media.turuz.commedia.turuz.com/Turkologi/2017/2129-Balkan_Savashlari-1912-1913... · i

534
A Y A Y I N L A R I I _LE 011 'l'li U Clil ::J

Transcript of media.turuz.commedia.turuz.com/Turkologi/2017/2129-Balkan_Savashlari-1912-1913... · i

  • A Y A Y I N L A R I I

    _LE 011 'l'li U Clil ::J

  • BALKAN SA VA~LARI

    LEON TRO

  • ARBA YAYINLARI : 66

    Tarih-Am : 25

    The War Correspondence of Leon Trotsky

    THE BALKAN WARS 1912-1913

    istanbul, Eyliil 1995

    ISBN 975-391-017-7

    ARBA Ara~tirma Bas1m Yay. Tic. Mi.ihiirdar Cad. Akrnar Pasaj1 70/29B Kad1ki:iy-istanbul

    Tel. (0216) 349 23 28 Tayyarccifehrni Bey Sok. No: 7 Osrnanbey-istanbul

    Tel (212) 233 41 69

  • i

  • S1rbistan ve Karadag 133

    Bir Tugaym Tarihinden 138

    Sava~ Hakkmda 158 Bay Briyan~aninov'un Jesti (Strp ve Rus Slavofiller) 160

    2. Bulgaristan Sava§ta: ilk Donem-Miittefiklerle Tiirkiye'ye Kar§J

    Olaylardan Once (ilk izlenimler) 166

    Sava§ ilan Edildi. . . 173

    Gozlemler ve Genellemeler 184

    Siyasal Partiler ve Sava§ (iki Monolog) 194

    Basm ve Sansiir 202 Kukkilise Hakkmda 210

    Zaferin Obiir Yiizii (iki Ak1m) 215

    3. Sava~a Kattlanlarm Anlathklan Yarahlar

    Sava~a Kattlanlann Hikayelcrinden

    Esir Subaylar Arasmda

    Bir Yaralmm Hikayesi

    4. Sava~m Y anktlan

    Uzun BirAy

    0~-Pmar Bulgaristan ve Rus Diplomasisi ( Bir Bulgar Devlet Adamtyla Gorii~me)

    5. Makedonya

  • Yurda Doniince 315 Yeni Kazamlan Topraklarda 318 P. Todorov'dan Sir Mektup 321 P. Todorov'a Cevap 325 Bay P. Miliukov'a Parlamento Dt~I Bir Soru 332 "Balkanlar Hakkmcla Yonellilen Soru"nun Sonuc;lan 334 Sue; Ortakhgmm Fclsefesi vc Ahlalu 344 E§y

  • 1912-1913 Sava§mdan .. ~ P • ~ ;;/6 , once Balkan Yanmadasi

  • Birinci Balkan Bava~1 sonunda Bulgaristan, Yunanistan, Karadag

    ve S1rbistan tarafmda11 i~gal edilen Turk topraklan.

  • GiRiS

    Yenilgiye ugrayan 1905 devrimine onderlik eden St. Petersburg Sovyeti i.iyeleri 1906 eyliiiUnde yargilandi. 0 devrimci grubun lideri gen~ Tro~ki savunmanm ba~ sozci.isi.iydi.i. Daha soma mahkum edilen devrim-ciler Sibirya'ya si.irgi.ine gonderildi, Tro~ki 1907 y1hnda buradan ci.iretkar bir ~ekilde ka~may1 ba§ard1.

    Tro~ki k1sa bir si.ire soma Viyana yakmlanna yerlqti, kans1 ve oglu da yanma geldi. Hayatmm bundan sonraki yedi y1lhk donemini burada ge~irdi, I. Di.inya Sava§I ~1kmca ailece Fransa'ya ge~mek zorunda kalddar.

    Tro~ki, 1908'de Pravda (Ger~ek) · gazetesini 91karmaya ba§ladi, bu gazete Rusya'ya gizli olarak sokuluyordu. Bol§evik Proletari (Proleter) ve Men§evik Lm; (l§m) gibi ba~ka Rus sosyalist gazetelerine, aynca Al-manya ve Bel

  • c;:at1~malann ba~lad1gmJ yoldayken ogrendi. Karadag, Balkan Yanma-dasi'nda Osmanhlar'm hic;:bir zarnan fcthedernedigi tek yer olan bu ki.ic;:i.ik daghk i.ilke, 8 Ekim'de silaha sanhm~ ve Osmanli mevzilerine saldmnaya ba§lami§ti. Yeni kurulan Balkan ittifak1'mn diger Uyeleri ise -S1rbistan, Bulgaristan ve Yunanistan- once Osmanh hi.iki.imetine kabul edemeye-cegi bir Ultimatom vererek, diplomatik formaliteyi yerine getim1eyi ter-cih ettiler. Fakat bu on c;:al!§malar pek zaman almad1 ve on gi.in ic;:inde bi.iti.in Balkan lttifaki i.ilkeleri sava§a girdiler.

    Troc;:ki'nin Balkanlar ve Balkan Sava§lan i.izerine yaz!lan hem ic;:c-rigi, hem de tislubu baknnmdan ilgi c;:ekicidir. Bu yaz!lar, kitap halinde ilk kez So

  • le literattirde kendine bir yer edinirdi. "* Bizzat Trot;ki ise, Balkanlar'da ya§adtgt tecrtibe tizerine §U ktsa

    degerlendirmeyi yapmt§ttr: "1912-1913 ylllan, bana, Strbistan't, Bulga-ristan't, Romanya'y• -ve sava§I- daha yakmdan tamma f1rsat1 saglad1. Bu, birc;:ok bak1mdan, yalmzca 1914 ic;:in degil, 1917 ic;:in de onemli bir haz1rltk olmu§tur."*

    Bu ciltteki btitun yaZilar 1912-1913 tarihini ta§JmamaktadH. "Sa-va§m E§iginde" ba§hgi altmda I. Bt:iltim'de toplanan yazllar 1908-1912 y11lan arasmda yazJimi§tir. St:izkonusu yaztlar gene! bir giri§ i§levi gormekte, okura Balkan sorunlanm, orada ytiriitiilen emperyalist reka-betleri, Jon TUrk devriminin geli§irnini ve bt:ilgedeki Sosyal Demokrat hareketi tamtmaktad1r.

    Bu kitaptaki yazJiar, Balkan Sava§lan'ndaki olaylan, kronolojik olarak degil de, iilkelere gore gruplara ay1rarak -esas olarak Strbistan ve Bulgaristan- sundugu it;in, iki Balkan Sava§t'mn k1sa bir tarihc;:esini ver-memiz, gtintimiiz okuru it;in yararh olabilir.

    1912 y1h ilkbahar ve yaz aylannda, S1rbistan, Bulgaristan, Yunanis-tan ve Karadag -Romanya onlara katiln;mmi§ti- dagilmakta olan Osmanh Imparatorlugu'na ortak bir saldm dtizenlemek ve bu devletin Avrupa'daki lopraklanm payla§mak amac1yla birbirini tamamlayan bir dizi antla§ma ve asker) pakt imzalad1. Osmanh Devleti, bu strada hala, Balkan Yanma-das•'mn geni§ bir boliimtine sahipti ve topraklan Bogazic;:i'nden Adriyatik Dcnizi'ne kadar uzamyordu.

    Sava§ 1912 ekiminde t;tkt• ve iki ay ic;:inde Osmanh Devleti askep olarak c;:ciktti. Arnavutluk, Epir ve Makedonya, Balkan ittifak1 iilkeler:nin cline gec;:ti ve esas Osmanh ordusuyla kar§Ila§an Bulgar kuvvetleri, Ti.irkler'i Jstanbul'dan yirmi be§ mil t:itedeki

  • Konferans1'mn dagilmasma yo! arytJ ve 24 Ocak 1913'te Balkanlar'da ryarpi~malar yeniden ba§ladi.

    Ancak, Edirne ve ku§atma altmdaki diger garnizonlar ryok ge~meden teslim olmak zorunda kald1, boylece Osmanh huktimetinin yukarda belirtilen ban§ hiiki.imlerini kabul etmekten ba§ka ser;enegi kalmadi. Londra Ban§ Antla§masi 30 May1s 1913 tarihinde imzalandL Bu ant-la§ma uyannca, Osmanh Devleti Enez-Midye hattmm batlSlnda kalan butlin Avrupa topraklanm terketti ve bagJmsJzhgmi ilan eden Amavut-luk'un kaderini de Avrupa'nm Bj.iytik Devletleri'nin karanna b1raktL

    Balkan ittifak1 Ulkelerinin hi~biri Londra Ban§ Antla§masi'ndan ho§nut kalmaml§ti, yine de hepsi Btiyuk Devletler'in bask1S1 altmda ant-la§mayi imzalami§tl. Ger~ekten, Ikinci Balkan Sava§•'mn kokenleri, Buyuk Devletler'in Londra'da ittifak tilkeleri arasmda ektigi anla§mazhk tohumlannda bulunuyordu. Avusturya-Macaristan ile italya, ban§ gorti§melerinin daha ba§lannda, Arnavutluk'un egemenligini tamy1p ko-ruyacaklanm ve S1rbistan'm Adriyatik kiy1smda herhangi bir toprak elde etmesine izin vermeyeceklerini duyurmu§lardi - boylece, karaya siki§IDI§ S1rplar'm uzun suredir pe§inde ko§tuklan hedefe kavu§malanna, denize bir ~Iki§ yolu elde etmelerine engel oldular. 23 Nisan 1913'te Osmanh garnizonunun komutamyla onceden vanlan bir anla§mayla, l§kodra, Ka-radag Krah'na teslim edilince (S1rplar gorunti§te ku§atmay1 kaldirmi§tl), A vusturya-Macaristan ve Almanya askeri mudahele tehdidinde bulundu; Avrupa'mn be§ Buyuk Devleti'nin (Rusya buna katilmaml§ti) donan-masmdaki gemilerinden olu§an bir filo Adriyatik Denizi'nde Karadag'1 abluka altma ald1. K1sa bir meydan okuma doneminden sonra, Kara-daghlar i§kodra'dan ryekildiler- bu, Birinci Balkan Sava§J'mn son askerl epizotuydu.

    Bagimsiz bir Arnavutluk'un dogu§uyla goz diktikleri topraklardan olan S1rbistan ile Yunanistan, sava§ oncesi antla§malara ve asker! pay-la§Jm mutabakatlanna gore Bulgaristan'm payma b1rakllan Makedonya topraklanm ele ge~irerek bu kay1planm telafi etme konusunda i§birligi yaptilar. Bu iki tilkenin ve Bulgaristan'm askerleri arasmda daha ikinci Balkan Sava§I patlak vermeden once surtii§meler ve ~at1~malar ~1kmaya ba§la~I§ti.

    Ustelik, Buyuk Devletler de, Romanya'mn one stirdtigu, sava§taki 1arafs1zhgmm kar§Ihgi olarak, Bulgaristan'm Silistre §ehrini ve civanm kcndisine devretmesi §eklinde bir sm1r 'duzeltmesi' yap1lmast talebini olumlu kar§llayarak, Balkanlar'daki ihtilafm geni§lemesini sagladJiar. Bul~aristan'm yalmz birakili§l giderek daha belirginlqtik~e, Roman-yn'nm bu ulke topraklan uzerindeki talepleri artti.

    Osmanhlar'a kar§I kazand1klan zaferler dolayisiyla kendi gti~lerine 11-~11"1 ~llvl:n bcslcmeyc ba§layan Bulgar politik ve askerlliderleri, 29 Ha-

    4

  • ziran'da Makedonya'daki Yunan ve S1rp kuvvetlerine kar~I -onceden sa-va~ ilanmda bulunmaks1zm- bir geceyans1 taarruzu diizenlediler. Bu taar-ruz vOk ge9meden yerini ba§anh kar~I-taarruzJafa biraktJ ve bunun tizeri-ne Romanya Silistre'yi i~gal etti. Ardmdan, Osmanh ordusu, yeni imzala-nan Londra Antl~mas1'm dikkate almaksiZin, firSattan yararlamp Enez-Midye hattmm otesine geverek Edirne'yi hivbir direni~le kar§Ila~madan geri ald1.

    Birbiri .ardma asker! felaketlere ugrayan Bulgarlar ban~ istediler ve eski Balkan Ittifak1 'nm dort iiyesinin de katildigi bir kongre Romanya'nm ba~kentinde top Iandi. I 0 Agustos 1913 'te imzalanan Biikre§ Ban~ Ant-la~masi'yla, S1rbistan ve Yunanistan Makedonya'dan asian paym1 aldiiar, Bulgarlar'm niifustaki en kalabahk unsuru olu~turdugu bolgeleri bile on-lara kald1; Romanya yalmz Silistre'yi degil, Giiney Dobruca'y1 da toprak-lanna katti, oysa Giiney Dobruca'daki 90k farkh milliyetlerden olu~an niifusun, Romenler yiizde 3'tinti, Bulgarlar ise ytizde 48'ini olu~turuyordu.

    Bulgar temcilciler, istanbul'a gidcrek bir ban~ antl~ll!aSI daha im-zalamak zorunda kaldilar, bu antla§mayla Osmanh Devleti, Ikinci Balkan Sava~1 'nda yeniden ele gevirdigi Trakya'y1 ve Edime'yi topraklanna kati-yordu.

    *** Trovki, Birinci Balkan Sava§I boyunca defalarca Bulgar asker!

    sanstirctileriyle 9ati§ti. Sanstir kurulunun aptalca ve dtirtistltikten uzak hareketlerine kar§I vikmakla kalmadi, aynca Tiirk asker ve sivillerine, Balkanlar'm diger Miisltiman halklanna yapiian kiyimlara (mezalime) ili~kin haberlerin bildirilmesini bu kurulun engellemesine kar~I da iti-razmi ytikseltti. Yabanc1 muhabirleri Bulgaristan'm sav~ zamam propa-gandasmm sbzctileri haline getirme c;:abalanm protcsto etti. iki sava~ arasmda Viyana'ya dondii. Orada, sansiiriin kiSitlamalanndan kurtul-masmdan yararlanarak, daha onceki yaziianndan vikarulan boliimlcrde ele ald1gi konular hakkmda ayrmt1h olarak yazd1. Bulgaristan'm demok-rat aydmlanm, sansiir kuruluyla i§birligi yapt1klan, iistehk bu kurulun Uyesi olmaktan bile vekinmediler ic;:in ~iddetle ele§tirdi. Aynca, hem geri-ci, hem de liberal Rus basmm1, Balkan Slavlan'mn Tiirkler'e yapt1g1 kiyimlan bir sessizlik komplosuyla yok sayarken, Tiirkler'in Hiristiyan-lar'a yapt1klan kiyimlara ili§kin sansasyonel haberler yaymlaytp yaygara koparmakla agn bir ~ekilde suc;:ladtgt bir yazt dizisi yaymlad1 ve dizi Rus-ya'da yanktlar uyandud1. Yazt dizisi, Rusya'nm bnde gelen Liberal Pan-Siavist'i Miliukov'a seslenen bir a~Ik mektupla ba§hyor , Bulgar ve S1rp asker ve subaylanmn i~gal edilmi~ topraklarda yapuklan kiyimlan beige-! erie ortaya koyuyordu.

    Tro~ki, Ikinci Balkan Sava§I ic;:in Balkanlar'a donii§tintin ardmdan

    5

  • Romanya'ya gitmi§tir. Bu kitabm son ktsmmt olu§turan makaleler Ro-manya'nm siyasl ve kUiti.irel hayatmm canh bir tablosunu sunar.

