KARL MARKS - media.turuz.com · bir sıra tarihi emekleri içinde, bilhassa ekonomi politik...
Transcript of KARL MARKS - media.turuz.com · bir sıra tarihi emekleri içinde, bilhassa ekonomi politik...
Marksizm Bibliyoteği
ı.
V.İ. Lenin
KARL MARKS =====IN====
HAYATI FELSEFESi
SOSYOLOJiSi
HiKMET KIVILCIM
!stanbul BOZKURT Matbaa�1
No. lll
İÇİNDEKİLER
Ön söz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 19
Karl Marks . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 21 Marks'ın Filozofik ve Sosyal Doktrini. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 127 Filozofik Materyalizm ............................................................. 131
Diyalektik ............................................................................. 135
Tarihin Maddeci Kavranışı. ...................................................... 139
Sınıf Dövüşü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı43
Karşılıklar . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . . ... . . .. . . . . 14 7
ÖN SÖZ
1- ı. Dünya Savaşı başlarken, Rusça Granat Ansiklopedisi "Marks ve Doktrini" hakkında Lenin'den bir makale istiyor. Fakat, makale 75 bin işareti (kelimeyi) geçmeyecek ... Lenin, 1914 Temmuz ve Ekim aylarında İsviçre'de makaleyi kaleme alıyor. Ansiklopedi'ye yazdıgı 17 Ekim 1914 tarihli mektubunda diyor ki: "Marks'tan alıp buraya geçirecegim birçok paragrafiardan bir üzüntüyle vazgeçmeye katlandım. Bence, bir sözlükte (bilhassa Marksizm'in en tartışmalı sorunları, örnegin felsefesi ile köylü sorunları üzerine) paragraflar alıp anmak önemlidir. Okuyucular Marks'ın bütün belli başlı kurallarını el altında bulundurmalıdırlar, yoksa bir sözlügün hedefine varılmamış olur." Aynı mektupta Marksizm'in bibliyografisi için ancak 15 bin işaret ayırdıÇını ve öteki, hele Marksizm'den önceki efiilimleri kısa kesmeye mecbur kaldıgını bildiriyor. Lenin'in bu makaleye sıgdıramadıgı "promarksist"lerl kısaca tanımlayan bir makalesi var: "Marksizm'in Üç Kaynagı" adı ile, 1913 Mart tarihli Rusça "Tedrisat"[Egitim] dergisinde çıkmış. Biz, gerek "Marks ve Dokrtrini" gerekse "Marksizmin Üç Kaynagı" yazılarının ilk felsefi ve sosyolojik bölümlerini bir!eştirip, şu broşürcügü çıkardık. Teknigirniz böyle gerektiriyor. "Marksizm'in Ekonomisi1 Sosyalizmi, Taktigi" konularını "Marksizm Bibliotegi"mizin No: 4'ünde arayan bulacaktır. "Ekonomi Politik hani?" diyenler, şimdilik, kütüphanemizin "Gündelikçi İş ile Sermaye" adı ile çıkmış No: 1'i ile yetinebilirler.
Bu kitapta "öz Türkçe'yi pişirelim" derken, sözün "dibini yak-mamaya" baktık ve bazı söz karşılıklarını gene koyduk.
2 - Bu ölü yazıyı: a) Kesesi ve vakti dar olanlar okusun. Ucuzdur, kısadır, b) Kesesi ve vakti bol olanlar okusun, Marksizm 'i genişçe,
etüt etmeye bu kapıdan giriffr. Marksizm bir denizse, bu yazı onun pusulası olur;
119
c) Marksizm'in dostları okusun. Çünkü Lenin, "bir doktrini kepaze etmenin en k1sa yolu, o doktrini toycasma savunmaya kalk1şmakt1r" der.
d) "Tarafsız"lar okusun. Ola ki "nalla mıh" aralıgtnın diya lektiÇiine akıl erdirirfer.
e) Marksizm'in düşmanlan okusun. Belkl, -ille çatacagız di
ye- Marksizm kadar korkunç bir "Düşünce Devi"nin agzına lokma ve evrene maskara olmak illetlerine -bu komprimeleşt irilm iş öğüt- her hangi bir ilaç olur.
19.3.1935 Hikmet KIVILCIMLl
120
KARL MARKS
AİLESİ VE ÖGRENİMİ
Karl Marks Mayıs ı818'de Trev'de (Prusya'nın Ren havali
sinde) dogar. Babası avukat, Yahudilikten 1824'de Protestanlıga dönme. Ailesinin hali vakti yerinde, kültürü var, ihtilalciligi yok idi. Marks Trev kolejini bitirdikten sonra Bonn ve arkasından da Berlin üniversitelerine girdi. Üniversitede Hukuk ve özellikle Tari h ile Felsefe oku d u. ı 83 ı 'de Epikü r felsefesi üze
rine bir tez yazıp göstererek etüdünü başardı. Marks'ın o sıradaki kavrayışlan, henüz Hegelci-idea!ist kavrayışı idi. Berlin'de, Hegel felsefesinden tanrısız ve ihtilalci neticeler çıkarmaya bakan "solcu Hegelciler" (Bruno Bauer vs.) mahfiline (yuvarına) katıştı. Üniversiteden çıkınca, Marks Bonn'da kaldı. Niyeti orada profesör almaktı. Fakat gerici bir politika güden ve 1832'de Ludwig Feuerbach'ı profesörlükten atan hükümet, 1835'de üniversiteye girmesine bir daha engel oldu ve aynı hükümetin, 1841 'de, genç profesör Bruno Bauer'in Bonn'da konferanslar
vermesini de yasak etmesi, Marks'ı herhangi bir üniversite ka
riyeri beklemekten vazgeçirdi.
MARKS: SOL HEGELCİ VE FEUERBACHCI
Bu sı ra lar, Almanya'da Sol Hegelci!ik alabildigine açılıp ilerliyordu. Hele ı836'dan beri, Ludwig Feuerbach, teolojinin {ila
hiyatın) eleştirisine girişirve 1841'de "Hıristiyanlıgın Özü" kitabı ile iyice benimsedlgi materya!izme yönelir. 1843'de "Gelecekteki Felsefenin Prensipleri" eserini çıkarır. En
gels, daha sonra ları Feuerbach'ın bu yazıları hakkında şöyle yazar: "Bu eserlerin (dogrusu wesender Christentums'un) ne
kurtar/Cl bir etki yapt1gm1 insan kendi kendisine deneme/i. Biz
121
(yani Hegel'ciler; Marks da onlarla) birden bire Feuerbach'm tilmizleri (öğrencileri- Çirak/an) oluvermişizdir."
GAZETE Cİ LİKTEN EKONOMİSTLiG E
İşte o sırada, Solcu Hegelcilerle oldukça ilişki noktaları bulunan Rhenain'in radikal burjuvaları, Kolonyada, Rhenau gazetesi adlı { 1 .1.1842'den beri çıkan) bir muhalefet gazetesi kurdular. Marks'la Bruno Bauer buna başlıca yazarlar gibi girdiler ve 1852 Ekim'inde Marks gazeteye baş yazar oldu. Bunun üzerine de, Bonn'u bırakıp Kolanya'ya geldi. Marks'ın idaresinde çıkan gazetenin devrimci demokrasiye egilimi açıktan açıga belirdi. Hükümet ilk önce gazeteyi iki kat hatta üç kat sansüre ugrattı, sonra 1 Nisan 1843'de kapattı. ı·ı Marks'ın Gazete Rhenan [Rheinische Zeitung]da çıkarttıgı özenli makaleler aşağıda gösteriliyor. Bunlardan başka olarak Engels'in andıgı bir önemli makale daha var ki, Moselle vadisi bagcılarının durumları konusundadır. Marks, gazeteci hamaratlıgı sırasında ekonomipolitik bilgisinin yetersiz oldugunu anladı ve anlar anlamaz ateşli ekonomi-politik etüdlere girişti.
EVLENME; DEVRİMCİ - YIGINCI (KİTLECİ) HlZ
1843'de, Marks çocukluk arkadaşı olan ve daha üniversitede okurken nişanlanmış bulundugu Jenny Von Westphalen ile Kreussnach'da evlendi. Karısı Prusya'nın asli ve gerici bir ailesindendi. Jenny Von Westphaien'in ağabeyisi en gerici bir zama nda ( 1850-1858) Prusya İçişleri bakan ı old u. Marks, 1843 sonbaharında, Arnold Ruge ( 1802-1880) lle biri ik te ra d i kal bir dergi çıkarmak üzere Paris'e gitti. Ruge, sol Hegelci, 1825'den 1830'a degin hapis, 1848'den sonra gerici (mürteci) ve 1866'dan 1870'e degin Bismark'a partizan olmuş bir adamdır. Fa kat, Deutsche Fra nzösische Jahrebüche: Fransız Al man Ytllıgı (haberleri) adını alan bu derginin yalnız 1. fasikülü çıktı. Almanya'da gizlice dagıtılmasındaki güçlükler ve Marks'la Ruge arasında çıkan düşünce ayrı lı k ları yüzü nden ka pa nd ı. Marks, bu dergide yazdıgı makalelerle, artık bize, "var olan şeylerin
(*) Rusça aslında yanhşlıkla "1 Ocak" denir. Marks ı 7-18 Mart'ta gazete yazı ku· rulundan çekilmeye mecbur kalmıştı. Ama, Sansür Bakanlığı 1843 Ocak'ı sonunda yayınladığı duyuruda 31 Mart'tan itibaren gazetenin yasak edildiğini bildirir.
