ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe...

45
D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, dininin Eur';'m Kerim'den n ifade söz fiil ve Bilinen sebeplerle peygamberimizin sözleri O'nun olarak tedvin daha sonraki devirlerde Abdullah b.Arnr b.eJ-As ( ö.63/682) gibi sahabilPr her ne kadar Hz. peygamber'in hadisleri yazma konusunca bir takim faali- yetlerde bulumnalanna bu vak' alar olmaktan öteye Esasen, Hz. peygamber'in sonra O'nun yerine geçen ha- lifelerin hadislerin tedvini meselesinde çok mühim rolleri Tabii hemen b5lirtmemiz gerekir ki, onlann -Ebu Bekr ve Ömer- bu Hz.peygamber'in kendisinin sözlerini konu- sundaki sebep Hatib (360/970) 'nin "Tak- eseri hadislerin ge:rt'Cktigi hususunda bize yeterli malzemeyi vermektedir. 1 kadar var ki, kaynaldar bize hadislerin gerektigini bildiren emir ve tavsiyeleri de ihtiva et-mektedir. 2 Hadislerin konusunda birbirine haberlerin bulun- tedvin meselesini oldugu gibi, hali- felerin konuya da konuyu muhakkak- Kaynaklann bize göre, ilk halifeler sünenen dair ha- disleri yazmaga fakat bundan bir sebeplerle Ebu Bekr'in 500 kadar hadisi fakat daha sonra imha e"c: Zi nakledilmektedir. 3 Ömer b.el-Hattab, bir sünen yazmak için Hz. Pey- gamber'in ile bir ay geçtikten ve istiharede bulunduktan sonra bu sinden 4 . -43-

Transcript of ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe...

Page 1: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&?

EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m ı Kerim'den gı~ n 'ı.rey3. tatıir1eriyle ifade ettiğimiz Hz"Pe:r:"garrıber 1

in

söz fiil ve davramş1andır.

Bilinen sebeplerle peygamberimizin sözleri O'nun saglıgmda olarak yazılmamış, tedvin işi daha sonraki devirlerde yapılmıştır. Abdullah b.Arnr b.eJ-As ( ö.63/682) gibi bazı sahabilPr her ne kadar Hz. peygamber'in saglıgmda hadisleri yazma konusunca bir takim faali­yetlerde bulumnalanna rağmen, onların bu teşebbüsleri münferıt vak' alar olmaktan öteye geçmemiştir.

Esasen, Hz. peygamber'in veüıtmdan sonra O'nun yerine geçen ha­lifelerin hadislerin tedvini meselesinde çok mühim rolleri olmuştur.

Tabii hemen b5lirtmemiz gerekir ki, onlann -Ebu Bekr ve Ömer­bu tuturularına Hz.peygamber'in kendisinin sözlerini yazınalan konu­sundaki emirleıi sebep olmuştur. Hatib el-Bağdadi (360/970) 'nin "Tak­yidu'l-İl:m" adlı eseri hadislerin yazılmaması ge:rt'Cktigi hususunda bize yeterli malzemeyi vermektedir. 1 Şu kadar var ki, aynı kaynaldar bize hadislerin yazılması gerektigini bildiren emir ve tavsiyeleri de ihtiva et-mektedir. 2

Hadislerin yazılması konusunda birbirine zıd haberlerin bulun­masının tedvin meselesini geciktirmiş oldugu aşikar olduğu gibi, hali­felerin konuya bakış tarzının da konuyu etkilemiş olduğu muhakkak­tır. Kaynaklann bize bildirdiğine göre, ilk halifeler sünenen dair ha­disleri yazmaga teşebbüs etmişler, fakat bundan bir takım sebeplerle vazgeç-mişlerd!r. Ebu Bekr'in 500 kadar hadisi topladıgı, fakat daha sonra imha e"c: Zi nakledilmektedir. 3

Aynı şekilde Ömer b.el-Hattab, bir sünen yazmak için Hz. Pey­gamber'in arkadaşları ile istişarede bulunmuş, onların teşviklerine rağmen bir ay geçtikten ve istiharede bulunduktan sonra bu düşünce­sinden vazgeçmiştir. 4

. -43-

Page 2: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

Doç.Dr.M.Cemiil SOFUOGLU

Bizim burada üzerinde dunnak istediğimiz mesele şudur:

Hz.Ömer, Sünen yazmaktan vazgeçiş sebebini açıklarken şöyle demiştir:

"Size bir sünen kitabından bahsetrniştim. Sonradan düşündi1m ki, sizden önceki ehl-i JrJtab. lritabullahd;;m başka kitaplar yazmış1ar, o kitaplar .üzerine düşerek J\JJah''''m kitabını tekretmişlerdL Ben, ye­min ederirn ki, i\llah'm kitabım hiçbir şeyle gölgelemem." 5

Şirndi meşhur sah~lbi Ebu Hureyre(E)S/677) yi dinJeyelim:

"Bir gün, biz hadis yazıyorke:ı:ı peygamber (s.a.) çıkagel.di ve bu yazdığnuz nedir, diye sordu. Biz, "sizden duyduğumuz hadisler" diye .ce-vap verdik. 0: 'i\llah'm kitabından başka bir kitap (meydana getir-mek) mi istiyorsunuz; sizden önceki ümmetler, Allah'ın kitabının yamsıra bazı kitaplar yazdılar; ve bu yüzden sapıttılar'dedL (Ebu Hu­reyre): Öyleyse, sözlerinizi rivayet edebilir miyiz, dedim. 'Evet, edebi­lirsiniz, bunda herhangi bir sakınca yok. Fakat, bana yalan isnad e­cen kimse cehennemdeki yerine hazırlansın' buyurdu" 6

Görüldüğü gibi, Hz.peygamber, hadislerin yazılmasım yasaklar­ken, ümmetinin Kur'andan ayn olarak başka kitaplarla meşgul olma­sından, Kur'an-ı Kerim'e gereken önemi vennemelerinclen endişe et~ miştir. Hz.peygamber'in bu sözleri ile Hz.Ömer'in biraz önce nakletti­ğimiz sözleri arasında hiçbir fark olmadığı açıktır. Bir başka ifadeyle Hz.peygamberin endişesini çok iyi kavrıyan Hz.Ömer, aynı anlayışı devam ettirmiştir.

Ne var ki, Hz.Ömer' (24/644) in vefatından sonra olaylar -ne ya­zık ki- Hz.peygamber'in arzu etmediği bir şekilde gelişmiş, İslam dün­yası kendisini çok kısa bir zaman içerisinde büyük bir siyasi kargaşa ve bulıranın içinde bulmuştur. Bu bulıranlar neticesinde ortaya çıkan bir takım mezhep ve ekaller görüşlerini desteklemek ve yayabilmek için fikirlerini büyük ölçüde· Kur'an-ı Kerim'e ve hadisiere dayan­dımmk mecburiyetini hissetmişlerdir. Bu guruplar Kur'5n-ı Kerim'de aradıklan destekleri bulamayınca İslam tarihinde kaıra biır leke ola­rak duran ve asırlar boyu devam edecek olan ilmi kargaşa ve buhrana yol açan bir başka yolu; hadis uydurma yolunu seçmişlerdir. Hadis uy­dumm konusunda mezhebler adeta birbirleriyle yanşmışlardır. İşin asıl kötü yanı. bazı mezhebler bununla da yetinmemişler, kendi görüş­lerini destekieye b üm ek için Kur'an'ın tahrıie uğradıgım iddia edebile­cek kadar şaşkıY) öa.vranışlar içerisine girmişlerdir. 7

Bu açıklamaları yapmaktan maksadımız İslam kültür tarihinde

-44-

,

Page 3: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

ZAYIF VE MEVZU HADiSLER AÇISINDAN TİRMİZİ'NİN ••.

daha sonra meydana getirilecek olan hadis mecmualanmn önemini belirtmektir.

Dini, siyasi ve kültürel ortamın çok kanşık ve dağımk olduğu bir dönemde gerçe~;::ten Hz.peygamber'e ait olan hadisleri toplamak ve Müslümanların birlik ve beraberliğini sağlamak, mümkün ölçüler çerçevesinde fikri ciağınLl.clığı önlemek icabediyordu. Bu şerefli görevi ifa etmek üzere bir çok İslam alimi ortaya çıkmıştır. Onların meydana getirmiş olduklan '';serlerden bazıları büyük ölçüde kabul görmüşler­dir. Buhari ve Müslirn'in Sahihleri bunların en önde gelenleridir. Da­ha sonra meydana ~etirilen diğer bazı eserlerle birlikte "Kütüb-ü Sitte" adı altmda şöhret kazanmışlardır". Bu altı kitabı meydana getiren eserlerden biri de ':.:irmizi'nin "Sünen"idir.

Tirmizi ve SiJnen!

Asıl adı Ebu tsa Iviuharrımed b. İsa İbn Sevre es-Sülemi et-Tirmi­zi'dir. 209/824 ser.:sinde Tirmiz'de doğmuş ve buraya nisbetle Tinnizi adiyle meşhur olmı ştur.

Her hadis imc:cmı gibi O da daha küçük yaşından itibaren hadis öğrenmeğe başlam ş bu maksatla pekçok seyahatler yapmıştır. Başta meşhur .hadis mu:' :mnifi Buhari olmak üzere bir. çok hadis bilgini ile karşılaşmış ve onLcrdan hadis almıştır.

Tirmizi, dahc' sonra "Kütüb-ü Sitte" adı verilen muteber btap1ar arasında yer alacc ;. olan "Sünen"ini fıkıh babl,mna göre tasnif et­mekle beraber. de." 'şik konulardaki hadisleri de ihtiva ettiği için "el-c • ' "" h •1- " 1 'l _; t + amıu s-;::,a ı111 ac ı e ue amnnuşlır.

Tirmizi'n.::-ı S' necirıi digerlerinden ayır :ı ve ona ayrı bir husu­siyet kazandır;n ö elligi bizzat müellifin ese. ine almış oldugu hadis­le. "has n",-. ro'• s·oı-,·ı.n '"·-···-ı ga "b" ... · nb'" cJ'b' ~d1c-r1 -"-"f, - D, l e_ , . iao• -:1 c •. ulll , Üd~eL rl , ga1- t;l Jl o. , 7 .. ı ,.3 U•.:':J;vT-

lendirmeSidiL · , z yıf CJ1dvğuna kani oldugu hadislerin zayn1ığma se­bep olan ra.vi1e:re c . işaret eder. aslında "hasen" tabirini ilk kullanan da Tirmizi'nin ken isidir. O, bu tabirlerle, neyi kasdeüiğini eserinde

kı t ........... "" ., .., ııw,_, 11 • ıı "& "'Lt' 1 ır - _,..., 11 •1 açı- amış ır. bunı,:-ıla DeraDer uasen ın S<hUn · e veya ga:rH) ııe

ı. • • t ' t k ·ı + t. - . ' ' ' . ' t' ı . - ı - ı d ayrı ayrı yanl.; c n.:. _ış tre.Ke;:ı eş ı ec· ıgı oı.neşın: aoıner "1aK.r::ın a hiçbir açıklama y: Jmamış, bu tabir1erle hadis'in sıhhat yönünden hangi derecelerine ışaret etmek istediğipi belirtmerniştır. Bu sebepten muahhar irnamlar, ilk defa Ti.nnizf tarafından kullanılan bu tabirle­rin delalet ettikleri der~celeri tesbit etmege çalışm:>.şlar ve birbirinden farklı görüşler ileri sürmüşlerdir". 8

Tirmizi' nin

-45-

Page 4: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

Doç.D:r.M.Cemru SOFUOGLU

konusunda · herhangi bir ihtilaf yoktur; ancak ihtilaf, onun hangi sı­rada yer alacağı hususundadır. Onu, Buhari ve Müslim'in sahilılerin­den sonra üçüncü sıraya yerleştirenler olduğu gibi, E.Davüd ve Nesei' nin Sünenlerinden sonraya alanlar da vardır. Bunun sebebi, Tir­mizi'nin, E.Davüd ve Nesei tarafından zayıf kabul edilen bazı ravile­rin rivayetlerine yer vermesidir. Fakat şurasını da belirtmek yerinde olur ki, söz konusu musanniflerin ravileri arasmda da diğer bazı müneklddlcr tarafından "zayıf' kabul eldilen ravller vardır .. 9

Tirmizi, 279/892 yılında doğduğu yer olan Tirmiz'de vefat et­miştir. 10

İmam Tirmizi hakkındaki bu kısa bilgilerden sonra, sözü biraz da "mevzu hadisler" alanmda eser yazan bazı müelliflere getirmek is­tiyoruz.

Hadis tarihinde mevzü hadislerin mühim bir yer işgal ettiği bir vakıadır. Mevzu hadisleri sahih rı.dislerr1en ayırabilmek ve bir takım uydurma haberleri sened ve metin babınından tanıyabilmek için bazı kitaplar meydana getirilmiştir.

Bu eserlerin en önemlilerinden bazılan şunlardır:

Tezkiretu'l-Mevzüat; el-Makdisi ( 5071 113).

Kitabu'l-Mevzüat; İbn el-Cevzi, ( 597 /1200) ..

el-Lealii'l-Masnua Fi'l-Ahadisi'l-Mevzüa, Süyüti, ( 911/1505).

Tenzihu'ş-Şeriati'l-Merfüa an Ahbari'ş-Şeniati'll-Mevzüa, 1 ''n Arrrak, ( 963./ 1 556).

el-Esraru'l Merfı::ıa, Ali el-Kati (1014/ 1605).

el-Fevaidu '1-Mecmı::ıa Fi'l-Ahadisi'l-Mevzüa Şev kani, ( 1250/ 1832). ll

Zikrettiğimiz bu eserlerden İbn el-Cevzi'nin "Kitabu'l-Mevzuat"ı daha fazla şöhret kazandığı gibi, daha çok da tenkide uğramıştır.Bu eserler arasında son olarak zikrettiğimiz Şevkanı'nin "el-Fevaidu'l­Mecmua" sının ayrı bir önemi vardır. Çünkü müellif diğer yazariara göre oldukça muahhardır. Dolayısıyle kendinden önce konu ile ilgili olarak telif edilen eserleri görebilme imkanına sahip olmuştur. Müel­lif, kendinden önce mevzu hadisiere dair meydana getirilen eserleri incelediği gibi, Cerh ve ta'dil, teracüm ve rical kitaplarını da gözden ge­çirmiştir. Ele aldığı hadis sayısı 1500 civarındadır.

O, eserinin önsözünde "kendinde bu kitap bulunan kinıse, mevzu­at sahasında yazılmış olan bütün kitapları yanında bulunduruyor

-46-

Page 5: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

Biz, bu lerde -bilhassa lan ve Tirmizi' Linde durrnay.:::

n uyu

- . 1 ~ . ' 3zı ça ışrnan1ızu.a n1evzucıı:.::ı. telif edHen eser-:yer a­

·Cıze-·

=-1,'·jırı·ı·n·ılcr 'had~"' ",..·v•;;::ı~ı' '''l"'r}"'J.dırıı·'";·ı 'ry···:rıır··l cc"'·-··hi]r -;:::.,, •.. "'"~ i c-a Cc ·._,' J_6 _j ___ u~' ~t .t -··~_.!.o ;:,.cı_ __y 1.._.-J:..l .. '1. ,~y"'- .;...ı....:_ o .L ~ L,_,.a. __ ~ . U b ~- _ 6 vı1 '-~~ '-""---"'-· .ıc___.-' v~l ~-:::\ ... tıe. --S(r..-- --

ret etınelc istecliğirrıiz diğer t:ıir su_s, nin faziletlerine dair nakledilen er ile ilgili olaral.ç: bir ta-kın1 ııı.fln.aşal~a

da malzerne naSib ederse ~JLJ ha-~

Mevzüat kita:;:ılannda, genellikle tenkidi yapılan hadisin ravi­lerinden güvenilir olmayan bir-Ikisi üzerinde chu ·.ılur. Biz burada mümkün oldugu kadar hadisin bütü.n ra'!ilerini tanıtmaya çalıştık

Bu açıklamalardan sonra ilgli hadisler ve ravilerini incelemeye geçebiliriz.

