İNSAN. KUTSAL KİTAP İLİşKİSİ*isamveri.org/pdfdrg/D00001/2000_C41/2000_41_OZDOGANO.pdf ·...

17

Transcript of İNSAN. KUTSAL KİTAP İLİşKİSİ*isamveri.org/pdfdrg/D00001/2000_C41/2000_41_OZDOGANO.pdf ·...

  • İNSAN. KUTSAL KİTAP İLİşKİSİ*

    Yrd. Doç. Dr. Öznur ÖZDOGAN

    " Hangi dinden olursak olalım tüm dinkitaplarını sevmek ve saymak zorundayız.Bunun nedeni onların sadece eşsiz birereser oluşları değil, milyarlarca insanınacı ve mutsuz günlerinde onlarla umuduyaşamış olmalarıdır."Kemal Demirel, Tanrının Onuru İnsan**

    Psikoloji biliminin amacı, insanın mutlu olmasına yardımcı olmaktır.Dinin amacı da insanın mutluluğudur. Dolayısıyla, Din Psikolojisi bilimi-nin amacı, insanın mutluluğu için dinden daha iyi nasıl yararlanabilecegi-ni araştınnak, öneriler geliştirmektir.

    Kutsal kitaplar dinlerin temel kaynaklandır. İnsanlar bu kitaplan,Yaradan'lanyla bag kurmak, O'nu tanımak, O'nun kurduğu düzeni vekendilerini anlamak, varoluşlanna anlam kazandırmak gibi nedenlerleokumaktadırlar.

    Bu araştırmanın amacı, din eğitimi alan insanın inandığı dininkitabıyla kurduğu ilişkiyi incelemektir.

    METOD

    Bu çalışma Qit~liksel araştırma yöntemleri kullanılarak yapılmıştır.Araştırmada, A. U. Ilahiyat Fakültesi son sınıf öğrencilerine "Kur'an iKerim'de sizi en çok etkileyen hayatınıza yön veren ayetler hangileri-dir" sorusu sorulmuştur. Araştırmaya 105 ögrenci katılmıştır. Bazı öğren-ciler yazarak cevap vermiş, bazılan ile mülakat yapılmıştır.

    Alt örneklem seçilmiş ve verilere tanımlayıcı içerik analizi uygulan-mıştır.

    * Bu araştırma Onuncu Ulusal Psikoloji Kongresinde bildiri olarak sunulmuştur** Demirel, K., Tanrının Onuru Insan

  • 294

    BULGULAR

    ÖZNUR ÖZDOGAN

    Din eğitimi alan insanın, kutsal kitapla iletişiminde 3 tema belirlen-miştir.

    İnsanın;

    I. Kendi değerinin farkına varmada Kur'anı Kerim'den yararlanması2. Sorunlan ile başedebilmede Kur'anı Kerim'den yararlanması3. Evrensel değerleri uygulamada Kur'anı Kerim 'den yararlanması

    Çalışmanın bu bölümünde araştırmaya katılan öğrencilerin, Kur'anıKerim ile kurduklan iletişimle ilgili yazdıklan ve söyledikleri olduğu gibiaktanlacaktır.

    İNSANıN KENDİ DEGERİNİN FARKıNA VARMADAKUR 'AN-I KERİM'DEN YARARLANMASı

    Erkek, 97 Mezunu

    "Abese Suresinin ilk ayetleri aşağı yukan şu mealdedir: "(Peygam-ber) yüzünü buruşturdu, suratını astı, yüzünü çevirdi. Bir ama geldi diye.Ne bilirsin belki o, annacak, öğüt alacak. O kibirlenip gururlanan kişidensana ne. Onun annması seni ne ilgilendirir. Sen sana koşarak gelen ile i1-gilen."

    Bu ayetler Hz. Peygamberin ilahi eleştiriye muhatap olduğu nadirayetlerdendir. Burad.aki olay şudur. Hz. Peygamber Mekke'nin ileri gelenliderlerinden birine Islam'ı anlatıyor, onun Müslüman olacağını umuyor-muş. Mekkeli müşrik biraz yumuşamış. Tam o sırada zayıf, kimsesiz veüstelik ama olan bir sahabi gelir ve Resulullah'a bir şey sorar. O sahabiResulullah'ın ne yaptığını görememektedir. Peygamber'in bu olaya çokcanı sıkılmış ve yüzünü çevirmiş, sahabi ısrar etmiş ... Bu olay üzerine yu-kandaki ayetler inmiş.

    Burada insana, bizzat insan olması sebebiyle Allah'ın verdiği değerianlıyoruz. O insanın Mekke ileri gelenJ:erinden olması ile en zayıf tabaka-dari olması arasında bir fark yoktur. Vstelik bu' insan Allah'a yönelmiş.Bu ayetler üzerinde düşününce dünyadaki tüm insanlann tarağın dişlerigibi olduğunu farkediyo~m. Hatta zayıf ve ezilmiş insanlara karşı dahasık sempati besliyorum. Omeğin siyah derililer ile kızıl derililere kendimiçok yakın ihssediyorum. Kızılderili bir şefin ABD başkanına gönderdiğimeşhur mektubu okuyunca bir hoş olmuştum. Demek ki insanın çÖl-dağvs. insanı olması onun ruhunun çok yüce olmasına engel değiL. Hattadoğa ile yaşamak insanı yüceltir. Kızılderililer kendilerini doğa ile birbütün sayıyorlar.

  • INSAN - KUTSAL Ktr AP ILIŞK1S1 295

    İnsan değerlidir. Bazı insanlar bu değerlerinin farkında olmayabilir-ler. Allah onlara ne kadar değerli olduklannı hatırlatmak için elçilerinigönderiyor. Numarasını hatırlayamadığım bir ayete göre, bir kavim pcy-gamberini taşlıyor, peygamber yüzünden akan kanlan siliyor ve şöylediyor: "Ya Rabbi kavmimi affet. çünkü onlar ne yaptıklannı bilmiyor-lar. '

    Bu, ne müthiş manzaradır. Ellerini kaldınp; Ya rabbi bunlan helak etde diyebilirdi. Benzer bir duayı da Hz. Muhammed (S.A.V.) Taif dönüşü,Taifliler tarafından taşlanıp her tarafı kan içinde kaldıktan sonra yapıyor."Ya Rabbi kavmimi affet."

    Ben Kur'an'dan hep insanı o~urum. Çünkü Kur'an insan içinvardır. Kur'an'ın amacı insandır: Insanın amacı Kur'an değil."