    Kitaptaki son makale 13 Eyli.il 1913 tarihini ta§•yor - Birinci Di.inya Sava§t'nm patlak vermesine yo! a~an olay, Avusturya ar§idi.iki.ini.in Saray-bosna'da oldi.iri.ilmesi bundan yalmzca dokuz ay soma gerc;:ekle§mi§tir. Tro~ki, daha 1909 yilmda Kievskaya Misl'de, Balkan Yanmadasi'nm, A vrupa'nm Pandora kutusu oldugunu yazmt§tl. Aynca, bu sava§ muha-birligi yazilannda, ornegin 14 Ekim 1912 tarihli yaztsmda, emperyalist devletlerin ve Balkan politikacilannm izlcdigi siyasetlcrin trajik bir fela-kete, "bir Avrupa sava§mdan ba§ka bir anlam ta§tmayacak, bi.iti.in Avru pa r;apmda bir kuvvet olr;me denemesine" yo! abilecegi uyansmda bulun-ffiU§LU.

    *** Daha once de bclirtildigi i.izere, bu kitap, Tror;ki'nin Sovyet

    basktst Toplu Eserleri 'nin VI. cildindeki yazllarmm r;evirisidir. Sozkonu-su cilt, ingilizce'ye burada ilk defa ve tck bir istisnayla eksiksiz olarak ~evrilmektir. Bu istisna, Tror;ki ile Hristo Kabak~iyev'in 1923'te SSCB'de yaymlanan ortak kitaplan Bulgar Politik Hayah'ndan Eskiz-ler'den (Oc;crki Politic;eskoi Bulgarii) aktanlan boli.imde bazt pasajlann t;tkartilmt§ olmastdtr. Bu kitap Tror;ki'nin Balkan yaztlannclan baztlanm kapstyordu, burada ~tkarttlan pasajlar ise, bu ciltteki Gozlemler ve Ge-nellemeler ba§hklt yazmm ilk sayfalannm nerdeyse kclimc kelime tek-ranndan ibarettir. Elinizdeki kitapta bu ktsa pasajlar, ko§eli parantez ir;in-de iit; noktayla- [ .. . 1 - gosterilmi§tir, aynca bir notla da belirtilmi~tir. Me-tinde ba§ka yerlerde strait noktalar bulunmasmm bir t;tkartma yaptldtgt anlamma gelmediginin gozclen uzak tutulmamast gerekir. Tror;ki, strait noktalan, konu§ma vc dU§i.incelerdeki bir arayt , ironiyi, devam eden bir diziyi veya di.i§i.ince akt§lllt , vb. gostermek ir;in edebi ve dramatik bir ara~ olarak kullanrnt§ttr.

    Okur, kitapta, dipnotlann- Tror;ki'ye ait olanlar kcndisinin isminin ba§ harfleriyle gosterilmi§tir - ve kitabm sonundaki notlann yam stra, ozel isimler, terimler ve yabanci kelimelerle ilgili geni§ bir soz!Uk~e ve Balkan tarihrnin kronolojik bir ozetini bulacakt1r.

    Nihayet, §U konu dikkati ~ekecektir: Yaz1lann sonunda, yazllann ~t•kttgi gazetelere ili§kin r;ogu zaman -biri parantez i~inde olmak i.izere-•k• tarih verilmi§tir. Bunun nedeni, 1917 oncesi Rusya'da hali1, Bali Avru-pa'da yerini ~oktan Gregoryen takvime bJrakmi§ bulunan Ji.ilyen takvim ~llllantlmastydi. Ji.ilyen takvimi, modem takvime gore on i.i~ giin geri-dll. I

    6

    George Lavan Weissman Eyli.il 1979

  • l. BALKAN SORUNU

    Ti.irk Devrimi ve Proletaryamn Gorevleri

    1

    Rus Devrimi [1905] Rusya smrrlanmn

  • yordu. Her yerde casuslar vardt. Sultanm biirokrasisinin yapt1g1 yolsuzluk ve israf (~arm biirokrasisi gibi) smrrsizdt. Biitiin bunlar devletin tamamen ~iiriimesine yol a~mi§h. Avrupa iilkelerinin ka-pitalist hiiktimetleri, her biri kendine bir par~a koparmaya ~ah§an a~ ki:ipekler gibi bekle§iyorlardt. Sultan Abdiilhamit bor~ almaya devam ediyor, bor~lann i:idenmesi i~in tebaa iliklerine kadar si:imtirtiltiyordu. Halkm ho§nutsuzlugu uzun stiredir btiytiyordu, bu ho§nutsuzluk, Rusya ve iran'daki olaylarm etkisiyle artlk a~1ga ~lktl.

    Rusya'da devrim i~in asll ~arpi§an gti~ proletaryayd1. Oysa, Tilrkiye'de yukarda si:iyledigim gibi, sanayi sadece embriyon ha-linde bulunuyordu, bu ytizden proletarya say1ca kti~tik ve gti~stizdti. Ttirk entelijensiyasmm en egitimli unsurlan-i:igretmen-ler, miihendisler, vs- okullarda veya fabrikalarda becerilerini kul-lanacak imkan bulamami§, orduya ge~erek subay olmu§lard1. Bunlardan bir~ogu, Bah Avrupa tilkelerinde egitim gormti§ ve ora-lardaki rejimi tammi§lardt, iilkelerine dondiikleri zaman, sadece Ttirk askerinin cehalet ve sefaleti, bozulmu§ devlet diizeni ~Ikmi§tl kar§Ilarma. Bu da i~lerini ofkeyle doldurmu§tu, boylece subaylar ho§nutsuzluk ve ba§kaldrrmm merkezi haline gelmi§ti.

    Bu y1lm [1908] temmuz aymda isyan ~1ktlg1 zaman, sultan bir anda fiilen ordusuz kald1gmi gordti. Birlikler birbiri ardma devrirn saflarma ge~ti . Cahil askerler devrimin ama~larm1 ku§kusuz anla-mami§lardi, ama i~inde bulunduklar1 ho§nutsuzluk, derhal anaya-sanm yiirtirltige konmasm1 isteyen, aksi takdirde sultan1 devire-cekleri tehdidini savuran subaylara uymalar1 sonucunu dogurdu. Abdtilhamit i~in taviz vermekten ba§ka ~Ikar yol yoktu. Anayasay1 yilrtirliige koyma 'ihsan'mda bulundu, (sultanlar bogazlanna b1~ak dayand1g1 zaman daima boyle 'ihsan'larda bulunurlar), liberaller-dcll olu§an bir·kabineyi goreve getirdi ve parlamento se~imleri v:q11lmast i~in gerekli ad1mlart attl.

    i"llkc birden canland1. SaylSlz toplant1 yapllmaya ba§landi. 1111 ,·nk ycni gazete ~1kt1. Ttirkiye'nin gen~ proleteryas1 bir ,·nlq:iult·mesiyle uyamr gibi uyand1. Grevler patlak verdi. i§~i

    8

  • orgutleri ortaya 91kh. izmir'de ilk sosyalist gazete yaym hayatma girdi.

    Ben bu satrrlan yazarken, Turk parlamentosu arttk toplanm1~ bulunuyor. Jon Turk reformculan parlamentoda 9ogunlugu olu~turuyor. Bu Tiirk 'Duma*'stmn kaderinirl ne olacagmt yakm gelecek gosterecek.

    11

    Eski diizenin zavalh Turkiye'si kapitalist devletlerce parya-lanmi~tt. Avusturya, otuz y1l once Tiirkiye'den iki eyalet ko-parmt~tl: Niifusunun biiyiik 9ogunlugunu Srrplar'm olu~turdugu Bosna ve Hersek. Diplomatlarm soygun jargonunda bu yapulcu-luk i~ine 'i~gal' denir, yani sozkonusu eyaletlerin ge9ici olarak ele ge9irilmesi. Ne var ki, Avusturya buralar1 tam otuz ylldrr kesirltisiz olarak ha.ki.miyetinde bulunduruyor.

    Tiirkiye sultanm despotizmini sarsmca ve balk iilke i~lerirli kendi ellerine almca, Avrupah kopekbaltklart huzursuz oldu. Dev-letlerini gii9lendiren Tiirkler, belki de, kendilerine bir~eylerirl geri verilmesirli istemeye ba~layacaklardt. Avusturya, 9ar9abuk i~galinin bir "ilhak"- ilgili topraklara daimi el konulmas1- oldugunu ilan etti. Bu esas olarak hi9bir ~eyi degi§tirmedi, 9iinki.i Bosna ve Her-sek zaten A vusturyahlar'm ellerindeydi. Ancak, Ti.irkler tazmirlat isteyerek protestoda bulundular. Ti.irk ve A vusturya hi.ikiimetleri arasmda bu konudaki gorii§meler halen devam etmektedir.

    Ne var ki, bizi §U anda ilgilendiren, bu gorii§meler degil, ama Avusturya'mn ilhakt dolaytstyla Rus burjuva partilerirtin ktyameti koparmast; bunlann ba§mda da Kadetler geliyor. "Bosna'da Strplar ya§tyor, Strplar da Slav'dtr, bizim karde§lerimizdir. Do-laytsiyla, Rus hiikiimeti Bosna'yt Avusturya'nm esaretinden kurta-racak ad1mlan derhal atmahdtr!" Kadetler'irl her yerde, gazeteler-de ve toplanhlarda 9lkardtklan feryat boyledir.

    * Meclis-i Mebusan

    9

  • Biz Sosyal Demokratlar, bu savma ve zararh ajitasyona ka-rarh bir §ekilde kar§l vlkmahytz. Hem, dti§tintin bir kere- liberaller c;ann htiki.imetinin Balkan Yanmadast'nm Slavlan'm kurtarma i§ini tistlenmesini oneriyor. Ama, tilkeye daha yakm yerlerde, c;ar idaresinden kurtanlmas1 gereken Slavlar yok mu? Lehler de "Slav"dtr. Ama onlann otokrasinin bask1s1 altmdaki durumu, Avusturya idaresindeki Suplar'm durumuyla kar§tla§tmlamaya-cak olc;tide daha kottidi.ir.

    Lehler ile Ukraynahlar, Beyaz Ruslar ile Yahudiler, Ermeni-ler ile Gi.irci.iler, Slavlar ile Slav olmayanlar, hepirniz, c;arhk c;etesi-nin her gi.in dokti.igi.i kanlara dizlerimize kadar batml§tz. Ve Jibe-railer bu htiktimete, gelmi§ gevmi§ en suvlu yonetime Strplar'1 Avusturya'nm elinden kurtarma vagnst yaptyor. Nivill?

  • yapml§ olacag1z.

  • /ft.. I CJ(·

    S~:·.,

    TURKEY

    RUSSIA

    Treb1zond

    ' I . Rusya, iran ve Osmanlt Devleti'nin Stmr BMgeleri

    c · y

    ·f-~ .....

    :/ ·J. ·J · /. . . /

    Tehran•

  • Bu konu hakkmda Rech solu kmayarak §Unlan yazdt: Tiirki-ye'de, farkh smtflar iilkenin ekonomik hayatmda kendilerini bir-birlerine baglayan hiyerar§iyi koruyarak sava§a giri§tiler; ekono-mik olarak hakim smtflar, devrim masmda kitleler iizerindeki he-gemonyalanm korudular - i§te boylece zafere ula§tldi.

    Novoye Vremya ise, ahlak dersi veren ikiyiizliiliigtiyle, Ka-detler'e, Jon Tiirkler'in, Rusya doktriner liberallerinin tersine, yurtsever milliyetc;:ilik bayragma stkl slk1ya s::mldlklarma ve bir an bile halkm monar§iSt ve dini inanc;:larmdan kopmadtklarma dikkat etmeleri s_;agnsmda bulunuyor - iktidara gelmelerinin sebebi buy-mu§.Ozel hayatta oldugu gibi politikada da ahlak dersi vermekten daha ucuz his.;bir §ey yoktur - daha ucuz ve daha yarars1z. Yine de, pek s.;ok ki§i bu ders verme i§inden kendini alamaz, s_;iinkii boylece olaylann nesnel mekanizmasm1 incelemek zahmetinden kurtu-lur.

    Jon Tiirkler'in goz kama§tmct zaferini, hemen hemen his; c;:aba veya fedakarllk gostermeden kazandlklart zaferi a«;1klayan §ey ne-dir?

    Nesnel anlamJyla devrim iktidar1 ele ges.;irme miicadelesidir. iktidar dogrudan dogruya orduya dayamr. Bundan dolayt, tarihte-ki her devrim soruyu ac;:1k sec;:ik ortaya koymu§tur: Ordu kimin yamnda? Ve bu soruya §U veya bu yonde cevap vermi§tir. Tiirk devriminde- ki bu, devrimin ozel fizyonomisini olu§turur- bizzat ordu ozgiirle§tirici fikirlerin temsilcisi olarak ortaya «;Ikmt§tlr. Y e-ni bir sosyal smtfm, eski rejimin silahh direni§inin iistesinden gel-mesi sozkonusu olmamakla kalmami§, tam tersine, yeni smtf, sa-dece, padi§ah yonetimine kar§t adamlarma onderlik eden devrirnci subaylara destek alan koro roliinii oynamt§tir.

    Ttirkiye, kokenleri ve tarihsel gelenekleri bak1mmdan askeri hir devlettir. Bugiin ordusunun gorece biiyiikltigu ac;:tsmdan Avru-pa devletleri arasmda ilk strayt ahr. Biiytik bir ordu, s_;ok saytda su-hay gerektirir. Bunlardan bir klsmt, neferler arasmdan h.izmet siire-h-n saycsinde riitbe kazanarak subay olmu§ kimselerdir. Arna Ylld1:t, tarihsel geli§ime barbarca direnmesine ragmen, ordusunu

    14

  • bir ol

  • melerini teklif etmekten ba§ka yapacak hic;bir §ey yoktu.(6)

    Turk devrimi, onundeki gorevler (ekonomik bagtmstzhk, ulus vc dcvletin birligi, siyasal ozgurluk) baktmmdan, burjuva ulu-sunun kcndi kaderini kendisinin tayin etmesi niteligindedir ve bu anlamda 1789-1848 geleneklerine aittir. (7) Ama subaylanmn i\ndcrligindeki ordu, ulusun ytirutme organt olarak i§lev gordu, bu da olaylara aniden askeri manevralann planh niteligini verdi. Ne var ki. Tlirkiye'de gec;en temmuz meydana gelen olaylan sadece hir pronunciamento* olarak gormek ve Strbistan'daki bir ordu-ha-ncdan darbesine benzer saymak tamamen sac;madtr (birc;ok ki§i bu s:H,:mahgt savunma suc;unu i§lemi§tir). Turk subaylanmn gucu ve ha~anlarllllll sun, olaganustii haztrlanmt§ herhangi bir 'plan'da ve-ya ~eytani zekanm eseri bir komploda degil, ileri smtflann onlara giisterdigi aktif sempatide aranmahdu: Tuccarlar, zanaatkarlar, i~!!iler, memurlar ile din gorevlilerinin baz1 klSlmlart, nihayet koylii ordusunda cisimle§mi§ kusal alan.

