Niçin Risale-i Nur-------------OK.doc

7/27/2019 Niin Risale-i Nur-------------OK.doc

1/31

Bu alma daha sonra tekmil ve tashih edilecektir.

Risale-i Nuru niin okumalyz?

nsann bu dnyaya gnderilmesindeki hikmet-i lahi Cenab- Hakk hakkyla tanma

ve kendisine ubudiyette, kullukta bulunmadr. Marifetullahn kazanlmas, yani Allah

bihakkn bilme ve tanma bir insann yaratlmasnn biricik gayesidir. Bu Allah bilgisi, yani

marifeti kazanma ise halk arasnda zannedildii gibi sadece Amenty ezberleyerek dille

kelime-i ehadeti sylemekten ibaret deildir. Bunlar bir sarayn ilk giri kapsna veya koca

bir kitabn iindekiler blmndeki nite balklarna benzetilebilir. Sadece nite isimlerini

bilerek nasl bir kitabn muhteviyat anlalamazsa, imann 6 rknnn isimlerini ezberleyip

dille ikrar etmekle hakiki iman edilmi olamaz.

Cenab- Hakka iman sadece Onun varln ve birliini bilmek demek deildir. Nasl

ki Amerikann varln herkes bilir, ama Amerika hakknda malumat sahibi olmak, ancak

kitap okumak, aratrma yapmak, veya Amerikay gezmekle mmkndr. Allah bilmek,

Onu tanmak ve iman etmek de Onu esmasyla, sfatyla, her bir hadisede rahmetinin

hikmetinin ve meietinin izini, yzn ve zn grmekle olur. Yoksa sadece Allah var ve bir

deyip Allahn hibir ismini bilmeme ve olup biten kk byk hereyi Ondan bilmeyerek

eitli sebeplere balama Allaha olan imandaki eksiklii gsterir. Rabbimizin 99 esmas var.

Biz bunlardan ka tanesinin anlamn ve kainattaki tecelliyatn biliyoruz? Risale-i Nurda

Rabbimizin isimlerinin hepsinin ya sarahaten (30. Lemada olduu gibi) veya konular

arasnda anlamlar izah edilmi, varlklar ve tecellileri isbat edilmitir. Yani, Risale-i Nuru

okumakla bizler ilk olarak ve en nemlisi bizi yaratan Rabbimizi hakkyla tanmaya

alyoruz. Nitekim, nasl bir ortamda byd malumumuz olan bymz bile ancak

Nurlar tanmasyla Allah, Kuran ve Efendimizi (a.s.m.) hakkyla tandn ifade

etmektedir.

1


2/31

stadmza herkes Allah bilir. Adi bir adam, bir veli gibi Allaha iman eder. Niye

devaml Allah isbat ediyorsun? diye sorulunca verdii cevap hakiki imann ne demek

olduunu bize ok gzel anlatmaktadr:

Halbuki Allah bilmek, btn kainata ihata eden rububiyetine ve

zerrelerden yldzlara kadar cz i ve klli herey Onun kabza-i tasarrufunda

ve kudret ve iradesiyle olduuna kat i iman etmek; ve mlknde hibir

eriki olmadna ve kelime-i kudsiyesine, hakikatlerine iman

etmek, kalben tasdik etmekle olur. Yoksa, "Bir Allah var" deyip, btn

mlkn esbaba ve tabiata taksim etmek ve onlara isnat etmek-haa-

hadsiz erikleri hkmnde esbab merci tanmak ve hereyin yannda hazr

irade ve ilmini bilmemek ve iddetli emirlerini tanmamak ve sfatlarn ve

gnderdii elilerini, peygamberlerini bilmemek, elbette hibir cihette

Allaha iman hakikati onda yoktur. Belki kfr- mutlaktaki manevi

Cehennemin dnyevi tazibinden kendini bir derece teselliye almak iin o

szleri syler.

Evet, inkar etmemek bakadr, iman etmek btn btn bakadr.

Evet, kainatta hibir ziuur, kainatn btn eczas kadar ahidleri

bulunan Halik- Zlcelal i inkar edemez... Etse, btn kainat onu tekzib

edecei iin susar, lakayd kalr.

Fakat Ona iman etmek, Kur'n- Azimann ders verdii gibi, O

Halk, sfatlaryla, isimleriyle, umum kainatn ehadetine

istinaden kalben tasdik etmek; ve elileriyle gnderdii emirleri

tanmak; ve gnah ve emre muhalefet ettii vakit, kalben tevbe

ve nedamet etmek iledir. Yoksa, byk gnahlar serbest ileyip

istifar etmemek ve aldrmamak, o imandan hissesi olmadna

delildir.

man iki trldr: 1. man- taklidi 2- man- tahkiki.

man- taklidi sahibi bir insan der: Cenab- Hak birdir; eriki, naziri yoktur. Bu kainat

onundur.

2


3/31

man- tahkiki ise her ey stnde sikke-i kudretini ve hatem-i rububiyetini ne nak-

kalemini grmekle dorudan doruya her eyden Onun nuruna kar bir pencere ap Onun

birliine ve her ey Onun dest-i kudretinden ktna ve uluhiyyetinde ve rububiyetinde ve

mlknde hibir vechile, hibir eriki ve muini (yardmcs) olmadna, uhuda yakn bir

yakin ile (neredeyse gz ile gryormuasna) tasdik edip iman getirmektir ve bir nevi

huzur-u daimi elde etmektir.

Gnmzde insanlarn bir ou taklidi yani bir aratrmaya, dnmeye ve tefekkre

dayal olmayan bir imana sahipler. Bu tip bir iman ise hadislerden, olaylardan ve baz veli

zatlarn mahedelerinden anladmz zere insan lm annda eytann hilelerinden

kurtaramyor ve imansz gidilmesine sebep olabiliyor. Hadislerdeki rivayetlerde eytann

insann lm annda insana yaklat ve ok susam olan o insana ver imann, sana su

vereyim dediini biliyoruz. Eer o insan imann takviye edememi ve iman bir taklidden

ibaret kalm ise, imann kaybetme ihtimali var. Nitekim, stadmz bu asrda bir yerde krk

lmden sadece birka tanesinin kazandn, sairlerinin ise kaybettiini sylemektedir. Bu

bahis okunurken stadmzn mmtaz talebelerinden Mustafa Sungur Aabeyin aklna

Trkiye gibi %99u Mslman olan bir lkede byle bir oran ok korkun geliyor. Kendisi bir

ey demeden stadmz Sungur, Sungur o imansz gidenlerin ierisinde nice 5 vakit namaz

klanlar vard. diyerek tahkiki hale gelmemi bir imann ekl klnan bir namaz tarafndan

korunamayacan ifade ediyorlar. Nitekim Bir hadiste Ahirzamanda camiler lebaleb

dolacak, fakat ilerinde bir tane kamil mmin olmayacak, dier bir hadiste de Baz insan

vardr, mmin doar, mmin yaar, fakat kafir lr buyrulmaktadr.

man, sabit bir mefhum deil, bilakis artan ve azalan bir nurdur. Gnahlar ve

vesveseler insann imann tahrib etmekte, ou zaman farknda olmadan insan imanndan

uzaklatrmaktadr. stadmzn ifadesiyle Her bir gnah ierisinde kfre (imanszla)

gtren bir yol var. Hele gnmz gibi binler gnahn her an insana hcum ettii bir

ortamda insann imann takviye etmeye ne kadar muhta bulunduu rahata anlalacaktr.

Kald ki, imann zirvesinde bulunan sahabilerin bile birbirlerine gel bu gece bir saat iman

edelim. demeleri ve birbirlerinin imanlarn takviye etmeleri meselenin nemini bir kat daha

ortaya karmaktadr. mann ilmelyakin, aynelyakin ve hakkalyakin gibi ok mertebeleri

vardr. nsan iman meseleleri mtaala ettike bu mertebelerde ilerleme gibi bir frsat

yakalamaktadr. Bu da dnyalara deiilmez bir frsattr. te Risale-i Nur bu frsat insanlaravermektedir.

3


4/31

Risale-i Nurun anlatt hakikatleri eski devirlerde bir ok kitapta byk alimler de

anlatmlar, fakat eski zamanlarda insanlarn ounun iman var ve phesi olmad iin

beyan tarznda gitmiler. Fakat devrimizde imanszlk ok artt iin ve insanlarn bir

ounda pheler olduu iin, Risale-i Nur, iman, devrin fen ve ilimlerine istinad ettirerek

isbat yolunu semitir. Bunda da son derece baarl olmutur ki son derece sk ve iddetli bir

dnemde binlerce insann imann kurtarmtr. Hatta mehur dinsiz ve ahiretin yokluu ile

ilgili kitap yazan Doktor Duzi bile Hair Risalesini okuyunca 9. Hakikate gelince brakm.

Sebebini soranlara biraz daha okusam neredeyse ben de inanacam.demi. Hair (yeniden

diriltilme) gibi zahiren aklen isbat edilemyecekmi gibi grnen bir meseleyi bile 10.Sz,

29.Sz, Meyvenin 7. Meselesi, Lasiyyemalar gibi ok yerlerde farkl ynleriyle harikulade

isbat etmitir.

Risale-i Nur sadece tevhidi isbat etmekle kalmam, imann dier artlar da en gzel

ekilde isbat etmitir. Bilhassa ahirete ve kadere iman meselelerini daha nce grlmedik bir

ekilde isbat etmitir. Madem ahirette bize ilk sorulacak meseleler amel deil, itikad

olacaktr. Bu ilk suallere hakkyla cevap verebilmek ve Cennetin biletini alabilmek iin ne

kadar ok risale okumaya muhta olduumuz izahtan varestedir. stadmz bu ilk suallere

cevap vermeyle ilgili latif bir nkteyi yle anlatr:

Hem meleklere iman meyvesinden bir cz' ve Mnker ve Nekir'e ait bir nmunesi udur:

"Herkes gibi ben dahi muhakkak gireceim" diye mezarma hayalen girdim. Ve kabirde

yalnz, kimsesiz, karanlk, souk, dar bir haps-i mnferidte, bir tecrid-i mutlak iindeki

tevahhu ve meyusiyetten tedehh ederken, birden Mnker ve Nekir taifesinden iki mbarek

arkada kp geldiler. Benimle mnazaraya baladlar. Kalbim ve kabrim genilediler,

nurlandlar, hareketlendiler, lem-i ervha pencereler ald. Ben de, imdi hayalen ve

istikbalde hakikaten greceim o vaziyete btn canmla sevindim ve krettim.

