KimLife Ağustos 2012

68

description

book,ebook,magazine,newspaper,ramazan,kim,life,catalog

Transcript of KimLife Ağustos 2012

Page 1: KimLife Ağustos 2012
Page 2: KimLife Ağustos 2012

erhaba,

11 Ayın Sultanı Ramazan’ı uğurladığımız şu

günlerde yaklaşan Kadir gecesini ve bayram

coşkusunu hissetmeye başladık.

Bayramları tatil köylerinde geçirmek yerine

anne, baba ve akrabalarımızı ziyaret edip,

çocukluluğumuzda yaşadığımız bayram sevincini kendi çocuklarımıza

da yaşatmak bizim için gerçek bayram olacaktır.

Bu ay birçok Peygamber’in yaşadığı tarihi ve kutsal mekanlarıyla

ünlü peygamberler şehri “Şanlıurfa”yı tanıttık.

Bu ayki tarihi şahsiyet, 21.yüzyılın bilim

adamlarının bile 15.yy’ın teknolojisi

ile haritalarının nasıl çizildiği

anlaşılmayan büyük

denizci Piri Reis’i

ve eserlerini

anlatmaya çalıştık.

Ayrıca, Unesco

2013 yılını, Piri Reis’e

ait Dünya Haritasının

500. yıldönümü olması

münasebetiyle “Anma Yılı”

olarak ilan etti.

İstanbul’un Sultanı,

Peygamberimiz(Sav) mihmandarı

Hz.Eyüp’ün örnek hayatını okumadan

geçmeyin deriz.

Bu sayımızda da evlilik, çocuklarla iletişim,

beslenme, moda, dekorasyon ve hobiye kadar

birçok konuyu zevk ile okuycaksınız.

Hayatınız bayram sevinci yaşamanız dileğiyle,

Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun.

Keyifli okumalar.

[email protected]

M lifeAlışveriş ve Yaşam Kültürü Dergisi

AĞUSTOS 2012 YIL: 5 SAYI: 47

Kim Adına Sahibi

Erol ERSAN

Yönetim Yeri

KİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Evren Caddesi Barış Sokak No: 6

Bağcılar / İSTANBUL

Tel: (0212) 489 21 21

www.kimgrup.com.tr

Genel Yayın Yönetmeni

Zeki SARIELMAS

Grafik Tasarım

Gülşah ŞENEL

Mustafa GÜLEÇ

Katkıda BulunanlarDoç.Dr.Duygu İBRİŞİM

Dr.Deniz SİCİMOĞLU

Hatice Saadet KALYONCU

Okur Hizmetleri Hattı

Sema GÜR

Baskı ve Cilt

Star Medya Yayıncılık

Kimlife Kimgrup reklam departmanı

tarafından hazırlanmaktadır. Yerel süreli

yayındır, ayda bir hazırlanır.

Dergimizde ilanlarınızın yer almasını

istiyorsanız; 0212 489 21 21 nolu

telefondan iletişime geçebilirsiniz.

twitter.com/kimmarket

facebook.com/kimduyuru

Page 3: KimLife Ağustos 2012

3 kimlife

KİMLife?

3 kimlife

KİMLife?

Page 4: KimLife Ağustos 2012

içindekiler6

8

10

12

18

20

22

24

28

30

34

42

46

52

Kim Şube"Üsküdar şubemizi tanıyalım"

Ramazan'da Baş Ağrıları"Doktorumuzdan öneriler"

Peygamberler Şehri"Trabzon ilimizi tanıyoruz"

Hurafeler"Ne kadar uzaksınız"

Stresli Yaşam Ülsere Zemin Hazırlıyor"Doktorumuzdan öneriler"

Kim Marketten 4 Yeni Mağaza"Yeni mağazalarımız açıldı"

İstanbul'u Gezelim"Eyüp Sultan"

Butik Pastacılık"Hobi"

Biyografi"Piri Reis"

Yaz Hamile Modası"Moda"

Bayramın Vazgeçilmezi"Ev Üsulu Baklava Tarifi"

Doğru Beslenmeyi Öğrenin"Sihirli diyetlerden ümidinizi kesin"

Bayramda Sevdiklerinizi Hatırlayın"Ramazan bayramınız mübarek olsun"

Çocuklarla İletişim"Çocuklarımız için"

34

36

54

1222

Page 5: KimLife Ağustos 2012

5 kimlife

Page 6: KimLife Ağustos 2012

6 kimlife

KİMLifeKim Şube

Mehmet Reşit Bey, Üsküdar mağazamızın müdürüsünüz. Ne zamandan beri bu görevi yapmaktasınız?

2008 yılında kim grup bünyesine mağaza müdürü olarak katıldım. Yaklaşık 1 senedir Üsküdar mağazasında görev yapmaktayım.

Mağaza 01.10.2009 yılında hizmete girdi. Özelliklerinden bahsedebilir misiniz?

Mağazamız fiziki konum olarak tarihi semt Üsküdar’ın tam orta yerinde rahat bir ulaşıma sahip konumda, ayrıca semtimiz büyük olduğundan 2 adet müşteri servisimizle de her saat başı hizmet vermekteyiz.2 katlı 1000 m2 alışveriş alanıyla müşterilerimize

rahat bir alışveriş ortamı sunmaktadır. 31 deneyimli ve alanlarında uzman eğitimler almış kadromuzla her zaman kaliteli ve sürekli hizmet vermek adına hazırız.

Üsküdar mağazası hangi ürün gruplarıyla müşterisinin karşısına çıkıyor?

Mağazamızda taze sebze-meyve, açık-paket şarküteri, kırmızı-beyaz et, her zaman sıcak üretim yapan fırın, gıda ve gıda dışı yaklaşık 7000 ürün çeşitliliğiyle hizmet ver-iyoruz

Üsküdar mağazası olarak ürünlerinizi müşterilere sunumunda nelere dikkat et-mektesiniz?

Tabii ki başta kalite ve tazelik; kaliteli ürünün olmadığı yerde kaliteli hizmet

Tarihi Üsküdar Semtinde Kaliteli Hizmet

Page 7: KimLife Ağustos 2012

7 kimlife

KİMLifeKim Şube

anlayışı da olmaz. Müşterilerimizin rahatlıkla alışveriş yapabilmeleri için aynı ürün gruplarının beraber dizilimlerine, rahat ve kolay ulaşılmasına dikkat edi-yoruz. Özellikle günlük taze satılması ger-eken ürünlere çok önem veriyor günlük kontrollerini yapıyoruz. Günlük olarak tarih kontrolü ve bunun yanı sıra belirlenmiş ortak bir günde temizlik yapılıyor ve hijyene çok önem veriliyor. Ayrıca ürünler hakkında sürekli olarak personellere bilgiler veriliyor.

Rakiplerinize nazaran farklılık oluşturmak adına nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

Verdiğimiz kaliteli hizmet ve güler yüzle, müşterilerimizle olan ilişkilerin aile ortamı seviyesine ulaşması ve bu doğrultuda mağazamıza gelen müşterilerimizin alışveriş esnasında kendini çok ra-hat, güvende hissetmesi ve kendisine değer verilmesi. Güvenli hizmet ve rahat alışveriş imkânı bizleri rakiplerimizden ayıran en büyük özelliğimizdir.

Çalışanlarınızın müşterilere karşı ku-sur işlememesi için nasıl eğitimler veri-yorsunuz?

Eğitim her işin temelini oluşturduğu gibi perakende sektöründe de çok önemli çünkü bizim işimizin temeli insan, her an güler yüzlü olmak, hizmet odaklı çalışmak müşterilerimizin soru ve sorunlarına anında çözümlenmesini sağlamak çok önemli bizlerde bununla alakalı her fırsatta bireysel veya bölümler olarak sürekli personelimizle paylaşıyor ve eğitim süreçlerini destekliyoruz.

Yaklaşan Ramazan ayı için bir hazırlığınız var mı?

Ramazanlık ürünlerle alakalı hazırlıklarımızı yaptık. İş yerlerine Üsküdar çevresine kumanyalarımız hakkında bilgiler el broşürü yardımıyla verildi. Ayrıca Üsküdar mağazamız Anadolu yakasında nöbetçi mağaza olarak sahura kadar hizmet vermekte-dir.

Son olarak Üsküdar mağazasının hedefleri nelerdir?

Üsküdar mağazası olarak en büyük hedefimiz şirketin en iyi mağazası ola-bilmek. Bunun içinde kalite ve hizmet anlayışından ödün vermeyerek müşteri sayımızı 80,000 üzerine çıkarmak ve daha fazla müşteriye daha güvenilir daha sadık bir hizmet verebilmek.

Page 8: KimLife Ağustos 2012

8 kimlife

KİMLifeDoktor Yazısı

Dr.Deniz SİCİMOĞLUNöroloji Uzmanı

Çamlıca Medicana Hastanesi

Ramazan’da sağlıklı beslenme kurallarına dikkat etmemek, uzun süreli açlık göz önüne

alındığında dayanılmaz baş ağrıları yaşatabiliyor.

Ramazan ayında acil ve nöroloji servislerine baş ağrısı şikâyeti ile başvuran hasta sayısında artış görülür. Uyku düzeninin değişmesi, uzun süre aç kalmak, sağlıklı ve dengeli beslenme kurallarına uyulmaması baş ağrısı şikâyetini ortaya çıkarabilir.

Baş ağrısı, her insanın hayatı bo-yunca en az 3-4 kez yaşayabileceği bir hastalıktır. Migren ve ger-ilim tipi baş ağrıları tüm baş ağrılarının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu iki tip ağrıda genellikle orta şiddetle başlayıp günlük aktiviteleri etkilemeden ağrı kesici ilaçlarla geçebilecekken oruç tutarken ilaç kullanılamaması tabloyu şiddetli hale getirebilir.

Oruç sırasında rastlanan bir ağrı gerilim baş ağrısıdır. Her ne kadar gerilim baş ağrısı farklı faktörlerle

oluşsa da oruç sırasında; özellikle geceleri sahur nedeniyle uyku düzeninin bozulması nedeniyle oluşan uykusuzluğun yarattığı stres, açlığın da eklenmesiyle kişilerde gerilim baş ağrısına yol açabilir

Migren ataklar şeklinde, zonklayıcı tarzda olan, başın bir yarısını tutan, açlık, stres ve uyku-suzlukla tetiklenen bulantının eşlik edebildiği, hastaların ışığa, sese, gürültüye ve kokulara karşı hassas oldukları bir baş ağrısıdır.

Ramazan’daDayanılmaz Baş Ağrıları

Page 9: KimLife Ağustos 2012

9 kimlife

KİMLifeDoktor Yazısı

Migren ataklarını öğün atlamak veya oruç, az ya da çok uyku, çikola-ta, beyaz peynir, alkol, aşırı kafein (çay-kahve)alımı, ışık, ses, gürültü, bazı kokular, hormon tedavileri, doğum kontrol ilaçları, stres ve adet görme tetikleyebilir, özellikle atak sayısı ve şiddeti artabilir.

Migren hastalarında uzun süre aç kalmak veya öğün atlamak baş ağrısı atağını başlatır. Migren tipi baş ağrıları uzun yıllar süren ve devamlı olarak tekrarlayan bir hastalık olduğundan bizim için migren ataklarını engelleye-bilmek önem kazanmaktadır. Açlık, uykusuzluk migreni kolaylıkla başlatabileceğinden uykusuz kalınmamalı, sık aralıklarla küçük öğünler yenmelidir.

Beslenme düzeninin değişmesi, kan basıncı ve kan şekeri değişiklikleri de baş ağrılarına neden olabilir.

Oruç tutanlar ilaç alamadıkları için baş ağrısı sürecini düzeltmek daha da zor olmaktadır. Soğuk uygulama geçici bir çözüm olarak tercih edilebilir. İftarda çok fazla yemek yememek, bol su tüketerek vücudun susuz kalmasını önlemek, sahurun son saatine kadar azar azar ve sık beslenmek, ağrıya neden ola-

bilecek besinlerden uzak durmak, iftarda hafif az yağlı ve posa miktarı fazla besinlerden başlayıp örneğin çorba ile başlayıp 15 dakika sonra ana yemeğe geçmek, sahurda şekerli besinler yerine proteinden zengin besinleri tercih etmek diğer seçenekler arasında sayılabilir.

Gerilim tipi baş ağrıları ve migren tipi baş ağrılarında ağrı kesici ilaç

tedavisinden hasta genellikle yarar görürse de tansiyon hastalarının iftardan sonra başlayan ve şiddetlenen baş ağrılarını önemse-meleri ve zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları uy-gun olur.

Tansiyon hastaları gün boyunca aç kalıp, iftarda aşırı yemek yer-lerse, tansiyonları hızla yükselip, beyin kanamalarına neden olabili-yor. Bu yüzden tansiyon hastaları yemek sonrasında hayatlarındaki en şiddetli baş ağrısı ile karşı karşıya kalırlarsa ve bu ağrı ilaçla dinmezse, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları şart.

Oruç, insanda bir manevi rahatla-ma ve huzur yarattığı için gerilim tipi

baş ağrılarında azalmaya da neden olabilir. Kişi, kendini daha rahat ve huzurlu hissettiği için ve dolayısıyla gerilimi azaldığı için oruç sırasında gerilim ağrılarında bir azalma mey-dana gelebilir. Ancak bu kişiden kişiye değişir.

Page 10: KimLife Ağustos 2012

10 kimlife

KİMLifeİnanç

Bilindiði gibi “hakikat”in zýddý olan “hurafe”, aslý-esasý olma-yan, uydurulmuþ, saf ve doðru inançlar arasýna katýlmýþ, bazý

zaman ve mekânlarýn uðuru veya daha çok uðursuzluðu ile ilgili olarak dillerde dolaþan abartýlmýþ hikâye-lerden ibarettir. Bâtýl inanýþlar da bu asýlsýz söylentilere inanmak ve ger-eðine göre hareket etmek demektir.

Her devirde, her toplumda az çok, ama mutlaka görülen hurafe ve bâtýl inanýþlar, toplumlarýn ortak derdi olarak daima gündemde kalmýþ önemli bir konudur. Hurafe ve bâtýl inanýþlarýn bu derece insanlýðýn baþýna dert ol-masýnda genellikle cahillik, alýþkanlýk, görenek, propaganda, çýkar hesaplarý ve kiþisel zaaflar etkili olmuþtur.

Hanýmlar, hurafelere dikkat!Hurafeler ve bâtýl inanýþlar daha çok

saðlýk, ihtiyaç ve gelecek hakkýnda önceden bilgi sahibi olmak gibi belli bazý konularda ve bilhassa kadýnlar arasýnda yaygýndýr. Kabul etmek

gerekir ki, kadýnlar bâtýl itikatlara hakikat gibi kapýlýrlar. En okumuþlarý dahi inanýlmayacak þeylere inanýrlar. Geçim þartlarýnýn düzeltilmesi, saðlýk hizmetlerinin yeterince yerine get-irilmesi gibi sosyoekonomik tedbir-lerle hurafe ve bâtýl inanýþlarýn ortadan kaldýrýlabileceði görüþ ve iddiasý, modern ve ileri toplumlarda da hurafe ve bâtýl inanýþlara rastlanmasý gerçeði karþýsýnda büyük ölçüde geçerliliðini kaybetmiþtir. Bu durum, hurafe ve bâtýl inanýþlarýn ekonomik olmaktan çok, kültürel bir mesele olduðunu açýkça ortaya koymaktadýr.

Eski zaman efsaneleri yeniden etrafýmýzda

Dinler tarihi araþtýrmacýlarý, hurafe ve bâtýl inanýþlarýn hemen hepsinin temelinde ecdada baðlýlýk, ateþ, su, orman ve aðacý kutsal kabul et-menin derin izlerinin bulunduðunu bildirmektedirler. Bazý yaratýklarda üstün güç ve nitelikler görerek, on-larýn yakýnlýðýný elde etmek için onlara

belli zamanlarda kurbanlar sunmak gibi sapýklýklar, insanlýðýn, tarih içinde sýkça görülen yanýlgýsý olmuþtur. Ken-dilerini bu yanlýþ ve yanýlgýdan kur-tarmaya çalýþan peygamberleri ve inananlarý “uðursuzluk” sebebi olarak suçlayan milletler bile görülmüþtür.

Hurafeciler kendilerini “dindar” sa-nar!

Hurafe ve bâtýl inanýþlara kapýlmýþ kiþilerin büyük bir kýsmý, bu durumlarý-na dindarlýk; bunlara karþý çýkýlmasýna da itikatsýzlýk, inançsýzlýk damgasýný vururlar. Dindarlýk, ancak dinî olaný, dinden olaný, dince kabul ve emre-dileni, emredildiði þekil ve þartlarda yerine getirmekle mümkündür.

Bütün bir milletin bile bir yanlýþ ve-hurafe üzerinde birleþmesi, onun niteliðini deðiþtiremez, hurafeyi haki-kat yapamaz. “Gerçek”in ölçüsü, sadece gerçektir. Gerçek ise, Bakara Sûresi’nin 147. âyetinde belirtildiði gibi, “Allah’tan gelendir”.

Prof. Dr. Ýsmail Lütfü ÇAKAN

Saðlýklý bir dinî hayat, hurafe ve bâtýl

inanýþlardan uzak olan hayattýr. Hurafeler,

Efendimiz’in sünnetinigölgeleyen, dinin

güzelliðini lekeleyen uygulamalardýr.

“Hurafeler”denNe Kadar Uzaksınız?

Page 11: KimLife Ağustos 2012

11 kimlife

KİMLifeBilinçlenme

Page 12: KimLife Ağustos 2012

12 kimlife

KİMLifeŞehir

Şanlıurfa, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan bir şehridir.

MÖ 1. binyıldan beri sürekli olarak meskûn olan kent, yakın döneme kadar Urfa adıyla anılmış, ancak 1984 yılında TBMM kararıyla “Şanlı” ünvanını edinmiştir. Şanlıurfa ilinin merkezidir.

Urfa, 1094 yılında Selçuklu hakimiyetine girmiştir. 1098’de Haçlı Edessa Kontluğu, daha sonra Eyyubi, Memluk, Türkmen

aşiretleri,Timur devleti, Akkoyun-lular, Dulkadir beyliği, Safeviler ve en son da 1516’da Osmanlı sınırları içine katılmıştır. Önceleri Rakka Eyaletisınırları içerisinde yer alan Urfa, 1876’da Halep Vilayetine bağlanmış, 1916’da ise bağımsız bir sancak olmuştur.

BalıklıgölHalil-Ür Rahman Gölü: Hz.

İbrahim’in ateşe atıldığı ve düştüğü noktadır. Yüce Allah’ın emriyle ateş suya, odunlar da balığa dönüşmüştür. Halk arasında Balıklıgöl olarak bilinir.

Şanlıurfa Müzesi Şanlıurfa Müzesi’nde; Harran’daki

kazı çalışmalarından elde edilen eserlerin yanı sıra, yöredeki diğer höyüklerde ve eski iskan yerler-indeki çalışmalar sonucu ortaya çıkarılan kültür varlıkları kronolojik sıralama ile teşhir edilmektedir. Giriş katındaki ilk salon Asur, Ba-bil ve Hitit çağlarına ait eserlere ayrılmıştır.

HarranHarran tarihiyle ilgili en doğru

bilgiler arkeolojik kazılardan elde edilen buluntulara dayanmaktadır.

Urfa, 1094 yılında Selçuk-lu hakimiyetine girmiştir.

1098’de Haçlı Edessa Kontluğu, daha sonra

Eyyubi, Memluk, Türkmen aşiretleri,Timur devleti, Akkoyunlular, Dulkadir beyliği, Safeviler ve en

son da 1516’da Osmanlı sınırları içine katılmıştır. Önceleri Rakka Eyaleti

sınırları içerisinde yer alan Urfa, 1876’da Halep Vilay-etine bağlanmış, 1916’da

ise bağımsız bir sancak olmuştur.

Peygamberler Şehri

Şanlıurfa

Page 13: KimLife Ağustos 2012

13 kimlife

KİMLifeŞehir

Harran adına ilk defa, Kültepe ve Mari’de bulunan M.Ö. II. bin başlarına ait çivi yazılı tabletlerde “Har-ra-na” veya “Ha-ra-na” şeklinde rastlanılmaktadır. Kuzey Suriye’de bulunan Ebla tabletler-inde ise Harran’dan “Ha-ra-na” olarak bahsedilmektedir. M.Ö. II. binin ortalarına ait Hitit Tab-letlerinde, Hitit’lerle Mitanni’ler arasında yapılan bir anlaşmaya Harran’daki Ay Tanrısının (Sin) ve Güneş Tanrısının şahit tutulduğu belirtilmektedir.