    Bayan, 97Mezunu

    "Allah'ın insana verdiği önemi düşünüyorum, insan için bu kainatıyarattığını, onu yeryüzünün halifesi yaptığını ve yine onun için ebedi saa-deti yarattığını düşününce ve yine bunca güzelliklerine rağmen insanlannona davranışını düşündükçe kendirnin ne kadar katı davrandığımı görüyo-rum. En çok hoşuma giden insanlann yapmış olduklan bunca şeylere rağ-men yaradanın hep vermesi, hep vermesi oldu. Yani bir anlamda karşılıkbeklemeden (ya da hemen) birşeyler yapması, affetme olgusu. Ben kendihayatımda bu yönden bir şeyler yapmaya çalışıyorum. İnsanlann yaptığıkusurlan hemen yargılamamaya, onlara fırsatlar vermeye çalışıyorum.Yaradan da insanlara sadece bir kez mi uyancı göndermiş? Yo, Hayır.Onlara hep fırsatlar vermiş. Kur'an insanı biyolojik, fizyolojik, maddi,manevi yönleriyle ele almış. Tek taraflı davranmamış. Ona gerçektendeğer vermiş.Ben de insanın bu yönünü almaya çalışıyorum. OnuYaradanın bir mahluku olarak kabul ediyorum. Yaradılanı severimaradandan ötürü. Kendi hayatımda kendime değer veriyorum. Yara-dılmış olmamdan ötürü. Yaradanın insana bakış açısını kendim vediğer insanlarla kurmaya çalışıyorum."

    Bayan, 97Mezunu

    "Kur'an insan ilişkisinde benim adeta ilke haline getirdiğim bir ayetvar. "Ey durulmuş, süzülmüş nefis, Rabbin senden razı, sen de Rabbindenrazı olarak dön Rabbine. Gir kullannın arasına ve gir cennetime" (Fecrsuresi)

    Bu ayeti ilk okuduğumda beni o kadar çok etkilemişti ki bütün birhayatımı yeniden gözden geçirme ihtiyacı hissetmiştim. çünkü bu ayettehem insanın Rabbiyle, hem kendisiyle ve hem de diğer kullarla olan iliş-kisine değiniliyordu. Ve Kur'an ile insan arasındaki ilişkinin boyutunugösteriyordu.

  • 296 OZNUR OZDoGAN

    Hani; "aiMahiler ki derya içredirler ama deryanın kıymetin bilmez-ler" gatletinde olmayıp da yaşadığımız hayatın önemini kavrayarak bütündalgalanmalardan sonra, yani kendin "ol" duktan sonra, kullann arasınagir. Çünkü insan sadece kendi kendine olgunlaşamaz diyor Kur'an. Sade-ce kendinin iyi olması yeunez. Diğer insanlann kötülüklerinden etkilen-meyeceksin. Onlan düzeluneye çalışacaksm. Olmazsa, düzelmezse olum-suzluklardan etkilenip hayatını verimsizleştirmeyeceksin ve Rabbin sa!1açok değer veriyor, bunu hiç bir zaman aklından çıkarmayacaksm. In-sanın Rabbinden razı olması ne demektir. Bunu bilmek, Kur'an'danbunu öğrenmek, Kur'anm insana nasıl baktığını özetlemeye yeter bence.,Çünkü Kur'an Rabbimizden gelmiştir bize. O'nun insana bakışı Rabbinininsana bakışı demektir. Yaşadığım bütün olumsuzluklara rağmen Rab-bim 'in "içimde" "özümde" olanı, gizlediğimi de açığa vurduğumu da bil-diğini, hatalanmla kusurlanmla beni kulluğa kabul ettiğini ve bunlan de-ğiştirdiğim, geliştirdiğim sürece onun sevgisini kazanacağımı çok şükürbiliyorum artık."

    Bayan, 96 Mezunu

    "Ben Kur'an ile iletişimimde en yoğun olarak şunlan yaşadım. Aile-miz toplumumuz hocalanmız bize küçüklüğümüzden bugüne kadar hepolması gereken insan tablosu çizdiler. Sürekli şöyle olman lazım, böyleolman lazım diyerek bir takım insani zaaflanmızı öğrenmemize engel ol-dular. Ben nankörlük ettiğim zaman, emanete hiyanet ettiğim zaman ken-dimin çok kötü bir insan olduğumu, başkalannın böyle şeyler yapmaya-caklannı düşündüm ve kendimden nefret ettim. Oysaki Kur'an-ıKerim'i okuduğum zaman pek çok ayet-i kerimede geçen insanınzayıf noktalarının yaratılışıoda mevcut olduğunu, önemli olan onlarıyaptıktan sonra tövbe edip yapmamaya, bir daha tekrarlamamayaçalışmak olduğunu öğrendim. Böylece kendirnin nomıal bir insan oldu-ğuma bir takım kıskançlık, nankörlük vb. gibi hoş olmayan duygu ve dav-ranışlann Allah tarafından insanm içine yerleştirilmiş olduğuna inandım.Mutluluğum ve kendime güvenim arttı. Artık kendimi hata yapmca da se-viyorum. Çünkü bunu Allah istiyor."

    Erkek, 96 Mezunu

    "Kutsal kitaplar Allah 'm kelamıdır. Bir iş ehlinden sorulur ve o işien iyi ehli bilir. Madem yapan bilir öyleyse bilen konuşur. İşte Kur'an'dada insanı en iyi bilen Allah konuşuyor ve insanı anlatıyor. Ben şahsi ola-rak Kur'anı okurken (diğer kutsal kitaplar da buna dahil edilebilir) muha-tap olarak .kendimi almaya çalışınm ve Kur'anda benim anlatıldığımı his-sederim. ıbrahim Aleyhisselamm; "Batarılan, fani olanlan sevrnem"sözünü okurken ben Allah'ı sevrnemi, kendimi sevrnemi, sonra diğermahlukatı bu iki sevgiden çıkan bir muhabbetle sevrnemi yani yara-dılanı sev, yaradandan ötürü dersini alırım. Diğer mahluklar Allah de-

  • INSAN - KUTSAL K1TAP ILİŞKlSI 297

    recesine çıkanlamaz ve benim kendimi sevrnemi de engelleyemez. YineNuh Aleyhisselamın yıllarca tebliğ vazifesini yaptığı halde kendine uyan-lann çok az olması üzerine "Rabbim ben mağlub oldum" diyerek derdiniAllah'a anlatıp, ona dua edip rahatlaması gana Allah'a sığınmanın, derdi-~i O'na anlatmamın önemini ifade eder. Oyleyse şu sonucu çıkarabiliriz.Ilahi kitaplar insanlann hayatlannda büyük yer tutar ve her sahada insan-lara birşeyler söyleyerek onlan etkiler".

    SORUNLARLA BAŞ EDEBİLMEDE KUR'AN-I KERİM'DENYARARLANMA

    Bayan, 97 Mezunu

    ."Kur'an'da beni etkileyen benim için çok önemli olan bir ayet var-dır. Inşirah suresindeki "her zorlukla beraber bir kolaylık vardır." ayeti.Bu ayet karşılaştığım sıkıntılara karşı sabrctmemi sağladı. Hazırlık sınıfıboyunca bunu ranzamın demirine yazmıştım. Her ne kadar o dönemdeHz. Peygamberi ilgilendiren bir ayetse de, bana ümit, güven verdi. Kibir çok konuda karşılaştığım sorunun ardından bir ferahlık, rahatlık veri-yor Allah."