L

.. . . .. ll üLı.-.')1 . ~~ Ebu Said el-Hudri'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (s.a.)

şöyle demiştir:

"Mü'minin ferasetinden korkun; Çünkü O, Allahın nuru ile ba-kar".

Hz.peygamber daha sonra "Bunda görebilenler için ibret vardır" (15 Hıcr, 75) ayetini okudu. 13

Bu hadisi ayrıca Taberani 14, İ.Hacer el-Heysemııs, el-Kudai 16 ri­vayet etmişler; Süyüti "Camiu's-Sağir" de 17 zikretmiştir.

Şevkani 3 ve İbn el-Cevzi 19 hadisi eserlerinde zikretmektedir­ler. Şevkani , onun rivayet zincirindeki bazı isimler üzerinde durmak­ta; bunların güvenilir raviler olmadıklanna işaret etmektedir. Şevka­ni, hadisi mevzuatına almasına rağmen, mana bakımından "sahih" olduğunu beyan etmekcedir. İfadesi hadisin sıhhati konusunda müte-

-47-

Page 6: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

Doç.D:r.M.Cemal SOFUOGLU

reddid olduğunu düşündürmektedir.

İbn el-Cevzi:, Şevkani gibi hadisi "Mevzuat" ında nakletmiş, fa­kat hadisin değeri konusunda mütereddid davranmıyarak kanaatini kesinlikle belirtmiştir: Bu hadis sahih değildir. Çünkü, ravilerinden Furat b.Saib "met:ruk", Ahmed b. Muhammed el-Yemani ise, "kezzab" tır. Hadisin diğer tankindeki ravilerden Muhammed b. Kesir ise "za­yıf' bir ravidir. 2o

İbn u'l-Cevzi'nin verdiği rivayet zinciri ile Tirmizi'nin rivayet zincirinde müşterek bazı isimler bulunduğu gibi farklı isimler de yer almaktadır.

Hadis "Müsnedu'ş-Şihab"da 21 bir başka tarik ile yer almakta­dır. Eserin muhakkiki bur:ıdaki. raviler hakkında bilgi verdikten son­ra, söz konusu hadisin zayıf olduğu görüşünü benimsemektedir. "el~ Makasıdu'l-Hasene"de ise "alimlerin ferasetinden .... " şeklinde farklı bir ifadenin daha bulunduğu kaydedilmektedir. 22

Şimdi hadisin ravllerini gözden geçirelim:

1. Muhammed b.İs:mail : Güvenilir olmasına rağmen hadis riva­yetinde yanlışlar yapan bir ravidir. 23

2. Ahmed b.Ebu't-Tayyib: Ebü Hatim onun zayıf bir ravi olduğu­nu söylerken, Ebu Zür'a güvenilir olduğunu ifade etmiştir. Zehebi, onun münker haberler rivayet ettiğini belirtmektedir. 24 Onun "Buha­ri" de Ebu Bekr'in faziletine dair bir rivayeti vardır (Fadail 4/191) İbn Hibban onu "Sikat"ında zikTetmiştir. 25

3. Mu'sab b.Sellam: el-Bazzar çok zayıfbir ravi olduğunu, bir ta­kım münker haberler rivayet ettiğini söylemiştir. İbn Adiy ise, "gartb" hadisler rivayet ettiği kanaatindedir. 26 Ali b.eli-Medini "zayıf' oldu­ğunu, Ebu Hat.im ise güvenilir olduğunu ifade etmişlerdir. Yahya b.Ma­in'in onun hakkında müsbet ve merıfi olmak üzere farklı görüş beyan ettiği söylenir. İbn Hibban ise, hadis rivayetinde çok yanlış yaptığını onun hadisi ile huccet getirilemiyeceğini belirtmiştir. 27

4. Amr.b.Kays :Ahmed b.Hanbel 28 , Nesei, Yahya b.Main ve Ebu Hatim "Sika" oldugu görüşündedirler. 146/763 yılında Sicistanda ve­fat etmiştir. 29

5. Atiyye b.Sa'd : M~şhur tabii'dir, hadis rivayetinde zayıf olduğu kaydedilmektedir. İbn Abbas, Ebu Said el-Hudri ve İbn Ömer'den riva­yet etmiştir. Ebu Hatim, hadisi yazılır, fakat zayıftır demiştir. Şii te­mayüll4 oldugunu söyleyenler olmuştur. Yahya b.Main, onun hakkın­da "Salih" tabirini kullamr. Ahmed b.Hanbel ise, zayıf bir ravi oldu-

-48-

Page 7: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

ZAYIF VE MEVZU HAD İS LER AÇlSINDAN TİRMİZİ'NİN ...

gunu belirttiliten ";onra, kendisini künye olarak "Ebu Said" diye tamt­tıgım kayd etmek':edir. 20 Zehebi, böylece onun, kendisinden hadis dinleyenlere~ rJ."\re) c:tnı..L;; olduğı_t hadisi san:k.J E:bli Sald cJ-HL1drilden du:ynmş gibi vehncc:ttü'digtne işaret etmektedir. 31

• • • 1 t 'j ~ . 'i -- • ıse~ ınce1emert e C; tr ug·u~ınıız 01J ~1ac1ısın ger-

,, LI ' .. ı•·· ..... çeı~r.en r z.peJ1gamoer e aıt OJ.GLıguJJ1J soy-ııye

Hadis'in sahabi ravisi .Said el Hudrl'dir.

GörüJdL1&;ü g bu1undıığu gibi7

söz lç_on-usu_ hadJsin

g-üçle.şrrıehtedir.

oldugunu ifade edenler

Hadisi, Sünen'inde zikreclen Tirmizi, hadisi. naklettikten sonra, "b"' , .. (.,_,,,, '='T1ı':"'·· 'bt• t··ar'''-1" :ııı·ııvr,r •7 D ;:ı"" ı ı·ıı·~n <U~ '"! ~·---L~ ı;..Jt~ ~--'~ ..IL li'"-~'-~ '--.~-~,j -'~ '-"-,Li• UC!L.t- ! .•..

rinden böyle nvay:t edildi" 32 dernek sun:tiyle onun sıhhati JJSEn--

da iddialı olrnadığ;ım gösterrnektedir.

J

Ebü Hun.yre'den rivayet olunduguna gör , peygco.-:nber (s a.) şöyle

demiştir:

"Sevdiğ;in ki~aseyi. ölçülü sev; belki de birgün senin düşmanın oluverir. Kızdığ;m kimseye de ölçülü ol, belk.i de birgün dostun olur". 33

Hadis ayrıca,, Buhari 34 , Kudai 35 İbn Hacer el-Heysem1 36 ta­rafından da riv·ayet edilmiştir. Süyütl'de "Camiu's-Sagir" de cEu zik-retl .. :ıı·ctı·r 37 A'r•ıdu-rre"'77::>lr ı .. OTl1' .. VU fcrı-klı 1:'iı'' 71··ırl" elP ~ın··1l'-'l'ır 3.') - .1.. .:;? · , -" ı. "--'-c...J{ .. A .. .ı.ı... ll "-'-- ~... -'-'L -- -~.--U J.J...;..._C <(Jl -'-'--· Q __ 1._ 'J? __ ..ı._.

ettiklerini söyr1eriıekte i E-e ele (1 /54) biz teslüt edemedi1-L.

Şimdi hadisin ravilerini inceliyehm:

r·on H~e••r ı:,-·1 ·, ~- - a...._.t .... ") .!>.-' Jl..o

Page 8: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

Doç.D:r.M.Cemru SOFUOGLU

Küreyb'in adının Muhammed b.Ala' oldugunU naklediyorsa da, elimiz­deki mevcut kaynaklardan bu ravi hakkında bilgi elde edemedik.

2. Süveyd b. 2\mır el-Kelbi: Küfelidir. Hammad b.Seleme ve Şü­reyk' ten hadis rivayet etmiştir. İbn Main ve diğ;er bazı münekkidler "Sika" oldugunu ifade etmişlerdir. Fakat İbn Hibban, hadislerinsened­lerini değiştirip; saglam senediere aslı-esası olmayan hadisler koy­dugunu söylemekte~ onun hadisleri He ihticac edHemiyecegini belirt­mektedir. İbn Hibban incelemekteoldugumuz bu hadisi Süveyd b . .Amr vesilesiyle zikretmekte ve onu Hz.peygamber'den merfu olarak rivayet etmenin fahiş bir hata olacagını kaydetmektedir. 40 Zehebi de aynı gö­rüşü paylaşmaktadır. 41 Her iki müellif bu hadisin Hz.Ali'nin sözü ol­duğunu ifade etmektedirler. Adüni'nin eserine dercettigi şiir de bu an­lamdadır ve aynı görüşü desteklemektedir. 42

. 3. Hammad b.Seleme : Hammad, alim, güvenilir bir zattır. Onun hakkında söylenenler hep övgü dolu sözlerdir. 43

4. Eyyub : Hammad'ın hadis aldıgı bu ravinin kimligini tam ola­rak tesbit edemedik. Bu duruma göre, hadisi merfu olarak rivayet eden Süveyd veya Eyyub'dur denebilir.

Hadisin ravileri hakkındaki bu kısa açıklamalardan sonra sözü tekrar Tirmizi'ye getirebiliriz. Bu konuda o şöyle demektedir. "Bu hadis gadb'ti:r. "Onu bu isnad ile yalnız bu vecihle biliyoruz. Hadis, Ey­yub'dan başka bir isnad zinciri ile de rivayet edilmiştir; onu da Hasan b. Ebi Cafer rivayet etmiştir. Ali tarikiyle Hz.peygamberden gelen m sened de zayıftır. Doğru olan rivayet, bu hadisin Ali (b.Ebi Talib) d( 1

mevkuf olarakrivayetidir". 44 Yani, daha açık bir ifadeyle belirtece" olursak, bu söz Hz.peygamber'in değil, Hz. Ali'nindir.

' '

Tirmizi'nin bu açık ifadelerinden sonra hala bu hadisin Hz.pey-gamber'e ait olduğunu iddia etmek nasıl açıklanabilir? 45 ·

3.

:r-L-' ~ ~~ I.A ~~ J""""'J JLJ : JLJ ~ ~~ · .. -""" 'J .. J ı.s-- ..T 1.> . ı:ı ..rd ..rf" Y?~ cr

. Jd ~ if r5" J...>. i _,...kı i.\ l iı ( d 1.\ !_,;.. 0-d" ~ i~' Ebu Hureyre'den rivayet olunduguna göre, geygamber (s.a.) şöyle

demiştir:

"İnsan dostunun dini(ahlakı) üzeredir; kimiille dostluk-arkadaş­lık ya ptığınıza bakın". 46

Hadisi aynca, Ebu Davud 47, Tayalisi 48, Ahmed b.Hanbel 49, Ha-

- 50-

Page 9: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

ZAYIF VE IVIEVZU HADİSLER AÇlSINDAN TİRMİZİ'NİN ...

kiın Neysabüri 50, Beyhaki 5 1 ve Kudai 52 de rivayet etmişlerdir.

Tirmizi, hadisi naklettikten sonra "bu hadis hasen-sahihti:r" di­yerek, kendi ölçülerine göre onun değ;erini belirtir. Hakim Neşsabüri, hadisi bir başka tarik ile rivayet eder ve "Sahih" oldugunu belirtir.

Kudai, "lvfüsntd"inde yine Musa b.Verdan'a ulaşan başka bir ta­rikle hadisi rivayet eder. Eseerin muhakkiki dipnotta Tirmizi'nin bu hadis hakkında "Hasen-ga:ribti:r" dediğ;ini nakletmektedir ki, bu zü­hül eseri olsa gerektir. Tirmizi, bu hadisindegerini "Hasen-sahih" ola­rak vermektedir.

Şevkani, "el•Fevaid"de bu hadisi zikretmiş 53 ve ravilerinden Musa b.el-Verdan'ın "Sadük" olmakla birlikte, hadis rivayetinde hata yapan hikayeci pir ravi olduguna işaret etmiştir. Hadisin bazı var­yanUannda J J..J 1 yerine J-~ _,..J 1 kelimesi bulunmaktadır Ali el-Kari "Mevzüat"mda böyle zikretmekte ve Zerkeşi'nin İbn el-Cevzi'yi bu hadisi "Mevzüat"ma aldıgmdan dolayı tenkid ett::gini nakletmekte­diL 54 Biz "el-Mevzuat"da rastlayamadık.

Şimdi Tirmizi'nin ravi.lerini incelemeye geçebilıriz:

1. Muhammed b. Beşşlir : Bazılan onun hakkında "sika" tabirini kullanmalarına ragmen, Fellas, yalancı oldugunu söylemiştir. Meş­hur hadis musannillerinin çogu ondan hadis rivayet etmişlerdir. 253/ 867 yılında vefat eden Muhammed b. Beşşar'ı, İbn Huzeyme zamanı­nın imaını olarak tavsif etmiştir. 55

2. Ebu Ami:r : Bu ravinin kaynakların tetkikinden Abdu'l-Melik b.Amr el-Kaysi oldugu anlaşılmaktadır. İbn Hibban onu "Sikat" da zikı'eder. Darimi "Sika" oldugunu söyler. 204/819 yılında vefat et­miştir. 56 Ancak, İbn Hacer "Tehzib" (12/ 144) dekünyesi Ebü Ain.tr olan bir raviden daha sözetmektedir (6/61) Bununla birlikte İ.Hacer'in açıklamalarından onun kimligini tam olarak tesbit etmek mümkün olmadı. Zehebi'nin "el-KAşif'teki 57 ifadesinden bu isimlerde bir ben­zerlik, kanşıklık oldugu tahmin edilebilir. Eger Ebü Amir Abdullah b. el-Hani ise İbn Hibban onu "Sikat" ma almıştır. Eger Zehebi'nin kay­dettiğ;i (Mizan 3/448) Abdullah ise, o takdirde zayıf bir ravi oldugu görül-mektedir.

3. Ebu Darud: E.Davüd et-Tayalisi'dir.

4. Züheyr b. Muhammed : Hadis ravisi olarak karşımıza iki Züheyr b. Muhammed çıkmaktadır. Bunlardan birisi Basralı, digeri Şamlı olarak tanınmıştır, Münekkidler Şamlı'lann rivayette bulun­duklan Züheyr'i güvenilmez, Basralı'ların rivayet ettikleri Züheyr'i

- 51-

Page 10: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

güvenilir kabul etmişlerdir. 58 Ukayli yette bulunduklan Züheyr'i zi1rreder ve eder. 59

"sında Şamllların riva­bir ravi olduguna işaret

Zehebi, Zühey:r b. MuharmTi.ed et el-Mervezi'den bahse-derken 60 incelernekte o1ıJugumuz bu hadisi zikretmektediL Zehebl' nin kaydettik1erirıe göre, bu ra>) Zühey.r b. Muhammed el-Mervezl'dir ki, güvenilir " veya kuvvetli ravi olmadıgı onun ifadesinden anlaşılmaktadır.

ı; v. : E.Davüd omm haklı-ında lafzun kul-

1aıımasma ragmen, zayıf ve hikayeci bir ravi oldugunu zilrredenler de vardır. Darekütni demiştir. Ebü Hure:;,rre, Enes, Cabir ve Ebü Said el-Hudrl'den rivayetlerde bulunmuştur. Sa'd Ebi Vakkas, Ebu'd-Derda ve Ka'bu'l-Ahbar'dan mürsel haberler rivayet etmiştir. Yahya b. Main, onun, meşhur ravllerden münker haberler rivayet et­tigini söyler. 61 Musa 117/735 yılında vefat etmiştir.

Görüldügü gibi, hadisin isnadmdaki ravilerin güvenilirlikleri f;zertnde münekkidlerin görüş birligi yoktur. Hadise sened açısından yaklaştığımızda onun zayıf hatta mevzu oldugunu söylememiz müm­kündür; ancak metin veya muhteva bakımından yaklaştığımızda böy­le bir sözü Hz.peygamber'in söylemesi pekala mümkündür. Şu kadan­na da işaret etmeliyiz ki, Tirmizi, bu hadisin degeri konusunda "Hasen -garib" tabirini kullanmaktadır.

