madde-ve-bilinc-Churchland

59
i MADDE VE BİLİ

description

Madde ve Bilinç - Zihin Felsefesine Güncel Bir Bakıs

Transcript of madde-ve-bilinc-Churchland

Page 1: madde-ve-bilinc-Churchland

i

MADDE VE B!L!NÇ

Page 2: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇii

Page 3: madde-ve-bilinc-Churchland

iii

MADDE VE B!L!NÇ

Page 4: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇiv

Alfa Yay›nlar› ????Bilim / Felsefe

MADDE VE B!L!NÇZihin Felsefesine Güncel Bir Bakı!

Paul M. Churchland

Özgün Adı Matter and Consciousness

!ngilizce Aslından Çeviren Berkay Ersöz

1. Bas›m: Ocak 2012ISBN: 978-605-106-???-?

Serti"ka No: 10905

Yay›nc› ve Genel Yay›n Yönetmeni M. Faruk BayrakGenel Müdür Vedat Bayrak

Yay›n Yönetmeni Rana AlpözDizi Editörü Kerem CankoçakKapak Tasar›m› Bürkan ÖzkanGra"k Uygulama Kâmuran Ok

© ????? © 2012, ALFA Bas›m Yay›m Da#›t›m San. ve Tic. Ltd. $ti.

Kitab›n Türkçe yay›n haklar› Alfa Bas›m Yay›m Da#›t›m San. ve Tic. Ltd. $ti.’ne aittir.Yay›nevinden yaz›l› izin al›nmadan k›smen ya da tamamen al›nt› yap›lamaz,

hiçbir %ekilde kopya edilemez, ço#alt›lamaz ve yay›mlanamaz.

Bask› ve CiltMelisa Matbaac›l›k

Tel: (212) 674 97 23 Faks: (212) 674 97 29 Serti"ka No: 12088

Alfa Bas›m Yay›m Da"›t›m San. ve Tic. Ltd. #ti.Ticarethane Sokak No: 53 34410 Ca#alo#lu ‹stanbul, TürkiyeTel: (212) 511 53 03 - 513 87 51 - 512 30 46 Faks: (212) 519 33 00

www.alfakitap.com

[email protected]

Page 5: madde-ve-bilinc-Churchland

v

%DQD�XoPD\Õ�|÷UHWHQ�EDEDP�LoLQ�YH� EDQD�J|UPH\L�|÷UHWHQ�DQQHP�LoLQ

Page 6: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇvi

Page 7: madde-ve-bilinc-Churchland

vii

!Ç!NDEK!LER

!ç"ndek"ler

Düzelt"lm"# Baskıya Önsöz

Önsöz

Bölüm 1Bu K"tap Ne Hakkında

Bölüm 2Ontoloj"k Sorun (Z"h"n-Beden Sorunu)

Düal"zm

Felsef" Davranı#çılık

!nd"rgemec" Materyal"zm (Özde#l"k Kuramı)

Page 8: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇviii

!#levselc"l"k

Eley"c" Materyal"zm

Bölüm 3Semant"k Sorun

!çsel Göster"me Dayanarak Tanımlama

Felsef" Davranı#çılık

Kuramsal A$ Tez" ve Halk Ps"koloj"s"

Yönel"msell"k ve Önerme Yakla#ımları

Bölüm 4Ep"stemoloj"k Sorun

Ba#ka Z"h"nler Sorunu

Kend"l"k B"l"nc" Sorunu

Bölüm 5Metodoloj"k Sorun

!deal"zm ve Fenomenoloj"

Yöntemsel Davranı#çılık

Page 9: madde-ve-bilinc-Churchland

ix

B"l"#sel/Sayısal Yakla#ım

Yöntemsel Materyal"zm

Bölüm 6Yapay Zeka

B"lg"sayarlar: Bazı Temel Kavramlar

Zekayı Programlamak: Adım Adım Yakla#ım

Bölüm 7Nörob"l"m

Nöroanatom": Evr"msel Arka Plan

Nörof"zyoloj" ve S"n"rsel Organ"zasyon

Nörops"koloj"

B"l"#sel Nörob"yoloj"

Tekrar Yapay Zeka: Paralel Da$ıtımlı !#leme

Bölüm 8Bakı# Açımızı Gen"#letmek

Zekanın Evrendek" Da$ılımı

!çgörüsel B"l"nc"n Yayılması

Page 10: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇx

D"z"n

Page 11: madde-ve-bilinc-Churchland

xi

Türkçe Baskıya ÖnsözPAUL M. CHURCHLAND VE EL!M!NAT!F MATERYAL!ZMSanırım on yıl kadar önce ba"ka b#r konuyla #lg#l# olarak ka-leme aldı$ım b#r yazımda #lk kez nöro-felsefen#n Türkçe kar-"ılı$ı olarak ‘bey#n felsefes#’ #fades#n# kullanmı"tım. B#r felse-fec# dostum da yazımı ele"t#ren b#r yazı kaleme almı" ve bu arada yılarını felsefeye verm#" b#r felsefec# olarak böyle b#r felsef# akımdan söz ed#ld#$#n# h#ç duymadı$ını da eklem#"t# ele"t#r#s#ne. Anla"ılan o zamanlar Türk#ye de böyle b#r felsef# akımın varlı$ından çok k#msen#n haber# yoktu. Bugün nöro-felsefe’n#n de$#"#k Ün#vers#teler#n gerek felsefe bölümler#n#n yüksek l#sans programlarında gerekse nöro-b#l#m yüksek l#sans programlarında okutuldu$unu b#l#yoruz. Bununla beraber ge-nel b#l#m ve felsefe okurunun konuya hala yabancı oldu$u ka-nısındayım. O halde bu önsöz ba$lamında öncülü$ünü Patrc#a S. Churchland ve Paul M. Churchland’ın yaptı$ı bu öneml# felsef# akımı b#r ölçüde de olsa tanıtmak ve gerek günümüz gerekse geleneksel felsef# tartı"malar ba$lamındak# yer#n# be-l#rlemek do$ru b#r yakla"ım olacaktır.

Nöro-felsefe, anal#t#k felsefen#n Qu#ne etk#s#nde gel#"en A-mer#kan z#h#n felsefes# ba$lamında yorumlanab#l#r. Qu#ne, fel-

Page 12: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇxii

sefen#n b#l#mle yakın temas hal#nde olması gerekt#$#n#, felse-fen#n b#l#m kar"ısındak# vaz#fes#n#n de daha bütünsel b#r dün-ya görü"üne ula"mak oldu$unu #ler# sürmü"tü. Ayrıca felsefe b#l#mdek# örtük durumları açıklı$a kavu"turarak, paradoksları çözerek, esk# dü"ünce tarzlarının kalıntılarını ortadan kaldıra-rak b#l#m#n gel#"#m#ne yardımcı olacaktı. %üphes#z nöro-felsefe Qu#ne’n#n ortaya koydu$u bu yen# felsefe anlayı"ının en #y# tems#lc#s#d#r. Gerç# anal#t#k felsefen#n Amer#kan z#h#n felsefes# alanında yer alan f#lozo&arının ço$u gerçekç# ve natüral#st b#r ç#zg#de yer alır ve çalı"malarını genell#kle ‘b#l#msel dünya gö-rü"ü’ çerçeves#nde yürütür. Ancak z#h#n felsefes#n#n bütünüyle kar"ıla"tırıldı$ında nöro-felsefe’n#n, nöro-b#l#mde meydana gelen gel#"melerle çok daha yakından #lg#l# oldu$unu görürüz. Öyle k# nöro-b#l#m konusunda b#lg# sah#b# olmak #steyen okur, nöro-felsefey# okurken bu b#l#msel b#lg#y# de elde etm#" olur zaten. %#md# bu tesp#tler# b#raz daha açıklı$a kavu"turmaya ça-lı"alım.

Nöro-felsefey# günümüz felsefes#n#n bütünü #ç#nde na-sıl de$erlend#r#p konumlandırab#l#r#z sorusuna yanıt vermek #ç#n önce günümüzde felsefes#n#n durumunu kabaca da olsa #nceleyerek #"e ba"layalım. Bugün felsefede #k# ana akımdan söz ed#l#r; kıta felsefes# ve anal#t#k felsefe. Bu ayırım özell#k-le #k#nc# dünya sava"ından sonra büyük b#r netl#k kazanmı"tır. Kurucuları arasında Frege, Russell, Wh#theheard, W#ttge#ns-te#n, Carnap ve Qu#ne g#b# #s#mler#n bulundu$u anal#t#k felse-fe, felsef# sorunlara do$a b#l#mler#n#n teor# kurma tarzlarından alı"ık oldu$umuz tarzda dü"ünsel yöntemler kullanarak yak-la"ır. B#l#mdek# gel#"melerle yakından #lg#lenen bu ana akım-da felsefe yapılırken varsayımlar açıkça ortaya konur, tanımlar netle"t#r#l#r, zaman zaman dü"ünce deneyler#ne ba"vurulur,

Page 13: madde-ve-bilinc-Churchland

xiii

mantık kurallarına sıkı sıkıya ba$lı kalınır, del#ler açıkça ortaya konur, tartı"ılır vs. Zaten b#r b#l#m #nsanı da kend# konusunda b#l#msel b#r teor# kurarken ya da #ler# sürerken aynı dü"ünme b#ç#mler#ne sadık kalır.

Buna kar"ılık anal#t#k felsefec#ler#n b#raz da küçümsemek maksadıyla ‘edeb# felsefe’ ded#kler# kıta felsefes#n#n, özell#kle #k#nc# dünya sava"ından sonra daha çok b#r sosyal dü"ünceye dönü"tü$ünü, felsefe tar#h#n#n yen#den yorumlanması üzer#n-de yo$unla"tı$ını görüyoruz. Bu felsefe ço$u kez do$a b#l#m#n-de meydana gelen büyük yen#l#kler kar"ısında b#le duyarsızdır.

Bu nokta da günümüz felsefes#n#n bu #k# büyük akımının felsefen#n geleneksel olarak konu aldı$ı temel ve büyük sorun-lardan uzakla"tı$ını, mesela artık Kantçı anlamda ep#stemoloj# yapılmadı$ı g#b# Hegelc# anlamda b#r ontoloj# de yapılmadı$ı-nı üzülerek saptamak #st#yorum. Halbuk# felsefey# felsefe yapan büyük felsef# sorularıdır. Kanımca W#ttge#nste#n’nın dönüm noktası oldu$u bell# b#r a"amadan sonra felsefe daha mütevaz# sorunsallara çek#lm#", esas büyük sorularını unutmu"tur.

Bu nokta belk# küçük b#r #st#sna olarak z#h#n felsefes#nden söz edeb#l#r#z. B#r bakıma bu felsefe #ster #stemez felsefen#n geleneksel büyük sorularını küçük b#r ölçekte de olsa sormaya devam etmekt#r. Çünkü z#h#n felsefes#n#n ele aldı$ı pek çok problem Descartes’ın ‘etk#le"#mc# düal#st’ felsefes#yle yakın-dan ba$lantılıdır. Modern felsefen#n #lk örne$# olan Descartes felsefes# tüm na#f görünümüne ra$men b#r yandan Locke’dan Hume’a kadar uzanan !ng#l#z deneyc# felsefes#n#n d#$er yan-dan Kant’la ba"layıp Hegel’e sonlanan Alman !deal#zm#n#n te-mel sorularının ço$unun na#f b#ç#mler#n# ortaya koymu"tu. !"te z#h#n felsefes# bu na#f sorularla ba$lantılı oldu$u ölçüde felse-fen#n geleneksel sorularıyla da ba$lantılıdır. Dolayısıyla z#h#n

Page 14: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇxiv

felsefes# ba$lamında ele aldı$ımız nöro-felsefe de felsefen#n büyük sorularını nöro-b#l#mle ba$lantılı olarak ve mütevaz# b#r tarzda ele alan b#r felsefe yapma tarzıdır.

Bununla beraber gerek z#h#n felsefes#n#n gerekse bütünüy-le anal#t#k felsefen#n Descartes sonrasında kıta Avrupa’sında meydana gelen felsef# de$#"#kl#klere tamamen duyarsız kaldı-$ını görüyoruz. Mesela modern z#h#n felsefes#nde fenomeno-loj# söz konusu oldu$unda bırakın He#degger, Sartre, Marleau-Ponty g#b# #s#mler#, b#r Husserl’den b#le bahsed#lmed#$#n# gör-mek gerçekten "a"ırtıcıdır. Bu a$ır #hmal#n pek ço$u geçerl# muhtemel sebepler#n# ayrıca tartı"mak gerekse de söz konusu sebepler arasında anal#t#k felsefen#n kıta felsefes# kar"ısındak# bazı önyargılarından da söz etmek yer#nde olurdu herhalde.

Yukarda da de$#nd#$#m g#b# z#h#n felsefes# genel b#r ufuk olarak gerçekç# ve natüral#st temellere oturmu", ‘b#l#msel dün-ya görü"ü’ne sadık b#r felsefe olmakla beraber nöro-felsefe daha da #ler# g#der ve kurucularının verd#$# #s#mle ‘el#m#nat#f materyal#st’ b#r ç#zg#y# savunur. Ned#r ‘el#m#nat#f materyal#zm’? El#m#nat#f materyal#zm#n özgün yönünü anlamak #ç#n önce-l#kle ça$da" materyal#st felsefeler#n bütününe bakalım. Ça$da" materyal#st felsefeler# ‘#nd#rgemec# (f#z#kal#st) materyal#zm’, ‘el#m#nat#f materyal#zm’, ‘bel#r#ver#mc# (!ng#l#zce ‘emergency’ kavramından yola çıkan bu felsef# yakla"ımı sayın Vefa Saygın Ö$ütle’n#n do$ru b#r kullanımını temel alarak Türkçeye ‘be-l#ver#mver#mc#l#k’ olarak çev#rmey# öner#yorum) materyal#zm’ "ekl#nde sıralayab#l#r#z. Ben bunlara kend# felsef# yakla"ımım olan ‘d#yalekt#k materyal#zm’# de katmak #st#yorum.

