Küresel Adaletsizlik

23
YENİ MEDENİYET HAREKETİ SORUNLAR VE FIRSATLAR Prof. Dr. Numan Kurtulmuş

Transcript of Küresel Adaletsizlik

Page 1: Küresel Adaletsizlik

YENİ MEDENİYET HAREKETİ SORUNLAR VE FIRSATLAR

Prof. Dr. Numan Kurtulmuş

Page 2: Küresel Adaletsizlik

DÜNYA SİSTEMİNİN GELİŞİMİ (20. YÜZYILIN ÖZETİ)

1. Dünya Savaşı Sonu 2. Dünya

Savaşı Sonu

Soğuk Savaş Dönemi 1990 Berlin Duvarının Yıkılışı Yeni Dünya Düzeni

2011

Yeni Dünya Düzensizliği

İmparatorlukların sonu

Birinci Küresel Paylaşım

Avrupa Odaklı Yeni

Denge Arayışları

Gerilim

Artan Milliyetçilik

İdeolojiler Dönemi

Galiplerin Dünyayı Paylaşımı (Yalta Konferansı-1945)

Dünya Sisteminin Kurumlarının Oluşması

(BM, GATT, IMF, DB, vb)

Yeni Bağımsız Ülkelerin Kuruluşu (Decolonization - 1949)

Bölgesel Entegrasyonlar

Sanayileşme

Silahlanma

Gerilim

ve Kutuplaşma 1970’ler

Petrol Krizleri (Kapitalizmin Krizi)

1980’ler Küreselleşme

Yüksek Teknolojiler

Gerilimin Sonu

Silahsızlanma

Demokratikleşme

Barış İçinde Birlikte Yaşama (Küresel Köy)

İnsani Gelişmenin Sağlanması

İslamafobia

Asimetrik Küreselleşma

Silahlanma

Küresel Ayrımcılık

Vatandaşlık Hiyerarşisi

Yoksulluk ve Gelir Dağılımda Adaletsizlik

Page 3: Küresel Adaletsizlik

Ana Felsefe Yöntemi Ekonomik İzahı Siyasal Sistemdeki İzahı

BİREYSELLİK Bireysel Tercihler Yöntemi Tüketimin Statünün Kaynağı Sayılması

Oy Hakkı

ÖZGÜRLÜK Bireysel Özgürlükler ve İnsan Hakları

Piyasa Sınırlarının Kalkması Örgütlenme Hakkı

RASYONELLİK Kıyas Görünmez El Serbest Seçim

Fayda Maksimizasyonu

DOĞAL YASALARIN EVRİMİ Merkantilist Doğal Bilimler Yöntemi (Newtonism)

Piyasa Ekonomisi Bireyin Özgürlük Hakkı Yasaların Doğal Gelişimi

KARŞI DEVLETÇİLİK

Sekülarizm

Kendini düzenleyen Piyasalar Tüketici

Devletin Yeniden Organizasyonu

Hükümranlık= Pazar + tüketici

Yönetim ve Karar Süreçlerine Katılım

MODERN DÜŞÜNCENİN TEMELLERİ (LİBERAL DEMOKRASİNİN TEMELLERİ)

Page 4: Küresel Adaletsizlik

KÜRESEL UYGARLIK KRİZİ

MODERN BATI UYGARLIĞININ;

Dünyaya Bakışı (Temellük Duygusu= Emperyalizmin Kaynağı)

İnsana Bakışı (Maddesel Düşünen İnsan – Homo-Economicus)

Sınırsız çıkarcılık, tamahkarlık

Ahlaki değerlerden bağımsızlık

Topluma Bakışı

Bireysellik

Akılcılık (Rasyonellik)