Sarf ve nahiv ilmini okuyan bir medrese talebesinin vefat edip, kabirde Mnker ve

Nekir'in: "Men Rabbke" (Senin Rabbin kimdir?) diye suallerine kar, kendini medresede

zannedip nahiv (gramer, sz dizimi) ilmiyle cevap vererek, "Men mbteddr, Rabbke onunhaberidir. Mkl bir meseleyi benden sorunuz, bu kolaydr" diyerek, hem o melikeleri, hem

4


5/31

hazr ruhlar, hem o vkay mahede eden orada bulunan bir kef'l-kubur velsini gldrd

ve rahmet-i lhiyeyi tebessme getirdi. Azaptan kurtulduu gibi, Risale-i Nur'un bir ehid

kahraman olan merhum Hfz Ali, hapiste Meyve Risalesini keml-i akla yazarken ve

okurken vefat edip (Hafz Ali abi Denizli hapishanesinde Meyve Risalesini oaltrken tam la

ilahe illallah kelimelerini yazyor ve vefat ediyor) kabirde melike-i suale mahkemedeki gibi

Meyve hakikatleriyle cevap verdii misilli, ben de ve Risale-i Nur akirtleri de, o suallere

kar Risale-i Nur'un parlak ve kuvvetli hccetleriyle istikbalde hakikaten ve imdi mnen

cevap verip onlar tasdike ve tahsine ve tebrike sevk edecekler inaallah.

Bu meselenin psikolojik bir yn de yle izah edilebilir: Bir insan uurunu kaybettii

zamanlarda (koma veya ar hastalk halleri gibi) uur altna neyi ok yerletirmise, yani

hayat boyunca neyle ok megul olmusa, onun fikrini, zikrini, zamann ne ok igal etmise

onu sayklamaktadr. Bir futbolcunun ma sormas, esnafn ek senet, dolar demesi, Hz.

merin de gnler sren koma halinden aylmaya balarken namaz vaktinin geip

gemediini sormas gibi. Ahirette de maher gnnde hesap verirken, ayetlerde getii zere

insan azalarnn insann iradesinin zttna yaptklarndan haber verecei ve insan hafzasnda

stadn kuvve-i hafza dedii ve bir mercimek byklnde olarak tarif ettii insan beyninin

arivi grevini yapan nitede hereyin kaydedilmesi, bize hep uur altna yerletirilen eylerin

ahirette ok nmeli rol oynayacan gstermektedir. yleyse risaleler ok okunmal, iman

meseleler oka tekrar edilmeli ve uuraltmza ok iyi kaznmaldr ki irademiz devre d

kaldnda bile btn benliimiz Allahn varln haykrabilsin. stadmzn tabiriyle iman-

tahkiki, ilmelyakinden hakkalyakine yaknlatka, daha selb edilmeyeceine (elinden

alnamayacana) ehl-i keif ve tahkik hkmetmiler ve demiler ki: Sekerat vaktinde (lm

esnasnda) eytan, vesvesesiyle ancak akla pheler verip tereddde drebilir. Bu nevi

iman- tahkiki ise yalnz aklda durmuyor. Belki hem kalbe, hem ruha, hem srra, hem yle

letaife (duygulara) sirayet ediyor, kkleiyor ki, eytann eli o yerlere yetiemiyor. ylelerin

iman zevalden mahfuz kalyor. Demek ki Zbeyir Aabeyin ifadesiyle dem ve

damarlarmza karacak ekilde sebat ve srarla bir mr boyu bu eserleri okursak hsn-

akbete yani imanla lp kabre girmeye dair midimiz daha artacaktr. Yine muazzez

aabeyimizin ifadesiyle, 180 defa tekrar okunsa yine az. Ve imdi okumak lazm, zira kabirde

okuyamayacaz.

Hayrl bir iin muzr (zararl) manileri ok olur. nsan risale okumak isteyince, hemen bazmaniler kmaya balar. Bunlardan en nemlisi dil meselesidir. Risalelerin ar ve anlalmaz

5


6/31

bir dili olduu, okusak da anlayamadmz gibi bahanelerle eytan bizi risalelerden

uzaklatrmaya alr. Burada iki soru gndeme gelmektedir: Birincisi, risalelerin dili ar

mdr? kincisi eer hakikaten arsa bile, okumaya ve renmeye demez mi?

stadmz risaleleri yazarken manay n planda tutmu, edebi sanatlara pek fazla yer

vermemitir. (geri risaleler edebi adan da fevkaladedir). Yani, manann ramna edebiyat

yapmaya almamtr. Bunla beraber, risalelerin dili 1925li yllarn halk dilidir. stadn ilk

talebeleri olan aabeylerimizin ou tahsili ok olmayan Ispartann eitli ky ve

kasabalarnda ikamet eden halktan insanlard. Fakat onlar risaleleri srar ve sebatla okumular

ve anlayarak ciddi istifade etmilerdir. Trkiyede dilimiz zerinde oynanan oyunlarla

aralarnda sadece yarm asr bulunan iki nesil neredeyse birbirini anlayamayacak hale

gelmilerdir.

kinci olarak, risalelerde kullanlan kelimelerin ou Kuran- Kerim kaynakldr.

Risaleleri anlayarak okuyan bir insan, Kuranda geen kelimelerden epey bir miktarda

renmi olur. Nitekim, bymz risalelerle ilgili Ben Nurlarn her bir cmlesine ya bir

ayet ya da bir hadis gsterebilirim. demitir. stadmz da birok risale iin (mesela Hair

risalesi iin) Kurann ayetlerinden szlm baz lemeat olduunu ifade etmilerdir. Yani,

bizler risale okurken bir taraftan da yce kitabmzn terminolojisinin bir ksmn renmi

oluyoruz.

Bir baka husus da udur: stadmz risalelerde anlamay kolaylatrc baz kolaylklar

salamtr. Baz kelimelerin anlamlar, hemen yannda verilmitir. r: ems ve gne,

kamer ve ay demesi gibi. Bazen de yakn anlaml bir ok kelime ard arda sralanm, bu

yolla ilk okuyanlar iin aralarndan bilinen bir kelime ile anlama kolaylatrlm, daha ileri

seviyede okuyanlar iin de her bir benzer kelime arasndaki nanslarla mana ok zengin bir

hale getirilmitir. r: 14. Lemann 1. Makamnda Besmelenin esrar anlatlrken teavn,

tecavb, teanuk, tesant kelimelerinin ardarda kullanlmas. Srasyla yardmlama, bir

birinin ihtiyalarna cevap verme, bir birinin boynuna sarlarak i ie girme ve dayanma

anlamlarna gelen bu kelimelerden herhangi biri bilinse anlam genel olarak anlalacaktr.

Daha sonraki derinlemelerde de her bir kelimenin Besmele ile irtibat ve Cenab- Hakkn

birliini isbat etme keyfiyeti idrak edilecektir.

6


7/31

En nemli husus ise belki de u gerein farkna varmadr: Her bir ilmin kendine zg

terminolojisi vardr ve o ilim hakkyla bilinmek isteniyorsa, bu terminoloji renilmelidir. Ne

kadar eski kelimeler de olsa bir hukuku ciltler dolusu kitaplar iindeki terimlerle beraber

renmekte, bir doktor anatomi atlasndaki yzlerce Latince kelimeyi ezberlemekte, yabanc

dil renmek isteyen bir insan binlerce kelimeyi edinmeye almaktadr. Din ve hususuyla

kelam da bir ilimdir ve kendine mahsus terimleri vardr. Bu terimleri atarak o ilimden

bahsetmeniz mmkn olmaz. Dnyevi menfaatten baka bize bir faydas olmayan (hatta

bazen o fayday bile temin edemeyen) ilimleri renirken anlayamyorum, bilmediim kelime

ok dememekte, gerektiinde yllarca gayret sarfederek o ilimleri renmeye almaktayz.

yleyse, ebedi hayatmzn anahtar olan iman, tahkiki bir surette bize kazandracak olan bir

eser klliyatn ne pahasna olursa olsun, vakitlerimizi zayi etmeyerek okumal ve renmeye

almalyz. Eer hi deilse dnyevi ilimleri elde etmek iin harcadmz gayret kadar

risaleleri anlamaya gayret etsek ve biraz da sebat etsek greceiz ki risaleleri anlamaya ve

istifade etmeye balayacaz. Nitekim, ilk nce anlayamyoruz diyen binlerce Nur talebesi

sebatla okumaya devam ettiklerinde daha nce anlayamadk dedikleri yerleri (ikinci, nc

okuyuta) anladklarna ahit olmular ve dikkatlerini artrarak her okuyuta daha baka

anlamlara vakf olmaya almlardr.

Risaleleri anlamak iin nasl okumalyz?

stadmz zamannda, anlayamadn ifade eden insanlara stadmzn cevab

Risale-i Nur muallime ihtiya gstermez. Kendi kendisinin muallimi olur. olmutur. Onun

iin risaleleri iyi renmenin en nemli yolu dikkatlice, devaml ve ok okumaktr. Aada

izah edilecektir.

Yabanc dil eitiminde geerli olan pek ok prensip risalelerin renilmesinde de

geerlidir. rnein, yabanc dilde yazlm bir kitap okunurken her bilinmeyen kelimeye

szlkten baklmaz. Zira, kitabn anlam btnl bozulur, okuyucu sklr, kelimenin doru

anlam szlkten seilemeyebilir (dolaysyla yanl anlamlar renilir) ve insann hafza

kuvveti de (bilimsel olarak da isbat edilmitir) bir defada o kadar ok kelimeyi ezberleyemez.

