Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran · 2015-01-17 · - Kelimeler,...
Transcript of Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran · 2015-01-17 · - Kelimeler,...
i
بسم اهللا لرمحن الرحيمTakdim
Bu sözlükte Kur’an-ı Kerim’de geçen kelimelerin tamamına yakını Kur’an’da kullanıldıkları biçimleriyle yer almaktadır. Kelimelerin manaları hem köklerine hem de ayetlerde aldıkları anlamlara göre düzenlenmiştir. Sözlüğün özellikleri aşağıda açıklandığı gibidir: - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu zaman dikkate alınmamıştır. - Sözlük, Arapça harf sırasında düzenlenmiştir. - Kitabın genel düzeni soldan sağa şeklindedir. - Bazı hallerde aynı kelimenin değişik yazılışları yan yana verilmiştir. - Açıklamaların anlamı şöyledir:
Đngilizce Anlam Türkçe Anlam Fiil Kalıbı Kök Harfler Kelime
He has mercy Merhamet eder 1 رحم محري
- Fiillerin mansub ve mecrur halleri “yapması, etmesi” şeklinde ifade edilmiştir. Bu
kelimelerin anlamları başlarına gelen ( :gibi harflerle tamamlanır. Mesela ( 87، 67، إن 4، أن،
Yapmanız لوافعت Sizin yapmanız için لواانفعت
Yapmayacaksınız لوالنفعت Yapmadınız لوالمفعت Yapmayın لوا الفعت Eğer yaparsanız نلوا افعت
Aranan kelimenin bulunamaması halinde aşağıdaki değişiklikleri yaparak yeniden arayın:
- Kelimenin başında yer alan bağlaçları ve benzeri harfleri (و، ف، ل) çıkarın, - Kelimenin sonunda bulunan zamirleri (6ه@، ه6، آ ،A) çıkarın, - Kelimenin başında ve sonunda bulunun te’kid harflerini ( ل، ن) çıkarın.
Buna rağmen bulunmayan kelimeler olursa kelimenin ortasında veya sonunda geçen (ي ) veya ( ى) harflerinin yerine (ا ) elif harfi koyarak veya bunun tersini yaparak tekrar arayın. Gerekirse (ا ) elif ve (ء ) hemze harflerini birbiriyle değiştirerek arama yapın.
Kullanılan kısaltmalar:
Dş: Dişil (Müennes)
Çğ: Çoğul
Tesbit ettiğiniz hataları, eksiklikleri, fazlalıkları aşağıdaki posta adresine bildirin: [email protected]
Tevfik Allah’tandır.
Telif Hakkı © Copyright: Ahmet Sedat Üstün, 2011
ii
بسم اهللا لرمحن الرحيمPreface
This dictionary covers almost all of the words used in Quran in the form they are used. Meanings of the words are arranged both according to their roots and the way they are used in Quran.
The features of this dictionary are as follows:
- Words are given in the form they are used in Quran. - The signs (declensions) of the last letters of the words are not usually taken into
consideration. - Words are listed in alphabetical order in Arabic. - In general, present tenses of the verbs are given together with their past tenses. - Singular nouns are given with their broken plurals. - In some cases, masculine and feminine forms of nouns are given together. - In some cases, different spellings of one word are given together. - Meanings of the columns are as follows:
English Meaning Turkish Meaning Verb From Root Letters Word
He has mercy Merhamet eder 1 رحم محري
- For verbs’ (بUVWX) and (ورZ[X) forms, the meaning is given as “That he does, that you
do”. The meanings of such verbs are completed with letters such as ( in ( 87، 67، إن 4،أن،front of them. For example:
That you (pl) do لوافعت For you (pl) to do لواانفعت
You (pl) will not do لوالنفعت You (pl) did not do لوالمفعت Do not do (imp, pl) اللواتفع If you do نلواافعت
If the searched word is not found, make the following changes and search again:
- Delete the particles and similar letters (و، ف، ل) at the beginning of the word,
- Delete the pronouns (6ه@، ه6، آ ،A) at the end of the word,
- Delete the emphasis letters at the beginning (ل) and at the end (ن) of the word.
If it is still not found, replace the letters (ي) and (ى) with (ا) or vice versa and search again.
Abbreviations used in the dictionary:
Fm : Feminine Pl : Plural Imp : Imperative
Please send your comments and correction suggestions to: [email protected]
Success is from Allah.
© Copyright: Ahmet Sedat Üstün, 2011
iii
Kaynaklar / Bibliography
1. A Dictionary of Modern Written Arabic, Hans Wehr
2. The Dictionary of the Holy Quran, Malik Gulam Farid
3. The Easy Dictionary of the Qur'an, Shaikh AbdulKarim Parekh
4. Explanatory Dictionary of the Holy Quran
5. www.openburhan.com
6. www.corpusquran.com
7. www.hasenat.com
iv
Fiil Kalıpları / Verb Forms
قمي راملاض ارعاملض راألم رداملص مسل االفاع مسل اواملفع
Kalıp Geçmiş Zaman Geniş Zaman Emir Mastar Đsmi Fail Đsmi Mef'ul
Form Past Present Imperative Noun Active
Participle Passive
Participle
مفعول فاعل فعل افعل يفعل فعل 1 مفعول فاعل فعل افعل يفعل فعل 1 مفعول فاعل فعل افعل يفعل فعل 1 مفعول فاعل فعل افعل يفعل فعل 1 مفعول لفاع فعل افعل يفعل فعل 1 مفعول فاعل فعل افعل يفعل فعل 1 مفعل مفعل تفعلة/تفعيل فعل يفعل فعل 2 مفاعل مفاعل مفاعلة/فعال فاعل يفاعل فاعل 3 مفعل مفعل إفعال أفعل يفعل أفعل 4 متفعل متفعل تفعل تفعل يتفعل تفعل 5 متفاعل متفاعل تفاعل تفاعل يتفاعل تفاعل 6 - منفعل انفعال انفعل ينفعل انفعل 7 مفتعل مفتعل افتعال افتعل يفتعل افتعل 8 - مفعل افعالل افعل يفعل افعل 9
مستفعل مستفعل استفعال استفعل يستفعل استفعل 10 - - - - - افعال 11
1
ا(Interrogative particle; question prefix)
- mi? mı? ا–ء أ
Did you (pl) became sure Emin mi oldunuz 1 م أمننتء ام Do I take, accept? Edinir miyim 8 ذ أخذخءات Are lords? Rabler mi? ربب اببءار Do I prostrate? Secde eder miyim 1 سجد دجءاس Did you (pl) submit, become Muslim?
Teslim oldunuz mu, Müslüman oldunuz mu
ءاسلمتم سلم 4Did you (pl) get scared? Korktunuz mu 4 شفق مفقتءاش Do I become grateful? Şükreder miyim 1 شكر كرءاش Foreign? Yabancı mı ء عجميمجاع Did you acknowledge, accept?
Kabul ettiniz mi 4 ء قررمتراقر Do I give birth? Doğurur muyum 1 ولد دءال Was it thrown? Atıldı mı 4 لقي ىءالق Allah? Allah mı ءا أهللالله Is a deity? Bir ilah mı أله لهءا Are our gods? Đlahlarımız mı ا ألهنتهءآل Did you become sure? Emin mi oldunuz 1 أمن متنءام You? Sen mi ءاتن You (pl)? Siz mi ءامتن Did you warn them Onları uyardın mı م نذرهتذرءان It was thrown, given Atıldı, verildi 4 لقي يءلق I inform you Size haber veririm 2 نبأ بنئكم ؤ-بئكم ان
Surely you Şüphesiz sen كنئ-كنا
Surely you (pl) Şüphesiz siz كمنئ -كمنا
Go, come, bring, give Git, gel, getir, ver 1 أيت ئتا
2
To swear Yemin etti 8 لي أىلئتي-الأتي
To consult together Đstişare etti 8 رأم رمئتا -رمأتي
Consult together (imp, pl) Birbirinize emredin 8 وا أمررمئتا
Trustee Güvenilen 8 أمن نمتاؤ
Come to us, bring to us Bize gel, getir 1 ا أيتنئتا
Bring us (imp) Bize getir 1 ا بـ أيتنئتا
Come (imp, pl) Gelin 1 وا أيتائت
Bring (imp, pl) Getirin 1 وا بـ أيتائت
Come (imp, pl) to us Bize getirin 1 ا أيتونائت Come (imp, pl) to me Bana gelin 1 وني أيتائت
Come (imp, dual) Gelin, gidin (ikil) 1 ا أيتيئتا
Go to him (imp, dual) Ona gidin (ikil) 1 أيت اهيئتا Is it then? O zaman mı ذاذا-ائءا Permit (imp) Đzin ver 1 ئذن أذنا
Leaders Önderler, imamlar ة أمممائ
If it happens? Eğer olursa mı نائ Really? Gerçekten mi نائ
Are we really? Gerçekten biz mi انا-ائاءن Shall I inform you? Size haber vereyim mi 2 نبأ ئكمبناؤ Was it revealed, sent down? Đndirildi mi 4 زل نزلاءن Are you really? Gerçekten sen mi كنائ Are you (pl) really? Gerçekten siz mi كمنائ Come, bring (imp) Gel, getir 1 أيت أتا Order (imp, pl) each other, enjoin
Birbirinize emredin, danışın 8 وا أمررمأتا
Come (imp) to us Bize gel 1 ا أيتنأتا
Bring (imp) to us Bize getir 1 ا بـ أيتنأتا
3
Is it then? O zaman mı ذااا Is it a libel? Đftira mı فكا أفكفكا-ااائ Father Baba, ata أبو ا-اباب Grass, pasture Ot, mera ا أبباب Fathers, forefathers Babalar, atalar, cedler اء أبوآب
Your forefathers Ataların أبو كائآب Your (pl) fathers, forefathers Atalarınız اءكم أبوكم - آباؤكم- آبائآب Our fathers, forefathers Atalarımız ا أبواءنا - آبناؤا- آبنائآب Their fathers, forefathers Onların ataları أبو مهاؤآب - ماءههم- آبائآب Their (fm, pl) fathers Babaları (dş) آ أبوهنآئب My forefathers Atalarım ي أبوآئآب Swarms / flocks (birds) Sürüler halinde ابيل لأباب Goblets, jugs Đbrikler, sürahiler برق اريقاب Your (pl) father Babanız, atanız أبو اكماب To Allah? In Allah? Allah’a mı أهللا ابالله To make himself clear Açıkladı 4 ان بنياب-بنيي Our father Atamız, babamız ا أبواناب His father Onun babası أبو اهاب Their father Onların babası أبو ماهاب O my father! Babacığım أبو تاب
To be sad, to be grieved Üzüldü 8 بأس ئستبا-سئتبي
To invent, to originate Đcat etti, uydurdu, yarattı 8 بدع عدتبا-عدتبي
They invented it Onu uydurdular 8 ا بدعوهعدابت Cut off, one without posterity Soyu kesik بتر رتاب
Seek (imp) Ara, yol tut 8 غ بغىتبا
Seeking, desiring Arama, isteme 8 اء بغىغتاب
4
Your seeking Đstemeniz 8 بغى كماؤغتاب Seek (imp, pl) Arayın 8 وا بغىغتبا
They sought, desired Aradılar, istediler 8 ا بغىوغتبوا- اغتاب
I seek Ararım 8 ي بغىغتاب
To seek, desire Aradı, istedi 8 ى بغىغتبي- اغتبي
You sought Aradın 8 بغى تيغتبا
He tested him Onu denedi 8 بغى الهتاب Test, try (imp, pl) Deneyin, imtihan edin 8 لوا بغىتبا
He was tested Đmtihan edildi 8 بغى يلتاب
To test, to try Denedi, sınadı 8 لي بلىتبي-التبي
To pray Dua etti, niyaz etti 8 ل لهتبهل- اتبي
Seas Denizler ر حبرحاب
Always, ever, forever, eternal Ebediyen, sonsuza kadar ا أبدداب
To create, start, initiate, invent
Yarattı, başlattı 4 أ بدأداب-ئدبي To show, reveal Gösterdi, açığa vurdu 4 دي بدأي- ابدبي To change Değiştirdi 4 ل بدلدل-ابدبي That I change it (him) Benim değiştirmem 2 بدل لهداب
I absolve, acquit Temize çıkarırım 2 برأ رابئ I cure, heal Đyileştiririm 4 برأ رئاب
To heal Đyileştirdi 4 برأ ئابر -رئبي Righteous (pl) Đyiler ار ربرراب
Abraham (pbuh) Đbrahim (AS) يماهربا
That I give up Benim durmam, dinlenmem 1 برح حراب I cease / give up Dururum, dinlenirim 1 برح حراب
Leper Cüzzamlı برص صراب
To strengthen, make it firm, determine, settle
Güçlendirdi, belirledi, karar verdi
يبرم-ابرم برم 4
5
They determined / settled Karar verdiler 4 وا برممراب Was given to destruction Mahrum edildi 4 سل بسلاب
Were given to destruction (pl) Mahrum edildiler 4 سلوا بسلاب To receive glad tidings Müjdelendi 4 بشر رشاب-رشبي Did you give me glad tidings? Bana müjde mi verdiniz 2 ونى بشرمترشاب Receive glad tidings (imp, pl) Müjdelenin 4 وا بشررشاب
Eyes Gözler بصر ارصا- ابارصاب
Your (pl) eyes Gözleriniz بصر كمارصكم-ابارصاب Our eyes Gözlerimiz ا بصرنارصاب Her eyes, their eyes Onun gözleri (dş) ا بصرهارصاب
Their eye-sights, eyes Onların gözleri بصر -ابصارهم- ابصارهم ابصارهم
Their (fm, pl) eye-sights, eyes Onların (dş) gözleri بصر نارهصاب See (imp) Gör بصر رصاب
To see, observe, watch Gördü, gözetti 4 بصر رصاب -رصبي
We saw Gördük 4 ا بصرنرصاب Observe them (imp) Onları gözet 4 بصر مهرصاب To invalidate, to make it vain, void
Boşa çıkardı, iptal etti 4 طل بعثل- ابطبي Did he send Gönderdi mi 1 ث بعثعاب I will be raised Diriltilirim 1 ث بعثعاب
Raise, send (imp) Kaldır, gönder 1 ث بعثعبا
Send, appoint (imp, pl) Gönderin 1 ثوا بعثعبا I seek, desire Ararım, isterim 1 ي بغيغاب
I seek for you Sizin için ararım 1 بغي يكمغاب To run away, flee Kaçtı 1 أبق قاب-أبقي To retain, leave unchanged Bıraktı, baki kıldı 4 قي بقيي-ابقبي
6
More lasting Daha kalıcı, baki 4 قى بقياب
Morning, virgin Sabah, bakire كار بكربا-اكاراب
Mute, dumb Dilsiz بكم كماب
To make cry Ağlattı 4 كي بكيي- ابكبي Camel, cloud Deve, bulut بل أبلا
To give up hope Ümit kesti 4 بلس لساب-سلبي Swallow (fm, imp) Yut (dş) 1 ي بلعلعبا
That I reach Benim ulaşmam 1 لغ بلغاب I reach Ulaşırım, erişim 1 لغ بلغاب
Make reach Ulaştır 1 غ بلغلاب
I announce, give notice Tebliğ ederim, ulaştırırım 2 لغ بلغاب
To announce, give notice Tebliğ etti, bildirdi 4 لغ بلغغ-ابلبي I announced, gave notice Tebliğ ettim 4 بلغ تلغاب
I gave notice to you Size tebliğ ettim 4 بلغ كمتلغاب I give notice to you Size tebliğ ederim 4 بلغ كملغاب Announce (imp) it Onu ulaştır 4 بلغ هغلاب They announced, gave notice Tebliğ ettiler 4 وا بلغلغاب
To test, try Denedi, imtihan etti 4 لي بلىي-ابلبي Iblees, satan Đblis, şeytan يسلبا
Son Oğul بين نبا- نن- اباب
Son Oğul بين نباء-اناب
Wayfarers Yol oğlu, yolcu بيل بينالس ناب
Son of my mother Anamın oğlu بين ام ناب
Build (imp) for me Benim için bina et, inşa et 1 بين ن لبىا Son of Mary Meryem’in oğlu بين ميرم ناب
Sons Oğullar ا بيناؤناء -ابناء- ابناب
7
Your (pl) sons Oğullarınız بين كماءكم - ابناؤناب -كمائناب Our sons Oğullarımız ا بيناءننا-ابنائناب Their sons Onların oğulları بين ماءهناب Their (fm, pl) sons Onların (dş) oğulları بين هنائناب Daughter Kız, kız evlat ة بيننبا-تنبا
My daughters (dual) Kızlarım (ikil) بين يتنبا
Your son Senin oğlun بين كنبا
His son Onun (er) oğlu ينب هنبا
Her son Onun (dş) oğlu ا بينهنبا
Build (imp, pl) Đnşa edin 1 وا بىنناب
My son Oğlum نى بينبا Two sons (dual) Đki oğlu (ikil) بين ينبا
Father Baba و أبوا -اباب - ابي They rejected Reddettiler 1 أىب اابو
Doors, gates Kapılar بوب ابوا-ابابواب
Its (fm) gates Onu kapıları ا بوبابهوا- ابهابواب His parents Onun ana-babası, ebeveyni أبو اهواب
Your (fm) father Senin (dş) baban أبو وكاب Our father Babamız أبو اابون Their father Onların babası م أبووهاب Their (dual) father O ikisinin babası ا أبوموهاب Your parents Senin anan-baban, ebeveynin أبو كيواب Your (pl) parents
Sizin ana-babanız, ebeveyniniz
ابويكم أبو His parents Onun ana-babası, ebeveyni أبو هيواب Father, my father Baba, babam ابي أبو To reject, refuse Reddetti, kaçındı 1 ى أبوى- ابأبي
8
White Beyaz بيض ضياب
To become white Ağardı 9 بيض ضيبا - ضيبي
Became white (fm) Ağardı (dş) 9 بيض اتضيب
Your (pl) father Babanız أبو ابيكم
They rejected (fm, pl) Reddettiler (dş) 1 أىب نياب
I proclaim, make clear Beyan ederim 2 بأن نياب
Our father Babamız ا أبوابين His father Onun babası أبو ابيه
Their father Onların babası أبو ابيهم That which comes, will come Gelen, gelecek 1 أيت آت
Give (imp) Ver 4 أيت آت Come, give (imp) Gel, ver 1 أيت أت
He came Geldi 1 ا أيتات
He gave Verdi 4 ا أيتآت
Do you (pl) come? Gelir misiniz 1 ون أيتأتات Do you take it (him)? Onu edinir misiniz 1 أخذ هذونأخات He came to you Sana geldi 1 أيت اكات He gave you Sana verdi 4 أيت اكآت He came to you (pl) Size geldi 1 أيت اكمات He gave you (pl) Size verdi 4 أيت اكمآت Do you enjoin, order? Emreder misiniz 1 ون أمررأمات He gave me Bana verdi 4 أيت اناني- آتآت -انيآت He came to us Bize geldi 1 ا أيتانات He gave us Bize verdi 4 ا أيتانآت He gave him Ona (er) verdi 4 أيت اهآت He came to her Ona (dş) geldi 1 ا أيتاهات
9
He gave her (it) Ona (dş) verdi 4 ا أيتاهآت He came to them Onlara geldi 1 م أيتاهات He gave them Onlara verdi 4 أيت ماهآت He gave them (dual) O ikisine verdi 4 ا أيتماهآت Following, complying with Tabi olmak, uymak 8 تبع اعبات
I follow Tabi olurum 8 تبع بعات
Follow (imp) Tabi ol 8 تبع بعتا
To follow, comply with Takip etti, tabi oldu, uydu 8 تبع عبتا -بعتي
To follow Takip etti 4 تبع عبات -بؤتي You followed Tabi oldun 8 تبع تعبتا
I followed Tabi oldum 8 تبع تعبتا
You (pl) followed Tabi oldunuz 8 تبع متعبات You followed me Bana tabi oldun 8 نى تبعتعبات He followed them Onlara tabi oldu 8 تبع مهتعبات I follow you Sana tabi olurum 8 تبع كبعات
He followed you Sana tabi oldu 8 تبع كعبات He followed you (dual) Siz ikinize tabi oldu 8 ا تبعكمعبات He followed me Bana tabi oldu 8 ن تبععبتا
We made them follow Ardı ardına getirdik 4 ا تبعنعبات We followed Tabi olduk 8 ا تبعنعبات We followed you (pl) Size tabi olduk 8 تبع اكمنعبات We followed them Onlara tabi olduk 8 م تبعاهنعبات He followed me Bana tabi oldu 8 نى تبععبات He followed him Onu takip etti 4 تبع هعبات Let me follow him Ben ona tabi olayım 8 ا تبعهبعت
Follow (imp) it (her) Ona uy 8 ا تبعهبعات
10
He followed them Onları takip etti 4 تبع مهعبات They followed Takip ettiler 4 و تبععبات
They were followed Takip edildiler, peşlerine takıldı
اتبعوا تبع 4They followed Takip ettiler 4 وا تبعبعات They were followed Tabi olundular 8 وا تبعبعات
They followed Tabi oldular, takip ettiler 8 وا تبععبتا
Follow (imp, pl) Tabi olun, uyun, takip edin 8 وا تبعبعتا
They followed you Sana tabi oldular 8 تبع وكعبات Comply (imp) with me, follow me
Bana tabi olun 8 تبع ونبعتونى-ابعات
They followed him Ona tabi oldular 8 تبع وهعبات Comply (imp) with him, follow him
Ona tabi olun 8 تبع وهبعات They followed them Onları takip ettiler 8 تبع ماتوهعب They followed them Onlara tabi oldular 8 م تبعوهعبات Do you (pl) build Bina eder misiniz 1 ون بىننبات She came O geldi (dş) 1 أيت تات
She gave O (dş) verdi 4 أيت تآت
Do you take, accept Edinir misin 8 ذ أخذختات Do you take us, accept us Bizi edinir misin 8 ا أخذذنختات Do you get deserted Terk edilir misiniz 1 كون تركرتات She came to you Sana geldi (dş) 1 أيت كتات She came to you (pl) Size geldi (dş) 1 أيت كمتات She came to them Onlara geldi (dş) 1 أيت مهتات Do you dispute with me
Benime mücadele eder misiniz
اتجادلونني جدل 3Do you make Kılar mısın 1 ل جعلعجات Do you (pl) dispute with us Bizimle tartışır mısınız 3 ا حججنوناجحات Do you (pl) dispute with me Benimle tartışır mısınız 3 ي حججوناجحات
11
Do you (pl) tell them Onlara söyler misiniz 2 م حدثهثوندحات Taking Edinmek 8 أخذ اذختا
Your (pl) taking Edinmeniz 8 أخذ كماذخات I take, accept Edinirim 8 ذ أخذخات That I take Benim edinmem 8 ذ أخذخات To take, adopt, seize, appoint Edindi, benimsedi 8 ذ أخذختذ- اختي
You took Aldınız 8 أخذ مذ تختا
She took O (dş) edindi 8 أخذ ذتخات You took Sen edindin 8 أخذ ذتخات I took Ben edindim 8 ذ أخذخاتت You (pl) took Siz edindiniz 8 أخذ مذتخات You (pl) took him Onu edindiniz 8 أخذ وهمذتخات You (pl) took them Onları edindiniz 8 أخذ موهمذتخات Indeed I take Mutlaka alırım, edinirim 8 ذن أخذخات We took him (it) Onu edinirdik 8 أخذ اهذنخات We took them Onları edindik, tuttuk 8 أخذ ماهذنخات Take (imp) him Onu edin, tut 8 أخذ ذهخات He took it Onu aldı, tuttu 8 ا أخذذهخات They took Edindiler 8 ذوا أخذختا
Take, appoint (imp) Edinin 8 أخذ ذوااخت
They appointed you Seni edindiler 8 أخذ ذوكخات Appoint (imp) me Beni edinin 8 ذونى أخذخات They appointed him Onu edindiler 8 أخذ ذوهخات Appoint (imp) him Onu (er) edinin 8 أخذ ذوهخات They appointed her Onu (dş) edindiler 8 ا أخذذوهخات They appointed them Onları edindiler 8 أخذ مذوهخات
12
Take, appoint (imp, fm) Edin, tut (dş) 8 ى أخذذخات Do you (pl) fear them Onlardan korkar mısınız 1 م خشيهنوشخات Do you (pl) call them
Çağırır mısınız, dua eder misiniz
اتدعون دعو 1Do you leave, abandon Bırakır mısın 1 وذر ذرات Companions of equal age Yaşıt eşler ترب ابرا-اتابرات
Given favor, spoiled Nimet verildi, şımartıldı 4 ترف رفات To give favor Nimet verdi 4 ترف فرات -رفتي You (pl) were given favor Size nimet verildi 4 ترف مرفتات We had given luxuries, comforts
Nimet verdik 4 اا ترففنرت
We gave them favor Onlara nimet verdik 4 ترف ماهفنرات They were given favor Onlara nimet verildi 4 رفوا ترفات Leave, let go, quit (imp) Terk et 1 ترك كرات
Leave, let go, quit (imp, fm) Terk et (dş) 1 ترك كرات Do you like Đster misin 4 رود ريدات Do you (pl) like Đster misiniz 4 ون رودريدات Do you want to replace Değiştirmek ister misiniz 10 لونا بدلدبتست Became full
Derlendi, toplandı, dolunay oldu
يتسق- اتسق تسق 8
Do you endure Sabreder misiniz 1 ون صرببرصات Do you worship Kulluk eder misiniz 1 ون عبددبعات Do you get astonished Şaşıyor musun (dş) 1 ب عجبجعاتني Do you (dual) threaten me
Beni tehdit mi ediyorsunuz (ikil)
اتعدانني وعد 1Do you (pl) know Bilir misiniz 1 ون علملمعات Do you (pl) teach Öğretir misiniz 2 ون علملمعات Fear (imp), guard, be careful Kork, sakın 8 ق وقيتا
The most fearing En takvalı قا وقيات
The most fearing of you En takvalınız وقي قاكمات
13
Do you (pl) kill Öldürür müsünüz 1 لون قتلقتات To make perfect Mükemmel yaptı 4 تقن قنات -نقتي Fear (imp, pl), guard, be careful
Korunun, sakının 8 قوا وقيتا
That they may fear Sakınmaları 8 ا وقيقوات They feared Korundular, sakındılar 8 قوا وقيتا-اقوات
Do you (pl) say Der misiniz 1 قولون لوقات Fear (imp, pl) me Benden korkun, sakının 8 وقي قونتا
Fear (imp, pl) him Ondan sakının 8 وقي قوهات The most fearing En takvalı 8 قى وقيات
To fear, guard, be careful Korundu, sakındı, korudu 8 قى وقيتي- اقتي
You feared (fm, pl) Sakındınız (dş) 8 وقي نتقيتا
Fear (fm, pl) Korkun, sakının (dş) 8 قيو نيقتا
To recline Yaslandı 8 كا أوكأتئ-اكتي
That I read Benim okumam 1 ل تلىات
Read (imp) Oku 1 ل تلىات
I read Ben okurum 1 تلى لوات
Read (imp, pl) it (them) Onu okuyun 1 ا تلىلوهات So that I complete Benim tamamlamam 4 متم مات
To complete, finish, perfect Tamamladı 4 متم مات - متي
Do you (pl) help me Bana yardım mı edersiniz 4 ن مددوندمات Consult together (imp) Anlaşın 8 وأ أمررمأت Complete (imp) Tamamla 4 متم ممات You completed Tamamladın 4 متم تممات
I completed Tamamladım 4 متم تممات
We completed Tamamladık 4 ا متمنممات
We completed it Onu tamamladık 4 ا متماهنممات
14
He completed her (it) Onu (dş) tamamladı 4 ا متمهمات He completed them (fm, pl) Onları (dş) tamamladı 4 متم نهمات Complete (imp, pl) Tamamlayın 4 وا متممات
Give (imp) us Bize ver 4 ا أيتنآت
Come to us Bize gel 1 ا أيتنأت Do you (pl) inform Haber verir misiniz 2 ئون نبأبنات Do you prohibit Bizi yasaklar mısın 1 ى اانهنات Do you find the right way Hidayete erer misin 8 ي هدىدتهات Do you destroy us Bizi helak eder misin 4 ا هلككنلهات Give (imp) them Onlara ver 4 أيت همآت
They came Geldiler 1 ا أيتوات
They are provided, are given Verildiler 4 ا أيتوات
They gave Verdiler 4 وا أيتآت
Give (imp, pl) Verin 4 وا أيتآت
Come (imp, pl) Gelin 1 وا أيتأت
They gave Verdiler 4 وا أيتا -آتوا- آتوآت
They brought Getirdiler, yaptılar 1 ا بـ أيتوات
They were given Verildiler 4 وأ بـ أيتات
Bring (imp, pl) Getirin 1 وا بـ أيتأت
Did you (pl) advise each other Tavsiyeleştiniz mi 6 ا وصىواصوات I turn, repent Ben tevbe ederim 1 بوت وبات They came to you Sana geldiler 1 أيت كوات
I recline Dayanırım, yaslanırım 5 كا وكأوات
Bring (imp, pl) to us Bize getirin 1 ا أيتونأت Give (imp, pl) me Bana verin 4 وني أيتآت
Bring (imp, pl) to me Bana getirin 1 وني أيتأت
15
They came to him Ona geldiler 1 أيت هوات
They gave him (it) Onu verdiler 4 أيت هوآت
Give (imp, pl) them Onlara (er) verin 4 أيت موهآت Give (imp, pl) them (fm, pl) Onlara (dş) verin 4 أيت نوهآت
Give (imp) Ver 4 ي أيتآت
To give Verdi 4 ى أيتي- آتتؤي
To come Geldi 1 ى أيتي- اتأتي
He brought Getirdi 1 ى أيتبـ ات They (dual) came Geldiler (ikil) 1 ا أيتيات
Go (imp, dual) Gidin (ikil) 1 ا أيتيأت
Go (imp, dual) to him Ona gidin (ikil) 1 أيت اهيأت You came Sen geldin 1 أيت تيات
You gave Sen verdin 4 أيت تيآت
I gave Ben verdim 4 أيت تيآت
That which comes, will come Gelen, gelir, gelecek 1 ة أيتيآت I gave you Sana verdim 4 أيت كتيآت I gave you (pl) Size verdim 4 أيت كمتيآت You gave Verdiniz 4 أيت متيآت You (pl) gave them (fm, pl) Onlara (dş) verdiniz 4 أيت نوهمتيآت You gave us Bize verdin 4 ا أيتنتيآت You gave me Bana verdin 4 ني أيتتيآت You gave them (fm, pl) Onlara (dş) verdin 4 أيت نهتيآت I give you (I will give you) Sana veririm (vereceğim) 4 أيت يكآت I give you (pl) (I will give you) Size veririm (vereceğim) 4 أيت يكمآت
They (fm, pl) came Geldiler (dş) 3 أيت نيات
They (fm, pl) give Verirler (dş) 4 أيت نيآت
16
We came Geldik 1 ا أيتنيات
We gave Verdik 4 ا أيتنيآت
We came to you Sana geldik 1 أيت اكنيات We gave you Sana verdik 4 أيت اكنيآت We gave you (pl) Size verdik 4 أيت اكمنيآت We gave him Ona (er) verdik 4 أيت اهنيآت We gave her Ona (dş) verdik 4 ا أيتاهنيآت We gave them Onlara verdik 4 أيت اهنيآتم We gave them (dual) O ikisine verdik 4 ا أيتماهنيآت Surely I come to them
Mutlaka onlara gelirim, sokulurum
آتينهم أيت 1It is that which comes to him (it), it will come to it
Ona gelir, gelecek 1 أيت يهآت It is that which comes to them, it will come
Onlara gelir, gelecek 1 أيت يهمآت To reward, give reward Mükafatlandırdı, ödül verdi 4 ثأب اثاب-يبثي He rewarded you (pl) Sizi mükafatlandırdı 4 ثأب كماثاب He rewarded them Onları mükafatlandırdı 4 ثأب مهاثاب Articles, household stuff Eşya, mal اثاثا أثث
Footsteps, traces, marks Eserler, izler ا-آثار أثرآثار
To plough Tarla sürdü 4 أثر اثار-ريثي Vestige, remnant Kalıntı أثر ةاثار
Their signs, marks Onların eserleri, izleri أثر مهم-آثارآثاره Their (dual) signs, marks O ikisinin eserleri, izleri ا أثرمآثاره They ploughed Sürdüler, aktardılar 4 وا أثراثار
You (pl) became heavy, clung Ağırlaştınız, çakılıp kaldınız 8 ثقل ماثاقلت
Heavy punishment Ağır ceza اثاما أمث
To fix, tie, make fixed Sabitledi, bağladı 4 ثبت تاثب-ثبتي Hold firm (imp), persevere Sebat edin 1 وا ثبتتاثب
17
To overcome, subdue Sindirdi, yendi 4 ثخن ناثخ -نثخي You overcame Vurup sindirdiniz 4 ثخن نتاثخم
You overcame them Onları vurup sindirdiniz 4 ثخن موهمنتاثخ Trace, mark, work Eser, iz اثر أثر
To prefer, choose Seçti, tercih etti, üstün kıldı 4 أثر آثر-رثؤي He chose you, preferred you Seni üstün kıldı 4 أثر كآثر He raised dust Savurdu, toz çıkardı 4 ن ثوراثر
My trace, mark, work Benim izim, eserim اثري أثر Weights Ağırlıklar اثقاال-اثقال ثقل
Your weights Sizin ağırlıklarınız ثقل اثقالكم Her weights Onun (dş) ağırlıkları ااث ثقلقاله
Their weights Onların ağırlıkları ثقل مهم- اثقالهاثقال She became heavy Ağırlaştı, ağır geldi (dş) 1 ثقل اثقلت Tamarisk Ilgın ağacı ثل ا أثل Sin Günah أمث ثما-اثما
Sinner Günahkar أمث ما-آثمآث
Later? Sonra mı مث اثم =ا ثم Bore fruits, came to fruition Meyve verdi 4 مثر راثم-رثمي Your sin Senin günahın أمث كثما His sin Onun günahı أمث هثما Their (dual) sin O ikisinin günahı ا أمثمهثما My sin Benim günahım ي مثأثما Sinners Günahkarlar أمث نيمآث
Two Đki ا ثينثنا- اناثن
Two Đki ا ثينتثنن -اين- اثنيتاثن
Twelve On iki ةرشا عتثنا
18
Two Đki ثين يتاثن-ياثن Sinner, wicked Çok günahkâr أمث يماث -يما اث Did you come to us Bize mi geldin, getirdin 1 ا أيجناجئت To bring, direct Getirdi, yöneltti 4 اء أيججيء-اجي He directed her Onu (dş) yöneltti 4 ا أيجآءهاج To reply, answer Cevap verdi 4 جأب اباج-جيبي Bitter water Acı su أجج اجا-اجاجاج
To protect, give shelter Korudu, sığındırdı 4 جأر اراج-جريي You (pl) replied Cevap verdiniz 4 جأب متباج
You (pl) were replied Size cevap verildi 4 جأب متاجب
He chose Seçti 8 ا جأببتجا
He chose you (pl) Sizi seçti 8 جأب اكمبتجا He chose him Onu seçti 8 جأب اهبتجا To choose, invent, make up Seçti, derledi 8 بي جأبتجبي-اتجي
You chose Derledin, seçtin 8 جأب تيبتجا
You chose her Onu (dş) seçtin 8 ا جأبهتيبتاج We chose Derledik, seçtik 8 ا جأبنيبتجا
We chose them Onları seçtik 8 جأب ماهنيبتجا To tear, uproot Söktü, çekti 8 ث جثثتجث- اتجي
Was uprooted (fm) Söküldü (dş) 8 جثث ثتتاج To commit Kötülük işledi 8 جرح حرتجا-رحتجي
They committed Kötülük işlediler 8 وأ جرححرتجا To assemble, meet, to come together
Toplandı 8 مجع عمتجا -عمتجي
She (they) met, gathered (fm) Toplandı (dş) 8 مجع تعمتجا
They came together Toplandılar 8 وا مجععمتجا
To avoid, stay away Kaçındı 8 جنب بنتجا -نبتجي
19
They avoided Kaçındılar 8 وا جنببنتجا
Avoid (imp, pl) Kaçının 8 وا جنبنبتجا
Avoid (imp, pl) him (it) Ondan kaçının 8 جنب وهنبتاج That I find Benim bulmam 1 وجد اجد I find Bulurum 1 وجد اجد
Graves, tombs Mezarlar اث جدثداج More fitted, more inclined Daha yatkın جدر رداج Indeed I find Mutlaka bulurum 1 ن وجداجد Reward, payment, fee, wage Karşılık, ücret, ödül, mükafat أجر رور - اجاج
To hire, pay wage for service, work for wage
Ücretle tuttu, ücretle çalıştı 1 أجر راج -رأجي My guilt, my crime Suçum ي جرمامراج
To commit sin Günah işledi 4 جرم مراج-رمجي We committed sin Suç işledik 4 ا جرمنمراج
They committed sin Suç işlediler 4 وا جرممراج
Give (imp) him (asylum) Ona aman ver 4 جأر هاجر
His reward Onun (er) ücreti, karşılığı أجر هراج-هراج Her reward Onun (dş) ücreti, karşılığı ا أجرهراج Their reward / remuneration Onların ücreti, karşılığı أجر مهرم-اجهراج My reward Benim ücretim, karşılığım أجر رياج
Did we whimper Sızlandık mı 1 ا جزعنزعاج Objects, bodies, forms, figures
Cisimler جسم امساج
Their bodies, forms, figures Onların cisimleri, kalıpları جسم اجمهامس Did he do Yaptı mı 1 ل جعلعاج I do Yaparım, kılarım 1 ل جعلعاج
Let me do Yapayım 1 ل جعلعاج Do (imp), make, place, give Yap, kıl 1 ل جعلعجا
20
Did you (pl) do Yaptınız mı 1 م جعللتعاج Did we do Yaptık mı 1 جعل لنعااج Make (imp) us, give us Bizi kıl, bize ver 1 ا جعللنعاج Indeed I make you Mutlaka seni kılarım 1 جعل كلنعاج Make me (imp), give me Beni kıl, bana ver 1 لنى جعلعجا Make him (imp), give him Onu kıl, ona ver 1 جعل لهعاج Make (imp, pl), do, give Kılın, yapın, verin 1 لوأ جعلعجا For this reason -dan dolayı, için ل أجلاج
Time, period Ecel, süre ل أجلال-اجاج
To fix or appoint a term Tayin etti, belirledi 1 ل-اجل أجلجؤي To appoint Ecel tayin etti, süre belirledi 2 ل أجلل-اججؤي Urge (imp), summon, arouse Sür, topla, saldır 4 ا جلب بلج
To collect, assault Saldırdı, sürdü, topladı 4 جلب لباج-بلجي You appointed Tayin ettin, belirledin 2 أجل لتاج It was appointed, deferred Tecil edildi, ertelendi (dş) 2 أجل لتاج
Flog (imp, pl), beat Değnek vurun 1 وا جلددلاج
Flog (imp, pl) them Onlara değnek vurun 1 جلد موهدلجا Our term, period, time Bizim ecelimiz, süremiz ا أجللناج His term Onun (er) eceli, süresi جلأ هلاج-لهاج Her term Onun (dş) eceli, süresi ا أجللها- اجلهاج Their term Onların (er) eceli, süresi أجل ملهاج Their (fm, pl) term Onların (dş) eceli, süresi أجل نلهاج-نلهاج Two terms, periods Đki süre, iki ecel ن أجللياج To combine Birleştirdi 4 مجع عماج-عمجي They collected Topladılar 4 وا مجععماج
Collect (imp, pl), get together Toplayın, toplanın 4 وا مجععماج
21
All, all of them Hepsi, tamamı ون مجععمني- اجعماج Keep (imp) me away Beni uzak tut 1 ني جنببناج
Embryos, hidden Ceninler, gizli olanlar ة جنناجن Incline (imp) Yanaş, meylet 1 جنح حنجا
Wings Kanatlar جنح ةنحاج
Proclaim (imp, pl), manifest, publish
Açığa vurun 1 وا جهررهجا
Rewards, fees Ücretler, karşılıklar, ödüller, mehirler
اجور أجر Your (pl) rewards, fees
Sizin ücretleriniz, karşılıklarınız
اجوركم أجر Their rewards, fees
Onların (er) ücretleri, karşılıkları
اجورهم أجر Their (fm) rewards, fees
Onların (dş) ücretleri, karşılıkları
اجورهن أجر I respond to Đcabet ederim, karşılık veririm 4 جأب اجيب
It was accepted, answered Đcabet olundu, kabul edildi 4 جأب تاجيب
Accept (imp, pl) answer Đcabet edin, uyun 4 وا جأباجيب
Events, stories Konuşmalar, haberler يث حدثاداح
To surround, contain, encompass
Kuşattı, çevreledi, kavradı 4 اط حأطيط- اححي She surrounded, encompassed
Kuşattı, çevreledi, kavradı (dş)
احاطت حأط 4
I like Ben severim 4 حبب باح
To love, like Sevdi 4 ببح باح -بحي
Dearer, liked more Daha sevimli, daha sevgili حبب باح-باح His loved ones Sevdikleri, sevgili kulları حبب هاؤباح
Priests, rabbis, scholars Rahipler حرب ارباح
Their priests Onların rahipleri حرب هارباحم You loved, liked Sen sevdin 4 حبب تبباح
I loved, liked Ben sevdim 4 حبب تبباح
To frustrate, make it go in vain
Boşa çıkardı, heder etti 4 ط حبطببط-اححي To burn, scorch Yaktı 8 حرق قرتحا-رقتحي
22
She burnt Yaktı (dş) 8 حرق قترتاح To expect Ümit etti, bekledi 8 حسب بستحا-سبتحي
To bear, to carry Taşıdı, yüklendi 8 ل محلمتحل-امتحي
They assumed burden Yüklendiler 8 لوا محلمتحا To take under control, destroy Sürükledi, kontrol altına aldı 8 حنك كنتحا -نكتحي
Indeed I take under control Mutlaka sürüklerim 8 حنك نكنتاح One, single, only, anyone Bir, tek, bir kimse وحد دا- احداح Eleven On bir رشع داح
One, anyone (fm) Bir, birisi (dş) ا وحددحا
One of the two (fm) Đkisinden biri (dş) ا وحدماهدحا One of them (fm) Onlardan biri (dş) وحد ناهدحا That I tell Benim söylemem 1 ث حدثداح
To make happen Meydana getirdi 4 ث حدثدث-احدحي One of you Sizden biri وحد كمدكم ا-احدح One of the two of you Đkinizden biri ا وحدكمداح One of us Bizden biri ا وحدنداح One of them Onlardan biri وحد مهدم -احهداح -مهداح One of the two of them O ikisinden biri ا وحدمهدا-احمهداح One, anyone (fm) Bir, birisi (dş) ى وحددحا
Beware (imp), be cautious Sakın, çekin 1 حذر ذرحا
Be cautious of them Onlardan sakın 1 حذر مهذرحا Beware (imp, pl), be cautious Sakının 1 وأ حذرذرحا Be cautious (imp, pl) of him Ondan sakının 1 حذر اوهذرح Be cautious (imp, pl) of them Onlardan sakının 1 حذر موهذرحا Greediest En hırslı حرص صراح Clans, sects Hizipler, gruplar, topluluklar حزب ابزاح
23
To feel, sense, perceive Hissetti 4 حسس ساح-سحي Kindness, goodness, favor Đhsan, iyilik ان حسنسحا- اانسحا
Did he assume Sandı mı 1 حسب سباح Be good (imp), make it well Đyilik yap 4 حسن سناح
Better, best Daha güzel, en güzel حسن نساح -نساح
To do well, be kind Đyilik etti, güzelleştirdi 4 سنح نساح -سنحي
You did good Đyilik yaptınız 4 حسن منتساح
The best of it (him) Onun en güzeli حسن هنساح
The best of it (her) Onun en güzeli ا حسننهساح They did good Đyilik ettiler 4 وا حسننساح
Do (imp, pl) good Đyilik edin 4 أ حسنوسناح
They perceived Hissettiler 4 وأ حسسساح Assemble (imp, pl), gather together
Toplayın 1 وا حشررشاح
He counted it (him) Onu (er) saydı 4 ا حصىصاح
He counted, calculated, computed
Saydı 4 ا حصىصاح
He counted it (her) Onu (dş) saydı 4 ا حصىاهصاح He counted them Onları saydı 4 حصى ماهصاح To count, calculate, compute Saydı, hesapladı 4 صي حصىي-احصحي Was prevented, closed Engellendi, kapandı 4 حصر رصاح To prevent, close Engelledi, kapadı 4 حصر رصاح-رصحي You were prevented, held back
Engellendiniz 4 حصر مترصاح They were prevented Engellendiler 4 وأ حصرراحص Confine (imp, pl) them, close them
Onları engelleyin, hapsedin 1 حصر موهرصاح
They (fm, pl) got married Evlendiler (dş) 4 حصن نصاح
To protect Korudu 4 حصن نصاح -نصحي She protected her chastity Namusunu korudu (dş) 4 حصن تنصاح
24
Count (imp, pl) Sayın (emir) 4 وا حصىصاح He counted Saydı 4 ى حصىصاح
We counted Saydık 4 ا حصىنيصاح
We counted it (him) Biz onu saydık 4 حصى اهنيصاح To bring, make ready, prepare
Getirdi, hazır etti 4 حضر رضاح-رضحي She prepared, brought Hazırladı, getirdi 4 حضر ترضاح
She was prepared, brought Hazırlandı, getirildi 4 حضر ضاحتر
I encompassed Đhata ettim, kuşattım 4 حأط طتاح
We encompassed Đhata ettik, kuşattık 4 ا حأططناح
To press, insist Sıkıştırdı, zorladı 4 في حفيي-احفحي Protect (imp, pl), watch Gözetin, koruyun 1 فظوأ حفظحا
Is it true, right Gerçek mi, hak mı حقق قاح More worthy, more deserving
Daha fazla hak eden, daha layık
احق-احق حقق
To prove, justify, establish Yerleştirdi, gerçekleştirdi 4 حقق قاح-قحي Ages, very long periods of time, eternity
Çağlar, devirler, çok uzun süreler
احقابا حقب Sand hills Kum tepeleri قاف حقفاح Judge (imp), decide Hüküm ver 1 كم حكماح
He who judges best En hikmetli, en iyi hükmeden حكم كماح
I judge Hükmederim 1 حكم كماح
To strengthen, fortify Sağlamlaştırdı, açıkladı 4 حكم كماح -مكحي Strengthened, explained (fm) Sağlamlaştırıldı, açıklandı 4 حكم تمكاح
Was allowed Helal kılındı 4 ل حللاح To make lawful, permit, settle, solve
Helal kıldı, bekletti, yerleşti, çözdü
يحل - احل حلل 4
Confused dreams Karışık rüyalar الم حلماح
Their dreams Onların rüyaları, hayalleri م حلمهلاماح Made lawful, permitted (fm) Helal kılındı (dş) 4 حلل لتاح
25
Remove (imp), untie Çöz 1 لل حللاح
We made lawful Helal kıldık 4 ا حللللناح
He settled us Bizi yerleştirdi 4 ا حلللناح
They settled Yerleştirdiler 4 لوأ حللاح
Burdens, loads Yükler ال محلماح Ahmed, Prophet Muhammed's name
Ahmed محد دماح I bear the load, carry Ben yüklenirim, taşırım 1 ل محلماح
Load (imp), burden Yükle 1 ل محلمحا
I load you on, mount you Sizi yüklerim, bindiririm 1 محل لكمماح Black, color of dust Kara, toz rengi ى حويواح To give life, make live Diriltti, yaşattı, hayat verdi 4 حيي ااحيي- يحي
Alive, living (pl) Diri, canlı (çğ) 4 اء حييياء -احياء- احياح He gave you life, resurrected you
Sizi diriltti 4 حيي اكمياح He gave her life Onu (dş) diriltti 4 ا حيياهياح He gave them life Onları diriltti 4 حيي احماهي Encompassed, surrounded Đstila edildi, kuşatıldı 4 يط حأطاح
I give life Diriltirim 4 يي حيياح
You gave us life Bizi yaşattın, dirilttin 4 ا حيينتيياح
We gave life Yaşattık, hayat verdik 4 ا حيينيياح
We gave him life Onu dirilttik, canlandırdık 4 حيي اهنيياح We gave her life Onu (dş) dirilttik, canlandırdık 4 ا حيياهنيياح Brother Erkek kardeş أخو ا -اخاخ- اخ I fear Korkarım 1 فوخ افاخ
I oppose you Size muhalefet ederim 3 خلف فكمالاخ
Our brother Erkek kardeşimiz ا أخواناخ
His brother Onun erkek kardeşi أخو اهاخ
26
Their brother Onların erkek kardeşi أخو ماهاخ Your news, matters Haberleriniz خرب كمارباركم-اخباخ
Her (its) news Onun haberleri خرب اربا اخه To become humble Saygı duydu, boyun eğdi 4 خبت تباخ -بتخي They humbled themselves Gönülden boyun eğdiler 4 ا خبتوتباخ
Sister Kız kardeş أخو تاخ
To choose Seçti 8 خأر ارتخا-ارتخي
To betray Đhanet etti 8 ان خأنتخان- اتخي
I chose Seçtim 8 خأر ترتخا
I chose you Seni seçtim 8 خأر كترتخا We chose Seçtik 8 ا خأرنرتخا
We chose them Onları seçtik 8 خأر ماهنرتاخ To choose a person specifically for oneself
Seçti, has kıldı 8 خصص صتخا -صتخي
To quarrel, dispute Tartıştı, çekişti 8 خصم مصتخا-مصتخي
They disputed, quarreled Tartıştılar 8 وا خصممصتاخ
Your sister Kız kardeşin أخو كتاخ Alternation, difference, contradiction
Art arda gelmesi, çelişki, ihtilaf
اختالفا-اختالف خلف 8Forgery, invention Uydurma 8 خلق لاقتخا
Mixed up Birbirine karıştı 8 لط خلطتخا
It was disputed Đhtilaf edildi, ayrılığa düşüldü 8 خلف فلتاخ To dispute, be in contradiction
Đhtilaf etti, farklı oldu 8 خلف لفتخا -فلتخي
You (pl) disputed Đhtilaf ettiniz 8 خلف ملفتتخا They disputed Đhtilaf ettiler 8 لفوأ خلفتخا His sister Onun (er) kız kardeşi أخو هتاخ Her sister Onun (dş) kız kardeşi ا أخوهتا-اخهتاخ Two sisters Đki kız kardeş ن أخويتاخ
27
Secret lovers Gizli dostlar خدن انداخ Pit, ditch Hendek خدد ودداخ He was taken, grabbed Yakalandı 1 ذ أخذاخ
That which takes, catches, grabs
Tutan, yakalayan, tutar, yakalar
آخذ أخذ 1
Grabbing Yakalama, yakalayış ذ أخذذا- اخذة- اخاخ
To punish, reprimand Ceza verdi 3 ذ أخذذ-آخاخؤي To take, seize, grab Aldı, tuttu, yakaladı 1 ذ أخذذ- اخأخي
She took, grabbed Tuttu, yakaladı (dş) 1 أخذ ذتاخ I took, grabbed Tuttum, yakaladım 1 أخذ ذتاخ It (she) grabbed you Sizi yakaladı 1 أخذ كمذتاخ You grabbed, took Yakaladınız, edindiniz 1 أخذ مذتاخ She grabbed him Onu (er) yakaladı 1 أخذ هذتاخ I grabbed her Onu (dş) yakaladım 1 ا أخذهذتاخ She grabbed them Onları yakaladı 1 أخذ مهذتاخ I grabbed them Onları yakaladım 1 أخذ مهذتاخ They (fm, pl) took, grabbed Tuttular, aldılar (dş) 1 ذن أخذاخ
We took, grabbed Yakaladık 1 ا أخذذناخ
We grabbed him Onu yakaladık, aldık 1 ا أخذذناخه We grabbed them Onları yakaladık, aldık 1 أخذ ماهذناخ He grabbed him Onu yakaladı 1 أخذ ذهاخ His grabbing Onu yakalaması 1 أخذ ذهاخ He grabbed them Onları yakaladı 1 أخذ مذهاخ Their grabbing Onların yakalanması 1 أخذ مهذاخ They were grabbed Yakalandılar 1 ذوأ أخذاخ Those who take, catch Yakalayanlar 1 أخذ ينذآخ
That which takes it Onu alan, alacak 1 أخذ يهذآخ
28
Other Diğer, başka أخر رآخ
Other (pl) Diğer, başka (çğ) أخر راخ -راخ
End, final, hereafter Son, ahiret أخر رآخ-رآخ
Other Diğer أخر رآخ- رر- آخآخ To postpone Tehir etti, erteledi, süre verdi 2 أخر راخ -رخؤي Other (fm) Diğer (dş) ا أخرراخ Taking out, extracting, expelling
Çıkarma 4 خرج اج ارخ-ا اجرخ-اجرخا
Your removal Sizin çıkarılmanız 4 خرج اجكمرخا Their removal Onların çıkarılması 4 خرج مهاجرخا Your rear, those after you (pl) Sonrakileriniz, arkanız أخر اكمراخ Other two Diğer iki أخر انرآخ
Those after them Sonrakileri أخر ماهراخ To destroy, demolish, ruin Harap etti, yıktı 4 خرب براخ-ربخي She (it) postponed Erteledi 2 أخر تراخ You postponed Erteledin 2 أخر تراخ
Last, final, hereafter Ahiret, son ة أخررآخ
You postponed me Beni erteledin 2 ن أخرترني-اختراخ You postponed us Bizi erteledin 2 ا أخرنتراخ Take out (imp), remove Çıkar 4 خرج رجاخ That I am removed Benim çıkarılmam 4 خرج جراخ I am taken out Çıkarılırım 4 خرج جراخ
Come out (imp) Çık 4 خرج جراخ
He was taken out Çıkarıldı 4 خرج رجاخ
To remove, bring forth, drive out
Çıkardı, öne getirdi 4 خرج جراخ -رجخي
She took out Dışarı çıkardı 4 خرج تجراخ She was taken out Çıkarıldı 4 خرج ترجاخ
29
She took you out Seni çıkardı 4 خرج كتجراخ You were taken out Çıkarıldınız 4 خرج مترجاخ He took you out Seni çıkardı 4 خرج كجراخ He took you (pl) out Sizi çıkardı 4 كم خرججراخ We took out Çıkardık 4 ا خرجنجراخ Take (imp) us out Bizi çıkar 4 ا خرجنرجاخ We take them out Onları çıkardık 4 خرج ماهنجراخ Take (imp) me out Beni çıkar 4 نى خرجرجاخ He took me out Beni çıkardı 4 ني خرججراخ He took him out Onu çıkardı 4 خرج هجراخ He took the two of them out O ikisini çıkardı 4 ا خرجمهجراخ Go (imp, pl) out Çıkın 1 وا خرججراخ Take (imp, pl) out Çıkarın 4 وأ خرجرجاخ They were taken out Çıkarıldılar 4 وأ خرجرجاخ They took you out Sizi çıkardılar 4 خرج وكمجراخ Take (imp, pl) them out Onları çıkarın 4 خرج موهرجاخ Did you puncture it Onu deldin mi 1 ا خرقهقتراخ We postponed, delayed
Erteledik, geciktirdik, tehir ettik
اخرنا أخر 2
Postpone (imp) us, delay us Bizi ertele, geciktir 2 ا أخرنراخ
Our end, the last of us Sonumuz, sonuncumuz ا أخررنآخ
His (its) end Onun sonu أخر هرآخ
Others Diğerleri ون أخررآخ - رينآخ
Other (fm) Diğer (dş) ى أخرراخ Last ones, those who came later
Sonrakiler, arkadan gelenler أخر رينآخ
To disgrace Rezil etti 4 ى خزيززي- اخخي You disgraced (someone) Rezil ettin 4 خزي تيزاخ
30
You disgraced him Onu rezil ettin 4 خزي هتيزاخ Remain (imp, pl) rejected Sinin, kalın 1 وا خسءؤسخا
To decrease Azalttı 4 خسر رساخ-سرخي Biggest losers En çok ziyana uğrayanlar ون خسررساخ -رينساخ
Fear (imp, pl) Korkun 1 ا خشيوشخا
Fear (imp, pl) me Benden korkun 1 خشي نوشخني - اوشاخ
That you fear them Onlardan korkmanız 1 خشي مهوشخا
Green Yeşil ر خضرضاخ
To make a mistake, err Hata etti 4 طا خطأئ-اخطخي You made a mistake, erred Hata ettiniz 4 م خطأطأتاخ
We made a mistake, erred Hata ettik 4 ا خطأطأناخ Lower (imp) Đndir 1 خفض ضفخا
More secret Daha gizli فى خفياخ I keep it hidden Gizlerim 4 ي خفيفاخ
It was hidden Saklandı, gizlendi 4 خفي يفاخ
To hide, keep it secret Sakladı, gizledi 4 فى خفيي - اخفخي
You (pl) concealed, hid Gizlediniz 4 خفي متفياخ
I hide it Ben onu gizlerim 4 ا خفييهفاخ Friends Dostlar ال خللءاخ To make eternal Ebedi kıldı 4 خلد لداخ-دلخي It made him eternal Onu ebedi kıldı 4 خلد هلداخ
To make sincerely Đhlasla yaptı, has kıldı 4 خلص لصاخ-صلخي We purified Temizledik, halis kıldık 4 ا خلصنلصاخ
We made them purified Onları ihlaslı kıldık 4 خلص ماهنلصاخ They purified, were sincere Halis kıldılar 4 وا خلصلصاخ Put off, take off(imp) Çıkar 1 خلع لعاخ
31
To break (a promise) Sözünden döndü 4 خلف لفاخ-فلخي I broke my promise to you (pl) Size olan sözümden döndüm 4 خلف كملفتاخ You (pl) broke your promise Sözünüzden döndünüz 4 خلف ملفتاخ We broke our promise Sözümüzden döndük 4 ا خلفلفناخ Be my successor Benim yerime geç 1 لفني خلفاخ
They broke their promise Vaadlerinden döndüler 4 لفوا خلفاخ I create Ben yaratırım 1 خلق لقاخ
That I betray him Benim ona ihanet etmem 1 خأن هناخ
Brother Erkek kardeş و أخوا – اخي- اخاخ
Sisters Kız kardeşler ات أخوواخ
Your (pl) sisters Kız kardeşleriniz كم أخواتوكم-اخاتواخ Their (fm, pl) sisters Onların kız kardeşleri أخو هناتواخ Your (pl) maternal uncles Dayılarınız خأل كمالواخ
Brothers Erkek kardeşler ان أخووخا-اانوخا
Your (pl) brothers Sizin erkek kardeşleriniz أخو كمانخوكم- اانوخانكم-اوخا Our brothers Bizim erkek kardeşlerimiz ا أخواننوخا Their brothers Onların (er) erkek kardeşleri م أخوهانوخم -اهانوخا -انهموخا Their (fm) brothers Onların (dş) erkek kardeşleri أخو انهنوخا Brothers Erkek kardeşler ة أخووخا
Your brothers Senin erkek kardeşlerin أخو كتوخا His brothers Onun erkek kardeşleri أخو هتوخا My brothers Benim erkek kardeşlerim ي أخوتوخا Your brother Senin erkek kardeşin أخو وكاخ
His brother Onun erkek kardeşi أخو وهاخ Their brother Onların erkek kardeşi أخو موهاخ Your two brothers Đki kardeşiniz أخو كميواخ
32
Brother, my brother Erkek kardeş, kardeşim ي أخواخ
Best ones, elected ones Hayırlılar ار خريياخ
Your brother Senin erkek kardeşin أخو يكاخ His brother Onun erkek kardeşi أخو يهاخ To make tired, incline towards its end
Yordu 1 أود آد-ودؤي
Disastrous, abominable Felaketli أدد دا ا
Paying, fulfilling Ödeme, eda etme اء أددياء - اداد To transact, manage, roll over Đcra etti 4 دأر اراد-يردي
To fall into dispute Atıştı, çekişti 6 ا درأاردا-ااردي
You fell into dispute Birbirinizle atıştınız 6 درأ اردامأت
To follow one another Art arda gelip toplandı 6 درك كاردا-كاردي
They followed one another Art arda gelip toplandılar 6 كوأ دركاراد
Backs Arkalar دبر ارباد
Setting, retreat Batış دبر اربدا
Your (pl) backs Arkalarınız دبر اركمباد Their (fm) backs Onların arkaları ا دبرارهباد Their backs Onların (er) arkaları م دبرهارباد-مارهباد To retreat, turn back Geri döndü, geri çekildi 4 دبر رباد-بردي
To refute Reddetti 4 دحض حاد ض-ضحدي
To keep, preserve, store, put away
Sakladı, depoladı 8 دخر رخدا-رخدي
Make enter (imp), insert, admit
Girdir, sok 4 ل دخلخاد
Enter (imp) Gir 1 ل دخلخاد
He (it) was entered Sokuldu 4 ل دخلخاد
To make enter, admit, insert Girdirdi, soktu 4 ل دخلخل- ادخدي
Enter (imp, dual) Girin (ikil) 1 ال دخلخاد Indeed I will make enter Mutlaka sokarım 4 دخل لنخاد
33
Make us enter Bizi sok 4 ا دخللنخاد We made him enter Onu soktuk 4 دخل اهلنخاد We made them enter Onları soktuk 4 دخل ماهلنخاد Indeed I make you (pl) enter Mutlaka sizi sokarım 4 دخل كملنخاد Indeed I make them enter Mutlaka onları sokarım 4 دخل مهلنخاد Make me enter (imp) Beni sok 4 لنى دخلخاد Make them enter (imp) Onları sok 4 دخل ملهخاد Make (imp, pl) them enter Sokun 4 لوا دخلخاد
Enter (imp, pl) Girin 1 لوا دخلخاد
They were made enter Sokuldular 4 لوا دخلخاد
Enter (imp, pl) into it (her) Ona girin 1 ا دخللوهخاد Enter (imp, fm) Gir (dş) 1 ي دخللخاد
That I know Benim bilmem 1 ر درياد
Avert (imp) Savın 1 وا درأؤردا
Conveyed, informed, let know Bildirdi 4 ا دريراد Informed you Sana bildirdi 4 دري اكراد Informed you (pl), made you know
Size bildirdi 4 اكم دريراد
To convey, inform, let know Bildirdi 4 ري دريري- اددي
To overtake, overcome, catch up
Anladı, kavradı, yetişti, yakaladı
يدرك-ادرك درك 1
He overtook him, he caught up
Ona yetişti, yakaladı 1 درك كهراد
I know Bilirim 1 ري درياد
Prophet Idris (pbuh) Đdris (AS) ريسدا
Call (imp), invite, pray Dua et, çağır 1 دعو عاد To desire, ask, demand, cry out
Đstedi, iddia etti 8 عي دعودي-اعدي
Call (imp) them (fm) Onları (dş) çağırın 1 ودع نهعاد I call, invite, pray Ben dua ederim 1 و دعوعاد
34
Call (imp, pl), invite, pray Dua edin, çağırın, davet edin 1 وا دعوعاد
Did you (pl) call them Onları çağırdınız mı 1 م دعووهمتوعاد I call you (pl) Ben sizi çağırırım 1 دعو عادوكم Call upon (imp, pl) me, pray unto me
Bana dua edin 1 وني دعوعاد Call (imp, pl) him, pray unto him
Ona dua edin, onu çağırın 1 دعو وهعاد Call (imp, pl) them Onları çağırın 1 دعو موهعاد Adopted sons Evlatlıklar اء دعويعاد
Your adopted sons Evlatlıklarınız دعو اءكميعاد Their adopted sons Onların evlatlıkları دعو همائيعاد Repel (imp), defend Sav, savuştur, savun 1 دفع فعدا
Repel (imp, pl), defend Savunun 1 وا دفعفعدا
He remembered Hatırladı 8 ذكر داكر
I lead, show Göstereyim, delil olayım 1 ل دللاد
I lead you, show you Sana göstereyim 1 دلل لكاد I lead you (pl), show you Size göstereyim 1 دلل لكماد To deliver, present, lower Saldı, indirdi, sundu 4 لي دلوي-ادلدي
Adam Adem مآد-مآد To come near, be close; to lower, drop
Yaklaştı, alçaldı 1 ني دنوني-اددي
Closer, lower, less Daha yakın, daha alçak, az ى دنوناد
To compromise, to hold in light esteem
Taviz verdi, yağcılık yaptı, küçümsedi
يدهن-دهن ا دهن 4
Most grievous, bitter Daha müthiş ى دهيهاد
Return (imp), give back Teslim edin 2 وا أدياد
To pay back, restore, return Đade etti, geri verdi, teslim etti 2 ي أديي-اددؤي
Then (past) O zaman (geçmiş) ذا
Then (present and future) O zaman (şimdi ve gelecek) ذاا Then, in that case Öyleyse, o zaman ذاا
35
To broadcast, propagate, spread
Yaydı 4 عذي اذاع-يعذي
They propagated / spread Yaydılar 4 وأ عذياذاع
To make taste Tattırdı 4 ذوق اذاق - يقذي
He made taste it (her) Onu tattırdı 4 ا ذوقاذاقه He made them taste Onlara tattırdı 4 ذوق ماذاقه Proclamation, announcement Bildiri اذان أذن Ears Kulaklar آذان-آذان أذن
Our ears Kulaklarımız ا أذنآذانن Their ears Onların kulakları أذن آذانهم
Their torment Onların eziyeti أذي ماذاه
I slaughter Boğazlarım, keserim 1 ذبح حاذب
I slaughter you Seni boğazlarım 1 ذبح كحاذب Indeed I slaughter Mutlaka keserim 1 ذبح نحاذب
Indeed I slaughter him Onu boğazlarım 1 ذبح هنحاذب Chins, jaws Çeneler 4 ذوق اذقان We made (someone) taste Tattırdık 4 ا ذوقاذقن
We made you taste Sana tattırdık 4 ذوق اكاذقن We made him taste Ona tattırdık 4 ذوق اهاذقن I remember, invoke Zikrederim, anarım 1 ذكر اذكر Remember (imp), call to mind, invoke
Zikret, an 1 ذكر اذكر
I will remember you Sizi anayım 1 ذكر كماذكر They (fm, pl) remember, invoke
Zikrederler, anarlar (dş) 1 ن ذكراذكر Remember (imp) me, invoke me
Beni zikret, an 1 ني ذكراذكر
I will remember him Onu anayım 1 ذكر هاذكر Remember (imp, pl), call to mind, invoke
Zikredin, anın 1 وا ذكراذكر Remember (imp, pl) me, invoke me
Beni zikredin, anın 1 وني ذكراذكر
36
Remember (imp, pl) him, invoke him
Onu zikredin, anın 1 ذكر وهاذكر More humiliated, meaner En düşkün, alçak اذل ذلل
To humiliate Zelil etti, alçalttı 4 ل-اذل ذللذي
Humble, humiliated Alçak gönüllü, aşağılanmış لة ذلللة-اذاذ
Like that? Şunun gibi mi كاذل Most humiliated ones En alçaklar ذلل اذلني He proclaimed, announced, called
Bildirdi, ilan etti 2 اذن أذن Proclaim (imp), announce, call
Bildir, ilan et 2 اذن أذن
Ear Kulak اذن أذن
Permitted Đzin verildi ن ذنأاذ
I give you permission Ben izin veririm 1 آذن أذن
Permit (imp), give permission Đzin ver 1 أذن أذن
Permission Đzin ذن أذنا -ذنا
To permit, give permission Đzin verdi 1 ن أذنذن- اذؤي
To proclaim, announce, call Đlan etti, bildirdi 2 ذن- اذن أذنؤي
To proclaim, announce, call Đlan etti, bildirdi 4 ن-آذن أذنذؤي
We called, informed Bildirdik 4 ا أذنآذن
We called you, informed you Sana bildirdik 4 أذن اكآذن She listened Onu dinledi 1 أذن ناذت
You gave permission Đzin verdin 1 أذن تناذ
I called Bildirdim 4 أذن تآذن
I called you, informed you (pl) Size bildirdim 4 أذن كمآذنت His permission Onun izni أذن ذنها Be informed (imp, pl) Bilin 4 وأ أذنأذن
My permission Benim iznim ذنى أذنا His two ears Đki kulağı أذن هياذن
37
Go (imp) Git 1 ذهب بذها
To remove, get rid of Giderdi 4 ذهب باذه -بذهي
Go (imp, dual) Đkiniz gidin 1 ا ذهببذها
You removed, exhausted Giderdiniz, tükettiniz 4 هبذ متباذه Go (imp, pl) Gidin 1 وأ ذهبباذه Torture (imp, pl), give them discomfort
Đncitin, eziyet edin 4 آذو أذي They gave discomfort, tormented
Eziyet ettiler 4 ا أذيآذو Give the two of them discomfort, punish (imp)
O ikisine eziyet edin 4 ا أذيمآذوه Discomfort, illness, torment Eza, sıkıntı اذى أذي To disturb, give discomfort, torment
Zarar verdi, rahatsız etti 4 ي - آذى أذيذؤي
You gave discomfort, tormented
Eziyet ettiniz 4 أذي متآذي You gave discomfort to us, tormented
Bize eziyet ettiniz 4 ا أذيونمتآذي Raised couches / thrones Tahtlar, kerevetler أرك كائار
To bring home in evening Akşam eve getirdi 4 روح احار-ريحي
To desire, want, wish, decree Niyet etti, istedi, irade etti 4 رود ادار -ريدي
They (dual) wanted Đstediler (ikil) 4 ا رودادار
He wished me Beni irade etti, benim için istedi
ارادنى رود 4They wished Đstediler 4 وا رودادار Our meanest ones, lowly ones
En rezillerimiz ا رذللناذار Is it who desires, does he desire
Đsteyen mi, ister mi رغب باغار He showed you Sana gösterdi 4 رأي اكار
He showed you (pl) Size gösterdi 4 رأي اكمار
He showed them to you Sana onları gösterdi 4 رأي ماكهار He showed me Bana gösterdi 4 اني رأيار
He showed him Ona onu gösterdi 4 رأي اهار
To show Gösterdi 4 ري- اري رأيي
38
Did you see, did you think Gördün mü, düşündün mü 1 رأي اارتي Did you see you, did you think of yourself
Seni gördün mü, kendini düşündün mü
يتكاار رأي 1Did you see yourselves (did you think)
Kendinizi gördünüz mü (düşündünüz mü)
ارايتكم رأي 1Did you see them , did you think of them
Onları gördün mü, onları düşündün mü
يتماار رأي 1Did you (pl) see Gördünüz mü 1 رأي متايار Lords, gods Rabler ربب اببا- اراببار
To make it increase Arttırdı 4 بي ربوبي- ارري
Physical desire Fiziki arzu أرب ةبرا
Four Dört ربع عبار - عبع- اربار
Four Dört ة ربععبة- ارعبار Forty Kırk ربع نيعبار
More numerous Daha çok, daha fazla ى ربوبار
To doubt Şüphe etti 8 ريب ابترا -ابتري
She doubted Şüphe etti 8 ريب تابترا
They doubted Şüphe ettiler 8 وا ريبابتار
You (pl) doubted Şüphe ettiniz 8 ريب متبترا
To turn back, return Geri döndü, dinden çıktı 8 ردد دترا -دتري
They (dual) turned back Geri döndüler (ikil) 8 ا ردددتار They turned back Döndüler, dinden çıktılar 8 وا ردددتار
To select, become contended Razı oldu 8 ضي ورضترى-اضتار
To rise Yükseldi 8 قي رقيرتي-اقتري
Watch(imp), wait Gözetle, bekle 8 رقب بقترا
To watch, wait Bekledi, gözetledi 8 رقب قبترا-بقتري
Watch (imp) them Onları gözetleyin 8 رقب مهبقترا Watch(imp, pl), wait Gözetleyin, bekleyin 8 وا رقببقترا
Its sides Onun kenarları ا رجوهائجار
39
To postpone, defer Geri bıraktı 4 جي رجوجي-ارري
I turn back Dönerim 1 رجع جعار
Turn back (imp) return Dön, geri dön 1 رجع جعرا
To send back, take back Geri döndü, döndürdü 4 رجع عجار - جعري
Turn us back (imp) Bizi döndür 1 ا رجعنجعرا
Turn back (imp, pl) Dönün 1 وا رجعجعرا
Turn (imp, pl) me back Beni geri döndürün 1 رجع ونجعرا Turn back (imp, fm) Dön (dş) 1 ي رجعجعرا Feet Ayaklar ل رجلجار
Your feet Ayaklarınız رجل لكمجكم-ارلجار Their feet Ayakları رجل ملهجهم- ارلجار Their (fm, pl) feet Ayakları (dş) رجل هنلجار
Indeed I stone you Mutlaka seni taşlarım 1 رجم كنمجار
Make (imp) him wait Onu beklet 4 رجو جهار
Hope (imp, pl) Umun 1 وا رجوجار
Wombs Rahimler رحم امحار
Your wombs Rahimleriniz رحم كمامحار Their wombs Onların rahimleri رحم هنامحار Most merciful En merhametli رحم محار
Have mercy (imp) Merhamet et 1 رحم محرا
Have mercy (imp) on us Bize merhamet et 1 ا رحمنمحرا Have mercy (imp) on the two of them
O ikisine merhamet et 1 ا رحممهمحرا
Ruined you Sizi mahvetti 4 ردي اكمدار
To ruin, destroy Mahvetti, helak etti 4 دي رديي- اردري
I wished, ordered Đstedim, irade ettim 4 رود تدار
You wished, wanted Đstediniz, irade ettiniz 4 رود متدار
40
They (fm, pl) wished, wanted Đstediler (dş) 4 ن روددار
We wished, wanted Đstedik 4 رود نداار
We wished him Onu istedik 4 رود اهندار The meanest, most lowly Daha, en düşük, alçak ذل رذلار The meanest, most lowly ones
En düşükler ذلون رذلار
Give (imp) sustenance Rızık ver 1 رزق قزار
Give (imp) us sustenance Bize rızık ver 1 ا رزققنزار Give (imp) them sustenance Onlara rızık ver 1 رزق مقهزار Give (imp, pl) them sustenance
Onları rızıklandırın 1 رزق مقوهزار To make it fixed Sabitleştirdi, sağlamlaştırdı 4 سا رسوي-ارسري
He made it (her) fixed Onu sabitleştirdi 4 ا رسواهسار
Send (imp) Gönder 4 ل رسلسار
He was sent Gönderildi 4 ل رسلسار
To send Gönderdi 4 ل رسلسل- ارسري
She (fm) sent O (dş) gönderdi 4 رسل لتسار You sent Gönderdin 4 رسل لتسار I was sent Gönderildim 4 رسل لتسار You (pl) were sent Gönderildiniz 4 رسل ملتسار We sent Gönderdik 4 ا رسللنسار We were sent Gönderildik 4 ا رسللنسار We sent you Seni gönderdik 4 رسل اكلنسار We sent him Onu gönderdik 4 رسل اهلنسار Send (imp) him Onu gönder 4 رسل لهسار I send him Onu gönderirim 4 رسل لهسار They were sent Gönderildiler 4 لوا رسلسار They sent Gönderdiler 4 لوأ رسلسار
41
Send (imp) me Bana gönderin 4 رسل لونسار
Base, outpost, watch Üs, gözetleme ادا رصدصرا
Earth, world, land, home Yeryüzü, dünya, toprak, yer, yurt
ارضا-ارض أرض To please Razı etti 4 ضي رضوي-ارضري
To suckle a child Emzirdi 4 رضع عضار-عضري
She suckled Emzirdi (dş) 4 رضع تعضار
They (fm, pl) suckled Emzirdiler (dş) 4 رضع نعضار
They (fm, pl) suckled you (pl) Sizi emzirdiler 4 رضع كمنعضار Suckle (imp, fm) him Onu emzir (dş) 4 رضع يهعضار
Your land Sizin yeriniz, yurdunuz أرض كمضار Our land Yerimiz, yurdumuz ا أرضنضار Their land Onların yeri, yurdu أرض مهضار My land Yerim, yurdum ى أرضضار Did you get contended Razı oldunuz mu 1 م رضويتضار Pasture (imp) Otlatın 1 ا رعىوعار
Turn, approach, beseech Yönel, yaklaş, yalvar رغب راغب
Embark, mount (imp) Bin (emir) 1 ركب كبرا Embark, mount (imp, pl) Binin 1 وا ركبكبرا To overturn, revert back Ters çevirdi, baş aşağı etti 4 ركس كسار-سكري
Cast them back Onları baş aşağı etti م ركسهكسار
They were cast back Baş aşağı atıldılar 4 وأ ركسسكار
Strike (imp), urge Çarp, vur 1 ركض كضار
Bow down (imp, pl) Rüku edin 1 وا ركعكعرا
Bow down (imp, fm) Rüku et (dş) 1 ي ركعكعرا
Iram, name of a nation Đrem مرا Show (imp) us Bize göster 4 ا رأيارن
42
Show (imp) us Bana göster 4 ارني رأي To scare, make fear, strike terror, terrify
Korkuttu 4 رهب بهار-بهري
Fear (imp) me Benden korkun 1 رهب ونبهرا
Is my family Benim ailem mi ي رهططهار To cover, oppress Güçlük çıkardı 4 رهق قهار -قهري
Show (imp, pl) us Bana gösterin 4 وني رأيار-ونيار
I see Görürüm 1 ى رأيار
To show Gösterdi 4 ى رأيري- اري
It was wished Đstendi 4 رود اريد I wish, want Đsterim 4 رود اريد
I show you Size gösteririm 4 رأي اريكم
We showed Gösterdik 4 ا رأينيار
We showed you Sana gösterdik 4 رأي اكنيار We showed them to you Sana onları gösterdik 4 رأي ماكهنيار We showed him Onu gösterdik 4 رأي اهنيار To incite Tahrik etti, oynattı 1 أزز از -ازي Incitement, confusion Oyun, tahrik ا أززاز
To cause to slip, deviate Kaydırdı, saptırdı, döndürdü 4 اغ زيغزيغ- ازي
To drive Yürüttü 4 جي زجوجي-اززي
To add, increase, exceed Arttırdı, çoğalttı 8 زيد دزا اد-اددزي
They increased Arttırdılar 8 وا زيداددزا
He was repulsed, driven out Vazgeçirildi 8 زجر جردزا
To look down, despise Hor gördü 8 ري زريدزري-ادزي
Name of the father of Prophet Abraham
Azer, Hz Đbrahim’in babası رآز To strengthen, assist, help, sympathize
Kuvvetlendirdi 4 أزر رآز -زرؤي
He strengthened him Onu kuvvetlendirdi 4 أزر هرآز
43
My back, strength Arkam, kuvvetim ري أزراز
To approach, arrive suddenly Yaklaştı, aniden geldi 1 أزف ازف- فأزي
She approached Yaklaştı (dş) 1 أزف ازفت
That which approaches Yaklaşan آزفة أزف
Cleaner Daha temiz كى زكواز
To make slip Kaydırdı, saptırdı 4 ل زللزل-ازي
Arrows Oklar الم زملاز To make approach Yaklaştırdı 4 زلف لفاز -فلزي
She was drawn near Yaklaştırıldı 4 زلف فتلاز
We made approach Yaklaştırdık 4 ا زلفلفناز
To make slip, fall Kaydırdı, düşürdü 4 زلق لقاز-قلزي
He made the two of them slip O ikisini kaydırdı 4 زلل لهاازم Companions, mates, wives, husbands
Eşler زوج اجوا-ازاجواز
Your wives Senin eşlerin زوج كاجواز -اجكواز Your (pl) wives Sizin eşleriniz زوج كماجواز -كماجواجكم- ازواز Our wives Bizim eşlerimiz زوج اجنوااز His wives Onun eşleri زوج هاجواز- هاجواز -اجهواز Their wives Onların eşleri زوج مهاجواجهم- ازوم-ازهاجواز Their (fm, pl) husbands Onların (dş) eşleri زوج نهاجواز That I increase Benim arttırışım, arttırmam 1 زيد ازيد
Indeed I increase Mutlaka arttırırım 1 ن زيدازيد
Indeed I increase you (pl) Mutlaka sizi arttırırım 1 زيد كمنازيد She was adorned, beautified Süslendi 5 زين تنياز Indeed I adorn (it) Mutlaka süslerim 2 زين نيازن
I ask Sorarım, isterim 1 سئل لئاس Ask (imp) Sor 1 ئل سئلسا
44
That I ask you Benim sana sormam, istemem
اسئلك سئل 1I ask you Sana sorarım 1 سئل ئلكاس That I ask you (pl) Benim size sorarım, istemem 1 ئلكم سئلاس Ask (imp) him Ona sor 1 سئل ئلهاس Ask (imp, pl) Sorun 1 ئلوا سئلسا
Ask (imp, pl) them Onlara sorun 1 سئل مئلوهاس Ask (imp, pl) them (fm, pl) Onlara (dş) sorun, isteyin 1 سئل نئلوهاس To do bad, evil, offend, insult, damage
Kötülük yaptı, zarar verdi 4 اء سوءسيء-اسي
They did evil Kötülük yaptılar 4 ا سوءاؤاس
You did evil Kötülük yaptınız 4 سوء مأتاس
Captives, prisoners Esirler ى أسراراس
Fables, tales, stories Masallar سطر رياطاس To wash down, swallow easily
Yuttu 4 اغ سوغسيغ-اسي
To make flow, pour out Akıttı, döktü 4 ال سيلسيل-اسي
To feed the cattle, send to pasture
Otlattı 4 سوم اماس-سيمي
Armlets, bracelets Bilezikler سور اوراس
Reasons, roads, relatives Sebep, yol, akraba سبب ابباس Tribes, descendants Torunlar, kabileler سبط اطباس To make it flow, complete Akıttı, tamamladı 4 غ سبغببغ- اسسي
To hire Kiraladı, ücretle çalıştırdı 10 أجر رأجتسا-أجرتسي
You hired Ücretle tuttun 10 أجر تساترأج
Hire (imp) him Onu ücretle tut 10 أجر هأجرتاس To seek to delay, be late, be delayed
Geciktirdi 10 أخر رأختسا-رأختسي
To ask for permission Đzin istedi 10 أذن أذنستن-اأذتسي
He asked for permission from you
Senden izin istedi 10 أذن كأذنتاس They asked for permission from you
Senden izin istediler 10 أذن وكأذنتسا
45
To ask permission, beg pardon
Đzin istedi, af istedi 10 أنس سأنستا-أنسستي
To explain clearly Açıkladı, açığa çıktı 10 بني ان ابتس-بنيتسي
Exchange, replace Değiştirme 10 ال بدلدبتسا To ask or wish to exchange, replace
Değiştirmek istedi 10 ل بدلدبتسل-ادبستي
Thick silk Kalın ipek أستربق قربتسا
To rejoice Sevindi 10 بشر رشبتسا-ي رشبتس
Rejoice (imp, pl) Sevinin 10 وا بشررشبتسا To rush, race Yarıştı 10 سبق قبتسا -بقتسي
They (dual) raced Yarıştılar (ikil) 10 قا سبقبتسا
They raced, rushed Yarıştılar, koştular 10 قوا سبقبتسا Race (imp, pl) Yarışın 10 بقوا سبقتسا
To take cover, hide Örtündü 8 ستر رتتسا-رتتسي
To make exception Đstisna yaptı 10 ثني ثينتسثني-استي
To accept, respond, answer Kabul etti, cevap verdi 10 جوب ابجتسجيب - اتسي
They responded Cevap verdiler 10 وأ جوبابجتسا To seek protection or refuge Sığındı, yakına gelmek istedi 10 جور ارجتسا -جريتسي
He sought your protection Sana sığındı 10 جور كارجتاس So that I respond, accept Cevap vereyim, kabul edeyim 10 ج جوبتاسب Respond (imp), accept Kabul et 10 جوب جبتسا
You responded Kabul ettiniz 10 جوب متبجتاس We responded Kabul ettik 10 ا جوبنبجتاس Was responded, accepted Cevap verildi, uyuldu 10 جوب جيبتاس
Respond (imp, pl), accept Cevap verin, uyun 10 وا جوبجيبتسا
To love, prefer Sevdi, tercih etti 10 حبب بحتسا-بحتسي They loved, preferred Sevmek istediler, tercih ettiler 10 وأ حبببحتسا
To become exhausted Yoruldu 10 حسر رسحتسا -سرحتسي
46
To protect Korudu 10 فظ حفظحتسظ-افحتسي
They were entrusted Korumaları 10 ظوأ حفظفحتاس
To earn a lawful right Hak sahibi oldu, hak etti 10 حقق قحتسا-قحتسي
They (dual) earned a right Hak ettiler (ikil) 10 قا حققحتسا
To overpower, overcome Hakim oldu, etkisi altına aldı 10 ذ حوذوحتسوذ- احتسي
Embarrassment, bashfulness Utanma 10 اء حيييحتاس To be shy, embarrassed, ashamed
Utandı, çekindi 10 يي حييحتسيي- احتسي
Leave them alive (imp, pl) Sağ bırakın 10 وا حيييحتسا
To bring out, take out, extract Çıkardı 10 خرج جرختسا -رجختسي
He took her out Onu çıkardı 10 ا خرجهجرختسا To bluff, scorn, contempt Küçümsedi, küçük düşürdü 10 خفف فختسا -فختسي
To seek to hide, hide Gizlendi 10 في خفيختسي-افختسي
To seek to choose, choose Seçti 10 خلص لصختسا -صلختسي
I choose him Onu seçerim 10 خلص هصلختاس That I choose him Onu seçeyim 10 خلص هصلختاس To appoint as nominee, as caliph
Yerine bıraktı, halife etti 10 خلف لفختسا-فلختسي
To bring gradually, persuade, induce
Derece derece yaklaştırdı 10 درج جردتسا-رجدتسي
To give the child to a wet-nurse
Emzirtti 10 رضع عضرتسا-عضرتسي
To steal Çaldı 8 سرق قرتسا-رقتسي
To spread fear, terrify Korku saldı 10 رهب بهرتسا-بهرتسي
They terrified them Onlara korku saldılar 10 رهب موهبهرتاس Try to cause one to slip, fail Kaydırdı, saptırdı 10 ل زللزتسزل-اتسي
He made them slip Onları kaydırdı 10 زلل ملهزتاس To mock at, ridicule Alay etti 10 سخر رخستسا -رخستسي
To ask for water Su istedi 10 قا سقيستسقى-استاس He asked for water from him Ondan su istedi 10 سقي قاهستاس
47
To ask for water Su istedi 10 قي سقيستسي-اقستسي
To call as witness, to cite Şahit tuttu 10 شهد دهشتسا-هدشتسي
Call (imp, pl) witness Şahit tutun 10 وأ شهدهدشتسا
To cry for help Yardım için bağırdı 10 صرخ خرصتسا -ستي رخص
To be weak, to be deemed weak
Zayıf oldu, zayıf görüldü 10 ضعف فعضتسا-فعضتسي
They were deemed weak Zayıf görüldüler 10 فوا ضعفعضتاس
They deemed me weak Beni zayıf gördüler 10 فوني ضعفعضتسا
To be able to Yapabildi 10 طوع طاعتسا -يعطتسي
They were able to Yapabildiler 10 وا طوعطاعتسا You were able to Yapabildin 10 طوع تطعتاس I was able to Yapabildim 10 طوع تطعتاس You (pl) were able to Yapabildiniz 10 طوع متطعتاس To ask for food Yiyecek istedi 10 طعم مطعتسا-مطعتسي
They (dual) asked for food Yiyecek istediler (ikil) 10 ا طعممطعتاس We were able to Yapabildik 10 ا طوعنطعتاس To seek refuge, to take refuge
Sığındı 10 اذ عوذعستيذ-اعتسي
To seek help Yardım istedi 10 ان عونعتسا-نيعتسي
To plea, to seek to remove Özür diledi, değişiklik istedi 10 عتب بتعتسا-بتعتسي
That they seek to hasten Acele istemeleri 10 عجل مالهجعتاس To seek to hasten, to be in a hurry
Acele etti 10 ل عجلجعتسجل-اعتسي
You (pl) sought to hasten Acele istediniz 10 م عجللتجعتسا Seek (imp) refuge Sığın 10 ذ عوذعتسا
To save or safeguard oneself Kendini korudu, korundu 10 عصم مصعتسا-مصعتسي
To be chaste, modest, virtuous, pure
Đffetli oldu, iffet gösterdi 10 عفف فعتسا -فعتسي
To reach superiority, dominate
Üstün geldi 10 لي علوعتسي-العتسي
To settle Yerleştirdi 10 عمر رمعتسا-رمعتسي
48
Made you to dwell Sizi yerleştirdi 10 ا عمركمرمعتس He asked for help Yardım istedi 10 عون نعتسا Ask for help (imp, pl) Yardım dileyin 10 وا عونينعتسا To cry for aid, ask for help Yardım istedi 10 اث غوثغتسيث-اغتسي
He asked him for help Ondan yardım istedi 10 غوث ااثهغتس To get covered up Büründü, örtündü 10 شي غشوغتسي-اشغتسي
They got covered up Büründüler 10 ا غشووشغتسا
Ask for forgiveness Đstiğfar, Bağışlanma dileme 10 غفر فارغتسا
I ask for forgiveness Bağışlanma dilerim 10 غفر رفغتاس Ask (imp) for forgiveness Bağışlanma dile 10 غفر رفغتسا To ask forgiveness Bağışlanma diledi 10 غفر فرغتسا -رفغتسي
You asked for forgiveness Bağışlanma diledin 10 غفر تفرغتسا
Did you ask for forgiveness Bağışlanma diledin mi 10 غفر تفرغتاس = تفرغتسء ا
Indeed I ask for forgiveness Mutlaka Bağışlanma dilerim 10 ن غفررفغتسا
Ask (imp) him for forgiveness Ondan Bağışlanma dile 10 غفر هرفغتسا Ask (imp, pl) for forgiveness Bağışlanma dileyin 10 وا غفررفغتسا
They asked for forgiveness Bağışlanma dilediler 10 وأ غفرفرغتسا Ask (imp, pl) him for forgiveness
Ondan Bağışlanma dileyin 10 غفر وهرفغتاس Ask (imp) me for forgiveness Benden Bağışlanma dile 10 غفر غترياسف To become thick Kalınlaştı 10 لظ غلظغتسظ-الغتسي
To do without, be rich, disdain Kendini yeterli gördü, zengin oldu, kaçındı
يستغني- استغني غين 10
To ask for an judgment, ask, inquire
Fetva istedi 10 فتي فيتتسا -سي يفتت
To ask for victory, ask for opening
Zafer istedi, açılış istedi 10 فتح حفتتسا-حفتتسي
They asked for victory, for opening
Zafer istediler, açılış istediler 10 وأ فتححفتتاس Ask (imp) them for judgment Onlara sor, fetva iste 10 فيت همفتتسا To remove, expel, provoke, incite
Çıkardı, yerinden oynattı 10 فزز فزتاس-زفتسي
49
Provoke (imp) Yerinden oynat 10 فزز فززتسا
To be straight Doğru oldu, doğru gitti 10 قوم قامتسا -يمقتسي
They became straight Doğru oldular, doğru gittiler 10 وأ قومقامتسا To seek to advance, precede, come before
Önceden geldi, önden gönderdi
يستقدم-استقدم قدم 10
To remain firm, stabilize Karar buldu, yerinde durdu 10 قرر قرتسا-رقتسي
To seek to divide, to draw lots Bölüştü, kura çekti 10 قسم مقستسا -قسمتسي
Be (imp) straight Dosdoğru ol 10 قوم مقتسا
Be (imp, dual) straight Dosdoğru olun (ikil) 10 ا قوميمقتسا
Be (imp, pl) straight Dosdoğru olun 10 قوم يمقتسواا
To submit, humble, resign Boyun eğdi 10 كان كنيتسا-نيكتسي
They submitted Boyun eğdiler 10 وا كنيكانتسا
Arrogance Büyüklenme 10 ارا كربكبتسا
To act arrogantly, to be haughty
Tekebbür etti, büyüklendi 10 كرب ركبتسا -كبرتسي
You became arrogant Büyüklendin 10 كرب تركبتاس You (pl) became arrogant Büyüklendiniz 10 كرب متركبتسا They became arrogant Büyüklendiler 10 وأ كربركبتسا To want to increase Çoğaldı, çokluk istedi 10 كث كثرتسا ر-ركثتسي
I increased Çoğalttım 10 كثر تكثرتسا You increased, you went too far
Çok ettiniz, çok uğraştınız 10 م كثرتكثرتسا
To enjoy, utilize, make use of Faydalandı 10 متع عتمتسا -عتمتسي
You (pl) enjoyed Faydalandınız 10 م متعتعتمتسا
They enjoyed Faydalandılar 10 وأ متععتمتسا
Grasp (imp), hold fast Yapış, tut 10 مسك سكمتسا
To grasp, hold fast Yapıştı, tuttu 10 مسك كسمتسا -سكمتسي
Listen (imp) Dinle 10 مسع عمتسا
To listen Dinledi 10 مسع عمتسا -عمتسي
50
They listened Dinlediler 10 و مسععمتسا
Listen (imp, pl) Dinleyin 10 وا مسععمتسا
They listened to him Onu dinlediler 10 مسع وهعمتاس To ask for news Haber sordu 10 ا نبأبنتسا-نتسبئ ي
To draw conclusion, deduce Sonuç çıkardı, tahlil etti 10 ط نبطبنتسبط-انتسي
To copy, reproduce, record Kaydetti 10 نسخ خسنتسا -سخنتسي
To ask for help Yardım istedi 10 نصح رصنتسا-رصنتسي
He asked him for help Ondan yardım istedi 10 نصح هرصنتسا They asked you (pl) for help Sizden yardım istediler 10 نصح وكمرنصتسا To save, take it back, retrieve Kurtardı, geri aldı 10 قذ نقذنتسذ-اقنتسي
To seek to marry, desire to marry
Nikahladı 10 نكح كحنتسا-حكنتسي
To disdain Çekindi 10 نكف كفنتسا-فكنتسي
They disdained Çekindiler 10 نكفوأ نكفتسا They were mocked at Alay edildi 10 هزأ زئهتاس
Mock (imp, pl) Alay edin 10 زئوأ هزأهتسا To make fun of, ridicule, mock
Alay etti 10 ا هزأزهتسا-زئهتسي
She led astray Ayarttı, şaşırttı (dş) 10 هوي توهتسا
She led him astray Onu ayarttı 10 هوي توهتسا To lead astray, entice, infatuate
Ayarttı, şaşırttı 10 ي هويوهتسا -وي يهتس
To become equal, turn to, rest, sit
Eşit oldu, durdu, oturdu 8 وي سويتسوي-اتسي
It (she) came to rest Durdu, oturdu (dş) 8 سوي توتاس
To take in full measure, exhaust
Tam ölçtü 10 في ويفوتسي- افوتسي
To kindle, desire to kindle Yaktı, tutuşturdu 10 وقد قدوتسا -دقوتسي
Turned (towards) Yöneldi 8 لى سويى اوتسا
You boarded, embarked Yerleştin, kuruldun 8 سوي تيوتسا
You (pl) sat Yerleştiniz 8 سوي متيوتاس
51
To give up hope Ümit kesti 10 أسي ئسيتاس-سئيتسي
They gave up hope Ümit kestiler 10 وا يأسئسيتاس To become easy Kolaylaştı 10 يسر رسيتسا-سريتسي
To become certain, convinced
Emin oldu, yakin elde etti 10 يقن قنيتسا-نقيتسي
They (she) became convinced
Kanaat getirdi 10 يقن تقنيتسا They (she) became convinced of it
Ona kanaat getirdi 10 ا يقنهتقنيتاس That I prostrate Benim secde etmem 1 سجد دجاس I prostrate Secde ederim 1 سجد دجاس
Prostrate (imp) Secde et 1 سجد اسدج
Prostrate (imp, pl) Secde edin 1 وا سجددجاس
Prostrate (imp, fm) Secde et (dş) 1 ي سجددجاس
Dawns, early mornings Seherler ار سحرحاس
Prophet Ishaq (Isaac), pbuh Đshak (AS) اقحسا
A magic? Sihir mi سحر رحاس To enrage, make angry Kızdırdı, öfkelendirdi 4 ط سخطخط-اسخسي
Travel by night (imp) Yürüt 4 ر سرياس
To take captive Esir aldı 1 أسر راس-رأسي
To confide, to appeal in private
Sakladı, gizledi 4 سرر راس -سري
Israel Đsrail سيلاائر
Secrets Sırlar سرر اررسا
Secretly Gizli gizli ارا سرررسا
Their secrets Onların sırları سرر مهاررسا Waste, squandering, extravagance
Đsraf 4 افا سرفرسا
Our waste, extravagance Đsrafımız 4 ا سرفافنرسا To travel by night Geceleyin yürüttü 4 ري سريري- اسسي
Let me set you (pl, fm) free Sizi serbest bırakayım 2 سرخ كنحراس
52
I spoke secretly Gizledim, gizli söyledim 4 سرر ترراس Most rapid, swiftest En seri, en çabuk سرع عراس
To excess, transgress, waste Đsraf etti, aştı, aşırılık yaptı 4 سرف فراس - رفسي
They went to excess Aşırı gittiler 4 فوا سرفراس He hid it (her) Onu sakladı 4 ا سررهراس Their frames, joints Bağları, yapıları أسر مهراس
They hid Sakladılar, gizlediler 4 وا سررراس Hide (imp, pl) Saklayın, gizleyin 4 وا سررراس They hid him Onu sakladılar 4 سرر وهراس Captives Esirler ى أسرراس
He made someone travel Yürüttü, seyahat ettirdi 4 ى سريراس
Established, based Kuruldu, tesis edildi 2 أسس ساس To establish, found, set up, base
Kurdu, bina etti 2 أسس ساس-ساسي
They were able Güç yetirdiler 10 وا طوعطاعسا
Run (imp, pl), work Koşun 1 ا سعيوعسا
To make one angry, to provoke
Kızdırdı, öfkelendirdi 4 فأس فآس -فسؤي
Grieved Üzgün فا أسفاس Grief Üzüntü فا أسفاس
Journeys, books Seferler, kitaplar ا سفرفارفار-اساس
Our journeys Seferlerimiz ا سفرفارناس To result in; shine, spread light
Parladı, sonuçlandı, ağardı, açtı
يسفر-أسفر سفر 4
Lowest Alçak, en alçak فل سفلاس Lowest ones En alçaklar سفل نيفلاس
They made us angry Bizi kızdırdılar 4 ا أسففونآس
My grief Vah, yazık فى أسفاس
To give water to drink Suladı, su verdi 4 ق سقيي-ي اسقسي
53
Cause (imp) to fall Düşür 4 ط سقطقاس
To cause (imp) to fall Düşürdü 4 قط سقطط-اسقسي
We gave water Suladık, su verdik 4 ا سقينقياس
We gave water to you Size su verdik 4 اكم سقينقياس We gave water to you with it Size onunla su verdik 4 سقي وهاكمنقياس We gave water to them Onlara su verdik 4 م سقياهنقياس Settle (imp) Yerleş 1 سكن كناس
To settle Yerleştirdi 4 سكن كناس-نكسي
We settled Yerleştirdik 4 ا سكنكناس
We settled him Onu yerleştirdik 4 سكن اهكناس I settled Yerleştirdim 4 سكن تكناس
Settle (imp, pl) Yerleşin 1 وأ سكنكناس
Settle (imp, pl) them (fm) Onları iskan edin, yerleştirin 4 سكن نوهنكاس Islam, safety, peace, surrender
Đslam, emniyet, barış سلم المسا Your (pl) Islam, your becoming Muslims
Sizin Đslamınız, Müslümanlığınız
اسالمكم سلم Their Islam, their becoming Muslims
Onların Đslamı, Müslümanlığı سلم همالمسا Weapons, arms Silahlar سلح اتحلاس Your (pl) weapons, arms Silahlarınız سلح كمتحلاس Their weapons, arms Onların silahları سلح مهتحلاس To do in the past Geçmişte yaptı 4 سلف لفاس-فلسي
She did in the past Geçmişte yaptı 4 سلف لفتاس
Your (pl) did in the past Geçmişte yaptınız 4 سلف ملفتاس Enter, follow, tie Yolundan git, bindir, bağla 1 سلك لكاس
Enter (imp) him, tie him Onu bağlayın 1 سلك لكوهاس Follow (imp, fm), enter Yolundan git (dş) 1 ى سلكلكاس Surrender (imp) Teslim ol 4 سلم ملاس
54
That I surrender Benim teslim olmam 4 سلم ملاس To surrender, submit, become Muslim
Teslim oldu, Müslüman oldu 4 سلم لماس-ملسي
They (dual) submitted Teslim oldular (ikil) 4 ا سلملماس I submitted Teslim oldum 4 سلم تلماس You (pl) submitted Teslim oldunuz 4 ا سلممتلمس We submitted Teslim olduk 4 ا سلمنلماس They submitted Teslim oldular 4 وا سلملماس Submit (imp, pl), surrender Teslim olun 4 وا سلمملاس We caused to flow Akıttık 4 ا سيللناس
Name Đsim, ad ومس مساء - اماس
Names Đsimler اء مسوماس
His names Onun isimleri مسو هائماس Their names Onların isimleri مسو همائماس Prophet Ishmael (pbuh) Đsmail يلاعمسا
I hear Đşitirim 1 مسع عماس
Hear (imp) Đşit 1 ا مسععمس To make someone hear Đşittirdi 4 مسع عماس-عمسي
He made them hear Onlara işittirdi 4 مسع مهعماس Hear (imp, pl) Đşitin 1 وا مسععمسا
Hear (imp, pl) me Beni işitin 1 مسع ونعمسا
To nourish, feed Besledi 4 مسن نماس-نمسي
His name Đsmi مسو هماس Corrupted Bozulan ن أسنآس
Worst En kötüsü ا سوأواس
Markets Çarşılar اق سوقواس
Example, pattern Numune, örnek ة أسوواس
55
Black Siyah, kara سود دواس To become black Karardı 9 سود دوسا -دوسي
She became black Karardı (dş) 9 سود تدوسا
Bracelet Bilezik ة سوروراس
I grieve Üzülürüm, acırım 1 ى أسوآس
To be sad, to grieve Üzüldü 1 أسو يأسي-اسي
Captive Esir ريا أسرى-اسراس
I wish, will Dilerim 1 اء شيأاش
To point to, indicate Đşaret etti 4 شور اراش-ريشي
She pointed to Đşaret etti 4 شور تاراش Separately, in scattered groups
Ayrı ayrı, parça parça, bölükler halinde
اشتاتا شتت To become strong, intensify Şiddetlendi, kuvvetlendi 8 شدد دتشا -دتشي
Intensified, became violent Şiddetlendi 8 شدد تدتشا
He bought him Onu satın aldı 8 شري اهرتشا
To buy Satın aldı 8 ري شريتشري-اتشي
They bought Satın aldılar 8 ا شريورتشا-ورتا اش To flame, burn, become white
Alev aldı, parladı, tutuştu (ağardı)
يشتعل-اشتعل شعل 8
To complain Şikayet etti 8 كي شكوتشي- اكتشي
To contain, include Đçerdi, içinde bulundurdu 8 ل مشلمتشل-امتشي
Contained Đçerdi 8 مشل لتمتاش To desire, have appetite for Đstedi, arzu etti, canı çekti 8 هي شهوتشهي-اتشي
Desired Đstedi, arzuladı 8 شهو تهتشا
Jealous, niggardly Kıskanç, cimri ة شحححاش
Power, maturity, strength Güç, rüşt شدد داش
Stronger, more violent Daha şiddetli, en şiddetli شدد داش- داش -داش
Very hard, difficult, stern Çok çetin, katı, sert اء شددداش
56
Strengthen (imp) Kuvvetlendir 1 شدد دداش
Your (pl) strong age Güçlü çağınız شدد كمداش His strong age Güçlü çağı شدد هداش Their (dual) strong age O ikisinin güçlü çağı ا شددمهداش Insolent Küstah أشر راش Evil? Şer mi, kötülük mü شرر راش Evil ones Kötüler, şerliler ار شررراش
Conditions Şartlar اط شرطراش Its (her) conditions Onun şartları ا شرطاطهراش Morning Kuşluk, sabah اق شرقرشا
To make one drink Đçirdi 4 شرب براش-ربشي
They were made to drink Đçirildi 4 وا شربرباش
Drink (imp, pl) Đçin (emir) 1 وا شرببرشا
Drink (imp, fm) Đç (emir, dş) 1 بي شربرشا
Expand (imp) Genişlet 1 شرح حرشا
To shine Parladı, aydınlandı 4 شرق قراش -رقشي
It (she) shone Parladı, aydınlandı 4 شرق قتراش
That I associate partners Benim ortak koşmam 4 شرك ركاش
I associate partners Ortak koşarım 4 شرك ركاش That I associate partners Benim ortak koşmam 4 شرك ركاش To associate partners to Allah Ortak koştu 4 شرك كراش -ركشي
You associated partners Ortak koştun 4 شرك كتراش You (pl) associated partners Ortak koştunuz 4 شرك مكتراش You (pl) associated partners to me
Bana ortak koştunuz 4 شرك ونمكتراش We associated partners Ortak koştuk 4 ا شرككنراش Make him a partner Onu ortak kıl 4 شرك ركهاش
57
They associated partners Ortak koştular 4 كوا شركراش To act unjustly, excessively Adaletsizlik yaptı 4 ط شططط- اششي
Hair, wool (pl) Kıl, yapağı ار شعرعاش
Their hair, wool (pl) Onların kılları, yapağıları ا شعرارهعاش To inform, make one realize Bildirdi, şuuruna vardırdı شعر رعاش-رعشي
To become afraid Korktu 4 شفق فقاش -قفشي
You (pl) became afraid Korktunuz 4 م شفقفقتاش They (fm) became afraid Korktular (dş) 4 شفق فقناش
More difficult Daha zor, daha çetin شقق قاش
I make it hard Zorlaştırırım 1 شقق قاش More wretched, unfortunate En şaki, bedbaht, azgın قا وشققى-اشاش
Most unfortunate of them En azgınları ا وشققاهاش That I give thanks Benim şükretmem 1 شكر كراش I give thanks Şükrederim 1 شكر اشكر
Thank (imp), be thankful, be grateful
Şükret 1 شكر كراش
Give (imp, pl) thanks Şükredin 1 وا شكركراش
I complain Şikayet ederim 1 كو شكواش
To shrink, repel, be disgusted Ürktü, burkuldu, sıkıldı 8 مشز ئزمشا -زئمشي
Startled, repelled Ürktü 8 مشز تازماش To rejoice Sevindi 4 مشت تماش-تمشي
Witnesses Şahitler شهد ادهاش
I bear witness Ben şehadet ederim 1 شهد دهاش
I call witness Ben şahit tutarım 4 شهد هداش
Bear witness Şahit ol 1 شهد ادهش
To call witness Şahit tuttu 4 شهد دهاش -هدشي
I called witness Ben şahit tuttum 4 شهد تدهاش
58
I called them witness Onları şahit tuttum 4 شهد مهتدهاش He witnessed them Onlara şahit oldu 4 شهد مهدهاش Did they witness Şahit oldular mı 1 وا شهدهداش Call witness (imp, pl) Şahit tutun 4 وا شهدهداش
Bear witness (imp, pl) Şahit olun 1 وأ شهددهشا
Months Aylar شهر رهاش
Things, belongings, property Eşya, şeyler اء شيئياش Their belongings Onların eşyaları شيئ ماءهياش Groups, parties, sects Gruplar, hizipler اع شيعياش Your (pl) groups, parties, sects
Sizin hizipleriniz شيع كماعياش Their groups, parties, sects Onların hizipleri هم شيعاعياش To hit, strike, happen, befall Đsabet etti, başına geldi 4 صوب اباص -يبصي
It struck Đsabet etti 4 صوب تاباص It struck you (pl) Size isabet etti 4 صوب كمتاباص It struck him Ona isabet etti 4 صوب هتاباص It struck them Onlara isabet etti 4 صوب مهتاباص Their fingers Onların parmakları صبع مهابعاص It struck you Sana isabet etti 4 صوب كاباص It struck you (pl) Size isabet etti 4 صوب كماباص It struck him Ona isabet etti 4 صوب هاباص It struck her Ona (dş) isabet etti 4 ا صوبهاباص It struck them Onlara isabet etti 4 صوب مهاباص Evenings Akşamlar ال أصلآص
I incline Meylederim 1 صبو باص Dawn, morning Tan, sabah اح صبحبصا
It struck you (pl) Đsabet ettiniz, başına getirdiniz
اصبتم صوب 4
59
To become, to come to morning
Oldu, sabahladı 1 صبح حباص-بحصي
It became Oldu 1 صبح تحباص You (pl) became Oldunuz 1 صبح متحباص They became Oldular 1 وا صبححباص Be patient (imp), endure, tolerate
Sabret 1 صرب برصا
How tolerant they are Ne kadar sabırlılar صرب مهرباص Be patient (imp, pl), endure, tolerate
Sabredin 1 وا صرببرصا We strike Đsabet ettirdik, başına getirdik 4 ا صوبنباص
We strike them Onlara isabet ettirdik, başına getirdik
اصبناهم صوب 4People, fellows, companions Arkadaşlar, halk, topluluk صحب ابحاص Their people, fellows, companions
Onların arkadaşları صحب ابهمحاص To issue, release, take away, declare
Çıktı, aldı, serbest bıraktı 4 صدر رداص-ردصي
Declare (imp) Đlan et, beyan et 1 صدع عدصا
More correct, truer Daha doğru صدق قداص
I give alms, charity Sadaka veririm 5 صدق قداص
Did you tell the truth Doğru söyledin mi 1 صدق قتداص Heavy burden Ağır yük أصر رصا- ارصا To insist Israr etti 4 صرر راص -رصي
Avert (imp), turn away, repel Uzaklaştır, sav 1 صرف رفصا
Their burden Onların yükü أصر مهرصا
They persisted Israr ettiler 4 وا صررراص
My burden Benim yüküm ري أصرصا To hunt Avlandı 8 صيد طادصا-طادصي
Hunt (imp, pl) Avlanın 8 وا صيدطادصا
Be patient (imp) Sabırlı ol 8 صرب طبرصا To be patient, endure, tolerate
Sabretti 8 صرب رطبصا-طبرصي
60
To cry for help Yardım için bağırdı 8 صرخ خطرصا -طرخصي
He chose Seçti 8 طفا صفوصا
He chose you (fm) Seni (dş) seçti 8 صفو طفاكاص He chose him Onu seçti 8 صفو طفاهاص To choose Seçti 8 طفي صفوصي-اطفصي
I chose Seçtim 8 صفو تطفياص
I chose you Seni seçtim 8 صفو كتطفياص We chose Seçtik 8 صفو طفيااصن We chose him Onu seçtik 8 صفو اهنطفياص
To get warm Isındı 8 طلي صليصي-اطلصي
To develop, make, create, choose
Yaptı, yarattı, geliştirdi, seçti 8 صنع عطنصا-طنعصي
I prepared, chose Yetiştirdim, seçtim 8 صنع تعطنصا
I chose you Seni yetiştirdim 8 صنع كتعطناص To raise, elevate, lift up Yükseltti 4 صعد دعاص-دعصي
Smaller Daha küçük صغر رغاص
Chains, fetters Zincirler صفد فاداص He chose you (pl) Sizi seçti 4 صفو فاكماص
To choose Seçti, tercih etti 4 في صفوي-اصفصي
Overlook (imp), pardon Hoş gör 1 صفح فحصا
Overlook (imp, pl), pardon Hoş görün 1 وا صفحفحصا Root Kök ل أصلاص Descendants, offsprings Sulbler, zürriyetler صلب الباص Your descendants, offsprings Soyunuz, zürriyetiniz صلب البكماص Is your prayer Namazın mı صلو كالتاص Correction, rectification, set in order
Islah, düzeltme 4 صلح الحصا- االحصا
Its correction Onun ıslahı 4 ا صلحهالحصا
61
Indeed I hang you (pl) Mutlaka sizi asarım 2 صلب كمنلباص
Correct (imp), improve Islah et 4 صلح حلاص To correct, repair, improve, reform
Đyileştirdi, ıslah etti, düzeltti 4 صلح لحاص -حلصي
They (dual) corrected Islah ettiler (ikil) 4 ا صلحلحاص We corrected Islah ettik 4 ا صلحنلحاص They corrected Islah ettiler 4 وا صلحلحاص Correct (imp, pl), improve Islah edin 4 وا صلححلاص Its root Onun kökü ا أصللهاص
Is your prayer Namazın mı صلو كلواتاص Burn (imp, pl) in it, enter it (fire)
O ateşe girin 1 ا صليهلوصا To burn, to put into fire Ateşe soktu, yaktı 4 لي صليي-اصلصي
Deaf Sağır صمم ماص To make deaf Sağır etti 4 صمم ماص -مصي
He made them deaf Onları sağır etti 4 صمم مهماص Idols, false gods Putlar صنم امنا-اصامناص Your (pl) false gods Putlarınız صنم كمامناص Do (imp), make Yap, inşa et 1 ع صنعنصا
Sounds, voices Sesler صوت اتواص
Your voices Sesleriniz صوت كماتواص Their voices Onların sesleri صوت اصمهاتو Wools Yünler اف صوفواص Their wools Onların yünleri ا صوفهافواص Roots Kökler ول أصلاص
Its roots Kökleri ا أصلهولاص I strike Đsabet ettiririm 4 صوب يباص
Evening Akşam يال أصلاص
62
To illuminate, light Aydınlattı 4 اء ضوأيء-اضضي
Lighted Aydınlattı 4 ضوأ اء تاض
To lose Zayi etti, kaybetti 4 ضيع اعاض-يعضي
They lost Zayi ettiler, kaybettiler 4 وا ضيعاعاض
To make one laugh Güldürdü 4 ضحك كحاض-كحضي
Strike (imp), beat, give example
Vur, misal ver 1 ضرب ربضا Strike (imp, pl), give example Vurun, misal verin 1 وأ ضربرباض Strike (imp, pl) him, give him example
Onu dövün, ona vurun, misal verin
اضربوه ضرب 1Strike (imp, pl) them (fm), give example
Onları (dş) dövün, misal verin 1 ضرب نوهرباض To plead humbly Tazarru etti, yalvardı 5 ضرع عرضا-عرضي
He was compelled Zorda kaldı, mecbur oldu 8 ضرر طرضا
