MOTOR TEKNOLOJİSİ

1295
MOTOR TEKNOLOJİSİ T.C. KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ LÜLEBURGAZ MESLEK YÜKSEKOKULU Öğr. Gör. Adem UĞURLU

Transcript of MOTOR TEKNOLOJİSİ

Page 1: MOTOR TEKNOLOJİSİ

MOTOR TEKNOLOJİSİ

T.C.KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ

LÜLEBURGAZ MESLEK YÜKSEKOKULU

Öğr. Gör. Adem UĞURLU

Page 2: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Atölyede Güvenlik Kuralları

Page 3: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Güvenlik önemli bir sağduyu ve iyi bir çalışma alışkanlığıdır.

İyi iş alışkanlıkları başlangıçta işi öğrenirken elde edilmelidir. edilmelidir.

Atölyede çalışılırken çok dikkatli olunmalı, bir işten diğer bir işe geçerken, güvenlik kuralları daima hatırda tutulmalıdır.

Page 4: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Atölyenin bir şaka ve oyun yeri olmadığını hiç bir zaman unutmamalısınız.

Küçük bir şaka, büyük kazaya neden olabilir.

Page 5: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hareketli makine ve cihazların düşünme yeteneği olmadığı gibi insanların keyfine göre de hareket etmezler.

İster bir metal üzerinde, isterse insan vücudu üzerinde çalışsın işini her zaman aynı düzen ve üzerinde çalışsın işini her zaman aynı düzen ve verimde yapar.

Bu nedenle, çalışan makinelerden daima korunmak, bilerek ve dikkatle yaklaşmak gereklidir.

Page 6: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Güvenlik İçin Alınacak Önlemler

Page 7: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İş önlüğü işe uygun seçilmelidir.

Önlük veya tulum düğmeleri tam ve ilikli olmalıdır. olmalıdır.

Çalışırken saat, yüzük, bilezik ve zincir gibi eşyalar çıkarılmalıdır.

Page 8: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İşyeri temiz olmalı, yerlere kayıcı ve yanıcı yağ-yakıt gibi maddeler döküldüğü zaman hemen temizlenmelidir.

Page 9: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Atölyenizdeki cihaz ve ekipmanları doğru olarak kullanmasını ve bakımını öğrenmelisiniz.

Yapılan iş, işlem sırasına uyularak Yapılan iş, işlem sırasına uyularak yapılmalıdır.

Page 10: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kriko ile kaldırılan aracın altına hiçbir zaman girilmemelidir.

Kriko ile kaldırılan araç, uygun yerlerinden sehpaya alındıktan sonra altına girilebilir.

Page 11: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İşiniz üzerinde önceden düşünerek ne yapacağınıza karar verdikten sonra harekete geçiniz.

Hiç bir zaman cihaz ve ekipmanların etrafında ani hareketler yapmayınız.

Çalışan otomobil motorunun etrafında çalışırken çok dikkatli olmalısınız.

Page 12: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Devamlı hareket eden vantilatör kayışına; üstüpü, iş gömleği veya parmaklarınızı kaptırmamak için gerekli özeni göstermelisiniz.

Henüz stop eden motorda çok sıcak Henüz stop eden motorda çok sıcak kısımlar olduğu için bu kısımlara dokunulmamalıdır.

Page 13: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yakıt sistemindeki yakıt kaçakları önlenmelidir.

Eğer yakıt sisteminden bir parça sökülüp takılmışsa, yakıt sisteminde sızıntı olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Page 14: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Benzin, motorin gibi yanıcı maddeler özel kaplarda saklanmalı, etrafa dökülenler hemen temizlenmelidir.

Benzin veya gaza bulanmış üstüpüler aniden tutuşabilirler. üstüpüler aniden tutuşabilirler.

Dolayısıyla kapaklı bir çöp kutusu içine atılmalıdırlar.

Yağlı bez ve üstüpüler de yangınlara neden olabileceğinden aynı şekilde saklanmalı veya atılmalıdırlar.

Page 15: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Elektrikli aletlerle çalışırken gerekli güvenlik tedbirlerini almalıyız.

Elektrikli ekipman veya cihazınızın çalışmasında bir düzensizlik söz konusu olursa cihazınızı kapatınız.olursa cihazınızı kapatınız.

Page 16: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Elektrikli ekipman veya cihazınıza ıslak elle dokunmayın.

Elektrik kordonlarının ıslak, yağlı ve ısıtılmış bölgelerden yağlı ve ısıtılmış bölgelerden geçmesine; aşırı kıvrılmasına müsaade etmeyin; kopmuş veya sarkmış elektrik kablolarına dokunmayın.

Page 17: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Atölyede ve araçlarda çıkacak yangınları söndürmek için yeteri kadar yangın söndürme cihazı olmalıdır ve bu olmalıdır ve bu cihazlar daima kolay ulaşılabilecek yerlerde dolu halde bulundurulmalıdır.

Page 18: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Şarj odalarında veya şarj olan batarya yanında hiç bir zaman ateşle yaklaşılmaz.

Çünkü batarya şarj olurken hidrojen gazı çıkar, ve bu gaz son derece patlayıcı bir gazdır. gazdır.

Bu nedenle şarj odaları bol bol havalandırılmalıdır.

Page 19: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Araç üzerinde bir iş yapılacağı zaman daima şasi kablosu bataryadan sökülmelidir.

Eğer batarya araçtan sökülecekse önce şasi sonra sökülecekse önce şasi sonra devre kablosu sökülür.

Yerine takılırken önce devre kablosu, sonra şasi kablosu takılmalıdır.

Page 20: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Batarya asidine temas edildiği zaman eller hemen yıkanmalıdır.

Batarya asidi göze kaçarsa gözde çok büyük rahatsızlıklara neden olabilir. rahatsızlıklara neden olabilir.

Bunu önlemek için bu gibi hallerde gözler bol temiz su ile hemen yıkanmalıdır.

Page 21: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor sıcakken radyatör kapağını birdenbire açmayınız.

Özellikle basınçlı tip radyatör kapağını bir bezle tutup 45° kadar gevşetip bir müddet bekleyerek kızgın buharın çıkmasını sağladıktan sonra radyatör kapağını açınız.

Aksi takdirde kapak birden bire açılacak olursa, basınçlı kızgın buhar kazalara neden olabilir.

Isınıp su kaynatmış motorlarda, en iyisi motor kendi kendine soğuyuncaya kadar radyatör kapağı açılmamalıdır.soğuyuncaya kadar radyatör kapağı açılmamalıdır.

Page 22: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Egzoz gazları zehirli gazlardır.

Bu gazlar egzoz manifoldu ve egzoz borularından kapalı ortamdaki havaya az miktarda sızsa dahi insanda ciddi baş ağrıları yapabilir.

Bu nedenle motor tamir atölyeleri çok iyi havalandırılmalı, atölyelerde egzoz dumanlarını atacak boru sistemleriyle aspiratör ve vantilatör sistemleri bulunmalıdır.

Page 23: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor çalışırken buji kablosu başlıklarını çıplak elle tutmayınız.

Sekonder devredeki yüksek voltajlı akım kalbi zayıf kimselerde kötü etki yapabilir.

Buji kablolarında kıvılcım kontrolü yaparken özel izoleli buji kontrol tornavidaları veya izoleli penseler kullanılmalıdır.

Page 24: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Aracı liftle kaldırırken uygun yerlerinden dengeli bir şekilde kaldırmalıyız.

Page 25: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Fren hidrolik yağı, gözleri kör edebilecek kadar tehlikelidir.

Bu nedenle fren sisteminin havası alınırken hidrolik yağının gözlere kaçmamasına hidrolik yağının gözlere kaçmamasına dikkat etmeliyiz.

Motor çalışırken hidrolik fren boruları sökülmemelidir.

Page 26: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Araç klima düzeninin soğutucusunda kullanılan soğutucu gaz, her hangi bir çatlak borudan basınçla dışarı çıkarsa tehlikeli olabilir.

Havalandırma sistemine servis yapılırken soğutucu gaza özel önem gösterilmelidir.

Page 27: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yol testine çıkan teknisyen otomobil kullanırken bir taraftan arızayı düşüneceği için kazalara neden olabilir.

Bu nedenle yol testi, trafiği çok az olan yollarda yapılmalıdır.

Ayrıca otomobille yol testine çıkılırken araçta iki kişi bulunmalıdır; biri arızanın sebebini bulmaya çalışırken, diğeri yolu gözlemelidir. diğeri yolu gözlemelidir.

Page 28: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Küçük veya büyük bütün yaralanmalara mümkün olduğu kadar süratle müdahale edilmelidir.

İşçi ve teknisyenler iş kazaları sonucu meydana gelen kesik ve yanıklara gerekli meydana gelen kesik ve yanıklara gerekli müdahaleyi yaptırmalıdır.

Aksi takdirde ufak kesik ve yanmalar, sonradan büyük yara ve enfeksiyonlara sebep olabilir.

Page 29: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Herhangi bir asit bulaştığında derhal su ile temizlenmelidir.

Yanıklara gres veya başka bir yağ sürülmemelidir.

Yanık üzerindeki ince zar yırtılırsa bu yağlar yaranın içine girerek enfeksiyonlara sebep olabilir.

Page 30: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Atölye ve işyerlerinde, içinde yeterince ilaç ve ilk yardım malzemesi bulunan bir sağlık dolabı bulundurulmalıdır.

İş kazalarında büyük küçük demeden İş kazalarında büyük küçük demeden süratle sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır.

Page 31: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Tedbirli insanlar, daima işlerindeki kaza olasılıklarını önceden önlerler.

Tedbirsiz insanlar ise kendilerini daima sorumluluk altına soktukları gibi, iş arkadaşlarının da zarar görmesine neden olurlar.

Motor ve otomobil tamir atölyeleri, kaza ihtimali çok olan atölyelerdir.

Bu nedenle, motor ve otomobil onarım işlerinin güvenlik içerisinde yapılabilmesi için güvenlik önlemlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir.

Page 32: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorculukta El Aletleri

Page 33: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Anahtarlar; cıvata, somun ve rekor gibi vidalı birleştirme elemanlarının sıkılmasında ve sökülmesinde kullanılan takımlardır.

Anahtarların ağız ölçüleri, milimetre veya inç olarak yapılır.

Ölçüleri milimetre olan anahtarlara metrik, inç olanlara da inç anahtar denir.

Anahtarlar, krom-vanadyum gibi alaşım çeliklerinden imal edilirler.

Page 34: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Açık Ağız Anahtarlar

Standart açık ağızlı anahtarlar, lokma ve yıldız anahtarların kullanılması mümkün olmayan yerlerde zorunlu olarak kullanılırlar.

Bu anahtarların, ağızları boy eksenine göre 15 derece dönük olarak yapılır.

Bundan amaç, değişik açılar altında anahtarların çalışmasını sağlamaktır.

Page 35: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 36: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Açıkağız anahtarla sökme veya sıkma işlemi yapılacaksa cıvata veya somuna uygun açık ağızlı anahtar kullanılmalıdır.

Anahtar ağzının çenesi ile cıvata veya somun tamamen kavraşmalıdır.tamamen kavraşmalıdır.

Page 37: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Anahtar ağzı çeneleri anahtar ekseni ile 15 derecelik bir açı yaparlar, dolayısıyla dar bölgelerde dar bölgelerde anahtar aşağı yukarı hareket ettirilerek kullanılabilir.

Page 38: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bir somun veya cıvatayı sıkarken veya gevşetirken anahtarı daima kendinize doğru çekin.

Eğer anahtarı çok sert bir şekilde iterseniz, anahtar elinizden kayıp kurtulabilir.

Herhangi bir nedenden dolayı anahtarı iterek kullanmak zorunda kalırsanız, avucunuzun içi ile iterek kayma tehlikesini azaltın.

Bu tedbir bütün anahtar tipleri için geçerlidir.

Page 39: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 40: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Daha fazla bir kuvvet kolu elde etmek için anahtarı diğer ucuna başka bir alet takarak veya çekiçle vurarak kullanmayın.

Bu tip aşırı yüklenmeler karşısında açıkağızlı anahtarlar cıvata veya somun başından kayabilirler, cıvata veya somuna zarar kayabilirler, cıvata veya somuna zarar verebilirler.

Eğer sıkmak veya sökmek için daha fazla bir kuvvet gerekliyse, yıldız veya lokma anahtar kullanın.

Page 41: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 42: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yıldız Anahtarlar

Yıldız anahtarlar, sökme ve sıkma işleminde yaygın olarak kullanılırlar, altı ve oniki köşeli olarak yapılırlar.

Page 43: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Açık ağızlı anahtarların tersine yıldız ağızlı anahtarlar, cıvata veya somun kafasının altı köşesi ile sımsıkı temas halinde olduklarından fazla sıkma veya gevşetme kuvveti tatbik edildiğinde kayıp çıkmazlar.

Altıgen yıldız anahtarlar, çok kuvvetli sıkma ve sökme işlerinde, on iki köşeli olanlar ise çalışma mesafesi dar olan yerlerde tercih edilir. olan yerlerde tercih edilir.

Açık ağızlı anahtarlara nazaran yıldız anahtarla daha yavaş çalışılır.

Mümkün olduğunca bir cıvata veya somunu gevşetme başlangıcında veya sıkma sonunda yıldız ağızlı anahtar kullanmalısınız.

Page 44: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Uygun anahtar ağızlı olanı kullanarak cıvata veya somunu tamamen kavrattırın.

Cıvata ve somuna anahtarın yatay olarak tamamen oturduğundan emin olun.

Yıldız ağızlı anahtarı gevşetme esnasında kesinlikle çekiçlemeyin.çekiçlemeyin.

Page 45: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Lokma Takımları

En çok kullanılan lokmalar şunlardır:

1. On iki köşeli yıldız ağızlı lokma1. On iki köşeli yıldız ağızlı lokma2. Altıgen ağızlı lokma3. Altı köşeli tam ağızlı lokma

Page 46: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 47: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Lokma anahtarlar zor pozisyonlarda güvenli ve hızlı sıkma veya gevşetme için değişik tipte kol ve uzatma çubuğu ile birlikte kullanılırlar.

Cıvata veya somun sıkılıp gevşetilirken uygun boyuttaki lokmayı kullanıp cıvata veya somunu tamamen kavrayın.

Page 48: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Eğer bir somun, anahtar kolunun giremeyeceği kadar derinde ise uygun boyutta bir ara kol (uzatma çubuğu) kullanın; uzatma çubuğunun girmediği yerlerde mafsal kolu kullanın.

Page 49: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Cırcır kol;

sadece bir yöne dönerek çalıştırılabilir,

somun veya cıvata kafasından çıkarılmadan çok çabuk çalışma imkânı verir,

dönme yönü cırcır kilidinden değiştirilebilir. dönme yönü cırcır kilidinden değiştirilebilir.

Page 50: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Cırcırla sökme işlemi sırasında gereksiz yere aşırı kuvvet tatbik etmekten kaçının.

Aşırı bir kuvvet gerektiğinde lokma kolu Aşırı bir kuvvet gerektiğinde lokma kolu kullanın.

Page 51: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Eğer bujinin yeri derinde ise uygun uzunlukta bir uzatma çubuğu ile bir cırcır kol kullanın.

Buji lokmasını buji ile Buji lokmasını buji ile paralel çalıştırın.

Aksi takdirde buji izolatörüne zarar verirsiniz.

Page 52: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Penseler

Sıkıştırma, döndürme ve tel kesme için çeşitli pense tipleri vardır:

- Düz pense- Düz pense- Papağan pense- Ayarlı pense- Segman pense- Kayar bağlantılı pense- Karga burun pense- Yan keski

Page 53: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Düz pense:

Düz penseler, küçük parçaların tutulmasında, bükülmesinde ve tel kesme gibi işlerde kullanılır.

Sapı izoleli olanlar özellikle elektrikle ilgili işlerde kullanılır.

Page 54: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Papağan pense:

Papağan penseler düz penselere göre daha güçlü bir tutuş sağlar.

Anahtar ağzı bozulmuş rekor ve benzeri Anahtar ağzı bozulmuş rekor ve benzeri parçaların sökülmesinde kullanılır.

Page 55: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ayarlı pense:

Ayarlı penseler, bir somunun kolayca tutulması veya kırık bir cıvatanın değiştirilmesi gibi çok güçlü sıkıştırma gereken yerlerde kullanılır.

Page 56: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segman pensesi:

İç ve dış emniyet segmanlarının sökülmesi ve takılmasında kullanılır.

Page 57: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kayar bağlantılı pense:

Bu tip penseler tutulacak nesnenin büyüklüğüne göre iki konumdan birine ayarlanabilir.

Kayar bağlantılı penseleri cıvata ve somunların gevşetilmesi veya sıkılmasında kullanmayın.

Page 58: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Karga burun pense:

Karga burun penseler dar yerlerde bulunan küçük parçalar ve pimlerin tutulmasında kullanılır.

Page 59: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yan keski:

Yan keskiler tellerin kesilmesinde ve kabloların izolasyonlarının soyulmasında kullanılır.

Yan keskileri bir yayı kesmek için kullanmayın, kesici ağızları zarar görür.

Page 60: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çekiçler

Çekiçler parçaların çakılması veya dışarı çıkarılması için kullanılır.

Çakılan parçaların zarar görmemesi için kullanılabilecek yumuşak kafalı, çok çeşitli çekiç modelleri vardır.

Page 61: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çekici kullanırken sapının ortasından tutulmalı ve parçanın tam ortasına vurulmalıdır.

Yanlış kullanımda parçanın vurulan yüzeylerinde kütleşmeler meydana gelebilir.

Çekici kullanmadan önce, çekiç kafasının Çekici kullanmadan önce, çekiç kafasının sapına tam oturduğundan emin olunmalıdır.

Çekiç kafasının sapına iyice oturması için çekicin sapı birkaç kez sert bir zemine vurulabilir.

Page 62: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Tornavidalar

Page 63: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Tornavidaların Çeşitleri

-Düz tornavidalar-Yıldız tornavida-Güdük (topaç ) tornavidalar-Lokma tornavidalar-L Tornavidalar

Page 64: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Tornavida başlı vidaların sökülmesi ve takılmasında kullanılır.

Tornavidayı kullanırken vida başına kusursuz bir şekilde oturan tornavida kullanılmalıdır.

Tornavida, vidaya dik olarak çalıştırılmalıdır.

Tornavida, bir kaldıraç gibi veya herhangi bir şeyi Tornavida, bir kaldıraç gibi veya herhangi bir şeyi yontmak, kesmek için kullanılmamalıdır.

Tornavidaya tatbik edilen kuvveti artırmak için pense kullanılmamalıdır.

Yanlış kullanım tornavidaya ve vidaya zarar verebilir.

Page 65: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 66: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çektirmeler

Çektirmelerin ÇeşitleriÇektirmelerin Çeşitleri-İki kollu çektirme-Aks çektirmesi-Direksiyon çektirmesi-Rulman çektirmesi-Dişli çektirmesi-Pitman kolu çektirmesi

Page 67: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çektirmeler, yerine sıkı geçme olarak takılan parçaların sökülmesinde kullanılır.

Çektirme kullanırken çektirme kollarının, parçayı kasıntı meydana getirmeden tutmasına ve çok iyi kavramasına dikkat tutmasına ve çok iyi kavramasına dikkat edilmelidir.

Çektirme mili, yıldız veya lokma anahtar ile sıkılmalıdır.

Page 68: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Torkmetreler

Page 69: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Torkmetre, cıvata veya somunların istenilen değerde sıkılmasını sağlar.

Torkmetreler, ibreli ve ayarlı olmak üzere iki çeşittir.

Ayarlı torkmetreler, çok sayıdaki cıvata ve somunların aynı değerde sıkılmasında kullanma kolaylığı ve zaman tasarrufu sağlar.

Page 70: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ayarlı torkmetre kullanılmadan önce, sıkma değerini belirlemek Ayarlı torkmetre kullanılmadan önce, sıkma değerini belirlemek için üzerinde bulunan bilezik çevrilerek istenilen tork değeri ayarlanır.

Sıkarken duyulan "klik" sesi ve hissedilen direnç, önceden ayarlanmış torka ulaşıldığını gösterir.

Bu tip torkmetreler bir cıvata ya da somunun hangi torkasıkıldığını okumak için kullanılamaz.

Page 71: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Torkmetreler silindir kapak cıvatalarının, krank mili ana yatak ve biyel kepleri cıvatalarının, volan cıvatalarının, kam mili yatak cıvatalarının, kasnak ve zaman ayar dişli cıvatalarının, araç kataloğunda belirtilen çeşitli cıvata ve somunların sıkılmasında kullanılır.

Page 72: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorculukta Kullanılan Ölçü AletleriMotorculukta Kullanılan Ölçü Aletleri

Page 73: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Herhangi bir değeri kendi cinsinden başka bir değerle mukayese etme başka bir değerle mukayese etme işlemine “ölçme” denir.

Page 74: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Makine parçalarının boyut ve biçim bakımından aynı olması, takıldıkları yerlere uyması ve görevlerini tam olarak yapması istenir.

Makine parçalarının gerekli olan boyut ve Makine parçalarının gerekli olan boyut ve biçimde yapılıp yapılmadığını tespit etmek için hassas ölçü aletlerine ihtiyaç vardır.

Page 75: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Otomotiv teknikerlerinin motor onarımı sırasında çelik cetvel, kumpas, iç ve dış çap mikrometreleri ve komparatör gibi özel ölçme aletlerinin komparatör gibi özel ölçme aletlerinin kullanımını tam olarak bilmesi gerekir.

Page 76: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ölçü Sistemleri

Sıklıkla kullanılan ölçü sistemleri şunlardır:

Metrik Ölçü Sistemi

-Temel birimi metredir.-Temel birimi metredir.

İnç Ölçü sistemi

- Temel birimi inç (parmak)’tir.

1 inç, 2,54 cm’ye eşittir.

Page 77: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ölçü Aletleri

Çelik Cetvel

Yay çeliğinden yapılan bu cetvellerin eni 10–20 mm, kalınlıkları 0,5 mm, uzunlukları genel olarak 100–1000 mm arasındadır.

Bölüntüler cetvelin ucundan başlamaktadır.

Bazı cetvellerin bir kenarına milimetre, öbür kenarına da inç bölüntüleri işaretlenmiştir. Böylelikle her iki sisteme göre ölçme yapılabilmektedir.

Page 78: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çelik cetveller tesviye atölyelerinde kullanılan ölçü aletlerinden en eskisi ve en yararlı olanıdır.

Daha çok ölçme ve markalama işlerinde kullanılırlar. işlerinde kullanılırlar.

Motor onarım işlerinde bazı düzgün yüzeylerin boyutlarının ölçülmesinde kullanılırlar.

Page 79: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Metrik çelik cetvellerde her iki çizgi arası 1 mm’dir.

Bölüntünün kolay okunabilmesi için her 5 mm’de çizgiler uzun olarak işaretlenmiştir.

10 mm çizgilerinin üzerinde 1, 2, 3, ..., 10 gibi santimetre rakamları mevcuttur.

Page 80: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İnç çelik cetveller genelde 1/8, 1/16 ve 1/32 inç hassasiyetlerinde 1/32 inç hassasiyetlerinde yapılmışlardır.

1 inç genelde 8, 16, 32, 64 veya 128 parçaya bölünüp okunurken her bir çizgi aralığı kesirli olarak ifade edilir.

Page 81: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kumpaslar

Kumpaslar iç, dış çapların ve derinliklerin ölçülmesinde kullanılırlar.

Page 82: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kumpasta hareketli ve sabit olmak üzere iki skala mevcuttur.

Kılıçlı, kılıçsız ve derinlik kumpasları gibi çeşitleri vardır.

Metrik kumpaslar verniyerlerine göre 1/10, 1/20 veya 1/50 mm hassasiyetinde ölçü alırlar.

İnç kumpaslar verniyerlerine göre 1/128, 1/64 veya 1/32 inç hassasiyetinde ölçü alırlar.

Page 83: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kumpas okunurken önce milimetre olarak tam sayılı kısım okunur.

Daha sonra verniyer (hareketli skala) üzerinden milimetrenin ondalık veya yüzdelik bölüntüsü okunarak tam sayılı kısma ilave edilir.

Milimetre bölüntüsü, cetvel üzerinde sıfırdan başlar.

Page 84: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Her 10 mm çizgisinde, sayısal olarak cm rakamı bulunur.

Okuma sırasında cm rakamı mm ye çevrilir.

1 rakamı 10 mm yi, 2 rakamı 20 mm yi, 3 rakamı 30 mm yi gösterir.

Hareketli çene üzerinde bulunan verniyerin sıfır çizgisi, cetvel üzerinde hangi milimetre çizgisi ile çakışmış veya geçmiş ise o çizginin sayısal değeri, alınan ölçünün tam sayılı kısmıdır.

Page 85: MOTOR TEKNOLOJİSİ

1/10’ luk kumpas

1/10 verniyerde, cetvel üzerideki 9 mm lik uzunluk, hareketli çene üzerinde 10 eşit kısma bölünmüştür.

Verniyerin iki çizgi arası 9/10=0,9 mm olur.

Verniyer üzerindeki bölümler cetvel üzerindeki bölümlerden 0,1 mm daha küçüktür.

Bu kumpas en küçük 0,1 mm’ yi ölçebilir.

Verniyerin 1. çizgisi, cetvelin 1. çizgisi ile aynı hizaya gelirse, kumpasın ağızları 0,1 mm açılmış olur.

Page 86: MOTOR TEKNOLOJİSİ

1/20’ lik kumpas

Cetvel üzerindeki 19 mm’lik kısım verniyerüzerinde 20 eşit parçaya bölünmüştür.

Page 87: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Verniyerin iki çizgi arası 19/20 = 0,95 mm olur.

Cetvel üzerindeki birinci çizgi ile verniyerüzerideki birinci çizgi arası 1–0,95=0,05 mm'dir.mm'dir.

Verniyer üzerindeki bölüntüler, cetvel üzerindeki bölüntülerden 0,05 mm daha küçüktür.

Page 88: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Şekilde görüldüğü gibi verniyerin (hareketli skalası) 0 çizgisi cetvel üzerinde 46 mm’ yi (A) geçip verniyerin 8. (B) çizgisi cetvel üzerindeki herhangi bir çizgiyle karşılaştığı zaman okunan ölçü 46,40 mm'dir.

Page 89: MOTOR TEKNOLOJİSİ

1/50’ lik kumpas

Cetvel üzerindeki 49 mm. lik kısım, verniyer üzerinde 50 eşit parçaya bölünmüştür.

Verniyerin iki çizgi arası 49/50 = 0,98 mm olur.

Verniyerin 1. bölümü ile cetvelin 1. bölümü arasındaki fark 1– 0,98 = 0,02 mm olup, bu kumpasın ölçme tamlığı 0,02 mm'dir.

Page 90: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kumpasların İnç Kısmının OkunmasıKumpasların İnç Kısmının Okunması

Kumpasın üst kenarındaki bölüntüler, inç ölçü almada kullanılır.

Bu bölüntülerde 1 inçlik uzunluk 16 eşit parçaya bölünmüştür.

Her iki çizgi arası 1/16" (inç)tir (bir on altı inç olarak söylenir).

1/16"lik bölüntülerin kolaylıkla okunabilmesi için çizgilerden biri kısa biri uzun olarak işaretlenir.

Page 91: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sıfırdan sonraki 1. çizgi 1/16", 2. çizgi 2/16" 3. çizgi 3/16" çizgileridir.

Çizgilerin sayısal değerleri sadeleştirilerek söylenir veya yazılır.

Cetvel üzerindeki 7/16 inç uzunluk verniyer (hareketli çene) üzerinde 8 eşit parçaya bölünerek 1/128’lik verniyer elde edilmiştir.

Verniyer üzerindeki sıfır çizgisi sırasıyla 1/128" (inç), 2/128", 3/128", …, 8/128" olarak isimlendirilir.

Page 92: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kumpasları Kullanırken Dikkat Edilecek Hususlar

Ölçümden önce, kumpas ve ölçülecek parça temiz olmalıdır.

Kullanmadan önce hareketli skalanın rahatça hareket edebildiği ve her iki skalanın ölçü çizgilerinin kumpas çeneleri tamamen kapatıldığında hassas bir şekilde üst üste çakıştığı kontrol edilmelidir.

Page 93: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ölçüm esnasında, ölçülecek parçayı kumpasın standart yüzeyine Ölçüm esnasında, ölçülecek parçayı kumpasın standart yüzeyine mümkün olduğunca yaklaştırın.

Ölçüm esnasında, kumpası parçaya dik şekilde tutun.

Skalayı okurken hatayı azaltmak için, ölçümü ilgili ölçü çizgisi üzerinden okuyun.

Kumpasın paslanmasını önlemek için, kullandıktan sonra yağlı bir bez ile silin.

Page 94: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Mikrometreler

Metrik mikrometreler, milimetrenin yüzde biri hassasiyetinde ölçüm yaparlar .

Ölçme sınırları; 0–25, 25–50, 50–75, 75–100 mm gibi birbirinden 25 mm farklı ölçülerde yapılırlar. mm gibi birbirinden 25 mm farklı ölçülerde yapılırlar.

İnç mikrometreler, inç’in binde biri hassasiyetinde ölçüm yaparlar.

Ölçme sınırları; 0–1, 1–2, 2–3, 3–4, 4–5 inç gibi birbirinden 1 inç farklı ölçülerde yapılır.

Page 95: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 96: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor onarımında en çok kullanılan mikrometre çeşitleri; dış ölçü (çap) ve iç ölçü mikrometreleridir.

İç çap mikrometresi, daha çok silindir iç çapı ve benzeri yerlerin ölçülmesinde çapı ve benzeri yerlerin ölçülmesinde kullanılır.

Dış çap mikrometresi ise piston, krank muyluları, kam muyluları gibi parçaların çaplarının ölçülmesinde kullanılır.

Page 97: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Metrik Mikrometrelerin Okunması

İç tambur (dış bilezik) üzerindeki orta çizginin üst kısmı bir mm aralıklara bölünmüştür.

Sıfır çizgisinden sonra birinci çizgi 1 mm, 2. çizgi 2 mm, 3. çizgi 3 mm yi gösterir, her 5 mm çizgisi üzerinde sayısal değeri bulunur.

Orta çizginin altındaki bölüntü çizgileri ise 0,5 mm çizgileridir.

Page 98: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Mikrometrenin herhangi bir açıklık durumunda dış tamburun kenarı iç tambur bölüntüsü üzerinde hangi çizgi ile çakışmış veya geçmiş ise o çizginin sayısal değeri tespit edilir.

Dış tambur üzerinde 50 bölüntü çizgisi vardır. Her iki çizgi arası 0,01mm’dir.

Sıfır çizgisinden sonraki birinci çizgi 0,01, 2. çizgi 0,02, 3. çizgi 0,03 mm’yigösterir.

Page 99: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Her beşinci çizgi uzun boyludur ve üzerinde sayısal değeri yazılıdır.

Ölçü alırken iç tambur üzerindeki orta çizginin çakıştığı dış tambur bölüntüsü, ölçünün yüzdelik kısmını verir.

Dış tamburda okunan değer, iç tamburdan okunan ölçüye ilave edilir.

Page 100: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Şekilde görüldüğü gibi mikrometrenin dış tamburu iç tambur üzerindeki orta çizginin üzerinde bulunan 7 mm rakamını ve orta çizginin altında bulunan 0.50 mm’ lik kısmı geçip dış tambur üzerindeki bölüntülerden 15 rakamı orta çizgiyle çakışmıştır.

Page 101: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İnç Mikrometrelerin Okunması

İnç mikrometrelerde iç tamburun orta çizgisinin üst kısmında 1 inç uzunluk on eşit parçaya bölünmüştür.

Her iki çizgi arası 1/10 inçtir. Bu da 0,1 inç demektir.

Page 102: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bölüntü çizgileri üzerinde 1, 2, 3, 4, 5 gibi rakamlar bulunur.

1 rakamı 0,100 inç, 2 rakamı 0,200 inç, 3 rakamı 0,300 inçi gösterir.

Orta çizginin alt bölüntüsü ise, her 0,100 inçlik uzunluk 4 çizgi ile bölündüğü için 0,025 ’ lik kısımlara ayrılmıştır.

Page 103: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dış tambur üzerinde 25 bölüntü çizgisi vardır.

Her iki çizgi arası 0,001 inçtir.

Mikrometre ile alınan ölçü okunurken iç Mikrometre ile alınan ölçü okunurken iç tambur üzerinden tespit edilen ölçüye dış tamburdan okunan değer ilave edilir.

Page 104: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Mikrometrenin Kullanımı

Mikrometreyi kullanmadan önce doğru olarak kalibre edildiğini kontrol etmek gerekir.

Bunu yapmak için ilk önce hareketli ve sabit mil ölçüm yüzeyleri temiz bir bez parçası ile temizlenmelidir.

Yüzeylere hiçbir zaman parmak sürülmemelidir. Yüzeylere hiçbir zaman parmak sürülmemelidir.

Hareketli mil sabit yüzey ile hafifçe temas edecek kadar tambur döndürülmelidir.

Her iki yüzeyin tam temas etmesi için cırcır stoperi döndürülmeli ve temas ettikten sonra cırcır stoperi her iki yüzeyin birbirine belirli bir basınç tatbik etmesi için 2 ile 3 tur daha çevrilmelidir.

Page 105: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hareketli mili belli bir konumda tutmak için kilit mandalı kullanılabilir.

Cırcır stoperi yavaşça ve muntazaman çevrilmelidir.

Eğer cırcır stoperi çok hızlı döndürülürse, tamburun ataleti dolayısıyla çok fazla döneceği ve ölçüm neticesinin hassas olmayacağı bilinmelidir.

Page 106: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Tambur üzerindeki "O" ölçü çizgisi ile dış bilezik üzerindeki referans çizgisi üst üste çakışıyorsa mikrometre doğru olarak kalibre edilmiş demektir.

Aksi takdirde, mikrometre tekrar kalibre edilmelidir.

Eğer hata 0.02 mm veya daha küçük ise kilit mandalı Eğer hata 0.02 mm veya daha küçük ise kilit mandalı kapatılarak hareketli mil sabitlenir.

Mikrometre ile birlikte verilmiş olan ayar anahtarı dış bilezik üzerindeki küçük deliğin içine yerleştirilir.

Daha sonra, "O" noktası ile dış bilezikteki referans çizgisi çakıştırılır.

Page 107: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 108: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ayarlama bittikten sonra mikrometrenin doğru olarak kalibre edildiğini teyit etmek için "O" noktası kontrol edilmelidir.

Page 109: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Parçalara basınç uygulamak için tambur kesinlikle kullanılmamalıdır.

Ölçme esnasında yapılacak hatayı en aza Ölçme esnasında yapılacak hatayı en aza indirmek için ölçümü birkaç kez tekrarlamak gerekebilir.

Page 110: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İç çap mikrometresi

İç çap mikrometresi sabit gövdesi olmayan bir dış çap mikrometresine benzer.

İç çap mikrometresinin minimum ölçüm İç çap mikrometresinin minimum ölçüm aralığı normalde 25 mm’dir ve ölçme prensibi dış çap mikrometresi ile aynıdır.

İç çap mikrometresini kullanmak dış çap mikrometresini kullanmaktan daha zordur.

Page 111: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 112: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bir silindirin iç çapını ölçmek için iç çap mikrometresinin tutamağından tutulmalı ve silindir cidarının yüzeyine mil değdirilmelidir.

Silindir cidarının diğer yüzeyine ayar mili temas edene kadar yavaşça tambur döndürülmelidir.

Çapı kusursuz bir şekilde ölçmek için iç çap mikrometresinin doğru olarak konumlandırılması çok önemlidir.

Page 113: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sentil

Sentiller iki parçanın arasındaki boşluğu ölçmek için kullanılırlar.

Page 114: MOTOR TEKNOLOJİSİ

1/100 mm hassasiyetinde ince çelik saclardan meydana gelirler.

Çelik sentilin kalınlık aralıkları 0.03 mm ile 1.00 mm arasında değişir. ile 1.00 mm arasında değişir.

Her bir çelik sentilin kalınlığı üzerine basılmıştır.

Page 115: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ölçüm öncesinde eller, sentil ve ölçülecek parçalar silinmelidir.

Kir, yağ gibi artıklar hatalı ölçmelere neden olabilir.

Page 116: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Eğer tek bir sentil ölçüm için yeterli değilse, iki veya daha fazla sentil ile çalışılabilir.

Ancak ölçme hatalarını en aza indirmek için mümkün olduğunca az sentiliçin mümkün olduğunca az sentilkullanılmalıdır.

Sentil, parçaların arasına dikkatlice yerleştirilmelidir.

Page 117: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sentil kesinlikle eğilmemelidir.

Eğer sentil kolayca içeri girip çıkabiliyorsa, sentili dışarı çıkarırken az bir direnç hissedene kadar sentil kalınlığı arttırılmalıdır. arttırılmalıdır.

Sentilin kalınlığı iki parça arasındaki boşluğa eşittir.

Page 118: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Komparatör

Komparatörler ölçme, kontrol ve mukayese için kullanılır.

Komparatör ölçü mili ve ölçü saatinden oluşan iki ana kısımdan oluşur.

Ölçü milinin aşağı yukarı hareketi, ölçü saati ibresinin dönmesini sağlar.

Page 119: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 120: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Komparatörlerde büyük ibrenin iki çizgi arasındaki hareketi metrik olanlarda 0,01 mm’yi, inç olanlarda ise 0,001” i gösterir.

Küçük ibre ise büyük ibrenin kaç tur döndüğünü gösterir.

Page 121: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 122: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Komparatörlerin Kullanım Yerleri

- Silindirlerin, ana ve kol yatakların, piston pimi yuvalarının ölçülmesinde,- Krank mili, kam mili ve bazı parçaların eğrilik kontrollerinde,kontrollerinde,- Volan, baskı diski, fren diski ve benzeri parçaların salgı kontrollerinde,- Eksenel gezinti ve boşluk kontrollerinde.

Page 123: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Komparatörler Kullanılırken Dikkat Edilecek Hususlar

Hatasız ölçme işlemi iki aşamada gerçekleşir:

Birinci basamak doğru ölçü almak, ikinci basamak alınan ölçüyü doğru okumaktır.

Bunun için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:Bunun için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:

- İstenilen ölçü hassasiyetine uygun ölçü alet seçilmelidir.

- Ölçü aleti ile ölçülecek parça temiz olmalıdır.

- Ölçü aleti sağlam ve alınacak ölçüye uygun olmalıdır.

Page 124: MOTOR TEKNOLOJİSİ

- Hassas ölçümlerde; hava sıcaklığı, parçanın sıcaklığı, ölçü aletinin sıcaklığı 19–21 °C olmalıdır.

- Ölçme esnasında ölçü aletine normal temas baskısıverilir.

- Ölçüm okunurken aydınlık yeterli olmalı ve ölçü aletine dik olarak bakılmalıdır.aletine dik olarak bakılmalıdır.

- Hiçbir zaman çalışan parçaların üzerinde ölçü alınmamalıdır.

- Ölçme işleminden önce ölçü aletinin ayar tamlığı kontrol edilmelidir. Gerekiyorsa ayar yapılmalıdır.

Page 125: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor TipleriMotor Tipleri

Page 126: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yakıtın Yakıldığı Yere Göre

Motorlar ısı enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren makinelerdir.

Mekanik enerjinin meydana gelmesi için Mekanik enerjinin meydana gelmesi için gerekli olan ısı enerjisi motor silindirlerinin dışında veya içinde üretilebilir.

