KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan...

186
KARADENZ TEKNK ÜNVERSTES * SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ TARH ANABLM DALI TARH ROGRAMI 20. YÜZYILDA BALKAN TÜRKLERNN SYASAL VE TOPLUMSAL ÖRGÜTLENMELER YÜKSEK LSANS TEZ RECEP ÇELK HAZRAN - 2006 TRABZON

Transcript of KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan...

Page 1: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

KARADEN�Z TEKN�K ÜN�VERS�TES� * SOSYAL B�L�MLER ENST�TÜSÜ

TAR�H ANAB�L�M DALI

TAR�H ROGRAMI

20. YÜZYILDA BALKAN TÜRKLER�N�N

S�YASAL VE TOPLUMSAL ÖRGÜTLENMELER�

YÜKSEK L�SANS TEZ�

RECEP ÇEL�K

HAZ�RAN - 2006

TRABZON

Page 2: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

KARADEN�Z TEKN�K ÜN�VERS�TES� * SOSYAL B�L�MLER ENST�TÜSÜ

TAR�H ANAB�L�M DALI

TAR�H PROGRAMI

20. YÜZYILDA BALKAN TÜRKLER�N�N

S�YASALVE TOPLUMSAL ÖRGÜTLENMELER�

RECEP ÇEL�K

Karadeniz Teknik Üniversitesi - Sosyal Bilimler Enstitüsü'nce

Bilim Uzman� (Sosyal)

Ünvan� Verilmesi �çin Kabul Edilen Tez'dir.

Tezin Enstitüye Verildi�i Tarih : 09. 06. 2006

Tezin Sözlü Savunma Tarihi : 11. 08. 2006

Tezin Dan��man� : Doç. Dr. Hikmet ÖKSÜZ

Jüri Üyesi : Yrd. Doç. Dr. Mehmet OKUR

Jüri Üyesi : Yrd. Doç. Dr. Ça�atay OKUTAN

Enstitü Müdürü : Prof. Dr. Osman PEHL�VAN

Haziran – 2006

TRABZON

Page 3: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

III

0. SUNU�

00. Önsöz

Günümüz devletleri s�n�rlar� d���nda kalan soyda�lar�yla ilgilenmeyi ihmal

etmemektedir. Üç k�taya hakim olmu� bir devletin mirasç�s� olan Türkiye’nin de ba�ka

co�rafyalarda çok say�da soyda�� bulunmaktad�r. Bunlardan Balkanlar’da be� ülkede

Türkler yo�unlukla ya�amaktad�r. Türkiye’nin tarihi ve kültürel ba�lar�n�n ve etkile�imin

fevkalade s�k� oldu�u Balkanlar’da Türkler Romanya, Makedonya, Yunanistan,

Bulgaristan ve Kosova’da ya�amaktad�r. Yakla��k bir buçuk as�rd�r Balkanlar’dan

sürmekte olan Türk göçü ve bunun sonucunda Türkiye’nin nüfusunun yakla��k be�te

birinin Balkan kökenli olmas� Balkanlar’daki Türk nüfusunu ziyadesiyle azaltmaktad�r.

Türkiye’nin güvenli�i aç�s�ndan Balkanlar’da azalan Türk nüfus, Türkiye aç�s�ndan

güvenlik sorunu olu�turmaktad�r. Bu bak�mdan Türklerin te�kilatlanmalar� hem kendileri

aç�s�ndan hem de anavatan bildikleri Türkiye aç�s�ndan önem ta��maktad�r. Özellikle

az�nl�klar�n, ba�ka milletlerin aras�nda yok olup gitmemesi için uluslararas� hukukun

kendilerine tan�d��� haklar� bilmeleri ve bunlar�n uygulanmas�nda büyük gayret

göstermeleri gerekmektedir. Konunun s�n�rlar� içersinde, yukar�da say�lan be� ülke ba�l���

alt�nda Türklerin 20. yy’da kurmu� oldu�u te�kilatlar tespit edildi. Balkanlarla ilgili

yaz�lm�� bir çok kitap, birbirinin tekrar� say�labilecek çok say�da makale, sempozyum ile

paneller incelendi. Günümüze yak�n, özellikle Balkan Türklerinin dernekle�me

faaliyetlerindeki art�� dolay�s�yla bu derneklerden tespit edilebilenler isim olarak zikredildi

ve yay�nlar� takip edilmeye çal���ld�. Çal��ma sürem boyunca gösterdikleri ilgi, alaka ve

ho�görü dolay�s�yla dan��man hocam say�n Doç. Dr. Hikmet ÖKSÜZ’e, anabilim dal�

ba�kan�m�z say�n Prof. Dr. M. Alaaddin YALÇINKAYA’ya, ve say�n Yrd. Doç. Dr.

Necmettin ALKAN’a te�ekkürü bir borç bilirim. Eserin yaz�m�n�n tamam�n� üstlenen

Erdem ÇEL�K’e ve teknik detaylarla ilgilenen Ercan ÇEL�K’e ayr�ca te�ekkür ederim.

Trabzon, Haziran 2006 Recep ÇEL�K

Page 4: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

IV

01. �çindekiler

Sayfa Nr.

0.SUNU�……………………………………………………………………………….….III

00. Önsöz……………………………………………………………….………….….....III

01. �çindekiler……………………………………………………………….…..………IV

02. Özet……………………………………………………………………….…….….VIII

03. Summary…………………………………………………………………………….IX

04. K�saltmalar Listesi…………………………………………………………………....X

G�R��…………………………………………………………………………………..…1-6

B�R�NC� BÖLÜM

1. ROMANYA………………………………………………………………………..…7-23

10. Romanya Türklerinin Nüfusu…………………………………………………….....10

11. Romanya Türklerinin Hukuki Statüleri…………………………………………..…12

12. Romanya Türklerinin Siyasi Te�ekkülleri.……………………………………….....13

13. Romanya’da Siyasi Partiler........................................................................................15

130. Romanya Demokratik Türk Birli�i....................................................................15

131. Romanya Müslüman Tatar Türklerinin Demokratik Birli�i..............................17

14. Romanya Türklerinin Dernekleri...............................................................................18

140. Dobruca Tamimi Maarif Cemiyeti.....................................................................19

141. Mecidiye Müslüman Semineri(Seminar�) Mezunlar� Cemiyeti.........................19

142. Azaplar Maarif Cemiyeti....................................................................................19

143. Azaplar Tonguç Kültür Cemiyeti.......................................................................20

144. Tamim-i Maarif Cemiyeti..................................................................................20

145. Mülaz�mevvel Kaz�m Abdülhakim Kültür ve Spor Cemiyeti............................20

146. Seminar Talebe Cemiyeti...................................................................................21

Page 5: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

V

147. Üniversiteli Türk Talebe Cemiyeti...................................................................21

148. Di�er Cemiyetler..............................................................................................21

�K�NC� BÖLÜM

2. MAKEDONYA.........................................................................................................23-39

20. Makedonya Türklerinin Nüfusu...............................................................................27

21. Makedonya Türklerinin Hukuksal Durumu..............................................................30

22. Makedonya Türklerinin Siyasi Te�ekkülleri............................................................32

23. Makedonya Siyasi Partiler........................................................................................33

230. Türk Demokratik Partisi...................................................................................33

24. Makedonya’da Dernekler.........................................................................................37

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. YUNAN�STAN.........................................................................................................40-84

30. Yunanistan’�n Bat� Trakya Politikas� ve Az�nl�klara Bak�� Aç�s�............................43

31. Türk Kelimesine Getirilen Yasaklar.........................................................................47

32. Türkiye’nin Bat� Trakya Politikas�...........................................................................48

33. Bat� Trakya’da Müslümanl�k ve Türklük.................................................................49

34. Yunanistan’�n Türkiye ve Balkan Politikas�.............................................................50

35. Yunanistan’�n �ç Dinamikleri...................................................................................51

36. Yunanistan Türklerinin Nüfusu................................................................................52

37. Yunanistan Türklerinin Hukuki Statüsü...................................................................54

370. Az�nl�k Haklar�n� Garanti Eden Uluslararas� Anla�malar................................55

38. Yunanistan Türklerinin Siyasi Te�ekkülleri.............................................................58

380. Yüzde 3’lük Seçim Baraj�.................................................................................61

381. Dr. Sad�k Ahmet...............................................................................................62

382. Sad�k Ahmet Sonras� Bat� Trakya Türkü’nün Siyasi Durumu.........................66

39. Yunanistan’da Türk Siyasi Partileri.........................................................................67

390. Dostluk-E�itlik ve Bar�� Partisi.........................................................................67

391. Bar�� Partisi.......................................................................................................70

310. Yunanistan’da Türk Dernekleri..............................................................................70

Page 6: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

VI

3100. �skeçe Türk Birli�i..........................................................................................71

3101. Gümülcine Türk Gençler Birli�i.....................................................................73

3102. Bat� Trakya Türk Ö�retmenler Birli�i............................................................74

3103. Vaaz ve �r�ad Heyeti.......................................................................................76

3104. Bat� Trakya Türk Az�nl��� Dan��ma Kurulu...................................................77

3105. �ttihad-� �slam Cemiyeti..................................................................................79

3106. �ntibah-� �slam Cemiyeti.................................................................................80

3107. Bat� Trakya Medrese Mezunu Müslüman Muallimler Birli�i........................80

3108. Bat� Trakya Az�nl��� Yüksek Tahsilliler Derne�i...........................................81

3109. Gümülcine Yoksul Türk Çocuklar�na Bak�m Birli�i......................................82

3110. Di�er Dernekler...............................................................................................82

3111. Birliklerin Kapat�lmas� ve Buna Gelen Tepkiler............................................83

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4. BULGAR�STAN.....................................................................................................85-130

40. Asimilasyon Kampanyas�.........................................................................................89

400. Türklerin Bulgarla�t�r�lmak �stenmesinin Nedenleri........................................89

401. Türklere Bulgar �simlerin Verilmesi ve Bulgaristan’�n Tutumu......................91

402. Asimilasyon Sürecinde Türkiye’nin Durumu...................................................93

403. Asimilasyon Kampanyas�na Gelen Uluslararas� Tepkiler................................94

41. Bulgaristan’da Demokratik Dönem..........................................................................95

42. Bulgaristan Türklerinin Nüfusu...............................................................................98

43. Bulgaristan Türklerinin Hukuksal Durumu............................................................101

430. �nsan Haklar�na �li�kin Uluslararas� Belgeler.................................................103

44. Bulgaristan Türklerinin Siyasi Te�ekkülleri...........................................................106

45. Bulgaristan’da Türk Siyasi Partileri........................................................................107

450. Hak ve Özgürlükler Hareketi..........................................................................107

4500. HÖH’ün Kurulu�u................................................................................108

4501. HÖH’ün Mücadele Verdi�i Konular....................................................112

4502. HÖH’ün Ayr�l�kç� Parti Oldu�u �ddialar�.............................................113

4503. 1997 Seçimleri ve HÖH........................................................................116

4504. D�� Politikada HÖH..............................................................................116

Page 7: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

VII

4505. 2001 Seçimleri ve HÖH........................................................................117

4506. Yerel Seçimlerde HÖH.........................................................................118

4507. 2005 Seçimleri ve HÖH........................................................................118

4508. BSP ve DGB’nin HÖH’e Bak�� Aç�s�..................................................119

451. Bulgaristan’da Di�er Partiler..........................................................................120

4510. Türk Demokratik Partisi.......................................................................120

4511. Demokratik De�i�imler Partisi.............................................................121

4512. Demokratik Adalet Partisi....................................................................122

46. Bulgaristan’da Türk Dernekleri..............................................................................123

460. Turan Te�kilat�................................................................................................123

461. Türk Ö�retmenler Birli�i................................................................................126

462. Dini �slam Müdafileri Cemiyeti......................................................................128

463. Alt�n Ordu.......................................................................................................128

464. Cemiyet-i Hayriye-i �slamiye.........................................................................128

465. Di�er Dernekler..............................................................................................129

466. Bulgaristan’da Yeni Dönemde Kurulan Türk Dernekleri..............................129

4660. Türk Dil ve Kültür Derne�i..................................................................129

BE��NC� BÖLÜM

5. KOSOVA..............................................................................................................131-143

50. Kosova Türklerinin Nüfusu....................................................................................137

51. Kosova Türklerinin Hukuki Statüleri.....................................................................138

52. Kosova’da Türk Siyasi Partileri.............................................................................140

520. Türk Demokratik Birli�i Partisi......................................................................140

521. Türk Halk Partisi.............................................................................................142

53. Kosova’da Türk Dernekleri....................................................................................142

530. Do�ru Yol.......................................................................................................142

6. SONUÇ.................................................................................................................144-147

YARARLANILAN KAYNAKLAR.....................................................................148-175

ÖZGEÇM��

Page 8: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

VIII

02. Özet

20. yy’da Balkan Türklerinin siyasal te�kilatlanmalar�n� inceleyen bu tezin öncelikli

amac�, Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar� yurt edinmi� olan Türklerin, varl�klar�n�

sürdürebilmelerinde ne �ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir. Bu çerçevede Türklerin

dernekle�me ve özellikle 1990 sonras� partile�meleri incelendi. Romanya, Makedonya,

Yunanistan, Bulgaristan ve Kosova’da ya�ayan Türklerin bulundu�u bu ülkelerin siyasi

ya�am� ve bunun Türkler üzerindeki etkileri ile hukuksal durumlar�, az�nl�k haklar� ve

nüfus de�i�imleri konuya paralel bir �ekilde ele al�nd�. Balkan ülkeleri de 20. yy boyunca

komünizm, totalitarizm, fa�izm, krall�k, cumhuriyet, demokrasi gibi bir çok yönetim

�ekline sahne oldu. Türkler de bu yönetimlerin kanunlar�n� ve kurallar�n� ö�renip ona göre

te�kilatland�lar. Ancak her yeni gelen sisteme ve yönetim biçimine ayak uydurmakta

zorland�lar. Etkili te�kilatlanmalar�n�n yan�nda pasif kurulu�lara da sahip oldular. Bunun

yan�nda kendi içlerinde de bir tak�m ikilikler, anla�mazl�klar ve görü� ayr�l�klar�

ya�amalar�, Türklerin birlik ve beraberliklerinin önünde en büyük olumsuzluklar� oldu ve

ya�ad��� devletin i�ine yarad�. Çünkü Balkan ülkeleri, içlerinde güçlü Türk kurulu�lar�

olmas�n� istememi�ler ve buna da müsaade etmemi�lerdir. Balkan Türkleri özellikle

Atatürk döneminden bu yana Türkiye’deki soyda�lar�n�n geli�imlerini yak�ndan takip

etmi�ler, onlardan geri kalmamak için mücadele vermi�lerdir. Bu mücadelede Türklerin

ayd�n kesimi önemli rol oynan��t�r. Genelde köylü ve cahil olan Türk halk�, bu okumu�,

kültürlü insanlar�n sayesinde önünü görebilmi�tir. Ancak bu kesimin zaman zaman

ya�ad��� fikir ayr�l�klar�(ink�lapç�-muhafazakar gibi) Türklere fayda yerine zarar

getirmi�tir. Ça��m�zdaki Türk kurulu�lar�nda da ayn� durum yine devam etmektedir. Türk

te�kilatlar�n�n Türkiye ile yak�n ili�kileri vard�r. Türkiye de tarihi misyonu gere�i Balkan

Türkleriyle çok yak�n olmasa da bir alaka içerisindedir.

Page 9: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

IX

03. Summary

The precedence aim of this thesis which researches political rationalizing of the

Balkans Turks in 20th century is, determining the form of organization for obtaining of

Turks who accepted the Balkans as motherland by not migrating to homeland Turkey. In

this frame, association and allegiancing especially after 1990 of Turks has been

investigated. The political life of the countries’ (Romania, Makedonia, Greece, Bulgaria

and Kosovo) which Turks living in and the effects on Turks of this political life and legal

positions, minority rights and popularity changes are investigated in paralel through the

subject.

The Balkans countries had been witnessed to the regimes like Communism,

totalitarianism, fascism, kingdom, republic, democracy through 20th century. And The

Turks rationalized after they had learned the rules of these governments. But they had been

sweated to fall in step with these new systems and governments. They had had passive

establishments near effective rationalizations. Moreover some dualities, disagreements and

dissidences had been the biggest negation on their union and togetherness and this serves

the countries they had been living. Because the Balkans’ countries certainly did not want

powerful Turk establishments inside their countries and did not give tolerance already. The

Balkans Turks followed up the development of consanguines in Turkey especially after

Ataturk period and campaigned for not to fall behind of them. In this campaign the Turks’

intelligentsia acted an important role. The rube and ignorant Turk people foresighted by the

help of these cultured people. But the disaccords of these people(revolutionary-rightist)

sometimes brings disadvantages other than advantages. The same situation still continues

in the Turk establishments in this century. Turk organizations has close relations with

Turkey.

Page 10: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

X

04. K�saltmalar Listesi

a.g.e. : ad� geçen eser

a.g.m. : ad� geçen makale

a.g.r. : ad� geçen rapor

bkz. : bak�n�z

haz. : haz�rlayan

der. : derleyen

çev. : çeviren

ed. : editor

Yay. : yay�nlar�

ASAM : Avrasya Stratejik Ara�t�rma Merkezi

SAEMK : Stratejik Ara�t�rma Etütleri Milli Komitesi

ATAM : Atatürk Ara�t�rma Merkezi

OB�V : Ortado�u ve Balkan �ncelemeleri Vakf�

ISAR : The International Society for Astrological Research(Uluslararas� Astroloji

Ara�t�rmalar� Kurumu)

Page 11: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

G�R��

Balkanlar 550 y�l Osmanl� hakimiyetinde kald�. Osmanl�’n�n gerileme ve çökü�

dönemlerinde S�rbistan 1829, Yunanistan 1830, Romanya 1878, Bosna-Hersek 1878,

Bulgaristan 1878, Arnavutluk 1912, Makedonya 1913 tarihinde kaybedildi. Bu süreçte

Türklerin Balkanlar’dan sürülme harekat� ba�lad�. 1878 Osmanl�-Rus sava�� sonras�

yüzbinlerce Türk Anadolu’ya göç etmek zorunda kald�. Sava�larda k�l�çtan geçirilen

Türkler, sava� sonras�nda bulundu�u ülkede çok zor �artlar alt�nda ya�amak zorunda

kald�lar. Ya asimile olacaklard� ya da göç edeceklerdi. Türkler, daha ziyade göçü tercih

etmi�tir. Göçler, Türkiye Cumhuriyeti zaman�nda da devam etti. Bulgaristan, Yugoslavya,

Romanya ile yap�lan göç anla�malar�yla buralardaki Türk nüfus, Türkiye’ye gelmeye

devam etti. Bunun yan�nda serbest göçmen olarak da sürekli Müslüman ve Türk göçü

devam etmi�tir. Balkanlar’da çe�itli unsurlar aras�nda bar�� ve uzla��y� sa�layan Osmanl�

Devleti sonras�nda kurulan devletler, hakimiyetlerindeki tüm Müslüman unsurlar� Türk

diye nitelediler ve bunlara tahammül gösteremediler. Balkanlar’da Türk yerle�mesinin

d���nda Bo�naklar, Arnavutlar, Pomak-Torbe�ler, bulunduklar� �artlar gere�i

Müslümanla�m�� toplumlard�r. Türkiye’nin Türkler d���nda bu Müslüman unsurlar

dolay�s�yla da Balkanlarla tarihi-kültürel ba�lar� güçlüdür. Günümüzde,Yunanistan’da

120 bin Makedonya’da 200 bin, Kosova’da 40-50 bin, Romanya’da 70-80 bin ve

Bulgaristan’da 900 bin Türk nüfus ya�amaktad�r. Türklerin do�urgan bir millet olmalar�,

bu say�lar�n�n azalmas�n� engellemektedir. Ancak Türkler Balkanlar’�n de�i�en �artlar�na

ra�men yine de son çare olarak Türkiye’ye göçü akl�ndan ç�karmamaktad�r. Örne�in

Bulgaristan’da demokrasi idaresi olmas�na ra�men kötü ekonomik ko�ullar Türkiye’ye

göçün sürmesine neden olmaktad�r.

Balkan Türklerinin bir ço�u Balkanlar’da b�rakt�klar�yla akrabal�k ba�lar�n�

sürdürmektedir. �li�kilerin kopmamas� Türkiye’de bir çok, geldikleri yerin ismiyle an�lan

(örne�in Makedonya Göçmenleri, Rumeli Türkleri) kültür ve yard�mla�ma derneklerinin

kurulmas�n� sa�lam��t�r. Bu derneklerle Balkan Türkleri, günümüz hukukunun

Page 12: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

2

vazgeçilmez unsuru insan haklar� ve dolay�s�yla az�nl�k haklar�n� tam anlam�yla

gerçekle�tirebilmek amac�yla yak�n i�birli�i içersindedir.

Türkiye’de te�kilatlanan Balkan Türkleri’nin akrabalar�, Balkanlar’da Osmanl� sonras�

te�kilatland�lar m�? Te�kilatland�ysalar neden ve nas�l te�kilatland�lar? Bu te�kilatlar�n

durumu nas�ld�? ��te bu sorulara cevap bulabilmek amac�yla bu çal��ma yap�lm��t�r.

Bu tezde az�nl�k konusu i�lendi�inden az�nl�klarla ilgili “ulusal az�nl�k” ve “etnik

az�nl�k” kavramlar�n�n tespitinin, tezin ana temas� olan Türk az�nl���n konumunun

belirlenmesi bak�m�ndan yap�lmas� gerekmektedir. Ulusal az�nl�k yani milliyet(National

Minority), çok uluslu bir devletin içinde var olan, bir devletin d���ndaki bir ba�ka devlete

etnik olarak ba�l� olan bir ulusal topluluktur. Etnik az�nl�k ise bulundu�u devletin ve

hakim ulusun bir parças�d�r.

Bu çerçevede inceleyece�imiz Romanya, Makedonya, Yunanistan, Bulgaristan ve

Kosova’daki Türk az�nl���n konumlar�n� tespit etmek gerekmektedir. Romanya’da 1990

sonras� gelen demokrasi ve kabul edilen yeni Romen anayasas�yla az�nl�klara dil, din,

kültür ve etnik özelliklerini ifade etme ve koruma hakk�yla, dilini, dinini ö�renebilme, ana

dilleriyle e�itim yapabilme haklar� tan�nd�. Bununla birlikte Türkler de kendilerini

Romanya devletinin birer vatanda�� olarak kabul etmektedirler. Benzer �ekilde

Makedonya’n�n Yugoslavya’dan ba��ms�zl���n� kazanmas� ve demokrasi anlay���n�

benimsemesiyle kabul etti�i 1991 anayasas�, yurtta� hak ve özgürlükleri aç�s�ndan ve

az�nl�k haklar� bak�m�ndan liberal bir anayasa olma özelli�i ta��r. Ancak bu anayasaya

Türkler ve Arnavutlar itiraz etmektedirler. �tirazlar�n temelinde anayasan�n, Makedon

milletinin ulus devleti olarak kabul edilmesi gelmektedir. Burada Türklerin, ana devleti

oldu�undan dolay� Makedonya’n�n asli unsuru say�lmamaktad�r. Ancak Türkler, hukuksal

olarak tüm vatanda�l�k haklar�na sahiptir. Türkler, Makedonya devletine fiilen ba�l�

say�lmaktad�rlar, hukuken de�il. Yunanistan Türklerinin haklar� ise Lozan anla�mas� ile

garanti alt�na al�nd�. Bundan sonra Türkiye ile Yunanistan aras�nda 1926 Atina, 1930

Ankara, 1933 Ankara, 1951 Türk-Yunan Kültür ve 1968 Türk-Yunan Kültür Protokolü

anla�malar� imzalanarak az�nl�k haklar� yine garanti alt�na al�nm��t�r. Uluslararas� insan

haklar� anla�malar�na da imza koyan Yunanistan, böylece az�nl�k haklar�na sayg� duymay�

ve bunlar� uygulamay� da taahhüt etmi� oluyordu. 9 Haziran 1997 tarihinde kabul edilen

Page 13: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

3

Yunan anayasas� da insan haklar�na sayg�l�modern bir anayasa görünümündedir. Örne�in

bu anayasada “Yunanistan topraklar�nda ya�ayan herkes milliyet, �rk veya dil, din ve

siyasi inanç fark� gözetmeksizin hayat, �eref ve özgürlü�ünün tam olarak korunmas�

hakk�na sahiptir.” Nitekim Türk az�nl�k da Türk kimli�inden taviz vermeden kendisini

Yunan vatanda�� kabul etmektedir. Ka��t üzerinde gerek uluslararas� gerekse iç hukuk

düzenlemelerini kabul etmi� olan Yunanistan, bunlar�n uygulamas�na s�ra gelince son

derece zay�f kalmakta, ba�l� bulundu�u AB’den tepki çekmektedir. Bulgaristan’da ise

Bulgaristan Türklerinin statüsünü tespit eden en eski anla�ma Berlin Anla�mas�’d�r.

Bulgaristan, 1908 y�l�na kadar Osmanl�ya ba�l�, vergi veren bir devlet olarak kald�. 19

Nisan 1909 �stanbul Protokolü ile Bulgaristan’�n ba��ms�zl��� resmen tan�nd�. Ayn� tarihte

Müslüman Türk cemaatin haklar� ve vak�f mallar�yla alakal� bir de ek sözle�me imzaland�.

Bundan sonra Türk az�nl���n hukukunu tespit eden anla�malar s�ras�yla 29 Eylül 1913’de

�stanbul Bar�� Anla�mas� ve Ek Sözle�mesi, I. Dünya sava��n�n bitiminde müttefiklerle

Bulgaristan aras�nda 27 Kas�m 1919’da Türk az�nl���n statüsünü belirleyen Neuilly

Anla�mas�, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Türkiye ile Bulgaristan aras�nda 18

Ekim 1925 tarihinde imzalanan Dostluk Anla�mas� ve Türkiye’nin taraf olmad��� 10

�ubat 1947 tarihli Paris Bar�� Anla�mas�’d�r. I. Dünya sava�� sonras� yap�lan ikili ve çok

tarafl� anla�malar az�nl�klar ve az�nl�klar�n korunmas�yla ilgiliydi. II. Dünya sava��

sonras� yap�lan anla�malarda ise az�nl�klar yerine insan haklar� kavram� yayg�nl�k

kazanm��t�r. Bu dönemde insan hak ve hürriyetlerine kasteden, onlar� yok etmek için

bask� ve zulüm yapan ülkeleri engellemek ve anla�malar�n yetersiz kald��� yerlerde bu

bo�lu�u doldurmak amac�yla bir dizi uluslararas� sözle�me imzalanm��t�r. Bulgaristan

bunlar�n birço�una taraft�r. Bulgaristan Türkleri bu anla�malar çerçevesinde ya�am�n�

sürdürmek istemi�, ancak Bulgar komünist yönetimi buna imkan sa�lamam��t�r. Ancak

di�er Do�u Blo�u ülkelerinde oldu�u gibi Bulgaristan’a gelen demokrasi yönetimiyle

Türkler de az�nl�k haklar�na kavu�mu�turlar. Türklerin tek temsilcisi say�labilecek Hak ve

Özgürlük Hareketi önderli�inde Bulgar siyasal ya�am�na kat�lan Türklerin, ulusal az�nl�k

ile etnik az�nl�k olma aras�nda iyi bir denge kurmu� oldu�u gözükmektedir. Son olarak

Kosova Türklerinin durumuna bakt���m�zda ise Yugoslavya, Kosova Özerk Bölgesi için

ilk hukuki düzenlemeyi 1948’de “S�rbistan Halk Cumhuriyetinde Kosova-Metohija Özerk

Eyaleti’nin Tüzü�ü” �eklinde yapt�. Tüzükte, Kosova milletlerinin hak e�itli�i ile kendi

dilinde konu�ma hakk� oldu�u belirtiliyordu. 1974 tarihli Kosova Sosyalist Özerk Bölgesi

anayasas�nda ise Türk az�nl�k tam anlam�yla Kosova’n�n di�er halklar�yla e�it statüde ve

Page 14: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

4

kurucu unsuru kabul edildi ve Türkçe, di�er dillerle birlikte hak e�itli�ine kavu�tu. Ancak

Yugoslavya’da Slobodan Miloseviç’in iktidar� ele geçirmesiyle Kosova’n�n özerk

statüsüne son verildi. Kosova’n�n %90’�n� olu�turan Arnavutlar ise bunun üzerine

1991’de ba��ms�zl���n� ilan etti. Kosova’da S�rp ve Arnavut yönetiminden olu�an defacto,

çift ba�l� durum, 1999’daki Kosova sava��na dek sürdü. Bundan sonra BM öncülü�ünde

kurulan Kosova yönetiminin misyonu ise bölgede etnik gruplar aras�nda ho� görüye

dayal� çok uluslu, çok kültürlü, çok dinli bir toplum ve idare olu�turmak olmu�tur. Ancak

gelinen bu noktada bu amaçtan uzak olundu�u görünmektedir. Kosova’n�n nihai

statüsünün ne olaca�� ise belirsizli�ini korumaktad�r.

Konunun ele al�nmas�nda Yunanistan k�sm�nda özellikle Türkiye’de ya�ayan Bat�

Trakya Türklerinin öncülü�ünde ç�kan “Yeni Bat� Trakya Dergisi”, “Bat� Trakya’n�n

Sesi” gibi Bat� Trakya Türklerinin sorunlar�n� incelemeyi, bunlara sorun çözüm getirmeyi

amaç edinen dergiler incelendi. Ancak bunlar�n tüm say�lar�na ula�mak mümkün olmad�.

Zaman zaman hamasi dü�ünceler dile getirilmi� olsa da Bat� Trakya Türk toplumunun

içinden gelen ki�ilerin ç�kard��� bu dergiler, Yunanistan k�sm�nda oldukça faydal� oldu.

Bu yay�nlarda ba�ta Sad�k Ahmet olmak üzere Bat� Trakya Türklerinin temsil sorunu

ayr�nt�l� bir �ekilde i�lenmektedir. Yine ba�ta müftülük sorunu olmak üzere Türk az�nl���n

maruz kald��� insan haklar� ihlalleri ele al�nmaktad�r. Bunun yan�nda Bat� Trakya ileri

gelenlerinin, “Uluslararas� Bat� Trakya Paneli”, “Dünü-Bugünü-Gelece�i ile Bat� Trakya

Türklü�ü” gibi sempozyumlarla genel durum de�erlendirmeleri konunun özüne vak�f

olmada yararl� oldu. Çe�itli dergi ve makaleler de yine ayn� tespitleri yaparak katk�da

bulunmaktad�r. Ancak bunlar tez konusunun özünden uzak çal��malard�r. “Bat� Trakya

Dayan��ma Derne�inden Tarihe Bir Not” isimli eser, Bat� Trakya’da Türk kurulu�lar�n�

toplu halde vermesi bak�m�ndan oldukça yararl� oldu. Bulgaristan konusunda Bilal

�im�ir’in Bulgar siyasal ya�am�n�, Türk göçlerini ve derneklerini incelemesi, Nurcan

Özgür’ün “Etnik Sorunlar�n Çözümünde Hak ve Özgürlükler Hareketi” adl� eserini

Bulgar kaynaklar�na göre ele almas�, Bulgaristan Türk siyasi ya�aman�n incelenmesinde

önemli katk�da bulundu. Ömer Turan’�n Balkanlar üzerine kaleme ald��� makaleleri,

Balkan Türklerinin siyasal, sosyal, kültürel durumlar�n� genel olarak incelemektedir.

Alexandre Popoviç’in “Balkanlar’da �slam” eseri tüm Balkan ülkelerinde Müslümanlar�n

siyasi te�ekküllerini, derneklerini, dini durumlar�n� ve Balkan milletleri aras�ndaki ve

bunlar�n bulundu�u devletle olan ili�kilerini tespit etmesi, M. Türker Acaro�lu’nun

Page 15: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

5

“Bulgaristan Türkleri Üzerine Ara�t�rmalar”, Osman Keskio�lu’nun “Bulgaristan’da

Türkler” isimli eserleri ile Hüseyin Memi�o�lu’nun Bulgaristan Türk az�nl��� üzerine

ara�t�rmalar� Bulgaristan bölümünün yaz�lmas�nda faydal� oldu.

Avrasya Stratejik Ara�t�rma Merkezi ile Stratejik Ara�t�rma ve Etüdler Milli

Komitesi’nin yay�nlad��� eserler ve bunlardaki makaleler, tüm Balkan ülkelerini kapsay�c�

mahiyette ara�t�rma eserleridir. Ancak Türklerin te�kilat yap�lar�ndan ayr�nt�l� olarak

bahsetmemektedirler.

Bulgaristan ve Yunanistan bahsinde “Ay�n Tarihi” de taranarak konuyla alakal�

bölümler içersinde de�erlendirildi. Ay�n Tarihi, olaylar�n tespitinde faydal� bir ar�iv

kayna�� oldu. Bask�n Oran’�n “Türk-Yunan ili�kilerinde Bat� Trakya Sorunu” kitab�

yay�nland��� tarih itibariyle Bat� Trakya sorununun ortaya ç�k���n� ve nedenlerini

ayd�nlatmakta, Türk dernekleriyle ilgili bilgiler vermektedir. Ali Aksu’nun “Romanya

Müslüman Türklerinin Dünü Bugünü” ile Müstecip Ülküsal’l�n “Dobruca ve Türkler” adl�

eserleri Romanya Türklerinin dernek ve partile�me hareketlerinden bahsetmektedirler.

Makedonya ve Kosova ile ilgili makaleler, bu iki bölge ç�k��l� insanlar�n durum tespiti

yapmas�yla alakal�d�r. Dernek ve partilerin isimleri verilmekte, k�sa aç�klamalar

yap�lmaktad�r. “Balkanlarda Türk Kültürünün Dünü Bugünü Yar�n� Uluslararas�

Sempozyumu” yine toplu halde Balkan Türklerinin durumlar�n� anlatmaktad�r.

Ayr�ca Kemal H. Karpat’�n “Balkanlar’da Osmanl� Miras� ve Ulusçuluk” adl� eseri,

Balkan milletlerinin geçmi� ve günümüz ya�ant�lar� aras�nda ba� kuran ve Balkan

milletlerinin olu�umu üzerinde Osmanl� etkisini ara�t�rmas� bak�m�ndan, Georges

Castellan’�n “Balkanlar’�n Tarihi” adl� eseri yine Balkan milletleri üzerinde Osmanl�

etkisini ve bunlar�n 20. yy’daki çat��malar�n� konu edinen kitaplar olarak ayr�ca zikr

edilmesi gerekenlerdendir.

Bu tezin ula�mak istedi�i amaç, 20. yy’da Balkanlar’da ya�ayan Türklerin siyasi

yönden nas�l te�kilatland�klar�, bu te�kilatlar�n isimleri ve olabildi�ince bunlarla alakal�

bilgiler vererek bu Türk te�kilatlar�n� toplu halde sunmakt�r.

Page 16: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

6

Tezin ele al�n���nda be� Balkan ülkesi incelendi. Esasen bu be� ülkede Türk nüfus

yo�unlukla ya�amaktad�r. Tezin konusu, Balkan Türklerinin siyasal te�kilatlanmalar� olsa

da konuya bir giri� yapabilmek aç�s�ndan her ülkede Türklerin 19. yy’l�n sonu ile 20. yy

boyunca genel durumlar�yla ilgili bilgiler verildi. Ard�ndan Türklerin nüfus yap�lar�

incelendi. Nerede, ne kadar Türk nüfusun ya�ad��� ve bunun zaman içindeki de�i�iminin

nas�l oldu�u tespit edildi. Daha sonra az�nl�k konumunda kalm�� olan Türklerin hukuksal

durumu hangi anla�malarla garanti edildi?, az�nl�k haklar� nelerdir?, bunlar tespit edildi.

Son olarak Balkan Türklerinin, ya�ad��� ülkede siyasi ya�ama kat�l�m� ne ölçüdedir?,

hangi parti ve dernekleri kurmu�tur?, mücadele yöntemleri nelerdir?, tüm bunlar

incelenmi�tir.

Bu eser, bu yönde yap�lacak çal��malara yol gösterdi�i ve katk� sa�lad��� ölçüde

amac�na ula�m�� say�lacakt�r.

Page 17: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

B�R�NC� BÖLÜM

1. ROMANYA

19.yüzy�l�n sonunda Romanya’n�n Osmanl� hakimiyetinden ç�kt�ktan sonra burada

kalan evlad� fatihhan�n durumlar� hakk�nda elde hemen hemen hiçbir bilgi yoktur.1 20.

yy’l�n ba��ndan kominizm dönemine kadarki durum da ise, Müslüman Tatar-Türk

nüfusunun Türkiye’ye göçleri ve bo�att�klar� yerleri Rumen ahalinin doldurmas� ve daha

da önemlisi Tatar-Türk ahalinin geleneksel yap�s�n�n da bozulmas�n� sayabiliriz. Bu

göçler mütemadiyen devam etti.2 Yine bu dönemde Müslüman ahalinin sosyo-kültürel

bak�m�ndan geri oldu�u görülür. Bu durumda, ilme önem verilmemesi, siyasi, sosyal

kurumlardan yoksun olunmas�, hurafelerle yo�ru�an din adamlar�n�n etkisinde kal�nmas�

etkili oldu.3

Krall�k rejimi zaman�nda Türklerle Rumen hükümeti dostça ili�kiler içinde oldu.

Hükümet, Türklere ola�anüstü güven besledi. Türkler ve Tatarlar kendi öz dillerinde

serbestçe okuyup yazd�lar ve Rumenlerle iç içe ya�ad�lar. Bu dönemde Türk az�nl�k,

kendi gazete, dergi ve bas�n evlerine sahip oldular.4

Romanya’da II. Dünya Sava�� sonras� Sovyet etki alan�na giren ülkelerden biri oldu.

Romanya’da kominizim dönemi sürekli Rusya endeksli de sürmedi. Bu süreci Stalince

dönem(1945-60), Stalin aleyhtar� dönem (1960-64), özerk ve ba��ms�zla�ma dönemi

(1965-70) ve son olarak Çavu�esku dönemi (1970-89) diye ay�rabiliriz.5 Yeni rejim,

Rumen milletinin yan�nda ülkedeki az�nl�klar�n da durumu yak�ndan takip etti. Hükümetle

az�nl�klar aras�nda dayan��may� ve birli�i sa�lamak için hükümet ve az�nl�klar bakan�,

1 Ali Aksu, Romanya Türklerinin Dünü-Bugünü, Türk ��Adamlar� Derne�i Yay, Köstence, 2003, s.150.2 Aleksandre Popoviç, Balkanlarda �slam, çev., Komisyon, �nsan Yay, �stanbul, 1995, s.154.3 Aksu, a.g.e., s.150-151.4Müstecip Ülküsal, Dobruca ve Türkler, Türk Kültürünü Ara�t�rma Enstitüsü Yay, Ankara, 1966, s.172.5 Popoviç, a.g.e., s.155-156.

Page 18: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

8

az�nl�klar temsilcileriyle kar��l�kl� isti�are ederek ve isteklerini dinleyerek bunlar�n kabul

edilece�ini taahhüt ettiler ve hükümetle az�nl�klar aras�nda bir anla�ma imzalad�lar.

Bundan sonra Türk temsilcileri de Rumen hükümetinin gösterdi�i bu yak�nl��a ve

teveccühe kar�� yeni rejime güven ve sadakat beslediklerini bildirdiler. Ayr�ca Türk

az�nl�k, ülkenin tek siyasal temsiliyetini uhdesinde bulunduran F.R.N’ye kaydolarak

devlet ve millet için çal��acaklar�n� bildirdiler.6

Komünist rejimin ruhuna i�lemi�, özünde olan bask�c�, özgürlükleri k�s�tlay�c� anlay���

elbette ki Müslüman Türk az�nl��� da rahat b�rakamayacakt�. Türk ve Tatar okullar�

kapat�ld�. Önemli bir e�itim kurumu olan Mecidiye Müslüman Seminar�’nin faaliyetine

son verildi ve Türkçe yay�m yasakland�. Bunun yan�nda Müslümanlara yap�lan bu haks�z

uygulamalar �slam dünyas�n�n tepkisini çeker endi�esiyle bir dizi önlemler al�nd�.

Bükre�’te 1976’da “Muslims in Romania, Past and Present” adl� propaganda kitab� ve

“�slam” adl� bir Müslüman dergisi yay�nland�.7 Komünist sistem, etnik az�nl�klar� kolayca

yutabilmek için milletleri kabilelere, boylara parçalar, aralar�ndaki duygu ve dü�ünce

birli�ini yok eder. Nitekim ayn� kökenden gelen yaln�z boy isimleri farkl� Türk ve Tatar

topluluklar�n� da Romanya komünizmi bölmü�, aralar�nda ikililik ç�karm��t�r.8

Romanya’daki K�r�m as�ll� Türkleri ve Anadolu as�ll� Türkleri bu �ekilde birbirinden

ay�rarak iki toplum aras�nda günümüze de�in sürecek olan ayr�l�k tohumlar�n� ekmi�tir.

Yukar�da belirtti�imiz komünizm dönemindeki sorunlara ra�men Türk-Romen

dostlu�undan bahsetmek kayda de�erdir. Romen-Türk dostlu�u tarihidir. Temelleri uzun

bir geçmi�e dayan�r. Müslüman-Türk az�nl�k ya�ad��� ülkenin birlik ve beraberli�ine her

zaman sad�k oldu ve bu sadakat ve uyumluluk Türkiye-Romanya dostlu�unda köprü

vazifesi gördü. Bu sebepledir ki di�er Balkan ülkelerinde görülen Türk dü�manl���

Romanya’da yoktur.9

6 Ülküsal, a.g.e., s.172-173.7 Popoviç, a.g.e., s.157.8 Ülküsal, a.g.e., s.232.9 Osman Horata , “Romanya Türkleri”, Yeni Türkiye, c.II, say�:16(Temmuz- A�ustos 1997), s.1865. 19. yyda Macar, Leh ve Rus yay�lmac�l��� kar��s�nda Osmanl�larla anla�an Romenler, bu sayede Slavlar aras�ndaLatin adas� olarak kalabildiklerini söylerler. Horata, a.g.m., s.1865.

Page 19: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

9

Müslüman Türk az�nl���n di�er az�nl�klardan Macarlar, Bulgarlar, Ruslar gibi

irredentist amaçlar� olmam��t�r. Bu yön, Romenlerce Türklerin sevilip say�lmalar�n�

sa�layan önemli bir unsur oldu.10

Komünizm döneminde yine Türk kültür ve spor dernekleri ortadan kald�r�ld�. Yerlerine

piyoner, komsomol, komünist gençlik te�kilatlar� kuruldu. Bu te�kilatlarda Türklerin

milli, dini hisleri yok edilmekteydi. Zengin fakir ayr�m� yap�lmakta, s�n�f farkl�l�klar�

vurgulanmaktayd�. Bu da Müslüman Türkleri manen çöküntüye u�ratmaktayd�.11 1940’da

Romen hükümetinin az�nl�klar bakan�, Türklerin Romen halk� aras�nda son derece uyumlu

bir ya�ant� sürdürdü�ünü, Türklerin sanki toz olup uçtu�unu söyleyerek vurgulam��t�r.12

29 Aral�k 1989’ da Romanya’ da gerçekle�en ihtilalden sonra demokrasiye geçildi.

Roman-Türk dostlu�u eskiden oldu�u gibi bu dönemde de devam etti. Romanya’daki

az�nl�klardan kendi te�kilatlar�n� kuran ilk topluluk Türkler oldu. Sosyalist rejim

y�k�ld�ktan sonra bu ülkeyi ziyaret eden ikinci cumhurba�kan� Eylül 1991’de Turgut

Özal oldu ve bir de Türkiye ile Romanya aras�nda Dostluk ve ��birli�i anla�mas�

imzaland�. Türkiye, Romanya’n�n Nato’ya üyeli�ine de destek verdi. Bu unsurlar Romen-

Türk dostlu�unun geli�mesine yine katk� da bulunan etkenler oldu.13

Romen Kültür Bakanl���’n�n katk�lar�yla Türk kültürü geli�imini sürdürmektedir.

Bugün Türk az�nl���n iki gazetesi ç�kmaktad�r. Bunlar, “Romanya Türkleri Demokratik

Birli�i”nin ç�kard��� Hakses ve “Romanya Tatar-Türk Müslümanlar� Demokratik

Birli�i”nin ç�kard��� Karadeniz gazeteleridir. Romanya’da “Atatürk Gençler Te�kilat�” da

“Genç Nesil” adl� bir gazete ç�karmaktad�r. Ticaret hacmi bak�m�ndan da Romen-Türk

ili�kileri ileri düzeydedir. Ocak 2003 y�l� itibariyle Romanya’da toplam sermayesi 227

milyon dolara ula�an 8025 tescilli Türk firmas� bulunmaktad�r. Romanya’dan yap�lan

do�rudan yabanc� yat�r�mlar içinde Türkiye 10. s�rada, firma say�s� bak�m�ndan ise 4.

10 Ülküsal, a.g.e., s.179.11 a.g.e., s.238.12 a.g.e., s.179. Romen kültür adam� ve hükümdar� Dimitri Cantemir’ in Türkler hakk�nda “E�sizmisafirperverlikleri dünya milletlerine örnek te�kil etmektedir” diyerek, Türklere ne kadar önemverdiklerini ortaya koymu�tur.13 Necdet B. Sivasl�, “ Romanya’da Türk Az�nl��� Özgürce Ya��yor”, Yeni Bat� Trakya, say�:147(Ocak-�ubat 1998), s.48; �lhan Uzgel, “Balkanlarla �li�kiler”, Türk D�� Politikas�(1980-2001), ed., Bask�n Oran,c.II, �leti�im Yay, �stanbul, 2001, s.507.

Page 20: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

10

s�rada yer almaktad�r. Türk �� Birli�i ve Kalk�nma �daresi Ba�kanl���’n�n geni� ölçüde

Romanya’da faaliyetleri mevcuttur.14

10. Romanya Türklerinin Nüfusu

1877-78 Osmanl� Rus Harbi 19. yy’l�n sonunda Balkanlar’dan Anadolu’ya kitleler

halinde göçün ba�lang�c�, bir dönüm noktas� oldu.15 Dobruca bölgesinin ahalisi, 19.yy’l�n

sonu 20. yy’l�n ba�� ezici bir ço�unlukla Tatarlardan ve Türklerden olu�maktayd�. Tatarlar

25-30 bin civar�nda, Türkler ise 20-25 bin civar�ndayd�lar. Ço�u yoksuldu ve genelde

k�rsal kesimde oturuyorlard�(Tatarlar�n 10’da 9’u Türklerin ise 3’te 2’si). Çok az bir

k�sm�n� olu�turan entelektüel kesim ise kentlerde ya��yordu. Balkan sava�lar�n�n sonunda

Güney Dobruca’y� Bulgaristan, Romanya’ya b�rakt�. Buradaki Türk nüfusun Bulgar

istatistiklerine göre say�s� ise 1910 y�l� itibariyle 117.622’dir.16

Dobruca ve çevresinin nüfusunun(1919 ile 1940 aras�nda Bulgaristan’�n

hakimiyetindedir) tam say�s� bilinmemekle birlikte %80’i Türk %20si Tatar olmak üzere

200 binden biraz a�a��d�r. Al. P. Arbore, 1928 Temmuzundaki resmi say�m sonuçlar�na

göre Dobruca’da toplam 756.047 ki�inin 171.298’nin Müslüman Türk-Tatarlardan

olu�tu�unu söylemektedir.17 Dobruca’n�n 1956, 1966 ve 1977 y�llar�ndaki nüfusuna

bakt���m�zda ise; 1956’da Türkler 14.329, Tatarlar 20.469, 1966’da Türkler18.040,

Tatarlar 22.151, 1977’de ise Türkler 23.303, Tatarlar 23.107’dir. Bu rakamlara göre Türk-

Tatar toplam nüfusu 50 bini ancak zorlamaktad�r. Türk-Tatar ayr�m� yap�lmakla birlikte

pek çok Tatar ayd�n�n�n kendisini Türk olarak gösterdi�ini belirtmek gerekir.18

14 Horata, a.g.m., s.159; (http:// www.tika.gov.tr/ Dosyalar/Romanya.doc)15 Büyük nüfus hareketleri 93 Harbi sonras� ya�and��� için Balkan Türklerinin nüfuslar� genelde bu tarihtensonras� esas al�narak tespit edilmeye çal���ld�.16 Popoviç, a.g.e., s.126-129; Bilal �im�ir, Bulgaristan Türkleri, Bilgi Yay, Ankara, 1986, s.51-52. Ancakverilen say�lar aras�nda tutars�zl�k var. Popoviç, tüm Dobruca’da 55-60 bin nüfustan bahsederken �im�irsadece güneyinde 100 bin’in üzerinde bir rakamdan söz ediyor.17 Popoviç, a.g.e., s.144. Horata 1920’lerde Dobruca’da 250 bin civar�nda bir nüfustan bahsetmektedir.Horata, a.g.m., s.1862; Romanya’daki Tatar Türkleri kendilerini Tat, Keriç-Çongar ve Nogay olmak üzereüçe ay�rmaktad�r. Osman Horata, “Kuzey ve Bat� Türklü�ünün Kesi�me Noktas�nda Küçük Bir TürkToplulu�u: Romanya Türkleri”, der., Erhan Türbedar, Balkan Türkleri Balkanlarda Türk Varl���, ASAM,Ankara, 2003, s.157.18 Horata, a.g.m., s.156.