To compel Zorladı 8 ضرر طراض-طرضي
You (pl) were compelled Zorda kaldınız, mecbur oldunuz
اضطررتم ضرر 8
I compel him Onu zorlarım 8 ضرر هطراض
Double, manifold Kat kat افا ضعفعاض Weaker Daha zayıf ضعف فعاض
Mixed Karışık اث ضغثغاض Hatred Kin ان ضغنغاض Your (pl) hatred Kininiz ضغن انغاضكم Their hatred Kinleri ضغن مهانغاض More misguided, worse in error
Daha sapık ل ضللاض
I go astray Saparım 1 ل ضللاض He led him astray, left him in error
Hatada bıraktı, saptırdı 4 ل ضللل- اضضي
They (dual) led us astray Bizi saptırdılar (ikil) 4 ال ضللااضن You (pl) led astray Saptırdınız 4 ضلل مللتاض
They (fm, pl) led astray Saptırdılar (dş) 4 ضلل للناض
63
He led us astray Bizi saptırdı 4 ا ضلللناض Indeed I lead them astray Mutlaka onları saptırırım 4 ضلل مهلناض
He led me astray Beni saptırdı 4 لني ضللاض
He led him astray Onu saptırdı 4 ضلل لهاض He led them astray Onları saptırdı 4 ضلل ملهاض They led astray Saptırdılar 4 لوا ضللاض
They led us astray Bizi saptırdılar 4 ا ضلللوناض Thrust, draw, enter Koy, bastır, çek 1 ضمم مماض I lose Zayi ederim, kaybederim 4 ضيع يعاض
To obey Đtaat etti 4 طوع اطاع -يعطي
They obeyed Đtaat ettiler 4 و طوعاطاع
They obeyed us Bize itaat ettiler 4 ااطا طوعونع They obeyed him Ona itaat ettiler 4 طوع وهاطاع To be able to do, afford Gücü yetti 4 طوق اطاق-يقطي
Sides, ends Taraflar, kenarlar, uçları طرف افاطر
Its sides, ends Onun etrafı, kenarları ا طرفهافاطر Throw (imp, pl) Atın 1 و طرححطرا
Throw (imp, pl) him Onu atın 1 طرح وهحاطر He obeyed Đtaat etti 4 طوع اطع
Feeding, giving food Doyurma, yiyecek verme 4 طعم امطعا
You (pl) obeyed Đtaat ettiniz 4 م طوعتاطع
You (pl) obeyed them Onlara itaat ettiniz 4 وعط موهمتاطع To feed, give food Doyurdu, besledi 4 طعم ماطع-مطعي
He fed him Onu doyurdu 4 طعم هماطع He fed them Onları doyurdu 4 م طعمهماطع Feed (imp, pl) Doyurun 4 وا طعمماطع
64
They (fm, pl) obeyed Đtaat ettiler (dş) 4 طوع ناطع
Obey (imp, fm, pl) Đtaat edin (dş) 4 طوع نعاط
We obeyed Đtaat ettik 4 ا طوعناطع They (fm) obeyed you (pl) Size itaat ettiler (dş) 4 طوع كمناطع To make someone to transgress, seduce
Azdırdı 4 ي-اطغي طغيطغي
More rebellious Daha azgın ى طغياطغ
I made one transgress Azdırdım 4 طغي تياطغ
I made him transgress Onu azdırdım 4 طغي هتياطغ To extinguish Söndürdü 4 ئوا-اطفا طفأطفي
Children Çocuklar اطفال طفل
He extinguished it Onu söndürdü 4 ا طفأاطفاه That I rise, look Benim yükselmem, bakmam 8 طلع اطلع I rise, look Ulaşırım, bakarım 8 طلع عاطل
To tell, explain Anlattı, açıkladı 4 طلع اطلع-عطلي
To understand, perceive, rise Bilgi edindi, anladı, yükseldi 8 طلع طلعا-عطلي
You understood Muttali oldun, anladın 8 طلع تطلعا To be content, comforted, calm
Huzur buldu, mutmain oldu 12 ان طمنطما-نئطمي
You (pl) became content Mutmain oldunuz, güven buldunuz
اطمأننتم طمن 12They became content Tatmin oldular 12 وأ طمناناطم Destroy (imp), deface, obliterate
Sil süpür 1 طمس سطما
I hope Ümit ederim 1 طمع عاطم
Cleaner Daha temiz طهر راطه Clean (imp, pl) yourselves well
Tam temizlenin 5 و طهررطهأ ا
In stages Tavırdan tavıra ا طوراراطو To ascribe evil omen, get bad omen
Uğursuz saydı 5 طري رطيا -رطيي
We were made to have bad omen
Uğursuzluğa uğradık 5 ا طرينرطيا
65
Obey (imp, pl) Đtaat edin 4 وا طوعيعاط
Obey (imp, pl) me Bana itaat edin 4 طوع ونيعاط
To give victory Zafer verdi 4 ظفر اظفر-رظفي
He gave you victory Size zafer verdi 4 ظفر كماظفر Darker, more cruel Daha zalim, daha karanlık ظلم اظلم
To become dark, victimize, torture
Karardı, zulmetti 4 ظلم اظلم-مظلي
I think, believe Zannederim, inanırım 1 ظنن اظن
I think you Seni zannederim 1 ظنن كاظن I think him Onu zannederim 1 ظنن هاظن To show, reveal to make appear
Açtı, açıkladı, bildirdi, gösterdi 4 هرظ راظه-ظهري
He showed it (him) Onu gösterdi 4 ظهر هراظه To return, to give back Geri getirdi, geri verdi 4 عود اداع-يدعي
To give shelter Sığındırdı 4 اذ عوذيذ-اععي
To help Yardım etti 4 ان عوناع-نيعي
Helped him Ona yardım etti 4 عون هاناع
That I worship Benim tapmam 1 عبد دباع I worship Taparım, kulluk ederim 1 عبد دباع Worship (imp) Tap, ibadet et 1 عبد دباع
Worship (imp) me Bana tap 1 نى عبددباع Worship (imp) him Ona tap 1 عبد اعهدب Worship (imp, pl) Tapın 1 وا عبددباع
Worship (imp, pl) me Bana ibadet edin 1 عبد وندبوني- اعدباع
Worship (imp, pl) him Ona ibadet edin 1 عبد وهدباع To draw a lesson Đbret aldı 8 عرب ربتإع-برتعي
Draw (imp, pl) a lesson Đbret alın 8 وا عرببرتعا
To prepare Hazırladı 4 عتد دتاع-دتعي
66
To count Saydı 8 عدد دتعا-دتعي
To transgress, exceed Aşırı gitti 8 دي عدوتعي-ادتعي
She prepared Hazırladı 4 عتد تدتاع
We prepared Hazırladık 4 ا عتدندتاع
They transgressed, exceeded Haddi aştılar, saldırdılar 8 وأ عدودتعا
Attack (imp, pl) Saldırın 8 وأ عدودتاع He transgressed, exceeded, attacked
Haddi aştı, saldırdı 8 ى عدودتعا
We transgressed Haddi aştık 8 عدو عاانيدت
To make excuses, apologize Özür diledi, mazeret gösterdi 8 عذر ذرتاع-رذتعي
He seized you Seni çarptı 8 عرو اكرتاع To seize, possess Çarptı 8 ري عروتري-اعتعي
To confess Đtiraf etti 8 عرف فرتاع-رفتعي
We confessed Đtiraf ettik 8 ا عرففنرتعا
They confessed Đtiraf ettiler 8 فوا عرفرتعا I keep myself away Uzak dururum 8 زل عزلتاع To separate oneself, keep away
Terk etti, ayrıldı, uzak durdu 8 ل عزلزتعزل- اتعي
I separated myself Terk ettim, uzak durdum 8 عزل لتزتعا
You (pl) separated yourselves from them
Onları terk ettiniz 8 عزل موهملتزتاع I separate myself from you Sizi terk ederim 8 عزل زلكمتاع He left them Onları terk etti 8 عزل ملهزتاع Keep (imp, pl) yourselves away, leave
Uzak durun, terk edin 8 زلوأ عزلتعا
They left you Sizi terk ettiler, bıraktılar 8 عزل لوكمزتاع Leave (imp, pl) me Beni terk edin, bırakın 8 عزل زلونتاع To grab, hold fast Yapıştı, tuttu 8 عصم مصتعا -مصتعي
They grabbed Sarıldılar, yapıştılar 8 وأ عصممصتعا
Grab (imp, pl) Sarılın, yapışın 8 وأ عصممصتاع
67
Drag (imp, pl) Sürükleyin 1 لو عتلتعا
Drag (imp, pl) him Onu sürükleyin 1 عتل لوهتاع To make umrah, visit Kaaba Umre yaptı 8 عمر رمتاع-رمتعي
To make it known, make it found
Bildirdi, buldurdu 4 عثر ثراع-رثعي
We made (it) known Haberdar ettik 4 ا عثرنثراع
Tree trunks Kütükler عجز ازجاع
To please, delight, appeal Hoşa gitti, cezbetti 4 عجب بجاع-جبعي
She pleased you (pl) Sizin hoşunuza gitti (dş) 4 عجب كمتبجاع It (he) pleased you Senin hoşuna gitti 4 عجب كبجاع It (he) pleased you (pl) Sizin hoşunuza gitti 4 عجب كمبجاع To frustrate, escape Aciz bıraktı, kaçtı 4 عجز زجاع-جزعي
Did I become frustrated Aciz mi oldum 4 عجز تزجاع To hasten, cause to hasten Acele ettirdi 4 ل عجلججل-اععي
Did you hasten Acele mi ettiniz 4 م عجلجلتاع He made you hasten Seni acele ettirdi 4 عجل اعلكج
Stranger, foreign Yabancı عجم يمجا-اعيمجاع Strangers, foreigners Yabancılar عجم نيمجاع
It was prepared Hazırlandı 4 عدد داع To prepare Hazırladı 4 عدد داع-دعي
Enemies Düşmanlar اء عدوداء-اعداع
Your (pl) enemies Sizin düşmanlarınız عدو كمائداع It was prepared Hazırlandı 4 عدد تداع
I act justly, be fair Adalet ederim 1 ل عدلداع
Be just (imp, pl), fair Adil olun 1 لوأ عدلداع
They prepared Hazırlık yaptılar 4 عدد وأاعد
Prepare (imp, pl) Hazırlık yapın 4 وأ عددداع
68
I punish, chastise, torment Azap ederim 2 عذب ذباع
Indeed I torment him Mutlaka ona azap ederim 2 عذب هنذباع I torment him Ona azap ederim 2 عذب هذباع I torment them Onlara azap ederim 2 عذب مهذباع Bedouins Bedeviler عرب ابراع
Desertion Yüz çevirme اضا عرضرعا
Their desertion Onların yüz çevirmesi عرض مهاضرعا Araf Heights A’raf عرف افراع
Lame Topal ج عرجراع
Desert (imp), leave, turn away
Yüz çevir, vazgeç 4 عرض رضاع
To desert, leave, turn away Yüz çevirdi 4 عرض ضراع -رضعي
You (pl) turned away Yüz çevirdiniz 4 عرض متضراع They turned away Yüz çevirdiler, vazgeçtiler 4 وا عرضضراع Desert (imp, pl), leave, turn away
Yüz çevirin, vazgeçin 4 وأ عرضرضاع More honorable, more powerful
Daha aziz, daha kıymetli 4 عزز زاع To give honor, make honorable
Şeref verdi, aziz kıldı 4 عزز زاع-زعي
More honorable, more powerful
Daha şerefli, daha güçlü عزز ةزة-اعزاع
Whirlwind Kasırga عصر ارصعا I press wine Sıkarım (şarap) 1 عصر رصاع
I rebel Đsyan ederim, karşı gelirim 1 ي عصيصاع
They are given Onlara verilir 4 طوأ عطواع
To give Verdi 4 طي عطوي- اعطعي
We gave Verdik 4 ا عطونطياع We gave you Sana verdik 4 عطو اكنطياع I admonish you, give you counsel
Sana öğüt veririm 1 وعظ ظكاع I admonish you (pl), give you counsel
Size öğüt veririm 1 وعظ ظكماع
69
Greater, greatest Daha büyük, en büyük عظم ظماع To glorify, exalt, extol, dignify, honor
Yüceltti, büyüttü 4 عظم ظماع-مظعي
Forgive (imp) Affet 1 عفو فاع
Forgive (imp) us Bizi affet 1 ا عفونع فاع Forgive (imp, pl) Affedin 1 فوأ عفواع
Heels Ökçeler عقب قاباع
Your heels Ökçeleriniz عقب قابكماع Our heels Ökçelerimiz ا عقبقابناع To punish Cezalandırdı, karşılık verdi 4 عقب قباع-بقعي
He punished them Onları cezalandırdı 4 عقب مهقباع Mountains Dağlar الم علماع That I know Benim bilmem 1 علم لماع I know Bilirim 1 علم لماع He who knows better, knows best
Daha iyi bilen, en iyi bilen 1 علم لماع
Know (imp) Bil 1 علم لمعا
Know (imp, pl) Bilin 1 وا علملمعا To declare, announce, make public
Đlan etti, açığa vurdu 4 علن لناع-نلعي
I declared Đlan ettim 4 علن لنتاع
You declared Açığa vurdunuz 4 علن ملنتاع Superior ones Üstün olanlar (çğ) ن علولواع
Highest Daha yüksek, üstün لى علواع
Deeds, works, activities Đşler, ameller, faaliyetler ال عملماال- اعماع
Your deeds, works Đşleriniz الكم عملمالكم اعمكم اعالماع Our deeds, works Đşlerimiz ا عملالنماع Their deeds, works Onların işleri, amelleri م عملالهماع-الهمهم م اعالماع Your (pl) paternal uncles Amcalarınız عمم كمامماع
70
That I do, perform Benim yapmam 1 ل عملماع I do, perform Yaparım, işlerim 1 ل عملماع
Do (imp), perform Yap, işle 1 ل عملمعا Do (imp, pl), perform Yapın, işleyin 1 لوا عملمعا Blind Kör, âmâ ى عميماع
Grapes, grapevines Üzümler اب عنبنا-اعابناع Necks Boyunlar اق عنقناع Their necks Onların boyunları م نقاقهناع-هماقناع To put someone into hardship Sıkıntıya soktu, zorladı 4 عنت تناع-نتعي
It put you into hardship Sizi sıkıntıya soktu 4 عنت كمتناع In his presence? Onun katında mı عند هنداع I make covenant And veririm, ahit veririm 1 عهد دهاع
That I make covenant Benim ahitleşmem 1 عهد دهاع I take refuge Sığınırım 1 وذ عوذاع I make defective
Kusurlu yaparım, ayıplı yaparım
اعيب عيب 1
I make it (her) defective Onu kusurlu yaparım 1 ا عيبهيباع They are returned Đade edilirler 4 وا عوديداع
I make one to take refuge Ismarlarım, sığındırırım 1 يذ عوذاع I make her to take refuge in you
Onu sana sığındırırım 1 ا عوذيذهاع Eyes Gözler عني نين- اعياع
Your (pl) eyes Gözleriniz كم عنينياع-نكمياع Our eyes Gözlerimiz ا عنيننياع Their eyes Onların (er) gözleri م عنيهنيم - اعهنياع -نهمياع Their (fm) eyes Onların (dş) gözleri عني نهنياع Help (imp, pl) me Bana yardım edin 1 وني عونيناع
To backbite Gıybet etti 8 غيب ابغتا-ابتغي
71
He took a handful Avuçladı 8 غرف فرغتا
To wash oneself Yıkandı 8 ل غسلسغتسل-اتغي
Leave (imp, pl), go Ayrılın, gidin 1 وا غدواغد
To stir up, incite desire, rouse, kindle
Kışkırttı, tahrik etti, karıştırdı 4 ري-اغري غروغي
To drown Suda boğdu 4 رقغ قاغر-رقغي
We drowned (them) Boğduk 4 ا غرققناغر
We drowned him Onu boğduk 4 غرق اهقناغر We drowned them Onları boğduk 4 غرق ماهقناغر They were drowned Boğuldular 4 اغرقوا غرق
He stirred up Karıştırdı 4 ياغ غرور We stirred up Karıştırdık 4 ا غرونياغر Wash (imp, pl), wash yourselves
Yıkanın, yıkayın 1 غسلوأ غسلا To cover Örttü, sardı 4 ي-اغشي غشوشغي
It was covered Kaplandı, örtüldü 4 غشو تياغش
We covered Kapladık 4 غشو نيااغش
We covered them Onları kapattık, örttük 4 غشو ماهنياغش Lower (imp) Alçalt, indir 1 غضض ضاغض
To make dark Kararttı 4 غطش اغطش-شطغي
Forgive (imp), pardon Bağışla 1 غفر رغفا Forgive us Bizi bağışla 1 ا غفرلن راغف
To make someone neglectful Gaflete düşürdü 4 ل-اغفل غفلفغي
We made neglectful Gafil bıraktık, alıkoyduk 4 ا غفلاغفلن
Fetters, shackles, yokes Kelepçeler, halkalar, bukağılar
اغالال-اغالل غلل
Indeed I will be victorious Mutlaka galip gelirim, yenerim 1 غلب نباغل
Be thick (imp), hard, harsh Kalın ol, sert ol 1 اغلظ غلظ To close eyes on something, disdain
Gözünü yumdu, tenezzül etmedi
يغمض- اغمض غمض 4
72
He made rich, availed, saved Zengin kıldı, ihtiyaçsız kıldı 4 ا غيناغن
He made them rich Onları zengin kıldı 4 غين ماهاغن She availed (fm) Fayda verdi (dş) 4 غين تاغن
I avail, save Fayda veririm, savarım 4 اغني غين To make rich, avail, save
Zenginleştirdi, kurtardı, fayda verdi
يغني-ى اغن غين 4
Rich ones, those free from want
Zenginler اء غيناء-اغنياغني To cause someone to go astray
Azdırdı 4 وي- اغوي غويغي
You have sent me astray Beni azdırdın 4 ني غويتياغو
We made go astray Azdırdık 4 غوي يااغون
We made you (pl) go astray Sizi azdırdık 4 غوي اكمنياغو We made them go astray Onları azdırdık 4 غوي ماهنياغو Indeed I make them go astray Mutlaka onları azdırırım 4 غوي مهناغوي
Different than? Başka mı غري راغي Ugh, fie (word of contempt) Öf أفف اف
Hearts, breasts, bosoms Kalpler, sineler ة فأددة-افئدافئ Their breasts, hearts Onların kalpleri فأد مهتدم- افئهتدافئ He gave as spoil of war Ganimet verdi 4 افاء فيأ Did you take Edindiniz mi 8 أخذ مذتخافات =مذتختا ا ف Did he choose you Sizi seçti mi 4 فاكم صفوافاص =فاكماص ا ف To pour, proceed, return Aktı, akın etti, döndü 4 فيض افاض-يضفي
Horizons Ufuklar أفق آفاق To regain consciousness, awake
Ayıldı, kendine geldi 4 فوق افاق -يقفي
That which fabricates libel Yalancı, iftiracı أفك افاك
Did he become sure Emin mi oldu 1 أمن نافام = ا فنام Did you (pl) become sure Emin mi oldunuz 1 م أمننتافام = اا فمتنم Did they become sure Emin mi oldular 1 وا أمننافام = واا فنام
73
If? Eğer? نافا = نا فا Shall I inform you (pl) Size haber vereyim mi 2 ئكم نبأبافان =ئكم ا فبان You? Sen mi افانت =ا ف انت You (pl)? Siz mi مافانت =ا ف مانت Vain, untrue? Bâtılı mı ل بطلاطافبالب =ل ا فاطب الب Our torment? Azabımızı mı ا عذبذابنافبع =ا ا فذابنب ع Favors? Nimeti mi نعم ةمافبنع =ا ف ةمب نع This? Bunu mu ذا هذأافبه =ذا ا فب ه Do you (pl) believe Đnanır mısınız 4 ون منأنمؤافت =ون ا فنمؤت Do you (pl) come Gider misiniz 1 ون أيتأتافت =ون ا فأتت To give legal opinion, decree, ruling
Fetva verdi, hüküm verdi 4 ف-افتي فيتي يت
Do you (pl) take Onu edinir misiniz 8 أخذ هذونختافت =ا ف هذونختت Open (imp) Aç 1 فتح حفتا
She paid as ransom Feda etti, fidye verdi 8 فدي تدافت
They paid ransom, sacrificed Feda ettiler, fidye verdiler 8 فدي ودفتاا
He paid ransom, sacrificed Feda etti, fidye verdi 8 ى فديدفتا
Libel, fabrication, slander Đftira, uydurma 8 اء فريرافت He fabricated it, invented it Onu uydurdu 8 فري اهرفتا To fabricate, invent, slander, forge
Đftira etti, uydurdu 8 ى فريرفتري- افتي
I fabricated, forged Ben uydurdum 8 فري تيرافت
I fabricated it, forged it Onu ben uydurdum 8 فري هتيرافت We fabricated, forged Biz uydurduk 8 ا فرينيرافت Do you hope Ümit eder misiniz 1 ون طمععطما= افتون فعطمت Do you worship Kulluk eder misiniz 1 ون عبددبعافت =ون ا فدبعت Do you doubt him Ondan şüphe mi edersiniz 3 مري هونارمافت =ا ف هونارمت Give (imp) us legal decree, opinion
Bize fetva ver, çözüm bildir 4 ااف فيتنت
74
Do you destroy us Bizi helak eder misin 4 ا هلككنلهافت =ا ف كنلهت Give (imp, pl) me legal decree, opinion
Bana fetva verin 4 وني فيتافت
Did he assume Zannetti mi 1 حسب سبافح =ا ف سبح Did you (pl) assume Zannettiniz mi 1 م حسبتسبافح =م ا فتسبح The decree? Hükmü mü حكم كمافح =ا ف كمح Did you see Gördün mü 1 رأي تءيافر =ا ف تءير Did you (pl) see Gördünüz mü 1 م رأيتءيافر =م ا فتءير Pour down (imp) Boşalt, dök, yağdır 4 افرغ رغف
That I pour down Boşaltayım, dökeyim 4 افرغ فرغ
To pour down, empty Döktü, yağdırdı, boşalttı 4 غ فرغفرغ-افري
Separate (imp) Ayır 1 فرق قافر
Magic? Sihir mi سحر رافسح Make (imp, pl) room Genişleyin 1 فسح وااحفس
To spoil, corrupt Đfsad etti, bozdu 4 فسد دافس -فسدي
They spoilt it Onu ifsad ettiler, bozdular 4 ا فسدوهدافس More eloquent Daha fasih, güzel konuşan فصح حافص
He poured, went rapidly Döküldü, hızla gitti 4 فيض افض
Sexual intercourse Cinsi temas 4 اى فضوافض
To go into each other Kaynaştı, karıştı, katıldı, geçti 4 ي- افضي فيضفضي
You (pl) went into Yayıldınız, daldınız 4 فيض متافض
Did it seem long (prolonged) Uzadı mı 1 طال= افطال طول ا ف Did you disobey Đsyan mı ettin 1 عصي تيصافع =تيصع ا ف Do (imp) Yap 1 ل فعلفعا
Do (imp, pl) Yapın 1 لوا فعلفعا
Did We get tired Yorulduk mu 1 ا عيييينا = افعيينع ا ف Different than? Başka mı غري ريافغ =ا ف رغي
75
Horizon Ufuk افق أفق - آفاق
He was turned away Çevrildi 1 أفك كاف
Libel, lie Yalan, uydurma, iftira أفك فكفكا- اا To forge, fabricate, invent, make turn away
Đftira etti, uydurdu, geri çevirdi 1 أفك افك -كأفي
Always? Her ne zaman mı اافكلم =ا ا فكلم Your (pl) libel Sizin iftiranız أفك مفكههم-افكا To set, disappear Battı, kayboldu, yok oldu 1 ل- افل أفلأفي
Is it not Değil mi افال = ال ا ف It (she) set, disappeared Battı 1 أفل افلت
To succeed, be successful, be saved
Başardı, kurtuldu 4 فلح افلح -حفلي
Did it not Olmadı mı افلم = ا ف لم Those which set, disappear Batanlar أفل نيلآف
What Ne اا= افمم ا ف Who Kim نافم =م ا فن From? -den mi نافم =نم ا ف
Branches Dallar فنن انافن
Do we make Kılar mıyız 1 ل جعلعجافن = لا فعجن Do we strike Vurur muyuz 1 ضرب ربضافن = ا فربضن Are they Onlar mı مافه = مه ا ف Groups, crowds, multitudes Bölükler, gruplar اج فوجافو
In groups, crowds, multitudes Bölük bölük ا فوجاجافو Mouths Ağızlar اه فوهأفو
Your (pl) mouths Ağızlarınız فوه كماهافو Their mouths Onların ağızları فوه هماهافو That I succeed Benim başarmam 1 فوز افوز
I entrust, commit Ismarlarım, bırakırım 2 فوض ضافو
76
Is there in it Đçinde mi, var mı يي = افا ف Pour (imp, pl), hasten Akın edin 4 وأ فيضيضاف
Performance Kılma, kılınma قام قوما To perform, to make stand Yaptı, kıldı, ayağa kaldırdı 4 قوم اقام -يمقي
Your settlement Đkametiniz, oturmanız قوم كمتقاما
He performed it Onu kıldı 4 قوم هاقام They performed, held upright Kıldılar, doğru tuttular 4 وا قوماقام
Words, sayings Sözler, laflar اقاويل قول
To bury, put in a tomb Gömdü, kabre koydu 4 قرب راقب-قبري
He buried him Onu kabre koydu 4 قرب هراقب
Turn (imp) towards Yüzünü dön 4 اقبل قبل To approach, draw near, turn towards
Yüzünü döndü, yöneldi 4 ل ا قبلقبل-قبي
She turned towards Yüzünü döndü (dş) 4 لت قبلاقب
We turned towards Yöneldik 4 ا قبللناقب
They turned towards Yöneldiler 4 لوا قبلاقب
To take fire/light Ateş aldı 8 قبس سبقتا-بسقتي
Its time was appointed Vakti belirlendi 2 وقت تاقت
To fight, kill each other Savaştı, birbirini öldürdü 8 ل قتلتقتل-اتقتي
They fought, killed each other Savaştılar, birbirini öldürdüler 8 لوا قتلتقتا
To attempt, make an attempt Atıldı, aştı, kendini attı 8 قحم محقتا -محقتي
To follow, imitate, copy Uydu, taklit etti 8 دي قدوقتي-ادقتي
Follow him Ona uy 8 قدو هدقتا
Come (imp) near Yaklaş 8 قرب ربقتا
To draw near, come near, approach
Yaklaştı 8 قرب برقتر- اقتي ب It (she) approached Yaklaştı 8 قرب تبراقت To commit a sin, earn Günah işledi, kazandı 8 قرف فرقتا-رفقتي
77
You (pl) earned Kazandınız 8 م قرففترقتا
You (pl) earned them Onları kazandınız 8 ا قرفوهمفتراقت That I kill Öldüreyim 1 ل قتلاقت
Did you kill Öldürdün mü 1 قتل لتاقت I kill you Seni öldürürüm 1 قتل لكاقت
Indeed I kill you Mutlaka seni öldürürüm 1 قتل كلناقت Kill (imp, pl) Öldürün 1 لوأ قتلاقت
Kill (imp, pl) him Onu öldürün 1 قتل لوهاقت Kill (imp, pl) them Onları öldürün 1 قتل ملوهاقت Feet Ayaklar قدم اماقد
Your (pl) feet Ayaklarınız قدم كماماقد Our feet Ayaklarımız ا قدمناما-اقدناماقد Former ones, old ones, ancient ones
Eskiler ونا قدممقد
Put (imp, fm) him, throw him Onu koy, bırak قذف يهفقذا
To confirm, affirm Đkrar etti, kabul etti 4 قرر اقر-رقي
Read (imp, pl) Okuyun 1 وا قرأؤقرا
Read (imp) Oku 1 أ قرأقرا To make one read Okuttu 4 ا قرأاقر -قرئي
Closer Daha yakın قرب باقر-باقر
Most close ones of them Onların en yakınları قرب مهباقر Close relative Yakın akrabalar ون قربباقر -بنياقر
You have ratified Kabul ettiniz, ikrar ettiniz 4 قرر متراقر
We confirmed Kabul ettik, ikrar ettik 4 ا قررنراقر
To lend, advance a loan Ödünç verdi, borç verdi 4 قرض ضاقر-قرضي
You (pl) lent Borç verdiniz 4 قرض متضاقر
They lent Borç verdiler 4 وا قرضضاقر
78
Lend (imp, pl) Borç verin 4 واا قرضقرض
Is it close Yakın mı قرب اقريب More just, fairer Adil, daha adil ط قسطاقس To be just, act justly, deal fairly
Adil oldu 4 ط قسطقسط- اقسي
Be (imp, pl) just, fair Adaletli olun 4 اقسطوا قسط
I swear Yemin ederim, kasem ederim 4 قسم اقسم
To swear by, to take an oath Yemin etti 4 قسم ماقس-قسمي
You (pl) swore Yemin ettiniz 4 م قسمتماقس
They swore Yemin ettiler 4 وا قسمماقس
To shiver, tremble Ürperdi, titredi قشعر رعقشا-رعقشي
Be moderate (imp) Ölçülü ol 1 قصد دقصا
To give up, cease Bıraktı, son verdi 4 قصر راقص-رقصي
Tell (imp), relate Anlat 1 ص قصصاقص
Remotest, furthest Öbür ucu, uzak, en uzak ى قصواقص Decree (imp), decide Đcra et 1 قض قضيا
Decree (imp, pl), decide Hükmünüzü uygulayın 1 وأ قضياقض
Sides, zones, regions, limits Uçlar, bucaklar, sınırlar اقطار قطر
Its boundaries, limits Onun sınırları ا قطراقطاره Indeed I cut Mutlaka keserim 2 قطع ناقطع
Cut (imp, pl) Kesin 1 وأ قطعقطعا
Indeed I sit Mutlaka otururum 1 ن قعدداقع
Sit (imp, pl) Oturun 1 وأ قعدداقع
Locks Kilitler اقفال قفل Its (their) locks Onun (onların) kilitleri ا قفلاقفاله That I say Benim demem 1 اقل قول Less Daha az اقل- اقل قلل
79
To carry Taşıdı 4 ل- اقل قللقي
Pens Kalemler قلم اقالم Their pens Onların kalemleri قلم مهاقالم They carried Taşıdılar 4 قلل اقلت
To withhold, stop Tuttu, durdu 4 قلع اقلع-قلي ع Withhold (imp, fm) Tut 4 قلع ىعاقل
Establish, set, make stand Kıl, çevir, dosdoğru yap 4 قوم ماق
You established Kıldın 4 قوم تاقم
You (pl) established Kıldınız 4 قوم متاقم
They (fm, pl) established Kıldılar (dş) 4 ا قومنمق
To satisfy, suffice Yetti, ikna etti 4 قني-اقني قيني
Be obedient (imp, fm) Gönülden bağlan 1 ي قنتتاقن
It sufficed Yetti 4 ى قيناقن Forces, strengths
Kuvvetler, kuvvet alacak şeyler
اقوات قوت
Her forces Onun kuvvetleri ا قوتهاتاقو That I say Benim demem 1 اقول قول I say Derim, söylerim 1 اقول قول
More correct, more upright Daha doğru, en doğru قوم ماقو-ماقو
Establish (imp, pl) Dosdoğru kılın, ayağa kaldırın 4 وا قوميماق
I become Olurum 1 كون اك
Great ones, leaders Büyükler, ileri gelenler كرب اكابر
I will almost do it Neredeyse yapacağım 1 كود اكاد
Devourers, eaters Çok yiyenler اكالون أكل
Did it become Oldu mu 1 اكان كون Greater, greatest Daha büyük, en büyük كرب راكب
To glorify, praise Yüceltti 4 كرب راكب-كبري
80
They (fm) glorified him Onu büyüttüler, büyüklüğünü anladılar
اكبرنه كرب 4
To take by measure Ölçerek aldı 8 ال كيلكتال-اكتي
They took by measure Ölçtüler 8 الوأ كيلاكت
Write (imp) Yaz (emir) 1 كتب باكت
Write (imp)us Bizi yaz 1 ا كتبنباكت Write (imp, pl) it (him) Onu yazın 1 كتب وهباكت To have something written Yazdırdı 8 كتب بتكتا-بتكتي
He had them written Onları yazdırdı 1 ا تبكهبتكتا
To earn, gain Đktisap etti, kazandı 8 كسب بسكتا-سبكتي
She earned, gained Đktisap etti, kazandı 8 كسب تبسكتا They (fm, pl) earned, gained Đktisap ettiler, kazandılar (dş) 8 كسب نبسكتا They earned, gained Đktisap ettiler, kazandılar 8 وأ كسببساكت Much, many, more, most Çok, daha çok, en çok كثر اكثر-اكثر
To increase, become more Çoğaldı, çoğalttı 4 كثر اكثر-ركثي
You lengthened, increased Çoğalttın, ileri gittin 4 كثر تاكثر
Most of you (pl) Çoğunuz كثر كماكثر-كماكثر
Most of them Onların çoğu م كثرهم -اكثرهم- اكثراكثره They lengthened, increased Çoğalttılar, ileri gittiler 4 وا كثراكثر
To be niggardly, miserly Cimrilik yaptı 4 ي-اكدي كديكدي
Did you (pl) deny Yalanladınız mı 2 م كذبتاكذب Honor, glory Đkram, cömertlik, yücelik ام كرمكرا
Compulsion, forcing Zorlama كره اهكرا Their (fm, pl) compulsion Onların (dş) zorlanması كره هناهكرا Most honorable
En cömert, en kerim, en şerefli
اكرم كرم
To honor, revere, glorify, give blessing
Đkram etti, şereflendirdi 4 كرم ماكر -كرمي
Your (pl) most honorable one En şerefliniz كرم كمماكر
81
He honored me, gave me blessing
Bana ikram etti 4 ن كرمماكر He honored him, gave him blessing
Ona ikram etti 4 كرم هماكر Honor (imp, fm), give blessing Değer ver, ikram et (dş) 4 ي كرماكرم
He was compelled Zorlandı 4 كره اكره
To compel, force Zorladı 4 كره هاكر-كرهي
You compelled Zorladın 4 كره تهاكر
You compelled us Bizi zorladın 4 ا كرهنتهاكر Clothe (imp, pl) them Onları giydirin 1 كسو موهاكس
Remove, get rid of Aç, kaldır, gider 1 كشف فكشا
Your infidels? Sizin kafirleriniz mi كم كفراكفار That I disbelieve Benim inkar etmem 1 كفر اكفر I disbelieve, reject, show ingratitude
Nankörlük ederim, inkar ederim
اكفر كفر 1
Reject (imp), disbelieve Đnkar et, inanma 1 كفر اكفر
Did you disbelieve Đnkar mı ettin 1 كفر تاكفر Did you (pl) disbelieve Đnkar mı ettiniz 1 م كفرتاكفر Indeed I cover, forgive, wipe out
Mutlaka örterim 2 ن كفراكفر
How disbelieving Ne kadar inkarcı كفر هاكفر
Reject (imp, pl), disbelieve Đnkar edin 1 وأ كفراكفر
To entrust, ward, leave Kefil etti, bıraktı 4 ل-اكفل كفلكفي
Leave it (her) to me Onu bana bırak 4 ا كفللنيهاكف
Fruits, food Yemiş اكل أكل
To eat Yedi 1 أكل- اكل أكلي
They (dual) ate Yediler (ikil) 1 اكال أكل Eating Yeme, yiyiş 1 اكال أكل
That I speak, talk Benim konuşmam 2 كلم اكلم I speak, talk Konuşurum 2 كلم اكلم
82
He ate it Onu yedi 1 أكل اكله Its (his) fruits, crops Onun yenilmesi, yemişleri أكل اكله
Its (her) fruits, crops Onun yenilmesi, yemişleri ا أكلا-اكلهاكله Their eating Onların yenmesi أكل هماكل
They ate Yediler 1 اكلوأ أكل
Those who eat Yiyenler لون أكلآك-ينلآك
Sheaths, clusters Tomurcuklar, kabuklar, salkımlar
اكمام كمم
Its sheaths, clusters Onun salkımları ا كممهاماكم To perfect, complete Tamamladı, mükemmel kıldı 4 ل كملل- اكمكمي
I perfected Kemale erdirdim 4 كمل لتاكم
Blind by birth Doğuştan kör كمه هاكم That I become Olurum, benim olmam 1 كون اكن
To conceal, keep secret, hide Sakladı, gizledi 4 كنن اكن -نكي
Shelters, covers Barınaklar, örtüler انا كنناكن
Shelters, covers Örtüler ة كننناك
You concealed, hid Sakladınız, içinizde tuttunuz 4 كنن منتاكن
Cups, goblets Kadehler, bardaklar كوب اباكو
That I become Benim olmam 1 اكون كون
Indeed I become Mutlaka olurum 1 كون نأكون
I plot, plan Düzen kurarım 1 كيد يداك
Indeed I plot Mutlaka düzen kurarım 1 ن كيديداك Family, relatives, followers, people
Aile, akrabalar, insanlar, ümmet
آل- آل -آل أول
Be aware (imp, pl) Dikkat edin اال
Kinship, relation Akrabalık ألل الا But, except -den başka, hariç الا
To stop Geri durdu 1 ألو-اال ألوي
83
For not Olmaması için ان ال= اال
If not Olmazsa الن ال= اا Except Allah Allah'tan başka الالله ا
Gifts, bounties, benefits Nimetler آالء-آالء ألو Thousands Binlerce ألف آالف
Now Şimdi الآن أن
To soften Yumuşattı 4 االن لني-نيلي
Now? Şimdi mi ء الآن= آالن أن Understanding, reason Anlayış, akıl اب لببالب
To lessen Azalttı 1 ألت الت-تألي
To tangle, entangle, roll up Dolaştı 8 لفف فلتا-فلتي
They entangled Birbirine dolaştı 8 ف لففلتات
To look back Arkaya baktı 8 لفت فتلتا-تفلتي
They (dual) met Karşılaştılar (ikil) 8 ا لقيقتلتا
To pick up, lift, gather Aldı, kaldırdı, topladı 8 قط لقطلتط-اقلتي
He picked it (him) up Onu aldı 8 لقط قطهالت He swallowed Yuttu 8 لقم قمالت He swallowed it (him) Onu yuttu 8 لقم هقمالت To meet, to come together Karşılaştı, buluştu, birleşti 8 قي لقيلتي-اقلتي
You (pl) met Karşılaştınız 8 لقي متقيلتا
To search, petition, request Aradı, istedi 8 ملس سمالت-سملتي
Search (imp, pl) Arayın 8 وا ملسسملتا We diminished Eksilttik 1 ا ألتنالت
We diminished them Onları eksilttik 1 ألت ماهنالت Which, who (fm or plural)
Ki o (dş), ki onlar (akılsız çoğul)
التي
Wrongdoing, deviation from right
Haktan sapma, ilhad 4 حلد ادلحا
84
Imploringly, pleadingly, entreatingly
Israrla isteyerek, yüzsüzlükle افا حلفلحا To deviate, refer, distort Saptı, bozdu 4 حلد دالح -دلحي
To join, annex Kavuşturdu, birleştirdi, kattı 4 حلق قالح-قلحي
You (pl) joined Kattınız 4 م حلققتالح
We joined Kattık 4 ا حلققنالح Join (imp) me Beni kat 4 قني حلقالح
Most rigid, most violent En sert لدد الد Two males? Đki erkek mi ن ذكرينء= آلذكريالذكر That who, that which Ki o (er) يالذ
Those who, those which Ki onlar (er) ينالذ Those who (dual) Ki onlar (ikil) نالذي To your lord? Rabbine mi ربب كبرال To bind, tie Yapıştırdı, birleştirdi, bağladı 4 ال لزم مز -لزمي
We bound, tied Bağladık 4 ا لزمنمالز
We bound him Onu bağladık 4 لزم اهنمالز
He bound them Onları bağladı 4 لزم مهمالز Are you not Değil misin ليس تالس = تا لس
Am I not Değil miyim ليس تالس =تا لس
Languages, tongues Diller, lisanlar لسن ةالسن Your languages Dilleriniz لسن كمتالسن-كمتالسن
Their languages Onların dilleri لسن مهتالسن-مهتهم- السنتالسن Curse (imp) them Onlara lanet et 1 لعن نلعماه Babble( imp, pl), make noise
Boş şeyler konuşun, gürültü edin
الغوا لغو 1He made friendship, joined
Yakınlaştırdı, birleştirdi, bağladı
الف ألف 2
Thousand Bin (sayı) ألف الف - الفا- الف
To bring together, bind, unite Birleştirdi, yaklaştırdı ألف الف -الفي
85
Dense, which goes into one another
Birbirine dolaşmış, sarmaş dolaş
الفافا لفف To find Buldu 4 ي-الفي لفولفي
You brought together Birleştirdin 2 ألف الفت They found Buldular 4 االف لفوو
He found Buldu 4 الفى لفو They (dual) found Buldular (ikil) 4 ا لفوالفي
Two thousand Đki bin ن ألفالفي We found Bulduk 4 ا لفونالفي
Throw (imp), cast At, bırak 4 الق لقي
He threw Attı 4 القا لقي
Nicknames, call names Lakaplar القاب لقب He threw it (him) Onu attı 4 لقي القاه He threw it (her) Onu (dş) attı 4 ا لقيالقاه She threw Attı (dş) 4 لقي القت
Throw (imp) it (him) Onu at 4 لقي هالق Throw (imp) it (her) Onu at 4 ا لقيهالق They threw Attılar 4 ا لقيالقو
Throw (imp, pl) Atın 4 القوا لقي
They were thrown Atıldılar 4 القوا لقي They threw Attılar 4 ا لقيأ-ألقوالقو Throw (imp, pl) it (him) Onu atın 4 لقي القوه Throw (imp) At (emir) 4 ي لقيالق
It was thrown Atıldı 4 لقي يالق To throw, cast Attı, yerleştirdi 4 ي- القى لقيلقي
Throw (imp, dual) Atın (ikil) 4 ا لقييالق
Throw (imp, dual) it (him) Onu atın (ikil) 4 لقي اهيالق
86
I threw Attım 4 لقي تالقي We threw Attık 4 ا لقينالقي
Throw (imp) it Onu at 4 لقي يهالق Your (pl)? Sizin mi الكم = ا لكم Those who (fm, pl) Ki onlar (dş) ياللائ
Al-lat, name of false deity Lat, put adı اللات Those who (fm, pl) Ki onlar (dş) يالالت
Those who (dual) Ki onlar (ikil) اللذان
Allah Allah الله
O Allah! Ey Allah’ım! مالله
To suffer pain Acı çekti 1 أمل مال-ألمي
Did it not Olmadı mı الم =ا لم Did you not see Görmedin mi? 1 رأي رت الم =رت ا لم Did he not do Yapmadı mı 1 ل جعلعجي ل= المعجي ا لم Will it not Olmayacak mı الن = ا لن That it will not Olmayacağını mı الن = ان لن We made soft Yumuşattık 1 ا ألنالن
God, deity Đlah أله لهة - اهآل
It (he) diverted Oyaladı, alıkoydu 4 ا هلياله It (he) diverted you (pl) Sizi oyaladı 4 هلي اكماله To divert, distract Oyaladı, alıkoydu 4 لهي- الهي هليي
False gods Đlahlar ة ألههة-آلهآل
Your false gods Senin ilahların أله كتهآل Your (pl) false gods Sizin ilahlarınız أله كمتهكم- آلتهآل Our false gods Bizim ilahlarımız ا ألهنتها-آلنتهآل Their false gods Onların ilahları أله مهتههم-آلتهآل
87
My false gods Benim ilahlarım ى ألهتهآل Your deity, god Senin ilahın أله كلها-لهكا Your (pl) deity, god Sizin ilahınız أله كملها -كملها To inspire Đlham etti 4 هلم ماله -لهمي
Their? Onlar için mi ماله = ما له He inspired it (her) Ona ilham etti 4 ا هلمهماله Our deity, god Bizim ilahımız ا ألهنلها His deity, god Onun ilahı أله هلها Two gods Đki ilah ن ألهيلها That if Ki eğer الو = ان لو Tablets, plates Levhalar اح لوحالو Colors Renkler ان لونالو
Your (pl) colors Renkleriniz لون انكمالو His colors Onun renkleri لون هانالو Her colors Onun renkleri ا لونهانالو Thousands Binlerce ألف الوف
Towards, to -a doğru لىا
To me Bana ليا
To swear Yemin etti 4 ي-آلي ألولؤي
Ilyas (Elias) (pbuh) Đlyas (AS) اسليا
Ilyas (Elias) (pbuh) Đlyas (AS) نياسليا
Is it not Değil mi ليس سالي =سا لي Prophet Elisha (pbuh) Elyesa (AS) عسالي
To you Sana (er) كليا To you (fm) Sana (dş) كليا To you (pl) Size كمليا
88
To you (dual) Siz ikinize اكمليا
Painful, grievous Elim, acıklı, elemli أمل ميا-اليمال To us Bize انليا
To him Ona (er) هليا To her Ona (dş) اهليا
To them Onlara همليا To them (fm) Onlara (dş) هنليا
Today Bugün يوم موالي Or, else Yoksa, veya ام
Mother Anne أمم ام -اتهام
Mother Anne أمم ام- ام - ام -ام
To seek, turn to, come Aradı, yöneldi, geldi أمم ام-مؤي
As for -e göre, -e gelince اام
Either … or Eğer, ne … ne de.. اما
Your (pl) maid-servants Cariyeleriniz أمو كمائما
To kill Öldürdü 4 موت اتام -يتمي
He killed him Onu öldürdü 4 موت هاتام Or what Yoksa ne اذاام
That which orders Emreden ة أمرارام
Front Önünde, önü أمم امام
Leader, book, road Önder, kitap, yol ام أممما- اامما His front, in front of him Önünde أمم هامام Their leaders Önderleri أمم همامما Entrusted things Emanetler أمن اتانام
Your (pl) entrusted things Emanetleriniz أمن كماتانام Their entrusted things Onların emanetleri أمن هماتانام
89
Entrusted thing Emanet ة أمنانات- امانام
His entrusted thing Onun emaneti أمن هتانام Vain desires, delusions Kuruntular مين انيام-انيام Your (pl) vain desires, delusions
Kuruntularınız مين كمانيام Their vain desires, delusions Onların kuruntuları مين مهانيام Maid-servant Cariye ة أموام
Nation, people, time Topluluk, ümmet, zaman ة أممام- مام
Uneven, height Tümsek ا أمتتام To be apart, aside Ayrıldı 8 ميز ازتما -ازتمي
Be apart (imp, pl), aside Ayrılın, çekilin 8 وا ميزازتما
To examine, test Đmtihan etti, sınadı 8 حمن نحتما -نحتني
Examine them (fm) Onları (dş) imtihan edin 8 ن حمنوهنحتما
To doubt, dispute Şüphe etti, çekişti 8 ري مريتمري-اتمي
Your baggage Eşyalarınız, mallarınız متع كمتعتام I grant you (provision for divorce)
Size boşanma bedeli vereyim 2 متع كنعتام
I grant provision Onu faydalandırırım 2 متع هعتام
Your community Sizin ümmetiniz أمم كمتام You (fm) became full Doldun (dş) 1 مأل لأتتما
You killed us Bizi öldürdün 4 ا موتنتام
Examples, likes Misaller, örnekler ثال مثلام Your examples, those like you
Sizin misaliniz ثالكم مثلثالكم-امام Her examples, those like her, them
Onun, onların misali ا مثلثالها-امهثالام Their examples, those like them
Onların misali, benzerleri م مثلثالهام
Best of them En akıllıları مثل مثلهام
To help Yardım etti 4 مدد دام-دمي
Distance Mesafe, uzaklık, süre, mesafe مدد ددا-امام
90
We reinforced you (pl) Size imkan verdik 4 اكم مددنددام We reinforced them Onlara imkan verdik 4 م مدداهنددام
He reinforced you (pl) Size imdat etti, verdi 4 كم مدددام
Order (imp) Emret 1 أمر رأم
Most bitter En acı مرر رام
Matter, affair, order Đş, konu, emir أمر رور -امام
To order Emretti 1 أمر رام -رأمي
Man, person Kişi مرأ ؤرمرئ-اام
Woman, wife Kadın, karı ئة مرأرما-اترام
Two women Đki kadın مرأ انئترن-اميرئتما Your wife Senin karın مرأ كئترام His wife Onun karısı مرأ هئترام -هئترام My wife Benim karım ي مرأئترام Man, person Kişi, adam ا مرأرما
Issue, affair Đş, konu را أمرما
Two women Đki kadın ني مرأائترام Woman, wife Kadın, karı اة مرأرماء -انس
You ordered Emrettin 1 أمر ترام
I ordered Emrettim 1 أمر ترام
You were ordered Emrolundun 1 أمر ترام
I was ordered Emrolundum 1 أمر ترام
I ordered you Sana emrettim 1 أمر كترام You ordered me Bana emrettin 1 ني أمرترام You ordered them Onlara emrettin 1 أمر مهترام He ordered you (pl) Size emretti 1 أمر كمرام Your (pl) affair, order Sizin işiniz, emriniz أمر ركمكم -امركم- امرام
91
He ordered us Bize emretti 1 ا أمرنرام We ordered Emrettik 1 ا أمرنرام We were ordered Emrolunduk 1 ا أمرنرام
Our matter, affair, order Đşimiz, emrimiz ا أمرنرا -امرنا- امنرام
Indeed I order them Mutlaka onlara emrederim 1 أمر مهنرآم
He ordered him Ona emretti 1 أمر هرام I order him Onu emrederim 1 أمر هرآم
His order, his affair Onun emri, işi أمر هرام-رهام Her order, affair Onun (dş) emri, işi ا أمرهرا- امرهام He ordered them Onlara emretti 1 أمر مهرام Their affairs, orders Onların işleri, emirleri أمر م امهر- مهرم- امرهام They ordered Emrettiler 1 وا أمررام
They were ordered Emrolundular 1 وا أمررام Those who order Emredenler ون أمررآم
My matter, affair Đşim ري أمرام
Yesterday Dün أمس سس- امام
Keeping, retaining, holding, grasping
Tutma, yakalama 4 مسك اكسما To reach evening Akşamladı 4 سي مسوسي-اممي
Wipe (imp, pl) Mesh edin 1 وأ مسححسما
Hold (imp) Tut 4 مسك سكام
To keep, retain, hold, grasp Tuttu, durdurdu 4 مسك كسام-ي سكم
You (pl) held Tuttunuz 4 مسك مكتسام
They (fm, pl) held Tuttular (dş) 4 مسك كنسام He held them (dual) O ikisini tuttu 4 ا مسكمكهسام Hold (imp, pl) them (fm, pl) Onları (dş) tutun 4 مسك نسكوهام
Mixed Karışık اجا مشجشم
92
Walk (imp, pl) Yürüyün 1 وا مشيشام Pass (imp, pl) Geçin 1 وا مضيضام
I go, pass Geçerim 1 مضي يضام
Rain (imp) Yağdır 4 مطر رطام
To rain Yağdırdı 4 مطر طرام-رطمي
It was rained Yağmura tutuldu 4 مطر ترطام
We rained, showered Yağdırdık 4 ا مطرنطرام
Intestines Bağırsaklar اء معيعام Their intestines Onların bağırsakları معي ماءهعام Your mother Annen أمم كام
Your (fm) mother Annen (dş) أمم كام-كام
Wait (imp, pl), stay Durun, bekleyin 1 كثوا مكثام
He gave opportunity Đmkan verdi 4 مكن كنام
Hope Ümit 1 ل أملال- امام
To hope Ümit etti, umdu 1 ل أملل- امأمي
To dictate, have something written
Yazdırdı 4 ل مللل- اممي
Poverty Fakirlik 4 الق ملقما Indeed I fill Doldururum 4 ألن مألام
I have Malikim 1 ملك كلام
He caused delusions Boş emellere düşürdü 4 لى ملوام
I give respite Mühlet veririm 4 ي ملولام
I gave respite Mühlet verdim 4 ملو ليامت
Nations, peoples Ümmetler, milletler, topluluklar
امما-امم أمم
Or who Yoksa kim ن منام Safety, security Emniyet أمن نام
I believe, I trust Güvenirim, inanırım 4 أمن نآم
93
Believe (imp) Đman et 4 أمن نآم To believe, to make safe, give safety
Đman etti, inandı, emin kıldı 4 أمن نآم -نمؤي
To be safe, to trust Emniyette oldu, güvendi 1 أمن نام - نأمي
We believed Đman ettik 4 ا أمننآم Safety, peace Emniyet, barış, güvenlik نا أمنام
In safety Emniyet içinde 1 نا أمنآم
To discharge Attı 4 ني مينني-اممي
Safety, security Emniyet, güvenlik ة أمننام
I trusted Güvendim 1 أمن نتام
She believed Đman etti (dş) 4 أمن تنآم I believed Đman ettim 4 أمن نتآم
In safety Emniyet içinde ة أمننآم
I trusted you (pl) Size güvendim 1 أمن كمنتام You (pl) became sure Emin oldunuz 1 أمن منتام
You (pl) believed Đman ettiniz 4 أمن منتآم
I trust you (pl) Size güvenirim 4 أمن كمنآم Distribute (imp), give Dağıt, ver 1 نمن ننام
He made them safe Onları emin kıldı 4 م أمنهنآم They believed Đman ettiler 4 وا أمننآم Believe (imp, pl) Đman edin 4 وا أمننآم
Those who are safe Emin olanlar, emniyet içinde olanlar
آمنون أمن
His desire Temennisi, kuruntusu مين هتنيام
Those who are safe Emin olanlar, emniyet içinde olanlar
آمنني أمن
Indeed I give them false desires
Mutlaka onlara kuruntu veririm
امنينهم مين 2His mother Annesi أمم هام- هام -هام Her mother Annesi (dş) ا أممهام
94
Mothers Anneler أمم اتهام
Your (pl) mothers Anneleriniz أمم كماتهام -كماتهام Their mothers Onların anneleri أمم مهاتههم-اماتهام To give respite Süre verdi, mühlet verdi 4 ل مهلههل-اممي
Give (imp) respite Onlara mühlet ver 4 مهل مهلهام
Dead ones Ölüler موت اتوا- اماتوام Wealths, properties Mallar, zenginlikler ال مولواال- اموام Your (pl) wealths, properties Mallarınız مول كمالوالكم- اموام -الكمامو Our wealths, properties Mallarımız ا مولالنوا- امنالوام Their wealths, properties Onların malları مول مالهوهم -امالوم- امالهوام I die Ölürüm 1 موت وتام
Matters, things, orders Đşler, emirler أمر ورام
Illiterate Okuma bilmeyen أمم يام
I kill Öldürürüm 4 موت يتام
Trustworthy, safe, secure Emin, güvenilir أمن نيام
Illiterate ones Okuma bilmeyenler أمم نيام Those who come Gelenler أمم نيآم Illiterate ones Okuma bilmeyenler ون أمميام -نييم
To, that, so that ki, --ması için ان
If, not Şayet, eğer, değil نا Boiling water Kaynar su أين آن
That ki, --ması için ان Indeed, surely Mutlaka, gerçekten نا
That, for Olması, olduğu ان- ان
Not --- except -den başka değil لا…انا
Do we believe Đman eder miyiz 4 أمن نمؤان = نمؤا ن
95
I Ben اان
That we Ki biz اان Indeed we Şüphesiz biz انا Parts, hours Saatler, vakitler اء أيناء-آنآن To repent, to turn to Tevbe etti, döndü, yöneldi 4 نوب ابان-نيبي
They repented, turned to Yöneldiler 4 وا نوبابان
Female, females Dişi, dişiler اث أنثناثا-انا
Human, humans Đnsanlar أنس اسان-ياسان
Human, humans Đnsanlar أنس ياسان Animals Yaratıklar ام أمنان Fingers, finger-tips Parmak uçları ل منلامان
Its preparation (of food) Hazırlanması أين اهنا Its time to come, to draw near Zamanı geldi أني- اني أيني
I inform you (pl) Size haber veririm 4 نبأ بانئكم
Inform (imp) them Onlara haber ver 4 نبأ مانبئه
Inform (imp, pl) me Bana haber verin 4 انبئوني نبأ
To inform Haber verdi 4 أ نبأببئ-انني
Information, news Haberler اء نبأا-انباؤانب
Your news Sizin haberleriniz نبأ كمآئانب Her news Onun haberleri ا نبأهآئانب He informed you Sana haber verdi 4 نبأ أكانب He informed them Onlara haber verdi 4 نبأ مأهبان To make grow Büyüttü 4 نبت تبان - بتني
She made grow Büyüttü (dş) 4 ان نبتتتب
He made you (pl) grow Sizi büyüttü 4 نبت كمتانب We made grow Bitirdik, büyüttük 4 ا نبتنتانب
96
He made her grow Onu büyüttü 4 ا نبتهتانب To make flow, gush Aktı, akıttı, fışkırdı 7 جبس سجبنا-جسبني
It (she) gushed Fışkırdı 7 جبس تسجنبا
Throw back Geriye at, fırlat 1 نبذ نبذا
Their being sent forth Gönderilmeleri 7 بعث ماثهنبعا
To be sent forth Gönderildi, ayaklandı 7 ث بعثعبنث-اعبني
To be proper, appropriate Uygun oldu, yaraştı 7 بغي نغي اي-بغبني
We turned to Yöneldik 4 ا نوبنبان
Prophets Peygamberler اء نبأبيان
You (singular, ms) Sen (er) تان
You (singular, fm) Sen (dş) تان
To withdraw Çekildi, geri çekildi 8 ذ نبذبتنبذ-اتني
She withdrew Çekildi, uzaklaştı 8 نبذ ذتبنتا
To disperse, scatter Saçıldı, dağıldı 8 نثر ثرتنا-رثتني
Dispersed, scattered Saçıldı, dağıldı 8 نثر تثرانت To disperse Yayıldı 8 نشر رشتنا-رشتني
Disperse (imp, pl) Dağılın, yayılın 8 وا نشررشنتا
Help (imp) Yardım et 8 نصر رصنتا
To help, triumph Yardım etti, zafer kazandı, intikam aldı
ينتصر-انتصر نصر 8
They triumphed Zafer kazandılar 8 وأ نصررصنتا Watch (imp), look, wait Bekle, gözet 8 نظر رظنتا
To watch, look, wait Bekledi, gözetti 8 نظر ظرتنا-رظتني
Watch (imp, pl), look, wait Gözetleyin, bekleyin 8 وا نظررظنتا
Revenge Đntikam 8 نقم قامتنا To revenge, take revenge Đntikam aldı 8 نقم قمتنا-مقتني
We revenged Đntikam aldık 8 ا نقمنقمنتا
97
You (pl) Siz (er) متان You (dual) Siz ikiniz (ikil) امتان
They desisted, ceased Son verdiler, kaçındılar 8 ي اوهتنوا-اهنتا To desist, cease Son verdi, kaçındı 8 ي ىهتنهي-اتني
Female Dişi ثى أنثاث-اننا
Two females Đki dişi ن أنثيانثي
He saved you (pl) Sizi kurtardı 4 جنو اجناكم He saved us Bizi kurtardı 4 ا جنواجنان He saved him Onu kurtardı 4 جنو اهجان He saved them Onları kurtardı 4 جنو ماجناه To save, rescue Kurtardı 4 ى جنوججي - انني
You saved us Sen bizi kurtardın 4 ا جنونتاجني
Gospel Đncil يلجنا
We saved Kurtardık 4 ا جنوناجني
We saved you (pl) Sizi kurtardık 4 جنو اكمناجني We saved him Onu kurtardık 4 جنو ناهيجان We saved them Onları kurtardık 4 جنو ماهناجني Sacrifice (imp) Kurban kes 1 حنر رحنا We? Biz mi حنن نحان =نحا ن Partners, equals Eşler, ortaklar, denkler ادا ندددان Do we call, pray Çağırır mıyız, dua eder miyiz 1 وا دعوعدوا= انعدا ن Warn (imp) Uyar 4 نذر رانذ
He was warned, admonished Uyarıldı 4 نذر رانذ
To warn, admonish Đkaz etti, uyardı 4 نذر ذران -رذني
You warned, admonished Uyardın 4 نذر تذران I warned, admonished Uyardım 4 نذر تانذر
98
I warned you (pl) Sizi uyardım 4 نذر كمتانذر You warned them Onları uyardın 4 م نذرهتذران That I warn you (pl) Siz uyarmam için 4 نذر كمرانذ We warned you (pl) Sizi uyardık 4 نذر اكمنانذر He warned them Onları uyardı 4 نذر مهانذر Warn (imp) them Onları uyar 4 نذر مهرانذ Warn (imp, pl) Uyarın 4 وا نذررانذ
Be warned (imp, pl) Uyarılın 4 وا نذررانذ
To get intoxicated Aklı giderildi, sarhoş oldu 4 نزف فزان -زفني
Send down, reveal (imp) Đndir 4 زل نزلان
Revealed, sent down Đndirildi, vahyedildi 4 زل نزلان To send down, reveal Đndirdi, açıkladı 4 ل نزلززل- انني
You revealed, sent down Đndirdin 4 نزل لتانز
I revealed, sent down Đndirdim 4 نزل لتانز Revealed, sent down Đndirildi 4 نزل انزلت You (pl) sent it down Siz onu indirdiniz 4 نزل وهملتزان I sent it down to you (pl) Size onu indirdim 4 نزل وهملتزان We revealed, sent down Đndirdik 4 ا نزللنانز We revealed it, sent down Onu biz indirdik 4 نزل اهلنانز We revealed it, sent down Onu biz indirdik 4 ا نزلاهلنزان Send to me Bana indir 4 انزلنى نزل He sent it down Onu indirdi 4 نزل لهانز Human Đnsan أنس نسا
To see, sense, perceive Gördü, hissetti, anladı 4 أنس سآن-نسؤي
Kinships, generations Nesebler, soylar نسب ابانس
Human Đnsan ان أنسسنا
99
He made me forget it Onu bana unutturdu 4 نسي انيهسان
He had it forgotten Onu unutturdu 4 نسي اهسان
He made them forget it Onlara unutturdu 4 نسي ماهانس To make forget Unutturdu 4 سي نسيسي-انني
I saw, sensed, perceived Gördüm, hissettim 4 أنس تسآن
You (pl) saw, sensed Gördünüz, hissettiniz 4 أنس متسآن Do we prostrate Secde eder miyiz 1 سجد دجسان =ا ندجس To pass, detach Sıyrıldı, geçti, çıktı 7 سلخ لخسنا-خلسني
They made you (pl) forget Size unutturdular 4 كم نسيوانس Man, human being Đnsan ا أنسنسيا
To build, create, make grow Yarattı, inşa etti, büyüttü 4 أ نشأشان-نئ يش
Building, creation Üretme, yaratma اء نشأنشا You (pl) built, created Yarattınız 4 نشأ مأتانش He created you (pl) Sizi yarattı 4 نشأ أكمانش We created Yarattık 4 ا نشأأنانش
We created him Onu yarattık 4 نشأ اهأنانش We created them (fm) Onları (dş) yarattık 4 نشأ ناهأنانش He created her Onu yarattı 4 ا نشأأهشان To raise, resurrect Diriltti, kaldırdı 4 نشر رشان-رشني
We resurrected Dirilttik 4 ا نشرنرانش
He resurrected him Onu diriltti 4 نشر هرانش
To raise, bring it together Kaldırdı, birleştirdi 4 نشر زشان-زشني
Be raised (imp, pl) Kalkın 1 وا نشرزشان
To split Yardı, yarıldı, ayırdı 7 شقق قشنا -قشني
She split Yarıldı 7 شقق قتنشا
Erected stones Dikili taşlar نصب ابانص
100
Helpers Yardımcılar نصر ارا- انصارانص
My helpers Yardımcılarım اري نصرانص Work (imp), toil, rise Doğrul, giriş, uğraş, işe koyul 1 نصب بنصا
To be silent, keep quite Sustu, sessiz oldu 4 نصت تصان-ي تصن
Be silent (imp, pl) Sessiz olun 4 وا نصتتصان That I give advice Benim nasihat etmem 1 نصح حانص I give advice, advise Nasihat ederim 1 نصح حانص
Help (imp) Yardım et 1 نصر رصان To turn away, go away, depart
Döndü, ayrıldı, gitti 7 صرف فرصنا-رفصني
They departed Savuştular 7 فوا صرفرصنا
Help (imp) us Bize yardım et 1 ا نصرنرصان Help (imp) me Bana yardım et 1 نى نصررانص Help (imp, pl) Yardım edin 1 وا نصررانص
Do we feed Yedirir miyiz 1 طعم طعان م =مطعا ن To make speak Konuşturdu 4 نطق طقان -قطني
Has made us speak Bizi konuşturdu 4 ا نطقانطقن To leave, to set out Gitti, ayrıldı, yola çıktı 7 طلق طلقنا-قطلني
They (dual) set out Yola çıktılar (ikil) 7 ط طلقنلقاا You (pl) set out Yola çıktınız 7 طلق مانطلقت Go (imp, pl), set out, leave Gidin, fırlayın 7 قوا طلقنطلا
They set out Yola çıktılar 7 انطلقوا طلق Let me look, watch Bakayım 1 نظر ظران Look, watch, wait Bak, bekle 1 ظ نظرانر
To give respite Süre verdi 4 نظر ظران-رظني
Look (imp) at us Bize bak 1 ا نظرنظران
Give me respite Bana süre ver 4 ني نظررانظ
101
Look, wait (imp, pl) Bakın, bekleyin 1 وأ نظرظران Look (imp, pl) at us Bize bakın 1 ا نظرونانظر Cattle Hayvanlar, sığırlar نعم امعا-انامعان
Your cattle Hayvanlarınız نعم كمامعكم-انامعان
Their cattle Onların hayvanları نعم مهامعان Favors Nimetler م نعمعان
To give favor Nimet verdi 4 نعم معان -عني م
You gave favor Nimet verdin 4 نعم تمعان I gave favor Nimet verdim 4 نعم تمعان
We gave favor Nimet verdik 4 ا نعمنمعان His favors Onun nimetleri نعم همعان He gave favor to her Ona nimet verdi 4 ا نعمهمعان To shake Salladı 4 نغض ضغان-ضغني
Nose Burun أنف فان Just now Az önce, demin آنفا أنف
Spending Đnfak, harcama 4 نفاق نفقا
Spoils, booty (of war) Harp ganimetleri فال نفلان To gushed forth Yarıldı, fışkırdı 4 فجر رفجنا -فجرني
Gushed forth Fışkırdı 4 فجر ترنفجا
I breathe, blow Üflerim 1 نفخ انفخ
Blow (imp, pl) Üfleyin, körükleyin 1 وا نفخانفخ
Go beyond (imp, pl) Geçin gidin 1 انفذوا نفذ
Go forth (imp, pl) Sefere çıkın 1 وا نفررنفا
Persons, selves Kişiler, canlar, kendileri نفس فسان Yourselves Kendiniz كم نفسفسفسكم-انكم-انفسان Ourselves Kendimiz ا نفسنا -انفسانفسن
102
Themselves Kendileri م نفسهفسم - انهفسفسهم-انان Themselves (fm, pl) Kendileri (dş) نفس انفسهن
Breaking Kopma 7 فصم امصنفا To break Koptu, kırıldı 7 فصم مفصنا -مفصني
To disperse Dağıldı 7 فضض فضنا-فضني
They dispersed Akın ettiler 7 وا فضضانفض To cleave asunder Yarıldı, açıldı 7 فطر فطرنا -رفطني
Is cleft asunder Yarıldı, çatladı 7 فطر تانفطر To spend, give Harcadı, infak etti 4 نفق فقان -قفني
You spent Sarf ettin, infak ettin 4 نفق انفقت You (pl) spent Đnfak ettiniz 4 نفق مانفقت They spent Đnfak ettiler 4 انفقوا فقن
Spend, give (imp, pl) Đnfak edin, harcayın 4 قوأ نفقانف
To split, open, turn Yarıldı, açıldı, döndü, dönüştü 7 فلق فلقنا-قفلني
To save, rescue Kurtardı 4 قذ نقذذ-انقني
He saved you (pl) Sizi kurtardı 4 انق نقذذكم Decrease (imp), lessen Eksilt, noksanlaştır 1 نقص انقص
Galled, weighed down heavily Ağırlığı çöktü, çatırdattı 4 نقض قضان-ضقني
To collapse Yıkıldı 7 قضض قضنا-قضني
To turn, turn back Döndü, geri döndü 7 قلب قلبنا -بقلني
You (pl) turned back Döndünüz 7 قلب متنقلبا
They turned back Döndüler 7 وأ قلبنقلبا
That you Ki sen كان
Indeed you Muhakkak sen كنا
Indeed you (fm) Muhakkak sen (dş) كنا
Breaking Bozarak كاثا نكثان
103
Fetters Bukağılar انكاال نكل
To marry Nikahladı 4 نكح كحان-حكني
I marry you to Sana nikah edeyim 4 نكح كحكان
Marry (imp, pl) Nikah edin 4 وا نكححكان
Marry (imp, pl) them (fm) Onları (dş) nikahlayın 4 نكح نوهحكان To fall, lose the luster Düştü, söndü, bulanıklaştı 7 كدر ركدنا -ركدني
To fall, lose luster Döküldü, bulanıklaştı 7 كدر ترنكدا
Harshest, abominable En çirkin نكر انكر
To deny Đnkâr etti 4 نكر كران - ركني
That you (pl) Ki siz كمان
Indeed you (pl) Muhakkak siz كمنا
Do we compel you to it Sizi ona zorlar mıyız 4 ا لزموهكملزما= انوهكملزما ن So that Ki امان
Indeed, only Ancak, yalnız امنا
Indeed that Şüphesiz o امنن = ااام
So that we Ki biz انان
Indeed we Muhakkak biz اننا
Indeed I Muhakkak ben نينا
So that he Ki o هان
Indeed he Muhakkak o (er) هنا
Forbid (imp), prohibit Yasakla 1 ي هان
So that she Ki o (dş) اهان
Indeed she Şüphesiz o (dş) اهنا Rivers Nehirler ر ارها-انارهان
I forbade you Sizi men ettim 1 ي اكمهان
I forbade you (dual) Đkinizi men ettim 1 ي اكمهان
104
So that they Ki onlar مهان
Indeed they Muhakkak onlar مهنا
That the two Ki o ikisi امهان Indeed the two of them Muhakkak o ikisi امهنا
Indeed they (fm) Muhakkak onlar (dş) نهنا
How, from where, why Nereden, nasıl, niçin ىان So that I Ki ben يان
Indeed I Şüphesiz ben ينا I turn, face Yönelirim, dönerim 4 نوب انيب
Turn (imp, pl) face Dönün, yönelin 4 وا نوبانيب
Vessels, cups Kaplar, kadehler أين ةاني Boiling Kaynayan أين ةآني
Are these Bunlar mı الءؤالء = اهؤا ه Is this Bu mu ذاذا= اها ه Like this? Böyle mi ا هكذا= اهكذا To humiliate Aşağıladı 4 ان هوناه-هنيي
He humiliated me Beni alçalttı 4 ن هوناناه
That I give, bestow Benim vermem 1 وهب باه
Go gown (imp), descend Đn 1 بط بطهها
Go gown (imp, dual) descend Đnin (ikil) 1 بطا هبطها
Go gown (imp, pl) Đnin 1 بطوا هبطها
They found the right way Doğru yolu buldular 8 وأ هديدتها
To find the right way Doğru yolu buldu 8 ى هديدتهي- ادتهي
I found the right way Doğru yolu buldum 8 هدي تيدتها
You(pl)found the right way Doğru yolu buldunuz 8 هدي متيدتاه Stirred Sarstı 8 هزز زتها
105
It (she) stirred Titreşti, sarsıldı 8 هزز تزتها
Leave (imp) Uzaklaştır, def et هجر رجاه
Leave (imp) me Beni bırak 1 نى هجررجاه Leave them alone Onları bırak 1 هجر مهرجاه Leave them (fm) alone Onları (dş) yalnız bırakın 1 هجر نوهرجاه
I guide you Sana yol göstereyim 1 هدي كداه
That I guide you (pl) Size yol göstereyim 1 هدي كمداه
Guide (imp) us Bizi ilet 1 ا هديندها Guide (imp, pl) them Onları iletin 1 هدي موهداه Better guided Daha doğru yolda ى هديداه
That I guide you Sana yol göstereyim 1 هدي كيداه That I guide you (pl) Size yol göstereyim 1 هدي يكمداه
Is this? Bu mu ذاذا = اها ه I beat down leaves Silkelerim هشش شاه
Like this? Böyle mi كذاكذا = اها ه People, relatives, community Đnsanlar, akrabalar, ehil ل أهلاه
On which a name is invoked, consecrated
Adına kesildi 4 ل هللاه To slaughter in one’s name Adına kesti 4 ل هللهل- اهي
Crescents Hilaller هلل لةأه
Your people, family Senin ehlin, ailen أهل كلاه-لكاه To destroy Helak etti, yok etti 4 هلك لكاه -لهي ك I destroyed Helak ettim 4 هلك لكتاه
She destroyed him Onu helak etti (dş) 4 هلك هلكتاه
You destroyed them Sen onları helak ettin 4 هلك مهلكتاه Your (pl) people, family Aileleriniz أهل كملاه We destroyed Helak ettik 4 ا هلكلكناه
106
We destroyed it (her) Onu helak ettik 4 ا هلكاهلكناه
We destroyed them Onları helak ettik 4 هلك ماهلكناه He destroyed me Beni helak etti 4 هلك لكنياه They were destroyed Helak edildiler 4 كوا هلكلاه
Our people Ehlimiz ا أهللنا-اهنلاه
His people Onun ehli أهل لهاه- لهاه -هلاه
Her people Onun (dş) ehli ا أهلهلا -اهلها- اههلاه
Their people Onların ehli, akrabaları أهل هملاه Their (fm) people Onların (dş) ehli هلأ هنلاه
Our people Ehlimiz, ailelerimiz ا أهللوناه
My people Benim ailem, ehlim ي أهللاه
Your (pl) people Ehliniz, aileleriniz أهل يكملاه Their people Onların ehli, akrabaları أهل يهملاه Are they Onlar mı ماه It worried them Onları kaygıya düşürdü 4 مهم مهتماه
Desires Hevalar, arzular اء هويواه
Your desires Sizin hevalarınız اءكم هويواه Their desires Onların hevaları م هوياءهوهم-اهائواه To throw down, destroy Yıktı, devirdi 4 وي هويوي- اههي
Easier Daha kolay ن هونواه
Or Veya او
And not? Ve değil mi او= ا و That which turns (to Allah), repents
Yönelen أوب اباو Those who turn (to Allah), repent
Yönelenler أوب ابنياو
I bury, cover Örterim, gömerim 3 وري ارياو
He gave you (pl) shelter Sizi barındırdı, sığındırdı 4 أوي اكمآو
107
Tender hearted, merciful Yanık, içli, yumuşak kalpli, çok ah eden
أواه أوه
To give refuge Sığındırdı, sığınma sağladı 4 وي-آوي أويؤي
To take refuge Sığındı 1 أوي-اوي أويي
He praised Tesbih etti 2 أوب باو
Wools, hairs Tüyler, kıllar ار وبرباو Their wools Onların yünleri ا وبرارهباو
Sing (imp), praise Tesbih edin, çınlayın 2 بي أوباو
Was given Verildi 4 أيت اوت
Pegs, spikes, stakes Direkler, kazıklar ادا وتدتاو
They were given Onlara verildi 4 وا أيتاوت It was given to them (they were given it)
Onlara o verildi 4 أيت وهاوت Was given Verildi 4 أيت ياوت
She was given Verildi (dş) 4 أيت تياوت
You were given Sana verildi 4 أيت يتاوت You (pl) were given Size verildi 4 أيت ميتاوت He (it) was given to me (I was given him)
O bana verildi 4 أيت هيتاوت
Indeed I am given Mutlaka bana verilir 4 أيت نياوت
We were given Bize verildi 4 ا أيتيناوت
Idols, false gods Putlar وثن ثانا-اوثاناو
To bind, tie Bağladı 4 وثق ثقاو-قوثي
To fear, dread Korktu, çekindi 4 وجس سجاو -وجسي
To agitate, to prick, make run Koşturdu 4 وجف فجاو-وجفي
You made run Koşturdunuz 4 وجف مفتجاو Was revealed Vahyolundu 4 وحي ياوح
To reveal, inspire Vahyetti, ilham etti 4 ى وحيحي-اووحي
I revealed Vahyettim 4 وحي تيحاو
108
We revealed Vahyettik 4 ا وحينيحاو
Valleys Vadiler ة ودييداو
Their valleys Onların vadileri ودي همتيداو They were made to suffer Eziyet edildiler 4 اوذوأ أذي
Was made to suffer Eziyet edildi 4 أذي ياوذ
We were made to suffer Bize eziyet edildi 4 ا أذييناوذ To kindle, ignite Tutuşturdu, yaktı 4 ري وريوري-اوي
To cause to inherit Mirasçı kıldı 4 ث ورثرورث-اوي
You (pl) were made to inherit Varis kılındınız 4 ورث ماورثت
You (pl) were made to inherit it
Ona varis kılındınız 4 ا ورثوهماورثت He made you inherit Sizi varis kıldı 4 ورث ثكمراو We made inherit Mirasçı kıldık 4 ا ورثثنراو
We made inherit it Ona mirasçı kıldık 4 ا ورثاهثنراو They were made to inherit Varis kılındılar 4 اورثوا ورث
To lead Önünde gitti, götürdü 4 ورد دراو -وردي
He led them Önlerinden gitti 4 ورد مهدراو
Burdens Yükler وزر ارزا-اوارزاو Her burdens Onun yükleri ا وزرهارزاو Their burdens Onların yükleri وزر مهارزاو Guide (imp) Sevk et 4 وزع زعاو To bestow guidance, help Sevketti, yöneltti 4 وزع عزاو-وزعي
Guide (imp) me Beni sevk et 4 ني وزعزعاو
Medium, average Orta, mutedil ط وسطساو
Most moderate of them Ortaları, mutedilleri وسط مطهساو He recommended me Bana tavsiye etti 4 اني وصيصاو
To recommend Tavsiye etti 4 صي وصيي-اووصي
109
To try to do, be active Gayret etti 4 وضع عضاو-عوضي
They tried Gayret ettiler 4 وا وضععضاو To hide, conceal Sakladı, yığdı 4 عي وعيي-اووعي
Or did you wonder Şaşırdınız mı 1 عجب جبعماوم= تتجبع ا و To threaten Tehdit etti 4 وعد دعاو-دوعي
Did you give advice Nasihat ettin mi 1 وعظ ظتعاو = ظتعا و To keep Sakladı, yığdı 4 ى وعيعاو Their baggage, belongings Yükleri, eşyaları وعي همتيعاو
Measure exactly Tam ölç 4 ويف فاو
That I fulfill Yerine getireyim 4 ويف اوف
To rush, hasten Koştu 4 وفض فضاو-ضوفي
Perform measurement exactly, fulfill (imp, pl)
Ölçüyü tam yapın, yerine getirin
اوفوا ويف 4
Performed, fulfilled Ödedi, yerine getirdi 4 فى ويفاو
I perform, fulfill Ben yerine getiririm 4 ي ويفاوف To perform a promise, pay a debt, fulfill
Đcra etti, ödedi, yerine getirdi 4 فى ويفي-اووفي
Kindle (imp), set fire Tutuştur 4 وقد دقاو
To kindle, set fire to Tutuşturdu, yaktı 4 وقد قداو-دوقي
They kindled Tutuşturdular 4 وا وقدقداو
To cause, cast, instill, make fall
Attı, düşürdü 4 وقع قعاو-عوقي
First Đlk, birinci ل أولاو
Those Şunlar, onlar كاولئ Here for you (pl) Đşte siz كماولئ Is it not Değil mi الال= او ا و Who (pl) Ki onlar (çğ) اوالء Who (fm, pl) Ki onlar (dş) التاو Children Çocuklar, evlatlar ولد الدا-اوالداو
110
Your children Evlatlarınız ولد كمالدكم اوالدال-اوكماود Their children Onların evlatları ولد مهالدم-اوهالدم- اوهالداو Their (fm, pl) children Onların (dş) evlatları ولد نهالداو Their first ones Öncekileri أول ماواله
First of the two O ikisinin birincisi أول مااواله To make enter, insert Soktu, girdirdi 4 وجل لجاو-جولي
Did not Olmadı mı لماو =لم ا و
Then O zaman الما = اولم ا و
Our first ones, earlier ones Öncekilerimiz ا أولنلاو
If Eğer لواو = لو ا و Owners Sahipleri لوأ أولي- اولاو
First ones, earlier ones Đlkler, öncekiler لون أولاو-نيلاو
Closer, more worthy, superior Daha yakın, daha üstün, layık لى ويلاو
First (fm) Đlk, birinci (dş) اولى أول Owners Sahipleri أول ياول
Owners of understanding Anlayış sahipleri اب أولى الالبلاو Woe to you Sana yazıklar olsun ويل لى لكاو Friends Dostlar, veliler اء ويليلاء-اويلاو Your friends Dostlarınız ويل كمآؤيلكم- اوائيلاو His friends Onun dostları ويل هاؤيلاو -اءهيلاو Their friends Onların dostları م ويلهاؤيلهم-اوائيلاو Two closer persons Daha layık, daha yakın iki kişi ويل انلياو
And is it not Ve değil mi ليس سلياو = سا و لي First ones, earlier ones Đlkler, öncekiler ويل نيلاو Who Kim ن منماو = نم ا و Weakest En zayıf وهن نهاو
111
They gave shelter Barındırdılar 4 ا أويوآو
Take (imp) shelter Sığının 1 وا أويأو He took shelter Sığındı 1 ى أوياو
I take shelter Sığınırım 1 آوي أوي
To give shelter Sığındırdı 1 ى أويوي-آوؤي We took shelter Sığındık 1 ا أوينياو
We gave shelter Sığındırdık 4 ا أوينيآو We gave shelter to two of them
O ikisini sığındırdık 4 آ أويماهنيآو Yes Evet يا
Which Hangi, hangisi اي - اي -اي
Only Yalnız ايا
Whichever Hangisi olursa ااي
Their return Dönüşleri أوب مهابيا
Revelations, signs Ayetler, işaretler أيي اتآي Your revelations, signs Senin ayetlerin أيي كاتآي Our revelations, signs Bizim ayetlerimiz ا أييناتا-آيناتآي His revelations, signs Onun ayetleri أيي هاتآي-هاتآي Its (her) signs Onun ayetleri, işaretleri ا أييهاتآي My revelations, signs Benim ayetlerim اتى أييي- آياتآي Only you Seni, sana اكيا You (pl) Sizi, size اكميا
Days Günler يوم اما-اياماي
Unmarried woman Evli olmayan kadın ا أميامى- اياماي Does he order you (pl) Size emreder mi كم أمررأماي When Ne zaman اناي
Only us Bizi, bize اانيا
112
Only him Onu, ona اهيا
Only them Onları, onlara ماهيا
Only me Beni, bana اييا
Do they seek, desire Đsterler mi, ararlar mı 1 ون بغيغتباي Verse, sign Ayet, işaret, delil ة أييآي -اتآي
Giving Verme, veriş 4 اء أيتيتاء-ايتا Your revelation, sign Senin ayetin أيي كتآي O! (fm) Ey (dş) اهتاي
Two signs Đki ayet ن أيييتآي
Does he like Sever mi 4 حبب بحاي= بحا ي Does he assume Sanar mı 1 حسب بسحاي =بسحا ي Do they assume Sanarlar mı 1 ون حسببسحون= ايبسحا ي Hands Eller يدي داي
To strengthen, support Destekledi 2 أيد داي-ديؤي
I supported Destekledim 2 أيد دتاي
I supported you Seni destekledim 2 أيد كدتاي He supported you Seni destekledi 2 أيد كداي He supported you (pl) Sizi destekledi 2 كم أيدداي We supported Destekledik 2 ا أيدنداي
We supported him Onu destekledik 2 أيد اهنداي He supported him Onu destekledi 2 يدأ هداي He strengthened them, supported them
Onları destekledi 2 أيد مهداي Hands Eller ي يديداي -يداي Your hands Sizin elleriniz يكم يديدكم- اييداي
Our hands Bizim ellerimiz ا يديينداي
Their hands Onların elleri يدي مهيديهم-ايداي
113
Their (dual) hands O ikisinin elleri ا يديمهيداي Their (fm, pl) hands Onların (dş) elleri يدي نهيداي -يهنداي
Do they ascribe partners Ortak koşarlar mı 4 ركون شركشاي Does he hope Ümit eder mi 1 طمع عطماي Does he promise you (pl) Size vaad eder mi 1 كم وعددعاي Awake Uyanık قاظا يقظاي
To believe firmly Kesin olarak inandı 4 يقن قناي -نوقي
Wood, grove Eyke كةاي Which of you Hanginiz كماي Protection, covenant Ülfet, alıştırılma 4 الف ألفيا Their protection, covenant Onların ülfeti, alıştırılması 4 هم ألفالفيا Which Hangisi اماي
Oaths, right sides, right hands Yeminler, sağlar, sağ eller ان مينماي Faith Đman 4 ان أمنميا-ميا اان
Your (pl) oaths, right hands Yeminleriniz, sağ elleriniz كم مينانمانكم-ايمكم- ايانماي Your (pl) faith Đmanınız 4 كم أمنانميانكم-اميا-كمانميا His faith Onun imanı 4 أمن انهميا-هانميا Her faith Onun (dş) imanı 4 ا أمنهانميا-اانهميا Their oaths, rights Onların yeminleri, sağları مين انهمماي
Their faith Onların imanı 4 أمن يامهانم -مهانميانهم-اميا Their (fm, pl) faith Onların (dş) imanı مين نهانماي-انهنميا Does he grab him Onu tutar mı 4 مسك سكهماي Right side Sağ taraf مين نمن-ايماي Where Nerede, nereye أين ناي
Which of us Hangimiz اناي
Wherever Her nerede امناي
114
O! Ey اها-ايهتاي Which of them Onların hangisi مهاي
Ayyub, Job Eyüp وباي
Does he like Sever mi, ister mi 1 ودد دواي
115
بWith, in, from Đle, içinde, -den ب Well Kuyu بئر بأر
Evil, bad Ne kötü بأس بئس
It became bad Sıkıntılı oldu 1 بأس سئب -أسبي
Evil is that, bad is that Ne kötüdür o ki 1 ا بأسمبئس
Wretched Şiddetli 1 يس بأسئب
To incur Uğradı 1 اء بوأوء-ببي
Miserable Zayıf, zavallı بأس سائب
They incurred Uğradılar 1 اءو بوأب Door, gate Kapı بوب ابب Babel Babil ابلب
To spend the night Geceledi 1 بيت اتب-بيتي
The best judge En iyi hüküm veren كم حكمكم =باحب اح The one who kills Tüketen خبع عاخب
Bedouin Ziyaretçi, bedevi بدو ادب
To perish Yok oldu 1 بيد ادب -بيدي
To hasten Acele etti 1 بدر رادب-رادبي
Bedouins Bedeviler ون بدوادب
Simple, immature Basit بدو يادب
With permission Đzniyle أذن بإذن=ب إذن
With his permission O’nun izniyle أذن ذنهبا=ذنهب ا To perish Yok oldu, boş oldu 1 بور ارب-وربي
Creator Yaratıcı, yaratan برأ ارئب Your Creator Yaratıcınız برأ كمارئب Cold Soğuk برد اردب
116
Clear, level Açık, düz ة برزارزب
Those who come forth Ortaya çıkanlar, çıkacaklar ون برزارزب
To bless Bereketlendirdi, mübarek kıldı 3 برك كارب-اركبي
We blessed Bereketlendirdik 3 ا برككنارب
That which emerges Doğan, doğarken ازغا بزغازغة-بب
That which emerges Doğan, doğarken ازغة بزغب Power, difficulty, punishment
Zorluk, cezalandırma, kuvvet, düşmanlık
بأسا - بأس بأس
Poverty, difficulty, war Yoksulluk, zorluk, savaş اء بأسأسب Distorted Asık (yüz), üzüntülü ة بسرراسب
That which extends Uzatan ط بسطاسب
Those who extend Uzatanlar بسط اسطواب Those who extend Uzatanlar طون بسطاسب
High, tall Yüksek بسق قاتاسب
Your power Gücünüz بأس كمأسب
With the name of Đsmiyle, adıyla م مسوم= باسب اس
Our power Gücümüz ا بأسنأسا-بنأسب
His power Onun gücü بأس بهأس Their power Onların gücü بأس مهأسب To have relations
Birlikte yaşadı, cinsi temas etti
يباشر-باشر بشر 3
Have relations with them Kadınlara yaklaşın 3 بشر نوهراشب
People, community Arkadaşları, topluluğu اب صحبحاب= بأصحب أص False, vain Batıl, yanlış ل بطلاطب
In vain, wrongfully Batıl olarak, boş yere ال بطلاطب Secret Gizli بطن ناطب
Secretly Gizlice ة بطنناطب
Its secret Gizlisi, iç yüzü بطن هناطب -هناطب
117
To sell Sattı 1 بيع اعب -بيعي
Remove (imp), make it far away
Uzaklaştır 3 بعد داعب
To remove, make it far away Ayırdı, uzaklaştırdı 3 بعد داعب-داعبي
Desiring, disobeying Ölçüyü aşarak اغ بغيب
Remaining, lasting Kalıcı, baki اق بقيب Those who remain, will remain
Kalıcı olanlar, baki olanlar, kalacaklar بقي اتياقب
Remaining, lasting Kalıcı, baki olan ة بقيياقب Remaining, lasting Kalıcı, baki olan ة بقيياقب-اتياقب
Remaining ones Geri kalanlar بقي نياقب
Affair, situation, case Durum, hal, mesele ال بولب
In hereafter Ahirete أخر ةربالآخ =ةرب الآخ In mornings Seherlerde ار سحرحار= باألسحب األس With protection Takva ile ى وقيقوى= بالتقوب الت
With her Onunla (dş) يبالت =يب الت With truth Hak ile حقق قبالح =قب الح With religion Dini ن دينين= بالديب الد With him Onunla (er) يي= بالذب الذ
With them Onlarla (er) ينبالذ =ينب الذ With the messenger Elçiye, elçi ile و رسلسول= ل بالرسب الر With pages Sayfaları ر زبربر= بالزبب الز With patience Sabırla, sabrı ر صرببر= بالصبب الص With false gods Tağutu طغي بالطاغوت =ب الطاغوت That which reaches Ulaşan, erişen غ بلغالة- بغالب
That which reaches (fm) Ulaşan, erişen, ulaşacak (dş) ة بلغغالب That which reaches him Ona ulaşan, ulaşacak بلغ هغالب Those who reach him Ona ulaşanlar, ulaşırlar بلغ وهغالب
118
To unseen Gaybe, görünmeyene ب غيبيب= بالغيب الغ Those who reach him Ona ulaşanlar, ulaşırlar بلغ يهغالب With pen Kalem ile ب القلم= بالقلم قلم
With book Kitaba, kitap ile اب كتبتاب= بالكتب الك With Allah Allah’a, Allah ile اهللا بالله =ب الله With believers Müminlere أمن ننيمؤبالم =ننيمؤب الم By forelocks Perçemden نصي ةياصبالن =ةياصب الن
By stars Yıldızlarla م جنمجم= بالنجب الن Their affairs, case Onların halleri, işleri بلو مالهب
With parents Ana-babaya ن دوليدالن= بالويدالب الو By night Geceleyin ل ليلل= باليب الي By day Güne, gününe م يوموم= باليوب الي In front Önde ام أممام= بإمب إم To become manifest Ayrıldı, açık oldu 1 ان بنيب-بنيي
For that Şunun için ب ان= بان
For that Şundan dolayı, çünkü ب ان= بان
Because we Çünkü biz اا= بانب ان
Because you (pl) Çünkü siz كمبان =كمب ان
Because we Çünkü biz انا= باننب ان
Because he Çünkü o هبان =هب ان
Because they Çünkü onlar مهبان =مهب ان
Which Hangi باي =ب اي
Our signs Ayetlerimizi ا أييناتا= بآيناتب آي To pledge allegiance Biat etti, söz verdi 3 بيع عايب-ايعبي
You contracted Sözleştiniz 3 بيع متعايب
Take their (fm) allegiance Biatlarını (dş) al 3 بيع نهايعب
119
At their rights Sağlarında مين انهممبأي =انهممب أي To cut off Kesti, yardı 2 بتك كتب-كتبي To devote Kendini adadı 2 بتل تل- لبتبي
To spread Yaydı 1 ث بثثث-ببي
With the third Üçüncü ile ثلث ثبثال =ثب ثال My grief Benim tasam ثي بثثب Seas Denizler حبر اربح To scratch, look for Aradı, eşeledi 1 ث حبثحث-بحبي
With stones Taşları حجر ةارجبح =ةارجب ح Sea, big river Deniz, büyük nehir حبر رحب- رحر- بحب Two seas Đki deniz حبر انرحن-بيرحب
Two seas Đki deniz ن حبريرحب With praise Hamd ile, övgü ile محد دمبح =دمب ح An invented camel name Uyduruk bir deve adı ةريحب
Low, little Düşük, az خبس سخا-بسخب
To deprive, diminish Azalttı, mahrum etti 1 خبس سخب-سخبي Stinginess Cimrilik ل خبلخب
To be stingy Cimrilik etti 1 ل خبلخل- بخبي
They became stingy Cimrilik ettiler 1 لوا خبلخب They began Başladılar 1 بدأ ؤدب
They began with you Size başladılar 1 بدأ ءوكمدب To become apparent Göründü, ortaya çıktı 1 ا بدودب To begin, create Başlattı, yarattı 1 أ بدأدأ-بدبي
To become apparent Göründü, ortaya çıktı 1 ا بدودو-بدبي
Hastily Aceleye getirerek ارا بدربد
With his house Onun evini دور ارهبد =ارهب د
120
He began with you Size başladı 1 بدأ أكمدب We began Başladık 1 ا بدأأندب
It became apparent Ortaya çıktı 1 بدو تدب Badr Bedir ر بدردب
First Đlk عا بدعبد
Change (imp) Değiştir 2 ل بدلدب
To change Değiştirdi 1 ل بدلدل-بدبي
To change Değiştirdi 2 ل بدلدل-بدبي
As exchange Bedel, karşılık olarak بدل دالب
We changed Değiştirdik 2 ا بدللندب
We changed them Onları değiştirdik 2 بدل ماهلندب He changed him Onu değiştirdi 2 بدل لهدب Change (imp) it Onu değiştir 2 بدل لهدب They changed Değiştirdiler 2 لوا بدلدب Body Beden ن بدندب
Camels and cattle Büyükbaş kurbanlık ن بدندب
Your body Senin bedenin بدن نكدب Desert Çöl و بدودب Creator Örneksiz yaratan بدع يعدب
Owned by Sahip olduğu بذات =ب ذات
To spend, waste Ziyan etti, israf etti 2 بذر ذرب -ذربي Like this Đşte böylece كبذل =كب ذل
Their sin Onların günahını بذنبهم =ب ذنبهم Owner of Sahip olana يي = بذب ذ Land Kara, toprak برر رب -رب Righteousness Đyilik, fazilet, doğruluk ب برر ر - بر -بر
121
To act righteously Nazik oldu, iyi oldu 1 برر رب -ربي
To create Yarattı 1 برأ رئأ- بربي
They became cleared Beri oldular, uzak oldular 1 ا برأءاؤرب On land Karada ا برررب
To clear, absolve Temize çıkardı 2 أ برررب-ئربي
To create Yarattı 1 أ برأرأ-بربي
Clear ones Uzak (çoğul) اء برأرب
Clear, absolved Uzak اء برأرب
Warning, declaration Đhtar, uyarı اءة برأرب
Those who give, return Verenler, iade edenler ى رددآدى= برآدب ر He absolved him Onu beraat ettirdi 2 برر اهرب To the lord Rabbine ربب ببر =بب ر To your (pl) lord Rabbinize ربب كمببر =كمبب ر To their lord Onların rabbine ربب همببر =همبب ر To leave Terk etti 1 برح رحب-حربي
With his mercy Onun rahmetiyle رحم هتمحبر =هتمحب ر Hail Dolu (yağış cinsi) برد درب
To become cold Soğudu 1 برد درب-دربي
Cold Soğuk دا بردرب
Dutiful Faziletli برر ةررب
To come forth Öne çıktı, göründü 1 برز زرب -زربي
To make manifest Gösterdi 2 برز زرب -زربي
Was made manifest Öne çıkarıldı 2 برز تزرب
Curtain, obstacle Perde, engel برزح خزرا -بخزرب
They came out, appeared Göründüler 1 برز زرواب With his messenger Elçisi ile رسل هولسبر =هولسب ر
122
With my messenger Elçim ile ى رسلولسى= برولسب ر Lightning Şimşek برق قرب To be dazzled Parladı, gözü alındı, kamaştı 1 برق رقب-قربي
Its lightning Onun şimşeği برق هقرب Blessings Bereketler برك كاترب - كاترب
His blessings Onun bereketleri برك هكاترب Evidence Delil ان برهنهرب Two evidences Đki delil برهن انانهرب
Your evidence Deliliniz برهن كمانهرب Towers, constellations Burçlar برج وجرا-بوجرب Clear, innocent Uzak, suçsuz ريء برأريئا-بب
Clear, innocent Suçsuz ريئا برأب
Clear ones, innocents Uzak olanlar, suçsuz olanlar ريئون برأب
Creatures Yaratılanlar, halk برأ ةريب
To rise Doğdu, yükseldi 1 غ بزغزغ-بزبي
To crumble Parçaladı 1 بسس سب-بسي
In pieces Parça parça ا بسسسب
Expanse Sergi اطا بسطبس
With way, road Yola, yol ile بيل سبلبيل= بسب س Crumbled Parçalandı 1 بسس تسب
To frown Kaşını çattı, yüzünü astı 1 بسر رسب-رسبي
Expanse Genişlik بسط طسب
To expand Yaydı, genişletti, uzattı 1 ط بسطسط-بسبي
It expanded Genişledi 1 بسط طتسب You expanded Uzattın 1 بسط طتسب Expanse Genişlik, büyüklük بسط سطةب
123
To rise, be tall Yükseldi, üstün oldu 1 بسق قسب -قسبي
In the name of Đsmiyle, adıyla م مسوم= بسسب ا Give glad tidings (imp) Müjde ver, müjdele 2 بشر رشب Given glad tidings Müjdelendi 2 بشر رشب
With evil Şer ile ب شرر رش =رب ش Human Đnsan, beşer بشر رشا-برشب Give glad tidings (imp) Müjde verdi, müjdeledi 2 بشر رشب-رشبي
Glad tidings Müjde را بشرشى-برشب
Your (pl) glad tidings Müjdeniz بشر اكمرشب We gave you glad tidings Seni müjdeledik 2 بشر اكنرشب We gave him glad tidings Onu müjdeledik 2 بشر اهنرشب We gave her glad tidings Onu müjdeledik 2 ا بشراهنرشب Give (imp) him glad tidings Onu müjdele 2 بشر هرشب Give (imp) them glad tidings Onları müjdele 2 بشر مهرشب They gave him glad tidings Onu müjdelediler 2 بشر وهرشب Glad tidings Müjde ى بشررشب
Two human beings Đki insan ن بشريرشب
With a thing Bir şey ile ء شيءىء = بشىب ش That which gives glad tidings Müjde veren 2 بشر ريشا-بريشب Eyes, insights Gözler, görüşler, deliller بصر رائصب
That they keep from Onları alıkoymaları صدد مهدبص =مهدب ص Eye, insight Göz, görüş بصر رصار -بصأب
To see, watch Gördü, gözetledi 1 بصر رصب- رصبي
To make see Gösterdi, idrak ettirdi بصر رصب-رصبي
She saw Gördü (dş) بصر ترصب I saw Gördüm بصر ترصب
124
Your eye, insight Gözün, görüşün بصر كرصب His eye, insight Gözü, görüşü بصر رهصب Expanse, abundance Genişlik, büyüklük طة بسطصب
Onion Soğan ل بصلصب
Its onion Onun soğanı ا بصلهلصب That which sees Gören بصر ريصا-بريصب Insight Görüş, basiret ة بصرريصب Commercial goods Ticaret malları ة بضعاعبض-ةاعبض Our commercial goods Ticaret mallarımız ا بضعنتاعبض Their commercial goods Onların ticaret malları بضع مهتاعبض With harm Zarar ile ضرر ربض =رب ض A few, 3 to 9 Birkaç, 3 ila 9 بضع عع-بضبض To lag behind Yavaş oldu, geride kaldı 2 بطأ ب طؤ -طؤبي
Inner parts Đçindekiler, etraftakiler بطن نطائب
Its inner parts Onun içindekiler ا بطنهنطائب Intimates Sırdaş ة بطنبطان
To boast Şımardı, böbürlendi 1 بطر رطب-طربي
Boasting Böbürlenerek طرا بطرب
She boasted Böbürlendi 1 بطر ترطب Seizing, holding Yakalama بطش طشا-بطشب Seizing, holding Yakalama بطش طشة-بطشب To seize, hold Yakaladı 1 بطش طشب-شطبي
Seizing, holding Yakalama ة بطشطشب You (pl) seized, held Yakaladınız 1 بطش متطشب You seized us Bizi yakaladın 1 ا بطشنتطشب To become futile, vain Batıl oldu, boş oldu 1 طل بطلطل- ببي
125
Belly Karın, göbek بطن طنطن- بب To be concealed Saklı oldu, gizli oldu 1 بطن طنب -طنبي
His belly Onun karnı 1 بطن طنهب My belly Benim karnım طني بطنب Bellies Karınlar طون بطنب -طونب His bellies Onun karınları بطن طونهب Their (fm) bellies Onların (dş) karınları ا بطنطونهب Their bellies Onların karınları طونه بطنبم With injustice, cruelty Zulüm ile ب ظلم =بظلم ظلم To Aad Ad kavmine ادبع =ادب ع
Sending, resurrecting Gönderme, dirilme, diriltilme ث بعثعب To send, appoint, resurrect
Kaldırdı, uyandırdı, diriltti, gönderdi
بعث ي-بعث بعث 1
Turned inside out Đçi dışına çıkarıldı 1 بعثر رثعب To turn inside out Alt-üst oldu بعثر ثرعب-رثعبي
Turned inside out Đçi dışına çıkarıldı بعثر ترثعب
Your (pl) resurrection Diriltilmeniz بعث ثكمعب He resurrected us Bizi diriltti, kaldırdı 1 ا بعثثنعب We sent, resurrected Gönderdik, dirilttik 1 ا بعثثنعب We resurrected you (pl) Sizi dirilttik 1 اكم بعثثنعب We resurrected them Onları dirilttik, gönderdik 1 بعث ماهثنعب We resurrected you (pl) Onu diriltti, gönderdi 1 بعث ثهعب Distance Uzaklık بعد دعب
Then, later, after that Sonra بعد دعب- دعب -دعب To become distant Uzak oldu 1 بعد دعب-دعبي Be distant Uzak olsun 1 دا بعدعب
Became distant Uzak geldi 1 بعد عبتد
126
Became distant Uzaklaştı 1 بعد تدعب
After you Senden sonra بعد كدعب After you (pl) Sizden sonra بعد كمدعب After that -den sonra ا بعدمدعب After him Ondan sonra بعد هدعب-هدعب After her Ondan (dş) sonra بعد دعا با-ههدعب After them Onlardan sonra م بعدهدعب After them (fm) Onlardan (dş) sonra بعد نهدعب After me Benden sonra ى بعددعب By your might Senin izzetin için عزز كتزبع= كتزب ع Difficult Zor, güç, güçlü زيز عزززيز =بعب ع Chastity Đsmeti, namusu م عصمصم =بعصب ع
Some Bazı بعض ضعب -ضعض-بعا- بضعب Some of you (pl) Sizin bazılarınız كم بعضضعكم - بضعكم-بضعب Some of us Bazılarımız ا بعضنضعب Some of it Onun bir kısmı عضب هضعب Some of it Onun (dş) bir kısmı ا بعضهضعا -بهضعا- بهضعب Some of them Onların bazıları م بعضهضعم-بهضعب Husband Koca, eş ل بعلعب
Name of false deity Put adı العب
Her husband Kocası ا بعلهلعب
My husband Kocam ي بعللعب Promise, word Ahdi, sözü عهد دهبع =دهب ع Mosquito Sivrisinek ة بعضوضعب
Their husbands Onların (dş) kocaları بعل نهولتعب -هنولتعب Far Uzak بعد يدعا-بيدعب
127
Camel Deve ري بعرعب
Isa, Jesus (pbuh) Đsa’yı (as) ىيسى= بعيسب ع Prostitution Fuhuş اء بغيبغ Mules Katırlar ال بغلبغ
Transgressed Haddi aştı (dş) بغي تغب
Suddenly Aniden ة بغتتغب
Hatred Kin اء بغضضغب They desired, sought, transgressed
Đstediler, aradılar, haddi aştılar
بغوا بغي 1
Rebellion, envy Aşırılık بغي يغب
Was transgressed Aşırı gidildi 1 بغي يغب Rebellion, envy Aşırılık بغي يغب - يغي- بغب To desire, seek, transgress
Azdı, istedi, aradı, haddi aştı
يبغي-بغى بغي 1
Rebellious, unchaste Đffetsiz, asi ا بغييغب
With excess Aşırılıkla يا بغيغب
Your (pl) excesses Azgınlığınız بغي كميغب Their excesses Onların azgınlığı بغي يهمغب Is able to Gücü yeter ربقا قدرر = دب قاد Cattle, cow Sığır, inek بقر قرقر-بب
Cattles, cows Sığırlar, inekler بقر اتقرب
Cattle, cow Sığır, inek ة بقرقرب- اتقرب
Spot Çalılık yer بقع ةقعب Vegetables Sebzeler قل بقلب
Its vegetables Onun sebzeleri ا بقلهقلب To remain, stay Baki kaldı, geriye kaldı 1 بقي يققي-ببي
That which remains Bakiye, geriye kalan ة بقييقب That which remains Bakiye, geriye kalan بقي تيقب
128
In even land Düz arazide قوع ةيعبق= ب ق ةيع For you, to you Seni, sana, senin için بك Sufficient Yeter, kâfi gelir كفي بكاف = ب كاف
To cry, weep Ağladı 1 كي بكيي- بكبي
She cried, wept Ağladı (dş) 1 بكي كتب
Mecca Mekke كةب
Young, fresh Körpe بكر بكر
Early Sabah, erken, evvel ة بكركرب
Because of their denial Küfürlerinden dolayı كفر مبكفره= مب كفره All, each Hepsini, tamamını ب كل = بكل كل With my speaking Konuşmamla ي كلمي= بكالمب كالم For you (pl), to you Sizi, size, sizin için بكم Dumb Dilsiz بكم كمب - كما- بكمب Weeping, crying Ağlayarak ا بكييكب
On the contrary, never, but Aksine, hayır, fakat لب
To test, try Đmtihan etti, sınadı 1 ال بلولو-ببي Test, trial Đmtihan, deneme لاء بلولاء- بب Test, trial Đmtihan, deneme ا بلولؤب Cities, countries Şehirler بلد بلاد
Announcement Tebliğ, duyurma, bildirme الغ بلغالغا-بب City, country Şehir, belde بلد لدب-بلاد City, country Şehir, belde بلد لدا-بلدب City, country Belde ة بلدلدب To swallow Yuttu 1 بلع علب-لعبي Convey (imp) Bildir, tebliğ et 2 لغ بلغب
To convey Bildirdi, tebliğ etti, ulaştırdı 2 لغ بلغلغ-ببي
129
To reach Erişti, ulaştı 1 لغ -غ بل بلغبي
They (dual) reached Ulaştılar (ikil) 1 ا بلغلغب She reached Ulaştı, erişti (dş) 1 بلغ تلغب You reached Ulaştın 1 بلغ تلغب I reached Ulaştım 1 بلغ تلغب You conveyed Bildirdin 2 بلغ تلغب They (fm) reached Ulaştılar (dş) 1 بلغ نلغب We reached Ulaştık 1 ا بلغنلغب It reached me Bana ulaştı 1 بلغ نيلغب They reached Ulaştılar 1 وا بلغلغب We tested, tried Đmtihan ettik 1 ا بلونلوب
We tested them Onları imtihan ettik 1 م بلواهنلوب Yes Evet لىب
That which reaches Ulaşan, etkili يغ بلغليغا-بلب
Night Geceyi ل ليلل= بليب لي For what Ne için بم =ب م
For what, for that Neden dolayı, çünkü, şu sebepten
ب ما= بما
Water Suyu اء ماءاء= بمب م With lamps Kandillerle صبح ابيحصبم= ابيحصب م With forgiveness Bağışlama ile غفر ةرفغبم =ةرفغب م With our own will Đrademizle ا ملكنلكا= بمنلكب م
Who that Kim ki نبم =نب م
Constructed Bina etti ا بيننب
To us Bize ابن
Construction workers Bina ustası اء بيننب
Construction, building Bina اء بينبن
130
Daughters Kızlar, kız evlatlar بين اتنب Your daughters Senin kızların بين كاتنب Your (pl) daughters Sizin kızlarınız ا بيننبكمت My daughters Kızlarım ي بيناتنب Fingertips Parmak uçları بنن اننب
His fingertips Onun parmak uçları بنن هاننب
He built it Onu bina etti 1 ا بيناهنب
To build Bina etti, yaptı 1 ني بينني-ببي
With the favor Nimet ile عمن ةمبنع = ةمب نع Sons Oğulları و بيننب They built Bina ettiler 1 ا بينونب Sons Oğullar ون بينناء-بنأب
Sons Oğullar ني بينب My sons Oğullarım بين نيب
O my son Oğulcuğum بين ينب
Buildings Binalar ان بينينا- بانينب His buildings Onun binaları بين هانينب Their buildings Onların binaları م بينهانينب-مهانينب Sons Oğullar نني بينني- بب We built Bina ettik 1 ا بيننينب
We built it Onu bina ettik 1 بين اهنيناب His son Oğlu بين نيهب
With him, to him Onunla, onu به
With her, to her Onunla, onu (dş) ابه
That which guides Yol gösteren هدي ادبه= ادب ه He was bewildered Şaşırıp kaldı 1 ت هتب
131
To bewilder Şaşırdı 1 ت تهب -ي تهب
Slander Bühtan, iftira ت انتها- بانتهب To become beautiful Güzel oldu ج هجب-جهبي
Beauty Güzellik ج ةجهب
Their guidance Onların hidayetleri هدي ماهدبه =ماهدب ه This, with this Bu, bunu ذاذا= بهب ه Them Onları, onlarla بهم= مب ه
Them (dual) Onları, onlarla (ikil) اا= بهممب ه
Them (fm) Onları, onlarla (dş) بهن =نب ه
Beautiful Güzel ج هيجب
Beast, animal Hayvan م ةهيمب
To settle Yerleştirdi 2 أ بوأوأ- بوبي
With a valley Bir vadiye ودي ادبو = ادب و Destruction Helak, imha, yok olma ار بوروب
He settled you (pl) Sizi yerleştirdi 2 بوأ أكموب We settled Belirledik, yerleştirdik 2 ا بوأأنوب
Ruined Vahşi, helaki hak eden ورا بورب
Was blessed Mübarek kılındı 3 برك وركب
With me, to me Beni, bana, benimle بي-بي At night Geceleyin اتا بيتيب
Declaration Beyan, bildiri, açıklama ان بنييب
Its declaration Onun açıklanması بني انيبه Home, house Ev, mesken بيت تيا- بتيب Home, house Ev, mesken بيت تيب -وتيب
To spend the night, plan by night
Geceledi, geceleyin kurdu, planladı
يبيت- بيت بيت
Your home Senin evin بيت كتيب
132
His home Onun evi بيت تيبه Her home Onun (dş) evi ا بيتهتيب My home Benim evim بيت يتيب With hand, in hand Elden, el ile يدي دبي With your hand, in your hand Senin elinde, senin elin ile يدي كدبي With his hand, in his hand Onun eliyle, onun elinde ب يديهدي Egg Yumurta بيض ضيب
White Beyaz بيض اء- بيضضيب
White Beyaz اء بيضضيب Churches Kiliseler بيع عبي
Commercial transaction Alış-veriş, satış بيع عيب - عيب -عيب Your commercial transaction Alış-verişiniz بيع كمعيب Your pledge Biatınız بيع كمعيب Clear Açık ن بنييب
Make clear (imp) Beyan et, açıkla 2 بني نيب
Front, in front of Ön, önünde يدأي نيب-يدي نيب
Between Arasında نين- بيب To make clear Açıkladı, açıklığa kavuşturdu 2 بني نيب-نيبي
In front of them Önlerinde يهمدأي نيب In front of him Önünde هيدي نيب
We made clear Açıkladık 2 ا بنينيب
Clear ones, evidences Apaçık ayetler, deliller بني اتنيب
We made it clear Onu açıkladık 2 بني اهنيب Clear one, evidence Apaçık ayet, delil ة بنينيب-تنيب Between you Seninle arasında كنيب -نكيب Between you (pl) Aranızda كمنيب
133
Between us Aramızda اننيا- بننيب Between him Onunla (er) arasında هنيب
Between her Onunla (dş) arasında, onlarla arasında
بينها
Between them Onların (er) arasında مهنيب-نهميب Between the two O ikisinin arasında امهنيا- بنهميب Between them (fm) Onların (dş) arasında نهنيب
They made clear Açıkladılar 2 وا بنينيب
Between me Benimle arasında نييب Homes Evler بيت وتيا-بوتيب Your (pl) homes Evleriniz كم بيتوتيكم-بوتيب Your (fm, pl) homes Evleriniz (dş) بيت يبكنوت Our homes Evlerimiz ا بيتنوتيب Their homes Onların evleri بيت مهوتيب -مهوتيب Their (fm) homes Onların (dş) evleri بيت هنوتيب
134
تYou hold responsible Sorumlu tutarsın 3 ذ أخذاخؤت
That you hold us responsible Bizi sorumlu tutman 3 ا أخذذناخؤت That you hold me responsible Beni sorumlu tutman 3 ذنى أخذاخؤت That you (pl) are given Size verilmesi 4 أيت وتؤت
That you (pl) give Vermeniz 4 وا أيتتؤت You (pl) give Verirsiniz 4 ون أيتتؤت
You (pl) give them (fm) Onlara (dş) verirsiniz 4 أيت نهونتؤت That you (pl) are given it Onun size verilmesi 4 أيت هوتؤت You (pl) give it Onu verirsiniz 4 ا أيتوهتؤت You give Verirsin 4 ي أيتتؤت
You (pl) prefer Tercih edersiniz 4 أثر ثؤونتر
That you (pl) deliver Teslim etmeniz 2 وا أديدؤت You (pl) deliver Verirsiniz, teslim edersiniz 2 ون أديؤدت
That you (pl) harm, torment Eziyet vermeniz 4 ذوا أذيؤت
You (pl) harm, torment Eziyet verirsiniz 4 ذون أذيؤت
You (pl) harm me Bana eziyet edersiniz 4 ني أذيذونؤت She incites Tahrik eder, oynatır 4 أزز زؤت She incites them Onları tahrik eder 4 أزز مهزؤت You are turned Çevrilirsiniz 1 فكون إفكؤت
