KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf ·...

191
TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL DEĞERLENDĠRĠLMESĠNDE RADYOGRAFĠK, ULTRASONOGRAFĠK VE TORAKOSKOPĠK YAKLAġIM Yusuf ġEN CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI DOKTORA TEZĠ DANIġMAN Prof. Dr. Ali BUMĠN 2011 ANKARA

Transcript of KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf ·...

Page 1: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

1

TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ

ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ

SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL

DEĞERLENDĠRĠLMESĠNDE RADYOGRAFĠK,

ULTRASONOGRAFĠK VE TORAKOSKOPĠK YAKLAġIM

Yusuf ġEN

CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI

DOKTORA TEZĠ

DANIġMAN

Prof. Dr. Ali BUMĠN

2011 –ANKARA

Page 2: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

i

TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ

ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ

SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL

DEĞERLENDĠRĠLMESĠNDE RADYOGRAFĠK,

ULTRASONOGRAFĠK VE TORAKOSKOPĠK YAKLAġIM

Yusuf ġEN

CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI

DOKTORA TEZĠ

DANIġMAN

Prof. Dr. Ali BUMĠN

Bu tez, Ankara Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Müdürlüğü tarafından 08-H-3338002

proje numarası ile desteklenmiĢtir.

2011 -ANKARA

Page 3: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

ii

KABUL VE ONAY

Page 4: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

iii

ĠÇĠNDEKĠLER

KABUL VE ONAY ii

ĠÇĠNDEKĠLER iii

ÖNSÖZ vi

SIMGELER VE KISALTMALAR vii

ÇĠZELGELER viii

ġEKĠLLER x

1. GĠRĠġ 1

1.1. Kedi ve Köpeklerde Toraks Anatomisi 1

1.2. Pleural BoĢluğun Anatomisi 6

1.3. Pleural Hastalıklar 9

1.3.1. Pnömotoraks 9

1.3.2. Solid Doku Lezyonları 10

1.3.3. Pleural Efüzyon 10

1.4. Pleural Sivinin Fizyolojisi 10

1.5. Pleural Efüzyonun Patofizyolojisi 12

1.6. Pleural Efüzyonun Etiyolojisi 13

1.7. Pleural Efüzyonda Tanı 20

1.7.1. Klinik Bulgular 20

1.7.2. Radyografik Değerlendirme 21

1.7.3. Ultrasonografik Değerlendirme 23

1.7.4. Torakosentez 23

1.7.5. Sıvı Analizi ve Farklı Tipte Efüzyon Karakterleri 24

1.7.5.1. Transudat 26

1.7.5.2. Eksudat 26

1.7.5.3. Neoplazik Efüzyon 27

1.7.5.4. Hemorajik Efüzyonlar 27

1.7.5.5. ġilöz Efüzyon 28

1.7.6.1. Torakoskopinin Kullanım Alanları 34

1.7.6.2. Torakoskopik Sistem ve Donanım 35

1.7.6.3. Hastanın Hazırlanması 37

1.7.6.4. Anestezi ve Pnömotoraks Tekniği 37

1.7.6.5. Torakoskopik GiriĢlerin OluĢturulması 38

Page 5: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

iv

1.7.6.6. GiriĢ Yerini Kapama ve Pleural BoĢluk Yönetimi 40

1.7.6.7. Torasik Patoloji 41

1.7.6.8. Torakoskopinin Kontraendikasyonları 47

1.8. Pleural Efüzyonun Sağaltımı 47

1.8.1. Pleural Drenaj 50

1.8.1.1. Ġnce Ġğne Ġle Drenaj 50

1.8.1.2. Göğüs Tüpü YerleĢtirme 51

1.8.2. Pleural Lavaj 53

1.8.3. Torakotomi 54

1.8.4. Torasik Kanal Ligasyonu 54

1.8.5. Perikardektomi 55

1.8.6. Pleurodez 55

2. GEREÇ VE YÖNTEM 58

2.1. Gereç 58

2.2. Yöntem 66

2.2.1. Anamnez 66

2.2.2. Klinik Muayene 66

2.2.3. Radyografik Muayene 67

2.2.4. Ultrasonografik Muayene 67

2.2.4.1. Kalp DıĢı Toraks Ultrasonografisi 67

2.2.4.2. Ekokardiografi 68

2.2.4.3. Abdominal Ultrasonografi 69

2.2.5. Pleural Sıvı, Biyopsi ve Kan Analizleri 69

2.2.6. Torakoskopik Ġnceleme 70

2.2.6.1. Hastaların ve Aletlerin Hazırlanması 72

2.2.6.2. Anestezi Protokolü 72

2.2.6.3. Torakoskopik GiriĢlerin OluĢturulması ve Pnömotoraks 73

2.2.6.4. Pnömotoraksın Yeniden Kontrolü ve Torakoskopik GiriĢlerin

Kapatılması 75

3. BULGULAR 81

3.1. Kedilere Ait Bulgular 81

3.1.1. Anamnez Bulguları 81

3.1.2. Klinik Muayene Bulguları 84

3.1.3. Radyografik Bulgular 86

Page 6: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

v

3.1.4. Ultrasonografik Bulgular 92

3.1.4.1. Kalp DıĢı Toraks Ultrasonografi Bulguları 92

3.1.4.2. Renkli Doppler Ekokardiografi (EKO) Bulguları 94

3.1.4.3. Abdominal Ultrasonogafi Bulguları 98

3.1.5. Torakoskopik Bulgular 103

3.1.6. Efüzyon Sıvısının Tipine Göre Değerlendirme 107

3.1.8.1. Anamnez Bulgularına Göre Olguların Yüzdelik Dağılımı 110

3.1.8.2. Klinik Muayene Bulgularının Olgulara Göre Yüzdelik Dağılımı 111

3.1.8.3. Kedilerde Pleural Efüzyon Sıvı Analiz Bulgularının Olgulara Göre

Dağılımı 111

3.2. Köpeklere Ait Bulgular 112

3.2.4. Ultrasonografik Değerlendirme 120

3.2.4.1. Kalp DıĢı Toraks Ultrasonografisi 120

3.2.4.2. Renkli Doppler Ekokardiografik (EKO) Ultrasonografik Bulgular 123

3.2.4.3. Abdominal Ultrasonografi 126

3.2.8.1. Anamnez Bulgularına Göre Olguların Yüzdelik Dağılımı 137

3.2.8.2. Klinik Muayene Bulgularının Olgulara Göre Yüzdelik Dağılımı 137

3.2.8.3. Pleural Efüzyon Sıvı Analiz Bulgularının Olgulara Göre Dağılımı 138

3.3. Kedi ve Köpeklerde Pleural Efüzyonun Etiyolojisinin

Belirlenmesinde Radyografik, Ultrasonografik, Torakoskopik Tanı

Yöntemlerinin ve Pleural Sıvı Örneklerinin Uyumu 139

4. TARTIġMA 143

5. SONUÇ VE ÖNERĠLER 161

ÖZET 165

SUMMARY 166

KAYNAKLAR 167

ÖZGEÇMĠġ 176

Page 7: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

vi

ÖNSÖZ

Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural efüzyon

birçok hastalık sonunda Ģekillendiği için etiyolojisinin belirlemesi de oldukça güçtür.

Etiyolojisinin belirlenmesi, pleural efüzyonun sağaltımı içinde büyük önem

taĢımaktadır. Bunun için geniĢ bir etiyoloji yelpazesine sahip olan pleural

efüzyonunun birden fazla tanı yöntemi ile nedeninin belirlenmesi gerekmektedir.

Bu çalıĢmada; kliniğimize dispne Ģikayetiyle getirilen ve pleural efüzyonu

olan 25 kedi ve 15 köpek değerlendirilmiĢtir. Bunun için tüm olguların anamnez,

klinik muayene, radyografik, ultrasonografik, torakoskopik ve pleural efüzyon sıvı

analizleri yapılarak etiyolojileri belirlenmiĢ ve sağaltımı yapılmıĢtır.

BeĢeri hekimlikte pleural efüzyonun tanısında en güvenilir tanı ve operatif

yöntem olarak kullanılan torakoskopi henüz ülkemizde kedi ve köpeklerde

kullanılmamaktadır. Bu çalıĢma ile kedi ve köpeklerde torakoskopik uygulamalar

çalıĢılmıĢtır. Bundan sonraki torakoskopik çalıĢmalara ıĢık tutacak bilgi ve

deneyimlerin aktarılması amaçlanmıĢtır.

YaĢamımın tüm dönemlerinde hep yanımda olan ve benim buralara gelmemi

sağlayan sevgili annem ve babam ile bu tez çalıĢma konusunu verilmesinde ve tezin

her aĢamasında bilimsel deneyimleri ile katkıda bulunan, mesleki ve özel yaĢamımda

her zaman yanımda olduğunu bildiğim tez danıĢmanım Prof. Dr.Ali BUMĠN’e,

çalıĢmam süresince yardımlarını eksik etmeyen Dr. AraĢ.Gör. Oytun Okan ġenel ve

doktora öğrencisi Deva BaĢak Boztok’ a ve manevi desteklerini esirgemeyen

Veteriner Hekim Çiğdem Çebi’ ye teĢekkürlerimi borç bilirim.

Page 8: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

vii

SĠMGELER VE KISALTMALAR

< : Küçüktür

a. : Arteria

ALP : Alkalen Fosfataz

ALT : Alanin Amino Transferaz

AST : Aspartat Amino Transferaz

CDV : Kanin distemper

CHF : Konjestif Kalp yetmezliği

CK : Kreatin Kinaz

cm : Santimetre

CMM : Kranial mediastinal kitle

CRF : Kronik böbrek yetmezliği

D/V : Dorso-ventral

DIC : Dissemine intervasküler kuagulopati

EKO : Ekokardiografi

FeLV : Feline Lökemi Virüs

FIP : Feline Infeksiyöz Peritonitis

FIV : Feline Immunodenficiency Virus, Kedi aidsi

Fs : Fraksiyonel kısalma

GIA : Gastrointestinal anastomosis

H2O : Su

ICH : Infeksiyöz Kanin Hepatitis

L/L : Latero - lateral

LDH : Laktat Dehidrogenaz

ml : Mililitre

n. : Nervus

SLE : Sistemik Lupus Eritromatozis

TNCC : Total çekirdeki hücre sayısı

v. : Vena

V/D : Ventro-dorsal

VEGF : Vasküler endotelyal büyüme faktörü

UN : Urenitrojen

Page 9: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

viii

ÇĠZELGELER

Çizelge 1.1. Pleural sıvı karakterleri ve efüzyonu oluĢturan hastalıklar ............. 19

Çizelge 1.2. Light Kriterleri. (Light Kriterleri ..................................................... 29

Çizelge 1.3. Torakoskopik giriĢler ve toraks yapılarının görüntülenebilme

tablosu ............................................................................................. 38

Çizelge 1.4. Bakteri ve duyarlı antibiyotik tablosu ............................................. 49

Çizelge 2.1. ÇalıĢmanın hayvan materyalini oluĢturan kediler ve eĢgal

grafiği ............................................................................................... 59

Çizelge 2.2. ÇalıĢmanın hayvan materyalini oluĢturan köpekler ve eĢgal

grafiği ............................................................................................... 60

Çizelge 2.3. Torakoskopi yapılan kedi ve köpek olgu numaraları ...................... 72

Çizelge 2.4. Kedilerde pleural efüzyon sıvı karakterleri, teĢhis ve

sağaltımları ...................................................................................... 77

Çizelge 2.5. Köpeklerde pleural efüzyon sıvı karakterleri, teĢhis ve

sağaltımları ..................................................................................... 79

Çizelge 3.1. Pleural efüzyonlu kedilerde anamnez bulgularının olgulara

göre dağılımı .................................................................................... 82

Çizelge 3.2. Klinik muayene bulgularına göre belirlenen semptomların

olgulara göre dağılımı ...................................................................... 85

Çizelge 3.3. Radyografik bulgular ....................................................................... 89

Çizelge 3.4. Kalp ve kalp dıĢı toraks ultrasonografi bulguları ............................ 96

Çizelge 3.5. Abdominal ultrasonografi bulguları .............................................. 100

Çizelge 3.6. Torakoskopi yapılan olguların torakoskopik bulguları ................. 105

Çizelge 3.7. Kedilerde pleural efüzyona neden olan hastalıklar ve oluĢan

efüzyon tipleri ................................................................................ 108

Çizelge 3.8. Kedilerde anamnez bulgularına göre olguların yüzdelik

dağılımı .......................................................................................... 110

Çizelge 3.9. Kedilerde klinik muayene bulgularına göre olgu sayısının

yüzdelik dağılımı ........................................................................... 111

Çizelge 3.10. Kedilerde efüzyon tipleri ve olgulara dağılımı .............................. 112

Çizelge 3.11. Pleural efüzyonun anamnez bulgularına göre dağılımı ................. 113

Page 10: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

ix

Çizelge. 3.12. Klinik Muayene Bulgularına Göre Belirlenen Semptomların

Olgulara Göre Dağılımı ................................................................. 115

Çizelge 3.13. Radyografik bulgular ..................................................................... 118

Çizelge 3.14. Köpeklerde Kalp ve Kalp DıĢı Toraks Ultrasonografi

Bulguları ........................................................................................ 124

Çizelge 3.15. Köpeklerde Abdominal Ultrasonografi Bulguları ......................... 128

Çizelge 3.16. Köpeklerde Torakoskopik Bulgular .............................................. 132

Çizelge 3.17. Köpeklerde pleural efüzyona neden olan hastalıklar ve

oluĢan efüzyon tipleri .................................................................... 134

Çizelge 3.18. Köpeklerde anamnez bulgularına göre semptom ve olgu

sayısının yüzdelik dağılımı tablosu .............................................. 137

Çizelge 3.19. Köpeklerde klinik muayene bulgularına göre olgu sayısının

yüzdelik dağılımı .......................................................................... 138

Çizelge 3.20. Köpeklerde Efüzyon Tipleri ve Olgulara Dağılımı ...................... 138

Çizelge 3.21. Kedilerde pleural efüzyonun etiyolojisinin tespitinde

Radyografik, ultrasonografik, torakoskopik ve pleural sıvı

örneği değerlendirmelerinin bibirleriyle uyum istatiksel

tablosu ............................................................................................ 140

Çizelge 3.22. Köpeklerde radyografik, ultrasonografik, torakoskopik ve

pleural sıvı örneği değerlendirmelerinin bibirleriyle uyum

istatiksel tablosu. ........................................................................... 140

Çizelge 3.23. Kedi Ve Köpeklerde Pleural Efüzyonun Varlığının Tanı

Yöntemleri Ile Belirlenebilme Istatistiksel Grafiği ....................... 141

Çizelge 3.24. Kedi Ve Köpeklerde Pleural Efüzyonun Etiyolojisinin

Değerlendirilmesinde Tanı Yöntemlerinin Torakoskkopi Ile

Olan Kappa, Duyarlılık Ve Spesifite Değerleri ............................. 142

Page 11: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

x

ġEKĠLLER

ġekil 1.1. Köpek ve kedide toraksı oluĢturan kemiksel yapılar ............................ 1

ġekil 1.2. Köpekte toraks ve torasik yapıların sol lateral görüntüsü ..................... 2

ġekil 1.3. Köpekte toraks ve torasik yapıların sağ görüntüsü ............................... 3

ġekil 1.4. Köpekte sağ ve sol akciğer lobları ........................................................ 4

ġekil 1.5. Köpeklede akciğer loblarının medialden görüntüsü ............................ 5

ġekil 1.6. Pleural boĢluk ve pleuranın anatomisi .................................................. 8

ġekil 1.7. Pleural sıvı oluĢum ve absorbsiyon fizyolojisi ................................... 12

ġekil 1.8. Torakosentez ....................................................................................... 24

ġekil 1.9. Transdiyaframatik (sol) ve interkostal (sağ) triangulasyon

prensibine göre toraskopik giriĢ yerleri .............................................. 40

ġekil 1.10. Bir köpekte sağ kranial lopta primer pulmoner adenokarsinom ......... 44

ġekil 1.11. Spontan pnömotoraksı olan bir köpekte sağ median pulmoner

lobta amfizematöz bulla görüntüsü ..................................................... 43

ġekil 1.12. Bir köpekte büyümüĢ hilar lenf nodule ............................................... 44

ġekil 1.13. Konstriktif perikarditisi olan bir köpekte sekonder Ģekilllenen

Ģilotoraks görüntüsü ............................................................................ 44

ġekil 1.14. Perikardial efüzyonun drenajını sağlamak için toraskoskopik

olarak perikardial pencere açılması .................................................... 45

ġekil 1.15. Bir köpekte karaciğerin bir lobunun toraks boĢluğuna

fıtıklaĢmasının torakoskopik görüntüsü .............................................. 46

ġekil 1.16. Kronik solunum güçlüğü olan bir kedide pulmoner fibrozis .............. 46

ġekil 1.17. Kanülün pleural boĢluğa yerleĢtirilmesi ve pulmoner

paraniĢimin zarar görmemesi için verilmesi gereken eğim

gösterilmiĢtir ....................................................................................... 51

ġekil 1.18. Pleural drenaj esnasında pulmoner laserasyonu azaltmak için

kullanılan ek tüp ve üç yollu musluk gösterilmiĢtir ............................ 51

ġekil 1.19. Torakostomi tüpün pleural boĢluğa yerleĢimi .................................... 52

ġekil 1.20. Tokaskostomi tüpünü torasik duvara sabitlemek için kullanılan

“Çin Parmağı” dikiĢ tekniği ................................................................ 53

Page 12: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

xi

ġekil 1.21. Lenfanjiografi ..................................................................................... 55

ġekil 2.1. Innomed marka, TOP-X HF model röntgen cihazı ............................. 61

ġekil 2.2. Optimax Protec marka otomatik banyo makinası ............................... 61

ġekil 2.3. Esoate AU5 marka ultrasonografi cihazı ............................................ 62

ġekil 2.4. Sony Trinition medikal monitör, MGB Disto II video kayıt

cihazı ve Wolf 4200 ıĢık kaynağı ....................................................... 62

ġekil 2.5. SMS Classic 2000 otomatik ventilasyon cihazı .................................. 63

ġekil 2.6. 00, 25

0 ve 30

0 li görüĢ sağlayan 10mm, 5mm ve 2.4 mm

boyutundaki rijit teleskoplar. .............................................................. 64

ġekil 2.7. Torakoskopik cerrahi el aletleri ve trokar-kanül üniteleri ................. 64

ġekil 2.8. Torakosentez iĢleminde kullanılan Kelebek seti ................................ 65

ġekil 2.9. Torakosentez iĢleminde kullanılan 16 G (gri) ve 14 G

(kahverengi) intravenöz kateterler ...................................................... 65

ġekil 2.10. Torakosentez iĢleminde kullanılan üç yollu musluk ........................... 65

ġekil 2.11. 20ch sarı foley kateteri ve Fortune rezarvuar bomba dren ve

göğüs tüpü seti .................................................................................... 66

ġekil. 2.12. Torakosentez ....................................................................................... 70

ġekil 2.13. AydınlatılmıĢ Onam Formu ................................................................ 71

ġekil 2.14. Torakoskopik Paraksifoid-transdiyaframatik ve interkostal

giriĢ ..................................................................................................... 74

ġekil 3.1. Pleural efüzyonda L/L radyografide akciğerlerin tipik “yaprak

benzeri” görüntüsü Kalp ve diyafram görünümü tamamen

kaybolmuĢ ........................................................................................... 86

ġekil 3.2. ġiddetli pleural efüzyonda L/L radyografide akciğerlerin tipik

yaprak benzeri görüntüsü Kalp ve diyafram görünümünün

tamamen kaybolmuĢ ........................................................................... 86

ġekil 3.3. Akciğerlerin kaudal loplarında L/L radyografisinde yaprak

benzeri görüntü Perikardial efüzyon ve pleural efüzyona bağlı

olarak trakeanın kranial kısmının dorsal deviyasyonu ....................... 87

ġekil 3.4. Akciğerlerin kaudal loplarında L/L radyografisinde tipik

yaprak benzeri görüntü. Kalp ve diyaframın sternum yakın

kısmındaki görünümünde detay kaybı. ġiddetli pericardial

Page 13: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

xii

efüzyon nedeniyle trakeanın kranial kısmının dorsale

deviyasyonu ........................................................................................ 86

ġekil 3.5. Sağ ve sol pleural boĢlukta, daha çok sol tarafta, pleural

efüzyonun V/D grafisinde ki görünümü. Kalp ve diyafram

görünümünde detay kaybı ................................................................... 87

ġekil 3.6. V/D grafide sağ pleural boĢluktaki Ģiddetli efüzyonun

görünümü. Sol tarafta diyafram sınırı görülürken (mavi ok) sağ

tarafta görünümde detay kaybı gözlenmekte ...................................... 87

ġekil 3.7. Sağ taraflı diyafram fıtkı bulunan olgunun L/L ve V/L

görüntüsü. Sağ pleural boĢlukta diyafram sınırı kaybolmuĢ ve

hafif derecede pleural efüzyon ............................................................ 88

ġekil 3.8. Torakosentez öncesi ve sonar çekilen L/L grafiler ............................. 88

ġekil 3.9. Partiküllü bir görünüme sahip pleural efüzyon, solid bir

yumuĢak doku görünümünde kollabe olmuĢ akciğer lobu ve

kalp görünümü ................................................................................... 93

ġekil 3.10. Aneoik görünen Ģiddetli pleura efüzyon ve kalp görüntüsü .............. 93

ġekil 3.11. Partiküllü heterojen görünümlü pleural efüzyon ve kalp

görüntüsü ............................................................................................ 93

ġekil 3.12. Diyafram fıtkı sonrası gögüs boĢluğuna geçen omentum ve

partiküllü heterojen görünümlü pleural efüzyon görüntüsü................ 93

ġekil 3.13. Diyafram fıtkı sonrası gögüs boĢluğuna geçen karaciğer, safra

kesesi ve oluĢan pleural efüzyon görüntüsü ....................................... 93

ġekil 3.14. Akciğerde solid görünümlü tümöral oluĢum ve anekojen

görüntüye sahip pleural efüzyon görüntüsü ........................................ 94

ġekil 3.15. Parieatal ve visseral pleural yapraklarında ekojen hat

görünümünde kalınlaĢma ve ekojen bant Ģeklinde adezyon

alanları ................................................................................................ 94

ġekil 3.16. Mitral kapakta 2. derece yetmezlik (mitral regürgütasyon) ve

kalbin çevresinde pleural efüzyon görüntüsü ..................................... 94

ġekil 3.17. ġiddetli derecede perikardial efüzyon ve efüzyon nedeniyle

Ģekillenen kardiak tamponad ile pleural efüzyon görüntüsü............... 94

ġekil 3.18. Perikartta kalınlaĢma ve pleural efüzyon görüntüsü ........................... 95

Page 14: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

xiii

ġekil 3.19. Perikartta kalınlaĢma ve partiküllü heterojen görünümlü

pleural efüzyon görüntüsü .................................................................. 95

ġekil 3.20. Böbreklerde küçülme ve böbrek korteksinde multifokal kistler ......... 99

ġekil 3.21. Karaciğer marjinlerinde kütleĢme ve karaciğer parankiminde

multifokal kistik alanlar ...................................................................... 99

ġekil 3.22. Boyutları artmıĢ mezenĢimal lenf yumruları ...................................... 99

ġekil 3.23. Safra kesesinde mukosel birikimi ...................................................... 99

ġekil 3.24. ġiddetli derecede asites görüntüsü ...................................................... 99

ġekil 3.25. Ġntraabdominal kitle ............................................................................ 99

ġekil 3.26. Torakoskopik drenaj sonunda pleura da çok sayıda nohut

büyülüğünde lezyon .......................................................................... 103

ġekil 3.27. Diyafram fıtkı sonu gögüs boĢluğuna yer değiĢtiren karaciğerin

torakoskopik görüntüsü ..................................................................... 103

ġekil 3.28. Torakoskopi eĢliğinde pulmoner kitlesel lezyondan biyopsi

alınması ............................................................................................. 104

ġekil 3.29. Torakoskopik olarak pleura üzerinde yer yer kırmızı ve mavi

renk değiĢiklikleri ve kanama odaklarının görünümü ...................... 104

ġekil 3.30. Kalp boyutlarında artıĢ. perikardial efüzyona bağlı kalp

boyutunda artisan torakoskopik görünümü ....................................... 104

ġekil 3.31. Travma sonrası pulmoner paranĢiminde peteĢial alanların

torakoskopik görünümü. .................................................................. 104

ġekil 3.32. Perikardial efüzyonun drenajını sağlamak için torakoskopik

parsiyal perikardektomi uygulaması ................................................. 109

ġekil 3.33. Torakosentez ve pleural lavaj uygulaması ........................................ 110

ġekil 3.34. Torakostomi tüpü yerleĢtirilerek sağlanan devamlı pleural

drenaj ................................................................................................ 110

ġekil 3.35. ġiddetli derecede pleural efüzyon görüntüsü. Kalp ve diyafram

silüeti detay kaybı ve efüzyon kaynaklı trakeanın dorsale

deviyasyonu ...................................................................................... 116

ġekil 3.36. ġiddetli derecede pleural. Kalp ve diyafram silüeti detay kaybı ...... 116

ġekil 3.37. Hafif derecede pleural efüzyonla birlikte kalbin kranialinde

yumuĢak doku opasitesi veren kitlesel bir lezyon ............................ 117

Page 15: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

xiv

ġekil 3.38. Kalbin boyutları artıĢ (perikardial efüzyon) ve hafif bir pleural

efüzyon gözlendi ............................................................................... 117

ġekil 3.39. Hafif bir pleural efüzyona birlikte sol kranial ve medial lobu

tutan kitlesel bir lezyon ..................................................................... 117

ġekil 3.40. Torakosentez öncesi ve sonrası alınan L/L radyografiler ................. 117

ġekil 3.41. ġiddetli derecede pleural efüzyon ve kollabe olmuĢ akciğer

lobu ................................................................................................... 121

ġekil 3.42. Partiküllü bir pleural efüzyon görüntüsü .......................................... 121

ġekil 3.43. ġiddetli derecede pleura efüzyon. Berrak bir görünüme sahip ......... 121

ġekil 3.44. Diyafram fıtkı. Pleural efüzyona neden olan ve toraks

boĢluğuna yer değiĢtiren karaciğer görüntüsü .................................. 122

ġekil 3.45. Kalbin dorsalinde izlenen solid kitlesel lezyon ................................ 122

ġekil 3.46. Kalbin kranialinde solid kitlesel lezyon ........................................... 122

ġekil 3.47. Akciğer loblarında generalize hiperekoik alanlar ............................. 122

ġekil 3.48. OluĢan adezyonlar nedeniyle odacıklı bir görüntü izlenen

pleural efüzyon ................................................................................. 122

ġekil 3.49. Sol ventrikülde dilatasyon ve 2. Derece mitral yetmezlik ................ 123

ġekil 3.50. Sol atriumda 15.2 mm çapında solit kitle vetriküspital kapakta

2.derece kaçak ................................................................................... 123

ġekil 3.51. ġiddetli derecede perikardial efüzyon ve kardiak tamponad ............ 123

ġekil 3.52. ġiddetli derecede perikardial efüzyon ve kardiak tamponad ............ 123

ġekil 3.53. Diyafram fıtkı. Toraksa yer değiĢtirmiĢ karaciğer görüntüsü ........... 126

ġekil 3.54. Asites ve her iki boyutlarında küçülme ve korteklerde

kalınlaĢma ......................................................................................... 126

ġekil 3.55. Karaciğer paranĢimi üzerindeki kistik alan ...................................... 127

ġekil 3.56. Prostat hiperplazisi ve intraprostatik kist .......................................... 127

ġekil 3.57. Dalak üzerinde multifokal kistik alanlar ve ince barsaklarda

kitlesel lezyon ................................................................................... 127

ġekil 3.58. Pleurada kalınlaĢma ve kırmızı-mavi renk değiĢiklikleri ................. 130

ġekil 3.59. Akciğerin kaudal lobunda kitlesel lezyon ......................................... 130

ġekil 3.60. Akciğer paranĢiminde kanama alanları ............................................. 131

Page 16: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

xv

ġekil 3.61. ġiddetli derecede perikardial efüzyon gözlenen olgudayapılan

toraksoskopik parsiyal perikardektomi ............................................. 131

ġekil 3.62. ġiddetli derecede perikardial efüzyon gözlemlenen olguda

yapılan torakoskopik parsial perikardektomi .................................... 131

ġekil 3.63 . Parietal pleurada noduler tarzda lezyon ............................................ 131

ġekil 3.64. ġilöz karakterde bir pleural efüzyon görüntüsü ................................ 131

ġekil 3.65. Parietal pleurada granüler tarzda lezyon ........................................... 131

ġekil 3.66. Torakoskopi eĢliğinde yerleĢtirilen göğüs tüpü ................................ 135

ġekil 3.67. 9. Göğüs tüpünin 9. Ġnterkostal aralıktan toraks boĢluğuna

yerleĢtiriliĢi ....................................................................................... 136

ġekil 3.68. Göğüs tüpünün deriye çin parmağı dikiĢ tekniğiyle sabitleniĢi ........ 136

ġekil 3.69. Torakosentez ile septik eksudat karakterinde sıvının

boĢaltılması pleural drenaj ................................................................ 136

ġekil 3.70. Torakosentez ile hemorajik karakterde sıvının boĢaltılması ve

pleural drenaj .................................................................................... 136

ġekil 3.71. Pleurodez iĢlemi öncesi torakosentez ile Ģilöz karakterde

sıvının boĢaltılması ve kimyasal pleurodez uygulanıĢı ..................... 136

Page 17: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

1

1. GĠRĠġ

1.1. Kedi ve Köpeklerde Toraks Anatomisi

Köpeklerde ve kedilerde toraksın kemiksel çatısını, 13 çift kosta ve sternumu

oluĢturan 9 adet kemik grubu oluĢturur. Bazı ırklarda nadiren 12 veya 14 çift kosta

bulunabilir (ġekil 1.1). Asimetrik kosta sayısı anomali olarak kabul edilir. Ġlk 3 ve 4.

kostalar direkt ventrale düĢey pozisyonda ve bundan sonra gelen kostalar ise

kaudoventral doğrultuda uzanırlar (Done, 1996; Dyce, 2002).

ġekil 1.1. Köpek ve kedide toraksı oluĢturan kemiksel yapılar (Done, S.H. ve ark, 1996)

Ġnterkostal damarlar ve sinirler; kostaların kaudomedialinde sulkus

interkostaliste, endotorasik fasyanın altında uzanırlar. Sinirler, internal torasik sinir

kökünden köken alır. Torasik cerrahi yapılırken bu anatomi mutlaka gözönünde

bulundurulmalıdır (Dyce, 2002).

Diyafram, birinci ve ikinci lumbal vertebradan köken alarak kruz ismi verilen

sağ ve sol kavislenmeyi yaparlar. Kostaların medial yüzlerine yapıĢır ve kostal arkı

kapatarak sternumun ucuna yapıĢır. YaklaĢık 6-7. kostalar düzeyine kadar bir dıĢ

bükeylik gösterir. Diyafram üzerinde üç delik bulunur. Bunlar dorsalden ventrale

doğru hiatus aorticus, hiatus özefagus ve foramen vena cava’dır. Hiatus aorticustan;

aorta desendens, v. azygos ve ductus torasicus geçer. Hiatus özefagustan; özefagus,

trunkus vagalis dorsalis, trunkus vagalis ventralis ve ramus özefagus geçer. Foramen

v. cava dan ise sadece vena cava caudalis geçer (Dursun, 2002).

Page 18: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

2

Kedi ve köpeklerde, sağ akciğer 4, sol akciğer 3 lobdan oluĢur (ġekil 1.2 ve

ġekil 1.3). Bunlardan sağ lop; lobus kranialis, lobus medius, lobus kaudalis ve lobus

accessorius olmak üzere dört küçük loba bölünür. Sol lop ise lobus kranialis ve lobus

kaudalis olarak iki ayrı loba ayrılmıĢtır. Sol lobus kranialis bir fissura ile pars

kranialis ve pars kaudalis olarak ikiye ayrılmıĢtır. Loblar birbirlerinden derin

fissuralarla ayrılır sadece bronĢlar ve damarlar ile birbirlerine bağlanmıĢlardır (ġekil

1.4 ve ġekil 1.5). Bundan dolayı loblar arasındaki bu zayıf bağlantı kedi ve

köpeklerde lob torsiyonlarına neden olmaktadır (Dursun, 2002).

ġekil 1.2. Köpekte Toraks ve Torasik Yapıların Sol Lateral Görüntüsü. (Popesko, P, 1977).

Page 19: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

3

ġekil 1.3. Köpekte Toraks ve Torasik Yapıların Sağ Lateral Görüntüsü (Popesko, P, 1977).

Page 20: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

4

ġekil 1.4. Köpekte sağ ve sol akciğer lobları (Popesko, P (1977).

Mediastinum, iki pleura kesesi arasında yeralan bir bölümdür. Önde apertura

torasis kranialis, üste kollumna vertebralis, altta sternum, her iki yanda da pleura

mediastinalis ile sınırlıdır ve pleural boĢluğu sağ ve sol olmak üzere ikiye böler.

Mediastinum; kranial, medium ve kaudal olmak üzere üç bölüme ayrılır.

Page 21: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

5

ġekil 1. 5.Köpeklerde Akciğer Loblarının Medialden Görüntüsü (Popesko, P, 1977).

Mediastinum kraniale, apertura torasis cranialisten kalbin ön kenarına kadar

uzanır. Dorsal ve ventral olmak üzere ikiye ayrılır. Dorsal kısımda trakea ve hemen

trakeanın dorsalinde seyreden özefagus bulunur. Trakeanın altında

tr.brachiocephalicus, a. carotis communis’ler, a. subclavia’lar, biraz sağda ve daha

altta v. cava cranialis ve onu oluĢturan damar kökleri, Inn. mediastinales craniales,

n.vagus, n. larygeus recurrens, n. phrenicus ve sempatik sinirin kardiak iplikleri

Page 22: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

6

bulunur. Mediastinum craniale’nin ventral kısmında ise gençlerde timus bulunur

(Dyce, 2002; Dursun, 2002).

Mediastinum mediale dorsal ve ventral olmak üzere iki kısma ayrılır.

Dorsalde trakea, özefagus ve kalpten giren ve çıkan damarlar bulunur. Mediastinum

mediumun alt kısmında kalp ve perikardium yeralır. Kalbin apeksi sternuma bağlıdır.

Basis cordis toraks boĢluğunun üst 1/3’ü ile orta 1/3’ünün birleĢimine yer alır. Basis

cordisin solunda n. phrenicus, sağında v. azygos dextra ve v. cavaların son kısımları

yer alır (Dyce, 2002; Dursun, 2002).

Mediastinum caudale kalbin arkasındadır. Kalp, radix pulmonis ve diyafram

arasında yer alan üçgen Ģeklinde bir alandır. Radix pulmonis’ten diyaframa uzanan

lig.pulmonale ile dorsal ve ventral olarak iki kısma ayrılır. Dorsalde aorta thorasica,

v.azygos ve ductus thorasicus vardır. Ventral kısım dar ve küçüktür. Perikardium ve

diyafram arasındadır. En önemli anatomik oluĢum olarak n. phrenicus’u kapsar

(Dyce, 2002; Dursun, 2002).

Torasik kanal, sisterna Ģili den doğan ve lenfin venöz sisteme dönüĢünü

sağlayan büyük bir lenf damarıdır. Torasik kanal anatomisi türler arasında farklılık

gösterir. Genellikle tek bir kanal olarak baĢlar, bronĢlara ayrılarak devam eder.

Torasik kanal köpeklerde toraksın kaudalindeyken orta hattın sağında bulunur ve

yaklaĢık 5. intercostal aralık düzeyinde sol tarafa geçer (Dyce, 2002).

1.2. Pleural BoĢluğun Anatomisi

Pleural boĢluk, subserozal bir endofasia tarafından sarılmıĢtır. Bunun dıĢında torasik

kaslar, kemiksel yapılar, ligamentler tarafından torasik boĢluk Ģekillendirilir (Sisson,

1975; Miller, 1979).

Pleura; akciğerleri, torasik duvar ve mediastinumu saran seröz bir

membrandır. Pleura, torasik boĢluğu sağ ve sol olmak üzere iki eĢit yapıya ayırır ve

bir pleural boĢluk oluĢturur (Evans, 1979; Alkan, 1993; Dyce, 2002; Cohn, 2010)

(ġekil 1. 6).

Page 23: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

7

Her iki pleural boĢluk (cavum pleurae), yassı mezotelial hücreler tarafından

oluĢturulan bir sıvı ihtiva eder, kapillar bir film gibi torasik boĢluğu sarar ve bu

oluĢturulan sıvı yaĢam için büyük bir öneme sahiptir. Bu sıvı akciğerleri saran

visseral pleura veya pulmoner pleura ile torasik duvarı saran parietal pleura arasında

bulunur. Ekspirasyon ve inspirasyon anında akciğerlerin rahat hareket etmesini

sağlar (Evans, 1979; Ludwig, 2010).

Sağ pleural boĢluk, sol pleural boĢluğa göre daha geniĢ bir alana sahiptir.

Çünkü sol pleural boĢlukta ek olarak postkardial mediastinal duvar bulunmaktadır.

Sağ ve sol pleural boĢluk birbirleriyle iliĢki halinde değildirler (Evans, 1979).

Parietal pleura, torasik duvarı saran pleuradır. Kostal, mediastinal ve

diyaframatik parietal pleura adı verilen üç bölümden oluĢmaktadır.

Kostal pleura (pleura costalis) torasik boĢluğun lateral duvarını iç yüzeyini

saran pleuradır. Ġnterkostal kasları örter ve elastik bir yapıya sahiptir. Pleura costalis

göğüs boĢluğunu sınırlayan duvar ya da organların birinden diğerine geçiĢinde bir

takım recessusları oluĢturur. Bunlara recessus pleurales denir. Bu recessustan biri

pleura costalis ile pleura diaphramaticus arasındadır. Dar fakat uzun olan bu recessus

costodiaphramaticus ismi verilir. Pleura costalis’in lumbal vertebraların

baĢlangıcında diyafram üzerine atlamasıyla recessus lumbodiaphamaticus Ģekillenir.

Pleura costalis ile pleura mediastinalis arasındaki çıkmaza recessus

costomediastinalis, pleura mediastinalis ile pleura diaphramatica arasındakine ise

recessus mediastinodiaphramaticus sinister denilmektedir (Dursun, 2002; Dyce,

2002).

Pleura diaframatika, pleuranın, diyaframın torasik boĢluğa dönük yüzünü

örten bölümüdür. Diyaframın tendinöz olan orta kısmına sıkıca yapıĢır (Dyce, 2002).

Mediastinal pleura yine 4 bölümde incelenebilir. Bunlar ventral, kranial

(preperikardial), orta (perikardial) ve kaudal (postperikardial) dır (Dursun, 2002).

Ventral mediastinal pleura (pleural mediastinalis ventralis), özellikle yaĢlı

köpeklerde daha esnek bir yapıdadır ve torasik giriĢten diyaframa kadar uzanır.

Page 24: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

8

Ventral mediastinal pleuranın kranial kısmı dorsalde, perikardial mediastinal pleura

olarak devam eder. Genç köpeklerde timus bezinin ventral kısmını örter. Bütün

köpeklerde internal torasik damarlar, transversus torasik kaslarda gözden

kaybolmadan önce bu pleura kısmı üzerinde bilateral olarak bir çıkıntı halinde

izlenebilir (Dyce, 2002).

Ventral mediastinal pleuranın kranial kısmının kalınlığı Beagle boyutundaki

köpeklerde 1 cm’nin üzerine çıkabilir. Ventralde 3 ile 6. sternebral bağlantıya kadar

uzanır. Dorsalde mediastinal pleura, perikardiumu örter (Dyce, 2002).

Ventral mediastinal pleura kalbin kaudaline doğru geniĢler. Ventralde

6.sternal segmentin kaudaline yapıĢır. Dorsalde ise diyaframa yapıĢmaktadır

(Dursun, 2002).

Kranial mediastinal pleura, genç köpeklerde oldukça büyük gözlenen timusun

büyük bir bölümünü örtmektedir. YaĢlı köpeklerde ise timus, yağlı bir bez ve

damarlar kalıntısı olarak izlenmektedir (Dursun, 2002).

ġekil 1. 6. Pleural BoĢluk ve Pleuranın Anatomisi. (Losonsky, JM ve Prasse, KM 1978 ).

Page 25: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

9

1.3. Pleural Hastalıklar

Kedi ve köpeklerde pleural boĢluk hastalıkları; pnömotoraks, pleural efüzyon,

tümöral oluĢumlar veya diyaframatik hernialar gibi pleural boĢluğu dolduran

lezyonlardan oluĢmaktadır (Padrid, 2000; Siverstein 2010). Pleural boĢluğa anormal

Ģekilde dolan hava, sıvı ya da yumuĢak doku genellikle pleura kökenli değildir. Bu

hastalıklar, akciğer paranĢiminden köken alır ya da primer sistemik hastalıklarda

Ģekillenir. Altında yatan neden ne olursa olsun, pleural boĢluğa hava ya da sıvı

dolması, hasta için yaĢam tehlikesi oluĢturmaktadır (Padrid, 2000).

1.3.1. Pnömotoraks

Atmosfer basıncıyla iliĢkili olarak pleural boĢlukta, akciğerlerin ĢiĢkin kalabilmesi ve

respirasyonun gerçekleĢebilmesi için negatif bir basınç vardır. Pleural boĢluktaki bu

negatif basınç, inspirasyon anında hava yollarının açık kalabilmesi için önemli bir rol

oynar. Bunun önemi herhangi bir nedenden dolayı pnömotoraks oluĢtuğunda daha da

fazla anlaĢılır. Pnömotoraks bir nedenden dolayı pleural boĢluğa serbest hava

dolması ve boĢlukta pozitif bir basınç oluĢup negatif basıncı ortadan kalkması

anlamına gelir. Bu durumda akciğerler yeteri kadar geniĢleyemezler (Padrid, 2000).

Pnömotoraksın en yaygın nedeni travmadır (Padrid 2000; Monnet, 2003).

Yüksekten düĢme veya araba kazalarında sıklıkla karĢılaĢılır. Diğer nedenler ise

toraks duvarını penetre eden yaralanmalar, enfeksiyona bağlı akciğer rupturları,

primer veya metastazik tümörler ve konjenital bullalardır (Dallman, 1988). Travma

Ģekillenip toraks duvarı penetrasyona uğradığında, duvardaki zarara uğramıĢ

kısımdan torasik boĢluğa doğru tek yönlü bir hava geçiĢi olur. Hava sadece

inspirasyon anında torasik boĢluğa geçer. Bu anormal geçiĢ, torasik boĢlukta

atmosferik basınçtan daha fazla bir basınç oluĢmasına neden olur. Bu olay

“pnömotoraks tansiyonu” olarak adlandırılır. Bir an önce sağaltım yapılmaz ise bu

durum ölümcül olabilir (Padrid, 2000).

Page 26: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

10

Spontanöz pnömotoraks, herhangi bir travmaya maruz kalmadan

kendiliğinden Ģekillenen pnomötoraks oluĢumlarıdır (Bright, 1981; Yoshioka, 1982;

Kramek, 1987; Holtsinger, 1993). Köpeklerde spontanöz pnömotoraksın en önemli

nedeni ruptura uğrayan pulmoner bullalardır (Bourdrieau, 1985; Monnet, 2003).

1.3.2. Solid Doku Lezyonları

Pleural boĢluğun solid dokuyla dolmasını genellikle kranial mediastinal kitleler

(CMM) ve diyaframatik herniadan kaynaklanır. Mediastinal tümörler sıklıkla

malignant niteliktedir. Diyaframatik hernialar konjenital ya da abdominal travmalar

sonucunda oluĢabilir. Kedilerde daha çok toraksın sağ tarafında herniasyon

izlenilmektedir (Padrid, 2000).

1.3.3. Pleural Efüzyon

Pleural boĢluk içerisine, her çeĢit sıvının anormal derecede birikmesi olayına pleural

efüzyon denir (Suter 1983; Temizsoylu, 1999).

Pleural boĢlukta biriken sıvılar, yangısal hücreleri içerdiklerinde eksudat,

içermediklerinde transudat ya da çekirdekli hücre sayılarına göre modifiye transudat

olarak isimlendirilmektedirler (Suter, 1883; Kowalewich, 1993; Steyn, 1993; Thrall,

1994; Temizsoylu, 1999; Monnet 2003).

1.4. Pleural Sıvının Fizyolojisi

Visseral ve parietal pleura arasında 10 kg’lık bir köpekte yaklaĢık 2.4 - 3 ml sıvı

bulunur (Agostoni,1972; Padrid, 2000). Kediler için bu miktar bildirilmemiĢtir.

Torasik duvar ile akciğer arasında kalan bu sıvı akciğerin ekspirasyon ve inspirasyon

anında pleural yüzeyler arasındaki kayganlığı sağlar ve akciğerlerin torasik duvara

temasını engeller (Monnet, 2003).