Toplumların Doğal Evrimi

Karşı-Devletçilik

Page 5: Küresel Adaletsizlik

MODERN DÜNYANIN YOLAÇTIĞI SORUNLAR

Bireyin Yalnızlaşması

Kaynakların kullanımında adaletsizlik

Ailenin Çözülmesi

Boşanmalarda artış

Tek ebeveynli aileler

Gay - lezbiyen evlilikleri

Kürtaj ve genetik alanındaki gelişmeler

Dinin ve Geleneğin fonksiyonsuzlaşması

Moral Kriz- Bireysel Ahlakın Çözülmesi

Büyük Şehirlerin Sorunları

Çevrenin ve Tabiatın Bozulması

Page 6: Küresel Adaletsizlik

YENİ DÜNYA DÜZENİNİN SONUÇLARI

Küresel Adaletsizlik (Asimetrik Küreselleşme)

Yoksulluk ve Gelir Dağılımındaki Adaletsizlik

Silahlanma

Küresel Ayrımcılık

Vatandaşlık Hiyerarşisi

Page 7: Küresel Adaletsizlik

“Dünya ekonomisindeki hızlı gelişme, nesiller arasındaki

servet aktarımını sağlamamaktadır. Servet belli ellerde

toplanıyor.” The Report on World Social Situation.

Dünyadaki kaynaklar adil kullanılmıyor. Gelir dağılımı

adaletsizliği korkunç boyutlara ulaşıyor.

Açlık, yoksulluk, kıtlık tüm fakir bölgeleri giderek daha çok

etkiliyor.

Küresel Köy hedefi vatandaşlık hiyerarşisine dönüşüyor.

KÜRESEL ADALETSİZLİK

Page 8: Küresel Adaletsizlik

YOKSULLUK/GELİR DAĞILIMINDAKİ ADALETSİZLİK

3 Milyar insan günlük 2 $ ile geçiniyor. (Dünya nüfusunun %45’i)

1.2 Milyar insan günlük 1 $ ile geçiniyor.

(Dünya Bankası’nın sefalet sınırı günlük 1 $)

Dünya’da 1 milyar insan beslenemiyor (açlar), 500 milyon insan

kronik beslenme bozukluğu içinde; çocukların üçte biri yetersiz

besleniyor.

Page 9: Küresel Adaletsizlik

TÜRKİYE VE İSLAM COĞRAFYASI “ZAAFLAR VE İMKANLAR”

Yeni Dünya Düzeni tutmadı. Batı

uygarlığının altın devri bitti.

Demokrasi - Birlikte Barış içinde

yaşamak - Savaşların sona ermesi -

İnsani gelişim sloganlarının hayal olduğu

anlaşıldı.

ABD artık bu gücünü devam ettiremez…

İslam coğrafyası 1970’lerden itibaren

alternatif medeniyet havzalarından birisi

olarak görülüyor.

Yeni Gelişmeler Türkiye’nin ve

Müslüman coğrafyasının önemini

arttırıyor.

Jeo-kültürel, stratejik ve küresel bir

medeniyetin mirası üzerinde oturmak

gibi avantajlara sahibiz

Türkiye, coğrafyasının Amiral Gemisi

Müslüman ülkelerin aydınları, siyasetçileri

Yenilgi Psikolojisi’nden kurtulmalıdır.

İslam Dünyası kendi içindeki Siyasi İrade

zaafını yenmelidir

İnsangücü konsolidasyonu sağlanmalıdır

Ortak üretim ve dağıtım imkanları

oluşturulmalıdır (Hammadde – Finans –

Teknoloji / Bilim – Eğitim – Kültür)

Türkiye bölgesinde daha fazla çözülmenin

değil daha fazla bütünleşmenin iradesini

ortaya koymalıdır.

BOP Eşbaşkanlığı terk edilmelidir.

Türkiye’nin yöneliş problemi var; Türkiye

kendine/ coğrafyasına dönmelidir

Yeniden büyük millet olma refleksini

kuşanmamız gerekiyor.

Aktif, şahsiyetli, çok taraflı politikalarla rol

belirleyen ülke olmalıdır.