    Ama buttin bu smtflar, "sempati"lerinin yamsua, c;tkarlanm, taleplerini vc umutlarmt da beraberlerinde getirirler. Uzun suredir bastmlmt§ buti.in sosyal ozlemleri, bugi.in, parlamento ~abalarm1 yoneltecekleri bir merkez olarak belirmi§ken, iyiden iyiye a~tga ~tktyor. Ti.irk devriminin arttk sona erdigini sananlan derin bir ha-yal kmkhgt beklemektedir. Bu hayal kmkhgmt ya§ayacaklar arasmda, yalmzca Abdi.ilhamit degil, aym zamanda, oyle gorunuyor ki, bizzat Jon Ti.irk Partisi de bulunacak.

    Her§eyden once ulusal sorun geliyor. Ti.irkiye nufusunun milliyet ve din baktmmdan farkhhk.larla dolu olu§U guc;lii merkez-ka~ egilimler doguruyor. Eski rejim, bu egilimleri, sadece Musliimanlar'dan olu§an ordunun mekanik aguhgtyla ortadan kaldtrabilecegini sanmt§tl. Ne var ki, bu, devletin par~alanmasma yol a~t1. Turkiye, sadece Abdulhamit devrinde, Bulgaristan't, Dogu Rumeli'yi, Bosna-Hersek'i, MtStr't, Tunus'u ve Dobruca'y1 kaybetti. Ku~uk Asya, ~aresizlik i~inde, Almanya'mn ekonomik

    * Sozliikveye bakmrz

    16

  • ve politik diktatorliigii altma girdi. A vusturya, Makedonya'ya stra-tejik bir ge

  • ne'de bir orgiit (Sandanski'nin Bulgar grubu) ve Ermeni devrimci orgiitleri (Ta§naklar ve Hm~aklar), az ~ok radikal tarim program-! an ortaya koydular. Toprak sahibi beylerin ag1rhkh bir konumda bulundugu iktidardaki Jon Tiirk Partisi'ne gelince, bu parti, ulusal-libcral korliigii i~inde, bir koylii sorununun varhgm1 bile hiitiiniiyle inkar etmektedir. Anla§Ilan, Jon Tiirkler umuyorlar ki, . idarc mckanizmasmm yeniden orgiitlenmesi, parlamenter siste-lllill getirecegi bi~im ve i§lemlerle birlikte, tek ba§lanna koyliiyii lalmin etmeye yetecektir. Yan1hyorlar. Dahas1, kusal alamn yeni diizcnden duyacag1 ho§nutsuzluk, ka~1mlmaz olarak, koyltilerden olU§

  • sadece saylSlna bakllarak anla~Ilamaz. Gtintimtiz proleteryasmm gticti, saytca kti~tik bile olsa, tilkenin yogunla~mt~ iiretici gtictinti ve en onemli ileti~im ara~larmt elinde tutmasmdan kaynaklan-maktadlf. Jon Ti.irkler, kafalanm, kapitalist ekonominin bu temel ger~egine ~iddetli bir ~ekilde ~arpabilirler.

    *** Bunlar, Ti.irk parlamentosunun goreve 9agnld1gt temeldeki

    derin, ama heni.iz gizli, sosyal ~eli~kilerdir. Jon Ttirkler, parlamen-tonun 240 tiyesinden yakla~tk l40'mm destegine sahipler. Yak-la~tk 80 parlamenter, esas olarak Araplar ve Rumlar "adem-i mer-keziyets;iler" blokunu olu~turuyor. Prens Sabahattin onlarla ittifak kurarak politik niifuz is.:in bir temel bulmayt hedefliyor: Kendisinin pek zeki olmayan, i~in acemisi bir hayalperest mi, yoksa elini hentiz gostermemi~ bir entrikact mt oldugunu ~imdiden kestirmek bir hayti gi.i~. A~m solda ise, is;lerinde birka~ Sosyal Demokrat da bulunan Ermeni ve Bulgar devrimcileri yer ahyor.

    Turk meclisinin dt~sal- hatta fazla dt~sal- fizyonomisi boyle. Ama Jon Ttirkler ve "adem-i merkeziyets.:iler", ~u anda, belirsiz po-litik 'lekeler' durumunda, bunlar sosyal sorunlarla kar~tla~arak ~ekil alacaklar. Ttirk parlamenterizminin kaderi is;in daha da onemlisi, parlamentonun di§mda s;ah~an gtis;lcr: 'Yabancllar', koyltiler, i~s;iler, askerler. Bu gruplarm her biri, yeni Ti.irkiye'nin s;attst altmda kendisine olabildigince bi.iytik bir yer kapmak istiyor. Her birinin kendi 91karlart ve kendi devrimci yori.ingesi var. Ttirk parlamentosundaki btitiin bu kuvvetlerin bile~kesini speki.ilasyon yoluyla, yani bir s;ah~ma odasmda veya ofiste yapdan hesaplarla onceden saptamak, sonra da bunu evrensel uzla§ma is;in saglam bir temel saymak, ancak liberalizmin titopyact doktrinerlerine laylk bir pland1r. Tarih asia boyle i§lemez. Tarih, bir tilkenin canh gtis;le-rini actmasJzca birbirtne s;arptmr ve onlan zorlu bir mi.icadeley le bir "bile§ke"ye ula§maya zorlar. Makedonya'da ges.:en temmuz 91kan ve parlamentonun toplanmasma yol as.;an askeri ayaklan-mayt, devrimin sadece prolog'u saymamm nedeni budur: Dram

    19

  • hala ger~ekle§meyi beklemektedir. Yakm gelecekte Ttirkiye'de nelere tamkhk edecegiz? Bunun

    h~lkkmda tahminler ytirtitmek bo§unadtr. Sadece tek bir §ey kesin-dir, o da ~udur: Devrimin zaferi demokratik bir Tiirkiye demektir; dcmokratik bir Tiirkiye bir Balkan federasyonunun temelirli sagla-ym;akiJr; bir Balkan federasyonu da, Yakm Dogu'nun 'bela yu-vasJ'nl, sadece talihsiz yanmada iizerinde degil, biitiin Avrupa iize-lindc kara flrtma bulutlan gibi duran kapitalistlerin ve hanedan-laJm cntrikalanndan kesin olarak temizleyecektir.

    Sultarnn despotizminin restorasyonu ise Tiirkiye'nin sonu ve Tiirk devletinin le§inin par~alarmm kapanm elinde kalmast de-mektir. Ote yandan, Ti.irk demokrasisinin zaferi ban§ anlamma ge-lccektir.

    Dram haHi ger~ekle§meyi beklemekte! Avrupa diplomasinin Tiirk parlamentosuna yonelik kusursuz 'ho§geldin gtiliimseme-si'nin arkasmda, kapitalist emperyalizmin Tiirkiye'nin i~inde ~lkacak ilk zorluklardan onu par~alamak i~in yararlanmaya haztr saldugan di§leri gizlenmi§ken, A vrupa demokrasisi, yakmbk ve desteginin biitiin aguhgtyla yeni Tiirkiye'nin yanmda duruyor -heniiz mevcut olmayan, sadece dogmak iizere bulunan ycni Tiirki-ye'nin.

    Kievskaya Mysl No.3 3 Ocak 1909

    Balkanlar, Kapitalist Avrupa ve

  • Bulgar prensinin arkasmda bir Avusturyah sahneye koyucunun kumaz elini ortaya ~1karmaya ~ah§an ingiliz ve Frans1z 'iftiracila-ra' kar§I klzgmhgm1 dile getirme zorunlulugu hissetti. Ne var ki, if-tiracllarm hakh oldugu ortaya ~lkt1. Yalmzca Tiirk-Avusturya de-miryolu hattma Bulgaristan'm el koymas1 degil, aym zamanda bu el koymaya kar~1 Avusturya protestosu da, Avusturya ve Bulgaris-tan hiikiimetlerinin diizenledigi bir komplonun gerekli par~alariydL Bu da, iki ii~ gi.in i~inde ortaya ~lkt1. 5 Ekim'de [1908] Bulgaris-tan bagimsizhgmi ilan etti, iki giin sonra ise Avusturya-Macaris-tan, Bosna ve Hersek'i ilhak ettigini duyurdu. Bu hareketlerin her ikisi de Berlin Antla~mas1'na aykmyd1, ger~i Avrupa'mn politik haritasmda hivbir degi§iklik meydana getirmiyordu.

    Balkan Yanmadas1'm bugtin i~gal eden devletler, Avrupa dip-lomasisi tarafmdan 1879 yllmda Berlin Kongresi'nde masa ba§mda tiretilmi§tir. (9) Bu kongrede, Balkanlar'm ulusal ~e§itliligini kii~iik dev letlerin siirekli kapi§masma donii§tiirmek i~in gerekli biitiin tedbirler ahndt. Bu devletlerin hi~biri belirli bir limitin ote-sinde geli§emeyecek, her biri ayn ayn diplomatik ve hanedan baglanyla bogulacak ve diger biittin devletlere kar§I konumlana-cak, nihayet hepsi Avrupa'nm Biiyiik Devletleri ve onlarm siirekli entrika ve dolaplar1 kar§Ismda ~aresizlige mahkum olacakt1. F ul-garlar'm ya§ad1g1 topraklann bir k1sm1, kongre tarafmdan Tiirki-ye'den aynld1 ve vasal bir prenslige donii§ttirtildti, ama ntifusu he-men hemen tamamen Bulgarlar'dan olu§an Dogu Rumeli Ttirki-ye'de kald1. Dogu Rumeli Bulgarlari'mn 1885 y!lmdaki isyam, Ber-lin Kongresi'nin diplomatik terzilerinin i§ini biraz degi§tirdi, 111. Aleksander'm istegine ragmen Dogu Rumeli, fiilen Tiirkiye'den aynld1 ve giiney Bulgaristan'a donti§tiiriildii. (10) Bulgaristan 'va-sal' prensliginin Ttirkiye'ye bag1mhhgi hi~bir pratik deger ta§rrmyordu. Bu sozde bagimlihgm sona ennesinden Tiirk halk1 ne kadar az §ey kaybetmi§se, Bulgar halk1 da o kadar az §ey ka-zanmi§tir. Ama Avusturya ajan1 Coburg Prensi Ferdinand kariye-rinin doruguna ula§ml§, vasal bir prensken egemen bir monark ha-line gelmi§tir.

    21

  • iki cski Ti.irk eyaleti Bosna ve Hersek'i Avusturya'nm ilhakl da dcvlct snmlannda hi~bir ger~ek degi§iklik yaratmamt§trr. Rus Slavofil-yurtsever basm1, Slavhk'a yaptlan Avusturya zulmti i~in kopanltgt feryatlar ne kadar keskin olsa da, her iki eyaletin de otuz ylldan fazla zaman once Habsburg monar§isine devredildigi ve bu 1~i yapanm da Rusya'dan ba§kas1 olmadtgt ger~egini degi§tiremez. Hu. A vusturya:nm" ll.Aleksander hi.iki.imetiyle 1876 ythnda yaphgt git.li Rcichstadt antla§masi uyarmca, 1877'de ~1kan Rus - Turk sa-va~mda tarafstz kalmas1 dolaytstyla aldtgt rii§Vetti. (11) 1879 Berlin Kongresi, sadece, Avusturya'nm bu eyaletleri belirsiz bir sure i~in 'i~gal' etme hakkmt onaylamt§tlr ve ~arhk hiikiimeti de- Avustur-ya'nm Tiirkiye'den kopardtgt bu iki 'Slav' eyaletinin kar§thgmda-Moldavyaltlar'm ya§adtgt Besarabya'yt elde etti, Besarabya da Ro-manya'dan kopanlmt§tl. Diplomasinin soygun jargonunda, bir i.i~iincii tarafm zararma bu ti.ir bir anla§ma "tazminat" adtyla am hr. Yine de, kendimizi §U di.i§iinceyle avutabiliriz: Kru§evan, Puri§ke-vi~, Krupenski ve Besarabya'mn yerli halkmdan diger tamnmt§ ki§iler etnografik anlamda hakiki Rus degillerse de, hi~ degilse bir tiir "genel Slav denkligi" olu§turuyorlar, ~tinkti biz onlart Bos-na'mn S1rplar't ve Htrvatlar't kar§thgmda aldtk.

    Avusturya'nm Balkanlar'daki politika~t, dogal olarak, kapita-list yagmacthgt, bi.irokratik kahnkafahhgt ve hanedan entrika-lanm bir arada barmdrrmaktadtr. Jandarma, finansor, Katolik mis-yoner ve ajan provokator i§i aralannda payla§maktadtr. Biitiin bunlarm hepsine birden, bir ki.ilti.irel misyonun yerine getirilmesi adt veriliyor.

    Avusturya, Bosna-Hersek'i otuz ytlhk idaresi boyunca, orada hi.iki.im si.iren dogal ekonominin 'barbarhgmt' temelden sarsmt§ da olsa, tanm ili§kilerinin feodal bi~imierini ortadan kaldtrma i§ine giri§meye kendini hazu hissetmemi§tir. Bosna koyli.isii , bugiin hala, iiriini.in ii~te birini toprak sahibi beye verir. Bu donemde, oku-ma-yazma bilmeyenlerin orant % 95'ten %84'e di.i§mi.i§ti.ir, ama ote yandan bolgeden got; edenlerin say1s1 htzla yiikselmi§tir. Bosnab-lar arasmda bi.iyi.ik bir dalgalanma yaratan Ti.irk devriminden son-

    22

  • ra, Franz Jozef hiikiimeti, bir yandan ajan provokatorii Nastic'e Strp aynhk

  • canlandJrmayt ba~aramamt~, ama canlam§t i9in gerekli ko~ullan yaratllll§ttr. Bulgaristan ve Avusturya, Tiirkiye'nin zaman i9eri-sinde hayali ger9ege donii~tiirebilecegi tehlikesiyle - hakikl veya zahiri hir tehlike- kar~t kar~tya kaldllar. Bu da, Franz Jozef kendi cgcrncnlik alamm geni~letirken Ferdinand'm kralhk tacmt ba~ma gc~tinnekteki tela~mt a91klar. Habsburg monarkt ise, canlanmt~ bir 'l'iirkiye'den duydugu korkuyu a91k9a gozler oniine sermi~tir: Bos-11a'y1 ilhak ederken, Novibazar sancagmdan garnizonunu 'goniillii olarak' 9ekrni~tir. Bu son derece onemli hareketin, her ik.i taraf da hilin9li ve sistematik olarak iistiinii ortmektedir - Avusturofiller, llabsburg monar~isinin korkak9a bir geri 9ekili~ini gizlemek i9in, l'an-Slavistler ise, Bosna'mn ilhakt 'su9'unun dogurdugu izlenimi zaytflatmamak i9in boyle yaptyorlar.

    Balkan Yanmadast'na ~oyle bir bakt~ bile Novibazar san-cagmm onemini gormeye yeterlidir: Tiirkiye'ye ait olan, Srrplar'm ya~adtgt ve Berlin Antla§mast hiikiimlerine gore A vusturya asker-Jeri tarafmdan i~gal edilmi~ bulunan bu dar toprak par9as1, bir yan-dan 'Strphk'm iki par9asm1, yani Strbistan ile Karadag't bolen bir alan, obiir yandan da Avusturya ile Makedonya arasmda bir kopriidiir. Tiirkiye'deki eski rejimin son giinlerinde Avusturya'ya verilen bir imtiyaza gore yaptlacak ve sancaktan ge9ecek bir de-miryolu, Avusturya-Bosna hattmt Tiirkiye-Makedonya hatttyla birle§tirecekti. Novibazar kolunun dolaystz ekonomik onemi -A vusturya emperyalistleri bu konuda gayet a91k sozliiydii - pek biiyiik olmayabilirdi, ama ote yandan, bu hat, Avusturya'mn dogu Balkanlar'a dogru yiiriiyii~ii i9in 90k elveri§li bir stratejik giizergah a9acakt1 ve bu plan tamamen Tiirkiye'nin yakmda dagtlacagt he-sabt iizerine haztrlann'lt§ti. Bu limit bo§a 91kmca, Avusturya, kor-kak9a bir a9gozli.iliikle Makedonya'nm daima kaynayan kazamna dogru uzattlgt elini 9abucak geri 9ekti.