Page 27: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

11

Parietal pleuradaki damarlarda, permabilitenin yüksek olması düzenli olarak

pleural sıvının oluĢmasını sağlar, bu dinamik sıvının oluĢumu ve absopsiyonu

Starling Kanunları (ġekil 1.7) ile sağlanmaktadır (Agostoni, 1972; Black, 1972;

Miserocchi, 1997; Monnet, 2003).

Parietal pleurayı besleyen sistemik kapillar damarlardaki hidrostatik basınç

+30 cmH2O’dur. Pleural sıvının hidrostatik basıncı ise -5 cmH2O’dur. Net hidrostatik

basınç 35 cmH2O olup sıvının parietal pleuradan pleural boĢluğa geçiĢini sağlar.

Sıvının parietal pleuradan pleural boĢluğa geçiĢi pleural sıvının yaklaĢık 8 cmH2O

olan kolloid ozmotik basıncı ile sağlanmaktadır. Ancak kapillar damarlardaki kolloid

ozmotik basınç zıt yönde çalıĢmaktadır. Sonuç olarak sıvının parietal pleuradan

pleural boĢluğa geçmesini arttıran net basınç 9 cmH2O dur. Diğer taraftan visseral

pleurayı besleyen pulmoner kapillarlardaki hidrostatik basınç yaklaĢık olarak 11 cm

H2O olup visseral pleura ile pleural boĢluk arasında 16 cmH2O luk bir net hidrostatik

basınca neden olur. Pleural boĢluktan sıvının emilmesini sağlayan net kolloid

ozmotik basınç 26 cmH2O’da kalır. Bu nedenle 10 cmH2O olan net basınç, pleural

boĢluktaki sıvının visseral pleura tarafından absorbsiyonuna yardımcı olur. Böylece

fizyolojik koĢullarda pleural sıvı parietal pleura tarafından oluĢturulur ve visseral

pleura tarafından emilir. Pleural sıvının seviyesi azaldığı zaman pleuranın esneme

yeteneği sayesinde pleural sıvının hepsinin absorbsiyonu engellenmiĢ olur. Bu

sayede pleural sıvı için gerekli olan yer değiĢtirme olayı sağlanmıĢ olur (Agostoni,

1972; Black, 1972; Monnet, 2003).

Pleural sıvı ile birlikte protein de pleural lenf damarlarından emilir (Agostoni,

1972; Black, 1972; Slatter D, 2003 ). Pleural sıvının protein konsantrasyonunda artıĢ

olduğunda lenfatik drenaj daha fazla önem kazanır, çünkü pleural sıvının kolloid

ozmotik basınç artıĢı pulmoner kapillarları tarafından sıvının emilimini azaltır.

Pleural boĢluktaki lenfatik dolaĢım normal akciğer hareketleri ile arttırılır (Monnet,

2003).

Page 28: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

12

ġekil 1. 7. Pleural Sıvı OluĢum ve Absorbsiyon Fizyolojisi (Ludwig, L.L ve ark 2010).

1.5. Pleural Efüzyonun Patofizyolojisi

Pleural efüzyon, konjestif kalp yetmezliğinde (CHF) olduğu gibi sistemik ve pleural

kapillar hidrostatik basıncın artması, hipoalbuminemide olduğu gibi plazma onkotik

basıncın azalması, yangı durumlarında olduğu gibi kapillar permabilitenin artıĢı veya

lenfatik obstruksiyon ve disfonksiyondan kaynaklabilen, pleural boĢluğa anormal bir

Ģekilde sıvı dolma olayıdır. Bunlara ek olarak travma, koagulopati ve tümörden ya da

yangıdan kaynaklanan damar hasarları sonucunda hemotoraks adı verilen hemorajik

pleural efüzyon da Ģekillenebilir (Noone, 1985; Boggs, 1995; Ludwing, 2010).

Vaskülitis nedeniyle vasküler permabilite ve lenfatik dolaĢımındaki

değiĢimler, genellikle konsantrasyonu >3.0 g/dL olan yüksek protein içerikli bir

pleural sıvının oluĢmasına neden olur. Artan vasküler permabilite nedeniyle

histamin, bradikinin gibi kimyasal mediatörler salınır. Kedi ve köpeklerde vaskülitis,

üremi, pankreatitis, bakteriyel, viral veya fungal pnömoni ve Sistemik Lupus

Page 29: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

13

Eritromatozis (SLE) gibi immun sistem hastalıklarında da Ģekillenebilir (Monnet,

2003).

Torasik kanal obstruksiyonuna neden olan neoplastik oluĢumlarda, pleura

kalınlaĢmasına neden olan yangılarda ve sağ konjestif kalp kökenli lenfatik

hipertansiyonda, pleural sıvı ve proteinin lenfatik drenajı azalır (Ludwig, 2010).

DüĢük proteinli bir pleural efüzyon sıvısı oluĢtuğunda genellikle kalp,

karaciğer ve böbrek hastalıkları akla gelmelidir. Örneğin sağ konjestif kalp

yetmezliğinde parietal kapillar hidrostatik basınç ve dolayısıyla sıvı oluĢumu artar.

Sol konjestif kalp yetmezliğinde ise visseral kapillar hidrostatik basınç artar ve sıvı

absobsiyonu azalır. Hipoproteinemide azalan kapillar kolloid ozmotik basınç

yüzünden sıvı üretimi artarken sıvı emilimi azalır (Monnet, 2003; Nelson, 2005).

Bazen pleural efüzyon; hemotoraks, Ģilotoraks, diyaframatik hernia ya da

karaciğer hastalıklarında olduğu gibi pleural kökenli olmayabilir (Barnhard, 1996;

Cook, 1996; Borenstein, 2004).

1.6. Pleural Efüzyonun Etiyolojisi

Pleural efüzyon, pleural sıvının normalinden fazla üretilmesinden ya da oluĢan

sıvının visseral pleura kapillalarından emilmemesinden kaynaklanır. Efüzyon oluĢma

mekanizması pleural efüzyonun patofizyolojisinde anlatılmıĢtır. Efüzyona neden

olan hastalıklara göre pleural boĢluğa farklı karakterlerde sıvılar toplanır. OluĢan sıvı

karakterleri ve efüzyonun altında yatan muhtemel hastalık grafiği Çizelge 1’de

verilmiĢtir (Monnet, 2003).

1.6.1. Hidrotoraks

Hidrotoraks, pleural sıvı oluĢumu ve absorbsiyonundan sorumlu olan Starling Yasası

dengesinin bozulması sonucu, pleural boĢluğa normalinden fazla oranda transudat

Page 30: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

14

karakterde sıvı birikmesidir (Prasse, 1976, Cantwell, 1983; Noone, 1992).

Hipoproteinemi, kapillar ozmotik basıncı azaltır ve pleural boĢluktaki sıvının

absorbsiyonu azalır. Hidrotoraksa neden olan hipoproteinemi durumlarında asites ve

generalize ödem de gözlemlenebilir (Silverstein, 2010). Protein kayıplı nefropati,

protein kayıplı enteropati, karaciğer yetmezlikleri ve beslenme bozuklukları

hipoproteinemiye neden olabilir (Monnet, 2003).

Sağ taraflı, sol taraflı ya da biventriküler konjestif kalp yetmezliklerinde

pulmoner ya da sistemik kapillar hidrostatik basınç bozulduğundan dolayı

hidrotoraks Ģekillenir (Bovee, 1970; Gruffydd-Jones, 1978; Monnet, 1995; Walker,

2000). Sağ konjestif kalp yetmezliklerinde hem pleural hem de peritoneal efüzyon

Ģekillenebilir (Steyn, 1993). Sağ taraflı konjestif kalp yetmezliklerinde pleural sıvı

üretimi artarken, sol taraflı konjestif kalp yetmezliklerinde sıvı absorbsiyonu azalır.

Perikardial efüzyonlarda da pleural boĢlukta transudat karakterde sıvı toplanabilir

(Monnet, 2003). Kedilerde pleural efüzyonun % 53’ü perikardial hastalıklardan

kaynaklandığı belirtilmektedir (Rush, 1990).

Hidrotoraks; akciğer lobu torsiyonları, diyaframatik hernia sonucu Ģekillenen

karaciğer inkarserasyonları veya kaudal vena kava oklüzyonları gibi venöz ve

lenfatik dolaĢımın obstruksiyona uğradığı durumlarda da Ģekillenebilir. Böyle oluĢan

hidrotorakslar organ kapsullasından sızarak Ģekillenirler (Lord, 1972; Claveau, 1973;

Creighton, 1975; Lord, 1980; Malik, 1990; Cook, 1996).

1.6.2. Pyotoraks

Pleurada bir yangı oluĢtuğunda bu sıvının karakteri kuru, serofibrinöz,

pyogranulomatöz ya da purulent olabilir. Kuru pleuritisler bakteri, virus ya da

travmadan kaynaklanabilir. Kuru pleuritisin tanısını koymak için klinik bulgular

önem taĢımaktadır. Ġlerlemeyen bir öksürük, hızlı ĢekillenmiĢ bir solunum

yetmezliği, beli belirsiz bir göğüs ağrısı ve oskültasyonda pleural yapraklarının

birbirine sürtmesinin duyulması ile kuru pleuritisten Ģüphelenilebilir (Owens, 1995).

Page 31: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

15

Serofibrinöz pleuritis, Infeksiyöz kanin hepatitis (ICH), kanin leptospirozis,

kanin distemper (CDV), kedi ve köpeklerde bakteriyel pnömoniler, kedi ve köpekte

viral kaynaklı alt solunum yolu enfeksiyonlarında gözlemlendiği rapor edilmektedir

(Tomlinson, 1980; Monnet, 2003). Kedilerde Aelurostrongylus ve köpeklerde

Spirocerca lupi gibi parazitik hastalıklar da genellikle serofibrinöz karakterde bir

pyotoraksa neden olurlar (Miller, 1984). Bilier sistem ve diyafram rupturları, kanin

tüberkülozunda da bu karakterde bir efüzyon gözlenebileceği belirtilmektedir

(Robins, 1977; Liu, 1980; Barnhart 1996).

Pyogranulomatöz pleuritis genellikle Feline infeksiyöz peritonitis (FIP)’te

gözlemlenmektedir (Creighton, 1975; Monnet, 2003). Efüzyon, viral etkenin bütün

seröz mebranlarda vaskülitise yol açmasından kaynaklanır. Hastalık genelde asites ve

üveitis ile birlikte seyreder. Pyogranulomatöz efüzyonlarda eĢit sayıda nötrofil ve

makrofaj hücreler gözlemlendiğinde, mantar hastalıkları ya da yabancı cisim

reaksiyonları düĢünülebilir (Mertens, 2005).

Pyotoraks pleural boĢluğa septik eksudat toplanması olarak tanımlanmaktadır

(Light, 1994; Bauer, 1995; Piek, 2000). Pyotoraks, diğer isimleriyle purulent

pleuritis; empiyem, bakteriyel veya fungal sepsislerin sonucu olarak oluĢur

(Withrow, 1975; Holmberg, 1979; Tomlinson, 1980). Toraks duvarını penetre eden

ısırık yaralarında, ilerlemiĢ bakteriyel pnömonilerde, diskonspondilitisin bir sonucu

olarak, pulmoner neoplazilerde, yabancı cisim göçleriyle, özefagus perforasyonuyla

ve hematojen yayılımla pyotoraks Ģekillenebilir (Cohn, 2010). Kedilerde pyotoraks

oluĢumlarının büyük kısmı ısırık yaralarından kaynaklanır (Fellenbaum, 1972;

Ludwig, 2010) Av köpeklerinde ise pyotoraksın en büyük nedeni yabancı cisim

göçleridir (Monnet, 2003).

Köpeklerde, pyotoraks Ģekillendiğinde, Fusobacterium ve

Nocardiaasteroidesen fazla izole edilen bakterilerdir. Kediler de ise en fazla

Pasteurella multocida görülür (Tomlinson, 1980; Ludwig, 2010). Diğer izole edilen

bakteriler, Chilamydia psittaci, Salmonella, Actinomyces spp, Streptococcus spp,

E.Coli, Staphylococcus spp, Bacteriodes ssp, Klepsiella ssp, Proteus ssp,

Corynebacterium ssp, Enterobacter ssp, Pseudomonas ssp, Spirochetes, Aspergillus

Page 32: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

16

ssp ve Criptococcus’dur (Withrow, 1975; Armstrong, 1980; Tomlinson, 1980;

Hawkins, 1986; Walker, 2000).

Pleuritis ve pyotoraks genellikle gizlice ilerler ve durum ciddileĢinceye kadar

belirti vermezler. Hastada sistemik bir enfeksiyon varmıĢcasına anoreksi, kilo kaybı,

durgunluk ve ateĢ gözlemlenir. Respiratorik distres dikkat çekici bulgudur. Böyle

durumlarda ancak radyografik bulgular ıĢığında pleural efüzyon tanımlanır (Monnet,

2003).

1.6.3. ġilotoraks

ġil, sindirilen gıdalardan lenf damarları tarafından absorbe edilen süt benzeri yağsal

bir sıvıdır. Lenf sıvısı ve trigliserid damlacıları (Ģilomikron) içerir. ġilotoraks; Ģilin,

sisterna Ģili-torasik kanal sisteminden pleural boĢluğa geçiĢi anlamına gelir (Monnet,

2003; Mertens, 2005). Sisterna Ģili, lumbar ve mezenterik lenfatik damarlardan gelen

lenfin depolandığı uzun bir kesedir (Dursun, 2002). ġilotoraks, hepatik lenf

yapımının artması nedeniyle lenfatik akımın artıĢından, venöz sistemde lenfatik

drenajın azalmasından ya da her ikisinden de kaynaklabilir. Hastalık sürecinde;

hastalık sistemik venöz basıncın artıĢına neden olur ve bunun sonucu olarak sağ kalp

yetmezliği Ģekillenebilir. ġilotoraks köpeklerde daha yaygın olduğu rapor edilmesine

rağmen kedilerle ilgili de yayınlar vardır (Graber, 1965; Glennon, 1987; Fossum,

1986; Fossum, 1991).

Kedilerde feline Lökemi Virüsü (FeLV) ve Kedi Aids (FIV) hastalıklarının

sürecinde Ģilotoraks oluĢabilir. ġilöz sıvının, dilatasyon Ģekillenen fakat perforasyona

uğramayan torasik lenf damarlarından sızdığı düĢünülmektedir. ġilotoraks intestinal

ve generalize lenf hastalıklarında da oluĢabilir (Fossum, 1986).

Kedi ve köpeklerde Ģilotoraksın etiyolojisini anlamak oldukça güçtür.

Hayvanlarda Ģilotoraks, lenfatik akıĢı engelleyen veya lenf basıncını arttıran

hastalıklarda oluĢmaktadır. Bu hastalıklar; kardiyomyopati, perikardial efüzyon,

fallot tetralojisi, triküspit displazisi, kor triatrium dexter, dirofiloria immitis gibi kalp

Page 33: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

17

hastalıkları, lenfoma ve tymoma gibi kranial mediastinal kitleler, fungal

granulomalar, venöz trombus ve kongenital torasik kanal hastalıklarıdır (Fossum,

1986; Fossum, 1991; Meadowns, 1994; Gelzer, 1997). Etiyolojik açıdan tanısı konan

bir çok olguda, sağaltımı için Ģilotoraksa neden olan bu hastalıkların öncelikle

sağaltımına dikkat edilmelidir. ġilotoraksın gerçek nedeni anlaĢılana kadar

torakosentez yapmak klinik bulguları hafifletmektedir. Fakat birçok olguda

Ģilotoraksın gerçek nedeni belirlenememektedir ve idiopatik Ģilotoraks olarak

tanımlanmaktadır (Fossum, 2004; Silva, 2011).

Travma da kedi ve köpeklerde çok yaygın olmasa da Ģilotoraksa neden olur.

OluĢan travma torasik kanal rupturuna yol açabilir (Noone, 1985; Fossum, 1986;

Birchard, 1988a).

ġilotoraks, her köpek ve kedi ırkında meydana gelmesine rağmen Afkan

Tazıları, Shiba Inu, Siyam ve Himayala gibi doğu kökenli köpek ve kedi ırklarının

predispozisyonu vardır. Afkan Tazılarında orta yaĢlarda Ģilotoraksa daha sık

ratlanırken Shiba Inularda ise bir yaĢın altındakilerde görünme sıklığının daha fazla

olduğu bildirilmektedir (Fossum 1986; Mertens, 2005). BaĢka bir çalıĢmada ise

hastalığın, neoplazilere bağlı olarak yaĢlı hayvanlarda gençlere göre daha sık

rastlandığı rapor edilmektedir (Ludwig, 2010). Herhangi bir cinsiyet predispozisyonu

ile ilgili yayına rastlanılmamıĢtır.

1.6.4. Neoplazik efüzyon

Neoplazik efüzyon, primer veya metastazik neoplazilerle iliĢkilidir. Neoplazik ya da

non-neoplazik efüzyon olup olmadığını anlamak zor olabilir. Lenfosarkoma,

pulmoner karsinoma, metastazik karsinoma ve hemanjiosarkoma, neoplazik

efüzyona en sık neden olan neoplazi türleridir (Reif, 1974). Bunun dıĢında

mesotelioma, lenfoma, multiple myeloma da pleural efüzyona neden olabilir.

Neoplazik süreçte efüzyonun karakteri genellikle hemorajiktir (Mertens, 2005).

Page 34: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

18

Mezoteliomalar; pleura, perikardium ve peritoneumdaki mezotel

hücrelerinden köken alırlar. Malignant ve bening karakterde olabilir. Mesoteliomalar

histolojik olarak fibröz veya epiteliyal kaynaklıdır. Insanlarda her iki karakterde aynı

sıklıkla karĢılaĢılmasına rağmen, köpeklerde pleural meoteliomalarda epiteliyal

karaktere daha sık rastlanır. Akciğer, myokardium, trakeabronĢial lenf nodülleri gibi

diğer intratorasik organlara metastaz yapabilir. Bu tümör nadir de olsa diyaframa

penetre olarak abdominal boĢluğa yayılıp metastaz yapabilir (Mertens, 2005).

Mezoteliomaları pleural efüzyon sıvı örneği analizleri ile belirlemek, sıvıda

neoplazik ya da reaktif mezotelial hücreleri görmek zor olduğundan dolayı oldukça

güçtür. Genellikle identifiye etmek için açık cerrahi ya da torakoskopik biyopsi

almak gerekmektedir (Ludwig, 2010).

1.6.5. Hemotoraks

Pleural efüzyon genelde serosanguin karakterdedir. Aslında hemotoraks tanımı

pleural boĢluğa direkt olarak kanın toplandığı durumlarda kullanılan bir

terminolojidir (Monnet, 2003). Hemotoraksın en yaygın nedeni, pulmoner paranĢim

ve interkostal damarlara zarar veren ve kosta kırıklarını içeren torasik travmalardır.

Torakotomi sırasında interkostal arterin laserasyona uğraması sonucu da hemotoraks

Ģekillenebilir. Trombositopeni, warfarin toksikasyonu ve dissemine intervasküler

koagulopatisi (DIC) olan hastalarda genellikle daha sık hemotoraks Ģekillenir

(Weber, 1982). Pulmoner damarlara neoplazik infiltrasyon Ģekillendiğinde

damarlarda ruptur Ģekillenebilir ve spontan hemotoraksa neden olur. Dirofilaria

immitis ve Spirocerca lupi, pulmoner arter ve aortun duvar yapısında değiĢikliliğe

neden olur ve yine ruptur Ģekillendirerek spontan hemotoraks oluĢur (Giles, 1973).

Köpeklerde idiopatik spontan hemotorakslar da bildirilmektedir (Meineke, 1969)

Page 35: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

19

1.6.6. Eozinofilik Efüzyonlar

Kedi ve köpeklerde eozinofilik efüzyonların nadir de olsa görüldüğü bildirilmiĢtir

(Cantwell, 1983; Miller 1984; Fossum, 1993). Eozinofilik efüzyonun tanısı ancak

efüzyon sıvısında lökositlerin %10’dan fazlası eozinofil olduğu durumlarda

konulabilir. Köpeklerde eozinofilik efüzyonlar dirofilaria, sistemik mastositozis,

interstisyel pneumoni ve dissemine eozinofilik granulomatozisle Ģekillenir 14 olgu

üzerinde yapılan retrospektif bir çalıĢmada eozinofilik efüzyonlar; toraks travması,

pneumotoraks, neoplazi, konjestif kalp yetmezliği ve hipersensitivite durumlarıyla

iliĢkilendirilmektedir (Fossum, 1993).

Çizelge 1.1. Pleural Sıvı Karakterleri ve Efüzyonu OluĢturan Hastalıklar (Nelson, L.N (2010).

Page 36: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

20

1.7. Pleural Efüzyonda Tanı

Pleural efüyonun nedeninin ve Ģekillenen sıvı tipinin tanısı için, klinik bulgulara,

radyografik, ultrasonografik, torakoskopik görüntülemelere ve efüzyon sıvısının

laboratuvar analizlerine ihtiyaç duyulmaktadır (Ludwig, 2010).

1.7.1. Klinik Bulgular

Pleural efüzyonda klinik belirtiler; biriken sıvı miktarına, sıvının birikim hızına,

sıvının etiyolojisine ve komplikasyonlara göre faklılık gösterir (Suter, 1983; Suter,

1984) Pleural sıvı, pleural boĢlukta biriktikçe akciğer geniĢlemesi azalmaya baĢlar ve

buna bağlı olarak kan gaz dengesinin bozulması gözlemlenir. Fakat bu klinik belirti,

efüzyona neden olan hastalık çok ilerlediği ve efüzyonun arttığı durumlarda kendini

gösterir (Monnet, 2003).

Pleural efüzyonu olan hayvanlarda dispne en sık görünen klinik belirtidir.

Hastalığın akut döneminde hasta sahibi bu Ģikayetle hayvanını veteriner hekime

getirir. Dispne genellikle geciken ekspirasyon ve zorlu bir inspirasyonla dikkati

çeker. Hayvanlar yatmak istemezler ve baĢlarını, boyunlarını yüksek bir pozisyonda

ileriye doğru uzatırlar. Diğer klinik belirtiler açık ağız solunum, siyanoz ve

taĢipnedir. Köpekler ve kedilerde pleural efüzyon kronikleĢtiğinde klinik belirti

olarak sadece öksürük izlenebilir ve bu yüzden medikal sağaltıma yanıt alınamayan

bir öksürüğün varlığında pleural efüzyon yönünden değerlendirilmelidir (Ludwig,

2010). Öksürme, kardiomyopatilerde oluğu gibi efüzyona neden olan irritasyonun bir

sonucu da olabilir. Diğer oskültasyon bulguları muffle kalp yani baskılanmıĢ kalp

sesi, akciğer sesleri ve torasik perküsyonda matlık dikkati çeker (Rush, 2002).

Obezite, perikardial efüzyon, pleural efüzyon, diyafram fıtıkları, hipovolemi ve

anfizem de kalp seslerini baskılayabilir ve bundan dolayı muayenede bunlara dikkat

edilmelidir (Prosek, 2010).

Perikardial efüzyon ile birlikte kardiak tamponatda ĢekillenmiĢse kalpte

belirgin bir mürmür de dikkati çeker (Tidholm, 2010). Pleural efüzyonun altında

Page 37: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

21

yatan nedenlerle iliĢkili olarak, ateĢ, kilo kaybı, anoreksi, depresyon, siyanoz, kalp

mürmürü, aritmi, peritoneal efüzyon, perikardial efüzyon ya da Horner Sendromu

gibi klinik belirtiler de ortaya çıkabilir (Mertens, 2005). Pleural sıvının

uzaklaĢtırılmasına rağmen solunum güçlüğü gözlenen hastalarda pnömoni ya da

fibrozis pleuritis gibi pleural ve pulmoner paranĢimal hastalıklardan Ģüphelenilebilir.

Fibroz pleuritisi bulunan hastalarda pleura diffuz olarak kalınlaĢır ve akciğerin

geniĢlemesi kısıtlanır. Fibrozis pleuritis hem kedide hemde köpeklerde genelde

Ģilotoraksa neden olur ve bunun nedeni tam olarak bilinememektedir (Fellenbaum,

1972; Forrester, 1991).

Pleural efüzyon Ģüphesi olan hayvanlarda hastalığın tanısında hasta pulmoner

ve kalp hastalıkları yönünden değerlendirilmelidir. Torasik oskültasyonda kalp ve

akciğer seslerinde ventrale yani sternuma doğru gidildikçe azalma meydana gelebilir.

Torasik perküsyonda dorsalde normal sesler, ventralde sıvının var olduğu yerde ise

mat ve azalan sesler dikkati çeker. Mürmür izlenen hastalarda genelde altta yatan

neden kalp kökenlidir. Böyle hastalar juguler ven nabzı yönünden de

değerlendirilmelidir (Monnet, 2003).

1.7.2. Radyografik Değerlendirme

Radyografi, pleural efüzyonun tanısı için en çok kullanılan görüntüleme yöntemidir

ve efüzyonun Ģiddeti hakkında detaylı bilgi sağlar (Suter, 1984; Barber, 1986; Steyn,

1993). Ama efüzyonun nedeni genellikle radyografi ile belirlenemez (Suter, 1984).

Pleural efüzyonun ilk oluĢmaya baĢladığı zaman herhangi bir klinik semptom

gözlenmeyebilir. Hayvan solunum zorluğu çekmiyorsa, yani pleural efüzyonun ilk

dönemlerinde ise, torasik radyografi erken tanı için önemlidir. Respiratorik distresi

Ģiddetli olan hastalarda, ventro-dorsalden daha ziyade dorso-ventral ve ayakta iken

latero-lateral pozisyonlarda radyografi almak daha az strese neden olur. Pozisyon

verilirken hasta çok zorlanmamalı ve gerekirse oksijen ile solunum desteklenmelidir

(Suter, 1984). Çünkü radyografi çekimi sırasında hayvanlar ölebilir.

Page 38: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

22

Normal pleura, genellikle radyografik olarak görülmez. Pleural kalınlaĢma

radyografik olarak farkedilebilir ve pleural efüzyon ile karıĢabilir. Pleural efüzyon,

torasik boĢlukta biriken sıvının miktarına bağlı olarak radyografik değiĢikliklere

neden olur. Bu değiĢiklikler sıvının karakterine bağlı olmaksızın her efüzyon tipinde

aynıdır (Thrall, 1994). Pleural efüzyonla ilgili radyografik bulgular, interlober

fisürlerde belirginleĢme, kostofrenik açıda ve lob kenarlarında kütleĢme ve diyafram

ile kalp silüetinde detay kaybıdır (Silverstein, 2010). Pleural kalınlaĢmada bu

radyografik bulgular izlenmez Bazen kalp silüetindeki bu detay kaybı subkardiak yağ

dokusu ile karıĢtırılabilir (Fossum, 1993). Pleural efüzyon torasik yapıların

görüntülenmesini maskeler. Ġntratorasik yapıların detaylı bir Ģeklde

değerlendirilebilmesi için, pleural sıvı uzaklaĢtırılıp uzaklaĢtırılmaz radyografiler

tekrar edilmelidir (Kealy, 2000; Monnet, 2003).

Pleural efüzyonda, sıvının dağılımı ve ağırlığına bağlı olarak üç tip sıvı

birikimi gözlenir.

1. Sıvı pleural boĢluk içerisinde sebestçe hareket eder ve bu hareket sıvının

varlığına bağlı olarak yerçekiminin etkisiyle gerçekleĢir ki buna serbest

pleural efüzyon denilmektedir. Serbest pleural sıvı, daha çok hidrotoraks

ve Ģilotoraksı akla getirir.

2. Trapped (Hapis olmuĢ) pleural efüzyon olarak adlandırıan ikinci tip sıvı,

pleural boĢluk içerisinde atipik tarzda eĢit olmayan bir Ģekilde dağılım

gösterir ve ağırlığının etkisiyle burada hareket eder.

3. Kapsülize pleural efüzyon olarak adlandırılan 3. tipte; pleural boĢluk

içerisinde sıvı yer değiĢtirmeden sabit olarak kalır. Bu tip pleural

efüzyonda sıvı, yüksek oranda fibrin içerir ve kronik bir hastalığı akla

getirir (Suter, 1983, Temizsoylu, 1999).

Page 39: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

23

1.7.3. Ultrasonografik Değerlendirme

Son yıllarda ultrasonografik inceleme kalp dıĢı toraks hastalıkların tanısında oldukça

büyük bir önem taĢımaktadır. Kedi ve köpeklerde kalp dıĢı toraks hastalıklarının

tanımlanması ve ultrasonografik değerlendirilmesi ile ilgili yayınlar mevcuttur

(Stowater, 1989; Tidwell, 1998; Reichle, 2000). Ultrason dalgalarının havadan ve

kemik yapılarından yeteri kadar geçememesi, kalp dıĢı toraks hastalıkların

değerlendirilmesini sınırlamaktadır. Sınırlı da olsa interkostal aralıktan ve parasternal

pencereden değerlendirme yapılabilmektedir. Pleural efüzyon oluĢtuğunda

ultrasonorafik inceleme için en iyi akustik ortam sağlanmıĢ olur (St.-Vincent, 1998).

Büyük mediastinal kitleler, periferik akciğer kitleleri ve torasik duvardaki lezyonlar

ultrasonografi ile tanımlanabilirler. Transözefageal ultrasonografi ile köpeklerde

mediastinumun değerlendirilebildiği bildirilmektedir (Hartzband, 1990).

Ultrasonografik inceleme ile atlarda pulmoner pnömoniler (Reimer, 1989; Reimer,

1990) ve mediastinum (Garber, 1994), kedi ve köpeklerde pulmoner tümörler

(Stowater, 1989; Tidwell, 1998) ve mediastinumun (Konde, 1991; Zekas, 2002)

değerlendirilebilmektedir. Ultrasonografik inceleme ile tanımlanan edilen lenfoma ve

tymoma gibi kranial mediastinal kitleler, radyografik bulgularla karĢılaĢtırılmalıdır

(Konde, 1991).

Veteriner hekimlikte ultrasonografi rehberliğinde perkutenöz ince iğne

aspirasyon ve doku biyopsisi pratikte sıklıkla kullanılmaktadır (Reif, 1974).

1.7.4. Torakosentez

Torakosentez, kedi ve köpeklerde pleural efüzyon ve pnömotoraks olgularının tanısı

ve sağaltımı için yapılmaktadır. Geçici göğüs tüpü yoluyla drenaj, aralıklı veya

sürekli ya da her ikisinin kombinasyonları Ģeklinde uygulanabilir (Monnet, 2003).

Torakosentez, ayakta duran ya da sternal pozisyonda yatırılan hastanın 7 ila 9.

interkostal aralığından, sternuma yakın bölümünden gerçekleĢtirilir (Tyler, 1989;

Petrie, 2010) (ġekil 1.8). Az miktardaki efüzyon sıvısını boĢaltmak için transklizan

ya da lokal anesteziye ihtiyaç duyulmayabilir. Fakat çok miktardaki efüzyon

Page 40: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

24

sıvılarını boĢaltmak için biri ya da her ikisi de gerekmektedir (Ludwig, 2010).

Laboratuvar incelemeleri için alınan sıvı; total çekirdekli hücre sayısı, total protein

konsantrasyonu ve sitolojik inceleme için EDTA’lı tüpe alınarak muhafaza edilebilir.

Kollesterol, trigliserid, bilirubin, urenitrojen (UN) ve kreatin konsatrasyonu gibi

biyokimsayal analizler için ise kırmızı kapaklı boĢ tüp kullanılır (Tyler, 1989;

Ludwig, 2010).

Kedi ve köpeklerde 18 ya da 20 G’lik ince uçlu kateter ünitesi üç yollu

musluk ile beraber kullanılabilir. Çok yoğun fibrin içeren kompartmanlı efüzyon

sıvılarında ise göğüs tüpü yerleĢtirmek gerekmektedir (Tyler, 1989; Monnet, 2003).

ġekil 1.8. Torakosentez Uygulaması (Nelson, O.L 2010).

1.7.5. Sıvı Analizi ve Farklı Tipte Efüzyon Karakterleri

Pleural sıvı, içerisindeki total protein konsantrasyonu, yoğunluk, total çekirdekli

hücre sayısı (TNCC), hücre tipleri, kollesterol, LDH, glukoz ve pH değerlerine göre

sınıflara ayrılır. Bu sıvı tipleri Light kriterlerine göre değerlendirilmektedir (Çizelge

1.2).

Page 41: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

25

Efüzyonların sınıflandırılması ve altında yatan nedenlerin araĢtırılması

amacıyla pleural efüzyonların biyokimyasal parametreleri çalıĢılmıĢtır. Bu çalıĢmalar

sonucunda insan hekimliğinde kesin sonuçlara ulaĢılmıĢtır; ancak veteriner

hekimlikte henüz kesin olarak karakterize edilememektedir. Veteriner hekimlikte

sıkça yapılan analizler; trigliserid, kolesterol, pH, laktat dehirojenaz (LDH) ve

glukoz seviyeleridir. Serum ve sıvı trigliserit konsantrasyonu Ģilotoraksın kesin

tanısında kullanılmaktadır (Fossum, 1986; Ludwig, 2010). Glukoz ve pH ölçümleri

septik efüzyonların tanısında yardımcı olabilir (Mertens, 2005). ÇalıĢmalar

göstermektedir ki kedilerdeki pleural efüzyonlarda glukoz 10 mg/dL ve pH 6.9’dan

az ise bunun nedeni septik efüzyonlardır (Barrs, 2009). Ġnsanlarda glukoz seviyesinin

normalden az olması tübeküloz, romatoid hastalıklar ve peritoneal efüzyonları iĢaret

eder. Kedilerde pleural ve peritoneal efüzyonlar üzerine yapılan bir çalıĢmaya göre

adenozin deaminaz seviyeleri FIP olan kedilerde, olmayanlara göre daha yüksektir

(Hırschberger, 1995).

Ġnsanlarda yapılan çalıĢmalar efüzyonların neoplazik oluĢumlarla iliĢkili olup

olmadığının araĢtırılması esasına dayanmaktadır. Malignant karakterli efüzyonların

pH’sı 7.2’den yüksek olmaktadır. Yukarıda da değinildiği gibi, azalmıĢ glukoz

konsantrasyonları neoplazik hastalıkların varlığını destekler. Malignant ya da benign

karekterli sıvıların ayırıcı tanısında telomeraz enzim aktivitesi değerlendirilmektedir

ve sitolojiyle aynı duyarlılıkta olduğu, ancak daha az spesifik sonuçlar verdiği

bildirilmektedir. Vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) kapiller

permeabiliteyi artırması nedeniyle neoplazik ya da neoplazik olmayan efüzyonların

patogenezinde önemli rol oynadığı düĢünülmektedir. Ancak, VEGF

konsantrasyonunun artıĢı neoplaziler için spesifik olmamakla beraber, yangı ve

enfeksiyöz efüzyonlarda da artıĢ gözlenebilmektedir. (Mertens, 2005). Çok yüksek

VEGF değerleri eksudatif efüzyonlarda görülmektedir. Köpeklerde yapılan bir

çalıĢmada neoplazik ve neoplazik olmayan efüzyonlarda VEGF seviyeleri arasında

bir fark izlenmemektedir (Troy, 2006).

Page 42: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

26

1.7.5.1. Transudat

Transudat normal pleural sıvının karakterine benzer yapıdadır. Tipik olarak

yoğunluğu 1.018’ den, total protein kosantrasyonu 3 g/dL’den ve total çekirdekli

hücre sayısı (TNCC) 3 x 109

den azdır (Perman, 1974; Gruffydd- Jones, 1978;

Christopher, 1987; Cantwell, 1995; Monnet, 2003). Açık renkli mezotelial hücreler

dominant olarak bulunur (5-20 μm). Bu mezotelial hücreler genelde tek çekirdeklidir

ama bazen çok çekirdekli mezotelial hücreler de bulunabilir ve neoplastik

hücrelerden ayırt edilmelidir (Prasse, 1976). Makrofaj ve lenfositlerde sıvı içinde

bulunan diğer hücrelerdir. Eğer transudat karakterli efüzyon kronikleĢirse mezotelial

hücreler dejenerasyona uğrar ve pleural boĢluğa nötrofil geçiĢi gerçekleĢtiği

bildiirlmektedir (Perman, 1974; Cantwell, 1995). Total çekirdekli hücre sayısı 5 x

109a yaklaĢırsa ve nötrofiller gözlemlenirse, bu değerler efüzyonun kronikleĢtiğinin

bir belirtisidir ve bu karakterdeki efüzyona modifiye transudat ismi verilmektedir

(Creighton, 1975; Cantwell, 1995).

Obstruktif pnömoniye neden olan akciğer lob torsiyonu, diyaframatik hernia,

karaciğer inkarserasyonu gibi hastalıklar ile birlikte efüzyon görüldüğünde sıvıda

farklı bir durum gözlemlenir. Çünkü bu efüzyonlarda lenfatik ve venöz obstruksiyon

Ģekillenmekte ve total protein oranı 3-5 g/dL arasındadır (Lord, 1973; Creighton,

1975; Prasse, 1976; Cantwell, 1995). Kırmızı kan hücreleri ve lenfositler primer

hücreler olarak gözlemlenir (Creighton, 1975). Bazı araĢtırmacılara göre bu

karakterdeki efüzyonlara da modifiye transudat demektedirler (Perman, 1974; Prasse,

1976). Bazı yazarlar ise obstruktif efüzyon ismini vermektedirler (Creighton, 1975).

Bu efüzyon tipinde eğer organlar nekroza uğramaya baĢlamıĢsa çok çabuk bir Ģekilde

yangı hücreleri de pleural sıvıya katılırlar (Monnet, 2003).

1.7.5.2. Eksudat

Eksudatlar, karakteristik olarak total protein oranı 3 g/dL den, sıvı yoğunluğu

1.018’den ve total çekirdekli hücre sayısı da 3 x 109

dan büyüktür. Eksudatlar septik

ya da nonseptik olabilir (Perman, 1974; Creighton, 1975; Prasse, 1976).

Page 43: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

27

Nonseptik eksudatlar genellikle serofibrinöz ya da serosanguinöz

karakterlidir. Modifiye transudat ile nonseptik eksudat arasındaki ayrımı yapmak ise

olduça zordur. Feline infeksiyöz peritonitiste sarı renkli, Ģeffaf ve visköz bir

nonseptik efüzyon Ģekillenir. Total protein seviyesi serum protein seviyesine yaklaĢır

ve 4-8 g/dL aralığındadır. Elektroforeziste yoğun miktarda gamma globulin

parçacıkları gözlemlenir. Nonseptik eksudatlarda primer çekirdekli hücreler non-

dejeneratif nötrofil ve makrofajlardır. Total çekirdekli hücre sayısı ise 5-15 x 109

aralığındadır (Creighton, 1975; Prasse, 1976).

Septik eksudatlar genellikle purulent bir görüntüye sahiptir. Sıvı, visköz

karakterde olup opaktır, rengi ise beyazdan kırmızıya kadar çeĢitlilik gösterebilir.

Septik eksudatlar içindeki fibrin döküntüleri ve çekirdekli hücre sayısının fazla

olması nedeniyle bulanık ve genelde kötü kokuludurlar. Hücre sayısı 30-200 x 109

aralığındadır fakat büyük oranda hücre dejenerasyonu olduğu için kesin hücre

sayısını saptamak olduça güçtür (Perman, 1974). Septik efüzyonlarda sıklıkla

dejeneratif nötrofil ve bakteriler gözlemlenir (Creighton, 1975; Prasse, 1976;

Monnet, 2003).

1.7.5.3. Neoplazik Efüzyon

Neoplazik efüzyon tanısı ancak fiziksel, radyografik ve laboratuvar

muayeneleri sonucunda yapılabilir. Sitolojik incelemede karakteristik olarak

neoplazik hücreler gözlemlenir ve efüzyon tipi değiĢkenlik gösterebilir (Cohn, 2010).

1.7.5.4. Hemorajik Efüzyonlar

Hemorajik efüzyonlarda yoğunluk, total protein konsatrasyonu, total çekirdekli hücre

sayısı ve sitolojik bulgular periferal kandaki değerlerle hemen hemen aynıdır.

Myeloid-eritrosit oranı periferal kanda olduğu gibi yaklaĢık 1 / 100 dür. Kronik

hemorajik efüzyonlarda kronik transudatlarda olduğu gibi yangı Ģekillenebilir. Bu

durumda yangısal hücrelerin efüzyon sıvısı içerisine geçiĢiyle myeloid-eritrosit oranı

Page 44: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

28

yükselir. Protein konsantrasyonu ve hücre sayısı ise serum sızıntısından dolayı

düĢmüĢtür (Mertens, 2005, Ludwig, 2010).

1.7.5.5. ġilöz Efüzyon

ġilöz efüzyonlar tipik olarak süt kıvamında beyazdan sarıya kadar değiĢebilen, opak

bir görüntüye sahiptir. ġil sıvıya süt rengini verir ve enjektörün tabanında krema

benzeri bir tabaka oluĢturur. Hepatik lenfler torasik kanalın büyük bir kısmını

oluĢturduğundan, Ģilöz efüzyonlar fizyokimyasal yönden obstruktif transudata

benzerlik gösterir. Spesifik yoğunluk 1.012’den büyük ve total protein değeri 3-5

g/dL arasındadır (Prier, 1962; Prasse, 1976). Sitolojik incelemede küçük ve büyük

lenfositlerin dominant hücreler olduğu izlenir (Prier, 1962; Lindsay, 1974;

Creighton, 1975; Prasse, 1976). ġilöz efüzyonlar kronikleĢtiğinde nötrofil, makrofaj

ve mezotelial hücrelerin sayılarının artığı gözlemlenir (Creighton, 1975; Prasse,

1976). Total çekirdekli hücre sayısı genelde 20 x 109

sınırını aĢmaz (Prasse, 1976).

ġilomikronların gözlemlenmesi sıvının Ģilöz karakterde olduğunu kanıtlar.

ġilomikronlar direkt smearla veya Sudan III-IV ile boyama yapılarak gözlemlenebilir

(Prier, 1962; Lindsay, 1974). ġilöz efüzyonlarda tipik olarak trigliserid seviyesi

serum trigliserid seviyesinin 2-100 katı kadardır. Kolesterol seviyesi ise serum

kolesterol seviyesi ile aynıdır.

Pleural efüzyonlarda yüksek oranda kollesterol ya da lesitin-globulin

kompleksi varsa Ģilöz efüzyon gibi bir görüntü oluĢturur. Bu efüzyonlardaki hücreler

kronik yangıya ya da malignanitiye bağlı dejeneratif hücrelerden oluĢur ve

pseudoĢiloz efüzyon ismini alır. PsödoĢilöz efüzyonlarda kollesterol ya da trigliserid

oranları hakkında ayırıcı bir bilgi yoktur. Feline kardiomyopatilerde bu tarz

efüzyonlar Ģekillenebilir (Prasse, 1976; McConnell, 1982).

Page 45: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

29

Çizelge 1.2. Light Kriterleri. (Mertens, 2005).

Transudat Modifiye Transudat Eksudat Pyotoraks ġilotoraks FIP(kediler için)

Total Protein (g/dl) < 2.5 2.5 - 4 > 3 >3.5 DeğiĢebilir >5

TNCC

(cell/µL)

<1500

1000 - 7000 >7000 >7000 <10.000 <10.000

Renk

- Berrak Sarı, pembe,

kırmızı

-Beyaz,kırmızı,

Kehribar

-Beyaz,kırmızı

kehribar

-Genellikle beyaz,

pembe

-Altın sarısı

ġeffaflık - Renksiz Puslu, bulanık

-Genellikle opak -Bulanık veya opak -Opak -Puslu

Biyokimyasal

Parametreler

LDH>200 U/L Glukoz<10mg/dL

pH <6.9

Trigliserid>Serum

Trigliserid

Predominat Hücre

Tipi

-Mezotelial

hücreler,

- Makrofaj

-Mezotelial hücreler

-Makrofaj,

-Eizonofil,

-Lenfosit

-Nötrofil

-Lenfosit

-Makrofaj

-Mezotelial hücreler

-Neoplastik

hücreler

-Dejeneratif

nötrofiller

-Lenfosit veya

nötrofiller

-Non dejeneratif

-Nötrofil

Page 46: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

33

1.7.6. Torakoskopi

Torakoskopi, torasik boĢluk ve torasik yapıları görüntülemek için kullanılan minimal

invaziv operatif endoskopik yöntem olarak tanımlanır (Kaiser, 1993; Garcia, 1998;

Reichle, 2000; McCarthy, 2005). Torakoskopi, torasik hastalıkların tanısında oldukça

kullanıĢlı, ağrısız bir tanı ve sağaltım yöntemdir. Torakoskopi ile pleural efüzyon,

perikardial efüzyon, intratorasik tümörler, pnömotoraks, primer pulmoner hastalıklar

ve travmanın tanısı konulabilmektedir (McCarthy, 1999). Torakoskopinin minimal

invaziv teknik olması sayesinde ağrılı ve travmatik torakotomi yapmaksızın 5-10 mm

geniĢliğindeki giriĢlerden göğüs boĢluğunun muayenesi ve cerrahi uygulamalara

olanak sağlamaktadır (Kasier 1993; McCarthy 2005). Ġntratorasik yapıların ve

patolojinin görüntülenmesi açık operasyona göre çok daha iyidir, çünkü mükemmel

bir aydınlatma sağlayan yüksek Ģiddette ıĢık iletimi, teleskopik büyütme ve cerrahi

olarak ulaĢılamayan bölgelere teleskopu ilerletebilme gibi avantajlar vardır.

