Nedir Bu YÖK Tasarısı?

12

description

Öğrenci Gençlik Sendikası Genç-Sen'in YÖK Yasa Tasarısı Hakkında Bilgilendirme Amacıyla Hazırladığı Broşür.

Transcript of Nedir Bu YÖK Tasarısı?

Page 1: Nedir Bu YÖK Tasarısı?

Nedir buYÖK tasarısı

?

GENÇ-SENARAŞTIRMA BÜROSU

Page 2: Nedir Bu YÖK Tasarısı?

Gokhan

Cetinsaya

YÖK tasarısı en temelinde bir kağıt parçasıdır. Her kağıt parçası gibi o da üzerine yazılı harfler doğrul-tusunda bir şeyler tanımlar. Tasarının üzerinde bu-lunan onca harfin arasından en belirginlerini seçer-sek karşımıza çıkacak sonuç “Sermayeye Bağımlı Üniversite” cümlesidir. Onca süslü püslü cümlenin içinden çıkan sonuç budur. Başlangıç noktasını bu cümleyle belirleyen bir kağıt parçasından beklene-bilecek her şeyi bulundurur içinde. Memlekette ne kadar öğrenci varsa müşteri yerine koyar bu tasarı. Daha da vahimi bunu AKP hükumetinin o pek caf-caflı “ileri demokrasi” tepsisiyle önümüze koyar. “Üniversitelere özerklik” sloganıyla ortaya atılan ama özünde üniversitelerin idaresini tek bir merkeze bağlayan, bu yönüyle kelime oyunlarını çok seven iktidarın o pişkin sırıtışını benliğine kazımış bir yasadır aslında.

“Demokrasi, fırsat eşitliği, özerklik, bilimsellik” gibi söz kalıplarını ağzına sakız eden bu yasayı biraz in-celediğimizde kendini ele verir aslında. Onca göz boyayıcı söz de bu fark edilmesin diyedir ya zaten.

cümleyle belirleyen bir kağıt parçasından beklene-bilecek her şeyi bulundurur içinde. Memlekette ne kadar öğrenci varsa müşteri yerine koyar bu tasarı. Daha da vahimi bunu AKP hükumetinin o pek caf-caflı “ileri demokrasi” tepsisiyle önümüze koyar. “Üniversitelere özerklik” sloganıyla ortaya atılan ama özünde üniversitelerin idaresini tek bir merke

YÖK tasarısı en temelinde bir kağıt parçasıdır. Her kağıt parçası gibi o da üzerine yazılı harfler doğrul-tusunda bir şeyler tanımlar. Tasarının üzerinde bu-lunan onca harfin arasından en belirginlerini seçer-sek karşımıza çıkacak sonuç “Sermayeye Bağımlı Üniversite” cümlesidir. Onca süslü püslü cümlenin içinden çıkan sonuç budur. Başlangıç noktasını bu

YÖK tasarısı en temelinde bir kağıt parçasıdır. Her kağıt parçası gibi o da üzerine yazılı harfler doğrul-tusunda bir şeyler tanımlar. Tasarının üzerinde bu-lunan onca harfin arasından en belirginlerini seçer-sek karşımıza çıkacak sonuç “Sermayeye Bağımlı Üniversite” cümlesidir. Onca süslü püslü cümlenin içinden çıkan sonuç budur. Başlangıç noktasını bu

ze bağlayan, bu yönüyle kelime oyunlarını çok seven iktidarın o pişkin sırıtışını benliğine kazımış bir yasadır aslında.

“Demokrasi, fırsat eşitliği, özerklik, bilimsellik” gibi söz kalıplarını ağzına sakız eden bu yasayı biraz in-celediğimizde kendini ele verir aslında. Onca göz boyayıcı söz de bu fark edilmesin diyedir ya zaten.

Nedir bu yasa tasarısı?

Page 3: Nedir Bu YÖK Tasarısı?

Onca göz boyamanın ardında kendini çok net belli eden birkaç maddesini sunalım istedik.