    Boylece Tiirkiye hi9bir §ey kaybetmedi; tam tersine, kaderi en azmdan §i.ipheli bulunan bir sancagt geri kazandt. Eger boylesine

    24

  • kuvvetli bir protestoyla kar§Ihk veriyorsa, bunun nedeni, yeni reji-' me yonelik memnuniyet bildiren uzun bir konu§malar dizisinden

    soma, A vrupa emperyalizminin 91plak penc;elerinin tekrar jizerine geldigini gormesidir. Ferdinand'm kralhk tac1 giymesi, Makedon-ya'yi ele gec;irme giri§iminin izleyecegi bir ilk ad1m degil miydi? Sancagm bo§altllmas1 da, Srrbistan ve Karadag'a, buray1 ele gec;ir-meleri ve boylecc Avusturya'nm arka tarafm1 korumak iizere Tiirkiye'yle sava§a girmeleri ic;in dolayh bir davet degil miydi? Rusya, Bulgaristan'm, Almanya da Avusturya'nm arkasmda degil miydi? Almanya'da kapitalist ve yonetici c;evrelerin canlanan Tiirkiye'ye pek sempatiyle bakmamas1 kolayca anla§Ilabilir bir§eydir. Devrimden hemen onceki ylllarda Alman sermayesi Tiirkiye'de birbiri ardma zaferler kazanmi§t1: Anadolu demiryolu-nun son boliimii - ki bu hattm gec;ecegi yerlerde, anla§Ilan, c;ok zen-gin petrol yataklari vard1r - ic;in imtiyaz, may1s 1908'de Abdiilhamit yonetiminden almmi§tl. Buharh gemi hatlan, banka §Ubeleri, silah ve cephane tekeli, demiryolu imtiyazlan, her tiirlii sipari§ler, biiyiik dogal zenginlikler ve ucuz i§giicii -Alman kapitalistleri alt-m f1rsatlarla kar§Ila§mi§h. Devrim, Hohenzollern monar§isini istanbul'daki politik niifuzundan mahrum etti, Ti.irk "ulusal" sana-yisine geli§me imkam yaratti ve Alman i§ c;cvrclerinin ri.i§vet ve kapitalist entrikalar yoluyla imtiyaziar almasmt ku~kulu hale ge-tirdi. Berlin hiikiimeti, di§lerini bileyerek bir tarafa c;ekildi, bekle-yip gormeye karar vermi§ti. Jon Ti.irkler'in durumlann1 saglam-la§tlrmasi onlarla yakmla§may1 daha da gerekli kild1. Ancak, ku§k.usuz, kapitalist Almanya, me§rutiyetin zaferini ikiyiizli.i bir §ekilde selamladigi gibi, me§rutl Tiirkiye'nin c;okii§iinii de ic;ten-liklc selamlamaya hazirdlf. bte yandan, ingiltere, yeni diizen, Al-manya'mn Balkanlar'daki durumunu zayiflattlgJ ic;in, ona dostane hislerini daha da yi.iksek sesle dile getirmekte. A vrupa'nm bu en gii

  • Tiirk-ingiliz ili§kilerinin hassas noktast MISir'du. ingiltere'nin M1sJr'1 gi"ini.illti olarak terk etmesi elbette sozkonusu degildir: Hiiylc bir~ey yapamayacak: denli Si.ivey§ Kanah'nm hakimiyetiyle i lgi lenmcktedir. ingiltere, ask en zorluklarla kar§Ila§masi halinde Tiirkiyc'yi destekleyecek midir? Yoksa MISir't hemen ilhak ederek Tiirkiyc'yi arkasmdan m1 bt9aklayacaktu? Ko§ullara bagh olarak hunlardan biri de, obi.irii de ger9ekle§ebilir. Zaten, ingiliz hi.iki.ime-llll in cylemlerine yon veren, liberal Ttirkiye'ye duydugu duygusal bag degil, soguk ve actmastz emperyalist hesaplardrr.

    Ti.irkiye'nin, daha once de belirtildigi i.izere, kendisinin kaglt iizcrindeki haklarm1 Bulgaristan'm ve Avusturya'nm ihlal etmesi-nin ardmdan ger9ek 91karlanna saldmlar gelmesi konusunda kaygt duymas1 i9in her ti.irli.i neden vardrr. Ne var ki, kiltcmi 9ekme cesaretini gostermemi§, §imdiye dek Berlin Kongresi'ne kattlan devletlere ba§vurmakla yetinmi§tir. Ku§kusuz, Jon Ti.irkler'in insi-yatifiyle giri~ilecek bir popi.iler sava§, yonetimlerini ytkllmaz hale getirebilecektir, 9iinki.i bu yonetim ordunun oynadtgt role 90k yakmdan baghdtr. Yalmz bir §artla - sava§tan muzaffer 91kmahdtr.

    Ancak, zafer i9in hi9 umut yoktu. Eski rejim, yeni rejime en son dereceye dek bozulmu§ bir ordu buakmt~tt: Toplan olmayan top9u kuvveti, atlart olmayan siivariler, yeterli miktarda modem tip ti.ifegi olmayan piyadeler, askeri operasyoolar i9in Rus donan-masmdan bile daha elveri§siz bir donanma. ingiltere btiyi.ik bir bor9 verse bile, bu ko~ullar altmda A vusturya'yla sava§a girmek di.i~i.iniilemezdi. Geriye Bulgaristan'la sava~ kalmt§tl. Boyle bir sa-va§ta Ti.irkiye nitelige nicelikle kar§I koyarak, zafer i.imidi ta§tya-bilirdi. Ama boyle bir zaferin saglayacagt sonu9 ne olacaktt? Bul-garistan'm sozde vasalhgt mt? Bu ti.ir §eyler i9in sava§maya degmez. Dogu Rumeli'nin geri ahnmast mt? Ama bu, Ti.irkiye'yi degil, yeni rejimin i.istesinden gelmeye 9ah~tig1 ve halen gi.i9li.i olan merkezka9 egilimleri de gti9lendirecektir.

    Zaten kaybedecek bir§eyi olmayan gerici unsurlar sava§ le-hinde kuvvetli ajitasyon ba~lathlar ve istanbul'dan gelen mesajlar-

    26

  • dan anla~llabildigi kadanyla kabinenin ve Jon Tiirk Cemiyeti'nin etkisini zaytflatmayt da ba~ardllar. Cemiyet, bir yandan, halkm ofkesini A vusturya mallanna uygulanan boykota yoneltti, bir yan-dan da en guvenilir birlikleri istanbul'da toplarken, giivenilmez olanlar1 bu ~ehirden uzakla§tird1. Ordunun kontrolii, daha once de oldugu gibi, Jon Tiirkler'in ba§hca kuvveti olmaya devam ediyor. Ne var ki, onlann bu smrrh sosyal tabanmda, aym zamanda yeni diizen i9in ba§hca tehlike kaynag1 yahyor. iktidar partisinin se9im program!, yalmzca politik ve kiiltiirel sorunlarla smrrh. iktidarm faaliyeti bu diizlemde ger9ekle§iyor. Sosyal alanda ilk adrrm, grev-lere kar§I drakonvari tedbirler almak oldu. Jon Turk liderleri, Turkiye'de bir i§9i sorunu bulundugunu kesin olarak inkar ediyor-lar ve boyle yaparak da bu konuda Rusya'dan ustiin olduklanm dU§Unuyorlar. Eski rejimin geli§imini bilin9li ve sistemli olarak durdurdugu Turk sanayisi ha.HI yalmzca embriyon halindedir. istanbul proleteryas1, tramvay, tiitiin fabrikalan, liman ve matbaa i§9ilerinden ibarettir. Proleteryanm zaytfltgt, §U anda iktidar parti-si uzerinde herhangi bir ciddi bask! kurabilrnesini engelliyor. Turkiye'de olaylarm akt§I iizerinde proleteryayla kar§lla§tmlama-yacak denli biiyuk bir etkiyi koyluliik yaratabilir. Yan-serflik i9in-deki, tefeciligin aglanna saplanmt§, be§te biri toprakstz olan koyliiliik, devlet tarafmdan giri§ilecek en kapsarnlt tanmsal ted-birlere ihtiya9 duymaktadu. Ne var ki, sadccc Enneni partisi "Ta§naksutiun" ile Sandanski liderligindeki Makcdonyalt- Bulgar devrimci grubunun az 90k radikal bir tarim prograrn1 vardtr. Jon Turkler'e gelince, onlar tlpkt i§9i sorununu yok sayd1klan gibi koylii sorununu da yok saytyorlar.. .. Turk koyliiliigunun parla-menter se9imler ortammda sosyal91karlartrn dillendirebilrnesi ih-timali pek yuksek degildir. Arna koyliilugun ruh hali daha etkili bir §ekilde kendini hissettirebilir - ordu dolaytmtyla. Devrim masmdaki olaylar, sadece subaylarm degil, askerlerin de bilincini biiyuk ol9ude yiikseltrni§ olmahdtr. Ve t1pk1 burjuva "ulusu"nun 91karlar1 ifadesini subaylarda buldugu gibi, koyliilerin ihtiya9-lanmn da asker y1gmlan aracthg1yla kendini gostermesi olmaya-cak §ey degildir. Bu ko§ullarda, parlamenter Turkiye'de subaylara,

    27

  • dayanan bir parti i'rin koylti sorununu yak saymak oldtirticti sonu'r-lar dogurabilir.

    Nc olursa olsun, bugtin Ti.irkiye'nin barr§a ihtiyacr var. Avus-turya vc Bulgaristan ile dogrudan gi:irti§melere girerek, Ttirkiye, bu dl'vlctlcr Ti.irk devletinin borcunun paylanna di.i§en krsmmr iistlcndigi takdirde, arttk ger'rekle§mi§ olgularr kabul etmeye hazrr nldugunu gostermi§tir. Bu, Ttirkiye i'rin ku§kusuz meseleden en iyi C,:lki§ yolu olacaktrr, c,:i.inkti bugtinkti ko§ullarda eski rejimin yapt1g1 btiytik bor

  • Balkanlar'da ~1kacak kan§Ikhklarm Rusya i~in doguracag1 avan-tajlan dii§iiniilerek yapllmi§ bir harekettir. Son uyu§mazhklarm bari§~Il bir sonu~ vermesi, Bulgaristan ile Avusturya arasmda bir yakmla§ma oldugunu ve Tiirkiye'nin gii~lendigini gosterecektir -ba§ka bir deyi§le, bu, Rusya'nm Balkanlar'daki politik niifuzunun sonu demektir. Dogrudan ilgili taraflar arasmda ikili bir anla§mayt onlemek, Avrupa Devletleri'nin biitiin arzu ve emellerini harekete ge

  • horsas1, a~m depresyonunu, yeni d1~ bore; antla~masmm nerede, ne zaman vc nasi I yap1lacagma ili§kin hiybir haber bulunmamasiyla a~:1khyor. Rusya'mn Balkanlar'da elinin kolunun serbest olmas1 i~· i n hcr~cydcn once gereken §ey elinde para bulunrnasidir. Bugiin ~arllk diplomasisinin A§il topugu da budur! ingiltere- Fransa da d1~ polilikasm1 bu iilkeyle koordine etmektedir- Rusya'y1 Avus-t my a vc Almanya'ya kar~I kullanmaya c;ah§tyor; ama Balkanlar'da ~;u h~b kcndisine kar~1 giic;lendirmesi ic;in hic;bir sebep yok. Do-layisiyla, konferanstan once veya genel olarak Yakm Dogu'daki son kan~Ikhklar tamamen temizlenmeden once, ingiltere'nin Rus-ya'ya biiyiik miktarda bore; saglamaya yana~mast ihtimali bir hayli zay1thr. ingiltere, ancak c;arhk diplomasisinin ellerini kollanm iinceden baglarsa ve bu iilkenin niifuzunu ingiltere yararma kulla-nacagmt giivence altma ahrsa, boyle bir bore; vermeye yana~tr. ingiliz mali basmmm, kasten yaptlmami~ olan, ama bu yiizden da-ha da kahredici hale gelen bir alayla, Rusya'ya Balkan Yanma-dasi'nda tam bir "tarafs1zhk" gostermesi c;agnsmda bulunmasmm ardmda yatan gerc;ek budur. izvolski, durumunun getirdigi c;eli~kiler arasmda siki~mt~, Avrupa'da, bir hiikiimetten obiiriine, an-la~tlan politik niifuzunun seyahat masraflanyla aym oranda biiyiiyecegi §eklinde gizli bir umut t~Iyarak, dola§IP duruyor. Rus bakan, nereye giderse gitsin, arkasmdan Rus basmmm yurtsever korosunu duyuyor, bu koroda Novoye Vremya'nm kahn sesli hav-lamasi Miliukov'un Rech'inin arzulu

  • Novoye Vremya, her gtin taze planlar, projeler, yeni kombinezon-lar kuruyor. Ttirkler'e di~lerini gtCirdatuken birdenbire onlara kar~t sevimli bir dostluk havasma ge~iyor: "Aslmda Ruslar ve Os-manhlar herkesten ~ok birbirlerine yakmlar." Oktobrist basmm tu-tumu da aym hummah istikrarstzhgm izlerini ta~tyor. Oktobrist basm, son haftalarda artan bir kararhhkla ingiliz-Rus yakt-nla~masmt savundu, daha once boyle bir yakmla~maya soguk bir ihtiyathhkla bakmt~tl. Golos Moskvi, ingiliz-Rus ticaret oda-larmm Londra ve St. Petersburg'da a~th~mt haber vererek, bu yeni uluslararast i~birligini, "halklan birbirlerine yakmla~tumak i~in belki digerlerinin hepsinden daha fazla ~ey yapan" smtfm kuru-mast altma koyuyor. Ne var ki, Londra basmt izvolski'ye a~gozltiltigtin kottiltikleri tizerine bir vaaz verince, yart-resm1 Oktobrist yaym orgam, bir kez daha "ah~tldtk sadakatsizligi"ni gosteren ingiltere'ye btiytik bir ofke i~inde ate~ ptisktirdti. Yine de, hepsin-den kottisti, sozde muhalif emperyalizm yanhst tutumuna ilkeli bir "Pan-Slavist" formtilasyon vermek isteyen liberal basmd1. Miliu-kov, tatil zamanmda Balkan Yartmadast'm gezip incelemi~ ve ora-da her~eyin harika gittigi yargtsma varmt~ti. Karakteristik kur-nazhgtyla, Belgrad'dan, Subistan ile Bulgaristan arasmda yakmla~manm ger~ekle~mekte oldugunu ve ~ok ge~meden yararh sonu~lar verecegini bildirdi .... Ne var ki, Neo-Pan-Siavizm'in ba~ma sadece birka~ hafta sonra hi~ de ho~ olmayan ~eylcr geldi. Ne olmu§tU acaba? Bulgarlar, Slavhk'm 'ba~ dli§man1' Avusturya ile anla~mt~, S1rplar'm ya~adtgt iki eyaleti ilhak etmesinc yardunc1 oluyordu. "Yeni yol" denen ~izgiyi temsil eden izvolski, Kadet-ler'in stiregelen desteginden de faydalanarak, Slavhk'm ·~anmha gerilmesi'ne gizlice onay verdi. Avusturya imparatorlugu'ndaki Lehler, Rutenyahlar ve

  • deg;i~ir. (12) Kadetler, ideolojik ortiilerinin kalan son kmntllanm yitirmi~ oldular. Rech, heyecanh heyecanh, htiktimetin halkm Bosna'nm i§galini protesto mitingleri ve izvolski'ye destek miting-lell diizcnlcmesini gti~le§tirdiginden yaklmyor. Kadetler'in yan-n·smi yaym orgam, yaltak~1 bir gayretke§likle tela§lanarak, L'.Volski'nin belki de "Ttirkiye'ye epeyce fazla Odtin" verip verme-dlgini ara§tmyor. (Rech, 1 (14) Ekim) Muhalefetin U§ak ruhlu tutu-llHIIHIIl mant1g1 i§te budur. Avusturya'nm Tiirkiye'den kopardtgi 1k 1 eyaleti ilhak etmesini kmamakla ba§ladilar, Ttirkiye tizerine hask1 yapllmast ~agrlSlyla bitiriyorlar. Burada "fazla odtin ver-mckle" ne kastediliyor? iki y1l once bu beyler Paris'e gidip ~arhk ytinetimine kar§I Franstz radikallerinden yard1m elde etmeye valt§tilar. ~imdiyse, Ttirkiye canlanmak i9in mticadele verirken, c,:arhk yonetimini Ttirkiye'ye kar§l kl§klrtlyorlar. Ttirkiye'nin ugradtgt kay1plar dolaylSlyla, Rusya i~in Ttirkiye'nin zararma taz-minat talep ediyorlar.