Buna göre motorlar, dıştan yanmalı ve içten yanmalı olarak sınıflandırılırlar.

Page 127: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dıştan Yanmalı Motorlar

Yakıtın, silindirlerin dışında bir yerde yakılması ile üretilen ısı enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren makinelere “dıştan yanmalı motorlar” denir.

Bu motorlarda yakıt, silindirlerin dışında başka bir yerde yakılır ve üretilen ısı enerjisi ile su buharı elde edilir. edilir.

Su buharı kapalı bir yerde depo edilerek basıncı yükseltilir.

Basıncı yükselen buhar silindire gönderilerek piston hareket ettirilir ve krank mili döndürülür.

Page 128: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 129: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İçten Yanmalı Motorlar

Yakıtı doğrudan doğruya silindirler içerisinde yakan ve üretilen ısı enerjisini piston-biyel mekanizması ile krank miline ileten motorlara ise “içten yanmalı ileten motorlara ise “içten yanmalı motorlar” denir.

Page 130: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 131: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir Sayısına Göre

Silindir sayılarına göre motorlar, tek silindirli ve çok silindirli olurlar.

Tek silindirli motorlar yatık ve dik düzlemlerde çalışacak şekilde yapılırlar. ve dik düzlemlerde çalışacak şekilde yapılırlar.

Çok silindirli motorlar ise genelde 2–3–4– 6–8–12 ve 16 silindirli olarak imal edilmektedirler.

Page 132: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir Sıralanışlarına Göre

Sıra Tipi

Bu motorlarda, silindirlerin hepsi aynı düzlemde ve aynı eksen doğrultusunda dikey olarak sıralanmışlardır. sıralanmışlardır.

Bazı fabrikalar, sıra tipi motorları, eğik olarak da yapmaktadırlar. Bunun amacı, araçtaki motor bölmesini küçültmek, ayrıca ön tarafın fazla yüksek olmasını engellemektir.

Page 133: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 134: MOTOR TEKNOLOJİSİ

V Tipi Motorlar

Silindirleri iki sıra halinde ve iki eğik düzlem üzerinde bulunmaktadır.

V tipi motorların açıları 60° veya 90° olarak yapılır.

Sıra tipi ile karşılaştırıldığında silindir sayısı Sıra tipi ile karşılaştırıldığında silindir sayısı arttırılsa bile V tipi motorun boyutları fazla artmaz.

Daha az miktarda krank mili ana yatağına sahip olduğundan motordaki sürtünme kayıpları daha azdır.

Page 135: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 136: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Boksör Tipi Motorlar

Bu motorlar, silindirleri karşılıklı yatay bir düzlem üzerinde 180°’lik açı ile birleşmiş motorlardır.

Bu motorların parça sayıları diğer motorlara göre daha az olmaktadır.

Ayrıca titreşim seviyeleri de diğer motorlara göre daha düşüktür.

Page 137: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 138: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yıldız Tipi Motorlar

Silindirleri bir merkez etrafında yıldız şeklinde dizilmişlerdir.

Bütün biyel başları ortak bir biyel muylusuna bağlanmıştır.

Page 139: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 140: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap Mekanizmalarına Göre

Supapların görevi, karşımın silindirlere alınmasını ve yanmış gazların dışarı atılmasını sağlamaktır.

Ayrıca sıkıştırma ve iş zamanlarında sızdırmazlığı temin ederek kompresyon kaçağını önlerler.

Bir motorun her silindirinde emme ve egzoz olmak üzere en az iki supap bulunur.

Supapların, silindir kapağında ve blok üzerinde bulunmalarına göre supap mekanizmaları çeşitli isimler alırlar.

Page 141: MOTOR TEKNOLOJİSİ

L Tipi Supap Mekanizması

L tipi supap mekanizması olan motorlarda supaplar yanma odası ve silindirlere ters dönmüş L harfi gibi konumlanmıştır.

Bu tip supap mekanizması bütün supapların bir tek kam mili ile çalıştırılmasını mümkün kılar.

Emme ve egzoz supapları sıra tipi motorlarda silindir bloğunun bir tarafına silindirlere paralel bir şekilde; V8 motorlarında ise silindir bloğunun her iki iç tarafına yan yana iki sıra halinde dizilmişlerdir.

Günümüzdeki motorlarda bu tip supap mekanizması kullanılmamaktadır.

Page 142: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İ Tipi Supap Mekanizması

Üstten supaplı da denilen, I tipi supap sistemi olan motorlarda emme ve egzoz supapları silindir kapağının üzerindedir.

Supap başları silindirin içine gelecek şekilde Supap başları silindirin içine gelecek şekilde sıra halinde dizilmişlerdir.

Bu motorlarda yanma odaları istenildiği kadar küçültülebildiği için sıkıştırma oranlarında artış sağlanmıştır.

Page 143: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Günümüzde üretilen motorların çoğunda supap itme çubuğu ve külbütörmekanizması kaldırılmıştır.

Kam milinin hareketi doğrudan supap sapına iletilmektedir. sapına iletilmektedir.

Sistemde supaplar silindir kapağı ile beraber sökülüp takıldıkları için supap ayarı çok kolay ve çabuk yapılabilmektedir.

Page 144: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 145: MOTOR TEKNOLOJİSİ

F Tipi Supap Mekanizması

Bu tip supap sistemi L ve I tiplerinin birleşmesinden oluşur.

F tipi motorlarda emme supapları I tipine göre, egzoz supapları L tipine göre çalışırlar.

Yani emme supapları silindir kapağında, egzoz supapları silindir bloğunda bulunur.

Her iki supap da üst kartere yataklandırılmış olan kam milinden hareketini alırlar.

Egzoz supapları doğrudan doğruya itecekten hareket aldığı halde emme supapları supap iteceği itme çubuğu ve külbütörmanivelası vasıtası ile kapanır.

Günümüzdeki motorlarda bu tip supap mekanizması bulunmamaktadır.

Page 146: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zamanlarına Göre

Dört Zamanlı Motorlar

Emme, sıkıştırma, iş ve egzoz zamanlarının krank milinin 720 derece dönmesiyle krank milinin 720 derece dönmesiyle meydana geldiği motorlardır.

Bir zaman pistonun Ü.Ö.N.dan A.Ö.N.ya veya A.Ö.N.dan Ü.Ö.N.ya hareketiyle meydana gelir.

Page 147: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 148: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İki Zamanlı Motorlar

Bir çevrimin (emme-sıkıştırma-iş-egzoz) krank milinin 360 derece dönmesiyle meydana geldiği motorlardır.

Bu motorlarda pistonun Ü.Ö.N.dan A.Ö.N.ya hareketinde iş ve egzoz zamanları, A.Ö.N.dan Ü.Ö.N.ya hareketinde ise emme ve sıkıştırma zamanları meydana gelir.

Page 149: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 150: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çevrimlerine Göre

1. Otto çevrimi (buji ateşlemeli)2. Dizel çevrimi (sıkıştırma ateşlemeli)3. Stirling çevrimi

Page 151: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yaktığı Yakıtlara Göre

Otto çevrimine göre çalışan içten yanmalı motorlarda, yakıt olarak benzin kullanılır.

Dizel çevrimine göre çalışan içten yanmalı Dizel çevrimine göre çalışan içten yanmalı motorlarda, yakıt olarak motorin kullanılır.

Günümüzdeki bazı otomobillerde ise özel yakıt devresi sistemleri sayesinde yakıt olarak LPG, doğal gaz ve hidrojen gazı kullanılabilmektedir.

Page 152: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğutma Sistemlerine Göre

Sıvı ile soğutmalı motorlar: Yanma sonucunda silindirlerde oluşan ısının dışarı atılması için silindir blok ve kapağında soğutma sıvısı dolaşan motorlardır.dolaşan motorlardır.

Hava ile soğutmalı motorlar: Bu motorlarda ise yanma odasında oluşan ısı silindir bloğuna yönlendirilen havanın akımı sayesinde atmosfere atılır.

Page 153: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Elektrikli Otomotiv Motorları

Elektrikli otomotiv motorları her durumda harekete hazır, bir buzdolabı kadar sessiz ve havayı bir müzik seti kadar kirletmektedir.

Eskiyecek pistonları, yanacak supapları, akacak yağı, tıkanacak enjektörleri olmadığı için bakım ve onarımı kolay olup, bir elektrikli ev aleti kadar güvenilirdir.

Page 154: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Elektrik motoru sıfır devirden başlayarak hızlanmakta, bu nedenle de bir kavrama sistemine gerek duymamaktadır.

Hatta araç uygun bir şekilde tasarlanırsa, güç aktarma organlarına dahi gerek bulunmayabilmektedir.

Page 155: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ancak en büyük sorun, gerekli olan akımın depolanmasıdır.

Normal kurşun bataryalar ağır olup çok yer kaplamakta ve depolanan enerjiyle yer kaplamakta ve depolanan enerjiyle gidilebilen mesafe kısa olmaktadır.

Elektrikli otomobilin geleceği, enerji depolama ortamının geliştirilmesine bağlıdır.

Page 156: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 157: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hibrit Sistemler

Hibrit sistemle donatılan bir araçta iki çeşit itici güç kaynağı kullanılmaktadır.

Seri tip hibritlerde, çekişi sağlayan elektrik Seri tip hibritlerde, çekişi sağlayan elektrik motoruna enerji gönderen bataryaların şarj edilmesi için içten yanmalı motor kullanılmaktadır.

Page 158: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 159: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Paralel olarak nitelenen tiptekiler ise, çekişin sağlanması için her iki motordan da yararlanmaktadır.

Fazla güç gerekmediğinde veya emisyon çıkması istenilmediğinde yalnız elektrik çıkması istenilmediğinde yalnız elektrik motoru aracı hareket ettirmektedir.

Page 160: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 161: MOTOR TEKNOLOJİSİ

LPG ile Çalışan Motorlar

LPG; Propan (C3H8) ve Bütan (C4H10)`nınbelli oranlardaki karışımından oluşan ve “Liquefied Petroleum Gases” kelimelerinin baş harfleri ile ifade edilen kelimelerinin baş harfleri ile ifade edilen sıvılaştırılmış petrol gazıdır.

Dünyadaki LPG üretiminin %61`i doğal gaz, %39`u ise rafineri üretiminden elde edilmektedir.

Page 162: MOTOR TEKNOLOJİSİ

LPG Yakıtının Avantajları:

-Daha verimli yanar,

- Emme manifolduna tamamen buharlaşmış olarak girdiği için motor buharlaşmış olarak girdiği için motor yağı seyrelmez ve yağın ömrü uzar,

-Yanma odasında daha az artık maddeler meydana gelir,

Page 163: MOTOR TEKNOLOJİSİ

- Yangın anında yakıt tankının yangına (basınca) dayanma süresi diğerlerine göre daha yüksektir,

- Gaz fazında hava ile daha iyi karışması sonucu iyi bir yanma gerçekleşir,

- Dizel ve benzin yakıtına göre egzoz - Dizel ve benzin yakıtına göre egzoz emisyonu daha temizdir,

- Yakıt pompası gerekmez,

- Ekonomiktir.

Page 164: MOTOR TEKNOLOJİSİ

LPG Yakıtının Dezavantajları

- Basınç altında sıvılaştırılarak depo edildiğinden dağıtım ve depolanması zordur,

- Yakıt tankı için yer gereksinimi fazladır,

- LPG’ nin doldurulması veya motorun çalışması esnasında yakıtın kokusu hissedilebilir.

Page 165: MOTOR TEKNOLOJİSİ

LPG sisteminin elemanları

- LPG deposu- Multivalf (çoklu valf)- LPG-Benzin yakıt seçme anahtarı- LPG buharlaştırıcı (regülatör, basınç - LPG buharlaştırıcı (regülatör, basınç düşürücü)- LPG Dolum ucu- İletim elemanları- Elektronik Kontrol Ünitesi- Enjektörler

Page 166: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 167: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Doğalgazla Çalışan Motorlar

Alternatif yakıtlardan birisi de oldukça temiz ve ucuz olan sıkıştırılmış doğal gazdır.

Akaryakıtla karşılaştırıldığında daha ucuza mal olduğu görülmektedir.

Ancak doğal gaz, hacimsel yönden enerjisi düşük bir gazdır.

Depolama için aracın normal deposu kullanılmak istenildiğinde gidilebilecek mesafe akaryakıtla gidilenin ancak 1/5'i olacaktır.

Page 168: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hidrojenle Çalışan Motorlar

Uzmanlara göre geleceğin yakıtı olan hidrojen, temiz ve yenilenebilen bir enerji kaynağıdır.

Renksiz ve kokusuz olup elementlerin en hafifidir. hafifidir.

Hidrojen, oksijenle birleşerek yandığında ortaya egzozdan buhar olarak su çıkmaktadır.

Yanma aralığı benzine göre çok daha geniştir ve çok küçük bir enerji ile ateşlenebilmektedir.

Page 169: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hidrojenin yanma hızı benzininkinden yedi kat fazladır.

Yanma işlemi sırasında meydana gelen azotoksitler dikkate alınmazsa çevre dostu bir kaynak sayılabilir.

Ancak, bu özelliklerin hepsi içten yanmalı Ancak, bu özelliklerin hepsi içten yanmalı motorlar için yararlı değildir.

Yanma odasındaki sıcak noktalardan dolayı karışımın erken ateşlenmesi ve alevin emme supaplarından sızarak içeriye girmeyi bekleyen karışımın da parlamasına neden olabilmesi olumsuz özellikleridir.

Page 170: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yakıt Pilleri

Hidrojeni elektriğe mükemmel dönüştürme kapasitesi ile yakıt pilleri, hidrojen teknolojisinde çok önemli bir yer edinmiştir.

Başlangıçta maliyetin ikinci planda olduğu sınırlı uygulamaları olan bu tip piller, artık ısı Başlangıçta maliyetin ikinci planda olduğu sınırlı uygulamaları olan bu tip piller, artık ısı ve elektrik üretiminde kullanılan düzenekler olmaya başladılar.

Bunun da ötesinde elektrik araçlarına güç sağlamada parlak bir gelecek vaat etmektedirler.

Page 171: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 172: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Wankel Motorlar

Alman mühendis Felix Wankel tarafından icat edilen ve geliştirilen bu motorda, silindir diye tabir ettiğimiz pistonun içinde hareket ettiği yapı, silindir şeklinde değildir.

Daha çok elipsoidal (elips profilli) bir yapıyla benzerliği vardır.

Piston da klasik silindirik pistona benzemez; bombeli kenarlı bir üçgen şeklindedir.

Page 173: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 174: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston bu elipsoidal hacim içinde dönüş yapar.

Pistonun bu farklı hareketi neticesi bu motorlara “döner pistonlu motorlar” denilmiştir.

4 Zamanlı benzinli motorlarda krank milinin iki devrinde ateşleme (iş) yapılırken, bu motorlarda ise devrinde ateşleme (iş) yapılırken, bu motorlarda ise pistonun her tam dönüşünde 3 ateşleme (iş) yapılır.

Teorik olarak aynı hacme sahip 4 zamanlı bir motorun 6 katı güç üretmesi beklenir fakat gerçekte bu şekilde olmaz.

Page 175: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pistonun merkezinde bir iç dişli bulunur.

Pistonun içinde döndüğü silindir eliptik bir yapıdadır.

Pistonun üçgen kenarları silindirin iç yüzeyine temas ederek döner.

Bu hareket sırasında dönme ekseninin merkezindeki krank dişlisini çevirir.

Yapılarında supap bulunmaz.

Pistonun her üç kenar yüzeyi çalışma anında aynı anda bir işlem gerçekleştirir.

Page 176: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Emme zamanı:

Pistonun bir yüzeyi ile silindir arasında kalan boşluk sayesinde boşluk sayesinde emme deliğinden hava-yakıt karışımı emilir.

Page 177: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sıkıştırma ve İş (ateşleme) zamanları:

Piston, dönüşü sayesinde karışımı iki köşesi ve silindir yüzeyi arasında sıkıştırmaya başlar.

Pistonun silindir yüzeyine en çok Pistonun silindir yüzeyine en çok yaklaştığı an (hacmin en daraldığı an) bujiler tarafından karışım ateşlenir.

Açığa çıkan yüksek basınç ve sıcaklıktaki gazlar pistonu egzoz portuna doğru dönmeye zorlarlar.

Page 178: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Egzoz zamanı:

Pistonun dönme hareketi, egzoz portuna yaklaşan kenarın hacminin daralmasına neden olur. daralmasına neden olur.

Bu daralma anında egzoz portunun önü yanmış gazların çıkışı için açılmıştır ve gazlar basınçla dışarı atılır.

Page 179: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Avantajları:

- İçten yanmalı motorlar arasında en yüksek güç-ağırlık oranına sahiptir.

- Supap, krank mili gibi karmaşık ve güç üretilebilen yapılar içermediğinden dahaküçük, basit ve hafif üretilebilirler.üretilebilen yapılar içermediğinden dahaküçük, basit ve hafif üretilebilirler.

- Pistonun her devrinde üç ateşleme yapabildiklerinden güçleri yüksektir.

- Sarsıntı ve gürültü seviyeleri düşüktür.

Page 180: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dezavantajları:

- Piston ve silindir diğer motor türlerine göre zor şartlara (yüksek sıcaklık ve basınç) çok daha fazla maruz kaldığından aşınmaları daha hızlı olur.

- Yapıları daha karmaşık olduğundan küçük - Yapıları daha karmaşık olduğundan küçük araçlara uygulanmaları pek pratik ve ekonomik değildir.

- Büyük aşınma probleminden dolayı uygulanabilirlikleri azdır.

Page 181: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İçten Yanmalı Bir Motorun Genel Yapısı Ve Motorun Genel Yapısı Ve

Parçaları

Page 182: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir bloğu:

Motorun silindirlerini oluşturan ana gövdedir.

Bütün motor parçalarını doğrudan doğruya veya dolaylı olarak üzerinde taşır.

Page 183: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 184: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir kapağı ve silindir kapak contası:

Silindirlerin üzerini kapatarak yanma odalarını oluşturur, günümüzdeki motorlarda kam mili supap mekanizmasını ve bazı motor parçalarını üzerinde taşır. motorlarda kam mili supap mekanizmasını ve bazı motor parçalarını üzerinde taşır.

Silindir kapak contası silindir bloğu ile silindir kapağı arasına konarak iki parça arasında sızdırmazlığı sağlar.

Page 185: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 186: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Krank mili:

Krank mili motor bloğuna yataklandırılır.

Pistondan aldığı doğrusal hareketi dairesel Pistondan aldığı doğrusal hareketi dairesel harekete çevirerek volana iletir.

Page 187: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 188: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston ve segmanlar:

Pistonlar silindir içinde çalışır.

Zamanların meydana gelmesini sağlar. Zamanların meydana gelmesini sağlar.

Yanma sonucunda meydana gelen ısı enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren motorun ilk parçasıdır.

Page 189: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segmanlar piston üzerindeki yuvalarına takılı kompresyon ve yağ segmanı olarak ikiye ayrılır.

Kompresyon segmanları sıkıştırma ve iş zamanlarında meydana gelen basıncın piston ile silindir arasından kaçmasını engeller. silindir arasından kaçmasını engeller.

Yağ segmanları ise silindir yüzeyindeki fazla yağı sıyırarak yağın yanma odasına geçmesini önler.

Page 190: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 191: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyel kolu (Piston kolu):

Pistondan aldığı hareketi krank miline ileterek pistonun doğrusal hareketinin ileterek pistonun doğrusal hareketinin dairesel harekete çevrilmesine yardımcı olur.

Page 192: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 193: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yataklar: Dairesel şekilde dönen krank mili ve kam mili muylularına yataklık yapar.

Gezinti ayı: Krank mili eksenel gezintisini Gezinti ayı: Krank mili eksenel gezintisini sınırlar.

Page 194: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 195: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam mili: Kam mili, hareketini krank milinden, zaman ayar dişlisi zinciri veya triger kayışı ile alarak supapların açılmasını ve açık kalma süresini ayarlar.

Ayrıca yağ ve yakıt pompası gibi parçaların çalışmasını sağlar.çalışmasını sağlar.

Supaplar: Emme ve egzoz olmak üzere iki çeşittir.

Silindir içerisine benzin hava karışımı girişini ve yanmış gazların dışarıya atılmalarını sağlarlar.

Page 196: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 197: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor TerimleriMotor Terimleri

Page 198: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorun Tanımı

Isı enerjisini mekanik enerjiye çeviren makinelere “motor” denir.makinelere “motor” denir.

Page 199: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ölü Nokta

Pistonun silindir içerisinde, yön değiştirmek üzere bir an durakladığı (hareketsiz kaldığı) yere ölü nokta denir.

Buna göre iki ölü nokta vardır:- alt ölü nokta ve- üst ölü nokta.

Page 200: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Alt Ölü Nokta

Pistonun silindir içerisinde inebildiği en alt noktada, yön değiştirmek üzere bir an durakladığı yerdir.

Kısaca A.Ö.N. olarak gösterilir.

Page 201: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Üst Ölü Nokta

Pistonun silindir içerisinde çıkabildiği en üst noktada, yön değiştirmek üzere bir an durakladığı yerdir.

Kısaca Ü.Ö.N. olarak gösterilir.

Page 202: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kurs (Strok)

Pistonun A.Ö.N. ile Ü.Ö.N. arasında aldığı yoldur.yoldur.

Page 203: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kurs Hacmi

Pistonun A.Ö.N. dan Ü.Ö.N. ya kadar silindir kadar silindir içerisinde süpürdüğü hacme denir.

Page 204: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yanma Odası Hacmi

Piston Ü.Ö.N.da iken piston tepesi ile silindir kapağı arasında kalan hacme yanma odası hacmi denir.

Page 205: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 206: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir Hacmi

Kurs hacmi ile yanma odası hacminin toplamına eşittir.

Piston A.Ö.N. da iken üzerinde kalan hacimdir.Piston A.Ö.N. da iken üzerinde kalan hacimdir.

Toplam silindir hacmi

Silindir hacmi ile motor silindir sayısının çarpımına eşittir.

Page 207: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 208: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Atmosfer Basıncı

Yeryüzünden atmosfer tabakasının bittiği yere kadar bulunan havanın toplam ağırlığı yani aşağı doğru itme kuvveti basınca neden olmaktadır.neden olmaktadır.

Bu basınca “atmosfer basıncı” denir.

Page 209: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Atmosferik basınç, her yerde aynı değildir.

Deniz seviyesinden yükseldikçe azalır.

Ayrıca hava sıcaklığı arttıkça, hava ısınıp genleşeceği için hafifler, bu ise hava basıncının düşmesine neden olur.

Hava soğudukça bunun tersi meydana gelir.

Yani hava ağırlaşır ve atmosferik basınç artar.

Bu nedenle, bütün dünyada birlik olması bakımından, daima normal sıcaklıktaki hava basıncı kabul edilmiştir.

Page 210: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Vakum

Bir yerdeki havanın veya basıncın yokluğuna veya eksikliğine vakum denir.

Her yerde kısmi bir vakum yaratılabilir.

Örneğin bir şişenin içindeki havayı ağzınızla Örneğin bir şişenin içindeki havayı ağzınızla içinize doğru çekerseniz, şişenin içinde bir vakum yaratmış olursunuz.

Motor terminolojisinde, silindir içerisindeki basıncın atmosferik basınçtan düşük olmasına vakum denir.

Page 211: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman

Pistonun, silindir içerisinde iki ölü nokta arasında yaptığı bir harekete zaman denir.

Krank milinin 180° lik dönme hareketi ile Krank milinin 180° lik dönme hareketi ile pistonun iki ölü nokta arasında yaptığı bir harekettir de denebilir.

Bir zaman teorik olarak 180° devam eder.

Page 212: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çevrim

Bir motorda iş elde etmek için tekrarlanmadan meydana gelen olayların toplamına bir çevrim denir.

Dört zamanlı motorlarda bir çevrimin tamamlanabilmesi için, pistonun dört Dört zamanlı motorlarda bir çevrimin tamamlanabilmesi için, pistonun dört hareketine (krank milinin iki tam devir yapmasına) gerek vardır.

Dört zamanlı motorlarda bir çevrim krank milinin 720°’lik dönüşü ile tamamlanır.

Page 213: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dört Zamanlı Bir Motorda Çevrim

Otto prensiplerine göre geliştirilmiş olan dört zamanlı motorlarda dört zaman sırası ile şöyledir:

- Emme zamanı- Emme zamanı- Sıkıştırma zamanı- İş (Güç, yanma, genleşme) zamanı- Egzoz zamanı

Page 214: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 215: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 216: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 217: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 218: MOTOR TEKNOLOJİSİ

1. Emme Zamanı

Emme zamanı başlangıcında piston Ü.Ö.N. da bulunur.

Pistonun Ü.Ö.N. dan A.Ö.N. ya doğru harekete başlaması ile emme supabı harekete başlaması ile emme supabı açılır.

Başlangıçta, emme supabı açıldığı anda, piston Ü.Ö.N. da iken, üzerindeki basınç normal atmosferik basınca, hacim ise yanma odası hacmine eşittir.

Page 219: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston A.Ö.N. ya doğru hareket ettikçe, silindir hacmi büyüyeceğinden basınç düşmesi meydana gelecektir.

Silindir içerisinde meydana gelen bu basınç düşüklüğü (vakum) nedeni ile basınç düşüklüğü (vakum) nedeni ile yakıt sisteminde 15/1 oranında yakıt ile karışan hava, (1 kısım benzin 15 kısım hava) emme manifoldu ve emme supabından geçerek silindirlere dolar.

Page 220: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston A.Ö.N. ya gelince emme supabı kapanır.

Bu anda emme sonunda silindir basıncı 0,90 bara kadar düşmüştür. düşmüştür.

Emme supabının kapanması ile birinci zaman, yani emme zamanı sona ermiş olur.

Page 221: MOTOR TEKNOLOJİSİ

2. Sıkıştırma Zamanı

Emme supabının kapatılması ile silindire emilmiş olan karışımın dış hava ile ilgisi kesilir.

Sıkıştırma zamanı başlangıcında, piston A.Ö.N. dan Ü.Ö.N. ya doğru hareket ederken her iki supap hareket ederken her iki supap kapalıdır.

Piston Ü.Ö.N. ya doğru ilerledikçe silindir hacmi küçüleceği için karışım 7/1–14/1 arasında sıkıştırılmaya başlanır.

Page 222: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sıkıştırılan karışımın basıncı ve ısısı, sıkıştırma oranına bağlı olarak artar.

Sıkıştırma oranının büyümesi sıkıştırma sonu basınç ve sıcaklığının artmasına neden olur. sıcaklığının artmasına neden olur.

Sıkıştırma sona erdiği anda yani piston Ü.Ö.N. da iken, sıkıştırma sonu basıncı ortalama olarak 10–15 bar, sıkıştırma sonu sıcaklığı 400°C – 500 °C arasında değişir.

Page 223: MOTOR TEKNOLOJİSİ

3. Ateşleme Zamanı (İş Zamanı)

Benzin motorlarında sıkıştırma zamanı sonunda piston Ü.Ö.N. da iken karışımın buji ile ateşlenmesi sonucu yanma başlar.

Yanma nedeni ile karışımın basıncı ve sıcaklığı artar.sıcaklığı artar.

Bu basıncın değeri, sıkıştırma oranına ve yakıt kalitesine bağlı olarak 40- 60 bar arasındadır.

Sıcaklığı ise 2000–2500 °C arasında değişir.

Page 224: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Artan bu basınç, pistonu Ü.Ö.N. dan A.Ö.N. ya doğru iter.

Piston A.Ö.N. ya yaklaştıkça üzerindeki hacim büyüyeceği için basınç bu büyümeyle orantılı olarak azalır.

Bu zamanda yanma sonu elde edilen enerji krank miline iletildiği için iş elde edilmiş olur.

Bu nedenle 3. zamana iş veya güç zamanı da denir.

Page 225: MOTOR TEKNOLOJİSİ

4. Egzoz Zamanı

İş (genişleme) zamanının sonunda piston A.Ö.N. da olduğu anda, yanmış gazların tüm enerjisinden yararlanılmış olup geriye kalan gazların dışarı atılması gerekir. gazların dışarı atılması gerekir.

Piston Ü.Ö.N. ya giderken egzoz supabı açık olduğundan, egzoz gazları 4 – 7 bar’ lık bir basınçla egzoz manifoldu yolu ile dışarı atılır.

Page 226: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston Ü.Ö.N. ya gelince egzoz supabı kapanır ve dört zamanlı bir çevrim tamamlanır.

Tekrar emme supabının açılması Tekrar emme supabının açılması ve pistonun Ü.Ö.N. dan A.Ö.N. ya harekete başlaması ile birlikte yeni bir çevrim başlar.

Page 227: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Otto ve Dizel ÇevrimleriOtto ve Dizel Çevrimleri

Page 228: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Otto Çevrimi (Teorik)

Emme supabı (A) noktasında açılır, piston Ü.Ö.N. dan A.Ö.N. ya doğru hareket eder.

Silindir içinde, pistonun A.Ö.N. ya doğru hareket etmesi ile boşalttığı hacimle orantılı olarak basınç, atmosferik basıncın altına düşer (teorik olarak düşmediği kabul edilmektedir).

Page 229: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston A.Ö.N. ya geldiği anda (B) noktasında emme supabı kapanır.

Emme supabının kapanması ile birlikte piston A.Ö.N. dan Ü.Ö.N. ya doğru harekete başladığı anda sıkıştırma başlar ve (C) noktasına kadar devam eder.

Bu anda piston Ü.Ö.N. da bulunur.

Page 230: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sıkıştırılmış olan karışımın basıncı yükselmiştir.

Bu anda karışım, buji tırnakları arasında ark yapması sonucu yanmaya başlar. Yanma sabit hacim altında olur. Yanan karışımın basıncı artar (C- D noktaları arası).

Artan bu basınç ile piston Ü.Ö.N. dan A.Ö.N. ya doğru itilir.

Page 231: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston (D) noktasından (E) noktasına gelinceye kadar silindir hacmi genişlediği için basınç düşer ve piston (E) noktasına gelince en düşük değere ulaşır.

Bu anda piston A.Ö.N. de iken, egzoz supabı açılarak yanmış gazların basıncı (E) noktasında atmosferik basınca kadar düşer.

Page 232: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston Ü.Ö.N. ya kadar egzoz gazlarını silindirden dışarı atar.

Böylece piston Ü.Ö.N. ya geldiğinde (A) dört zamanlı çevrim biter ve yeni bir çevrim başlar.

Yukarıda açıklanan şekil dört zamanlı motorun teorik çevrime göre nasıl çalıştığını anlatmaktadır. Gerçekte ise durum bundan farklıdır.

Page 233: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dizel Çevrimi (Teorik)

Emme zamanı başlangıcında piston Ü.Ö.N. da bulunur.

Emme supabı açık, egzoz supabı kapalıdır. Piston Ü.Ö.N. dan A.Ö.N. ya hareket etmektedir.

Hacim büyümesi nedeniyle, piston üzerinde bir alçak basınç (vakum) meydana gelir. Dış ortamda bulunan atmosfer basıncındaki temiz hava silindire dolmaya başlar.

Page 234: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Emme işlemi pistonun A.Ö.N. ya gelinceye ve emme supabının kapanmasına kadar devam eder.

Krank mili teorik olarak 180° (yarım devir) döner.

Emme zamanında silindir içindeki atmosfer basıncı yaklaşık 0,7–0,9 bara düşer ve sıcaklık 100°C dolaylarında olur.

Page 235: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 236: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sıkıştırma zamanında emme ve egzoz supapları kapalıdır.

Piston A.Ö.N. dan Ü.Ö.N. ya Piston A.Ö.N. dan Ü.Ö.N. ya doğru hareket eder ve emme zamanında emilen havayı 14/1 ile 24/1 oranında sıkıştırır.

Page 237: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sıkıştırılan havanın basıncı sıkıştırma oranına göre 35–45 bar, sıcaklığı da 700°C– 900°C olur.

Krank mili teorik olarak 180° (yarım devir) daha dönmüş olur.

Page 238: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İş zamanında piston Ü.Ö.N.'da ve her iki supap kapalıdır.

Sıkışan, basıncı ve sıcaklığı artan hava sıcaklığı artan hava içerisine enjektör ince zerreler (atomize) halinde yakıt püskürtür.

Page 239: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Püskürtülen yakıt kendiliğinden tutuşur.

Tutuşmayı yanma izler, basınç 60–80 bar, sıcaklık yaklaşık 2000°C‘ ye kadar yükselir.

Page 240: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Egzoz zamanında piston A.Ö.N. da emme supabı kapalı, egzoz supabı açıktır.

Piston Ü.Ö.N. ya Piston Ü.Ö.N. ya çıkarken silidir içerisindeki basıncı 3 ile 4 bar, sıcaklığı 750°C–850°C olan egzoz gazlarını dışarı atar.

Page 241: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston Ü.Ö.N. ya geldiğinde dört zaman (çevrim) tamamlanmış, krank mili iki devir (180x4= 720°) yapmıştır.

Buraya kadar anlatılan çevrim, dört zamanlı motorun teorik anlatımıdır.

Page 242: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Teorik Çevrim ile Gerçek Çevrim Arasındaki Farklar

Page 243: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Teorik Çevrim Gerçek Çevrim

Emme supabı AÖN da açılır. Emme supabı AÖN dan önce açılır.

Emme supabı ÜÖN da kapanır. Emme supabı ÜÖN dan sonra kapanır.

Otto motorunda ateşleme, dizel motorunda yakıtın

Otto motorunda ateşleme, dizel motorunda yakıtın dizel motorunda yakıtın

püskürtülmesi ÜÖN da olur.dizel motorunda yakıtın püskürtülmesi ÜÖN dan önce gerçekleşir.

Egzoz supabı AÖN da açılır. Egzoz supabı AÖN dan önce açılır.

Egzoz supabı ÜÖN da kapanır. Egzoz supabı ÜÖN dan sonra kapanır.

Page 244: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dizel motorunun benzinli motorlara göre belirli üstünlükleri vardır. Bunların başlıcaları şunlardır:

1. Yakıt sarfiyatı: Dizel motoru aynı özelliklere sahip bir benzin motorunun harcadığı yakıtın yaklaşık olarak yarısı kadar yakıt harcar.

2. Yakıtın ucuzluğu: Her iki yakıt da ham petrollün damıtılmasından elde edilmesine karşın motorinin miktarı daha fazla ve ucuzdur.daha fazla ve ucuzdur.

3. Verim: Dizel motorlarının verimi benzinli motorlara göre daha yüksektir.

4. Dizel motorlarından çıkan egzoz gazları benzin motorlarından çıkan egzoz gazlarına göre daha temizdir.

5. Dizel yakıtı olan motorinin tutuşma derecesi benzine göre daha yüksek olduğundan yangın tehlikesi daha azdır.

Page 245: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Benzinli motorların dizel motorlara göre üstünlükleri ise şunlardır:

1. Benzinli motor, dizel motora göre daha hafiftir.

2. Benzinli motor, dizel motora göre daha ucuzdur.ucuzdur.

3. Benzinli motorun bakımı ve onarımı, dizel motora göre daha ekonomik ve daha kolaydır.

4. Benzinli motor, dizel motora göre daha sessiz ve sarsıntısız çalışır.

Page 246: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İki Zaman Çevriminin Dört Zaman Çevrimi İle Karşılaştırılması

Page 247: MOTOR TEKNOLOJİSİ

- Dört zamanlı motorlarda, her zamanın ayrı bir piston kursu olduğundan silindirlere alınan karışım daima belirli oran ve miktarda olur, motor daha dengeli çalışır.

- İki zamanlı motorlarda silindirlere giren - İki zamanlı motorlarda silindirlere giren karışım, egzoz gazlarını süpürerek dışarı attığı için bir miktar yanmamış karışım da egzoz gazları ile dışarı atılır. Bu nedenle iki zamanlı motorların yakıt sarfiyatı daha çok olur.

Page 248: MOTOR TEKNOLOJİSİ

- İki zamanlı motorlarda pistonun her Ü.Ö.N.ya çıkışında sıkıştırma ve her A.Ö.N. ya inişinde iş zamanları yapıldığı için yataklar ve krank mili muyluları daha çok aşınır.

- İki zamanlı motorlarda her devirde bir iş - İki zamanlı motorlarda her devirde bir iş zamanı olduğundan aynı çap ve aynı silindir kursu olan dört zamanlı motorlara göre teorik olarak iki misli güç elde edilir. Ancak silindirlere yeterli karışım alınamadığından bu gerçekleşmez.

Page 249: MOTOR TEKNOLOJİSİ

- İki zamanlı motorlarda her devirde bir iş elde edildiği için ölü noktaları aşmak daha kolay olur. Bu nedenle küçük volanlarla çalışırlar.

- İki zamanlı motorlarda supap donanımı olmadığından, dört zamanlı motorlara göre maliyetleri daha ucuzdur.maliyetleri daha ucuzdur.

- İki zamanlı motorlar, küçük hacimde yüksek güç istenen yerlerde kullanılır.

- İki zamanlı motorlarda her devirde bir yanma olduğundan daha çok ısınır ve daha fazla soğutulmaları gerekir.

Page 250: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap Zaman Ayar Supap Zaman Ayar Diyagramı

Page 251: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda en yüksek verimin elde edilebilmesi için supap ayarlarının çok hassas yapılması zorunludur.

Emme, sıkıştırma, iş ve egzoz zamanlarının oluşmasını ve supapların açılıp kapanma oluşmasını ve supapların açılıp kapanma yerlerini krank mili dönüş açısına göre gösteren 720° lik çift daireye “supap ayar diyagramı” denilmektedir.

Page 252: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 253: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Teorik olarak her zaman 180° devam eder ve supaplar Ü.Ö.N. da açılıp A.Ö.N. da kapanır.

Gerçek çevrim diyagramını incelersek, gerçekte motorun ve supapların çalışmasının teorik çevriminde açıklandığı gibi olmadığı görülür.

Bu günkü yüksek devirli motorların hemen hepsi, şekildeki diyagrama göre çalışmaktadır.

Ancak her motorun kendi devir sayısına göre birkaç derecelik farklı çalışma durumu söz konusu olabilir.

Page 254: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Emme Supabının Açılma Avansı(EAA)

Emme supabının, piston Ü.Ö.N.dan harekete başladığı anda açılırsa karışım (direk enjeksiyonlularda hava) hemen silindirlere giremez.

Çünkü karışım durgun halde bulunduğundan, Çünkü karışım durgun halde bulunduğundan, harekete başlayıncaya kadar bir zaman geçer.

Bu ise silindirlerin yeteri kadar doldurulamamasına ve motor gücünün düşmesine neden olur.

Page 255: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bu günkü çok silindirli motorlarda, emme manifoldu içerisinde bulunan karışımda, az da olsa devamlı bir akım bulunur.

Emme supabını, piston Emme supabını, piston Ü.Ö.N.ya gelmeden 10°-15° (EAA, Emme Açılma Avansı) önce açmakla, pistonun karışıma hareket ve yön vermesi sağlanır.

Page 256: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Egzoz supabından çıkmakta olan egzoz gazları, emme supabı tarafında az da olsa bir vakum meydana getirir.

Egzoz gazlarının yarattığı bu vakum yardımı ile taze karışım silindire dolmaya başlar.

Taze karışımın yoğunluğu, yanma odasındaki yanmış gazların yoğunluğundan daha fazladır.

Bu nedenle bir miktar egzoz gazı daha dışarı atılabilir.