Onun iin ncelikle bilinmeyen bir kelimenin anlam szn geliinden tahmin edilmeye

allr ve ancak ok sk geiyor ve/veya anlama iin ok nemli anahtar bir kelime iseszle bavurulur. Bu ekilde (sadece bir rnek olarak) 15-20 sayfada 1-2 ok nemli kelime

7


8/31

renilir. Risaleler de ilk okuma esnasnda olabildiince hzl ve szle baklmadan

okunmal, bylece konularn geneline ve sluba bir ainalk oluturulmaldr. Risalelerin bir

yerinde izah edilen bir mesele farkl ynleriyle dier yerlerde de ele alnmakta, her bir

mstakil blm dier yerlerin anlalmasna yardmc olmaktadr. Onun iin ilk okuyuta hzl

(elbette stadmzn tabiriyle gazete gibi deil) ve anlamadmz yerlerin zerinde durmadan

okunmaldr. sluba ve konulara almaya baladktan sonra ikinci ve zellikle de nc

okuyularda anlalmayan yerler bir bilene sorulmal, derslerde mzakere edilmeli ve nemli

kelimeler yava yava renilmeli, baz ayet ve hadis meallerine de baklmaldr (zaten u

anda bir ok baskda kelimelerin anlamlar ve ayet, hadis mealleri kitaplarn iinde

mevcuttur). 4. okuyutan itibaren de kelime kelime, stad burada niye bu kelimeyi kullanm

da unu kullanmam mantyla, anlalmadk yer brakmamaya alarak, hangi meselenin

nerde nasl izah edildiini renerek okunmaldr.

Hibir bilimsel konu bir defada tamamen anlalp renilemez. Tekrarlar, farkl

izahlar ve altrmalarla o konu iyice anlalp renilmeye allr. Risalelerde anlatlan

mevzular da en ufayla btn kre-i arz ve insanl, daha tesiyle kainat ve nihayetinde de

zamanlar tesi ahireti, sonsuzluu ve ebedi ve ezeli olan Rabbimizi ilgilendirmektedir.

yleyse Ben bir defa tam okuyup tam anlayacam deme, ilkokula balayan bir rencinin

btn matematii birden renmek istemesine benzetilebilir. Ayrca, risalelerde geen her bir

mesele madem imana aittir, yleyse k by yoktur, ne kadar anlalsa byk krdr.

Mesela, bir baheye bir adam girse, grse ki aalarn dallarnda yakutlar, prlantalar

var,aslm. Benim boyum hepsini koparmaya yetmiyor diyerek baheyi terketmek nasl

divanece bir harekettir. Ve akll adam alt dallardaki mcevherat kopartp boyunun

bymesini sabrla bekler. Aynen yle de, risaleleri daha birinci okuyuta niye ounu

anlamyorum deme biraz sabrszlk ve anladmz kadarna kanaat gstermemek demektir.

Sabrla okuyan Allahn onun zihnini ve gnln o hakikatlere aacan grecektir. hlas

risalesinin akabindeki bir mektupta stadmz yle buyurmaktadr:

Eer deseniz: Hadste "lim" tabiri var, bir ksmmz yalnz ktibiz.

Elcevab: Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan; bu

zamann mhim, hakikatl bir limi olabilir. Eer anlamasa da, madem Risale-i Nur

akirdlerinin bir ahs- manevsi var, bhesiz o ahs- manev bu zamann bir limidir. Sizin

kalemleriniz ise, o ahs- manevnin parmaklardr.......

8


9/31

Bir dier mevzu, risaleler sadece akla hitap kuru ve nazari (teorik) bilgi ynlar

deildir. Ayn zamanda kalbe, ruha, srra ve daha sair manevi letaife (duygulara) hitap eder.

Onlar da okunmasyla hisselerini alrlar. Bu letaifin istifadesi illa anlalmasna bal deildir.

Buna remzen stadmz bir yerde risalelerin evrad ve zikir makamnda da okunabileceini

sylemilerdir. Bundan elbette, kuru kuru anlamadan uursuzca okunsun anlam kmaz.

Risaleleri okumann disiplini asndan hatrlatmak istediimiz nemli iki mesele daha var.

Birincisi: Bir kitab bitirmeden baka kitaba gememe Zbeyir aabeyin de zerinde durduu

hususlardan. Bir ok insana ne kadar okuduu sorulduunda baz kitaplar hi

okumad,bazlarna da birka defa balayp yarda brakt cevabn alyoruz. Bu risalelerin

btnl asndan ve insann bir hedef koyarak 1. tur, 2. tur vs. gibi kendini motive etmesi

ve disiplinli okumas asndan yanl bir yol. Onun iin srasyla bir kitab bazen uzun srse

de bitirerek dier baka bir kitaba geilmeli.

kincisi: Genelde risaleler okunurken, lahikalar ihmal edilmekte. Halbuki stadmz Benim

nazarmda lahikalar iman hakikatlerini anlatan kitaplar kadar kymetlidir.buyurmaktadr.

Lahikalar, insanlarda hizmet uuru, sadakat, sebat, metanet, musibetlere sabr, eytann

desiselerine aldanmama, uhuvvet, ihlas, feragat ve fadkarlk vb nice her biri hizmet erlerinin

sahip olmas gerek vasflar zerinde tahidat yapmaktadr. Bir insann hizmetten ayrlmas

veya elini gevetmesi ise genelde bu tip meselelerdeki eksiklerden kaynaklanmaktadr.

Buradan sonra risalelerden ve Son ahitlerden alnm risalelerin kymet ve mahiyeti

ve okumann fazilet ve ekli il ilgili bahisler bulacaksnz:

Emirda Lahikasndan :

Evet, eserler tesirlidir. Fakat, millet ve vatann tam menfaatine ve hibir

zarar dokundurmadan yz bin adama kuvvetli iman- tahkiki dersi

vermekle, saadet ve hayat- ebediyelerine tam hizmette tesirlidir. Denizli

hapishanesinde, ksmen ar ceza ile mahkum yzler adam, yalnz Meyve

Risalesiyle gayet uslu ve mtedeyyin suretine girmeleri, hatta iki- adamldrenler, onun dersiyle daha tahta bitini de ldrmekten ekinmeleri ve

9


10/31

o hapishane mdrnn ikraryla, hapishanenin bir terbiye medresesi

hkmn almas, bu mddeaya reddedilmez bir senettir, bir hccettir.

Evet, efendiler! Geri Risale-i Nur srf ahirete bakar; gayesi Rza-y lahi

ve iman kurtarmak ve akirtlerinin ise, kendilerini ve vatandalarn idam-

ebediden ve ebedi haps-i mnferitten kurtarmaya almaktr. Fakat

dnyaya ait ikinci derecede gayet ehemmiyetli bir hizmettir; ve bu millet

ve vatan anarilik tehlikesinden ve nesl-i atinin biareler ksmn dalalet-i

mutlakadan kurtarmaktr. nk bir Mslman bakasna benzemez. Dini

terk edip slamiyet seciyesinden kan bir Mslim dalalet-i mutlakaya

der, anarist olur, daha idare edilmez.

Beni hapislere sokan muarzlarmn bir bahaneleri de-o mahkemede

ondan beraat kazandm-"tarikatlk"tr. Halbuki, Risale-i Nur da daima

dava edip demiim: "Zaman tarikat zaman deil, belki iman kurtarmak

zamandr. Tarikatsiz Cennete gidenler oktur, imansz Cennete giden

yoktur" diye btn kuvvetimizle imana almz. Ben hocaym, eyh

deilim. Dnyada bir hanem yok ki, nerede tekkem olacak? Bu yirmi sene

zarfnda, bir tek adam yok ki, ksn desin: "Bana tarikat dersi vermi." Ve

mahkemeler ve zabtalar bulmamlar. Yalnz eskiden yazdm tarikatlerin

hakikatlerini ilmen beyan eden Telvihat Risalesi var ki, bir ders-i hakikattir

ve yksek bir ders-i ilmidir, tarikat dersi deildir.

Evet, dinin, eriatn ve Kur'n n yzden ziyade tlsmlarn,

muammalarn hal ve kefeden; ve en muannid dinsizleri susturup ilzam

eden; ve Mira ve har-i cismani gibi srf akldan ok uzak zannedilen

Kur'n hakikatlerini en mtemerrid ve en muannid filozoflara ve zndklara

kar gne gibi ispat eden ve onlarn bir ksmn imana getiren Risale-i Nur

eczalar, elbette kre-i arz ve kre-i havaiyeyi kendi ile alakadar eder ve

bu asr ve istikbali kendiyle megul edecek bir hakikat-i Kur'niyedir ve

ehl-i iman elinde bir elmas klntr.

10


11/31

Bu zamanda en byk bir ihsan, bir vazife, imann kurtarmaktr,

bakalarn imanna kuvvet verecek bir surette almaktr. Sakn, benlik ve

gurura medar eylerden ekin. Tevazu, mahviyet ve terk-i enaniyet, bu

zamanda ehl-i hakikate lazm ve elzemdir. nk, bu asrda en byk

tehlike benlikten ve hodfuruluktan ileri geldiinden, ehl-i hak ve hakikat,

mahviyetkarane daima kusurunu grmek ve nefsini itham etmek gerektir.

Sizin gibilerin ar erait iinde kahramancasna imann ve ubudiyetini

muhafaza etmesi, byk bir makamdr. Senin ryalarnn bir tabiri de, bu

noktadan seni tebir etmektir.

Risale-i Nur eczalarnda tarikat hakikatine dair "Telvihat- Tis a"

namndaki risaleyi elde edip baknz. Hem, zatnz gibi metin ve imanl ve

hakikatli zatlar Risale-i Nur dairesine giriniz. nk, bu asrda Risale-i Nur,

btn tehacmata kar malup olmad. En muannid dmanlarna da

serbestiyetini resmen teslim ettirdi. Hatta iki seneden beridir byk

makamatlar ve adliyeler, tetkikat neticesinde, Risale-i Nur'un

serbestiyetini tasdik ve mahrem ve gayr- mahrem btn eczalarn

sahiplerine teslime karar verdiler.

Bu ciltte az ve sair alt cild-i ahirde masumlarn ve ihtiyar mmilerin

yazlarnn tashihinde ok zahmet ektim. Vakit msaade etmiyordu.

Hatrma geldi ve manen denildi ki: Sklma! Bunlarn yazlar abuk

okunmadndan, acelecileri yava yava okumaya mecbur ettiinden,

Risale-i Nur'un gda ve taam hkmndeki hakikatlerinden hem akl, hem

kalb, hem ruh, hem nefis, hem his, hisselerini alabilir. Yoksa, yalnz akl cz

i bir hisse alr, tekiler gdasz kalabilirler.