D#kkat edersek bu felsef# yakla"ımların #s#mler# ele aldık-ları konuya nasıl yakla"tıklarını tanımlamaktadır. Öncel#k-le yukarıda saydı$ım dört yakla"ım da ele aldıkları konuya

Page 15: madde-ve-bilinc-Churchland

xv

materyal#st tez# temel alarak yakla"tıklarını #fade etmekted#r. Materyal#zmden ne anla"ılması gerekt#$# hayl# uzun b#r tar-tı"mayı gerekt#rd#$#nden bu konu üzer#nde durmayaca$ım ve materyal#zm#n anlamı konusunda okurun genel sezg#s#ne güvenmekle yet#nece$#m. Buna kar"ılık materyal#zm kel#mes#-n#n önündek# #fadeler#n (#nd#rgemec#, el#m#nat#f, bel#r#ver#mc#, d#yalekt#k), materyal#st tez çerçeves#nde uygulanan ‘dü"ünce #"lemc#s#’n# (operatörü) tanımladı$ı "ekl#nde yorumlayab#l#r#z. (Burada ‘dü"ünce #"lemc#s#’ ter#m#n# az çok matemat#k, f#z#ksel matemat#k ve mantıkta ‘operatör’ kavramının kullanıldı$ı tarz-dan #lham alarak kullandı$ımı bel#rtmek #ster#m). Söz gel#m# #nd#rgemec# ‘dü"ünce #"lemc#s#’ termo-d#nam#k f#z#$e ba"arıyla uygulanmı", bu f#z#$# molekül k#net#$# teor#s#ne #nd#rgemey# ba"armı"tır. Buna kar"ılık bel#r#ver#mc# #"lemc#, ‘bu konuda #n-d#rgemec# #"lemc#y# uygulama; bu konuda tam b#r #nd#rgeme operasyonu yapılamaz’ demekted#r d#ye dü"üneb#l#r#z. Mesela gezegendek# canlılık olaylarında madde b#yoloj#k evr#m yasa-ları gere$# bell# b#r tarzda örgütlenm#"t#r. %#md# bu örgütlenme tarzı do$ada bel#r#verm#"t#r ve f#z#k ve k#mya b#l#mler#ne #nd#r-generek ver#lecek açıklamalar bu madd# örgütlenmen#n yapısı-nı, #"levsel olacak tarzda nasıl örgütlend#$#n# anlamamıza #m-kan vermez. Çünkü organ#ze bütün parçalarının toplamından fazla b#r "eyd#r, b#r organ#zasyondur. B#r b#nanın m#mar# yapı-sını onu f#z#$e #nd#rgeyerek açıklayamayaca$ımız g#b# muhte-melen proton’nun tüm f#z#ksel özell#kler#n# de onu olu"turan kuark’lara #nd#rgeyerek açıklayamayız. Ya da su molekülünün tüm özell#kler# onu olu"turan oks#jen ve h#drojen atomlarının özel#kler#ne #nd#rgenerek açıklanamaz. Bel#r#ver#mc# materya-l#zme göre bunlar ve bu g#b# durumlar (mesela toplum) ev-rende, do$ada ‘bel#r#veren’ özell#klerd#r ve daha alt ontoloj#k

Page 16: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇxvi

b#r düzeye #nd#rgenerek açıklanamazlar. !"te ‘bel#r#ver#mc#’ dü-"ünce #"lemc#s# bu g#b# durumlarda #nd#rgemec# dü"ünce #"-lemc#s#n# yasaklayan dü"ünce #"lemc#s#d#r d#ye kabul edeb#l#r#z. Ben#m kullandı$ım anlamda d#yalekt#k dü"ünce #"lemc#s# #se konuyu ele aldı$ımız d#l#, konuyu gerçekç# tarzda #fade edecek "ek#lde dönü"türmeye yarayan #"lemc#d#r.

Churchland’ların söz ett#$# ‘el#m#nat#f ’ dü"ünce #"lemc#s#-n#n #se ele alınan konuyu gerçekç# tarzda #fade edeb#lmek #ç#n d#lde-teor#de bell# el#m#nasyon #"lem#n#n (operasyonunun) ya-pılması gerekt#$# durumlarda devreye g#rd#$#n# kabul edeb#l#-r#z. Mesela f#z#k tar#h#nde ‘eser’#n, b#yoloj#de ‘elan v#tal’#n, ya da yanma olayını açıklamak #ç#n #ler# sürülmü" ‘phlog#ston’un el#-m#nasyonu konuyu do$ru dü"ünmek #ç#n bu dü"ünce #"lemc#-s#n#n kullanıldı$ı durumlardır d#yeb#l#r#z. !"te Churchland’lara göre nöro-b#l#m#n gel#"#m#, yan# ‘#ler# nöro-b#l#m’ böyle el#m#-nat#f b#r dü"ünce #"lem#n# gerekt#recekt#r.

Pek# ama nöro-b#l#m#n bu #ler# a"amasında el#m#ne ed#le-cek olan ned#r? Nöro-felsefen#n bu soruya verd#$# yanıt net-t#r; ’folk ps#koloj#’. Pek# folk ps#koloj# ned#r? Günlük ya"amda ba"kalarının davranı"larını oldu$u kadar kend# davranı"larımı-zı da açıklamak #ç#n bell# b#r na#f ps#koloj#k ‘teor#’ kullanırız farkında olmadan. Nasıl? Her do$al d#l ps#koloj#k ter#mler# de #çeren b#r sözlü$e dayanır ve bu ps#koloj#k ter#mler de #nsan tutum ve davranı"larını açıklamada #"lev kazanır. Mesela #k# karde"ten büyük olan sürekl# olarak küçü$e kötü muamele yaptı$ında onun ‘karde"#n# kıskandı$ını’ söyler#z. Bu tarzda açıklamalar #nsan davranı"larını açıklamada kullandı$ımız, dolayısıyla prat#k hayatta her gün uyguladı$ımız b#r ‘teor#’ g#b# #"lev görür. El#m#nat#f materyal#zme göre folk ps#koloj# günlük ya"amın na#f ps#koloj#k teor#s#d#r. B#r ba"ka de$#"le hep#m#z

Page 17: madde-ve-bilinc-Churchland

xvii

b#rer ps#kolog g#b# davranırız günlük ya"amda. K#m# ps#kolo-j#k ter#mler kullanarak #nsanların davranı"larını açıkladı$ımızı dü"ünürüz. Bu gündel#k ‘teor#k’ açıklama tarzımız b#r ölçüde de olsa ba"kalarının davranı"larını önceden tahm#n etmem#ze de b#le #"e yarar ço$u kez. Folk ps#koloj#n#n felsef# açıdan en çok önemsenen bölümü ‘önermesel tutumlar’ (propos#t#onel att#tude) konusudur. B#r ‘önermesel tutum’ b#r önermeyle, bu önerme kar"ısında "ahıs tarafından ben#msenen tutumu b#ld#-r#r. Mesela ‘!stanbul’a g#tmek #st#yor’ , ‘ona kızdı$ıma #nanıyor’ g#b# cümleler b#rer ‘önermesel tutum’ b#ld#r#r. Farkında olarak ya da olmayarak kend#m#z#n ya da ba"kalarının davranı"larını açıklamak #ç#n genell#kle bu g#b# önermesel tutumlardan fay-dalanırız. Bu t#pte açıklamalar sof#st#ke ps#koloj# teor#ler#ne de sızmı"tır. Mesela b#l#nçdı"ı süreçler#n ps#kanal#t#k açıklamala-rının (ps#kanal#t#k yorumların) bu t#pte folk ps#koloj#k ‘öner-mesel tutumlarla’ #l#"k#s# ayrıca de$erlend#r#lmel#d#r kanısın-dayım.

Klas#k fenomenoloj# ekolünün kurucularından, ayrıca Hus-serl kadar olmasa b#le Freud’u da b#r ölçüde etk#lem#" olan f#lozof ve ps#kolog Franz Brentano’nun ‘yönelm#"l#k’ (#nten-t#onal#ty, aboutness) kavramıyla da ba$lantılı olan ‘önermesel tutumlar’ z#h#n ve ps#koloj# felsefeler#nde pek çok tartı"maya konu olmu"tur. Mesela #nd#rgemec# (f#z#kal#st) materyal#zm#n ‘özde"l#k tez#’ bunların bey#ndek# bazı nöral olaylara #nd#rgene-b#lece$#n# savunmu"tur. Buna kar"ılık Dan#el Dennett ‘öner-mesel tutumları’ felsef# kar#yer#n#n ba"ında araçsalcı (enstrü-mantal#st) açıdan de$erlend#r#rken g#derek ‘ılımlı gerçekç#’ b#r tutum ben#mseyerek bunların "ahıs düzey#nde bel#r#veren ‘#n-d#rgenemez gerçek örüntüler’ (‘real emergent patterns’) oldu$u sonucuna ula"mı"tır.

Page 18: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇxviii

!"te Patr#c#a ve Paul Churchland’ın nöro-felsefe çerçeve-s#nde savundukları ‘el#m#nat#f materyal#zm’, gelecektek# #le-r# nöro-b#l#m#n bu folk ps#koloj#k açıklama tarzını tamamen el#m#ne edece$#n# savunur. ‘El#m#nat#f materyal#zm’e göre folk ps#koloj# b#r teor#den beklenen bütün özell#kler# ta"ır. Fakat yanlı", dolayısıyla kend#m#z# ve ba"kalarını yanlı" de$erlend#r-mem#ze yol açan b#r teor#d#r folk ps#koloj#. Dolayısıyla folk ps#koloj#den nöro-b#l#me b#r #nd#rgeme #"lem# yapılamayaca$ı g#b#, #nd#rgenemez ‘bel#r#veren gerçek örüntüler’ de söz konusu de$#ld#r. Na#f b#r ‘teor#’ olarak folk ps#koloj# günlük ya"amda "#md#l#k #"#m#z# görmekted#r (enstrümantal#zm). Ancak el#m#-nat#f materyal#zme göre nöro-b#l#m#n aldı$ı yön folk ps#kolo-j#k açıklama tarzının do$ru olmadı$ını, gelecektek# #ler# nö-ro-b#l#m#n bu açıklama tarzını tamamen ortadan kaldıraca$ını göstermekted#r.

Böylece nöro-felsefen#n ve el#m#nat#f materyal#zm#n felsef# dü"ündek# yer#n#, felsef# problemlere yakla"ım tarzını ve temel tezler#n# görmü" bulunuyoruz. Nöro-felsefe d#$er pek çok fel-sefe g#b# b#r kere de olup b#tm#" b#r felsefe de$#l, nöro-b#l#m-dek# gel#"melere paralel olarak sürekl# gel#"en, de$#"en #lerleyen d#nam#k b#r felsefe yapma tarzıdır. B#r anlamda Qu#ne’n#n fel-sefeyle #lg#l# tüm beklent#ler#n# kar"ılayan bu felsef# yakla"ım g#derek etk#nl#$#n# arttırmakta hem felsefe e$#t#m#nde hem de nöro-b#l#m e$#t#m#nde g#derek artan oranda yer bulmaktadır.

Paul M. Churland’ın ‘Madde ve B#l#nç’# nöro-felsefeye g#r#" #ç#n #deal b#r kaynaktır. Bu felsef# yakla"ım tarzının #lk ürün-ler#nden b#r# olan k#tap yayınlandı$ında öneml# tartı"malara neden olmu"tu. ‘Madde ve B#l#nç’, nöro-felsefen#n temel tez-ler#n# anlamak bakımından günümüzde de önem#n# korumak-ta, hatta gerek nöro-b#l#mde gerekse nöro-felsefede meydana

Page 19: madde-ve-bilinc-Churchland

xix

gelen #lerlemeler neden#yle b#l#m ve felsefeye ne kadar öneml# b#r katkısı oldu$u g#derek daha #y# anla"ılmaktadır.

Türk#ye’de b#l#m ve felsefen#n b#rl#kte çalı"masının nasıl o-lumlu sonuçları olab#lece$#n# gösteren nöro-felsefen#n g#derek daha fazla anla"ılması ve okunması d#le$#yle.

Sa'et Murat Tura, Aralık 2012, !stanbul

Page 20: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇxx

Page 21: madde-ve-bilinc-Churchland

xxi

Düzenlenm#" Baskıya ÖnsözBu küçük k#tabın #lk baskısına, özell#kle de nörob#l#m, b#l#"sel b#l#m ve yapay zeka #le #lg#l# kısımlarına göster#len büyük #l-g#den çok memnun kaldım. Bekleneb#lece$# g#b#, düzelt#lm#" baskıda yapılmı" de$#"#kl#k ve eklemelerden en fazla bu kısım-lar nas#b#n# aldı. De$#"#kl#kler yapılmasının ba"lıca neden#, söz konusu d#s#pl#nlerde "u anda dah# süren çarpıcı #lerlemeler#n ve bunların z#h#n felsefes# sorunlarına yaptıkları yen# katkıların söz konusu olmasıydı. Bu ara"tırma sonuçları, b#l#"sel etk#n-l#$#n temel ö$eler#n#n ne oldu$u, gerçek f#z#ksel s#stemlerde kend#ler#ne nasıl yer buldukları ve b#lg#sayarlar bazı b#l#"sel #"-lemler# yeters#z b#r b#ç#mde veya h#ç yapamazken canlı yaratık-ların bunları nasıl hızla ve kolayca yapab#ld#kler# g#b# sorularla do$rudan #lg#l#d#r.

!lk baskının temel #dd#alarından b#r#, z#h#n felsefes# sorun-larının do$a b#l#mler#n#n kuramsal ve deneysel sonuçlarından ba$ımsız olmadıklarıydı. Bu görü" bu baskıda da de$#"med#. Ancak b#l#mlerde yen# gel#"meler kayded#ld#. Bu yen# baskı-nın amacı #se, bu çarpıcı sonuçlardan bazılarını daha gen#" b#r okuyucu k#tles# #ç#n kolay ula"ılab#l#r ve anla"ılab#l#r kılmak-tır. Bence bunların felsef# önem#, materyal#zm#n #nd#rgey#c# ve seç#c# b#ç#mler#ne vermeye e$#l#ml# oldukları destekte yatıyor. Ancak ben#m görü"üm b#rçok ba"ka görü"ten yalnızca b#r#d#r. Ben s#z# kend# kararınızı vermeye davet ed#yorum

Page 22: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇxxii

Page 23: madde-ve-bilinc-Churchland

xxiii

ÖnsözF#lozo&ar k#taplarını genell#kle ba"ka f#lozo&ar #ç#n yazarlar, ama k#taplarının ö$renc#ler ve uzman olmayan okurlara fay-dalı olmasına yönel#k tal# umutlarını da #fade ederler. Bu tür umutlar genell#kle anlamsızdır. Ben #se bu k#tabı tam da bunun aks#ne, öncel#kle ve özell#kle felsefede, yapay zeka alanında ya da nörob#l#mler#nde uzman olmayanlar #ç#n yazdım. Burada genel okurun ve ö$renc#n#n #mgelem#n# yakalamayı hede&#yo-rum. Kısa ve öz olan bu k#tabın kapsamlı b#r özet ve kaynak k#tap olarak uzman meslekta"larım ve yüksek ö$ren#m ö$ren-c#ler# #ç#n yararlı olmasına yönel#k ben#m de tal# umutlarım var. Ama bu k#tabı onlar #ç#n de$#l, z#h#n felsefes#ne yen# ba"layan-lar #ç#n yazdım.

Bu met#n en ba"ta, ba"ka b#rçok b#ld#k ve kabul görmü" met#nlerle b#rl#kte b#r z#h#n felsefes# l#sans ders#nde kullanıldı. Son on be" yılda bu alanda o kadar çok "ey gerçekle"t# k#, bu standart met#nler ve seçk#ler zamanla geçerl#l#kler#n# y#t#rd#. Ayrıca, yakın zaman önces#nde hazırlanmı" b#rçok #y# seçk# p#-yasada mevcuttu, ancak bunlar da l#sans ö$renc#ler# tarafından rahatlıkla kullanılamayacak kadar #ler# sev#yede ve pahalıydılar. Dönem#n b#tmes#n#n ardından, fos#lle"m#" sorunlardan arın-dırılmı", tar#hsel özet# kısa tutan ve yen# gel#"melerden bolca bahseden daha uygun ve daha kolay anla"ılır b#r met#n yazma-ya karar verd#m. Ortaya bu k#tap çıktı.

Page 24: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇxxiv

Bu k#tap 1982 yazında, ço$unlukla Man#toba ıssızındak# Moose Gölü yakınlarındak#, geceler# b#rb#r#nden tuhaf ku"la-rın çalı"malarıma sesler#yle e"l#k ett#$# kır ev#m#zde yazıldı ve aynı yılın sonbahar ortalarında, çalı"malarıma benzer b#r ta-vırla yakla"an Kanada kazı sürüler#n#n ya"adı$ı Pr#nceton !ler# Ara"tırmalar Enst#tüsü’nde tamamlandı.