• Madde 5/b: TYK’nın görevleri arasında üniversite-lerin kalite güvence sistemlerini denetlemek bulunur.Şimdi bu ne demek? Öncelikle “kalite güvence siste-mi” yabancı olduğumuz bir kavram olmamalı tıp alanı başta olmak üzere pek çok alanda karşımıza çık-makta zaten. Konuştuğumuz dilin güzelliği olsa gerek “nitelik” ve “kalite” diye iki sözcük barındırıyor biri akademik alanı biri ticareti temsil eden.

• Madde 6: En yetkili organ olan genel kurul 21 üyeden oluşur, bunlardan 5’i TBMM, 5’i Bakanlar Kurulu, 5’i Cumhurbaşkanı, 6’sı da Rektörler Kurulu tarafından seçilir.

YaniYani üzerine basa basa “özerklik veriyoruz” söylemin-de bulunmak mantıksızdır, gereksizdin ve anlamsız-dır. 21 üyenin 15’inin üniversitelerin iradesi dışında gi-receği bir kuruldan ne kadar özerk olmasını bekliyo-ruz, bunu biraz düşünmek gerekir. Rektörler kurulun-da ki rektörlerin nasıl seçildiği de farklı bir muamma tabi. Üniversite Konseyi olmayan üniversitelerde atama usulü, konsey bulunduran üniversitelerde de konseyin seçimi ile gelmesi planlanan rektörlerin ne derece bağımsız oldukları ayrı bir mevzu.

Madde Madde Yasa TasarısıMadde Madde Yasa Tasarısı

Şimdi bu ne demek? Öncelikle “kalite güvence siste-mi” yabancı olduğumuz bir kavram olmamalı tıp alanı başta olmak üzere pek çok alanda karşımıza çık-makta zaten. Konuştuğumuz dilin güzelliği olsa gerek “nitelik” ve “kalite” diye iki sözcük barındırıyor biri akademik alanı biri ticareti temsil eden.

Yani üzerine basa basa “özerklik veriyoruz” söylemin-de bulunmak mantıksızdır, gereksizdin ve anlamsız-dır. 21 üyenin 15’inin üniversitelerin iradesi dışında gi-receği bir kuruldan ne kadar özerk olmasını bekliyo-ruz, bunu biraz düşünmek gerekir. Rektörler kurulun-da ki rektörlerin nasıl seçildiği de farklı bir muamma tabi. Üniversite Konseyi olmayan üniversitelerde

Yani üzerine basa basa “özerklik veriyoruz” söylemin-de bulunmak mantıksızdır, gereksizdin ve anlamsız-dır. 21 üyenin 15’inin üniversitelerin iradesi dışında gi-receği bir kuruldan ne kadar özerk olmasını bekliyo-ruz, bunu biraz düşünmek gerekir. Rektörler kurulun-da ki rektörlerin nasıl seçildiği de farklı bir muamma tabi. Üniversite Konseyi olmayan üniversitelerde

Yani üzerine basa basa “özerklik veriyoruz” söylemin-de bulunmak mantıksızdır, gereksizdin ve anlamsız-dır. 21 üyenin 15’inin üniversitelerin iradesi dışında gi-receği bir kuruldan ne kadar özerk olmasını bekliyo-ruz, bunu biraz düşünmek gerekir. Rektörler kurulun-da ki rektörlerin nasıl seçildiği de farklı bir muamma tabi. Üniversite Konseyi olmayan üniversitelerde atama usulü, konsey bulunduran üniversitelerde de konseyin seçimi ile gelmesi planlanan rektörlerin ne derece bağımsız oldukları ayrı bir mevzu.

Şimdi bu ne demek? Öncelikle “kalite güvence siste-mi” yabancı olduğumuz bir kavram olmamalı tıp alanı başta olmak üzere pek çok alanda karşımıza çık-makta zaten. Konuştuğumuz dilin güzelliği olsa gerek “nitelik” ve “kalite” diye iki sözcük barındırıyor biri akademik alanı biri ticareti temsil eden.