122
hepsini amans1zca eleştirmeyi" ve hele "eleştiri silahi, silahla
rm eleştirisine varmamafld1r" diye ögütleyen, yıgınlara ve proletaıyaya ses veren bir devrimci gibi gözükür.
ENG ELS�SOSYALİZM�LİG·MANİFEST
1844 Eylül'ünde, Friedrich Engels bir kaç gün için Paris'e gelir ve gelir gelmez Marks'ın sıkı fıkı dostu olur. Her ikisi de, o za
man Paris'te kaynaşan ihtilalci grupların yangınlı yaşayışına en hamarat kişiler olarak katıştılar. (En başta gelen Proudhon'un doktrini idi ki, Marks 1847'de çıkan FeJsefenin Yoksulluğu eseri ile bu doktrini yerin dibine batırmıştı). Marks'la Engels, çeşit çeşit küçük burjuva doktrinlerine yaylım ateşi açaraktan, devrimci Proletarya Sosyalizminin teori ve taktigini veya bilimcil sosyalizmi (Marksizmi) yoğurdular. (Bu 1844-48 yıllarındaki Marks'ın eserlerine bakınız). 1845'de, Prusya hükümetinin dileği üzerine Marks, tehlikeli bir ihtilalcidir diye Paris'ten kovuldu. Brüksel'e gitti yerleşti. 1847 ilkbaharında Marks'la Engels, Ko
münistler Ligi denilen gizli bir propaganda derne§ine üye yazıldılar ve bu Lig'in 2. (Londra, Kasım 1847) kongresinde özen li ve değerli yer tuttular. Bu kongre onlara, 1848 Şubat'ında yaymlanan ünlü Komünist Partisi Manifesti'nin kaleme alınmasını ısmarladı. Bu eser, yeni dünya kavrayışını, sosyal yaşayış alanına da yayılan önü sonu tutar tutarlı materyalizmi, en geniş ve en derin evrim bilimi olarak anlatılan diyalektlgi, yeni bir toplumun, yüksek sosyalizm toplumunun yaratıcısı olan Proletarya'nın sınıf döğüşü teorisini ve işçi sınıfı'nın dünya tarihindeki devrimciliği rolünü, dahiyane bir apaçıklık ve dupdurululuk ile açıp anlatır.
MARKS PRATİK İHTİLALCİ
1848 Şubat Devrimi patlak verdigi zaman , Marks Belçika'dan kapı d ışa n edildi. Tekrar Paris'e geldi. Mart Devrimi'nden sonra orayı da bırakıp Almanya'ya döndü ve Kolonya'da yerleşti. İşte, Marks'ın baş yazarı oldugu Yeni Rhenan gazetesi [Neu Rheinische Zeitung], 1 Haziran 1848'den, 19
Mayıs 1849'a degin orada çıktı. Yeni teori, 1848-49'daki devrimci olayların akışı ve ondan sonra bütün dünya ülkelerinin
Proletaryacı ve Demokratik hareketleri ile dogrulugunu belli ettL Marks, ü stün gelen karşıdevrim tarafından ilk önce mahke-
123
meye verildi, sonra Almanya'dan kapı dışarı edildi (16 Mayıs 1849). Gene Paris'e geldi, oradan da gene 13 Haziran 1849'da
yapılan gösterilerden sonra kapı dışarı edildi. Sonra Londra'ya geçerek orada son günlerine dek yaşadı.
S ÜRGÜ N LÜ K-YOKSULLUK-Dİ DİŞME-TE ORİ
Bu sürgün yaşayışının şartları, Marks'la Engels arasındaki ( 1912'de basılan) mektuplaşma n ı n pek açı k ola rak gösterdiğ i gibi, "Dayanılmaz ölçüde" ezici ve üzücü idi. Marks ile ailesi yoksulluktan tam manası ile kırıl1yordu. Eğer Engels'in devamlı ve içtenlikle yaptıgı mali yardım olmasaydı, Marks yalnız Sermaye [Kapital] adlı eserini başaramamakla kalmayacak, belki de çekinilmez bir surette yoksulluktan düşüp ölecekti. Bundan başka, küçük-burjuva sosyalizminin, genellikle proletaryacr olmayan sosyalizmin egemen olan doktrinleri ve eğilimleri (akımlan), Marks'!, hiç durmaksızın, dinmeyen bir dövüş tuturmaya, bazen en kendinden geçirici, en yersiz şahsi saldınşlara girişmeye zorluyordu (Herr Vogt). Mültecilerden uzak duran Marks, bir sıra tarihi emekleri içinde, bilhassa ekonomi politik etüdüne kendisini vererekten, kendi materyalist teorisini yogurdu. Marks, Ekonomi Politik bilimini, Ekonomi Politi§in Eleştirisine Katki (1859) ile Sermaye [Kapital] (1. cilt 1867) adlı eserinde alt üst etti. (ilerde Marks'ın Doktrini'ne bakıla).
DEVRİMLER-1. ENTERNASYONAL-KOMÜN
SO yıllannın sonlarına dogru ve 60 yıllan sırasında, Demokrasi hareketlerinin a levlenişi, Marks' ı pratik çalışmaya çag ı rd ı. Ünlü 1. Enternasyonalin İşçilerin Uluslararası Birligi'nin Londra'da kuruluşu 28 Eylül 1864 tarihinde olmuştur. Marks, ı. Enternasyonal'in canı oldu, aynı sebepten Enternasyonal'in ilk çagırısının (adersinogüral) ve pek çok karar, duyuru ve bildirinin de yazarı gene Marks oldu. Marks başka başka memleketlerin işçi sınıfı hareketlerini bir arada toplamaya uğraşaraktan, proletaryacı olmayan, Marksizm'den önceki ayrı ayrı sosyalizm biçimlerini ( Mazzini, Proudon, Bakunin, İngiliz liberal tradünyonizmi, Almanya'daki saga dogru Lassal'cı gidiş-gelişleri ve ilh.) aynı bir yola yöneltmenin yoluna bakaraktan, bütün tarlkatlar ve okulların teorilerini tepeleyerekten, başka başka memleket-
124
lerin proletarya dövüşleri için biricik bir taktik yarattı. Marks'ır 1871 'de Devrim c i olarak, güreş ve dögüş adamı olarak, o kadar içine işlemiş, o denli uygun ve yerinde öyle parlak bir görüşle Fransa'da Sivil Savaş adlı kita bında ölçüp t;:ı rttıg ı Pari::: Kom ün ası ( 1871) yı kıldıktan sonra; Enternasyonal içinde Bakun i n 'ci (ana rşist)leri n kışkırttik la rı i ki likten sonra, Enternasyonal Avrupa'da kalamadı.
1. ENTERNASYONALİN VE MARKS'IN SÖNÜŞÜ
1872 La Hey kongresinden sonra, Marks, Enternasyonal'ir Genel Konseyi'ni New York'a kaldırttı. 1. Enternasyonal tarihi görevini başarmış ve yerini yeni bir döneme bırakmıştır ki, bu dönemde işçi hareketleri bütün dü nya ülkelerinde sonsuzcasınc daha geniş ve daha hatın say ılır bir açılışa kavuştu. O dönemdE her ulusal d evlet temeli üzerinde, yıgıncı (kitleci) bir işçi sınıf
sosyalist partisi kuruldu. Enternasyonal içinde durmaksızın saçtıgı çalışkanlık, dahc
da yaman ugraşlara baglı olan teori emekleri üzerine binince, bunların verdigi yorgunluk , en sonunda Marks'ın saglıgını VE
sıhhatini sarstı. Marks Ekonomi Politigin biç im ini degiştirmE
emeÇinin ardını bırakmadı ve, bir sürü yeni malzemeler derleyerekten ve bir çok dilleri (örnegin Rusça'yı) etüd ederekter
Sermaye eserini başarmaya çalışt ı , amma hastalık Sermaye'sini son u na erdi rmesi ne engel old u.
2 Aralık 1881 'de, karıs ı öldü: 14 Mart 1883'de Marks, koltugw içinde, mışıl mışıl son uykusuna daldı g itti . Marks, kansı (hemen hemen aile üyesi sırasına geçmiş olan) hizmetçileri HalenE
Demuth ile birlikte Londra'da Highate mezarlıgına gömüldü.
ı ı:
MARKS'IN FİLOZOFİK VE SOSYAL DOKTRİNİ
Marks'ın görüş ve doktrinlerinin topuna birden Marksizm denir. Marks 19. yüzyılın üç belli başlı düşünce egilim (akım)lerini süreklileştirip başardı. Bu üç akım insaniıÇın en ilerlemiş üç milletinden geliyordu: Klasik Alman Felsefesi, Klasik İngiliz Ekonomi Politigi ve genellikle Fransız İhtiliH doktrinleri ile baglı olaraktan Fransız Sosyalizmi. Marks'ın düşüncelerindeki göze çarpan mantık gücünü ve tutarlı derli toplulugunu, Marks'ın hasımları bile teslim ederler; bu düşüncelerin topu birden modern materyalizmi ve bilimcil sosyalizmi, bütün kapitalist ülkelerdeki işçi sınıfı hareketinin teori ve programını meydana getirir. Bu yön bizi, Marksizm'in muhtevasmı, yani, Marks'ın ekonomik doktrinini aniatmazdan önce, Marks'ın genellikle dünyayı kavrayışı üzerinde kısaca bir açıklama yapmaya zorladı.