Torakoskopi ile torakotomide görülemeyen çok küçük lezyonlar bile kolayca

görüntülenebilirler. Çıplak gözle görünmesi zor olan yapılar büyütülür ve görünebilir

hale getirilir ki bu sayede tam diseksiyon, hemostasiz ve önemli yapıların korunması

sağlanır. Hastanın operasyon stresi, doku travması ve cerrahi süreler en aza

indirgenmiĢ olur (Knox, 2002; Radlinsky, 2002).

Torakoskopi ile histopatoloji, kültür ve sitoloji için örnekler de kolaylıkla

alınabilmektedir (Kasier, 1993). Torakoskopi ilk önce tanı yöntemi olarak

kullanılırdı fakat sonradan küçük hayvan cerrahisinde kullanılmaya baĢlanan operatif

bir yöntem oldu. Son zamanlarda uygulanan cerrahi iĢlemler perikardial pencere

açma, subtotal perikardektomiler, kısmi ve tüm akciğer loblarının lobektomileri,

yabancı cisimlerin uzaklaĢtırılması, mediastinal kitlelerin rezeksiyonu, lenf nodülü

ekstirpasyonu, torasik kanal oklüsyonu ve sürekli ve inatçı sağ aortik ark kesitini

içermektedir (McCarthy,1990; Knox, 2002). Laparoskopi ve torakoskopi,

aralarındaki önemli farklılıklara rağmen; teknik, araç gereksinimleri ve temel

uygulamalarda birbirine büyük benzerlik gösterirler (McCarthy, 2005).

Page 47: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

34

1.7.6.1. Torakoskopinin Kullanım Alanları

Torasik hastalıkların tanısında daha fazla bilgi gerektiğinde ve intratorasik patolojik

oluĢumların sağaltımında, hastanın durumu torakotomiye uygun olmadığında veya

istenmediğinde, torakoskopi kullanılabilir. Tanı amaçlı yapılan torakoskopinin

endikasyonları, pulmonar, mediastinal veya hilar kitleler, primer pulmonar

hastalıklar, spontan pnömotoraks, perikardial efüzyonlar, torasik boĢluğun travmatik

değerlendirmesi ve pleural efüzyonlardır (Kaiser, 1993; McCarthy, 2005)

Akciğer lobektomileri, diyaframatik sağaltımlar, kardiomyoplasti (Kanero,

1997; Jackson, 1999), Patent duktus arteriorus oklüzyonları (Borenstein, 2004) ve

lazer kullanılarak yapılan operasyonlar gibi birçok torakoskopik cerrahi uygulamalar

geliĢmiĢ ve günümüzde kedi ve köpeklerde rutin olarak uygulanmaktadır (Gordon,

1973; Cantwell, 2000; Randlinsky, 2002). Pleural efüzyonun sağaltımı torakoskopi

ile büyük ölçüde baĢarıyla yapılabilir ve beĢeri hekimlikte torakoskopinin en genel

kullanım alanıdır. Torakoskopi ile alınan biyopsi örnekleri sayesinde hastalığın tanısı

ve prognozu hakkında doğru bilgiler edilebilir. Çok küçük yangısal nodüller, erken

metastatik lezyonlar ve mesoteliomalar operasyonda görünebilecek boyuta

ulaĢmadan önce bile torakoskopi ile tanımlanabilirler (McCarthy, 2005).

Torakoskopi ile tümörlerden biyopsi alınabilir, tümörün rezeke edilebilirliliği

gözlemlenebilir, lokalizasyonu ve yaygınlığı hakkında detaylı bilgiler edinilebilir.

Akciğer lobu torsiyonlarında da tanıyı doğrulamak için torakoskopiye

baĢvurulmaktadır (McCarthy, 1999).

ġilotoraks Ģekillendiğinde torasik kanal oklüzyonu torakoskopik teknikler

kullanılarak sağaltılabilir (Birchard, 1988a; Lansdowne, 2005).

Perikardial efüzyonlarda torakoskopi rehberliğinde drenaj yapılabilir, sitoloji,

kültür ve histopatoloji için örnek sıvı alınabilir. Kalbin kranial kısmında yapılan

perikardektomi ile perikardial pencere açılarak perikardial efüzyonun sürekli drenajı

sağlanabilir (Potter, 1999; Walton, 1999; Dupre, 2001; McCarthy, 2005).

Spontan pnömotoraksın tanısında ve sağaltımında, torakoskopi kullanılarak

hava sızıntısının tam yerini belirlemek için torakoskopiden yararlanılabilir (Brissot,

Page 48: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

35

2003). Akciğerin amfizematöz dejenerasyonu değerlendirilebilir, bu sayede

lezyonların sınırlı veya yaygın olup olmadığı, birden çok akciğer lobunu kapsayıp

kapsamadığı anlaĢılabilir (McCarthy, 1999).

Torakoskopi, neoplazik sürecin cerrahi olarak müdahale edilebilir olup

olmadığını tespit ederek hastaya gereksiz torakotomi uygulamasını engeller (Garsia,

1998).

1.7.6.2. Torakoskopik Sistem ve Donanım

Torakoskopi için gereken sistem ve donanım laparoskopi ile aynıdır. Torakoskopi

yaparken kullanılan temel donanım cerrahi teleskop, trokar-kanül ünitesi, ıĢık

kaynağı, temel endoskopik set, biyopsi örneği toplama araçları ve torakoskopik

cerrahi aletlerdir (McCarty, 1990; Reichle, 2000).

Torakoskopide hemen hemen her tür rijit teleskop kullanılabilir.

Torakoskopide en çok tercih edilen teleskoplar, 5-10 mm çapındaki teleskoplar ile

l2.7 mm çapındaki çok amaçlı rijit teleskoplardır. Kedi ve küçük köpekler için en

çok 2.7 mm çapındaki teleskoplar uygundur. 5 mm çapındaki laparoskop, orta ve iri

köpekler ve 10 mm çapındaki teleskop ise çok büyük köpekler için kullanılabilir.

Daha küçük teleskoplar daha az ıĢık iletirler. Bundan dolayı büyük hayvanlarda

kullanıĢlı değildir (Reichle, 2000; De Rycke, 2001).

Teleskoplarda görüĢ açısı 0 ile 90 dereceden daha fazla açıya kadar

değiĢebilir. 0 derece teleskoplar görüntü distorsiyonun önüne geçer ve operatörün

yönünü daha rahat bulmasına yardımcı olur. Açılı görüĢ sağlayan teleskopların

avantajları ise, teleskop ekseni dıĢında olan yapıları görünebilir hale getirmesidir. 30

derece teleskoplar torakoskopik maniplasyonları kolaylaĢtırır, çünkü kostalar

teleskobun rahat pozisyonlandırılmasını engellemektedir. 30 dereceden büyük olan

görüĢ açıları çok fazla yön kaybetmeye neden olur ve torakoskopide

önerilmemektedir (Lansdowne, 2005).

Page 49: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

36

Torakoskopide kanüller, laporoskopide kullanılanlardan faklıdır. Çünkü

torakoskopi için hava geçirmez contalı kanüle gerek yoktur ve göğüs duvarından

organlara olan uzaklık toraksta genellikle abdomenden daha kısadır. Kanüller,

torakoskopide teleskopu korumak, pömotoraksı oluĢturmak ve teleskopik giriĢleri

açmak için kullanılır. Kör obturatörler çoğu kanüller için uygundur ve torakarı

yerleĢtiriken torasik organlara daha az zarar verdikleri için toraksa giriĢte önerilirler.

Torakar ile torasik boĢluğa girmeden önce bir Verress iğnesiyle toraks boĢluğuna

girip pozitif basınç yaratılırsa torakarların giriĢi esnasındaki oluĢabilecek

yaralanmaların önüne geçilebilir (McCarthy, 1999).

Torakoskopide Xenon ıĢık kaynağı kullanılır. Halojen ıĢık kaynakları yeterli

ıĢık üretmediğinden etkili bir Ģekilde aydınlatma sağlamaz. Teleskop ile ıĢık kaynağı

arasında, kıvrılabilir fiberoptik ıĢık kablosu kullanılır (Lansdowne, 2005).

Temel torakoskopik set, torakoskopi için tasarlanmıĢ biyopsi forsepsleri,

yakalama forsepleri, makaslar, palpasyon probu, pretied ligatür düğümleri ve sıvı

aspirasyon veya combine Ģekilde olan aspirasyon-irrigasyon kanülünden oluĢur. Bu

donanım birçok örneğin toplanmasına olanak sağlar ve basit operasyonlarda

kullanılabilir. Solid doku örnekleri ve akciğer biyopsileri, histololoji ve impresyon

sitoloji için örnekler alınabilir. Alınan sıvı örnekleri; sıvı analizi, sitoloji, bakteriyel

ve fungal kültürler için kullanılabilir. Bu araçlar ve tru-cut tip biyopsi iğneleri,

biyopsi örneklerini toplarken kullanılırlar. Uzun spinal iğneler iğne aspirasyonu için

kullanılır (McCarthy, 2005).

Torakoskopik cerrahi için Pretied dikiĢ düğümleri, klips aplikatörleri, doku

retraktörleri, linear endoskopik gastrointestinal anastomosis (GĠA) zımbaları,

lazerler, monopolar ve bipolar radyofrekanslı elektokoter, bilgisayarlı radyo frekans

jeneratörler ve harmonik makaslar kullanılabilir (Lansdowne, 2005).

Page 50: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

37

1.7.6.3. Hastanın Hazırlanması

Torakoskopide hastanın hazırlanması torakotomide olduğu gibi temelde aynıdır.

Operasyon bölgesinin traĢı yapılır, daha sonar asepsi sağlanır ve serviyetler ile

operasyon bölgesi sınırlandırılır. Torokoskopi operasyonu için hazırlanan göğüs

duvarı alanı torakoskopide, açık torakotomide kullanılan alan kadar geniĢ ya da daha

geniĢ olmalıdır (Lansdowne, 2005; McCharty, 2005).

Hasta pozisyonunun nasıl olacağı, lezyonun bulunduğu yere, incelenecek

toraks bölgesine ve uygulanacak cerrahi giriĢime göre belirlenir. Dorsal olarak

pozisyonlandırma veya sağ sol lateral pozisyon kullanılabilir (Reichle, 2000;

Lansdowne, 2005).

1.7.6.4. Anestezi ve Pnömotoraks Tekniği

Anestezi öncesi özellikle yaĢlı olan hastalarda kan değerleri, idrar analizi ve

elektrokardiogram ölçüm değerleri bilinmelidir. Pleural efüzyonda anestezi riskini

azaltmak için torakoskopi öncesi torakosentez yapılmalı ve toraks grafisi alınmalıdır.

Torakoskopide mekanik ventilasyon cihazı gereklidir. Preanestezikler, indüksiyon

ilaçlar ve idame anestezikleri torakotomide kullanılanlarla aynıdır. Anestezi

prosedürü; butorfanol ve supkutanöz olarak glycopyrrolate’nın preanestetik

uygulaması, intravenöz propofol ile veya maskeyle isofluran ile indüksiyonu ve

isofluran ile idameyi içerir (Lansdowne, 2005).

Torakoskopinin uygulanmasına olanak sağlayacak Ģekilde pnömotoraks

olıuĢturulmalıdır. Torakoskopide genellikle pozitif basınç insuflasyonu kullanılmaz

(Reichle, 2000; Lansdowne, 2005; McCarhty, 2005).

Trokar ile torasik boĢluğa girmeden önce bir Verress iğnesiyle toraks

boĢluğuna girip pozitif basınç yaratılması gerekmektedir. Böylece torakarların giriĢi

esnasında toraksda bulunan organlarada oluĢabilecek yaralanmaların önüne

geçilebilir (McCarthy, 1999).

Page 51: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

38

1.7.6.5. Torakoskopik GiriĢlerin OluĢturulması

Torakoskopide torasik boĢluğa eriĢim için iki temel yaklaĢım vardır. Bunlar;

paraksifoid-transdiaframatik ve interkostal yaklaĢımlardır (Garsia, 1998; Walsh,

1999; Reichle, 2000; Rossi, 2003). Çizelge 1.3’ de anatomik özellikleri ve önerilen

yaklaĢımları göstermektedir.

Bu iki teknik eĢit avantaj ve dezavantajlara sahiptir. Seçilen yaklaĢım bir

tekniğin üstünlüğüne değil her bir özel durumun ihtiyaçlarına ve cerrahın tercihine

göre belirlenir (McCarthy, 2005).

Çizelge 1. 3. Torakoskopik giriĢler ve toraks yapılarının görüntülenebilme tablosu (McCarthy, 2005).

Anatomik özellikler Paraksifoid-Transdiaframatik

YaklaĢım

Ġnterkostal YaklaĢım

Diyafram +/- +

Akciğer hilusu ve lenf ve lenf

nodülleri

- +

Akciğer lobları Ventral yüzey + +/-

Dorsal yüzey +/- +

Her ikiside - +/-

Toraks içi trakea ve bronĢlar

+ +

Torasik duvar

Ġnterkostal

bölge

+ +/-

Torasik

kanallar

+ -

Sternum + +/-

Torasik

vertebra

- +

Kalp

Perikardium + +/-

Basis - +

Damar

- +

Apeks

+ -

Mediastinum + +

En iyi görüntüleme sağlayan yaklaĢımlar “+” ile gösterilmiĢtir. Yetersiz yaklaĢımlar “ - “ ile gösterilmiĢtir.

Uygulanması zor olan veya geniĢ bir manevra alanı gerektiren alanlar “ +/ - “ ile gösterilmiĢtir.

Page 52: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

39

1.7.6.5.1. Paraksifoid - Transdiyaframatik Teleskop GiriĢ Yerleri

Teleskop giriĢ yerleri için hasta dorsal olarak yatırılır veya cerrah tarafından hastanın

sternumu, eğimlenerek ventro-dorsal oblik pozisyonda konumlandırılır (McCarthy,

2005).

Teleskop giriĢ alanı ksifoid kıkırdak ve kostal ark arasına yapılan palpasyon

ile tespit edilir. Kostal ark ve ksifoid kıkırdak arasına ksifoidin ya sağ ya da soluna

kanülün girebileceği büyüklükte deri ensizyonu yapılır. Kanül bu alan boyunca küt

obturatör kullanılarak geçirilir (McCarthy, 2005) (ġekil 1.9).

1.7.6.5.2. Ġnterkostal Teleskop GiriĢ Yeri

Teleskop giriĢi için seçilen alan, çalıĢılan lezyonun direkt üstünde değildir fakat

görüntülenmeyi sağlayacak kadar yakınında seçilmelidir. Biyopsi veya diğer örnek

toplama araçları triangulasyon prensiplerine dayanarak lezyonun direkt üzerine

yerleĢtirilebilir (Garsia, 1998, Rossi, 2003).

Lateral göğüs duvarında teleskop giriĢlerinin oluĢturulması çoğunlukla küt

diseksiyon ile yapılır. GiriĢ yeri için seçilen alanda, yaklaĢık 2-3 cm’lik kısa bir deri

ensizyonu yapılır. Hemostatik pens ile yapılan küt diseksiyondan sonra küt obtüratör

veya kilitlenmiĢ torakar korumalı teleskop kanül, torasik duvar boyunca ilerletilir

(ġekil 1.9). Kanül, pleural boĢlukta iken obturatör alınır, pnömotoraks oluĢturulur ve

teleskop yerleĢtirilir. Bu oldukça güvenilir bir tekniktir (Reichle, 2000).

Page 53: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

40

ġekil 1. 9. Transdiyaframatik (Sol) ve Interkostal (Sağ) Triangulasyon Prensibine Göre Toraskopik GiriĢ Yerleri

(McCarthy T.C 2005).

1.7.6.6. GiriĢ Yerini Kapama ve Pleural BoĢluk Yönetimi

Torakoskopide giriĢ yerleri kapatılırken pleural boĢluktaki serbest hava iki Ģekilde

kontrol altına alınır (McCarthy, 2005).

Sadece pleural efüzyon aspire edildiğinde veya solid dokulardan biyopsi

örnekleri alındığında, pleural sıvı ya da hava sızıntısına dair kanıt ve herhangi bir

kanamanın olmadığından emin olunduğunda, intermitent pozitif basınç ile akciğerler

tekrar ĢiĢerken akciğerin geniĢlemesi teleskopla gözlenir. Akciğerler yeteri kadar

ĢiĢtiğinde teleskop ve kanül alınır ve giriĢ kapatılır (McCarthy, 1999).

Ġkinci teknik, teleskop kanülü boyunca göğüs tüpünü yerleĢtirmektir. Bu

teknik kullanıldığında pleural diren tüpü teleskop kanülü boyunca torasik boĢluğa

yerleĢtirilir, göğüs tüpünün ucu üzerindeki kanül alınır, tüp yerinde bırakılır ve göğüs

tüpünün çevresindeki çeĢitli katmanlardaki teleskop giriĢ dokuları kapatılır. Su altı

drenajı, tüpten hava veya sıvı gelmeyene kadar uygulanır. Bu tekniğin kullanıldığı

birçok durumda göğüs tüpü, hasta ekstübe edilirken ya da hasta anesteziden çıkarken

alınır. Paraksifoid teleskop giriĢi bu yöntem için çok uygundur ve bu alana

Page 54: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

41

yerleĢtirilen göğüs tüpleri torakoskopik perikardial operasyonu takiben 24 saate

kadar yerinde bırakılırlar (McCarthy, 2005).

Pleural sıvı birikimi olduğunda, kanama veya hava sızıntısı riskinin arttığı

önemli torasik hastalık durumlarında pleural lavaj yapılabilmesi ve yeniden

birikebilecek olan hava ya da sıvının drenajı için bir kaç gün kalacak bir göğüs tüpü

yerleĢtirilmesi gerekir (McCarthy, 2005).

1.7.6.7. Torasik Patoloji

Kedi ve köpeklerde torakoskopi ile tanımlanabilen anormallikler primer ve

metastatik neoplaziler, kranial mediastinal ve hilar lenf nodülleri, perikardial efüzyon

ve perikarditis, ruptura uğramıĢ veya henüz ruptur olmamıĢ amfizematöz kesecikler

ve bullalar, hareket eden yabancı cisimler, pulmoner laserasyon ve kontüzyon,

torasik kanal patolojileri, yangısal ve neoplazik pleural lezyonlar ve diyaframatik

hernialardan oluĢtuğu bildirilmektedir (McCarthy, 2005).

1.7.6.7.1. Neoplazi

Torakoskopi, neoplazi olgularında, hastalığın hangi aĢamada olduğunu ve

intratorasik neoplazinin uzaklaĢtırılmasının endike olup olmadığını belirlemek

açısından büyük bir öneme sahiptir (Lansdowne, 2005) (ġekil 1.10). Küçük yüzeysel

pulmoner kitleler direkt görüntülenebilirler ve derin olan pulmoner kitleler üst üste

duran pulmoner paranĢim değiĢiklikleriyle tespit edilebilir. Ġntrapulmoner kitleler

küçük ve derin olduğundan tümörlerin görüntülenmesi ve biyopsi örneklerinin

toplanması sınırlıdır. Lezyonların yeri, boyut, sayı ve görünüĢündeki değiĢmeler

tespit edilebilir. Pleural lezyonlar diğer tekniklere nazaran torakoskopide daha iyi

değerlendirilebilir. Küçük nodüller, pleural ve perikardial plaklar teleskobun optik

büyütmesi sayesinde görüntülenebilirler ve tanının kesinliğini arttırabilmek için

lezyonlarda kusursuz bir Ģekilde biyopsi örnekleri kolaylıkla alınabilir (Boutin, 1982;

McCarthy, 2005).

Page 55: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

42

ġekil 1.10. Bir Köpekte Sağ Kranial Lopta Primer Pulmoner Adenokarsinom (McCarthy, 2005).

1.7.6.7.2. Pnömotoraks

Torakoskopi ile Spontanöz pnömotoraks ve travmadan kaynaklanan pnömotoraks

veya yabancı cisim hareketi ile oluĢan sekonder pnömotoraks, iyi bir Ģekilde

değerlendirilebilir (Schermer, 1999) (ġekil 1. 11). Travma, küçük hayvan veteriner

hekimliğinde pnömotoraksın en genel nedenidir ve çoğu durumda medikal veya

cerrahi giriĢim olmaksızın kendiliğinden çözülebilir (Mellanby, 2002).

Yaygın veya sürekli hava sızıntısı olan bazı travma hastalarına, pleural drenaj

veya cerrahi müdahale gereklidir. Cerrahi müdahale gerektiren çoğu durum,

torakoskopi ile yapılabilir ve zaten travmalı olan hastada daha fazla travmatik durum

oluĢturmamak için torakoskopik teknik daha uygundur (McCarthy, 1999).

Ruptur olmuĢ amfizematöz bulla spontanöz pnömotoraksın sık görünen

nedenlerinden biridir (Bourdrieau, 1985; Brissot, 2003). Spontanöz pnömotoraks

durumlarının en zor yanı cerrahi giriĢimden önce hava sızıntısına neden olan

lezyonun yerini tayin etmektir. Torakoskopi ile aktif hava sızıntısının yeri tespit

edilebilir ve nedeni tanımlanabilir. Kabarcıklar çeĢitli boyutlarda hava dolu veya

pulmoner yüzeyden çıkıntı yapan kollabe yapılar olarak görünürler. Ġkinci giriĢ yeri

boyunca fizyolojik tuzlu su ile pleural boĢluğu doldurmak hava sızıntısının

görüntülenmesini sağlar, böylece lezyonun yerinin saptanması kolaylaĢır (McCarthy,

2005).

Page 56: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

43

Yabancı cisimin oluĢturduğu penetrasyon bölgesinin çevresinde görülen

adezyonlar, eksudat birikimi ve yangı incelenebilir. Torakoskopik teknikler, hava

sızıntısı alanını kapatmak veya akciğer loplarının patolojik alanlarını ortadan

kaldırmada da kullanılabilir.

ġekil 1.11. Spontan Pnömotoraksı Olan Bir Köpekte Sağ Median Pulmoner Lobta Amfizematöz Bulla

Görüntüsü (McCarthy, T.C 2005).

1.7.6.7.3. Hilar Lenf Nodülü Büyümesi

Büyüyen hilar lenf nodülleri torakoskopide kısmi olarak kollabe olan akciğer lobları

arasında görünürler (ġekil 1. 12). Nodüller görünüĢ olarak geniĢ kitlelerden, büyük

ölçüde biçimi bozulmuĢ neoplazik kitlelere kadar değiĢkenlik gösterirler. Lenf

nodülleri büyüdüğünde biyopsi örnekleri alınabilir ya da total olarak lenf nodülü,

torakoskopi ile uzaklaĢtırılabilir (McCarthy, 1990).

Page 57: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

44

ġekil 1.12. Bir Köpekte BüyümüĢ Hilar Lenf Nodülü (McCarthy, T.C 2005).

1.7.6.7.4. Pleural Efüzyon

Torakoskopinin eskiden beri bilinen en önemli kullanım alanı pleural efüzyondur

(Colt, 1996; Lansdowne, 2005, Mccarthy, 2005) (ġekil 1. 13). Sitoloji, analiz ve

kültürler için pleural sıvı ve biyopsi örnekleri toplanabilir. Neoplazik sekonder

pleural efüzyonda torakoskopi ile %100’e yakın kesin tanı konulabilir. Pleural

sıvının yeri, solid doku kitlelerinden ayırtedilebilir; sıvı boĢlukları ve adezyonlar

direkt görüntüleme altında, sıvıyı daha iyi alabilmek için uzaklaĢtırılır (Lansdowne,

2005).

ġekil 1. 13. Konstriktif Perikarditisi Olan Bir Köpekte Sekonder ġekillenen ġilotoraks Görüntüsü (McCarthy,

T.C 2005).

Page 58: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

45

1.7.6.7.5. Perikardial Efüzyon

Torakoskopi ile perikardial efüzyonlar ve intraperikardial kitleler gibi efüzyona

neden olan patolojiler tanımlanabilirler. Perikardium kateterize edilebilir veya

perikardiuma diren yerleĢtirilebilir (Walsh, 1999). Kalbin anterior yüzeyinde, 2–3 cm

lik perikardiumdan dikdörtgen doku parçası alınarak perikardial pencere

oluĢturulabilir. Perikardial pencere sayesinde tekrar sıvı birikimi engellenir ve

oluĢabilecek olan kardiak tamponadın önüne geçilmiĢ olur (Jackson, 1999; Reichle,

2000; Lansdowne, 2005). Perikardiumun alınan kısmı biyopsi veya kültür için de

kullanılabilir. Perikardioskopi ile intraperikardial kitlelerin görüntülenmesi ve

biyopsisi gerçekleĢtirilebilir (ġekil 1.14).

ġekil 1.14. Perikardial Efüzyonun Drenajını Sağlamak Için Toraskoskopik Olarak Perikardial Pencere Açılması

(McCarthy, T.C 2005).

1.7.6.7.6. Hernia Diyaframatika

Diyafram, torakoskopi ile net bir Ģekilde görüntülenebilir ve bütün diyafram yüzeyi

değerlendirilir (Kovak, 2002). Torakoskopi ile değerlendirilen kaudal

mediastinumdaki yumuĢak doku yoğunlukları tanımlanır hangi yapı veya yapıların

fıtıklaĢtığı değerlendirilir (Lansdowne, 2005) (ġekil 1. 5). Küçük çaplı diyafram

fıtıklarının sağaltımı da torakoskopi ile yapılabilmektedir (McCharthy, 1990;

Malone, 2001).

Page 59: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

46

ġekil 1.15. Bir Köpekte Karaciğerin Bir Lobunun Toraks BoĢluğuna FıtıklaĢmasının Torakoskopik Görüntüsü

(McCarthy, T.C. 2005).

1.7.6.7.7. Primer Pulmoner Hastalıklar

Torakoskopi ile pulmoner lobların paranĢimi detaylı Ģekilde değerlendirilebilir (ġekil

1.6).Torakoskopi ile yaygın pulmoner hastalıkların tanısı için akciğer biyopsi

örnekleri, iğne aspirasyonu, fırça sitoloji biyopsi örnekleri alınabilir (Boutin, 1985).

Pulmoner dokunun biyopsi örnekleri, biyopsi forsepsleri, Tru-cut biyopsi iğneleri ile

endoskopik staplerli wedge, apikal rezeksiyon veya pretied ligatürlü apikal

rezeksiyon ile elde edilebilir (Boutin, 1985; Garsia, 1998). Torakoskopi, kısmi veya

tam akciğer lobektomi operasyonlarını yapmak, inatçı pnömoni, akciğer apseleri ve

primer akciğer tümörlerini tanımlamak veya cerrahi giriĢim kullanılabilir (McCarthy,

2005).

ġekil 1.16. Kronik Solunum Güçlüğü Olan Bir Kedide Pulmoner Fibrosis (McCarthy, T.C 2005).

Page 60: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

47

1.7.6.8. Torakoskopinin Kontraendikasyonları

Kullanılan araçlardaki sınırlılıklar, yan, yetersiz aletler ile giriĢimde bulunmak,

vasküler kontrol ve üç boyutlu görünüm eksikliği, torakoskopi kullanımındaki primer

eksikliklerdir (Kasier, 1993; Kanero, 1997; Walsh, 1999; Malone, 2000; McCarthy,

2005). PıhtılaĢmıĢ hemotoraks olgularında da istenilen görüntü elde edilemez. Diğer

kontraendikasyonlar pleural adezyon, hipoksemi, çeĢitli kardiak instabiliteleri ve

koagulopatilerdir (Dieter, 1997).

1.7.6.9. Torakoskopinin Komplikasyonları

Torakoskopi tekniğine uygun yapıldığı sürece önemli bir komplikasyonla

karĢılaĢılmaz. OluĢabilecek komplikasyonlar, pnömotoraks, akciğer, kalp veya ana

damarların veress iğnesi veya torakar yerleĢtirmesi ile laserasyonu, özefagusun

perforasyonu veya torakar ile oluĢabilecek trakea perforasyonu, kardiorespiratör

bozukluklar veya gaz embolizmine neden olan aĢırı insuflasyon, torasik duvar ve

diyaframdaki yaralanmadır. Ġnsuflasyon dıĢındaki komplikasyonlar, elektrocerrahi

yaralanmaları, kanama, giriĢ yerlerindeki hava sızıntısı, sinir zedelenmeleri,

anatomik yapıları yeteri kadar görememe gibi problemlerdir (Kaiser, 1993; Dieter,

1997; McCarthy, 2005).

1.8. Pleural Efüzyonun Sağaltımı

Pleural efüzyonun sağaltımı medikal ve cerrahi olarak yapilabilir. Medikal

sağaltımın baĢarılı olması için pleural efüzyon sıvısının değerlendirilmesi önemlidir.

Akut respiratorik distresi olan hastalarda acil olarak ince uçlu iğne ya da göğüs tüpü

ile pleural drenaj sağlanmalıdır (Mertens, 2005).

Hidrotoraksta genelde medikal sağaltım öncesi efüzyona neden olan hastalığı

tespit etmek gerekir ve pleural drenaj yapılmalıdır (Monnet, 2003).

Page 61: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

48

Hemotoraksta genellikle alyuvar sayısı, koagulasyon faktörleri ve protein

seviyesini korumak için kan nakli gerekmektedir. Ozmotik basıncı ve venöz dolaĢımı

düzenlemek

için kolloidler kullanılabilir. Hemotoraksın Ģiddetine gore ototransfüzyon da

düĢünülebilir. Ama neoplaziden kaynaklı bir hemotoraks varsa ototransfüzyon

kontraendikedir (Monnet, 2003).

Pyotoraksta göğüs tüpü yerleĢtirerek devamlı drenaj sağlanmalı ve pleural

javaj yapılmalıdır. Ġntravenöz sıvı sağaltımı herzaman düĢünülmelidir. Efüzyon

örneğinden kültür ve duyarlılık testi sonuçları ulaĢıncaya kadar, geniĢ spektrumlu

antibiyotikler tercih edilmelidir. Amoksisilin ve enrofloksasin kombinasyonları

kullanılabilir (Piek, 2000). Tür spesifik antibiyotik tablosu Çizelge 1-4’de verilmiĢtir

(Ludwig, 2010).

Lavaj sıvısına antibiyotik eklemenin, parenteral antibiyotik sağaltımına

herhangi bir ekstra etkisi olduğu saptanamamıĢtır. Antibiyotik kullanımı en az 4-6

hafta sürdürülmelidir. Yabancı cisim, pulmoner apse, pulmoner lober torsiyon

durumlarında ve medikal sağaltıma 3-4 gün sonucunda yanıt alınamadığında cerrahi

giriĢim düĢünülebilir (Neath, 2000; Piek, 2000).

ġilotoraksta medikal ve cerrahi olarak sağaltım yapılabilir (Fossum, 2004).

Medikal sağaltımda aralıklı ya da devamlı pleural lavaj uygulanır. ġilotoraksta,

medikal sağaltımda, efüzyon içerisindeki Ģil oluĢumunu azaltmak için yüksek protein

ve karbonhidrat içeren, yağ oranı düĢük diyetle beslenme ile beraber hem kedide

hem köpekte benzopiron (50-100 mg/kg günde 3 kez Peros) içeren ilaçlar kullanılır.

Buna ek olarak da yağda eriyen vitaminler kullanılır. Enerji sağlamak için diyete orta

zincirli yağ asitleri ilave edilebilir bu yağ asitleri Ģil oluĢumuna katılmadan direkt

olarak portal sistemden emilirler (Fossum, 2004; Silva, 2011).

ġilotoraks bazen bir kaç hafta ya da bir kaç ay içerisinde kendiliğinden

rezorbe olabilir. Medikal sağaltıma cevap alınamayan olgularda cerrahi giriĢim

denenebilir. Torasik kanal ligasyonu en fazla kabul edilen metod olmasına rağmen

Ģilotoraks oluĢumunu engellemede tam anlamıyla baĢarı sağlayıp sağlamadığı

Page 62: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

49

tartıĢmalıdır. Torasik kanal ligasyonu torakoskopi eĢliğinde de yapılabilmektedir

(Radlinsky, 2002).

Neoplazik kökenli olan efüzyonlarda kemoterapi veya cerrahi sağaltım

denenebilir (Cohn 2010).

Eozinofilik efüzyonlarda kortikosteroid kullanımının baĢarılı sonuçlar verdiği

birdirilmektedir (Mertens, 2005).

Çizelge 1.4. Bakteri Ve Duyarlı Antibiyotik Tablosu (Ludwig, L.L ve ark 2010).

Bakteri Oksijen

gereksinimi

Gram Antibiyotik duyarlılığı

Actinomyces

ssp.(genellikle

köpeklerde yaygın)

-Fakültatif

anaerob

-Zorunlu anaerob

Gram (+) Ampisilin, amoksisilin+klavulonik

asit, penisilin, kloramfenikol,

eritromisin, minosilin

Bakteroides ssp. -Zorunlu anaerob Gram ( - ) Bakteroides türlerinin çoğu:

Ampisilin, amoksisilin+klavulonik

asit, klindamisin, kloramfenikol,

metronidazole.

B.fragilis: amoksisilin+klavulonik

asit, klindamisin, kloramfenikol,

metronidazole.

Clostridium ssp -Zorunlu anaerob Gram (+) Clostridium türlerinin çoğu:

Ampisilin, amoksisilin+klavulonik

asit, kloramfenikol, metronidazole.

C. perfringens: Ampisilin,

amoksisilin+klavulonik asit,

cefoxitin, klindamisin, kloramfenikol,

metronidazole, eritromisin.

Escherichia Coli -Aerob

-Fakültatif

anaerob,

Gram ( - ) Amikasin, enrofloksasin,

ceftizoxim, sulfa içeren antibiyotikler

Fusobakterium ssp. -Zorunlu anaerob Gram ( - ) Penicillin, klindamisin,

kloramfenikol, metronidazole,

Klebsiella ssp. -Fakültatif

anaerob

Gram ( - ) Sefalosporin, gentamisin, tobramisin,

tikarcillin

Nocardia ssp.

(genellikle

köpeklerde yaygın)

-Aerob Gram (+ ) Trimethoprim-sülfa, amikasin,

imipenem, siprofloksasin, sefotaxim,

seftriaxon

Pastorella ssp.

(genellikle

kedilerde yaygın)

-Fakültatif

anaerob

Gram ( - ) Ampisilin, amoksisilin+klavulonik asit, Sefalosporin, aminoglikosid

Pseudomonas ssp. -Aerob Gram ( - ) Tikarsilin + klavulonik asid,

amikasin, enrofloksasin, gentamisin, tobramisin, sefotaxim

Page 63: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

50

1.8.1. Pleural Drenaj

Pleural drenaj aralıklı veya devamlı drenaj sistemleri ile yapılabilir. Aralıklı pleural

drenaj, sıvı dolumu tekrarlandıkça yapılır ve pleural boĢlukta ne kadar sıvı

toplandığını görme Ģansımız olur. Devamlı pleural drenaj ise hayati riski bulunan,

Ģiddetli derecede pleura sıvı ya da hava oluĢan hastalarda kullanılır. Aralıklı drenaj

bir kelebek seti ve üçlü musluk yardımıyla yapılabilir. Devamlı drenaj ise göğüs tüpü

yerleĢtirilerek yapılır (Monnet, 2003).

1.8.1.1. Ġnce Ġğne Ġle Drenaj

Pleural efüzyon veya pnömotoraks Ģekillendiğinde sağaltım yöntemi belirlemek ve

hastayı rahatlatmak için ince kanül, kelebek seti ve üçlü musluk yardımıyla pleural

drenaj sağlanabilir. Tekniğine uygun yapıldığı sürece en büyük komplikasyonu olan

akciğer laserasyonunun önüne geçilebilir (Monnet, 2003).

Bu iĢlem için intravenöz kateterler de kullanılabilir. Kateterler pulmoner

paranĢimine daha az zarar verir ancak bunlar kıvrılabilir bir yapıya sahip olduğu için

ve rahat bir sıvı akıĢı sağlamayabilirler. Uygulama yaparken kanüle 45 derece açı

vererek pleural boĢluğa giriĢ yapılır (Monnet, 2003) (ġekil 1. 17).

Kanül ile enjektör arasına, maniplasyonlarda kanülü fazla hareket ettirmemek

için ektra bir tüp ve üç yollu musluk yerleĢtirilir (ġekil 1. 18). Efüzyonlar ağırlıklı

olarak 3 ile 7. Interkostal aralık arasında ve toraksın vetralinde toplanma

eğilimindedir (Monnet, 2003).

Page 64: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

51

ġekil 1.17. Kanülün pleural boĢluğa yerleĢtirilmesi ve pulmoner paraniĢimin zarar görmemesi için verilmesi

gereken eğim gösterilmiĢtir. (Kolata, R.J. 1981).

ġekil 1.18. Pleural drenaj esnasında pulmoner laserasyonu azaltmak için kullanılan ek tüp ve üç yollu musluk

gösterilmiĢtir (Crowe, D.T 1983).

1.8.1.2. Göğüs Tüpü YerleĢtirme

Torakostomi tüpü yani diğer bir deyiĢle göğüs tüpü, devamlı pleural boĢlukta sıvı

biriktiğinde veya sık sık pleura drenaj gerektiğinde uygulanır (Frendin, 1997;

Munnell, 1997). Göğüs tüpü fleksible fakat kollabe olmayacak bir yapıdadır. Bu tarz

tüpler silikondan ya da polivinilden üretilmiĢtir ve torasik boĢluğa rahat

yerleĢtirilebilmesi için bir stilesi mevcuttur (Monnet, 2003).

Page 65: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

52

Torakostomi tüpü, durumu kritik, anestezi riski bulunan hastalarda, genel

anesteziye almadan yerleĢtirilebilir. Lokal interkostal sinir blokajı bu durumlarda

uygulanalabilir (Monnet, 2003).

Genellikle lateral yatırılan hastalarda 10. ve 12. interkostal aralık düzeyinde,

lateral duvarın dorsalinde, küçük bir deri ensizyonu yapılır. M. latissimus dorsinin

altından 3 - 4 interkostal aralık mesafesinde, kranioventral yönde bir kanal

oluĢturulur. Tüp, stile ya da bir hemostatik yardımıyla 7 - 9. interkostal aralıktan

toraks boĢluğuna yerleĢtirilir (Frendin, 1997). Kranio ventral yönde ilerletilir

(ġekil1.19). Daha sonar tüp deriye “Çin Parmağı” dikiĢ tekniğiyle sabitlenir (ġekil 1.

20). GevĢek bir sargıyla tüp sabitlenir ve tüpün doğru konumlandırılıp

konumlandırılmadığı alınan toraks radyografileri ile kontrol edilir (Monnet, 2003).

ġekil 1.19. Torakostomi Tüpün Pleural BoĢluğa YerleĢimi (Crowe D.T 1983).

Page 66: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

53

ġekil 1.20. Tokaskostomi Tüpünü Torasik Duvara Sabitlemek Için Kullanılan “Çin Parmağı” DikiĢ Tekniği

(Crowe D.T 1983).

Devamlı pleural drenaj sağlayan birçok ticari sistemler mevcuttur. Hepsinin

de temeli su altı gögüs drenaj prensibine dayanır. 10-20 cmH2O’luk negatif bir

basınç devamlı pleural drenajı sağlar. Bu sistemleri kullanırken hasta sürekli olarak

gözlem altında tutulmalıdır. Özellikle pyotoraksta purulent materyali

uzaklaĢtırabilmek için devamlı drenaj sistemi tercih edilmelidir. Devamlı pleural

drenaj, akciğerlerin yeniden ĢiĢmesini sağlar ve yeniden sıvı birikimini engeller

(Monnet, 2003).

1.8.2. Pleural Lavaj

Torasik lavaj, günde 2-3 kez ılık serum fizyolojik ya da Ringer Laktat ile yapılır. 20

mL/kg serum fizyolojik torasik boĢluğa yavaĢ yavaĢ verilir ve bir saat içinde tekrar

geri alınır. Bu iĢlem sırasında dispne Ģekillenebileceği için hastaya oksijen verilebilir

ve monitorize edilebilir (Piek, 2000; Ludwig, 2010).

Page 67: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

54

1.8.3.Torakotomi

Torakotomi ya da medial sternotomi, sağ ve sol hemitoraksı değerlendirmek için

yapılır. Pleural yüzeyler, lenf nodülleri, damarlar, perikardium, trakea, bronĢlar ve

akciğer paranĢimi, pleural efüzyonun nedenini belirlemek için incelenir. Pyotoraksda

akciğer paranĢimi yabancı cisim yönünden kontrol edilmelidir. Yabancı cisimler

genelde solunum yoluyla bronĢiollere taĢınır ve akciğer paranĢimine yerleĢir. Daha

sonar pulmoner apse Ģekillenir ve bu apsenin rupturu sonucu da pyotoraks oluĢur.

Yabancı cisimleri bulmak genelde kolay değildir, çünkü cismin çevresinde herzaman

fibröz bir kapsül Ģekillenir (Monnet, 2003).

1.8.4. Torasik Kanal Ligasyonu

Torasik kanal ligasyonu Ģilotoraks Ģekillenen hastalarda uygulanmaktadır. Köpekte

sağ 10. interkostal aralık, kedide ise sol 10. interkostal aralıktan torakotomi

uygulanılarak sağlanır (Fossum, 1985). Kedilerde transdiyaframatik yaklaĢım da

kullanılabilir (Martin, 1987). Kaudal torasik kanalda, bütün kollateral kanallarının

ligasyonunda genellikle operatif hatalar yapılmaktadır. Bunun önüne geçmek için

operasyon öncesi ve sonrası lenfanjiografi yapılmalıdır (Birchard, 1982; Fossum,

1985; Fossum, 1997). Popliteal lenf nodüllerine metilen mavisi enjeksiyonu, lenf

damarlarını daha rahat görünür hale getireceği için önerilmektedir (McCarthy, 1999).

Abdomenin lateral duvarından laparotomi yapılarak lenfatik venlere kanül

yerleĢtirilebilir ve böylece ligasyon esnasında lenfanjiyografi yapılabilir (ġekil 1.21).

Torasik kanal ligasyonu ile Ģilotorası olan köpeklerde efüzyonun rezolüsyonunda %

53 baĢarı kazanıldığı bildirilmektedir (Birchard, 1988a).

Page 68: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

55

ġekil 1.21. Lenfanjiografi (Ludwig, L.L ve ark 2010).

BaĢka bir çalıĢmada da torasik kanal obstruksiyonu için katater ile açılan

mezenterik lenf damarlarından, embolizasyon için, izobutil-2-ciyanoakrilat ve

iofendilat enjekte edildiği fakat baĢarılı olmadığı belirtilmektedir (Pardo, 1989). Yine

de Ģilotoraks olgularında kimyasal pleurodez tercih edilmektedir ve baĢarı oranı daha

yüksektir (Birchard, 1988b).

1.8.5. Perikardektomi

Perikardial hastalıklarda da pleural efüzyon Ģekillendiği bildirilmektedir (Rush,

1990; Monnet 2003; Ludwig, 2010). Parsial veya subtotal perikardektomi ile

perikardiuma sıvı toplanması önlenmiĢ olur (Dubre 2001). Perikardektomiler

torakoskopi ile minimal invaziv bir Ģekilde yapılabilmektedir.

1.8.6. Pleurodez

Pleurodez, pleural boĢlukta diffuz bir adezyon oluĢturarak boĢluğun ortadan

kalıdırılmasıdır. Bu iĢleme pleural simfizis ya da pleural skleroz da denilmektedir.

Page 69: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

56

Kronik pleural efüzyonlarda ve efüzyonun önüne geçilemeyen durumlarda

baĢvurulur. Pleurodez köpeklerde, Ģilotoraks (Laing, 1986; Birchard, 1988b),

neoplazik efüzyon (Laing, 1986), spontan pnömotoraks (Yoshioka, 1982)

sağaltımlarında baĢarıyla uygulandığı belirtilmektedir. Pleurodez hem mekanik hem

de kimyasal metodlarla yapılabilir (Rodriguez-Panadero; 1997).

Kimyasal pleurodez, skreroza yol açıcı ajanın damlatma tekniğiyle pleural

boĢluğa verilmesiyle gerçekleĢtirilir (Walker-Renard, 1994). Tetrasiklin hem

hayvanlar hem de insanlar için güvenli ve etkili bir sklerojen ajandır (Birchard,

1988b; Gallagher, 1990; Orsher, 1990). Uygulaması Ģöyle yapılmaktadır;

1. Bir göğüs tüpü aracılığıyla pleural sıvı tamamen boĢaltılır.

2. 40 mg/kg Oksitetrasiklin içermeyen bir tetrasiklin (akromisin, panmisin),

75 ml fizyolojik tuzlu su ile dilue edilerek pleural boĢluğa verilir.