Page 4: Nedir Bu YÖK Tasarısı?

universite’yi

patronlar yon

etecek!

• Madde 10: Üniversite Konseyleri. Üniversite Konseyi farklı fakültelerden öğretim elemanların-dan 5, Bakanlar kurulu tarafından 2, üniversitenin profesör ünvanına sahip 2, üniversitenin mezunla-rından 1 ve üniversitenin bulunduğu ilde son 3 yılda en çok vergi ödeyen şahısların aralarında seç-tikleri 1 kişiden oluşur. Görevleri arasında rektör ve dekanları seçmek, sözleşmeli ve kadrolu öğre-tim elemanlarını seçmek, sözleşmeli öğretim ele-manlarının ücretlerini belirlemek ve üniversitenin bütçesini düzenlemek bulunur.

Burada önemli olan nokta kendisini haykırarak ortaya atmaktadır. “Ne işi var bilimle alakası ol-mayan sermayedarın üniversite yönetiminde?” so-rusunu en baştan sormak gerekir. Herhangi bir fab-rika ya da holding sahibinin akademik bir faaliyete ne gibi bir katkısı olabilir? Yada onun yapacağı kat-kıdan ne hayır gelir? Açıkça görülmektedir ki bu üniversitelerin sermaye tarafından kontrol edilme-sinin bir aracıdır. Devlet desteğinin çekileceği düşü-nülürse oy olarak tek bir kişi olsa da somut etki ba-kımından bu yapının en etkili kişisi bahsedilen pek değerli “vergi mükellefi” olacaktır. Sözleşmeli öğ-retim görevlilerinin zaten zor olan yaşam standart-ları düşünüldüğünde onlara verilecek ücreti bahsedilen üniversite konseyi gibi bir toplama bırakmak, “yok pahasına çalışın” demekle aynı şeydir.

• Madde 10: Üniversite Konseyleri. Üniversite Konseyi farklı fakültelerden öğretim elemanların-dan 5, Bakanlar kurulu tarafından 2, üniversitenin profesör ünvanına sahip 2, üniversitenin mezunla-rından 1 ve üniversitenin bulunduğu ilde son 3 yılda en çok vergi ödeyen şahısların aralarında seç-tikleri 1 kişiden oluşur. Görevleri arasında rektör

Burada önemli olan nokta kendisini haykırarak ortaya atmaktadır. “Ne işi var bilimle alakası ol-mayan sermayedarın üniversite yönetiminde?” so-rusunu en baştan sormak gerekir. Herhangi bir fab-rika ya da holding sahibinin akademik bir faaliyete ne gibi bir katkısı olabilir? Yada onun yapacağı kat-kıdan ne hayır gelir? Açıkça görülmektedir ki bu

Burada önemli olan nokta kendisini haykırarak ortaya atmaktadır. “Ne işi var bilimle alakası ol-mayan sermayedarın üniversite yönetiminde?” so-rusunu en baştan sormak gerekir. Herhangi bir fab-rika ya da holding sahibinin akademik bir faaliyete ne gibi bir katkısı olabilir? Yada onun yapacağı kat-kıdan ne hayır gelir? Açıkça görülmektedir ki bu

dilen üniversite konseyi gibi bir toplama bırakmak, “yok pahasına çalışın” demekle aynı şeydir.

Page 5: Nedir Bu YÖK Tasarısı?

