Mi̇lli̇ edebi̇yat dönemi̇ şi̇i̇r 3. sunum
-
Upload
muemin-yilmaz -
Category
Education
-
view
1.269 -
download
3
description
Transcript of Mi̇lli̇ edebi̇yat dönemi̇ şi̇i̇r 3. sunum
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ ŞİİR
• Halk şiiri savunulmuştur.
• Yarım uyak ve rediften yararlanılmıştır.
• Aruz yerine hece kullanılmıştır.
• Halk edebiyatı nazım biçimlerinden yararlanılmıştır.(koşma-mani tipi uyak)
• Sade bir dil kullanılmıştır.
• Doğa,yurt güzellikleri,kahramanlık,Anadolu gibi konular işlenmiştir.
• Halka doğru ilkesi benimsenmiştir.Milli konular işlenmiştir.
ŞİİR
HECE İLE YAZANLAR SAF(ÖZ) ŞİİR MANZUM HİKAYE
M.EMİN YURDAKULZİYA GÖKALP
BEŞ HECECİLERYAHYA KEMAL M.AKİF ERSOY
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ ŞİİRİ
1. Saf (Öz) Şiir Anlayışı:
• Ses,ahenk,biçim ve musikiye önem vermişlerdir.
• Şiirlerini aruz ölçüsü ile yazmışlardır.
• Yahya kemal ve Ahmet Haşim bu anlayışı savunmuştur.
• Ahmet Haşim’e göre şiir,nesre çevrilme olanağı bulunmayan nazımdır.
• Haşim sanat için sanat anlayışı ile saf ve güzel şiirler yazmaya çalışmıştır.
• Yahya Kemal ise şiiri musikinin başka bir türü olarak görmüştür.
2. Halkın Yaşayışını Anlatan Şiir:
• Halkın sorunlarını sade bir dille anlatmışlardır.
• Manzum hikayelerle bunu dile getirmişlerdir.
• Mehmet Akif ve Mehmet Emin Yurdakul bu anlayışı benimsemiştir.
3. Hece Ölçüsü ve Sade Dille Yazılmış Şiirler:
• Türkçülük düşüncesini benimsemişlerdir.
• Ziya Gökalp çevresinde toplanan şairlerdir.
• Anadolu halkının yaşamı ve sıkıntıları anlatılmıştır.
• Mehmet Emin Yurdakul,Ziya Gökalp ve Beş Hececiler bu anlayışı benimsemiştir.
Şiirdeki Diğer Yönelimler:
1. Nayiler: Ulusal edebiyatın oluşması için milli geçmişimize bağlanmamız gerektiğini söyleyen genç sanatçılar başlatmıştır.
• Mevlana ve Yunus gibi içten söyleyiş ve coşkulu havayı benimsemişlerdir.
• Yahya Kemal ve Şahabettin Süleyman bu akımın öncüleridir.
• Nev-Yunanilik(Havza Edebiyatı):
• Edebiyatı temelden Batılılaştırmak için Eski Yunan edebiyatını örnek almışlardır.
• Eski Akdeniz uygarlığı ile ilgili olduğu için Havza Edebiyatı adını almıştır.
• Yahya Kemal,Yakup Kadri ve Salih Zeki Aktay gibi yazarlar savunmuştur.
BEŞ HECECİLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ
• Milli Edebiyat akımından etkilenmiş ve şiirlerini hece ile yazmışlardır.
• Şiirde sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak olmayı seçmişlerdir.
• Şiire I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele de döneminde girmiştir.
• Şiirde memleket sevgisi,yurt güzellikleri,kahramanlıklar ve yiğitlik gibi temalarını işlemişlerdir.
FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL
• Hem bireysel hem memleket konularını işlemiştir.
• Epik ve lirik özellikte şiirler yazmıştır.
• Han Duvarları en ünlü şiiridir.
• Şiir Kitapları: Dinle Neyden,Şarkın Sultanları,Çoban Çeşmesi, Han Duvarları…
ÇOBAN ÇEŞMESİDerinden derine ırmaklar ağlar,Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,Ey suyun sesinden anlayan bağlar,Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi.