Page 257: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Böylece piston A.Ö.N. ya doğru harekete başladığında silindir içerisinde, atmosferik basınca oranla 0,1–0,2 bar lık bir basınç düşmesi meydana gelir.

Bu basınç farkı ile yakıt hava karışımı Bu basınç farkı ile yakıt hava karışımı silindire dolmaya başlar.

Emme sırasında silindirlerdeki basınç hemen hemen sabittir.

Sıcaklık ise 10–40 °C dolaylarındadır.

Page 258: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Emme Supabının Kapanma Gecikmesi (EKG)

Emme zamanında, pistonun Ü.Ö.N. dan A.Ö.N. ya doğru hızla ilerlerken yarattığı vakum nedeni ile hava, yakıtla karışarak silindirlere dolmaya devam eder.

Piston A.Ö.N. ya geldiğinde silindire dolmakta Piston A.Ö.N. ya geldiğinde silindire dolmakta olan karışım, henüz piston yüzeyine yetişememiştir.

Böylece piston, Ü.ÖN. ya doğru çıkmaya başladığı halde, silindirlere karışım girmeye devam eder.

Page 259: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bir taraftan piston tarafından silindir hacminin küçültülmesi, diğer taraftan karışımın silindire girmeye devam etmesi ile silindir içindeki basınç kısa zamanda atmosferik basınca eşitlenir.

Yapılan deneyler sonunda, motorun hızına bağlı olarak piston A.Ö.N. yı 40°-60° geçe silindirin içindeki basıncın atmosferik basınca eşitlendiği görülmüştür.

Emme supabı bu anda kapatılırsa, en çok karışım silindirlere alınmış olur.

Daha sonra kapatılması, bir kısım karışımın emme manifolduna boşalmasına, daha önce kapatılması ise silindirlere yeteri kadar karışım girmemesine ve motorun hacimsel veriminin düşmesine neden olur.

Page 260: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Böylece teorik olarak 180°devam etmesi gereken emme zamanı 230° -zamanı 230° -240° devam etmiş olur.

Page 261: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ateşleme Avansı

Diyagram incelendiğinde, ateşleme noktasının piston Ü.Ö.N. ya piston Ü.Ö.N. ya gelmeden 5°-35°önce olduğu görülür.

Page 262: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Karışımın istenilen şekilde yanabilmesi için gerekli olan zamanın hesaplanması çok önemlidir.

Ateşleme avansı, her motor için Ateşleme avansı, her motor için değişmekle beraber, motorun devrine göre de azalır veya çoğalır.

Page 263: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Egzoz Supabı Açılma Avansı (EgAA)

Egzoz supabı, piston A.Ö.N.ya geldiği anda açılacak olursa egzoz gazları iş yapmadığı halde, silindirlerde daha uzun zaman kalmış olacaktır.

Çünkü sıkıştırma zamanı sonunda ateşlenen karışımın meydana getirdiği yanma sonu basıncı piston Ü.Ö.N. yi5° - 10° geçince en yüksek değerine ulaşmış olur ve bu 5° - 10° geçince en yüksek değerine ulaşmış olur ve bu basınç ile piston A.Ö.N. ya doğru itilir.

Piston A.Ö.N. ya yaklaşınca silindir içerisinde hacim büyümesi olduğu için yanma sonu basıncı azalarak 4-7 bara kadar düşer.

Artık yanmış gazların piston üzerine bir etkisi olamaz. O halde egzoz gazlarının dışarı atılmaya başlaması gerekir.

Page 264: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston A.Ö.N. ya 40°-70°kadar yaklaşınca, egzoz supabı açılırsa, içerdeki yanmış gazların basıncı atmosferik basınçtan fazla olduğu için piston fazla olduğu için piston A.Ö.N. ya doğru gitmesine rağmen, egzoz gazları kendiliğinden dışarı çıkmaya başlar.

Page 265: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Böylece piston A.Ö.N. yı aşıp, Ü.Ö.N. ya doğru hareket ederken üzerindeki geri basınç en az değere inmiş olur.

Yapılan deneyler sonunda egzoz gazlarının Yapılan deneyler sonunda egzoz gazlarının geri basıncının 1,2 -1,5 barı geçmemesi gerektiği belirlenmiştir.

Page 266: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Egzoz Supabı Kapanma Gecikmesi (EgKG)

Egzoz gazları, silindirlerden dışarı iki şekilde atılır:

a) Egzoz supabı erken açıldığında 4 – 7 barlık fazla basıncın etkisi ile gazlar kendi barlık fazla basıncın etkisi ile gazlar kendi kendine silindirden dışarıya çıkar.

b) Pistonun A.Ö.N. dan Ü.Ö.N. ya gelirken silindir hacmini süpürmesi ile silindir dışına atılır.

Page 267: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston Ü.Ö.N. ya geldiği zaman, egzoz supabı hemen kapatılırsa; yanma odası hacminde hareketsiz kalan egzoz gazları dışarı atılamaz.gazları dışarı atılamaz.

Bu ise, emme zamanında silindirlere alınacak olan karışım miktarını etkiler.

Page 268: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bu nedenle, egzoz supabı piston Ü.Ö.N. yı10° -15° geçince kapatılırsa, silindirlere dolmaya başlayan taze karışım, bir miktar daha egzoz gazının yanma egzoz gazının yanma odasından dışarı atılmasını sağlar.

Çünkü, emme zamanı başlangıcında piston hızı az olduğundan vakum henüz düşüktür.

Page 269: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Taze karışımın girişiyle yanmış gazlar yanma odasını terk eder.

Şayet egzoz supabı deneylerle belirtilen değerlerden daha geç kapatılırsa silindirlere egzoz gazı emilmeye başlanır.

Buraya kadar açıkladığımız bilgilerden Buraya kadar açıkladığımız bilgilerden çıkardığımız sonuca göre; supap ayarlarının titizlikle yapılmasının motor verimini artıracağı ortaya koyulmaktadır.

Yanlış supap ayarı ise motor veriminin düşmesine sebep olur.

Page 270: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindirleri SenteyeSilindirleri SenteyeGetirmek

Page 271: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sente:

Sıkıştırma zamanı sonu iş zamanı başlangıcında, pistonun Ü.Ö.N. da bulunduğu anda, her iki supabın kapalı olduğu duruma “sente” denir.olduğu duruma “sente” denir.

Page 272: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap bindirmesi:

Egzoz zamanı sonu emme zamanı başlangıcında, pistonun Ü.Ö.N.da bulunduğu anda, egzoz ve emme supaplarının beraberce bir an için açık supaplarının beraberce bir an için açık kaldığı duruma “supap bindirmesi” denir.

Page 273: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 274: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Emme Ve Egzoz Supaplarını Tespit Etme Yöntemleri

Emme ve egzoz supaplarını, krank milini dönüş yönünde çevirerek zamanlardan tespit edebiliriz.

a) Krank milini dönüş yönünde çevirerek herhangi bir silindirin supaplarına bakarız. Bir supap açılıp kapanmasına yakın diğer supap açıyorsa ilk açıp kapatan supap egzoz diğer supap ise emme supabıdır (supap bindirmesinden faydalanarak supabıdır (supap bindirmesinden faydalanarak bulunur).

b) b) Krank milini dönüş yönünde çevirerek herhangi bir silindirin supaplarına bakarız bir supap açıp kapadıktan bir müddet sonra diğer supap açıyorsa ilk açıp kapatan supap emme daha sonra açan supap ise egzozdur (sente durumundan faydalanarak bulunur). Supapların tespitinde daha çok ilk yöntem uygulanır.

Page 275: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ateşleme Sırasının Bulunması

Çok silindirli motorlarda ateşleme sırasını öğrenmek için varsa araç kataloğuna bakarız.

Eğer araç kataloğu yoksa, krank milini dönüş yönünde çevirerek birinci silindire ait egzoz supabının açılıp kapanmasına bakarız.

Daha sonra hangi silindire ait egzoz supabı açıp kapatıyorsa ateşleme sırası o silindirdedir.

Diğer silindirlere de bakarak ateşleme sırasını tespit ederiz.

Bu yöntemi emme supaplarına bakarak da uygulayabiliriz.

Page 276: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda Beraber Çalışma

Çok silindirli motorlarda genellikle silindir veya pistonlar, ikişer ikişer beraber çalışır.

Örneğin 4 silindirli bir motorda, birinci Örneğin 4 silindirli bir motorda, birinci silindir ile dördüncü silindir pistonları, ikinci silindir ile üçüncü silindir pistonları birlikte hareket ederler.

Page 277: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 278: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bir motorun iki pistonu aynı anda A.Ö.N. da ve beraberce aynı anda Ü.Ö.N. da oluyorsa, bu pistonlar beraber çalışıyor demektir.

Altı silindirli motorlarda ise, (1–6), (2–5) ve (3–4) numaralı silindirler beraber çalışırlar.

Page 279: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Beraber Çalışan Silindirlerin Tespit Edilmesi

Ateşleme sırası bilinen bir motorda, ateşleme sırasını ortadan ikiye böler sağ tarafta kalanı sol tarafta kalanın altına koyulur.

Bu şekilde alt alta gelen rakamlar bize beraber çalışan silindirleri verecektir. Bu şekilde alt alta gelen rakamlar bize beraber çalışan silindirleri verecektir.

Örneğin ateşleme sırası 1–3–4–2 olan bir motorun beraber çalışan silindirleri şöyledir:

1–3 / 4–21–34–2

Page 280: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlar Üzerinde Ü.Ö.N. İşaretleri

Motor üzerinde Ü.Ö.N. işaretleri genellikle volan üzerindedir.

Bunlar volan üzerine TDC, OT veya boyalı çizgilerle işaretlenmiştir. çizgilerle işaretlenmiştir.

Günümüzde bazı motorlarda blok veya volan muhafazası üzerinde bulunan bir delikten pim yardımıyla krank mili veya volan kilitlenerek motor Ü.Ö.N.ye getirilmektedir.

Page 281: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 282: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 283: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 284: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 285: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 286: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 287: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 288: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 289: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 290: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 291: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 292: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 293: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 294: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 295: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 296: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 297: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 298: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 299: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 300: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 301: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 302: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 303: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 304: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 305: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 306: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 307: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 308: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 309: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 310: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 311: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 312: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 313: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 314: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 315: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda Emme ve Motorlarda Emme ve Egzoz Sistemleri

Page 316: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda Emme Sistemleri

Page 317: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Emme sisteminin temel fonksiyonu, hava ve yakıtı birbiriyle yanabilir oranlarda karıştırmak ve motorun yük talebine göre değişen miktarlarda karışımın yanma odasına alınmasını sağlamaktır.

Karbüratörlü motorlarda veya tek noktalı yakıt püskürtme sistemlerinde hazırlanan karışımı, çok noktalı yakıt püskürtme sistemlerinde ise havayı silindirlere ulaştıran, kollara ayrılmış bir boru düzenidir. silindirlere ulaştıran, kollara ayrılmış bir boru düzenidir.

Elemanları şunlardır:

- Hava filtresi- Karbüratör (Günümüzde üretilen araçlarda karbüratör kullanılmamaktadır.)- Emme manifoldu- Emme supapları

Page 318: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hava Filtresi

- Görevleri

Motorun çalışması anında emme manifoldundan motor silindirlerine çok miktarda hava girer. miktarda hava girer.

Bu kadar havanın içinde oldukça fazla sayıda toz ve kum zerreleri bulunur.

Bu toz ve kum zerreleri silindirlere gönderilecek olursa, motora çok zarar verirler.

Page 319: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bu toz ve kum zerrelerinin motor silindirlerine girmemesi için hava filtreleri kullanılır.

Bu filtreler emme manifoldu hava giriş ucuna bağlanır.

Filtre elemanının içinden geçen hava, taşıdığı yabancı maddeleri bırakarak temizlenmiş bir Filtre elemanının içinden geçen hava, taşıdığı yabancı maddeleri bırakarak temizlenmiş bir şekilde silindirlerin içine dolar.

Hava filtrelerinin diğer görevi de emme manifolduna hızla giren havanın meydana getireceği sesi kesmektir.

Page 320: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 321: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çeşitleri- Kuru tip hava filtreleri

Page 322: MOTOR TEKNOLOJİSİ

- Yağ banyolu metal süzgeçli

Page 323: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Emme Manifoldu

Havanın geçtiği kanallardır.

Havaya istenilen Havaya istenilen hareketi verecek şekilde tasarlanırlar.

Page 324: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 325: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Manifold oturma yüzeyleriyle, kapak ve blokta bulunan emme ve egzoz delik yüzeyleri taşlanmıştır.

Bu iki yüzey arasında, sızdırmazlığı sağlamak Bu iki yüzey arasında, sızdırmazlığı sağlamak için, manifold contaları kullanılır.

Page 326: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Maksimum verim elde edilebilmesi için emme manifoldunun ve portların(silindir kapağında bulunan giriş deliklerinin) tasarımı çok önemlidir.

Manifold borularının uzunluğu, hava hızı üzerindeki etkisine bağlı olarak düşük ve orta devirlerde üretilen torkuetkilemektedir.

Page 327: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Şekilde görülen sistemde emme yolunun uzunluğu manyetik bir supap tarafından kontrol edilip vakum ile harekete geçirilen delikli bir tambur aracılıyla değiştirilmektedir.

Düşük devirlerde tamburun pozisyonu uzun bir emme yolu (804 mm) meydana getirerek yeterli çekiş gücü için yüksek torkçekiş gücü için yüksek torksağlanmaktadır.

4000 devrin üzerinde yüksek güç çıkışı için hava daha bir kısa yoldan (476 mm) içeriye alınmaktadır.

Bu şekilde esneklik kazanan motorla daha düşük devirlerde aracı kullanmak mümkün olmaktadır.

Page 328: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda Egzoz Sistemleri

Page 329: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Görevleri

Egzoz sistemlerinin görevi, silindirdeki yanmış gazın dışarı atılmasını sağlamaktır.

Ayrıca egzoz gürültüsünün azaltılmasından Ayrıca egzoz gürültüsünün azaltılmasından ve zararlı emisyonların filtre edilmesinden de sorumludur.

Page 330: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Egzoz Manifoldu

Page 331: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Egzoz manifoldları, yanma sonucu meydana gelen artık gazları silindirlerden çok çabuk atabilecek şekilde tasarlanmış, kollara ayrılmış boru düzeneğidir.

Egzoz gazlarının geri basınç yapmadan, silindirlerden kolayca atılabilmesi için geriye doğru genişleyerek hacim büyümesi yapacak şekilde imal edilirler.

Page 332: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çok silindirli motorlarda, aynı anda iki silindir egzoz yaptığı için, egzoz manifoldları çıkan egzoz gazlarının birbirini frenlemeden, çıkışını sağlayabilecek biçimde yapılmıştır.

Manifoldlar, genellikle dökme demir veya alüminyum alaşımlarından yapılır.

Page 333: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Egzoz Boruları

Yanmış gazların, hacim genişlemesinden dolayı genleşip soğumasıyla atmosfere atılmasını sağlar.

Page 334: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Egzoz borusu çelik bir borudur.

Borunun kendisi ön boru, merkez boru ve kuyruk boru olmak üzere üçe bölünmüştür.

Egzoz borusunun hacmi yanma sonucunda Egzoz borusunun hacmi yanma sonucunda silindirden çıkan gazların dışarıya daha iyi çıkabilmeleri için motorun bir silindir hacminin 2 katı kadardır.

Page 335: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Susturucular

Page 336: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İçten yanmalı motorlarda yanma sonucu meydana gelen egzoz gazlarının, gürültüsünü azaltmak için susturucular kullanılmaktadır.

Susturucular gazların yavaşça boşalmasını temin ederken aynı zamanda onların soğumasını da sağlarlar.

Otomobil motorlarında egzoz gazları motordan sırasıyla egzoz manifolduna, egzoz borusuna, susturucuya geçerek kuyruk borusu yardımıyla otomobilin arkasından atmosfere atılır.

Susturucular düz akımlı ve ters akımlı olmak üzere ikiye ayrılırlar.

Page 337: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Düz akımlı susturucular, iç içe geçmiş birkaç borudan ibarettir.

Borulara, birçok delik açılmış ve borular arasına sesi kesmek için cam pamuğu doldurulmuştur.

Bu susturucularda susturucuya giren duman yön değiştirmeden yoluna devam ederek kuyruk borusu yardımıyla dış havaya atılır. yardımıyla dış havaya atılır.

Ters akımlı susturucularda, susturucu kutusunun içinde, birbirini takip etmeyen borular ve bölmeler vardır, bu bölmeler arasında sesi emecek maddeler bulunur.

Susturucuya giren duman ileri geri hareketlerle genleşir, soğur, sesini ve hızını kaybettikten sonra kuyruk borusundan dışarı çıkar.

Page 338: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Katalitik Konvertörler

Page 339: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Katalitik konvertörler zararlı emisyonların atmosfere bırakılmadan önce kimyasal olarak temizlenmesinde kullanılmaktadır.

Başlıca iki tipi bulunmaktadır.

Üç yollu katalitik konvertör, modern benzinli motorlarda en yaygın olarak kullanılan ve zararlı emisyonları azaltan en etkili konvertör tipidir.

CO (karbon monoksit), HC (hidrokarbon), NOX (azot oksit) gibi zararlı maddelerin % 90' ını toksik olmayan maddelere (su, nitrojen gibi) dönüşmektedir.

Kapalı devre 3 yollu KAT terimi, sistemin üç önemli özelliğini belirtmektedir. Buradaki kapalı devre, karışım oranının oksijen (lambda) sensoru aracılığı ile elektronik olarak kontrol edildiğini, 3 yollu ise üç kirleticiye karşı etkili olduğunu ifade etmektedir.

Page 340: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 341: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İki yollu katalitik konvektörler ise, karbon monoksit ve yanmamış hidrokarbonları okside ederek miktarlarını azaltmaktır.

Katalitik konvertörde (KAT), içerisinde kimyasal reaksiyonu hızlandıran veya daha kimyasal reaksiyonu hızlandıran veya daha çabuk gerçekleşmesini sağlayan maddeler bulunmaktadır.

Bu işlem sırasında maddenin kendisi değişime uğramamaktadır.

Page 342: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Benzinli bir motorun katalitik konvertörkısmında etkili olan maddeler platinyum ve rodyumdur.

Seramik veya çelik petekten yapılan iç kısım bu iki maddeyle kaplıdır. iki maddeyle kaplıdır.

Ön susturucu yerine kullanılan açık devre konvertörler de aynı yapıya sahiptir, ancak ilave kontrol sistemi bulunmadığından emisyonların % 50'sini temizleyebilmektedir.

Page 343: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Manifold Isı Kontrol Sistemleri

Motorun ilk çalışması sırasında karbüratörlü sistemlerde karbüratörde, enjeksiyonlu sistemlerde ise manifoldda başlayan karışım hazırlanması, sıkıştırma zamanının sonuna kadar devam eder.

Emme manifoldunun soğuk cidarlarına çarpan karışımın içerisindeki benzin yoğunlaşır ve manifold cidarlarında birikir.

Bu durumda motor sarsıntılı çalışır, manifoldcidarlarında, supap tablalarında ve yanma odasında anormal karbon birikintisine sebep olur.

Page 344: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Emme manifoldlarında bulunan ısı kontrol supapları, motor soğukken açılarak sıcak egzoz gazlarını veya motor soğutma suyunu emme manifoldu etrafındaki ısıtma odasına gönderir.

Emme manifoldundaki karışımın ısınmasını sağlayarak onun daha iyi buharlaşıp homojen (karışımın her noktasında karbon ve oksijen zerrelerinin tam karışmış olması) bir şekilde oluşmasını sağlar.

Page 345: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 346: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Otomatik ısı kontrol supaplarında klape, mil, termostatik yay ve ağırlık bulunmaktadır.

Otomatik ısı kontrol supaplarının çalışmasında, termostatik yay önemli çalışmasında, termostatik yay önemli görev yapmaktadır.

Bu yay genleşme katsayıları değişik iki madenin sırt sırta yapıştırılmasından elde edilen, özel bir yaydır.

Page 347: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yay, motor soğukken yeterli gerginlikte olup ısı kontrol supabını, emme manifoldu etrafında bulunan ısıtma odasını açık tutar.

Sıcak egzoz gazları, bu odadan geçerken emme manifoldundaki karışımı ısıtarak karışımın ısınıp buharlaşmasını ve daha iyi karışmasını sağlar.

Motor çalışma sıcaklığına ulaşınca termostatik yayın Motor çalışma sıcaklığına ulaşınca termostatik yayın ayrı iki metali değişik genleştikleri için yay gevşer, bu defa supap, hem ağırlık yardımı hem de dışarı çıkmakta olan, egzoz gazlarının basıncı ile kapanır.

Egzoz gazları direkt dışarı atılır, karışımın daha fazla ısınıp genleşmesi ve motor hacimsel veriminin düşmesi önlenmiş olur.

Page 348: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bazı emme manifoldlarında ise sıcak su dolaşım kanalları vardır.

Bu kanallarda dolaşan sıcak su yukarıda egzoz gazlarının yaptığı görevleri aynı egzoz gazlarının yaptığı görevleri aynı şekilde yerine getirir.

Page 349: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Manifoldları Söküp-Takma İşlemleri Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

- Manifoldlar sıcaklığın etkisiyle çarpılmaması için motor soğuk iken sökülmelidir.

- Manifold contaları, manifoldların her - Manifold contaları, manifoldların her sökülüşünde değiştirilmelidir.

- Conta yerine takıldıktan sonra, manifoldyerine oturtularak saplama somunları dengeli bir şekilde sıkılmalıdır.

Page 350: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Manifold Arızaları ve Belirtileri

Karbüratörde veya enjeksiyonlu sistemde emme manifoldunda motorun gereksinmelerine göre, belli bir oranda hazırlanan karışım, emme manifoldlarındangeçerken manifold yüzeylerinin bozuk oluşu, manifold contalarının arızalı oluşu veya geçerken manifold yüzeylerinin bozuk oluşu, manifold contalarının arızalı oluşu veya manifoldların hatalı sıkılması nedeniyle, karışımın içine bir miktar hava sızarak karışım oranının bozulmasına neden olur.

Bundan dolayı motor rölantide aksak çalışır veya hemen stop eder.

Page 351: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Aynı şekilde egzoz manifoldunda geri basınç arttıkça, motorda yakıt sarfiyatı da artar.

Bu nedenle, egzoz sisteminde gaz akışını engelliyecek tıkanıklıklar olursa, sistemde geri basınç artacağı için, motorda yakıt sarfiyatının artmasına ve güç düşüklüğüne sebep olur.

Manifold borularında ve bağlama flanşlarındaçatlaklık varsa, manifoldlar kaynak edilerek taşlanır.

Arızası giderilip sızdırmazlığı sağlanamayan manifoldlar değiştirilmelidir.

Page 352: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Manifoldlarda yapılan kontroller

Motor, rölantinin üzerinde, orta devirlerde çalıştırılırken bir yağdanlıkla emme manifoldboruları etrafına yağ sıkılır.

Sıkılan yağ manifold tarafından emilir.

Bu sırada egzozdan mavi duman çıkıyorsa, emme manifoldunun sızdırdığına karar verilir.

Aynı şekilde, egzoz manifold boruları etrafına yağ sıkıldığı zaman, hava kabarcıkları görülüyorsa, egzoz manifoldunun da kaçırdığına karar verilir.

Page 353: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kaçıran manifoldlar sökülerek yüzeyleri Kaçıran manifoldlar sökülerek yüzeyleri çelik cetvel ve sentille kontrol edilir.

Eğer 0,10 mm’den fazla eğiklik varsa, manifold yüzeyleri taşlanmalıdır.

Page 354: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 355: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 356: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 357: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 358: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 359: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 360: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 361: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 362: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 363: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 364: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 365: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 366: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman Ayar DüzenekleriZaman Ayar Düzenekleri

Page 367: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hareket, zaman ayar dişlileri, zaman ayar zinciri veya zaman ayar kayışı (triger kayışı) ile krank mili tarafından kam miline iletilir.

Zaman ayar dişlileri ve zaman ayar zinciri devamlı motor yağlama sisteminden gelen yağla yağlandığı için bu tür hareket iletme sistemi kullanan motorlarda dişliler yağ sızdırmayacak kullanan motorlarda dişliler yağ sızdırmayacak şekilde zaman ayar dişlileri kapağı ile kapatılmıştır.

Zaman ayar kayışı (triger kayışı) ile hareket iletme sistemi kullanılan motorlarda ise motorun çalışması sırasında çarpmaları önlemek amacıyla plastik kapakla kapatılmıştır.

Page 368: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman Ayar Dişlileri

Krank mili dişlisi çelik alaşımından yapılmış olup krank miline presle miline presle geçirilip bir kama ile tespit edilmiştir.

Page 369: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam mili dişlisi, krank mili dişlisine göre daha yumuşak olan dokulu fiber veya alüminyum alaşımı gibi alaşımı gibi malzemelerden yapılmıştır.

Page 370: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam mili dişlisi kam miline presle sıkı geçirilerek veya bir özel pul ve cıvata ile bağlanır.

Yerinde dönmesini engellemek için yarım Yerinde dönmesini engellemek için yarım yuvarlak kama kullanılır.

Page 371: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam mili dişlisinde, krank mili dişlisindeki diş sayısının, iki katı diş vardır.

Bu nedenle dört zamanda krank mili iki kere dönünce kam mili bir kere döner.

Çünkü dört zamanda, yalnız emme ve egzoz zamanlarında supaplarda hareket vardır, sıkıştırma ve iş zamanlarında supaplarda hareket yoktur.

Page 372: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam mili, supapları emme ve egzoz zamanlarındapiston hareketiyle ilişkili olarak tam zamanında açar ve gerekli süre açık tuttuktan sonra kapatır.

Bu nedenle, kam mili dişlisi ile krank mili dişlisi, motorun birinci silindiri Ü.Ö.N.da iken yerlerine takılmışlardır.

Sökülüp takılmalarında, motorun zaman ayarının Sökülüp takılmalarında, motorun zaman ayarının bozulmaması için, dişlere fabrikaca zaman ayar işaretleri vurulmuştur.

Krank mili dişlisinde “0” veya nokta, kam mili dişlisinde de aynı şekilde, bir “0” veya nokta bulunur.

Motor sökülüp, takılırken birinci silindir Ü.Ö.N.ya getirilip bu işaretler karşılaştırılarak takılır.

Page 373: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman ayar dişlilerinde, düz dişli yerine helis dişli kullanılmaktadır.

Helis dişliler, hem daha sessiz çalışır, hem de hareketi daha düzenli iletirler.

Bu dişlilerin daha sessiz çalışmalarını sağlamak ve aşınmalarını önlemek için düzenli Bu dişlilerin daha sessiz çalışmalarını sağlamak ve aşınmalarını önlemek için düzenli yağlanmaları gerekir.

Bu amaçla, ana yağ kanalından yağ alan, bir yağ memesiyle, dişliler devamlı yağlanmaktadır.

Page 374: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman Ayar Zinciri

Bu düzende, krank miline sıkı geçmiş bir krank mili zincir dişlisi ve kam miline cıvata ile bağlanmış bir kam mili zincir dişlisi bulunur.

Hareket, krank milinden kam miline zaman ayar zincirleriyle iletilir. zincirleriyle iletilir.

Zaman ayar dişlilerinde olduğu gibi zincir dişlilerinde de zaman ayar işaretleri vardır.

Zaman ayar zincirini sökmek için, zincirin bir baklası yerinden çıkarılarak zincir yerinden alınır.

Page 375: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 376: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 377: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 378: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman ayar zinciri bir bütün olarak imal edilmişse, söküleceği zaman kam mili dişlisi ile birlikte alınır.

Zincir yerine takılırken, birinci silindir Ü.Ö.N.ya getirilip dişliler üzerindeki işaretler karşılaştırılarak yerine takılır. karşılaştırılarak yerine takılır.

Zaman ayar zinciri ve zincir dişlileri motorun ana yağ kanalından yağ alan bir yağ memesi yardımı ile veya krank mili zincir dişlisi üzerinde bulunan bir yağ deliğinden yağlanır.

Page 379: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Triger Kayışı

Bu günkü üstten kam milli I tipi motorlarda, kam miline hareket vermek için iç tarafına vermek için iç tarafına diş açılmış, sentetik kauçuktan yapılmış zaman ayar kayışları kullanılmaktadır.

Page 380: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yapısı gereği çok sessiz çalışan bu sistemde yağlama gerekmediğinden, kayış motorun ön tarafında açıkta çalışmaktadır.

Zaman ayar kayışlarının kaymasını ve zaman ayarının bozulmasını önlemek için sistemde otomatik olarak çalışan bir gerdirme düzeni vardır.

Page 381: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman ayar işaretleri triger kayışı ve dişlilerin üzerinde bulunmaktadır.

Triger kayışını yerine takarken birinci silindir takarken birinci silindir Ü.Ö.N.ya getirilip kayış ve dişliler üzerindeki işaretler karşılaştırılarak yerine takılır.

Page 382: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman Ayar Dişlileri, Zinciri veya Triger Kayışının Arızaları ve Belirtileri

Motorun her devrinde krank mili hareketinin aksamadan kam miline ulaşması gerekir.

Dişli, zincir ve trigerin aşınmaları veya gergi ayarının uygun olmaması, hareket iletiminde aksamalara yol açar.

Bu aksamalar supap hareketlerinin ve ateşleme zaman ayarının Bu aksamalar supap hareketlerinin ve ateşleme zaman ayarının değişmesine sebep olur.

Bu nedenlerden dolayı motorda güç düşüklüğü meydana gelir.

Dolayısıyla dişli, zincir veya trigerin aşınma ve gergi durumlarına dikkat etmek gerekir.

Page 383: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman ayar düzeneğinde, hareket dişliler vasıtası ile yapılıyorsa dişliler aşındığı zaman arasındaki boşluk artar, bu da dişlilerin ses yapmasına ve supapların zamanında açılmamasına neden olur.

Motorun uzun zaman çalışması sonucu, zaman ayar zinciri ve zincir dişlileri aşınır.

Dişli fazla aşınmışsa boşluk yapar; bunun sonucu, Dişli fazla aşınmışsa boşluk yapar; bunun sonucu, zaman ayar zinciri ses yapar ve hatta zincir, dişlisinden kayıp atlar, supapların zaman ayarı bozulur.

Zaman ayar kayışlarında da belirli bir çalışma sürecinden sonra aşınma, uzama veya ince çatlaklar meydana gelir.

Page 384: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman Ayar Dişlilerinin Kontrolü

Kam mili dişlisi ile krank mili dişlisi arasındaki boşluk, özel komparatörle kontrol edilebilir.

Komparatör motor bloğuna uygun bir şekilde bağlanır ve komparatör ayağı kam mili dişlisine temas ettirilir.

Komparatör ibresi hareket edinceye kadar, kam mili bir Komparatör ibresi hareket edinceye kadar, kam mili bir tarafa elle döndürülür ve ibre sıfıra ayarlanır.

Komparatör ibresi en yüksek değerini gösterinceye kadar, kam mili aksi yönde döndürülür.

Böylece komparatörle dişliler arasındaki boşluk ölçülür.

Page 385: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman ayar dişlileri arasındaki normal boşluk 0,05 – 0,10 mm'dir.

Boşluk 0,25 mm’den fazla ise kam mili ve krank mili dişlisi değiştirilir.

Kam mili yataklarının aşınması da zaman ayar dişlilerindeki boşluğu artırır. dişlilerindeki boşluğu artırır.

Kam mili yatakları ve kam mili muyluları arasındaki çalışma boşluğu 0,02 – 0,05 mm’dir.

Kam mili muylusu ve yatakları arasındaki çalışma boşluğu 0,05 mm’yi aşıyorsa kam mili yatakları değiştirilmelidir.

Page 386: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman Ayar Zinciri Kontrolü

Motorun uzun zaman çalışması sonucunda, zaman ayar zinciri ve zincir dişliler aşınır, boşluk yapar.

Zaman ayar zincirini ve dişlilerini kontrol etmek için zaman ayar zinciri kapağı açılır.

Zaman ayar zinciri içe doğru bastırılarak aşınma ve uzama kontrolü yapılır. kontrolü yapılır.

Zincir dişlisine doğru bastırıldığı zaman zincirin diğer kısmı, toplanıp geriliyorsa veya zincir katalokta verilen değerden daha fazla sarkıyorsa, zaman ayar zinciri değiştirilir.

Ayrıca dişliler, aşınmış veya çatlamışsa, değiştirilmelidir.

Her üretici firma zaman ayar zincirlerinin kontrol ve değiştirilme zamanlarını araç kataloglarında belirtmiştir.

Page 387: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Zaman Ayar Kayışı (Triger) Kontrolü

Kayışın gerginlik derecesi motorun zaman ayarını direkt ilgilendirdiği için, bu motorlarda zaman ayar kayışı, özel torkmetrelerle araç kataloglarında verilen değere göre gerdirilir.

Bazı motorlarda kayış bir gerdirme cıvatasıyla da Bazı motorlarda kayış bir gerdirme cıvatasıyla da gerdirilebilir.

Daha sonra özel aparatıyla gergi miktarı ölçülerek kontrol edilir.

Gergi kontrol aparatı yoksa elimizle kayışın gerginliğini kontrol ederiz.

Page 388: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 389: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 390: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 391: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 392: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 393: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 394: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 395: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 396: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 397: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 398: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 399: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 400: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 401: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 402: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 403: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 404: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 405: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 406: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 407: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 408: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 409: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 410: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 411: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 412: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 413: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 414: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 415: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 416: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 417: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 418: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 419: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 420: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 421: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 422: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 423: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 424: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 425: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 426: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 427: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 428: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 429: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 430: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 431: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 432: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 433: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 434: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 435: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 436: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 437: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 438: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 439: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 440: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 441: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 442: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 443: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 444: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam Mili Kam Mili (Eksantrik Mili)

Page 445: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Görevleri

Kam mili aşağıdaki görevleri yerine getirir;- Supapları uygun zamanda açıp kapatmak,- Supapları istenilen miktarda açmak,- Supapları belirli bir süre açık tutmak.- Supapları belirli bir süre açık tutmak.

Bazı motorlarda ise, kam mili, üzerinde bulunan bir helis dişli yardımıyla distribütör ve yağ pompasını, özel bir kam vasıtasıyla da yakıt otomatiğini çalıştırmaktadır.

Page 446: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yapısal Özellikleri

Bir motorda tek kam mili bulunduğu gibi çift kam mili de bulunabilir.

Kam milinin motor üzerindeki yeri motor Kam milinin motor üzerindeki yeri motor tipine göre değişmektedir.

Üstten eksantrikli motorlarda silindir kapağında, diğer motorlarda ise motor bloğu içerisindedir.

Page 447: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 448: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam milleri, krank mili ile birlikte zamanların oluşumunu sağlar.

Kam milleri, hareketini krank milinden Kam milleri, hareketini krank milinden dişli, zincir veya triger kayışı ile almaktadır.

Page 449: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 450: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Günümüzde genellikle benzin motorlarında zincirli ve triger tip hareket iletim sistemi, dizel motorlarında ise dişli tip hareket iletim sistemi kullanılmaktadır.

Triger tip hareket iletim sisteminin bakım Triger tip hareket iletim sisteminin bakım maliyeti fazla olması nedeniyle son yıllarda üretici firmalar zincirli tip hareket iletim sistemini daha çok tercih etmeye başlamışlardır.

Page 451: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dört zamanlı motorlarda bir çevrimin gerçekleşebilmesi için krank mili 720°döner.

Kam mili ise 360° derece döner.

Krank milinden kam miline hareket iletim oranı 1:2’ dir.

Yani krank milinin her iki devrine karşılık kam mili bir devir döner.

Page 452: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam mili küresel grafitli dökme demirden veya çelik alaşımından presle dövülerek veya dökülerek tek parça olarak yapılır.

Kam mili üzerinde kamlar, muylular ve bazı kam millerinde ise yağ pompası için bir kam millerinde ise yağ pompası için bir helis dişli, yakıt otomatiğini çalıştırması için de özel bir kam bulunur.

Kamlar ve muylular çeşitli işlemlerle sertleştirilir.

Page 453: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 454: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Muylular, kam milinin gövde içerisine veya silindir kapağı üzerine yataklandırılmasınısağlar.

Kamlar, kam mili dönerken supap iticilerini aşağı doğru iterek supapları açarlar. aşağı doğru iterek supapları açarlar.

Kam mili dönüşüne devam ederken supap yayları supapları kapatmaktadır.

Page 455: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kamların sivri ucuna kam burnu, tam karşısındaki dairesel kısmına kam ökçesi denir.

Kamlar ile kam milinin birleştiği alanlara ise kam sessizleştirme alanları denir.

Bu alanlar, itici veya supabın yavaş açılmasını ve kapanmasını sağlar.

Eğer supaplar çok hızlı açılıp kapacak olurlarsa ses yaparlar ve parçalar çabuk aşınırlar.

Page 456: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Genellikle motorlarda ince kamlı kam milleri kullanılmaktadır.

Yüksek güç istenilen motorlarda ise geniş kamlı kam milleri kullanılır.

Geniş kamlı kam millerinde, supapların açık kalma anı uzadığı için silindirler içerisine daha çok hava yakıt karışımı veya hava alınabilmektedir.

Böylece yüksek güç elde edilebilmektedir.

Page 457: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 458: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam Milinde Yapılan Kontroller

Kam Milinin Gözle Kontrolü

Kamlarda ve muylularda anormal aşıntı, korozyon, karıncalanma ve derin çizikler var ise değiştirilmelidir.

Kamlarda ve muylularda aşırı aşıntı, supapların yeterince Kamlarda ve muylularda aşırı aşıntı, supapların yeterince açılamamasına neden olur.

Supaplar yeterli miktarda açılmadığı için silindirler içerisine yeterli miktarda hava yakıt karışımı veya hava alınamaz.

Motorun hacimsel verimi ve gücü düşer.

Ayrıca motorun yakıt tüketiminde de artış olacaktır.

Page 459: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam Mili Muylularının ve Yataklarının Kontrolü

Kam millerine aşırı ve dengesiz yük binmez.

Bu nedenle muylularında fazla aşıntı veya ovalleşme görülmez.

Kam millerinde muylu çapları ölçülerek ovallik ve aşıntı değerleri belirlenir.

Page 460: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Muylularda aşıntı ve ovalliklerin bulunabilmesi için Muylularda aşıntı ve ovalliklerin bulunabilmesi için birbirine dik iki ekseninden (A ve B eksenleri) ölçü alınması gerekir.

Muylu ovalliği, A ve B eksenlerinden alınan ölçüler arasındaki farka eşittir.

Muylu Ovalliği = A Çapı–B Çapı

Page 461: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Muylulardaki aşıntı, A ve B eksenlerinden alınan en küçük ölçünün muylu standart çapından çıkartılmasıyla bulunur.

Muylu Aşıntısı= Muylu Standart Çapı– Ölçülen En Küçük Muylu Çapı

Muylunun standart çapı araç katalogundan belirlenir.

Page 462: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam mili muylularının çalıştığı yuvalar veya yataklar, muylulara göre daha yumuşaktır.

Bu nedenle kam mili muyluları fazla aşınmaz.

Muylulardaki ovallik veya aşıntının değeri genellikle 0,02 mm’ yi aşması durumunda kam genellikle 0,02 mm’ yi aşması durumunda kam mili değiştirilmelidir.

Muyluların ovallik ve aşıntı sınır değerleri günümüzde her motorda farklılık göstermektedir.

Page 463: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Üstten eksantrikli motorlarda kam mili silindir kapağı üzerinde bulunur ve silindir kapağına kepler yardımıyla bağlanır.