Risale-i Nur, sair ilimler ve kitaplar gibi okunmamal. nk ondaki iman-

tahkiki ilimleri, baka ilimlere ve maariflere benzemez. Akldan baka ok

letaif-i insaniyenin kut ve nurlardr.

Elhasl: Masumlarn ve mmi ihtiyarlarn noksan yazlarnda iki fayda

var:

Birincisi: Teenni ve dikkatle okunmaya mecbur etmektir.

11


12/31

kincisi: O masumane ve halisane ve samimi ve tatl dillerinden,

derslerinden Risale-i Nur'un irin ve derin meselelerini lezzetli bir hayretle

dinlemek ve ders almaktr.

Kardeiniz

Said Nursi

Hatta ilm-i mantkta "kaziye-i makbule" tabir ettikleri, yani byk

zatlarn delilsiz szlerini kabul etmektir; mantka yakin ve kat iyyeti ifade

etmiyor, belki zann- galiple kanaat verir. lm-i mantkda; brhan- yakini,

hsn- zanna ve makbul ahslara bakmyor, cerh edilmez delile bakar ki,

btn Risale-i Nur hccetleri, bu brhan- yakini ksmndandr.

nk, ehl-i velayetin amel ve ibadet ve sluk ve riyazetle grd

hakikatler ve perdeler arkasnda mahede ettikleri hakaik-i imaniye,

aynen onlar gibi, Risale-i Nur, ibadet yerinde, ilim iinde hakikate bir yol

am; sluk ve evrad yerinde, mantki brhanlarla ilmi hccetler iinde

hakikat l-hakaike yol am; ve ilm-i tasavvuf ve tarikat yerinde,

dorudan doruya ilm-i kelam iinde ve ilm-i akide ve usul din iinde bir

velayet-i kbra yolunu am ki, bu asrn hakikat ve tarikat cereyanlarna

galebe alan felsefi dalaletlere galebe ediyor, meydandadr.

Tebihte hata olmasn, nasl ki Kur'n n gayet kuvvetli ve mantki hakikati,

sair dinleri, felsefe-i tabiiyenin savletinden ve galebesinden kurtarp onlara

bir nokta-i istinad oldu, taklidi ve akln haricindeki usullerini de bir derece

muhafaza etti. Aynen yle de, bu zamanda onun bir mucizesi ve nuru olan

Risale-i Nur dahi, felsefe-i maddiyeden gelen dehetli dalalet-i ilmiyeye

kar, avam- ehl-i imann, taklidi olan imanlarn, o dalalet-i ilmiyenin

savletinden kurtarp, umum ehl-i imana bir nokta-i istinad ve yakn ve

uzaklarda olanlara dahi, zaptedilmez bir kale hkmne gemitir ki, bu

emsalsiz dehetli dalaletler iinde, yine avam- m minin imann,

phelerden ve slamiyetini, hakikatsizlik vesveselerinden muhafaza

ediyor.

12


13/31

kinci Cihet: man, yalnz icmali ve taklidi bir tasdike mnhasr deil; bir

ekirdekten, ta byk hurma aacna kadar ve eldeki aynada grnen

misali gneten ta deniz yzndeki aksine, ta gnee kadar mertebeleri ve

inkiaflar olduu gibi; imann o derece kesretli hakikatleri var ki, bin bir

esma-i lahiye ve sair erkan- imaniyenin kainat hakikatleriyle alakadar ok

hakikatleri var ki, "Btn ilimlerin ve marifetlerin ve kemalat- insaniyenin

en by imandr ve iman- tahkikiden gelen tafsilli ve brhanl marifet-i

kudsiyedir" diye ehl-i hakikat ittifak etmiler.

Evet, iman- taklidi, abuk phelere malup olur. Ondan ok kuvvetli ve

ok geni olan iman- tahkikide pek ok meratip var. O meratiplerden

ilmelyakin mertebesi, ok brhanlarnn kuvvetleriyle binler phelere

kar dayanr. Halbuki taklidi iman bir pheye kar bazan malup olur.

Hem iman- tahkikinin bir mertebesi de aynelyakin derecesidir ki, pek

ok mertebeleri var. Belki esma-i lahiye adedince tezahr dereceleri var.

Btn kainat bir Kur'n gibi okuyabilecek derecesine gelir.

Hem bir mertebesi de hakkalyakindir. Onun da ok mertebeleri var.

Byle imanl zatlara behat ordular hcum da etse bir halt edemez. Ve

ulema-i ilm-i kelamn binler cild kitaplar, akla ve manta istinaden telif

edilip, yalnz o marifet-i imaniyenin brhanl ve akli bir yolunu

gstermiler. Ve ehl-i hakikatin yzer kitaplar kefe, zevke istinaden o

marifet-i imaniyeyi daha baka bir cihette izhar etmiler. Fakat, Kur'n n

mucizekar cadde-i kbras, gsterdii hakaik-i imaniye ve marifet-i

kudsiye, o ulema ve evliyann pek ok fevkinde bir kuvvet ve

yksekliktedir.

te, Risale-i Nur bu cami ve klli ve yksek marifet caddesini tefsir edip,

bin seneden beri Kur'n aleyhine ve slamiyet ve insaniyet zararna ve

adem alemleri hesabna tahribat klli cereyanlara kar Kur'n ve iman

namna mukabele ediyor, mdafaa ediyor. Elbette hadsiz tahidata ihtiyac

vardr ki, o hadsiz dmanlara kar dayanp ehl-i imann imann

muhafazasna Kur'n nuruyla vesile olsun. Hadis-i erifte vardr ki: "Bir

adam seninle imana gelmesi, sana sahra dolusu krmz koyunlardan daha

hayrldr." "Bazan bir saat tefekkr, bir sene ibadetten daha hayrl olur."

13


14/31

Hatta Nakilerin hafi zikre verdii byk ehemmiyet, bu nevi tefekkre

yetimek iindir.

Umum kardelerime birer birer selam ve dua ediyoruz.

Kardeiniz

Said Nursi

Geri herkes kendi kendine bir derece istifade eder, fakat herkes herbir

meselesini tam anlamaz. Hem iman hakikatlerinin izah olduu iin, hem

ilim,Haiye hem marifet, hem ibadettir. Eski medreselerde be on seneye

mukabil, inaallah Nur medreseleri, be on haftada ayn neticeyi temin

edecek ve yirmi senedir ediyor.

Ve hem hkumet ve millet ve vatan, hem hayat- dnyeviyesine ve

siyasiyesine ve uhreviyesine pek ok faydas bulunan bu Kur'n

lemeatlarna ve dellal bulunan Risale-i Nur a deil ilimek, tamamyla

tervi ve nerine almalar elzemdir ki, geen dehetli gnahlara kefaret

ve gelecek mthi belalara ve anaristlie bir sed olabilsin.

Salisen: Bu Ramazan- erifte, Kur'n zevk ve evk ile okumak ok

ihtiyacm vard. Halbuki elemli hastalk, maddi ve manevi skntlar,

yorgunlukla ve megalelerin tesiriyle tela ettim. Birden Hsrev in irin

kalemiyle yazlan mu'ciztl czler ve Hafz Ali ve Tahiri ye pek ok sevap

kazandran parlak ve kerametli Hizb l-Ekber-i Kur'niyeyi birbiri

arkasndan okumaya balarken yle bir zevk ve evk verdi ki, btn o

yorgunluklar hie indirdi. Hibir vesveseye meydan vermeyerek pek

parlak bir surette ders-i Kur'niyeyi onlardan dinlerken btn ruh u

canmla arzu ettim ve kast ve azmettim ki, mmkn olduu derecede ayn

Hizb l-Ekber-i Kur'niye gibi fotorafla mu'ciztl Kur'n mz tab

edeceiz, inaallah...

Said NursiHaiyeayet biri biliyor, taallm etmeye muhta deilse, ibadete muhta

veya marifete mtak veya huzur ister. Onun iin herkese lzumlu birderstir.

14


15/31

Kastamonu Lahikasndan :

Risalet'n-Nur'un hizmetinde ekser akirtleri birer nevi keramet ve

ikram- lah hissettikleri gibi, bu aciz kardeiniz ok muhta olduu iin,

ok nevilerini ve eitlerini hissediyorum. Ve bu sralarda bu havalideki

akirtleri, yeminle itiraf ediyoruz ki, "Biz Nurun hizmetinde altka hem

maiete, hem istirahat-i kalbce bir genilik, bir ferah zahir bir surette

hissediyoruz." Ben kendimce o kadar hissediyorum ki, nefis ve eytanm

dahi o bedhete kar hayret ederek sustular.

Biliniz ki, bir seneden ziyadedir, ben duada, Risalet'n-Nur'un akirtlerinin

risalelerle alkadar olan ezva ve evlt ve valideynlerini dahi dahil ediyorum.

Bunun bir sebebi, bata Sabri olarak, orada burada baz zatlar, oluk ve

ocuklaryla daireye girmeleridir.

Adalet-i lahiye, slamiyete ihanet eden mimsiz medeniyete yle bir azb-

manevi vermi ki, bedevliin ve vahliin derecesinden ok aaya drtm.

Avrupa'nn ve ngilizin yz sene ezvk- medeniyesini ve terakki ve tasallut ve

hkimiyetin lezzetlerini hie indiren mtemad korku ve dehet ve tel vebuhran yadran bombalar balarna musallat etmi. te byle bir zamanda en

lzumlu, en ehemmiyetli, en birinci vazife iman kurtarmak olduundan, bu

zamana ve bu seneye bakan beret-i Kur'aniye ve

. ayetlerin mjdesi en byk bir ftuhat

suretinde Risalet'n-Nur'un manevi ftuhat- imaniyesini gsteriyor.

Evet, bir adamn iman, ebed ve dnya kadar bir mlk- bkinin anahtar venurudur. yleyse, iman tehlikeye maruz her adama, btn kre-i arzn

saltanatndan daha faydal bir saltanat, bir ftuhat kazandran Risalet'n-Nur,

elbette bu ayetlerin, bu asrda, bu bearetlerinin kast bir medr- nazarlardr.

Nur ve gl fabrikalarnn hademe ve sahipleri, insann banda iki gz gibidir;

zahiren ikidir, fakat bir grrler. Ahvel (a) gzl, iki grr. Lillahilhamd bu iki

cereyan- nuran kemal-i ittihatdadrlar.

