ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1....

16
SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci ve yeri Konular Önerilen Ders Saati* Sayfa No Sözcükte Anlam ve Sözcükler Arası Anlam İlişkileri 2 2-6 Sözcüğü Anlamca Karşılayabilecek Kullanımlar (Deyimler-Atasözleri) 2 7-8 İçeriğe Özgü Anlam Soruları - Söz Öbeklerinde Anlam 1 9-11 Konu Tamamlama Testi 12-13 Fasikül Bitirme Testi 14-15 Cevap Anahtarı 16 *Bu saatler, her yönüyle bir öneri niteliğindedir. Kurumunuzun imkân ve istekleri doğrultusunda değişiklikler yapılabilir. Ad Soyad: Sınıf - No: F ASİKÜL A NLATIM R EHBERİ www.testokul.com Anlatımdaki soruların çözümleri için veya

Transcript of ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1....

Page 1: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

1. FASİKÜL

ÜNİVERSİTE HAZIRLIK

TÜRKÇE

Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci ve yeri

Konular Önerilen Ders Saati* Sayfa No

Sözcükte Anlam ve Sözcükler Arası Anlam İlişkileri 2 2-6Sözcüğü Anlamca Karşılayabilecek Kullanımlar (Deyimler-Atasözleri)

2 7-8

İçeriğe Özgü Anlam Soruları - Söz Öbeklerinde Anlam 1 9-11Konu Tamamlama Testi 12-13Fasikül Bitirme Testi 14-15Cevap Anahtarı 16

*Bu saatler, her yönüyle bir öneri niteliğindedir. Kurumunuzun imkân ve istekleri doğrultusunda değişiklikler yapılabilir.

Ad Soyad:Sınıf - No:

F ASİKÜL A NLATIM R EHBERİ

www.testokul.com

Anlatımdaki sorularınçözümleri için

veya

Page 2: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

21. Fasikül

Çözüm için

11450

Pekiştirme Soruları

Sözcükte Anlam ve Sözcükler Arası Anlam İlişkileri

Gerçek ve Mecaz AnlamDildeki anlamlı ses veya ses birlikleri, sözcük olarak adlan-dırılır. Hayatın içindeki her şey sözcüklerle karşılanır.

Türkçede birçok sözcüğün çok anlamlı olduğu görülür. Diğer bir ifadeyle bir sözcük, farklı farklı durumları, varlıkla-rı, duyguları vb.ni karşılayabilir. Bu durum, sözcüğün farklı anlam özellikleri kazanması ile ortaya çıkar.

Açıklamalı Örnek 01

• Batan geminin mürettebatına ulaşıldı.• Son zamanlarda her sözüm sana batıyor.

“Batmak” sözcüğü, bu iki cümlede farklı anlamlarda kul-lanılmış. “Geminin batması” söz konusu olduğunda fiil, “suya gömülmek” anlamındadır. Oysa “sözün batması” durumunda, fiil bambaşka bir anlam kazanır: İncitmek, rahatsız etmek. Dikkat edilirse sözcük değişmediği hâlde anlamı farklılaşmıştır.

Türkçede sözcüğün bir akla ilk gelen anlamı yani gerçek anlamı, bir de bu gerçek anlamdan uzaklaşarak kazandığı başka anlamı yani mecaz anlamı olabilir. Üstelik her iki anlam türünün sayıca birden fazla olması da mümkündür.

Açıklamalı Örnek 02

• Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı.• Haydi acele edelim, yolumuz uzun.• Bu yolda çok emek harcadık.• Elbette bunu başarmanın bir yolu vardır.

“Yol” sözcüğü İlk cümlede gerçek anlamlı; “canlıların geçmesi için açılmış yer” anlamındadır. İkinci cümlede gerçek anlamlı; “aradaki mesafe” anla-mındadır, iki nokta arasındaki uzaklığı anlatır.Üçüncü cümlede mecaz anlamlı; “gaye, uğur, maksat” anlamında kullanılır. Dördüncü cümlede mecaz anlamlı; “bir amaca ulaş-mak için başvurulan yöntem, çare” anlamındadır.

İşi Bilenin Gözünden

Gerçek anlam, sözcüğün asıl, temel anlamıdır; sözcü-ğü tek başına işitince akla ilk bu anlam gelir.Mecaz anlam ise sözcüğün asıl anlamından uzak-laşarak kazandığı, ondan çok farklı olan anlamdır. Sözcüğün mecaz anlamını, gerçek anlamıyla zayıf biçimde olsa da ilişkilendirmek mümkündür.

1. Hayat, dümdüz bir yol değil, hepimiz birer off-road I yarışındayız. Zaman zaman çok zorlanacağımıza hiç

kuşku yok. Her ne olursa olsun mücadele II gücümüzü, hedeflerimize olan inancımızı III kaybetmemeliyiz. Zorlansak da yorulsak da IV düşmemeliyiz. Diyelim ki düştük, ayağa kalkmayı V bilmeliyiz.

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi mecaz anlamı ile kullanılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecazlı bir söyleyiş yoktur?

A) Gençlik rüzgârı dinince çalışkan, disiplinli, özverili biri olmuştu.

B) Son okuduğum romanın tadı tuzu yoktu, hiç keyif alma-dım.

C) Tartışma, başladığımız yere yeniden gelince susmayı tercih ettim.

D) Sorunlarından kaçmamalı, onları çözmek için adım atmalısın.

E) Hikâyemi soluksuz okuduğunu söyledikten sonra imza istedi.

Sınavlarda bu konu, mecaz veya gerçek anlamlı söz-cüğü bulma şeklinde pek sorulmuyor artık. ÖSYM, “mecazlı söyleyiş” olup olmadığını sormayı yeğliyor. Aslında bunun mecaz anlamlı sözcüğü bul-maktan hiçbir farkı olmadığını bilelim. Soruya yaklaşı-mımız aynı olmalı. İkinci olarak sınavlarda söz öbeği sorularının hep mecaz anlamlı sözcüklerle kurulduğunu görüyoruz. Yani söz öbeği sorularını çözmek için mecaz anlamın iyi kavranması gerekiyor.

ÖSYM’nin Gözünden

Page 3: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam

3Türkçe

Çözüm için

11451

Pekiştirme SorularıTerim, Soyut-Somut ve Genel AnlamTerim, sözcüğün; bilim, sanat, spor, meslek dalları vb. ile ilgili kavramların karşılığı olan anlamıdır. Kısacası terimler, bir alana özgü kavramlardır. Örneğin sahne, perde, kos-tüm, dekor tiyatro; nota, sol anahtarı, akort müzik terimle-ridir. Sözcükler ancak cümlede kullanıldığında terim anlam kazanır.

Açıklamalı Örnek 01

• Perdeyi açınca içeri gün ışığı doldu.• Oyun üç perdeydi ve bence çok uzundu.• Gitar çalmaya başlarken önce nota ve perde yerlerini

öğrendi.Perde sözcüğü, ilk cümlede pencereye gerilen örtü anlamında, gerçek anlamlıdır. İkinci cümlede bir tiyatro eserinin büyük bölümlerinden her biri anlamında, tiyatro terimidir. Son cümlede bir müzik parçasını oluşturan ses-lerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi anlamında olup bu da müzik terimidir.

Soyut anlamlı sözcükler, beş duyu organından biriyle algılanamayan; somut anlamlı sözcükler ise algılanabilen kavramları karşılayan sözcüklerdir.

Açıklamalı Örnek 02

Albümden çıkardığım uzun yıllar öncesine ait eski bir fotoğrafa bakarken içime derin bir hüzün yayıldı. O güzel günlerin özlemi ve hepsinin geçmişte kalmış olmasıydı bunun sebebi.