• Madde 14: Üniversite idari teşkilatı. Bu maddenin içinde tariflenen iki kurum bizce en büyük önemi taşı-maktadır. Bunlardan birincisi “Kalite ve Akreditasyon Daire Başkanlığıdır”. Yine geldik kaliteye. Bu tanımın nitelik ile olan farkını açıklamıştık zaten. Akademik çalışmalar için “kalite” kavramını kullanmak karşımız-daki zihniyetin bilimden ne anladığını açıkça ve hunharca ortaya dökmektedir. İkinci kurum ise “Araştır-ma Geliştirme ve Yenilik Daire Başkanlığı” ismini al-mıştır ve tanımlanan görevi “Üniversite ile sanayi ve iş dünyası arasında köprü kurmak ve Ar-Ge çalışmala-rını denetlemek” olarak geçmektedir. En başta TYK=Sermayeye Bağımlı Üniversite denklemini açık-tan ortaya koyan bu “daire başkanlığı” söylemlerimizi kanıtlaması bakımından çok da güzel, çok da iyi ol-muştur. Üniversiteleri şirketlere bağlı Ar-Ge tesisleri olarak gören sermaye yamakçısı bir zihniyetten de ancak bunu beklerdik zaten.

• Madde 21: Öğrenci konseyi. Bu kurumun yetkileri hakkında YÖK tasarısında bile hiçbir şey belirtilme-miştir. Çok da şaşırmadık aslında. Bilinen tek yetkisi bu konseyde bulunan bir temsilcinin üniversite sena-tosuna katılabilmesidir. Senatoya giden zat-ı muhtere-min de oy hakkı yoktur. Günümüzde şenlik yapmak-tan başka hiçbir işlevi olmayan ÖTK’ların durumu her zamanki gibi aynıdır. Öğrenciyi temsil etmeyen bir “öğrenci temsilcisi” olsa ne olur olmasa ne olur…

universite mi?ar-ge laboratuari mi?

• Madde 14: Üniversite idari teşkilatı. Bu maddenin içinde tariflenen iki kurum bizce en büyük önemi taşı-maktadır. Bunlardan birincisi “Kalite ve Akreditasyon Daire Başkanlığıdır”. Yine geldik kaliteye. Bu tanımın nitelik ile olan farkını açıklamıştık zaten. Akademik çalışmalar için “kalite” kavramını kullanmak karşımız-daki zihniyetin bilimden ne anladığını açıkça ve hunharca ortaya dökmektedir. İkinci kurum ise “Araştır-ma Geliştirme ve Yenilik Daire Başkanlığı” ismini al-mıştır ve tanımlanan görevi “Üniversite ile sanayi ve iş dünyası arasında köprü kurmak ve Ar-Ge çalışmala-rını denetlemek” olarak geçmektedir. En başta TYK=Sermayeye Bağımlı Üniversite denklemini açık-tan ortaya koyan bu “daire başkanlığı” söylemlerimi

harca ortaya dökmektedir. İkinci kurum ise “Araştır-ma Geliştirme ve Yenilik Daire Başkanlığı” ismini al-mıştır ve tanımlanan görevi “Üniversite ile sanayi ve iş dünyası arasında köprü kurmak ve Ar-Ge çalışmala-rını denetlemek” olarak geçmektedir. En başta TYK=Sermayeye Bağımlı Üniversite denklemini açık-tan ortaya koyan bu “daire başkanlığı” söylemlerimi

• Madde 21: Öğrenci konseyi. Bu kurumun yetkileri hakkında YÖK tasarısında bile hiçbir şey belirtilme-miştir. Çok da şaşırmadık aslında. Bilinen tek yetkisi bu konseyde bulunan bir temsilcinin üniversite sena-tosuna katılabilmesidir. Senatoya giden zat-ı muhtere-min de oy hakkı yoktur. Günümüzde şenlik yapmak-tan başka hiçbir işlevi olmayan ÖTK’ların durumu her

• Madde 21: Öğrenci konseyi. Bu kurumun yetkileri hakkında YÖK tasarısında bile hiçbir şey belirtilme-miştir. Çok da şaşırmadık aslında. Bilinen tek yetkisi bu konseyde bulunan bir temsilcinin üniversite sena-tosuna katılabilmesidir. Senatoya giden zat-ı muhtere-min de oy hakkı yoktur. Günümüzde şenlik yapmak-tan başka hiçbir işlevi olmayan ÖTK’ların durumu her