MARKSİZMİN ÜÇ TAMAMLAYlCI KlSMI VE ÜÇ KAYNAGI[NDAN İLKİ]
SOSYAL BİLİMLERDE TARAFSIZLIK YOK
"Ma rks'ı n doktrini" bütün kapitalistleşmiş dünyada {gerek resmi, gerek Liberal) burjuva biliminin en büyük düşmanlıgını ve en büyük kinini üzerine çekiyor. Burjuva bilimi, Marksizm'i bir çeşit "zararlı tarikat" sayıyor. Burjuva biltminden başka türlü şey de beklenemezdi. Çünkü sınıfların dövüşü üzerine temel atmış bir toplumda "tarafsız" sosyal bilimler bulunamazdı. Liberal veya resmi her bilim, şu veya bu suretle ücretli köleligi savunur. Marksizm ise bu kölelige karşı dinmez bir savaş açmıştır. Bir ücretli kölelik toplumu içinde tarafsız bir bilim iste-
127
mek, sermayenin kazancı zara n na işçi, ücretlerini artırmanın gerekip gere kmedigini bi lmek so runu nda, burjuvadan tarafsız olmalarını dilemek, çocukça toy l uktur.
Fakat hepsi bu kad ar degi l . Felsefe i le sosyal bilimin tarihi tam bir durulukla i spat ediyor ki: Marks izm'de , evrensel kapitalizmin düpedüz gelişim yolu dışarısına fışkırmış kapalı ve kaskatı bir doktrine veya bir "tarikatçilıga: sektarizme" benzer hiç bir yan yoktur. Bunun tam zıddı olarak, Marks'ın bütün dehası da, tamamı bu I leri insanlık düşüncesinin önceden koymuş old ugu sorunları halletmekten ibaret kaldı. Marks ' ın doktrini, Felsefe'nin, Ekonomi- Politigin ve Sosyalizm'in en bü yük temsilellerinin doktrinlerinin düpedüz ve dogrudan dogruya süreklileştirilmesi, devam ettirilişi gibi dogdu.
MARKSiZM EN YÜKSEK DÜŞÜNCE AN ITlDIR
Marks'ın doktrini'nin gücü uçsuz bucaksızdır. Çünkü Marksizm dogrudur haklıdır. Marks'ın doktrini ta mam ve iyice düzenlidir. İnsanlara öyle bütün bir d ünya görüşü verir ki, bu görüş hiç bir burjuvaca zulmü savunmakla uzlaşmaz. Marksizm, 19. yüzyılda insanlıgın Alman Felsefesinde, İngi liz Ekonomi Pol itiginde ve Fransı z Sosyalizmi'nde en iyi olara k yarattıgı her şeyin doğal halefidir.
Marksizmin aynı zamanda üç tamamlayıcı kısmı da olan bu üç kaynağı üzerinde duracağız.
MARKSiZM VE 18. YÜZYIL FELSEFESi
Materyalizm Marksizm'in fe lsefesidir. Avrupanın bütün yeni çag tarihi, esnasında ve hele bi rikmiş Orta Çağ artıkiarına karşı, fikirlerde k i ve kurumlardaki derebeylige karşı kestirip attırıcı bir savaşın açıldıgı Fransa'da, 18. yüzyılın sonunda, Materya l izm keskinci mantıki sonuçlu, bütün doğa bilimlerinin prensipl erine uygun, batı! it i kat lara, ik iyüzlülüge, vs.ye düşman birici k felsefe oldu. Bu yüzden, demokrasi düşmanları Materyallzme karşı çıkı p çürütmeye, gözden düşürmeye, iftira ile bagmaya çabaladılar. Daima şöylece veya böylece dinin korunmasına veya tutumuna varan, çeşitli felsefece idea l izm biçimlerini savundular.
Marks'la Engels, felsefece materya l izmi kuvvetle savundular ve materyalizmden her sapıtmanın ne derin yanlışlıklara gö-
128
müldügünü bir çok ke re le r gösterdiler. Marks ile Engels'in fikir� leri en d uru ve ayrıntiiı olarak Engels'in: Ludwig Feuerbach ve Anti Dühring adlı eserlerinde anlatılmıştır -bu iki eserKomünist Partisinin Manifesti gibl -her bilinçli işçinin baş ucunda duracak gözde kitaplardandrr.
HEGEL - FEUERBACH - DİYALEKTİK MATERYALİZM
Fakat Marks, 18. yüzyılın materyalizminde takılıp kalmadı, felsefeyi daha ileri götürüp güçlendirdi. Materya!izmi, klasik Alman felsefesinin kazançlan ve özellikle, bir yandan Feuerbach materyalizmine kapı açan, Hegel sistemi lle zenginleştirdi.
Bu kaza nçla rın belli başlrsr, Diyalektiktir. Diyalektik, en tam, en derin ve dar kafalrlrgr en saymaz bir evrim bilimi, maddeyi bize ardı arası kesilmez gelişimi içinde gösteren bilimdir. Doga billmlerinin en son keşifleri, radyum, elektronlar, elemaniann degişimi . Burjuva filozoflarının doktrinlerine ve eski çürümüş idealizme dog ru "yeniden'' yüzgeri edişlerine ragmen, bu keşifler, Marks'ın diyalektik materyalizmin/ en parlak güzelilgi ve üstünlügü ile görkemli biçimde kuvvetlendirdiler.
TOPLUMU N VE TARİHİN MATERYALİZMİ
Marks, Felsefece materyalizmi derinleştirerek ve geliştirerek, ta sonuna degin açıp iletti ve materyalizmi doga bilgisinden insan toplumunun bilgisine geçirip yaydı. Marks'ın tarihi materyalizmi, bilimcil düşüncenin en büyük kazancı ve tutkusu oldu. Ondan önce tarihin ve siyasetin kavranışında hüküm süren mahşerin ve gelişi güzelliğin yerine, şaştiası bir surette başarılmış, kotanlmrş, derli, düzenlileştiriimiş bir bilim geçti. Bu bilim, sosyal bir toplu m biçiminden, üretici güçlerin büyümesi dolayısı ile, daha yüksek başka sosyal biçimin nasıl gelişim sürecini tamamlayıp çrktıgrn ı , örnegin derebeylikten kapitalizmin nasıl dogdugunu gösterir. Nasıl ki insan bilgileri, insanın dilegine bagl1 olmayarak mevcut bulunan doğayı, yani gelişimi içindeki maddeyi bir ayna içinde imişcesine aksettirip gösteriyorsa, tipkı böylece sosyal bilgiler (yani felsefece, dince, politikçe, vs. edinilmiş kanaat ve doktrinler) dahi toplumun ekonomi rejimini bir ayna içinde imiseesine aksettirirler. Politik sorunlar, bir ekonomi temeli üzerinde, üst yapı olarak gelip kurulurlar. Örnegin,
129
bugünkü Avrupa Devletlerindeki muhtelif politika biçimlerinin, nasıl burjuvazinin proletarya üzerindeki tahakkümünü kuvvetlendirmeye yaradıklarını görüp anlıyoruz.
Marks'ın felsefesi insanlıga ve hele işçi sınıfına kudretli bilgi aletleri veren başanimiş bir felsecefe materyallzmdlr. (Marksizmin öteki iki kaynagı ekonomi ve sosyalizm kaynakları sırası nda gö rü leeekti r. (Marksizm Bi bl iyoteg i No: 4 'e [Ka ri Marks'ın Ekonomi Politigi1 Sosyalizmi, Taktigi] bakıla. H.K.)
130
FİLOZOFİK MATERYALİZM
MARKS- FEUERBACH- MATERYALİZM
Marks'ın fikirleri 1844-45'1erde erginleşir. Bu yıllardan be
riye, Marks materyalist oldu ve bilhassa Feuerbach'ın taraflısı oldu. Marks'ın Feuerbach'ta, hatta daha sonraları bile zayıf
bulduğu yanları, ancak mantıkla materya!izm genişliği bakımından gözüken yetersizlikti. Marks "tarihte iz bırakan" Feuerbach'ın dünya tarihindeki değerini onun bilhassa Hegel idealizmi ile iyiden iyiye kopuşmasında ve materyalizmi sağlamlaştırıp ve güçlendirişinde bulur.
Gerçekten Marks şöyle yazar; "18. yüzy1lm Frans1z filozofisi ve özellikle İngiliz ve Frans1z materyalizmleri yalmz mevcut politik kurumlara karş1, mevcut dine ve teoloji'ye karş1 savaş açmakla kalmadi ... "Makul bir felsefe"ye karş1 gelen "abartma!J" bir spekülasyon" an/ammdaki her türlü metafizik ile de dögüştü" (Kutsal Aile).
MARKS-HEGEL- DİYALEKTİK
"Hegel'e göre", diyordu Marks, "hatta fikir adm1 vererek, baş!Jbaşma bir süje kıflgma soktugu düşünce, realitenin (olan biteni n) yaratJCIS!dlr ... Bana göre, fikir(ler) dünyasi insan ruhu içine göçmüş ve orada ifade bulmuş maddeler dünyasmdan başka bir şey değildir." (Kapital).