Bununla b#rl#kte, daha somut telk#n ve tavs#yelerden de sık sık faydalandım. Öncel#kle 1981/82 ders yılında ben# Çar"am-ba Deneyler# maratonunun b#r parçası yaparak kend# nörof#z-yoloj# laboratuarına davet ett#$# ve b#rçok e$lencel# olayla ve paha b#ç#lmez tavs#yelerle kar"ıla"mama aracı oldu$u #ç#n dos-tum ve meslekta"ım Larry Jordan’a te"ekkür ed#yorum. Hem ABD’de hem de !ng#ltere’de sayısız profesyonel toplantıya ka-tılmamı sa$ladıkları ve heps#nden öneml#s# key#&# kar"ıla"ma-larımız boyunca bana ö$rett#kler# her "ey #ç#n f#lozof dostlarım Dan#el Dennett ve Stephen St#ch’e de te"ekkürler. Z#h#n ve onun do$adak# yer#yle #lg#l#, on yılı geçm#" ver#ml# tartı"mamız #ç#n de arkada"ım ve meslekta"ım M#chael Stack’e te"ekkür ed#yorum. Elbette her "eyden öneml#s#, bana z#h#n/beden #l#"-k#s# hakkında ya"ayan herhang# b#r f#lozofun yapab#lece$#nden daha fazla "ey ö$reten karım ve profesyonel meslekta"ım Pat-r#c#a Sm#th Churchland’a te"ekkür ed#yorum.

Son olarak, verd#kler# destek ve #lk taslak üzer#ne yaptık-ları de$erl# ele"t#r#ler #ç#n Ken Warmbrod, Ned Block, Bob R#chardson, Amel#e Rorty, Cl#' Hooker ve Dav#d Woodru' Sm#th’e de te"ekkürler. Ayrıca bu çalı"mayı tamamlamamı sa$-layan olanakları ve b#rçok ba"ka kuramsal çalı"mayı ba"latma fırsatını veren !ler# Ara"tırmalar Enst#tüsü’ne de sonsuz te"ek-kürler#m# sunuyorum.

Paul M. Churchland Pr#nceton, NJ; 1983

Page 25: madde-ve-bilinc-Churchland

1

Bölüm 1

Bu K"tap Ne Hakkında?

!nsano$lunun merakı ve Aklının maharet#, Do$ada g#zl# b#r-çok sırrı açı$a çıkardı. Uzayzamanın yapısı, madden#n temel yapısı, enerj#n#n b#rçok farklı türü, ya"amın do$ası; bütün bu g#zemler kapa$ı açık k#taplar g#b# artık önümüze ser#l#. Elbette hala yanıtsız kalan sorular ve henüz zamanı gelmem#" devr#m-ler de var, ama geçen 500 yıl boyunca b#z #nsanların ba"ardı$ı b#l#msel patlamayı büyütmemek y#ne de elde de$#l.

Bu genel #lerlemeye ra$men, öneml# b#r g#zem hâlâ çözü-lemed#: B!l!nçl! zekanın do$ası. !"te bunun hakkında bu k#tap.

B#l#nçl# zeka hala tamamen g#zeml# b#r sorun olsaydı, onun hakkında #"e yarar b#r k#tap yazmam söz konusu b#le olamaz-dı. Ancak #lg#l# alanlarda umut ver#c# düzeyde b#r #lerleme de kayded#ld#. Burada ara"tırılacak olan fenomenler günümüzde b#rb#rler#yle #l#"k#l# b#rçok alanın ortak b#r oda$ıdır. Bunların en öneml#ler#, felsefe #le b#rl#kte, ps#koloj#, yapay zeka, nöro-b#l#m, etoloj#1 ve evr#m kuramıdır. Bütün bu b#l#mler, aslında 1 Hayvan davranı"larını #nceleyen b#l#m dalı (E.N.)

Page 26: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ2

tamamen felsef# b#r tartı"maya kend#ler#ne özgü katkılarda bu-lunmu" ve daha fazlasını da yapab#lecekler#n# gösterm#"lerd#r.

Bu k#tap, temel sorunlar, rak#p kuramlar, en öneml# #dd#alar ve kanıtlar etrafında dönen güncel felsef#/b#l#msel tartı"manın ba"lıca ö$eler#ne b#r g#r#" n#tel#$# ta"ıyor. Son otuz yılda felse-fede, özell#kle z#hn#n kend#n# tanımasının statüsü ortaya ko-narak, sonunda #çler#nden b#r#n# terc#h etmek zorunda olaca-$ımız olası alternat#f z#h#n kuramlarının n#tel#kler#ne da#r daha berrak b#r kavrayı" sa$lanarak ve bu kuramlar arasında makul b#r seç#m yapab#lmem#z #ç#n ne tür kanıtlara gerek duyulaca$ı açıklanarak z#hn#n do$ası hakkında kayda de$er b#r #lerleme kayded#ld#.

Daha da öneml#s#, sözü ed#len deneysel b#l#mler de böyle akılcı b#r terc#h yapab#lmek #ç#n gerekl# olan b#r sürü kanıt or-taya koydular. Ps#koloj# b#ze, #çgörüsel b#lg#m#z#n etk#l#l#$# ve güven#l#rl#$# hakkında bazı "a"ırtıcı "eyler ö$rett# (bu öneml# b#r konudur, çünkü b#rçok z#h#n kuramı a$ırlıklı olarak özb#-l#nçl# #çgörünün açı$a çıkardı$ı varsayılan kanıtlara dayanır). B#l#"sel ps#koloj# ve yapay zeka alanında #se, uygun b#r b#ç#mde programlanmı" b#r b#lg#sayarda kend#ler#ne ‘can ver#ld#$#nde’ amaç güdümlü b#r zekanın karma"ık etk#nl#kler#nden bazıla-rını yakından takl#t edeb#len kı"kırtıcı b#l#" modeller# üret#ld#. Nörob#l#mler# #se, canlı yaratıklarda bu etk#nl#kler# gerçek-le"t#rd#kler# görülen b#rb#rler#yle ba$lantılı s#n#r hücreler#n#n eng#n m#kros#stem#n# gün yüzüne çıkarmaya ba"ladı. Etoloj#, #nsan zekasının d#$er yaratıkların zekasıyla #l#"k#s# ba$lamın-dak# sürekl#l#kler ve süreks#zl#kler hakkında b#ze yen# kavrayı"-lar sundu ve evr#mc# kuram, b#l#nçl# ya"amı yava" yava" ortaya çıkarmı" olan uzun ve karma"ık seç#c# süreçler# ortaya koydu. Ancak kanıtlar hala bel#rs#z n#tel#kted#r ve #lg#l# kuramlar a-

Page 27: madde-ve-bilinc-Churchland

3

rasında henüz b#r seç#m yapılmamı"tır, bu yüzden bu k#tabın okurları, #lerlemey# hala sürdüren entelektüel b#r maceraya ka-tılmanın keyf#n# ve heyecanını ya"ayacaktır.

Tartı"ma, bu alandak# en bel#rg#n sorularla ba"lıyor. Z#h#nsel durumların ve süreçler#n gerçek do$ası ned#r? Hang# ortamda gerçekle"#rler ve f#z#ksel dünyayla ne tür b#r #l#"k# #ç#nded#rler? Z#h#n bakımından bu sorular f#lozo&arın ontoloj!k sorun olarak adlandırdıkları sorunla #l#"k#l#d#r. (Felsef# d#lde ‘ontoloj#k b#r soru’ yalnızca ne g#b# "eyler#n gerçekten varoldu$u ve bunların özsel do$asının ne oldu$uyla #lg#l# b#r sorudur.) Bu sorun daha yaygın b#r b#ç#mde z!h!n-beden sorunu olarak b#l#n#r, büyük b#r olasılıkla burada söz konusu olan en temel görü" ayrılıkları-na zaten a"#nasınızdır. B#r yanda, z#h#nsel olduklarını söyle-d#$#m#z durumlar ve süreçler#n yalnızca karma"ık b#r f#z#ksel s#stem olan beyn!n karma"ık durum ve süreçler#nden #baret oldu$unu savunan materyal!st kuramlar vardır. D#$er yanda #se, z#h#nsel durum ve süreçler#n yalnızca tamamen f#z#ksel b#r s#stem#n durumları ve süreçler#nden #baret olmadıklarını, as-lında f#z#ksel olmayan b#r do$aya sah#p ayrı b#r tür fenomen olu"turduklarını savunan düal!st kuramlar vardır.

B#rço$umuzun bunun g#b# konular hakkında güçlü kanı-ları vardır ve b#rço$umuz da bu seçenekler arasında yapılacak terc#h# kolay buluruz, ama kanılarınız ne olursa olsun, en azın-dan aya$ınızı basaca$ınız zem#n# #y#ce tanıyana kadar taraf-sız kalmalısınız. Çünkü örne$#n b#rb#r#nden son derece farklı en azından be" tane düal#st kuram, ayrıca buna yakın sayıda da materyal#st kuram vardır ve bunlar da b#rb#rler#nden gayet farklıdır. Aralarından b#r#n# terc#h edece$#m#z kuramlar sadece #k# de$#l, yakla"ık on taned#r! Üstel#k bunlardan bazıları yakın zaman önce ortaya atılmı"tır. !k#nc# bölümün amacı, bütün bu

Page 28: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ4

kuramları teker teker ele almak ve her b#r#n#n güçlü ve zayıf yanlarını de$erlend#rmekt#r.

Ancak yalnızca #k#nc# bölüme dayanarak b#r karar vermek erken b#r adım olacaktır, çünkü z#h#n-beden sorunuyla #y#ce #ç #çe geçm#" b#rçok ba"ka zorlu sorun da vardır.

Bunlardan b#r# semant!k sorundur. Z#h#nsel durumlarla #lg#l# olarak kullandı$ımız t#p#k ter#mler anlamlarını nereden alıyor? Kend#m#ze ve b#l#nçl# zekaya sah#p ba"ka yaratıklara uyguladı-$ımız bu özel kavramların yeterl# b#r tanımı veya çözümlemes# nasıl yapılır? Belk# en akla yatkın gelecek öner#, k#"#n#n “acı” veya “sıcaklık h#ss#” g#b# b#r ter#m#n anlamını ö$renmes#n#n, kend# durumunda bunu deney#mlemes#n#n üzer#ne #lg#l# ter#m# #lg#l# z#h#nsel durumla bas#tçe ba$laması oldu$udur. Ancak bu görü" b#r d#z# ba"ka soruna yol açmaktadır, bunlardan b#r# "u ya da bu "ek#lde s#z#n de ba"ınıza gelm#"t#r.

Arkada"ınızın “acı” ter#m#n# ba$ladı$ı #çsel duyumun s!z!n bu ter#me ba$ladı$ınız #çsel duyumla aynı n#tel#kte oldu$undan nasıl em#n olab#l#rs#n#z? Belk# arkada"ınızın #çsel durumu s#-z#nk#nden kökten farklıdır, üstel#k s#zde olanla aynı b#ç#mlerde davranı"lara, konu"maya ve nedensel olaylara yansıyor olmasına ra$men. Yan# arkada"ınız, sadece o g#zl# #çsel farklılık dı"ında her bakımdan s#z#nle aynı "ek#lde davranıyor olab#l#r. Sorun, bu "üphec# end#"en#n b#r kez ortaya çıktıktan sonra çözüleb#l-mes#n#n olanaksız olmasındadır, çünkü b#r k#msen#n ba"ka b#r k#msen#n z#h#nsel durumlarına #l#"k#n do#rudan b#r deney#m ed#nmes# ve bu tür b#r deney#mden ba"ka b#r "eye dayanarak bu sorunu çözmek tamamen olanaksız görünmekted#r.

Durum böyleyse, z#h#nsel durumları #fade eden çok sayıda ter#m#n ba"ka #nsanlar #ç#n, gerçekten b#r anlamları varsa, han-g# anlamlara geld#$#n# h#çb#r#m#z#n b#lmed#$#, hatta b#lemeye-

Page 29: madde-ve-bilinc-Churchland

5

ce$# ortaya çıkar. K#"# ancak ter#m#n kend#s# #ç#n ne anlama geld#$#n# b#leb#l#r. D#l#m#z#n büyük kısmı hakkında #"te böyle-s#ne tuhaf b#r sonuca varıyoruz. Zaten d#l#n amacı da ortak b#r kavrayı" a$ı #ç#nde #let#"#m# sa$lamaktır.

Buna rak#p b#r anlam kuramı #se, kullandı$ımız ola$an ps#-koloj#k sözcükler#n anlamlarının ba"ka b#r kayna$ı oldu$unu #ler# sürmekted#r. Buna göre, “acı” ter#m#n#n anlamını ö$ren-mek, acının beden#n zarar görmes#n#n neden oldu$u, haf#f b#r mutsuzluk veya dolaysız pan#k g#b# ba"ka #çsel durumlara da neden olan, ürkme, #lg# #steme ve #nleme g#b# karakter#st#k dav-ranı"lara neden olan b#r durum oldu$unu ö$renmekt#r. Kısaca-sı, acının özsel özell#$#n#n, her b#r acıyı b#rçok ba"ka "eye, özel-l#kle de dı"arıdan gözleneb#l#r "eylere ba$layan b#r nedensell!k !l!"k!ler! a#ı oldu$u söylenmekted#r.

Bütün materyal#stler, farklılıklarına ra$men, anlam ko-nusunda sonuncu yakla"ımı terc#h etmeye e$#l#m göster#rler. Bunun ba"lıca sebeb#, bu kuramın z#h#nsel durumların aslında f#z#ksel durumlar oldukları dü"ünces#ne büyük ölçüde olanak tanımasıdır. Tamamen f#z#ksel b#r durumun b#r acı durumuna özgü türden uygun nedensel ba$lantılar ta"ımasında h#çb#r so-run yoktur. Ayrıca bu yakla"ım b#z# "üphec# olmaya da sürükle-mez. Öte yandan bu yakla"ımın, z#h#nsel durumların #çgörüyle anla"ılab#lecek özell#kler#n#, yan# b#r#nc# anlam yakla"ımının merkeze aldı$ı özell#kler# haf#fe aldı$ı söyleneb#l#r. Düal#st-ler #se, pek makul b#r b#ç#mde, görünen "üphel# sonuçlarına ra$men b#r#nc# anlam yakla"ımını terc#h etmeye e$#l#m göster-m#"lerd#r. Onlara göre, z#h#nsel durumların #çgörüyle anla"ıla-b#lecek veya ‘öznel olarak apaçık’ olan n#tel#kler# z#h#nsell#$#n asıl özünü, salt f#z#ksel açıklamaların ötes#ndek# b#r özü #fade ederler.

Page 30: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ6

Semant#k soruna b#r çözüm get#r#lmed#kçe z#h#n-beden sorununun kolayca çözülemeyece$#n# "#md#den kavramı" ol-malısınız. 3. Bölüm’de b#rkaç farklı türü olan ba"lıca alternat#f çözümler ayrıntılı olarak #ncelenecek. Bunlardan b#r#, ça$da" b#l#m felsefes#n#n bazı temel kavramlarının b#r özet#n# verme-m#z# gerekt#recek, bu yüzden bazı yen# ve beklenmed#k kuram-sal önermelere "#md#den hazırlıklı olmanızı öner#r#m.