3. Hasta farklı pozisyonlarda döndürülerek kimyasal ajanın pleural boĢlukta

yayılması sağlanır.

4. 2 saat sonra yeniden pleural drenaj yapılır.

Pleural drenaj gerekli durumlarda 10 gün sonra yenilenir. Pleurodezin ağrı

verici bir yöntem olduğu rapor edilmektedir. Uygulamanın genel aneztezi altında

yapılması ve toplam verilen sklerojen solüsyonun içine % 0.25 oranında likokain

eklenmesi, uyguamanın baĢarı Ģansını arttırır (Laing, 1986; Birchard, 1988b).

Kimyasal pleurodez uygulamasından 10 gün sonra önemli sonuçlar elde edilir.

Steril talk uygulaması ile de pleurodez yapılabilir. 100 ml serum fizyolojik

içerisine 1 g talk katılarak solüsyon hazırlanır. Tetrasiklin uygulamasında olduğu

gibi aynı yöntem uygulanır uygulanır. Ancak talk kullanımının köpeklerde baĢarılı

olmadığı bildirilmektedir (Jerram, 1999).

Mekanik pleurodez, visseral ve parietal pleurayı kuru bir sünger ile

aĢındırarak yapılır. Bu iĢlem ancak torakotomi sırasında yapılabilir. Mekanik

pleurodez diğer pleurodez teknikleriyle kombine olarak da yapılabilir (Birchard,

1988b).

Page 70: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

57

Kedi ve köpeklerde pleural efüzyonun tanısı pratikte klinik ve radyografik

muayenelerle yapılmaktadır ama kalp dıĢı toraks hastalıklarının bazıları radyogramda

pleural efüzyonla aynı görüntüyü vermektedir. Özellikle diffuz akciğer neoplazileri,

kist ve apseleri pleural efüzyon ile karıĢabilmektedir. Çoğu zaman da pleural efüzyon

bir kitlesel lezyonla birlikte seyreder ve yine radyogramda efüzyondan dolayı kitle

süperpozisyona uğrar ve kitle tespit edilemez. Son yıllarda kalp dıĢı toraks

hastalıklarının tanısında ultrasonografi de kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Ultrasonografik

görüntüleme yöntemiyle pleural efüzyonlar, akciğer kist ve apseleri, diffuz kitlesel

lezyonlar birbirinden ayırt edilebilir. Hatta radyogramda süperpozisyona uğramıĢ

kitlesel lezyonlar da ultrasonografik görüntüleme ile ayırt edilebilir. Fakat

torakoskopik yaklaĢım ile pleural efüzyonda %100' e yakın kesin tanı ve sağaltım

yapılmaktadır. Kedi ve köpeklerde tanısal torakoskopi ve torakoskopik cerrahi henüz

ülkemizde çalıĢılmamıĢtır. Tanısal torakoskopi ile pulmonar, mediastinal veya hilar

kitleler, primer pulmonar hastalıklar, pleural effüzyonlar, spontan pnömotoraks,

perikardial efüzyonlar, Ģilotoraks ve göğüsün travmatik değerlendirmesi;

torakoskopik cerrahi ile de akciğer lobektomileri, perikardektomi, torasik kanal

oklüzyonu, diyaframatik sağaltımlar, kardiomyoplasti ve lazer kullanılarak yapılan

operasyonlar gibi birçok torakoskopik cerrahi uygulamalar yapılabilmektedir.

Bu çalıĢmada, pleural efüzyon ĢekillenmiĢ olan kedi ve köpeklerde; klinik

muayene, radyografik, ultrasonografik, torakoskopik muayene sonuçları ile

Ģekillenen efüzyon sıvısının laboratuar sonuçlarının birbirleri ile karĢılaĢtırılması

amaçlanmıĢtır.Tanısal yöntemlerin birbirine olan üstünlükleri ve tutarlılıkları

istatistiki açıdan değerlendirilmiĢtir. Aynı zamanda henüz ülkemizde çalıĢılmayan

kalp dıĢı toraks ultrasonografisi ve torakoskopi yöntemlerinin kullanımının rutin hale

getirilmesi hedeflenmiĢtir.

Page 71: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

58

2. GEREÇ VE YÖNTEM

2.1. Gereç

ÇalıĢmanın hayvan materyalini, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi ile özel

veteriner kliniklerinden, radyodiagnostik ünitesine solunum Ģikayetiyle sevk edilen

ve toraks grafisi istenilen çeĢitli ırk, yaĢ ve cinsiyette 25 kedi (Çizelge 2.1) ve 15

köpek (Çizelge 2.2) oluĢturdu.

Tez çalıĢması kapsamında değerlendirilen 25 kedinin 7’si melez, 7’si tekir,

3!ü Sarman, 2’si Van, 3’ü Ankara, 2’si Siyam,1’i Ġran kedisiydi. Olgulardan 7’si

kastre edilmemiĢ erkek, 7’si kastre edilmiĢ erkek, 8’i overo-histerektomi yapılmıĢ

diĢi, 3’ü overo-histerektomi yapılmamıĢ diĢi kediden oluĢmuĢtur. Olgulardan 10’u

dıĢarıda yaĢarken, 15’i ev ortamında yaĢamaktaydı. Olguların yaĢı 6 aylıktan 16 yaĢa

kadar değiĢmekteydi. Olgulardan bir tanesinin yaĢı belirlenemedi.

Tez çalıĢması kapsamında değerlendirilen 15 köpeğin 4’ü Terrier, 2’si

Pincher, 2’si Cocker, 1!i Kangal, 1’i Rottweiler, 1’i German Shepherd, 1’i Golden

Retreiver, 1’i Pekinez, 1’i Pointer ve 1’i melez ırktan oluĢmaktaydı.

1., 9., 13., 14. ve 15. olgu dıĢarıda yaĢarken, 10 tanesi de ev koĢullarında

yaĢamaktadır. Olgulardan 7’sinde overo-histerektomi yapılmıĢ diĢi, 1’i

overohisterektomi yapılmamıĢ diĢi, 5’i kastre edilmemiĢ erkek, 2’si ise kastre edilmiĢ

erkek köpekti.

Page 72: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

59

Çizelge 2.1. ÇalıĢmanın Hayvan Materyalini OluĢturan Kediler

Olgular EĢkal

1 1.5 yaĢlı, Melez, ♂ (kısırlaĢtırılmamıĢ), dıĢarıda yaĢıyor.

2 3 yaĢlı, Van, ♀ (kısırlaĢtırılmıĢ), evde yaĢıyor.

3 7 yaĢlı, Ankara, ♂ (kısırlaĢtırılmıĢ), dıĢarı yaĢıyor.

4 1 yaĢlı, Melez, ♂ (kısırlaĢtırılmamıĢ), dıĢarı yaĢıyor.

5 3yaĢlı, Sarman,♀(kısırlaĢtırılmıĢ), evde yaĢıyor.

6 10 yaĢlı, Tekir, ♀, (kısırlaĢtırılmıĢ), evde yaĢıyor.

7 4 yaĢlı, Ankara, ♂, (kısırlaĢtırılmamıĢ), evde yaĢıyor.

8 3.5 yaĢlı, Tekir, ♂ (kısırlaĢtırılmıĢ), evde yaĢıyor.

9 12 yaĢlı, Tekir ♂ (kısırlaĢtırılmıĢ), evde yaĢıyor.

10 2 yaĢlı, Melez, ♀, (kısırlaĢtırılmamıĢ), dıĢarıda yaĢıyor.

11 4 yaĢlı, Van, ♀, (kısırlaĢtırılmıĢ), evde yaĢıyor.

12 8.5 yaĢlı, Tekir, ♂, (kısırlaĢtırılmamıĢ), evde yaĢıyor.

13 1 yaĢlı, Melez, ♂ (kısırlaĢtırılmıĢ), dıĢarıda yaĢıyor.

14 15 yaĢlı, Sarman, ♀ (kısırlaĢtırılmamıĢ), dıĢarıda yaĢıyor.

15 7 yaĢlı, Siyam, ♂, (kısırlaĢtırılmamıĢ), evde yaĢıyor.

16 1 yaĢlı, Siyam,♂ (kısırlaĢtırılmıĢ), dıĢarıda yaĢıyor.

17 13 yaĢlı, Tekir, ♂ (kısırlaĢtırılmıĢ), evde yaĢıyor.

18 5 yaĢlı, Melez, ♀ (kısırlaĢtırılmıĢ), dıĢarıda yaĢıyor.

19 16 yaĢlı, Ġran, ♀(kısırlaĢtırılmıĢ), evde yaĢıyor.

20 YaĢı bilinmiyor, Melez, ♂, (kısırlaĢtırılmamıĢ), dıĢarıda yaĢıyor.

21 6 aylık, Tekir, ♂ (kısırlaĢtırılmıĢ), evde yaĢıyor.

22 2 yaĢlı, Ankara, ♀ (kısırlaĢtırılmıĢ), evde yaĢıyor.

23 9 yaĢlı, Sarman, ♀, (kısırlaĢtırılmamıĢ), evde yaĢıyor.

24 13 yaĢlı, Tekir, ♀, (kısırlaĢtırılmıĢ), evde yaĢıyor.

25 4 yaĢlı, Melez, ♂ (kısırlaĢtırılmamıĢ), dıĢarıda yaĢıyor.

Page 73: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

60

Çizelge.2.2. ÇalıĢmanın Hayvan Materyalini OluĢturan Köpekler

Olgular EĢkal

1 12 yaĢlı, Kangal, ♀(kısırlaĢtırılmıĢ), DıĢarıda yaĢıyor

2 13 yaĢlı, Cocker, ♀(kısırlaĢtırılmıĢ)

3 14 yaĢlı, Terrier, ♂(kısırlaĢtırılmamıĢ)

4 9 yaĢlı, Pincher, ♀(kısırlaĢtırılmıĢ)

5 5 yaĢlı, Terrier, ♂ (kısırlaĢtırılmıĢ)

6 11 yaĢlı, Cocker, ♂ (kısırlaĢtırılmıĢ)

7 15 yaĢlı, Pekinez, ♂(kısırlaĢtırılmamıĢ)

8 16 yaĢlı, Terrier, ♀(kısırlaĢtırılmıĢ)

9 8 yaĢlı, Golden Retriever, ♀(kısırlaĢtırılmamıĢ), DıĢarıda yaĢıyor

10 1 yaĢlı, Pointer, ♂(kısırlaĢtırılmamıĢ)

11 11 yaĢlı, Terrier, ♀(kısırlaĢtırılmıĢ)

12 15 yaĢlı, Pincher, ♀(kısırlaĢtırılmıĢ)

13 YaĢı bilinmiyor, Melez, ♂(kısırlaĢtırılmamıĢ), DıĢarıda yaĢıyor

14 13 yaĢlı, Rottweiler, ♀ (kısırlaĢtırılmıĢ), DıĢarıda yaĢıyor

15 3 yaĢlı, German Shepherd, ♂(kısırlaĢtırılmamıĢ), DıĢarıda yaĢıyor

ÇalıĢmada kullanılan aletler; Torasik bölgenin radyografik muayenesinde,

Ankara Üniversitesi Cerrahi Anabilim Dalı Radyodiagnostik Ünitesinde bulunan

Innomed marka, TOP-X HF model iki tüplü röntgen cihazı kullanıldı (ġekil 2.1).

Çekilen filmler Optimax Protec marka otomatik banyo makinasında banyosu yapıldı.

Hayvanın boyutuna 18x24, 24x30 ve 30x40 röntgen kasetleri kullanıldı.

Page 74: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

61

ġekil 2.1. Innomed Marka, TOP-X HF Model Röntgen Cihazı

ġekil. 2.2. Optimax Protec Marka Otomatik Banyo Makinası

Ultrasonografik muayeneler için Esoate AU5 marka ultrasonografi cihazı

(ġekil 2.3) ve bu cihaz üzerinde bulunan multifrekans özelliğe sahip 2.5 MHz'lik

sektör, 3.5 MHz’lik konveks ve ihtiyaca göre 7.5 MHz’lik lineer problar kullanıldı.

Ultrasonografik görüntüler Mitsubishi P91 marka siyah beyaz ve renkli yazıcı ile,

MGB Disto II kayıt cihazıyla da digital çıktısı alındı (ġekil 2.4).

Page 75: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

62

ġekil 2.3. Esoate AU5 Marka Ultrasonografi Cihazı. ġekil. 2.4 Sony Trinition medikal monitör, MGB

Disto II Video Kayıt Cihazı ve Wolf 4200

IĢık Kaynağı.

Torakoskopik yaklaĢım öncesi hayvan genel anesteziye alındı.

Premedikasyon için acepromazin (Vetranquil; Vetoquinol, Fransa) ve fentanil

(Fentanyl citrate 50 mg/ml; Antigen Pharmacauticals Ltd, Ġrlanda) anestezi

indüksiyonu için Ġ.V Propofol (Propofol, 10 mg/ml; Fresenius, Ġstanbul, Türkiye)

kullanıldı. Anestezi idamesi için inhalasyon anestezisi için Isofloran Likit (Abbott

Laboratories, England) kullanıldı. Anestezi için çift vapolizatörlü, yarı açık / kapalı

devre sistemi ile çalıĢan dijital ve otomatik ventrilatörlü SMS 2000 Classic anastezi

cihazı (Security Medical Services, Türkiye) kullanıldı (ġekil 2.5). Operasyon sonrası

tüm hastalara analjezi sağlamak için S.C, morfin (Morphine HCl, 10 mg/ml ampul;

Galen ilaç san., Ġstanbul/Türkiye) kullanıldı.

Page 76: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

63

ġekil 2.5. SMS Classic 2000 Otomatik Ventilasyon Cihazı

Torakoskopik yaklaĢım için 25° dereceli, 30° dereceli ve 0° dereceli görüĢ

açısı sağlayan 2.4 mm, 5 mm ve 10 m’ lik rijit teleskoplar kullanıldı (ġekil 2.6).

Toraks duvarını delip torakal boĢluğa ulaĢmak için Karl-Storz marka trokar-kanül

üniteleri kullanıldı. Torakal boĢluğun incelenmesi için yine Karl-Storz marka

torakoskopik palpasyon probu, koter bağlantılı kanca endoskopik makas, grasping

forseps gibi torakoskopik cerrahi aletler kullanıldı. Torakoskopi esnasında pleural

sıvıdan sıvı örneği almak için Karl-Storz marka için suction kateterinden yararlanıldı

(ġekil 2.7).

Page 77: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

64

ġekil 2.6. 300görüĢ sağlayan 2.4 mm (a), 250görüĢ sağlayan 5 mm (b) ve 00görüĢ sağlayan 10 mm (c)

boyutundaki rijit teleskoplar.

ġekil. 2.7. Torakoskopik cerrahi el aletleri ve trokar-kanül üniteleri. Palpasyon probu (a), CLĠCKLĠNE grasping

forseps probu (b), CLĠCKLĠNE eğri uçlu makas (c),CLĠCKLĠNE düz makas (d), biyopsi forsepsi

(e), suction kateteri (f), ENDOTIP trokar (5mm) (g) ,handle (h).

Torakosentez uygulaması için yeĢil kelebek seti (ġekil 2.8) ya da 14-16 G /

45 mm intravenöz kateter (ġekil 2.9) ve üç yollu musluk (ġekil 2.10) kullanıldı.

Göğüs tüpü yerleĢtirmek gerektiğinde kediler için Fortune göğüs tüpü ve bomba

rezarvuar diren (150 cc) ve büyük köpeklerde foley kateteri ve Fortune bomba

rezarvuar dren (250 cc) kullanıldı (ġekil 2.11).

Page 78: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

65

ġekil 2.8. Torakosentez IĢleminde Kullanılan Kelebek Seti.

ġekil 2.9. Torakosentez IĢleminde Kullanılan 16 G (Gri) Ve 14 G (Kahverengi) Intravenöz Kateterler.

ġekil 2.10. Torakosentez IĢleminde Kullanılan Üç Yollu Musluk.

Page 79: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

66

ġekil 2. 11. 20 Fr Sarı Foley Kateteri (A) Ve Fortune Rezarvuar Bomba Dren Ve Göğüs Tüpü Seti (b).

Pleural sıvı örnekleri ve kan analizleri için gereken kan örnekleri EDTA’lı ve

normal kırmızı kapaklı kan tüplerine alındı.

2.2. Yöntem

2.2.1. Anamnez

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Radyodiagnostik

Ünitesine sevk edilen ve toraks grafisi istenilen köpek ve kedi sahiplerinden detaylı

anamnez bilgileri alındı. Hasta sahiplerine hayvanlarında, pleural efüzyonda sıklıkla

karĢılaĢılan dispne, taĢipne, disfaji, kusma, kilo kaybı, ateĢ, ikterus, siyanoz olup

olup olmadığı anlayabilecekleri Ģekilde soruldu.

2.2.2. Klinik Muayene

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Radyodiagnostik

Ünitesine sevk edilen ve toraks grafisi istenilen köpek ve kedilerin anamnezleri

alındıktan sonra klinik muayeneleri yapıldı. Klinik muayene ile hastaların, pleural

efüzyonda sıklıkla gözlemlenen, dispne, taĢipne, siyanoz, taĢikardi, solunum egzersiz

intoleransı, mukozaların rengi, kalp ve akciğer sesleri ve vücut sıcaklıkları

değerlendirildi.

a b

Page 80: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

67

2.2.3. Radyografik Muayene

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi klinikleri ve özel veteriner kliniklerinden

respiratorik distres ve kalp-akciğer seslerinin net duyulamamasından dolayı

anamnezleri ile Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı

Radyodiagnostik Ünitesine sevk edilen ve toraks grafisi istenilen köpek ve

kedilerden, herhangi bir anestezi uygulamadan, ilk önce sol latero-lateral ve ventro-

dorsal olarak çift yönlü grafi alındı. Gerekli göründüğü durumlarda bir üçüncü

pozisyon olan dorso-ventral posizyonda da grafi alındı.

ġiddetli solunum güçlüğü çeken hastaların latero-lateral grafileri hayvanlar

ayakta pozisyondayken çekildi.

Pleural efüzyon, torasik yapıların görüntülenmesini maskelediğinden tez

materyalini oluĢturan tüm hastalara, Radyografik ve ultrasonografik incelemenin

ardından torakosentez yapılarak efüzyon sıvısı boĢaltıldı ve radyografiler aynı

pozisyonlarda tekrar edildi.

2.2.4. Ultrasonografik Muayene

Radyogramlarda pleural efüzyon belirlenen tüm olgularda, kalp dıĢı toraks

ultrasonografisi, ekokardiografi ve abdominal ultrasonografi muayeneleri yapıldı.

Ultrasonografik muayene için çalıĢma olgularına herhangi bir sedasyon

uygulanmadı.

2.2.4.1. Kalp DıĢı Toraks Ultrasonografisi

Ultrasonografik muayene için hasta sırası ile sağ ve sol lateral pozisyonda yatırılıp

yeterli görüĢ alanı sağlanacak Ģekilde toraksın 2 - 9. Interkostal aralığındaki bölgenin

kılları traĢ edildi. Daha sonra deri ile problar arasına transmisyon ultrason jeli

uygulandı. Toraksın ultrasonografik muayenesi için uygulama, 2.5 - 5 Mhz lik

Page 81: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

68

multifrekans sektör ve gerekli durumlarda 3.5 – 5 - 7 Mhz lik multifrekans konveks

problar kullanılarak interkostal aralıklardan muayeneye baĢlanıldı. Efüzyon

tablosunun kesin tanı ve lokalizasyonu yapıldıktan sonra 7.5 MHz lik linear probla

daha detaylı olarak efüzyona neden olabilecek patolojiler arandı. Sağ ve sol lateral

interkostal aralıklardan, pleural yapraklar ve pleural boĢluk, mediastinum, akciğerler

ve diyafram detaylı Ģekilde incelendi.

2.2.4.2. Ekokardiografi

Ekokardiyografik muayenede prob, muayene edilecek bölgeye yerleĢtirilmeden önce

deri ile arasına hava giriĢini engellemek için transmisyon ultrason jeli kullanıldı.

ÇalıĢmada M Mode, 2 boyutlu ve renkli doppler ölçümler için 2.5 mHz’lik

multifrekans özelliğine sahip sektör prob kullanıldı.

ÇalıĢmayı oluĢturan tüm olgularda, ekokardiografik muayene ile pleural

efüzyona neden olabilecek, sol ve sağ konjestif kalp hastalıkları, kardiomyopatiler ve

perikardial hastalıklar açısından kalp değerlendirildi.

Ekokardiyografik muayeneye parasternal uzun eksen kesitiyle baĢlanıldı ve

öncelikle sol ventrikül ve aort çapı, sol atrium çap ölçüm değerleri değerlendirildi.

Prob 90° çevrilerek parasternal kısa eksende değerlendirme yapıldı. Daha sonra

apikal 2, 3, 4, 5 boĢluk ve parasternal uzun eksen modifiye 4 oda görüntüsü ile kalbin

değerlendirilmesi yapıldı.

Pulsed Doppler (nabızlı dalga) ve continuous Doppler (devamlı) ölçümleri

apikal 2, 4, 5 boĢluktan mitral, triküspit, pulmoner kapak seviyesine sample volum

uygulanarak yapıldı. Böylece diyastolik fonksiyonlar hakkında bilgiler elde edildi.

Pulsed Doppler muayeneden sonra mitral ve triküspid kapak düzeyinden

geçen kan akımının renkli Doppler muayenesi yapıldı. Renkli Doppler muayenede

kapak yetmezlikleri ve kaçak durumlarında türbilans akım nedeniyle ortaya çıkan

mozaik renk görüntüsünün belirlenmesine çalıĢıldı.

Page 82: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

69

2.2.4.3. Abdominal Ultrasonografi

Tez çalıĢmasına dahil edilen tüm olgulara abdominal bölgenin ultrasonografik

muayenesi yapıldı. Olgular, pleural efüzyona neden olabilecek, böbrek, karaciğer,

pankreas ve barsak hastalıkları yönünden değerlendirildiler.

Abdominal Ultrasonografi için, 3.5 - 5 - 7 Mhz’lik konveks ve 7.5 Mhz’lik

linear prob kullanıldı. Abdominal bölgenin kılları traĢ edildi ve bölgeye ultrason jeli

uygulandı. Hayvanlar dorsal pozisyonda yatırıldı. Abdominal bölgenin incelenmesi

öncelikle idrar kesesinden baĢladı. Daha sonra sol böbrek, dalak, mide, karaciğer, sağ

böbrek, barsaklar ve mezenterik lenf nodülleri sırasıyla incelendi.

2.2.5. Pleural Sıvı, Biyopsi ve Kan Analizleri

Pleural efüzyon tespit edilen tüm olgulardan ultrasonografi rehberliğinde

torakosentezle pleural efüzyon sıvı örnekleri alındı.

Torakosentez, olgularda 7 – 9. Ġnterkostal aralığın sternuma yakın

bölgesinden yapıldı. Bu iĢlem için üç yollu musluk, kelebek seti ya da intravenöz

kanül ünitesi kullanıldı (ġekil. 2.12). Torakosentez iĢlemi genelde hastalar sedatif

kullanmadan ya da anestesiye alınmadan yapıldı. Kedilerde iĢleme izin vermeyen 1.,

6., 12., 18. ve 22. olgular ısofluran kullanarak inhalasyon anestesizi ile genel

aneteziye alındı.

Laboratuvar incelemeleri için alınan pleural sıvı; total çekirdekli hücre sayısı

(TNCC), total protein konsantrasyonu ve sitolojik inceleme için 2 adet EDTA’lı

tüpe, kollesterol, trigliserid, bilirubin, urenitrojen (UN) ve kreatin konsatrasyonu gibi

biyokimsayal analizler için ise 1 normal kımızı tüpe alındı. Yine mantar ve

bakteriolojik kültür, antibiogram gibi mikrobiyolojik inceleme için de 2 adet kırmızı

kapaklı tüpe sıvı örneği alındı. Özellikle kedilerde virolojik inceleme için 1 normal

kırmızı tüpe, efüzyon sıvı örneğinden alındı.

Page 83: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

70

Tüm olgulardan, amilaz, lipaz, glikoz, üre, kreatin, total protein, direkt

bilirubin, kollesterol, trigliserit, alkalen fosfotaz (ALP), alanin amino transferaz

(ALT), aspartat amino transferaz (AST), kreatin kinaz (CK) ve laktat dehidrogenaz

(LDH) gibi kan serum biyokimya ve tam kan sayım analizleri için kan örnekleri yine

EDTA’lı ve normal kırmızı tüp Ģeklinde iki ayrı tüpe alındı. Biyokimyasal

değerlendirme, kan analizleri ve mikrobiyolojik inceleme için sıvı örnekleri Ankara

Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyokimya ve Mikrobiyoloji Anabilim Dalları' na

gönderildi. Sıvı biyokimyasal analiz sonuçları Light Kriterlerine göre değerlendirildi.

Sitolojik inceleme için sıvı örneği, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Patoloji

Anabilim Dalı' na gönderildi. Virolojik inceleme için bir sıvı örneği de, Ankara

Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı' na gönderildi.

ġekil 2.12.Torakosentez Uygulaması.

2.2.6. Torakoskopik Ġnceleme

Hasta sahibinin kabul ettiği ve torakoskopi için endikasyonu olan 15 kedi ve 8

köpeğe toraskoskopik inceleme yapıldı. Torakoskopik cerrahi giriĢim öncesi hasta

sahiplerine aydınlatılmıĢ onam formu imzalatıldı (ġekil. 2.13).

Page 84: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

71

ġekil. 2. 13. AydınlatılmıĢ Onam Formu

Page 85: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

72

Çizelge. 2.3. Torakoskopi Yapılan Kedi Ve Köpek Olgu Numaraları

Kedi Köpek

Olgu 1 Olgu 1

Olgu 2 Olgu 2

Olgu 4 Olgu 6

Olgu 5 Olgu 8

Olgu 7 Olgu 10

Olgu 10 Olgu 13

Olgu 14 Olgu 14

Olgu 15 Olgu 15

Olgu 17

Olgu 19

Olgu 20

Olgu 21

Olgu 23

Olgu 24

Olgu 25

2.2.6.1. Hastaların ve Aletlerin Hazırlanması

Torakoskopik cerrahi öncesi hasta sahiplerine, hayvanların en az 24 saat aç

bırakılması önerildi.

ÇalıĢmada kullanılan yumuĢak doku seti kuru sterilizatörde, 155° C’de 30

dakika sterilize edildi. Yardımcı torakoskopik aletler ise, ambalajları yapıldıktan

sonra etilen oksit sterilizatöründe 12 saat boyunca tutularak sterilize edildiler.

2.2.6.2. Anestezi Protokolü

Premedikasyon amacıyla Acepromazin - fentanil uygulamasından sonra ansetezi

indüksiyonu Propofol ile sağlandı. Oro-trakeal yolla entübe edilen kedi ve köpekler

Page 86: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

73

otomatik ventilasyon cihazına bağlandı ve isofluran (Isofloran Likit, Abbott

Laboratories, Ġngiltere) ile anestezinin idamesi sağlandı. Analjezinin sürekliliği için

fentanil enjeksiyonu torakoskopi süresince 20 dakikada bir tekrarlandı. Operasyon

bitiminde tüm hastalara morfin uygulandı. Acepromazin (Vetranquil, Vetoquinol,

Fransa) kedilere ve köpeklere 0.02 mg/kg .Ġ.V, fentanil (Fentanyl citrate, 50 mg/ml

ampul; Antigen Pharmacautical Ltd, Ġrlanda) kedilere, 0,001 mg/kg Ġ:V, köpeklere,

0.002 mg/kg Ġ.V, Propofol (Propofol 10mg/ml; Fresenius Kabi Ltd, Ġsveç), kedilerde

4 mg/kg Ġ.V, köpeklerde, 6 mg/kg Ġ.V, morfin (Morphine HCl, 10 mg/ml ampul;

Galen Ġlaç San. Ġstanbul/Türkiye) kedi ve köpeklere 0,5 mg/kg olarak uygulandı.

2.2.6.3. Torakoskopik GiriĢlerin OluĢturulması ve Pnömotoraks

Kediler için 2.4 mm, küçük köpekler için 5 mm'lik trokal-kanül ünitesi ile incelemek

istediğimiz bölgeye uygun Ģekilde, interkostal ya da paraksifoid - transdiaframatik

olarak göğüs boĢluğuna giriĢ yapıldı. Büyük köpeklerde bu iĢlem için 10 mm’lik

trokar-kanül ünitesi kullanıldı.

Paraksifoid - transdiyaframatik giriĢ yeri için hasta dorsal pozisyonda

yatırıldı veya hastanın sternumu eğimlenerek ventrodorsal oblik bir pozisyona

getirildi. Teleskop giriĢ alanı ksifoid kıkırdak ve kostal ark arasına yapılan palpasyon

ile tespit edildi. Kostal ark ve ksifoid arasına ksifoidin ya sağ ya da soluna 1-2

cm’lik kısa deri ensizyonu yapıldı. Ensizyon yapılan deri 1 cm kenara kaydırılarak

trokar-kanül ünitesi ile toraks boĢluğuna eriĢim sağlandı. Kanül göğüse girer girmez

obturatör alındı (ġekil. 2.14).

Kanülün contalı kapakcığı açık tutuldu ve böylece havanın göğüs boĢluğuna

girmesi sağlandı. Torakal boĢluğa hava girip pnömotoraks oluĢmasına izin verildi.

Bu iĢlem sayesinde torakal boĢluğun daha rahat incelenebilmesi ve kullanılan

teleskopların, torakoskopik aletlerin daha iyi manüple edilebilmesi sağlandı. Bu

esnada spontan solunumu olan hastalarda solunum baskılanarak ventilasyonun,

otomatik olarak ventilasyon makinası tarafından yapılması sağlandı.

Page 87: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

74

Ġkinci yöntem ise interkostal aralıklardan torakal boĢluğu incelemektir.

Teleskop giriĢi için seçilen alan, çalıĢılan lezyonun direkt üstünde değildir fakat

görüntülenmeyi sağlayacak kadar yakınındadır. GiriĢ yeri için seçilen alanda 1 – 2

cm’lik küçük bir deri ensizyonu yapıldı. Deri ensizyonu 1 cm kadar yana

kaydırılarak trokar-kanül ünitesi ile göğüs boĢluğuna girildi ve pnömotoraks

oluĢturularak teleskop yerleĢtirildi (ġekil 2.14).

Teleskoplar yerleĢtirildikten sonra pleural efüzyon suction kateteri vasıtasıyla

boĢaltıldı ve detaylı olarak toraks duvarı, akciğer paranĢimi, diyafram, perikard,

pleural yapraklar, mediastinum detaylı olarak incelenip video kayıt ünitesi ile elde

edilen görüntüler kaydedildi.

Torakoskopik el aletleri için de ikinci ve üçüncü torakoskopik giriĢ yerleri de

aynı yöntemle açıldı. Bu aletlerin gögüs boĢluğuna giriĢlerinde trokal organlara zarar

vermemesi için teleskop ile görüntülendi. Toraskokopi eĢliğinde pleuradan, kitlesel

lezyon tespit edilen olgularda hem pleuradan hemde lezyondan alınan biyopsi

örnekleri de patolojik inceleme için Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Patoloji

Anabilim Dalı' na gönderildi.

ġekil. 2.14. Torakoskopik Paraksifoid-Transdiyaframatik (a) ve Interkostal GiriĢ Yerleri (b, c)

a

b c

Page 88: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

75

2.2.6.4. Pnömotoraksın Yeniden Kontrolü ve Torakoskopik GiriĢlerin

Kapatılması

Toraskopik muayene ve cerrahi giriĢim tamamlandıktan sonra kollabe olan

akciğerler ventilasyon cihazı ile yeterli ĢiĢkinliğe eriĢene kadar ĢiĢirildi. Bu iĢlem

teleskop ile gözlendi. Açılan toraks boĢluğuna giriĢ için yapılan ensizyon yerleri,

subkutan doku için 2/0, 3/0 polysorb (lactomer 9-1) veya PDS (polydioxanone) gibi

emilebilen dikiĢ materyalleri ve deri için 2/0, 3/0 ipek ya da prolen (polypropylene)

gibi emilemeyen dikiĢ materyalleri ile basit ayrı dikiĢ ya da u dikiĢi ile kapatıldı.

Pleural effüzyonun ciddi boyutlarda olduğu hastalarda sağaltım için drenajı sağlamak

amacıyla göğüs diren tüpü yerleĢtirildi. Göğüs diren tüpü teleskop kanülü boyunca

torakal boĢluğa yerleĢtirdi. Göğüs tüpünün ucu üzerindeki kanül alındı, tüp yerinde

bırakıldı. Daha sonra göğüs tüpünün çevresindeki çeĢitli katmanlardaki teleskop giriĢ

yerleri kapatıldı. Göğüs tüpü yerleĢtirilmeyen olgularda giriĢler kapatıldıktan sonra

bir kelebek seti ve üç yollu musluk ile 9. Ġnterkostak aralığın vertebralara yakın

bögesinden pleural boĢluktaki hava, yeniden negatif basınç sağlanana kadar

boĢaltıldı. Torakoskopi uygulanan tüm olgularda postoperatif dönemde hasta

anesteziden çıktıktan hemen sonra toraks röntgenleri alınarak uygulama sonrası 6-12

saat gözlem altında tutuldu.

2.2.7. Ġstatiksel Analiz Yöntemleri

Olguların anamnez bulguları, klinik muayene bulguları ve efüzyon tipleri istatiksel

oran ile değerlendirildi. Biyokimyasal ve sitolojik yönden değerlendirilen pleural sıvı

örnekleri ile kan analiz sonuçları, Light Kritelerine göre değerlendirildi ve Ģekillenen

efüzyon tipi tespit edildi. Pleural efüzyonun belirlenmesi için kullanılan radyografik,

ultrasonografik, pleural sıvı analiz verileri ve torakoskopik görüntüleme yöntemi

arasındaki uyum, istatiksel olarak Kappa yöntemi ile tespit edildi.

Page 89: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

76

2.2.8. Sağaltım

ÇalıĢmada kullanılan tüm olguların radyografik, ultrasonografik, torakoskopi yapılan

olgularda, kan, biyopsi ve sıvı analiz sonuçları değerlendirilerek pleural efüzyonun

altında yatan hastalıkların tanısı konulmaya çalıĢıldı. Elde edilen sonuçlara göre

uygun sağaltım protokoller belirlendi. Her olguya torakosentez sonrası ılık serum

fizyolojik ile pleural lavaj uygulandı. Pyotoraks tespit edilen olgularda

mikrobiyolojik muayene sonucuna göre etkene spesifik antibiyotik sağaltımı yapıldı.

Neoplazi tespit edilen olgulara kemoterapi önerildi. Metabolik hastalıklardan dolayı

Ģekillenen efüzyonlarda da hastalık nedenine yönelik sağaltım önerildi. Perikardial

efüzyon tanısı konulan hastalarda torakoskopik parsiyel perikardektomi yapıldı.

Pleural efüzyon oluĢumunun engellenemediği olgularda tetrasiklin ile pleurodez

yapıldı. Kedi ve köpeklerde olgulara göre pleural efüzyon karakterleri, teĢhis edilen

hastalık ve sağaltım bilgileri Çizelge 2.4 ve Çizelge 2.5’de verilmiĢtir.

Page 90: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

77

Çizelge 2.4. Kedilerde Pleural Efüzyon Sıvı Karakterleri, TeĢhis ve Sağaltımları.

Olgular Pleural sıvı karakteri TeĢhis Sağaltım

1 Non-septik eksudat FIP Ötenazi yapıldı

2

Non-septik eksudat Felin Lökopeni

(FeLV)

Ex oldu

3 ġilöz Ġdiopatik efüzyon Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj uygulandı (Ilık NaCL ile).

4 Modifiye transudat Hernia diaframatika Opere edildi.

5 Non-septik Eksudat FIP Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj uygulandı (IlıkNaCL ile).

6

Modifiye transudat Hipertrofik

kardiomyopati

Diüretik ve β-adrenerjik blokerleri kullanıldı.

7

Septik eksudat

Bakteriyel

Pastörella ssp

Paranteral Sefalosporin grubu antibiyotik kullanıldı.Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj

uygulandı (Ilık NaCL ile).

8 Septik eksudat Bakteriyel

Gram (-)

Paranteral Sefalosporin grubu antibiyotik kullanıldı. Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj

uygulandı (Ilık NaCL ile).

9 Modifiye transudat Hepatitis Kronika Ex oldu.

10

Septik eksudat Bakteriyel

Pastörella ssp

Paranteral Sefalosporin grubu antibiyotik kullanıldı. Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj

uygulandı (Ilık NaCL ile).

11

Non-septik eksudat FIP Paranteral Sefalosporin grubu antibiyotik kullanıldı. Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj

uygulandı (Ilık NaCL ile).

12

Hemorajik Pleural mesotelioma Kemoterapi önerildi.

13 Hemorajik

Travma( küt travma,

trafik kazası)

Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj uygulandı (Ilık NaCL ile).

Page 91: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

78

Çizelge 2.4. devamı. Kedilerde Pleural Efüzyon Sıvı Karakterleri, TeĢhis ve Sağaltımları.

14 Modifiye transudat Perikardial efüzyon Torakoskopik parsiyal perikardektomi yapıldı.

15

Modifiye transudat Perikardial efüzyon +

kardiak tamponad

Torakoskopik parsiyal perikardektomi yapıldı.

16 ġilöz Ġdiopatik efüzyon

Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj uygulandı (Ilık NaCL ile). Plörodez yapıldı (tetrasiklin

ile).

17

Modifiye transudat

Perikardial efüzyon +

kardiak tamponad

Torakoskopik parsiyal perikardektomi yapıldı.

18 Modifiye transudat Hernia diaframatika Opere edildi.

19

Transudat

Kronik Böbrek

Yetmezliği (CRF)

Peritoneal Diyaliz önerildi.

20

ġilöz Ġdiopatik efüzyon

Paranteral Sefalosporin grubu antibiyotik kullanıldı.

Göğüs tüpü yerleĢtirildi. lavaj Pleural lavaj uygulandı (Ilık NaCL ile). Plörodez yapıldı

(tetrasiklin ile).

21

ġilöz

Ġdiopatik efüzyon

Plörodez yapıldı (tetrasiklin ile)

22

Non-septik eksudat Felin Lökopeni

(FeLV)

Ötenazi yapıldı.

23 Modifiye transudat Akut pankreatitis Plörodez yapıldı (tetrasiklin ile).

24

Hemorajik

Pulmoner

adenocarsinoma

Kemoterapi önerildi.

25

Hemorajik Travma Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj uygulandı (Ilık NaCL ile).

Page 92: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

79

Çizelge 2.5. Köpeklerde Pleural Efüzyon Sıvı Karakterleri, TeĢhis ve Sağaltımları.

Olgular Pleural sıvı karakteri TeĢhis Sağaltım

1 Septik eksudat

Bakteriyel efüzyon (actinomyces

ssp)

Paranteral amoksisilin + klavulanik asit grubu antibiyotik uygulandı.

Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj uygulandı (Ilık NaCL ile). Plörodez

yapıldı (tetrasiklin ile).

2 Hemorajik BronĢioalveolar adenoma Kemoterapi önerildi.

3 Modifiye transudat Konjestif Kalp Yetmezliği

(CHF)

Diüretik ve β-adrenerjik blokerleri kullanıldı.

4

Modifiye transudat Kalpte kitlesel lezyon ve CHF Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj uygulandı (Ilık NaCL ile).

Kemoterapi önerildi.

5

Modifiye transudat Hernia diaframatika Operasyon yapıldı.

6 Hemorajik Travma(yüksekten düĢme) Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj uygulandı (Ilık NaCL ile).

Kemoterapi önerildi.

7 Modifiye transudat CRF Peritoneal diyaliz önerildi

8

Non-septik eksudat Perikardial efüzyon+kadiak

tamponad

Torakoskopik parsiyal perikardektomi yapıldı.

9

Hemorajik Lenfoma Kemoterapi önerildi.

Page 93: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

80

Çizelge 2.5. devamı. Köpeklerde Pleural Efüzyon Sıvı Karakterleri, TeĢhis ve Sağaltımları.

10

Hemorajik Travma Göğüs tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj uygulandı (Ilık NaCL ile).

Kemoterapi önerildi.

11

Hemorajik Tymoma Kemoterapi önerildi.

12

Modifiye transudat Hepatitis kronika Ex oldu

13

ġilöz Ġdiopatik efüzyon Ex oldu

14

Modifiye transudat Perikardial efüzyon + kardiak

tamponad

Torakoskopik parsiyal perikardektomi yapıldı.

15

Septik eksudat Bakteriyel(nocardia ssp) Paranteral trimetoprim + sülfanamid grubu antibiyotik uygulandı. Göğüs

tüpü yerleĢtirildi. Pleural lavaj uygulandı (Ilık NaCL ile). Plörodez yapıldı

(tetrasiklin ile).

Page 94: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

81

3. BULGULAR

Tez çalıĢmasındaki olgulara ait bulgular, kedilere ait bulgular ile köpeklere ait

bulgular olmak üzere iki baĢlık altında değerlendirildi.

3.1. Kedilere Ait Bulgular

Kedilerde bulgular; anamneze, klinik muayene sonuçlarına, radyografi, kalp dıĢı

toraks ultrasonografi, ekokardiografi, abdominal ultrasonografi, torakoskopik

değerlendirme, torakosentez, biyopsi ve kan analiz değerleri sonrası pleural efüzyon

tipine göre değerlendirildi.

3.1.1. Anamnez Bulguları

Hasta sahiplerinden alınan anamneze göre değerlendirilen 25 kedide değiĢik

anemnez bulgularına rastlandı. Olguların 23’ünde dispne / taĢipne, 18 tanesi letarji,

16 tanesi siyanoz, 11 tanesinde disfaji ve kusma, 10’unda kilo kaybı, 3’ünde yüksek

ateĢ olduğu sahibi tarafınfan bildirildi. 13. olguda hipotermi ve hemoptis, 9. olguda

ikterusa ait bilgiler hasta sahibi tarafından anamnez olarak verildi (Çizelge 3.1).

Page 95: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

82

Çizelge 3. 1. Pleural Efüzyonlu Kedilerde Anamnez Bulgularının Olgulara Göre Dağılım

Olgular Dispne TaĢipne Letarji Öksürük Siyanoz Disfaji Kusma Kilo kaybı Yüksek ateĢ Hemoptiz DüĢük ateĢ Ġkterus

1 + + + + + + + + - - - -

2 + + + + - + + + - - - -

3 - - + + + - - - - - - -

4 + + + - + + + - - - - -

5 + + - + + - - + - - - -

6 + + + + + - - - - - - -

7 + + - - - + + + + - - -

8 + + + - + - - - + - - -

9 + + - + - + + + - - - +

10 + + + + + - - + + - - -

11 + + + + + + + + - - - -

12 + + - + + - - - - - - -

13 + + + - - - - - - + + -

14 + + + + - + + - - - - -

15 + + + - + - - - - - - -

16 - - - + + + + - - - - -

17 + + - - + - - - - - - -

18 + + + - - + + - - - - -

19 + + + + + - - + - - - -

20 + + + + - + + - - - - -

21 + + - - - - - - - - - -

22 + + + + + - - + - - - -

23 + + + + - - - + - - - -

24 + + + + + + + - - - - -

25 + + + + + - - - - - - -

Page 96: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

84

3.1.2. Klinik Muayene Bulguları

Alınan anamnezden sonra kedilerin klinik muayene sonucuna göre; 25 olgunun

hepsinde de dispne, taĢipne ve solunum egzersiz intöleransı yani solunum yaparken

zorlanma izlendi. 20 olguda siyanoz, 7 olguda yüksek ateĢ, 3 olguda hipotermi,

steteskop ile yapılan klinik muayene sonucu, 18 olguda taĢikardi, 18 olguda kalp

seslerinde azalma, 4 olguda kardiak mürmür (üfürüm) ve 1 olguda sinüs aritmi

izlendi. Sinüs aritmisi olan olgunun ekokardiografik muayenesi sonucu belirlenen bu

klinik bulgusu doğrulandı. 13. olgu trafik kazası geçirdiği için buna bağlı hipotermi

(36.5 C°) ve hipovolemik Ģok tablosu vardı (Çizelge 3.2).