Birçok motorda kam mili yatağı kullanılmamaktadır.

Bazı motorlarda ise kusinet tip yataklar Bazı motorlarda ise kusinet tip yataklar kullanılmaktadır.

Kam mili blok içerisinde bulunan motorlarda boru tip yataklar kullanılmaktadır.

Kam mili yataklarının sırt kısmı çelik, muylu ile temas eden yüzeyi ise yumuşak bir metal ile kaplanır.

Page 464: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam mili yağ boşluğunun belirlenebilmesi için muyluların çalıştığı yuvaların veya yatakların iç çapları ölçülmelidir.

Muylu yuvalarının iç çapları ölçülmeden önce kepler torkunda sıkılmalıdır.

Muylu yuvalarının ölçümünde iç çap Muylu yuvalarının ölçümünde iç çap mikrometresi kullanılabilir.

Kam mili yağ boşluğu muylu yuvası çapından en küçük muylu çapının çıkartılması ile bulunur.

Muylu Yağ Boşluğu = Muylu Yuvası Çapı – En Küçük Muylu Çapı

Page 465: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 466: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam mili yağ boşluğu genellikle 0,05–0,10 mm arasında olmalıdır.

0,10 mm’ den fazla olması durumunda üstten eksantrikli motorlarda kam mili veya silindir kapağı değiştirilmelidir.

Yatak bulunan motorlarda ise yataklar Yatak bulunan motorlarda ise yataklar değiştirilebilmektedir.

Kam mili yağ boşluğunun sınır değerleri günümüzde her motorda farklılık göstermektedir.

Page 467: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kamların Yükseklik Kontrolü

Kamlarda burun ile ökçe arasındaki mesafeye kam yüksekliği denir.

Ölçülen değer ile standart kam yüksekliği arasındaki fark, kamların aşıntı miktarıdır.

Kam Aşıntısı = Standart Kam Yüksekliği – Ölçülen Kam Yüksekliği

Kam aşıntısı 0.01 mm’ den fazla olması durumunda kam mili değiştirilmelidir.

Kam aşıntı sınır değerleri de günümüzde her motorda farklılık göstermektedir.

Page 468: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 469: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kamlarda aşınma daha çok kamın burnunda (ucunda) ve yanaklarında (yan yüzeylerinde) görülür.

Uçtaki aşıntı supapların daha az açılmasına; yanaklardaki aşıntı ise supapların sesli çalışmasına, erken açılıp kapanmalarına neden olur. çalışmasına, erken açılıp kapanmalarına neden olur.

Sonuçta motorun performansı düşer.

Aşıntı, kam yüzeyinin sertliğine, supap boşluğuna, supap yayı sertliğine bağlıdır.

Page 470: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam Mili Eğiklik Kontrolü

Kam mili eğiklik kontrolü, iki hassas V yatağı arasına kam mili yerleştirilerek yapılır.

Eğiklik kontrolü kam mili ortasındaki muylulardan birinden yapılmalıdır.

Bu kontrol için bir komparatör saati kullanılmalıdır.

Muyluya komparatör saati temas ettirildikten sonra kam mili el ile yavaş yavaş bir tam tur döndürülür.

Komparatör saatinin en çok sapma yaptığı değer kam milinin eğiklik değeridir.

Page 471: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 472: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam mili eğikliğinin 0.02 mm’ den fazla olması durumunda kam mili değiştirilmelidir.

Kam mili eğikliği; kamlar, muylular ve yatakların aşınmasını hızlandıran bir yatakların aşınmasını hızlandıran bir etkendir.

Ayrıca supap açılma aralıklarını ve supapların açık kalma sürelerini de etkiler.

Page 473: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam Mili Eksenel Gezinti Kontrolü

Eksenel gezinti kontrolü, kam mili yerine takıldıktan ve kepleri torkunda sıkıldıktan sonra yapılmalıdır.

Kam milinin ön ucuna bir komparatör saati Kam milinin ön ucuna bir komparatör saati yerleştirilerek, kam mili eksenine paralel (eksenel) hareket ettirilir.

Kam milinin eksenel gezinti değeri komparatörsaatinden okunur.

Page 474: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 475: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam mili eksenel gezintisinin 0,1 mm’ den fazla olması durumunda kam mili değiştirilmeli ve eksenel gezinti kontrolü tekrar yapılmalıdır.

Eksenel gezinti tekrar katalog derinin Eksenel gezinti tekrar katalog derinin üzerinde çıkar ise silindir kapağı da değiştirilmelidir.

Page 476: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bazı motorlarda, kam mili eksenel gezintisi, ayar şimleri ile ayarlanabilmektedir.

Kam mili, motor bloğu içerisinde olan motorlarda ise kam mili bağlantı flanşıdeğiştirilir.

Kam mili eksenel gezintisinin fazla olması durumunda kam mili, motorun çalışması sırasında ileri, geri hareket ederek ses yapar.

Ayrıca muylu, kam ve yatak aşıntıları artar.

Page 477: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam milinin arızaları ve belirtileri

Page 478: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 479: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 480: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Değişken (Esnek) Supap Zamanlama ve Eksantrik Sistemleri (Variable Valve Timing Control)

Motorlarda, düşük devir aralıklarında silindirler içerisine yeterli miktarda karışımın veya havanın alınabilmesi ve egzoz gazlarının dışarıya atılabilmesi için yeterli zaman vardır.

Çünkü supapların açık kalma zamanı uzundur. Çünkü supapların açık kalma zamanı uzundur.

Fakat motor devri arttıkça, özellikle yüksek devir aralıklarında, silindirlerin içerisine yeterince karışım veya hava alınması ve egzoz gazlarının dışarıya atılabilmesi için gerekli süre yoktur.

Supapların açık kalma zamanını kam profilleri belirler.

Page 481: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda, kamlar düşük devir aralıklarında maksimum performansı elde edebilecek şekilde tasarlanması durumunda yüksek devirlerde motor yeterli gücü üretemez.

Kamların tasarımı yüksek devirlerde maksimum gücü elde edebilecek şekilde tasarlanması durumunda ise, düşük devirlerde motor dengesiz çalışır ve motorda performans kaybı görülür.

Spor otomobillerde kullanılan motorlar bunun en güzel Spor otomobillerde kullanılan motorlar bunun en güzel örneğidir.

Bu tür otomobillerin motorlarında yüksek dereceli kamlara sahip kam milleri kullanılmaktadır.

Bu tür motorlar rölanti devrinde çok gürültülü ve sarsıntılı çalışırlar.

Motor devri yükseldikçe ideal çalışma koşullarına ulaşırlar.

Page 482: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Genelde motorların kam milli kam profilleri,yüksek devirlerde maksimum güç eldeedilebilecek şekilde tasarlanmaktadır.

Bu durum düşük devir aralıklarında motorun performansının düşmesine neden olmaktadır.

Motorların hem düşük hem de yüksek devirlerde maksimum performansla çalışabilmesi için motor devrine göre supapların açılma ve kapanma sürelerinin değiştirilmesi gereklidir.

Page 483: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda, motor devrine göre supapların zamanlamasını düzenleyen sistemlere“Değişken (Esnek) Supap Zamanlama Sistemleri” denir.

Günümüzde bu sistemler motorlarda iki farklı şekilde görülmektedir. Bunlar; şekilde görülmektedir. Bunlar;

- Supap zamanlamasını ve supap açılma yüksekliğini değiştirilebilen elektronik kontrollü sistemler (VTEC) ile,

- Kam miline avans vererek değişken supap zamanlaması yapan sistemler (VVTI)’dir.

Page 484: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap Zamanlamasını ve Supap Açılma Yüksekliğini Değiştirebilen Elektronik Kontrollü Sistemler (VTEC - Variable Valve Timing And Lift Electronic Control)

VTEC sistemi, bir motorun her devirde en yüksek güç ve torku üretebilmesi için geliştirilmiştir. yüksek güç ve torku üretebilmesi için geliştirilmiştir.

Her iki supap için, 3 kam profili ve külbütörbulunmaktadır.

Ayrıca külbütörlerin devreye girip çıkması için kullanılan bir hidrolik piston bulunmaktadır.

Page 485: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 486: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ortadaki kamlar yüksek devirlerde, primer ve sekonder kamlar ise düşük devirlerde kullanılmaktadır.

Ortadaki kam düşük devirlerde boşluğun azaltılması ve yüksek devirlerde supap hareketinin daha yumuşak olması için ilave bir yaya sahiptir. yaya sahiptir.

VTEC sisteminde düşük devirlerde her iki tarafta da primer ve sekonder külbütörler ortadaki kama bağlı değildir.

Supapların zamanlamasını, primer ve sekonderkamlar gerçekleştirir.

Page 487: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yüksek devirde ortadaki külbütör parmağı ile primer ve sekonder külbütör parmakları bir hidrolik piston tarafından birbirleri ile irtibatlandırılır.

Böylece üç külbütör parmağı bir bütün hale gelerek tek bir ünite gibi çalışmaya başlar. gelerek tek bir ünite gibi çalışmaya başlar.

Bu durumda bütün külbütörler ortadaki kam tarafından çalıştırılırlar.

Elektronik kontrol ünitesi, motor durumundaki değişiklikleri (yük, devir, hız) izleyerek hidrolik pistona komuta etmektedir.

Page 488: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kam Miline Avans Vererek Değişken Supap Zamanlaması Yapan Sistemler (VVTI - Variable Valve Timing)

Bu sistemde kam mili, VVTI kontrol mekanizması tarafından motor devrine mekanizması tarafından motor devrine göre döndürülmektedir.

Bu şekilde emme supabı açılma avansı artırılıp azaltılabilmektedir.

Page 489: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor devri yükseldikçe, sistem tarafından kam mili, dönüş yönünde döndürülür.

Emme supap açılma avansı arttığında, emme supabı daha erken açılmakta ve silindir içerisine daha fazla karışım silindir içerisine daha fazla karışım alınabilmektedir.

Böylece silindirler içerisine daha fazla yakıt hava karışımı veya hava alınarak motorun performansı artırılır.

Page 490: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor devri düştüğünde ise kam mili dönüş yönünün tersine döndürülerek emme açılma avansı düşürülmektedir.

VVTI kontrol ünitesi yağ basıncı ile çalıştırılmaktadır.

Yağ basıncı, elektronik kontrol ünitesi Yağ basıncı, elektronik kontrol ünitesi tarafından motorun devir ve yük durumuna göre ayarlanır.

Bu sistem motorun her devrinde supap zamanlamasını gerçekleştirebilmektedir.

Page 491: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 492: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 493: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 494: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 495: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 496: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 497: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 498: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 499: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 500: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 501: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 502: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 503: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 504: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 505: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 506: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 507: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 508: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 509: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 510: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 511: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 512: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 513: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 514: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 515: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 516: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 517: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 518: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 519: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 520: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir KapağıSilindir Kapağı

Page 521: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Görevleri

Silindir kapağı motor bloğunun üst tarafını kapatarak yanma odalarını oluşturur.

Ayrıca bazı motor parçalarını üzerinde Ayrıca bazı motor parçalarını üzerinde taşır.

Page 522: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 523: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir Kapağının Yapısal Özellikleri

Silindir kapağı üzerinde şunlar bulunmaktadır:

- Yanma odaları- Supap yuvaları (bagalar)- Supap yuvaları (bagalar)- Emme ve egzoz kanalları- Su kanalları- Buji veya enjektör yuvaları- Supap kılavuzları

Page 524: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 525: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir kapağı yüksek basınç ve sıcaklık altında çalışır.

Günümüzde, araçlarda kullanılan motorların çoğunda silindir kapakları alüminyum alaşımlarından yapılmaktadır.

Alüminyum hafif, işlemesi kolay, ısı iletimi Alüminyum hafif, işlemesi kolay, ısı iletimi yüksek bir malzemedir.

Üreticiler alüminyumun dayanımını artırmak için içerisine nikel, magnezyum, bakır, silisyum gibi malzemeler karıştırmaktadırlar.

Page 526: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ağır vasıta araçlarda silindir kapağı genellikle grafitli dökme demirden yapılmaktadır.

Bu tür araçlarda silindir kapağı üzerine gelen basınç ve sıcaklık, otomobil gelen basınç ve sıcaklık, otomobil motorlarına göre çok daha fazladır.

Dökme demirin dayanımını artırmak için bazı katkı maddeleri katılmaktadır.

Page 527: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ayrıca bazı binek araçlarında grafitli dökme demir silindir kapakları da kullanılmaktadır.

Fakat dökme demir kapaklar; üretim maliyelerinin yüksek olması, ısı iletkenliğinin alüminyum alaşımlı kapaklara göre iyi olmaması gibi nedenlerle günümüzde olmaması gibi nedenlerle günümüzde üreticiler tarafından binek tipi araçlarda kullanılmamaktadır.

Daha çok alüminyum alaşımlı silindir kapakları tercih edilmektedir.

Page 528: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sıra tipi motorlarda tek silindir kapağı kullanılmakta, V tipi motorlarda ise her blok için ayrı ayrı iki silindir kapağı kullanılmaktadır.

Gemi motorları ve iş makineleri gibi büyük Gemi motorları ve iş makineleri gibi büyük araçların motorlarında, her silindir için bir silindir kapağı kullanıldığı gibi iki silindir için bir silindir kapağı da kullanılmaktadır.

Page 529: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su soğutmalı motorlarda, silindir kapağının soğutulması için su kanalları bulunmaktadır.

Su kanallarındaki suyun motor bloğundaki su ceketlerine geçebilmesi için silindir kapağında ve motor bloğunda su geçitleri bulunmaktadır.

Hava soğutmalı motorlarda ise silindir kapağının dış yüzeylerinde soğutmayı sağlamak için hava Hava soğutmalı motorlarda ise silindir kapağının dış yüzeylerinde soğutmayı sağlamak için hava kanatçıkları bulunur.

Bu tür silindir kapaklarında hava kanatçıkları silindir kapağı ile birlikte dökülür.

Supap kılavuzları da silindir kapağı üzerinde mevcuttur.

Page 530: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor tipi ne olursa olsun silindir kapaklarında buji veya enjektör yuvaları önemlidir.

Silindir kapağında buji veya enjektör yuvalarının yerleri tasarlanırken aşağıdaki durumlar göz önünde bulundurulur:

- Genellikle egzoz supabına yakındırlar. Bu durum ateşleme başlangıcında yanmayı kolaylaştırır.- Egzoz gazlarının buji veya enjektör çevresine - Egzoz gazlarının buji veya enjektör çevresine toplanmayacağı bir yerde bulunurlar.- Yanma odasına ulaşan yağların, buji veya enjektörlere gelmeyeceği bir yerdedirler.- Bujiler mümkün olduğunca yanma odasının her tarafına eşit uzaklıkta bulunacak şekilde yerleştirilmiştir. Böylece alev cephesinin bir engelle karşılaşmadan yayılması ve alev yolunun kısa olması sağlanır, vuruntu da engellenmiş olur.

Page 531: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir Kapağını Söküp-Takma İşlemleri Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Silindir kapağının sökülebilmesi için motorun soğuk olması gerekir. motorun soğuk olması gerekir.

Soğutma suyu boşaltılmalıdır.

Sökme işlemi araç katalogundaki işlem basamaklarına göre yapılmalıdır.

Page 532: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir kapak cıvataları sökülürken dıştan içe bir daire çizilerek sökülmelidir.

Page 533: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir kapağındaki gerekli kontroller ve temizlik işlemleri yapıldıktan sonra yeni bir silindir kapak contası ile takma işlemi gerçekleştirilmelidir.

Takma sırasında silindir kapak cıvataları Takma sırasında silindir kapak cıvataları sökme işleminin tam tersi uygulanır.

İçten dışa daireler çizerek araç katalogunda belirtilen torklarda kademeli olarak sıkılmalıdır.

Page 534: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 535: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sökme ve takma işlemleri sırasında silindir kapak cıvatalarının rastgele sıkılması silindir kapağının eğilmesine neden olur.

Silindir kapağının takılmasında yapılan yanlışlıklar motorda birçok probleme yanlışlıklar motorda birçok probleme neden olabilir.

Page 536: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir Kapak Contası

Silindir kapak contası, motor bloğu ile silindir kapağı arasına konularak silindir içerisindeki gazın, soğutma suyunun ve motor yağının dışarıya sızmasını ve su ile motor yağının dışarıya sızmasını ve su ile yağın birbirlerine karışmasını önler.

Page 537: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir kapak contaları yüksek sıcaklıklara ve basınca karşı dayanıklıdırlar.

Genellikle karbon kaplı çelik saçlardan yapılırlar.

Karbonun üzeri, motor bloğunun ve silindir kapağının bozulmaması için, grafit ile kaplanmıştır.

Page 538: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 539: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bazı motorlarda iyi bir sızdırmazlık sağlayabilmek ve çalışma ömrünü uzatabilmek için metal silindir kapak contaları kullanılabilmektedir.

Silindir kapağı söküldüğünde, silindir kapağı ile birlikte contanın kontrol edilmesi gereklidir.

Contanın yüzeyindeki izlere bakılarak contanın Contanın yüzeyindeki izlere bakılarak contanın sızdırıp sızdırmadığı anlaşılabilmektedir.

Silindir kapak contaları bir defa kullanılır.

Silindir kapağı takılırken mutlaka yeni bir conta kullanılmalıdır.

Page 540: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir kapak contası takılırken hangi yüzeyinin ne tarafa geleceğine dikkat edilmelidir.

Genellikle üretici firmalar tarafından conta yüzeyleri yazı ile belirtilir.

Bu yazılara mutlaka uyulmalıdır.

Conta yüzeyleri yazı ile belirlenmemiş ise, conta yüzeyindeki dikişlere dikkat edilmelidir.

Page 541: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bir yüzü düz, diğer yüzü dikişli contalarda, contanın düz tarafı motor bloğuna gelecek şekilde takılmalıdır.

Her iki yüzü dikişli contalarda ise geniş dikişli yüzü motor bloğuna, dar dikişli tarafı dikişli yüzü motor bloğuna, dar dikişli tarafı silindir kapağına gelecek şekilde takılmalıdır.

Page 542: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda Yanma Odaları

Piston Ü.Ö.N. da iken üst tarafında kalan boşluğa yanma odası denir.

Yanma olayı yanma odasında gerçekleşir. Yanma olayı yanma odasında gerçekleşir.

Yanma olayının sonucunda yakıttaki kimyasal enerji önce ısı enerjisine, ısı enerjisi de piston biyel mekanizmasıyla mekanik enerjiye çevrilir.

Page 543: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda yanma odası genellikle silindir kapaklarında bulunur.

Bazı motorlarda ise, yanma odasının bir kısmı piston üzerinde mevcuttur.

Motorlarda iyi bir karışımın oluşmasında ve iyi bir yanmanın gerçekleşebilmesinde yanma odaları yanmanın gerçekleşebilmesinde yanma odaları büyük bir rol oynar.

Yanma odalarının, pürüzsüz ve küçük yüzeyli, yekpare bir hacme sahip olması gerekir.

Yanma odasının şekli genellikle supapların konumuna göre belirlenmektedir.

Page 544: MOTOR TEKNOLOJİSİ

İdeal yanmanın gerçekleştirilebilmesi için motorlarda en çok kullanılan yanma odaları şöyledir:

- Çatı tipi yanma odası- Yarı küresel tip yanma odası- Kama tip yanma odası- Kama tip yanma odası- Küvet tip yanma odası

Page 545: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çatı tip yanma odaları, her silindirde dört supap bulunan motorlarda kullanılmaktadır.

Bu yanma odalarında buji, yanma odasının tam ortasında yer almaktadır.

Bu durum etkin ve hızlı bir yanmanın gerçekleşmesini sağlamaktadır.

Ancak supap mekanizması nedeniyle silindir kapağı büyük boyutludur.

Page 546: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bu tip yanma odaları, bir binanın çatı arasına benzemesi nedeniyle çatı tip nedeniyle çatı tip yanma odaları olarak isimlendirilirler.

Page 547: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yarı–küresel tip yanma odaları, aynı hacimdeki diğer yanma odaları ile karşılaştırıldığında en küçük yüzey alanına, en az ısı kaybına ve en az ısı kaybına ve en fazla ısıl (termal) verimliliğe sahip yanma odalarıdır.

Page 548: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kama tip yanma odalarında, silindir kapağında kama şeklinde bir yuva (hazne) bulunmaktadır.

Bu tip yanma odalarının yapısı da basit olduğu için silindir kapağı daha küçüktür.

Page 549: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Küvet tip yanma odasının yapısı basit olduğu için silindir kapağı ve supap mekanizmasının yapısı, diğer yanma odalarının kullanıldığı silindir kapaklarına göre daha kapaklarına göre daha küçük ve basittir.

Ancak bu tip yanma odaları büyük çaplı supaplara uygun değildir.

Page 550: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yukarıda belirtilen yanma odalarının dışında motorlarda,

- Tekne tip yanma odaları- Küre tip yanma odaları- Küre tip yanma odaları- Girdaplı tekne tip yanma odaları gibi yanma odaları da kullanılmaktadır.

Page 551: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir Kapak Kontrolleri

Silindir Kapağının Gözle Kontrolü

Silindir kapağı söküldükten sonra üzerindeki karbonlar temizlenmeden çatlaklık kontrolü yapılır. yapılır.

Kapak çatlaksa, özellikle yanma odalarında beyaz bir çizgi şeklinde görülür.

Silindir kapağında çatlaklar tespit edilirse kapak değiştirilmelidir.

Page 552: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir kapaklarında çatlak oluşmasının nedenleri şöyle sıralanabilir,

- Motorun hararet yapması,- Sıcak motora soğuk su konulması,- Soğuk havadan dolayı motor suyunun donması,donması,- Silindir kapak cıvatalarının üretici tarafından belirtilen torktan fazla sıkılması.

Page 553: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir kapak contası üzerindeki dikişler, zamanla kapak yüzeyinde, yanma odaları çevresinde yivler meydana getirir.

Bu yivler tırnakla hissedilebilecek kadar derin ise silindir kapağı taşlanır veya derin ise silindir kapağı taşlanır veya değiştirilir.

Page 554: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir kapağı su ceketleri ve kanalları kontrol edilmelidir.

Kireçlenmenin veya paslanmanın görülmesi durumunda özel temizleme sıvılarıyla temizlenmesi gereklidir.

Kireçlenme veya paslanma, soğutmanın yetersiz yapılmasına neden olur.

Bunun sonucu olarak da motorda hararet görülür.

Page 555: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir Kapağının Eğiklik Kontrolü

Silindir kapağının eğilmesinin veya çarpılmasının nedenleri,

- Ani ısı ve basınç yükselmeleri- Silindir kapağının sıcak iken sökülmesi- Silindir kapağının sıcak iken sökülmesi- Silindir kapağının hatalı sıkılmasıdır.

Page 556: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motordan sökülen silindir kapakları, temizlendikten sonra kontrol mastarı ve sentilyardımıyla şekildeki gibi eğiklik kontrolü yapılmalıdır.

Page 557: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Eğiklik kontrolü kapak üzerinde değişik bölgelerde ve birden çok ölçü alınarak yapılmalıdır.

Page 558: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dökme demir kapaklarda yapılan kontroller sonucunda 0,10 mm’ den fazla eğiklik tespit edilirse, kapak taşlanır.

Silindir kapağı 0,50mm’den fazla taşlandığında yanma odası hacmi küçülür ve sıkıştırma oranı artar.

Bu durum, motor parçalarında arızalara neden olduğu gibi vuruntuya (detonasyona) da neden olur.

Silindir kapaklarının 0,50 mm’ den fazla taşlanması durumunda kalın veya çift conta kullanılır, 1 mm’ den fazla talaş alınması durumunda silindir kapağı değiştirilir.

Page 559: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Alüminyum kapaklarda taşlama işlemi gerçekleştirilmez.

Taşlama işlemi yerine tornada talaş alınır.

Alüminyum kapaklarda tornalama Alüminyum kapaklarda tornalama sonrasında alınan talaşa göre kalın conta kullanılır.

Page 560: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir kapağındaki eğiklik sınırı, marka ve modele göre değişkenlik göstermektedir.

Bu nedenle eğiklik ölçümünden sonra aracın kataloğundaki eğiklik değerlerine ve talimatlara bakılarak karar verilmesi talimatlara bakılarak karar verilmesi gereklidir.

Page 561: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir Kapak Arızaları Belirtileri

Silindir kapağında veya contasında herhangi bir arızanın oluşması durumunda motor üzerinde aşağıdaki belirtiler görülebilmektedir:

- Yağ içinde su,- Yağ içinde su,- Su içinde yağ,- Kompresyon kaçağı,- Motor suyunun eksilmesi,- Motorun çalışmasında (özellikle rölantide) düzensizlik.

Page 562: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir kapak contasının arızalı olması, kapağın eğik olması veya hatalı sıkılması nedeniyle, sızdırmazlık tam olarak gerçekleştirilemez.

Soğutma suyu silindirlere sızar, yanma Soğutma suyu silindirlere sızar, yanma odası ve bujileri ıslatır.

Bu nedenle motorun çalışması düzensizleşir.

Page 563: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ayrıca su, segman ve silindirler arasından geçerek kartere iner.

Karterdeki yağ sabunlaşır, köpüklenmesine neden olur ve yağ seviyesi artar.

Bu durum, yağ çubuğundan tespit edilebilir.

Yağlamanın kalitesinin düşmesine neden olur.

Motorda performans düşer.

Bu durumun sürücü tarafından fark edilmemesi durumunda motorda büyük mekanik problemlerin çıkmasına neden olur.

Page 564: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segmanların kontrolünden kurtulup yanma odasına kadar çıkan yağ, bozuk conta veya çatlak kapak yoluyla soğutma suyuna geçebilir.

Bu, radyatör içerisindeki suyun yüzeyinde Bu, radyatör içerisindeki suyun yüzeyinde yağ zerrecikleri şeklinde görülür.

Page 565: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bozuk conta veya arızalı silindir kapağı, silindirlerde sıkıştırma ve ateşleme zamanlarında silindir içerisinde oluşan basıncın (kompresyonun) soğutma suyuna, diğer silindirlere veya dışarıya kaçmasına neden olur.

Bu durum radyatördeki su yüzeyinde veya Bu durum radyatördeki su yüzeyinde veya silindir kapak contasının kenarlarında kabarcıklar görülmesi ile belirlenebilir.

Böyle bir durumda motorda kompresyon testi yapılmalıdır.

Page 566: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 567: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 568: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 569: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 570: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 571: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 572: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 573: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 574: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 575: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 576: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 577: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 578: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 579: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 580: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 581: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 582: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 583: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 584: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 585: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 586: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 587: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 588: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 589: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 590: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 591: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 592: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 593: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap MekanizmasıSupap Mekanizması

Page 594: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Görevleri

Supap mekanizması, zaman ayar mekanizması ile birlikte pistonların durumuna göre supapları açıp kapatarak zamanların oluşmasını sağlar.

Genel Yapısı

Supap sisteminin yapısı kam milinin motor üzerindeki konumuna göre değişkenlik gösterebilmektedir.

Page 595: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Şekilde görülen supap sisteminde kam mili motor bloğu içerisindedir.

Kam milinin supaplara hareketini ulaştırabilmek için itici, itici çubuğu ve için itici, itici çubuğu ve külbütör mekanizması bulunmaktadır.

Bu sistemde tek kam mili mevcuttur.

Page 596: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Şekilde üstten eksantrikli bir motorun supap mekanizması görülmektedir.

Kam milinin hareketi supaplara külbütörmanivelaları yardımıyla iletilmektedir. iletilmektedir.

Bu sistemde iticiler ve itici çubukları yoktur.

Tek kam mili mevcuttur.

Ayrıca krank milinden hareketi zincir ile almaktadır.

Page 597: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Şekilde iki kam miline sahip üstten eksantrikli bir motorun supap mekanizması görülmektedir.

Kam mili kamları supapları direkt açmaktadır. direkt açmaktadır.

Krank milinden hareket triger kayışı yardımıyla kam mili dişlisine iletilmekte, makas dişliler vasıtasıyla da kam millerine iletilmektedir.

Page 598: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Şekilde üstten eksantrikli, iki kam milli bir motorun supap sistemi görülmektedir.

Bu sistemde de, trigerBu sistemde de, trigerkayışı kullanılmıştır.

Krank milinin hareketi kam millerine bağlanmış iki ayrı dişliye iletilmektedir.

Page 599: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap itici çubukları, külbütörmekanizması gibi parçalar, supapların açılma hassasiyetini düşürmesi nedeniyle motorun performansının düşmesine neden olmakta ve motorun yüksek devirlere ulaşmasını engellemektedir. devirlere ulaşmasını engellemektedir.

Ayrıca supap sisteminin sesli çalışmasına da neden olur.

Page 600: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Günümüzde üretilen araçların motorlarında, yüksek performans ve güç elde edebilmek için üstten eksantrikli supap sistemleri kullanılmaktadır.

Ayrıca üstten eksantrik sistemlerin sessiz Ayrıca üstten eksantrik sistemlerin sessiz çalışması da, tercih nedenlerinden birisidir.

Page 601: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Son yıllarda üstten eksantrikli supap sistemleri, değişken supap zamanlama sistemleri ile desteklenmiştir.

Böylece motorun her devrinde, en uygun supap zamanlaması gerçekleştirilmekte ve supap zamanlaması gerçekleştirilmekte ve motorun performansı artırılmaktadır.

Page 602: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supaplar kamlar tarafından açılırlar.

Kam mili dönmeye devam ederken yaylar tarafından kapatılırlar.

Supap mekanizması parçalarının birçoğu Supap mekanizması parçalarının birçoğu silindir kapağı üzerinde yer almaktadır.

Page 603: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 604: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Emme supapları, emme zamanında açılarak silindir içerisine emme gazlarının alınmasını sağlar.

Egzoz supapları ise, egzoz zamanında açılarak silindir içerisinde oluşan gazların dışarıya atılmasını sağlar. atılmasını sağlar.

Ayrıca her iki supap da, sıkıştırma zamanında yeterli basıncın oluşabilmesi, ateşleme zamanında ise yanma sonucunda oluşan basıncın maksimum seviyede hareket enerjisine çevrilebilmesi için sızdırmazlık sağlarlar.

Page 605: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap yayı, supabı daima kapatacak yönde zorlarken kam mili açmaya çalışır.

Bu nedenle supapta sürekli bir mekanik zorlama olur.

Ayrıca, supaplar yüksek sıcaklık ve basınç altında çalışırlar.

Page 606: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supapların çok zor çalışma şartlarına rağmen yapılarının bozulmadan görevlerini yerine getirmeleri motorlar için hayati önem taşır.

Bu nedenle supaplar kırılmaya, korozyona, Bu nedenle supaplar kırılmaya, korozyona, eğilmeye ve aşınmaya dayanıklı çelik alaşımlarından yapılırlar.

Page 607: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supaplar, supap tablası ve supap sapı olmak üzere iki kısımdan meydana gelirler.

Supap tablasında supap oturma yüzeyi, supap yuvasına göre 1°farklı taşlanır.

Böylece supap oturma yüzeyi ile Böylece supap oturma yüzeyi ile yuvası arasında çizgisel bir temas sağlanarak daha iyi bir sızdırmazlık sağlanır.

Supap sapı kısmında, supap tablasını tutan tırnakların oturduğu bir yuva vardır.

Page 608: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supaplar, yüksek düzeyde sıcaklıklara maruz kalmakta, mekanik ve kimyasal zorlamalarla karşılaşmaktadır.

Emme supapları 550 ºC’ lere kadar çıkabilen sıcaklıklarda çalışırken egzoz supapları ise 900 sıcaklıklarda çalışırken egzoz supapları ise 900 ºC üzerindeki sıcaklarda çalışmaktadır.

Ayrıca supap ucunda, supap sapında ve supap oturma yüzeyinde titreşimler nedeniyle mekanik aşıntılar oluşur.

Page 609: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap malzemeleri yüksek sıcaklıklara ve korozyona karşı dayanıma sahiptir.

Emme supapları genellikle krom silisyum (CrSi) katkılı çelikten tek parça halinde (tek metal supap) yapılmaktadır.

Emme supaplarının, özellikle sap yüzeyleri sertleştirilmekte ve supap tablası stelit (krom, kobalt ve tungsten alaşımı) ile kaplanmaktadır.

Bu şekilde supabın ömrü artırılmış olur.

Page 610: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Egzoz supapları ısıya duyarlı (bimetal) olarak da yapılırlar. da yapılırlar.

Tabla kısmı, krom mangan (CrMn) katkılı çeliklerden yapılırken sap kısmı krom silisyum (CrSi) katkılı çeliklerden imal edilmektedir.

Egzoz supap yuvaları stelit çelik ile kaplanmıştır.

Page 611: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ayrıca motorlarda içi boşaltılmış supaplar da kullanılmaktadır.

Bu tür supapların iç kısmı boşaltılmış ve boşaltılan kısım 100 ºC’de ergiyebilen metalik sodyumla doldurulmuştur. sodyumla doldurulmuştur.

Supabın hareketi sırasında supap içerisinde metalik sodyum hareket ederek sıcaklığın supap tablasından dağılmasını sağlar.

Page 612: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Emme supaplarının tablası genellikle egzoz supaplarına göre daha büyüktür.

Bu şekilde emme zamanında silindirler içerisine daha Bu şekilde emme zamanında silindirler içerisine daha fazla karışım alınması sağlanmaktadır.

Ayrıca her iki supabın tablaları da düz, dışbükey veya içbükey olabilmektedir.

Yüksek devirli ve yüksek kompresyonlu motorlarda düz tablalı supaplar kullanılmaktadır.

Page 613: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supaplarda Yapılan Kontroller

Supapların oturma yüzeyleri sızdırmazlık açsından önemlidir.

Bu nedenle oturma yüzeylerinde çatlak, Bu nedenle oturma yüzeylerinde çatlak, yanma veya korozyon görülmesi durumunda supaplar değiştirilmelidir.

Page 614: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supapların çalışması sırasında supap sapları aşınır.

Supap sapları, kılavuzlar ile birlikte supapların yuvalarına düzgün oturmasını sağlar. sağlar.

Supap saplarındaki fazla aşıntı, supapların kapanması sırasında supap yuvasının bozulması ve zamanla kompresyon kaçaklarının oluşmasına neden olmaktadır.

Page 615: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap sapının kılavuz içerisinde çalışan bölümlerinden ölçü alınmalıdır.

Page 616: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supaplarda yapılan bir diğer kontrol de, supap tablası et kalınlığının ölçülmesidir.

Supap tablasının et kalınlığı, ısı iletimi için önemlidir.

Et kalınlığının azalması Et kalınlığının azalması sonucunda supap tablasındaki ısının aktarımı azalacağı için zaman içerisinde supap oturma yüzeylerinde yanma, çatlama gibi etkiler görülür.

Page 617: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap tablası et kalınlığının 0,8–1 mm altına düşmesi durumunda supaplar değiştirilmelidir.

Supap tablasının büyüklüğüne, aracın marka ve modeline göre en az et kalınlığı marka ve modeline göre en az et kalınlığı değeri değişkenlik göstermektedir.

Page 618: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ayrıca supap saplarının doğruluk kontrolü de yapılmalıdır.

Bu kontrol V yatağı ve komparatör yardımıyla gerçekleştirilir.

Genellikle supap saplarının 0,05 mm’ den fazla eğik olması durumunda supaplar Genellikle supap saplarının 0,05 mm’ den fazla eğik olması durumunda supaplar değiştirilmelidir.

Supap sapının eğriliği belirtilen sınırların üzerinde olması durumunda supap sapı ve kılavuzunda aşıntılar artar.

Page 619: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supapların kapandığında silindir kapağı üzerinde oturdukları bölgeye supap yuvaları (baga) denir.

Supap yuvaları, supaplar ile birlikte sızdırmazlık sağlar. sızdırmazlık sağlar.

Aynı zamanda supaplardaki ısının silindir kapağına aktarılmasını sağlar.

Page 620: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap yuvaları doğrudan silindir kapağının taşlanması yoluyla oluşturulduğu gibi, ısı ve aşınmaya karşı yüksek dirence sahip, özel çelikten yapılan bagaların silindir kapağına takılmasıyla da oluşturulur.oluşturulur.

Bagalar yerine takıldıktan sonra supap açısına göre taşlanarak aşınmaya, korozyona ve ısıya karşı dayanıklı bir supap yuvası elde edilmektedir.

Page 621: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supaplar, yuvalarına oturdukları zaman üzerindeki ısının büyük bir kısmını yuvalar yardımıyla soğutma suyuna aktarırlar.

Isının kalan kısmı da supap sapı ve kılavuzu yardımıyla soğutma suyuna aktarılır.

Ayrıca emme supapları, emme zamanında Ayrıca emme supapları, emme zamanında silindirlere giren karışım veya hava ile de soğur.

Supap yuvalarının yapısı, supapların sızdırmazlığı açısından ne kadar önemli ise supapların soğutulması açısından da önemlidir.

Page 622: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap Yuvalarında Yapılan Kontroller

Supap ve yuvalarında derin çizikler, çukurlaşma, karıncalanma veya korozyon olmamalıdır.

Supaplar uzun süre çalıştıktan sonra, supaplar ve yuvalar aşınarak genişlikleri artar.

Belirtilen değerlerden geniş bir supap yuvasında, supap kapandıktan sonra birim alana düşen yay basıncı azalacağı için supaplar sızdırmazlık görevini yerine getiremez ve kompresyon kaçağına neden olurlar.

Kompresyon kaçağı sırasında, sıcak gazlar supap ve yuvasını yakar.

Page 623: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap yuvalarının genişliği, çelik cetvel veya kumpas ile ölçülür.

Supap yuvaları, katalog değerlerinden farklı olması durumunda taşlanır veya bagası değiştirilir.

Bazı motorların ise karmaşık yanma odası yapısı nedeniyle silindir kapakları değiştirilir. nedeniyle silindir kapakları değiştirilir.

Silindir kapağının değiştirilmesi durumunda da yeni supaplar kullanılır.

Onarımın sonrasında, sızdırmazlığın sağlanabilmesi için supaplar yuvalarına alıştırılmalıdır.

Page 624: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap Kılavuzları

Görevi

Supap kılavuzları, supapların düzgün (tam ekseninde) açılmasını ve kapanmasını ekseninde) açılmasını ve kapanmasını sağlayan silindirik parçalardır.

Genellikle dökme demirden yapılırlar ve silindir kapağına pres ile geçirilirler.

Page 625: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap Kılavuzlarında Yapılan Kontrolleri

Supap sapının yağlanması ve genleşen supabın kılavuzda sıkışmasını önlemek amacıyla çalışma boşluğu verilmiştir.

Supap kılavuzu ve supap sapı arasındaki boşluktan, özellikle emme supabından, yanma odasına yağ kaçmasını önlemek için supap kılavuzunun üzerinde bir yağ keçesi bulunmaktadır.

Page 626: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap kılavuzlarının iç çapları, teleskopik geyç veya özel ayaklı komparatör ile ölçülerek, supap sapı ile kılavuz arasındaki çalışma boşluğu (yağ boşluğu) belirlenmelidir.

Supap kılavuz çapından, supap sapı çapını çıkartarak çalışma boşluğu bulunmalıdır.

Supap Çalışma Boşluğu = Supap Kılavuz Çapı– Supap Sapı Çapı

Page 627: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Şekilde silindir kapağı üzerinden supap kılavuzlarının özel ayaklı bir komparatör ile ölçülmesi gösterilmektedir.