    Erkek, 97Mezunu

    "Kur' an-İnsan ilişkisi hayatımda gerçekten çok etkili olmuştur. Kur-duğum şirketin batması, yeni evlenmiş olmam ve hiç kimseden destekalamamam benim korkunç bir çaresizlik ve ümitsizlik dönemi geçirmemeneden olmuştur. Yine bu dönemde Kur' an okurken Necm suresinde birayet tekrar kendime gelmeme ve harekete geçmeme neden oldu. Bu ayet,"Insana çalıştığından başkası yoktur" mealindeki ayettir. Müfessirler buayeti nasıl yorumlarıarsa yorumlasınlar: O anda bu ayetin sadece benimiçin gönderildiğini düşündüm. Allah'a inamyordum ve O'na güveni-yordum. Çaresizliğimin tek çözümü çalışmaktı ve Allah bana çalış-mam gerektiğini söylüyordu. Bu düşünce ve içimde yeşeren ümit kıpır-tılan ile harekete geçtim. İş bulmakta oldukça zorlandım. Çünküüniversitede okuyordum ve askerliğimi yapmamıştım. Ama inancı m veiradem ile hem okulu devam ettireceğim ve hem de geçimimi sağlayabile-ceğim bir iş buldum ve şu anda çalışnğım şirkette bölge müdür yardımcı-lığına kadar yükseIdim. Bütün bu aşamalarda ümidimi yitirmedim ve in-sanlara hoşgörü ve sevgi ile yaklaştırn."

    Bayan, 96 Mezunu

    "Mezun olduktan sonra öğretmen olmak ve yüksek lisans yapmak is-temiştim ve bunun için hazırlanmışnm. Ancak yüksek lisans sınavını ka-zanamadım. Milli Eğitim Bakanlığı da atama yapmayınca evde oturmakzorunda kaldım. Memleketimiz Karadeniz. Oradaki evimize gittim.

  • 298 ÖZNUR ÖZDoGAN

    Ailem çevremin de etkisiyle evlenmem için seçenekler sunuyor, hiç tanı-madığım insanlarla evlenmemi istiyordu. Hiç tercih etmediğim bir h~yatoluşmaya başlamıştı benim için. Kendimi çok kötü hissediyordum. Iste-mediğim bir hayatı yaşamak!ansa, ölümü düşünmeye başlamıştım ve çokacı duyuyordum. Bilirsiniz Ilahiyat mezunu olduktan sonra intihan dü-şünmek ne zor şeydir. Artık nasıl intihar edeceğime karar verdiğim gününsabahı, terasa çıktım. çay kaynıyordu, kahvaltı hazırlıyorlardı. Sankiorada değildim, yaşayan bir ölü gibi. O kadar umutsuzdum ki, ama umutistiyordum. Masanın üzerindeki Kur'an'ı gördüm. Şansıma bir sayfaaçmak istedim ve karşılaştığım ayet içimi aydınlatıverdi. Hud Suresi 9.Ayet "Eğer biz insana bir rahmet tattırsak da sonra onu kendisinden çekipalsak, hemen o umutsuzluğa düşer, nankör olur." Birden hayatımdakirahmetleri farketmeye başladım. Dünyada kaç kaq!na üniversiteyi oku-mak nasib olmuştu. Nasib olanlardan biri bendim. Ustelik hakkını vere-rek okumuştum. Sonra ailem, beni yetiştirmek için ne kadar çok emekvermişti ve bana her zaman destek oldular. Sonra sağlığım iyiydi, sondönem içimde yanma hissetsem de. Sonra, sonra ... Artık nankörlükyoktu, nankörlük yoktu. Yavaş yavaş içimdeki sıkıntının geçtiğini hisse-diyordum."

    Öğrencim bu süreçte beni aradı. Yaşadıklannı paylaştı. Yaşadıklann-dan etkilenmiştim. Zaman zaman görüştük, olumlu bakış açısı devam edi-yordu. Bu arada girmek istediği an~bilim dalının yüksek lisans derslerinemisafir öğrenci olarak devem etti. Ing~.lizcesini ilerletti. Milli Eğitim Ba-kanlığı öğretmen alacağını açıkladı. Oğrencim de başvurdu. Bir akşammemleketinden beni aradı; başvuru sonuçlan açıklanmış, arkadaşlan bak-mışlar, öğretmenlik çıkmamış. "Nankörlük yok" dedi. Ankaraya geleceği-ni, beni görmek istediğini söyledi. Ertesi gün telefon ettiğinde sakindi.Nasılolduğumu sordu. Sizinle bir şey paylaşmak istiyorum dedi ve şunla-n söyledi: "Bugün Milli Eğitim Bakanlığına gittim. Listeye kendim debakmak istemiştim. Adımı gördüm, tayinim Ankara'ya çıkmış. İyi ki nan-körlük yapmamışım."

    Öğrencim şu anda iyi bir öğretmen olmaya çalışıyor ve yüksek lisansyapıyor.

    Erkek, 97 Mezunu

    "Zorluklann üst üste geldiği zamanlarda bazen boşluğa düşerim. Buboşluk sadece pasiflik manasındadır. Bir süre hiç bir şey yapmamayı dü-şünürüm. Bu gibi zamanlarda kendi iç sesimi dinlerim. Sonra Al1ah'ın in-sana kaldıramayacağı yükü yüklemeyeceğini düşünürüm. Bunlarla karşıkarşıyaysam elbette onların üstesinden gelecek güç bende vardır.Böylece aktif duruma geçerek problemlerimi çözmeye başlanm. Hayattaen çok başvurduğum yol budur."

  • INSAN - KUTSAL KITAP ıLıŞKİSı

    Erkek, 97 Mezunu

    299

    "Hepimizin bildiği gibi insan doğar ve nihayet dünyasını değiştirir.Ama bu dünyasını değişenin yanında bir yakını veya evladı olmamasınasıl etki yapar? Evet ben bunu yaşadım. Yıl 1995. Kışın tatilde Azerbay-can'a annemin rahatsızlığını duyup gittim. Bu tatil 2 hafta sürdü. Ama buiki hafta öyle çabuk geçti ki kendim de bilernedim. İnsan isterdi ki bu iki-hafta uzun sürsün. Ziyarette bulundum ve geri döndüm. Dönmek istemi-yordum. çünkü annemin iyileşmesine ümit yok idi. Tatilden döndüm.Tabii ben döndükten iki gün sonra annem vefat etmiş. 1 veya 2 haftasonra evi aradım. Çıkan olmadı. Amcamı aradım. Telefon kartı bitmeküzere. "Amca çabuk ol, vakit bitiyor, Annem nasıl, ne oldu cevap ver,çabuk. Amcam "kendini toparla, annen için Kur'an oku" dedi. Ü anda sır-tımda soğuk ter damlalan oluştu. Kendimi duvara dayadım. Kendi üzün-tülerimi kimin1e paylaşayım diye adam bulamadım. Hocadan izin istt:~ik.Kaldığım yurda döndüm. Kendimi gurbette hep yalnız hissettim. üzelolarak Arapça eğitimi alıyorum. ü gün işleyeceğimiz sure "Inşirah sure-siydi. Surede "Elbette zorluklara karşı kolaylık vardır. Elbette zorluklarakarşı kolaylık vardır" diye geçiyor. Hocama neden bu surede aynı ayetinpcş peşe geldiğini sordum. "Evet" dedi. "Şimdi sen burada eğitim alıyor-sun, annen de vefat etti ve gidemedin. İşte buna sabrederek, kendini tuttu-ğun için ileride işlerin kolay ve rahat olacak. Ve ben düşündüm bu ayet-leri. Ertesi gün kalktığımda gerçekten sanki öyle bir olay veya kimsevefat etmiş gibi bir şey yoktu sanki. Ve kendimi böylece Kur'an'la te-selli ettim."