• Madde 14: Üniversite idari teşkilatı. Bu maddenin içinde tariflenen iki kurum bizce en büyük önemi taşı-maktadır. Bunlardan birincisi “Kalite ve Akreditasyon Daire Başkanlığıdır”. Yine geldik kaliteye. Bu tanımın nitelik ile olan farkını açıklamıştık zaten. Akademik çalışmalar için “kalite” kavramını kullanmak karşımız-daki zihniyetin bilimden ne anladığını açıkça ve hunharca ortaya dökmektedir. İkinci kurum ise “Araştır-ma Geliştirme ve Yenilik Daire Başkanlığı” ismini al-mıştır ve tanımlanan görevi “Üniversite ile sanayi ve iş dünyası arasında köprü kurmak ve Ar-Ge çalışmala-rını denetlemek” olarak geçmektedir. En başta TYK=Sermayeye Bağımlı Üniversite denklemini açık-tan ortaya koyan bu “daire başkanlığı” söylemlerimi

Page 6: Nedir Bu YÖK Tasarısı?

yunussoylet

universite

ticarete atiliy

or!

• Madde 26: Uzun uzun açıklamaya gerek yok bu madde yabancı okulların Türkiye’de fakülte ya da yüksek okul açabilmesini ön görmektedir. Yabancı ülkelerde bulunan devlete bağlı üniversitelerin burada fakülte açması çok olağan olmadığı düşü-nülürse olsa olsa özel üniversitelerin fakülte açaca-ğı barizdir. Koşullar göz önüne alındığında yabancı bir üniversitenin “eğitim aşkı” için bu coğrafyada fakülte açmayacağını söylersek çok da uçmuş sayıl-mayız.

• Madde 33: Bilgi Lisanslama Ofisi. Bu kurumlarla hedeflenen şey yasa taslağında “araştırmacı, uzman, diğer personel ve öğrencileri yapacaklar bilimsel çalışmalar itibarıyla ticarî değeri yüksek konulara yönlendirmek” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde sermayeye bağımlı üniversite sözümüze tuz biber ekmiştir. Üniversitenin “ticari değeri yüksek”yüksek” alanda araştırma yapmasını dayatmak nasıl bir hayal dünyasının çarpık kabusudur bilin-mez ama getireceği şeyin anti-bilimsel eğitim olduğu, insanlarda iki tane göz bir de burun olması kadar nettir.

• Madde 26: Uzun uzun açıklamaya gerek yok bu madde yabancı okulların Türkiye’de fakülte ya da yüksek okul açabilmesini ön görmektedir. Yabancı ülkelerde bulunan devlete bağlı üniversitelerin burada fakülte açması çok olağan olmadığı düşü-nülürse olsa olsa özel üniversitelerin fakülte açaca-ğı barizdir. Koşullar göz önüne alındığında yabancı

• Madde 33: Bilgi Lisanslama Ofisi. Bu kurumlarla hedeflenen şey yasa taslağında “araştırmacı, uzman, diğer personel ve öğrencileri yapacaklar bilimsel çalışmalar itibarıyla ticarî değeri yüksek konulara yönlendirmek” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde sermayeye bağımlı üniversite sözümüze tuz biber ekmiştir. Üniversitenin “ticari değeri yüksek”

• Madde 33: Bilgi Lisanslama Ofisi. Bu kurumlarla hedeflenen şey yasa taslağında “araştırmacı, uzman, diğer personel ve öğrencileri yapacaklar bilimsel çalışmalar itibarıyla ticarî değeri yüksek konulara yönlendirmek” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde sermayeye bağımlı üniversite sözümüze tuz biber ekmiştir. Üniversitenin “ticari değeri yüksek”

• Madde 33: Bilgi Lisanslama Ofisi. Bu kurumlarla hedeflenen şey yasa taslağında “araştırmacı, uzman, diğer personel ve öğrencileri yapacaklar bilimsel çalışmalar itibarıyla ticarî değeri yüksek konulara yönlendirmek” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde sermayeye bağımlı üniversite sözümüze tuz biber ekmiştir. Üniversitenin “ticari değeri yüksek”