Page 97: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

85

Çizelge 3.2. Klinik Muayene Bulgularına Göre Belirlenen Semptomların Olgulara Göre Dağılımı

Olgular

Dispne TaĢipne Siyanoz TaĢikardi Egzersiz

intölerans

Kalp

seslerinde

boğukluk

Yüksek ateĢ Kardiak

mürmür

Hipotermi Sinüs aritmi

1 + + + - + + - - - -

2 + + + + + + - - - -

3 + + + + - + - - - -

4 + + + + - + - - - -

5 + + + - + + - - - -

6 + + + - - + - + - +

7 + + - + + + + - - -

8 + + + + - + + - - -

9 + + - + + + + - - -

10 + + + - + + + - - -

11 + + + + + + - - - -

12 + + + + + - - - - -

13 + + + - - - - - + -

14 + + + + + + - + - -

15 + + + + + + - + - -

16 + + + + + - - - - -

17 + + - - + + - + - -

18 + + - + + - - - - -

19 + + + + - - - - + -

20 + + + + - + + - - -

21 + + - + + - + - - -

22 + + + + + + - - - -

23 + + + - + + + - - -

24 + + + + + + - - - -

25 + + + + + - - - + -

Page 98: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

86

3.1.3. Radyografik Bulgular

Olguların tümünün sol latero-lateral grafilerinde, pleural efüzyonun tipik radyografik

görüntüsü olan ve pleural boĢluktaki serbest sıvıdan kaynaklanan, diyafram sınırı ve

kalp silüetinin kaybolması ve kaudal akciğer lobundaki “yaprak benzeri” görüntü

belirlendi (ġekil 3.1). 1., 3., 6., 10. ve 16. olgularda Ģiddetli pleural efüzyondan

(ġekil 3.2) ve 14., 15. ve 17. Olgularda ise pleural efüzyonun perikardial efüzyonla

birlikte seyretmesinden dolayı L/L grafilerinde trakeanın dorsale doğru deviasyonu

belirlendi (ġekil 3.3 ve ġekil 3.4). Olguların radyografik bulguları Çizelge 3.3’ de

verilmiĢtir.

V/D veya D/V olarak alınan radyografilerde, olguların 16’sında çift taraflı,

9’unda ise tek taraflı efüzyon belirlendi. Bu 9 olgudan; 4 olguda sağ tarafta, 5 olguda

ise sol tarafta efüzyon tespit edildi (ġekil 3.5 ve ġekil 3.6). 4. olguda diyafram sağ

tarafta bütünlüğünü kaybedip perfore olduğundan ve sağ tarafta fıtıklaĢma

geliĢtiğinden, sağ taraftan abdominal organlar toraks boĢluğuna geçtiği ve böylece

sağ tarafta efüzyon Ģekillendiği gözlendi (ġekil 3.7). Olguların tümünde pleural

efüzyon boĢaltıldıktan sonar radyografi iĢlemi tekrarlanmıĢtır (ġekil 3.8).

ġekil 3.1. Pleural efüzyonda L/L radyografide

akciğerlerin tipik “yaprak benzeri” görüntüsü (beyaz

ok) Kalp ve diyafram görünümü tamamen kaybolmuĢ

(mavi ok), 8. Olgu.

ġekil 3.2. ġiddetli pleural efüzyonda L/L radyografide

akciğerlerin tipik yaprak benzeri görüntüsü (beyaz ok).

Kalp ve diyafram görünümünün tamamen kaybolmuĢ

(mavi ok), 10. Olgu.

Page 99: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

87

ġekil. 3.3. Akciğerlerin kaudal loplarında L/L

radyografisinde yaprak benzeri görüntü (beyaz ok).

Perikardial efüzyon (mavi oklar) ve pleural efüzyona

bağlı olarak trakeanın kranial kısmının dorsale

deviyasyonu(sarı ok), 17. Olgu.

ġekil. 3.4. Akciğerlerin kaudal loplarında L/L

radyografisinde tipik yaprak benzeri görüntü (beyaz

ok). Kalp ve diyaframın sternum yakın kısmındaki

görünümünde detay kaybı (mavi ok). ġiddetli

perikardial efüzyon nedeniyle trakeanın kranial

kısmının dorsale deviyasyonu (sarı ok), 15. Olgu..

ġekil 3.5. Sağ ve sol pleural boĢlukta, daha çok sol

tarafta, pleural efüzyonun (beyaz ok) V/D grafisinde

ki görünümü. Kalp ve diyafram görünümünde detay

kaybı (mavi ok), 11. Olgu.

ġekil. 3.6. V/D grafide sağ pleural boĢluktaki Ģiddetli

efüzyonun görünümü (beyaz ok). Sol tarafta diyafram

sınırı görülürken (mavi ok) sağ tarafta görünümde detay

kaybı gözlenmekte (sarı ok), 3. Olgu.

Page 100: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

88

a

b

ġekil. 3.7. Sağ taraflı diyafram fıtkı bulunan olgunun L/L (a) ve V/L (b) görüntüsü. Sağ pleural boĢlukta

diyafram sınırı kaybolmuĢ (mavi oklar) ve hafif derecede pleural efüzyon (beyaz oklar), 4. Olgu.

a

b

ġekil 3. 8. Torakosentez öncesi (a) ve sonar çekilen L/L grafiler. 1. Olgu

Page 101: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

89

Çizelge 3.3. Radyografik Bulgular

Olgu 1

Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Trakea dorsale doğru deviyasyon (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 6 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Trakea dorsale doğru deviye (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 2 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 7 Tek taraflı efüzyon (sol)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Tek taraflı (sol) diyafram silüeti kaybı (D/V)

Olgu 3

Tek taraflı efüzyon (sağ)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Trakea dorsale doğru deviyasyon (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 8 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 4 Tek taraflı efüzyon (sağ)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Tek taraflı (sağ) diyafram silüeti kaybı (D/V)

Olgu 9 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 5 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 10 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Trakea dorsale doğru deviye (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Page 102: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

90

Çizelge 3.3 devamı. Radyografik Bulgular

Olgu 11

Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 16 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Trakea dorsale doğru deviye (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 12 Tek taraflı efüzyon (sol)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Tek taraflı (sol) diyafram silüeti kaybı (D/V)

Olgu 17 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Trakea dorsale doğru deviye (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 13

Tek taraflı efüzyon (sağ)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 18 Tek taraflı efüzyon (sol)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Tek taraflı(sol) diyafram silüeti kaybı (D/V)

Olgu 14 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Trakea dorsale doğru deviye (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Olgu 19 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 15 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Trakea dorsale doğru deviye (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı.

Olgu 20 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Page 103: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

91

Çizelge 3.3 devamı. Radyografik Bulgular

Olgu 21

Tek taraflı efüzyon (sol)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Tek taraflı(sol) diyafram silüeti kaybı (D/V)

Olgu 24 Tek taraflı efüzyon (sol)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Tek taraflı (sol) diyafram silüeti kaybı (D/V)

Olgu 22 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 25 Tek taraflı efüzyon (sağ)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Tek taraflı(sağ) diyafram silüeti kaybı (D/V)

Olgu 23

Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Page 104: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

92

3.1.4. Ultrasonografik Bulgular

Pleural efüzyonun etiyolojisini belirlemek için ultrasonografik muayenede elde

edilen bulgular; kalp dıĢı toraks ultrasonografisi, ekokardiografi ve abdominal

ultrasonografi bulguları olarak üç ayrı bölümden oluĢmaktadır.

3.1.4.1. Kalp DıĢı Toraks Ultrasonografi Bulguları

Torasik boĢlukta herhangi bir patoloji olmadığı sürece akciğer loblarının içinde hava

bulunması ve havanında ultrason dalgalarını az geçirmesinden dolayı akciğer

loblarını değerlendirmek oldukça güçtür. Pleural efüzyon Ģekillendiğinde torasik

boĢluktaki negatif basınç kaybolur ve biriken sıvıdan dolayı akciğerler kollabe olur.

Olguların tümünde pleural efüzyondan dolayı akciğer loblarının kollabe olduğu

izlendi. Bundan dolayı solid, yumuĢak doku görüntüsü verdiği belirlendi (ġekil 3. 9).

Olguların 9’unda efüzyon görüntüsü aneokik bir görünüme sahipken (ġekil 3. 10), 16

olguda partiküllü heterojen bir görüntü izlendi (ġekil 3.11). 4. olguda diyafram

bütünlüğünün kaybolduğu ve omentumun torasik boĢluğa yer değiĢtirdiği

ultrasonografik olarak görüldü (ġekil 3. 12). 18. olguda yine diyafram bütünlüğün

bozulduğu ve omentumla birlikte karaciğerin bir lobunun toraksa yerdeğiĢtirdiği

belirlendi (ġekil 3. 13). 24. olguda kalbin hemen kranio-dorsalinde, kranial akciğer

lobunda, solid kitlesel bir lezyon görüldü (ġekil 3.14). 20. olguda pleural yapraklarda

ekojenite artıĢıyla kalınlaĢtığı ve parietal ve visseral pleura yaprakları arasında

hiperekojenik görünümde bağlantılar Ģeklinde adezyon alanları gözlemlendi (ġekil 3.

15). Diğer olgularda kalp dıĢı ultrasonografik muayene ile pleural efüzyona neden

olabilecek herhangi bir patoloji tespit edilemedi. Kalp dıĢı ultrasonografik

değerlendirme tablosu Çizelge. 3. 4’ te verimiĢtir.

Page 105: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

93

ġekil 3.9. Partiküllü bir görünüme sahip pleural efüzyon (p), solid bir yumuĢak doku görünümünde kollabe olmuĢ

akciğer lobu (mavi oklar) ve kalp görünümü (k), 23. Olgu.

ġekil 3.10. Aneoik görünen Ģiddetli pleura efüzyon (p)

ve kalp (k) görüntüsü, 19. Olgu.

ġekil 3.11. Partiküllü heterojen görünümlü pleural

efüzyon (p) ve kalp (k) görüntüsü, 2.Olgu.

ġekil. 3.12. Diyafram fıtkı sonrası gögüs boĢluğuna

geçen omentum (mavi ok) ve partiküllü heterojen

görünümlü pleural efüzyon (p) görüntüsü, 4. Olgu.

ġekil. 3.13. Diyafram fıtkı sonrası gögüs boĢluğuna

geçen karaciğer (mavi ok), safra kesesi (kırmızı ok) ve

oluĢan pleural efüzyon görüntüsü. 18. Olgu.

p

k

p

p

k

k

p

p

Page 106: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

94

ġekil 3.14. Akciğerde solid görünümlü tümöral

oluĢum (t) ve anekojen görüntüye sahip pleural

efüzyon (p) görüntüsü. 24. Olgu.

ġekil 3.15. Parieatal ve visseral pleural yapraklarında

ekojen hat görünümünde kalınlaĢma (mavi ok) ve

ekojen bant Ģeklinde adezyon alanları (beyaz ok),

20.Olgu.

3.1.4.2. Renkli Doppler Ekokardiografi (EKO) Bulguları

Ekokardiografide 6. olguda fraksiyonel kısalma (FS) değerinde azalma (% 21.87),

sol ventrikülün dıĢ duvarında myokartta kasılma düzensizliği, kalınlaĢma, sol

atriumda geniĢleme tespit edildi. Mitral kapakta 2. derece kaçak izlendi (ġekil. 3.16).

14., 15. ve 17. olgularda perikardial efüzyon gözlemlendi. Yine 15 ve 17. olgularda

Ģiddetli derecede olan bu perikardial efüzyon kardiak tamponada neden olduğu

belirlendi (ġekil 3.17). 8. ve 11. Olgularda perikardial kesede kalınlaĢma belirgindi

(ġekil 3. 18 ve ġekil 3. 19). Diğer olgularda ise kalp boyut ve fonksiyon ölçüleri

normal değerler içinde bulundu. Ekokardiografik bulgular tablosu Çizelge. 3. 4 te

verimiĢtir.

ġekil 3.16. Mitral kapakta 2. derece yetmezlik (mitral

regürgütasyon) (beyaz ok) ve kalbin çevresinde pleural

efüzyon görüntüsü (mavi ok). 6. Olgu.

ġekil 3.17.ġiddetli derecede perikardial efüzyon ve efüzyon

nedeniyle Ģekillenen kardiak tamponad (mavi ok) ile pleural efüzyon (kırmızı ok) görüntüsü.15. Olgu.

p

t

pe

Page 107: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

95

ġekil 3.18. Perikartta kalınlaĢma (mavi ok) ve pleural

efüzyon (ple) görüntüsü. 11. Olgu.

ġekil 3.19. Perikartta kalınlaĢma (mavi ok) ve

partiküllü heterojen görünümlü pleural efüzyon (ple)

görüntüsü. 8. Olgu.

ple

ple

Page 108: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

96

Çizelge. 3.4. Kalp ve kalp DıĢı Toraks Ultrasonografi Bulguları

Olgu 1

Berrak bir efüzyon görüntüsü

kalp vekalpdıĢı yapılar normal

Olgu 6 Berrak bir efüzyon görüntüsü

KalpdıĢı yapılar normal

EKO’da FS değerinde azalma (%:10.87) (M mod)

Sol ventrikül myokardta kasılım düzensizliği (B Mod)

Sol ventikül duvarında kalınlaĢma, sol atriumda geniĢleme (M

mod)

Mitral kapakta 2. derece kaçak

Olgu 2 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Olgu 7 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Olgu 3 Berrak bir efüzyon görüntüsü

kalp ve kalpdıĢı yapılar normal.

Olgu 8 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

KalpdıĢı yapılar normal

EKO’da perikardta kalınlaĢma

Olgu 4 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Diyafram sınırı bütünlüğünü kaybetmiĢ

omentum toraks boĢluğuna yer değiĢtirmiĢ

Olgu 9 Berrak bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal.

Olgu 5 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Olgu 10 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Page 109: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

97

Çizelge. 3.4. devamı. Kalp ve kalp dıĢı toraks Ultrasonografi bulgular

Olgu 11

Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

KalpdıĢı yapılar normal

Perikarta kalınlaĢma.

Olgu 16 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Olgu 12 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Olgu 17 Berrak bir efüzyon görüntüsü

KalpdıĢı yapılar normal

Perikardial efüzyon ve kardiak tamponad

Triküspital kapakta 3. Derece kaçak.

Olgu 13

Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Olgu 18 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü, kalp normal

Pleural boĢlukta karaciğer ve omentum görüntüsü

Diyafram bütünlüğünü kaybetmiĢ

Olgu 14 Berrak bir efüzyon görüntüsü

KalpdıĢı yapılar normal

Eko’da Perikardiumda belirgin efüzyon

Triküspital kapakta 2. Derece kaçak, Sağ atrial dilatasyon

Olgu 19 Berrak bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalp dıĢı yapılar normal

Olgu 15 Berrak bir efüzyon görüntüsü , Kalp dıĢı yapılar normal

Perikardial efüzyon ve kardiak tamponad

Triküspital kapakta 3. Derece kaçak

Olgu 20 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalp dıĢı yapılar normal.

Page 110: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

98

Çizelge. 3.4. devamı. Kalp ve Kalp DıĢı Toraks Ultrasonografi Bulguları

3.1.4.3. Abdominal Ultrasonogafi Bulguları

Abdominal ultrasonogafide, 19. olguda böbreklerde küçülme ve böbrek korteksinde

multifokal kistler gözlemlendi (ġekil 3.20). 9. olguda asites ve karaciğer sınırlarında

kütleĢme ve karaciğer parankiminde multifokal kistik alanlar görüldü (ġekil 3.21). 2.

ve 22. olguda mezanĢimal lenf yumruları boyutlarında artıĢ ve dalakta diffuz büyüme

belirlendi (ġekil 3.22). 8 ve 16. olgularda safra kesesi duvar kalınlığı normal

sınırlardaydı fakat orta dereceli mukosel birikimi izlendi (ġekil 3.23). 1., 6., 11., 15.

ve 17. olgularda asites ve peritonda kalınlaĢma izlendi (ġekil 3.24). 4. olguda

interkostal pencereden incelemede, diyafram sınırının bozulduğu gözlemlendi. 12.

olguda yaĢa bağlı her iki böbrekte de kaliks renalislerde kalsifikasyon izlendi fakat

böbrek boyutları ve ekojenitesi normaldi. Travma geçmiĢi olan 13. olguda sağ

böbrekte subkapsuler hematom, dalakta 10.2 mm çapında hematom ve idrar

kesesinde pıhtı birikimi gözlemlendi. 18. olguda diyafram bütünlüğünün bozulduğu

ve karaciğerin bir lobunun torasik boĢluğa yer değiĢtirdiği izlendi. 23. olguda

pankreas boyutlarında artıĢ ve parankim ekojenitesinde hipoekojenik bir görüntü

izlendi, ultrasonografik muayene sırasında ağrı duyumu vardı. 24. Olguda

mezanĢimal kökenli intraabdominal kitle tespit edildi (ġekil 3. 25). 3., 5., 7., 10., 14.,

15., 20., 21. ve 25. olgularda abdominal ultrasonografi ile pleural efüzyona neden

olabilecek herhangi bir patolojiye rastlanmadı. Abdominal Ultrasonografi bulgular

tablosu Çizelge. 3. 5 de verimiĢtir.

Olgu 21

Partiküllü bir efüzyon

görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar

normal.

Olgu 6 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp normal

Kalbin hemen kranio-dorsalinde

solid kitlesel lezyon

Olgu 22 Berrak bir efüzyon

görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar

normal

Olgu 7 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Olgu 23 Partiküllü bir efüzyon

görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar

normal

Page 111: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

99

ġekil 3.20. Böbreklerde küçülme ve böbrek

korteksinde multifokal kistler (mavi ok), 19. Olgu.

ġekil. 3.21. Karaciğer marjinlerinde kütleĢme ve

karaciğer parankiminde multifokal kistik alanlar

(beyaz ok), 9. Olgu.

ġekil 3. 22. Boyutları artmıĢ mezenĢimal lenf yumruları

(mavi ok), 2. Olgu.

ġekil 3. 23.Safra kesesinde mukosel birikimi (beyaz

ok), 8.Olgu.

ġekil 3. 24. ġiddetli derecede asites görüntüsü (mavi

ok), 1. Olgu.

ġekil. 3. 25. Ġntraabdominal kitle. (beyaz oklar), 24.

Olgu.

Page 112: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

100

Çizelge. 3.5. Abdominal Ultrasonografi Bulguları

Olgu 1

Asites.

Peritonda kalınlaĢma.

Diğer intraabdominal organlar normal.

Olgu 6 Asites.

Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 2 MezenĢimal lenf yumrularında büyüme.

Dalak boyutlarında diffuz büyüme (17.6mm).

Diğer intraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 7 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde

Olgu 3

Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde. Olgu 8 Safra kesesinde mukosel birikimi.

Diğer intraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 4 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde. Olgu 9 Karaciğerde Ģiddetli ekojenite artıĢı ve sınırlarında kütleĢme,

karaciğer paranĢiminde multifokal kistler.

Diğer intraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları

normal görünümde.

Olgu 5 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde. Olgu 10 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Page 113: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

101

Çizelge. 3.5. devamı. Abdominal Ultrasonografi Bulguları

Olgu 11

Asites.

Peritonda kalınlaĢma.

Peritoneal efüzyon partiküllü görünümde.

Olgu 15 Asites.

Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde..

Olgu 12 Her iki böbrekte de kaliks renalislerde yaĢa bağlı kalsifiye alanlar

izlenmekte.

Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 16 Safra kesesinde mukosel birikimi.

Diğer intraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 13

Sağ böbrekte subkapsuller sıvı birikimi (hematom?).

Dalakta 10.2 mm çapında anekojenik alan (hematom?).

Ġdrar kesesinde pıhtı görüntüsü.

Olgu 17 Asites.

Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 14 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 18 Diyafram bütünlüğünü kaybetmiĢ.

Karaciğerin bir lobu toraksa deplase.

Page 114: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

102

Çizelge. 3.5. devamı. Abdominal Ultrasonografi Bulgular

Olgu 19

Asites.

Sol böbrekte ekojenite artıĢı ve boyutlarında azalma (27.1 mm x

32.2 mm), Sağ böbrek boyutlarında artıĢ ve ekojenitesi normal.

Diğer intraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 23 Pankreas boyutları ve ekojenitesinde artıĢ.

Prop hareketlerinde abdominal defans ve ağrı.

Olgu 20 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde. Olgu 24 Ġntra abdominal bölgede oldukça büyük solid kitlesel lezyon

(78.1mm x 13.9 mm)

Sol böbrek kitlesel lezyonun büyüklüğünden dolayı net olarak

değerlendirilemedi.

Diğer intraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 21

Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde. Olgu 25 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 22 MezenĢimal lenf yumruları belirgin.

Dalak boyutlarında diffuz büyüme (15.6mm).

Diğer intraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Page 115: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

103

3.1.5. Torakoskopik Bulgular

Torakoskopi yapılan bütün olgularda aynı zamanda torakoskopi ile drenaj yapıldı.

10. ve 20. olgularda parietal pleura üzerinde çok sayıda mercimekten nohut

büyüklüğüne kadar değiĢen noduler oluĢumlar gözlemlendi (ġekil 3. 26). 4. olguda

karaciğerin bir lobunun perforasyona uğramıĢ diyaframdan toraks boĢluğuna geçtiği

görüldü (ġekil 3. 27). Torakoskopi yapılan olgulardan 4. olguda efüzyonun nedeni

diyafram fıtkı olduğu tespit edildiği için pleural biyopsi örneğine gerek

durulmamıĢtır. 24. olguda akciğer lobu üzerinde kitlesel lezyon gözlemlenip biyopsi

alındı (ġekil 3.28). 5. Olguda pleura üzerinde yer yer kırmızı ve mavi renk ağırlıklı

renk değiĢiklikleri fark edildi (ġekil 3.29). 14., 15. ve 17. olgularda kalp boyutlarının

çok arttığı gözlemlendi (ġekil 3.30). 25. olguda travma sonrası pulmoner paranĢimde

generalize peteĢial kanama alanları tespit edildi (ġekil 3.31). Diğer olgularda

torakoskopik göüntüleme ile torasik boĢlukta pleural efüzyona neden olabilecek

herhangi bir değiĢiklik izlenmedi. Torakoskopik bulgular Çizelge 3.6 de verilmiĢtir.

ġekil 3. 26. Torakoskopik drenaj sonunda pleura da

çok sayıda nohut büyülüğünde lezyon (mavi ok), 20.

Olgu.

ġekil 3. 27. Diyafram fıtkı sonu gögüs boĢluğuna yer

değiĢtiren karaciğerin (beyaz ok) torakoskopik

görüntüsü, 4. Olgu.

Page 116: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

104

ġekil 3.28. Torakoskopi eĢliğinde pulmoner kitlesel lezyondan biyopsi alınması. 24. Olgu.

ġekil 3.29. Torakoskopik olarak pleura üzerinde yer

yer kırmızı ve mavi renk değiĢiklikleri ve kanama

odaklarının görünümü. 5. Olgu.

ġekil 3.30. Kalp boyutlarında artıĢ. Perikardial

efüzyona bağlı kalp boyutunda artisan torakoskopik

görünümü. 17. Olgu.

ġekil 3.31.Travma sonrası pulmoner paranĢiminde peteĢial alanların torakoskopik görünümü. 25. Olgu.

Page 117: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

105

Çizelge 3. 6. Torakoskopi Yapılan Olguların Torakoskopik Bulguları

Olgu 1

Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Pleural biyopsi örneği alındı.

Olgu 10 Torakoskopik drenaj sonunda pleurada çok nodüler oluĢum

izlendi.

Pleural biyopsi örneği alındı.

Olgu 2 Torakoskopik drenaj sonunda Ġntratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Pleural biyopsi örneği alındı.

Mediastinumda kalınlaĢma dikkati çekti.

Olgu 14 Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Parsiyel perikardiektomi yapıldı.

Olgu 4

Karaciğerin bir lobunun toraksa deplase olduğu izlendi.

Olgu 15 Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Parsiyel perikardiektomi yapıldı.

Olgu 5 Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Pleural biyopsi örneği alındı.

Pleurada yer yer renk değiĢikliği izlendi.

Olgu 17 Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Olgu 7 Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Pleural biyopsi örneği alındı.

Olgu 19 Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Pleural biyopsi örneği alındı.

Page 118: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

106

Çizelge 3. 6. devamı.Torakoskopi Yapılan Olguların Torakoskopik Bulguları

Olgu 20

Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Pleural biyopsi örneği alındı.

Olgu 24 Torakoskopik drenaj sonunda pulmoner neoplazi izlendi.

Lezyondan biyopsi alındı.

Olgu 21 Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Pleural biyopsi örneği alındı.

Olgu 25 Torakoskopik drenaj sonunda akciğer paranĢiminde erozif alan

gözlemlendi.

Olgu 23

Torakoskopik drenaj sonunda pleurada çok nodüler oluĢum

izlendi.

Pleural biyopsi örneği alındı.

Page 119: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

107

3.1.6. Efüzyon Sıvısının Tipine Göre Değerlendirme

Gönderilen sıvı örneklerinin, biyokimsayal değerlerinin Light Kriterlerine göre

yorumlandı. 1., 2., 11. ve 22. olgularda non-septik eksudat, 3., 5., 16., 20. ve 21.

olgularda Ģilöz, 7., 8 ve 10. olgularda septik eksudat, 12., 13., 24. ve 25. olgularda

hemorajik, 4., 6., 9., 14., 15., 17., 18. ve 23. olgularda modifiye transudat ve sadece

19. olguda transudat karakterde pleural sıvısı oluĢtuğu belirlendi. Kedi olgularında

efüzyona neden olan hastalıklar ve efüzyon karakterleri Çizelge 3.7 de verilmiĢti.

Gönderilen sıvı örneklerinin mikrobiyolojik inceleme sonuçlarına göre, 7, 8

ve 10. olguda bakteriyolojik üreme gözlemlendi. 7. ve 10. olguda Pastörella ssp

tespit edilirken 8. olguda türü belirlenemeyen gram (-) bakteri ürediği görüldü. Diğer

olgularda kullanılan mikrobiyolojik muayenede herhangi bir bakteri ya da mantar

üremesi gözlemlenmedi.

Sıvı örneklerinin sitolojisinde ise Olgu 12’de epitelial kaynaklı mesotelial

hücreler gözlemlenirken (mesotelioma), olgu 24’te Pulmoner adenocarsinoma tespit

edilmiĢtir. Diğer olguların sitolojisinde herhangi bir bulguya rastlanmadı.

Sıvı örneklerinin virolojik incelemesinde 1., 5. ve 11. olguda Feline

infeksiyöz Peritonitis (FIP), 2. ve 22. olguda ise Feline Lökemi virüsü (FeLV) tespit

edildi.

Page 120: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

108

Çizelge 3.7. Kedilerde Pleural Efüzyona Neden Olan Hastalıklar ve OluĢan Efüzyon Tipleri

Efüzyona neden olan hastalık Efüzyon tipi

Olgu 1 FIP Nonseptik eksudat

Olgu 2 FeLV Nonseptik eksudat

Olgu 3 Ġdiopatik ġilöz

Olgu 4 Diyaframatik hernia Modifiye transudat

Olgu 5 FIP Nonseptik eksudat

Olgu 6 Hipertrofik Kardiomyopati Modifiye transudat

Olgu 7 Pastorella ssp. Septik eksudat

Olgu 8 Bakteriyel efüzyon (gram -) Septik eksudat

Olgu 9 Hepatitis kronika Modifiye transudat

Olgu 10 Pastorella ssp. Septik eksudat

Olgu 11 FIP Nonseptik eksudat

Olgu 12 Pleural mesotelioma Hemorajik

Olgu 13 Travma Hemorajik

Olgu 14 Perikardial efüzyon Modifiye transudat

Olgu 15 Perikardial efüzyon + kardiak tamponad Modifiye transudat

Olgu 16 idiopatik ġilöz

Olgu 17 Perikardial efüzyon Modifiye transudat

Olgu 18 Diyaframatik hernia Modifiye transudat

Olgu 19 Kronik böbrek Yetmezliği (CRF) Transudat

Olgu 20 Ġdiopatik ġilöz

Olgu 21 Ġdiopatik ġilöz

Olgu 22 FeLV Nonseptik eksudat

Olgu 23 Akut Pankreatitis Modifiye transudat

Olgu 24 Pulmoner adenokarsinoma Hemorajik

Olgu 25 Travma Hemorajik

3.1.7. Torakoskopi EĢliğinde Alınan Biyopsi Örneklerinin Değerlendirilmesi

Gönderilen pleura biyopsi örneklerinde 1., 5. ve 11. olguda pyogranulomatöz bir

inflamasyon izlendi. 2., 7., 10. ve 23. olguda ise pleuritis gözlemlendi. 20. olguda

Page 121: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

109

nodüler oluĢumlardan alınan örnek sonuçları fibroz pleuritis tanısı konuldu. 24.

olguda ise pulmoner adenokarsinoma nedeniyle pleural efüzyon ĢekillenmiĢti. 15.,

17., 19., 21., 25. Olgudan alınan biyopsi sonuçlarında hiç bir patolojiye rastlanmadı.

Pleural efüzyonun bu analizler ve değerlendirmeler sonucunda tanısının

konulmasının ardından uygun sağaltım yöntemi önerildi. 1. ve 22. olguya hasta

sahibinin isteği üzerine ötenazi uygulandı. 2. ve 9. olgular sağaltıma baĢlamadan

öldü. 4. ve 18. olguya hernia diaframatika operasyon yapıldı. 12. ve 24. olgulara

kemoterapi önerildi. 14., 15. ve 17. olgulara perikardial drenaj sağlanması için

parsiyal perikardiektomi yapıldı (ġekil 3.32). 6. olguya diüretik ve β-adrejenik

blokorler kullanılmaya baĢlanıldı. 19. olguya peritoneal diyaliz önerildi. 16., 20.,

21.ve 23. olgulara tetrasiklinle kimsayal plörodez uygulandı. 7., 8., 10., 11. ve 20.

olgulara torakosentez ile paranteral sefalosporin grubu antibiyotik ve ile pleural

lavaj yapıldı (%0.9 NaCL) (ġekil 3.33). Diğer olgulara da göğüs tüpü yerleĢtirilip

sıvının drenajı ve ılık NaCL ile javajı sağlandı (ġekil 3. 34).

ġekil 3.32. Perikardial Efüzyonun Drenajını Sağlamak Için Torakoskopik Parsiyal Perikardektomi

Uygulaması, 17. Olgu.

Page 122: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

110

ġekil 3.33. Torakosentez ve Pleural Lavaj Uygulaması.

11. Olgu.

ġekil 3.34. Torakostomi Tüpü YerleĢtirilerek

Sağlanan Devamlı Pleural Drenaj. 3. Olgu.

3.1.8. Kedilerde Ġstatistiksel Değerlendirme

3.1.8.1. Anamnez Bulgularına Göre Olguların Yüzdelik Dağılımı

Kedilerde alınan anamnez bulgularına göre, olguların yüzdelik dağılımları; dispne ve

taĢipne % 92, letarji % 72, öksürük % 68, siyanoz, % 64, disfaji ve kusma % 44, kilo

kaybı % 40, yüksek ateĢ % 12, hemoptiz % 4, hipotermi % 4 ve ikterus % 4

oranındadır (Çizelge 3.8).

Çizelge 3. 8. Kedilerde Anamnez Bulgularına Göre Olguların Yüzdelik Dağılımı

Anamnez Bulguları Olgu sayısı (toplam 25

olguda)

%

Dispne / taĢipne 23 % 92

Letarji 18 % 72

Öksürük 17 % 68

Siyanoz 16 % 64

Disfaji / kusma 11 % 44

Kilo kaybı 10 % 40

Yüksek ateĢ 3 % 12

Hemoptiz 1 % 4

Hipotermi 1 % 4

Ġkterus 1 % 4

Page 123: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

111

3.1.8.2. Klinik Muayene Bulgularının Olgulara Göre Yüzdelik Dağılımı

Kedilerde klinik muayene bulgularına göre olgu sayısının yüzdelik dağılımına göre

dispne % 100, taĢipne % 100, egzersiz intolerans % 100, siyanoz % 80, taĢikardi %

72, kalp seslerinde boğukluk % 52, yüksek ateĢ % 28, kardiak mürmür % 16,

hipotermi % 12 ve sinüz aritmi % 4 oranında rastlandı (Çizelge 3.9).

Çizelge 3.9. Kedilerde Klinik Muayene Bulgularına Göre Olgu Sayısının Yüzdelik Dağılımı

Klinik Muayene

Sonuclarına Göre

Sınıflandıma

Olgu Sayısı (toplam 25 olgu) %

Dispne 25 % 100

TaĢipne 25 % 100

Egzersiz intölerans 25 % 100

Siyanoz 20 % 80

TaĢikardi (>240 bpm) 18 % 72

Kalp seslerinde boğukluk 18 % 72

Yüksek ateĢ ( >39 C°) 7 % 28

Kardiak (üfürüm)

mürmür

4 % 16

Hipotermi (<37.5 C°) 3 % 12

Sinus aritmi 1 % 4

3.1.8.3. Kedilerde Pleural Efüzyon Sıvı Analiz Bulgularının Olgulara Göre

Dağılımı

Kedilerde gönderilen sıvı örneklerinin, biyokimsayal değerlerinin Light Kriterlerine

göre yorumlandı. Buna gore 1., 2., 11. ve 22. olgularda non-septik eksudat, 3., 5.,

16., 20. ve 21. olgularda Ģilöz, 7., 8 ve 10. olgularda septik eksudat, 12., 13., 24. ve

25. olgularda hemorajik, 4., 6., 9., 14., 15., 17., 18. ve 23. Olgularda modifiye

transudat ve sadece 19. olguda transudat karakterde pleural sıvısı oluĢtuğu belirlendi.

Efüzyon sıvı tipleri tablosu Çizelge 3.10 de verilmiĢti.

Page 124: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

112

Çizelge. 3.10. Kedilerde Efüzyon Tipleri ve Olgulara Dağılımı

Non-septik eksudat

16%

Şilöz20%

Septik eksudat12%

Modifiye transudat

32%

transudat4%

hemorajik16%

3.2. Köpeklere Ait Bulgular

Köpeklerde bulgular, anamneze, klinik muayeneye sonuçlarına, radyografik, kalp

dıĢı toraks ultrasonografisi, ekokardiografik, abdominal ultrasonografisi ve

torakoskopik değerlendirmeye, torakosentez, biyopsi ve kan analiz değerleri sonrası

pleural efüzyon tipine göre değerlendirildi.

3.2.1. Anamnez Bulguları

Hasta sahiplerinden alınan anamneze göre değerlendirilen 15 köpeğin tamamında

dispne/taĢipne izlenmiĢtir. 12 olguda öksürük, 6 olguda letarji, 6 olguda kilo kaybı, 5

olguda siyanoz, 5 olgu da disfaji/kusma, 3 olguda yüksek ateĢ ve 1 olguda düĢük ateĢ

olduğu bilgisi hasta sahibi tarafından anamnez olarak verildi (Çizelge 3.11).

Page 125: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

113

Çizelge 3.11. Pleural Efüzyonun Anamnez Bulgularına Göre Dağılımı

Olgular Dispne TaĢipne Letarji Öksürük Siyanoz Disfaji Kusma Kilo kaybı Yüksek ateĢ Hemoptiz DüĢük ateĢ Ġkterus

1 + + - + - + + + - - - -

2 + + - + + - - - - - - -

3 + + + - + - - + - - - -

4 + + - + - - - - - - - -

5 + + + + - + + - - - - -

6 + + - - - - - - - - - -

7 + + - + - + + + - - - -

8 + + - + + - - - - - - -

9 + + + + - - - + + - - -

10 + + + - - - - - - - - -

11 + + - + - - - - - - + -

12 + + - + - + + + + - - -

13 + + + + + - - - - - - -

14 + + + + + - - - - - - -

15 + + - + - + + + + - - -

Page 126: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

114

3.2.2. Klinik Muayene Bulguları

Alınan anamnezden sonra köpeklerin klinik muayene sonucuna göre, 15 olgunun

tamamında dispne ve taĢipne izlendi. Olguların 9 da solunum egzersiz intölerans yani

solunum yaparken zorlanma, 8’ inde kalp seslerinde azalma, 6’sında siyanoz, 5’inde

taĢikardi, 4 olguda yüksek ateĢ, 8. ve 14. olgularda kardiak mürmür (üfürüm) ve 11.

olguda hipotermi izlendi (Çizelge 3. 12).

Page 127: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

115

Çizelge 3.12. Klinik Muayene Bulgularına Göre Belirlenen Semptomların Olgulara Göre Dağılımı

Olgular

Dispne TaĢipne Siyanoz TaĢikardi Egzersiz

intölerans

Kalp

seslerinde

boğukluk

Yüksek ateĢ Kardiak

mürmür

Hipotermi Sinüs aritmi Fallot ritmi

1 + + - - + - + - - - -

2 + + + + - - - - - -

3 + + + + + - - - - - -

4 + + - + - + - - - - -

5 + + + - - - - - - - -

6 + + - + - - - - - + -

7 + + - + + + - - - - -

8 + + + + + + - + - - -

9 + + - - + + + - - - -

10 + + - - - - - - - - -

11 + + - - + + - - + - -

12 + + - - + - + - - - -

13 + + + - - + - - - - -

14 + + + - + + - + - - -

15 + + - - - + + - - - +

Page 128: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

116

3.2.3. Radyografik Bulgular

Olguların tümünün sağ ve sol latero-lateral grafilerinde, pleural efüzyonun tipik

radyografik görüntüsü olan ve pleural boĢluktaki serbest sıvıdan kaynaklanan,

diyafram sınırı ve kalp silüetinin kaybolması ve kaudal akciğer lobundaki “yaprak

benzeri” görüntü belirlendi (ġekil 3.35 ve ġekil 3. 36). 11. olguda hafif derecede

pleural efüzyonla birlikte kalbin kranialinde yumuĢak doku opasitesi veren kitlesel

bir lezyon belirlendi (ġekil 3.37). 8. olguda kalbin boyutları artmıĢ ve hafif bir

pleural efüzyon belirlendi (ġekil 3.38). 2. olguda hafif bir pleural efüzyona birlikte

sol kranial ve medial lobu tutan kitlesel bir lezyon görüldü (ġekil 3.39). Tüm

olgularda torakosentez sonrası radyografi tekrarlandı (ġekil 3.40) Olguların

radyografik bulguları Çizelge 3. 13’ da verilmiĢtir.

V/D veya D/V olarak alınan radyografilerde, olguların 11’inde çift taraflı,

4’ünde ise tek taraflı efüzyon belirlendi. Bu 4 olgudan 2 olguda sağ tarafta, 2 olguda

ise sol tarafta efüzyon tespit edildi .

ġekil. 3. 35. ġiddetli derecede pleural efüzyon görüntüsü.

Kalp ve diyafram silüeti detay kaybı (mavi ok) ve

efüzyon kaynaklı trakeanın dorsale deviyasyonu (sarı

ok), 12. Olgu.

ġekil. 3. 36. ġiddetli derecede pleural. Kalp ve

diyafram silüeti detay kaybı (mavi ok), 15. Olgu.

Page 129: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

117

ġekil 3.37. Hafif derecede pleural efüzyonla birlikte

kalbin kranialinde yumuĢak doku opasitesi veren

kitlesel bir lezyon (sarı oklar), 11. Olgu.

ġekil 3. 38. Kalbin boyutları artıĢ (perikardial efüzyon)

(beyaz ok) ve hafif bir pleural efüzyon gözlendi, 8.

Olgu.

ġekil 3. 39. Hafif bir pleural efüzyona birlikte sol kranial ve medial lobu tutan kitlesel bir lezyon (beyaz ok) 2,

Olgu.

ġekil. 3.40. Torakosentez öncesi ve sonrası alınan L/L radyografiler. 12. Olgu.

Page 130: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

118

Çizelge 3. 13. Radyografik Bulgular

Olgu 1

Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Trakea dorsale doğru deviasyon (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 6 Tek taraflı efüzyon (sol)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Tek taraflı (sol) diyafram silüeti kaybı (D/V)

Olgu 2 Tek taraflı efüzyon (sağ)

Kalbin sağ dosalinde yumuĢak doku opasitesi veren radyoopak

kitle

Olgu 7 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 3

Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Trakea dorsale doğru deviye (L/L)

Olgu 8 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 4 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Trakea dorsale doğru deviye (L/L)

Olgu 9 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 5 Tek taraflı efüzyon (sağ)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 10 Tek taraflı efüzyon (sol)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Tek taraflı (sol) diyafram silüeti kaybı (D/V)

Page 131: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

119

Çizelge 3. 13 devamı. Radyografik Bulgular

Olgu 11

Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı(L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 14 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Trakea dorsale doğru deviye (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 12 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 15 Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Trakea dorsale doğru deviye (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Olgu 13

Çift taraflı efüzyon (L/L, D/V)

Akciğerin kaudal loplarında yaprak benzeri görünüm (L/L)

Trakea dorsale doğru deviye (L/L)

Kalp ve diyafram silüetinde detay kaybı (L/L)

Ġnterlober fissürlerde belirginleĢme (D/V)

Page 132: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

120

3.2.4. Ultrasonografik Değerlendirme

Radyografik muayene sonucu pleural efüzyon belirlenen olgular hastalar efüzyonun

etiyolojisini tespit edebilmek için kedilerde olduğu gibi köpekler de öncelikle

ultrasonografik muayeneye alındı. Ultrasonografi muayene; kalp dıĢı toraks

ultrasonografisi, ekokardiografi ve abdominal ultrasonografi olarak üç ayrı bölümden

oluĢmaktadır.

3.2.4.1. Kalp DıĢı Toraks Ultrasonografisi

Olguların tümünde pleural efüzyonun Ģiddetine göre değiĢik derecelerde akciğer

loblarının kollabe olduğu belirlendi. Buna bağlı olarak akciğerler ultrasonografide

solid yumuĢak doku görünümünde görülmekteydi (ġekil 3.41). Olguların 9’ unda

efüzyon görüntüsü partiküllü heterojen bir görünüme sahipken, 6’ sında ise anekoik

bir görünüme sahipti (ġekil 3.42 ve ġekil 3.43). 5. olgu da diyafram bütünlüğü

bozulmuĢ ve karaciğerin toraks boĢluğuna yer değiĢtirdiği belirlendi (ġekil 3.44). 9.

ve 11.olgularda kalbin hemen kranio-dorsalinde solid yapıda kitlesel lezyon

gözlemlendi (ġekil 3.45 ve 3.46). 2. olguda akciğer loblarında generalize hiperekoik

alanlar belirlendi (ġekil 3. 47). 1. olguda ise diğer olgulardan oldukça faklı odacıklı

bir pleural efüzyon görüntüsü vardı (ġekil 3.48). Diğer olgularda pleural efüzyona

neden olabilecek patotojiye rastlanmadı. Kalp dıĢı ultrasonografik bulgular tablosu

Çizelge. 3.14’te verilmiĢtir.

Page 133: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

121

ġekil 3. 41. ġiddetli derecede pleural efüzyon ve kollabe olmuĢ akciğer lobu (beyaz ok), 15. Olgu.

ġekil 3.42. Partiküllü bir pleural efüzyon görüntüsü

(ple). 1. Olgu.

ġekil 3. 43. ġiddetli derecede pleura efüzyon. Berrak

bir görünüme sahip (ple).7. Olgu.

ple ple

Page 134: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

122

ġekil 3. 44. Diyafram fıtkı. Pleural efüzyona neden

olan ve toraks boĢluğuna yer değiĢtiren karaciğer

görüntüsü., 5. Olgu.

ġekil 3. 45. Kalbin dorsalinde izlenen solid kitlesel

lezyon (beyaz oklar), 11. Olgu.

ġekil 3. 46. Kalbin (a) kranialinde solid kitlesel lezyon

(beyaz oklar), 9. Olgu.

ġekil 3. 47. Akciğer loblarında generalize hiperekoik

alanlar (beyaz oklar), 2. Olgu.

ġekil 3. 48. OluĢan adezyonlar nedeniyle odacıklı bir görüntü izlenen pleural efüzyon (ple), 1. Olgu.

a

ple

Page 135: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

123

3.2.4.2. Renkli Doppler Ekokardiografik (EKO) Ultrasonografik Bulgular

Ekokardiografide 3. olguda fraksiyonel kısalma (FS) değerinde azalma (%21.3)

(normal ölçüler % 43-41), sol ventrikülde dilatasyon ve mitral kapakta 2. derece

kaçak izlendi (ġekil 3. 49). 4. olguda sol atriumda 10. 9 mm çapında solid, kitlesel

bir oluĢum tespit edildi. Triküspital kapakta 2.decere kaçak gözlemlendi (ġekil 3.

50). 8. ve 14. olgularda Ģiddetli derecede perikardial efüzyon ve buna bağlı sağ

ventrikülün kardiak tamponada bağlı olarak kollabe olduğu gözlemlendi (ġekil. 3.51

ve ġekil 3.52). Köpek olgularının ekokardiografik bulguları Çizelge 3. 14’de

verilmiĢtir.

ġekil 3. 49. Sol ventrikülde dilatasyon ve 2. Derece

mitral yetmezlik ( beyaz ok), 3. olgu

ġekil 3. 50. Sol atriumda 15.2 mm çapında solit kitle

(sarı ok) vetriküspital kapakta 2.derece kaçak, 4. Olgu.

ġekil 3. 51. ġiddetli derecede perikardial efüzyon ve

kardiak tamponad (sarı ok), 8. Olgu.

ġekil 3. 52. ġiddetli derecede perikardial efüzyon ve

kardiak tamponad (sarı ok), 14 Olgu.