Page 21: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

11

Müslüman Türk-Tatar nüfus ço�unlukla Dobruca bölgesi ba�ta olmak üzere Köstence,

Tulça, Braila, Galati ve ba�kent Bükre�’te sakindir. 1992 nüfus say�mlar�na göre

Romanya’da 54.582 Türk-Tatar nüfus ya�amaktad�r. Bunlar�n 29.533’ü Anadolu Türkü,

27.649’u Tatar Türküdür. Bu say� oran olarak da Romanya nüfusunun % 0,2’sine tekabül

etmektedir.19

2002 y�l nüfus say�m�nda Türk Birli�i ba�kan� �brahim Nureddin ile yap�lan

görü�mede resmi kay�tlara göre 32.956 Türk ve 24.157 Tatar Türkü olmak üzere toplam

57.113 Müslüman Türk-Tatar nüfus Romanya’da ya�amaktad�r. Ancak Birlik

temsilcilikleri rakamlar�n gerçe�i yans�tmad���n�, nüfusun en az 80 bin civar�nda

oldu�unu belirtmektedirler.20 Bu verilen resmi ve gayri resmi rakamlardaki tutars�zl�k

�undan kaynaklanmaktad�r. Nüfus say�m�na kat�lan görevliler Romenlerle evlenen

ailelere gidememektedirler. Türklerle Romenlerin evlilikleri sonucu Türk nüfus asimile

olmaktad�r. Anne veya babas� Romen olan binlerce ki�i vard�r.21

Romanya’ya giri� bölümünde yapay bir Tatar-Türk ayr�m�ndan bahsedilmi�ti. Ancak

iki toplulu�un Türk veya Tatar olmalar� kendileri için çok fazla bir �ey ifade

etmemektedir. Soruldu�unda Türk veya Tatar demekten ziyade Müslüman’�m diye cevap

verilmektedirler. Ancak �imdiki nesil kültürel de�erlerini koruyup kollama bak�m�ndan

önceki nesillere nazaran oldukça zay�f kalmaktad�r. Dil, din, örf ve adetleriyle ba�lar�

neredeyse kopma noktas�ndad�r.22

19 Bilgehan, A. Gökda�, “Balkan Türklü�ünün Dil ve E�itim Sorunlar�”, der., Erhan Türbedar, BalkanTürkleri Balkanlarda Türk Varl���, ASAM, Ankara, 2003, s.292;(http://www.tika.gov.tr/Dosylar/Romanya.doc.) Ancak soyda� kaynaklar� bu nüfusun 90 bin dolay�ndaoldu�unu belirtmektedir. Ba�ka bir kaynakta bu say�n�n 70 bin civar�nda oldu�u söyleniyor. Altay Kerim,”Son y�llarda Romanya’da Ne�redilen Gazete, Dergi ve Kitaplar”, Avrupa’da Türkçe Yay�nlarSempozyumu, Hollanda Türk Akademisyenler Birli�i Vakf� Yay, Amsterdam, 1999, s.63; Tahsin Cemil,“Romen Türk Dostlu�unun Tarihi Temelleri”, Yeni Türkiye, say�:3(Mart-Nisan-1995), s.305; Yine ba�kabir kaynakta bu nüfus 100 bin civar�nda gösterilmektedir. Altay Kerim, “Romanya Türklerinin Olu�umu”,Balkanlarda Türk Kültürünün Dünü-Bugünü-Yar�n� Uluslar aras� Sempozyumu (26-28 Ekim 2001),Bursa, 2002, s.167.20 Aksu, a.g.e., s.27.21 Horata, “Romanya Türkleri”, s.1860.22 a.g.m., s.1863. Ayr�ca Romen kültürünün Türk kültürünü asimile etmesi hakk�nda bkz., Aksu, a.g.e.,s.161-175.

Page 22: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

12

11. Romanya Türklerinin Hukuki Statüleri

1878 Berlin anla�mas�yla Dobruca topraklar�n�n kuzeyi Romanya’ya güneyi

Bulgaristan’a verildi. Balkan sava�lar�n�n sonunda imzalanan Bükre� anla�mas�yla da

Güney Dobruca Romanya’ya geçti. Ancak II. Dünya Sava�� y�llar�nda Almanya’n�n iste�i

ile imzalanan Craiova Anla�mas�yla Güney Dobruca tekrar Bulgaristan’a geçti. Sava�

sonunda ise Dobruca topraklar� yeniden Bulgaristan ile Romanya aras�nda payla��ld�. Bu

süreç içerisinde binlerce Müslüman Türk nüfus da Anadolu’ya göç etti. �ki dünya sava��

aras� dönemde de Türkiye’de büyük de�i�iklikler oldu. Osmanl� topraklar� üzerinde yeni

bir devlet, Türkiye Cumhuriyeti do�du. Atatürk, Türkiye’de nüfus bak�m�ndan homojen

bir toplum olu�turmak istiyordu. Bu bak�mdan Balkanlar’dan Anadolu’ya Türk göçlerine

ses ç�karmam��t�r. Romen yetkililer de; “Göçler Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu

Mustafa Kemal Atatürk’ün arzusu ile olmu�tur. O, Romanya’daki Türk ve Tatar

toplulu�unun Anadolu’ya yerle�mesini istemi�, Romanya yöneticileri onun arzusuna

uyarak göçlere müsaade etmi�lerdir. Bunu yaparken Romen idarecileri insanlar� göçe

zorlamam��, onlar�n isteklerine b�rakm��t�r.” Nihayetinde 1936’da Romanya ile Türkiye

aras�nda göç anla�mas� imzalanm��t�r.23

Romanya toplumunun üçte birine yak�n bir nüfusunu az�nl�klar olu�turur. Romanya

az�nl�k kanununa göre az�nl�klar, anadilinde konu�mak, okuyup yazmak, yay�n yapmak,

dernekler, cemiyetler kurmak, serbestçe dinini ya�amak, ço�unlu�a sahip olduklar�

yerlerde idari mekanizmada nüfuslar� oran�nda yönetime kat�lmak, anadillerinde e�itim-

ö�retim ve okul açma hakk�na, devletin güvenli�ini tehlikeye dü�ürmeyecek �ekilde sahip

olmu�tur.24

Komünist dönemde ise durum tersine döndü ve bir tak�m haklardan Müslüman Türk

az�nl�k mahrum edilmeye ba�land�. Komünist yönetim, Türk-Tatar az�nl�k aras�na ayr�l�k

tohumlar� ekmeye ba�lad�. Rusya’n�n tabiyetinde ki di�er milletleri yapt��� gibi Romanya

da az�nl��� Anadolu Türkleri, Tatar Türkleri diye böldü. Tatarlar� ise Tat, Keriç Çongar ve

23 Aksu, a.g.e., s.18-22.24 Ülküsal, a.g.e., s.180.

Page 23: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

13

Nogay olmak üzere ayr� ayr� kabilelere ay�rd�. Özellikle bu dönemde az�nl�k, bas�n-yay�n

ve okullar�ndan yoksun b�rak�ld�.25

1990 sonras� Çavu�esku iktidar�n�n y�k�lmas�ndan sonra ise ülkeye demokrasi geldi.

Bunda , ülkede önemli bir nüfusa sahip olan ve geni� ayr�cal�klar isteyen Macarlar�n da

büyük etkisi oldu. Kabul edilen yeni Romen anayasas�n�n 6. maddesine göre; az�nl�klara

dil, din, kültür ve etnik özelliklerini ifade etme ve koruma hakk�yla, dilini, dinini

ö�renebilme, ana dilleriyle e�itim yapabilme haklar� tan�nd�.26 Bununla birlikte Türkler de

kendilerini Romanya devletinin birer vatanda�� olarak kabul etmektedirler.27

Türk az�nl�k dahil Romanya’da 17 etnik az�nl�k mevcuttur. Bu insanlar uluslararas�

standartlarda az�nl�k haklar�ndan faydalanmaktad�rlar. Sonuçta Romen vatanda�lar�ndan

farkl� muameleye tabi tutulmamaktad�rlar. Burada az�nl���n Türkçe konu�mas�,

toplumlar�n, birbirlerinin dini inanc�na sayg�l� olarak dinlerini ya�ayabilmeleri,

mahkemelerin tarafs�z davranmalar� teminat alt�na al�nm��t�r.28

12. Romanya Türklerinin Siyasi Te�ekkülleri

Göçler ve hukuki statüler bölümünde de�indi�imiz gibi 1878 sonras� Romanya’dan

Türkiye’ye göçler h�zland�. 1878-1913 aras� dönemde az�nl���n örgütlerinden siyasal

te�kilat olarak niteleyebilirsek Cemaat-� �slamiyeleri görüyoruz. Bölgenin ileri

gelenlerinden olu�an bu kurulu�lar Köstence ve Tulça müftülüklerine ba�l�yd�lar.29

�ki dünya sava�� aras� dönemde ise Müslüman Türk az�nl���n birlik ve beraberlik

çabas� içinde oldu�unu görüyoruz. Bu dönemde Ö�retmenler Kongresi, Müslüman

Hatipler kongresi dini nitelikte de olsa Müslümanlar� bir araya getiren giri�imler oldu.

Türk milliyetçili�i ön plana ç�kar�ld�. Bazen özünde �slam ruhu olan, bazen laik karakterli

25 Aksu, a.g.e., s.37-38; Horata, ”Romanya Türkleri”, s.1862.26 Horata, a.g.m, s.1860.27 Aksu, a.g.e., s.40.28 Aksu, a.g.e., s.44; (http://www.tika.gov.tr/Dosyalar/Romanya.doc)29 Popoviç, a.g.e., s.131.

Page 24: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

14

ama Türk sanca�� alt�nda, hatta H�ristiyan Türkler olan Gagavuzlar� dahi içine alacak

�ekilde bir millet vurgusu olu�tu.30

Müslüman Türk az�nl���n ileri gelenleri bu dönemde, Romen kanunlar�n�n ciddi bir

�ekilde uygulanabilmesini sa�lamak, okullarda Türkçe’nin ö�retilmesini, parlamentoda

Türk temsilcilerinin yer alabilmesi, Türk ö�retmen ve din görevlilerinin durumlar�n�n

düzeltilebilmesi ve ciddi bir sorun olan ve çözüm bulunamayan Türkiye’ye sürekli göçün

önlenilebilmesi gibi sorunlarla mücadele etti.31

Müslüman entelektüel kesim yaln�z içteki az�nl���n sorunlar�yla ilgilenmiyordu. K�r�m

Tatarlar� dolay�s�yla Romanya Tatarlar�, Stalin’in bask�c� politikalar�n� bas�n-yay�n

organlar�nda sürekli ele�tiriyor ve yap�lan katliamlara dünyan�n dikkatini çekmeye

çal���yordu. Yine Bulgaristan Müslümanlar�n�n içinde bulunduklar� zor ko�ullar Romen

Müslümanlar�n�n dikkatini bu yöne çekiyordu. Özellikle Türkiye’deki geli�meler ise

Romanya’daki Müslüman Türk az�nl�k için yol gösterici oluyordu.32

Kominizim sonras� hukuki durumda belirtti�imiz gibi Türkler, milletvekili seçme

seçilme hakk�na sahip oldular. 1993 y�l�nda Romanya az�nl�k konseyi kuruldu. Konseyde

17 az�nl�k temsil edilmekte, her az�nl�ktan 2 temsilci bulunmaktad�r. Konseye Romanya

taraf�ndan maddi destek sa�lanmaktad�r. Parlamentoda Türkler ve Tatarlar iki

milletvekilince temsil edilmektedir. Bunlar; Anadolu Türklerinin temsilcisi Metin Çerkez,

Tatarlar�nki ise Nejat Sali’dir.33

Romanya siyasi partiler ve seçim yasalar�na göre partiler Parlamento’da temsil

edilebilmeleri için ülke genelinde en az % 3 oy almalar� gerekmektedir. Bu baraj, birden

fazla partinin bir araya gelip birlik olu�turdu�unda ise % 8’e ç�kmaktad�r.34 Romanya

Türkleri Demokratik Birli�i ve Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokratik Birli�i

ad� alt�nda te�kilatlanan Müslümanlar, Türk-Tatar Birlikleri Federasyonu alt�nda bir araya

30 a.g.e., s.153.31 gös. yer.32 gös. yer.33 Ünal Mambet, “Romanya”, ed., Mustafa Kahramanyol, Türk Halklar�, Ahmet Yesevi ÜniversitesineYard�m Vakf�, Ankara, 1995, s.241; Kerim, “Romanya Türklerinin Olu�umu”, s.169.34 (http:// www.tika.gov.tr/Dosylar/Romanya.doc)

Page 25: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

15

gelmeye çal��maktad�rlar. ��te bu noktada Türk toplumunun en çok ihtiyaç duydu�u �ey

birlik ve beraberli�i sa�layabilmektir.35

13. Romanya’da Siyasi Partiler

Romanya ile Türkiye aras�nda dostluk köprüsü kurmu� olan Türk az�nl�k Romanya ‘da

gerçekle�en demokrasi devriminden sonra ilk te�kilatlanan az�nl�k oldu. 29.12.1989’da

Türk-Tatar az�nl�k “Romanya Demokrat Türk Müslüman Birli�i”ni kurdular. Ancak bu

birliktelik k�sa sürdü ve ikiye ayr�ld�. Bu iki te�kilat ise ”Romanya Türklerinin

Demokratik Birli�i ve Romanya Tatar-Türk Müslümanlar�n�n Demokratik Birli�i”dir.36

130. Romanya Demokrat Türk Birli�i

24 y�l süren Çavu�esku iktidar�ndan sonra yeni dönemde Türkler, seslerini duyurmak,

hak ve özgürlüklerini aramak, siyasette Müslüman Türkler olarak bizde var�z diyebilmek

için 1 �ubat 1990’da Demokrat Türk Birli�i’ni kurdular.37

Romanya’daki Tatar, K�r�m, Azeri, Özbek, O�uz, Nogay, Gagavuz ve di�er Türk

boylar�ndan müte�ekkil Türk varl���ndan olu�an 10 bin ki�i Mecidiye Tiyatro salonunda

bir araya gelip partinin kurulu�unu gerçekle�tirdi. Partiyi temsilen 7 ki�ilik bir komite

olu�turuldu ve ba��na da Bükre� Nikola Üniversitesi ö�retim üyelerinden Dr. Tahsin

Cemil getirildi.38 Birlik, Romanya’n�n bölünmez bütünlü�ünü ve demokrasiyi savunan,

Türk cemaati aras�nda birlik ve beraberli�i gerçekle�tirmek, Türk milli kültür ve manevi

de�erlerini korumak ve geli�tirmek, Romanya anayasas�n�n öncülü�ünde Türklerin

haklar�n� savunmak, insan haklar� bak�m�ndan Roman vatanda�lar�yla e�it haklar� elde

edebilmek ve di�er az�nl�klarla birlikte iyi ili�kiler ve uyum içersinde bir arada

ya�ayabilmek amac�yla kuruldu.39

35 Kerim, a.g.m., s.170; Mambet, a.g.m., s.240.36 Horata,”Romanya Türkleri”, s.1862; Sivasl�, a.g.m., s.48.37 Aksu, a.g.m., s.45; “Romanya’da Ya�ayan Türkler Örgütleniyor”, Yeni Bat� Trakya, say�:83(�ubat1990) s.37.38 “Romanya’da Ya�ayan Türkler Örgütleniyor”, s.37. Komitenin say�s� bazen 9’da ç�kabilmektedir. Aksu,a.g.e., s.47.39 Osman Fedbi, “Dobruca Türkleri”, Yeni Türkiye, say�:16(Temmuz-A�ustos 1997), s.1867;“Romanya’da Ya�ayan Türkler Örgütleniyor”, s.37.

Page 26: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

16

Birlik, Romanya’da Çavusesku dönemini sona erdiren Ulusal Selamet Cephesi ve yeni

hükümete ba�l�l���n� bildirdi ve Nisan ay�nda yap�lacak seçimlere kat�lma karar� ald�. Bu,

Türk az�nl�k için yeni bir dönem yeni bir ba�lang�ç oluyordu. Çünkü;”Yüzy�llardan beri

Romen halk� ile kusursuz anla�an ve karde�çe hayat süren Türk cemaati, son 40 y�lda

Çavu�esku diktatörlü�ü taraf�ndan hain ve sinsice bir planla bo�ulmak, kültür ve manevi

de�erleri yok edilmek isteniyordu. Aral�k 1989’da gerçekle�en Romen halk devrimi, ulusu

sap�k diktatörden kurtard��� gibi biz Türk az�nl���n� da milli varl���m�z ve benli�imizi

kaybetmekten kurtard�. Türk cemaati olarak, hürriyet ve demokrasi yolunda Romen halk�

ile omuz omuza karde�çe bir dayan��ma içinde liberal Romanya’n�n güçlenmesine çaba

harcayaca��z”.40

Birli�in amaçlar� aras�nda Türk Tatar az�nl���n milli de�erlerini, benliklerini korumak

ve desteklemek, di�er vatanda�larla aras�ndaki karde�lik ve vatanda�l�k ba�lar�n�

kuvvetlendirmek oldu�u belirtilmi�tir.41

Romanya’n�n demokratik düzene geçmesiyle birlikte yine bu dönemde de az�nl�k

haklar�n�n iyile�tirilerek devam ettirilmesi, az�nl���n kendi dilinde e�itim yapma hakk�,

ibadet özgürlü�ü, az�nl���n sosyal, siyasal, ekonomik, haklar�n�n iyile�tirilmesi Romanya

Demokrat Türk Birli�i’nin amaç ve faaliyetleri aras�ndad�r.42 Bunun d���nda Türk

toplumu için konferans, sempozyum, film, müzik, �iir geceleri düzenlemek sergi, tiyatro,

türkü, dans organizasyonlar� yapmak spor ve turizm etkinliklerinde bulunmak,

Romanya’da Türk dilinde yap�lan e�itimi kontrol etmek ve geli�tirmek Demokrat Türk

Birli�i’nin faaliyetlerindendir.43 Birli�in te�kilat yap�s�na gelince; �l, ilçe, kasaba ve köy

�ubelerinden olu�maktad�r. Birli�e üyelik ise, kay�tl� olan ve kay�tl� olmay�p sadece

taraftar olan üyelerden olu�maktad�r. Taraftar olan üyelerin milliyeti önemli de�ildir.

Türkleri seven ve onlara sempati duyan herkes üye olabilmektedir. Gelir kaynaklar� ise

ta��nmaz mallar, parasal kaynaklar (üye aidatlar�, Romen devletinin yard�mlar�, özel ve

tüzel ki�ilerden elde edilen para v.s) dan olu�maktad�r.44

40 “Romanya’da Ya�ayan Türkler Örgütleniyor”, s.37.41 Sivasl�, a.g.m., s.48.42 Fedbi, a.g.m., s.1867-1868.43 Aksu, a.g.e., s.45.44 a.g.e., s.47.

Page 27: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

17

Romanya Demokrat Türk Birli�i’ne ba�kanl�k edenler ise kurulu�undan itibaren Talip

Revan 1994’e kadar bu görevi sürdürdü. 1994-96 y�llar� aras�nda Osman Fedbi ba�kanl�k

yapt�. 1996-2000 y�llar� aras�nda Ruhan Balc�, Osman Fedbi Türk Birli�i’nden

milletvekili olunca ba�kanl��� devrald�. Daha sonra Murat Asan ve Ovidius üniversitesi

sanat fakültesi dekan� �bram Nureddin ba�kanl�k yapt�. Türk Birli�inden seçilen

milletvekilleri ise 1992’ye kadar Tahsin Cemil, 1992-96 aras�nda Re�it Fevzi, 1996-2000

y�llar� aras�nda ise Osman Fedbi’dir.

Tüm Balkan Türklerinin ortak kaderi olan bölünmeler, anla�mazl�klar, siyasi ihtiraslar

Romanya Türkleri aras�nda da mevcuttur. 2000 y�l�nda sonra milletvekilli�i yapm�� olan

Metin Çerkez birlik içinde anla�mazl�klar yüzünden, parlamentoda ba��ms�z milletvekili

oldu�unu aç�klam�� ve Türkleri temsil etmedi�ini ve hatta kendisinin Çerkez as�ll�

oldu�unu söylemi�tir. Metin Çerkez daha sonra 2002’de “Müslüman Türk Birli�i” ad�nda

ayr� bir birlik kurdu. Bu ayr�l�klar “Türk Toplumu” ad�nda bir birli�i daha beraberinde

getirdi.45

131. Romanya Müslüman Tatar Türklerinin Demokratik Birli�i

Tatar Birli�i ise 23.7.1990’da kuruldu. Merkezi Köstence’dir. Türk-Tatar birliklerini

birbirinden ay�rmak zordur. Zaten amaçlar� da ayn�d�r. Amaçlar�na bakt���m�zda ise;

E�itimde Türk dilini geli�tirerek Tatar Türklerinin kültür seviyesini artt�rmak,

parlamentoya Birli�i temsil edebilecek milletvekili gönderebilmek, �slam dininin

ya�amas�n� sa�lamak ve bu ba�lamda müftülükle i�birli�i yapmak, Tatar Türklerinin

kültür seviyesini artt�rmak ve K�r�m Türkleriyle kültürel ili�ki kurmak ve geli�tirmektir.

Birli�e üyeli�ine gelince; Türk-Tatar olan herkes birli�e üye olabilir. Büyük Türk

dü�ünürü, dava insan� �smail Gasp�ral�’dan esinlenilmi� olacak ki “�smail Gasp�ral�” adl�

Birlik’in gençlik kolu vard�r. Amac�, gençlerin geli�imlerini sa�l�kl� bir �ekilde

sa�layabilmektir. Gelir kaynaklar� ise hemen hemen Türk Birli�i’ninkiyle ayn�d�r. Birli�e

ba�kanl�k etmi� olanlar ise; Türk-Tatar Birli�i ayr�lmazdan evvel Tahsin Cemil ba�kanl���

45 a.g.e., s.47-48; Birli�in ç�kard��� gazeteler ise Genç Nesil, Hakses, Tuna Mektuplar�’d�r. Ali Tuna,“Romanya’da Ya�ayan Türk Topluluklar�n�n Yay�nlad��� Genç Nesil, Hakses ve Karadeniz GazeteleriHakk�nda”, Atatürk Ara�t�rma Merkezi Dergisi, c.16, say�:46(2000), s.331; Aksu, a.g.e., s.160.

Page 28: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

18

yürütmü�tür. Daha sonra yukar�da belirtti�imiz gibi milletvekili secilince bu görevinden

ayr�ld�. Yerine Menlibay Ekrem geçti. Ekrem, 1990-94 y�llar� aras�nda bu görevi

sürdürdü. 1994-97 y�llar� aras�nda ise Mambet(Muhammed) Ünal, 1997-2000 y�llar�

aras�nda Sali Negat ba�kanl�k görevini sürdürdü. Sali milletvekili seçilince yerine Faruk

Mehmet geçti. 2002 y�l�nda ise Timuçin Yusuf bu göreve geldi. Tatar Birli�i’nde

Köstence ve Mecidiye �ubeleri önemli yer tutmaktad�r. Köstence �ubesinde ba�kanl�k

yapanlar daha sonra genel ba�kan ve sonunda milletvekili olmaktad�r. Birli�in ç�kard���

gazeteler ise Karadeniz ve Ca�’t�r.46

14. Romanya Türklerinin Dernekleri

Dobruca’n�n Osmanl� hakimiyetinden ç�kmas�ndan sonra burada kalan Türkler

varl�klar�n� ve kimliklerini koruyabilmek için te�kilatlanma yoluna gitmi�lerdir. Bu

te�kilatlanma biçimlerinde yayg�n olarak Cemaat-� �slamiyeleri görüyoruz. Romanya’n�n

dört önemli �ehri Silistire, Pazarc�k, Köstence ve Tulça’da Müslüman Türkler Cemaat-�

�slamiye te�kilatlar�n� kurdular. Burada, cami ve okullar�n bak�m ve onar�m�, görevli

imam, hatip, vaiz vs. lerin maa�lar�n�n ödenmesi, okullarda görev yapan ö�retmeninden

müdürüne kadar hizmet verenlerin ücretlerinin ödemesi ve bu ki�ileri atama, nakil,

görevden al�nmalar� v.s ��lemlerinin yap�lmas� ve vak�f idareleri cemaat-� �slamiyelerinin

görev ve yetki alan�na giren hususlar olmu�tur.47

Dobruca Türklerinin Cemiyet hayat�nda dikkati çeken husus ise sosyal hayatta uzun

soluklu ve düzenli derneklerini varl�k göstermedi�idir. Türk toplumunun içinden sivrilm��

makam, mevki sahibi güçlü kimselerin görü� ve dü�ünceleri alt�nda bu dernekler

varl�klar�n� sürdürebilmi�lerdir.48 �imdi 20.yy.l�n ba��ndan günümüze faaliyet göstermi�

ve göstermekte olan dernekleri s�ralayal�m.

46 Aksu, a.g.e., s.49-53, 156-157.47 Aksu, a.g.e., s.11-12, 154.48 Ülküsal, a.g.e., s.165.

Page 29: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

19

140. Dobruca Tamimi Maarif Cemiyeti

Me�hur Tatar �airi Mehmet Niyazi taraf�ndan 1909 y�l�nda ve birkaç samimi arkada��

ile birle�erek merkezi Köstence olmak üzere kuruldu. Mecidiye ve H�rsova (H�r�ova) da

�ubeleri aç�ld�. Çe�itli il, ilçe, kasabalarda 250 kadar üye toplad�. Derne�in faaliyetleri

aras�nda konferans düzenlemek, yoksul talebelere yard�m etmek, gazete, kitap, dergi

ç�karmak gibi kültürel ve hay�r i�leriyle u�ra�mak say�labilir. “Dobruca Sedas�” adl�

gazeteyi ç�karan cemiyet, yöneticileri aras�nda sen-ben kavgas�, �ahsi ihtiraslar yüzünden

ancak 1,5 y�l kadar ya�ayabilmi�tir. Derne�i kuran Mehmet Niyazi ve arkada�lar�n�n

samimiyetinin ölçüsü derne�in k�sa ömürlü olmas�yla ortaya ç�kt�. Hepsi ön plana ç�kmak

isterken cemiyetin sonunu getirmi�lerdir. A�a��da de�inece�imiz üzere menfaat, senlik-

benlik kavgalar� Türk te�kilatlar�n�n sonunu getirecektir. Burada, yöneticilerin aras�nda

ülkü birli�inin olmay��� büyük bir eksiklik olarak ortaya ç�kmaktad�r.49

141. Mecidiye Müslüman Seminar� (Semineri) Mezunlar� Cemiyeti

Merkezi Mecidiye olmak üzere, tüzü�ü Köstence Asliye Hukuk mahkemesinde

onaylanarak 1911 y�l�nda kuruldu. Dobruca’daki Müslümanlar�n en önemli derne�i olan

bu cemiyetin kurulu� amaçlar� aras�nda Mecidiye Müslüman Seminar�’n� bitirenlerin hak

ve menfaatlerini korumak ve savunmak, Türklerde milli bilinci uyand�rmak, bu maksatla

kitap, dergi yay�nlamak, gazete ç�karmak, konferanslar tertiplemek gibi i�ler gelmektedir.

Cemiyetin 200 kadar üyesi mevcuttu. Bölgenin hemen hemen tüm entelektüellerini bir

araya getiren cemiyet yukar�da say�lan amaçlar� yerine getirmekten aciz kalm��t�r.50

142. Azaplar Maarif Cemiyeti

Köstence’nin Azaplar kasabas�nda 1916 Sonbahar�nda Haf�z Hakk� Veli Efendi ve

Hac� Faz�l Müstecip Ülküsal taraf�ndan kuruldu. Cemiyetin küçük bir de kitapl��� vard�.

Ancak Hakk� Efendinin 1918’de ölümü ve M. Ülküsal’�n da K�r�m’a gitmesiyle cemiyet

kapand�.51

49 Popoviç, a.g.e., s.132; Aksu, a.g.e., s.155; Ülküsal, a.g.e., s.165.50 Ülküsal, a.g.e., s.166; Popoviç, a.g.e., s.132; Aksu, a.g.e., s.155.51 Ülküsal, a.g.e., s.167; Popoviç, a.g.e., s.140.

Page 30: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

20

143. Azaplar Tanguç Kültür Cemiyeti

Müstecip Ülkusal, 1922’de Bükre� Üniversitesi hukuk fakültesinde okurken 1923 Noel

tatilinde Azaplar kasabas�nda Rumen orta ve lisesinde ve Mecidiye Müslüman

Semineri’nde okuyan 25 kadar talebeyi ve kasaban�n delikanl�lar�ndan bir k�sm�n� da

toplayarak Azaplar Tonguç Cemiyeti’ni kurdu. Y�lba�� ve paskalya tatillerinde köy

gençlerine çe�itli konulardan dersler ve konferanslar verildi. Cemiyet, bir kaç yüz ciltlik

kitapl�k açt�. Köyde birde futbol tak�m kuruldu ve di�er kasaba ve köylerdeki Türk ve

Rumen tak�mlar�yla maçlar yap�ld�.

1929 y�l�nda üyelerin da��lmas�yla i�lemez hale gelen cemiyet 1934’de yine bu

te�kilat�n devam� ancak Dobruca Türklerini kapsayan bir yap� haline dönü�tü ve “Dobruca

Türk Kültür Birli�i” ad�n� ald�. 1933’de Emel Mecmuas�’n�n giri�imleriyle son �eklini

alan cemiyet, Dobruca Türklerine büyük hizmetlerde bulundu. Te�kilat�n tüzü�ünde

kurulu� amac�; Halk�n dini inanc�n� geli�tirmek, Türk toplumunun milli birlik ve

beraberli�ini sa�lamak ve Romen siyasi partilerinin oyunlar�na alet olmamak olarak

belirtmi�tir.52

144. Tamim-i Maarif Cemiyeti

1908 ve 1909 y�llar�nda Pazarc�k ve Silistire �ehirlerinde kuruldu. Cemiyetin zengin

kitapl�klar� ve k�raathaneleri mevcuttu. Konferanslar, müsamereler, e�lenceler di�er

cemiyetlerde oldu�u gibi tertipleniyordu. Silistire’deki cemiyetin parçalanmas�na ra�men

Pazarc�k’daki faaliyetlerini “Türk Gençler Derne�i” ad� alt�nda sürdürdü.53

145. Mülaz�mevvel Kaz�m Abdülhakim Kültür ve Spor Cemiyeti

1916’da Romanya ordusunda çarp���rken vefat eden Köstenceli Kaz�m Abdülhakim’ in

an�s�na, ad� ile an�lan kültür ve spor cemiyeti kuruldu. Tüzü�ü Köstence Asliye Hukuk

Mahkemesi taraf�ndan tan�nan cemiyetin üyeleri tamamen Köstenceli Türk gençlerinden

52 Ülküsal, a.g.e., s.167-168; Aksu, a.g.e., s.156.53 Ülküsal, a.g.e., s.167.

Page 31: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

21

olu�maktad�r. Cemiyet, kültür faaliyetlerinden ziyade futbolla ilgilendi ve bu alanda da

ba�ar� sa�lad�. Daha sonra iki alan birbirini dengelemi�tir.

146. Seminar Talebe Cemiyeti

Mecidiye Müslüman Semineri’nde okuyan ö�rencilerin kurdu�u spor ve kültür

cemiyetidir. 1915-1919 y�llar� aras�nda Seminar�n aç�l�p kapanma durumlar�ndan

etkilenen cemiyet, tam faaliyete 1919 y�l�nda ba�lad�. Yine Mülaz�mevvel gibi spor ve

kültürel faaliyetlerle ilgilenmi�tir.

147. Üniversiteli Türk Talebe Cemiyeti

Bükre� üniversitesinde okuyan Türk talebelerinin 1929 y�l�nda kurdu�u cemiyettir.

Cemiyet, Türkiye’nin ve Rus esiri Türklerin milli bayramlar�n�n, ac� ve yas günlerinin

törenlerini yaparak kutlar ve anarlar. Bununla da Rumen çevrelerine Türk illeri hakk�nda

bilgi verilmektedir.54

148. Di�er Cemiyetler

Emel mecmuas�n�n önderli�inden ve bütün K�r�ml� Türk köylerinde kurulmu� ve tek

tüzük ve merkeze ba�lanm�� “Dobruca Türk Hars Cemiyetleri”, 1938’de Köstence’de

�smail Hac� Ahmet Efendi’nin önderli�inde kurulan “Mehmet Niyazi Kültür Cemiyeti”,

Bükre�, Köstence ve di�er Rumen liselerinde okuyan Türk gençlerinin kurduklar� “Liseli

Türk Talebeleri Cemiyeti”, Mecidiye’de 1915’de kurulan ve 1916’da Seminer’in

Bulgarlarca kapat�lmas� ve daha sonra 1919’da tekrar ortaya ç�kan “Mecidiye Müslüman

Semineri Talebeleri Birli�i”, yine dini kültürel ve sportif amaçl� “�kbal”, “Pazarc�k Tatar

(Tinerilor), “Cemiye-i Hayriye” ve “Talebe Cemiyeti Semineri” cemiyetlerini

sayabiliriz.55

Bu kültür, spor, hay�r dernekleri muhakkak ki Türk toplumunun, bilhassa gençli�in

hayat�, zihniyeti, ahlak� üzerinde mühim tesirler b�rakm��t�r. Dernekler, milli ideallerin

54 a.g.e., s.168-169.55 Ülküsal, a.g.e., s.169; Popoviç a.g.e., s.146.

Page 32: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

22

gerçekle�mesi bak�m�ndan etkili olmu�tur. Toplumda te�kilatl� ve disiplinli çal��ma

zihniyeti ve al��kanl��� b�rakm��t�r. Türk toplumunun önde gelenlerinden �air Mehmet

Niyazi, doktor �brahim Tuna, Avukat M.H.F. Ülküsal vb. bölgenin Müslüman ahalisi ile

çok iyi bütünle�mi�, Müslüman Türk toplumunun kültürel, sosyal, politik ya�am� üzerinde

etkili olmu�lard�. Ç�kard�klar� gazetelerle halk� ayd�nlat�yorlard�. �öyle ki; Türkiye’deki

alfabe de�i�ikli�i takip ediliyor ve Romanya’da uygulanmas�na gayret gösteriliyordu.

Yeni ç�kan Romen kanunlar� hakk�nda Türk cemaati bilgilendiriliyordu. Türkçe’nin

kullan�m� geli�tiriliyordu. vs.56

Ça��m�zda ise Romanya’da “Atatürk Gençleri Te�kilat�” faaliyet göstermektedir. Bu

dernek sesini duyurabilmek için “Genç Nesil” adl� Türkçe ve Romence bir gazete

ç�karmaktad�r. Gazete, Ne Mutlu Türküm Diyene sözünü kendine rehber edinmi�

Atatürkçü bir gazetedir. Te�kilat, kültür, tarih, e�itim ve spor alanlar�yla ilgilenmektedir.

Ç�kard��� gazetede kurulu�unu, Köstence mahkemesinin 23 A�ustos 1990 tarih ve 464

say�l� karar�yla “Romanya Demokrat Türk Birli�i” içinde olu�an bir kurulu� olarak

belirtmi�tir. Te�kilat�n �ube say�s� 5’tir ve bunlar Köstence, Tekirghiol, Mecidiye, Tulça,

Kobadin �ehirlerindedir. 1998’den itibaren Türk Birli�i çat�s� alt�nda ö�rencilere

Romence ve Matematik kursular� verilmekte, konferanslar düzenlenmekte ve yap�lan

Romen e�itim reformu hakk�nda Türklerin bilgilendirildi�i ifade olunmaktad�r.57

Son olarak Türk kültür te�kilatlanmalar� içerisinde Tatarlar�n birbirlerine daha çok

sahip ç�kt���n� ve ba�l� oldu�unu görüyoruz. E�itim ve kültür alan�nda daha çok Tatarlar

ön plandad�r. Mecidiye Müslüman Semineri’nden daha çok Tatarlar mezun olmakta ve

böylece müftü, imam, ö�retmen daha çok Tatarlardan ç�kmaktad�r. Ancak ayn� durum

Anadolu Türkleri için geçerli de�ildir. Romanya’da Türk kimli�ini Tatar Türklerinin

muhafaza etti�ini söyleyebiliriz. Tatar Türklerindeki bu birlik ve beraberli�in Anadolu

Türklerinden fazla olmas�, onlar�n yerlerinden yurtlar�ndan sürülmü� ve pek çok, s�k�nt�,

güçlükler çekmi� olmalar�nda aramak gerekir. Anadolu Türkleri için Romanya bir yurt,

memleket halini alm��t�r. Oran�n yerlisi say�l�rlar. Tatarlar sürgün olarak geldiklerinden

s�k�nt�lar onlar� birbirlerine daha çok kenetlemi�tir.58

56 Popoviç a.g.e., s.148; Ülküsal, a.g.e., s.170.57 Tuna, a.g.m., s. s.329-330.58 Aksu, a.g.e., s.158-159.

Page 33: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

�K�NC� BÖLÜM

2. MAKEDONYA

Tarihi eski ça�lara dayanan Makedonya do�u bat� aras�nda bir geçi� noktas�, Bizans ile

Roma aras�nda ba� kuran “Via Engatia” yoluyla kültürel, ticari sosyal etkile�im merkezi

olmu�tur. Buras� Türklerin önemli yerle�im merkezlerinden biridir.59 Makedonya kelime

olarak da anlam ifade eder. Frans�zca kökenli bu kelime, sebze veya meyve salatas�,

yamal� bohça ve Makedonya anlamlar�na gelir. Gerçekten de etnik, dini , kültürel yönden

de kozmopolit bir yap�ya sahiptir. 19. yy’l�n sonu ile 20. yy’l�n ba��Makedonya, Osmanl�

Devletinin en sorunlu bölgelerinden birisi ve bu yap�s� itibariyle de Avrupa devletleriyle

çeki�me alan� ve mücadele bölgesi olmu�tur.60

Makedonya Osmanl�’da üç vilayetten olu�uyordu. Bunlar Selanik, Manast�r ve Üsküp.

Bu üç merkezle birlikte co�rafi olarak da Makedonya, Vardar Makedonyas�, Ege

Makedonyas� ve Pirin Makedonyas�ndan olu�ur. 30 May�s 1913’de imzalad��� Londra

anla�mas� ile yakla��k 5,5 as�r süren Osmanl� hakimiyeti sona ermi�tir. Bu co�rafi

bölgelerden Vardar Makedonyas� S�rbistan’a, Ege Makedonyas� Yunanistan’a ve Pirin

Makedonyas� da Bulgaristan’a verilmi�tir. Bu topraklarda aslan pay� S�rbistan ve

Yunanistan’a dü�erken küçük bir k�s�m olan %10’luk bir bölüm de Bulgaristan’a

b�rak�lm��t�r. As�l bugünkü Makedonya Cumhuriyeti toraklar�n� olu�turan Vardar

Makedonyas�, Yugoslavya Krall��� zaman�nda güney S�rbistan diye an�lm��t�r.61

Yukar�da da belirtti�imiz gibi Makedonya tarihinin hiçbir dönemde etnik bak�mdan bir

bütünlük arz etmemi�tir. Bu bak�mdan Makedonya’da ba�at bir ulusun hakimiyeti ve

59 Mehmet Zeki �brahim, “Makedonya’da �slam Kültürü”, Yeni Bat� Trakya, say�:104(Kas�m 1991), s.27;Ömer Turan, “Makedonya ‘da Türk Varl��� ve Kültürü”, Bilig, say�:3(Güz 1996), s.21.60 Meltem Begüm Saatçi, “Osmanl� �mparatorlu�u’nun Son Döneminde Makedonya Sorunu”, MakedonyaSorunu Dünden Bugüne, der., M. Murat Hatipo�lu, ASAM, Ankara, 2002, s.46-47.61 Emel Osmançavu�o�lu Oktay, “Çözülemeyen Dü�üm Makedonya Sorunu ve Makedonya Türkleri”,Balkan Türkleri Balkanlar’da Türk Varl���, der., Erhan Türbedar, ASAM, Ankara, 2003, s.132-133.

Page 34: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

24

üstünlü�ünden bahsedemeyiz. Buradaki milletleri sayacak olursak bunlar; Bulgarlar,

Türkler, Eflaklar, Ulahlar, Yahudiler, Arnavutlar, Çingeneler, Yunanl�lar, S�rplar ve

1945’de Makedonya Federal Cumhuriyeti ad�yla Yugoslavya’n�n 6 cumhuriyetinden biri

olan ve bu tarihle birlikte yapay olarak bir milletin olu�turuldu�u, lehçe ve kültürel

bak�m�ndan güney Slav grubuna dahil olan Makedonlard�r.62 I. Dünya sava�� sonras�

kurulan S�rp-H�rvat Sloven Krall��� 1931 anayasas�yla birlikte Yugoslavya ad�n� ald�.

Makedonya Türkleri art�k Yugoslavya içinde ya�amlar�n� sürdürmeye ba�lad�lar. Ancak

1929’da Yugoslavya’da ilan edilen 6 Ocak Diktatörlü�ü ülkede her türlü siyasi, sosyal,

kültürel faaliyetleri yasaklam�� ve o dönem Türkiye’sinin ça�da�la�ma hamlelerinden

Makedonya Türkleri yararlanamam��t�r.63 II. Dünya Sava�� sonras� de�i�en dünya

konjonktüründe Yugoslavya Krall��� ortadan kalm�� ve komünist yönetim i�ba��na

geçmi�tir. �ki kutuplu dünyada komünizm ideolojisinin ba� temsilcisi Rusya

Federasyonuyla ters dü�en ve Kominform’dan at�lan Yugoslavya, Ba�lant�s�zlar hareketi

içinde kendine yeni bir yön çizmi�tir.

Komünizmin bir tak�m bask�c� politikalar� ve anlay��lar� olsa da genel olarak Balkan

co�rafyas�na bakt���m�zda Yugoslavya Türkleri, di�er Balkan Türklerine göre

k�yasland���nda daha geni� hak ve hürriyete sahip olmu�tur. Yugoslavya Federasyonu’nu

olu�turan 6 federe cumhuriyetten biri olan Makedonya Federe Devleti 1924’de kuruldu.

��te Türkler bu yap� alt�nda kendi gazete ve dergilerini yay�nlayabilmi�, Türkçe radyo ve

televizyon yay�nlar�ndan istifade edebilmi�lerdir.64

1990’da Yugoslavya’n�n çökmesiyle federasyon çat�s� alt�ndaki devletler bir bir

ba��ms�zl�klar�n� kazanmaya ba�lad�lar. Makedonya da 8 Eylül 1991’de yap�lan

referandum sonucu tam ba��ms�zl���n� kazanm��t�r. Gerçekten de ba�l� olduklar� devlete

sadakat gösteren Türkler bu referanduma %99 oran�nda kat�larak ba��ms�zl�ktan yana oy

kullanm��t�r. Makedonya ba��ms�zl���n� kazand��� 1991’den bu yana t�pk�

Yugoslavya’n�n etnik bar��� ve siyasi istikrar� sa�lamaya çal��t��� gibi Makedonya da

etnik mozai�i dolay�s�ylad�r ki etniler aras� bar��� sa�lamay� ve korumaya ba�arm��t�r.

62 Osman Karatay, “Orta Ça�da Makedonya: Bir Siyasi Co�rafyan�n Süreklilik Öyküsü”, MakedonyaSorunu Dünden Bugüne, der., M. Murat Hatipo�lu, ASAM, Ankara, 2002, s.25-26; Saatçi, a.g.e., s.49;Turan, a.g.e., s.22.63 Fahir Armao�lu, 20. yy. Siyasi Tarihi (1914-1995), c.I-II, Alk�m yay, s.183; Oktay, a.g.m., s.135-136.64 Oktay, a.g.m., s.138.

Page 35: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

25

Makedonya Cumhuriyeti kurulu�uyla birlikte anayasas�nda da de�i�ikliklere gitmi�tir.

Önceden Makedonya, “Makedonya halk� ile Arnavutluk ve Türk az�nl�klar�n devleti” iken

�imdi ise “Makedonya halk�n�n ulus devleti” olarak tan�mlanmaktad�r.65

Ba��ms�zl�k sonras� Türk-Makedon ili�kilerinin seyri de olumlu olmu�tur. Türkiye

Makedonya’n�n ba��ms�zl���n� tan�yan ilk ülkelerden biri oldu. Böyle olmakla birlikte

Makedonya, tan�nma konusunda en büyük s�k�nt�y� Yunanistan’la ya�ad�. Ancak 3-4

y�ll�k süreden sonra ikili ili�kileri normal düzeye geldi. ��in ilginç taraf� Türkiye

Makedonya’ya daha çok yak�nl�k göstermesine ra�men Makedon-Yunan ili�kileri Türk-

Yunan ili�kilerinden daha ileri düzeydedir. Makedonya’daki Türklerin de Türk-Makedon

ili�kilerine farkl� yakla��mlar� mevcuttur. Kimlerine göre, Yunanistan’la olan anla�mazl�k

nedeniyle ya�anan petrol krizinde Türkiye’nin gönderdi�i petrol ve g�da yard�m�

sayesinde ekonomik krizden ç�k�ld�. Bir k�s�m ise bu kadar yard�ma ra�men Türkiye’nin

içtenli�ine, samimiyetine �üphe ile bakmaktad�r.66

Kriz ortamlar�nda böyle dü�ünenler olmakla birlikte Makedonyal� Türkler, anavatan

Türkiye’ye ba�l�d�rlar ve geleceklerinin Türkiye’nin gücüne ba�l� oldu�unu

dü�ünmektedirler. Bu ba�l�l�k öyle güçlüdür ki Makedonya’daki Türk nüfusun en büyük

s�k�nt�lar�ndan biri Türkiye’ye olan göçler olmu�tur. II. Dünya Sava��ndan sonra olan

göçlerin yo�unlu�u için “her gün” ifadesi kullan�l�r.67

Makedonya Türklerini Türkiye’ye yakla�t�ran önemli bir unsur da Türksat uydusunun

yay�na girmesi ve bu sayede Türk televizyonlar�n�n rahatl�kla Makedonya’dan

izlenebilmesi olmu�tur. Böylece Türk gündeminin yak�ndan takip edilebilme imkan� ve

Türkiye ile olan manevi ba��n süreklili�i sa�lanm��t�r.68

65 �ule Kut, Balkanlar’da Kimlik ve Egemenlik, �stanbul Bilgi Üniversitesi Yay, �stanbul, 2005, s.32.Makedonya, demokrasiye geçmi� olmas�na ra�men sosyalist dönemin Türklük kar��t� söylemlerindenkurtulamam��t�r.66 a.g.m., s.27-28. Yunanistan-Makedonya anla�mazl��� için bkz., Murat Hatipo�lu, Yunanistan’da EtnikGruplar ve Az�nl�klar, SAEMK, Ankara, 1999, s.65-84.67 Gürbüz Bahad�r, Bat�dan Do�uya Uzanan Çizgide Balkanlar ve Türkler, Çizgi Kitapevi, Konya, 2002,s.26-27. Buradaki Türklerin konu�ma dilinde Türkiye’nin ad� k�saca “öte” dir:-“Öteye en son ne zaman gittin?-Ötede çok akrabam var.-Öteden dün geldikBazen ayn� anlamda Türkiye’den �stanbul olarak da bahsettikleri oluyor:�stanbul’un neresindensin? Erzurum’dan”. a.g.e., s. 28.68 a.g.e., s..32.