You are ordered Emrolunursun 1 أمر رمؤت
You (pl) are ordered Emrolunursunuz 1 رون أمرمؤت
That she (it) believes Đman etmesi 4 أمن نمؤت You believe Đman edersin 4 أمن نمؤت
That you believe Đnanman 4 أمن نمؤت Indeed you believe Kesinlikle inanırsın 4 أمن ننمؤت
135
That you (pl) believe Đman etmeniz 4 وا أمننمؤت
You (pl) believe Đnanırsınız 4 ون أمننمؤت
It gives shelter Barındırır 4 ئوي أويت It gives him shelter Onu barındırır 4 أوي ويهؤت Those (fm) who repent Tevbe eden kadınlar 1 توب اتبائت
Those who repent Tevbe eden erkekler 1 ون توببائت
To repent, accept repentance, turn
Tevbe etti, tevbeyi kabul etti, döndü
يتوب-تاب توب 1
They (dual) repented Tevbe ettiler (ikil) 1 ا توبابت That which follows Tabi olan 1 ابع تبعت
Those who follow Tabi olanlar 1 تبع نيابعت
They repented Tevbe ettiler 1 وا توبابت
Chest, box Tabut, sandık توابت She refuses Reddeder (dş) 1 أ أيبىتب
You (she) come to us Bize gelirsin, gelir (dş) 1 أ أيتاتنت
Indeed you (pl) come to me Mutlaka bana gelirsiniz 1 ني أيتنأتت
It comes to them Onlara gelir 1 أ أيتتهمت That you (pl) come Gelmeniz 1 وا أيتأتت
You (pl) come Gelirsiniz 1 أيت ونأتت
You (pl) come to us Bize gelirsiniz 1 ا أيتنونأتت You (pl) come to me Bana gelirsiniz 1 وني أيتاتت
You (she) come Gelirsin, gelir (dş) 1 ي أيتأتت-ىأتت
It comes to you (pl) Size gelir 1 أيت يكماتت It comes to us Bize gelir 1 ا أيتينأتت Indeed it comes to you (pl) Mutlaka size gelir 1 أ أيتتكمنيت It comes to them Onlara gelir 1 أ أيتت يهمم- تهيأتت
To cause sin Günaha sokma 2 أ أمثيم تا-ثيمأثت
136
You work for me at cost Bana ücretle çalışırsın 1 أ أجرنيترج
You (it) hold, grab Tutarsın, yakalarsın, tutar, yakalar (dş)
خذتأ أخذ 1
That you (it) hold, grab Tutman, tutması 1 أ أخذذتخ That it holds you (pl), grabs Sizi yakalaması 1 أ أخذتذكمخ It holds him Onu tutar 1 أ أخذتذهخ It holds them Onları tutar 1 أ أخذتمذهخ That you (pl) hold, grab Tutmanız, edinmeniz 1 ذوا أخذأخت
You (pl) hold, grab Tutarsınız 1 أ أخذذونتخ
You (pl) hold it Onu tutarsınız 1 أخذ هذونأخت You (pl) hold it Onu tutarsınız 1 أ أخذاتهذونخ That you (pl) hold it Onu tutmanız 1 أخذ ذوهأخات To postpone Erteledi, tehir etti 2 أ أخرترخ He proclaimed Đlan etti, bildirdi 5 أذن أذنت
Times Kere, defa ة تروارت That which leaves, deserts Terk eden ترك اركت
Those who leave, desert Terk edenler اركوا تركي-تاركت
Those who leave, desert Terk edenler ي تركاركت That you grieve Üzülmen 1 أ أسوتس
You (pl) take them captives Esir alırsınız 1 ون أسورأست
You (pl) grieve Üzülürsünüz 1 أ أسواتوس
You make turn Çevirirsin, vazgeçirirsin 1 أ أفكتكف
You make us turn, give up Bizi çevirmen 1 ا أفككنأفت That you eat Yemen 1 أكل أكلت
You eat, she eats, they eat Yersin, yer (dş), yerler 1 أكل أكلت You eat it, she eats it, they eat it
Onu yersin 1 أكل أكلهت That you (pl) eat Yemeniz 1 أكلوا أكلت
137
You (pl) eat Yersiniz 1 أكلون أكلت
That you (pl) eat it Onu yemeniz 1 ا أكلأكلوهت By Allah Allah adına, Allah’a and olsun اللهت
You (pl) grieve Elem çekersiniz 1 ون أملألمت
Those who read, recite Okuyanlar 1 تلو اتيالت
You order, it (she) orders Emredersin, emreder (dş) 1 أمر رأمت
It (she) orders you Sana emreder 1 أمر كرأمت You order us, it (she) orders us
Bize emredersin, emreder 1 ا أمرنرأمت You order them, it (she) orders them
Onlara emredersin, emreder 1 أمر مهرأمت You (pl) order Emredersiniz 1 ون أمررأمت
You (pl) order us Bize emredersiniz 1 ا أمرنونرأمت You (pl) order me Bana emredersiniz 1 ي أمرونرأمت You (fm) order Emredersin (dş) 1 أ أمرترينم
You trust us Bize güvenirsin, güvenir (dş) 1 ا أمننأمت
You trust him to us Onu emanet edersin 1 أمن هنأمت
Interpretation, explanation Tevil, açıklama, yorum أويل أولأويال-تت
Its interpretation Onun tevili أول هأويلت - أويلهت-أويلهت Accept our repentance (imp) Tevbemizi kabul et 1 توب بت
Perish (imp) Kurusun, kurudu 1 تبب بت Destruction Boş, yıkım اب تبببت
Destruction Helak, yıkım ارا ترببت
To be sacred Mübarek oldu 6 برك كاربت-ي كاربت
That you have relations with them (fm)
Onlara (dş) yaklaşmanız 3 بشر نوهراشبت You (pl) made commercial transaction
Alış-veriş yaptınız 6 بيع متعايبت
Perish (imp, fm) Kurusun, kurusun 1 تبب تبت
I repented, turned Tevbe ettim, döndüm 1 توب تبت
138
You grieve Üzülürsün 8 بأس سئتبت
That you grieve Üzülmen 8 بأس سئتبت That you (pl) seek Đstemeniz, aramanız 5 وا بغيغتبت
You (pl) seek, desire Đstersiniz 5 ون بغيغتبت
You (she) seek, desire Đstersin, ister (dş) 5 ي بغيغتبت -يغتبت
Devout yourself (imp) Kendini ada, yönel 5 ل بتلتبت To devout oneself Yöneldi, kendini adadı 5 ل بتلتبل- تتبتي
You (pl) repented, turned Tevbe ettiniz, döndünüz 1 توب متبت
Devotion Yöneliş 2 يال بتلتبت
That you (pl) deprive, lessen Eksik vermeniz 1 وا خبسسخبت You (pl) deprive, lessen Eksik verirsiniz 1 ون خبسسخبت
That you (pl) act miserly Cimrilik yapmanız 1 لوا خبلخبت You (pl) act miserly Cimrilik yaparsınız 1 خبل لونتخب
It is clarified Açıklanır, gösterilir 4 بدو دبت
That she changes Değiştirmesi 2 ل بدلدبت It (she) changes Dönüştürür, değiştirir 2 ل بدلدبت
It is changed Dönüştürülür, değiştirilir 2 ل بدلدبت
To change Değiştirdi 2 ل بدلدبل-تدبتي That you (pl) manifest Açığa vurmanız 4 وا بدودبت You (pl) manifest Açığa vurursunuz 4 ون بدودبت
You (pl) manifest it Onu açığa vurursunuz 4 ا بدوهوندبت That you (pl) manifest it Onu açığa vurmanız 4 و بدودبته She manifests it Açar, açığa vurur (dş) 4 ي بدودبت
Change, changing Dönüştürme, değiştirme 2 يل بدلدبيال- تدبت
You waste away Saçıp savurursun 2 بذر ذربت
That you waste away Saçıp savurman 2 بذر ذربت
139
Wasting Saçıp savurma 2 يرا بذرذبت
To be destroyed Helak oldu, yok oldu 1 ترب برت -ربتي To destroy Yok etti, mahvetti 2 ترب ربت -ربتي You heal Đyileştirirsin 4 برأ رئبت
They disowned Uzaklaştılar 5 وا برأؤربت
He disowned Uzaklaştı 5 أ برأربت
We disowned Uzaklaştık 5 ا برأأنربت
To display oneself Kendini gösterme 5 برج جربت
To display oneself Kendini gösterdi 5 برج جربت-جربتي They displayed themselves (fm)
Kendilerini (dş) gösterdiler 5 برج نجربت We destroyed Mahvettik 2 ا تربنربت
That you (pl) do good Đyilik etmeniz 1 وا بررربت You (pl) do good Đyilik ettiniz 1 ون بررربت
You (pl) do them good Onlara iyilik edersiniz 1 برر موهربت
You expand Açarsın 1 ط بسطسبت
That You expand it Onu açman 1 ا بسططهسبت That it is given to destruction Mahrum etmesi 1 ل بسلسبت
She smiled Gülümsedi 5 بسم مسبت
That you give glad tidings Müjdelemen 2 بشر رشبت You give glad tidings Müjdelersin 2 بشر رشبت
You (pl) give glad tidings Müjdelersiniz 2 ون بشررشبت
Giving insight Gözünü açma ة بصررصبت
You (pl) see Görürsünüz 4 ون بصررصبت
That you (pl) cancel it Đptal etmeniz 4 لوا بطلطبت You (pl) cancel it
Đptal edersiniz, boşa çıkarırsınız
تبطلون بطل 4He followed, obeyed Takip etti, tabi oldu 1 تبع بعت
140
People of Tubba Tubba kavmi عبت
Following Tabi olarak عا تبعبت
You (pl) followed, obeyed Tabi oldunuz 1 تبع متعبت Indeed you (pl) are resurrected
Muhakkak diriltilirsiniz 1 بعث ثنعبت
You (pl) are resurrected Diriltilirsiniz 1 ثون بعثعبت
He followed you, obeyed you Sana tabi oldu 1 تبع كبعت We followed Tabi olduk 1 ا تبعنعبت
He followed me Bana tabi oldu 1 ني تبعبعت They followed Tabi oldular 1 وا تبعبعت
That you seek, desire Đstemen, araman 1 غ بغيبت
That you (pl) seek, desire Đstemeniz 1 وا بغيغبت You (pl) seek, desire Đstersiniz 1 ون بغيغبت
You (pl) desire it Onu istersiniz 1 ا بغيهونغبت She exceeds (limits) Haddi aşar (dş) 1 ي بغيغبت
She leaves, lets it remain Bırakır, baki kılar (dş) 1 ي بقيقبت
You (pl) cry, weep Ağlarsınız 1 كون بكيبت
That you reach Ulaşman 1 لغ بلغبت That you (pl) reach Ulaşmanız 1 وا بلغلغبت
She tests, examines Dener, sınar (dş) 1 لو بليبلوا-تبت
You (pl) are tested, tried Đmtihan edilirsiniz 1 ن بليلوبت
Tested, tried Denenir, sınanır 1 لى بليبت
You (pl) build Bina edersiniz 1 ون بيننبت
Bewilders Şaşırtır 1 ت تهبت
It bewilders them Onları şaşırtır 1 ت مهتهبت You settle, post Hazırlarsın, yerleştirirsin 2 بوأ ئوبت They (dual) settled Yerleştiler (ikil) 5 ءا بوأوبت
141
Settle (imp, pl) Yerleşin 5 وا بوأؤوبت
That you incur Yüklenmen, uğraman 1 وأ بوأبت It perishes Ziyan olur, batar 1 بور وربت
Clarification Açıklama انا بنييبت
That it (she) will perish Yok olması (dş) 1 بيد بيدت
It (she) becomes white Ağarır (dş) 9 بيض ضيبت
That which supports Arka çıkan بيعا تبعت
That you make clear Açıklarsın 2 بني نيبت
To become clear Açıklandı, açığa çıktı 5 بني نيبت -نيبتي
It (she) became clear Açığa çıktı (dş) 5 ت بنينيبت
Indeed you make clear Mutlaka sen açıklarsın 5 بني نيبتن Indeed you make it clear O mutlaka sen onu açıklarsın 2 بني هننيبت Clarify (imp, pl) Araştırın 5 وا بنينيبت
That you (pl) change Değiştirmeniz 5 لوا بدلدبتت
That you follow Uyman, tabi olman 8 تبع بعتت
That you follow Uyman, tabi olman 8 تبع بعتت -بعتت
Indeed that you (pl) follow Tabi olmanız 8 ان تبعبعتت
That you follow me Bana tabi olman 8 ن تبعبعتت It (she) follows it (her) Onu takip eder (dş) 1 ا تبعهعبتت
That you (pl) follow Takip etmeniz 8 وا تبعبعتت
You (pl) follow Tabi olursunuz 8 ون تبعبعتت
That you (pl) follow us Bize tabi olmanız 8 ا تبعونبعتت Ruin Ziyan 2 بيب تببتت
Destruction Đmha, yok etme 2 بريا تربتت
Draw away (dual) Uzaklaşır (ikil) 1 افى وجفجتت
That you take Edinmen 8 ذ أخذختت
142
You take Edinirsin 8 ذ أخذختت
That you (pl) take Edinmeniz 8 ذوا أخذختت You (pl) take Edinirsiniz 8 ذون أخذختت
You (pl) take it (him) Onu edinirsiniz 8 أخذ هذونختت You receive admonition Öğüt alırsınız 5 ون ذكرذكرتت In succession Ardı ardına ا وتررتى- ترتت You leave, desert Terk edersin 1 ترك كرتت That you leave it, desert it Onu terk etmen 1 ترك كهرتت That you (pl) are left Terk edilmeniz 1 كوا تركرتت You (pl) are left Terk edilirsiniz 1 كون تركرتت
That you separate Ayrılığa düşmeniz 5 قوا فرقفرتت
That you (pl) think deeply Tefekkür etmeniz 5 وا فكرفكرتت
You (pl) think deeply Tefekkür edersiniz 5 ون فكرفكرتت
It (they) turn, transform Ters döner 5 قلب قلبتت
That you (pl) be righteous Sakınmanız 8 قوا وقيتت
You (pl) be righteous Korunursunuz, sakınırsınız 8 قون وقيتت
That you be arrogant Büyüklenmen 8 كرب ركبتت They (dual) meet Karşılarlar 5 لقا لقيتت
They (dual) meet them Onları karşılarlar 5 لقي ملقاهتت You read, recite Okursun 1 لو تلوتت -لوتت
That you (pl) read, recite Okumanız 1 لوا تلوتت
You (pl) read, recite Okursunuz 1 لون تلوتت
It is read Okunur 1 لى تلوتت
You dispute Çekişirsin 6 ى مريارمتت
That you (pl) desire Arzu etmeniz 5 ا مينونمتت
That you (pl) speak secretly Gizli konuşmanız 6 ا جنوواجنتت
143
Comes down continuously Akın akın iner 5 ل نزلزنتت
That you (dual) repent, turn Đkinizin tevbe etmesi 1 ا توبوبتت
They cause to die Vefat ettirirler 5 فا ويفوتت They cause them to die Onları vefat ettirirler 5 ويف مفاهوتت That you (pl) turn Dönmeniz 5 ا ويللووتت
Firmness Sabitleştirme 2 ثبيتا ثبتت
Blame Kınama 2 ثرب بثريت You overcome Yakalarsın 1 ثقف ثقفنت
You overcome them Onları yakalarsın 1 ثقف مهثقفنت It ploughs Tarla sürer 4 ثور ريثت You cry for help Yalvarırsın 1 جأر ئرجت
That you (pl) cry for help Yalvarmanız 1 وا جأرئرجت You (pl) cry for help Yalvarırsınız 1 ون جأرئرجت
You dispute Mücadele edersin 3 ل جدلادجت
That you dispute Mücadele etmen 3 ل جدلادجت She disputes with you Seninle mücadele eder (dş) 3 جدل جتلكاد That (pl) you dispute Mücadele etmeniz 3 لوا جدلادجت That (pl) you dispute with me Benimle mücadele etmeniz 3 نى جدللونادجت Commerce Ticaret ة جترارجت
Their commerce Ticaretleri جتر مهتارجت You strive Cihad edersin 3 جهد داهجت
You (pl) strive Cihad edersiniz 3 ون جهدداهجت To pass, overlook Geçti, affetti 6 جوز زاوجت-زاوجتي You avoid Kaçınırsın 8 جنب نبتجت
That you (pl) avoid Kaçınmanız 8 وا جنبنبتجت That you find Bulman 1 وجد جدت
144
You find, she finds Bulursun, bulur (dş) 1 وجد جدت
Indeed you find Mutlaka bulursun 1 ن وجدجدت
That you find (pl) Bulmanız 1 وا وجدجدت
You (pl) find Bulursunuz 1 ون وجدجدت
That you find (pl) it Onu bulmanız 1 وجد وهجدت To try to swallow, gulp Yutmaya çalıştı 5 جرع عرجت-عرجتي You (pl) commit (sin) Suç işlersiniz 4 ون جرمرمجت
It (she) flows Akar 1 ري جريجت-ريجت
They (pl) flow Akarlar (ikil) 1 جري انريجت
You are recompensed Karşılığınız verilir 1 ن جزيوزجت
It (she) is recompensed Karşılığı verilir 1 ى جزيزجت It (she) recompenses, rewards
Karşılık verir, ödül verir 1 زي جزيجت
To spy Gizli hallerini araştırdı 5 جسس سسجت-سسجتي That you (pl) spy Araştırmanız 5 وا جسسسسجت
You do, make, place Yaparsın 1 ل جعلعجت
That you do, make, place Yapman 1 ل جعلعجت That you do, make, place Yapman 1 ل جعلعجل-تعجت That you make us Bizi yapman 1 ا جعللنعجت That you make me Beni yapman 1 جعل لنيتعج That you (pl) do, make, place Yapmanız 1 لوا جعلعجت You (pl) do, make, place Yaparsınız 1 لون جعلعجت
You (pl) do it Onu yaparsınız 1 جعل هلونعجت It (she) shone Tecelli etti, kendini gösterdi 5 لى جلوجلا- تجت That you collect, gather
Toplamanız, bir araya getirmeniz
تجمعوا مجع 1
To avoid Kaçındı 5 جنب بنجت-بنجتي That you raise your voice Sesini yükseltmen 1 جهر رهجت
145
That you (pl) raise your voice Sesinizi yükseltmeniz 1 وا جهررهجت
You be ignorant Cahillik edersiniz 1 لون جهلهجت
That you be hungry Acıkman 1 جوع وعجت
You (pl) argue Mücadele edersiniz, çekişirsiniz
تحاجون حجج 3
You (pl) argue with us Bizimle çekişirsiniz 3 ا حججنوناجحت You (pl) argue with me Benimle çekişirsiniz 3 ى حججوناجحت You (pl) urge each other Birbirinizi teşvik edersiniz 6 ون حضضاضحت
Talking to each other Konuşma ر حوراوحت
Your (dual) dialogue Đkinizin konuşması ا حوركمراوحت You (pl) are welcome Ağırlanırsınız 1 ون حربربحت
You (pl) detain Alıkoyarsınız, tutarsınız 1 ون حبسبسحت
You (pl) detain them (dual) O ikisini alıkoyarsınız 1 ا حبسمهونبسحت That it perishes Yok olması 1 ط حبطبحت
That you (pl) like Sevmeniz 4 وا حبببحت
You (pl) like Seversiniz 4 ون حبببحت
You (pl) like it Onu seversiniz 4 ا حببهونبحت You (pl) like them Onları seversiniz 4 حبب مهونبحت Under, below, beneath Aşağı, alt حتت تحت-تحت
Beneath you (fm) Senin altında حتت كتحت Beneath him Onun altında حتت هتحت Beneath them Onların altında ا حتتهتحا-تهتحت Beneath them Onların altında حتت همتحت Beneath me Benim altımda ي حتتتحت It (she) talks, tells Söylersin, söyler (dş) 2 ث حدثدحت
You (pl) fear Çekinirsiniz 1 ون حذرذرحت
You (pl) cultivate Ekersiniz 1 ثون حرثرحت
146
That you want ambitiously Haris olman, istemen 1 حرص رصحت
That you move Hareket ettirmen 1 حرك كرحت That you make it forbidden Haram kılarsın 2 حرم مرحت That you (pl) make it forbidden
Haram kılmanız 2 وا حرممرحت They searched Aradılar 5 ا حريورحت
Freeing Hürriyet verme 2 حرر ريرحت
That you grieve Hüzünlenmen 1 ن حزنزحت That you (pl) grieve Hüzünlenmeniz 1 وا حزننزحت You (pl) grieve Hüzünlenirsiniz 1 ون حزننزحت That you (fm) grieve Hüzünlenmen (dş) 1 نى حزنزحت That you feel Hissedersin 4 حسس سحت
You assume Sanarsın 1 حسب بسحت
Indeed you assume Mutlaka sanarsın 1 حسب نبسحت That you assume Sanman 1 حسب نبسحت Indeed you assume them Mutlaka onları sanarsın 1 حسب مهنبسحت You assume her Onu sanarsın 1 ا حسبهبسحت You assume them Onları sanarsın 1 حسب مهبسحت You (pl) assume him Onu sanarsınız 1 حسب هونبسحت That you (pl) assume him Onu sanmanız 1 حسب وهبسحت You are jealous Haset edersin 1 حسد دسحت
You (pl) are jealous of us Bize haset edersiniz 1 ا حسدنوندسحت Inquire (imp, pl) Araştırın 5 وا حسسسسحت
That you be good Đyilik yapmanız, geçinmeniz 4 وا حسنسنحت You (pl) kill Öldürürsünüz 1 ون حسسسحت
You (pl) kill them Onları öldürürsünüz 1 حسس مهونسحت You are gathered
Haşrolunursunuz, toplanırsınız
تحشرون حشر 1
147
She protects Korur 4 حصن نصحت
Chaste, modest Namuslu نا حصنصحت
That it protects you (pl) Sizi koruması 4 حصن كمنصحت You (pl) protect, store Korursunuz, saklarsınız 4 ون حصننصحت
That you (pl) count Sayıp bitirmeniz 4 و حصيصحت
That you (pl) count it Onu saymanız 4 حصي وهصحت That you (pl) count it Onu (dş), onları saymanız 4 ا حصيوهصحت That you encompass Kuşatman, anlaman 4 ط حوطحت You judge, decree Hüküm verirsin 1 حكم كمحت
That you (pl) judge, decree Hüküm vermeniz 1 وا حكمكمحت You (pl) judge, decree Hüküm verirsiniz 1 ون حكمكمحت
It settles, comes down Yerleşir, iner 1 ل حللحت
It becomes lawful Helal olur 1 ل حللحت
Dissolution Bozma, çözme لة حللحت That you shave Tıraş etmeniz 1 قوا حلقلحت
That you (pl) violate Hürmetsizlik etmeniz 4 لوا حللحت
That you lay the burden Yüklemen 1 ل محلمحت You lay the burden; It (she) bears
Yüklersin 1 ل محلمحت That you put the burden, attack
Yüklemen, saldırman 1 ل محلمحت That you lay the burden on us Bize yüklemen 1 ا محللنمحت
She (they) carries him (it) Onu taşır, taşırlar 1 محل لهمحت That you mount them Onları bindirmen 1 محل ملهمحت You (pl) are laden Yüklenirsiniz 1 لون محلمحت
That you break your oath Yeminini bozman 1 ث حنثنحت
Change, transformation Değişiklik, dönüşme 2 ويل حولحويال-تحت
You give life Yaşatırsın, hayat verirsin 4 ي حييحت
148
Greeting Selamlama ة حيييحت Their greeting Onların selamlamaları حيي مهتيحت You avoid Kaçarsın 1 حيد يدحت
That you (pl) encompass Kavramanız 4 يطوا حوطحت
You (pl) live Yaşarsınız 1 ن حييويحت
You give life Yaşatırsın, hayat verirsin 4 يي حييحت
Enmity Düşmanlık خصم ماصخت
That you address Hitap etmen 3 ب خطباطخت
That you address me Bana hitap etmen 3 نى خطبباطخت You fear Korkarsın 1 خوف افخت
That you fear (dual) Korkmanız (ikil) 1 افا خوفخت
That you keep silent Sessiz kalman 3 خفت تافخت
Indeed you fear Korkarsın 1 خوف افنخت
That you (pl) fear Korkmanız 1 افوا خوفخت You (pl) fear Korkarsınız 1 افون خوفخت
You (pl) fear them Onlardan korkarsınız 1 خوف مهافونخت That you (pl) fear them Onlardan korkmanız 1 خوف مافوهخت That you (fm) fear Korkman (dş) 1 ي خوفافخت You associate Karışırsın 3 ط خلطالخت That you (pl) associate with them
Onlarla karışmanız 3 خلط مطوهالخت That they humble Saygı duysun 4 خبت بتخت
You (pl) betray, deceive Đhanet edersiniz 8 ون خونتانخت
That you (pl) dispute Çekişmeniz 8 خصم صتخواتم You (pl) dispute Çekişirsiniz 8 ون خصممصتخت
You (pl) differ Đhtilaf edersiniz 8 فون خلفلتخت
Falls down Yıkılır 1 خرر رخت
149
It comes out Çıkarsın, çıkar (dş) 1 خرج جرخت
That it comes out Çıkman 1 خرج جرخت That you bring forth Çıkarman 4 خرج رجخت You bring forth Çıkarırsın 4 خرج رجخت
That you come out Çıkman 1 خرج جرخت -جرخت You bring us forth Bizi çıkarman 4 ا خرجنرجخت That you (pl) come out Çıkmanız 1 وا خرججرخت That you (pl) drive out Çıkarmanız 4 وا خرجرجخت You (pl) come out Çıkarsınız 1 ون خرججرخت You (pl) are brought forth Çıkarılırsınız 4 ون خرججرخت
You (pl) bring forth Çıkarırsınız 4 ون خرجرجخت That you (pl) bring him forth Onu çıkarmanız 4 خرج رجختوه That you (pl) drive them (fm) out
Onları (dş) çıkarmanız 4 خرج نوهرجخت They guess Tahmin ederler 1 ون خرصصرخت
That you cut out Yırtman, delmen 1 خرق رقخت
That you disgrace us Bizi rezil etmen 4 ا خزيزنخت
That you disgrace me Beni rezil etmen 4 زني خزيخت
That you (pl) disgrace me Beni rezil etmeniz 4 خزي ونزخت
That you (pl) give less Eksiltmeniz 4 وا خسرسرخت
Loss Ziyan, kayıp سري خسرخت
You fear, that you fear Korkarsın 1 ا خشيشخت
You fear him Ondan korkarsın 1 خشي اهشخت That you humble Saygı duyman, ürpermen 1 خشع عشخت
That you (pl) fear Korkmanız 1 ا خشيوشخت
You (pl) fear Korkarsınız 1 ن خشيوشخت
You (pl) fear them Onlardan korkarsınız 1 خشي مهنوشخت
150
That you (pl) fear him Ondan korkmanız 1 خشي هوشخت That you (pl) fear them Onlardan korkmanız 1 خشي مهوشخت You fear, that you fear Korkarsın 1 ى خشيشخت That you (pl, fm) be soft Yumuşak söylemeniz (dş) 1 خضع نعضخت
You write Yazarsın 1 خطط خطت It snatches Kapar 1 خطف طفخت
It snatches him Onu kapar 1 خطف طفهخت You write it Onu yazarsın 1 خطط طهخت That you fear Korkman 1 خوف فخت
That you (pl) hide Gizlemeniz 4 فوا خفيخت
You (pl) hide Gizlersiniz 4 فون خفيخت
That you (pl) hide it (him) Onu gizlemeniz 4 خفي فوهخت That you (pl) hide it (her) Onu gizlemeniz 4 ا خفيفوهخت It remains hidden Gizli kalır 1 فى خفيخت
You (they) hide Gizlersin, gizler 4 ي خفيفخت
Lessening, lightening Hafifletme خفف يففخت
Emptied Boşaldı 1 خلو لتخت
Live forever Ebedi yaşarsınız 1 ون خلدلدخت
You violate Sözünden dönersin 4 خلف فلخت
That you violate it Ondan dönmemen 4 خلف لفهخت You create Yaratırsın 1 خلق لقخت You (pl) create Yaratırsınız 1 لقون خلقخت You (pl) create it (him) Onu yaratırsınız 1 خلق هلقونخت Scaring Korkutarak خوف فوخت
That you (pl) betray, deceive Đhanet etmeniz 1 وا خونونخت
Scaring Korkutma ويفا خوفخت
151
You (pl) choose Seçersiniz 5 ون خريريخت
It overtook him Ona yetişti 6 درك كهاردت
You (pl) contracted for debt Borçlandınız 6 م ديننتايدت
To ponder Derin düşündü 5 دبر ربدت -ربدتي You (pl) store Biriktirirsiniz 8 ون ذخررخدت
That you make enter Sokman 4 ل دخلخدت Indeed you enter Mutlaka girersin 1 دخل لنخدت
That you enter Girmeniz 4 لوا دخلخدت
That you enter it Ona girmeniz 1 ا دخللوهخدت You (pl) study Ders görürsünüz 1 ون درسسردت
It overtakes Yetişir, idrak eder 4 درك ركدت
It overtakes it Ona yetişir 4 درك ركهدت You (pl) know Bilirsiniz 1 ون دريردت
You know Bilirsin 1 ري دريدت
That you call, that she calls Çağırman, dua etmen, dua etmesi (dş)
تدع دعو 1
That you call them Onları çağırman 1 دعو مهعدت That you (pl) call Çağırmanız, dua etmeniz 1 و دعوعدوا-تعدت You (pl) call Çağırırsınız 1 ون دعوعدت
You (pl) ask for Đstersiniz 8 ون دعوعدت
You (pl) are called Çağırılırsınız 1 ن دعووعدت
That you (pl) call us Bizi çağırmanız 1 ا دعوونعدت
You (pl) call us Bizi çağırırsınız 1 ا دعونونعدت
You (pl) call me Beni çağırırsınız 1 ني دعوونعدت
You (pl) call him Onu çağırırsınız 1 دعو هونعدت You (pl) call them Onları çağırırsınız 1 دعو موهعدت It (she) is called Çağırılır 1 ى دعوعدت
152
That you (pl) give Vermeniz 1 لوا دلودت
It (she) came down Sarktı 1 لى دلودت
It destroys Yıkar, mahveder دمر رمدت
Destruction Yıkma, mahvetme ريا دمرمدت
You compromise Taviz verirsin, yumuşak davranırsın
تدهن دهن 4
It revolves Dönerler 1 دور وردت You (pl) make revolve, carry out
Döndürürsünüz 4 ون دوريردت You (pl) make it revolve, carry it out
Onu döndürürsünüz 4 ا دورهونيردت That you slaughter Kesmeniz, boğazlamanız 1 وا ذبححذبت
You (it) leave Bırakır 1 وذر ذرت
That you leave Bırakması 1 وذر ذرت
That you (pl) leave Bırakmanız 1 ن وذرذرت
That you leave me Beni bırakman 1 نى وذرذرت That you (pl) leave them Onları bırakman 1 وذر مهذرت It disperses Savurur 1 و ذروذرت
You (pl) leave Bırakırsınız 1 ون وذرذرت
It disperses it (him) Onu savurur 1 ذرو وهذرت That you (pl) leave it Onu bırakmanız 1 ا وذروهذرت It disperses it (her) Onu savurur 1 ا ذرووهذرت You remember Anarsın, zikredersin 1 ذكر ذكرت
She reminds Hatırlatır 2 ذكر ذكرت He received admonition, remembered
Öğüt aldı, düşündü, hatırladı 5 ذكر ذكرت-ذكرتي Reminder Hatırlatma, öğüt 1 ة ذكررذكت They received admonition, remembered
Öğüt aldılar, iyice düşündüler 5 وا ذكرذكرت That you (pl) remember Anmanız, zikretmeniz 1 وا ذكرذكرت They received admonition, remembered
Öğüt alırlar, iyice düşünürler 5 ون ذكرذكرت = ونتذكرت
153
My reminding Öğüdüm, hatırlatmam ريي ذكرذكت
You humiliate Zelil edersin, alçaltırsın 4 ل ذللذت
Humiliation Đndirme, eğme, zelil etme يال ذللذلت
That you go Gitmen 1 ذهب بذهت
That you go Gitmen 1 ذهب بذهت-بذهت
That you (pl) go Gitmeniz 1 وا ذهببذهت You (pl) go Gidersiniz 1 ون ذهببذهت
She forgets Geçer, vazgeçer 1 ل ذهلذهت
They (dual) keep back Geri dururlar (ikil) 1 ان ذودذودت
That you (pl) taste Tatmanız 1 ذوقوا ذوقت
That you see Görmen 1 رأي رت
They (dual) see Görürler (ikil) 1 اء رأيرت
Ribs Kaburga kemikleri ب تربائرت
They (dual) see Birbirini gördü 1 رأي اءترت
Dust Toprak ترب ابرا- تابرت Inheritance Miras اث ورثرت
Mutual consent Karşılıklı rıza ile اض رضورت
They agreed Anlaştılar, rızalaştılar 6 ا رضوواضرت
You agreed Anlaştınız, rızalaştınız 6 م رضوتياضرت
Collar bones Boğaz, gırtlak ى ترقاقرت You see me Sen beni görürsün 1 اني رأيرت
You see him Sen onu görürsün 1 رأي اهرت
You see them Sen onları görürsün 1 رأي ماهرت She seeks to seduce Şehvetle arzular (dş) 3 رود اودرت
Waiting Bekleme ربص صبرت To wait Bekledi, fırsat bekledi 5 ربص صبرت -صبرتي
154
You (pl) waited Beklediniz 5 ربص تمتصبر
Wait (imp, pl) Bekleyin 5 وا ربصصبرت
You wait Beklersiniz 5 ون ربصصبرت = ونتصبرت
That you (pl) doubt Şüphe etmeniz 8 وا ريبابترت
That you (pl) turn back Arkanıza dönmeniz 8 وا ردددترت
With distinct recitation Tane tane, ağır ağır يال رتلترت
That you (pl) inherit Mirasçı olmanız 1 رثوا ورثت They are returned Döndürülür (dş) 1 رجع عجرت
That you (pl) return Döndürmeniz 1 و رجعجعرت
You (pl) return Döndürürsünüz 1 ون رجعجعرت
You (pl) are returned Döndürülürsünüz 1 ون رجععجرت
You (pl) return it (him) Onu döndürürsünüz 1 ا رجعهونجعرت You (pl) return them Onları döndürürsünüz 1 رجع نوهجعرت It quakes Sarsılır 1 رجف فجرت
That you (pl) stone me Beni taşlamanız 1 رجم ونمجرت
That you expect, hope Umman, ümit etmen 1 و رجوجرت
That you (pl) expect, hope Ummanız, ümit etmeniz 1 وا رجوجرت You (pl) expect, hope Umarsınız 1 ون رجوجرت
That you (pl) expect it Onu ummanız 1 ا رجووهجرت You defer Geri bırakırsın 4 جي رجورت
That you have mercy on us Bize merhamet etmen 1 ا رحمنمحرت
That you have mercy on iX Bana merhamet etmen 1 ني رحممحرت
You are given mercy Merhamet olunursunuz 1 ون رحممحرت
That it is rejected Reddedilmesi 1 ردد درت
You (pl, fm) desire Đstersiniz (dş) 4 ن رودردت
You are rejected, turned Döndürülürsünüz 1 ون ردددرت
155
He falls Aşağı düşer 5 ى رديدرت
You perish Helak olursun 1 ى رديدرت
You ruin me Beni helak edersin 4 ردي درينت
You give sustenance Rızık verirsin 1 رزق قزرت You (pl) are given sustenance from it
Ondan rızıklandırılırsınız 1 رزق قانهزرت You agree Razı olursun 1 ا رضوضرت
You agree on it (him) Ondan razı olursun 1 رضو اهضرت You agree on it (her) Ondan razı olursun 1 ا رضواهضرت That you (pl) agree Razı olmanız 1 ا رضووضرت You (pl) agree Razı olursunuz 1 ن رضووضرت
You (pl) agree on it (her) Ondan razı olursunuz 1 ا رضوهنوضرت You agree Razı olursun 1 ى رضوضرت
You (pl) desire Đstersiniz 1 ون رغبغبرت
That it be raised Yükseltilmesi 1 رفع فعرت That you (pl) raise Yükseltmeniz 1 وا رفعفعرت
You respect Tutman, uyman 1 رقب قبرت
You ascend, rise Çıkarsın, yükselirsin 1 قى رقيرت
To leave, desert Terk etti 1 ترك كرت -كرتي
Indeed you mount Mutlaka binersin 1 ركب نكبرت
That you (pl) mount Binmeniz 1 وا ركبكبرت You (pl) mount Binersiniz 1 ون ركبكبرت
That you (pl) mount it Ona binmeniz 1 ا ركبوهكبرت I left Terk ettim 1 ترك كترت You (pl) left Terk ettiniz, bıraktınız 1 ترك مكترت You (pl) left it (her) Onu terk ettiniz 1 ا تركوهمكترت That you flee Kaçmanız 1 وا ركضكضرت
156
You (pl, fm) left Terk ettiler, bıraktılar (dş) 1 ترك كنرت
You incline Yanaşırsın, meyledersin 1 ركن كنرت
We left Terk ettik 1 ا ترككنرت We left it (her) Onu terk ettik 1 ا تركاهكنرت That you (pl) incline Yanaşmanız, meyletmeniz 1 وا ركنكنرت
He left him Onu terk etti 1 ترك كهرت He left them Onları terk etti 1 ترك مكهرت They left Terk ettiler 1 كوا تركرت They left you Seni terk ettiler 1 ترك كوكرت It (she) throws Atar (dş) 1 ي رميمرت
They throw Onlara atarlar 1 يهم رميمرت That you see me Beni görürsen 1 رأي نرت
You terrify Korkutursunuz 4 ون رهببهرت
It covers Sarar 1 رهق قهرت
That you be hard on me Bana güçlük çıkarman 4 قني رهقهرت
It covers it Onu sarar 1 ا رهققههرت It covers them Onları sarar 1 رهق مقههرت That you (pl) see Görmeniz 1 ا رأيورت
You (pl) see Görürsünüz 1 ن رأيورت
Indeed you (pl) see Mutlaka görürsünüz 1 ن رأيورت
Indeed you (pl) see it Mutlaka onu görürsünüz 1 ا رأيهنورت You (pl) see it Onu görürsünüz 1 ا رأيهنورت You (pl) see them Onları görürsünüz 1 رأي مهنورت That you (pl) see it Onu görmeniz 1 ا رأيهورت
You see Görürsün 1 ى رأيرت
You (pl) bring in Akşam getirirsiniz 4 ون روحرحيت
157
You desire, she desire Đstersin, ister (dş) 4 رود ريدت
You (pl) desire Đstersiniz 4 ون رودريدت
You (fm) see Görürsün (dş) 1 رأي ينرت
You show me Bana gösterirsin 4 ي رأينريت
Ends Son verir 1 ال زولزت
It visits Ziyaret eder 1 زور راوزت
That you increase Arttırman 1 زيد زدت
They (it) increase Arttırır 1 زيد اددزت
They look down upon Hor gördü 8 ري زريدزت
It (she) bears Yüklenir (dş) 1 وزر زرت
You (pl) grow Bitirirsiniz, büyütürsünüz 1 ون زرععرزت
You (pl) it grow Onu büyütürsünüz 1 زرع هونعرزت You (pl) claim Sanarsınız 1 ون زعممعزت
That you cause to deviate Kaydırman 4 زغ زيغت
That you ascribe purity Temize çıkarmanız 2 كوا زكوزت
Purifies Temizlenir 2 كى زكوزت
You purify Temizlersin 2 كي زكوزت
You purify them Onları temizlersin 2 زكو كيهمزت That they slip Kayması 1 زل زللت
That it departs, perishes Çıkması, yok olması 1 زهق قهزت Take provision (imp, pl) Azıklanın 5 وا زوددوزت
That it ends, perishes Zeval bulması, yok olması 1 ول زولزت
That they (dual) end, perish Zeval bulmaları, yok olmaları (ikil)
تزوال زول 1You (pl) increase me Beni arttırırsınız 1 ني زيدونزيدت
They separated Birbirinden ayrıldılar 5 لوا زوليزت
It grieves you (pl) Sizi üzer 1 سوأ كمؤست
158
That you ask Sorman 1 ئ سألسلت
You ask Sorarsın, istersin 1 ئ سألسلت You are asked, it (she) is asked
Sorulursun, sorulur 1 ئ سألسلت You are asked, it (she) is asked
Mutlaka sorulursunuz 1 سأل سئتلن
That you ask me Bana sorman, benden istemen
ىلن تسئ-لن تسئ سأل 1You ask them Onlardan istersin, sorarsın 1 م سألئلهست That you ask (pl) Sormanız 1 ئلوا سألست You ask (pl) Sorarsınız, istersiniz 1 ئ سألسلونت
You are asked Sorulursunuz 1 ئ سألسلونت
That you be weary Üşenmeniz 1 ئ سأمسواتم
It grieves them Onları üzer 1 سوأ مهؤست
To ask each other Soruştu, birbirine sordu 6 ائل سألسا- تستلئ ي You (pl) ask each other Soruşursunuz, istersiniz 6 ائلون سألست = ائلونتست That it falls down Dökülmesi 3 ط سقطاقست
You glorify Tesbih edersin 2 سبح حبست
You (pl) glorify Tesbih edersiniz 2 ون سبححبست
That you (pl) glorify Him Onu tesbih etmeniz 2 سبح وهحبست It (she) passes, overtakes Geçer 1 سبق بقست
That you (pl) insult Sövmeniz 1 وا سبببست
Glorification Tesbih, tesbih etme بيح سبحست
His glorification Onun tesbih etmesi سبح هبيحست Their glorification Onların tesbih etmesi سبح مهبيحست You (pl) postpone Geri kalırsınız 10 ون أخررئختست That you (pl) ask permission Đzin istemeniz 10 وا أنسأنستست You (pl) seek to change Değişmek istersiniz 10 لون بدلدبتست
That it becomes clear Belli olması 10 بني بنيتست
159
You cover yourselves Sakınırsınız, gizlenirsiniz 8 ون ستررتتست
You (pl) respond Đcabet edersiniz 10 ون جوبجيبتست
You take out Çıkarırsın 10 خرج رجختست
That you (pl) take out Çıkarmanız 10 وا خرجرجختست You (pl) take out Çıkarırsınız 10 ون خرجرجختست You (pl) find it light Onu hafif bulursunuz 10 فون خففختست That you (pl) have a baby suckle
Emzirtmeniz 10 وا رضععضرتست To be able Gücün yetmesi 10 طوع عطتست To be able Gücün yetmesi 10 طوع يعطتست That you (pl) are able Gücünüzün yetmesi 10 وا طوعيعطتست You (pl) are able Gücünüz yeter 10 ون طوعيعطتست That you hasten Acele istemen 10 جل عجلعتست You (pl) hasten Acele istersiniz 10 عجل جلونعتست
That you (pl) hasten it Onu acele istemeniz 10 عجل جلوهعتست You ask forgiveness Bağışlanma dilersin 10 غفر رفغتست
That you ask forgiveness Bağışlanma dilemen 10 غفر رفغتست You (pl) ask forgiveness Bağışlanma dilersiniz 10 ون غفررفغتست You call for help Yardım istersin 10 يث غوثغتست
You (pl) call for help Yardım istersiniz 10 يثون غوثغتست That you inquire Sorman, fetva istemen 10 فيت فتتست
You ask for victory Fetih istersin 10 فتح حفتتست
That you (pl) ask for victory Fetih istemeniz 10 وا فتححفتتست You (dual) inquire Fetva istersiniz (ikil) 10 فيت انيفتتست
You go forward Đleri geçersiniz 10 ون قدممقدتست That you (pl) seek division Paylaşmanız 10 وا قسمقسمتست You pretend to be great Büyüklük taslarsın 10 كرب كبرتست
160
You (pl) pretend to be great Büyüklük taslarsınız 10 ون كربكبرتست
You want more Çokluk istersin 10 كثر ركثتست
You listen Dinlersin 10 مسع عمتست
You (pl) listen Dinlersiniz 10 ون مسععمتست You (pl) ridicule Alay edersiniz 10 زئون هزأهتست
That you may sit firmly Yerleşmeniz 8 وا سويوتست
It equals Eşit olur, bir olur 8 وي سويتست
That you prostrate Secde etmen 1 سجد دجست You prostrate Secde edersin 1 سجد دجست
That you (pl) prostrate Secde etmeniz 1 وا سجددجست That you bewitch Büyülemen 1 سحر رحست
You are bewitched Büyülenirsin, sihirlenirsin 1 سحر رحست
That you bewitch us Bizi büyülemen 1 ا سحرنرحست You (pl) are bewitched Büyülenirsiniz 1 ون سحررحست
That you (pl) ridicule Alay etmeniz 1 وا رسخرخست You (pl) ridicule Alay edersiniz 1 ون سخررخست
Pleases Sevindirir, içini açar 1 سرر رست
You conceal Gizlersin 4 سرر سرت
You (pl) release Salıverirsiniz 1 ون سرححرست
That you (pl) exceed Đsraf etmeniz 4 رفوا سرفست You (pl) conceal Gizlersiniz 4 ون سررسرت
Releasing Bırakma سرح ريحست
To be able Gücünün yetmesi 10 طوع عطست
Nine Dokuz تسع عسا -تعست
Nine Dokuz تسع عسة-تعست
Ninety Doksan ون تسععست
161
They run, move Çalışır, koşar (dş) 1 ى سعيعست
You shed Dökersiniz 1 كون سفكفست It (they) falls Düşer 1 قط سقطست
It is made to fall Düşürülür 1 ط سقطقست
It is watered Sulanır 1 قى سقيست
Gives water Sular 1 ي سقيقست
That it is inhabited Meskun olması 1 كن سكنست
You rest Dinlenirsin, sakinleşirsin 1 سكن كنست
That it is inhabited Meskun olması 1 سكن كنست
That you (pl) rest Dinlenmeniz, sakinleşmeniz 1 وا سكنكنست You (pl) rest Dinlenirsiniz, sakinleşirsiniz 1 و سكنكنسنت That you (pl) go into Yola girmeniz 1 لكوا سلكست
That you (pl) greet Selam vermeniz 2 وا سلملمست You (pl) submit, become Muslim
Selamete erersiniz, Müslüman olursunuz
تسلمون سلم 4
Submission, greeting Selam, teslimiyet ي سلملسمات
That you hear Đşitmen 1 ع مسعمست You hear Đşitirsin 1 مسع عمست
You make hear Đşittirirsin 1 مسع عمست
You (pl) hear Đşitirsiniz 1 مسع نعمست
That you (pl) hear Đşitmeniz 1 وا مسععمست You (pl) hear Đşitirsiniz 1 مسع سونتعم It is named Đsim verildi 2 ى مسومست
Naming Đsim verme ة مسويمست
A spring in Paradise Cennette bir pınar منيست It turns black Kararır 9 سود دوست
They c limbed over the wall Duvarı aşarlar 5 وا سورروست
162
It is leveled Düzeltilirler, yerle bir edilirler 1 ى سويوست
It travels, goes Yürür 1 سري سريت
You (pl) pasture Otlatırsınız 4 ون سومسيمت
You want, wish Đstersin 1 اء شيأشت You (pl) want, wish Đstersiniz 1 ون شيأاؤشت
It became alike Benzedi 6 شبه هابشت
They became alike Benzedi 6 شبه تهابشت
You (pl) oppose Muhalefet edersiniz 3 اقون شققشت Consultation Danışma, istişare ر شوراوشت To consult Danıştı, istişare etti 6 شور راوشت-راوشتي Tat you (pl) exchange Değişmeniz 8 وا شريرتشت
She complains Şikayet eder (dş) 8 ي شكوكتشت
They desire Đster, iştihası çeker 8 هي شهوتشت
They desire it Onu canı çeker 8 شهو هيهتشت They stare Donup kalır, belerir 1 شخص صخشت
You (pl) drink Đçersiniz 1 ون شرببرشت
You associate partners Şirk koşarsın 1 شرك ركشت
That you associate partners Şirk koşman 1 شرك ركشت That you associate partners Şirk koşman 1 شرك ركشت-ركشت That you (pl) associate partners
Şirk koşmanız 1 شرك شركوات You (pl) associate partners Şirk koşarsınız 1 ركون شركشت That you be unjust Zulmetmen, aşırı gitmen 1 ط شطططشت You (pl) perceive Şuur edersiniz, anlarsınız 1 ون شعررعشت
It split Parçalandı 5 شقق ققشت
That you suffer Güçlük çekmen, sıkıntı çekmen
تشقى شقو 1
You give thanks Şükredersin 1 شكر كرشت
163
That you give thanks Şükretmen 1 وا شكركرشت You (pl) give thanks Şükredersiniz 1 ون شكركرشت
That you rejoice Sevindirmen 4 مشت تمشت
You witness, see Şahit olursun, görürsün 1 شهد دهشت
That you witness, see Şahit olman, görmen 1 شهد دهشت That you witness, see Şahit olman 1 شهد دهشت-دهشت You (pl) witness, see Şahit olursunuz, görürsünüz 1 ون شهددهشت That you witness me Bana şahit olmanız 1 شهد وندهشت That it spreads Yayılması 1 شيع يعشت
Keep me as companion (imp) Benimle arkadaşlık yapman 3 ني صحبباحصت
That it becomes Olması 4 صبح بحصت It becomes Olur 4 صبح بحصت
That they become Olmaları 4 صبح واتبحص They become Olurlar 4 ون صبحبحصت You endure Sabredersin 1 صرب برصت
That you (pl) endure Sabretmeniz 1 وا صرببرصت You (pl) endure Sabredersiniz 1 ون صرببرصت That it strikes you Sana isabet etmesi 4 صوب كبصت
That it strikes you (pl) Size isabet etmesi 4 صوب كمبصت That it strikes them Onlara isabet etmesi 4 صوب مهبصت Give (imp) charity Tasadduk et, sadaka ver 5 صدق قدصت
To give charity Tasadduk etti, sadaka verdi 5 صدق قدصت -قدصتي
That you (pl) give charity Tasadduk etmeniz, sadaka vermeniz
تصدقوا صدق 5
You (pl) admit the truth Tasdik edersiniz, doğrularsınız
تصدقون صدق 2
You (pl) hinder, turn away Çevirirsiniz, engellersiniz 1 ون صدددصت
That you (pl) hinder us Bizi çevirmeniz 1 ا صددوندصت
164
You give attention Yönelirsin 5 ى صديدصت
Clapping El çırpma, dikkat etme ة صدييدصت Confirmation Tasdik, doğrulama صدق يقدصت
That you avert Savman, çevirmen, bertaraf etmen
تصرف صرف 1
You (pl) are averted Çevrilirsiniz 1 فون صرفرصت
Directing Döndürülme صرف فريصت You (pl) warm yourselves Isınırsınız 8 طلون صليصت
You (pl) climb Tırmanırsınız 4 ون صعددعصت
That you turn Döndürmen 2 ر صعرعصت That it inclines Meyletmesi 1 اى صغوغصى-تغصت You attribute Vasıflandırırsın 1 وصف فصت
That you (pl) overlook Hoş görmeniz 1 وا صفحفحصت
You (pl) attribute Vasıflandırırsınız 1 فون وصفصت
It reaches Uzatır, ulaşır 1 ل وصلصت
That you pray Namaz kılman 2 ل صلوصت
That you correct, reform Islah edersin, düzeltirsin 4 صلح حلصت
That you (pl) correct, reform Islah etmeniz, düzeltmeniz 4 وا صلححلصت
It burns Ateşe girer 1 لى صليصت
Burning Yakma ة صلييلصت
That you are brought up Yetiştirilmen 1 صنع عنصت
You (pl) make Yaparsınız 1 ون صنععنصت
That you (pl) fast Oruç tutmanız 1 وا صومومصت It strikes, befalls Đsabet eder 4 صوب يبصت
That it strikes you (pl) Size isabet etmesi 4 صوب كميبصت Indeed it strikes, befalls Mutlaka isabet eder 4 صوب نيبصت
That it strikes us Bize isabet etmesi 4 ا صوبنيبصت
165
That it strikes them Onlara isabet etmesi 4 م صوبهيبصت That you (pl) harm Zarar vermeniz 4 وا صوبيبصت It reaches Varır, döner 1 صري ريصت
That she is harmed Zarara uğratılması (dş) 3 ضرر ارضت That you (pl) harm them (fm) Onları (dş) zarara uğratmanız 3 ضرر نوهارضت You (pl) laugh Gülersiniz 1 كون ضحكحضت
You are exposed to sun Güneşten yanarsın 1 ى ضحوحضت
That you (pl) give example Misal vermeniz 1 وا ضربربضت
To supplicate humbly Yalvardı 5 ضرع عرضت-عرضتي Humbly Yalvararak عا ضرعرضت That you (pl) supplicate humbly
Yalvarmanız 5 وا ضرععرضت You (pl) harm Zarar verirsiniz 1 ضرر رضونت
You (pl) harm him Ona zarar verirsiniz 1 ضرر هونرضت That you (pl) harm him Ona zarar vermeniz 1 ضرر وهرضت That she (it) gives birth, lays down
Doğurması, koyması 1 وضع عضت She (it) gives birth, lays down Doğurur, koyar (dş) 1 وضع ضتع
That you (pl) put down Bırakmanız 1 وا وضععضت You (pl) put down Bırakırsınız 1 ون وضععضت
That she gets confused Yanılması, şaşırması (dş) 1 ل ضللضت
You let go astray Saptırırsın 4 ل ضللضت
That you (pl) go astray Sapmanız 1 لوا ضللضت Error, vain Sapıklık, hiçlik يل ضلللضت That you (pl) distress Sıkıştırmanız 2 قوا ضيقيضت
That you (pl) step Ayak basmanız 1 و وطأطؤت
That you (pl) step on it Ona ayak basmanız 1 ا وطأطئوهت That you (pl) step them Onlara ayak basmanız 1 وطأ مطئوهت
166
It prolonged Geçti, birbirini takip etti, uzadı 6 ل طولطاوت
That you send away Kovman 1 طرد دطرت
That you send them away Onları kovman 1 طرد مهدطرت That you obey Đtaat etmen 4 ع طوعطت-عطت
You (pl) feed, give food Yedirirsiniz 4 ون طعممطعت That you obey him Ona itaat etmen 4 طوع هعطت That you obey them (dual) O ikisine itaat etmen 4 ا طوعمهعطت That you (pl) transgress Aşmanız 1 ا طغيوطغت
It rises Doğar, yükselir, çıkar 1 طلع طلعت
It mounts up Çıkar, yetişir, yükselir 8 طلع عطلت
That they find satisfaction Mutmain olması, huzur bulması 12 طمن نئطمت
They find satisfaction Mutmain olur, huzur bulur 12 طمن نئطمت
You (pl) expect, hope Ümit edersiniz 1 ون طمععطمت
You purify Temizlersin 5 طهر رطهت
They (fm) gets clean Temizlenirler (dş) 5 ن طهررطهت
You purify them Onları temizlersin 5 طهر مهرطهت Cleaning Tertemiz yapma طهريا طهرت
He volunteered Gönüllü yaptı 5 طوع عطوت
We have been cursed Uğursuzluğa uğradık 5 ا طرينرطيت
You obey Uyarsın, itaat edersin 4 طوع يعطت
That you (pl) obey Uymanız, itaat etmeniz 4 وا طوعيعطت That you (pl) obey him Ona uymanız, itaat etmeniz 4 طوع وهيعطت You (dual) supported each other
Birbirini desteklersiniz (ikil) 6 ا ظهررظاهت
You (pl) supported each other Birbirinizi desteklersiniz 6 ون ظهررظاهت
You (pl) declare unlawful Zihar yaparsınız 3 ون ظهررظاهت
That you oppress Zulmetmen 1 ظ ظلممتل
167
You (she) oppress Zulmedersin, zulmeder 1 ظلم مظلت
You are (she is) oppressed Zulmedilirsin, zulmedilir 1 ظلم ظلمت That you (pl) oppress Zulmetmeniz 1 وا ظلممظلت You (pl) oppress Zulmedersiniz 1 ون ظلممظلت You are oppressed Zulmedilirsiniz 1 ون ظلمظلمت
That you feel thirst Susuzluk çekmen 1 أ ظمأظمت
You presume Zannedersin 1 ظنن ظنت
You (pl) presume Zannedersiniz 1 ون ظننظنت
You come to noon Öğle zamanına girersiniz 4 ون ظهرظهرت
That you (pl) know each other Tanışmanız, birbirinizi bilmeniz
تعارفوا عرف 6
You disagreed Anlaşmadınız 6 م عسررتاسعت
He took ( a knife) Bıçak aldı اطى عطوعت
Come (imp, pl) Gelin 6 ا علوالوعت
High, exalted Yüce, yüksek الى علوعت
Come (imp, pl, fm) Gelin (dş) 6 علو ناليعت
To help each other Yardımlaştı 6 ن عوناوعن-تاوعتي Help (imp, pl) each other Yardımlaşın 6 وا عونناوعت
You (pl) amuse yourselves Eğlenirsiniz 1 ثون عبثبعت
You worship Taparsın, ibadet edersin 1 عبد دبعت
That you worship Tapman 1 عبد دبعت That you (pl) worship Tapmanız, ibadet etmeniz 1 وا عبددبعت You (pl) worship Taparsınız, ibadet edersiniz 1 ون عبددبعت You (pl) interpret Tabir edersiniz 1 ون عربربعت
That you (pl) transgress Aşırı gitmeniz 8 وا عدودتعت
You (pl) count Sayarsınız 8 ون عدددتعت You (pl) count them Onu sayarsınız 8 ا عددهوندتعت
168
That you (pl) transgress them Onda aşırı gitmeniz 8 ا عدووهدتعت That you (pl) apologize Özür dilemeniz 8 وا عذررذتعت
That you (pl) commit evil Kötülük yapmanız 1 ا عثوثوعت That you wonder Şaşırman 1 عجب بجعت
It pleases you Seni hoşlandırır, hoşuna gider
تعجبك عجب 4
That it pleases you Hoşuna gitmesi 4 عجب كجبعت You wonder Şaşarsınız 1 ون عجببجعت
You (fm) wonder Şaşarsın (dş) 1 عجب بنيجعت
That you hasten Acele etmen 5 ل عجلجعل-تجعت
To hasten Acele etti 5 ل عجلجعل- تجعتي
That you pass beyond Ötesine geçirmen 1 عدو دعت
You (dual) promise me Bana vaad ediyorsunuz (ikil) 1 انني وعددعت
That you do justice Adalet yapman 1 ل عدلدعت That you (pl) do justice Adalet yapmanız 1 لوا عدلدعت
You promise us Bize vaad edersin 1 ا وعدندعت
That you (pl) count Saymanız 1 وا عدددعت
That you (pl) exceed Aşmanız 1 وا عدودعت
You (pl) count Sayarsınız 1 ون عدددعت
That you torment Azap etmen 2 عذب ذبعت You torment, punish Azap edersin, cezalandırırsın 2 عذب ذبعت
That you torment them Onlara azap etmen 2 عذب مهذبعت They ascend Yükselir 1 عرج جرعت
you turn away Yüz çevirirsin 4 عرض رضعت
That you turn away Yüz çevirmen 1 عرض رضعت Indeed you turn away Mutlaka yüz çevirirsin 4 عرض نرضعت That you (pl) turn away Yüz çevirmeniz 4 وا عرضرضعت
169
You (pl) are presented Arz olunursunuz 4 ون عرضضرعت You know, recognize Bilirsin, tanırsın 1 عرف رفعت
You recognize them Onları tanırsın 1 م عرفرفهعت You recognize it (her) Onu tanırsınız 1 ا عرفهرفونعت That you become naked Çıplak kalman 1 ى عريرعت
You honor Aziz edersin 4 عزز زعت
That you (pl) honor him Onu desteklemeniz 4 عزر وهرزعت That you (pl) resolve, decide Azmetmeniz 1 وا عزمزمعت
Destruction Yıkım ا تسعسعت That you (pl) hinder them (fm) Onlara engel olmanız 1 عضل نلوهضعت
You (pl) give advice Öğüt verirsiniz, vaaz edersiniz
تعظون وعظ 1
Restraint, chastity Đffetlilik عفف ففعت That you (pl) forgive Affetmeniz 1 فوا عفوعت
You (pl) use reason Akledersiniz 1 لون عقلقعت
You know Bilirsin 1 علم لمعت
That you know Bilmen 1 علم لمعت That you know Bilmen 1 علم لمعت -لمعت To learn Öğrendi 5 علم لمعت -لمعتي That you teach me Bana öğretmen 2 ن علملمعت
You know it (her) Sen onu bilirsin 1 ا علمهلمعت You know them Sen onları bilirsin 1 علم مهلمعت That you (pl) know Bilmeniz 1 وا علملمعت You (pl) know Bilirsiniz 1 ون علملمعت
You (pl) teach Öğretirsiniz 2 ون علملمعت
You (pl) know them Onları bilirsiniz 1 علم مهونلمعت You (pl) teach them (fm) Onlara (dş) öğretirsiniz 2 علم نهونلمعت
170
That you (pl) know them Onları bilmeniz 1 علم موهلمعت Surely you (pl) reach Mutlaka yükselirsiniz 1 علو لنعت
You (pl) reveal Açığa vurursunuz 4 ون علننلعت
That you (pl) rise Büyüklenmeniz 1 لوا علوعت
He intended Đstedi, taammüden yaptı 5 عمد تدمعت
You do, make Yaparsın 1 ل عملمعت
That you do, make Yapman 1 ل عملمعت You (pl) do, make Yaparsınız 1 لون عملمعت They become blind Kör olur 1 ى عميمعت
Surely you (pl) come back Mutlaka dönersiniz 1 ن عودودعت
That you (pl) come back Dönmeniz 1 وا عودودعت
You (pl) come back Dönersiniz 1 ون عودودعت
That you (pl) oppress Adaletten ayrılmanız 1 ولوا عولعت That they be conscious of it Onu bellesin 1 ا وعيهيعت
Mutual loss Aldanış ن غنبابغت To wink at each other Kaş-göz işareti yaptı 6 غمز زامغت-زامغتي That you (pl) wash yourselves Yıkanmanız 8 سلوا غسلتغت It sets Batar 1 غرب برغت
That you drown Batırman, boğman 4 غرق رقغت
Surely it deceives you (pl) Sizi mutlaka aldatır 1 غرر كمنرغت
It covers Sarıp örter 1 ا غشوشغت
It covers it Onu sarıp örter 1 ا غشواهشغت It covers Kaplar, sarıp örter 1 ى غشوشغت
That you forgive Bağışlaman 1 غفر رفغت That you forgive Bağışlaman 1 غفر رفغت -رفغت
That you (pl) forgive Bağışlamanız 1 وا غفررفغت
171
You (pl) become unaware Gafil olursunuz 1 ف غفلغلونت
You defeat Baskın çıkarsınız, galip gelirsiniz
تغلبون غلب 1
You (pl) commit excess Aşırı gitmeniz 1 لوا غلوغت
That you (pl) close your eyes Gözünüzü yummanız 4 وا غفرضمغت
That it flourishes Şenlenmesi, süslenmesi 1 غين نغت
That it avails Fayda vermesi 4 ن غينغت
It avails Fayda verir 4 ني غينغت-نيغت
They decrease Eksiltir 1 غيض يضغت
Raging Öfkelenme ظا غيظيغت
Boasting Öğünme فخر رفاخت
You (pl) ransom them Onlarla fidyeleşirsiniz 3 ف فديتموهاد Fault Aykırılık, uygunsuzluk فوت تفاوت
That you cease, stop Durman 1 أ فتأفتا- تؤفتت
They are opened Açılır 2 فتح حفتت
That you (pl) invent Đftira etmeniz, uydurmanız 1 و فريرفتت
You (pl) invent Đftira edersiniz, uydurursunuz 1 ون فريرفتت
That you invent Đftira etmen 1 فري تريفت
You (pl) are tested, tried Đmtihan edilirsiniz, sınanırsınız
تفتنون فنت 1
That you put me to trial Beni imtihan etmen 1 ي فنتنفتت
Their duties Onların işleri, vazifeleri تفث مفثهت That you cause to flow Fışkırtman, akıtman 1 فجر رفجت
That you cause to flow Fışkırtman, akıtman 2 فجر رفجت Flowing, gushing forth Fışkırma, yarılma فجريا فجرت
You exult, rejoice Sevinirsin, öğünürsün 1 فرح تحفر
That you exult, rejoice Sevinmen, öğünmen 1 فرح حفرت That you (pl) exult, rejoice Sevinmeniz, öğünmeniz 1 وا فرححفرت
172
You (pl) exult, rejoice Sevinirsiniz, öğünürsünüz 1 ون فرححفرت That you (pl) make obligatory Farz kılmanız, belirlemeniz 1 وا فرضفرضت
Became divided Ayrılığa düştü 5 فرق قفرت
That you become divided Ayrılığa düşmeniz 5 قوا فرقفرت
You (pl) flee, run away Kaçarsınız, firar edersiniz 1 ون فرررفت
Division Ayrılık فريقا فرقت
Make room (imp, pl) Yer açın, genişleyin 5 وا فسححفست You cause corruption Bozgunculuk yaparsın 4 فسد فسدت Surely you (pl) cause corruption
Mutlaka bozgunculuk yaparsınız
تفسدن فسد 4That you (pl) cause corruption Bozgunculuk yapmanız 4 ف فسدواتسد You disobey defiantly
Fasıklık yaparsınız, asilik yaparsınız
تفسقون فسق 1
Explanation, interpretation Tefsir, açıklama ا فسررفسيت
That you (dual) lose heart Cesaretinizi kaybetmeniz (ikil) 1 ال فشلفشت
That you (pl) lose heart Cesaretinizi kaybetmeniz 1 لوا فشلفشت
Explanation, detail Tafsil, açıklama يل فصلفصيال- تفصت
That you (pl) shame me Beni mahcup etmeniz 1 فضح ونحفضت Excellence, preference Faziletlilik, lutfetme يال فضلفضت
You do Yaparsın 1 ل فعلفعت That you do Yapman 1 ل فعلفعت That you (pl) do Yapmanız 1 لوا فعلفعت You (pl) do Yaparsınız 1 لون فعلفعت
That you (pl) do it Onu yapmanız 1 فعل لوهفعت He inspected Teftiş etti 5 فقد فقدت
You lose, miss Kaybedersiniz 1 ون فقددفقت
You understand Anlarsınız 1 ون فقهفقهت
To think deeply, ponder Düşündü, tefekkür etti 5 فكر فكرت-فكرتي
173
You (pl) wonder Şaşarsınız 5 ون فكهفكهت
That you (pl) succeed Başarmanız, kurtuluşa ermeniz
تفلحوا فلح 4You (pl) succeed
Başarırsınız, kurtuluşa erersiniz
تفلحون فلح 4That you (pl) think me weak in mind
Beni aklen zayıf görmeniz 2 فند وندفنت
It boils Kaynar 1 فور فورت
That it returns Dönmesi 1 يء فيأفت
It flows Dolar, taşar, akar 1 فيض يضفت
You engage in Dalarsınız 4 ون فيضيضفت
That you protect Koruman 1 ق وقيت
Protection, precaution Korunma قاة وقيت
You fight Savaşırsın, savaşır 3 ل قتلقاتت
That you (pl) fight Savaşmanız 3 قتل قاتلوات You (pl) fight Savaşırsınız 3 لون قتلقاتت You (pl) fight them Onlarla savaşırsınız 3 قتل مهلونقاتت That you (pl) fight them Onlarla savaşmanız 3 قتل ملوهقاتت Manner of being conscious of him
Ondan sakınılması وقي هقاتت
They swore to each other Yeminleştiler 6 وا قسممقاست
He accepted Kabul etti 5 ل قبلقبت
Accept (imp) Kabul et 5 ل قبلقبت
It is accepted Kabul edildi 5 ل قبلقبت
That it is accepted Kabul edilir 1 ل قبلقبت
He accepted her Onu kabul etti 5 ا قبللهقبت That you (pl) accept Kabul etmeniz 1 لوا قبلقبت
You kill Öldürürsün 1 ل قتلقتت
That you kill me Beni öldürmen 1 لنى قتلقتت That you (pl) kill Öldürmeniz 1 لوا قتلقتت
174
You (pl) kill Öldürürsünüz 1 لون لقتقتت That you (pl) kill him Onu öldürmeniz 1 قتل لوهقتت That you (pl) kill them Onları öldürmeniz 1 قتل ملوهقتت Killing Katletme يال قتلقتت
That you (pl) overpower Kadir olmanız, elde etmeniz 1 وا قدررقدت
It preceded Önden geldi 5 قدم مقدت
That you (pl) send forth Önden göndermeniz 2 وا قدممقدت
Measure, fate, appraisal Ölçü, kader, takdir قدر ريقدا-تيرقدت It becomes cool Aydınlanır 1 قرر قرت
You read Okursun 1 أ قرأقرت
You read it Onu okursun 1 قرأ أهقرت You approach Yaklaşırsın 1 قرب بقرت
That you (dual) approach Yaklaşmanız (ikil) 1 ا قرببقرت They bring you close Sizi yaklaştırır 1 قرب كمبقرت That you (pl) approach Yaklaşmanız 1 وا قرببقرت That you (pl) approach me Bana yaklaşmanız 1 قرب ونبقرت
That you (pl) approach it Ona yaklaşmanız 1 ا قربوهبقرت That you (pl) approach them (fm)
Onlara (dş) yaklaşmanız 1 قرب نوهبقرت It passes Geçer 1 قرض قرضت
That you lend Borç vermen 4 قرض قرضت
It passes them Onları geçer 1 قرض مهقرضت That you (pl) lend Borç vermeniz 4 وا قرضقرضت That you (pl) do justice Adaletli davranmanız 4 قسطوا قسطت
That you (pl) swear Yemin etmeniz 4 وا قسمقسمت
Shivers Ürperir 1 قشعر رعقشت
That you (pl) shorten Kısaltmanız 1 وا قصررقصت
175
That you narrate Anlatman 1 قصص صقصت
You judge, rule Đcra edersin, hüküm verirsin 1 ي قضيقضت
It is cut off Kesilir 2 قطع قطعت
It cut off, severed Koptu, ayrıldı 5 قطع تقطعت That you (pl) cut off Koparmanız, kesmeniz 2 وا قطعقطعت They cut off, severed Kestiler 5 وا قطعقطعت You (pl) cut Kesersiniz 1 ون قطعقطعت
That it falls Düşmesi 1 وقع قعت
That you sit Oturman 1 قعد دقعت
That you sit Oturman 1 قعد دقعت -دقعت
That you (pl) sit Oturmanız 1 وا قعددقعت
That you (pl) pursue Ardına düşmen 1 قفو قفت
That you say Demen 1 قل قولت
Turning Çevrilmesi قلب قلبت Movement Dolaşma, gezinme قلب قلبت
They are turned Döndürülür, çevrilir 2 قلب قلبت
Your movement Dolaşman, hareketin قلب كقلبت Their movement Onların dolaşması, gezmesi قلب مهقلبقلبهم-تت You (pl) are turned Döndürülürsünüz, çevrilirsiniz 1 ون قلبقلبت That you stand, perform prayer
Ayakta durman, namaz kılman
تقم قوم 1
That you (pl) give up hope Ümit kesmeniz 1 طوا قنطقنت
That you oppress Üzmen, ezmen, küçümsemen 1 قهر رقهت
Righteousness Takva, sakınma ا وقيقوت
Her righteousness Onun takvası ا وقياهقوت Their righteousness Onların takvası وقي ماهقوت He invented words Söz uydurdu 5 ل قولقوت
176
That you say Demen 1 قول قولت You say Dersin, söylersin 1 قول قولت
Indeed you say Muhakkak dersin, söylersin 1 ولق قولنت
He invented that word O sözü uydurdu 5 قول لهقوت That you (pl) say Demeniz 1 قولوا قولت
You (pl) say Dersiniz, söylersiniz 1 قولون قولت That you stand, perform prayer
Ayağa kalkman 1 قوم قومت That you stand, it stands, comes
Ayağa kalkarsın, kalkar, gelir, olur
تقوم قوم 1
That you stand, come Ayağa kalkmanız, olmanız 1 وا قومقومت Righteousness
Takva, korkma, koruma, sakınma
تقوى وقي
Mould, shape Biçim, şekil قومي قومت
Righteous Takva sahibi, sakınan ا وقييقت
It protects you (pl) Sizi korur يكم وقيقت
That you perform Đkame etmeniz, icra etmeniz 4 وا قوميمقت
You become, it becomes Olursun, olur 1 كون كت
Competition in increase Çokluk, çokluk kuruntusu كثر كاثرت
It almost happens Neredeyse olur 1 كود كادت
He claimed to be great Büyüklendi 5 كرب ركبت
That you (pl) magnify Yüceltmeniz 2 وا كربركبت
Magnifying Yüceltme, tekbir كبريا كربت
You (pl) write Yazarsınız 1 ون كتببكتت
That you (pl) write it Onu yazmanız 1 كتب وهبكتت That you (pl) write it Onu yazmanız 1 ا كتبوهبكتت You keep secret Saklarsın, gizlersin 1 كتم مكتت
That you (pl) keep secret Saklamanız 1 وا كتممكتت You (pl) keep secret Saklarsınız 1 كتم كتونتم
177
You (pl) keep it secret Onu saklarsınız 1 كتم هونمكتت You lie, she lies Yalan söylersin, söyler 1 كذب بكذت
You deny, she denies Yalanlarsın, yalanlar 2 كذب كذبت
You deny (dual) Yalanlarsınız (ikil) 2 كذب انكذبت
That you (pl) deny Yalanlamanız 2 وا كذبكذبت You (pl) lie Yalan söylersiniz 1 ون كذببكذت You (pl) deny Yalanlarsınız 2 ون كذبكذبت
Denial Yalanlama يب كذبكذت
You (pl) honor, offer Đkram edersiniz 4 ون كرمكرمت
You compel, force Zorlaman 4 كره كرهت
You (pl) compel, force Zorlamanız 4 وا كرهكرهت
That you (pl) dislike Hoşlanmamanız 1 وا كرههكرت
You earn, she earns Kazanırsın 1 كسب كسبت
You (pl) earn Kazanırsınız 1 ون كسبكسبت
You disbelieve Đnkar edersin 1 كفر كفرت That you disbelieve Đnkar etmen 1 كفر كفرت That you (pl)disbelieve Đnkar etmeniz 1 وا كفركفرت You (pl) disbelieve Đnkar edersiniz 1 ون كفركفرت
That you disbelieve me Beni inkar etmeniz 1 كفر ونكفرت It is burdened Yüklenir, teklif edilir 2 كلف كلفت Speaks Konuşur 5 كلم كلمت That you speak Senin konuşman 2 كلم كلمت You speak, they speak Konuşursun, konuşur 2 كلم كلمت
They speak to us Bize konuşur 2 ا كلمنكلمت It speaks to them Onlara konuşur 2 كلم مهكلمت That you (pl) speak to me Bana konuşursunuz 2 كلم ونكلمت
178
Speaking Konuşma يما كلمكلت
That you (pl) complete Tamamlamanız 4 لوا كملكمت
That you be, become; it becomes
Olman, olması 1 كون كنت
Hides, conceals Gizler 4 كنن نكت
You hoard Biriktirirsiniz 1 ون كرتكنزت
It is branded Dağlanır 1 ا كويكوت That you be, become Olman 1 كون كونت You be, become Olursun 1 كون كونت
That you (dual) be, become Olmanız (ikil) 1 ا كونكونت
Indeed you be, become Mutlaka olman 1 كون نكونت
That you (pl) be, become Olmanız 1 وا كونكونت
You(pl) be, become Olursunuz 1 ون كونكونت
It is branded Dağlanır 1 ى كويكوت
To recite, read, follow Okudu, takip etti 1 لا تلوت-تلو ي
Meeting Buluşma لاق لقيت
It followed it Onu izledi 1 ا تلوالهت Its recitation, reading Onun okuması تلو هتالوت
That they stay, remain Kalmaları, durmaları 5 ثوا لبثلبت
That you (pl) mix Karıştırmanız 1 وا لبسلبست You (pl) mix Karıştırırsınız 1 ون لبسلبست You (pl) wear it Onu giyersiniz 1 ا لبسهونسلبت They delight Hoşlanır, lezzet alır 1 لذ لذذت Blazing Alev saçar لظى لظيت
That you turn us away Bizi çevirmen 1 ا لفتنتلفت
It scorches, burns Yakar 1 لفح لفحت
Towards Taraf لقاء لقيت
179
He received them Onları aldı 5 لقي ملقاهت
It swallows Yutar 1 لقف لقفت That it swallows Yutması 1 لقف لقفت That you (pl) throw, give Atmanız, vermeniz 1 لقو لقيلقوا-تت
You (pl) throw, give Atarsınız, verirsiniz 1 لقون لقيت You (pl) receive them Onu alırsınız 5 لقي هنلقوت
That you (pl) meet it Onunla karşılaşmanız 1 لقي هلقوت
He received Aldı 5 لقى لقيت
You are given Sana verildi 5 لق لقيىت
It is thrown, given Atılır 1 لقى لقيت
That you throw, give Senin atman 1 لقي يلقت
That, those Şu, o (dş), şunlar, onlar لكت
That for you Đşte sizin için لكمت
That for you (dual) Đşte siz ikiniz için الكمت
That you (pl) blame Ayıplamanız 1 وا ملززلمت
He put him down Alnı üzerine yatırdı 1 تلل لهت
That it diverts you (pl) Sizi alıkoyması 4 هلو لهكمت
You become distracted from it Ondan gafil olursun 1 ى هلولهت
It diverts them Onları oyalar, alıkoyar 4 هلو لهيهمت
That you (pl) distort Sapmanız, eğip bükmeniz 1 ا لويلوت I read it, recited it Onu okudum 1 تلو هتلوت
That you (pl) blame me Beni kınamanız 1 وني لوملومت
That you (pl) distort Sapmanız, eğip bükmeniz 1 و لويلوات You (pl) cast a glance Dönüp bakarsınız 1 ون لويلون-تلوت
It was read Okundu 1 تلو تيلت
It relaxes, softens Yumuşar 1 لني نيلت
180
To become complete Tamam oldu, bitti, yerine geldi
يتم- تم متم 1Statues, symbols Heykeller, semboller يل مثلاثمت
That you dispute Tartışman 3 ار مريمت
They argued Tartıştılar 1 ا مريوارمت
You argued about it Onun hakkında tartışırsınız 3 مري هونارمت You doubt Şüphe edersin 1 ى مريارمت
Completely Tamamen, tamamlamak için اما متممت
That it dies Ölmesi 1 موت تمت
It became complete Tamam oldu 1 متم تمت
That you (pl) doubt Şüphe edersiniz 8 ن مريرتمت You (pl) doubt Şüphe edersiniz 8 ون مريرتمت
Benefited Faydalandı 5 متع عتمت
Benefit (imp) Faydalanması 5 متع عتمت Benefit (imp, pl) Faydalanın 5 وا متععتمت
You (pl) benefit Faydalandırılırsınız 5 ون متععتمت
He appeared Göründü, temessül etti ثل مثلمت
That you extend Gözünü dikmem 1 ن مدددمت
You help me Bana yardım edersiniz 4 ن مددوندمت
It passes Geçer 1 مرر رمت
You (pl) boast Böbürlenirsiniz 1 ون مرححرمت
You (pl) pass Geçersiniz 1 ون مرررمت
It touches Dokunur 1 مسس سمت
That it touches you (pl) Size dokunması 1 مسس كمسسمت
That it touches him Ona dokunması 1 مسس هسسمت
You retain, hold Tutarsın 4 مسك سكمت
That it touches you (pl) Size dokunması 1 مسس كمسمت
181
That you (pl) retain, hold Tutmanız 4 سكوا مسكمت That you (pl) retain them (fm) Onları tutmanız 4 مسك نسكوهمت That it touches us Bize dokunması 1 مسس نسمات
You (pl) reach evening Akşam edersiniz, gecelersiniz 4 ون مسوسمت
That it touches her Ona dokunmanız 1 ا مسسوهسمت That you (pl) touches them (fm)
Onlara (dş) dokunmanız 1 مسس نوهسمت
That you walk Yürümen 1 ش مشيمت
You (pl) walk Yürürsünüz 1 ون مشيشمت
You walk Yürürsün 1 ي مشيشمت
You plan, plot Tuzak kurarsınız 1 ون مكركرمت That you possess, have power
Malik olman 1 ملك كلمت You possess, they possess Malik olursun, malik olur (dş) 1 ملك كلمت
You possess them Onlara malik olursun 1 ملك مكهلمت You possess (pl) Malik olursunuz 1 كون ملكلمت It is dictated Yazdırılır 4 لى ملومت
That you (pl) remind favors Başa kakmanız 1 منن نمت
To wish Temenni etti, istedi 5 ى ميننمى- تنمتي They forbid them Onları men eder 1 منع مهعنمت
That you remind favors Başa kakman 1 منن ننمت
That you remind it Onu başa kakman 1 منن ماتهن They wished Temenni ettiler, istediler 5 مين ونما-تونمت
Wish (imp, pl) Temenni edin 5 ا مينونمت
That you (pl) remind favors Başa kakmanız 1 وا منننمت
You (pl) wish Temenni edersiniz, istersiniz 5 ن مينونمت
You emit Dökersiniz 4 ون ميننمت
He wished Temenni etti 5 ى ميننمت
182
It is emitted Döküldü, atıldı 4 ى ميننمت
Furnishing Döşeyiş هيدا مهدمت
That you die Ölmen 1 موت وتمت You die Ölürsün, ölür 1 موت وتمت
Indeed you (pl) die Mutlaka ölmeniz 1 موت نوتمت
You (pl) die Ölürsünüz 1 ون موتوتمت It shakes Çalkalanır 1 مور ورمت
It shakes Çalkalaması, sarsması 1 ميد يدمت
It bursts Çatlar 5 ميز زيمت
That you (pl) incline Meyletmeniz 1 يلوا ميلمت
That you (pl) call each other Birbirini çağırmanız 6 وا نبززابنت
Hold secret council (imp, pl) Fısıldaşın, gizli konuşun 6 ا جنوواجنت
You (pl) held secret council Fısıldaştınız, gizli konuştunuz 6 جنو متياجنت
Calling Çağırışma ندو ادنت
They called each other Birbirine seslendiler 6 وا ندوادنا-توادنت
You (pl) disputed Çekiştiniz 6 نزع متعازنت
That you (pl) dispute Çekişmeniz 6 وا نزععازنت
You (pl) help each other Yardımlaşırsınız 6 ون نصرراصنت
You reach Erişir, erişirsin 1 ال نيلنت
You reach it Ona erişirsin 1 نيل الهنت That you (pl) reach Erişmeniz 1 الوا نيلنت
Receiving Uzanma, erişme, elde etme نوش شاونت You (pl) are informed Haber verilirsiniz 2 ن نبأؤبنت
Surely you inform Muhakkak haber verirsin 2 نبأ ئنبنت
Surely you inform them Muhakkak onlara haber verirsin
تنبئنهم نبأ 2You inform them Onlara haber verirsin 2 نبأ مئهبنت
183
You (pl) inform Haber verirsiniz 2 ئون نبأبنت
You (pl) inform him Onu haber verirsiniz 2 نبأ هئونبنت It grows Biter, yetişir, çıkar 1 نبت تنبت
It makes grow Bitirir, çıkarır 4 نبت نبتت
That you (pl) make grow Bitirmeniz 4 وا نبتنبتت
You (pl) spread Yayılırsınız 8 ون نشررشنتت
You (dual) help each other Yardımlaşmanız, başarmanız (ikil)
تنتصران نصر 8
That you cease, stop Son vermen, vazgeçmen 8 ي هنتت
That you (pl) cease, stop Son vermeniz 8 ي واهنتت
It saves you Sizi kurtarır 4 نجيكم جنوت
You (pl) carve Yontarsınız 1 ون حنتتحنت
That you warn, admonish Uyarman 4 نذر رنذت You warn, admonish Uyarırsın, korkutursun 4 نذر رنذت
That you warn them Onları uyarman 4 نذر مهرنذت You take away Çekip alırsın 1 نزع زعنت
That it is revealed, sent down Đndirilmesi 5 ل نزلزنت
You reveal, send down Đndirmen 4 ل نزلزنت
They descend, come down Đner 5 ل نزلزنل = تزنتت
They brought down Đndirdiler 5 نزل لتزنت
Revelation, sending down Đndirme زيل نزلنرت- تيال ت
That you forget Unutman 1 نسي نتس
That you (pl) forget Unutmanız 1 نسي ناتوس
You (pl) forget Unutursunuz 1 ن نسيونست
You forget Unutursun 1 ى نسيسنت
You are forgotten Unutulursun 1 ى نسينست
It splits, cracks Yarılır 7 شقق قشنت
184
You help Yardım edersin 1 نصر رنصت
You are helped Yardım olunursun 1 نصر رصنت
That you (pl) help Yardım etmeniz 1 وا نصررنصت You are (pl) helped Yardım olunursunuz 1 ون نصررصنت
That you (pl) help him Ona yardım etmeniz 1 نصر وهرنصت You speak Konuşursunuz 1 قون نطقطنت
You (pl) look Bakarsınız 1 نظر نونتظر
That you (pl) give me respite Bana mühlet vermeniz 4 نظر نتونرظ You blow, breathe Üflersin 1 نفخ نتفخ
That it runs out, finishes Tükenmesi 1 نفد نتفد
That you (pl) go beyond Geçip gitmeniz 1 نفذ نفذوات
You (pl) go beyond Geçip gidersiniz 1 نفذ نفذونت
That you (pl) go forth (to fight) Sefere çıkmanız 1 وا نفررنفت To breathe Nefes aldı 5 نفس فسنف-تنتي س It benefits Fayda verir 1 نفع نفعت
That it benefits you (pl) Size fayda vermesi 1 نفع نتكمفع That it benefits him Ona fayda vermesi 1 نفع هفعنت It benefits them Ona fayda verir 1 ا نفعهنفعت It benefits them Onlara fayda verir 1 نفع مهفعنت You spend Đnfak edersin, harcarsın 4 نفق قنفت
That you (pl) spend Đnfak etmeniz 4 قوا نفقنفت You (pl) spend Đnfak edersiniz 4 قون نفقفنت You save Kurtarırsın 4 ذ نقذنقت
You make deficient Eksik tutarsın, eksiltirsin 1 نقص قصنت
That you (pl) deficient Eksiltmeniz 1 وا نقصنقصت You break your promise Bozarsın 1 نقض قضنت
185
You (pl) break your promise Bozmanız 1 وا نقضنقضت You turn Dönersin 7 قلب بنقلت
That you (pl) turn Dönmeniz 7 قلب قلنواتب You resent, take revenge Đntikam alırsın, kızarsın 1 نقم مقنت
You (pl) resent, take revenge Đntikam alırsınız, kızarsınız 1 ون نقممنقت That you marry Nikah etmen 1 نكح حكنت You marry Nikah edersin 1 نكح حنكت
That you (pl) marry Nikah etmeniz 4 وا نكححكنت That you marry them (fm) Onları (dş) nikah etmeniz 1 نكح نوهحنكت You deny Đnkar edersin 4 نكر رنكت
You (pl) deny Đnkar edersiniz 4 ون نكررنكت You (pl) turn back Dönersiniz 1 ون نكصصنكت Punishment Ceza, bastırma يال نكلنكت You forbid us Bizi yasaklarsın 1 ي اانهنت
That you repel Azarlaman 1 ر رهنت
That you repel them (dual) O ikisini azarlaman 1 ر امهرهنت You (pl) forbid Yasaklarsınız 1 ي نوهنت
You are forbidden Yasaklanırsınız 1 ي نوهنت
It forbids, keeps away Yasaklar, alıkoyar (dş) 1 ي ىهنت
Burdens Ağır gelir 1 وء نوأنت
Oven Tandır تنور رونت
That you (dual) slacken Gevşemeniz (ikil) 1 ا ويننيت That you immigrate Hicret etmeniz 3 وا هجراجرهت
That you (pl) become guided Hidayet bulmanız 8 وا هديدتهت
You (pl) become guided Hidayet bulursunuz 8 ون هديدتهت
She recognizes Tanır (dş) 8 ي هديدتهت
186
It stirs, moves Titrer, hareket eder (dş) 8 هزز زتهت Rise from sleep for prayer (imp)
Teheccüde kalk 5 هجد دجهت You (pl) speak evil Saçmalarsınız 1 ون هجررجهت
That you (pl) guide Hidayet etmeniz 1 وا هديدهت
You guide Hidayet edersin 1 ي هديدهت
You destroy Helak edersin 4 هلك كلهت
Destruction Tehlike لكة هلكهت You destroy us Bizi helak edersin 4 ا هلككنلهت That you (pl) weaken Gevşemeniz 1 وا وهنهنت
Desires Hoşlanır, ister 1 ى هويوهت
Inclines Meyleder 1 وي هويهت He who accepts repentance much
Çok tevbe eden, tevbeleri çok kabul eden
توابا-تواب توب
Those who repent much Tevbe edenler توب ابنيوت
It became hidden Gizlendi 6 وري تاروت
They advised each other Birbirine tavsiye ettiler 6 ا وصيواصوت
You made appointment Vaadleştiniz, sözleştiniz 6 وعد مدتاعوت That you make promises to them (fm)
Onlarla (dş) sözleşmeniz 3 وعد نوهداعوت
Repentance Tevbe ب توبوت Repentance Tevbe ة توببوت
Their repentance Onların tevbeleri توب مهتبوت Repent, turn (imp, pl) Tevbe edin 1 وا توبوبت
That you feel scared Korkman 1 ل وجلجوت
He turned towards Yöneldi 5 وجه هجوت
Likes, wants Đster, sever (dş) 1 ودد دوت
You (pl) like, want Đstersiniz 1 ون ودددوت
Torah Tevrat اةترو
187
You (pl) ignite, kindle Tutuşturursunuz, çakarsınız 4 ون وريورت
She whispers Fısıldar, vesvese verir (dş) 1 وسوس وسسوت
You (pl) make a will Vasiyet edersiniz 4 ون وصيوصت
Will, recommendation Tavsiye ة وصييصوت
You (pl) are promised Vaad olunursunuz 1 ون وعددوعت
You (pl) threaten Tehdit edersiniz 4 ون وعددوعت
You (pl) are given advice Size öğüt verilir 1 ظون وعظوعت
They make them die Onları öldürürler 5 ويف مفاهوت
It made him die Onu öldürdü 5 ويف هفتوت They made them die Onları öldürdü 5 ويف مهفتوت Make us die Bizi öldür 5 ا ويففنوت
Make me die Beni öldür 5 فني ويفوت
You are paid in full Tam olarak ödenir 2 ن ويففووت
It is paid in full Đfa edilir, ödenir 2 فى ويفوت
To make die Öldürdü, tamamını aldı 5 فى ويفوفى- توتي
You made me die Beni öldürdün 5 ني ويفتفيوت Reconciliation, success Ara bulmak, uyum, başarı يقا وفقفوت My success Başarım ي وفقيقفوت You (pl) kindle Yakarsınız, tutuşturursunuz 4 ون وقددوقت
That you (pl) respect him Ona saygı göstermeniz 2 وقر وهقروت
You (pl) believe firmly Kesin inanırsınız 4 ون يقننوقت
Put your trust (imp) Tevekkül et 5 وكل وكلت To put trust Vekil etti, tevekkül etti 5 كل وكلوكل-توتي
I put my trust Tevekkül ettim 5 وكل كلتوت We put our trust Tevekkül ettik 5 ا وكلكلنوت Put your trust (imp, pl) Tevekkül edin 5 كلوا وكلوت
188
Their confirmation Onların te’kidi, pekiştirilmesi وكد يدكواته Turn away (imp) Dön 5 ل ويلوت
He befriends him Ona dost olur 5 ويل الهوت You cause to enter Sokarsın 4 وجل جولت
They turned away Yüz çevirdiler, döndüler 5 لوا ويلوت
That you (pl) turn away Dönmeniz 2 ل ويلووات
You (pl) turn away Dönersiniz 2 لون ويلوت
That you (pl) befriend them Onları dost edinmeniz 5 ويل مهلووت That you (pl) turn your back to them
Onlara arkanızı dönmeniz 2 ويل ملوهوت To turn, to befriend Yüz çevirdi, dost edindi 5 ل ويلولى-ى توتي
You (pl) turned away Yüz çevirdiniz 5 ويل متليوت
That you (pl) despair Ümit kesmeniz 1 وا يأسئسيت It became easy Kolay geldi 5 يسر رسيت
That you (pl) intend Kasdetmeniz 5 ا ميمومميت Do (imp, pl) tayammum Teyemmüm edin 5 ا ميمومميت Fig Đncir تني نيت
189
ثTo come back, return Geri döndü 1 ثوب ثاب-ثوبي
Fixed Sabit 2 ثبت ثابت
That which pierces Delici ثقب بثاق Third Üçüncü ث ثلثثة- ثالثال
Eighth Sekizinci مثن نثام
The eighth of them Onların sekizincisi مثن مهنثام Second Đkinci ثين ثاني
Twisting Eğip büken ثين ثاني
Dweller Yaşayan, bulunan ثاويا ثوي
Groups Birlikler ثيب اتثب Make firm (imp) Sabit kıl 1 ثبت تثب
To be firm Sebat etti 1 ثبت تثب -تثبي
To make firm Sabit kıldı, sağlamlaştırdı 1 ثبت تثب -تثبي
We made you firm Seni sabit kıldık 1 ثبت اكنتثب Make firm (imp, pl) Sabitleştirin 1 وا ثبتتثب
To perish Yok oldu 1 ثرب رثب -رثبي
To make lag behind Durdurdu, geri bıraktı 1 ط ثبطط-ثبثبي
He made them lag behind Onları geri bıraktı 1 ثبط مطهثب Its firmness Onun sabitliği ا ثبتهوتثب Perishing Yok oluş ورا ثربثب
To rain abundantly Döküldü, çok yağmur yağdı 1 ثجج ثج-ثجي
Abundant rain Bol yağış ا ثججاجثج To blame, reproach Suçladı, azarladı 2 ثرب بثر-بثري
Soil, earth Toprak, yer ى ثريثر
Serpent, snake Yılan ان ثعببثع
190
Weight Ağırlık قال ثقلقاال-ثث To pierce Deldi 1 ثقب ثقب-ثقبي
To find, catch Buldu, yakaladı 1 ثقف فثق -ثقفي
You (pl) found them Onları yakaladınız 1 م ثقفوهمفتثق They are found Bulundular, yakalandılar 1 فوا ثقفثق
To become heavy Ağır geldi 1 ثقل- ثقل ثقلي
Two groups (humans and jinns)
Đki sınıf (cinler ve insanlar) ثقل ثقلان -ثقالن
It became heavy Ağır geldi (dş) 1 ثقل ثقلت
Heavy Ağır يل ثقليال- ثقثق Three Üçer ثلاث ثلث
Three Üç ثالثة-ثالثة ثلث
Thirty Otuz ثلاثون ثلث -نيثالث
A company Bir topluluk ثلة ثلل One third Üçte bir ثلث ثلث Two thirds Üçte iki ثلثا ثلث -ثلثان
Two thirds of it Onun üçte biri ثلث ثلثه
Two thirds Üçte iki ثلثي ثلث There, where Orada, nerede مثم ثم
Then, after that, later Sonra مثم ثم
Eight Sekiz مثن انية- ثمانيثم
Eighty Seksen مثن اننيثم
Fruit, produce Meyve مثر رثم -اترثم
Fruits Meyveler مثر اترثم Fruits Meyveler مثر ةرثم Its fruits Onun meyveleri مثر رهثم One eighth Sekizde bir مثن نثم
191
Price, cost Fiyat, değer, paha ن مثننا- ثمثم
People of Thamud Semud kavmi ودثم - ودا- ثمودثم To fold up Katlandı, saklandı 1 ثني-ثني ثيني
Reward Ödül, mükafat ثوب ابا-ثوابثو To live, settle Yaşadı, sakin oldu ثوي-ثوي ثويي
Been rewarded Karşılığı verildi 2 ثوب بثو
Clothes Elbise ث ثوبوب -ابيث To reward Mükafat verdi 2 ثوب بثو-بثوي
Clothes (pl) Elbiseler ثوب ث ابا- يابيث My clothes (pl) Elbiselerin ثوب كابيث Your (pl) clothes (pl) Elbiseleriniz ثوب كمابيث Their clothes (pl) Onların elbiseleri ثوب مهابيث Their (fm) clothes (pl) Onların (dş) elbiseleri ثوب نهابيث Previously married women Dullar ثيب اتبثي
192
جYou came Geldin 1 جيأ جئت
I came Geldim 1 جيأ جئت
You (fm) came Geldin (dş) 1 جيأ جئت
I came to you Sana geldim 1 جيأ كجئت
I came to you (pl) Size geldim 1 جيأ كمجئت
I brought to you (pl) Size getirdim 1 جيأ كمب جئت
You (pl) came Geldiniz 1 جيأ مجئت You (pl) came to us Bize geldiniz 1 ا جيأونمجئت
You came to us Bize geldin 1 ا جيأنجئت
You came to them Onlara geldin 1 جيأ مهجئت
To cry for help Feryat etti 1 جأر ئرج-ئرجي We came Geldik 1 ا جيأجئن We came to you Sana geldik 1 جيأ اكجئن
We came to you (pl) Size geldik 1 اكم جيأجئن We came to them Onlara geldik 1 جيأ ماهجئن To come Geldi 1 اء جيأجيء-جي
He brought Getirdi 1 اء بـ يأجج
She came Geldi (dş) 1 جيأ اءتج She came to you Sana geldi (dş) 1 جيأ كاءتج She came to you (pl) Size geldi (dş) 1 جيأ كماءتج She came to us Bize geldi (dş) 1 ا جيأناءتج She came to him Ona geldi (dş) 1 جيأ هاءتج She came to her, to them Ona (dş) geldi, onlara geldi 1 ا جيأهاءتج She came to them Onlara geldi 1 جيأ مهاءتج That which deviates Sapan yol جور رائج
193
He came to you Sana geldi 1 جيأ اءكج He came to you (pl) Size geldi 1 جيأ اءكمج He came to us Bize geldi 1 ا جيأاءنج He came to me Bana geldi 1 اء جيأنيج
He came to him Ona geldi 1 جيأ اءهج He came to her Ona (dş) geldi 1 ا جيأاءهج He came to them Onlara geldi 1 جيأ ماءهج They came Geldiler 1 اءو جيأوا- جاؤج They came to you Sana geldiler 1 جيأ اءوكج They came to you (pl) Size geldiler 1 جيأ اءوكمج They came to her, to them Ona (onlara) geldiler 1 ا جيأاءوهج They came to them Onlara geldiler 1 م جيأاءوهج To carve, cut Yonttu 1 جوب ابو-ججي ب They carved Yonttular وا جوبابج
Fallen on face Yüzüstü olanlar جثم نيماثج
To bend on knees Diz çöktü 1 اثى جثوثو-ججي Bent on knees Diz çökmüş ة جثوياثج
Argue, dispute (imp) Mücadele et, tartış 3 ل جدلادج
To argue, dispute Mücadele etti, tartıştı 3 ل جدلادل-جادجي You (pl) argued, disputed Tartıştınız, mücadele ettiniz 3 جدل ملتادج
You argued with us Bizimle tartıştın 3 ا جدلنلتادج
Dispute with them (imp) Onlarla mücadele et 3 جدل ملهادج They disputed Tartıştılar, mücadele ettiler 3 لوا جدلادج
They disputed with you Seninle tartıştılar 3 جدل لوكادج
Neighbor Komşu, yakın جور ارج
Those which flow Akanlar جري اتاريج
194
That which flows Akan ة جرياريج
That which gives Veren از جزيج
To enter Girdi, araştırdı 1 جوس اسج-وسجي They entered Girdiler, sokuldular 1 وا جوساسج
To become hungry Acıktı 1 جوع اعج-وعجي That which makes, will make Yapan, koyan, kılan ل جعلاعج That which makes you, will make you
Seni öyle yapan, yapacak جعل لكاعج
Those who make, will make Yapanlar لون جعلاعج Those who make it will make it
Onu yapanlar جعل لوهاعج Goliath Calut الوتج
Firmly fixed Donmuş, sabit ة مجددامج That which collects, will collect
Toplayan مجع عامج
Jinns, unseen creatures Cinler ان جننج
Side Yan, taraf جنب انبانب - جج
His side Yanı, yan tarafı جنب انبهج Strive, struggle (imp) Mücadele et, cihat et 3 جهد داهج
To strive, struggle Cihat etti, mücadele etti 3 جهد داهج-داهجي
They (dual) struggled with you
Seninle mücadele etti (ikil) 3 جهد اكداهج Strive, struggle (imp) with them
Onlarla mücadele et 3 جهد مهداهج They strove Cihat ettiler 3 وا جهدداهج
Strive, struggle (imp, pl) Cihat edin 3 وا جهدداهج Ignorant Cahil ل جهلاهج
Ignorants Cahiller لون جهلاهج -نيلاهج
Ignorance Cahiliye جهل ةيلاهج
Ignorants Cahiller جهل نيلاهج To become a neighbor Komşu oldu 3 جور راوا-ججي ور
195
He crossed Geçti 3 جوز زاوج
They (dual) crossed Geçtiler (ikil) 3 ا جوززاوج
We crossed Geçtik 3 ا جوزنزاوج
He crossed it Onu geçti 3 جوز هزاوج Well, cistern Kuyu جبب بج
Very powerful Çok güçlü, Cebbâr جرب اربج
Oppressors Zorbalar جرب ارينبج
Mountains Dağlar ال جبلجب
Foreheads Alınlar اه جبهجب
Their foreheads Onların alınları جبه مهاهجب Idol, false god Put جبت تجب
Gabriel Cebrail ريلجب
Mountain Dağ ل جبلبال-ججب
Generation Nesil, kuşak جبل جبال Generation Nesil جبلة جبل
Forehead Alın, şakak جنب نبيج
Kneeled down Diz çökmüş ا جثويجث
To deny, reject Đnkar etti 1 جحد دحج-دحجي They denied, rejected Đnkâr ettiler 1 وا جحددحج Hell Cehennem جحم ميحا-جيمحج
Greatness, majesty Şan جدد دج
Wall Duvar جدر ارا- جدارجد Dispute Tartışma ال جدلجد Our dispute Tartışmamız ا جدلالنجد Tracts, streams Yollar, dereler جدد ددج
Walls Duvarlar ر جدردج
196
Regarding dispute Tartışma, tartışma bakımından ال جدلدج
New Yeni جدد يددا- جيددج
In fragments, pieces Paramparça ذاذا جذذج
Tree trunk Ağaç gövdesi جذع جذع
Ember Kor جذو ةذوج
Branches Dallar ذوع جذعج
To pull Çekti 1 جرر رج -رجي Locust Çekirge جرد ادرج
To commit Đşledi, yaptı 1 جرح حرج-حرجي You (pl) committed Đşlediniz, kazandınız م جرحتحرج
Dry, barren Kuru جرز زرزا - جرج
Cliff Uçurum جرف فرج
He committed a crime Suç işledi جرم مرج
No doubt Şüphe yok جرم مرال ( ج ( Injuries, wounds Yaralamalar جرح وحرج
To flow Aktı 1 ى جريرري- ججي
They (pl, fm) flow Akarlar (dş) 1 جري نيرج
Piece, part, portion Parça, kısım ء جزأزءا-جزج
Reward, recompense Karşılık, ceza, mükafat اء جزيزج
Rewards, recompenses Karşılıklar ا جزياؤزج Your rewards Karşılıklarınız جزي كماؤزج His rewards Onun karşılıkları جزي هاؤزج Their rewards Onların karşılıkları جزي مهاؤزج He rewarded them Onlara karşılıklarını verdi 1 جزي ماهزج To act impatiently Sızlandı, sabırsızlandı 1 جزع زعج-عزجي We acted impatiently Sızlandık 1 ا جزعنزعج
197
Impatiently Sızlanarak ا جزعوعزج To reward, recompense Karşılığını verdi, kurtardı 1 ى جزيززي- ججي I rewarded Karşılığını verdim 1 جزي تيزج
Tax, tribute Cizye, vergi ة جزييجز
I rewarded them Onlara karşılığını verdim 1 جزي مهتيزج We rewarded Karşılığını verdik 1 ا جزينيزج
We rewarded them Onlara karşılığını verdik 1 م جزياهنيزج Body Ceset دا جسدسج
To spy, investigate privacies Gizli hallerini araştırdı, casusluk yaptı
جسس جسس 2
Object, body Cisim جسم مجس
It was done, made Yapıldı 1 ل جعلعج To do, make, create, put Yaptı, koydu, yarattı, kıldı 1 ل جعلعل-جعجي
They (dual) did, made Yaptılar (ikil) 1 ال جعلعج
She did, made Yaptı (dş) 1 جعل لتعج
I did, made Yaptım 1 جعل لتعج
You (pl) did Yaptınız 1 جعل ملتعج
She did it, made it Onu yaptı (dş) 1 جعل عجهلت He made you Sizi yaptı 1 لكم جعلعج We did, made Yaptık 1 ا جعللنعج
We made you Seni yaptık 1 جعل اكلنعج We made you (pl) Sizi yaptık 1 جعل اكملنعج We made him Onu yaptık 1 جعل اهلنعج We made her, them Onu (dş), (onları) yaptık 1 ا جعلاهلنعج We made them Onları yaptık 1 جعل ماهلنعج We made them (fm) Onları (dş) yaptık 1 جعل ناهلنعج He made me Beni yaptı 1 لنى جعلعج
198
He made him Onu yaptı 1 جعل لهعج He made her, them Onu (dş), (onları) yaptı 1 ا جعللهعج He made them Onları yaptı 1 جعل ملهعج They did, made Yaptılar 1 لوا جعلعج
Foam, scum Köpük فاء جفأج Bowls Leğenler, çanaklar جفن جفان
He displayed Açığa çıkardı, parladı 2 لا جلوج
Exile Sürgün الء جلوج Their (fm) outer garments Örtüleri (dş) جلب لابيبهنج
Majesty Celal, yücelik الل جللج
He displayed it Onu açtı 2 ا جلوالهج Skin Deri د-جلد جلدلوج
Lash Değnek ة جلدلدج
To sit Oturdu 1 جلس لسج -سلجي Skins Deriler جلد دلوج
Your (pl) skins Derileriniz جلد كملودج Their skins Onların derileri م جلدهلودج To make apparent Açtı, açığa çıkardı 2 لى جلولي-ججي Much, abundant Çok ا مجممج
Beauty Güzellik ال مجلمج
Camels Develer مجل التالة-جمجم
To run wild Kaçtı, koştu 1 مجح حمج-حمجي It was gathered Toplandı 1 مجع عمج
Group Topluluk مجع عمع-جمج To collect, gather, get together
Topladı 1 مجع عمج-عمجي
Together Toplu olarak عا مجعمج
199
Two groups Đki topluluk مجع انعمج
Friday Cuma مجع ةعمج Your group Topluluğunuz, çokluğunuz مجع كمعمج We brought you (pl) together Sizi topladık 1 مجع اكمنعمج
We brought them together Onları topladık 1 مجع نعمجماه Its collection Onun toplanması مجع هعمج He brought them together Onları topladı 1 مجع مهعمج Their collection Onların toplanması مجع همعمج They gathered Toplandılar 1 وا مجععمج
Camel Deve ل مجلمج
Together, all at once Topluca لة مجلمج
All, together Hepsi, herkes, tamamı, topluca
جميعا- جميع مجع Beautiful, pretty Güzel يل مجلميال-جمج
Jinn Cin جنن جن
To hide, cover Örttü, gizledi 1 جنن نج-نجي Gardens Bahçeler, cennetler جنن جاتن
Their gardens Onların bahçeleri جنن هماتنج Wing Kanat جنح احنج
Sin Günah جنح احنج
Your wing Kanadın جنح كاحنج-كاحنج His two wings Đki kanadı جنح هياحنج Side Yan جنب بنج
Far Uzak جنب بنج
To remove from Çıkardı 2 جنب بنج -بنجي Close Yakın ب ب جنبنـج Unclean Cünüp با جنبنج
200
On his side Yanı üzerinde جنب نجبه Paradise Cennet ةا جنننلج Garden Bahçe, cennet ة جنننج
Shield, shelter Kalkan, sığınak جنن ةجن
Jinns Cinler ة جننجن
Insanity Cinnet, delilik ة جننجن
Two gardens Đki cennet جنن انتنن- جيتنج
Your garden Senin bahçen جنن كتنج -كتنج His garden Onun bahçesi جنن هتنج My garden, my paradise Benim bahçem, cennetim ي جننتنج Two gardens Đki cennet ن جننيتنج
Their two gardens Onların bahçeleri (ikil) هم جننيتنج To incline, approach Yanaştı, meyletti 1 جنح حنج-حنجي They inclined, approached Yanaştılar 1 وا جنححنج
Army Ordu جند نج د-نا جد -نج د Our army Ordumuz ا جندندنج Unjustly Adaletsizlikle فا جنفنج
Sides Yanlar ب جنبونج
Your (pl) sides Yanlarınız جنب وبكمنج Her (their) sides Onun (onların) yanları ا جنبهوبنج Their sides Onların yanları جنب مهوبنوبهم- جنج Armies, troops Ordular جند ودنج
His armies, troops Onun orduları جند هودنج- هودنج -هودنج Their (dual) armies, troops O ikisinin orduları ا جندمهودنج Fruit Meyve جين ىجن
Ripe Olgun ا جيننيج
201
Struggle Cihad, mücadele ادا جهدجه
His struggle Onun cihadı جهد هادجه Openly, plainly, publicly Açıkça ارا جهرجه
Their provisions Onların malzemeleri جهز مازههج Ignorance Cehalet, cahillik جهل جالةه
Effort, labor Güç, gayret جهد دهج
Their effort Güçleri جهد مهدهج Open, plain, public Açıktan, açıkça, açık جهر رهج To make openly, make public, speak loudly
Açığa vurdu, yüksek sesle konuştu
يجهر-جهر جهر 1Openly, plainly, publicly Açıktan, açıkça, açık ا جهررهة-جرهج Your open issues, what you openly
Açığınız, açığa vurduğunuz جهر كمرهج To furnish, provide Teçhiz etti, donattı 2 جهز زهج -زهجي
He furnished them Onları donattı 2 جهز زهمجه To be ignorant Cahil oldu 1 ل جهلهل- جهجي Hell Cehennem منهج
Very ignorant Çok cahil وال جهلهج
Air, atmosphere Hava, uzay جوو وج
Answer, response Cevap جوب ابوج
Ponds, cisterns Havuzlar, sarnıçlar اب جوبوج
Those which flow, run Akanlar ار جريوج
Hunting animals Avcı hayvanlar جرح ارحوج
Mount Judi Cudi dağı ىدوج
Hunger Açlık وع جوعج
His interior Onun karnı, ortası جوف هفوج It was brought Getirildi 1 جيء جيأ
Horses Atlar دجو ادجي
202
Bosom Sine, koyun جيب بيج
Your bosom Koynun, sinen جيب بكيج Neck Boyun د جيدجي
Her neck Onun (dş) boynu ا جيدهجيد Their (fm) bosoms Yakaları (dş) جيب وبهنيج
203
حPilgrims Hacılar حجج اجح To dispute Tartıştı, çekişti 3 حجج اجح-اجحي Need, requirement Đhtiyaç, hacet ة حوجاجح
You (pl) disputed Tartıştınız 3 حجج متجاجح
Barrier Perde, engel اجزا حجزح
Those who prevent Engelleyenler حجز اجزينح
He disputed with you Seninle tartıştı 3 حجج احكج
He disputed with him Onunla tartıştı 3 حجج هاجح
They disputed with you Seninle tartıştılar 3 حجج وكاجح
You oppose Düşman oldu 3 حدد ادح-ادحي Those who are cautious Uyanıklar, tedbirliler ون حذرراذح
To fight, make war Harbetti, savaştı 1 حرب بارح -اربحي He called to account Hesaba çekti 3 حسب باسح
We called to account Hesaba çektik 3 ا حسبنباسح
We called her to account Onu hesaba çektik 3 ا حسباهنباسح Those who call to account
Hesaba çekenler, hesap görenler
حاسبني حسب
Jealous Haset eden حسد داسح
Forbid Hâşâ حوش اشح
Those who gather, collect Toplayıcılar, toplayanlar حشر ريناشح
Violent storm Kum fırtınası, taş yağdıran kasırga
حاصبا حصب
Present, ready Hazır را حضراضح
Daily, presently Günlük, hemen yapılan ة حضرراضح
Present Mevcut ري حضراضح
Former state Eski hal حفر ةرافح
That which protects Koruyan ظ حفظافظا-حافح
204
Those who protect (fm) Koruyanlar (dş) حفظ ظاتافح
Keep, protect (imp, pl) Muhafaza edin, koruyun 3 ظوا حفظافح
Those who protect Koruyanlar ظون حفظافح -نيظافح
Those who protect Koruyanlar حفظ نيظافح Surrounding Çevreleyen حفف افنيح
Surrounded Kuşattı, çevreledi ا حيقحق
Inevitable reality Gerçekleşecek olan اقة حققح
Those who decree, judge Hüküm verenler حكم نيماكح
Came in between Araya girdi 1 ال حولح
An invented name for camels Uyduruk aygır deve adı امح
Those who praise Hamd edenler, övenler ون محددامح
Those who bear (fm) Yüklenenler (dş) محل التامح Those who bear Yüklenenler محل نيلامح
Intensely hot Kızgın ة محييامح
Love, affection Sevgi حبب بح-بح Grain Tane حبب با-حبح
Grain Tane حبب بح-ةبح
To love, want Sevdi 1 حبب بح-بحي Regarding love Sevgi bakımından ا حبببح
Their ropes Onların ipleri حبل مالهبح-مالهبح Endeared Sevdirdi 2 حبب ببح
Grain Tane حبب ةبح To delight Mutlu etti 1 حرب ربح-ربحي To imprison, keep Alıkoydu, hapsetti 1 حبس سبح -بسحي To become worthless Boşa gitti, heba oldu 1 بط حبطبط-ححي They became worthless Boşa gitti 1 حبط بطتح
205
Pathways, orbits Yollar, yörüngeler حبك كبح
Rope, vein Đp, damar ل حبلبح
Its love, lovingly Onun sevgisi, severek حبب هبح
Inevitable Kesin ا حتممتح
Until, so that Nihayet, -e kadar, ta ki ىتح
Rapidly Çabucak يثا حثثثح
Pilgrimage Hac حجج جح Making pilgrimage Haccetme حجج جح
To make pilgrimage Haccetti حجج جح-جحي
Barrier, curtain Perde, örtü حجب ابجا-حابجح
Stones Taşlar ة حجرارجح
Evidence Hüccet, delil ة حجججح
Our evidence Hüccetimiz ا حججنتجح Their evidence Onların hüccetleri حجج مهتجم- حهتجح Years Seneler ج حجججح Partition, forbidden, understanding
Bölme, yasak, akıl حجر رجح
Stone Taş حجر رجة-حارجح
Cells, chambers Hücreler, odalar حجر اترجح
Your bosoms, guardianship Sineleriniz, velayetiniz حجر وركمجح Gardens Bahçeler حدق قائدح-قائدح