Marks'ın bu materyalist felsefesi ile sürekli mutabık kalmış olan F. Engels, el yazısı halinde iken Marks'ın okumuş bulunduğu Anti Dühring eserinde bu felsefeyi izah ederken, şöyle yazar: "Bütün varl1gm birligi, var oluşundan ibaret degildir ... Bütün varlig m gerçek birlig i maddeliğinden ibarettir ve bu madde/ik. .. doğa bilimleri ile felsefenin uzun ve emekli bir
131
evrimi ile ispat edilmiştir ... Hareket, maddenin var oluş biçimi, var oluş sürecidir. Hiç bir zaman hiç bir yanda hareketsiz madde olmam1şt1r ve olamaz . . . Hareketsiz madde, maddesiz hareket kadar anlaşilmaz ka/Jr ... Fakat bunun üzerine insan, düşünce ve bilinç nedir ve nereden gelir diye kendi kendine sorarsa, düşünce ile bilincin insan beyninin ürünleri olduklan ve bizzat insamn bir doga ürünü bulundugu, içinde bulundugu ortamda ve ortamla birlikte insamn da geliştlgi neticesine van/ir. Ve o zaman kendiilginden anlaşilir ki, en son tahiiide insan beyninin ürünleri de gene doga ürünleridirler ve beyin ürünleri doga ile uyumsuzluk halinde degil, uygunluk halinde bulunurlar .. H ege/ idealist idi, yani, ona göre kafasmdaki fi
kirler dişanda var olan, gerçek olay ve nesnelerin bir kopyaSI degildi. (Engels, as11 yaz1smda Abbilder (suret-yans1ma) bazen de "istinsah -kopya" abklatsch der.) Belki tersine, nesneler ile nesnelerin geçirdikleri gelişim sürecidir ki, Hegel'e ka!Jrsa, Fikir(ide)in gerçekleşmiş hayallerinden başka bir şey degildirler ve bu fikir/ daha önceden, artik ne biley/m nerede, madde dünyasmm varl1§mdan önce vard1r."
MADDE DÜŞÜNCENİN ANASIDIR
Engels'in Ludwig Feuerbach adlı bir kitabı var, ki onda Fe
uerbach'ın felsefesi hakkındaki kendisinin ve Marks'ın fikirleri
ni anlatır. Ancak Hegel, Feuerbach ve tarihin maddeci kavranı
şı üzeri nde Marks'la biri i k te ( 1844-45'de) yaz d ıkiarı eski el
yazmasını tekrar okuduktan sonra basrimaya verdigi bu kita
b ında, Engels der ki:
"Her felsefenin ve özellikle her yeni felsefenin temelli sorunu, düşünce ile madde arasmdaki ilişkOer sorunudur. ilkönceki unsur, en eski eleman nedir? .. Bu soruya verdikleri cevaba göre filozoflar iki ayn kampa bölünür/erdi: Do§aya bakarak ruh (ide) daha önce gelir diyen ve bu yüzden her ne çeşitte olursa o/sun1 dünyamn, madde dünyasmm yarat1lm1ş bir nesne oldugunu kabul edenler... idealizm kampm1 kuranlardl. ötekileri, dogayt (evreni) ilkönce gelmiş sayarlar, çeşit çeşit materyalist oku/Ianna girer/erdi." (Engels: Ludwig Feuerbach ve Klasik
Alman Felsefesinin Sonu).
132
GERİCİ (MÜRTECİ) FELSEFELER {Felsefe bakımından) materyalizm ile idealizmin başka her
hangi bir türlü kavranışı karışıklıktan başka bir şey çıkarmaz. Marks, yalnız, daima şu veya bu suretle dine baglı kalan idealizmi degil, fakat özell ikle bu günlerde ortallga pek yayılmış bulunan, Hume ile Kant'ın bakışını, agnostisizmi {bilinmezciligi), kritisizmi {eleştiricilik) pozitivizmi de, her ne kılıkta ortaya çıkarsa çıksın/ar, hepsini kategorikman yanına ugratmad ı . Çünkü b u son çeşitte bir felsefeyi gerici { mürteci) buldu, idealizme verilmiş taviz ve "pratikte, materyalizmi inkar ederken, ötede gizli kapak/! olarak kabul ediş." {Engels: Ludwig Feuerbach) gibi saydı. Su konuda, Marks'la Engels'in yukanda an ılan eserlerinden başka, Marks'ın Engels' e 12 Ocak 1866'da gönderdigi mektuba bakınız : Thomas Huxley "son yillarda oldugundan daha materyalist" gözükür ve "düşündügümüz zaman asla materyalizmden aynlamadJğlmiZI" bildirir. Marks aynı zamanda Huxley'i agnostisizme ve Hume teorisine doğru bir "gizli kapıcık" açmakla suçluyordu.
ÖZGÜRLÜK ZORUNLULUGUN BİLİNCE GEÇİŞİDİR
Marks'ın, özgürlükle, zorunluluk arasındaki ilişkilere dair olan görüşünü unutmamak özenlidir. "Özgürlük, zorunlulugu anlatmaktan ibarettir. Zorunluluk, ancak anlaştlmaz kaldtkça kör (bir zorunluluk)dür" (Anti Dühring.) Bu, doğayı güden kanunlann tanınması, zorunlulugun diyalektik bir surette özgürlük biçimine geçişinin tanımlanmasıdır (zorunlulugun özgürlük biçimine geçişi, tıpkı kavranılmış degil, belki kavranabilir olan "nesnenin kendisi"nin "nesnelerin özü"nden "olay"a geçer geçmez "bizim için nesne" haline girişi gibidir).
SAPlK MATERYALİSTLER
Feuerbach'ınki {ve hele Büchner-Vogt-Moleschotte'lerin "bayagı: vülger " materyalizmi) de birlikte olmak, üzere bütün "eski " materyalizmin öz yanlışlıgı, Marks'la Engels'e göre, şu nokta lardadı r: 1. "Öz be öz mekanik" olma k {ola nı biteni M ekanist anlamak), çünkü en son kimya ve biyoloji (ve, bugüne bugün, şunu da ilave etmek uygun düşer: elektrigln madde teorisi, kanunu) ilerley!şini hesaba katmazd1; 2. Ne tarih, ne de
133
diyalektige uymayış (özell ikle, d iyalektige z ıt yönde metafizik oluş) ve evrim görüşünü ne mantıki sonuçlucasına ne de bütünlemesi ne her şeye uygulayamayış, 3. "İnsanın özü"nü (ta
rihin elle tutu lurcas ına, somut bir surette bell ileşt i ri ld igi) b i r "sosyal ilişkilerin tümü" gibi görecek yerde "soyut; mücerret" olarak kavramak böylece "eski" materya lizm madde dünyasını "yorumlamak"tan başka bir şey yapmıyordu. Oysa ki bahis ko
nusu edilmiş olan, dünyayı "degiştirmek"tl. Başka bir deyimle, eski materyalizm, "pratik devri mci faaliyetin" çapını ve degerini kavrayamıyordu.
134
DiYALEKTiK
HEGEL'i AYAKLAR! ÜSTÜNE KALDIRIŞ
Marks'la Engels, Hegel Diyalektigini en geniş, en dogrucu, en derin bir evrim doktrini, klasik Alman felsefesinin en büyük kazancı sayarlar. Gelişim prensibi ile evrim hakkında söylenmiş diyalektikten başka her formül, onlara, dar, yoksul, dogada ve
toplumda (bazen sıçramalar, katastroflar, devrimlerle göze çarpan) evrimin gerçek gidişini sakatlayan, baltalayan formüller gibi gözükür.
"Bilinçli diyalektiiJi� doganm ve tarihin materyalistçe kavramiisi ad/1 doktrinimizin içine atarak, Alman idealist felsefesinden styn/1p kurtaran, şüphesiz hemen hemen yalmz Marks'la ben olduk. Ooga� diyalektigin mihenk ve deneme taŞidir. Ve şurasm1 söylemek gerekir ki� modern doga bilimleri olaganüstü zengin ve bol, y1gmı daima artan malzemeler sunar
(bu, radyum, elektronlar, elementlerin birbirine dönüşmesi, vs. keşfedilmezden önce yazılmıştı. Lenin) ve bu y1ğm y1gm malzemeler su götürmezcesine ispat eder ki, doga metafizikçe değil diyalektikçe işler." (Anti Dühring).
MADDE HAREKET VE DEGiŞİŞTiR
Engels yazar: "Büyük ana teze göre, madde dünyasi bir donakalmlş nesneler kompleksi değil, belki bir prose, bir gidiş, oluş - yok oluş kompleksi sayiimaiidir ki, bu gidiş kompleksinde görünüşünde durgun, hareketsiz gibi gelen nesneler, t1pk1 beynimizin içinde b1rakt1klan zihin panltiian yani fikirler gibi, ard1 arkasi kesilmez bir s1ra birbirini kavalayan konaklan baştan başa geçer durur/ar ... Böyle söyleyen büyük temel tez, özellikle Hegel'den beri gelen bilince o denli derinden derine işledi ki, tezin bu şekline karşi Çikacak hemen hemen kalmadi.
135
Şuras1 dogru ki, bu temelli tezi teoride kabul etmek başka şey ve etüd edilen bütün alanlara, 'ayn ayn her olan bitene uygulamak' başka şeydir. (Diyalektik felsefe)nin önünde, kesin, mutlak ve kutsal olan hiçbir şey yoktur. O her şeyin geçmişini ve her şeye geçmişini gösterir ve onun ard1 arkasi kesilmez oluş -yok oluştan, var olma ve geçişten, sonsuzcasma yukanya- ç1k1ş gidişinden başka hiçbir şey mevcut değildir ve diyalektik felsefenin kendisi de, bu oluş yok oluşun, geçişin, Çlktş ve gidişin beynimiz içine vurmuş panlt/smdan başka bir şey değildir." ( Ludwig Feuerbach)
DÜŞÜNCE VE BİLGİ MADDEDEN DOGAR
Demek, Marks'a göre diyalektik "d1ş dünyanm olduğu kadar insan düşüncesinde genel hareket kanunlannm bilimidir".