Şuayb ŞehriŞanlıurfa’dan 88 km uzaklıktaki

Özkent köyü adıyla anılan tarihi harabelerdir. Geniş bir alana yayılan ören yerinin surlarla çevrili olduğu ve Roma devrinde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Halk arasında Şuayb Peygamberin bu kentte yaşadığına inanılır. BuradaPeygam-ber Makamı olarak ziyaret edilen bir de mağara bulunmaktadır.

Sogmatar Şanlıurfa’ya 73 km uzaklıktaki

kent bugün Yağmurlu köyü adıyla anılmaktadır. M.S.1 ve 2’nci yüzyıllarda Süryaniler tarafından iskan edilmiştir. Kökü Harran Sin Kültürüne dayanan Sabiizm ve Baş tanrı Marilaha’nınkültür merkezi olduğu bilinen Sogmatar ören yerin-in Baş tanrıya ve gezegenlere ibadet edilen ve kurban kesilen açık hava mabedi en önemli kalıntılarından biridir. Mabedin duvarlarında Süry-anice yazılar ve gezegenleri tasvir eden insan rölyefleri işlenmiştir. Ayrıca Kalenin batısında bulunan tepedeki kayalara da tanrıları tasvir eden rölyefler ve Süryanice yazılar işlenmiştir.

Nevali Çori Nevali Çori adıyla tanınan antik

yerleşme yeri, Şanlıurfa ili Hilvan ilçesine bağlı Kantara köyünün sınırları içerisinde Fırat nehrinin sağ tarafında ve onun bir kolu olan Katara Deresinin yanında yer almaktadır.

Kazane Şanlıurfa merkeze bağlı Kazane

(Uğurcuk) yerleşim alanının tarihi MÖ 5000-3000’e dayanmaktadır. Çalışmalar sırasında mimari bulun-tular, evler, sokaklar ve bu döneme ait eserler bulunmuştur. Bu yerleşim

alanında höyüğün tepesinde su deposu inşa edilmiştir. Ayrıca Sümerce’yi Akadça’ya çeviren bir alfabe bulunmuştur.

Camiler ve Kiliselerİnanç Turizminin önemli merke-

zlerinden olan Urfa’da Ulu Cami , Hasan Padişah Cami, Halil-Ür Rah-man Cami, İbrahim Peygamber’in Doğduğu Mağara Ve Mevlid-İ Halil Cami, Eyyüp Peygamber Makamı Ve Kuyusu görülebilecek Camiler-dir. İsa Kilisesi, Der Yakup Kilisesi Urfa’nın önemli kiliseleridir.

Ulu Cami (Merkez): Urfa merkezindeki camilerin en

eskilerindendir. Eski bir sinagog iken M.S. 435-436’da ölen Pisko-pos Rabula tarafından St. Stephon

Kilisesi’ne dönüştürülmüştür. Kırmızı renkteki mermer sütunların çok olması nedeni ile “Kızıl Kilise” olarak da adlandırılan yapının ye-rine, 1170-1175 yıllarında Nurettin Zengi tarafından inşa edilmiştir.

Anadolu’daki çok ayaklı camiler grubunda olup, payeler üzerinde kıble duvarına paralel üç sıra çapraz tonozlarla örtülü, yatık dikdörtgen planlıdır. On dört sivri kemerli av-luya açılan ve payeler üzerine duran çapraz tonozlarla örtülü son cemaat yeri, Anadolu’da ilk kez Şanlıurfa Ulu Cami’nde kullanılmıştır. Yapının sekizgen çan kulesi bugün minare olarak kullanılmaktadır.

Hz. İbrahim’in Doğduğu Mağara Ve Mevlid-İ Halil Cami (Merkez):

Hz. İbrahim, Mevlid-i Halil Cami avlusunun güneyinde bulunan mağarada doğmuştur. Rivayete göre devrin hükümdarı Nemrut, bir rüya görür. Sabah rüyasında gördüklerini müneccimlerine anlatır. Müneccimlerin “Bu yıl doğacak bir çocuk senin saltanatına son verecektir” demesi üzerine Nemrut, halkına emir salarak o yıl doğacak bütün erkek çocukların öldürülmesini ister.

Sarayın putçusu Azer’in hanımı bu mağarada gizlice Hz. İbrahim’i dün-yaya getirir. Hz. İbrahim 7 yaşına kadar bu mağarada yaşamıştır. Hz. İbrahim’in doğduğu mağaranın içerisinde bulunan suyun, şifalı olduğuna ve bir çok hastalığı iyileştirdiğine inanılır.

Page 14: KimLife Ağustos 2012

14 kimlife

KİMLifeŞehir

Şanlıurfa hakkında bunları bili-yor muydunuz?

1İlkel dinlerin dünyada bilinen en eski merkezinin Şanlıurfa

olduğunu biliyor musunuz?

2Musevi, Hıristiyan ve İslâm pe-ygamberlerinin atası olan Hz.

İbrahim’in Şanlıurfa’da doğduğunu biliyor musunuz?

3Hristiyanlık, devlet dini olarak dünyada ilk defa Urfa’da kabul

görmüştür.

4Şanlıurfa’nın, sınırları içerisinde yapılan 33 antik yerleşkedeki

arkeolojik kazılar sebebiyle “Müze Şehir” adıyla da tanındığını biliyor musunuz?

5Şanlıurfa’nın ilçesi Karacadağ’da Kasım ayından itibaren dört aylık

kayma sezonu olduğunu biliyor mu-sunuz?

6Merkeze bağlı Karaali Köyü’nde yer alan kaplıcaların romatizmal

hastalıklar, deri hastalıkları ve iltiha-bi hastalıklar ve böbrek taşlarında etkili olduğunu biliyor musunuz?

7Fırat Nehri üzerinde yer alan, Türkiye’nin en büyük barajı

Atatürk Barajı’nın Şanlıurfa’da olduğunu biliyor musunuz?

Balıklıgöl, Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinen bu iki göl, kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa’nın en çok ziyaretçi çeken yerlerindendir.

İbrahim Peygamber, devrin zalim hükümdarı Nemrut ve halkının

taptığı putlarla mücadele etm-eye, tek tanrı fikrini savunmaya başlayınca, Nemrut tarafından bugünkü kalenin bulunduğu te-peden ateşe atılır. Bu sırada Allah tarafından ateşe “Ey ateş, İbrahim’e karşı serin ve selamet ol”’ emri ver-ilir. Bu emir üzerine, ateş suya odun-lar da balığa dönüşür. İbrahim bir gül bahçesinin içersine sağ olarak düşer. İbrahim’in düştüğü yer Halil-ür Rahman gölüdür. Rivayete göre Nemrut’un kızı Zeliha da İbrahim’e inandığından kendisini onun peşinden ateşe atar. Zeliha’nın düştüğü yerde de Aynzeliha Gölü oluşmuştur. Her iki göldeki balıklar halk tarafından kutsal kabul ediler-ek yenilmemekte ve korunmaktadır.

Page 15: KimLife Ağustos 2012

15 kimlife

KİMLifeŞehir

Hz. Eyyüp Peygamber ve Makamı (Merkez):

Hz. Eyyüp peygamberin, M.Ö. 2100 yılında Suriye’de Şam ile Ramla arasında üst diyarı denilen ülkenin Desniye köyünde dün-yaya geldiği rivayet edilmekte-dir. Cüzzam hastalığına tutulan Eyyüp Peygamber, Rahime adlı karısı ile mağarada çile çekmeye devam ederek Allah’a ibadetten vazgeçmez. Bütün ıstıraplarına rağmen Allah’a asi olmaz. So-nunda, Eyyüp Peygamber imtihanı kazanır, Allah tarafından belirtilen şifalı su ile yıkanarak iyileşir, hanımı ile kendisine mal ve evlat ihsan edilerek daha sonra uzun müddet yaşar. Şanlıurfa merkezinde bulu-nan Hz. Eyyüp peygamberin çile çektiği mağara, Eyyüp Peygamber Makamı olarak ziyaret edilmekte-dir.

Rızvaniye Cami (Zulumiye Cami-Merkez):

Halil-ür Rahman Gölünün kuzey kenarında yer alan cami, Bizans devrine ait St. Thomas Kilisesi’nin yerine Osmanlıların Rakka Valisi Rızvan Ahmet Paşa tarafından 1716 yılında yaptırılmıştır.

Hz. Eyyüp, Hz. Elyasa ve Rahime Hatun Türbeleri (Eyyüp Nebi Köyü-Viranşehir):

Hz. Eyyüp Peygamberin mezarının, Viranşehir ilçesinden 12 km uzaklıkta Eyyüp Nebi Köyü’nde olduğu rivayet edilmektedir. Hz. Eyyüp 7 yıl çile çektikten sonra kendisine Allah tarafından nail olu-nan şifalı su ile yıkanıp yaralarından kurtulur. Daha sonra eşi Rahime Ha-tunla birlikte Eyyüp Nebi Köyünde yaşar. Her ikisinin türbesi de bu köyde bulunmaktadır.

Eyyüp Peygamberi görmek için 3 ay yol yürüyen ve çok yakınına geldiği halde göremeden ölen Hz. Elyasa’nın kabri de aynı köydedir. Rivayete göre; IV. Murat Bağdat seferinde iken Eyyüp Nebi Köyünde mola verip bir gece ko-naklar. Rüyasında birisi kendisine “Kaldığın yer Eyyüp Peygamberin

makamıdır. Sabah kalktığında atının kişneyerek ayağını üç defa vurduğu yere bir cami ile türbe yaptır.” der.

Şuayb Şehri (Harran): Harran’a 45 km mesafede, bir ören yeri olup mevcut kalıntılar Roma Devrine aittir. Yüzlerce kaya mezarı üzer-ine kesme taşlardan yapılar inşa edilmiştir. Bu yapıların bazı duvar ve temel kalıntıları günümüze ka-dar gelebilmiştir. Şuayb şehri hara-beleri arasında bir mağara, Şuayb Peygamberin makamı olarak bilin-mektedir.

Ulu Cami (Harran): Harran Höyüğünün kuzeydoğu eteğinde yer alan Ulu Cami, 744-750 yıllarında Emevi Hükümdarı II. Mervan tarafından yaptırılmıştır. Ünlü medresesi, hamamı, has-tanesi ile bir külliye halinde olduğu tahmin edilmektedir. Anadolu’nun en eski ve en büyük camisi olması

bakımından önem arz eden caminin Selçuklu dönemin-deki onarımlarından kalma mimari parçaları, taş süsleme sanatının son derece güzel örneklerindendir.

Deyr-i Mesih (İsa Kilisesi-Merkez): Bu kilise Tılfındır Mahal-lesindedir. Hıristiyanlık tarihinin ilk kiliselerinden olup M.S. 38 yılında Süryaniler tarafından yapılmıştır. Evliya Çelebi Hz. İsa’nın Urfa’ya geldiğini ve bu kiliseyi ziyaret ettiğini, bu nedenle buraya Deyr-i Mesih (İsa Kilisesi) denildiğini yazmaktadır.

Harran (Harran): Din ve dilleri-yle en eski milletlerden biri sayılan İbraniler, tek tanrıya inanan bir din anlayışını ilk gerçekleştiren kavim-dir. Kutsal kitaplarda anlatılan Sami asıllı Yahudi kavmi,, göstereceğim ülaaae git. Orada kavmini büyük bir millet yapacağım.” denmiştir.

Page 16: KimLife Ağustos 2012

16 kimlife

KİMLifeŞehir

Yine Tevrat’ta “Abram Harran’dan gittiği vakit, 75 yaşında idi” denilme-ktedir. Hz. İbrahim’in evinin kentin ortasında bulunan höyüğün kuzey eteklerindeki kalıntılar arasında bulunduğu bilim çevrelerince iddia edilmektedir.

Urfa Kalesi Kentin güneybatı kesiminde, Halil-

ür Rahman ve Ayn-ı Zeliha Göller-inin güneyindeki Damlacık Dağı üzerindedir. Doğu, batı ve güney tarafı kayadan oyma derin savunma hendeği ile çevrili, kuzey tarafı ise sarp kayalıktır.

ÇeşmelerFiruz Bey Çeşmesi Ulu Caminin doğusuna bitişik

olan Eyyübi Medresesinin güney duvarında yeralan çeşme 1781 tarihinde Firuz Bey tarafından yaptırılmıştır. Medreseden günümüze sadece 1191 tarihli kitabesi kalmıştır. Aynı yerde bugün görülen tek eyvanlı medrese, Eyyübiler Devri medresesinin üzerine 1781 tarihinde Nakibzade Hacı İbrahim Efendi tarafından yaptırılmıştır.

HamamlarUrfa’da Osmanlı Dönemi’nden

kalma 8 hamam bulunmaktadır. Bunlar; Cıncıklı, Vezir, Şaban, Ve-libey, Eski Arasa, Serçe ve Sultan hamamlarıdır.

Yemekleri*Urfa kebap, *Kazan kebabı,

*Boranı, *Tırşik, *Zingil, *Tırnaklı ekmek, *Peynirli Ekmek, *Hamur-lu, *Külünçe, *Bişe, *Lahmacun (Kıymalı), *Ağzı açık, *Ağzı yumuk, *Kadayıf (Künefe), *Semsek (Bir çiğbörek türevi), *Aya köftesi (el ayasında yapılır), *Lebeni, *Tepsi kebabı, *Yahudi köftesi, *Lıklıkı köfte, *Bostana (Ekşili Salata), *Açık ekmek (Lavaş), *Çiğ köfte, *Yumurtalı Köfte, *Hırtleşor (koruk suyuyla yapılan cacık), *Döğmeç, *Su Kabağı, *Söğülme (Alinazik),

*Kıyma (Çiğköfte benzeri bulgur-lu etsiz yemek), *Zerde, *Kalbur Tatlısı, *Küncülü Akıt, *Peynirli Hel-va, *Kuymak, *Palıza, *Sac Katmeri, *Pekmez Bulamacı, *Un Bulamacı, *Tatlı Döğmeç, *Meyan Şerbeti, *Koruk Şurubu.

Ceykanpınar Devlet Üretme

ÇiftliğiDünyanın en büyük çiftliği olan

Ceylanpınar Devlet üretme çiftliği yaklaşık olarak 20 bin dönüm arazi üzerinde kurulmuştur.Bu çiftlikte Hayvançılık, hububat ekimi, süt ve süt ürünleri, arıcılık, besicilik yapılmaktadır. Ayrıca 1000 dönüm arazi üzerinde bulunan özel bir yerde ülkemizde nesli tükenme-kte olan Tavus kuşları ve ceylanlar bakılıp üretilmektedir.

Kelaynaklar Dünyada nesli tükenmekte

olan kelaynaklar Türkiye`de sadece Urfa`nın Birecik ilçes-inde yaşamaktadır.Fırat nehrinin kıyılarındaki kayalıklarda yaşamakta olan bu kuşlar devlet tarafından koruma altına alınmış olup bu kayalıklar sit alanı ilam edilmiştir.Bu bölge özellikle yabancı turistler tarafından ziyaret sık sık ziyaret edilmektedir.

Page 17: KimLife Ağustos 2012

17 kimlife

Basında KİM

Ayrıntılı Haber

Page 18: KimLife Ağustos 2012

18 kimlife

KİMLifeDoktor Yazısı

Günümüzde sağlıklı beslen-meyen pek çok kişi mide ağrısından şikayetçidir. Midede hafif yanma ve

dolgunluk ile başlayıp; şiddetli ağrı, bulantı ve kusmaya kadar geniş bir yelpazede devam eden şikayetler

“Peptik ülser” hastalığı ile karşı karşıya olduğunuzun işareti ola-

bilir. Ülserlerin çoğunda hastalığa etkenler; bazı ilaçlar ve/veya

H.pylori adını verdiğimiz bir bakteri infeksiyonudur. Ayrıca ailesel ve

bireysel yatkınlık, yanlış beslenme, sigara, yoğun alkol tüketimi ve stresli

yaşam da peptik ülser hastalığını kolaylaştırıcı faktörlerdir.

Koruyucu sistemin dengesi bozulduğunda ülser gelişir

Peptik ülser, sindirim sisteminin iç yüzeyini döşeyen dokuda (mukoza)

oluşan defektler, yaralardır. Midedeki koruyucu sistemlerle

tahrip edici faktörler arasındaki den-genin bozulduğu durumlarda muko-za bütünlüğü zarar görür ve ülserler oluşur. Kahve telvesi görünümünde veya kanlı kusma, sulu-siyah renkte ya da kanlı dışkılama sindirim sis-temi kanamasını akla getirmelidir. Hatta ileri evrelerde mide-bağırsak

delinmesine (perforasyon) bağlı olarak akut cerrahi karın

tablosu oluşabilir.

Doç.Dr.Duygu İBRİŞİMGastroenteroloji Bölümü

Memorial Ataşehir Hastanesi

Hareketsiz ve Stresli Yaşam

Ülsere ZeminHazırlıyor

Page 19: KimLife Ağustos 2012

19 kimlife

KİMLifeDoktor Yazısı

Ağrı kesicilerin bilinçsiz kullanımı korunma mekanizmasını bozar

Bu ilaçlar ağrı kesici ve anti-ro-matizmal etkileri nedeni ile sık kullanılırlar. Aspirin de bu grup içindedir. Bazı hastalıkların tedavisinde altın değerinde olan bu ajanlar doktor önerisi dışında rastgele alındığında; gastrit, sindirim sistemi ülser-leri, mide-bağırsak kanaması ve delinmesi (perforasyon) gibi ciddi yan etkilere neden olabilir.

Yaşam tarzınız sizi ülser yapabilir

Peptik ülser hastalığında bireysel ve ailesel yatkınlık önemli bir faktördür. Aynı şekilde yaşayan, beslenen ve alışkanlıkları benzer olan bireylerin sindirim sistemi hassasiyetleri birbirinden farklıdır. Düzensiz ve sağlıksız beslenme, kontrolsüz ilaç kullanımı, sigara, yoğun alkol alınması, çay, kahve ve gazlı içeceklerin aşırı tüketilmesi, hareketsiz ve stresli yaşam bu hastalığın tetikleyici faktörleri olabilmektedir.

Yaşam biçimini düzenlemek ilaç tedavisi kadar önemli

Peptik ülserde tanı, klinik, laboratuar ve görüntüleme yöntemleri ile konur. Üst gastro-intestinal sistem endoskopisi (gastroskopi) altın standarttır. Gastroskopi ile ülserler direkt görülebilir; biyopsi alınabilir ve mukozadaki mikroskopik değişiklikler ve enfeksiyon varlığı değerlendirilebilir. Ayrıca ülser kanamalarında gastroskopi sırasında en-doskopik tedavi yöntem-leri uygulanarak kanamanın durdurulması sağlanabilir. Tedavide mide asidini baskılayan ilaçlar ve pozitif bulunursa enfeksiyona yönelik antibiyotik tedavisi verilir.

Doğru ve düzenli beslenme mide sorunlarını en aza indirir•Kahvaltıyı ihmal etmeyin. Ekmek ve kahvaltılıklarla yapılan geleneksel Türk

kahvaltısı en iyisidir. Diğer hamur işleri, kızartmalar ve tatlılara kahvaltıda yer vermeyin.

•Yeterli sıvı almaya özen gösterin. Önceliğiniz su olsun. Çay kahve ve diğer içecekleri aşırı tüketmeyin.

•Öğlen ve akşam öğünlerinizi düzenli yiyin. Özellikle akşam daha hafif, bu-harda pişirilmiş yemekleri tercih edin. Porsiyonlarınız küçük olsun.

•Ara öğünlerde küçük kahvaltılık atıştırmalar yapın. Mideniz uzun süre boş kalmasın. Yüksek şekerli, tuzlu ve kızartılmış ürünlerden kaçının.

•Tatlı olarak taze ve kuru meyveler, meyveli yoğurtlar veya sütlü tatlıları tercih edin. Özellikle bayramda tatlıyı günde bir porsiyonla sınırlayın. Sütlü tatlılar hem daha hafif hem de daha besleyicidir. Her ziyarete gittiğiniz yerde bir tabak tatlı yeme hatasına düşmeyin.

Page 20: KimLife Ağustos 2012

20 kimlife

?