Göynünü Şirin’in aşkı sarıncaYol almış hayatın ufkunca,O hızla dağları Ferhat yarıncaBaşlamış akmağa çoban çeşmesi…
HAN DUVARLARI
Yağız atlar kişnedi,meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar…
Gidiyordum,gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu’ya.
İlk sevgiliye benzeyen ilk acı,ilk ayrılık!
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık,
Gök sarı,toprak sarı,çıplak ağaçlar sarı…
Arkada zincirlenen Toros Dağları,
Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler,
Sonra dönen,dönerken inleyen tekerlekler…
Enis Behiç Koryürek
• Ziya Gökalp’in etkisi ile heceyi kullanmıştır.
• Türk denizciliği ile ilgili şiirleri ile ünlüdür.
• Son yıllarda tasavvufi şiirler yazmıştır.
• Şiirleri : Miras,Güneşin Ölümü,Varidat-ı Süleyman (Tasavvufi)
ÖMÜR
Şen günler,bir kırlangıçGibi vuruyor kanat.Kederli günler,sankiKurulmamış bir saat.
Birinde,rüya tadı.Biri,kan içen cadı.İkisinin de adı:Ömürden bir gün…Heyhat!
HALİT FAHRİ OZANSOY
• Aruzla başlayıp hece ile devam etmiş.
• Öğretmen olan şairlerdendir.
• Şiirlerinde aşk,ölüm,hüzün vardır.
• Şiirleri: Cenk Duyguları,Rüya,Efsaneler,Balkonda Saatler
BALKONDA SAATLER III
Arka mahallelerde kızgın bir yaz öğlesi!
Tabak tıkırtıları duyuluyor evlerden…
Uzakta bir satıcı,yahut çocuk sesi…
Susuzluktan bunalmış uçamazken serçeler,
Tozlu sokaklar gibi tutuşup alevlerden
Bodur ağaçlar ile bomboş kalmış bahçeler!
İşte karşıkini de güneş çerçeveledi:
Demin duvar dibinde uyuklayan kedi.
Sıyrılıyor yavaşça mutfağın loşluğuna…
Bayıltıyor hararet otu,taşı,böceği;
Fazla güneş içmiş de ortada ayçiçeği
Ayaküstü uğramış ışık sarhoşluğuna!
Orhan Seyfi Orhon
• Hece ile gazel biçiminde şiirler yazmıştır.
• Peri Kızı ile Çoban Hikayesi adlı manzum masalı ile ünlüdür.
• Mizahi eserleri de vardır.
• Eserleri: Fırtına ve Kar,Peri Kızı ile Çoban Hikayesi,Gönülden Sesler
VEDA
Hani o bırakıp giderken seni
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken veda buseni
Yüzüme bu türlü bakmayacaktın?
Hani ey gözlerim bu son vedada,
Yolunu kaybeden yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmayacaktın?
Gelse de en acı sözler dilime
Uçacak sanırdım birkaç kelime…
Bir alev halinde düştün dilime
Hani ey gözyaşım akmayacaktın?
Orhan Seyfi Orhon
Yusuf Ziya Ortaç
• Akbaba adlı mizahi dergiyi çıkarmıştır.
• Edebiyatımızın önemli mizah yazarlarındandır.
• Şiirleri : Akından Akına,Cenk Ufukları,Yanardağ,Kuş Cıvıltıları (Çocuk Şiirleri)
BİR GÜN
Kavuşmak bir gün toprağa,
Bir bahar cümbüşü olmak,
Dört mevsimde ayrı ayrı
Tabiatın düşü olmak…
Bir buluttan düşen yağmur,
Bir yıldızdan damlayan nur,
Bir yeşil yaprakta huzur,
Bir gonca gülüşü olmak…
Yazın savrulmak harmanda,
Kışın şahlanmak ummanda,
Fecre karşı bir ormanda,
Bir kuşun ötüşü olmak…
Mehmet Emin Yurdakul
• Osmanlıcılık ve İslamcılığa karşı Türkçülüğü savundu.