İşte Hegel felsefes ini n bu devrimci görünüşünüdür ki Marks kabul etti ve g elişti rd i . Diyalektik maddecilik "bilimlerin üstünde yerleşmiş bir felsefeyi art1k ne yapsmd1 ... Bütün eski felsefeden, arta kalan ve kendi var/iğm1 koruyan şey -düşüncenin teorisi ile kanun/an-, formel mant1k ile diyalektiktir." (Anti-Dühring). Hegel'in diyalektlgi kavrayışında oldugu gibi, Marks'ın kavrayışındaki d iya lektigin de içinde, bugün bilgi teorisi veya epistemoloji (gneseolojie) adı veri len şey bulunur ki, bu bilgi teorisi de kendi konusu i le tarihcil bakımdan, bilgi n in nereden çıktıgını, nasıl gel iştigini, bi lgisizlikten bilgiye geçişi ince leyerek ve genel leştirerek yer tutmalıd ır .
DİYALEKTİK MATERYALiZMiN NiCELiGİ (KEYFİYETİ)
Zamanımızda, gelişim fikri, evrim fikri, sosyal bilinci n hemen tümünün içine işledi, ama Hegel felsefesi yolundan başka bir yol la işledi . Bununla bera ber, Hegel'e yaslanarak Marks' la Engels'in kanunlaştır-dıklan biçimdeki evrim fikri, ortal ıkta dolaşan evrim fikrinden çok daha geniş, özce, muhtevaca çok daha zengindlr . Kul lan ı l a ge len doktrinden çok daha zengi n o lan Marks doktrin indeki diyalektigin b i rkaç göze çarpan karakteri şunlard ı r: Vakti ile tanınmış merha le leri (aşama ları) göz önü n de canlandırır görünen, ama başka b ir biçimde, daha yüksek kertede canlandırır görünen bir evrim ("inkarın inkarı"), düz
136
ç izgi h a l i nde degi l d e adeta h e l ezo n i çizg i ha l lnde g iden b i r gel işi m, aksaya aksaya, katastroflar, k ıya met ler, ihtila l ler, " i l e rleyic i g i d i ş iç inde kopu kopu vermeler" y a pa ya pa olan b i r gel işi m, kemiyetten ( n icelikten) keyfiyet (n i te l ik) hali ne geçiş i , iç çelişki leri n ge l iş im b içi m ine g i ri ş i , bu gel iş im, bel l i b i r o lay (fen o m en ) ı n s ın ı rları iç i nde veya be l l i b i r toplu m un göbeg inde, b i r cisi m üzerine etki y a pa n b i rbiri nden ayrı kuvvet ve eg i l i m lerin çatışmalan ve çarp ışmala n i le k ışk ırtı lm ı ş o l ması , bir tek veya aynı olay ın bütü n görü nüş leri a rası ndak i çözülmek ned i r b i lmez s ı k ı b i r baglı l ıg ı n ve karş ı tl ıg ı n ( zı t ka rakteri n ) bu lu n masi . ( M a rks ' ı n 8 Oca k 1 8 67'de Engels'e yazdıgı mektuba bakın ız, o ra d a Ma rks, materyal ist d iya lektikle karışt ı rm a n ı n saçma olacag ı n ı söyl edigi Stei n teoris in i n " katı üçl emeleri " ( trich otemi )yle alay eder. )
137
TARİHİN MADDECi KAVRANIŞI
DOGA+TOPLUM BİLİMLERİ BİRLEŞİR
M a rks, eski materya l izm i n mant ıks ız l ıg ın ı ve ya rı m yama
lak o luşu nu b i l inç le kavrad ıgı i ç in , " toplum bilimi, yani tarih cil ve felsefi denilen bilimlerin top un u birden, materyalist temelle uygun düşürtmek, ve ma teryalizme dayanarak toplum bilimini yeni baştan kurmak" ( Lu dwig Feuerbach) gere kt ig i kanısı na gelm işti. Eger, genel l i kle materya f izm bi l i nc i va rl ı k la iza h ediyor, düşü ncen in sebeb in i maddede bu luyor ve varl ıg ı n sebebin i d üşüncede bu lmuyorsa, ayn ı materya l izm insanl ıg ı n sosya l yaşay ış ına uygu lanı nca, orada d a sosyal bi l incin sosyal varl ıkta i za h ı n ı bu lmas ın ı e l bet ister.
Ma rks der ki : " Teknoloji (zenaatlar ve ayg1tlar bilimi), insanm doga karş1smdaki çallşkan!Jgmm, insan hayatmm dogrudan dogruya üretmesindeki gidişin ve dolay1s1 ile de, bu üretim ya plştan f1şkmp ç1kan yaşama şartlan ile zihincil ka vram/ann, düşüncelerin sebeplerini aç1ga vurdurur. "
TARİHİN GİDİŞİNİ EKONOMİ TAYİN EDER
Ma rks, Ekonomi Politig in E leştirisi ne Katkı ad l ı eserinin ön sözünde, i nsan top lumu i le ta ri h ine uygu la n m ış materyalizmin ana tezleri ni tam b i r form ü l hal i nde şöylece veri r, a n latır:
"İnsanlar, yaşamak için sosyal üretimde bulunurlarken, birbirleri ile, belli zaruri iradelerine bag!J olmayan bir takim ilişkilere, üretim ilişkilerine girişirler. Bu üretim ilişkileri insaniann maddi üretim güçlerinin (üretici güçlerin) belli bir gelişim seviyesine karş11!k ve uygun düşer. Bu üretim ilişkilerinin topu birden, toplumun ekonomik yap/Sim, gerçek temelini teşkil ederler ki, bu temelin üzerinde h ukukcul ve politik bir üst yap1 yükselir. Gene o temele uygun olarak da belli sosyal bilinç biçimleri karşilik düşer. Maddi hayatm üretim tarz1, sosyal, politik yaşa-
139
y1şm ve genellikle manevi hayatm gidişini şartlandmr. Gerçek olan biteni (realiteyi) insaniann bilinci tayin etmez, bilakis, in� saniann bilincini sosyal olan biten (olaylar) : (sosyal rea!ite) ta � yin eder. Üretici güçler herhangi bir gelişim seviyesine geldiler miydi, o zamana degin içlerinde geliştikieri mevcut üretim ilişkileri ile, yahut üretim ilişkilerinin h ukukça deyimlendirilm esi olan, mülkiyet ilişkileri ile çattştrlar. Bir zamanlar üretici güçleri geliştirici biçimlerde olan bu (üretici) ilişkiler, şimdi o güçlere engel olmaya başlar/ar.
Derken sosyal bir devrim çag1d1r açtl!r. Ekonomi temelinde olan degişik/ik, az çok ya vaşlik veya çabuklukla, bütün o yüce üst-yapmm alt1m üstüne getirir. Bu gibi altüstlükler göz önüne getirifdimiydi, daima -fizik ve doga bilimlerinin yard1m1 ile on lara bag/1 olanlara yak1ş1r yolda ölçülüp biçilmesi gerek olan ekonomik üretim şart/annm maddi altüstlükleri ile hukukçu!, politik, dinci!, artistik (sanatol) veya felsefi biçimleri; sözün kl sasl, insaniann o çat1şmay1 (üretici güçler ile üretim münase betleri arasmdaki çelişki) bilinçlerine geçirdikleri ve son una ka dar savaşarak götürdük/eri ideoloji biçimlerini birbirinden ayirdetmek önemli ve gereklidir.
Nas1l ki bir kişinin ne ktratta oldugu, o kişinin kendi kendisi hakkmda b es/edlgi fikirler/e ölçülmezse, tipki ö ylece bir böyle altüstlük çagmm ne oldugu da, o ça§m kendi kendisi hakkmda edinmiş oldugu düşünceler/e kestirilemez. Aksine bu edinilmiş düşünceler ve bilinci, o çagdaki maddi hayatm Zltflklan, çatiş maian ile, sosyal üretici güçlerle üretim ilişki/ed arasmdaki çelişki ile izah etmek gerektir. Ana çizgilerinde taslaklaştmlacak olurlarsa görülür ki, Asyal!, Antik, Derebeyi ve Modern burjuva (işveren) üretim tarz/an, bir o kadar sosyal ekonomi biçimleş melerinin ilerieye gelmiş çaglan diye gösterilebilir/er" ( Marks' ı n 7 Tem muz 1866 tar ihi ile E n gels'e yazd ıgı mekt uptaki kısa form ü le ba kın ız : " Üretim araçlan ile bellileştiri/m iş ( emegin) iş örgütlenmesi hakkmda teorimiz")
SAPlK TARİH FELSE FESi VE MARKSiZM
Tari h i n materyalistçe kavran1 şı, yahut d a ha doğrusu, materyal i zmin mantıkçı ve tutarlı bir su rette olayla r ( fen o men } a l a n ma götü rü l ü p yayılmas ı , o ndan önceki ta ri h teori le ; ·i nde görü l en iki öze ( temele) ait ya nlışlıgı giderdi, çı karı p attı . Birin-
140
cls i, ondan önceki ta ri h teori leri , insa n ları n tarihteki faal iyetlerin i n tutsalar tuts a lar en çok ancak ideoloj i k güdü l e r i n i , flk i rce zoru n lu sebepleri göz ö n ünd e tutuyorla r, bu g ü d ü l e ri (saik-mot ive), ve zoru n l u sebepleri ney i n dog u rttugu n u araşt ırmıyor, sosyal i l işk i ler sisteminin g e l işimini g üden o bjekt if, e l le tutu l u r kanun lan kavra m ıyer ve b u i l i ş k i leri n kökleri n i maddi üretimin gel işim seviyesinde a ra m ı yo rd u lar. İkincisi, ondan önceki teori ler halk yıg ın ları n ı n ya ptı g ı etki y i bütün b ü tü n e i h mal ediyo rla rd ı . Halbuki tari h ci l m aterya l lzm, i lk defa olarak, kit lele ri n yaşayış ındaki sosya l şa rtları v e b u şa rtların u g radık ları de g işik
i@ bi l i mci l b i r kes i n l ik ve açıkl ı kla i n ce l eme imka n ı n ı verd i . Marks'dan önce "sosyoloji" i le ta ri h yaza rl ı g ı , ge l lş igüzel, sırf tesad üfcüklerin yardımıyla derlenm iş, ham ( a yıkJanmaya ta b i tutulmamış) o lay la rı b i ri ktirmekle kal m ıştı . Marksizm ise z ı t eg i l lm lerin top u n u b i rden g özden geçi rd i . Bu çel işik i lk ieri n muhtel if toplum s ı n ıfl a rı n ı n iyice bel l l ü retim ve yaşayış şartla
r ı nd a n i leri geldig i n i gösterd i . B i r takım " hakim" fi kirler seçm ek veya bunları yorum lamak hususunda göster i len sü bj ekti v i z m i , keyfi, gel işig üzel d avra n ışları bir yana a ttı . Bütün başka başka eg i l im lerin ve bütün fi kirle rin orj in le ri n i {kök lerin i ) , i stisnas ı z ,
madd i üreti m g üçleri n i n durum l a rı nda bu la ra k aç ıga çıkard t ; böylel i kle d e sosyal ve ekonomik sistem leri n dog uş, gel işme ve çöküşlerindeki g i d iş i n bütün genişl ig ince ve deri n den deri n e i n celenmesine yol a çt ı . İnsa n la rı n kendi tari h i n i y a pa n sanatkarla r gene i nsanlard ı r. Ama bu i nsa nların ve daha d og rusu i nsan y ı g ı nla rı n ı n g üd ü leri ne su retle bel l i o l u r, on ları iten güç neden gerekir? Fiki r çatışmalann ın ve çelişen özlemierin sebebi ned i r? İnsa n topl u m u n un k itles i ( yı g ı nl arı) içi ndeki bu ça tışmanın topu birden neyi temsi l eder? i nsan ı n ta rihteki bütü n fa a l iyeti , ma d d i h ayatı n ü reti m i üzerine temel attıg ı na göre bu maddi üret i m i n objektif şa rt ları nelerd ir? Bu şartia n n gel işim kanunu nedir? Marks d i k kati n i bütün b u soru n ları n üzeri ne y ü rüttü ve ta ri h i n bi l irnce ne yolda i n ce leneceg i n i çizdi ve tari hi, ak ı l la rı durduracak kadar bol çeşitli g örü nüşleri n e ve bütün çel işki leri n e ragmen, birtakım kanunlarla güdü len b i ricik b i r gidiş (tek bir süreç ) ola ra k e l e a ld ı .