Page 136: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

124

Çizelge 3. 14. Köpeklerde Kalp ve Kalp DıĢı Toraks Ultrasonografi Bulguları

Olgu 1 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Olgu 6 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Olgu 2 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp dıĢı yapılar normal

Kalbin dorsalinde solid kitlesel lezyon

Olgu 7 Berrak bir efüzyon görüntüsü

Kalp dıĢı yapılar normal

Triküspital kapakta 2. Derece kaçak

Olgu 3

Berrak bir efüzyon görüntüsü

Kalp dıĢı yapılar normal

Kalpte mitral kapakta 2.derece kaçak

Sol ventrikülde dilatasyon (M mod)

FS değerinde Azalma (%21.3) (M mod)

Olgu 8 Berrak bir efüzyon görüntüsü

Kalp dıĢı yapılar normal

ġiddetli perikardial efüzyon tablosu ve kardiak tamponad

Triküspital de Ģiddetli derecede yetmezlik

Olgu 4 Berrak bir efüzyon görüntüsü

Kalp dıĢı yapılar normal

Sol atriumda 15.2 mm çapında solit kitle

Triküspital kapakta 2.derece kaçak.

Olgu 9 Efüzyon görüntüsü partiküllü ve yoğun fibrin içerikli bir görünüme

sahip

Akciğer loblarında generalize hipereokik alanlar.

Olgu 5 Partiküllü bir efüzyon görüntüs

Kalp normal

Diyafram bütünlüğü bozulmuĢ ve karaciğer toraks boĢluğuna

deplase olmuĢ.

Olgu 10 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Page 137: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

125

Çizelge 3. 14 devamı. Kalp ve Kalp DıĢı Toraks Ultrasonografi Bulguları

Olgu 11

Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp normal

Kalbin krania dorsalinde solid kitlesel lezyon

Olgu 14 Pleural ve perikardial boĢlukta belirgin efüzyon tablosu, kardiak

tamponad

Efüzyon görüntüsü berrak bir görünüme sahip

EKO’da Perikartta kalınlaĢma (B mod)

.Epikardta ekojenite artıĢı (B mod)

.Mitral kapakta kalınlaĢma ve 2.derece kaçak (Renkli Doppler)

.IVS’da kalınlaĢma ve ekojenite artıĢı (B mod)

Sol ventrikülde dilatasyon (M mod)

Olgu 12 Berrak bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve Kalp dıĢı yapılar normal

Olgu 15 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Olgu 13 Partiküllü bir efüzyon görüntüsü

Kalp ve kalpdıĢı yapılar normal

Page 138: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

126

3.2.4.3. Abdominal Ultrasonografi

Abdominal ultrasonografide; 5. olguda toraks ultrasonografisinde de gözlemlendiği

gibi diyafram duvarının bütünlüğünü kaybettiği ve karaciğerin toraks boĢluğuna

geçtiği tespit edildi (ġekil 3.53). 7. olguda asites ile birlikte her iki böbrek

boyutlarının da küçüldüğü ve parankim ekojenitelerinin arttığı gözlemlendi (ġekil

3.54). 12. olguda karaciğer parankimi heterojen bir görünüme sahipti ve büyük bir

kistik alan tespit edildi ve bu olguda safra kesesinde hafif derecede mukosel birikimi

gözlendi (ġekil 3.55). 11. olguda prostat hiperplazisi ve intraprostatik kist ve ayrıca

dalakta diffuz büyüme gözlemlendi (ġekil 3.56). 9. olguda dalak üzerinde nodüler

kalsifiye alanlar izlendi ve ince barsaklarda kitlesel bir lezyon görüldü (ġekil 3.57).

14. olguda Ģiddetli derecede asites ile birlikte her iki böbrektede kaliks renalislerde

kalsifikasyon, kortekslerde incelme ve her iki böbrekte de pelvis renaliste geniĢleme

tespit edildi. Köpek olgularında abdominal ultrasonografi bulguları Çizelge 3. 15’de

verilmiĢtir.

ġekil 3. 53. Diyafram fıtkı. Toraksa yer değiĢtirmiĢ

karaciğer görüntüsü (mavi oklar), 5. Olgu.

ġekil 3. 54. Asites ve her iki boyutlarında küçülme ve

korteklerde kalınlaĢma, 7. Olgu.

Page 139: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

127

ġekil 3. 55. Karaciğer paranĢimi üzerindeki kistik

alan, 12. Olgu.

ġekil 3. 56. Prostat hiperplazisi ve intraprostatik kist

(c). 11. Olgu.

ġekil 3. 57. Dalak üzerinde multifokal kistik alanlar(beyaz ok) ve ince barsaklarda kitlesel lezyon (mavi ok). 9.

Olgu.

c

Page 140: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

128

Çizelge. 3.15. Köpeklerde Abdominal Ultrasonografi Bulguları

Olgu 1

Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 6 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 2 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 7 Her iki böbrekte de böbrek boyutlarında küçülme ve ekojenite

artıĢı.

Asites.

Olgu 3

Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 8 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 4 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 9 Dalak boyutlarında artıĢ.

Ince barsaklarda kitlesel lezyon ve lenf yumrularında büyüme.

Olgu 5 Diyafram bütünlüğü bozulmuĢ ve karaciğer torasik boĢluğa yer

değiĢtirmiĢ.

Diğer intraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Olgu 10 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde.

Page 141: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

129

Çizelge. 3.15 devamı. Köpeklerde Abdominal Ultrasonografi Bulguları

Olgu 11

Prostatta hipeplazi ve intraprostatik kist

Splenomegali

Diğer intraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde

Olgu 14 ġiddetli asites

Her iki böbrektede kaliks renalislerde kalsifikasyon

Kortekslerde incelme

Her iki böbrekte de pelvis renaliste geniĢleme

Olgu 12 Karaciğer boyutları normal olup parankim ekojenitesi heterojen

bir görünüme sahip, marjinleri kütletmiĢ

Hafif derecede asites

Olgu 15 Ġntraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde

Olgu 13 Dalak üzerinde nodüler kalsifiye alanlar

Diğer intraabdominal organların ekojeniteleri ve boyutları normal

görünümde

Page 142: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

130

3.2.5. Torakoskopik Değerlendirme

Torakoskopik muayenede; 1. olguda pleurada kalınlaĢma ve kırmızı-mavi renk

değiĢiklikleri izlendi. Toraks boĢluğunun kranialinde pleural adezyonlar gözlemlendi

(ġekil. 3.58). 2. olguda akciğerin kaudal lobunda kitlesel lezyon tespit edildi (ġekil

3.59). 6. olguda travma sonrası hemotoraks ĢekillenmiĢti ve akciğer paranĢiminde

kanama alanları gözlemlendi. (ġekil 3. 60). 8. ve 14. olgularda Ģiddetli perikardial

efüzyon ve hafif derecede pleural efüzyon izlendi ve her iki olguya da parsial

perikardektomi yapıldı (ġekil 3. 61 ve ġekil 3. 62). 10. olguda küt travma vardı ve

torakoskopik muayenede parietal pleurada noduler tarzda lezyonlar görüldü (ġekil 3.

63). 13. olguda Ģilöz tarzda bir efüzyon vardı ve torakoskopik bulgular normaldi

(ġekil 3. 64). 15. olguda ise pyotoraks ĢekillenmiĢti. Parietal yaprakta mercimek

büyüklüğünde nodüler lezyonlar tespit edildi ve pleural biyopsi alındı (ġekil 3. 65).

Köpeklerde torakoskopik bulgular Çizelge 3.16’da gösterilmiĢtir.

ġekil 3. 58. Pleurada kalınlaĢma (beyaz ok) ve

kırmızı-mavi renk değiĢiklikleri, 1. Olgu.

ġekil 3. 59. Akciğerin kaudal lobunda kitlesel lezyon

(beyaz ok), 2. Olgu.

Page 143: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

131

ġekil 3. 60. Akciğer paranĢiminde kanama alanları

(beyaz ok), 6. Olgu.

ġekil 3. 61. ġiddetli derecede perikardial efüzyon

gözlenen olgudayapılan toraksoskopik parsiyal

perikardektomi, 8 Olgu.

ġekil 3. 62. ġiddetli derecede perikardial efüzyon

gözlemlenen olguda yapılan torakoskopik parsial

perikardektomi, 14. Olgu.

ġekil 3. 63. Parietal pleurada noduler tarzda lezyon

(mavi ok), 10. Olgu.

ġekil 3.64. ġilöz karakterde bir pleural efüzyon

görüntüsü, 13. Olgu.

ġekil 3.65. Parietal pleurada granüler tarzda lezyon

(mavi ok), 15. Olgu.

Page 144: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

132

Çizelge 3. 16. Köpeklerde Torakoskopik Bulgular

Olgu 1

Torakoskopik drenaj sonunda pleurada kalınlaĢma, renk

değiĢiklikleri izlendi.

Olgu 10 Torakoskopik drenaj sonunda parietal pleurada granuler odaklar

gözlemlendi.

Olgu 2 Torakoskopik drenaj sonunda kranial akciğer lobunda kitlesel

lezyon tespit edildi. Lezyondan biyopsi örneği alındı. Olgu 13 Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Pleurada kalınlaĢma ve adezyonlar gözlemlendi.

Olgu 6

Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Olgu 14 Torakoskopik drenaj sonunda perikardial efüzyon gözlemlendi.

Parsiyal Perikardektomi yapıldı.

Olgu 8 Torakoskopik drenaj sonunda perikardial efüzyon gözlemlendi.

Parsiyal Perikardektomi yapıldı.

Olgu 15 Torakoskopik drenaj sonunda intratorasik herhangi bir kitle

gözlemlenmedi.

Pleurada kalınlaĢma ve renk değiĢiklikleri tespit edildi.

Pleural biyopsi alındı.

Page 145: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

133

3.2.6. Köpeklerde Efüzyon Sıvısının Tipine Göre Değerlendirme

Gönderilen sıvı örneklerinin, biyokimsayal değerlerinin Light Kriterlerine göre

yorumlandı. 1. ve 15. olgularda septik eksudat, 13. olguda 1 Ģilöz, 8. olguda non-

septik eksudat, 2. 6. 9. 10. ve 11. hemorojik ve 3. 4. 5. 12. ve 14. olgularda ise

modifiye transudat karakterde pleural efüzyon oluĢtuğu belirlendi. Hiç bir olguda

sadece transudat karakterde efüzyon tespit edilemedi. Efüzyon sıvı tipleri tablosu

Çizelge 3. 17’de verimiĢtir.

Gönderilen sıvı örneklerinin mikrobiyolojik inceleme sonuçlarına göre, 1. ve

15. olgularda bakteriyolojik üreme gözlemlendi. 1. olguda Actinomyces ssp

gözlemlenirken, 15. olguda Nocardia ssp belirlendi. Diğer olgularda kullanılan

kültür örneğinde herhangi bir bakteri üremesi gözlemlenmedi.

Olguların parazitolojik, fungal ve virolojik incelemelerin sonucu negatifti.

Sıvı örneklerinin sitolojisinde ise 9. olguda lenfoma, 11. olguda ise Tymoma

tanısı kondu. Biyopsi sonucu tanısı konulan 2. olguda ise sitolojik muayene sonucu

negatifti. Sıvı örneklerinin virolojik incelemesinde herhangi bir viral etken

bulunmadı.

Page 146: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

134

Çizelge 3. 17. Köpeklerde pleural efüzyona neden olan hastalıklar ve oluĢan efüzyontipleri

Efüzyona neden olan hastalık Efüzyon tipi

Olgu 1 Actinomyces ssp. Septik eksudat

Olgu 2 BronĢialveolar adenoma Hemorajik

Olgu 3 Sol konjestif kalp yetmezliği Modifiye transudat

Olgu 4 Sol atriyumda kitlesel lezyon ve sol konjestif kalp

yetmezliği

Modifiye transudat

Olgu 5 Hernia diyaframatika Modifiye transudat

Olgu 6 Travma Hemorajik

Olgu 7 Kronik böbrek yetmezliği Modifiye transudat

Olgu 8 Perikardial efüzyon + kardiak tamponad Nonseptik eksudat

Olgu 9 Lenfoma Hemorajik

Olgu 10 Travma Hemorajik

Olgu 11 Tymoma Hemorajik

Olgu 12 Hepatitis kronika Modifiye transudat

Olgu 13 Ġdiopatik efüzyon ġilöz

Olgu 14 Perikardial efüzyon + kardiak tamponad Modifiye transudat

Olgu 15 Nocardia ssp. Septik eksudat

3.2.7. Torakoskopi EĢliğinde Alınan Biyopsi Örneklerinin Değerlendirilmesi

Gönderilen pleura biyopsi örneklerinde 1. ve 15. Olgularda dejeneratif nekroz

alanları gözlemlendi. 2. olguda kaudal akciğer lobundaki kitlesel lezyondan alınan

biyopsi sonucu BronĢioalveolar adenoma tanısı konuldu. 14. Olgudan gönderilen

perikard ve pleura örnekleri, 10. ve 13. olgulardan gönderilen pleura örneği sonucuna

göre pyogranulomatöz yangı Ģekillendiği tespit edildi. 8. olgudan gönderilen

perikartta pyogranulomatöz yangı ve pleura örneklerinde ise fibrotik pleuritis tanısı

konuldu.

Köpeklerde tez çalıĢmasına katılan tüm olguların radyografik, kalpdıĢı toraks

ultrasonografisi, ekokardiografik, abdominal ultrasonografisi ve torakoskopik

değerlendirme, pleural sıvı analizleri biyopsi ve kan analiz değerleri sonrası pleural

efüzyon tipi değerlendirilmiĢ ve efüzyonun altında yatan hastalık saptanmıĢtır.

Page 147: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

135

Sadece Ģilöz karakterde bir pleural efüzyon oluĢan 13. olgunun efüzyona neden olan

hastalığı belirlenemedi.

Pleural efüzyon Ģekillenen köpeklerin hepsinde torakoskopik olarak göğüs

tüpü yerleĢtirilip pleural efüzyon drenajı ve lavajı sağlandı. 1. olguya torakoskopi

eĢliğinde drenaj yapıldı ve göğüs tüpü yerleĢtirildi. Paranteral amoksisilin +

klavulanik asit grubu antibiyotik uygulandı ve tetrasiklin ile plörodez yapıldı. (ġekil

3. 66, ġekil 3. 67 ve ġekil 3. 68). BronĢialveolar adenoma, lenfoma ve tymoma

kaynaklı pleural efüzyon tespit edilen 2., 9. ve 11. olgulara kemoterapi önerildi

(ġekil 3. 69). 4. olguda sol atriumda kitlesel lezyon tespit edimiĢti. Yine bu olguyada

kemoterapi önerildi. Konjestif kalp yetmezliği kaynaklı pelural efüzyon tespit edilen

3 ve 14. olgulara diüretik ve β-adrenerjik blokerleri baĢlandı. 5. olguda hernia

diaframatika operasyonu yapıldı. 7. olguya peritoneal diyaliz önerildi. 15. olguya

paranteral trimethoprim + sülfanamid grubu antibiyotik uygulandı ve tetrasiklin ile

plörodez yapıldı (ġekil 3. 70). 8. ve 14. olgularda perikardial efüzyonun drenajını

sağlamak için torakoskopik parsiyal perikardiektomi yapıldı. 12. olgu sağaltıma

baĢlamadan kendiliğinden öldü. Diğer olgulara sadece drenaj ve pleural boĢlukta

lavaj uygulandı. 13. olguya tetrasiklinle plörodez yapıldı fakat baĢarılı olmadı ve 1.

haftanın sonunda öldü (ġekil 3. 71).

ġekil 3.66.Torakoskopi eĢliğinde yerleĢtirilen göğüs tüpü. 1. Olgu.

Page 148: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

136

ġekil 3.67 .9. Göğüs tüpünin 9. Ġnterkostal aralıktan

toraks boĢluğuna yerleĢtiriliĢi. 8. Olgu. ġekil 3.68. Göğüs tüpünün deriye çin parmağı dikiĢ

tekniğiyle sabitleniĢi. 8. Olgu.

ġekil 3.69. Torakosentez ile septik eksudat

karakterinde sıvının boĢaltılması pleural drenaj, 15.

Olgu.

ġekil 3.70. Torakosentez ile hemorajik karakterde

sıvının boĢaltılması ve pleural drenaj, 9. Olgu.

ġekil 3.71. Pleurodez iĢlemi öncesi torakosentez ile Ģilöz karakterde sıvının boĢaltılması ve kimyasal pleurodez

uygulanıĢı, 13. Olgu.

Page 149: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

137

3.2.8. Köpeklerde Ġstatistiksel Değerlendirme

3.2.8.1. Anamnez Bulgularına Göre Olguların Yüzdelik Dağılımı

Köpeklerde alınan anamnez bulgularına göre, olguların yüzdelik dağılımları; dispne

ve taĢipne % 100, öksürük % 80, letarji % 40, kilo kaybı % 40, siyanoz, % 33.3,

disfaji ve kusma % 33.3, yüksek ateĢ % 20 oranındadır (Çizelge 3.18).

Çizelge 3.18. Köpeklerde Anamnez Bulgularına Göre Semptom ve Olgu Sayısının Yüzdelik Dağılımı Tablosu

Anamnez Bulguları Olgu Sayısı(toplam 15

olguda)

%

Dispne / TaĢipne 15 % 100

Öksürük 12 % 80

Letarji 6 % 40

Kilo kaybı 6 % 40

Siyanoz 5 % 33.3

Disfaji / Kusma 5 % 33.3

Yüksek ateĢ 3 % 20

DüĢük ateĢ 1 % 6.6

3.2.8.2. Klinik Muayene Bulgularının Olgulara Göre Yüzdelik Dağılımı

Köpekerde klinik muayene bulgularına göre olgu sayısının yüzdelik dağılımına göre

dispne % 100, taĢipne % 100, egzersiz intolerans % 60, kalp seslerinde boğukluk %

53.3, siyanoz % 40, taĢikardi % 33.3, yüksek ateĢ % 26.6, kardiak mürmür % 13.2,

hipotermi % 6.6 oranında rastlandı (Çizelge 3.19).

Page 150: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

138

Çizelge 3. 19. Köpeklerde klinik muayene bulgularına göre olgu sayısının yüzdelik dağılımı

Klinik Muayene

Sonuclarına Göre

Sınıflandıma

Olgu sayısı (toplam 15 olgu) %

Dispne 15 % 100

TaĢipne 15 % 100

Egzersiz intöleranz 9 % 60

Kalp seslerinde boğukluk 8 % 53.3

Siyanoz 6 % 40

TaĢikardi 5 % 33.3

Yüksek ateĢ 4 % 26.6

Kardiak (üfürüm)mürmür 2 % 13.2

Hipotermi 1 % 6.6

3.2.8.3. Pleural Efüzyon Sıvı Analiz Bulgularının Olgulara Göre Dağılımı

Köpeklerde gönderilen sıvı örneklerinin, sitoloji ve biyokimsayal değerleri Light

Kriterlerine göre yorumlandı. 1. ve 15. olgularda septik eksudat, 13. olguda Ģilöz, 8.

olguda non-septik eksudat, 2., 6., 9., 10. ve 11. hemorojik ve 3., 4,. 5., 7., 12. ve 14.

olgularda ise modifiye transudat karakterde pleural efüzyon oluĢtuğu belirlendi. Hiç

bir olguda sadece transudat karakterde efüzyon tespit edilmedi (Çizelge 3.20).

Çizelge 3. 20. Köpeklerde Efüzyon Tipleri ve Olgulara Dağılımı

Page 151: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

139

3.3. Kedi ve Köpeklerde Pleural Efüzyonun Etiyolojisinin Belirlenmesinde

Radyografik, Ultrasonografik, Torakoskopik Tanı Yöntemlerinin ve

Pleural Sıvı Örneklerinin Uyumu

Torakoskopi, pleural efüzyonun etiyolojisinin belirlenmesinde literatür verilerine

göre % 100’ e yakın sonuçlar verdiği için altın tanı yöntemi olarak seçilmiĢ ve

çalıĢmada kullanılan diğer tanı yöntemleri ile arasındaki uyum Kappa istatistiksel

analiz yöntemine göre değerlendirilmiĢtir. Fakat torakoskopi yapılabilen olgu sayısı

az olduğundan standart sapma fazladır. Pleural efüzyonun etiyolojisinin

değerlendirilmesinde radyografik, ultrasonografik, torakoskopik ve pleural sıvı

analiz bulguları kedi (Çizelge 3. 21) ve köpeklerde (Çizelge 3. 22) tablo halinde

verilmiĢtir.

Pleural efüzyonun etiyolosinin tespit edilmesinde uygulanan tanısal

yöntemlerin torakoskopi ile uyumu, kappa istatiksel yöntemine göre kedilerde

Radyografi- Torakoskopi: 0.186 (Kappa), önemsiz derecede uyuĢma

Ultrasonografi- Torakoskopi: 0.777 (Kappa), ekseriyetle uyuĢma

Pleural sıvı analizi – Torakoskopi : 0.71 (Kappa) ekseriyetle uyuĢma

Ģeklindedir.

Köpeklerde ise pleural efüzyonun etiyolojisini belirlemede torakoskopi ile

diğer tanı yöntemlerinin uyumu standart sapmasın fazla olması nedeniyle istatistiksel

açıdan önemsizdir.

Olgulara uygulanan bu tanı yöntemlerinin hepsiyle de pleural efüzyonun

varlığı ortaya konabilmiĢtir (Kappa:1) (Çizelge 3.23).

Kedi ve köpeklerde radyografik değerlendirme pleural efüzyonun varlığını en

iyi belirleyen yöntemdir. Etiyolojinin tespiti ve torakoskopi ile uyumu ise istatistiksel

açıdan önemsiz derecede küçüktür (0, 222) (Çizelge 3. 24).

Kedi ve köpeklerde ultrasonografik değerlendirme, etiyolojisini yine

istatistiksel açıdan yetersiz olmasına rağmen torakoskopi ile en iyi uyumu gösteren

tanı yöntemidir (Kedi: 0, 777) (Köpek: 0, 625) (Çizelge 3. 24).

Page 152: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

140

Kedi ve köpeklerde, pleural sıvı analizinin pleural efüzyonun etiyolojisini

belirlemede torakoskopi ile uyumuna bakıladığında ekseriyetle uyumlu bulunmuĢtur

(Kedi: 0, 555) (Köpek: 0,625) (Çizelge 3 24).

Çizelge 3.21. Kedilerde Pleural Efüzyonun Etiyolojisinin Tespitinde Radyografik, Ultrasonografik,

Torakoskopik ve Pleural Sıvı Örneği Değerlendirmelerinin Bibirleriyle Uyum Istatiksel Tablosu

Olgular Radyografi Ultrasonografi

(toraks +abdomen)

Torakoskopi Pleural Sıvı

analizi

1 0 0 0 1

2 0 1 1 1

4 1 1 1 0

5 0 0 1 1

7 0 0 0 1

10 0 0 1 1

14 1 1 1 1

15 0 1 1 0

17 0 1 0 0

19 0 1 0 0

20 0 0 0 0

21 0 0 0 0

23 0 1 1 0

24 0 1 1 1

25 0 1 1 0

0= etiyolojisi tespit edilemeyen, 1= etiyolojisi tespit edilebilen

Çizelge 3.22. Köpeklerde Radyografik, Ultrasonografik, Torakoskopik ve Pleural Sıvı Örneği

Değerlendirmelerinin Birbirleriyle Uyum Istatiksel Tablosu

Olgular Radyografi Ultrasonografi

(Toraks + Abdomen)

Torakoskopi Pleural Sıvı

analizi

1 0 0 1 1

2 1 1 1 1

6 1 1 1 1

8 1 1 1 0

10 0 1 1 1

13 0 0 1 0

14 1 1 1 0

15 0 0 1 1

0= etiyolojisi tespit edilemeyen, 1= etiyolojisi tespit edilebilen

Page 153: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

141

Çizelge 3. 23. Kedi ve Köpeklerde Pleural Efüzyonun Varlığının Tanı Yöntemleri Ġle Belirlenebilme Ġstatistiksel Grafiği

Torakoskopi

Negatif Pozitif

N Satır N % Sütun N % N Satır N % Sütun N %

Ked

i

Radyografi Negatif 6 46,2% 100,0% 7 53,8% 77,8%

Pozitif 0 ,0% ,0% 2 100,0% 22,2%

USG Negatif 4 66,7% 66,7% 2 33,3% 22,2%

Pozitif 2 22,2% 33,3% 7 77,8% 77,8%

Pleural Negatif 4 50,0% 66,7% 4 50,0% 44,4%

Pozitif 2 28,6% 33,3% 5 71,4% 55,6%

pek

Radyografi Negatif 0 ,0% ,0% 4 100,0% 50,0%

Pozitif 0 ,0% ,0% 4 100,0% 50,0%

USG Negatif 0 ,0% ,0% 3 100,0% 37,5%

Pozitif 0 ,0% ,0% 5 100,0% 62,5%

Pleural Negatif 0 ,0% ,0% 3 100,0% 37,5%

Pozitif 0 ,0% ,0% 5 100,0% 62,5%

Page 154: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

142

Çizelge 3. 24. Kedi ve Köpeklerde Pleural Efüzyonun Etiyolojisinin Değerlendirilmesinde Tanı Yöntemlerinin Torakoskkopi Ġle Olan Kappa, Duyarlılık ve Spesifite Değerleri

AC-1 Statistic Kappa Duyarlılık Spesifite

Pozitif Prediktif

Değer

Negatif Prediktif

Değer

Ked

i

Radyografi vs. Torakoskopi 0,128 0,186 0,222 1 1 0,462

USG vs. Torakoskopi 0,487 0,444 0,777 0,666 0,777 0,666

Pleural vs. Torakoskopi 0,204 0,711 0,555 0,666 0,714 0,5

Köpek

Radyografi vs. Torakoskopi 0,2 - 0,5 1 0

USG vs. Torakoskopi 0,46 - 0,625 1 0

Pleural vs. Torakoskopi 0,46 - 0,625 1 0

Duyarlılık: Hastalık gerçekten var olduğunda testin bunu ayırt edebilme gücü. Hastalık varken testin pozitif çıkma olasılığı.

Spesifite: Hastalık gerçekten olmadığında testin bunu negatif gösterme olasılığı.

Kappa: Ġki değerleyici arasındaki karĢılaĢtırmalı uyuĢmanın güvenirliğini ölçen bir istatistik yöntem.

Pozitif Prediktif Değer:Test pozitif iken hastalığın bulunma olasılığı (Testin pozitif olma durumunda deneğin gerçekten hasta olma olasılığı).

Negatif Prediktif Değer: Test Negatif iken hastalığın bulunmama olasılığı

Page 155: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

143

4. TARTIġMA

Pleural efüzyonu olan köpek ve kedilerde dispne en sık görünen ve hayvan sahipleri

tarafından fark edilen ilk klinik belirtidir. Hastalığın akut döneminde hasta sahibi bu

Ģikayetle veteriner hekime baĢvuruda bulunur. Dispne genellikle geciken ekspirasyon

ve zorlu bir inspirasyon Ģeklindedir. Hayvanlar yatmak istemezler ve baĢlarını,

boyunlarını yüksek bir pozisyonda ileriye doğru uzatırlar. Diğer klinik belirtiler açık

ağız solunum güç solunum ve siyanozdur. Köpekler ve kedilerde pleural efüzyon

kronikleĢtiğinde klinik belirti olarak sadece öksürük izlenmektedir. Ne kadar medikal

sağaltım uygulanırsa uygulansın yanıt alınamayan bir öksürüğün varlığında böyle

olgular her zaman pleural efüzyon yönünden değerlendirilmelidir (Barrs, 2005;

Mertens, 2005; Ludwig, 2010). ÇalıĢma olgularının tümü hayvan sahipleri tarafından

fark edilen dispne Ģikayeti ile kliniğe getirildiler. Ludwig’in aktardığı gibi dispneden

kaynaklanan, hastanın baĢını öne doğru uzatması, açık ağız solunum yapması hasta

sahibi tarafından izlenen ilk klinik bulgudur. ÇalıĢmadaki kedilerin % 72’ si

köpeklerin % 40’ ında letarji de sıklıkla anamnezde alınan diğer bir bulguydu.

Ayrıca dolaĢımdaki O2 yetersizliğinden dolayı kedilerin % 64’ ü köpeklerin % 33.3’

ünde Ģekillenen siyanoz tablosu hayvan sahipleri tarafından dilde morarma Ģeklinde

anamnez bilgisi olarak verildi. Öksürük Ģikayeti kedilerde % 68, köpeklerde %80

oranında verilen diğer bir anamnez bulgusuydu. Köpeklerin 9. olgusunda karaciğer

yetmezliğinden kaynaklanan ikterusa bağlı göz ve ağız mukozalarındaki sarı renk

değiĢikliği hasta sahibinin dikkatini çekmiĢ ve anamnez olarak verildi.

Pleural efüzyon Ģekillendiği zaman negatif basınç dengesinin bozulması

sonucu, sürekli olarak akciğerler ve kalp basınç altında tutulmaktadır. Bunun

sonunda akciğerler kısmen kollabe olur. Bunun sonunda dolaĢım bozulmakta ve

dokularda oksijen yetersizliği Ģekillenir. Bu durumda dispne, letarji ve öksürük hasta

sahibinin dikkatini çeken ilk bulgular olmaktadır. Bütün bunlarda göstermektedir ki

pleural efüzyonların seyrinde çok özel bulgular bulunmamaktadır. Literatür bilgi ve

hasta sahiplerinin verdiği anamnez bulgular diğer bir çok hastalıkda görülen genel

Page 156: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

144

semptomlara çok benzemektedir. Bundan dolayı akut dönmde iyi bir anamnez

alınması ve dikkatli muayene yapılarak her türlü hastalık düĢünülmelidir.

Monnet (2003), klinik belirti, efüzyona neden olan hastalık çok ilerlediği ve

efüzyonun arttığı durumlarda kendini gösterdiğini bildirmektedir. ÇalıĢmada;

kedilerin 3. ve 16. olgularında radyografik muayene esnasında pleural efüzyon tanısı

konuldu ve bu olgularda hasta sahipleri tarafından öksürük dıĢında herhangi bir

klinik bulgu fark edilmediği anlaĢıldı. Ġdiopatik Ģiloz pleural efüzyon Ģekillenen bu

iki olguda Ludwig’in bildirdiği gibi sadece öksürük ĢekillenmiĢ olması kronik bir

efüzyon olduğu düĢünülmüĢtür. Creighton (1975) ve Prasse (1976), Ģilöz efüzyonlar

kronikleĢtiğinde nötrofil, makrofaj ve mezotelial hücrelerin arttığından

bahsetmektedir ve bu olgularda sıvının sitolojik incelemesinde, TNCC’nin 15 x 109

olduğunu bildirmektedirler. Bu elde edilen sonuç diğer Ģilöz efüzyon tanısı konan

olgulardan daha fazladır. Aynı zamanda sitolojisinde non-dejeneratif nötrofillerinde

gözlenmesi Nelson’un (2010) Ettinger’in son baskısında, kronik Ģilöz efüzyonların

non-septik eksudatlara dönüĢebileceğini gösteren “pleural sıvı karakterileri ve

efüzyonu oluĢturan hastalıklar tablosunu” desteklemektedir ve bu olgunun pleural

efüzyon sıvı karakterinin Ģilöz efüzyondan nonseptik eksudata kaydığını

göstermektedir.

Pleural efüzyonda en sık gözlenen klinik belirtiler; dispne, açık ağız solunum,

siyanoz ve taĢikardidir (Steyn, 1993; Ludwig, 2010; Silverstein, 2010). ÇalıĢmada

dispne ve taĢipne kedi ve köpeklerin tüm olgularında %100, siyanoz kedilerin %

80’i, köpeklerin % 40’ ı oranında tarafımızdan tespit edilmiĢtir. Diğer klinik bulgular

oskultasyonda kalp yani baskılanmıĢ kalp ve akciğer sesleri ile torasik perküsyonda

matlık dikkati çekdiği belirtilmektedir (Rush, 2002). ÇalıĢma olgularında

oskültasyonda kalp seslerinin baskılanması Ģiddetli pleural veya perikardial efüzyon

bulunan olgularda dikkati çekmiĢtir. Kedilerde bilateral pleural efüzyon Ģekillenen

13 olgunun tamamında ve perikardial efüzyonu olan 14., 15. ve 17. olgularda

baskılanmıĢ kalp sesi gözlendi. Diyafram fıtığı bulunan kedilerin 4. ve 18. olgularda

fıtıklaĢan karaciğer ve omentumun kalp seslerinin net duyulmasını engellediği

sonucuna varılmıĢtır. Kedilerde unilateral pleural efüzyon Ģekillenen 7 olguda

efüzyonun Ģekillenmediği sağ hemisferden kalp sesi alınabilmiĢtir. Aynı durum

Page 157: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

145

köpeklerde de söz konusudur. Bilateral efüzyon Ģekillenen 9 olgunun tamamında ve

8. ve 14. olgularda Ģekillenen perikardial efüzyondan dolayı kalp sesi baskılanmıĢtır.

Pleural efüzyonlar ağırlıklı olarak 3. ve 7. interkostal aralık arasında ve

toraksın vetralinde toplanma eğilimindedir (Monnet, 2003, Petrie, 2010). Pleural

boĢlukta sıvı toplanması nedeniyle akciğerlerin kollabe olması sonucu özellikle

ayakta muayene edilen hastalarda literatürde bahsedildiği gibi sternuma yakın

bölgelerde ve kalp dinleme alanı olan 3. ve 7. interkostal aralıktan yapılan torasik

perküsyonda matlık dikkati çekmiĢtir. Bu durumun oluĢan sıvının ağırlığından ve yer

çekiminden dolayı torasik boĢluğun tabanında birikmesinden kaynaklanmaktadır.

Pleural efüzyonun altında yatan nedenlerle iliĢkili olarak, ateĢ, kilo kaybı,

anoreksi, depresyon, siyanoz, kalp murmuru - aritmi, peritoneal efüzyon, perikardial

efüzyon ya da Horner Sendromu gibi klinik belirtiler de ortaya çıkabilir (Cerighton,

1975; Mertens, 2005). Monnet 2003’de Slatter’daki “Pleura ve pleural boĢluk” adlı

bölümünde “pleuritis ve pyotoraks; genellikle gizlice ilerler, durum ciddileĢinceye

son aĢamaya gelinceye kadar belirti vermez ve hastada sistemik bir enfeksiyon

varmıĢcasına anoreksi, kilo kaybı, durgunluk ve ateĢ gözlemlenir” diye bilgi

vermektedir. ÇalıĢmada da pyotoraks Ģekilenen tüm kopek ve kedilerde; ateĢ,

durgunluk, kilo kaybı ve respiratorik distres en yaygın klinik bulgulardı. Gerçekten

de hasta sahiplerinden alınan anamnez ve klinik muayene sonunda, olguların bir

çoğu hastalığın son aĢamasında olduğu anlaĢılmıĢtır.

Perikardial efüzyon ile birlikte kardiak tamponad da ĢekillenmiĢse kalpte

mürmür de dikkati çeker (Tidholm, 2010). Perikardial efüzyon nedeniyle kardiak

tamponad Ģekillenen kedilerden 15. ve 17. olgularda, köpeklerden 8. ve 14. olgularda

kalpte belirlenen murmur Tidholm’u doğrulamaktadır.

Radyografi, pleural efüzyonun tanısı için en çok kullanılan görüntüleme

yöntemidir ve efüzyonun Ģiddeti hakkında detaylı bilgi sağlar (Suter, 1984; Barber,

1986 Steyn, 1993). Ancak efüzyonun nedeni genellikle radyografi ile belirlenemez

(Suter, 1984). ÇalıĢmadaki kedi ve köpeklerdeki tüm olgularda radyografik muayene

ile pleural efüzyonun tanısı konuldu. Fakat sadece hafif miktarda efüzyon biriken

henüz pleural efüzyonun baĢlangıç safhasında olan ve efüzyonun primer sebebi

Page 158: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

146

toraks kaynaklı olan olgularda etiyoloji hakkında bilgi edinildi. Köpeklerden 2., 8.,

11. ve 14. olgularda az miktarda pleural efüzyon ĢekillenmiĢti ve bu serbest sıvı

akciğerleri, diyafram sınırını ve kalp siluetinin henüz görüntülenebilmesine engel

değildi. 2. ve 11. olgulara intratorasik tümoral oluĢum, 8. ve 14. olgularda perikardial

efüzyon tanısı konuldu. Kedilerde de travma geçmiĢi olan 4. olguda hafif miktarda

pleural efüzyon ile birlikte karaciğer lobunun hernia diaframatika sonu toraksa

geçtiği belirlendi. Yine diyafram sınırının izlenebildiği bu olguda toraks boĢluğunda

heterojen bir yumuĢak doku opasitesi farkedildi. Diyafram fıtkından Ģüphelenilen bu

olguda kesin tanı ultrasonografi ile konulabildi.

ÇalıĢma olgularında da görüntü ki pleural efüzyon torasik yapıların

görünmesini maskelemektedir ve etiyolojisinin tespiti zordur. Fakat hafif miktarda

pleural efüzyon ĢekillenmiĢse ve pleural efüzyonun kaynağı direkt olarak toraksla

ilgili ise radyografi ile etiyolojisinin belirlenebileceği kanısına varıldı.

Pleural efüzyonla ilgili en önemli radyografik bulgular, interlober fisürlerde

belirginleĢme, kostofrenik açıda ve lob kenarlarında kütleĢme ve diyafram ile kalp

silüetinde detay kaybıdır (Steyn, 1993; Silverstein 2010). Bu değiĢiklikler sıvının

karakterine bağlı olmaksızın her efüzyon tipinde aynıdır (Steyn, 1993; Thrall, 1994;

Temizsoylu, 1999; Silverstein, 2010). Kappa Ġstatistiksel analiz bulgularına

bakıldığında kedi ve köpeklerde radyografinin pleural sıvının varlığını ortaya

koymada en etkili yöntem olduğu anlaĢılmıĢtır. Fakat pleural efüzyonun etiyolosini

belirlemede; ise çalıĢmada kullanılan diğer tanı yöntemleri arasında en yetersiz

görüntüleme yöntemi olduğu belirlendi.

ÇalıĢma olgularında hafif derecede Ģekillenen pleural efüzyonlar hariç tüm

olgularda pleural boĢluktaki serbest sıvının karakterleri farklı farklı olmasına

rağmen, kalp ve diyafram siluetinde kaybolma ve akciğer loblarının kenarlarında

kütleĢme dikkati çeken radyografik bulgular oldu ve sadece kaudal akciğer loblar

radyografide gözlenebildi. Hiç bir olguda radyografik muayene sonucunda pleural

efüzyon sıvısının karateri hakkında fikir sahibi olunamadı. Radyografide sadece

kaudal lobun görünebilmesi, serbest sıvının kaudal akciğer loblarını dorsal

kaldırması, baskı altına almadığı için lobun kollabe olmamasına bağlanabilir.

Page 159: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

147

Bazen kalp silüetindeki bu detay kaybı subkardiak yağ dokusu ile

karıĢabileceği için dikkatli olunması gerektiği belirtilmektedir (Fossum, 1993).

Kedilerin 3. ve 21. olgularında kalple sternumun temas yüzeyi arasında radyoopak

yumuĢak doku opasitesi veren bir alan izlendi. Subkardiak yağ dokusu veya hafif

miktarda pleural efüzyondan Ģüphelenilen bu olguların kesin tanısı ultrasonografik

muayene ile kalbin çevresinde anekoik alanlar gözlemlenerek konulabildi.

Ultrasonografide sıvılar anekojenik bir görüntü verir ve çevre dokular için iyi bir

akustik ortam oluĢturur. Bundan dolayı az miktarda bile sıvı olsa ultrasonografi ile

değerlendirme yapılabilmektedir.

Pleural efüzyon torasik boĢlukta yer alan organların görüntülenmesini

maskeler. Ġntratorasik yapıların detaylı bir Ģekilde değerlendirilebilmesi için, pleural

sıvı uzaklaĢtırılıp uzaklaĢtırılmaz radyografiler tekrar edilmelidir (Kealy, 2000;

Monnet, 2003). ÇalıĢma olgularında torakosentez sonrası alınan grafilerinde,

radyografi ile tespit edilebilen bir patolojiye rastlanmadı.

Son yıllarda ultrasonografik inceleme kalp dıĢı toraks hastalıkların tanısında

oldukça büyük bir önem taĢımaktadır. Kedi ve köpeklerde kalp dıĢı toraks

hastalıklarının tanımlanması ve ultrasonografik değerlendirilmesi ile ilgili çalıĢmalar

mevcuttur (Stowater, 1989; Tidwell, 1998; Reichle, 2000). Pleural efüzyon

oluĢtuğunda ultrasonorafik inceleme için en iyi akustik ortam sağlanmıĢ olmaktadır

(St.-Vincent, 1998). Pleural efüzyon Ģekillendiğinde pleural boĢlukta anekoik bir

alan oluĢturduğu için gerçekten toraksik boĢlukta yer alan organlar daha net

değerlendirilebildi. ÇalıĢmada kedilerde 3. ve 21. olgunun L/L radyografilerinde

kalbin hemen ventralinde yumuĢak doku opasitesi veren bir alanla karĢılaĢılmıĢtır.

Radyografi ile bu görüntünün subkardial yağ dokusu mu yoksa yeni oluĢmaya

baĢlamıĢ bir pleural efüzyon mu kararı verilememiĢtir. Bu durumda bu hastalara

yapılan kalp dıĢı toraks ultrasonografi ile tanı konulabildi. Kalp dıĢı ultrasonografisi

ile çok az miktarda bile olsa, pleural boĢlukta serbest sıvı varsa anekojenik alanlar

olarak belirlenebilmektedir. Köpeklerde 2., 9. ve 11. olgularda neoplazik oluĢum

ultrasonografi ile belirlendi. 5. olguda ise toraksa deplase olan yapılar ultrasonografi

ile değerlendirildi. Kedilerde 4. ve 18. olgularda hernia diaframatika, 24. olguda ise

neoplazik oluĢumun tanısı kalp dıĢı toraks ultrasonografisi ile konuldu. Diyafram

Page 160: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

148

fıtkı bulunan olgularda radyografik muayene ile fıtıktan ĢüphelenilmiĢ fakat yer

değiĢtiren yapılar belirlenemedi. Kalp dıĢı toraks ultrasonografisi ile yer değiĢtiren

bu yapılar belirlenebildi. Fakat kedilerde 12. ve 20. olgular, köpeklerde 10. ve 15.

olgularda kalp dıĢı toraks ultrasonografik değerlendirmesi ile pleura normal

görünmesine rağmen torakoskopide pleura üzerinde çok sayıda noduler oluĢumlar

gözlemlendi. Kappa istatiksel analiz bulgularına göre kedi ve köpeklerde pleural

efüzyonun etiyolojik tanısını belirlemede torakoskopi ile en uyumlu tanı yöntemi

Ultrasonografik tanı yöntemi olduğu buludu. Ultrasonografik olarak görülmeyen bu

lezyonların torakoskopik görülmesi ile pleuranın değerlendirilmesinde

torakoskopinin daha güvenilir bir yöntem olduğu, her iki tanı yönteminin tanıda

uyum sağladığı ve bu tanı yöntemlerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği

sonucuna varıldı.

Abdominal ultrasonografi pleural efüzyona neden olabilen hepatitit,

nefropati, pankreatitis, neoplazik oluĢumlar ve enteropati gibi hastalıklarının tanısı

için kullanılmaktadır. Köpeklerde kan değerleri ile birlikte 7. olgu da kronik böbrek

yetmezliği, 9. olguda abdominal kitlesel lezyon ve 12. olguda kronik hepatitis tanısı

konmuĢtur. Kedilerde de 4. ve 18. olgularda hernia diyaframatika, 9. olguda kronik

hepatitis, 19. olguda kronik böbrek yetmezliği ve 23. olguda akut pankreatitis tanısı

abdominal ultrasonografik muayene ile konulmuĢtur. Özellikle hipoproteinemiye

neden olan bu metabolik hastalıkların tanısında hematolojik değerlendirme ile

birlikte abdominal ultrasonografinin önemli bir yer tuttuğu sonucuma varıldı.

Ekokardiografik muayene; aort, ventrikül ve atriumlar ve bütün kalp

kapakcıklarının iyonize olmayan ve noninvazif bir Ģekilde değerlendirilmesini

sağlayan bir görüntüleme tekniğidir. Valvüler lezyonlar, kardiak Ģantlar, kardiak ve

torasik kitleler, pleural ve perikardial efüzyonlar, myokardial hastalıklar ve stenotik

lezyonların tanısı rahatlıkla konabilir (Boon, 2006). Ekokardiografik değerlendirme

ile pleural efüzyona neden olabilecek sağ, sol konjestif kalp yetmezlikleri,

kardiomyopatiler ve perikardial hastalıkların tanısı konuldu. Kedilerde 6. olguda

hipertrofik kardiomyopati, 14. olguda perikardial efüzyon ve sağ kalp yetmezliği, 15

ve 17. olgularda perikardial efüzyon ve kardiak tamponada bağlı ileri derecede sağ

kalp yetmezliği, köpeklerde 3. ve 4. olgularda konjestif sol kalp yetmezliği, 8. ve 14.