  • i~in, Bogazlar'm askerden armdmlmasr, ancak boylece kendi ge-milerinin Marmara Denizi'ne ve Karadeniz'e girebilmesi imkam elde ederse, kabul edilebilir hale gelecek. Oysa, boyle bir durum-da, zayrf donanma glicliyle Rusya kazan~h degil, zararh ~Ikacak. Tlirkiye her iki halde de kaybeden taraf olacak. Kendi filosu hi~bir i~e yaramaz durumda ve ~ehir surlannm online sava~ gemilerini getiren devlet istanbul'un hakimi olacak. Novoye Vremya, ingil-tere'yi, ~arhk yonetimine, Karadeniz filosunun zayrfhgr goz online ahoma "sadece teorik bir nitelik" ta~ryan bir hakkl saglamaya ya-na~madrgr i~in ofkelenip homurdamyor, aym zamanda padi~ah yonetimine Bogazlar'm kapllarnn Rusya'ya a9ma 9agnsr yapryor, kar~rhgmda ise Tlirkiye'nin Bogazlar lizerindeki otoritesini her-hangi bir ba~ka kuvvetin tecaviizline kar~1 korumayr vaat edi-yor.Rusya Berlin Antla§masr'na day anarak Tiirkiye ile A vusturya arasmda ikili bir anla§ma yaprlmasmr kmryor, ama bizzat kendisi, Tlirkiye'yle ikili bir anla§maya vararak Avrupa'nm himayesini ih-lal etmeyi arzuluyor. istedigini elde ederse, bu, yalmzca Tlirki-ye'nin bart§ i9inde geli§mesine degil, blitlin Avrupa'daki bart§a da bir tehlike olu§turacak.

    Avrupa'da izvolski diplomatik entrikanm diigiimlerini baglarken, Asya'da Albay Lyakhov aym i§te kendi payma dti§eni yaparak diplomatik dtiglimleri klh9la kesiyor. Balkan olaylannm kopardrgr gtiriiltlintin ve 'ulusal' basmm yurtsever feryatlannm ar-kasmda, ~arhk, bir kez daha devrimci iran'r Kazak yizmelerinin altmda 9ignemeye hazrrlamyor. Ve bu hazrrhk, yalmzca Avru-pa'nm goz yummasryla degil, aym zamanda 'liberal' ingiltere'nin aktif su9 ortakhgtyla yliriitliltiyor.

    iran'm en onemli §Chri Tebriz'de §ah ordusuna kar§t kazanrlan zafer, Petersburg ve Londra diplomatlarmm planlanmn blittini.iyle alt i.ist olmasr tehdidini dogurdu. Devrimin kesin zaferi iran'm eko-nomik ve politik yeniden dogu§U ihtimalini yaratmakla kalmadr, uzun i9 sava§ da Rus ve ingiliz sermayesinin 91karlanna dolaysrz zarar veriyordu. Lyakhov, di.izen saglamak adma Meclis'i dagrta-rak bi.iti.in i.ilkeyi karga§aya terketti. Kendisi yeni harekatlar i9in

    33

  • makineli tiifeklerini temizleyip siingiilerini keskinle~tirirken, No-voye Vremya iran hakkmda idam hiikrntinii okuyordu. "Unutul-mamall ki," diye yaztyor bu gazete, "Transkafkasya'nm dogu kesi-minin tiirnii ve Azerbaycan etnografik olarak tek bir birim olu§tU-ruyor. ... Errneni korniteleri, ihtilalci faaliyetlerini yalmzca bizirn iilkcrnizde degil, iran'da da siirdiiriiyorlar, ihtilalci hareketi bir-lqtirrneye ve genel kan§tkhk yaratmaya

  • yaptlklanm degil, onun suc;unu payla~an burjuva partilerinin yaptlklanm da actmastz bir ~ekilde haftzasma i~lemektir.

    "Tebriz'den c;tkm!" Bu slogan, her fabrikada ve her i~~i kliibiinde c;mlamahdtr, oyle ki btitiin iilke ve diinya c;apmda duyu-lacak ~ekilde Duma kiirstistinden haykmlabilsin.

    "Balkanlar'dan ellerinizi ~ekin!"

  • 2. BALKAN ULKELERi VE SOSY ALiZM

    Bulgar ve Sarp Sosyal Demokratlan

    Bi.iyi.ik Frans1z Devrimi'nin ardmdan Kutsal ittifak'1 doguran A vrupa gericiligi gelirken ve yine kar§Idevrim 1848 mirasma bir son vcrmek i~in biitiin gi.ici.ini.i kullamrken, hep Dogu Sorunu sah-nedc goriindii. Marx da kendi zarnanmda buna i~aret etmi§tir. ~irndi Je, Rusya'da devrim yenilgiye ugrad1ktan sonra*, tarihin her za-man kendini bir k1slf dongi.ide tekrar ettigini savunan ku~kucular1 hakh

  • endi.istriyel i§letmeler ve demiryolu sistemleri kuruyor. Bu ge-li§me, ki.is:i.ik burjuvaziyi tarihsel varolu§unun ta ba§mda bir men-gene gibi stkt§tlnyor. Ki.is:i.ik burjuvazinin ekonomik s:oki.i§i.ini.i politik s:Uri.iyi.i§i.i tamamhyor; ekonomik olarak yoolan koyli.ili.ikle birlikte bu stmf, tanmsal-kolonyal parlamentarizm pisliginde mantar gibi biten di.izenbaz politikacilann, sokak demagoglarmm, hanedanhk yanhst veya kar§ttl §arlatanlann yemi haline geldi. Bi.iyi.ik burjuvazinin ki.is:i.ik ve orta tabakast, tarihsel kariyerine agzmda "kartel" ve "lokavt" kelimeleriyle, kitlelerden politik ola-rak tamamen kopuk ve Avrupa bankalanndan destek arayarak ba§lad1. Burada Rusya'dan daha da belirgin olarak gori.ilen, kapita-list geli§menin kolonyal karakteri, proleteryayt 6nci.i sava§S:I ko-numuna yerle§tiriyor, onun ellerine i.ilkenin en yogunla§IDI§ i.ireti-ci gi.is:lerini koyuyor ve ona say tea bi.iyi.ikli.igi.ini.i ~ok a§an bir poli-tik onem kazandmyor. Rusya'da patriyarkal-bi.irokratik rejime kar§I mi.icadelenin asil yi.iki.i nasil proleteryanm omuzlanna di.i§i.iyorsa, Balkanlar'da da halklarm ve kavimlerin bir arada ya§amast ve i§birligi is:in normal ko§ullarm saglanmast gibi muaz-zam bir gorevi proleterya tek ba§ma i.istleniyor. Sorun, stmrlan doga tarafmdan s:izilen bir arazide, degi§ik kesimler is:in ulusal otonomi temelinde, yanmada ni.ifusunun ti.imi.i is:in ortak yonetim organlan ve birlqik bir is: pazar saglayacak kadar gcni~ ve esnek devlet bis:imleri yaratmak. "Kendimizi partiki.ilarizm ve dargori.i§li.ili.ikten kurtarmak; klsmen dil ve ki.iltiir ydni.inden ozde§, kismen de ekonomik yonden birbirine baglann11~ ol

  • Bundan c;Ikan olumlu program ~udur: Bir Balkan federal cum-huriyeti.

    Kapitalist geli~menin gerekleri stirekli olarak Balkanlar'daki part ikiilarizmin dar simrlamalanyla c;atJ~maktadJr ve federasyon I ikri iizcrinde, yonetici c;evrelerin kendileri de dti~tinmeye ba~ladJbr. l>ahast var; yanmadada bagJmSJZ bir rol oynamayan c;arhk yiinetimi, bir Bulgar- S1rp- Ti.irk birliginin onctisti ve hfunisi ola-1 ak iinc c;•kmaya ve bu birligin A vusturya-Macaristan'a kar~1 ku-rlllmasma c;ah~1yor. Ama bunlar, Balkan hanedanlannm ve politik partilerinin gec;ici bir ittifakl ic;in belirsiz planlar olmaktan oteye ).!l~

  • orgiitlerinin birbirlerine yakmla~tigi bir temel olu~turuyor ve boylelikle uluslararas1 Sosyal Demokrat hareketin birle~mi~ bir Balkan kolunu yaratlyor.

    *** Balkan iilkeleri proleteryasmi birle~tirmede onciiliik etme

    onuru S1rbistan ve Bulgaristan Sosyal Demokrat partilerine aittir. Bu partiler, yeni olu~larma ragmen- ideoloji ge9mi~lerini bir yana brrakip da onlar1 sadece i~

  • Sofya'nm Rusofil basm1, Sosyal Demokrat kongresini sessizlikle ge~i~tirecek denli utanmaz, aptal ve korkak oldugunu gosterdi, ama kongre kendi adma yeterince a~1k se~ik konu§tU: 24 Tem-muz'da ti~-dort bin i§~inin katdd1g1 bir sokak gosterisi; i§~i merke-t.inin bah~esinde yapllan, kongrenin a~1k hava toplantlSlnda yiizlncc konugun oniinde yabanc1 delegelerin yaphklan selamla-llla konu~malan; biitiin §ehre asdan k1z1l posterlerle tamt1m1 yapl-lan. Rus devrimi iizerine halka a~1k konferans; Blagoev'in ko-1111~mas1yla ba§layan, Balkan sorunu iizerine halka a~1k cidd! 1ar11~malar - biitiin bunlar, Sosyal Demokrat kongreyi, burjuva hasumun gayretlerine ragmen, genel ilgi odag1 haline getirdi ve gene.; Bulgar partisinin tarihinde son derece onemli bir epizot yaptl.

    Burjuva gazetelerinin sessizlikle ge~i§tirme komplosundan bahsettim. Buna §Unu da eklemek gerekir ki, kendini az ~ok sosya-list diye niteleme hakkma sahip tek giinliik gazete Kambana lKampana}, Pan-Slavizm'e kar§I uluslararas1 miting hakkmda tek satlr yazmamaya biiyiik ozen gosterdi- boyle davranmasmm nede-ni, politik kayg1lardan ~ok fraksiyon kaygllanyd1. Bu noktada, Bulgar Sosyal Demokrat hareketin hayatmda biiyiik bir rol oyna-yan fraksiyonlar hakkmda birka~ soz soylemek gerekir.

    1903 y1hnda Bulgar partisi iki fraksiyona boltindti: Blagoev, Kirkov, Rakovski ve Bakalov liderliginde Tesnyak'lar ("dar olan-lar"); Yanko Sakozov ve N. Gabrovski liderliginde "geni§lik yanhs1 olanlar". Sm1f ilkesine sJ.lG s1klya bagh olan Tesnyak'larm tersine, "geni§lik yanllSl" fraksiyon "dolayh yakla§Im" ad1 verilen bir yakla§lffia egilim gosterdi, bu da burjuva demokratik unsurlarla i§birligi ve teorik alanda revizyonizm anlamma geliyordu. Her iki grup da, eski birle§ik partinin adrm, programm1 ve yapismi korudu. 1905'te Tesnyak'lar arasmda bir ikinci boliinme ya§and1: Bakalov ve Kharlakov'un liderliginde bir grup "liberal", Blagoev yan-da§larmi, "muhafazakarlan", partiyi i§c;:i sm1fmdan izole etme so-nucunu doguran ve onu bir "gizli orgiit"e donii§tiirme tehlikesini yaratan orgiitsel dargorii§liiliik sergilemekle su~layarak partiden '

    40

  • aynld1. 1908 y1hnda, Tesnyak'lardan, partmm muhafa-zakarhgmdan ho~nutsuzluk duyan bir ba§ka muhalif grubun daha, biitiin sosyalist orgiitlerin birligi ~agns1 yaparak Tesnyak'lardan koptugu goriildii. iliev'in liderligindeki bu gruba "ilericiler" ad1 ve-rildi. Gene! birle§me yolunda bir giri§im, Tesnyak'lann kar§I koy-masi yiiziinden ba§ansiz kald1. Tesnyak'lann di§mda ve onlara kar§l, "birle§ik" parti denilen bir orgiit kuruldu, bunun i~inde "ge-ni§lik yanhlar1", "liberaller" ve "ilericiler" bulunuyordu. Bugiin iki orgiit arasmda tek bag, basmda ve toplantllarda giri§tikleri §iddetli polemik. Kambana, bir parti organ1 olmamasma ragmen, yine de "birlqik" partiyle baglant1h ve belirli bir dereceye kadar sozkonu-su partinin yar1-resmi sozciisii niteliginde gorev yap1yor. Tesn-yak'larm diizenledigi anti-Slavofil gosteri kar§ISmdaki tutumunun arkasmda i§te bu olgu var.

    Bulgar sosyalist hareketindeki grupla§malarm ve boliinmele-rin niteligi ve bi~imi, esas itibariyla iilkenin politik olarak olgun-la§mami§hgmdan kaynaklamyor: Sosyal hayattaki dii§iik farkhla§ma diizeyi, politik geleneklerin tamamen eksik olU§U, pro-leteryanm onciistiniin yeterince bagimsiz olmayJ~J ve radikal ve sosyalist entelijensiyanm say1ca a§m kabar1khg1. Bulgaristan'daki biitiin politik partilerde entelekti.ieller sayllanna orantJSJZ ol~iide biiyiik bir rol oynarlar ve sahip olduklm tek ciddl manevl gelenek sosyalizm gelenegidir. "Demokratik" partinin kurucusu Petko Ka-ravelov (bugiin hayatta degildir), kendi doncmindc Rusya'daki Narodnaya Volya'y1 destekliyordu. Bulgaristan'daki biitiin politik partilerin gazetecileri, hatta bakanlan, k1sa bir siire bile olsa, bir sosyalist ~1rakhk devresinden ge~mi§tir. Sosyalizm onlarm politik ilkokuluydu; orada edindikleri temel bilgileri uygulamaya sokmak i~in oteki kampa ge~mi§lerdir. Sosyalizme en uzun siire sad1k ka-lan kesim,kamu okullanndaki - erkek ve kadm - ogretmenlerdi. O!kenin aydmlanma ihtiyac1, kiilttirel gerikalmi§hgiyla birlikte, ogretmenlik meslegine bir misyonerlik, havarilik niteligi verdi ve ogretmenleri mevcut en radikal ideolojiyi kucaklamaya yoneltti.