141
SI NIF DÖVÜŞÜ
SOSYAL ÇATIŞMALARI N KAN U N LARI VARDI R
Herkes bil i r ki , Tarihtek i her top lu mda, baz ı k i msele ri n d i lekleri başka ların ınkiy le çat ışır, sosya l yaşayış çatışmalarl a doludur, tarih bize u lus larla top lum lar aras ındaki dögüşü, ve bunun gibi de u luslarla toplum ları n içindeki dövüşü gösteri r, bundan başka aynı tarih bize, b irb i rin i kavalaya n devrim ve ka rşıdevrim ( i rtica) savaş ve barış, durgun luk ye ça bu k çabuk gel işme çökü p yıkı l ı ş devreleri gösterir. Marksizm, bu düpedüz ma hşerin ve bu deh l iz in ( lab irentin) içinde kanun iann bu lu nduÇi unu keşfettiren yer gösterici ip i ( re h beri ) : sı n ıf dövüşü teorisini e l i mize verir. Ya ln ız , b i r to plu mun bütün fertlerinin ve bütün bir topl um grubunun özlemlerin i toptan görünüşleriyle incelemek, öz lemier in sonucun u b i l i msel bi r kesin l ik ve açık l ıkla bel ideme ve tanımlamas ına elverir. İşte, b irbirine z ıt özlemler, yaz ı l ı tari hteki her top l u m u n yapıs ı içinde bul u nan s ınıfla rın d u
ru m u ve yaşama şa rt l a rı a rasındaki farklardan dog a rla r. Marks, Komün ist Pa rt is i n i n Manifest ' i nde şöyle yazar:
YAZILI TARi HTE BAŞ KAN U N : SI NIF DÖVÜŞÜ
" Zaman ımıza ge l i nceye dek b i r toplumun ta ri h i (daha son ra Enge ls i lave eder: İ l kel komüna n ın ta ri h i hariç ) , s ı n ı f sava ş l a rı
tarih inden başka b i r şey o l ma d ı " . Özgür i nsan ve köle patrisyen , v e plebyen, aga ( derebey i )
ve to prakbent köy lü , usta ve kalfa , b i r sözle ezen ve ez i l e n ,
s ü rekl i çatışarak, a rd ı a rkas ı kes i l mez b i r savas tutt u l a r, ba zan üstü kapal ı (g i z l i ) , baza n aç ık, öyle b i r savaş k i , daima ya iht i la lci b ir devrimle bütü n top l umun k ı l r k degişti rmes i , ya da dövüşen ik i s ınıfın da y ı k ı l ıp g i tmesi i l e b i t iyordu.
1 4 3
M odern b u rj u va to plumu, d e rebeyi to p l u m u n u n y ı k ı n t ı ları
ü zerinde yü ksel di, ama s ı n ı f çatışma ları n ı ortadan kaldırma d ı .
B u rj uva rej i m i e s k i sı n ı fla rı n ye ri ne yenl leri n i , ye n i e z i ş şartl arı n ı , ye n i d övüş biçi mleri n i geçirme kten başka b i r şey ya p m ad ı .
Bununla beraber, ça ğ ı m ı z ı n , b u rj u va z i çağ ı n ı n kendis i n i öte ki çağlard a n a y ı rtedem ka ra kteri , sı n ı f ça tış malar ı m basi t leşt i rmiş, sadeleşti rm iş, o l masındad ır. To p l u m g i tti kçe d a h a çok i k i z ı t ka m p a , doğ ruda n d oğ ru ya b i rb i rine d ü ş m a n s ı n ı fa bö l ü n ü r : b i r ya nda b u rj u va zi ( se rm ayeci s ı n ı fı ) , ö b ü r ya n d a p ro l e ta rya ( i şçi s ı n ı fı ) ".
Fra nsız u l u devriminden beri, Av ru p a ta ri h i , b i r çok m e m l e ketl e rde ( s ı n ıf m ü ca d eleleri ) besbe l i ice olayla rın g e rçek sebeplerin i açı ğ a vu rd u rd u .
Fra nsa'da d a ha Restorasyo n devri m b i r çok tari hç i leri n ( T h i e rry, G u izot, M i g net v e Thiers ' i ) meyda n a ç ı ktı k l arı görü l d ü ki , b u n l a r, o l aylan gene l l eşti ri r lerken, b ütü n Frans ı z ta ri h i n i açacak anahtarı n s ı n ıf dövüşü nden başka bir şey o l m ad ı ğ ı n ı tes l i m etm ekten k e n d i leri n i a l a koya m ad ı l ar. M o d e rn çağ ded i ğ imiz, çağ bu rjuva z i n i n tam başarı ça ğ ı , temsl l i ku ru m l a r g e n i ş le m i ş (veya ü n iversa l ) z e n g i n yoksul h e rkes i n oy verme çağ ı , kit l e lerin içinde işleyen ucuz g ü n lük basın ça ğ ı , g üç l ü çog a l a n işçi ve i şveren dernekl eri (se n d ikaları ) vs . çağ ı , d a h a d a besbel l i o l a ra k göste rd i k i ( h er n e kadar bazan tek y a n l ı , " ba rışçı" " a n a yasacı" b i r b içimde de olsa ) s ı n ı f dövüşü ola y l a rı n motoru d u r . M a rks' ı n Komü n i st M a n i fest' i n d en a l d ı ğ ı m ı z aşa g ı d a k i pasaj, o n u n modern to p l u m iç i n de her s ı n ıf m d u ru m u n u o bjektif o l a ra k v e b u s ı n ı fı n gel iş im şartl a rı n ı n ta h l i l i i le b i rl i kte ta h l i l e d e ce k ola n sosyal bi l i me ( sosyo l ojiye) ne g i bi zoru n l u l u k l a r d a yattıg ı n ı b ize g österi r :
DEV RİMDE BAŞ SI NIF: PROLETARYA
" Bu g ü n b u saat b u rjuvazi i l e y ü z y ü ze g e l e n b ü tü n s ı n ı fl a r i ç i n d e , ya 1 n ız p rol etarya (ya ı n ız işçi s ı n ı fı ) g e rçekten d e v ri m ci d i r . Öte k i s ı n ı fl a r b ü y ü k e n d ü stri ( sa n a y i ) i l e rled i k çe ç ö ker le r, e ri y i p yok o l u rl a r; i şçi s ı n ıfı ise, b i l a k i s , b ü y ü k sa n a y i n i n ( m odern e n d ü s t ri n i n ) en g ü zel v e zo ru n l u ü rü n ü d ü r .