Page 36: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

26

Türklerin sosyal, idari mekanizmaya entegrasyonunda ise s�k�nt�lar vard�r. Türk

az�nl���n polisli�e ve askerli�e ra�betinin olmad���n� görüyoruz. Makedonya kurulduktan

sonra ekonomik s�k�nt�lar da ba� gösterdi. Bir çok kamu �irketi iflas bayra��n� çekti. Bir

çok insan i�inden oldu.Bu durumdan özellikle Türkler etkilendi. Türkler ilk önce i�ten

at�lanlar oldu i�e al�n�rken de son s�rada i�e al�nd�lar. E�itim durumunda ise Do�u ile Bat�

Makedonya aras�nda farkl�l�klar göze çarpmaktad�r. Bat� Makedonya’daki Türk çocuklar�

ilkokul ve liseyi Türkçe e�itim alarak bitirme imkan�na sahiptirler ancak bu da Türk nüfus

yo�unlu�una sahip bölgeler için geçerlidir. Do�u Makedonya’da ise çocuklar ancak ilk

okul 8. s�n�fa kadar Türkçe görme imkan�na sahiptirler. Daha sonra e�itimlerine

Makedonca devam etmek zorundad�rlar.69

Makedon yönetimi bu bak�mdan olsa gerek Türk-Müslüman az�nl��� birlik içinde

olu�undan rahats�zl�k duymaktad�r. Yetkililer �slam’�, Arnavut ulusçulu�un bir arac� ve

Makedonya’daki di�er Müslüman az�nl�klar olan Türkler, Torbe�ler, Çingeneler gibi

küçük gruplar� asimile etmek için bir araç olarak görürler.70 ��te Makedonya Müslüman

Türk az�nl���n bir problemi de budur. Arnavutla�mak tehlikesi.71 Yukar�da da

belirtti�imiz gibi Türkler bulunduklar� ülkeye sad�k bir millettir. 1987-96 aras�nda yap�lan

anketlerde Makedonya’n�n ba��ms�zl���n� kazanmas�ndan bu yana etnik milliyetçilik ve

69 a.g.e., s.41-42. Do�u Makedonya’daki Türkler Torbe� Türkleridir. Torbe� Türklerinin Yunanistan’dakikar��l��� Pomak Türkleridir. Atalar� Kuman Türkleri olan Torbe� Türkleri Osmanl�dan önce Balkanlarayerle�mi� ve buralar�n Türkle�mesinde önemli katk� sa�lam��lard�r. Yaln�z Torbe�ler, kültür ve dilbak�m�ndan Türklerden biraz farkl�d�r. Ancak kendilerini Türklere yak�n hissederler. Türkler de kendilerinionlardan ay�rmazlar. Makedon yönetimi ise Torbe�leri Türk olarak kabul etmez. “Makedonya CumhuriyetiYönetimi Türklere Yönelik Bask� ve Zulüm Rejimi Uyguluyor”, Yeni Bat� Trakya, say�:140(Eylül-Ekim1996), s.15. Torbe�lerin say�lar� 1953’de 1591, 1961’de 3002, 1971’de 1248, 1981’de ise 39.555’tir.Makedon siyaseti Torbe�ler üzerinde etkili olmaya ba�lad� ve zaman içinde baz� Torbe�ler Türklerdenkendilerini ayr� görmeye ba�lad�lar. Böylece her ikisi de Müslüman olan ve tarihi ve kültürel ba�lar�bulunan Türkler ve Torbe�ler bölünmü� olmaktad�rlar. Nazif Mandac�-Birsen Erdo�an, Balkanlar’daAz�nl�k Sorunu, Yunanistan , Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristan’daki Az�nl�klara Bir Bak��, SAEMK,Ankara, 2001, s.86. Makedonya Türkleri Do�u ve Bat� Makedonya Türkleri �eklinde siyasi , sosyal vekültürel olarak da birbirinden ayr�lmaktad�r. Do�u Makedonya Türkleri Torbe�ler, Bat�dakilerden daha zor�artlar alt�ndad�rlar. Bilinçli olarak baz� hizmetlerden geri b�rak�lm��lard�r. Böylece Torbe�ler Türkkimli�inden uzakla�t�r�lmaya çal���lmaktad�r. Necati Çay�rl�, “Makedonya Türkleri”, Türkler, ed., HasanCelal Güzel-Kemal Çiçek-Salim Koca, c.20, Yeni Türkiye Yay, Ankara, 2002, s.444.70 Hugh Poulton, Balkanlar Çat��an Az�nl�klar Çat��an Devletler, Sarmal Yay, �stanbul, 1991, s.100-101.71 �dareciler milli kimliklerini unutturmak için Türkleri, �slamiyet’e mensup di�er uluslarla birlikteMüslüman olarak adland�rm��lard�r. Türk nüfusunun azalmas�nda iki önemli faktör vard�r. Bunlar,asimilasyon ve göçtür. Türkler, evlilik yoluyla etnik kimli�ini yitirebilmektedir. Türklerle Arnavutlararas�nda özellikle dinsel yak�nl�k ve evlenme yoluyla gerçekle�en “Arnavutla�ma” Balkanlar‘da s�kçarastlanan “etnik kimlik kaynamas�”n�n örneklerinden birini olu�turmaktad�r. Ayr�ca geçmi�te oldu�u gibibugün de göç az da olsa devam etmektedir. Çay�rl�, a.g.m., s.445.

Page 37: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

27

ayr�mc�l�k Makedonlar ve Arnavutlar aras�nda giderek artarken en fazla itaatkar,

yurtta�l�k bilincinde olanlar�n ise Türkler oldu�u ortaya ç�km��t�r.72

Makedonya kamu kurulu�lar�nda çal��an Türkler 1997’de 1999 iken, 2000’de

1796’d�r. Makedon ve Arnavutlar’da art�� görülürken Türkler’de tam tersi olmu�tur.

Sonuçta Makedonlar ve Arnavutlar Makedonya’n�n ezici ço�unlu�a sahip iki

toplulu�udur. Siyasi temsiliyette ço�unlu�a sahip Makedon ve Arnavutluklar�n kendi

yanda�lar�na kamu kurulu�lar�nda i� imkan� sa�lamas� do�al gözükmektedir.73

20. Makedonya Türklerinin Nüfusu

93 Harbi bozgunu, Balkan Türklerinin kitleler halinde anavatan kabul ettikleri

Anadolu’ya göçün ba�lang�c� say�labilir. Müslüman Türk nüfus yüzy�llar boyu Osmanl�

hakimiyetinde huzur içinde buralarda ya�am�� olmalar�na ra�men buran�n otokton halk�

olamam��t�r. Di�er taraftan gayr-i Müslim tebaa da sanki bir gün gelecek Türkleri buradan

kovaca��z dü�üncesini �uuralt�nda saklam��, nitekim 1877-78 Osmanl� Rus harbi, Balkan

sava�lar� ve I. Dünya Sava�� sonunda önemli bir k�s�m Türk kitlesini Anadolu’ya

sürmü�tür. Bununla da yetinilmemi� ve mütemadiyen yap�lan bask�lar sonucu günümüze

de�in göçler devam edegelmi�tir.

Makedonya’daki Müslüman Türk nüfusa bakt���m�zda buran�n, Osmanl�

hakimiyetinden ç�kmas�ndan evvel Türk nüfusun toplam nüfusun yar�s�n� olu�turdu�unu

görüyoruz. 1904 y�l�nda Makedonya’da 1.508.508 Müslüman Türk nüfus mevcuttur.74

Makedonya genel müfetti�i Hilmi Pa�a’n�n 1904 y�l� raporuna göre de Makedonya’da

ço�u Türk, az� Arnavut 1.397.000 Müslüman, 869 bin Bulgar, 128 bin Arnavut, 307 bin

Rum ve 100 bin S�rp ya��yordu.75 Bundan sonra S�rp-H�rvat-Sloven Krall��� ve daha

sonraki ismiyle Yugoslavya Krall��� döneminde Türklerin gördü�ü bask� neticesi

Türkiye’ye göçler devam etmi�tir. II Dünya Sava�� sonras� Türkiye’nin Bat� blo�unda yer

72 �ule Kut, “Ba��ms�z Makedonya: Alt�nc� Y�l Krizleri”, Da��lan Yugoslavya ve Bosna-Hersek Sorunu:Olaylar-Belgeler (1990-1996), haz., �smail Soysal-�ule Kut, OB�V, �stanbul, 1997, s.181.73 Çay�rl�, a.g.m., s.448.74 Ömer Turan, “Makedonya ve Bulgaristan’da Ç�kan Türkçe Süreli Yay�nlar”, Avrupa’da TürkçeYay�nlar Sempozyumu(Ekim 1996), Hollanda Türk Akademisyenler Birli�i Vakf� Yay, Amsterdam,1996, s.39; Oktay, a.g.m., s.130.75 Turan, “Makedonya’da Türk Varl��� ve Kültürü”, s.22.

Page 38: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

28

almas�, Türklerin üzerindeki bask�y� artt�rm��t�r. Türkler, Yugoslav otoriteler taraf�ndan

tehlike olarak görülmeye ba�land�. 1948’de gerçekle�tirilen nüfus say�m�nda bu bask�

neticesi Türk az�nl�k kendisini Arnavut olarak kaydettirdi. Ancak Yugoslavya’n�n

komünist blo�undan at�lmas� i�leri tam tersi yöne çevirdi. Arnavutlukla da ili�kisi bozulan

Yugoslavya’da bu kez Arnavutluklar �üpheli görülmeye ba�land� ve bir çok Arnavut

kendisini Türk olarak kaydettirdi.76 Nihayetinde Türkiye ile Yugoslavya aras�nda 1952

y�l�nda serbest göç anla�mas� imza edildi. Anla�ma, Türk az�nl���n Makedonya’daki

varl���na büyük darbe oldu. 1953’de de 1948 de olan�n tam tersi durum ya�and�. 1953

Balkan Pakt�’na Yugoslavya ile Türkiye, Türklerin gönüllü göç edebilmelerine olanak

sa�layan bir madde koydular. Bu madde pek çok Arnavut ve Çingenenin kendini Türk

olarak yazd�rmas�na vesile oldu ve Türk nüfus yeniden yükseldi. Böylece 1953’den

1960’a kadar olan sürede 151.812 ki�i Yugoslavya’dan Türkiye’ye göç etti. Tabii bunlar�n

aras�nda Arnavutlar da vard�. 1948’de Türk nüfus Yugoslav’da 95.940 iken 1953’de a��r�

yükselerek 203.938’e ç�km��t�r. 1960’da da Yugoslavya’da 131.481 Türk kalm��t�.77

Makedonya �statistik Kurumu’nun verilerine göre 1953 ve 1961 nüfus say�mlar�nda

72.457 Türk Makedonya’dan göç etmi�tir. Ba�ka bir kayna�a göre ise 1956 sonunda 150

bin Türk gönüllü olarak Makedonya’ya göç etmi�tir.78 1971 nüfus say�m�na göre

Yugoslavya’da 108.552, 1981 say�m�na göre ise 101.292 Türk mevcuttu. Bunlar�n

87.691’i Makedonya’da ya��yordu. 100 binli rakamlar�n geçti�i yerde nüfusun 10 binlere

dü�ü�ü dramatiktir. Nitekim bu dü�ü� politik nedenlerle izah edilebilir. 1974 anayasas�

Kosova’ya geni� bir özerklik tan�m��t� ve bu bölgenin yerli ve ço�unluk halk� olan

Arnavutlara çok büyük ayr�cal�klar tan�m��t�. Bir Arnavut olman�n verdi�i avantajlara

kar��l�k Türk kökenli olmak dezavantajl� olmu�tu. Bununla birlikte ayn� dinden olman�n

getirdi�i ve Türkler için büyük bir tehlike olan Arnavutla�ma olgusu ya�and�. Bir çok

Türk az�nl�k kendisini Arnavut olarak yazd�rd�.79

76 Oktay, a.g.m., s.141.77 Kut, a.g.e., s.228.78 Erdo�an Saraç, “Makedonya”, Yeni Türkiye, say�:3(Mart-Nisan 1995), s.287; Nazif Mandac�-BirsenErdo�an, Balkanlar’da Az�nl�k Sorunu: Yunanistan, Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristan’dakiAz�nl�klara Bir Bak��, SAEMK, Ankara, 2001, s.81-82.79 Madac�-Erdo�an, a.g.e., s.81; Kut, a.g.e., s.229; Sosyalist Makedonya Cumhuriyeti’nin(SR) nüfusu 1981nüfus say�m�na göre 1.912.257 idi. Ayn� nüfus say�m�na göre Makedonya’da 1.281.195 Makedonyal�,377.726 Arnavut, 44.613 S�rp, 39.555 Müslüman, 47.223 Çingene, 86.691 Türk ve 7190 Ulah vard �. Gerikalanlar ba�ka etnik gruplardan olu�uyordu. Poulton, a.g.e., s.57.

Page 39: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

29

Arnavutlar, di�er Müslüman az�nl�klar� içinde eritme potansiyeline sahipken,

Makedonya da ayn� �ekilde ülkedeki az�nl�klar� Makedon gösterme e�ilimi vard�r. Bu

bak�mdan Makedon nüfus istatistikleri güvenilirlikten uzak olmu�tur.80

1991’e geldi�imizde ise resmi rakamlar Makedonya’da 97.416 Türk’ün var oldu�unu

gösteriyor ki bu say�m� Arnavutlar boykot etmi�lerdir. 1994 nüfusu say�m�nda Türkler

81.615 tir. Bu kadar k�sa süre için de 15 bin civar�nda Türk nüfusuna ne oldu�u

aç�klanamamaktad�r. Burada kar��m�za demokratik dönemle birlikte yükselen Makedon

milliyetçili�i ç�kmaktad�r. Makedonya, etnik çe�itlili�ine ra�men Makedon milletini fazla

göstererek üniter bir Makedon devleti olu�turma e�ilimindedir. Makedonya Türkleri ise

kendilerinin, resmi rakamlar�n aksine say�lar�n�n 170 ila 200 bin aras�nda oldu�una

inanmaktad�rlar(Türk Demokrat Partisinin yapt��� ara�t�rmaya göre).81

Türklerin yo�un olarak ya�ad�klar� yerlere bakt���m�zda ise bunlar; Makedonya’n�n

bat�s�nda Gostivar, Kalkandelen (Tetovo), Ohri, Struga, K�rçova, Debre, Üsküp ile

Makedonya’n�n do�usunda Köprülü, Valandova, Usturumca, Radoviç ve ��tip kazalar�d�r.

Temmuz 2000 itibariyle de Makedonya’n�n nüfusu 2 milyon 50 bin civar�ndad�r. Toplam

nüfusun oransal olarak da Makedonlar %67, Arnavutlar %21, Türkler %5 ve Torbe�ler ise

%3.5’ini olu�turur.82

80 Toplu halde Makedonya’da Türklerin nüfus durumu resmi rakamlarla �öyledir. 1953’de 203.938, 1961’de131.481, 1971’de 108.552, 1981’de 86.591, 1991’de 97.416, 1994’de 81.615. Saraç, a.g.e., s.287; ÖmerTuran ise farkl� rakamlar veriyor. 1981’de 88.591, 1991’de78.880, 1994’de 87.019. Ömer Turan“Makedonya’da Türkler”, Makedonya Sorunu Dünden Bugüne, der., M. Murat Hatipo�lu, ASAM, Ankara,2002, s.171. Makedon komünist yöneticiler nomenklatura dedikleri di�er Müslüman gruplar�n Arnavutlariçinde asimile olmalar�n� her zaman bir tehdit unsuru olarak görmü�lerdir. Makedon �statistik Kurumu’nagöre Arnavutlar özellikle Tetovo, Gostivar, Struga ve Kiçevo civar�ndaki Türkleri Arnavutla�mayazorlam��lard�r. 1987’de Makedonya Komünist Partisi Merkez Komitesi Arnavut milliyetçili�inin TürkleriGostivar’dan kitleler halinde göçe zorlad���n� aç�klam��t�r. Mandac�-Erdo�an, a.g.e., s.82-83.81 Saraç, a.g.m., s.287; Turan, “Makedonya ve Bulgaristan’da Ç�kan Türkçe Süreli Yay�nlar”, s.40. 1991say�m�nda Müslüman Torbe�ler, Türk olmad�klar�, Müslüman Makedonlar olduklar� gerekcesiyle busay�mda ayr� bir Müslüman kategoride say�lm��lard�r. Bu da Türk az�nl���n tepkisini çekmi�tir. Kut, a.g.e.,s.31. 1991 nüfus say�mlar�nda al�nan tüm siyasi tedbirlere ra�men Torbe�lerin bir ço�u kendini Türk olarakyazd�rd�. Önceden Arnavut yaz�lan baz� Türkler de bu say�mda yeniden Türk olarak yaz�ld�. BöyleceTürklerin say�s�nda bir art�� gözlendi. Bunun yan�nda ülkede, Makedonlara göre 600 ila 800 binArnavut(Arnavutlara göre ise bu rakam 900 bin ila 1 milyon aras�ndad�r), 1 ila 1 milyon 200 bin aras�ndaMakedon ya�amaktad�r. �lker Alp, “Makedonya Üzerindeki Mücadeleler ve Makedonya Cumhuriyeti”,Makedonya Sorunu Dünden Bugüne, der., M. Murat Hatipo�lu, ASAM, Ankara, 2002, s.89.82 M. Murat Hatipo�lu, “Kurulu�undan Günümüze Makedonya Cumhuriyetinin D�� Politikas� ve BalkanÜlkeleriyle �li�kileri (1991-2000)”, Balkan Diplomasisi, der., Ömer E. Lütem-Birgül Demirta� Co�kun,ASAM, Ankara, 2001, s.167; Turan, a.g.m., s.40.

Page 40: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

30

1996’da yap�lan idare-bölge düzenine göre Makedonya’da toplam 123 belediyeden

sadece 30’unda Türkler bulunmaktad�r. Makedonya Türk az�nl���n ileri gelenlerinden

Demokratik Müslüman Partisi genel ba�kan� Tevfik Kadri’ye göre ise rakamlar gerçe�i

yans�tmamakta, Makedonya’da 200 binin üzerinde Türk ya�amaktad�r.83

21. Makedonya Türklerinin Hukuksal Durumu

Yugoslavya’da 21 �ubat 1974 tarihli anayasa, etnik gruplar�n durumuna aç�kl�k

getirmi�tir. Bu anayasa, Yugoslav halk ve milletlerinden bahsetmekte, etnik gruplar�n

haklar�n� s�ralamaktad�r. Buna göre insanlar, milliyet, �rk, dil, din, e�itim, sosyal

durumlar�na bak�lmazs�z�n yasalar önünde e�ittir. ��te Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti

anayasas� da bu e�itli�e binaen Makedon, Arnavut ve Türklerin kurucu halk olarak

nitelendi�i bir anayasayd�.84 1974 anayasas�yla dil kullan�m�nda da geni� haklar getirildi.

Buna göre Yugoslavya’n�n tüm cumhuriyetlerinde ve özerk bölgelerinde tüm halklar ve

milletler kendi dillerinde serbestçe e�itim yapabilirler. Bütün topluluklar�n dil ve

alfabeleri e�ittir.85

Yugoslavya’n�n da��lmas�yla birlikte 1989’da yap�lan bir anayasa de�i�ikli�i ile

Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti(SR), Makedonya halk�n�n ulus devleti olarak yeniden

tan�mland�. Önceden belirtti�imiz gibi Makedonya, Makedon, Arnavut ve Türklerin

devleti �eklindeydi. Yugoslavya’n�n da��lmas� ve artan milliyetçilik cereyanlar� Makedon

ulusçu�unun da sald�rgan bir hal almas�na neden oldu.86 Yeni kabul edilen bu anayasa ile

Makedonya’da Arnavutlar, Türkler, Ulahlar ve di�er gruplar ülkede ya�ayan e�it haklara

sahip az�nl�klar(milliyetler) olarak tan�mlan�r.87

83 Çay�rl�, a.g.m., s.445.84 F. W. Carter, “Türk Haklar�”, Dünya’da Türkler, ed., Margaret Bainbridge, çev., M. Harmanc�, Say Yay,�stanbul, 1995, s.274; Oktay, a.g.m., s.137; Birgül Demirta� Co�kun-Emir Türko�lu, “Makedonya B�çakS�rt�nda: Balkanlar�n Eski Model Ülkesi Yeni �stikrars�zl�k Unsuru mu?”, Makedonya Sorunu DündenBugüne, der., M. Murat Hatipo�lu, ASAM, Ankara, 2002, s.123.85 Carter, a.g.m., s.279.86 Poulton, a.g.e., s.64,102.87 Co�kun-Türko�lu, a.g.m., s.124-125; Turan, “Makedonya’da Türkler”, s.168. 17 Kas�m 1991’deyürürlü�e giren 134 maddelik yeni Makedonya Cumhuriyeti anayasas�, devleti egemen, ba��ms�z,demokratik ve sosyal bir devlet olarak tan�mlanmaktad�r. Çi�dem Ülker, Makedonya Türk ÖyküsündeKimlik Sorunu, Kültür Bakanl��� Yay, Ankara, 1998, s.11. Makedonya anayasas� etnik gruplar� tan�mlamakiçin milliyet(National Minority) terimini kullan�r. Bu, çok uluslu bir devletin içinde var olan bir ulusaltopluluk anlam�n� ta��r. Yani ulusal az�nl�k, bir devletin d���ndaki bir ba�ka devlete etnik olarak ba�l� olan

Page 41: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

31

Bu anayasa etnik gruplar�n haklar�n� �öyle tan�mlar: Milliyetler kimliklerini ve ulusal

özelliklerini geli�tirirler, Makedonya Cumhuriyeti milliyetlerin, etnik, kültürel, dinsel

kimlikleriyle dillerini korumay� garanti eder, milliyetler kendi kimliklerini ifade, te�vik ve

geli�tirmek için kültür, sanat, bilimsel vs. ba�ka dernekler kurma hakk�na ve kendi

anadillerinde ilk ve orta ö�renimlerini görme hakk�na sahiptir.88

Tüm bu verilen anayasal haklara ra�men bu yeni anayasaya itirazlar�n temelinde

anayasan�n, Makedon milletinin ulus devleti olarak kabul edilmesi gelmektedir.89 Ancak

1991 anayasas� yurtta� hak ve özgürlükleri aç�s�ndan ve az�nl�k haklar� bak�m�ndan liberal

bir anayasa olma özelli�i ta��r.90

Ba��ms�z Makedonya Cumhuriyeti’nde Makedonlar’da, toplam say�lar� kendilerinin

say�s�na e�it olan di�er az�nl�k gruplar�n�, küçük birer az�nl�k olarak görme e�ilimi hakim

olmu�tur. Makedonlardan sonra gelen ve nüfus olarak en büyük ikinci grubu olu�turan

Arnavutlar ve Türkler, bu durumdan hiç de ho�nut de�illerdir. Kendilerine ikinci s�n�f

insan muamelesi yap�ld���n� dü�ünmektedirler. Üstelik devlet kademeleri de art�k

Makedonlarca i�gal edilmeye ba�lanm��t�r.91 Resmi rakamlara göre 500 bin

civar�nda(Arnavutlara göre ise 700-800 bin civar�nda) olan Arnavutlar için anayasa ile

ikincil konuma dü�mek kabul edilemez bir durum olmu�tur. Ülkede az�nl�k statüsünde

olmay� kabullenemeyen Arnavutlar ve Türkler az�nl�k haklar� meselelerinde birlikte

hareket etmektedir. Bu ise, Makedon yönetiminin bu iki gruba kar�� sert önlemler

almas�na neden olmaktad�r.

Makedonlara göre Arnavutlar, 1991 anayasas�na göre verilen haklar�n d���nda

ayr�cal�klar pe�indedir. Türkler ise yap�lan anayasas�n�n uygulan��� yönünde itiraz

etmektedirler. Üsküp’te “Sosyolojik, Siyasal ve Hukuksal Ara�t�rmalar Enstitüsü’nün

Etnik �li�kiler Merkezi”nce yap�lan ara�t�rmada az�nl�klara sorulan, “Makedon devletini

bir topluluk demektir. Makedonyal� Türkler de, devletin kurucu unsuru olmaktan ç �kar�larak az�nl�kdurumuna dü�ürülmekten ho�nut de�illerdir. Ülker, a.g.e., s.17.88 Ülker, a.g.e., s.12.89 �ule Kut, “Ba��ms�z Makedonya: Alt�nc� Y�l Krizleri”, Da��lan Yugoslavya ve Bosna-Hersek Sorunu:Olaylar-Belgeler (1990-1996), haz., �smail Soysal-�ule Kut, OB�V, �stanbul, 1997, s.190.90 Kut, Balkanlarda Kimlik ve Egemenlik, s.28.91 Turan, “Makedonya’da Türk Varl��� ve Kültürü”, s.23; Ülker, a.g.e., s.17. Türkler, ana devletioldu�undan dolay� Makedonya’n�n asli unsuru say�lmamaktad�r. Ancak hukuksal olarak tüm vatanda�l�khaklar�na sahiptir. Türkler, Makedonya devletine fiilen ba�l� say�lmaktad�rlar, hukuken de�il. Ülker, a.g.e.,s.20.

Page 42: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

32

ne derece kendilerinin gördü�ü” sorusuna verilen cevapta, Türklerin Arnavutlardan farkl�

bir yakla��m içinde oldu�u görülür. Türklerin %90’� kimi haks�z uygulamalara ra�men

kendilerini Makedonlarla e�it vatanda�lar olarak görmektedirler. Arnavutlar�n ise %42 si

kendini ikinci s�n�f vatanda� olarak görüyor. Türklerin %80’i gibi yüksek bir oran� da

ayr�mc�l��a tabi tutulmad���n� dü�ünmektedir. Sonuçta Türklerin, Makedon yasalar�na

uyan, itaatkar, uyumlu bir az�nl�k oldu�u ortaya ç�kmaktad�r.92

22. Makedonya Türklerinin Siyasi Te�ekkülleri

Yugoslavya’n�n da��lmas�yla birlikte Makedonya’da 11 Kas�m 1990’da ilk çok partili

seçim düzenlendi. 8 Ocak 1991’de Makedonya Parlamentosu ilk toplant�s�n� yapt� ve 27

Ocakta son Makedonya Federe Cumhuriyeti’nin de ba�kan� olan Kili Gligorov

cumhurba�kanl���na getirildi.93 Yerel seçimler ise Kas�m 1996’da yap�ld�. Normalde

1994’de yap�lmas� gereken seçimleri Makedonya Hükümeti, daha önemli meselelerle

u�ra�t���n� vurgulayarak iki sene süreyle erteledi. Ancak 1996’n�n sonunda Makedonya

Parlamentosu yeni “Belediyeler Yasas�n�” ve yeni “Yerel Seçimler Yasas�”n� ç�karmay�

ba�arm��t�r.94 Makedonya Türklerinin biricik siyasi temsilcisi olan Türk Demokratik

Partisi ise kendi imkanlar�yla yerel seçimler 96’ya kendi ba��na 12 belediye ba�kan� aday�

ile, hükümet orta�� Arnavut Refah Partisiyle de belediye meclis üyeli�i için koalisyonla

kat�lm��t�r. Seçim sonucunda ise TDP aday� hukukçu Nevaip �smail, Merkez Jupa’n�n ilk

seçilen belediye ba�kan� oldu. Kazan�lan bu bölge de, Torbe� Türklerinin Türk dilinde

e�itim mücadelesi verdi�i ve dolay�s�yla Makedon hükümetinin Türk milli kimli�ini

tan�mad��� yerdir. TDP, Merkez Jupa’da elde etti�i ba�ar�yla hükümete galebe çald�.

Seçimlerin genelinde TDP, Makedonya’n�n tüm belediyelerinde toplam 1902 belediye

meclis üye say�s�n�n 42’sini kazand�. 1990 yerel seçimlerinde bir sandalye kazanm�� olan

TDP, 1996’da bunu 42’ye ç�kararak k�sa zaman içinde partinin siyasalla�mas�n�

sa�lam��t�r.95

92 Mandac�-Erdo�an, a.g.e., s.83.93 Hatipo�lu, “Kurulu�undan Günümüze Makedonya”, s.168. Yugoslavya’da cumhurba�kan� ço�unlukmilletten seçilirse ba�bakanlar s�rayla az�nl�klardan seçilmektedir. Makedonya Türklerinden Firuz Demir ,Makedon meclisinde ba�kan yard�mc �l��� yapm��t�r. Carter, a.g.m., s.278.94 Erdo�an Saraç, “Makedonya Yerel Seçimler 1996 ve Nüfus Say�m� �le �lgili Nihai Veriler, Yeni Türkiye,c.II, say�:16(Temmuz-A�ustos 1997), s.1812.95 a.g.m., s.1813-1814.

Page 43: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

33

Devlet kademlerinde oldu�u gibi parlamentoda da Makedonlar %85 gibi bir ço�unlu�u

ellerinde tutmaktalar. Ancak burada Makedonya’daki seçim sisteminin adaletsizli�i

üzerinde durmak gerekir. Bu sistem mümkün mertebe az�nl�klar�n meclise girmelerini

engellemek üzere haz�rlanm��t�r. Hatta diyebiliriz ki bu kanun, sosyalist Makedonya

döneminden kalmad�r. Türklerin yo�un olarak bulunduklar� yerler iki ayr� seçim

bölgesine taksim edilerek oylar� da��t�lmaktad�r. Türklerin yo�un olarak bulundu�u Bat�

Makedonya’n�n baz� yerlerinde 1 milletvekili için 17 bin oy gerekirken da��n�k oldu�u

yerlerde ise 3 bin be� yüz oy ile bir milletvekili seçilebilmektedir. Dolay�s�yla Türk

nüfusun kesafetine göre seçim bölgeleri belirlenmi� olmaktad�r. Ba�ta Türkler olmak

üzere di�er az�nl�klar, Makedonya’n�n bütün halinde “tek bir seçim bölgesi” kabul

edilmesini ve böylece nüfuslar� oran�nda parlamentoda temsil edilebilmeyi istemektedir.96

Makedonya Türklerinin siyasal e�ilimlerine bakt���m�zda ise, temelde ikiye

ayr�ld�klar�n� görüyoruz. Liberaller ile Türk-�slam anlay���na ba�l� milliyetçiler. Az�nl�k

haklar� söz konusu oldu�unda ise her iki taraf da görü� birli�i içersindedir.

Yugoslavya’n�n da��lmas�na yak�n milliyetçi e�ilimler yükselmi�tir. Bu durum siyasal

partilerin de a��r�l��a kaçmas�na neden oldu. 1990’daki Makedonya seçimlerinde

parlamentodaki gruplar�n ço�unun milliyetçi partiler oldu�unu görüyoruz. Makedonya

Cumhurba�kanl��� Konseyi eski üyesi Fahri Kaya, bu durumun Türkleri kayg�land�rd���n�

dile getiriyor. Bu, az�nl�k haklar�n�n da k�s�tlanmas�na neden olmaktad�r. Daha önce

Makedon Millet meclisinde Türkler 15 milletvekili ile temsil edilirken, son seçimlerde bu

rakam s�f�rlanm��t�r.97

23. Makedonya’da Siyasi Partiler

230. Türk Demokratik Partisi

96 Turan, “Makedonya’da Türk Varl��� ve Kültürü”, s.24-25; Saraç, “Makedonya”, s.288. Turgut Özal,Makedonya Cumhurba�kan� Kili Gligorov’a yapt��� bask� sonucu 1990 seçimlerinden sonra bir Türkükültür bakan� seçtirtmi�tir. Ancak aradan çok geçmeden 1991’de görevden al�nm��t�r. TürklerMakedonya’n�n hiçbir belediyesinde %15 in üzerinde nüfus yo�unlu�una sahip de�ildir. Türklerin yar�s�kadar bile olmayan S�rplar, Çingeneler, Bo�naklar bile parlamentoda temsil edilebilmekteyken Türk az�nl�k,yukar�da sayd���m�z nedenlerden dolay� temsil edilememektedir. Turan, “Makedonya’da Türkler “, s.172.97 Fahri Kaya, “Yugoslavya Türkleri Tehlikede”, Yeni Bat� Trakya, say�:104(Kas�m-1991), s.30. Burada,yeni kurulan ve bir dernek görünümünde olan Türk Demokratik Birli�i’nin da��n�kl���, tecrübesizli�i veseçim adaletsizli�i etkili olmu�tur. Saraç, “Makedonya”, s.288.

Page 44: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

34

Makedonya’ya demokrasinin gelmesiyle Türkler de bundan faydalanmak, dilini,

dinini, refah�n�, kültürünü, töresini, ulusal ç�karlar�n�, temel hak ve hürriyetlerini

savunmak amac�yla yola ç�kt� ve 1.7.1990 tarihinde temelde bir dernek statüsünde ve

Avni Engüllünün kurucu ba�kanl���nda Türk Demokratik Birli�i’ni kurdular. Mugbil

Beyzat bir y�l süreyle TDB’n�n geçici ba�kanl���n� yürüttü. Bu siyasi dernek, 1990’da

yap�lan ilk genel seçimlere kat�lm�� ancak, da��n�kl�k, tecrübesizlik ve seçim yasas�n�n

adaletsizli�i dolay�s�yla bir ba�ar� elde edememi�tir.98 Bu dönem, Makedonya’daki etnik

gruplar�n kimliklerinin de daha belirgin hale geldi�i ve TDB’nin siyasal bir kimli�e

büründü�ü dönem oldu. Bu siyasi süreç içerisinde TDB, 27.6.1992 tarihinde ikinci genel

kurultay�na gitti ve Türk Demokratik Birli�i, Türk Demokratik Partisine dönü�tü. Bundan

sonra Erdo�an Saraç genel ba�kanl��a getirildi.99 Ancak Türkler, ilk siyasal te�kilatlanma

tecrübelerini ya�arken ayn� zamanda aralar�nda iç çeki�meler de ba�lad�. TDP kurulduktan

sonra partiye muhalif kimseler ba�ta Mugbil Beyzat, Kamuran Tahir, Güner �smail gibi

kendilerini eski Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti’ne ve sonras�nda kurulan Makedonya

Cumhuriyeti’ne adapte etmi� ki�iler sosyalist bir çizgide siyaset yapmaya ba�lad�lar.100

TDP, 1994 Makedonya genel seçimlerini tek ba��na 59 milletvekili aday� ç�kararak

kat�lmay� ba�arm�� ancak meclise bir milletvekili gönderebilmi�tir. Seçim öncesi Arnavut

ve Makedon partilerden seçim ortakl��� arayan TDP, arad���n� bulamam��t�r. Ancak

seçimlerin ilk turunda 8 milletvekili aday�n�n 2. tura yükselebilmesi büyük ba�ar� olmu�

ve bu ba�ar� di�er partileri de �a��rtm��t�r. Seçim yasas�ndaki adaletsizli�e ra�men

Türklerin 1 milletvekili ç�karmas� Türk az�nl��a adeta bir bayram havas� ya�atm��t�r.101

1996 yerel seçimlerine gelindi�in de ise TDP, 2 belediye ba�kan� ve 17 belediyede 44

belediye meclis üyesi ç�karmay� ba�ard�.102 TDP’nin siyasal u�ra� verdi�i alanlar�n

ba��nda, uluslararas� insan haklar� kurulu�lar�n�n da yak�ndan takip etti�i Merkez Jupa

(Zupa) olay� oldu. TDP, kesinlikle Torbe� tabirini kabul etmemektedir. Bilindi�i gibi bu

98 Saraç, “Makedonya”, s.288; Turan, “Makedonya’da Türk Varl��� ve Kültürü”, s.24; (http://www.tdp.org.mk/Tarihce/Tarihce.htm). Mugbil Beyzat’�n Makedonya Sosyal Demokratik Partisi’ndenmilletvekili aday� olmas� Türk seçmenini üzmü�tür. Beyzat daha sonra görevinden al�nm��t�r. Saraç, a.g.m.,s.288. Nüfus �tibariyle Türklerin, 7 sandalyeye sahip olmalar� gerekir. Çay�rl�, a.g.m., s.446.99 (www.tdp.org.mk/Tarihce/Tarihce.htm); Saraç, a.g.m., s.288. TDP’den önce Türklerin kurdu�u,“Makedonya Türkleri Demokratik �ttifak �” adl� te�kilat�n ismi de geçiyor. Mandac�-Erdo�an, a.g.e., s.84.100 Turan, a.g.m., s.24.101 Saraç, a.g.m., s.288. Ancak TDP, din birli�i esas�na dayal� ve Müslümanlar� bir çat� alt �nda toplanmay�hedefleyen Kenan Mazlami’nin genel ba�kan� oldu�u “Demokratik Eylem Hak Yol Partisi” ile ittifakyapm��t�r. Turan, a.g.m., s.24; Saraç, a.g.m., s.288.102 (www.tdp.org.mk/Tarihce/Tarihce.htm)

Page 45: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

35

bölgede Makedon hükümeti Torbe� Türklerini zorla Makedonca e�itimi dikte etmek

istemektedir. Bu olayda TDP, i�i Türkiye’ye toplu göç tehdidine kadar götürdü. Parti

içinden de Torbe�lerin haklar� yeterince savunulmad��� ele�tirisi geldi. Ancak TDP genel

kurulu, ba�kan Saraç’�n arkas�nda oldu�unu göstererek Parti içi muhalefet susturuldu.

TDP, Torbe�lerin Türkçe e�itim haklar�n�n her zaman arkas�nda durmaya ve savunmaya

devam edegelmi�tir. TDP’nin Türklerin haklar�n� aramada mücadele verdi�i di�er husus,

Yugoslavya’dan göç edenlerin geride b�rakt��� mallar�n� tekrar elde edebilmesine yönelik

mücadele oldu. Türkler göç ederken ba�l� olduklar� belediyeye geride b�rakt�klar� mallar�

hususunda hiçbir hak talep etmeyeceklerine dahil imza atm��lard�. TDP, Makedonya

Cumhuriyeti döneminde bu meselenin takipçisi oldu. Türklere ait mallar�n geri iade

edilmesi için u�ra� verdi ancak hükümet, kamula�t�r�lm�� mallardan ancak Makedon

vatanda�lar�n faydalanabilece�i hükmünü getirdi.103

Türkiye ile olan ili�kilerine gelince, zaman zaman Türk yetkililerin Makedonya’y�

ziyaretleri Türk az�nl��a bir destek ve moral gücü kazand�rmaktad�r. Makedonyal�

Türkler, Türkiye’den Makedon devlet kurumlar�na daha etkin ve fazla say�da kat�labilmek

için yard�m beklemektedirler. Ancak Makedonya’da Türkler, varl���n� hissettirmeye,

vatan olarak Makedonya’y� kabul etmeye ve Türkiye’ye göçün kesinlikle önünde

durmaya çal��maktad�r. Saraç bir konu�mas�; “Anavatan�m�z Türkiye Cumhuriyeti

Kalbimizde Taht Kurmu�tur. Bu taht� y�kmak isteyenler kim olursa olsun bizim gerçek

dü�man�m�zd�r. Biz büyük Türk milletinin bölünmez bir parças�y�z anavatan�m�za

yürekten ba�l�y�z” �eklinde olmu�tur. Bu, Makedonya’daki Türk varl���n�n anlam�n�,

misyonunu göstermesi bak�m�ndan öz bir ifadedir.104

1999 cumhurba�kanl��� seçimlerinde TDP, Boris Traykovski’yi destekleyerek seçimi

kazanmas�na yard�mc� oldu. 2002 parlamento seçimlerinde ise TDP, di�er az�nl�k

partilerinin bir araya gelip “Makedonya �çin Birlikte Koalisyonu” ittifak�nda yer ald�. Bu

seçimlerde TDP, 2 milletvekili ile hükümette çal��ma ve sosyal güvenlik bakanl���nda

bakan vekilli�ini almay� ba�ard�. Bu üst görevlerin yan�nda Makedon televizyon ve

radyosunda, Kültür ve Tar�m Bakanl�’��nda cumhuriyet düzeyinde yöneticilik, Maliye

103 Mandac�-Erdo�an, a.g.e., s.85-86.104 Çay �rl�, a.g.m., s.447; Nefi Demirci, “Makedonya, Kosova, Kerkük”, Orkun, say�:98(Nisan 2006), s.1.TDP ba�kan� Erdo�an Saraç Makedonya’daki Türk varl���n�, Osmanl�n�n Balkanlar� anavatan olarakbilmesi ve 5,5 yy süren varl���n�n bir sonucu olarak tarif etmektedir. Ülker, a.g.e., s.17.

Page 46: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

36

Bakanl��� Vergi �dare Dairesi’nde, M.C. Merkez Halk Bankas�’nda, Anayasa Mahkemesi

ve Cumhuriyet Yarg�çlar Konseyi’nde birer temsilci elde etti.105 En son 5.4.2003’te

Ohri’de yap�lan TDP’nin 5. ola�anüstü kurultay�nda parti, yeni program ve tüzü�ünü

kabul etti. Bu tüzük ve programla TDP, daha ça�da� ve demokratik düzeye eri�ti. Yeni

tüzük, “Entelektüel Konsey” ve ”Kad�nlar Aktiv” te�kilatlar�n�n kurulmas�n�

öngörmektedir. Bu yap�lar�n parti içi etkile�imi ve koordinasyonu artt�raca��

dü�ünülmektedir.106

Son olarak Makedonya Türklerinin içte ya�ad��� ayr�l�klardan bahsetmek yerinde olur.

Özde milli dü�ünce ve ç�karlarda birlik olmakla beraber, Türklerin dü�ünce yap�lar�nda

farkl�l�klar�n oldu�unu görüyoruz. Bu bak�mdan s�k s�k Türklerin birlik ve beraberlik

içinde olmalar� gerekti�i siyasiler taraf�ndan dile getirilir. Örne�in 30.6.2000’de yap�lan

TDP kurultay�nda savunulan dü�ünce, Abdülhakim Hikmet Do�an E�itim- Kültür ve

Sanat Merkezi (Vakf�) ba�kan� Hamdi Hasan ile TDP genel ba�kan� Erdo�an Saraç

aras�ndaki görü� ayr�l�klar�n�n giderilmesi halinde Türklerin, Makedon Millet Meclisinde

daha güçlü bir �ekilde temsil edilebilece�idir. Ayn� �ekilde TDP’den ba�ka 1999’da

kurulan “Türk Hareket Partisi” ile 2000’de kurulan “Demokratik Müslüman Partisi” Türk

partilerinin birlikte hareket etmeleri gerekti�ini söylemi�lerdir. Türk az�nl���n

Makedonya’da varl���n� sürdürebilmesi davas�nda her iki muhalif grup birbirini

suçlayarak davaya ihanet etti�ini söylemektedir. TDP merkezli siyasette taraftar olanlar

Müslüman Türk olarak nitelenirken, di�er tarafta TDP siyasetine muhalif, kendini

Makedonyal� hissedenler kendini Makedonyal� Türk olarak görmektedir.

Makedonya’da Türklerin di�er te�kilatlar�ndan Aziz �en’in Grostivar’da kurdu�u

“Güven” Partisi107 ve “ Makedonya Türk Sivil Te�kilatlar Birli�inden” bahsedebiliriz.

105 (www.tdp.org.mk/Tarihce/Tarihce.htm). TDP’den milletvekili Gayur Saraç ve Kenan Hasip’in yan� s�raMakedon Dahili Devrimci Örgütü-Makedon Ulusal Birli�i Demokratik Partisi (VMRO-DPMNE)’denAdnan Kahil de milletvekili oldu. Oktay, a.g.m., s.149-150.106 (www.tdp.org.mk/Tarihce/Tarihce.htm)107 Demirci, a.g.m., s.1; Kut, Balkanlar’da Kimlik ve Egemenlik, s.37. TDP’den görü� ayr�l�klar� nedeniyleayr�larak partiyi kurdu. Türk az�nl���n birlik olmas�n�n önündeki hastal�k olan ki�isel ç�karlar nedeniylepartiden ayr�lm��t�r. a.g.e., s.35.

Page 47: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

37

24. Makedonya’da Dernekler

Bilindi�i gibi Makedonya, Balkan Sava�lar� sonunda Osmanl� hakimiyetinden ç�kt�.

Bu tarihten II. Dünya Sava��na kadar Türklerin siyasi organizasyonlar� olmad�. Yaln�z

siyasal de�il sosyal, dil, e�itim, folklar gibi alanlarda da örgütlenmelerine imkan

tan�nmad�. Bu dönemde 1924’te Üsküpte “Sebat Futbol Klübünü”, 1937’de “Üsküp

Türkleri Yard�m Cemiyeti”nin kurulmas�n� sayabiliriz.108

1940 sonras� dönemde artan Arnavut milliyetçili�i, Türklere Türkle�mi� Arnavut

yaftas�n�n vurulmas� ve göçler sonucu nüfusun azalmas� gibi olumsuzluklara ra�men

Türkler, milli kimliklerini korumay� bilmi�lerdir. ��te bu milli kimli�i koruma

dü�üncesiyle bir k�s�m Türk ayd�n� Makedonya’da Türklerin haklar�n� korumak ve

geli�tirmek, milli manevi de�erlerine, örf ve adetlerine sahip ç�kmak amac�yla 1942’de

“Yücel” te�kilat�n� kurdu109

Sava� sonras� Yugoslavya’da sadece Türk az�nl���n haklar�n� korumak amac�yla ortaya

ç�km�� olan bu te�kilat, Do�u-Bat� bloklar� aras� rekabet ve Yugoslavya ile Rusya’n�n

çeki�mesinin kurban� oldu. Te�kilat aleyhine, Yugoslavya’n�n devlet ve toprak

bütünlü�ünü hedef alan terörist ve casus bir örgüt ve temel amac�n�n Türkiye ile

birle�mek oldu�u iddias�yla hakk�nda soru�turma ba�lat�ld�. Yücel te�kilat�n�n içinde,

te�kilat aleyhine ileri sürülen suçlamalar� destekleyenler ve yönetimin yan�nda olanlarla,

amaçlar�n�n hiç de bölücülük ve terörizm gibi yasa d��� faaliyetler olmad���n� savunan bir

grup vard�r. Birinci gruba girenler aras�nda Mustafa Karahasan, Yücel’in casus, terörist,

anti sosyalist, anti Atatürkçü bir te�kilat oldu�unu ileri sürmü�tür. Bir de di�er taraf

vard�r. Yücel davas�n�n failleri olarak 1948’de yarg�lanan ve hapis cezas�na çarpt�r�lan

Muzaffer Hocao�lu Yücelin ne oldu�unu aç�kl�yordu; “Biz herhangi bir istihbarat

servisine hizmet edecek, arada Yunanistan ve Bulgaristan varken Türkiye ile

birle�mesinin imkans�zl���n� göremeyecek kadar ahmak de�ildik. Amac�m�z özellikle

ahalinin yüzde yetmi�ini bile Türklerin olu�turdu�u Makedonya’n�n baz� bölgelerinde

Türklere tam e�itli�in verilmesini, toplumun her hücresine kat�l�m�n ahali say�s�na

108 Turan, “Makedonya’da Türk Varl��� ve Kültürü”, s.24.109 Çay�rl �, a.g.m., s.448; Turan, a.g.m., s.24; Oktay, a.g.m., s.138.