    41

  • Boylece, Bulgar sosyalist hareketi, sadece i~~ilerin politik ve sendikal orgi.itlerini degil, aynca sosyalist ve yan-sosyalist ente-lekti.iellerden olu~an geni~, koti.i tammlanmt§ bir unsuru da kapstyor. Ote yandan, burjuva partileri arasmdaki aynm ~izgileri isc son derece kan§Ik, ya da daha dogrusu boyle ~izgiler yok. Bul-gar politikasmda demagoji en yi.iksek meziyeti olu§turuyor: De-magojiyle ktyaslandtgmda yolsuzluk sadece teknik bir aynntl gibi kaltyor. Kalpleri, parlamentodaki sandalyeleri ve bakanhk koltuk-lanllt kazanan demagojidir. Bu politik kaosta, her an insanlan yiincten bir ilah gori.ini.imi.i almaya hazu bekleyen sosyalist ente-ldtiiellerin a§m hakimiyeti, gen~ i§~i partisi i~in ciddi bir sapma ve bozulma tehlikesi doguruyor. Proleter ordusu bi.iyiiyor, ama ~u anda hala zaytf: Bu ordunun genelkurmayt ise kendisi i~in fazlaca bi.iyi.ik. Sozkonusu ordunun onderlerinin dogrudan politik etki ya-ratma imkamm da, ordunun gorece ki.i

  • da§lan, ogretmenler veya demiryolu i§

  • riu'nun i.iye saytsimn gerisinde kahrmi§. Bu federasyonun i9inde on ii~ merkezlle§mi§ sendika varmi§, bunlann da 172 yerel §Ubesi vc 4600 i.iycsi varmi§. Federasyona ge9en ytldan bu yana 1200 yeni iiyc kaydolmu§. Ge9en yil boyunca federasyon, grev ihtiya9lan i\·in 15 000 leva harcamt§ velO 000 leva yardtm dagitmi§. Sendika yay111lannm sayiSI §U anda on iki. Kirkov, partinin ajitasyon ve yayu1 faaliyetlerini hakh bir gururla anlatti. Ge9en yil uoyunca pall i, 154 675 ki§inin katildtgt 917 a91k hava toplantiSI di.izenlemi§, luplam 158 896 adet basllan 647 bildiri yaymlamt§ ve 157 hro~lirdcn toplam 18 896 adet dagttmt§. 1910 yth 1 Mayts gosterile-rim: yakla§tk 14 000 i§9i katilmt§. Partinin ve birle§mi§ sendika-lann merkez yaym organt olan ve haftada i.i9 gi.in yaymlanan Ra-hotni~enski Vestnik, on i.i9i.inci.i yaym ythm 3 214 aboneyle ka-patmt§. Partinin kurucusu ve Bulgaristan'da Marxizm'in teorisyeni olan "ihtiyar" Blagoev'in editorli.igi.ini.i yapttgt, parti ayhk orgam Novo Vreme'nin, on i.i9i.inci.i yaym yilmm sonunda 1275 abonesi bulunuyormu§. Parti bastmevi ise partinin gurur kaynag1: Bastme-vinin cirosu 1909 ytlmda 124 000 frank iken, 1910 ythnda 422 000 franka yi.ikselmi§. Ge9en yil i9inde, parti bas1mevi on alti kitap ve bro§i.ir yaymlamt§, bunlar arasmda bulunan, Engels'in Ailenin Kokeni, Kautsky'nin iktidar Yolu, Engels'in Ludwig Feuer-bach, Parvus'un Sosyal Demokrasi ve Parlamenterizm ve Ka-utsky'nin Marx ve Tarihteki Yeri isimli eserleri 2000'er adet basllmt§; Bebel'in Hayahmdan isimli eseri 3000'den fazla basilmt§; nihayet Blagoev'in 9evirisi Kapital'in birinci cildi i9in, daha kitap 91kmadan 1700 adet sipari§ yapllmt§. Hemen hemen aym zamanlarda Kapital'inBakalov 9evirisi bir ba§ka basktst 91km1§. Fransa'daki bi.iyi.ik devrimci gelenekleri ve e§siz hatipleri ve parlamenterleri bulunan partimizin, ki.ilti.irel di.izeyi di.i§i.ik olan ve ni.ifusu be§ milyonu bulmayan bu i.ilkede Bulgar partisinin ger-9ekle§tirdigi goz kama§hnci egitsel faaliyete ktskan9hkla bakmak i9in her ti.irli.i nedeni vardtr.

    44

  • *** Bulgar partisinin daima Rus partisinden etkilendiginden de

    bahsetmek gerekir. Bu etkinin ne kadar gti

  • arasmdaki dii§manhk ve stirtii§melere son verme ve ozgiirltik, e§it-lik, kardqlik temelinde yeni bir Slavhk yap1s1 in§a etme gorevini iistleniyordu. 0 zamandan bu yana iki yll ge~ti ve Sofya'da topla-llan kongreye ~ok kotu sonu~lar bildirilmek zorunda kahnd1. Bu diineflldc Slavhk i~indeki biitiin ~eli§kiler, gorulmemi§ derinlikle-n· ula~may1 bU§ard1. 'Slav' Rusya'da kar§Idevrimin Lehler'e ve Uk-Iaynaldar'a yapt1g1 zuliim iyice yaygmla§ti: Batldaki Yeni zems-1 vu ve Chelm yoresini bolgesinden ay1rma plam, me§rut! ~arhgm l .(~h siyasetinde son soziidi.ir. (14) Gali~ya'da Rutenyah milliyeti-nin Leh soylulan ve burjuvazisi tarafmdan ezilmesi, Sofya kongre-sinin neredeyse tam arifesinde Lvov Oniversitesi smular1 i~inde kanh bir ~atl§ma ~tkmasma yol a~tl. (15) Bulgaristan ile Subistan arasmdaki ili§kiler bu donemde eger bozulmad1ysa, kesinlikle iyi-le§medi. Bu ger~ekler I§Igmda, Sofya'da bi.iti.in Slavlar'm da-yant§masi iizerine ~ekilen nutuklar ikiyiizlU bile olmad1, bu nutuk-larda ifadesini bulan kar§thkh dii§manhk ve ars1zca ki.istahhk o denli a§ikard1. Son zamanlara dek Bi.iti.in Slavlar korosunun ba§mda bulunan Kadetler i.imitsizlik ve §a§kmhk i~inde geri ~ekilerek ~arhgm daha dolays1z, daha dogrudan hizmetkarlanna yer a~tllar. Miliukov ve Maklakov Rusya'da kalmi§tL Kongreye Rus-ya'mn temsilcileri olarak GU

  • meyen Bulgar Sosyal Demokratlan, temmuz ba§mdaki yllhk kongrelerine Slav Sosyal Demokrat partilerinin temsilcilerini de davet ettiler, boylece Balkan halklarma c;arpiCI bir §ekilde iki Bul-garistan, iki S1rbistan, iki Rusya bulundugunu gostermi§ oldular-bunlardan biri gerici ve hanedanhk yanllSl, obiirti ise devrimci ve proleterdir. Boylelikle, Bulgar i~c;i Partisi'nin olagan kongresi, bu defa, proleteryanm uluslararas1 dayan1~masmm mi.ikemmel bir gosterisine donii~tii; bu dayani§ma, sadece ate§li alki§larda ve se-lamlamalarda ifadesini bulmad1, her§eyden once, Sofya'da temsil edilen biitiin partilerin delegelerinin - Bulgar, Sup, Rus,

  • dcvletlcrini birbirlerine dii§iirmekte, sozkonusu halk ve devletler hirhirlcrini zaytflatmca da, onlan ekonomik ve politik niifuzlan altma sokmakta daima dolaystz 91karlan vardu. Balkan Yanma-das•'nm bu "kopmu§ par9alannda" hiikiim siiren kii9iik hanedan-lar, Avrupa'nm diplomatik entrikalan i9in birer kaldua9 gt:irevi g1irmii~ti.ir ve gt:irmeye de devam ediyorlar. ~iddet ve ihanete daya-narak kurulan btitiin bu mekanizma, Balkan halklan i.isti.ine 90k a~•r hir yi.ik gibi c;okmii§tiir, onlarm ekonomik ve ki.ilti.irel geli§imi-ni engellemektedir. Boylelikle, Suplar zorla be§ devlet arasmda hlili.inmi.i§tiir: Ki.ic;iik bir "kralhk" ve ufaclk bir "prenslik" olu§turu-yorlar: Subistan ile Karadag. Bu iki devlet arasmda, niifusu S1rplar'dan ibaret olmasma ragmen Tiirkiye'ye ait olan Novibazar sancag1 bulunuyor; pek 90k S1rp Tiirkiye'ye bagh Makedonya ka-sabalannda ya§tyor; nihayet, S1rplar'm biiyiik bir boliimii de Avusturya-Macaristan stmrlan i9erisinde ya§tyor. Diger biitiin Balkan milliyetleri de benzeri bir tablo sergiliyor. Dogamn zengin kaynaklarla donatttgi bu yarimada, anlamstz bir §ek.ilde kii9iik par-9alara bt:iliinmii§; yanmada i9inde dola§an insanlar ve mallar dai-ma devlet sm1rlarmm dikenli engelleriyle kaqila§tyorlar. Ulus ve devletlerin bu §ek.ilde bir9ok par9aya bdliinii§ii, Balkan sanayi ve kiiltiiriiniin biiyiik bir geli§me gt:istermesi i9in temel olu§turacak tek bir Balkan pazannm kurulmasmt imkanstz hale getiriyor. Biittin bunlarm iizerinde, Balkanlar't boliinmii§ halde tutmak i9in yaratdmt§ olan ve yanmadanm ekonomik ilerlemesine t:ildiirticii darbe anlamma gelen sava§lar y1kmas1 tehlikesini doguran kap-samh militarizm bulunuyor- Yunanistan ile Tiirkiye, Tiirkiye ile Bulgaristan, Romanya ile Yunanistan, Bulgaristan ile S1rbistan arasmda sava§lar ....

    Ulus ve devlet kaosundan ve Balkan hayatmm kanh kar-ma§asmdan tek 91kl§ yolu, ilgili par9alarm ulusal otonomisi teme-linde tek bir ekonomik ve politik birim halinde yartmadanm biitiin halklarmm birligidir. Ancak tek bir Balkan devleti 9er9evesi i9in-de, Makedonya'nm, sancagm, Subistan'm ve Karadag'm Strplan tek bir ulusal-kiiltiirel topluluk halinde birle§ebilir, aym zamanda

    48

  • bir Balkan ortak pazarmm avantajlanndan yararlanabilirler. An-cak birle§ik Balkan halklan, c;:arhgm ve A vrupa emperyalizminin utanmazca iddialarma gerc;:ek bir cevap verebilir.

    Balkan Y anmadas1'mn dev let birligi iki yolla gerc;:ekle§ebilir: Ya yukardan, en giic;:li.i oldugu ortaya c;:1kan bir Balkan devletinin daha zay1f olanlar zaranna geni§lemesiyle - bu, zay1f uluslann ezilmesi ve imha sava§lan yoludur, monar§izm ve militarizmi giic;:lendiren yoldur; ya da a§ag1dan, bizzat halklarm biraraya gel-mesiyle- bu devrim yoludur, Balkan hanedanlarmm devrilmesi ve bir Balkan federal cumhuriyeti bayragmm a~almas1 anlamma ge-len yoldur.

    Bu biiciir Balkan monarklannm her birinin, bakanlar1 ve ikti-dar partileriyle birlikte izledigi siyasetin goriintirdeki amac1, Bal-kan Yanmadas1'nm biiyiik k1smmm bir kral idaresinde birle§tiril-mesidir. "Biiyiik Bulgaristan", "Biiyiik Subistan", "Biiytik Yuna-nistan" bu siyasetin sloganlandu. Ashna bak1hrsa, bu sloganlan kirnse ciddiye alm1yor. Bunlar, halk arasmda popiilerlik kazanmak ic;:in ortaya atiliDI§ yan-resmi yalanlar. Avrupa diplomasisinin ya-pay olarak taht sahibi yapt1g1 ve tarihten gelen hic;:bir kokii bulun-mayan Balkan hanedanlar1, Bismarck'm Almanya'y1 kan ve barut-la birle§tirirken izledigi gibi "geni§" bir siyasetc kalk1~amayacak kadar tahtlannda zay1f ve giivensiz oturuyorlar. ilk ciddl sarsmt1, Karacorcevic;:'leri, Coburg'lan ve Balkanlar'm ba~lannda larr bulu-nan oteki Lilliput'lulanm tarih sahneden temelli silebilir. Kapita-list geli§me yoluna gee;: giren btitiin iilkelerde oldugu gibi, Balkan burjuvazisi de, politik olarak k1srr, korkak, yeteneksiz §OVcnizmle tamamen c;:tiriimii§ttir. Balkanlar'm birle§mesi i§ini tistlenmek ke-sinlikle giiciiniin otesindedir. Koylii y1gmlan, kendilerinden her-hangi bir politik inisiyatif beklenemeyecek denli dagm1k, cahil ve politikaya kay1ts1Zlar. DolaylSlyla, Balkanlar'da ulus ve devlet ha-linde varolmanm normal ko§ullarm1 yaratma gorevi, biitiin tarih-sel aguhg1yla Balkan proleteryasmm omuzlanna dii§iiyor. Bu sm1f, hentiz say1ca kiic;:iiktiir, c;:tinkti Balkan kapitalizmi billa hic;:bir yerde emeklemekten kurtulmu§ degil. Ama Balkanlar'da ekono-

    49

  • mik geli~mc yolunda her ileri adtm, demiryolu hattma eklenen her mil. yiiksl'leu her yeni fabrika bacast devrimci stmfm saflanm ge-lli ~ l~·liyor Vl' s1kla~tmyor. Her ttirlti dinsel ve monaqik hurafeye, huquv:• dl'mokratik ve milliyet9i onyargtya yabanct bulunan, , - ,,~kt• ve hayat dolu gen9 Balkan proleteryast, tarihsel yolunda all1 {'1 ilk mhmlannda, Avrupa'daki agabeylerinin zengin deneyi-•n••uh·•• yararlamyor. Bulgaristan ve Strbistan Sosyal Demokrat p:ul ill'ri, Balkanlar'daki i§

  • ihanet etmekle sw~:layan burjuva partilerinin Slav karde§ligi iizeri-ne soyledikleri yalanlara, art1k tartl§Ilmaz bir gercregi gostererek kar§I durabilecegiz: Balkanlar'm proleteryas1 onlann degil, bizim yamm1zdad1r. Rus-Japon anla§mas1yla, art1k yagmac1 ellerini, iran'da haydutluk yapmak ve Balkanlar'da entrika crevirmek iizere serbest hale getirmi§ bulunan crarhga kar§l bizim yamm1zda crarpl§lYOr. Balkan proleteryasl, bizim yammlz Slra, Pan-Sla-vizm'e, hem kaba Asyatik bicrimine, hem de Kadet tarzma kaq1 amans1z bir sava§ ilan etmi§ durumda.