Esenler’e ve Gaziosmanpaşa’ya

Pratik Alışveriş Geldi

Page 21: KimLife Ağustos 2012

21 kimlife

KİMLife?

Halkalı Avrupa Konutları veHalkalı Konutbirlik’te

Açıldı

64. ve 65. Mağazalarımız

Mağazalaşma çalışmalarına Perakende sektörünün öncü firmalarından KİM Marketler Zinciri, Ramazan ayına 4 yeni mağaza açılışıyla girdi. İstanbul Esenler ve Küçükköy’de 2 Kim Pratik ve Halkalı’da 2 süper market açılışı yapan Kim Market, toplam mağaza sayısını 65’e çıkardı. Açılış

töreninde konuşan Kim Marketler Zinciri Yönetim Kurulu Başkanı Erol Ersan, “Son mağazalarımızla birlikte Temmuz ayında 6 mağaza açılışı yaptık. 150’den fazla vatandaşımıza istihdam sağladık. Gerek Türkiye geneli gerekse yurt dışı yatırımlarımızla perakende sektöründe ilk 5 arasına girmeyi hedefliyoruz. Artık yerli market zincirleri global perakendecilerle rekabet edebilecek birikim ve güce ulaştı. Perakende sektöründe oyunun kuralları değişmeye başladı. Yoğun rekabet ortamında köşemize çekilmek yerine kazandığımız her kuruşu yatırıma harcayacağız” diye konuştu.

Page 22: KimLife Ağustos 2012

22 kimlife

KİMLifeHobi

Alışılmış pastane kültürünü bir adım öteye taşımanın bir diğer adıdır aslında butik pastacılık. Butik

pastacılık ve butik tasarım evler-inin varlıkları sayesinde kişiye özel, modern ve çok değişik şekillerde pasta tasarımlarının gerçekleştirilmesini sağlamaktadır.

Butik Pastacılığa Uzanan TarihTarihte insanların ilk ekmeği

yapmaları ve sonrasında yapmış oldukları ekmeği çeşitli malzeme-lerle tatlandırmaları pastacılığın başlangıcı sayılmaktadır.

Eski Yunanlılar ve Romalılar döneminde çok ilerleme kaydeden pastacılık, Roma İmparatorluğu’nun çöküşü ile büyük bir darbe alsa da; Amerika’nın keşfi ile tekrar canlılık kazanmış ve bugünkü bu-

tik pasta sektörünün oluşmasına dek gelmiştir. Yeni kıtanın keşfi, Avrupa’da şeker ve kakao malze-melerinin bollaşmasına sebep olmuş. Pastacıların sayısı artsa da devrin kuralları ve imtiyazlı aileleri, pastacıları yalnız kendilerine pas-ta yapmaları için himayelerine almışlar. Pastacılık ile ilgili ilk bir-lik 1270 yılında Paris’te Pastacılar Birliği adı altında kurulmuş. Birlik

Fransa ve Amerika başta olmak üzere diğer ülkelerde geçmişi daha

eskiye dayanan ve Türkiye’de pastacılık

sektörünün yeni kulvarı olarak adlandırılan

butik pastacılık, gelen talep doğrultusunda,

kişiye özel hazırlanarak yaratıcılığın sınırlarını

zorluyor. Tüm Türkiye’ye Butik

Pasta dağıtımı yapa-bilen Butik Pasta Tasarım Evleri

mevcut.

Yeni TrendButik Pastacılık

Page 23: KimLife Ağustos 2012

23 kimlife

KİMLifeHobi

tek yetkisi doğrultusunda yalnızca düğün ve ziyafetlerde halka pasta satabilmekteymiş. Günümüze ka-dar gelebilen çıraklık ise ilk defa pastacılar Birliği’nin nizamnames-inde mevcutmuş.

Fransa’da pastacılığın yayılarak yeni bir çığır açması 1789’da büyük Fransa Devrimi ile olmuştur. Yalnızca kraliyet sarayında ve imtiyazlı ailelerde çalışan pastacılar işlerini kaybet-tikten sonra Fransa’nın her tarafına yayılarak pasta imalathaneler-ini yani bu zamanki adıyla butik pasta tasarım ev’lerini açmışlar. Bu sayede bütün butik pasta çeşitlerini Fransa’ya yayarak halka tattırmışlar. Bu şekilde Fransa’da modern pastacılık doğmuş. Mod-ern pastacılığın en büyük önderl-eri ise, Şef Ahçı Antonin Caréme, Urbain Dubols, İsviçreli Fransız Jules Gouffe, Jülien kardeşler ve Pier Lacam olarak bilinmektedir.

Butik Pastacılık ülkemizde yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan, fakat dünyada uzun yıllardır varlığının sürdüren bir sektördür. Alışılmış pastane kültürünü bir adım öteye

taşımanın bir diğer adıdır aslında butik pastacılık. Butik pastacılık ve butik tasarım evlerinin varlıkları sayesinde kişiye özel, modern ve çok değişik şekillerde pasta tasarımlarının gerçekleştirilmesini sağlamaktadır.

Günümüzde Lenotre reçeteler-ine göre hazırlanan mükem-mel pastalar, kusursuz kekler ve Fransa’ya özel pasta çeşitleri Paris’te ve Fransa dışındaki Le-notre pastanelerinin şubeleriyle yaşatılmaya devam etmektedir. Ayrıca Paris’te bulunan Pastacılık Okulu Ecole Le Notre, uzun yılların bilgi birikimini bu alanda üretim yapanlara yada yapmak isteyen-lere sunarak dünya pastacılığına katkıda bulunmaktadır.

Page 24: KimLife Ağustos 2012

24 kimlife

KİMLife?

Piri Reis

Page 25: KimLife Ağustos 2012

25 kimlife25 kimlife

Pîrî Reis (d. 1465-70, Gelibo-lu - ö. 1554), Osmanlı deniz-cisi. Amerika’yı gösteren Dünya haritaları ve Kitab-ı

Bahriye adlı denizcilik kitabıyla tanınmıştır.

Piri Reis eşsiz bir kartograf ve deniz bilimleri üstadı olmasının yanı sıra, Osmanlı deniz tarihinde izler bırakmış bir kaptandır.

Piri ve amcası Kemal Reis, uzun yıllar Akdeniz’de korsanlık yaptılar. 1486’da Granada’nın (Gırnata) Osmanlı Devleti’nden yardım is-temesi üzerine 1487-1493 yılları arasında Piri ve amcası, gemilerle Granadalı (Gırnatalı) müslümanları İspanya’dan Kuzey Afrika’ya taşıdılar.

Piri Reis Akdeniz’de yaptığı sey-irler sırasında gördüğü yerleri ve yaşadığı olayları, daha sonra Kitab-ı Bahriye adıyla dünya denizciliğinin de ilk kılavuz kitabı olma özelliğini taşıyacak olan kitabının taslağı olarak kaydetti.

Piri Reis, 1511’de amcasının ölümünden sonra, bir süre için açık denizlere açılmadı ve Gelibolu’ya yerleşti. Burada, önce 1513 tari-hli ilk dünya haritasını çizdi. Atlas Okyanusu, İber Yarımadası, Afrika’nın batısı ile yeni dünya Amerika’nın doğu kıyılarını kap-sayan üçte birlik parça, bu haritanın elde bulunan bölümüdür. Bu haritayı dünya ölçeğinde önemli kılan, Krist-of Kolomb’un hala bulunamamış olan Amerika haritasındaki bilgileri içeriyor olmasıdır.

Piri Reis haritasını, Yavuz Sul-tan Selim’in Mısır seferi sırasında, 1517’de padişaha sundu.

Piri Reis seferden sonra, tuttuğu notlardan Bahriye için bir kitap yap-mak amacıyla Gelibolu’ya döndü. Derlediği denizcilik notlarını bir Denizcilik Kitabı (Seyir Kılavuzu) olan Kitab-ı Bahriye’de bir araya ge-tirdi..

Piri Reis’in 1526’ya kadar olan yaşamı Kitab-ı Bahriye’den izlen-ebilir. Piri Reis, 1528’de de ikinci dünya haritasını çizdi. Bugün elim-izde olan Kuzey Amerika haritası bu haritanın bir parçasıdır.

Sonraki yıllarda, güney sularında devlet için çalışan Piri Reis, bu dönemde, Hint Kaptanlığı yapmış, Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra Körfezi’ndeki deniz görevlerinde yaşlandı.

Piri Reis’in Osmanlı donanmasında yaptığı son görev, acı olaylarla biten Mısır Kaptanlığı’dır. 1552’de çıktığı ikinci seferin son durağı Basra’da, tamire ve dinlenmeye muhtaç donanmayı bırakıp ganimet yüklü üç gemi ile Mısır’a döndüğü için, burada hapsedildi. Donanmayı Basra’da bırakması, Basra valisi Kubat Paşa’ya ganimetten istediği haracı vermemesi, Mısır Beyler-beyi Mehmet Paşa’nın politik hırsı yüzünden 1554’te hizmette kusurla suçlandı ve idam edildi. Ne var ki O, yarattığı evrensel boyuttaki eserleri olan, iki dünya haritası ve çağdaş denizciliğin ilk önemli yapıtlarından birisi sayılan Kitab-ı Bahriye ile günümüzde de halen yaşamaktadır...

Yapıtları:Kitab-ı Bahriye

Piri Reis’in Kıtab-ı Bahriye’sinde Rodos Adası.

Kitab-ı Bahriye, Osmanlı ami-rali Piri Reis’in hazırladığı Akdeniz kıyılarına ait ayrıntılı bir harita-kılavuzdur. Kitap, denizcilere Ak-deniz kıyıları, adaları, geçitleri,

boğazları, körfezleri, fırtına halinde nereye sığınılacağı, limanlara nasıl yaklaşılacağı hakkında bilgiler, ayrıca limanlar arasında gitmek için kesin rotalar verir.

Kitab-ı Bahriye’nin iki sürümü vardır. Birincisi 1521 tarihlidir ve denizcilerin kullanımı için yapılmıştır. İkincisi 1526’da Kanuni Sultan Süleyman için hazırlanmış daha ayrıntılı ve süslü bir eserdir.

Büyük bir denizci olduğu kadar büyük bir haritacı da olan Piri Reis, gezip gördüğü yerler hakkında bilgileri kaydetmiş ve onların haritalarını çizmiştir. 1511-13 yılları arasında birinci dünya haritasını çizerken seyir notlarını da bir kitap olarak düzenlemeye başlamıştır. Sonunda, yabancı kaynaklardan da yararlanarak bu yerlerin tarihî ve coğrafî özelliklerini 1521 tarihinde tamamladığı Kitab-ı Bahriye’de toplamıştır.

1524 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı ve sadrazamı Pergeli İbrahim Paşa, Mısır’a sefer yaparken, Piri Reis’i de yanına kılavuz kaptan olarak alır. Piri Reis’in sefer sırasında kendi hazırladığı kılavuzdan yararlandığını fark-eden Sadrazam, Piri Reis’ten es-erin temize çekilerek Kanuni Sultan Süleyman’a sunulmasını ister. Piri Reis, usta hattatlar ve çizimcilere yaptırılan yeni Kitab-ı Bahriye’sini 1526’da Kanuni’ye armağan eder.

Ancak 15 Kasım 2005 tarihin-de hattat Fuat Başar tarafından haritanın orijinali üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, Piri Reis Haritası üzerinde oynama yapıldığı sonucuna varılmıştır. Ger-ek haritadaki yazılar gerekse Kitab-ı Bahriye adlı eserin tüm cildlerinde inceleme yapılmış, kitabın tüm cildlerindeki yazıların aynı kalem-den çıktığı ve yazıların talik kırması tarzında yazıldığı ortaya konmuştur. Yine Piri Reis’in 1513 tarihli Dünya Haritası üzerindeki Osmanlıca yazılar da aynı tarzda, yani talik kırması ve aynı kalemden çıkmadır. Ancak ilginç olan nokta, sol tarafta, Güney Amerika hattı üzerindeki yazılar nesih kırmasıdır ve farklı

Unesco 2013 yılı, Piri Reis’e ait Dünya Haritasının 500. yıldönümü olması münasebetiyle “Anma Yılı” olarak ilan edildi.

“ “

Page 26: KimLife Ağustos 2012

26 kimlife26 kimlife

bir kişi tarafından yazılmıştır. Usta bir hattat bu farkı görebilir. Ayrıca bu yazılar alelade kâtip yazılarıdır. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman’a hediye edil-mesi gereken Kitab-ı Bahriye’nin hattat yazısı ile özel işlenmeli olması gerekli-yken, bu özelliğe rastlanmaması da dikkat çekicidir.

Kitab-ı Bahriye’nin 1526 sürümünde Akdeniz ve Ege’nin 290 haritası vardır. Bunu izleyen yüzyıl boyunca Kitab-ı Bahriye’nin ilk nüshasından daha da gösterişli çeşitli kopyaları yapılır. İşlevselliği artsın diye sonraki yıllarda yapılan kopyalarına Marmara Denizi kıyı ve adaları ile İstanbul da ilave edilir.

Güzelliği bir yana, bu ikinci sürüm denizcilikle ilgili pek çok bilgi içerir: Birinci bölümün konuları fırtınalar, pu-sula, portolan (bir limanın ya da kıyının bir bölümünün, büyük ölçekte yapılmış haritası) haritaları, yıldızlarla yön bul-ma, okyanuslar, ve onları çevreleyen kara parçalarıdır. Ayrıca Avrupalı kâşiflerin seyahatleri hakkında da bil-giler vardır, bunların arasında Kristof Kolomb’un Yeni Dünya’yı keşfine ve Portekizlilerin Hint Okyanusu’na sefer-lerine değinilir.

İkinci kısım, portolan tarzı harita ve seyir kılavuzlarından oluşur. Her bölüm söz konusu ada veya kıyının bir haritasını içerir. Bu bölümlerden birinci kitapta 132, ikincisinde 210 tane vardır. Kitab-ı Bahriye’nin ikinci bölümü, Çan-akkale Boğazı ile Sultaniye ve Kilitba-hir kalelerinin anlatımı ile başlar. Ege Denizi adaları ve kıyıları, Yunanistan kıyıları, Mora Yarımadası, Adriyatik kıyıları, İtalya kıyıları, Sicilya, Sardu-nya, Korsika adaları, Fransa kıyıları, İspanya kıyı ve limanları, Kanarya Adaları, Kuzey Afrika kıyıları, Mısır ve Nil nehri, Doğu Akdeniz kıyıları, Girit ve Kıbrıs, Anadolu’nun güney ve Ege kıyıları ve adaları, Gelibolu ile Saros Körfezi anlatılır. Kentlerdeki önemli anıt ve binaların çizimlerinin de yer aldığı kitapta ayrıca Piri Reis’e ait biyo-grafik bilgiler de bulunur.

Kitapta, Piri Reis, Akdeniz’le ilgili bunca bilginin büyük bir parşömen üzerine çizmek yerine bir kitapta toplamasının nedenini açıklamış, elindeki bilgilerin tek bir haritaya sığdırılmasının kullanışsız olacağını belirtmiştir.

Kitabı Bahriye, Anadolu sahillerinin özelliklerini karış karış veren değerli

bir coğrafya kitabı olarak bugün dahi geçerlidir.

Piri Reis’in Haritası (İlk Dünya Haritası)

Piri Reis Haritası günümüze kalan, Amerika kıtasını gösteren en eski hari-talardan biridir.. Osmanlı amirali Piri Reis tarafından 1513’de çizilmiş olup, Avrupa ve Afrika’nın batı kıyılarını ve Güney Amerika’nın doğu kıyılarını gös-terir. Aralarında Kristof Kolomb’a ait bir haritanın da bulunduğu yirmi kaynağı bütünleştirerek hazırlanmış, 16. yüzyıl Avrupa ve Müslüman denizcilerinin coğrafya bilgilerini içeren değerli bir tarihi belgedir.

Sonuç: Piri Reis haritası, yapıldığı dönemdeki yirmi haritadaki coğrafya bilgilerini, yanlışları ve doğruları ile bütünleştirmiş tarihî bir belgedir. Bu haritaların bir kısmının düşman sırrı olması ve kenar notlarının tut-sak edilmiş İspanyol ve Portekizli denizcilerin ifadelerini de içermesine bakılırsa, bu aynı zamanda değerli bir denizcilik istihbarat çalışmasıdır. Bunca malzemenin bir elde toplanabil-mesi Osmanlı Bahriyesinin 16. yy’daki askeri gücünün bir göstergesi olarak görülebilir.

Piri Reis’in Haritası (İkinci Dünya Haritası)

Osmanlı Amirali Piri Reis’in 1528’de çizdiği ikinci dünya haritasından günümüze kalan parça, büyük bir haritanın kuzeybatı köşesi olup, Orta Amerika’nın yeni keşfedilmiş kıyılarını, Florida’yı, Kanada’nın kuzeydoğu köşesini, ve Grönland’ı gösterir. Piri Reis in Kanuni Sultan Süleyman’a armağan ettiği haritanın bu parçası, Piri Reis’in 1513’te çizdiği ilk dünya haritasıyla beraber halen Topkapı Sarayı’nda bulunur.

Ceylan derisine 8 renkli olarak çizilmiş haritanın parçası 69 x 70 cm ebatlarındadır. Bu harita da birinci harita gibi portolan tarzında, dört büyük, iki de küçük pusula gülü çizilerek yapılmıştır. Kenar notlarından biri bu haritanın Piri Reis tarafından yapıldığını belirtir. Diğer kenar notları çeşitli açıklayıcı bilgiler içerir.

Grönland’ın güneyinde görünen, Kanada’daki Newfoundland, “Terra Nova”, Labrador da “Baccalao” isim-leri ile gösterilir ve buraların Portekizlil-er tarafından keşfedildiği yazılıdır. Ter-ra Nova 1500’de Portekizli Carl Real, Labrador da 1501’de kardeşi Miguel Real tarafından keşfedilmişlerdir. Orta Amerika hizasında bir notta karadan giderek okyanusa ulaşmayı amaçlayan bir kaşiften söz edilir. Bu muhteme-len 1513’de karadan Büyük Okyanusa ulaşan Portekizli Balboa’dır.

Piri Reis’in ikinci dünya haritasında adalar ve kıyılar son keşiflere dayalı olarak çizilidir. Birinci haritasında Por-to Riko’da gösterilen San Juan Batisto, bu haritada Florida’da gösterilmiştir. Kristof Kolomb’un hatalı haritasından etkilenmiş olan birinci haritasının ak-sine, bunda Bahama, Antiller, Haiti ve Küba oldukça doğru çizilmişlerdir. 1517 ve 1519’da keşfedilmiş olan Yu-katan ve Honduras yarım adaları da mevcutturlar. Küba “Isla di vana” diye adlandırılmıştır. İlk haritada olmayan Yengeç Dönencesi bu haritada (en-lemi biraz hatalı olarak) çizilmiştir. Piri Reis bunu “Günuzadısı” olarak adlandırıp yanına “Bu hat gün gayet uzadığı yere işarettir” yazmıştır.

Piri Reis bu haritasında keşfedilmeyen yerleri beyaz bırakarak, kenar notlarında bunları bilinmediği için çizmediğini belirtir. İlk haritasından daha büyük ölçekli ve gelişkin olan ik-incisi, teknik olarak döneminin en ileri örneğidir.

Özkan BOSTANCI

Page 27: KimLife Ağustos 2012

27 kimlife

KİMLife? K

İMLife BİYO

GRA

Page 28: KimLife Ağustos 2012

28 kimlife

Page 29: KimLife Ağustos 2012

29 kimlife

KİMLifeTarif

Malzemeler* 2 adet yumurta* Yarım çay bardağı sıvı yağ* 2 çorba kaşığı yoğurt* Yarım çay bardağı süt* 1 tatlı kaşığı kabartma tozu* 1 çay kaşığı tuz* 1 tatlı kaşığı limon suyu* Alabildiği kadar un

İç harcı için*1 çorba kasesi ceviz içi*200 gram margarin veya tereyağı*1 paket mısır veya buğday nişastası.