4 .

.ıJJ 1 Cı-" ~ ~ ~...J 1 _, : J ü r-1-_, 4,-Lc .ıJJ l1..W ~ 1 1y; ii~ ..rlö IŞ" 1 ..y::

.,__u ı if ~ ~ı_, ·..ı w ı .:;-~ ~ ıY' w ı Cı-" ~ ~ ~ı Cı-" <..,J-..1 ~

• . ,flll '-,.ı.>l ~~ j-&>~1_, . ..ı Wl if ~~ ıY'LiJI Cı-" ~ ~~ Cı-" ~

. ,~ -t..,ı G ı.r ,JJ l

Ebu Hureyre'den rivayet plunduguna göre, peygamber (s.a.) şöyle dyemiştir:

"Cömert insan, Allah'a, Cennet'e ve insanlara yakın, fakat Ce­hennem'den uzaktır; Cimri insan ise, Allah'tan, Cennet'ten ve insan­lardan uzaktır; Cehennem'e ise yakındır. Cahil, fakat cömert bir kim­se Allah'a abid fakat cimri bir kimseden daha sevimlidir". 62

Hadis, ayrıca, Taberani "Mu'cemu'l-Vasit"de, İbn Hacer el-Heyse­mi 63 Beyhaki 64 rivayet etmişler, Süyı::ıti de "C.Sagir" de 65 ona yer ver­miştir.

- 52-

Page 11: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

ZAYlF VE 1\!.tEVZU HADİSLER AÇlSINDAN TİRMİZİ'NİN •••

Tirmizi, hadisi zikrettikten sonra onun "ga:rib" oldugunu, Yahya b.Said el-A'rac tarikiyle Ebu Hureyre'den rivayeti oldugunu yalnız Said b. Muhammed'in rivayetinden bilindigini ilave etmekte ve bu hadisi Yahya b.Said'den rivayetinde Said b. Muhammed'e muhalefet edildigini kaydetmektedir.

İbn el-Cevzi, hadisin bütün varyantlanm verdikten sonra "bu hadis sahih de~ildl:r" 66 der ve biraz sonra ifade edecegimiz gibi, ravi­lerden Said b.el-Varrak'ın güvenilir bir ravi olmadığım belirtir. İbn el-Cevzi'Ldenh başka, İbn el-Kayyim el-Cezviyye 67, İbn Arrak 68, Seha­vi 69 Ali el-Kati 70 Aclüni 71 gibi müellifler hadise eserlerinde yer ver­mişlerdir. İ.K.el-Cevziyye, Ahmed b. Hanbel'in "halkın dilinde dolaşıp duran dört hadis var ki, bunlann aslı-esası yoktur" dedigini naklet­mekte ve bu dört hadisden birinin de incelemekte oldugumuz hadis ol­dugunu belirtmektedir. Bununla birlikte bu konuda ona itirazlar da yok degildir.

Şevkani hadisi mezkur e.serinde ele almış ve Ukayli'nin bu hadis hakkındaki görüşünü, yani "aslı-esası yoktur "dedigini nakletmiş-

. tir. 72

Tirmizi'nin isnad zincirinden yer alan raviler ise şunlardır:

. ı. Hasan b. Arafe : 257/870 yılında vefat eden ravimiz hakkında İbn Ebi Hatim "Sadnk" der. İbn Hibban "Sikat" da onu zikreder. Nesei' nin kanaati de menfi degildir. 73

2. Said b. Muhammed b. el-Va:rrak : Küfelidir. Yahya b.Main, "Leyse bişey'in", İbn Sa' d ve diger bazı müelliller zayıf' bir ravi olduğu­nu beyan ediyorlar. Nesei, ;,~>ika de~il", Dareki mi, "metrii.k" derken, İbn Adiy, "rivayetlerini gördükten sonra onun i:ayıf bir ravi oldugunu anladık" 7 4 diyor. .

İbn Hacer'in ifadesinden, onun hakkında hemen bütün münek­kidlerin müsbet bir göruşe sahip olmadıklan anlaşılıyor. 'onun kay­dettigine göre, el-Varrak cömertlik konusunda Hz.Aişe'den münker haberler rivayet etmiştir. Hakim Neysabüri'nin dışında ona güvenilir bir ra vi gözüyle bakan yoktur. 75.

3. Yahya b. Said : Bir öncekiravi gibi, Yahya da güvenilir bir ravi olarak görünmemektedir.

Yahya b.Main, · onun zayıf ve münker hadisler rivayet ettiğini söyler. Ukayli "münke:ru'l-Hadis " derken, İbn Huzeyrne " onun hadisi ile ihticac edilmez" ; Darekutni "zayıf' oldugu görüşünü taşıyor. 7 6

4. El-A':rac : Bu adla tanınan ravimiz asıl adı Abdurrahman b.

- 53-

Page 12: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

Doç.D:r.M.Cemal SOFUOGLU

Hü:rmüz'düt. İskenderiye'ye yerleşmiş ve 117/72 ~ yılında vefat edince­ye kadar orada ikamet etmiştir. Güvenilir bir ravi olmadığ;ı ve çok hadis bildiğ;i kaydedilmektedir. 77

Hadisin son ra.visi ise meşhur sahabi Ebu Hureyre'dir.

Ravilerin · incelenmesinden çıkan neticeye göre, hadise "zayıf

hadis" diyebilmek bile güçtür. Bilhassa ikinci ve üçüncü ravller sert tenkide maruz kalmışlardır. Şurasını da ifade etmek gerekir ki, bu hadis lafız bakımından gerçekten Hz.peygamber'e ait olmasa bile, an­lam bakımından İslamın ruhuna uygundur. Cömertlik konusundaki ayet ve sahih hadisler bunun göstermektedir. Ancak burada önemli olan Kur' an'm ruhuna uygunluğ;u meselesinden ziyade peygamberimi­zin sözü olup olmadığ;ının tesbitidir. ·

5.

~_,~:>JI.Jl.:ı l:ıl: r-L-'*illl ~illi J>"".J Jlii: Jliiıj.cc.r

. ~Lı Ali b. Ebi Talib'den rivayet edildiğ;ine göre, peygamber (s.a.) şöyle

demiştir:

"Ben hikmet eviyim; Ali ise kapısıdrr". 7 8

Daha çok mevzü hadislere tahsis edilen eserlerde yer alan bu hadis, Ali b. Ebi Talib'in taşımış olduğ;u özelliklek dolayısiyle çok meş-hur olmuştur. Hakim Neysabüri'nin de rivayet ettiğ;i 79 bu hadis bilhassa şii hadis musannefatmda önemli bir yer işgal etmektedir. Hakim Neysabüri, hadisi bütün varyantıarı ile verdikten sonra, hadisin sahih olduğ;unu, ama Buhari ve Müslim'in rivayet etmedikl ,_ rini ilave eder; ravı:Ierinin güvenilir kimseler olduğ;unu ortaya koy­mağ;a gayret eder. Zehebi, eserin Telhis'inde sözkonusu hadisin "mev­zu" oldugunu belirtmekte, hatta musannifi sert bir dille tenkid etmek­tedir.

İbn el"Cevz1, mezkür hadisin değ;erinin ortaya konulmasına bü­yük önem vemıekte ve beş ayrı tarikten yapılan rivayet zincirini nak­letmektediL O, her isnaddaki güvenilmeyen raviler üzerinde durrnak­ta ve neiice olarak hadisüı "mevzu" olduguna hükmetmektedir. so

Hadisin bazı va_ı:yant1.'111llda ibaresi yer almaktadır.

yerine

İbn el-Cevzi'den başka, İbn Arrak Bl, ibn TeymiY"Je 82, Sehavi 83,

Ali el-Karl: 84 ve Şevkani 85 gibi r:nüellii1erin hepsi eserlerinde bu hadise yer vermişlerdir.

- 54-

Page 13: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

İbn i\Inlk, hadisi nakleLtikten sonra, ravilerden bazıJan hak-kındaki menfi kana;:ülere işaret etmd;Je birlikte hadisin ol-rnaktan ziyade n" olabilecegi kanaatini izlı.ar etmektedie hadisin sıhhatini isbat maksadı ile yazılan bir risaleden sözet-rnektedir.

Hadis hal:J:ı:ında müellillerin kanaatlerini özet olarak verdikten sonra ravileri haklr.ında münekkidlerin görüşlerini de ögrenmek fay­dalı olacaktır.

ı. İsmail i:dV.m : Küfelidir. Onun hakkında Ebu HatL.'ll, "Saduk", Nesei, "Ui be'se bih", İbn Adiy, "aşırı şii oldugu için ayı.pladılar" diyor. Zehebi'nin naklettigine göre, bazı raviler İsmail b. Musa'ya gidip-gel­dikleri, ondan hadıs alidıklan için tendik edilmişlerdir. İsmail b. Musa 245/859 yılında vefat etmiştir. 86

2. Muhammed b. Ömer eır-Rftmi: Ebu Zür'a onun hakkında "ley­yin", E.Davud, "zayıf' tabirinli kullanmışlardır. Buhari Sahih'inin dışındaki eserlerde ondan rivayette bulunmuştur.

Zehebı:, bu bilgileri bize verdikten sonra incelemekte oldugumuz hadisi Tirmizi'nin Şerike kadar varan isnadı ile verir ve "bu hadisi kim uydurdu, bilmiyorum", der. 87

Bu ifade, Zehebi'nin hadis hakkındaki kanaatinin kesin oldugu­nu göstermektedir.

Bununla birlikte onun hakkında müsbet kanaat sahibi münek­kidler de vardır. 88

3. Şerik : Kaynaklarm bize verdigibilgiye göre, Şerik'in şii tema­yüllü bir ravi oldugu anlaşılıyor. Onun, Hz.Ali'nin en hayırlı insan ol­dugunu söyledigi nakledilmektediL Güvenilir bir ravi oldugu, fakat hadis rivayetlıJ.de çok hata yaptıgı onun hakkında nakledilen bilgiler­dendir. 89

4. Selerne bo Kiiheyl: Kufeli, alim bir zattır. Zeyd b. Erkarn ( 61/ 680)ı görmüştür. Şii olmakla beraber bir çok münekkid, onun güvenilir bir ravi oldugu kanaatini taşıı-naktadır. 250 civannda hadis rivayet ettigi bildirilen Selerne b. Küheyl, 121/738 yılında vefat et­miştir. 90

5. Süveyd b.Gafele: Fil yılında dogmuştur. Hz. peygamber defne­dildikten lusa süre sonra Medine'ye gelmiştir. Ebu Bekr başta ol­mak üzere diper bazı sahabileri dinlem:iştir. Hz.Ömer ve Ali'den riva­yetlerde bulunrnuştur. Abid ve Zahid bir kişi olan Sfıveyd'lı-ı Yermuk muharebeslrır. ~atıldıgı nakledilir. 9 1

- 55-

Page 14: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

6. Su:n§J:ıihiy : Zehebl'nin verdigi bilgiye göre, bu zat sahaNdir; İbn el-A'ser el-AJımesi'dir. Ondan yalnız Kays b. Ebi Hazım hadis al­mıştır. 92 Bu ravi'nin Sahabi olmadıgı, tabiin'den oldugu bazı kay-nak­larda zikredilmekiedir.(Üsdü'l-Gabe 3/35)

Görüldügü gibi, bu hadisin ravilerinin bir kısmı şii olduklan gi­bi güvenilir de degillerdir.

Hadisi rivayet eden Tirmizi ise, onu yüksek bir derece ile tavsil etmemiştir.

Hz. Ali'nin geniş ilmi ve .bilgisi hakkında şil hadis musannefa­lında oldukça bol malzerneye rastlamaktayız. Bize öyle görünüyor ki, bu hadis bu tür mevzu haberlerden biridir.

6.

Lt-+:' [_, ' ..:.:_,ı__, L...... ?'-+"" ...\S:. ~ :u... ;c, t.............;.. 6 ~ ·~ [_, ' . .:;-? L,.., ' ........ - -- --·-

0 r- ..9 ·h.. u__, .J ...Lj j.& : J ü ~ . Jo .J "1 ı__, • L....J 1 C&.> LS 0:~ L...... J5" ' .

0·--+:>_ı ~__, J" _rJI dJ-' 0_,_9 ~ JU. ~1 .J .J-"".3 til! : 1 )ü ~ dJ.;

:i.5 L..~ Ö r.,~• r:..r;;o _) 1 J5' . U+:' Lr!• L.....J 1 e&.>· L....l;L.. ~ • L.....J 1

ı.P .J ")i lSll L~ '>L;- .J ~.) ~.::; j ,_,.) 6 ..1.+.-:J ~ ~ 1$. jJ 1__, : J Üj ~ :U...,

r~'__, ı.:.rl,l,.ıl 3 _rıl1Jl 3 .J {'J'I 3 J3 'J'I y-"' "": : i _;.9 ~ till ~ ~ ~JI

.~ ·~ y:~

Şimdi incelemek istedigirniz hadis, biraz uzunca oldugu için sembolik obra};: birkaç satırını verdik. Tercümesini verdikten sonra onun üzerinde tartışmaya geçebiliriz .

.. . .. .. Hz.peyganıber buyurdu ki: "Onun üzerinde iki gök daha var­dır ki aralarındaki mesafe beşyüz senelik yoldur. "Hz.peygamber aynı· şekilde yedi göge k2dar saydı. Her iki gögün arası dünya ile dünya gögü­nCın arası kadardır. Peygamber' (s.a.) daha sonra "Onun üzerinde ne var l)iliyor musunuz?" diye sordu: Sahabiler :

- "Allah ve peygamberi daha i)i bilir" dediler. Bunun •üzerine pey­gmııber dedi ki:

- "Onun üzerinde arş vardır ve arş ile (yedinci) gök arasındaki u;;:aklık, iki gök arasındeıki uzaklık kadardır." Hz.peygamber daha sonra:

-" Altınızda ııe var biliyor musunuz? " dedi.Onlar:

-'Allah ve peyganıber'i daha iyisini bilir" dediler.Bunun üzerine

- 56-

Page 15: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

~ 11}\11ah. ~If~ pejrga:tnberi c1aha

-"Onun aitında başka bir senelik yolduL " Böylece Hz. ye dJ

beşyüz

her iki

dünya arasını beşyi'ız senelik yol olrnak üzer Sonra da Mu­hammed'in benligi elinde bulunan 1~Jlah'a yemirı ecterim b, siz en alt­taki dünyaya bir ip sarkıtsamz .Allah'm üzerin.e düşer." dedi ve şu ayeti okudu : "Evvel, ahir, zahir ve batın O'dur ve O herşeyi en iyi bihr." ( 57 Hadid, 3). 93 .

Hadis ayrıca .Ahmet b. Hanbel tarafından da rivayet edilmiş­tir. 94

İbn u'l-Kayyirn el-Cevziyye, hadisin bir kısmını almış ve bu tür rivayetleri zıno,klann peygamberleri küçük düşüm1ek ve onlarla alay etmek için uydurdukları haberler olarak gördügünü belirtmiştir. 95

'I;im1izi, hadisi rivayet ettikten sonra vecihle ı~ıı:dbti:r" diye ilave etmekte ve Hasanel-Basri'nin Ebü Hurey~e'den hadis rivayet etmediğ;ini işaret etmektedir. Tim1izi devamla diyor ki "bazı ilim adamlan bu hadisi tefsir ederek şöyle diyorlar: "Ip, ancak Allah'ın il­rni, kudreti ve sultanı üzerine iner. Çünkü Allah' ın ilmi ve kudreti her yerde mevcuddur. Kendisi kitabmda va sf ettiği gibi, arşın üstündedir." (20 Taha 5 kast edili:.'or.)