Page 161: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

149

olgularda ise perikardial efüzyon ve kardiak tamponada bağlı ileri derecede sağ kalp

yetmezliği tanısı ekokardiografi ile konuldu. Sağ ve sol kalp yetmezlikleri, çalıĢma

kapsamında kullanılan görüntüleme ve tanı yöntemlerinin içinde ekokardiografi

dıĢında diğer yöntemlerle belirlenemedi. Boone’ un da belirttiği gibi

ekokardiografinin, kalp içi yapılarının ve fonksiyonlarının değerlendirilmesi ve

perikard hastalıklarının tanısında en önemli görüntüleme tekniği olduğu düĢünüldü.

Radyografide ve torakoskopik görüntülemede kalp boyutlarının çok artması ve

kontürlerinin yuvarlaklaĢması ile perikardial efüzyondan Ģüphelenildi ama kesin tanı

yine ekokardiografi ile konabildi.

Torakoskopi, torasik boĢluk ve torasik yapıları görüntülemek için kullanılan

minimal invaziv operatif endoskopik bir yöntem olarak tanımlanır (Kaiser, 1993;

Garcia, 1998; Reichle, 2000; McCarthy, 2005).

Torakoskopi, torasik hastalıkların tanısında oldukça kullanıĢlı, minimal

invaziv tanı ve sağaltım yöntemidir. Torakoskopi ile pleural efüzyon, perikardial

efüzyon, intratorasik tümörler, pnömotoraks, primer pulmoner hastalıklar ve travma

sonrası Ģekillenen lezyonların boyutunun tanısı konulabilmekte ve gerekli

durumlarda sağaltım uygulanabilileceği bildirilmektedir (McCarthy, 1999).

Pleural efüzyonun sağaltımı torakoskopi ile büyük ölçüde baĢarıyla

yapılabilir ve beĢeri hekimlikte torakoskopinin en genel kullanım alanıdır.

Torakoskopi ile alınan biyopsi örnekleri sayesinde hastalığın tanısı ve prognozu

hakkında doğru bilgiler edilebilir. Çok küçük yangısal nodüller, erken metastatik

lezyonlar ve mesoteliomalar operasyonda görünebilecek boyuta ulaĢmadan önce bile

torakoskopi ile tanımlanabilirler (McCarthy, 2005).

Torakoskopi ile tümörlerden biyopsi alınabilir, tümörün rezeke edilebilirliliği

gözlemlenebilir, lokasyonu ve yaygınlığı hakkında detaylı bilgiler edinilebilir

(McCarthy, 1999).

ÇalıĢmada köpeklerde 15 olgunun 8’ine, kedilerde 25 olgunun 15’ine

torakoskopi yapılmıĢtır. Diğer olgular, hasta sahibinin onayı alınamamıĢ ya da genel

anesteziyi tolare edemeyecek kadar genel durum bozukluğu olan olgulardı.

Page 162: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

150

Torakoskopi yapılan hastaların hiçbirinde torakoskopi uygulaması ve anestezi ile

ilgili bir problem yaĢanmamıĢ ve genelde uygulama bitimini takiben 2 saat sonra

yürüyebilecek konuma gelmiĢlerdir. Bu durum torakoskopinin invazif olmayan bir

yöntem olduğunu göstermektedir. Kedilerde 12. ve 20. olgularda ve köpeklerde 10.

ve 15. olgular da pleurada az sayıda ve çıplak gözle gözden kaçabilecek kadar küçük

nodüler yapılar toraksokopi ile kolayca belirlendi. Teleskopik büyütme sayesinde bu

lezyonları olduğundan büyük görünmüĢ ve bu lezyonlardan kolaylıkla aynı rahatlıkla

biyopsi alındı. Kedilerde 5. ve 25. olgularda pleurada renk değiĢiklikleri ve kanama

alanları görüldü. Pleurada ki noduler oluĢumlar, kanama alanları ve renk

değiĢiklikleri, kalp dıĢı toraks ultrasonografisi ile görüntünememiĢtir. Torakoskopi

uygulamaları paraksifoid-transdiyaframatik ve interkostal aralıklardan yapılmıĢtır.

Pleural boĢluk tamamen suction katateri vasıtasıyla boĢaltılarak, pleural sıvı örneği

alınmıĢtır. Diyafram, kalp, perikard, pleural yapraklar, mediastinum, pulmoner loblar

ve hilar lenf nodülleri değerlendirildi. Ġstenilen noktadan biyopsi intratorasik yapılara

zarar vermeden biyopsi alınabildi. Köpeklerde 2. olguda pleural efüzyonunun

sitolojik incelemesinde sonuç temiz çıkmasına rağmen torakoskopi ile lezyonlardan

alınan biyopsi sonucunda bronĢioalveolar adenoarsinoma olduğu tanısı konuldu.

Torakoskopi ile lezyonların görüntülenebilmesi ve istenilen yerden biyopsi

alınabilmesi, alınan bu biyopsilerin etiyolojinin tespitinde büyük önem taĢıması,

pleural efüzyonda torakoskopik muayenenin mutlaka uygulanması gerektiği

sonucuna varılmıĢtır. ÇalıĢma olgularından çıkarılan sonuç; torakoskopi ile kalp içi

fonksiyon bozuklukları ve karaciğer, böbrek, pankreas gibi metabolik hastalıklar

hariç, pleural efüzyona neden olabilecek hastalık rahatlıkla tanımlanmakta ya da

pleural ve doku biyopsi örnekleri ile hastalığın etiyolojisi ortaya konabilmektedir.

Torakoskopi ile perikardial efüzyonlar ve intraperikardial kitleler gibi

efüzyona neden olan patolojiler tanımlanabilirler. Perikardium kateterize edilebilir

veya perikardiuma diren yerleĢtirilebilir (Walsh, 1999). Kalbin anterior yüzeyinde,

2–3 cm lik perikardiumdan dikdörtgen doku parçası alınarak perikardial pencere

oluĢturulabilir. Perikardial pencere sayesinde tekrar sıvı birikimi engellenir ve

oluĢabilecek olan kardiak tamponadın önüne geçilmiĢ olur (Jackson, 1999; Reichle,

2000; Lansdowne, 2005). Perikardial efüzyonu olan olgularda torakoskopik parsial

Page 163: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

151

perikardektomi yapıldı. Bunun sonunda perikardial keseden ve perikardial

efüzyondan örnekler alındı ve perikard kesesinin içi kitle açısından değerlendirildi.

Torakoskopi ile hem tanısı konmuĢ hem de sağaltımı noninvazif olarak

gerçekleĢtirildi. Parsial perikardektomi yapılan köpeklerden 8., 14. ve kedilerden

14., 15., ve 17. olgularda % 100 klinik iyileĢme sağlandı, parietal kapillar

hidrostatik basınç normale döndüğü için yeniden pleural efüzyon ĢekillenmemiĢtir.

Pleural efüzyonun sağaltımı torakoskopi ile büyük ölçüde baĢarıyla

yapılabilir ve beĢeri hekimlikte torakoskopinin en genel kullanım alanıdır

(McCarthy, 2005). Bütün bu özellikler pleural efüzyonun tanısında ve sağaltımında

torakoskopiyi vazgeçilmez kılan bir cerrahi giriĢim olduğu sonucuna varıldı.

McCarthy 1999 yılında yayınlamıĢ olduğu makalesinde torakoskopinin rahat

yapılabilmesi için pnömotoraks oluĢturulması gerektiği ve bunun da verress iğnesiyle

yapılırsa intratorasik yapıların zarar görme tehlikesinin azalacağından bahsetmiĢtir.

ÇalıĢmada torakoskopi uygulanan olgularda verress iğnesi kullanılmadan trokar-

kanül ünitesi tekniğine uygun olarak torasik boĢluğa yerleĢtirilmiĢ ve daha hızlı bir

Ģekilde pnömotoraks ĢekillendirilmiĢtir. Olguların hiç birisinde herhangi bir

komplikasyonla karĢılaĢılmamıĢtır.

Perikardial efüzyonlarda torakoskopi rehberliğinde drenaj yapılabilir, sitoloji,

kültür ve histopatoloji için örnek sıvı alınabilir. Kalbin kranial kısmında yapılan

perikardektomi ile perikardial pencere açılarak perikardial efüzyonun sürekli drenajı

sağlanabilir (Potter, 1999; Walton, 1999; Dupre, 2001; McCarthy, 2005; Jacson,

1999; Dupre, 200; ve McCarthy, 2005), Torakoskopik perikardektomi yaparken

teleskopun yerleĢtirilmesi gereken alanın paraksifoid-transdiaframatik giriĢ

olabileceği belirtilmektedir. Öncelikle teleskop yerleĢtirildikten sonra interkostal

giriĢlerin kamera vasıtasıya görerek açılması gerektiği belirtilmiĢtir. Köpeklerden 8.

olgu ve kedilerden 14. olguda öncelikle paraksifoid alandan teleskopik giriĢ

açılmıĢtır. Fakat trokar kaudal mediastinuma girdiği için istenilen görütüyü elde

etmekte zorluk çekilmiĢtir. Öncelikli olarak interkostal alandan giriĢ yaparak

teleskopunun bu giriĢe yerleĢtirilmesi ve teleskop rehberliğinde paraksifoid-

transdiaframatik giriĢin görülerek yapılması gerektiği düĢünülmektedir. Böylelikle

Page 164: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

152

trokar mediastium içinde kalırsa bir makas vasıtasıyla trokara yol açılabilmektedir.

Daha sonra operasyonu daha rahat gerçekleĢtirebilmek için teleskop, yazarların

dediği gibi paraksifoid- transdiyaframatik giriĢe yerleĢtirilebilir.

Diyaframın bütün yüzeyi torakoskopi ile net bir Ģekilde görüntülenebilir

(Kovak, 2002). Diyafram fıtkı oluĢtuğunda torakoskopi ile değerlendirilen kaudal

mediastinuma hangi yapıların yer değiĢtiği görüntülenebilir (Lansdowne, 2005).

Kedilerin 4. olgusunda interkostal aralıktan teleskopik giriĢ yapılmıĢ ve diyafram

yüzeyi tamamen değerlendirilebilmiĢtir. Diyaframatik hernia bulunan bu olguda

karaciğerin ve omentumun kaudal mediastinuma geçtiği gözlemlenmiĢtir. Adezyon

Ģekillenip Ģekillenmediği değerlendirilebilmiĢ ve adezyon oluĢmadığı görülmüĢtür.

Bir çalıĢma olgularında değerlendirilen diğer bir durumda kedi ve

köpeklerde, her ne nedenden kaynaklanırsa kaynaklansın pleural efüzyon

oluĢtuğunda toraksta Ģekillenen sıvı karakterleri aynı özelliklere sahiptir.

Hidrotoraks, pleural sıvı oluĢumu ve absorbsiyonundan sorumlu olan Starling

Yasası dengesinin bozulması sonucu, pleural boĢluğa normalinden fazla oranda

transudat karakterde sıvı birikmesidir (Prasse, 1976, Cantwell, 1983; Noone, 1992).

Hipoproteinemi Ģekillendiği durumda, kapillar ozmotik basınç azalır. Bunun

sonucunda pleural boĢluktan pleural sıvının emiliminde azalma Ģekillenir.

Hidrotoraksa neden olan hipoproteinemi durumlarında asites ve generalize ödem de

gözlemlenebilir (Silverstein, 2010). Protein kayıplı nefropati, protein kayıplı

enteropati, karaciğer yetmezlikleri ve beslenme bozuklukları hipoproteinemiye neden

olabilir (Monnet, 2003). ÇalıĢmamızı oluĢturan köpek grubunun 7. olgusunda kronik

böbrek yetmezliği, 12. Olguda ise kronik karaciğer yetmezliği vardı. Yine kedi

grubunun 9. Olgusunda kronik karaciğer yetmezliği, 19. Olguda kronik böbrek

yetmezliği ve 23. Olguda akut pankreatitis tanısı kunuldu. Bu olguların hepsinde kan

muayene sonuçlarında, yukarıdaki hastalıklara bağlı olarak hipoproteinemi tablosu

ĢekillenmiĢti. Hipoproteinemi sonunda bu olgularda kapillar ozmotik basıncın

azalmasına bağlı olarak pleural sıvı emilimi azalmıĢ ve modifiye transudat

karakterinde pleural efüzyon ĢekillenmiĢti. Modifiye transudatın, transudat gibi total

protein konsatrasyonu 3 g/dL den düĢüktür. Tek fark TNCC miktarı transudata göre

Page 165: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

153

daha fazladır. Bu hücre artıĢı transudat; efüzyonun kronikleĢtiğinde

Ģekillenmektedir. Transudat efüzyon kronikleĢtikçe mezotelial hücreler

dejenerasyona uğrar ve sıvıya nötrofil geçisi olur ve modifiye transudata dönüĢür

(Cantwell, 1983). Bu olgularda baĢlangıçta transudat karakterde efüzyon Ģekillendiği

fakat zamanla sıvı karaterinin modifiye transudata dönüĢtüğü düĢünülmektedir. Bu

olgulardan köpeklerin 7. ve 12. olguları ile kedilerin 19. olgusunda ayrıca asites’ de

vardı. Bunun nedeninin; hipoproteinemi sonunda hem peritonda hem pleurada

hemde periferal kapillalarda kolloid ozmotik basıncı azaltır ve bu azalan basınç

peritoneal ve pleural boĢlukta hem üretilen sıvı miktarının artmasına hemde visseral

kapillar tarafından absorbsiyonun azalmasına neden olduğu düĢünülmektedir. Bu

nedenle hipoproteinemi olan hastalarda pleural efüzyonla birlikte asites ve generalize

ödem Ģekillenebilmektedir. Bütün bunlar değerlendirildiğinde araĢtırmacıların

ulaĢtığı sonuçlar ile çalıĢmamız sonuçları arasında benzerlik vardı.

Hayvanlarda sağ konjestif kalp yetmezliklerinde hem pleural hem de

peritoneal efüzyon Ģekillenebilir (Steyn, 1993). Sağ taraflı konjestif kalp

yetmezliklerinde pleural sıvı üretimi artarken, sol taraflı konjestif kalp

yetmezliklerinde sıvı emiliminin azalmasına bağlı olarak pleural efüzyon Ģekillenir.

Eğer perikardial efüzyon sonunda pleural efüzyon ĢekillenmiĢ ise efüzyon sıvı tipi

transudat karakterde olabilir (Monnet, 2003). Kedilerde pleural efüzyonun % 53’ü

perikardial hastalıklardan kaynaklanır (Rush, 1990). Köpeklerde perikardial

hastalıkların pleural efüzyon oluĢumu üzerine istatiksel bir yayın yoktur.

ÇalıĢmamızın kedi grubunun 6. olgusunda kardiomyopati, 14. olguda perikardial

efüzyon, 15. ve 17. olgularda perikardial efüzyondan kaynaklanan kardiak tamponant

ĢekillenmiĢti. Bu 6., 15. ve 17. olgularda pleural ve perikardial efüzyonlara ek olarak

asites de ĢekillenmiĢti. ÇalıĢmada köpeklerde de 3. olguda mitral yetmezlik ve sol

ventrikülde dilatasyon ve 4. olguda sol atriumda kitlesel lezyon ve mitral yetmezlik

gözlendi. 8. ve 14. olgularda perikardial efüzyonla birlikte kardiak tamponad tanısı

konuldu. 8. ve 14. Olgularda pleural ve perikardial efüzyona ek olarak asiteste

gözlemlendi. Sonuç olarak sağ kalp yetmezliği olan olgularda asites bulgusu da

belirlendi ve bu durum Steyn’in (1993) bu konuda yaptığı çalıĢmayı

desteklemektedir. Fakat Rush (1990)’un yaptığı çalıĢmada ulaĢtığı sonuçtan farklı

olarak çalıĢmamızı oluĢturan 25 kedinin yalnızca 3’ünde (%12) perikardial hastalık

Page 166: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

154

kökenli pleural efüzyon izlendi. Perikardial efüzyon oluĢtuğunda yaratmıĢ olduğu

basınç nedeniyle sağ kalp yetmezliği de Ģekillenmektedir. Eğer bu basıncın önüne

geçilemez ise kardiak tamponad denilen ve geri dönüĢümü olmayan sağ kalp

yetmezliğine neden olmaktadır. Sağ kalp yetmezliğinde periferal venöz distensiyon

ve kapillar hidrostatik basınçta azalma meydana gelir. Bu durum perikardial

efüzyonu olan olgularda, pleural efüzyonun, asitesin ve generalize ödem

Ģekillenmesini açıklamaktadır. Hastada pleural efüzyon ve asites ĢekillenmiĢse ve bu

sıvıların karakterleri transudat ya da modifiye transudat ise mutlaka sağ kalp

yetmezliği yönünden değerlendirilmeye alınması gerektiği düĢünülmektedir.

Sağ taraflı, sol taraflı ya da biventriküler konjestif kalp yetmezliklerinde

pulmoner ya da sistemik kapillar hidrostatik basınç bozulduğundan dolayı

hidrotoraks Ģekillenir (Bovee, 1970; Gruffydd-Jones, 1978; Monnet, 1995; Walker,

2000). Köpek grubumuzda ki 8. olgu dıĢında hem köpek hem de kedi grubunda tüm

kalp kökenli pleural efüzyonlarda, pleural efüzyon karakteri modifiye transudat

özelliğindeydi. Sağ ve sol kalp kökenli pleural efüzyonlarda yazarlarında bildirdiği

gibi transudat karakterde efüzyonlar Ģekillenmektedir. Fakat trasudat kronikleĢtikçe

sıvının karaterleri modifiye transudata dönmektedir. Olgular kliniğimize genellikle

hastaların genel durumu bozulduğunda ileri aĢamalarda hastalığın kronikleĢtiğinde

getirilmektedir. Bu nedenden dolayı transudat görmemiz gereken sıvı karakterleri

modifiye transudat olarak karĢımıza çıkmaktadır. Fakat Köpek grubumuzda ki 8.

olguda sıvı özelliği nonseptik eksudattı ve bu farklı durumun, perikard biyopsi

sonucu ile belirlenen pyogranulomatöz yangıya bağlı olarak Ģekillendiği

düĢünülmektedir.

Hidrotoraksın; akciğer lobu torsiyonları, diyaframatik hernia sonucu

Ģekillenen karaciğer inkarserasyonları veya kaudal vena kava oklüzyonları gibi

venöz ve lenfatik dolaĢımın obstruksiyona uğradığı durumlarda da Ģekillenebildiği

belirtilmektedir (Lord, 1972; Claveau, 1973; Creighton, 1975; Lord, 1980; Malik,

1990; Cook, 1996). ÇalıĢma olgularımızın her iki grubundaki olgular bu çalıĢmaları

destekler niteliktedir. Çünkü olgularımızdan kedilerin 4. ve 18 olguları ile köpeklerin

5. olgusunda diyaframatik hernia kaynaklı pleural efüzyon ĢekillenmiĢti. OluĢan

Page 167: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

155

efüzyonun özelliği modifiye transudat özelliğindeydi. Modifiye transudat ĢekillenmiĢ

olması sıvıya nötrofillerin geçiĢ yaptığının ve olgunun kronikleĢtiğinin kanıtıdır.

Pyotoraks, pleural boĢluğa septik eksudat toplanması olarak

tanımlanmaktadır (Light, 1994; Bauer, 1995; Piek, 2000). AraĢtırmacılardan

Tomlinson (1980) ve Monnet (2003) yayınlarında, serofibrinöz pleuritisin,

Infeksiyöz Kanin Hepatitis (ICH), kanin leptospirozis, kanin distemper (CDV), kedi

ve köpeklerde bakteriyel pnömoniler, kedi ve köpekte viral kaynaklı alt solunum

yolu enfeksiyonlarında gözlemlendiği bildirmektedirler. ÇalıĢmamız da bu

hastalıklara ek olarak köpeklerde akut pankreatitis tanısı konulan ve torakoskopi

eĢliğinde alınan parietal pleura biyopsi örneği alınan 23. olguda biyopsi sonucunda

serofibrinöz özellikte bir pleuritis tanısı konulmuĢtur. AraĢtırmacılardan Miller’ın

1984 yılında ki yayımladığı çalıĢma sonuçlarına göre serofibrinöz pleuritisin parazit

kökenli hastalıklarda da Ģekillenebildiğini belirtmektedir. Fakat bizim çalıĢmamızda

köpeklerde paraziter kökenli serofibrinöz pleuritis ve buna bağlı pleural efüzyona

rastlanmamıĢtır.

Creighton (1975) ve Monnet (2003) yayınlarında Feline Enfeksiyöz

Peritonitis (FIP)’te pyogranulomatöz bir pleuritisin oluĢtuğunu ve virüsün bütün

seröz membranlarda vaskülitise yol açtığını bildirmiĢlerdir. Aynı yayınlarda FIP’te

asites ve üveitisin de görülebileceğini belirtilmiĢtir. Kedilerden 1., 5. ve 11. olgulara

viral kaynaklı FIP tanısı konmuĢtur. 1. ve 11. olgularda pleural efüzyona asites de

eĢlik etmiĢtir. Fakat her üç olguda da üveitis ile ilgili bulguya rastlanmamıĢtır.

Alınan pleural biyopsi örnek sonuçları, Creighton ve Monnet’i destekler nitelikte

pyogranulomatöz karakterde bir pleuritis tablosunun Ģekillendiği göstermektedir.

Mertens 2005’te pyogranulomatöz efüzyonlarda eĢit sayıda nötrofil ve makrofaj

hücreler gözlemlendiğinde, mantar hastalıkları ya da yabancı cisim

reaksiyonlarından kaynaklanabileceğini bildirmiĢtir. ÇalıĢmada pyoranulomatöz

pleuritis tanısı konan olguların hepsinde de nötrofil / makrofaj oranı yaklaĢık 2

olarak bulunmuĢtur ve bu olguların hiç birinde pleural efüzyon örneği incelemesinde

mantar ürememiĢ ve çalıĢmada kullanılan tanı yöntemleriyle yabancı cisme

rastlanmamıĢtır.

Page 168: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

156

Köpeklerde, pyotoraks Ģekillendiğinde, Fusobacterium ve Nocardia

asteroides en fazla izole edilen bakteriler olduğu, Kediler de ise en fazla Pasteurella

multocida görüldüğü bildirilmektedir (Tomlinson, 1980; Ludwig, 2010). Bu

çalıĢmada da köpeklerde pyotoraks Ģekillenen olgulardan 15. olguda Nocardia, 1.

olguda Actinomyces, kedilerde ise 7. ve 10. olgularda Pastorella multocida tespit

edilmiĢtir. Bu bakteri türleri kedi ve köpeğin tükürüğünde normalde bulunan

bakterilerdir. Toraks duvarını penetre eden bir ısırık yaralanması olmamasına rağmen

pleural boĢluğa nasıl geçiĢ yaptıkları konusunda yayınlarda net bir bilgi yoktur.

Aspirasyon yoluyla akciğere inen bakterilerin ileri derecede pnömoni oluĢturup

alveollein yırtılması sonucu pleural boĢluğa geçtiği düĢünülebilir.

ġilotoraks, Ģilin sisterna Ģili-torasik kanal sisteminden pleural boĢluğa geçiĢi

anlamına gelir (Monnet, 2003; Mertens, 2005). Bazı yazarlar köpeklerde Ģilotoraksa

kedilere göre daha sık rastlanıldığını bildirmiĢlerdir (Graber, 1965; Glennon, 1987;

Fossum, 1986; Fossum, 1991). 15 köpekten sadece 13. olguda, 25 kediden 3., 16.,

20. ve 21. olgularda Ģilotoraks tanısı konulmuĢtur. Elde edilen sonuca göre bizim

çalıĢmamızda kedilerde Ģilotoraksa daha fazla rastlanmıĢtır.

Mertens 2005 yılında Ettinger’ ın 6. baskısında “Pleural ve Ekstrapleural

Hastalıklar” bölümünde, kedilerde Feline Lökemi Virüsü (FeLV) ve Kedi Aids (FIV)

hastalıklarının sürecinde Ģilotoraks oluĢabileceğinden bahsetmiĢtir. Bunun dıĢında

hiçbir kaynakta bu hastalıkların Ģilotoraks oluĢturduğuna dair bir bilgi yoktur. FeLV’

de sekonder olarak intestinal ve generalize lenfanjiektazinin görüldüğü

bildirilmektedir (Levy, 2010). Buna bağlı olarak bir Ģilotoraks oluĢumu

düĢünülebilir. Nelson’un 2010 yılında Ettinger’ın 7. ve son baskısında, “Pleural

efüzyon” adlı bölümünde kullandığı pleural efüzyon sıvı karakterleri ve oluĢturan

hastalıklarla ilgili grafiğinde ise her iki hastalığa da yer verilmemiĢtir. Fakat tabloda

Ģilöz efüzyonların sitolojisinde olgu kronikleĢtiğinde nondejeneratif nötrofil ve

makrofajların görülebileceği, hücre sayısının artacağı ve sıvı karakterinin nonseptik

eksudata dönüĢebileceği bildirilmektedir. Bu çalıĢmada kedilerde 2. ve 22. olgularda

FeVL tanımlanmıĢ ve nonseptik eksudat karakterde efüzyon oluĢturduğu

gözlemlenmiĢtir. Nelsonun da bahsettiği gibi Ģilöz efüzyon beklentisi olan bu iki

Page 169: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

157

olgunun sitoloji sonucunun nonseptik eksudat çıkması olgunun kronikleĢtiğini

göstermektedir.

Kedi ve köpeklerde Ģilotoraksın etiyolojisini anlamak oldukça güçtür.

Hayvanlarda Ģilotoraks, lenfatik akıĢı engelleyen veya lenf basıncını arttıran

hastalıklarda oluĢmaktadır. Bu hastalıklar; kardiyomyopati, perikardial efüzyon,

fallot tetralojisi, triküspit displazisi, kor triatrium dexter, dirofiloria immitis gibi kalp

hastalıkları, lenfoma ve tymoma gibi kranial mediastinal kitleler, fungal granulamar,

venöz thrombus ve kongenital torasik kanal hastalıklarıdır (Gelzer, 1997; Fossum,

1986; Fossum, 1991; Meadowns, 1994). ÇalıĢmada kedilerin 6. olgusunda

hipertrofik kardiomyopati, 14., 15. ve 17. olgularında perikardial efüzyon

belirlenmiĢtir. Köpeklerin 8. ve 14. olgularda perikardial efüzyon, 9. ve 11. olgularda

ise neoplazi tespit edilmiĢtir. Bu olguların hiç birinde Ģilotoraks ĢekilllenmemiĢtir.

Bu durum çalıĢmaya dahil edilen ve pleural efüzyona neden olan bu hastalıkların hiç

birinin de lenfatik akıĢı engellemediğini düĢündürmektedir. Çünkü lenf akıĢının

engelllenmesi sonunda araĢtırmacılar tarafından kesin Ģilotoraks Ģekilleneceği

belirtilmektedir.

Fossum 2004 ve Silva 2011’ yılında yayınladıkları makalelerde Ģilotoraksın

etiyolojisinin belirlenmesinin zor olduğunu ve idiopatik Ģilotorakların

Ģekillenebildiğini belirtmektedirler. ÇalıĢma olgularında köpeklerde 13. olgu,

kedilerde 3., 16., 20. ve 21. olgularda Ģilotoraks ĢekillenmiĢ ve Ģilotoraksa neden

olan hastalık belirlenememiĢtir. Belki yazarların dediği gibi idiopatik nedenlere bağlı

olarak ĢekillenmiĢ olabileceği düĢünülmektedir.

Hemotoraks tanımı pleural boĢluğa direkt olarak kanın toplandığı durumlarda

kullanılan bir terminolojidir (Monnet, 2003). Hemotoraksın en yaygın nedeni;

pulmoner paranĢim ve interkostal damarlara zarar veren ve kosta kırıklarını içeren

torasik travmalardır. Torakotomi sırasında interkostal arterin laserasyona uğraması

sonucu da hemotoraks Ģekillenebilir. Trombositopeni, warfarin toksikasyonu ve

dissemine intervaskuler kuagulopati (DIC) olan hastalarda genellikle daha sık

hemotoraks Ģekillenir (Weber, 1982). ÇalıĢma olgularından hiç birinde yukarıda

belirtilen hastalıklarla ilgili efüzyona rastlanmadı. ÇalıĢmamızda rastlanan hemorajik

Page 170: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

158

efüzyonlar neoplaziler ve travma sonrası ĢekillenmiĢlerdir. Dirofilaria immitis ve

S.lupi, pulmoner arter ve aortun duvar yapısında değiĢikliliğe neden olumakta ve

yine ruptur Ģekillendirerek spontan hemotoraks oluĢur (Giles, 1973). ÇalıĢma

olgularında pleural efüzyona neden olan paraziter bir hastalığa rastlanmamıĢtır.

Travmanın da kedi ve köpeklerde çok yaygın olmasa da Ģilotoraksa neden

olabileceği, oluĢan travmanın torasik kanal rupturuna yol açabileceği bildirilmektedir

(Noone, 1985; Fossum, 1986; Birchard, 1988a). ÇalıĢma olgularından köpeklerin 6.

ve 10. olguları, kedilerin 13. ve 25. olgularında travma kaynaklı pleural efüzyon

ĢekillenmiĢtir. Fakat bu olgularda sıvı karakteri hemorajik olarak belirlendi. Bu

durum torasik kanalın travmadan zarar görmediğini göstermektedir. Hemotoraksın

en yaygın nedeni, pulmoner paranĢim ve interkostal damarlara zarar veren ve kosta

kırıklarını içeren torasik travmalardır (Weber, 1982). Torasik travmalar, pulmoner

loblarda panaĢimal kanamalara ve damar rupturlarına neden olmaktadır. Kanın

pleural boĢluğa toplanması sonucu travmalarda genelde hemotoraks Ģekillenir.

Köpeklerin 6. olgu ve kedilerin de 25. olgunun torakoskopik incelemesi sonucunda

paranĢimal kanama odakları gözlemlendi.

Neoplazik efüzyonlar, primer veya metastazik neoplazilerle iliĢkilidir.

Lenfosarkoma, pulmoner karsinoma, metastazik karsinoma ve hemanjiosarkoma,

neoplazik efüzyona en sık neden olan neoplazi türleridir (Reif, 1974). Köpeklerde 2.

olguda bronĢialveolar adenoma, 9. olguda lenfoma ve 11. olguda tymoma bağlı

neoplazik pleural efüzyon, kedilerde ise 12. olguda pleural mesotelioma ve 24.

olguda ise pulmoner adenokarsinoma bağlı neoplazik pleural efüzyon ĢekillenmiĢti.

Mertens (2005), neoplazik süreçte efüzyonun karakteri genellikle hemorajik

olduğunu bildirmektedir. ÇalıĢmada da köpek ve kedilerdeki neoplazik karakterdeki

tüm olgularda efüzyon sıvısı hemorajikti. Neoplazik oluĢumlar yoğun kan damarları

içeriler ve kan damarlarının duvar yapısında da hasara neden olduğundan dolayı

pleural boĢluğa sızıntı Ģeklinde kanın sızdığı düĢünülmektedir.

Mesoteliomalar, pleura, perikardium ve peritoneumdaki mezotel

hücrelerinden köken alırlar. Malignant ve bening karakterde olabilir. Mesoteliomalar

Page 171: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

159

histolojik olarak fibröz veya epiteliyal kaynaklıdır (Mertens, 2005). Kedilerde 12.

olguda pleural mesotelioma tespit edildi ve epitelial kaynaklıydı.

Mezoteliomaları pleural efüzyon sıvı örneği analizleri ile belirlemek, sıvıda

neoplazik ya da reaktif mezotelial hücreleri görmek zor olduğundan dolayı oldukça

güçtür. Genellikle identifiye etmek için açık cerrahi ya da torakoskopik biyopsi

almak gerekmektedir (Ludwig, 2010). Kedide mesotelioma tanısı konulan 12. olguya

hasta sahibinin izni olmadığından dolayı torakoskopi yapılamadı. Fakat Ludwig’in

sitolojide belirlenmesinin zor olduğunu bildirmesine rağmen efüzyon sıvısının

sitolojisinde mezotelioma tanısı konulmuĢtur. Neoplazi tanısı konulan köpeklerin; 9.

ve 11. olgulara torakoskopi yapılmamasına fakat efüzyon sıvısının sitolojik

muayenesinde neoplazi tanısı konuldu. Fakat biyopsi ile tanısı konulan 2. olguda,

sitolojik değerlendirme sonucu temizdi. Kedide 24. olguda hem biyopsi örneğinde

hem de sitolojide pulmoner adenokarsinom tanısı konmuĢtur. ÇalıĢmada, neoplazi

kaynaklı pleural efüzyon Ģekillenenen olgulardan alınan pleural biyopsi örnekleri ile

% 100 neoplazi tanısı konulabilmuĢtur. Bundan dolayı torakoskopi eĢliğinde pleural

biyopsi, efüzyonun etiyolojisini belirlemede çok önemli bir yer tutmaktadır.

Kedi ve köpeklerde eozinofilik efüzyonlar nadir de olsa rapor edilmektedir.

Eozinofilik efüzyonun tanısı ancak efüzyon sıvısında lökositlerin %10’dan fazlası

eozinofil olduğu durumlarda konulmaktadır (Cantwell, 1983; Miller 1984; Fossum,

1993). Kedi ve köpeklerde pleural efüzyonun biyokimyasal değerlendirmesinde tüm

olgularda eizonofil sayısı lökosit sayısının % 6’ sını geçmediği için Ģekillenen

efüzyonlar eozinifilik efüzyon olarak değerlendirilmedi.

Pleurodez, pleural boĢlukta diffuz bir adezyon oluĢturarak boĢluğun ortadan

kalıdırılmasıdır (Monnet, 2005). Laing (1986), Birchard (1988) ve Yoshioka (1982);

köpeklerde, Ģilotoraks neoplazik efüzyon spontan pnömotoraks sağaltımlarında

pleurodezin baĢarıyla uygulandığı bildirilmektedir. Tetrasiklin hem hayvanlar hem

de insanlar için güvenli ve etkili bir sklerojen ajandır (Birchard, 1988b; Gallagher,

1990; Orsher, 1990). ÇalıĢmada inatçı pleural efüzyonu olan olgulara terrasiklinle

pleurodez yapılmıĢtır. Kedilerde Ģilotoraksı bulunan 3., 6., 20. ve 21. pleurodez

yapılmıĢ ve % 100 baĢarı sağlanmıĢtır. Köpeklerde 1., 2 ve 9. olgularda pleurodez

Page 172: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

160

uygulaması da iyi sonuç vermiĢtir. Köpeklerde Ģilotoraksı olan 13. olguya pleurodez

yapılmıĢ fakat efüzyon tekrarlamıĢtır. Diğer uygulamalarda rutin pleural drenaj ve

antbiyotik sağaltımına yanıt alınmıĢtır.

Page 173: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

161

5. SONUÇ VE ÖNERĠLER

Bu çalıĢmada, pleural efüzyon ĢekillenmiĢ kedi ve köpeklerde radyografi,

ultrasonografi, torakoskopi ve efüzyon sıvısının laboratuvar sonuçlarının

karĢılaĢtırılması amaçlandı. Tanısal yöntemlerin birbirine olan üstünlükleri ve

tutarlılıkları istatistiki açıdan değerlendirildi. Aynı zamanda henüz ülkemizde

çalıĢılmayan kalp dıĢı toraks ultrasonografisi ve torakoskopi yöntemleri pleural

efüzyonun etiyolojisi tespit etmek için kullanıldı.

25 kedi ve 15 köpekten oluĢan çalıĢma olgularında pleural efüzyonun

tanısında klinik muayenenin önemli olduğu gözlemlendi. Klinik muayenede en sık

belirlenen dispne, letarji ve siyanoz pleural efüzyon için belirleyici bulgulardır. Bu

Ģikayetleri bulunan hastalar mutlaka pleural efüzyon yönünden değerlendirilmelidir.

Pleural efüzyonun varlığını tespit etmede en kullanıĢlı görüntüleme yöntemi

radyografidir. Pleural efüzyonun tipik radyografik bulguları ile tanı

konulabilmektedir. Fakat radyografi pleural efüzyon sıvısının karakteri ve etiyojisi

hakkında bilgi vermemektedir. Az miktarda pleural efüzyon ĢekillenmiĢse ve

efüzyonun nedeni toraks için yapılarından kaynaklı ise etiyoloji hakkında fikir

edinilebilir ama yine de efüzyon karakteri belirlenemez.

Kalp dıĢı toraks ultrasonografisi, sağlıklı bir hayvanda kısıtlı bir görüntüleme

tekniğidir. Akciğerlerde bulunan hava ve sadece kostalar arası görüĢ sağlanabilmesi,

ultrasonografik tanıyı zorlaĢtırmaktadır. Pleural efüzyon ise kalp dıĢı ultrasonografik

görüntüleme için büyük avantajdır. Efüzyon anekoik bir görüntüleme alanı yaratır ve

efüzyon çevresindeki dokuların değerlendirilebilmesine olanak sağlar. Olgularda,

tümöral oluĢumlar rahatlıkla belirlenebilmiĢtir. Genellikle eksudat karakterli

efüzyonlar içindeki fibrinden ve hücre sayısının çokluğundan dolayı partiküllü

heterojen bir görüntü bulunmaktadır. Bu durum az da olsa efüzyonun karakteri

hakkında bir fikir edinmemizi sağlamaktadır. Fakat olgularda da görüldü ki pleura

yüzeyindeki lezyonların tespitinde yetesizdir.

Page 174: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

162

Ekokardiografi, kalp kökenli hastalıların değerlendirilmesinde çalıĢma

kapsamındaki tanı yöntemleri arasındaki en kullanıĢlı ve en güvenilir yöntemdir.

Olgularda mitral ve triküspital yetmezlikler, kardiomyopatiler ve perikardial

hastalıklar tespit edildi. Pleural efüzyona neden olan bu patolojilerin tanısı en doğru

ekokardiografi ile konuldu.

Abdominal ultrasonografi, pleural efüzyona neden olabilen hepatititis,

nefropati, pankreatitis, neoplazik oluĢumlar ve enteropati gibi hastalıklarının tanısı

için kullanıldı. Bu tarz metabolik hastalılarda da abdominal ultrasonografi yol

gösterici olmuĢtur. Olgularda belirlenen metabolik hastalıklara yönelik yapılan

sağlatımın sonunda yeniden pleural efüzyon ĢekillenmemiĢtir. ÇalıĢmada kullanılan

diğer tanı yöntemlerinin hiçbiri intraabdominal patolojilerilere yönelik değildi. Bu

açıdan seçilen abdominal ultrasonografik değerlendirme amacına ulaĢmıĢtır.

Torakoskopi, toraks patolojini belirlemede birincil tanı yöntemi olmuĢtur.

Radyografi ve kalp dıĢı ultrasonografi ile belirlenemeyen patolojiler tespit edilebildi.

Diğer tanı yöntemleri ile gözlemlenebilen patolojiler ise torakoskopi ile doğrulandı.

Torakoskoskopi eĢliğinde alınan biyopsiler sonucunda pleural efüzyonların

etiyolojisi belirlendi. Torakoskopinin teleskopik büyütmesi sayesinde çıplak gözle

tespit edilemeyecek kadar küçük olan lezyonlar dahi görüntülenebilmiĢ ve biyopsi

alınabilmiĢtir. Torakoskopi sayesinde pleural efüzyonun tam olarak drenajı

sağlanmıĢ ve torakoskopi rehberliğinde olgulara göğüs tüpü yerleĢtirildi.

Toraskoskopi ile sadece kalp içi yapıları ve kardiomyopatilerin tanısı konulamadı.

Torakoskopi yöntemiyle hastalar invazif olan torakotomiden kurtulmuĢ ve

operasyon bitimini takiben 2-3 saat içerisinde ayağa kalkmıĢlardır. Özellikle

perikardial efüzyonun sağaltımında % 100 baĢarı kazanılmıĢ ve hiç bir

komplikasyonla karĢılaĢılmamıĢtır. Sadece torakoskopi tecrübe isteyen bir

yöntemdir. Ġyi bir teknik bilgi ve manüplasyon yeteneği gerektirir. Bütün bu

avantajlar düĢünüldüğünde pleural efüzyonun etiyolojisinin tasınında mutlaka

kullanılması gereken bir tanı ve operatif tekniktir. Ülkemize henüz kedi ve

köpeklerde kullanılmayan bu tanı yöntemiyle ilgili daha fazla çalıĢma yapılmalı ve

torakoskopik cerrahinin geliĢtirilmesi gerekmektedir. Böylece Avrupa’da ve

Page 175: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

163

Amerika’da olduğu gibi ülkemizde de gelecekte veteriner hekimlikte, invazif olan ve

hastanın operasyon sonrası Ģiddetli derecede ağrı duymasına neden olan torakominin

yerini alabilir.

Pleural efüzyon sıvı örneklerinin biyokimyasal, sitolojik, mikrobiyoloji ve

virolojik değerlendirilmesi özellikle efüzyon tipinin belirlenmesi ve sağaltım planı

olĢuturulabilmesi açısından çok önemlidir. Fakat çalıĢmada kullanılan diğer tanı

yöntemleri kullanılmadığı sürece pleural efüzyonun etiyolojisini tespit etmede

yeteriz kalmaktadır.

ÇalıĢmayla ilgili varınlan sonuçlar ve öneriler özet olarak;

1. Pleural efüzyonun klinik muayenede en sık belirlenen dispne, letarji ve

siyanoz pleural efüzyon için belirleyici bulgulardır. Bu Ģikayetleri

bulunan hastalar mutlaka pleural efüzyon yönünden değerlendirilmelidir.

2. Pleural efüzyonun varlığını tespit etmede en kullanıĢlı görüntüleme

yöntemi radyografidir fakat pleural boĢluktaki serbest sıvı torasik

yapıların görünmesini engeller ve pleural efüzyonun etiyolojisini

belirlemede yetersiz kalmaktadır.

3. Pleural efüzyonu olan hastalarda torasik yapıların değerlendirilmesinde

kalp dıĢı toraks ultrasonografisi önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle

tümör kaynaklı pleural efüzyon Ģekillenen hastalarda, tümöral oluĢumlar

rahatlıkla bu tanı yöntemi ile belirlenebilmektedir ama pleural

yüzeylerdeki lezyonları belirlemede yetersiz kalmaktadır.

4. Kalp kaynaklı pleural efüzyonların etiyolojisinin belirlenmesinde en

kullanıĢlı yöntem ekokardiografidir. Bütün kapakcıklar, endokard,

myokard ve perikard detaylı bir Ģekilde değerlendirilebilir.

5. Pleural efüzyon Ģekillenen hastalarda efüzyona neden olabilen karaciğer,

böbrek ve pankreas hastalıkları gözden kaçırılmamalıdır. Mutlaka

abdominal ultrasonografi ile bu yapılar değerlendirilmeli ve bu bulgular

kan değerleri ile karĢılaĢtırılmalıdır.

Page 176: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

164

6. Pleural efüzyon sıvısının analizi mutlaka yapılmalıdır. Sıvı örneklerinin

biyokimyasal, sitolojik, mikrobiyoloji ve virolojik değerlendirilmesi

özellikle efüzyon tipinin belirlenmesi ve sağaltım planı olĢuturulabilmesi

açısından çok önemlidir. Fakat çalıĢmada kullanılan diğer tanı

yöntemleri kullanılmadığı sürece pleural efüzyonun etiyolojisini tespit

etmede yeteriz kalmaktadır.

7. Torakoskopi, toraks patolojini belirlemede birincil tanı yöntemdir.

Torakoskopinin teleskopik büyütmesi sayesinde çıplak gözle tespit

edilemeyecek kadar küçük olan lezyonlar dahi görüntülenebilmiĢ ve

biyopsi alınabilir. Non invasiv bir tanı yöntemidir ve hastalar

operasyonun bitimini takiben kısa bir süre içerisinde ayağa

kalkabilmektedirler. Fakat iyi bir teknik bilgi ve manüplasyon yeteneği

gerekmektedir. Torakoskospi kalp pericardial efüzyonun

değerlendirilmesinde kullanılabilir fakat kalp içi yapıları

görüntülemediğinden kalp yetmezlikleri sonucu Ģekillenen pleural

efüzyonların etiyolojisini değerlendirmede yetersiz kalmaktadır.

8. Sonuç olarak; Pleural efüzyonun etiyolojisini belirlemek için çalıĢmada

kullanılan tüm tanı tekniklerinin sırayla kullanılmasına ihtiyaç

duyulmaktadır. Önce radyografide pleural efüzyon tanısı konulan

hastada sırasıyla kalp dıĢı ultrasonografi, ekokardiografi, abdominal

ultrasonografi ve torakoskopi görüntüleme yöntemleri uygulanmalıdır.

Alınan biyopsi, sıvı ve hematolojik değerlendirmeler sonunda tanı

yöntemleri ile elde edilen bulgular karĢılaĢtırılmalı ve ortak bir

değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.