Page 48: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

38

orant�l� olmas�n� sa�lamakt�. Ancak aleyhte kimsenin ses ç�karmad��� monte edilmi�

duru�mada, bize akl�m�z�n bir kö�esini bile i�gal etmeyen büyük suçlamalar yüklendi.”110

Yine ayn� davada suçlu bulunarak 7 y�l hapis yatm�� Ahmet Yücel de:”Davam�zda

hakl� oldu�umuzu bilmesine ra�men Yugoslavya’da ya�ayan Türkler aram�zda

duramad�lar. Bu da Balkan Sava�lar�ndan bu yana Türk ahalinin sürekli haks�zl��a

u�ram�� olmas�n�n sonucu halk�n içine güçlü bir endi�enin, hatta korkunun da diyebilirim

i�lenmi� olmas�ndan kaynaklanm��t�. Geni� halk kitleleri d���nda, rahat�na dü�kün,

yönetimin elinde kuklal�k yapmaktan ba�ka bir i�e yaramayan üç be� ayd�n�n�zdansa, bize

kar�� tav�r tak�nmalar�ndan ba�ka bir �ey beklenemezdi.”111 Türklere kar�� bu komplonun

kurulmas�, sosyalist Yugoslavya’da Türk varl���n�n yok edilmek istenmesi amac�yla

haz�rlanm�� oldu�u ve bunun sonucunda da 1950’de Yugoslavya’dan Türkiye’ye göç ile

semerisini verdi�i anla��lmaktad�r.112

Bu davada Makedonyal� 17 Türk 1947’de vatana ihanetten suçlu bulundu.

Kurucular�ndan ve yöneticilerinden �uayip Aziz Ali Abdurahman, Nazmi Ömer ve Adem

Ali idam cezas�na çapt�r�ld�. Baz�lar� da y�llarca hapse mahkum edildiler. Yine bu davada

Makedonya Türklerinin Osmanl�n�n varisleri olarak görülmesi, Türklere kar�� bir antipati

olu�mas�na, Türk kar��t� söylemlerin güçlenmesine neden oldu. Bu nedenledir ki 1948

say�m�nda ço�u Türk kendini Arnavut olarak yazd�rd�.113

Komünizm döneminde Türklerin di�er te�kilatlar�na gelince bu dönemde kültür-sanat

derneklerinin kuruldu�unu görüyoruz. Bunlar Üsküp’te “Yeni Yol” kültür sanat derne�i”,

“Orhan Veli Kan�k” sanat klübü”, Kalkandelen’de “Yeni Hayat” kültür sanat derne�i”,

Gostivar’da “Güven” kültür sanat derne�i, Ohri’de “Karde�lik”, 1946’da “Zafer” kültür

ve spor kulübü, 1948’de “Üsküp Türk Kültür ve Sanayi-i Nefise Cemiyeti”, “Alt�n

Parmaklar”, “Yukar� Banyitsa” kültür sanat grubu(Gostivar belediyesi), “Kocac�k” folklor

grubu(Debre belediyesi), “Gönül” kültür-sanat derne�i(Struga belediyesi), “Karde�lik-

Birlik” sanat derne�i(Ohri belediyesi), “Karde�lik” kültür-sanat derne�i(Resne

110 Suat Ergüllü, “Yücel yada F�rsattan Yararlanmak”, Yeni Bat� Trakya, say�:110-111(May�s-Haziran1992), s.36.111 a.g.m., s.36.112 a.g.m., s.37.113 Oktay, a.g.e., s.138; Kut, Balkanlarda Kimlik ve Egemenlik, s.228; Turan, a.g.m., s.24.

Page 49: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

39

belediyesi), Bahçebosu köyü “Yeni Gün” kültür sanat derne�i(Valandova Belediyesi) ve

“Yeni Sevda” kültür sanat derne�idir. Bu kurulu�lar, Türk kültürünün geli�tirilmesi ve

gelecek nesillere aktar�lmas� ve Türkleri bir çat� alt�nda toplama amac�nda olmu�lard�r.

Ancak göç olgusu derneklerin faaliyetlerine darbe vuran önemli bir unsur olmu�tur.114

Günümüzde ise Üsküp’te “Türk Kültür Merkezi”, “Türk �� Adamlar� Birli�i”,

Gostivar’da “Türk Ayd�nlar Cemiyeti”, Çal�kl�’da “Bahar”, Konçe’de “Karacao�lan”,

Buçim’de “A��k Veysel”, Radovi�’te “Zeyni Bey”, Dedeli’de “Ufuk”, Üsküp’te Matükat,

Vrapçi�te “Millenium” ve Gostivar’da Abdülhakim Hikmet Do�an E�itim, Kültür ve

Sanat merkezi kurulu�lar� mevcuttur. Sonuncusu Makedonya’daki Türk kurulu�lar�

aras�nda önemli bir yere sahiptir. Türk az�nl���n e�itim, kültür ve sanat alanlar�nda

seviyesini yükseltmek amac�yla 27.11.1997 y�l�nda kuruldu. Ba�kanlar�ndan Hamdi

Hasan ve Fad�l Hoca yönetiminde Merkez, çe�itli kurslar, konferanslar, sempozyumlar

düzenlemekte, yapt�klar� ara�t�rmalar sonucu kitap ve raporlar yay�nlamaktad�rlar. Ayr�ca

Makedonya’da okuyan Türk ö�rencilerine ve Do�u Makedonya Türklerine burs sa�lamak

gibi hizmetleri de vard�r.115

114 Turan, “Makedonya’da Türkler”, s.183; Türk kimli�ini komunizme ve Slavl��a kar�� korumu� olanYücel Te�kilat� ayr�ca Türkçe gazete ç�karm��, Türk okullar� ve Türk ö�retmeni yeti�tirme kurslar� açm��t�r.Çay�rl�, a.g.m., s.449. Celal Tuna, “Türk Kültür ve Ö�renim Kurumlar�”, Yeni Bat� Trakya, say�:78(Eylül1989), s.33-34.115 Çay�rl�, a.g.m., s.449; Turan, a.g.m., s.183. Yukar�da Komünizm döneminde geçen dernek isimlerigünümüz Makedonyas�’nda tekrarlanmad�. ADEKSAM’�n yay�nlar� aras�nda �unlar gösterilebilir. Fad�lHoca(Proje Koordinatörü), Makedonya Devlet Organlar�nda, Kamu Kurulu�lar�nda ve E�itim SistemindeTürklerin Kat�l�m Oran� �le �lgili Mukayese Çal��mas�, Gostivar, 2001 ve Hamdi Hasan, Makedonya’daTürkçe E�itim ve Abdülhakim Hikmet Do�an, Üsküp, 1998.

Page 50: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. YUNAN�STAN

Yunanistan, Balkanlar’da Osmanl�’dan en erken ayr�lan devlet olmu�tur. 1829 Edirne

anla�mas� ile ba��ms�zl���n� kazanan Yunanistan’�n 1830 Londra Protokolüyle

ba��ms�zl��� onaylanm�� oldu. Bu tarihten sonra Yunanistan d�� siyasetini Osmanl�

Devleti aleyhine geni�lemek üzerine kurdu ve 1947 Paris anla�mas�na dek be� kez

geni�ledi. �lk kuruldu�unda Peloponez yar�m adas�ndan müte�ekkil küçük bir devlet olan

Yunanistan, son geni�leme halkas�yla Ege Denizi ve adalar�n�n ço�una hakim, Ege

Makedonya’s�, Bat� Trakya ve Arnavutluk s�n�r�na de�in geni� topraklara hakim oldu.

Kaybedilen bu yerlerde geni� bir Müslüman nüfus hakimdi. Yunan yönetimine geçen bu

Müslüman nüfusun statüsü de de�i�mi� oldu. Buradan 1913 Atina anla�mas�, 1920 Yunan

Sevri, 1923 Lozan anla�mas�yla Müslüman Türk nüfusun statüsü tespit edildi. Bu arada I.

Dünya Sava�� sonras� dönemde Yunanistan birçok iç kar���kl�klar ya�ad�. Krall�k rejimi,

totaliter yönetimler, iç sava�lar gibi dönemler geçirdi. Bu dönemlerde Türk az�nl�k

nispeten kendisine sa�lanan hukuka göre ya�am�n� sürdürdü. Yunan iç sava��nda

devletine sadakat gösterdi. Bunun yan�nda Türkiye de maddi yard�mlarla Yunanistan’a

destek oldu . �ki sava� aras� dönemde Türkler te�kilatland�lar. Birbirlerine sahip ç�kt�klar�

�skeçe Türk Birli�i, Gümülcine Türk Ö�retmenler Birli�ini kurdular. II. Dünya Sava��

sonras� yine Türk-Yunan ili�kileri normal seyrinde devam etti. Hatta bu dönemde

Gümülcine’de 1952’de Celal Bayar Lisesi, �skeçe’de 1965’de Muzaffer Salih Lisesi

aç�ld�. K�br�s buhran�n�n ba�lang�c� olan 1963 y�l�na kadar olan bu dönem, Türk az�nl���n

durumunu özlemle anaca�� bir devir oldu. 1951 Kültür anla�mas� çerçevesinde

Türkiye’den kontenjan ö�retmenler Yunanistan’a gönderildi. 3065/1954 say�l� yasa ile

Türk okullar�nda Müslüman yerine Türk yaz�l� levhalar kullan�ld�. 6-7 olaylar� bile Türk-

Yunan ili�kilerindeki bahar havas�n� bozamad�. Bu dönemde olumlu ili�kilerin seyrinde

Mare�al Papagos’un ve Menderes yönetiminin ikili ili�kilere gösterdi�i hassasiyeti

Page 51: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

41

belirtmeliyiz.116 Ancak K�br�s geli�melerine paralel olarak Türk-Yunan ili�kileri sorunlu,

s�k�nt�l�, çözümsüz ve tavizsiz bir döneme girdi. Öyle ki bu durum günümüze kadar

devam etmektedir. 1967’de Yunanistan’da askeri diktatörlük dönemi ba�lad� ve 1974’e

dek sürdü. Bu dönemde Türk az�nl���n yöneticileri -kendi haklar� oldu�u halde- Yunan

Yönetimi taraf�ndan atanmaya ba�land�. Mesela, 1973’de bir Çingene Müslüman’� olan

Ahmet Damato�lu Dimetoka müftüsü atand�. 1967’de �skeçe’de dinsel örgütlerin yönetim

konseyi ba�kanl���na yine Müslüman olmayan bir ki�i getirildi. Bat� Trakya Müslüman

Türk nüfusunun yo�unlu�unu azaltmak için Ulahlara yak�n Sarakatsanilerin Bat�

Trakya’ya yerle�meleri te�vik edildi.117 Bu dönemde Türk derneklerinin yönetim kurullar�

feshedildi, 1260/1972 say�l� yasa ile �ehir, köy vb. yerlerin haberle�me, yaz��ma, bas�nda,

te�kilatlarda Türkçe adlar�n kullan�lmas� hapis veya para cezas�na çarpt�rma ile

yasakland�. Az�nl�k cemaati yönetim kurullar�n�n fesedilmesi ve okul encümenleri

seçimlerinin yap�lmas� yasakland��� gibi bu kurullar Cunta taraf�ndan atanmaya ba�land�.

Az�nl�k e�itiminin kontrolü Yunan yönetimine geçti. Türkiye’den kontenjan ö�retmen

gelmesi yasakland� ve gelen kitaplara el kondu.118

1974 K�br�s Bar�� Harekat� ve arkas�ndan Cunta askeri yönetiminin sona ermesi ile

Yunanistan’a gelen demokratik idare ilk ba�ta Türk az�nl���n�n durumunu düzeltecek gibi

görünmü�se de durum hiç de böyle olmad�. Türkiye’nin K�br�s’a asker ç�karmas� dünyada

�ok etkisi yapt�. Özellikle Yunanistan’da K�br�s Sendromu olu�tu. Bu durum Türklerin

durumunu da bundan sonra kolay kolay düzelmeyecek bir devreye soktu. Yunan

yönetiminin bask�lar� daha da artt�. Bu bask�lara dayanamayan Türk az�nl�k çareyi mal�n�

mülkünü yok pahas�na satarak Türkiye’ye göç etmekte buldu. Bundan sonra Yunanistan

Bat� Trakya’da asimilasyon, olmazsa göç ettirmeyi amaç edinen bir politika izlemeye

ba�lad�.119

�kili ili�kilerdeki diplomas� gelene�inden uluslararas� diplomatik ili�kilerde nezaket

kurallar� gere�inden olsa gerektir, Bat� Trakya Türküne bask�lar�n artt��� 1974 sonras�

116 Bask�n Oran, Türk-Yunan ili�kilerinde Bat� Trakya Sorunu, Mülkiyeliler Birli�i Vakf� Yay, Ankara,1986, s.147; I��k Sad�k Ahmet, “Bat� Trakya’da Mevcut Durum”, Milletten Az�nl��a Yolculuk Dünü-Bugünü-Gelece�i �le Bat� Trakya Türklü�ü, haz., Mustafa Kahramanyol, ATO-Türk Ocaklar� GenelMerkezi, Ankara, 2003, s.25.117 Poulton, a.g.e., s.222.118 Oran, a.g.e., s.75-77.119 Hülya Emin, “Bat� Trakya’da Türk Varl���”, Balkanlar’da Türk Kültürünün Dünü-Bugünü-Yar�n�Uluslararas� Sempozyumu, Bursa, 2002, s.160

Page 52: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

42

dönemde Mart 1978’de Türk ve Yunan ba�kanlar� Montreux’de zirve toplant�s�nda bir

araya geldi. Yay�nlanan bildiride “iki ba�bakan aras�nda dostane ve samimi bir diyalog

kuruldu�u ve diyolo�un sürdürülmesine karar verildi�i” aç�kland�. Ba�bakan Ecevit, sanki

Bat� Trakya Türklerine yap�lanlar� göz ard� edercesine yapt��� aç�klamada, Türk az�nl���

meselesini ele ald�klar�n� ve Yunan hükümetinin konuyla ilgilenece�ini aç�kl�yordu.

Ecevit ;”Bat� Trakya Türkleri için Yunanistan Ba�bakan� Karamanilis’le Montreux’de

anla�maya vard�k” diyordu. ��te bu diplomas� anlay���n�n, beklide Türk az�nl���n

mukadderat�n� etkileyen önemli bir unsur oldu�unu söyleyebiliriz.120 Halbuki bu

anla�madan k�sa bir süre sonra Londra’da 27 �slam ülkesinin kat�l�m� ile gerçekle�en

Uluslararas� �slam Ülkeleri konferans�nda Bat� Trakya’da Türklere yap�lan bask�lar�n

k�nanmas�n�n da bulundu�u 24 karar tasar�s� kabul edildi.121 Yine Avrupa �slam

Konseyinin Londra’da düzenledi�i “�slam Az�nl�klar� Milletleraras� Konferans�” sonunda

yay�nlanan ortak bildiride de Bat� Trakya Müslüman Türk az�nl���na yap�lan bask�lar

k�nand�.122

Bat� Trakya Türklerine yap�lan bir çok bask� ve insan haklar� ihlalleri vard�r. Ancak bu

haks�zl�klar iki �ngiliz parlamenterinin ilgisini çekti. Muhafazakar partiden John David

Taylor ve ba��ms�z milletvekili Ian Baisleyh, Avrupa Parlamentosu’nun Strasburg’daki

toplant�s�nda bu konuyu gündeme ta��d�lar ve bu yönde bir karar al�nmas� çabas� içine

girdiler.123

Yunanistan’da 1970’li y�llar Yeni Demokrasi Partisi ve Konstantin Karanamilis

liderli�inde geçti ve Türk az�nl�k bu iktidardan maddi ve manevi bir çok bask� gördü.

Az�nl�k insan� 1984 seçimlerinde ise e�itim-ö�retimdeki engellemeler, ruhsat almadaki

s�k�nt�lar, gayr-i menkul sat�n alamama, in�aat yapamama, ekonomik bask�lar gibi insan

haklar� ihlallerini Pasok Partisi’nden görmeyece�i umuduyla bu partiye yüklendi. Ancak

görüldü ki Yunanistan’�n Bat� Trakya politikas� parti politikas�ndan öte bir devlet

politikas�yd�.124

120 Ay�n Tarihi(Mart 1978)121 Ay�n Tarihi(May�s 1979)122 Ay�n Tarihi(Nisan-1980)123 “Bat� Trakya Davas� Avrupa Parlamentosu’nda”, Yeni Bat� Trakya, say�:1(Nisan 1983) s.16-17.124 Bat� Trakya’da insan haklar� ihlalleri için bkz., “Bat� Trakya’da Zulümler Durdurulmal�d�r”, Yeni Bat�Trakya, say�:42(Eylül 1986), s.25-28; Halit Eren, Bat� Trakya Türkleri, �stanbul, 1977, s.91-110; Mandac�-Erdo�an, a.g.e., s.8-18; Turgay Cin, Yunanistan’daki Müslüman-Türk Az�nl���n Din ve Vicdan Özgürlü�ü,

Page 53: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

43

Bir Avrupa Birli�i ülkesi olan, demokrasinin be�i�i, Avrupa kültürünün temellerinin

arand��� Yunanistan’da az�nl�k haklar�n�n alenen hiçe say�lmas� elbetteki uluslararas�

camian�n da tepkisini çekecektir. Merkezi New York’ta bulunan �nsan Haklar� �zleme

Örgütü, Bat� Trakya’da ya�ayan 130 bin Türk as�ll� insan�n soyk�r�m tehlikesi ile kar��

kar��ya oldu�unu bildirerek acil önlem al�nmas�n� istedi. Avrupa Toplulu�u taraf�ndan

Barcelona üniversitesi profesörlerinden Miguel Siguana’ya haz�rlat�lan raporda da

Yunanistan, Türk az�nl���na insanc�l davranmamakla suçland�. �nsan Haklar� �zleme

Örgütü’nün raporundan da “ Türk az�nl���n siyasi ve sosyal haklar�n�n kabul edilmesi,

seyahat özgürlü�ünün k�s�tlanmamas�, sat�n alma haklar�n�n tan�nmas�, meslek tahdidi

konmamas�, yay�n organlar� konusunda özgürlük getirilmesi” gibi istekler yer ald�.125

Yine AB taraf�ndan haz�rlanan “Balkanlar’da Tamamlanmayan Bar��” ba�l�kl� raporda,

Yunanistan’�n az�nl�klara bask� yapt��� vurgulanarak Atina yönetimi suçland�. Raporda

Bat� Trakya’daki bask�lar�n çok büyük boyutta oldu�u, Yunan yönetiminin az�nl�klara

haklar�n� yeterince vermedi�ine dikkat çekildi.126 Bat� Trakya Türkünün sesi Amerikan

Kongresinde de duyuldu. Bat� Trakya Türklerini temsilen Dan��ma Kurulu üyesi av.

Adem Bekiro�lu kongre oturumda bir konu�ma yapt�.127

30. Yunanistan’�n Bat� Trakya Politikas� ve Az�nl�klara Bak�� Aç�s�

Bat� Trakya Türklerinin hak arama davas�nda verdi�i mücadele, bunu dünya

kamuoyuna duyurmas�, Yunanistan için adeta bo� bir u�ra� gibidir. Çünkü Yunan

hükümetleri ve devlet politikas� Bat� Trakya Türklerine yap�lan bask�lar� ya

reddetmektedir yada hiçbir savunma yapmadan �stanbul’daki koca Rum az�nl���n azala

azala birkaç bin ki�iye indi�ini ve mütekabiliyet esas�n�n ortadan kalkt��� sav�n� ileri

Seçkin Yay, Ankara, 2003, s.255-267; Zerrin Balkaç, “Bat� Trakya Türkleri”, Türkler, ed., Hasan CelalGüzel-Kemal Çiçek-Salim Koca, c.20, Yeni Türkiye Yay, Ankara, 2002, s.480-486; “Yunan Maliyesi veBat� Trakya Türkleri”, Yeni Bat� Trakya, say�:19(Ekim 1984), s.39; “Bat� Trakya’da 30 Türk KöyüHaritadan Siliniyor”, Yeni Bat� Trakya, say�:71(�ubat 1989), s.3-6; “Bat� Trakya’da Türk Arazileri GaspEdiliyor”, Yeni Bat� Trakya, say�:108-109(Mart-Nisan 1992), s.2; Süleyman Sefer Cihan, “Bat� TrakyaTürkleri Feryat Ediyor: Bizi Kurtar�n”, Yeni Bat� Trakya, say�:141(Kas�m-Aral�k 1996), s.1.125“Bat� Trakya’da Zulümler Devam Ediyor”, Yeni Bat� Trakya, say�:94(Ocak 1991), s.17.126 “Atina’ya Bat� Trakya Darbesi”, Yeni Bat� Trakya, say:145(Temmuz- A�ustos-Eylül 1997), s.2, Yineba�ka uluslararas� raporlarla da az�nl�klar�n durumuna dikkat çekildi. Bunlardan �ngiltere MüslümanÖrgütler Birli�i (UMO)’nun raporu için bkz., “Yunanistan Bat� Trakya Türklerinin Haklar�n� Çi�niyor”,Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:37(Aral�k 1991), s.7; Helsinki �zleme Komitesinin raporu için bkz., “Yunanl�larTürklere Kar�� Önyarg�l�”, Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:16-17(Mart-Nisan 1990), s.16.127 �rfan Cihan, “Bat� Trakya Sorunu ABD Kongresinde”, Yeni Bat� Trakya, say�:137(Mart-Nisan 1996),s.7.

Page 54: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

44

sürmektedir.128 Lozan’da Bat� Trakya’daki Türklerden Müslüman diye söz edilmesi Bat�

Trakya sorunun k�r�lma noktalar�ndan birini olu�turur. Yunan iddialar� buradan hareketle

Bat� Trakya’da Türk yok, Müslüman ahali var diyebilmektedir. Her ne kadar Bat�

Trakya’da Celal Bayar Türk Lisesinin aç�lmas�, Mare�al Papogos zaman�nda “Az�nl�k

Okullar� E�itim Kanunu”nun yürürlü�e girmesi ile okullara Türk yaz�l� levhalar as�lm��sa

da Yunanistan, Bat� Trakya’da Türklerin varl���n� kabul etmemektedir.129 Buradan

hareketle Yunanistan, Bat� Trakya Müslüman az�nl���n� üç gruba bölmektedir. Türkler,

Pomaklar, Çingeneler. Türkçe konu�an halk için Türk kelimesini kullanmak suç

say�lmaktad�r. Çünkü 1986’da Trakya mahkemesinde, 1988’de de Yunan Yüksek

mahkemesinde görülen davalarda Türkiye’de ya�ayan halk�n Türk olarak adland�r�ld��� ve

bu nedenle Yunanistan’da ya�ayan Müslümanlar�n Türk olarak nitelendirilmesinin

sak�ncal��� olaca�� kararla�t�r�lm��t�r.130

Yunanl�lar�n Bat� Trakya politikas�ndaki söylemi ise, “kendilerini Türk hissedenler

Meriç’in öbür taraf�na” �eklinde olmu�tur. Uluslararas� ve ikili anla�malarda Yunan

vatanda�� kabul edilmi� olan Türk az�nl�k kendi topraklar�ndan at�lmak istenmektedir.131

Yunan hükümeti, Bat� Trakya sorunu ile ilgili özel olarak bu bölgeye yönelik politikalar

geli�tirmek için Kuzey Yunanistan Bakanl��� alt�nda bir de bakanl�k kurmu�tur. Türklerin

hak ve hukuklar�n�n s�n�rland�r�lmas�, bu bölgeden kaç�r�lmas� bakanl���n faaliyetleri

aras�ndad�r.132 Dahas� Gümülcine konsoloslu�u, bölgenin düzenini bozmaya amaçlayan

Türk ajanlar�n�n merkezi olarak görülmekte, Ankara’n�n bu konsolosluk vas�tas�yla

tehlikeli oyunlar içersinde oldu�u ifade edilerek hükümetin ve Yunanl�lar�n uyan�k

olmalar� istenmektedir. Yunan d��i�leri bakan� Teodoros Pangalos da, Bat� Trakya’y�

ziyaretinde Gümülcine konsoloslu�una tehditler ya�d�rd�. Buray� Yunanistan’�n

128 Oran, a.g.e., s.152-153.129 Süleyman Sefer Cihan, “Yunanistan’da Türk Yokmu�”, Yeni Bat� Trakya, say�:56Kas�m 1987), s.3-4.Gümülcine üniversitesi ö�retim üyesi Prof. Yannis Valikanis Yunan tezini savunarak, “Lozan anla�mas�ndaTürkler de�il Müslümanlardan söz edilir” demektedir. Onlar Yunan vatanda��d�r ve s�radan bir Yunanvatanda��ndan daha çok koruma alt�ndad�rlar. Bu nedenle Bat� Trakya’da ya�ayan az�nl�ktaki Türklerdensöz etmek yanl��t�r. “Bat � Trakya’da Türk az�nl��� yoktur”, Yeni Bat� Trakya, say�:60(Mart 1988), s.13;19.11.1987 tarihli Yunan hükümet sözcüsü Yuannis Runbatis ,“Bat� Trakya’da Türk yok” demektedir.Cihan, a.g.m., s.3.130 Süleyman Sefer Cihan, “Meriçin Öte Yakas�: Bat� Trakya”, Yeni Bat� Trakya, say�:184(2004), s.7.Modern Yunanistan’da Türk sözcü�ü Türk yurtta��n�, Türkçe konu�an birini ve �slam dininden olan�anlatmak için kullan�l�r. J.M. Wagstaff, “Yunanistan’�n Türk Dili Konu�an Halklar�”, Dünya’da Türkler,ed., Margaret Bainbridge, çev., M. Harmanc�, Say Yay, �stanbul, 1995, s.129.131 “Davet ve Protesto”, Yeni Bat� Trakya, say�:60(Mart 1988), s.14.132 An�l Çeçen, “Bo�alt�lan Bat� Trakya”,Yeni Bat� Trakya, say�:58(Ocak 1988), s.13.

Page 55: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

45

menfaatlerine kar�� faaliyette bulunmakla suçlad�.133 Bat� Trakya Türkü hiçbir �ekilde

irredentist politikalar gütmedi�i ve sadece anla�malar�n verdi�i haklar�n� ve hukukunu

kullanabilme çabas� içerisindeyken Yunan bas�n�, Bat� Trakya konusunda Atatürk’ün eski

plan�; “Önce bölgeyi özerk bir bölge yap, sonra bir f�rsat�nda Türkiye’ye kat politikas�”

gütmeye ba�lad���n� yazm��t�r.134 Temelde Yunanistan, Bat� Trakya sorununu bir iç sorun

olarak addetmi�tir. Avrupa ekonomik toplulu�una girmenin de verdi�i rahatl�kla Türk

dü�manl��� ve Türk fobisi üzerine kurulu bir iç ve d�� politika ile Yunanistan, kimlik

inkar� �eklinde bir siyaset yürütmektedir. Yaln�z Türkler için de�il ülkede ya�ayan

Makedon, Arnavut, Ulah, Yahudi, Çingene, Pomak az�nl�k içinde ayn� �ey söz konusudur.

Görüldü�ü gibi Yunanistan, çok etnisiteli bir devlet görünümündedir. Dolay�s�yla

Yunanistan’da az�nl�klar, zafiyet unsuru olarak görülüyor. Bunun üstesinden gelebilmek

için de Yunan yönetimi, Yunanistan’da ya�ayan herkesi köken itibariyle Helenler veya

Yunanl�lar olarak tan�mlamaktad�rlar.135

Ya�lanan Yunan nüfusu dolay�s�yla Avrupa’n�n güvenli�i aç�s�ndan Yunanistan,

homojen bir millet olu�turma gayreti içersindedir. Bat� Trakya’n�n da jeopolitik konumu

nedeniyledir ki bir gün, Bat� Trakya Türklerinin Türkiye ile birle�ece�i korkusu hakimdir.

Yunanistan, az�nl�klar�, d�� ba�lant�lar� nedeniyle içteki dü�manlar olarak görmekte ve bu

olguyu sürekli canl� tutmaktad�r.136 Yunanistan tek uluslu, tek kültürlü millet olma

iddias�n�n arkas�nda Yunan Megali �dea’s�n� aramak gerekir. Bu, kurulu�undan buyana

evrensel bir Yunan kimli�i olu�turma amac�n�n bir sonucudur.137

133 Ay�n Tarihi(Temmuz 1998); Ali Balkan Metel, “Yunan, �skeçe Müftüsü Mehmet Emin A�a’ya SuikastYapt�”,Yeni Bat� Trakya, say�:176(2003), s.6,; Mandac�-Erdo�an, a.g.e., s.8.134 “�slam Dünyas� Bat� Trakya Türklerine Sahip Ç�k�yor”, Yeni Bat� Trakya, say�:75(Haziran 1989), s.22.Bat� Trakya Türk bas�n� için de bkz., Halit Eren, “Bat� Trakya’da Türkçe Süreli Ne�riyat Üzerine(1923-1988”,Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:6(Eylül-Ekim 1988), s.18-23; Adil Özgüç, Bat� Trakya Türkleri, Kutlu�Yay, �stanbul, 1974, s.117-131; Hülya Emin, “Günümüzde Bat� Trakya Türk Bas�n� ve Sorunlar�”,Avrupa’da Türkçe Yay�nlar Sempozyumu, Hollanda Türk Akademisyenler Birli�i Vakf� Yay, Amsterdam,1996, s.27-30.135Ay�n Tarihi(Haziran 1988); Hatipo�lu, Yunanistan’da Etnik Gruplar ve Az�nl�klar, s.5; Erol Kuruba�,“Türk Yunan �li�kilerinde Neo-Detant Dönemi ve �li�kilerinin Gelece�i”, Birgül Demirta� Co�kun vd.,Türkiye-Yunanistan Eski Sorunlar Yeni Aray��lar, ASAM, Ankara, 2002, s.8; Hatipo�lu, a.g.e., s.21.136 Osman Metin Öztürk, “Bat� Trakya’da Muhtemel Çözümler”, Milletten Az �nl��a Yolculuk Dünü-Bugünü-Gelece�i �le Bat� Trakya Türklü�ü, haz., Mustafa Kahramanyol, ATO-Türk Ocaklar� GenelMerkezi, Ankara, 2003, s.44.137 Damla Aras, “Yunanistan’daki: Slav-Makedon Az�nl��� ve Sorunlar�”, Makedonya Sorunu DündenBugüne, der., M. Murat Hatipo�lu, ASAM, Ankara, 2002, s.95.

Page 56: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

46

Yunanistan AB’nin sosyal, refah, e�itim, ekonomi, tar�m ve alt yap� gibi hizmetlerin

geli�tirilmesi gibi projelerini Bat� Trakya’ya yans�tmamaktad�r. Az�nl���, halinden �ikayet

etmeyecek asgari ve uyu�uk bir ya�am seviyesinde b�rakm��t�r. Az�nl�k insan� böylece

günübirlik ya�amakta, gelece�e yönelik birikim yapmamaktad�r. Az�nl���n bu durumunu

dile getiren TC. Ba�bakan� Demirel’in; “Bat� Trakya’da insan haklar� çi�nenmektedir”

sözü Yunanistan taraf�ndan tepkiyle kar��land�. Türkiye’nin bu gibi söylemlerden

vazgeçmesi gerekti�i, insan haklar� konusunda söz söylemeye hakk� olmad��� öne

sürüldü. Yine TC. cumhurba�kan� Turgut Özal’�n Bat� Trakya söylemlerini Yunan

ba�bakan� Konstantin Miçotakis tehdit olarak alg�lam��t�r. Türkiye’de iç sorunlar�n d��

politika malzemesi yap�ld���n� söylemi�tir.138

So�uk sava� sonras� dünyan�n kavu�tu�u yeni düzeninde demokratik, özgürlükçü,

insan haklar�n�n savunucusu Avrupa’da bulunan Yunanistan, az�nl�k politikas�n�

de�i�tirmeye ba�lad�. Y�llarca az�nl��� yok etme siyasetinin bir sonuç vermedi�i ortaya

ç�k�nca bir tak�m haklar az da olsa verilmeye ba�land�. �nsan haklar� ihlalleri Yunanistan’�

uluslararas� alanda zor durumda b�rakt�r�yor, Bat�l� bir ülke olmaktan uzakla�t�r�yordu.

Bunu gören ve anlayan Yunanistan, ekonomik, sosyal, siyasi bask�lar� tedricen azaltmaya

ba�lad�. Kas�m 1995’de AB’nin bask�s� üzerine 50 y�ldan beri devam eden yasak bölge

uygulamas� kalkt�. 1955’den buyana binlerce Türk’ün vatanda�l�ktan at�lmas�na neden

olan Yunan anayasas�n�n 19. maddesi iptal edildi. Az�nl���n gayrimenkul edilebilmesi,

evine onarabilmesi, dükkan açabilmesi, Türk ö�rencilerinin Yunan üniversitelerine

al�nabilmesi sa�land�.139 Bunun yan�nda Türklerin kendi temsilcilerini seçip meclise

gönderebilmeleri engellenmekte, Yunan yönetiminin istedi�i müftüleri atayabilmesi

devam etmekte, Türkçe ö�retecek ö�retmen s�k�nt�s�, dil, din, kültür ve vak�flar gibi can

al�c� hususlarda ayr�mc�l�klar, hak ihlalleri sürmektedir.140

Bat� Trakya Türklerinin sorunlar� y�llard�r devam etmektedir ve bunlar kronik bir hal

alm��t�r. Bu sorunlar�n bazen üstüne gidildi�i zamanlar oldu�u gibi ço�u zaman da

görmezden gelinmektedir. Nitekim �skeçe seçilmi� müftüsü M. Emin Aga ile yap�lan

138 Ay�n Tarihi(May�s 1991); Ay�n Tarihi(Haziran 1991); I��k Sad�k Ahmet, “Bat� Trakya’da MevcutDurum”, s.26.139 Ay�n Tarihi(Kas�m 1995); Ay�n Tarihi(Haziran1998); Cihan, “Meriçin Öte Yakas�”, s.14; Kuruba�,a.g.m., s.16-17; Naz�m Kemal �en, “�brahim Onsuno�lu: Bat� Trakya Türkleri �nsan� Haklar�n� AlmayaKararl�d�r”,Yeni Bat� Trakya, say�:147(Ocak-�ubat 1998), s.11.140 “Aga: Yunan Benden �ntikam Ald�”,Yeni Bat� Trakya, say�:176(2003), s.14-15; Cihan, a.g.m., s.14.

Page 57: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

47

röportajda A�a, Avrupa konseyine ç�kt�klar�n� ve oradan ald�klar� cevab�n ise;”

Yunanistan’a problem ç�kar�yorsunuz, zorluk ç�kar�yorsunuz” �eklinde oldu�unu

söylemektedir. Avrupa Birli�i de sorunlar�n fark�nda olmas�na ra�men üzerine fazla

dü�memektedir.141 Yunan siyasileri taraf�ndan Bat� Trakya sorununa ilginç ve gerçekçi

yakla��mlar da bir aradad�r. Konstantin Miçotakis, kaderine terk edilen bu bölgede

Müslüman Türk az�l���n�n baz� haks�zl�klara u�rad���n�, ancak bunlar�n bilinçli ve kas�tl�

olmad���n� söylerken, Gümilcine valisi Aris Yanakidis, Türklerin kimlikleriyle gurur

duymalar� gerekti�ini, haklar�n�n oldu�unu bilmelerini, Yunan yönetimin en basit haklar�

dahi Türklere vermekten imtina etti�ini ve siyasilerin bu davran�� ve uygulamalardan

utanç duymalar� gerekti�ini söylemi�tir. Yunan d��i�leri bakan� Yorgo Papandreu da Türk

az�nl��a geçmi�te ayr�mc�l�k yap�ld���n� belirterek; “Bir az�nl���n s�n�r bölgesinde

bulunmas�n�n tehlikeli olabilece�i duygusu vard�. Bunun sonucunda da az�nl�k tecrit

ediliyordu” demi�tir.142

31. Türk Kelimesine Getirilen Yasaklar

Yunan �rkç�l���, Yunanistan’daki etnik gruplar�n öz kimliklerini kullanmalar�na izin

vermez. Kas�m 1987’de Yunan hükümet sözcüsü Yannis Rubattis, Türkiye D��i�leri

Bakanl��� sözcüsü �nal Batu’nun; “ Türkiye’nin Bat� Trakya Türklerine bask� yapan

Yunanistan’dan al�nacak demokrasi dersi yoktur” sözlerine kar��l�k, “Yunanistan’da Türk

de�il sadece Müslüman az�nl���n oldu�unu” söylemi�tir. K�br�s buhran� ve dolay�s�yla

gerginle�en Türk-Yunan ili�kilerinde, 1977’de Gümülcine ad�n�n Türkçe telaffuzuna bile

yasaklama getirilmi� ve tüm Türkçe yer adlar� Yunanca’ya çevrilmi�tir. Ekim 1998’de

Gümülcine mahkemesi, isminde co�rafi bir yer olan Bat� Trakya kelimesi geçti�inden

dolay� bir Türk derne�inin kurulmas�na müsaade etmemi�tir. “Bat� Trakya” bölge ismi

dahi Yunanistan’� huzursuz etmektedir. Mahkeme karar�n�n gerekçesi ise, Bat� Trakya

isminin Yunanistan’�n bütünlü�ünü tehdit etti�i ve kas�tl� anlamda kullan�lm�� oldu�udur.

Yine Türkiye’nin Gümülcine ba�konsolosu Kenan Gür, Rodop valisine gönderdi�i bir

mektup da Bat� Trakyal�lardan soyda�lar�m�z diye söz etmesi, Atina’da rahats�zl��a neden

141 “Aga: Yunan Benden �ntikam Ald�”, s.14.142 Ay�n Tarihi(May�s 1991); Ay�n Tarihi(Ocak 2004); “Bat� Trakya’da Kültür Etkinlikleri”, Yeni Bat�Trakya, s.177(2003), s.9.

Page 58: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

48

olmu� ve Yunanistan, ba�konsolosu istenmeyen adam (Persona non Grata) ilan ederek

Türkiye’den geri çekmesini istemi�tir.143

32. Türkiye’nin Bat� Trakya Politikas�

Türkiye’nin Bat� Trakya politikas�, siyasi çevreler ve bas�n-yay�n kurulu�lar� taraf�ndan

ele�tirile gelmi�tir. Türkiye, geçekten de etkili bir Bat� Trakya politikas� izleyememi�tir.

Sorunlar üzerine gidilerek halledilebilir ancak Türkiye, Bat� Trakya sorununun üzerine

hakiki manada gitme cesaretini bu zamana kadar gösteremedi. Örne�in 1980’li y�llarda

Davos’ta Papandreu Özal görü�meleri istenilen neticeyi veremedi. �ki ülke aras�ndaki

kökle�mi� tarihsel ve siyasal sorunlar görü�ülüp çözülece�i yerde iki taraf da bunlardan

olabildi�ince kaç�nmaya çal��t�. Sonuçta iki ezeli dü�man�n bir araya gelmesi ba�ar�

say�ld� ve buna gölge dü�ürmemek amac�yla Bat� Trakya sorunu hiç gündeme getirilmedi.

�ki ba�bakan sadece Bat� Trakya’n�n birikmi� sorunlar�na e�ilinebilece�ini temenni ettiler.

Üstelik bu süreçte Bat� Trakya’da meydana gelen hadiseleri(örne�in me�hur Türklük

Yürüyü�ünü) iki taraf da süreci provoke etmekle niteledi. Bat� Trakyal� Davos’ta feda

edilmi�ti. Özal’�n az�nl�k meselesinde verdi�i ödünler Yunan ba�bakan�n� bile

�a��rtm��t�.144

Bat� Trakya Türkleri, Türk-Yunan ili�kilerinin iyi gitmesi temennisi çerçevesinde

de�erlendirilmektedir. Türk az�nl�k ise sorunlar� ön plana ç�karmaktad�r. Örne�in TBMM

Ba�kan� Mustafa Kalemli, Bat� Trakya Az�nl��� Dan��ma Kurulu ba�kan� Ahmet

Faiko�lu, �skece Müftüsü Mehmet Emin A�a ve Gümülcine Müftüsü �brahim �erif’i

mecliste kabulünde yapt��� konu�mada Bat� Trakya Türk az�nl���n�n Türkiye ile

Yunanistan aras�nda dostluk köprüsü ve güven ortam� olu�turaca��na inand���n� söylerken

Ahmet Faiko�lu ise kar��l���nda siyasi, dini ve adli bask�larla kar�� kar��ya bulunduklar�n�

belirtti.145

143 Ay�n Tarihi(Kas�m 1987); Ay�e Özkan, “Yunanistan Türkleri: Bat� Trakya’da Uygulanan Az�nl�kHukuku” Balkan Türkleri Balkanlar!da Türk Varl���, der., Erhan Türbedar, ASAM, Ankara, 2003, s.185-186; Melek F�rat, “Yunanistan’la �li�kiler”, Türk D�� Politikas�, ed., Bask�n Oran, c.II, �leti�im Yay,�stanbul, 2001, s.448.144 F�rat, a.g.m., s.114-117.145 Ay�n Tarihi(Mart 1996)

Page 59: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

49

Türkiye’nin di�er az�nl�k politikas�ndaki zaaf� ise Türk yöneticilerin Bat� Trakya’y�

ziyaret etmemeleridir. Bu durum az�nl�k insan�n� tedirgin etmekte, umutsuzlu�a ve

karamsarl��a itmektedir. Ziyaretler, Yunan engellemesinden de�il aksine idarecilerimizin

adeta ziyaret talebinde bulunmamalar�ndan dolay� gerçekle�memektedir. Halbuki

mütekabiliyet esas�na göre Türk idareciler, Gümülcine ve �skece’yi gidip ziyaret etmeleri

ve oran�n seçilmi� müftüleri ile temas etmeleri gerekir.146

Az�nl�k çok zorda kalmad�kça yerini yurdunu terk etmemi�tir. Yunanistan’�n y�llard�r

süren bask�lar�na gö�üs gererek hak ve hukukunu kanunlar ve yasalar çerçevesinde

aram��, her halde Yunan vatanda�� oldu�unu dile getirmi�tir. Bu durumu TC. Ba�bakan�

Recep Tayip Erdo�an da May�s 2004 Bat� Trakya ziyaretinde dile getirerek “Türklerden

güçlü bir Yunanistan için çal��malar�n� “istemi�tir.147

33. Bat� Trakya’da Müslümanl�k ve Türklük

Bat� Trakya’da Türk olmak bir prestij meselesidir. Bölgede di�er Müslüman unsurlar

olan Bo�naklar�n ve Çingenelerin bir devletinin olmamas�, Türklerin büyük ço�unlu�u

olu�turmalar�, ekonomik bak�m�ndan daha güçlü olmalar�, kendilerine sahip ç�kan bir

anavatanlar�n�n olmas� ve Osmanl� �mparatorlu�u’nun yöneticisi Türklerin devam� olmak

gibi hususlar Türk az�nl��� ön plana ç�karmaktad�r. Müslümanl���n do�rudan Türklerle

özde�le�mesi de burada önemli bir unsurdur. Bu hakim Türk kültürü ve varl��� Bat�

Trakya’daki di�er Müslüman gruplar� kendine çekmektedir. Türklere yap�lan bask�lar bu

gruplar�n tepkisini çekmekte, giderek Türklük bilincini geli�tirmektedir.148 Müslümanl�k

ögesi Bat� Trakya Türk toplumunda son derece önemlidir. Bugüne kadar ayakta

kalabilmesinde önemli bir faktördür. Bat� Trakya müftülükleri de Türk kimli�inin

korunmas�nda Müslümanl�k anlay���n� iyi i�leyen kurumlar olmu�tur.149 Yunan bask�s�,

Bat� Trakya insan�n� Müslüman kimli�ine s���nmas�n� ve bu �ekilde ayakta kalmas�n�

sa�lam��t�r. Bu bask�, insanlar� birbirlerine kenetledi. Yukar�da da belirtti�imiz gibi

Yunanistan’�n bir tak�m haklar� iade etmesi az�nl�k insan�nda rahatlamaya, gev�emeye

146 Nedim Atamer, “Bat� Trakyal� Türkler Türkiye’ye Sesleniyor: Neden Bat� Trakya’y� ZiyaretEtmiyorsunuz”,Yeni Bat� Trakya, say�:63(Haziran 1988), s.22.147 Ay�n Tarihi(May�s 2004)148 Oran, a.g.e., s.89-90.149 a.g.e., s.89.

Page 60: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

50

neden oldu. Ancak bu korkulan bir duruma sebebiyet verdi. Bu rahatl�k, “Türkleri asimile

eder mi” endi�esini hakim k�lmaya ba�lad�.150

Bat� Trakya’da Türk olmay� TC. ba�bakan� Recep Tayip Erdo�an �u �ekilde

özetlemektedir; “Sizler Yunanistan’�n vatanda�lar�s�n�z. Dolay�s�yla AB’nin birer

bireyisiniz. Hepiniz güçlü bir Yunanistan için çal��mas�n�z. Güçlü bir Yunanistan sizin de

mutlulu�unuzdur. Sorunlar olabilir. Bu sorunlar kendi ülkemizde bizler için de var … Biz

de hükümet olarak vatanda�lar�m�z�n sorunlar�n� zaman içinde çözmeye çal���yoruz. Ben

inan�yorum ki burada da bu sorunlar zaman içinde a��l�r ve çözülür… Haklar�n�z�

Yunanistan yasalar�na vak�f olarak en ideal �ekilde kullan�n ve bunu yaparken bir

Yunanistan vatanda�� oldu�unuzu hiçbir zaman unutmay�n. Bununla birlikte

entegrasyonda da hiç bir s�k�nt�n�z olmamal�. Bu sizin de�erlerinizden kopman�z demek

de�ildir. Kimli�inizden ayr�lman�z demek de�ildir.151 Çünkü insan�n kimli�ini belle�inden

kaz�mak mümkün de�ildir.”152

34. Yunanistan’�n Türkiye ve Balkan Politikas�

Türkiye ile Yunanistan, NATO bünyesinde olmalar�na ra�men ikili sorunlar� olan

ülkelerdir. Kar��l�kl� güvensizlik, çözüm bulmayan kronik haline gelmi� sorunlar, kom�u

bu iki ülkeyi bir çok açmaz içine sokmu�tur. Bu açmazlardan K�br�s sorunu yaln�z

Türkiye ile Yunanistan’� de�il tüm dünyay� ilgilendiren bir sorun haline gelmi�tir.

Nitekim K�br�s Bar�� Harekat�’ndan sonra Yunanistan, Türkiye’ye bak�� aç�s�n� de�i�tirdi.