Sharp Keskin حدد اددح
Elevation Yüksek yer ب حدبدح
Tell, say Anlat, söyle 2 ث حدثدح
Limits Sınırlar, hudutlar حدد وددح
His limits Onun hudutları و حدددحهد Talking, news, word, new Konuşma, haber, söz, yeni يث حدثديثا-حدح
206
Iron Demir حدد يددح
Precaution, preparation Tedbir, hazırlık, korunma tedbirleri
حذر حذر
Fear Korku حذر ذرح - ذرح
Your (pl) precaution Tedbiriniz حذر كمذرح Their precaution Onların tedbirleri حذر مهذرح Hot Sıcak حرر رح
Free Hür حرر رح
Regarding heat Sıcaklık bakımından ا حرررح
Forbidden, respectable Haram, hürmetli حرم امرا-حامرح
War Savaş, harp حرب برح
Field, tilth Tarla, ekin ث حرثرح
Your (pl) field, tilth Tarlanız حرث كمثرثكم- حرح His field, tilth Onun tarlası حرث هثرح Blame, discomfort Zorluk, itiraz حرج جرا-حجرح
Determination Azim حرد درح
Guards Bekçiler, nöbetçiler سا حرسرح
You desired Hırslandın, hırslı oldun 1 حرص تصرح
You (pl) desired Hırslandınız, hırslı oldunuz 1 حرص متصرح
Urge (imp), encourage Teşvik et 2 حرض ضرح
Fatally ill Helake yüz tutarak ضا حرضرح
Edge Kenar حرف فرح
He burned Yaktı 2 حرق قرح
Burn (imp, pl) Yakın (emir) 2 قو حرقرح
Burn (imp, pl) him Onu yakın (emir) 2 حرق قوهرح He has forbidden Haram kıldı 2 حرم مرح
It was forbidden Haram kılındı 2 حرم مرح
207
Sacred, forbidden, in ihram Haram, yasak, ihramlı, hürmetli,
حرما - حرم حرم
Safe place Harem, güvenli yer ما حرمرح
Prohibitions Hürmetler, yasaklar حرم اتمرح-اتمرح
It was forbidden Haram kılındı 2 حرم تمرح
We have forbidden Haram kıldık 2 حرم احنمر
He forbade it Onu haram kıldı 2 ا حرمهمرح He forbade those two O ikisini haram kıldı 2 ا حرممهمرح They forbade Haram kıldılar 2 وا حرممرح Heat Sıcaklık حرر وررح
Silk Đpek حرر ريرا- حريرح
Ambitious, concerned Hırslı, düşkün حرص ريصح
Fire Yangın حرق ريقح
Group, sect, party Hizip, grup, taraf, topluluk حزب بزح
His party Onun hizbi حزب هبزح Two groups Đki grup ن حزبيبزح Grief Hüzün ن حزنزح
Grief Hüzün حزن نزح
To grieve Üzüldü, hüzünlendi 1 زن حزنن-حزحي
With grief Üzüntüyle نا حزنزح
My grief Hüznüm, üzüntüm ني حزنزح
Reckoning, account Hesap, ölçü, düşünce حسب ابسا-حابسح
Your account Senin hesabın حسب ابكسح His account Onun hesabı سبح هابسح-هابسح Their account Onların hesabı م حسبهابسابهم حسم حهابسح My account Hesabım ه حسبابيسح Beautiful Güzel ان حسبسح
208
To think, calculate, assume Düşündü, hesap etti, zannetti 1 حسب سبح-بسحي
Calculation Hesap, hesap ölçüsü حسب انبسا-حانبسح
She thought Zannetti 1 حسب تسبح
You thought Düşündün, zannettin 1 حسب تسبح
You (pl) thought Düşündünüz, zannettiniz 1 حسب متسبح
He thought it Onu zannetti 1 حسب هتسبح You thought them Onları zannettin 1 حسب مهتسبح That which is enough for you Sana yetecek olan حسب كبسح-كبسح That which is enough for us Bize yetecek olan ا حسبنبسح
That which is enough for him Ona yetecek olan حسب هبسح That which is enough for them
Onlara yetecek olan حسب مهبسح
They thought Düşündüler, zannettiler 1 وا حسبسبح
That which is enough for me Bana yetecek olan حسب بيسح
To become jealous Haset etti, kıskandı 1 حسد دسح-سدحي With jealousy Haset ederek دا حسدسح
Regrets Üzüntüler حسر اترسح Regret Üzüntü ة حسررسة-حرسح
Our regret Üzüntümüz ا حسرنترسح
My regret Yazık bana ى حسرترسح
Good, pretty Güzel, iyi ن حسنسح
Became good Güzel oldu 1 حسن نسح Beauty, kindness, being good
Güzellik حسن نسا- حنسح
Kindly Güzellikle, iyilikle نا حسنسح
Good deeds, good things Đyiler, güzeller, iyilikler, güzellikler
حسنات-حسنات حسن
Good deed Đyi, güzel, iyilik, güzellik ة حسننسح
Became good Güzel oldu 1 حسن تنسح
209
Their beauties Güzellikleri (dş) حسن نهنسح
Best, most beautiful En güzel ى حسننسح
Two good things Đki güzellik ن حسنيينسح
In succession Art arda ا حسمموسح
As reckoner Hesap görücü olarak سيب حسباح
Tired Yorgun حسر سريح
Sound Ses حسس سيسح
Its sound Onun sesi ا حسسهسسيح Gathering Toplanma حشر رشح
Was gathered Toplanıldı حشر رشح
To gather, collect Topladı, bir araya getirdi, kaldırdı
يحشر-حشر حشر 1
It was gathered Toplanıldı 1 حشر ترشح
You put me together Beni bir araya getirdin 1 ني حشرترشح
We put me together Onları bir araya getirdik 1 حشر ماهنرشح Its harvest Onun hasadı حصد هادصح Firewood Odun, atılan şey حصب بصح
It became clear Açığa çıktı حصحص صحصح
You harvested Hasat ettiniz, kestiniz 1 حصد متدصح
It prevented Kısıtladı, mani oldu 1 حصر ترصح
It is made apparent Gösterildi 2 ل حصلصح
Chaste Şerefli, nefsine hakim ورا حصرصح
Fortresses Kaleler ون حصنصح
Their fortresses Onların kaleleri م حصنهونصح Harvested, cut Biçilmiş, yıkılmış 1 حصد يدصح
Prison Hisar, hapis ريا حصرصح
He urged Teşvik etti 1 حضض ضح
210
To be present, come Hazır oldu, geldi 1 حضر رضح-رضحي They came to his presence Onun huzuruna geldiler 1 حضر وهرضح Debris Çöp طاما حطمح
Firewood Odun, yakıt حطب طبا-حطبح
Repentance Tevbe طة حططح
Crusher Hutame, parçalayan ة حطمطمح
Share, portion Hisse ظ حظظا-حظح
Grandchild Torun ة حفدفدح
Pit Çukur حفر ةفرح
To protect, keep Korudu 1 ظ حفظففظ- ححي
Protecting Koruyarak فظا حفظح
Protectors Koruyucular فظة حفظح
We protected Koruduk 1 ا حفظظنفح
We protected her Onu koruduk 1 ا حفظاهظنفح Their (dual) protection O ikisinin korunması ا حفظمفظهح
We bordered Etrafını çevirdik ا حففففنح We bordered them (dual) O ikisinin etrafını çevirdik ا حففماهففنح Well informed Bilen, haberdar حفي ىفح
Gracious Lütufkar, cömert, kuşatan ا حفييفح Protector Koruyucu, muhafız يظ حفظفيظا- حفح
Truth Hak, gerçek, hak olarak حقق ققا- حح
Long period Uzun zaman قبا حقبح
It proved true, deserved Hak oldu 1 حقق قتح
It was obligated Layık kılındı, haklandı, yaraştı
حقت حقق 1
His right, due Onun hakkı حقق قهح
Obligation Görev, borç حقق يققح
211
Judges Hakimler كام حكمح
Judgment, decision Hüküm حكم كمح
Arbitrator Hakem حكم كما- حكمح
To judge, decree Hüküm verdi 1 حكم كمح -كمحي
I decreed, judged Hüküm verdin 1 حكم تكمح
Wisdom Hikmet, sebepsiz iş yapmama
حكمة حكم
You (pl) judged Hüküm verdiniz 1 حكم متكمح
His judgment Onun hükmü حكم هكمح-هكمح Their judgment Onların hükmü حكم همكمح Wise Hakim, hikmet sahibi حكم يمكا-حيمكح
Lawful, dwelling Helal, oturan ل حللح
Lawful Helal حلل الح
Wives Zevceler, eşler ل حللالئح
Habitual swearer Çok yemin eden حلل لافح
Lawful, lawfully Helal, helal olarak الل حللالال- حح You (pl) swore Yemin ettiniz 1 حلف ملفتح
Throat Gırtlak, boğaz حلق لقومح
You came out of ihram Đhramdan çıktınız 1 حلل مللتح
Puberty Erginlik çağı حلم لمح
They were adorned Süslendiler لوا حليح
Ornament Süs ة حليلية - حليح
Forbearing Sabırlı, nezaketli, mühlet veren
حليما-حليم حلم
Their ornaments Onların ziynetleri حلي هميلح
Mud Balçıklı محأ ئةمح
Mud Balçık محأ امإ-حمح
Donkey Eşek محر ارمح
212
Your donkey Eşeğin محر اركمح Carrier Taşıyıcı, hamal الة محلمح
Praise Hamd, övgü محد دمح
Your praise Senin hamdin, övgün محد كدمح His praise Onun hamdi övgüsü محد هدمح Donkeys Eşekler محر رمح
Red Kırmızı محر رمح
Load Yük ل محلمح
It was loaded Yükletildi 2 ل محلمح
Load Yük ل محلمال-حمح To carry, take load Taşıdı, yüklendi 1 ل محلمل-حمحي
Carrying Yüklenerek ال محلمح
She took the load Yüklendi (dş) 1 محل لتمح
It was loaded Yükletildi 1 محل لتمح - لتمح You (pl) were loaded Size yükletildi 2 محل ملتمح
She took that load Onu yüklendi (dş) 1 محل هلتمح You loaded Sen yükledin 1 محل هلتمح We loaded Yükledik 1 ل محلماحن
We were loaded Bize yükletildi 2 ا محللنمح
We loaded you (pl) Sizi yükledik, taşıdık 1 محل اكملنمح We loaded him Onu yükledik, taşıdık 1 محل اهلنمح We loaded them Onları yükledik, taşıdık 1 محل ماهلنمح His load Onun yükü لمح لهمح He took that load O onu yüklendi 1 ا محللهمح Her load Onun (dş) yükü ا محللهما- حهلمح Their loads Onların (dş) yükleri محل نلهمح
213
They were loaded Onlara yükletildi 2 لوا محلمح
Load bearing Yük taşıyan و محلملةح
Effort, disdain Öfke ve gayret, koruyuculuk ة محييمح
Praiseworthy Övülmeye layık محد يدما- حيدمح
Donkeys Eşekler ري محرمح
Boiling water, intimate friend Kaynar su, yakın arkadaş محم يمما- حيممح
Throats Boğazlar, gırtlaklar حنجر اجرنح
Affection Kalp yumuşaklığı انا حنننح
Sin Günah ث حنثنح
Upright ones Düzler, doğrular فاء حنفنح Roasted Kızarmış حنذ نيذح
Upright, true Düz, dik, doğru حنف فنينيفا-حح
Hunain, compassion Huneyn, şefkat ن حننينح
Disciples Havariler ون حوراريوح-ناريوح Entrails Bağırsak ا حويايوح
Sin Günah ا حوببوح
Fish Balık حوت وتح
Their (dual) fish O ikisinin balığı ا حوتمهوتح Houri, fair one Huri حور ورح
Power, authority Güç, kuvvet ل حولوح
Around, surroundings Etraf ل حولول- حوح
Transfer Çıkma, ayrılma ال حولوح
Around you Senin etrafında حول كلوح Around you (pl) Etrafınızda حول لكموح Around him Onun etrafında حول لهوح Around her Onun (dş) etrafında ا حوللهوح
214
Around them Onların etrafında حول ملهوح-هملوح Two years Đki yıl ن حولليوح
Alive, living Canlı, diri olarak, diri حيي يا - حيح
To live, to greet Yaşadı, selamladı 1 حيي يح -حا يي
Alive, living Canlı, diri olarak, diri ا حيييح Life Hayat اة حييييوة-حح
Your (pl) life Sizin hayatınız حيي كماتيح Our life Bizim hayatımız ا حييناتيح My life Benim hayatım ي حيياتيح Snake Yılan ة حيييح
Fish Balıklar ان حوتتيح
Their fish Onların balıkları حوت مهانيتح Where, wherever Nerede, her nerede ث حيثيح
Confused Şaşkın ان حريريح
Barrier was placed Engel konuldu 1 يل حولح
Plan Çare يلة حولح
Time, period Zaman, süre, devir حني نيح
Then, at that time O zaman ذئينح
Greet (imp, pl) Selamlayın 2 وا حيييح Life Hayat ان حييويح That they greet you Seni selamlamaları 2 حيي كويح
You were greeted Selamlandınız 2 م حييتييح
215
خDisappointed ones Ümitsizler خيب بنيائخ
Vain talkers Boş söze dalanlar خوض نيضائخ
Fearful Korkarak فا خوفائخ
Fearful ones Korkanlar خوف نيفائخ
Treachery Hainlik ة خوننائخ
Traitors Hainler خون ننيائخ
To fail Perişan oldu خيب ابخ-يبخي Seal, the last one Mühür, sonuncu ختم ماتخ
That which deceives Aldatan خدع عادخ
That which deceives them Onları aldatan خدع مهعادخ That which comes out, will come out
Çıkan ارج خرجخ Those who come out, will come out
Çıkanlar خرج ارجنيخ
Keepers Hazinelerde tutanlar خزن ازننيخ
Humbled Aciz ئا خسأاسأ- خاسخ
Despised ones Aşağılıklar خسأ نيئاسخ
Loss, losers Ziyan, ziyanda olan ر خسراسخ Loss, loser Ziyan, ziyanda olan خسر اسةخر
Losers Ziyanda olanlar ون خسرراسخ -ريناسخ
Losers Ziyanda olanlar خسر ريناسخ Humbled Huşu içinde, baş eğmiş عا خشعاشة-خعاشخ
Humbled women Huşu duyan kadınlar خشع اتعاشخ - اتعاشخ
Humbled, barren Huşu duyan, baş eğmiş, boş, kuru ة خشععاشخ
Humbled men Huşu duyan, mütevazı erkekler
خاشعني-خاشعون خشع
Humbled men Huşu duyan, mütevazı erkekler خشع نيعاشخ
Exclusively Özellikle, sadece ة خصصاصخ
216
To talk vain Boş konuştu 1 خوض اضخ-ي وضخ Those who are in humility Boyun eğenler خضع نيعاضخ
They engaged in vain talk Boş konuştular 1 وا خوضاضخ
Sinner, sin, mistake Günahkâr, hatalı, günah, hata ئة خطأاطخ
Sinners Günahkârlar, hatalılar ون خطأؤاطخ-نيئاطخ
Sinners Günahkârlar, hatalılar خطأ نيئاطخ To address Hitap etti, laf attı 1 خطب اطبخ-باطخي He addressed them Onlara hitap etti 1 خطب مهاطبخ To fear Korktu 1 خوف افخ-افخي
She feared Korktu (dş) 1 خوف افتخ
To speak in a low tone Alçak sesle konuştu 3 خفت افتخ-تافخي That which brings down Alçaltıcı ة خفضضافخ
They feared Korktular 1 افوا خوفخ
Fear me (imp, pl) Benden korkun 1 خوف افونخ
Hidden, secret Gizli, saklı ة خفييافخ
Maternal uncle Dayı ال ولخخ
Maternal aunts Teyzeler خول الاتخ
Your maternal aunts Teyzelerin خول كاالتخ Your (pl) maternal aunts Teyzeleriniz خول كماالتكم- خاالتخ Maternal aunt Teyze الة خولخ Eternal Sonsuz, ebedi خلد دالا- خدالخ
Eternal ones Ebedi kalanlar ون خلددالن-خيدالخ Two eternals Đki ebedi ن خلديدالخ Eternal ones Ebedi kalanlar خلد يندالخ Exclusive, exclusively Halis, saf, has, özel خلص صالا- خصالخ
Exclusive, exclusively Halis, saf, has, özel ة خلصصالة- خصالخ
217
Those who stay behind Geride kalanlar خلف نيفالخ
Creator Yaratıcı, yaratan خلق قالخ
Creators Yaratanlar قون خلقالخ-نيقالخ
Creators Yaratanlar خلق نيقالخ Your maternal uncle Dayın خول كالخ
Past Geçmiş وخل ةيالخ
Extinguished, extinct (pl) Hareketsiz olanlar ون مخددامخ-يندامخ
Extinguished, extinct (pl) Hareketsiz olanlar مخد يندامخ Fifth Beşinci مخس سامة–خسامة- خسامخ
To betray, deceive Đhanet etti 1 ان خونون-خخي They (dual) betrayed them (dual)
O ikisi o ikisine ihanet etti ا خونماهتانخ They betrayed Đhanet ettiler وا خونانخ
Fallen, hollow Yere serilmiş, içi boş ة خوياويخ
Hidden Saklı, gizli ئ خبأبخ Bad, evil (pl) Pisler, kötüler ث خبثائبخ Ruin, confusion Fitne, bozgunculuk اال خبلبخ
Subsided Dindi (dş) 1 خبو تبخ
Became bad Kötü oldu 1 ث خبثبخ
News, affairs Haber خرب ربخ
News, information Tecrübe, haber را خرببخ
Bread Ekmek ا خبززبخ To subside Dindi, sönmeye yüz tuttu 1 ى خبوبو-خبخي Bad, evil Kötü, pis ث خبثبيخ Bad, evil (fm, pl) Kötüler, pisler (dş) خبث بيثاتخ Bad, evil (fm) Kötü, pis (dş) بيثة خبثخ - بيثةخ Bad, evil (pl) Kötüler, pisler (er) بيثون خبثخ-نيبيثخ
218
Bad, evil (pl) Kötüler, pisler (er) خبث نيبيثخ
All-aware Haberdar, bilen خرب بريا- خبريخ
Seal Son, mühür ختم امتخ
Its seal, end Onun sonu, mührü ختم هامتخ Treacherous Hain ترخ ارتخ To seal Mühürledi 1 ختم متخ-متخي Cheek Yanak, yüz خدد دخ Your cheek Yanağın خدد كدخ To deceive Aldattı 1 خدع عدخ-عدخي Take (imp) Al, tut 1 ذ أخذخ
To forsake, desert Yüzüstü bıraktı, yardım etmedi
يخذل-خذل خذل 1Take it (imp) Onu tut, al 1 ا أخذذهخ Take (imp, pl) Alın, tutun 1 ذوا أخذخ
Deserter Yalnız bırakan ذوال خذلخ
Take it (imp, pl) Onu alın, tutun 1 أخذ ذوهخ Take them (imp, pl) Onları alın, tutun 1 أخذ مذوهخ Destruction Harap olması خرب ابخر
Their destruction Onların harap olması ا خربابهرخ Payment, tax Ödeme, vergi خرج اجرخ
To come out Çıktı 1 خرج جرخ-جرخي
Payment, tax Ödeme, vergi جا خرجرخ
You came out Çıktın 1 خرج تجرخ You (pl) came out Çıktınız 1 خرج متجرخ They (fm) came out Çıktılar (dş) 1 خرج نجرخ We came out Çıktık 1 ا خرجنجرخ They came out Çıktılar 1 وا خرججرخ
219
Mustard Hardal ل خردلدرخ To fall down Yere kapandı, düştü 1 خرر رخ -رخي Liars Yalancılar ون خرصاصرخ
They fell down Yere kapandılar 1 وا خرررخ
To guess, lie Uydurdu, yalan söyledi 1 خرص صرخ-سرخي Nose Burun م خرطمطورخ To tear, falsely attribute Deldi, uydurdu 1 خرف قرخ-قرخي He made a hole in it Onu deldi 1 ا خرققهرخ They falsely attributed Uydurdular 1 قوا خرقرخ Exit Çıkış وج خرجرخ
Treasures Hazineler خزن نائزخ
Its treasures Onun hazineleri خزن هنائزخ Keepers, guards Muhafızlar ة خزننزخ
Its keepers, guards Onun muhafızları ا خزنهتنزخ Humiliation, disgrace Rezillik, rezil etmek خزي ىزخ He became humiliated Rezil oldu, aşağılandı 1 خزي زيى- خزخي He became despised Rezil oldu, aşağılandı 1 ئ خزيسخ-ؤسخي Loss Ziyan, zarar ارا خسرسخ
Loss Ziyan, kayıp ر خسرسا-خرسخ To lose Kaybetti, ziyan etti 1 خسر سرخ-رسخي
Loss Kayıp ان خسررسا-خانرسخ They lost Kaybettiler 1 وا خسرسرخ
To cause to swallow Batırdı, yere geçirdi 1 خسف فسخ-سفخي We caused to swallow Yere geçirdik 1 ا خسففنسخ
Wood, wooden Tahta, ahşap خشب بشخ In humility Düşük, düşkün عا خشعشخ
220
To humble Teslim oldu, huşu duydu 1 خشع عشخ-عشخي Humbled, fell down Alçaldı, düştü 1 خشع تعشخ
Humbleness, humility Huşu خشع وعشوعا- خشخ
To fear Korktu 1 خشي يشى-خشخي
I feared Korktum 1 خشي يشخت Fear Korku ة خشييشخ His fear Onun korkusu خشي هتيشخ We feared Korktuk 1 ا خشيينشخ
Poverty Đhtiyaç ة خصصاصصخ
Enmity, opponents Düşmanlık, düşmanlar ام خصمصخ To fasten Koydu, birleştirdi, örttü 1 خصف فصخ -فصخي Opponent Hasım م خصمصخ
Two opponents Đki hasım خصم انمصخ
Argumentative Kavgacı ون خصممصخ
Opponent Hasım, düşman خصم يمصا-خيمصخ
You (pl) engaged in vain talk Boş konuştunuz 1 خوض متضخ
Green Yeşil خضر رضرى- خضا - خرضخ Green plant Yeşillik را خضرضخ
To be soft Yumuşak konuştu 1 خضع عضخ-عضخي Sin, mistake, fault Hata, günah, suç طئا خطأخ By mistake Hata ile طئا خطأخ
Sin, mistake, fault Hata ط خطأءاخ Address, speaking Konuşma طاب خطبطابا-خخ Sins, faults Günahlar, hatalar ا خطأطايخ
Your (pl) sins, faults Sizin hatalarınız خطأ اكمطايخ Our sins, faults Bizim hatalarımız ا خطأانطايخ
221
Their sins, faults Onların hataları خطأ ماهطايخ Affair, business Görev, iş خطب طبخ
Address, speaking Konuşma خطب ةطبخ Your duty, affair Görevin خطب كطبخ Your (pl) duty, affair Göreviniz خطب كمطبخ Your (dual) duty, affair Đkinizin görevi, durumu ا خطبكمطبخ Your (fm, pl) duty, affair Sizin (dş) durumunuz خطب كنطبخ To write Yazdı 1 ط خططط-خخي To snatch Kaptı, aldı 1 خطف فطخ -طفخي Snatching Söz kapma طفة خطفخ
Footsteps Adımlar خطو اتطوخ Sins, faults Hatalar خطأ يئاتطخ
Your (pl) sins, faults Hatalarınız خطأ كميئاتطخ Their sins, faults Onların hataları خطأ هميئاتطخ Sin, mistake, fault Hata, günah يئة خطأطيئة - خطخ
His mistake Onun hatası خطأ هيئتطخ My mistake Benim hatam ى خطأيئتطخ Lightly Hafif olarak فافا خففخ
I feared Korktum 1 خوف فتخ
You (fm) feared Korktun (dş) 1 خوف فتخ
I feared you (pl) Sizden korktum 1 خوف كمفتخ You (pl) feared Korktunuz 1 خوف مفتخ
To lower, bring down Đndirdi 1 خفض فضخ-ضفخي To be light Hafifledi, hafif geldi 1 خفف فخ-فخي It became light Hafif geldi (dş) خفف فتخ
He made it light Hafifletti خفف ففخ
222
To hide Gizlendi, gizli kaldı 1 خفي يففى-خخي Secretly Gizlice ة خفيفيخ
Light Hafif يفا خفففخ
Hidden, secret Gizli, saklı خفي يفا-خيفخ
They met in private Baş başa kaldı 1 ال وخلخ
Successors Halifeler, arkadan gelenler خلف فلائلا - خخفئ
Supreme creator Hakkıyla yaratan خلق القخ
Opposite sides Çaprazlama خلف الفخ
After you Senin ardından خلف الفكخ
Share, portion Pay, hisse خلق القالق - خخ
Your (pl) share Sizin payınız خلق كمالقخ Their share Onların payı خلق همالقخ Friendship, between, among Dostluk, arasında الل خللخ
Among you Sizin aranız خلل اللكمخ In its midst Onun arasında, içinde خلل هاللخ In its midst Onun (dş) arasında, içinde ا خللاللهخ Between them O ikisinin arasında ا خللماللهخ Passed Geçti (dş) 1 وخل لتخ
Eternity Ebedilik خلد لدخ
To be eternal Ebedi oldu 1 خلد لدخ-لدخي
They secluded themselves Çekildiler 1 وا خلصلصخ
To mix Karıştırdı 1 لط خلطط-خلخي Partners Ortaklar لطاء خلطخ
They mixed Karıştırdılar لطوا خلطخ
To remove Çıkardı 1 خلع لعخ -لعخي That which comes after Halef, arka, arkadan gelen خلف لفخ
223
To come after, follow Arkasından geldi 1 خلف لفخ -لفخي Successors Halifeler, arkadan gelenler لفاء خلفخ
In succession Birbiri ardınca gelen لفة خلفخ
You did after me Benden sonra yaptınız 1 ونى خلفملفتخ Your back, after you Arkan, senden sonra خلف لفكخ
Your back, after you (pl) Arkanız, sizden sonra خلف لفكمخ
Our back, after us Arkamız, bizden sonra ا خلفلفنخ
His back, after him Arkası, ondan sonra خلف هلفخ
Her back, after her Arkası, ondan sonra (dş) ا خلفلفهخ Their back, after them Arkaları, onlardan sonra خلف ملفهخ -هملفخ Creation, creature Yaratış, yaratılış, yaratık خلق لقخ Moral character Ahlak خلق لقخ
It was created Yaratıldı خلق قلخ
To create Yarattı خلق لقخ -لقخي
Creation, creature Yaratış, yaratılış, yaratık لقا خلقخ You created Yarattın خلق لقتخ
I created Yarattım خلق لقتخ
It was created Yaratıldı خلق قتلخ I created you Seni yarattım خلق كلقتخ You created me Beni yarattın ني خلقلقتخ
You created him Onu yarattın خلق هلقتخ He created you Seni yarattı خلق لقكخ He created you (pl) Sizi yarattı خلق لقكمخ
Your creation Sizin yaratılışınız - خلقكم - خلقكم خلق
لقكمخ We created Yarattık ا خلقلقنخ
224
We created you (pl) Sizi yarattık خلق لقنخاكم We created him Onu yarattık خلق اهلقنخ We created them Onları yarattık خلق ماهلقنخ We created them (dual) O ikisini yarattık ا خلقماهلقنخ He created me Beni yarattı لقني خلقخ
He created me him Onu yarattı خلق لقهخ His creation Onun yaratılışı خلق لقهخ His creation Yaratılışı خلق هلقخ
He created her Onu yarattı ا خلقلقهخ He created them Onları yarattı خلق ملقهخ Their creation Onların yaratılışı خلق ملقهخ He created them (fm) Onları (dş) yarattı خلق نلقهخ Their creation Onların (dş) yaratılışı خلق هنلقخ They created Yarattılar لقوا خلقخ They were created Yaratıldılar قوا خلقلخ
Friendship Dostluk لة خللخ They are left behind Geri bırakıldılar 2 خلف لفواخ
Leave (imp, pl) Serbest bırakın 2 لوا وخلخ
They met in private Yalnız kaldılar 1 ا وخللوخ Eternity Ebedilik خلد لودخ
To pass, be alone Yalnız kaldı, geçti 1 لى وخللو-خخي Successor Halife فة خلفيلخ Friend Dost يل خللليال-خلخ
Wine, intoxicant Şarap, içki, örtü ر مخرما-خرمخ
Their (fm) head covers Onların (dş) başörtüleri مخر نرهمخ
Five Beş ة مخسسمخ
225
One fifth Beşte biri مخس هسمخ
Fifteen Elli مخس سنيمخ
Bitter Acı, buruk meyve مخط طمخ
Pigs Domuzlar خرتر ازيرنخ
Pig Domuz خرتر رزينخ Stealthy Sinsi اس خنسنخ Those who withdraw Görünüp sinenler س خنسنخ Lowing sound Böğürme خور اروخ
Those who are left behind Geride kalanlar لفخ فالوخ
Vain talk Boş konuşma ض خوضوخ
Their vain talk Boş konuşmaları خوض همضوخ Fear Korku خوف فوفا-خوخ
Their fear Korkuları خوف همفوخ Treacherous Hain خون انوا-خانوخ
To bestow, grant Verdi, ihsan etti 2 ل خولول- خوخي We bestowed Verdik ا خوللنوخ
We bestowed you (pl) Size verdik خول اكملنوخ We bestowed him Ona verdik خول اهلنوخ He bestowed him Ona verdi خول لهوخ Needle Đğne خيط اطيخ
Tents Çadırlar خيم امخي Treachery, deception Hainlik ة خونانيخ
Your treachery Senin hainliğin خون كتانيخ Good, better
Hayır, daha hayırlı, iyi, daha iyi
خيرا-خير خري
Good deeds, good ones Hayırlılar خري اتريخ
Right to choose Seçme hakkı ة خريريخ
226
Yarn Đplik ط خيطيخ In fear Korkarak يفة خوفخ
Your (pl) fear Sizin korkunuz خوف كميفتخ His fear Onun korkusu خوف هيفتخ Horse, horseman At, atlı ل خيليخ
Your horsemen Atlıların خيل كليخ
227
دTwo pursuing their way Đki görevli دأب نيبائد
Turn of misfortune Felaket ة دوررائد
Continuous Devamlı, sürekli دوم مائد Continuous ones Devamlı olanlar ون دوممائد
Behavior Durum, gidiş أب دأبد
As usual Adet üzere أبا دأبد
Moving creature Canlı, hareket eden ة دببابد
Remnant, remaining Arka, art دبر ابرد
Invalid Batıl ة دحضضاحد
Humbled, humiliated Küçülmüş olanlar, boyun eğmişler
داخرين-داخرون دخر
Humbled, humiliated Küçülmüş olanlar, boyun eğmişler دخر ريناخد
Those who enter Girenler لون دخلاخد -نيلاخد
Those who enter Girenler دخل نيلاخد
Home Ev, yurt دور ارد
To revolve Etrafında döndü 1 دور ارد-وردي
Your (pl) home Eviniz دور اركمد Their home Evleri دور مارهد Caller, inviter Davetçi, çağıran, davet eden دعو ياعيا-داعد
That which repels Uzaklaştıran, savan دفع عافد
To defend, repel Savundu 3 دفع افعد-عافدي
Ejected Atılan ق دفقافد
To continue, last, as long as Devam etti, sürdü, durdukça, oldukça
يدوم-دام دوم 1
As long as it exists Durdukça, oldukça (dş) 1 دوم تامد As long as they exist Durdukça, oldukça (çğ) 1 وا دومامد
Close, near Yakın دنو اند
228
To acknowledge Benimsedi 1 ان ديند -يندي
Close, near Yakın ة دنوانيد
David (pbuh) Davud (AS) داود-وداود To alternate Sırayla döndürdü 3 ل دولاواول-ددي
Remnant, remaining Arka, art دبر ربر - دبد
To dispose, manage Düzenledi, idare etti 2 دبر ربد-ربدي
His back Arkası, ardı دبر هربد To spread Düzenledi, döşedi, yaydı 1 ا دحوحو-دحدي
He spread it Onu döşedi, yaydı 1 ا دحواهحد
To repel Kovdu 1 دحر رحد-رحدي
To refute Reddetti 1 دحض ضحد-ضحدي
Repelled ones Kovulanlar, kovulurlar ورا دحرحد
Smoke Duman ان دخنخد
To humble Boyun büktü 1 دخر رخد-رخدي
To enter Girdi 1 ل دخلخل-دخدي
Deception Vasıta, hile ال دخلخد She entered Girdi (dş) 1 دخل لتخد You entered Girdin 1 دخل لتخد It was entered Girildi 1 دخل لتخد
You (pl) entered Girdiniz 1 دخل ملتخد You (pl) entered it Ona girdiniz 1 دخل وهملتخد You (pl) entered his presence Ona girdi, onun yanına girdi 1 دخل لهخد They entered Girdiler 1 لوا دخلخد They entered it Ona girdiler 1 دخل لوهخد To repel, dispute Savdı, tartıştı 1 أ درأرأ-دردي
Their lessons, studies Onların dersleri درس همتاسرد
229
Dirhams Dirhemler درهم ماهرد
To know Bildi 1 ري دريري- ددي
Degrees Dereceler درج اتجرد
Degree Derece ة درججرد
To study Ders aldı, okudu 1 درس سرد -سردي
You studied Ders aldın 1 درس تسرد
They studied Ders aldılar, okudular 1 وا درسسرد
Layer Tabaka درك كرد
To overtake Yetişti 1 درك كرد-ركدي
To be overtaken Yetişilme كا دركرد
Pearl, brilliant Đnci, parlak درر يرد
To bury Örttü, gömdü, sakladı دسس سد-سدي
He buried it Onu örttü ا دسساهسد Nails Çiviler ر دسرسد
Disregard (imp) Bırak, aldırma 1 ودع عد
To repulse Đtip kaktı 1 دعع عد -عدي
Repulse, thrust Đtiliş, kakılış ا دعععد
To call, pray Çağırdı, dua etti 1 ا دعوعو-دعدي
Call, prayer Dua, çağrı اء دعوعد
Your prayer Duan دعو كائعد Your (pl) prayer Duanız كم دعواؤعد Your (pl) prayer Duanız دعو اءكمعد His prayer Onun duası دعو اءهعد Their prayer Onların duası دعو همائعد My prayer Duam ي دعوائعد He called you (pl) Siz çağırdı 1 اكم دعوعد
230
He called me, prayed to me Beni çağırdı, bana dua etti 1 دعو انعد He called us Bizi çağırdı, bize dua etti 1 ا دعوانعد He called him Onu çağırdı, ona dua etti 1 دعو اهعد They called, prayed (dual) Dua ettiler (ikil) 1 ا دعووعد They called, prayed Dua ettiler 1 ا دعووعد Prayers Dualar ا دعووعد
They were called Çağırıldılar 1 وا دعوعد
They called, prayed Dua ettiler, çağırdılar, isnat ettiler 1 ا دعووعا-دوعد
Their prayer Onların duası دعو ماهوعد I called, invited Çağırdım 1 دعو توعد
Call, invitation Davet, çağrı ة دعووعد
Your call, prayer Senin davetin, duan دعو كتوعد Your (pl) call, prayer Sizin davetiniz, duanız دعو كمتوعد Your (dual) call, prayer Đkinizin daveti, duası ا دعوكمتوعد You called them Onları çağırdınız 1 دعو موهمتوعد I called them Onları çağırdım 1 دعو مهتوعد They called them Onları çağırdılar 1 دعو مهوعد
He was called Çağırıldı 1 دعو يعد You (pl) were called Çağırıldınız 1 دعو ميتعد Warmth Isınma, ısınacak şey دفأ فئد
Repelling Def etme, savma دفع فعد To defend, repel, give, pay
Def etti, savdı, savundu, verdi, ödedi
يدفع-دفع دفع 1
You paid, gave Verdiniz 1 دفع متفعد
To crush Parça parça oldu 1 دكك كد-كدي
Level, crushed Parça parça, dümdüz كا دكككاء-دد
Crushing Çarpma كة دككد
231
It was crushed Çarptırıldı 1 دكك كتد
They (dual) were crushed Çarptırıldı (ikil) 1 ا دكككتد
To guide Gösterdi, rehberlik yaptı 1 ل دللل-ددي
He guided Yönlendirdi, sürükledi 1 ال دللد
He guided them (dual) O ikisine yol gösterdi 1 ا دللمالهد To decline Zeval buldu, sarktı 1 دلك لكد -لكدي
He guided them Onlara rehberlik yaptı 1 دلل ملهد Bucket Kova دلو لود
Decline Sarkma, zeval, aşağıya inme دلك لوكد
His bucket Kovası دلو هلود To come down Sarktı 1 لي ديلد-لي يد
Indication, evidence Delil يل دللليال-دلد
Blood Kan دمي ما-دمد
Bloods Kanlar اء دميمد
Your (pl) bloods Kanlarınız دمي اءكمماءكم- دمد Their bloods Onların kanları ا دميهاؤمد As long as you exist Sen oldukça 1 دوم تمد
As long as I exist Ben oldukça 1 دوم تمد
As long as you (pl) exist Siz oldukça 1 دوم متمد
Destroyed Azabı başlarına geçirdi, mahvetti
يدمدم-دمدم دمدم 1
To destroy Yıktı 2 دمر رمد -رمدي
We destroyed Yıktık 2 ا دمرنرمد We destroyed it Onu yıktık, helak ettik 2 ا دمراهنرمد We destroyed them Onları yıktık, helak ettik 2 دمر ماهنرمد Tear Gözyaşı ع دمعمد To break one’s brain Beyni parçaladı 1 غ دمغمغ-دمدي
232
To approach Yaklaştı 1 ا دنونو- دندي
Close, near, world Dünya, yakın ا دنويند Full Dopdolu اقا دهقهد
Murky oil Kırmızı deri, kızaran yağ دهن دانه Time Zaman دهر رهد
Oil Yağ ن دهنهد
Turns of misfortune Belalar دور رائود Moving creatures Canlılar دبب ابود
Circulation Dolaşan şey ولة دولد
Other than -den başka ون دوند-وند
Other than you Senden başka دون ونكد Other than you (pl) Sizden başka دون ونكمد Other than us Bizden başka ا دونونند Other than him Ondan başka دون ونهد Other than her Ondan başka ا دونونهد Other than them Onlardan başka ونهم دوند Other than them (dual) O ikisinden başka ا دونونهمد Other than me Benden başka وني دوند Homes Evler, yurtlar ار دوريد
Inhabitant, nobody Kişi, yaşayan, hiç kimse ارا دوريد
Your (pl) homes Evleriniz دور اركميد Our homes Evlerimiz ا دورارنيد Their homes Evleri دور مارهيد-مهاريد Blood money Diyet, kan parası ة ودييد
Debt Borç دين نيد
My religion Benim dinim ين ديند
233
Religion Din دين ينا- ديند
Coin Dinar ار دنريند
Your (pl) religion Dininiz دين كمينكم - دينينكم- دد His religion Onun dini دين ينهد Their religion Onların dini دين مهينم -دهينينهم- دد My religion Benim dinim يني ديند
234
ذWolf Kurt ذأب ئبذ Possessor, owner Sahibi (er) ي- ذو – ذاذ That which tastes, will taste Tadan, tadacak قة ذوقذائ
Those who taste, will taste Tadanlar قواذ ذوقئ
Those who taste, will taste Tadanlar, tadacaklar قون ذوقذائ
Possessor, owner (fm) Sahibi (dş) ذات - ذات -ذات
Those who scatter Savuranlar ذار ذرواتي
To taste Tattı 1 ذوق ذاق -ذوقي
They tasted (dual) Tattılar (ikil) 1 ذاقا ذوق
She tasted Tattı (dş) 1 ذوق ذاقت
They tasted Tattılar 1 ذاقوا ذوق
Those (fm) who remember Zikredenler (dş) ذكر اترذاك
Those who remember Zikredenler ذكر رينذاك
That Şu, o (er) كذال
Those two Şu ikisi ذانك
That which goes, will go Giden, gidecek ذهب بذاه
Fly Sinek ذبب ابا-ذبابذب It was slaughtered Boğazlandı, kesildi 1 ذبح ذبح
Animal for sacrifice Kurbanlık, kesilecek hayvan ح ذبحبذ
To slaughter Boğazladı, kesti 1 ذبح حذب-حذبي They slaughtered Kestiler 1 و ذبححاذب
They slaughtered it Onu kestiler 1 ا ذبحوهحذب Leave (imp) Bırak 1 وذر ذر
To create, spread Yarattı, yaydı, çoğalttı 1 ء ذرأء- ذرذري Length Uzunluk اعا ذرعرذ
235
Its two arms Đki kolu ذرع هياعرذ
He created you (pl) Sizi yarattı 1 ذرأ اكمذر We created Yarattık 1 ا ذرأأنذر
Atom, particle Zerre ذرر ةذر
Uneasiness Sıkıntı ذ ذرع عا- رعذر Its length Onun uzunluğu ا ذرعهعذر Leave (imp) us Bizi bırak 1 ا وذرنذر
Leave (imp) me Beni bırak 1 ني وذرذر
Leave (imp) them Onları bırak 1 وذر مهذر
Leave (imp, pl) Bırakın 1 وا وذرذر
Scattering, dispersing Savurma ا ذرووذر
Leave (imp, pl) me Beni bırakın 1 وني وذرذر
Leave (imp, pl) him Onu bırakın 1 وذر وهذر Leave (imp, pl) her Onu bırakın 1 ا وذروهذر To scatter, disperse Savurdu 1 ى ذروو- ذرذري Generations Nesiller ذرر اتيذر
Our generations Nesillerimiz ا ذررناتيذر Their generations Onların nesilleri ذرر هماتيذر Generation Zürriyet, nesil ة ذرريذر
Our generation Neslimiz ا ذررنتيذر His generation Onun nesli ذرر هتيذر-تيذر ه Her generation Onun nesli ا ذررهتيذر Their generation Onların nesli ذرر مهتيذر-مهتيذر Their (dual) generation O ikisinin nesli ا ذررهمتيذر My generation Benim neslim ي ذررتيذر Taste (imp) Tat (emir) 1 ذوق ذق
236
Male Erkek ذكر ذكر
Remind (imp) Hatırlat, öğüt ver 2 ذكر ذكر He was remembered, mentioned
Anıldı, hatırlandı 1 ذكر رذك
He was reminded Hatırlatıldı 2 ذكر ذكر
Reminder, admonition Zikir, hatırlama, öğüt ذكر كرا-ذكرذ
To remember, mention Hatırladı, zikretti 1 ذكر ذكر-ذكري
To remind Hatırlattı 2 ذكر ذكر-ذكري Males Erkekler ان ذكرا-ذكرانذكر
Its remembrance Onun söylenmesi ا ذكراهكرذ
Their reminder Onların uyarılması ذكر اهكرذم You remembered, mentioned Zikrettin, andın 1 ذكر تذكر You (pl) were reminded Size öğüt verildi 2 م ذكرتذكر Your remembrance Senin şanın, anılman ذكر ككرذ Your (pl) remembrance Sizin şanınız, anmanız ذكر كمكرذ Our remembrance Bizim şanımız, anmamız ا ذكركرنذ He remembered him Onu andı 1 ذكر هذكر
Remind (imp) them Onlara hatırlat 2 ذكر مهذكر Their remembrance Onların şanı, anması ذكر مكرهذ They were reminded Onlara öğüt verildi 2 وا ذكررذك They remembered, mentioned
Andılar, zikrettiler 1 وا ذكرذكر Remembrance, reminder Zikir, hatırlama, öğüt ى ذكركرذ
My remembrance Benim zikrim كري ذكرذ
Two males Đki erkek ن ذكريذكر Males Erkekler ذكر ذكور Our males Erkeklerimiz اذكو ذكررن You slaughtered Temizlediniz, kestiniz 2 ذكو متذكي
237
Humility Tevazu, alçak gönüllülük ذل ذلل
Humiliation Zillet, alçaklık لة ذللذ
That Şu, o كذل
That for you (pl) Sizin için şu كمذل
That for you (dual) Siz ikiniz için şu اكمذل That for them (fm) Onlar (dş) için şu كنذل
To subdue, tame Zelil etti, boyun eğdirdi 2 ذلل- ذلل ذللي Subservient Zillet, boyun eğme ذلال ذلل
It was subdued Boyun eğdirildi, alçaltıldı 2 ذلل ذللت
We subdued Boyun eğdirdik, alçalttık 2 ا ذللذللن
We subdued them Ona boyun eğdirdik, alçalttık 2 ا ذللاهذللن Humiliation Zillet, boyun eğme ذلوال-ذلول ذلل Covenant of protection Koruma sorumluluğu ة ذمممذ Sin Günah ذنب ذن وب ذ-بن
Your sin Senin günahın ذنب بكذن Your (fm) sin Senin (dş) günahın ذنب ذنبك His sin Onun günahı ذنب بهذن Their sin Onların günahı ذنب ذنبهم Sins Günahlar ذنب وبا-ذنوبذن Portion, share Pay, hisse ا ذنبوبوب- ذنذن Your (pl) sins Sizin günahlarınız وبكم ذنبذن Our sins Bizim günahlarımız ا ذنبوبنا- ذننوبذن Their sins Onların günahları ذنب وبهمذن Removal, taking away Giderme اب ذهبذه
Gold Altın ذهب ببا- ذهذه To go, make go Gitti, giderdi 1 ذهب بذه -بذهي
238
To leave Ayrıldı 1 ذهب نع بذه
She went Gitti, giderdi 1 ذهب تبذه We went Gittik 1 ا ذهبنبذه They went Gittiler 1 وا ذهببذه To forget Unuttu 1 ل ذهلل-ذهذهي Possessor, owner Sahibi (er) ذو
Possessor, owner (dual) Sahibi (er, ikil) اي-ذوذو
Possessor, owner (fm, dual) Sahibi (dş, ikil) ااتي-ذواتذو
Taste (imp, pl) Tadın 1 ذوقوا ذوق
Taste (imp, pl) it Onu tadın 1 ذوق ذوقوه Possessor, owner Sahibi (er) يذ
Possessor, owner (pl) Sahibi (er, çoğul) يذوي- ذ
239
رShow off, to be seen Riya, gösteriş رئاء رأي
Heads Başlar, kafalar رأس سءور Your (pl) heads Başlarınız رأس كموسؤر-كمءوسر Their heads Onların başları رأس هءوسر م -همءوسر Compassionate Şefkatli رأف وفؤر Dream, vision Rüya, görüş ا رأييؤر
In appearance Gösteriş, gösterişçe رئيا رأي
Your dream Rüyan رأي اكيؤر My dream Rüyam رأي اىيؤر Strengthen (imp, pl)
Bağlanın, birbirinizi kuvvetlendirin
رابطوا ربط 3
Fourth Dördüncü ربع ابعر
Their fourth one Dördüncüleri ربع مهابعر Rising, exceeding Yükselen, artan ابيا ربور
Rising, exceeding Yükselen, artan ة ربوابير
She saw him Onu gördü (dş) 1 رأي اتره
She saw them Onları gördü (dş) 1 رأي مهاتر Those who return, will return Dönenler, dönecekler ون رجعاجعر
That which quakes Sarsılan اجفة رجفر
Those who are merciful Merhametliler رحم نيماحر
That which takes back Geri çeviren ردد ادر
That which follows Takip eden, arkadan gelen فة ردفادر
That which turns you back Seni döndüren, döndürecek ردد كادر
Those who turn him back Onu döndürenler, döndürecek ردد وهادر
Those who give Geri verenler, verecekler ي رددادر Those who provide sustenance
Rızık verenler رزق نيازقر
240
Head Baş, kafa أس رأسس- رءور
Those who are firm Đlimde ileri gidenler ون رسخخاسر
His head Başı, kafası رأس هأسر My head Başım ي رأسأسر Fixed ones Sabit olanlar رسو اتياسر - اتياسر
Guided ones Doğru yolda olanlar ون رشدداشر
Pleased, satisfied Hoşnut olan ة رضوياضر
Listen to us Bizi dinle ا رعيناعر Those who observe, obey Riayet edenler, uyanlar ون رعياعر
He turned, went Döndü, gitti 1 اغ روغر
That which desires Đstekli رغب باغر That which does not desire Đsteksiz رغب نع باغر Those who desire Đstekliler ون رغبباغر Compassion Acıma, şefkat أفة رأفر
That which raises Yükselten رفع عافر-ة رعاف
That which raises Yükselten ة رفععافر That which raises you, will raise you
Seni yükselten, yükseltecek رفع كعافر That which cures Tedavi eden, iyileştiren اق رقير
Bowing down Rükû ederek عا ركعاكر
Those who bow down Rükû edenler ون ركععاكر-نيعاكر
Those who bow down Rükû edenler ركع نيعاكر It got stained Paslandı 1 ان رينر He saw him (it) Onu gördü 1 رأي اهر
She saw him (it) Onu (dş) gördü 1 ا رأياهر
They saw Gördüler 1 ا رأيأور–ا را -أوأور
To try to seduce Baştan çıkarmak istedi 3 رود داور -اودري
241
She tried to seduce Baştan çıkarmak istedi (dş) 3 رود تداور
I tried to seduce Baştan çıkarmak istedim 3 رود تداور - دتاور You (fm, pl) tried to seduce
Baştan çıkarmak istediniz (dş)
راودتن رود 3She tried to seduce me Beni baştan çıkarmak istedi 3 نى رودتداور She tried to seduce him Onu baştan çıkarmak istedi 3 رود هتداور I tried to seduce him Onu baştan çıkarmak istedim 3 رود اورهتد They tried to seduce Baştan çıkarmak istediler 3 و رودداور They tried to seduce him Onu baştan çıkarmak istediler 3 رود وهداور They saw you Seni gördüler 1 رأي كاور
They saw him Onu gördüler 1 رأي هأور
They saw her (it) Onu (dş) gördüler 1 ا رأيهاور
They saw them Onları gördüler 1 رأي مهاور
Sight, opinion Görme, görüş, rey رأي أير
To see Gördü 1 اى رأيأى- رر
You saw Sen gördün 1 رأي تاير
I saw Ben gördüm 1 رأي تاير You (pl) saw Siz gördünüz 1 رأي متاير
You (pl) saw him (it) Onu gördünüz 1 رأي وهمتأير You saw him (it) Onu gördün 1 رأي هتاير I saw them Onları gördüm 1 رأي مهتاير You saw them Onları gördün 1 رأي مهتأير They (fm) saw him O kadınlar onu gördü 1 رأي هناير
Lord, authority Rab, efendi, sahip ربب با-ربر
Usury, increase Faiz, artma ربا ربو
Your step daughters Üvey kızlarınız ربب كمبائبر Tied, tethered Bağlı, bağlanan ربط اطرب
242
Four Dörder ربع اعبر Worshippers, religious scholars
Ruhbanlar ون رببانيبر-نيانيبر
It swelled Kabardı ربو تبر
To profit Kâr etti 1 حرب بحر-حبري It profited Kâr etti 1 حرب تبحر To attach, connect, strengthen
Bağladı, güçlendirdi ط ربطبر-ط يبر We connected, strengthened Bağladık ا ربططنبر
One fourth Dörtte bir ربع عبر
Your lord Rabbin ربب كبر- كبر -كبر Your (pl) lord Rabbiniz ربب كمبكم - ربكم- ربر Your (dual) lord Đkinizin rabbi ا رببكمبا- ركمبر Perhaps Belki, her halde امبر
Our lord Rabbimiz ا رببنبا -رنبا- رنبر His lord Onun Rabbi ربب هبر- هبر -هبر Her lord Onun (dş) Rabbi ا رببهبا-رهبر Their lord Onların rabbi ربب مهبم -رهبهم-ربر Their (dual) lord O ikisinin Rabbi ا رببمهبا-رمهبر High ground Yüksek yer ربو ةوبر
My lord Rabbim ي ربببر-يبر To increase, swell Arttı, çoğaldı ى ربوبوا-ربري They brought me up Beni büyüttüler (ikil) 2 اني وربيبر Worshippers, religious scholars
Rabbaniler ون رببيرب
To enjoy Gezmek, oynamak 1 رتع عتر -عتري Joined Bitişik ق رتقتقا-رتر Recite (imp) Tane tane oku 2 ل رتلتل - رتر
To recite Tane tane okudu 2 ل رتلتل-رتري
243
We recited Tane tane okuduk 2 ا رتللنتر
We recited it Onu tane tane okuduk 2 رتل اهلنتر It was shaken Sarsıldı 2 رجج جر Shaking Sarsıntı ا رجججر
Men Adamlar ال رجلاال- رجرج
Your (pl) men Adamlarınız رجل كمالرج It was shaken Sarsıldı 2 رجج تجر
Filth, punishment Pis, pislik, azap, ceza رجز زا- رجزرج Filth, punishment Pis, pislik, azap, ceza رجس سجا- رسرج Their filth, evil Onların pislikleri رجس سهمرج Return Dönüş رجع عجر
To return, turn back Geri döndü, döndürdü 1 رجع عجر -جعري I was returned Döndürüldüm 1 رجع تجعر
You (pl) returned Döndünüz 1 رجع متعجر He returned you Sana geri döndü 1 رجع كعجر We returned Döndük 1 ا رجعنعجر
We returned Sana geri döndürdük 1 رجع اكنعجر That it returns Onun döndürülmesi 1 رجع هعجر
They returned Döndüler 1 وا رجععجر
Return Dönüş ى رجععجر
Quake, shaking Zelzele, deprem فة رجفجر Foot Ayak ل رجلرج
Man Adam ل رجلجال-رجر
Two men Đki adam رجل النجن -رليجر Your infantry Yayaların رجل كجلر Two men Đki adam ن رجلليجر
244
Two feet Đki ayak ن رجلليرج Stoning, guessing Taşlama, tahmin ما رجمجر
We stoned you Seni taşladık 1 رجم اكنمجر
Stoning, guessing Taşlamalar, tahminler وما رجمجر
Rejected, stoned Kovulmuş, taşlanmış رجم جيمر
Their bags Onların torbaları رحل همالرح Became vast, wide Geniş oldu 1 رحب تبحر Bag Torba ل رحلحال ر-رح
Journey Yolculuk, seyahat لة رحلرح
His bag Torbası رحل هلحر To have mercy Merhamet etti 1 رحم محر -محري
Regarding mercy Merhametçe ما رحمحر
Those who are merciful Merhametli olanlar اء رحممحر Most Gracious Rahman, şefkatli مان رحمحر
Mercy Rahmet ة رحممحت-رمحر
Your mercy Senin rahmetin رحم كتمحر Our mercy Bizim rahmetimiz ا رحمنتمحر His mercy Onun rahmeti رحم هتمحر- هتمحر -هتمحر My mercy Benim rahmetim رحم محيرت Most Gracious Rahman, şefkatli رحم نمحن - رمحر
We had mercy Merhamet ettik 1 ا رحمنمحر
We had mercy upon them Onlara merhamet ettik 1 رحم ماهنمحر He had mercy upon him Ona merhamet etti 1 رحم همحر
Pure drink Saf içecek يق حقرحر Most Merciful Rahim, merhametli رحم يمحا-ريمحر
Gently Yumuşak اء ورخخر
245
To return, turn back Đade etti, geri verdi 1 ردد در-دري
As helper Yardımcı olarak ءا ردأرد - ارد
It was returned Đade edildi 1 ردد تدر
I was returned Döndürüldüm, çevrildim 1 ردد تددر
We turned back Geri verdik, geri çevirdik 1 ا رددنددر
We turned him back Onu geri çevirdik 1 ردد اهنددر It followed, came after Arkasından geldi 1 ردف فدر
Barrier Sağlam duvar ا ردممدر He turned it back Onu geri çevirdi 1 ا رددهدر
That they (fm) are taken back Geri alınmaları 1 ردد نهدر They turned back Geri çevirdiler 1 وا ردددر
They were turned back Geri çevrildiler 1 وا ردددر
They turned him back Onu götürdüler 1 ردد وهدر
Turn (imp, pl) him back Ona götürün 1 ردد وهدر Turn (imp, pl) it back Onu iade edin, karşılık verin 1 ا رددوهدر
Low, abject Düşük, alçak يل رذلذر All-Provider Bol rızık veren رزق اقزر
Provision Rızık ر رزق ققا-زرز
To provide sustenance Rızık verdi 1 رزق قزر-قزري
He provided you (pl) Size rızık verdi 1 قكم رزقزر Your provision Sizin rızkınız رزق قكمرز-قكمرز We were provided Bize rızık verildi 1 ا رزقزقنر Our provision Bizim rızkımız ا رزققنرز We provided you (pl) Size rızık verdik 1 رزق اكمقنزر We provided him Ona rızık verdik 1 رزق اهقنزر We provided them Onlara rızık verdik 1 رزق ماهقنزر
246
He provided me Bana rızık verdi 1 قني رزقزر His provision Onun rızkı رزق قهرز - قهرز -هقرز Her provision Onun (dş) rızkı ا رزققها-رزقهرز He provided them Onlara rızık verdi 1 رزق مقهزر Their provision Onların rızkı رزق همقم - رزقهم- رزقهرز Their (fm) provision Onların (dş) rızkı رزق نقهرز They were provided Rızıklandırıldılar 1 زقوا رزقر Rass, a place Res, bir yer adı رسس سر Messages Vahiyler, mesajlar رسل االترس - االترس His messages Onun vahiyleri رسل هاالترس My messages Benim vahiylerim ي رسلاالترس Message Elçilik الة رسلرس
His message Onun risaleti, mesajı رسل هالترس Messengers, prophets Peygamberler, elçiler ل رسلسال-رسر
Your messengers Senin elçilerin رسل كلسر Your (pl) messengers Sizin elçileriniz رسل لكمسر Our messengers Bizim elçilerimiz ا رسللنسا - رلنسا- رنلسر His messengers Onun elçileri رسل هلسر -لهسر Their messengers Onların elçileri رسل ملهسر My messengers Benim elçilerim رسل يرلس Messenger, prophet Peygamber, elçi ول رسلسوال- رسر Your (pl) messenger Peygamberiniz رسل ولكمسر Our messenger Peygamberimiz ا رسلولنسا-رنولسر His messenger Onun Peygamberi رسل ولهسر- ولهسر -هولسر Her messenger Onun (dş) elçisi ا رسلولهسر Their messengers Onların elçileri رسل مولهسم-رولهسهم-رولسر
247
Right, rightness Doğruluk رشد ادشر - ادشر
It became right Doğru oldu 1 رشد دشر Righteousness Doğruluk رشد دشا- ردشر Rightly Doğrulukla دا رشدشر His righteousness Doğruluğu رشد هدشر Right Doğru رشد يدشر
Guard, observer Gözetleyici دا رصدصر
Suckling Süt emzirmek رضع ةاعضر
They became pleased Razı oldular 1 وا رضوضر
Approval, pleasure Rıza, razılık ان رضووا- رضانورض
His approval Onun rızası رضو هانورض To become pleased Razı oldu 1 رضو يضى-رضري
Pleasing Razı olarak ا رضويضر
I became pleased Razı oldum 1 رضو يتضر
You (pl) became pleased Razı oldunuz 1 رضو متيضر
Moist, wet Islak, yaş طب رطبر
Fresh date Taze hurma طبا رطبر
Shepherds Çobanlar اء رعيرع
Its observance Riayeti, uygunluğu ا رعيهتايرع
Terror Korku رعب بعا-ربعر Thunder Gök gürültüsü رعد دعر They observed it Ona riayet ettiler ا رعيهوعر
Desire, hope Rağbet, umma غبا رغبر
Freely Serbestçe ا رغدغدر Dust, particles Toz رفت فاتا-رفاتر Approach, sexual relation Kadınlara yaklaşmak فث رفثر
248
Gift Hediye رفد رفد Cushion Yastık رفرف ففرر To raise Yükseltti, kaldırdı 1 رفع فعر-فعري
It (she) was raised Yükseltildi 1 رفع تعفر We raised Yükselttik 1 ا رفعنفعر We raised him Onu yükselttik 1 رفع اهنفعر He raised him Onu yükseltti 1 رفع هفعر He raised her Onu (dş) yükseltti 1 ا رفعهفعر That which raises Yükselten, yükseltecek رفع يعفر
Companion Arkadaş رفق قيفيقا-رفر Page, parchment Sayfa رقق قر Necks, slaves Boyunlar, esirler رقاب رقب Neck, slave Boyun, esir رقب ةقبرقاب- ر
Those who are asleep Uyuyanlar رقد قودر That which watches Gözetleyen رقب يبقا-ريبقر
That you ascend Göğe çıkman 1 رقي كيقر
Inscribed Yazılmış رقم ميقر Camels, mounts Develer, binekler ركب ركاب
Mass, heap Yığın كاما ركمر
Caravan Kervan ركب كبر
To ride, mount Bindi (ata, gemiye) 1 ركب بكر-كبري To assemble Birleştirdi 2 ركب كبر-كبري They (dual) mounted Đkisi bindi 1 ا ركببكر
Riding Binerek, binitli olarak ا ركبانكبر He assembled you Seni terkip etti, birleştirdi 2 ركب ككبر
They mounted Bindiler 1 وا ركببكر
249
Sound Fısıltı ا ركزركز That which bows down Rükû eden كع ركعر
To bow down Rükû etti 1 ركع كعر-كعري Bowing down Rükû ederek كعا ركعر
Support Destek كن ركنر Its support Onun desteği ركن كنهر Their mounts Onların binekleri ركب مهكوبر Your (pl) spears Mızraklarınız رمح كماحرم Ash Kül رمد ادمر
Pomegranate Nar ان رمنمر Gesture Đşaret ا رمززمر Ramadan Ramazan انضمر
To throw Attı 1 ى رميمي-رمري You threw Attın 1 رمي تيمر
Decomposed Çürümüş رمم ميمر Pledge Rehin ان رهنره He feared Korktu 1 رهب بهر Fear Korku رهب بهر
Fearing Korkarak با رهبهر
Monk Rahip, ruhban رهب انبها -رانبهر
Their monks Onların rahipleri رهب مهانبهر Monasticism Ruhbanlık ة رهبانيبهر Fear Korku ة رهببهر
Family, tribe Aile, kabile ط رهطهر Your family Senin ailen, kabilen رهط طكهر My family Benim ailem, kabilem ي رهططهر
250
Cover Örtü قا رهقهر
At rest Sakin, olduğu gibi ا رهووهر Pledge Rehin رهن نيهر Pledge Rehin ة رهنينهر Its evening course Onun akşam esişi ا روحهاحور Firm ones, mountains Sabit olanlar, dağlar رسو ياسور
Motionless Hareketsiz ركد داكور Mercy, rest Rahmet, rahatlık, روح حور
Spirit Ruh روح وحا-روحر
Our spirit Ruhumuz ا روحنوحا- رنوحر His spirit Onun ruhu روح هوحر My spirit Ruhum ي روحوحر Meadows, gardens Bahçeler روض اتضور
Garden Bahçe, otlak ة روضضور Fright Korku روع عور Rome, Romans Roma, Romalılar روم مور A little Biraz دا روديور
Winds Rüzgârlar اح روحري Doubt Şüphe ريب بير Doubt Şüphe ة ريبة - ريبريب Their doubts Onların şüpheleri ريب بهمير Wind, power Rüzgâr, kuvvet روح ريح
Scented plants Reyhan, hoş kokulu bitki ان روححير
Your (pl) wind, power Rüzgarınız, kuvvetiniz روح كمرحي Adornment Süs, güzellik ريشا ريش
Elevation, high place Yüksek yer ع ريعري
251
زThose who drive Sürenler زجر اتاجرز Provision Azık زود ادز To increase Arttı, arttırdı 1 زيد ادز-زيدي
She increased Arttırdı (dş) 1 زيد تادز She increased it Onu arttırdı (dş) 1 زيد هتادز She increased them Onları arttırdı (dş) 1 زيد مهتادز He increased you (pl) Sizi arttırdı 1 زيد كمادز He increased him Onu arttırdı 1 زيد هادز He increased them Onları arttırdı 1 زيد مهادز They increased Arttırdılar 1 و زيدادز
They increased you (pl) Sizi arttırdılar 1 زيد وكمادز They increased them Onları arttırdılar 1 زيد موهادز To visit Ziyaret etti 1 زور ارز -ورزي Those who grow Ekinciler ون زرعارعز
He strayed, deviated Şaştı, saptı 1 اغ زيغز
She strayed, deviated Şaştı, saptı 1 زيغ اغتز They strayed, deviated Şaştılar, saptılar 1 اغوا زيغز
To end, cease Bitti, sona erdi 1 ال زولال-ززي It ceased Son buldu 1 زول التز They (dual) ceased Son buldu (ikil) 1 ا زولالتز Adulterer, fornicator Zina eden erkek زين انانى-زز
Adulterer, fornicator Zina eden erkek اني زينز Adulteress, fornicatress Zina eden kadın ة زينانيز
Those keen to give up Zahidler زهد ينداهز
That which vanishes, perishes
Yok olan زهق قاهز
252
Angels of hell Zebani ة زبنانيبز Foam Köpük زبد دبا - زدبز
Blocks Kütle زبر ربز Books, sects Kitaplar, kitleler ر زبربا- زربز Zaboor Zebur زبر وربا-زوربز
Glass Cam ة زججاججز Cry, shout Çığlık زجر رجز Strongly Zorlayarak ا زجررجز It is removed Uzaklaştırıldı زحزح زححز
Advancing Đlerleyerek فا زحفحز
Gold, ornament Altın, süs زخرف فرخز-خفا زر Its ornaments Süsleri ا زخرففهرخز Increase (imp) Arttır 1 زيد زد
We increased Arttırdık 1 ا زيدنزد
We increased them Onları arttırdık 1 زيد ماهنزد
Increase (imp) me Beni arttır 1 ني زيدزد
Increase (imp) him Onu arttır 1 زيد هزد Carpets Halılar زرب ابىرز Those who grow, growers Ekinciler زرع اعرز
You (pl) visited Ziyaret ettiniz 1 زور مترز
Crop Bitki, ekin زرع عرا-زعرز
To sow, grow Ekti, dikti 1 زرع عرز-عرزي Blue-eyed Gök gözlü, kör قا زرقرز Crops Ekinler وع زرعرز
To claim, believe Đddia etti, zannetti زعم معز -معزي
You claimed Zannettin 1 زعم تمعز
253
You (pl) claimed Zannettiniz 1 زعم متمعز Their claim Zanları زعم هممعز
That which claims Zanneden زعم يمعز
Sighing, roaring Gürleme زفر ريفا-زريفز Zaqqum tree Zakkum ağacı م زقمقوز It became pure Temiz oldu 1 كا زكوز To clean, clear Temizledi 2 كا زكوكي- ززي
Zakat, alms Zekât كاة زكوز He cleaned it (her) Onu temizledi 2 ا زكوكاهز Zechariah (pbuh) Zekeriya (AS) اكريز
Zakat, alms Zekât كواة زكوز It became pure Temiz oldu 1 كى زكوز Clean, innocent Temiz, masum ا زكويكة- زيكز
Clean, innocent Temiz, masum زكو ةزيك You (pl) ceased Son verdiniz 1 زول مزلت
Shaking, earthquake Zelzele, sarsıntı ال زلزلاال-زلززلز
Its earthquake Onun sarsıntısı ا زلزلالهزلز To shake, quake Sarsıldı 1 ل زلزللزلزل-ززي It was shaken Sarsıldı 1 زلزل لزلتز
Shaking, earthquake Zelzele, sarsıntı لة زلزللزلة - زلزز They were shaken Sarsıldılar 1 لزلوا زلزلز Near, approaching Yakın, yaklaşan لفا زلفز Near, approaching Yakın, yaklaşan لفة زلفلفى- زز
Near, approaching Yakın, yaklaşan لفى زلفز Slippery Kaygan, kayan لقا زلقز You (pl) slipped Kaydınız زلل مللتز
254
Groups, in groups Bölük bölük را زمرمز
Freezing cold Şiddetli soğuk ا زمهرريرهمز Ginger Zencefil البيجنز Adultery, fornication Zina ى زينزن
Base, ignoble Soysuz م زمننيز Splendor Süs ة زهررهز To vanish, perish Çıktı, yok oldu 1 زهق قهز That which vanishes, perishes
Yok olan وقا زهقهز
End Son bulma ال زولوز Pair, mate, spouse Eş, karı veya koca زوج جوا-زجوز
Two pairs Đki eş زوج انجوز
It was paired, mated Eşleştirildi 1 زوج تجوز
Your wife Eşin زوج كجوز -كجوز We paired Eşleştirdik 1 ا زوجنجوز
We married her to you Onu seninle evlendirdik 1 ا زوجاكهنجوز We married them Onları evlendirdik 1 زوج ماهنجوز His wife Onun eşi زوج هجوز -جهوز Her spouse Onun (dş) eşi ا زوججهوا- زهجوز Two pairs Đki eş ن زوجيجوز False, lie Yalan, kötü söz, tezvir زور ورورا- زز
Increase Artış ة زيدادزي
Oil Yağ زيت تيز
Its oil Onun yağı ا زيتهتيز Olive Zeytin ون زينتتيا- زونتيز
Olive Zeytin özellikli زينت ةونتيز
Zayd Zeyd ديز
255
Deviation Eğrilik غ زيغيز We separated Ayırdık 2 ا ليزلنيز
It was adorned Süslendi 2 زين نيز
To adorn, beautify Süsledi 2 زين نيز-نيزي
We adorned Süsledik 2 ا زيننيز
We adorned it Onu süsledik 2 ا زيناهنيز Adornment Süs, ziynet ة زينزين
Your adornment Ziynetleriniz زين كمتزين Its (his) adornment Onun ziyneti زين هتزين Its (her) adornment Onun (dş) ziyneti ا زينهتا-زينهتزين Their (fm) adornment Onları (dş) ziyneti زين هنتزين-نهتزين He adorned it (him) Onu süsledi 2 زين هنيز They adorned Süslediler 2 وا زيننيز
256
سRequest, question Sual, soru, istek ال سألؤس It (he) was asked Soruldu 1 ل سألئس To ask Sordu, istedi 1 ئل سألئل-سسي It (she) was asked Soruldu (dş) 1 سأل لتئس
Your request, question Đsteğin 1 سأل لكؤس
They were asked Soruldular 1 لوا سألئس To be evil Kötü oldu 1 اء سوأوء-سسي
Freed camel Serbest bırakılmış deve ةائبس It became evil Kötü oldu 1 ائ سوأست
Women who fast, move about Oruç tutan kadınlar, seyahat edenler
سائحات حيس
Men who fast, move about Oruç tutan erkekler, seyahat edenler
سائحون سيح Easy to swallow Đçimi kolay غ غوسائا-سغائس
That which drives Sevk eden, süren سوق قائس
That which asks Đsteyen 1 ل سألائس
Those who ask Đsteyenler 1 سأل نيلائس
Those who swim Yüzenler سبح اتابحس
Armors Zırhlar سبغ اتابغس
That which outruns, precedes Öne geçen, yarışan سبق ابقس
To race, precede Yarıştı 3 سبق قابا- سسي بق Forerunners Yarışanlar, geçenler 1 سبق ابقاتس
Race (imp, pl) Yarışın 1 ابقوا سبقس
Forerunners Önde gidenler, öncekiler ابقون سبقس-نيابقس
Forerunners Önde gidenler, öncekiler سبق نيابقس
I will recite Okuyacağım 1 لو تلوأتس
He (it) will come to you (pl) Size gelecek 1 يكم أيتآتس
257
Prostrating Secde ederek اجدا سجدس
Those who prostrate Secde edenler اجدون سجدس -يناجدس
Those who prostrate Secde edenler سجد يناجدس Their territory Onların yurtları سوح همتاحس Magician Sihirbaz سحر راحس
Two magicians Đki sihirbaz سحر انراحس
Magicians Sihirbazlar ون سحرراحس
Bank, shore Sahil, kıyı ل سحلاحس Those who ridicule, mock Alay edenler سخر ريناخس
Our chiefs Beylerimiz, efendilerimiz ا دوسنتادس
Their sixth one Onların altıncısı سدس مهسادس To travel Yola çıktı, yürüdü, seyir yaptı 1 سري ارس
That which goes freely Görünen, ortaya çıkan سرب اربس
Hasten, run (imp, pl) Koşun 3 وا سرعارعس
That which steals Hırsız سرق ارقارقة-سس
That which steals Hırsız ارقة سرقس
Those who steal Hırsızlar ارقون سرقس -نيارقس
Those who steal Hırsızlar سرق نيارقس I will have it (him) covered Onu sardıracağım 4 رهق قههأرس I will show you (pl) Size göstereceğim 4 رأي أريكمس - ريكمأوس
I will ask for forgiveness Đstiğfar edeceğim 10 غفر رفغتاسس I will make deviate Döndüreceğim 1 صرف رفأصس I will make enter the fire Ateşe sokacağım 4 ي صليلأصس
I will make him enter the fire Onu ateşe sokacağım 4 صلي يهلأصس Hour, time of judgment Kıyamet saati, zaman, saat ة سوعاعس Low, below Alt, aşağı ل سفلافس
258
Its downside, its lowest Onun altı, aşağı tarafı ا سفللهافس Low ones Aşağılar سفل نيلافس Leg, shin Ayak, bacak سوق اقس
Falling Düşen طا سقطاقس
Two legs Đki ayak سوق اقيس
Her two legs, shins Onun (dş) iki ayağı ا سوقهاقيس I will write Yazacağım 1 كتب بأكتس
I will write it Onu yazacağım 1 ا كتبهباكتس Stationary Sakin, hareketsiz نا سكناكس
To ask Sordu, istedi 1 أل سألأل-سسي
Top flow Aktı, sel oldu 1 ال سيلسيل-سي It flowed Sel aktı (dş) 1 سيل التس
You asked Sordun 1 سأل ألتس
I asked Sordum, istedim 1 ألس ألتس
I asked you Sana sordum, senden istedim 1 سأل كألتس I asked you (pl) Size sordum, sizden istedim 1 كم سألألتس You (pl) asked Sordunuz, istediniz 1 سأل مألتس
You (pl) asked him Ona sordunuz 1 سأل وهمألتس You (pl) asked them (fm) Onlara (dş) sordunuz 1 سأل نوهمألتس You asked them Onlara sordun 1 سأل مهألتس I will throw Atacağım 4 ى لقيألقي-سألقس He asked you Sana sordu 1 سأل ألكس
Sound, intact Sağlam م سلمالس
Sound ones Sağlamlar ون سلممالس He asked her Ona (dş) sordu 1 ا سألألهس He asked them Onlara sordu 1 سأل مألهس
259
They asked Sordular 1 ألوا سألس Those who amuse themselves
Gaflet içindekiler ون مسددامس
Conversing by night Geceleyin konuşarak مسر راسام Samiri Samiri مسر ريامس I will inform Haber vereceğim 2 ئ نبأبأنس
I will inform you Sana haber vereceğim 2 نبأ ئكبأنس I will send down Đndireceğim 4 نزل أنزلس
Awakened Uyanık سهر ةراهس He drew lots Kura çekti 3 سهم ماهس Neglectful Gafil, ihmalkâr ون سهواهس To level Eşitledi, hizaya getirdi 3 اوى سوياوي-سسي I will take shelter Sığınacağım 1 آوي أويس Saba Sebe إ سبأبس
Rest Đstirahat اتا سبتبس
Relations, means Sebep, yol, akraba ب سبببا-سببس
Sabbath Cumartesi, tatil günü سبت تبس
Their sabbath Onların tatil günü سبت همتبس Glorify (imp) Tesbih et 2 سبح حبس
To glorify Tesbih etti, yüceltti 2 سبح حبس-حبسي
Swimming, occupation Yüzme, meşguliyet حا سبحبس
Glory Subhan, münezzeh, yüce ان سبححبس
Glory be to Allah Allah münezzehtir, yücedir سبح ان اللهحبس
Glory be to You Sen münezzehsin, yücesin سبح كانحبس
Glory be to Him O münezzehtir, yücedir سبح هانحبس Glorify (imp) Him Onu tesbih et 2 سبح هحبس Glorify (imp, pl) Tesbih edin 2 وا سبححبس
260
Glorify (imp, pl) Him Onu tesbih edin 2 سبح وهحبس Wild animals Vahşi hayvanlar سبع عبس Seven Yedi (sayı) سبع عبا–سعبة - سعبس Seventy Yetmiş ون سبععبس-نيعبس
To precede Önceden geldi, geçti 1 سبق قبس-بقسي In race, racing Yarışarak قا سبقبس
It (she) preceded Geçti (dş) 1 سبق قتبس
It (he) preceded you (pl) Sizi geçti 1 سبق قكمبس They preceded Geçtiler 1 قوا سبقبس They preceded us Bizi geçtiler 1 ا سبققونبس Way Yollar ل سبلبال- سبس Our ways Bizim yollarımız ا سبللنبس Way Yol بيل سبلبيال- سس
Your way Senin yolun سبل كبيلس Our way Bizim yolumuz ا سبلبيلنس His way Onun yolu سبل بيلهس Their way Onların yolu سبل مبيلهس My way Benim yolum ي سبلبيلس You will see Göreceksin 4 بصر رصبتس
Six Altı ستت ةتس
You will find Bulacaksın 1 وجد جدتس You will find me Beni bulacaksın 1 ني وجدجدتس
You (pl) will find Bulacaksınız 1 ون وجدجدتس
You (pl) will be called Çağırılacaksınız 1 ن دعووعدتس
You will mention Anacaksınız 1 ون ذكرذكرتس
You will mention them Onları (dş) anacaksınız 1 ذكر نهونذكرتس
261
Cover Örtü را سترتس
You (pl) will be returned Döndürüleceksiniz 4 ون ردددرتس
You will have it suckle Emzirteceksiniz 1 رضع عضرتس
You (pl) will know Bileceksiniz 1 ون علملمعتس
You (pl) will be defeated Yenileceksiniz 1 ون غلبلبغتس
It will be written Yazılacak (dş) 1 كتب بكتتس
Sixty Altmış ستت نيتس
It covered with darkness Karardı, sakinleşti ا سجوجى- سجس To prostrate Secde etti 1 سجد دجس-دجسي
Prostrating Secde ederek دا سجدجس
They prostrated Secde ettiler 1 وا سجددجس
They were made to boil Kaynatıldı (dş) سجر ترجس
Scroll Yazı tomarı جل سجلس Prison Zindan, hapis سجن نجس -نجس Those who prostrate Secde edenler سجد ودجس
Baked clay Pişmiş balçık يل سجلجس Sijjin Siccin سجن نيجس
Cloud Bulut سحب ابحا-سابحس
Magician Sihirbaz ار سحرحس
Forbidden Yasak سحت تحس Dawn Seher vakti ر سحرحس
Magic Sihir سحر رحس
To bewitch, delude Sihirledi 1 سحر رحس-رحسي
Two magics Đki sihir سحر انرحس
Magicians Sihirbazlar ة سحررحس
Your magic Senin sihrin سحر ركحس
262
His magic Onun sihri سحر رهحس Their magic Onların sihri سحر مرهحس Their (dual) magic O ikisinin sihri ر سحرحاسمه They bewitched Sihirlediler 1 وا سحررحس Away with Uzak olsunlar قا سحقحس
Far off Uzak يق سحقحس He ridiculed, mocked Alay etti, maskara etti 1 سخر رخس
To subject, make subservient Boyun eğdirdi, kontrol altına aldı
يسخر- سخر سخر 2
We subjected Boyun eğdirdik 1 ا سخرنرخس We subjected it (her) Ona boyun eğdirdik 1 ا سخراهنرخس He subjected it (her) Ona boyun eğdirdi 1 ا سخرهرخس They mocked Alay ettiler 1 وا سخررخس Mocking Alay 1 ا سخرريخس
For service Hizmetinde ا سخرريخس
Anger, wrath Kızgınlık, öfke سخط طخس He became angry Kızdı, hoşlanmadı 1 ط سخطخس
Barrier Sed ا سدددس
Lote tree Sedir ağacı ر سدردة-سردس One sixth Altıda bir سدس سدس
Neglected Başıboş ى سديدس Right, appropriate Doğru ا سدديددس Two barriers, mountains Đki sed ن سدديدس
Secret Gizli, saklı, sır سرر رس
Secret, secretly Gizli, gizlice ا سرررس Ease Bolluk اء رسررس Secrets Sırlar سرر رائرس
263
Mirage Serap اب سربرا-سابرس
Garments Giyecekler, giyimler ل سربلابيرس Their garments Giyecekleri, giyimleri م سربلابيلهرس Lamp Lamba ا سرجاجرس Release Salıverme, bırakma احا سرحرس
Its walls Onun duvarları سردق ادراسقه Swift, swiftly Hızla اعا سرعرس
Going freely Serbestçe giderek با سربرس
Release (imp, pl) Bırakın, salın 2 و سرححرس
Release (imp, pl) them (fm) Onları (dş) serbest bırakın 2 سرح نوهحرس Links of armor Zırh baklası سرد رسد Happiness Sevinç سرر ررا - سررس
To steal Çaldı, hırsızlık yaptı 1 سرق قرس -رقسي Your secrets Sizin sırrınız, gizliniz سرر كمرس Eternal, continuous Sonsuz, ebedi ا سرمددمرس Their secrets Onların sırrı, gizlisi سرر رسمه Happily Sevinçli ورا سرررس
Stream Su arkı ا سريريس Swift Çabuk, hızlı سرع عريس It was spread out Yayıldı 1 سطح تحطس
He ran, strived Koştu, çalıştı ا سعيعس Abundance Genişlik ة سعوعس
His abundance, wealth Onun genişliği, zenginliği سعو هتعس They were made happy Mutlu kılındılar 1 وا سعددعس
Madness Çılgınlık ر سعرعس
It was set ablaze Alevlendirildi 2 سعر ترعس
264
They ran, strived Koştular ا سعيوعس
Effort, Çalışma سعي يعس
To strive, run Çalıştı, koştu 1 ى سعيعى- سعسي
Running Koşarak, çalışarak يا سعيعس
Happy, glad Mutlu سعد ديعس Blazing fire Çılgın ateş ري سعرعرا-سيعس You effort Çalışmanız كم سعييعكم-سيعس His effort Onun çalışması سعي يهعس -هيعس Her effort Onun (dş) çalışması ا سعيهيعس Their effort Onların çalışması سعي مهيعس Foolish Sersem ة سفهفاهس
Journey Sefer, yolculuk فر سفرا-سفرس Scribes Yazıcılar سفر ةفرس
Our journey Seferimiz, yolculuğumuz ا سفرفرنس Lowest En alt, en aşağı فلى سفلس To become foolish Sefih oldu, beyinsiz oldu 1 سفه هفس-فهسي In foolishness Sersemlikle فها سفهس
Fools Beyinsizler اء سفهفهاء-سفهس Ship Gemi سفن ةينفس
Fool, in foolishness Sersem, sersemlikle سفه يهفا- سيهفس Our fool one Bizim sersemimiz ا سفهنيهفس He gave water Su verdi قا سقيس
He gave them water Onları suladı سقي مقاهس Giving water, drinking cup Sulama, su verme, su kabı ة سقيقايس
Hell Cehennem قرس- قرس -قرس It was made fall Düşürüldü ط سقطقس
265
To fall Düştü قط سقطقط-سسي They fell Düştüler قطوا سقطس
Roof Tavan سقف قفقفا- سس Roofs Tavanlar قفا سقفس
We directed Sevk ettik 1 ا قوسقنس
We directed it Onu sevk ettik قوس اهقنس They were watered Sulandılar قوا سقيس
To water, give water Suladı, su verdi قى سقيي-سقسي Watering Sulanması ا سقيقيس
Its watering Onun sulanması ا سقياهقيس You gave water Suladın سقي تقيس
Ill, sick Hasta سقم ميقس Intoxicated, drunk Sarhoşlar اى سكركارس It calmed Sakinleşti سكت كتس Intoxicant Đçki كرا سكرس Made intoxicated Döndürüldü, sarhoş edildi سكر تكرس
Intoxication, stupor Sarhoşluk ة سكركرس -تكرس
Their intoxication Onların sarhoşluğu سكر همتكرس Rest, assurance Sükûnet سكن كنس
To dwell, inhabit Yerleşti, yaşadı 1 سكن كنس-كنسي Place of rest Dinlenme yeri/zamanı كنا سكنس You (pl) inhabited Yerleştiniz 1 سكن كنمست
Knife Bıçak كينا سكنس
Tranquility Sükûnet, huzur ة سكنينكس
His tranquility Onun sükuneti سكن هتينكس Ask (imp) Sor 1 ل سألس
266
Weapon Silah الح سلحس Chains Zincirler ل سلسللاسل -سالسس
Essence, extract Öz سلل اللةس Peace, greeting, He who gives peace
Selam, huzur, selamet veren سلم الما-سالمس Salsabil, a spring in paradise Selsebil, cennete bir pınar بياللسس Chain Zincir سلسل لسلةس He gave power Yetki verdi 2 لط سلطس Authority Saltanat, kuvvet, delil, yetki لطان سلطا -سلطانس
His authority Onun saltanatı سلط هلطانس My authority Saltanatım سلط لطانيهس
He gave them power Onlara yetki verdi 2 سلط ملطهس Passed, left in the past Geçti, geçmişte kaldı 1 سلف لفس Precedent Geçmiş, selef لفا سلفس Smite Đncitti سلق لقس They smite you Sizi incittiler سلق لقوكمس He let you enter Sizi soktu 1 سلك لككمس We let him enter Onu soktuk 1 ل سلكساهكن He let him enter Onu soktu 1 سلك لكهس Peace Teslimiyet, barış سلم لمس
Peace Barış لم سلمس He saved Kurtardı 2 سلم لمس
Peace, Islam Barış, güvenlik, Đslam لم سلمس
Stairs, ladder Merdiven سلم لما-سلمس
In peace Selametle لما سلمس
You submitted Teslim ettiniz 2 م سلمتلمس
Greet (imp, pl) Selam edin 2 وا سلملمس
267
Ask (imp) them Onlara sor 1 م سأللهس
Quail Bıldırcın اى سلولوس Sound, intact Temiz, sağlam يم سلملس
Solomon (pbuh) Süleyman (AS) انمليس
Eye of a needle Đğne deliği مسم مس Sky Gök اء مسومس Listeners Dinleyenler ون مسعاعمس
He named you (pl) Sizi isimlendirdi 2 مسو اكممس
Fat Besili, şişman مسن انمس Skies, heavens Gökler مسو اتاومس -اتاومس
Hearing, ear Đşitme, kulak مسع عمس To hear Đşitti, duydu 1 مسع عمس-عمسي
Hearing Duyarak عا مسعمس
She heard Duydu (dş) 1 مسع تعمس
You (pl) heard Duydunuz 1 مسع متعمس
You (pl) heard him Onu duydunuz 1 مسع وهمتعمس Your ears, your hearing Kulaklarınız, işitmeniz مسع كمعمس
We heard Duyduk, işittik 1 ا مسعنعمس
He heard him Onu duydu 1 مسع هعمس His hearing, ear Onun kulağı, işitmesi مسع هعمس Their hearing, ear Onların kulakları, işitmeleri مسع همعمم-سهعمس They heard Duydular 1 وا مسععمس Ceiling Tavan ك مسكمس Its ceiling Onun tavanı, boyu ا مسككهمس Scorching fire Kavurucu, zehirli ateş وم مسممس
Name (imp, pl) them Onları isimlendirin 2 مسو موهمس
268
To name Đsim verdi 2 ى مسومي-سمسي Name, similarity Đsim, benzerlik ا مسويمس
I named Đsim verdim 2 مسو تيمس
You (pl) named Đsim verdiniz, adlandırdınız 2 م مسوتيمس
You (pl) named them Ona isim verdiniz 2 ا مسووهمتيمس I named her Ona isim verdim 2 ا مسوهتيمس All-hearing, hearing Semî, işiten مسع يعميعا - سمس Fat Semiz ني مسنمس
Tooth Diş سنن نس
We will give Vereceğiz 4 ي أيتتؤنس We will give them Onlara vereceğiz 4 أيت يهمتؤنس Flash Parıltı ا سنونس
Spikes, ears Başaklar ابل سنبلنس
Spikes, ears Başaklar سنبل التنبس
Spike, ear Başak سنبل لةنبس Its spikes, ears Başakları سنبل هلنبس Slumber Uyuklama ة سنونس Way, situation, rule Sünnet, yol, kural ة سنننس-تنس
Year Sene, yıl ة وسننة -سنس -ةنس Our way Bizim sünnetimiz ا سنننتنس We will recompense Karşılığını vereceğiz 1 زي جزيجنس
We will make enter Sokacağız 4 ل دخلخدنس
We will make them enter Onları sokacağız 4 دخل ملهخدنس Fine silk Sündüs, ince ipek سدنس We will call Çağıracağız 1 دعو عدنس
We will try to get permission Đzin isteyeceğiz 3 رود اودرنس
269
We will show Göstereceğiz 4 ري رأينس We will show them Onlara göstereceğiz 4 رأي ريهمنس We will increase Arttıracağız 1 زيد زيدنس
We will gradually lead them Onları yavaş yavaş yaklaştıracağız
سنستدرجهم درج 10We will brand
Damgalayacağız, işaretleyeceğiz
سنسم وسم 1
We will brand him Onu damgalayacağız 1 سوم هسمنس We will strengthen Kuvvetlendireceğiz 1 شدد دشنس
We will obey Đtaat edeceğiz 1 طوع يعطنس
We will obey you (pl) Size itaat edeceğiz 1 طوع كميعطنس We will punish Azap edeceğiz 1 عذب عنسذب
We will punish them Onlara azap edeceğiz 1 م عذبهذبعنس We will return it
Onu döndüreceğiz, iade edeceğiz
سنعيدها عود 4We will become free Boş kalacağız 1 غ فرغفرنس
We will kill Öldüreceğiz 2 ل قتلقتنس
We will make read Okutacağız 4 قرأ قرؤنس
We will make you read Seni okutacağız 4 قرأ قرئكنس We will say Diyeceğiz 1 قول قولنس
We will write Yazacağız 1 كتب بكتنس
We will throw Atacağız, bırakacağız 4 ي لقيلقنس We will grant Faydalandıracağız 2 متع عتمنس
We will grant them Onları faydalandıracağız 2 متع مهعتمنس Ways, situations, rules Hayat yolları, sünnetler سنن ننس We will look Bakacağız 1 نظر ننسظر
We will make easy Kolaylaştıracağız 2 يسر رسينس
We will make it easy Onu kolaylaştıracağız 2 يسر هرسينس Years Seneler, yıllar سنو ننيس
270
Its plains Onun ovaları ا سهلهولهس Evil Kötü, kötülük وء سوأوءا-سوء- سس Your (pl) private parts Edep yerleriniz سوأ كمءاتوس Their (dual) private parts O ikisinin edep yerleri ا سوأمهءاتوس Dead body Ceset ءة سوأوس
He fashioned Düzenledi 2 ا سويوس
Same, equal Aynı, eşit اء سويواء-سوس Name of a false god Put adı ااعوس He fashioned you Seni düzenledi 2 سوي اكوس He fashioned him Onu düzenledi 2 سوي اهوس He leveled it Onu (dş) düzenledi 2 ا سوياهوس He fashioned them Onları (dş) düzenledi 2 سوي ناهوس Evil Kötü واى سوأس Black Siyah, kara سود ودس
Wall Sur, duvar ور سورس
Surah, chapter Sure ة سورورس
Whip Kamçı ط سوطوس Will, shall …cak, …cek فوس
Leg, stem Gövde, sap, bacak وق سوقس
Its stem Gövdesi, sapı سوق هوقس Enticed Peşinden sürükledi ل سولوس It enticed Peşinden sürükledi (dş) لسو لتوس He fashioned Düzenledi 2 ى يسووس
Even Denk, orta ى سويوس
Even Düz سوي ويس Well proportioned Düzgün ا سويويس
271
I fashioned Düzenledim 2 سوي تيوس
I fashioned him Onu düzenledim 2 سوي هتيوس He became distressed Üzüldü 1 يء سوأس
Evil Kötü ئ سوأيئا- سيس
Evil deeds Kötülükler, çirkinlikler سوأ ئاتيس
Your (pl) evil deeds Sizin kötülükleriniz سوأ كمئاتيس Our evil deeds Bizim kötülüklerimiz ا سوأنئاتيس His evil deeds Onun kötülükleri سوأ هئاتيس Their evil deeds Onların kötülükleri سوأ همئاتيس Evil Kötülük, çirkinlik, günah ئة سوأيس
It became evil Kötüleşti, karardı 1 سوأ يئتس
He will give Verecek 4 ي أيتتؤيس
He will give us Bize verecek 4 ا أيتينتؤيس He will give him Ona verecek 4 أيت يهتؤيس His evil deed Onun kötülüğü سوأ ئهيس He (it) will come Gelecek 1 ي أيتأتيس
He (it) will come to them Onlara gelecek 1 أيت يهمأتيس Caravan, travelers Kervan, yolcular ة سرياريس
He will cancel Đptal edecek 4 ل بطلطبيس He will cancel it Onu iptal edecek 4 بطل لهطبيس They will be recompensed Karşılıkları verilecek 1 ن جزيوزجيس
He will recompense Karşılığını verecek 1 زي جزيجيس
He will recompense them Onlara karşılığını verecek 1 زيهم جزيجيس He will do Yapacak 1 ل جعلعجيس He will be removed far Uzaklaştırılacak 2 جنب بنجيس
He will be removed far from it Ondan uzaklaştırılacak 2 ا جنبهبنجيس
272
He will make it worthless Boşa çıkaracak 4 بط حبطحيس
He will gather Toplayacak 1 حشر رشحيس
He will gather them Onları toplayacak 1 حشر مهرشحيس They will swear Yemin edecekler 1 فون حلفلحيس
Travel (imp, pl) Dolaşın, seyahat edin 1 وا سيحيحس
Chief, noble Efendi, başkan ا دوسديس He will make enter Sokacak 4 ل دخلخديس
He will make them enter Onları sokacak 4 دخل ملهخديس They will enter Girecekler 1 لون دخلخديس Her husband Efendisi ا دوسهديس He will receive admonition Öğüt alacak 5 ذكر ذكريس Traveling, journey Yürüyüş, gidiş سري ريا- سريس
They were moved Yürütüldü (dş) 1 سري تريس
State Durum, suret سري تريس
Its state Onun durumu ا سريهرتيس He will have mercy Merhamet edecek 1 رحم محريس He will have mercy on them Onlara merhamet edecek 1 رحم مهمحريس Travel (imp, pl) Gezin, dolaşın 1 وا سريريس
He will see Görecek 1 ى رأيريس
He will show Gösterecek 4 ري رأييس
He will show you (pl) Size gösterecek 4 رأي ريكميس They will enter the fire Ateşe girecekler 1 ن صليلوصيس
He will enter the fire Ateşe girecek 1 لى صليصيس
It will strike Đsabet edecek 4 صوب يبصيس
It will strike them Onlara isabet edecek 4 صوب مهيبصيس Their necks will be encircled Boyunlarına dolanacak 2 قون طوقطويس
273
He will know Bilecek 1 علم لمعيس
They will know Bilecekler 1 ون علملمعيس
It will be forgiven Bağışlanacak 1 غفر فرغيس They will defeat Galip gelecekler 1 غلب بلغيون س It was driven Sevk edildi 1 سوق يقس
He will say Diyecek 1 قول قوليس They will say Diyecekler 1 قولون قوليس They will deny Đnkar edecekler 1 ون كفركفريس He will suffice Yetecek 1 ي كفيكفيس
He will suffice for you against them
Onlara karşı sana yetecek 1 كفي ميكهكفيس It will become Olacak 1 كون كونيس Flood Akmak, sel ل سيليس
Mark Đşaret ا سومميس Their marks Đşaretleri سوم ماهيمس Mount Sinai Sina dağı اءنيس He will reach Erişecek 1 ال نيلنيس He will reach them Onlara erişecek 1 نيل مالهنيس They will shake Sallayacaklar 1 ون نغضضغنيس
They will spend Đnfak edecekler 1 قون نفقنفيس
They will spend it Onu infak edecekler 1 ا نفقهقوننفيس Mount Sinai Sina dağı يننيس
He will guide me Bana yol gösterecek 1 ين هديدهيس
He will guide them Onlara yol gösterecek 1 هدي يهمدهيس It will be defeated Yenilecek 1 هزم مزهيس
Evil Kötü ىء سوأيس
274
شYou wanted Đstedin 1 شيأ ئتش
You (pl) wanted Đstediniz 1 م شيأئتش
You (dual) wanted Siz ikiniz istediniz 1 ا شيأمئتش We wanted Đstedik 1 ا شيأئنش
To want, will Đstedi, diledi 1 اء شيأاء-ششي
They wanted Đstediler 1 شيأ اأوش
Staring Donakalmış شخص صاخةش
Those who drink Đçenler ون شرباربش-اربنيش
Those who drink Đçenler شرب اربنيش Be (imp) partner Ortak ol 1 شرك اركش
Be (imp) partner to them Onlara ortak ol 1 شرك ماركهش Side Taraf شطأ ئاطش Poet Şair شعر راعش
Intercessors Şefaat edenler شفع نيعافش
They opposed Karşı geldiler 3 اقوا شققش
Grateful, thankful Şükreden شكر راكا-شراكش
Grateful ones Şükredenler ون شكرراكش-ريناكش
Grateful ones Şükredenler شكر ريناكش Manner Yapı, kabiliyet لة شكلاكش His manner Yapısı شكل هلتاكش Lofty Yüce مشخ اتخامش Affair, matter Đş أن شأنش
That which has hatred for you Sana kin besleyen شنأ انئكش
Their affair Onların işleri شأن أنهمش
Witness Şahit, gören شهد داها -شداهش
275
Witnesses Şahitler ون شهدداهش-ينداهش
Witnesses Şahitler شهد ينداهش Consult (imp) Müşavere et, danış 3 شور اورش
To consult Đstişare etti, müşavere etti, danıştı
يشاور-شاور شور 3Consult (imp) them Onlarla istişare et 3 شور مهاورش It was made to appear Benzetildi شبه هبش
Winter Kış اء وشتتش Divided, diverse Dağınık ى تشتتش
Tree, vegetation Ağaç, ot شجر رجش
Arose Ortaya çıktı 1 شجر رجش Tree Ağaç شجر ة شرج-ترجش Its tree Onun ağacı ا شجرهترجش Their trees Onun ağaçları ا شجرهرجش Greed, stinginess Bencillik شحح حش To become greedy Cimri oldu, aç gözlü oldu 1 شحح حش-حشي Their fat Onların iç yağları ا شحممهومحش To bind, reinforce Bağladı, kuvvetlendirdi 1 شدد دش-دشي Firm, strong Şiddetli, çetin شدد اددا -شاددش
We strengthened Bağladık 1 ا شددنددش
Bind firmly (imp, pl) Bağlayın 1 وا شدددش
Severe Şiddetli شدد يددا- شيددش
Bad, evil Kötü, şer, daha kötü, kötülük شرر را-شرش Drink Đçecek شرب ابرا-شابرش
Your drink Đçeceğin شرب ابكرش His drink Onun içeceği شرب هابرش Drinking Đçiş, içme شرب برش
276
Share of drinking Su içme hakkı شرب برش
To drink Đçti 1 شرب ربش-برشي They drank Đçtiler 1 وا شربربش
To expand, open Açtı, genişletti 1 شرح حرش-حرشي Disperse (imp) Dağıt 2 شرد درش
Small group Küçük topluluk ة شرذممذرش Spark Kıvılcım ر شرررش He ordained Kanun koydu, yol belirledi 1 شرع عرش
Visibly Görünür şekilde عا شرعرش
Law Şeriat, kanun ة شرععرش
They ordained Din olarak kabul ettiler 1 وا شرععرش
East, eastern Doğulu, doğuda ا شرقيقرش -ةيقرش
East, eastern Doğulu, doğuda شرق ةيقرش Polytheism Şirk, ortak koşma شرك كرش
Partners Ortaklar كاء شركركاء- شرش Your (pl) partners Ortaklarınız شرك كاءكمرش-كمكاؤرش Our partners Ortaklarımız ا شركنكاؤرا-شنكائرش Their partners Onların ortakları م شركهكاؤرهم -شكائرش My partners Benim ortaklarım كاءي شركرش Your (pl) polytheism Sizin şirkiniz شرك كمكرش His evil Onun şerri, kötülüğü شرر هرش They sold Sattılar ا شريورش
They sold him Onu sattılar شري هورش Ordained way, law Şeriat, kanun, yol شرع ةريعش
Partner Ortak شرك ريكش
Its shoot Filizi شطأ طئهش - طأهش
277
Direction Yön, taraf شطر طرش Its direction Onun tarafı, yönü شطر هطرش Injustice Adaletsizlik ططا شططش
Symbols Nişaneler, şiarlar شعر رائعش
Columns Kollar, dallar, gruplar ب شعبعش
Poetry Şiir شعر رعش
To realize, understand Anladı, şuur etti 1 شعر رعش-رعشي
Poets Şairler اء شعررعش Sirius Şi’ra yıldızı ى شعررعش Nations Milletler, dallar وبا شعبعش
Shuaib (pbuh) Şuayb (AS) بيعا -شبيعش
He impassioned her Onu etkiledi 1 ا شغففهغش Occupation Meşguliyet ل شغلغش To keep busy Alıkoydu, meşgul etti 1 ل شغلغل- شغشي It kept us busy Bizi meşgul etti ا شغلنلتغش Healing Şifa فاء شفيش Intercession Şefaat, tavsiye, yol ة شفعفاعش Their intercession Onların şefaati شفع مهتفاعش Two lips Đki dudak ن هشفيفتش Even Çift فع شفعش
To intercede Şefaat etti شفع فعش -فعشي Intercessors Şefaatçiler ا شفعاؤفعاء-شفعش Your (pl) intercessors Sizin şefaatçileriniz شفع اءكمفعش Our intercessors Şefaatçilerimiz ا شفعناؤفعش Twilight glow Şafak فق شفقش
Brink Kenar فى شفوفا- شش
278
To heal Đyileştirdi, şifa verdi 1 فى شفيي-شفشي Intercessor Şefaatçi شفع يعفش
Great trouble Büyük zorluk شقق قش
To cleave Yarıldı 1 شقق قش-قشي Splitting Yarma, yarış قا شققش
Dissension, disagreement Muhalefet, anlaşmazlık قاق شققش My dissension Bana karşı gelmeniz ي شقققاقش Difficulty Zorluk, meşakkat قة شققش
We cleaved Yardık 1 ا شققققنش
They became wretched Kötü oldular, mutsuz oldular 1 قوا شقوش Our wretchedness Azgınlığımız ا شقونتقوش Wretched, unhappy Kötü, mutsuz شقو يقا-شيقش Doubt Şüphe شكك كش
To doubt Şüphe etti 1 شكك كش-كشي Thank, gratefulness Şükür شكر كركرا -شش
To be grateful Şükretti 1 شكر كرش-كرشي
You (pl) became grateful Şükrettiniz شكر متكرش Type Yapı, kabiliyet, şekil كل شكلش
Its type Onun şekli شكل هكلش Grateful, appreciative
Çok şükreden, şükrün karşılığını veren
شكورا-شكور شكر
Lefts Sollar ل مشلائمش Their lefts Onların solları هم مشللائمش Left Sol ال مشلمش His left Onun solu مشل هالمش Sun Güneş مشس سما- شسمش Hatred Nefret ئان شنأنش
279
Flame Alev شهب ابها- شابهش
Testimonies Şehadetler شهد اتادهش
Their testimonies Onların şehadetleri هم شهداتادهش Visible, testimony Görünen, şahitlik ة شهدادهش
Our testimony Bizim şahitliğimiz ا شهدنتادهش Their testimony Onların şahitliği شهد مهتادهش Their (dual) testimony O ikisinin şahitliği ا شهدهمتادهش Flames Alevler با شهبهش
To witness, see Şahit oldu, gördü 1 شهد هدش -دهشي
Witnesses Şahitler, mevcutlar, şehitler اء شهددهاء -شدهاء- شدهش Our witnesses Şahitleriniz اءكم شهددهش I witnessed, saw Şahit oldum, gördüm 1 شهد هدتش
You (pl) witnessed, saw Şahit oldunuz, gördünüz 1 شهد مهدتش We witnessed, saw Şahit olduk, gördük 1 ا شهدنهدش They witnessed, saw Şahit oldular, gördüler 1 وا شهدهدش
Month Ay (zaman) شهر رها- شرهش Month Ay (zaman) شهر رهور- شهش
Two months Đki ay ن شهريرهش
Desires Şehvetler شهو اتوهش Lust, desire Şehvet ة شهووهش
Witnesses Şahit olanlar, şahitler شهد ودها -شودهش
Months Aylar ور شهرهش
Witness Şahit, mevcut شهد هيدا -شهيدش
Two witnesses Đki şahit ن شهديهيدش Wailing Kükreyen شهق قهيهيقا- شش Flame Alev اظ شوظوش
280
Mixture Karışım با شوبوش
Consultation Şura, danışma, istişare ى شورورش
Weapon Silah كة شوكوش Roasting Yakma ى شويوش
Thing Şey ء شيأيئا -شيش
Devils Şeytanlar ن شطنياطيش His devils Onların şeytanları شطن ينهماطيش White-haired Ak saçlı ا شيببييبا-شش White-hair Ak saçlılık ة شيببيش
Blemish Alaca ة شيويش
Old Đhtiyar, yaşlı شيخ خيا -شخيش
Devil, satan Şeytan طان شطنيش
Group, party, sect Bölüm, grup, ayrılık ع شيعيش -ةيعا- شعيش His party Onun topluluğu شيع هتيعش Old men Đhtiyarlar وخا شيخيش
281
صWomen who fast Oruç tutan kadınlar صوم اتمائص -اتمائص
Men who fast Oruç tutan erkekler صوم نيمائص Sabians Sabiîler ون صبأابؤص-ابئنيص
Sabians Sabiîler صبأ نيابئص Patient Sabırlı, sabırla ابرا صربص
Patient women Sabırlı kadınlar صرب اتابرص - اتابرص
Patient (fm) Sabırlı (dş) ة صربابرص
Be patient (imp, pl) Sabredin 1 وا صربابرص
Patient men Sabırlı erkekler ون صربابرص -ابرينص
Patient men Sabırlı erkekler صرب ابرينص Companion Arkadaş, grup صحب باحص
To be companion Arkadaş edindi 3 صحب باحص-باحصي Companion Arkadaş, eş ة صحبباحص
His spouse Eşi, arkadaşı صحب هتباحص Your companion Arkadaşınız بكم صحباحص-كمباحص His companion Onun arkadaşı صحب هباحص -بهاحص Their companion Onların arkadaşı بهم صحباحص-مهباحص Their (dual) companion O ikisinin arkadaşı ا صحبمهباحص My two companions Đki arkadaşım ي صحبباحص Deafening blast Sağır edici ses ة صخخاخص
To hunt Avlandı 1 يدص ادص-يدصي Truthful Sadık, doğru صدق قادقا-صادص
Truthful women Doğru kadınlar صدق قاتادص - قاتادص
Truthful men Doğru erkekler قون صدقادص-نيقادص
Truthful men Doğru erkekler صدق نيقادص
282
Harvesters Devşirenler, kesenler صرم نيارمص
Thunderbolt Yıldırım قة صعقاعص
Humiliated Küçük düşmüş صغر راغص
Humiliated ones Küçük düşmüşler ون صغرراغص-ريناغص
Humiliated ones Küçük düşmüşler صغر ريناغص Lined, spread Saflar halinde, kanat açmış صفف افاتص
Excellent bred steeds Cins atlar صفن اتنافص In rows Saf dizilenler افون صففص
That which enters fire Ateşe giren, girecek olan ال صليص
Righteous, correcting Salih, iyi, ıslah eden صلح حالص
Salih (pbuh) Salih (AS) صلح حالا-صحالص Good deeds Salih işler, saliha kadınlar صلح اتحالص - اتحالص Righteous men Salih erkekler ون صلححالن-صيحالص
Two righteous men Đki salih kişi ن صلحيحالص Righteous men Salih erkekler صلح نيحالص Those who enter fire Ateşe girenler, girecek olanlar الوا صليص
That which remain silent Sessiz ت صمتامص Those who remain silent Sessizler ون صمتتامص
To pour Döktü 1 صبب بص-بصي Pouring Dökme ا صبببص
Morning Sabah صبح صاحب
Very patient Çok sabırlı ار صرببص
We poured Döktük 1 ا صببنببص
Became in the morning Sabahladı, sabahleyin oldu 2 صبح حبص
Morning Sabah صبح حبح- صبص
In the morning Sabahleyin حا صبحبص
283
Came to them in the morning Onlara sabahleyin geldi 2 م صبحهحبص Patience Sabır صرب ربا-صربص
To be patient Sabretti 1 صرب ربص-برصي
You became patient Sabrettiniz 1 صرب متربص Your patience Sabrın صرب كربص We became patient Sabrettik 1 صرب رباصن
Our patience Sabrımız ا صربنربص They became patient Sabrettiler 1 وا صربربص
Relish Katık غ صبغبص
Color Renk, boya ة صبغغبص Pour (imp, pl) Dökün 1 وا صبببص
Child Çocuk صيب بيا -صبيص
To incline Meyletti ى صيببو-صبصي Plates Tepsi, sayfa صحف افحص Pages Sayfalar صحف فحفا- صحص
Rock, rocks Kaya, kayalar صخر رخة-صرخص
Hindering Döndürme صدد دص Hindering Alıkoyma صدد دص
He was averted Engellendi, döndürüldü 1 صدد صد
To hinder, avert Geri döndürdü, engelledi 1 صدد دص -دصي
You (pl) averted Engellediniz 1 صدد مدتدص
We averted Engelledik 1 ا صددنددص
We averted you Sizi engelledik 1 صدد اكمدندص Breast, heart Sine, kalp صدر ردص-ردا ص
Your breast, heart Sinen, kalbin صدر كردص- كردص -ركدص His breast, heart Onun sinesi, kalbi صدر هردص
284
My breast, heart Sinem, kalbim رى صدردص Crack Çatlak ع صدعدص
To proclaim Açıkça söyledi 1 صدع عدص-عدصي To turn away Döndürdü 1 صدف فدص
Two cliffs Đki dağ, iki yamaç ن صدففيدص Truthfulness Sıdk, doğruluk صدق قدقا-صدص
To tell the truth, fulfill Doğru oldu, doğru söyledi 1 صدق قدص-قدصي
To approve Doğruladı 2 صدق قدص-قدصي
Charities Sadakalar صدق قاتدص -قاتدص
Your charities Sadakalarınız كم صدققاتدص Their dower Mehirleri صدق هنقاتدص
Charity Sadaka قة صدقدص She told the truth, fulfilled Doğru söyledi (dş) 1 صدق قتدص You told the truth, fulfilled Doğru söyledin 1 صدق قتدص He told the truth, fulfilled Doğruladı, tasdik etti (dş) 1 صدق قتدص She approved, admitted Doğruladın, tasdik ettin 2 صدق قتدص You told the truth to us, fulfilled your promise
Bize doğru söyledin 1 ا صدقنقتدص He told the truth to you Size doğru söyledi 1 صدق قكمدص He told the truth to us Bize doğru söyledi 1 ا صدققندص We fulfilled our promise
Onlara sözümüzü yerine getirdik
صدقناهم صدق 1Their truthfulness Onların doğruluğu صدق مقهدهم- صقدص They told the truth Doğru söylediler 1 قوا صدقدص
He averted her Onu alıkoydu 1 ا صددهدص He averted them Onları alıkoydu 1 صدد مهدص They averted Alıkoydular 1 وا صدددص
They were averted Alıkonuldular 2 صدد دواص
285
Aversion Uzaklaşma ودا صدددص
Breasts, hearts Sineler, kalpler صدر رودص Your (pl) breasts, hearts Sineleriniz, kalpleriniz صدر وركمدص Their breasts, hearts Sineleri, kalpleri م صدرهوردص-مورهدص They averted you (pl) Sizi alıkoydular 1 دصد وكمدص Purulent Đrinli صدد يددص
Friend Dost يق صدقدص
That which approves Sıddık, tasdik eden, doğrulayan
صديقا- صديق صدق
Truthfully Doğrulukla يقا صدقدص
Truthful woman Doğru kadın يقة صدقدص
Your friend Dostunuz صدق كميقدص Truthful men Doğru erkekler يقون صدقدص-نييقدص
Truthful men Doğru erkekler صدق نييقدص Incline (imp) Alıştır روص رص Frost Soğuk صرر رص Path, way Yol اط صرطراطا- صرص
Your path Senin yolun صرط اطكرص My path Benim yolum ي صرطاطرص Loud voice Çığlık صرر ةرص
Palace, tower Saray, kule صرح حرا-صحرص
Furious, screaming Şiddetli, uğultulu ر صرصرصرا-صرصرص Fallen Yere serilmiş ى صرععرص To divert, turn away Döndürdü, sevk etti 1 صرف فرص-رفصي To explain Açıkladı 2 صرف فرص-فرصي Diversion Döndürme, çevirme فا صرفرص
It was diverted Döndürüldü 1 صرف رفتص
286
He diverted you (pl) Sizi döndürdü 1 صرف فكمرص We diverted Yönelttik 1 ا صرففنرص
We explained Açıkladık 2 ا صرففنرص
We explained it Onu açıkladık 2 صرف اهفنرص To harvest Devşirdi, hasat etti 1 صرم مرص-رمصي Incline (imp) them Onları alıştır روص نهرص
Cry of help Đmdat çağrısı, feryatçı صرخ ريخص
Reaped Koparılmış م صرمريص To ascend Yükseldi 1 صعد دعص-دعصي Ascending Yükselerek دا صعدعص
To turn Çevirdi 1 صعر رعص-رعصي To faint Bayıldı 1 صعق قعص-قعصي Fainted Baygın قا قصععص Steep hill Yokuş ودا صعدعص
Earth, soil, ground Toprak يدا صعدعص
Humiliation Küçüklük صغر ارغص
Inclined Saptı, eğildi 1 صغو تغص
To incline Meyletti 1 صغو يغى-صغصي Small Küçük ري صغرغا-صريغص Small Küçük ة صغرريغص
Safa hill Safa tepesi فاص In rows, lined Saf saf ا صفففص Forgiveness Hoşgörü صفح فحص
To overlook Hoşgördü 1 صفح فحص -فحصي Overlooking Hoş görerek فحا صفحص
Yellow Sarı صفر فرص
287
Yellow Sarı ف صفراءصر Plain, deserted Dümdüz, bomboş فا صفصففصص Smooth rock Düz kaya صفو انفوص
To slap Tokat attı, vurdu 1 صكك كص-كصي She slapped Tokat attı, vurdu 1 صكك كتص
Pray, bless (imp) Namaz kıl, dua et ل صلوص Prayer Namaz, dua صلو الةص
Your prayer Namazın صلو كالتص-كالتص His prayer Onun namazı صلو هالتص Their prayer Onların namazı هم صلوالتص -مهالتص My prayer Namazım ي صلوالتص Backbone Bel kemiği لب صلبص
To hang Astı 1 صلب ص لب-لبصي To hang Astı 1 صلب لبص-لبصي They hanged Astılar 1 و صلبلبص
They hanged him Onu astılar 1 صلب وهلبص Peace Sulh, barış صلح لحا- صلحص
To become righteous Islah etti, düzeltti, iyilik yaptı 1 صلح لحص -صي لح
Bare Düz, çıplak ا صلدلدص Clay Balçık ال صلصللصص Pray, bless (imp, pl) Namaz kılın, salat edin لوا صلوص
Prayers Namazlar, dualar صلو اتلوص Prayer Namaz لواة صلوص - لواةلوة- صص Your prayers Namazların ل صلوصكاتو Their prayers Onların namazları صلو هماتلوص Put (imp, pl) him in fire Onu ateşe atın 2 صلي لوهص
288
To pray, bless Namaz kıldı 1 لى صلولى-صصي Entering fire Ateşe giriş ا صلييلص