Page 628: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap çalışma boşluğu genellikle 0,02 –0,05 mm arasında değişir.

Karar verilirken araç kataloguna bakılmalıdır.

Aracın marka ve modeline göre supap çalışma boşluğu farklılık göstermektedir.

Page 629: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap çalışma boşluğu belirtilen sınırların altında olması durumunda, motorun çalışması sırasında supap sapındaki genleşme nedeniyle supap, kılavuzda sıkışır.

Bu durum motorun çalışmasında düzensizliklere neden olur.

Page 630: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supabın kılavuz içerisindeki çalışması sırasında supap kılavuzu aşınır ve çalışma boşluğu zaman içerisinde büyür.

Supap çalışma boşluğunun artması, supapların yuvasına doğru oturmasını engeller.

Bu durum, supap ve yuva oturma yüzeylerinin bozulmasına neden olur. neden olur.

Çalışma boşluğunun araç katalogunda belirtilen değerden fazla çıkması durumunda supap kılavuzları değiştirmelidir.

Supap kılavuzu takılırken derinliğine dikkat edilmelidir.

Page 631: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap Yayları

Görevleri

Supap yayları, kam mili tarafından açılan supapları sızdırmayacak şekilde kapatır ve supapları sızdırmayacak şekilde kapatır ve kam mili tekrar açıncaya kadar kapalı tutar.

Page 632: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yapısal Özellikleri

Supap yayları, çok yüksek sıcaklıklarda basınçlarını koruyabilmeleri için yüksek kalitede yay çeliğinden helezon şeklinde sarılarak yapılırlar.

Motorun çalışması sırasında, motor yağı, su Motorun çalışması sırasında, motor yağı, su buharı ve yanma gazlarından etkilenmeden çalışabilmesi için üzerleri özel boya veya vernik ile kaplanmıştır.

Bazı motorlarda da pas ve korozyona karşı nikelaj veya kromaj yapılmaktadır.

Page 633: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap yaylarının silindir kapağındaki yuvasına düzgün oturabilmesi için yayların her iki ucu da taşlanarak düzleştirilmiştir.

Yayların bu özelliği aynı zamanda supapların yuvalarına düzgün oturmasını supapların yuvalarına düzgün oturmasını da sağlar.

Page 634: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorun çalışması sırasında supap yayalarının yüksek sıcaklıktan etkilenmemesi için etkilenmemesi için bir tarafı daha sık sarımlı olarak yapılmaktadır.

Page 635: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Genellikle yay yerine takılırken, sık sarımlı tarafı yanma odasına (silindir kapağına) gelir.

Yayın sık sarımlı tarafı yüksek ısıya maruz kaldığında genleşmesi (esnemesi) daha az olur.

Yayların ters takılması durumda zaman içerisinde kompresyon kaçaklarına ve supap yuvalarının bozulmasına neden olur.

Page 636: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yay basıncı supabın büyüklüğüne, sıkıştırma ve iş zamanında oluşan basınca göre üretici tarafından belirlenir.

Motorda istenilen yay basıncının karşılanabilmesi için tek yay kullanılabildiği gibi iç içe geçmiş iki farklı yay da kullanılabilir.

Page 637: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Tek yay kullanımı uygulamalarında gerekli yay basıncının sağlanabilmesi için, kalın yay çeliğinden yapılmış (yay basıncı yüksek) bir yay kullanılır.

Yüksek basınçlı tek bir yay, supabı sert bir Yüksek basınçlı tek bir yay, supabı sert bir şekilde kapatacağı için supap yuvaları çok çabuk aşınır.

Page 638: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supapların daha yumuşak açılıp kapanmalarını sağlamak için, aynı basıncı sağlayan ince yay çeliğinden yapılmış (yay basıncı daha düşük) iç içe geçirilmiş iki yay kullanılır.

İç içe geçirilen yayların, çalışırken birbirlerine karışmaması için birbirine aksi yönde sarılmışlardır ve sarım sayıları da farklıdır.

Page 639: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap Yaylarında Yapılan Kontroller

Supap yayları supapların, kamların hareketini tam olarak takip edebilmelerini sağlarlar.

Böylece motorda, supap ayar diyagramı tam olarak uygulanmış olur.

Yay basıncı, yay malzemesinin yorulması nedeniyle düşer.

Bunun sonucu olarak supaplar, kamların hareketini tam olarak Bunun sonucu olarak supaplar, kamların hareketini tam olarak takip edemez.

Özellikle yüksek devirlerde, yaylarda sıçramalar (supap yüzmesi) görülür.

Motorun supap diyagramı bozulduğu için motorun verimi düşer.

Bu nedenle supap yaylarının kontrol edilmesi gereklidir.

Page 640: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Serbest Boy Kontrolü

Supap yaylarının serbest boyları kumpas yardımıyla ölçülür.

Uzun süre çalışma sonunda yayların boyları kısalabilir. kısalabilir.

Yayların boylarının kısalması, yay basıncının düşmesine neden olur.

Yay basıncının düşmesi, supapların yuvasına belirli bir basınçla oturmamasına, kompresyon kaçaklarına neden olur.

Page 641: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap yaylarının serbest boyları ölçülmeli, araç katalogunda belirtilen minimum yay boyu değeri ile karşılaştırılmalıdır.

Ölçülen yayların serbest boyları, belirtilen değerden küçük çıkması durumunda yaylar değerden küçük çıkması durumunda yaylar değiştirilmelidir.

Page 642: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Eğiklik Kontrolü

Yayların eğiklik kontrolü, pleyt ve gönye yardımıyla gerçekleştirilir.

Yay pleyt üzerine konulur, gönye yaya temas ettirilerek yay gönyeden ayrılmadan 360º döndürülür.

Yayla gönye kenarı arasında görülen en fazla aralık Yayla gönye kenarı arasında görülen en fazla aralık tespit edilerek bu aralık sentil yardımıyla ölçülmelidir.

Ölçülen yay eğriliği, araç katalogunda belirtilen değeri geçmesi durumunda yaylar değiştirilmelidir.

Page 643: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 644: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yay Boylarının Karşılaştırılması

Supap yayları düz bir yüzeyde yay yana dizilir.

Yayların üst tarafına bir çelik cetvel yerleştirilerek sentil yardımıyla yaylar ile çelik yerleştirilerek sentil yardımıyla yaylar ile çelik cetvel arasındaki boşluk ölçülür.

Yayların boyları eşit olmalıdır.

Yay boyları eşit değil ise yaylar değiştirilmelidir.

Page 645: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yay Basınçlarının Kontrolü

Supap yay basınçlarının kontrolü, yay basınç ölçme cihazı ile gerçekleştirilir.

Supap yaylarına, araç katalogunda belirtilen kuvvet uygulanarak yayın boyu ölçülür. kuvvet uygulanarak yayın boyu ölçülür.

Ölçülen değer katalog değer ile karşılaştırılır.

Basınç altındaki yay uzunluğunun düşük çıkması durumunda yay değiştirilmelidir.

Page 646: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 647: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap Yay Tablası ve Tırnakları

Supap yay tablası, yayların supap saplarına belirli bir basınç altında bağlanmasında kullanılırlar.

Bazı motorlarda supapların çalışması sırasında Bazı motorlarda supapların çalışması sırasında eksenleri etrafında dönmelerini sağlamak için döner supap tablaları kullanılmaktadır.

Böylece supap ve supap oturma yüzeyinde karbon birikintilerinin oluşması önlenir.

Page 648: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 649: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap İticileri

Kam milinin hareketini supaplara ileten bir ara elemandır.

Supap iticileri, motor tipine göre değişik olabilir.

Günümüz araçlarının motorlarında kartuş tipi iticiler kullanılmaktadır.

Bu iticiler, silindir şeklinde yapılmış ve içleri boştur.

Supap iticileri krom nikel çelikten yapılırlar.

Kam ile temas eden yüzeyleri ve iç kısmı sertleştirilmiştir.

Page 650: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap sisteminin sessiz çalışmasını, motorun rölantide düzgün çalışmasını ve supapların ömrünün uzun olmasını sağlamak için motorlarda hidrolik supap iticileri kullanılmaktadır.

Hidrolik iticili supap mekanizmalarında, supap Hidrolik iticili supap mekanizmalarında, supap ile supap iticisi arasında boşluk yoktur.

Hidrolik iticiler, motor çalışırken supap mekanizmasını oluşturan parçaların birbirlerine çarparak ses çıkarmalarını engeller.

Page 651: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 652: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hidrolik iticili motorlarda, kam sessizleştirme sahaları dardır ve supap bindirme zamanları kısadır.

Bu nedenle, egzoz gazları ile emme gazları birbirine karışmadığı için motor düşük birbirine karışmadığı için motor düşük devirlerde düzenli çalışır.

Page 653: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Mekanik supapların her açılıp kapanmalarında, supap mekanizması parçaları birbirlerinden ayrılıp birleşirler.

Bu durum supap sisteminin sesli çalışmasına neden olduğu gibi bir ayarsızlık durumunda supaplardaki mekanik aşıntıyı hızlandırır.

Hidrolik iticili supaplarda, itici ile supap devamlı temas halinde olduğu için, supap mekanizması parçaları birbirinden ayrılmadan çalışırlar.

Bu nedenle, hidrolik iticiler supapların ömrünü artırır.

Page 654: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Külbütör Mekanizması

Külbütör mekanizması; külbütör mili, supap sayısı kadar külbütör manivelası ile manivelaların supaplarla karşılaşmasını sağlayan yay ve ara parçalardan oluşur. sağlayan yay ve ara parçalardan oluşur.

Külbütör mekanizması, silindir kapağı üzerinde bulunur.

Page 655: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 656: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Külbütör mili çelik alaşımından yapılmış, içi boşaltılmış ve iki başı tapalar ile kapatılmıştır.

Mil üzeri sertleştirilmiştir.

Mil üzerinde her manivela için yağ deliği bulunur.

Külbütör manivelaları dökme demir veya çelik Külbütör manivelaları dökme demir veya çelik dökümden yapılırlar.

Supapları karşılayabilmesi için değişik eğimlerde yapılmışlardır.

Külbütör manivelası üzerinde supap ayarı yapabilmek için bir ayar vidası bulunur.

Page 657: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap mekanizmasının tasarımına göre, külbütör manivelaları açılandırılır.

Bu nedenle külbütör manivelaları söküldükten sonra dikkatlice dizilmeli ve aynı sıraya göre takılmalıdır.

Külbütör manivelasının etki ucu aşınmış ise taşlanmalı veya manivela değiştirilmelidir.

Küresel mafsal aşınmış ise supap ayar cıvatası veya somunu yalama olmuşsa değiştirilmelidir.

Page 658: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 659: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Külbütör mili muyluları da ölçülmelidir.

Standart çap ile karşılaştırılarak milin aşıntısı bulunur.

Külbütör milinin standart çapına araç katalogundan bakılmalıdır. katalogundan bakılmalıdır.

Eğer standart çap bulunamaz ise milin aşınmayan bir bölgesi ölçülerek milin standart çapı bulunabilir:

Külbütör Mili Aşıntısı = Standart Çap – Ölçülen En Küçük Çap

Page 660: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Külbütör manivelası yatak çapları ölçülerek yağ boşluğu da bulunmalıdır:

Yağ Boşluğu = Manivela İç Çapı (B) –Milin Ölçülen En Küçük Çapı (A)

Page 661: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ayrıca külbütör milinin eğiklik kontrolü de yapılmalıdır:

Külbütör mili V yataklarına alınır.

Külbütör milinin ortasına bir komparatör saati yerleştirilir.

Külbütör mili, el ile bir tur çevrilerek komparatördekisapma takip edilir. sapma takip edilir.

Gözlemlenen en büyük sapma değeri, külbütör milinin eğiklik değeridir.

Külbütör mili eğiklik değeri, araç kataloğunda belirtilen değerden fazla çıkması durumunda, külbütör mili değiştirilmelidir.

Page 662: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap Boşluğu ve Supap Ayarı

Motorun çalışması sırasında, supaplar ve supap mekanizmasının diğer parçaları yüksek ısıya maruz kalırlar.

Bunun sonucu olarak supaplar ve supap mekanizmasını oluşturan parçalar genleşir. mekanizmasını oluşturan parçalar genleşir.

Supap sap boylarının uzaması nedeniyle supapların açık kalmasını önlemek için supap sapı ile itici veya külbütör manivelası arasına boşluk verilmesi gereklidir.

Bu boşluğa supap boşluğu denir.

Page 663: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 664: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap boşluğunun olmaması durumunda, supap yuvasına oturamaz, motorda kompresyon kaçaklarına neden olur.

Supap boşluğunun fazla olması durumunda ise supaplar tam açılmaz ve durumunda ise supaplar tam açılmaz ve motorun hacimsel verimi düşer, ayrıca supap mekanizması sesli çalışır.

Page 665: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap mekanizmasında bir onarım gerçekleştirildiğinde, supap ayarı mutlaka yapılmalıdır.

Supap ayar değeri, supabın malzemesine ve yanma odasında oluşan ısıya göre her motorda farklık gösterir.

Supap ayarını yapabilmek için motoru, üretici firmanın belirttiği koşullara getirmek gerekir.

Bazı motorların supap ayarı, motor soğukken yapıldığı gibi bazı motorlarda çalışma sıcaklığına getirildikten sonra yapılabilmektedir.

Page 666: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap ayarının yapılabilmesi için supap ayarı yapılacak olan silindir senteye getirilmelidir.

Külbütör mekanizması olan motorlarda, supap sapı ile külbütör etki ucu arasındaki boşluk (supap boşluğu) sentil yardımıyla ölçülür. (supap boşluğu) sentil yardımıyla ölçülür.

Katalogda belirtilen değerde değil ise, supap ayar vidası gevşetilerek veya sıkılarak sentilyardımıyla supap ayarı yapılmalıdır.

Page 667: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supaba direk hareket veren üstten eksantrikli motorlarda, kam ile supap sapı arasındaki boşluk (supap boşluğu) sentilyardımıyla ölçülür.

Bu tür motorlarda supap ayarı ayar şimleriBu tür motorlarda supap ayarı ayar şimleriile yapılır.

Sentil ile ölçülen değere ve katalogda belirtilen supap boşluk değerine göre ayar şimi seçilir.

Page 668: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 669: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap Çektirmesi

Supap çektirmesi (supap sökme aparatı), supapların silindir kapağı üzerinden sökülmesinde kullanılır.

Supap çektirmesi yardımıyla supap yayları sıkıştırılarak supap tırnakları alınır.

Supap yayı yavaşça bırakılarak supap mekanizmasının parçaları sökülür.

Page 670: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda Çok Supap Teknolojisi

Motorlarda genellikle her silindirde bir emme ve bir egzoz olmak üzere iki supap bulunmaktadır.

Motorlarda supap çapları büyütülerek hacimsel verim artırılabilmektedir.

Supap çaplarının büyütülmesi ile gazların silindir içerisine giriş ve çıkışları kolaylaştırılmaktadır.çıkışları kolaylaştırılmaktadır.

Emme zamanında silindir içerisine daha fazla emme gazı alınmakta, egzoz zamanında ise egzoz gazlarının dışarıya atılması kolaylaştırılmaktadır.

Ayrıca silindir içerisinde kalan egzoz gaz miktarı da azalmaktadır.

Tüm bunların sonucunda motorun hacimsel verimi ve motordan elde edilen güç artmaktadır.

Page 671: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ancak supap çaplarının büyütülmesi, bujilerin yanma odasının merkezinden uzaklaşmasına ve yanma veriminin düşmesine de sebep olabilir.

Bu nedenle üreticiler, motorun hacimsel Bu nedenle üreticiler, motorun hacimsel verimini artırabilmek için supap çaplarını büyütmek yerine, supap sayılarını artırmayı daha çok tercih etmektedirler.

Page 672: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Günümüz araçlarının motorlarında her silindir için iki supap kullanımı yerine, dört supap kullanımı yaygınlaşmıştır.

Böyle bir motorda supaplardan ikisi emme supabı, diğer ikisi ise egzoz supabıdır.

Bazı motorlarda ise supaplardan üçü emme supabı, diğeri ise egzoz supabı olabilmektedir.

Fakat bu durum üreciler tarafından pek tercih edilmemektedir.

Page 673: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bazı araçların motorlarında ise her silindir için beş supap kullanılmaktadır.

Bu uygulamada genellikle üç supap emme, diğer iki supap ise egzoz supabı olarak görev yapmaktadır.görev yapmaktadır.

Page 674: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 675: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çok supap kullanımı, silindirler içerisine alınan karışımın artmasını sağladığı için motor gücünde de artış meydana gelmektedir.

Çok supap kullanımın bir diğer avantajı, supap ömürlerinin uzamasını sağlamış olmasıdır.

Supap tablalarında biriken ısının büyük bir kısmı, supap yuvaları vasıtasıyla soğutma suyuna geçer ve supabın soğumasında önemli bir etkendir.

Supap tablası küçüldükçe daha az ısı birikir. Supap tablası küçüldükçe daha az ısı birikir.

Ayrıca supap yuvalarının yüzey alanları arttıkça soğutma daha iyi gerçekleşir.

Çok supap kullanımında, supapların tabla çapları küçülür ve supap oturma yüzey alanları artar.

Supaplar etkili bir şekilde soğutulduğu için ömürleri uzar.

Page 676: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Supap tablalarının küçülmesi nedeniyle ataletleri de azalmıştır.

Supapların ataletlerinin azalması, supap sıçramalarını daha yüksek devirlere ötelemiş olur.

Supap sıçraması, supap yuvalarının Supap sıçraması, supap yuvalarının bozulmasına neden olan bir etkendir.

Supap sayısı arttıkça, silindir içerisine alınan gazların hızlarının artmasını sağlar, daha fazla türbülans oluşur ve bujilerin uygun şekilde yerleştirilmesine izin verir.

Page 677: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çok supap kullanımı ile yakıtın mümkün olduğunca yanma odasının ortasına ulaştırılması sağlanmaktadır.

Böylece daha iyi bir yanma ve egzoz emisyonlarında azalma sağlamaktadır.emisyonlarında azalma sağlamaktadır.

Motorlarda, yüksek performans, düşük emisyon ve yakıt ekonomisi için son yıllarda çok supap teknolojisi tercih edilmektedir.

Page 678: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 679: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 680: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 681: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 682: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 683: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 684: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 685: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 686: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 687: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 688: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 689: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 690: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 691: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 692: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 693: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 694: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 695: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 696: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 697: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 698: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 699: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 700: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 701: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 702: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 703: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 704: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 705: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 706: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 707: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 708: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 709: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 710: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 711: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 712: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 713: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 714: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 715: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 716: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 717: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 718: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 719: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 720: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 721: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 722: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 723: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 724: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 725: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 726: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 727: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 728: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 729: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 730: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 731: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 732: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 733: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 734: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 735: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 736: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 737: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 738: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 739: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 740: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 741: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 742: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 743: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 744: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 745: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 746: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 747: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 748: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 749: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 750: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda Soğutma Motorlarda Soğutma Sistemi

Page 751: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 752: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Görevleri

Motor soğutma sisteminin görevi; motor parçalarının, motor yağının aşırı ısınmasını önlemek, motoru en verimli ısıya en kısa zamanda yükseltmek ve motorun tam güç zamanda yükseltmek ve motorun tam güç verecek şekilde çalışma sıcaklığında kalmasını sağlamaktır.

Çalışma şartları ne olursa olsun soğutma sistemi motoru en verimli ısıda çalıştırmalıdır.

Page 753: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorda kullanılan yakıtın yaklaşık olarak 1/3 ü faydalı işe dönüştürülür, 1/3 ü egzozdan atılır, geri kalan 1/3 ise soğutma sistemi yardımı ile dışarı atılır.

Motorun çalışması sırasında silindir cidarları, pistonlar ve silindir kapağı gibi parçalar da pistonlar ve silindir kapağı gibi parçalar da büyük miktarda ısıyı absorbe eder.

Eğer motorun bu kısımları çok ısınırsa yağ filmi yanar ve yağ tabakası yağlama özelliğini kaybeder, bu nedenle motor hasar görebilir.

Page 754: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor parçaları soğutulmadığı takdirde:

- Motor parçalarının mekanik dayanımı azalır.- Motor parçalarının mekanik dayanımı azalır.

- Parçalar üzerinde aşırı genleşmeler meydana gelir ve hareketli parçalar arasında bulunan yağ boşluğu ortadan kalkar. Yağlanamayan parçalar kuru sürtünme sonucu oluşan ısının da etkisi ile birbirine kaynar ve sıkışır kalır.

- Motor yağı yağlama özelliğini kaybederek görevini yapamaz. Bu durumda kuru sürtünmeye yol açar ve aynı sonuçları meydana getirir.

Page 755: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Olumsuz etkileri ortadan kaldırmak için motorun tamamen soğutulması da çözüm değildir.

Çünkü motor çalışma sıcaklığına ulaşmadan istenilen gücü veremez.

Yağ kirlenir, tortular oluşur, yakıt sarfiyatı artar, Yağ kirlenir, tortular oluşur, yakıt sarfiyatı artar, bundan dolayı motor çalışma sıcaklığına ulaşıncaya kadar soğutma sistemi devreye girmeyecek şekilde tasarlanmıştır.

Dolayısıyla soğutma sistemi, motoru rejim (normal çalışma) sıcaklığında tutmalıdır.

Page 756: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğutma Sistemi Çeşitleri

- Hava ile soğutma istemleri

- Sıvı ile soğutma sistemleri

Page 757: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hava ile Soğutma Sistemi

Otomobil motorları genellikle su soğutmalıdır; hava soğutması daha çok motosikletlerde, çim biçme makinelerinde ve bazı küçük araçlarda kullanılır.

Page 758: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir ve silindir kapağı, ısıyı dağıtan yüzeylerinin arttırılması için soğutma kanatçıkları ile donatılmıştır.

Fan kullanılmayan sistemlerde hareket sırasında oluşan rüzgâr, silindir ve krank sırasında oluşan rüzgâr, silindir ve krank muhafaza gövdesi etrafından geçerken bu yüzeylere temas eder ve ısı doğrudan dışarı atılır.

Page 759: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hava yönlendirmesi için fan kullanılan hava soğutmalı motorlarda soğutma sıvısı, radyatör, su pompası, genleşme kabı, radyatör kapağı, radyatör hortumları, motorun su kanalları ve kalorifer radyatörü bulunmaz. bulunmaz.

Sadece motor soğutma kanatçıkları, hava yönlendirme sacları ve soğutma fanı bulunmaktadır.

Page 760: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hava ile soğutma işlemi soğutucu hava akışı ve bir fan (vantilatör) yardımıyla sağlanır.

Fan, havayı eksenel yönde emer ve çevresel yönde dışarıya gönderir.

Hava yönlendirme sacı havayı silindirlere yönlendirir.

Soğutma işlemi silindirlerin ve silindir kapağının üzerinden veya etrafından fan ile üflenen havanın geçmesi ile mümkün olmaktadır.

Page 761: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir ve silindir kapağının dışına, daha iyi soğutma sağlamak için ince hava kanatçıkları yapılmıştır.

Bu sistemin özellikleri:

1. Birim güce isabet eden motor ağırlığı azdır,

2. İşletmesi emniyetli ve bakım gerektirmez,

3. Çalışma sıcaklığına daha erken ulaşır,

4. Donma olayı olmaz,

5. Fanı hareket ettirmek için motordan güç kullanılır,

6. Daha büyük piston boşluğu gerektirir.

Page 762: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sıvılı Soğutma Sistemleri

Sıvı soğutmalı motorlarda soğutucu akışkan olarak genellikle su kullanılır.

Su soğutmalı motorlarda, motorun içerisinde meydana gelen ısı, motor soğutma suyu tarafından alınır ve radyatörde soğutulur.

Soğutma suyu, su pompası vasıtasıyla devridaim ettirilir.

Radyatör içerisindeki sıcak olan motor soğutma suyu, radyatör fanının dönmesi ile birlikte veya aracın ileri doğru gitmesiyle birlikte doğal olarak içeri giren hava ile soğutulur.

Page 763: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 764: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğuk bir motor çalıştırıldığı zaman, motorun çabuk ısınması için, radyatöre giden su kanalı bir termostat tarafından kapatılmıştır ve bu yüzden soğutma suyu sadece motorun su ceketleri içerisinden devridaim edilir. devridaim edilir.

Motorun ısınması ile birlikte, termostat açılır ve soğutma suyunun radyatöre gitmesine izin verilir.

Page 765: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 766: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğutma suyunun bir kısmı hava-yakıt karışımının daha iyi buharlaşabilmesi için emme manifolduna gönderilir.

Soğutma suyu aynı zamanda kalorifer peteklerinin içerisinde devridaim peteklerinin içerisinde devridaim ettirilerek araç içinin ısıtılmasında da kullanılır.

Bazı araçlarda ise jikle tertibatı motor suyu sıcaklığına bağlı olarak hareket eder.

Page 767: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 768: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sıvı soğutmalı motorlarda, soğutucu sıvısı (antifriz ve su karışımı) motor bloğu ve silindir kapağındaki kanallarda dolaşır.

Soğutucu sıvı, motor parçalarıyla dolaylı biçimde temas eder.

Parçaların içinden geçerken ortaya çıkan ısıyı Parçaların içinden geçerken ortaya çıkan ısıyı üzerine alır ve radyatörün içinden geçerek ısıyı havaya verir.

Sonra aynı yolu tekrar dolaşır.

Bu işlem motor çalıştığı müddetçe devam eder.

Page 769: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 770: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termostatın takılma pozisyonuna göre iki tip soğutma sistemi vardır.

Birisinde termostat, su girişine diğerinde ise su çıkışına konmuştur.

Soğutma sistemleri, by-pass devresini kontrol Soğutma sistemleri, by-pass devresini kontrol eden bir by-pass valfı bulunup bulunmamasına göre de ikiye ayrılırlar.

En son çıkan motorlarda devrede genellikle termostatla birlikte bir de by-pass valfi vardır.

Page 771: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su Çıkışı Üzerinde Termostat Bulunan Tip (By-Pass Valfsiz) Soğutma Sistemi

Soğutma suyu, sıcaklığı ne olursa olsun Soğutma suyu, sıcaklığı ne olursa olsun by-pass devresinden geçer.

Page 772: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğutma suyu sıcaklığı düşük iken termostat kapalıdır ve su radyatöre gitmez.

Su pompa tarafından direkt olarak silindir direkt olarak silindir bloğuna ve silindir kapağına basılır daha sonra bypass devresine geçerek su pompasına döner.

Page 773: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğutma suyu sıcaklığı yükseldiğinde termostat açılır ve ısınmış suyun termostat üzerinden termostat üzerinden geçerek radyatöre gitmesine müsaade eder ve su radyatörde soğur.

Page 774: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su Girişi Üzerinde Termostat Bulunan Tip (By-Pass Valfli) Soğutma Sistemi

By-pass devresinden geçen su, sıcaklığına bağlı olarak by-pass valfi tarafından kontrol bağlı olarak by-pass valfi tarafından kontrol edilir.

Page 775: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğutma suyu sıcaklığı düşük iken termostat kapalıdır ve by-passvalfi açıktır.

Su, devridaim pompası Su, devridaim pompası tarafından silindir bloğuna ve kapağına basılır, sonra by-passdevresine geçerek su pompasına döner.

Page 776: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğutma suyu sıcaklığı yükseldiğinde, termostat açar ve by-pass valfi kapanır.

Isınmış olan soğutma Isınmış olan soğutma suyu, soğumak üzere radyatöre geçer ve daha sonra termostat üzerinden su pompasına geçer.

Page 777: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termostat ve by-pass valfine sahip bir motor hiçbir zaman termostatı çıkarılmış vaziyette çalıştırılmamalıdır.

İçinde by-pass valfi bulunan motorların by-pass devresi, içinde by-pass valfi bulunmayan devrelere göre daha geniştir. devrelere göre daha geniştir.

Eğer motor, by-pass valfli termostatı çıkartılmış olarak çalıştırılırsa soğutma suyunun çoğu by-pass devresi üzerinden geçecektir ve bu da motorun aşırı ısınmasına neden olacaktır.

Page 778: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Açık Devre Basınçsız Sıvılı Soğutma Sistemi

Açık devre basınçsız soğutma sisteminde devre içerisinde su dolaşım yapar.

Motor sıcaklığının artması esnasında suyun hacmi genişler ve bir miktar su radyatör üst kısmında bulunan tahliyeden dışarı atılır.

Motor çalışırken sıcak havalarda su sıcaklığı kaynama noktasına kısa sürede ulaşır.

Dolayısıyla radyatör suyunu sık sık tamamlamak gerekir.

Açık devre basınçsız sıvılı soğutma sistemi günümüz otomobillerinde kullanılmamaktadır.

Page 779: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 780: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kapalı Devre Basınçsız Sıvılı Soğutma Sistemi

Kapalı devre basınçsız soğutma sisteminde devre içerisinde su dolaşım yapar.

Motor çalışırken su sıcaklığı kaynama noktasına ulaşır.

Motor sıcaklığının artması esnasında suyun hacmi genişler ve bir miktar su radyatör üst kısmında bulunan tahliyeden genleşme kabına geçer.

Genleşme kabındaki soğutma sıvısının seviyesi ısının etkisi ile yükselir.Genleşme kabındaki soğutma sıvısının seviyesi ısının etkisi ile yükselir.

Genleşme kabı kapağında bulunan tek yönlü supap soğutma sıvısının basıncı ile kapanır ve sıvı üzerindeki hava basınç oluşturur.

Motorun soğuması ile genleşme kabındaki basınç altında bulunan soğutma sıvısı, tek yönlü supabın açılarak hava emmesi ile tekrardan radyatöre geri gider.

Dolayısıyla radyatör suyu sık sık eksilmez ve tamamlamak gerekmez.

Page 781: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 782: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Genleşme Kabı (Taşırma Kabı) Çalışma Prensibi

Birçok soğutma sisteminde genleşme kabı kullanılır.

Soğutucu sıvının genleşmesi durumunda fazla sıvı bu kaba dolar.

Motor ısındıkça içindeki soğutucu sıvı genleşir.

Eğer genleşme kabı olmasa, soğutucu sıvı taşma hortumundan dışarı taşacak ve radyatör sıvı seviyesi eksilecektir.

Genleşme kabı sıvı seviyesinin eksilmesini önler.

Page 783: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğutma sisteminde motor soğuyunca bir vakum meydana gelir.

Bu vakum genleşme kabına taşmış olan sıvının tekrar sistem içine dönmesine olanak sağlar.

Sistem tamamıyla kapalı bir sistem olduğundan, soğutucu sıvı genleşme kabı ve sistem arasında genleşme ve büzülme ile gider gelir.genleşme ve büzülme ile gider gelir.

Genleşme kavanozunun bir diğer özelliği hava kabarcıklarını sistemde yok etmektir.

Genleşme kavanozunun avantajı radyatörün devamlı olarak soğutma sıvısı ile dolu olmasını sağlamasıdır.

Page 784: MOTOR TEKNOLOJİSİ

- Radyatör komple su doludur.

-Genleşme kabında az miktarda su vardır. vardır.

-Bu suyun üstünde atmosfer basıncında hava tabakası bulunmaktadır.

Page 785: MOTOR TEKNOLOJİSİ

- Suyun sıcaklığı yükselir.

- Hacim büyümesi ile birlikte devrenin içindeki fazla su genleşme fazla su genleşme kavanozuna girer.

- Genleşme kavanozu içindeki, hava sıkışır ve basıncı artar.

Page 786: MOTOR TEKNOLOJİSİ

-Su soğuduğu zaman hacimde de bir azalma olur.

-Kavanoz içinde basınç altındaki hava suyu radyatöre gönderir.

-Kavanoz içindeki basınç tekrar atmosfer basıncına düşer.

Page 787: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bugünkü motorların hemen hepsi pompalı soğutma sistemi ile soğutulur.

Bu tip soğutmada, su devri yaptıran bir su pompası bulunmaktadır.

Bu nedenle radyatör ile motor arasına santrifüj tip bir su pompası konmuştur.

Page 788: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorun ana mili kasnağından hareket alan su pompası mili ucundaki palet dönmeye başlayınca, radyatörün alt tarafından suyu alarak merkezkaç kuvvet etkisi ile çevreye doğru sıkıştırır.

Böylece basınç kazanan su, pompayı terk eder Böylece basınç kazanan su, pompayı terk eder ve su ceketlerinden dolaşarak termostattan geçer ve tekrar radyatöre döner.

Radyatörden geçerken bir kısım ısı havaya iletilir ve su dolaşımına devam eder.

Page 789: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 790: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatör

Silindir temas yüzeylerinden alınan ısıyı, dolaşım yapan su yardımı ile dış ortama aktarır.

Page 791: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatör, motordan alınan ısıyı havaya aktaran parçaya verilen isimdir.

Azami miktarda suyu kanallarında tutup, atmosferle büyük bir alanını temas ettirerek soğutma işlemini gerçekleştirir.

Su taşıyan kanallardan oluşan petekleri ve suyun girişini sağlayan üst kazan ve motora tekrar geri gönderen alt kazandan meydana gelir. gelir.

Bazı radyatörler ise yandan kazanlıdır.

Çalışma sırasında motordaki su üst kazana gelir ve kanallara üstten dağılır.

Su kanallardan aşağıya akarken ısısını gelen hava akımı sayesinde kaybeder.

Page 792: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 793: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatör, motordan gelen sıcak suyu, bünyesinde bulunan çok ince “hava ile temas yüzeyleri” vasıtası ile soğutur.

Page 794: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatör malzemeleri, bakır veya pirinç olmakla beraber son yıllarda alüminyum alaşımından yapılmış radyatörler kullanılmaktadır.

Radyatörlerin bakır veya pirinç Radyatörlerin bakır veya pirinç malzemeden yapılmasının nedeni; bu malzemelerin korozyona karşı dayanıklı ve ısı iletkenliklerinin yüksek olmasıdır.

Ayrıca kolay lehimlenebilmektedirler.

Page 795: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatör, bir üst, bir alt su deposu ve depoları birleştiren dikey borulardan oluşur.

Üst ve alt depoları birleştiren boruların etrafına, soğutma yüzeylerini genişletmek amacı ile bakır veya pirinçten yapılmış çok ince hava kanatçıkları lehimlenir. hava kanatçıkları lehimlenir.

Motorun su ceketlerinde ısınarak, üst su deposuna gelmiş olan su, birleştirme borularından alt su deposuna geçerken ısısını önce borulara, borulardan ince kanatçıklara, oradan da radyatör üzerinden hızla geçmekte olan havaya ileterek soğur.

Page 796: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 797: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatörlerin üst deposunda su doldurma kapağı bulunur.

Bazı radyatörlerin üst su deposuna giriş borusunun ağzına su yönelticileri lehimlenmiştir.

Bu yönelticiler üst depoya gelen sıcak suyun bütün borulara dağıtılmasını sağlar. bütün borulara dağıtılmasını sağlar.

Radyatör, üst deposundan aşağı doğru uzanan bir taşırma borusu vardır.

Alt depoda ise çıkış borusundan başka, bir de su boşaltma musluğu bulunur.

Page 798: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bazı radyatörlerde hava akışını ayarlayan panjurlar bulunur.

Bu panjurlar, motorun çabuk ısınması istendiği durumlarda kapatılır.

Böylece hava akışı azalacağından radyatör yeterli soğutma yapamaz ve motor çabuk ısınır.

Page 799: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 800: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çeşitleri ve Yapısı

Radyatörler su geçişlerini sağlayan boruların ve borular arasına lehimlenen ince sacların aldığı şekillere göre isimlendirilir. isimlendirilir.

Çeşitli radyatör peteği olmakla beraber, binek otomobillerinde en çok, borulu ve düz hava kanatçıklı olmak üzere iki tip kullanılır.

Page 801: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Isının dağıtımı açısından, radyatör ne kadar büyük ise o nispette soğutma etkinliğine sahip olur.

Radyatörler petek şekline bağlı olarak sınıflandırılırlar.

Oluklu kanatçıklı tip en çok kullanılan tiptir.

Bu tip radyatörlerde üst ve alt radyatör tankları arasında bakır veya prinç malzemeden borular vardır arasında bakır veya prinç malzemeden borular vardır ve borular arasına oluklu kanatçıklar lehim ile tutturulmuştur.

Alüminyum radyatörlerde reçineli üst ve alt tanklar vardır ve hafif olduklarından dolayı daha çok alüminyum malzemeden imal edilmiş petek (kanatçıklar) kullanılır.

Page 802: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Borulu Tip Radyatörler

Bu radyatörler, alt ve üst su depolarının başlık yerlerine lehimlenmiş, yuvarlak ve yassılaştırılmış bir takım su borularından (su tüplerinden) oluşur.

Genellikle su boruları dik olarak yerleştirilir.

Bazen yatay akışlı radyatörler de bulunmaktadır.

Hava kanatçıkları, ince bakır veya pirinç malzemeden düz veya kıvrık olarak yapılır.

Bu kanatçıklar su boruları üzerine lehimlenmiştir.

Page 803: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bu lehimler, su borularının sağlamca durmasını sağladıkları gibi, borulardan ısıyı daha iyi alarak kanatçıklara iletir.

Hava ile geniş bir temas yüzeyi sağlayan kanatçıklar ısıyı havaya verir. İçinde kanatçıklar ısıyı havaya verir. İçinde borulara paralel olarak kanatçıklar ve borular arasına yerleştirilmiş körük biçiminde plakalar bulunmaktadır.

Page 804: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 805: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Petekli Radyatörler

İkişer ikişer ince borular oluşturacak şekilde birbirine lehimlenmiş metal şeritler, arı peteğine şeritler, arı peteğine benzer şekilde zikzaklı olarak radyatör üst deposu ile alt deposunu birbirine birleştirir.

Page 806: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su geçitleri ince metal şeritlerden yapılan hava kanatçıkları ile birbirinden ayrılmakta ve bunlar hava geçitlerini oluşturmaktadır.

Su geçitlerinin genişliği hemen hemen radyatör peteğinin genişliği kadardır. radyatör peteğinin genişliği kadardır.

Petek modeli meydana getirilmek üzere birleştirilirken aralarında kalan hava geçitleri, genellikle düzgün altıgen şeklini alırlar.

Page 807: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Isının Dağılmasına Etki Eden Faktörler

- Hava ve su sıcaklığı arasındaki sıcaklık farkı

- Radyatörün ön yüzey alanı- Radyatörün ön yüzey alanı

- Yüzey ile suyun temas ettiği yüzey alanı

- Radyatörün hava ve suya göre geçirgenliği

Page 808: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatör Kapakları

Su, bir atmosfer basınç altında 100°C’de kaynar ve buhar haline dönüşür.

Radyatör içerisindeki basıncı artırmak suretiyle radyatör kapağı soğutma suyunun kaynama noktasını yükseltir.

Dolayısıyla suyun sıcaklığı artar ve soğutma verimi yükselir.

Soğutma suyu kaynadığı zaman, motordan atmosfere bırakılan sıcaklıkta bir değişme olmaz.

Böylece motorun sıcaklığı artmaya devam eder. Bu olaya hararet adı verilir.

Page 809: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatörün üst tankına monte edilmiş kapak üzerinde olan bir basınç valfi, (çek valf) bir yayın tansiyonu tarafından kapalı tutulur. tansiyonu tarafından kapalı tutulur.

Soğutma suyunun sıcaklığındaki artışa bağlı olarak radyatör iç basıncı yükselirse ve bu basınç valfin içerisindeki yayın tansiyonunu yenecek kadar artarsa (yaklaşık 0.9 bar-13 psi), basınç valfi açılır ve basıncın fazlası radyatörden dışarı tahliye edilir.