o rta s ı n ı fl a r, k üçü k fa b ri ka c ı l a r ( k ü ç ü k i m a l a tçı l a r), para kendec i l e r ( d ü k ka n sa h i p leri ) , esnafl a r, kö y l ü l e r, b u rj uvazi i l e ça rp ışırlar; ç ü n k ü b u rjuvazi onla rın o rta s ı n ı f olarak ( k üçük-
1 44
b u rj uvazi ) ka 1 ma la rı için b i r te h l i kedi r . Deme k on 1 a r devri m ci deg i l , bel k i m uhafazakardırlar (tutucud urlar) ; b i raz daha gid i l se, m ü rtecidir ler ( geric i ) ; i sterle r k i ta ri h ça rkla rı n ı geris i ng er iye dönd ürsün . Eger d evrimci g i b i hareket ediyorla r ise, bu o n ları n bir , gün gel i p işçi s ın ıfı i ç ine düşeriz d iye korktu ' k l a rındand ı r; o zaman b u n lar ş imd i k i ç ı ka rlar ın ı degi l ge lecektek i ç ı ka rla rı n ı savun urla r; Ke nd i görüş ler in i b ı rak ıp işçi s ı n ı fı n ı n ( proleta ryan 1 n ) görüşü nden y a n a ç ı ka r lar . "
Bir s ı ra tari h le i lg i l i eserleri iç i nde Ma rks, mate rya l is tçe ta ri h yazarl ı g ın ı n en parlak örneg i n i , tek tek her ve bazen b i r sı
n ıf içeris i ndeki zü mre ve ta baka ları n tahl i l in i yaptı, göze batarcas ına b i r a paç ık l ı k içi nde niçi n ve nas ı l "her s ı n ıf dövüşü n ü n bir po l i ti ka dövüşü o ldugunu" gösterd i . Şu a nd ıg ımız pasaj, her tari hc i l gel iş im in ( evri m i n ) bi leşkes in i ayd ın l ıga ç ıka rma k amac ı i le, Ma rks' ı n tah l i l ettig i sosyal i l i şk i ler ag ı i le b i r sı n ıfta n ötekisi ne, geçmişten gelecege geçiş aşama ların ın ne den l i karış ık o ldugunu b ize açık açı k gösteri r .
Ma rks teoris i , en deri n , e n kesin ve e n ayrı ntı l ı tasdik ve uygu la n ış ın ı Marks'ı n ekonomi doktri n i nde bu lur. { M a rksizm 'in Ekonomi , Sosyal izm ve Takt i k bölümleri , Marksizm Kütü phanesin in, No : 4'ündedir)
145
KARŞILIKLAR
Fe lsefe An lam ı : U sseverl i k . Fel sefe ne i l e u g ra ş ı r? Şu ü ç şey l e :
ı - H e r b i l i rnde b u l u n u p d a h i ç b i r bi l i m e özgü o l mayan genel soru n l a rı araştırır. Varl ı k nedir? g e rçe k l i k nedir, madde, ru h ned i r? g i b i . . . H e r bi l i m köşesin i, felsefe ise to punu b i rden a ra r.
2- Bu araştırma l a rdan b ir takım p re n s ipler çıkarı r. Örneği n :
B i l g i n ere den g e l i r? Sosya l psikoloj iden . Sosyal psi koloj i ? S ı n ı f i l i ş k i leri n d e n . S ı n ıfl ar? Ekonom i ve teknikten v e i l h . . .
3 - Bu prensiplerle b i l i m i e re düzen veri r, yeni araştırma yol l a rı a çar.
Obje-Süje : İnsan içi n varl ı k iki k ı l ı kta g öz ü k ü r : A - B i r insanın kend is i , " B E N"i ( i sa n d üşünces i) buna : S üje
(düşünen k i mse) d iyoruz. B - Bir d e " Ben"den başka ya n i insan düşüncesi d ış ı n d a sayı lan
( b i l h assa v a rl ı kl a rı ) var. O n a da obje ( d üşünülen nesne ) a d ı n ı veriyoruz. Obje (va rl ı k ) m i ö n ce gelir süjeyi yapm ış, yoksa süj e (düşünce)- m i ö nce g e l i p o bj ey i ya p m ı ş ? B u sorun fe lsefe n in baş soru n u d ur.
Objektif: Düşün ü len nesneye g öre .
Sü bjektif: Düşünen k i m s e l e re göre .
Monizm - Düalizm : ı - Ba zı (s ın ıfl ı to p l u m u n üstü n) fel sefe leri , obj e i le süjeyi iki
ayrı cevher saya rla r : Bu n la ra D üa l i z m ( ik ic i l ik) denir. 2- Gerçekte ise obj e i l e süje, b ir tek va rl ı ğ ı n bize göre i k i gö
rün üşüdür. Düşünülen nesne insa n ı n " Ben"i olduğu za m a n "düşünen ki
m esne" d e bi r objed ir. Obje i l e süje, ayn ı özden g e l i r d iye n fe lsefeye M o n i z m ( b i rci l i k ) d e n i r . Monizm d e i k i çeş itt ir :
147
1 - O bjeyi (varl ı g ı ) y a ratan süj e (düşünce) d i r d iyen idea l ist Monizm : "Va h d a n i y etçil i k " "pa nte izm " g i bi .
2- Yaratı lan ve yarata n yok, s üje (düşünce ) de o bjenin (varl ı
g ı n ) bir öze l biçi m i d i r d iyen : Ma teryalıst moniz m ' d i r . (Her materyal ist monizm . Marksizm olamaz, a m a Marksizm bir m a teryalist m o n i z m 'd i r) .
M etafiz i k : ( Fi z i kten s on ra : Aristo ' n u n i l k sebepl eri a rayışı ) . , F i z i k ötesinde, tabiat bi l i m l e ri n i h i çe sayan s ı rf sü pekü lasyon ( k uru a k ı l , tecrübe d ı ş ı nda teori y e ) üzeri n e yaslanı rla r sa nan b i r b i l g i k u ru ntu l a m a k . Va rl ı g ı , d e ğ i ş m eyen M u tl a k b i r nesne sanmak ve öyl ece : " h i ç bir şey ol m a ksız ı n her şey olan varl ı k"ı a ra m a k : en so n u n da ta nrıya kapakla n m a k . ( B ü t ü n idea l ist fe lsefen i n i d ea l i bud u r . )
Materyalizm - İ dea lizm : Fe lsefe başl ı ca i k i z ı t ord u g a h a böl ü n ür: 1 - M ate ry a l izm süje obje ' d e n d ü şünce varl ı k'tan ruh maddeden gel ir : ru h u ve düşüncey i belli eden maddi varlıktır, der. M ate ry a l i z m g e l i ş i m h a l i n d e olan bir topl u m u n veya devri mci b i r s ı n ı fı n Devrimci fel sefesi d i r. ( İsa 'dan 5-6 y ü z y ı l ö n c e Yunan M e � deniyeti d oğ a rke n ; 1 8 . y ü zyı l l a rd a Av ru pa b u rjuvazisi d ev rime hazırl a n ı rke n fe lsefe mate ry al ist i , ) 2 - İdeal iz m : M ate ryal i z m i n ters i ; varl ı ğ ı düşünce d og u ru r, m a dd ey i ru h yarat ır, der. İdea l izm çöken b i r sosyal düze n i n ez iş veya öl üş h a l indeki b ir sın ıfı n geri c i felsefesi d i r . ( İ . Ö . 3-4 yüzyı l ö n ce Yu nan med e n i yeti batarken çı kan sofizm, a h lak fe lsefes i ; 20 yüzyı l başı n d a ka pita lizm d üzeni çürüy ü p dag ı l ı rke n görü len kaşar l ı ideal izm çeşit leri , Durk h e i m 'cıl ı k l a r, Berksonizm' ler. i i h . g i b i . )
Gerici Felsefeler: İnsan b i l g isi n i n zayıf n okta ları üzerine t ü nemiş d üşünce baykuşlan .
Agn ostisizm : ( Bi l in m ezcl l i k ) . Bi lgimiz izafi s ı n ı rlı ve e ksiktir. B u n u n l a m u tlak, s ı n ı rsız ve tam o l a n ı (Ta n rı y ı ! Ruh u ! ) kavrayamayız . B i l i m i n va rd ı ğ ı yerd e ş imdiye dek m a d eden ba şkası n ı b u l a m a d ı k ; a m a b u n d a a l d a n ı p , aklanmad ı g ı m ı z ı , m a d d e n i n ötesi n d e b i r ru h u n b u l u n m a d ıg m ı bi l m i yoruz . . . der. Agn ostis i z m "materya l i z m i n beş i g i " ol a n İngi l tere ' d e b u rj u v a z i d evri m i n i bitiri n ce d og d u . H uxley ( 1 8 2 5 - 9 5 ) g i b i m aterya l i stler Spence r ( 1 802-
1 4 8
ı 9 1 3 ) g i bi fi l ozoflar e l ebaşı l a rı d ı r . Engels b u n l a ra " Korkak Ma ter�
ya l ist" der. Çü n k ü , her g ü n k ü yaşa m a ve a raştı rm a l a rı n d a m a te r�
ya l istçe davra nd ı k ları halde üstün sı n ı fla rdan a l d ı kl a rı maaş hatı�
rı iç i n , idea l i z m 'e açı k kapı b ı ra k ı rl a r : " b i l m eyiz ama bir Ta nrı v a r"
derler!
Po zitiviz m : Ag n osti si z m ' i n Fra n s ı zcası . Fra nsa ' d a ; ı 9 . yüzyı l baş ı n da i şçi ha re k etle ri sa rpa s a rarke n Aug u st e Comte . ( ı 7 98 �
ısSO) ta ra fı ndan sistem Jeşti r i l d i . Lai ttre ( ı so ı-s ı ) ve Spen cer'ce işl e n i r. Pozitivizm'e g öre, insa n o l a n bite n l er i ve olay kan u n l a rı n ı b i l i r, a m a "sebep"lerini kavraya mayız. O l a y v e kanunla rı d ı ş ı nda M u tl a k sebep va rmış gibi?