Hadisin ı :'tvilen ise şunlardır:

ı. Abd b .. I'ı'l:umcyd : Kendi adıyle bilinen nüsned'in sahibidir, ya­ni musarmif-müel1if bir ravidir. 294/906 yıJ.ır Ja vefat etmiştir 96

2. Yunu§ : Onun hakkında Ebu Hatim İbn

Main "Sika" tabirini kullanmışlardır 1bn Hibban onu "SikiH"da zik­retmiştir. 207/822 y;lmda vefat etmiştir. 9 7

3. Şeyban b. i~.hdu:rırııhın.an : Bir çok hadis münekkidinln hak­kmda "Saduk " vey2 "Sika" tabirini kullandıg• eser sahibi bir rav1dir. Bununla beraber A'rneş'ten rivayet eiti.ği bazı münker haLıerler oldugu kaydedilir. Kıracıt ilminde de yetkili olan Şeyb<:ln, 164/780 yılu-1da ve­fat etmiştir. Iman Ebü Hanife'nin ondan hadis aldıgı nakJecUlmekte­dir. 98

4. ' 117 Veya 118/7-~1=', 'yılları·nd·"' ")<; 'ıTac:l.-.,-ınfi::ı ·li'!c:-prl ''T•~fc;~l • ·- ....._ - ~ '-""-' <.A. \.. V , ı.•sJ.(J.!. ,_;; J...'-'-,_..._ -'-- ·-~- 'ı. "···Lt.

eden Katade, h2dis ve tefsir sahası· Ja otorite sahibidir. 99

- 57-

Page 16: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

Doç.Dr.M.Cemıll SOFUOÖLU

5. Hasan : Bu ravimiz meşhur Hasan el-Basri:'dir. Onun Ebu Hu­reyre'den hadis dinlemediğ;ini bizzat Tinnizi. belirtmektedir. Bilindiği gibi H.el-Basn ı 10/728 yılında vefat etmiştir.

Bu hadis sened ve metin bakımından tenkid edilebilir. Sened ba­kımından; Hasan el-Basrl'nin Ebu Hureyre ile hadis münasebeti olma­dığını belirttik. Metin bakımından ise, bu günkü modern astronomi­nin verileriyle uyuşmadığı aşikardır. Günümüz astronomi ilmini bir yana bırakalım; İbn u'l-Kayyim el-Cevziyye kendi zamanındaki şart­lara göre bile adeta isyan etmektedir. Bazı ilim adamlannın yaptığı gi­bi, hadiste geçen bir takım rakamlan tevil etmek mümkündür. Yapıla- · bilecek bu türlü tevillerle bile onun Hz. peygamber' in sözü olduğunu is­bat etn1ek mümkün değildir.

Bu sözler, Tirmizi'nin de naklettiği gibi, Allah'ın kudretini an­latmaktadır. Gerçek rakamJan değil. Ayrıca, sarkıtılacak ipin Allah' ın üzerinet düşmesini izah ve tevil etmek koli-W değildir.

~ 7. • 1 ~ : r-L..ı ~ illi ~ .uJI JY"' _.ı J L~ : J l9 ..:JJL. ı:r. ~~ ~

. ;ı:; _n.:; • L.:::.,J i .:ı~ o p , ~-~.:,.. .:r ~.., ) _,

"Enes b .. Malik'denrivayet olunduguna göre, peygamber (s.a.) şöyle demiştir:

· "Bir avuç hurma ile olsa bile akşam yemegini yiyin; çün:Ccü akşam yemegini terketmek ihtiyarlık getirir". ıoo

Hadis ayrıca, İbn İMa'ce ıoı ve el-Kudai 102 tarafından da rivayet i

edilmişiir.

SüyuU de "Camiu's-Sağir" de onu zikretmiştir. 103

Timlizi, hadisi rivayet ettikten sonra, "bu hadis münke:rdiır, onu ancak bu vecihle bilmekteyiz" der veravilerden Anbese'nin "zayıf', Ab­dul Melik b. Allak'ın "meçhul" olduğuna işaret eder.

İbn u'l-Cevzi, "el-Mevzfuı.t"da bu hadisi zikreder 104 ve hadisin ra­vilerinden Anbese'nin zayıf bir ravi olduğunu kaydettikten' sonra, Ebu Hatını er-Raz:i'nin onun hakkında "hadis uydu:ruyo:r" dediğini, İbn Hib, ban'm ise, "bu hadisin aslı yok" dediğini nakleder.

Sehavi, 105 Aclunl, 106 Ali el-Kari 10? ve Şevbini 108 gibi "mevzli­at müclliileri haclise eserll'rincle yer ven11işlerdir. Bunlardan iUi el­K;:)ri, cıçık blr dille "uydurma" olduğunu belirtirken, bazılan kesin ka-

- 58-

Page 17: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

naat belirtmenıeki'" birlikte dikkatlerimizi bazı ravllerin "zayıf'lıgı

üzerine çe1r,..ınektecLr1er.

Hadisi nakleden rüviler şunlardır:

ı. Yahya Musa : Belh'lidir. İbn Hacer'in kaydettigine göre, Bu-hari, E.Davüd ve Neseı: gibi bazı meşhur ıı:ıusanniller kendisinden ri­vayette bulunmuşlardır. Ebu Zür'a ve Nesei "Sika" olcluguııu söylemiş­ler, Darekutni bu kanaati paylaşrnıştrr. İbn Hibban ise Onu "Silı:at" m­da zikretmiştir. Y b.MCısa 240/854 yılında ölmüştür. 109

2. Muhammed b. Ya'la el-Kfifi: Buhari, "Tarihu'l-Kebi:r" de ona "Zünbür" denildiğini nakleder ve "hakkında bir takın-i. sözler söyleni­yor" diyerek anlatır. lıu Ukayli de, "Duafa" da zayıf raviler arasında zikreder. 111

İbn Adiy, "Onun hadisine tabi olunmaz" derken, İbn Hibban, ''Onun hadisi ile hüccet getirikmiyecegini" ifalde etmektedir. Cehmiy­ye mezhebine mensup olduğunu söyleyenler olmu~tur. Sika bir ravi oldğunu yalnız Ebü Küreyb söylemiştir. Muhammed b. Ya'la 205/820 yılında ölmüştür. 1 12

3. Anbese b. Abdurrahman : Kaynaklann bize verdiği bilgiler, Anbese'nin güvC:;nilir bir. ravi olmadığı yönündedir.

Zehebi'ni:ı bildirdiğine göre, Buhari, onun metrük addedildiğ;ini Timlizi'nin "Zah.i.bu'l-hadis" dediğ;ini, Ebu Ha tim'in ise, "O hadis uydu­ruyor" dediğini. öğrenmekteyiz. Zehebi, bu isnad da Yahya b.Iv1üs3'nm yerine Abdurrahman b. Mushir'i koyarak; Enes b. Malik'den sonra da babasından d(\'erek incelemekte olduğumuz bu hadisi "Mizan"da zik­retmektedir. ı 13 Ukayli, onu eserinde verrnekte, rivayetine bir örnek vererek güvenilr olm.adıgını belirtmektedir. 114 'ibn Hacer ise, el-Ezdi 'nin Onu "Kezzab" diye tanıttığım kaydetmektedir. 115

4. Abdu'l·Melik b. Alhik : Zehebi'nin "Mizan" da kaydettigine gö­re, el-Ezdi onu, "met:ruku'l-hadis" olarak vasıflandırmıştır. Mechul ol­dugunu söyleyenler de olmuştur. 116

İbn Hacer, incelemekte olduğumuz bu hadisi Abdu'l-Melik'in ter­cüme-i halini verirken zikretmektedir. 117

Görüldüğü üzere, hadisin ravileri münekkidlere güven verme­mişlerdir. Hadisin Tim1izi. ve İbn Mace rivayetleri arasında esasa taalluk etmiyen bir lafız farkı olduğunu belirtmeliyiz.

- 59-

Page 18: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

L.-~..:~ V,_.-;

o 1 r-Ly d_JJI ~<) ı.ş~3JI J 'üi o ı

" . ' (_)--4"'".,J if' ıj···~~ u. ı)

,. ö ı Jj 1 .... ı .,J JJJI .. < 1

~ u' ı 1«

" __., .• ) ... iJ ı ıj".J ~ .. ~ ..... ~~ ~~.ıı_.L o .J

wl

Enes b.MaJik'den rivayet edileligine göre, peygamber (s.a.) şöyle demiştir.

"Herşeyin bir kalbi vardır; Kur'an'ın kalbi de Yasin'dir. Yasin suresini okuyan kimseye Kur'an-ı on defa okumuş gibi sevab veri­lir." llS

Hadis aynca, Darimi ı 19 ve Kudai 12o tarafından da rivayet edil­miş, Süyılti de "Camiu's-Sa~i:r" de ona yer venniştir. 121

Hadis literatüründe Kur'an-ı Kerim'deki çeşitli süreleri okuma­nın faziletlerine dair birçok hadis uyduruldugu bilinmektedir. Ve Kur' an-ı Kerimi okumak elbette faziletli bir iştir. Ancak bu hadislerden hangisi Hz.peygamber'e aittir, hangisi degildir, kesin olarak tesbit ede­bilmekoldukça zor görünmektedir.

"Mevzüat"la ilgili kaynaklarda bu tür rivayetlere yer verilmekte­dir; ancak Tinnizi'nin verdigi lafızlarla nakledilmemektedir.

Tim1iz11

bu hadisi rivayet ettikten sonra, her zaman yaptıgı gibi, haci'sin elegerini belirtiyor: Ona göre bu hadis, "ga:rib"tir; ravilerinden Ebu Muhammed mechuldür. "Müsnedu's-Şihab"ın muhakkiki bu hadi­sin "mevzu" oldugunu söyleyenlerin bulundugunu nakletmektedir. 122

Aclürü'nin ifadesinden şöyle bir anlam çıkarabiliriz: Hadis, sa­hih degildir, ama Hz.peygamberin Mekke'den Medine'ye hicret ederken müşriklerin hücumundan korunabilmek için bu sureyi okndugu bilin­mektedir. Öyle ise "mevzu" demek de zordur.

Hadis hakkında daha saglam bir kanaate sahip olmak için onun rivayet zincirini gözden geçirmek ve ravlleri daha yakından tanımak gerekecektir.

L • Kuteybe'nin kimligini tam olarak tesbit edememt:lde bi.rlikte, Onun Kuteybe b.Said tLCem'I b ullah es-Sakafi olması nul1temeldir. haldunda münekkldler -c. nellikJe ınüc.J::;et bir gö­rjşe sahiptirler. 240/854 yılmda vefat eden b.Said b.Cemll'in Tir-

60 - -

--

Page 19: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

ZAYIF 'VE MEVZU Hi\DİSLER AÇlSINDAN TİRMİZİ'NİN ...

mizi ile görüşmesi ı1ümkündür. 123 Onun vefatı sıralannda Tinnizi 30 yaşlannda bulunuyxdu.

2. Süfyan b,Vek.i' : Süf:yan, hadis rivayetinrle "Sadük" bir kimse­dir. Ne var ki,. Ebü 'Zür'3 ondm1 hadislerini ::ırazan katibini (varrak) de­giştirmesini istemi tir. Çünkü katibi onun hadislerinin senedierini degiştirrnekte, "me~~ dlf' hadisleri "m.edu", "merf"2" hııdisle:ri "mevkuf' muş gibi gösterme' tedir. l24 Bu yüzden olsa gc,el-ı:tir ki, Nesd, "sika de~Udir'' demiş, El .J Davüd, ondan hadis rivayet e,üıekteL in:ıtirıu et­miştir. ı 2 5. Süfyan : ±6-4 71860-861 yıllarında vefat etmiştir.

3. Humeyd b. Co,bdu:rrahman : Bu rav!nıiz halrJuıida da tatmin edi­ci bir bilgi elde ede' ıedt6::. Bu adla bir rav!den bahseden Zehebi, onun babasından ve ded~sinden rivayet ettigini belirtmekJe birlikte "rnec~ .hUl" bir ravi oldugu:ıa da işaret etmektedir. 126

İbn Hacer'in :mıttıgı Humeyd b. Abdurrahman ise, Küfelidir. A'meş, Hişam b. 1 rve ve digerlerinden hadis rivayet etmiştir. İbn . Hibban onu, "sikat" da zikreder. 192/807 yı1ında v:efat eden Humeyd'in çok hadis bildigi naluedilmektedir. 127

' Bu iki raviniı aynı şahıs mı yoksa farklı raviler mi olduğunu

tesbit edemedik. AI cak İbn Hacer'in tamttıgı Humeyd, isnadımızdaki şahsazaman balr,ın.mdan uyınaktadıT.

4. Hasan b. E:cıJih : 169/785 yılında vefat ~den Hasan b. Salih hakkında münekb cUerin kanaati birbirinden çok farklıdır. Onu şiddetle tenkid edeı er bulmıdugu gibi, güvenili,· bir ravi oldugunu ifa­de edenler de m evet· ttur. Rivayet e göre O, cum: namaz1arına gttmezdi. Fasık bir "İm;.un"ı; arkasında namaz kılm<' nak gerektiğine inanı­yordu. 128 Fasıle kc:. J ul eltiği "İmam"lara isyaı. etmek lazım geldiği ka­naatini taşıyorclu. · ~ 9 100/718 yılında doğar Hasan b.Salih 169/785 yılında vefat elmiş· r.

Süfyan'J. Sev·r. nin Hasa,." b.Sau.n'i sevmedigi zikredilir. Bunun sebebi belirtilmem kle birlikte onun siyası konulardaki görüşlerini Süfya'nın paylaşma ııası bu münaferetin sebebi olabiLir. 130

Bu vesileyle b c:lirtmek gerektir ki, hadis veya rical münekkidle­rinin tenkidlerinde rav1nin siyasi düşünceleri belli ölçüde rol oyna­maktadır.

5. Harun Ebu Muhammed : Tirmizl, incelemekte oldugumuz hadisi rivayet ettikten sonra Ffarun'un·"mechiil" olduğuna işaret et­mektedir.

- ()ı -

Page 20: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

d kirnse olarak tanı zam Ki'fbil kaçrmş ve hallun Müslüman alnıasında ernegi geç-I11iŞ

Yahya b.Main, E.Davud ve diger bazı bilginler " olarak nite-lemişleı:dir. Rivayete göre, e1-EzdL Veki'in ona yalan isnad edileligint söyledigini nakletmiştic Veki., söylenenlere göre, Mukatil b.Süleyriıan ile Mukatil b. Hayy an'ı kanştırmıştır. 1.3 2 " dan naklettigimiz bu ifadelerden sonra durum y'ine aydmlanmamaktadır. Çünkü Zehehi, daha sonra, Yasin süresinin Kur'an-ın kalbi oldugunu ifade eden bu hadisi isnadı ile verrnekte ve "an Muka.til, an Kaatade" diyerek naklet­mekte ve "zannediyorum bu, Mukatil b. Süleymandır, Çünkü Yahya b. Main, Mukatil b.Hayyan'm "sika" olduğunu bildiriyor" demektedir. Açık o1an şu ki, Tirmizi, isnadında Mukatil dememiş, Mukatil b.}iayyzm demiştir. Konu bu noktaya gelince A.h.med b.Hanbel'in şu görüşünü aktaralım: O, her ikisi arasında bir fark göm1ez.

7. Katade : Katade hakkmda daha önce bilgi verilmiş idi.

Şevkani. Yasin süresini okumanın faziletiyle ilgili olarak bir kaç rivayet zikreder; özellikle Tirmizi'deki diğer hadisiere temas eder. Ancak şimdi inceledig;imiz bu hadisten hiç bahsetmez. 133

cg;

İbn Mes'ud'dan riva.}ret edUdiğine göre, peygamber [s.a.) şöyle demiştir:

"Müsa, Rabbi ile konuştuğu zamını. üzerinde yünden bir elbise vardı. Onun cübbesl, yün sanğı yün pantolan kısmı da yün idi. Ayak­lannda ise ölmüş eşek derisinden bir ayakkabı vardı" 134

Hadis, J--Iakim Neysabüri 135 tarafından da rivayet edilm.lştlr. O,

-62 -

Page 21: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

bu hadisin sahih ov :ğunu, Buhari'nin şartlarına uymasına rağmen Sahih'ine almadığım :lave eder.'

Zehebi ise, "Te; xis"inde, söz konusu hadisin l-iaktrn'in dediği gibi Buhari'nin şarilarm, uymadığım; Hakim'in isnadmdaki Hurneyd b.el--Kays'ın Humeyd el-A'rac'dan başka bir ravı olduğunu belirtmekte-dir. 136 .