Page 810: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Eğer soğutma suyu sıcaklığı düşerse ve soğutma sisteminde negatif basınç (vakum) meydana gelirse, vakum valfi açılır ve içeriye hava emilir.

Böylece radyatörün deforme olması Böylece radyatörün deforme olması önlenmiş olur.

Page 811: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatör Kapaklarının Kontrolü

- Basınçlı radyatör kapağının oturma yerlerindeki contalarının sağlamlığı, basınç ve vakum supaplarının rahat hareket ettiği kontrol edilmelidir.kontrol edilmelidir.

- Radyatör kapağı basınç kontrol aleti ile basınçlı radyatör kapağı kontrol edilmelidir.

Page 812: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 813: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su Kaynatmış Radyatörde AlınmasıGereken Tedbirler

Klimayı kapatınız, eğer aracınız ciddi biçimde su kaynatmamışsa bu motorun ısısını düşürecektir. ısısını düşürecektir.

Klimanın buharlaştırıcısı hemen radyatörün önünde bulunur ve aracın içinden çekmiş olduğunu ısıyı çevre havaya verir.

Page 814: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Aracın kaloriferini açınız.

Bu sizi rahatsız etse de fazla ısının havaya transferini sağlar.

Eğer trafik tıkanmışsa aracınızı sağa çekin ve durdurunuz. durdurunuz.

Eğer hareket etmiyorsanız çok az soğuk hava radyatöre gelir.

Kaputu açıp motorun bir müddet soğumasını sağlayınız.

Page 815: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Genleşme deposunu (rezerv depoyu) kontrol ediniz.

Eğer boşsa radyatörün su seviyesi düşük demektir.

Üst radyatör hortumuna bir bez sarıp sıkarak sistemin basıncını kontrol ediniz.

Eğer hala basınç var ise kolayca sıkılmaz.

Kolayca sıkılana kadar (basınç düşene kadar) bekleyiniz.

Radyatör kapağının üzerine büyükçe bir bez örtünüz ve kapağı bastırarak yavaşça döndürerek basıncı düşürünüz ve kapağı açınız.

Eğer soğutma sıvı seviyesi düşükse, motoru çalıştırınız ve yavaş yavaş, radyatör dolana kadar antifriz veya su ilave ediniz.

Page 816: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatörde Yapılan Kontroller

- Radyatör bağlantılarının sağlamlık kontrolü

- Radyatör ek yerlerinin, su giriş çıkış borularının sağlamlık kontrolü

- Radyatör hava geçitlerinin açık olup - Radyatör hava geçitlerinin açık olup olmadığının kontrolü

- Radyatör su kanallarının kontrolü

- Radyatör su hortumlarının kontrolü

Page 817: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatör Arızaları Belirtileri ve Radyatör Bakımı

Yol darbeleri ile radyatörün sallanması; radyatörün ek yerlerinin ve lehim dikişlerinin kopmasına, giriş ve çıkış borularında çatlamalara ve su sızıntılarına neden olur.

Bu durum özellikle soğuk havalarda motor Bu durum özellikle soğuk havalarda motor çalışmaya başlarken meydana gelen sıcaklık farkından dolayı olur.

Böyle arızaların önlenmesi için radyatörün yerine uygun şekilde oturtulup sıkılması ve sızıntıların önlenmesi gerekir.

Page 818: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hava Geçitlerinin Kapanması

Radyatörün soğutma suyundan aldığı ısıyı, gerektiği şekilde havaya iletebilmesi için, yeterli hava akımı ile temas etmesi gerekir.

Radyatör hava geçit kanatçıklarının tıkanması halinde hava akımı olmayacağı için yeterli soğutma sağlanamaz.

Radyatör hava geçitleri, havada bulunan tozlar ve diğer pisliklerle kolayca tıkanabilir.

Kanatçıklar, en ufak darbelerle de kapanabilir. Kanatçıklar, en ufak darbelerle de kapanabilir.

Bu durumda radyatörü temizleyebilmek için üzerinde biriken pislikler yumuşayıncaya kadar su ile ıslatılır.

Sonra hareket yönünün aksi tarafından (motor tarafından) basınçlı su püskürtülür.

Aynı işlem basınçlı hava ile de yapılabilir.

Hava geçitleri tıkanmış kanatçıklar bulunuyorsa buraları su geçitlerine zarar vermeden düzeltilmeli ve açılmalıdır.

Page 819: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Tıkanmış Bir Radyatörün Kontrolü

Motorun fazla ısınmasının ve su kaynatmasının başlıca nedenlerinden birisi de radyatör su geçitlerinin tıkanmasıdır.

Bir radyatörün tıkanmış olup olmadığı basit bir deneyle anlaşılır.

İlk önce motor ısınıncaya kadar çalıştırılır ve durdurulur.

Radyatörün, önce alt tarafına elle dokunulur. Radyatörün, önce alt tarafına elle dokunulur.

Sonra diğer kısımlarına dokunulur.

Eğer alt tarafı diğer kısımlardan daha soğuk ise radyatör tıkalı demektir.

Denemeler sonunda radyatörün tıkalı olduğu anlaşılırsa, üst ve alt su deposu sökülerek özel alet ile su geçiş boruları temizlenir.

Sonra tekrar depolar su sızdırmayacak şekilde lehimlenir.

Page 820: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatör ve Silindir Bloğu Su Ceketlerinin Basınçlı Su ile Temizlenmesi

Radyatör su giriş ve çıkış boruları motordan ayrılır, çıkış borusundan basınçlı hava ile birlikte su verilir.

Tıkanmış bir radyatörü temizlemenin en kolay Tıkanmış bir radyatörü temizlemenin en kolay yolu, ters yönlü akış yapan basınçlı su ve hava vermekle olur.

Böylece pas, kireç ve suyun içinde bulunan diğer çeşitli pislikler dışarıya atılabilir.

Page 821: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Basınçlı hava ve su ile radyatörü temizlemek için, radyatörün suyu boşaltılır.

Çıkış hortumundan basınçlı su ve hava verilir, giriş hortumu ucundan su dışarı akar.

Radyatörün çıkış ucuna uzunca bir hortumla birlikte yıkama tabancası takılır.

Önce su musluğu açılıp radyatörün su ile dolması sağlanır.

Sonra radyatöre zarar vermemesi bakımından hava musluğu yavaş yavaş açılarak radyatöre hava verilir.

Hava kapatılır ve tekrar su dolması beklenir.

Su temiz akıncaya kadar bu işlem tekrarlanır.

Page 822: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir bloğu da basınçlı su ve hava akımı ile temizlenebilir.

Bunun için su pompasının giriş kısmına bir hortum takılarak suyun yere akması sağlanır.

Termostat çıkarılır ve termostat koruyucusunun ucuna, hortumla birlikte iki yollu özel musluk takılır.

Radyatörün temizlenmesinde olduğu gibi önce su ceketleri, su ile doldurulur. ile doldurulur.

Bu işleme, dışarı çıkan su temiz akıncaya kadar devam edilir.

Basınçlı hava gönderilir.

Yalnız hava gönderilmesi, devamlı değil, daha etkili temizleme bakımından kesik kesik olmalıdır.

Page 823: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termostat

Görevleri

Termostat soğutma suyunun çıkışı veya girişine yerleştirilir ve soğutma suyunun sıcaklığını belirli bir seviyede tutar.

Maksimum motor performansını elde etmek için ideal soğutma suyu sıcaklığı 80-120 °C arasında olmalıdır (katalog değeri esas alınır). değeri esas alınır).

Dolayısıyla, motoru rejim sıcaklığına hemen çıkarabilmek için, soğutma suyu sıcaklığı düşük ise (motor soğuk iken) soğutma suyu radyatör içerisinden dolaştırılmaz ve motorun en kısa zamanda ısınması sağlanır.

Sadece soğutma suyunun sıcaklığı arttığı zaman su radyatörden devridaim ettirilir.

Page 824: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termostat Çeşitleri

Vaks palet mekanik kontrollü ,vaks palet elektronik kontrollü ve körüklü tip olmak üzere üç çeşit termostat vardır.

Sıcaklık karşısında genleşme yöntemine göre sınıflandırılan termostatlardan soğutma sistemi içerisindeki basınç arttığı zaman daha az açılma kuvvetine sahip olan körüklü tipi şimdilerde daha az kullanılmaktadır.

Page 825: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Körüklü Tip Termostatlar

Bu tip termostatlar, mantar tipi bir supaba bağlı madeni bir körük ve bir de körük koruyucusundan oluşur.

Körüğün içine düşük sıcaklıklarda buharlaşan bir sıvı konulmuş ve körük içindeki hava boşaltılmıştır.

Motor soğuk olduğu zaman, körük içindeki vakum nedeni ile supap kapalı durur.

Motor ısınıp, sıvı buharlaştığı zaman, bu buhar her tarafı kapalı olan körük içinde bir basınç yaratır.

Bu basınç, körüğü şişirerek supabın açılmasına neden olur.

Page 826: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 827: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termo-vaks palet (Kutulu Tip Termostatlar)

Bazı termostatlarda sıvı yerine küçük bir kutu içerisine bir çeşit macun (vaks) doldurulmuştur.

Bu macun ısı etkisi ile sıvılaşıp genişlediği zaman bir çubuğu yukarı doğru iter.

Çubuk bir manivela koluna etki ederek, kelebek milini döndürür.

Mile bağlı olan kelebek supap açılır.

Bu madde soğuyarak büzüldüğü zaman supap üzerindeki yaylar yardımı ile çekilerek kapanır.

Page 828: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 829: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termo-Vaks Palet (Elektronik Kontrollü Termostatlar)

Bu termostatlar günümüzün modern otomobillerinde kullanılmaktadır.

Çalışma prensibi termo-vaks palet tipi termostatın aynısıdır. aynısıdır.

Isı etkisi ile genişleyen vaks için, motordaki sıcak su etkisine ilaveten termostat içerisinde ısıtıcı rezistans bulunmaktadır.

Termostat, soğutma suyu dağıtıcı distribütör muhafazası içerisinde bulunmaktadır.

Page 830: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Distribütör muhafazası, soğutma suyunu büyük ve küçük soğutma devresine dağıtan dağıtım istasyonudur.

Termostat içerisindeki ısıtıcı rezistans elektronik kontrol ünitesinden kumanda elektronik kontrol ünitesinden kumanda edilerek motorun performansına bağlı olarak ısıtılır ve termostatın açılması sağlanır.

Bu durumda motorun ilgili yerlerine suyun gönderilmesi sağlanmış olur.

Page 831: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 832: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 833: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termostatın Yapısı

Termostat bir gövde ve bir supaptan oluşur.

Termostat supapları, mantar tipi veya Termostat supapları, mantar tipi veya kelebek tipi olmak üzere iki tür yapılmıştır.

Page 834: MOTOR TEKNOLOJİSİ

1. Körük içinde, sıcaklık karşısında çabuk buharlaşan bir sıvı bulunur. Bu sıvı genleştiği zaman körük içinde yarattığı basınç körüğü şişirir ve buna bağlı olan mantar tipi supabı açmak için iter (Körüklü tip).

2. Vaks kullanılmış termostatlarda, soğutma suyu sıcaklığı yükseldiğinde yardımcı bağlantı parçaları sıcaklığı yükseldiğinde yardımcı bağlantı parçaları termostat supabını açar (Kutulu tip).

3. Vaks kullanılmış termostatlarda, soğutma suyu sıcaklığı yükseldiğinde ve elektronik kontrollü ısıtıcı rezistans ısındığında yardımcı bağlantı parçaları termostat supabını açar (Elektronik tip).

Page 835: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 836: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 837: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termostat motorun soğutma suyu çıkışına veya girişine yerleştirilir.

Günümüzde soğutma suyunun sadece motora giriş ve çıkışını kontrol eden değil, aynı zamanda soğutma suyunun motor içerisindeki devridaimini de kontrol eden by-passlıtermostat kullanımı bazı motor tiplerinde devridaimini de kontrol eden by-passlıtermostat kullanımı bazı motor tiplerinde yaygınlaşmaktadır.

Termostat genellikle soğutma suyu çıkışında yer alırken by-passlı termostat soğutma suyu girişinde veya çıkışında yer alabilir.

Page 838: MOTOR TEKNOLOJİSİ

By-pass Valfsiz Termostat

Soğutma suyunun sıcaklığındaki bir yükselme ile birlikte vaks elemanınınhacmi artar.

Meydana gelen basınç mili Meydana gelen basınç mili (pistonu) iter.

Piston, termostat gövdesine sabitlenmiş olduğundan, basınç yayın tansiyonunu yener ve palet aşağı inerek valfin açılmasını sağlar.

Page 839: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatör petekleri içerisinden geçerken soğumuş olan soğutma suyu, termostata geri döndüğü zaman valf kapanır.

Termostat bu operasyonu sürekli tekrarlayarak soğutma suyu akış hacmini tekrarlayarak soğutma suyu akış hacmini kontrol eder ve motorun sürekli rejim sıcaklığında kalmasını sağlar.

Page 840: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğutma suyunun sıcaklığı düşük iken Soğutma suyunun sıcaklığı düşük iken termostat kapalıdır ve soğutma suyu radyatöre giremez, ancak motor içerisinde dolaştırılır.

Soğutma suyunun sıcaklığı yükseldiği zaman, termostat açılır ve soğutma suyu aynı zamanda radyatöre de gider.

Page 841: MOTOR TEKNOLOJİSİ

By-pass Valfli Tip Termostat

Soğutma suyu sıcaklığı düşük iken radyatör tarafındaki valf kapalıdır ve bypass valfi açıktır.

Dolayısı ile soğutma suyu radyatör içerisinden dolaşmaz. radyatör içerisinden dolaşmaz.

Aynı anda by-pass valfinin kapanmaya başlaması ile birlikte motorun içerisindeki soğutma suyu sirkülasyonu kontrol edilir.

Page 842: MOTOR TEKNOLOJİSİ

By-pass valfsız termostat tam açıldığı zaman, soğutma By-pass valfsız termostat tam açıldığı zaman, soğutma suyu aynı anda hem motorun hem de radyatörün içerisinden dolaşır.

Ancak by-passlı termostatta radyatör içerisinde sirkülasyon durdurulurken soğutma suyu sadece motor içerisinden dolaştırılır ve soğutma verimi arttırılır.

Page 843: MOTOR TEKNOLOJİSİ

By-passlı termostat, soğutma suyunun geçtiği kanalı genişleterek motor içersindeki sirkülasyonu kontrol eder ve klasik tip ile karşılaştırıldığında motor soğuk iken su akış direnci azaltılmış olur.

Dolayısı ile su pompası üzerindeki yük en aza indirilmiş olur ve motor gücündeki kayıp azaltılmış olur.

Page 844: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termostatlarda Yapılan Kontroller

Termostatlar belli sıcaklık, derecelerinde açılacak şekilde yapılmıştır.

Motorlarda kullanılan termostatların 60 - 64 °C arasında açılmaya başlaması ve 77 °C de arasında açılmaya başlaması ve 77 °C de tamamen açık olması gerekir.

Günümüz motorlarında termostatlar 80 °C de açılmaya başlayıp 110 °C de tamamen açık hale gelir.

Page 845: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termostatlar motorun çalışma koşullarına ve kullanılacak antifrizin çeşidine göre seçilir.

Termostatların normal çalışmadığı kanısına varılırsa, bunu anlamak için basit bir deney varılırsa, bunu anlamak için basit bir deney yeterlidir.

Bu deney yapılırken termostat supabının açılma başlangıç değerlerinin bilinmesi yararlı olur.

Page 846: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termostatı kontrol etmek için içi su dolu bir kap alınır.

Termostat, kabın dibine değmeyecek şekilde iple veya tel ile asılır.

Sonra kabın içindeki su Sonra kabın içindeki su ısıtılır.

Diğer taraftan kabın içine yerleştirilen termometre ile de suyun sıcaklığı kontrol edilir.

Page 847: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su ısındığı zaman termostat açılması gerektiği sıcaklıktan 6 - 7°C kadar önce açılacak olursa veya suyun sıcaklığı termostatın açılması gereken sıcaklığı yaklaşık olarak 6 - 9°C geçtiği halde, supap açılmıyorsa, termostat bozuktur ve açılmıyorsa, termostat bozuktur ve değiştirilmesi gerekir.

Page 848: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Termostat Arıza ve Belirtileri

Suyun içindeki pas, kir ve yabancı maddeler termostatların gerekli şekilde çalışmasını engeller.

Herhangi bir nedenle fazla ısı, termostatı arızalandırabilir.

Termostatlar herhangi bir nedenle arıza yaptıklarında genellikle açık olarak kalır.

Çünkü supabın kapalı kalması körüğün içindeki vakum nedeni ile olmaktadır. olmaktadır.

Körük delinecek olursa, vakum ortadan kalkacağına göre, atmosferik basınç, körüğü şişirecek ve supabın daima açık kalmasını sağlayacaktır.

Bu nedenle, termostat motorun fazla ısınmasına hemen hemen hiç neden olmaz.

Termostatın arızalanması, özellikle kış aylarında, motorun normal çalışma sıcaklığına geç ulaşmasına neden olur.

Page 849: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hava Valfi

Soğutma suyu değişimi esnasında radyatördeki su tahliye edildiği zaman, motorun soğutma sistemi içersine hava girer. girer.

Soğutma sistemi yeniden soğutma suyu ile doldurulduğu zaman soğutma sistemi içersinde kalan havanın dışarı atılması şarttır.

Page 850: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hava valfi havanın tahliyesine izin veren bir kanala sahiptir.

Motor stop ettiği zaman, bu valf kendi ağırlığı ile bu kanalı açar ve motor çalıştığı zaman su pompasının basınçlandırdığı zaman su pompasının basınçlandırdığı soğutma suyunun basıncı ile bu kanal kapanır.

Page 851: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 852: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su Pompası

Görevi

Su pompaları, motorun krank mili kasnağından bir (V) kayışı ile aldıkları (V) kayışı ile aldıkları hareketle suya basınç kazandırıp, suyu motor su ceketlerinden dolaştırarak soğuması için radyatöre gönderir.

Page 853: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çeşitleri ve Yapısı

Su pompaları millerinin yataklandırılış şekline göre, burçlu, bilyeli yataklı ve salmastralı olarak isimlendirilirler.

Genellikle daha kullanışlı olması nedeni ile bilyeli yataklı pompalar kullanılmaktadır. yataklı pompalar kullanılmaktadır.

Pompadaki salmastranın etrafına bir halka geçirilir ve özel bir somun ile salmastra sıkıştırılır.

Bu salmastra zaman zaman sıkıştırılır ve eskiyince değiştirilir.

Page 854: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Milin yataklandırılması hangi tip olursa olsun, pompaların hepsinde de suyun sızmasını önleyen contalar (salmastra) vardır.

Su pompaları, genellikle santrifüj tip bir pompa olup, silindir bloğunun ön tarafına, blok ile radyatör arasına yerleştirilmiştir.

Motorda iyi bir soğutma için suyun basınçlı olarak su Motorda iyi bir soğutma için suyun basınçlı olarak su ceketlerinden dolaştırılması gerekir.

Ortalama olarak bir su pompası saatte 40.000 litre suyu dolaştırması gerekir.

Krank kasnağı ile su pompası kasnağı arasındaki devir oranı 0.8-1.5 arasındadır.

Page 855: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su Pompasının Çalışması

Su giriş ve çıkış borusu bulunan döküm bir gövde ile, üzerinde düz veya kavisli kanatları olan su basma paletleri, paletleri döndüren mil, pompanın esas parçalarını oluşturur.

Su pompası pompa kapağı bulunmamaktadır, Su pompası pompa kapağı bulunmamaktadır, doğrudan doğruya bloktaki yuvasına bağlanır.

Pompa mili bir yatakla yataklandırılmıştır.

Yatak çevresinden suyun sızmasını önlemek için salmastra veya keçeler yerleştirilmiştir.

Page 856: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pompanın arka tarafında genellikle kapak bulunur.

Kapak olmadığı hallerde su basma paletleri, silindir bloğunda bulunan özel pompa yuvasına yerleştirilir.

Mili döndüren kasnak ise milin diğer ucuna takılır.

Krank milinden aldığı hareketle döndürülen pompa paleti, suyu merkezkaç kuvvetle silindir bloğundaki geçitlere doğru basınçlı bir şekilde gönderir.

Pompanın giriş ucu ise bir hortum ile radyatörün alt deposuna bağlıdır.

Page 857: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su Pompasında Yapılan Kontroller

- Sızdırmazlık kontrolü

- Pompa gövdesi salmastrasından veya boru bağlantısından su kaçak kontrolü

- Pompa kasnağı piminin kırıklık kontrolü- Pompa kasnağı piminin kırıklık kontrolü

- Pompa paletlerinin kırıklık kontrolü

- Palet odasının kırık ve aşıntı kontrolü

- Pompa milinin aşıntı kontrolü

Page 858: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 859: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su Pompasının Arızaları ve Belirtileri

Su pompalarında sık sık rastlanan arızaların başında, vantilatör kayışlarının kopması veya gevşemesi gelir.

Bunun dışında pompa paletlerinin veya kanatçıkların kırılması, palet odasının aşınması gibi arızalar olabilir.

Paletlerin kırılmasına veya palet odasının aşınmasına Paletlerin kırılmasına veya palet odasının aşınmasına suyun içindeki pislik, kum ve diğer yabancı maddeler neden olur.

Bu nedenle, sisteme yabancı maddelerden arındırılmış, korozyona engel olucu, saf ve temiz su konmalıdır.

Page 860: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor suyu kısmen donduğu zaman, pompa çalıştığında, palet ve paleti pompa miline bağlayan pim kırılabilir.

Bu durumda mil palet içinde boşa döner ve suyun dolaşımı durur.

Vantilatör kayışının gevşemesi halinde ise, Vantilatör kayışının gevşemesi halinde ise, hareket iletiminde kayma olacağından pompanın devir sayısı azalır ve yeterli suyu dolaştıramaz.

Bunun sonucu olarak motor çok ısınır.

Page 861: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pompanın su sızdırması her tip pompada en çok görülen arızadır.

Pompa kayışları döndürüldüğü için, pompa gövdesi kayışın çektiği tarafa doğru bir basınç altında bulunur.

Bu nedenle pompa bağlantı cıvataları iyi sıkılmayacak olursa, pompa gevşer ve su sızdırır.

Bu durumda pompa yenisi ile değiştirilir.

Page 862: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yay basınçlı pompanın salmastrası veya pompa kömürü zamanla aşınır, bozulur ve pompa su sızdırır.

Pompadaki yağlanması gereken yerlerin yağlanması ihmal edilirse pompa mili ve yağlanması ihmal edilirse pompa mili ve yatağı aşınır ve sızıntı yapar.

Page 863: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Modern soğutma sistemlerinde soğutma suyunun hızlı dolaşımına gerek vardır.

Herhangi bir nedenle pompa verimi azalırsa, suyun soğutma etkisi kaybolur.

Bu ise su pompasının tamamen arıza yapmasına ve motorun çok ısınmasına neden olur.

Pompanın su sızdırması sonucu, yalnız soğutma sistemindeki suyun eksilmesine neden olmaz.

Suyun pompa milinden sızarak dışarı çıkması, mil ile yatağı arasındaki yağlamayı etkileyerek mil ve yatağın aşınmasına ve korozyona uğramasına neden olur.

Page 864: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor yüksek devirlerde çalışırken bu sızıntı olan yerlerden içeriye hava emilir.

İçeri giren hava suyu, radyatörden taşırır.

Soğutma suyuna hava karışması ısıgeçişiniSoğutma suyuna hava karışması ısıgeçişinigüçleştirir.

Bu ise motor sıcaklığının yükselmesine neden olur.

Page 865: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğutma sisteminin içine hava girmesi, su ceketlerinde ve diğer kısımlarda anormal paslanmalara sebep olur.

Su pompası arızasından dolayı, soğutma sisteminin içine hava emilir veya dışarıya sisteminin içine hava emilir veya dışarıya su sızıntısı olursa hemen arıza giderilmeli ve gerekli yerler sık sık yağlanmalıdır.

Page 866: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su Dağıtım Boruları ve Su Ceketleri

Görevleri

Su dağıtım boruları, suyun radyatör ile motor arasında iletilmesini sağlar.

Motor çalışırken, yanma odası içerisindeki sıcaklık Motor çalışırken, yanma odası içerisindeki sıcaklık 2000 °C veya daha yükseklere çıkar ve motorun parçaları ısınır.

Isınan bu motor parçalarının soğutulması için silindir cidarları etrafına ve silindir kapağına soğutma suyunun dolaşabilmesi için su ceketleri ve su kanalları gereklidir.

Page 867: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yapısı

Radyatör hortumları yüksek ısıya ve basınca dayanıklı olmalıdır.

Radyatör hortumları motor üzerindeki yerine göre şekillendirilmişlerdir.

Aynı zamanda elastik özelliği bulunmaktadır.

Bunlar, belirli ölçülerde, belirli eğimlerde ve tam ölçüsünde dökülerek yapılmış hortumlardır.

Bükümlü ve esnek olmak üzere iki çeşittir.

Page 868: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su Dağıtım Boruları ve Su Ceketlerinde Yapılan Kontroller

- Su dağıtım hortumlarında delik ve çatlak kontrolü

- Su dağıtım hortumları bağlantılarında su kaçak kontrolü

- Su ceketlerinde tıkanıklık kontrolü- Su ceketlerinde tıkanıklık kontrolü

- Su ceketlerinde kireçlenme kontrolü

- Su ceketlerinde çatlak kontrolü

- Su ceketleri tapalarında sızdırmazlık kontrolü

Page 869: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su Dağıtım Boruları ve Su Ceketlerinin Arızaları ve Belirtileri

Soğutma sisteminde motor sık sık su eksiltiyorsa, su dağıtım hortumlarının delik, çatlak ve kaçak kontrolü yapılması gerekir.

Hortumlar yüksek ısıdan çatlayabilir veya delinebilirler.

Aynı zamanda yüksek basınçtan dolayı bağlantı yerlerinden su sızdırabilirler.

Page 870: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Her zaman soğutma suyu kaçaklarının kendi kendine kapatacağı söylense de radyatördeki eksilen su, motorun sıcak çalışmasına neden olacak ve kısa sürede motorun arıza yapmasına sebep olacaktır.

Bu nedenle su kaçaklarının derhal müdahale edilerek onarılması gerekir.

Page 871: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Su ceketlerindeki kireçlenme ve tıkanıklıklar, motorun hararet yapmasına neden olur.

Bu durumlarda motor soğutma suyuna kireç sökücü konularak su kanalları ve kireç sökücü konularak su kanalları ve ceketlerdeki kireçlerin çözülmesi sağlanır.

Yağa su veya suya yağın karışması durumunda conta arızası yoksa mutlaka su ceketlerinde çatlak var demektir.

Page 872: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor bloğu su tapalarında su sızıntısı olması durumunda, tapaların yerinden sökülerek yenisi takılmalı ve kaçak giderilmelidir.

Aksi halde tapanın atması sonucu soğutma Aksi halde tapanın atması sonucu soğutma suyu her an boşalacağı için motorda büyük arızalara sebep olabilir.

Page 873: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 874: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Vantilatör

Vantilatörler, genellikle pompa miline bağlanırlar, su pompası ve alternatörü döndüren kayış vasıtası döndüren kayış vasıtası ile döndürülürler.

Vantilatörlerin görevi, radyatör petekleri arasında kuvvetli bir hava akımı sağlamaktır.

Page 875: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bazı vantilatörlerin etrafında davlumbaz bulunur.

Böylece vantilatör yalnız radyatör petekleri arasından hava emebilir ve verimi daha da yükselmiş olur.

Taşıt yeterince hızlı gittiğinde aracın ön ızgarasından geçen hava akımı radyatör ızgarasından geçen hava akımı radyatör peteklerinden geçerek soğutma işlemini yapar.

Bağımsız fanlar, elektrikle veya ısı kontrollü olarak otomatik çalıştırılır.

Eğer taşıt hızı yeterli değilse fanlar devreye girip havayı emer.

Page 876: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Vantilatör Çeşitleri ve Yapısı

- Kayışla hareketli vantilatörler

- Elektrik motorlu vantilatörler (fan)

- Otomatik vantilatörler

Page 877: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Radyatör Soğutma Fanının Yapısı ve Çalışması

Petek içerisinden geçen hava, radyatör ısısının değişmesine neden olur.

Havanın hızı ne kadar fazla ise radyatörün soğutma verimi o kadar artar.

Araç yüksek süratte giderken, radyatör peteği Araç yüksek süratte giderken, radyatör peteği içerisinden yeterli miktarda hava akışı olur, ancak araç düşük süratte giderken ve motor rölantide iken yetersiz kalır.

Bu yüzden hava üfleyen bir fan kullanılmaktadır.

Radyatör soğutma fanı, hareketini motordan veya motorun yapısına göre bir elektrik motorundan alır.

Page 878: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 879: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Elektrik Motor Tahrikli Soğutma Fanı

Elektrik ile çalışan bir fan motoru soğutma suyu sıcaklığını belirli bir seviyede tutar.

Fan motoru elektrik kaynağı olarak bataryayı kullanır.

Soğutma suyu sıcaklığı belirli bir değere ulaştığı anda, radyatörün soğutma suyu radyatör çıkışına takılmış olan Soğutma suyu sıcaklığı belirli bir değere ulaştığı anda, radyatörün soğutma suyu radyatör çıkışına takılmış olan fan müşiri devreye girer ve fan çalışmaya başlar.

Su belirli bir sıcaklık değerinin altına düştüğü zaman, müşir devreden çıkar ve fan durur.

Diğerleri ile karşılaştırıldığında bu tip fan ile enerji kayıplarının önüne geçilebildiğinden kullanımı yaygındır.

Page 880: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Fan Hızı Kontrol Donanımı

Radyatör fanının sadece gereken zamanlarda devreye girmesini sağlayacak bir donanım gereklidir.

Hava sıcaklığı düşükken fanın hızı, motoru çabuk ısıtmak ve fanın gürültüsünü azaltmak için düşük ısıtmak ve fanın gürültüsünü azaltmak için düşük tutulur.

Hava sıcaklığı yükseldiğinde fan devri etkili bir soğutma sağlamak için farklı hız kademelerinde artar.

Page 881: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Fan Hızı Kontrol Donanımı Çeşitleri

- Otomatik vantilatör (Otomatik fan)

- Elektrik motorlu vantilatör

- Elektromanyetik vantilatör kavraması

- Devir sayısı sınırlı vantilatör

- Manyetik kavramalı vantilatör

- Hidrolik kavramalı vantilatör

- Sıcaklık kontrollü hidrolik kavrama kaplin (TEM kaplin)

- Termostatik olarak kumanda edilen kavramalı vantilatörler (Visco kavramalı vantilatörler)

Page 882: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Üç kademeli sıcaklık kontrollü hidrolik kavramalı fanlarda, kavrama fanının hızı, fanının hızı, radyatörden geçen havanın sıcaklığına bağlı olarak üç kademede değişir.

Page 883: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hareket İletim Kayışı

Soğutma donanımını çalıştıran su pompaları, vantilatör kayışları ile hareket alır.

Bu kayışların çoğunluğu (V) tipi kayışlardır.

Kayış kenarları ile kayışın takıldığı kasnak kenarları arasındaki sürtünme kuvveti ile bir kasnaktan diğerine hareket aktarılır.

Kayışın iki yüzü kasnak yüzlerine sürtündüğü için kayma olmaz ve hareket aynen iletilir.

Page 884: MOTOR TEKNOLOJİSİ

V Kayışları Çok yivli kayış Dişli kayışlardır

Page 885: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Az bakım gerektiren kayışlarda ısıl genleşme kordlarıkullanılır.

Sürtünme esnasında ortaya çıkan ısıdan dolayı kordlardaki genleşme çok az olur.

Ayrıca bu kordların üzerine yapışkan lastik geçirilerek Ayrıca bu kordların üzerine yapışkan lastik geçirilerek hareketin kaymadan iletilmesi sağlanmıştır.

Yapışkan lastiğin en üstüne de kord bezi geçirilerek kayıştaki dayanım artırılmıştır.

Page 886: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hareket İletim Kayışı Kontrolü ve Ayarı

Bir motor fazla ısınıyorsa, ilk kontrol edilecek parça vantilatör kayışlarıdır.

Kayış gevşek olursa kayma yapacak, ve vantilatör, radyatör peteklerinden fazla hava çekemeyecek ve radyatörden geçen su yeteri kadar soğumayacaktır.

Ayrıca, pompa yavaş döneceği için su dolaşımı çok yavaş Ayrıca, pompa yavaş döneceği için su dolaşımı çok yavaş olacak ve motorun suyu çok fazla ısınacaktır.

Kayışın gevşek olmasının başka bir mahzuru, alternatörün devir sayısını azaltacağı için alternatörün şarj etmemesidir.

Aynı zamanda kaymadan dolayı kayış çok çabuk parçalanır ve kopar.

Page 887: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kayışın fazla gergin olması hareket verdiği parçaların burç ve yataklarına zarar verecektir.

Bu nedenle kayış gerginliğinin ve gevşekliğinin belirli ölçülere göre olması zorunludur.

Kayış, yağlı veya gevşek olması nedeni ile kayacak Kayış, yağlı veya gevşek olması nedeni ile kayacak olursa, çok çabuk yıpranacağı gibi alternatör, vantilatör ve su pompası gerektiği gibi çalışamaz.

Page 888: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kayışın kontrolünde, kasnak ile alternatör kasnağı arasına bir cetvel konur ve kayışa bastırılır.

Çökme miktarı fabrika değerleri ile karşılaştırılır.

Fabrika değerleri bulunmuyorsa, bu çökme normal kayışlarda 12 - 13 mm. (1/2") uzun kayışlarda 22 - 25 mm (3/4" - 1") kadar olmalıdır. (3/4" - 1") kadar olmalıdır.

Bu kontrol kayışın en uzun olduğu tarafından yapılmalıdır.

Kayış ayarı yapılırken daima tespit cıvataları hafifçe gevşetilir ve uygun gerginlik sağlanınca bu cıvatalar sıkılır.

Çökme miktarı tekrar kontrol edilir, uygun ise kayış ayarı biter.

Page 889: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Vantilatör kayışları, soğuk hava ve hidrolik direksiyon düzenini çalıştırmakta ise, mutlaka özel torkmetreler ile ayarlanmalıdır.

Bu şekilde ayar yapabilmek için fabrikanın verdiği ayar değerleri ve ayarı yapabilmek için özel torkmetrebulunmalıdır. bulunmalıdır.

Genellikle vantilatör ve alternatörü çalıştıran kayışlar 75-80 Nm, hidrolik direksiyon düzenini çalıştıran kayışlar 100 Nm, kompresör çalıştıran kayışlar 90 Nm’ lik kuvvetle gerdirilmelidir.

Page 890: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorun Hararet Yapmasının Nedenleri:

- Radyatör peteklerinin tıkanması

- Radyatörde suyun azalması

- Vantilatör kayışının gevşek veya kopuk olması

- Termostatın arızalı olması- Termostatın arızalı olması

- Motor yağının azalması

- Motor soğutma suyu kanallarının tıkalı olması

- Uygun vites ve hızda gidilmemesi

- Otomatik fanın arızalı olması

Page 891: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Soğutma Sisteminin Bakım ve Onarımında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

- Radyatöre konacak suyun seviyesi peteklerin üzerinde olmalıdır.

- Çok sıcak motora rölantide çalışırken ılık ve kireçsiz su konur.

- Motor bloğundaki su kanalları pastan ya da kireçten tıkanmış ise motor fazla ısınır.

- Radyatöre konacak suyun içilecek temizlikte olması gerekir.

- Su olduğu halde motor fazla ısınıyorsa, termostat arızalıdır.

- Donmayı önlemek için radyatöre antifriz ilave edilir.

Page 892: MOTOR TEKNOLOJİSİ

- Termostatı sökülmüş motor; soğuk çalışır, aşınmalar artar ve verim düşer.

- Motorun çok sıcak çalıştırılması motoru çekişten düşürür.

- Motor çok sıcakken radyatöre soğuk su konursa silindir kapağı ve blok çatlayabilir.

- Çok sıcak bir motorda radyatör kapağı ıslak bir bezle tutulup hafifçe - Çok sıcak bir motorda radyatör kapağı ıslak bir bezle tutulup hafifçe gevşetilir ve buhar tamamen atılınca radyatör kapağı açılır.

- Araçta ısı (hararet) göstergesi çalışmıyorsa ısı müşiri arızalı olabilir.

- Motor, çalıştıktan sonra çalışma sıcaklığına gelmiyorsa kalorifer hortumlarında kaçak olabilir.

- Motor ısısının aniden yükselmesinin sebebi kayış kopması olabilir.

Page 893: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Antifriz Sıvıları

Suyun donmasını önlemek için kullanılır.

Suyun motorda donmasyla meydana gelen genleşme kuvveti, silindir bloğu, silindir kapağı ve radyatörü çatlatır. çatlatır.

Bu nedenle suya yeterli miktarda (suyun donma derecesine göre) antifriz karıştırılarak, suyun donma noktası düşürülür.

Page 894: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bilindiği gibi suyun donma başlangıcı 0°C’ dir.

İçerisine karıştırılan antifriz sıvısının miktarına bağlı olarak suyun donma sıcaklığı -45 ile -50°C’lere düşürülür. sıcaklığı -45 ile -50°C’lere düşürülür.

İyi bir antifriz sıvısı, su ile kolayca karışabilmeli ve çok düşük sıcaklıkta bile suyun donmasını önleyebilmelidir.

Page 895: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Antifriz sıvısı korozyona neden olmamalı ve hiçbir zaman donmayı önleyici özelliğini yitirmemelidir.

Antifriz sıvısı olarak genellikle, alkol, alkol esaslı sıvılar veya etilen glikol kullanılır.

Soğutma donanımına konulacak antifriz miktarı, Soğutma donanımına konulacak antifriz miktarı, motorun çalışacağı bölgenin en düşük sıcaklığına göre özel cetvellerden bulunur.

Günümüz araçların motorlarına dört mevsim kullanılabilen antifriz konmaktadır.

Page 896: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motora soğutma sıvısının yoğunluğunun da ölçülmesi gereklidir.

Ölçülen yoğunluk değeri, antifriz üretici firmaların yayınladığı firmaların yayınladığı çizelgeye bakarak suyun donma sıcaklığının belirlenmesini sağlar.

Page 897: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 898: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 899: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 900: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 901: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 902: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 903: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 904: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 905: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 906: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 907: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 908: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 909: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 910: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 911: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 912: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 913: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 914: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 915: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 916: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 917: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 918: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 919: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 920: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 921: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 922: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 923: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 924: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 925: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 926: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 927: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 928: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 929: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 930: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 931: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 932: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 933: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 934: MOTOR TEKNOLOJİSİ

DD

Page 935: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda Yağlama Motorlarda Yağlama Sistemi

Page 936: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 937: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda Yağlamanın Önemi

Çalışmakta olan herhangi bir motor veya makinenin, verim motor veya makinenin, verim ve ömrüne etki eden en önemli faktörlerden birisi de yağlamadır.

Page 938: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Birbiri üzerinde hareket eden motor Birbiri üzerinde hareket eden motor (makine) parçaları ne kadar mükemmel işlenirse işlensin, parçaların molekül yapılarına bağlı olarak yüzeyleri yine de düzgün olmaz.

