, A (2001) Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, İnsan Kaynakları Genel
Müdürlüğü, Eğitim Müdürlüğü, Ankara, Şubat
Tarı, R. (2005). Ekonometri, 3. Baskı, Avcı Ofset, İstanbul.
Taylor, K. vd., (2000)., FDI and the labour market: a review of the evidence and
policy implications. Oxford Review of Economic Policy, 16(3), 90-103.
The World Bank, 2013
http://documents.worldbank.org/curated/en/2013/06/18882686/uzbekistan-energy
Theodore H. Moran (1998) Foreign Direct Investment and Development
ISBN 0-88132-258-X United States of America
Toda YAMAMOTO (2002) Yöntemiyle Granger Nedensellik Analizleri 1980
2000. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 9(9). Trevino, L. J., &
116
Upadhyaya, K. P. (2003). RESEARCH NOTE Foreign aid, FDI and economic growth:
evidence from Asian countries. Board of Advisers CHAIRPERSON, 12(2), 119)
UN, 2005 http://www.un.org.kg/ru/o-kyrgyzstane/kyrgyzstan-obshchii-obz
UNCIF (2012) Annual Report for Kyrgyzstan
http://www.unicef.org/about/annualreport/files/Kyrgyzstan_COAR_2012.pdf
UNCTAD World Investment Report (2013).Global Value Chains: Investment
and Trade for Development. – New York/Geneva. P. 33 www.UNCTADSTAT.com
UNCTAD, (1998- 2008), World Investment Report, UN, New York and Cenova,
p.214-15.
Urazbekov A.K (2013) Kazakistan’ın DYY Çekiciliğini Arttırma Yolları Bişkek
330:339.727.22 (574).
USAİD (2010) http://usaidlandtenure.net/sites/default/files/country-profiles/full-
reports/USAID_Land_Tenure_Kyrgyzstan_Profile.pdf
Ushbaeva B.D. ve Smagulova D.K (2010), ‘Osnovnye İtogi Razvitiya
Ekonomiki Kazahstana za gody rynochnyh reform’ Bishkek
Vijayakumar, N., Perumal, S., & Rao, K. C. (2010). Determinants of FDI in
BRICS Countries: A panel analysis. International Journal of Business Science and
Applied Management, 5(3), 1-13.
Wheeler, D., & Mody, A. (1992). International investment location decisions: The
case of US firms. Journal of international economics, 33(1), 57-76.
Williams, D. (2003). Explaining employment changes in foreign manufacturing
investment in the UK. International Business Review, 12(4), 479-497. World
Development Report (2003- 2005) A Better Investment Climate for Everyone A
Copublication of The World Bank and Oxford University Press
YILDIZ, S., & KÖKOCAK, A. K. KIRGIZİSTAN’DA FAALİYET GÖSTEREN
TÜRK FİRMALARININ DURUM ANALİZİ VE YABANCI SERMAYE OLGUSU,
135.
Yolsuzluk Algılama Endeksi (2008) ULUSLARARASI ŞEFFAFLIK ÖRGÜTÜ
YOLSUZLUK ALGILAMA ENDEKSİ
Yukseler, Zafer (2006) : Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Iş/Yatırım
Ortamı Ilişkisi, Discussion Paper, Turkish Economic Association, No. 2006/1)
Zhang (2001 How does foreign direct investment affect economic growth in
China?. Economics of Transition, 9(3), 679-693.
117
EKLER
Kırgızistan Cumhuriyetinin Verileri
Yıl Döviz Kuru
Petrol
Üretimi
Elektrik
Enerjisi
Üretimi
Eğitim
HArcamaları
DYY GSYIH Enflasyon
Oranı
1993 8 0,1 11,75 4,2 24 -13 1086,2
1994 12 0,1 12,932 6,7 38,2 -19,8 180,7
1995 14 0,1 12,349 7,1 96,1 -5,8 43,5
1996 16 0,1 13,758 5,4 47 7,1 32
1997 19 0,1 12,637 4,5 83 9,9 23,4
1998 38 0,1 11,618 4,3 109 2,1 10,4
1999 42 0,1 13,159 4,09 44 3,7 35,9
2000 47,72 0,0771 14,9313 3,51 89,7 5,4 18,7
2001 48,4455 0,0755 13,6669 3,85 90,1 5,3 6,9
2002 46,94 0,0755 11,9219 4,45 115,7 0 2,1
2003 43,72 0,0695 14,0211 4,48 147,1 7 3,1
2004 42,67 0,0741 15,141 4,62 175,6 7 4,1
2005 41,01 0,0772 14,8912 4,87 210,3 -0,2 4,3
2006 40,1646 0,0709 14,5232 5,58 182 3,1 5,6
2007 37,31 0,0685 14,8304 5,7 208 8,5 10,2
2008 36,5692 0,071 11,7891 5,2 377 7,6 24,5
2009 42,89 0,0773 11,072 4,9 189 2,9 6,8
2010 45,9608 0,083 12,114 5 438 -0,5 7,8
2011 46,14 0,0903 15,223 5,2 694 6 16,6
2012 46,98817083 0,08 15,3 6,2 590,7 -0,9 2,7
2013 48,43804167 0,08 14,1 6,3 993,2 10,5 6,6
Kazakistan Cumhuriyetinin Verileri
Yıl
Döviz
Kuru
Petrol
Üretimi
Elektrik
Enerjisi
Üretimi
Eğitim
HArcamaları
DYY GSYIH Enflasyon
Oranı
1993 4,7 20,3 7,65 4,2 549 -9.2 1662.3
1994 40 20,3 9,18 3 635 -12.6 1402.0
1995 46 20,5 8,31 3,5 964 -8.3 176.3
1996 56 23 7,32 3,4 1137 0.5 39.1
1997 72 25,8 6,5 4 1320 1.6 17.4
1998 85 25,9 6,14 4,6 1143 -1.9 7.3
1999 101 30,1 7,58 3,7 1584 2.7 8.4
2000 144,31 35,3 51,6 3,89 1283 9.8 13.3
2001 149,59 40,1 55,4 3,6 2835 13.5 8.4
2002 155,08 47,3 58,3 3,03 2590 9.8 5.9
2003 145,08 51,5 63,9 2,67 4624 9.3 6.6
2004 130,04 59,5 66,9 3,3 4157 9.6 7.1
2005 133,88 61,5 67,9 2,26 1971 9.7 7.9
2006 127,93 65 71,7 2,63 6624 10.7 8.6
2007 120,78 67,1 76,6 1,2 11119 8.9 10.8
2008 120,58 70,7 80,3 3,6 14755 3.2 17.2
2009 148,69 76,5 78,7 3,1 13243 1.2 7.4
2010 147,41 79,7 82,6 2,8 17 353 7.3 7.1
2011 147,9 80,1 86,6 3 21 232 7.5 8.3
2012 149,11 79,2 90,6 3,1 22 100 5.0 5.1
2013 152,12 81,7 91,9 3 18 100 6.0 5.8
118
Kırgızistan Cumhuriyeti verilerinin hata teriminin birim kök testi sonuçları
t-İstatistik olasılık.*
Genişletilmiş Dickey-Fuller test istatistiği -3.725912 0.0124
Kritik t-değeri: 1% level -3.831511
5% level -3.029970
10% level -2.655194
Kazakistan Cumhuriyeti verilerinin hata teriminin birim kök testi sonuçları
t-İstatistik olasılık.*
Genişletilmiş Dickey-Fuller test istatistiği -2.809001 0.0138
Test critical values: 1% düzey -2.699769
5% düzey -2,57666
10%düzey -1,987477