Tirmizi, söz kcnusu hadisi rivayet ettikten sonra, onun "ga:rili" olduğunu ve ya,;ıız :_ımeyd el-A'rac vasıtasiyle bilindiğini kaydeder.

İbn el-Cevzı, h;: !si "el-Mevzuat"da zikreder 137 SüyüU: de İ.Cevzi'­ye uyarakayner nakJ,?der. 138 Her iki müellif de hadisin ":m.evzu" oldu­ğu hususunda nü:_. rek bir kanaate sahiptirler. At-ıcak bir hususu açıklığa kavuşt .ırm;ırmz gerekir: İ.Cevzi ve Süyüti Tirmizi'den farklı

olarak '' . d..IJI l:ıi : , _i ~ iS ~.:Jl ıı.lı ıY" ~.,ı 9.- JJI ~~ ~~ :;, 0 _..

"Bu ağaçtsn b ziyadesiyle vernek yoksa tamamı i(;:Jn r şekilde belirtilmedit'

a İbranice konuşan kimdir? O, Ben Allahım der, ürler. Onlar hadisin bu ziyade kısmı için ml 'mevzu"dur demektedirler, bu hususun açık bir görülmektedir.

Şevkani, ısL ~'1-Miza:n" dan nakilele bulunarak, İbn Hacer'in hadisin ilk kısrnm mediğini zikretLgin, kısmının İbn r ,ıtte kimliğini tesbit ede< bir başka açıldan b;:;;

ıarüf, ziyadeliğin ise, Humeyd el-A'rac'dan gel­dumeyd'in bundan beri olduğunu, münker olan an kaynaklandığını naklediyor. İbn Batta'nın diğimiz için üzülerek ifade edelim ki, meseleye

-30 •cmadık. 1 ~·

Şimdi h<:\cl:'sin cSnad zincirini gözden geçirelitıı.

ı. .f:ıli b. :.cr. uhari, Iv1üslim, Tinnizi ve Nesei gibi meşhur mu­sannillerin rav~ eri ;1asmda ver olan alim ve fazıl bir ·kişidir. Nesei

' " "Sika" olduğun ı be:,rtmiştir. Horasanın meşhur bilginleri arasmda onun ismi de " ahr. Önce Bağdad, daha sonra da Men/de ikamet miştir. 241/85~-: yilmda ahirete intikal etmiştir. 141

2. Hıılef t .H;; : Küfelidir. Zehebi'nin bildirdiğine göre, ölme-den bir süre ön.'e 1-ıadisleri kanştırmaya başlamıştır. Dolayısiyle on­dan daha ör~c: ··a; ::·:,rı riv~ı.yetlere güvenilir. Yahya b. Main ve diğer bazımünekkidler "5aduk"tur demişlerdir. 90 yaşının üzerinde iken 181/797 yılınd:c:vefc-d etmiştir. 142

3. Humeyd el-·A':rac : Bu isnad zincirinde yogunluk Humeyd üzerinde toplam:cıaktadır. Bu ravimiz münekk.idler nezdinde makbul bir ravi değildir. Ahmed b.Hanbel onun hakkında"hadiste kuvvetli

- 63-

Page 22: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

Doç.Dr.M.Cema.l SOFUOGLU

değU" 143 demiştir.

. Zehebi'nin naklettiğine göre, Ebu Zür'a "gereksiz şeyler :rivayet ettiğini" söylemiş, Darekutni ise, "metruk" tur demiştir. 144 İbn Hib­ban 145 ve Ukayli 146 bu raviden bahsederken incelemekte olduğumuz bu hadise Tirmizi'nin rivayet etUgi lafızlarla -bir kelime hariç- yer ve­rirler. Bu husus biraz önce sözünü. ettiğimiz ziyadeliğin daha sonra ilave edilmiş olabileceği ihtimalini düşündürebilir.

İbn Hibban, Onun "Haris'den rivayet ettiği şeylerin sanki hepsi "mevzu" gibidir", demiştir.

Bazı müellillerin Humeyd el-A'rac ile aynı addaki bir başka ravi­yi karıştırdıkları anlaşılmaktadır. Burada bu konuya girmek sözün çok uzamasma sebep olacağı için Humeyd hakkındaki bu açıklama­larla yetinmek istiyoruz.

' . 4. Abdullah b.Haris : Kufelidir. Yahya b.Main katıksız şii olduğu-

nu ifade ederken, Nesei, "Sika"dır, der. 14 7 Zehebi, onun hakkında bilgi ''em1ez; ancak, Onun Aınr b.Mürre'nin şeyhi olduğuna işaret eder. Amr ise 116/734 yılında vefat etmiştir. 148

Ukayli ve İbn Hibbtm, biraz önce hadisin sonundaki bahsettiği­miz ziyade kısımdan söz etmemektedirler. Şu kadar var ki, münekkid­lerimiz bu ziyade kısım olmaksızında hadise "sahih" gözü ile bakma­maktadırlar.

10.

• . ~~~ yl _,..,ıl ıY' l_,l,ı ~~ ...LM .) h A ıY'

İbn Abbas'dan rivayet edildiğine göre, peygamber (s.a.) şöyle de­miştir:

"Özürsüz olarak iki namazı birleştiren kimse büyük günah kapı­lanndan birini açmış demektir." 149

Hadis, aynca, Darekutni, 150 ve Hakim Neysaburi 15 1 tarafından da rivayet edilmiş, Süyuti "Camiu's-Saği:r" de 152 zikretmiştir.

H.Neysabfmi, hadisin isnadında yer alan Hanes'in "Sika" bir ra­vi olduğunu ifade eder. Zehebi ise "Telhis"inde onun "zayıf' olduğuna işaret eder.

Tim1izi, lı2disi naklettikten sonran, onun ravllerinden Haneş, y<mi Hüseyin b.E.ays'm rnünekkidlerce "zayıf' kabul edilidiğini belirt-

-64-

Page 23: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

mekte, ha açık bir ifaôe ile lerini kaydetmektedir. neltilmiştir. 153

İnceledi.~irniz

· cla-

Bu konud8. takım ten.kJ.dler

ı """""-~ bH '·"' '.l~"l.t.''t ·. ~,ı...,u . · .aıex '·'"'"····''""'' , rvrace gibi bazı meşhur musanı"lif1e:r ker:disindi lardır. İbn Hibban oı;u, " da ~;heder. 24. vefat etmiştir. 154

Ebü Da.vCıd İbn c~jvayette bu1unmuş-

2. " ravı . ;~ara1<:. tal}_ltlrnakt;:ı

İbn Hibban en rivayet ettiği zaman hctta ~ıtığı nakleclilme1dedir. O; "·n is··n kitabından yaptığı rivayetler makbul görülmüştür. İbn Ha> 689 yıllannda doğm ;ş, 187-88/802~803 yılla'"' la

ifadesiııe göre. 70/ . . . i. l c; s , ,..,;: \ "{''}"" Q -ı--~ ~-'-'' '·- '- ".-l .. L .. :;;·' . .c.J..

: IV! u'te'. meşhur bir ravı ol-masına rağrnen babc:sı haJrJur1d.a ma:,::ı efyet. -C>derııedi1"C.

4. •-ıu:uıes . Bu o·iua"y· e·t Z' 11Cll: ·ı'nde ;·, 7 -·riııdo ., il"ll'''' -'Jı·ı·ruı'·ı-ıae;· ·s~--~ A • ,_ .i-"'- V .._ _. ll , l ... LL~~·t_ . ..!\-..LI._. ,\._.. -~_,(_, ..>.1 ,_,_L j 1 C ...__.1. g-._-

reken ravfdir. Asıl Hüseyin b.Kays'tr:·. Onu:t 1- Abnv.:cd b. Hanı)el d "'r·ı1is·t'·ı·· 156 ,., .. -,,,,~-~ ::-, vP V;ıhya 1-, T'"a'P "'-' -'-_, ..._ .L-J1,.,..L -"· ,-,_ -~~--~~ U,"_V_l _, __ .ı._

onun güvenilir b

Ukayli "da Hüseyin bJ{ays'tan (Han ş) bahs_ederken ince-lemekte olduğumuz hadisi de nakletmekte H: ve onun "olma-

. ve ikindi, yatsı namazla.un.ı. ceınettiğini bilmektcyiz. De ıyısiyle bu

"ü'il:~_t·ı:ıo_·c:ı_ı ,-,-:!ru" n deg'ıiJdı'ı· lı•;c····ı. -ij. ·ı·,av1tl''ru'-r, civ·a0.yei inrL~ -~-:J'--' ~-'-'-"·-'- .!.o. -- - V '-"· ·"-'-~ (j__k\_ >._ J, .~ .J.J. ·--•-~ --"--~-. .._.,

·1~~-\-r·o:·-c-~·~- oı~ ~.--:~ırn ır.---...3 ........ ' ~~nk:t r -H ı· .. +-::.n L·.UL::,cıZ .. !ul-•.U> •.•.• üUf.~>l ,lu." LL. L acı.:oce._'

kal·d·ıiJ'ı·r·n""Q'a ,.,.,..,l,T"~ -f·,rl' 1 ıl·1- a· r"'ei-.•·ı·"'r"' --a"ir LVP'rna'fı'l1 - .0 Lu • Ci" CülJ cU U .. L\. "D -c-' • .... •.;.C CL >.>U , ..

tiğirniz bu ifade ohn< ksızm da hadise gözüyle

hetJi~ I--Iı_}ısey~~ll b.Kaysıııı teTc keıı., OTJ.ı_n'. n. 'v<'•. Qi :v'i rı·";ı·ir'lre .. ··J" '1"1J··oı-]PJ- arc:ı 0 --•< u L . 0 1 • - Jh . ' (U (_,_ .-j. ~ 0.0

der. 159 Oııun_ 1i-v[('ltiJnde ~.:;,~,.- 11

Ukayli, Ze:hebi ve İbn Hacer hemen dır, 160

5

:ibi1 Ll'-!_- C' .,;,)

' " '

\:'-

Page 24: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

ya de g ~re•-rı-ı·g--; i c xı~,_ -'l

J ı~- . ~-sunu.a . ınnızı ye

1

J

Abdullah . Mesud'dan riv2ıyet şöyle demiştir:

"B h 'h · . b. ~b ' · ' ' asrr.ıa 1. er_JcınQı ır rrrusı, et geıen "' C:' '---'

'tcaoıa-1- <::o\r~-b VP~u·ı;.,., 164 ı"-' • . ,._ .... \..._.. Cl v!.. l.A ,

~y-nP-1 prdil-rn<"m"'"'l. O .<--'-~---~ --'· - J . .L '--"" L-0

yöne1tilmiştii.

Onun

adis <=wnca, İbn Ma ce 165, Beyhakt 16 6 V"' -"'-'-'U''"

da rivayet· edilmiştir.

Tinnizl, hadisi rivayet ettikten :::.onra, nv'ı-fı · o ı ar···'-· "··ı-·.r Al' ·ıc !i.sı-1 ·tarı~k'vl·e '-~ ut ,0- dk' •. ""--• _ _ 1 U·"'- lL _ _ .. i~

lannın onu Nlul:ı.ammed b, Süka'dan ni kaydetmekte ve b.Asım'm bu hadis ilave etmektedir.

, onu " rıerr· el--ı· e· 'o' a ~-_r _._l ı- , . ~-t_.J. ~

olarak rivayet ettilderi--tenkid edildii1irü o

Vua'a-~ı'r-u·~· i<·n-"rl·nda 'o~~- xrark1- ı:oi-ıı1 or 'b·ı"J,ıp<::·' da i'i]i b X~ım VP n. _ • Ll .o a<~-''· cl-01 • ,. _ _.1 v--L '·'·-' L -•~--"-'"'' . DJ __ , ·-''""--- __ . ~

Muhammed b.Suka orada da yer almaktadır.

Hadisin ravi1eri şu isimlerden oluşmaktadır

.,. B 1 - - M" ı· T' . -· ]'T - A 'h ı , b asa : u11an, _ 1us.ım, dnnızı, ·,eseı ve -~ me a . Harbel gibi meşhur musanniı1er kend1sinden :rivayette buJunmuşJar--

-66-

Page 25: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

zAYIF VE lVIEVZU HADİSLER AÇISJNDAJ'{ TİfUVlİZİ'Nİ:rı.J ,.,

dır. Onun hakkında Nesei, "sika", demiş, İbn Hibb<lr da cla ccik-retmiştiL 2491 y-ılında vefat etmiştir. 16 8

2. b, : Tinnizi'nin de ifade ettigi gibi bu isrı<ldda en çok l 'd d'] :,,:-- et1~bftc: 'rlr- ('1 -o-rıl '"'~(..:.--ı ..... ··~--, ..... ,In· ıc::ı·ı,_.ı,. .... ·b"-teUU eLen T•··l.d.•~ --•~·Jlm~"l. ., yaai,Lc ull l3Jl O .. ".laTücu-ucı 11-

likte, ıiv<lyetlerL1de çok hata da yapan bir ravidir ve bu yüzden tenkid

d ']IPl' ~-tir ry -,-ı-, ~-1-J] C 1- ..._...t ;;,-, ı- • Lr'C-"L "'\._,ı _? onul-ı bu tür rivayet1etinden örnekler veriL Onun hak-kında Nes et ·~- "tabdrı'nı· lcru•"1anı- ·~-,ı,.,,,r-ı· ı·"e .ID. ...... _ '~ 1 ~...._1. _["";,_~lla- ,::,. ~

"kuvvetli söyle demiştir. Ze-heb1, bütün b'-' ı1an naklettikten sonra kendisi onun hak..'k:ında hük-mürxü vermel·h~·:::ciir: ;en

::; ' -zayıf olmakla birlikte- aslında

z.;.::rna.nmda kendisine çok agır tenlcidler yönel-

deınesi~

Ukayli'nin onu1 h;:::k:undaki kanaatiyle tamamen e:rs dü.şmekted . Ul-(a:y1I~ oı-ı-u11 1 ll b.ad5si. yazılrııCtZ ıiV:iyeti· :iğ·..,ririi tutrDa}ran bir kimse oldugunu ifade etmektedir. O, .Ali b. Asım .:lan bahsedeı·ken

incelemekte ok-:.;_ğumuz bu hadise de eserinde yer vermektedir. 170 Ali b .. Asım 201/Slf; yılında vefdt etmiştir. .

3. Muham.me.d b. Sftka : Bu ravimiz haklundaki !ı;:anaatler müs­bettir. İbn Hibbm onu, "SHı::at" da zikreder. D<lrekutni, "3ika" ve "fazıı.l" bir kişi olduğu:cu söylemiştir. Çok cömert bir insan olduğu nakledil­mektedir .. 171

Kaynakla m tetkikinden, incelediğimiz bu hadisin isnadında tenkidlerin Ali b. Asım üzerinde yoğunlaştığını ifade etmiştik. Hadi­sin isn<ldmda y:::r alan bundan sonraki iki ravinin -ibrahim ve el-Es­ved- kimliklerini -şimdilik- tam olarak tesbit edemedik.

İbn u'l-Ce\"Zi, bu hadisi "el-Mevzftat"da zikretmiş 172 ve tarikleri­ni vermiştir. İbr u'l-Cevzi'ye göre hadis "sahih değHdHdi:r."

Sehavi, "ei-Makasıd" da bu hadise yer verir. ı 73 Onun rivayetinde

ancak onun ec ·nden hiçbir noksanlık olmaksızın ilavesi va~dır.

Şevkani de bu hadisi eserine almış 174 ve Sağani'nin onu "mevzu" olarak vasıflandırdığını nakletmekle yetinmiştir.

- 67-

Page 26: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

• 1 ($1_,-o ,ıJJ ! J..ı~~ _) l) 1 ö

\ L.

,. " L..iıJ 1 1

b, el-I~attabıda11 rtvZtyet ohJrıd1ığı1r1a göTe, pey-ga-rı11Jer .a.)