Yunanistan savunma bakan� Yanis Varviçiotis, Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristan’�n

ülkesini tehdit edecek güçte olmad�klar�n�, Yunanistan savunma dokririnin 1974 y�l�ndan

sonra Türk tehdidine kar�� koymak esas�na dayand���n� ve söz konusu dokrinde herhangi

bir de�i�iklik olmad���n� belirtmi�tir.153 Yunanistan’�n görü�ü; Türkiye 120 bin K�br�s

Türkünü korumak amac�yla K�br�s’a girdi�i gibi 150 bin Bat� Trakya Türkünü korumak

amac�yla Bat� Trakya’ya gelip gelmeyece�ini bilmiyoruz. ��te bu dü�ünce, Yunanistan’da

150 Gözde K�l�ç Ya��n, “Yunanistan’�n Tan�mad��� Seçilmi� Gümülcine Müftüsü �brahim �erif: TürkiyeMüdahil Olmal�”,Yeni Bat� Trakya, say�:183(2004), s.51.151 “TC. Ba�bakan� Bat� Trakya’da”, Bat� Trakya Türk Birli�i Derne�i Yay�n Organ�, say�:2(2004) s.7.152 Oran, a.g.e., s.162.153 Ay�n Tarihi(Aral�k 1999)

Page 61: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

51

vatanda��ndan yöneticisine her kesiminde mevcuttur.154 Yunanistan’�n Türkiye taraf�ndan

bir gün i�gal edilece�i paranoyas� Yunanistan’� Türkiye’nin sorunlu oldu�u ülkelerle

i�birli�ine yöneltmi�tir. Orta Do�u’da ve Balkanlar’da bir çok ülke ile Yunanistan ikili

anla�malar imza etmi�tir. So�uk sava� sonras� Türkiye’nin Balkan ülkeleriyle olan

ili�kileri ki bu tarihsel, co�rafi ve stratejik bak�mdan do�ald�r, Yunanistan’�n Balkanlarda

Türkiye taraf�ndan çevrelendi�i korkusuna kap�lmas�na neden oldu. Di�er taraftan

Yunanistan, AB üyeli�inin vermi� oldu�u avantajlar� sonuna kadar kullanarak

Balkanlar’da üstünlük kurma gayreti içine girmekte, hem de bu sayede Türkiye’nin

kar��s�nda konumunu güçlendirmeyi hedeflemektedir.155 Yine Türkiye, Yunanistan’a göre

askeri olarak çok güçlü ve ayn� zamanda tehditkar ve topraklar�n� geni�letmek isteyen bir

ülke olarak dü�ünülür.156 Bunun yan�nda Yunanistan’�n bu endi�eleri birer korkudan

ibaret olsa da, Yunanistan’�n Türkiye’ye atfen dile getirdi�i iddialar kendisi aç�s�ndan

gerçektir. Buradan, Yunan Megali �dea’s� çerçevesinde nihai hedef �stanbul’dur. Atina’da

“Polis” dendi�i zaman rüya kent “�stanbul” kastedilir.157

35. Yunanistan’�n �ç Dinamikleri

Burada Ortodoks kilisenin önemine de�inmek gerekir. Kilise, siyasal sistemde ve

anayasal düzeyde Yunan kurumsal yap�s�n�n içersindedir. Yunanistan’da din ile siyaset

bütünle�mi� vaziyettedir. 1975 tarihli Yunan anayasas�n�n 3. maddesi kilisenin sistem

içindeki özerkli�ini vurguluyor. Ba�piskopos Kristodulos, Yunanistan’�n Türkiye ile

geli�tirmek istedi�i ikili ili�kileri ele�tirmekten kaç�nmamakta, Türkleri do�ulu barbarlar

olarak nitelendirmektedir.158 Haziran 2000’de Simitis hükümetinin nüfus cüzdanlar�ndan

din ibaresini kald�rmaya yönelik giri�imi hükümet ile kilise aras�nda anla�mazl��a neden

olmu�tur. Di�er taraftan az�nl�k haklar�n�n iade edilmesi giri�imleri kilise taraf�ndan sert

tepkiyle kar��lanmaktad�r. Kilise, Türk az�nl��a yönelik asimilasyon politikalar�n�n en

büyük destekçisi olmu�tur. Bat� Trakya’da demokrafik dengelerinin Türkler aleyhine

154 �smail Rodoplu, “Bat� Trakya Türk Az�nl���”, Yeni Türkiye, c.II, say�:16(Temmuz-A�ustos 1997),s.1806.155 Kamil Mehmet Büyükçolak, “So�uk Sava� Sonras� Dönemde Türk-Yunan �li�kilerinde Yeni Bir Boyut:Balkanlar”, Birgül Demirta� Co�kun vd., Türkiye-Yunanistan Eski Sorunlar Yeni Aray��lar, ASAM,Ankara, 2002, s.123-126; Kuruba�, a.g.m., s.9.156 Alexis Heraclides, “Yunan Türk Yumu�amas� (1999- …..) Bir �lk �nceleme”, Birgül Demirta� Co�kunvd., Türkiye Yunanistan Eski Sorunlar Yeni Aray��lar, ASAM, Ankara, 2002, s.34.157 Haluk Aklan, “Avrupa Birli�i Entegrasyonu Sürecinde Yunanistan : Gerilimli Bir Dönü�üm Hikayesi”,Birgül Demirta� Co�kun vd., Türkiye-Yunanistan Eski Sorunlar Yeni Aray��lar, ASAM, Ankara, 2002, s.62.158 Aklan, a.g.m., s.71-81.

Page 62: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

52

bozulmas�nda Kilise, tek ba��na dahi hareket edebilmektedir. Tüm bunlar Yunanistan’da

kilisenin a��rl���n�n ne boyutta oldu�unu göstermektedir.159

Yunan Ortodoks kilisenin azizli�ini gösteren bir haberi Alman Frankfurter Rundshau

gazetesi yazd�. Yunan Ortodoks kilisesi, Ortodokslu�un Yunan olman�n ayr�lmaz bir

parças� oldu�unu ve sadece Ortodoks bir Yunanl�n�n iyi bir Yunanl� olabilece�ini

söylüyor. Yine Kilise, “Müslümanlar�n yan� s�ra di�er din mensuplar� Katolikleri,

Protestanlar� ve Yahudileri, Ortodoks(Yunan) halk�n�n aras�na s�zm�� sapk�nlar” olarak

nitelendirmektedir.160

36. Yunanistan Türlerinin Nüfusu

Yunanistan’�n 9 co�rafi bölgesinden biri olan Bat� Trakya, Do�uda Meriç, bat�da

Karasu, kuzeyde Rodop da�lar� ve güneyde Ege denizi ile çevrilmi�tir. Bölge 8578 km

kare olup Gümülcine(Komotini), �skeçe(Xanthi) ve Dedea�aç(Alexadrepolis) olmak

üzere 3 vilayetten olu�ur.161 20. yy’l�n ba��nda bölge nüfusu Türk, Yunan, Bulgar, Ermeni

ve Yahudi as�ll�lardan olu�uyordu. Günümüzde ise Ermeni ve Yahudi d���nda Yunanl� ve

Türklerden olu�maktad�r. 1923’ten sonra Bulgar nüfus Bulgaristan’a göç etmi�

oldu�undan bölgede Bulgar nüfusu kalmam��t�r.162 1898’de bölgede 150.619, 1901’de

161.975 Türk ya�amaktayd�. 1915 say�m�nda ise bölgede 67.099 Türk, 26.592 Pomak

vard�.163 Türkler ço�unlukla Gümülcine, �skeçe, Dedea�aç, Dimetoka ve Sofulu

bölgelerinde sakindir. Bölgedeki Türkler, Balkan harpleri ve I. Dünya sava��nda çokça

zarar ve ziyana u�ramalar�na ra�men yinede ço�unluk nüfusa sahiptirler. 1920’de

müttefikler aras� Trakya hükümeti döneminde yap�lan nüfus say�m�nda Bat� Trakya’da

129.118 Türk, 33.904 Rum, 26.266 Bulgar, 1480 Yahudi ve 923 Ermeni ya�amaktayd�.164

Elefterios Venizelos’un 1918’de müttefik devletlere verdi�i istatistiklerde Bat� Trakya’da

Türklerin say�s� 114.810’dur.165 Lozan’a geldi�imizde ise Türk taraf�n�n konferansa

159 Mandac�-Erdo�an, a.g.e., s.11.160 Taha Akyol, “Ayselin Çilesi”, Yeni Bat� Trakya, say�:147(Ocak-�ubat 1998), s.14.161 Murat Aga, “Bat� Trakya Neresi”, Bat� Trakya Türk Birli�i Derne�i Yay�n Organ�, say�:3(2005), s.5162 Ayd�n Ömero�lu, Bat� Trakya Türklerinin Bölge Ekonomisindeki Yeri ve Gelece�i, Diyalog Yay,�stanbul, 1998, s.36.163 Ömero�lu, a.g.e., s.37; Popoviç, a.g.e., s.346.164 Alp, “Bat� Trakya Türkleri”, s.618.165 “Bat� Trakya’da 30 Türk Köyü Haritadan Siliniyor”, Yeni Bat� Trakya, say�:71(�ubat 1989), s.4.

Page 63: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

53

sundu�u rakamlara göre Bat� Trakya’da 129.120 Türk vard�r ve topraklar�n %84’üne

sahiptir.166 1974’de ise Bat� Trakya’da toplam Türk nüfusu 106 bin dir.167

Bat� Trakya’n�n günümüzdeki Türk nüfusuna bakt���m�zda genelde 120 bin ile 150 bin

aras�nda yuvarlak rakamlar zikredilmektedir. Ancak Helsinki Watch’�n 1990’da Bat�

Trakya ile ilgili yay�nlad��� raporunda Türklerin nüfus art�� h�z� %2 olarak

hesapland���nda günümüzdeki nüfuslar�n�n 500 bine dayanmas� gerekti�i sonucuna

varm��t�r. 1923’den bu yana 300-400 bin nüfusun Türkiye’ye göçü, bugün Türk

nüfusunun 120 bin civar�nda kalmas�na neden olmu�tur.168

1923’de bölge nüfusunun %67’sini olu�turan Türkler aleyhine Yunanistan, Bat�

Trakya’da kendini Türkiye’ye kar�� güvencede hissetmedi�inden bölgede Türklerin

hakim nüfus yap�s�n� Rumlar�n lehine homojenle�tirme politikas� izleyerek 1924’de Rum

nüfusunu 189 bin ki�iye, nüfus oran�n�n ise %62.1 yükseltmi�tir.169 �nsan haklar� örgütü

Helsinki Watch’�n Danimarka temsilcisi Eric Siesby’nin Bat� Trakya nüfusu hakk�ndaki

tespitleri de bize bölgede Yunan politikalar� hakk�nda bilgi vermektedir. Raporda Türk

kelimesinin kullan�m�n�n yasakland���n�, Yunanistan’�n aç�k tarihi ve politik sebeplerle

Türk olan her �eye kar�� ön yarg�l� olduklar�n�, Bat� Trakya’daki Türk nüfusunun dostça

olmayan bir ortamda tecrit edilmi� �ekilde ya�ad�klar�n�” kaydetti.170

Avrupa parlamentosu seçimlerine ba��ms�z aday olarak kat�lan Yunanl� rejisör

Dimitrios Kollatos Türklerin, Yunanistan’da Peloponez, Epir ve daha ba�ka yerlere

da��t�lmas� gerekti�i yönündeki görü�leri Yunan politikas�n� yans�tmaktad�r. �öyle ki;

”Bir yandan güvenli olmayan s�n�rlar, di�er yandan nüfus azalmas�. Bunlar bizi nereye

166 Oran, a.g.e., s.15. Türk taraf�n�n Lozan’a sundu�u Bat� Trakya’n�n Türk, Rum, Yahudi, Ermeni veBulgar say�s� bak�m�ndan ayr�nt�l� nüfus istatisti�i için bkz., Ömero�lu, a.g.e., s.38-50.167 Popoviç, a.g.e., s.146.168 Alp, a.g.m., s.619. Bask�n Oran nüfus art��� h�z�n� %3, Türkiye’ye göçen nüfusu ile 250 bin dolay�ndavermektedir. Mütekabiliyet esas�na göre Yunanistan, �stanbul’daki Rum az�nl���n çok azalm�� oldu�undan�ikayet etmektedir. Ancak Rum az�nl���n do�urganl���n�n da çok az oldu�u tespiti vard�r. Oran, a.g.e., s.8,154; M.Cihat Özender-Halim Çavu�o�lu, “Balkanlar ve Bat� Trakya Türklü�ü”, Yeni Türkiye, c.II,say�:16(Temmuz-A�ustos 1997), s.1800.169 Alp, a.g.m., s.618; Oran, a.g.e., s.49.170 “�nsan Haklar� Grubu, Helsinki Temsilcisi Eric Siesby: ”Dr. Sad�k Ahmet’in Davas� Söz HürriyetininYok Edilmesidir”,Yeni Bat� Trakya, say�:84(Mart 1990), s.21.

Page 64: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

54

götürüyor ? Güçlü bir kom�unun yan�nda bir ihtiyarlar ülkesi oluyoruz ve bu gidi�i hiç

bir �ey durduram�yor.”171

37. Yunanistan Türklerinin Hukuki Statüsü

Yunanistan Müslümanlar�n�n 1881’den 1913’e kadar olan dönem hukuki statüsünün

temeli 2 �ubat 1881 tarihli �stanbul anla�mas�d�r. Bu anla�mayla Müslümanlar�n din ve

ibadet hürriyetine, hiyerar�ik yap�lar�na ve düzenine müdahale edilmeyecekti. Yunan

hükümeti Müslümanlar�n mal, can, din ve adetlerine sayg� gösterecek, Müslümanlar �eriat

mahkemelerine serbestçe bakabileceklerdi. Bu anla�may� “Müslüman Topluluklar�n

Manevi Liderleri Hakk�nda” ad� alt�nda 22 Haziran 1882’de 1038 no’lu kanun ile Yunan

Parlamentosu onaylam��t�r.172 1913’e geldi�imizde ise 14 Kas�m 1913 tarihli Atina

anla�mas�n� ve ekli 3 Numaral� Protokolü görüyoruz. Bu anla�ma Yunanistan’�n sahip

oldu�u tüm topraklarda geçerlidir. Müslümanlara tan�d��� az�nl�k haklar� bak�m�ndan en

ileri derecede ve en fazla yükümlülükler getiren bir anla�mad�r. Bu anla�ma ile

Müslümanlar�n mülkiyet, din, can, vak�flar, gelenek, cemaatlerin özerkli�i, müftü seçimi

v.s. garanti alt�na al�nm��t�r. Müslüman okullar�n özerk yönetimi ve buralarda Türkçe

e�itim yap�lmas�, cemaat tüzel ki�ili�inin tan�nmas� yine bu anla�mayla sa�land�.173

10 A�ustos 1920’de Yunanistan ile Britanya imparatorlu�u, Fransa ve �talya aras�nda

Yunanistan’daki az�nl�klar�n korunmas�yla ilgili bir anla�ma imzaland�. Yunan Sevr’i

olarak bilinen bu anla�ma tek tarafl� olarak Yunanistan Krall���’na az�nl�klar� koruma

yükümlü�ü getiren uluslararas� bir anla�ma olmas� bak�m�ndan önemlidir.174 Bu anla�ma

ile ülkede ya�ayan herkese ya�ama hakk� ve özgürlü�ü, dil, din, �rk ayr�m� yap�lmaks�z�n

medeni ve siyasal haklardan yararlanma, az�nl�klara kendi dilinde e�itim ve vak�flar�n�

idare etme hakk� tan�nmaktad�r.175

Türkiye, Bat� Trakya Türklerinin hak ve hukukunu savunurken i�te bu anla�malara

at�fta bulunurken, Yunanistan ise 1981’de Türkiye’ye gönderdi�i notayla anla�malar�n

171 “Pomak Türkleri Peloponez ve Epir’e Da��t�ls�n”,Yeni Bat� Trakya, say�:81(Aral�k 1989), s.23.172 Popoviç, a.g.e., s.305.173 Emin, a.g.m., s.151-152; Oran, a.g.e., s.37-61.174 Emin, a.g.m., s.151-152.175 Oran, a.g.e., s.45.

Page 65: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

55

geçersiz oldu�unu savunmaktad�r.176 24 Temmuz 1923 Lozan anla�mas�nda ise 37-44.

maddeler Türkiye’deki gayr-i müslim az�nl���n statüsünü belirlemektedir. 45. madde ise

ayn� hükümlerin Bat� Trakya Türkleri için de geçerli oldu�unu söylemektedir. 37. madde

az�nl�klar�n korunmas�na ili�kin geçen hükümlerin Yunanistan taraf�ndan temel yasa

olarak tan�naca�� ve hiçbir yasa ve yönetmeli�in ad� geçen hükümlerden üstün

tutulamayaca��n� söyler. 38. maddede önceki anla�malarda geçti�i gibi yine Türklerin

hayat hakk�, din özgürlü�ü sa�lanm��t�r.177 40. maddede Müslüman az�nl���n di�er Yunan

yurtta�lar�yla e�it muameleye tabi tutulaca�� ve ayn� haklardan yararlanaca��

belirtilmi�tir.178

Lozan Anla�mas� ile Bat� Trakya Türklerinin haklar� güvence alt�na al�nd�. Bundan

sonra Türkiye ile Yunanistan aras�nda 1926 Atina, 1930 Ankara, 1933 Ankara,1951 Türk-

Yunan Kültür ve 1968 Türk-Yunan Kültür Protokolü anla�malar� imzalanarak az�nl�k

haklar� yine garanti alt�na al�nm��t�r.179

370. Az�nl�k Haklar�n� Garanti Eden Uluslararas� Anla�malar

20. yy’l�n ba��nda Milletler Cemiyeti az�nl�klar�n korunmas� alan�nda uluslararas�

örgüt denetimini ve güvencesini getirdi. Buradan az�nl�k haklar�yla ilgili hükümler,

devletlerin temel yasalar�ndan kabul ediliyordu ve devletler bu hükümlerle çat��an hiçbir

yasa ve metin ç�karmamay� taahhüt ediyordu.180 II. dünya sava�� sonras� dünya düzeninde

ise az�nl�k haklar�na daha da önem verilmeye ba�land�. Avrupa �nsan Haklar� Sözle�mesi,

Avrupa Konseyi taraf�ndan 1950’de kabul edildi ve 1953’de yürürlü�e girdi. Sözle�mede

din, dil, �rk gibi ölçütlerin yan�nda insanlar�n bir ulusal az�nl���n üyesi olma durumu

getirildi ve bireye ayr�m yap�lmayaca�� hükme ba�land�. �nsan haklar� ihlallerini

denetlemek için de Avrupa �nsan Haklar� Komisyonu ve Avrupa �nsan Haklar� Divan�

kuruldu. Divan’�n kararlar� Komisyon’un ve Divan’�n yetkisini tan�mak �art�yla ba�lay�c�

olmu�tur. Yunanistan ise bunu 1985’te tan�m��t�r.181 Bir di�er anla�ma BM’nin 1966’da

kabul etti�i ve 1976’da yürürlü�e koydu�u Medeni ve Siyasal Haklar Sözle�mesi’nin 27.

176 Emin, a.g.m., s.152.177 a.g.m., s.153.178 Oran, a.g.e., s.119.179 Alp, “Bat� Trakya Türkleri”, s.623.180 Oran, a.g.e., s.40-41.181 a.g.e., s.56.

Page 66: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

56

maddesi �u hükümleri getirir.” Etnik, dinsel yada dilsel az�nl�klar�n bulundu�u ülkelerde

bu az�nl�klara ait olan ki�iler, gruplar�n di�er üyeleriyle birlikte kendi kültürünü

ya�amak, kendi dinlerini aç�kça ilan etmek ve uygulamak yada kendi dillerini kullanmak

hakk�ndan yoksun b�rak�lmazlar.”182

Bir ba�ka uluslararas� insan haklar� anla�mas� “Avrupa Konseyi Uluslararas�

Az�nl�klar�n Korunmas� Hakk�nda Çerçeve Sözle�mesi”dir. Ancak Yunanistan, 1997’de

imzalad��� bu anla�may� meclisinde onaylamam��t�r. Çünkü Yunanistan ülkede etnik

az�nl�klar�n varl���n� kabul etmemektedir. Yunanistan’a göre ülkede dinsel az�nl�klar

mevcuttur. Bu çerçeve sözle�mesinin imzalanmas�, ba�ta Türk ve Makedon dinsel

az�nl�klar olmak üzere di�er az�nl�klar�n haklar�n� tan�mak zorunda b�rakaca�� için

Yunanistan, anla�man�n onaylanmas�n� mümkün oldu�unca geciktirmektedir.183

Di�er bir anla�ma “Birle�mi� Milletler Ki�isel ve Siyasi Haklar Sözle�mesi”dir

(ICCPR). Yunanistan bu anla�maya imzas�n� koymu�tur ve anla�man�n 27. maddesi; “Bir

az�nl�k grubuna ait bireylerin kendi gruplar�ndan insanlarla bir arada bulunma, kendi

kültürlerini, dinlerini ve dillerini kullanma ve uygulama hakk�ndan yoksun

b�rak�lmayacaklar�n�” söylemektedir. Yunanistan 5 May�s 1999’da anla�may� yürürlü�e

koydu. Az�nl�k haklar�n� koruyan önemli bir belge de “Birle�mi� Milletler Ulusal Dinsel

ve Dilsel Az�nl�klara Ait Bireylerin Haklar�” bildirisidir. Bu bildiriyle devletler, kendi

s�n�rlar� içinde ya�ayan dinsel, dilsel, etnik, kültürel az�nl�klar�n varl���n� korumak ve

kimliklerini sürdürebilmelerini sa�lamakla yükümlüdür. Son olarak Yunanistan” Avrupa

Temel Özgürlükleri ve �nsan Haklar� Koruma Sözle�mesini” imzalam�� ve 1974’de

onaylam��t�r.184

Uluslararas� insan haklar� anla�malar�na imza koyan Yunanistan, böylece az�nl�k

haklar�na sayg� duymay� ve bunlar� uygulamay� da taahhüt etmi� oluyordu. Nitekim 9

Haziran 1975 tarihinde kabul edilen Yunan anayasas� da insan haklar�na sayg�l� modern

bir anayasa görünümündedir. Örne�in bu anayasada “Yunanistan topraklar�nda ya�ayan

herkes milliyet, �rk veya dil, din ve siyasi inanç fark� gözetmeksizin hayat, �eref ve

182 a.g.e., s.54-55.183 Emin, a.g.m., s.161.184 Mandac�- Erdo�an, a.g.e., s.2-3.

Page 67: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

57

özgürlü�ünün tam olarak korunmas� hakk�na sahiptir”.185 Ka��t üzerinde gerek

uluslararas� gerekse iç hukuk düzenlemelerini kabul etmi� olan Yunanistan, bunlar�n

uygulamas�na s�ra gelince son derece zay�f kalmakta, ba�l� bulundu�u AB’den tepki

çekmektedir. Örne�in May�s 1984’te 9 ülkeden 18 parlamenter taraf�ndan Avrupa

Konseyi Ba�kanl�k Divan�na “Trakya’daki Türk az�nl���n Lozan anla�mas�yla güvenceye

al�nm�� haklar�n�n Yunanl�lar taraf�ndan sürekli çi�nendi�i yolundaki �ikayetlerin

incelenmesini isteyen ve bu kan�tland��� takdirde Dan��ma Meclisinin derhal harekete

geçip karar almas� gerekti�ini” belirten bir karar tasar�s� sunuldu.186 Yine Ekim 1984’de

Avrupa Konseyi Asamblesi’nin Strasbourg’daki sonbahar dönemi toplant�s�nda “Bat�

Trakya’daki Türk az�nl��a Yunanistan hükümeti taraf�ndan uygulanan bask� politikas�”

gündeme al�nd� ve AET dönem ba�kan� �rlanda D��i�leri bakan� Peter Barry toplant�da

“Bat� Trakya’da ya�ayan 100 binden fazla Türkün temel haklar�n�n Yunanistan taraf�ndan

çi�nendi�ini” söyledi.187

Önceki bölümlerde de de�indi�imiz gibi Yunanistan, farkl� etnik kökenden insanlar�n

varl���n� kabul etmemekte, Yunanistan’� bir bütün halinde Helen saymaktad�r. Buna göre

Türkler de Müslüman Helenlerdir. Yunanistan’�n yapt��� aç�klamalarda dile getirdi�i

görü�; Bat� Trakya’da ne Türk az�nl��� ne de Türk nüfusu bulunmamaktad�r. Yaln�zca e�it

haklar� olan Yunan vatanda�lar� vard�r ve bölgede yaln�zca uluslararas� anla�malarla de�il

ayn� zamanda Yunan anayasas� ve Yunan yasalar� ile korunan bir Müslüman az�nl���

vard�r denilmektedir.188 Yunanistan bu anlay���n� Gümülcine ve �skeçe ba��ms�z

milletvekilleri Sad�k Ahmet ve Ahmet Faiko�lu’na da bizzat “Bat� Trakya’da Türk de�il

Müslüman az�nl���n” bulundu�unu telkin etmi�tir.189

Uluslar aras� alanda Yunan görü�ünün tam tersi bir anlay�� da zaman zaman dile

getirilmektedir. �slam Konferans� Te�kilat�’n�n Bat� Trakya konusunda yay�nlad���

bildiride Müslüman Türk az�nl�k terimini kulland�. Yine BAB Parlamenterler Asamblesi

Savunma Komisyonu’nun “Do�u Akdeniz” ba�l�kl� raporunda Bat� Trakya Türkleri için

185 Eren, Bat� Trakya Türkleri, s.91-92; Alp, a.g.m., s.33.186 Ay�n Tarihi(May�s 1984)187 Ay�n Tarihi(Ekim 1984)188 Ay�n Tarihi(Nisan 1982)189 Ay�n Tarihi(A�ustos 1991)

Page 68: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

58

Türk az�nl��� ifadesi kullan�ld�.190 Bat� Trakya’da insan haklar� ihlallerine ve Türk

az�nl���n varl���na vurgu yap�l�rken Yunanistan ilginç bir yakla��m ileri sürmekten de geri

kalmam��t�r. Bu görü�: “Yunanistan’�n Bat� Trakya’daki Müslüman az�nl��a yönelik

politikas� çok say�da ülkeye örnek olu�turacak düzeydedir. Bu zaten az�nl���n, nüfus,

kültür ve ekonomik geli�iminde de anla��lmaktad�r” demektedir.191 Bu yakla��m�n tam

tersi görü� ise Yunanistan’�n bizzat içinden gelmi�tir. Yunan bilim adamlar� taraf�ndan

Ye�iller Partisi ad�na haz�rlanan raporda, Türk az�nl��a Lozan ve Yunan anayasas�na

ayk�r� uygulama yap�ld��� belirtildi.192

Türkiye’nin az�nl�klara uygulanan haks�zl�klar�n kar��s�nda olmas� ve ona destek

ç�kmas� Türklerin moral maneviyat�n� güçlendirmektedir.

38. Yunanistan Türklerinin Siyasi Te�ekkülleri

Türkiye ile Yunanistan aras�nda imzalanan Mübadele Sözle�mesi’yle �stanbul’daki

Rum az�nl���na kar��l�k Bat� Trakya’daki Türkler de�i�im d��� b�rak�lm��t�. Kendilerine

dan���lmadan al�nan bu karar günümüze dek Türklerin ya�am�n� siyasi, sosyal, kültürel

bak�m�ndan oldukça derinden etkilemi�tir. Yunanistan’�n iç kar���kl�klar�ndan ve Türkiye

ile olan anla�mazl�klar�ndan Türkler do�rudan nasibini alan az�nl�k olmu�tur. Yunan

idaresinde kalan Türklerin bundan sonra siyasi hayatlar�na bakt���m�zda bir bütünlük arz

etmedi�ini görüyoruz. Türkiye’deki geli�melere paralel olarak Bat� Trakya Türk toplumu

aras�nda Kemalist ve anti Kemalist diye iki grup olu�tu. Bu ayr�m� tutucu-gelenekçi ve

yenilikçi-ça�da� olarak da nitelendirebiliriz. Cumhuriyet sonras� istenmeyen adam ilan

edilen 150 ki�inin bir k�sm� Bat� Trakya’ya göçmü�tü. Bunlar tutucu kesimi ate�leyen bir

grup olarak bir müddet önde gitti. Bu grubun kendilerine ait gazete ve dernekleri vard� ve

Türkiye aleyhinde etkili propaganda yapabiliyordu. Ancak Lozan sonras� 1926-30-33

Ankara anla�malar� grubundan 1930 anla�mas�yla tutucu kesimimin önde gelenleri

ülkeden sürüldü. Türk az�nl�k bu dönemde milletvekili meclise gönderebilmi�tir.

1980’lerin ortalar�na dek sürecek bu durum asl�nda Türk az�nl���n çok da lehine de�ildir.

Bu ki�iler parlamentoda Türklerin temsilcisi de olsa, Yunan siyasi otoritesinin seçti�i

190 Ay�n Tarihi(Haziran 1995); “Bat� Trakya Türkleri �slam Konferans�nda”,Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:18-19-20(May�s-Haziran-Temmuz 1990), s.8.191 Ay�n Tarihi(Mart 1988)192 Ay�n Tarihi(Temmuz 1990)

Page 69: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

59

kimselerdir ve bu insanlar�n hükümet üzerinde hiçbir siyasi etkisi olamamaktad�r.193 Parti

disiplini içinde siyasi ya�amlar�n� sürdüren Türk milletvekilleri, parlamentoda Türk

az�nl���n problemlerini dile getirip bir çözüme kavu�turma gücünden mahrumdular.

Ancak münferit sorunlar�n halledilmesiyle me�gul olabiliyorlard�. Bunun yan�nda Türk

milletvekillerinin Yunanistan’�n güçlü siyasi partilerinden aday oldu�unu ve böylece

seçilmeyi garanti ettiklerini görmekteyiz. Örne�in Osman Nuri Fettaho�lu 1963’e kadar

Konstantin Karamanilis’in listelerinden sekiz dönem arka arkaya seçilebilmi�, 1964

seçimlerinde ise George Papandreu’nun partisinden seçimlere girdi�inde ise Türklerin

oylar� ba�ka partilere da��ld���ndan seçilememi�tir. Ayn� zamanda Türk milletvekilleri

gazetcilik faaliyetlerinde de bulunarak seçim propagandas� yapabilmi� ve Yunan

hükümetlerini az�nl�k politikalar� konusunda ele�tirebilmi�tir.194

Parti politikalar�n�n d���nda hareket edemeyen, pasif bir siyaset izlemek zorunda kalan

Türk az�nl���, 2 Haziran 1985’e gelindi�inde ilk kez ba��ms�z bir liste ile seçimlere

kat�lm��t�r. Bu seçimlerde �skeçe’den Mehmet Emin Aga, Celal Zeybek ve Hikmet

Cemilo�lu Bar�� Listesi ad� alt�nda seçimlere kat�ld� ve 11.600 oy alarak 2000 kadar oy

fark�yla milletvekili ç�karamad�. Gümülcine’den ise Galip Sebahattin Galip 10.300 oy

alarak 4000 oy fark�yla milletvekilli�ini kaybetmi�tir. Bunun yan�nda Pasok partisinden

milletvekili aday� olan Ahmet Faiko�lu ve Nea Demokratia’dan Mehmet Müftüo�lu

milletvekili seçilebilmi�lerdir. Ahmet Faiko�lu, parti politikas� gere�i yapt��� aç�klamada

Türk az�l���n hiçbir sorunu olmad���n� söyleyebilmi�tir. Mehmet Müftüo�lu ise Bat�

Trakya Yüksek Tahsilliler Derne�i’nden istifa etmi�tir.195

Ba��ms�z listelerle seçimlere kat �lma yöntemini benimseyen az�nl�k, 18 Haziran 1989

seçimlerine Dr. Sad�k Ahmet ve arkada�lar�yla “Güven Listesi” ad� alt�nda girmeye karar

verdi. Güçlü bir ittifakla Türk az�nl���n kaderini de�i�tirmeyi amaçlayan Güven, bu

seçimlerde “parti saflar�nda yer almaya, parti ç�karlar�n�n içinde ezilmeye ve bizi

topraklar�m�zdan koparmak isteyenlerin aras�nda silinmeye hay�r” dedi. “Demokrasinin

kendi �artlar� içinde, medeni bir mücadeleye girmek azmiyle haks�zl�klara kar�� gö�üs

193 Popoviç, a.g.e., s.338-339.194 Eren, a.g.e., s.123; Hikmet Öksüz, “Representation Of The Western Thrac�an Turkish Minor�ty In TheGreek Parl�ament”, Turkish Review of Balkan Studies, say�:7(2002), OB�V, B�gart Yay, �stanbul, 2002,s.147-148. Ayr�ca 1920-2000 döneminde Bat� Trakya’dan seçilen Türk milletvekillerinin isim listesi içinbkz., Öksüz, a.g.m., s.143-145.195 Oran, a.g.e., s.168-169.

Page 70: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

60

germeye, insanca ya�amam�za mani olan engelleri a�maya evet” dedi. �imdiye kadar sa�

ve sol partiler ç�kmaz� içinde kime oy verece�ini �a��ran az�nl�k insan� Dr. Sad�k Ahmet,

�smail Rodoplu ve Sebahaddin Emin gurubuna güven duyarak bu seçimlere kat�ld�. Parti

korkusu ve menfaatlerini ön planda tutan bundan önceki az�nl�k milletvekillerinin yerine

ise �imdi, az�nl�k toplumunun menfaatlerini öne ç�karan bir siyasi yap�lanman�n temelleri

at�l�yordu.

Bat� Trakya Türkleri, nüfusu oran�na göre ç�karabilece�i milletvekili say�s�n� geç de

olsa görebilmi�tir. Gümülcine(Rodop) ilinde 70 bin oy potansiyelinin 35 bini

Türklerindir. Bir milletvekili elde edebilmek için de 17.550 bölge baraj� oyun yetti�ine

göre Türkler Gümülcine’den iki milletvekili ç�karabilmektedir. Ancak toplumda birlik

beraberlik oldu�u müddetçe bunu ba�arabilecektir. �skeçe’de ise 25 bin oya sahip az�nl�k

1 milletvekili ç�karabilmektedir.196

Yunanistan, Haziran seçimlerinde hükümeti olu�turacak ço�unlu�u elde edemeyince 5

Kas�mda yeniden seçimlere gitti. Haziranda az�nl���n ba�ar�s�n� gören Yunanistan,

seçimler öncesi �psala ve Pazarkale s�n�r kap�lar�n� Türkiye’deki Bat� Trakya Türklerine

kapatt�.197 Ancak bu seçilmede de Yunan siyasi partileri bir varl�k gösteremeyince 1 y�l

içinde üçüncü kez Yunanistan yeniden 8 Nisan 1990’da seçime gitti. Bu seçimlerde yine

Türk az�nl���, ba��ms�z Güven Listesinden Dr. Ahmet’i ezici bir oy çoklu�u ile, �skeçe’de

ise ba��ms�z �kbal listesinden Ahmet Faiko�lu’nu parlamentoya göndermeyi ba�ard�.

Yunan partilerinin de birbirlerine yak�n oy almalar� iki ba��ms�z Türk milletvekilini

mecliste anahtar rolü oynayabilecek güce ula�t�rd�. Bat� Trakya Türkü son seçimde büyük

bir itidal de göstererek bilinçli bir �ekilde oyunu kullanm��t�r. Yunanistan, Bat�

Trakya’dan Türklerin milletvekili ç�karabilmelerini engellemek amac�yla bölge d���ndan

bir çok askere oy kulland�rtm��t�r. Ancak bu durum yabanc� gözlemcilerin gözünden

kaçmayan, aç�klama getirilmesi gereken bir durum olu�turdu. Dönemin Türkiye

büyükelçisi Gündüz Aktan’a Pasok lideri Papandreu ile Yeni Demokrasi partisi lideri

Mitsotakis’in seçimlerde Türk az�nl���n kendilerine oy vermeleri için yapt�klar� bask� ise

ilginçtir. Gündüz Aktan ise “Bir Türk elçisi sizin vatanda�lara nas�l söyleyebilir aman o

196 “Gümülcine’de Ba��ms�z Liste Kuruldu”, Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:9(Mart-Nisan 1989), s.4-5; NedimAtamer, “Dr. Sad�k Ahmet Desteklenmelidir”, Yeni Bat� Trakya, say�:74(May�s 1989), s.3-4.197 Ay�n Tarihi(Kas�m 1989)

Page 71: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

61

partiyi de�il de bu partiyi destekle diye” �eklinde cevap vermi�tir. Bu durum gerçekten de

Türk az�nl���n Yunan partilerini b�rak�p da kendi içinden ç�kan temsilcilerini

destekledi�inde Yunan siyasi hayat�nda neleri de�i�tirebilece�ini göstermi�tir.198

10 Ekim 1993 seçimlerinde ise a�a��da de�inece�imiz üzere seçim kanununda yap�lan

de�i�iklik ve milletvekili seçilebilmek için getirilen %3’lük ülke baraj� Türk toplumunun

siyasal temsiliyetini kökünden engelleyecek bir durum olu�turdu. Dr. Sad�k Ahmet

seçimlerde bölge baraj�n� a�t��� halde ülke baraj�n� a�amad��� için milletvekili

seçilemedi.199 Ba�bakan Mitsotakis, �skeçe ve Dedea�aç’ta yapt��� konu�mada ba��ms�z

listelerden kat�lan Sad�k Ahmet ve Ahmet Faiko�lu’nun %3’lük baraj� a�amayaca��n� ve

Türk halk�ndan oylar�n� kendi partilerindeki Türklere vermelerini istedi.200 Üstelik

Gümülcine Savc�l��� Sad�k Ahmet ve iki Türk hakk�nda okul kitaplar�n�n da��t�m�n�

engelledikleri iddias�yla dava açt�.201

Bu seçimde tüm engellemelere ra�men Türklerin ba��ms�z listeleri yine çok büyük

ba�ar� gösterdi. Gümülcine’de %32,75 oran�nda oy alan Güven Listesi bu ilde birinci parti

oldu. 26 bin 228 oyun 24 bin 956’s�n� Sad�k Ahmet, 1031’ini �smail Molla Rodoplu ald�.

�skeçe �kbal listesi ise yüzde 20’lerde oy oran� ile oylar�n 7 bin 874’ünü Ahmet Faiko�lu,

3040’�n� Niyazi Avc� ve 1018’ini Rasim Murcao�lu alma ba�ar�s�n� gösterdi.202

380. Yüzde 3’lük Seçim Baraj�

8 Nisan seçimlerinde kabineyi Mitsotakis liderli�indeki Yeni Demokrasi partisi kurdu.

1 y�l içerisinde üç seçimin yap�lmas� ve bu seçimlerde Türklerin gösterdi�i ba�ar�

Yunanistan’� harekete geçirdi. Türk milletvekillerinin ve muhalefetin sert itirazlar�na

ra�men 163 say�l� seçim yasas� Yeni Demokrasi’nin 151 oyuyla kabul edildi. Bu kanunla

ba��ms�z adaylar dahi seçilebilmek için ülke genelinde %3 baraj�n� a�mas� gerekiyordu.203

198 “Soru Cevap Bölümü”, Dünü, Bugünü, Gelece�i ile Bat� Trakya Türklü�ü, haz., MustafaKahramanyol, ATO-Türk Ocaklar� Genel Merkezi, Ankara, 2003, s.51-52.199 Cafer Alio� lu, “Bat� Trakya Türklerine Uygulanan Anti Demokratik Yunan Bask�lar�”, Uluslararas�Bat� Trakya Paneli, Bat� Trakya Türkleri Dayan��ma Derne�i �zmir �ubesi Yay, �zmir, 1996, s.49.200Ay�n Tarihi(Eylül 1993)201 Ay�n Tarihi(Kas�m 1993)202 Süleyman Sefer Cihan, “Dr. Sad�k Ahmet: Sesimizi Kimse Susturamaz”, Yeni Bat� Trakya,say�:122(Eylül-Ekim 1993), s.4.203 F�rat, a.g.e., s.449.

Page 72: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

62

Gümülcine ba��ms�z Türk milletvekili Dr. Sad�k Ahmet:”Bu ba��ms�z az�nl�k adaylar�n�n

parlamentoya seçilmemesi kanunudur, az�nl���n ba��ms�z adaylar�na �imdiye kadar

getirilen en büyük engeldir” �eklinde bu kanunun Türk az�nl��a olumsuz etkisini dile

getirdi. Ba�bakan Mitsotakis seçim kanunu savunarak; “Ülkede yürürlükteki seçim

sistemi yüzünden ortaya ç�kan siyasi istikrars�zl��� bertaraf ediyor” �eklinde konu�tu. Bu

kanunun nihai amac�, küçük ço�unlu�a dayal� hükümetler ve koalisyonlar dönemini sona

erdirmeyi hedeflemek olmu�tur.204

120 ila 150 bin aras�ndaki nüfusa sahip Türk az�nl���, yeni seçim kanunu ile bir

milletvekili ç�karabilmek için en az 200 bin oy almas� gerekecek. Elbetteki mevcut Türk

nüfusu ile de bu mümkün olmayaca��na göre Yunan iktidarlar�, ileride Türklerin

milletvekili ç�karabilmelerinin önüne geçmi� olmaktad�rlar. Mitsotakis iktidar� bununla da

kalm�yor, vali seçim kanunu da de�i�tiriyor. Valilerin seçimle i� ba��na gelmesi kabul

edilmesine ra�men Türk ço�unlu�un ya�ad��� �ehirler, Türkleri az�nl�kta b�rakacak

�ekilde Yunan �ehirleriyle birle�tiriliyor. Böylece geni�letilmi� bölge valilikleri

olu�turularak seçimlerde Türklerin kendilerini yönetecek valiler ç�karmas�

engelleniyor.205

381. Dr. Sad�k Ahmet

Sad�k Ahmet, Bat� Trakya davas�nda ses getirmeye 1985 ortalar�nda ba�lad�. Türk

az�nl���na yap�lan bask� ve ayr�mc�l��� anlatan bir metinle Bat� Trakya’da imza

kampanyas� ba�latt�. Sad�k Ahmet, Yunan makamlar�na ve dünya kamuoyuna az�nl���n

sesini duyurabilmek amac�yla ba�latt��� bu kampanyaya Türk toplumundan e�er

kat�l�yorsa imzas�n� koymas�n� istedi. Bu �ekilde toplanan imzalar Avrupa kurulu�lar�na

ve Yunan meclisine gönderilecekti. Az�nl�k ise bu kampanyaya içtenlikle kat�ld� ve

imzalar 15 bini buldu. Ancak az�nl���n bu kampanyaya verdi�i büyük destek Yunan

yönetimini tedirgin etti. 9 A�ustos 1986 günü sahte imza toplamak ve Yunanistan’�n

uluslararas� ili�kilerini zedeledi�i gerekçesiyle Sad�k Ahmet tutukland� ve hakk�nda dava

204 “Bat� Trakya Türklerinin Seçim Engeli”, Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:21-22-23(A�ustos-Eylül-Ekim1990), s.6.205 Cihan, “Meriç’in Öte Yakas�: Bat� Trakya”, s.14.

Page 73: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

63

aç�ld� ancak Sad�k Ahmet bir müddet sonra serbest b�rak�ld�.206 Bu tutuklama Ahmet’i

y�ld�rmad� ve bu kez 25 Eylül 1987’de Selanik’te düzenlenen “Demokrasi ve �nsan

Haklar�” adl� uluslararas� bir toplant�ya giderek Bat� Trakya Türklerine bask�, ayr�m ve

haks�zl�klar� anlatan bir belgenin �ngilizce metnini kat�l�mc�lara da��tt�. Bunun üzerine

Sad�k Ahmet yalan haber yaymak ve sahte evrak düzenlemek suçuna istinaden tutukland�

ve1988’de 30 ay hapis ve 100 bin drahmi para cezas�na çarpt�r�ld�. Bu durum Uluslararas�

Af Örgütü’nü de hareketi geçirdi ve Örgüt, Yunan hükümeti nezdinde gerekli giri�imlerde

bulundu.207 1989 seçimlerine gelindi�inde ise Sad�k Ahmet yine büyük bir azim ve

kararl�l�kla seçim kampanyas�n� yürüttü. Ancak kampanya s�ras�nda da��tt��� bildirilerde

seçmenleri yan�ltmaya yönelik faaliyette bulundu�u ve Türk kelimesini kulland���

gerekçesiyle halk� �iddet ve ayr�mc�l��a sevk etmek suçundan yeniden yarg�lanmaya

ba�land�. Sonuçta Sad�k Ahmet kamu güvenli�ini bozdu�u gerekçesiyle 1,5 y�l hapis ve

üç y�l seçme seçilme hakk�ndan men cezas�na çapt�r�ld�.208 Dr. Sad�k bunun üzerine: ”Ben

bir Türk oldu�um için hapse götürülüyorum. E�er Türk olmak suç ise, burada tekrar

ediyorum. Ben bir Türküm ve öyle kalaca��m. Bu mesaj�mla Bat� Trakya az�nl���na

sesleniyorum ve Türk olduklar�n� unutmamalar�n� söylüyorum.”209 Helsinki Watch’�n,

sivil örgüt temsilcilerinin raporlar�na ve yabanc� bas�na göre tarafs�z , adil bir yarg�lama

yap�lmam��t�r.210 Karar, Türk D��i�lerince de tepkiyle kar��land� ve karar�n Yunan

adaletine de�il Yunan devletine ait oldu�unu söylendi.211 Uluslararas� Af Örgütü ise,

Gümülcine bölgesi ba��ms�z eski milletvekilli Dr. Sad�k Ahmet’in dü�ünce suçlusu

oldu�unu belirterek derhal serbest b�rak�lmas�n� istedi.212 Ancak Sad�k Ahmet, hapiste

olmas�na ra�men 8 Nisan seçimlerine adayl���n� koydu. Uluslararas� tepkiler de

Yunanistan üzerinde tesirini gösterdi ve Ahmet’in cezas� Patras Temyiz Mahkemesi

206 Mustafa H. Mustafa, “Dr. Sad�k Ahmet’in �ahs�nda Yarg�lanan Bat� Trakya Müslüman Türk Az�nl���n�nDavas� süresiz Ertelendi”, Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:7-8(Aral�k-�ubat 1988-1989), s.11; Ayd �n Taneri,“Dr Sad�k Ahmet”, Yeni Bat� Trakya, say�:124(Ocak-�ubat 1994), s.34.207 Taneri, a.g.m., s.34; Mustafa, a.g.m., s.11; Atamer, a.g.m., s.4; Hatipo�lu, Yunanistan’da Etnik Gruplarve Az�nl�klar, s.39.208 Hatipo�lu, a.g.e., s.39; Cafer Alio�lu, Bat� Trakya Davas�n�n Avrupa Cephesi (1982-1994), Bursa, 1998,s.31; “Dr. Sad�k Ahmet: Hapistede Olsak Seçimlere Girece�iz”, Yeni Bat� Trakya, say�:84(Mart 1990),s.15-18.209 Hatipo�lu, a.g.e., s.41.210 F�rat, a.g.m., s.447.211 “Dr. Sad�k Ahmet ve �brahim �erif Hapsedildiler”, Yeni Bat� Trakya, say�:83(�ubat 1990), s.3-4.212 Ay�n Tarihi(�ubat 1990); �mza kampanyas�nda Dr. Sad�k; “ Bu kampanyada hiçbir zaman korku veumutsuzluk gibi duygulara kap�lmad�m. Her an büyük bir mücadele vermenin hazz�n� ve huzurunu ya�ad�m.Her anda ailem ve soyda�lar�m bana destek ve yard�mc� olduklar� için cesaretimi hiçbir zamankaybetmedim”. “Bat� Trakya’n�n Sesi Dr. Sad�k Ahmet’le Selanik’de Görü�tü”, Bat� Trakya’n�n Sesi,say�:7-8(Aral�k-�ubat 1988-1989), s.20.