Bu sorunlar do$al olarak b#z# ba"ka b#r soruna, ep#stemolo-j#k soruna (ep#stemoloj# b#lg#n#n ne oldu$u ve nereden geld#-$#n#n ara"tırılması sorununa) götürüyor . Bu sorunun da, her b#r# oldukça kafa karı"tırıcı olan #k# yönü vardır: !lk#, daha ön-ce tartı"tı$ımız b#r end#"eden do$maktadır: Ba"ka #nsanların z#h#nsel durumlar ya"adı$ını neye dayanarak varsayab#l#r#z? D#yel#m k#, bu varsayımın en #çten varsayım oldu$unu kabul ed#yoruz, bunu hang# ussal temele dayandıraca$ız? Bu varsayı-mı temellend#reb#lmek #ç#n, ba"kalarının davranı"larının ken-d# #çsel durumlarıyla olan nedensel ba$lantısının, varsayımda bulunan k#"#n#n davranı"larının aynı türden #çsel durumlarıyla aynı b#ç#mlerde ba$lantılı oldu$unu b#lmek gerek#r. Varsayım-da bulunan k#"#n#n, örne$#n b#r çek#ç darbes#n#n onda neden oldu$u durum #le yüksek b#r “ah!” ses#ne neden olan durumun ba"kalarında da, kend#s#nde olanla aynı oldu$unu b#lmes# ge-rek#r. Ancak ba"ka b#r#n#n z#h#nsel durumlarının do$rudan öz-nel b#r deney#m#n# ed#nmek olanaksız görünmekted#r.

Bu soruna ba"ka z!h!nler sorunu adı ver#l#r, üstel#k yalnızca hemc#nsler#m#z #ç#n söz konusu olan b#r b#lmece de$#ld#r. !n-sansı maymunların, ev köpekler#n#n veya yunusların z#h#nsel ya"amları c#dd#yetle sorgulanırsa bu sorunun o kadar da an-lamsız veya akadem#k olmadı$ı ortaya çıkar. Bu yaratıkların kend#ler#ne özgü b#rer b#l#nçler# var mı? B#lg#sayar teknoloj#-

Page 31: madde-ve-bilinc-Churchland

7

s#ndek# yen# gel#"meler bu sorunu farklı b#r boyuta ta"ımı"tır. Gerçekten b#l#nçl# b#r zeka, onun sözel veya duygusal her türlü davranı"ını takl#t edecek "ek#lde yapılmı" karma"ık b#r f#z#ksel s#temden nasıl ayırt ed#leb#l#r? Aralarında b#r fark olacak mı? Bunu nasıl #fade edeb#l#r#z?

K#"#n#n z#h#nsel ya"antısının berraklı$ı, ba"ka k#"#ler#n z#-h#nsel ya"antısının bulanıklı$ıyla kesk#n b#r kar"ıtlık olu"tur-maktadır. Hep#m#z kend#l#k b#l#nc#ne sah#b#z. Kend#m#z#n z#-h#n #çer#kler#ne bu kadar kolay er#"eb#l#rken ba"kalarınınk#ne tuhaf b#r b#ç#mde er#"emey#"#m#z#n do$ası ned#r? Ne h#ssett#-$#n#z#, ne dü"ündü$ünüzü ve ne arzuladı$ınızı, davranı"larınızı göz önünde bulundurmadan söyleyeb#lmen#z nasıl olanaklıdır? Varlı$ını kes#n olarak kabul ett#$#m#z bu !çgörü yet#s#, aslın-da sah#p oldu$umuz en ola$andı"ı ve g#zeml# yetene$#m#zd#r. Dü"ünürler bununla #lg#l# b#rçok sav #ler# sürmü"tür: Bazıları yanılmazlı$ı üzer#nde durmu", bazıları da onu z#hn# maddeden ayıran özell#k olarak de$erlend#rm#"t#r. Ayrıca bunu açıklama-ya çalı"an her materyal#st, kend#n# yorucu b#r mücadelen#n #ç#nde bulmu"tur. Burada ps#koloj#n#n #lg#l# bazı bulgularını da #nceleyece$#z. !çgörü hakkında ba"arılı b#r açıklamada buluna-b#lmek #ç#n neler#n gerekl# oldu$unu ve ayrıca materyal#st b#r yakla"ımın böyle b#r açıklama ortaya koyup koyamayaca$ını 4. Bölüm’de tartı"aca$ız.

K#tabı yarıladı$ınızda z#hn#n do$asının tamamen felsef# b#r sorun olmayıp, gayet b#l#msel b#r sorun da oldu$unu görece-$#n#z# umuyorum. Bunu, her b#r#yle #lg#l# alternat#f kuramla-rı en#ne boyuna tartı"aca$ımız sorunları "#md#den çözülmü" saymanız #ç#n söylem#yorum. Sadece b#r sonuca varmak #ç#n u$ra"ırken deneysel ara"tırmaların daha a$ır basaca$ını, hatta bel#rley#c# olaca$ını öne sürüyorum. Bu durum da ba"ka b#r

Page 32: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ8

sorunu ortaya çıkarıyor: B#r ‘z#h#n b#l#m#’ kurma çabasında kullanılması gereken uygun yakla"ım veya metodoloj# ned#r? Burada da y#ne farklılıklar söz konusudur. B#l#nçl# zekayı konu ed#nen b#r b#l#m, yerle"#k do$a b#l#mler#n#n (f#z#k, k#mya, b#yo-loj#, vs.) olu"turdu$u a$ #ç#nde b#r sürekl#l#k aramaya çalı"malı mıdır? Yoksa özgün b#r özell#$e dayanarak süreks#zl#$e yol aça-cak b#r özerkl#$e m# sah#p olması gerek#r? (Bazı materyal#stler, #"levselc#ler son soruya ‘evet’ d#ye yanıt ver#yorlar.) Geçerl#l#-$# kabul ed#lecek ver#ler nelerd#r? !çgörü mü? Davranı" mı? Nörof#zyoloj# m#? Bütün bu sorular yöntemsel sorunun #çer#$#n# olu"tururlar ve gelece$e yönelt#lm#"lerd#r. Gelecektek# kuram-ların "ek#llenmes# bu sorulara ver#lecek yanıtlara ba$lıdır. 5. Bölüm bu sorunun ara"tırılmasına ayrılmı"tır.

Konuya g#r#" n#tel#$#ndek# b#r metn#n bu tartı"manın ar-dından b#tmes# mümkündür, ama ben üç bölüm daha ekled#m. Bu k#tap yazıldı$ı sırada, bu alandak# profesyonel f#lozof ve b#l#mc#ler#n büyük ço$unlu$u, z#h#n-beden sorununun olası alternat#f çözümler#nden yalnızca #k# veya üç tanes# etrafın-da tartı"ıyordu ve bununla #lg#l# öner#ler# b#l#"sel olgularla #l-g#lenen özell#kle etk#n #k# ara"tırma programının ba"lamasını sa$ladı. Bunlardan b#r#nc#s# yakın geçm#"te kurulmu" yapay zeka alanıdır (kısaca YZ). B#l#nçl# zekaya özgü özell#kler# uy-gun b#ç#mde programlanmı" b#lg#sayarlarda takl#t etmek ve-ya yen#den yaratmak ne ölçüde olanaklıdır (d#ye sorab#l#r#z)? Bazı c#dd# temel sorunların kes#nl#kle çözülmeden kalaca$ını #lk kabul edecek olanlar yapay zeka ara"tırmacıları da olsa, bu soruya “muazzam b#r ölçüde” d#ye yanıt vermek mümkündür.

!k#nc# ara"tırma programı #se hızla gel#"en b#rkaç nörob#l#m alanıdır. Bu b#l#mler bey#n ve s#n#r s#stem#n#n deneysel ara"-tırmasıyla #lg#lenmekted#r. Z#h#nsel rahatsızlıklar, ö$renme,

Page 33: madde-ve-bilinc-Churchland

9

üç boyutlu görme ve yunusların z#h#nsel ya"amı g#b# konulara nörof#zyoloj#, nörok#mya ve kar"ıla"tırmalı nöroanatom# ne öl-çüde ı"ık tutmu"tur (d#ye sorab#l#r#z)? %#md#ye kadar yalnızca yüzeysel çalı"malar yapıldı$ını #lk kabul edecek olanlar nörob#-l#mc#ler# de olsa, bu soruya “d#kkate de$ecek kadar” d#ye yanıt ver#leb#l#r.

Bu bölümler#, söz konusu alanlarda yapılan ara"tırmalar hakkında h#ç de$#lse açıklayıcı örnekler sa$ladıkları #ç#n k#taba ekled#m. Elbette bunlar, hevesl# b#r b#lg#sayar b#l#mc#s#n#n veya b#r nörob#l#mc#n#n bu alanlara g#rmes# #ç#n yeter#nce elver#"l# de$#ller. Ama y#ne de, bu met#nde tartı"ılan felsef# sorunların çözümünde deneysel ara"tırmaların öneml# b#r yer# oldu$u-nun gerekt#$# g#b# anla"ılmasını sa$lıyorlar. (Öneml#d#r, çünkü bu felsef# sorunların ço$u n#hayet#nde deneysel b#r karakter ta"ıyor. Bu sorunlar, ancak alternat#f b#l#msel ara"tırma prog-ramlarının serg#led#$# kısm# ba"arı ve #lerlemeler sayes#nde b#r çözüme ula"tırılacaktır.) Bu bölümler, z#h#n üzer#ne gelecekte-k# gel#"melere ı"ık tutacak dayanıklı b#r kavramsal çerçeve de sunuyorlar. Ayrıca daha fazla deneysel b#lg# ed#nme #ste$#n# de arttırab#l#rler. Yalnızca bunu sa$lasalar b#le, amaçlarına ula"mı" sayılacaklar.

Sonuç bölümü #se, b#r sonuç bölümünden beklenece$# g#-b# gayet spekülat#ft#r. Bu bölüm, b#l#nçl# zekanın genel olarak evrendek# da$ılımını de$erlend#rmeye yönel#k b#r g#r#"#mle ba"lıyor. Zekanın, evrende oldukça yaygın b#r fenomen olması mümkündür. Zekanın bütün #ler# örnekler#, onun aslında ne oldu#u hakkında kullanı"lı b#r kavramla"tırma ortaya koyma sorunuyla #ster #stemez kar"ı kar"ıya kalacaktır. Kend# duru-mumuzu göz önünde bulunduracak olursak, bu kend#n# ke"-fetme sürec# h#ç de kolay olmamalıdır. Bu ke"f# tamamlamak

Page 34: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ10

gerçekten olanaklıysa b#le, bu kısa b#r süre #ç#nde olmayacaktır, ama y#ne de, #nsan# u$ra"ların herhang# b#r alanında söz konu-su olab#lece$# g#b#, bunda da #lerleme kaydetmek olanaklıdır; ayrıca, etrafımızı saran evren hakkındak# kavramla"tırmala-rımızla #lg#l# olarak sürekl# y#nelenen devr#mlerden ba"arıyla çıkmı" oldu$umuz g#b#, ne oldu$umuz hakkındak# kavramla"-tırmamızla #lg#l# olarak ba"ka devr#mler# beklemeye "#md#den kend#m#z# hazırlamalıyız. Son bölüm de, #nsanın kend#l#k b#-l#nc#n#n #çer#kler#yle #lg#l# bu tarz b#r kavramsal devr#m#n olası sonuçlarını ara"tırıyor.

Böylece ba"ta sözünü ett#$#m açıklamaların sonuna gelm#" olduk. %#md# b#zzat sorunları ele alalım.

Page 35: madde-ve-bilinc-Churchland

11

Bölüm 2

Ontoloj"k Sorun (Z"h"n-Beden Sorunu)

Z#h#nsel durum ve süreçler#n gerçek do$ası ned#r? Hang# or-tamda gerçekle"#rler ve f#z#ksel dünyayla #l#"k#ler# nasıldır? B#l#nc#m, f#z#ksel beden#m#n çözülüp da$ılmasından kend#n# kurtarab#lecek m#? Yoksa beyn#m #"lemey# kest#kten sonra son-suza kadar yok mu olacak? B#r b#lg#sayar g#b# tamamen f#z#ksel b#r s#stem#n gerçek b#l#nçl# b#r zekaya sah#p olması mümkün mü? Z#h#n nereden gel#r? Aslında ned#r?

Bunlar, bu bölümde u$ra"mamız gereken sorulardan bazı-larıdır. Bunlara hang# yanıtları vermem#z gerekt#$#, kanıtlara göre en makul, açıklama ve kest#r#m gücü en yüksek, en tutarlı ve en sade z#h#n kuramının hang#s# oldu$una ba$lıdır. Öyleyse "#md# mevcut kuramları ve bunların leh#ne ve aleyh#ne olan de$erlend#rmeler# ele alalım.

1. Düal"zmDüal#st z#h#n yakla"ımı b#rb#rler#nden epey farklı b#rkaç farklı kuramı kapsar; fakat bunların heps# de b#l#nçl# zekanın özsel

Page 36: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ12

do$asının f!z!ksel olmayan b#r "eye, f#z#k, nörof#zyoloj# ve b#lg#-sayar b#l#m# g#b# b#l#mler#n kavrayı" alanının ebed#yen ötes#nde kalacak b#r "eye ba$lı oldu$unu kabul eder. Düal#zm, günümü-zün felsefe ve b#l#m toplulu$unda en fazla tutulan görü" olma-masına ra$men, genel olarak toplumda en yaygın olan z#h#n kuramıdır, dünyadak# ra$bet gören d#nlere der#nlemes#ne kök salmı"tır ve Batı tar#h#n#n büyük kısmı boyunca hak#m z#h#n kuramı olmu"tur. Dolayısıyla tartı"mamıza ba"lamak #ç#n en uygun yer burasıdır.Töz Düal"zm"Bu görü"ün ayırt ed#c# #dd#ası, her z#hn#n f#z#ksel olmayan se-ç#k b#r "ey, f#z#ksel olmayan tözün bölünmez b#r ‘paket#’, geç#c# olarak ‘ba$lanab#lece$#’ herhang# b#r f#z#ksel c#s#mden ba$ım-sız b#r k#ml#k ta"ıyan b#r "ey oldu$udur. Bu görü"e göre, z#-h#nsel durumlar ve etk#nl#kler#n özel karakterler#, kend# varlık durumlarından ve f#z#ksel olmayan bu e"s#z tözün etk#nl#kle-r#nden kaynaklanır.

Bu durumda, tasarımlanan bu z#h#nsel-"ey#n olumlu b#r n#-telemes#n# yapmak yönünde daha fazla soru sormamız gerek#r. Bu "ey#n neredeyse tamamen olumsuz b#r b#ç#mde n#telenme-s#, töz düal#stler#n#n yakla"ımıyla #lg#l# olarak sık sık #ler# sürü-len b#r #t#razdır. Bununla b#rl#kte, z#hn#n esas do$ası hakkında "üphes#z daha çok "ey ö$renmem#z gerekt#$# #ç#n bu ölümcül b#r kusur sayılmaz, belk# buradak# kusur n#hayet#nde telaf# ed#-leb#l#r. Bu konuda, f#lozof René Descartes (1596-1650), tasa-rımlanan bu z#h#nsel-"ey#n olumlu b#r açıklamasını yapab#l-mek #ç#n herkes kadar u$ra"mı"tır, onun bu konu hakkındak# görü"ler# #ncelemeye de$erd#r.