Page 939: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hareketi kolaylaştırmak, daha fazla verim almak ve çalışan parçaların ömrünü uzatmak için parçaların birbirine doğrudan doğruya sürtünmelerini önlemek gerekir.

Birbiri üzerinde hareket eden iki katı Birbiri üzerinde hareket eden iki katı cismin arasındaki sürtünmeyi azaltmak için uygun bir sıvı kullanılır.

Buna yağlama işlemi denir.

Page 940: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sürtünme

Birbiri üzerinde hareket eden iki cismin hareketine engel olan dirence “sürtünme” denir.

Motor yataklarındaki sürtünmeyi en az indirmek için yağlama yapmak zorunludur. yağlama yapmak zorunludur.

Üç şekilde sürtünme vardır:

1. - Kuru Sürtünme

2. - Yarı Sıvı Sürtünme

3. - Sıvı Sürtünme (Yağlı Sürtünme)

Page 941: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kuru Sürtünme

Parçalar birbirine doğrudan doğruya sürtünecek olursa, buna kuru sürtünme denir.

Kuru sürtünme, sürtünen yüzeylerin düzgünlüğüne ve parçaların ağırlığına bağlıdır. parçaların ağırlığına bağlıdır.

Kuru sürtünmede, çok büyük ısı meydana gelir, bu ise parçaların ömrünü kısaltır ve aşırı güç kaybı olur.

Page 942: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yarı Sıvı Sürtünme

Muylu ile yatak yüzeylerinin bir kısmının yağlı, bir kısmının yağsız olmasına denir.

Bu durum, parçaların ilk harekete başladığı anda meydana gelir. meydana gelir.

Normal çalışma başlayınca sıvı sürtünmeye dönüşür.

Page 943: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sıvı Sürtünme (Yağlı Sürtünme)

Bu sürtünmede yatak yüzeyi ile muylu arasında doğrudan bir sürtünme yoktur.

Yüzeyler daima çok ince bir yağ filmi ile kaplıdır.

Böyle sürtünmeye sıvı sürtünme denir.

Sıvı sürtünmede sürtünen parçaların girinti ve çıkıntıları yağ ile doldurulduğu için sürtünme, parçalar yerine sıvı tabakaları arasında olur.

Page 944: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağlayıcı Özellikleri

Viskozite

Viskozite yağın akmaya karşı direncini gösterir.

Düşük viskoziteli bir yağ çok akıcı, yüksek viskoziteli yağ ise az akıcıdır. ise az akıcıdır.

Akıcılığı iyi olan bir yağın parçalara yapışma ve yağ filmi oluşturma yeteneği azdır.

Akıcılığı az olan yağın aynı yerde kullanılması halinde yatak ile muylu arasındaki, boşluğa girmesi zor olacağından yağlama yeteneği az olabilir.

Page 945: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 946: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yüzey Gerilimi (Kohezyon)

Herhangi bir maddeyi bir arada tutan iç kuvvete kohezyon denir.

Bu iç kuvvet yükseldikçe yağın akıcılığı azalır.

Katıların kohezyonu sıvılara göre çok fazladır.

Sıvıların da kendi aralarında iç kuvvetleri farklıdır.

Örneğin; cıvanın suya, suyun yağa, yağın gres yağına, göre kohezyonları değişiktir.

Page 947: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yapışkanlık Özelliği (Adezyon)

Sıvıların katı cisimlere yapışma özelliğine denir.

Her sıvının yapışkanlık özelliği başka başkadır.

Örneğin; cıva bir sıvıdır ama yapışma özelliği yoktur. Örneğin; cıva bir sıvıdır ama yapışma özelliği yoktur.

Page 948: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağın Motor Parçalarını Soğutması

Çalışmakta olan bir motorda, motor parçaları, gerek yanma sonu meydana gelen sıcaklıktan dolayı ve gerekse sürtünmeler nedeni ile oluşan ısı ile çok fazla ısınır.

Bu ısının büyük bir kısmı, egzoz gazları ve soğutma sistemi ile atılmakla beraber, bir kısmı da yağlama yağları ile uzaklaştırılır.

Page 949: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor çalışmaya başlayınca, motor yağı çok hızlı bir dolaşım halinde bulunur.

Ortalama olarak karterinde dört litre yağ bulunan bir motorda, yağ pompası yağı dakikada (4-6) defa devreder.

Devreden yağ, parçaların ısısını alarak, kartere döner.

Karter, hava akımı ile temas eden dış yüzeylerinden, ısıyı havaya iletir ve normal çalışma sıcaklığını korur.

Bazı motorlarda, alt karter hava akımı ile temas etmediği veya hava akımı bulunmadığı için yağ soğutma radyatörleri bulunur.

Page 950: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağların Sızdırmazlık Sağlaması

Motorlarda yağlar, özellikle piston-sekman ve silindir cidarları arasında bir conta gibi görev yaparak, sızdırmazlık sağlar.

Yağların sağladığı bu sızdırmazlık iki şekilde olmaktadır:

Birincisi, emme zamanında pistonun Ü.Ö.N.’dan •Birincisi, emme zamanında pistonun Ü.Ö.N.’dan A.Ö.N.’ya doğru hareketi esnasında karterden yanma odası tarafına hava sızarak karışım oranının bozulmasına engel olması;

•ikincisi ise sıkıştırma ve iş zamanlarında karterekompresyon ve yanmış gaz kaçmasını önleyerek motor verimini artırması.

Page 951: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Temizleyici (Deterjanlı) Yağlar

Karterde bulunan yağ, çeşitli nedenlerden dolayı zamanla kirlenir.

Yağın kirlenmesi, karbon birikintileri, toz, su ve asitlerin yağa karışması ile olur. yağa karışması ile olur.

Bu maddelerin bir kısmı yağlama donanımında bulunan, yağ filtreleri tarafından süzüldüğü gibi, bir kısmı da buhar halinde iken, karter havalandırma sistemi ile motordan dışarı atılır.

Page 952: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor parçalarını koruyabilmek için ve yağın uzun zaman kullanılabilmesini sağlamak amacı ile yağın içersine çeşitli kimyasal katkılar karıştırılır.

Bu kimyasal maddeler yağın içinde asit oluşmasını geciktirir. oluşmasını geciktirir.

Motor parçaları üzerinde daima koruyucu bir tabaka meydana getirerek yağın yağlama görevini en iyi bir şekilde yapmasına yardım eder.

Page 953: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor Yağının Değiştirilmesi

Motorun karterine konulan yağ sistemde dolaşmaya başladığı andan itibaren kirlenmeye ve yağlama yeteneğini kaybetmeye başlar.

Yağın yağlama yeteneğini kaybetmesi, içersinde toplanan yabancı artıkların oranına bağlıdır.

Motorun çalışması sırasında yanma odası yüzeylerinde Motorun çalışması sırasında yanma odası yüzeylerinde karbon birikintileri görülür.

Bu karbon birikintileri parçalanarak yağa karışır ve sakızlaşmaya neden olur.

Motorda yağ filtresi olmasına rağmen, bu pisliklerin bir kısmı yağın içinde kalır.

Page 954: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Diğer taraftan, devamlı dolaşım sonunda yağ molekülleri yorulur.

Kilometrelerce çalıştıktan sonra yağ güvenli bir şekilde kullanılamayacak duruma gelir.

İşte bu hale gelmiş olan yağlar, boşaltılarak İşte bu hale gelmiş olan yağlar, boşaltılarak yerlerine yeni yağ doldurulur.

Motorlarda yağın değiştirilmesi için kesin bir zaman olmamakla beraber, üreticilerin önerilerini dikkate almak gerekir.

Page 955: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağlama Sisteminin Görevleri

Motorlarda kullanılan yağlama yağlarının başlıca görevleri şunlardır:

1. Birbiri üzerinde hareket eden madeni parçaların doğrudan doğruya temas etmelerini önleyerek parçaların aşınmasını ve güç kaybını azaltmak,

2. Isınan motor parçalarının soğutulmasına yardım etmek,2. Isınan motor parçalarının soğutulmasına yardım etmek,

3. Parçalar arasında oluşan pislikleri temizlemek,

4. Piston, sekman ve silindir cidarları arasından kompresyon kaçağını önlemek,

5. Yatak ile muylu arasındaki boşluk nedeni ile meydana gelecek vuruntuyu yok ederek gürültü ve sesleri azaltmak.

Page 956: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağlama Sistemi Çeşitleri

Başlıca motor yağlama çeşitleri şunlardır:1. Elle yağlama2. Damlama ile yağlama3. Fitilli yağlama4. Banyolu yağlama4. Banyolu yağlama5. Çarpmalı yağlama6. Pompalı ve çarpmalı yağlama7. Basınçlı çarpmalı yağlama8. Basınçlı yağlama9. Tam basınçlı yağlama

Page 957: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Günümüz motorlarının hemen hemen tamamında kullanılmakta olan tam basınçlı yağlama sisteminde, motorun yağlanması gereken tüm kısımlarına basınçlı olarak yağ gönderilir.

Yağ, bir yağ süzgeci ve yağ pompası yardımı ile üst karterde bulunan yağ dağıtım kanalına oradan da, ana yatak muylularına, kam mili muylularına, külbütör mili ve yataklarına, yağ göstergesine basınçlı olarak gönderilir.

Page 958: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 959: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda Yağlama Sistemini Oluşturan Parçalar

1. Karter2. Yağ filtresi3. Yağ pompası4. Yağ basınç kontrol supabı5. Yağ süzgeci5. Yağ süzgeci6. Yağ kanalları

Page 960: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Karter

Karter, motorun alt kısmını örterek, toz, toprak, yağmur, çamur, gibi yabancı maddelerin motorun içine girmesini önler.

Bunun yanı sıra motor yağına depoluk eder ve motor yağının soğumasını sağlar.yağının soğumasını sağlar.

Karter çoğunlukla preslenerek şekillendirilmiş çelik sacdan yapılır.

Bunun dışında alüminyum alaşım ve dökme demirden dökülerek yapılan karterler de vardır.

Page 961: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Karterler şekil yönünden düz ve boğazlı olarak iki çeşittir.

Bazı karterlerin içinde, yağın çalkalanmasını azaltmak için deflektör adı verilen ara bölmeler bulunur.

Karter dibinde motor yağının boşalması için Karter dibinde motor yağının boşalması için boşaltma tapası bulunur.

Bazı boşaltma tapaları üzerinde mıknatıs vardır.

Bunun görevi dibe çöken metal talaşlarını üzerinde tutarak yağın içinde yüzmesini önlemektir.

Page 962: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 963: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 964: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Karter Contası

Karter, cıvatalarla üst kartere bağlanır.

Sızdırmazlığı sağlamak için arasına mantar, conta kartonu ve yağa dayanıklı lastikten yapılmış kartercontası konur. contası konur.

Contasız karterlere sıvı conta sürülür.

Page 965: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Karterin Sökülmesi

Motor sıcak ise bir süre beklenerek soğuması sağlanır.

Çünkü motor yağı çok sıcaktır.

Ayrıca alüminyum alaşım karterlerin çarpılma Ayrıca alüminyum alaşım karterlerin çarpılma ihtimali vardır.

Motor soğuk ise, bir süre çalıştırılarak yağın ısınması sağlanır.

Çünkü soğuk yağ fazla akıcı olmadığı için boşaltması uzun zaman alır.

Page 966: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Karter bağlama cıvatalarının tamamı gevşetilir.

Çapraz köşelerde birer vida kalacak şekilde diğer vidalar sökülür.

Daha sonra geriye kalan iki vida sökülerek kartermotordan alınır.motordan alınır.

Karterin önce dış temizliği, daha sonra da iç temizliği yapılır.

Temizleme sıvısı ile yıkanarak basınçlı hava ile kurutulur.

Page 967: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Karterin Takılması

Karteri yerine takarken conta oturma yüzeyleri temizlenir.

Contanın montaj esnasında kaymasını önlemek için bir yüzeyine yapıştırıcı sürülür.

Karter çapraz köşelerden birer vida ile üst kartere tutturulur. Karter çapraz köşelerden birer vida ile üst kartere tutturulur.

Daha sonra tüm vidalar, yerine takılarak boşlukları alınır.

Sıkma sırasında vidalar, karterin çarpılmasını ve contanın ezilmesini önleyecek şekilde karşılıklı ve çapraz olarak sıkılır.

Boşaltma tapasına yeni conta takılarak uygun anahtarla ve torkunda sıkılır.

Page 968: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 969: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 970: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 971: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Karterde Yapılan Kontroller ve Arızaları

Karter motorun en altında olduğu için vurma, çarpma gibi darbelere en çok uğrayan parçadır.

Darbe etkisi ile karter üzerinde meydana gelen arızalar: Ezilme, çarpılma, çarpılma, çatlama ve yırtılmadır.

Dikkatsiz çalışma sonucu meydana gelen arıza ise; boşaltma tapası yuvasının bozulmasıdır.

Doğal arızalarsa; karter contasının ömrünü doldurması, deflektörün (ayırıcı bölmenin) kaynak yerlerinden kopmasıdır.

Page 972: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağ Filtreleri

Yabancı maddelerin bir kısmı karterin dibine çökmekte veya karterdeki yağ süzgeci ile tutulmaktadır.

Ancak daha küçük zerrecikler, motorda devreden yağla birlikte yataklara kadar gider ve yatak ile muylu birlikte yataklara kadar gider ve yatak ile muylu arasında sıkışıp, yatağın ve muylunun aşınmasına neden olur.

Yatakların ve muyluların bu gibi aşıntılarını ve arızalarını önlemek için, yağlama sistemlerinde yağ filtreleri kullanılır.

Page 973: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 974: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 975: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Çeşitleri

1. Tek Parçalı (yekpare) tip yağ filtreleri

2. Değiştirilebilir yağ filtreleri (Kartuşlu tip yağ filtreleri)tip yağ filtreleri)

3. Çok plakalı yağ filtreleri

Page 976: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bakım kolaylığı nedeni ile kartuşlu yağ filtresi daha çok kullanılmaktadır.

Genellikle yağ filtresi; dış kutu, yabancı maddeleri tutan bir filtre elemanı ve yağ sıcaklığı yüksek olduğu zaman veya filtre sıcaklığı yüksek olduğu zaman veya filtre elemanı tıkandığı zaman yağın geçişine izin veren by-pass valfine sahiptir.

Kartuşlu tip yağ filtreleri çok kolay sökülüp takılabilmektedir.

Page 977: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 978: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağ Pompaları

Yağ pompaları karterdeki yağı, motorun yağ delikleri ve yağ kanallarından belli basınç altında dolaştırarak motorun yağlanması gereken çeşitli parçalarına gönderir.parçalarına gönderir.

Yağ pompaları, yapılış şekillerine göre;1. Dişli tip pompalar,2. Rotorlu tip pompalar,3. Paletli tip pompalar ve4. Pistonlu tip pompalar diye adlandırılırlar.

Page 979: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağ pompaları, genellikle kam mil üzerindeki bir helisel dişliden hareket alır.

Yağ pompaları, karterdeki yağın içinde bulunabileceği gibi karterdeki yağın üzerinde, karterin içinde veya karterin dışında üst karterekarterin içinde veya karterin dışında üst karterebağlı olabilir.

Yağ pompaları, yapılış şekillerine göre dişli, dişli rotorlu, rotorlu, paletli ve pistonlu pompalar olarak sınıflandırılır.

Page 980: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor yağlama kanallarında dolaşım yapan yağın içine yabancı maddelerin girmemesi için, pompa emiş borusunun ucuna ince telden yapılmış bir süzgeç takılır.

Bu süzgeç yağ pompasının emdiği yağın içinde bulunan yabancı maddelerin donanıma gitmesine engel olur.

Page 981: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dişli Tip Pompalar

Dişli tip pompa gövdesi içerisine, iki dişli hassas olarak yerleştirilmiştir.

Dişlilerden birisi döndüren, diğeri ise Dişlilerden birisi döndüren, diğeri ise dönen dişlidir.

Döndüren dişli pompayı çalıştıran mile bir pimle veya sıkı geçme olarak tespit edilmiştir.

Page 982: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 983: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 984: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 985: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Rotorlu Tip Pompalar

Bu pompalarda dişli yerine bir iç, bir de dış rotor vardır.

İç rotor, merkezden kaçık olarak yağ pompasına hareket veren mile bağlı olup üzerinde diş görevi gören çıkıntılar vardır.

Dış rotorda ise, iç rotordaki çıkıntılara uyacak şekilde girintiler bulunur. bulunur.

Pompa hareket mili döndüğü sırada, iç rotor dış rotorun pompa gövdesi içinde dönmesini sağlar; birbiri içinde dönen bu iki rotor, bir çeşit yağ kepçesi gibi yağı pompanın giriş kanalından alarak çıkış kanalına gönderir.

Pompadaki her iki rotor gayet hassas olarak alıştırılmış olduğundan sıkıştırma sırasında yağ geriye kaçmaz.

Page 986: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 987: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Paletli Tip Yağ Pompası

Rotordaki aralık içersine kayabilecek şekilde yerleştirilmiş paletler ve paletlerin açılıp kapanmasını sağlayan yaylar vardır.

Ortada bulunan yay rotorun genişlettiği hacim tarafına gelince paleti dışarı doğru açar.

Merkezden kaçık olan rotor daralan tarafa gelince, palet içeri doğru kayar ve bu anda yağı çıkış kanalına doğru sıkıştırır.

Page 988: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yay vasıtası ile, paletler devamlı olarak gövde ile temas halindedir.

Rotorun, gövde yüzeyleri arasında oluşan iki bölmenin hacmi devamlı değişir, bu durumda, hacmi büyüyen bölmede emme ve hacmi hacmi büyüyen bölmede emme ve hacmi küçülen bölmede ise basınç meydana gelir.

Bu pompalar, dişi tip pompalara göre daha yüksek basınç sağlarlar.

Page 989: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pistonlu Tip Yağ Pompası

Pistonlu tip yağ pompalarında yağ, bir kam tarafından çalıştırılan piston vasıtası ile pompaya çekilir.

Pompanın giriş ve çıkış yerlerindeki kontrol supapları yağın akış durumunu ve yönünü düzenler.

Pistonun, kam ile devamlı temasını sağlamak için bir yay kullanılır.

Pompanın pompalayacağı yağın miktarı, pistonların hareket kursunu ayarlamakla veya basınç supabı ile sağlanır.

Piston aslında çift tesirli olarak çalışır. Bu tip yağ pompaları daha çok tek silindirli motorlarda kullanılır.

Page 990: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağ Pompası Kontrolleri ve Arızaları

Emiş borusu bağlantısında bulunan conta veya lastikler yırtılırsa sisteme hava girecek ve pompa yeteri kadar yağı ememeyecektir.

Bu durumda yağlanan motor parçalarında anormal aşıntılar meydana gelecek ve neticede motor sıkışacaktır.

Page 991: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağ pompasının çıkış basıncı, motor devrinin artması ile birlikte artar.

Yağ basıncı 4 bar basınç değerini aşarsa tahliye valfi açılır ve yağ kartere geri döner.

Eğer tahliye valfi açık vaziyette sıkışırsa yağ basıncı yükselmeyecek, motor sıkışacaktır.

Eğer tahliye valfi kapalı pozisyonda sıkışırsa yağ basıncı çok yükselecek bu da yağ sızmalarına neden olacaktır.

Eğer yağ pompası içersindeki kayıcı parçalar aşınırsa bu durumda da yağ basıncı düşecek ve sistemde yağlanan parçalar kısa sürede aşınacaklardır.

Page 992: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dişli Tip Yağ Pompalarının Kontrolleri ve Arızaları

Pompayı oluşturan parçalar, uygun temizlik sıvıları ile iyice temizlendikten sonra dikkatlice kontrol edilir.

Pompanın kontrolünde fabrikasının verdiği değerler esas alınır.

Ancak, pompaya ait herhangi bir ayar ve kontrol değeri bulunmuyorsa, pompa dişlileri arasındaki boşluk 0,05 mm ile 0,15 mm’ den fazla olursa dişliler değiştirilir.

Dönen dişli mili 0,05 mm’ den fazla aşınmış ise değiştirilir.

Page 993: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Mil fazla aşınmış ise, yağ pompası gövdesi de değiştirilir.

Bazı pompalarda, dönen dişlilerin burçları değiştirilebilir şekilde yapılmıştır.

Bu durumda, dişli aşıntısı normal ise, milde fazla bir aşıntı var ise fazla boşluk, burç değiştirmek suretiyle önlenebilir.

Page 994: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pompa gövdesi patlamış veya kırılmış ise veya yeni dişliler takıldığında dişliler ile pompa gövdesi arasında 0,08-0,10 mm’ den fazla boşluk olursa, pompa değiştirilir.

Pompa dişlilerinin dişleri aşınmış veya kırılmışsa dişliler değiştirilir.

Yağ pompasına hareket veren mil, pompa gövdesi Yağ pompasına hareket veren mil, pompa gövdesi içinde sağa, sola hareket ettirilmelidir.

Bu boşluk 0,15 mm’ den fazla ise pompa gövdesi değiştirilmelidir.

Pompa kapağındaki aşıntı, yağ pompası dişlilerinin yukarıya doğru yükselmesine izin vererek, pompa milinin çok fazla eksenel gezinti yapmasına neden olur.

Page 995: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Aşınmış kapak mutlaka değiştirilmelidir.

Yağ pompası eksenel boşluğu pompa dişlisini aşağı yukarı hareket ettirerek, pompa gövdesi ile dişli arasına sentil konmak suretiyle kontrol edilir.

Bu gezinti 0,15 mm’ den fazla olursa dişli değiştirilir. Bu gezinti 0,15 mm’ den fazla olursa dişli değiştirilir.

Dişli yüzeyleri ile pompa gövdesi arasındaki boşluk, bir cetvel, gönye ve sentille kontrol edilmeli, 0,03 mm’ den fazla ise dişliler değiştirilmelidir.

Page 996: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 997: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bazı pompaların gövdeleri ile kapakları arasında conta bulunmadığı halde bazılarında özel contalar vardır.

Bu contaların kalınlıkları çok önemlidir.

Çünkü gereğinden daha kalın conta, kapakla gövde arasındaki boşluğu artırdığı için, pompanın yağ emme ve basma yeteneğini azaltır.

Conta normalinden ince olursa pompa dişlileri dönmez. Conta normalinden ince olursa pompa dişlileri dönmez.

Yağ pompalarında kullanılacak contalar, yağ basıncını düşürmeyecek, dişlilerin sıkışmadan çalışmasını sağlayacak ve yağdan etkilenmeyecek malzemelerden yapılmalıdır.

Yağ pompaları motora takılmadan önce yağ emdirilerek, motorun ilk çalıştırılmasında, pompanın kolayca yağı emerek görevini yapması sağlanmalıdır.

Page 998: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Rotorlu Tip Yağ Pompaları Kontrolleri ve Arızaları

Rotorlu tip pompalar sökülüp gaz yağı ile iyice temizlendikten sonra basınçlı hava ile kurutulur.

Dış rotor yerine takıldıktan sonra, iç rotor ile dış rotor arasındaki boşluk sentille ölçülür.

Bu boşluk 0,25 mm’ den az olmalıdır.

Page 999: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pompa kapağı oturma yüzeyine bir cetvel tutularak pompa gövdesi ile rotor yüzeyleri arasındaki boşluk sentil ile kontrol edilir.

Bu boşluk 0,10 mm veya daha az olmalıdır.

Dış rotor ile gövdesi arasındaki boşluk kontrol edilir. edilir.

Bu boşluk 0,20 mm veya daha az olmalıdır.

Pompa kapağı üzerine bir çelik cetvel koyarak sentille kapağın düzgünlüğü kontrol edilir.

Kapaktaki eğiklik 0,03 mm yi geçmemelidir.

Page 1000: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağ Basıncı Kontrol Supabı

Yağ pompası, motor parçalarının yağlanması için gerekenden daha çok miktarda yağ emebilir.

Bu nedenle; motor devri yükseldikçe motor yağ basıncının yükselmemesi için, ana yağ kanalının basıncının yükselmemesi için, ana yağ kanalının herhangi bir yerine basınç ayar supabı yerleştirilir.

Yağ basıncı ayar supapları üst karterde, yağ kanalı üzerinde bulunabileceği gibi doğrudan doğruya yağ pompasının üzerine de yerleştirilebilir.

Page 1001: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1002: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Basınç ayar supapları, normalden yüksek basınç oluştuğu zaman, yağın kısa devre yaparak yataklara gitmeden, bir miktarının kartere geri dönmesini sağlar.

Bu nedenle bu supaplara kısa devre supabı da Bu nedenle bu supaplara kısa devre supabı da denir.

Page 1003: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1004: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağlama Donanımının Arızaları ve Belirtileri

Yağlama donanımında arıza olması, motor parçalarına zarar verir ve motorun çalışmaz hale gelmesine sebep olur.

Başlıca arıza belirtileri şunlardır:- Yağ basıncının düşük olması- Yağ basıncının yüksek olması- Fazla yağ sarfiyatı- Yağın çamurlaşması ve incelmesi.

Page 1005: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağ Basıncının Düşük Olması

Yağ basıncının düşük olmasının nedeni genellikle, basınç ayar supabının yayının zayıflaması, pompa dişli veya rotorların aşınması, yağ sızdıran rekor ve borular ile aşınmış yataklar ve muylulardır. aşınmış yataklar ve muylulardır.

Eskimiş bir motorda aşınmış yataklar yağın fazla geçmesine izin verir.

Yağ pompası bu boşlukları dolduramayacağı için basınç düşük olur.

Page 1006: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağ Basıncının Yüksek Olması

Basıncın yükselmesine, basınç ayar supabının sıkışması neden olur.

Bundan başka supap yayının basıncının artması, Bundan başka supap yayının basıncının artması, yağ kanallarının tıkanmış olması ve normalden daha kalın yağ kullanılması gibi nedenler yağ basıncını yükseltir.

Page 1007: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Fazla Yağ Sarfiyatı Olması

Genellikle fazla yağ sarfiyatına, doğrudan doğruya yağlama sistemi neden olmaz.

Fazla yağ sarfiyatına; yüksek motor hızı, dış Fazla yağ sarfiyatına; yüksek motor hızı, dış sızıntılar, aşınmış yataklar, aşınmış supap kılavuzları, aşınmış veya sıkışmış silindir ve segmanlar neden olmaktadır.

Page 1008: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağın İncelmesi ve Çamurlaşması

Yağın incelmesi, motorun çalışma şartlarına bağlıdır.

Örneğin, motor soğuk havalarda kısa mesafelerde çalışıyorsa, motor çalışma sıcaklığına kolay ulaşamaz. ulaşamaz.

Böyle çalışma durumlarında motor genellikle çalışma sıcaklığının altında çalışır.

Bu şartlar altında yanma odasında yoğunlaşan benzin, segman ve silindir sürtünme yüzeyleri arasından kartere sızarak yağı inceltir.

Page 1009: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ayrıca, yanma sonu oluşan ve kartere kaçan su buharının yoğunlaşmasından oluşan su da motor yağını inceltir.

Motor soğuk çalıştığı zamanlar, benzin ve su buharları, karter havalandırma sistemi ile dışarı atılamaz, karterde toplanarak yoğunlaşır ve yağa karışarak yağı inceltir. dışarı atılamaz, karterde toplanarak yoğunlaşır ve yağa karışarak yağı inceltir.

Bu pislikler krank mili ile çalkalanarak çamurlaşmaya neden olur.

Çamurlaşan bu artıklar yağ süzgecini tıkar ve yağlama güçlükleri meydana getirir.

Page 1010: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Karter Havalandırma Sistemleri

Karterin içindeki yağda bulunan pislikleri ve zararlı buharları temizlemek için bazı düzenlere gerek vardır, örneğin yağ filtreleri, sistemde devreden yağın içindeki sert zerrecikleri süzerek devreden yağın içindeki sert zerrecikleri süzerek temizler.

Ancak asit yapma özelliği gösteren, zararlı buharların dışarı atılmasını karter havalandırma düzeni sağlar.

Page 1011: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1012: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Karter havalandırma düzeni iki şekilde çalışmaktadır:

1. Giriş Borulu Karter Havalandırma Düzeni2. KapalıTip Havalandırma Sistemi

Page 1013: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Giriş Borulu Karter Havalandırma Düzeni

Otomobil hareket halinde iken karterin altından geçen hava akımı, ağzı eğik kesilmiş çıkış borusunun ağzında kısmi bir vakum, oluşturur.

Bu vakum nedeni ile karterde basınç düşüklüğü Bu vakum nedeni ile karterde basınç düşüklüğü olur ve giriş borusundan temiz hava karteredolar.

Böylece otomobil hareket ettiği müddetçe, giriş borusundan giren hava, çıkış borusundan çıkarken karterdeki zararlı buharları dışarı atar.

Page 1014: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Giriş borusu ucuna konulan hava süzgecinin görevi; havanın içinde bulunan toz ve kirlerin kartere girmesini önlemektir.

Bu süzgeçlerin bazıları yağ banyolu olarak yapılmaktadır.

Giriş borulu sistemin en büyük sakıncası, Giriş borulu sistemin en büyük sakıncası, otomobil durduğu zaman veya yavaş hareket ettiği hallerde, yeterli hava akımı olamayacağı için, havalandırma tam olamaz ve zararlı maddelerin tümü atılamadığı için yağın özelliği çabuk bozulur.

Page 1015: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kapalı Tip Havalandırma Sistemi

Bu günün motorlarında bu havalandırma sistemi daha çok kullanılmaya başlanmıştır.

Genellikle sabit motorlarda ve ağır hizmet tipi araçlarda kullanılması daha yararlı olmaktadır.

Bu sistemin çalışması aynen giriş borulu sistemde olduğu Bu sistemin çalışması aynen giriş borulu sistemde olduğu gibidir.

Burada da bir giriş borusu bulunur.

Ancak çıkış borusu yerine, karterden supap odasına açılan kanallar ve buradan da emme manifoldunabağlanan bir boru kullanılır.

Page 1016: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yağ Soğutma Sistemleri

Yağ pompası tarafından basılan motor yağı, yağ filtresi, yağ karteri ve yağ soğutucu gövdesi içinden geçerken motor soğutma suyu tarafından soğutulur.

Yağ daha sonra motorun ana yağ kanallarına doğru akar.

Motor yapısına göre soğutucu motorun önünde, yanında veya radyatörün altında bulunur.

Page 1017: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1018: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1019: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1020: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1021: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1022: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1023: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1024: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1025: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1026: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1027: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1028: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1029: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1030: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1031: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1032: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1033: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1034: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1035: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1036: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1037: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1038: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1039: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1040: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1041: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1042: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1043: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1044: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1045: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1046: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1047: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1048: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1049: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1050: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1051: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1052: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1053: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston-biyel MekanizmasıPiston-biyel Mekanizması

Page 1054: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston-biyel mekanizması, yanma zamanında meydana gelen basınç gelen basınç kuvvetini krank miline iletmektedir.

Page 1055: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pistonlar

Silindir içinde iki ölü nokta arasında hareket ederek zamanları meydana getirir.

Silindirin alt tarafında hareketli bir kapak Silindirin alt tarafında hareketli bir kapak vazifesi görür.

Yanmış gaz basıncını biyel yardımı ile krank miline iletir.

Page 1056: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston, silindir kapağı ile birlikte yanma odasını oluşturur.

Yanma zamanında meydana gelen, yüksek sıcaklığa dayanabilmeli ve bu ısı karşısında şekil değiştirmeden, sıkışmadan görevine devam edebilmelidir. edebilmelidir.

Ayrıca piston yanma zamanında meydana gelen yüksek basınca da dayanabilmeli, uzun süre ısı ve basınç altında normal şeklini koruyabilmelidir.

Page 1057: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston atalet (eylemsizlik) kuvvetlerini yenerek ölü noktaları kolayca aşabilmesi için mümkün olduğu kadar da hafif olmalıdır.

Otomobillerde önceleri gri dökme demir, yumuşak dökme çelik, krom nikelli çelik yumuşak dökme çelik, krom nikelli çelik pistonlar kullanılmasına rağmen, günümüzde yaygın olarak alüminyum alaşımı pistonlar kullanılmaktadır.

Page 1058: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1059: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1060: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Alüminyum alaşımından yapılan pistonların, genleşme kat sayısı fazla olduğu için, bu tip pistonlarda; silindirle piston arasında, dökme demir pistonlara nazaran daha fazla boşluk verilir.

Ancak, alüminyum pistonlara bazı özel şekiller verilerek motor soğukken piston vuruntusu yapmadan, motor kararlı çalışma sıcaklığına ulaştığında ise sıkışmadan çalışması sağlanmıştır.

Page 1061: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1062: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Alüminyum alaşımından yapılan pistonlar, termik işlemlere tabi tutulduktan sonra elektrolitik (anodik) işlemler uygulanır.

Bu işlemler sonucu piston yüzeyinde 0,0005 mm kalınlığında alüminyum oksit tabakası meydana kalınlığında alüminyum oksit tabakası meydana gelir.

Bu tabaka, pistonun aşınmaya karşı direncini artırdığı gibi piston yüzeyinin daha iyi yağlanmasını da sağlar.

Page 1063: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston başları genellikle, düz, bombeli ve bazı dizel motorlarında çanak (iç bükey) biçiminde yapılmaktadır.

Bazı motorlarda piston başının, supap başlarına çarpmasını önlemek için piston başlarına çarpmasını önlemek için piston başları oyuk şeklinde yapılmıştır.

Page 1064: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston başını takviye etmek ve yanmış gaz basıncına karşı direncini direncini artırmak için pistonun iç kısmına takviye kolları yapılmıştır.

Page 1065: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bu takviye kolları, piston başındaki ısının segmanlar yoluyla silindir cidarına ve cidarına ve soğutma suyuna iletilmesine yardımcı olur.

Page 1066: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston etek başlangıcının hemen altında bulunan piston pim yuvaları piston pimine yataklık eder.

Bazı pistonlarda pim yuvası etrafı boşaltılarak hem pistonun ağırlığı azaltılmakta hem de hem pistonun ağırlığı azaltılmakta hem de pistonun pim yönünde genleşmesi esnasında sıkışması önlenmektedir.

Page 1067: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segman yuvaları piston başında bulunur.

Genellikle benzin motoru pistonlarında iki kompresyon, bir yağ segmanı bulunmaktadır.

Dizel motorlarında iki veya üç kompresyon, bir veya iki yağ segmanı bulunabilir. veya iki yağ segmanı bulunabilir.

İki yağ segmanı varsa ikinci yağ segmanı alt etekte bulunur.

Pistondaki yağ segman yuvalarında, yağ akıtma delikleri vardır.

Page 1068: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1069: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1070: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston pim yuvalarıgenellikle piston simetri ekseninde olmasına rağmen, bazımotorlarda, silindirde piston etek vuruntusunu önlemek için pim yuvası önlemek için pim yuvası ekseni, piston ekseninden sıkıştırma zamanı dayanma yüzeyi tarafına veya iş zamanı dayanma yüzeyi tarafına kaçık yapılmıştır.

Page 1071: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston Çeşitleri

Benzin motorlarında; düz etekli, düz diyagonal yarıklı, düz diyagonal yarıklı, T yarıklı, U yarıklı ve oto termik pistonlar kullanılmaktadır.

Page 1072: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1073: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Düz etekli pistonlar, dökme demirden, krom nikelli demir veya alüminyum alaşımından yapılır.

Bu pistonların eteklerinde, yatay veya dikey, herhangi bir yarık yoktur. herhangi bir yarık yoktur.

Page 1074: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Alüminyum alaşımından yapılan pistonlarda, pistonun şekil değiştirmeden ve sıkışmadan rahatça genleşerek göreve devam edebilmesi için piston üzerine yatay ve dikey yarıklar açılmıştır.

Bu yarıklar iş zamanında piston direncini azaltmak için küçük yaslanma yüzeyi tarafına açılır.

Page 1075: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yatay yarıklar, genellikle piston başındaki yağ segmanı yuvasında olduğu gibi, piston etek başlangıcında da olabilir.

Bu yarık piston başındaki yüksek ısının, piston eteğine geçmeden, segmanlar yolu ile silindir eteğine geçmeden, segmanlar yolu ile silindir cidarına ve oradan da soğutma suyuna geçmesini sağlar.

Page 1076: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dikey yarıklar ise özellikle alüminyum alaşımından yapılan pistonlarda bulunur.

Yüksek ısı karşısında genleşen piston eteği, bu yarığı kapatır.

Piston soğuyup büzülünce, bu yarık tekrar açılır.

Böylece pistonla silindir arasına, daha az boşluk vererek motorun daha verimli çalışması sağlanmış olur.

Dikey yarığın, tam dik değil de diyagonal yapılmasının nedeni, motorun çalışması sırasında silindir yüzeyinin kanal biçiminde aşınmasını önlemektir.

Page 1077: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Oto Termik Pistonları

Bu pistonlar dökülürken piston pim yuvalarına, piston pimine dik eksen yönünde genleşme katsayısı alüminyuma göre daha az olan çelik levhalar yerleştirilmiştir.levhalar yerleştirilmiştir.

Oval olarak yapılan, bu pistonlarda, pime dik eksende pistonla silindir arasına 0,03 - 0,05 mm gibi az bir boşluk verilir.

Page 1078: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Oval Pistonlar

Genellikle alüminyum alaşımından yapılan bu pistonlarda piston başı silindirik olup piston eteğinden 0,50 - 0,70 eteğinden 0,50 - 0,70 mm küçük yapılır.

Böylece bu kısımda, silindirle teması segmanlar sağlar.

Page 1079: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorun çalışması sırasında piston başı, piston eteğine göre daha fazla ısı ile karşılaşır.

Bu ısının piston eteğine mümkün olduğu kadar az geçmesi için yatay yarıklar yapılmıştır.

Buna rağmen piston etek başlangıcı, piston etek Buna rağmen piston etek başlangıcı, piston etek sonuna göre daha fazla ısı ile karşılaşır ve daha fazla genleşir.

Bu nedenle etek başlangıcı daha küçük yapılarak yüksek motor devirlerinde, pistonun sıkışıp çizilmeden görev yapması önlenmiş olur.

Page 1080: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Oval piston motor çalışıp ısındıkça paralel eksende genleşir ve motor rejim sıcaklığına ulaştığı zaman piston tam silindirik biçim alır.

Page 1081: MOTOR TEKNOLOJİSİ

a) Hafif dökme demir pistonlarda, her 25 mm piston çapı için 0,018 mm boşluk verilir.

b) Alüminyum alaşımdan yapılan pistonlarda, her 25 piston çapı için 0,03 mm boşluk verilir.

c) Yarık etekli pistonlarda çap dikkate c) Yarık etekli pistonlarda çap dikkate alınmadan 0,025 – 0,05 mm boşluk verilir.

d) Oval pistonlar için, piston çapı dikkate alınmadan genellikle 0,05 mm boşluk verilir, bu değere 0,025 mm tolerans kabul edilir.

Page 1082: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Buna göre standart çapı 80 mm olan bir dökme demir pistonun boşluğu şöyle hesap edilir:

{a) Hafif dökme demir pistonlarda, her 25 mm piston çapı için 0,018 mm boşluk verilir.}{a) Hafif dökme demir pistonlarda, her 25 mm piston çapı için 0,018 mm boşluk verilir.}

(80 mm x 0,018 mm ) / 25 mm = 0,0576 mm boşluk verilir.

Page 1083: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pistonların Kontrolleri ve Takılması

Pistonda eğilme, burulma ve şekil bozukluğu kontrol edilir.