• Madde 26: Uzun uzun açıklamaya gerek yok bu madde yabancı okulların Türkiye’de fakülte ya da yüksek okul açabilmesini ön görmektedir. Yabancı ülkelerde bulunan devlete bağlı üniversitelerin burada fakülte açması çok olağan olmadığı düşü-nülürse olsa olsa özel üniversitelerin fakülte açaca-ğı barizdir. Koşullar göz önüne alındığında yabancı bir üniversitenin “eğitim aşkı” için bu coğrafyada fakülte açmayacağını söylersek çok da uçmuş sayıl-mayız.

Page 7: Nedir Bu YÖK Tasarısı?

• Madde 67: Katkı payı ve Öğrenim ücreti. E hani kalktıydı bizim harçlar? Maddenin isminden de anlaşı-lacağı gibi “yok öyle bi dünya”. Bu maddeyle üniver-site bütçesinin yarısı öğrencilere bağlanmaktadır. Yani devlet desteği elden geldiğince çekilmiştir üniversite-den. Harçların belirlenmesi de bütçe ile beraber üni-versite konseyine bağlanmıştı zaten. Kim vardı bu üniversite konseyinde? Bakınız: Sermayedar. Bu modeli yakın zamanda uygulamaya geçiren İngiltere örneğini gözlemlemekte yarar görmekteyiz. Harçlar bir yılda 3-4 bin sterline ulaştı. Belirlenen program sü-resinde öğrenimini bitiren öğrencilerden katkı payı alınmayacağı söylenmiş gerçi. Bu da sadece birinci öğ-retimler için geçerli tabi. Yani bir öğrenci tek bir dönem bile fazladan okursa yolunmuş kaz misali ortada kalabilir demek oluyor bu. İkinci öğretim, uzaktan eğitim ve açık öğretimlerden bahsetmemize bile gerek yok, onlar zaten üvey evlat konumunda.

kalkmamis ya

bu harclar?

• Madde 67: Katkı payı ve Öğrenim ücreti. E hani kalktıydı bizim harçlar? Maddenin isminden de anlaşı-lacağı gibi “yok öyle bi dünya”. Bu maddeyle üniver-site bütçesinin yarısı öğrencilere bağlanmaktadır. Yani devlet desteği elden geldiğince çekilmiştir üniversite-den. Harçların belirlenmesi de bütçe ile beraber üni-versite konseyine bağlanmıştı zaten. Kim vardı bu

• Madde 67: Katkı payı ve Öğrenim ücreti. E hani kalktıydı bizim harçlar? Maddenin isminden de anlaşı-lacağı gibi “yok öyle bi dünya”. Bu maddeyle üniver-site bütçesinin yarısı öğrencilere bağlanmaktadır. Yani devlet desteği elden geldiğince çekilmiştir üniversite-den. Harçların belirlenmesi de bütçe ile beraber üni-versite konseyine bağlanmıştı zaten. Kim vardı bu

• Madde 67: Katkı payı ve Öğrenim ücreti. E hani kalktıydı bizim harçlar? Maddenin isminden de anlaşı-lacağı gibi “yok öyle bi dünya”. Bu maddeyle üniver-site bütçesinin yarısı öğrencilere bağlanmaktadır. Yani devlet desteği elden geldiğince çekilmiştir üniversite-den. Harçların belirlenmesi de bütçe ile beraber üni-versite konseyine bağlanmıştı zaten. Kim vardı bu

Page 8: Nedir Bu YÖK Tasarısı?

polis

Nush ile uslanmayan

i

etmeli tekrir...