Descartes, gerçekl#$#n #k# temel töz türüne ayrıldı$ını #ler# sürmü"tür. B#r#nc#s# sıradan madded#r ve bu töz türünün temel

Page 37: madde-ve-bilinc-Churchland

13

özell#$# uzayda yayılımlı olmasıdır: Madden#n her durumda uzunlu$u, gen#"l#$# ve yüksekl#$# vardır ve uzayda bel#rl# b#r konumu #"gal eder. Descartes bu madde t#p#n#n önem#n# göz ardı etmeye çalı"mamı"tı. Aks#ne, zamanının en yaratıcı f#z#k-ç#ler#nden b#r# ve o zamanlardak# adıyla “mekan#k felsefen#n” co"kulu b#r savunucusuydu. Ancak gerçekl#$#n, madde meka-n#$#n#n ter#mler#yle açıklanamayaca$ını dü"ündü$ü yalıtılmı" b#r kö"es# de vardı: !nsanın b#l#nçl# aklı. !k#nc# ve kökten farklı b#r töz türünün, uzamsal yayılımı veya konumu olmayan b#r tözün, temel özell#$# dü"ünme etk#nl#$# olan b#r tözün oldu$u-nu öne sürmes#n#n gerekçes# #"te buydu. Bu görü" Kartezyen düal!zm olarak b#l#nmekted#r.

Descartes’ın gördü$ü g#b#, gerçek ben, madd# beden#m de$#l, uzamsal olmayan; ama dü"ünen b#r töz, madd# bede-n#mden tamamen ayrı, bölünmez b#r z#h#nsel-"ey b#r#m#d#r. F#z#ksel olmayan bu z#h#n beden#mle s#stemat#k b#r nedensel etk#le"#m #ç#nded#r. Örne$#n, beden#m#n duyu organlarının f#-z#ksel durumu, z#hn#mde görsel/#"#tsel/dokunsal deney#mlere neden olur. F#z#ksel olmayan z#hn#m#n arzuları ve kararları da beden#m#n amaçlı davranmasına neden olur. Onun z#hn#mle olan nedensel ba$lantıları, beden#m# b#r ba"kasının de$#l, be-n#m kılan "eyd#r.

Bu görü"ü desteklemek #ç#n #ler# sürülen ba"lıca sebepler yeter#nce açıktı. B#r#nc#s#, Descartes yalnızca do$rudan #çgöz-leme dayanarak, kend#s#n#n özünde dü"ünen b#r tözden ba"ka b#r "ey olmadı$ını saptayab#lece$#n# dü"ünmü"tü ve #k#nc#s#, tamamen f#z#ksel b#r s#stem#n, herhang# b#r normal #nsanın ya-pab#lece$# g#b# anlamlı b#r "ek#lde d#l# nasıl kullanab#lece$#n# veya matemat#ksel akıl yürütmede bulunab#lece$#n# hayal ede-mem#"t#. Bu sebepler#n #y# olup olmadıklarını burada ele alma-

Page 38: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ14

mız gerek#yor. Ancak önce Descartes’ın b#le b#r sorun olarak gördü$ü b#r güçlü$ü bel#rtmel#y#z:

‘Z#h#nsel-"ey’ do$ası bakımından ‘madd#-"eyden’ tama-men, yan# herhang# b#r kütles#, herhang# b#r "ekl# ve uzayda herhang# b#r konumu olmayacak kadar farklıysa, z#hn#m#n be-den#m üzer#nde nedensel b#r etk#de bulunması nasıl mümkün olur? Descartes’ın b#zzat farkına vardı$ı g#b# (momentumun korunumu yasasını #lk ortaya koyanlardan b#r#yd#), uzaydak# sıradan madde sıkı yasalara göre davranır ve c#s#msel hareket (= momentum) h#çl#kten çıkamaz. Öyleyse tamamen bel#rs#z olan bu ‘dü"ünen tözün’ cansız madde üzer#nde nasıl herhang# b#r etk#s# olur? Bunun g#b# tamamen farklı #k# "ey nasıl ne-densel b#r ba$lantı #ç#ne g#reb#l#r? Descartes, genel olarak z#h-n#n etk#ler#n# bedene #leten çok #nce b#r madd# tözün, ‘hayvan ruhlarının’ varlı$ını #ler# sürmü"tü. Ancak bu #dd#a b#r çözüm sa$lamaz, çünkü b#z# ba"tak# sorunumuzla ba" ba"a bırakır: Cansız ve uzamsal b#r "ey (‘hayvan ruhları’ da) h#çb#r "ek#lde uzamsal olmayan b#r "eyle nasıl etk#le"#me g#reb#l#r?

Nasıl olursa olsun, Descartes’ın ayrımının temel #lkes# artık onun dönem#nde oldu$u kadar akla yatkın de$#ld#r. Bu #lke bugün sıradan maddey# uzayda-yer-kaplayan-"ey olarak n#-telemek bakımından ne uygun ne de kullanı"lıdır. Örne$#n elektronlar madde parçalarıdır, ama hal#hazırdak# en #y# ku-ramlarımız elektronu herhang# b#r uzamdan (hatta uzaysal b#r konumdan) yoksun b#r nokta-parçacık olarak bet#mlemekted#r ve E#nste#n’ın kütleçek#m yasasına göre b#r yıldız b#le, tam b#r kütleçek#msel çökmeye u$radı$ı takd#rde bu hale geleb#l#r. Z#-h#n ve beden arasında b#r ayrım gerçekten varsa, Descartes’ın bu ayırıcı sınırın üzer#nde durmadı$ı açıkça ortadadır.

Page 39: madde-ve-bilinc-Churchland

15

Kartezyen düal#zm#n bunun g#b# güçlükler#, töz düal#zm#n#n daha az köktenc# b#r b#ç#m#n# de$erlend#rmek #ç#n b#r gerekçe olu"turur. Bunu, ben#m popüler düal#zm d#ye adlandıraca$ım b#r görü"te buluyoruz. Bu, b#r k#msen#n tam anlamıyla ‘ma-k#nedek# b#r hayalet’ oldu$uyla #lg#l# b#r kuramdır; buna göre, mak#ne #nsan beden#yken hayalet de #çsel yapısı bakımından f#z#ksel maddeden epey farklı, ama y#ne de uzaysal n#tel#klere tamamen sah#p olan ruhsal b#r tözdür. Özel olarak z#h#nler#n, kontrol ett#kler# bedenler#n #ç#nde yer aldıkları yaygın b#ç#mde kabul ed#l#r: Ço$u görü"e göre, kafanın !ç!nde, bey#nle sıkı sıkı-ya temas hal#nded#rler.

Bu görü"ün, Descartes’ınk#n#n güçlükler#n# ta"ıması gerek-mez. Z#h#n bey#nle temas hal#nded#r ve onların bu etk#le"#m# belk# b#z#m b#l#m#m#z#n henüz farkına varmadı$ı veya anla-madı$ı b#r b#ç#mdek# enerj# alı"ver#"ler# "ekl#nde anla"ılab#l#r. Anımsayaca$ınız g#b#, sıradan madde yalnızca b#r enerj# b#ç#m# veya görünümüdür (b#r kum tanes#n#, E#nste#n’ın E=mc2 #l#"k#-s#ne göre, küçük b#r alana sıkı"arak donmu" büyük m#ktarda enerj# olarak dü"üneb#l#rs#n#z). Belk# de z#h#nsel-"ey enerj#n#n daha #nce b#r b#ç#m#d#r veya daha #nce b#r görünümü, ama farklı b#r b#ç#m#d#r. Dolayısıyla bu alternat#f t#p düal#zm#n, momen-tumun ve enerj#n#n korunumuyla #lg#l# b#l#nd#k yasalarla tutarlı olması mümkündür. Bu düal#zm #ç#n hayırlı olmu"tur, çünkü bu bel#rl# yasalar gerçekten de oldukça sa$lamdır

Bu görü" z#hn#n beden#n ölümünden sonra varlı$ını sür-düreb#lece$# olasılı$ını en azından #ler# süren (ancak "üphe-s#z bunun do$rulu$unun garant#s#n# vermeyen) ba"ka b#r akıl yürütmey# b#rço$umuzun aklına get#recekt#r. Bu akıl yürütme, z#hn#n varlı$ını sürdürece$#n#n garant#s#n# vermez, çünkü bu-rada b#r z#hn# olu"turdu$u varsayılan kend#ne özgü enerj# b#ç#-

Page 40: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ16

m#n#n, yalnızca bey#n ded#$#m#z, madden#n son derece karma-"ık b#r b#ç#m#yle b#rl#kte üret#leb#lece$# ve sürdürüleb#lece$#n# ve bey#n çözülüp da$ıldı$ında onun da çözülüp da$ılmasının gerekece$#n# dü"ünmek y#ne de olanaklıdır. Yan# popüler dü-al#zm#n do$ru oldu$u varsayılsa b#le ölümden sonra varlı$ını sürdürme olasılı$ı y#ne de bel#rs#zd#r. Ama ölümden sonra var-lı$ını sürdürme, kuramın açık b#r sonucu olsaydı b#le, burada uzak durmak gereken b#r tuzak söz konusu olab#l#r. Varlı$ını sürdürme vaad#, düal#zm#n do$ru olmasını d!lemen#n b#r se-beb# olab#l#rd#, ancak bunun do$ru oldu#una !nanmak #ç#n b#r sebep olu"turmazdı. Bu yüzden, z#hn#n beden#n ger# dönü"süz ölümünden sonra varlı$ını gerçekten sürdürdü$üne da#r ba-$ımsız deneysel kanıtlara #ht#yacımız olacaktır. Ne yazık k# ve süpermarket tablo#dler#n#n #st#smarcı zırvalarına (UZMAN-LAR ÖLÜMDEN SONRA YA%AM OLDU(UNU KA-NITLADI!!!) ra$men, böyle b#r kanıtımız yoktur.

Bu bölümün daha #ler#k# kısımlarında görece$#m#z g#b#, evr#me baktı$ımızda, bu yen#, madd# olmayan, dü"ünen tözün varolu"una da#r olumlu kanıtların genelde güçsüz olduklarını görürüz. Bu da b#rçok düal#st#, kuram ve mevcut kanıtlar ara-sındak# uçurumu kapatab#lme umuduyla, daha az a"ırı düal#zm b#ç#mler#n# #fade etmeye #tm#"t#r.

N!tel!k Düal!zm!Bu ba"lık altındak# temel dü"ünce, f#z#ksel beyn#n ötes#nde bu-rada ele alınab#lecek ba"ka h#çb#r tözün bulunmamasına ra$-men, beyn#n ba"ka h#çb#r f#z#ksel nesnede bulunmayan b#r d#z# özel n!tel!#! oldu$udur. !"te bu özel n#tel#kler f#z#ksel de$#ld#r; dolayısıyla n!tel!k düal!zm! ter#m# kullanılır. Söz konusu n#te-l#kler bekleyeb#lece$#n#z g#b# "unlardır: B#r a$rısı olma n#tel#$#,

Page 41: madde-ve-bilinc-Churchland

17

kırmızı duyumunu ed#nme n#tel#$#, P’y# dü"ünmek, Q’yu arzu-lamak, vs. Bunlar b#l#nçl# zekanın bel#rley#c# n#tel#kler#d#r. B#l#-nen f#z#k b#l#mler#n#n kavramlarına #nd#rgenemeyecekler# veya sadece bunlarla açıklanamayacakları anlamında bunlar f#z#ksel olmayan n#tel#klerd#r. Bunların yeterl# düzeyde açıklanması #s-ten#rse, tamamen yen# ve özerk b#r b#l#me ‘z#h#nsel fenomenler b#l#m#ne’ gerek duyulacaktır.

Bundan sonra söz konusu tutumlar arasında öneml# fark-lar ortaya çıkmaktadır. Önce n#tel#k düal#zm#n#n belk# de en esk# vers#yonuyla ba"layalım: Ep!fenomenal!zm. Söylemes# güç olmakla b#rl#kte bu ter#m#n anlamı aslında bas#tt#r. Yunanca ö-nek “ep#-“, “ötes#”, “dı"ı” anlamlarına gel#r ve söz konusu tutum z#h#nsel fenomenler#n, n#hayet#nde eylemler#m#z# ve davranı"-larımızı bel#rleyen, bey#ndek# f#z#ksel fenomenler#n b#r parçası olmadıklarını, bunun yer#ne onun ‘ötes#nde’, ‘dı"ında’ yer aldık-larını savunur. Z#h#nsel fenomenler bu yüzden ep!fenomenler-d#r. Bunların, gel#"en beyn#n bel#rl# b#r karma"ıklık düzey#n# a"masıyla b#rl#kte bel#rd#$# veya ortaya çıktı$ı kabul ed#l#r.

Ama dahası da var. Ep#fenomenal#st, z#h#nsel fenomenler#n beyn#n çe"#tl# etk#nl#kler# yüzünden gerçekle"t#kler#n#, ancak onlar üzer!nde herhang! b!r nedensel etk!ler!n!n olmadı#ını sa-vunur. Bunlar, f#z#ksel dünya üzer#ndek# nedensel etk#ler ba-kımından tamamen güçsüzlerd#r. Yalnızca ep#fenomenlerd#r. (Dü"ünceler#m#z# sa$lamla"tırmak #ç#n burada b#r metafordan yararlanmak faydalı olab#l#r. B#l#nçl# z#h#n durumlarımızı, bey-n#n kıvrımlı yüzey# üzer#nde parıldayan küçük ı"ıklar oldu$u-nu dü"ünün; bu parıltılar bey#ndek# f#z#ksel etk#nl#k dolayısıyla gerçekle"#rler, buna kar"ılık bey#n üzer#nde h#çb#r nedensel et-k#ler# yoktur.) Bu, eylemler#n, arzular, kararlar ve #stemler tara-fından bel#rlend#$#ne da#r evrensel kanının yanlı" oldu$u anla-

Page 42: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ18

mına gel#r! Eylemler bey#ndek# f#z#ksel olaylar tarafından en#-ne boyuna bel#rlen#r, bu olaylar ayrıca b#z#m arzular, kararlar ve #stemler ded#$#m#z ep#fenomenlere de neden olur. Bu yüzden #stemeler ve eylemler arasında sürekl# b#r ba$la"ım mevcuttur. Ancak ep#fenomenal#ste göre #lk#n#n #k#nc#s#ne neden oldu$u yalnızca b#r yanılsamadır.

Böyle tuhaf b#r görü" nasıl b#r gerekçeye dayanab#l#r? As-lında, bunun neden c#dd#ye alınab#lece$#n# anlamak pek güç de$#l. Kend#n#z#, davranı"ın kökenler#n# serebrumun (büyük bey#n) motor korteks#ndek# etk#n hücrelere g#den motor s#n#r-lerde aramakla ve daha sonra bunların etk#nl#$#n# beyn#n d#$er kısımlarından ve çok sayıdak# duyusal s#n#rden gelen g#rd#lerde aramakla u$ra"an b#r nörob#l#mc#n#n yer#ne koyun. Deh"et ve-r#c# b#r yapıda ve hassaslıktak# ba"tan a"a$ı f#z#ksel b#r s#stemle ve oldukça karma"ık b#r etk#nl#kle kar"ı kar"ıya kalacaktır, bun-ların heps# de kes#nl#kle k#myasal veya elektr#ksel b#r do$aya sah#p olacaktır ve o da töz düal#zm#n#n #ler# sürdü$ü türden f#-z#ksel olmayan b#r g#rd#ye da#r h#çb#r #pucuna rastlamayacaktır. Pek# ne dü"ünmes# gerek#r? Ara"tırmaları bakımından #nsan davranı"ı her durumda f#z#ksel beyn#n etk#nl#$#n#n b#r #"lev#d#r ve bu görü", beyn#n davranı"ı kontrol eden özell#klere sah#p oldu$una, çünkü bu özell#kler#n beyn#n uzun evr#msel tar#h# boyunca kıyasıya seç#lm#" olduklarına olan #nancı tarafından da desteklenecekt#r. Özetle, #nsan davranı"ının kayna$ının, yapısı bakımından, kökenler# bakımından ve #çsel etk#nl#kler# bakımından tamamen f#z#ksel oldu$u görülür.