Bu cümledeki altı çizili sözcüklerin somut mu soyut mu olduğunu belirlerken cümledeki anlamlarını dikkate almalıyız. “Albüm, fotoğraf” sözcükleri görülebilen, doku-nulabilen nesneleri ifade eder ve somut anlamlıdırlar. Öte yandan “yıl” zamanla ilgili olduğundan ve “özlem, hüzün” sözcükleri de duygu anlattığından soyuttur.

Genel anlamlı sözcükler, ortak nitelikli varlıkların tümünü veya bir bölümünü anlatır.

Açıklamalı Örnek 03

• İşçi, alın teriyle ekmeğini kazanan insandır.• İşçi, çalışma saatlerine itiraz edince ustabaşı yeni bir

düzenleme yaptı.“İşçi sözcüğü, ilk cümlede “işçiler” anlamında, genel anlamlı olarak kullanılmışken ikincide tek işçiyi anlat-maktadır.

İşi Bilenin Gözünden

Soyut/somut anlamlı sözcükler, cümledeki kullanıma göre anlam özelliğinin tersini kazanabilir. Yani somut-ken soyut, soyutken somut anlam taşıyabilir. “Bunu yapmak yürek ister.” cümlesinde “yürek”, “cesaret” anlamını kazanarak soyutlaşmıştır.

1. İnsan, diğer canlıların aksine çevresini ihtiyaçlarına I II göre değiştirebilme yeteneğine sahiptir. Bilgi ve

teknolojinin elverdiği ölçüde ihtiyaç ve isteklerine göre çevreyi değiştirir. Örneğin konut, bina, yol, tarım arazisi vb. yapmak için ormanları tahrip eder. Kurak tarım alanlarını sulamak için akarsuların üzerine barajlar yapar. Tarım arazisi açmak ya da başka amaçlar için bataklıkları

III kurutur. Madenleri çıkarmak için ise arazi yapısını bozar. Yerleşme alanları kurmak için birçok canlıya ev sahipliği IV yapan doğal ortamlar üzerinde ciddi tahribata neden olur.

Bütün bunlar, çoğu kez ekolojik sistemler üzerinde telafi V edilmesi neredeyse imkânsız sonuçları da beraberinde

getirir.

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?

A) I - Genel anlamlı B) II - Somut anlamlı

C) III - Soyut anlamlı D) IV - Gerçek anlamlı

E) V - Terim anlamlı

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde temel anlamıyla somut olan bir sözcük, soyut anlama gelecek şekilde kullanılmıştır?

A) Şurası bir gerçek ki zaman büyük bir hızla geçiyor ve insan onun arkasından sürükleniyor.

B) Konser alanındaki kalabalığın sabırsızlanmaya başla-masından tedirgin oluyorum.

C) Burası, tarihin tüm izlerinin şimdiki zamana bozulma-dan taşındığı bir kent.

D) Yaşadıklarının üzerinden çok zaman geçmişti ama içindeki yangın bir türlü sönmüyordu.

E) Bu küçük kasabada yaşanan hızlı değişime ben bile hemen uyum sağlayamadım.

ÖSYM sınavları, çoğu zaman tek bir bilgiyi değil, birçok bilgiyi birden sorgular niteliktedir. Bu kavram-ları da teker teker soruya dönüştürmüyor, bir sorunun seçenekleri hâlinde yapılandırıyor.

ÖSYM’nin Gözünden

Page 4: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

41. Fasikül

Çözüm için

11452

Ad Aktarması, DolaylamaAd aktarması, (mecazımürsel), bir sözün, benzetme ilgisi kurulmadan bir başka söz yerine kullanılmasıyla ortaya çıkar.

Açıklamalı Örnek 01

• İkinci turda iki usta raket karşılaşacak.• Bu depo bizi İstanbul’a kadar götürür.

Bu cümlelerde “raket” ve “depo” sözcükleri ad aktarma-sına örnektir. Çünkü “raket”, “oyuncu”; depo ise “benzin” yerine kullanılmıştır.

Sözcükler benzerlik ilişkisi kurulmadan birbirinin yerine;

• iç-dış, • sanatçı-eser,• parça-bütün, • araç-kullanıcı,• neden-sonuç, • yer-insangibi ilgiler kurularak kullanılır. Nitekim yukarıdaki ilk örnekte araç - kullanıcı; ikincisinde de iç - dış ilişkisi söz konusudur.

Açıklamalı Örnek 02

• Orhan Pamuk’u okurken çoğu okur zorlanıyor. • Eve haber vermeden gelemem.• Bizler, hilal başımızda dalgalandıkça mutluyuz.

İlk cümlede sanatçı - eser, ikinci cümlede yer - insan, üçüncü cümlede parça - bütün ilişkisi kurulmuştur.

Dolaylama, bir sözle ifade edilebilecek bir kavramın, kalıp-laşmış şekilde birden fazla sözle anlatılmasıdır.

Açıklamalı Örnek 03

• Karşılaşmanın ikinci yarısında file bekçisi sakatlandı. • Zonguldak, kara elmas ile ülke ekonomisine büyük bir

katkı sağlıyor.• Bu yıl evimin direği askere gidiyor.• Yedi tepeli şehir kimi büyülemez ki!

Bu cümlelerde, “file bekçisi” kaleci; “kara elmas” kömür; “evimin direği” oğul; “yedi tepeli şehir” İstanbul yerine kullanılmış. Tek sözcük kullanılabilecekken iki, üç söz-cüklü ifadelerin tercih edilmesinin sebebi anlatımı güçlen-dirmek, güzelleştirmektir.

İşi Bilenin Gözünden

Ad aktarması ve dolaylama, anlatımı etkili kılmak için yapılır. Ad aktarması bir sözcüğü, benzetme olmaksı-zın başka bir söz yerine kullanmaktır. Dolaylama ise tek sözcüklük kavramları daha fazla sözcükle anlat-mak esasına dayanır.

1. I. Bir yazar, romanı, hayata tutulmuş bir ayna olarak tanımlıyor.

II. İnşa edilen yüksek binalar, kentin kendine özgü yapısı-nı bozmakta.

III. Bu kriz, Ankara’nın diplomatlarını geri çağırmasıyla daha da büyüdü.

IV. Bu dergi etrafında buluşan acemi kalemlerin hepsi, sonradan ünlü olacaktı.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde ad aktarması yapılmıştır?

A) I ve II B) I ve III C) II ve III

D) II ve IV E) III ve IV

2. (I) 90 dakika boyunca meşin yuvarlak bir türlü kaleyi bulamadı. (II) Sahaya sürekli bir gerginlik hâkimdi. (III) Hakem üç kırmızı kart, beş sarı kart gösterdi. (IV) Karşılaşma normal süresinde berabere bitince uzatmalara gidildi ancak gol yine gelmedi. (V) Maçın sonucunu penaltı atışları belirledi.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde dolaylamaya başvurulmuştur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

Uzun yıllardır bu iki konudan soru gelmedi ÖSYM sınavlarında. Eski yıllarda sorulmuş sorular var her iki kavramla ilgili olarak. Ancak bu, bundan sonra da soru sorulmayacağı anlamına elbette, gelmiyor. Tek başına bir soru sorulmasa da bu kavramların bir sorunun seçeneğinde yer alması, her zaman ihtimal dâhilindedir.

ÖSYM’nin Gözünden

Pekiştirme Soruları

Page 5: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

5Türkçe

Çözüm için

11453

Pekiştirme Sorularıİkilemeler, Yansıma Sözcüklerİkileme, bir söz öbeğidir ve iki sözcükten oluşur; bu iki sözcük birlikte yeni bir anlam kazanır.

Açıklamalı Örnek 01

• İyi kötü bir ev bulup hemen kiraladık.Bu cümledeki ikileme olan “iyi kötü”nün anlamı, tek başı-na ne iyi ne kötü ile ilgilidir. İyi kötü, “idare edecek kadar, eh işte” anlamına gelir.

İkilemeler, farklı yollarla kurulabilir.