·:~ le derntşt

, ı' ·ıı,j· · ··r - - ,_j - Lt . , am.d CYnadır. HayciL veren ve öidüren O'dur. Fakat kendisi cl elir.. hiç öl.mez: hayır O'nun elindedir, ·ve herşeye k8.di:rdir, derse (bu

dlıoıyt ol-uırsa) o kimseye binlerce sevap yazılır; binlerce günah siline­rek binlerce yüksek derece verilir." l7S

Hadis, İbn IVI~'ice 176 ve Darimi ı 77 taraJmdc:m da rlvayet edilmiş-

Tirmi~~L bu babda aynı konuda ilr.J hadis nakleder. Bunlardan bi­ıincisinde J~JI J>.:ı if liaclesiyle başlar. İkinci hacllsin som.m­cb :· nl:-anda parantez içinde verdiğimiz "ve Allah, ona cennette bir ev y?,p ,{' ilc'ıvesi Yarclır. Birinci hadis için Tim1izY, "garfb", hüicmünü ve­rir, ıkincisi için herhangi bir görüş be1irtmez.

İbn el-Kayyim el-Cevziyye, (ö. 751/ 1350) "el-Menaıru'HVIünH" de IJu hadise de yer vem1ektedir. 178 Ona göre bu hadis "malUl" dur; hadis otoriteleri onun illetli olduğunu beyan etmişlerdir l\1üellif bu ifade­siyle İbn Ebi Ha tim (ö. 327 /938) i kastediyor olsa gerekı Çünkü O, "el-Hel" inde bu hadisten bahsetmektediL 179

İbn Ebi Hatim, bu hadisi babasından ve Ebu Zür'a'cbn sorduğunu, 'bu hadis münkerdir" diye cevap ver d.il:derini belirtmektedir. İbn Ebi Hatim'in isn<'ıcl zinciri:ıde farklı isimler olmasına rağmen hadis Ab­dullah b. Ömer'e: ikinci bir tarikle Ömer b. Hattaba ulaşmaktadır.

Bu açıklamc1lardan sonra hadisin ravilerini inedemeye geçebi-li riz:

- 68-

Page 27: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

·!-,-- :-o.JTL

bL bu hadise yer vemıdüedir. 183

Ukayli "D " da ondan bahsetrnektc:o olduğunu söylemektedir. 184

dilen Amr hakl:,ında Nesei, "Salimden tir" derken, İbn Hibban, onun hadisleri der, 185 I-\ısaca özetlemek gerekirse had52 si orn.m " ravi. olmadığı

o§] ·(_)

H"Lu .• __ ı halifenin torur:zudLn. dur haru:ıi b o

0ı-'L'n b"'o~"ı J ~" ı__,__,_ , <='~· o.'-".

bir da

i·_,

ii'Uil - i,-

,JC:~ __ ;·;'?95·

Ci b_ ] ?_:; 2 1:: .al~

""le -bfıt-Llı1

' l

ezberlemeôiği nakJe­lı ;:-,ri is ler rivavet

(\ 'ın

,_. Iil·-

,)

i-Jlahı bir d •· JIJla:b yüz defa zik.reder (hat.rla:c)

LCevzi, hadis:in

Ruı·ad-::ı ·t17pr·ı·,.ıoı"" A.~ 'Lll. ''--'•'·-"~--' ·.n.~-"--' rJ j ~i::::~ IJ cl verilecek sevabın binlerle " .. ed~J.J.nes.idiı·_

-kJY Peygarıibıer (::La.} in öğret~-T:dş o1d·u.ğ;tı dlıan_cn.

tabiünelan biiisi rafındarı bı) ı1lar ilave :Bjr o a i-·

- 69-

Page 28: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

fadeyle hadisin mettılnde "mudreıı.;" bir FJsım var gibi görlmmektedir.

13.

"Her gün iki yüz defa ihlas suresini okuyan kimsenin -borcu ha­riç olmak üzere, Allah, elli yıllık günahını bağışlar," 186

Hadis, Darimi tarafından da rivayet edilmiştir. 1 87 Ancak Onun lafzı biraz farklıdır:

"İhlas süresini clli defa okuyan kimşenin, JlJlah elli yıllık güna­hını bağışlar."

Tirmizi, hadisi rivayet ettikten sonra onun sabit tarikiyle Enes' den rivayetinin "gadb" olduğuna işaret etmektedir.

İbn el-Cevzi 188 Süyüü 189 , İbn Arrak ~ 90 ve Şevk<'üli 19 1 bazı fark­h lafızladar hadisi eserlerinde zikretmişler ve "mevzu" olduğuna işa­ret etmişlerdir.

Hadisi rivayet eden raviler ise şunlardır:

L .Muhammed b, Merzfik el-Basd. : Basra'hdır. Müsliı:n, Tirmizi ve İbn IVIace gibi bazı musanniller ondan rivayette bulunmuşlardır. İbn Hibban onu "Sikat" da zikreder. Ebü J\!Iuhamnıed b. Merzuk hak- · kmda "Sadidı:-." tabirini kullananlar vardır. Ravimiz, 248/862 yılında

vefat etmiştir. 192

2. Hatim bo lVIeymftn: İbn Hacer'in na1dettigiiıe göre, İbn Hibban, "onun rivayet ettiği hadisier-le ihticac ohmmaz" demiştir. Ayn.ı şel<JJde İbn Adiy, "Orıun Sabit'den rivayet ettiğine tabi olunmaz" demiş ve "Mu~

ı ek mekiedir. 193

3 t E+Htinan : Sa[;larn bir reS.

lVtüs1.in_ı1

ii1 rZrvileri arasıııda :ler J.alır. 250 : Jenrnektedir. Ahmed b. I-Ianbel ve

lıadis)

l;ld u,~~u l.ça1 )U 1 cc1iln:el~tedJr c

eiur"T'""ıt·l·ı '-ıc··nı·" ·-h,:"·ve'' et-~--' C.l._L_.J._"'---{-_ l_.._lt.~ c_) l,,_; .. J..) L

eseı " oldugunu söyle-

Page 29: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

mişlerdiL O, ra.vi olmasma ;·ağiEen kendisinden zayıf raviler riva.yette bu': nduklan için hadisleri arasına mün.ker hadisler · kanşmıştır. Abid ve Zahi.d bir kimse oldug~u kaydedilmektedir, 127/ 744 yıllarında vefat etmiştir. 194

4. Enes b. : Hadisin son ravisi olarak yer almaktadır.

14.

Muaz b.Cebel'den rivayet edildigine göre , peygamber (s.a.) şöyle çlemiştir:

"Din kardeşini işlemiş oldugu bir günahdan dolayı ayıplayan kimse; o işi kendi de yapmadıkça ölmez." 195

Tirmizi, hadisi rivayet ettikten sonra "bu hadis garibti:r, sene­dinde ittisal yoktur. Çünkü Halid b.Ma'dan .Muaz b. Cebel'i gömiemiş­tir" demektedir.

İbn u'l-Cevzi 196, İbnArrak 197, Süyüti 198 ve Şevkani 199 bu hadisi mezkür eserlerinde zikretmişlerdir. .

İbn u'l-Cevzi, Hz.peygamber'den "sahHı" olarak böyle bir hadis bulunmadığını kaydetmektedir.

Aclüni de bu hadisi eserinde zilrretrnlş, bazı örneklerle açıklık getirmeye çalışmıştır. Onun bu açıklamalanndan yararlanarak bu hadisi dilimizde; " komşuna baş:ı.:na" şeklinde ifade edilen bir atasözüne benzetrnek mümkündür. Hadis bu anlamda " ol­masa bile, İslam ahlakının fertlere vem1ek istedigi sağlam bir karak­teri ifade etmesi bakımından önem arzetmektedir. İsnad balamından zay-.ıf olsa bile. 200

Şimdi ha ravileriııi incelemeye geçebiliriz :

1. Alurı.ed : 160/776 yılında doğmuş 244/858 yılında Ve·

fat etmıştir. İbn HllJban onu da zikreder. Nesel, onun hak'Yunda k.ulla'r.nr, B'Lilı.aıi~ Sahih dışmdalrJ. eserlerinde on·

dan rivayet etm 201

- 71-

Page 30: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

2. : Kufelidir. Güvenilir bir ravi olmadıgı kaydeclilmelüedir. Zehebi, onun eı" oldugunu haber vennektedir. O, incelemekte oldugumuz bu hadise '1\/I:i.zan"da M.b. Ha­san b.Ebi Yezid'in tercüme-i h3Jini verirken temas etmektedir. 202

İbn Hacer'in naklet(igine göre, rav1mizin hadis ilmi ile pek ala­kası yoktur. Arıcak o, babasının kitaplarını eline geçirn:üş ve bir ta­kım rivayetlerde bulunmuştur. Hadis müneldsJdlerinin hemen hepsi onu cı" olarak tanıtmakta ve güvenilir olmadıgn:n belirtmekte­dirler. 203

3 : İbn Hacer, onun hakkında Yahya b.Main'in "Si-ka" dedigini nakleder. Ukayli'nin ifadesine göre,kaderiyye mezhebini benimsedigi için memleketi olan Humus'tan çıkartılmıştır. Bununla birlikte hadis konusunda aşırı şekilde tenkid edilmez. Ancak kaderi oldugu için bazılan "mıdan hadis fakat h"'~"" nu.nuz" demişlerdir. 204 ,

4. Halid b.Ma'dan: Bir öncekiravi gibi o da Humusludur. Tabiün' un "Sika" ravilerinden olduğu kaydedilmektedir. Neseı: ve diger bazı münekkidler "Sika"dır demişlerdir. Rivayete göre, yetmiş kadar saha­bi'yi gömYL'ıştür. İbn Hibban onu "Sikat"da zikretmiştir.

Bir çok sahabi'yi göm1esine rağ;men Muaz b. Cebel'den rivayetle· rinin "mü:rsel" olduğu belirtilmektedir. Halid b.Ma'dan 103/721 yılla­

nnda vefat etmiştir. 205

5. Muaz b.Cebel: Hadisin son ravisi Muaz b.Cebeldir.

15.

_,ı

• U" LJ l ~ .._u_, "' : 4 l:.i5' ~ J_,.~ .uJ l ,u 1 ,J lı ~ . : L~ 1 _,...,o.:ı

.. -.ı... . ı ı ' ' ..... ı ı ~ d..J,.J t ' h ·.~· 1 0-" I.-I.U..O

Ali b. Ebi Talib'clen rivayet edildiğine göre, peygamber (s.a.) şöyle

- 72-

Page 31: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

ha lir

lindJ.gint, hadi'} rrıektedir.

o1ara.l.!;. ise bir seı1ed.e IJ Ô]_CIJ2 _ 1 "_Ll

sorıra o:n1-1_rı de~:

ayetinde -~~,~~~-,- ,u'- " " Jcin1 "'LTJkaT ''

ayeti anlamada kolaylıkla hilrlike zorlukda getinnektecl cCtmJ. ederset ı şe_:-

-.-,_ .. .., '

Page 32: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

layatak olursaic, ha.dıste kastedilen hacc görevini ıfa etmernek değiL irılr ... ar etn1rol{]ir "'Pk'ın· "ie y··oıırr-ı].e>ıral-,-ı''iri7 · .. •~ ,-.,_~..., ifaa·~PSini _ ..... ~ ... __ ':/,_,..._u . ..!..~.A _ "-"._.;_ __ • .c..t.J ....... J.~·- ~, -J "="' • ~

i'PJla11ıırı verdi,ği \razifey-ı :yerine get5ıı~(ey-e:n.leriı-ı yapacağı -vaziiey·e Allah'nı ihtiyacı yoktur" şeklinde anıayacak olursak. "ellerirıde bu imkan varken yine de haccetmiyorlarsa zaran kendilerinedir" şeklinde anlamak belki daha uygun olacaktır.

Hadisin isnad zinciri ise şöyledir:

ı 1 tb· ..... bb- ""' 2 l . " ·ı . Yaiıya. : . _,n Hı an onu ;,;:u.J::at oa zLkrede:r:. Müslim kendisinden on kadar hadis rivayet etmiştir. Buharf ise "Sahih"inin dışındaki eserlerine onun bazı rivayetlerini almıştır. 253/867 yılında vefat etmiştir. 211

2. Müslim :h:ıırahim :"Sika" bir ravi olduğu kaydedilmektedir. Çok hadis rivayet ettiği onunla ilgili olarak nakledilen haberler ara­sındadır. 212

3. Hilal b. Abdullah : Ukayli, "onun hadisine tabi olunmaz" de­dikten sonra, -onun bu tür rivayetleri arasında- incelemekte olduğu­muz bu hadisi zikretmektedir. 2 13

Zehebi'inin naklettiğine göre, Buhari, onu "münke:ru'l~hadis" olarak vasıflandımııştır.O "Mizan"da Hilal b. -1bdullah'm tercüme-i halini verirken bu hadisi de nakletmektediL Ancak o hadisin Hz.Ali' nin sözü olarak da rivayet edildiğini belirtmekte ve zlkrettiğimiz ayetin devamını, yani " kim inkar ederse, bilsin ki, Allah alemlerden müstağnidir" (Aİmran 97) · okumaktadır. 214

5. Hads b. Abdullah el-A've:r : Tablun'un büyüklerinden olma: ı­na rağmen zayıf bir ravi olduğu kaydedilmektedir. İbn u'l-Medini, "Kezzab", Yahya b.Main, "zayıf' olduğu kanaatindedir ler. Şa'bi, "Ha.ds' 1 dinledh'n; anladım ki o, yalancunn biıridiır" demiştir. İbn Hibban, "0, aşın şiidtr, hadisi boştuır" demektedir. Onun, diğer konularda yalan söylediği bilinmekle beraber hadis konusunda yalan söylemediğ;i de ifade edilir. Haris 65/684 yılında ölmüştür. 215

Hadisin son -veya ilk- ravisi Ali b. ebı: Talib'dir.

Görüldüğü gibi, incelediğimJz bu hadisin Hz.Ali'nin sözü, bir baş­ka ligadeyle "mevkuf' hçıdis olduğu da verilen haberler d'ımlesinden~ dir. Aynı konuda yukanda nal:dettiğimiz Hz.Örner'in sözü ile de ben­zerlik arzetmelüedir. Bu husus hadisin değerini arttırrnaktadır, diye­biliriz.

- 74.

Page 33: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

VE

16.

' 1 . u .. "' c.~~· :lı

. c!J+~.J , .ı .. U 1 ~> ~ ~;'J wL.-~ 1 ~ :1

Peygamber (s. a.) şöyle demiştir:

"Din kardeşinin başına gelen herhangi bir dert veya sıkıntıdan dolayı sevinme; Allah onu bu beladan kurtarıp onu sana verebilir."216

Tirmizi, hadisi rivayet ettikten sonra onun "hasen-ga:rib" oldu­gunu açıklamaktadır.

Hadisi avnca, el-Kudai 217 ve Taberanı218 rivayet etmişlerdir. Sü-yüti de "C.S;;:4ğh"' de219 zikretmiştir.

Kudai, hadisi iki ayin varyanttan rıakJetmektedir. Bunlardan birisinde 4> ..rd kelimesinin yerini 4:-~ L...,ı kelimesi almak-ta dır.

İbn u'l-Cevzi 22°, Sehavi 221, Aclüni 22 2 ve Şevkani 223 bu hadisi eserlerinde vermişlerdir.

İbn u'l-Cev"Zi, peygamber (s.a.) den "sahih" olarak böyle bir hadi­sin gelmedigini belirtirken, Aclüni, bir sebeb-i vürud ile onu naklet­mektedir. Şevkani ise, Sagani'nin bu hadise "mevzft" dur dedigini be­lirtmekte dir.

Tirmizi'nin isnad zinciri şu ravi.lerden oluşmaktadır:

ı. Öme:r b.İsmail b.Mücalid : Ukayli'nin ifadesine göre İsmail b. Mü~alid fena bir ravi degildir. Ancak onun oglu olan Ömer -yani bizim inceledigimiz- yalancı ve kötü bir adamdır. Daha önce zikrettigimiz "Ben ilim şehriyim, Ali de kapısıdır ..... " hadisini nakleden ravllerden biri de budur.