Öte yandan nörob#l#mc#m#z kend# #çgözlem#yle tanık ol-duklarına da açıklamak zorundadır. Ne kend#s#n#n deney#m-ler#, #nançları ve arzuları oldu$unu ne de bunların kend# dav-ranı"larıyla b#r "ek#lde #l#"k#l# oldu$unu #nkar edemez. F#z#ksel

Page 43: madde-ve-bilinc-Churchland

19

olmayan n#tel#kler olan z#h#nsel n#tel#kler#n gerçekl#$# kabul ed#lerek, ama ayrıca bunları #nsan ve hayvan davranı"ının b#-l#msel açıklamasıyla h#çb#r #lg#s# olmayan etk#s#z ep#fenomen-ler statüsüne #nd#rgeyerek burada b#r uzla"maya varılab#l#r. !"te ep#fenomenal#st#n aldı$ı tutum budur, okur da artık bunun ardındak# gerekçey# kavrayab#l#r. Bu, davranı"ın açıklamasına sıkı sıkıya b#l#msel b#r yakla"ıma saygı gösterme arzusu ve #ç-gözlem#n tanıklı$ına saygı gösterme arzusu arasındak# b#r uz-la"madır.

Ep#fenomenal#st#n z#h#nsel fenomenler# bey#n etk#nl#$#n nedensel olarak etk#s#z yan ürünler#ne ‘#nd#rgemes#’, n#tel#k düal#stler#n#n ço$una çok a"ırı gelm#" olab#l#r, sa$duyunun ka-nılarına daha yakın olan b#r kuram daha fazla ra$bet görmü"-tür. Etk!le"!mc! n!tel!k düal!zm! d#yeb#lece$#m#z bu görü" sa-dece b#r temel konuda öncek# görü"lerden ayrılır: Etk#le"#mc#, z#h#nsel durumların bey#n ve dolayısıyla davranı" üzer#nde ger-çekten nedensel etk#ler# oldu$unu #ler# sürer. Beyn#n z#h#nsel n#tel#kler#, genel nedensel çatı"manın bütüne dah#l b#r parçası-dır, beyn#n f#z#ksel n#tel#kler#yle s#stemat#k etk#le"#m #ç#nded#r. Dolayısıyla eylemlere arzuların ve #stemeler#n neden oldu$u kabul ed#l#r.

Öncek# görü"lerde oldu$u g#b# burada da z#h#nsel n#tel#k-ler#n bel!ren n#tel#kler oldu$u, yan# sıradan f#z#ksel madde ev-r#msel süreç boyunca kend#n# yeterl# karma"ıklıktak# b#r s#stem hal#nde örgütlenene kadar ortaya çıkmayan n#tel#kler oldu$u kabul ed#l#r. Bu anlamıyla bel#ren n#tel#kler, örne$#n, katı ol-ma n#tel#$#, kırmızı olma n#tel#$# ve canlı olma n#tel#$# olab#l#r. Bunların herhang# b#r#n#n ortaya çıkması #ç#n madden#n uygun b#ç#mde organ#ze olmu" olması gerek#r. Bu kadarını bütün ma-teryal#stler kabul edeb#l#r. Ancak b#r n#tel#k düal#st# b#r sonrak#

Page 44: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ20

adımı da atarak, sayılan örneklerde söz konusu oldu$u g#b#, z#h#nsel durumların ve n#tel#kler#n, f#z#ksel madden#n örgütsel özell#kler#nden #baret olmadıkları anlamında !nd!rgenemez ol-duklarını #ler# sürecekt#r. Bunların, f#z#k b#l#m#n#n kest#r#mler# veya açıklamalarının ötes#nde yer alan yen# n#tel#kler oldu$u söylen#r.

Bu sonuncu ko"ul – z#h#nsel n#tel#kler#n #nd#rgenemezl#$# – öneml#d#r, çünkü bu tutumu düal#st b#r tutum hal#ne get#ren "eyd#r. Ancak z#h#nsel n#tel#kler#n yalnızca f#z#ksel madden#n örgütsel ba"arılarından do$du$u ortak #dd#asıyla yeter#nce u-yumlu de$#ld#r. Z#h#nsel n#tel#kler böyle üret#lm#"se bunların olanaklı olmalarına #l#"k#n b#r f#z#ksel açıklama bekleneb#l#r. Evr#msel bel#rme ve f#z#ksel #nd#rgenemezl#$#n b#rl#kte #ler# sürülmes# #lk bakı"ta kafa karı"tırıcı geleb#l#r.

B#r n#tel#k düal#st# #k# #dd#ayla da tamamen ba$lı de$#ld#r. Evr#msel bel#rme tez#n# b#r yana bırakab#l#r ve z#h#nsel n#tel#k-ler#n gerçekl#$#n temel n#tel#kler# oldu$unu, evren#n ba"langı-cından ber# burada varolan n#tel#kler oldu$unu, uzunluk, kütle, elektr#k yükü ve d#$er temel n#tel#klerle aynı de$erde n#tel#kler oldu$unu #ler# süreb#l#r. Hatta bu türden tar#hsel b#r örnek de mevcuttur. Bu yüzyılın ba"ında (elektr#k yükü ve manyet#k çe-k#m g#b#) elektromanyet#k fenomenler#n, mekan#k fenomenle-r#n ola$andı"ı düzeyde #nce b#r b#ç#mde açı$a çıkan mekan#k fenomenlerden #baret olduklarına hâlâ yaygın olarak #nanılı-yordu. Bazı b#l#mc#ler elektromanyet#$#n mekan#$e #nd#rgen-mes#n# az çok do$al buluyorlardı. Örne$#n radyo dalgalarının, uzayın her yer#n# dolduran çok #nce, ama peltems# b#r eter#n #ç#nde yol alan salınımlar olduklarının ortaya çıkaca$ını dü-"ünmü"lerd#. Ancak eter#n varolmadı$ı ortaya çıktı. Böylece elektromanyet#k n#tel#kler#n de kend# ba"ına temel n#tel#kler

Page 45: madde-ve-bilinc-Churchland

21

oldu$u da ortaya çıktı; b#z de mevcut temel n#tel#kler l#stes#-ne (kütle, uzunluk ve süre) elektr#k yükünü eklemek zorunda kaldık.

Z#h#nsel n#tel#kler belk# elektromanyet#k n#tel#klerle aynı statüyü payla"ıyordur: !nd#rgenemezlerd#r; ama sonradan bel#-ren türden de$#llerd#r. Bunun g#b# b#r görü"e temel-n!tel!k dü-al!zm! deneb#l#r, üstel#k bu görü" b#r öncek#ne göre daha açık olmasıyla avantajlıdır. Maalesef elektromanyet#k fenomenler-le kurulan bu paralell#$#n bel#rg#n b#r kusuru vardır. Atomaltı düzeyden #t#baren gerçekl#$#n her düzey#nde kend#n# gösteren elektromanyet#k n#tel#kler#n aks#ne z#h#nsel n#tel#kler yalnızca çok karma"ık b#r #çsel örgütlenme olu"turacak "ek#lde evr#m-le"m#" büyük f#z#ksel s#stemlerde görüleb#l#r. Z#h#nsel n#tel#k-ler#n madden#n örgütlenmes# yoluyla evr#msel olarak ortaya çıktı$ına da#r kanıtlar son derece güçlüdür. H#çb#r "ek#lde te-melm#" g#b# görünmezler. Bu da b#z# onların #nd#rgenemezl#$# sorununa ger# götürür. Düal#st #dd#aların bu en temel yanını neden kabul etmem#z gerek#yor? Neden düal#st olmak gere-k#yor?Düal!zm!n Leh!ne Argümanlar%#md# düal#zm# desteklemek #ç#n genell#kle #ler# sürülen ba"-lıca de$erlend#rmeler# #nceleyece$#z. Bu destekley#c# de$er-lend#rmeler#n genel gücünü takd#r edeb#lmem#z #ç#n ele"t#r#y# "#md#l#k erteleyece$#z.

Düal#st kanıların ba"lıca kökenler#nden b#r#, ço$umuzun bu konulara karı"tırdı$ı d#nsel #nançlardır. Büyük d#nler#n her b#r#, evren#n neden# ve amacı ve #nsanın evrendek# yer# hak-kında kend#ne özgü b#rer kuramdır ve b#rçok d#n, ölümsüz ruh kavrayı"ını, yan# b#r tür töz düal#zm#n# #"lemekted#r. Düal#z-me #nanmamanın d#nsel gelene$e #nanmamakla tutarlı oldu$u

Page 46: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ22

varsayılırsa b#rço$umuz bunu yapmayı güç bulacaktır. Buna d!nden hareket eden argüman d#yel#m.

Daha evrensel b#r de$erlend#rme #se !çgözleme dayalı ar-gümandır. Gerçek "u k#, d#kkat#n#z# b#l#nc#n#z#n #çer#kler#ne yöneltt#$#n#zde elektrok#myasal etk#nl#klerde bulunan b#r s#-n#r a$ını açıkça kavrayamazsınız: Bunun yer#ne dü"ünceler#n, duyumların, arzuların ve duyguların b#r akı"ını fark eders#n#z. Sank# #çgözlemde açı$a çıktı$ı haller#yle z#h#nsel durumlar ve n#tel#kler, f#z#ksel durumlar ve n#tel#klerden çok farklı de$#l-m#" g#b#d#r. !çgözleme dayalı yargı bu yüzden düal#zm#n b#r b#ç#m#ne, en azından n#tel#k düal#zm#ne, çok daha yakın gö-rünmekted#r.

B#r d#z# öneml# de$erlend#rme de !nd!rgenemezl!k argümanı altında toplanab#l#r. H#çb#r saf f#z#ksel açıklamanın neler olup b#tt#$#n# açıklayamayaca$ının açıkça görüldü$ü b#r durumda çe"#tl# z#h#nsel fenomenlere d#kkat çek#l#r. Descartes, #ç#nde bulundu$umuz de$#"en ko"ullarla #l#"k#l# b#r b#ç#mde d#l# kul-lanma yetene$#m#zden daha önce bahsetm#"t#r. Ayrıca özel-l#kle matemat#ksel akıl yürütme yetene$#m#zde açı$a çıktı$ı hal#yle Akıl yet#m#zden de etk#lenm#"t#r. Ona göre bu yete-nekler kes#nl#kle herhang# b#r f#z#ksel s#stem#n ba"arab#lecek-ler#n#n dı"ında olmalıydılar. Daha yakın b#r geçm#"te #se, du-yumlarımızın #çgözlemsel n#tel#kler#n# (duyusal ‘#ç-n#tel#kler’2) #le dü"ünceler#m#z#n ve #nançlarımızın anlamlı #çer#$#n#n de f#z#ksell#$e #nd#rgemeye da#ma d#renecek fenomenler olduk-ları #ler# sürülmü"tür. Örne$#n b#r gülün reng#n# görmey# veya kokusunu koklamayı ele alalım. Düal#ste göre, b#r f#z#kç# veya k#myacı gülün ve #nsan beyn#n moleküler yapısı hakkında her

2 !ng. ‘qual#a’; Deney#m#m#z#n n#tel#ksel özell#kler# anlamına gelen ‘quale’ ter#m# ‘#ç-n#tel#k’ olarak çevr#lm#"t#r (E.N.)

Page 47: madde-ve-bilinc-Churchland

23

"ey# b#leb#l#r, fakat bu b#lg#s# onun bu #fade ed#lemez deney#m-ler#n n#tel#$#n# öngörmes#n# veya tahm#n etmes#n# sa$lamaz.

Son olarak, paraps#koloj#k fenomenler de düal#zm# destek-lemek #ç#n #ler# sürülür. Telepat# (z#h#n okuma), önsez# (gele-ce$# görme), telek#nez# (dü"ünce aracılı$ıyla madd# nesneler#n kontrol ed#lmes#) ve durugörünün (uzaktak# nesneler#n b#l#n-mes#) ps#koloj# ve f#z#$#n normal sınırları #çer#s#nde kalınarak açıklanması zordur. Bu fenomenler gerçekse, düal#st#n z#hne atfett#$# f#z#k-üstü do$ayı #y# b#r b#ç#mde yansıtmaları gerek#r. Bunlar sözde z!h!nsel fenomenlerd#r, üstel#k gerçekten de f#-z#ksel açıklamanın da#ma ötes#nde olacaklarsa en azından bazı z#h#nsel fenomenler#n f#z#ksel olmayan, #nd#rgenemez feno-menler olması gerek#r.

Bu de$erlend#rmeler hep b#rl#kte ele alındı$ında #nandırıcı geleb#l#r. Ancak her b#r#ne kar"ı c#dd# ele"t#r#ler de söz konu-sudur, bunların her b#r#n# teker teker #ncelemem#z gerek#yor. Önce d#nden hareket eden argümanı ele alalım. Söz konusu durumla #lg#l# olan daha genel b#r kurama ba"vurmakta #lkesel b#r yanlı" yoktur, d#ne ba"vurulmasının sebeb# de budur. Ama bu ba"vuru, ancak kend#s#ne ba"vurulan d#n(ler)#n b#l#msel da-yanakları kadar ba"arılı olab#l#r, söz konusu durumda #se bu ba"vurular ba"arısızlı$a u$ramaya mey#ll#d#r. Genelde, b#l#m-sel sorunlara d#nsel ortodoks#ye ba"vurarak çözüm arama g#-r#"#mler#n#n çok üzücü b#r tar#h# olmu"tur. Yıldızların ba"ka güne"ler oldu$u, dünyanın evren#n merkez# olmadı$ı, hasta-lıklara m#kroorgan#zmaların yol açtı$ı, dünyanın m#lyarlarca yıldır varoldu$u, ya"amın f#zyok#myasal b#r fenomen oldu$u g#b# son derece öneml# dü"üncelere sertçe ve bazen de acıma-sızca kar"ı çıkılmı"tır, çünkü zamanın egemen d#n# genelde ba"ka "ek#lde oldu$unu dü"ünmü"tür. G#ordano Bruno #lk gö-

Page 48: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ24

rü"ü savundu$u #ç#n yakılmı"tır; Gal#leo, Vat#kan’ın bodrum-larında #"kenceye u$ramakla tehd#t ed#lerek #k#nc# görü"ten vazgeçmeye zorlanmı"tır; hastalıkların %eytan’ın u$rattı$ı b#r ceza oldu$una da#r katı #nanç, Avrupa’nın ço$u "ehr#ne kron#k vebanın yayılmasına yol açan kamusal sa$lık prat#kler#n#n uy-gulanmasına ortam hazırlamı"tır ve dünyanın ya"ı ve ya"amın evr#m# de sözde aydınlanma ça$ında b#le d#nsel önyargıya kar"ı güç b#r sava" vermek zorunda kalmı"lardır.