Açıklamalı Örnek 02

Ağır ağır, sık sık, bir bir, sora sora... Aynı sözcüğün tekrarıyla

Aşağı yukarı, az çok, alt üst, düşe kalka... Zıt anlamlı sözcüklerle

Güçlü kuvvetli, bitmek tükenmek, ses seda... Eş anlamlı sözcüklerle

Doğru dürüst, eş dost, yalan yanlış... Yakın anlamlı sözcüklerle

Ufak tefek, yeni meni, eksik meksik... Biri anlamlı, biri anlamsız olan sözcüklerle

Abur cubur, ıvır zıvır, eciş bücüş... İkisi de anlamsız olan sözcüklerle

Çıtır çıtır, horul horul, şapır şupur... Yansıma sözcüklerle

Yansıma sözcükler, doğa varlıklarının seslerinin taklidiyle oluşmuştur. Bu sözcüklerin kökleri, doğada bir varlığın sesi olarak duyulabilir.

Yansımalar fiil de isim de olabilir: horlamak, hapşırmak, vızıldamak; uğultu, patırtı, gürültü...

Açıklamalı Örnek 03

• Kapının gıcırtısından rahatsız oldum.• Kuşlar cıvıldaşırken kahvaltı etmek nasıl keyifli!

Kapıdan “gıcır” sesi, kuşlardan da “cıvıl” sesi duyulduğu için bu sözcükler oluşmuştur.

İşi Bilenin Gözünden

İki sözcükten oluşan ve farklı, özel yollarla yapılan söz öbekleri olan ikilemeler, anlamı pekiştirmek, anlatımı güçlendirmek için kullanılır.

1. Nasıl bir gün bugün anlamadım. Hava bir açıyor, bir kapanıyor; rüzgâr deli deli esiyor. Beş dakika süren gök gürültülü bir sağanak boşanıyor. Bir de bakmışsın güneş... Sabahtan beri üç dört kez yağdı, dindi. İlkinde dışarıdaydım, saçak altına sığındım ama para etmedi. Sırılsıklam ıslandım, koşa koşa eve attım kendimi. Sonrakileri pencereden seyrettim. Böylesi güzel, elimde kahve fincanı...

Bu parçayla ilgili olarak,

I. İkilemelerden yararlanılmıştır.

II. Mecazlı söyleyiş yoktur.

III. Yansıma sözcük kullanılmıştır.

IV. Terim anlamlı sözcük vardır.

yargılarından hangileri söylenebilir?

A) I ve II B) I ve III C) II ve III

D) II ve IV E) III ve IV

2. Aşağıdakilerin hangisinde ikileme, ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır?

A) Kapı kapı dolaşarak kaybolan kedisini arıyordu.

B) Sözümü yerli yersiz kesmeyin lütfen, diye çıkıştım dayanamayıp.

C) Sorunları açık açık konuşmanın zamanı gelmedi mi?

D) Böyle ufak tefek aksaklıkların olmasını çok normal kar-şılamalısın.

E) İçten içe bana kızdığını biliyorum ama bunları senin iyiliğin için yapıyorum.

ÖSYM, ikilemeleri anlamlarından çok işlevleri yani görevleri yönüyle ele alıyor. İkileme soruları, ikileme-nin bir sözcük türü olarak cümledeki görevini sorgulu-yor. Zarf mı, sıfat mı, zamir mi olduğunu belirlemeniz gerekiyor. Ayrıca bir metinde, anlatım dilinin bir par-çası olarak ikileme bulunup bulunmadığını sorgulayan sorular karşımıza çıkabiliyor. Yansımalar da bu tip sorularda seçenek olarak yer alabiliyor. Bir TYT sorusunda, bir parçanın anlatım özellikleri sorulup seçeneklerin birinde “İkilemelere yer verilmiş-tir.”, bir diğerinde de “Yansıma sözler vardır.” denebilir, mümkündür.

ÖSYM’nin Gözünden

Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam

Page 6: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

61. Fasikül

Çözüm için

11454

Pekiştirme Soruları

Eş Anlamlılık, Karşıt Anlamlılık ve Eş SeslilikEş anlamlı yani anlamdaş sözcükler, farklı yazılırlar ama bunların anlamları aynıdır.

“Eski mobilyalar çok dayanıklı idi.” cümlesinde, “dayanık-lı” sözcüğünün yerine “sağlam” sözcüğü getirilebilir ve cümlenin anlamı değişmez. Başka bir ifadeyle, eş anlamlı sözcükler birbirlerinin yerine kullanılabilir.

Açıklamalı Örnek 01

• Bu görevi sana uygun gördük.• Bugün her şeyin kusursuz olmasını istiyorum.• Dosyayı gelişigüzel hazırlamışsın, beğenmedim.

Bu cümlelerdeki altı çizili sözcüklerin eş anlamlıları sıra-sıyla “vazife, mükemmel ve baştan savma”dır. Cümlelere bu sözcükleri yerleştirerek anlamın değişip değişmediğini kontrol edebiliriz.

Karşıt anlamlılık, sözcüklerin birbirinin tam zıttı anlamları taşımasını ifade eder. Örneğin, “Neden öyle kaba davran-dın?” cümlesindeki “kaba” sözcüğünün karşıt anlamlısı yani zıttı “kibar”dır.

Açıklamalı Örnek 02

Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin karşıt anlamları ayraç içinde belirtildi, inceleyelim.

• Her işi eksik yapıyorsun. (tam)• İşler ağır ilerliyor. (hızlı)• Sık sık bize uğrar. (seyrek)

Eş sesli sözcükler, anlamca farklı, yazılışça aynıdır. Bunların anlamı cümlede ortaya çıkar. Örneğin “yol” söz-cüğü, tek başına neyi anlatır? “Yolmak” fiilini mi, araçların geçtiği “yol”u mu? Bunun anlamı şudur: Yol sözcüğü eş seslidir; yazılışça aynı, anlamca farklı bir benzeri vardır.

Açıklamalı Örnek 03

• Aç kalınca ne bulsa yiyor bizim yaramaz.• Kapıyı aç, diye seslendi. • Sınavdan yüz alınca çok sevindim.• Bu yüz, bana seni hatırlattı.• Bugün içim kıpır kıpır nedense.• Yatarken sütünü iç, olur mu?

Bu cümlelerdeki altı çizili sözcükler eş seslidir.

İşi Bilenin Gözünden

Eş anlamlılık, yazılışları farklı olduğu hâlde anlam-ları aynı sözcükleri ifade eder. Zıt anlamlı sözcükler anlamca birbirlerinin tam karşıtıdır. Eş sesli sözcük, aynı yazılıştaki farklı bir anlamı da içerir.

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün yerine ayraç içinde verilen sözcük getirilirse cümlenin anlamı değişir?

A) İşimi daima büyük bir özenle yaparım, ilkem budur. (titizlikle)

B) Böylesine girift bir sorunu çözerken yardıma ihtiyacım olacak. (karmaşık)

C) Elimizdeki ipuçlarını doğru değerlendirirsek bir sonuca ulaşabiliriz. (araştırırsak)

D) Eski hassasiyetlerini yitirdiğini görmek beni üzüyor. (kaybettiğini)

E) Daha etkin tedbirler almamız gerekiyor bence. (önlem-ler)

2. I. Bilgisayar teknolojilerine öteden beri ilgi duyarım.

II. Dostlarımla ancak kırk yılda bir görüşebiliyoruz.

III. Kitapta yer yer hatalar var.

IV. Gençliğimde futbol oynarken sık sık sakatlanırdım.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerindeki altı çizili sözler karşıt anlamlıdır?