Kant - Kritisizm i : Almanya' daki ag nostisizm mostrasi, E m a n u e l K a nt, ö nce : maddeyi y a rata n b i r Ru h ve Ta n rı , metafiz ikle i s� bat edi le mezd e n (Saf Akl ın E l eştiri si ) ; sonra - b u işe o d a h i zm et� çisi ag ladı d iye- a h l a k içi n bir Tanrı uyd u rmağa ka l k ışır. ( Pratik Akl ı n Eleşti ris i ) . Bu ugurda Ben ve Evren, Zaman ye Mekan d iye iki " katego ri"ye parça lar, Ru h da Madde de ispat edilemez n eticesine va rı r. O zaman, " Be n " i le " Ev re n "i b i rleştirmek için - a l el u s u l - bir "Ta n rı "cagız da, o kotarıverir.
Septisizm ( iş ki lci l i k } : Ag nosti s izm "i lk sebebi" b i l miyoru m d i yorsa , septisi z m : h i ç bi şey ci k 1 eri bi 1 me m d em e ğ e g eti ri r : Ne g erçek, ne h i ç b i r şeyin dogru ol d u g u b i l i n mez ; öyle ise objektif bir bi l i m de kuru l a ma z ! M atefi z i k -Gerçek- Bi!i m - ü ç b ü y ü k yala ndı r, ( i ster i n a n i ster i n a n ma ) .
H u me Fe nomen ıst (alaycı ) İ n g i l iz filozofu : o n a göre, bize dog ruyu ancak de ney verir. Deney ise bir vicdan ve ş u u r olay ı d ı r : Demek cevher yo kt u r. Ruh ve beden o l ay l a rı n m eyda na g eti rd i kl e ri bir kavray ıştı r . Olayiarsa boy u n a degiş irler : Demek k a n u n l a r görü nüştürler. Ş i m d id e n başka h içbi r şeyd e n e m i n o l a mayız; yarını bi lemem? ve i l h .
Devrimci Felsefe: D i ya l ekt i k ( Devri mci g e l i ş i m fe l sefes i ) : H e r o l a y b i r sen
tezdi r. Bir sentez i n d og m a s ı içi n b i rb i ri n e z ı t i k i başka o l a y y a n i t e z i l e a n t itez g e re kt i r . Tez i l e a n titez çarp ı ş ı rl a r . B u çarpışma bir n o ktaya ka d a r b i r i k i p k ı z ıştı ktan s o n ra b i r kıya metti r kopar ve ye n i bir o l a y a (sente ze ) atla n ı r. S e ntez, n e teze n e a n t i teze benzemez : o n i a rd a n ba m b aşka d ı r . H e r d o g an sentez o l a y
149
g e n e d u rm a d ı ğ ı n da n , başka b i r o l a y tez i n e ka rş ı a ntitez o l u r : ye n i d e n ç a r p ı ş m a , ça t ı ş m a , h a reket, değişme, yeni b i r se n tez v e il h . . tarzı n d a , a ra d a b i r h ı z o l a ra k, g e r i l e geri le a t l a y ı ş l a r i l e d a i m a i 1 erleyiş, d eğ i ş i ş fe l sefesi .
Evrim : Tez i l e a ntitez a rası n d a k i çat ışma ve kız ı ş m a n ı n b iriktiği h ız a l d ı ğ ı kona k.
Devrim : Bu b i ri k me o l g u n laşı nca, yeni bir senteze b i rden bi re sıçrayara k atlay ı ş .
Evrim kemi yetçe değişme, d ev ri m keyfiyetçe değişm e d i r, öz değ i ş i kl i k ler n e ya l n ız evri m l e, ne d e ya l n ı z devri m l e değ i l , bi rb i r ini tama m l aya n , b irbiri a rd ı nd a n çek i n i l mez bi r surette g e l e n h e m evrim h e m d e dev rimle olur.
Hegelci d iy alektik ( idea l i st Hegel d iya lekt@ ) : Heg e l 'e göre i l k o l a n F i kir'd i r . Fikirler, d iya l ekti k b i r g i d işle ça rp ışa ra k da i m a değ i ş i r v e devri m l e açı l ı rken d ı ş d ü nyayı v e ta rihi yaratı r la r. Va rl ı k d ü şü n cen i n d iyalekti k b i r ü rü n üd ü r . Kari M a rks : Hegel d iy a lekti Çi i n i " b a ş aşa ğ ı yürüyen" tersi n e d evri mci b i r felsefe sayd ı . O n d a k i devri mci ö z ü dogru, dü rüst yü rü tm e k içi n , tuttu, Hegel d iy a Jekti g i n i " a ya k ları üstün e " kald ırdı : Ya n i , diyalektlgi ideal izm ö rü m ceği nden ku rta rd ı , matery a l i st çehresi i le ta n ı ttı . M a rks gösterd i ki, d i y a l e kti k b i r su rette d e g i ş i ş ve gidiş madde n i n d u ygusu, özü ve ta ken d i si d i r. M add e d i y a l e ktik o l d ug u iç in m a dd e n i n ka fa m ı zda b ıraktıg ı iz demek o l a n Fikir d e diyal ektikti r. D iya lektik fi k i r m a d deyi ya ratm az; b i l a kis, diyal ektik madde k e n d i n e b e n ze y e n fi k i rl e ri d o ğ urur.
Feuerbach : M aterya l ist , h ü m a n i st ( i nsa ncı l ) Al m a n fi lozofu . M a rks izm ' i n Fe ue rbach'da b u l d u ğ u eks i ki ikier in b aşl ica l a rı ş un l a rd ı r :
1 - Feuerbach materyal izmi, diya lektik deği ld ir ;
2 - Fe ue rbach 'a g öre, i n sa n ta rih in ü rü n ü d ü r . M a rksizm'de ; insan ta r ih i n ya ln ız net ices i ve eseri degi l , aynı z a m a n d a tar i h i n sebebi ve etken i d i r d e . İ nsan ta rih se l i nde b i r saman, çöpü değ i l , a ktif (ya p ı cı ) b i r va rl ı ktı r.
3 - Feuerbach, insan bi lg isi n i n maddi kay n ak l ard an geldiğini g österir. Fakat bu bi lg i n i n ne i l e bel l i leşti g i n i koya m a z . Marksi z m , i n s a n bi lg i s i n i n insan a kti fl iğ i i l e , i n s a n emeğ i n i n yayı l ı m ı i l e , insanın faa l i yet i n e göre be l l i o l d uğ u n u isbat eder.
ı so
Diya l e kt ik Mate rya l i z m : Hegel d iyalektlgi i le Feuerbach m atery a l i z m i ' n i n (çarp ışm a s ı n d a n dogma bir) sentezi d i r ; D üşü nce ve v a rl ı k diye i k i ayrı cev h e r yok ( m o n i z m ) bi r icik ol a n mad dedir ( m aterya l iz m ) ; a ma , m a d d e öl ü , d u rg u n deği l devri m ve devr imci bi r n esned i r ( d i ya l ekti k ) . (Kapita l iz m d e , e n d ev ri m ci sı n ı f p roletarya o l d ug u iç in d iya lektik m a terya l iz m i şçi s ı n ıfı n ı n fe lsefes i d ir) .
So syoloj i : B üt ü n va rl t k karşı s ı n da fe lsefe ne ise, to p l u m u n ka rş ısı nd a sosyo l oj i o d u r . M a d e m ki sosyoloj i bir top l u mun fi l o zofisid ir, demek onda da " felsefede bu lduğumuz üç kon u vard ı r :
ı - Ekon o m i , h u k u k , siya set, a h l a k ve i l h . g i b i to p l u m b i l i m l e rinde parça pa rça bu l u n u p d a h i ç bi ris i n e h a s o l m ayan en g e n el sosyal soru n lan : to plumun h a re ket k a n u n l a n n ı ; doğuş, b ü yUyüş, çök ü ş sebepleri ni , top l u m şeki l l e ri n i a ra ştı n r ;
2 - Bu a raştı rma l a rd a n b i r ta kı m p rens i p l er ç ı karır. Örneg i n : sosyal çatışm a l a r, eko n o m i k i h ti yaçl a r ve ü reti m i l işki leri n e göre bel l i leşi r. Tarih m a d d i -ekon o m i k sebeplerle yü rü r, topl u m içind ek i çatışma l a rı n b a ş ı geçim çatışm a l a n n da n d ır. (Ta ri h i Maddeci l i k ) . . . g i b i .
3 - B u p rensi p i ere g öre i n sa n kümeleri n e i ç i n d e b u l u n d u kl a rı tezatla r ı çözü m iemek ve ya baskı a l tı n a a l m a k iç in b i rta k ı m m etod la r verir. Ö rnegi n , s ı n ı f çatı ş m a l a n içinde sı n ı f d övüşmesi metodl a rı g i b i . Örnekl eri m i z i n tersi de ol u r :
ı - To p l u mda h areketi v e kanunları i n ka r ("ta rih bi r tekerrürd ü r") ;
2 - Ekonom i : Çatışma ları ideoloj i kçe a n laşamamazl ıkta n d ı r; 3 - Sın ıfl a r d ö ğ üşü yoktur veya o l m a m a l ld l r. ( B u rj u va sosyolo
j i l er i ) gibi .
Ta ri h i mate rya l izm : ( P roletarya Sosyolojisi)
ı - Ta ri h a kar, topl u m be l l i k a n u n l a ra g ö re degiş ir; 2 - Deg i ş mey i de ta y i n e d e n ve yöneten top l u m u n m a d d esi ,
y an i ekon o m i s id i r .
3 - Sosyal deg i ş m e l er ve d evr im ler sı n ı f çarpış m a l a n i l e o l u r . . . der ve metod l a r verir .
ı s ı