Şerbeti için*7 su bardağı toz şeker*6 su bardağı su*Yarım limon suyu

TarifiKarıştırma kabına yumurtayı, sıvı yağı, sütü,

yoğurdu, limon suyunu koyup çırpma teliyle karıştırıyoruz. Üzerine unu, tuzu, kabartma tozunu ilave ediyoruz. Hamuru kulak mem-esi kıvamından biraz daha sert olana ka-dar yoğuruyoruz. Hazırladığımız hamurdan cevizden biraz küçük şekilde bezeler ayırıyoruz. Herpsini birer birer yuvarlıyoruz. Tezgaha nişasta serpiyoruz. Hamurları çay tabağından biraz daha büyük bir şekilde açıyoruz. Hamurumuzu böyle açarken dört kat olarak üst üste yağlayıp koyuyoruz. Katlarımızı hazırlayınca merdaneyle fırın tepsisinin büyüklüğünde açıyoruz. Tepsiye yerleştirip üzerine ceviz serpip hamurlar bi-tene kadar bu işleme devam ediyoruz. Son katı açıp tepsiye serdikten sonra kenarlarını bıçağın ucuyla bastırarak sıkıştırıyoruz. Baklavamızı dilim dilim kesiyoruz. Üzerine margarin veya tereyağı eritip ılık olarak her tarafına eşit olarak döküyoruz. 170 derece-lik fırında ortalama 50-55 dakika pişiriyoruz. Üzeri nar gibi kızarana kadar fırında tutuy-oruz. Şerbetini toz şekeri, suyu, limon su-yunu bir tencereye koyup 10 dakika kaynatıp hazırlıyoruz. Baklavamız fırından çıktıktan sonra şerbeti ılıkken döküyoruz.

Bayramın VazgeçilmeziEv Usulü Baklava

Page 30: KimLife Ağustos 2012

30 kimlife

KİMLifeBayram

Bayramlar mevsimleri dolaşırDinî bayramların günleri “kameri takvim”e

göre hesaplandığı için, şu an kullanılan takvimde her yıl aynı tarihe rastlamaz. Her yıl 11’er günlük gerilemeyle gelen Ramazan ve Kurban bayramları böylece değişik mevsimlerde kutla-nabilmektedir. Ramazan bayramı Kameri takvime göre Şevval ayının ilk üç günü, Kurban bayramı ise Zilhicce ayının onuncu gününden itibaren dört gün süreyle kutlanır. Bu bayramlar yavaş yavaş şehirlerde de çeşitli şenliklerle canlı bir şekilde kutlanmaya çalışılıyor.

Sevdiklerinizi hatırlayınBayramların başlıca özelliği komşuların, dost

ve akrabaların ziyaretlerle bir araya gelmeleridir. Gençler yaşlıların ellerini öperek onların hayır dualarını alırlar. El öpen çocuklara para ve hediye vermek de gelenektendir. Bayramlar, toplumun tüm katmanlarında ayrı bir sevinçle kutlanır. Arefe günlerinde mezarlıklar ziyaret edilir, Yasin’ler okunur.

Yetimhaneler, huzurevleri, hastanelerBayramlar çoğu insan için sevinç günleri olsa

da, toplumun bir kesimi için de hüzün günleridir.

Bayramlarda tatil köylerini tercih etmek yerine anne,baba

ve akraba ziyaretlerinde bulunmamız gereklidir.

BayramlardaSevdiklerinizi Hatırlayın

Page 31: KimLife Ağustos 2012

31 kimlife

KİMLifeBayram

Çocuklarından, anne-babalarından, akrabalarından uzakta olan-lar bayramın hiç olmazsa yarım gününü bir yetimhanede, bir hu-zurevinde geçirebilse ne güzel olur. Hayatının bahar ya da sonbaharını yaşayan insanları sevindirmenin sevabı tahmin edebileceğimizin çok üstündedir. Bayramda asıl sevinm-eye muhtaç olanlar kimsesiz, yalnız ve bakıma muhtaç insanlardır.

Enis CAN

Bayramda akrabalarımızı ziyaret edelim

İnsanlar, her geçen gün daha da yalnızlaşıyor ve kendilerini sınırlı bir dünya içine adeta hapsediyor-lar. İnsanlar arası ilişkiler gittikçe zayıflıyor. Çoğu kimse etrafında olup bitenleri umursamıyor bile. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" sözü bu hali çok güzel bir şekilde res-mediyor. Aynı apartmanda yan yana oturan dairelerdeki insanlar bile birbirlerini tanımıyorlar. Akrabalar arası ilişkiler ise neredeyse kopma noktasında.

Bu acı ve düşündürücü tablonun sebeplerini düşündüğümüzde kabaca bir tasnifle karşımıza iki ana unsur çıkıyor: Birincisi mod-ern dünyanın bizlere sunduğu hayat tarzı, ikincisi ise kendi değerlerimizden uzaklaşmamız. Maalesef bunun en acı örneğini akraba ilişkilerinde yaşıyoruz. Yeni yetişen nesiller, amca, teyze, dayı, hala sevgisi ve ilgisi gör-meden yetişiyor. Hâlbuki dinimiz akraba ilişkilerinin sıkı tutulması ve kesinlikle ihmal edilmemesi üzerin-de çok ciddi olarak duruyor. Esasen akraba ziyareti, dinimizin, toplumu bir kalabalıklar yığını olmak yerine, bir aileye dönüştüren çok hayatî prensiplerden birisidir.

Bu mesele dini kaynaklarda "sıla-i rahim" ifadesiyle anlatılıyor. Sıla kelimesi, memleket, ulaşma ve kavuşma gibi manalara geliyor. Sıla-i rahim ise gerek kan, gerekse evlilik vesilesiyle oluşan akrabalara,

yakınlara iyilikte ve yardımda bu-lunma, onlarla ilgilenme, akrabalık bağlarını güçlendirip, koruma anlamlarına geliyor.

Akrabalık Bağlarını Koparmayalım

Rabbimiz sıla-i rahim yapmamızı Kur-an-ı Kerim'de bizzat bizden is-tiyor. Konuyla alakalı ayeti beraber okuyalım: "Adını anıp Kendisini vesile ederek birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a saygısızlık etmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakınınız." (Nisâ, 4/1)

Ayet-i kerimeden açıkça anlaşıldığı gibi Allah, bizden akrabalık bağlarını sıkı tutmamızı istiyor. Ay-ette geçen "erham", "rahim" (akraba) kelimesinin çoğuludur. Bu kelimeyi bazı tefsir alimleri, mahrem olsun olmasın, "Kişinin bütün yakınları akraba(rahim)dır" demişlerdir. Bu çok kuşatıcı bir anlayıştır ve bu manada aynı apartmanı, sokağı, işyerini paylaştığımız insanlar da sıla-i rahim çerçevesi içine girmiş oluyor.

Sıla-i rahim, akrabalar arasındaki sevgi bağlarını güçlendirir. Mu-habbeti artırır. İnsanlar arasındaki dargınlıkları ortadan kaldırır. Birbirine bağlılığı artırır. İnsanları yalnızlıktan, içine kapanmak-tan korur. Maddi veya manevi sıkıntıların çözümü adına birlikte çareler bulunmasına vesile olur. Bu sayede hem kendiyle hem de toplumla barışık bir insan ortaya çıkmış olur.

Page 32: KimLife Ağustos 2012

32 kimlife

KİMLifeRamazan’da Beslenme

Her şeyimizi bilen Rabb’imize gönüllerimizi açıp dua ede-lim.

O, bizlere bizi en çok sevenlerden daha şefkatli ve merhametlidir. Kadir Gecesi’nin kadrini bilenlerden olalım.

Rahmet kapılarının ardına kadar açıldığı mübarek gün ve geceler, günahlarımızın affı ve İlahi dergâhta makbuliyetimiz için çok ciddi fırsatlardır. Kusurlarını, günahlarını idrak etmeyen veya edip de bun-

larda hâlâ ısrar edenler, mağfiret ihtiyacı içinde oldukları hâlde, tövbe ve istiğfarda bulunmayanlar, İlahi affa başka nasıl erişebilirler ki? Yaptığımız tövbeler samimî ve ger-çek olmalı, bir daha da o günaha dönülmemelidir. Bu gecelerde olsun kendi kendimizi kandırmamalıyız.

Ramazan ayının 27. Gecesi genel itibariyle Kadir Gecesi olarak kabul edilir. Aslında son 10 gün içindeki tek gecelerin hepsini Kadir Gecesi

imiş gibi o şuurla ihya etmek ger-ekmektedir. Çünkü bu gece, ayetin ifadesiyle 1000 aydan daha hayırlı bir gecedir. Yüce Rabb’imizin lütuf ve keremi ile çok bereketli ve şerefli bu geceyi hakkıyla idrak etmeliyiz.

Bu gecede, Rabb’imize sonsuz şükürler ve hamd ü senâlarda bulunmalıyız. Gönüllerimiz, bir taraftan Ramazan ayının sonuna yaklaşmanın hüznünü, diğer taraftan da bin aydan daha hayırlı olan Kadir

Kadir GecesiBu Geceyi Nasıl Değerlendirelim?

Page 33: KimLife Ağustos 2012

33 kimlife

Gecesi’ne ulaşmanın heyecan ve mutluluğunu yaşamalıdır. Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı bu ge-cenin, biz Müslümanlar nazarındaki kıymeti sonsuzdur. Kur’an-ı Kerim’in inmeye başlamasıyla insanlık dala-letten, cehaletten, düşmanlıktan, her türlü sapıklıklardan, çaresizlik-ten kurtulmuştur. Alemlerin Rabbi, kullarıyla mükalemede bulunmuş, onları ebedi saadete davet etmiştir. Kullarına bazı sınırlar çizmiş, bu sınırların ihlal edilmemesi halinde onları Cennet’ine alacağını vaad etmiştir. Onun için böylesine önem-li bir dönüm noktasını teşkil eden Kadir Gecesi’ni samimiyetle ihya etmeliyiz.

Kadr’in kıymetini bilelimEbû Hüreyre (ra)’den gelen ri-

vayete göre; Peygamberimiz (sas), “Her kim iman ederek ve mükâfatını sadece Allah Teâlâ’dan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları mağfiret olunur. Yine her kim de faziletine iman ederek ve mükâfatını sadece Allah Teâlâ’dan bekleyerek Kadir Gecesi’nde kalkarsa (namaz kılar, ibadet ed-erse), geçmiş günahları mağfiret edilir.” (Buhârî; Salatu’t-Teravih 2; No:1910, 2/709) buyurmuşlardır.

Kadir Gecesi’nin gündüzüKadir Gecesi’nin gündüzünü de

gecesi gibi ihya etmek gerekir. Onun fazileti de, gecesi gibi büyük-tür. Enes b. Malik’ten (ra) rivayete göre; Peygamberimiz (sas), “Dört gece vardır ki, geceleri gündüzleri, gündüzleri de geceleri gibi (fazi-letli)dir. O gün ve gecelerde Allah Teâlâ, yağmur ve bereketi bol bol ihsan eder, insanları cehennemden azad eder, çok miktarda ihsanda bulunur. Bunlar; Kadir Gecesi ve sabahı, arefe gecesi ve sabahı, Be-rat Gecesi ve sabahı, cuma gecesi ve sabahı.” (Kenzu’l-Ummal”, No: 352l4, 12/322) buyurmuşlardır.

Allah tövbeleri kabul ederRabbimiz’in rahmeti her şeyi

kuşatmıştır. Her insan bu İlâhî rah-metten istifade edebilir. Ancak şu

hususa dikkat etmek gerekir ki, “Allah’ın rahmetinden ümit kes-meyin” demek, “Günah işlemeye devam edin” demek değildir. Bun-dan maksat, en günahkâr insanların bile tövbelerinin kabul edileceğini bildirmek, dolayısıyla bir an ev-vel kötülükten vazgeçip Allahü Teâlâ’ya dönmelerini teşvik et-mektir. Çünkü tövbe kapısı daima açıktır. Allah Teâlâ kulunun tövbe etmesini, günahını itiraf etmesini sever.

Kur’an tövbeye çağırıyorTövbe, sadece belli günahları

işleyenlerin başvuracağı bir af kapısı değil, herkesin yapması gereken bir ibadettir. Ruhu arındırmanın en güzel yollarından biridir. Kur’an-ı Kerim, ameli ne olursa olsun, istisna koymaksızın herkesi tövbeye davet etmekte ve şöyle buyurmaktadır: “...Ey mü’minler! Hep birden, bütün günahlarınızdan Allah’a tövbe edi-niz ki, felaha, kurtuluşa eresiniz.” (Nur, 31)

Kadir Gecesi’ni fırsat bilelimİdrak edeceğimiz Kadir Gecesi’ni

eşsiz bir fırsat bilelim ve hayatımızın son kandili gibi kabul edelim. Kandil gecelerinin, ömür yapraklarının birer birer koptuğu, son Kadir Gecesi’nden bu yana bir yıl daha geçip gittiğini unutmayalım. Her anın, her zaman diliminin gereğini yapabilenler, hayatlarının sonunda pişman olmayacaklardır.

Salavât getirelimPeygamberimiz (sas)’e salât-ü

selâmlar okumalı, can-ı gönülden, “es-Salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ Resûlallah” demeliyiz.

Kur’ân-ı Kerim okuyup, dinleye-lim

Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı böyle mübarek bir ge-cede yapacağımız ibadetlerin en önemlisi Kur’an-ı Kerim’i oku-mak, dinlemek ve anlamı üzerinde düşünmektir. Çünkü Kur’an-ı Ker-im, Cenab-ı Hakk’ın insanlığa son mesajıdır. O’nun iyi anlaşılması ve uygulanması hâlinde insanlık mutlu olacaktır.

Mustafa AYDIN

Page 34: KimLife Ağustos 2012

34 kimlife

Bayanlar bu sezonda hamile kıyafetleri çok şık modeller

tasarlamış ve bayanların ilgi-sine sunmuştur. Hanımlar kendi sağlığınızı ne ka-dar çok düşünüyorsanız bebeğinizi de o kadar çok düşünmelisiniz. Hem şık hem de farklı olmak için bu tasarımları görmeden başka yerde karar vermeyin. Hamile bayanlar genelde kıyafet bul-makta biraz zorlanabiliyor.

Artık markalar, sezon eğilimlerini yansıtan,

spordan abiyeye ve ofis kıyafetlerine

kadar uzanan hamile koleksiyonları

hazırlıyorlar. Hamile giyimi markalar için

gitgide popülerleşiyor ve hamile kıyafetleri

satan dükkanlar çoğalıyor. İşte,

günümüzün şanslı hamilelerine, bu yılın

hamile modası.

2012 YazHamile Modası

KİMLifeModa

Page 35: KimLife Ağustos 2012

35 kimlife

KİMLifeModa

Hamile bayanların normal hayatında kıyafet bulma sorunu oldukça fazlaydı ama şu sıralar üretilen modeller ile kolaylaştırıldı. 2012 hamile elbiseleri yeni se-zonda bayanları bu zor durum-dan kurtaracak gibi.modacılar şu sıralar hamile bayanlar için 2012 hamile elbiseleri hazırlamaktadır. Aradığınız modeli belki bulamaya-bilirsiniz ama moda evlerinde istediğiniz modeli özel olarak diktirebilirsiniz.Hamile ayanlar biraz bunalıma girebilirler. kilo komplesi her bayanda var. Şunu unutmayın ki aslında hamile bay-anlar dünyanın en güzel bayanı ve en güzel annesidir.

Hamile kadınların her dönemde karşılaştığı kıyafet bulma problemi, şimdi yeni ve yükselişte olan bir pazar yarattı. Art arda hamile giyim mağazaları açılıyor, ünlü markalar normal koleksiyonlarının yanında, hamile kıyafetleri hazırlıyor.

Bu yazın moda renkleri, de-senleri, aksesuvarları hamile kıyafetleri üzerinde de etkili. Her vitrinde karşımıza çıkan renkli pantolon ve ceketlerin hamileler için olanları pek popüler. Jean pan-tolondaki düşük bel trendi, hamile jeanlerinde de görülüyor.

Hamileyken kıyafet bulmakta en çok zorlananlar, çalışan kadınlar. Değişen vücutlarına uygun kumaş pantolon, gömlek, etek ve ceket ihtiyacını yoğun şekilde hissedi-yorlar. Hamile mağazalarında yünlüsü, tüviti, likralısı, her çeşit kumaş pantolon bulmak mümkün. Bellerinin lastikli ve genişleyen karına göre ayarlanabilir olmasıyla, normal pantolonlardan ayrılıyorlar.

Artık markalar, sezon eğilimlerini yansıtan, spordan abiyeye ve ofis kıyafetlerine kadar uzanan hamile koleksiyonları hazırlıyorlar. Hamile giyimi markalar için gitgide popülerleşiyor ve hamile kıyafetleri satan dükkanlar çoğalıyor. İşte, günümüzün şanslı hamilelerine, bu yılın hamile modası.

Page 36: KimLife Ağustos 2012

36 kimlife

KİMLifeDekorasyon

Ferforje İleZarif Anlatımlar

Page 37: KimLife Ağustos 2012

37 kimlife

KİMLifeDekorasyon

Yeni sezonda yatak başlıklarına ve karyolaya farklı bir yorum getirildi.

Ferforjenin mekanlara kattığı güzelliği, çekici çizgilerinde yansıtmayı başarıyor.

Ferforje; metalin belki de dekorasyonda hayat bulduğu en zarif formlardan biri. Özgün bakışlarla yatak odalarına ulaşan ferforje, alımlı ve çarpıcı bir şıklığın altını çiziyor.

Ferforjenin kelime anlamı; kapılara, pencerelere veya ev-lerin iç bölümlerine süsleme amacıyla yapılıp takılan dövme demir olarak tanımlanıyor.

Karyola modellerinde karşımıza çıkan tablo ise bu tanımın oldukça üstünde bir etki bırakıyor. Özenle tasarla-nan motifler; karyolaların ayak ve baş uçlarında değişken çizg-ileri bir araya getirebiliyor ve bu değişkenlikten ilham alan bütünlükler sergileniyor.

Günümüz dekorasyon anlayışı içinde fazla yoğun kullanılmayan ferforje; cesur ve özgün yorumu ile bir anlamda iç mekana iddialı bir geri dönüş sürecine giriyor.

Modellerde karşımıza çıkan akıcılık, formlarda yakalanan zarafet, renklerde oluşturulan seçicilik; yatak odalarının çekiciliğini ve baş döndürücü atmosferini de yeni baştan kur-guluyor.

Geniş bir alternatif aralığı su-nan karyolalar; altın, gümüş ve bakır varak uygulamaları, el boyaması renk alternatifleri ile beğeniye sunuluyor.

Page 38: KimLife Ağustos 2012

38 kimlife

KİMLifeEtkinlikler

izleyelimCosmopolis

okuyalım

dinleyelim

Vizyon Tarihi: 10 Ağustos 2012 Tür: Aksiyon, Dram, Gerilim., Yönetmen:David Cronenberg, Oyuncular: Robert Pattinson, Paul Giamatti, Juliette Binoche, Jay Baruchel, Kevin Durand,

Mathieu Amalric, Samantha Morton, Emily Hampshire, Sarah Gadon, Paulette Sinclair, Maria Juan Garcias, Gouchy Boy, Patricia Mckenzie, Jadyn Wong.

Don DeLillo’nun çok satanlar listesinden uzun süre inmeyen “Cosmopolis” isimli romanınından Uyarlanan Film. Manhattan’da limuzininin içinde çeşitli olaylar nedeniyle mahzur kalıp ve 24 saatini arabasında geçirmek zorunda kalan bir adam ve karısının hikayesine odaklanıyor. Mul-timilyoner kahramanımız Colin Farrell arabasının içinden hem parçalanan hayatını düzene sok-maya çalışır, hem de işlerini yürütmeye çabalar.

Yazan: Süheyl Seçkinoğlu Peygamberimiz namaz için ‘Gözümün Nuru’ der. Namaz, gözaydınlığımızdır; onunla Hakk’ı

ve O’nun güzelliklerini görürüz. Namaz, ibadetlerin özüdür, kulluğun en geniş ve güzel hâlidir.

Namaza ilişkin öykü ve anılardan oluşan bu kitapta, Ömer Seyfettin, Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Haşim, Semiha Ayverdi gibi usta kalemlerden derlenen hikâyelerin yanı sıra; Mevlana Celaleddin Rumi, Bediüzzaman Said Nursi ve Fethullah Gülen gibi gönül sultanlarının öğütlerini de bulacaksınız. Peygamberimizin hikmet dolu hayatından vakalarla taçlanan Namaz Öyküleri, günde beş kez yaşadığımız bu güzelliğin farklı zenginliklerine varmak için eşsiz bir fırsat.