Deaf Sağır صمم ما- صمص Samed Samed صمد دمص They became deaf Sağır oldular 1 وا صمممص
Work Đş, yapma صنع عنا-صعنص
Making Sanat, iş ة صنععنص
They did, made Yaptılar 1 وا صنععنص
Branched Dallanmış ان صنوونص -انونص Marriage relationship Evlilik yakınlığı ا صهررهص Correct Doğru, doğru olarak ابا صوبوص
Cup Kadeh صوع اعوص Thunderbolts Şimşekler صعق قاعوص Lined up Saflar, saf saf صفف افوص
Monasteries Manastırlar صمع عاموص Voice Ses صوت توص
Your voice Sesin صوت كتوص He shaped, formed Şekillendirdi 2 صور روص
Shapes, forms Şekiller صور روص
Trumpet Sur ور صورص Shape, form Şekil, suret ة صورورص - ةورص
He shaped you (pl) Sizi şekillendirdi صور كمروص Your shapes, forms Şekilleriniz صور كمروص We shaped Şekillendirdik ا صورنروص
We shaped you (pl) Sizi şekillendirdik صور اكمنروص Fasting Oruç م صوموا- صموص
289
Their fortresses Kaleleri صيص يهماصيص Fasting Oruç صوم اميص-اميا ص Rainstorm Yağmur, sağanak صوب بيص Cry, blast Çığlık ة صيححية -صحيص
Hunt, game Avlanma, av صيد ديص
Summer Yaz (mevsim) صيف فيص
290
ضThat which straitens Daralan ضيق قائض
Laughing Gülen, gülerek كا ضحكاحض Laughing Gülen كة ضحكاحض
That which harms Zarar veren ضرر ارض
That which harms them Onlara zarar veren ضرر مهارض Those who harm Zarar verenler ضرر ينارض
Straitened Daraldı ضيق اقض
Straitened Daraldı ضيق اقتض
That which goes astray Sapmış, şaşkın الا ضللض
Those who go astray Sapıtan, sapıklar الون ضللض -النيض
Those who go astray Sapıtanlar, sapıklar ضلل النيض Camel Deve, seyahat aracı ر ضمرامض Sheep Koyun (hayvan) ضأن أنض
Panting Şiddetle soluyarak ا ضبححبض Daylight, forenoon Kuşluk, gündüz ا ضحوحض
Its brightness Onun kuşluğu ا ضحواهحض
To laugh Güldü 1 ضحك كحض-كحضي She laughed Güldü 1 ضحك كتحض
Daylight, forenoon Gün ışığı, gündüz, kuşluk ى ضحوحض Opponents Zıt, aksi, ters, rakip ا ضدددض
Hardship, adversity Dert, sıkıntı ضرر رض Harm Zarar ضرر را- ضرض
To harm Zarar verdi 1 ضرر رض -رضي
Hardship Sıkıntı اء ضررراء-ضرض Harming Zarar vererek ارا ضرررض
291
Striking Vuruş, vurma ضرب برض Struck Vuruldu 1 ضرب ربض
To strike, give example, travel Vurdu, misal verdi, dolaştı 1 ضرب برض-ربضي Striking Vurarak با ضربرض Struck Vuruldu 1 ضرب تربض
You traveled Sefere çıktınız 1 ضرب متبرض We set forth Vurduk 1 ا ضربنبرض They set forth, traveled Vurdular 1 وا ضرببرض They set forth, traveled Onu misal verdiler 1 ضرب وهبرض Harm, damage Zarar ضرر ررض Its harm Zararı ضرر هرض Its hardship Sıkıntısı, derdi ضرر هرض- هرض Thorny plant Kuru diken ريع ضرعض
Weak Zayıf افا ضعفعض
Weak, weakness Zaaf, zayıflık ضعف فعض –فعفا - ضعض
Manifold Kat kat ضعف فعفا- ضعض
To become weak Zayıf oldu 1 ضعف فعض -فعضي Weak ones Zayıflar فاء فضععفاء- ضعض They became weak Zayıflık gösterdiler 1 فوا ضعفعض
Double Đki kat ن ضعففيعض
Weak Zayıf يفا ضعفعض
Bunch Demet ثا ضغثغض
Frogs Kurbağalar ضفدع عفادض To go astray, err Saptı, şaştı, yanıldı 1 ل ضللل- ضضي
Error, straying Sapıklık الل ضللالال - ضض
Error, straying Sapıklık اللة ضللض
292
Their error, straying Onların sapıklıkları ضلل هماللتض Your error Senin şaşkınlığın ضلل كاللض I erred, went astray Ben saptım لل ضللضت
We erred, went astray Biz saptık ا ضللللنض
They erred, went astray Onlar saptılar لوا ضللض
Straitened, difficult Zor, sıkıntılı كا ضنكنض That which withholds Gizleyen ن ضنننيض Light Işık اء ضوأيض Harm Zarar ضري ريض Unfair Adaletsiz ا ضيززيى-ضيزض Guest Misafir ضيف فيض His guest Onun misafiri ضيف هفيض My guest Benim misafirim ي ضيففيض Distress Darlık, sıkıntı ق ضيقيض
Tight Darlık veren, sıkıntılı قا ضيقيض
293
طBird, fate, account Uçan, kuş, kader, hesap ر طريطائ
Your bad omen Uğursuzluğunuz طري كمرطائ
His fate, account Kuşu, hesabı طري هرطائ Their bad omen Onların uğursuzluğu طري مهرطائ Willingly (pl) Đsteyenler طوع نيعطائ That which turns, circumambulates
Gezinen, vesvese veren, tavaf eden
طائف طوف
Group, sect, party Taife, topluluk فة طوفطائ
Two groups, parties Đki taife, iki topluluk طوف انفتن-طائيفتطائ
Two groups, parties Đki taife, iki topluluk طوف فتنطائي Those who circumambulate Tavaf edenler طوف نيفطائ
It became good, clean Temiz oldu, helal oldu 1 طيب طاب
To fly Uçtu 1 طري طار-ريطي That which drives away Uzaklaştıran, kovan طرد طارد
Night comer Gece yolcusu طرق طارق
Obedience Taat, itaat ة طوعطاع
That which eats, will eat Yiyen, yiyecek olan م طعمطاع
False deities, transgressors Tağut طغو طاغوت Transgressors Azgınlar طاغون طغو -نيطاغ
Overpowering blast Azgın vaka, korkunç ses طغو يطاغة
Transgressors Azgınlar طغو نيطاغ
He circumambulated Sardı, dolaştı, tavaf etti طوف طاف
Power, energy Takat, güç طاقة طوق
It became long Uzadı 1 طال طول
That which asks, requests Talep eden, isteyen طلب بطال
Saul, Talut Talut طالوت
294
Calamity Felaket ة طممطام In layers, in harmony
Tabakalar halinde, uygun biçimde
طباقا طبق
You behaved well Temiz oldunuz, iyi oldunuz 1 طيب متبط
It was sealed Mühürlendi 1 طبع طبع
To seal Mühürledi 1 طبع عطب-ي عطب Layer, stage Tabaka, hal ق طبققا-طبطب
They (fm) remitted Bağışladılar (dş) 1 طيب نبط
Spread Yaydı 1 ا طحوطح He spread it Onu yaydı ا طحواهطح Paths, ways Yollar, tarikatlar طرق قائطر
To drive away, send away Uzaklaştırdı, kovdu 1 طرد دطر-دطري I drove away Uzaklaştırdım 1 طرد دتطر
I drove them away Onları uzaklaştırdım 1 طرد مهدتطر Glance, gaze Bakış, nazar طرف فطر-فطر
Side, part, border Kısım, kenar طرف ففا- طرطر Your glance Bakışın طرف فكطر Their glance Bakışları طرف مفهطر Its two sides Đki tarafı في طرفطر
Fresh Taze ا طروطري Path, way Yol طريقا-طريق طرق
Path, way Yol طريقة طرق Your (pl) paths, ways Yollarınız طرق كمطريقت Food Yiyecek طعم اما -طعامطع
Your food Yiyeceğin طعم كامطع Your (pl) food Yiyeceğiniz طعم كمامطع His food Onun yiyeceği طعم هامطع-هامطع
295
You ate food Yemek yediniz 1 طعم متمطع
Its taste Tadı طعم همطع
They ate food Yediler 1 وا طعممطع
Defamation Alay طعن نا-طعنطع To defame Alay etti, sataştı, kınadı 1 طعن نطع-نطعي They defamed Alay ettiler 1 وا طعننطع
He transgressed Azdı 1 ا طغوطغ They transgressed Azdılar 1 طغو واطغ
His transgression Azgınlığı ا طغواهوطغ
To transgress, exceed limits Azdı, isyan etti 1 ى طغوو-طغطغي Transgression Azgınlık, tuğyan ان طغويا-طغانيطغ Their transgression Azgınlıkları طغو انهميطغ Began Başladı 1 ط طفققف They (dual) began Başladılar (ikil) 1 قا طفقطف Child, baby Çocuk, bebek فل طفلفال-طط Drizzle Hafif yağmur, çisenti طل طلل Divorce Boşama طلق طالق To ask, request, demand Đstedi, aradı 1 طلب طلب
Asking, demanding Arama, isteme ا طلبطلب Banana trees Muz ağaçları طلح طلح Fruit, spathe Meyve, tomurcuk طلع طلع
To rise Yükseldi, doğdu 1 طلع طلع-طلعي It rose Doğdu 1 طلع تطلع
Its fruit Meyvesi ا طلعهطلع To divorce Boşadı 1 طلق طلق - طلقي You (pl) divorced Boşadınız 1 طلق مطلقت
296
You (pl) divorced them Onları (dş) boşadınız 1 طلق نوهمطلقت He divorced you (pl, fm) Sizi (dş) boşadı 1 طلق طلقكن
He divorced her Onu (dş) boşadı 1 ا طلقطلقه
Divorce (imp, pl) them Onları boşayın 1 طلق نطلقوه Rising Doğuş طلوع طلع
To make blind Kör etti 1 طمس سطم-سطمي It was made blind Silindi (dş) 1 طمس تسطم
We made blind Sildik 1 ا طمسنسطم
To hope, expect Umdu, ümit etti 1 طمع عطم -عطمي Hoping Ümitle عا طمعطم Purify (imp) Temizle 2 طهر رطه
To become clean Temiz oldu 1 طهر رطه-رطهي To purify, clean Temizledi 2 طهر رطه -رطهي
Purify (imp, dual) Temizleyin (ikil) 2 ا طهررطه
He purified you (fm) Seni temizledi 2 طهر كرطه Pure Tertemiz ورا طهرطه Those who go around, circumambulate
Dolaşanlar افون طوفطو
Blessedness Tuba, mutluluk ى طيبطوب
Mountain Dağ طود دطو Mountain, Mount Tur Dağ طور طور Willingly Đsteyerek عا طوعطو
Prompted Yöneltti طوع تعطو
Flood Tufan طوفان طوف
Wealth, length Servet, zenginlik, uzun, yeterli ل طولال- طوطو
In length Uzunluk bakımından طوال طول
Tuwa Tuva ى طويطو
297
Long Uzun طويال- طويل طول
Folding, rolling Dürme طوو طي
Good, clean Đyi, temiz, güzel طيب با- طيبطي
Good, clean ones Đyi, temiz şeyler طيب اتبطي -اتبطي
Your (pl) good, clean things Temiz şeyleriniz طيب كماتبطي Good, clean Đyi, temiz, güzel ة طيببطي
Good, clean ones Đyiler, temizler ون طيببطي -بنيطي
Good, clean ones Đyiler, temizler طيب بنيطي Bird Kuş طري را- طيرطي Clay Balçık, kil ن طنييينا-طط
298
ظUnjust, oppressor Zalim ظ ظلم مة- المظال
Unjust, oppressor Zalim ة ظلممظال Unjust ones, oppressors Zalimler ون ظلممظال-نيمظال
Unjust ones, oppressors Zalimler ى ظلممظال Unjust ones, oppressors Zalimler ظلم نيمظال
Those who assume Zannedenler نظن نيظان Apparent, visible Açıkta olan, görünen ظهر را-ظاهرظاه
Apparent, visible Açıkta olan, görünen ة ظهررظاه
Its apparent one Açıkta olanı ظهر هرظاه They supported, backed Yardım ettiler 3 وا ظهررظاه
They supported them Onlara yardım ettiler 3 م ظهروهرظاه Dominant ones Üste çıkanlar, üstün gelenler ظهر رينظاه
Travel Seyahat ن ظعنظع
Your (pl) travel Seyahatiniz ظعن نكمظع Claw Tırnak ظفر ظفر Shadow Gölge ل ظللظ-الظ To continue Kaldı, devam etti 1 ل-ظل ظللظي Shade, shades Gölgeler الل ظللالل-ظظ
Its (his) shades, shadows Onun gölgeleri ظلل اللهظ Its (her) shades, shadows Onun (dş) gölgeleri ا ظللاللهظ Their shades, shadows Onların gölgeleri م ظللاللهظ Very unjust, oppressor Çok zalim, zulümkar ظالم ظلم
You remained Oldun, kesildin 1 ظلل ظلت
It remained Oldu, kesildi (dş) 1 ظلل ظلت Shade, canopy Gölgelik ظلة ظلل
299
You (pl) remained Kaldınız 1 ظلل مظلت
Shades, canopies Gölgeler ظلل ظلل
We shaded Gölgelendirdik ا ظللظللن
It was wronged, oppressed Zulmedildi 1 ظلم مظل
Oppression, injustice Zulüm ظلم ا-ظلمظلم
To do injustice, oppress Zulmetti 1 ظلم ظلم-مظلي
Darknesses Karanlıklar ظلم اتظلم
She erred, wronged Zulmetti (dş) 1 ظلم تظلم
I erred, wronged Zulmettim 1 ظلم تظلم
You (pl) erred, wronged Zulmettiniz 1 ظلم متظلم
He did injustice to you Sana zulmetti 1 ظلم كظلم We erred, wronged Zulmettik 1 ظلم ناظلم
We did injustice to them Onlara zulmettik 1 ظلم ماهنظلم His injustice, oppression Onun zulmü ظلم هظلم He did injustice to them Onlara zulmetti 1 ظلم مهظلم Their injustice, oppression Onların zulmü ظلم همظلم They did injustice Zulmettiler 1 وا ظلمظلم
They were oppressed Zulmedildiler 1 وا ظلممظل
They oppressed us Bize zulmettiler 1 ا ظلمونظلم Its shadow Onun gölgesi ا ظلللهظ They remained Devam ettiler, olakaldılar 1 ظلوا ظلل
Very unjust, oppressor Çok zalim ظلم ا -ظلومظلوم
Shades, canopies Gölgeler يل ظلليال-ظلظل
Thirsty ones Susamış olanlar ئان ظمأظم Thirst Susuzluk ا ظمأظم
Assumption Zan ظنن ا- ظنظن
300
To assume Düşündü, zannetti 1 ظنن ظن-ظني
Your (pl) assumption Sizin zannınız ظنن كمظن We assumed Zannettik 1 ا ظنننظن
I assumed Zannettim 1 ظنن نتظن
You (pl) assumed Zannettiniz 1 ظنن منتظن
His assumption Onun zannı ظنن هظن They assumed Zannettiler 1 وا ظننظن
Assumptions Zanlar ا ظننونظن
Back Sırt ظهر رظه
To appear Göründü, belirdi 1 ظهر رظه-رظهي Your back Sırtın ظهر كرظه His back Onun sırtı ظهر رهظه Her back Onun (dş) sırtı ا ظهررهظه Backs Arkaya ا ظهرريهظ
Backs Sırtlar ور ظهرظه
Your (pl) backs Sırtlarınız ظهر وركمظه Their backs Onların Onun sırtları ظهر ورهظه Their backs Onların sırtları ا ظهرهورا-ظهورهظه Their backs Onların sırtları ظهر مهورم-ظهورهظه Their (dual) backs O iki cinsin sırtları ا ظهرمهورظه Supporter, helper Destekçi ظهر ا - ظهريظهري
Noon Öğle ظهر ةظهري
301
عThose who return Geri dönenler ون عوددائع
Needy, in need Fakir ال عيلائع
To cause defect Ayıplı kıldı, kusurlu kıldı 1 عيب ابع -عيبي That which worships, worshipper
Tapıcı, tapan, kul عبد ابدع Worshipping women Đbadet eden kadınlar عبد اتابدع - اتابدع
Worshipping men Đbadet eden erkekler ون عبدابدع-ينابدع
Worshipping men Đbadet eden erkekler عبد ينابدع Those who pass Geçenler ابري عربع Those who pass, travelers Yolcular, yoldan geçenler بيل عربابري سع
Violent Azgın, şiddetli عتو ةياتع
Immediate, instant Çabuk olan, peşin olan, acil اجلة عجلع
Aad nation Ad kavmi عدو ادا-عادع
To return Geri döndü, iade etti 1 عود ادع-ودعي Those who count Sayanlar عدد ينادع
They returned Geri döndüler 1 وا عودادع
Transgressors Haddi aşanlar ون عدوادع
Those who race Koşanlar ا عدويادعت
You (pl) became enemies Düşman oldunuz 3 م عدوتيادع
To seek refuge Sığındı 1 اذ عوذوذ-ععي Cloud Bulut عرض ارضا-عارضع
Live with them (imp, pl) Onlarla iyi geçinin 3 عشر نوهراشع
Storm Şiddetli rüzgâr, fırtına ا عصفعفص
Those that blow Esip savuranlar عصف فاتاصع
Forcefully Şiddetli rüzgâr, fırtına فة عصفاصع
Defender, protector Koruyucu, kurtarıcı م عصماصع
302
Those who forgive Affedenler عفو نيافع
He punished, penalized Ceza verdi 3 اق عقبعب
End Son, akıbet ة عقبباقع
You penalized Ceza verdiniz 3 عقب متاقبع
Their (dual) end O ikisinin akıbeti ا عقبمهتباقع Penalize (imp, pl) Ceza verin 3 وا عقبباقع
Barren Kısır عقر راقا-عراقع Devoted Đtikâfa giren, saygı gösteren عكف فاكفا-عاكع
Devoted ones Đtikâfa girenler, saygı gösterenler
عاكفني- عاكفون عكف
Devoted ones Đtikâfa girenler, saygı gösterenler عكف نيفاكع
Arrogant Büyüklük taslayan ال علوع
To oppress Adaletsizlik yaptı 1 ال عولول-ععي Knower, that which knows Âlim, bilen علم مالع - مالع Knowers, those who know Âlimler, bilenler ون علممالع -نيمالع
Worlds Dünyalar, alemler ني علمالمع Knowers, those who know Âlimler, bilenler علم نيمالع
High, elevated Üstün يا علوالع
High, elevated Üstün علو ةيالع
Exalted ones Büyüklenen, yüksek علو نيالع
Upside, high part Üstü, üst tarafı ا علوهيالع Their upside Onların üstü علو مهيالع Year Yıl, sene عوم امع-اما ع Doer, worker, performer Đş yapan, çalışan ل عملامع
Doer, worker, performer Đş yapan, çalışan لة عملامع
Doers, workers, performers Đş yapanlar, çalışanlar لون عملامع-نيلامع
Doers, workers, performers Đş yapanlar, çalışanlar عمل نيلامع
303
Your (pl) year Yılınız, seneniz عوم همامع
Two years Đki sene ن عوميامع
Made covenant Ahitleşti 3 عهد داهع
You made covenant Ahitleştin 3 عهد دتاهع
You (pl) made covenant Ahitleştiniz 3 عهد مدتاهع
They made covenant Ahitleştiler 3 وا عهدداهع Servants, slaves Kullar, köleler عبد ادبا-عادبع
Worshipping Đbadet ة عبدادبع - ةادبع
Your worship Đbadetiniz عبد كمتادبع His worship Onun ibadeti عبد هتادبع Their worship Onların ibadeti عبد همتادبع My worship Benim ibadetim ي عبدتادبع Your servants, slaves Kulların عبد كادبع- كادبع -كادبع Your (pl) servants, slaves Sizin köleleriniz عبد كمادبع Our servants, slaves Kullarımız ا عبدنادبع
His servants, slaves Onun kulları عبد هادبع -هادبع My servants, slaves Kullarım ي عبدادبع -يادبع You made enslaved Köle yaptın 2 عبد دتبع
Useless, uselessly Abes, boş yere ث عبثبثا- عبع To amuse oneself
Abesle uğraştı, boş şeylerle eğlendi
يعبث-عبث عبث 1Servant, slave Kul, köle عبد دبا-عدبع
To worship Taptı, ibadet etti 1 عبد دبع-دبعي
You (pl) worshipped Siz taptınız 1 عبد مدتبع
We worshipped Biz taptık 1 ا عبدندبع
Our servant Kulumuz ا عبدندبا- عندبع We worshipped them Biz onlara taptık 1 عبد ماهندبع
304
His servant Onun kulu عبد هدبع-هدبع Two servants Đki kul ن عبديدبع
To interpret Tabir etti, yordu 1 عرب ربع-ربعي Lesson Đbret ة عربربع
To frown Kaş çattı, yüz ekşitti 1 عبس سبع-بسعي Carpets Halı عبقر قرىبع Frowning, harsh Asık suratlı وسا عبسبع
Servants Kullar عبد بيدع
Exceeded bounds Azdı 1 عتو تتع
To drag Sürükledi 1 ل عتلتل- عتعي Cruel Zorba, kaba ل عتلتع They exceeded bounds, disobeyed
Azdılar, dışına çıktılar, karşı geldiler
عتوا- عتو عتو 1
Insolence Azgınlık عتو وتا- عوتع
To exceed bounds, disobey Đsyan etti, azdı 1 ى عتوتع-عو يت Ready Hazır عتد يدتع
Ancient Eski ق عتقيتع Extreme, rebellion Son, en fazla, isyan ا عتويتع
Discovered Anlaşıldı, ortaya çıktı 1 عثر رثع To discover Anladı 1 عثر ثرع-رثعي To act wickedly Kötülük yaptı 1 عثي ع يثى-ثعي Curious, very strange Çok tuhaf عجب ابجع
Lean, weak Zayıf, ince عجف افجع Wondered, amazed Şaşırdı عجب بجع
Amazing, strange Acayip, garip عجب بجا-عبجع
To wonder, amaze Şaşırdı 1 عجب جبع-بجعي You wondered Sen şaşırdın 1 عجب تجبع
305
You (pl) wondered Siz şaşırdınız 1 عجب متجبع They wondered Onlar şaşırdılar 1 وا عجبجبع
Make haste (imp) Acele et 2 ل عجلجع To hasten Acele ettirdi, çabuklaştırdı 2 ل عجلجل-عجعي We hastened Acele ettik 2 ا عجللنجع To become powerless, unable
Aciz kaldı 1 عجز جزع-جزعي I became powerless Aciz kaldım 1 عجز تزجع
Haste Acele ل عجلجع Calf Buzağı ل عجلجال-عجع To hasten Acele etti 1 جل عجلل-عجعي I hastened Acele ettim 1 عجل جلتع
You (pl) hastened Acele ettiniz 1 عجل مجلتع Old, old woman Yaşlı, kocakarı عجز وزجا-عوزجع
Ever hasty Çok aceleci وال عجلجع
Amazing Çok şaşılacak şey عجب جيبع
Promise (imp) Vaad et 1 وعد عد Enmity Düşmanlık ة عدواودع
You (pl) returned Döndünüz 1 عود مدتع
Number, count Sayı, adet عدد ددا-عددع
To count Saydı 1 عدد دع-دعي
Counting Sayma, tek tek sayma ا عدددع
Preparation Hazırlık ة عدددع
Count, period Sayı, süre ة عدددع
Their number Onların süresi هم عددتدم-عهتدع Their (fm) waiting period Onların (dş) iddeti, süresi عدد هنتدع He counted Saydı 2 عدد ددع
306
He counted it Onu saydı 2 عدد هددع He counted them Onları saydı 1 م عددهدع Lentil Mercimek عدس سدع Its lentil Onun mercimeği ا عدسهسدع Justice, balance Adalet, denge ل عدلدال-عدع He balanced you Seni adil biçimde düzenledi 1 عدل لكدع
Paradise of Adn, Eden Adn cenneti عدن ندع
We returned Döndük 1 ا عودندع
Promise (imp) them Onlara vaad et 1 م وعدهدع With enmity Taşkınlıkla وا عدودع
Enmity Düşmanlık ان عدوودا-عانودع
Side Yan, taraf عدو ةودع
Enemy Düşman عدو ودا-عودع
Your (pl) enemy Sizin düşmanınız عدو كمودكم-عودع His enemy Onun düşmanı عدو هودع Their enemy Onların düşmanı عدو مهودع My enemy Benim düşmanım ي عدوودع Punishment Azap عذب ذابا-عذابع Your (pl) punishment Sizin azabınız عذب ذابكمع His punishment Onun azabı عذب هذابع-هذابع Its (her) punishment Onun (dş) azabı ا عذبذابهع Their (dual) punishment O ikisinin azabı ا عذبمهذابع My punishment Azabım ذابي عذبع Fresh Tatlı عذب ذبع
I sought refuge Sığındım 1 عوذ ذتع
To punish, chastise Azap etti, cezalandırdı 2 عذب ذبع-ذبعي
307
We punished Azap ettik 2 ا عذبنذبع
We punished him Ona azap ettik 2 ا عذباهنذبع We punished them Onlara azap ettik 2 عذب مهذبع Excuse Mazeret, özür ذر عذرا-عذرع
Open shore Boş sahil, ıssız yer اء عريرع Devoted Seven, tutkun با عربرع
Arabic Arapça عرب بيرا-عبيرع
Date stalk Kuru hurma dalı عرجن نوجرع You (pl) hinted Üstü kapalı bildirdiniz 2 م عرضتضرع
To make known Bildirdi, açıkladı, tarif etti, tanıttı
يعرف-عرف عرف 2He described it Onu tarif etti 2 ا عرففهرع Roofs Çatılar ش عرشرع Throne Arş, taht عرش شرع
Your (fm) throne Senin (dş) tahtın عرش كشرع His throne Onun tahtı, arşı عرش هشرع Her throne Onun (dş) tahtı ا عرشهشرا- عهشرع Width Genişlik عرض ضرع
It was presented Arz edildi 1 عرض رضع
Commodities, goods Meta, menfaat عرض ضرع–ضرع - رضاع
To present, expose Arz etti, sundu 1 عرض ضرع-رضعي Presenting Arz etme, gösterme ضا عرضرع
Excuse Engel, özür ة عرضضرع
We presented Arz ettik 1 ا عرضنضرع
Its width Onun genişliği ا عرضهضرع He presented them Onları arz etti 1 عرض مهضرع They were presented Arz edildiler 1 وا عرضرضع
308
Good Đyilik, örf عرف فرع
To know, recognize Bildi, tanıdı 1 عرف فرع-رفعي
One after the other Birbiri ardınca فا عرفرع
Arafat Arafat عرف فاترع
You recognized Bildin, tanıdın 1 عرف فترع
He recognized them Onları bildi 1 عرف مفهرع They recognized Bildiler 1 فوا عرفرع Dam Bent رم عرمع Handhold, handle Kulp ة عروورع Their roofs Onun çatıları ا عرشهوشرع Wide, long Geniş, uzun ريض عرضع
To escape Gizlendi, gizli kaldı 1 عزب بزع-بزعي Honor, power Đzzet, güç ا عزززع
Honor, power Đzzet, güç ة عزززع -ةزع
To honor, assist Saygı gösterdi, yardım etti 2 عزر رزع-رزعي You assisted them Onlara yardım ettiniz 2 عزر موهمترزع They honored him Ona saygı gösterdiler 2 عزر وهرزع We honored, gave power Kuvvetlendirdik, üstün kıldık 2 ا عززنززع
He overpowered me Bana üstün geldi 2 ني عزززع
False deity Put ىزع
To set aside Azletti, kenara bıraktı 1 ل عزلززل-ععي You set aside Uzak durdun, bıraktın 1 عزل لتزع
Determination Azim, azim isteyen م عزمزا- عمزع To resolve, determine Azmetti 1 عزم مزع -زمعي You resolved Azmettin 1 عزم عتمز They resolved Azmettiler 1 وا عزممزع
309
Uzair (pbuh) Uzeyir (AS) عزر ريزع Mighty, difficult Aziz, üstün, güçlü, zor عزز زيزا-عزيزع
Groups Gruplar عزن زينع
Difficult Zor عسر سرع
Difficulty Zorluk عسر رسع - ر عا-سرسع
Difficulty Zorluk عسر ةرسع Difficulty Zorluk ى عسررسع
It departed, darkened Gitti, karardı عسعس سعسع Honey Bal ل عسلسع Perhaps Ola ki 1 ى عسيسع
You (pl) perhaps Ola ki siz 1 عسي متيسع
Difficult Zor رعس سريا-عسريع
Evening, in the evening Akşam اء عشوشاء-عشع
Full-term she-camels Gebe develer عشر ارشع
Ten On عشر رشع-رشا -عرشر- عشع
Ten On ة عشررشع
Twenty Yirmi ون عشررشع
Friend Yardımcı, yardakçı عشر ريشع
Relatives, tribe Kabile, aşiret ة عشرريشع
Your tribe, family Kabilen, aşiretin عشر كتريشع Your (pl) tribe, family Kabileniz, aşiretiniz عشر كمتريشم-عهتريشع Their tribe, family Onların kabilesi, aşireti عشر تريشعمه Evening, in the evening Akşam عشو ىشا- عيشع Evening, in the evening Akşam ة عشويشع
Staff Âsa ا عصوصع Your staff Âsan عصو اكصع
310
He disobeyed me Bana isyan etti 1 اني عصيصع
His staff Onun asası عصو اهصع My staff Benim asam عصو ايصع Group, company Topluluk, grup ة عصببصع
Time, mid-afternoon Asır, zaman, ikindi vakti عصر رصر - عصع Husk, straw Ekin yaprakları عصف فصع To blow Fırtına esti 1 عصف فصع-فصعي Violently Şiddetli rüzgâr فا عصفصع
Marriage bond Nikâh م عصمصع To defend, protect Korudu, kurtardı 1 عصم مصع-مصعي They disobeyed Đsyan ettiler 1 وا عصيصا -عوصا- عوصع They disobeyed you Sana isyan ettiler 1 عصي كوصع
They disobeyed me Bana isyan ettiler 1 ني عصيوصع
To disobey, rebel Asi oldu, isyan etti 1 ى عصيصي- عصعي Disobedience Đsyan ان عصييصع
Distressful Zor, sıkıntılı عصب يبصع
You disobeyed Sen isyan ettin 1 عصي تيصع
I disobeyed Ben isyan ettim 1 عصي يصعت
You (pl) disobeyed Đsyan ettiniz 1 م عصيتيصع
I disobeyed him Ben ona isyan ettim 1 عصي هتيصع We disobeyed Đsyan ettik 1 ا عصينيصع
Disobedient Âsi ا عصييصع
Their staffs Sopaları, değnekleri عصو مهيصم-عهيصع
Arm, helper Kol ا عضددضع Your arm Kolun, yardımcın عضد كدضع To bite Isırdı 1 عضض ضع -ضعي
311
They bit Isırdılar 1 عضض وضوا-عضع In parts Parça parça عضو نيضع
Gift, reward Verme, mükâfat طاء عطوطاء-عع Our gift, reward Mükafatımız ا عطونطاؤع To leave, desert Terk etti 2 طل عطلطل-ععي It was left, freed Terk edildi, bırakıldı 2 عطل طلتع
His neck, arrogance Onun boynu, kibri عطف هطفع Bones Kemikler عظم ظاما- عظامع
His bones Onun kemikleri عظم هظامع To honor, show respect Saygı gösterdi, ululadı 2 عظم ظمع-ظمعي Bone Kemik عظم ظمظم - عع
Advise (imp) them Onlara öğüt ver 1 وعظ مظهع
Advise (imp, pl) them (fm) Onlara (dş) öğüt verin 1 وعظ ظوهعن Great Büyük, yüce, azametli عظم يمظا- عيمظع
To forgive, pardon Affetti 1 فا عفوفو-ععي
Strong one, genie Zeki, uyanık, ifrit عفر فريتع
Forgiveness, surplus Af, fazlalık عفو فوع That they pardon Affetmeleri 1 فوا عفوع
We pardoned Affettik 1 ا عفونفوع
Oft-pardoning Çok affedici عفو فوا-عفوع
It was pardoned Affedildi 1 عفو يفع
Punishment Cezalandırma قاب عقبع Final end Sonuç, akıbet قبا عقبع
Its end Onun sonucu ا عقباهقبع Steep path Sarp yokuş ة عقبقبع
After him Ardından عقب بهقع
312
End, consequence Sonuç, akıbet ى عقبقبع His heels Onun topukları عقب هيبقع Knots Düğümler عقد قدع To tie knot, execute, contract Akdetti, bağladı, düğümledi 1 عقد ع قد -دقعي He knotted, executed, contracted
Düğümledi, bağladı, akdetti 1 عقد تقدع
Knot Düğüm ة عقدقدع To slaughter Kesti 1 عقر قرع -قرعي They slaughtered Kestiler, boğazladılar 1 وا عقرقرع
They slaughtered it Onu kestiler 1 ا عقروهقرع To look back Arkaya baktı 2 عقب قبع-قبعي You (pl) executed Akdettiniz 2 عقد مقدتع
To understand, reason Anladı, akletti 1 قل عقلل-عقعي
They understood, reasoned Aklettiler, anladılar 1 قلو عقلع They understood it Onu aklettiler, anladılar 1 عقل قلوهع Contracts Akitler عقد قودع
Barren, unsuccessful Kısır, sonuçsuz عقم ميقا- عيمقع To worship devotedly Saygıyla ibadet etti 1 عكف كفع-كفعي To be high, overcome Üstün oldu, büyüklendi 1 ال علولو-ععي All-knower Çok bilen علم المع Signs, landmarks Alametler, belirtiler علم اتالمع
Openly, publicly Açıkça ة علنالنيع
Clinging substance Asılı olan, embriyo لق علقلقة- عع
Clinging substance Asılı olan, embriyo لقة علقع To teach Öğretti 2 علم لمع-لمعي
I taught Ben öğrettim 2 علم تلمع You were taught Sen öğretildin 2 علم تلمع
313
I taught you Sana öğrettim 2 علم كتلمع You (pl) taught Siz öğrettiniz 2 م علمتلمع You were (pl) taught Siz öğretildiniz 2 م علمتلمع
You taught us Sen bize öğrettin 2 ا علمنتلمع
You taught me Bana öğrettin 2 ني علمتلمع
He taught you Sana öğretti 2 علم كلمع
He taught you (pl) Size öğretti 2 كم علملمع We were taught Biz öğretildik 2 ا علمنلمع
We taught him Ona öğrettik 2 علم اهنلمع
He taught me Bana öğretti 2 ني علملمع
He taught him Ona öğretti 2 علم هلمع
Illiyun Đlliyyun ون علوليع - نيليع
Knowledge Đlim علم لما-علمع
To know Bildi 1 علم ملع-لمعي
Knowers, those who know Alimler اء علملمع - اؤلمع
She knew Bildi (dş) 1 علم تملع You knew Bildin 1 علم تملع
I knew Bildim 1 علم تملع
You (pl) knew Siz bildiniz 2 علم عمتمل
You (pl) knew them (fm) Onları (dş) bildiniz 1 علم نوهمتملع You knew it Onu bildin 1 علم هتملع We knew Bildik 1 ا علمنملع
He knew it Onu bildi 1 علم هملع His knowledge Onun ilmi علم هلمع Its knowledge Onun ilmi ا علمهلمع Their knowledge Onların ilmi علم مهلمع
314
They knew Bildiler 1 وا علمملع
My knowledge Benim ilmim ي علملمع
Became high, conquered Üstün geldi 1 ا علولوع
Height, haughtiness Üstünlük iddiası ا علولوع
On, upon, over Üzerinde, üzerine لىع
High, exalted Yüce لى علوع
Highest En yüce ا علوليع
On you, upon you Senin üzerine كليع On you (fm), upon you Senin (dş) üzerine كليع On you (pl), upon you Sizin üzerinize كمليع
On you (dual), upon you Đkinizin üzerine اكمليع All-knower Alim, bilen علم يملا- عيملع
On us, upon us Bizim üzerimize انليع
On him, upon him Onun üzerine هليع
On her, upon her Onun üzerine (dş) اهليع
On them, upon them Onların üzerine همليع
On them (dual), upon them Đkisinin üzerine اهمليع
On them (fm), upon them Onların üzerine (dş) هنليع
On me, upon me Benim üzerime ليع
High, most high Yüksek, yüce علو يلا- عيلع
Pillars Direkler عمد ادمع
Maintenance Đmar, bakım ve onarım ة عمرارمع
Pillar Direk عمد دمع -ادمع
Life, age Ömür, hayat عمر رما- عرمع
Imran Đmran انرمع
Umrah Umre ة عمررمع - ةرمع
315
By your life Ömrüne andolsun عمر كرمع
Your life Senin ömrün عمر ركمع His life Onun ömrü عمر رهمع They built Đmar ettiler 1 و عمررمع
They built it Onu imar ettiler 1 ا عمروهرمع Work, activity, deed Đş, amel, faaliyet ل عملمال-عمع
To do, work, perform Çalıştı, yaptı, işledi 1 ل عململ-عمعي
Regarding deed Amel olarak, iş bakımından ال عملمع
She worked, did Çalıştı, yaptı, işledi 1 عمل لتمع
You worked, did Yaptınız 1 عمل ملتمع
She did it Onu yaptı 1 عمل هلتمع Your deed Senin amelin عمل لكمع Your (pl) deed Sizin ameliniz عمل لكمملكم-عمع His deed Onun ameli عمل لهمع -هلمع Their deed Onların ameli عمل ملهمهم- علمع They did, worked Yaptılar 1 لوا عملمع
My deed Benim amelim ي عمللمع About what Ne hakkında ما - عما= عم نع
paternal aunts Halalar عمم اتمع
Your paternal aunts Halaların عمم كاتمع Your (pl) paternal aunts Halalarınız عمم كماتمكم-عاتمع To grant life Ömür verdi 2 عمر رمع-معي ر Your paternal uncle Amcan عمم كمع
Made blind, obscured Kör edildi, örtüldü 1 عمي تيمع
They became blind Kör oldular 1 وا عميمع
Blind ones Körler ون عميمع
316
Blindness Körlük ى عميمى- عمع
Blind ones Körler عمي يمي -عمع Blind Kör عمي يميا-عمع
To become blind Kör oldu 1 عمي يمى-عمعي Blindly Körlükle انا عمييمع
Became blind Kör oldu 1 عمي تيمع Deep Derin يق عمقمع
Blind ones Körler عمي نيمع
About, from -den, hakkında نع
To humble Boyun eğdi 1 عنو ناع -نعو ي Grape Üzüm ب عنبنا-عبنع Distress Sıkıntı عنت تنع To cause distress Sıkıntıya düşürdü 1 عنت نتع-تنعي Distressed you Sizi sıkıntıya düşürdü 1 عنت منتع
With, near, by Katında عند دنع-ندع
With, near, by me Senin katında عند كندع-كندع With, near, by you (pl) Sizin katınızda كم عندندع With, near, by us Bizim katımızda ا عندنندا- عنندع With, near, by him Onun katında عند هندع-هندع With, near, by her Onun (dş) katında ا عندهندع With, near, by them Onların katında عند مهندع With, near, by me Benim katımda ي عندندع
Neck Boyun عنق قنع
Your neck Senin boynun عنق كقنع His neck Onun boynu عنق هقنع About you, from you Senden كنع
317
Spider Örümcek عنكب توكبنع About you (pl), from you Sizden نكمع
About us, from us Bizden انع About me, from me Benden ينع
About him, from him Ondan هنع About her, from her Ondan (dş) اهنع
About them, from them Onlardan مهنع
About them (dual), from them O ikisinden امهنع Stubborn Đnatçı, rakip عند نيدا-عنيدع
Covenant, promise Ahid, söz عهد دها-عدهع To make covenant Ahit verdi, sözleşti 1 عهد هدع-عي ده Your (pl) covenant, promise Ahdiniz عهد كمدهع We made covenant Ahdettik ا عهدنهدع
His covenant, promise Onun ahdi عهد هدهع -هدهع Their covenant, promise Onların ahdi عهد مهدهم- عهدهع My covenant, promise Benim ahdim ي عهددهع Colored wool Renkli yün ن عهنهع Middle aged Orta ان عونوع Crookedness Eğrilik ج عوجوا-عجوع
Private parts, private times Avret yerleri عور اتروع
Exposed Açıkta, avret ة عورروع
It was penalized Cezalandırıldı 3 عقب بوقع
You (pl) were penalized Cezalandırıldınız 3 م عقبتبوقع
Festival Bayram يدا عودع
Caravan Kervan عري ريع Isa, Jesus (pbuh) Đsa (AS) ىيسع
318
Life Hayat ة عيشيشع Poverty Fakirlik لة عيليع Eye, spring Göz, pınar عني نيع
Large eyes Đri gözlü عني نيع
Eye, spring Göz, pınar نا عنييع Your two eyes Đki gözün عني اكنيع
Two eyes, two springs Đki göz, iki pınar عني اننيع
His two eyes Onun iki gözü عني اهنيع Her eye Onun (dş) gözü ها عنينيع My eye Gözüm ني عنييع
Your two eyes Senin iki gözün عني كينيع Two eyes, two springs Đki göz, iki pınar ن عنيينيع
Springs Pınarlar ون عنييا-عونيع To become tired Yoruldu 1 عيي يع-يعي We got tired Yorulduk 1 ا عيييينع
319
غUnseen Gizli, saklı غيب ةبغائ
Unseen ones Gizliler, saklılar غيب بنيغائ
Toilet Hela, tuvalet غوط طغائ Those who are angered Kin besleyenler, öfkelenenler ظون غيظغائ
That which stays behind Geride kalan غابر غرب Those who stay behind Geride kalanlar غرب غابرين
He left Ayrıldı, gitti, dışarıda bıraktı 3 غدر رغاد Cave Mağara غور غار Those in debt Borçlular غرم نيغارم
Darkness Karanlık ق غسقغاس
Overwhelming Kuşatan, saran ة غشويغاش
That which forgives Bağışlayan ر غفرغاف
Those who forgive Bağışlayanlar غفر رينغاف
Heedless, unaware Gafil ل غفلال- غافغاف Unaware ones (fm) Gafiller (dş) غفل لاتغاف Unaware ones Gafiller لو غفلن غاف-نيلغاف
Unaware ones Gafiller غفل نيلغاف
Victorious Galip غلب بغال
Victorious ones Galipler ون غلببغال-بنيغال
Victorious ones Galipler غلب بنيغال Deviators Azgınlar ون غويغاو-غاوين
Deviators Azgınlar غوي غاوين Dust Toz ة غربرغب
Rubbish of dead leaves Çer-çöp غثاء غثو Tomorrow Yarın غدو غدا-غد
320
Morning meal Gıda, yemek اء غدوغد
Our morning meal Gıdamız, yemeğimiz غدو ااغدءن Morning Sabah غدو اةغد
Abundant Bol قا غدقغد He went early Sabahleyin ayrıldı 1 و غدوغد In the morning Sabahleyin غدو وا-غدوغد
They went early Sabah ayrıldılar 1 ا غدووغد
You left early morning Sabahleyin ayrıldın 1 غدو توغد
Morning Sabah غدو وةغد Morning course Sabah esişi ا غدوهوغد To leave in the morning Sabahleyin ayrıldı, gitti 1 ى غدوو-غددغي To deceive Aldattı 1 غرر غر-رغي
Crow Karga اب غربا-غرابغر
Intensely black Kapkara غرب ابيبغر
Inseparable, continuous Sargın, sürekli اما غرمغر
To set Battı (güneş, ay) 1 غرب بغر-برغي It set Battı 1 غرب تبغر
Western Batıda غرب بيغر
Western Batıda, batılı غرب ةبيغر
It deceived Aldattı 1 غرر تغر
It deceived you (pl) Sizi aldattı 1 غرر كمتغر It deceived them Onları aldattı 1 غرر مهتغر Lofty dwellings Odalar غرف ففا-غرغر
Lofty dwellings Yüksek köşkler غرف فاتغر
Chamber, hollow Oda, avuç, yüksek yer فة غرفغر-فغر
Drowning Boğma غرق قغر
321
Violently Şiddetle قا غرقغر
It deceived you Seni aldattı 1 غرر كغر It deceived you (pl) Sizi aldattı 1 كم غررغر It deceived them Onları aldattı 1 غرر مهغر Setting Batma, batış وب غربغر Its setting Onun batması ا غربوبهغر Deceiver Aldatan, aldatıcı غ غرر ورر Deception, delusion Aldanış غرر ورا-غرورغر
Yarn Đplik ل غزلغز Her yarn Onun ipliği ا غزللهغز Fighting Savaş ى غزوغز Cold, purulence Soğuk, irin غسق اقغس-اقا غس
Darkness Karanlık ق غسقغس To wash Yıkadı 1 ل غسلسل-غسغي Purulence Đrin ني غسللسغ
Covered Örttü 2 ا غشوغش
Covered it Onu örttü 2 ا غشواهغش Veil, cover Örtü ة غشواوشغ Covered Örttü 2 ى غشوغش He fainted Bayıldı 1 غشو يغش To cover Örttü 2 ى غشوی- غششغي To cover Örttü 1 غشو يی- غششغي It covered them Onları örttü 1 غشو مهيغش
By force Zorla ا غصببغص Choking Boğazı tıkayan ة غصصغص To lower Đndirdi 1 غضض غض -ضغي
322
Anger, wrath Gazap, kızgınlık غضب بغض
To be angry Gazap etti, kızdı, öfkelendi 1 غضب بغض-ضغي ب Angry Kızgın, gazaplı ان غضببغض
They became angry Gazap ettiler 1 وا غضببغض
My anger, wrath Gazabım بي غضبغض Cover Örtü طاء غطوغ Your cover Senin örtün غطو طاءكغ Oft-forgiving Çok bağışlayan غفر ا-غفارغفار
To forgive Bağışladı, örttü 1 غفر غفر -رفغي
Forgiveness Bağışlama ان غفرغفر
Your forgiveness Senin bağışlaman ا غفرغفركن We forgave Bağışladık 1 ا غفرنغفر To become unaware, heedless
Gafil oldu 1 فل-غفل غفلغي Heedlessness, neglect Gaflet غفل غفلة
Oft-forgiving Çok bağışlayan غفر ا-غفورغفور
Malice, rancor Kin ل غللغ -الغ To defraud Hıyanet etti, kin bağladı 1 ل- غل غللغي Strong, severe, harsh Katı, ağır, zor, sert لاظ غلظغ
Son, boy Oğlan çocuk غلم ا-غالمغالم
Two boys Đki oğlan ن غلميغلام
To defeat Yendi, galip geldi 1 غلب غلب-بلغي Thick foliage Đri, gür غلبا غلب
Defeated Yendi (dş) 1 غلب تغلب Was defeated Yenildi 1 غلب تبغل
Their defeat Onların yenilgisi غلب غلبهم They defeated Yendiler 1 وا غلبغلب
323
They were defeated Yenildiler 1 وا غلببغل
Chained Bağlandı 1 غلل غلت
To become thick Sert oldu 1 لظ- غلظ غلظغي Harshness Sertlik لظة غلظغ
Wrapped Kılıflı غلف غلف She closed Kapattı 2 غلق غلقت Sons Genç ان غلملمغ
Chain (imp, pl) him Onu bağlayın غل غللوه
Boiling Kaynama غلى غلي To boil Kaynadı لو- غلى غليغي Strong, severe, harsh Ağır, zor, sert, katı يظ غلظيظا-غلغل
Distress Gam غمم ا-غمغم
Clouds Bulutlar غمم امغم Doubt şüphe ة غممغم
Agonies Acılar, ızdıraplar غمر اترغم Confusion Gaflet, dalgınlık غمر ةرغم
Their confusion Onların gafletleri غمر همترغم Sheep Koyun غنم مغن - مغن
To get spoils of war Ganimet aldı 1 غنم غنم-منغي You (pl) got spoils of war Ganimet aldınız 1 م غنمتغنم
My sheep Benim koyunum ي غنممغن Self-sufficient, rich Zengin, ihtiyaçsız, bağımsız غين ا-غنىغني Covering Örtü اش غشوغو
Diver Dalgıç, dalan اص غوصغو
To err, go astray Azdı 1 غوى غوي -غى يو Sunken Suyu çekilen را غورغو
324
Bad effect Aklı giderme ل غولغو
Erred, went astray Aldandı, azdı 1 ى غويغو
Deviator Azgın غوي غوي
We erred, went astray Azdık 1 ا غوينيغو
Evil Sapıklık, hata, kötülük غوي ا-غيغي Bottom Dip ت غيبابغي
Unseen Görünmeyen, gayb غيب بغي - بغي
His unseen secrets Onun gaybi غيب بهغي Rain Yağmur غيث ثغي
Other than, not Değil, başka غري رغي- رر- غيغي
To change Değiştirdi 2 غري رغي-غي ري Other than you (pl) Sizden başka غري كمرركم- غيغي Other than him Ondan başka غري هرغي- هرغي -رهغي Other than her Ondan (dş) başka ا غريهرغي Other than me Benden başka ري غريغي Subsided Çekildi 1 غيض يضغ
Rage, anger Kızgınlık, öfke ظ غيظغي Your rage Öfkeniz غيظ كمظغي Their rage Onların öfkesi غيظ همظغي Unseen ones Gaybler وب غيبغي
325
فThen, in that case, so Öyleyse, bundan dolayı ف Then she came Böylece geldi (dş) 1 فئا أيتتت Give (imp, pl) Verin 4 وا أيتفئات Heart, bosom Kalp, sine فأد ادفؤ
Your heart, bosom Sinen, kalbin فأد كادفؤ Group, company Topluluk ئة فأيف
Two groups Đki topluluk فأي انئتن-فيئتف
Your group Sizin topluluğunuz فأي كمئتف Two groups Đki topluluk ن فأييئتف Then it returned Döndü (dş) 1 فيأ فاءت Successful Kurtuluşa eren, başaran ز فوزفائ
Successful ones Kurtuluşa erenler, başaranlar ون فوززفائ
They returned Geri döndüler, sığındılar 1 اءوف فيأ The seek (imp, pl) Öyleyse arayın 8 وا بغيغتفاب Then come, bring (imp) Öyleyse gel, getir 1 أيت فأت Then, obedience O halde tabi olmak تبع اعبفات Then obey (imp) O halde tabi ol 8 تبع بعفات Then obey (imp) me O halde bana tabi ol 8 ني تبعبعفات Then obey (imp) him O halde ona tabi ol 8 ا تبعهبعفات They obeyed Tabi oldular 8 وا تبععبفات Then obey (imp, pl) O halde tabi olun 8 وا تبعبعفات Then obey (imp, pl) me Öyleyse bana tabi olun 8 وني تبعبعفات Then, they obeyed him Ona tabi oldular 8 تبع وهعبفات Then obey (imp, pl) him Öyleyse ona tabi olun 8 تبع وهبعفات Those who open Açanlar فتح نيحفات
326
Then he took, accepted Böylece tuttu, edindi 8 ذ أخذخفات Then she took, accepted Tuttu, edindi (dş) 8 أخذ ذتخفات You (pl) took them Onları tuttunuz 8 م أخذوهمذتخفات Then take (imp) him Öyleyse onu tut, edin 8 أخذ ذهخفات So take (imp, pl) him Öyleyse onu tutun, edinin 8 اخذ ذوهخفات So fear (imp, pl) O halde sakının 1 قوا وقيفات So fear (imp, pl) me O halde benden sakının 1 وقي قونفات It escaped you Sizden kaçtı, kaçırdınız 1 فوت كمفات Then recite it O halde onu okuyun 1 ا تلولوهفات Then bring (imp) us Öyleyse bize getir 1 ا أيتنفأت Those who put into trial Fitneye düşürenler فنت ننيفات Then bring (imp, pl) Öyleyse getirin 1 وا أيتفأت Then bring (imp, pl) us Öyleyse bize getirin 1 ا أيتونفأت Come (imp, pl) to them (fm) Onlara (dş) gelin, yaklaşın 1 أيت نوهفأت Go (imp, dual) Đkiniz gidin 1 ا أيتيفأت Go (imp, dual) to him Đkiniz ona gidin 1 أيت اهيفأت Then, persevere O halde sebat edin 1 وا ثبتتفاثب He chose him Onu seçti 8 جيب اهبتفاج So avoid (imp, pl) Öyleyse kaçının 8 وا جنبنبتفاج So avoid (imp, pl) it Öyleyse ondan kaçının 8 جنب وهنبتفاج Wicked Facir, ahlaksız ا فجرفاجر Then do (imp) Öyleyse kıl, yap 1 ل جعلعفاج Then flog (imp, pl) Vurun 1 وا جلددلفاج Then flog (imp, pl) them Onlara vurun 1 م جلدوهدلفاج Then incline (imp) O halde yanaş 1 جنح حنفاج
So it burned Ve yandı (dş) 8 حرق قترتفاح
327
Burdened, carried Yüklendi, taşıdı 8 ل محلمتفاح Beware (imp, pl) Sakının 1 وا حذرذرفاح Beware (imp, pl) of it Ondan sakının 1 حذر وهذرفاح Beware (imp, pl) of them Onlardan sakının 1 م حذروهذرفاح Immorality Çirkinlik, ahlaksızlık ة فحششفاح
Then judge (imp) O halde hüküm ver 1 حكم كمفاح Mingled Karıştı 8 لط خلطتفاخ Differed Ayrılığa düştü 8 خلف لفتفاخ It was differed Ayrılığa düşüldü 8 خلف فلتفاخ Then differed Ayrılığa düştüler 8 لفوا خلفتفاخ Then come out (imp) O halde çık 1 خرج جرفاخ Then fear (imp, pl) them Onlardan korkun 1 م خشوهوشفاخ So take off (imp) Çıkar 1 خلع لعفاخ Then your brothers O zaman kardeşlerinizdir كم أخوانوفإخ Then you (pl) disputed Atıştınız, çekiştiniz 6 م درأءتارفاد Enter (imp, pl) Girin 1 لوا دخلخفاد They were entered Sokuldular 4 لوا دخلخفأد Enter (imp, pl) it Ona girin 1 دخل خافادلوه Enter (imp, fm) Gir (dş) 1 ي دخللخفاد Then repel, prevent (imp) O halde savın, savuşturun 1 ءوا درأرفاد So pray, call (imp) O halde dua et, çağır 1 دعو عفاد So pray, call (imp, pl) Dua edin 1 وا دعوعفاد So pray (imp, pl) to Him Ona dua edin 1 دعو وهعفاد So call (imp, pl) them Onları çağırın 1 م دعوهوعفاد So give back Verin 1 وا دفعفعفاد Once, then Bir zaman فإذ
328
Then, in that case, so O halde فإذا Then, that time O zaman فإذا Then remember (imp, pl) O halde anın 1 وا ذكرفاذكر Then remember (imp, pl) me O halde beni anın 1 وني ذكرفاذكر Then permit (imp) O halde izin ver 1 فأذن أذن Be informed (imp, pl) Bildirilmiş olun 2 وا أذنفأذن Then go (imp) O halde git 1 ذهب بفاذه Then go (imp, dual) O halde ikiniz gidin 1 ا ذهببفاذه Overflowed, boiled Kaynadı 1 فور فار So he returned Geri döndü 8 ردد دتفار So they (dual) returned Đkisi geri döndü 8 ا ردددتفار So watch Bekle, gözetle 8 رقب بقتفار So watch them Onları bekle, gözetle 8 م رقبهبقتفار Then return (imp) Döndür 1 جع رجعفار Then return (imp) us Bizi döndür 1 ا رجعنجعفار Then return (imp, pl) Geri dönün 1 وا رجعجعفار Then provide them Öyleyse onları rızıklandırın 1 م رزققوهزفار Old Yaşlı فرض فارض Empty Boş فارغا فرغ
So turn to Yönel, yaklaş 1 رغب غبفار Those who separate Ayıranlar, seçenler فرق فارقات
Part (imp, pl) with them (fm) Onlardan ayrılın 3 فرق نفارقوه
So fear (imp, pl) me Öyleyse benden korkun 1 رهب ونبهفار Skillfully Ustalıkla فره نيفاره
To succeed Başardı 1 فوز فاز-فوزي
They asked permission from you
Senden izin isterler 10 أذن وكئذنتفاس
329
Then be receive good tidings Öyleyse müjdelenin 10 و بشررشبتافاس So they raced Yarıştılar 8 قوا سبقبتفاس So let them race (imp) Yarışsınlar 8 بقوا سبقتفاس He responded Cevap verdi 10 جوب ابجتفاس You (pl) responded Cevap verdiniz, icabet ettiniz 10 م جوبتبجتفاس We responded Cevap verdik, icabet ettik 10 ا جوبنبجتفاس They preferred Tercih ettiler 10 وا حبببحتفاس He belittled them Küçümsedi 10 خفف فختفاس Then call witness (imp, pl) Şahit getirin 10 وا شهدهدشتفاس Then take shelter (imp) Öyleyse sığın 1 عوذ عتذفاس He saved himself Namusunu korudu 10 عصم مصعتفاس So he asked him for help Ondan yardım istedi 10 غيث اثهغتفاس So he asked forgiveness Ve bağışlanma diledi 10 غفر فرغتفاس Then ask forgiveness Öyleyse bağışlanma dile 10 غفر فغتفاسر So they asked forgiveness Ve bağışlanma dilediler 10 وا غفرفرغتفاس Then ask forgiveness from him
Öyleyse ondan bağışlanma dileyin 10 غفر وهرفغتفاس
So it became thick, strong Kalınlaştı, sertleşti 10 لظ غلظغتفاس So ask (imp) them Onlara sor 1 هم فتوفتتفاس So be upright, straight (imp) Öyleyse dosdoğru ol 10 قوم مقتفاس So be upright, straight (imp, dual)
Öyleyse dosdoğru olun (ikil) 10 ا قوميمقتفاس So be upright, straight (imp, pl)
Öyleyse dosdoğru olun 10 وافا قوميمقتس Then you (pl) became arrogant
Sonra büyüklendiniz 10 م كربتركبتفاس Then they became arrogant Sonra büyüklendiler 10 وا كربركبتفاس So you (pl) profited Faydalandınız 10 متع متعتمتفاس So they profited Faydalandılar 10 وا عمتعتمتفاس So hold fast (imp) Sıkı tut, yapış 10 سك مسكمتفاس
330
Listen (imp) Dinle 8 ع مسعمتفاس Listen (imp, pl) Dinleyin 8 وا مسععمتفاس So he established Yerleşti, kuruldu 1 ى سويوتفاس So prostrate (imp) O halde secde et 1 سجد دجفاس So prostrate (imp, pl) O halde secde edin 1 وا سجددجفاس Then run (imp, pl) Koşun 1 ا سعووعفاس Disobedient Yoldan çıkan, fasık فسق ققا-فاسفاس
Disobedient ones Fasıklar قون فسقفاس -نيقفاس
Disobedient ones Fasıklar فسق نيقفاس So insert (imp) Sok, al 1 لك سلكفاس So insert (imp, pl) Sokun 1 سلك لكوهفاس So follow (imp, fm) Gir, yürü 1 ي سلكلكفاس Listen (imp, pl) to me Beni dinleyin, işitin 8 مسع ونعمفاس Then bear witness (imp, pl) Şahit olun 1 وا شهددهفاش Endure (imp) Sabret 1 بر صربفاص Endure (imp, pl) Sabredin 1 وا صرببرفاص So proclaim (imp) Đlan et, açıkça söyle 1 ع صدعدفاص Then hunt (imp, pl) Avlanın 8 وا صيدطادفاص So overlook (imp) Hoşgör, affet 1 صفح فحفاص Those who separate, decide Ayıranlar, ayırt edenler فصل نيلفاص Then give (imp) them example, strike
O halde vur, misal ver 1 ضرب ربفاض Then give (imp) them example, strike
O halde vurun, misal verin 1 وا ضربربفاض Creator, splitter Yaratıcı, yaran فطر رفاط
Then feeding Doyurulması 4 طعم امفإطع So he looked Baktı 8 طلع فاطلع So purify yourselves Temizlenin 5 وا طهررفاطه
331
So worship (imp) Kulluk et 1 عبد دبفاع So worship (imp) me Bana kulluk et 1 ني عبددبفاع So worship (imp) him Ona kulluk et 1 عبد هدبفاع So worship (imp, pl) Kulluk edin 1 وا عبددبفاع So worship (imp, pl) me Bana kulluk edin 1 عبد وندبفاع So worship (imp, pl) him Ona kulluk edin 1 عبد وهدبفاع So take (imp, pl) lesson Đbret alın 8 وا عرببرتفاع Then attack (imp, pl) Saldırın 8 وا عدودتفاع So we confessed Đtiraf ettik 8 ا عرففنرتفاع So they confessed Đtiraf ettiler 8 فوا عرفرتفاع So keep away (imp, pl) Bırakın, uzak durun 8 زلوا عزلتفاع So keep away (imp, pl) from me
Beni bırakın, uzak durun 8 عزل زلونتفاع So drag (imp, pl) him Onu sürükleyin 1 عتل لوهتفاع So be just, fair (imp, pl) Adil olun 1 لوا عدلدفاع Then I punish them Onlara azap ederim 2 م عذبهذبفأع Then forgive (imp) Affet 1 عفو ففاع Then forgive (imp, pl) Affedin 1 فوا عفوفاع That which does Yapan ل فعلفاع
So know (imp) that Bil ki 1 علم لمفاع So know (imp, pl) that Bilin ki 1 وا علملمفاع Those who do Yapanlar لون فعلفاع-نيلفاع
Those who do Yapanlar فعل نيلفاع Do (imp) Yap 1 ل فعلمفاع Then wash (imp, pl) Öyleyse yıkayın 1 فاغسلوا غسل Then forgive (imp) Öyleyse bağışla 1 غفر رفاغف Then open (imp) Öyleyse aç فتح حفافت
332
Then separate (imp) Ayır 1 فرق قفافر Then make room Açılın, genişleyin 1 وا فسححفافس Do (imp, pl) Yapın 1 لوا فعلفافع Then kill (imp, pl) Öldürün 1 لوا قتلفاقت Then kill (imp, pl) them Onları öldürün 1 م قتللوهفاقت Then throw (imp) it Ve onu bırak, at 1 قذف يهففاقذ Then read (imp, pl) Okuyun 1 ءوا قرأفاقر Back breaking Bel kıran ة فقررفاق Then tell (imp) Anlat 1 ص قصصفاقص Then decree (imp) Öyleyse hüküm ver 1 فاقض قضي Then cut (imp, pl) Kesin 1 وا قطعفاقطع Bright yellow Parlak sarı فقع عفاق Then sit (imp, pl) Oturun 1 وا قعددفاقع So write (imp) us O halde bizi yaz 1 ا كتبنبفاكت So write (imp) him O halde onu yazın 1 كتب وهبفاكت Fruit Meyve ة فكههفاك
Those who enjoy Zevk edenler, eğlenenler ون فكههفاك-هنيفاك
Those who enjoy Zevk edenler, eğlenenler فكه هنيفاك Now Şimdi ise فاألن So, those who recite Okuyanlar تلو اتيالفالت So he picked him Onu aldı 8 لقط قطهفالت Then it swallowed him Onu yuttu 8 فال لقمهقمت So it met Birleşti 8 قى لقيفالت And seek (imp, pl) Arayın 8 وا ملسسمفالت That which parts, cleaves Yaran فلق قفال Then Allah O halde Allah فالله
333
If it does not Öyle olmazsa فإلم = ن لما ف In that case O takdirde افام
The test (imp, pl) them (fm) Onları imtihan edin, deneyin 1 حمن نوهنحتفام Then wipe (imp, pl) Mesh edin 1 وا مسححسفام Then walk (imp, pl) Yürüyün 1 وا مشوشفام Then grant (imp) Öyleyse ver 1 منن ننفام
That which perishes Fani فين فان
Gushed forth Fışkırdı 7 جبس تسجبفان So throw, inform (imp) At, bildir 1 بذ نبذفان So it withdrew Çekildi 8 نبذ ذتبتفان So spread (imp, pl) Yayılın 7 وا نشررشتفان So help (imp) Yardım et 8 نصر رصفانت Then wait (imp, pl) Bekleyin 8 وا نظررظتفان So we revenged Đntikam aldık 1 ا نقمنقمفانت So they refrained Vazgeçtiler 8 ي واهتفان So he refrained Vazgeçti 8 ي ىهتفان So it passed Sıyrıldı 7 سلخ لخسفان Then rise up (imp, pl) Kalkın 1 وا نشززشفان Then start, set Đşe başla 1 نصب بفانص So help (imp) us Bize yardım et 1 ا نصرنرفانص So they (dual) set out Yola çıktılar (ikil) 7 فانطلقا طلق So they (dual) set out Yola çıktılar (çğ) 7 فانطلقوا طلق So look (imp) Bak 1 نظر فانظر So look (imp, pl) Bakın 1 نظر وافانظر So look (imp, fm) Bak (dş) 1 نظر ظريفان So it gushed forth Fışkırdı 7 ت فجررفانفج
334
Then pass (imp, pl) Geçip gidin, delin 1 فانفذوا فخو So advance (imp, pl) Savaşa gidin, ilerleyin 1 وا نفررفانف So it parted Yarıldı فلق فانفلق So they returned Geri döndüler 7 وا قلبفانقلب Indeed you Ve mutlaka sen كفإن So marry (imp, pl) Nikahlayın 1 وا نكححفانك So marry (imp, pl) them Onları nikahlayın 1 ف نكحنوهحانك Then it collapsed Düştü, yıkıldı 7 هور ارهفان Mouth Ağız, ağzı فوه فاه Now get down (imp) Şimdi in 1 بط هبطفاه So avoid (imp) Uzak dur 1 هجر رجفاه So guide (imp, pl) them Ve onları iletin 1 م هديهودفاه Then take shelter Öyleyse sığının 1 ا أويوا - فأوفأو Then evil is that O halde ne kötü بأس فبئس They incurred Uğradılar 1 بوأ اؤفب Then, which O halde hangisi فبأي He oppressed Ve azgınlık etti 1 ى بغيغفب Then why, for that reason O halde ne için, şunun için فبم Then why, for that reason O halde ne için, şunun için افبم He was bewildered Şaşırıp kaldı 1 ت هتفب Youth, young man Delikanlı ا فيتفت So he repented, accepted repentance
Ve tevbe etti, tevbesini kabul etti 1 توب ابفت
That which opens Açan, açıcı فتح احفت
His man servant Onun delikanlısı فيت اهفت Her man servant Onun (dş) delikanlısı ا فيتاهفت It bewilders them Ve onları şaşırtır 1 ت مهتهبفت
335
Opening, victory Fetih, zafer, açma فتح حا- فتحفت
To open, give victory Açtı, zafer verdi 1 فتح حفت -حفتي
It was opened Açıldı (dş) 1 فتح تحفت
We opened Açtık 1 ا فتحنحفت
They opened Açtılar 1 وا فتححفت Interval Devir, dönem فتر ةرفت
We separated the two O ikisini ayırdık 1 ا فتقماهقنفت We tested Đmtihan ettik 1 ا فنتنفت
So they called each other Birbirine seslendiler 6 ا ندووادنفت So they disputed Çekiştiler 6 وا نزععازنفت We tested you Seni imtihan ettik 1 فنت اكنفت We tested him Onu imtihan ettik 1 فنت اهنفت Test, trial Đmtihan, deneme, fitne ة فنتنتف
Your trial, temptation Senin fitnen فنت كتنتف Your (pl) trial, temptation Sizin fitneniz فنت كمتنتف You tested Kötülük ettiniz 1 م فنتنتفت
You were tested Đmtihan edildiniz 1 م فنتنتفت
His trial, test Onun imtihanı فنت هتنتف
Their trial, test Şaşırtılmaları, mazeretleri فنت مهتنتف
They persecuted Đşkence ettiler 1 وا فنتنفت
They were persecuted Đşkence edildiler 1 وا فنتنفت
Trial, test Đmtihan, deneme ونا فنتفت
Youth, young Genç ى فيتفت
Maid servant Hizmetçi kız اة فيتيفت
Your (pl) maid servants Genç kızlarınız فيت كماتيفت Two young men Gençler, hizmetçiler ان فيتيفت
336
His men servants Gençleri, hizmetçileri فيت انهيتف
Youths, young men Gençler ة فيتيتف
Hair on a date seed Hurma çekirdeğinin lifi يال فتلفت There Orada, orası مثم فثم
Broadness, broad way Genişlik فجج فج
Broad, wide Geniş فجج اجافج
Wicked ones Facirler, günahkarlar فجر ارفج
Dawn Fecir ر فجرفج
Wicked ones Facirler, günahkarlar ة فجررفج
It was made gush forth Fışkırtıldı 2 فجر ترفج
We made gush forth Fışkırttık 2 ا فجرنرفج
Open space Geniş yer فجو ةوفج
Wickedness Bozukluk فجر ورفج
Its wickedness Onun bozukluğu ا فجرهورفج Immoral Ahlaksız, fuhuş اء فحششفح Pottery, baked clay Pişmiş çamur ار فخرفخ Boastful Övünen فخر ورفخ
Ransom Fidye اء فديدف
Ransom Fidye ة فدييفد
We ransomed him Ona fidye verdik 1 فدي اهنيفد
Then the owners of O halde sahipleri فذو فدي
Sweet Tatlı su فرت اتا-فراتفر
Alone Tek başına ى فردادا-فرادفر Fleeing Kaçış فرر اررا-فاررف
Moths Pervaneler اش فرشفر
Couch, mattress Yayılan, yatak اشا فرشرف
337
Then he turned Sonra gizlice gitti 1 اغ روغفر
Separation Ayrılık فرق اقرف
It fled Kaçtı (dş) 1 فرر تفر
Dung Fışkı فرث ثفر
Private parts, chastity Edep yeri, ırz, namus فرج جفر
Is cleft asunder Yarıldı (dş) 1 فرج تفرج
Her chastity Edep yeri ا فرجهجفر Rejoicing Sevinçli فرح فرح
To rejoice Sevindi 1 فرح فرح -حفري They rejoiced Sevindiler 1 وا فرحفرح
Those who rejoice Sevinenler ون فرحفرح-نيفرح
Those who rejoice Sevinenler فرح نيفرح Alone Tek başına دا فردفر
Firdaws paradise Firdevs cenneti سودرف
I fled Kaçtım 1 فرر ترفر
You (pl) fled Kaçtınız 1 فرر مترفر
Mattresses, couches Döşekler ش فرشفر
Spread Sergi, yaygı شا فرشفر
We spread Döşedik 1 ا فرشنشفر
We spread it Onu döşedik 1 ا فرشاهنشفر To ordain, make obligatory Farz kıldı, vazife kıldı 1 فرض ضفر
You (pl) specified Belirlediniz, farz kıldınız 1 فرض متضفر We ordained, made obligatory
Belirledik, farz kıldık 1 ا فرضنضفر
We ordained it Onu farz kıldık 1 ا فرضاهنضفر Excess Aşırılık طا فرطفر
I neglected Kusur ettim 2 فرط طتفر
338
You (pl) neglected Kusur ettiniz 2 فرط مطتفر
We neglected Kusur ettik 2 ا فرططنفر
Branch Dal فرع عفر
Its branches Onun dalları ا فرعهعفر Pharaoh Firavun نوعرف
He finished Đşi bitti, boş kaldı 1 غ فرغفر
You finished Boş kaldın 1 فرغ غتفر
He separated, divided Ayırdı, yardı 1 فرق قفر
He differentiated Fark gözetti 2 فرق قفر
Part Parça ق فرقرف
Separation Ayırma قا فرقفر That which separates right from wrong
Doğruyu yanlışı ayırt eden قان فرقا-فرقانفر
You differentiated Fark gözettin, ayırdın 2 فرق قتفر
I differentiated Fark gözettim, ayırdım 2 فرق قتفر
Group, sect Fırka, grup فرق قةرف
We separated Ayırdık, yardık 1 ا فرققنفر
We separated it Onu ayırdık, yardık 1 فرق اهقنفر They separated Ayırdılar 1 قوا فرقفر
Then a pledge Öyleyse bir rehin ان رهنفره Flee (imp, pl) Koşun, kaçın 1 وا فرررف
Rifts Çatlak وج فرجفر
Their modesty Onların ırzları, edep yerleri فرج مهوجفر Their (fm) modesty
Onların (dş) ırzları, edep yerleri
فروجهن فرج Then rest Ve rahatlık روح حوفر Amazing thing Çirkin, tuhaf ا فريفري
Obligation Görev, mehir ة فرضفريض
339
Group, sect Bölük, grup, fırka فرق فريقا- فريق
Two groups Đki grup فرق ن-فريقانفريقي
Two groups Đki grup ن فرقفريقي Terror, fear Korku فزع عفز
Fear is removed Korkusu giderildi 2 فزع عفز
To fear Korktu 1 فزع فزع-عفزي They feared Korktular 1 وا فزعفزع
Then ask (imp) Öyleyse sor 1 ئ سأللفس Then ask (imp) him Öyleyse ona sor 1 سأل ئلهفس Then ask (imp, pl) Öyleyse sorun 1 ئلوا سألفس Then ask (imp, pl) them Öyleyse onlara sorun 1 م سألئلوهفس Then ask (imp, pl) them (fm) Öyleyse onlara (dş) sorun 1 سأل نئلوهفس Then evil it is O halde ne kötü 1 اء سوأفس Corruption Bozgunculuk, fesat فسد ادا- فسادفس
It flowed Ve aktı, sel oldu 1 سيل التفس So he drew lots Ve kura çektiler 3 سهم ماهفس He made room Yer açtı 1 فسح حفس
It corrupted Fesada gitti, bozuldu 1 فسد تدفس
They (dual) corrupted Fesada gitti, bozuldu (ikil) 1 ا فسدتدفس
Disobedience Fısk, günah فسق قسقا-فسف
To disobey Günah işledi, isyan etti 1 فسق قفس-قفسي
We drove them Onu sevk ettik 1 سوق اهقنفس They disobeyed Günah işlediler 1 قوا فسقفس So he gave water Ve suladı, su verdi 1 قى سقيفس Sins Fısklar, günahlar فسق وقفس
He fashioned, proportioned Düzenledi, düzeltti 1 ى سويوفس
340
He lost courage Çözüldü, korktu 1 ل فشلفش
You (pl) Çözüldünüz, korktunuz 1 فشل ملتفش
Separation, deciding Ayırma ال فصلصاال-فصف
His separation Ayırılması فصل الهصف Then slapped Ve tokat attı 1 صكك كتفص He explained Açıkladı 2 ل فصلفص
So pray (imp) Öyleyse namaz kıl 2 صلو لفص
To separate, decide Ayırdı, ayrıldı 1 ل فصلل-فصفصي She separated, set out Ayırdı, ayrıldı 1 فصل لتفص It was explained Açıklandı 2 فصل لتفص
We explained Açıkladık 2 ا فصللنفص
We explained it Onu açıkladık 2 ا فصللنفصه So he prayed Ve namaz kıldı 2 لى صلوفص
His family Ailesi فصل هيلتفص
Silver Gümüş فضض ةضف
He granted favor, preferred Üstün kıldı, nimet verdi 2 ل فضلفض
It was preferred Üstün kılındı 2 ل فضلفض
Grace, bounty Fazl, ihsan ل فضلال-فضفض
I preferred you (pl), granted you favor
Sizi üstün kıldım, nimet verdim
فضلتكم فضل 2He preferred you (pl), granted you favor
Sizi üstün kıldı, nimet verdi 2 فضل لكمفض He preferred us, granted us favor
Bizi üstün kıldı, nimet verdi 2 ا فضللنفض We preferred them, granted them favor
Onları üstün kıldık 2 فضل ماهلنفض His grace, bounty Onun fazlı فضل لهفض Then they deviated Ve saptılar 1 لوا ضللفض
They were preferred Üstün kılındılar 2 ل فضلوافض
So it circulated Ve sardı, dolaştı 1 طوف فطاف
341
He created, split Yarattı, yardı 1 فطر فطر
Creation Yaratış, yaratılış ة فطرطرف-تطرف
He created you (pl) Sizi yarattı 1 فطر كمفطر He created us Bizi yarattı 1 ا فطرنفطر He created me Beni yarattı 1 ني فطرفطر He created them (fm) Onları (dş) yarattı 1 فطر نهفطر So he began Ve başladı 1 طفق قفطف
Flaw, crack Çatlak فطور فطر
Rude Sert, kaba فظا فظظ
So you (pl) remained Ve kaldınız 1 ظول فظلتم
That which does Yapan, çok ve kuvvetli yapan ال فعلفع
It was done Yapıldı 1 ل فعلفع
Action, deed, verb Fiil ل فعلعف
To do Yaptı 1 ل فعلل-فعفعي
She did Yaptı (dş) 1 فعل لتفع
You did Yaptın 1 فعل لتفع
You did it to you Sana yaptın 1 فعل كلتفع You (pl) did Yaptınız 1 فعل ملتفع
I did it Onu yaptım 1 فعل هلتفع I did it Onu yaptım 1 ا فعلهلتفع They (fm) did Yaptılar (dş) 1 فعل لنفع
We did Yaptık 1 ا فعللنفع
He did it Onu yaptı 1 فعل لهفع They did Yaptılar 1 لوا فعلفع
They did it Onu yaptılar 1 فعل لوهفع He missed, lost Kaybetti 1 فقد فقد
342
Indeed, surely Muhakkak, gerçekten فقد
Poverty Fakirlik فقر فقر
Poor ones Fakirler اء فقرفقر
Then fall down (imp, pl) Düşün, kapanın 1 وا قعوفقع
He understand Anladı 1 فقه فقه
Poor Fakir فقر ريا-فقريفق Freeing Serbest bırakma, çözme فكك فك
To ponder Tefekkür etti, düşündü 2 فكر فكر-فكري Then not, do not Öyleyse değil, öyleyse yapma فال Surely I will cut Mutlaka keseceğim 1 قطع نفألقطع For his mother Annesine, annesi için أمم فلهأم Such person Filan kişi افالن
For yourselves Kendiniz için فسكم نفسانفل For themselves Kendileri için نفس فسهمانفل Then evil is that Ne kötü بأس فلبئس So let him stand (imp) Dikilsin, ayakta dursun 1 قوم قمفلت
He succeeded Başarılı oldu, kurtuldu 1 فلح فلح
And it will Ve olacak فوفلس Surely you would recognize them
Mutlaka sen onları tanırdın, bilirdin 1 م عرفهفترفلع
And maybe you Ve ola ki sen لكفلع And curse Ve lanet ة لعننفلع To cleave, part Yardı فلق فلق
Dawn Şafak فلق فلق
They would fight you Sizinle savaşırlardı 3 لوكمفلقا قتلت Orbit Yörünge فلك فلك
Ship Gemi فلك فلك
343
Then for Allah Öyleyse Allah için لهفل Then, that time O zaman افلم
And they touched it Ona dokundular 1 ملس وهسفلم Then it will not O halde olmayacak فلن Indeed we bring you, will bring you
Mutlaka sana getiririz, getireceğiz 1 أيت كنيأتفلن
Indeed we bring them, will bring them
Mutlaka onlara getiririz 1 م أيتهنيأتفلن Surely we will make him live Mutlaka onu yaşatacağız 4 حيي هنييحفلن So we will surely make (them) taste
Mutlaka tattıracağız 4 ذوق يقنذفلن We will surely ask Mutlaka soracağız 1 سأل ئلنسفلن So an excellent Ne güzel نعم مفلنع For himself Kendisi için نفس فسهنفل We will surely tell Mutlaka anlatacağız 1 قصص نقصفلن We will surely inform Mutlaka haber vereceğiz 4 نبأ ئنبنفلن We will surely turn you Seni mutlaka yönelteceğiz 2 ويل كنليوفلن Then if Eğer فلو Then if not O halde olmasaydı الفلو Let him pay (imp) Ödesin 2 أدي دؤفلي
Let him believe (imp) Đman etsin 4 أمن نمؤفلي
Let him come (imp) Gelsin, getirsin 1 أيت أتفلي
Let him come (imp) to you Size gelsin 1 أيت كمأتفلي Let him come (imp) to us Bize gelsin 1 ا أيتنأتفلي
Let them come (imp, pl) Gelsinler 1 وا أيتأتفلي
Let him eat (imp) Yesin 1 أكل أكلفلي
They will surely cut off Mutlaka yararlar, yaracaklar 2 بتك كنتبفلي So let them be righteous (imp, pl)
Sakınsınlar, korunsunlar 8 وقي قوافليت
So let him aspire (imp) Đmrensin, yarışsın 6 افس نفسنتفلي
344
So let him put his trust (imp) Tevekkül etsin 5 كل وكلوتفلي
Let him beware (imp) Sakınsın, çekinsin 1 ذر حذرحفلي
So let him pray, call (imp) Çağırsın, dua etsin 1 دعو عدفلي
So let them taste (imp, pl) Tatsınlar 1 ذوقو ذوقفلي
So let them taste (imp, pl) it Onu tatsınlar 1 ذوق ذوقوهفلي So let them ascend (imp, pl) Çıksınlar, yükselsinler 8 قوا رقوترفلي
Then not Ve değil سفلي Let them ask permission (imp, pl)
Đzin istesinler 10 وا أذننأذتسفلي
Let them respond (imp) Cevap versinler 10 وا جوبجيبتسفلي
So let him be chaste (imp) Đffetli olsun 10 عفف ففعتسفلي Then let them pray (imp, pl) Namaz kılsınlar 2 لوا صلوصفلي
So let him fast (imp) in that Onda oruç tutsun 1 صوم همصفلي
Then let them laugh (imp, pl) Gülsünler 1 كوا ضحكحضفلي
So let them worship (imp, pl) Đbadet etsinler, kulluk yapsınlar
فليعبدوا عبد 1
Surely he knows Mutlaka bilir 1 علم نلمعفلي So let him do (imp) Yapsın, işlesin 1 ل عملمعفلي
So let them change (imp, pl) Değiştirsinler 2 ن غريريغفلي
Let them rejoice (imp, pl) Sevinsinler 1 وا فرححفرفلي
Let him fight (imp) Savaşsın 3 ل لقتقاتفلي
So let him write (imp) Yazsın 1 كتب بكتفلي
Then let him deny (imp) Kafir olsun 1 كفر كفرفلي
Then let them be (imp, pl) Olsunlar 1 وا كونكونفلي
So let him cast (imp) it Onu bıraksın, atsın 4 لقي هلقفلي
Surely he extends Uzatır 1 مدد ددمفلي
Then let him dictate (imp) Yazdırsın 4 ل ملللمفلي
So let him look (imp) Baksın 1 نظر نظرفلي
345
So let him spend (imp) Đnfak etsin 4 نفق قنففلي
Then what O halde ne افم Then what O halde ne اذافم What is for it, what is happening to it
Neyi var الفم
So those who fill Dolduranlar, dolduracaklar ئون مألالفم Then grant (imp) O halde bağışla 1 وهب بفه He understood Anladı 1 فهم فهم
He made him understand Anlamasını sağladı 2 فهم مفه We made him understand Anlaşılmasını sağladık 2 ا فهمنمفه
We made him understand it Onun anlaşılmasını sağladık 2 ا فهماهنمفه Heart, bosom Kalp, sine فوءاد فأد
Immoralities Ahlaksızlıklar فحش شاحفو
Delay Gecikme اق فوقفو
Fruits Meyveler, yemişler فكه هاكفو
Escape Kaçma فوت تفو Group, crowd Bölük, grup, dalga فوج جا-فوجفو
Suddenly Aniden ر فورفو
And by my Lord Rabbime andolsun 1 ربب برفو And by your Lord Rabbine andolsun 1 ربب كبرفو Suddenly they Onlar aniden فور مرهفو Success Başarı فوز زا - فوزفو
Then he pays in full Ve onu tam öder 2 ويف فاهفو Above, over Yukarı, üst فوق قفو
So he protected him Onu korudu 1 وقي قاهفو So he protected them Onları korudu 1 وقي مقاهفو Above you Üstünüz فوق كمقفو
346
Above him Onun üstü فوق هقفو Above her, it Onun (dş) üstü ا فوقهقا- فوقهفو Above them Onların üstü فوق مقههم-فوقفو Above them (fm) Onların (dş) üstü فوق هنقفو Then turn (imp) to Öyleyse yönünü dön 2 ل ويلفو
Then turn (imp, pl) to Öyleyse yönünüzü dönün 2 لوا ويلفو
Garlic Sarımsak فوم مفو
Its garlic Onun sarımsağı ا فومهفوم Then woe Öyleyse yazıklar olsun ويل يلفو
In, into Đçinde, içine يف
In you (pl), among you Sizde, içinizde يكمف
And it becomes Ve olur 1 كون كونفي Elephant Fil يل فيلف
In what Neyde يمف
In what Neyde ايمف
In us, among us Bizde اينف
In him, into him Onda, onun içinde يهف
In her, into her Onda, onun içinde ايهف
In them, among them Onlarda, onların içinde يهمف
In them (dual) Onlarda, onların içinde (ikil) ايهمف In them (fm), among them Onlarda, onların içinde (dş) يهنف
Then it is revealed O halde vahyolunur 4 وحي ىوحفي
347
قThat which says Söyleyen, diyen ل قولقائ
Sleeping at noon Kaylule yapanlar, öğle uykusu uyuyanlar لون قيلقائ
Those who say Söyleyenler قول نيلقائ
That which stands Ayakta duran قوم مقائ Standing Ayakta durarak ما قومقائ
Standing Ayakta duran ة قوممقائ Those who stand Ayakta duranlar ون قوممقائ-نيمقائ
Those who stand Ayakta duranlar قوم نيمقائ
Distance Aralık, mesafe قوب قاب
Acceptor Kabul eden قابل قبل
Fight (imp) Savaş (emir) 3 ل قتلقات
To fight Savaştı 3 ل قتلل-قاتقاتي
Fight (imp, dual) Savaşın (ikil) 3 ال قتلقات He fought you (pl) Sizinle savaştı 3 قتل لكمقات He fought them Onlarla savaştı 3 قتل ملهقات They fought Savaştılar 3 لوا قتلقات Fight (imp, pl) Savaşın 3 لوا قتلقات
They fought you (pl) Sizinle savaştılar 3 قتل لوكمقات Fight (imp, pl) them Onlarla savaşın 3 قتل ملوهقات Able, capable, powerful Kâdir, kudretli قدر رقاد
Capable, powerful (pl) Kâdir olanlar, kudretliler ون قدررقاد-رينقاد
Capable, powerful (pl) Kâdir olanlar, kudretliler قدر رينقاد Striking calamity Felaket, kapı çalan ة قرعقارع Qarun Karun ونقار
Unjust ones Adaletsiz olanlar طون قسطقاس
348
He swore Yemin etti 3 قسم مقاس
He swore to them (dual) O ikisine yemin etti 3 ا قسممهمقاس Hardness Katılık ة قسويقاس
Easy Kolay دا قصدقاص
Companions of modest gaze Bakışlarını kısaltmış eşler قصر رقاصات
Hurricane Fırtına فا قصفقاص That which decrees Hüküm veren قاض قضي
End Son, işi bitiren ة قضييقاض
That which cuts, decides Kesip atan, karalaştıran ة قطععقاط
Level Düz, dümdüz ا قوعقاع Sitting Oturarak دا قعدقاع Those who sit Oturanlar ون قعددقاع-يندقاع
Those who sit Oturanlar قعد يندقاع To say Dedi, söyledi 1 قول-قال قولي
They (dual) said Dediler (o ikisi) 1 قاال قول
She said Dedi (dş) 1 قول قالت
They (fm, dual) said Dediler (ikil, dş) 1 ا قولقالت
He said to her Ona (dş) dedi 1 ا قولقاله They said Dediler 1 قالوا قول
Those who detest Kızan, nefret eden قلي نيقال To stand up Ayağa kalktı 1 قوم قام-قومي They stood up Kalktılar 1 وا قومقام
Obedient Đtaatkâr قنت ا -قانتقانت
Obedient women Đtaatkâr kadınlar قنت اتإ قانت- اتقانت Obedient men Đtaatkâr erkekler ون قنتقانت-نيقانت
Obedient men Đtaatkâr erkekler قنت نيقانت
349
Those who despair Ümitsiz olanlar قنط قانطني Satisfied, content Kanaatkar قنع قانع
Subjugator Her şeye gücü yeten قهر رقاه Subjugators Gücü yetenler ون قهررقاه
Tribes Kabileler ل قبلائقب
His grave Onun kabri قرب رهقب Burning brand Kor, ateş س قبسقب
Grasping Yakalama ضا قبضقب
I grasped, pulled Tuttum, çektim 1 قبض تضقب
Handful, in hand Avuç, elinde ة قبضضقب
His hand Onun eli, avucu قبض هتضقب We grasped, pulled Tutuk, çektik 1 قبض اهنضقب
Resistance Mukavemet قبل بلق Before Önce ل قبلل -قبل - قبقب
Front, face Ön, karşı ال قبلقب
Direction of prayer Kıble لة قبلبق
Your direction of prayer Senin kıblen قبل كلتبق Their direction of prayer Onların kıblesi قبل مهلتبق-لتبق هم Towards you Sana doğru قبل لكبق Before you Senden önce ك قبللقب-لكقب
Before you (pl) Sizden önce قبل كملقب Before us Bizden önce ا قبلنلقب
Before him Ondan önce قبل لهقب-هلقب
Before her Ondan (dş) önce ا قبلهلقب
Before them Onlardan önce م قبللههم-قبلقب Before me Benden önce ي قبللقب
350
Graves Kabirler قرب ورور - قبقب
Acceptance Kabul ول قبلقب
Face to face Ön, karşı قبيال قبل
His tribe Kabilesi قبل قبيله
Fighting, war, battle Savaş ال قتلتاال -قتق
Dust Toz قتر رقت
Darkness Karanlık ة قتررقت
He was killed Öldürüldü 1 ل قتلقت
Killing Öldürme ل قتلل - قتقت
To kill Öldürdü 1 ل قتلل-قتقتي
You killed Öldürdün 1 قتل لتقت I killed Öldürdüm 1 قتل لتقت She was killed Öldürüldü (dş) 1 قتل لتقت You (pl) killed Öldürdünüz 1 قتل ملتقت You (pl) were killed Öldürüldünüz 1 قتل ملتقت You (pl) killed them Onları öldürdünüz 1 قتل موهملتقت We killed Öldürdük 1 ا قتللنقت He killed him Onu öldürdü 1 قتل لهقت He killed them Onları öldürdü 1 قتل ملهقت Their killing Onların öldürmesi قتل ملهقت - هملقت They killed Öldürdüler 1 لوا قتلقت They were killed Öldürüldüler 1 لوا قتلقت They were massacred Katledildiler 2 لوا قتلقت
They killed him Onu öldürdüler 1 قتل لوهقت Murdered ones Öldürülenler لى قتلقت
Stingy, niggardly Çok cimri ورا قترقت
351
Its cucumber Onun salatalığı ا قثأهثائق Indeed, surely, certainly Mutlaka, gerçekten andolsun قد
He tore Yırttı 1 قدد قد It was torn Yırtıldı 1 قدد قد
She tore Yırttı (dş) 1 قدد تقد
Striking Vuran, çarpan ا قدححقد Different, in slices Farklı, dilim dilim 1 دا قدددق
Measure precisely Ölçülü yap 2 قدر رقد Determined Takdir edildi 1 قدر رقد
Measure, value, means Ölçü, miktar, kader قدر رر - قدقد – ررا - قدقد
Appraisal, value, measure Kader, ölçü, kıymet قدر رر – قدقد – ررا - قدقد To decree, have power, measure, restrict
Karar verdi, kadir oldu, ölçtü, azalttı
يقدر-قدر قدر 1
To determine, plot Tayin etti, ölçtü 2 قدر رقد-رقدي We decreed Takdir ettik 1 ا قدرنرقد
We determined Takdir ettik 2 قدر نراقد
We determined it Onu takdir ettik 2 قدر اهنرقد We determined it Onu (dş) takdir ettik 2 ا قدراهنرقد His power, Gücü, kudreti قدر هرقد He determined it Onu takdir etti 2 قدر هرقد His value, measure Onun kadri, kıymeti قدر قد هر-رهقد Its (her) measure, value Onun takdiri, ölçüsü ا قدررهقد They determined Takdir ettiler 2 و قدررقد
They appraised Kadrini bildiler 1 وا قدررقد
They determined it Onu takdir ettiler 2 ا قدروهرقد Holy, sacred Kutsal, mukaddes س قدسقد
Foot Ayak قدم مقد
352
Position Kademe, makam قدم مقد
To proceed, precede Yöneldi, öne geçti 1 قدم مقد -مقدي To send forth Đleri gönderdi, önden gönderdi 2 قدم مقد -مقدي
You sent forth Önden gönderdin 2 مقد تمقد
She sent forth Đleri gönderdi, önden gönderdi 2 قدم تمقد I sent forth Önden gönderdim 2 قدم تمقد You (pl) sent forth Önden gönderdiniz 2 قدم متمقد
You (pl) sent it forth Onu önden gönderdiniz 2 قدم وهمتمقد We proceeded Vardık, geçtik 1 ا قدمنمقد
They sent forth Önden gönderdiler 2 وا قدممقد
Send forth (imp, pl) Önden gönderin 2 وا قدممقد
Cooking pots Kazanlar ور قدرقد
Holy One Kuddûs, mukaddes قدس وسقد All-Powerful Kadîr, her şeye gücü yeten قدر يرا-قديرقد Old, ancient Eski قدم ميقد
To throw, cast Koydu, attı 1 قذف قذف -فقذي
We cast Attık 1 ا قذفقذفن
We cast him Onu attık 1 ا قذفاهقذفن It was read Okundu 1 قرأ قرئ
To read Okudu 1 أ قرأأ- قرقري
Quran Kur'an ان قرأالقر Quran, reading Kur'an, okuma ان قرأا-قرانقر Its reading Onun okunması قرأ هانقر You read Okudun 1 قرأ اتقر
Firmness, stability Karar, sağlamlık قرر ارا -قرارقر
Papers Kağıtlar قرطس يساطقر
353
We read it Onu okuduk 1 قرأ اهأنقر He read it Onu okudu 1 قرأ أهقر They (dual) offered Kurban sundular (ikil) ا قرببقر
Means of closeness Yakınlıklar قرب اتبقر
Sacrifice Kurban قرب انبا - قرانبقر
Closeness Yakınlık ة قرببقر
We brought it close Onu yaklaştırdık قرب اهنبقر
He brought it close Onu yaklaştırdı قرب هبقر
Close ones, relatives Yakınlık, yakınlar ى قرببقر
Comfort Aydınlık ة قررقر- ةقر -تقر Comfort of eyes Gözlerin aydınlığı ن قررية اعقر
Comfort of eye Göz aydınlığı ن قرريع تقر
Wound, injury Yara قرح حقر Monkeys Maymun ة قرددرة - قدرق Loan Ödünç ا قرضضقر Paper Kâğıt طاس قرطسرق Generation, period Nesil, zaman قرن نا-قرنقر
Companions Yakın arkadaşlar اء قرننقر Two generations Đki zaman, iki nesil ن قرنينقر
Menstruation periods Adet dönemi (çoğul) ء أقروقر
Generations Nesiller, çağlar ون قرنا - قرونقر
Let it comfort Aydın olsun ي قررقر
Towns, cities Köyler, şehirler ى قريى-قرقر Close, near Yakın قرب ا -قريبقريب
Town, city Köy, şehir ة قرييقر
Your town Senin şehrin قري كتيقر
354
Your (pl) town Şehriniz قري يقركمت Our town Şehrimiz ا قرينتيقر Two towns, cities Đki şehir ن قرييتيقر
Quraish Kureyş aşireti شيقر Companion Arkadaş, nesil قرن ا- قرينقرين
His companion Arkadaşı قرن هقرين It hardened Sertleşti, katılaştı 1 قسو تقس Justice Adalet ط قسطسق - طسق
Balance Kıstas, denge طاس سقسطسق
Oath Yemin قسم مقس
To distribute Böldü, dağıttı 1 قسم مقس-قسمي Share, division Kısmet, pay ة قسممسق
We distributed Paylaştırdık 1 قسم ماقسن
Hardness Sertlik, katılık ة قسووقس
Lion Aslan قسر ةروقس Priests Keşişler, papazlar قسس يسنيسق He narrated Anlattı 1 قصص قص
Legal retribution Kısas قصص اصصق - اصصق Direction Yön, istikamet قصد دقص
Palace, fortress Saray, köşk ر قصرور-قصقص Narration, story Kıssa, hikaye قصص صقص
Retracing Geri dönme ا قصصصقص
We narrated Anlattık 1 ا قصصنصقص
We narrated them Onları anlattık 1 قصص ماهنصقص Their story Onların kıssası قصص صقصهم We shattered Helak ettik 1 ا قصمنمقص
355
Farther, far side Uzak taraf ا قصووى - قصوقص Palaces, fortresses Saraylar, köşkler ورا قصرقص
Remote Uzak ا قصويقص
Follow his trace Đzini takip et 1 قصص يهقص
To decree, execute Karar verdi, icra etti 1 ا قضيي- قضقضي He decreed, executed Onu icra etti, yaptı 1 ا قضياهقض He completed them Onları icra etti, yaptı 1 قضي ناهقض Green fodder Yonca, otlak با قضبقض
They decreed, executed Đcra ettiler 1 ا قضيوقض
It was decreed Đcra edildi 1 قضي يقض To decree, execute Karar verdi, icra etti 1 ى قضيي- قضقضي
He killed Öldürdü 1 ى قضيلى قضع
We decreed, executed Đcra ettin 1 قضي تيقض
I decreed, executed Đcra ettim 1 قضي تيقض
It was decreed, executed Đcra edildi 1 قضي تيقض You decreed, executed Đcra ettiniz, yaptınız 1 م قضيتيقض
We decreed, executed Yaptık 1 ا قضينيقض
Share Pay ط قططق Molten copper Erimiş bakır طر قطرا- قطرق
Tar Katran قطر انرقط
He cut, divided Kesti 2 قطع قطع
It was cut Kesildi 1 قطع عقط
Part, portion Kısım, parça قطع طعطع – قا - قطعق To cut Kesti 1 قطع قطع -قطعي It was cut Kesildi 1 قطع تقطع
You (pl) cut Kestiniz 1 م قطعتقطع
356
They (fm) cut Kestiler (dş) 1 قطع نقطع
We cut Kestik 1 ا قطعنقطع
We cut, divided Kestik 2 ا قطعنقطع
We divided them Onları kestik 2 قطع ماهنقطع Membrane of date seed Hurma çekirdeğindeki nokta ر قطمريطمق Our share Payımız ا طقططنق
Clusters Salkım ف قطفقطو Its clusters Onların salkımı ا قطفقطوفه To sit, stay back Oturdu, geride kaldı 1 قعد دقع -دقعي
They sat Oturdular 1 وا قعددقع Fall down (imp, pl) Düşün, kapanın 1 وا وقعقع
Sitting Oturma قعد ودقع
Sitting Oturarak ودا قعدقع
Seated Oturan قعد يدقع
We followed, sent after Takip ettirdik, arkasından gönderdik
قفينا قفو 2
Say (imp) De, söyle 1 قل قول
Became little Az oldu 1 قل قلل
Garlands Kurbanlık nişanları قلد دقالئ
Heart Kalp قلب قلب-قلوب Your heart Kalbin قلب قلبك His heart Onun kalbi قلب هقلب- هقلب -قلبه Her heart Onun (dş) kalbi ا قلبقلبه They turned Çevirdiler 2 وا قلبقلب
My heart Kalbim بىقل قلب Two hearts Đki kalp ن قلبيقلب
You said Dedin 1 قول قلت
357
I said Dedim 1 قول قلت
You (pl) said Dediniz 1 م قولقلت I said it Onu dedim 1 قول هقلت Pen Kalem قلم قلم - قلم
They (fm) said Dediler (dş) 1 قول قلن
We said Dedik 1 ا قولقلن
Hearts Kalpler قلب قلوب
Your (pl) hearts Kalpleriniz كم قلبقلوبكم-قلوب Your (dual) hearts Đkinizin kalpleri ا قلبكمقلوب Our hearts Kalplerimiz ا قلبنا - قلوبنا- قلوبقلوبن Their hearts Onların kalpleri م قلبهم -قلوبهقلوبهم- قلوب Their (fm) hearts Onların (dş) kalpleri قلب قلوبهن He got displeased Kızdı, darıldı قلى قلي
Few, small Az يل قلليال -قلقل
Few, small Az يلة قللقل Few, small Az يلون لقلقل
Stand (imp) up Kalk 1 قوم قم
You stood up Kalktınız 1 قوم متقم
Moon Ay قمر را-قمرقم
Distressful Çetin, zor ا قمطرطريرقم Lice Bit ل قملقم Shirt Gömlek ص قمصيقم His shirt Onun gömleği قمص هيصقم - هيصقم -هيصقم My shirt Benim gömleğim ي قمصيصقم Protect (imp) us Bizi koru 1 ا وقينق
Heaps Hazine, yığın, kantarlar نطار قنطرق
358
Heap Kantar, yük, hazine نطارا قنطرق
They despaired Ümit kestiler 1 طوا قنطقن
Cluster Salkım ان قنوونق Despairing Ümitsiz وط قنطقن
Irresistible Kahhar, isteğini yaptıran قهر ارقه
Protect (imp) them Onları koru 1 وقي همق
Protect (imp, pl) Koruyun 1 قوا وقي
Crystals Billurlar قرر اريرقو
Foundations, old women Temeller, yaşlı kadınlar قعد داعقو Moderate Orta اما قومقو
Protectors, custodians Yöneticiler, koruyucular ون قومامقو -نيامقو
Steadfast Sebatkarlar, koruyucular قوم نيامقو Power, strength Kuvvet, güç ة قويقو Your (pl) power, strength Kuvvetiniz قوي كمتقو You (pl) were fought Sizle savaşıldı 1 قتل ملتقوت
They were fought Onlarla savaşıldı 1 لوا قتلقوت
Two bows Đki yay ن قوسيسقو
Word Söz ل قولال -قوقو
Say (imp, dual) Deyin (ikil) 1 قولا قول
Your word Senin sözün قول كلقو Your (pl) word Sizin sözünüz لكم قوللكم-قوقو Our word Bizim sözümüz ا قوللنقو His word Onun sözü قول لهقو Her word Onun (dş) sözü ا قولهلقو Their word Onların sözü م ولقلهم - قولههم- قولقو Say (imp, pl) Deyin 1 قولوا قول
359
My word Sözüm ي قوللقو
Say (imp, fm) De (dş) 1 ي قولقول People, nation Kavim, millet قوم ما -قومقو
Your people Senin kavmin قوم كمقو - كمقو -كمقو Your (dual) people Đkinizin kavmi ا قومكممقو Our people Kavmimiz ا قومنما-قونمقو His people Onun kavmi قوم همقو- همقو -همقو Her people Onun (dş) kavmi ا قومهمقو Their people Onların kavmi هم قوممقو-همم قو Their (dual) people Đkisinin kavmi ا قوممهما-قومهمقو Stand up (imp, pl) Kalkın 1 وا قومقوم
My nation, people Benim kavmim ي قوممقو Power, strength Kuvvet, güç ى قويقو
All-Powerful Kuvvetli, güçlü قوي ا - قويقوي
Standing up, resurrection Kalkmak, dirilmek قوم اميا -قاميق
Standing Ayakta اما قوميق
Standing up, resurrection Kıyamet, dirilme قوم ةاميق He appointed Tayin etti 2 قيض ضقي We appointed Tayin ettik 2 ا قيضنضقي Lowland Düz arazi, çöl قوع ةيعق
It was said Denildi 1 يل قولق
In saying, utterance Deyişçe, söyleyişçe يال قولق
His saying Onun demesi قول هيلق
Correct Dosdoğru قوم ما-قيمقي Correct Dosdoğru ة قوممقي
Self-subsisting, ruler Kayyum, ebedi, yöneten م قوموقي
360
كLike Gibi ــك Writer Katip, yazıcı كتب با -كاتبكات
Writers Yazanlar, katipler ون كتببكات-بنيكات
Make freeing contract with them
Serbest bırakma akdi yapın كتب موهبكات
Writers Yazanlar, katipler كتب بنيكات Like one, anyone Biri gibi حدو دكاح
To almost happen Neredeyse oldu, olayazdı 1 كأد كاد-كادي
To plot, scheme, plan Planladı, tuzak kurdu 1 كيد كاد-يدكي
It almost happened Olayazdı 1 كأد تكاد
That which labors Didinen كدح حكاد They almost did it Neredeyse yaptılar 1 وا كأدكاد
Liar Yalancı كذب با- كاذبكاذ Liar (fm) Yalancı ة كذببكاذ Liars Yalancılar ون كذببكاذ-بنيكاذ
Liars Yalancılar كذب بنيكاذ Those who dislike Hoşlanmayanlar ون كرهكاره-نيكاره
Those who dislike Hoşlanmayanlar كره نيكاره Cup, goblet Bardak, kadeh, kase كأس ا- كاسكاس That which removes, uncovers
Açan, gideren كشف فكاش Those who remove, uncover (fm)
Kaldıranlar, giderenler كشف فاتكاش That which removes, uncovers (fm)
Açan, gideren (dş) فة كشفكاش
Those who remove, uncover Açanlar, giderenler فو كشفكاش
Those who suppress Tutanlar, yutkunanlar كظم نيمكاظ
Sufficient Yeter كفي كاف
All together Tamamen كافة كفف
361
Disbeliever Kâfir كفر ركاف
Disbeliever (fm) Kâfir (dş) ة كفرركاف Disbelievers Kâfirler ون كفرركاف -رينكاف
Disbelievers Kâfirler كفر رينكاف Camphor Kâfur كافورا كفر
Like mountains Dağlar gibi الم علمكاالع Like blind Kör gibi ى عميمكاألع Like female Dişi gibi ثى نثأكاألن Like animals, cattle Hayvanlar gibi ام نعمعكاألن Like those who (fm) Şunlar gibi ki onlar (dş) ىكالت Like mountains Dağlar gibi ال جبلكالجب Like the answer Cevabı gibi اب جوبوكالج Like stones Taşlar gibi حجر ةارجكالح Those who smirk Sırıtanlar ون كلححكال
Like red hide, like red oil Kırmızı deri gibi, kızaran yağ gibi
كالدهان دهن Like that who Şunun gibi ki o ىكالذ Like those who Şunlar gibi ki onlar ينكالذ Like dust Toz gibi يم رمممكالر
As if reaped Hasat edilmiş gibi رمي صرمكالص Like mountain Dağ gibi طود دكالطو Like shades Gölgelikler gibi للكالظ ظلل Like date stalk Eski hurma yaprağı gibi نعرج ركالع ونج Like wool Atılmış yün gibi ن عهنهكالع Like one thousand Bin tane gibi ألف كألف Like wicked ones Yoldan çıkanlar gibi ار فجركالفج Like baked clay Pişmiş çamur gibi ار فخركالفخ
362
Like moths Pervaneler gibi اش فرشكالفر Like castle Saray gibi ر قصركالقص Like criminals Suçlular gibi جرم نيرمجكالم As if suspended Askıda gibi علق لقةعكالم Like corrupters Bozguncular gibi كال فسدينفسدم Like molten copper Erimiş maden gibi ل مهلهكالم They measured for them Onlara ölçtüler 1 كيل مكالوه Like the examples Emsali gibi ثال مثلكأم Full, complete Tamam, olgun ل كمللة-كامكام Full, complete Tamam, olgun لة كملكام Two full Đki tam ن كملليكام As if Sanki كأن- كان
To be, become Oldu, -dır, -dir 1 كون- كان كوني
They (dual) became Oldular (ikil) 1 ا كونكان
It (she) became Oldu (dş) 1 كون تكان
They (dual) became Oldular (ikil, dş) 1 ا كونتكان
As if you Sanki sen ككان As if Sanki امكان
As if he Sanki o هكأن As if she Sanki o (dş) اهكان As if they Sanki onlar مهكأن
As if they (fm) Sanki onlar (dş) نهكان They became Oldular 1 وا كونكان
Soothsayer Kahin ن كهنكاه How many a Nice نكأي Cast down Atıldı 1 كبب كب
363
Big ones Büyükler كرب رائكب
Great Büyük büyük ارا كربكب
Like one who stretches Uzatan gibi بسط طاسكب Disgraced Aşağılandı 1 كبت كبت
Cast down Yıkıldı, atıldı 1 كبب تكب
Disgraced Aşağılandılar 1 وا كبتكبت Hardship Zorluk كبد دكب Became big, grew old Büyüdü, büyük oldu 1 كرب ركب
Magnify (imp) Yücelt 2 كرب ركب
Greatest En büyük رك كربب
Arrogance Büyüklük taslama, kibir كرب ربك
Old age Đhtiyarlık كرب ربك-ربك
Our elders, chiefs Büyüklerimiz ائ كربراكبن
Became big, grew old Büyüdü, büyük oldu 1 كرب تركب Magnify (imp) Him Onu yücelt 2 كرب هركب Great share of it Onun büyüğü كرب هربك
Greater, greatest (fm) En büyük (dş), daha büyük ى كربركب
Greatness Kibriya, büyüklük اء كربريبك They were thrown down Kafa üstü atıldılar وا كبكببككب
Great, big Büyük كرب ا-كبريكبري Great, big, difficult Büyük, zor ة كربكبري Your leader Sizin büyüğünüz كرب كمكبري Eldest of them Onların büyüğü كرب مهكبري Book Kitap كتب ابتا -كابتك
Your book Kitabın كتب كابكت Your (pl) book Kitabınız ابك كتبتكم
364
Our book Kitabımız ا كتبنابتك His book Onun kitabı كتب هابتك Her book Onun (dş) kitabı ا كتبابهتك Their book Onların kitabı كتب مهابتك My book Benim kitabım ابى كتبتك My book Benim kitabım كتب هابيتك Books Kitaplar كتب بكت
It was written Yazıldı 1 كتب بكت
To write Yazdı 1 كتب بكت-بكتي
She wrote Yazdı (dş) 1 كتب تبكت You wrote Yazdın 1 كتب تبكت We wrote Yazdık 1 ا كتبنبكت We wrote it Onu yazdık 1 ا كتباهنبكت His books Onun kitapları كتب بهكت To withhold, conceal Sakladı, gizledi 1 كتم مكت-مكتي It increased Çoğaldı 1 كثر كثر
He increased (it) Çoğalttı 2 كثر كثر
It increased Çoğaldı 1 كثر تكثر Multitude Çokluk ة كثركثر
Your multitude Çokluğunuz كثر كمتكثر He increased you (pl) Sizi çoğalttı 2 كثر كمكثر Heap Yığın ا كثببيكث Many, much, abundant Çok, bol كثر ريا -كثريكث
Many, much, abundant Çok, bol ة كثرريكث Like the calling out Bağırdığı gibi ر جهرهكج
Like the love Sevgisi gibi حبب بكح
365
Like the fear Korkusu gibi خشي ةيشكخ
Like his creation Yaratılışı gibi خلق هلقكخ
Like your (pl) fear Korkunuz gibi خوف كميفتكخ Like the way Durumu gibi أب دأبكد
You almost did Neredeyse edecektin 1 كأد دتك
Laboring Didinme, didinerek 1 حا كدحكد
Like the call Çağırması gibi اء دعوعكد
We planned Düzen kurduk 1 ا كيدندك
Liar Çok yalancı كذب كذاب
Denying Yalanlama ذابا كذبك
It was denied Yalanlandı 2 كذب كذب
Lie Yalan كذب ببا- كذكذ To lie Yalan söyledi 1 كذب كذب -بكذي
To deny Yalanladı 2 كذب كذب -كذبي
She lied Yalan söyledi (dş) كذب تكذب
You denied Yalanladın 2 كذب تكذب
It was denied Yalanlandı (dş) 2 كذب تكذب You (pl) denied Yalanladınız 2 م كذبتكذب
We denied Yalanladık 2 ا كذبنكذب
His lie Onun yalanı كذب هبكذ They denied Yalanladılar 2 وا كذبكذب
They were denied Yalanlandılar 2 وا كذبكذب
They lied Yalan söylediler 1 وا كذبكذب They denied you Seni yalanladılar 2 كذب وككذب They denied you (pl) Sizi yalanladılar 2 كذب وكمكذب They denied me Beni yalanladılar 2 كذب ونكذب
366
They denied him Onu yalanladılar 2 كذب وهكذب
They denied them (pl) O ikisini yalanladılar 2 ا كذبموهكذب Like your remembering Anmanız gibi ذكر كركمكذ Like that Đşte böyle, şunun gibi ككذل
Like that for you Đşte sizin için şunun gibi كمكذل Honorable ones Değerli, şerefli olanlar ام كرمرا - كامرك
Distress Sıkıntı ب كربكر
Times, Tekrar, kere ة كررة -كركر
Twice Đki kere ن كرريتكر Throne Kürsü, taht كرس يسكر His throne Onun kürsüsü, tahtı كرس هيسكر -هيسكر Like ash Kül gibi رمد ادمكر You honored Şerefli kıldın 2 كرم تمكر
We honored Şerefli kıldık 2 ا كرمنمكر
He made it hateful Çirkin gösterdi 2 كره هكر
Hateful Hoşnutsuzluk, isteksizlik كره هكر To dislike Hoşlanmadı 1 كره كره-كري ه Unwillingly Đstemeden ها كرهكر
With hardship Zahmetle ها كرهكر
You (pl) disliked Hoşlanmadınız, tiksindiniz 2 كره متكره
You (pl) disliked him Ondan tiksindiniz 2 كره وهمتكره You (pl) disliked them (fm) Onlardan (dş) hoşlanmadınız 2 كره نوهمتكره They disliked Hoşlanmadılar, tiksindiler 2 وا كرهكره
Noble, respectable, generous, valuable
Şerefli, asil, cömert كرم ما-كريكرمي Like crops Ekin gibi ع زرعركز Its decline Onun kesadı, azalması كسد اكسهاد
367
Lazy, lazily Tembeller الى كسلكس
To earn Kazandı 1 كسب بكس-كسبي
They (dual) earned Kazandılar (ikil) 1 ا كسببكس
She earned Kazandı (dş) 1 كسب تبكس
You (pl) earned Kazandınız 1 كسب متبكس They earned Kazandılar 1 وا كسببكس
Like mirage Serap gibi اب سربركس Piece, fragment Parça parça فا كسفسك Portion Parça فا كسفسك Clothing Giyim ة كسووسك Their clothing Onların giyimleri كسو مهتوسك Their (fm) clothing Onların (dş) giyimleri كسو سكنهتو We covered, clothed Giydirdik 1 ا كسونوكس
Like a tree Ağaç gibi شجر رةجكش It is stripped away Açıldı, sıyrıldı 1 طت كشطكش To remove, uncover Açtı, ortaya çıkardı, giderdi 1 كشف فكش-فكشي She removed, uncovered Açtı (dş) 1 كشف فتكش You removed, uncovered Açtın 1 كشف فتكش We removed, uncovered Açtık, giderdik 1 ا كشففنكش Like the companion Arkadaşı gibi ب صحباحكص Like rainstorm Yağmur gibi ب صوبيكص Like folding, rolling Dürülmesi gibi كط طويى Like darknesses Karanlıklar gibi ظلم اتكظلم Suppressor of grief Kederini bastıran كظم يمكظ
Kabah Kâbe ة كعببكع Ankles (dual) Ayak bileği كعب نيبكع
368
Like the punishment Azabı gibi ذاب عذبكع Like the width Genişliği gibi ض عرضركع Like straw, husk Ekin yaprağı gibi عصف فصكع Like boiling Kaynaması gibi لى غليكغ He restrained Çekti 1 كفف كف
He sufficed Yeter 1 كفا كفي Receptacle Toplayan, alan ا كفتفاتك Very ungrateful Çok nankör كفا كفر ر
Disbelievers Kâfirler ا - كفار كفركفار
Expiation Kefaret ة كفركفار
Its expiation Onu kefareti كفر هتكفار He covered Örttü 2 كفر كفر
Cover (imp) Ört 2 كفر كفر
It was denied Nankörlük edildi كفر ركف Disbelief, ungratefulness Küfür, nankörlük كفر كفرا- كفر To disbelieve Đnanmadı, nankörlük etti 1 كفر كفر -كفري
Rejection Küfran, inkar ان كفركفر Disbelievers Kafirler ة كفركفر