15


16/31

Son ahitlerden

Mustafa Sungur

"Gelen mektuplar okur, bize ders yapard"

"Mesel, stadmzla Isparta'dan Emirda'a veya Emirda'dan Isparta'ya gelirken

yolda, takside Hz. stad bo durmaz, bazen okur, ok zaman dikkatle etraf

temaa eyler, tefekkr eder, canl bir haletle yola devam ederdi... Varacamz

yere geldiimizde stad, bakardk; canl, evkli k ise sobay yaktrr, gelen

mektuplar okur ve bizi arr, beraber ders yaptrrd. Yorgunluk yerinde, canl,

hayattar bir halet izhar ederdi. Halbuki seksen yandayd... Evet ok calib-i dikkat

bir halet! Biz ise ok zaman yorgun olurduk.

"Evet bundan nce de 20 Eyll 1949'da Afyon Hapsinde yirmi ayn doldurup

tahliye olduktan sonra rahmetli Zbeyir'in Afyon'da tuttuu eve Hz. stad terif

etmilerdi. Orada on gn beraber kalmtk. Ben on gn sonra ayrlmtm.

Zbeyir Aabey, stadla beraber iki ay daha Afyon'da ayn evde kalp sonra

Emirda'a gelmiler. O zaman Afyon' da Hz. stadla beraber ilk kalmz idi.

Afyon'a Safranbolulu kuyumcu Sabri Efendi ile beraber gelmitik. 7 Eyll 1949'da

gelmitik. Zbeyir Aabey hapisten tahliyeden sonra ayrlmam, hapiste olan

stadmz sonralar ok makbul bir hizmet olarak kabul ettiini ifade buyurmutu.yle ki:

"stadmz Nur'lardan bir ders yapyordu: Bir mevcut, vcuttan gittikten sonra,

zahiren kendisi ademe, fenaya gider. Fakat ifade ettii manalar baki kalr.

Dnyann ve eyann tane yz olduunu, bunlardan birin ve ikinci yzler ki,

Esma-i lahiye'ye ve ahirete bakan yzlerinin, baki semereler ve meyveler

yetitirdiini, fani eyleri bki hkmne getirdiini ve bu yzlerde, mevt ve zevl

deil; belki hayat, beka cilveleri olduunu beyan ettikten sonra Zbeyir'e

dnerek;"Benim Zbeyir'im hapisten tahliyeden sonra Afyon'da kalarak hizmetimde

kald o levhalar, ok irin, ok gzeldir mnsnda ifadelerle iltifatta

bulunmutu.

Said zdemir

16


17/31

"Vaaz krssnde ders yaptk"

"1957-58 yllar. Ankara'da Hacbayram Camiinde sabah namazndan sonra

Risale-i Nurdan okumaya baladk. Her sabah krsye kp, 'imdi

Bedizzaman'n Szleri kitabndan ders yapacaz' diyorduk. Bylece orada

Szler, Mektubat ve Lem'alar'n yarsna kadar geldik. Daha sonra bu tatbikatm

stada anlattm. stad, 'Siz de byle yapn' dercesine, gelene gidene bunu

anlatyordu. Bunun zerine birok ehirde Risale-i Nur okunmaya baland.

"Ankara'daki reklm hdisesi yle oldu. Erzincanl Refet Kavuku kardee

levhalara vecizeler yazdrdk. Bunlar belediye otobslerine astk, bir hafta kald.

Garaja da astk. Garajda aslanlarn hlen resmi vardr. Belediye iletme mdr

beni ard. 'Siz ne yapmsnz?' diye bana kt. Ben, 'Paramzla reklam yaptk'

dedim. 'Aln paranz' dedi. Levhalar istedim, vermedi. On be sene sonra bir

marangozhanede buldum. Hl saklyorum onlar.

Radyoda Risale-i Nur reklam

"Radyo iln da yle oldu. Bir reklm pusulas yazp Radyo Dairesine gtrdm.

"Oradakiler normal olarak kelimeleri saydlar. Otuz kelime vard. gn kmasn

istedim. Vakit olarak da herkesin evine dnd yemek ve istirahat vakti olan

akam 7-7.30 sralarnda olmasn istedim. Bu arada btn kardelere haber

verdik. stad da dinlemek iin odasndan arabaya inmiti. Saat gelince spiker,'Risale-i Nur mellifi byk slm mtefekkiri Said Nur. Szler, Lem'alar,

Mektubat, arat'l-'caz, Asa-y Musa kmtr. steme adresi: 'PK 444, Ulus-

Ankara' diye metni okudu.

"Ertesi gn herkes yine radyo banda. Fakat saat gelip gemesine ramen

kmad. Hemen Radyo idaresine gittim. 'Para verdiimiz halde reklmlarmz

niin kmad?' diye sordum.

"Radyoda 20 dakika konuma yaptm"

"Siz bizi aldatmsnz. Kkten bizzat Reisicumhur telefon etti. Bizi bir gzel

paylad. Paranz aln, bir daha olmaz' dediler. Fakat bu tek reklmn byk tesiri

oldu. Birok beraatlere vesile oldu. Mahkemede, 'Efendim devlet radyosunda

reklm yaplan bir eser nasl yasak olur?' diyorlard. Hakim, Radyo Dairesinden

sorunca, 'Evet yapld' diye cevap alnca beraat veriyorlard.

"Risale-i Nurlar basmak iin kt bulamyorduk. Kt iin zmit'e gittik. Haberini

almlar. Bize kt vermediler. Tartma kt, mdre kadar ktk, yine de

17


18/31

alamadk. 'Biz bu memleketin evlatlarn kurtarmaya alyoruz, onlar bize kt

vermiyorlar' diye ok kzdm ve zldm. Deniz kenarnda gezmeye ktm. O

gnlerde skdar Vapuru batt. Vapurda 200-300 ocuk varm. Onlarn babalar

Ankara'da bir mevlid okutmaya karar verdiler. Mevlid radyodan veriliyordu. Ben

vaizdim. 'Bir konuma yapaym' dedim. Radyo daresinden birisi geldi. 'Hocam

sizin konumanz iptal edildi' dedi. nk Radyo daresi konuma metnini

grmemiti. Gelenlere, 'Kardeim ge kaldnz, ben balyorum' dedim ve

baladm. Ayrlan sre 10 dakika olmasna ramen, 20 dakikay geti.

"stada telgrafla haber vermitim. O da arabada dinlemi. Ve ok sevinmi.

Hadise ertesi gn gazetelerde yer ald. Ulus gazetesi, 'Nurcular dn gece cihad

iln ettiler' diye manet att. Daha sonra polisler bir ok arama yaptlar.

Recep Onaz

"Gnde 15 sayfa Risale-i Nur oku"

"Gemi hatralar insan zaman zaman hatrlyor. 1952'lerde Zbeyir Gndzalp

Aabey bana, 'Sen eserleri okuyormusun?' diye sormutu. O zaman ben slm

yazs reniyor ve Ceven okuyordum. 'Her gn Ceven okuyorum' dedim. O da

bana, 'Kardeim imdi Ceven deil, hi olmazsa gnde on-on be sayfa Risale-iNur okuyacaksn' dedi. Ben de yle yapmaya baladm ve ok faydasn grdm.

Sanki neyi ve hangi meseleyi okumusam ertesi gn bana o soruluyor ve ben de

cevap veriyordum. O zaman byle hadiseler ok vaki oluyordu. ayet Nurlar

okuyup da iyi bilmeseydim bana sorulan sorulara cevap veremezdim."

Ahmet Gm:

"Mevln bu zamanda gelseydi Risale-i Nur yazard"

"Hz. Mevln benim zamanmda gelseydi, Risale-i Nur'u yazard. Ben de Hz.

Mevln zamannda gelseydim, Mesnevi'yi yazardm, o zaman hizmet Mesnevi

tarzndayd, imdi Risale-i Nur tarzndadr' dedi.

"Ben bile Risale-i Nur'a muhtacm"

"Komnist ve masonlarn slm aleyhindeki btn plnlarn Risale-i Nur'un yerle

bir ettiini anlatt. Onlarla mcadele, ancak Risale-i Nur'lar okumakla olacann

18


19/31

anlatt ve 'Bir risale en aa insandaki bin tecesssn-sorunun-karl olarak

yazlmtr. Bir mden t bir feylesofa kadar herkese hitap eder. Temsillerdeki

hakikatlar anladnz size kfidir. Bir baheye giren o bahedeki elma aacndan

boyunun yetitii dallarndan eli yetitii elmalar yemesi kfidir. Yksekteki

elmalar ise boyu uzun olanlarndr. Anlayamadk diye zlmeyin. Ben bile Risale-i

Nur'a muhtacm. Tekrar tekrar okuduka dersimi alyorum' dedi. Sonra devamla,

'Dn bir mebusla bir mft gelmiti. Onlar ziyaretime alamadm. Sizlerin masum

ruhunuzla Risale-i Nur iin buraya kadar gelmenizi kramadm. Bana baz

dostlarm, 'Biz ocuklarmz mam-Hatip Okuluna verelim mi?' diye sordular. Ben

onlara, 'Dnya ilerini bilmiyorum' dedim.

Sabah dersi, ders baklavas ve kur'a

"stad Bedizzaman Hazretlerinin bir usulyd ki, sabah derslerinden sonra

talebelerine ikramda bulunurdu. Kendisinin 'ders baklavas' tabir ettii bu

ikramlar umumiyetle kurabiye, elma, zm, baklava gibi eylerden olurdu. Bu

ikram yaparken kur'a ektirir ve kendisi de talebeler gibi kur'aya dahil olurdu.

Kendisine kur'a isabet eden talebe nce alrd. Bylelikle kendisinin de Risale-i

Nur talebesi olduunu aka ifade etmek istiyordu.

"Ben yle talebe isterim ki..."

"Birgn Zbeyir Aabey rahatszlanmt ve derse itirak edemiyecek durumda

idi. Bizden kendisini idare etmemizi istedi. Sungur Aabey ile beraber ders iin

stadn yanna girdik. Zbeyir Aabeyi sordu. arya filn gitti diye geitirmeye

altksa da muvaffak olamadk. Cidd bir tavr taknd. 'Zbeyir olmaynca ders

yapmyorum. Zbeyir'i bulup getiriniz' dedi. Sonra Zbeyir Aabeyi bulup

getirdiimizde yle bir hiddetlendi ki..."Ben Zbeyir'i yle zannedirim ki; deil parmak, kellesi gitse basz gvdesiyle

'Risale-i Nur... Risale-i Nur... ' diye koacak bilirdim. Bir parmak rahatszl ile

benim midimi krd. Ben yle fedakr talebe istiyorum ki, deil parmak, kol

gitmi aldr etmeyecek. Byle eyler iin kuds davada tembellik gsterilmez.