“e-akustik” albümünde yer alan Yıldız Tilbe düeti “Hani Biz” şarkısı ile sosyal medyada zirveye yerleşen maNga, yeni video klipleri “Rezalet Çıkarasım Var” ile hayranlarına sürpriz yaptı...

Prodüktörlüğünü gruptan Yağmur Sarıgül’ün üstlendiği ve PASAJ/GRGDN işbirliğiyle pi-yasaya çıkan maNga albümü “e-akustik”in yeni video klibi yenilikçi ve sinematografik sahneleri ile dikkat çekiyor.

Sözleri Ferman Akgül ve Yağmur Sarıgül, bestesi Yağmur Sarıgül’e ait olan şarkının klibi, New York’ta yaşayan yapımcı, fotoğrafçı ve yönetmen Burcu Öztürk tarafından çekildi.

Namaz Öyküleri

Manga“Rezalet Çıkarasım Var”

Page 39: KimLife Ağustos 2012

39 kimlife

KİMLife? K

İMLife ETK

İNLİK

LER

Page 40: KimLife Ağustos 2012

YemekTarifleriYemekTarifleri

KİMLifeAfiyet Olsun

BayramSofrası

Yemek tariflerini bizimle paylaşan misafirlerimize “Yemek Tarifi” kitabı hediye ediyoruz. Maillerinizi [email protected]

Kekikli Patates ÇorbasıYaprak Sarması

Malzemeler: *Yarım kilo asma yaprağı *1 su bardağı

bulgur *1 su bardağı pirinç *1 adet orta boy kuru soğan *3 diş sarımsak *1 çay kaşığı karabiber *1 tatlı kaşığı kırmızı biber *1 çay kaşığı kuru nane *Yarım bağ maydanoz *3 adet orta boy domates *Yarım su bardağı sıvı yağ *150 gram kıyma *1 yemek kaşığı biber salçası *1 kahve fincanı nar ekşisi

Üzeri için;*Yarım yemek kaşığı domates salçası *1

yemek kaşığı nar ekşisi* 2 yemek kaşığı sıvı yağ

TarifiÖncelikle asma yaprakları haşlanır. Bul-

gurlar ve pirinçler yıkanır. Doğrancak olan malzemeler doğranarak tüm malze-meler karıştırılır (Asma yaprakları hariç). Haşlanan asma yapraklarına hazırladığımız iç konu

larak sarılır. Sarılan sarmaları tencereye aşağıdaki resimdeki gibi düzenli bir şekilde dizilir. Tencereye 3 bardak kaynar su dökülerek sarmalar kısık ateşte yaklaşık 1 saat pişirilir.

Üzerine dökülecek sosu isterseniz yap-mayabilirsiniz ama yaparsanız daha lezzetli olur.

Üzeri için yazan malzemelerin hepsini tavada kızartın ve sarmaların pişmesine 10 dakika kala yani pişme süresinin 50. dakikasında sosu sarmaların üzerine yayarak dökün. Pişmeye devam eden sarmaları 10 dakika daha kısık ateşte pişirin ve ardından servis yapın.

Yaprak Sarması“Zeytinyağlı”

Malzemeler * 10 yaprak güllaç

* 2,5 lt. süt* 2,5 su bardağı toz şeker* 1 su bardağı pudra şekeri* 1 su bardağı hindistan cevizi* 1 su bardağı file badem* Yeşil fıstık* Kiraz şekerlemesi* Gül suyu

TarifiSütü tencereye alın. Toz şekeri ilave

edin. Tahta kaşıkla karıştırın. Ilıktan biraz daha sıcak olunca altını kapatın. Parmağınızı yakmamalı.

Çay bardağını çeyreği kadar gül suyu ekleyerek karıştırın. Güllaç yaprağının parlak tarafı üste bakacak şekilde yuvar-lak tepsiye yerleştirin.

4 tane yaprağı zemine koyduktan

sonra kepçeyle sütü üzerine gezdi-rin. Her yaprağın üzerine sütü gezdi-rin. 4 kat yerleştirdikten sonra pudra şekeri, hindistan cevizi ve file badem serpin. Üzerine 3 kat yaprak daha yerleştirin. Her katın arasına sütü gez-dirin. Tekrar hindistan cevizi, file ba-dem ve pudra şekeri serpin. Son 3 katı da aralarına süt dökerek yerleştirin. Her katı yerleştirdikten sonra elinizle hafifçe bastırın. Kalan pudra şekerini en üste serpin. Üzerine sütlü karışımın kalanını dökün. Üzerini nar ve kiraz şekerlemesiyle süsleyebilirsiniz.

Güllaç

Page 41: KimLife Ağustos 2012

41 kimlife

KİMLife?

ÇikolatalıFırın Tatlısı

Malzemeler*120 gr bitter çikolata*360 ml krema*65 ml süt*1 çay bardağı toz şeker*1 paket vanilya*3 yumurta sarısı

Tarifi Fırını 180 dereceye ayarlayın. Krema, süt

ve şekerin yarısını bir tencereye alıp orta ateşte kaynamaya bırakın. Ocaktan alıp vanilya ve çikolatayı ekleyerek eriyinceye kadar karıştırın. Ayrı bir kapta yumurta sarılarını ve kalan şekeri iyice çırpın ve çikolata karışımını yavaş yavaş ekleyerek karıştırın. Isıya dayanıklı küçük kaplara karışımı paylaştırın ve fırın tepsisine dizin. Kapların yarısına gelinceye kadar tepsiye sıcak su doldurun ve fırına yerleştirerek 25-30 dakika pişirin. Tatlıları oda ısısına gelince buzdolabına alın ve en az 1 saat bekletin. Meyve ve nane yapraklarıyla süsleyerek servis yapın.

KİMLife?

Malzemeler *Yarım su bardağı şeker fasulye*Yarım su bardağı kırmızı mercimek*Yarım su bardağı ince bulgur*Yarım su bardağı beyaz nohut*8 su bardağı et suyu*Yarım çay bardağı ayçiçeği yağı*1 soğan*Tuz*Karabiber*2 yemek kaşığı tereyağı*Kırmızı pul biber

TarifiLeziz çorba tarifleri iftar sofralarınızın

güzel başlangıcı olacak. Fasulye, nohut

ve mercimeği bir gün önceden sıcak suda bekletin. Soğanı küp doğrayıp ayçiçeği yağında hafif pembeleşinceye kadar kavurun. Et suyunu ilave edip, nohut, fasulye ve mercimeği ekleyip kaynamaya bırakın. Bulguru ilave edip tuz ve karabiberle tatlandırın. Bir taşım daha pişirin. Üzeri için tereyağını eritip kırmızı pul biberi ilave edin ve bir iki dakika pişirin. Çorbayı kaselere alıp üz-erine biberli yağ gezdirerek sıcak servis yapın.

Ramazan çorbası artık hazır, afiyet olsun.

RamazanÇorbası

Malzemeler*2 bardak pilavlık pirinç*1 çorba kaşığı yağ*3 bardak su veya et suyu*TuzKöftelerin Malzemesi:*200gr kıyma *2 çorba kaşığı yağ*1 küçük soğan *1 dilim bayat ekmek*2 orta boy domates *Tuz *KarabiberTarifi Pirinci yıkayıp yayvan bir kaba koyun. Tuz

ekin ve üzerini örtecek kadar sıcak su koyun. Soğumaya bırakın. Pirinç soğuduktan sonra birkaç kez yıkayarak iyice süzün, sonra bir havluya koyarak suyunu tamamen alın. Bir tencereye yağ koyun ve eritin. Pirinci içine atarak orta hararetteki ateşte karıştırarak kavurun. Buna tuz katılmış kaynar kaynar 3

bardak suyu ilave edin ve bir defa karıştırın.Evvela harlı ateşte 5 dakika, sonra orta

ve hafif ateşte pirinç suyunu çekinceye ka-dar ağzı kapalı pişirin. Pişince kapağını açarak pirinçleri kırmadan yavaşça altüst edin. Tencerenin üzerine bir havlu örtün ve kapağını kapatın, altını söndürün ve demlenmeye bırakın. Kıymayı bir kâseye koyun. Buna rendelenmiş soğanı, ıslatarak sıkılmış ekmeği, tuz ve biberi ilave ederek iyice yoğurun. Avucunuzu ıslatarak fındık büyüklüğünde köfteler yapın.

2 çorba kaşığı yağı tavada kızdırın. Köfteleri tavaya koyarak sallaya sallaya her taraflarının kızarmasını sağlayın. Kabuğu soyulmuş do-matesleri ufak ufak doğrayıp köftelere ilave edin. Domatesler yu-muşayınca 2-3 çorba kaşığı su ilave edin. Köfteler suyunu çekinc-eye kadar hafif ateşte 10 dakika kadar pişirin.

Pilavı yuvarlak bir servis tabağına mun-tazam bir şekilde tepeleme koyun.Ortasını havuz gibi açarak buraya köfteleri salçasıyla beraber yerleştirin ve servis yapın.

Sultan Reşat Pilavı

İftarMenüsü

Ramazan ÇorbasıSultan Reşat PilavıÇikolatalı Fırın Tatlısı

Page 42: KimLife Ağustos 2012

42 kimlife

KİMLifeBeslenme

Şişman kişilerin yaptığı en büyük yanlışlardan biri medyada sürekli öne çıkarılan, kulaktan kulağa yayılan bir

hafta, 10 gün veya en uzunu bir ay süren sihirli diyetleri yapmaya kalkışmaktır.

Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Türkiye’de de obezite (aşırı şişmanlık) hastalığı giderek yaygınlaşıyor. Teknolojinin gelişmesiyle daha hareketsiz bir yaşam, bununla birlikte vücudun harcayamayacağı kadar çok yeme ve fast food (ayakta hızlı yemek), gıda tüketiminin artması bu durumun başlıca sebepleri. Şişmanlık, beraberinde birçok hastalığı da getirdiği için modern dünyanın en önemli sorunlarından biri artık. Beslenme uzmanları obez olmamak için düzenli ve dengeli beslenmeyi, aktif, hareketli bir hayat sürmeyi öneriyor öncelikle. Uzmanlar sağlıklı beslenme için ‘Akdeniz tipi’ denilen bol sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeyi tavsiye ediyor.

Obeziteyi vücutta fazla yağın birikmesi şeklinde tanımlıyor. Şişmanlıkla fazla kilolu olmayı ayırmak

gerektiğini belirten doktorlae, “Bazı insanların kas yapısı gelişmiştir. Kilosu fazladır; ama ona şişman diy-emeyiz. Mesela Japonların ünlü sumo güreşçilerinde kas vardır, yağ yoktur. Şişmanlık vücuttaki yağ dokusu-nun artması demektir.” diyor.

Uzmanlar şişmanlığı iki tipe ayırıyor: Elma tipi de-nilen karın bölgesinde yağ biriken şişmanlık en teh-

Page 43: KimLife Ağustos 2012

43 kimlife

KİMLifeBeslenme

likeli olanı. Bu tip şişman kişilerin kalp damar hastalıklarına yakalan-ma riski çok daha fazla. Armut tipi denilen şişmanlık ise basen bölgesinde yağların birikmesidir. Kadınlarda daha çok görülen bu tip yağlanmanın hastalık açısından çok fazla riski yok. Şişmanlığı es-tetik bir kaygıdan ziyade artık kro-nik bir hastalık olarak tanımlamak gerektiğini vurguluyor. Bu yüzden tedavisinin ömür boyu devam etme-si gerekiyor. Nasıl diyabetik (şeker hastalığı olan) bir kişi ömür boyu yaşam tarzına dikkat etmek zorun-da ise şişman olan kişi de yaşam tarzına, beslenme şekline ömür boyu dikkat etmeli. Bu yüzden 3-5 haftalık, birkaç aylık sihirli diyetlere kalkışmamak, tedavi için beslenme düzenini tamamen değiştirmek en doğrusu.

Şişmanlık, başta kalp-damar hastalıkları olmak üzere birçok ağır hastalığı beraberinde getiriyor. Kötü diyabet denilen şeker hastalığının oluşma riski şişman kişilerde ol-dukça yüksek oranda görülüyor. Şişmanlık kanser oluşturabiliyor, depresyona sebep olabiliyor, kadın hastalıkları oluşabiliyor. Eklem hastalıkları, artritler, bel fıtıkları şişman kişilerde daha çok görülüyor. Hormonal bozuklular, kadınlarda âdet bozuklukları gibi çok fazla hastalığa şişmanlık se-bep oluyor. Son yıllarda dünya ile birlikte Türkiye’de de obez sayısı arttı. Kadınların yüzde 30’unda, erkeklerin yüzde 20’sinde şişmanlık görülüyor. Bunun çok yüksek bir

oran olduğuna dikkat çeken dok-torlar, bu durumun sebeplerini şöyle anlatıyor: “Bugünkü yaşam şekilleri insanları hareketsizliğe yönlendiriyor. Pek çok aleti sad-ece parmaklarımızla kullanarak birçok işimizi yapıyoruz. Eskiden çamaşır bulaşık makinesi yoktu. Bu işler elde yapılıyordu. Eskiden bağ-bahçe işleriyle uğraşanların sayısı daha fazla idi. Üreten bir toplumdan tüketen bir toplum ha-line dönüştük. Şehirleşme oranı da arttı ve şehirde bu tür işler yok. Her yere araçla gidildiği için uzun yürüyüşler yapmak gerekmiyor. Obezitenin oluşmasında en önemli sebeplerden biri hareketsizlik. İkincisi yanlış beslenme. Ekonomik

duruma bağlı olarak fast food tarzı beslen-meye yönelme arttı. Başka bir neden de genetik olabilir. Ailede şişman kişi varsa diğerlerinde de olabilir. Hormonal bozukluk-lara bağlı olarak da şişmanlık gelişebilir.”

Şişmanlamamak için...Normal bir insan şişmanlamamak

için ne yapmalı? Öncelikle denge-li ve doğru beslenmenin nasıl olacağını bilmek lazım. Eğitim ailede başlıyor. Anne sütü ile birlikte çocuklarda damak tadı gelişiyor. Bebek 6 aylıktan sonra çeşitli ek gıdalara geçilince yemek zevki ve kültürünü öğreniyor. Daha sonraki dönemlerde çocuk ailede gördüğü ile gelişiyor ve öğrendiği alışkanlıklarını devam ettiriyor. Düzgün ve dengeli beslenmeyi çocuğa öğretmek lazım. Ailenin verdiği eğitim okulda ve çevrede de desteklenmeli. Ebeveynler de dengeli beslenerek çocuklara örnek olmalı. Yaşam tarzını belirle-meli. ‘Haftada belli zamanları kend-ime ayırıp aktivite yapacağım’ diye karar vermeli ve uygulamalı. Bun-lar, yürüyüş yapmak, spor salonuna gitmek, evde bazı aktiviteler yap-mak olabilir. En azından işten eve gelirken iki durak önce inip biraz yürüyüş yapmak hayatınızda çok şey değiştirecektir. Daha şişmanlık oluşmadan sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturulursa şişmanlığın önüne geçilebilir.

Page 44: KimLife Ağustos 2012

44 kimlife

KİMLifeBeslenme

Bunlardan uzak durunEn başta yağlı yiyeceklerden

sakınmalı. Çünkü vücudumuzda zaten bir miktar yağ var. Bir de görünmez yağlar dediğimiz et, pey-nir, süt, yoğurt, tavuk ile bir miktar doymuş yağ alıyoruz. Yemeklere de bir miktar zeytinyağı ve çiçek yağı koyunca yağ ihtiyacımızı gidermiş olacağız. Özellikle yağda kızartma ve kavurmalardan uzak durulmalı. Yemekleri haşlama, ızgara, fırın ve tencere yemekleri şeklinde yapalım. Salam, sucuk, sosis gibi çok yağlı şarküteri ürünlerini kullanmayalım. Sebze ve meyveye çok ağırlık ver-ilmeli. Günde 5-6 porsiyon alınmalı.

Sihirli diyetlerden ümidinizi kesinŞişman kişilerin yaptığı en büyük

yanlışlardan biri medyada sürekli

öne çıkarılan, kulaktan kulağa yayılan bir hafta, 10 gün veya en uzunu bir ay süren sihirli diyetleri yapmaya kalkışmak. Bunlardan birini uygulayarak belki kilo ver-ilebilir. Çünkü aldığınız kalori, yaktığınız kaloriye eşitse kilonuz değişmez. Aldığınız kaloriyi sa-bit tutup harcadığınız kaloriyi artırdığınız zaman veya aldığınız kaloriyi azalttığınız takdirde kilo verirsiniz. Ama diyet süres bitip de eski alışkanlıklara döndüğünüz za-man verilen kilonun daha fazlası geri alınıyor. ‘Verdiğim kiloda sabit kalırım, yeter ki bir kere vereyim’ diyenler ise hiç de öyle olmadığını bilmeli. Çünkü çok sınırlı gıdalarla yapılan böyle bir diyeti vaktinden daha uzun süre devam ettirmek hem mümkün değil hem de sağlıklı

değil. Verilen süre bitip yiyecekler çeşitlendiği zaman da verilen kiloların geri gelmesi kaçınılmaz. Çünkü, bu diyetlerle vücuttaki yağlar aynen yerinde dururken kas dokusu eriyor. Zayıflamak için en iyi yöntem daha uzun süreli hedefler koyarak, hayat boyu doğru ve her besinden dengeli beslenmeyi amaç haline getirmektir.

Sofradaki çeşitleri azaltın, tabakları küçültün

Şişmanlıktan kurtulmanın ve sağlıklı beslenmenin bir irade mese-lesi olduğunu ifade eden doktorlar, yeme isteğini kontrol edebilmek için sofradaki yemek çeşitlerini azaltmayı, tabakları küçültmeyi öneriyor: “Öğünlerimizde çeşit çok fazla. Geleneksel yemekleri-mize ve kültürel özelliklerimize de sahip çıkmamız lazım; ama bunu yaparken porsiyon miktarlarını çok iyi ayarlamalıyız. Eskiden yağlı yemekler yeniyormuş evet ama kişi aynı zamanda birçok aktivitede bulunuyormuş. Günümüzde bu yok. Öğünlerde mümkün olduğu kadar porsiyon miktarı azaltılmalı. Akdeniz beslenme piramidinde-ki düzen uygulanır, dengeli ve az beslenilirse ihtiyacımız zaten karşılanır. Sofralarımızda salatalara, yeşil yapraklı sebzelere çok ağırlık verelim. Domates, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, Brüksel lahanası, karnabahar, lahana, yeşil soğan, sarımsak, ceviz, badem; magnezy-um ve çinko gibi antioksidan mad-deleri içerirler.”

Beyaz ekme kepekli ekmekBeyaz ekmek, buğdayın tama-

men arındırılmış şekli, tamamen nişastası kalmış oluyor. Bembeyaz daha lezzetli geliyor bize; ama ta-mamen nişasta almış oluyoruz. Hal-buki buğdayda B vitaminleri var ve çok iyi bir protein içeriyor. Yüzde 8 kadar protein var. Beyaz ekmek yi-yince bunlardan mahrum kalıyoruz. Buğday unundan yapılmış, buğdayın tam kendisinden yapılmış ekmekleri tüketelim. Asıl esmer ek-mek faydalıdır.

Şemsinur ÖZDEMİR

Page 45: KimLife Ağustos 2012

45 kimlife

KİMLifeKapak Konusu

Page 46: KimLife Ağustos 2012

46 kimlife

KİMLifeTanıyalım

Eyüp semtinin merkezinde Haliç

kenarındaki Eyüp Sultan Külliyesi içinde bulunan

Eyüp Sultan Camii, İslam aleminin önemli

ziyaretgahlarından biridir. Caminin içinde de yer

aldığı Eyüp Sultan Külli-yesi; cami, türbe, hamam ve günümüze ulaşmayan

medrese ve imaretten oluşmaktaydı. Külliyenin

ilk inşa edilen kısmı türbedir. 1459 yılında ise

yine Fatih Sultan Mehmed tarafından

türbenin yanına cami, medrese, imaret ve hamam yaptırılmış

böylece külliye oluşmuştur. Yaptırılan

bu ilk cami 1766 yılındaki depremde çok büyük zarar görmüş ve

tamir edilemeyeceği anlaşılınca, Sultan

III. Selim tarafından 1798’de tamamen

yıktırılarak yerine yeni bir camii yaptırılmıştır.

Bu yeni camii 1800 yılında tamamlanmış ve

padişahın da katıldığı bir törenle ibadete

açılmıştır. Günümüze kadar ulaşmayı başaran

bu ikinci camidir.