    Bayan, 96 Mezunu

    "Kutsal kitapdan insanın etkilenmem~si mümkün değildir. AllahuTeala zaten bu kitabı insanlara göndermiş. Insanlara değer vermiş ve in-sanı kendisine muhatab almıştır. Kitabın gönderilişi gayesi insanın iç vedış gözlemini yapması,kendini tanıması, anlaması ve duygulannı tanımla-yabilmesi içindir. Biz her ayeti okuduğumuzda ayetlere kendi pencere-mizden bakmalı ve kendimize uygun almamız gereken dersi ondan çıkar-malıyız. Ben bu şekilde ayetleri okuduğum zaman bende her defasındayeni pencereler açılabiliyor. Hangi duygu potansiyeli içinde olursam~llah okuduğum o ayetle benim bu yönümü dengeliyor, düzenliyor.üzellikle bir ayet söylemem gerekirse beni en çok etkileyen kendimi bul-mamı sağlayan ayet şudur: Allah duha suresinde kuşluk vaktine ve birçokşeye yemin ettikten sonra "Rabbin seni ne terk etti ne de sana danldl." Buayeti insan okuduğu zaman gerçekten bütün düşünceleri, altüst oluyor.Ben bu ayet sayesinde kendimi hiçbir zaman çaresizlik içinde, olum-suz manadaki yalnızlık içerisinde hissetmiyorum. Çünkü biliyorumki beni terketmeyen, beni dinleyen ve bana güvenen bir Allah var.Böyle düşününce ben de ona güveniyor ve çabalıyorum. Insan hayat-ta bir çok engelle karşılaşıyor. Birçok insandan olumsuz tavırlar gö-

  • 300 ÖZNUR ÖZooGAN

    rüyor. Ama Allah böyle değil o bizim en olumsuz anımızda bile yanı-mızda. Bütün insanlara karşı hoşgörülü sevecen olabiliyor. Çünkü budurumda insan özünü yakalamış ve kendisiyle barışık olmuş oluyor.Bu ayet beni çukurlara düşmekten kurtanp, istikrarlı bir hayat sürmemisağlıyor. Kur'an'ı bu yüzden çok seviyorum."

    Bayan, 97 Mezunu

    "Ben Kur'an'ı hayatımda yaşadıklanmla yeniden keşfetmeye çalışı-yorum. Okuduğum ayetleri bazı olaylan yaşadıkça çok daha iyi değerle n-direbilme imkanı buluyorum. Aynı şekilde yaşadığım olaylan da ayetle-rin ışığında anlamaya çalışıyorum.

    Ben ı ı yaşında ailcmden 6 saat uzaklıkta bir yatılı okula gönderil-dim. Bu süre içerisinde ailemin yanına sadece tatillerde gidebiliyor, yal-nız yolculuk yapıyor, hayatta kendimi tek başıma hissediyor, herşeylekendimi, hayatı anlamaya çalışıyordum. Burada anlatamayacağım kadarsıkıntıyı bu 6 yıllık yatılı okulda tecrübe olarak yaşadım. Bu arada nedenben diğerleri kadar rahat değilim, neden benim hayatım farklı vb. sorular-la hep kendimi sorguladım. Bu ve diğer dönemlerde yaşadıklanmı kabul-lenemiyor, isyan etmek istiyordum. Ankebut suresi ı. ayeti okuduğumzaman her insanın hayatında imtihan içinde olduğunu ve bunun yaşamdaulaşılmak istenen seviye için gerekli olduğunu az veya çok farklı olarakher insanın hayatında farklı konularda imtihan edildiğini öğrenmek beniçok rahatlattı. Başıma gelen bu acıları yaşarken bunlar sayesindeneler kazandığımı, hatalarımın beni nasıl terbiye ettiğini keşfettim.Hepsinin clemi gitmiş, bittiği için lezzeti kalmıştı. Yine Yakub (A.S.)'ın"hüznümü ve tasamı ancak Allah'a açanm" demesi beni hayattan şikayetetmek yerine onu tam olduğu gibi kabullenip, rabbime içimi dua ile aça-rak ardından kabullenip, sorunlanma çözüm bulmamı sağlamıştı."

    Bayan, 97 Mezunu

    "Kur'an- Kerim'de "şüphesiz Allah kimseye zulmetmez, kişi ancakkendine zulmeder." mealinde pek çok ayet vardır. Ama hatırladığımyunus, 44. Bu ayeti ilk okuduğumda bende tamamen şok etkisi yaptı.Oyle mutlu oldum, öyle kendimi iyi hissettim ki anlatamam. Çünkü banaöğretilen ya da öğrendiğim; kişiye başkalan zulmeder, acı çektirir veyaüzer, ya da Allah'a iftira ederek, Allah insanı üzer zannederdim. Oysadurum öyle değilmiş insan kendine zulmeder, işkence edermiş. Başkala-rından veya dış etkenlerden etkilenrnek veya etkilenmemenin insanıngücüne bağlı olduğunu farkettim.

    İnsan paradigmasını ne kadar mükemmelleştirmeye çalışırsa odenli başarılı oluyor. Her şeyden önce sen oluyorsun, yani kendimi vegücümü farkettim. Tamamen duyarsızlık değildi hissettiklerim, ama

  • INSAN - KUTSAL KITAP ILlŞK1S1 301

    başıma ne gelirse sebep bendim. Sebep ben olmasam bile başıma ge-lenlerle mücadele edebilir, olumsuzluğu gidermeye çalışabilirdim.

    Mutlu olmak veya mutsuzluk, sevinmek veya üzülmek artıkbenim elimdeydi. Benim bana yapabileceklerimi bir dünya birarayagelse yapamazdı. Varlığımı farkettim ve varlığımm amacmı kavra-dım. Allah'm bana verdiği güçleri farkettim, ben ~imseye bağımlı de-ğildim, bağhlıklanmı ben istersem kurabilirdim. Istemediğim nokta-da beni hiç bir şeye zorlayamazlardı. Yani kısacası özgürlüğümükeşfettim ve Rabbime böyle güzel bir ayet gönderdiği için çok teşekkürettim.

    Şüphesiz çevremdekilerin benden beklentileri var. Fakat ben istedi-ğim ölçüde o beklentilere cevap verebiliyorum artık, onlar ne düşünüyordiye değil kendim istiyorum diye, biliyorum ki ben karakter etiğini kulla-nıyorum ve kullanacağım, kişilik etiğini değiL.