Said hak iin hibir zaman kelleyi vermekten ekinmemitir. Risale-i Nur'lara

hereyini feda edecek, fedakr talebe lzmdr... ' Ben o esnada kalbimden

geirdim ki, 'Hey stadm! Siz Zbeyir Aabeye bu derece itab ediyorsunuz.

19


20/31

Demek Risale-i Nur, talebesini bulmamtr, ne gariptir.' Bunun zerine stad,

'Risale-i Nur ve ben talebemizi bulmuuz' dedi.

"Esasen Zbeyir Aabeyin ahsnda btn talebelerine ders vermek istiyordu.

Abdulkadir Badll

"Bedizzaman, Risale-i Nur'dur"

"Ankara'da askerliim srasnda Said zdemir bana evci kd kard. Ben her

hafta evci kyordum. Ve Ankara'da iken birgn stadmzn Ankara'ya geldiini

duydum. Yine evci kmtm. Beyrut Palas'ta olduunu sylediler. Ben asker

elbisesiyle bir arkadamla beraber otele girdim. O zamanki Ankara Emniyet

Birinci ube Komiser Abdlkadir, kapda beni otele brakmak istemedi. 'Sen

askersin, birliine bildiririm. Bu tehlikeli bir itir' dedi. Ben dinlemedim. 'Beni

brak, sonra ne yaparsan yap' dedim. Adm soyadm, birliimi yazd. Fotorafm

ekti ve ben yukarya ktm. stadmzn bulunduu kat talebelerle dolu idi.

Birisi Zbeyir Aabeye, 'Abdlkadir gelmi' demi. O ise polis Abdlkadir

zannetmi, 'stadmz uyuyor' diye haber geldi. Ben biraz bekledim. stad

rahatsz etmeyeyim, dedim. Kalktm, Murat lokantasnn stndeki dershaneye

geldim. kindi zaman birisi bana, 'stad seni acele istiyor' dedi. Kalktk, gittik. Bu

defa otelin kapsnda ok polis vard. Ne yaptmsa beni brakmadlar. Pr me'yusve mkedder olarak dndm. Hem, akam saat bete birliime yetiecektim. Ve

ite bir daha stadm gremedim.

"Btn ziyaretlerimde mahade ve malmatm undan ibarettir. Hz.

Bedizzaman her zaman ve herkese ve bana da kerrtla 'Kardeim! Risale-i

Nur'daki kuds mn ve hakikat bende iken ismime Bedizzaman deniyordu.

imdi o kuds mn benden ayrld. Bedizzaman, Risale-i Nur'dur, bende birey

kalmad. Siz Risale-i Nur'a yapn. Hlsann hlsas yalnz Risale-i Nur'dur'

diyordu. Ve onun intiarn istiyordu. Ve Nur Talebelerinin daima samim tesndve ittifaklarn arzu ediyordu. Baka birey demiyor ve istemiyordu."

Mahmut Allahverdi

"man kurtarmak zamandr"

"Bir gece rya leminde bir ahs yanma geldi. 'Seni bir zat aryor' dedi.

Kalktm, beraberinde gittik. ki katl bir binann nne geldik. Kapdan ieriye giri

20


21/31

yeri ok tehlikeli, sanki bir uurum gibi... Oradan korkarak ieriye girdik. Geni bir

oda, tam ortasnda hametli bir kiinin ayakta durduunu grdm. Beni getiren

adam, 'Getirdim efendim' dedi. O da bana iaret ederek, 'Gel' dedi. Tek olarak

yanna gittim. Beni tam karsna ald. Bana beyaz bir gmlek giydirdi ve , 'Bu

zaman iman kurtarmak zaman, vaaz ve nasihat etme zamandr' dedi. Tekrar o

adam geldi, beni ald, bu defa da bir baka kapdan kard. Kapdan knca ok

geni, uzun bir vadi iersinde insanlar grdm. Onlara yanatm. Tabii bu zaman

iman kurtarmak zaman diye bildiklerimi konutum, uyandm ki rya imi.

Kendimi acaip bir hal iinde grdm. Tarikata olan muhabbet ve akm yok

olmu, btn muhabbet ve akm stada ve Risale-i Nur'a inklp etmiti. O

tarihten itibaren gece gndz Risale-i Nur'u okumakla megul oldum.

Ali Tayyar

"Risale-i Nur'lar muhtalara ulatrn"

"man ve kfr mcadelesinin Hz. Adem (a.s.) zamannda balayp Kymete kadar devam edeceini,

man hizmetinde bulunma erefinin, ereflerin en ycesi olduunu, dnyay tehdit eden dinsizlie kar

Risale-i Nur'larn dinsizlie kar mutlak galibiyetinden bahsederek, Risale-i Nur'lar ok okuyup, ok

tetkik edip, muhta olanlara ulatrmann bu zamanda en mhim bir vazife olduunu bir saat kadarbize anlatt.

"Gitmek iin msaade istedik. Elini ptk. stad da alnmzdan perek, bizi barna bast. Ve bamz

iki eliyle svazlad.

"Ky yolunda giderken, arkamzdan bir motosikletli yaklat. Ve bize hitaben, 'Ancak birinizi

gtrebilirim' dedi.

"Hsmen Karde 'Sen bin' ben de ona, 'Sen bin' derken, nihayet Hsmen Kardei binmeye raz ettim.

Ben ise yaya olarak bir saat sonra Sav Kyne vardm. Kyde kalemleri kl olan 'mbarekler

heyetinden' Hafz Mehmed bizi teksir makinelerinin bulunduu bir saadethaneye gtrd."mann teknie meydan okuduuna yakinen ahit olduk. Bir da ky olan mbarek Sav'da yaplan

hizmeti ve bu hizmeti yapanlar grnce imanmz ve azmimiz bir kat daha artt. Sav'da bir gece

misafir olduktan sonra, ertesi gn memleketimize dndk.

"obanlar bile antalarnda Risale-i Nur'lar tayordu"

"lk iimiz, kymzde faaliyetine devam eden kahvehaneyi tahliye etmek oldu.

Dayma ait olan bu kahvehaneyi, oluyla birlikte hallarla tefri edip kyn gen

kz ve erkeklerine matuf umumi bir Kur'n okuma seferberliine koyulduk.

21


22/31

"ahslar zerinde ok byk tesir brakan Nur Risaleleri o kadar fthat

yapyordu ki, obanlar antalarnda bu eserleri tayor ve bu ulv hakikatlerden

mstefit oluyorlard. Mataralarnda abdest suyu tayor, yanlarnda hi eksik

etmedikleri muamba seccadelerini karlar zerine sererek feraiz-i lhiyeyi eda

ediyorlard.

"Hakime hitaben, 'O kitaplarn hepsi ktphanemde mevcut. Ama bu eserlerin yeri mstesnadr'

deyince, Hakim yar istihza, yar hakikat unlar syledi: 'Yani bunlar okuyunca ne olmusun sanki!

"Ben de cevaben, 'Bu kitaplarn hayatmda yapt yzlerce deilikten birini, msaade edersiniz

anlataym' dedim. Ve yle devam ettim:

"Muhterem Hakim Bey, biz gebeyiz. Yaylalarmz ormanlktr. Bu ormanlar devletin grevli

memurlar bekler. Byle olduu halde, hibir ihtiyacmz yokken yarap iki yz santimetreye varan

ard aalarn, 'Bu aacn lav m daha fazla ykselecek, yoksa u aacn m?' diye keyif iin

yakardk. Asrlk aalar, birka dakika iinde kl olur giderdi. Bu eserlerden, 'aalarn bizim

menfaatimiz iin dalarda ihtiyat ambar gibi her trl istifademize made oluunu, havadaki gaza-

muzrray tasfiye ediini, yamuru ekiini, ya kald mddete de Yaratan zikrediini' ve daha nice

faydalarn okuduktan sonra, ayn muhitte yine koyunlarmz otlatmamza ramen, artk kuru dallarn

seerek, pilvmz otlar yanmasn diye Say talarnn zerinde piiriyorduk. Bylece bir deiikliin,

memleket ve millet iin fevkalde bir kazan olduunu takdir buyurmazsanz, vereceiniz en ar

cezay keml-i vicdan- kalble kabul ediyorum. Yoksa kitaplarmn iadesini ve dvmin beraatini talep

ediyorum.'

"Szlerimi bitirince, Hakim Bey ban sallayarak 'Anlyorum' evldm, anlyorum evldm' dedikten

sonra, 'Maznunun beraatine, kitaplarn Ankara lhiyat Fakltesinden bir heyet tarafndan tetkikine'

karar verdi.

" ay sonra kitaplarmn faydal eserler olduu, okunmasnn devletin liklik prensibine aykr

olmad, Trkiye'de din ve vicdan hrriyeti bulunduu gerekesiyle iade edildi.

"Biz ayn azim ve evkle hizmetimize devam ediyorduk.

Fahreddin Say

"Risale-i Nur okuyan, beni grm olur"

"Bu arada Ceylan alkan stada, benim iin 'Kitap verelim mi?' diye sordu.

stad,"O asker olacak. Ancak farz namazlarn klabilir' dedi.

22


23/31

"Ben stada sordum:

"stadm sizi bir daha ne zaman grebilirim?'

"stad, 'Ne zaman Risale-i Nur'lar okursan, o zaman beni grrsn, daha

buralara kadar gelmeye lzum yoktur' dedi.

"Daha sonra stad Hazretleri ellerini ap dua etti. Benim boynuma sarld. Ben de

ellerini perek, dualarn aldm ve yanndan ayrldm.

"stadn evinden karken, stad Hazretler Ceylan alkan'a:

"Gtr, Hsrev'i grsn' dedi.

"Beraber Hsrev Altnbaak'n yanna gittik. Ceylan alkan beni brakarak

ayrld.

"Hsrev Altnbaak nereye gideceimi sordu. Ben de zmir'e gideceimi syledim.

O da bana Mustafa Birlik'in adresini verip ila istedi.