Eyüp SultanNiçin ”Sultan”?

Page 47: KimLife Ağustos 2012

47 kimlife

KİMLifeTanıyalım

Eyüb Sultan Hazretleri’nin asıl adı Halid, babasının adı Zeyd’dir. Ama Araplarda

bir şahsı baba ya da oğlunun adıyla anmak âdet olduğundan Ebû Eyyub (Eyyüb’ün babası) künyesiyle tanınır. Ensar’dan olduğundan ‘Ensarî’, Hazrec ka-bilesine mensubiyetinden dolayı ‘Hazrecî’,

Medineli olduğu için ‘Medenî’ denilir. Türkler arasında ise ‘Eyüb Sultan’ olarak bilinir. Eyüb Sultan’a bu topraklarda ‘Sultan’ lakabı layık görülmüştür. Çünkü o:

İlk sahabelerdendirAllah Resulü’ne (sas) 2. Akabe

biatında söz vererek iman etmiştir. “Andolsun ki o ağacın altında sana biat ederlerken Allah, o müminlerden razı olmuştur. Kalpler-inde olanı bilmiş, üzerlerine sekine indirmiş ve onları pek yakın bir fetihle ödüllendirmiştir.” ayetinin bahsettiği bahtiyar kullardandır.

Ensârdandır“İyilik yarışında önceliği

kazanan Muhacirler ve Ensar ile, onlara güzelce uyanlardan Allah hoşnut olmuştur, onlar da Allah’tan hoşnuddurlar. Allah onlara, içinde te-melli ve ebedi kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır; işte büyük kurtuluş budur.” (Tevbe Sûresi-100) ve “Daha önceden Medine’yi yurt edinmiş ve gönüller-ine imanı yerleştirmiş olan kimse-ler, kendilerine hicret edip gelenleri severler; onlara verilenler karşısında içlerinde bir çekememezlik hissetme-zler; kendileri zaruret içinde bulun-salar bile onları kendilerinden önde tutarlar. Nefsinin tamahkârlığından korunabilmiş kimseler, işte onlar saadete erenlerdir.” (Haşr Sûresi-9) müjdesine kavuşan Ensar’dandır.

Alemdâr-ı Rasulullah’tır Gerçi Ebu Eyyüb’ün harplerde

sancak-ı şerifi taşıdığına dair rivayet bulunmamaktadır. Ancak, Bera’ ibni Âzib’den gelen bir rivayete göre, Hazreti Halid (ra), Peygamber Aley-hisselam tarafından, ashabdan bazı zatlarla birlikte elinde sancak olduğu halde bir kişiyi cezalandırmak üzere gönderilmiştir. Bir hadiste de bir yerde vefat eden sahabelerin

elinde nurdan bir sancakla kabirl-erinden kalkacakları ve insanlara önder olacakları rivayet edilmiştir. Bu yüzden İstanbul halkı mahşer gününde onun sancağı altında toplanmayı ümit eder.

Kahraman bir gazidirEfendimizle bütün gazalara katıldı.

Meleklerle desteklenen ve şanında “O vakit siz Rabb’inizden yardım is-tiyordunuz. O da ‘Ben size peşpeşe gelecek bin melaike ile imdad

edeceğim’ diye duanızı ka-bul buyurdu.” (Enfal Sûresi-9) denilen Ashab-ı Bedir’dendir. Efendimiz (sas) Ashab-ı Bedir hakkında “Ne biliyorsun, Al-lah Teâlâ, Bedir ehlinin haline muttali oldu da ‘Dilediğinizi yapın, sizlere cenneti vacip kıldım ya da sizleri mağfiret ettim’ buyurdu.” demiştir. Ce-brail (as) bir gün Efendimiz’e (sas) gelerek,“Yâ Resulallah, içinizdeki Bedir kahramanlarına nasıl bir değer veriyorsunuz?” diye sordu. Efendimiz (sas) de “Müslümanların en faziletlisi.” buyurdu. Bunun üzerine Cebrail, “Biz de Bedir’e katılan melekleri en faziletlilerimiz olarak kabul ediyoruz.” dedi.

Hadis râvisidirEfendimiz’den (sas) 200 kadar

hadis-i şerif rivayet etti. Bu hususta o derece titizdi ki sadece “Her kim bu dünyada bir müminin ayıbını örterse, Allah da kıyamet gününde onun kusurunu örter” hadisi hakkındaki şüphelerini gidermek için deve üstünde Mısır’a gidip Ukbe bin Amir’le (ra) görüştü. Hadisi teyit ettirdikten sonra gerisin geriye Medine’ye döndü.

Page 48: KimLife Ağustos 2012

48 kimlife

KİMLifeTanıyalım

Sözleri “âyet” oldu!Hazreti Aişe’ye iftira edildiği

meşhur ‘ifk’ hadisesinde hanımı Ümmü Eyüb, bu konudaki fikrini sordu. Hazret-i Halid (ra) “Bu apaçık bir iftiradır.” dedi. Ve bir müddet sonra bu sözler diğer mü’minleri ikaz manasında Rabb’imiz tarafından âyet-i kerime olarak nâzil oldu. Cenab-ı Hak, Ümmü’l Mü’minîn Aişe (r.anhâ) Validemiz hakkında “Onu işittiğiniz zaman, erkek kadın müminlerin, kendiliklerinden hüsnü zanda bu-lunup da ‘Bu apaçık bir iftiradır’ demeleri gerekmez miydi?” (Nur Sûresi-12) âyetini indirdi.

Efendimiz’le akrabadırEfendimiz’le (sas) akrabadır.

Efendimiz’in (sas) dedesi Abdülmuttalib’in annesi de Medi-nelidir ve Hazrec kabilesindendir. Hazreti Peygamber’i (sas) hi-cretten sonra yedi ay evinde misafir etmiştir.

Efendimiz’in duasına mazhardırBir defasında Hazret-i Fahr-i

Cihan Aleyhissalâtü ve’s Selâm Efendimiz’in sakal-ı şeriflerine kuş tüyü konduğunda hemen koşarak kaldırdı. Bunun üzerine Peygamber Aleyhisselâm’dan “Ey Ebâ Eyyûb

sana kötülük isabet etmez.” Müjdesi sadır oldu. Bu müjdenin bereketler-indendir ki kabri asırlar boyu Bi-zans toprakları içinde bulunduğu halde ayaklar altında kalmadı. Hıristiyanlar ayak ucundan çıkan su sebebiyle buraya kudsiyyet atfetti, ayazma olarak muhafaza etti.

Fitnelerden hep uzak durduAsr-ı Saadet’te çıkan fitnelerden

uzak kalarak herkesten hürmet gördü. Medine-i Münevvere

âsîlerin eline geçip, Hazreti Osman’ın (ra) imamlığı engellen-ince Hazreti Ali’nin (ra) tavsiyesiyle Mescid-i Nebevi’de bir müddet o imamlık yaptı.

Vahiy katibidirVahiy kâtibi ve Ensar’ın önemli

hâfızlarındandı.Valileri hakka çağırdıEmeviler döneminde Medine Vali-

si olan Mervan’ı namazı geciktirdiği için, yine Muaviye’yi (ra) de sünneti ihlal ettiği için uyarmıştı.

Sahabenin büyüğü idiAbdullah bin Abbas (ra) Bas-

ra valisi iken, Hz. Eyüp onu zi-yarete gittiğinde, hürmetle “Senin, Peygamber’e (sas) hizmet ettiğin gibi ben de sana hizmet etmek istiyorum.” deyip konağını ona bırakmıştı.

Müjdelenen askerlerdendiKıbrıs’ın fethinde ve ilk İstanbul

muhasarasında bulundu. “Üm-metimden ilk deniz seferine çıkan askerler ve Kayser’in memleketine giden askerler mağfiret olmuştur.” hadis-i şerifinde müjdelenen her iki sınıf içinde de bulunmaktadır.

Hadis’teki müjdelenen zât olduSahabe-i kiram tarafından

gerçekleştirilen 2. İstanbul muhasarasında şehid düşerek “Ko-stantiniyye surlarının yanında bir Salih kimse defnolunalacak.” Had-isinin müjdesine kavuştu.

Kabrini Akşemseddin keşfettiKabri, İstanbul’un muhasara

edildiği günlerde Akşemseddin tarafından keşfedildiği için, “Kostantıniyye elbette fetholunacaktır. O komutan ne mut-lu komutandır. O asker ne mutlu askerdir.” hadisinde bahsedilen ve askerleri şevke getiren en mühim manevi dinamiklerden biri oldu.

Mustafa AYDIN

Page 49: KimLife Ağustos 2012

49 kimlife

KİMLifeHastalıklar

AlerjilerÇocukların Peşini Bırakmıyor

Alerjiler en çok 5 yaş altında ve süt çocuklarında görül-ür...

Alerjik hastalıklar ve alerjik reaksi-yonlar her yaş çocukta görülebilme-kle beraber en çok 5 yaş altında ve süt çocuklarında görülmektedir. Kabaca iki tür alerjiden bahsetmek mümkündür: İlki primer alerjiler; yani daha önce karşılaşmamış bile olsa o maddeye ilk karşılaşmasında alerjik reaksiyon gösterme halidir. Diğeri de alerjenle temas ede ede zamanla gelişen duyarlılaşma şeklinde ortaya çıkan alerjiler.

Çocuğunuzun neye alerjisi olduğunun farkında olun.

Çocuklarda çok fazla madde alerji nedeni olabilmektedir. En başta cilde temas eden kimyasallar gelir çünkü deri vücudumuzun en büyük ve geniş organı olup bu yüzeye temas eden maddeler deriden kana karışmak suretiyle alerjiye neden olabilmektedir. Ayrıca çok küçük yaşlardan itibaren inek sütü, yumurta akı, buğday fındık vs’ye bağlı ekzema şeklinde gıda alerjileri (sadece anne sütüyle beslense bile annenin yediklerine bağlı olarak or-taya çıkabilmektedir) ve daha büyük çocuklarda da polen, ev tozu, hayvan tüyleri ve küf mantarları gibi solunan partiküllere bağlı olarak solunum yolu alerjileriyle karşılaşmaktayız.

Deri alerjileri daha çok küçük yaştaki çocuklarda olur.

Egzama başta olmak üzere deri alerjileri deriye temas eden aler-jen kozmetik ve kimyasallara bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Eg-zama ayrıca inek sütü, yumurta akı, buğday vs gıdalarla da ortaya çıkabilir. Egzama gibi deri alerjileri daha çok küçük çocuklarda görül-ür. Bu çocuklarda yaşla egzama azalırken yaş ilerledikçe (3-4 yaştan itibaren) alerjik nezle, astım gibi sol-unum yolu alerjileri belirginleşir.

Doğal kokular alerji yapabilir.Kozmetik, deodorant, el

sabunları, çamaşır deterjanı ve yumuşatıcılarda bulunan süm-bül, kekik, tarçın, sığla ağacı kokuları; yine parfüm ve birçok kozmetiklerde tatlandırıcılarda diş macunlarında kullanılan karanfil ve tarçın kokuları; kolonya, makyaj ve cilt bakımı ürünlerinde kullanılan ve içinde lavanta, yasemin, geranium (turnagagası) yağları bulu-nan Geraniol alerjiye neden olabilir. Çok masum sanılan doğal parfüm-ler de kimyasal-larla birleşince sorunlu hale gelebilir.

Ayrıca Avrupa’da yapılan çok merkezli bir araştırmada alerji yapma potansiyeli olan koku bileşenleri değerlendirilmiştir. Bu bileşenlerle yapılmış alerji testlerin-in sonucunda 26 parfüm bileşeninin alerjiye neden olduğu belirlenmiş.

Bebekler için kullanılacak ürün seçiminde dikkat edilecekler:

Özellikle bebeğin her gün banyo yaptırıldığını düşündüğümüzde bebeğin saç ve tüm cildi ile temas eden şampuanının seçiminde dik-katli olunmalıdır. 26 alerjen parfüm maddesi, alkol ve paraben içermey-en şampuanlar tercih edilmelidir.

Mümkün olduğu kadar dermatolo-jik testleri yapılmış alerjiye neden olmadığı ispatlanmış ve Uluslararası kurumlar tarafından onaylanmış ürünler kullanılmalı. Koku bileşeni olarak 26 alerjen parfüm içermeyen bebek şampuanları ve bakım ürün-leri tercih edilmelidir.

Page 50: KimLife Ağustos 2012

50 kimlife

KİMLifeSağlığımız

Araştırmalar sigara içenlerin yüzde 90’ının sigarayı bırakmak istediklerini fakat bunu başaramadıklarını göstermektedir. Çoğu tiryaki aksini söylese de

sigarayı bırakmak mümkündür. Uyandıktan hemen sonra sigara içenlerin, hastayken sigara içenlerin, sigaradan uzak duramayanların, sabahları daha fazla sigara içenlerin ciddi derecede bağımlılığı vardır ve bu kişiler sigarayı bırakmakta zorlanırlar. Sigarayı bırakanların yüzde 70’i ilk ayda tekrar kul-lanmaya başlarlar. Sigarayı bırakmış olanların dörtte birinden azı, ilk girişiminde bunu başarmıştır. Sigarayı kalıcı olarak bırakanların çoğu bunu başarmadan önce 3-4 kez bırakmayı deneyip yeniden başlamışlardır. Güzel haber şu ki, sigarayı bırakmaya çalışıp bırakamamak her şeyin sonu değildir. Neden başarısız kalındığından ders alarak bunu başarıncaya kadar tekrar tekrar gayret etmek gerekir. Araştırmaların verdiği başka iyi bir haberde de, Amerika’da sigara içen kişilerin yaklaşık %45’inin sonunda sigarayı bırakabilmesidirr.

Kilo almadan sigarayı bırakmanın yolları1. Sigarayı unutun!En iyi yaklaşım, kilo alma ihtimalini göz ardı ederek,

sigarayı bırakmaktır. En fazla bir-iki kilo alırsınız ya da hiç kilo almazsınız!

2. Egzersiz yapınHem sigarayı bırakmak hem de hayat tarzınızda

değişiklik yapmak zordur. Gene de sigarayı bırakmadan önce spora başlamak ve bıraktığınız dönemde buna de-vam etmek çok faydalı olacaktır. Spor yapmak, hem kilo almanızı engelleyecektir hem de sigarayı unutmanıza yardımcı olacaktır. Deneyin, göreceksiniz.

3. Şeker tüketiminizi azaltınÇok sıkı bir rejim uygulamanıza gerek yok. Çok sıkı bir

rejim yaparak kendinizi zorlamak yerine, sadece yeme miktarınızı azaltın; ama her şeyi yiyin. Şekerli şeylerden uzak durun ve yediğiniz meyve miktarını artırın. Kan şekeri miktarınız düzelecektir ve canınız daha az şeker isteyecek-tir.

4. Yeme alışkanlığınızı değiştirin*Daha küçük porsiyonlarda yemek yiyin. Mesela, daha

küçük tabaklar kullanın.*Daha yavaş yemek yiyin, sofrada yemeğini en son

bitiren siz olun.*Daha büyük bir su bardağı kullanın, her lokmadan sonra

su için.*Tatlı yerine meyve yiyin.*Yemeğinizi bitirir bitirmez sofradan kalkın.*Yemekten sonra yürüyüş yapabilirsiniz, dişlerinizi

fırçalayabilirsiniz.*Yapmamanız gereken en önemli şey ise sigara içmektir.

Sigarayı bırakma kararıyla hayatınız değişecek. Bu tabii ki kolay olmayacak.

Pek çok kişi başarmak için desteğe ve motivasyona ihtiyaç duyar. Siz de bırakabilirsiniz. Başaran insanların

da en az sizin kadar tiryaki olduğunu unutmayın!

Page 51: KimLife Ağustos 2012

51 kimlife

KİMLifeSağlığımız

1Kendinize inanın ve güvenin. Sigarayı bırakabileceğinize inanın.

Hayatınızda daha önce başardığınız zor işleri düşünün. Sigarayı da bırakabileceğiniz düşünün.

2Sigarayı bırakma sebeplerinizi ve bırakmakla kazanacaklarınızı yazın: Örnek: Daha uzun yaşamak, kendinizi daha iyi hissetmek, para biriktirmek, daha iyi kokmak... Sigara içen herkes bunun zararlarını

bilir ve bırakmak ister, siz bunu yazılı hale getirin ve her gün okuyun.

7Her gün 3-5 dakika nefes egzersizi yapın. Gözlerinizi kapatın. Bur-nunuzdan derin nefes alın, nefesinizi birkaç saniye tutun ve çok yavaş bir şekilde ağzınızdan verin. Nefes egzersizi sırasında daha temiz ve

daha rahat nefes aldığınızı göreceksiniz.

Çok fazla su için. Su her anlamda vücudunuz için faydalıdır. Pek çok kişi yeterince su içmez. Vücu-dunuzdan nikotinin ve diğer zararlı kimyasal mad-delerin atılmasına yardımcı olacaktır. Sigaranın

verdiği zararları düzeltecektir. Ayrıca, yemek yeme isteğinizi de azaltacaktır.

9Sigarayı tamamen bırakacağınız güne yaklaştıkça, sigara

miktarını azaltın. Her gün kaç adet sigara içeceğinizi planlayın, bu rakamı her gün bir tane azaltın. Her gün başka bir marka sigara alın, bir önceki günden kalan paketi çöpe atın. Sigara paketinizi bir başkasına verin, böylece her sigara içmek istediğinizde ondan istemek zo-runda kalacaksınız.

3Ailenizden ve arkadaşlarınızdan sigarayı bırakma kararınızı destekle-

melerini isteyin. Size yardımcı olmalarını; ama kesinlikle sizi suçlamamaları gerektiğini söy-leyin. Sigarayı bıraktığınız ilk günlerde zorlanacağınızı ve size anlayış göstermelerini rica edin.

6Kendinize bir egzersiz programı belirleyin. Spor yaparken sigara içmek

aklına gelmeyecektir, üste-lik sigara verimli egzersiz yapmanızı engelleyecektir. Spor yapmak stresinizi azaltacak ve sigaranın vücudunuz yıllarca yaptığı zararı tamir etmesine yardımcı olacaktır. Haftada 3-4 kere, 30-40 dakika spor yapın.

Pek çok sigara tiryakisi, sigarayı yavaş yavaş bırakamayacağını; an-

cak bir seferde bırakabileceğini düşünür. Hangi metodun size daha uygun olduğuna siz karar verin.

Sigarayı bırakmayı istey-en bir arkadaşınız daha varsa bunu yapmak

daha kolay olacaktır. Birbirinizi teşvik edici konuşmalar yapın.

10

14

11

Dişlerinizi temizletin ve her zaman temiz tutun.

Elinizdeki ve ağzınızdaki boşluk hissini gider-mek için bir şey bulun.

Örneğin, su için, sakız çiğneyin, leblebi yiyin.

Sigarayı bırakma konu-sunda düşüncelerinizi yazın. Bunu her gün okuyun.

Canınız sigara istediğinde, bir sigara yakmak yerine hisler-

inizi bir günlüğe yazın.

Sigarayı bıraktıktan sonra kendinize bir ödül verin.

Sigarayı en çok ne zaman istediğinizi düşünün; canınız sıkkın

olduğunda, yemekten sonra, işten eve gelince mi? Sigara içmek yerine hoşunuza giden bir şey yapın.

4Sigarayı bırakmak için bir gün belirleyin. Bugünün yeni hayatınız için bir

başlangıç olduğunu düşünün.

Sigarayı bırakmak için 18 öneri

12 1315

181716

5Sigarayı bırakmak için bir doktora danışabilirsiniz ve

onun yardım ve önerilerini alabilirisiniz.

8Birisi size siga-ra ikram ed-erse reddedin,

kullanmıyorum deyin. Bu sizin kendinize olan güveninizi artıracaktır.

Page 52: KimLife Ağustos 2012

52 kimlife

KİMLifeÇocuklarımız

Başarılı bir iletişim süre-ci geçirmek, kişilerin hayatındaki mutluluğun

temelini oluşturur. İletişimin en temel özelliği ise dinlemek ve doğru anlamaktır. Çocuğunuzla konuşurken; onu gerçekten dinlediğiniz mesajını yeteri kadar verebilirseniz; sevildiğini ve kabul gördüğünü hissettirmiş olursunuz.