A) I ve II B) I ve IV C) II ve III

D) II ve IV E) III ve IV

ÖSYM, eş anlamlılık, zıt anlamlılık konularına eskisi gibi basit düzeyde yaklaşmıyor. Sözcüğün eş veya zıt anlamlı olmasından çok kavramsal, anlamsal bir anlamdaşlık veya zıtlık üzerinde duruyor. Ancak elbet-te bizim bu düzeydeki soruları çözmemiz için sözcük seviyesinde bu kavramları anlamış olmamız şart. Eş seslilik ise uzun yıllardır sorularda karşımıza çıkmıyor. Yine de zihnimizin bir köşesinde dursun.

ÖSYM’nin Gözünden

Page 7: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

7Türkçe

Çözüm için

11455

Pekiştirme Soruları

Sözcüğü Anlamca Karşılayabilecek Kullanımlar

DeyimlerAnlatımı etkili kılma yollarından biri olan deyimler,

• Kalıplaşmış sözlerdir.

• Mecaz anlamlıdır.

• Çoğunlukla söz öbeği, nadiren cümledir.

Deyimlerin anlamlarını bilmek, günlük konuşma dilinde deyimleri kullanabilmek çok önemlidir. Çünkü dilde binlerce deyim vardır ve bunları çalışarak öğrenmektense dilin akı-şına uygun olanları hayatın içinde tanıyıp öğrenmek daha faydalı, pratik, üstelik de kalıcı yoldur.

İnternetten kolayca bulabileceğimiz bir deyimler sözlüğü yardımıyla deyim dağarcığımızı geliştirelim.

Açıklamalı Örnek

Aşağıda sık kullanılan bazı deyimler ve anlamları bulunu-yor:

Aba altından sopa göstermek: Üstü kapalı sözlerle kor-kutmak.

Açık kapı bırakmak: Kestirip atmamak, ılımlı davranmak.

Ağzını bıçak açmamak: Konuşmamak.

Ağzında bakla ıslanmamak: Sır tutamamak.

Baltayı taşa vurmak: Hatalı bir söz söylemek, iş yapmak.

Burnunun dikine gitmek: Bildiğini yapmak.

Burnunun direği kırılmak: Kötü bir koku almak.

Burnundan gelmek: Berbat olmak.

Diş geçirememek: Zarar vermeye gücü yetmemek.

Dişinden tırnağından artırmak: Güçlükle biriktirmek.

İpe un sermek: Zorluk çıkartmak.

Kılı kırk yarmak: Çok titizlenmek.

Kulak kabartmak: Dikkatle dinlemek.

Kulak misafiri olmak: İstemeden dinlemek.

Maskesi düşmek: Gerçek yüzü ortaya çıkmak.

Meteliğe kurşun atmak: Parasız olmak.

Nabzını yoklamak: Niyetini anlamaya çalışmak.

Nefes tüketmek: Bir şeyi anlatmaktan çok yorulmak.

İşi Bilenin Gözünden

Deyimler, mecaz anlamlı dil birlikleridir. Bunlar dilde yaygın olarak kullanılır. Anlamları mutlaka araştırıla-rak öğrenilmelidir.

1. Türkçe deyimler bakımından çok zengindir, aynı sözcükle kurulmuş çok sayıda deyim içerir. “El” sözcüğü de bunlardan biridir. Kimsenin haberi olmadan yapılan bir iş anlatılırken “el altında olmak”

I deyimi kullanılır. “El atmak” deyimi, bir işe girişmek II anlamına gelir. Eğer tenha bir yerdeysek “el ayak çekilmiş” III dememiz olağandır. Bütün parasını harcamış biri için

“elde avuçta bir şey kalmamak” IV deyimi pek uygun olacaktır. Yapılan bir işin sonunda ne

kâr ne zarar edilmişse bu hâli “el elde baş başta” V deyimi hakkıyla karşılayacaktır.

Bu parçadaki numaralanmış deyimlerden hangisinin anlamı yanlış açıklanmıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim yanlış anlamda kullanılmıştır?

A) Bir talihsizlik sonucu yaşadığım olayı diline doladı, önüne gelene anlatıyor.

B) Dizginleri ele almazsak işler iyice sarpa saracak ve büyük sıkıntıya düşeceğiz.

C) O kadar kendine özgü, o kadar hoş giyinir ki nereye gitse hemen göze batar.

D) Bam telime basınca dayanamadım, kırıcı bir biçimde cevap verdim.

E) Annesi, gemi iyice azıya aldın, diye yaramazlık yapan çocuğa çıkıştı.

Deyimler, ÖSYM’nin sınavlarda her zaman yer ver-diği bir konu olmuştur. Farklı soru kökleriyle, tek soru olarak veya seçeneklerde, deyimler bir şekilde yer bulmuştur. Gelecekteki sınavlarda da soru kökü nasıl olur, konuya nasıl yaklaşılır kesin olarak elbette bilinemez ama deyimler konusunu bilmek işimize muhakkak yarayacaktır.

ÖSYM’nin Gözünden

Page 8: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

81. Fasikül

Çözüm için

11456

Pekiştirme Soruları

AtasözleriToplumun duygu, düşünce, inanç ve kültür yapısını yansı-tan birikimler olarak nitelendirebileceğimiz atasözleri; geç-mişten günümüze gelen, uzun deneyimlerden yararlanarak kısa ve özlü öğütler veren, toplum tarafından benimsene-rek ortak olarak kullanılan kalıplaşmış sözlerdir.

Atasözleri biçimsel olarak farklı şekillerde ortaya çıksa da içerik olarak çoğunlukla bir deneyimin aktarımı olarak öğre-ti amaçlı üretilmiş, Türkçede “sav” ve “irsal-i mesel, darb-ı mesel” olarak da adlandırılmıştır.

Atasözlerinin Özellikleri

• Atasözlerinin söyleyeni belli değildir, atasözleri hal-kın ortak malıdır.

• Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir: Her atasözü, belli bir kalıp içinde, belli sözcüklerle söylenmiş olan donmuş bir biçimdir. Sözcükler değiştirilip yerlerine - aynı anlamda da olsa- başka sözcükler konulamaz. Örneğin; Derdini söylemeyen derman bulamaz atasözünde derman yerine ilaç denilemez.

• Atasözleri kısa ve özlüdür, az sözcükle çok şey anla-tır: Dikensiz gül olmaz, alet işler el övünür, ...

• Atasözlerinin çoğunda mecazlı söyleyiş vardır: Atasözlerinin çoğunda verilmek istenen mesaj, söz-cüklerin gerçek anlamlarından tamamen bağımsızdır. Örneğin; Kaynayan kazan kapak tutmaz atasözüyle içten içe, gizlice gelişen olayların veya duyguların bir yerde patlak vereceği anlatılmak istenir.

• Çok az da olsa gerçek anlam taşıyan atasözleri de vardır: Bazı atasözlerinde iletilmek istenen mesajı atasözünü oluşturan sözcüklerin anlamları düşündürür. Örneğin; Al malın iyisini, çekme kaygısını atasözüyle bir ürünün iyisini alanın o ürünle ilgili sorun yaşamayacağı anlatılmaktadır.

• Atasözlerinin bazıları aynı veya yakın anlamlıdır: Mum dibine ışık vermez, terzi kendi söküğünü dikemez; körle yatan şaşı kalkar, üzüm üzüme baka baka kararır.

• Atasözlerinin bazıları zıt anlamlıdır: Düşenin dostu olmaz, dost kara günde belli olur; iyilik yap denize at, merhametten maraz doğar.

Açıklamalı Örnek

Abanın kadri yağmurda bilinir: Bir şeyin gerçek değeri ancak ona ihtiyaç olduğunda ortaya çıkar.

Ağacın kurdu içinde olur: Bir topluluğu çökertecek olan şey yine kendi içinden çıkar.

Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur: Verimin çok olması, kullanılan malzemenin bol olmasına bağlıdır.

Eskiye rağbet olsaydı bitpazarına nur yağardı: Her şeyin yenisi sevilir.