    Balkanlar'm bagims1zhgmm ve Rusya'nm ozgiirliigiiniin ta-rihsel gtivencesi, Petersburg ve Var§ova i§crileri ile Belgrad ve Sof-ya i§crilerinin devrimci i§birliginde yahyor.

    Pravda No. 15

    1 (14) Agustos 1910

    Bulgar Kongresi'nden

    Bulgar Sosyal Demokrat Partisi - ya da daha dogrusu onun Tesnyak'lar diye tamnan kesimi- bu y1lki olagan kongrcsini Pan-Slavizm'e kar§l bir Pan-Sosyalizm gosterisine di.>nti~ttinncye karar vermi§ti. Bulgar partisinin merkez komitesi, bu amacrla Rusya'nm, Polonya'mn, Subistan'm,

  • Marseillaise'in Rusc;:ast'nm ve Vi jertvoyu pali'nin* soylen-mesinin ardmdan Rus delegesi Rus devrimi iizerine iki saatlik bir konu~ma yapt1 (bu konu~ma stenoyla not edildi ve Bulgarca bir bro~iir halinde yaymlanacak). Ktsacast, hie;: abartmadan denebilir ki, Bulgar hareketi,·gorii§leri baktmmdan, Rus hareketinin bir kolu yalmzca. Bu durum, kendisini, ne yaztk ki, olumsuz fenomenlerde de gosteriyor: Rus Sosyal Demokratlan gibi Bulgarlar da, ara-lannda amans1z miicadeleden ba~ka hic;:bir bag bulunmayan iki fraksiyona boliinmii~ halde.

    Hareketin daha giic;:lii kanad1, goriinii~e bakthrsa, Bulgar Marxsizmi'nin kurucusu ve saygm teorisyeni Blagoev liderligin-deki Tesnyak'lar ya da "muhafazakarlar". Tesnyak'larrn giic;:lii, merkezi bir orgiitii var, aynca hem fikir, hem de mali kaynak baktmmdan iyi donahlmt§ bir parti yaymevi bulunuyor. bteki taraf ise, onlar1 orgiitsel tutuculukla ve biitiin dikkatini politik ajitasyon ve eylem zararma kiic;:iik gruplarda sosyalist propagandaya yonelt-mekle suc;:Iuyor. Tesnyak'lann muhalifleri, ideolojik olarak homo-jen bir grup degildir. Sagda, Sakazov'un liderligindeki "geni§ olan-lar" ad1 verilen kesim, §U anda Bulgaristan'da iktidarda bulunan burjuva demokratlannm sol kanadtyla ortak cylcm yapm· .. ya egilim gosteriyor; daha solda ise, Tesnyak'lardan sadece orgiitsel ve teknik konulardaki gorii§leriyle aynlan, Bakalov vc Kharlakov yanda~lan yer ahyor. 1908 ytlmda, Sakazov, Bakalov vc Kharla-kov'la aym gorii§leri payla~anlar "birlqik" parti dcnilcn tck bir orgiit kurdular. Tesnyak'lar onlara kattlmay1 reddettikr, hftHl. da bunu reddediyorlar; onlara gore, "birle§ik" parti, proleter miicade-leye sadece demoralizasyon katabilecek sosyalist goriinli~lii bur-juva demokratlanndan ba~ka bir~ey degil. Bulgar fraksiyonlan arasmdaki ili§kilerini burada aynntlh bir ~ekilde ele almak miimkiin degil. Sadece §UllU ilave edecegim: i§in en talihsiz yam, Bulgaristan'da partiyle yakm bir orgiitsel bag1 bulunan sendikalar-daki boliinme.

    * "Sen kendini feda ettin". Rusya'da devrimcilerin cenazclerinde soylenmesi gelenek haline gelmi~ bir ~ark!.

    53

  • Yine Tesnyak'lann kongresine donelim. Parti sekreteri Kir-kov, be~ saat siiren bir konu§mada -Bulgar hatipleri, insam yalmz ate~li bdagatlanyla degil, yorulmak nedir bilmemeleriyle de ~a~1rt1yorlar- partinin ge~en ytlki hayatm1 kapsamh bir ~ekilde an-I alii. Politik orgtittin liye saylSl ge~en ylldan bu yana l870'den 22H6'ya cr•kmt§. Sendikal orgtittin tiye saylSl ise, ge

  • reketinde saytsma oranla fazla biiyiik bir rol oynuyor.Entelijensi-ya, proleterya saflarma ideolojik bir co~ku, sosyalist bilgi i~in ~iddetli bir arzu getiriyor; ama bunlann yam sua karakteristik olumsuz ozelliklerini de ta~tyor- bir yandan, proleter temel yeter-sizken, ne pahasma olursa olsun politik bir rol oynama gayreti teh-likeli kombinezonlara ve oportiinist salm1mlara yol a~ar; ate yan-dan, fanatizm ve doktriner uzla~mazhk siirekli bohinmelere ve kopmalara gottiriir. Bu fenomenler gen~lik ve biiyiime hastahklan olarak goriilmeli. Onlara tek koklii ~are, daha derin sosyal farkh-la~ma ve proleteryamn artan politik bag1mS1Zhgmi getiren kapita-list geli~medir. Ve bu konuda i~imiz rahat edebilir: Balkan Yan-madasl'nm devlet ve ulus aynmlanndan dogan biitiin engellere ragmen, kapitalizm -iistelik en ~agda§ bi~imleriyle- Yakm Dogu'yu kesinlikle egemenligi altma sokacak. Sofya'da delegele-rin gozlemledigi hummah in§aat faaliyetleri, bir endiistriyel patla-manm yolda oldugunu gosteriyor ve bu, Rusya'da 1890'larda ol-dugu gibi, bir anda Sosyal Demokrat harekete biiyiik bir yiikseli§ yaratabilir.

    Kongrenin ~ah§malarma ili~kin olarak, yer yoklugu nedeniy-le sadece §Unlan anmakla yetinecegim: Yolda§ Kolarov'un Bulga-ristan'daki genel politik durumla ilgili alt1 saatlik (!) ak 1c1 soylevi-ni, Blagoev'in Balkan Sorunu iizerine, sonu~ biiliimlindc, ulusal otonomiye dayah bir Balkan federal cumhuriyel ini savundugu son derece yararh konu§masmt, nihayet St. Petersburg ha~lbozuklannw Finlandiya'ya kar~I tecaviizlerinc ili~kin gayct sert kmama karanm belirtmek istiyorum.

    Konuklar, Sofya'dan, orada sosyalizm davasmm emin elkrde bulunduguna yiirekten inanarak aynldllar.

    55

    Pravda No.l5 1 (14) Agustos 1910

  • 3. BULGAR DEMOKRASiSi BiLMECESi

    Gerikalm1~ Bir Ulkede

    Sn·r politik kavramlanmlZin goreligini gormek irrin bile Bul-~·.arislan ' J ziyaret etmeye deger. Birrimsel olarak burada demokrasi va1. I \gcmenlik halka ait; halk, genet oy yoluyla parlamentoyu se-,·iyor; kabine, yaphgi her§eyden parlamentoya kar§l sorumlu. An-l·ak, Bulgar demokrasisinin yonetim mekanizmasm1 incelersek, hu demokraside mutlakiyetin rrok onemli kimiozelliklerini gurrli.ik ~,:ckmeden buluruz. Drr y1l once,* Sofya'y1 ziyaret ettigim zaman, 1908'de Stambulov'un partisinden yonetimi devralml§ olan De-mokrat Parti iktidardayd1. Bu iktidar degi§ikligi §U §ekilde gerrrek-le§mi§ti:l75 tiyeli halk meclisinde yakla§Ik 150 Stambulov'cu ve yanm dtizine Demokrat bulunuyordu. Demokrat htiktimetin ger-rreklqtirdigi bir sonraki gene! se~imde, Stambulov'cular tamamen ezildiler, liderleri bile parlamentoya giremedi. Demokrat Parti 166 sandalye kazand1. 1911 baharmda Kral Ferdinand, Halk Partisi ile ilerici-Liberal (Tsankovist) Parti'nin olu§turdugu koalisyon kabi-nesini goreve getirdi. Halk Partisi'nin, daha once, demokratik ola-rak secrilmi§ ulusal mecliste sadece ucr sandalyesi, Tsankovistler'in ise tek bir sandalyesi vardt. Ge§OV liderligindeki koalisyon kabine-si meclisi dag1th ve yeni secrimlere gitti, bu se~imlerde Halk Parti-si'nin 80, Tsankovistler'in 79 tiyesi muzaffer bir §ekilde parlamen-toya girdi. Demokrat crogunluktan ise geriye sadece dort tiye kald1, bunlann hemen hemen hepsi de eski bakan. Demokratlar, tier yil once Stambulov'culann ba§ma getirdiklerinin aymsm1 ya§ad1lar, Stambulov'culan ugratttklan iilabet kendi ba§larma da geldi. T1pkl Stambulov'cularm 1903 yilmda iktiann eski sahiplerine, Tsanko-vistler'e yaptiklan gibi. Vesaire, vesaire ... Bu parlamenter felaket-ler, Bulgar ~ok partili hayatmm tek degi§mez ozelligi.

    *1909 yJ!mda. -LT.

    56

  • Bic;imse1 ac;1dan olaylar §byle geli§iyor. Halk, egemen irade-sini temsil eden vekillerini sec;iyor. Kabine bu iradeyi uygulamaya koyuyor. Monark, me§hur ingiliz formi.ili.i uyannca, tahtta duru-yor. ama idare etmiyor. Ancak, eger demokratik bic;imler derisin-den derine inip politik hayatm canh dokusuna bakarsak, olaylar bamba§ka bir c;ehre kazan1yor. Monark, kendi goziinde o anm ihti-yac;larma en iyi cevap veren grup hangisiyse onu iktidara getiriyor. Daha sonra, bu grup, her zaman, 'demokratik' sec;imler yoluyla, kendi partisine c;ogunluk saghyor. Parlamentodaki yeni c;ogunluk, kendisini yaratan kabineyi destekliyor, kabine ise, gordi.igi.imi.iz gibi, monarkm iktidara getirdigi politik grup. Bu yonetim meka-nizmasmda, monarkm §ahsl iradesinin oynad1g1 muazzam roli.i gormek hi

  • Jere ve polis kuvvetinin c;:evirdigi dolaplara indiriyor. Bu da, yu-mu§ak bir ifadeyle soylersek, pek ihtimal verilebilecek bir§ey de gil.

    Ashnda, bu siirecin ic;: i§leyi§ine niifuz etmeye c;:ah§IISak, poli-tik partilerin mUcadelesini ve iktidara gelip gitmelerini c;:ok farkh bir I§Ik altmda gorUriiz.

    Bulgaristan'da tam tamma on politik parti var. Burada iki frak-siyona bOliinmU§ olan Sosyal Demokrat Parti'y1 bir yana bua-kalrrn. Diger bi.ittin partilerin siyaset pratiginde, ozellikle son on yli ic;:inde, herhangi bir ilke farkhhg1 bulam1yoruz. Bunun iki nedeni var, ikisi de birbiriyle yakmdan ilintili: Bulgaristan'm tarihselge-li§mesinde geri kalmi§hk ve sosyal farkhla§manm dU§i.ik di.izeyi.

    Diger bi.iti.in gerikalmi§ iilkeler gibi, Bulgaristan da, kendi ic;: kuvvetlerinin ozgi.ir mticadelesiyle yeni politik ve ktilti.irel bic;:im-ler yaratmaktan aciz: A vrupa uygarhgmm tarihsel aki§I ic;:inde ge-li§tirdigi hazu ki.iltiirel i.irtinleri asimile etmek zorunda. Belirli yonetici gruplar istesin istemesin, Bulgaristan demiryolu ve de-miryolu kopriileri in§a etmek, orduyu yeniden donatmak zorunda, hem de acil olarak. Bu da borc;:lanmak anlamma geliyor; borc;:lara uygun muhasebeyi yapmak ic;:in parlamenter bic;:imler gerekli A v-rupa politik programlan taklit ediliyor, ntifusun proleterle§mesi gerc;:ekle§tirihyor, bu da sosyal yasalar yaplimas1 gerektigi anlam•-na geliyor; vesaire vesaire. Diger btitiin alanlarda da aym §ey ge-c;:erli. Bulgar edebiyatl geleneklerden yoksun ve kendi ic;:sel stirek-liligini geli§tiremiyor. Bu edebiyat, mayadan yoksun ic;:erigini, bamba§ka bir ktilti.irel zirve altmda yaratlimi§ modern ve c;:agda§ bic;:imlere tabi klimak zorunlulugunu duyuyor.

    Elbette, eski i.ilkelerin geli§mesi de, hem ic;:erik, hem bic;:im bak1mmdan nesnel ko§ullarla belirlenir. Ne var ki, orada tarihsel ko§ullanma ic;:seldir. Miras ald1klan ktiltiirel malzemeden stirekli yeni bic;:imler in§a eden ulusal gtic;:lerin - S1mflar, partiler, gruplar, bireyler - 'serbest' c;:ah§masi ic;:inde tarihsel ko§ullanma kendini gosterir.

    58

  • Gerikalmt§ lilkeler sozkonusu oldugunda, politik ve kiiltiirel bi9imlerin degi§imine, iilkenin i9sel geli§iminin serbest mantJgt degil, dt§artdan dolaystz baskt yon verir. DI§ baskt, kiiltiirel diizey-deki farkhhklardan dogan ve niteligi onceden kestirilemeyecek fi-kir etkilerinden silahh zorlama tedbirlerine dek uzanan geni§ bir yelpazede ger9ekle§ir.

    Gerikalmi§ bir iilke, tarihteki hareketinde, dalgalar arasmda kendi yolunu 9izen bir gemiye degil, bir buharh geminin 9ektigi bir mavnaya benzetilmelidir. Buharh geminin kaptan1 rotastm se9er-ken inisiyatif kullanmahdu, oysa mavnanm kumandasmdaki adamm eli kolu baghdtr.

    Bulgaristan'da ba§ta bulunan hiikiimetler (bu onlarm arkast-ndaki partiler i9in de ge9erlidir), birbirlerinden programlan, gele-nekleri, ozellikleri baktmmdan ne kadar farkh olurlarsa olsunlar, hepsi, Avrupa buharh gemisinin onceden saptanmi~ bir rota bo-yunca gi.i9lii bir halatla 9ektigi bir mavnanm kaptam konumunda-lar.