Tar#h b#r yana, ba"lıca bütün alternat#&er#n tarafsızca de-$erlend#rmes#n#n makul b#r sonucu olarak d#nsel kanıların ed#-n#ld#$#ne #l#"k#n neredeyse evrensel olan görü"ün, genel olarak #nsanlı$a uygulandı$ında yanlı" oldu$u ortaya çıkar. Bu de$er-lend#rmeler ço$u #nsanın kanılarının gerçekten köken# olsay-dı, ba"lıca #nançların yerküre üzer#nde daha az tesadüf# veya daha dengel# b#r b#ç#mde yayılması beklen#rd#. Ama aslında #nançlar çok sıkı b#r kümelenme e$#l#m# göster#yor: Hır#st#-yanlık Avrupa’da ve Amer#ka’da yo$undur, !slam #se Afr#ka ve Ortado$u’da, H#ndu#zm H#nd#stan’da ve Bud#zm Do$u ülke-ler#nde yaygındır. Bu da hep#m#z#n b#r ölçüde "üphelend#$# g#b# "unu göster#r: Genel olarak #nsanlar #ç#n d#nsel #nancın b#r#nc#l bel#rley#c#ler# toplumsal güçlerd#r. Bu yüzden b#l#msel sorunları d#nsel ortodoks#ye ba"vurarak çözmeye çalı"mak, deneysel ka-nıtın yer#ne toplumsal güçler# koymak demek olacaktır. Bütün bu sebeplerden dolayı, z#hn#n do$asıyla #lg#lenen profesyonel b#l#mc#ler ve f#lozo&ar genell#kle d#nsel ba"vuruları tartı"manın bütünüyle dı"ında tutmak #ç#n eller#nden gelen# yaparlar.

!çgözleme dayalı argüman #se daha #lg#nç b#r argümandır, çünkü sıradan #nsanın do$rudan deney#m#ne ba"vurmaya ça-lı"ır. Ancak bu argüman, #çsel gözlem veya #çgözlem yet#m#z#n "eyler# kend# #ç do$alarında gerçekten oldukları hal#yle açı$a

Page 49: madde-ve-bilinc-Churchland

25

çıkardı$ını varsaydı$ı #ç#n son derece "üphel#d#r. Bu varsayım "üphel#d#r, çünkü d#$er gözlem b#ç#mler#m#z#n (görme, #"#tme, dokunma vs.) böyle b#r "ey yapmadı$ını b#l#yoruz. B#r elmanın kırmızı yüzey#, fotonları bel#rl# kr#t#k dalga boylarında yansıtan moleküller#n b#r matr#s# g#b# görünmez, ama gerçekte öyled#r. B#r &ütün ses#, atmosferdek# s#nüzo#dal b#r sıkı"ım dalgası ka-tarı olarak #"#t#lmez, ama gerçekte öyled#r. Yaz havasının sı-caklı$ı, m#lyonlarca ufak molekülün ortalama k#net#k enerj#s# olarak h#ssed#lmez, ama gerçekte öyled#r. A$rıların, umutların ve #nançların #çgözlemsel olarak s#n#r a$ındak# elektrok#myasal durumlar hal#nde görünmemes#n#n tek sebeb#, d#$er duyula-rımız g#b#, #çgözlem yet#m#z#n de bunun g#b# g#zl# ayrıntıları açı$a çıkarmaya yetecek kadar nüfuz ed#c# olmamasıdır. Bu yalnızca b#r beklent#d#r. Bu yüzden, #çgözlem yet#s#n#n d#$er bütün gözlem b#ç#mler#nden tamamen farklı oldu$unu b#r b#-ç#mde #ler# süremed#$#m#z sürece, #çgözleme dayalı argüman tamamen güçsüzdür.

!nd#rgenemezl#k argümanı daha c#dd# b#r #dd#a #çer#r, an-cak bu argüman da aslında #lk bakı"ta sanıldı$ından daha az güçlüdür. !lk önce, Descartes’ı o kadar etk#lem#" olan mate-mat#ksel akıl yürütme yet#m#z# ele alalım. Son on yılda, ell# doları olan herkes#n, matemat#ksel akıl yürütme kapas#tes# – en azından hesaplamayla #lg#l# kısmı – normal b#r #nsanınk#-n# fazlasıyla a"an elektron#k hesap mak#neler#ne sah#p olması mümkün hale gelm#"t#r. Aslında, Descartes’ın yazılarından be-r# geçen yüzyıllarda f#lozo&ar, mantıkçılar, matemat#kç#ler ve b#lg#sayar b#l#mc#ler# matemat#ksel akıl yürütmen#n genel #l-keler#n# elde etmey# ba"armı"lar ve elektron#k mühend#sler# de bu #lkelere göre hesap yapan mak#neler yaratmı"lardır. Sonuçta Descartes’ın görse "a"ıraca$ı, avuca alınab#lecek büyüklükte

Page 50: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ26

b#r nesne ortaya çıkmı"tır. Bu sonucun etk#ley#c# olmasının se-beb# sadece, #nsan aklının övündü$ü yetenekler#nden bazılarını mak#neler#n de kullanab#ld#kler#n#n ortaya çıkmı" olması de$#l, bu ba"arılardan bazılarının, geçm#"tek# düal#st f#lozo&arın salt f#z#ksel aygıtlara sonsuza kadar kapalı oldu$unu #lan ett#kler# #nsan aklının alanlarını #"gal etm#" olmalarıdır.

Konu üzer#ne tartı"maların sürmes#ne ra$men, Descartes’ın d#l#n kullanımına dayalı argümanı aynı ölçüde "üphel#d#r. B#r b!lg!sayar d!l! dü"ünces# artık sıradan b#r olgudur: BASIC, PASCAL, FORTRAN, APL, LISP g#b# d#ller# dü"ünün. Bu yapay ‘d#ller#n’ yapı ve #çer#k bakımından #nsanın do$al d#l#n-den çok daha bas#t oldu$unu kabul edel#m, ancak bu farklar b#rer tür farkı de$#l de yalnızca derece farkı olab#l#r. Ayrıca, Noam Chomsky’n#n kuramsal çalı"ması ve d#lb#l#mdek# üre-t#leb#l#r d#lb#lg#s# yakla"ımı, #nsanın d#l# kullanma yetene$#n# b#lg#sayar s#mülasyonlarının deste$#n# gerekt#recek "ek#llerde açıklamak #ç#n epey u$ra"mı"lardır. Gerçekten konu"ab#len b#lg#sayarların ortaya çıkı"ının yakın oldu$unu öne sürmü-yorum. Daha ö$renmem#z gereken b#rçok "ey ve çözmem#z gereken (özell#kle de tümevarımlı ve kuramsal akıl yürütme yetene$#m#zle #lg#l#) b#rçok temel sorun var. Ancak bu alandak# son #lerlemeler, d#l#n kullanımının tamamen f#z#ksel b#r s#stem #ç#n ebed#yen olanaksız olması gerekt#$# #dd#asını destekleyen h#çb#r "ey ortaya koymuyorlar. Aks#ne, altıncı bölümde de gö-rece$#m#z g#b#, bu #dd#anın daha z#yade keyf# ve dogmat#k ol-du$u ortaya çıkmı"tır.

B#r sonrak# sorun da gayet günceld#r: Duyumlarımızın #çsel n#tel#kler#n# veya #nançlarımızın ve arzularımızın anlamlı #çe-r#$#n# tamamen f#z#ksel #fadelerle açıklamayı veya öngörmey# nasıl umut edeb#l#yoruz? Materyal#st#n kar"ı kar"ıya kaldı$ı

Page 51: madde-ve-bilinc-Churchland

27

ba"lıca sorunlardan b#r#d#r bu. Fakat daha sonrak# bölümlerde de görece$#m#z g#b#, b#r süred#r her #k# sorunla #lg#l# etk#n ara"-tırma programları yürütülüyor ve yapıcı öner#ler de$erlend#r#-l#yor. Bu t#p açıklamaların nasıl olaca$ını hayal etmek aslında #mkansız de$#l, ancak materyal#st "#md#den her #k# problem# de çözüme ula"tırmı" g#b# davranamaz. O zamana kadar düal#st#n el#nde b#r koz olmaya devam edecek, ama heps# bu. Düal#stle-r#n kend# durumlarını sa$lama almaları #ç#n, f#z#ksel #nd#rge-men#n açıkça olanaksız oldu$u sonucuna ula"maları gerek#r, ancak bu sonuca ula"mayı ba"aramamı"lardır. Bu paragrafın ba"ındak# g#b# retor#k sorunlar, argüman olu"turmaya yetmez. Bel#rtel#m k#, #lg#l# fenomenler#n sadece töz düal#st#n#n f#z#ksel olmayan z#h#nsel-"ey# aracılı$ıyla nasıl açıklanab#lece$#n# veya öngörüleb#lece$#n# hayal etmek de aynı derecede güçtür. Bura-dak# açıklayıcılık sorunu yalnızca materyal#st#n de$#l, herkes#n kar"ı kar"ıya kaldı$ı ba"lıca sorunlardan b#r#d#r. Öyleyse bu ko-nuda berabere sayılırız.

Düal#zm# destekleyen son argüman #se telepat# ve telek#ne-z# g#b# paraps#koloj#k fenomenler#n varoldu$unda ısrar etmek-ted#r. Buna göre böyle z#h#nsel fenomenler (a) gerçekt#r ve (b) tamamen f#z#ksel b#r açıklamanın ötes#nde yer alırlar. Aslında bu argüman, yukarıda tartı"ılan #nd#rgenemezl#k argümanının ba"ka b#r örne$#d#r. Daha önce oldu$u g#b#, bu tür fenomenle-r#n, gerçek b#le olsalar, tamamen f#z#ksel b#r açıklamadan son-suza kadar muaf olup olmayacakları bütünüyle açık de$#ld#r. Örne$#n materyal#st, telepat#y# olanaklı kılan b#r mekan#zmay-la #lg#l# b#r kuram #ler# süreb#l#r. Onun görü"üne göre, dü"ünme bey#ndek# elektr#ksel b#r etk#nl#kt#r. Ancak elektromanyet#zma kuramına göre, elektr#k yükler#n#n bunun g#b# de$#"en hare-ketler#n#n her yöne do$ru ı"ık hızında yayılan elektromanyet#k

Page 52: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ28

dalgalar, kend#ler#n# üreten elektr#ksel etk#nl#k hakkında ver# #çerecek dalgalar üretmes# gerek#r. Böyle dalgaların bundan sonra ba"ka bey#nler#n elektr#ksel etk#nl#$#, yan# dü"ünmeler# üzer#nde etk#ler#n#n olması da mümkündür. Buna telepat#yle #lg#l# ‘radyo alıcısı/ver#c#s#’ kuramı d#yel#m.

Bu kuramın do$ru oldu$unu asla söylem#yorum: Beyn#n yaydı$ı elektromanyet#k dalgalar fevkalade zayıftır (t#car# rad-yo #stasyonlarının ürett#$#, ardalanda hep varolan elektroman-yet#k akıdan m#lyarlarca kat defa zayıftır), üstel#k muhtemelen b#rb#rler#yle üm#ts#zce #ç #çe geçm#"lerd#r. !"te bu, telepat#n#n varolu"uyla #lg#l# s#steml#, zorlayıcı ve y#neleneb#l#r kanıtların yoklu$u hal#nde, bunun olasılı$ında "üphe etme gere$#n#n sebepler#nden b#r#d#r. Ancak telepat# gerçek olsaydı, mater-yal#st#n onun hakkında ayrıntılı b#r olası açıklama önermes#n# sa$layacak kuramsal kayna$ının olması anlamlıdır. Bu kaynak düal#stler#n bugüne kadar sah#p oldu$undan daha fazladır. Öyleyse, materyal#st#n bu konularda açıklayıcılık bakımından dezavantajlı olması gerekt!#! dü"ünces# pek anla"ılır sayılmaz. Aslında tam ters# do$rudur.

!stersen#z bunu b#r tarafa bırakalım, çünkü paraps#koloj#k fenomenlere dayanan argümanın esas güçlü$ü çok çok daha bas#tt#r. Popüler basında yer alan sonu gelmez açıklama ve anekdotlara ve bunun g#b# konular üzer#ne sürdürülen ara"-tırmalara ra$men, bunlar g#b# fenomenler#n varolup olmadı-$ına da#r h#çb#r anlamlı veya güven#l#r kanıt yoktur. Bu konu hakkındak# popüler kanılar #le mevcut kanıtlar arasındak# ge-n#" uçurum daha fazla ara"tırmayı gerekl# kılar. Çünkü deney yapmaya ve kontrol etmeye uygun olarak donatılmı" b#r labo-ratuarda tekrarlanab#l#r ve güven#l#r b#r b#ç#mde üret#leb#lecek tek b#r paraps#koloj#k etk#ye b#le rastlanmamı"tır. B#r tane b#le!

Page 53: madde-ve-bilinc-Churchland

29

‘Ps#"#k’ "arlatanlar s#h#rbazlık sanatından dev"#rme becer#ler#yle dürüst ara"tırmacıları tekrar tekrar aldatmı"tır. Bu konunun, tar#h# büyük ölçüde ahmaklı$ın, kanıt ayıklamanın, yeters#z deneysel kontroller#n ve sıradan ara"tırmacıların yaptı$ı bar#z sahtekarlıkların tar#h# olmu"tur. B#r#ler# y#neleneb#l#r b#r pa-raps#koloj#k etk#y# gerçekten ke"federse durumu yen#den göz-den geç#rmem#z gerek#r, ancak mevcut durumda burada düa-l#st b#r z#h#n kuramını destekleyecek h#çb#r "ey yoktur.

Düal#zm# destekleyen argümanlar ele"t#rel sorgulamaya tab# tutuldu$unda güçler#nden çok "ey kaybed#yorlar. Ancak #"#m#z henüz b#tmed#: Düal#zm aleyh#ne argümanları da #nce-lemem#z gerek#yor.Düal!zm!n Aleyh!ne Argümanlar Materyal#stler#n düal#zm aleyh#ne ısrarla #ler# sürdü$ü #lk ar-güman, onların görü"ler#n#n daha yalın olmasına dayanır. Akıl-cı yöntemb#l#m#n#n bu #lkes#ne göre, ger# kalan her bakımdan e"#t olan #k# rak#p h#potezden daha yalın olanı terc#h ed#lmel#-d#r. Bu #lkeye, onu #lk d#le get#ren Ortaça$ f#lozofu Ockhamlı W#ll#am’ın adından yola çıkarak “Ockham’ın Usturası” da de-n#r. Bu #lke "öyle de #fade ed#leb#l#r: “olguları açıklamak #ç#n ke-s#nl#kle gerekl# olanları a"arak varlıkları ço$altmamak gerek#r.” Materyal#st yalnızca b#r tür tözün (f#z#ksel madde) ve b#r tek n#tel#kler sınıfının (f#z#ksel n#tel#kler) varlı$ını kabul ederken düal#st #k# tür madden#n ve/veya #k# n#tel#k sınıfın oldu$unu #ler# sürer. Materyal#ste göre bunun açıklayıcılık bakımından h#çb#r avantajı yoktur.

Bununla b#rl#kte düal#zme son nokta henüz konmu" sayıl-maz, çünkü açıklanması gereken bütün fenomenler# henüz ne düal#zm ne de materyal#zm açıklayab#lmekted#r. Ancak bu #t#-raz y#ne de b#raz etk#l#d#r, çünkü t#nsel madden#n dayanaksız

Page 54: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ30

b#r h#potez olmasına ra$men f#z#ksel madden#n varoldu$un-dan k#msen#n "üphes# yoktur.