Page 1084: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston yüzeylerinde, aşırı sürtünme ve krepaj varsa pistonlar değiştirilmelidir.

Page 1085: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pistonlar değiştirileceği zaman, uygun ölçüdeki yeni pistonlar iyice gözden geçirilerek şekil bozukluğu veya çatlak olmamasına dikkat edilmelidir.

Pistonların ölçüsüne uygunluğu, dış çap Pistonların ölçüsüne uygunluğu, dış çap mikrometresiyle ölçülerek kontrol edilir.

Page 1086: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Oval pistonlarda piston eteği hem konik, hem de oval yapıldığı için en doğru piston ölçüsü, alt etek pime dik eksenden ölçülür.

Bu ölçü, silindir ölçüsünden, pistonla silindir arasına verilecek boşluk kadar küçük olmalıdır.

Page 1087: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pistonla silindir arasındaki boşluk pratik olarak şöyle ölçülebilir:

Silindirler iyice temizlendikten sonra, segmansız piston silindiri içine baş aşağı sokulup serbest bırakıldığında, piston yavaşça aşağı doğru kayıyorsa boşluk normaldir.

Bunun aksine, hızlı iniyorsa boşluk fazladır. Bunun aksine, hızlı iniyorsa boşluk fazladır.

Piston silindirde hiç hareket etmeden kalıyorsa sıkıdır.

Sıkı pistonları silindire alıştırmak için silindirler honlamabaşlıkları ile piston silindir içinde rahat hareket edinceye kadar honlanır.

Page 1088: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segmanlar

Piston başında bulunan segmanlar, emme zamanında piston Ü.Ö.N’ dan A.Ö.N’ ya inerken karter tarafındaki havanın yanma odası tarafına geçmesini önler, silindirde iyi bir vakum oluşmasını ve emme zamanında karışımın silindire dolmasını sağlar.

Sıkıştırma zamanında ise piston, A.Ö.N’ dan, Ü.Ö.N’ ya çıkarken silindirdeki karışımın kartere kaçmasını önleyerek yanma odasında sıkışmasını sağlar.

İş zamanında ise yanmış gazları sızdırmadan, yalnız piston başına etki yapmasını sağlayarak motordan en yüksek verimin alınmasını sağlar.

Page 1089: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ayrıca egzoz zamanında yanmış gazların karteresızmasını önleyerek motor yağının özelliğinin bozulmasına engel olur.

Segmanlar silindir yüzeyindeki fazla yağı sıyırarak pistonla silindir arasında ince bir yağ filminin oluşumunu temin ederek hem silindirlerin oluşumunu temin ederek hem silindirlerin yağlanmasını sağlar, hem de motorun yağ yakmasını önler.

Ayrıca segmanlar piston başındaki yüksek ısıyı, silindir yüzeyine ve oradan dasoğutma suyuna ileterek pistonların soğumasına yardım eder.

Page 1090: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1091: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segmanlar genellikle çelik alaşımlarından yapılır.

Bu malzemeler; iyi bir sürtünme yüzeyi oluşturduğu gibi, motorda oluşturduğu gibi, motorda meydana gelen yüksek sıcaklık ve yüksek basınca karşı dayanarak uzun zaman esnekliklerini kaybetmeden görevlerini yapmaktadır.

Page 1092: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ayrıca, özellikle ateş segmanı denilen birinci kompresyon segmanı, krom veya molibdenle kaplanarak hem yüksek sıcaklığa daha fazla dayanabilir hem de silindirleri daha az aşındırır.

Segmanların yaylanarak silindir yüzeyine belli Segmanların yaylanarak silindir yüzeyine belli bir basınçla oturması ve pistondaki yuvalarına kolayca sökülüp takılmasını sağlamak için bir noktadan kesilmiştir.

Page 1093: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1094: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segman ağızları; düz, eğik, bindirmeli ve sızdırmaz ağızlı olmak üzere, genellikle dört şekilde yapılıyorsa da bugün özellikle, seri yapımda kolaylık sağlaması nedeniyle seri yapımda kolaylık sağlaması nedeniyle segmanlar düz ağızlı olarak yapılmaktadır.

Page 1095: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1096: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1097: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segmanlar pistondaki yuvalarına takıldıktan sonra, pistonlar silindirlere takılırken segman ağız aralıkları piston çevresine eşit aralıklarla dağıtılır.

Motor çalışırken bu aralıklara yağ dolarak tam Motor çalışırken bu aralıklara yağ dolarak tam bir sızdırmazlık sağlar.

Ancak herhangi bir sebeple ağız aralıkları karşılaşacak olursa motorun kompresyon kaçırmasına ve yağ yakmasına neden olur.

Page 1098: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1099: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segmanlar, üzerlerindeki "TOP" yazısı üste getirilerek pistonlara takılmalıdır.

Page 1100: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1101: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segmanlarda Yapılan Kontroller

Motorun uzun süre çalışması sonucu silindirler ve segmanlar aşınır, sızdırmazlık ve yağ sıyırma işini yeterince yapamazlar.

Motorda kompresyon ve güç düşüklüğü görülür. Motorda kompresyon ve güç düşüklüğü görülür.

Motor yağ yakmaya başlar.

Yağ yakan motorun egzozunda mavi duman görülür.

Page 1102: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorda silindir ve segmanların durumunu kompresyon kontrolü yaparak kolayca tespit etmek mümkündür.

Motor ısınıncaya kadar çalıştırıldıktan sonra bütün bujiler sökülür. bütün bujiler sökülür.

Motor marşla döndürülerek kompresyon ölçme aletiyle silindirlerin kompresyon basıncı ölçülür.

Page 1103: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kompresyon basıncı motorun sıkıştırma oranına göre 5–10 bar (80 – 140 psi) arasında değişir.

Motorda veya herhangi bir silindirde düşük kompresyon tespit edilirse buji deliğinden silindire bir miktar yağ sıkılarak tekrar silindire bir miktar yağ sıkılarak tekrar kompresyon ölçülür.

Kompresyon değerinde yükselme varsa silindir ve segmanların aşındığına karar verilir.

Page 1104: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindirlerdeki aşıntı ve koniklik 0,25 mm’ yi, ovallik de 0,075 mm’ yi aşmıyorsa yalnız segman değiştirilir.

Ovallik ve koniklik bu sınırları aşıyorsa silindirler standarttan büyük yeni bir ölçüye göre torna standarttan büyük yeni bir ölçüye göre torna edilerek yeni piston segman takılır veya gömlekli motorlarda gömlek, piston ve segman komple değiştirilir.

Page 1105: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pistonlar tekrar kullanılacak ise, piston setlerine zarar verilmeden pistonların sökülmesi gerekir.

Silindir ağzında tırnakla hissedilecek kadar set varsa, bu setlerin, silindir set raybasıyla giderilmesi gerekir.raybasıyla giderilmesi gerekir.

Pistonlar set alınmadan çıkarılacak olursa, birinci piston setinin eğilip kırılma olasılığı vardır ki bu takdirde pistonu da değiştirmek gerekecektir.

Page 1106: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1107: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pistonlar söküldükten sonra, segman yuvalarındaki yağ akıtma delikleri iyice temizlenmelidir.

Önce segmanların yan boşlukları kontrol edilir.

Ayrıca segman, yuvası içinde döndürülerek Ayrıca segman, yuvası içinde döndürülerek yuvasında rahat hareket edip etmediği kontrol edilir.

Herhangi bir çapak veya çentik nedeniyle, segman yuvasında rahat hareket edemiyorsa, ince bir eğe ile bu çapak ve çentikler temizlenir.

Page 1108: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segman yan boşluğu, fabrikanın verdiği değere göre kontrol edilir.

Verilmiş bir değer yoksa, birinci kompresyon segmanı için yan boşluğu 0,05 mm, diğer segmanlar için tavsiye edilen yan boşluk 0,04 mm'dir. mm'dir.

Piston segman yuvaları aşınmış, yan boşluklar iki katını aşıyorsa pistonlar değiştirilmelidir.

Segman yan boşlukları fazla olursa, segmanlar yuvaları içerisinde aşırı hareketlerle yanma odasına yağ basar ve motorun yağ yakmasına neden olur.

Page 1109: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1110: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1111: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segmanlar esnek olduğu için, pistonlardaki yuvalarından özel segman penseleriyle sökülür ve aynı sökülür ve aynı penselerle pistondaki yuvasına takılırlar.

Page 1112: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Segman çapı, silindir çapından büyük olduğu için, segmanlar segman bantıile sıkıldıktan sonra pistonlar silindire takılır.

Page 1113: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1114: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyel Kolu

Biyeller, pistonla krank milini mafsallı olarak birbirine bağlar.

Pistondan aldığı yanmış gaz basıncını krank miline iletir.

Pistonun yanmış gaz basıncı etkisiyle silindirde yaptığı düz hareketin, krank milinde dairesel hareket haline dönüşmesine yardım eder.

Biyeller, biyel ayağından piston pimi yardımı ile pistona, biyel başından krank mili biyel muylusuna bağlanır.

Page 1115: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1116: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1117: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyeller genellikle çelik alaşımlarından presle dövülerek yapılır ve seri işlemlere tabi tutularak esas şeklini alır.

Biyelin krank miline bağlanan kısmına biyel başı denir. denir.

Biyel başı krank miline kolayca sökülüp takılabilmesi için iki parçalı olarak yapılmıştır.

Page 1118: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1119: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyel başı (biyel eğerciği) ve biyel kepinden ibaret olan biyel başında, krank mili biyel muylularının bozulmadan yataklandırılması için, muylularının bozulmadan yataklandırılması için, kolayca sökülüp takılabilen biyel yatak kusinetleri yerleştirilmiştir.

Page 1120: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyelin pistona bağlanan kısmına, biyel ayağı denir.

Piston, piston pimi vasıtasıyla biyel ayağına bağlanır.

Piston pimi, bir kilitleme cıvatasıyla biyel Piston pimi, bir kilitleme cıvatasıyla biyel ayağına bağlanır.

Piston piminin, biyel ayağına yataklandırılmasıiçin biyel ayağında bronz piston pim burçları bulunur.

Page 1121: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyel başından, biyel ayağına uzanan ve biyel gövdesini boydan boya kat eden bir yağ deliğinden piston pimleri basınçlı, yağla yağlanır.

Biyel muylusunda bulunan yağ deliği, krank milinin her dönüşünde bu delikle bir kere karşılaşarak piston pimine yağ gönderir.

Ayrıca biyel başının yan tarafında silindirleri yağlamak için bir yağ püskürtme deliği vardır.

Pistonun her Ü.Ö.N’ ya çıkışında biyel muylusundaki yağ deliği, biyel başındaki yağ püskürtme deliği ile karşılaşarak silindir cidarına ve supap mekanizmasına yağ püskürtür.

Page 1122: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorun dengesini korumak ve titreşim yapmadan düzgün çalışmasını sağlamak için biyel başı ve biyel kepleri numaralanmıştır.

Biyel mekanizması motordan sökülüp takılırken bu numaralar motorun gerekli yönüne bu numaralar motorun gerekli yönüne getirilerek piston biyel mekanizması motora takılır ve biyel kepindeki numarada biyel başındaki numara ile karşılaştırılarak biyel başı cıvataları torkunda sıkılır.

Page 1123: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1124: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyel Kollarının Kontrolü

Biyel başında çapak ve kalıntılar varsa temizlenir.

Biyel başı yağ püskürtme deliği ile piston pimi yağlama deliği basınçlı hava ile temizlenir. yağlama deliği basınçlı hava ile temizlenir.

Kep çeneleri temizlenir.

Biyel cıvata ve somunları kontrol edilir, bozuk olanlar değiştirilir.

Page 1125: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Eğilmiş bir biyel ve piston, silindir yüzeylerinin, piston piminin, yatak kusinetlerinin ve biyel muylusunun fazla aşınmasına ve biyel aşınmasına ve biyel ayağının, pistona sürtmesi sonucu motorun kasıntılı ve vuruntulu çalışmasına neden olur.

Page 1126: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bu durumda piston, bir taraftan piston başındaki segman setlerinden diğer taraftan piston eteğinden çapraz biçimde aşınır.

Segmanların görev yapmasını engeller ve Segmanların görev yapmasını engeller ve kompresyon kaçaklarına neden olur.

Ayrıca biyellerin, kusinetlerin ve biyel muylularının da aşınmasına neden olur.

Page 1127: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bu nedenle genel motor revizyonlarında veya segman değiştirme işlemi yapılırken işlemi yapılırken biyellerde eğiklik ve burulma kontrolü yapılmalıdır.

Page 1128: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyel kontrol ve doğrultma aparatlarında eğiklik ve burulma, piston ve biyel beraberken yapıldığı gibi biyel pistondan ayrılarak da yapılabilir. yapılabilir.

Biyellerde fazla eğiklik veya burulma varsa biyeller özel çektirmelerle doğrultulmalıdır

Page 1129: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston pimleri

Piston pimleri, piston ile biyeli birbirine mafsallı olarak bağlar. mafsallı olarak bağlar.

Piston başına etki yapan gaz basıncını biyel yardımıyla krank miline iletir.

Page 1130: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston pimi, büyük basınç altında çalıştığı için basınca ve aşınmaya dayanıklı alaşım çeliklerinden yapılır.

Pimin aşınmaya dayanıklılığını artırmak için ısıl işlemler ile yüzey sertleştirilmesi yapıldıktan işlemler ile yüzey sertleştirilmesi yapıldıktan sonra taşlanıp leblenerek hassas bir şekilde, biyel ayağı ve pistondaki yuvalarına takılır.

Page 1131: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Pistonun ölü noktalardan titreşim yapmadan, atalet (eylemsizlik) kuvvetlerini yenerek atlayabilmesi için piston pimlerinin içi boşaltılır.

Böylece pimin yüksek basınca dayanıklılığı da artırılmış olur.artırılmış olur.

Page 1132: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston Pimlerinin Bağlantı Çeşitleri

Piston, biyel ayağına üç şekilde bağlanır:a) Pim, biyelde sabit, pistonda serbestb) Pim, pistonda sabit, biyelde serbestc) Pim, biyel ve pistonda serbest (tam serbest).

Page 1133: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston pim yuvasında bir kilitleme vidası ve piston piminde bir kilitleme deliği vardır.

Piston biyel ile birleştirilip, piston pimi birleştirilip, piston pimi kilitleme deliği ile piston pim yuvası kilitleme deliği karşılaştıktan sonra kilitleme vidası sıkılır.

Page 1134: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyel ayağında bulunan bir kilitleme cıvatası, piston piminde bulunan kilitleme yarığından yarığından geçirilerek pistonla biyelin birleştirilmesiyle kilitleme cıvatası sıkılır.

Page 1135: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Tam serbest birleştirmede, piston pimi biyel ayağında ve pistonda serbest olarak çalışmaktadır.

Bu sistemde piston pimi, pim zımbası ile takılır.pim zımbası ile takılır.

Piston piminin hareketini sınırlandırmak için piston pim yuvasının iki başında bulunan emniyet segman yuvalarına emniyetsegmanları takılır.

Page 1136: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston Pimlerinde ve Pim Yuvalarında Yapılan Kontroller ve Ölçümler

Piston pimleri, yuvalarına ve biyel ayağına, çok hassas olarak alıştırılmıştır.

Otomobil motorlarında piston pim boşluğu Otomobil motorlarında piston pim boşluğu genellikle 25,4 mm piston pimi çapı için 0,01-0,015 mm olarak verilir.

Piston pimi ve piston pim yuvası veya piston pim burcu aşındığı zaman motorda pim vuruntusu meydana gelebilir.

Page 1137: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston pimleri, piston pim yuvaları ve piston pim burçları teleskopik geyç, komparatör ve dış çap mikrometresi ile ölçülerek aşınma miktarı tespit edilir.

Aşınma sonucu, pim ve yuvası arasındaki Aşınma sonucu, pim ve yuvası arasındaki boşluklar fazla ise ve motorda eski pistonlar tekrar kullanılacaksa, standarttan büyük ölçüde piston pimi kullanılarak boşluk normal sınırına indirilir.

Page 1138: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyel ayağı burçları ise özel malafa ve presle çıkarılarak yeni burç takıldıktan sonra bu burçlar, piston pimine göre raybalanır veya honlanır.

Silindirlerde yapılan ölçme sonucu silindirler torna edilerek yeni piston kullanılacaksa bu torna edilerek yeni piston kullanılacaksa bu takdirde yeni pistonlarla beraber standart piston pimleri kullanılır.

Biyel ayağı burçları yeni pimlere göre raybalanırveya honlanır.

Page 1139: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Piston pimlerinin aşınma ve arıza yapmadan uzun süre çalışabilmesi için hassas olarak alıştırılması gerekir.

Hassas pim alıştırılması aşağıdaki özellikleri taşır:

a) Pim yuvaları düzgün ve yuvarlak olmalı, pim yuvasında çapak ve çizik olmamalıdır.

b) Pim deliği düzgün olmalıdır. Pim yuvalarının, konik, bombeli ve delik ağızları genişlemiş veya aşınmış bombeli ve delik ağızları genişlemiş veya aşınmış olmamalıdır.

c) Piston pim yuvaları karşılıklı aynı eksende olmalıdır.

d) Yüzey kalitesi düzgün olmalıdır. Böylece pim ve yuvası arasında düzgün bir yağ filmi oluşur.

e) Motorun cinsine ve pim çapına göre, piston pimi ile yuvası arasında belirli bir yağ boşluğu bulunmalıdır.

Page 1140: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bu özellikleri taşımayan pim yuvaları kötü alıştırılmış sayılır.

Pim yuvasına tam oturmazsa yüksek noktalardan temas eder ve bu kısımlara fazla yük bineceği için burç veya pim bu kısımlardan süratle aşınır.

Böylece piston pim boşluğu artarak motorda piston Böylece piston pim boşluğu artarak motorda piston pim sesi görülür.

Piston pim sesi, tiz bir madeni ses olup daha ziyade motorun rölanti çalışmasında duyulur.

Motor devri yükseldikçe ses azalır ve bazen de kesilebilir.

Page 1141: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindirler

Pistonun Ü.Ö.N. ile A.Ö.N. arasında, sürekli hareket ettiği motor bloğu içerisindeki bölmeye silindir denir.silindir denir.

Pistonun hareketi neticesinde silindirler aşınırlar.

Page 1142: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1143: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindirlerin Kontrolü

Silindirde aynı noktada, birbirinden 90° farklı iki eksen arasındaki ölçü farkına “ovallik” denir.

Silindirde aynı yönde iki değişik eksen arasındaki Silindirde aynı yönde iki değişik eksen arasındaki ölçü farkına “koniklik” denir.

Page 1144: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir Gömlekleri

Motor onarımında önemli avantajlar sağlayan silindir gömlekleri ikiye ayrılmaktadır:

-kuru gömlekler-kuru gömlekler-yaş gömlekler

Page 1145: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kuru Gömlekler

Silindir bloğundaki silindirik yuvalara sıkı geçirilen, ince cidarlı, çelik veya dökme demir gömleklerdir.

Silindire takılmış kuru gömlek dış cidarına soğutma suyu temas etmez.

Page 1146: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kuru gömlekler bloktaki yuvalarına yüksek bir basınç ile oturtulur.

Gömlekler yerine takılırken gömlek dış yüzüne gres veya herhangi bir şey sürülmez.

Gömleklerin yuvasına tam oturmasını sağlamak Gömleklerin yuvasına tam oturmasını sağlamak için gömlek üst kısmında bir fatura vardır.

Orijinal kuru gömlekler yerine takıldıktan sonra gömlek iç yüzeyinde herhangi bir işlem yapılmaz.

Page 1147: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Dökme demirden yapılan kuru gömlekler; aşınmaya, basınca ve ısıya dayanımını arttırmak için ısıl işlemlere tabi tutulur.

Böylece bütün silindir bloğu yerine yalnız gömlekler daha kaliteli malzemeden yapılarak gömlekler daha kaliteli malzemeden yapılarak silindirlerin daha uzun çalışması sağlandığı gibi maliyet de düşürülmektedir.

Page 1148: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1149: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yaş Gömlekler

Üstten ve alttan silindir bloğundaki yuvasına oturan, dış yüzeyi devamlı halde soğutma suyu ile temas halinde olan silindir gömleklerine yaş gömlek denir.

Page 1150: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1151: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor Blokları ( Silindir Blokları)

Silindir bloğu, üst karter (krank muhafazası) ile birlikte motorun gövdesini oluşturur.

Bazı motorlarda üst karter ve silindir bloğu tek parçadan oluşmaktadır. parçadan oluşmaktadır.

Pistonlara yataklık eder.

Silindirler, silindir kapağı ile birlikte, yanma odalarını oluşturur.

Page 1152: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1153: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Birçok küçük ve orta tip motorların blokları üst karter ile birlikte alüminyum alaşımından yapılmaktadır.

Dökme demire göre hafif, işlemesi kolay ve ısı iletkenliği fazla olan bu silindir blokları sayesinde, beygir gücü başına düşen motor ağırlığı azaltılarak beygir gücü başına düşen motor ağırlığı azaltılarak motorun kitlesel gücü arttırılabilmektedir.

Alüminyum alaşımından yapılan silindir bloklarına çelik ve dökme demir kuru veya yaş gömlek takılarak, aşınmaya dayanıklı silindirler temin edilebilir.

Page 1154: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Silindir blokları üzerinde, soğuk havalarda suyun donmasına karşı, blok ve kapağın çatlamaması için tapalar bulunmaktadır.

Bu tapaların her yıl çıkarılıp yerine yenisi takılmalıdır. takılmalıdır.

Bu işlem yapılmayacak olursa tapalar kireçlenecek veya paslanacaktır.

Page 1155: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor Yatakları

Motor yataklarının görevi dönerek hareket eden motor parçalarını gerekli durumda tutmaktır.

Yataklar ayrıca motorda meydana gelen yükleri bozulmadan taşıyabilmelidir.bozulmadan taşıyabilmelidir.

Bir motorun çok önemli parçaları olan krank mil ve kam milinin değiştirilmesi ve tamiri çok maliyetli olduğundan, yataklar sürtünme sonucu oluşabilecek aşınmayı kendi üzerinde toplayabilecek nitelikte yapılırlar.

Page 1156: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1157: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorlarda beygir gücü ve devir sayısının yükselmesi üretici firmaları daha kaliteli yatak imalatı yapmaya zorlamıştır.

Böylece günümüzdeki modern motorlarda kullanılan kusinetli yatak tipleri ortaya çıkmıştır.kullanılan kusinetli yatak tipleri ortaya çıkmıştır.

Kusinetli yataklar sağlam, değiştirilmesi kolay, yatak malzemesi oldukça ince, her tip motorda kullanılabilir ve ucuz olduğu için günümüzdeki motorlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Page 1158: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kusinetli Yataklar

Kusinetli yataklar yapım şekillerine göre ikiye ayrılır:

Hassas İşlenmiş Yataklar

Herhangi bir raybalama veya honlama işlemine gerek duymayan yataklardır.

Yarı İşlenmiş (Kaba İşlenmiş) Yataklar

Tornalanarak ölçülendirilebilen yataklardır.

Page 1159: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1160: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yatak kusinetlerinde bulunan yağ kanalları yatağa Yatak kusinetlerinde bulunan yağ kanalları yatağa gelen yağın, bütün yüzeye taşınarak muylu ile yatak yüzeyi arasında iyi bir yağ filminin oluşmasına yardım eder.

Aynı zamanda yağın başka kısımlara iletilmesine de yardım eder.

Page 1161: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motor yatakları aşınıp arızalandığında motorda aşağıdaki üç önemli arıza gözlenir:

- Normalden düşük yağ basıncı

- Fazla yağ sarfiyatı- Fazla yağ sarfiyatı

- Motorda vuruntu

Page 1162: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yatak Arızalarının Sebepleri

- Yatağın yorulması ve fazla yük binmesi

- Yatak yüzeyleri üzerinde yabancı maddeler

- Kusinetlerin yatak yuvasına hatalı oturması

- Biyellerin ayarsızlığı- Biyellerin ayarsızlığı

- Biyel keplerinin kayması

- Yağ boşluğunun hatalı olması

- Yağlama güçlükleri

- Korozyon

Page 1163: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Ana ve Kol Yataklarında Yapılan Kontroller

Ana ve biyel yatakları motor üzerinde değiştirilebileceği gibi motor araçtan alınarak da değiştirilebilir.

Yataklar değiştirilmeden önce yatak arızası nedeninin tespit edilmesi gerekir.

Aksi halde yeni takılan yatak da arızalanacaktır.

Page 1164: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Yataklar değiştirilmeden önce, muylular elle ve gözle kontrol edilmelidir.

Varsa çapaklar ve derin çizikler giderilmelidir. Varsa çapaklar ve derin çizikler giderilmelidir.

Çizik ve çapak yoksa muylular dört noktadan ölçülerek, aşıntı, ovallik ve koniklik tespit edilir.

Page 1165: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1166: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1167: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1168: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1169: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1170: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1171: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1172: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1173: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1174: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1175: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1176: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1177: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1178: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1179: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1180: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1181: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1182: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1183: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1184: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1185: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1186: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1187: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1188: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1189: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1190: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1191: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1192: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1193: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1194: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1195: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1196: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1197: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1198: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1199: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1200: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1201: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1202: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1203: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1204: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1205: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1206: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1207: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1208: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1209: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1210: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1211: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1212: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1213: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1214: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1215: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1216: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1217: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1218: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1219: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1220: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1221: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1222: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1223: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1224: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1225: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1226: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1227: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1228: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1229: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1230: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Krank Mili (Ana Mil)

Krank mili, pistondan aldığı doğrusal hareketi, Krank mili, pistondan aldığı doğrusal hareketi, biyel kolu yardımı ile dairesel harekete çeviren ve bu hareketi volan ve kavrama sistemine ileten motorun ana milidir.

Page 1231: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Krank milleri, özel çelik alaşımlarından dövülerek veya dökülerek yapılır.

Bir seri tornalama işlemleriyle biçimlendirildikten sonra aşınma, burulma ve eğilmeye karşı dayanıklılığını artırmak amacıyla eğilmeye karşı dayanıklılığını artırmak amacıyla ısı işlemleri uygulanarak muylu yüzeyleri sertleştirilir.

Son işlem olarak muylular taşlanıp parlatılarak standart ölçülerine getirilir.

Page 1232: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1233: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Sertleşen muylu yüzeyleri sürtünmeye dayanıklı kılındığı gibi, yumuşaklığını koruyan iç kısımlar sayesinde krank milleri, darbelere ve burulmalara karşı da görevini başarı ile sürdürebilmektedir.

Bir krank milinde ana muylular ve biyel muyluları adedi; motorun silindir sayısına, motorun gücüne ve modeline göre değişmektedir.

Page 1234: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyel muylularının karşısına yerleştirilen karşı ağırlıklar, biyel muylularında meydana gelen merkezkaç kuvvetleri dengelemeye yarar.

Bazı krank millerinde biyel muyluları oyuk olarak yapılır ve böylece muylu ağırlığı düşürülerek yapılır ve böylece muylu ağırlığı düşürülerek merkezkaç kuvvetler de o oranda azaltılır.

Krank milleri motorun üst karterinde bulunan ana yataklara, ana muylular yardımıyla bağlanır.

Page 1235: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Biyel yatakları basınçlı yağla yağlanan motorlarda ana muylulardan biyel muylularına çapraz yağ delikleri açılmıştır.

Bloktaki ana yağ kanallarından yardımcı yağ kanallarına geçen basınçlı yağ, ana yatak ve kanallarına geçen basınçlı yağ, ana yatak ve muylularını yağladıktan sonra bu çapraz kanallardan biyel yataklarına geçerek biyel yataklarını ve muyluları yağlar.

Page 1236: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1237: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Motorun silindir sayısı, silindir boyu, biyel muylularının düzeni, manivela kollarının uzunluğu, krank mili biçimini etkileyen en önemli faktörlerdendir.

Motorun ateşleme sırası, krank milindeki biyel muyluları düzeni ile kam milindeki kam düzenine bağlıdır.

Page 1238: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Krank Milinin Dengesi

Dengesiz bir krank mili, motorun çalışması sırasında meydana gelen titreşimler sonucunda eğilmeye ve burulmaya zorlanır.

Ayrıca bu dengesiz güçler, motorda zararlı Ayrıca bu dengesiz güçler, motorda zararlı titreşimlere, ana yataklara fazla yük binmesine ve krank milinin zorlanıp aşınmasına neden olur.

Krank milinin düzgün ve dengeli dönmesi isteniyorsa, volanla birlikte statik ve dinamik dengesinin yapılmış olması gereklidir.

Page 1239: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Statik denge, krank milinin durur haldeki dengesidir.

Krank mili iki hassas yatak üzerine, kolayca dönebilecek şekilde yerleştirildikten sonra, krank mili istenilen pozisyonda dönmeden durabiliyorsa statik dengesi tamamdır.statik dengesi tamamdır.

Mil, hassas yatak üzerinde dönerek daima belli bir kısmı alta geliyorsa milin statik dengesi bozuktur.

Milin ağırlıklarından veya manivela kollarından matkapla malzeme boşaltılarak, milin her pozisyonda dönmeden durabilmesi sağlanır.

Page 1240: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Krank Milinin Kontrolleri

Motor çalıştıkça, ana ve biyel muylularının üzerlerine binen çeşitli kuvvetlerin etkisi, ayarsızlık sonucu zorlama ve sürtünmeler, yağda bulunabilecek yabancı maddeler muyluların çizilmesine, aşınarak ovalleşip konikleşmesine ve çizilmesine, aşınarak ovalleşip konikleşmesine ve yatak boşluklarının artmasına neden olur.

Sıkıştırma ve iş zamanlarında biyel muylularına daha fazla yük bindiğinden muylular dikine eksende yanına eksene göre daha fazla olmak üzere oval olarak aşınır.

Page 1241: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Krank Mili Doğruluğunun Kontrol Edilmesi

Krank mili ön ve arka ana muyludan iki özel V yatağı üzerine oturtulur.

Bir ayaklı komparatör, orta ana muyluya yanaştırılıp boşluğu alındıktan sonra, krank mili yanaştırılıp boşluğu alındıktan sonra, krank mili 360° döndürülerek salgı miktarı tespit edilir.

Krank milinde 0,075 mm’ den fazla salgı varsa, krank mili özel doğrultma preslerinde en fazla salgı yapan kısmından basılarak doğrultulur.

Page 1242: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Krank milleri torna tezgâhında iki punta arasına bağlanarak da komparatörle doğruluk kontrolü yapılabilir.

Bu işlem yapılırken, krank mili punta yuvalarının Bu işlem yapılırken, krank mili punta yuvalarının düzgün olması gereklidir; aksi takdirde sonuç hatalı olabilir.

Page 1243: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1244: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Krank Muylularının Kontrolü

Krank mili ana muylularında veya biyel muylularında, derin çizik ve kanallar varsa, muylular standarttan küçük yeni bir ölçüye göre taşlanır ve o ölçüye uygun ana ve biyel yataklar takılır.

Muylularda aşıntı 0,025 mm’ yi geçmiyorsa, muylu Muylularda aşıntı 0,025 mm’ yi geçmiyorsa, muylu yüzeylerinde de derin çizikler yoksa muylular yağ taşı ile honlandıktan sonra parlatma fitili ile parlatılır.

Ana ve biyel muyluları mikrometre ile en az dört noktadan ölçülerek, muylulardaki aşınma, koniklik ve ovallik tespit edilir.

Page 1245: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1246: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Muylularda ovallik ve koniklik katalog değerlerinden fazla ise ana ve biyel muyluları kurtarabildiği standarttan küçük ölçüye taşlanır.

Muylular düzgün aşınmış ise, ayrıca muylulardaki koniklik ve ovallik miktarı verilen değerleri aşmıyorsa muylular taşlanmadan, değerleri aşmıyorsa muylular taşlanmadan, standarttan küçük yatak kullanılır.

Bu yataklar takılacağı zaman, farklı yatağın temin ettiği yağ boşluğu, standart yağ boşluğundan fazla olmamalıdır.

Page 1247: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1248: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1249: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1250: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1251: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1252: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1253: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1254: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1255: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1256: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1257: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1258: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1259: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1260: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1261: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1262: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1263: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1264: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1265: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1266: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1267: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1268: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1269: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Volan

Volan, iş zamanında bir kısım enerjiyi üzerine alarak, diğer zamanlarda pistonların kolayca ölü noktaları aşmasını sağlamaktadır.

Özellikle ateşleme aralığı fazla olan dört veya daha az silindirli motorlarda volana düşen iş daha fazla olmaktadır. olmaktadır.

Ayrıca volan, kavramaya yataklık etmekte ve kavrama diskine hareket veren bir kavrama parçası olarak da görev yapmaktadır.

Volanın bir diğer görevi de, üzerinde bulunan dişliler yardımıyla marş motorundan aldığı ilk hareketi krank miline iletmesidir.

Page 1270: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1271: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Krank mili ile beraber statik ve dinamik dengesi yapılan volan, krank miline volan cıvatalarıyla bağlanır.

Krank miline bir pozisyonda bağlanan volanı söküp takarken aynı pozisyonda bağlanabilmesi söküp takarken aynı pozisyonda bağlanabilmesi için, bazı firmalarca merkezleme pimleri yapılmışsa da, sökülmeden önce işaret konulması ihmal edilmemelidir.

Page 1272: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Volanlar genellikle grafitli dökme demirden veya dövme çelikten yapılır.

Dış tarafına da volan dişlisi denilen çelik bir çember dişlisi geçirilmiştir. çember dişlisi geçirilmiştir.

Marş motorunun pinyon dişlisi bu dişli ile karşılaşarak, motora ilk hareket verilir.

Page 1273: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bazı motorlarda volan yüzeyine Ü.Ö.N., ateşleme, supapların açılıp kapanma işaretleri vurulmuştur.

Volan penceresinden bu işaretler görülerek motorda lüzumlu ayarlar yapılmaktadır. motorda lüzumlu ayarlar yapılmaktadır.

Bazı motorlarda ise bu gerekli işaretler volan yerine, motorun ön tarafında bulunan titreşim damperi veya krank pulesi üzerinde bulunur.

Page 1274: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hidrolik kavramalı araçlarda, tork konvertörüstandart tip volanın yerini almıştır.

Tork konvertör, krank milindeki flanşa tespit edilir.

Bu tip volanlarda volan dişlisi konvertör bağlantı Bu tip volanlarda volan dişlisi konvertör bağlantı sacına vida veya kaynak vasıtasıyla tespit edilmiştir.

Bu dişli standart volanlarda olduğu gibi, marş motoru dişlisiyle kavraştırılarak motora ilk hareket verilmektedir.

Page 1275: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Volanın Kontrolü

Volanın arka yüzeyi, kavrama için sürtünme yüzeyi görevi yaptığından, bu yüzey aracın kullanma koşullarına bağlı olarak aşınır, çizilir veya kayma sonucu meydana gelen yüksek sıcaklık etkisiyle yüzey sertleşmeleri ve çatlamalar görülür. yüzey sertleşmeleri ve çatlamalar görülür.

Bütün bu arızalar kavramanın kaydırmasına ve motor hareketinin vites kutusuna geçmesini engellemektedir.

Bunun sonucu olarak da vasıtada çekiş azalmakta ve yakıt harcaması artmaktadır.

Page 1276: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Marşmotoru dişlisi ile kavraşarak motora ilk hareket veren volan dişlisi de zamanla aşınmakta veya bir kısım dişleri kırılabilmektedir.

Kavrama ve marş sisteminin kusursuz Kavrama ve marş sisteminin kusursuz çalışabilmesi için bu arızaların giderilmesi gerekmektedir.

Page 1277: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Volanın Arızaları ve Belirtileri

Sürtünme yüzeyi fazla aşınmış, çizilmiş, çatlamış yüzeyler baskı plakası ile birlikte taşlanmalıdır.

Taşlama sırasında sürtünme yüzeylerinden, en Taşlama sırasında sürtünme yüzeylerinden, en fazla 1,5 mm talaş kaldırıldığı halde, düzgün bir sürtünme yüzeyi elde edilmemişse, volan ve baskı plakası değiştirilmelidir.

Page 1278: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Volana ısıtılarak sıkı geçirilmiş dişliler, aynı metotla ısıtılarak zımba ve çekiçle çıkarılır ve yeni dişli de yaklaşık 200 °’ye kadar ısıtılarak zımba ve çekiçle takıldıktan sonra soğuyup büzüşmeye terk edilir.

Yeni dişli takılırken dişlerin pah alınmış kısımları marş dişlisinin kavrayacağı yöne getirilmelidir.

Page 1279: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Bazı volanlarda, volan dişlisi volana cıvatalarla sıkılmış veya kaynakla tespit edilmiştir.

Bu tip volanlarda, dişli aşındığı zaman, duruma göre dişlinin değiştirilmesi olanağı yoksa volan komple değiştirilmelidir.komple değiştirilmelidir.

Page 1280: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Hidrolik kavramalı vasıtalarda, volan dişlisi konvertör bağlantı sacına, punta kaynaklarıyla tespit edilmiştir.

Dişli değiştirileceği zaman bu kaynaklar eritilerek dişli çıkarılır ve yeni dişli takıldıktan eritilerek dişli çıkarılır ve yeni dişli takıldıktan sonra aynı şekilde, punta kaynakları ile tespit edilir.

Page 1281: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Volan, volan flanşına gerekli pozisyonda takılıp, torkunda sıkıldıktan sonra, bir üniversal komparatörle salgı kontrolü yapılır.

Salgı kontrolünde, komparatör üst karterebağlandıktan sonra, komparatör ayağı, volana temas ettirilir, ibre sıfıra ayarlanır, motor 360°temas ettirilir, ibre sıfıra ayarlanır, motor 360°döndürülerek, volan salgısı tespit edilir.

Volanda 0,20 mm’ den fazla salgı varsa, volan flanşı ve volan bağlama yüzeyi gözden geçirilerek, salgı normal sınırına indirilir.

Page 1282: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1283: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1284: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1285: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1286: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1287: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1288: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1289: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1290: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1291: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1292: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1293: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1294: MOTOR TEKNOLOJİSİ
Page 1295: MOTOR TEKNOLOJİSİ

Kaynaklar

• - MEGEP, Motorlu Araçlar Teknolojisi, Otomotiv Motor Mekaniği 1-2-3-4.• - YÜCE And, Günümüzde Otomotiv Teknolojisi, Sell Yayınları, Ankara, 1997.• - KARASU Tevfik, Bilal YELKEN, Oto Motor Tamirciliği, (MEKSA) MeslekiEğitim ve Küçük Sanayiciyi Destekleme Vakfı, İzmir, 1997.• - ÖZDAMAR İbrahim, Bilal YELKEN, Benzin Motorları• - ÖZLÜ İrfan, Benzinli Motorlar Teknolojisi ve Tamirciliği

- BAĞCI Mustafa, Yakup ERİŞKİN, Ölçme Bilgisi ve Kontrol• - BAĞCI Mustafa, Yakup ERİŞKİN, Ölçme Bilgisi ve Kontrol• - MOPİSAN, Motor Piston ve Gömlek Sanayi Tic. A.Ş. Ürün Katalogları• - PİSTONSAN,Motor Pistonları İmalat ve San. Tic. Ltd. Şti. Piston, Segman,Gömlek Katoloğu, 2003.• - MOTOPAR-KOLBENSCHMIDT, Tamirciden Tamirciye Piston Arızaları• - STUDT Wilfred, Motorlu Taşıt Mekaniği• - TOYOTA, Eğitim Kitapları• - www.obitet.gazi.edu.tr