Onun hakkında Yahya b.Main "Kezzab", Nesei ve Darekutni, "Metrftk" demişlerdir. 224

2. Hafs b.Gıyas: Bagdad'da kadılık yapmış bir kimsedir. Münek­kidler genellikle güvenilir oldugunu belirtirler. Ancak kaynaklarda hadis rivayetinde hata ettiginin örneklerine rastlamaktayız. Bazıları hafızasmın iyi olmadıgını, kitabından rivayet ettiğ;i zaman sağ;lam ol­dugunu beliri.mişlerdir. Kısaca ifade etmek gerekirse, hadis rivayeti açısından mükemmel bir ravi degildir. 225

3. Bü:rüd b.Sinan : İbn Hibban onu "Sikat" da zikreder. Yahya b. Main ve Nesei, Sika" bir ravı oldugunu belirtiderken kaderiyye mez-

- 75-

Page 34: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

Doç.Dr.M.Cemru SOFUoGL

hebine mensup oldugunu söyleyenler de olmuştur. Bürüd b. Sinan 135 752 yılmda vefat etmiştir. 226

4. Mekhiil : Sika bir ravi oldugunu ifade edenler bulundugu git "zayıf' oldugunu zikredenier de vardır. "Tedlis" yaptıgı söylenir. "Ka de:rd" olduğu, daha sonra ise bu görüşünden vazgeçtiği kaydedilmekte dir. Mürsel haberler rivayet etmiş, yeryüzünü ilim aşkı ile dolaştığın söylemiştir.

Zühriye göre, alimler dörttür.

1,. Medine'de, Said b. el-Mfu>eyyeb

2. Küfe'de, Şabi

3. Basra'da, Hasan el-Basri

4. Şam'da, Mekhiil

Mekhul'ün çok kuvvetli bir hafızaya sahip olduğunu onun şu söz­·ıeri göstermektedir:

"Hafızama emanet edip de hatırlamadığnn hiç bir şey yoktur". Mekhul'ün vasile b.el-Eska'yı dinlemediği belirtilmektedir. 2 27 Bu du­ruma göre, bu hadisi "mü.rsel" olarak rivayet etmiş olabilir.

5. Vasile b.el-Eska : Bilindiği üzere sahabidir. 105 yaşlarında ik­en 83/702 yılında vefat etmiştir. 228

incelediğimiz bu hadis -her ne kadar mevzudur diyen bulunsa da­İslam ahlakının kaidelerinden birini oluşturmaktadır. İslam cemiye­tinde fertler cemiyetin bir cilz'ü olduklannı hiçbir zaman unutmama­lıd,rlar. Onlar birbirlerinin karçleşidirler. Hz.peygamber'in diliyle ''L' ':inanın tuğlaları gibidirler." Onlardan birLıin başına gelecek bir musibete. keder ve sıkıntıya sevinmek İslam peygamberinin hiç hoş-1anmıyacağı kötü bir huydur ki, böyle kötü bir huyı.1 C.Allah'ın da sev­miyeciği aşikardır. Bu bakımdan hadis zayıf olsa bile mevzfı değildir, manaca sahihtir.

17.

(Ş' .bJ r-I."""-' ~ .UJ 1

6 . • ..,.J-!;_S': .. ~,

Ebu Said demiştir:

ı .. i,__ ı

- 76-

JL~

Page 35: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

ZAYIFVE

-'Ya Ali, Benden ve Senden başka 22° den geçemez. ~

Tirmizi, hadisi rivayet ettikten sonra değeri hakkındaki

görüşünü belirtir: "Bu hadis onu vecihle :miyoru:ı:." Hadis ayrıca, Beyhaki 230 tarafındmı da rivayet edilmiştir.

İbn u'l-Cevzi231 , Süyüti 232 ve Şevkaru 233 hadise eserlerinde yer vermişlerdir.

İbn u'l-Cevzi, hadisin salını bir tarafı olmadığım beyan ederken ravilerden Atiyye üzerinde durmakta ve onun hadislerinin ancak "ta­accub" için yazılabileceğim ifade etmektedir.

Süyüti ise, kendisi kesin bir görüş bildirmemekle birlikte ·Hz. Ali'nin evinin mescidle bitişik olduğunu belirtmektedir. Bir başka ifa-

- de ile Ali b.Ebi Talib cünüp olduğu ~aman mescidden geçmek mecburty­etinde kalmaktadır; dolayısiyle hadis zayıf olmakla birlih'i:e "mev:ı:u de~ildi:r." Ali el-Karı, "Mev:ı:uat"mda bu hadise yer vetmiyor. Ancak bu hadis hakkında hüküm verebilmek için bize bazı ipuçları veriyor. Onun naklettiğine göre, "bazı muhakkikler ·

hadisinin dışında Ya Ali diye başlayan hadiskrin hepsi mevzudur demişlerdir." 235

Şevkani ise, bu hadise eserinde yer verrneJrJe beraber, hadis hak­kında herhangi bir hüküm beyan etmemişti•. Ancak o, ravllerden Atiyye üzerinde durur ve onun zayıf bir ravi ol c' ığunıı nakl eder.

Hadisin ravileri şunlardır:

1. Ali b. Mün:ı:ir : "Sika" bir ravidir. İbn Ebi Hatim ve Nesei'nin onun hakkındaki görüşleri böyledir. Ancak Nesei "katıksız bi:r şii" ol­duğunu ilave der. İbn Hibban onu "SikiH" da zikretmiştir. Çoğu yaya ol­mak üzere eUinin üzerinde haccettiği riakledilmektedir. 256/869 yı­lında vefat etmiştir.236

2. Muhammed b. Fudayl : Küfelidir. Kur'an'ı Hamza kıraatma göre okumuştur. Münekkidler aşırı bir şii olmakla birlikte hadis riva­yetinde güvenilir olduğunu açıklamaktadırlar. Onu tenkid edenler de yok değildir. 194 ve 195/809-810 yılınd51 vefat etmiştir. 237

Mutedil bir şil olduğu da söylenmektedir.

3. Salim b. Ebi Hafsa : Kufelidi.r. İbn Abbası görrnüştür. Hadis

- 77-

Page 36: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

TI1U OI:'il1Il

de yine Ebu -Hudri' Hz. peygambere ait de gü,

AUyye'nin sözü müdür sorusunu getirmektedir.

BLı isn ziı~ciritıd e ıjib"Jı~ati

lerin şü temayüllü o1masıdır. Rivayet edilen hadis de Ali l::ı Etıi

ile ilgili olunca (v,i bu ve bunun ,gibi Hz.Ali ile ilgili bazı hadisler şE kaynaklarda sık sık olarak ku1Jamlmaktachr) adisin sıhhatı konüsunda şüpheler uyandm:naktadır. Bu sebeple bir başka çahşmanıızda başta Tirmizi olmak L'tzere muteber bazı hadis mecmua­lanrrnzdak! lUi b.Ebi Talible ilgili hadisl"'ri -bıı:ada y;--;ıtığımız gibi­incelemek tahlil ve tenk!dini yapmak istiyoruz,

SONUÇ

Tin:nlzi'nin "Sünen"i üzerirıe yaptığımız bu küçük iınceleme gö3-ter:mektedir ki, ve ta'dlH bilginleri (münekkidler) bir ravı: üze~ rinde farklı görüşler. ileri sürmektecli.rler. Bir münekJcid'in " veys

" decHgi bir ra.vi hakında bir başka DJÜnekl.tid, " hadisli gibi tabirler ku1anabilmektediL Herhangi bir r<~\v1 haklr,.ındaki bu farklı anlayış nereden kaynalclamnaktadır ? ve bu farklı an1ayış yüzünden bir ra.viyl

.aclanc:ı." bir raviyi de :r" olarak tamnuş olabilir miyiz ? Başka bir ifade iJe bu tür farkh anlayışlar veya yanlış tanımalar yüzünden bir hadisi , "mevzu" bir hadisi " olarak kabul etmiş olabilirmiyiz ? Ve bu tür hatalarm dini mesüliyeti nedir ?

Sorn1amız f~ereken bir diğer soru, ve alirnlerini.n, ravlleri tenkid ederken ne dereceye adar tarafsız olabildikleridir? Ayrı mezheb vey ekollere mensup münekk!dler nivlleri tarafsız ola­rak tenkı:d edebiimişler midir? Sünni ekole mensup bir münekkid

- 78-

Page 37: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

"şii" bir raviyi tenkid ederken tarafsız davranabilmiş midir ? (Tabii bunun aksiıli de düşünmemiz gerekir.) veya "a,şu::ı. şii" olmal-da birlikte hadis rivayetinde "!'>ikil" olarak vasıflandınlan ravı:ler gerçekten "sUuıı"lık vasfım haiz midirler ? Şii rav.iler "takiyye" yaparak kendi mezhebierinin "dai"si olduJdanm gizleme konusunda ne dereceye dar başarılı olabilmişler ve ne tür uydurma haberleri "sııhlb" hadis­lermiş gibi ne dereceye kadar kabul ettirebilrnişlerdir.? Bütün bu som­lann cevabı bu gün rtasıl verilebilecektir ?

Görebildiğimiz kadarı ile -Tim1izi'nin Süneni Çerçevesinde- bazı

şii raviler, şii olmakla birlikte "sika" addedilmişlerdir. Onların riva~ yetlerinin bir kısmının Hz.Ali başta olmak üzere bazı sahabilerin faz­iletleriyle ilgili c•lması ister istemez bu tür hadisler hakkında daha ti­tiz davranmak gerekligini düşündürmektedir.

Sünni münekludler şii ravilere karşı yine bizim kanatimize göre tarafsız davranm'ı.şlar, aşmlıklanna şahid olmadıl:lan bir çok nlvi' yi "sika" veya "sadük" kabul etmişlerdir. Bazı salı: bilerin, -özellikle Ali b. Ebi Talib'in- faziletleri ile ilgili haberler, siyası: bir malzeme ol­arak kı,ı.llanıldıklan için, bu tür hadislerin ravileri üzerinde daha ayrı bir hassasiyetle durmak gerektigi aşikardır.

Ayrıca, kaynaklann bize verdigi bilgilere göre, bazı münehlud­ler çeşitli sebeplerle gerektigi gibi tarafsız olamamışlardır. Ve biz asır­laı-ca sonra, hangi sebeple olursa olsun, onların bu tarafgirlikleri yü­zünden raviler hakkında sahih bir görüşe -,belki de- sahip olamıyoruz.

Aslında, münekkidlertn ravileri tenkid ederken düştükleri hata­lar ayrı bir yazıya konu yapılacak kadar geniştir Bu bakımdan biz bu­rada tefermata girmek istemiyoruz. Bu bakımdan son devrin büyük islam bilginlerinden Muhammed Zahid el-Kevsen'nin münekkidler hakkındaki bazı tesbitlerini nakletmekle · yetinmek istiyoruz. O, bu konuda şöyle demektedir:

"İbn Ebi Hatim'in" Kitabu'l-Ce:rh ve't-Tadil'inde (7/191) büyük hadis alimi Buhari hakkında 'Ebu Zü:r'ıı ve Ebü Hatim onu te:rket~ miştir.' sözünü gördükten sonra, yazarın ona karşı nasıl öfkelendigi­ni anlarız. Buna göre, İbn Ebi Hatim'in Cerhle ilgili sözlerini kabulde dikkatli olmal·;: _ izumunu hissediriz." (Han efi Fıkhmm Esasları, 91).

İbn Ebi Hatim'in naklettigine göre söz konusu nıünekkidler, Bu­hari'yi, Muhammed b.Yahya en- Neysabun onlara, Buharinin Kur' a­nın lafzı malılüktur dedigini yazdıldanndan dolayı terketmişlerdir.

' '

"İbn Adiy·/in "el..,Kamil"indeki kusurlanndan biri de bir hadis

- 79-

Page 38: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

Doç.Dr.lV.tCemal SOFUOOLU

yüzünden bir şahsa ta'n da buluımıasıdır. Ayrıca onun kötü bir yanı da, bir şahsın kendisinden değil, ona nisbetle başka bir :raviden na­kilde bulunmasıdır. Zehebi, bir kaç yerinde bunu belirtmişti:r. İbn Adiyy'in -kendisine göre - Ebü Hanife'nin üç yüz hadisi bulan rivayetleri hakkındaki sözleri de bu kabHdendi:r. Ancak bu hadisler, İbn Adiyy'in hocalarından olan Ebba' b.Ca'fe:r en-Necire­ml'nin rivayetleri arasındadır. Bu hadislerdeki bütün terLlLi.d konulan adı geçen raviden ileri gelmektedir. İnb Adiyy, hocası Neciremi'ye ait olan hususlan doğrudan doğruya Ebü Hanife'ye yüklerneğe çalışmak­tadır. Bu ise zulüm ve haksızlılı::tı:r. İbn Adiyy'in ötelrıJ tenkidleri de böyledir. Bunun gibilerin iç yüzünü anlamak için hadislerinin sened­lerine bakmak yeter." (Han efi Fıkhmm Esasları, 89).

· Zehebi "Mh:an"da Osman b. Abdurrahman et Taraill'nin ter­ceme-i halini verirken "İbn Hibban'a gelince O. her zaman yaptığı gibi yine pervasızca konuşuyor" (3/45) diyerek meşhur münekkidi şert bir şekilde tenkid etmektedir.

et-Tehanevi:, bazı münekkidlerin yanlış ve aşırı, bazan da hatalı tenkidleri konusunda bize örmekler vermektedir (Kavaid Fi Ulumi'l~ hadis, 184-185 ve devamı)

Bu tür örnekleri çağaltmak mümkündür (A.Lekneri, el-Cerhve't­Ta'dil, 176 ve devamı)

Bütün bu hususlar bize, münekkidlerin ravlleri tenkid ederken bazen yaruldıklarını, bazan şahsi sebeplerle haksız ve gercek dışı ten­kiellerde bulunabildiklerini göstermektedir. Bu~ şartlar altında her münelr..kidin, her şahsın tenkidini kabullenivermek bizi yamltmak­tadır.Bu dururnda yapılacak şey; ravi tenkidi gibi metin tenkidine de gereken önemi vermektir.

Bizi yanıltan diger bir husus, hadis tenkidçile:rinin kullanmış olduklan tabirlerle neyi kaselettiklerini tam olarak kavrayamamış olmamızdır; ki çeşitli rnünekkidler ravileri cerhederken farklı lafız­lar kullanmışlar,aynı lafza bazen farklı anlamlar vermişlerdir.

Netice olarak biz, Tirmizi'nin Sünenindeki zayıf kabul edilen hadisleri pratik yaran' bakımından üçe ayırmak istiyoruz.

ı- Sahih'e yakın olan zayıf hadisler

2- M evzu 'ya yakın olan zayıf hadisler

3- Mevzu hadisler.

Tirmizi'nin Sünen'inde bizim tesbitierinize göre her üç türe men­sup hadisler bulunmaktadır.

-80-

Page 39: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

DİPNOTLAI{

ı- Takyidu'l-iL.-n, 29-41

2- Takyidu'l-ilm, 64

3- 2. Tezkiretu'l-huffaz, I.t;.

4- Takyidu'l-ilm, 50, Hadis Tarihi, 41-42. Tenviru'l-Havalik, (Mukaddime).

5- 4 numaralı dipnotta geçen kaynaklar

6- Takyidu'l-ilm, 33

7- Süleyman Ateş, İmanıiye Şiasının Tefsir anlayışı, İ.F.n XX 147. Bizim "Hadis 'l'enldd

Yönünden el-Kilfi Üz<Odne Biır İnceleme" adlı basılnıamış Doçentlik Tezimiz, A.rıkara,

1983

8- Koçyiğit; Hadis Tarihi, 248

9- Söz konusu eserlerdeki bazı ravller ve onların rivayet etmiş olduklan hadisler

üzerinde başka bir makalede durma..~ istiyoruz.

10- Tirmizi hakkında bkz.

Zehebi, Tezkire, I. 633~ Mizan, IL 678. Hacer

1 1- Mevzuat alanında meydana getirilen diğer eserler için bkz. M. Yaşar Kan demir, Mev­

zu Hadisler. D.İ.B. yayınları, Ank.1975. 8.138-168.