"Oradan ayrlarak zmir'e gittim. Mustafa Birlik'i buldum ve yazy verdim. Bir gn

onun yannda kaldm. Daha sonra ayrlarak asker eitim yeri olan Narldere'ye

gitmek zere ayrldm."

Ali Haydar Morgl

"Risale-i Nur'u okuyan beni on sefer grm gibi olur""Askeri yolcu ettikten sonra, biz Bayram Aabeyle geri dndk. Bu sefer kapy

Zbeyir Aabey amt. Ve bizi stadn yanna gtrd. eri girip mbarek

ellerini ptk. Girdiimiz oda imdiye kadarki grdmz odalara benzemiyordu.

Apayr bir grn, bir havas vard. stadn sarkla oturuu adetabir Asr-

Saadet manzarasyla bizi kar karya getirmiti. Odasnda bal paketleri, eitli

meyveler aslyd. Bu durum ok houma gitmiti. stadn u szleri hl

kulaklarmda nlyor; 'Neden bu kadar masraf edip buraya kadar geliyorsunuz?

Risale-i Nur'u okuyun. Bir defa Risale-i Nur okuyan beni on sefer grm gibi olur.Btn masraflarnz benim demem lzm' diyerek cebinden kard drt tane

yirmi be kuruun iki tanesini bana, iki tanesini de arkadama verdi. Bu

paralardan bir tanesini ben her zaman yanmda tarm. (Szn burasnda Haydar

Morgl'den bize bu paray mmknse gstermesini rica ettik. Ve cebine diktirdii

paray kararak bize gsterdi.)

Hamdi Salamer

23


24/31

"Bir tokatla yola geldim"

"stadla grmemin ilki ryada, biri de madd lemde olmak zerek iki ksm

olup, ryada grmem beni madd grmeye hazrlad ve ikisi birbirini

tamamlad iin bence nemli olduundan, ksaca anlatmakta fayda

gryyorum.

"1957'nin Aralk ay. Gayri slmi bir hayatn iindeyim. slmiyetin fiiliyatna

taallk eden hibir bam kalmamt. Bu hayatn sarholuu yce Allah'mz bile

dnmeme frsat vermediinden hayallerim ve duygularm gibi, dncelerim

de maneviyata yabanilemi bir halet-i ruhiyede, gnah deryasnda girdaplar

iinde dne dne korkun kbetlere srklenip giden bir kuru yaprak gibiydim.

"slm ve imani llerden bhaber olduumdan, bu gidiin dehetini idrak

edemiyor, kmaya da gayret sarfetmiyordum. Bu halim git gide evremden

kopmama, gnahkrlarn bana evre olmasna sebebiyet verdiinden, bu da

gittike ktlememe vesile tekil ediyordu. Bu yzden btn hayrl dostlarn,

hatt yaknlarmn kurtulmamdan mit kesip yz evirdiklerini gryordum.

"Bir gece ryada iret leminde idim. Yanmzda uzun boylu, nuran yzl, gayet

muntazam, kzl sakall, koyu yeil sarkl, ok ciddi ve her haliyle hrmete lyk

bir adam geldiini grnce, gayri ihtiyar ayaa kalktm ve bizi o halde

grmesinden utandm. Orada arkadalarmn iinden beni ard ve 'Evldm, bu

ikiyi, bir daha sakn ime' diye tenbih etti. Ben de, 'Peki hocam, imem' dedim. Ozat da dnd ve gitti. Biz, 'Tamam, hocay savdk' der gibisinden devam ettik.

"Biraz sonra o zat tekrar yanmza geldi. Fakat ne geli! O mlyim ve efkatli hali

gitmi, yerini iddet ve cell almt. Gzlerinden sanki lvlar sayor. Hiddetinden

yz korkun bir hal almt. Yine o topluluktan yalnz bana muhatap olarak, 'Ben

sana bunu bir daha imeyeceksin demedim mi?' deyip enseme bir tokat

yaptrd. Ben yzkoyun topraa gmldm. Nefesim kesildi. Nefes alamyor,

bouluyordum. Uratm, bir trl kurtulamadm. Byk yemin ederek,

'meyeceim' diye bararak uyandm. Fakat tokatn yeri ok iddetli aryordu.Tam bir hafta o tokadn yeri ard. deta parmaklarnn izini ensemde

hissediyordum. mrmde ilk defa byle bir tokatn en hak ettiim zamanda

gelmesi ve hayatmn dnm noktas olmas tesadf gibi bahanelerle izah

edilemezdi.

"Risale-i Nur'u ryada rendim"

"O tokatn evkiyle Mslmanla ait meseleleri sormaya baladm. Bu sormalar

esnasnda Risale-i Nur'a ulatm. Fakat risaleleri pek anlamyordum. Risaleleri

okuduum gece ryamda, nur yzl, sarkl, cbbeli mbarek bir zat, elinde tarif

24


25/31

edemeyeceim bir k, elimden tutup zifiri karanlklardan bilmediim ve

grmediim yerleri hem gezdirip, hem de risalelerden anlamadm yerleri izah

ediyordu. Bu hal faslasz iki ay kadar devam etti. Ben risaleleri anlamaya

balaynca o zat daha gremedim.

Hasan Salam

"Ben de dersimi Risale-i Nur'dan alyorum"

"1959 senesinin banda zmir'de askerliimi bitirince doru Isparta'ya, stadn

ziyaretine gitmitim. Giderken Mustafa Birlik, stada gtrmem iin alt tane

kak vermiti. Bu ziyaretim srasnda, Tahir, Zbeyir, Bayram ve Ceyln

Aabeyler de oradayd. Nazif elebi Amca ile ayn kyden, nebolu'dan olduumu

syledi stada. stad bana harlm yok diye para vermek istedi.

"Kaklar iin unlar syledi: 'Hediye kabul etmediimi bilir; madem Mustafa Bilir

gndermi, aln, ama para verin. 'Ayrca Isparta'ya, stada vermem iin Ahmed

Feyzi ve tf Eemen mektup vermilerdi. Mektuplar Zbeyir Aabeye, kaklar

da dier aabeylere verdim. 'Param var ' dedim ve stadn bana verdirmek

istedii paray kabul etmedim.

"stad, 'Kardam, btn suallerinize cevap verecek, mkllerinizi halledecekRisale-i Nur'dur. Ben de dersimi ondan alyorum' dedi. Ceyln alkan Aabey

stanbul'a gtrmem iin mumlu kt verdi. Bunlar Sleymaniye'deki

dershaneye braktm.

"Ziyaretine girdiimde bir mektup okuyordu. Ziyaretinde yarm saat kadar

kaldm. Mektuptan sonra elini ptm. zmir'den, tf Eemen ve Ahmed Feyzi'den

selmlar gtrmtm. Kendileri de stanbul'daki btn Nur talebelerine selm

gnderdi. Bu ziyaretim, Isparta'da Fitnat Hanmn evi olan dershanede olmutu.

lk anda heyecanlydm, konumalarna intibak edemedim, sonra btnkonumalarn anlamtm.

Galip Gigin

"Onun eserleri slm dnyasnda tek kaynak olacak"

"Bunlara msaade etmedi. zzetle yaamt, erefle ld. Belki milletinin

felketini nlemek iin ruhunu feda etti. Bilmem kardelerimiz ne derler. Bu

benim ahs kanaatim ve duygumdur.

25


26/31

"Onu anlatmak, bizim gcmzn ve tahsis olunan olunan sayfalarn

yetmeyecei bir itir. Hayatnn ve eserlerinin her sahife ve satr, ciltlerce

eserlere kaynak olacak o zat iin ne syleyebilirim? Szmm bitirirken, yine

rahmetli, naml limlerimizden mer Nasuhi Bilmen Hocamzn, Bedizzaman

Hazretlerinin eserleri iin syledii u sz zikretmek isterim: 'Onun eserleri,

ileride slm dnyasn da tek me'haz olacak deerdedir' demiti. Birok hakikata

gururunu feda eden limin de, esasen kanaat bu merkezdedir.

"Allah ona rahmet etsin, emanetini kesin zafere ulatrsn, dilerim."

Zbeyir Gndzalpin Notlarndan

Bilgili insan

"Bilgili insan gnee benzer, girdii yeri aydnlatr.

Bir saat ilme almak

"Bir kimse bir saat ilim tahsil ederse, bir geceyi ihya etmekten daha hayrldr.

Eer bir gn ilim tahsil ederse, ay oru tutmaktan hayrldr.

"Kim ilim meselelerinden bir mesele renirse, rendii ilmi bakalarna

retirse, o kimseye yetmi sddk sevab verilir.

lim retmek

"lim tlimine, retimine memur olan insanlarn rettii ilim ile ister ameledilsin, ister edilmesin; creti, ancak kabul olmu bin rekt nafile namaz

klmaktan efdaldir. Eer o kimsenin retmi olduu ilim ile amel edilirse,

kyamete kadar amellerin sevab o kimsenin defterine yazlr.

Enbiya hakknda sohbet ayn- ibadettir

"Enbiy-y izamdan (byk peygamberlerden) her birinin gerek isimleri ve

gerek ibadet ve ahlklarndan bahisler etmek, ayn- ibadettir. Kezlik, salih, yani

ehl-i takva denilen ve Snnet-i Seniyyeden ayrlmayan ve bid'a ile amel etmeyen

kimseleri sevmek, hallerinden bahsetmek keffret'z-znbtur (gnahlarakeffarettir).

Ey nefsim!

"Tahkik iman ilmini oku. Hakk ve hakikat ren. Cahil kalma. Mnevver ol.

Aydn ol. Cahil insan, cahil bir gen, cahil bir kadn, ne kadar varlkl da olsa yine

fakirdir, geridedir, aadadr. Okuyan erkek ve kadn, gen ve ihtiyar daima

ileride, daima ykseklerdedir. Btn fenalklarn, hayattaki btn bedbahtlklarn

vastas cehalettir. Btn iyilik ve gzelliklerin, btn saadet ve huzurun tek

aresi ilm-i iman bilgisiyle aydnlanmak ve nurlanmaktr.

26


27/31

"Hem, erkek ve kadn iin ilme almak, cahillik bataklklarnda batmamak

farzdr. Cenab- Hakkn ve Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm

Efendimizin emridir.