Page 10: Küresel Adaletsizlik

KÜRESEL SORUNLARA - KÜRESEL CEVAPLAR

• Tüm dünyada işbirlikçi yönetimler devrini tamamlıyor

• Dünya’da yeni bir siyaset dalgası gelişiyor:

Küresel yoksulluk, adaletsizlik, sömürüye karşı ADALET

Soysuzlaşmaya karşı MANEVİYATÇILIK

Küresel kültürel emperyalizme karşı MİLLİ/ YEREL DEĞERLERE

DÖNÜŞ

• Medeniyetler Çatışması değil; Adil ve Özgür Dünya Düzeni

• Medeniyet Değerlerimizin Küreselleşmesi (Değer üretici olmak)

• İnsanlığın kurtuluşu için yeni bir sese ihtiyaç var;

YENİ İNSAN

YENİ PARADİGMA

YENİ DÜNYA

Page 11: Küresel Adaletsizlik

TÜRKIYE’DE SİYASAL SİSTEMİN TEMEL PARADİGMASI

Mutlak Batıcılık

(modernleşme= Batıcılık)

İmparatorluk Ölçeğinden Ulus Devlet

Ölçeğine Geçiş

(vizyon küçülmesi)

Page 12: Küresel Adaletsizlik

SİYASAL SİSTEMİN TEMEL ÇIKMAZLARI

Yenilgi Psikolojisi (siyasi- iktisadi elitin çıkmazı)

Siyasal Geleneklerin Zayıflığı (sosyolojik tabanı, fikriyatı, geleneği güçlü siyasal partilerin

eksikliği)

Bürokratik Oligarşi (Devlet- millet uyuşmazlığı)

Oligarşik Demokrasi (halk siyasetin paydaşı değil)

Bilgiye Dayalı Siyasetin Kurulamaması (vehimler ve karşıtlıklar üzerinden gerilim siyaseti)

Dışa Bağımlılık (neo-liberal ekonomi politikaları, IMF, ABD, AB ve küresel

sermayenin etkisi)

Page 13: Küresel Adaletsizlik

MEDENİYET SİYASETİNİN GELİŞİMİ

Temel Argüman: İSLAM MANİ-İ TERAKKİ DEĞİLDİR (Şehbenderzade Ahmed Hilmi, Said Halim Paşa, Mehmet Akif, Hüseyin Avni Ulaş)

Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi; İSLAM FELSEFESİ VE MEDENİYETİNİ İHYA

Said Halim Paşa; SİYASET TEORİSİ, SİYASET SOSYOLOJİSİ

Mehmet Akif; SİYASİ VİZYON, İDEOLOJİK MİSYON (ASIM’IN NESLİ)

Hüseyin Avni Ulaş; MİLLET EGEMENLİĞİ, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ, ADALET VE HÜRRİYETİN TESİSİ

Page 14: Küresel Adaletsizlik

ŞEHBENDERZADE AHMED HİLMİ:

Avrupa ilim deryasından bir damla alabilenimiz doğruyu ve doğruları, daha açık söyleyeyim, milletini pek aşağı ve zayıf görüyor. Milletini reddettiği için milleti de onu reddediyor. Batı taklitçisi yarı aydın muhitinin yabancısı kalıyor.

Bir Fransız gibi giyinen, bir İngiliz gibi gezinen, bir İtalyan gibi şarkı söyleyenimiz var; fakat bir zırhlı mühendisimiz, bir fabrika kuracak adamımız yok.

İlerlemek istiyorsak, bir yandan çöküntümüzün sebeplerini, öte yandan ictimai bünyemizin unsurlarının ne olduğunu tedkik etmeliyiz.

Biz, milliyetimizi meydana getiren temelleri harap halde bırakıp yeni temeller yapmaya kalkışırsak, intihara teşebbüs etmiş oluruz. Fakat ilerleme ve yenileşme anlamına yabancı kalır da geri görüşler içine saplanırsak, içtimai yapımız, varlığımız kansızlıktan mahvolur.

Page 15: Küresel Adaletsizlik

SAİD HALİM PAŞA:

“Görüyoruz ki medeniyetin beşiği sayılan batı, yanlış ve esassız kanaatlere dayanarak verdiği hükümlerin tabii bir neticesi olarak İslam alemine karşı kin ve düşmanlık beslemektedir. Bizim bu halimizi onlar taassuba ve irticaya veriyorlar.