Kara gün kararıp kalmaz: İnsanın sıkıntılı zamanı sürüp gitmez, arkasından iyi günler de gelir.

Sözü söyle alana, kulağında kalana: Söylediklerin bir kula-ğından girip öbür kulağından çıkan kimseye nefes tüketme.

Tek kanatla kuş uçmaz: Gereken koşullarla donanıp güç-lenmeyen kişi amacına ulaşamaz.

Vakit nakittir: Zaman değerlidir, boş yere harcanmamalıdır.

Yarınki kazdan bugünkü tavuk (yumurta) yeğdir: Sağlanmış bir kazanç; beklenen, umulan daha büyük bir kazanca feda edilemez.

Zararın neresinden dönülse kârdır: Sürüp giden zararlı bir işten ne kadar erken vazgeçersek daha sonra uğrayacağı-mız zararı o kadar azaltmış oluruz.

İşi Bilenin Gözünden

Atasözleri ve deyimler birbirine karıştırılmama-lıdır. Atasözleri cümle şeklindeyken deyimler çoğunlukla söz grubu şeklindedir. Atasözleri tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir. Deyimler ise anlık durumlar için geçerlidir. Atasözleri toplu-ma öğüt verirken deyimler sadece içinde bulunu-lan durumları bildirir yani deyimlerin ders verme özelliği yoktur.

1. (I) Her atasözü bir genel kural niteliğindedir. (II) Sosyal olayların nasıl olageldiklerini yansızca bildiren atasözleri vardır. (III) Bazı atasözleri ise denemelere ya da mantığa dayanarak ahlak dersi ve öğüt verir. (IV) Toplumsal olayların nasıl olageldiklerini uzun bir gözlem ve deneme sonucu olarak bildirirken bundan ders almamızı hatırlatan atasözleri vardır. (V) Bazıları ise birtakım gerçekler, felsefeler, bilgece düşünceler bildirerek yol gösterir. (VI)Bunlardan başka doğa olaylarının nasıl olageldiklerini belirten atasözleri de vardır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerdeki açıklamalara aşağıdaki atasözlerinden hangisi örnek olarak gösterilemez?

A) II. cümle: Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.

B) III. cümle: Ayağını yorganına göre uzat.

C) IV. cümle: Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.

D) V. cümle: Taşıma suyla değirmen dönmez.

E) VI. cümle: Mart yağar nisan övünür, nisan yağar insan övünür.

Page 9: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

9Türkçe

Çözüm için

11457

İçeriğe Özgü Anlam Soruları - Söz Öbeklerinde Anlam

Pekiştirme Soruları

Söz Öbeğinin Anlamı Nasıl Bulunur?Söz öbeği, cümlenin içinde anlam kazanmış mecaz anlam-lı sözcükler grubudur. Anlamı, o cümleye özgüdür. Söz öbeğinin anlamını bulmak, cümleyi tam olarak anlamakla mümkündür. Mecazları doğru anlamak, çözümlemek gere-kir.

Açıklamalı Örnek 01

• Şiirini kendi tezgâhında dokumayı tercih etmesi, onu ben-zerlerinden ayırmıştır.Altı çizili söz, mecazlıdır. Bu mecazı çözmek gerekiyor. “Kişinin kendi tezgâhı” olması; özgünlüğü, kendine özgü olmayı anlatır. Bu şairin “özgün olduğunu, başka şairleri izlemediğini” anlıyoruz.

Açıklamalı Örnek 02

• Büyükannesinin yanı, fırtınaya tutulduğunda sığınacak bir limandı onun için, gider birkaç gün kalıp dönerdi.Gemileri fırtınalardan koruyan limanlardan hareketle bir öbek oluşturulmuş. Şunu anlıyoruz: Çok bunalınca, sıkıntıya düşünce kafasını topladığı bir yerdir büyükan-nesinin yanı.

Açıklamalı Örnek 03

• Onun için sokağı kalemine taşıyan yazar derlerdi de çok önemsemezdim, hikâyelerini okuyunca bunun çok doğru olduğunu anladım.Altı çizili söz, yazarın hangi özelliğini anlatır? Öncelikle “kalem” hep yazmak eylemiyle ilgilidir. Sözün anlamı, “sıradan yaşamları konu alan”dır.

Açıklamalı Örnek 04

• Onun yazılarında gökkuşağının renklerini bulursunuz, bir tek siyaha yer yoktur.“Çok renklilik” daima çeşitliliği düşündürür. Burada bir de siyahın yeri olmadığı eklenmiş. Siyah, olumsuzluğu çağrıştırır. Tüm bunları birleştirince yazıların çok farklı konuları, insanları olumlu bir biçimde anlattığı düşünülür.

İşi Bilenin Gözünden

Söz öbeğinin anlamı, ancak mecazlı söyleyişleri anla-yınca açık olarak ortaya çıkacaktır.

Bu konu, son yıllarda denenen farklı soru tipleriyle önemini koruyor. İlk sınavda 1-3 arası soru gelirken ikinci oturum için kesin bir şey söylenemez.

ÖSYM’nin Gözünden

1. Hayal gücü, dolayısıyla yaratıcılık, aklı kırmızı çizgi tanımayan insanların özelliğidir.

Bu cümlede geçen “aklı kırmızı çizgi tanımayan” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Her şeyden bağımsız, özgür düşünen

B) Kurallarını sık sık değiştiren

C) Başka sanatçıların kılavuzluğuna ihtiyaç duyan

D) Düşüncelerini kontrol edemeyen

E) Aklını, duygularını sınırlayan

2. Farkında olmasak da çoğu zaman kemikleşmiş I yargılarla (değişmeyen, sabit hükümlerle) hareket ederiz.

Bu yargılarımız bize içinde yaşadığımız toplumdan, atalarımızdan miras kalmıştır (ait olduğumuz toplumdan,

II atalarımızdan öğrenilmiştir). Bunları kolay kolay

süzgeçten geçirmeyiz (kendi hayat biçimimize III uydurmayız), benimseyip uygularız. Eğer olağan dışı bir

tutum sergileyip de (alışılmadık bir biçimde) gözden IV geçirecek olursak genellikle bu, toplumun pek hoşuna

gitmez, toplum bizi çok farklı yöntemlerle yeniden hizaya getirmeye çalışır (kurallara, isteklere uymaya zorlar).

V

Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemektedir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

Page 10: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

101. Fasikül

Çözüm için

11458

3. Biri, seslerle ölümsüz yapıtlar oluşturmuş; öteki, senin benim her gün kullandığımız sözcüklerle kalbimizin atışını hızlandıracak dizeler kurmuş. İkisi ayrı dallarla uğraşmalarına rağmen öyle çok birbirlerine benziyorlar ki... İstanbul’da doğup büyüyen bu asrın müzisyeni ile Anadolu’da, geçen yüzyılda yaşamış bir şair... Aynı havayı teneffüs etmemiş iki sanatçının böylesine benzer bir sesi yankılandırması, insanda aynı heyecanı, aynı duyguları uyandırması, gerçekten şaşılacak şey.

Buparçadageçenaltıçizilisözle,sözkonususanatçılarlailgiliolarakanlatılmakistenenaşağıdakilerinhangisidir?

A) Farklı işlerle uğraştıkları

B) Birikimlerini paylaşmadıkları

C) Sanatla ilgili görüş ve amaçlarının farklı olduğu

D) Birbirlerini tanımadıkları

E) Farklı ortamlarda yetiştikleri

4. Sait Faik, hemen herkesin çok sevdiği bir yazardır. Bu başarısını ne yalnızca kendini bütünüyle yazmaya vermiş olmasına ne de sade ve içten anlatımına borçludur. En az bunlar kadar hatta bunlardan da önemlisi, öykülerinde çizdiği tiplerin âdeta sizin yanı başınızdan kopup öykünün içine girmiş gibi olmasıdır.