12- el-Fevaid. 1.4.

13- Tirmizi, Tefsiru'l-Kur'an, 16 (5/298). kşl. Taberi, ·~amiu'l-beyan 14/46.

"Mütevessimin" kelimesi burada "en-Niiziıri.n" şeklinde de <ıçık-lanrnaktadır.

14- Tabeerani, VIII. 102.·(h.no: 7497)

15-M.Zevrud, X. 268

16- Müsnedu's-Şihab, I. 387

17- F.Kadir, I. 142

18- el-Fevaid, 243

19- el-mevzüat, III. 146-14 7

20-Aymyer

21- I. 387-388

22- el-Makasıd, 19

23- Mizan, III. 481

24- M'ızan, I. 102

25- Tehzib, I. 44-45

26- Tehzib, X. 161

27- Mizan, IV. 120

28- Ktlel, II. 171

29- Mizan, III. 284, Tehzib, VIII. 9.2

30- Tehzib, VII. 224

31- Mizan, III. 79-80

32- 13 numaralı dipnot

33- Tirmizi, Birr, 60 (4/360)

34- B.Eclebu'l-Mufred. 447

- 81-

Page 40: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

35- Müsnedü's-Şihab. I. 430

36- Mecmauz-Zevrud, 8/88 . 3i-F.Kadir, 1/176

38- el-MusannefXI. 181

39- el-Fevıüd, 255-256

40- K.Mecrlıhirı, I. 351

41- Mizan 2/253

42- K.Hafa, I. 55

43- Mizan, 1590

44- Tirrn1zi, 4/360

45- M. Şlhab; I. "431 dipnot

46- Tirrn1zi, Zühd, 45 (4/589)

47- Ebu Davild, Edeb, 35-(5/168 h.no:4833)

48- E.D. et-Tayalisi, 335

49-Müsned,ll.303

50- el-Müstedrek, IV. 171

51-ve

52- Müsnedus-Şihab. I. 141

53- el-Fevrud, 260

Doç.D:r.M.Cemil SOFUOOLU

54- el-Esrarul-Me:rfüa, 313; ksl. el-Makasıd, 378. Bu hadisi "Mevzuat" da bulamadık.

55- Mizan, III. 490. Kşl. Tehzib. IX. 70

56- Tehzıô, VI. 409-410

57-II.212

58- Tehzib, III. 349

59- Duafa ll. 92.

60- Mizan, II. 84-85

61- Mfzan, IV. 226. Tehzib, X.376

62- Timılzi, Birr 40 (4/342)

63- Mecmau'z- Zevrud, III. 127

64- Şuabu'l-lmanda rivayet edildiği kaydedilmektedir. Muhtasarında yoktur.

65- F.Kadir, IV. 139

66- el-Mevzuat II. 180.

67- el-Menaru'l-Münif, 126

68- Tenzlhu'ş-Şeria, II. 139

69- el-Makasıd, 239

70- el-Mevzuat, 483

71- K Hafa, I. 545

72- e!-Fevrud, 77, Ukayli, "bu hadisin ne Yahya, ne de diğer tanklerden aslı yoktur" diyor

(Duafa) ll. 117.

73- Tehzib IL 294

74- Mizan. II. 156

75- Tehzib, IV. 77

76- Tehzib, XL 220-221

77- İbn Sa'd, Tabakat, V. 283-284

-82-

Page 41: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

1

ZA\'1F

78- TirmiZi, Men§Jnb, 21 (5j638).

79- el-l\l!ustedrek, JIL 126

80- el-Mevzuat, I. 349

81- Terızihu'ş-Şeri:c,, 1. 377-378

82- lbn Teymiyye, l\c.Resiii.Ii'l-Kü.bra, 337. (M.Yaşar Kandemir, Mevzü

nalden

s. 151 den

83- el-Makasıd, s·;·. Sehavi, Tabenini'nin "Mı.u:::emu'l.-Kel:ılır"inde onu rivayet etiğini

söylüyor.. Eliı:rı.i:~·'teki mevcut cildierde tesbit edemedik.

84- el-Mevzuat, 118

85- el-Fevilid, 348. Hadis hakkında geniş bHgi için b.V..z: Keşfu'l-Hafa, l. 235. Abdu'l- Hayy

el-Lelmevi, Kavaidu'l- Hadis. 51

86- Tehzib, VI, 455

97- Tehzib, XI, 447

88- Tehzib, IX. 360

89- Mlzarı, II. 270. T.Huffaz, I. 232

90- el-Kaşif, I. 386; Tehzib, N. 156 ' 91-Tezkiretu'l- Huffaz, I. 53, el-Kaşif, I. 412 ·

92- el-Kaşif, I. 32. Hadisin ravileri ve hadis hakkında daha geniş bilgi iÇin bkz. el­

Fevaidül-Mecmüa, 348. lbn u'l-A'sar el-Ahmasi Sahabi degi.l, tabii'dir (Usdü'l-Gabe, 2/

35) ' 93- Tirmizi, T~fsiru'l-Kur'an, 58 (5/403) ·

94-Müsned,ll.380

95- el-Menfuu'l-Münif, 78

96- Tehzib, VI. 455

97- Tehzib,. XI, 44 7

98- Tezkiretü'l- Huffaz, I. 218. Tehzib, IV. 373

99- Tezkiretu'l- Huffaz, I. 112, Tehzib, VIII. 351-356

100- Tirmizi, Et'ime, 46 (4/287)

101- İ.Mace, Et'ime, 54 (2/1113) buradaki lafız farklıdır.

102- Musnedu'ş- Şiha.b, I. 428

103- F.Kadir, III. 251

104- III. 36

105- el-Makasıd, 157

106- KHafa, I. 367

107- Mevzuat, 159

108- el-Fevil.id, 157

109- Tehzib, XI. 290 el-Kaşif, III. 269

ll O- I. 268

lll- IV. 149

112- Mizarı IV. 70-71, Tehzib, IX. 333-334

113- l'vlizan, III. 30 ı

114- Duafa, III. 367. Aynca bkz. el-Mecrühin, II. 187

115-Tehzib, VIII. lf''

116- l\'Iizan, II. 660

-83-

Page 42: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

117- Tehzib, VI. 413

118- Tirmizi, Feda!lu'l-Kur'an, 7 (5/162)

119- Sünen, Feda!lu'I-Kur'an, 21 [2/456)

120- Müsnedu'ş-Şihab, IL 130

121- F.Kadir, IL 513

122- M.şihab, rı. ı3o, 1035

123- Tehzib, VIII. 358

124- Mizan, IL 173

125- Tehzib, N. 123

126- Mizan, I. 613

127- Tehzib, III. 44

128- Tehzib, IL 287

129- Mizan, I. 496-499

130- Duam., I. 231

131-Mizan, N. 288, Tehzib,XI. 15

Doç.Dr.M.Cemai SOFUOOLU

132-lVlizan, IV. 171. Aynca bkz: Tehzib, X. 276. Dı,.ıafa, N. 238

133- el-Fevfud, 301

l3t±- Tirmizi, Libas, 10 (4/224)

lJ5- el-Müstedrek 2/378

136- Aynı yer 137- I. 192

138- el-lealii'l-Masnua I. 163. Suyuti hadisi rivayet eden diğer müellif-ler hakkında bilgi

veriyor.

139- el-Fevrud, 495

140- 141- Tehzib, VII. 293,94; Takribu't-Tehzib, IL 33

142- Mizan, I. 659

143- İlel, l. 155

144- Mizan, I. 614

145- ,·1-Mecruhin, ı. 262;

146- c"l.-Duafa, r. 268

147- Tehzib, V. 182

148- Ml:zan, III. 288

149- Tirmizi, Salat, 138 (l/356]

150- Sünen, I. 395

151- el-·Müstedrek, I. 275

. 152- F.Kadir, VI. 113

153- Bu tenkidler için bkz. el-Ecvibetu'l-Fadıla, s. 228-229 rra'likat) 154- Tehzib, XI. 204

155- Ml:zan, N. 142; Tehzib, X 288

156- lle!, Il. 33

157- Ml:zan, I. 546

158- I. 284-85

15·9- Ml:zan, I. 546

160- Tehzib, II. 363-364

- 84-

Page 43: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

160- Tehzib, n. 363-364

ısı- el-Mevzuat, II. ıoı

162- el-Leii.lli'l-Masnua, II. 23

· 163- el-Fevrud, 15

164- Tirmizi, Cenruz, 71 (.3/376)

165- Cenaiz, 56 (l/511)

166- Beyhaki, Sünen 4/59

167- Musnedu'ş-Şihab, I. 239-240

168- Tehzib, XI. 420

169- Mizan, III. 138

170- Duafa., III. 245. Aynca bkz, Tarihu'l-Kebir, VI. 290, el- Mecrühin, IL 113

171-Tehzib, IX. 210

ın- m. 221-222

173-419

174- el-Fevrud, 266

175- Tirı:nizi, Da'vat, 36 (5/ 491)

ı 76- l.Mace, Ticarat, 40 (2/752)

177- Darimi İsti'zii.n, 55 (2/293)

178-s. 41

179- n. 181

180- Mizan, I. 118; Tehzib, I. 59

181- Tehzib, III. 9-11

182- llel, l. 307,308

l 83- Mizan, III. 259

184- m. 269-70

185- Tehzib, VIII. 30-31

186- Tirmizi, Fadru'l-u'l-Kur'an, ll (5/168)

187- Darimi, (2/461)

188-.el-Mevzii.at, IL 244, farklı bir varyant için I. 250

189" el-Lealii'l-Masnua, I. 238

190- Tenzil:ıu'ş-Şeria, I. 29 1

191- el-Fevrud, 304

192- Mizan, N. 26; el-Kaşif, III. 94; Tehzib, IX. .431

193- Mizan, I. 429, Tehzib, II. 230

194- Mizan, I. 362. Tehzib, II. 3

195- Tirmizi, Kıyame, 53 (4/661)

196~ el-Mevzii.at, III. 82

197- Tenzihu'ş-Şeıia, II. 295

198- el-Leii.lii'l-Masnua, II. 293

199- el-Fevrud, 239

ıoo- KHafa, n. 365

201- Tehzib, ı.· 84

202- Mizan, m. 515

203- Duafa.' lV. 48; Tehzib, IL 34-35

- 85-

Page 44: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

205- Tehzib, III. 119 , .

206- Tirmizi, Hacc, 3 (3/167)

207- el-Mevzuat, II. 209

208- Tenzihu'ş-Şeıia, II. 167

Doç.Dr.M,Cemal SOFUOGLU

209- el-Lealii'l-Masnua, II. l 18. Suyü't! burada hadisi savunanların gö:rüşlerin.i de nak­

letmektedir. ·

210- el-Fevilid, 102

211- el-Kaşif, III. 106; Tehzib, IX. 508-509 . .

212- Tehzıô, X 121

213- Duafii.' IV. 348

214- Mizan, IV. 315; kşl. Tehzib, XI. 81

215- Mizan, I. 435-36

216-Tirmizi, Kıyame, 54 (4/622)

2 l 7- 218- Müsnedü'ş-Şihab, IL 78, Mucemu'l-Kebi:r, XXII. 127 (Kudai'den naklen)

219- Feyzu'l-Kadir, V1. 411

220- el-Mevzuat, III. 224

221- el-Makasıd, 463

222- KHafa, II. 497

223- el-Fevilid, 265 '

224- Duafa', III. 149-150; Ayrıca bkz. Mizan, III. 182, Tehzib, V1I. 427

225- Mizan, I. 566, Tehzib, II. 415

226- M"ıziin, I. 302,303; Tehzib, 428-29

227- Mizan, IV. 177-178; Tehzıö, X 289-293

228- Üsdu'l-Gabe, V. 428

229- Tirmizi, Menakıb, 21 (5/639)

230- Sünen V1I, 66

231- el-Mevzuat, I. 368

232- el-Leruii'l-Masnua, I. 350

233- ı;l-Fevilid, 366

234- Buhfui, Fadilil 9 (4/208); Tirmizi, Menak;ıb 20 (5/641); !.Mace. Muk. ll (1/42); Mus-

ned, I. 170-177

235- el-Mevzuat, 393

236- Mizan, III. 157; Tehzib, V1I. 386

237- el-Kaşif. III. 89; Mizan, IV. 9-10; Tehzib, IX. 405-406

238- Mizan, II. 110; Tehzib, III. 434.

-86-

Page 45: ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00036/1989_6/1989_6_SOFUOGLUMC.pdf · D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&? EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m

' 00 '-..!

~ f,! f' r r ·r, t "ftr f ~~ :~, ı ~ ~-.1 ~ t - t. ·t . ~ ,_, ~ V,. ts "' E· "'· lo>· -:

1 • ~ - lo>· • . t:: .., <f.. C· r:- :~ t· - "\ E' ~ - : - : ıs· 'v l t V 1.&

-~ - ·f r , , · - ·b -~ l ~ t ~ v ~. r c_. c - ...::; E' .E· t \.o ~ \ : ; ,._, l : - :~ •t ~- f l 1 - • · r v f t L. ,

1 · ,... - v . --.:;,_ '-

> ~.& - V· ~ ' - . t. - . t. . - L. ı - ~ l.;" - <>. 'i. (;\ '"': : ,[> : ,f:'' Ci\ t. C

-F t:: f \> ' - • <f.. . t l ~ <>: f. ~ . l :C- Ci\ l: ll\ ;- . ;E ·~ 1· . ~ -~ ~ '<\,. ~ r. [ -~ . : (." f t: t f". ..,, . t E . tı k ~ ,~ .t ,., " .r;" ı; ~.& t· ' - 1 ' .,, ' ı.. - m t ~. l'

': :t· ı- 1- .. - ~ ~ ~· t 1, t, ·ı.. c ~ 1- .: ., 1.&- t ~ t: ~ t' t 1.. -ı '" l.; ~ t, [ -~ ~ L l. .ç ~ ~ - ·t: Ç r ~. 1.&- ~- ~ t,. 1- . .. ~ - .. ~ ~. - .E = ~ ~ {: 1- "c. ~- ~-

ı:: E· . . t ·Ç t,, f> G -:- k C\_ L ~-C· r rı 'v . - t' t\ <>. : ,f ~ t \r ~· = ( ~- t, - { t f i. V ı: .t \. ''\, t_ . t f 1\ E F 1' ~ . ~- 't t." [ ~- 1: . . ~ L J:- t. c: f c~ ~ ı· - .~ c:.~ ~ '· ~, -~ Ci, . -T- c_ ~ ~ c;_ . .._ \ 1.., 'E . ı:; Cfı. , Cfı.. t.-., q_, c, ı·. \ v ~ t r, ·f , '" ç " v· - 1 ,t - -~ . ~... (: v ~ L E· ~ E:. ~ e_:_ , ·( t· ·l' 1~ -ı- f -~ \,.; r : \, l.;_ --.ı .. tr t--, t

- l, . ' ~ . ' r, . ı:: . ' ~ C. l- t_ h : ~ l:_ _ . '~. . - . t t . (> \ j ~...- ~ - [• t C·• •. n :t ~ - - - t'' ~ ~... t;' \.o { -ı c:.· "' . r l \- v· l. ,E' ~-· l l 't. ~ v l,(: ~. ~ J t c_l ~ ~. ~: ~> l 5' 1-__ · - c_. ~ ~ V r ır .. ı.,. . "' L •L 'b ·t ~ , - ı... ·t

h ' ~ - - v• ··- ' \ - ~ ~ .. ~ v '<\.. h ~. ; ~ ~: . - ç- c..:._·~- 1 \, t, t.' ...::; t' J:· t~ ~· L. . " t.. t. f;' ~ .t' '\· C· ı- ·E. . - .,, .

~ .t 1 1 'h r r f f 1,. -v t ı.-~ t -: t. 1· E ( t ~ : ''\,. k l.;. ~ 1.. ~ Ir ~ :E~ t f ~

N

~ ~ ~ <1 N ~

~ E; ...... 00

~ tıd

> <O H 00

~ p.j

~· ı;;r ~~c·

~ ~t