Şimdiki halde ise İslam alemini yeni bir tarihsel zamanın eşiğine gelmiştir, yeni bir inkılap sayfası çevrilmek üzeredir. Ancak İslam alemi vahim bir durumdadır. İslam memleketlerinde aydın tabaka ile halk kesimleri arasında derin bir uçurum vardır.

Aydın tabaka halkı beğenmemekte, ona zoraki batılılaşma uygulamaları dayatmaktadır. Halk kesimi ise kendi anlayışına göre uyduğu dini örf ve geleneklerine yapışarak kurtulmayı beklemektedir.

İslam ülkelerinde devlet ile halk arasında sürekli bir gerilim meydana gelmekte, aydın tabaka ile halk kesimleri arasında gaye birliği bir türlü sağlanamamaktadır.”

Page 16: Küresel Adaletsizlik

MEHMET AKİF:

Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı,

Asrın idrâkine söyletmeliyiz İslâm’ı.

Asım‘ın nesli... diyordum ya...nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.

Çalış dedikçe Şeriat, çalışmadın durdun Onun hesabına birçok hurafe uydurdun Sonunda bir de ‘tevekkül’ sokuşturup araya Zavallı dini çevirdin onunla maskaraya!

Alınız ilmini Garb’ın, alınız san’atını; Veriniz hem de mesâînize son sür’atini. Çünkü kaabil değil artık yaşamak bunlarsız; Çünkü milliyeti yok san’atın ve ilmin; yalnız.

Page 17: Küresel Adaletsizlik

HÜSEYİN AVNİ ULAŞ:

"Cumhuriyet ancak hürriyetle olur. Hürriyete istinad etmeyen bir

cumhuriyet iğfalkardır.“

Hüseyin Avni Bey, muhalefetini, milli iradenin meclis eliyle işletilmesi, yönetimin tarafsızlığı, İstiklâl Mahkemeleri adıyla özel yetkilerle donatılmış mahkemelerin demokrasi ilkesiyle çeliştiği hususu ve temel hak ve özgürlüklerin sağlanması konularında yoğunlaştırmıştı.

Hüseyin Avni'nin muhalefetinin tek kaynağı gönülden bağlı olduğu demokrasi ilkesi idi. TBMM'nin çıkardığı bütün kanunların eksiksiz uygulanmasını isterken, yasamanın yürütmenin üstünde olduğunu ısrarla ifade etmişti.

Page 18: Küresel Adaletsizlik

ANADOLUCU – HALKÇI SİYASET ÇİZGİSİ

KEMAL TAHİR:

• “Osmanlı toplumunun sadece varolması bile Batılı soyguna direniştir. Bu direniş salt Osmanlı toplumunun değil, bir bakıma bütün soyulan Doğu’nun direnişidir. Batının osmanlı düşmanlığı işte buradan gelmektedir”

• “Devlet sana- Dirlik bana” diyen bir toplum olarak Osmanlı halkı yeryüzünde biricik ontolojiye sahip millet olarak temayüz etti.

• Osmanlı tebasını asıl ilgilendiren husus kendisine özgür alan açan ve örfî hukuktan bağımsız iktisadî-içtimaî- hukukî zemin sağlayan kadılar, pazar, üretim, vakıf, mahalle, tekke ve devlet sistemi idi.

• Devlet, Doğu’da anlayışla kerim devlet olmaya mecburdur. Kerim olmak ona sert davranmak hakkını katiyen vermez. Doğulu devlet, Batının sınıf devletinden, halka baskı yapmamak yönünden ayrılır”

Page 19: Küresel Adaletsizlik

İDRİS KÜÇÜKÖMER:

Türkiye’nin “solcu”ları gericidir. Üretim güçlerinin gelişmesinden yana değillerdir. Tek merkezli yukarıdan aşağı otoriter bir örgütlenmeyi savunurlar. Halkı güdülecek sürü olarak görürler.