Page 74: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

64

taraf�ndan para cezas�na çevrildi. Para cezas�n� ödeyerek serbest kalan Ahmet’in adayl�k

ba�vurusu Yarg�tay Yüksek Kurulu’nca onaylanarak kesinle�ti. Yine milletvekili seçilen

Ahmet, 8 Nisan seçimlerini de�erlendirirken: “Bat� Trakya Türkü toparlanarak bir bütün

oldu�unu gösterdi. �ahs� ç�kar yerine toplum ç�kar�n� ön planda tuttu. Irk�ndan, dininden,

gelenek ve göreneklerinden taviz vermeyece�ini gösterdi. Bu seçimler, Bat� Trakya

Türklerinin hak ve adalet istedi�ini, �ahsiyet kazand���n�, toplum olarak var oldu�unu,

dimdik ayakta durdu�unun ispat�d�r. Bu seçimle Bat� Trakya Türkü kendisine yap�lan

haks�zl�klara, bask�lara, adaletsizliklere, insan haklar� ihlallerine dur demi�tir. Biz,

vatan�m�z Yunanistan’da bizlere de e�it muamelesi edilmesini istiyoruz. Bize haks�zl�k

yapana biz hay�r diyoruz” demi�tir.213 Yeni dönemde Ahmet, amaçlar�n�n Müslüman

Türk az�nl���na insanca bir hayat sa�lamak oldu�unu belirtti. Dr. Sad�k Ahmet; “ ��birli�i

yapmak isteyen partiyle konu�maya haz�r�z. Bu konu�malarda az�nl���n haklar�n�n

verilmesi ele al�nacakt�r. Ortak bir noktada anla��ld��� takdirde i�birli�i mümkündür”

anlay���n� ortaya koydu. Yunan parlamentosunda Yeni Demokrasi Partisi önderli�inde

kurulan hükümet, Bat� Trakya sorunlar�n�n çözülmesi amac�yla kurdu�u komisyona

az�nl�k milletvekili Dr. Sad�k Ahmet ve Ahmet Faiko�lu’nu almayarak Yunanistan, Bat�

Trakya politikas�n�n eskisi gibi devam etti�ini gösterdi. Sad�k Ahmet ve Ahmet Faiko�lu,

komisyonun kurulmas� kararla�t�r�ld���nda, sorunlar�n tespiti ve çözümü için komisyonda

yer almalar� gerekti�ini parlamento ba�kan� Atanasios Çaldaris’e bildirmi� ancak

“öneriniz incelenecek” cevab�n� alm��lard�r.214

Sad�k Ahmet, Bat� Trakya Türkü’nün etnik kökeninin tespiti s�ras�nda ba�bakan

Konstantin Mitsotakis’e gönderdi�i mektupta bu konudaki tart��malar�n tamamen

kapanmas� için Türk az�nl���n içinde bir referandum önermi� ancak bu, kabul

görmemi�tir.215 Türklüklerini tüm dünyaya duyurmay� amaçlayan Ahmet, Norveç �nsan

Haklar� Derne�i’nin davetlisi olarak Oslo’da yapt��� aç�klamada; “Yunan vatanda�l�k

yasas�n�n halen yürüklükte oldu�u ve bu maddeye göre Türk olanlar�n s�rf Türk olduklar�

için vatanda�l�ktan ç�kar�ld�klar�n�, cemaat temsilcilerinin seçilemedi�ini, Türkiye’den

213 “Dr. Sad�k Ahmet ile Tele Röportaj”, Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:16-17(Mart-Nisan 1990), s.13.214 “Zindanda Meclise, Dr. Sad�k Ahmet ve Ahmet Faiko�lu Yunan Parlamentosunda”, Bat� Trakya’n�nSesi, say�:16-17(Mart-Nisan 1990), s.8-9; ”Bat� Trakya’da Zulümler Devam Ediyor”, s.15. Halbuki Sad�kAhmet milletvekili seçildikten sonra Konstantin Mitsotakis ile bir görü�me yapm��t�. Görü�medeMitsotakis, Bat� Trakya’daki Türk az �nl��a mutlaka di�er Yunan vatanda�lar�yla e�it haklar tan�naca��n�söylemi�ti. Ay�n Tarihi(May�s 1990)215 Ay�n Tarihi(Aral�k 1992)

Page 75: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

65

gelen kitaplar�n e�itimde kullan�lmas�n�n engellendi�ini vurgulayarak, Bat� Trakya Türk

toplumu kesinlikle asimile olmayacakt�r. Türk toplumu Türk olarak orada ya�amaya

devam edecektir” dedi.216

Yunanistan içindeki az�nl�klar�n haklar�n� tan�mazken, ülke d���ndaki Yunanl�lar�n

haklar�n� sonuna kadar savunmaya kararl� ve azimli bir ülkedir. Nitekim Arnavutluk’ta

%2 oran�nda Yunanl� olmas�na ra�men Yunanistan, Arnavutluk’un %20 olan tüm

Ortodoks nüfusunun tamam�n� Yunanl� saymaktad�r ve bu Yunanl�lar�n Arnavutluk’taki

hukukunun mücadelesindedir. Az�nl�k konusu iki ülkenin önemli sorunlar�n�

olu�turmaktad�r, Yunanistan içindeki Arnavut az�nl��a, Arnavutluk’taki Yunanl�lara

yap�lan muamele oran�nda, hatta daha kötüsü ile muamele etmektedir. ��te Sad�k Ahmet

bu konuda; “Bat� Trakya’daki Türk az�nl�kla Arnavutluk’taki Yunan az�nl�klar� ayn�

haklara sahip olmal�d�r. Mitsotakis, ancak Arnavutluk’taki Yunan az�nl�k için istediklerini

Bat� Trakya’dakilere de verdi�i takdirde Tiran ve dünya kamuoyu önünde hakl� ç�kabilir”

görü�ünü savunmaktad�r.217 Bat� Trakya Türk az�nl���n�n durumunu ve gelecek

beklentisini özetlerken Ahmet: “Yunan hükümeti bilmelidir ki, biz hiçbir zaman özerklik

istemedik. Biz Yunan vatanda��y�z. Ancak bizim toplumumuzun harklar� tan�nmal�d�r. Bu

benim siyasi mücadelemin anlam�d�r.218

Sad�k Ahmet, 1985-95 dönemi içinde büyük özverili mücadelesiyle Türk az�nl���n

u�rad��� haks�zl�klar�, bask�lar�, insan haklar� ihlallerini uluslararas� platformlarda

duyurmay� ba�arm�� bir liderdir. Bu mücadelede iki kez ba��ms�z milletvekili seçilen

Ahmet, iki kez de hapse at�lm��t�r. Onun bu azmini 1988-91 y�llar� aras�nda Atina büyük

elçili�inde bulunan Gündüz Aktan �öyle ifade etmektedir. “ O zaman rahmetli Sad�k

Ahmet, me�hur imza kampanyas�n� ba�latal� bir y�l olmu�tu. Bir d��i�leri için do�rusunu

isterseniz, Sad�k Bey fazla cesurdu. Ortal��� kar��t�r�yordu. Kendisine her zaman evlad�m,

biraz daha yava� ol, bu kadar ürkütme, bu kadar üzerlerine gitme derdim. Her seferinde,

tabii say�n Büyükelçim dedikten sonra hep bildi�ini yapt�. Sad�k Ahmet bir mücadeleciydi.

En önemli vats� cesaretiydi.”219

216 Ay�n Tarihi( Kas�m 1992)217 Ay�n Tarihi(Temmuz 1993)218 Alp, “Bat� Trakya Türkleri”, s.641.219 Ahmet C. Gazio�lu, “Bat� Trakya K�br�s ve Yunan Emelleri Bat� Trakya Türklerinin Hukuk Sava��ndaSad�k Ahmet’in Yeri ve Önderli�i”, Uluslararas� Bat� Trakya Paneli, Bat� Trakya Türkleri Dayan��ma

Page 76: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

66

382. Sad�k Ahmet Sonras� Bat� Trakya Türkü’nün Siyasi Durumu

Sad�k Ahmet 1995’de Gümülcine’de arac�na bir traktör çarpmas� sonucu hayat�n�

kaybetti. Kaza bir komplo sonucu da olsa, gerçekten bir kaza da olsa sonuçta Bat� Trakya

Türkleri tarihindeki en önemli �ahsiyetlerinden birini yitirmi� oldu. TC. Cumhurba�kan�

Süleyman Demirel onun hakk�nda: “Dr. Sad�k Ahmet’ten kalan dava, Bat� Trakya’daki

Türk toplumunun dilini, dinini, kültürünü korumas�, dayan��ma içerisinde olmas�,

haklar�n� me�ru zeminlerde aramas�, savunmas� davas�d�r” demi�tir. Türk toplumu ya�am

mücadelesini bundan sonra adeta efsane kahraman haline gelen Sad�k Ahmet’ten yoksun

sürdürmek zorunda kalacakt�r.220

Yunanistan’�n seçim sisteminde %3 baraj�n� getirmesi, Sad�k Ahmet’i yeni aray��lara

itmi�tir. O, seçilemeyece�ini bildi�i halde Bat� Trakya davas�nda ses getirebilmek ve yeni

bir soluk almak amac�yla Dostluk, E�itlik ve Bar�� Partisini kurumu�tu.221 Ancak ondan

sonra gelenler onun bu stratejisini ve yöntemini benimsemek yerine yine eskiden oldu�u

gibi Yunan partilerinden adayl�klar�n� koymaya ba�lad�lar. 22 Eylül 1996 genel

seçimlerinde Yunan meclisine üç Türk milletvekili seçildi. Pasok’tan Galip S. Galip,

Snaspismos(Sol �ttifak)’tan Dr. Mustafa Mustafa ile Nea Demokratia’dan Dr. Birol

Akifo�lu meclise girmeye ba�ard�. Türk temsilcilerin meclise girebilmeleri temelde

olumlu bir durum iken Türk taleplerinin yine parti disiplini içinde bo�ulacak olmas�

olumsuz bir durumdur. Yunanistan’da iki ana parti vard�r. Oylar�n ço�unlu�unu

almalar�na ve Türk milletvekillerinin bu partiler içinde yer almalar�na ra�men Türkler,

yine de ajan, vatan haini olarak görülmektedirler. ��te Sad�k Ahmet’in de yapmak istedi�i

bu çirkin yak��t�rmalardan az�nl��� kurtarabilmekti.222

Derne�i �zmir �ubesi Yay, �zmir, 1996, s.34; Gündüz Aktan, “Türk-Yunan Siyasi �li�kileri”, Dünü,Bügünü, Gelece�i ile Bat� Trakya Türklü�ü, haz., Mustafa Kahramanyol, ATO-Türk Ocaklar� GenelMerkezi, Ankara, 2003, s.30.220 Ay�n Tarihi(A�ustos 1995); Ay�n Tarihi(Temmuz 1996)221 A�a��da bu partiye de�inilecek.222 Mandac �-Erdo�an, a.g.e., s.6. Yunanistan’daki erken seçimlere Türk D��i�leri Bakanl��� büyük önemverdi. Ankara, TRT kanl�yla yapt��� yay�nlarla Gümülcine’den Galip Sebahattin Galip, �skeçe’den BirolAkifo�lu’nun seçilip Yunan parlamentosuna girmesi için büyük çaba sarfetti. TRT’nin seçimlerden haftalaröncesi iki aday� destekleyen yay�nlar� di�er Türk adaylar aras�nda tepkilere neden oldu. Ayr�ca, TRT’nindi�er adaylar�n isimlerinden bile söz etmemesi haks�z rekabeti de meydana getirdi� i savunuldu. Seçimsonuçlar�n�n aç�klanmas�ndan sonra Özel Yunan Antena televizyonu muhabirinin sorular�n� cevaplayanPASOK aday� Mehmet Ahmet, kendisinin Türkiye’nin tek tarafl� yay�nlar�n�n kurban� oldu�unu söyledi.“Bat� Trakya Türkü 22 Eylül Seçimlerinden Zaferle Ç�kt�”,Yeni Bat� Trakya, say�:140(Eylül-Ekim 1996),s.1-2.

Page 77: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

67

Yeni Demokrasi Partisi Gümülcine Türk milletvekili av. �lhan Ahmet, Sad�k

Ahmet’ten sonra sorunlar�n üzerine giden, uzla�mac� bir ki�ilik olarak Türk toplumuna

yeni bir ses getirdi. �lhan Ahmet milletvekilli�ine adayl���n� koymandan önce

arkada�lar�yla birlikte Türk az�nl���n kronikle�mi� sorunlar�n� maddeler halinde yazarak

YDP genel ba�kan� Kostas Karamanlis’e sundu ve cevab�nda bu isteklerin kabul edildi�i

bildirildi. Bu, Yunan yönetiminin sorunlar�n varl���n� kabul etti�inin bir göstergesiydi.

�lhan Ahmet sorunlar�n hallinde Türkiye ile de yak�n temasta olmay� ihmal etmedi. Türk

hükümeti yetkilileriyle meseleleri payla�t�. Türkiye de az�nl���n sorunlar�n�n takipçisi

olaca��n� belirtti.223 Son olarak Yunanistan, seçim sistemiyle Türklerin ba��ms�z veya

Yunan partilerinden parlamentoya girmelerini engellerken yerel idari yönetimlerde de

Türklerin kat�l�m�n� s�n�rland�rmaktad�r. Günümüzde Gümülcine’de üç, �skeçe’de bir

belediye ba�kanl��� Türklere aittir. Ancak Türk belediye ba�kan� önceden dokuz idi.

Burada, Türk nüfusun yo�un oldu�u yerler farkl� idari bölgeler aras�nda bölünerek Türk

idaricilerin yönetici olma olas�l��� en aza indirgenmek istenmektedir. Resmi dairelerde de

Türk memurlar�n say�s� çok azd�r.224

39. Yunanistan’da Türk Siyasi Partileri

390. Dostluk-E�itlik ve Bar�� Partisi

Türk az�nl���n 1989-90 y�llar�nda arka arkaya yap�lan üç seçimdeki aktifli�i, bu

konuda Yunan yönetimini radikal çözümler bulmaya yöneltti. Küçük siyasi partilerin

ülkede istikrars�zl��a yol açt���, oylar� böldü�ü ve bu nedenle hükümet kurulmas�nda

güçlükler ya�and��� gerekçesiyle Yunanistan, seçim kanununda de�i�iklik yapt�. Buna

göre parti olsun, ba��ms�z aday olsun parlamentoya girebilmek için ülke genelinde geçerli

oylar�n yüzde 3’ünü almak gerekiyordu. Bu da en az 200 bin oy demektir. Bu kanun

223 Adem Yavuz Arslan, “Az�nl�k Politikas� ��te Böyle Olur”, Yeni Bat� Trakya, say�:180(2003), s.18;Murat Aga, “Bat� Trakya Kültür ve Sanat �öleni”, Bat� Trakya Türk Birli�i Derne�i Yay�n Organ�,say�:3(2005), s.12-13. Papandreu’nun getirdi�i seçim sisteminde 13.500 oy alan biri milletvekiliseçilebiliyordu. Gümülcine ve çevresindeki Türk oylar�n say�s� 40-45 bin, �skeçe’de ise 25-27 bin civar�d�r.Buna göre ba��ms�z bir liste 5 Türk milletvekili ç�karabilir. Ancak Türk toplumu d��ar�dan göründü�ü gibiYunanistan’�n insan haklar� ihlalleriyle u�ra�an ve bu yönde mücadele edene bir toplum de�ildir. Toplumiçinde partizanl�k anlay��� alm�� yürümü�tür. Siyasi ihtiraslar, milletvekili olabilme yar��� ve bunun için çoksay�da milletvekili aday�n�n ç�kmas� sonuçta seçimlerde Türklerden 1 veya 2 milletvekili ç�kmas �na nedenolmaktad�r. Türk toplumundaki bu siyasi bölünmü�lük böylece Yunanistan’�n i�ine yaramaktad�r.“Yunanistan’da Erken Seçimler ve Bat� Trakya Türkleri, Yeni Bat� Trakya, say�:25(Nisan 1985), s.28.224 Ahmet, “Bat� Trakya’da Mevcut Durum”, s.22.

Page 78: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

68

ç�kmazdan evvel de Sad�k Ahmet, Türk toplumunun bir partiye ihtiyac� oldu�unu 10

Nisan 1991’de Türk Gençler Birli�i Lokalinde düzenledi�i bir toplant�da aç�klam��t�.

Sad�k Ahmet: “Bu partinin olu�turulma iste�i, var olan Yunan Siyasi partilerinin, Türk

az�nl���n meselelerine gerekli duyarl��� göstermemesinden kaynakland�. Bunun üzerine

biz de siyasi temsilcili�imizi devam ettirmek hem de d�� dünya nezdinde daha aktif

çal��malarda bulunmak üzere Bat� Trakya Müslüman Türk toplumunun bir siyasi parti

�emsiyesi alt�nda toplanmas�n�n toplumumuz ç�karlar� aç�s�ndan daha yararl� ve zaruri

oldu�u inanc�nday�z. Parti sayesinde sesimizi dünyaya daha da güçlü duyuraca��z.

Böylece milletvekili ç�karamasak dahi parti sayesinde sorunlar�m�z� dünya çap�nda dile

getirece�iz ve çözümü için d�� dünyan�n yard�m� sa�lam�� olaca��z.”225

Partinin tüzü�ü ve üyeleri konusunda da çal��ma yapan Ahmet, Dostluk E�itlik ve

Bar�� Partisi için; “ Bat� Trakya Türkünün öz mal� ve kendi sesidir. En demokratik

�artlarda ba�kan�n� ve yöneticilerini seçecek olan partimiz toplumsal mücadelelerinin

bayraktarl���n� yapacakt�r. Bu sebeple de ne kadar çok üyemiz olursa sesimiz o kadar

güçlü ç�karacakt�r.” dedi.226 11 Eylül 1991’de kurulan Parti’nin as�l amaçlar�ndan biri de,

mahalli seçimlerde ülke baraj� getirilmedi�i için yerel idarelerde etkili olabilmekti.227

Parti, 11 Nisan 1992’de Türk Gençler Birli�i salonunda 1. kurultay�na gitti ve Sad�k

Ahmet’i parti ba�kanl���na seçti. Ahmet, partinin demokrasiye, insan haklar�na, ki�i

hürriyetine sayg�l� oldu�unu belirtti. Sad�k Ahmet, bundan önce Yunan siyasi

partilerinden seçilen Türk milletvekillerinin az�nl�k meselelerini dile getiremediklerini,

toplumdan uzak kald�klar�n�, toplumla i� birli�ine gitmediklerini ve az�nl��� yurt içinde ve

d���nda temsil etmekten çekindiklerini söyleyerek �imdi ise, parti arac�l���yla belki

milletvekili ç�kar�lamayacak ancak az�nl�k meseleleri ülke içinde ve d���nda rahatl�kla

anlat�labilece�ini belirtmi�tir.228

225 Eren, a.g.e., s.127-128.226 “E�itlik, Dostluk ve Bar�� Partisi’nin Kurcular Kurulu Toplant�s� Yap�ld�”, Bat� Trakya’n�n Sesi,say�:37(Aral�k 1991), s.8.227 Kenan �nan-Hikmet Öksüz, “Bat� Trakya Türklü�ü ve Dr. Sad�k Ahmet”, Türk kültürü, say�:396(Nisan1996), s.204.228 “Bat� Trakya’dan … Dostluk, E�itlik ve Bar�� Partisi Kurultay� yap�ld�”, Yeni Bat� Trakya, say�:110-111(May�s-Haz 1992), s.22.

Page 79: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

69

Parti, siyasi alanda ba��ms�z listeler kurarak mücadele vermek ve Türklerin Yunan

partilerine yem olmamas� için kurulmu�tur.229 Amaç, yasal çerçevede faaliyet göstermeye

ve bu amaçla Türkleri bilinçlendirmeye ve ileride de bu amac� yürütebilecek ki�ilerin

yeti�tirebilmesini sa�lamakt�r.230 Partinin d�� politikas�nda ise Türkiye ile yak�n ili�ki

kurmak anlay��� vard�r. Türkiye’den d�� Türklere sahip ç�kmas� ve Bat� Trakya sorununda

uluslararas� te�kilatlar� harekete geçirmesi istenmektedir.231

Sad�k Ahmet’in Türk toplumunu birle�tirici vasf�, ki�ili�i, �ahsiyeti, liderlik özelli�i

Parti’ye ses getirmi�tir. Onun ölümüyle az�nl�k, yine bildik eski ya�am tarz�na döndü.

Parti’yi ayakta tutacak gücü kendinde bulamad�. Parti çok zor günler geçirdi, kiras�n� dahi

ödeyemeyecek duruma geldi. Telefonu dahi kesildi. Ancak Dostluk E�itlik ve Bar��

Partisi, Sad�k Ahmet’in e�i I��k Ahmet ve arkada�lar� sayesinde biraz toparland�. Ancak

Parti’nin Yunanistan’la aktif ili�kileri yok denecek düzeydedir.232

Dostluk, E�itlik ve Bar�� Partisi’nin kurucu üyeleri ise; Dr. Sad�k Ahmet (milletvekili),

�dris Mehmet(rençber), Yusuf Hüseyin(din görevlisi), Sad�k Sad�k(din görevlisi), �erif

�erif(din görevlisi), Hasan Paçaman(vaiz), Mustafa Mustafa(rençber), Sulko Salih

(ö�retmen), Makarac� �aban(tüccar), Ali Ahmet(rençber), Ali Ba�o�lu Hüseyin(rençber),

Halil �smail(rençber), Yüksel Nurio�lu(eczac�), Niyazi Hasan(ö�retmen), Ahmet Kurt

(din görevlisi), Orhan Mustafa(rençber), Ali Molla(makine mühendisi), Nazif �akir

(Kooperatif Y.K. üyesi), Nazmi Abdürrazzak(ö�retmen), �brahim Ahmet(rençber), Ahmet

Salih Çavu�(makinist), Mehmet Devecio�lu(veteriner), Say�t Seyit (rençber), Ahmet

Hac�osman(vaiz, gazeteci), Remzi Hasan(rençber), Ali Ba�datl�(esnaf), Hüseyin Esat

(rençber).233 Partinin amblemi ise; etraf�nda zeytin dallar� bulunan bir daire içindeki beyaz

bir güvercinden olu�maktad�r.234

Sad�k Ahmet’den sonra genel ba�kanl���n� iki dönem e�i I��k Ahmet yürüttü. Daha

sonra Ahmet Hac�osman ve Nazmi Arif ba�kanl�k yapt�lar. Halen genel ba�kanl��� Ahmet

Hac�osman yürütmektedir.

229 gös. yer.230 “Bat� Trakya’da Büyük Geli�me; Dr. Sad�k Ahmet Parti Kurdu”, s.2-3.231 “Dr. Sad�k Ahmet: D �� Türklere Sahip Ç�k�ls�n”, Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:37(Aral�k 1997), s.9.232 “Soru-cevap Bölümü”, s.48.233 Eren, a.g.e., s.129.234 “ Bat� Trakya’da Büyük Geli�me: Dr. Sad�k Ahmet Parti Kurdu”, s.3.

Page 80: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

70

Partinin Savundu�u di�er ilkeler �öyledir: Tüm dünyadaki haks�zl�klar�, bask� ve

ayr�mc�l��� k�namaktad�r. Her türden çevrenin kirletilmesini k�namakta, bu anlay��la

Green Peace’in ilkelerini benimsemektedir. ��sizli�e, cahilli�e, uyu�turucu madde

kullan�m�na kar��d�r. Uluslararas� sa�l�k, e�itim, sosyal yard�m kurulu�lar�n� destekler ve

bunlarla i�birli�i yapmay� benimser. Irk ayr�m�na kar��d�r ve dinlerin e�itli�i prensibini

kabul eder. Kad�n-erkek e�itli�inden yanad�r. Tüm dünya uluslar� aras�nda bar���, sevgi ve

dostluk sembolü olarak kabul eder. �nsan haklar�n� korumaya yönelik tüm kurulu�lar�

tan�r ve benimser. Parti’nin ilkelerini benimseyen ahlakl�, demokratik de�erlere ve insan

haklar� sayg�l� 18 ya��n� doldurmu� olan herkes partiye üye olabilir.235

391. Bar�� Partisi

2 Haziran 1985 seçimlerinde “Bar�� Listesi” ad� alt�nda ba��ms�z bir liste kuruldu.

Listede, Mehmet Emin Aga, Celal Zeybek ve Hikmet Cemilo�lu bulunuyordu. Ayr�ca

“Bar��” adl� bir de gazete ç�kar�lmaya ba�land�. Bu hareket, yukar�daki bölümlerde de

belirtti�imiz gibi Türklerin siyasi te�kilatlanmalar� yönünde önemli bir ad�md� ve iyi bir

tecrübeydi. Türk toplumunun uyan�� k�p�rt�s�yd�. ��te bar�� listesi bu amaçlarla Bar��

Partisi olma amac�n� gütmü� fakat bunu ba�aramam��t�r. Partile�me hareketi ba�ar�

sa�layabilmi� olsayd� belki de Türk toplumunu daha parlak bir gelecek bekleyebilirdi.236

310. Yunanistan’da Türk Dernekleri

Osmanl� sonras� Bat� Trakya Türk toplumu birlikler(dernekler) çat�s� alt�nda

te�kilatlanmaya ba�lad�lar. Sosyo-kültürel amaçl� kurulan bu birlikler, ümmet anlay���

yerine millet �uuru ile hareket etmi�lerdir. Bunun yan�nda ümmetçilik gelene�ine paralel,

muhafazakar �slami kurulu�lar da ortaya ç�kt�. �lk gruba girenler Türkiye’deki geli�meleri

ve yap�lan ink�laplar� yak�ndan takip ediyor ve bunlar� uygulamaya çal���yordu. Örne�in

ne�riyatta harf ink�lab� Bat� Trakya Türklerince hemen kabul görmü�tür. Bu birliklerin

kurulmas�nda hiç �üphesiz Bat� Trakya Türk toplumunun yeti�tirdi�i idealist, yenilikçi bir

anlay��a sahip ö�retmen Mehmet Hilmi’nin katk�s� büyük olmu�tur. ��te a�a��da

235 Bat� Trakya Dayan ��ma Derne�i’nden Tarihe Bir Not, der., Necmettin Hüseyin, Emir Ofset, �stanbul,2004, s.222.236 “Bat� Trakya Seçimleri”, Yeni Bat� Trakya, say�:27-28(Temmuz-A�ustos 1985), s.10. Partile�meönünde Yunanistan oyunlar� ve suni ayr�l�klardan bahsedilmektedir.

Page 81: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

71

ayr�nt�s�yla de�inece�imiz �skeçe Türk Birli�i, Gümülcine Türk Gençler Birli�i onun

destek ve çabalar�yla kurulmu�tur.237

3100. �skeçe Türk Birli�i

14 Nisan 1927’de Türklerin bedeni, ruhi, manevi geli�melerini sa�lamak, aralar�nda

dostluk ve dayan��ma duygular�n� gerçekle�tirmek amac�yla “Türk Gençler Yurdu” ad�

alt�nda kuruldu. II. Dünya sava�� y�llar�nda faaliyetini zorunlu olarak durduran dernek,

sava� sonras� 1956’da “�skeçe(Ksanthi) Türk Birli�i” ad�yla tüzü�ünü onaylatt�. 1971’de

Yunanistan’da dernekler yasas� de�i�ince �skeçe Türk Birli�i de tüzü�ünün baz�

maddelerini de�i�tirerek 1972’de mahkemeye ba�vurdu. Mahkeme ba�vuruyu reddedince

bu kez 1973’de �stinaf mahkemesine ba�vuruldu. Ancak mahkeme tüzü�ün yasa ve kamu

düzenine ayk�r� oldu�u gerekçesiyle ba�vuruyu kabul etmedi. Buna ra�men birlik

faaliyetini 1984’e dek sürdürdü ve resmi makamlardan da bir engelleme ç�kmad�.238

1984’e kadar ses ç�karmayan Yunanistan, bu tarihte birli�in ad�nda “Türk”, “Türk Birli�i”

kelimelerinin yer almas� nedeniyle derne�i kapatma karar� ald�.

Birli�in davas� istinaf, temyiz mahkemesi ile yarg�tay aras�nda gidip gelmi�tir.

Davan�n son a�amas�nda milletvekili Galip Galip, her gün televizyonlarda kilise liderleri,

üniversite hocalar�, milletvekilleri ile ate�li tart��malara girmi�tir. Bu arada Raportörün

“Türk ad�n�n kullan�m�nda bir sorun görmüyoruz” �eklindeki aç�klamas�, Yunanistan’da

ulusal tart��maya aç�ld�. Bu, Bat� Trakya’n�n elden gidece�i, Türkiye’yle birle�ece�i

korkusunu beraberinde getirdi. Son gelinen noktada ba�kan Çetin Mandac�, yönetimden

Yakup Kurt ve eski milletvekili Hasan Hatipo�lu davada Türkiye’nin yakla��m�ndan

yak�nd�lar. Hatipo�lu, “Bizi de kendilerine benzettiler. Burada okutamay�p anavatana

gönderdi�imiz çocuklar�m�z� al�p imam hatiplerde vaiz yapt�lar. Bugün Bat� Trakya’da

237 Ahmet Ayd�nl�, Bat� Trakya Facias�n�n �ç Yüzü, Ak�n Yay, �st, 1971, s.376; M. Cihat Özönder-HalimÇavu�o�lu, “Balkanlar ve Bat� Trakya Türklü�ü”, Yeni Türkiye, c.II, say�:16(Temmuz-A�ustos 1997),s.1803; Hatipo�lu, Yunanistan’da Etnik Gruplar ve Az�nl�klar, s.37; Yunanl� Tarihçi Soltaridis’in iddias�nagöre hukuken Müslüman karakterdeki Bat� Trakya Türkünün yanl�� olarak �rki karakterinin öne ç�kar�lmas�,Türkiye ile olan ili�kilerin geli�mesine vesile oldu. Bunun sonucu olarak Yunanistan için tehlikeli olan Türkbirlikleri kurulmaya ba�land�. Cin, a.g.e., s.235.238 Hüseyin, a.g.e., s.211; Eren, a.g.e., s.87-88. Bat� Trakya’n�n ilk Türk ismini ta��yan derne�in kurucular�aras�nda Pa�eli Cemiyeti ba�kan�, Sofya müftüsü, Edirne müftüsü, a�a�� mahalle medresesinden HocaBestan Efendi, ilk Türk çetecisi Fuat Balkan’�n ba�yaveri Büyük Hasan Bey(Abdürramo�lu), TahsinEfendi, gazeteci Mehmet Hilmi, Osman Nuri gibi ça�da� dü�ünceye sahip insanlar bulunuyordu. Hüseyin,a.g.e., s.211.

Page 82: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

72

150 camii, 450 vaiz var, oysa anaokuluna gönderecek bir tek hocam�z yok. Gönderselerdi

ya çocuklar�m�z� kolejlere. Bugün hepsi Avrupa da söz sahibi olurlard�. Oysa 1937 y�l�nda

�skeçe Birli�i’nin bale okulu, operas� vard�, Türk sanat müsikisi, folklor grubu, futbol

tak�m� vard�. O gün daha ça�da�la�m���z demek ki.”239

�skeçe Türk Birli�i’ndeki bu yak�nmalar�n yan�nda Avrupa’daki Bat� Trakya Türkleri,

birli�e destek için 5 bin imza toplad� Avrupa Bat� Trakya Türk Federasyonu ve

federasyona üye 29 Bat� Trakya Türk birli�inin yürüttü�ü imza kampanyas�nda toplanan

imzalar Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve Avrupa �nsan Haklar� Mahkemesi

ba�ta olmak üzere pek çok uluslararas� kurum ve insan haklar� örgütlerine gönderildi.

Avrupa Bat� Trakya Türkleri Federasyonu Ba�kan� Halit Habipo�lu, Yunanistan’� itham

eden aç�klamas�nda; Bir Avrupa Birli�i ülkesinde, 21. yy’da derne�in yaln�zca isminde

yer alan Türk sözcü�ü nedeniyle kapat�lmas�, kendisine büyük umutlar ba�lanan ve

bizlerinde vatanda�� oldu�u Avrupa Birli�i’ne sürülmü� bir kara lekedir…Yunanistan’�

imza att��� az�nl�k haklar� çerçevesini onaylamaya davet ediyoruz. Uluslararas� belgeleri

gösteri� olsun diye imzalay�p hayata geçirmemek devlet ciddiyetine ayk�r�d�r.

�skeçe Türk Birli�i, ad�ndan da anla��ld��� üzere Türklerin bir arada olmas�n� ifade

eder. Ancak yak�n zamana kadar böyle olmad��� görülmektedir. Birli�i kapatt�ran Do�u

Makedonya-Trakya bölge genel sekreteri Mihalis Angelopulos, Bat� Trakya az�nl���

Yüksek Tahsilliler Derne�i yönetim kurulu ve Türk milletvekili �lhan Ahmet’le bir

yemekli toplant� yapt�. Toplant�n�n ötesinde dernek yöneticileri ve �lhan Ahmet’in,

Türklerin sorunlar� ile alakal� hiçbir �eyi anlatmamas� ve birliklerin durumlar�ndan söz

edilmemesi dü�ündürücü olmu�tur.240 Kapat�lma s�k�nt�s� bir yana Birlik, �skeçe’de Türk

toplumuna faydal� i�ler yapmaya çal��maktad�r. Biçki, diki�, nak�� kurslar�, bilgisayar,

ingilizce, müzik, matematik, resim kursu gibi kurslar düzenlemektedir. Önemli gün ve

gecelerde kutlamalar tertiplenmekte, y�lda birkaç kez aile geceleri düzenlenmektedir.

Zaman zaman panel ve söyle�ilerle de az�nl��a yararl� olmaya çal��an Birlik, Yunan

Hükümeti’nce ad�nda Türk kelimesi olmas� dolay�s�yla tan�nmad���ndan ad�na telefon ve

faks alamamaktad�r.241

239 Cihan, “Meriç’in Öte Yakas�: Bat� Trakya”, s.9; Hüseyin. a.g.e., s.211.240 Halil Hasan, “Skandal Toplant�”, Yeni Bat� Trakya, say�:187(Mart 2005), s.51.241 Hüseyin, a.g.e., 210-211. �skeçe Türk Birli�i’nin tarihçesi, tüzü�ü ve etkinlikleri hakk�nda bkz.,http://www.iskeceturkbirligi.com

Page 83: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

73

3101. Gümülcine Türk Gençler Birli�i

Birlik, 25 �ubat 1928’de Ümit Spor Kulübü(Yurdu) ad�yla kuruldu. Ancak 1932’de

Birlik’ten ayr�lan baz� gençler Y�ld�z Spor Kulübü’nü kurmu�lard�r. Böylece iki dernek

1938’e de�in faaliyetlerini sürdürdüler. Ümit Spor Kulübü’nü temsilen Nazmi Atalay ve

Y�ld�z Spor Kulübünü temsilen de Osman Üstüner ortak bir tüzük haz�rlayarak bu iki

derne�i tek bir çat� alt�nda birle�tirme karar� ald�lar. Bu birle�me ile Birlik, Gümülcine

Türk Gençler Birli�i ad�n� ald� ve bu adla tüzü�ünü Rodop ili bidayet mahkemesi ve

valili�ine onaylatt�. Lozan sonras� Türkiye’ye dönme imkan�ndan yoksun kalan az�nl�k,

kendisini teselli edici faaliyetlerde bulunmaya ba�lad�. Bu amaçla kurulan Türk Gençler

Birli�i’nin tüzü�ünde kurulu� amac�; “Gençli�imizin medeni alem içerisinde davran�� ve

karakterlerini takdire lay�k üstün seviyeye ç�karmak, bedeni, ruhi ve kültürel inki�aflar�n�

temin etmek” olarak geçer. Birli�in spor, kitapl�k, müzik, temsil kollar� faaliyet gösterdi.

Kitap konusunda oldukça s�n�rl� imkanlar içinde olan Türk az�nl�k, bu konuda

Türkiye’den yard�m bekledi. Türkiye’den gelen kitaplar ise sansüre u�rad���ndan az�nl�k

elinde Yunan kitaplar�ndan ba�ka bir �ey kalmam��t�r. Sportif faaliyetlere önem veren

Türk Gençler Birli�i futboldan tenise faaliyet gösterdi. Halk�n bilinçlendirilmesi amac�yla

konferanslar düzenledi. Birli�in ekonomik gücü ise az�nl�k insan�n�n ekonomik gücüne

paralel zay�f olmu�tur.242

1972’de ise Yunanistan’da dernekler yasas� de�i�ti. Ancak Türk Gençler Birli�i yeni

yasaya göre düzenledi�i tüzü�ünü onaylatamad�. 1973’de istinaf mahkemesi de ayn�

yönde karar al�nca Birli�in hukuki durumu ask�da kald�. Bunun yan�nda faaliyetlerine

devam etti. Birli�in amac�; Türk gençli�inin maddi, manevi geli�imi, sporun te�vik

edilmesi, müzik e�itimi vermek ve dernek üyelerine bütçe s�n�rlar� içerisinde maddi

yard�mda bulunmakt�r. Mahalli folklor üzerine faaliyet ve çal��malar� önemli

yönlerindendir. 1984’e gelindi�inde Türk Gençler Birli�i, ad�nda Türk kelimesi

geçmesinden dolay� Rodop valili�i taraf�ndan kapatma istemiyle mahkemeye verildi ve

mahkeme de kapatma karar� vererek Birli�in tabelas�n� söktürdü. Karar� Yunan Yüksek

Mahkemesi de onaylad�.243

242 Adil Özgüç, Bat� Trakya Türkleri, Kutlu�Yay, �stanbul, 1974, s.68-70. Atatürkçü bir dernek olanGümülcine Türk Gençler Birli�i’nin de temeli yine Mehmet Hilmi taraf�ndan at�lm��t�r. Popoviç, a.g.e.,s.334.243 Hüseyin, a.g.e., s.212; Ayd�nl�, a.g.e., s.381; ”Bat� Trakya’da 30 Türk Köyü Haritadan Siliniyor”, s.8.

Page 84: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

74

Günümüzde ise aktif olarak kütüphanesi vard�r. Folklor, müzik, resim kurslar�

düzenlenmektedirler. Sportif faaliyetlere devam edilmekte, de�i�ik zamanlarda geceler

düzenlenmektedir.244 2005’de Birlik çat�s� alt�nda “Gençlik Kolu” olu�turuldu. �iir gecesi

ile faaliyete ba�layan Kol’un ileriki dönemlerde etkinliklerinin giderek artmas�

planlanmaktad�r. Bunlar�n tiyatro, müzik ,panel ve �iirle ilgili olmas� dü�ünülmektedir.245

3102. Bat� Trakya Türk Ö�retmenler Birli�i

Türk ö�retmenleri bir araya gelerek ortak bir ülkü etraf�nda toplamak, kültür

seviyelerini yükseltmek, Türk az�nl���n e�itim i�lerini düzenlemek, Yunan idaresinin

Türklere tan�d��� hak ve yükümlülükleri ö�retebilmek amac�yla 1936’da Rodop-Evros

Türk Ö�retmenler Birli�i ad�yla kuruldu.246 Daha sonra Birli�in içinde çat��malar ba�

gösterdi. II. Dünya sava��n�n da araya girmesi ile derne�in faaliyetlerine uzunca bir süre

ara verildi. 1951 Türk-Yunan Kültür anla�mas� akabinde 1952’de tekrar çal��malar�na

ba�lad�. Gümülcine men�eili olan Birlik, �skeçe’deki ö�retmenleri de bünyesine katarak

1966’da tüzük de�i�ikli�ine gitti ve “Bat� Trakya Türk Ö�retmenler Birli�i” ad�n� alarak

onayland�.247 �skeçe’de bir �ubesi olan Birli�in, “Birlik” ad�nda bir dergisi ç�k�yordu.

Dergi, Cunta döneminde kapat�lm��sa da, 1997’de “Ö�retmen “ad�yla yeniden

yay�nlanmaya ba�lad�. Bat� Trakya Türklerine fevkalade faydal� i�leri olan Birli�in

faaliyetleri aras�nda kurs ve seminerler düzenlemek, okullar�n bak�m, onar�m, ders araç-

gereçlerinin temini konusunda çal��mak, bilgi, �iir, hikaye yar��malar� düzenlemek

say�labilir.248

244 Hüseyin, a.g.e., s.242.245 “Gümülcine Türk Gençler Birli�i Gençlere Sahip Ç�k�yor”, Yeni Bat� Trakya, say�:176(2003), s.75-76.246 Özgüç, a.g.e., s.72; “Bat� Trakya’da 30 Türk Köyü Haritadan Siliniyor”, s.8. Bu Birli�in Osmanl�idaresinde Do�u Rumeli vilayetinde “Muallimin-i” �slamiyye Cemiyet-i �ttihadiyesi’ne kadar uzanan birgeçmi�i vard�r. Ancak bu te�ekkül, istenildi� i �ekilde geli�tirilememi�, te�kilat birkaç ki�inin elinde k�s�rçabalara ihhisar etmi�tir. Ali Kemal Balkanl�, �ark-i Rumeli ve Buradaki Türkler, Elhan Kitabevi, Ankara,1986, s.310. Bundan sonra 1933’de bu birli�in �skeçe Muallimler Birli�i ad�yla kurulmas� gelir. Birlik, Türkink�laplar�n�n Bat� Trakya’da da uygulanabilmesinin ate�li savunucusuydu. Özellikle harf ink�lab�naTürkiye ile e� zamanl� geçildi. Bunun için �stanbul’dan bir alfabe kitab� kopya edildi ve böylece Latinharfleriyle e�itme ba�land�. Ancak telif hakk� ödemeksizin yap�lan bu i� Birli�in daha kuruldu�u ilk y�ldakapanmas�na neden oldu. Bu olay ö�retmenlerde daha s�k� kenetlenmek, güçlü olmak gere�i hissiyat�uyand�rm��t�. ��te Rodop-Evros Türk Ö�retmenler Birli�i’nin kurulmas� bunun bir sonucudur. Özgüç, a.g.e.,s.73-74.247 Özgüç, a.g.e., s.74; Oran, a.g.e., s.104; Ayd�nl�, a.g.e., s.380; Hüseyin, a.g.e., s.208.248 Özgüç, a.g.e., s.74-75.

Page 85: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

75

Di�er birliklerde de belirtildi�i gibi 1972 Dernekler Yasas� ve bununla birlikte

birliklerin tüzüklerini de�i�tirmeleri ile s�k�nt�lar ba�lam�� oluyordu. Bunlar, Türk-Yunan

ili�kilerindeki gerginlikler, 1974 K�br�s Bar�� Harekat� ve 1983’de Kuzey K�br�s Türk

Cumhuriyeti’nin kurulmas�yla zirveye ula�t�. Buna paralel olarak Yunanistan, Bat� Trakya

az�nl��� üzerindeki bask�y� �iddetlendirdi. ��te bu �artlar alt�nda 29 Kas�m 1983’de Rodop

valisi Apostolos Papadimas, Birli�in isminde bulunan Türk sözcü�ü nedeniyle il bidayet

mahkemesine kapat�lmas� yönünde dava açt�. Dava gerekçesinde; “��gal alt�nda bulunan

K�br�s’ta Denkta� taraf�ndan kurulan sahte devletin ilan�, Türkiye’nin de bu sahte devleti

tan�mas� nedeniyle Gümülcine’de H�ristiyan ve Müslüman halk aras�nda çat��ma tehlikesi

bulundu�u” ileri sürülmü�tür. Papadimas; “Yan yana ya�ayan iki cemaatin, H�ristiyan ve

Müslüman Türk toplumlar� aras�nda Türk kelimesinin huzursuzlu�a ve sürtü�meye neden

olabilece�i” gerekçesiyle Birlik tabelas�ndan Türk kelimesinin kald�r�lmas�n� istedi.

Birli�in, 23.2.1984 tarih ve 300/84 no’lu bu kapat�lma karar�na istinaf mahkemesinde

yap�lan itiraz 159/1986 nolu kararla 9.12.1986 tarihinde reddedildi. Daha sonra Yunan

Yarg�tay�’na getirilen dava 2 Ekim 1987’de görü�üldü. Yarg�tay’dan da sonuç ç�kmay�nca

BTTÖB 1988’de yerel mahkemenin vermi� oldu�u karar gere�ince resmen onaylanarak

kapat�lm�� oldu. 268 üyesi bulunan BTTÖB Genel Kurulu ola�anüstü toplanarak, Türk

Gençler Birli�i ile birlikte �skeçe müftüsü Mustafa Hilmi ba�kanl���nda Yüksek Az�nl�k

Kurulu’nun toplamas�n� istedi. Toplant�da Az�nl�k Kurulu’nun alaca�� kararlara uyulmas�

ve mücadeleye devam edilmesi karar� al�nd�. 249

Bas�n-yay�n, Tayin, Nakil ve Terfi ��leri, E�itim Programlar�n� Tetkik, Uygulama ve

Kültürel ve Sosyal Faaliyetleri Tedbir �ubesi olan BTTÖB, müzik, resim kurslar�, halk

oyunlar�, Türk halk müzi�i çal��malar� düzenlemektedir. Tiyatro çal��malar� da ilk kez

BTTÖB taraf�ndan gerçekle�tirilmi�tir. Ancak as�l faaliyeti e�itim alan�ndad�r. Az�nl���n

e�itim ö�retim sorunlar�n� yerel, hükümet ve uluslararas� alana ta��yarak çözüm için

giri�imlerde bulunmaktad�r.250

249 “Bat� Trakya Türk Ö�retmenler Birli�i’nden Yunanistan’a Protesto”, Yeni Bat� Trakya, say�:58(Ocak1988), s.2; Ay�n Tarihi(Ocak 1988); Oran, a.g.e., 105; Hüseyin, s.208.250 Ayd�nl�, a.g.e., s.435; Hüseyin, a.g.e., s.209.

Page 86: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

76

3103. Vaaz ve �r�ad Heyeti

�slam inançlar�, ibadet, ahlak esaslar� ile ilgili konularda Türk toplumunu ayd�nlatarak

örf, adet ve gelenekleri hususunda toplumun eksikliklerini gidermek amac�yla Gümülcine

müftüsü merhum Haf�z Hüseyin Mustafa taraf�ndan 1 Ocak 1970’de kuruldu. Heyet,

yüksek tahsilli ve icazetli din adamlar�n�n üyesi oldu�u bir kurulu�tur.251 Yunan hükümeti

di�er derneklere yapt��� gibi, Türklerin dini hizmetlerini yerine getirmeye çal��an Vaaz ve

�r�ad Heyeti’ne de bask� yapm��t�r. 12 Aral�k 1991’de çal��malar�n� yürüttü�ü ofisten

zorla ç�kar�ld�. Seçimlerden yana olan dernek, Yunan yönetimin tayinle müftü atamas�

üzerine, 28 Aral�k 1990’da �brahim �erif’i Gümülcine’den, Mehmet Emin A�a’y�

�skeçe’den müftü aday� tespit ederek müftülük seçimlerine önderlik etti. Halbuki Vaaz ve

�r�ad Heyeti’nin Türkiye’deki kar��l��� Fener Rum Patrikhanesi’nin Sen Sinod

Meclisi’dir. Burada Türkiye, Hristiyanlar�n seçimlerine müdahale etmemi� ve meclis,

Bartelemeo’yu Patrik seçmi�tir.252

Vaaz ve �r�ad Heyeti’nin 3 Kas�m 1990’daki toplant�s�nda “Din Görevlileri

Cemiyeti”nin kurulmas� meselesi ele al�nd�. Bu derne�in kurulmas�, önceleri Bat�

Trakya’daki müftülüklere gölge dü�ürür dü�üncesiyle ho� kar��lanmam��t�. Ancak

kurulmamas�n�n büyük bir eksiklik oldu�u sonradan anla��ld�. Kurulacak olan bu derne�in

meseleleri rahatl�kla çözebilece�i, içte ve d��ta bir güç olu�turaca�� görü�ü savunuldu.

Ancak dernek, 1995’de kurulabilmi�tir. 23 din görevlisi kurucu üye taraf�ndan kurulan

dernek, tüzü�ünü 30 Haziran 1995’de Gümülcine Çok Hakimli Bidayet Mahkemesi’ne

sundu. Mahkeme ise derne�in isminde geçen Bat� Trakya kelimesinden dolay�

yasalla�mas�n� engelledi. Savc�n�n gerekçesinde; “Bat� Trakya yerine Trakya ibaresi

bulunmal�d�r. Trakya do�u-bat� diye ayr�lamaz” �eklinde olmu�tur. Derne�in savunmas�

ise; Yunan Parlamentosu’nun 1991’de haz�rlad��� haritada bile Bat� Trakya ibaresinin

geçti�i ve Bat� Trakya ismi geçen bir çok derne�in bulundu�u �eklinde oldu. Bundan

sonra �stinaf mahkemesine gidildi ancak menfi yönde karar ç�kt�. Dava daha sonra

Yarg�tay’a götürüldü. Yarg�tay ise tekrar görü�ülmek üzere davay� �stinaf mahkemesine

251 Hüseyin, a.g.e., s.217.252 Ziya Kurtaran, “Bat� Trakya’da Din Özgürlü�üne Darbe”, Yeni Bat� Trakya, say�:120(May�s-Haziran1993), s.3; ” Vaaz ve �r�ad Heyeti Çal��t��� Yerden Ç�kar�ld�”, Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:37(Aral�k 1991),s.6.