"Her trl bellar, er ve azaplar, dinimizi iyi bilmemezlikten, tahkik iman ilminin

nurundan ve feyzinden mahrum kalmaklktan, cehalet karanlklarndan ileri gelir.

Her nevi saadetler, her eit selmetler, ferah ve neeler, umum huzur ve

sknlar, her snf gzellikler, tahkik iman ilmi ile tenevvr etmekten,

aydnlanmaktan ileri gelir.

slm byklerinin hayat ve hatralar gen nesiller iin en gzel rehberdir.

Hayatn frtnal ve dadaal hadiseleri iinde bu rehberler kl deniz fenerleri

gibi aydnlk verirler. Hayatn vatan, millet ve din yolunda feda eden maneviyat

nderleri ise, dnyada birer kutup yldz olduklar gibi, ukbda da gnahkrlarn

efaatisi olurlar.

man ilmi

"Ey gen kardeim ve zamanlarn hayhuylu, babo yaratklar gibi boluklar

ierisinde geiren sersem nefsim! Bu yaa geldin, ocukluktan ktn. ocuklar

var ki, sen onlardan geersin. Sakall ocuk olmak, bir insan iin maskaralk,

irkinlik ve ktlk almetidir.

"Halbuki sana yakan, senin taze ve irin genliine yaraan, hoplayp zplamay

brakp, olgun ve yksek bir Mslman namzedi olarak ilm-i imana almak,slmiyetin yce bilgisiyle bilgin olmaya gayret etmektir. Allah'a ibadet ve itaat

edip, namaz ve ibadete sarlp, gzel genliini irkinlemekten, genlik gnlerini

bou bouna ldrmekten kurtarmaktr.

"Kendini bir yokla. Ben seni gryorum ki, sende parlak ve ebed bir istikbali

kazanmak kabiliyeti var. Bu istidat senin genlik ruhunun nurundan fkrarak,

senin manev ve madd simanda ldamakta, gzlerinden okumaya ve Allah'a

ibadete olan sevgi kvlcmlar prl prl prldamaktadr. Bu nurlar karartmamay,

bu klar sndrmemeyi akln ve kalbin sana feryad fignla ihtar ediyor."Ruhun , derinliklerde 'Oku! Allah'n bahtiyar bir kulu, cemiyetin gl,

slmiyetin blbl ol!' diye lh bir sada ile sana sesleniyor. Bu sadaya kulak

verip nur-u Kur'n'la ilim ve irfan sahibi olarak iki cihadn saadetiyle mes'ud ol!

"Ah, nur kardeim! Szlerin, senin bu sevimli zleyilerin, senin bu sevgi dolu

tavsiyelerin beni iman, slm ve Kur'n yolunu retmek yolunda nur-u Kur'n,

nuruna kaptrd

27


28/31

Bayram Yksel

"Sadece Risale-i Nurla megul olurdu"

"stadmz Risale-i Nurun hizmetini hereye tercih ederdi. Hibir zaman baka

kitablarla megul olduunu grmedik. Daima Risale-i Nurlarn neri, telifi, tashihi,

okumas, yazmas ve lahika mektuplar gibi hizmetlerle megul olurdu. Bize de u

dersi verirdi:

"Bakn, ben baka kitaplarla megul olmuyorum. Siz de Risale-i Nurdan baka

kitaplarla megul olmayn. Risale-i Nur size kfidir.

"Risale-i Nurun gda ve taam hkmndeki hakikatlarndan hem akl, hem kalb,

hem ruh, hem nefis, hem his hisselerini alabilir. Yoksa yalnz akl cz'i bir hisse

alr, tekiler gdasz kalabilirler. Risale-i Nur sair ilimler gibi okunmamal. nk

ondaki iman- tahkik ilimleri baka ilimlere ve maariflere benzemez. Akldan

baka ok letif-i insaniyenin kt ve nurudur.'

"Anladn kadar yeter"

"Birgn yine stadmzn Arab dersinde Hizbnnuriye'yi okuyorduk. stadmz

benden anlayp-anlamadm sorduunda, anlamadm syleyince izah etti ve

ben de ok gzel anladm. Ve iimden, 'Artk ben oldum, Arapay gzel

anlamaya baladm' dedim. O anda kafam makine gibi alyordu. Bir de stadnodasndan ktm, hibir ey kalmamt.

"Yine birgn dersten sonra stadmz yaplan dersi anlayp-anlamadm sordu.

Ben anlamadm syleyince, stadmz bana bir tokat aketti. 'Keeli, keeli, sen

mkemmel anladn. Anladn kadar yeter sana. Eer daha ok anlasan, 'Bu bana

yeter artk,' dersin, 'Yetitim' diye gidersin. Byle istihdam olamayacaktn. Bir

baheye girenler boylar nisbetinde meyvelerden istifade ederler. Boyu uzun olan

yksek dallardan, ksa olanlar ise aadaki dallardan koparp yerler. Bir ksm da

koparamaz, meyveleri iner. Sen koklasan bu sana yeter. Kanaat et, kret' diyebana ders vermiti.

"Bugn ka sayfa okudunuz?"

"stadmz bazen diyordu: 'Bugn ka sahife okudunuz?' Biz de veya be

dediimiz zaman, 'Ben iki yz sahife okudum. Hem benim kalemim yok, ok ar

yazyorum. Hem de sizin gibi gazete gibi okuyup gemiyorum. Ben manasn da

anlayarak okuyorum. Hem de bakn ne kadar tashih ettim' derdi. Risaleleri

aarken sahifeleri hi incitmeden, elini az ile slatmadan ok itina ile aard.

28


29/31

"Elhamdlillah ben bugn bu kadar okudum, ok istifade ettim. Bugn imanm

ok inkiaf etti' derdi. Hayretler iinde bize gsteriyordu. 'Fesbhanallah bu eseri

hi grmemi gibi istifade ettim' derdi. 'Nasl mbarek gnlerde camilerde tecdid-

i iman ederler; biz de Risale-i Nur'u okumakla tecdid-i iman ediyoruz" derdi.

'Kardalarm, bakn ben bu kadar yer okudum, hi yanl bulamadm. Risale-i

Nur'un telifinde inayet-i lhiye ve hfz- Rabban bize yardm ettiler. Bizim bu ne

hnerimiz, ne de kabiliyetimiz. Bu tamamen Cenab- Hakkn ihsan ve kereminden,

biz acizlere bir ltf-u ihsandr' derdi.

"Risale-i Nur'un telifinde tayy- zaman, tayy- mekn karm, az zaman iinde

ok iler yapmz' derdi. 'Kardalarm, nasl geldi ise yle yazyorum. Hi

deitirmeye cesaret edemiyorum. Hi fikrimi de kartrmyorum' derdi.

"1954'te Ceyln Aabey ile ikimiz iki ay Barla'da kaldk. stadmz Emirda'a

gitmiti. Ev sahibinin kk olu askerden gelmiti. Polisler kandrd, bize 'lla

kn' dedi. Biz de stada haber gnderdik. stadmz da haber verdi. 'Sungur

askere gitsin, Ceylan'la Bayramda Barla'ya gitsin.' ki ay Barla'da kaldk.

Mustafa Ekmeki

"Genler ancak Risale-i Nurla imanlarn muhafaza edebilirler"

"Ziyaret sras bana geldiinde Eskiehir'e kadar trenle gittim. Emirda otobsYldz Otelinin yanndan kalkyordu. Otobse oradan binmitim. Meer, benim

oradan getiim esnada, stad da orada imi. Emirda'a vardmda, doruca

Mehmet alkan Amcann dkknna gittim. stadn Eskiehir'de olduunu ve

akama dneceini sylediler. Beni dkkna yakn bir otele yerletirdiler.

"Akama doru stad geldi. O gece otelde nasl sabahladm bilemiyorum.

Sanyorum, bir saat bile uyumamtm. O zaman Mustafa Acet Emirda'da

imamd. Sabah namazndan sonra gelip beni alacak ve stada gtrecekti. Fakat

ben sabredip onu bekleyemedim. arda birka tur attktan sonra stadn evininzilini aldm. Kapy Zbeyir Aabey at. Cidd, vakur ve temiz bir grn vard.

Nereden geldiimi sordu. 'stanbul' deyince bir dakika beklememi syledi ve

kapy kapayp ieriye girdi. Biraz sonra 'Buyurun, kardeim' diyerek beni ieri

ald.

"stadn yanna girdik. Mberek ellerini pp oturdum. stad yata zerinde

oturuyordu. fade edemeyeceim kadar mes'ud ve huzurlu bir an yayordum.

stad ismimi, memleketetimi ve nereden geldiimi sordu. Memlekitimin Ilgaz

29


30/31


31/31

"Okulda inanlarm kaybetmitim"

"Dindar bir aile ocuuydum. Okul benim manev inanlarm almt. Mesleimin

ilk ylnda bolukta rpnp durdum. Her hareketimde aileme ters der, onlar

incitirdim. Mualliimin drdnc ylnda din eserlere kar bir allak meydana

geldi. Birok din eser ve dergi almaya baladm. Fakat, diyebilirim ki, fiili olarak

bende bir etki yapmad. Sadece bazen inandm, bazen de tereddtlere

dtm oluyordu.

"Risale-i Nur okursan imann kurtarrsn"

"1954'n sonlarna doru benden daha beter durumda olan bir arkadamla

grmemde bana, 'Risale-i Nur okursan imann kurtarr, tereddtlerden

kurtulursun' dedi. Bu hitap nefsime ok ar geliyor, adeta isyan ediyordum. Ben

Grpnar'da, arkadam ise Van'dayd. Hafta tatillerine bir araya geldiimizde hep

ayn szlere muhatap oluyordum. Allah nasip edecek ve hidayet klacak ki,

beraber Hamid Hocaya (Molla Hamid Ekinci) giderek Hutbe-i amiye ile Genlik

Rehberi'ni aldk. O gnden sonra hayatm tamamen deiti. Kendimi yeniden

Mslman olmu kabul ettim. Fazla teferruata girmeyeceim.

"1959 ylnda yedek subayla gittik. Kayttan sonra verilen izin sresinden

faydalanarak, gece gndz grmenin akiyle tututuum stadm grmek iin

Emirda'a gittim.

Niçin Risale-i Nur-------------OK.doc

Documents

Transcript of Niçin Risale-i Nur-------------OK.doc