Dinlemenin birkaç farklı yolu vardır. Örneğin; karşımızdakini sessizce dinlemek, dinlediğimizi belirten jest ve mimiklerle takip etmek. Bazen de kapı aralayıcı mesajlar vererek dinlediğimizi belli eder ve devam etmesini is-teriz. (Hımm öyle mi? Hadi ya? Ya sonra!) Fakat en güzeli ise göz

Çocuklarla İletişiminPüf Noktası

Anne-babası tarafından dinlenilen çocuk,

anlaşılmanın huzuru ile iletişimi sürdürmeye de-

vam eder. Önemsendiğini anlayarak o da çevresin-deki insanlara saygılı ve

anlayışlı davranır.

Page 53: KimLife Ağustos 2012

53 kimlife

KİMLifeÇocuklarımız

kontağı kurarak, konu ile ilgili sorular sorarak yapılan iletişimdir. Çocuklar; dinlenilmemeleri ve ciddiye alınmamaları konusunda aşırı duyarlıdır. Dinlenilmedikler-ini hemen fark ederler. Uzun süre dinlenilmeyen çocuklar savunmaya geçebilir, işbirliğine yatkın olmaz, içlerine kapalı ya da saldırgan olabilirler.

Onun duygularını reddet-mek ya da abartılı bulmak yerine; duygularını ifade etmesine yardımcı olun. Mantıklı açıklamalar yapmak yerine; onun hayal dünyasıyla uyumlu öneriler sunun, sıkıcı sorular ve öğütler ye-rine; tek sözcükle onu onaylayın, dinlediğinizi belli edin ve kendi fikirlerinizi söyleyin; (Hımm, yaa, öyle mi, bence şöyle olmalı..)

Sen mesajı; (sen şöylesin, sen böylesin, yine şunu yapmamışsın...) yerine, ben mesajı (böyle olması beni daha çok mutlu eder, ama öyle yap-mandan rahatsız oluyorum..) verin. Böylece duygularınıza çocuğunuzu da katmış olursunuz. Bu da zedelenmemiş bir iletişim sağlar.

Fatma ADAK

Anne-baba olmanın keyfini çıkarın*Çocuğunuza çok za-

man ayıramayabilirsiniz; fakat çocuğunuzla birlikte olduğunuz zamanlarda tüm dikkatinizi ona yoğunlaştırın. Kendisini dinlediğinizi ve ona önem verdiğinizi hissettirin, anne-baba olmanın keyfini çıkarın.

*Çocuğunuzu suçlamaktan, yaptığı yanlış davranışı değil de kişiliğini eleştirerek aşağılamaktan ve onun adına karar vermekten vazgeçin. Sınırlarını sizin belirlediğiniz bir evren sunun ona; ama bu evrende istediklerini seçme hakkı kendisinde olmalı. Böylece hem istediğiniz terbiyeyi vermiş olursunuz hem de çocuğunuzun özgüveni gelişir.

*Çocuğunuza karşı davranışlarınızda tutarlı olun. Kendi içinizde çelişen davranışlarda bulunmanız ya da anne-babanın birbiriyle çelişen farklı tepkiler göstermesi; çocuğu doğruyu bulma konusunda zor-lar, güvensizlik oluşur.

*En önemlilerinden biri de; çocuğunuzu başka çocuklarla asla kıyaslamayın. Çünkü her bireyin

düşünce yapısı, becerileri, anlayış biçimi farklıdır. Çocuğunuzun kendine özgü ve diğerlerinden farklı bir birey olarak kabul edilmesi, onun ruh sağlığının temelini oluşturur.

*Çocuğunuzla aranızdaki yaş farkı ne olursa olsun önemli olan onunla arkadaş olabilmenizdir. Unutmayın; her ne kadar anne-baba olmak ulvi birer görev olsa da sonuçta siz de birer insansınız. Sizin de; mutlu, sinirli, heyecanlı, üzgün olduğunuz za-manlar var. Böyle zamanlarda derin nefes alın ve içi-nizden ona kadar sayın, olumlu kararlar alarak tutarlı davranışlar sergilemeye çalışın. Bazı şeylerin daha iyi yoluna gireceğini göreceksiniz.

Sosyal Hizmetler Uzmanı

Page 54: KimLife Ağustos 2012

54 kimlife

KİMLifeBilge Tüketici KİM

Ramazan Ayı veDondurma

Hatice Saadet KALYONCU Tüketiciler Birliği

Genel Başkan Yardımcısı

Bu sayfa Kim’in

müşteri hizmetlerini

geliştirebilmesi adına

Tüketiciler Birliği ile

yapmış olduğu işbirliği

sonucu hazırlanmıştır.

Küçük büyük hepimizin dayanılmazı dondur-

ma… Sıcak havalarda serinlemenin hem de tatlı tatlı serinle-menin en kolay yolu

dondurma. En sevilen tatlılarından biri olan

dondurma, günümüzde artık çilekten, kahveye, karamelden kavunluya kadar her türlü katkı ile farklı farklı lezzetlerde

olabilmektedir. Herkes tarafından bu kadar se-vilen bir şey olur da bu sistemde bir endüstriye

dönüşmeden olur mu? Bu serinletici ve besleyici tatlı 2000’li

yıllarla beraber dev bir endüstriye dönüştü.

Osmanlı saraylarında “karsam-baç” adı verilen bir yiyecek türü varmış. Bu yiyeceği yap-

mak için, dağların pek güneş görmey-en yamaçlarında kuyular açılır ve bu kuyular kış mevsiminde karla dolduru-larak saklanırmış. Yazın sıcak günler-inde, süt ve diğer çeşitli meyve suları bu karla karıştırılarak soğutulurmuş. Daha sonra bu karışıma o sıralarda Halep’ten gelen şekerde eklenirmiş. Zaman zaman şekerin dışında pekmez ve bal da katıldığı olurmuş.

Osmanlı Sarayları’na ve asil konaklarına yabani orkide (sahlep) satan Maraşlı Osman Ağa, yörede “cinsel gücü artırıcı” olarak bilinen bu içeceğin artanını bir gün saklamak için

kara gömer. Ertesi günü baktığında, sahlebin kıvamındaki değişiklik dik-katini çeker. Süt, şeker ve sahlep karışımının yoğunluk kazandığını ve sakız gibi uzadığını görür. Bu yeni gıda maddesinin tadına bakan herkes pek sever. Sahlepli karsambaç olarak başlayan bu gelişme üç kuşak sonra Maraş Dondurması olarak tanınmaya başlamıştır. Kahramanmaraş’ı çevreleyen Ahırdağı’nın yamaçlarında özellikle kekik, keven gibi rayihalı otlar-la beslenen keçilerin sütünden ve birin-ci kalite sahlepten üretilen bugünkü Kahramanmaraş Dondurması…

Dondurma yapımında eskiden külek denilen bir kap kullanılırmış. Küleğin içine de tulumba denilen bir başka kap yerleştirirlermiş. Kül-

ek ile tulumbanın arasına da kar koyarlarmış. Kara da tuz serperlermiş. Karın buraya sıkıştırılması işine de bastırık adını veriyorlarmış, yani kar bastırılmış. Tuz, kari yavaş yavaş erittikçe açığa çıkan serinlik de dondurmanın soğuk kalmasını sağlarmış. Sütü hazırlarken, ısıtırken ucu yanmış bir ağaç kullanırlarmış. Sütün üstünde biriken yağı almayı anlatmak için de sütün yüzünü almak tabirini kullanıyorlarmış. Yapılan don-durma çıngırakla dolaşılarak, maniler eşliğinde satılırmış…

Bir yiyeceğin besin değeri, sahip oldukları besin öğelerinin miktarıyla doğru orantılıdır. Bu anlamda dondur-ma, değişik besin öğelerini bünyes-

Page 55: KimLife Ağustos 2012

55 kimlife

KİMLifeBilge Tüketici KİM

inde toplayan, besin değeri yüksek bir yiyecektir. Dondurmada, protein, karbonhidrat ve yağın yanı sıra; A, C, D, E ve B Grubu vitaminleriyle, kalsi-yum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko gibi miner-aller de bulunur. Sağlıklı bir dondur-ma özellikle çocuklar için de önemli bir besin kaynağıdır. Çünkü içinde çocuk gelişiminde özel bir yeri olan sütü içerir. Bir süt ürünü olan dondur-ma da, bu açıdan çocuk beslenmes-inde önemli bir işlev üstlenir. Çünkü dondurma; karbonhidrat, yağ, protein ve enerji bakımından sütten daha zengin bir besin maddesidir. Vitamin ve mineralleri ise, süte yakın miktar-larda içerir. Dondurma, çocukların sağlıklı bir şekilde beslenebilmesine yardımcı olur.

Klasik bir dondurma süt, şeker ve sahlepten meydana gelir. Ancak bo-zulan insanlık her şeyi bozduğu gibi dondurmayı da bozmuş maalesef. Su fiyatına satılan sözde dondurmalar dolanıyor ortalıklarda. Süt kokan an-cak süt içermeyen, sahlep kokan an-cak sahlep içermeyen, tatlı ama şeker olmayan dondurmalar…

Dondurma yapımında kullanılan şeker 1 kg dondurmanın yaklaşık %20’nin teşkil etmesi gerekir. Şekerin kilosuna bakın ve düşünün bu aldığınız dondurmada şeker mi vardır, tatlandırıcılar mı? Sütün kilosu-na bakın ve düşünün bu aldığınız don-durmada süt mü vardır, süt tozu mu? Salep’i sormayacağım bile ama bilin ki, onun da sahtesi mevcut ve gerçeği ile sahtesi arasındaki fiyat farkı 1’e 20 oranında…

Dondurmaya dondurma demek için; içinde süt, şeker ve salep olmalı, oysa bugün piyasadaki ürünler içme

suyu, süt veya süt ürünleri, şeker ve gerektiğinde izin verilen katkı mad-deleri, aroma ve çeşni maddelerinin kullanılmasıyla hazırlanan ürünlerdir.

Kendinize, sevdiklerinize ve özel-likle de çocuklarınıza aldığınız don-durma gerçek değilse, onu sağlıklı bir üründen mahrum etmekle kalmıyorsunuz, keşke sadece o kadar olsa, ona dondurma olmayan don-durma görünüşlü şeyler alıyorsunuz ki içeriği katkı maddeleriyle dolu… Kaş yapayım derken göz çıkarmak gibi. Lütfen bunlardan uzak du-runuz. Çocuğunuza her gün don-durma almayınız, sadece aldığınız zaman gerçekten dondurma alınız. Hatta imkanınız varsa evde kendiniz yapınız.

Ülkemizde yüzyıllardır dünyanın en leziz ve helal dondurması salep, süt ve şeker karışımından üretile gelmiştir. Dondurma bir endüstri ürünü haline geldiğinden bu yana, dondurmanın da hilelisi ve sahtesi yaygınlaştı. Süt, şeker, sahlep üçlüsü ile yapılacak dondurma gerçek dondurmadır. Kıvamını tutturamıyoruz gibi bir ger-çek dışı beyanla birçok katkı kullanan üreticilerin ellerinden çocuklarımızı kurtarmamız gerekir.

Üzerinde ICE CREAM yazan ürün-lere de aldanmamak gerekiyor, bu ifade dondurma olmadığını gizlemek adına tercih edilen bir ifade olmuştur.

Çok dikkat ederseniz, ‘yenilebilir bu-zlu yiyecek’ gibi ifadeleri çok küçük yazılmış olsalar da görebilirsiniz. ‘Si-zin için’, ‘size özel’ gibi ifadelerle özel fiyatlarla (!) sunulan veya kampan-yalarla bir tane daha kazanılabileceği ifade edilen ürünler dondurma değil buzlu yiyecektir.

Bizler, üretim süreçlerini izleme şansına sahip değiliz, o yüzden en azından içeriğini bilmediğimiz katkılı dondurma ve buzlu ürünlerden uzak durmalıyız. Mutlaka gerçekten don-durma olan ürünleri tercih ediniz.

Bana, külahlı dondurma mı çubuklu dondurma mı diye sorsanız elbette ki külahlı dondurmayı seçerim, dediğim gibi diğerleri zaten dondurma değil… Ama bu her külahlı dondurmaya da evet dediğim anlamına gelmez. Özellikle mahalle aralarında satılan açık dondurmalardan da kaçınınız. Buralarda satışa sunulan dondurma, hijyenik koşullarda hazırlansa bile, külaha yerleştirilmesinde kullanılan kaşık, özel solüsyonun içinde tutulmadığı için mikroorganizmaların yuvası haline gelir. Kaşık üzerinde üreyen bakteriler, her kaba daldırılıp çıkarıldığında dondurmaya bulaşır.

Satışı yapan kişilerin de kişisel temi-zliklerine dikkat etmeleri gerekir. ‘Dondurma soğuktur, bakteri üre-mez’ diye bir şey yoktur. Bakteriler kolaylıkla üreyebilirler. İçinde buz kristalleri olması, dondurmanın kural-lara uygun üretilmediğinin gösterge-sidir. Buz kristalleri, boğazı çizerek enfeksiyonlara neden olur.

Bu Ramazan günlerinde size don-durma tadında ve serinliğinde günler dilerim…

Kim Market ve Tüketiciler Birliği

her zaman beraberlik içerisinde

müşterilere daha iyi hizmet ver-

meye odaklanmıştır. Tüketicilerini

daima düşünen Kim Market,

en iyi hizmeti verebilmek adına

Tüketiciler Birliği ile

beraberlik içerisindedir.

Page 56: KimLife Ağustos 2012

56 kimlife

KİMLifeEvlilik

Sevgi ya da aşk her şeyi çözmüyor. Evlenmeye ka-rar vermeyle birlikte bir seremoni süreci başlıyor.

Kız isteme, nişan, nikah ve düğün. Beraber bir evi paylaşma, sorum-luluklar, alışkanlıklar ve her yöreye has yaklaşımlar evlilik çatısının altında gerginliklere yol açıyor. Ne alınacağı, neyin getirileceğinden başlayan ve evlilik sonrasında ev içinde devam eden farklı kültürlerin kaynaşma problemi kimi zaman aşılamayarak evliliği bir zindana

dönüştürebiliyor. Özellikle farklı bölgelerden yani bir Trabzonlunun bir Diyarbakırlıyla, bir İzmirlinin bir Vanlıyla ya da bir Edirnelinin Erzurumluyla evliliğinde kültürel farklılıklar kendini çokça hisset-tiriyor. Bu durum, giyim-kuşamdan yemek kültürüne, olaylara yaklaşım tarzına, ev içi sorumlulukların dağılımına kadar pek çok şeyi etkili-yor.

Evliliğin ilk zamanlarında, yuvanın ilk heyecanıyla birçok şey görül-

emeyebiliyor. Ama cicim aylarının geçmeye yüz tutmasıyla birlikte karı-koca arasındaki yemek ve so-fra kültürü, hassasiyetler, davranış biçimi kendini hissettirmeye başlıyor. Kayınvalideler, gelinlerinin kendi kültür ve davranış biçimler-ine hemen adapte olmasını bekli-yor. Damatlardan da aynı beklenti kayınpeder cephesinde yaşanıyor. Kimi zaman karı-koca arasında vazgeçilemeyen alışkanlıklar önce gerginliğe, ardından da şiddetli geçimsizliğe kadar uzanan bir dizi

Basit gibi gelse de her evde giyimden

yemek kültürüne kadar bir dizi

sorun yaşanır. Peki bunlar nasıl

aşılabilir?

Kültür FarklılığıEvliliğinizi Sarsmasın

Page 57: KimLife Ağustos 2012

57 kimlife

KİMLifeEvlilik

sıkıntıya sebep oluyor. Halbuki kül-türel yaklaşımların, alışkanlıkların ne hemen değiştirilmesi mümkündür ne de bunlarda ısrarla devam etmek. Bu sorunu en iyi ortak yolu bulan, birbir-lerine anlayışla yaklaşan eşler çöze-biliyor.

Âdet ve kültür çatışması nasıl aşılabilir?

Evlilikte eş seçiminde dikkat edi-lecek hususlardan biri de kültür benzerliğidir. Adaylar diğer önemli hususlarda birbirine ne kadar uygun olsalar da kültür farklılığı eşlerin geçi-mini etkilemektedir. Eşlerin ailesinin çiftçi ailesi, esnaf ailesi, memur ailesi, akademisyen ailesi vb olması, ailenin sosyo ekonomik durumu, ailenin yerleşim yeri ve şekli, yerleşim yerin-in coğrafi özellikleri, tarihî özellikleri, yaşama şeklini hayata bakış açısını ve davranışları önemli ölçüde etkileme-ktedir. Bu niçin bu kadar önemlidir?

Evlilik çok yönlü olan bir bera-berliktir. Evlilikte duygusallık, cin-sellik, ekonomik paylaşım, ev içi sorumlulukların paylaşımı, fikrî bera-berlik, anne-babalık farklı bakış açıları gerektirir. Bu bakış açılarının edinilm-esinde içinde yaşanılan kültürün et-kisi çoktur. Evlilikte kültür farklılığı en çok ailesinden ayrı yerde okumuş veya çalışmaya başlamış kişilerin evliliklerinde kendisini göstermekte-dir. Birbirine yakın yerlerde yaşayan kişiler ailelerinin kültür farkının bil-incinde olarak evlenir. Fakat aileler birbirini iyi tanımadığında bazı sorun-lar çıkmaktadır.

Basit gibi görülen sorunlardan kavga çıkıyor

Evlilikte sorunlar çok basit görüne-bilecek konulardan çıkmakta ve başka sorunlarla birleşince hayret verecek kadar büyümektedir.

Merasimlerİki aday ve ailesi arasında kül-

tür farklılığı varsa ilk sorunlar mer-asimlerde çıkmaktadır. Kız isteme şekli, söz kesme, adayların birbiriyle görüşme sıklığı, düğünün nerede ve ne şekilde yapılacağı kültürün et-kisiyle farklılık göstermekte ve farklı

kültürden aileler arasında bu yönden sorunlar çıkıp büyüyebilmekte ve gençlerin bütün evlilik hayatını et-kileyebilmektedir.

Sofra düzeni ve yemek çeşitleriYemek biyolojik bir ihtiyaç olduğu

kadar yemek yeme aynı zamanda sosyal bir olaydır. Ailenin yeme şekli ve düzeni ile yemek çeşitleri de kül-türünü yansıtmaktadır. Bununla be-raber sosyal ve ekonomik şartlardan da etkilenmektedir. Farklı kültürl-erden kız veya erkek ailesinin ve bun-lara bağlı olarak gelin ve damadın bu farklılıkları yadırgadıkları ve bunu daha sonra dile getirdiklerinde sorunların büyüdüğü de görülmekte-dir.

İhtiyaçlarNeyin ihtiyaç neyin ihtiyaç olmadığı

konusu da kültürden etkilenmektedir. Tabii bunda ekonomik şartlar da et-kili olmaktadır. Yaşama şekli belli bir

görgü ve kültür meydana getirmekte-dir. Bu da kurulacak evin eşyalarının seçiminde etkili olmakta ve karşılıklı anlayış olmadığı takdirde sorunlara sebep olabilmektedir. Birisi için ihti-yaç olan diğer kişi için israf olarak görülebilmektedir.

Giyim tarzıGerek evliliğin başlangıcında

gerekse eşlerin hayatında giy-im tarzı eşlerin hayatında sorun olabilmekte eşler birbirinin veya ailenin giyim kuşamını yadırgayabilmekte ve karşı tarafın değişmesini isteyebilmektedirler.

Ev içi sorumlulukların paylaşımıBu konu da aynı şekilde kültürün

etkisiyle farklılık göstermektedir. Kadının çalışması, alışverişe gitmesi, eşine dış işlerinde yardım etmesi, erkeğin ev işlerinde veya çocuk bakımında eşine yardım etmesi, yardımcı bulunması vb. konular hep

Page 58: KimLife Ağustos 2012

58 kimlife

KİMLifeEvlilik

kültürle alakalıdır. Bu konudaki düşünceler ve davranışlar kültürden etkilenmekte ve arada çok farklılık varsa eşlerin uyumunu tabii olarak zorlaştırmaktadır. İnsanlar karşılıklı konuşarak birbirlerinden görerek biraz değişebilirler. Fakat arada büyük bir kültür farklılığı varsa bu değişiklik tam bir uyum için yeterli gelme-yecektir.