Page 87: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

77

geri gönderdi. Halen yarg� süreci devam etmektedir.253 Dini yönden halk� bilgilendirmek

amac�yla kurulan Vaaz ve �r�ad Heyeti, önemli gün ve gecelerde hutbe ve bro�ürler

haz�rlamakta, iki ayda bir Mihenk isimli bir dergi yay�nlamaktad�r. Çe�itli zamanlarda

dini, sosyal içerikli paneller düzenlemekte, Bat� Trakya’n�n genelinde vaaz programlar�yla

hizmet vermektedir.254

3104. Bat� Trakya Türk Az�nl��� Dan��ma Kurulu

1967-74 Yunan askeri yönetimi döneminde Türk az�nl�k çok s�k�nt�l� bir dönem ya�ad�.

Türkler, 1974’de Yunanistan’a demokrasinin gelmesiyle rahat bir nefes alaca��n�

san�yordu ancak bask� ve zulümler aynen devam etti. Bu ortam içerisinde Türk az�nl���

hakk�n� arayabilmek, uluslararas� hukukun kendisine sa�lad��� haklar� uygulayabilmek

amac�yla yeni bir te�kilatlanma yoluna gitti. Yunan siyasetinden etkilenmeyecek,

az�nl���n bütünlü�ünü sa�layacak bir kuruma ihtiyaç vard�. ��te Az�nl�k Dan��ma Kurulu,

az�nl���n en sa�lam ve güvenilir kurumlar�ndan olan müftülüklerin çat�s� alt�nda “Bat�

Trakya Az�nl��� Yüksek Kurulu” ad�nda 1976’da kuruldu. Al�nan kararlar� uygulayacak

komiteye de “Bat� Trakya Türk Az�nl��� Yüksek Kurulu Yürütme Komitesi” dendi. �lk

toplant�s�n� 1976’da Türklere ait üç bin dönümlük arazi üzerinde Trakya Dimokritos

üniversitesinin kurulmas� te�ebbüsü üzerine yapt�. Bunu, Türklere ait araziler üzerinde

sanayi sitesi, aç�k hava hapishanesi, askeri kurum vs. devlet yap�lar� yap�lmak istenmesi

üzerine verilen mücadele izledi. Bu bir Yunan politikas�yd�. Türklerin ellerindeki araziler

bu �ekilde azalt�lmaya çal���yordu. Daha sonra Az�nl�k Dan��ma Kurulu, Yunan

yönetiminin keyfi müftü atamas� meseleleri üzerinde mücadelesini sürdürdü. Bundan bir

sonuç alamay�nca, 1990’da camilerde el kald�rmak suretiyle müftü seçimini organize

etti.255

Yunanistan’�n Türk az�nl��a uygulad��� ya göç ettirme yada asimile politikas� ile Bat�

Trakya’daki Türk derneklerinin isminde Türk kelimesi geçiyor diye kapat�lmas�, Türk

toplumunda barda�� ta��ran son damla oldu. Yunanistan’�n, az�nl���n Türklü�ünü inkara

kalk��mas� Türkleri galeyana getirdi ve Az�nl�k Dan��ma Kurulu me�hur 29 Ocak 1988

253 Cin, a.g.e., s.270; Hüseyin, a.g.e., s.221.254 Hüseyin, a.g.e., s.217. Derginin internet adresi mevcuttur. Buradan dergi hakk�nda ayr�nt�l� bilgiedinilebilir. http://www.mihenk.gr/index.htm255 a.g.e., s.206.

Page 88: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

78

Türklük Yürüyü�ü’nü organize etti. Kurul, bir eylem tespit komisyonu kurdu. Demokratik

haklar çerçevesinde 29 Ocak günü Cuma namaz�ndan sonra Gümülcine eski camiinden

Vilayet kona��na kadar yürüyü� yap�lmas�na karar verildi. Yunan polisi ayn� gün ve ayn�

saatte Rumlar�nda bir yürüyü� tertipledi�ini ve bunun reddedildi�ini bahane ederek

Türklerin bu yürüyü�ünü yasaklad�. Radyolarda Yunanca ve Türkçe olarak Türklerin

herhangi bir �ekilde bir araya gelmemeleri telkin edilmi� olmas�na ra�men Yasak Bölge

de dahil binlerce ki�i Gümülcine’ye ak�n etti. Bu protesto yürüyü�ü Yunan polisinin

engellemesiyle istenilen boyutta gerçekle�tirilememesine ra�men bu olay, Türklerin birlik

ve beraberli�ini perçinledi. Az�nl���n milli kökeninin inkar edilemeyece�ini gösterdi.256

Yunanistan, Bat� Trakya Türk Az�nl��� Dan��ma Kurulu’nu di�er Türk derneklerinde

oldu�u gibi tan�mamaktad�r. �öyle ki; Yunanistan, �skeçe yak�nlar�nda Gökçeler köyü ile

Höyükköy aras�nda Türklere ait bir araziyi Yunanl� çiftçilere sürdürmek istedi. Ç�kan

olaylarda Türkiye’nin tak�nd��� tutum sebebiyle Az�nl�k Yüksek Kurulu TC. Ba�bakan�na

bir te�ekkür telgraf� çekmek istedi. Ancak �skeçe Postanesi ülkede Türk az�nl�k

bulunmad��� ve Az�nl�k Yüksek Kurulu diye bir kurumu tan�mad�klar�n� belirterek telgraf�

kabul etmedi. Ayn� �ey Gümülcine Postanesinde de ya�and�.257

Az�nl�k Yüksek Kurulu, Dr. Sad�k Ahmet’in kurdu�u Dostluk E�itlik ve Bar��

Partisi’nin kurulup kurulamamas�na da karar veren ve bunu �ekillendiren kurum olmu�tur.

Türk az�nl���n karar mercii ve idare organ� olarak tüm Bat� Trakya Türklerini temsil eden

bir kurumdur.258

Ba��ms�z milletvekili olarak Türklerin haklar�n� mecliste savunman�n imkans�zl���n�

gören Dan��ma Kurulu, Haziran 1989 seçimlerine ba��ms�z listeler kurarak gitmeye karar

verdi ve Sad�k Ahmet’in milletvekili seçilmesini sa�lad�. Bu tarihten sonra da kurul, ad�n�

“Bat� Trakya Türk Az�nl��� Dan��ma Kurulu” olarak de�i�tirdi ve bundan sonra

ba�kanl�klar�n� ba��ms�z milletvekilleri yürütmeye ba�lad�.

256 Süleyman Sefer Cihan, “Bat� Trakya’da 29 Ocaklar”, Yeni Bat� Trakya, say�:118(Ocak-�ubat 1993),s.2; Gümülcine’de Protesto Yürüyü�ü, Yeni Bat� Trakya, say�:59(�ubat 1988), s.16.257 “Bat� Trakya’da 30 Türk Köyü Haritadan Siliniyor”, s.3-6.258 “Kurtcebe Alptemuçin’in TBMM’deki Tarihi Konu�mas�”, Yeni Bat� Trakya, say�:99(Haziran 1991),s.24.

Page 89: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

79

Dan��ma Kurulu, Yunanistan ve Türkiye aras�nda dostluk ve yak�nla�man�n meydana

gelmesi için her türlü çabay� göstermektedir. 2000’de Londra’da yap�lan Uluslararas� Bat�

Trakya Türkleri Kurultay�’nda Az�nl�k Dan��ma Kurulu, Avrupa Bat� Trakya Türk

Federasyonu ve Bat� Trakya Türkleri Dayan��ma Derne�i ile birlikte Daimi Sekreterya’y�

olu�turdu ve tüm kurumlar ortak hareket etme karar� ald�.259

3105. �ttihad-� �slam Cemiyeti

1933’de Gümülcine’de kurulan cemiyetin amac�, ça�da�� Türk Gençler Birli�i’nin

çal��malar�n� baltalamak ve 1933 Ankara anla�mas� çerçevesinde eski �eyhülislam

Mustafa Sabri Efendi’den sonra ortaya ç�kan bo�lu�u doldurmakt�r. Cemiyetin kurucular�

aras�nda Çerkez Ethem’in askerleriyle Türkiye’den kaçan firariler, Alexandre Mimo�lu

ad�nda bir Rum bulunmaktad�r. Türk ink�laplar� Bat� Trakya’da uygulanmaya çal���l�rken

�ttihad-� �slam tam tersine bir gaye edinmi�ti. Mimo�lu, Türk halk�n�, ink�laplar�n

yayg�nla�t�r�lmas�na kar�� dinlerini korumaya davet etti. Böylece halk� cemiyete girmeye

zorlad�. Bu �ah�s, kendisinin Yunan hükümetinin emriyle Bat� Trakya’da oldu�unu ve

halk�n Müslümanl���n� m� yoksa Türklü�ünü mü tercih etti�ini tespit etmek için geldi�ini

ilan etti. Muhafazakar kökenli Türk toplumu elbette Müslümanl��� tercih edecekti.

Böylece az�nl�k aras�nda Müslümanl�k-Türklük ayr�m� yap�larak ikilik olu�turulmaya

çal���ld�. Bu da az�nl���n Türkiye ile olan ba�lar�n� kopartmada etkili bir yöntem oldu.

Cemiyetin faaliyetleri daha ziyade k�rsal alanda yo�unluk kazand�. Cemiyet, “Müdafay-�

�slam” ad�nda bir de gazete ve “Peygamber Binas�” ad�nda bir de dergi ne�rediyordu.

Ayr�ca Suud-i Arabistan’daki Daimi �slam Kongresi’ne delagasyon göndererek Bat�

Trakya Müslüman-Türk az�nl���n� Kongre’de temsil ediyordu.

Yöneticileri aras�nda bir Yunan subay� olan Nikos Kalfapulos ile Çerkez firarilerinden

Haf�z Re�ad da bulunmu�tur.260 Sonuçta Yunanl�lar�n amaçlar�na hizmet eden bir kurulu�

olarak faaliyet gösteren cemiyet, halk�n dini duygular�yla oynayarak bir tak�m kazançlar

elde etmeye çal��t�. Bunda, Yunan kökenli idarecileri yönetime s�zmas� etkili oldu.

259Hüseyin, a.g.e., s.207. Bat� Trakya Türk Az�nl��� Dan��ma Kurulu bazen Az�nl�k Yüksek Kurulu �eklindegeçmektedir.260 Özgüç, a.g.e., s.75-77; Ayd�nl�, a.g.e., s.381; Popoviç, a.g.e., s.348. 1958’den 1966’ya kadarGümülcine’de yay�nlanan Peygamber Binas�n’da �ttihad-� �slam’�n olu�umu hakk�nda bir çok detay vard�r.Popoviç, a.g.e., s.968.

Page 90: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

80

3106. �ntibah-� �slam Cemiyeti

1948’de Bat� Trakya’n�n muhafazakar liderlerinden Molla Yusuf, Hüsnü Yusuf ve

Haf�z Ya�ar taraf�ndan kuruldu. Kurulu� amac� ise Müslümanl��� H�ristiyanl���n

tesirinden korumakt�. Bu cemiyete de Yunanl� otoritelerin gölgesi dü�mü�, ink�lapç�

kesim taraf�ndan ele�tirilmi�tir. Daha çok �slami faaliyetler gösteren cemiyetin yay�n

organlar� “Hak Yol” ve “Sebat” gazeteleridir. Kurucular�ndan Molla Yusuf(Hasano�lu),

ink�lapç� kesimin aday�n� geride b�rakarak meclise girmeyi ba�arm��t�r. Cemiyet, az�nl���n

hac i�lerini organize etmi� ve her y�l Mekke’de düzenlenen Dünya �slam Birli�i

Kongresi’nde Yunanistan Müslümanlar�n� temsil etmi�tir.261

3107. Bat� Trakya Medrese Mezunu Müslüman Muallimler Birli�i

Gümülcine Türk Ö�retmenler Birli�i’ne kar�� 25 Ekim 1965’de kurulmu� bir

dernektir. Kurulu� hikayesi ise farkl�d�r. “Türkiye Milli Birlik Komitesi” 1960’da 168

say�l� kanunu kabul etti. Kanun, Bat� Trakya’da Türk as�ll� ö�retmenlere sosyal yard�m�

öngörüyordu. Kanunun özünde, Türk kültürüne ve devrimlerine ayk�r� harekette

bulunmamak anlay��� vard�r. Bu madde, anla��laca�� gibi Türk ö�retmenleri aras�nda

Atatürkçü-ça�da�, �eriatç�-gerici ayr�m� yapm��t�r. Bat� Trakya Az�nl�k Masas� �efi Minas

Miniadis ise, �eriatç� diye d��lanan ö�retmenlere Yunan hükümetinin tavassutuyla yeni bir

birlik kurma teklifi yapt�. Muhafazakar ö�retmenler taraf�ndan �a�k�nl�kla, yenilikçi

ö�retmenler taraf�ndan blöfle nitelendirilen teklif, nihayetinde kabul edildi ve Medrese

Mezunu Müslüman Muallimler Birli�i kuruldu. Böylece Türk ö�retmenleri aras�nda ikili

bir yap� olu�tu. Her iki grup birbiri aleyhine faaliyetlerde bulundular. Ancak zaman

içerisinde Müslüman Muallimler Birli�i de di�er Bat� Trakya Türk kurulu�lar� ile Türk

varl���n�n ve kültürünün ya�at�lmas� için birlikte hareket etmeye ba�lad�. Gümülcine’de

faaliyet gösteren bu derne�in 239 üyesi vard�r ve Bat� Trakya az�nl��� dan��ma kurulunun

daimi üyesidir.262

261 Özgüç, a.g.e., s.77-78; Popoviç, a.g.e., s.348.262 Eren, a.g.e., s.90; Özgüç, a.g.e., s.79-80; Hüseyin, a.g.e., s.219. Ahmet Ayd�nl�’n�n eserinde bukurulu�un ad� “Medrese-i Hayriye Mezunlar� Cemiyeti” olarak geçmektedir. Medrese mezunu buö�retmenler daha fazla eski harflerle tedrisat yapmak istemekteydiler. Ancak onlar�n bu tutumlar� reformistö�retmenler taraf �ndan Türklü�e ihanet olarak görüldü. Ayd�nl�, Özgüç gibi bu cemiyetteki ö�retmenlerinanti Türkist, Türkiye aleyhtar� oldu�una inanmamakta ve ihtimal de vermemektedir. Hadiselerde�erlendirilirken gerçek d��� ve tarafgir tutumlardan yak�nmaktad�r. Medrese-i Hayriye’den mezun olan

Page 91: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

81

3108. Bat� Trakya Az�nl��� Yüksek Tahsilliler Derne�i

1 Mart 1982’de Gümülcine’de kurulan derne�in as�l amac� Bat� Trakya’da bilimsel

çal��malar yaparak Türk gençlerinin bireysel ve toplumsal bazda söz sahibi olmas�n�

sa�lamakt�r. Bu yöndeki faaliyetler aras�nda az�nl���n bilimsel kapasitesini ortaya

ç�karmak, de�erlendirmek ve az�nl�k bilim adamlar�n� Bat� Trakya’da çal��maya

celbetmek say�labilir. Di�er amaç ve faaliyetleri aras�nda ise az�nl���n gelenek ve

göreneklerini ya�atmak, kültürel ekinlikler düzenlemek, özellikle Türk ve Yunan uluslar�

aras�nda demokrasi, insan haklar� mefhumunu, dostluk ve insani de�erleri geli�tirmek ve

korumak gelir. 1982’de 28 kurucu üye ile kurulan dernek, günümüzde 500 civar�nda üye

say�s�na ula�m��t�r. Bat� Trakya Türklerinin hak arama mücadelesinde önde gelen bir

kurulu�tur.

Dernek çat�s� alt�nda, dünyadaki tüm üniversitelerde lisans ve lisans üstü e�itim alan

Bat� Trakyal� Türk ö�rencilerin olu�turduklar� “Genç Akademisyenler Toplulu�u” vard�r.

Amac�, gençli�in sorunlar� yan�nda az�nl���n sosyo-kültürel, siyasi, ekonomik sorunlar�na

çözüm aramakt�r.

Di�er taraftan toplumun temel ta�lar�ndan olan kad�n� ön plana ç�karan ve bilinçli,

ça�da� ve e�itimli bir Türk kad�n� modeli olu�turmay� amaçlayan “Kad�nlar Kolu”

mevcuttur. Dernekte el beceri kursular�, resim, folklor çal��malar�, bilgisayar kursu,

sa�l�k, tiyatro, halkla ili�kiler, dikatsa(yurt d���ndan al�nm�� üniversite diplomalar�n�

tan�tma kurumu) kollar�yla çocuk kulübü hizmet vermektedir.263

ö�retmenlere de Türkiye’deki ö�retmen okullardan mezun olanlara tan�nan haklar verilmelidir. Türktoplumu aras�nda husumeti Yunanl�lardan çok Türklerin kendisinin ç�karmas�ndan �ikayet etmektedir.Ayd�nl�, a.g.e., s.378-379. Medrese-i Hayriye hocalar�ndan Gümülcine müftüsü merhum Hüseyin Mustafa,Bat� Trakya’da Türk birli�inin sa�lanmas� yolunda ciddi mücadeleler vermi� birisidir. Bat� Trakya Türklü�üdavas�n�n ileri gelen �ahsiyetlerindendir. Az�nl���n kritik dönemlerinde uluslararas � camiaya; “Bat� TrakyaMüslüman Türk az�nl��� aç�k hava hapishanesinde ya��yor” deme cesaretini göstermi�tir. Amerika ba�kan�Carter’�n, az�nl�klarla ilgili yay�nlanan raporunda Hüseyin Mustafa’n�n katk�s� büyük olmu�tur. “Bat�Trakya’da Matem”, Yeni Bat� Trakya, c.3, s.27-28(Haziran-Temmuz 1983), s.3-5.263 Hüseyin, a.g.e., s.215-216. Dernek hakk�nda ayr�nt� için bkz., http://www.btaytd.org

Page 92: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

82

3109. Gümülcine Yoksul Türk Çocuklar�na Bak�m Birli�i

Yoksul, yetim Türk az�nl�k çocuklar�n�n her türlü ihtiyac�n� kar��lamak amac�yla

1933’de Keresteci Münir Efendi’nin önderli�inde kurulmu� bir dernektir. Az�nl���n

deste�iyle pek çok faydal�, ba�ar�l� çal��malar yapt�. II. Dünya sava�� s�ras�nda Birlik,

faaliyetlerini zorunlu olarak durdurdu. Sava� sonras�nda ya�anan Yunan iç sava��,

az�nl���n durumunu iyice peri�an etmi�tir. �nsanlar Türkiye’ye göç edebilmenin yollar�n�

ar�yorlard�. 1952’de durum sakinle�mi�se de az�nl�k, derne�i tekrar canland�racak güçü

kendinde bulamad�.264

3110. Di�er Dernekler

1997’de Gümülcine’de kurulan Seçenek Az�nl�k E�itim ve Kültür Derne�i’nin 280

üyesi mevcuttur. Dernek, her y�l geleneksel Seçek �enlikleri düzenlemektedir. Ayr�ca

Gümülcine’nin tarihi yerlerinin belirlenmesi ve kitap haline getirilmesi çal��malar� vard�r.

1995’de Gümülcine’de kurulan Kalkanca Kültür Derne�i’nin 150 üyesi vard�r. Ancak

bir araya geldikleri geçici yerin d���nda kendilerine ait bir yerleri yoktur. Derne�in

tüzü�ünde resmi geçitlerden geçer ibaresi oldu�undan bayramlarda Gümülcine �ehir

meydan�nda resmi geçitlere kat�lan tek Türk derne�idir.

21 Mart 2001’de Gümülcine’de 42 kad�n kurucu üye taraf�ndan Rodop �li Türk

Kad�nlar� Kültür Derne�i kuruldu. �sminde geçen Türk kelimesinden dolay� tüzü�ünün

onaylanmas� halen yarg� sürecindedir.

Rodop-Evros �lleri Selanik Özel Pedagoji Akademisi Mezunu Ö�retmenler Derne�i

1994’de Gümülcine’de kuruldu. Derne�in 155 üyesi vard�r. Amaçlar� aras�nda; Üyelerinin

aras�nda dayan��ma ve yard�mla�may� sa�lamak, di�er kurum ve kurulu�larla i�birli�i

yaparak toplumun ç�karlar� do�rultusunda hareket etmek say�labilir. SÖPA ö�retmenleri

Türk toplumu aras�nda fazla kabul görmedi�inden di�er kurulu�larla i�birli�ini amaç

264 Özgüç, a.g.e., s.71-72.

Page 93: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

83

edinmek ve Türk toplumunda varl�k gösterebilmek en önemli amaçlar� aras�nda olsa

gerektir.265

Bat� Trakya Türk Az�nl��� Alatepe E�itim ve Kültür Derne�i ise Türk kültürünü

Rodoplarda ya�atabilmek amac�yla yasalar çerçevesinde kurulmu� bir dernektir.

Rodoplar’da kültürel �enlikler düzenlemektedir. Geleneksel olarak devam eden bu

�enliklere Türkiye ve Bulgaristan’dan halk oyunlar� ekipleri ve güre�çilerin kat�lmas�

�enli�i daha da zenginle�tirmektedir. Alantepe bu sayede ününü Bat� Trakya’n�n d���na

yaym��t�r. Derne�in amac�, Türk-Yunan dostlu�unun geli�mesine katk�da bulunmakt�r.266

Selanik Trakya Gençleri Kültür Derne�i, 29.7.1985’de �skeçe, Gümülcine ve

Dedea�aç’tan Selanik’e çal��mak üzere gitmi� olan Türklerin kurmu� olduklar� bir

dernektir. Tüzü�ü etrafl�ca haz�rlanm��t�r ve tüzü�ün amaç bölümünde, “Bat� Trakya

Müslüman az�nl���n�n örf ve adetlerini korumak ve ya�atmak” maddesi geçer.267

�skeçe’de ayr�ca “Be�ikta�l�lar Derne�i”, “Galatasarayl�lar Derne�i”, “Fenerbahçeliler

Derne�i” ile “Bat� Trakya Türkleri �nsan Haklar� Derne�i” mevcuttur.268

3111. Birliklerin Kapat�lmas� ve Buna Gelen Tepkiler

Yakla��k 50 y�ldan buyana Bat� Trakya’da sadece kültürel ve sportif faaliyetler

gösteren Bat� Trakya Türk Birli�i, Bat� Trakya Türk Ö�retmenler Birli�i ve �skeçe Türk

Birli�i, isimlerinde geçen Türk kelimesinden dolay� kapat�lm��t�r. 1984’de aç�lan davalar,

Ocak 1988’de Yunan Yüksek Mahkemesi’nin, Gümülcine mahkemesi taraf�ndan verilen

kapatma karar�n� onamas�yla kesinlik kazanm��t�r. Cunta döneminde dahi derneklerin

tabelalar�ndaki Türk kelimelerine dokunulmazken, Avrupa Toplulu�u’na girmi�

Yunanistan’da Pasok iktidar� zaman�nda Türklerin kimli�i inkar edilmi�tir. Karar, az�nl�k

ileri gelenlerince tepkiyle kar��land�. Derneklerle ilgili davay� savunan Sabahattin Emin

tepkisini; “Yüksek mahkemenin karar�yla Yunanistan’da �rkç�l���n var oldu�u

265 Hüseyin, a.g.e., s.215-220. Seçek Kültür Derne�i’nin internet adresi mevcuttur. Biraz daha ayr�nt� içinburaya bak�labilir. http://www.secek.com266 “Bat� Trakya’da Kültür Etkinlikleri”, Yeni Bat� Trakya, say�:177(2003), s.9.267 Nevzat Karagil, “Selanik’te Bat� Trakya Türk Derne�i Kuruldu”, Yeni Bat� Trakya, say�:62(May�s1988), s.34-35.268 Cihan, “Meriç’in Öte Yakas�: Bat� Trakya”, s.7.

Page 94: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

84

kan�tlanm��t�r. Yunanistan’da Ermeni ve Yahudi dernekleri varken Türk derneklerin

kapat�lmas� �rkç� bir harekettir” �eklinde dile getirdi. Türk D��i�leri Bakanl��� da olay�

k�nad� ancak bu s�rada gerçekle�en Davos görü�melerinde Ba�bakan Özal’�n; Olaylar�

yak�ndan izlediklerini, ancak bunun zirveyi etkileyece�ini sanmad���n� belirtmesi ve

olay�n vehametini umursamaz tavr� �a�k�nl��a neden oldu. Bu ve bundan sonra ad�nda

Türk kelimesi geçti�inden dolay� resmiyet kazanamayan Türk derneklerinin davalar�

günümüze dek sürmektedir. Yunan yüksek mahkemesi son olarak Ocak 2005’de, milli

güvenlik gerekçesiyle ad�nda Türk kelimesi geçen derneklerin faaliyet gösteremeyece�ine

karar verdi.269

269 Ay�n Tarihi(Ocak 1998); Ay�n Tarihi(Ocak 2005); “Türk Dernekleri Kapat �ld�”, Yeni Bat� Trakya,say�:16(Temmuz 1984), s.23; ”�skeçe Müftüsünden Protesto”, Yeni Bat� Trakya, say�:59(�ubat 1988),s.18. Bat� Trakya’da Türk birliklerinin isimlerinde Türk kelimesi bulundu�u için kapat�l�rken �stanbul’daRum hastane, okul, kilise ve i�yerleri tam faaliyettedir. Bunlar, Bal�kl� Rum Hastanesi Vakf�(Bat� Trakya’daTürk hastanesi bir yana, Türk sa�l�k oca�� bile yok), Feriköy Rum ilkö�retim okulu, Özel Fener Rum Lisesi,Mara�l� Rum ilkokulu, Zografyon Rum lisesi, Zapiyon Rum ilkö�retim okulu ve lisesi, Kurtulu� Rumilkö�retim okuludur. Süleyman Sefer Cihan, “Türkiye’de Rum Kurulu�lar� Tam Faaliyette”, Yeni Bat�Trakya, say�:187(2004), s.56-60. 1972’den 1984’e kadar Türk derneklerinin yeni tüzüklerionaylanmam��t�r. Ortadan kald�r�lmak yerine tehdit alt�nda tutmak Yunan hükümetinin uyguland��� birmodel haline gelmi�tir. Yasa d��� ve gayr-i hukuki faaliyet göstermi� olan Türk derneklerine sürekli gözyumulmu�, di�er taraftan demokles k�l�c� gibi Yunan bask�s� derneklerin üzerlerinden eksik olmam��t�r.Oran, a.g.e., s.106.

Page 95: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4. BULGAR�STAN

1877-78 Osmanl� Rus sava�� Osmanl� Devleti’nin 19.yy’da yapt��� en büyük, en çetin

sava�lardan biri oldu. Sava� sonunda imzalanan Ye�ilköy anla�mas� e�er kabul edilmi�

olsayd� sonuçlar� itibariyle de büyük bir sava� olurdu. Ancak büyük devletlerin araya

girmesi Rus yay�lmac�l���n� durdurdu ve netice itibariyle daha hafif �artlar� olan Berlin

anla�mas� imzaland�. Bu anla�ma ile Osmanl�’ya göstermelik olarak ba�l� özerk bir

Bulgar Prensli�i kuruldu, Do�u Rumeli vilayeti olu�turuldu ve Makedonya, �slahat

yapmak kayd�yla Osmanl�’da kald�. Nitekim 1885’de Do�u Rumeli de Güney Bulgaristan

ad�n� alarak Bulgar Prensli�i’ne ilhak olacakt�r.270 Bulgar Prensli�i’nin hukuken

Osmanl�’ya ba�l�l��� 1908 II. Me�rutiyetin ilan�na kadar sürdü ve bu tarihle birlikte

Bulgaristan krall�k oldu. 19 Nisan 1909’da Bulgaristan Krall��� ile Osmanl� aras�nda bir

protokol imzaland� ve Osmanl� hükümeti Bulgaristan’�n ba��ms�zl���n� resmen tan�d�.

Bundan sonra hukuken art�k Bulgaristan’da ya�ayan bir Türk toplulu�u vard�. Ancak

Balkan sava�lar� ve I. Dünya sava�� y�llar� kitleler halinde Türk göçlerinin ya�and��� y�llar

oldu. Bulgar hükümetleri h�zla Türk varl���n� Bulgaristan’da eritmeye ve Bulgar nüfusunu

ço�altma gayreti içine girdiler. Ancak I. Dünya sava�� sonras� Alexandre Stanbuliyski

liderli�inde kurulan Bulgaristan Çiftçi hükümeti döneminde Türk az�nl�k insanca bir

ya�am sürebildi. Hükümet, çiftçi oylar�yla kurulmu�tu ve bu sayede ayakta kalabiliyordu.

Yüzde 80’i çiftçi olan Türkler de Çiftçi partisi taraf�ndan büyük bir destek görmü�tür.

Ancak bir darbe neticesi 1923’de iktidardan dü�en Çiftçi partisi yerine bundan sonra fa�ist

dü�ünceli yönetimler gelmeye ba�layacakt�r. I. Dünya sava�� sonras� yeni düzende

Bulgaristan, revizyonist blokta yer ald� ve Balkanlar’da yay�lmac� bir politika izlemeye

ba�lad�. Bu bak�mdan Türkiye, Bulgaristan’la 1925’de Ankara Dostluk ve ��birli�i

270 Ömer Turan, “Geçmi�ten Günümüze Bulgaristan Türkleri”, Balkan Türkleri Balkanlar’da Türk Varl���,der., Erhan Türbedar, ASAM, Ankara, 2003, s.20; Bilal �im�ir, Bulgaristan Türkleri, Bilgi Yay�nevi,Ankara, 1986, s.31-32.

Page 96: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

86

anla�mas�, 1929’da Tarafs�zl�k ve Uzla�ma anla�mas� imzalayacakt�r.271 Türkiye’nin

buradaki amac� s�n�rlar�n� Bulgaristan’a kar�� güvence alt�na almakt�. Bu arada fa�ist

Bulgar idaresi Türkleri ezmeye ba�lad�. Bulgaristan’�n amac�, Türkleri a��r ekonomik ve

politik �artlarda peri�an duruma getirip Türkiye’ye göçe zorlamakt�. Bu durumu fark eden

Bulgaristan Türk ayd�n�, Türk az�nl���n unum dertlerini görü�mek, bir hal çaresi bulmak

amac�yla milli bir kongre toplama ihtiyac� hissetti. Bu dü�ünce o s�rada Bulgar

parlamentosunda bulunan Türk mebuslar taraf�ndan da desteklendi. Sonuçta 31 Ekim-3

Kas�m 1929 tarihleri aras �nda Sofya’da Bulgaristan Türklerinin 1. Milli Kongresi yap�ld�.

Bu, Türklerin milli varl���n�, duygular�n� dile getiren ilk te�ebbüs oldu. Kongre, Türk

az�nl���n tarihinde derin izler b�rakt�. Bulgaristan yerel Türk bas�n� konuya geni� yer

ay�rd�. Rehber gazetesi kongreden bir güne� do�aca��n� yazarken, Deliorman gazetesi

kongreyi “Bulgaristan Türklerinin tarih önünde bir dönüm noktas�” olarak nitelendirdi.272

Milli kongrenin Bulgaristan’�n kurulu�undan buyana 1929’a dek geç kalmas�n�n sebebi

ise yeti�mi� Müslüman Türk ayd�n� eksikli�idir. 93 harbiyle birlikte asker ve sivil

idareciler, ayd�nlar, varl�kl� kimselerin büyük k�sm� Anadolu’ya göçtü. Geriye cahil,

e�itimsiz kesim kald�. Bu durum yerel Türk bas�n�nda bir benzetmeyle ba��z gövde olarak

nitelendirilmi�ti.273 Ancak Milli kongre kararlar� Bulgar hükümeti üzerinde etkili olamad�.

II. Dünya sava��n�n sonuna kadar Bulgar k�z�l fa�izmi, Türklerin üzerine bir kabus gibi

çöktü. Bulgaristan Bulgarlar�nd�r slogan�yla Türklere kar�� kat� bir tutum sergilendi.274 II.

Dünya sava��n�n sonunda ise fa�ist yönetimin yerine 9 Eylül 1944’de Bulgaristan

Komünist Partisi’nin öncülü�ünde Vatan cephesi hükümeti kuruldu ve böylece komünist

rejim Bulgaristan’da ba�lam�� oldu.275 1947’de ülkeyi Halk Cumhuriyeti ilan eden

anayasan�n onaylanmas�yla da Bulgaristan, Sovyetler Birli�i’nin bir uydusu haline

geldi.276

271 Bulgaristan’la 1925 ve 1929’da yap�lan anla�malar için bkz., �smail Soysal, Türkiye’ nin SiyasalAnla�malar�, c.I, TTK, Ankara, 2000, s.261-271 ile s.381-386.272 Hüseyin Memi�o�lu, “Bulgaristan Türklerinin Birinci Milli Kongresi(31 Ekim-3 Kas�m 1929)”,Belleten, C. LIV, Nisan-1990, Say� 209’dan Ayr� Bas�m, s.309-318.273 Ömer Turan, “Bulgaristan Türklerinin Bugünkü Durumu,Yeni Türkiye, say�:3(Mart-Nisan 1995), s.300274 Hakk� A. Meçik, Bulgaristan Türklerinin Durumu, �zmir, 1984, s.26.275 Cengiz Hakov, “ Bulgaristan Türklerinin Göçmenlik Serüveni”, Türkler, ed., Hasan Celal Güzel-KemalÇiçek-Salim Koca, c.20, Yeni Türkiye Yay, Ankara, 2002, s.372.276 Birgül Demirta� Co�kun, Bulgaristan �le Yeni Dönem, ASAM, Ankara, 2001, s.14, Bulgaristan,komünist blok içerisinde Rusya’ya en çok ba�l� ve sad�k olan ülke olmu�tur. Bulgar lider Todor Jivkovyapt��� konu�mada; “ Bulgaristan’�n saatinin kadran� saniyesi saniyesine Sovyetler Birli�i’nin saati ileayn�d�r. Bizim saatimiz Moskova’n�n zaman ayar�na göre çal��maktad�r. Bu tüm Bulgar halk� için büyük birgururdur” demi�tir. Birgül Demirta� Co�kun, “ So�uk Sava� Sonras� Dönemde Bulgaristan’�n D�� Politikas�

Page 97: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

87

Komünist rejimin ülkedeki halklar� yönetime �s�nd�rma anlay��� vard�r. Bu bak�mdan

Türk az�nl�k da ilk zamanlar Bulgar yönetiminin teveccühüne mahzar oldu. Türkler de

komünist idareden umutluydu. Ona bir kurtar�c� gözüyle bak�yordu. Fa�ist yönetimden

bunalm��t�. Bu bak�mdan Vatan Cephesi, Türkler için Türkçe “I��k” gazetesini ç�karmaya

ba�lad�. Gazete yeni rejime övgüler ya�d�r�yordu. Böylece yeni hükümet Türk az�nl���

kazanmaya çal���yordu. Komünist yönetim Türklere parlak bir gelecek vaad ediyordu.277

Ancak komünist sisteme adapte olamayan, varl���n� sistem içerisinde eritemeyen Türkler

için zamanla dü�ünceler de�i�meye ba�lad�. Bunda Türkiye’nin II. Dünya sava�� sonras�

Bat� blo�u içinde yer almas� da çok etkili oldu. Bulgaristan’dan ilk hamle 1950-51’de

geldi. Sovyetlerin tazyikiyle 250 bin Türk bir anda ülkeden s�n�r d��� edilmek istendi.278

Türkiye ise soyda�lar�na kucak açarak 250 bin olmasa da 150 bin dolay�nda Türkü ülkeye

almay� ba�ard�. Bu say�da kal�nmas�nda, Bulgaristan’�n Türklerle birlikte bir tak�m zararl�

unsurlar� da Türkiye’ye sokmak istemesi etkili oldu. Bundan sonra Bulgaristan taraf�ndan

Türkiye’ye göç konusu yasakland�. Art�k geride kalan Türkler, sistem içersine zorla

entegre edilmeye ba�land�. 1946’da özel okul statüsündeki Türk okullar� devletle�tirildi.

1959-60 ders y�l�nda ise Türk az�nl�k okullar� Bulgar okullar�yla birle�tirilerek tüm Türk

okullar� ortadan kald�r�lm�� oldu.279 Türkçe gazete ve dergiler yava� yava� kapanmaya

ba�lad�. Okullarda Türkçe ders saatleri kademeli olarak azalt�ld�. 1969 y�l�na gelindi�inde

ise özel bir kararla Bulgaristan’da Türkçe kitap yay�nlanmas� yasakland�. 1971’de kabul

edilen yeni Bulgar anayasas�nda az�nl�k haklar�na dair hiçbir hüküm yer almad�.280

��te tüm bunlar totaliter Bulgar komünist yönetiminin tek uluslu Bulgar devleti

olu�turma amac�n�n sonucuydu.281 Bulgarlara göre, tek milletli devlet olu�turmadaki

(1989-2000)”, Balkan Diplomasisi, der., Ömer E. Lütem-Birgül Demirta� Co�kun, ASAM, Ankara, 2001,s.227.277 �im�ir, a.g.e., s.172.278 Co�kun, Bulgaristan’la Yeni Dönem, s.15-16.279 Hazma Ero�lu, “Milletleraras� Hukuk Aç�s�ndan Bulgaristan’daki Türk Az�nl�k Sorunu”, Bulgaristan’daTürk varl��� (Bildiriler, 7 Haziran 1985), TTK, Ankara, 1992, s.16.280 Turan, Geçmi�ten Günümüze Bulgaristan Türkleri, s.25; M.Türker Acaro�lu, Bulgaristan TürkleriÜzerine Ara�t�rmalar, Kültür Bakanl��� Yay, Ankara, 1999, s.131; Co�kun, a.g.e., s.22.281 Bu amaçla Bulgaristan, sonuca ula�abilmek için parçala yut politikas� uygulam��t�r. Bulgaristan,Müslüman toplumu Türk, Pomak, Çingene, Tatar, Alevi, Arnavut olarak dilimlere ay�rm�� ve bu toplumlar�teker teker yutmaya ba�lam��t�r. Asl�nda bu politikan�n alt yap�s� 1947’de haz�rlanm��t�. Bulgar KomünistPartisi Merkez Komitesi ald��� kararda; Homojen bir sosyalist Bulgaristan kurulmas� sürecininh�zland�r�lmas� ve bu yönde burjuva toplumunun bir unsuru olan milliyet, geçmi�in kal�nt�s� say�lm�� ve bukal�nt�dan er geç kurtulunaca�� ve birle�ik, tek uluslu bir Bulgar toplumunun olu�turulaca��kararla�t�r�lm��t�r. Ero�lu, a.g.m., s.20; Hüseyin Memi�o�lu, Pomak Türklerinin Tarihi Geçmi�ten Sayfalar,Ankara, 1991, s.38.

Page 98: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

88

amaçlar� ve bu yöndeki gayretleri, Türkiye’nin K�br�s müdahalesiyle hakl�l���n�

ispatlam��t�r. Bundan sonra Bulgaristan, Türkiye’nin bir gün ülkedeki Türk az�nl���

Sofya’ya kar�� kullanmas�ndan korkmu�tur. Türkiye’nin bu müdahaleyle neo Osmanl�c�

planlar�n�n oldu�u ileri sürülmü�tür. K�br�s sendromu denen bu korku t�pk� Yunanistan’da

oldu�u gibi Bulgaristan’da da uzun y�llar etkisini sürdürdü.282 Bulgaristan’�n Türk

dü�manl��� ve Türk fobisi Bulgar resmi tarih görü�üne de yans�m��t�r. Buna göre,

Osmanl� Devleti kanl�, despot, köleci, feodal bir devlettir. Osmanl� Devleti’nin Balkan

hakimiyeti dönemi, Komünizm döneminde kötü yönleriyle tan�t�ld� ve nesilden nesile

aktar�ld�. Bu anlay�� demokrasi döneminde bile Bulgar milliyetçileri taraf�ndan devam

ettirildi.283

K�br�s sendromu ve Türklerin üzerindeki bask�yla birlikte 1970’lerin sonlar� ile

1980’lerin ba�lar�, Türkiye ile Bulgaristan aras�nda iyi niyet mesajlar�n�n verildi�i dönem

oldu. Türkiye ba�bakan� Bülent Ecevit ile Bulgar devlet ba�kan� Todor Jivkov May�s

1978’de Bulgaristan’da bir araya geldiklerinde Ecevit; “Türkiye ile Bulgaristan aras�ndaki

dostluk ve i�birli�i tüm uluslara cesaret verici bir örnektir” diyordu.284 Bir y�l sonraki

Bulgar d��i�leri bakan� Petar Mladenov’un Türkiye’ye iadei ziyaretinde yine Ecevit,

yap�lan görü�melerin h�zla de�i�en Türk-Bulgar ili�kilerinde yeni bir a�ama olaca��n�

belirtiyordu.285 1982’de Türkiye devlet ba�kan� Kenan Evren’in Bulgaristan ziyaretinde

ise Evren, Balkan co�rafyas�n�n bir çok uyu�mazl�k ve çat��malara sahne oldu�unu ve

bölgenin, Avrupa bar�� ve istikrar�na olumlu katk�da bulunmas�n� temenni etti�ini söyledi.

Bunun yan�nda tüm devletlerin BM yasas� ve Helsinki Nihai Senedi’ndeki hükümlere

riayet etmesi gerekti�ini belirtti. Türk az�nl���n da geleneklerine ba�l� bir �ekilde Bulgar

toplumuyla dostça bir arada ya�ayabildi�ini de söyleyen Evren, iki ülke i�birli�inin daha

da ileriye götürülebilece�i ve bunun dünya ve bölge bar���na katk� sa�layaca�� mesaj�n�

verdi.286 Asimilasyon kampanyas�n�n arafesine gelindi�inde ise Bulgaristan’da bulunan

Türk devlet bakan� Abdullah Terekeci, “Türkiye ile Bulgaristan aras�ndaki ili�kilerin

çe�itli alanlarda memnuniyet verici bir �ekilde sürekli geli�ti�ini” söylüyordu.287

282 Co�kun, Bulgaristan’la Yeni Dönem, s.37.283 �im�ir, a.g.e., s.355; Ahmet Nuri Ayval�ev, “Tebli�”, Türk Halklar�, ed., Mustafa Kahramanyol, AhmetYesevi Üniversitesine Yard�m Vakf�, Ankara, 1995, s.220.284 Ay�n Tarihi(May�s 1978)285 Ay�n Tarihi(Haziran 1979)286 Ay�n Tarihi(�ubat 1982)287 Ay�n Tarihi(Eylül 1984)

Page 99: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

89

Böyle bir iyimser ortam olu�turma, yak�nda ba�layacak olan asimilasyon kampanyas�

arifesinde Bulgaristan’�n, az�nl�klar� eritme politikas�n�n bir arac�d�r.

40. Asimilasyon Kampanyas�

400. Türklerin Bulgarla�t�r�lmak �stenmesinin Nedenleri

Stalin döneminde evrensel bir komünist millet olu�turma anlay��� takip edildi. Ancak

Onun bu anlay��� ölümünden sonra terk edildi ve Bulgaristan, kendi içinde Bulgar

ulusuyla bütünle�ecek tek bir millet olu�turma politikas�n� benimsedi. Bu yönde Nisan

1962’de Bulgaristan Komünist Partisi Politbürosu, “Muhammed dinine mensup Çingene,

Tatar ve Bulgarlar�n kendilerini Türk Kimli�i ile özde�le�tirmesine kar�� al�nacak

önlemleri” onaylad�. Türk dini ve �oven propagandas� ve bu propagandan�n pan-Türk ve

pan-�slam amaç ve özlemlerine kar�� yürütülecek sistematik bir ideolojik ve politik

mücadele” ça�r�s�nda bulundu.288 Bulgarlar�n, tek milletli Bulgar Slav devleti olu�turma

emeli ve bunun için y�llard�r benimsedi�i Bulgaristan Bulgarlar�nd�r söyleminin

gerçekle�mesinde Bulgar nüfusunun artmamas� ciddi bir engel te�kil ediyordu. Müslüman

nüfusun(Türk, Pomak, Çingene) h�zl� nüfus art��� Bulgaristan’�n tek milletli devlet olma

sevdas�n� tehlikeye sokuyordu. Komünist hükümet bir çok bölgede nüfus yap�s�n�n

Müslümanlar�n lehine de�i�mesinden ve ekonomik gücü kaybetmekten endi�e etmeye

ba�lad�. Kurulu�undan buyana yüzy�l� a�m�� bir Bulgaristan’da Bulgarlar giderek çal��ma

yeteneklerini kaybetmi�lerdi. Kendilerine canl�l�k kazand�rmak amac�yla da nüfusu

homojenle�tirme gayreti içine girdiler. Di�er taraftan Müslüman-Türk nüfusunun nüfus

art�� h�z� bir hayli yüksekti. Ortalama 2-4 çocu�a sahip Türkler gelecekte bu yüksek nüfus

oran�yla toplam nüfusun %10’unu geçme ihtimali belirlemeye ba�lam��t�. Bulgar

anayasas�na göre de bu oran ile Türkler, otonomi isteyebilecekti. Çingene ve Pomaklar da

yine Türkler gibi h�zla artan topluluklard�.289 H�zl� nüfus art���n�n yan�nda Bulgarlar�n

288 Ali Eminov, “Bulgaristan’daki Türkler(1945-1983)”, çev., Mine Çankaya, Türkler, ed., Hasan CelalGüzel-Kemal Çiçek-Salim Koca, c.20, Yeni Türkiye Yay, Ankara, 2002, s.378.289 �im�ir, a.g.e., s.342; Acaro�lu, a.g.e., s.91; Ya�ar Yücel, “Bulgaristan’daki Türk ve �slam Az�nl���naBask�”, haz., Norveç Helsinki Komitesi, çev., Ya�ar Yücel, Belleten, c.LI, Say� 201’den Ayr� Bas�m, TTK,Ankara, 1988, s.1466. Nasira �qbal, “Bulgaristan’daki Türk Az�nl��� Sorununun �nsan Haklar�na veHürriyetine �li�kin Milletleraras� Belgeler Aç�s�nda �ncelenmesi”, çev., Mübin Manyase, Bulgaristan’daTürk �slam Az�nl���na Uygulanan Bask�lar Hakk�nda Uluslararas� Hukuk Sempozyumu, �stanbulBarosu, �stanbul, 1988, s.110; Jerome J. Shestack, “Bulgaristan’�n Türk �slam Az�nl�klara Uyguland����nsan Haklar� �hlali”, çev., Zeynep Azizo� lu,Bulgaristan’da Türk �slam Az�nl���na Uygulanan Bask�lar

Page 100: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

90

gelecek korkular�nda �slam, önemli bir unsur oldu. Buna göre �slam, Osmanl� zaman�nda

Bulgarlara zorla empoze edilmi� yabanc� bir dindir. Türklerin s�k� s�k�ya Müslüman

kimliklerini devam ettirmesi, Bulgar toplumuyla bütünle�meleri önünde ciddi bir engeldi.