She disbelieved Kafir oldu (dş) 1 كفر تكفر I disbelieved Kafir oldum 1 كفر تكفر You (pl) disbelieved Kafir oldunuz, inkâr ettiniz 1 كفر متكفر Your disbelief Senin küfrün كفر كفرك We disbelieved Kafir olduk, inkâr ettik 1 ا كفرنكفر
We covered Örttük 2 ا كفرنكفر
His disbelief Onun küfrü كفر هكفر Their disbelief Onların küfrü كفر مهم-كفركفره
369
They disbelieved Kafir oldular, inkâr ettiler 1 وا كفركفر
I restrained Çektim, def ettim 1 كفف كففت
Portion Hisse فل كفلك
He put her in his care Ona kefil kıldı ا كفلكفله Two portions Đki hisse ن كفلفليك
Restrain (imp, pl) Çekin 1 كفوا كفف
Equivalent Denk, benzer كفوا كفأ
Very ungrateful Çok nankör كفر ا -كفوركفور
To suffice Yeter, yetti 1 ي- كفى كفيكفي
Trustee, surety Kefil يل كفليال-كفكف
We suffice for you Biz sana yeteriz 1 كفي اكنكفي
His two hands Đki eli كفف هكفي
Burden Yük كل كلل
All, every, each Herkes, hepsi كلل - كل - كل - كل - كل
كل
Eat (imp, dual) Yiyin (ikil) 1 كال أكل
No, never Hayır, asla كال All of it Hepsi, tamamı كلل كال Person with no parents or children
Çocuğu ve ana-babası olmayan
كاللة- كاللة كلل Speaking, word Kelam, konuşma كلم كالم
Both of them Her ikisi ا كلومالهك Dog Köpek كلب كلب
Their dog Onların köpeği كلب مهكلب Both Đkisi ا كلولتك
You (pl) measured Ölçtünüz 1 كيل ملتك
It was made to speak Konuşturuldu 1 كلم كلم
370
Words Kelimeler كلم مكل -مكل
To speak Konuştu 1 كلم كلم -كلمي Whenever Her ne zaman اكلم
Words Kelimeler كلم اتمكل
His words Onun kelimeleri كلم هاتمكل Word Kelime ة كلممكل -تمكل
Our word Bizim kelimemiz ا كلمنتمكل His word Onun kelimesi كلم هتمكل Like twinkling of eye Göz kırpması gibi ح ملحكلم He spoke to him Onunla konuştu 2 كلم هكلم He spoke to them Onlarla konuştu 2 كلم مهكلم All of it, each of it Hepsi, tamamen كلل كله- كله -كله
All of it, each of it Hepsi, tamamen ا كللا-كلهكله All of them Onların hepsi كلل مكله
All of them (fm) Onların (dş) hepsi كلل نكله Eat (imp, pl) Yiyin 1 كلوا أكل
Eat (imp, pl) it Onu yiyin 1 أكل كلوه Eat (imp, fm) Ye (dş) 1 ي أكلكل
How many, how much Kaç tane, ne kadar كم
Like, as Gibi اكم
Like water Su gibi اء وهمكم Like the examples Misali gibi ثل مثلكم
Like him Onun benzeri gibi مثل هثلكم Like a niche, lantern Kandil gibi كو وشكشكماة Like the one who Onun gibi ki نكم
Be (imp) Ol 1 كون كن
371
They (fm) became Oldular (dş) 1 كون كن
We became Olduk 1 ا كونكن
You (fm) became Oldun (dş) 1 كون تكن
You became Oldun 1 كون كنت
I became Oldum 1 كون كنت
You (pl) became Oldunuz 1 كون متكن
You (pl, fm) became Oldunuz (dş) 1 كون نتكن Treasure Hazine كرت زوز-كنكن
You (pl) hoarded Biriktirdiniz 1 كرت متزكن Their (dual) treasure O ikisinin hazinesi ا كرتمكرته Disappearing Saklanan, sinen 2 س كنسكن Like one person, soul Bir kişi gibi, bir can gibi فس نفسكن Ungrateful Nankör كند دوكن Treasures Hazineler كرت وزكن Like dry stalks Çalı çırpı gibi يم هشمشكه Cave Mağara كهف فكه
Their cave Onların mağarası كهف همفكه In maturity Yetişkin olarak ال كهلكه Like the shape, form Şekli gibi هيأ ئةيكه
Companions Eşler, arkadaşlar كعب باعكو
Disbelievers Kafirler ر كفرافكو
Stars Yıldızlar كوكب باككو Kauthar Kevser كثر ثركو It is wrapped Dürüldü 2 كور تركو
Star, planet Yıldız, gezegen كوكب كبا -كوكبكو
Be (imp, pl) Olun 1 وا كونكون
372
Be (imp, fm) Ol (dş) 1 كوني كون
So that Ki كي
Plot, scheme, plan Tuzak, düzen, plan كيد كي ا -ددكي
Your plot, scheme, plan Sizin tuzağınız, düzeniniz كيد كمدكي Your (pl, fm) plot, scheme Sizin (dş) tuzağınız كيد كندكي -كندكي His plot, scheme, plan Onun (er) tuzağı كيد هدكي -هدكي Their plot, scheme, plan Onların tuzağı م كيدهدم- كيهدكي Their (fm) plot, scheme Onların (dş) tuzağı كيد نهدكي-نهدكي Plot (imp, pl) against me Bana tuzak kurun 1 كيد ونيدونى-كيدك
My plot, scheme, plan Benim tuzağım, planım ي كيددكي
How Nasıl كيف فكي Measure Ölçü ل كيلكي
373
لIndeed, surely Gerçekten, mutlaka ل For, to, belongs to Đçin, -e, -a ait ل Pearl Đnci ألأل لؤلؤ Indeed if not Eğer olmazsa ئالال ان ل = ل Indeed if Eğer نن ل = لئا No, not Yok, değil, hayır ال That which blames Kınayan, kınayıcı م لومالئ For/to their fathers
Atalarına ait, babalarına ait olarak أبو همائابل
Indeed it will come Mutlaka gelecektir أيت لات Surely they would come to it Mutlaka ona gelirlerdi 1 ا أيتهولات Indeed it will come Mutlaka gelecektir ة أيتيلات Indeed we would give Verirdik 1 ا أيتنيلات Indeed we would give them Onlara verirdik 1 م أيتاهنيلات Surely I will come to them Mutlaka onlara geleceğim 1 م أيتهنيلات For/to Adam (pbuh) Adem’e, Adem için (AS) مادل Surely they are eaters, will eat
Elbette yiyenlerdir, yiyeceklerdir لون أكللاك
He would believe Đman ederdi 4 أمن نلام Surely signs
Elbette ayetler, işaretler, deliller أيي اتلاي
For/to our signs Bizim ayetlerimize ا أييناتايل Surely a sign Elbette bir işaret ة أييلاي Surely they sought Elbette aradılar 8 ا بغيوغتالب Those who remain Kalanlar, duranlar لبث نيالبث For/to Abraham (pbuh) Đbrahim’e, Đbrahim için (AS) يماهربال For/to his son Oğluna بين نهابل For/to his parents Ana-babası için أبو هيوألب
374
For/to my father Babamı ابي أبول For me to clarify Açıklamam için 2 بني نيألب For/to his father Babasına, babası için أبو ابيهل Passed Geçti لوت لات
Name of false deity Put adı الت You would have followed Takip ederdiniz 8 تبع متعبالت Surely we followed you (pl) Size uyduk 8 اكم تبعنعبالت Surely they followed you Sana uydular 8 تبع وكعبالت Indeed I will take Mutlaka edinirim, edineceğim 8 ذن أخذخلات We would have taken Edinirdik 8 ل أخذاهذنخات They would have taken you Seni edinirlerdi 8 أخذ ذوكخلات For me to complete Tamamlamam 4 متم مألت To sin Günaha ثم أمثال Indeed I find Mutlaka bulurum, alırım 1 لا وجدجد Indeed I find Mutlaka bulurum, alırım 1 نلا وجدجد Surely a reward Elbet bir mükafat أجر را - ألجرلاج Surely I will make you Mutlaka seni kılarım 1 ل جعلكلنعاج For an appointed time Bir süre için ا أجلللج Surely I will destroy Mutlaka yok edeceğim حنك نكنتلاح For/to one, anyone Birisi için, bir kişi için, birisine وحد داحل For/to one of the two Đkisinden birine وحد هداحالم Surely one (fm) Gerçekten birisi ى وحددحلا For me to make lawful Helal etmem için 2 ل حللألح You would differ Đhtilafa düşerdiniz 8 خلف ملفتتلاخ For/to his sister Kız kardeşine أخو هتاخل We would have seized Tutardık, yakalardık 1 ا أخذذنلاخ
375
To later ones Sonrakilerine أخر مريهاخل For/to our brothers Kardeşlerimize ا أخواننوإلخ For/to their brothers Kardeşlerine انهم أخووخال For/to my brother Kardeşim için ي أخوألخ For/to his brother Kardeşi için, kardeşine أخو اخليه We would make them enter Onları sokardık 4 م دخلاهلنخألد Surely I will make you (pl) enter
Mutlaka sizi sokacağım 4 كم دخللنخألد Surely I will make them enter Mutlaka onları sokacağım 4 دخل هلنخمألد Surely I will slaughter him Mutlaka onu boğazlayacağım 1 ذبح هنحلاذب We would make you taste Sana tattırırdık 1 ذوق اكلاذقن They would doubt Şüphe ederlerdi 8 ريب ابتلار Surely I will stone you Mutlaka seni taşlarım 1 رجم جلاركنم We would have shown them to you
Onları sana gösterirdik 4 رأي ماكهنيلار Sticky Yapışkan لازب لزب
For/to your wives Eşlerine, hanımlarına زوج اجكوازل For/to their wives, spouses Eşleri için, hanımları için اج زوجوازلهم Surely I will increase you (pl) Elbette sizi arttırırım 1 كم زيدنألزيد Surely I will adorn Elbette süsleyeceğim 2 زين ننيلاز Indeed I will ask forgiveness
Elbette bağışlama dileyeceğim 10 ن غفررفغتلاس
I would have increased Çoğaltırdım 10 كثر تكثرتلاس For me to prostrate Benim secde etmem 1 سجد دجاسل We would give them water Onları sulardık 4 سقي ماهنقيلاس He would make them hear Onlara işittirirdi 4 مسع مهعملاس For the company, family Arkadaşları için, ehli için اب صحبحاصل He would choose Seçerdi 8 طفى صفولاص Indeed I will hang you (pl) Elbette sizi asacağım صلب كمنلبلاص
376
Indeed I will cause them to deviate
Mutlaka onları saptıracağım 4 م ضللهلنألض Indeed I think you Mutlaka ben seni sanıyorum 1 ظنن كلاظن Indeed I think him Mutlaka ben onu sanıyorum 1 ظنن هلاظن As players, for play Oyuncular olarak, oyun için ب لعبلاعني For me to do justice Adalet yapmam için 1 ل عدلداعل They would prepare Hazırlık yaparlardı 4 وا عدددلاع Surely I will punish him Elbette ona azap edeceğim 2 عذب هنذبلاع It would distress you (pl) Sizi sıkıntıya sokardı 1 عنت كمتنلاع Those who curse Lanetleyenler ون لعننلاع
Indeed I will defeat Elbette galip geleceğim 1 غلب نبلاغل Indeed I will lead them astray Elbette onları azdıracağım 4 غوي مهنلاغوي Vain, vain talk Boş söz ة لغييلاغ
It would give as ransom Fidye olarak verirdi 8 فدي تدلافت They would give as ransom Fidye olarak verirlerdi 8 ا فديودلافت For me to kill you Seni öldürmem için 1 ا قتلللكقت Surely I will kill you Seni mutlaka öldüreceğim 1 قتل كلنلاقت To nearer Daha yakına ا قربلبقر Surely I will cut Mutlaka keseceğim 1 قطع نلاقطع Indeed I will sit Mutlaka oturacağım 1 ن قعددلاقع That which meets, will meet
Ona kavuşan, kavuşacak olan لقي يهالق
For/to many of them Onların çoğunda كثر ماكثرهل For me to deny Đnkar etmem için 1 كفر اكفرل Surely I will cover, remove Elbette örteceğim 2 ن كفرلاكفر They would eat Yerlerdi 1 لاكلوا أكل I would have been Olurdum 1 كون نلاكون Surely I will plan Elbette tuzak kuracağım 1 كيد نلاكيد
377
Indeed to Mutlaka –a, -e لىإلى ل= لا Surely it is orderer, will order Mutlaka emredendir, emreder ة أمرارلام To their trusted issues Emanetlerine أمن هماتانامل Indeed a bondwoman Gerçekten bir cariye ة أموألم For/to order, affair Emre, işe ر أمرامل To his wife Karısına, hanımına مرأ هاترمال Surely I am the orderer, will order
Onlara emredenim, emredeceğim م أمرهنرألم
You (pl) touched Dokundunuz, temas ettiniz 3 ملس متسالم - متسلم You (pl) would have grasped Tutardınız 4 مسك مكتسلام Indeed you (pl) grasped them Mutlaka onları tuttunuz 4 مسك مكتسلأم Surely I will fill Mutlaka dolduracağım 1 مأل لئنلام Surely I will raise desires in them
Mutlaka onlara kuruntu vereceğim 2 م مينهنينألم
For/to his mother Annesine أمم هأمل In order to Olması için, olmak için انأن ل= ل Indeed you Gerçekten sen تل = لان تان He could have taken retribution
Đntikam alırdı 8 نصر رصتلان Indeed you (pl) Gerçekten siz متل = لان متان So that I warn you (pl) Sizi uyarmam için 4 نذر كمرذانل He would have sent down Đndirirdi 4 ل نزلزلان For your animals, cattle Hayvanlarınız için كم نعمامعألن For his favors Onun nimetleri için نعم همعانل For yourselves Kendiniz için نفس فسكمانل For themselves Kendileri için انفسهم نفسل They would have dispersed Dağılırlardı 7 وا فضضفضلان So that I grant Bağışlamam için 1 وهب باهل For/to the people Ehli için, halkı için ل أهلاهل
378
For/to his people, family Ailesine أهل هلاهل Playing, distracted Oynayan, eğlenen ة هلويلاه Very compassionate, imploring
Çok şefkatli, yalvaran أوه اهلاو Surely it will be given to me Elbette bana verilecek 2 أيت نيلاوت To the first Birinciye ل أولاول To former ones, earlier ones Öncekilerine أول ماوليهل For/to our earlier ones Öncekilerimiz için ا أولنلاول For/to the owners of Sahipleri için ى أولاولل To which one Hangisine اىل= ل أى For familiarity Alıştırma, ısındırma için ألف اليلاف For your oaths Yeminleriniz için مين انكممايل Surely evil Gerçekten ne kötü بأس لبئس Clothing, covering Elbise, örtü لبس اسبل
Their clothes Onların elbisesi م لبسهاسبل Their (dual) clothes O ikisinin elbiseleri ا لبسمهاسبل Ever watchful Elbette gözetleme yerindedir رصد ادصرلبالم On open road Ana yol üzerinde ام أممملبا To remain, stay Kaldı, durdu 1 لبث- لبث لبثي You remained, stayed Kaldın, durdun 1 لبث لبثت I remained, stayed Kaldım, durdum 1 لبث لبثت You (pl) remained, stayed Kaldınız, durdunuz 1 لبث ملبثت We remained, stayed Kaldık, durduk 1 ا لبثلبثن They remained, stayed Kaldılar, durdular 1 لبثوا لبث Abundant Bol, çok ا لبددلب Compacted mass, felt Sıkışmış kütle, keçe ا لبددبل He would come out Çıkardı 1 برز زرلب
379
Doubt Şüphe س لبسلب To wear Giydi, takındı 1 لبس لبس-سلبي To mix Karıştırdı 1 لبس لبس-لبسي Certainly a way Gerçekten bir yol بيل سبللبس We obscured Şüpheye düşürdük ا لبسنسلب
For/to a human being Đnsan için, beşer için ر بشرشبل For/to two human beings Đki insana ن بشريرشبل We would send, appoint Gönderirdik 1 ا بعثثنعلب For/to some, some of them
Bazısına, bazılarına, bazıları için ض بعضعبل
For/to their husbands Kocalarına بعل هنولتعبل They would have rebelled Azgınlık ederlerdi 1 ا بغيوغلب Message, notification Açıklama, tebliğ الغا بلغلب For/to a city, land Bir beldeye بلد لدبل Milk Süt ن لنبن - لبالب For/to the sons Oğulları için ني بينبل For/to his sons Oğullarına بين نيهبل Coats of armor Giyecek, zırh وس لبسلب
Indeed the house Şüphesiz evi بيت تيلب For/to their (fm) houses Evlerine هم بيتوتيبل Surely you (pl) will believe Mutlaka iman edeceksiniz 4 أمن ننمؤلت For you (pl) to believe Đnanmanız için 4 وا أمننمؤتل Surely you (pl) will bring to me
Mutlaka bana getireceksiniz 1 ني أيتنأتلت Surely you (pl) come Mutlaka gelirsiniz 1 ون أيتأتلت Surely it will come to you (pl) Mutlaka size gelir, gelecek 1 كم أيتنيأتلت So that you (pl) take Onları almanız için 1 ا أخذذوهأختل Those who desert Gerçekten terk edenler اركوا تركلت
380
For you to turn us Bizi çevirmen için 1 ا أفككنأفتل For you (pl) to eat Yemeniz için 1 أكلوا أكلتل For you (pl) to seek Aramanız için 8 وا بغيغتبتل You would make it apparent Açıklardın 4 ي بدودبلت For you to give glad tidings Müjdelemen için 2 بشر رشبتل You will be resurrected Mutlaka diriltileceksiniz 1 بعث ثنعبلت So that you (pl) reach Ulaşmanız için, erişmeniz için 1 وا بلغلغبتل Surely you (pl) will be tested Mutlaka sınanacaksınız 1 ن بلولوبلت For you to clarify Açıklaman için 2 بني نيبتل Surely you (pl) will make clear Onu mutlaka açıklayacaksınız 2 بني هننيبلت For you to be righteous Sakınmanız için 8 قوا وقيتتل For you to recite Okuman için ا تلولوتتل Indeed you find Mutlaka bulursun 1 ن وجدجدلت Indeed you find them Mutlaka onları bulursun 1 وجد مهنجدلت To flow, sail Akması, yüzmesi için 1 جري ريجتل For him to be recompensed Karşılığının verilmesi için 1 ى جزيزجتل For you (pl) to think it Onu sanmanız için 1 حسب وهبسحتل For it to protect you (pl) Sizi koruması için 4 كم حصننصحتل For you to judge Hüküm vermen için 1 حكم كمحتل For you to give them mounts Onları bindirmen için 1 م محللهمحتل You would have taken Alırdın 1 أخذ ذتخلت For you to drive out Çıkarman için 4 خرج رجختل For you to drive us out Bizi çıkarman için 4 ا خرجنرجختل For them to drive out Çıkarmaları için 4 وا خرجرجختل Surely you (pl) will enter
Mutlaka girersiniz, gireceksiniz 1 دخل لنخدلت
Indeed you call them Onları çağırırsın 1 م دعووهعدلت
381
Surely a reminder Şüphesiz bir öğüt ة ذكررذكلت For you (pl) to take Götürmeniz için 1 وا ذهببذهتل You would have ruined me Beni alçaltacaktın 4 ين رديدرلت For you (pl) to be pleased Razı olmanız için 1 ا رضيوضرتل For you to be pleased Razı olman için 1 ى رضيضرتل Surely you (pl) will mount, embark
Şüphesiz bineceksiniz 1 ركب نكبرلت For you(pl) to mount Binmeniz için 1 وا ركبكبرتل For you(pl) to mount them Ona binmeniz için 1 ا ركبوهكبرتل Indeed you (pl) will see Mutlaka göreceksiniz 1 ن رأيورلت Indeed you (pl) will see it Mutlaka onu göreceksiniz 1 ا رأيهنورلت For them to be moved
Kaldırılması, yerinden oynatılması 1 ول زولزتل
Indeed you (pl) will be asked Mutlaka sorulursunuz 1 سأل ئلنسلت For it to be clear
Seçilmesi için, açığa çıkması için 10 بني بنيتستل
For you (pl) to sit firmly Yerleşmeniz için, kurulmanız için ا سويوتستل
For you to bewitch us Bizi sihirlemen için 1 ا سحرنرحستل For you (pl) to calm, soothe Sakinleşmeniz için 1 وا سكنكنستل For you to enter Yollara girebilmeniz için 1 لكوا سلكستل Surely you (pl) will hear Mutlaka işiteceksiniz 1 مسع نعمسلت For you to ascribe partners Şirk koşman için 4 شرك ركشتل For you to be distressed Güçlük çekmen için قى شقوشتل Indeed you bear witness Şahitlik edersiniz 1 ون شهددهشلت For it to incline, flow Meyletmesi için, akması için ى صغيغصتل For you to be brought up Yetiştirilmen için 4 صنع عنصتل For you to distress Sıkıştırmanız için 2 قوا ضيقيضتل For him to contend Mutmain olması için طمأ نئطمتل For you to know each other Tanışmanız için 6 فوا عرفارعتل
382
That you (pl) transgress Azgınlık yapmanız için 8 وا عدودتعتل For you to hasten Acele etmen için 1 ل عجلجعتل For you to turn away Yüz döndürmeniz için 4 وا عرضرضعتل Surely you recognize them Onları tanırsın 1 م عرفهرفنعلت Surely you know Gerçekten bilirsin 1 علم لمعلت For you /her to know Bilmen için, bilmesi için 1 علم لمعتل Indeed you (pl) will know Mutlaka bileceksiniz 1 علم نلمعلت For you (pl) to know Bilmeniz için 1 وا علملمعتل Surely you will reach Erişeceksiniz 1 علو لنعلت Surely you would return Kesinlikle dönmeniz 1 ن عودودعلت For you to drown Boğman için 1 غرق رقغتل For you to forgive Bağışlaman için 1 غفر رفغتل For you (pl) to invent Uydurmanız için 8 وا فريرفتتل For you to invent Uydurman için 8 فري ريفتتل Indeed you (pl) will cause corruption
Mutlaka bozgunculuk yapacaksınız 4 ن فسدفسدلت
For you to kill me Beni öldürmen için 1 لني قتلقتتل For you top read it Onu okuman için 1 قرأ أهقرتل Indeed you (pl) say Gerçekten söylersiniz 1 قولون قوللت For you (pl) to magnify, praise Yüceltmeniz için 2 وا كربركبتل Indeed you (pl) deny Gerçekten inkar edersiniz 1 ون كفركفرلت For you (pl) to complete Tamamlamanız için 4 لوا كملكمتل For you to be Olman için 1 كون كونتل Indeed you will be Mutlaka olursun 1 كون نكونلت For you (pl) to be Olmanız için 1 وا كونكونتل For you to turn us back Bizi döndürmen için ا فتلنتلفتل Surely you are given Veriliyorsun 2 لقى لقيلت
383
Indeed you (pl) pass Geçersiniz 1 ون مرررملت You would have disputed Çekişirdiniz 6 نزع متعازنلت You (pl) will be informed Haber verilirsiniz 4 ن نبأؤبنلت Surely you will inform them
Elbette onlara haber vereceksin 4 م نبأهئنبنلت
So that you warn Uyarman için 4 نذر رنذتل Surely its revelation Gerçekten indirmesi نزل نزيللت Surely you (pl) help him Mutlaka ona yardım edersiniz 1 نصر صنلتهنر For you (pl) to spend Harcamanız için 4 نفق نتقوالف It would burden Ağır gelirdi وء أنونوأ - لتنلت For you (pl) to guide yourselves
Yolunuzu bulmanız için 8 وا هديدتهتل Surely you guide Mutlaka iletirsin 1 ي هديدهلت They turned away Yüz çevirdiler 5 ا ويللوولت For/to Thamud Semud kavmi için ودثمل It would have come to them Gelirdi 1 جيأ ماءهلج Those who make, do, will do Kılanlar, kılacak لون جعلاعلج For/to Goliath Calut’a الوتجل For/to Gabriel Cebrail’e ريلجبل Pool Havuz ة جلجلج He would have made Kılardı, yapardı 1 ل جعلعلج He would have made you (pl) Sizi kılardı, yapardı 1 لكم جعلعلج We would have made Kılardık, yapardık 1 ا جعللنعلج We would have made him Onu kılardık, yapardık 1 جعل اهلنعلج He would have made them Onları kılardı, yapardı 1 م جعللهعلج To their skins Onların derilerine, ciltlerine م جلدهلودجل He would have gathered them
Onları toplardı 1 م مجعهعملج Indeed a multitude Topluluk, cemaat مجع يعملج
384
On his side Yan tarafı, yanı üstünde جنب نجلبه To hell Cehenneme منهجل They persisted Direnip durdular 1 وا جلجلج
Deep Derin 1 جلج يلج
To persist Direndi, ısrar etti 1 ى جلجلج-لي ج Surely the protectors Gerçekten koruyanlar ظون حفظافلح - نيظافلح Surely the protectors Gerçekten koruyanlar حفظ نيظافلح For the love of Sevgisi için حبب بحل It would become worthless Boşa giderdi 1 بط حبطلح For the boundaries Hudutlarına, sınırlarına حدد وددحل For news, word Söz için حدث يثدحل Indeed a regret Gerçekten üzüntü, pişmanlık ة حسررسلح Surely good Elbette güzel حسن نسلح Surely the truth Elbette hak, gerçek حقق قلح-قلح To the judgment Hükmüne كم حكمحل To his judgment Onun hükmüne حكم هكمحل To their judgment Onların hükmüne هم حكمكمحل Forbearing Yumuşak davranan حلم يمللح Meat Et حلم موم-لحلح Tone, voice Ses, ses tonu ن حلنلح Meats Etler وم حلملح
Their meats Onların etleri ا حلمهوملح For/to my life Hayatım için ي حيياتيحل My beard Sakalım ي حليتيحل Surely the losers Kaybedenler ون خسرراسلخ Those who err, sinners Hata edenler خطأ نيئاطلخ
385
All-Aware Haberdar olan خرب بريلخ We came out Çıktık 1 ا خرجنجرلخ To the guards Bekçilere خزن ةنزخل He would make us buried in earth
Yere geçirirdi 1 خسف فسلخ Indeed creation Yaratış, yaratılış خلق لقلخ For/to the creation Yaratışı için لق خلقخل Near, at, with Yanında الد Contentious Đnatçı ا لددلد
Indeed the house Şüphesiz evi دور ارلد For/to David (pbuh) Davud’a (AS) داودل At the decline Kayması, sarkması دلك لوكدل Near, at, with Katında نلد At, by, near us Bizim katımızda انلد At, by, near you Senin katında كنلد
At, by, near him Onun katında هنلد At, by, near me Benim katında ينلد
At, by, near Katında ىلد
At, by, near me Benim katında يلد
At, by, near us Katımızda انيلد
At, by, near him Onun katında هيلد
At, by, near them Onların katında هميلد
To delight Hoşlandı, lezzet aldı لذ-لذ لذذي Surely the tasters, will taste Mutlaka tadanlar, tadacaklar قوا ذوقلذائ Delicious Lezzetli لذذ لذة
For remembrance Anılması için كر ذكرذل Indeed a remembrance, admonition
Gerçekten öğüt, zikir ذكر كرلذ-كرلذ
386
For remembrance, admonition
Öğüt, hatırlama ى ذكركرلذ For my remembrance Anılmam için, zikrim için كري ذكرذل For our males Erkeklerimize ا ذكرذكورنل For that, to that Şunun için كذلل = ل كذل For your sin Günahın için ذنب ذنبكل For my sin Günahın için (dş) ذنب ذنبكل For their sins Onların günahları için وبهم ذنبذنل He would remove Giderirdi 1 ذهب بلذه Indeed the owners of Gerçekten sahibi ذو ل = لذو For the owners of Sahibi olanlara يذي ل= لذ Truly Compassionate Gerçekten şefkatli رأف فؤلر He will take you back
Seni döndürendir, döndürecektir 1 ردد كادلر
You would have seen it Onu görürdün 1 رأي هتأيلر For/to my Lord, for/to the Lord Rabbim için, rab için ربب برل For/to your Lord Rabbin için ربب كبرل For/to your (fm) Lord Rabbin için (dş) ربب برلك For/to your (pl) Lord Rabbiniz için كم ربببرل For/to his Lord Onun rabbi için ربب هبرل For/to her Lord Onun rabbi için (dş) ا رببهبرل For/to their Lord Onların rabbi için ربب همبرل For/to a man Bir adam için ل رجلجرل We would have stoned you Seni taşlardık 1 رجم اكنمجلر Truly mercy Gerçekten rahmet ة رحممحلر Truly our sustenance Gerçekten rızkımız ا رزققنلرز For /to their Prophets Peygamberleri için هم رسللسرل Truly Prophet Gerçekten peygamber ول رسلسول-لرسرل
387
Truly His Prophet Gerçekten onun peygamberi رسل ولهسلر For /to his Prophet Onun elçisi için رسل هولسرل We would raise him Onu yüceltirdik 1 رفع اهنفعلر In your ascension Senin göğe çıkmana رقي يقرلك Obligation Vazife, yükümlülük اما لزمزل
Surely nearness, closeness Yakınlık لفى زلفلز For/to your wife Eşine, eşin için زوج جكوزل Surely a magician Gerçekten sihirbaz سحر راحلس Surely two magicians Gerçekten iki sihirbaz حرس انراحلس Indeed thieves Gerçekten hırsızlar ارقون سرقلس Tongue, language Dil, lisan ان لسنسا-لانسل
Your tongue Senin dilin لسن كانسل-انكسل My tongue Benim dilim اني لسنسل For Saba Sebe için إبسل You are not Değilsin 1 ليس تلس I am not Değilim 1 ليس تلس
You (pl) are not Değilsiniz 1 ليس متلس
You (pl, fm) are not Değilsiniz (dş) 1 ليس نتلس
Surely a magic Gerçekten sihir, büyü سحر رلسح Indeed swift Gerçekten çabuk, hızlı ر سرعلسيع For his work, deed Çalışması için سعي يهعسل For her work, deed Çalışması için ا سعييهعسل He would give them power Onlara yetki verirdi 2 م سلطلطهلس For Solomon (pbuh) Süleyman’a (AS) انمليسل Truly hearing Gerçekten işiten مسع يعملس-يعملس In the law, practice Kanununda, sünnetinde سنن ةنسل-تنسل
388
In our law, practice Kanunumuzda, sünnetimizde ا سنننتنسل Indeed it will Gerçekten olacak فول = لس فوس For/to a poet Şaire, şair için ر عرشاعشل Surely diverse Çeşitli, dağınık ى شتتتلش Indeed severe, strong Gerçekten şiddetli شدد يددلش-يددلش Indeed bad, evil Mutlaka kötü شرر رلش Certainly a small group Gerçekten küçük topluluk ة شرذممذرلش For our partners Ortaklarımız için ا شركنكائرشل For their partners Onların ortakları için هم شرككائرشل Surely our witnessing Gerçekten bizim şahitliğimiz ا شهدنتادهلش Surely a witness Gerçekten şahit شهد هيدلش Indeed a mixture Gerçekten bir karışım ا شوببولش Really a thing Gerçekten bir şey ء شيأيلش For a thing Bir şey için ء شيأيشل For/to his friend Arkadaşına صحب بهاحصل Indeed truthful
Gerçekten doğru, doğru söyleyen صدق قادلص
Indeed truthful ones Gerçekten doğrular, doğru söyleyenler قون صدقادلص
Indeed they will enter fire Mutlaka ateşe girecekler 1 الوا صليلص Surely the sound, voice Gerçekten ses صوت تولص Indeed those who deviate Gerçekten sapkınlar الون ضلللض We would obliterate Silerdik, kör ederdik 1 ا طمسنسلطم Subtle, Beneficient
Latif, lütuf sahibi, incelikleri bilen
لطيف لطف
Blazing fire Alevli ateş لظى-لظا لظي Surely oppressors, wrongdoers
Gerçekten zalimler ون ظلمملظال Surely oppression, wrongdoing
Gerçekten zulüm ظلم لظلم They would remain Devam ederlerdi 1 لظلوا ظلل
389
Surely very unjust Gerçekten çok zalim ظلم لظلوم For/to Aad Ad kavmine ادعل They would return Dönerlerdi 1 وا عودادلع Tyrant Zorba ال علولع
Play Oyun, eğlence لعب با- لعبلع
To play Oynadı 1 لعب بلع -بلعي For/to his worshipping Onun kulluğuna, ibadetine عبد هتادبعل For/to our slaves Kullarımıza, kullarımız için ا عبدنادبعل For/to his servants, worshippers
Onun kullarına, kulları için عبد هادبعل For/to my servants, worshippers
Kullarıma, kullarım için ي عبدادبعل Surely servant, worshipper Gerçekten kul عبد دبل = لع دبع Surely a lesson Gerçekten ibret ة عربربلع Indeed he would hasten Acele ederdi, çabuk verirdi 2 ل عجلجلع Their appointed periods Đddetlerini عدد هنتدعل Indeed the punishment Gerçekten azap عذب ذابلع We would punish Azap ederdik 2 ا عذبنذبلع He would punish Azap ederdi 2 م عذبهذبلع Surely you would recognize them
Mutlaka onları bildin 1 م عرفهفترلع Surely very forgiving Gerçekten çok affeden عفو فولع So that, perhaps Belki, ola ki ل لعللع
Surely will overcome Mutlaka üstün gelir لا علولع So that you Ola ki sen لعل لكلع
So that you (pl) Ola ki siz لعل لكملع
Indeed its knowledge Gerçekten bilgisi علم لملع He would know it Onu bilirdi 1 علم همللع So that we Ola ki biz ا لعللنلع
390
So that he Ola ki o لعل لهلع
So that they Ola ki onlar لعل ملهلع
So that I Ola ki ben لي لعللع
Indeed Supreme Gerçekten yüce علو يللع Indeed upon Gerçekten üzerinde لىلى ل = لعع All-Knowing Gerçekten bilen علم يمللع By your life Ömrüne andolsun عمر كرملع For/to your (pl) deeds Amelleriniz için, işleriniz için كم عمللمعل It was cursed Lanetlendi, lanet edildi 1 لعن نلع To curse Lanetledi, lanet etti 1 لعن نلع -نلعي
We cursed Lanetledik 1 ا لعننلع Cursing Lanetleyerek نا لعنلع
We cursed them Onları lanetledik 1 لعن ماهلعن She (they) cursed Lanet etti 1 لعن تنلع
Curse Lanet ة لعننة – لعنلع -تنلع
You would be distressed Sıkıntıya düşerdiniz 1 م عنتنتل= لع منتع My curse Benim lanetim لعن نيلعت He cursed him Onu lanetledi 1 لعن هنلع He cursed him them Onları lanetledi 1 لعن مهنلع They were cursed Lanetlendiler 1 وا لعننلع Surely the enraged Şüphesiz öfkeliler ظون غيظائلغ Surely heedless ones Gerçekten gafiller لونل غفلافغ For tomorrow Yarın için دغل = ل غد Very forgiving Çok bağışlayan غفر فارلغ Very forgiving Çok bağışlayan غفر فورلغ Belongs to two boys Đki oğlan çocuğunun ن غلميالمغل
391
Indeed rich, self-sufficient Đhtiyaçsız ل غيننيغ Vain, vain talk Boş şey لغو وا-لغولغ Weariness, fatigue Yorgunluk, bıkkınlık, usanç لغب بولغ Surely one gone astray Gerçekten azgın غوي ويلغ For other than Başkası için ر غرييغل Surely disobedients
Gerçekten fasıklar, günahkarlar قون فسقلفاس
Surely disobedients Gerçekten fasıklar, günahkarlar فسق نيقلفاس
Indeed those who do Gerçekten yapanlar لون فعللفاع To turn away Çevirdi, döndürdü لفت لفت -تلفي To his servant Gencine, yardımcısına يتف اهفتل We would open Açardık 1 ا فتحنحلفت To his servants Uşaklarına فيت انهيتفل Indeed rejoicing Çok sevinen فرح لفرح For /to pharaoh Firavuna نوعرفل Their modesty Edep yerlerini وجهم فرجفرل A party, group Bir grup لفريقا فرق It would have corrupted Bozulurdu 1 فسد تدلفس They (dual) would have corrupted
Bozulurdu (ikil) 1 ا فسدتدلفس Surely disobedience, sin Gerçekten fısk, günah فسق قسلف You would have lost courage Korkardınız ملف فشللتش For/to his bounty, favor Onun lütfu için فضل هلفضل Indeed in it, there is Elbette içinde, var يي = لفل ف In a crowd Bir arada يفا لففلف
Meeting Karşılaşma, toplanma قاء لقيقاء-لل Meeting with us Bizim karşılaşmaya ا قيلقاءنل Meeting with him Onunla karşılaşma لقي هقائل
392
Meeting with me Benimle karşılaşma قاءي لقيل They would fight you Sizinle savaşırlardı 3 قتل لوكملقات Indeed Elbette gücü yeten قدر رلقاد Surely those who have power Elbette gücü yetenler ون قدررلقاد He would say Derdi, söylerdi 1 لقال قول They would say Derlerdi, söylerlerdi 1 لقالوا قول He caused them to meet, granted
Onları karşılaştırdı, verdi 2 لقي ملقاه
For/to fight, war Savaşa, savaş için ال قتلتقل Indeed, surely Mutlaka, muhakkak لقد
All-Powerful Gerçekten gücü yeten قدر يرلقد Surely Quran Gerçekten Kur’an ءان قرألقر Surely an oath Gerçekten bir yemin قسم ملقس It would be executed, finished Yapılmış olurdu, bitirilirdi 1 قضي يلقض We would cut Keserdik 1 ا قطعنلقطع We would say Derdik, söylerdik 1 ا قوللقلن For/to your hearts Kalplerinize, kalpleriniz için قلوبكم قلبل Lukman (pbuh) Lokman (AS) انلقم
They met Karşılaştılar 1 ا لق لقيلقوا-و They met you (pl) Sizinle karşılaştılar 1 لقوكم لقي Indeed the word Gerçekten sözü ل قوللقو For/to their word Onların sözüne هم قوللقول For/to a nation, people Bir kavme, millete م قومقول For/to your nation, people Senin kavmine, kavmin için قوم كمقول For/to your (dual) nation, people
Siz ikinizin kavmine ا قومكممقول For/to his nation, people Onun kavmine قوم همقول For/to their nation, people Onların kavmine هم قوممقول
393
Strong, powerful Güçlü قوي لقوي To meet Karşılaştı 1 لقي لقى-لقيي They (dual) met Karşılaştılar (ikil) 1 ا لقييلق
You (pl) met Karşılaştınız 1 لقي ميتلق
We suffered Yorgun düştük 1 ا لقيينلق
For you, to you Senin için لك For you, to you (fm) Senin için (kadın) لك Surely the liars Gerçekten yalancılar ون كذببلكاذ Certainly they dislike Kesinlikle sevmeyenler ون كرهلكاره Indeed the disbelievers Gerçekten kafirler ون كفررلكاف He would have been Olurdu 1 لكان كون Indeed it is great, heavy, difficult
Şüphesiz büyüktür, ağırdır ة كربلكبري Surely your great one, leader Şüphesiz büyüğünüz كرب كملكبري Surely the book Gerçekten kitap كتب ابتلك For/to many Çoğu için, çoğuna ري كثركثل We would cover, remove Örterdik 4 ا كفرنلكفر Indeed very ungrateful Gerçekten çok nankör كفر لكفور For/to all Hepsi için كل كللكل-لل
For/to the words Kelimelere, kelimeler için كلم اتمكلل For/to his words
Onun kelimelerine, kelimeleri için كلم هاتمكلل
For you, to you (pl) Sizin için لكم For you, to you (dual) Siz ikiniz için الكم However, but, except Fakat, lakin نلك-نلك We would have been Oluruz, olurduk 1 ا كونلكن But we Fakat biz انلك I would have been Olurum, olurdum 1 كون لكنت
394
You (pl) would have been Olursunuz, olurdunuz 1 م كونلكنت But you (pl) Fakat siz كمنلك But he Fakat o هنلك But they Fakat onlar مهنلك Surely ungrateful Çok nankör 1 كند ودلكن But I Fakat ben ىنلك So that it does Olması için كيل
So that it does not Olmaması için لاكيل
For righteous ones Đyiler için ار برررألبل Surely Hereafter Gerçekten ahiret ة أخررة-لألخرلألخ For the later ones Sonrakiler için أخر رينألخل To the chins Çenelere ذقن ألذقانل For/to earth Yere, yer için ض أرضألرل For/to Islam Đslam için, Đslam’a الم سلمإلسل For those who eat Yiyenler için أكل نيلألكل For creatures Yaratıklar için أمن ألنامل For man, mankind Đnsan için أنس انإلنسل For/to those who turn (to Him) Yönelenler, tevbe edenler أوب ابنيألول For/to belief, believing Đmana, iman için أمن انإلميل He would have stayed Kalırdı, dururdu 1 للبث لبث We would have obscured
Karıştırırdık, şüpheye düşürürdük 1 ا لبسنسللب
For/to human, mankind Beşer için, insan için ر بشرشلبل For righteousness Takva için, sakınma için ى وقيقولتل For them (fm), to them Ki onlar için (dş) يلتل
To the mountain Dağa ل جبلبلجل Upon the forehead Alnına بني جنبلجل
395
Surely they would have persisted
Kalırlardı, bocalarlardı 1 وا جلجللج For/to war Harp için, savaş için, savaşa ب حربرلحل Surely the best Şüphesiz en güzel ى حسننسللح Surely the truth Elbette haktır, gerçektir حقق قللح For/to truth Hak için, hakka حقق قلحل To disciples Havarilere حور ناريولحل For the living Diri olan için حيي يلحل For traitors Hainler için خون ننيائلخل For/to evils (pl), vicious Pisler için (dş) خبث بيثاتلخل For/to evils, vicious Pisler için خبث نيبيثلخل For coming out Çıkış için وج خرجرلخل For/to good deeds Hayır için ر خرييلخل Indeed the house Mutlaka ev دور ارللد For/to religion Din için ين دينلدل For those who remember Zikredenler için ذكر رينلذاكل For male Erkek için لذكر ذكرل A remembrance, admonition Zikir için, anma için, öğüt için لذكر ذكرل Indeed he Muhakkak ki o يللذ For him, to him Ki onun için يلذل Indeed they Muhakkak ki onlar ينللذ
For them, to them Ki onlar için ينلذل Of visions Rüya için, rüya ا رأييؤلرل For/to men Adamlar için, erkekler için ال رجلجلرل For/to Most Gracious Rahman için, Rahman’a ن رحممحلرل For /to Prophets Peygamberler için ل رسلسلرل For /to the Prophet Peygamber için ول رسلسلرل
396
For zakat, alms Zekat için, zekata زكو كاةلزل For the one who asks Đsteyen için, isteyici için ل سألائلسل For those who ask Đsteyenler için, isteyiciler için سأل نيلائلسل For the (final) hour Kıyamet saati için سوع ةاعلسل Of forbidden Haram için سحت تحلسل For/to peace Barışa لم سلملسل In order to listen Dinlemek için ع مسعملسل For travelers Yolcular için سري ةاريلسل For those who drink Đçenler için شرب اربنيلشل For/to the sun Güneş için, güneşe س مشسملشل For testimony Şahitlik için شهد ةادهلشل To scalding Yakmaya ى شويولشل For devils, satans Şeytanlar için ني شطناطيلشل For devil, satan Şeytan için شطن طانيلشل For those who endure Sabredenler için صرب ابرينلصل For/to prayer Namaz için, namaza صلو الةلصل For those who circumambulate
Tavaf edenler için لطا طوفلنيفئ For transgressors Azgınlar için طغي نيلطاغل For/to good women Temizler kadınlar için طيب اتبلطيل Fr good men Temizler için, temizlere طيب بنيلطيل For oppressors, wrongdoers Zalimler için ظلم نيملظالل For/to servants, worshippers
Abidler için, kulluk edenler için عبد ينابدلعل
For the worlds Alemler için, alemlere علم نيالملعل For those who know Alimler için, bilenler için علم نيماللعل For/to servants, worshippers Kullar için, kullara ل عبدلادبع To difficulty Zorluğa عسر ىلرسلع
397
For those gone astray Azgınlar için غوي اوينلغل For/to unseen Gayb için, gaybe ب غيبيلغل For the poor Fakirler için, fakirlere اء فقرلفقرل For the hardness Katılığı için قسو يلقاسلة For/to fight, war Savaş için ال قتلتلقل For the moon Ay için ر قمرلقمل For/to a nation, people Kavim için, topluluk için م قوملقول For disbelievers Kafirler için كفر رينلكافل For/to books Kitaplar için, kitaplara لك كتببلت For/to lie Yalan için, yalana ب كذبلكذل For/to denial, disbelief Küfür için, küfre لكفر كفرل For/to believing women Mümin kadınlar için أمن اتنمؤلمل For/to believers Müminler için أمن ننيمؤلمل For righteous ones Sakınanlar için وقي نيقتلمل For the arrogant Büyüklenenler için كرب رينكبتلمل For those who discern Đşaretten anlayanlar için وسم نيمسوتلمل For criminals Suçlular için جرم نيرمجلمل For those with good deeds Đyilik yapan kadınlar için حسن اتسنحلمل For those with good deeds Đyilik yapanlar için حسن سننيحلمل Those who are left behind Geride bırakılanlara خلف نيلفخلمل For/to transgressors Aşırı gidenler için سرف نيرفسلمل For/to Muslims Müslümanlar için سلم نيملسلمل For polytheists Müşrikler için شرك نيركشلمل For those who pray Namaz kılanlar için صلو لنيصلمل For those who give less Hile yapanlara طفف نيطففلمل For divorced women Boşanmış kadınlar için قطل طلقاتلمل
398
Wayfarers in desert Çölde yaşayanlar قوي قوينلمل For those who deny Yalanlayanlar için كذب كذبنيلمل For/to chiefs Đleri gelene إل مأللمل For/ to angels Meleklere, melekler için ملك كةالئلمل For the firmly believers Kesin inananlar için يقن ننيوقلمل For humans, mankind Đnsanlar için, insanlara اس سنولنل For lookers, observers Bakanlar için نظر ريناظلنل For/to Prophets Peygamber için نبأ بىلنل For/to women Kadınlar için, kadınlara اء نسوسلنل For Allah, to Allah Allah için, Allah’a ait لهل Indeed the right way Gerçekten hidayet, doğru yol ى هديدلله For/to parents Ana-baba için ن ولديداللول For/to orphans Yetimler için ى يتمامتليل For/to ease Kolaylık için, kolaylığa ى يسررسليل Did not Değil, olmadı لم Why, what for Niçin? Neden? مال= لم
For/to a believer Bir mümin için ن أمنمؤمل All together Hepsini, toptan, hep beraber الم When, at that time O zaman ki الم Indeed that Gerçekten o şey اا = لمل م For/to that thing Niçin, şunun için ki امال= لم
Why, what for Niçin? Neden? اذاماذا ل = لم Indeed those who test Gerçekten imtihan edenler بلو نيلتبلم the resurrected ones Elbette diriltilenler وثون بعثعبلم Surely despairing ones Ümit kesmiş olanlar بلس سنيلبلم You (pl) blamed me Beni kınadınız 1 ني لومنتلم
399
For/to likes of Benzerine, benzeri için ثل مثلمل For/to likes of him Onun benzerine مثل ثلمله Surely a reward Gerçekten sevap ة ثوبثوبلم Surely they are gathered, will gather
Mutlaka toplananlar, toplanacaklar ون مجعوعمجلم
Surely insane Gerçekten mecnun, deli ون جنننجلم Twinking of eye Göz kırpması ح ملحلم Indeed screened Gerçekten perdelenmişler ون حجبوبجحلم Those who are made present
Hazır bulundurulanlar, bulundurulacaklar ون حضررضحلم
Surely the one who gives life Gerçekten dirilten, yaşatan ي حييحلم Surely encompasser, will encompass
Muhakkak kuşatan, kuşatacak يطة حيطحلم
Surely those who are driven out
Mutlaka çıkarılanlar, çıkarılacaklar ون خرججرخلم
Indeed they will be overtaken Mutlaka yetişilenler, yetişilecekler كون دركردلم
To Median Medyen’e نيدمل Those who are called to account
Hesaba çekilenler, çekilecekler ون دينيندلم
Those turned back, will be turned back
Döndürülenler, döndürülecekler ون رددوددرلم
Truly those who are sent Gerçekten gönderilenler, elçiler لون رسلسرلم
To criticize mockingly Kusur aradı 1 ملز زلم-زلمي Slanderer Gözü kaşı ile eğlenen ملز ةزلم To touch Dokundu 1 ملس سلم-سلمي Foe the needy Miskinler için سكن نياكسمل To place of rest Karar yerine قرر قرتسمل Surely a masjid Gerçekten mescid سجد جدسلم Surely we would have transformed them
Başka yaratıklara dönüştürürdük 1 م مسخاهنخسلم
Indeed corrupters Gerçekten israf edenler رفون سرفسلم It would have touched you (pl)
Size dokunurdu 1 مسس كمسلم
We touched Dokunduk 1 ا ملسنسلم
400
They touched it Ona dokundular 1 ملس وهسلم
Surely polytheists Gerçekten müşriklerdir ركون شركشلم Indeed with Şüphesiz birlikte, beraber عل = لم عم Surely banished
Gerçekten uzaklaştırılmış olanlar ولون عزلزعلم
Indeed with you (pl) Mutlaka sizinle كمعلم Surely those in debt Gerçekten borçta olanlar ون غرممرغلم Indeed forgiveness Gerçekten bağışlanma ة غفررفغلم Indeed it is done Gerçekten yapılır وال فعلفعلم Surely the hatred Gerçekten nefret مقت قتلم Surely the plot, plan Gerçekten tuzak, hile مكر كرلم It would have been filled Dolardı 1 مأل ئتللم Surely you filled Mutlaka doldun 1 مأل ئتللم Small faults Küçük kusur ملم ملم Indeed from Gerçekten şunlardan نلم =نل م Indeed who Gerçekten kim نلم =نل م For/to whom O kişi için ki نمل =نل م Surely their savior, save them Onları kurtaran, kurtaracak م جنووهجنلم Those who turn Dönenler ون قلببنقللم Indeed from you (pl) Gerçekten sizden كمنلم =كمنل م Surely they are guided, will be guided
Elbette doğru yolu bulanlar, bulacaklar ون هديدتهلم
For their destruction Onların helaki için هم هلككلهمل Indeed the expanders Elbette genişletenler ون وسععوسلم For/to Moses (pbuh) Musa’ya (AS) ىوسمل Surely their promised place Onların vaad edilmiş yeri م وعدهدعولم Surely we will pay back in full
Onlara tamamen ödeyenler, ödeyecek م ويففوهولم
Indeed they are dead, will be dead
Muhakkak ölüler, ölecekler ون موتتيلم
401
For/to appointed time Tayin edilen vakte وقت يقاتمل For/to our appointed time Tayin ettiğimiz vakte ا وقتنيقاتمل Will not, never Olmayacak, asla لن Surely we will believe Mutlaka iman edeceğiz 4 أمن ننمؤلن For us, to us Bize, bizim için, bize ait الن Surely we bring to you Mutlaka sana getiririz 1 أيت كنيأتلن Surely we bring to them Mutlaka onlara getiririz 1 م أيتهنيأتلن Indeed advisors
Elbette öğüt verenler, nasihat edenler ون نصححاصلن
Surely deviating ones Elbette sapanlar ون نكبباكلن Surely it would have been thrown
Elbette atılırdı 1 بذ نبذلن Surely we test you (pl) Mutlaka sizi deneriz, sınarız 1 كم بلونلوبلن So that we test them Onları denememiz için 1 م بلوهلوبنل Surely we settle them Elbette onları yerleştiririz 2 م بوأهئنوبلن For a prophet Bir nebi/peygamber için نبأ بينل Surely we will attack him at night
Elbette ona gece baskını yapacağız 2 بيت هنتيبلن
For us to clarify Açıklamamız için 2 بني نيبنل For us to clarify it Onu açıklamamız için 2 بني هنيبنل You dealt gently Yumuşak davrandın 1 لني نلت Surely we will take Mutlaka ediniriz, edineceğiz 8 أخذ ختذنلن For us to make firm Sağlamlaştırmamız için 4 ثبت تثبنل Indeed we will recompense Elbette karşılığını vereceğiz 1 جزي نزيجلن Indeed we will recompense them
Mutlaka onlara karşılığını veririz
لنجزينهم جزي 1For us to make you Seni kılmamız için 1 جعل لكعجنل For us to make him Onu kılmamız için 1 جعل لهعجنل For us to make her Onu kılmamız için 1 ا جعللهعجنل Surely we will burn him Elbette onu yakacağız 4 حرق هقنرحلن
402
Indeed we will gather them Mutlaka onları toplayacağız 1 م حشرهنرشحلن Surely we will make them present
Mutlaka onları hazır edeceğiz 4 م حضرهنرضحلن Let us bear Yüklenelim 1 ل محلمحلن Indeed we, surely we Gerçekten biz نحلن For us to give life Diriltmemiz için 1 حيي يىحنل Surely we will give him life Mutlaka onu diriltiriz 1 حيي هنييحلن For us to drive out Çıkarmamız için 4 خرج رجخنل Surely we drive out Mutlaka çıkarız 4 خرج نجرخلن Surely we drive you out Mutlaka seni çıkarırız 4 خرج كنرجخلن Surely we drive you (pl) out Mutlaka sizi çıkarırız 4 كم خرجنرجخلن Surely we drive them out Mutlaka onları çıkarırız 4 م خرجهنرجخلن Surely we will make them enter
Mutlaka onları sokarız 4 م دخلهلنخدلن Surely we would remove Giderirdik, ortadan kaldırırdık 1 ذهب نبذهلن Indeed we will make taste Mutlaka tattırırız 4 ذوق يقنذلن Indeed we will make them taste
Mutlaka onlara tattırırız 4 ذوق مهيقنذلن For us to make them taste Onlara tattırmamız için 4 م ذوقيقهذنل Indeed we see you Gerçekten seni görürüz 1 رأي اكرلن Indeed we see him Gerçekten onu görürüz 1 ا رأياهرلن Surely we will stone you Mutlaka sizi taşlarız 1 كم رجمنمجرلن For us to send Göndermemiz için 4 ل رسلسرنل Surely we will send Mutlaka göndereceğiz 4 رسل لنسرلن For us to show you Sana göstermemiz için 4 رأي كرينل For us to show him Ona göstermemiz için 4 رأي هرينل We would have sent down Đndirirdik 2 ا نزللنزلن Surely we will ask Elbette soracağız 1 سأل ئلنسلن - ألنسلن Surely we will ask them Elbette onlara soracağız 1 م سألهئلنسلن
403
Surely we will drag Elbette sürükleyeceğiz ا سفعفعسلن Indeed we will settle you (pl) Elbette sizi yerleştireceğiz 4 سكن كمننكسلن For us to surrender Teslim olmamız için 4 سلم ملسنل Surely we endure Elbette sabrederiz 1 ن صرببرصلن Indeed we give charity Mutlaka sadaka veririz 5 صدق قندصلن For us to make deviate Çevirmemiz için 1 فصر رفصنل Indeed we think you Gerçekten seni sanıyoruz 1 ظنن كظنلن For us to worship Kulluk etmemiz için 1 عبد دبعنل Surely we know Elbette biliriz 1 علم لمعلن For us to know Bilmemiz için 1 علم لمعنل For us to teach him Ona öğretmemiz için 1 علم هلمعنل How good, excellent Ne güzel نعم مل = لنع منع We will let you overpower them
Elbette seni onlara galip kılarız 4 غرو كنريغلن
For us to test them Onları sınamamız için 1 م فنتهنفتنل It would have exhausted Biterdi, tükenirdi 1 نفد دفلن For one soul Bir kişi için فس نفسنل For us to cause corruption Bozgunculuk yapmamız için 4 فسد فسدنل For himself Kendisi için نفس فسهنل For myself Kendim için فسي نفسنل Surely we tell, narrate Mutlaka anlatırız 1 قصص نقصلن Indeed we will say Mutlaka deriz, diyeceğiz 1 قول قولنلن Surely we will cover, remove Mutlaka örteceğiz 2 ن كفركفرلن Indeed we will be Mutlaka oluruz, olacağız 1 كون نكونلن Indeed we will inform Mutlaka haber veririz 4 نبأ ئنبنلن Surely we will save him Elbette onu kurtaracağız 2 جنو هنيجنلن Surely we pull out Mutlaka çekip çıkarırız 1 نزع نزعنلن
404
Surely we will scatter Mutlaka onu savuracağız 1 نسف نلنهسفن Surely we will help
Mutlaka yardım ederiz, edeceğiz 1 نصر نلنرص
Surely we will help you (pl) Mutlaka size yardım ederiz 1 كم نصرنرصنلن For us to look, see Bakmamız için, görmemiz için نظر ظرننل For us to guide ourselves Doğru yolu bulmamız için 8 هدي يدتهنل Surely we will guide Mutlaka ileteceğiz 1 م هديهنيدهلن Surely we will destroy Mutlaka helak edeceğiz 4 هلك كنلهلن To his light Onun nuruna نور ورهنل Surely we will turn you Mutlaka seni döndürürüz 2 ويل كنليولن For him, to him Onun için, ona (er) له For her, to her, for them
Onun için, ona (dş), onlar için, onlara (çğ) اله
Surely the one who guides, guides
Mutlaka ileten, yol gösteren, iletir هدي ادله
Flame Alev هلب بله He would have guided you (pl)
Sizi doğruya iletirdi 1 اكم هديدله Would have been demolished Yıkılırdı 2 ت هدممدله He would have guided Doğruya iletirdi 1 ى هديدله Surely a guide Şüphesiz yol gösterici ى هديدله We would have guided you (pl)
Sizi doğruya iletirdik 1 اكم هدينيدله We would have guided them Onları doğruya iletirdik 1 م هدياهنيدله For this, to this Bunun için, buna ذاهل For them, to them Onlar için, onlara مله For them, to them (dual) O ikisi için, o ikisine امله He determined, plotted Düşündü, kurdu 1 مهم تمله For them, to them (fm) Onlar için, onlara (dş) نله Play, amusement Oyun, eğlence هلو وله- وا- لهوله Indeed she, it Gerçekten o ل = لهى ىه
405
If Eğer لو- لو Scorching Yakan, kavuran ة لوحاحلو Indeed one Gerçekten tek, bir وحد داحلو Under shelter Korunmuş اذا لوذول Fertilizing ones Aşılayıcılar, döllendiriciler لقح حاقلو Surely it will occur Gerçekten olan, olacak قعو عاقلو For/to my parents Ana-babam için ولد ىدالول For/to your parents Senin ana-babana ولد كيدالول For/to his parents Onun ana-babasına ولد هيدالول Self blaming Kınayan لوم ةاملو Indeed they would find Bulurlardı 1 وا وجددجلو For/to his face, his sake Yüzü için, rızası için وجه هجول Tablet, plate Levha ح لوحلو Lot (pbuh) Lut (AS) لوطا- لوط For/to its time Onun zamanına, zamanı için ا وقتهقتول For its occurrence Onun oluşuna ق وقعوالهتع If not, shouldn’t it be
Değilse, olmasaydı, olması gerekmez mi
لوال
They turned back Geri döndüler 2 ا ويللوا - لولولو You turned back Döndün, dönerdin 2 ويل تليلو You (pl) turned back Döndünüz, dönerdiniz 2 ل ويللوتيم To his protector Onun velisine ويل هيلول Blaming Kınama ة لومملو Blame (imp, pl) Kınayın 1 وا لوملوم Color Renk ن لونلو
Its color Onun rengi ا لونهنلو They turned aside Çevirdiler 2 ا لووولو
406
For me, to me Bana, beni, benim için يل-يل So that it will be permitted Đzin verilmesi için 1 ذن أذنؤيل Surely he will believe Mutlaka iman edecek 4 أمن ننمؤلي Surely they will believe Mutlaka iman edecekler 4 أمن ننمؤلي For him top believe Đman etmesi için 4 وا أمننمؤيل Indeed despairing Gerçekten ümitsiz يأس ئوسلي Twisting Eğip bükerek ا لويلي Surely it would come to them Mutlaka onlara gelirdi 1 م أيتهنيأتلي Surely it would come to me Mutlaka bana gelir 1 أيت يلينيأت For him to take Alması için, tutması için 1 ذ أخذأخيل For them to take it
Onu almaları için, tutmaları için 1 أخذ ذوهأخيل
For them to eat Yemeleri için 1 أكلوا أكليل Surely they eat Gerçekten yerler 1 أكلون أكللي Nights Geceler, geceleri ال ليللي–ىاللي - ياللي
For him to test Denemesi için 8 بلو يلتبيل For him to test you (pl) Sizi denemek için 8 كم بلويلتبيل Surely he will change them Mutlaka onları değiştirir 2 بدل مهلندبلي For him to make it apparent Açıklaması için 4 بدو يدبيل He lags behind Geride kalır 2 بطأ طئنبلي Surely he will send Mutlaka gönderecek 1 بعث ثنعبلي Certainly oppress Haksızlık eder 1 ي بغيغبلي So that it reaches Ulaşması için 1 لغ بلغبيل For him to test Denemesi için 1 ا بلولوبيل For him to test you (pl) Sizi denemesi için 1 كم بلولوبيل Indeed he will test you (pl) Mutlaka sizi deneyecek 1 بلو كمنلوبلي For him to test me Beni denemek için 1 بلو ينيللوب
407
For him to test Denemesi için 1 بلو يلبيل For him to clarify it Açıklaması için 2 بني نيبيل Indeed he will make clear Elbette açıklayacak 2 بني ننيبلي I wish it would Keşke تلي
For them to destroy Yıkmaları için, harap etmeleri için 2 وا تربربتيل
For him to take Edinmesi için 8 ذ أخذختيل For him to take heed Öğüt alması için 5 ذكر ذكرتيل For the to ask each other Birbirlerine sormaları için 6 اءلوا سألستيل For them to understand well Đyice anlamaları için 5 وا فقهفقهتيل For him to complete Tamamlaması için 4 متم متيل So that they profit Faydalanmaları için 5 وا متععتمتيل I wish we would Keşke olsaydık انتلي
I wish I would Keşke olsaydım نيليت
For them to repent Tevbe etmeleri için 1 وا توبوبتيل For him to make firm Sabitleştirmesi için 4 ثبت تثبيل For them to bind you Seni bağlamaları için 4 ثبت وكثبتيل For them to dispute with you (pl)
Sizinle mücadele etmeleri için 3 ل جدلادجيوكمل For them to find Bulmaları için 1 وا وجدجديل For him to recompense Karşılığını vermesi için 1 جزي زيجيل For him to recompense you Sana karşılığını vermesi için 1 جزي كزيجيل For him to recompense them Onlara karşılığını vermesi için 1 جزي مهزيجيل For him to make Kılması için 1 ل جعلعجيل Indeed he will gather you (pl) Mutlaka sizi toplayacak 1 كم مجعنعمجلي For them to dispute with you (pl)
Size delil getirmeleri için 1 وكم حججاجحيل Surely it becomes worthless Elbette boşa çıkar 1 حبط طنبحلي To make sad Üzmesi için 1 ن حزنزحيل
408
Surely it makes you sad Elbette seni üzer 1 حزن كنزحلي Surely it makes me sad Gerçekten beni üzer 1 ني حزننزحلي To establish the truth Hakkı gerçekleştirmek için 4 حقق قحيل He will judge Hüküm verecek 1 حكم كمحلي For him to judge Hüküm vermesi için 1 حكم كمحيل Surely they will swear Mutlaka yemin ederler 1 حلف فنلحلي Indeed they will bear Mutlaka yüklenecekler 1 محل لنمحلي For them to bear Yüklenmeleri için 1 لوا محلمحيل For him to drive out Çıkarması için 4 خرج رجخيل For him to drive you (pl) out Sizi çıkarması için 4 كم خرجرجخيل Surely they will drive out Mutlaka çıkacaklar 4 خرج نجرخلي Surely he will drive out Mutlaka çıkaracak 4 خرج نرجخلي For them to drive you out Seni çıkarmaları için 4 خرج وكرجخيل For him to humiliate Rezil etmesi için 4 خزي زىخيل For them to ponder Đyice düşünmeleri için 5 وا دبرربديل For him refute Yok etmesi için 4 وا دحضضحديل For him to make enter Sokması için 4 ل دخلخديل Surely he will make them enter
Onları mutlaka sokacak 4 م دخلهلنخدلي For them to enter Girmeleri için 1 لوا دخلخديل For him to forsake Bırakması, terk etmesi وذر ذريل For him to take heed Öğüt alması için 5 ذكر ذكريل For them to remember Anmaları için 1 وا ذكرذكريل For them to take heed Öğüt almaları için 5 وا ذكرذكريل For him to remove Gidermesi için 4 ذهب بذهيل For him to taste Tatması için 1 ذوق ذوقيل For them to taste Tatmaları için 1 ذوقوا ذوقيل
409
For him to make you (pl) taste Size tattırması için 4 ذوق يقكمذيل For him to make them taste Onlara tattırması için 4 م ذوقيقهذيل In order to strengthen Bağlaması için 1 بط ربطريل In order to increase Artması için 1 ا ربووبرلي That they may ruin them Onları helak etmeleri için 4 م رديوهدريل Surely he will give them sustenance
Mutlaka onları rızıklandıracak 1 رزق مهقنزرلي To make you (pl) pleased Sizi razı etmek için 4 وكم رضيضريل That they be pleased with him Ondan razı olsunlar için 1 رضي هوضريل Foe them to make him pleased
Onu razı etmeleri için 4 رضي هوضريل For them to see Görmeleri için 1 رأي ريالو For him to show you (pl) Size göstermesi için 1 كم رأيرييل For him to show him Ona göstermesi için 1 رأي هرييل For him to show them (dual) O ikisine göstermesi için 1 ا رأيمهرييل So that they increase Arttırmaları için 8 زدد زيوالادد For them to make you slip Seni kaydırmaları için 4 زلق كقونلزلي Surely he will increase Mutlaka arttıracak 1 ن زيدزيدلي He is not, it is not Değil 1 ليس سلي
For him to ask Sorması için 1 ئل سألسيل Surely they will be asked Elbette sorulacaklar 1 سأل ئلنسلي For them to sadden Kötüleştirmeleri için ئوا سوأسيل Surely he will be asked Mutlaka sorulur 1 سأل ألنسلي She is not, it is not Değil 1 ليس تسلي Let them ask permission (imp, pl)
Sizden izin istesinler 10 أذن نكمئذتسيل For them to hide Gizlemeleri için 10 فوا خفيختسيل Surely he will grant succession
Onların yerine mutlaka getirecek 10 م خلفهفنلختسلي
Surely they will try to scare you
Mutlaka seni korkutmak isteyecekler 10 فزز كونزفتسلي
410
For them to believe firmly Kesin bilmeleri için 10 يقن نقيتسيل Surely he will be imprisoned Mutlaka zindana atılacak 1 سجن ننجسلي Surely they will imprison him
Mutlaka onu zindana atacaklar 1 سجن هننجسلي
For him to calm, soothe Sükunet bulması için 1 سكن كنسيل For him them calm, soothe Sükunet bulmaları için 1 وا سكنكنسيل They would name Đsim verirler 2 ون مسومسلي They are not Değiller 1 وا ليسسلي For them to exchange Değiştirmeleri için 8 وا شريرتشيل For them to witness Şahit olmaları için 1 وا شهددهشيل Indeed they become Mutlaka olurlar 4 صبح نبحصلي For them to avert Saptırmaları için 1 وا صدددصيل Surely they would avert them Onları saptırırlardı 1 صدد مليهوندص Indeed they will harvest it Elbette onu devşirmeleri 1 ا صرمهنرمصلي For him to mislead Saptırması için 4 ل ضللضيل Indeed he will mislead us Gerçekten bizi saptırır 4 ا ضلللنضلي For them to mislead Saptırmaları için 4 لوا ضللضيل Indeed they cause to deviate Gerçekten saptırırlar 4 لون ضللضلي For him to lose Zayi etmesi için 4 ضيع يعضيل To be obeyed Đtaat edilmek için 1 طوع طاعيل Surely he transgresses Gerçekten azgınlık yapar 1 ى طغيطغلي To extinguish Söndürmek için 4 ئوا طفأطفيل To inform you (pl) Size bildirmek için 4 كم طلععطليل For her to contend Mutmain olması için طمأ نئطميل To purify you (pl) Sizi temizlemek için 2 كم طهررطهيل For him to oppress them Onlara zulmetmek için 1 م ظلمهمظليل For him to make it prevail Onu üstün kılmak için 1 ظهر هظهريل
411
For them to worship Kulluk etmeleri için 1 وا عبددبعيل For them to worship me Bana kulluk etmeleri için 1 عبد وندبعيل To make him fail Onu aciz bırakması için 4 عجز هجزعيل For him to punish Azap etmesi için 2 عذب ذبعيل For him to punish them Onlara azap etmesi için 2 م عذبهذبعيل Surely he knows Elbette bilir 1 علم لمعلي For him to know Bilmesi için 1 علم لمعيل For it to be known Bilinmesi için 1 علم لمعيل Surely he knows Mutlaka bilir 1 علم نلمعلي For them to know Bilmeleri için 1 وا علملمعيل Surely they know Elbette bilirler 1 ون علملمعلي For him to forgive Bağışlaması için غفر يلرفغ For him to enrage Öfkelenmesi için 1 يظ غيظغيل For them to ransom Fidye vermeleri için 8 وا فديدفتيل They would tempt you
Seni şaşırtırlar, fitneye düşürürler 1 فنت كوننفتلي
To give lie Đnkar etmesi için 1 فجر رفجيل For him to cause corruption Bozgunculuk yapması için 4 فسد فسديل For them to cause corruption Bozgunculuk yapmaları için 4 وا فسدفسديل For them to commit Günah işlemeleri için رفوا قرفقتيل For them to kill you Seni öldürmeleri için 1 ق قتليللوكت For them to get us nearer Bizi yaklaştırmaları için 2 ا قربونبقريل Let him judge, for him to judge
Hükmetsin, hükmetmesi için 1 قض قضييل-يقضيل Let them execute (imp, pl) Yerine getirsinler, icra etsinler 1 وا قضيقضلي For it to be executed Yerine getirilmesi için 1 ى قضيقضيل For him to cut Kesmesi için 1 قطع قطعيل Let him cut (imp) Kessin 1 قطع قطعلي
412
For him to say Demesi için 1 قول قوليل Indeed he will say Mutlaka der, diyecek 1 قول قولنلي Indeed they will say Mutlaka derler, diyecekler 1 قول قولنلي For them to say Demeleri için 1 قولوا قوليل Indeed they say Mutlaka derler 1 قولون قوللي For them to do, make, bring Yapsınlar, yerine getirsinler 1 قوم قوميل For them to perform Kılmaları için 4 وا قوميمقيل For them to hide Saklamaları için 1 ون كتممكتلي For him to cover Örtmesi için 2 كفر كفريل For them to disbelieve Đnkar etmeleri için 1 وا كفركفريل For him to be Olması için 1 كون كونيل For them (dual) to be Olmaları için 1 ا كونكونيل Surely he will be Mutlaka olur 1 كونا كونلي Indeed they become, will become
Mutlaka olurlar, olacaklar 1 كون نكونلي For them to be Olmaları için 1 وا كونكونيل Night Gece ل ليلل - ليلي At night Geceleyin, gece vakti ال ليللي For them to confuse Karıştırmaları için وا لبسلبسيل Night Gece لة ليللي Its night Onun gecesi ا ليللهلي In order for him to purify Arındırması için 2 حمص صحميل Surely it will touch Mutlaka dokunacak 1 مسس نسملي Surely it will touch you (pl) Mutlaka size dokunacak 1 مسس كمنسملي For them to plot Tuzak kurmaları için 1 وا مكركرميل Surely he will settle
Mutlaka yerleştirecek, sağlamlaştıracak 4 مكن نكنملي
For him to distinguish Ayırt etmesi için 1 ميز يزميل
413
Gentle Yumuşak, nazik ا لنينلي Surely he will be thrown Mutlaka atılır, atılacak 1 ذن نبذبنلي Palm trees Hurma ağacı لني ةينل So that he warns Uyarması için 4 نذر رذنيل So that he warns you (pl) Sizi uyarması için 4 نذر نيكملرذ So that they are warned Uyarılmaları için 4 وا نذرذرنيل So that they warn Uyarmaları için 4 وا نذررنذيل Surely he will help Mutlaka yardım eder 1 ن نصررنصلي Surely he will help him Mutlaka ona yardım eder 1 نصر نليهنرص For them to go forth Sefere çıkmaları 1 نفر نيوالرف Let him spend (imp) Harcasın, nafaka versin 4 نفق قفنيل For him to guide them Onları doğru yola iletmesi 1 م هديهيدهيل For it to perish Helak olması için 1 هلك كلهيل For him to destroy Helak etmesi için 4 هلك كلهيل For the to prepare Hazırlamaları için ئوا وطأاطويل Surely they inspire Fısıldarlar, ilham ederler 4 ون وحيوحلي Indeed Joseph (pbuh) Gerçekten Yusuf (AS) فوسلي For/to Joseph (pbuh) Yusuf’a, Yusuf için (AS) فوسيل Surely he will pay back in full
Onlara karşılığını tam olarak verecektir 2 م ويفهنفيولي
In order for him to pay back in full
Onlara karşılığını tam vermesi için
يوفيهمل ويف 2Surely they would turn back Mutlaka geri kaçarlar 2 ويل لنولي For a day Bir gün için, bir günde م وميويم- لويل
414
مPlace of return Dönüş yeri, dönülecek yer أوب ئابا– مئاباب- مم Hundred Yüz (sayı) ئ مأيةم Those turned upside down (cities)
Alt-üst olanlar (şehirler) أفك كاتفتؤم
Turned upside down Alt-üst olan كة أفكفتؤم
Those who give Verenler ون أيتتؤم
Two hundred Đki yüz ن مأييئتم
Whose time is determined Zamanı belirlenmiş ال أجلجؤم
Crier, announcer Müezzin, seslenen ذن أذنؤم
Closed over Kapatılmış وصد ةمدصؤ Those made to reconcile Isındırılan, alıştırılan ألف لفةؤم
Believer, giver of security Mü’min, iman eden, emniyet veren
منمؤ أمن
As a believer Mü’min olarak نا أمنمؤم Believing women Mümin kadınlar أمن اتنمؤم
Believing woman Mümin kadın ة أمننمؤم -ةنمؤم
Believing men Mümin erkekler ون أمننمؤن- مينمؤم
Believing men Mümin erkekler أمن منينمؤ What, not, that Ne, değil, o şey ki ام Why shouldn’t you (pl); there is not for you (pl)
Size ne oluyor, sizin için yoktur
ا لكمم Water Su اء وهمم
Hundred Yüz (sayı) ائة ميأم Two hundred Đki yüz ن ميأيائتم Table spread Sofra ة ميددائم Your (fm) water Senin suyun وهم اءكم Your (pl) water Suyunuz موه امكمؤ His water Onun suyu ا وهماءها-مهاؤم
415
Uses, usages Đşler, kullanışlar أرب اربم
To die Öldü 1 موت اتم -وتمي
They died Öldüler 1 وا موتاتم
That which is fulfilled Yerine gelen ا أيتيأتم
Magog Mecuc وجأجم
What Ne اذام
Smokeless flame Dumansız ateş ارج مرجم
Rebellious Đsyankar مرد اردم
Marut Marut وتارم
Small kindnesses Küçük yardımlar ون معناعم Those who stay, wait Kalanlar, bekleyenler ثون مكثاكم -نيثاكم
Those who stay, wait Kalanlar, bekleyenler مكث نيثاكم Planners, plotters Plan yapanlar, düzen kuranlar مكر ريناكم
Eaten Yenilmiş ل أكلأكوم
Wealth Mal ال مولاال - مم
Those who fill, will fill Dolduranlar ون مألؤالم
Possessor, master Malik, sahip ملك كالم
Malik, angel of Hell Malik, Cehennem Meleği ملك كالم Masters, possessors Malikler كون ملكلالم
His wealth Onun malı مول الهم-الهم Why shouldn’t I, there is not for me
Bana ne oluyor ىالم My wealth Malım مول هيالم
Place of security Güven yeri, emniyet yeri أمن هنامم
That is felt secure Emin olunan أمن ونأمم Their prevention, will prevent them
Onların engelleri, onları engelleyecek
مانعتهم منع Spreaders Döşeyenler ون مهدداهم
416
Place of refuge, home Ev, barınak ا أويأوم Your (pl) place of refuge, home
Eviniz, sığınağınız أوي اكماوم His place of refuge, home Onun evi أوي اهأوم Their place of refuge, home Onların evi, sığınağı أوي ماهاوم Place of refuge, home Ev, barınak ى أوياوم Blessed Mübarek, kutlu برك كاربكا- ماربم Blessed Mübarek, kutlu كة بركاربم He is your tester, will test you
Sizi imtihan edendir, edecektir
مبتليكم بلي
Those who test Đmtihan edenler بلي نيلتبم
Scattered Serilmiş بثث ثوثبم
Spread out Serilmiş ثوثة بثثبم That which changes Değiştiren, değiştirecek olan بدل لمدب That which discloses it, will disclose
Onu açığa çıkaran, çıkaracak olan
مبديه بدو
Spendthrifts Savurganlar, müsrifler بذر ذرينبم Those who are clear Uzak olanlar ون برأؤربم
Determined ones Karar verenler ون برمرمبم
Stretched out (dual) Açık, uzatılmış (ikil) بسط انوطتسبم
Bearer of good news Müjdeci بشر رشبا- مرشبم
Bearers (fm) of good news Müjdeciler (dş) بشر اترشبم اترشبم
Bearers of good news Müjdeciler بشر رينشبم
Giving visibility Gösteren بصر رصبا- مرصبم
Visible Görünen, gösteren ة بصررصبم Those who see Görenler ون بصررصبم
Falsifiers Batılda olanlar, iptal edenler لون بطلطبم
Those removed far Uzaklaştırılmış olanlar و بعددعبنم Those resurrected, will be resurrected
Diriltilenler, diriltilecek olanlar وثون بعثعبم-نيوثعبم
417
Those resurrected, will be resurrected
Diriltilenler, diriltilecek olanlar بعث نيوثعبم Those in despair Ümitlerini kaybedenler بلس بون مسل-سنيلبم
Limit of reaching Erişme yeri, sınırı لغ بلغبم
Their limit of reaching Onların sınırı, erişme yeri بلغ مهلغبم Constructed Bina edilmiş, yapılmış ة بيننيبم
Settlement place Yerleşme yeri أ بوأوبم
Clear Apaçık, açıklayan بني بنيا-مبينم
Clear ones (fm) Apaçık olanlar (dş) بني اتنيبم
Clear (fm) Apaçık (dş) بني ةنيبم
You died Öldün 1 موت تم
I died Öldüm 1 موت تم
Place of repentance, return Tevbe makamı اب توبتا -مابتم
Provision, enjoyment Mal, meta, eğlence, kâr متع اعتا- ماعتم Our goods, possessions Malımız ا متعناعتم Their goods, possessions Onların malları متع مهاعتم Destroyed Yok edilen ترب ربتم Displaying Gösterişli (dş) برج اتجربتم Those who are followed, will be followed
Takip edilenler, edilecek olanlar
متبعون تبع
Those who follow Takip edenler ون تبعبعتم Two consecutive Art arda gelen iki ن تبعيابعتتم
Inclining Meyleden جنف مانفجت
Neighboring ones (fm) Komşu olanlar (dş) جور اتاورجتم
As a strategy Bir tarafa dönme, çekilme فا حرفرحتم
Joining Birliğe katılma, mevki alma زا حوزيحتم
That which takes, chooses Edinen, edinmiş ذ أخذختم
Those who take, choose (fm) Edinenler (dş) أخذ ذاتختم
418
Those who take, choose Edinenler ي أخذذختم
One on top of each other Birbirinin üzerine binmiş با ركباكرتم
Dust, earth Toz, toprak ترب ةبرتم
That which waits, waiting Bekleyen ربص صبرتم
Those who wait, waiting Bekleyenler ون ربصصبرتم -نيصبرتم
Those who wait, waiting Bekleyenler ربص نيصبرتم Dead from falling Düşerek ölen ة ردييدرتم Wealthy Zengin, varlıklı ف ترفرتم
Its wealthy people Onun zenginleri ا ترففوهرتا-ميهفرتم The wealthy Zenginler ترف نيفرتم
Their wealthy ones Onların zenginleri ترف يهمفرتم Resembling, similar Benzer شبه ابهشتا- مابهشتم Resembling, allegorical
Müteşabihler, anlamı kesin olmayanlar
متشابهات شبه
Quarreling Birbiriyle çekişenler ون شكسساكشتم
Broken, cracked Çatlamış ا صدععدصتم Women who give charity Sadaka veren kadınlar صدق قاتدصتم
Men who give charity Sadaka veren erkekler قصد نيقدصتم Who purify themselves Temizlenenler طهر رينطهتم
To give provision, let enjoy Nimet verdi, faydalandırdı متع عتم-عتمي Most high Çok yüce ال علوعتم
You gave provision Nimet verdin, faydalandırdın 2 متع تعتم
I gave provision Nimet verdim, faydalandırdım 2 متع تعتم You gave them provision Onları faydalandırdın 2 متع مهتعتم Intentionally Đsteyerek, taammüden ا عمددمعتم We gave provision Nimet verdik, faydalandırdık 2 ا متعنعتم
We gave him provision Onu faydalandırdık 2 متع اهنعتم
419
We gave them provision Onları faydalandırdık 2 متع ماهنعتم Give (imp, pl) them (fm) provision
Onları (dş) faydalandırın 2 متع نوهعتم
Different Ayrı, farklı فرق قةفرتم
Different Ayrı, farklı (çğ) قون فرقفرتم
Facing each other Karşılıklı قبل نيقابلتم
Places you move around Dolaştığınız yer قلب كمقلبتم
Righteous ones Sakınanlar, korunanlar قون وقيتم-نيقتم Righteous ones Sakınanlar, korunanlar وقي نيقتم Sofa, ottoman Yaslanacak yer كئا وكأتم Reclining ones Yaslananlar ون وكأؤكتم-نيئكتم
Reclining ones Yaslananlar وكأ نيئكتم Reclining Yaslanan كأ وكأتم
Supreme, arrogant Mütekebbir, büyüklenen كرب ركبتم Arrogant ones Mütekebbirler, büyüklenenler كرب رينكبتم
Those who take burden Đddia edenler, yükümlülüğe girenler
متكلفني كلف
Two receivers Đki alıcı لقي انلقيتم
You (pl) died Öldünüz 1 موت متم
You (pl) died Öldünüz 1 موت متم
We died Öldük 1 ا موتنتم
Aspirers Đmrenenler, yarışanlar ون نفسسافنتم
Those who discern Anlayabilenler وسم نيمسوتم
Who will make you die Seni vefat ettireceğim, öldüreceğim
متوفيك ويف Those who put their trust Tevekkül edenler كلون وكلوتم-نيكلوتم
Those who put their trust Tevekkül edenler وكل نيكلوتم When Ne zaman ىتم
Strong, firm Sağlam, kuvvetli منت نيتم
420
Place of return Sevap için toplanma yeri ة ثوبثابم
Oft-repeated Tekrarlanan ثاني ثنوم -ثانيم Destroyed Harap edilmiş ثرب ورثبا -مورثبم
Weight Ağırlık ثقال ثقلثقال- مم
Burdened, laden Yükü ağır olan ثقلة ثقلم
Burdened, laden ones Yükü ağır olanlar ثقلون ثقلم
Example, likeness Benzetme, misal, örnek Gibi ثل مثلثال- مم
Similar ones Benzerler مثل ثالتم
Like you (pl) Sizin gibi مثل ثلكمثلكم- مم Like us Bizim gibi ا مثلثلنا -مثلنا- منثلم Like him Onun gibi مثل هثلم- ثلهم -ثلهم Like her Onun (dş) gibi ا مثلثلها -مثلها- مهثلم Like them Onlar gibi م مثلثلهم-مثلهم Like them (fm) Onlar (dş) gibi مثل نثلهم Optimal, superior Üstün ثلى مثلم
Exemplary örnek ثلى مثلم Twice of it Onun iki katı ا مثلهثليم Twice of them Onların iki katı مثل همثليم Two Đkişer ى ثنوثنم
Resting place, abode Ev, yer, durak, konaklama yeri
مثوا ثوي
Your (pl) abode Sizin eviniz ثوي اكمثوم Their abode Onların evi ثوي اهثوم My abode Benim evim ثوي اىثوم Reward, recompense Mükafat, ödül ة ثوبثوبم Resting place, abode
Ev, yer, durak, konaklama yeri
مثوى- مثوى ثوي Assemblies Meclisler س جلسالجم
421
Those who strive Cihat edenler ون جهدداهجم-ينداهجم
Those who strive Cihat edenler جهد ينداهجم Those who gather Toplananlar ون مجععمتجم
Interrupted, cut off Kesilen, biten جذذ ذذوجم Course, flowing Akma, gitme ا جريرجم
Its course, flowing Onun akıp gitmesi, akış yeri ا جرياهرجم - رجاميه Guilty, criminal Suçlu جرم رمجا-مرمجم
Guilty ones, criminals Suçlular ون جرمرمجم -نيرمجم
Guilty ones, criminals Suçlular جرم نيرمجم Its guilty ones, criminals Onun suçluları ا جرميهرمجم Place of gathering, junction Birleşme yeri, toplanma yeri مجع عمجم
That which is gathered Toplanılan مجع وعمجم
Those who are gathered Toplanılanlar ون مجعوعمجم
Mad, covered Deli, cinlenmiş ون جنننجم
Magians, fire-worshippers Mecusi, ateşe tapan جمس سوجم That which responds Đcabet eden, kabul eden جوب جيبم
Those who respond Đcabet edenler ون جوبجيبم
Glorious Şerefli, yüce جمد دجيم Chambers, fortresses Mihrablar, kaleler حرب اريبحم
Strength Güç ال حملحم Love Sevgi, muhabbet ة حبببحم
Attended Hazır bulunan حضر رضتحم
Builder of cattle fold Ağıl bekçisi ر حظرظتحم
Screened ones, veiled Perdelenmiş olanlar ون حجبوبجحم
Forbidden Yasaklanmış, haram ورا حجرجحم
New Yeni حدث ثدحم
422
Feared Sakınılacak, korkunç ذورا حذرحم
Chamber Mihrab, mabed, oda اب حربرحم
Freely, devotedly Serbestçe, adanmış olarak را حرررحم
Forbidden , sacred Haram, yasak, hürmetli حرم مرحا -ممرحم Forbidden Haram, yasak, hürmetli ة حرممرحم Deprived Mahrum حرم ومرحم
Deprived ones Mahrum olanlar ون حرمومرحم
Good-doer Đyilik yapan, ihsan eden حسن سنحم
Good-doers (fm) Đyilik yapanlar, ihsan edenler (dş)
محسنات حسن
Good-doers Đyilik yapanlar, ihsan edenler ون حسنسنحم -سننيحم
Good-doers Đyilik yapanlar, ihsan edenler حسن سننيحم Insolvent Çaresiz, müflis ورا حسرسحم
Assembled Toplanmış حشر ورشحةم
To purify Temizledi 2 حمص صحم-صحمي Free, chaste women; married women
Hür, iffetli kadınlar; evli kadınlar
محصنات حصن Fortified Kaleli, kale içinde حصن ةنصحم
Chaste ones Namuslu حصن ننيصحم
Presented, brought Hazır edilen, getirilen ا حضررضحم Presented ones, brought ones
Hazır edilenler, getirilenler ون حضررضحم -رينضحم
Presented ones, brought ones
Hazır edilenler, getirilenler حضر رينضحم Restricted Kapalı, yasaklı ا حظرظورحم Protected, guarded Korunmuş فوظ حفظحفوظا-محم
To destroy Mahvetti حمق قحم-قحمي Precise ones Kesin olanlar حكم اتكمحم
Precise Kesin ة حكمكمحم Place, destination Yer, mahal ل حللحم
423
Shaved Tıraş olmuş ل حلقحمنيق
Its place, destination Onun yeri حلل لهحم Their place, destination Onun, onların yeri ا حلللهحم Permitted Helal edilen لي حللحم
Muhammed (pbuh) Muhammed (SAV) محد دمحم- دمحم
Praised Öğülmüş ودا محدمحم
We eliminated Mahvettik, sildik, yok ettik ا حمونوحم
Giver of life, will give life Dirilten, yaşatan, diriltecek ى حييحم Living, life Yaşama, hayat ا حيييحم
Their life Onların yaşamaları, hayatları حيي ماهيحم My life Hayatım, yaşamam حيي اىيحم Place of escape Kaçış yeri يص حيصحا - ميصحم
Menstruation Ay hali يض حيضحم Encompassing Kuşatan, kaplayan يط حوطحيطا-محم Encompassing, will encompass
Kuşatan, kaplayan يطة حوطحم
Giver of life, will give life Yaşatan يي حييحم
Pains of childbirth Doğum sancısı ضخم اضخم Humble ones Alçak gönüllüler خبت نيبتخم
Self-conceited, boasting Öğünen ال خيلتخاال- متخم Different, varying Farklı خلف فلتخفا - ملتخم
Different ones, varying Farklı olanlar, ihtilaf edenler فون خلفلتخم -نيفلتخم
Different ones, varying Farklı olanlar, ihtilaf edenler خلف نيفلتخم Sealed Mühürlü وم ختمتخم
Forsaken Unutulmuş ذوال خذلخم Exit Çıkış خرج جرخم
That which drives out Çıkaran خرج رجخم
424
Exit Çıkış yeri جا خرجرخم
Those driven out Çıkarılanlar ون خرججرخم-جنيرخم
Those driven out Çıkarılanlar خرج جنيرخم That which disgraces, will disgrace
Rezil eden زي خزيخم
Those who give less Eksik verenler خسر سرينخم
Green Yemyeşil ة خضررضخم
Thornless Dikensiz خضد دوضخم Those made eternal Ebedilik verilenler ون خلدلدخم
Chosen Seçilmiş لصا خلصخم
Sincerely Halis kılarak صا خلصلخم
Chosen ones, made sincere Seçilmişler, ihlaslı kılınmışlar ون خلصصلخم-نيصلخم
Chosen ones, made sincere Seçilmişler, ihlaslı kılınmışlar خلص نيلصخم Breaking his word, will break Sözünden dönen خلف فلخم Those left behind Geride bırakılanlar لفون خلفخم Those left behind Geride bırakılanlar خلف نيلفخم
Formed, shaped Biçimlendirilmiş خلق لقةخم
Hunger Açlık ة مخصصمخم
To extend, spread Yaydı, uzattı 1 مدد دم-دمي
Extension Süre ا مدددم
Cities Şehirler ن مدنائدم
Ink Mürekkep ادا مدددم
Turning his back, fleeing Arkasına dönerek, kaçarak برا دبردم
Those who arrange Yönetenler, idare edenler دبر اتربدم
Turning their backs, fleeing Arkasına dönerek, kaçarak (çğ)
مدبرين دبر
Which is spread Dümdüz edildi مدد تدم
Their term Süreleri, müddetleri مدد همتدم
425
Who covers himself Örtüsüne bürünen دثر ثردم
Losers Kurada kaybedenler دحض نيضحدم
Rejected, repelled Kovulmuş دحر دورامح
Entrance Giriş ل دخلخدال - مخدم
Entrance Girecek yer ال دخلخدم
Supplement, help Yardım دا مدددم
We spread Yaydık 1 ا مددنددم
We spread it Onu yaydık 1 ا مدداهنددم Abundant Bol bol ارا دررردم
Overtaken ones Yetişilenler كون دركردم
Who receives admonition Düşünen, öğüt alan ر ذكركدم
Dark green (dual) Yemyeşil (ikil) دهم انتامهدم
Those who scorn Küçümseyenler ون دهننهدم
Median Medyen نيدم
City, Madinah Şehir, Medine ة مدننيدم Those brought to judgment Hesaba çekilenler ون دينيندم-يننيدم
Those brought to judgment Hesaba çekilenler دين يننيدم Disgraced Yerilmiş ا ذأمذءومم Wavering ones Bocalayanlar ذبذب ذبنيذبم
Obedient ones Đtaatli olanlar ذعن ننيذعم
Reminding Hatırlatan ذكر ذكرم
Mentioned, remembered Anılan, zikredilen ا ذكرذكورم Blamed Kınanmış ذمم ومذما -مومذمم
He dropped by Uğradı 1 لى مررع رم
To pass Geçti 1 ررم رم-رمي Man Adam ء مرأرء - مرم
426
Argument Tartışma, münakaşa اء مريرم Times Kereler مرر اترم
Wet nurses Süt anneler رضع عاضرم
Place of refuge Sığınma yeri ا رغماغمرم Elbows Dirsekler ق رفقافرم
She passed Geçti 1 مرر ترم
Soundness, mind Akıl, kuvvet مرر ةرم
Times Kere مرر ةرة -مرم
Doubter, doubting Şüpheci ريب ابترم
Twice Đki kere مرر انترم Resting place Yaslanacak yer فقا رفقترم
Those watching Gözetleyenler ون رقببقترم
Twice Đki kere ن مرريترم
To release Salıverdi, akıttı 1 مرج جرم-جرمي Coral Mercan ان مرججرم
Return, place of return Dönüş, dönüş yeri جع رجعرم
Your (pl) place of return Dönüş yeriniz ج رجعرمكمع Their place of return Onların dönüş yeri رجع مهجعرم-مهجعرم Those spread rumors Kötü haber yayanlar جفون رجفرم
Who is hoped Ümit beslenen ا رجووجرم
Those who are stoned Taşlananlar رجم نيومجرم
Deferred Bırakılanlar ن رجووجرم
To be insolent Böbürlendi 1 مرح رحم-حرمي Insolently Böbürlenerek حا مرحرم Welcome Rahat, huzur با رحبحرم
Compassion, mercy Merhamet رحم ةمحرم
427
Turning, return Dönüş ردد درم - درم
To persist Israr etti, sebat etti 1 مرد درم -درمي One after the other Art arda gelenler ردف نيفدرم
Our return Dönüşümüz ا رددندرم
They persisted Direndiler 1 وا مرددرم
Returned, repelled Döndürülen, geri çevrilen ردد وددرم Returned ones, will be returned
Döndürülenler ون رددوددرم
Arrival, anchorage Varma, durma, demirleme ا رسوسرم
Its arrival, anchorage Onun durması, demirlemesi ا رسواهسرم Sent one, messenger Gönderilen, elçi ل رسلسرال - مسرم
Sender Gönderen ل رسلسرلة- مسرم
Sent ones Gönderilenler رسل لاتسرم
Sender, will send Gönderen لة رسلسرم Senders Gönderenler لوا رسلسرم Sent ones, messengers Gönderilenler لون رسلسرم-نيلسرم
Sent ones, messengers Gönderilenler رسل نيلسرم Senders, will send Gönderenler رسل نيلسرم
Guide Yol gösteren, mürşit دا رشدشرم
Place of watching Gözetleme yeri رصد ادصرا-مادصرم
Place of watching Gözetleme yeri رصد دصرم - دصرم
Joined firmly Örülmüş, bağlanmış رصص صوصرم Illness, sickness Hastalık مرض ضرا -مضرم
To be sick Hasta oldu 1 مرض رضم-ضرمي Pleasure Rıza رضو اتضراة-مضرم
My pleasure Benim rızam ى رضواتضرم I became sick Hasta oldum 1 مرض ترضم
428
Nursing mother Emziren رضع ةعضرم
Sick ones Hastalar ى مرضضرم
That which is pleased with Razı olunmuş ا رضويضرم
That which is pleased with Razı olunmuş ة رضويضرم Pasture Mera, otlak ا رعيعرم -عرى م Its pasture Onun merası ا رعياهعرم
Ease Fayda, kolaylık فقا رفقرم
Supported, given as gift Desteklenen, hediye edilen رفد فودرم
Raised Yükseltilmiş فوع رفعرم
Raised Yükseltilmiş ة رفعفوعرم Sleeping place Uyuma yeri قدر قدرم
Our sleeping place Uyuma yerimiz ا رقدنقدرم Written Yazılmış رقم قومرم
Heaped up Yığılmış ركم كومرم
They passed Geçtiler وا مرررم
Marwa Merve tepesi ةورم
Easily Kolayca ريئا رأمم
Doubting Şüphe eden ريب ريبم
Doubt Şüphe مري ةيرم
Confused Karışık ج مرجريم Rebellious Azgın مرد ريدا-مريدم Sick Hasta ريض مرضا-مريضم Mary Meryem ميرم
Mixture Karışım اج مزجزم Its mixture Onun karışımı مزج زمهاج Its (fm) mixture Onun (dş) karışımı ا مزجهاجزم
429
Of little value Kıymetsiz وزج اةجزم That which takes out Çıkaran زحزح زححزم That which takes him out Onu çıkaran زحزح هزححزم Deterrence Caydırıcı tehdit زجر رجدزم
Was dispersed Dağıtıldı 2 ق مزقزم To disperse, scatter Dağıttı 2 مزق قزم-قزمي You (pl) were dispersed Dağıtıldınız 2 مزق مقتزم
We dispersed Dağıttık 2 ا مزققنزم
We dispersed them Onları dağıttık 2 مزق ماهقنزم Who wraps himself Örtüsüne bürünen ل زملمزم Rain clouds Yağmur bulutları مزن نزم More Daha çok زيد زيدم- زيدم
Touching Dokunma مسس سم
To touch Dokundu 1 مسس سم -سمي
That which is asked Sorumlu, sorulan, mesul ئ سألسوالم Those who are asked, responsible ones
Sorumlular, sorulanlar, mesuller ئولون سألسم
Masjids, places of prostration Mescitler سجد اجدسم
Touching Dokunma مسس اسسم
Fornicators (fm) Zinakarlar, ahlaksızlar سفح اتحافسم Lustful ones, lustfully Şehvetli olarak سفح نيحافسم
Place to be driven Sevk edilen yer سوق اقسم
Dwellings Meskenler سكن ناكسم Your (pl) dwellings Meskenleriniz سكن نكماكسكم- مناكسم Their dwellings Onların meskenleri سكن سم مهننهم-اكاكسم The needy Yoksullar, miskinler سكن نياكسم
Those who glorify Tesbih edenler ون سبححبسم-نيحبسم
430
Those who glorify Tesbih edenler سبح نيحبسم Those who are outrun Önüne geçilenler سبق نيوقبسم Those who remain for conversation
Söze dalanlar أنس ئنسنيتسم- أنسنيتسم Those who lag behind Geri kalanlar أخر ريناختسم
Rejoicing at good news Sevinçli ة بشررشبتسم Observers Görenler, gözü açıklar بصر رينصبتسم
Clear Açık ifadeli بني بنيتسم
Hiding, hidden Gizlenen خفي فختسم
Trustees Yetkili kılınanlar ني خلفلفختسم
Those who surrender Teslim olanlar ون سلمملستسم
Those who are oppressed, made weak
Zayıf düşürülenler فون ضعفعضتسم -نيفعضتسم
Those who are oppressed, made weak
Zayıf düşürülenler ضعف نيفعضتسم Written Satır satır yazılmış سطر طرتسم
Widespread Yayılmış ريا ريططتسم
Whose help is sought Yardımına sığınılan ان عونعتسم
Who ask forgiveness Bağışlanma dileyenler غفر رينفغتسم
Approaching Yaklaşan قبل قبلتسم
Preceding ones Önce geçenler قدم نيمقدتسم
Place/time of settlement Karar yeri, zamanı قرر قرتسا-مقرتسم Settled Kararlaşmış قرر تسم را-قرقتسم Its dwelling place Onun karar yeri ا قررهقرتسم Straight, right Doğru, dosdoğru قوم ميقتسا-ميمقتسم Arrogant Büyüklenen ا كربكبرتسم Arrogant ones Büyüklenenler ون كربكبرتسم - كبرينتسم
Continuous Devam eden, süregelen مرر رمتسم
Those who hold fast Tutunanlar سكون مسكمتسم
431
Who listen to them Onları dinleyenler م مسعهعمتسم Listeners, listening Dinleyenler, dinliyorlar ون مسععمتسم
Frightened Ürkmüş ة نفررنفتسم
It touched him Ona dokundu 1 مسس هتسم Mocking, mocker Alaycı, alay eden زء هزأهتسم Mockers Alay edenler زئون هزأهتسم-نيزئهتسم
Mockers Alay edenler هزأ زءينهتسم It touched them Onlara dokundu 1 مسس مهتسم
Resting place Ayrılma zamanı-yeri ودع عدوتسم Its resting place Onun ayrılma zamanı-yeri ا ودعهعدوتسم Covered, hidden Örtülü, gizli ا سترروتسم Convinced ones Yakin edinmiş, emin olmuş يقن ننيقيتسم
Masjid, place of prostration Mescit, secde yeri سجد جدسا-مجدسم
Filled Doldurulmuş ور سجرجسم
Those imprisoned Zindana atılanlar سجن وننيجسم
To wipe Sildi 1 مسح حسم -حسمي Wiping by hand Eliyle silerek, mesh ederek حا مسحسم
Bewitched ones Büyülenenler سحر رينحسم
Bewitched Büyülenmiş ا سحرورحسم Bewitched ones Büyülenenler ون سحرورحسم
To transform Dönüştürdü, şeklini değiştirdi 1 مسخ خسم -خمسي Subjected, controlled Tabi olan, emir altına alınan ر سخرخسم Subjected ones (fm) Emir altına alınanlar (dş) سخر اترخسم We transformed Dönüştürdük 1 ا مسخنخسم
We transformed them Onları dönüştürdük 1 مسخ ماهنخسم Palm fiber Hurma lifi, halat مسد دسم
432
Transgressor Đsraf eden, aşırı giden سرف رفسم
Transgressors Đsraf edenler, aşırı gidenler رفون سرفسم -نيرفسم
Transgressors Đsraf edenler, aşırı gidenler سرف نيرفسم Happily Sevinçli ورا سرررسم
Written, placed in lines Yazılmış, satırlara konulmuş طور رسطسا- مطورسم Severe hunger Açlık ة سغببغسم Brightened Parlatılmış, parıldayan ة سفررفسم
Poured forth Dökülen, akan فوحا سفحسم
Musk Misk مسك كسم
To hold, grip, withhold Yapıştı, tuttu, yakaladı 1 مسك كسم -مي سك To hold, grip, withhold Sarıldı, tutundu 2 مسك كسم-كسمي It touched you (pl) Size dokundu 2 مسس كمسم
Dwelling Mesken, yurt, ev كن سكنسم
Misery Miskinlik ة سكنكنسم
Their dwelling Onların meskeni سكن كنهمسم Poured forth Çağlayan, akan ب سكبكوسم Inhabited Meskun, içinde yaşanan سكن ةكونسم
Needy, poor Yoksul, miskin سكن نيكسا-مينكسم Muslim, who submits to Allah Müslüman, teslim olmuş سلم ملسا -مملسم
Muslim women Müslüman kadınlar سلم اتملسم
Sound, delivered Sağlam, teslim edilen ة سلملمسم Muslim woman Müslüman kadın ة سلمملسم
Muslim men Müslüman erkekler ون سلمملسم -نيملسم
Two Muslims Đki Müslüman ن سلميملسم
Muslims Müslümanlar ن سلميملسم Heard Đşitilen ع مسعمسم
433
Who makes heard Đşittiren ع مسعمسم Named, specified, fixed, appointed
Tayin edilmiş, belli, isim verilmiş
مسمى-مسمى مسو It touched us Bize dokundu 1 ا مسسنسم
Propped up Dayatılmış, giydirilmiş ة سنددنسم Altered Değiştirilmiş سنن وننسم
It touched me Bana dokundu 1 مسس نيسم
It touched him Ona dokundu 1 مسس هسم
It touched them Onlara dokundu 1 مسس مهسم
Darkened, blackened Kararmış ا سوددوسم
Darkened, blackened Kararmış ة سوددوسم Branded, marked Nişanlı, işaretli ة سومموسم
Branded, marked (pl) Nişanlı, işaretli (çğ) سوم نيموسم
Evildoer Kötülük yapan سيء سوأم
He who wipes Mesih, eliyle silen مسح حسيم
Left hand side Sol taraf شأم ةئمشم-ةأمشم Going about Gezen اء مشوشم Drinks Đçecekler شرب اربشم
Easts Doğular شرق ارقشم
Resembling, similar Benzer بها شبهتشم
Sharers, partners Ortaklar, müşterekler رك شركتشونم
Laden Yüklü, dolu شحن نوحشم Drinking place Đçme yeri ب شربرشم Their drinking place Onların içme yeri شرب مهبرشم East Doğu شرق رقشم Two easts Đki doğu ن شرقرقيشم
At sunrise Üzerlerine güneş doğanlar, doğarken شرق نيرقشم
434
Polytheist Müşrik, şirk koşan شرك ركشركة-مشم
Polytheist women Müşrik kadınlar شرك ركاتشم
Polytheist woman Müşrik, şirk koşan kadın ركة شركشم Polytheists Müşrikler, şirk koşanlar ركون شركشم -نيركشم
Polytheists Müşrikler, şirk koşanlar شرك نيركشم Monument Meş’ar, gösterge ر شعرعشم
Fearful Korkan ق شفقفشم Fearful ones Korkanlar قون شفقفشم-نيقفشم
Fearful ones Korkanlar شفق نيقفشم Candle, niche Kandil شكو شمكواة Appreciated
Şükredilmiş, şükrü eda edilmiş
مشكورا شكر
Witnessing Şahit olma zamanı, görme zamanı
مشهد شهد
Witnessed Şahid olunan, görülen شهد ودهشا -مودهشم
They walked Yürüdüler 1 ا مشووشم To walk Yürüdü 1 مشو شي-ى مشمي Lofty, high Yüksek شيد يدشم
Lofty, high Yükseltilmiş شيد ةديشم Your walking Yürüyüşün مشو يكشم
Lamps Lambalar صبح ابيحصم
Strongholds Sağlam yapılar صنع انعصم
Lamp Lamba, çıra صبح احبصم -ابيحصم
At early morning Sabaha çıkanlar, olanlar صبح نيبحصم
Confirming Doğrulayan, tasdik eden صدق قدصقا - مدصم
Women who give charity Sadaka veren kadınlar صدق قاتدصم
Confirming ones Doğrulayanlar, tasdik edenler صدق دصمنيق Men who give charity Sadaka veren erkekler صدق نيقدصم
435
City, Egypt Şehir, Mısır مصر رصا-مرصم Helper Yardımcı رخ صرخصم Your (pl) helper Yardımcınız صرخ كمرخصم My helper Benim yardımcım صرخ يرخصم
Place of diversion Dönecek yer رفا صرفصم
Diverted Çevrilen وفا صرفرصم
Chosen ones Seçkinler (çoğul) صفو نطفيصم
Turned yellow Sararmış ا صفرفرصم
Lined up Dizilmiş فوفة صففصم
Purified Süzme ى صفوفصم
Those who correct, corrector Islah eden ح صلحلصم Correctors Islah edenler ون صلححلصم-نيحلصم
Correctors Islah edenler صلح نيحلصم Place of prayer Namazgah ى صلولصم
Those who pray Namaz kılanlar صلو لنيصم That gives shape, forms Musavvir, şekil veren صور روصم Disaster, misfortune Musibet, sıkıntı, dert ة صوبيبصم