    Zorluklarla karşılaştığımda aklıma hep bu ayet gelir ve kendine zul-metme, sana Allah bile zulmetmek istemiyor sen kendine zulmetme hak-kını nereden buluyorsun, diyorum."

    Erkek, 97 Mezunu

    "Moralimin son derece bozuk olduğu bir akşam vakti idi. Cebimde,paramm kalan son numuneleri şıngırdıyor, sabahtan beri bir şey koymadı-ğım midem, açlık sinyalleri gönderiyordu. Pek mahzun, duygusal bir gü-nümdeydim. Hayatımın yönünü belirleyebilecek önemde bir iş için geldi-ğim bu büroda, neler olabileceğinin belirsizliği de canımı sıkıyordu.Arkadaşıma, beklemediğim bir hareketi gördüğüm için danimış, dahadoğrusu, tüm insanlığa, kendime, kaderime, beceriksizliğime lanetler etti~ğim bir duygusal cenderede idim. Birtakım hayallerim suya düşmüştü.Gene, duygusal yakınlık kurduğum bir insanla iletişim kuramamış oldu-ğum için, rotasını kaybetmiş bir gemi gibi, amaçsızca, deli-divane dolaşı-yordum. Hayatımın hiçbir anIam.1yoktu o vakit öyle ki, intihan bile düşü-nüyordum, fakat korkuyordum. Işte tam bu zamanda görüşeceğim şahsınbürosunun giriş kapısının hemen yanına asılmış bir çerçeve içindeki yazıdikkatimi çekti. Şöyle diyordu. Aklımda kaldığı kadar: "Eğer birşeyi eldeetmek istiyorsanız, arkasını bırakmayın takip edin. Eğer inanırsanız başa-nrsınız." Bu söz, kafamda şimşekler çakurmıştı aniden. Durduğum yerdekalakaldım ve yazıyı bir daha okudum içimden bir ünsiyet esintisinin sı-cacık duygular yarattığını hissettim. Böyle bir durum ilk defa başıma ge-liyordu. Birazcık seküler bir ruh yapısına sahip olduğumu düşünüyorum,daha önce, böyle bir etkinin olabileceğine, bana örnekleriyle anlatıldığıhalde, inanmıyordum işte, bu başıma geldi ve okuduğum bir ayet jet hı-zıyla ruhuma tesir etti ve ben o an huzuru buldum.

  • 302 OZNUR OZDOGAN

    Ayette dikkati çeken nokta mühim olanın, o an için geçerli olabile-cek "inanıyor olma"nın değil, her an için geçerliliğini koruyan "inanmışolma" faktörü idi. Buna benzer bir anekdotu anlatıp, cevabıma son ver-mek istiyorum. St~wen Spielberg'in yöneniği "İndiana Johns" serisininson filminde, Hz. ısa'ya ait olan bir kupayı ele geçirmek isteyen kahra-manımız, tüm engelleri aşmıştı. Son engel, bir uçurumu aşmaktı. Ne varki, uçurumu aşacak bir merdiven yoktu ortada. Burada amaç, öyle sıkı birimanla burada bir merdivenin mevcut bulunduğuna inanmaktı ki, eğergerçekten zihninizde bunu gerçekleştiremezseniz, uçurumdan düşeceksi-niz. Tabii ki kahraman, zihninde, kuvvetli bir imanla, bu "sanal" köprü yütasavvur ederek adımını boşluğa uzattı ve o an, ayağının altına, güzel birköprü kuruluverdi. Burada bağdaştırmak istediğim nokta şu: Ne kadarkötü durumda olursak olalım, hangi acıları yaşamışsak yaşayalım,hiçbir zaman ümidimizi kaybetmeyelim ve başaracağımıza olan inan-cımızı hep diri tutalım.

    O ayeti okuduktan sonraki hayatım nasıl değişti, biliyor musunuz?Her ne kadar karamsar durumlara düşsem de hemen aklıma o ayet geliyorve irkilip, moral bulup kendime geliyorum. O ayet... Hayatırnın ayeti ..."

    Erkek, 97 Mezunu

    "Kur'an'ın kendisi zaten hayat irdelendiğinde görülür ki o da hayatgibi, bazen sert bazen yumuşak, bazen durgun bazen sarsıntılı, inişli Çı-kışlı bir yapıdır. Bu bağlamda Kur'an'ın bütünü hayatın bir aksi, yansıma-sı gibidir.

    Eğer özel bir örneklendirme istenirse şöyle yanıüayabilirim. İnsan,bu çözülemeyen muamma, her şeyi başarmak, her istediğine ulaşmak isti-yor. Bazen haddini bilmeden boyundan büyük işlere kalkıyor, hayatı sırt-lıyor, aşkı sırtliyor, zaman zaman bu yükün altında eziliyor. Hüzünleni-yor, mahzun oluyor, kederleniyor, ümitsizliğe ramak kalmış. Tam busırada Allah'ı hatırlıyor, düşünüyor ve boynunu büküp gönülden rabbineniyaz ediyor sesleniyor. Yarabbi artık dert yok, sıkıntı yok, ızdırapyok, ümitsizlik yok. Çünkü sen varsın.

    . .Huzur için insanın daima Allah'ı hatırda tutrnası gerektiğini anlıyor

    ve "Kalpler Allah 'i anmakla yatışır" ayeti kerimesini dilinden düşürmü-yorsun."

    EVRENSEL DEGERLERİ UYGULAMADA KUR'AN-IKERİM'DEN YARARLANMA

    Erkek, 97 Mezunu

    "Kur'an'da niçin yapmadıklannızı söylüyorsunuz (Saff, 2) Ben debunu kendime rehber edinip, yapmadıklanmı söylememeye çalışıyorum.Bakara 44'de "İnsanlara iyiliği emrederken, kitabı okuduğunuz halde ken-

  • lNSAN - KUTSAL KITAP ıuşKİsı 303

    dinizi unutuyor musunuz" ve diğer ayetlerde mesela Haşr, 17'de "Nefisle-rini unutturduğu kişiler gibi olmayın" vb. ayetlerle artık öncelikle, dini,insanlara anlatmak değil, kendimi tanımak istiyorum. Teğabun suresin-de ayet numarasını bilmiyorum. "Eğer affeder, bağışlar, onlarla güzel ge-çinirseniz, Allah çok bağışlayıcı, merhametlidir" ve Araf, 190'da "Affıelinde tut, iyiliği emret" ayetleriyle insanlara karşı hoşgörülü olmayıonları affetmeyi, "Firavn'a yumuşak söz söyleyin" (Taha 50) ayetiyleyumuşak konuşmayı Furkan 70'de "boş konuşanlara rastladıklannda,geçip giderler" ayetiyle boş konuşanlarla beraber bulunmamaya çalı-şıyorum. Daha bunun gibi pek çok konuda Kur'an'dan dersimi alıp haya-tımı bu şekilde yaşamaya çalışıyorum."