Page 177: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

165

ÖZET

Kedi ve Köpeklerde Pleural Efüzyonun Tanısal Değerlendirilmesinde Radyografik,

Ultrasonografik ve Torakoskopik YaklaĢım

Pleura, göğüs kafesi duvarı içinde bulunan organların üzerini saran mezoepiteliyal kökenli bir

zardır. Bu zar, akciğerleri saran “visceral pleura” ve torasik duvarı saran “parietal pleura” olmak

üzere ikiye ayrılır. Parietal ve visceral pleural yapraklar arasında pleural boĢluk bulunmaktadır.

Bu pleural boĢlukta az miktarda (10 kg’lık bir köpekte yaklaĢık 2.4 ml) pleural sıvı bulunur.

Pleural boĢluk içerisindeki bu sıvı, respirasyon sırasında toraksın retraksiyonu için gerekli olan

kayganlığı sağlar.

Pleural boĢluk içerisinde, değiĢik hastalıklardan kaynaklanan her çeĢit sıvının miktar

olarak normalin üstüne çıkmasına “Pleural Effüzyon” denir. Pleural efüzyonlar; artan sıvının

klinikopatolojik özelliklerine göre sınıflandırılmaktadır. Yangısal olmayan transudat ve seröz

efüzyonlar veya düĢük fibrin veya hücre içerikli yangısal transudatlar için “hidrotoraks”, yüksek

oranda nötrofil granülosit ve yüksek fibrin içerikli sıvı ihtiva eden efüzyonlar için “piyotoraks”

veya “empiyem”, artan sıvıda kanın bulunması durumunda “hemotoraks”, kilusun bulunmasında

ise “Ģilotoraks” olarak adlandırılır.

Kedi ve köpeklerde pleural efüzyonun tanısında rutin olarak klinik ve radyografik

muayeneler kullanılmaktadır. Ancak kalp dıĢındaki toraks hastalıklarının bazıları radyogramda

pleural efüzyonla aynı görüntüyü vermektedir. Özellikle diffuz akciğer neoplazileri, kist ve

apseleri pleural efüzyon tablosu ile karıĢabilmektedir. Çoğu zaman da pleural effüzyon bir

kitlesel lezyonla birlikte seyreder ve yine radyogramda efüzyon tablosundan dolayı kitle

süperpozisyona uğrar ve tespit edilemez. Son yıllarda kalp dıĢı toraks hastalıklarının tanısında

ultrasonografi de kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Özellikle ultrasonografik görüntüleme yöntemiyle

pleural efüzyonlar, akciğer kist ve apseleri, diffuz kitlesel lezyonlar birbirinden ayırt edilebilir.

Hatta radyogramda süperimpozisyona uğramıĢ kitlesel lezyonlar da ultrasonografik görüntüleme

ile ayırt edilebilir. Yine diğer bir tanı ve sağaltım yöntemi olan torakoskopide pleural efüzyonda

kullanılmaktadır. Torakoskopi, torasik boĢluk ve organlarını görüntülemek için kullanılan

minimal invaziv operatif endoskopik yöntem olarak tanımlanır. Torakoskopik yaklaĢım ile

pleural effüzyonda %100' e yakın kesin tanı ve sağaltım yapılmaktadır.

Bu çalıĢmada, pleural efüzyon ĢekillenmiĢ olan kedi ve köpeklerde; klinik muayene,

radyografik, ultrasonografik, torakoskopik muayene sonuçları ile Ģekillenen efüzyon sıvısının

laboratuar sonuçlarının birbirleri ile karĢılaĢtırılması amaçlandı.Tanısal yöntemlerin birbirine

olan üstünlükleri ve tutarlılıkları istatistiki açıdan değerlendirildi. Aynı zamanda henüz

ülkemizde çalıĢılmayan kalp dıĢı toraks ultrasonografisi ve torakoskopi yöntemlerinin

kullanımının rutin hale getirilmesi hedeflendi.

ÇalıĢmanın hayvan materyalini, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi ile özel

veteriner kliniklerinden, radyodiagnostik ünitesine solunum Ģikayetiyle sevk edilen ve toraks

grafisi istenilen çeĢitli ırk, yaĢ ve cinsiyette 25 kedi ve 15 köpek oluĢturdu.

Bu çalıĢma ile pleural efüzyon radyografik, ultrasonografik ve torakoskopik olarak tespit

edilerek, alınan pleural sıvı örneği ve biyopsi materyalleri ile hastalığın etiyolojisi saptandı ve

böylece uygun sağlatım planı oluĢturuldu. Aynı zamanda veteriner hekimlik alanında kalp dıĢı

toraks hastalıklarında rutinde kullanılmayan ama hastalığın tanısında çok önemli bir yer tutan

ultrasonografi ve torakoskopik görüntüleme yöntemleri de kullanılarak birbirlerine karĢı olan

üstünlükleri, birbirlerini destekledikleri durumlar değerlendirildi.

Anahtar Sözcükler: Kedi, Köpek, Pleural Efüzyon, Radyografi, Torakoskopi, Ultrasonografi,

Page 178: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

166

SUMMARY

Radiographic, Ultrasonographic, Thoracoscopic Approach in Diagnostic Evaluation of

Pleural Effusion in Dogs and Cats.

Pleura is membrane of mesoepithelial origin which lines the inside of the chest cavity and also

covers the members in it. This membrane parts two as the layer covering the lungs; “visceral

pleura” and the layer lining the chest; “parietal pleura”. Between these layers, there is pleural

cavity. Some pleural fluid(a dog 10 kg has around 2.4 ml) is in this cavity. The fluid in pleural

cavity ensures slipperiness needed for retraction of thorax during respiration. “pleural effusion”

is defined as abnormality in amount of all varietys’ fluid caused by various diseases.

Pleural effusions are categorized as clinicopahtologic characters of increasing fluid.

Pleural effusions are named as “hydrothorax” for transudat and serous effusions which are non-

Inflammator, “pyothorax” or “empyema” for effusions containing fluid of high percentage of

neutrophil granulocyte and fibrin, “hemothorax” for detecting of blood in increasing fluid, and

“cheliothorax” for detecting of chyle in increasing fluid.

Generally, clinical and radiographic inspections are practised in diagnosis of pleural

effusion on dogs and cats. However, some thorax diseases except of hearth have same vision as

in pleural effusion. Especially, neoplasia, cyst and abscess of diffuse lung could be confused with

schedule of pleural effusion. Pleural effusions usually progresses with massive lesion and still

could not be deteched in radiogram as the mass is in superposition because of effusion Schedule.

Ġn recent years, ultrasonography is also used in thorax diseases with the exception of heart.

Pleural effusions, cyst and abscess of lung, diffuse massive lesions could be distinguished

especially by ultrasonographic imaging method. As well, massive lesions coming to

superimposition in radiogram could also be discerned. Besides, thoracoscopy medhod of

diagnosis and treatment is used for pleural effusions, too thoracoscopy is defined as a minimal

invasive operative endoscophic medhod used in vision of thorasic cavity and the members of it.

Close to 100% of accurate diagnosis and treatment are performed by thoracoscophic approach.

This study was aimed at a comparative assessment of clinical, radiographic,

ultrasonographic, thoracoscophic examinations and labaratory parametres in dogs and cats with

pleural effusion. The coordination of diagnostic methods as an statistically significant

differences, the procedures of noncardiac ultrasonography of thoracic cavity and the other

thoracoscophic evaluations not routinely performed in Turkey also assessed.

25 cats and 15 dogs in various by breeds, age and gender referred from Ankara

University faculty of Veterinary Medicine Clinics and veterinary specialty centers to

radiodiagnostic unit for evaluation of thoracic radiography were optioned.

With this study, pleural effusion was determined in radiography, ultrasonography and

thoracoscopy. Ethiology of disease was established by pleural fluid sample and biopsy material

which are taken so sheme of accurate treatment is supplied. On the other hand; the procedures of

thoracoscophic and ultrasonographic imaging not routinely performed in Turkey in noncardiac

thoracic diseases of veterinary practice and the coordination of these diagnostic methods

determined.

Key Words: Cat, Dog, Thoracoscophy, Radiography, Ultrasonography, Pleural Effusion.

Page 179: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

167

KAYNAKLAR

AGOSTONI, E. (1972). Mechanics of the pleural space. Physiol Rev, sf.: 52-57.

ALKAN, Z. (1993). Veteriner Radyoloji, sf: 185-186.

ARMSTRONG, P.J. (1980). Nocardial pleuritis in a cat. Can Vet J., 21: 189.

ASLAN, V. (1998). Solunum sistemi hastalıkları. Kedi ve Köpek Hastalıkları. Medisan Yayınevi.

137-150.

BABER, D.L., MAHAFFEY, M.B. (1986). The peritoneal space. In Textbook of Veterinary

Diagnostic Radiology. Philedelphia: WB Saunders Com., sf.: 380-390.

BARNHART, M.D., RASMUSSEN, L.M. (1996). Pleural effusion as a complication of extrahepatic

biliary tract rupture in a dog. J Am Anim Hosp Assoc., 32: 409.

BARRS, V.R., MARTIN, P., ALLAN, G.S., BEATTY, J.A., MALIK, R. (2005). Feline pyothorax: a

retrospective study 27 cases in Australia. Journal of Feline Medicine and Surgery., 7:211–222.

BARRS, V.R., BEATTY, J.A. (2009). Feline pyothorax–New insights into an old problem: Part 1.

Aetiopathogenesis and diagnostic investigation. The Veterinary Journal., 179(2):163-170.

BAUER, T., WOODFIELD, J.A. (1995). Mediastinal, pleural, and extrapleural diseases. In Ettinger

S. J, ed. Textbook of Veterinary Internal Medicine. Philedelphia WB Saunders Com.,sf: 812-

842.

BIRCHARD, S.J. (1982). Lymphangiography and ligation of the canine thoracic duct. A study in

normal dogs and three dogs with cyhlothorax. J Am Anim Hosp Assoc., 15: 635.

BIRCHARD, S.J., SMEAK, D.D., FOSSUM, T.W. (1988). Result of thoracic duct ligation in dogs

with chlothorax. JAVMA., 193(1): 68-71.

BIRCHARD, S.J., SMEAK, D.D., FOSSUM, T.W. (1988a). Result of thoracic duct ligasyon in dogs

with chylothorax. JAVMA., 193: 68.

BIRCHARD, S.J., GALLAGHER, J. (1988b). Use of pleurodesis in treating selected pleural

disesases. Compend Contin Educt Pract Vet., 10: 826.

BLACK, L.F. (1972). The pleural space and pleural fluid. Mayo Clin Proc., 47: 493.

BOON, J.A. (2006). Manuel of veterinary echocardiography. Blackwell Publishing, sf: 1.

BORENSTEIN, N., BEHR, L., CHETBOUL, V., TESSIER, D., NICOLE, A., JACQUET, J.,

CARLOS, C., RETORTILLO, J., FAYOLLE, P., POUCHELON, J.L., DANIEL, P.,

LABORDE, F. (2004). Minimally invasive Patent Ductus Arteriosus Occlusion in 5 dogs. Vet

Surg., 33: 309-313.

BOURDRIEAU, R.J. (1985). Surgical correction of primary pneumothorax in a dog. JAVMA., 186:

75.

BOUTIN, C., VIALLAT, J.R., CARGNINO, P., REY, F. (1982). Thoracoscopic lung biopsy:

experimental and clinical preliminary study. Chest., 82:44-48.

BOVEE, K.C., O' BRIEN, J. A., KELLY, F. (1970). Hydrothorax and pleural effusion in a dog.

JAVMA., 157: 850.

Page 180: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

168

BRIGHT, R.M., BIRCHARD, S.J. (1981). Pneumothorax in the dog. Canine Pract., 8: 39.

BRISSOT, H.N., DUPRE, G.P., BOUVY, B.M., PAQUET, L. (2003). Thoracoscopic treatment of

bullous emphysema in 3 dogs: Vet Surg.,32(6): 524-9.

CANTWELL, H.D., REBAR, A.H., ALLEN, A.R. (1983). Pleural effusion in the dog: principles for

diagnosis. JAVMA., 19: 227-232.

CANTWELL, S.L., DUKE, T., WALSH, P.J. (2000). One-lung versus two-lung ventilation in the

closed-chest anesthetized dog: a comparison of cardiopulmonary parameters. Vet Surg. 29:

365-373.

CHRISTOPHER, M.M. (1987). Pleural effusions. Vet Clin North Am Small Anim Pract. 17: 255.

CLAVEAU, R., CHALIFOUX, A., BONNEAU, N. H. (1973). Diaphragmatic hernia with pleural

effusion in a dog. Can Vet. J. 14: 277.

COHN, L.A. (2010). Pulmonary Parenchymal Disease. In Ettinger S. J, ed. Textbook of Veterinary

Internal Medicine. Philedelphia WB Saunders Com. seventh ed Chapter., 230: 1102.

COLT, H.G. (1996). Thoracoscophic magement of malingant pleural effusions. Clin Chest Med. 16:

105.

COOK, J.L. (1996). What is diagnosis? Peritoneopericardial herniation of the liver in a cat. JAVMA.,

208: 1975.

CREIGHTON, S.R., WILKINS, R.J. (1975). Thoracic effusions in the cat. Etiology and diagnostic

features. J Am Anim Hosp Assoc., 11: 66.

CROWE, D.T. (1983). Thoracic drainage. In Borjab. MJ(Ed). Current techniques in small animal

surgery. Lea & Febiger, Philadelphia. Syf: 103.

DALLMAN, M.J. (1988). Pneumothorax as the primery problemin two cases of bronchioaleolar

carsinoma in the dog. J Am Anim Hosp Assoc., 24: 710.

DE RYCKE, L.M., GIELEN, I.M., POLIS, I., VAN RYSSEN, B., VAN BREE, H.L., SIMOENS, P.J.

(2001). Thoracoscopic anatomy of dogs positioned in lateral recumbency. J Am Anim Hosp

Assoc., 37(6): 543-8.

DIETER, R.A. (1997). Complications and contraindications of thoracoscopy. Int Surg., 82: 232-239.

DONE, S.H., GOODY, P.C., EVANS, S.A., STICKLAND, N.C. (1996). The colour of the veterinary

anatomy in dog and cat. Volume 3. St Louis, MO, Mosby, p: 284.

DUPRE, G.P., CORLOUER, J.P., BOUVY, B. (2001). Thoracoscopic pericardiectomy performed

without pulmonary exclution in 9 dogs. Vet Surg., 30: 21-27.

DURSUN, N. (2002) Veteriner Anatomi. Medisan Yayınevi, p.: 287.

DYCE, K.M., SACK, W.O., WENSING, C.J.G. (2002). The Thorax of the Carnivores. InTextbook of

Veterinary Anatomy. Philedelphia WB Saunders Com., p.: 403-411.

EVANS, H.E., CHRISTENSEN, G.C. (1979). The lymphatic system. Millers Anatomy of the dog.

Philedelphia: WB Saunders Com, p.: 802.

Page 181: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

169

FELLENBAUM, S. (1972). A surgical approach to pyothorax in the feline. J Am Anim Hosp Assoc.,

8: 259.

FORRESTER, S.D. (1991). Diagnosis and treatment of chylothorax associated with lymphoblastic

lymphosarcoma in four cats. JAVMA, 198: 291.

FOSSUM, T.W. (1985). Mesenteric lymphography and ligation of the thoracic duct in a cat with

cyhlothorax. JAVMA, 187: 1036.

FOSSUM, T.W. BIRCHARD, S.J. (1997). Surgical management of cyhlothorax. In Borjab. MJ (ed).

4.th. Current Techniques In Small Animal Surgery. St. louis, Mosby, sf: 695.

FOSSUM, T.W., JACOBS, R.M., BIRCHARD, S.J. (1986). Evaluation of cholesterol and triglyceride

concentrations in differentiating chylous and nonchylous pleural effusions in dogs and cats.

JAVMA, 188: 49.

FOSSUM, T.W., BIRCHARD, S.J., JACOBS, R.M. (1986). Chylothorax in 34 dogs. JAVMA, 188:

1315.

FOSSUM, T.W., FORRESTER, D., SWENSON., MILLER, M.W., COHEN, N.D., BOOTHE, H.W.,

BIRCHARD, S.J. (1991). Chylothorax in cats: 37 cases ( 1969-1989). JAVMA, 198(4): 672-

678.

FOSSUM, T.W., MERTENS, M.M., MILLER, M.W., PEACOCK, J.T., SAUNDERS, A., GORDON,

S., PAHL, G., MAKARSKI, L.A., BAHR, A., HOPSON, P.H. (2004). Thoracic Duct Ligation

and Pericardectomy for Treatment of Idiopathic Chylothorax. J Vet Intern med, 18: 307-310.

FOSSUM, T.W., WELLMAN, M., RELFORD, R.L., SLATER, M.R. (1993). Eosinophilic pleural or

peritoneal effusions in dogs and cats: 14 cases (1986-1992). 202(11): 1873-6.

FRENDIN, J., O BELN. (1997). Catheter drainage of pleural fluid collections and pnemothorax.

Journal of Small Animal Practice, 38: 237-242.

GALLAGHER, L.A. (1990). Effect of the tetracycline hydochloride on pleura in dog with induced

pleural effusion. Am J Vet Res, 51: 1682.

GARBER, J.L., REEF, V.B., REIMER, J.M. (1994). Sonographic findings in horses with mediastinal

lymphosarcoma: 13 cases (1985-1992). J Am Vet Med Assoc, 205: 1432-1436.

GARCIA, F., PRANDI D., PENIA, T., F, JORDI., T, OLGA., F, JOSEP DE LA. (1998). Examination

of the thoracic cavity and lung lobectomy by means of thoracoscopy in dogs. Can Vet J, 39:

285-291.

GELZER, A.R.M., DOWNS, M.O., NEWELL, S.M., MAHAFFEY, M.B., FLETCHER, J.,

LATIMER, K.S. (1997). Accessory lung lobe torsion and chylothorax in an Afghan Hound. J

Am Vet Med Assoc, 33: 171-176.

GILES, R.C., HILDEBRANDT, P.K. (1973). Ruptured pulmonary artery in a dog with dirofilariasis.

JAVMA, 163: 236.

GLENNON, J.C., FLANDERS, J.A., ROTHWELL, J.T., Shelly, S. (1987). Constrictive pleuritis with

chylothorax in a cat: a case report. JAVMA, 23: 529-542.

GORDON, D. (1973). Ultrasonic diagnosis of disease of the lungs and pleura. Br J Radiol, 46(547):

567-8.

Page 182: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

170

GRABER, E.R. (1965). Diagnostik and treatment of a ruptured thoracic duct in the cat. JAVMA, 146:

242-245.

GRUFFYDD-JONES, T.J., FLECKNELL, P.A. (1978). The prognosis and treatment related to the

gross appearance and laboratory charactericstics of pathologial thoracic fluid in the cat. J Small

Anim Pract, 19: 315.

HARTZBAND, L.E., KERR, D.V., MORRIS, E.A. (1990). Ultrasonographic diagnosis of

diaphragmatic rupture in a horse. Vet Radiol, 31: 4244.

HAWKINS, E.C. (1986). Immunoglobulin a myeloma in a cat with pleural effusion and serum

hypersensivity. JAVMA, 188: 876.

HIRSCHBERGER, J., KOCH, S. (1995). Validation of the determination of the activity of adenosine

deaminase in the body effusions of cats. Research in Veterinary Science, 59(3): 226-229.

HOLMBERG, D.L., PRESNELL, K.R. (1979). Vasculer ring anomalies. Case report and brief review.

Can Vet J, 20: 78.

HOLTSINGER, R.H. (1993). Spontaneous pneumothorax in the dog. A resprospective analysis of 21

cases. J Am Anim Hosp Assoc, 29: 195.

JACKSON, J., RICHTER, K.P., LAUNER, D.P. (1999). Thoracoscopic partial pericardiectomy in 13

dogs. J Vet Intern Med, 13: 529-533.

JERRAM, R.M. (1999). The efficacy of mechanical abrasion and tale slurry as methods of pleurodesis

in normal dogs. Vet Surg, 28: 322.

KAGAN, K.G., BREZNOCK, E.M. (1979). Variation in the canine thoracic duct system and the

effect of surgical occlusion demonstrated by rapid aqueous lymphography using an internal

lymphatic truck. Am J Vet Res, 183: 972-974.

KAISER, L.R., BAVARIA, J.E. (1993). Complications of thoracoscopy. Ann Thorac Surg, 56: 796-

799.

KANERO, Y., EZURE, M., INABA, H., TAMBARA, K., KOHNO, T., FURUSE, A. (1997).

Thoracoscopic cardiomyoplasty: a canine feasibility study. Ann Thorac Surg, 63(2): 477-81.

KEALY, J.K., McALLISTER, H. (2000). Diagnostic radiology and ultrasonography of the dog and

cat. Philedelphia WB Saunders Com. 3nd. p:163.

KNOX, V.W., DAVIS, G.J., SAUNDERS, H.M. (2002). What is your diagnosis? Large mass in the

left caudal portion of the thorax, with cranial displacement of the left cranial lung lobe and

pleural effusion. J Am Vet Med Assoc, 221(8): 1105-6.

KOLATA, R.J. (1981). Management of thoracic trauma. Vet Clin North Am. 11: syf: 103.

KONDE, L.J., SPAULDING, K. (1991). Sonographic evaluation of the cranial mediastinum in small

animals. Vet Radiol, 32: 178-184.

KOVAK, J.R., LUDWING, L.L., BERGMAN, P.J., BAER, K.E., NOONE, K.E. (2002). Use of

thoracoscopy to determine the etiology of pleural effusion in dogs and cats: 18 cases (1998-

2001). J Am Vet Med Assoc, 1; 221(7): 990-4.

Page 183: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

171

KOWALEWICH, N., HAWKINS, E.C., SKOWRONEK, A.J., CLEMO, A.S. (1993). Identification

of histoplazma capsulatum organizm in the pleural and peritoneal effusions of a dog. JAVMA,

202: 423-426.

KRAMEK, B.A., CAYWOOD, D.D. (1987). Pneumothorax. Vet Clin North Am Small Anim Pract,

17: 285.

LAING E.J. NORRIS, AM. (1986). Pleurodesis as a treatment for pleural effusion in the dog. J Am

Anim Hosp Assoc, 22: 193.

LANSDOWNE, J.L., MONNET, E., TWEDT, D.C., DERNELL, W.S. (2005). Thoracoscopic lung

lobectomy for treatment of lung tumors in dogs. Vet Surg, 34(5): 530-5.

LEVY, J.K., CRAWFORD, P.C. (2010). Feline leukemia virus. In Ettinger S. J, ed. Textbook of

Veterinary Internal Medicine. Philedelphia WB Saunders Com.seventh ed. Chapter 212. sf:

935.

LIGHT, R.W. (1994). Disorders of the pleura, mediastinum, and diaphagm. In Harrison’s Principles

of Internal Medicine. Fourth ed. 1229-1232.

LINDSAY, S.E.F. (1974). Cyhlothorax in the domestic cat . A Review. J Small Anim Pract, 15: 241.

LIU, S. (1980). Canine tuberculosis. JAVMA, 177: 164.

LORD, P.F. (1973). Lung lobe in the dog. J Am Anim Hosp Assoc, 9: 473.

LORD, P.F., SUTER, P.F., CHAN, K.F., APPLEFORD, M., ROOT, C. R. (1972). Pleural,

extrapleural and pulmonary lessions in small animals. A radigraphic approach two differential

diagnosis. J Am Vet Radiol Soc, 13: 4.

LOSONSKY, JM; PRASSE, KM. (1978). Dsypne in the cat. Part 1. Radiographic aspects of

intrathoracic causes involving the pleural space: Feline Pract. 8:35.:388

LUDWIG, L.L, SIMSONS, A.M., HAN, EVELINE. (2010). Pleural and Extrapleural Diseases. In

Ettinger S. J, ed. Textbook of Veterinary Internal Medicine. Philedelphia WB Saunders

Com.seventh ed. Chapter 232. sf: 1125.

MALIK, R. (1990). Congenital obstruction of caudal vena cava in a dog. J Am Vet Med Assoc, 197:

880.

MALONE, E.D., FARNSWORTH, K., LENNOX, T. (2001). Thoracoscopic-assisted diaphragmatic

hernia repair using a thoracic rib resection. Vet Surg, 30: 175-178.

MARTIN, R.A. (1987). Transdiaphagmatic apporach to thoracic duct ligation in the cat. Vet Surg, 16:

97.

MCCARTHY, T.C, MONNET, E. (2005). Diagnostic and operative thoracoscophy. In Veterinary

Endoscophy for the Small Animal Practitioner. Philedelphia WB Saunders Com. 229-278.

MCCARTHY, T.C. (1999). Diagnostic Thoracoscophy. Clin Tech In Small Anim Pract, 14: 213-219.

McCARTHY, T.C., McDERMAID, S.L. (1990). Thoracoscopy. Vet Clin North Am Small Anim Pract,

20: 1341-1352.

McCONNELL, M.F., HUXTABLE, C.R. (1982). Pseudocyhlous effusion in a cat with

cardiomyopathy. Aust Vet, sf: 58-72.

Page 184: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

172

MEADOWS, R.L., MacWILLIAMS, PS. (1994). Chylous effusions revisited. Vet Clin Pathol, 23:

54-62.

MEINEKE, J.E., CLARK, R.E. (1969). Two cases of idiopathic hemothorax in the dog. JAVMA, 152:

1776.

MELLANBY, R.J., VILLIERS, E., HERRTAGE, M.E. (2002). Canine pleural and mediastinal

effusions: a retrospective study of 81 cases. J Small Anim Pract, 43(10): 447-51.

MERTENS, M.M., FOSSUM, T.W., MACDONALD, K.A. (2005). Pleural and ektrapleural diseases.

In Ettinger S. J, ed. Textbook of Veterinary Internal Medicine. Philedelphia WB Saunders

Com. Sixth ed. sf:1272-1283.

MILLER, B.H., ROUDEBUSH, P., WARD, H.G. (1984). Pleural effusion as a sequela to

aelurostrongylosis in a cat. JAVMA, 185: 556-557.

MILLER, M.E., EVANS, H.E., CHRISTENSEN, G.C. (1979). Miller’s Anatomy of the Dog.

Philedelphia WB Saunders Com. 3nd. Chapter 14. sf: 727-740.

MISEROCCHI, G. ( 1997). Physilogy and pathophysiology of pleural fluid turnover. Eur Respir J,

10: 219.

MONNET, E. (2003). Pleura and pleural space. In Slatter, D. ed. Textbook of Small Animal Surgery.

Philedelphia WB Saunders Com.p Third ed. 381-399.

MONNET, E. ORTON, E. C., SALMAN, M., BOON, J. (1995). Idıopathic dilated cardiomyopahty in

dogs. J Vet Intern Med, 9: 12.

MUNNELL, E.R. (1997). Thoracic drainage. Ann Thorac Surg, 63: 1497.

NEATH, P.J., BROCKMAN, D.J., KING, L.G. (2000). Lung lobe torsion in dogs: 22 cases (1981–

1999). JAVMA, 217: 1041-1044.

NELSON, L.N. (2010). Pleural Effusion. Ettinger’dan. S. J, ed. Textbook of Veterinary Internal

Medicine. Philedelphia WB Saunders Com.7. baskı. Sf: 268

NOONE, K.E. (1985). Pleural effusions and diseases of the pleura. Vet Clin North Am Small Pract,

15: 1069

ORSHER, R.J., HARVEY, C.E. (1990). Tetracycline sclerotheraphy (pleurodesis) for the treatment of

cyhlothorax in the dog. Vet Surg, 19: 72.

OWENS, M.W., MILLIGAN, S.A. (1995). Pleuritis and pleural effusions. Curr Opic Pulm Med, 1:

318.

PADRID, P. (2000). Canine and feline pleural disease. Vet Clin North Am Small Pract, 30: 1295-

1307.

PARDO, A.D. (1989). Transcatheter thoracic duct embolization in the dog. An experimental study.

Vet Surg, 18: 279.

PERMAN, V. (1974). Laboratory evalutaion of abnormal body fluids. Vet Clin North Am Small Anim

Pract, 4: 255.

Page 185: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

173

PETRIE, J.P. (2010). Thoracic pericardial taps and drains. In Ettinger S. J, ed. Textbook of Veterinary

Internal Medicine. Philedelphia WB Saunders Com.seventh ed. Chapter 107. sf: 409.

PIEK, C.J., ROBBEN, J.H. (2000). Pyothorax in nine dogs. Vet Quart, 22: 107-111.

POPESKO, P. (1977). Atlas of topographic anatomy of the domestic animals. Philedelphia WB

Saunders Com. 2nd

. sf: 168

POTTER, L., HENDRICKSON, D.A. (1999). Therapeutic video-assisted thoracic surgery. In

Veterinary Endosurgery, Freeman, L J (ed). St Louis, MO, Mosby, sf: 169-187.

PRASSE, K.W., DUNCAN, J.R. (1976). Laboratory diagnosis of pleural and peritoneal effusions. Vet

Clin North Am Small Anim Pract, 6: 625.

PRIER, J.E. (1962). Direct lymphangiograpy in the dog. JAVMA, 140: 943.

PROSEK, R. (2010). Abnormal heart sounds and heart murmurs. In Ettinger S. J, ed. Textbook of

Veterinary Internal Medicine. Philedelphia WB Saunders Com.seventh ed. Chapter 66. sf:

259.

RADLINSKY, M.G., MASON, D.E., BILLER, D.S. (2002). Thoracoscopic visualization and ligation

of the thoracic duct in dogs. Vet Surg, 31: 138-146.

REICHLE, J.K., WISNER, E.R. (2000). Non –cardiac thorasic ultrasound in 75 feline and canine

patients. Veterinary Radiology and Ultrasound, 41(2): 154-162.

REIF, J.S. (1974). Lung and pleural biopsy. Vet Clin North Am, 4: 383.

REIMER, J.M. (1990). Diagnostic ultrasonography of the equine thorax. Equine, 2: 1321-1327.

REIMER, J.M., REEF, V.B., SPENCER, P.A. (1989). Ultrasonography as a diagnostic aid in horses

with anaerobic bacterial pleuropneumonia and/or pulmonary abscessation: 27 cases (1984-

1986). J Am Vet Med Assoc, 194: 278- 280.

ROBINS, G., THORNTON, I., MILLS, J. (1977). Bile peritonitis and pleuritis in a dog. J Am Anim

Hosp Assoc, 13: 55.

RODRIGUEZ-PANADERO, F., ANTONY, V.B. (1997). Pleurodesis. State of the art. Eur Respir J,

10: 1647.

ROSSI, F., VIGNOLI, M., SARLI, G., TERRAGNI, R., LANG, J. (2003). Unusual radiographic

appearance of lung carcinoma in a cat. J Small Anim Pract, 44(6): 273-6.

RUSH, J.E., FREEMAN, L.M., FENOLLOSA, N.K., BROWN, D.J. (2002). Population and survival

characteristics of cats with hypertrophic cardiomyopathy: 260 cases (1990–1999). JAVMA,

220: 202-207.

RUSH, J.E., KEENE, B.W., FOX, P.R. (1990). Pericardial disease in the cat: A retrospective

evaluation of 66 cases. JAVMA, 26: 39.

SCHERMER, C.R., MATTESON, B.D., DEMAREST, G.B., ALBRECHT, R.M., DAVIS, V.H.A.

(1999). A prospective evaluation of video-assisted thoracic surgery for persistent air leak due

to trauma. Am J Surg, 177: 480-484.

SILVA, C.A., MONNET, E. (2011). Long-term outcome of dogs treated surgically for idiopathic

chylothorax: 11 cases (1995–2009). JAVMA, 239: 107-113.

Page 186: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

174

SILVERSTEIN, D.C., DROBATZ, K.J. (2010). Clinical Evaluation of the Respiratory Tract. In

Ettinger S. J, ed. Textbook of Veterinary Internal Medicine. Philedelphia WB Saunders Com.

seventh ed. Chapter 227. sf: 1055.

SISSON, S., GROSSMAN, J.D., GETTY, R. (1975). Sisson and Grossman’ s The anatomy of the

Domestic Animals Volume II. Philedelphia WB Saunders Com. 5nd. 1569-1575.

ST.-VINCENT, R.S., PHARR, J.W. (1998). Transesophageal ultrasonography of the normal canine

mediastinum. Vet Radiol & Ultrasound, 39: 197-205.

STEYN, P.E., WITTUM, T.E. (1993). Radiographic, epidemiologic and clinical aspects of

simultaneous pleural and peritoneal effusions in dogs and cats: 48 cases (1982- 1991). JAVMA,

202: 307-312.

STOWATER, J.K., LAMB, C.R. (1989). Ultrasonography of non-cardiac thoracic diseases in small

animals.. J Am Vet Med Assoc, 95: 514-520.

SUTER, P. F., ZINKL, J. G. (1983). Mediastinal, pleural and extrapleural diseases. In Ettinger S. J,

ed. Textbook of Veterinary Internal Medicine. Philedelphia WB Saunders Com, sf: 291-303.

TEMIZSOYLU, D., BUMIN, A. (1999). Kedi ve köpeklerde pleural efüzyonu ve radyografik tanısı.

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi. 46(2-3): 313-319.

THRALL, D.E. (1994). The Pleural Space. In Textbook of Veterinary Diagnostic Radiology.

Philedelphia: WB Saunders Com. sf: 291-303.

TIDHOLM, A. (2010). Pulse alteration. In Ettinger S. J, ed. Textbook of Veterinary Internal

Medicine. Philedelphia WB Saunders Com.seventh ed. Chapter 67. sf: 265.

TIDWELL, A.S. (1998). Ultrasonography of the thorax (excluding the heart). Vet Clin North Am

Small Anim Pract, 28: 993-1015.

TOMLINSON, J. (1980). Review of pyotorax in the feline. Feline Pact, 10: 26.

TROY, G.C., HUCKLE, W.R., ROSSMEISL, J.H., PANCIERA, D., LANZ, O., ROBERTSON, J.L.,

WARD, D.L. (2006). Endostatin and Vascular Endothelial Growth Factor Concentrations in

Healthy Dogs, Dogs with Selected Neoplasia, and Dogs with Nonneoplastic Diseases. J Vet

Intern Med, 20: 144-150.

TYLER, R.D., COWELL, R.L. ( 1989). Evaluation of pleural and peritoneal effusions. Vet Clin North

Am Small Pract, 19: 743-768.

WALKER, A.L., Jang, S.S., Hirsh, D.C. (2000) Bacteria associated with pyothorax of dogs and cats.

JAVMA. 216: 359.

WALKER-RENARD, P.B., VAUGHAN, L.M., SAHN, S.A. (1994). Chemical pleurodesis of

malignant pleural effusions. Ann Intern Med, 120: 56-64.

WALTON, R.S.(1999). Thoracoscophy in Small Animal Endoscopy, Tams TA (ed). St Louis, MO,

Mosby, sf: 471-488.

WEBER, K.T., KINASEWITZ, G.T., JANICKI, J.S. (1992). Oxygen utilization and ventilation

during exercise in patients with chronic cardiac failure. Circulation, 65: 1213.

Page 187: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

175

WITHROW, S.J., FENNER, W., WILKINS, R. (1975). Closed chest drainage and lavage for

treatment of pyothorax in the cat. J Am Anim Hosp Assoc, 11: 901.

YOSHIOKA, M.M. (1982). Mnagement of spontaneous pneumothorax in twelve dogs. J Am Anim

Hosp Assoc, 18: 57.

ZEKAS, L.J., ADAMS, W.M. (2002). Cranial mediastinal cysts in nine cats. Vet Radiol Ultrasound,

43(5): 413-418.

Page 188: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

176

ÖZGEÇMĠġ

I- Bireysel Bilgiler

Adı: Yusuf

Soyadı: ġen

Doğum Yeri ve Tarihi: Isparta, 05. 08. 1981.

Uyruğu: TC

Medeni Hali: Bekar

ĠletiĢim Adresi ve Telefonu: Ziraat Mah. Sağ sok. Musluoğlu apt. 1/5 DıĢkapı

/ANKARA.

GSM: 0 542 475 14 86

Email: [email protected]

Yabancı Dil: Ġngilizce

II- Eğitimi

Eylül 2005 – Devam ediyor Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi

Cerrahi Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi

Eylül 2000 – Haziran 2005 Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi

Eylül 1995 – Haziran 1999 Gaziemir Süper Lisesi, Ġzmir

Eylül 1992 – Haziran 1995 Gazikent Orta Okulu, Ġzmir

III- Ünvanları

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabili Dalı AraĢtırma Görevlisi

(2005)

Veteriner Hekim (2005)

IV- Mesleki Deneyim

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Küçük Hayvan Cerrahi Polikliniği (2005-)

V- Üye Olduğu Bilimsel KuruluĢlar

------

Page 189: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

177

VI- Bilimsel Etkinlikler

A. Yurt içi Poster Tebliğ

1. HAYDARDEDEOĞLU, A.E., ġENEL, O.O., ÇOLAKOĞLU, E., ERGĠN, Ġ.,

ALĠHOSSEĠNi, H., ŞEN, Y. Bir Alman Kurt Köpeğinde Stump Ptometraya

Bağlı GeliĢen Peritonitis Olgusu. 5. KHVHD “Anadolum”Sürekli Eğitim

Kongresi. 15-16 Ekim 2010/ĠSTANBUL

2. Toker, M., ġEN, Y., KAYA, M., BOZTOK, B., BUMĠN, A., ALKAN, Z.,

KĠBAR, M. Köpeklerde 12 Yıllık Ekokardiografik ÇalıĢmada Mitral Kapak

Prolapsusu(MVP). 5. KHVHD “Anadolum”Sürekli Eğitim Kongresi. 15-16

Ekim 2010/ĠSTANBUL.

3. Döner, C., BUMĠN, A., ġEN, Y., KHALĠLOV, S., ĠNCE, B.F., ġENEL, O.O.

Köpeklerde Akciğer Hastalıklarının Radyolojik ve Bronkoskopik Muayene

Bulgularının Değerlendirilmesi. XI. Ulusal Veteriner Cerrahi Kongresi. (26-

29 Haziran, 2008, KuĢadası/ AYDIN)

4. ġEN, Y., ġENGÖZ, Ö., BUMĠN, A. KHALĠLOV, S., ALKAN, Z., ÜNAL.

E. Kedi ve Köpeklerde Adrenal Bezin Ultrasonografik Muayenesi. XI. Ulusal

Veteriner Cerrahi Kongresi. (26-29 Haziran,2008, KuĢadası/ AYDIN)

5. TURAN, H., ġEN, Y., HANEDAN, B., UĞURLU, L., ĠNCE, B.F. Bir alman

kurt köpeğinde özefagus divertikülü. VII. Ulusal Veteriner Ġç Hastalıkları

Kongresi(1-4 Eylül 2007-Kemer/ANTALYA)

6. KAYA, M., BUMĠN, A., ALKAN, Z., ġEN, Y., DÖNER, C.TavĢanlarda

unilateral parsiyel üreteral obstruksiyonunda ekstretör ürografi, ultrason

rehberli perkutan antegograd pyelografi ve renal doppler ultrasonografi tanı

yöntemlerinin karĢılaĢtırılması X. Ulusal Veteriner Cerrahi Kongresi (9-10

kasım 2006. Dedeman Otel/ĠSTANBUL).

B. Yurt DıĢı Poster Tebliğ

1. ŞEN, Y., ERGĠN, Ġ., ġENEL, O.O., BUMĠN, A., ALKAN, Z. Lung

Adenocarsinoma in a dog. 20th Annıversary Ġnternational Scientific

Conference,2010 Bulgarian 3-4 haziran 2010.

Page 190: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

178

2. Huseini, H., KURTDEDE, A., HAYDARDEDEOGLU, A.E.,

ÇOLAKOĞLU, E.Ç., ġEN, Y. Terrier Irkı bir köpekte MRG Tekniğiyle

Diabetis Ġnsibitus hastalığının teĢhisi ve Desmopersin ile tedavisi. Özel

Veteriner Fakültesi-Tabriz/ĠRAN. 6. Convention Ġranian Veterinary

Clinicians.2008

C. Yurt DıĢı Oral Tebliğ

1. KHALĠLOV, S., ALKAN, Z., BUMĠN, A., ġEN, Y., ġENEL, O.O., ĠNCE,

B.F. Evaluation of Liver Tumours with Radiography, Ultrasonography and

Laparoscophy in Cats and Dogs. The 15th Congress of FAVA. FAVA-OIE

joint Symposium on Emerging Diseases. 27-30 october 2008

D. Yurt Ġçi Oral Tebliğ

1. ALKAN, Z., BUMĠN, A., ERSÖZ, B.K., ġEN, Y. YarıĢ ve Spor Atlarında

KarĢılaĢılan Eklem Hastalıklarının Tanısı ve Klasifikasyonu. I.Uluslararası

Katılımlı Veteriner Hekimliği Kongresi- EXPO VET 2010 FUARI. (3-6

Haziran Ġstanbul Harbiye Askeri Müze Kültür sitesi).

2. HAYDARDEDEOĞLU, A.E., ÇOLAKOĞLU, E.Ç., ALĠHOSSEĠNi, H.,

ġEN, Y., SALMAN, D. Lenfomalı 10 Köpekte Klinik ÇalıĢma: Kısa Dönem

Wiskonsin Madison Kemoterapi Protokolü. III. Ulusal Veteriner Farmakoloji

ve Toksikoloji Kongresi. (29-2 Ekim 2010 KuĢadası/Aydın)

3. KAYA, M., ALKAN, Z., BUMĠN, A., KĠBAR, M., ġEN, Y., ACAR, A.Spor

Atlarında Doppler Ekokardiografik Muayene. XI. Ulusal Veteriner Cerrahi

Kongresi. (26-29 Haziran, 2008, KuĢadası/ AYDIN)

4. KHALĠLOV, S., ALKAN, Z., ġEN, Y., ĠNCE, B.F., ġENEL, O.O., BUMĠN,

A. Kedi ve Köpeklerde Karaciğer Kitlesel Lezyonlarının Radyografik,

Ultrasonografik ve Laparoskopik Değerlendirilmesi. XI. Ulusal Veteriner

Cerrahi Kongresi. (26-29 Haziran, 2008, KuĢadası/ AYDIN)

5. ÖZGENCĠL, E., SANCAK, E.G., AYKUT, G., ġEN. Y. Buzağıda Dentijeröz

Kist. XI. Ulusal Veteriner Cerrahi Kongresi. (26-29 Haziran, 2008, KuĢadası/

AYDIN)

Page 191: KEDĠ VE KÖPEKLERDE PLEURAL EFÜZYONUN TANISAL ...acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28427/tez.pdf · vi ÖNSÖZ Kedi ve köpeklerde pleural efüzyona sıklıkla rastlanmaktadır. Pleural

179

6. ġEN, Y., KAYA, M., BUMĠN, A., KHALĠLOV, S., ALKAN, Z., ġENGÖZ,

Ö.Köpeklerde Kardiomegalinin Vertebral Skala Yöntemi ve Doppler

Ekokardiografik değerlendirilmesi: 100 Olgu. XI. Ulusal Veteriner Cerrahi

Kongresi. (26-29 Haziran, 2008, KuĢadası/ AYDIN)

E. SCI ve SCI Expanded Ġndeks Yayınları

1. M, TOKER., Y, ġEN., KAYA, M., BOZTOK, B., BUMĠN, A., ALKAN, Z.,

KĠBAR, M. Mitral Valve Prolapse (MVP) in Dogs: An Echocardiographic

Study for 12 Years. Revue de Médecine Vétérinaire. (Baskıda)

2. KAYA, M., PEKCAN, Z., ġEN, Y., BOZTOK, B., ġENEL, O.O., A,

BUMĠN, Effect of Short-Acting Anaesthetic On Hemodynamic Function as

Determined by Doppler Ultrasonography in Rabbit.Kafkas Univ Vet Fak

Derg. Kabul Edildi. (2011)

3. KAYA, M., BUMĠN, A., ġEN, Y., ALKAN, Z. Comprasion of Excretory

Urography, Ultrasonography-Guided Percutaneous Antegrade Pyelography

and renal Doppler Ultrasonography in Rabbits With Unilateral Partial

Ureteral Obstruction: An Experimental study. Kafkas Univ Vet Fak Derg

16(5): 735-741,2010

4. KAYA, M., ALKAN, Z., KĠBAR, M., ġEN, Y., ACAR, A., BUMĠN, A.,

TOKER, M. The Evaluation of Echocardiographic Findings on Sport Horses.

Kafkas Univ Vet Fak Derg 15(5): 751-757,2009.

F. Ödüller

En Iyi Poster Üçüncülüğü

ġEN. Y., ġENGÖZ, Ö., BUMĠN, A., KHALĠLOV, S., ALKAN, Z., ÜNAL, E. Kedi

ve Köpeklerde Adrenal Bezin Ultrasonografik Muayenesi. XI. Ulusal Veteriner

Cerrahi Kongresi. (26-29 Haziran, 2008, KuĢadası/ AYDIN. En iyi poster

Üçüncülüğü.

VII- Diğer Bilgiler