Buparçadakialtıçizilisözleyazarınanlatılmakistenenözelliğiaşağıdakilerdenhangisidir?

A) Kahramanları ile kendisini özdeşleştirme

B) Herkesin öyküde kendince yorumlayabileceği kahra-manlar çizme

C) Çizdiği her tipi öyküde kendisine uygun rollerle görev-lendirme

D) Yaşamın içinden, gerçekçi kahramanlar şekillendirme

E) Kahramanlarını okurun anlayacağı bir dille konuşturma

5. Tiyatro bizim toprağımızda var olmuş bir tür deği ldir; onu aldık, kendi toprağımıza diktik. Ne var ki, hâlâ, tiyatroyu halk hikâyelerimiz, Karagöz’ümüz kadar içimize katamadık. Bence bunun asıl nedeni, tiyatro eserlerinin birçoğunun yerli olmayışı; diğer bir deyişle sorun ham maddeden kaynaklanıyor.

Buparçadaaltıçizilisözüncümleyekattığıanlamaşağıdakilerinhangisidir?

A) İşlev kazandıramamak

B) Benimseyememek

C) Evrenselleştirememek

D) Özgünleştirememek

E) Anlayamamak

6. Onunla yaptığım röportajın bence dikkat çekici noktalarından biri de onun, eleştirmenin nesnel olamayacağı söylemlerini elinin tersiyle itmesi oldu. Birkaç kez, üstüne basa basa, “Eleştiri yazılarıma yüreğimin gölgesini düşürmemeye çabalıyorum ve bunu da başardığıma inanıyorum.” sözlerini tekrarladı.

Bu parçada geçen “yazılarına yüreğinin gölgesini düşürmemek”sözüileanlatılmakistenenaşağıdakilerinhangisidir?

A) Kişisel yargılarını yazısına yansıtmaktan kaçınmak

B) Okurda duygusal çağrışımlar uyandırmamak

C) İçinden geçenleri açıkça dile getirememek

D) Beğendiği yapıtlar hakkında yazmamak

E) Her eseri kendi koşuluna göre değerlendirmek

Page 11: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam

11Türkçe

Çözüm için

11459

Pekiştirme SorularıCümlede Boş Bırakılan Yere Söz Nasıl Eklenir?Cümleler, anlamca ve biçimce bağlı sözlerden, sözcükler-den oluşur. Kimi zaman bu sözlerden biri veya birkaçı yazıl-mayarak boş bırakılan yeri sizin tamamlamanız istenebilir. Peki bu durumda ne yapmak gerekir?

Cümle, anlamca ve biçimce bağlı sözlerden oluştuğundan bu bağlantıları doğru kurmak, bu soruları çözmenin en önemli adımıdır. Mevcut sözlerin birbiriyle ilişkisini anlarsak verilmeyen sözün ne olduğunu kolayca tahmin edebiliriz.

Açıklamalı Örnek

Leonardo da Vinci, Rönesans Dönemi’ne ---- kalmamış, bilim ve sanat alanında ---- çok önemli çalışmalarla çağı-mızda da değerini koruyan bir sanatçı ve bilim insanı olmuştur.

Bu cümledeki boşlukları zihnimiz biz metni okumaya baş-lar başlamaz çeşitli alternatiflerle tamamlıyor. Mesela ilk boşluğa söz seçerken önceki ifadenin (Dönemi’ne) hangi ekle bittiğine dikkat ediyor, sonraki sözcüğe (kalmamış) uygun seçenekleri tarıyor ve kısa sürede buraya en uygun olan “damgasını vurmakla, katkı sağlamakla” gibi ifadeleri tespit ediyor.

İkinci boşluğa da aynı şekilde uygun bir söz aramaya koyuluyor sonra. “Alanında” sözünün boşluktan önce geldiğini ve anlamını belirliyor, ardından “çok önemli” diye devam eden bölüme odaklanıyor. Sonunda şu sözleri buluyor: “imza attığı, yaptığı, gerçekleştirdiği...”

Evet, cümledeki boşlukları tamamlarken aslında sözcüğün veya söz öbeğinin anlamını tespit ederken yaptığımızdan çok farklı bir şey yapmıyoruz.

İşi Bilenin Gözünden

Cümledeki boş yerlere uygun sözler getirilmesi, cüm-leyi hem tam olarak anlamakla hem de sözcüklerin biçimsel olarak nasıl bağlandıklarını fark edebilmekle mümkün olur.

ÖSYM’nin farklı sınavlarında uzun yıllardır gördüğü-müz bu soru tipi, son yıllarda TYT’de de yer buldu. Bundan sonra da bulacağa benziyor. Bu sebeple bol soru çözelim.

ÖSYM’nin Gözünden

1. İnsanların doğaya nasıl ---- hayattaki birçok örnekte görülebilir. Örneğin soğuk iklim bölgelerinde yaşayanlar soğuktan ---- yaşanan yerin iklim özelliklerine ---- binalar inşa ederler.

Bu parçadaki boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?

A) değer verdiği - korunmak adına - göre

B) adapte olduğu - etkilenmemek için - bakılarak

C) uyum sağladığı - korunmak için - uygun

D) yaklaştığı - maruz kalmamak adına - paralel

E) yön verdiği - hastalanmamak için - uygun

2. 19. yüzyılın bu büyük yazarı, yeni anlatım yöntemleri ---- bu yüzyılın tüm kurallarını ----.

Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?

A) deneyerek - kendine uydurmuştur

B) geliştirerek - temelden sarsmıştır

C) meydana getirerek - çiğnemiştir

D) bularak - benimsemiştir

E) keşfederek - gözden geçirmiştir

Page 12: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

121. Fasikül

Konu Tamamlama Testi

1. Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı, tam yağlı süt ve süt yağı fazlasının kullanılabilmesi için, restoran zincirlerine menülerinde daha fazla peynir kullanmaları için ---- verdi. 12 milyon dolar pazarlama ---- yararlanan ünlü bir firma, %40 fazla peynir kullanılan yeni bir seri pizza geliştirdi.

Buparçadaboşbırakılanyerlereaşağıdakilerdenhangisindeverilenlersırasıylagetirilmelidir?

A) talimat - ürününden

B) destek - ödeneğinden

C) ültimatom - kaynağından

D) tavsiye - teşvikinden

E) fikir - stratejisinden

2. Aşağıdakicümlelerinhangisindealtıçizilisözcükleryakınanlamlıdır?

A) Bunca sene güzel zamanlar geçirdik, anılar biriktirdik.

B) Tüm bu sorunlar, üzerinde konuşmaya değmeyecek kadar değersizdi.

C) Fikirlerini takdir ediyor olsam da benim görüşlerim ondan farklıydı.

D) Haritayı evde unutunca dönüş yolumuzu da bulamadık.

E) Müziğe beslediği sevgi barizdi ama asıl tutkusu dans etmekti.

3. (I) Yazarın iki kitabı birden Almancaya, bir tanesi de Fransızcaya çevrildi. (II) Hatırlarsanız geçtiğimiz yıl da birer kitabı İngilizce ve İspanyolcaya çevrilmiş ve bunlar, bu ülkelerde yüksek satış rakamlarına ulaşmıştı. (III) Bunlar gösteriyor ki yazarın, dünya edebiyatında yıldızı her gün biraz daha güçlü biçimde parlıyor. (IV) Geçen hafta verdiği bir röportajda hayalinin Nobel almak olduğunu söyledi. (V) Başarılarına bakılırsa bu çok da imkânsız bir hedef gibi görünmüyor.