Sevgi ve hoşgörü kültür problem-ini azaltır

Eş seçiminde kültür farklılığına dikkat etmek sorunların azalmasına yardımcı olur. Bununla beraber belli bir kültür farklılığı olması kaçınılmazdır. Farklı kültürlerden olan kişilerin anlaşabilmesi için kişilerin farklı bakış açılarına saygılı ve değişime açık olmaları gerekir. Bunun için önce eşlerin sevgilerinin çok güçlü ve birbirlerine gerçekten saygı göstermesi ve evlilikte kararlı olması gerekir. Eşini seven, güvenen ve sayan bir kişi onun ve ailesinin üzülmesini istemez ve bunun için elinden geleni yapar. Kendi ailesinin de üzülmesini istemez fakat kendi-sine olan sevgilerinden yola çıkarak evliliğe zarar vermemeleri için elin-den gelen hassasiyeti gösterir.

Örnek olarak evliliklerde sıklıkla karşılaşılan sorunlardan biri köyde yaşayan eşin ailesine tatillerde zi-yarete gitmede yaşanmaktadır. Köy hayatını veya o köydeki hayatı yadırgayan eş bu konuda huzursuz olup eşini de huzursuz edebilmek-tedir.

Halbuki kültürel özellikler zengin-liklerdir. Hayatı başka açılardan görmemize yardımcı olur. Şehir hayatı düzenli ve estetik olabilir. Köy hayatında ise doğallık ve bambaşka bir güzellik vardır. İnsanları gözle-mek farklı hayatlardaki insanların hayatı nasıl anladıklarını, zorluklarla nasıl başa çıktıklarını anlamaya çalışmak farklı şekillerde yaşamayı kolaylaştırır. Prensiplerinden taviz vermeyen insanlar bu konuda zor-luk çekebilirler. Biraz esnek olmak karşıdaki insanın yerine kendini koy-mak (empati) geçimi kolaylaştırır.

Mesela köy şartlarında yetişmiş bir genç kız şehirde yaşayan bir ail-eye gelin gittiğinde onların yaşama şekline uygun hareket ettiğinde eşiyle ve ailesiyle sorunlar az olur.

Aynı şekilde şehir hayatında yaşayan bir genç kızın da eşinin köyde yaşayan ailesine uyum göstermeye çalışması bazı yöre-sel yemekleri öğrenmesi aradaki sevgi bağını kuvvetlendirmekte-dir. Kültür farklılıklarından olan ev içi sorumluluklarının paylaşımında erkeklerin de bazı değişimlere açık olması ile orta yol bulunabilmektedir. Mesela çalışan veya küçük çocuklu hanıma ev işleri ve çocuk bakımında yardımcı olmak, alışverişi ortak zevklere göre birlikte yapmak, bazı günler dışarıda aileye uygun bir ye-rde yemek yemek gibi değişiklikler eşlerin arasında problemlerin büyümesini ve gergin bir ortamın or-taya çıkmasını önlemektedir.

Sofra düzeni evliliğe mani olur mu?

Nihal Hanım şehirde tahsilini yapmış, yine şehirde öğretmenlik yapmakta ve o şehrin üst düzey

yöneticileri ve aileleriyle sıklıkla görüşmektedir. Ev düzeninde olduğu gibi sofra konusunda da hay-li titizdir. Oğlu bir köy öğretmeninin kızıyla evlenmek istemiştir. İstemeye gittiklerinde sofranın kuruluşundan, sofra örtüsünden hayli rahatsız olmuş ve bunu oğluna söylemiştir. Halbuki o şartlarda o şekilde bir sofra düzeni gerekmektedir. Ni-hal Hanım bunu düşünememiştir. Fakat oğlu annesini kırmadan köyde bu şekilde yaşanabildiğini, evlendikten sonra eşinin ona uyum göstereceğine inandığını söylemiş, eşine de bu konuşmadan bahsetmemiştir. Nihal Hanım’ın ge-lini çok iyi bir ev hanımı olmuştur. Çok bilgili, görmüş geçirmiş bir in-san olan kayınvalidesinden de çok şey öğrenmiştir. Eşini ve ailesini mahcup edecek bir davranışta bu-lunmak şöyle dursun Nihal Hanım’ın arkadaşlarından sürekli takdir almıştır. Nihal Hanımın oğlu ve eşi aralarındaki sevgi ve saygıyla kültür farklılığından kaynaklanan sorunların üstesinden gelmişlerdir

Page 59: KimLife Ağustos 2012

59 kimlife

KİMLifeBebek Sağlığı

Page 60: KimLife Ağustos 2012

60 kimlife

KİMLifeTeknoloji

teknolojien yeni haberler

Mercedes-Benz, S serisi otomobillerinin emniyet kemerlerinde hava yastığı kullanmaya hazırlanıyor. Emniyet kemerine hava yastığı yerleştirilmesi ilk olarak 2011 model Ford Explorer’da opsiyonel olarak kullanıcılara sunulmuştu. Emniyet kemerinin aracın en önemli güvenlik un-suru olduğunu düşünen Mercedes, bu sistemi kullanıcılara standart olarak sunarak güvenliğe verdiği önemi ortaya koyuyor. Bildiğiniz üzere kazalarda emniyet kemeri kullanıcıların göğüs bölgelerine zarar verebiliyor.

Samsung ve Fingi ile yapılan ortaklıkla, Samsung Galaxy S III kullanıcıları Londra’da bulunan Stratford Holiday Inn otelinin 40 odasını telefonlarıyla kontrol edebiliyor. Samsung’un akıllı telefonu Galaxy III ile check-in ve check-out işlemleri kolay şekilde yapılıyor. Buna ek olarak, oda servisinden sipariş verilebiliyor, kapılar kilitleniyor ve televizyon kumanda edilebiliyor.

Londra Holiday Inn’deki odalarınkontrolü Samsung Galaxy S III’te

Sony‘nin geçen mayıs ayında tanıttığı Xperia serisinin suya ve toza dayanıklılığı ile dikkat çeken yeni üyesi Xperia Go, İngiltere’de satışa sunuldu. IP67 sertifikasına sahip Android 2.3 işletim sistemli cihazda 3,5 inçlik 480×320 piksel çözünürlük sunan BRAVIA destekli ekran, megapiksel kamera, çift çekirdekli 1 GHz işlemci, Mali-400MP grafik birimi, 512 MB RAM ve 8 GB dahili depolama alanı bulunuyor.

Suya ve toza dayanıklı Sony Xperia Go, İngiltere’de satışa sunuldu

Mercedes’in hava yastıklı emniyet kemeri hayat kurtarıyor

Page 61: KimLife Ağustos 2012

61 kimlife

Kelime avıödüllü çocuk bulmaca

NJRBKANARYAQCGD

OSKAIEONIZTOLEJ

GUALVĞVYGNALIYV

XHRİCSINNEVRRİN

GJTNNSDLQHŞLZKD

FJAAUUVAACAMTAJ

CALBMBRGABNSXEI

AORSYEQUPXKSMKE

YRXEAEATGLAOIİZ

EWXXMFRRRNEDFJT

ADNOKANABUAYNRZ

GRFDITUBQEAKLAI

IXPENGUENJZZQEP

BTVDAAMQRAPOELK

QGAJQBZÜRAFAKRM

KELİMELERTİMSAHBALİNAKARTALFARELEYLEKJAGUARKANGURULEOPARMAYMUNPENGUENYILANZÜRAFAKANARYAZEBRATAVŞANPANDAGEYİKATMACAFOKBALIĞIANAKONDA

Nasıl Oynanır?Sağ taraftaki kelimeleri, sol taraftaki kutunun içinde karışık olarak dizilmiş harflerin içinde gizli kelimeleri sağdan sola yukardan aşağı yada çapraz olarak bulunmasıdır. Bakalım bütün kelimeleri bulabilecek misiniz?

Bulmacayı doğru çözüp gönderen 5 kişi bizden çeşitli oyuncaklar kazanacaktır.Çözümünü ay sonuna kadar aşağıdaki adrese gönderebilirsiniz.(İsim-Soyisim-Adres ve Telefon bilgilerinizi eksiksiz yazmayı unutmayın.)Gönderi Adresi: Güneşli Mah. Evren Cad. Barış Sok. No:6 Bağcılar/İSTANBUL Tel: 0212 444 1 546

Temmuz Sayısı Kelime Avı Çözüp,Kazanan Talihliler

Hasan GELİKLİ

Gonca ALTUNDeren Su TEPE

Page 62: KimLife Ağustos 2012

62 kimlife

boyama vaktiresimleri boyamaya başlayalım

Page 63: KimLife Ağustos 2012

63 kimlife

KİMLife?

Page 64: KimLife Ağustos 2012

64 kimlife

KİMLifeYetişkinlere

Bulmacayı doğru çözüp gönderen 4 kişi bizden Nalia Restaurant’ta çift kişilik yemek fırsatı kazanacaktır.Cevaplarınızı ay sonuna kadar aşağıdaki adrese gönderebilirsiniz.(İsim-Soyisim-Adres ve Telefon bilgilerinizi eksiksiz yazmayı unutmayın.)Gönderi Adresi: Güneşli Mah. Evren Cad. Barış Sok. No:6 Bağcılar/İSTANBUL Tel: 0212 444 1 546

kare bulmaca

YUKARIDAN AŞAĞIYA1-Genellikle çay ve kokteyller için hazırlanan, peynir, sucuk, salam gibi şeylerle süslenen çok küçük ekmek. – Sema. 2- İşte, burada. – Dingil. – Yunan alfabesinde bir harf. 3- Boyundaki kalkan bezinin aşırı büyümesiyle beliren hastalık, guşa. – Edirne’nin bir ilçesi. 4- Bir ilimiz. 5- Bir kan grubu. – Din kitabı. 6- Ölçüleri birbirini tutmak. – Japon Buda rahiplerine verilen ad. 7- Züppe. – Gülünç. 8- Gözlem. - Litre’nin kısa adı. 9 – İskambilde koz. – Üzüntülü, kederli. 10- Kum falı. – Din işlerini, devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan.

ödüllü bulmaca

Temmuz Sayısı Kare Bulmacasını Çözüp Yemek Ödülünü Kazanan Talihliler

Ali Osman YILDIRIM

Ayhan ÖZTÜRKMuzaffer SUCU

Saime AKARSU

SOLDAN SAĞA1-Taş veya tuğladan yapılmış olan. Sinema ya da müzikhol sanatçısı, yıldız.2-Ceylan, karaca. – Tarihte bir devlet. – Bir cetvel. 3-Kaside. – Bir olayı belli bir görüşe göre açıklama, değerlendirme. 4- Değiş tokuş, takas. 5- Çok iğneli uzun balık oltası. Su Taşkını. 6- İlave. – Yiyecek, içecek ve başka ihtiyaç mad-delerini perakende olarak satan kimse. 7- Feraset. – Yolcu ve gezmenlere geceleme imkanı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence gibi türlü hizmetleri sunmak amacı ile kurulmuş işletme. 8- Pilotlar ve havacılar için yayımlanan bülten. – Olumsuzluk eki. 9- Eski yapı veya şehir kalıntısı, harabe. Ulusal. 10-İskambil oyunlarında diğer kağıtları alabilen, onlara üstün tutulan belirli renk ve imdeki kağıt. – İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü.

Page 65: KimLife Ağustos 2012

65 kimlife

KİMLife?

Bulmacayı Çözelim

Noktaları Birleştirelim

Yandaki çarpma işlemlerini yaparak sonucunu örnekteki gibi yazı ile yazınız. Daha sonra onu bulmacadaki yerine yerleştirin.

Page 66: KimLife Ağustos 2012

66 kimlife

Müşteri Danışma Hattı:

444 1 546

AcıbademAcıbadem Mah. Günal Sok. Gülevler Konutları 12. Blok No:1Tel:0216 327 13 60 AlibeyköyKaradolap Mah. Sayayolu Cad. No: 19 K:3-4 Eyüp Tel: 0212 626 42 49AltıntepeAltıntepe Mah. Bağdat Cad. No:87 MaltepeTel: 0216 518 01 08 ArnavutköyYavuz Selim Mah. Fatih Cad. No:175 G.O.Paşa Tel: 0212 597 56 10 - 11AtaşehirYenişehir Mah. Viyana Sok. No:21 Ümraniye / İstanbulTel: 0216 455 80 87AyazağaAyazağa Mah. Atatürk Cad. No: 27 Şişli Tel: 0212 332 21 11Bağcılar 1Yavuzselim Mahallesi Mahmutbey Yolu Caddesi No:1 Tel: 0212 434 19 79Bağcılar 2Çınar Mah. Dağyolu Cad. 5/2 Sok. No:3 Bağcılar Tel: 0212 435 92 35BahçeköyAdnan Menderes Cad. No:9 Bahçeköy / Sarıyer Tel: 0212 226 48 21BüyükçekmeceCumhuriyet Mah. Turgut Özal Bulvarı Kardeş Sok. Adakent Apt. No:1 Büyükçekmece Tel: 0212 883 25 81ÇobançeşmeÇobançeşme Mah. Mithatpaşa Cad. No:14 Yenibosna Tel: 0212 652 88 42 0212 652 87 74 ErenköyFeritbey Sok. No:14 ErenköyTel: 0216 411 24 40Esenler 1Atışalanı Caddesi No:25 Esenler Tel: 0212 611 20 76 Esenler 2Namık Kemal Cad. No:2 Tel: 0212 483 51 94EsenyurtSaadet Dere Mah. Doğan Araslı Cad. No:14

Esenyurt Tel: 0212 428 41 33EtilerNispetiye Mah. Aytar sok. Murat Dağlı Apt. No:18 Levent Tel: 0212 269 31 44FerahevlerFerahevler Mah. Adnan Kahveci Cad. No:66 Sarıyer Tel: 0212 299 96 15FındıkzadeMillet Cad. No:27/D Fındıkzade Tel: 0212 529 85 48FloryaŞenlik Mah. Efeler Sok. No:3 Florya Tel: 0212 662 66 94GöktürkGöktürk Mah. Cumhuriyet Cad. No:4/1 Eyüp / İstanbul Tel: 0212 322 68 94GüneşliGüneşli Mah. Barış Sok. No:2/A Bağcılar Tel: 0212 657 83 71Gültepe 1Ortabayır Mah. Talatpaşa Cad. No:71 Tel: 0212 270 72 99Gültepe 2Telsizler Mah. Talatpaşa Cad. No:153 Tel: 0212 281 83 90GürpınarAdnan Kahveci Mah. Kazım Karabekir Cad.N: 5/5 Flora city B-2 Blok. Altı Beykent –Beylikdüzü. Tel: 0212 855 04 51HalkalıMerkez Mah. Mahmutbey Cad. No: 17 Halkalı Tel: 0212 693 27 19Halkalı 2Atakent Mah. 213 Sok. No:5 Bodrum Kat. Güneş Park Çarşısı Halkalı –K.Çekmece Tel: 0212 472 80 94 Halkalı Avrupa Konutları Halkalı Merkez Mah. Mahmutbey Cad No:33/A KüçükçekmeceTel: 0212 693 50 57-58Halkalı Konutbirlik İstasyon Konutbirlik Yapı Koop. Sok. No:4/A Küçükçekmece

Hadımköy İstasyon Mah. Namık Kemal Cad. No:45 Kiptaş 1. Etap Tic. Merkezi Giriş Kat. Hadımköy/ArnavutköyTel: 0212 780 10 51İçerenköyİçerenköy Mah. Sadık Sok.No:3/A AtaşehirTel: 0216 577 15 17Kartal ÇavuşoğluÇavuşoğlu Mah. Portakal Sk. No: 20/1-2 Kartal Tel: 0216 306 68 13KasımpaşaCamii Kebir Mah. 4 Kuyu Cad. No:13 Kasımpaşa / BeyoğluTel: 0212 250 32 55 - 250 54 51Küçükköy / Kim PratikŞemsi Paşa Mah.Cengiz Topel Cad.No:86/AGaziosmanpaşa Tel: 0212 417 27 17Mecidiyeköy 1Selehattin Pınar Cad. No:31 Şişli Tel: 0212 216 94 61Mecidiyeköy 2Naci Kasım Sok. No:7 Şişli Tel: 0212 212 98 15OkmeydanıMithat Paşa Cad. Keser Sok. No:3 Şişli Tel: 0212 254 18 73Oruç Reis / Kim PratikOruç Reis Mah. 562 Sok.No:62 EsenlerTel: 0212 429 71 72Pazariçi / Kim PratikPazariçi mah. Gazi Muhtar Paşa cad. (Ordu cad) No: 302/A GaziosmanpaşaTel: 0212 615 10 55PendikBatı Mah. Sabri Taşkın Cad. No: 4 Tel: 0216 491 75 72SancaktepeYunus Emre Mah.Veysel Karani Cad.No:5-9BYenidoğan / Sancaktepe Tel: 0216 312 75 72-73SarıyerKilyos Yolu Nalbant Çeşme No:95 Sarıyer Tel: 0212 342 35 53

SultançiftliğiAtatürk Bulvarı No:46 Gaziosmanpaşa Tel: 0212 475 32 49TarabyaCumhuriyet Mah. Arabayolu Cad. No:11 Sarıyer Tel: 0212 299 83 75Tarabya SahilTarabya Mah. Yeniköy Cad. Dere Sok No:1 Tarabya / Sarıyer Tel: 0212 262 25 55Toskana ÇarşıToskana çarşı binası. Karaağaç Mah. Sırt Köy Çiftliği Mevkii G:87 Bulvarı Büyükçekmece/İstanbul Tel: 0212 858 82 67-68Uğur MumcuUğur Mumcu Mah. Akşemsettin Cad. No:56 Yakacık Tel: 0216 476 26 33ÜnalanÜnalan Mah. Ayazma Cad. No: 20 ÜsküdarTel: 0216 317 24 64ÜsküdarMimarsinan Mah. Otopark Arkası Sok. No:1 Üsküdar Tel:0216 492 62 16 Ümraniye IhlamurkuyuTepeüstü Mah. Alemdağ Cad.No:616 Ümraniye Tel: 0216 508 19 10 - 15YakacıkYakacık Mah. Samandıra Cad. No:7 Tel: 0216 451 54 07YenibosnaYıldırım Beyazıt Cad. No: 278/212 Tel: 0212 452 28 19 - 20 YüzyılFevzi Çakmak Mah. Osmangazi Cad. 2/17-C Sok. No:27/D BağcılarTel: 0212 430 38 91Yusufpaşa / Kim PratikAksaray Mah. Cerrahpaşa Cad. Muratpaşa Apt. No:3A Fatih / İSTANBULTel: 0212 588 50 44ZeytinburnuBalıklı Yolu Cad. 85/5 Sok. No:30/4 Tel: 0212 416 08 80Zeytinburnu ÇırpıcıÇırpıcı Mah. 75/2 Sok. No:109 Zeytinburnu Tel: 0212 547 45 82

İstanbulMağazalarımız

DerinceÇenedağ Mah. İstiklal Cad. No:180 Derince / Kocaeli Tel: 0262 223 25 07

60 EvlerYavuz Sultan Mah. Körfez Cad. No:1760Evler - Derince / Kocaeli Tel: 0262 239 33 63

İzmitCedit Mah. Atatürk Bulvarı No:3 Kocaeli / İzmitTel: 0262 332 52 56 - 68

KozlukAkçakoca Mah. İnönü Cd. No:33 İzmit / Kocaeli Tel: 0262 325 84 48

ArslanbeyBaşaran Mah. İzmit Cad. No:138Kartepe - KocaeliTel:0 262 351 42 46

TütünçiftlikGüney Mah. Albay Sok. No:6Körfez - KocaeliTel:0 262 527 26 03 - 04

YarımcaMimar Sinan Mh. Mehmet Akif Ersoy Cd. No:166 Körfez- KocaeliTel:0 262 558 00 15

Kocaeli

Çeşme MeydanOrta Mah. Çeşme Meydanı Cad. No:39 Sakarya / AdapazarıTel: 0264 279 53 56 - 57

Hasırcılar / Kim PratikYahyalar Mah. Turan Cad. No:47 B Blok Dük:1 Sakarya / AdapazarıTel: 0264 279 53 23 - 24

KorucukKorucuk Mah. 4134 Sok. No:13 / ASakarya / AdapazarıTel: 0264 255 31 04

Sakarya

Çiftlik ÖnüHürriyet MahallesiYüzyılıncı Yıl

Tekirdağ

IrakYakında açılıyor

Page 67: KimLife Ağustos 2012

67 kimlife

KİMLife?

Page 68: KimLife Ağustos 2012

68 kimlife

KİMLife?