    Bayan, 97 Mezunu

    "Kur'3!J bir Müslümanın hayatına anlam vermesi için gönderilmişbir araçtır. Insan ondan, hayatına anlam kazandırmada yardım alır. Bende sinirlendiğim, öfkelendiğim zaman Kur'an'ın bana ışık tuttuğu bir aye-tini düşünürüm. "Ey iman edenler! Sabır ve namazIa yardım isteyin. Mu-hakkak ki, Allah sabredenlerle beraberdir." (2, Bakara, 153) Bu ayet beniher zaman etkilemiştir. Sabretmek, bu ayette özellikle üzerinde durdu-ğum konu. Aynca buna ilaveten bir de Mü'minun suresi 62. ayet: "Bizhiçbir insana kaldıramayacağı yükü yüklemeyiz." Bu ayetle ikisi paralel91arak bana en büyük desteği veriyorlar. Allah benim sabnmı deniyor.Insan her zaman olumsuzluklarla karşılaşıyor. Tabi ki bu olumsuzluklarkişiyi olgunlaştınyor. Hayatta aktif kılıyor. Ben de hep sıkıntıda kaldığımzaman bu ayetleri okuyarak bunlann üstesinden gelmeye çalışıyorum.Allah'ın rahmetinden ümidimi kesmernek! Allah nasılolsa yardım ede-cek. Her şeyde bir hayır var. zaten sabırla ümit birbirin~en ayrılmazparçalar. Her zaman en iyi olabilme çabası içerisindeyim. Iyi insan, hertürlü olumsuzluğa karşı iyi gözle bakabilen bir insan olmak için uğraştım.Bir çeşit mutluluk oyunu. Belki de kendimi kandırmaktan ibaret bir oyun.Ama olsun Allah'ın rahmetinden ümidimi kesmiyorum ya. Allah nasılolsa yardım edecek. Kendimi gerçekleştirmek için en büyük dayanağımKur'an olmalı. çünkü insana en yararlı bilgiler var. Okul hayatım herzaman yoğun geçti. Ev hali ise büyük bir kalabalık içinde yoğunluklageçti. Ye hala da devam etmekte. Tam kendime göre bir program hazırla-mışımdır eve giderim. O programın bir tek kısmını bile uygulayarnam.çünkü durum bunu gerektiriyor. O zaman otururum ve düşünmeye başla-nm. Bazen isyan derecesinde, belki de çok aptalca, Allah'ım neydi güna-hım derim, biliyorum sonunda bütün söylediklerimden, yaptıklanmdanpişman oluyorum. Ama elimde olmayan sebeplerle oluşan hiddet, öfke buayetleri okuyunca geçmeye başlıyor. Ani hareketlerime engel olamıyo-rum. Belki insanlann kalbini kınyorum. Ama bunu düzeltrnek için ger-çekten büyük çaba sarfediyorum. O yüzden özelliklede bu sabırla, ümitleilgili ayetleri okuyorum. Allah'ın rahmet ve merhameti sonsuz. O banakaldıramayacağım yükü yüklemez: Demek ki ben bu yükü kaldırabilecek

  • 304 ÖZNUR ÖZDOÖAN

    kadar güçlüyüm ve bu fiili ben gerçekleştirebilirim diyorum. Sabretrnekleo kızdığım durumun tekrar benim iyiliğime dönüştüğünü sonradan da gö-rüyorum. Bütün şerıeri hayreylemek için sabırla Allah'a sığınıyorum.Kur'an bana bu yolda büyük bir yol gösterici oluyor."

    Erkek, 97Mezunu

    "Kur'an 'ın, İslam'ın derdi, insanla olduğl;! için insan psikolojisindevazgeçilmez bir kaynak olması kaçınılmazdır. Insan en ümitsiz anında daen sevinçli anında da kendinden birşeyler bulabilir orada. Benim Kur'anile ilişkimi şu iki reel örnekle açıklamak istiyorum:

    Üzerinde çok hayallarimin olduğu, binbir ümitle besleyip büyüttü-ğüm duygulanm, belki karşımdaki insan tarafından anlaşıldı, belki desudan sebeplerle kınldı. Fakat ben Kur'an'dan şu ayetle teselli buldum."Sizin hayır zannettiğiniz şeylerde şer, şer zannettiğiniz şeylerde hayırolabilir." Bu ayet bütün çabalanma karşı birşeyelde edemeyişime getirdi-ğim bir çözümdü.

    Önceleri benim gibi düşünmeyen, benim sevdiklerimi sevmeyen in-sanlan kınardım. Hatta onlann sevdikleri şeylere hor bakar, onlan kü-çümserdim. Kur'an'da "Başkalannın ilahlanna küfretrneyin ki onlar dasizin ilahınıza küfretmesin" ilkesini görünce çok yanlış yaptığımı anladımve vazgeçtim."

    Erkek, 97Mezunu

    "Kur'an-ı Kerim bildiğimiz gibi bize doğru yolu gösteren, Allah'tangelen bir rehberdir. Akıl sahibinin Kur'an'dan faydalanınaması mümkündeğildir. Bir Müslüman Kur'an-ı Kerim ile günde en az beş kere iletişimegeçiyor yani Kur'an'ı okuyor. Eğer okuduğumuz Kur'an'ı anlayarak oku-yorsak bundan mutlaka faydalanınz, tabi ki aklımızı kullanırsak. BenO'nu anlayarak okuyorum ve hayatıma büyük etkisi olduğunu düşünüyo-rum. Beni çok etkileyen ve her zaman aklımda bulunan bir ayet-i kerimevar, eğer bu ayeti insanlar anlayıp ona sadık kalırlarsa, hem insanın kendikendisiyle olan ilişkisinde hem de diğer insanlarla olan ilişkilerinde çokbaşanlı olabileceğine inanıyorum. Yalnız bunun ilişkiyle de kalmayıp ha-yatın her alanında faydalı olacağına inanıyorum. Bu ayet şudur: "Verdiği-niz sözde durun, çünkü verdiğiniz sözden sorumlusunuz" Söz her kimeverirsek verelim onda durmak çok önemlidir. Arkadaşa vermiş ola-lım, çocuğa vermiş olalım, Allah'a vermiş olalım, farketmez."