    Balkan Sorunu hakkmda yakla§lk altmt§ y!l once yazd1g1 yazllarda Marx, Rusya'mn Balkan Slavlar1 iizerindcki 1rksal niifu-zunun, Avrupa kiiltiiriiniin kar§I konulmaz ilerlcyi~iylc giderek felce ugrayacagm1 ongormii§tii :

    "Aslmda, denebilir ki, Subistan ve Strp milliyl'ti kcndini ne kadar gii9lendirdiyse, Rusya'nm Tiirkiye'deki Slavlar iizcrinde dogmdan etkisi o kadar geri plana dii§tii; 9linkii Strbistan, bir I hris-tiyan devleti olarak kendi konumunu koruyabilmek i~in. politik kurumlaruu, okullarm1, bilimsel bilgisini, endiistriyel tesiskrini Batt Avrupa'dan almak zorunda kalml§tlf; Sirbistan'111, bagtms1zhgm1 kazanmasmdan bu yana, Rusya'nm himaycsine ragmen, daima bir me§mt1 monar§i olu§U anomalisinin a91klamas1 budur.", (16)

    Burada soylenenler, Bulgaristan i9in daha da fazla ge9erlidir. Ulkenin kiiltiirel konularda bagtmstzhktan yoksun olU§U, dl§ poli-tikada bag1mstzhktan yoksun olu§uyla baglantthdtr. Dl§ politika-da bagtmhhk trk akrabahgmdan degil, zay1fhktan kaynaklanmak-

    59

  • tad1r. Ralkanlar'daki yeri i

  • da bu Avrupah kaynaktan bor~lamyor, biitiin himayecilik yontem-leriyle yerel sanayiyi te§vik ediyor, militarizmi geli§tiriyor ve ver-gi ytkarma makinasm1 olabildigince stki kuruyor. bzellikle krrsal alandaki ytgmlar a9IS1ndan, herhangi bir anda hangi partinin ikti-darda bulundugu, eninde sonunda kayttstz kahnan bir konu olu-yor.

    1908 yilmda prens Demokratlar't (eski Karavelovistleri) ikti-dara getirince, gazeteler, onlann lideri Malinov'a onceki mecliste partisinin sadece alti sandalyesi bulunduguna gore, hangi demok-ratik araylarla parlamentoda kendisine yogunluk saglayacagmt sordular. Malinov'un cevabt, "Orgiitsiiz halk ytgmlarma dayam-yorum," oldu ve hesabmda yanilmamt§ti. Seyirnlerde 203 sandal-yenin l66'sm1 kazandt.

    Politik olarak kayitstz ve renksizler 'parti'si, tamamtyla an-la§thr nedenlerle, burada yok biiyi.ik ve oylartyla seyimlerin sonu-cunu belirliyor. Bu 'parti'nin daima iktidarda kim varsa onu destek-leme egiliminde oldugunu aytklamaya gerek yok. Biiti.in partiler tarafmdan -aldatilmi§ demiyelim- hayal kmkhgma ugratilmt§ ta§rah filistine, koyliiye, Sofya'daki 'kiiyiik adam'a, muhalefeti olu§turan kart§Ik gruplardan biri yerine, halen bir hi.iki.imet kurma gorevini almi§ partiyi desteklemek daha avantajh vc elveri§li goziikebilir, yi.inki.i hiikiimet, hiiki.imet olU§U sayesindc vaatlerini yerine getirmek iyin bir§eyler yapabilir, oysa hcn(iz muhalcfette bulunan bir parti aym nedenle seymenleri i9in hi

  • partilcrinin her birine kaq1 goreli bir tisttinliik saglayarak parla-llll~ntmb czici bir fYOgunluk elde edebilir. Partisiz se9menler kitle-sl . hl·r yeni iktidara toplam oylann mutlak 9ogunlugunu saglaya-l ak dcnli gtifYlti degil, ama iktidar partisinin ayn ayn muhalefet p:u t 1lerine kar§l iistiinliik kurmasllil saglayacak kadar geni§. Bu da, .~II paradoksal sonucu doguruyor: Halkm 9ogunlugu muhalefet u.-in oy kullamyor, ama parlamentoda boliinmemi§ otorite, ar-kasmda sefYmenlerin yansmdan fYOk daha az1 bulunan bir parti ta-l :llllldan kullamhyor; oylann mutlak fYOgunlugu, birbirlerinden pek farkh olmayan ve iktidar partisinden sadece belli bir anda ikti-darda olmamn avantajlanm ellerinde bulundurmamakla aynlan hir9ok parti arasmda verimsizce dagtl1yor.

    Hiikiimet zaferlerinin bu son, sadece teknik nedeni kolayca ortadan kaldmlabilir. Parlamentonun halen kabul etmi§ oldugu ve son se9imlerde iki bolgede denenen nispi temsil sistemi, ku§kusuz, ahnan oylarla kazan1lan sandalyeler arasmdaki inamlmaz UfYUru-mu yok ederek Bulgar parlamenterizminin fizyonomisine yeni ozellikler getirecek. Ama politik mticadeledeki as1l faktor, hangi parti iktidardaysa onun pqinden giden partisiz kitle, daha uzun sure se9imlerin aki§Im ve sonucunu belirlemeye devam edecek.

    Kievskaya Mysl No. 322 29 Kas1m 1912

    Demokrasi ve Mutlakiyet Bulgaristan politik sistemi, daha once gordiigiimiiz iizere, de-

    mokrasi ile aydmlanmJ§ mutlakiyetin bir karl§lffil diye tammlana-bilir. Ve bu, tekrar edeyim, rastgele dogmu§ bir kari§liD degil, Bul-garistan'm biitiin tarihinin ve bugiinkii sosyal yaplSlnrn belirledigi bir olgudur.

    Politik derriokrasi, burada, otuz be§ ydhk bagtms1zhk i9inde politik geli§menin dogal bir ba§langtfY noktas1yd1. Ulkenin bagimsizhga kavu§masmdan once, btittin 9eli§kiler bir temel 9e-li§kiye indirgenmi§ti: Bulgar olan her§ey, Turk olan her§eyin

    62

  • kar~lSlna konuyordu. Ti.irk yonetimi, toplumsal talihsizliklerin, politik felaketlerin, ulusal a~agllam~m cisimle~mi~ haliydi. Bulgar olan her~ey, bi.iti.in haklardan aralarmda aynm olmaks1zm yoksun kald1gi i~in, aym seviyede gori.ini.iyor ve ona gore davramhyordu. Boyle olunca, Ti.irk boyundurugundan kurtulmak, bi.iti.in Bulgar-lar'm ozgi.irli.ige kavu~mas1 ve politik olarak e~itlenmesinden ba~ka bir anlama gelemezdi. Haklardan e~it olarak yoksun biraki-lanlar, haklara e~it olarak sahip olmahyd1. Petko Karavelov lider-ligindeki Bulgar entelijensiyas1, bu yeni durum i~in Batl Avrupa parlamenter demokrasisinin formi.illerinde bu yeni durum i~in hazu bir ifade buldu. T1mova'da toplanan bi.iyi.ik bir ulusal meclis halkm egemenligini ilan etti. Gene! oyla se~ilen ve bakanlarm so-rumluluguna dayah bir tek meclis ba§ta olacakt1. Bat1'da uzun i~ mi.icadeleler yoluyla, yeni sm1flarm gereklerine cevap olarak ge-li§mi~ kurumlar, Ti.irk idaresinin agu, di.izle~tirici kapag1 mekanik olarak kaldmhnca ortaya ~1kan ili~kilere §ekil vermek i~in, bir an-da hazu bi~imlerle buraya yerle~tiler.

    Bagimsizhga kavu~an Bulgaristan, ba~mdan beri A vrupa ki.ilti.iri.ini.in temel unsurlanm edinme ve modern lcknik -ozellikle asker! teknik- temelinde bir devlet olarak varhguu savunmak zo-runluluguyla kar§Ila§tl. Ancak, Ti.irk boyundurugundan heni.iz ~Ikm1~ halk kitlesinin bag1mSIZ idareye ili§kin hi~hir alt~kanhg1 yoktu. Burjuvazi, sadece embriyon halinde mevcullu vc Asyatik ozelliklerini heni.iz i.izerinden atmayl becercmcdi (~orhacilar!); i.ilkeye politik liderlik saglamak gi.ici.ini.in otesindeydi. Bir yandan reformlara duyulan ihtiya~; ote yandan, i.ilkenin ki.ilti.irel gcriligi ve burjuvazinin zay1fhg1 - aydmlanm1~ mutlakiyet i~in onci.illeri saglayan ko§ullar bunlard1. Monarkm gosterdigi inisiyatif ve ulus-lararasi baglantllan olagani.isti.i onemliydi. Ve koyli.i Bulgaris-tan'm tarihindeki 1878 bi.iyi.ik doni.i~i.imi.ini.in, bildigimiz i.izere, i.ilkenin gen~ devletini dogal olarak halk egemenligi ve gene! oy z1rhma bi.iri.indi.irmesinden bu yana, i.ilkenin ti.im politik hayat1, zo-runlu olarak, birbirini olumsuzlayan §U iki kategori arasmda ~at1~ma ve uzla§maya indirgendi: Mutlakiyet ve demokrasi (17).

    63

  • Bulgaristan'm sosyal geli~mesinde, tabii ki, bu temel politik c;e-li~kiyi ~iddetlcndiren egilimler eksik degildi- kimi egilimler mo-nar~iyi gi.icrlcndirirken, digerleri soyut demokrasi bic;imlerine canh dt:mokrat ik izmeden - sadece ortaya koyuyor.

    T!pk1 Rus koy cemaatinin, Narodnik iitopyacllann umdugu gibi, dogrudan dogruya sosyalizme dogru geli~me imkam bulun-mamasi gibi, Bulgaristan'm ilkel koylii ekonomisi de bilinc;li poli-tik oz-yonetime dayah bir sisteme dogru, dogrudan dogruya degi1, ancak iilke ic;indeki mticadelenin karma~1k yollanyla geli~ebi lir.

    64

    Kievskaya Mysl. No. 322 29 Kas1m 1912.

  • II. BOLUM SAVA~

  • I. SIRBiST AN SA V A~T A

    Oraya Giderken

    Vtktor Adler, Avrupa'daki en zeki adamlardan biri, on yil 1 JJtu~ A vusturya politik sistemini "ba§Ibo§lukla yumu§aiDI§ mutla-k IYl'l" ("Absolutismus gemildert durch die Schlamperei") diye laiiJllllami§tl. Son on y1l i~inde Avusturya'da ~ok §ey degi§ti; kuri-~~ ~ meclisinin yerini gene! oyla ses;ilen bir parlamento ald1; Avus-lurya-Macaristan emperyalizminin- uhlan'lann horoz tiiyleriyle stislenmi§ - ba§I yiiceltildi; Viyana biiyiidii ve giizelle§ti. Ama Schlamperei [ba§Ibo§luk, diizensizlik, derbederlik] - kibar olmak istenince buna Gemutlichkeit [rahatlik, kalenderlik] denir- politi-kada olsun, yerel yonetimden veya ticarette olsun, Avusturya top-lumunun hala en ayut edici ulusal ozelligi olmaya devam edi-yor.

    Bundan soz a~tlm, ~iinkii Balkanlar'a yolculugumun iki giin ge~ ba§lamasma A vusturya'nm sevimli verimsizligi neden oldu. Hesab1ma telgrafla aktanlan para Creditanstalt'ta iki giin hi~ el siiriilmeden beklemi§ti ve bundan haberim olunca, son derece zarif bir banka memuruyla konu hakkmda serts;e konu§tum, o da bana bir diizine as_:1klama S1falad1, as_:Iklamalannm hepsi temel olarak aym §eye vanyordu: Schlamperei.

    Viyana'dan aym 25'inde aynld1m, daha arabada otururken ak§am telgraflanndan Karadag kralmm sava§ ilan ettigini ogren-mi§tim. S1rbistan ve Bulgaristan'm s;ok ges;meden Karadag omegine uyacagmdan ku§ku duyulamazd1 - aksi takdirde, Kral Ni-kola'nm Balkanlar'm haritasma yeniden §ekil vermeye tek ba§ma karar verdigini dii§iinmek gerekecekti. Bun dan otiirii, A vusturya-Macaristan ve Rusya diplomatlarmm sozlii notadan sihirli sonus;-

    * Kitabm sonundaki sozliikc;eye bakmtz.[

  • lar c;:1kacagma dair verdikleri iyimser guvenceler- bunlan sava§ ilam haberiyle aym anda ogreniyordum- daha bir garip geliyor-du.

    Gerc;:i Budape~te - Belgrad demiryolu hattl esas olarak giiney yoni.inde ilerler, ama kl.iltiirel ac;:1dan insan doguya dogru gider. Bi-rinci ve ikinci mevki vagonlarda, herkesin iyi trra§h oldugu, kendi-sini sessiz sedas1z yedigi yemegi hazmetmeye verdigi yerlerde, ki.iltiirel, hatta etnografik bolgelerdeki degi§im pek farkedilmiyor. Ama istasyon platformlannda ve uc;:uncii mevki vagonlannda, farkb dilleri konu§an, c;:e§itlilikle dolu, kiiltiirel ve politik olarak kan§Ik Dogu, kaleydoskopa bakar gibi gozlerinizin oni.ine serili-yor. iki Bulgar ogrenci, bir Sup ogrenci ve bir Macar ogretmen tic;:iincii mevkinin bir kb§esinde Bulgarca, Almanca, Strpc;:a ve Frans1zca kelimelerden olu§an inamlmaz bir dilde konu§uyorlar. Ki.ic;:i.ik mulk sahibi bir Macar, bir Romen papaza, Macarca-Al-manca, Budape§te'nin Viyana'ya mimari iistiinlligtinti anlatlyor. Dort yll Amerika'da kald1ktan sonra tilkesine donen bir Bulgar i§c;:i, Atlantik'in otesindeki hayat tizerine gozlemlerini bir Slovak i§c;:iy-le payla§Iyor: Yan tan1d1k kelimeler, ac;:Iklama jestleri, yanh§ anla-malar, kar§Ismdakinin soylediklerinin yalmzca yans1m anlamaya ah§km ki§ilerin ho§gbri.ilti guliimsemeleri. Bir Avusturya-Mac..u-Balkan Entemasyoneli!

    i§te Dogu'nun kadmlan, kollarmda c;:ocuklarm1 ta~Iy

  • konu~madan, klpudamadan duruyorlar. Ne kadar iirkiittici.i bir sabtr, bitmek tiikenmek bilmiyor!

    ihtiyar bir

  • "Sup domuzlan ne kadar ediyormu§ - bir milyon frank mt?" diye fesat fesat soruyor bir Romen papaz.

    "i§in pi.if noktast bu. Bruck'da ne oldugunu gordi.ini.iz mi.i? Krrk yi.ik vagonu dolusu cephane orada tutuluyordu- bu cephaneler Creusot'dan, Fransa'dan, Subistan'a gonderiliyordu. Bizim htiktimetimiz durdurdu onlan- bi.iti.in istasyon onlarla doluydu. Hayu, sava§

  • mcvkisinde cllcrindeki tek §i§eyi suayla kafalanna diken §U ii

  • "Ya, oyle mi?" diye soruyor Bavyerah papaz, nazikc;e yakmhk gostererek.

    Restoran vagonunda sessizlik hi.iki.im si.iri.iyor. Geni§, temiz pencereden ova manzaras1 gori.ini.iyor. Hemen hemen her yerde mtsrr tarlalan var, sadece arada bir §erbet~iotu ekilmi§ yerler beli-riyor. M1S1r koc;anlan kmlmt§, saplar1 sararmaya btrakilmi§. Kimi yerlerde saplar da kesilmi§, ytgm yaptlmt§. Macar bozkm, §U anda pis, yagmurlu bir gokyi.izi.ini.in altmda kasvetli goriiniiyor. Daha gi.ineyde havamn ve topragm daha §enlikli olacagm1 i.imit ediyor insan - Subistan ve Bulgaristan'da, ovanm "Balkan" adm1 aldtgt yerlerde.

    Belgrad

    Dyen No.3 4 Ekim 1912

    Tren, Macaristan'1 S1rbistan'a baglayan demiryolu kopri.isi.inden art1k gec;miyor, bizi Semlin'de bmtk1yor, oysa bilet-lerim