• Madde 71/72/73: Bu maddeleri beraber incele-me ihtiyacı hissettik. Disiplin hükümlerini oluştu-ran bu üç madde neskafe gibi ayrılmaz bir bütün zaten. Genel olarak afiş, yürüyüş, boykot gibi eylem ve duyuru biçimlerini disiplin suçu olarak belirtmek haricinde çok da detaya girmeyen bu maddeler, son dönemde ortaya çıkan yeni disiplin yönetmeliği ile istedikleri detaya kavuşmaktadır zaten. Yeni disiplin yönetmeliğini incelersek boykot, afiş, yürüyüş gibi olgulara ek olarak kampüs içinde şarkı söylemek, yüksek sesli müzik dinlemek gibi olguların da bu maddelere eklenece-ğini öğrenmiş oluruz. Üniversite yerleşkesi içinde kumar oynamanın ceza kapsamından çıkarılması da ilginç bir detay olarak görülebilir tabi. İnsanda bağıra bağıra şarkı söyleme isteği uyandıran bu di-siplin yönetmeliği sağ olsun ayrıca bu tasarıda da disiplin suçlarını işlemenin bir anlamı kalmamıştı zaten.

• Madde 71/72/73: Bu maddeleri beraber incele-me ihtiyacı hissettik. Disiplin hükümlerini oluştu-ran bu üç madde neskafe gibi ayrılmaz bir bütün zaten. Genel olarak afiş, yürüyüş, boykot gibi eylem ve duyuru biçimlerini disiplin suçu olarak belirtmek haricinde çok da detaya girmeyen bu maddeler, son dönemde ortaya çıkan yeni disiplin yönetmeliği ile istedikleri detaya kavuşmaktadır zaten. Yeni disiplin yönetmeliğini incelersek boykot, afiş, yürüyüş gibi olgulara ek olarak kampüs içinde şarkı söylemek, yüksek sesli müzik dinlemek gibi olguların da bu maddelere eklenece-ğini öğrenmiş oluruz. Üniversite yerleşkesi içinde kumar oynamanın ceza kapsamından çıkarılması

yönetmeliği ile istedikleri detaya kavuşmaktadır zaten. Yeni disiplin yönetmeliğini incelersek boykot, afiş, yürüyüş gibi olgulara ek olarak kampüs içinde şarkı söylemek, yüksek sesli müzik dinlemek gibi olguların da bu maddelere eklenece-ğini öğrenmiş oluruz. Üniversite yerleşkesi içinde kumar oynamanın ceza kapsamından çıkarılması

Page 9: Nedir Bu YÖK Tasarısı?

Karşımızda duran bu yasa taslağı tam da anlattığımız sebeplerden ötürü bir kağıt parçasından öteye geçme-mektedir. Çünkü bu kağıt parçasını benimsediğimiz anda üniversitelerimizi kendi ellerimizle sermayeye teslim etmişiz demektir. Buradan sonra önemli olan harekete geçmektir. Genç-Sen olarak çağrımız tüm öğrencileredir. Bizler sermayenin üniversitelerimizi el-lerimizden almasına izin vermeyeceğiz. Bizler üniver-sitelerin emekçi ve yoksul çocuklarına kapanmasına seyirci kalmayacağız.

Ne TYK ne YÖK, sermayenin dışında, akademik ve idari olarak bütünüyle özerk, Ar-Ge tesisi değil bilim-sel araştırma mekanı olan, öğrencilerin yönetiminde söz sahibi olduğu bir üniversite istiyoruz. Her gün so-ruşturmalarla karşılaşmadığımız, ÖGB’ler tarafından saldırıya uğramadığımız bir üniversite istiyoruz. Para-sız ve ayrımcılıktan uzak bir üniversite istiyoruz. Sadece istemekle yetinmiyoruz bunu alacağımızı açıkça beyan ediyoruz. Bunun için tek yol durmadan ve yılmadan direnmektir. YÖK’ü de TYK’yı da birer kağıt parçasından öte görmüyor ve bizlere dayatılan bu kağıt parçalarını reddediyoruz. Çözüm hep birlikte mücadele etmektir.