    Erkek, 97 Mezunu

    "Haziran ayında bir oğlum oldu. Onyedi gün sonra annem vefat etti.Acıyla tatlıyı birarada yaşadım. Gelenler önce başsağlığı diliyor, sonramübarek olsun diyordu. Kur'an'da "dirilten de, öldüren de biziz ..." ayeti-

  • INSAN - KUTSAL K1TAP ıLıŞKİSı 305

    ni anlamaya başladım. Ölüm ve doğumun bir gerçek olduğunu anla-maya başladım. Bir de hayatta ölümden başkasının yalan olduğunu anla-dım. Herşey yapmacık gibi geliyordu. Aynca annemin ölümünden sonra,Yusuf Suresinde Hz. Yakub'un Hz. Yusuf'u özlemcsini okudukça ağla-maya başlıyorum, anneme olan hasretim, özlemim dile geliyor. Kendimitutamıyorum. "

    Bayan, 97 Mezunu

    "Kur'an insanlann öğüt alması, üzerinde düşünmesi ve uygulamasıiçin gönderilmiş rehber kitaptır. Bunun farkına varmak kullukta önemlibir adımdır. Ben geçen yıl, bazı özel nedenlerden dolayı bir bunalıma gir-dim ve kendimi insanlardan soyutladım. Sonra yalnızlığın kötülüğünüdaha da önemlisi bir insanın düzeltmesi gerekenin kendi olup, daha sonradışan ile düzgün ilişkiler kurması gerektiğini anladım. Daha sonra geç-mişteki benin yanlışlan idealimdeki "ben"in ise ulaşılmaz gibi görünmesibeni büyük bir boşluğa itti. Hayatta yalan olmayan birşey gördüm. Bugünlerde okuduğum bir kitapta "Rum 30" ayetiyle karşılaştım. Ayet şöy-leydi: "Kendini Allah'a yönelerek Allah'ın ilk yaratılıştaki, dine çevir.Allah'ın yaratıcılığında değişme yoktur." Bu ayet bana ışık oldu. Hayattayalan olmayan tek gerçeği farkettim. "~irlik." Allah herşeyi aynı fıt-ratta yaratmıştır. Herşeyaynıydı. Acılar. Uzüntüler. Hep birşeyi simgeli-yordu. Onlara katıldığın zaman sadece çıkmaz sokaklara giriyor, baıukçabatıyordum. Bütün çabalar, gayretlcr birtek şey için olmalıydı. Her anonu hissetmeli ve ona göre davranmalıydın. Anne, baba, arkadaş, hepsionun gözüyle baktığın zaman bir değer kazanan varlıklardı. Aksi takdirde"Yalan" gerçeği insanı yıkıyordu. Ye özsel davranmam gerektiğini anla-dım. Ayetin dediği gibi yaratılış yani öz aynıydı. O halde özümü nasılkuvvetIendirebilirdim. Burada kesin emirler ve nehiyler çıktı. Karakteretiğini hayatımda uygulamaya başladım. Kitabı, hadisleri hep ben mer-kezli okumaya ve bunun sonucu yorumlamaya başladım. Bundan sonraKur'an-ı Kerim gerçekten benim için rehber kitaptı. Hayatımın tekrar ma-nasına kuşkusuz gerçek "ben"e ulaşmakta, Rum 30. Ayeti benim için birişaretti. "

    Erkek, 96 Mezunu

    "İslam dini açısından Kur'an-ı Kerim, Allah'ın nasihatlanyla, ümit-lendirmeleriyle kıssalar anlatılmasıyla, insanlan yardımlaşmaya ve top-lumsal huzura ve sağlıklı kişiliklere yöneltmesiyle "Rabb" sıfatını gerçek-leştirdiği bir metindir.

    Ben, Kur'an-ı Kerim 'in ve dolayısıyla Allah'ın "Pişmanlık tevbedir"prensibind~n her an etkilenen biriyim. çünkü insanoğlu hatalı ve günahlıbir insan. Onemli olan hata yapmamak değil, onda ısrar etmemekte-dir. Yani çoğu zaman (Belki de her zaman) hata yapıyorum, ama hiç-

  • 306 OZNUR ÖZDOOAN

    bir zaman ümitsiz ve karamsar bir insan değilim. İnanıyorum ve dili-yorum ki her gün mükemmelliğe doğru i1erliyorum. Belki hiçbir zamanmükemmel olamayacağım ama ,olsun. Allah'ın ümitlendinnesi ve tevbe-leri kabul etmesi (hatta pişmanlık bile yeterli) beni ümitli ve kendimle ba-nşık bir insan haline getiriyor."

    Bayan, 96 Mezunu

    "İlk önce kutsal kitabın insan olduğum için bana hitap ettiğini biliyo-rum. Onda, kendimde değişiklikler meydana getiren şeyler buluyorum.Bu bulduğum şeyler, daha doğrusu benim gözüme daha fazla çarpan, benietkileyen şeyler biraz kendi kişiliğimle ilgili. Hassas olduğum noktayladaha çok ilgilendiğimi hissediyorum. Kendi kutsal kitabımız Kur'an'dabeni en çok etkileyen şu oldu: Allah, peygamber efendimize hitap ediyor."Kullanma söyle ben onlara yakınım. Bana dua edenin duasına cevap ve-ririm." Benim kendimi yalnız hissettiğimde, insanlara küstüğüm, kınldı-ğım zamanlarda beni rahatlatrnıştır. Benim duygularımı anlayan, benidinleyen bir Rabbim var. Veya zor durumda kaldığımda dua edece-ğim bana yakın olan bir yaratıeının olması bana huzur veriyor. Ayrı-ca "hiç yaradan bilmez mi?" Ayeti de beni etkilemiştir. Insanlarınbeni anlamadığım düşündüğüm zamanlarda beni bilen, tamyan birRabbim var ya diyorum. Bu beni rahatlatıyor."

    Erkek, 97Mezunu

    "Kur'an kuşkusuz insan hayatı için aklın yanında çok önemli bir reh-berdir. Kendi ifadesiyle, doğruya ulaştıncıdır. Kişisel hayatlmda Kur'anöğütleri üzerinde düşünür ve onun aydınlattığı yolda yürümeye gayretederim. Beni en çok etkileyen ilkelerin başında, Hz. Peygamberin Hudsuresindeki "sen ve sana uyanla, emrolunduğun gibi dosdoğru olun ayetibeni ihtiyarlattı" hadisiyle işaret ettiği ayet gelmektedir. Ben bunu şöyleanlıyorum. Allah'ın bize verdiği akıl ve vahiy olgulannı rehber edinerek,kişisel ve toplumsal hayatımda beni yönlendiren temel ilkeler arasında eniyisi ve en doğrusunu tesbit etmeliyim. Kendi özümle hareket etmeli,içimden geldiği için iyi davranmal!yım. Ama asla dış başarıya değilhep iç başarıya önem vermeliyim. Iki yüzlülükten, gösterişten kaçın-malı. Allah'ın bana verdiği duygularla içtenliği yakalamahyım.Benim için falanın ve filanın ne dediği ve nasıl değerlendirdiği değil sa-dece kendisine karşı sorumlu olduğum Yaradanımm ne dediği önemlidir.Hayatımda aşınhklardan kaçınarak doğru, dürüst, ilkeli bir yaşayışa ulaş-maya çalışıyorum."