That strikes it (her) Ona (dş) isabet eden ا صوبهيبصم
Destination Dönüş yeri, gidilecek yer صري ريصا-مريصم Your destination Dönüşünüz صري صمكمري Controller Zorba سطر مرصطي Controllers Zorbalar سطر مونصرطي Beds, place of death Yataklar, ölüm yerleri اجع ضجعضم Their beds, places of death Onların ölüm yerleri ضجع هماجعضم Harmful Zarar veren ضرر ارضم
Multiplied Kat kat فة ضعفاعضم
436
To pass Geçti (zaman) 1 ضى مضيي- مضمي It passed Geçti (dş) 1 مضي تضم
Distressed one Zorda kalmış ضرر طرضم
Those get manifold Kat kat arttırılmış olanlar فون ضعفعضم
Lump of meat Çiğnem et ضغم مةغض Misleader Saptıran ل ضللضم
Misleaders Saptıranlar ضلل لنيضم
Proceeding Geçen ا مضييضم
Obeyed Đtaat edilen طاع طوعم
Rain Yağmur مطر طرا - مطرم
Those who give less Tartıda eksik tartan طفف نيطففم Place/time of rise
Doğuş, doğuş yeri, doğuş zamanı
مطلع طلع
Those who are aware Haberdar olanlar ون طلععطلم
Divorced women Boşanmış kadınlar طلق طلقاتم
One who is sought Talep edilen, istenen طلب طلوبم
Content, secure Mutmain, huzurlu طمن نئطمم
Content, secure Mutmain, huzurlu ة طمننئطمم Content, secure (pl) Mutmain, huzurlu (çğ) طمن نينئطمم
Who purifies Tertemiz yapan طهر رطهم
Purified Temiz, tertemiz ة طهررطهم Who purified you, purifies you Seni tertemiz yapan, yapar طهر كرطهم Purified ones Temizlenenler (edilgen) ون طهررطهم Purified ones Temizlenenler طهر رينطهم Those who give willingly Gönüllü verenler طوع نيعطوم
Folded ones Dürülenler طو طويماتي
In darkness Karanlıkta olan ما ظلمظلم
437
In darknesses Karanlıkta olanlar ون ظلممظلم
Wrongfully Mazlum, haksız yere ظلوما ظلمم
With, together Đle, birlikte عم
Those trying to cause failure Aciz bırakanlar, bırakmaya çalışanlar
معاجزين عجز
Place of return Dönüş yeri عود ادعم
I seek refuge in Allah Allah korusun, Allah’a sığınırım
معاذ الله عوذ
His excuses Mazeretleri, özürleri عذر هيراذعم
Stairways Merdivenler عرج ارجعم
Livelihood Geçimlik اشا عيشعم
Livelihood Hayat عيش ايشعم Those permitted Đzin verilenler عتب بنيتعم
Transgressor Haddi aşan عدو دتعم
Transgressors Haddi aşanlar ون عدودتعم-يندتعم
Transgressors Haddi aşanlar عدو يندتعم Needy who ask Đsteyen fakirler عرر رتعم Causing failure Aciz bırakan جز عجزعم Those causing failure Aciz bırakanlar جزي عجزعم Those causing failure Aciz bırakanlar عجز جزينعم
Counted, determined Sayılı, sayılan عدد وددعم Counted, determined Sayılı, sayılanlar (dş) عدد اتوددعم
Counted, determined Sayılı, sayılan عدد ةوددعم
Counted, numbered (fm, pl) Sayılı, sayılan عدد ةوددعم
Who punishes Azap eden عذب ذبعم Who punishes them, will punish them
Onlara azap eden م عذبهذبعم-مهذبعم Who punishes him, will punish him
Ona azap edenler ا عذبوهذبعم Those who punish Azap edenler عذب ذبنيعم
438
Excuse Mazeret ة عذررذعم Their excuse Onların mazereti عذر مهترذعم Those who make excuses Mazeret gösterenler ون عذرذرعم
Harm, distress Eziyet, utanç ة عرررعم
Those turning away Yüz çevirenler ون عرضرضعم -نيرضعم
Those turning away Yüz çevirenler عرض نيرضعم Trellised Çardaklı رشع اتوشرعم
Known, accepted, good Bilinen, iyi, adet olan عرف وفرعوفا-مرعم Known, accepted, good Bilinen, iyi, adet olan وفة عرفرعم
Goat Keçi ز معزعم Apart Ayrı زل عزلعم
Banished ones Uzaklaştırılanlar عزل عولونمز
A tenth Onda bir عشر ارشعم
Assembly Topluluk عشر رشعم
Pressed ones, clouds Sıkışanlar (bulutlar) عصر اترصعم
Disobedience Đsyan عصي تيصعم Disobedience Đsyan عصي ةيصعم -تيصعم
Abandoned Terk edilmiş, bırakılmış عطل طلةعم That which follows Takip eden عقب قبعم
Those who follow Takip edenler عقب اتقبعم
With you Seninle كعم
With you (pl) Sizinle كمعم
With you (dual) Sizin ikinizle اكمعم
Prevented Alıkonulan كوفا عكفعم
Suspended Asılı لقة علقعم Taught Öğretilen علم لمعم
439
Known Bilinen علم لومعم
Known ones Bilinenler علم اتلومعم
Who is given life Yaşatılan, ömür verilen ر عمرمعم Built up Đmar edilmiş عمر ورممع
With us Bizimle انعم
With him Onunla هعم
With her Onunla (dş) اهعم With them Onlarla مهعم
Those who hinder Alıkoyanlar عوق نيقوعم
With me Benimle يعم
Livelihood Geçim ة عيشيشعم
His livelihood Onun geçimi ا عيشهتيشعم Their livelihood Onların geçimi عيش مهتيشعم Water spring, flowing Su pınarı, akan ن عنييعم Caves Mağaralar غور اتارغم
Wests Batılar ارب غربغم
Its wests Onun batıları ا غربهاربغم Angrily Öfkeli با غضباضغم
Booties, spoils Ganimetler غنم انمغم Means to be washed Yıkanılacak ل غسلستغم
West Batı غرب ربغم Two wests Đki batı ن غربيربغم
Who are drowned Batırılanlar, boğulanlar قون غرقرغم -نيقرغم
Who are drowned Batırılanlar, boğulanlar غرق نيقرغم Loss, debt Borç, ziyan م غرمرغا -ممرغم
Those in debt, loss Borçlular, ziyanda olanlar ون غرممرغم
440
Fainting Bayılan غشو يشغم Earned anger Gazaba uğramış وب غضبضغم Forgiveness Mağfiret, bağışlanma ة غفررفغم
Defeated Mağlup, yenilmiş غلب لوبغم
Chained, tied Bağlı, asılı لولة غللغم
Those who avail, avert Bertaraf edenler ون غنننغم
Who changes Değiştiren را غرييغم
Those who charge Baskın yapanlar غري اتريغم
Keys Anahtarlar فتح حفاتم
Its keys Onun anahtarları فتح هحفاتم Success, salvation Kurtuluş, başarı فازا فوزم
Success, salvation Kurtuluş, başarı فوز ةفازم Their salvation Onların kurtuluşu فوز همتفازم Opened Açılmış ة فتححفتم
Fabricator, inventor Uyduran, iftira eden ر فريفتم
Fabricators, inventors Uyduranlar, iftira edenler ون فريرفتم-رينفتم
Fabricated, invented Uydurulmuş ى فريرفتم
Fabricated things Uydurulanlar فري اتيرفتم
Fabricators, inventors Uyduranlar, iftira edenler فري رينفتم
Afflicted one, mad Fitnelenmiş, delirmiş ون فنتفتم
Place of fleeing Kaçacak yer فرر فرم
Those sent before, abandoned
Önde gidenler, terk edilenler طون فرطفرم
Appointed, obligatory Farz kılınmış وضا فرضفرم
Corrupter Đfsad eden, bozan فسد فسدم
Corrupters Đfsad edenler, bozanlar ون فسدفسدم -ينفسدم
Corrupters Đfsad edenler, bozanlar فسد ينفسدم
441
Explained in detail Açıklanmış ال فصلفصم
Explained in detail (fm, pl) Açıklanmış olanlar (dş) فصل التفصم
Done, executed Yapılan وال فعلفعم
Successful ones Başarılı olanlar, kurtuluşa erenler ون فلححفلم-نيحفلم
Successful ones Başarılı olanlar, kurtuluşa erenler فلح نيحفلم
Graves Kabirler قرب قابرم Positions, places to sit
Mevkiler, yerler, oturma yerleri
مقاعد قعد
Keys Anahtarlar قلد يدقالم
Standing place Makam, durma yeri قا قومم ا -مقامم
Resting place Duracak yer قوم قاما -مقامم
Eternity Kalma, durma, ebediyet قوم ةقامم
Whips, hooked rods Sopalar, kamçılar قمع عقامم Your place, position Senin makamın قوم كقامم Their (dual) place, position O ikisinin makamı ا قوممهقامم My place, position Makamım ى قومقامم Despised Đğrenilenler قبح نيوحقبم
Taken Alınmış ة قبضوضقبم
Hatred, hateful Kızma, gazap مقت قتقتا -مم
Shoved Tıkılan قحم محقتم Powerful, able Kudret sahibi, muktedir قدر ردقتا-مردقتم
Powerful ones, able ones Kudret sahipleri, muktedirler ون قدرردقتم
Followers Uyanlar, takip edenler ون قدودقتم
Poor Eli dar, zengin olmayan ر قترقتم Committing ones Yapanlar رفون قرفقتم
Accompanying ones Eşlik edenler قرن رننيقتم
Those who divide Bölücüler, paylaştırıcılar قسم نيسمقتم
442
Moderate Orta, ılımlı قصد دصقتم
Moderate Orta, ılımlı ة قصددصقتم
Your hatred Gazaplanmanız, kızmanız مقت كمقتم
Quantity, measure Miktar, ölçü قدر ارقدم Its measure Onun miktarı قدر هارقدم Holy, sacred Mukaddes, kutsal س قدسقدم
Holy, sacred Mukaddes, kutsal ة قدسسقدم Destined, determined Takdir edilmiş ورا قدرقدم
Closeness, relationship Yakınlık قرب ةبقرم
Those brought near Yakınlaştırılanlar ون قرببقرم-بنيقرم Those brought near Yakınlaştırılanlar قرب بنيقرم Bound ones Bağlanmış (çğ) قرن ننيقرم
Capable ones Gücü yetenler قرن قرننيم
Those who act justly Adaletli olanlar قسط نيقسطم
Those who divide (pl) Taksim edenler قسم اتمقسم
Divided Ayrılmış قسم ومقسم
Shortened Kısaltılmış قصر رينقصم
Restrained Kapanmış قصر اتورقصم
Decreed Hükme bağlanmış ا قضييقضم
Cut off, limited Kesilmiş قطع قطوعم
Cut off, limited Kesilmiş قطع ةقطوعم Position, place to sit Oturma yeri قعد دقعم
Their sitting Onların oturması قعد مهدقعم Whose heads raised up Başı yukarı kaldırılmış olanlar ون قمححقمم
Stored up Kantar kantar yığılmış قنطر ةقنطرم
Raising up Dikerek ى قنعقنعم
443
Wayfarers Gelip geçenler, yolcular قوي قوينم
Keeper Muhafız قوت تيقيتا- مقم Resting place Dinlenme yeri يال قيلقم
Who establish, continuous Namaz kılan, sürekli قوم يمقم - يمقم Who establish (pl) Namaz kılanlar ي قوميمقم Who establish (pl) Namaz kılanlar قوم نييمقم
Whistling Islık كاء مكوم Place Mekân, yer كا كونم ا-نكانم Position, place Mekân, yer ة كونكانم Your (pl) position, place Sizin yeriniz كون كمتكانم Their position, place Onların yeri كون همتكانم Your (pl) place Sizin yeriniz كون كمكانم Its/his place Onun yeri كون كانمه Fallen, falling Kapanarak ا كبببكم
Mecca Mekke كةم
Written Yazılmış كتب وبكتا-موبكتم
To stay, wait Kaldı, durdu 1 كث مكثم
Intervals Dura dura مكث كثم
Rejecters, deniers Yalanlayanlar ون كذبكذبكذ- مم بني
Rejecters, deniers Yalanlayanlar كذب كذبنيم Denied Yalanlanan كذوب كذبم
Plan, plot Düzen, plan مكر كرا -مكرم
To plan, plot Düzen kurdu, plan yaptı 1 مكر كرم-كرمي
You (pl) planned, plotted Tuzak kurdunuz 1 مكر متكرم
You (pl) planned it On tuzağı kurdunuz 1 مكر وهمتكرم Bestower of honor Đkram eden, şeref veren كرم كرمم
444
Honored Şerefli, değer verilen كرم ةمكرم
Honored ones Đkram edilenler, değer verilenler ون كرممكرم
Honored ones Đkram edilenler, değer verilenler
مكرمني-مكرمون كرم
We planned, plotted Düzen kurduk 1 ا مكرنكرم
Their plan, plot Onların düzeni, tuzağı مكر - مكرهم -مكرهم مكرهم
Their (fm) plan, plot Onların (dş) planları ك مكرمنره
They planned, plotted Tuzak kurdular 1 وا مكركرم
Disliked, hateful Sevimsiz, hoş görülmeyen وها كرهكرم
Distressed Kahırlı, acılı, kızgın كظم كظومم
Hunting animal trainer Avcı hayvan eğiticisi كلب نكلبيم To establish Yerleştirdi 1 مكن كنم We established Yerleştirdik 2 ا مكنكنم
We established you (pl) Sizi yerleştirdik 2 مكن اكمكنم We established them Onları yerleştirdik 2 م مكناهكنم Protected, hidden korunmuş, saklanmış ون كننكنم
He established me Beni yerleştirdi, imkan verdi 2 ي مكنكنم
Measure Tartı, ölçü ال كيلكيم
Those caught in plot Tuzağa düşenler ون كيديدكم
Firm, safe Sağlam, emniyetli مكن نيكني- مكم
Full Dolu لئ مألم
It was filled Dolduruldu 1 مأل ئتلم
You were filled Dolduruldun 1 مأل ئتلم
Its chiefs, leaders Onun ileri gelenleri مأل هلئم
Their chiefs, leaders Onların ileri gelenleri مأل هملئل - مإيهمم
Chiefs, leaders Başkanlar, liderler لأ مألم
445
Angels Melekler كة ملكلائم
His angles Onun melekleri ملك هكتالئم- هكتالئم - هكتالئم
That which meets, will meet Kavuşan لاق لقيم
Those who meet, will meet Kavuşanlar القو لقيالقوا-مم
Those who meet him Ona kavuşanlar لقي القوهم
Those who meet you (pl) Size kavuşan لقي يكملاقم
That which meets him Ona kavuşan لقي يهلاقم
Its chiefs, leaders Onun ileri geleni مأل ألهل-مم إيه Religion Millet, din لة مللم - لةم
Place of refuge Sığınacak yer دا حلدحلتم
Your religion Sizin milletiniz, dininiz ملل كملتم Our religion Bizim milletimiz, dinimiz ا مللنلتم Their religion Onların milleti, dini ملل هملتم Place of refuge Sığınma yeri أ جلألجل-مإ مج
Salty Tuzlu ملح لحم Cursed Lanet edilmiş (dş) ة لعنونلعم Cursed ones Lanet edilmişler لعن وننيلعم
Those who throw Atanlar لقون لقيم -نيلقم
Those who bring down Bırakanlar, atanlar لقي اتيلقم
Those who throw Atanlar لقي نيلقم Angel Melek ملك لككة-ملائم
King, ruler Hükümdar, melik ك ملكلكا- ملم Rule, sovereignty Hükümranlık, mülk ملك لكلكا -مم
To possess, have power Sahip oldu, malik oldu 1 ملك لكم-كلمي
They possessed Sahip oldu, malik oldu (dş) 1 ملك لكتم
446
You (pl) possessed Sahip oldunuz 1 م ملكلكتم
Our will Hükmümüz ا ملكنلكم
His dominion, rule Onun mülkü, hükümranlığı ملك لكهم-هلكم Dominion, rule Melekut, hükümranlık ملك لكوتم
Two angels Đki melek ن ملكلكيم
Kings, rulers Melikler, hükümdarlar ملك لوكلوكا- مم
Blamed Kınanmış لوم لوملوما-مم
Blamed Kınanmış olanlar لوم نيلومم
Long time Uzun süre ا ملويلم
King, ruler Melik, hükümdar ملك يكلم
Blaming himself Kendini kınayan لوم يملم
From what Neyden مم= نا مم From what Neyden امم= نا مم Death Ölüm موت اتمم
Their death Onların ölümü موت مهاتمم My death Ölümüm ى موتاتمم Doubters Şüphe edenler مري رينتمم
Extended Uzatılmış, bağlanmış مدد ةددمم
Who reinforces you (pl) Size yardım eden كم مدددمم
Extended Uzatılmış مدد وددما -موددمم
Made smooth Cilalanmış مرد درمم
Dispersion Darmadağın ق مزقزمم
That which withholds Tutan, kısan مسك سكمم
Those who withhold Tutanlar, engelleyenler مسك سكاتمم
He who gives rain Yağmur yağdıran مطر رطمم
He who gives us rain Bizim yağmur getirenimiz ا مطرنرطمم
447
Owned Sahip olunan لوكا ملكمم
From whom Kimden نمم= نم نم Prevented, forbidden Yasaklanmış منع ةوعنمم
Taunted Başa kakılan منن وننمم
Who, whom Kim? Ki o نم
From, none, some of them -den, -dan, hiç, bazıları نم Manna Kudret helvası منن نم To favor Lutfetti 1 منن نم
Reminders of generosity Başa kakma منن نا- منم From us Bizden انم
Name of false deity Put adı اةنم
Caller, crier Nida eden, seslenen ندو ادنيا-مادنم
Phases Menziller, evreler ازل نزلنم
Your acts of worship Sizin ibadet yollarınız نسك ككماسنم Our acts of worship Bizim ibadet yollarımız ا نسككناسنم Place to escape Kaçma zamanı-yeri اص نوصنم Preventer, forbidder Mani olan, engel olan اع منعنم
Benefits Faydalar, menfaatler نفع عافنم
Hypocrite Münafık ق نفقافنم Hypocrite women Münafık kadınlar نفق قاتافنم
Hypocrite men Münafık erkekler قون نفقافنم-نيقافنم
Hypocrites Münafıklar نفق نيقافنم Shoulders, paths Omuzlar, yollar ب نكباكنم
Its shoulders, paths Onun omuzları, yolları ا نكببهاكنم Sleep Uyku ام نومنم
Your sleep Uykun نوم كامنم
448
Your (pl) sleep Uykunuz كم نومامنم His sleep Onun uykusu ا نومهامنم Dispersing Dağılmış ثا بثثبنم
Spreading Yayılan نشر رشنتم
Supporting Destekleyen نصر رصنتا -مرصنتم
Helping themselves (pl) Yardımlaşanlar, muzafferler نصر رينصنتم
Those who wait Bekleyenler, gözetleyenler نظر ظنتون مر -رينظنتم
Those who wait Bekleyenler, gözetleyenler نظر رينظنتم Those who take retribution Đntikam alanlar ون نقممقنتم
Finality, boundary Son ي اهنتم
Its end, boundary Onun sonu ي ااههنتم Who abstain, stop Kaçınanlar, son verenler ي ونهنتم
Finality, boundary Nihayet, en son ي ىهنتم
Scattered, dispersed Saçılmış نثورا ثرنم That which saves you, will save you
Seni kurtaran جنو وكجنم That which saves them, will save them
Onları kurtaran جنو موهجنم
Strangled to death Boğularak ölmüş نقة خنقخنم Warner Uyaran, korkutan نذر رنذم
Warners Uyaranlar, korkutanlar ون نذررنذم-ريننذم
Those who are warned Uyarılanlar, korkutulanlar نذر نذرينم Those who are warned Uyaranlar, korkutanlar نذر ريننذم That is sent down Đndirilen ل نزلزنم
That sends down Đndiren ل نزلزنم
That sends down Đndiren زل نزلنم
Landing place Đniş yeri ال نزلزنم
That which sends it down Onu indiren ا نزللهزنم
449
That who send down Đndirenler رتلون نزلم-نيزلنم
That who send down Đndirenler نزل نيرتلم His staff. cane Asası, değneği نسأ هأتنسم Act of worship Đbadet كا نسكنسم
Forgotten Unutulmuş نسي نسيام
Elevated ones, ships Yükseltilenler, gemiler نشأ ئاتشنم Creators Yaratanlar ئون نشأنشم Spread out Açılmış ة نشررشنم
Raised ones Diriltilenler نشر ريننشم
Opened, unrolled Açılmış ور نشرنشا-مورنشم That which is helped Yardım olunmuş ورا نصرصنم
Those who are helped Yardım olunanlar ون نصرورنصم
Layered Kat kat نضد ودنضم Speaking, language Konuşma نطق قنطم
Those given respite Mühlet, süre verilenler ون نظرنظرم-نظرينم
Those given respite Mühlet verilenler, süre verilenler نظر نظرينم
It was prevented Mani olundu 1 منع نعم
To prevent Yasakladı, engelledi, men etti, mani oldu
يمنع-منع منع 1He prevented you Seni men etti 1 منع كعنم He prevented us Bizi men etti 1 ا منعنعنم He prevented them Onları men etti 1 منع مهعنم Splitting, breaking Yarılan, çatlayan فطر رنفطم
Those who spend Đnfak edenler نفق نيقنفم
Abandoned ones Ayrılanlar فكك نفكنيم Fluffed up Atılmış, kabartılmış نفوش نفشم Uprooted Kökünden sökülmüş ر قعرقعنم
450
Return, change Dönüş, değişim نقلب قلبم Return, in return Yerine, mukabil نقلبا قلبم
Those who return, will return Dönenler ون قلببنقلم
Reduced Eksiltilmiş قوص نقصنم
From you Senden نكم
Rejecter, denier Đnkar eden نكر ركنم
Evil, bad Kötülük نكر كرنا - منكرم -نكرم
Refusing Đnkar eden ة نكررنكم
Unknown ones Tanınmayanlar ون نكركرنم
Rejecters, deniers Đnkar edenler ون نكرركنم
From you (pl) Sizden كمنم
From you (pl, fm) Sizden (dş) نكنم
We gave favor Lütufta bulunduk, lutfettik 1 ا مننننم
From him Ondan هنم
From her Ondan (dş) اهنم
Clear way Açık yol ج ااجهنم From them Onlardan منهم
From them (dual) Onlardan (ikil) امهنم
Pouring down Dökülen, boşalan ر مهرمهنم
From them (fm) Onlardan (dş) نهنم
Preventing Engelleyen ا منعوعنم
Withholding Cimri, kıskanç وعا منعنم
Misfortune Felaket منو وننم From me Benden ينم
Semen Meni مين نيم
Who turns (to Allah), repents Allah’a yönelen, tevbe eden نوب بنيا-منيبم
451
Who turn (to Allah), repent (pl)
Allah’a yönelenler, tevbe edenler
منيبني نوب
Illuminating, enlightening Aydınlatan, nur veren نري نورا-منريم
Emigrant Muhacir, göç eden هجر اجرها - ماجرهم
Emigrants (fm) Muhacirler (dş) هجر اتاجرهم
Emigrants Muhacirler هجر اجرينهم
Resting place, bed Döşek, yatak مهد ادهم
Humiliated Horlanmış انا هونهم
Guided one Doğru yola ermiş ي هديدتهم دتهم -دتهم Guided ones Doğru yola ermiş olanlar ون هديدتهم Guided ones Doğru yolda olanlar ون هديدتهم-يندتهم
Guided one Doğru yola ermiş هدي تهي مد
Forsaken Terk edilmiş ورا هجرجهم
Cradle, bed Beşik, döşek مهد دها-مدهم
I spread Döşedim, imkan verdim 2 مهد دتهم
Defeated Bozguna uğratılan هزم ومزهم
Racing ones Koşanlar هطع نيعطهم
Give (imp) respite Mühlet ver 2 ل مهلهم
Molten brass Erimiş maden, mühlet vermek ل مهلهم Destruction Helak, yok olma هلك كلهم Their destruction Onların helaki هم هلككلهم One who destroys them Onları helak eden هلك مكهلهم Those who destroy Helak edenler كوا هلكلهم Those who destroy it Onu helak edenler ا هلككوهلهم Those who destroy Helak edenler ي هلككلهم Who are destroyed Helak edilenler هلك نيلكهم
Give (imp) them respite Onlara süre ver 2 مهل ملههم
452
Whatever Her ne امهم
Pouring down Akma, dökülme ل هيلهيهيال-مم Guardian Müheymin, gözetip koruyan مهن نميها-منميهم Humiliating Alçaltıcı هون نهيا-مهينم Infant girl buried alive Diri diri gömülen kız ة وأددؤوم
Escape Sığınak, kaçış ال وألئوم
Plowing, cleaving ones Yaranlar خمر راخوم Scales, balances Tartılar ازين وزنوم
His scales, balances Onun tartıları وزن هازينوم Places Yerler ع وضعاضوم
Their places Onun yerleri وضع هعاضوم Regions Mevkiler, savaş yerleri وطن ناطوم
Locations Yerler, mevkiler ع وقعاقوم
Those who fall into it Ona düşenler وقع معاقاوه
Those who fall Düşenler و وقععاقوم
Those who fall into it Ona düşenler ا وقعوهعاقوم Appointed times
Vakit ölçüleri, takdir edilmiş zaman
مواقيت وقت
Friends, relations Dostlar ويل يالوم
Your friends Dostlarınız ويل يكمالوم Barrier Engel بقا وبقوم
Death Ölüm موت توا- متوم Death Ölüm ة موتتوم Our death Ölümümüz ا موتنتتوا -منتتوم
Your (pl) death Ölümünüz موت كمتوم His death Onun ölümü موت هتوم Its (her) death Onun (dş) ölümü ا موتهتوم
453
Die (imp, pl) Ölün 1 وا موتوتم
The dead Ölüler ى موتتوم
Promise Sağlam söz, teminat وثق قثوقا- مثوم
Their covenant Onların misakı, sözü وثق مقهثوم Wave Dalga موج جوم
Affection, love Sevgi, muhabbet ة ودددوم
Shaking Çalkalanış را موروم
Place to be led Götürülen yer ورد ودروم
Producers of sparks Ateş saçanlar وري اتوريم
Weighed, measured Ölçülü, ölçülmüş وزن ونزوم
Wealthy Varlıklı ع وسعوسم Expanders Genişletici olanlar ون وسععوسم
Moses (pbuh) Musa (AS) ىوسم
Testator Vasiyet eden وص وصيم
Put in place, placed Konulmuş ة وضعوعضوم
Decorated Süslenmiş وضن ةنوضوم Step, way Yol, yer, mevki ئا وطأطوم
Appointed time/pace Vaad edilmiş yer, zaman وعد دعوا -مدعوم
Promise Söz, vaad وعد ةدعوم
Promise to you Sana olan söz, vaad وعد كدعوم Your appointed time Buluşma zamanınız وعد كمدعوم His appointed place Onun vaad edilen yeri وعد هدعوم Their appointed time Onların vaad edilen yeri م وعدهدعوم-مهدعوم My promise, threat Benim vaadim, sözüm ي وعددعوم
Admonition, instruction Öğüt, nasihat, vaaz ظة وعظعوم Promised Vaad edilmiş وعد ودعوم
454
Ample Bol فورا وفروم
Those who pay in full Tam olarak verenler فون ويفوم
Those who fulfill Đfa edenler, yerine getirenler وفون ويفم
Those who pay them in full Onlara tam olarak verenler ويف مفوهوم Kindled Tutuşturulmuş ة وقدوقدم Firm believers Kesin inananlar ون يقننوقم-ننيوقم
Firm believers Kesin inananlar يقن ننيوقم Whose time is fixed Vakti belirlenmiş قوتا وقتوم
Killed by hitting Dövülerek öldürülmüş ذة وقذقووم Those who are stopped, made to stand
Durdurulanlar, dikiltilenler قوفون وقفوم
Protector, lord, friend Mevla, dost, koruyucu ال ويلولى -موم
Your (pl) protector, lord Dostunuz ويل الكموم Our protector, lord Dostumuz ا ويلالنوم His protector, lord Onun dostu ويل الهوم Their protector, lord Onların dostu ويل مالهوم Which is given birth to Doğurulan ل ولدومود
That which turns Dönen لي ويلوم
Protector, lord, friend Mevla, dost, koruyucu لى ويلولى -موم That turns towards it Onan dönen ا ويلليهوم Who makes weak Zayıflatan وهن نوهم
Dead Ölü موت تيم
Dead Ölü موت تيا -متيم
Dead animal Leş, ölü ة موتتيم
Dead ones, will die Ölüler, ölecekler ون موتتيم-نيتيم
Dead ones, will die Ölüler, ölecekler موت نيتيم Covenant, treaty, word Misak, yemin, söz, anlaşma وثق ثاقييثاقا-مم
455
Your (pl) covenant Misakınız, sözünüz وثق يثاقكمم His covenant Onun misakı وثق يثاقهم -هيثاقم Their covenant Onların misakı وثق ميثاقههم- ميثاقم Heritage, inheritance Miras اث ورثريم
Scale, balance Ölçü, mizan ان وزنيزم
Gambling Kumar يسر سريم
Ease Kolaylık يسر ةرسيم
Gentle Nazik ورا يسرسيم
Promise, appointment Vaad, söz وعد اديعم
Appointed time Belirlenen vakit وقت يقاتا - ميقاتم
Our appointed time Bizim belirlenen vaktimiz ا وقتنيقاتم Their appointed time Onların belirlenen vakti وقت مهيقاتم Michael Mikail كاليم Inclination, deviation Meyletmek, meyil ل ميليال- ميم Attack Baskın لة ميليم
Right hand side Sağdakiler مين ةنميم
456
نWe give him Ona veririz 1 أيت هتؤن We give her Ona (dş) veririz 1 ا أيتهتؤن We are given, it is given to us Bize verilir 1 ى أيتتؤن
We give Veririz 1 ي أيتتؤن
We give him Ona veririz 1 أيت يهتؤن That we prefer Tercih etmemiz 4 ثرأ رثؤن
That we prefer you Seni tercih etmemiz 4 أثر كرثؤن We delay Erteleriz 2 أخر رخؤن
We delay it Onu erteleriz 2 أخر هرخؤن That we believe Đman etmemiz 1 أمن نمؤن We believe Đman ederiz 1 أمن نمؤن
Indeed we believe Mutlaka iman ederiz 1 أمن ننمؤن
Those who sleep Uyuyanlar ون نوممائن
That we come Gelmemiz 1 أيت أتن
That we bring Getirmemiz 1 بـ أيت اتن
We come Geliriz 1 ي أيتاتن
That we bring you (pl) Size getirmemiz 1 ك أيتيأتنم Indeed we come Mutlaka geliriz 1 أيت نياتن
Saved one Kurtulan اج جنون
You held secret talk Baş başa konuştunuz جنو متياجن
That we take, hold Tutmamız 1 ذ أخذأخن
He called Seslendi 1 ا ندوادن
He called us Bize seslendi, nida etti 1 ا ندوانادن
He called him Ona seslendi 1 ندو اهادن He called her Ona (dş) seslendi 1 ا ندواهادن
457
He called them (dual) O ikisine seslendi 1 ا ندوماهادن They called him Ona seslendi, seslendiler 1 ندو هتادن
Those who regret, repent Pişman olanlar ندم نيمادن
They called Seslendiler 1 ا ندووادن
Call (imp, pl) Seslenin, çağırın 1 وا ندوادن
They called Seslendiler 1 وا ندوادا-نوادن
To call Seslendi, çağırdı, nida etti 1 ى ندوادي-نادني
You called Siz seslendiniz 1 ندو متيادن
Your (pl) meetings Toplantılarınız ندو يكمادن
We called Seslendik, nida ettik 1 ا ندونيادن
We called him Ona seslendik, nida ettik 1 ندو اهنيادن His crowd Onun topluluğu ندو هيادن Fire Ateş رنو ارا -نارن
Those who withdraw Çekenler نزع اتازعن
Mankind, humans Đnsanlar نوس اسن Those who perform that worship
O ibadeti yapanlar نسك كوهاسن
Rising Kalkış, kalkma ئة نشأاشن
Those who spread Yayanlar نشر اتراشن
Those who draw out Çekip alanlar نشط طاتاشن
Exhausted Yorgun ة نصبباصن
That which advises Nasihat eden نصح حاصن
Those who advise Nasihat edenler ون نصححاصن-نيحاصن
Those who advise Nasihat edenler نصح نيحاصن Helper Yardımcı ر نصراصن
Helpers Yardımcılar نصر ريناصن
Forelock Perçem ة نصيياصن
458
Its forelock Onun perçemi ا نصيهتياصن Radiant Parlak ة نضرراضن Looking Bakan ة نظرراظن Looking, waiting (pl) Bekleyenler, bakanlar رنظ ريناظن
Joyful, happy Mes’ut, mutlu ة نعمماعن
To become hypocrite Đkiyüzlü oldu, münafık oldu 3 نفق افقن-قافني
They became hypocrites Đkiyüzlü oldular, münafık oldular
نافقوا نفق 3
Additional, gift Hediye, fazla لة نفلافن
She-camel Dişi deve اقة نوقن
Trumpet Boru, öttürme aleti اقور نقرن
Deviating ones Yoldan sapanlar ون نكبباكن
Those who hang Bükenler, eğenler و نكسساكن
That we eat Yememiz 1 أكل أكلن
Those who forbid Yasaklayanlar, nehyedenler ي وناهن He distanced himself, turned to his side
Uzaklaştı, yan döndü 1 نأي ىأن
Inform (imp) Haber ver 2 ئ نبأبن
Inform (imp) us Bize haber ver 2 ا نبأئنبن
Inform (imp) them Onlara haber ver 2 نبأ مئهبن
Inform (imp, pl) me Bana haber verin 2 وني نبأؤبن
News Haber إ نبأبن- ؤبأ- نبن To inform Haber verdi 2 أ نبأبئ-نبني
She informed Haber verdi (dş) 2 نبأ اتبن
I informed Haber verdim 2 نبأ أتبن Plant Bitki, nebat نبت اتبا- ناتبن
I informed you (dual) Đkinize haber verdim 2 ا نبأكمأتبن Its plant Onun bitkisi نبت هاتبن
459
He informed us Bize haber verdi 2 ا نبأانبن
He informed me Bana haber verdi 2 نبأ أنيبن
His news Onun haberi نبأ اهبن
He informed it Onu haber verdi 2 ا نبأأهبن
Their news Onların haberi م نبأاهبن
To grow Büyüdü 1 نبت تبن -تبني We seek, want Ararız, isteriz 1 ي بغيغتبن
We test him Onu imtihan ederiz 8 بلو يهلتبن
Let’s pray Dua edelim 8 ل هلتبن
That we change Değiştirmemiz 2 ل بدلدبن
He threw Attı 1 ذ نبذبن He was thrown Atıldı 1 بذ نبذن
I threw Attım 1 نبذ ذتبن
I threw it Onu attım 1 ا نبذهذتبن We threw Attık 1 ا نبذذنبن
We threw it Onu attık 1 نبذ اهذنبن We threw them Onları attık 1 نبذ ماهذنبن He threw it Onu attı 1 نبذ ذهبن They threw Attılar 1 ذو نبذبن
They threw it Onu attılar 1 نبذ ذوهبن We create Yaratırız 1 أ برأربن
We create it Onu yaratırız 1 ا برأاهربن That we cease Vazgeçeriz 1 برح حربن
We give glad tidings Müjdeleriz 2 بشر رشبن
We give you glad tidings Seni müjdeleriz 2 بشر كرشبن We seize Yakalarız 1 بطش شطبن
460
That we send, resurrect Göndermemiz, diriltmemiz 1 ث بعثعبن We send, resurrect Göndeririz, diriltiriz 1 ث بعثعبن
That we seek, want Aramamız 1 غ بغيبن We seek, want Ararız 1 ي بغيغبن
We test Đmtihan ederiz, sınarız 1 لو بلوبن We test you (pl) Sizi imtihan ederiz, sınarız 1 لوكم وبلبن
Indeed we test you (pl) Mutlaka sizi imtihan ederiz, sınarız
نبلونكم بلو 1
We test them Onları imtihan ederiz, sınarız 1 م بلولوهبن
That we test them Onları imtihan etmemiz 1 بلو مهلوبن
Indeed we settle Mutlaka yerleştiririz 2 بوأ ئنوبن
Indeed we settle them Mutlaka onları yerleştiririz 2 بوأ مهئنوبن Prophethood Nübüvvet, peygamberlik ة نبأوبن
Prophet Peygamber, nebi نبأ بيا - نبين
We attack at night Mutlaka gece baskın yaparız 2 بيت نتيبن
Indeed we attack him at night Mutlaka ona gece baskın yaparız
نبيتنه بيت 2Prophets Peygamberler, nebiler نبأ نبين We explain, clarify Beyan ederiz, açıklarız 2 بني نيبن
His Prophets Onların peygamberi ب نبأنمهي Prophets Peygamberler ون نبأبين -نيبين We disown Uzaklaşırız 5 أ برأربتن
We follow Tabi oluruz, takip ederiz 8 تبع بعتن
We make follow Takip ettiririz 4 تبع بعتن
That we follow Tabi olmamız, takip etmemiz 8 تبع ن بعبع-تتن That we follow you (pl) Sizi takip etmemiz 8 تبع كمبعتن We follow him Onu takip ederiz 8 تبع هبعتن We make them follow Onlara tabi kılarız 4 تبع مهبعتن
461
We settle Otururuz, yerleşiriz 5 أ بوأوبتن
We overlook Geçeriz 6 جوز زجاوتن
That we take Edinmemiz 8 ذ أخذختن
Indeed we take Muhakkak ediniriz 8 ذن أخذختن
That we take him Onu edinmemiz 8 أخذ ذهختن That we are snatched Atılmamız, çıkarılmamız 2 خطف طفختن
We wait Bekleriz 5 ربص صبرتن
That we leave, give up Terk etmemiz 1 ترك كرتن
To raised Kaldırdı 1 نتق قتن-قتني We accept Kabul ederiz 5 ل قبلقبتن
We raised Kaldırdık 1 ا نتققنتن
That we speak Konuşmamız 1 كلم كلمتن
We read, recite Okuruz 1 لوا تلوتن
We read it Onu okuruz 1 تلو لوهتن
We read them Onları okuruz 1 ا تلولوهتن
We descend Đneriz 5 ل نزلزنتن
Indeed we make you die Seni mutlaka vefat ettiririz 5 ويف كنفيوتن
That we put our trust Tevekkül etmemiz 5 كل وكلوتن
We make firm Sabit kılarız 2 ثبت تثبن
He saved Kurtardı 2 ا جنوجن
To get saved Kurtuldu 1 ا جنوجو-نجني
Salvation Kurtuluş جنو اةجن
We recompense Cezalandırırız 3 ازي جزيجن
He saved you (pl) Sizi kurtardı 2 جنو اكمجن He saved us Bizi kurtardı 2 ا جنوانجن He saved them Onları kurtardı 2 جنو ماهجن
462
That we respond Cevap vermemiz 4 جوب جبن
That we find Bulmamız 1 وجد جدن
Two ways Đki ana yol ن جنديدجن We recompense Karşılığını veririz 1 زي جزيجن
We are recompensed Bize karşılığı verilir 1 زي جزيجن Indeed we recompense Muhakkak karşılığını veririz 1 جزي نزيجن
Indeed we recompense him Ona karşılığını veririz 1 جزي زيهجن Unclean Pis سجن سجن We make Yaparız 1 ل جعلعجن
That we make Yapmamız 1 ل جعلعجل- نعجن That we make it Onu yapmamız 1 ا جعللهعجن We make it Onu yaparız 1 ا جعللهعجن That we make them Onları yapmamız 1 جعل ملهعجن That we make them (dual) O ikisini yapmamız 1 ا جعلملهعجن Star, grass Yıldız, ot جنم مجم - نجن That we gather Toplamamız 1 مجع عمجن Save (imp) us Bizi kurtar 2 ا جنونجن
Save (imp) me Beni kurtar 2 ني جنوجن
Secret talk Gizli konuşma ا جنووجن
Your (pl) secret talk Gizli konuşmanız جنو اكموجن Their secret talk Onların gizli konuşması م جنواهوجن You get saved Kurtuldun 1 جنو توجن
Stars, grasses Yıldızlar, otlar جنم ومجن
Secret talk Gizli konuşma ى جنووجن
He was saved Kurtarıldı 1 جنو يجن
To save Kurtardı 2 ى جنوجي-نجني
463
Conversation Konuşma ا جنوجين
We saved Kurtardık 2 ا جنونيجن
We saved you Seni kurtardık 2 جنو اكنيجن We saved you (pl) Sizi kurtardık 2 جنو نيجاكمن We saved him Onu kurtardık 2 جنو اهنيجن We saved them Onları kurtardık 2 جنو ماهنيجن We saved them (dual) O ikisini kurtardık 2 ا جنوماهنيجن Red smoke, molten copper Kızıl duman, erimiş bakır, حنس اسحن
Vow Söz حنب نبح His vow Adağı, sözü حنب هبحن
To carve Yonttu 1 حنت تحن-تحني To sacrifice Kurban kesti 1 حنر رحن Surely we burn Mutlaka yakarız 2 حرق قنرحن
Surely we burn him Onu mutlaka yakarız 2 حرق هقنرحن Unfortunate Kara, uğursuz س حنسحن
Unfortunate (pl) Kara, uğursuz (çğ) حنس اتسحن We gather Toplarız, diriltiriz 1 حشر رشحن
Surely we gather them Mutlaka onları toplarız 1 حشر مهنرشحن Surely we gather him Mutlaka onu toplarız 1 حشر هرشحن We gather them Onları toplarız 1 حشر مهرشحن Surely we make present Muhakkak bulundururuz 4 ن حضررضحن
Surely we make them present Muhakkak onları bulundururuz
نحضرنهم حضر 4We protect, guard Koruruz 1 فظ حفظحن
Bee Bal arısı حنل لنح Gift Hediye لة حنلنح We Biz نحن
464
We live Yaşarız 1 ا حيييحن
We give life Diriltiriz, hayat veririz 4 يي حييحي -نحن
Indeed we give life Muhakkak diriltiriz, hayat veririz
نحيين حيي 4
We fear Korkarız 1 خوف خناف
We seal Mühürleriz 1 ختم متخن Decayed Çürümüş ة خنررخن We take out, drive out Çıkarırız 4 خرج رجخن
We take you (pl) out, drive you out
Sizi çıkarırız 4 خرج كمرجخن Indeed we drive out Mutlaka çıkarırız 4 خرج نجرخن
Indeed we drive you out Mutlaka seni çıkarırız 4 خرج كنرجخن Indeed we drive you (pl) out Mutlaka sizi çıkarırız 4 خرج كمنرجخن We get disgraced Rezil oluruz 1 ى خزيزخن
We cause to swallow Geçiririz 1 خسف سفخن
We fear Korkarız 1 ى خشيشخن
We hide Gizleriz, saklarız 4 ي خفيفخن
Date palm Hurma ağacı ل خنلخال - نخن
Date palm Hurma ağacı خنل لةخن We break our promise Ondan döneriz, cayarız 4 خلف فهلخن
We create Yaratırız 1 خلق لقخن
That we create you (pl) Sizi yaratmamız 1 لق خلقخكمن We indulge in vain talk Boş konuşmaya dalarız 1 خوض وضخن
We make fear, scare Korkuturuz 2 خوف فوخن
We scare them Onları korkuturuz 2 خوف مفهوخن Date palm Hurma ağacı يل خنلخن Calling, call Bağırmak, nida اء ندوند Regret, remorse Pişmanlık, nedamet ة ندمامدن
465
We alternate them Onu döndürürüz, devrederiz 3 ا دولاولهدن We make them enter Sokarız 4 ل دخلخدن
That we make you (pl) enter Sizi sokmamız 4 دخل لكمخدن Indeed we make them enter Mutlaka onları sokarız 4 دخل مهلنخدن That we enter it Ona girmemiz 1 ا دخللهخدن We make them enter Onları sokarız 4 دخل ملهخدن We know Biliriz 1 ري دريدن
That we call, pray Dua etmemiz 1 دعو عدن We call, pray Çağırırız, dua ederiz 1 و دعوعدا-نوعدن
We call him, pray to him Ona dua ederiz 1 دعو وهعدن We show, direct Gösteririz, delil oluruz 1 ل دللدن
We show you (pl) Size gösteririz 1 دلل لكمدن To regret, repent Pişman oldu 1 ندم ن مد-مدني Assembly Mevki, meclis ا ندويدن
We leave, abandon Bırakırız 1 وذر ذرن
Vow Adak ذر نذرن
Warnings Uyarılar نذر ذرن
My warnings Uyarılarım ذر نذرن
To vow Adadı 1 نذر ذرن -ذرني Warning Uyarma ذرا نذرن
I vowed Adadım 1 نذر تذرن
You vowed Adadınız 1 نذر متذرن We abandon them Onları bırakırız 1 وذر مهذرن That we make him taste Ona tattırmamız 4 ذوق قهذن
That we remember Anmamız, zikretmemiz 1 ذكر ذكرن
That we remember you Seni anmamız 1 ذكر كذكرن
466
That we are humiliated Zillete düşmemiz 1 ل ذللذن
Surely we go Mutlaka gideriz 1 ذهب نبذهن
We remove Gideririz 1 ذهب نبذهبـ ن
Vows Adaklar نذر ذورن
Their vows Onların adakları رنذ مهذورن Warner, who warns Đkaz eden, uyaran نذر يرذا - نيرذن
We make taste Tattırırız 4 ذوق يقذن
Surely we make taste Muhakkak tattırırız 4 ذوق يقنذن
We make him taste Ona tattırırız 4 ذوق يقهذن We make them taste Onlara tattırırız 4 ذوق ميقهذن We see you Seni görürüz 1 رأي اكرن
We see him Onu görürüz 1 رأي اهرن
We see her Onu (dş) görürüz 1 ا رأياهرن
We bring you up Seni yetiştiririz 2 ربو كبرن
We inherit Varis oluruz 1 رث ورثن
We inherit from him Ona varis oluruz 1 ورث رثهن Indeed we stone Mutlaka taşlarız 1 رجم نمجرن
Indeed we stone you (pl) Mutlaka sizi taşlarız 1 رجم كمنمجرن We are sent back Döndürülürüz 1 ردد درن
That we return it Onu döndürmemiz 1 ردد رانهد We give sustenance Rızık veririz 1 رزق قزرن
We give you sustenance Sana rızık veririz 1 رزق قكزرن We give you (pl) sustenance Size rızık veririz 1 رزق قكمزرن We give them sustenance Onlara rızık veririz 1 رزق مقهزرن That we send Göndermemiz 4 ل رسلسرن We send Göndeririz 4 ل رسلسرن
467
Indeed we send Mutlaka göndeririz 4 رسل لنسرن
We raise Yükseltiriz 1 رفع فعرن
We see Görürüz 1 ى رأيرن
We show, make see Gösteririz 4 ري رأين -رىن
We intend, wish Đsteriz, irade ederiz 4 رود ريدن
We show you Sana gösteririz 4 رأي كرين
Indeed we show you Mutlaka sana gösteririz 4 رأي كنرين
We show him Ona gösteririz 4 رأي هرين
We show them Onlara gösteririz 4 ريهم رأين
Remover Gideren ة نزعاعزن
That we increase Arttırmamız 1 زيد زدن
We increase Arttırırız 1 زيد اددزن
To remove, drag Çekti, giderdi, elinden aldı 1 نزع عزن-زعني We removed Elinden aldık 1 ا نزعنعزن
We removed it Onu çıkarıp aldık 1 ا نزعاهنعزن Made evil suggestion Kışkırttı غ نزغزن Evil suggestion Kışkırtma غ نزغزن
It was revealed, sent down Đndirildi 2 ل نزلزن
Hospitability, lodging Đkram, ev ل نزلزال -نزن
To descend Đndi 1 ل نزلزن-نزل ي
To send down, reveal Đndirdi 2 ل نزلزل-نزني
Descent Đniş لة نزلزن It was sent down, revealed Đndirildi 2 نزل لتزن
We sent down, revealed Đndirdik 2 ا نزللنزن
We sent it down Onu indirdik 2 نزل اهلنزن He sent it down Onu indirdi 2 نزل لهزن
468
Their descent Onların inişi نزل ملهزن That we increase Arttırmamız 1 زيد زيدن
That we increase you Sizi arttırmamız 1 زيد كمزيدن We are asked Soruluruz 1 ئل سألسأل -نسن We ask you Sana sorarız 1 سأل ئلكسن Women Kadınlar اء نسونس
Your (pl) women Kadınlarınız - نساءكم–نساؤكم نسو
انسكمئ Our women Kadınlarımız ا نسواءننس Their women Onların kadınları نسو سان همم-ئاءهنس Their (fm) women Onların (çğ) kadınları نسو هنائنس We make haste Koşarız, hızlanırız 3 سرع ارعسن
Indeed we ask Mutlaka sorarız 1 سأل ألنسن Indeed we ask them Mutlaka onlara sorarız 1 سأل مهالنسن Blood relationship Nesep, kan akrabalığı ا نسببسن We glorify Tesbih ederiz 2 سبح حبسن
We glorify you Seni tesbih ederiz 2 سبح كحبسن We race, compete Yarışırız 8 سبق بقتسن
That we overcome, defeat Üstünlük sağlamamız, yenmemiz
نستحوذ حوذ 10
We let live Sağ bırakırız 10 حيي تسينح
We seek help Yardım isteriz 10 عون نيعتسن
We transcribe, write Yazarız, kaydederiz نسخ نسختسن
Their inscription Onun yazısı ا نسخهتخسن We mock Alay ederiz 1 سخر رخسن
Name of false deity Put adı ارسن Dust, particle Toz, küçük parça فا نسفسن
469
It was blown in dust Savruldu, dağıldı 1 نسف سفتن
Indeed we grab Mutlaka yakalarız 1 فعا سفعسن
That we make fall Düşürmemiz 4 ط سقطقسن
We give water Sularız 1 ي سقيقسن
We give you (pl) water Sizi sularız 1 سقي يكمقسن We give him water Onu sularız 1 سقي هيقسن Sacrifice Kurban, yakınlaşma yolları نسك كسن
Indeed we settle Mutlaka yerleştiririz 4 سكن ننكسن
My sacrifice Kurbanım ي نسككسن
Generation, progeny Nesil ل نسلسن We withdraw Çekip alırız 1 سلخ لخسن
We insert Sokarız 1 سلك لكسن
We insert him Onu sokarız 1 سلك لكهسن That we submit Teslim olmamız 4 سلم ملسن
His progeny Onun nesli نسل لهسن We hear Đşitiriz 1 مسع عمسن
They forgot Unuttular 1 وا نسيسن
Women Kadınlar ة نسوونس
We drive Sevk ederiz 1 سوق وقسن
They forgot it Onu unuttular 1 نسي وهسن
We fashion, make equal Bir tutmamız, düzenlememiz 2 سوي يوسن
That we fashion you Sizi düzenlememiz 2 سوي سنيكمو To forget Unuttu 1 نسي سيى-نسني
Postponing Erteleme ء نسأسىن They (dual) forgot Unuttular (ikil) 1 ا نسيسين
Forgotten Unutulan, unutan يا نسيسن
470
You forgot Unuttun 1 نسي سيتن
I forgot Unuttum 1 نسي سيتن
You (pl) forgot Unuttunuz 1 نسي مسيتن
You forgot it Onu unuttun 1 ا نسيهسيتن We make move Yürütürüz 2 سري ريسن
We forgot Unuttuk 1 ا نسيسينن
We forgot you (pl) Sizi unuttuk 1 نسي اكمسينن He forgot them Onları unuttu 1 س نسينمهي That we want, desire Đstememiz 1 أ شيأشن
We want, desire Đsteriz 1 اء شيأشن Creation Yaratma أة نشأشن
We exchange Değişiriz 1 ري شريتشن
Spreading Açma, yayma را نشرشن
It was spread Açıldı 1 نشر ترشن
We expand Genişletmemiz 1 شرح حرشن
That we associate partners Şirk koşmamız 1 شرك ركشن
Drawing out Çekip alma طا نشطشن
We bear witness Şehadet ederiz 1 شهد دهشن
Resurrection Diriltme, kabirden çıkarma نشز ورشورا- نشن
Ill-conduct Huysuzluk, kötü muamele وزا نشزشن
Their (fm) ill-conduct Onların (dş) huysuzluğu نشز نهوزشن Christian Hıristiyan ى نصرارصن Stone altars Dikili taşlar ب نصبصن
Exhaustion, tiredness Yorgunluk نصب بصب- نصن
Exhaustion, fatigue Yorgun با نصبصن
They were erected Dikildi 1 نصب تبصن
471
That we endure Sabretmemiz 1 صرب برصن
Indeed we endure Muhakkak sabrederiz 1 ن صرببرصن To advise, give admonition Nasihat etti, öğüt verdi 1 نصح حصن-حصني I advised Nasihat ettim 1 نصح تحصن
They advised Nasihat ettiler 1 وا نصححصن
My advice Nasihatim ي نصححصن
Indeed we give charity Muhakkak sadaka veririz 5 صدق قندصن
Help Yardım نصر رصا -نرصن
To help, save Yardım etti, kurtardı 1 نصر رصن-رصني
Christian Hıristiyan ا نصرانيرصن
That we divert Uzaklaştırmamız 1 صرف رفصن
We explain Açıklarız 2 صرف فرصن
He helped you (pl) Size yardım etti 1 نصر كمرصن We helped Yardım ettik 1 ا نصرنرصن
Our help Yardımımız ا نصرنرصن
We helped him Ona yardım ettik 1 نصر اهنرصن We helped them Onlara yardım ettik 1 نصر ماهنرصن He helped him Ona yardım etti 1 نصر هرصن His help Onun yardımı نصر رهصن He helped them Onlara yardım etti 1 نصر مهرصن Their help Onların yardımı نصر مهرصم- نرهصن They helped Yardım ettiler 1 وا نصررصن
They helped him Ona yardım ettiler 1 نصر وهرصن They helped them Onlara yardım ettiler 1 نصر موهرصن Half Yarım, yarı فنص فنص
Its half Onun yarısı نصف فهنص
472
That we put him fire Onu ateşe atmamız 4 صلي هلصن
We put him fire Onu ateşe atarız 4 صلي يهلصن
We put them fire Onları ateşe atarız 4 صلي يهملصن Sincere Yürekten, ciddi وحا نصحصن
Share, portion Nasip, pay نصب بيصا-نيبصن Your share Nasibin, payın نصب كيبصن Their share Onların nasibi, payı م نصبهيبصم-نهيبصن Helper Yardımcı نصر ريصا- نريصن
Gushing forth (dual) Kaynayan, fışkıran (ikil) نضح تاخضنان
It roasted Đyice yandı 1 نضج تجضن We strike, give example Vururuz, misal veririz 1 ضرب ربضن
We give that example Onu misal veririz 1 ا ضربهربضن Radiance Parlaklık ة نضررضن
We subject to Maruz bırakırız 8 ضرر طرضن
We subject them to Onları maruz bırakırız 8 ضرر مهطرضن We set, place Koyarız, kurarız وضع عضن
Arranged in layers Kat kat, dizilmiş نضد يدضن
We lose, let waste Zayi ederiz, kaybederiz عيض يعضن
We seal Mühürleriz 1 طبع عطبن
We feed Yediririz 4 طعم مطعن
We feed you (pl) Sizi yediririz 4 طعم كممطعن Drop, drop of semen Damla, meni, sperm طفة نطفن - طفةن That we erase Silmemiz, ters çevirmemiz 1 طمس سطمن
We hope Umarız, ümit ederiz 1 طمع عطمن
We roll Düreriz 1 طوي طوين
Gored by horns Boynuzlanarak ölmüş ة نطححيطن
473
We obey Đtaat ederiz 4 طوع يعطن
To look, see Baktı, gördü 1 نظر ظرن-ظرني
Looking, glance Bakış ة نظرظرن
Postponement Mühlet, süre ة نظررظة-نرظن
We continue Devam ederiz 1 ظل ظللن
We assume Zannederiz 1 ظنن ظنن
We assume you Seni zannederiz 1 ظنن كظنن We assume you (pl) Sizi zannederiz 1 ظنن كمظنن His sheep Onun koyunları نعج اجهنع
Slumber Uyuklama نعس اسعا- ناسعن That we worship Tapmamız 1 عبد دبعن We worship Taparız 1 عبد دبعن We worship them Onlara taparız 1 عبد مهدبعن Sheep Koyun ة نعججعن
Your sheep Senin koyunun نعج كتجعن That we make one fail Aciz bırakmamız 4 عجز نعجز
That we make him fail Onu aciz bırakmamız 4 عجز هجزعن
That we return Dönmemiz 1 عود دعن
We count Sayarız 1 عدد دعن
We count them Onları sayarız 1 عدد مهدعن We promise Onlara vaad ederiz 1 وعد مهدعن
That we punish Azap etmemiz 1 عذب ذبعن
We punish him Ona azap ederiz 1 عذب هذبعن That we forgive Affetmemiz 1 عفو فعن
We reason, think Aklederiz, anlarız 1 ل عقلقعن
That we know Bilmemiz 1 علم لمعن
474
We know Biliriz 1 علم لمعن
We teach Öğretiriz 2 علم لمعن
We know them Onları biliriz 1 علم مهلمعن We proclaim Đlan ederiz 4 علن نلعن
Your two shoes Đki ayakkabını نعل كليعن Cattle Sığır م نعمعن Yes Evet نعم معن
Excellent, good Ne iyi, ne güzel نعم منع
Excellent, good Ne güzel ا نعممنع
Favors Nimetler اء نعممعن Favor Nimet نعم تمنع Favor Nimet ة نعممنع-ةمعن
Your favor Senin nimetin نعم كتمنع His favor Onun nimeti نعم هتمنع -هتمنع My favor Nimetim ي نعمتمنع-ىتمنع That we give life Ömür vermemiz 2 ر عمرمعن
That we give you (pl) life Size ömür vermemiz 2 عمر كمرمعن That we give him life Ona ömür vermemiz 2 عمر هرمعن We do, make Yaparız, işleriz 1 ل عملمعن
That we do Yapmamız 1 ل عملمعل- نمعن He gave favors to him Ona bol nimet verdi 2 نعم همعن
His favors Onun nimetleri نعم همنع
That we return Dönmemiz 1 عود ودعن
We return Đade ederiz 4 عود يدعن
We return you (pl) Sizi iade ederiz 4 عود كميدعن We return him Onu iade ederiz 4 عود هيدعن
475
Favors Nimetler نعم يمعا -نيمعيم- نعن
That we leave Ayrılmamız, gitmemiz 3 غدر رادغن
That we drown them Onları boğmamız 4 غرق مرقهغن Indeed we let you overpower Seni mutlaka hakim kılarız 2 غرو كنريغن We forgive Bağışlarız 1 غفر رفغن Those who blow Üfleyenler (dş) نفث فاثاتن Depletion, exhaustion Tükenme نفد فادن
Hypocrisy Nifak, iki yüzlülük نفق نفاقا- نفاق
We test them Onları deneriz 1 فنت مهنفتن It was blown Üflendi 1 نفخ خفن
To blow Üfledi 1 نفخ فخن -خفني I breathed, blew Üfledim 1 نفخ تفخن Blowing, breath Üfleme, nefes ة نفخفخن We breathed, blew Üfledik 1 ا نفخنفخن To get depleted Tükendi, bitti 1 نفد دفن-فدني It got depleted Tükendi, bitti 1 نفد تدفن
They went forth Savaşa gittiler 1 نفر فرن
Party, group Topluluk, grup نفر فرا -نفرن
We differentiate Ayırt ederiz 2 فرق قفرن
Self, soul, person Kişi, can, kendi نفس فسا-نفسن
That we corrupt Đfsad etmemiz 4 فسد فسدن
Yourself Senin kendin نفس كفسن- كفسن -فسكن Himself Onun kendisi نفس هفسن- هفسن -فسهن Herself, itself Onun (dş) kendisi ف نفسانهس Myself Kendim فسي نفسن
They pastured Otladı 1 نفش تفشن
476
We explain in detail Açıklarız 2 ل فصلفصن
We prefer Üstün kılarız 2 ل فضلفضن
Benefit Fayda ف نفعنع Benefit Fayda, menfaat نفع فعفعا – نفع- نن
To give benefit Fayda verdi 1 نفع فعن-فعني
It gave benefit Fayda verdi 1 نفع تفعن
That we do Yapmamız 1 ل فعلفعن We do Yaparız 1 ل فعلفعن
Its benefit Onun faydası نفع هفعن It benefited it Ona fayda verdi 1 ا نفعهفعن Their (dual) benefit O ikisinin faydası ا نفعهمفعن Tunnel Tünel, delik, geçit فقا نفقن
Contributions, spendings Nafakalar, harcamalar نفق فقاتن
Their contributions Onların nafakaları نفق مهفقاتن Expenditure, spending Nafaka, harcama نفق فقةفقة-نن
We miss, lose Kaybederiz 1 فقد دفقن
We understand Anlarız 1 فقه فقهن
Aversion, hatred Nefret, kaçış فور نفرا- نفورن Souls, persons, selves Nefisler, kalpler, canlar نفس فوسفوس - نن
Yourselves Kendileriniz نفس كمفوسن Regarding number of persons Kişi sayısı bakımından ريا نفرفن
We fight Savaşırız 3 ل قتلقاتن
That we fight Savaşmamız 3 ل قتلقاتل - نقاتن
Penetration Delme قبا نقبن
They explored Gezip araştırdılar 2 وا نقبقبن
That we acquire Almamız 8 بس قبسقتن
477
That we have power Güç yetirmemiz 1 قدر رقدن
We bless Takdis ederiz 1 قدس سقدن
We throw Atarız 1 قذف فقذن
It was blown Öttürüldü 1 نقر رقن
We caused it to remain Tutarız 4 رقر رقن
We read Okuruz 1 قرأ ؤقرن
We read it Onu okuruz 1 قرأ هؤقرن Reduction, loss Azalma, kayıp قص نقصن We tell, narrate Anlatırız 1 قصص قصن
That we narrate Anlatmamız 1 قصص صقصن That we narrate them Onları anlatmamız 1 قصص مهصقصن Indeed we narrate Mutlaka anlatırız 1 قصص نقصن
We tell it, narrate it Onu anlatırız 1 قصص هقصن He broke his word Bozdu, sözünden döndü 1 نقض قضن
Untwisted Bozdu, açtı 1 نقض تقضن Their breaking Bozmaları 1 ضنق همقضن Dust Toz ا نقعقعن We sit Otururuz 1 قعد دقعن
We turn Çeviririz 2 قلب قلبن We turn them Onları çeviririz 2 قلب مهقلبن They revenged Đntikam aldılar 1 وا نقمقمن
That we say Dememiz 1 قول قولن We say Deriz, söyleriz 1 قول قولن
Indeed we say Mutlaka söyleriz 1 قول قولنن
Leaders Kabile şefleri يبا نقبقن
Speck on date seed Hurma çekirdeğindeki nokta نقر ريقا- نريقن
478
That we assign Musallat etmemiz 2 قيض ضقين
We set Kurarız, kılarız 4 قوم يمقن
That we become Olmamız 1 كون كن
Marriage Nikah نكح ا-نكاحنكاح
Exemplary punishment Đbretlik ceza كال نكلكاال-نن We write Yazarız 1 كتب بكتن
We measure Ölçeriz 1 ل كيلكتن
We conceal, hide Gizleriz 1 كتم مكتن
He broke his word Bozdu, sözünden döndü 1 كث نكثن
They broke their word Bozdular, sözlerinden döndüler
نكثوا نكث 1He married Nikahladı 1 نكح كحن
You (pl) married Nikahladınız 1 نكح متكحن Difficult Zor ا نكددكن That we deny Yalanlamamız 2 كذب كذبن We deny Yalanlarız 2 كذب كذبن
He did not recognize Tanımadı 1 نكر ركن
Terrible Çok kötü كر نكرن
Evil, terrible Çirkin, kötü كرا نكرن
He did not recognize them Onları tanımadı 1 نكر كنمهر Disguise (imp, pl) Tanınmaz hale getirin 2 وا نكركرن
We clothe Giydiririz 1 و كسوكسن
They were turned Döndürüldüler 1 وا نكسسكن
We clothe them Onlara giydiririz 1 ا كسووهكسن He turned away Arkasını döndü 1 نكص كصن That we disbelieve Đnkar etmemiz 1 كفر كفرن We disbelieve Đnkar ederiz 1 كفر كفرن
479
We cover Örteriz 2 كفر كفرن Indeed we cover Mutlaka örteriz 2 ن كفركفرن
We burden Sorumlu tutarız 1 كفل كلفن We speak Konuşuruz 1 كلم كلمن
That we become Olmamız 1 كون كنكون-نن We become Oluruz 1 كون كونن Indeed we become Muhakkak oluruz 1 كون نكونن
Denial Đnkar ري نكركن
My denial Đnkarım ري نكركن
We compel Zorlarız 4 لزم لزمن
We compel you (pl) to it Sizi ona zorlarız 4 ا لزموهكملزمن We play Oynarız 2 لعب بلعن
That we curse Lanetlememiz 1 لعن نلعن
That we curse them Onları lanetlememiz 1 لعن مهنلعن Cushions Yastıklar منرق ارقمن We provide for Faydalandırırız 2 متع عتمن
We provide for them Onları faydalandırırız 2 متع مهعتمن We extend Uzatırız 1 مدد دمن
We save Đmdat ederiz 4 مدد دمن
We save them Onlara imdat ederiz 4 مدد مهدمن That we establish Yerleştirmemiz 2 مكن كنمن
Ant Karınca ل منلملة-نمن
We give respite Mühlet veririz 4 ي مليلمن
That we grant Lütfetmemiz 1 منن نمن
We forbid, prevent Men ederiz 1 منع عنمن
That we forbid you (pl) Sizi men etmemiz 1 منع كمعنمن
480
We die Ölürüz 1 موت منوت
We make die Öldürürüz 4 موت يتمن
We get provision Yiyecek getiririz مري ريمن Gossiper Söz taşıyan يم منممن We inform Haber veririz 2 ئ نبأبنن
We inform you (pl) Size haber veririz 2 نبأ ئكمبنن Indeed we inform Muhakkak haber veririz 2 نبأ ئنبنن
We inform them Onlara haber veririz 2 نبأ مئهبنن That we save Kurtarmamız 4 جنو نجن We save Kurtarırız 4 ي جنوجنن
We save you Seni kurtarırız 4 جنو يكجنن
Indeed we save Muhakkak kurtarırız 4 جنو نيجنن Indeed we save him Muhakkak onu kurtarırız 4 جنو هنيجنن Indeed we remove Muhakkak çekip ayırırız 1 نزع نزعنن
We send down Đndiririz 2 ل نزلزنن
That we send down Đndirmemiz 2 ل نزلزنن We send it down Onu indiririz 2 نزل لهزنن We forget Unuturuz 1 ا نسيسنن
We forget you (pl) Sizi unuturuz 1 نسي اكمنسن We forget them Onları unuturuz 1 نسي ماهسنن That we abolish Nesh etmemiz, silmemiz نسخ خنسن
Indeed we blow Mutlaka savuracağız 1 نسف نسفنن
Indeed we blow it Mutlaka onu savuracağız 1 نسف هنسفنن We made it forgotten Onu unuttururuz 4 ا نسيسهنن
That we create Yaratmamız 4 ئ نشأشنن
That we create you (pl) Sizi yaratmamız 4 نشأ ئكمنشن
481
We raise Diriltiriz 4 نشز ننزش
We raise them Onları diriltiriz 4 ا نشزهزشنن We help Yardım ederiz 1 نصر ننرص
Indeed we help you (pl) Size mutlaka yardım ederiz 1 نصر كمنرصنن
We look, wait Bakarız, bekleriz 1 نظر ظرنن
We reduce Eksiltiriz 1 نقص نقصن
We reduce it Onu eksiltiriz 1 ا نقصهنقصن That we reverse it Onu tersine çevirmemiz 1 نكس هكسنن That we forbid you Seni yasaklamamız 1 ي كهنن
He prohibited Yasakladı 1 ي اهن
Day, daytime Gündüz ر ارها -نارهن
He prohibited you Sizi yasakladı 1 ي اكمهن He prohibited you (dual) Đkiniz yasakladı 1 ي ااكمهن To prohibit, forbid Yasakladı 1 ي هیهی-نني We are guided
Hidayete ereriz, doğru yolu buluruz
نهتدي هدي 8
We guide Yol gösteririz, hidayet ederiz 1 ي هديدهن
Indeed we guide them Mutlaka onlara yol gösteririz 1 هدي مهنيدهن River Nehir ر رها -نرهن
We destroy Helak ederiz, yok ederiz 4 هلك كلهن
That we destroy Helak etmemiz, yok etmemiz 4 هلك لهن ك-كلهن Indeed we destroy
Mutlaka helak ederiz, yok ederiz
نهلكن هلك 4They forbade Yasakladılar 1 ي اوهن
They were forbidden Yasaklandılar 1 ي واهن
He prohibited Yasakladı 1 ي ىهن
Intelligence Anlayış, akıl ي ىهن
I was prohibited Yasaklandım, nehy olundum 1 ي هيتن
482
Seed Çekirdek ا نويوى - نون Forelocks Perçemler ي نصياصون
Noah (pbuh) Nuh (AS) وحا- نوحن
We reveal, send down Vahyederiz 4 ي وحيوحن
We reveal it Onu vahyederiz 4 وحي وحنيه We reveal it Onu vahyederiz 4 ا وحييهوحن They were called Seslenildiler, nida olundular 1 وا ندوودن
It was called Seslenildi, nida olundu 1 ندو يودن
Light Nur, ışık, aydınlık نور ورا -نورن
We make him inherit Varis kılarız 4 ورث ورثن
Your light Nurunuz نور وركمن Our light Nurumuz ا نورنورن His light Onun nuru نور هورن-ورهن Their light Onların nuru نور مهورم- نورهن We pay in full Tamamen öderiz 2 ويف فون
We turn him Onu döndürürüz 2 ويل لهون
We turn Döndürürüz 2 لي ويلون
Indeed we make turn Mutlaka döndürürüz 2 ويل نليون
Sleep Uyku نوم مون Your sleep Uykunuz نوم كممون Dhun-Nun (pbuh) Nun (Zunnun) نون ونن We make easy Kolaylaştırırız 2 يسر رسين
We make easy for you Sana kolaylaştırırız 2 يسر كرسين Infliction Elde edilen ال نيلين
483
@هThese Bunlar الءؤه Here Đşte اه
Here Alın ماؤه
Here you (pl) Đşte siz ماانته
Bring (imp, pl) Getirin وااته
These two Şu ikisi نياته
To emigrate Göç etti, hicret etti 3 هجر راجه-اجرهي
They (fm) emigrated Hicret ettiler (dş) 3 ن هجرراجه
They emigrated Hicret ettiler 3 وا هجرراجه
Guide Yol gösteren هدي اده
Jew, Jewish Yahudi ا هودواهد Guide Yol gösterici ي هدياده - ياديا- هاده
Collapsing, will collapse Yıkılan, yıkılacak ار هوره Harut Harut وتاره
Aaron (pbuh) Harun (AS) وناره
That which perishes Helak olan هلك كاله
Those who perish Helak olanlar هلك نيكاله
Haman, pharaoh’s vizier haman, firavunun veziri انامه
Barren Kupkuru ة مهددامه Here Đşte burada اناهه
Pit Uçurum ة هوياويه
Grant, give (imp) Ver وهب به
Dust Toz اء هبوبه Avoidance Ayrılış هجر راهج
Devastation Yıkılma, parçalanma ا هددده
484
Guidance Hidayet ا هديده
He guided you (pl) Size yol gösterdi 1 هدي اكمده
He guided me Bana yol gösterdi 1 هدي انداني-هده
He guided us Bize yol gösterdi 1 ا هديانده
He guided me Bana yol gösterdi 1 اني هديده He guided him Ona yol gösterdi 1 هدي اهده
His guidance Onun hidayeti ا هدياهده
He guided them Onlara yol gösterdi 1 هدي ماهده
Their guidance Onların hidayeti هدي ماهده My guidance Hidayetim هدي ايده
It got demolished Yıkıldı 2 هدم تمده
We were guided Hidayet edildik 1 ا هدينده
Hoopoe Đbibik kuşu هدهد دهده They were guided Hidayet edildiler 1 وا هديده
Sacrificial animal Kurban, kurbanlık هدي يده
He was guided Yol gösterildi 1 هدي يده
Guidance, guide Hidayet, yol gösterici ى هديدى-هده
To guide Hidayet etti, yol gösterdi 1 ى هديدي-هدهي
Sacrificial animal Kurban, kurbanlık يا هديده
Gift Hediye هدي ةيده
Your gift Sizin hediyeniz يهد كمتيده You guided us Sen bize yol gösterdin 1 ا هدينتيده
We guided Yol gösterdik 1 ا هدينيده
We guided you (pl) Size yol gösterdik 1 هدي اكمنيده We guided him Ona yol gösterdik 1 هدي اهنيده We guided them Onlara yol gösterdik 1 هدي ماهنيده
485
We guided them (dual) O ikisine yol gösterdik 1 ا هديماهنيده This Bu (er) ذاه
These two Bu ikisi ذانه This (fm), these (unintelligent beings)
Bu (dş), (akılsız çoğul) هذه
To flee, run Kaçtı 1 هرب بره -برهي Fleeing Kaçış با هربره
Amusement, joke Şaka, oyun ل هزلزه He defeated Yendi, hezimete uğrattı 1 م هزمزه They defeated Yendiler 1 و هزممزه
They defeated them Onları yendiler 1 هزم موهمزه Ridicule, mock Eğlence, alay وا هزأزه
Shake (imp, fm) Silkele (dş) ي هزززه
Dry stalks Kuru çöp ا هشميمشه Deprivation Mahrum edilme ا هضممضه Soft Yumuşak هضم يمضه Interrogative pronoun, question word
Soru edatı - mi? mı? له
To perish Helak oldu 1 كهل لكه-كلهي Bring forward (imp, pl) Getirin 1 ملم لمه Anxious Sabırsız ا هلعلوعه They Onlar (er) مه
He inclined, determined Düşündü, kurdu 1 مهم مه They (dual) O ikisi (ikil) امه
Defamer Kötüleyen, gammaz از مهزمه
They determined, planned Düşündüler, kurdular 1 مهم تمه
Evil suggestions Vesvese ات مهززمه Slanderer Arkadan çekiştiren مهز ةزمه
486
Faint sound Hafif ses ا مهسسمه They determined, planned Düşündüler, kurdular 1 وا مهممه They (fm) Onlar (dş) نه
Here Burada, burası انه There Đşte orada كالنه
With satisfaction Afiyetle نيئا هنأه
He O (er) وه
Vain desire Heva, boş اء هويوه His vain desire Hevası هوي اهوه
Hud (pbuh) Hud (AS) وده
Jew, Jewish Yahudi ودا هوده
Humiliation Alçalma هون ونه
Humiliating Alçaltan هون ونه Humbly Tevazu ile نا هونوه
It perished Battı ى هويوه
Vain desire Heva, arzu, boş ى هويوه She, they (unintelligent beings)
O (dş) ,onlar يه
Prepare (imp) Hazırla ئ هيأيه Shape, form Şekil هيأ ئةيه Come on Haydi gel 1 هيت تيه
Thirsty camels Susamış develer يم هيمه
Easy Kolay, kolaylıkla هون نينا-هيه
She, it O هيه
Far fetched Heyhat, ne uzak اتهيه
487
وAnd, by Ve, and olsun و Heavy rain Bol yağmur ابل وبلو And consult each other (imp, pl)
Konuşup anlaşın, birbirinize emredin
وأتمروا أمر 8And come, enter (imp, pl) Ve gelin, girin 1 وا أيتأتو And bring (imp, pl) to me Ve bana getirin 1 وني أيتأتو He bound Bağladı 3 وثق اثقو He bound you Sizi bağladı 3 اثقكم وثقو
Palpitating Atan, hoplayan اجفة وجفو
One Tek, bir وحد داحو
One (fm) Bir (dş) ة وحدداحو
Valley Vadi 1 ودي ادي- وادا- ويادو
And he remembered Ve hatırladı 8 ذكر كرادو Inheritor, heir Varis ارث ورثو Inheritors, heirs Varisler ارثون ورثو -نيارثو
Inheritors, heirs Varisler ورث نيارثو That which arrives Varan, varacak ورد اردو
That which arrives at it Ona varacak ا وردهاردو Their water drawer Onların sucu çekicisi ورد مهاردو Those who arrive Varanlar, varacaklar ون ورداردو
Bearer of burden Yük taşıyan ة وزرازرو
All-Encompassing Kuşatan, geniş وسع عاسو -ا وعاس Wide, spacious Geniş ة وسععاسو Constant, perpetual Devamlı, sürekli وصب باصا - وباصو
To appoint Sözleşti, vaatleşti 1 وعد داعو-داعوي We appointed Sözleştik 1 ا وعدنداعو
488
We appointed with you Sizinle sözleştik 1 وعد اكمنداعو Those who give advice Öğüt verenler, vaizler وعظ نيظاعو
Conscious Belleyen ة وعيياعو
That which protects Koruyan اق وقيو
That which falls, occurs Đnen, düşen, vuku bulan وقع عاقو
That which falls, occurs Olacak olan, vakıa ة وقععاقو
Protector Koruyucu ال ويلو
Father Baba ولد دالو
Mothers Anneler ولد اتدالو
Parents Ana-baba ولد اندالن - ويدالو
Mother Ana ة ولددالو
Your mother Annen ولد كتدالو My mother Annem ى دولتدالو His father Babası ولد هدالو My parents Anam-babam ولد يدالو
Your parents Anan-baban ولد كيدالو Parents Ana-baba ن ولديدالو His parents Ana-babası ولد هيدالو By Allah Allah’a and olsun اللهو And order (imp) Ve emret 1 أمر رأمو And sacrifice (imp) Ve kurban kes 1 ر حنرحانو And forbid (imp) Ve yasakla 1 ي هانو
And guide (imp) us Ve bizi ilet 1 ا هدينداهو Frail Zayıf ة وهيياهو
Consequence Vebal ال وبلبو
Ruinous Ağır, şiddetli بيال وبلو
489
Odd number Tek (sayı) ر وترتو Aorta Atardamar, şah damarı وتن نيتو Bond, binding Bağ وثق ثاقو
His bond, binding Bağı وثق ثاقهو Most firm, strongest En sağlam ثقى وثقو They fell Düştü (dş) 1 وجب بجوت
It was found Bulundu 1 وجد جدو
To find Buldu 1 وجد دجو-جدي
They (dual) found O ikisi buldu 1 ا وجددجو
I found Buldum 1 وجد دتجو
You (pl) found Buldunuz 1 م وجددتجو
You (pl) found them Onları buldunuz 1 وجد مدتجوموه I found it Onu buldum 1 ا وجدهدتجو He found you Seni buldu 1 وجد كدجو
Your means Đmkanlarınız وجد كمدجو
We found Bulduk 1 ا وجدندجو We found him Onu bulduk 1 وجد اهندجو We found her Onu bulduk 1 ا وجداهندجو He found him Onu buldu 1 ا وجدهدجو They found Buldular 1 وا وجددجو To fear Korku doldu, ürperdi 1 جل وجلل- وجوي Fearing Ürperen 1 جلة وجلو
They feared Korku doldu, ürperdi 1 وجل جلتو
Those who fear Korkanlar جلون وجلو
Face Yüz وجه هجو
To turn one’s face Yüzünü döndü 1 وجه هجو-هجوي
490
I turned my face Yüzümü döndüm 1 وجه تهجو
Direction Yöneldiği yön ة وجههوج
Your face Senin yüzün وجه كهجو-هكجو His face Onun yüzü وجه ههجو -و ههج-ههجو Her face Onun (dş) yüzü ا وجهههجا-وههجو My face Benim yüzüm وجه هيجو Faces Yüzler وجه وهجا - ووهجو
Your (pl) faces Yüzleriniz وجه كموهجكم-ووهجو Their faces Onların yüzleri وجه هموهجو-وجموهه -مهوهجو Honorable Đtibarlı جيها وجهو
Alone Kendisi, tek başına وحد هدحو
Wild beasts Vahşi hayvanlar وحش شوحو Revelation Vahiy وحي يحا -ويحو
Alone Kendisi, tek başına يدا وحدحو
Our revelation Vahyimiz ا وحيينحو His revelation Onun vahyi وحي هيحو To love, want, wish Sevdi, istedi 1 ودد دو -دوي
Name of false deity Put adı ادو
Love, affection Sevgi ا ودددو
They wished Đstedi 1 ت ودددو
And disregard Ve aldırma 1 ودع وعد And has forsaken you Ve seni bıraktı 2 ودع كعدو
Rain Yağmur ودق قدو
They wished Đstediler 1 وا ودددو
Loving, affectionate Çok seven ودد وددو
And leave (imp) Ve bırak 1 ذر وذرو
491
To leave Bıraktı 1 وذر ذرو-ذري
And leave (imp) me Ve beni bırak 1 ني وذرذرو And leave (imp, pl) Ve bırakın 1 وا وذرذرو And show off Ve gösteriş, riya رئاء رأيو And he saw Ve gördü 1 ا رأيرو Back, behind Arka اء وريراء-ورو Behind you Arkanız اءكم وريرو-ركم وائ Behind him Onun arkası وري اءهرو -هائرو Behind them Onların arkaları م ورياءهرهم- وائرو Behind me Arkam اءي وريرو And they saw Ve gördüler 1 ا رأياورا-واورو To inherit Miras aldı 1 رث ورثرث-وي
Inheritors, heirs Varisler ورث ثةرو
He inherited from him Ona varis oldu 1 ورث رثهو
They inherited Varis oldular 1 رثوا ورثو
Place of arrival Varış yeri ورد دور And he returned Ve geri çevirdi 1 ردد درو To arrive, come Geldi, vardı 1 ردو درو-ردي Thirsty Susuz دا وردور
Rose Gül ة ورددرو
They arrived Vardılar, geldiler 1 و ورددرو
They arrived at it Ona vardılar 1 ا وردوهدرو Leaf Yaprak ق ورقرو- قةرو Your (pl) silver coin Gümüş paranız ر ورقوكمق Hidden Gizlenmiş وري ريو
Jugular vain Şah damarı ورد ريدو
492
Refuge Sığınak وزر رزو
Burden Yük وزر را -وزروز
To bear burden Yükünü taşıdı 1 وزر رزو-زري
Your burden Senin yükün وزر كروز Weigh, scale, measure Ölçü, tartı ن وزنزا -ونزو
They weighed, measured Ölçtüler, tarttılar 1 و وزننزو
Weigh, measure (imp, pl) Ölçün, tartın 1 وا وزنزنو
They weighed for them Onları ölçtüler 1 وزن موهنزو Assistant, vizier Vezir, yardımcı وزر و ا -زيرزيرو
And ask (imp) Ve sor 1 ئل سألسو And ask (imp) them Ve onlara sor 1 سأل مئلهسو And ask (imp, pl) Ve sorun 1 ئلوا سألسو Middle Orta طا وسطسو Penetrated into middle Ortasına girdiler 1 وسط طنسو
Middle Orta طى وسطسو
Capacity Takat, imkan وسع عسو To encompass, understand Kuşattı, içine aldı, anladı 1 وسع عسو -عسوي
It encompassed Kuşattı, içine aldı 1 وسع تعسو
Its capacity Onun takatı, imkanı ا وسعهعسو
It enveloped Topladı, bir araya getirdi وسق قسو And they were made to drink Ve içirildiler 1 قوا سقيسو
That which whispers Vesvese veren, fısıldayan اس وسوسوسو
To whisper Vesvese verdi, fısıldadı 1 وسوس سوسو -وسسوي And they were driven Ve sevk edildi 1 قسو يقسو Means of access Vesile, yaklaşma yolları لة وسليسو He enjoined Tavsiye etti 2 ا وصيصو
493
He enjoined you (pl) Size tavsiye etti 2 وصي اكمصو To describe, make attributes Vasfetti, tarif etti, atfetti 1 وصف فصو-فصي
Their attributes Vasıfları وصف مفهصو
To arrive, join Ulaştı, birleşti, bileştirdi 1 ل وصلصل- وصي We joined Ekledik, uladık 2 ا وصللنصو
He enjoined Tavsiye etti 2 ى وصيصو
Instruction, will Vasiyet, tavsiye ة وصييصو
Entrance Giriş وصد ديصو Camel dedicated to false deities
Putlara adanmış deve لةيصو We enjoined Tavsiye ettik 2 ا وصينيصو
Placed, put Konuldu, yerleştirildi وضع عضو
To put, place Koydu, yerleştirdi 1 وضع عضو-عضي
She gave birth Doğurdu 1 وضع تعضو I placed, gave birth Koydum, doğurdum 1 وضع تعضو
She gave birth to him Onu koydu, doğurdu 1 وضع هتعضو She gave birth to her Onu (dş) doğurdu 1 ا وضعهتعضو I gave birth to her Onu (dş) doğurdum 1 ا وضعهتعضو We removed from you Senden kaldırdık 1 ا وضعنعضو عكن He placed it Onu koydu 1 ا وضعهعضو Rising Kalkma طئا وطأو
Necessary Gerekli iş ا وطرطرو Bag Yük, torba اء وعيوع It was promised Vaad edildi 1 وعد دعو
Promise, word, covenant Vaad, söz وعد دعا -ودعو
To promise, covenant Vaat etti, tesbit etti 1 وعد دعو-دعي
You promised Vaat ettin 1 وعد دتعو
494
I promised Vaat ettim 1 وعد دتعو I promised to you (pl) Size vaat ettim 1 وعد كمدتعو You promised to us Bize vaat ettin 1 ا وعدندتعو You promised to them Onlara vaat ettin 1 وعد مهتدعو Your promise Senin vaadin وعد كدعو
He promised to you (pl) Size vaad etti 1 وعد كمدعو Our promise Bizim vaadimiz ا وعدندعو We were promised Vaad olunduk 1 ا وعدندعو We promised to him Ona vaad ettik 1 وعد اهندعو We promised to them Onlara vaad ettik 1 وعد ماهندعو His promise Onun vaadi وعد هدعو - هدعو -هدعو He promised to her Ona (dş) vaad etti 1 ا وعدهدعو And he counted them Ve onları saydı 1 عدد مهدعو And promise (imp) them Ve onlara vaad et 1 وعد مهدعو They promised him Ona vaad ettiler 1 وعد وهدعو To advise, instruct Öğüt verdi 1 ظ وعظعظ- وعي You advised Öğüt verdin 1 وعظ عوظت
And advise (imp) them Ve onlara vaaz et, öğüt ver 1 وعظ مظهعو
My promise, threat Tehdit, vaid, tehdidim وعد يدعو
Appropriate Uygun وفاقا وفق
He paid him in full Ona hesabını tamamen ödedi 2 ويف فاهو
Guest, delegation Misafir, heyet فدا وفدو
He fulfilled Vefa gösterdi 2 فى ويفو
It was paid in full Tamamen ödendi 2 ويف تفيو
Respect, grandeur Vakar, saygı قارا وقرو
He protected us Bizi korudu 1 ا وقيقانو
495
He protected him Onu korudu 1 وقي قاهو
He protected them Onları korudu 1 وقي مقاهو
It spread Kapladı 1 وقب قبو Time Vakit, zaman وقت قتو
Its time Onun vakti ا وقتهقتو Weight, deafness Ağırlık, sağırlık وقر قرا -وقرو
Weight Ağırlık وقرا وقر
To fall, occur Düştü, vaki oldu 1 وقع قعو-قعي
Its occurrence Vaki olması وقع تقعو
It fell, happened Düştü, vaki oldu, vazife oldu 1 وقع تقعو - تقعو
Its occurrence Onun vaki olması ا وقعهتقعو To stop, stand Durdu, dikildi 1 وقف قفو It was made to stand Durduruldu, dikiltildi 1 وقف فقو And stop (imp, pl) Ve durdurun 1 فو وقفقو
They were made to stand Durduruldular 1 فوا وقفقو
And stop (imp, pl) them Onları durdurun 1 وقف مفوهقو And protect (imp) us Ve bizi koru 1 وقي قاون And protect (imp) them Ve onları koru 1 وقي همقو Fuel Yakıt وقد دقوو Its fuel Onun yakıtı ا وقدهقودو To protect, defend Korudu, kolladı 1 قي وقيي-وقي He striked with his fist Yumruk attı 1 وكز كزو
He striked him with his fist Ona yumruk attı 1 وكز هكزو He was entrusted Vekil edildi 2 كل وكلو And eat (imp, dual) Ve yiyin (ikil) 1 كال أكلو We have entrusted Vekil kıldık 2 ا وكلكلنو
496
And eat (imp) Ve yiyin 1 وكلوا أكل Proxy, guardian Vekil, koruyucu يل وكلكو
Turn (imp) Dön 1 ل ويلو And really if Ve eğer gerçekten نلئو And not Ve değil الو It turned them Onları çevirdi 1 ويل مالهو
Protection Velayet, koruyuculuk ة ويلاليو Their protection Onların velayeti هم ويلتليو And let it come (imp) Ve gelsin 1 أيت أتلتو
Let there be (imp) Olsun 1 كون كنلتو
Let him look (imp) Baksın 1 نظر نلتوظر
She gave birth Doğurdu 1 ولد لدو
He was born Doğuruldu 1 ولد دلو
Child Çocuk ولد لدا - ولدو
Young boys, children Gençler ان ولدولد
I was born Doğdum 1 ولد دتلو
They (fm) gave birth Doğurdular (dş) 1 ن ولدلدو
They (fm) gave birth to them Onları doğurdular 1 ولد مهنلدو His child Onun çocuğu ولد هلدو-و هلد Her child Onun (dş) çocuğu ا ولدهلدو And but Ve lakin, fakat نلكو- نلكو
But we Fakat biz انلكو
But you (pl) Fakat siz كمنلكو
But he Fakat o هنلكو
But they Fakat onlar مهنلكو But I Fakat ben ينلكو
497
Let us bear (imp) Yüklenelim 1 ل محلمحلنو If, even if Şayet, eğer, olsa bile لوو
Turn (imp, pl) Dönün 1 لوا ويلو They turned Döndüler 1 ا ويللوا-ولوو
If not, even if not Değilse, olmasaydı اللوو
Protector Dost, koruyucu ويل يلا - ويلو
To turn Döndü 1 لى ويللي- ووي
And let them believe (imp) Đman etsinler 4 وا أمننمؤليو And let them hold (imp) Tutsunlar 1 ذوا أخذأخليو
Let them cry, weep (imp, pl) Ağlasınlar 1 كوا كيببليو You turned Döndün 1 ويل تليو
And let him fear (imp) Sakınsın 8 ق وقيتليو And let them fear (imp) Sakınsınlar 8 ق وقيتليو And let him be cautious (imp)
Dikkatli olsun, inceliklere baksın
وليتلطف لطف 5
You (pl) turned Döndünüz 1 م ويلتليو
Intimates Sırdaş ة وجليجلو
Let them find (imp) Bulsunlar 1 وا وجدجدليو
Let him decree (imp) Hüküm versin 1 حكم كمحليو Let him fear (imp) Korksun 1 خشي شخليو
As a child Çocukken ولد ليداو
Let him call, pray (imp) Dua etsin, çağırsın 1 دعو عدليو
And let them ask (imp) Sorsunlar 1 ألوا سألسليو
And let them be chaste (imp) Đffetli olsunlar 10 عفف ففعتسليو And let them bear witness (imp)
Şahit olsunlar 1 شهد ودهشلي Let them overlook (imp) Hoş görsünler 1 وا صفحفحصليو
Let them draw (imp, fm) Vursunlar (dş) 1 ضرب نربضليو
498
And let them circumambulate (imp)
Tavaf etsinler 5 فوا طوفطوليو
And let them forgive (imp) Affetsinler 1 فوا وعفعليو
That he knows Bilmesi için 1 علم لمعليو
And let them say (imp) Desinler 1 قولوا قولليو
Let him write (imp) Yazsın 1 كتب بكتليو
Your (pl) protector Dostunuz, veliniz ويل كميلو And let him dictate (imp) Yazdırsın 4 ل ملللمليو Our protector Dostumuz, velimiz ا ويلنيلو His protector Onun dostu, velisi ويل هيلو Their protector Onların dostu, velisi ويل مهيلو Their (dual) protector O ikisinin dostu, velisi ا ويلمهيلو And let them fulfill (imp) Ve yerine getirsinler 2 وفوا ويفليو My protector Benim velim, dostum ى ويليلو-ييلو And he distanced himself Ve yan çizdi 1 أى نأينئا-ونو Bestower Karşılıksız veren وهب ابهو
Shining Parlayan وهج اواجه To bestow, grant Karşılıksız verdi 1 وهب بهو-بهي
She granted Verdi (dş) 1 وهب تبهو
We granted Verdik 1 ا وهبنبهو
Weakened Zayıfladı 1 وهن نهو
Weakness Zayıflık ن وهنهنا-وهو
They weakened Gevşediler 1 وهن واونه
It was hidden Gizlendi 1 وري وريو
Ah, that Vay كانيو
Ah, that Vay ona هكأنيو Woe Vay haline, yazıklar olsun ليو
499
Woe to us Yazıklar olsun bize انلتيا-ولنيو
Woe to me Yazıklar olsun bana ىلتيو
Woe to you Yazıklar olsun sana لكيو
Woe to you (pl) Yazıklar olsun size لكميو
500
يHe calls to account Sorumlu tutar, muaheze eder 3 ذ أخذاخؤي
He calls you (pl) to account Sizi sorumlu tutar 3 أخذ ذكماخؤي He calls them to account Onları sorumlu tutar 3 م أخذذهاخؤي That it is given Verilmesi 4 أيت تؤي
That he gives you (pl) Size vermesi 4 أيت كمتؤي That they give Vermeleri 4 وا أيتتؤي
They are given Verilirler 4 ن أيتوتؤي It is given Verilir 4 أيت ؤىيت
He gives Verir 4 ي أيتتؤي
He gives me Bana verir 4 ن أيتيتؤي
That he gives him Ona vermesi 4 أيت هيتؤي
He gives him Ona verir 4 أيت يهتؤي
That he gives them Onlara vermesi 4 أيت مهيتؤي
He gives them Onlara verir 4 أيت يهمتؤي It is transferred Nakledilir 1 أثر ثرؤي They prefer Tercih ederler 4 ون أثررثؤي
He is taken, seized Alınır, yakalanır 1 ذ أخذخؤي
That he is taken Alınması 1 ذ أخذخؤي It is delayed Tehir edilir, ertelenir 2 أخر رخؤي
That he delays Tehir etmesi 2 أخر رخؤي He delays Tehir eder, erteler 2 أخر رخؤي
That he delays you (pl) Sizi tehir etmesi 2 أخر كمرخؤكم- يرخؤي He delays them Onları erteler 2 أخر مهرخؤي He returns Geri verir 2 أدي يدؤ
He returns it Onu geri verir 2 أدي هدؤي
501
That it is permitted Đzin verilmesi 1 ذن أذنؤي It is permitted Đzin verilir 1 ذن أذنؤي
They harm, hurt Eziyet ederler 1 ذون أذيؤي
He harms, hurts Zarar verir, rahatsız eder 1 ي أذيذؤي
That they (fm) get harmed Eziyet edilmeleri (dş) 1 أذي نذيؤي
Despaired Yeise, ümitsizliğe düştü 1 يأس سئي They (fm) despaired Ümitsizliğe düştüler (dş) 1 يأس نسئي They despaired Ümitsizliğe düştüler 1 وا يأسسئي
He is turned away Çevrilir 1 أفك فكؤي
They are turned away Çevrilirler 1 فكون أفكؤي
He joins, reconciles Birleştirir, yakınlaştırır 2 ألف لفؤي
They swear off Karısına yaklaşmama yemini eder
يؤلون ألو 4
They are ordered Emrolunurlar 1 و أمررمؤني
He believes, gives safety Đman eder, inanır, emin kılar 4 أمن نمؤي They believe Đman ederler (dş) 4 أمن نمؤي
That he believes Đman etmesi 4 أمن نمؤي-نمؤي Indeed he believes Elbette iman eder 4 أمن ننمؤي
Indeed they believe Elbette iman ederler 4 أمن ننمؤي That they believe Đman etmeleri 4 وا أمننمؤي
They believe Đman ederler 4 ون أمننمؤي
Tires, makes tired Yorar, yorgunluk verir 1 أود ودؤي
It tires him Onu yorar 1 أود هودؤي Despairing Mey’us, ümitsiz يأس وسؤا-يئوسي
He supports Destekler 1 أيد ديؤي
O! Ey! اي
O my Lord Ey Rabbim ربب با ري
502
O my people Ey kavmim م قوما قوي O our people Ey kavmimiz ا قومنما قوي I wish it had Keşke تا ليي I wish we had Keşke biz انتا ليي I wish I had Keşke ben نيتا ليي I wish he had Keşke o اهتا ليي Woe to us Yazık bize انلتيا وي Woe to me Yazık bana ىلتيا وي Woe to us Yazık bize النيا وي O John (pbuh) Ey Yahya (AS) ىيحا يي O! Ey اهتاأيي O! Ey هاأيي That he refuses Kaçınması, reddetmesi 1 أيب ابي
Dry Kuru ابس يبسي Dry ones Kurular يبس اتابسي
He refuses Kaçınır, reddeder 1 ى أيبأبي
That he comes Gelmesi 1 أيت اتي
That he brings Getirmesi 1 أيت أتبـ ي
That he comes to you Sana gelmesi 1 أيت كاتي That he comes to you (pl) Size gelmesi 1 أيت كمأتي That he swears Yemin etmesi 8 ل ألوأتي They order each other, consult
Birbirine emrederler, danışırlar 8 ون أمررمأتي
That he comes to him Ona gelmesi 1 أيت هاتي That he comes to them Onlara gelmesi 1 أيت هماتي That they come Gelmeleri 1 وا أيتأتي
That they come to you Sana gelmeleri 1 أيت وكأتي
503
That they come to you (pl) Size gelmeleri 1 أيت وكمأتي They come Gelirler 1 ون أيتأتي
They come to you Sana gelirler 1 أيت كونأتي They come to us Bize gelirler 1 ا أيتنونأتي They come to me Bana gelirler 1 وني أيتأتي He/it comes Gelir 1 ي أيتاتي That he/it comes Gelmesi 1 أيت يأتي He/it brings Getirir 1 ي بـ أيتاتي They (dual) come Gelirler (ikil) 1 أيت انياتي
They (dual) come to her Ona gelirler (ikil) 1 ا أيتانهياتي That it comes to you Sana gelmesi 1 أيت كياتي
That it comes to you (pl) Size gelmesi 1 أيت كميأتي It comes to you (dual) Size (ikil) gelir 1 ا أيتيكماتي They (fm) come Gelirler (dş) 1 أيت نيأتي
He/it comes to us Bize gelir 1 ا أيتينأتي
They (fm) come to you Sana gelirler (dş) 1 أيت كينأتي
Indeed it comes to you (pl) Size mutlaka gelir 1 أيت كمنيأتي
That he/it comes to me Bana gelmesi 1 نى أيتياتي Indeed it comes to me Bana mutlaka gelir 1 ي أيتنياتي
It comes to me Bana gelir 1 نى أيتيأتي He/it comes to me Bana gelir 1 يني أيتأتي
He/it comes to him Ona gelir 1 أيت يهأتي
He/it comes to her Ona (dş) gelir 1 ا أيتيهاتي
He/it comes to them Onlara gelir 1 يهم أيتأتي That he/it comes to them Onlara gelmesi 1 أيت مهيأتي
Gog Yecüc وجاجي
504
He takes, seizes Tutar, yakalar 1 ذ أخذأخي
That he seizes you (pl) Sizi tutması 1 أخذ ذكمأخي That he seizes him Onu tutması 1 أخذ ذهأخي That he seizes them Onları tutması 1 أخذ مذهأخي That they take Tutmaları 1 ذوا أخذأخي They take Tutarlar 1 ذون أخذأخي They take it/them Onu/onları tutarlar 1 ا أخذهذونأخي That they take it/him Onu tutmaları 1 أخذ ذوهأخي That he permits Đzin vermesi 1 أذن أذني
That he permits Đzin vermesi 1 أذن أذني They falsify Uydururlar 1 كون أفكأفي
Ruby Yakut اقوتي That he eats Yemesi 1 أكل أكلي He eats Yer 1 أكل أكلي
They (dual) eat O ikisi yerler 1 أكل أكالني
They (fm) eat Onlar yerler (dş) 1 أكل أكلني
That he eats it Onu yemesi 1 أكل أكلهي He eats it Onu yer 1 أكل أكلهي He eats them Onları (dş) yer 1 أكل نأكلهي
That they eat Onları n yemeleri 1 أكلوا أكلي They eat Onlar yerler 1 أكلون أكلي
He suffers Acı duyar, elem duyar 1 أمل المي They suffer Elem duyarlar 1 ون أملألمي
They spare you (pl) Sizi uzak tutarlar 1 ألو كمألوني
He orders Emreder 1 أمر رأمي
That he orders you (pl) Size emretmesi 1 كم أمررأمي
505
He orders you (pl) Size emreder 1 أمر رأمكمي He orders them Onlara emreder 1 م أمرهرأمي They order Emrederler 1 ون أمررأمي
He becomes secure Emin olur, emniyette olur, güvenir
يأمن أمن 1That they become secure Emin olmaları 1 وا أمننأمي
they become secure of you Sizden emin olurlar 1 أمن وكمنأمي
Its time comes Vakti gelir 1 أين أني They (fm) pledge allegiance to you
Sana bağlılık yemini ederler (dş)
يبايعنك بيع 1
They pledge allegiance Bağlılık yemini ederler 1 ون بيعايعبي They pledge allegiance to you
Sana bağlılık yemini ederler 1 بيع كونايعبي That he seeks Araması, istemesi 8 غ بغيتبي They seek Ararlar, isterler 8 ون بغيغتبي
He seeks Arar, ister 8 ي بغيغتبي
Surely they will slit Mutlaka yaracaklar 1 بتك كنتبي
That he tests, tries Đmtihan etmesi 8 بلو يلتبي
That he tests you (pl) Sizi imtihan etmesi 8 بلو كميلتبي He disperses Yayar 1 ث بثثبي
It scratches Eşeler 1 ث حبثحبي
He diminishes Eksiltir 1 خبس سخبي
That he diminishes Eksiltmesi 1 خبس سخبي They are diminished Eksiltilirler 1 ون خبسسخبي
He becomes stingy Cimrilik eder 1 ل خبلخبي
That he becomes stingy Cimrilik etmesi 1 ل خبلخبي They become stingy Cimrilik ederler 1 لون خبلخبي That he discloses Açığa vurması 4 بدو دبي
He begins Başlatır 4 بدأ ئدبي
506
He begins Başlatır 1 أ بدأدبي It is exchanged Değiştirilir 2 ل بدلدبي
He exchanges Değiştirir 2 ل بدلدبي
That he changes Değiştirmesi 1 ل بدلدبي
That he changes us Bizi değiştirmesi 1 ا بدللندبي That he changes him Onu değiştirmesi 1 بدل لهدبي That he changes them (dual) O ikisini değiştirmesi 1 ا بدلملهدبي That they exchange Değiştirmeleri 2 لوا بدلدبي They exchange it Onu değiştirirler 2 بدل هلوندبي That he discloses it Onu açığa vurması 4 ا بدوهدبي They disclose Açığa vururlar 4 ون بدودبي
That he discloses Açığa vurması 4 بدو ىدبي They (fm) disclose Açığa vururlar (dş) 4 بدو يندبي
They begin Başlarlar 4 أبد دباٶي
Dry Kuru سا يبسبي
He extends, spreads Yayar, genişletir, uzatır 1 ط بسطسبي
He extends it Onu genişletir 1 بسط طهسبي That they extend Genişletmeleri, açmaları 1 طوا بسطسبي He gives good news Müjdeler 2 بشر رشبي
He gives you good news Seni müjdeler 2 بشر كرشبي He gives you (fm) good news Seni (dş) müjdeler 2 بشر كرشبي He gives them good news Onları müjdeler 2 بشر مهرشبي He sees Görür, gözetir 4 بصر رصبي
That they see, perceive Görmeleri, anlamaları 1 وا بصررصبي They see Görürler 4 ون بصررصبي They are made to see Birbirlerine gösterilirler 2 بصر مهونرصبي
507
He extends Genişletir 1 ط بسطصبي Indeed he lags behind Yavaş davranır, ağırdan alır 1 بطأ طئنبي
That he seizes Yakalaması 1 بطش شطبي He seizes Yakalar 1 بطش شطبي
They seize Yakalarlar 1 ون بطششطبي That he nullifies Đptal etmesi 1 ل بطلطبي He nullifies Đptal eder, boşa çıkarır 1 ل بطلطبي
That he sends, resurrects Diriltmesi, göndermesi 1 ث بعثعبي He sends, resurrects Diriltir, gönderir 1 ث بعثعبي
He is sent, resurrected Diriltilir, gönderilir 1 ث بعثعبي
That he raises you Seni yükseltmesi 1 بعث ثكعبي He resurrects you (pl) Sizi diriltir 1 ث بعثعبيكم Indeed he raises Mutlaka diriltir 1 بعث ثنعبي
He resurrects them Onları diriltir 1 بعث مثهعبي That they are resurrected Diriltilmeleri 1 ثوا بعثعبي They are resurrected Diriltilirler 1 ثون بعثعبي They seek Ararlar, isterler 1 ون بغيغبي
They seek for you (pl) Sizin için isterler 1 بغي كمونغبي They seek it Onu isterler 1 ا بغيهونغبي He seeks, oppresses Arar, haddi aşar 1 ي بغيغبي
They transgress Aşarlar, karışırlar (ikil) 1 بغي انيغبي
It remains Baki kalır 1 قى بقيبي
They weep, cry Ağlarlar 1 كون بكيبي
He despairs Ümit keser 1 بلس سلبي
That he/it reaches Ulaşması 1 لغ بلغبي He/it reaches Ulaşır 1 لغ بلغبي
508
He notifies, conveys Ulaştırır, tebliğ eder 2 لغ بلغبي
That they (dual) reach Ulaşması (ikil) 1 ا بلغلغبي Surely he/it reaches Mutlaka ulaşır 1 بلغ نلغبي
That they reach Ulaşmaları 1 وا بلغلغبي That they convey Ulaştırırlar, tebliğ ederler 2 ون بلغلغبي He tests, tries Đmtihan eder 1 لو بلوبي
That he tests you (pl) Sizi imtihan etmesi 1 بلو كملوبي He tests you (pl) Sizi imtihan eder 1 بلو لوكمبي Indeed he tests you (pl) Sizi mutlaka imtihan eder 1 بلو كمنلوبي That he tests me Beni imtihan etmesi 1 ل بلوبنييو It decays Yok olur 1 لى بلوبي
That he tests Đmtihan etmesi 4 بلو يلبي
O, son of my mother Ey anamın oğlu مؤنبي =يام نبا اي It perishes Yok olur 1 بور وربي
They spend the night Gecelerler 1 ون بيتبيتي
They plan by night Geceleyin kurarlar 2 ون بيتتيبي
They become white Ağarır 9 بيض ضيبي
That he makes clear Açıklaması 2 بني نيبي He makes clear Açıklar 2 بني نيبي
That he makes clear Açıklaması 2 بني نيبي He clarifies Açıklar 4 بني بنيي
He makes it clear Onu açıklar 2 ا بنيهنيبي He stays behind Geri kalır 5 أخر رأختي
Orphans Yetimler ى يتمامتي That he repents, turns Tevbe etmesi 1 توب بتي
That he exchanges Değiştirmesi 5 ل بدلدبتي
509
He destroys Mahveder 2 ترب ربتي He follows Takip eder, arkasından gelir 2 تبع عبتي He follows Takip eder 8 تبع بعتي
That he follows Takip etmesi 8 تبع بعتي He is followed Takip eder 4 تبع بعتي
He is followed Takip edilir 8 تبع تيعب
He follows it Onu takip eder 1 ا تبعهعبتي He follows them Onları takip eder 8 تبع مهبعتي They follow you (pl) Sizi takip ederler 8 تبع وكمبعتي They follow Takip ederler 8 ون تبعبعتي They follow Takip ederler 4 ب تبعتونيع They settle Konaklar, yerleşir 5 أ بوأوبتي
That it becomes clear Açığa çıkması 5 بني نيبتي It becomes clear Açığa çıkar 5 بني نيبتي
He sips Yudumlar 5 جرع عرجتي He sips it Onu yudumlar 5 جرع هعرجتي He avoids Kaçınır 1 جنب بنجتي
He avoids it Ondan kaçınır 1 ا جنبهبنجتي They dispute Tartışırlar 6 ون حججاجحتي
He goes for judgment Muhakeme olur 6 حكم اكمحتي
That they go for judgment Muhakeme olmaları 6 وا حكماكمحتي They whisper to each other Fısıldarlar 6 ون خفتافتختي It confounds him Onu çarpar 1 خبط طهبختي That he takes Edinmesi 8 ذ أخذختي He takes Edinir, benimser 8 ذ أخذختي
That he takes Edinmesi 8 ذ أخذختي
510
That he takes it/her Onu edinmesi 8 ا أخذذهختي That they take Edinmeleri 8 ذوا أخذختي They take Edinirler 8 ذون أخذختي They take you Seni edinirler 8 أخذ كذونختي That they take it/him Onu edinmeleri 8 أخذ ذوهختي He snatches away Kapıp götürür 5 خطف ختيطف
He is snatched away Kapılıp götürülür 5 خطف طفختي He snatches you (pl) away Sizi kapıp götürür 5 خطف طفكمختي That they remain behind Geri kalmaları 5 لفوا خلفختي They choose Seçerler 5 ون خريريختي
They ponder Gereği gibi düşünürler 5 ون دبرربدتي
He receives admonition Öğüt alır, hatırlar 5 ذكر ذكرتي
They receive admonition Öğüt alırlar, hatırlarlar 5 ون ذكرذكرتي
They (dual) return to each other
Geri döner (ikil) 6 ا رجععاجرتي He waits Bekler, fırsat bekler 5 ربص صبرتي
They (fm) wait Beklerler (dş) 5 ربص نصبرتي
They wait Beklerler 5 ون ربصصبرتي They hesitate Bocalarlar, tereddüt ederler 5 ون رددددرتي
He watches Kontrol eder, gözetler 5 رقب قبرتي
He leaves Terk eder 1 ترك كرتي That he is left Terk edilmesi 1 ترك كرتي He is left Terk edilir 1 ترك كرتي
That he deprives you (pl) Sizi mahrum etmesi 1 وتر كمرتي
That they are left Terk edilmeleri 1 كوا تركرتي He purifies himself Arınır, temizlenir 5 كى زكوزتي
That they ask each other Soruşmaları 6 اءلوا سألستي
511
They ask each other Soruşurlar 6 اءلون سألستي
They slip away Sıvışıp giderler 5 للون سللستي
That it rots Bozulması 5 سنه هنستي
They supplicate humbly Yalvarırlar 5 ون ضرععرضتي
He clean himself Temizlenir 5 طهر رطهتي
That they clean themselves Temizlenmeleri 5 وا طهررطهتي They clean themselves Temizlenirler 5 ون طهررطهتي
They recognize each other Birbirini bilirler, tanışırlar 6 فون عرفارعتي
That he transgresses Aşması, geçmesi 5 عدو دعتي
They learn Öğrenirler 5 ون علملمعتي
They wink at each other Kaş-göz işareti yaparlar 6 ون غمززامغتي That it changes Bozulması, değişmesi 5 غري ريغتي
It gushed forth Fışkırır 6 فجر رفجتي They (dual) separate, become divided
Ayrılırlar (ikil) 8 قا فرقفرتي They separate, become divided
Ayrılırlar 8 قون فرقفرتي
That he asserts superiority Üstünlük taslaması 5 ل فضلفضتي They (fm) break up, split Çatlarlar (dş) 5 ن فطرفطرتي
That they understand well Đyice anlamaları 5 وا فقهفقهتي He ponders, thinks well Düşünür, tefekkür eder 5 فكر فكرتي
That they ponder Düşünmeleri 5 فك فكرتواير They ponder, think well Düşünürler 5 ون فكرفكرتي That they incline Eğilmeleri 5 ا فيأؤفيتأ-يفيتي That he becomes cautious Sakınması 8 ق وقيتي He accepts Kabul eder 5 ل قبلقبتي
That it is accepted Kabul edilmesi 5 ل قبلقبتي
That he precedes Öne geçmesi 5 قدم مقدتي
512
He precedes Đleri gider, öne geçer 5 قدم مقدتي That he becomes cautious of him
Ondan sakınması 8 وقي قهتي They become cautious Korunurlar, sakınırlar 8 قون وقيتي
He becomes cautious Korunur, sakınır 8 ي وقيقتي
They recline Yaslanırlar 8 ون وكأؤكتي
He becomes arrogant Büyüklenir 5 كرب ركبتي
They become arrogant Büyüklenirler 5 ون كربركبتي He speaks Konuşur 5 كلم كلمتي
They speak Konuşurlar 5 ون كلمكلمتي They blame each other Birbirlerini kınarlar 6 ون لوممالوتي He receives Alır 5 لقى لقيتي
He recites Okur 1 لو تلوتلوا- يتي
They recite Okurlar 1 لون تلوتي
They recite it Onu okurlar 1 ل تلوتيهون He recites it Onu okur 1 تلو لوهتي It is read Okunur 1 لى تلوتي
That he completes Tamamlaması 4 متم متي He completes Tamamlar 4 متم متي
They touch each other Birbirine dokunurlar 6 ا مسساسمتي
He profits, enjoys Yararlanır, faydalanır 5 متع عتمتي
That they profit, enjoy Faydalanmaları 5 وا متععتمتي They profit, enjoy Faydalanırlar 5 ون متععتمتي He swaggers Böbürlenir 5 طى مطيمتطا- يمتي That they wish Đstemeleri 5 مين ونمتي
They wish Đsterler 5 ن مينونمتي
They wish it Onu isterler 5 مين هوننمتي
513
That they wish it Onu istemeleri 5 مين هونمتي They hold secret counsel Gizlice danışırlar 6 ن جنوواجنتي
They dispute Çekişirler, tartışırlar 6 نزع ازنتونيع
They forbid each other Birbirini vazgeçirirler, yasaklarlar
يتناهون ي 6
It descends Đner, devamlı iner 5 ل نزلزنتي