Sonuç ve Biz Ne İstiyoruz?

facebook.com/GenclikSendikatwitter.com/GenclikSendika

[email protected]

Karşımızda duran bu yasa taslağı tam da anlattığımız sebeplerden ötürü bir kağıt parçasından öteye geçme-mektedir. Çünkü bu kağıt parçasını benimsediğimiz anda üniversitelerimizi kendi ellerimizle sermayeye teslim etmişiz demektir. Buradan sonra önemli olan harekete geçmektir. Genç-Sen olarak çağrımız tüm öğrencileredir. Bizler sermayenin üniversitelerimizi el-

Sadece istemekle yetinmiyoruz bunu alacağımızı açıkça beyan ediyoruz. Bunun için tek yol durmadan ve yılmadan direnmektir. YÖK’ü de TYK’yı da birer kağıt parçasından öte görmüyor ve bizlere dayatılan bu kağıt parçalarını reddediyoruz. Çözüm hep birlikte mücadele etmektir.

Ne TYK ne YÖK, sermayenin dışında, akademik ve idari olarak bütünüyle özerk, Ar-Ge tesisi değil bilim-sel araştırma mekanı olan, öğrencilerin yönetiminde söz sahibi olduğu bir üniversite istiyoruz. Her gün so-ruşturmalarla karşılaşmadığımız, ÖGB’ler tarafından saldırıya uğramadığımız bir üniversite istiyoruz. Para-sız ve ayrımcılıktan uzak bir üniversite istiyoruz.

Ne TYK ne YÖK, sermayenin dışında, akademik ve idari olarak bütünüyle özerk, Ar-Ge tesisi değil bilim-sel araştırma mekanı olan, öğrencilerin yönetiminde söz sahibi olduğu bir üniversite istiyoruz. Her gün so-ruşturmalarla karşılaşmadığımız, ÖGB’ler tarafından saldırıya uğramadığımız bir üniversite istiyoruz. Para-sız ve ayrımcılıktan uzak bir üniversite istiyoruz.

Ne TYK ne YÖK, sermayenin dışında, akademik ve idari olarak bütünüyle özerk, Ar-Ge tesisi değil bilim-sel araştırma mekanı olan, öğrencilerin yönetiminde söz sahibi olduğu bir üniversite istiyoruz. Her gün so-ruşturmalarla karşılaşmadığımız, ÖGB’ler tarafından saldırıya uğramadığımız bir üniversite istiyoruz. Para-sız ve ayrımcılıktan uzak bir üniversite istiyoruz. Sadece istemekle yetinmiyoruz bunu alacağımızı açıkça beyan ediyoruz. Bunun için tek yol durmadan ve yılmadan direnmektir. YÖK’ü de TYK’yı da birer kağıt parçasından öte görmüyor ve bizlere dayatılan bu kağıt parçalarını reddediyoruz. Çözüm hep birlikte mücadele etmektir.

Sadece istemekle yetinmiyoruz bunu alacağımızı açıkça beyan ediyoruz. Bunun için tek yol durmadan ve yılmadan direnmektir. YÖK’ü de TYK’yı da birer kağıt parçasından öte görmüyor ve bizlere dayatılan bu kağıt parçalarını reddediyoruz. Çözüm hep birlikte mücadele etmektir.

Karşımızda duran bu yasa taslağı tam da anlattığımız sebeplerden ötürü bir kağıt parçasından öteye geçme-mektedir. Çünkü bu kağıt parçasını benimsediğimiz anda üniversitelerimizi kendi ellerimizle sermayeye teslim etmişiz demektir. Buradan sonra önemli olan harekete geçmektir. Genç-Sen olarak çağrımız tüm öğrencileredir. Bizler sermayenin üniversitelerimizi el-

Page 10: Nedir Bu YÖK Tasarısı?

o gunden sonra ege univer

sitesi’nde

hic birsey eskisi gibi olma

yacakti...

Candege

r

Yilmaz

idris nai

m

sahin

Page 11: Nedir Bu YÖK Tasarısı?
Page 12: Nedir Bu YÖK Tasarısı?

Asla YalnızYürümeyeceksin!