Buparçadakinumaralanmışcümlelerinhangisindemecazlısöyleyişvardır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Anadolu’nun bağrından, Sivas’tan, gelen akrabalarımız, şehir hayatına ayak uydurmakta başta zorlansalar da çabuk alışmışlardı. Kuzenlerim şimdiden sokaktaki çocukların kalbini kazanmıştı. Birlikte bakkalın tahta kasalarını kaçırıyorlar, Beylerbeyi’ne inip balıkçıların balıklarını aşırıyorlardı. Onların bu maceralarından evin büyüklerinin henüz haberi yoktu elbet. O günlerde büyüklerin neşe kaynağı, en büyük hobisi merdiven korkuluklarından kaymak olan Zehra’nın kıkır kıkır gülüşleriydi.

Buparçaylailgiliolarak,

I. Ad aktarması vardır.

II. Deyimlerden yararlanılmıştır.

III. İkileme kullanılmıştır.

yargılarındanhangileriyanlıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

5. Ödül toplayıcısı yazar, sanatını karakteriyle besliyor. Sadelik, sessizlik, karamsarlık, geçmiş ve bilgelik; eserlerinin tümünde, alt ve üst kurmaca içinde dallanıp budaklanarak metinlerin her hücresine sızıyor. Her ne kadar akışkan ve berrak bir dil tercih etse de ayrıntılara sızan karanlık hava, köşe başında bekleyen kötücül ifadeler ve çöküşün anatomisini anlattığı kurmaca dilimleri, eserlerinin gerçekçi suretlerini başka bir boyuta çekiyor. Tüm ürkütücü imajlar zehirli bir duman gibi eserin genel havasına hâkim olurken yazar, derin ve yalın karakterleriyle ara sıra frene basıyor ve tüm bu karanlığın içinde mavi gökyüzüne bakıyor.

Aşağıdakilerinhangisibuparçadakialtıçizilisözöbeklerindenherhangibirininanlamıdeğildir?

A) Eserlerine yazarın kişiliğinin yansıması

B) Gitgide büyüyerek karmaşık bir hâl alması

C) Dur durak bilmeden ilerlemesi

D) Bazı bölümlerde yıkılmanın, yok olmanın temeline inmesi

E) Detaylarda negatif bakış açısı olması

Page 13: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

13

Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam

Türkçe

6. Tropik bir siklonun kasırga olarak ---- için hızının ---- 117 km/saat olması gerekir. Genellikle 240 km’den fazla hızları vardır. Sebep oldukları ---- zarardan başka denizlerde büyük dalgalara, dolayısıyla da su baskınlarına yol açarlar.

Buparçadaboşbırakılanyerlereanlamakışınagöreaşağıdakilerinhangisindeverilenlersırasıylagetirilmelidir?

A) tanımlanabilmesi - hiç değilse - güçlü

B) adlandırılabilmesi - en azından - doğrudan

C) nitelenebilmesi - mutlaka - büyük

D) tanıtılabilmesi - mümkünse - karasal

E) belirlenebilmesi - olsa olsa - dolayı

7. Aşağıdakilerinhangisinde“kalmak” sözcüğününanlamıylakullanımıbirbirineuygundur?

Anlam Kullanım

A) Hayatını sürdürmek, yaşamak:

Program boyunca otelde kalacaktık.

B) Beklemek, vakit geçirmek:

Kimse yapmayınca iş bana kalıyor.

C) İleriye atılmak, ertelenmek:

Düğün son olaylardan dolayı yaza kalmıştı.

D) Olmak, herhangi bir durumda bulunmak:

Pili bittiğinden saat yedi buçukta kalmış.

E) Belli bir noktada işe ara vermek:

Matematikten kalsa da sınıfı geçti.

8. Olimpiyat geleneği (kuralları) Antik Yunan’da I başlamıştır. Atletizm turnuvası (yarışma dizisi) için II sporcular dört yıllık periyotlarla (her dört yılda bir) Elis III antik kenti yakınlarındaki (civarındaki) bir vadi olan IV Olimpia’da toplanırlardı (bir araya gelirlerdi). Birinciye V zeytin dallarından bir çelenk ve gümüş madalya, ikinciye

defne dallarından bir çelenk ve bronz madalya verilirdi.

Buparçadakinumaralanmışsözlerdenhangisininanlamıayraç()içindeverilenaçıklamaylauyuşmamaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

9. Aşağıdakicümlelerinhangisindedeyimyanlışanlamdakullanılmıştır?

A) Konser biletlerini ucuza aldığımı söylediğim zaman sevinçten ağzı kulaklarına vardı.

B) Gezi sırasında yaşadığımız maceralar unutulacak gibi değildi.

C) Her ne kadar umursamıyormuş gibi gözükse de söyle-diklerime kulak verdiğini fark etmiştim.

D) Dayımlar akşam yemeğini hazırlayacak, ben de kuze-nime göz kulak olacaktım.

E) Anlattıklarının önemli olduğunu bildiğimden dikkatle dinleyip hepsini kulak arkası ediyordum.

10. Oyuncak ve eğlence teknolojisi, hızını artırarak gelişmeye devam ediyor. Gençlerin ve çocukların yeni teknolojilere ---- yetişkinlere göre daha hızlı olduğundan hediye olarak ebeveynlerin belki de daha önce hiç duymadığı bir şey, mesela bir sanal gerçeklik gözlüğü isteyebiliyorlar.

Buparçadaboşbırakılanyereaşağıdakilerdenhangisigetirildiğindeanlamdabirdeğişmeyadabozulmaolmaz?

A) adaptasyonu B) eğilimi C) merakı

D) tutumları E) duruşları

11. Tırnak boyama Hindistan ve Mısır medeniyetlerinde I (kültürlerinde) aristokratlar (soylular) tarafından II yapılırken Babil’de bu, savaşçılara has bir gelenektir III (ananedir). Babilli savaşçıların bu geleneğinde tırnaklar

ince toz hâlinde sülfit ile renklendirilir IV (boyanır). Kullanılan boyanın rengi, savaşçıların

sınıflarını (başarılarını) gösterir; birinci sınıf V savaşçıların tırnakları siyaha, alt sınıf savaşçılarınkiler

ise yeşile boyanır.

Buparçadakinumaralanmışsözlerdenhangisininanlamıayraç()içindeverilenaçıklamaylauyuşmamaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

Page 14: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

141. Fasikül

Fasikül Bitirme Testi

1. Peyami Safa Yalnızız adlı eserinde insanlığı materya-lizmin çemberini kırmaya (etki alanını azaltmak) ve I insanın kaybettiği ruhunu bulmaya (öze dönüş) çağırıyor. II Günümüzde insanın bütün problemleri bu noktada düğümleniyor (sorunları bir yerde toplanıyor). Yazar III kendine has (özgün) roman tekniğiyle bu problemleri ele IV alıyor. Aynı evin içinde yaşayan fertlerin kendinden ve toplumdan kopuşunun resmini (içeriğini) çiziyor. V

Buparçadakinumaralanmışsözlerdenhangisininanlamıparantez()içindeverilenaçıklamaylauyuşmamaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

2. (I) Mantarlar, ekosistemin önemli parçalarıdır; iki milyon yıldır bitkisel ve hayvansal yapıları çürüttükleri bilinmektedir. (II) Bu yapılardaki elementlerin serbest bırakılması, toprağın yapısının bitki gelişimi için uygun hâle getirilmesini sağlar. (III) Nemli ortamları seven mantarların zehirsiz türleri, binlerce yıldır insanlarca beğeniyle tüketilmektedir. (IV) Ancak çok deneyimli bir çift göz bile zaman zaman yanılabilmekte, zehirlenme vakaları yaşanmaktadır. (V) Bu nedenle uzmanlar yalnızca kültür mantarı tüketmeyi en güvenilir yol olarak görmektedirler.

Buparçadakinumaralanmışcümlelerleilgiliaşağıdakilerdenhangisiyanlıştır?

A) I. cümlede geçen “önemli” sözcüğü gerçek anlamda kullanılmıştır.

B) II. cümledeki “gelişim” sözcüğü, “serpilip büyüme” anla-mındadır.

C) III. cümlede soyut anlamlı sözcük bulunmaktadır.