He hides himself Gizlenir, saklanır 6 ى ورياروتي
That he repents, turns Tevbe etmesi 1 توب وبتي He repents, turns Tevbe eder 1 توب وبتي He repents, turns Tevbe eder 1 لى توبا وبتي
He accepts repentance Tevbeyi kabul eder 1 توب وبتلى يع
That they repent, turn Tevbe etmeleri 1 وا توبوبتي They repent, turn Tevbe ederler 1 ون توبوبتي
He makes die Öldürür, vefat ettirir 5 فا ويفوتي
He makes you (pl) die Sizi öldürür 5 فاكم ويفوتي He makes them (fm) die Onları (dş) öldürür 5 ويف نفاهوتي They make die Öldürürler 5 ن ويففووتي
They are made to die Öldürülürler, ölürler 5 ن ويففووتي They make them die Onları öldürürler 5 ويف مهنفووتي He makes die Öldürür 5 فى ويفوتي
He is made to die Öldürülür 5 فى ويفوتي
He puts his trust Vekil eder, tevekkül eder 5 كل وكلوتي
That he puts his trust Tevekkül etmesi 5 كل وكلوتي They put their trust Tevekkül ederler 5 كلون وكلوتي
That he turns away Yüz çevirmesi 5 ل ويلوتي
He befriends them Onları dost edinir 5 ويل ملهوتي They turn away, befriend
Dönerler, dönüp giderler, yüz çevirirler
يتولوا-يتولوا ويل 5
514
They befriend Dost edinirler 5 ن ويللووتي
They befriend him Onu dost edinirler 5 ويل هنلووتي He turns away, befriends Yüz çevirir, dost edinir 5 لى ويلوتي
Orphan Yetim يتم يمتا-ييمتي Two orphans Đki yetim ن يتمييمتي
He wanders Gezinir 1 تيه هيتي They wander Gezinirler 1 ون تيهيهتي That he makes firm Sabit kılması 2 ثبت تثبي He makes firm Sabit kılar, sağlamlaştırır 2 ثبت تثبي
That he makes firm Sabit kılması 2 ثبت تثبي He makes firm, ties Sabit kılar, tutar, bağlar 1 ثبت ثبتي
That they tie you Seni bağlamaları 1 ثبت وكثبتي That he subdues Hakim olması 4 ثخن نثخي Madinah Medine şehri ثربي He gains dominance Yener, ele geçirir 1 ثقف ثقفي
That they defeat you (pl) Sizi yenmeleri 1 ثقف ثقفوكمي They hide Gizlerler 1 ون ثينثني
He cries for help Bağırır, yardım ister 1 جأر ئرجي They cry for help Bağırırlar, yardım isterler 1 ون جأرئرجون- يأرجي He disputes, argues Mücadele eder 1 ل جدلادجي
He disputes with us Bizimle mücadele eder 1 ا جدللنادجي That they dispute with you (pl)
Sizinle mücadele etmeleri 1 جدل لوكمادجي They dispute Mücadele ederler 1 ل جدلادجوني They dispute with you Seninle mücadele ederler 1 جدل كلونادجي He is protected Korunur 4 جور ارجي
He strives, struggles Cihad eder, mücahede eder 3 جهد داهجي
515
That they strive, struggle Cihad etmeleri 3 وا جهدداهجي They strive, struggle Cihad ederler 3 ون جهدداهجي He becomes neighbor Komşu kalır 3 جور اورجي
He becomes neighbor to you Seninle komşu olurlar 3 جور كوناورجي That he responds Cevap vermesi, icabet etmesi 4 جوب جبي It is brought Toplanır, getirilir 1 ى جيببجي
He chooses Seçer 8 بي جيبتجي
He chooses you Seni seçer 8 جيب بيكتجي They avoid Uzak dururlar, kaçınırlar 8 ون جنبنبتجي
He rejects, denies Đnkâr eder 1 جحد دحجي They rejects, deny Đnkâr ederler 1 ون جحددحجي He finds Bulur 1 وجد جدي
That he finds Bulması 1 وجد جدي That he finds you Seni bulması 1 وجد كجدي
That he finds him Onu bulması 1 وجد هجدي
That they find Bulmaları 1 وا وجدجدي They find Bulurlar 1 ون وجدجدي
They find him Onu bulurlar 1 وجد هونجدي He pulls Çeker 1 جرر رجي That he protects you (pl) Sizi kurtarması 4 جور كمجري He commits crime Suç işler 1 جرم رمجي He incites you to crime Sizi adaletsizliğe sevk eder 1 جرم كمنرمجي
He pulls him Onu çeker 1 جرر هرجي It flows, runs Akar, gider 1 ري جريجي
That he is recompensed Karşılığı verilmesi 1 جزي زجي He is recompensed for it Ona onun karşılığı verilir 1 جزي اهزجي
516
They are recompensed Onlara karşılığı verilir 1 ن جزيوزجي
He is recompensed Karşılığı verilir 1 ى جزيزجي
He recompenses Karşılığını verir 1 زي جزيجي
That he recompenses you Sana karşılığını vermesi 1 جزي كزيجي That he recompenses them Onlara karşılığını vermesi 1 جزي مهزيجي That he makes, does Yapması, kılması 1 ل جعلعجي He makes, does, places Yapar, yerleştirir, kurar, kılar 1 ل جعلعجي
That he makes, does Yapması, kılması 1 ل جعلعجي He makes you Sizi kılar 1 جعل لكمعجي That he makes me Beni kılması 1 لني جعلعجي That he makes him Onu kılması 1 جعل لهعجي He makes him Onu kılar 1 جعل لهعجي That he makes him Onu kılması 1 جعل لهعجي They make, do, place Yaparlar, kılarlar 1 لون جعلعجي That they make, do, place Onu yapmaları 1 جعل لوهعجي He sits Oturur 1 جلس سلجي He reveals Ortaya çıkarır 2 لي جليجي
He reveals it Onu ortaya çıkarır 2 ا جليليهجي He runs Koşar 1 مجح حمجي
They run Koşarlar 1 ون مجححمجي
He gathers Toplar, bir araya getirir 1 مجع عمجي
He gathers you (pl) Sizi toplar 1 مجع كمعمجي Indeed he gathers you (pl) Mutlaka sizi toplar 1 مجع كمنعمجي
They gather, collect Toplarlar 1 ون مجععمجي
He becomes ignorant Cahillik eder 1 ل جهلهجي
They become ignorant Cahillik ederler 1 لون جهلهجي
517
He/it comes Gelir 1 جيء جيأي
He responds Cevap verir, icabet eder 4 جوب بجيي He protects Kurtarır 4 جور جريي
He protects me Beni kurtarır 4 نى جورجريي He disputes Tartışır, delil getirir 3 حجج اجحي
They dispute with you (pl) Sizinle tartışmaları 3 وكم حججاجحي They dispute Tartışırlar, delil getirirler 3 ون حججاجحي He opposes Karşı gelir 1 حدد ادحي
That he opposes Karşı gelmesi 3 حدد دادحي They oppose Karşı gelirler 1 ون حددادحي They wage war Harbederler, savaşırlar 3 ون حرباربحي He is called to account Hesaba çekilir 2 حسب باسحي
He calls to account Hesaba çeker 2 حسب باسحي That he calls you (pl) to account
Sizi hesaba çekmesi 2 حسب كمباسحي That it is encompassed Kuşatılması 4 اط طحوحي It is encompassed Kuşatılır 4 اط طحوحي
He protects Muhafaza eder 3 ظ حفظافحي
They protect Muhafaza ederler 3 ظون حفظافحي
He talks Konuşur 3 حور اورحي
They talk Onunla konuşur 3 حور هاورحي He loves, likes Sever 4 حبب بحي That he likes you (pl) Sizi sevsin 4 حبب كمببحي They are made happy Neşelendirilirler 1 ون حربربحي
He keeps, imprisons Tutar, hapseder 1 حبس بسحي
He imprisons him Onu hapseder 1 حبس هبسحي Surely it becomes worthless Muhakkak değersiz olur 1 حبط طنبحي
518
He loves them Onları sever 4 حبب مهبحي They love, like Severler 4 ون حبببحي They like you (pl) Sizi severler 4 حبب كمونبحي They love him Onu severler 4 حبب هونبحي They like them Onları severler 4 حبب مهونبحي He expects Hesap eder, bekler, umar 8 حسب سبتحي
That they expect Hesap etmeleri 8 وا حسبسبتحي They expect Hesap ederler 8 ون حسبسبتحي He reports, narrates Bahseder, icat eder 2 حدث دحثي He brings about, causes Ortaya çıkarır, ihdas eder 4 ث حدثدحي
He fears Korkar, çekinir 1 حذر ذرحي
He warns Sakındırır 2 حذر ذرحي
He warns you (pl) Sizi sakındırır 2 حذر كمذرحي They fear Korkarlar, çekinirler 1 و حذرذرحني They distort, falsify Tahrif ederler, bozarlar 2 فون حرفرحي They distort it, falsify it Onu tahrif ederler, bozarlar 2 حرف هفونرحي He makes move Hareket ettirir 2 حرك كرحي He makes unlawful, forbid Haram kılar, haram sayar 2 حرم يمرح
They make unlawful, forbid Haram kılarlar, haram sayarlar 2 ون حرممرحي They make it unlawful Onu haram sayarlar 2 حرم هونمرحي He grieves Hüzünlenir 1 ن حزنزحي He makes grieve Üzer, incitir 1 ن حزنزحي
They (fm) grieve Üzülürler (dş) 1 ن حزنزحي
That it grieves you Seni üzmesi 1 حزن نزحيك It grieves me Beni üzer 1 ني حزننزحي It grieves them Onları üzer 1 حزن مهنزحي
519
They grieve Üzülürler 1 ون حزننزحي
He thinks Düşünür, hesabeder 1 حسب بسحي
Indeed he thinks Zannetmesi 1 حسب نبسحي
He thinks it Onu zanneder 1 حسب هبسحي He thinks them Onları zanneder 1 حسب مهبسحي They think Zannederler 1 ون حسببسحي They become jealous Haset ederler, kıskanırlar 1 ون حسددسحي
He does good Đyilik eder, iyilik yapar 4 حسن سنحي
They do good Đyilik ederler 4 ون حسنسنحي He gathers Haşreder, bir araya toplar 1 حشر رشحي
That he is gathered Bir araya toplanması 1 حشر رشحي He is gathered Bir araya toplanır 1 حشر حيرش
He gathers them Onları bir araya toplar 1 حشر مهرشحي That they are gathered Toplanmaları 1 وا حشررشحي They are gathered Toplanırlar 1 ون حشررشحي
He urges Teşvik eder 1 حضي ضحي He becomes present Huzura gelir 1 حضر رضحي
They become present with me
Benim huzuruma gelirler 1 حضر ونرضحي They (fm) menstruate Adet görürler 1 حيض نضحي
He crushes Ezer 1 حطم مطحي Indeed he crushes Mutlaka sizi ezer 1 حطم كمنمطحي He protects Korur 1 فظ حفظحي
They (fm) protect Korurlar (dş) 1 حفظ فظنحي
That they protect Korumaları 1 فظوا حفظحي They protect it Onu korurlar 1 حفظ هفظونحي That it presses you (pl) Sizi sıkıştırması 1 حفو كمفحي
520
That it proves true Hak olması 1 حقق قحي It proves true Hak olur 1 حقق قحي
That he establishes truth Hakkı ortaya çıkarması 4 حقق قحي He establishes truth Hakkı ortaya çıkarır 4 حقق قحي
That he decrees Hükmetmesi 1 حكم كمحي He decrees Hükmeder, hüküm verir 1 حكم كمحي
That he decrees Hükmetmesi 1 حكم كمحي He makes judge Hakem yapar 2 حكم كمحي
He establishes Sağlamlaştırır 4 حكم مكحي
They (dual) decree Hüküm verirler (ikil) 2 حكم انكمحي That they make you judge Seni hakem yapmaları 2 حكم وككمحي They decree Hüküm verirler 1 ون حكمكمحي
They make you judge Seni hakem yaparlar 2 حكم كونكمحي That it becomes lawful Helal olması 1 ل حللحي It becomes lawful, descends Helal olur, iner 1 ل حللحي
He makes lawful, settles Helal kılar, yerleştirir 4 ل حللحي
He swears Yemin eder 1 حلف فلحي
Indeed they swear Mutlaka yemin ederler 1 ف حلفلحين They swear Yemin ederler 1 فون حلفلحي He shaves, gets haircut Tıraş olur 1 حلق قلحي That it becomes lawful Helal olması 1 ل حلللحي That they make lawful Helal kılmaları 4 لوا حللحي They become lawful Helal olurlar 1 لون حللحي
They are adorned Takınırlar 1 ن حليلوحي
They make it lawful Onu helal kılarlar 4 حلل هلونحي It is heated Kızdırılır 1 ا محيمحى - يمحي
521
He is praised Medholunur, övülür 1 محد دمحي
That they are praised Övülmeleri 1 وا محددمحي That he/it is made to bear Yükletilmesi 1 ل محلمحي He bears, carries Taşır, yüklenir 1 ل محلمحي
He/it is made to bear Yükletilir 1 ل محلمحي
They (fm) bear Yüklenirler (dş) 1 محل لنمحي
They (fm) bear it Onu yüklenirler (dş) 1 ا محلهلنمحي That they bear Yüklenmeleri 1 لوا محلمحي They bear Yüklenirler 1 لون محلمحي That they bear it Onu yüklenmeleri 1 ا محللوهمحي Black smoke Kara duman وم ممحمحي
That he returns Dönmesi 1 حور ورحي
He comes Girer, perde olur 1 ول حولحي
That he gives life Yaşatması, diriltmesi 4 ي حييحي He lives Yaşar 1 ا حيييحي
He encompasses, understands
Kuşatır, anlar 4 يط حوطحي
That they encompass, understand
Kuşatmaları, anlamaları 4 يطوا حوطحي They encompass, understand
Kuşatırlar 4 يطون حوطحي He becomes unjust Haksızlık eder 1 حيف فيحي That he becomes unjust Haksızlık etmesi 1 حيف يفحي It surrounds Kuşatır 1 حيق يقحي
He greets you Seni selamlar 2 حيي كيحي
John (pbuh) Yahya (AS) ىيحي He lives Yaşar, hayat bulur 1 ى حيييحي
He gives life Yaşatır, diriltir 4 يي حييحي
That he gives life Yaşatması, diriltmesi 4 حيي حييي
522
He gives you (pl) life Sizi diriltir 4 حيي ييكمحي He gives me life Beni diriltir 4 يني حييحي He gives him life Onu diriltir 4 ا حييييهحي That they try to deceive Aldatmaya çalışır 3 خدع عادخي They try to deceive Aldatmaya çalışırlar 3 ون خدععادخي He fears Korkar 1 خوف افخي
They (dual) fear Korkarlar (ikil) 1 افا خوفخي He fears him Ondan korkar 1 خوف افهخي That they fear Korkmaları 1 افوا خوفخي They fear Korkarlar 1 افون خوفخي He opposes Muhalefet ederler 3 فون خلفالخي He chooses Seçer 8 خري ارتخي
He betrays Hainlik eder 1 ان خونتخي They betray Hainlik ederler 1 ون خونانتخي He chooses Seçer 8 خصص صتخي They dispute Çekişirler 8 ون خصممصتخي
It differs Đhtilaf eder, farklı olur 8 خلف فلتخي
They differ, oppose Đhtilaf ederler, anlaşamazlar 8 فون خلفلتخي
He seals Mühürler 1 ختم متخي
That he seals Mühürlemesi 1 ختم متخي He deceives Hile yapar, aldatır 1 خدع عدخي
That they try to deceive you Seni aldatmaya çalışmaları 3 خدع وكعدخي They deceive Hile yaparlar, aldatırlar 1 ون خدععدخي He forsakes Bırakır, terk eder 1 ذل خذلخي
That he forsakes Seni terk etmeleri 1 خذل ذلكمخي He falls down Düşer, kapanır 1 خرر رخي
523
He destroys Harap eder 4 خرب ربخي
They destroy Harap ederler 4 ون خربربخي He/it comes out Çıkar 1 خرج جرخي
That he/it comes out Çıkması 1 خرج جرخي He/it is brought out, driven out
Çıkarılır 4 خرج جرخي That he/it brings out, drives out
Çıkarması 4 خرج رجخي He/it brings out, drives out Çıkarır 4 خرج رجخي That he/it brings out, drives out
Çıkarması 4 خرج رجخي That they (dual) drives you (pl) out
O ikisinin sizi çıkarması 4 اكم خرجرجخي That he/it brings you (pl) out, drives you (pl) out
Sizi çıkarması 4 خرج كمرجخي He/it brings you (pl) out, drives you (pl) out
Sizi çıkarır 4 خرج كمرجخي They (fm) come out, go out Çıkarlar (dş) 1 خرج نجرخي Surely they come out, go out Muhakkak çıkarlar 1 خرج نجرخي Surely He/it brings you (pl) out, drives you (pl) out
Muhakkak çıkarır 4 خرج نرجخي Surely He/it brings you (dual) out, drives you (dual) out
Muhakkak ikinizi çıkarır 4 ا خرجكمنرجخي He/it brings them out, drives you them out
Onları çıkarır 4 خرج مهرجخي That they come out, go out Çıkmaları 1 وا خرججرخي That they bring you out, drive you out
Seni çıkarmaları 4 خرج وكرجخي That they bring you (pl) out, drive you (pl) out
Sizi çıkarmaları 4 خرج خيوكمرج They come out, go out Çıkarlar 1 ون خرججرخي They are brought out, driven out
Çıkarılırlar 4 ون خرججرخي They bring out, drive out Çıkarırlar 4 ون خرجرجخي They bring them out, drive them out
Onları çıkarırlar 4 خرج هونرجخيم They guess, lie
Tahmin ederler, yalan uydururlar
يخرصون خرص 1
That they fall down Yere kapanmaları 1 وا خرررخي They fall down Yere kapanırlar 1 ون خرررخي
524
That he humiliates them Onları rezil etmesi 4 خزي مزهخي He humiliates Rezil eder, utandırır 4 زي خزيخي
He humiliates him Onu rezil eder 4 خزي زيهخي He humiliates them Onları rezil eder 4 خزي زيهمخي He loses Kaybeder 1 خسر رسخي
He decreases, gives less Azaltır, eksiltir 4 خسر سرخي
They decrease, give less Eksiltirler 4 ون خسرسرخي That he causes to swallow Batırması, yere geçirmesi 1 خسف سفخي He causes to swallow Batırır, yere geçirir 1 خسف سفخي That he fears Korkması 1 خشي شخي He fears it Ondan korkar 1 ا خشياهشخي
They fear Korkarlar, saygı duyarlar 1 ن خشيوشخي
They fear him Ondan korkarlar 1 خشي هنوشخي He fears Korkar, saygı duyar 1 ى خشيشخي
They (dual) cover Örterler (ikil) 1 خصف فانصخي They dispute Çekişirler 8 ون خصممصخي
He treats softly Yumuşak davranır 1 خضع عضخي He writes Yazar, hat çeker 1 ط خططخي He snatches away Kapar 1 خطف طفخي It is lightened Hafifletilir 2 خفف ففخي That he lightens Hafifletmesi 2 خفف ففخي That he lightens Hafifletmesi 2 خفف ففخي That they hide, conceal Saklamaları 4 فو خفيخي They hide themselves Saklanırlar, gizli kalırlar 1 ن خفيفوخي
They hide, conceal Gizlerler, saklarlar 4 فون خفيخي
He hides himself Gizlenir, saklanır 1 فى خفيخي
525
He hides, conceals Gizler, saklar 4 ي خفيفخي
They (fm) hide, conceal Gizlerler (dş) 4 خفي نيفخي
That it becomes free Serbest kalması 1 ل خلوخي
He becomes immortal Ebedi olur 1 خلد لدخي
That he becomes immortal Ebedi olması 1 خلد لدخي He comes after Halef olur, yerine geçer 1 خلف فلخي
That he breaks his word Sözünden dönmesi 4 خلف فلخي He breaks his word Sözünden döner 4 خلف فلخي
He gives a successor Ona halef verir 4 خلف فهلخي
They come after Halef olurlar, yerine geçerler 1 لفون خلفخي
That he creates Yaratması 1 خلق لقخي He creates Yaratır 1 خلق لقخي
He/it is created Yaratılır 1 خلق لقخي
That it is created Yaratılması 1 خلق لقخي He creates you (pl) Sizi yaratır 1 خلق لقكمخي That they create Yaratmaları 1 لقوا خلقخي They create Yaratırlar 1 لقون خلقخي They are created Yaratılırlar 1 لقون خلقخي
He engages in idle talk Boş konuşur, konuşmaya geçer
يخوض خوض 1That they engage in idle talk Boş konuşmaları 1 وا خوضوضخي They engage in idle talk Boş konuşurlar 1 ون خوضوضخي He frightens Korkutur 2 خوف فوخي
They frighten you Seni korkuturlar 2 خوف كفونوخي It is imagined Tahayyül edilir 2 ل خيليخي
Hand El ييد دي -دي Two hands Đki el ييد داي
526
He defends Korur, savunur 3 دفع عافدي
Your two hands Senin iki elin ييد اكدي
His two hands Onun iki eli ييد اهدي He arranges, disposes Tedbir alır, düzenler 2 دبر ربدي
That they ponder Đyice düşünmeleri 5 وا دبرربدي He refutes Reddeder 4 دحض ضحدي
That they refute Reddetmeleri 4 وا دحضضحدي That he enters Girmesi 1 ل دخلخدي He enters Girer 1 ل دخلخدي
That he enters Girmesi 1 ل دخلخدي That he is made to enter Sokulması 4 ل دخلخدي He is made to enter Sokulur 4 ل دخلخدي
He makes enter, inserts Girdirir, sokar 4 ل دخلخدي That he makes you (pl) enter Sizi sokması 4 لكم دخلخدي That he makes you (pl) enter Sizi sokması 4 لكم دخلخدي Indeed he enters Mutlaka girer 1 دخل يلنخد
That he makes us enter Bizi sokması 4 ا دخللنخدي Indeed they enter it Ona mutlaka girer 1 ا دخلهلنخدي Indeed he makes them enter Onları mutlaka sokar 4 دخل مهلنخدي That he makes him enter Onu sokması 4 دخل لهخدي He makes them enter Onları sokar 4 م دخللهخدي They enter Girerler 1 لون دخلخدي They enter it Ona girerler 1 ا دخلهلونخدي That they enter it Ona girmeleri 1 ا دخللوهخدي That they avert, repel Savmaları 1 ا درأؤردي They avert, repel Savarlar, def ederler 1 ون درأؤردي
527
He averts, repels Savar, def eder 1 أ درأردي
They study, learn Ders alırlar, öğrenirler 1 ون درسسردي
They study it, learn it Onu çalışırlar, öğrenirler 1 ا درسهونسردي He overtakes, grasps Đdrak eder, yetişir 4 درك ركدي
That he/it overtakes you (pl) Size yetişmesi 4 درك رككمدي That he/it overtakes him Ona yetişmesi 4 درك ركهدي It makes you know Sana bildirir 4 دري ريكدي
He/it buries Gömer 1 دسس سدي
He/it buries it Onu gömer 1 دسس هسدي That he calls, prays
Çağırması, davet etmesi, dua etmesi
يدع دعو 1
He repulses, pushes around Đtip kakar 1 دعع عدي
That he calls us, prays to us Bize yalvarması, dua etmesi 1 ا دعونعدي
He calls, prays Dua eder, davet eder, çağırır 1 و دعوعدي
That they call, pray Dua etmeleri, çağırmaları 1 وا دعوعدي
He calls you Seni çağırır 1 دعو وكعدي He calls you (pl) Sizi çağırır 1 دعو وكمعدي They call, pray Dua ederler, çağırırlar 1 ون دعوعدي They ask, claim Đddia ederler, talep ederler 8 ون دعوعدي They are repulsed, pushed around
Kakılırlar, sürüklenirler 1 ون دعععدي
They are called Çağırılırlar, davet edilirler 1 ن دعووعدي
They pray to us Bize dua ederler 1 ا دعونونعدي They call me Beni çağırırlar 1 ني دعوونعدي
They pray to him, call him Ona dua ederler, çağırırlar 1 دعو هونعدي He calls him, prays to him Ona dua eder, çağırır 1 دعو وهعدي He calls them, prays to them Onlara dua eder, çağırır 1 دعو موهعدي He is called Çağırılır, davet edilir 1 ى دعوعدي
528
Your hand Senin elin ييد كدي It breaks the brain Beynini parçalar 1 دمغ هغمدي
Let them (fm) draw (imp) Salsınlar, indirsinler (dş) 4 ودن ننيدي
His hand Onun eli ييد هدي They compromise Taviz verirler 1 ون دهننهدي
My hand Benim elim ي ييددي My two hands Đki elim ييد ىدي Two hands Đki el ى ييددي -يدي They take as religion Din edinirler 1 ون دينيندي
His two hands Đki eli ييد هيدي
Her two hands Đki eli (dş) ا ييدهيدي
He slaughters Boğazlar 2 ذبح حذبي They slaughter Boğazlarlar 2 ون ذبححذبي He leaves, forsakes Geride bırakır 1 وذر ذري
He multiplies Üretir, çoğaltır 1 ذرأ ؤذري
He multiplies you (pl) Sizi çoğaltır 1 ذرأ كمؤذري That he forsakes you Seni bırakması 1 وذر كذري He leaves it Onu bırakır 1 ا وذرهذري He leaves them Onları bırakır 1 وذر مهذري They leave, forsake Bırakırlar 1 ون وذرذري
He remembers, mentions Hatırlar, anar, zikreder 1 ذكر ذكري That he receives admonition Öğüt alması 5 ذكر ذكري He receives admonition Öğüt alır 5 ذكر ذكري That he is mentioned, remembered
Hatırlanması, anılması 1 ذكر ذكري He is mentioned, remembered
Hatırlanır, anılır 1 ذك ذكرير That he is mentioned, remembered
Hatırlanması, anılması 1 ذكر ذكري
529
He remembers them Onları anar 1 ذكر مهذكري That they remember Anmaları 1 وا ذكرذكري They remember Anarlar 1 ون ذكرذكري They receive admonition Öğüt alırlar 5 ون ذكرذكري
He/it goes Gider 1 ذهب بذهي
That he removes Gidermesi 4 ذهب بذهي He removes Giderir 4 ذهب بذهي
That he removes Gidermesi 4 ذهب بذهي They (dual) go Giderler (ikil) 1 ا ذهببذهي That he removes you (pl) Sizi gidermesi 4 ذهب كمبذهي They (fm) remove
Giderirler, ortadan kaldırırlar (dş)
يذهبن ذهب 4
Indeed he/it removes Mutlaka giderir 4 ذهب نبذهي
That they go Gitmeleri 1 وا ذهببذهي He forgets Unutur 1 ل ذهلذهي He tastes Tadar 1 زوق ذوقي That they taste Tatmaları 1 ذوقوا زوقي They taste Tadarlar 1 ذوقون زوقي That he makes taste Tattırması 4 زوق يقذي He makes taste Tattırır 4 زوق يقذي
That he makes them taste Onlara tattırması 4 زوق ميقهذي That he sees Görmesi 1 رأي ري He shows off Riya eder 3 رأي رءاي They show off Riya ederler 3 ون رأياؤري
It is desired Đstenir, murad edilir 4 رود ادري
He sees you Seni görür 1 رأي اكري
He sees you (pl) Sizi görür 1 رأي اكمري
530
He sees him Onu görür 1 ا رأياهري
He waits Bekler 5 ربص صبري That he ties, strengthens Bağlaması, sağlamlaştırması 1 بط ربطري
It increases, swells Artar 1 و ربوبري
He increases Arttırır 4 بي ربوري
That he doubts Şüpheye düşmesi 8 ريب ابتري He doubts Şüpheye düşer 8 ريب ابتري
That they doubt Şüpheye düşmeleri 8 وا ريبابتري That he/it returns Geri dönmesi 8 ردد دتري He/it returns Geri döner 8 ردد دتري
That he/it returns Geri dönmesi 8 ردد ددتري He enjoys Eğlenir 1 رتع عتري That he enjoys Eğlenmesi 1 رتع عتري He inherits Miras alır 1 رث ورثي
He inherits from me Bana varis olur 1 رثنى ورثي He inherits it Ona varis olur 1 ا ورثرثهي They inherit Miras alırlar, varis olurlar 1 رثون ورثي That he returns Geri dönmesi 1 رجع جعري He returns Geri döner 1 رجع جعري He is returned Geri gönderilir, geri alınır 4 رجع عجري
He makes it return Geri gönderir, geri alır 4 رجع جعري
They return Geri dönerler 1 ون رجعجعري
They are returned Geri gönderilirler 4 ون رجععجري
He stones Recmeder, taşlar 1 رجم مجري
That they stone you (pl) Sizi taşlamaları 1 رجم وكممجري He hopes Ümit eder 1 و رجوجري
531
That they hope Ümit etmeleri 1 وا رجوجري They hope Ümit ederler 1 ون رجوجري
He has mercy Merhamet eder 1 رحم محري
That he has mercy on you (pl)
Size merhamet etmesi 1 رحم كممحري -كممحري That he has mercy on us Bize merhamet etmesi 1 ا رحمنمحري That he wishes Đrade etmesi, istemesi 4 ودر ردي That he wills, wishes Đrade etmesi 4 رود ردي He returns Đade eder, geri verir 1 ردد دري
That it is returned Đade edilir, geri gönderilir 1 ردد دري That he wishes for you Sana dilerse 4 رود كردي
That he wishes for me Bana dilerse 4 رود نردي
That they return you (pl) Sizi döndürmeleri 1 وكم ردددري They are returned Đade edilirler, kakılırlar 1 ون ردددري They return you Sizi döndürürler 1 كم رددوندري That they ruin them Onları mahvetmeleri 4 ردي وهدريم
He provides sustenance Rızık verir 1 رزق قزري
He is provided with sustenance
Rızıklanır 1 رزق قزري
He provides sustenance to you (pl)
Size rızık verir 1 قكم رزقزري Surely he provides sustenance to them
Mutlaka onlara rızık verir 1 رزق مهقنزري That he provides sustenance to him
Ona rızık vermesi 1 رزق قهزري He provides sustenance to her
Ona (dş) rızık verir 1 ا رزققهزري They are provided with sustenance
Rızıklanırlar 1 قون رزقزري
He is sent Gönderilir 4 رسل ليسر
That he sends Göndermesi 4 ل رسلسري He sends Gönderir 4 ل رسلسري
They become righteous Doğru olurlar 1 ون رشددشري
532
They (fm) suckle children Emzirirler (dş) 4 رضع نعضري That he becomes pleased with him
Ondan razı olması 1 ورض هضري
That they make you pleased Sizi razı etmeleri 4 رضو وكمضري
They make you pleased Sizi razı ederler 4 كم رضوونضري They become pleased with him
Ondan razı olurlar 1 رضو هنوضري
That they make him pleased Onu razı etmeleri 4 رضو وهضري
He becomes pleased Razı olur 1 ى رضوضري
They (fm) become pleased Razı olurlar (dş) 1 رضو نيضري
He prefers, likes Đster, beğenir 1 رغب غبري
He prefers, likes Rağbet eder 1 بـ رغب غبري
He turns away from Yüz çevirir 1 رغب نع غبري That they prefer, like Rağbet etmeleri 1 وا رغبغبري He raises Yükseltir 1 رفع فعري
That he raises Yükseltmesi 1 فع رفعري He raises him/it Onu yükseltir 1 رفع هفعري He respects Gözetir 1 رقب قبري
That they respect, regard Gözetmeleri 1 وا رقبقبري They watch Gözetirler 1 ون رقبقبري They mount, ride Binerler 1 ون ركبكبري
He flees Kaçar 1 ركض كضري They flee Kaçarlar 1 ون ركضكضري
He bows down Rükû eder 1 ركع كعري They bow down Rüku ederler 1 ون ركعكعري He heaps Yığar 1 ركم كمري That he heaps it Onu yığması 1 ركم هكمري That he throws Atması 1 م رميري
533
They throw Atarlar 1 ون رميمري
He throws Atar 1 ي رميمير That he sees him Onu görmesi 1 رأي ريه
They fear Korkarlar 1 ون رهببهري
It covers Sürülür, bulaşır 1 رهق قهري
That he/it covers Örter 4 رهق قهري
That he/it covers them (dual) O ikisini örter 4 ا رهقمقههري That they see Görmeleri 1 ا رأيوري
They see Görürler 1 ن رأيوري
They see it/him Onu görürler 1 رأي هنوري They see it/her Onu (dş) görürler 1 ا رأيهنوري They see them Onları görürler 1 رأي مهنوري He sees Görür 1 ى رأيري It is seen Görülür 1 ى رأيري
He wishes, wills Đrade eder, niyet eder, ister 4 رود ريدي
That they (dual) wish O ikisinin istemesi 4 ا رودريدي They (dual) wish Đsterler (ikil) 4 رود انريدي
That they wish Đstemeleri 4 وا رودريدي They wish Đsterler 4 ون رودريدي
He makes you (pl) see Size gösterir 4 رأي كمريي -ريكمي He makes you (pl) see them Onları size gösterir 4 رأي موهريكمي He makes you see them Onları sana gösterir 4 م رأيريكهي
That he makes it seen Onu göstermesi 4 رأي هريي
He makes them see Onlara gösterir 4 رأي ريهمي
He makes them (dual) see O ikisine gösterir 4 ا رأيمهريي It ceases Son bulur 1 ال زولزي
534
They cease Son bulurlar 1 الون زولزي
He drives Yürütür 4 جي زجوزي
That he increases Arttırması 1 زيد زدي
That he increases Arttırması 8 زيد اددزي He increases Arttırır 8 زيد اددزي
That they increase Arttırmaları 8 وا زيداددزي That he increases you (pl) Sizi arttırması 1 زيد كمزدي That he increases him Onu arttırması 1 زيد هزدي That he increases them Onları arttırması 1 زيد مهزدي He bears the burden Yükünü taşır, yüklenir 1 وزر زري
They bear the burden Yüklenirler 1 ون وزرزري
He claims Đddia eder, zanneder 1 زعم معزي They claim Zannederler 1 ون زعممعزي That he /it slips, deviates Kayması 1 زغ زيغي They hasten Koşarlar 1 زفون زففي
They claim purity Temize çıkarırlar 2 كون زكوزي
He purifies himself Temizlenir 5 كى زكوزي
He purifies Temize çıkarır 2 كي زكوزي
He purifies you (pl) Sizi temize çıkarır 2 زكو كيكمزي He purifies them Onları temize çıkarır 2 زكو كيهمزي They make you slip Seni kaydırırlar 4 زلق كقونلزي They commit adultery Zina ederler 1 ون زيننزي
They (fm) commit adultery Zina ederler (dş) 1 زين ننيزي
He pairs them, marries them Onları eşleştirir, evlendirir 2 زوج مهجوزي He increases Artar, arttırır 1 زيد زيدي
Surely he increases Mutlaka arttırır 1 ن زيدزيدي
535
That he increases them Onları arttırması 1 م زيدهزيدي He increases them Onları arttırır 1 م زيدهزيدي They increase Artarlar 1 ون زيدزيدي He /it slips, deviates Kayar 1 زيغ زيغي
It is beautified Süslenir 2 زين نيزي
He is asked Sorulur 1 ئل سألسي He asks you Sana sorar 1 سأل ئلكسي He asks you (pl) Size sorar 1 ئلكم سألسي That he asks you (pl) Size sorması 1 ئلكم سألسي That they asks it from you (pl)
Onu size sormaları 1 ا سألوهئلكمسي That he asks him Ona sorması 1 سأل ئلهسي They ask Sorarlar 1 ئلون سألسي They are asked Sorulurlar 1 ئلون سألسي They ask you Sana sorarlar 1 سأل كئلونسي He gets weary Usanır 1 سأم ئمسأ - يسيم They get weary Usanırlar 1 ون سأمئمسون - يأمسي They hasten Yarışırlar, koşarlar 3 ون سرعارعسي
They are driven Sevk olunurlar 1 اقون سوقسي
He asks Sorar, ister 1 ال سألسي
He is asked Sorulur 1 ال سألسي He asks you Sana sorar 1 سأل ألكسي - الكسي That he asks you (pl) Size sorması, sizden istemesi 1 سأل ألكمسي That he asks it from you (pl) Sizden onu istemesi 1 ا سألوهألكمسي Indeed it is asked Mutlaka sorulur 1 سأل ألنسي
He asks him Ona sorar 1 سأل ألهسي They ask Sorarlar 1 ألون سألسي
536
They are asked Sorulurlar 1 ألون سألسي
They ask you Sana sorarlar 1 سأل كالونسي He insults, swears Söver 1 سبب بسي
They rest for Saturday Cumartesi (tatil) yaparlar 1 ون سبتبتسي
He glorifies Tesbih eder, över 2 سبح حبسي They (fm) glorify Tesbih ederler (dş) 2 سبح نحبسي They float, swim Yüzerler 1 ون سبححبسي
They glorify Tesbih ederler 2 ون سبححبسي They glorify him Onu tesbih ederler 2 سبح هونحبسي He precedes Geçer 1 سبق بقسي That they precede us Bizi geçmeleri 1 ا سبقبقونسي They precede him Onu geçerler 1 سبق هبقونسي That they insult, swear Onların sövmesi 1 وا سبببسي They remain behind Geri kalırlar 10 ون أخررأختسون-يرئختسي
To ask permission Đzin ister 10 ن أذنأذتسن- يئذتسي
He asks you for permission Senden izin ister 10 أذن كنأذتسي-كنئذتسي He asks you (pl) for permission
Sizden izin ister 10 أذن نكمأذتسي They ask you for permission Senden izin isterler 10 أذن كوننأذتسي -كوننئذتسي That they ask him for permission
Ondan izin istemeleri 10 أذن وهنأذتسي-وهنئذتسي That he replaces Değiştirmesi 10 ل بدلدبتسي He replaces
Değiştirir, yerine başkasını getirir
يستبدل بدل 10
They rejoice Sevinirler 10 ون بشررشبتسي
He races Yarışır 8 سبق بقتسي They make exception Đstisna yaparlar 10 ون ثينثنتسي
He responds Kabul eder, cevap verir 10 جوب جيبتسي
That they respond Cevap vermeleri 10 وا جوبجيبتسي
537
They respond Kabul ederler, cevap verirler 10 جوب تسونيجيب They love, like Severler 10 ون حبببحتسي They tire Yorulurlar 10 ون حسرسرحتسي
He becomes shy Çekinir, utanır 10 ى حييحتسيى-يحتسي They let live Sağ bırakırlar 10 ون حيييحتسي
He seeks to bring out Çıkarır, çıkarmak ister 10 خرج رجختسي
They (dual) seek to bring out Çıkarmak ister (ikil) 10 ا خرجرجختسي He tries to hide himself Saklanmaya çalışır 10 خفي فختسي
That he takes you lightly Seni hafife alması 10 خفف كفنختسي That he tries to hide himself Saklanmaya çalışması 10 فوا خفيختسي They try to hide themselves Saklanmaya çalışırlar 10 فون خفيختسي That he makes successor
Halife kılması, arkasından getirmesi 10 خلف فلختسي
That he makes you (pl) successors
Sizi halife kılması 10 خلف فكملختسي Indeed he makes him successor
Mutlaka onları halife kılar 10 خلف مهفنلختسي They mock, ridicule Alay ederler 10 ون سخررخستسي
He asks for water Su ister 10 قي سقيستسي They cry to him for help Ona feryat eder 10 صرخ هرخصتسي He makes weak, weakens Zayıflatır, ezer 10 ضعف فعضتسي
He is weakened Zayıflatılır, ezilir 10 ضعف فعضتسي
They are weakened Zayıflatılırlar, ezilirler 10 فون ضعفعضتسي That he is able Yapabilmesi 10 طوع عطتسي He is able Yapabilir 10 طوع يعطتسي
They are able Yapabilirler 10 ون طوعيعطتسي He seeks to do good deeds Đyi amel yapar ister 10 عتب بتعتسي That they seek to do good deeds
Đyi amel yapar istemeleri 10 وا عتببتعتسي They seek to do good deeds Đyi amel yaptırılırlar 10 ون عتببتعتسي
538
He hastens Acele ister 10 جل عجلعتسي
They hasten Acele isterler 10 جلون عجلعتسي
They hasten you Senden acele isterler 10 عجل كجلونعتسي He seeks refuge Sığınır 10 ذ عوذعتسي They (fm) be chaste Đffetle sakınırlar (dş) 10 عفف فنفعتسي
They cover themselves Bürünürler 10 ون غشيشغتسي
He asks forgiveness Bağışlanma diler 10 غفر رفغتسي
That he asks forgiveness Bağışlanma dilemesi 10 غفر سيرفغت That they ask forgiveness Bağışlanma dilemeleri 10 وا غفررفغتسي They ask forgiveness Bağışlanma dilerler 10 ون غفررفغتسي
They ask forgiveness from him
Ondan bağışlanma dilerler 10 غفر هونرفغتسي They (dual) seek help Yardım isterler (ikil) 10 غوث يثانغتسي
That they seek help Yardım istemeleri 10 يثوا غوثغتسي They seek help Yardım isterler 10 يثوا غوثغتسي They seek victory Fetih isterler 10 ون فتححفتتسي
They seek ruling Fetva isterler 10 ون فيتفتتسي
They seek ruling from you Senden fetva isterler 10 فيت كونفتتسي He tries to drive out Çıkarmak ister 10 فزز زفتسي
He tries to drive them out Onları çıkarmak ister 10 م فززهزفتسي They try to drive you out Seni çıkarmak isterler 10 فزز كونزفتسي They seek to advance Öne geçerler 10 ون قدممقدتسي
He stands upright, be straight Doğru olur, doğru gider 10 قوم يمقتسي
He becomes arrogant Tekebbür eder, büyüklenir 10 كرب كبرتسي
That he becomes arrogant Büyüklenmesi 10 كرب كبرتسي They become arrogant Büyüklenirler 10 ون كربكبرتسي
He listens Dinler 8 مسع عمتسي
539
That he listens Dinlemesi 8 ع مسعمتسي They listen Dinlerler 8 ون مسععمتسي They ask you to inform Senden haber sorarlar 10 نبأ كنبئونتسي
They draw conclusion Hüküm çıkarırlar 10 نبطون نبطتسي
They draw conclusion from it Ondan hüküm çıkarırlar 10 نبط هبطوننتسي He recovers, takes back Geri alır, kurtarır 10 ذ نقذنقتسي
That they take it back Geri almaları, kurtarmaları 10 نقذ ذوهنقتسي That he wants to marry Nikahlamak istemesi 1 ح نكحنكتسي
That he wants to marry her Onu nikahlamak istemesi 1 ا نكحهحنكتسي He disdains Çekinir 1 نكف فكنتسي That he disdains Çekinmesi 1 نكف فنكتسي That he disdains Çekinmesi 1 نكف فنكتسي He mocks, ridicules Alay eder 10 هزأ زئهتسي
They mock, ridicule Alay ederler 10 زءون هزأهتسي
He is mocked, ridiculed Alay edilir 10 أ هزأزهتسي
They take in full Tam alırlar 10 فون ويفوتسي
They become equal Eşit olurlar 8 ون سويوتسي
It becomes equal Eşit olur 8 وي سويتسي
They (dual) become equal Eşit olurlar (ikil) 8 سوي انويتسي
They firmly believe Kesin olarak inanırlar 10 يقن سينقيت
He prostrates Secde eder 1 سجد دجسي They (dual) prostrate Secde ederler (ikil) 1 سجد اندجسي That they prostrate Secde etmeleri 1 وا سجددجسي They prostrate Secde ederler 1 ون سجددجسي It is burned Yakılır 1 سجر رجسي They are burned Yakılırlar 1 ون سجررجسي
540
That he is imprisoned Hapse atılması 1 سجن نجسي Indeed he is imprisoned Mutlaka hapse atılır 1 سجن ننجسي
Indeed they imprison him Mutlaka onu hapse atarlar 1 سجن هننجسي They are dragged Sürüklenirler 1 ون سحببحسي
That he destroys you (pl) Sizi yok etmesi 1 سحت كمتحسي
He bewitches Sihirler 1 سحر رحسي
That he mocks Alay etmesi 1 ر سخرخسي He mocks Alay eder 1 سخر رخسي
He subdues Kontrol altına alır 2 سخر رخسي
They mocks Alay ederler 1 ون سخررخسي He gets angry Kızar, hoşlanmaz 1 ط سخطخسي
They get angry Kızarlar 1 طون سخطخسي
Easy Kolay ر يسرسي
Make easy (imp) Kolaylaştır 2 يسر رسي He pleases Hoşlandırır 1 سرر رسي He conceals, hides Saklar 4 سرر سري
Easy Kolay يسر رسرا-يسي To facilitate, make easy Kolaylaştırdı 2 يسر رسي- رسيي That he wastes, transgresses Đsraf etmesi 4 رف سرفسي He wastes, transgresses Aşırılık yapar, israf eder 4 سرف رفسي That they waste, transgress Đsraf etmeleri 4 رفوا سرفسي That he steals Çalması 1 رق سرقسي He steals Çalar 1 سرق رقسي
They (fm) steal Çalarlar (dş) 1 سرق رقنسي We made easy Kolaylaştırdık 2 ا يسرنرسي
We made it easy Onu kolaylaştırdık 2 يسر اهنرسي
541
He made it easy Onu kolaylaştırdı 2 يسر هرسي
They conceal, hide Saklarlar 4 ون سررسري
Ease Kolaylık ى يسررسي
They write in lines Satır satır yazarlar 1 ون سطرطرسي
They attack Saldırırlar 1 طو سطوسني
They run, strive, work Koşarlar, çalışırlar 1 ن سعيوعسي
He runs, strives, works Koşar, çalışır 1 ى سعيعسي
He grabs, drags Yakalar, sürükler 1 سفع فعسي
He sheds Kan döker, saçar 1 سفك كفسي He/it falls Düşer 1 قط سقطسي They give water Sularlar 1 قون سقيسي
They are given water Sulanırlar 1 ن سقيقوسي
It is watered Sulanır 1 قى سقيسي
He gives water Sular 1 ي سقيقسي
He gives me water Bana su içirir 1 ني سقيقسي
He settles, calms Yerleşir, yaşar, istirahat eder 1 سكن كنسي
He makes calm Sakinleştirir 4 سكن نكسي
That he settles, makes calm Sakinleştirmesi 4 ن سكنكسي That they settle, calm Yerleşmeleri, sakinleşmeleri 1 وا سكنكنسي That it snatches away from them
Onlardan kapması 1 سلب مهلبسي He gives power Üstün getirir 2 لط سلطسي
He makes enter Sokar 1 سلك لكسي That he makes march Onu yürütmesi 1 سلك لكهسي He submits, greets Teslim olur, selam verir 2 سلم لمسي
He submits Teslim olur 4 سلم ملسي
That he submits Teslim olması 4 سلم ملسي
542
That they submit, greet Teslim olmaları, selam vermeleri
يسلموا سلم 2They submit Teslim olurlar 4 ون سلمملسي That he hears Đşitmesi 1 مسع عمسي He hears Đşitir 1 مسع عمسي
He makes hear Đşittirir 4 مسع عمسي
That he hears it Onu işitmesi 1 ا مسعهعمسي That they hear Đşitmeleri 1 وا مسععمسي They hear Đşitirler 1 ون مسععمسي They listen Kulak verirler, dinlerler 5 ون مسععمسي
They hear you (pl) Sizi dinlerler 1 مسع كمونعمسي It nourishes Besler 4 مسن نمسي
They name, give names Đsim verirler 2 ون مسومسي
It becomes evil Kötü olur 1 وء سوأسي
That they become evil Kötü olmaları 1 وا سوأوؤسي
It becomes black Kararır 9 سود دوسي
He subjects Maruz bırakır 1 سوم ومسي He subjects them Onları maruz bırakır 1 سوم مهومسي They subject you (pl) Sizi maruz bırakırlar 1 سوم كمونومسي He travels Seyahat eder 1 سيح حيسي He travels Seyahat eder, dolaşır 1 سري سريي He makes travel Dolaştırır, gezdirir 2 سري ريسي
Easy Kolay يسر سريا -يسريي
He makes you (pl) travel Sizi dolaştırır, gezdirir 2 سري كمريسي That they travel Dolaşmaları, gezmeleri 1 ا سريسريوي He swallows it Onu boğazından geçirir 1 سوغ هسيغي
He drives Sevk eder 1 سوق سيقي
543
That he wishes Đstemesi, dilemesi 1 أ شيأشي- اشاء- يشي He wishes Đster, diler 1 اء شيأشي They wish Đsterler 1 اءون شيأشي
That he opposes Karşı gelir 3 شقق اقشي
That he opposes Karşı gelmesi 3 ق شققاقشي
That he exchanges Değiştirmesi 8 شري رتشي
That they exchange Değiştirmeleri 8 وا شريرتشي They exchange Değiştirirler 8 ون شريرتشي He exchanges Değiştirir 8 ري شريتشي
They desire Canları çeker 8 ون هوشهتشي
He stares Bakakalır 1 شخص صخشي He drinks Đçer 1 شرب برشي
They drink Đçerler 1 ون شرببرشي That he expands, opens Açması, genişletmesi 1 ح شرحرشي He expands, opens Açar, genişletir 1 شرح حرشي That he is associated partners
Ortak koşulması 4 ك شركرشي That he associates partners Ortak koşması 4 رك شركشي He associates partners Ortak koşar 4 شرك ركشي They (fm) associate partners Şirk koşarlar (dş) 4 شرك ركنشي They associate partners Şirk koşarlar 4 ركون ركششي
They sell Satarlar 1 ون شريرشي
He sells Satar 1 ري شريشي
He perceives Anlar, şuur eder 1 شعر رعشي He makes perceive Bildirir, farkına vardırır 4 شعر رعشي
He makes you (pl) perceive Size bildirir 4 شعر كمرعشي That he makes perceive Bildirmesi, sezdirmesi 4 ن شعررعشي
544
They perceive Anlarlar ederler, şuur ederler 1 ون شعررعشي That he heals Đyileştirmesi, şifa vermesi 1 شفي فشي
That he Şefaat etmesi 1 فع شفعشي That he intercedes Şefaat eder, aracılık yapar 1 شفع فعشي That they intercede
Şefaat etmeleri, aracılık yapmaları
يشفعوا شفع 1they intercede
Şefaat ederler, aracılık yaparlar
يشفعون شفع 1He heals me Bana şifa verir 1 ني شفيفشي
It splits Yarılır, ayrılır 5 ق شققشيق He suffers, becomes unhappy
Bedbaht olur, şaki olur 1 قى شقوشي
That he gives thanks Şükretmesi 1 كر شكرشي He gives thanks Şükreder 1 شكر كرشي
They give thanks Şükrederler 1 ون شكركرشي He complains Şikâyet eder 1 كو شكوشي He rejoices Sevindirir 4 ت مشتمشي That he witnesses, sees Şahit olması, görmesi 1 شهد دهشي He witnesses, sees, bears witness
Şahit olur, görür, şahitlik eder 1 شهد دهشي
He calls to witness Şahit tutar 4 شهد هدشي
He witnesses it, sees it Ona şahit olur 1 شهد هدهشي That they witness, see Şahit olmaları, görmeleri 1 وا شهددهشي They witness, see Şahit olurlar, görürler 1 ون شهددهشي
It scalds Yakar 1 وي شويشي
That it strikes, occurs Đsabet etmesi 4 صوب بصي
It is poured Dökülür 1 صبب بصي That it becomes Olması 4 صبح بحصي It becomes Olur 4 صبح بحصي
Indeed it becomes Mutlaka olur 4 صبح نبحصي
545
That they become Olmaları 4 وا صبحبحصي He endures, becomes patient Sabreder 1 صرب برصي
That he endures, becomes patient
Sabretmesi 1 صرب برصي That they endure, become patient
Sabretmeleri 1 وا صرببرصي That it strikes you (pl) Size isabet etmesi 4 صوب كمبصي That it strikes him Ona isabet etmesi 4 ا صوبهبصي They are supported Desteklenirler, sahip çıkılırlar 1 ون صحببحصي
That he hinders, averts Alıkoyması 1 صدد دصي
He hinders, averts Alıkoyar, engeller 1 صدد دصي
He/it comes out Çıkar 1 صدر ردصي
He takes away Alıp götürür 4 صدر ردصي
They will be divided Bölük bölük ayrılırlar 5 ون صدععدصي
They are given headache Başları ağrıtılır 2 ون صدععدصي
He turns away Döner, yüz çevirir 1 صدف فدصي They turn away Yüz çevirirler 1 فون صدفدصي
He becomes truthful Doğru olur, doğru söyler 1 صدق قدصي
He gives charity Tasadduk eder, sadaka verir 5 صدق قدصي
He confirms Doğrular, tasdik eder 2 صدق قدصي
He confirms me Beni tasdik eder 2 قني صدقدصي That they give charity Sadaka vermeleri 5 قوا صدقدصي They confirm Tasdik ederler 2 قون صدقدصي That they hinder you (pl) Sizi çevirmeleri 1 صدد كمدصي Indeed they hinder you Mutlaka seni çevirirler 1 صدد كندصي Indeed they hinder you (pl) Mutlaka sizi çevirirler 1 صدد كمندصي That they hinder, avert Çevirmeleri 1 وا صدددصي They hinder, avert
Alıkoyarlar, çevirirler, engellerler
يصدون صدد 1
546
They make noise Yaygara yaparlar 1 ون صدددصي
They hinder them Onları çeviriler, döndürürler 1 صدد مهوندصي He persists Israr eder, direnir 1 صرر رصي
He diverts Çevirir, döndürür 1 صرف رفصي
He is diverted Çevrilir, saptırılır 1 صرف فرصي
That he is diverted Çevrilmesi 1 صرف فرصي He diverts him Onu çevirir, döndürür 1 صرف رفهصي They are diverted Çevrilirler, saptırılırlar 1 فون صرفرصي Surely they harvest Mutlaka devşirirler 1 صرم نرمصي
Surely they harvest it Mutlaka onu devşirirler 1 ا صرمهنرمصي That they persist Israr etmeleri 1 وا صرررصي They persist Israr ederler 1 ون صرررصي They cry for help Feryat ederler 8 ون صرخطرخصي
He chooses Seçer 8 ي صفوطفصي
He/it ascends Yükselir 1 صعد دعصي
He/it climbs, ascends Tırmanır, çıkar, yükselir 5 صعد دعصي
He raises Yükseltir 4 صعد دعصي They are made to faint Bayılırlar, çarpılırlar 4 قون صعقعصي
He ascribes, attributes Vasfeder, tarif eder, atfeder 1 وصف فصي He overlooks, forgives Bağışlar, hoş görür 1 صفح فحصي
They ascribe, attribute Vasfederler, nitelerler 1 فون وصفصي
He joins, reaches Ulaşır 1 ل وصلصي
He enters it (fire) Ona (ateşe) girer 1 ا صليالهصي He is hanged Asılır 2 صلب لبصي
He is hanged Asılır 1 صلب لبصي
That they are hanged Asılmaları 2 وا صلبلبصي
547
He corrects, improves Islah eder 4 صلح حلصي
That he corrects, improves Islah etmesi 4 صلح حلصي They (dual) correct, improve Islah ederler (ikil) 4 ا صلححلصي They correct, improve Islah ederler 4 ون صلححلصي That they enter fire Ateşe girmeleri 1 لو صليصي That they reach Ulaşmaları 1 لوا وصلصي That they pray Namaz kılmaları 2 لوا صلوصي They reach Ulaşırlar 1 لون وصلصي
They pray, support Salat ederler, destekler, namaz kılarlar
يصلون صلو 2
They enter it (fire) Ona (ateşe) girerler 1 ا صليهنلوصي
He enters fire Ateşe girer 1 لى صليصي
He prays, supports Salat eder, destekler, namaz kılar
يصلي صلو 2
He makes, does Yapar, imal eder 1 صنع عنصي They make, do Yaparlar 1 ون صنععنصي
It is melted Eritilir 1 صهر رهصي
He gives shape, form Şekil verir 2 صور روصي He gives you (pl) shape, form Sizi şekillendirir 2 صور كمروصي It strikes Đsabet eder, başına gelir 4 صوب يبصي
It strikes you (pl) Size isabet eder 4 كم صوبيبصي It strikes you us Bize isabet eder 4 صوب صاينيب That it strikes them Onlara isabet etmesi 4 م صوبهيبصي It strikes them Onlara isabet eder 4 م صوبهيبصي They are harmed Zarara uğratılması 1 ضرر ارضي It is multiplied Katlanır, iki kat arttırılır 3 ضعف فاعضي
That it is multiplied Katlanması, iki kat arttırılması 3 ضعف فاعضي He multiplies Katlar, kat kat öder 3 ضعف فاعضي
548
He multiplies it Onu katlar 3 ضعف فهاعضي That he multiplies it Onu katlaması 3 ضعف فهاعضي He multiplies it Onu katlar 3 ا ضعففهاعضي They imitate Taklit ederler 3 ون ضهأؤاهضي
He laughs Güler 1 ضحك كحضي
They laugh Gülerler 1 كون ضحكحضي That he/it harms Zarar vermesi 1 ضرر رضي He/it harms Zarar verir 1 ضرر رضي That he/it strikes, gives example, travels
Vurması, gezmesi, misal vermesi 1 ضرب ربضي
He/it strikes, gives example, travels
Vurur, gezer, misal verir 1 ضرب ربضي
They (fm) draw Vururlar (dş), vursunlar 1 ضرب نربضي They strike, give example, travel
Vururlar 1 ون ضربربضي They supplicate humbly Yalvarırlar 5 ون ضرععرضي
He/it harms you Sana zarar verir 1 ضرر كرضي He/it harms you (pl) Size zarar verir 1 ضرر كمرضي He/it harms us Bize zarar verir 1 ا ضررنرضي He/it harms him Ona zarar verir 1 ضرر هرضي He/it harms them Onlara zarar verir 1 ضرر مهرضي That they harm Zarar vermeleri 1 وا ضرررضي That they harm you Sana zarar vermeleri 1 ضرر وكرضي That they harm you (pl) Size zarar vermeleri 1 ضرر وكمرضي They harm Zarar verirler 1 ضرر ونيرض
They harm you Sana zarar verirler 1 ضرر كونرضي He compels Mecbur eder 8 ضرر طرضي He takes, places Koyar, yerleştirir 1 وضع عضي
They (fm) place, give birth Koyarlar, doğururlar (dş) 1 وضع نعضي
549
He errs, goes astray Hata eder, yanılır, sapar, şaşar
يضل ضلل 1
That he errs, goes astray Saptırması, şaşırtması 4 ل ضللضي He lets go astray, misleads Hatada bırakır, saptırır, şaşırtır 4 ل ضللضي
That he misleads you Seni saptırması, şaşırtması 4 ضلل لكضي That he misleads Saptırması 4 ل ضلللضل- يلضي That he misleads him Onu saptırması 4 ضلل لهلضي He misleads us Bizi saptırır 4 ا ضلللنضي That he misleads him Onu saptırması 4 ضلل لهضي He misleads him Onu saptırır 4 ضلل لهضي That he misleads them Onları saptırması 4 ضلل ملهضي That they mislead Saptırmaları 4 لوا ضللضي That they mislead you Seni saptırmaları 4 ضلل لوكضي They mislead Saptırırlar, şaşırtırlar 4 لون ضللضي
They mislead you (pl) Sizi saptırırlar 4 ضلل كملونضي They mislead them Onları saptırırlar 4 ضلل مهلونضي It glows, gives light Işık verir 4 يء ضيأضي
He loses, lets go to waste Zayi eder, kaybeder 4 ضيأ عيضي That he loses, lets go to waste
Zayi etmesi, kaybetmesi 4 ضيأ ضيعي That they offer hospitality to them (dual)
O ikisini misafir etmeleri 2 ا ضيفمفوهيضي It straitens Daralır 1 ضيق يقضي
They trample, step Çiğnerler 3 طئون وطأي They step, conquer Çiğnerler, zapt ederler 1 ون وطأطؤطأون- يي
That he is obeyed Đtaat edilmesi 1 طوع طاعي
He is obeyed Đtaat edilir, sözü dinlenir 1 طوع طاعي
It is circulated Dolaşılır, dolaştırılır 1 طوف طافي
He seals Mühürler 1 طبع عطبي
550
He drives away Uzaklaştırır 1 طرد دطري That he obeys Đtaat etmesi 4 ع طوعطي He eats, feeds Yer, beslenir 1 طعم مطعي
He is fed Yedirilir, beslenilir 1 طعم مطعي
He gives food Yedirir, besler 4 طعم مطعي
He gives me food Beni besler 4 نى طعممطعي He eats it Onu yer 1 طعم همطعي That he eats it Onu yemesi 1 طعم همطعي He eats it Onu yer 1 ا طعمهمطعي That he eats it Onu yemesi 1 ا طعمهمطعي That they give me food Beni beslemeleri 4 طعم ونمطعي
He transgresses Azar, azgınlık yapar 1 ى طغيطغي
That they extinguish Söndürmeleri 4 وا طفأؤطفي
He seeks, wants Đster, arar 1 طلب طلبي He seeks it, wants it Onu ister, talep eder 1 طلب هطلبي It mounts, rises Çıkar, yükselir 8 طلع عطلي That he informs Açıklar, bildirir 4 طلع عطلي That he informs you (pl) Size açıklar 4 طلع كمعطلي That it becomes satisfied Tatmin olması 12 طمن نئطمي
That it touches them (fm) Onlara dokunması 1 طمث نثهطمي
That he hopes Ümit etmesi 1 طمع عطمي He hopes Ümit eder 1 طمع عطمي
They hope Ümit ederler 1 ون طمععطمي
That he cleans Temizlemesi 2 طهر رطهي He cleans Temizler 2 طهر رطهي
That he cleans you (pl) Siz temizlemesi 2 طهر كمرطهي
551
They (fm) clean themselves Temizlenirler (dş) 1 ن طهررطهي
They circulate Dolanır, tavaf eder 1 طوف طوفي
That he circumambulates Tavaf etmesi 5 طوف فطوي He circumambulates Tavaf eder 5 طوف فطوي
They circulate Dolanırlar, tavaf ederler 1 طوفون طوفي
He folds, rolls Katlar, yuvarlar 1 طوى طويي He flies Uçar 1 طري ريطي
That they consider evil omen Uğursuz saymaları 5 وا طريرطيي He obeys Đtaat eder 4 طوع يعطي
He obeys you (pl) Size itaat eder 4 طوع كميعطي They obey Đtaat ederler 4 ون طوعيعطي
They bear it with difficulty Ona zorlanırlar 1 طوق هيقونطي That they support Desteklemeleri 3 وا ظهررظاهي They pronounce zihar Zihar yaparlar 3 ون ظهررظاهي They (fm) remain Durakalırlar (dş) 1 ظلل ظللني
He does wrong, oppresses Zulmeder 1 ظلم مظلي That he does wrong, oppresses
Zulmetmesi 1 ظلم مظلي He is oppressed Zulmedilir 1 ظلم ظلمي
They do wrong, oppress Zulmederler 1 ون ظلممظلي They are oppressed Zulmedilirler 1 ون ظلمظلمي
He thinks, guesses Düşünür, zanneder, inanır 1 ظنن ظني
They think, guess Zannederler, inanırlar 1 ون ظننظني
It appears Görünür 1 ظهر رظهي
That he reveals Açığa çıkarması 4 ظهر ظهري He reveals, makes prevail Üstünlük sağlar, açığa çıkarır 4 ظهر ظهري
He reveals it, makes it prevail Onu üstün kılması 4 ظهر هظهري
552
That they gain dominance Üstün gelmeleri 1 وا ظهررظهي They gain dominance Üstün gelirler 1 ون ظهررظهي That they gain dominance over it
Ona üstün gelmeleri 1 ظهر وهرظهي He cares Kıymet verir, ilgilenir 1 أ بأعبعا- يؤبعي He worships Tapar, ibadet eder 1 عبد دبعي
He is worshipped Tapılır, ibadet edilir 1 عبد دبعي
That they worship Tapmaları 1 وا عبددبعي They worship Taparlar 1 ون عبددبعي They are worshipped Tapılırlar 1 عبد ونيدبع They worship me Bana taparlar 1 نى عبدوندبعي That they worship it/them
Ona tapmaları, onlara tapmaları
يعبدوها عبد 1He transgresses Haddi aşar 8 عدو دتعي They transgress Aşırı giderler, haddi aşarlar 8 ون عدودتعي
They make excuses Özür dilerler 8 ون عذررذتعي
He withdraws Ellerini çeker 8 زل عزلتعي That they withdraw from you (pl)
Sizden ellerini çekmeleri 8 عزل زلوكمتعي He holds fast, firmly Yapışır, kuvvetle tutar 8 م عصمصتعي That he holds fast, firmly Yapışması, kuvvetle tutması 8 عصم مصتعي He/it pleases Hoşlandırır 1 عجب جبعي He/it pleases you Seni hoşlandırır 1 عجب كجبعي He makes fail Aciz bırakır 4 عجز جزعي
That he makes him fail Onu aciz bırakması 4 عجز هجزعي They make fail Aciz bırakırlar 4 ون عجزجزعي
He hastens Acele verir 2 ل عجلجعي
He promises Vaad eder 1 وعد دعي
He counts Sayar 1 عدد عيد
553
He prepares Hazırlar 4 عدد دعي
That he promises you (pl) Size vaad etmesi 1 وعد كمدعي They do justice, consider equal
Adalet yaparlar, eşit tutarlar 1 لون عدلدعي
He promises them Onlara vaad eder 1 وعد مهدعي They transgress Haddi aşarlar, aşırı giderler 1 ون عدودعي
That he punishes Azap etmesi 2 عذب ذبعي He punishes Azap eder 2 عذب ذبعي He punishes you (pl) Size azap eder 2 كم عذبذبعي That he punishes you (pl) Size azap etmesi 2 كم عذبذبعي He punishes us Bize azap eder 2 ا عذبنذبعي He punishes him Ona azap eder 2 عذب هذبعي That he punishes him Ona azap etmesi 2 عذب هذبعي That he punishes them Onlara azap etmesi 2 م عذبهذبعي He punishes them Onlara azap eder 2 م عذبهذبعي That he punishes them Onlara azap etmesi 2 عذب مهذبعي He/it ascends, rises Yukarıya çıkar, yükselir 1 عرج جرعي They ascend, rise Yukarıya çıkarlar, yükselirler 1 ون عرججرعي They erect, build Yükseltirler, dikerler 1 ون عرشرشعي
He/it is presented Sunulur, arz edilir 1 عرض ضرعي
He turns away Yüz çevirir 4 عرض رضعي
That he turns away Yüz çevirmesi 4 عرض رضعي That they turn away Yüz çevirmeleri 4 وا عرضرضعي They are presented Sunulurlar, arz edilirler 4 ون عرضضرعي
He knows Bilir, tanır 1 عرف رفعي
He is known Bilinir, tanınır 1 عرف فرعي
They (fm) are recognized Tanınırlar (dş) 1 عرف فنرعي
554
That they know, recognize Tanımaları 1 رفوا عرفعي They know, recognize Tanırlar 1 رفون عرفعي They know him Onu tanırlar 1 عرف هرفونعي They know it, recognize it Onu (dş) tanırlar 1 ا عرفهرفونعي They know them Onları tanırlar 1 عرف مهرفونعي He/it escapes Kaçar 1 عزب بزعي
That he turns away Çekinmesi, kaçınması 1 عشي شعي
That he disobeys Đsyan etmesi 1 ص عصيعي
They press for juice Suyunu sıkarlar 1 ون عصررصعي
He protects Korur 1 عصم مصعي
He protects you Seni korur 1 عصم كمصعي He protects you (pl) Sizi korur 1 عصم كممصعي He protects me Beni korur 1 ني عصممصعي They disobey Đsyan ederler, karşı gelirler 1 ون عصيصعي
They (fm) disobey Đsyan ederler (dş) 1 عصي نيصعي
They (fm) disobey you Sana isyan ederler (dş) 1 عصي كينصعي He bites Isırır 1 عضض ضعي
He hinders Engel olur 1 ل عضلضعي That they are given Verilmeleri 4 ا عطوطوعي
They give Verirler 4 طوا عطوعي
He gives Verir 4 ي عطوطعي He gives you Sana verir 4 عطو يكطعي He advises Öğüt verir 1 ظ وعظعي
He advises you (pl) Size öğüt verir 1 وعظ ظكمعي That he honors Saygı göstermesi, yüceltmesi 2 عظم ظمعي
That he makes great Büyütmesi, yüceltmesi 4 عظم مظعي
555
He advises him Ona öğüt verir 1 وعظ ظهعي That he forgives Affetmesi 1 عفو فعي -فوعي He forgives Affeder 1 فو عفوعي That they forgive Affetmeleri 1 فوا عفوعي
They forgive Affederler, vazgeçerler 1 فون عفوعي
That he looks back, returns Geri dönmesi, arkasına bakması 2 عقب قبعي
He understands, reasons Akleder, anlar 1 ل عقلقعي He understands it Onu akleder 1 ا عقللهقعي They understand, reason Aklederler 1 ل عقلقعوني Jacob (pbuh) Yakup (AS) قوبعي
They devote Saygı gösterirler 1 كفون عكفعي
That he knows Bilmesi 1 علم لمعي He knows Bilir 1 علم لمعي That he knows Bilmesi 1 علم لمعي He teaches Öğretir 2 علم لمعي
It is known Bilinir 1 علم لمعي
They (dual) teach Öğretirler (ikil) 2 علم انلمعي
He teaches you Sana öğretir 2 علم كلمعي He teaches you (pl) Size öğretir 2 كم علملمعي That he knows it Onu bilmesi 1 علم هلمعي He knows it Onu bilir 1 علم عيهلم That he knows it Onu bilmesi 1 علم هلمعي He teaches him Ona öğretir 2 علم هلمعي He knows it Onu (dş) bilir 1 ا علمهلمعي He knows them Onları bilir 1 علم مهلمعي He teaches them Onlara öğretir 1 علم مهلمعي
556
That they know Bilmeleri 1 وا علملمعي They know Bilirler 1 ون علملمعي
They teach Öğretirler 1 ون علملمعي He declares Đlan eder 4 علن نلعي They declare Đlan ederler 4 ون علننلعي
He builds up, maintains Đmar eder 1 عمر رمعي
That he is given life Ömür verilmesi 2 عمر رمعي He is given life Ömür verilir 2 عمر رمعي That they build up, maintain Đmar etmeleri 1 وا عمررمعي He does, works Çalışır, yapar 1 ل عملمعي
That he does, works Çalışması, yapması 1 ل عملمعي They do, work Çalışırlar, yaparlar 1 لون عملمعي
They wander blindly Şaşkınlık içinde gezinirler 1 ون عمههمعي
That they turn Dönmeleri 1 وا عودودعي They turn Dönerler 1 ون عودودعي
He takes refuge Sığınır 1 وذ عوذعي They take refuge Sığınırlar 1 وذون عوذعي
Name of false deity Put adı وقعي
He oppresses Adaletsizlik yapar 1 ول عولعي That he gets tired Yorulur 1 عيي ىعي He returns, repeats Geri getirir, geri gönderir 4 عود يدعي
He returns you (pl) Sizi döndürür 4 كم عوديدعي That he returns you (pl) Sizi döndürmesi 4 عود كميدعي He returns us Bizi döndürür 4 ا عودنيدعي He returns him Onu döndürür 4 عود هيدعي That they return you (pl) Sizi döndürmeleri 4 عود وكميدعي
557
They return Geri döndürürler 4 ون عوديدعي
They are given rain Sulanır 4 اث غيثغي He leaves Bırakıp gider 3 غدر رادغي That hen backbites Gıybet etmesi 8 غيب بتغي He deceives Aldatır, saptırır 1 غرر رغي
That he deceives Aldatması 1 غرر ررغي
That he deceives you Seni aldatması 1 غرر كررغي He drowns Boğar 4 غرق رقغي
That he drowns you (pl) Sizi boğması 4 رقكم غرقغي Indeed that he deceives you Mutlaka seni aldatması 1 غرر كنرغي Indeed that he deceives you (pl)
Mutlaka sizi aldatması 1 غرر كمنرغي It covers Sarar, örter, bürür 1 ا غشيشغي
It covers it Onu sarar 1 غشي اهشغي It covers it Onu (dş) sarar 1 ا غشياهشغي It covers them Onları sarar 1 غشي ماهشغي It covers Kaplar, sarar, örter, bürür 1 ى غشيشغي
It is covered Kaplanır, sarılır, örtülür 1 ى غشيشغي
It covers Örter, bürür 4 ي غشيشغي
It covers you (pl) Sizi örter, bürür 2 غشي يكمشغي He lowers Đndirir 1 غضض ضغي They (fm) lower, should lower
Đndirirler (dş), indirsinler 1 غضض نضضغي
That they lower Đndirmeleri 1 وا غضضضغي They lower Đndirirler 1 ون غضضضغي That he forgives Bağışlaması 1 غفر رفغي He forgives Bağışlar 1 غفر رفغي He/it is forgiven Bağışlanır 1 غفر فرغي
558
That he/it is forgiven Bağışlanması 1 غفر فرغي
That they forgive Bağışlamaları 1 وا غفررفغي They forgive Bağışlarlar 1 ون غفررفغي He commits excess Aşırı gider 1 ل غلوغي That he defrauds Emanete hıyanet etmesi 1 ل غللغي He defrauds Emanete hıyanet eder 1 ل غللغي
He defeats Galip gelir 1 ب غلبلغي
That he defeats Galip gelmesi 1 غلب بلغي That they defeat Galip gelmeleri 1 وا غلببلغي They are defeated Yenilirler 1 ون غلبلبغي
That he defrauds Emanete hıyanet etmesi 1 لل غللغي It boils Kaynar 1 ي غليلغي
He closes his eyes Gözünü kapar 4 غمض ضمغي That he makes rich Zenginleştirmesi 4 ن غينغي
He makes them rich Onları zenginleştirir 4 غين نهمغي That they live, prosper Yaşamaları, zenginleşmeleri 1 غين نغايو That they avail Fayda vermeleri 4 وا غيننغي
He avails, enriches, saves Zenginleştirir, kurtarır, fayda verir
يغني غين 4
That they (dual) avails Fayda vermeleri (ikil) 4 ا غيننيغي
He enriches you (pl) Sizi zengin kılar 4 غين نيكمغي It occupies him Ona fayda verir 4 غين نيهغي
That he enriches them Onları zenginleştirmesi 4 غين مهنيغي Name of false deity Put adı وثغي
They dive Dalgıçlık yaparlar 1 ون غوصوصغي
That he misleads you (pl) Sizi azdırması 4 غوي غيكموي
He changes Değiştirir 2 غري ريغي
559
Indeed they change Mutlaka değiştirirler 2 ن غريريغي That they change Değiştirmeleri 2 وا غريريغي That it enrages Öfkelendirmesi 1 يظ غيظغي
It enrages Öfkelendirir 1 يظ غيظغي
He opens, gives victory Açar, zafer verir 1 فتح حفتي
That he opens, gives victory Açması 1 فتح حفتي They ransom themselves Fidye vermeleri 8 وا فديدفتي He ransoms Fidye verir 8 ي فديدفتي
It is slackened Azaltılır 8 فتر رفتي
They invent Đftira ederler, uydururlar 8 ون فريرفتي
They slacken Gevşerler 1 فتر فتونير It is invented Uydurulur 8 ى فريرفتي
He invents Đftira eder, uydurur 8 ري فريفتي
They invent it Onu uydururlar 8 فري هرينفتي He persecutes, tries Kötülük yapar, dener 1 فنت نفتي
That he persecutes you (pl), tries you (pl)
Size kötülük yapması, denemesi
يفتنكم فنت 1That he deceives you (pl), tries you (pl)
Sizi aldatması, denemesi 1 فنت كمننفتي That he persecutes them, tries them
Onlara kötülük yapması, denemesi
يفتنهم فنت 1That they persecute you, try you
Sana kötülük yapmaları, denemeleri
يفتنوك فنت 1They were persecuted, tried
Đmtihan edilirler, fitneye tabi tutulurlar
يفتنون فنت 1
They persecute you, try you Sana kötülük yaparlar, fitne yaparlar
يفتنونك فنت 1He gives ruling Fetva verir 4 ي فيتفتي
He gives you (pl) ruling Size fetva verir 4 فيت يكمفتي That he gives lie Yalanlaması 1 فجر رفجي
They make gush forth Fışkırtıp akıtırlar 2 ون فجررفجي
They make it gush forth Onu fışkırtıp akıtırlar 2 ا فجرهونرفجي
560
He flees Kaçar, firar eder 1 فرر رفي
He rejoices Sevinir 1 فرح حفري
That they rejoice Sevinmeleri 1 وا فرححفري They rejoice Sevinirler 1 فرح ونيحفر That he exceeds Aşırı davranması 1 ط فرطفري They neglect Đhmal ederler 2 طون فرطفري
He separates, differentiates Ayırır 2 فرق قفري
He/it is separated Ayırt edilir 1 فرق قفري
That they separate Ayırmaları 2 ق فرقفرواي They fear Korkarlar 1 قون فرقفري
They separate, differentiate Ayırırlar 2 قون فرقفري That he makes room Genişlik verir 1 ح فسحفسي
He causes corruption Fesat çıkarır, bozgunculuk yapar
يفسد فسد 4
That they cause corruption Bozgunculuk yapmaları 4 وا فسدفسدي They cause corruption Bozgunculuk yaparlar 4 ون فسدفسدي
He disobeys, sins Günah işler, fasıklık eder 1 فسق قفسي
They disobey, sin Günah işlerler, fasıklık ederler 1 قون فسقفسي
He separates, judges Ayırır, hüküm verir 1 ل فصلفصي
He explains in detail Açıklar 2 ل فصلفصي
He puts shame Utandırır 1 فضح حفضي
He does Yapar 1 ل فعلفعي
That he does Yapması 1 ل فعلفعي That it is done Yapılması 1 ل فعلفعي It is done Yapılır 1 ل علففعي That he does it Onu yapması 1 فعل لهفعي That they do Yapmaları 1 لوا فعلفعي
561
They do Yaparlar 1 لون فعلفعي He understands Anlar 1 فقه فقهي
That they understand Anlamaları 1 وا فقهفقهي They understand Anlarlar 1 ون قهففقهي
That they understand it Onu anlamaları 1 فقه وهفقهي He succeeds Kurtuluşa erer, başarır 4 فلح حفلي
He succeeds Başarır 1 فوز فوزي
He fights Savaşır 3 ل قتلقاتي That he fights Savaşması 3 ل قتلقاتي That they fight Savaşmaları 3 لوا قتلقاتي That they fight you (pl) Sizinle savaşmaları 3 قتل لوكمقاتي They are fought against Savaşılırlar 3 لون قتلقاتي They fight Savaşırlar 3 لون قتلقاتي They fight with you (pl) Sizinle savaşırlar 3 قتل قاتيكملون It is said Denir, söylenir 1 قال قولي
He withholds, decreases Kısar, tutar 1 قبض قبضي They (fm) close Kapatırlar (dş) 1 قبض نقبضي
They close Kapatırlar, sıkı tutarlar 1 ون قبضقبضي
He accepts Kabul eder 1 ل قبلقبي
That it is accepted Kabul edilmesi 1 ل قبلقبي It is accepted Kabul edilir 1 ل قبلقبي They (dual) fight Savaşırlar, dövüşürler (ikil) 3 قتل النتقتي That he earns, commits Elde etmesi, kazanması 8 قرف رفقتي That they earn, commit Elde etmeleri, kazanmaları 8 رف قرفقتواي They earn, commit Elde ederler, kazanırlar 8 رفون قرفقتي
That they become stingy Cimrilik etmeleri 1 وا قتررقتي
562
That he kills Öldürmesi 1 ل قتلقتي He kills Öldürür 1 ل قتلقتي
That he kills Öldürmesi 1 ل قتلقتي He is killed Katledilir 2 ل قتلقتي
He kills Öldürür, katleder 2 ل قتلقتي
He is killed Öldürülür 1 ل قتلقتي
That he is killed Öldürülmesi 1 ل قتلقتي They (fm) kill Öldürürler (dş) 1 قتل لنقتي
That they are killed Katledilmeleri 2 لوا قتلقتي That they kill you Seni öldürmeleri 1 قتل لوكقتي They kill Öldürürler 1 لون قتلقتي They kill me Beni öldürürler 1 ني قتللونقتي That he determines, has power
Güç yetirmesi 1 قدر رقدي He determines, has power Karar verir, kadir olur, kısar 1 قدر رقدي
He determines, measures Takdir eder, ölçer 2 قدر رقدي They have power Kadir olurlar 1 ون قدررقدي
He proceeds Önde gider 1 قدم مقدي
He sends forth Đleri gönderir 2 قدم مقدي
He casts, throws Koyar, atar 1 قذف فقذي
They cast, throw Koyarlar, atarlar 1 فون قذفقذي They are thrown Atılırlar 1 قذفون قذفي They read Okurlar 1 ءون قرأقري He reads Okur 1 أ قرأقري
He approaches Yaklaşır 1 قرب يبقر
He brings close Yaklaştırır 2 قرب بقري
That they approach Yaklaşmaları 1 وا قرببقري
563
That they bring us close Bizi yaklaştırmaları 2 قرب ونبقراي He lends, loans Borç verir 4 قرض قرضي
He swears Yemin eder 1 قسم قسمي
They (dual) swear Yemin eder (ikil) 1 قسم انقسمي
They divide, distribute Bölüştürürler, taksim ederler 1 ون قسمقسمي He narrates, tells Anlatır 1 قصص قصي
He shortens Kısaltır 1 قصر رقصي They cease Bırakırlar 1 ون قصررقصي
They narrate, tell Anlatırlar 1 ون قصصقصي That he decrees, decides, executes
Hüküm vermesi, yapması 1 قض قضيي That they decree, decide, execute
Hüküm vermeleri, yapmaları 1 وا قضيقضي They decree, decide, execute
Hüküm verirler, icra ederler 1 ون قضيقضي
It is executed, done Yerine getirilir 1 ى قضيقضي He decrees, decides, executes
Karar verir, icra eder, hüküm verir
يقضي قضي 1
That he cuts Kesmesi 1 قطع قطعي He cuts Keser 1 قطع قطعي They cut Keserler 1 ون قطعقطعي Gourd Asma kabağı نيقطي It falls, occurs Vaki olur, olur, düşer 1 وقع قعي
He sits, remains behind Oturur, geride kalır 1 قعد دقعي
That he says Demesi 1 قل قولي He turns, twists Döndürür, dolaştırır 2 قلب قلبي
He makes you (pl) seem few Sizi azaltır, az gösterir 2 قلل قللكمي That he obeys Đtaat etmesi 1 قنت تقني
He despairs Ümit keser 1 ط قنطقني
They despair Ümit keserler 1 طون قنطقني
564
That he says Demesi 1 قول قولي He says Der, söyler 1 قول قولي That they (dual) say Demeleri (ikil) 1 قوال قولي
Indeed they say Mutlaka derler 1 قول قولني
That they say Demeleri 1 قولوا قولي
They say Derler 1 قولون قولي
He stands, rises, occurs Ayağa kalkar 1 قوم قومي
They (dual) stand Dururlar, dikilirler (ikil) 1 قوم انيقوم
They stand Kalkarlar 1 ون قومقومي
He protects, saves Korur, kurtarır 1 ي وقيقي
He establishes, keeps Kaldırır, dosdoğru kılar, yapar, düzeltir
يقيم قوم 4That they (dual) establish, keep
Kaldırmaları, dosdoğru kılmaları, yapmaları (ikil)
يقيما قوم 4
That they establish, keep Kaldırmaları, kılmaları 4 وا قوميمقي They establish, keep
Dosdoğru kılarlar, ayağa kaldırırlar
يقيمون قوم 4
Certainty Kesin, kesinlik ني يقنقا-يينقي That it becomes Olur, olması 1 كون كي
It almost happens Yakın olur, olayazar 1 كود كادي
They almost do Neredeyse yaparlar 1 ون كودكادي
That he suppresses them Onları perişan etmesi 1 كبت مهكبتي It grows Büyür 1 كرب ركبي
That they grow up Büyümeleri 1 وا كربركبي That he writes Yazması 1 كتب بكتي He writes Yazar 1 كتب بكتي
They write Yazarlar 1 ون كتببكتي He/it conceals, hides Saklar, gizler 1 كتم مكتي
They (fm) hide Saklarlar (dş) 1 كتم نمكتي
565
That he hides it Onu saklaması 1 ا كتمهمكتي They hide Saklarlar 1 ون كتممكتي That it almost happens Neredeyse olması 1 كود كدي
He lies Yalan söyler 1 كذب بكذي
He denies, belies Yalanlar 2 كذب كذبي He belies you Seni yalanlar 2 كذب ككذبي That they belie you Seni yalanlamaları 2 كذب وككذبي They lie Yalan söylerler 1 ون كذببكذي
They belie Yalanlarlar 2 ون كذبكذبي That they belie me Beni yalanlamaları 2 كذب ونكذبي They belie you Seni yalanlarlar 2 كذب كونكذبي He dislikes Hoşlanmaz 1 كره هكري
He forces Zorlar 4 كره كرهي
That he forces them (fm) Onları (dş) zorlaması 4 كره نكرههي They dislike Hoşlanmazlar 1 ون كرههكري
He earns Kazanır 1 كسب كسبي That he earns Kazanması 1 كسب كسبي He earns it Onu kazanır 1 كسب هكسبي They earn Kazanırlar 1 ون كسبكسبي It is uncovered, removed Açılır, giderilir 1 كشف فكشي
He uncovers, removes Açar, giderir, kaldırır 1 كشف فكشي
That it suffices Yetmesi, kafi gelmesi 1 كفي كفي
That he restrains Çekmesi, def etmesi 1 كفف كفي
He disbelieves, denies Đnanmaz, nankörlük eder 1 كفر كفري
That he disbelieves Nankörlük etmesi, kafir olması 1 كفر كفري That he covers, removes Örtmesi 2 كف كفرير
566
He covers, removes Örter 2 كفر كفري
That he covers, removes Örtmesi 2 كفر كفري It is denied Đnkar edilir 1 كفر كفري
That they deny, disbelieve Đnkar etmeleri 1 وا كفركفري They deny, disbelieve Đnkar ederler, kafir olurlar 1 ون كفركفري
That they are denied it Onlardan onun inkar edilmesi 1 كفر وهكفري He takes charge Kefil olur 1 كفل كفلي
He takes charge of him Ona kefil olur 1 كفل كفلهي They take charge of him Ona kefil olurlar 1 كفل هكفلوني That it suffices them Onlara yetmesi 1 كفي همكفي That they restrain Çekmeleri 1 كفوا كففي They restrain, withhold Çekerler, atarlar, def ederler 1 كفون كففي
It suffices Yeter 1 ي كفيكفي
That it suffices you (pl) Size yetmesi 1 ك كفييكميف That he protects you (pl) Sizi koruması 1 كم كألكلؤي He burdens Teklif eder, yükler 2 كلف كلفي He speaks Konuşur 2 كلم كلمي
He speaks to us Bizimle konuşur 2 ا كلمنكلمي He speaks to him Onunla konuşur 2 كلم هكلمي He speaks to them Onlarla konuşur 2 كلم مهكلمي That it becomes Olması 1 كن كوني
That it becomes Olması 1 كون كني
That they become Olmaları (dş) 1 كون كني
They hoard Hazine biriktirirler 1 ون كرتكنزي
He wraps, rolls Dürer 1 كور ركوي That it becomes Olması 1 كون كوني
567
It becomes Olur 1 كون كوني
That they (dual) become Olmaları (ikil) 1 ا كونكوني
Indeed they become Mutlaka olurlar 1 كون نكوني That they become Olmaları 1 وا كونكوني
They become Olurlar 1 ون كونكوني
He plans, plots Tuzak kurar 1 كيد يدكي
That they plan, plot Tuzak kurmaları 1 وا كيديدكي They plan, plot Tuzak kurarlar 1 ون كيديدكي That they meet Kavuşmaları 3 القوا لقيي That they stay, remain Kalmaları, durmaları 1 ث لبثلبواي
They stay, remain Kalırlar, dururlar 1 ثون لبثلبي He mixes Katar, karıştırır 1 لبس لبسي That he confuses you (pl) Sizi şaşırtması 1 لبس كملبسي That they confuse Şaşırtmaları 1 وا لبسلبسي They wear Giyerler 1 ون لبسسلبي
They confuse, mix Karıştırırlar 1 ون لبسلبسي That the deprives Mahrum etmesi 1 تيل تلي That he looks back Arkasına bakması 8 لفت تفلتي
That it picks him up Onu alması, çıkarması 8 لقط طهقلتي They (dual) meet Birbirine kavuşur (ikil) 8 لقي انيقلتي
That the deprives you (pl) Sizi mahrum etmesi 1 كم ولتتلي
That it enters Girmesi 1 وجل جلي It enters Girer 1 وجل جلي
They deviate, refer Eğriliğe sapar, atıf yaparlar 4 ون حلددلحي He joins Kavuşur, ulaşır 1 حلق قلحي That they join Kavuşmaları 1 قوا حلقلحي
568
She gives birth Doğurur 1 ولد دلي
That to give birth Doğurması 1 ولد دلي That they give birth Doğurmaları 1 وا ولددلي He compels, adheres Zorlar, yapışır 1 لزم لزمي
He plays Oynar 1 لعب بلعي
That he plays Oynaması 1 لعب بلعي That they play Oynamaları 1 وا لعببلعي They play Oynarlar 1 ون لعببلعي He curses Lanet eder 1 لعن نلعي
That he curses Lanet etmesi 1 ن لعنلعي He curses them Onlara lanet eder 1 لعن مهنلعي He makes turn Döndürür 1 لفت تلفي
It burns Yakar 1 لفح لفحي He utters Söyler 1 ظ لفظلفي That he meets Karşılaşması 1 لقي لقي
He meets him Onunla karşılaşır 1 لقي لقاهي They are made to meet Ona kavuşturulur 2 ا لقيلقاهي That they cast, throw Atmaları 4 لقوا لقيي
They meet Kavuşurlar 1 ن لقيلقوي
They are met Karşılanırlar 2 ن لقيلقوي
They cast, throw Atarlar 4 لقون لقيي
They meet him Ona kavuşurlar 1 لقي هنلقوي
He/it is cast, thrown Atılır 4 لقى لقيي
He casts, throws Atar, yerleştirir 4 ي لقيلقي
He criticizes, insults Alay eder, çekiştirir 1 ملز زلمي
He criticizes you Senine alay eder 1 ملز كزلمي
569
They criticize Alay ederler 1 ون ملززلمي That it distracts Oyalaması 4 هلي لهي
He lolls, pants Dili dışarıda soluması 1 ث هلثلهي That it distracts them Onları oyalaması 4 هلي لههمي They distort Eğip bükerler 1 ن يلولوون- يلوي They become close to you (pl)
Size yakın olurlar 1 ويل كملوني Sea, river Nehir, deniz ميم مي -مي They dispute Tartışırlar 3 ون مريارمي
That he dies Ölmesi 1 موت تمي They doubt, dispute Şüphe ederler, tartışırlar 8 ون مريرتمي
That he provides Faydalandırması 2 متع عتمي
That he provides you (pl) Sizi faydalandırması 2 متع كمعتمي They are provided Faydalandırılırlar 2 ون متععتمي
That he eliminates, erases Silmesi, mahvetmesi 1 حمو حمي
That he purifies Arındırması 2 حمص يصحم That he destroys Mahvetmesi 1 حمق قحمي He destroys Mahveder 1 حمق قحمي He eliminates, erases Mahveder, siler 1 و حموحمي
He spreads, helps Yayar, müddet verir, yardım eder
يمد مدد 1
He spreads, helps Yayması, yardım etmesi 4 مدد دمي
He spreads, helps Yayması, yardım etmesi 4 مدد ددمي
That he helps you (pl) Size yardım etmesi 4 مدد كمددمي That he helps you (pl) Size yardım etmesi 4 مدد كمدمي It adds to it Ona eklenir 1 مدد هدمي He prolongs them Onlara mühlet verir 1 مدد مهدمي They plunge them Onları çekerler 1 مدد مهوندمي
570
They pass Geçerler 1 ون مرررمي
He/it touches Dokunur 1 مسس سمي
That he/it touches Dokunması 1 مسس سسمي
That he/it touches you Sana dokunması 1 مسس كسسمي That he/it touches you (pl) Size dokunması 1 مسس كمسسمي That he/it touches me Bana dokunması 1 ني مسسسسمي That he/it touches them Onlara dokunması 1 مسس مهسسمي It touches you Sana dokunur 1 مسس كسمي He holds, retains Tutar 4 مسك سكمي
That he holds, retains Tutması 4 مسك سكمي He holds them (fm) Onları (dş) tutar 4 مسك نسكهمي They hold fast Sımsıkı sarılırlar 2 كون مسكسمي Surely he/it touches Mutlaka dokunur 1 مسس نسمي He/it touches us Bize dokunur 1 ا مسسنسمي He/it touches him Ona dokunur 1 مسس هسمي He/it touches them Onlara dokunur 1 مسس مهسمي They walk Yürürler 1 ون مشوشمي
He walks Yürür 1 ي مشوشمي
He stays, stops Kalır, durur 1 كث مكثمي He plots, plans Tuzak kurar, plan yapar 1 مكر كرمي
That they plot, plan Tuzak kurmaları 1 وا مكركرمي They plot, plan Tuzak kurarlar, plan yaparlar 1 ون مكركرمي Indeed he establishes
Muhakkak kuracak, sağlamlaştıracak
يمكنن مكن 2
That he dictates Yazdırması 4 ل مللمي He dictates Yazdırır 4 ل مللمي
He possesses, has power Malik olur, gücü yeter 1 ملك كلمي
571
They possess, have power Malik olurlar 1 كون ملكلمي That he dictates Yazdırması 4 ل ملللمي He bestows favor Đhsan eder, lütfeder 1 منن نمي
He prevents Mani olur 1 منع عنمي They prevent Mani olurlar 1 ون منععنمي They twit Başa kakarlar 1 ون منننمي
It is emitted Atılır, dökülür 1 ى ميننمي
He arouses desires Kuruntu verir 2 مين ميين
He arouses desires in them Onlara kuruntu verir 2 مين يهمنمي They prepare Hazırlık yapar 1 ون مهددهمي
He dies Ölür 1 موت وتمي
That they die Ölmeleri 1 وا موتوتمي They die Ölürler 1 ون موتوتمي
It surges Dalgalanır 1 موج وجمي
It shakes Çalkalanır, sallanır 1 مور رومي He makes die Öldürür 4 موت يتمي
He makes you (pl) die Sizi öldürür 4 موت كميتمي He makes me die Beni öldürür 4 ني موتيتمي He separates, distinguishes Ayırt eder, seçer 1 يز ميزمي That he separates, distinguishes
Ayırt etmesi, seçmesi 1 ميز يزمي He/it inclines Meyleder 1 ل ميليمي They incline, assault Meylederler, hücum ederler 1 يلون ميلمي
Right hand side, oath Sağ, yemin مين نيمي
Your right hand side, your oath
Sağ elin, sağ tarafın مين كينمي -ينكمي His right hand, right side Sağ eli, sağ tarafı مين ينهمي They keep away Uzak kalırlar 1 ن نأيئونن - ياوني
572
Springs Pınarlar نبع ابيعني
That he calls, cries Nida etmesi, bağırması 3 ندو ادني
They are called Seslenilirler 3 ن ندووادني
They call Seslenirler 3 ون ندوادني
They call you Sana seslenirler 3 ندو كونادني They call him Onlara seslenirler 3 ندو مهونادني He calls, cries Çağırır, nida eder 3 ندو ييادن
He calls them Onlara seslenir 3 ندو يهمادني They dispute Çekişirler 3 نزع نازعني
They dispute with you Seninle çekişirler 3 نزع كنازعني He becomes hypocrite Đkiyüzlü olur 3 نفق قافني
That it reaches Ulaşması, erişmesi 1 ال يلنني It reaches Ulaşır, erişir 1 ال نيلني It reaches him Ona erişir 1 نيل الهني It reaches them Onlara erişir 1 نيل مالهني That they reach Erişmeleri 1 الوا نيلني
They reach Ulaşırlar 1 الون نيلني
He informs Haber verir 2 ئ نبأبني
They are informed Haber verilir 2 ا نبأؤبني He informs you Sana haber verir 2 نبأ ئكبني He informs you (pl) Size haber verir 2 ئكم نبأبني He informs them Onlara haber verir 2 نبأ مئهبني He is informed Haber verilir 2 أ نبأبني
He causes to grow Büyütür 4 نبت بتني
Surely he is thrown Mutlaka atılır 1 ذن نبذبني
It becomes appropriate Yakışır, yaraşır 7 ي بغيغنبي
573
Spring Pınar وعا نبعبني
They help themselves Kendilerine yardım ederler 8 ون نصررصنتي
He waits, expects Bekler, bakar 8 نظر نيرظت
They wait, expect Beklerler, bakarlar 8 ون نظررظنتي He takes revenge Đntikam alır 8 نقم مقتني
That he ceases Vazgeçmesi 8 ي هنتي
That they cease Vazgeçmeleri 8 ي واهتني They cease Vazgeçerler 8 ي ونهنتي
He ceases Kaçınır, son verir 8 ي هيتني
He saves Kurtarır 2 ي جنوجني
He saves Kurtarır 4 جي جنوني
He saves you (pl) Sizi kurtarır 2 جنو يكمجني He saves him Onu kurtarır 4 ن جنويجيه They carve Yontarlar 1 ون حنتتحني
That he warns Đkaz etmesi, uyarması 1 نذر رذني He warns Đkaz eder, uyarır 1 نذر رذني
That he warns you (pl) Sizi uyarması 1 نذر كمرنذي They are warned Uyarılırlar 1 ون نذرنذري
They warn you Sizi uyarırlar 1 نذر كمونرنذي He takes away Elinden alır, giderir 1 نزع زعني He urges for evil Kışkırtır 1 غ نزغزني
Indeed he urges for evil Mutlaka dürter 1 نزغ غنزني
Indeed he urges you for evil Mutlaka seni dürter 1 نزغ يكغنزن He is made intoxicated Sarhoş edilir 4 نزف فزني He gets intoxicated Sarhoş olur 4 نزف زفني
They are made intoxicated Sarhoş edilirler 4 نزف نفونيز
574
They get intoxicated Sarhoş olurlar 4 رتفون نزفي It descends Đner 1 نزل نزلي
That it is sent down Devamlı indirilmesi 5 ل نزلزني It is sent down Devamlı indirilir 5 ل نزلزني He sends down Devamlı indirir 5 ل نزلزني
That it is sent down Devamlı indirilmesi 5 ل نزلزني It is sent down Đndirilir, açıklanır 4 زل نزلني
He abolishes Siler, giderir 1 نسخ خنسي
He blasts, blows Toz eder, savurur 1 نسف نسفي
He blasts it Onu savurur 1 ا نسفسفهني They hasted Akın ederler 1 نسلون نسلي
He forgets Unutur 1 ى نسيسني
Indeed he makes forget Mutlaka unutturur 4 نسي ننسيي
Indeed he makes you forget Mutlaka sana unutturur 4 نسي كنسيني He produces, raises Đnşa eder, yaratır, büyütür 4 ئ نشأنشي
He/it is brought up Yetiştirilir 2 أ نشأشنا- يؤشني
That he spreads Açması, yayması 1 نشر رشني He spreads Açar, yayar 1 نشر رنشي
They are raised, revived Kaldırırlar, diriltirler 4 ون نشررنشي
He helps, saves Yardım eder, kurtarır 1 نصر رصني
He is helped Yardım edilir 1 نصر رنصي
That he helps you Sana yardım etmesi 1 نصر كرنصي That he helps you (pl) Size yardım etmesi 1 كم نصررصني He helps you (pl) Size yardım eder 1 نصر كمرصني He helps us Bize yardım eder 1 ا نصرنرنصي Indeed he helps him Mutlaka ona yardım eder 1 نصر رصنيهن
575
He helps me Bana yardım eder 1 نى نصررنصي He helps him Ona yardım eder 1 نصر هرصني That he helps him Ona yardım etmesi 1 نصر هرنصي They help Yardım ederler 1 ون نصررصني
They are helped Yardım edilirler 1 ون نصررنصي
They help you (pl) Size yardım ederler 1 نصر كمونرنصي They help him Ona yardım ederler 1 نصر هونرنصي They help them Onlara yardım ederler 1 نصر مهونرنصي He speaks Konuşur 1 نطق قطني They speak Konuşurlar 1 قون نطقطني
He sets out Gider, açılır 8 طلق قطلني
That he looks Bakması 1 نظر نيظر He looks Bakar, bekler 1 نظر نظري
He is watched Bakılır, fırsat verilir 1 نظر ظرني
That they look Bakmaları 1 وا نظرظرني They look Bakarlar 1 ون نظرنظري They are looked, given respite
Bakılırlar, fırsat verilirler 1 ون نظرظرني He shouts Bağırır 1 نعق قعني He bestows favor Nimet verir 4 نعم معني
Its ripening Olgunlaşması ينع هعني
He shakes Sallar 4 نغض ضغني They shake Sallarlar 4 نغض يضغونن He breathes, blows Üfler 1 نفخ فخني It is blown, breathed Üflenir 1 نفخ نفخي
It gets exhausted, finishes Biter, tükenir 1 نفد نفدي It goes beyond Ötesine geçer 1 فذ نفذني
576
He goes forth to fight Savaşa gider 1 نفر رفني That they go forth to fight Savaşa gitmeleri 1 وا نفررنفي That they disperse Dağılmaları 7 وا فضضنفضي It benefits Fayda verir 1 نفع فعني
It benefits you Sana fayda verir 1 نفع كنفعي It benefits you (pl) Size fayda verir 1 ك نفعفعنمي That it benefits you (pl) Size fayda vermesi 1 نفع كمنفعي That it benefits us Bize fayda vermesi 1 ا نفعنفعني It benefits us Bize fayda verir 1 ا نفعننفعي It benefits him Ona fayda verir 1 نفع هنفعي It benefits them Onlara fayda verir 1 نفع مهنفعي They benefit you (pl) Size fayda verirler 1 نفع كموننفعي He spends Harcar, infak eder 4 نفق قفني
That he spends Harcaması, infak etmesi 4 قوا نفقفني That they spend Harcamaları, infak etmeleri 4 قوا نفقفني They spend Harcarlar, infak ederler 4 قون نفقنفي They spend it Onu infak ederler, harcarlar 4 ا نفقهقوننفي That they are exiled Sürgüne gönderilmeleri 1 ا نفيفوني He saves Kurtarır 4 ذ نقذقني He is saved Kurtarılır 4 نقذ نقذي
They are saved Kurtarılırlar 4 نقذون نقذي They save Kurtarırlar 4 ذون نقذنقي He decreases Eksiklik yapar 1 نقص نقصي
It is decreased Eksiltilir 1 نقص نقصي That they decrease for you (pl)
Size eksiklik yapmaları 1 نقص وكمنقصي It collapses Yıkılır 7 قضض قضني
577
They break Bozarlar 1 ون نقضنقضي He turns back Döner, geri döner 7 قلب بقلني
That he turns back Geri dönmesi 7 قلب بنقلي That they turn back Dönmeleri 7 وا قلببنقلي They turn back Dönerler, geri dönerler 7 ون قلببنقلي
He breaks his oath Bozar, sözünden döner 1 كث نكثني They break their oaths Bozarlar, sözünden dönerler 1 نكثون نكثي
He marries Nikahlar 1 نكح حكني That he marries Nikahlaması 1 نكح حنكي They (fm) marry Nikahlanırlar (dş) 1 نكح نحنكي
He marries her Onu nikahlar 1 ا نكحهحنكي He denies Đnkâr eder 4 نكر ركني
They deny it Onu inkar ederler 4 ا نكرهونرنكي He forbids Yasaklar 1 ي اهني
He forbids you (pl) Sizi yasaklar 1 ي اكمهني He forbids them Onları yasaklar 1 ي ماههني They forbid Yasaklarlar 1 ي نوهني
He forbids Yasaklar 1 ي ىهني
It burdens Ağır gelir 1 وء نوأني He turns Yönelir, döner 4 نوب نيبي
He emigrates Göç eder 3 هجر اجرهي
That he emigrates Göç etmesi 3 هجر اجرهي That they emigrate Göç etmeleri 3 وا هجراجرهي He bestows, grants Karşılıksız verir 1 وهب بهي
It falls down Aşağı düşer 1 بط هبطهي That they become guided Hidayete ermeleri 8 وا هديدتهي
578
They become guided Hidayete ererler 8 ون هديدتهي
He becomes guided Doğru yolu bulur 8 ي هديدتهي
He sleeps Uyur 1 هجع عجهي They sleep Uyurlar 1 ون هجععجهي
That he guides Yol göstermesi 1 هدي دهي
That he guides me Bana yol göstermesi 1 نى هديدهي They guide Doğru yolu gösterirler 1 ون هديدهي
They guide us Bizi doğru yola götürürler 1 ا هدينوندهي He is guided Yol gösterilir, hidayet edilir 1 ى هديدهي
He guides Yol gösterir 1 ي هديدهي
He guides Yol gösterir 8 ي هديهده-يي يد
That he guides you Seni doğru yola iletmesi 1 هدي كيدهي That he guides you (pl) Sizi doğru yola iletmesi 1 كم هدييدهي-يكمدهي He guides me Beni doğru yola iletir 1 ن هدييدهني- ييدهي That he guides him Onu doğru yola iletmesi 1 هدي هيدهي-يهدهي He guides them Onları doğru yola iletir 1 هدي يهمدهي They are made to hurry, rush Acele ettirilirler, koşturulurlar 1 ون هرععرهي He beats down leaves Yaprak silker 1 هشش شهي He/it perishes Helak olur 1 هلك كلهي
He/it is destroyed Helak edilir 4 هلك لكهي
That he destroys Helak etmesi 4 هلك كلهي He destroys Helak eder 4 هلك كلهي
He destroys us Bizi helak eder 4 ا هلككنلهي They destroy Helak ederler 4 كون هلكلهي He humiliates Aşağılatır, zelil kılar هن هوني
Jew, jewish Yahudi هود ودهي- ودها- ييودهي
579
He desires, perishes Arzu eder, yok olur 1 ي هويوهي He prepares Hazırlar 2 ئ هيأيهي
It dries, withers Kurur 1 هيج هيجي
He roams Şaşkınlık içinde dolaşır 1 هيم مهيي They roam Şaşkınlık içinde dolaşırlar 1 ون هيمهيمي
They like, love Severler 3 ون وددادوي
He hides, buries Örter, gömer 3 اري وريوي
That they trample, corrupt Çiğnemesi, bozması 3 وطأ ؤاطوي That he destroys them Onları helak etmesi 1 وبق نوبقهي
He binds, ties Bağlar, bağ vurur 4 وثق قوثي
He directs him Onu yöneltir 2 وجه هجويه That it is revealed Vahyolunması 4 وحي وحي
They inspire Đlham verirler, fısıldarlar 4 ون وحيوحي
It is revealed Vahyolunur 4 ى وحيوحي
He reveals Vahyeder, ilham eder 4 ي وحيوحي
He likes, loves Sever, ister 1 ودد دوي
That they like, love Đstemeleri 1 وا ودددوي
He is inherited from Mirasına konulur 1 ث ورثوري
He causes to inherit Mirasçı kılar 4 ورث ورثي
He causes to inherit it Ona mirasçı kılar 4 ا ورثورثهي They are set in rows Sıralanırlar 1 ون وزععوزي
Joseph (pbuh) Yusuf فوسي
He whispers Vesvese verir, fısıldar 1 وسوس وسسوي
They are joined Birleştirilir 1 ل وصلصوي That it is joined Birleştirilmesi 1 ل وصلوصي It is instructed, willed Vasiyet edilir 1 ى وصيوصي
580
He wills, instructs Vasiyet eder 1 ي وصيوصي He instructs you (pl) Size vasiyet eder 1 وصي يكموصي They (fm) make will Vasiyet ederler (dş) 1 وصي نيوصي
They are promised Vaad olunurlar 1 ون وعددوعي
He/it is advised Öğüt verilir 1 ظ وعظوعي
They are advised Öğüt verilirler 1 ظون وعظوعي They keep Saklarlar 4 ون وعيوعي
That it is paid in full Tamamen ödenmesi 2 ويف فوي
They hasten Akın akın giderler ون وفضضوفي That he reconciles Birleştirmesi, uyumlaştırması 2 فق وفقوي They fulfill Vefa ederler, yerine getirirler 4 وفون ويفي
It is paid in full Tamamen ödenir 4 فى ويفوي
He fulfills Đcra eder 4 ي ويفوفي
Indeed he pays in full Mutlaka tamamen öder 2 ويف نفيوي
Indeed he pays them in full Mutlaka onlara tamamen öder 2 ويف مهنفيوي Indeed he pays them in full Onlara tamamen öder 2 ويف مهفيوي He is protected Korunur 1 وقي وقي
It is kindled Tutuşturulur 1 وقد وقدي
They kindle Tutuştururlar 1 ون وقددوقي That he makes fall Düşürmesi 4 وقع عوقي He makes fall Düşürür 4 وقع عوقي
He firmly believes Kesin inanır 4 يقن نوقي They firmly believe Kesin inanırlar 4 ون يقننوقي
He inserts Sokar 4 وجل جولي
He is born Doğurulur 1 ولد لدوي That he is born Doğurulması 1 ولد ولدي
581
Indeed they turn Mutlaka dönerler 2 ويل لنوي
Indeed he turns them Onları döndürür 2 ويل ويلهم They turn to you (pl) Size döndürürler 2 ويل لوكموي They turn Dönerler 2 لون ويلوي
He turns Döner 2 لي ويلوي
Today Bugün يوم موالي Day Gün يوم موي
That day O gün يوم ذئموي
Day, one day Gün, bir gün يوم وماي Your (pl) day Gününüz يوم كمموكم-يموي Their day Onların günü يوم مهموي-همموي Two days Đki gün ن يوميموي
Jonah (pbuh) Yunus (AS) سوني
He despairs Ümitsizliğe düşer, yeise düşer 1 يأس أسيي