    Bayan, 97Mezunu

    "Kur'an insanlık için gönderilmiş bir kitaptır. İnsanlık için gönderil-miş bir kitap olması nedeniyle akıllara hitap eder. Çünkü akıl sadece in-

  • INSAN - KUTSAL KITAP ILIŞKISı 307

    sanlarda vardır. İnsanlan da diğer canlılardan ayıncı özellik buradadır.Kur'an bizden aklımızı kullanmamızı istiyor. Yani olaylann altında yatansebepleri bulmayı ve reaktif bir tepki göstermeyi değil proaktif olmamızıistiyor. Kur'an-insan ilişkisinde insanı sürekli olumlu davranışlara yöneI-ten ve özgürlüğü her an canlı tutan insan tipi önerilmektedir. Kur'an'dasürekli tekrar eden iki kavram bana göre insanı sürekli aktif tutan gelişti-ren, yenileyen olumsuz yönlerini düzelten insanı hedeflemektir. BunlarKur'an'ın bir çok yerinde tekrarlanmaktadır. "Allah affedicidir, bağışlayı-cıdır." Bu ayeti hatırladığımda karşılaştığım olaylardan en az etkilemneyibaşarabiliyorum. Affetmek ve bağışlamak, insanı sürekli dinamiktutan iki kavram. Bazen olumsuz davranışlanmda kendimi hemen ola-yın ve hayatın akışına bırakmaktansa Allah'u Teala 'nın insana bahşetrnişolduğu tevbe kavramını kullanabiliyorum. Bu sayede başansız olunabile-ceğini hata yapılabileceğini bir beşer olduğum için her an hatırlıyor vekendimi sürekli geliştirme ve yenileme şansım doğmuş oluyor. Kur'an in-sanı sürekli dengede tutmayı hedeflemektedir. Ne ifrat ne tefrit, ortayolda insanı geliştirmeyi amaçladığından, insanın yapısına yaradılışına enuygun olan da bu ve bu da bizi sürekli başanya götürecektir."

    YORUM

    "Kutsallık" bütün dinlerin birleştiği ana noktadır. Din ve Ahlak An-siklopedisinde Kutsallık maddesini yazan Söderblom "Din, Tann kavra-mını tanımlamadan varolabilir ancak kutsalı belirlemeyen bir din olamaz"demektir. ı

    "Kutsalı diğerlerinden ayıran bir farkın olduğuna ilişkin ön kabulü-müz vardır. Yani insan kutsal kabul ettiği bir şeyle karşılaştığında herhan-gi bir iradi çaba sarfetmeden duygusal bir iletişim içine ginnektedir.',ıInanan insanın kutsal kitapla iletişim kuramama gibi bir kaygısı olma-maktadır, Kutsal kabul ettiği kitaba kendini açabilmekte, onun verdiğimesajı içinde hissedebilmektedir.

    İnsanın inandığı dinin kitabıyla anladığı dilde tanışmış olması ve an-lamak amacıyla okuyor olması yu~ardaki sözleri anlamlı kılacaktır.

    Araştırmanın sonuçlarına göre; din eğitimi olan insanlar, acılarıylabaşedebilmek, yaşadıkları olayları anlamlandırmak, sevgi, sabır, hoşgö-rü, affetme gibi evrensel değerleri hayatlarında uygulamak, hayatlarınınanlamını keşfetmek vb. birçok alanda Kur' anı Kerim' den yararlanmakta-dır.

    1. Nathan Söderbom, The Encylopedy of Religion and Ethic, Holiness, New York,1951,6. Bölüm, s. 731. •

    2. Çevik, Mustafa, Din Felsefsi Açısından Kutsal, Kuts~1 Hakkındaki Epistemolojikve Ontolojik Bir Sorgulama, Yüksek Lisans Tezi, Harran Üniversitesi, Sosyal BilimlerEnstitüsü, 1997, s. 19

  • 308 ÖZNUR ÖZDOGAN

    "İnsanlann kurtulmak için en fazla çaba sarfenikleri ruh hallerininbaşında üzüntü gelir. Diane Tice, insanlann kederden kurtulmaya çalıştık-lan sırada, çok daha yaratıcı olduklannı bulgulamıştır. Tabii tüm üzüntü-lerden kaçmak gerekmez, her türlü ruh hali gibi, melankolinin de bazı ya-rarlan vardır. Bir kaybın verdiği üzüntünün değiştirilemeyen bazı etkilerivardır. Eğlenceye, zevk alınan şeylere karşı ilgimizi keser, dikkati kaybe-dilen şeye odaklar, en azından bir süreliğine yeni girişimler için gereksin-diğimiz eneıjiyi tüketir. Bu durum kişiyi hayatın meşgalelerinden uzak-laştınp, derin düşüncelere yöneltir. Kaybımızın yasını tutabilmemiz,anlamını derinlemesine düşünebilmemiz ve sonuçta hayatımızı devam et-tirmemizi sağlayacak gerekli psikolojik ayarlamalarla yeni planlar yapa-bilmemiz için, bizi askıya alır. Bazı kişiler üstün bir güce başvurarak hü-zünlerinden sıynlabilirler. Tice, "dindarsan dua eunek bütün ruhhallerinde, özellikle depresyonda işe yanyor" demektedir.3

    Din eğitimi alan insanlar, umut kazanmak ve umutlannı güçlendir-mek için Kur'anı Kerim 'den yararlanmaktadır.

    "Son dönem araştırmacılar, umudun sadece derLlere karşı bir teselliolmaktan öte, başka şeyler de sunduğunu bulgulamaktadır. Okuldaki ba-şandan ağır işlere katlanmaya kadar, çeşitli alanlarda sağladığı üstünlük-le, hayatta insanı Şaşırtacak kadar güçlü roloynar. Umut teknik anlamdaherşeyin er geç yoluna gireceğine inanan aşın iyimser görüşten öte birşeydir. Synder, "Hedefler ne olursa olsun onlara ulaşmak için gerekliirade ve yönteme sahip olduğumuz inancı" olarak tanımlar umudu. Umut-lu kişilerin kendilerini motive edebilme, hedefe ulaşma yeterli becerileri-ne sahip olduklannı hisseune, köşeye sıkıştıklannda kendilerini daha iyigünlerin geleceği tesellisiyle yatıştırabilme, hedeflerine ulaşmak için de-ğişik yollar bulma esnekliği ni gösterebilme, imkansızlığı gördüklerindehedef değiştirebilme ve zor bir işi başedilebilir küçük parçalara bölebil-rnek gibi ortak özellikleri bulunuyordu. Duygusal zeka açısından umutluolmak; kişinin zorlu engeller veya yenilgiler karşısında bunaltıcı kaygıya,teslimiyetçi bir tutuma ya da depresyona yenik düşmemesi anlamınagelir. Umut besleyebilen kişiler, hedeflerine doğru ilerlerken diğerlerineoranla daha az depresif, genelde daha az kaygılı ve duygusul açıdan dadaha az sıkıntılı görünür.4

    Kutsal olanla kurduğu iletişimle, kendisinin ve varolan herşeyin de-ğerini anlayan insan, gerçekte herşeyin kutsalın parçası olduğunun farkın-dalığını yaşayacak, bu bakış açısıyla hayatını daha iyi değerlendirecektir.

    3. Goleman, Danıel, Duygusal Zeka, 1996, s. 93, 94,1004. Go1eman, Danıel, Duygusal Zeka, 1996, s. 115