Türkiye’nin ilericileri “sağ” kanatta görülen geniş İslamcı halk kitleleridir. Onlara bu niteliği kazandıran, değişmeye ve gelişmeye, dönüşmeye açık olan sosyal ve ekonomik talepleridir.

1960 Anayasası gerici ve anti-demokratiktir.

Page 20: Küresel Adaletsizlik

NECİP FAZIL KISAKÜREK:

Batı, aklı ve maddeyi temsil ederken, doğu derinliğin ve ruhun simgesidir. Yeniden toparlanmamızın yolu ise İslamiyet'ten geçmektedir. Evvela şahsını, sonra bütün doğu alemini kurtarması, daha sonra da çepeçevre yeryüzüne ve insanlık kadrosuna sahip bir kurtuluş ifadesine varması için Türk milletine gereken yol, en girift, en mahrem, ve en iç kavranışıyla İslamiyettir.

Büyük Doğu mefkuresinin temel prensipleri; ruhçuluk, keyfiyetçilik, şahsiyetçilik, ahlakçılık, milliyetçilik, sermaye ve mülkiyete tedbircilik, cemiyetçilik, nizamcılık, müdahalecilik… Bu açıklamalar ışığında Büyük Doğu'yu; Türkiye merkezli, bütün İslam dünyasını kucaklayan Afro-Avrasya ruhuna vurgu yapan ve beslenme kaynağı İslam olan bir kurtuluş mefkuresi olarak görmek mümkündür.

MİLLETE VE MEDENİYETE DAYALI MEFKURE

Page 21: Küresel Adaletsizlik

SEZAİ KARAKOÇ:

“Kuşatılmış durumdayız. Kendi kavramlarımızı bile yabancı

kavramlarla tanımlıyoruz. Hayat anlayışımızı yabancı kavramlarla ifadeye kalkışıyoruz. Oysa biz, bir büyük medeniyet ve kültür ocağıyız. Bizim kavramlarımız, düşünüş biçimimiz, hayat algılayışımız, sevgimiz ve öfkemiz bize özgüdür. Onun için bulunduğumuz yerde, bir bulamaca dönüşmüş olanı yaşamak bizim için bir çözüm değildir.”

Diriliş bir medeniyet tasavvurudur, İslam Medeniyetinin o eski ihtişamına, büyüklüğüne, adalet ve hikmet yurdu bir coğrafyaya dönüşmesinin anahtar kavramıdır Diriliş…

Page 22: Küresel Adaletsizlik

NURETTİN TOPÇU:

Cihadımız fikir ve ruh cephesinde, ahlak ve iman cephesinde

yapılacaktır.

Yarınki Türkiye şu temellerin üstünde kurulacaktır:

Anadolu'nun toprağından kaynayan bir kan,

Cemaat için harcanan emek,

Bin yıllık bir tarih,

Otoriteli bir devlet ,

Ebedî olduğuna inanmış bir ruh...

Page 23: Küresel Adaletsizlik

İslam medeniyetinin en temel özelliği: “HAKK’I ÜSTÜN TUTMAK”tır, Batı medeniyetinin en temel özelliği ise: “Kuvveti üstün tutmak”tır.

İnsanlar, ne zaman “Hakk’ı üstün tutan” bir zihniyet ve medeniyet döneminde yaşamışlarsa barış ve huzura kavuşmuşlardır. Ne zaman ki, “kuvveti üstün tutan” bir zihniyet ve medeniyet döneminde yaşamışlarsa o zamanda zulüm görmüş ve ızdırap çekmişlerdir.

Huzur ve Barış için; “Şefkat, sevgi, hoşgörü”

Hürriyet için; "İnsan haklarına saygı”

Adalet İçin; “Gerçek hak anlayışı: Hakkı üstün tutmak”

Refah için; “Kendi için istediklerini kardeşi içinde istemek”, “Herkese Refah “ ve “Adil İşbirliği”

İzzet ve itibar için; “Maneviyatçı olmak” ve “Nefis terbiyesini esas almak”

MEDENİYET ANLAYIŞIMIZIN TEMEL ÖZELLİKLERİ