D) IV. cümlede ad aktarmasına başvurulmuştur.

E) V. cümlede geçen “tüketmek” sözcüğü “harcayarak yok etmek” anlamındadır.

3. Aşağıdakicümlelerinhangisindeverilendurum,“göze çarpmak”deyimiyleuyuşmamaktadır?

A) Yaşlı kadının, penceresine koyduğu rengârenk çiçekler dikkat çekiyordu.

B) Beyaz, kıvırcık tüyleriyle bir köpek yavrusu yolda zıp-layarak yürüyor ve insanların gülümseyen bakışlarını üstünde topluyordu.

C) Sadece siyah ya da beyaz tişört giymeyi tercih eden adam, arabasını da siyah beyaza boyamış.

D) Şapkasında papağanını taşıyan kadına yoldan gelip geçenler dönüp bir daha bakıyorlardı.

E) Çocuğun kalemliğindeki renkli kutular ilgisini çektiğin-den sürekli kendini kalemliğe bakarken buluyordu.

4. “Derd-i derunuma derman arardım / Dediler ki derttir dermanın senin” dizelerindeki ifade bizi büyüler çünkü biliriz ki derdi olmayanın sözü tesirli olmaz. Bu dizeleri söylemek de öyle her kişinin harcı değil dir. Âşık Veysel’in dilinden dökülen bu dizeleri her okuduğumda yirminci yüzyılın ikinci yarısında bu derecede, sözü yükseklere uçuran başka halk âşığı olmadığına bir kez daha kanaat getiriyorum.

Bu parçada geçen “sözü yükseklere uçurmak”sözüyleanlatılmakistenenaşağıdakilerdenhangisidir?

A) Soyut anlamlı kelimeler kullanmak

B) Anlaşılmaz nitelikte yazmak

C) Hayale dayalı bir anlatım benimsemek

D) İfadenin gücünü ulaşılmaz kılmak

E) Seçilen kelimelerle özgünlüğe ulaşmak

5. Bazen bir cümle insanı tüttürür. İnsan hem yakıcı hem yanıcıdır. Bizler, kelimeler milletine elbiseler giydiririz. Başlangıçta bu bir kelimenin anlamının zenginleşmesine, bir’in çokları ifade etmesine yarar. Zaman geçer ve elbise bazen kelimeyi unutturur. Öyle ki bazen de ne kelimeyi ne de elbiseyi tanır hâle geliriz.

Buparçadaaltıçizilisözleanlatılmakistenenaşağıdakilerdenhangisidir?

A) Yeni bir üslup kazandırmak

B) Dili mecazlı bir hâle getirmek

C) İfadeyi içeriğe özgü kullanmak

D) Sözün duygu dünyasını ön plana çıkarmak

E) Yalın bir anlatım benimsemek

Page 15: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

15

Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam

Türkçe

6. Bir kenar adamı, bir uçurum insanıdır Sadık Hidayet. Öyle olmasaydı belki de yüreğinden kopan anlatılarını, o

I sıra dışı düşsel metinlerini kaleme alamayabilirdi. İçinde II sürekli büyüyüp derinleşen bir uçurumun boşluğundan III seslendi dünyaya. Gözü en diplerde olanları, sıradan IV insanların göremediği gerçekleri görebiliyordu, ince bir V

duyarlılığın gözleriydi onun gözleri; ruhu gözlerindeydi sanki.

Buparçadakialtıçizilisözlerdenhangisimecazanlamda kullanılmamıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

7. Aşağıdakicümlelerinhangisindekialtıçizilisözcükleranlamcabirbirineenyakındır?

A) Bilimsel araştırmaların temelinde öncelikle gerçeği anlama, öğrenme ve araştırma isteği vardır.

B) Bilim insanı dürüsttür, bu dürüstlüğün dayanağı da gerçeğe duyulan saygı ve inançtır; insanlığa beslenen iyi duygular da bunları güçlendirir.

C) Bilim insanı, kendini yalanlamak pahasına da olsa gerçeklerle yüzleşmekten ve bunları başkalarına açık-lamaktan geri durmaz.

D) Her zaman farklı görüşlere açık olan bilim insanı, yeni-liklerin öncüsü olma misyonunu da taşımaktadır.

E) Bilim insanı için yanlıştan dönmenin yolu, öz eleştiri yapabilme yani kendini sorgulayabilmenin boyutuyla ilgilidir.

8. Bugün çok beğenilen bazı ünlü romanlar, dönemlerindeki otoritelerin listelerine girememiştir. Şimdilerde de bu listelere giremeyen ya da listenin sonundaki bazı romanların gelecekte listelerin neresinde olacağını kestirmek oldukça güçtür.

Aşağıdakilerdenhangisibuparçadakialtıçizilisözünyerinegetirilirseparçanınanlamındaherhangibirdeğişmeolmaz?

A) ne kadar ilgi göreceğini

B) kimleri etkileyeceğini

C) ne ölçüde eleştirileceğini

D) nasıl yorumlanacağını

E) nerede etkili olacağını

9. Trajik eserlerde okura pembe rüya gösterecek kahramanlar yok tur. Mutlu kişilere rastlanılsa bile mutluluklar hep ----; iç huzursuzluğu, buhranlar kalıcıdır. Esasen öyle olması da gerekir. Okuyanları bunaltacak bir ---- esmelidir trajik eserlerde.

Buparçadaboşbırakılanyerlereaşağıdakilerdenhangisisırasıylagetirilmelidir?

A) yüzeysel – toz pembe rüzgârlar

B) gelip geçici – matem havası

C) sınırlı – mutluluk rüzgârları

D) gelişigüzel – yas havası

E) niteliksiz – gözyaşı rüzgârı

10. Yazarın roman sayfalarında eğreti durmayan dilinin; roman, filme uyarlandığında sanat estetiğinden uzak bir çizgide olduğu anlaşılmıştı.

Bucümledegeçen“eğreti durmayan”sözüyleanlatılmakistenenaşağıdakilerdenhangisidir?

A) Kusurlarını gizleyen

B) Üstünkörü şekillenen

C) Özgün ve anlaşılır olan

D) Yerleşik ve sabit bulunan

E) Uygun olan, yakışan

11.Aşağıdakilerinhangisinde“gözlemek”sözcüğününanlamıilekullanımıbirbirineuymamaktadır?

Anlam Kullanım

A) Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek

Köylü, arazilerinin değer kazanmasını gözlüyordu.

B) İncelemek, gözlem yapmak

Bu bölgedeki kurt sürü-lerinin beslenme alışkan-lıklarını bir aydır gözlü-yorum.

C) Gizlice bakmak, gözet-lemek

Adam, evinin gözlendiği-ni çok sonra fark etmişti.

D) Korumak, kollamak Çocukları oynarlarken gözlüyorum çünkü daha çok küçükler.

E) Dikkatle bakmak Hepimiz konaktan gele-cek haberi gözlemeye koyulduk.

Page 16: ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE · 2020. 5. 28. · SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM 1. FASİKÜL ÜNİVERSİTE HAZIRLIK TÜRKÇE Bu fasiküldeki konuların öğrenim süreci

1. FASİKÜL: SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

CEVAP ANAHTARLARI

Sayfa No Pekiştirme Soruları

2 1.E 2.C

3 1.B 2.D

4 1.E 2.A

5 1.B 2.D

6 1.C 2.D

Sayfa No Pekiştirme Soruları

7 1.A 2.C

8 1.C

9 1.A 2.C

10 3.E 4.D 5.B 6.A

11 1.C 2.B

Sayfa No Fasikül Bitirme Testi

14-15 1.E 2.E 3.C 4.D 5.B 6.B 7.B 8.A 9.D 10.E 11.E

Sayfa No Konu Tamamlama Testi

12-13 1.B 2.C 3.C 4.A 5.C 6.B 7.C 8.A 9.E 10.A 11.E