• Şiirlerinde ulusal duygular,coşku ve kahramanlık ön plandadır.
• Türk Şairi,Milli Şair diye tanınmıştır.
• Şiirleri: Türkçe Şiirler,Türk Sazı,
• Ey Türk Uyan, Tan Sesleri, Ordunun Destanı, Dicle Önünde, Zafer Yolunda, Mustafa Kemal, Ankara
ANADOLU
Yürüyordum:Ağlıyordu ırmaklar;
Yürüyordum:Düşüyordu yapraklar;
Yürüyordum:Sararmıştı yaylalar;
Yürüyordum:Ekilmişti topraklar.
Bir ses duydum,dönüp baktım bir kadın:
Gözler dönük,kaşlar çatık,yüz dargın,
Derileri çatlak,bağrı kapkara,
Sağ elinin nasırında bir yara.
Başında bir eski püskü peştamal
Koltuğunda bir yamalı boş çuval…
- Ne o bacı?
-Ot yoluyoruz,n’olacak!..
-Tarlan yok mu?
Ne öküz var,ne toprak…
Ziya Gökalp
• Türkçülük düşüncesini sistemleştiren bir sosyologtur.
• Turancılık görüşünü benimsemiştir.
• Eski Türk Tarihi ve ve İslamiyet Öncesine yönelmiştir.
• Millet,yurt,din,uygarlık konularını ele almıştır.
• Şiirleri düşüncelerini halka yaymak için bir araç olarak görmüştür.
• Şiirleri: Kızıl Elma, Altın Işık, Yeni Hayat
Yahya Kemal Beyatlı
• Şiirlerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun geçmişteki parlak günlerine büyük bir özlem vardır.
• Konu olarak,İstanbul,tarih,yurt sevgisi,aşk,ölüm ve sonsuzluktur.
• Divan şiiri ile Batı şiirini birleştirmiştir.
• Aruzu Türkçeye başarı ile uygulamıştır.
• Parnasizm’in temsilcisidir.
• Şiirleri:Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgarıyla,Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş
RİNDLERİN ÖLÜMÜ
Hafız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış;
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle.
Gece,bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şiraz’ı hayal ettiren ahengiyle.
Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde,
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar;her gece bir bülbül öter.
MEHMET AKİF ERSOY
• Toplumcu bir sanattan yanadır.
• Toplumun içinde bulunduğu sıkıntılardan İslamiyet ile kurtulabileceğini savunmuştur.
• Kahramanlıkları milli ve dini duygularla anlatmıştır.
• Şiirlerinde güzellikten çok doğruluğa önem vermiştir.
• Manzum hikayeleri ile ünlüdür.
• Şiirleri: Safahat (7 kitap)
• 1.Safahat
• 2.Hakkın Sesleri
• 3.Süleymaniye Kürsüsünde
• 4.Fatih Kürsüsünde
• 5.Hatıralar
• 6.Gölgeler
• 7.Asım
BÜLBÜLBütün dünyaya küskündüm,dün akşam pek bunalmıştım:
Nihayet bir zaman kırlarda gezmiş,köyde kalmıştım.
Şehirden çıkmak isterken sular zaten kararmıştı;
Pek ıssız bir karanlık sonradan vadiyi sarmıştı.
Işık yok,yolcu yok,ses yok,bütün hilkat kesilmiş lal…
Bu istiğrakı tek bir nefha olsun etmiyor ihlal.
SEYFİ BABA
Geçen akşam eve geldim.Dediler:
-Seyfi Baba
Hastalanmış, yatıyormuş.
-Nesi varmış acaba?
-Bilmeyiz, oğlu haber verdi geçerken bu sabah.
Keşke ben evde olaydım…Esef ettim,vah vah!
Bir fener yok mu,verin…Nerde sopam?Kız çabuk ol…
Gecikirsem kalırım beklemeyin…Zira yol
Hem uzun hem de bataktır…
-Daha a’la kalınız:
Teyzeniz geldi,bu akşam,değiliz biz yalnız.
Sopa sağ elde,kırık camlı fener sol elde;
Boşanan yağmur iliklerde,çamur ta belde.
……………….