Bu son h#potez b#ze ba"ka h#çb#r yoldan sa$lanamayacak b#r açıklayıcılık avantajı sunuyorsa yalınlık taleb#ne rahatlıkla aykırı davranab#l#r#z, üstel#k bunu yapmaya hakkımız da olur. Ancak materyal#ste göre bu h#potez böyle b#r avantaj sa$la-maz. Aslında, ona göre, bu avantajı d#$er# sa$lar, bu da b#z# düal#zme kar"ı #k#nc# #t#raza götürür: Materyal#zme kıyasla dü-al#zm#n açıklayıcılık bakımından görel# yeters!zl!#!.

Çok kısaca ele alınırsa, açıklayıcı kaynaklar nörob#l#mler#n kullanımına zaten açıktır. Beyn#n varoldu$unu ve nelerden olu"tu$unu b#l#yoruz. !çyapısı hakkında çok "ey b#l#yoruz: Nö-ronların s#stemler olu"turacak "ek#lde nasıl örgütlend#$#n# ve ayrı s#stemler#n b#rb#rler#ne, kaslara g#den motor s#n#rlere ve duyu organlarından gelen duyusal s#n#rlere nasıl ba$landıkla-rını b#l#yoruz. Bunların m#krok#myası hakkında da b#rçok "ey b#l#yoruz: S#n#r hücreler#n#n çe"#tl# l#&er boyunca küçük elekt-rok#myasal s#nyaller# nasıl yaydı$ı, bunların ba"ka hücreler#n s#nyal vermeye ba"lamasını veya s#nyal vermey# kesmes#n# nasıl sa$ladıkları hakkında b#rçok "ey b#l#yoruz. Bunun g#b# b#r et-k#nl#$#n duyusal ver#ler# nasıl #"led#$#, daha yüksek s#stemle-re #letmek amacıyla bel#rg#n veya bel#rs#z ver#ler# nasıl seçt#$# hakkında bazı "eyler b#l#yoruz. Ayrıca bu etk#nl#$#n bedensel davranı"a nasıl yol açtı$ı ve onu nasıl düzenled#$# hakkında da bazı "eyler b#l#yoruz. Esasen nöroloj# (bey#n patoloj#s#yle #lg#lenen tıp dalı) sayes#nde, #nsan beyn#n#n çe"#tl# kısımları-nın zarar görmes#yle çe"#tl# davranı"sal ve b#l#"sel yeters#zl#kler arasındak# ba$ıntılar hakkında çok "ey b#l#yoruz. Nörologların a"#na oldu$u (a$ır veya haf#f ) b#rçok yeters#zl#k (konu"amama, okuyamama, konu"maları anlayamama, yüzler# tanıyamama,

Page 55: madde-ve-bilinc-Churchland

31

toplama/çıkarma yapamama, bel#rl# b#r uzvu hareket ett#re-meme, ver#ler# uzun vadel# belle$e kaydedememe… vs.) vardır. Bunların ortaya çıkı"ı, beyn#n bell# kısımlarının zarar görmes#-ne sıkı sıkıya ba$lıdır.

Travmaları kataloglamakla yet#nm#yoruz. Beyn#n #çyapısı-nın büyümes# ve gel#"mes# de nörob#l#m#n ke"fetm#" oldu$u b#r "eyd#r, görünen o k# organ#zmanın çe"#tl# ö$renme türler#n#n temel#nde bu gel#"me yer alır. Yan# ö$renme, bey#ndek# k#m-yasal ve f#z#ksel de$#"meler#n kalıcı olmasını gerekt#r#r. Özetle nörob#l#mc# b#ze bey#n, beyn#n yapısı ve ona egemen olan f#z#k yasaları hakkında çok "ey anlatab#l#r, beyn#n f#z#ksel, k#myasal ve elektr#ksel n#tel#kler#ne dayanarak davranı"larımız hakkında b#rçok "ey# b#ze rahatlıkla açıklayab#l#r ve ara"tırmalarımız sür-dükçe bunlardan daha fazlasını açıklamaya elver#"l# kuramsal kaynaklara sah#p olab#l#r. (Nörof#zyoloj# ve nörops#koloj# ko-nularına 7. Bölümde daha yakından bakaca$ız.)

%#md# nörob#l#mc#n#n b#ze bey#n hakkında anlatab#lece$# ve bu b#lg#yle yapab#lece$# "eyler #le düal#st#n b#ze t#nsel töz hakkında anlatab#lece$# ve bu varsayımlarla yapab#lece$# "ey-ler# kıyaslayalım. Düal#st b#ze z#hn#n #çsel yapısı hakkında b#r "ey söyleyeb#l#r m# veya onu olu"turan madd# olmayan ö$eler hakkında b#r "ey söyleyeb#l#r m#? Bunların davranı"larına ege-men olan yasalar hakkında? Z#hn#n bedenle yapısal ba$lantıla-rı hakkında? !"ley#" b#ç#mler# hakkında? !nsanın yetenekler#n# ve patoloj#ler#n#, bunların yapıları ve yeters#zl#kler# #le açıklaya-b#l#r m#? Aslında düal#st bunlardan h#çb#r#n# yapamaz, çünkü z#h#nsel-"ey hakkındak# h#çb#r ayrıntılı kuram daha henüz ya-zılmamı"tır. Günümüzde materyal#zm#n sah#p oldu$u zeng#n kaynaklar ve açıklayıcılık ba"arısına kıyasla düal#zm, b#r z#h#n kuramı olmaktan çok, #ç#ne özgün b#r kuram yerle"t#r#lmes# beklenen bo" b#r alandır.

Page 56: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ32

Böyle #dd#a ed#yor materyal#st. Ama bu da y#ne düal#zme en son noktayı koymaz. Düal#st, algının ve davranı"ın #dare ed#lmes#nde – bey#n ona göre z#h#n ve beden arasındak# b#r aracıdır – esaslı b#r rol oynadı$ını kabul edeb#l#r. Ancak ma-teryal#st#n mevcut ba"arılarının ve gelecektek# açıklama olası-lıklarının yalnızca beyn#n aracılık #"levler#yle #lg#l# oldu$unu, f#z#ksel olmayan z#hn#n merkez! yetenekler# olan akıl, duygu ve b#l#nç g#b# yetenekler#yle #lg#l# olmadı$ını #ler# sürmeye de kalkı"ab#l#r. Hem düal#zm#n hem de materyal#zm#n bu son ko-nularda ba"arılı b#r sonuca henüz ula"amadı$ı #ler# süreb#l#r.

Fakat bu #y# b#r yanıt de$#l. Akıl yürütme yetene$#ne ge-lel#m; b#r #nsanı ömrü boyunca u$ra"tıracak kadar karma"ık tümdengel#ml# ve matemat#ksel hesaplamaları dak#kalar #ç#n-de yapan mak#neler zaten mevcut. D#$er #k# z#h#nsel yetene-$e bakalım; depresyon, mot#vasyon, d#kkat ve uyku g#b# "ey-ler hakkında yapılan #ncelemeler, hem duygu hem de b#l#nc#n nörok#myasal ve nörod#nam#k temel#yle #lg#l# b#rçok #lg#nç ve kafa karı"tırıcı gerçe$# ortaya çıkarmı"tır. Merkez! yetenekler, çevresel yeteneklerden daha az olmamak kaydıyla, materyal#st ara"tırma programları tarafından fazlasıyla #ncelenm#"t#r.

Buna kar"ın düal#st#n (töz düal#st#n#n) madd# olmayan z#h-ne mahsus e"s#z ‘z#h#nsel’ yetenekler #le beyn#n sadece aracılık yetenekler# arasında kesk#n b#r ayrım yapma g#r#"#m#, düal#z-m#n (töz düal#zm#n#n) kes#n b#r çürütmes# olmaya aday b#r argümanın ortaya çıkmasına sebep olur. Akıl yürütme, duygu ve b#l#nc#n #ç#nde gerçekle"t#$# ba$ımsız b#r varlık gerçekten varsa ve bu varlık beyne yalnızca duyusal deney#mler# almak ve #steml# ed#mler# yaptırmak amacıyla tamamen ba$ımlıysa, o zaman aklın, duygunun ve b!l!nc!n, beyn!n man!pülasyonuyla sa#lanan do#rudan kontrole ve beyn!n zarar görmes!n!n yol açtı#ı

Page 57: madde-ve-bilinc-Churchland

33

patoloj!lere dayanıklı olması beklen!rd!; ama gerçekte tam ter-s# do$rudur. Alkol, uyu"turucular veya s#n#r dokusunun sen#l dejenerasyonu3, akılcı dü"ünme yetene$#n# zayı&atır, sakatlar, hatta yok eder. Ps#k#yatr#, beyne ula"malarıyla b#rl#kte etk# gös-teren yüzlerce duygu kontrolü k#myasalından (l#tyum, klorp-romaz#n, amfetam#n, koka#n, vs.) haberdardır. Ayrıca b#l#nc#n anestet#klere, kafe#ne ve en bas#t# de kafaya alınan sert b#r dar-beye kar"ı dayanaksızlı$ı, onun bey#ndek# s#n#r etk#nl#$#ne ne kadar ba$ımlı oldu$unu göster#r. Akıl, duygu ve b#l#nç b#zzat beyn#n etk#nl#kler#yse bütün bunlar anlamlıdır. Ancak bunlar tamamen ba"ka b#r "ey#n etk#nl#kler#yse anlamlı b#r durum or-taya çıkmaz.

Bunu, bütün z#h#nsel fenomenler#n nöral ba#ımlılı#ı argü-manı, d#ye adlandırab#l#r#z. n#tel#k düal#zm#n#n bu argüman-dan etk#lenmed#$#n# bel#rtel#m, çünkü materyal#zm g#b# n#tel#k düal#zm# de beyn# bütün z#h#nsel etk#nl#kler#n gerçekle"t#$# yer olarak kabul eder. Ancak bu bölümü, düal#zm#n her #k# çe"#-d#ne de darbe vuran b#r argümanla b#t#rece$#z: Evr!msel tar!h argümanı.

B#z#m türümüz g#b# karma"ık ve gel#"m#" b#r türün köke-n# ned#r? Aynı "ek#lde yunusların, fareler#n ve karas#nekler#n köken# ned#r? Fos#l kayıtları, kar"ıla"tırmalı anatom# ve prote-#n ve nükle#k as#t b#yok#myası sayes#nde, bu konuda artık pek c#dd# b#r ku"ku kalmamı"tır. Varolan her tür, kend#nden önce gelen b#r organ#zma t#p#n#n sayısız çe"#tlenmeler#nden ger#de kalan b#r t#pt#r; öyleyse öncek# her t#p de kend#s#nden öncek# b#r organ#zma t#p#n#n sayısız çe"#tlenmeler#nden ger#de kalan b#r t#pt#r. Evr#m a$acının dallarından bu "ek#lde a"a$ıya #ner-ken, yakla"ık üç m#lyar yıl önce, evr#m a$acının sadece b#r veya 3 ya"lanmadan kaynaklanan bozulma (Ç.N.)

Page 58: madde-ve-bilinc-Churchland

MADDE VE B!L!NÇ34

b#rkaç tane organ#zmadan olu"an gövdes#ne ula"ırız. Bu orga-n#zmalar, tıpkı kend#ler#nden sonra gelen daha karma"ık orga-n#zmalar g#b#, kend#n#z onaran, kend#n# kopyalayan ve enerj#y-le hareket eden moleküler yapılardır. (Evr#m a$acının gövdes#, tamamen k#myasal evr#m#n egemen oldu$u daha öncek# b#r dönemde köklenm#"t#r, bu dönemde ya"amın moleküler ö$e-ler# kend# ba"larına b#r araya gelm#"t#r). Bu a$acı yapılandıran gel#"me mekan#zmasının ba"lıca #k# ö$es# vardır: (1) Ço$alan canlı t#pler#n#n tesadüf# kör çe"#tlenmeye u$raması ve (2) bu t#plerden bazılarının, bunların bel#rl# üyeler#n#n ta"ıdı$ı görel# ço$alma avantajları dolayısıyla seç#c# olarak sa$kalımı. Böyle b#r süreç, jeoloj#k dönemler boyunca müth#" b#r organ#zma çe"#tl#l#$# üreteb#l#r, bu organ#zmalardan bazıları da gerçekten çok karma"ık olab#l#r.

Tartı"mamızın amacı bakımından standart evr#m öyküsü-nün en öneml# yanı, #nsan türünün ve bu türün bütün özell#k-ler#n#n tamamen f#z#ksel b#r süreçten çıkan tamamen f#z#ksel sonuçlar olmasıdır. Aynı nedenden dolayı s#n#r s#stem# de dav-ranı"ın ayrımcı b#r #dares#ne olanak tanır. Ancak b#r s#n#r s#s-tem# sadece etk#n b#r hücre matr#s#nden #barett#r. Hemc#nsle-r#m#zden yalnızca daha karma"ık ve güçlü b#r s#stem#ne sah#p olmamızla farklıyız. !çsel do$amız daha bas#t canlılarınk#nden tür olarak de$#l, yalnızca derece olarak farklıdır.

Kökenler#m#zle #lg#l# do$ru açıklama buysa, kend#m#zle #l-g#l# kuramsal açıklamamıza f#z#ksel olmayan tözler# veya n#-tel#kler# dah#l etmem#ze ne gerek vardır ne de bunun #ç#n ku-ramda uygun b#r yer vardır. B#z maddeden olu"mu" canlılarız ve bu gerçekle b#rl#kte ya"amayı ö$renmem#z gerek#yor.

Bunlar g#b# argümanlar profesyonel toplulu$un büyük kıs-mını (heps#n#n de$#l) materyal#zm#n b#r b#ç#m#n# ben#msemeye

Page 59: madde-ve-bilinc-Churchland

35

do$ru #tm#"t#r. Bununla b#rl#kte bu konuda b#r f#k#r b#rl#$# de olu"mu" de$#ld#r, çünkü bazı materyal#st tutumlar arasındak# farklar, düal#zm# bölen farklardan daha gen#" çaplıdır. Bundan sonrak# dört altbölümde bu tutumları ele alaca$ız.

Öner!len OkumalarTöz Düal#zm# hakkında:Descartes, René. Med!tasyonlar, !k#nc# Med#tasyon.Descartes, René. Metot Üzer!ne Konu"ma, 5. Bölüm.Eccles, S#r John C., $e Self and Its Bra!n (S#r Karl Popper #le

b#rl#kte) (New York: Spr#nger-Verlag, 1977).N#tel#k Düal#zm# hakkında:Popper, S#r Karl, $e Self and Its Bra!n (S#r John C. Eccles #le

b#rl#kte) (New York: Spr#nger-Verlag, 1977).Margol#s, Joseph, Persons and M!nds: $e Prospects of Nonreduc-

t!ve Mater!al!sm (Dordrecht-Holland: Re#del, 1978).Jackson, Frank, “Ep#phenomenal Qual#a”, $e Ph!losoph!cal

Quarterly, vol. 32, no. 127 (N#san, 1982).Nagel, )omas, “What Is It L#ke to Be a Bat?” Ph!losoph!cal

Rev!ew, vol. LXXXIII (1974). Yen#den basım: Read!ngs !n Ph!losophy of Psychology, vol. I, ed. N. Block (Cambr#dge, MA: Harvard Un#vers#ty Press, 1980).