Bulgar hükümetleri bu nedenlerden ötürü �slami olan her �eyin ortadan kald�r�lmas�na

ili�kin bir hedef belirledi.290 1970’lerde �ran’da Humeyni, Libya’da Kaddafi rejiminin

yükselmesi ve buna paralel geli�en �slam fundamentalizmi, Bulgaristan Müslümanlar�

aras�nda dinsel fanatizmin geli�ti�ine dair hiçbir belirti olmamas�na ra�men komünist

yönetim taraf�ndan, Bulgaristan’�n politik ve moral birli�ini tehlikeye dü�ürmesi olarak

alg�land�. 27 Kas�m 1984 tarihli Otechestven Front gazetesinde yer alan bir makalede

Bulgaristan Türkleri aras�nda dinsel fanatizmin hala yayg�n oldu�u belirtildi ve Hasköy ve

K�rcaali’de medeni nikah yap�lmaks�z�n dini nikah yapm�� olan ki�iler aç��a ç�kar�ld�.291

�slam, komünist hükümete sadakati azaltan bir faktör olarak görüldü. Etnik Türklerin,

Osmanl� zaman�nda zorla �slamla�t�r�lan kesim oldu�u, yani hepsinin Bulgar Müslüman�

olan Pomaklar oldu�u iddia edildi.292

Türklerin asimilasyonu gerçekle�tirildi�inde bu durum, soya dönü� süreci olarak

adland�r�ld�. Türk az�nl�k bunu gönüllü olarak yapm��t� ve Bulgarlara göre Türkler özüne,

Bulgar �uuruna dönmü�tü.293 Bu süreci destekler mahiyette Bulgar akademisyenlere

Bulgaristan Türklerinin anayurt Türkiye ile hiçbir ilgilerinin olmad���na dair doktora

tezleri haz�rlat�ld�. Akademisyenler Bulgar ulusunun etnik üstünlü�ünden bahsediyor,

Hakk�nda Uluslararas� Hukuk Sempozyumu, �stanbul Barosu, �stanbul, 1988, s.103. Ancak Çingene vePomaklar�n isimleri Türklerin asimile edilmelerinden çok daha evvel homojen bir Bulgaristan olu�turmaamac� çerçevesinde Bulgar isimleriyle de�i�tirilmi�ti. Bu topluluklar Müslüman ve Türk kültürüne yak�nolmakla birlikte bir devletlerinin olmamas�, gerek Bulgaristan’�n içinde gerekse uluslararas� alandaisimlerinin de�i�tirilmesine tepki gelmemesine neden olmu�tu. Sessiz sedas�z Bulgar oluvermi�tiler.Müslümanlar�n h�zl� nüfus art���na örnek verecek olursak; 1968’de tüm Bulgaristan’da 80 bin çocukdünyaya gelmi�ti ve yaln�z 25 bini Bulgar’d�. 400 hanelik bir köyün 250 hanesi Bulgar, 150 hanesi Türk’tü.Köyün okulunda ise 300 Türk ve 150 Bulgar çocu�u vard�. Di�er taraftan ülkedeki Türk varl��� Bulgarlara500 y�ll�k Türk esaretini hat�rlat�yordu. Bu, Bulgarlar�n milli vicdan�n� yaral�yor, a�a��l�k kompleksinekap�lmalar�na neden oluyordu. Bu yönde Bulgar Komünist Partisi lideri Georgi Dimitrof; “1946’da Osmanl��mparatorlu�u’nun Balkanlar’da hükmetti�i geçmi� zaman�n izlerini tamamen silmeliyiz” diyordu.Nihayetinde Bulgaristan kurulu�undan buyana gerek sava�larda k�l�çtan geçirerek, gerekse göç ettirerekTürk nüfusunu azaltamam��t�. Geriye son çare olarak Türklere Bulgar isimleri verilmesi kalm��t�. �im�ir,a.g.e., s.344-345.290 Eminov, a.g.m., s.380-381. Örne�in Ramazan ay�nda tutulan orucun y�k�c� bir bo� inançtan ba�ka bir �eyolmad��� belirtiliyordu. Poulton, a.g.e., s.152.291 Turan, “Bulgaristan’daki Az�nl�klarla �lgili Bir Proje ve Rapor Üzerine”, s.84; Poulton, a.g.e., s.152-153.292 Poulton, a.g.e., s.150.293 Hakov, a.g.m., s.374.

Page 101: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

91

tarih öncesinden beri süre gelen engin bir kültüre sahip bir soyun devam� oldu�u ve

Türklerin de bu soydan geldi�ini iddia ediyorlard�.294

1984’ün sonu ve 1985’in ba��nda gerçekle�en asimilasyon sonucu Türkler

Bulgarla�t�r�lmas�na ra�men Bulgaristan yine de bunu hazmedemedi ve 1989 yaz�nda 350

bin dolay�nda etnik Türkü ülkeden sürdü. Bu göç, insani yard�m kurulu�lar� taraf�ndan II.

Dünya sava��ndan sonra ya�anan en büyük göç dalgas� olarak nitelendirilmi�tir.295

401. Türklere Bulgar �simlerin Verilmesi ve Bulgaristan’�n Tutumu

Bulgaristan komünist idaresi, Türklere Bulgar ismi vermek için yukar�da da

belirtti�imiz gibi Türk-Bulgar ili�kilerinin iyi seyretti�i bir dönemi seçti. Bu uygulaman�n

fikir babas� Stalin dönemi Sovyet Bilimler Akademisi üyesi E.V Tarle’dir. Tarle,

uluslararas� ili�kilerde çe�itli taktiklerden bahseder. Bunlardan biri, kar��s�ndakinin

yüzüne gülerken s�rt�ndan b�çaklama yöntemidir. Burada önce iki ülke ili�kileri dostluk

havas� içerisinde ilerletilir. Böylece kar��daki devlet iyice yumu�ar ve hiçbir olumsuz

durum beklemez. ��te tam bu s�rada rakip devlete darbe indirilmi� olur. Totaliter komünist

Bulgar rejimi de bu yöntemi uygulad�. Türkler 48 saatte gönüllü olarak Bulgar

oluvermi�ti. Ahmetler Angel, Hasanlar-Asen, Mehmetler Mleden, Ay�eler Angeline

oldular.296 �sim de�i�tirme, Türklere zorla isimlerini gönüllü olarak de�i�tirdiklerini

belirten formlar imzalat�larak ve silah zoruyla gerçekle�ti. Bu süreçte Türklere ekonomik,

sosyal bask�lar uyguland�.297 Bulgaristan, komünizm döneminde dünyaya kapal� bir

toplum oldu�undan Türklerin asimile edilmelerini ilk zamanlar rahatl�kla inkar

edebilmi�tir. Bulgaristan’�n Ankara büyükelçisi Argir Konstantinov, Milliyete yapt���

aç�klamada Türk kökenlilere bask� yap�ld��� yolundaki haberlerin tek tek tahkik edildi�ini

294 Bulgaristan’da Türk �slam E�itim ve Kültür Müesseseleri ve Medresetün Nüvvab, haz., Ha�im Ertürk-Rasim Emino�lu, ed., Ekmeleddin �hsano�lu, ISAR(The �nternational Society for Astrological Research)Vakf� Yay., �stanbul, 1993, s.25; M. Türker Acaro�lu, Bulgaristan Türklerinin Dünü-Bugünü-Yar�n�, X.Türk Tarih Kongresinden Ayr� Bas�m, TTK, Ankara, 1993, s.1487.295 Turan, “Geçmi�ten Günümüze Bulgaristan Türkleri”, s.27; Todor Jivkov, Komünist Partisi Politbürooturumunda; “ Mümkün oldu�u kadar�yla Bulgaristan Türklerini Türkiye’ye göç ettirmezsek Bulgaristan ergeç yeni bir K�br�s’a dönü�ecektir.” Büyük Seyahat ad� verilen bu göç ile asimilasyon sürecinin sonu geldi.Hatta bu süreç Bulgaristan’da iktidar de�i�ikli�ine mal oldu. Hakov , a.g.m., s.375.296 �im�ir, a.g.e., s.350-351; Ertürk-Emino�lu, a.g.e., s.26. �simler de�i�se de Bulgaristan Türkleri �uuralt�güven hissine sahiptir. Bu güven hissi, �slamiyet’in ve büyük bir milletin mensubu olman�n kazand�rd���kültür ve ahlak telakkileriyle Türklü�e olan ba�l�l�klar�d�r. Meçik, a.g.e., s.33.297 Ço�kun, Bulgaristan’la Yeni Dönem, s.26.

Page 102: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

92

ve hiç birinin do�ru olmad���n� söylüyordu. Ayn� �ekilde Todor Jivkov da bu haberler

için; “Konuyla bizzat kendisinin ilgilenece�ini ve Türkiye ile aralar�ndaki dostlu�un

sorunu çözmeye yetece�ini” belirtiyordu.298 Bulgar �limler Akademisi ba�kan� Profesör

Angel Balevski de Güneydo�u Avrupa Cemiyeti’nin y�ll�k genel kurul toplant�s�nda

yapt��� aç�klamada, Türklere yap�lan bask�y� ve zorla Bulgarla�t�rd�klar� iddias�n� kabul

etmemi�tir. Ancak az�nl�klar�n, Bulgar toplumuna uydurulmas� gerekti�ini söylemekten

de geri durmam��t�r.299

Türkiye, Bulgaristan Türklerinin asimilasyon sorununu nota teatisi ile halletmeyi

ye�ledi. Ancak bunu Bulgaristan, kendi içi�lerine müdahale olarak alg�lad� ve protesto

etti. Bulgaristan, Türkiye’deki insan haklar� ihlallerini ve özelikle Kürtlere kar�� olan

tutumunu ön plana ç�kard�. Türkiye’nin olaya müdahil olmas�n�, sosyalist Bulgaristan’�

itibars�zla�t�rma giri�imi olarak yorumlad�.300Ancak Türklerin zorla asimile edilmesi daha

sonra söylentiden ayyuka ç�k�nca Bulgaristan, bunu daha fazla gizleyemedi ve bunun

içten gelen bir yenilenme hareketi oldu�unu duyurdu. Ulusal Meclis ba�kan� Stanko

Todorov; “Ülkedeki Müslümanlar�n Türk ve �slam adlar�n� gönüllü olarak

de�i�tirdiklerini ve Türkiye’ye göç olamayaca��n�, bu konuda iki ülke aras�nda

görü�meler yap�laca��n�” belirtti.301 Bas�nda da kendili�inden Bulgar Slav adlar� alan

ki�ilerle röportajlar yap�larak ve resimler yay�nlanarak herhangi bir zorlama durumun

olmad��� vurgulamak istenmi�tir.302

Bulgaristan’da tek uluslu toplum olu�turma amac�na Türk az�nl���n müftüleri de

hizmet etti. Bulgaristan Türklerinin uluslararas� anla�malarla müftülerini kendileri seçme

hakk� olmas�na ra�men komünist idare bunun yerine, ba� müftü, bölge müftüsü ve

mahalle imamlar�ndan olu�an örgütsel yap�da Müslümanlar�n ba��na sisteme hizmet

edecek kukla idareciler atad�. Ba� müftü ve bölgedeki müftüleri, asimilasyonun

tamam�yla gönüllü oldu�unu ve Bulgaristan Müslümanlar�n�n din özgürlü�üne sahip

298 Ay�n Tarihi(Ocak 1985)299 Ay�n Tarihi(�ubat 1985)300 Ay�n Tarihi(Mart 1985); Poulton, a.g.e., s.183.301 Javid �kbal, “Türk-Bulgar �kili Anla�malar� I����nda Bulgaristan’daki Müslüman Türk Az�nl��� Sorunu”,çev., Mübin Manyase, Bulgaristan’daki Türk �slam Az�nl���na Uygulanan Bask�lar Hakk�nda Uluslararas�Hukuk Sempozyumu, �stanbul Barosu, �stanbul, 1988, s.27; Ay�n Tarihi(Mart 1985)302 Poulton, a.g.e., s.183. Türklerin Bulgar toplumuna asimile edilmesinde Türk az�nl���n varl��� inkaredildi. Bulgar D��i�leri Bakanl��� Balkan Dairesi ba�kan� Lomobir �opov, Bulgaristan’daki Müslümanlar�nTürk ulusu ile hiçbir ilgileri olamayaca��n� söylemi�tir. Ay�n Tarihi(Nisan-Ekim 1985)

Page 103: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

93

olduklar�n� belirten bir bildiri yay�nlad�lar. Benzer bir bildiri de mahalle imamlar�

taraf�ndan yay�nland�. Ülkenin en yüksek Müslüman otoritesi olan Sofya Ba� Müftüsü

Topçev ve alt� müftü yay�nlad�klar� ortak bildiride, asimilasyon sürecinde Türk D��i�leri

Bakanl���’n� �slam’�n sözcüsü olmakla suçlad�.303

402. Asimilasyon Sürecinde Türkiye’nin Tutumu

Bulgaristan’la ili�kiler olumlu seyrederken birden Bulgaristan’da Türklerin isimlerinin

Bulgar isimleriyle de�i�tirildi�i haberinin gelmesine Türkiye ilk ba�ta ihtimal vermedi ve

konuyu s�radan bir olay gibi telakki etti. Ancak gerekli te�ebbüsler de yap�ld� ve yak�n

ili�kiler ve kom�uluk göz önünde bulundurularak, Bulgaristan’la ikili ili�kilerin zarar

görmemesine dikkat edildi. Türk D��i�leri konuyla ilgili Bulgaristan’�n protesto

edilmedi�ini ve bir milyon Türkü ilgilendiren hadisede gerekli giri�imlerin yap�ld���n�

aç�klad�. Cumhurba�kan� Evren ise Bulgar devlet ba�kan� Todor Jivkov’a gönderdi�i

mesajda sorunun iyi kom�uluk ve dostluk ili�kileri çerçevesinde anlay��la ele al�naca��n�

umdu�unu bildirdi.304

Aradan geçen birkaç ayl�k süre sonunda Türkiye, hadisenin statik de�il dinamik

boyutlara ula�t���n� anlad� ve Sofya büyükelçisi Ömer E. Lütem Ankara’ya ça�r�ld�.

Büyükelçi Lütem, Cumhurba�kan�na, Bakanlar Kurulu’na ve D��i�leri Bakanl���’na

gerçekleri tüm ç�plakl���yla anlatt�. Ba�bakan Turgut Özal olay�n vehametini ö�renince,

gerekirse Bulgaristan’daki bütün Türkleri göçmen olarak kabul edeceklerini belirtti.

D��i�leri, Türk az�nl���n, anla�malar çerçevesinde göç etmeleri de dahil tüm meselelerini

müzakere yollu halletmeye haz�r oldu�unu bildirdi.305

Türkiye, sorunu uluslararas� örgütlerin gündemine de getirmi� ve Bat�l� ülkelerden

Bulgaristan’daki insan haklar� ihlallerinin durdurulmas� için yard�m istemi�tir. AG�K’in

Helsinki toplant�s�nda D��i�leri bakan� Vahit Halefo�lu, Bulgaristan’�n Türk az�nl��a bu

303 Ali Eminov, “Bulgaristan’daki Türkler(1945-1983)”, çev., Mine Çankaya, ed., Hasan Celal Güzel-KemalÇiçek-Salim Koca, c.20, Yeni Türkiye Yay, Ankara, 2002, s.382-383; �im�ir, Bulgaristan Türkleri, s.73;Ay�n Tarihi(Mart 1985)304 Ay�n Tarihi( Ocak 1985)305 Ay�n Tarihi(Ocak 1905). Ömer E. Lütem 1983-89 y�llar� aras�nda Bulgaristan büyükelçili�i yapt�. ÖmerE. Lütem, Türk-Bulgar �li�kileri(1983-1989), c.I, ASAM, Ankara, 2000. adl� eserinde BulgaristanTürklerinin asimilasyonunu, bu dönemdeki Türk-Bulgar �li�kilerini ayr�nt�l� bir �ekilde ele almaktad�r.

Page 104: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

94

haks�z uygulamalar�n� �rkç�l�k olarak nitelendirdi. Her seferinde Türkiye’nin ç�k��lar�n� iç

i�lerine müdahale olarak de�erlendiren Bulgaristan kar��s�nda Türkiye, Bulgaristan

Türklerini, Türk az�nl��� veya soyda� olarak nitelendirerek, ilk ba�larda izledi�i tutuk d��

politika yerine onurlu bir d�� politika anlay��� sergiledi.306 Öte yandan Türkiye’nin bu

kar�� duru�u, Bulgaristan taraf�ndan, “Türkiye’nin Pan Türkist politika takip etti�i”

suçlamas�yla nitelendirildi. Türkiye sorunu geni� kapsaml� bir göç anla�mas�yla çözme

taraftar� oldu. Göç anla�mas� yapmaya yana�mayan Bulgaristan’� Ba�bakan Özal; “Bunlar

soyda�lar�m�z vermeye niyeti yok. Pe�lerini b�rakmayaca��z, s�k��t�raca��z, bir hal yoluna

sokaca��z. K�br�s meselesinde oldu�u gibi” sözleriyle uyard�. Özal’�n bu ç�k���, K�br�s

sendromu ya�ayan Bulgaristan’da endi�eleri hakl� ç�karm��t�. Bulgaristan, e�i benzeri

görülmemi� olarak nitelendirdi�i bu sözlerle Türkiye’nin gerçek niyetinin ortaya ç�kt���n�

öne sürmü�tür.307

403. Asimilasyon Kampanyas�na Gelen Uluslararas� Tepkiler

Türk az�nl��� eritmeye yönelik Bulgar bask� politikas�, Bulgaristan’� uluslararas�

toplumda yaln�z b�rakt�. Çok say�da uluslararas� örgüt ve Bat�l� ülke Bulgaristan’� sert bir

�ekilde ele�tirdi.308 Avrupa �slam Konseyi, Bulgar hükümetine gönderdi�i mesajda

ülkedeki Türklere yap�lan bask�lar� protesto etti.309 ABD D��i�leri Bakanl���’nca her y�l

yay�nlanan insan haklar� raporunda Türklere kar�� uygulanan bask�lar dile getirildi.310

Uluslararas� Af Örgütü, Türk az�nl��a yap�lan bask�lardan kayg� duydu�unu bildirdi.311

Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi, Türk az�nl���n isimlerinin zorla

de�i�tirilmesini özümleme siyaseti olarak nitelendirdi ve k�nad�.312 Fas’�n Fez kentinde

yap�lan 16. �slam Ülkeleri D��i�leri Bakanlar� Konferans�’nda Bulgaristan’�n Türk

az�nl��a kar�� sürdürdü�ü bask�lar dile getirildi ve bu konuda bütün Müslüman ülkeler

dayan��ma karar� ald�. Bu durum o ana kadar Türkiye’nin uluslararas� forumlarda elde

etti�i en büyük ba�ar� oldu. Çükü tüm �slam alemi Türk az�nl���n sorunlar�na sahip ç�kt�.

306 Ay�n Tarihi(Mart-A�ustos 1985); Co�kun, Bulgaristan’la Yeni Dönem, s.32.307 Ay�n Tarihi(Kas�m 1986); Ay�n Tarihi(Eylül 1987)308 Co�kun, a.g.e., s.42.309 Ay�n Tarihi(Mart 1985)310 Ay�n Tarihi(�ubat 1985)311 Ay�n Tarihi(A�ustos 1985)312 Ay�n Tarihi(Eylül 1985)

Page 105: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

95

�KÖ meseleyi kendi sorunu olarak benimsedi.313 Yine uluslararas� Af Örgütü yay�nlad���

raporda zorla isim de�i�tirmede en az 100 Türk’ün öldürüldü�ünü, yüzlercesinin de

tutukland��� veya sürgüne gönderildi�ini belirtti.314 Helsinki �zleme Komitesi ise benzer

bir raporda öldürülen Türklerin say�s�n� 300 ila 1500 aras�nda vermekte, 1500 den fazla

Türkün de Belene adas�na sürgüne gönderildi�ini bildirmektedir.315

Türklerin zorla Bulgarla�t�r�ld�ktan sonra göçün söz konusu dahi olmayaca��n� ifade

eden Bulgaristan, 1989’da ani bir kararla Türkleri topluca sürme karar� ald�. Mal�n�

mülkünü yok pahas�na satan Türkler ak�n halinde Türkiye’ye gelmeye ba�lad�. Bu

noktada bir k�nama da NATO’dan gelmi�tir. NATO, Bulgaristan’�n AG�K çerçevesinde

imzalad��� anla�malar� sürekli ihlal etti�ini bildirmi�tir.316 Ancak Bulgaristan’da üretken

ve çal��kan Türk toplumunun kitleler halinde göçü Bulgar ekonomisini altüst etti. Bunun

için ülke genelinde sivil seferberlik ilan edildi.

41. Bulgaristan’da Demokratik Dönem

10 Kas�m 1989 darbesiyle Todor Jivkov devlet ba�kanl���ndan ve komünist partisi

genel sekreterli�inden istifa etti ve onun yerine D��i�leri bakan� Petar Mladenov getirildi.

Türklerin asimilasyonu ve 350 bin dolay�nda Türk nüfusun toplu göçe zorlanmas�,

Jivkov’un sonunu haz�rlam��t�. Yeni dönemde Mladenov, Bulgaristan’�n sosyalist s�n�rlar

içinde demokratik bir toplumdan yana oldu�unu aç�klad�.317 Demokrasi döneminde

Bulgaristan’�n benimsedi�i anlay�� ise; Ülke, sorunlar�n� çözmek için u�ra� verecek,

ça�da�, hukuksal devlete dönü�ecek, ülkede aç�kl�k politikas� izlenecek ve bu politikan�n

gere�i halklar�n gerçek adlar�yla ça�r�lmas�na izin verilecek.318 Yeni yönetim

313 Ay�n Tarihi(Ocak 1986)314 Ay�n Tarihi(Nisan 1986)315 Ay�n Tarihi(Haziran 1986). Ayn� �ekilde Komite, Ocak 1988’de “Etnik Kimli�i Yok Etme-Geçmi�tenGünümüze Bulgaristan Türkleri” ad�yla bir rapor yay�nlad �. Raporda Belene toplama kamp�nda bulunanTürklerin isimleri de geçti. Ay�n Tarihi(Ocak 1986)316 Ay�n Tarihi(Haziran 1989)317 Ay�n Tarihi(Kas�m 1989). Jivkov, Troud gazetesine verdi�i demeçte, Türk az�nl��a uygulananbask�lardan kendisinin sorumlu olmad���n� bunu Politbüro’nun zoruyla onaylad���n� öne sürdü.Soru�turman�n ilk zamanlar �nda günah keçisi, Politbüro üyesi ve Jivkov’un en yak�n yard�mc�s� MilkoBalev ilan edildi. Jivkov, bütün sorumlulu�un üzerine y�k �lmas�n� kabul etmedi ve Bulgaristan’�n, Türkterörist gruplar ve özerklik talepleri ile tehdit edildi�ini iddia ederek, kampanyada kendisini suçluhissetmedi�ini söyledi. Jivkov, 10-20 y�l içinde Bulgaristan’�n K�br�s’�n ak�betine u�rayabilece�ini belirtti.Ay�n Tarihi(Kas�m 1990); Poulton, a.g.e., s.200-201.318 Vedat Buyer, “Bulgaristan’da Reform Ümitleri”, Yeni Bat� Trakya, say�:80(Kas�m 1989), s.36.

Page 106: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

96

Müslümanlar�n hislerine ve geleneklerine sayg� duyulaca��n� taahhüt etti. K�sa zaman

içinde komünist partisi merkez komitesi Türklere isimlerini, dillerini ve dinlerini seçme

hakk�n�n verilmesini kabul etti ve 29 Aral�k 1989’da asimilasyon kampanyas�na resmen

son verildi.319

Bulgaristan, y�llarca süren komünist kimli�inden Kas�m 1990’da Halk Cumhuriyeti

olan ad�n� Bulgaristan Cumhuriyeti �eklinde de�i�tirerek kurtuldu.320 Ancak Türk

az�nl���n durumunun k�sa zaman içersinde iyile�tirilmesi Bulgar milliyetçi çevrelerde

tepkiye neden oldu. Protesto gösterileri yap�ld�, �rkç� Bulgarlar, Türkçe e�itime geçilmesi

halinde çocuklar�n� okula göndermeme tehdidinde bulundular ve demokrasi

rüzgarlar�ndan esinlenerek kurulan etnik Türk partisi HÖH’ün bürosu bombaland� vs.

Bunun yan�nda Türk ve �slam unsurlar�na olan güvensizlik ve korku yayg�nla�t�. Ancak

Bulgar Parlamentosu, yeniden do�u� sürecinin haks�zl���n� aç�klayan bir deklarasyon

yay�nlad�. Bulgaristan, uluslararas� anla�malara da bir bir imzas�n� koymaya ba�lad�. 10

Aral�k 1991’de Uluslararas� Siyasi ve Yurtta� Haklar� Konvansiyonu, 5 May�s 1992’de

Avrupa �nsan Hak ve Temel Özgürlükleri Sözle�mesi’ni ve 1 numaral� ek protokolünü

onaylad�.321

Yeni dönemde gelen demokrasiyle birlikte yönünü bat�ya çeviren Bulgaristan, tek

kutuplu dünya düzeninde NATO �emsiyesi alt�nda güvenli�ini sa�lamaya çal��t�. Bu

bak�mdan s�n�r kom�usu Türkiye ile ili�kileri geli�tirmek en ak�lc� yöntem oldu. Türkiye

de Bulgaristan’�n NATO’ya üyeli�ine destek verdi. Türkiye bu konuda iki ülke

ili�kilerinin Balkanlar için örnek olu�turmas� gerekti�ini belirtti.322 Bulgaristan’da ortam�n

yumu�amas�, Türkiye’ye göçen Türk az�nl���n da tekrar geriye dönmelerini sa�lad�.

May�s 1990’da Türkiye’ye geri dönenlerin say�s� 130.375 olarak aç�klad�. Parlamento,

1991-92 e�itim-ö�retim y�l�nda Türkçe’nin seçmeli ders olarak haftada 4 saat

okutulmas�na karar verdi. Bulgaristan, toplum düzenini sa�lamak amac�yla hedefinin tüm

319 Ay�n Tarihi(Aral�k 1989); Co�kun, Bulgaristan’la Yeni Dönem, s.40. BKP Merkez Komitesi asimilasyonkampanyas�n� ciddi bir siyasi hata olarak nitelemi�tir. Ay�n Tarihi(Ocak 1990)320 Ay�n Tarihi(Kas�m 1990)321 Nurcan Özgür, “Bulgaristan-Türkiye �li�kileri ve HÖH”, Berlin Anla�mas�ndan Günümüze Balkanlar,ed., Mustafa Bereketli, Rumeli Vakf� Yay, �stanbul, 1999, s.111; Poulton, a.g.e., s.206-207.322 Uzgel, a.g.m., s.486.

Page 107: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

97

etnik ve dini gruplar�n, H�ristiyanlar ile Müslümanlar�n uzla��s�n� sa�lamak oldu�unu

aç�klad�.323

Her ne kadar Bulgaristan, demokratik ülkeler s�n�f�na girse de ülkede komünist

partisinin varl��� zaman zaman eski sistemi hat�rlatmaktad�r. Çünkü bu partinin devam�

Bulgaristan Sosyalist Partisi’dir. 90’l� y�llar boyunca Bulgaristan’da iktidara bir BSP, bir

sa� partiler koalisyonu olan Demokratik Güçler Birli�i geçmi�tir. DGB’nin iktidarda

oldu�u zamanlar Türk-Bulgar ili�kileri daha olumlu seyretti. 1997’de cumhurba�kanl���na

seçilen Petar Stoyanov liderli�inde Türk-Bulgar ili�kileri en iyi dönemine girdi.

Bulgaristan, 80’li y�llarda �KÖ’nün kara listesine girmi�ti ve bundan kurtulmas� yine bu

dönemde oldu. Stoyanov bir kez daha, Bulgar milliyetçi çevrelere ra�men geçmi�te Türk

az�nl��a yap�lan bask�dan dolay� özür diledi.324 Yine bu dönemde Bulgaristan, Birle�mi�

Milletler Uluslararas� Az�nl�k Haklar� anla�mas�n� imzalad�. Radyo ve televizyonlar�n

Türkçe yay�n yapmalar�na imkan sa�layan yasa tasar�s� kabul edildi.325

Türk az�nl�k, yeni dönemde bas�n-yay�n hayat�nda kendilerine verilen haklardan

yararlanmas�n� bilmi�tir. Çok düzenli olmasa da ç�kard�klar� bir çok dergi ve gazete

vard�r. Türkçe kitap bas�m�na da izin verildi. Sofya’da �slam Enstitüsü, üç imam-hatip

lisesi, K�rcaali ve �umen’de iki pedagoji enstitüsü aç�ld�.326

323 Ay�n Tarihi(May�s 1990); Ay�n Tarihi(Ocak-Mart-Aral�k 1991). Bulgaristan’a geri dönü�ler kimiçevrelerce sert bir �ekilde ele�tirildi. Ancak unutmamak gerekir ki insanlar büyük bir bask� neticesi göçettirildi. Yerini yurdunu b�rak�p gelen bu insanlar�n, ortam sükunete erdi�inde mal�na, mülküne, toplumsalve kültürel haklar�na kavu�mak istemesi abeste i�tigal de�ildir.324 Uzgel, a.g.m., s.448; Co�kun, Bulgaristan’la Yeni Dönem, s.79-87. Bulgar �rkç�l��� yak�n zamana kadarhala etkisini sürdürmektedir. Haziran 2005 parlamento seçimlerinde yüzde 8 oy alarak 21 milletvekilikazanan Ataka Partisi lideri Volen Siderov, yapt��� aç�klamada iktidara gelmeleri durumunda ülkedebulunan Türk nüfusun adlar�n�n eskiden oldu�u gibi de�i�tirilece�ini bildirdi. Ay�n Tarihi(Haziran 2005).Ataka, yine Sofya camiinde okunan ezan�n susturulmas� için kampanya ba�latt�. Parti yetkilileri camininyan�na çad�r kurarak imza toplamaya ba�lad�. �slam kar��tl���n�n Bulgaristan’da güncelli�inikaybetmeyece�i aç�kt�r. http://www.haber7.com./heber.php?haber_id=159326.325 Ay�n Tarihi(Ekim 1997; Ay�n Tarihi(Temmuz 1998). Resmi ziyaret için Türkiye’de bulunan Bulgarba�bakan� �van Kostov yapt��� aç�klamada; “Bulgaristan’� son 9 y�ld�r vatanda�lar�na dü�man bir ülkedenanne �efkatine dönü�türmeye çal���yoruz. Temin ederim sizi ocaklar�n�zdan ay�ranlar bir daha yönetimegelemeyecek” dedi. Kostov’un bu aç�klamas� gelece�e yönelik Bulgar siyasal sistem yap�s�n�n �eklihakk�nda bilgi vermesi bak�m�ndan önemli bir aç�klamad�r. Ay�n Tarihi(Ekim 1998)326 Turan, “Bulgaristan Türklerinin Bugünkü Durumu”, s.299; Uzgel, a.g.m., s.489; Bulgaristan’dademokratik dönemde Türk bas�n� hakk�nda bkz. �smail A. Çavu�ev, “Totaliter ve Postotaliter DevirdeBulgaristan’da Türkçe Süreli Bas�n(1944-1998), Balkan Ülkelerinde Türkçe E�itim ve Yay�n Hayat�Bilgi �öleni, TDK, Ankara, 1999, s.81-102.

Page 108: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

98

42. Bulgaristan Türklerinin Nüfusu

1877-78 sava��ndan önce Ruslar, panslavist siyaset do�rultusunda Bulgaristan’da

homojen bir Bulgar devleti kurma dü�üncesiydiler. Ancak yo�un Türk nüfusun ya�ad���

bölgede bu imkans�zd�. Nitekim 1876’da Osmanl�’n�n Tuna vilayetinde 1.120.000 bin

Türk, 1.130.000 bin Bulgar ya��yordu. ��lenebilen topraklar�n %70’i de Türklerin

elindeydi. Bu tabloya göre tek milletli bir Bulgar devleti kurmak imkans�z gibi

görünüyordu. Fakat hiç bir �ey imkans�z de�ildi ve 1877-78 Rus-Türk sava�� sonunda

600 binden fazla Türk nüfus yerlerinden sürüldü ve 350 bin Türk nüfus ise k�r�ld�.327

Bulgar Prensli�i’nin 1878 Berlin anla�mas�yla kurulmas�ndan sonra 1880’de yap�lan ilk

resmi nüfus say�m�nda Bulgarlar 1.920.000 bin ki�i iken Türk ve Müslüman nüfus 750 bin

ki�i idi.328

Müslüman-Türk nüfusun 1934 y�l�na kadar olan say�lar� ise �öyleydi. 1887’de 676 bin,

1892’de 643 bin, 1900’de yine 643 bin, 1905’de 604 bin, 1910’da 602 bin, 1920’de 691

bin, 1926’da 789 bin ki�iydi.329 1934’de ise Müslüman-Türk nüfusu 821.298 olarak

kay�tlara geçmektedir.330 1934 y�l� say�mlar� Müslüman ile Türk nüfusun bir arada

verildi�i son say�m oldu. Bundan sonraki say�mlarda Pomaklar, Çingeneler ve Tatarlar,

Bulgarlar taraf�ndan ayr� birer grup olarak de�erlendirilecektir. Özellikle Pomaklar’�n

Bulgar nüfus hanesinde gösterilme e�ilimi kuvvetli olacakt�r. Nitekim 1956 say�m�nda

Müslüman nüfus d���nda Türk nüfus 656.028 ki�i olarak gösterildi.331

327 Hüseyin Memi�o�lu, “Bulgaristan ve Bulgaristan Türk Az�nl�k Sorunu”, Tarihi Geli�meler �çindeTürkiye’nin Sorunlar� Sempozyumundan Ayr� Bas�m, TTK, Ankara, 1992, s.115-116; Bilal �im�ir,“Bulgaristan Türkleri ve Göç Sorunu”, Bulgaristan’da Türk Varl���(Bildiriler- 7 Haziran 1985), TTK,Ankara, 1992, s.61. 1878’de Türker Acaro�lu abart�l� bir rakamla Bulgar Prensli�inin kuruldu�u topraklarda2,5 milyon Bulgar’a kar��l�k 3 milyon Müslüman-Türk nüfustan bahsetmektedir. Acaro�lu, BulgaristanTürklerinin Dünü-Bugünü-Yar�n�, s.1494.328 Hakov, a.g.m., s.371; 1881’de ise Müslüman nüfus di�er bir kaynakta 578 bin olarak gösterilmektedir.Victor D. Bojkov, “Bulgaria’s Turks in the 1980s: a Minoriyty Endangered, Journal of Genocide Research(2004), 6(3), September, s.351.329 Bojkov, a.g.m., s.351.330 Türker Acaro�lu da yukar�daki rakamlara örtü�en, onlara yak�n küsuratl� say�lar vermektedir. Acaro�lu,a.g.e., s.1495. Ancak 1926 rakamlar� Hakov’da biraz fazla, 825.774 olarak verilmi�tir. Hakov, a.g.m., s.371.Popoviç, 1910’daki Müslüman Türk nüfusu bir ki�i eksikle 601.999 olarak vermektedir. Popoviç, a.g.e.,s.74.331 Hakov, a.g.m., s.371; Burada Türk nüfus 3 ki�i daha az, 656.025 verilmi�tir. Ertürk-Emino�lu, a.g.e., s.3-4.

Page 109: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

99

Bulgaristan’�n kurulu�undan itibaren günümüze de�in Türk göçmen ak�n� devam

etmi�tir. Bu rakamlar o zamanki duruma göre tespit edilen rakamlard�r. Öyle ki Balkan

sava�lar� ve I. Dünya sava�� y�llar�nda kitleler halinde Türkiye’ye göçler oldu.

Cumhuriyetin kurulmas�ndan sonra 1923-39 y�llar� aras�nda 198.688 ki�i, 1940-49 y�llar�

aras�nda ise 21.353 ki�i Türkiye’ye göç etmi�tir.332 1950-51 y�llar�ndaki göç ise 20.

yy’daki en büyük göç dalgalar�ndan biri oldu. Bulgaristan 1950’de 52.185 ve 1951’de

102.208 ki�iyi Türkiye sürdü.333

1965 nüfus say�m�na gelindi�inde ise Türk nüfusunun 746.755 oldu�unu görüyoruz.

1971 nüfus say�m�nda ise bu say� 880 bine ç�kt�. Buna kar��l�k 320 bin Pomak, 24 bin

Çingene ve 10 bin Tatar kaydedildi. 1960’l� ve 70 y�llar Müslüman unsurlardan Pomak ve

Çingenelerin isimlerinin de�i�tirildi�i y�llar oldu. 1975 tarihinden itibaren Türkler de

dahil kimlik kartlar� üzerinden milliyet ibaresi kald�r�ld�. Bu bak�mdan, bu tarihle birlikte

Müslüman ahali hakk�nda sa�l�kl� bilgiye ula��lamamaktad�r. Ancak 1980 say�m�nda

Müslüman ahalinin 1,5 milyon oldu�u tahmin edilmektedir.334 1985 Aral�k ay�ndaki nüfus

say�m�nda, son halkada Türkler de Bulgar toplumu içinde eritildikleri için milliyet, din ve

mezhebi belirtecek haneler yoktu. Böylece bu nüfus say�m�nda Bulgar as�ll� olmayanlar

kendilerini nitelendiremediler. Ancak gayri resmi rakamlarla Türk nüfus 900 bin ile 1

milyon 550 bin aras�nda tahmin edildi.335 1989 kitlesel Türk göçüyle Bulgaristan’dan 350

bin dolay�nda Türk göç etmi� olmas�na ra�men 1992 nüfus say�mlar�nda 822.253 Türk

tespit edilmi�tir. Bu da Türklerin gerçekten tahmin edilen rakamlarda oldu�unu

göstermektedir. Bu say�ma ayr�ca ana dil, dinsel tercih kategorileri de eklenmi�tir. Buna

göre ülkede 1.026.785 Sünni ve 83.537 Alevi olmak üzere toplam 1.110.295 Müslüman

bulunmaktad�r.336

332 �im�ir, “Bulgaristan Türkleri ve Göç Sorunu”, s.56-57.333a.g.e., s.61.334 �qbal, “Türk Bulgar �kili Anla�malar� I����nda Bulgaristan’daki Müslüman Türk Az�nl��� Sorunu”, s.25;Poulton, a.g.e., s.145. 1978’de Bulgaristan Türk Ansiklopedisi, 1976’da Türk nüfusu için “ bir miktar Türk”diye bahsetmektedir. Bulgar Bilimler Akademisi ise 1978’de Türklerden Bulgar Türkü diye söz etmektedir.Hasan Eren, “Bulgarlar ve Türk Dili”, Bulgaristan’da Türk Varl��� (Bildirirler 7 Haziran 1985), TTK,Ankara, 1992, s.3.335 Froze Yasemi, “Bulgaristan’�n Türk Halklar�”, Dünyada Türkler, ed., Margaret Bainbridge, Say Yay,�stanbul, 1995, s.59; Acaro�lu, a.g.e., s.1497.336 Eminov, a.g.e., s.378; Turan, “Geçmi�ten Günümüze Bulgaristan Türkleri”, s.40; Mandac�- Erdo�an,a.g.e., s.109.

Page 110: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

100

Türkler, sürekli göç etmesine ra�men Bulgaristan’da 1 milyona yak�n nüfus ve yüzde

10 nispetindeki oran�n� korumaktad�r. Ancak Bulgarlar 1980’li y�llarda nüfus art��

oran�nda sürekli geriledi. 1980’de binde 3.6, 1981’de 2.8, 1982’de 2.7, 1984’de 2.4, ve

1989’da 0.6 ya kadar bu oran dü�tü. 1990’da ise negatif say�ya binde -0.35’e geriledi.

Bulgar yöneticileri, ülkede yüksek Müslüman nüfus art�� oran�n�n kar��s�nda Bulgar

nüfusun azalmas�n�n siyasi dengeleri de�i�tirece�ini bildi�indenMüslüman nüfusu sürekli

bask� alt�nda tutma zorunlulu�u hissetmi�tir.337 Burada nüfus say�mlar�ndan elde edilen

rakamlarla Türk nüfusu tespit edilmeye çal���ld�. Hatta bu rakamlar aras�nda bile

farkl�l�klar varken yuvarlak rakamlar da bir çok yerde zikredilmektedir. Bunun yan�nda

Balkan ç�k��l� kurulu� ve yazarlar�n da Bulgaristan’da Müslüman Türk nüfus tahminleri

vard�r. Buna göre Türk nüfusu 2.5 milyon, toplam nüfusun yüzde 25’idir.338 Balkan

Göçmenleri ve Balkan Türkleri Derne�i dayan��ma organlar�n�n ikisi de Bulgaristan’da 2

milyon kadar Türkün bulundu�una inanmaktad�r. Balkan Türkleri Derne�i ba�kan�

Mehmet Çavu� Bulgaristan’da Türklerle birlikte 4 milyon Müslüman nüfus oldu�unu ileri

sürmektedir. Bunlar, 2 milyonun üzerinde Türk, 1 milyon Pomak, 800 bin Çingene ve 350

bin Gagavuz Türküdür.339

Bulgaristan’da Türklerin yo�un olarak ya�ad��� yerler ise �umnu merkezli Kuzeydo�u

ile K�rcaali merkezli güneydo�u bölgeleridir. Özellikle Türkiye s�n�r�na yak�n K�rcaali,

Haskova bölgelerinde yüzde 70’lere varan Türk nüfus yo�unlu�u Bulgaristan’da ulusal

güvenlik sorununa neden olmaktad�r. Bulgaristan’�n kuzeydo�usunda Razgrat(%47.4),

Silistire(%37.5), T�rgovi�te(%32.8), �umnu(%30.3), Dobriç(%14.7), Burgaz(%13.8) ile

Rusçuk(%13.0) Türklerin yo�un oldu�u yerlerdir. Güneydo�usunda ise Türklerin yo�un

ya�ad��� yerler Filibe, Hasköy, K�rcaali, �slimye, Ko�ukavak, Karinabat bölgelerdir.

Türkler, nüfus olarak k�rsal kesimde oturmaktad�r. Bulgaristan’�n ekin ambar� Dobruca,

orman, tütün, ay çiçe�i ürünlerinde Deliorman ve tütün, su ve maden kaynaklar�

337 Poulton, a.g.e., s.148.338 Acaro�lu, a.g.e., s.1495.339 Mehmet Çavu�, “Bulgaristan Trajedisi”, Yeni Bat� Trakya, say�:36(Mart 1986), s.11-12; Yücel, a.g.m.,s.201; Ahmet Cebeci �ehirlerdeki Türk nüfus yo�unlu�una bakarak iki milyon Türkün varl���n� gerçekçibulmaktad�r. Ahmet Cebeci, “ Bulgaristan Türkleri”, Türk Kültürü, say�:69(Temmuz 1968), s.67, HalitEren de ayn� �ekilde Bulgaristan’daki Türk nüfusun toplam nüfusun %40’�na tekabül etti�ini yani 4 milyoncivar�nda oldu�unu iddia etmektedir. Di�er az�nl�klarla birlikte Bulgar nüfusunu ülkede az�nl�k konumunadü�ürmektedir.Halit Eren, “Balkanlarda Türk ve Di�er Müslüman Toplumlar� ve Göç Olgusu”, Balkanlar,OB�V, Eren Yay, �st, 1993.

Page 111: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

101

bak�m�ndan zengin Rodoplar bölgesinde Türkler, üretime yüzde 50-60’l�k bir kat�l�m

oran�na sahiptir.340

43. Bulgaristan Türklerinin Hukuksal Durumu

Bulgaristan Berlin anla�mas�yla kurulurken, ülkedeki Müslümanlar�n her türlü hak ve

hukukunu garanti alt�na alarak kurulmu�tu. Buna göre anla�man�n özellikle 5. maddesi

Müslümanlar�n durumlar�yla ilgili temel ilkeleri ortaya koyuyordu. Müslümanlar�n din ve

mezhep ayr�m� gözetmeksizin her türlü medeni ve siyasi haklardan yararlanabilece�i

belirtiliyordu. Müslüman-Türkler Bulgaristan’da kendi dini örgütünü kurabilece�i gibi

dini lider olarak da �stanbul’daki �eyhü’l �slam’a ba�l� kalacaklard�. Anla�man�n

Frans�zca metninde Müslümanlar için Türk kelimesi kullan�lmas� da ilginçtir. 1980’li

y�llarda Türk varl���n� inkar eden bir politika izleyen Bulgaristan için, Bulgaristan

Türklerinin statüsünü tespit eden en eski anla�ma olan Berlin anla�mas�, böylece ilk ve

önemli bir kan�t niteli�i ta��maktad�r.341

Bulgaristan, 1908 y�l�na kadar Osmanl�ya ba�l�, vergi veren bir devlet olarak kald�. 19

Nisan 1909 �stanbul Protokolü ile Bulgaristan’�n ba��ms�zl��� resmen tan�nd�. Ayn� tarihte

Müslüman-Türk cemaatin haklar� ve vak�f mallar�yla alakal� bir de ek sözle�me

imzaland�. Sözle�me, Türklerin durumunu tekrar aç�kl��a kavu�turuyor ve haklar�n�

yeniden vurgulayarak teminat alt�na al�yordu. Buna göre Türklerle Bulgarlar e�it haklara

sahip olacaklard�. Mezhep ve din hürriyetleri garanti edilerek Türklerin okullar�, camileri ,

hay�r kurumlar�, vak�flar� vs. tüm Türk-�slam eserleri korunup ya�at�lacakt�.342

Balkan sava�lar�n�n sonunda Osmanl� ile Bulgaristan aras�nda 29 Eylül 1913’de

�stanbul Bar�� anla�mas� ve bir de ek sözle�me imzaland�. Ayn� �ekilde Türk az�nl�k her

türlü medeni ve siyasi haklardan yararlanacaklar, az�nl���n din hürriyeti sa�lanarak,

340 Turan, “Geçmi�tenGünümüze Bulgaristan Türkleri”, s.28; Acaro�lu, a.g.e., s.1495; Özgür, “Bulgaristan-Türkiye �li�kileri ve HÖH”, s.110; Eminov, a.g.e., s.778.341 Ero�lu, a.g.m., s.28-29; Berlin Anla�mas�n�n 5. maddesi: “Bulgaristan’da hukuk-u umumiyenin esas�atide muharrer maddelerden ibarettir. Bulgaristan’da ihtilaf-� din ve mezhep, hiç kimse için hukuk-umülkiye ve politkiyeden istifadede ve hidmet-i umumiye ve memuriyet ve �erefine nailiyetde veya neredeolur ise olsun icra-i hirfet ve sanatda naehil tutulmakl��a ve mahrum idilmekli�e sebep addolunmayacakt�r.Bulgaristan’da yerlüler ve ecnebilere serbesti ve icray-� ayin ve mezhep temin olunarak, gerek cemaat-�muhtelifenin Silsile-i meratib üzre tertibinde ve gerek rüesay-� ruhaniyeleriyle olan münasebat�nda ika-imevani olunmayacakt�r.” �im�ir, Bulgaristan Türkleri, s.365-367.342 �im�ir, a.g.e., s.368-370; Ero�lu, a.g.e., s.29.

Page 112: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

102

gelenek ve adetlerine sayg� gösterilecekti. Ek sözle�me ise Bar�� anla�mas�n�n 2 numaral�

eki idi ve müftülükler konusunu düzenliyordu. Sözle�mede az�nl�k haklar� yeniden

vurgulanmaktayd�.343 I. Dünya sava��n�n bitiminde müttefiklerle Bulgaristan aras�nda 27

Kas�m 1919’da Türk az�nl���n statüsünü belirleyen Neuilly anla�mas� imzaland�.

Anla�man�n 4. bölümü az�nl�klar�n korunmas� ba�l��� alt�nda 49. maddesi, ad� geçen

bölümde yer alan hükümlerin anayasal nitelikte oldu�unu söylemektedir. Yani Bulgar

anayasas�, yasalar�, resmi kararlar� anla�man�n az�nl�klarla ilgili geçen hükümlerine ayk�r�

olmayacakt�. 50. madde ile az�nl���n ya�am hakk�, �rk, dil, din hürriyeti, ayr�m

gözetilmeksizin güvence alt�na al�nm��t�r. 54. madde ile az�nl�klar Bulgar vatanda�larla

ayn� muameleyi görmekle birlikte, Türk az�nl��a hay�r, dini ve sosyal kurumlar� kurma,

bunlar� yönetme hakk� ile okullar�nda kendi dillerinde e�itim görme hakk� tan�m��t�r. 55.

madde ile Bulgar vatanda�lar�n�n yo�un oldu�u yerlerde yine Türk az�nl��a kendi ana

dilinde e�itim görme hakk� ve buna Bulgar hükümetinin kolayl�klar sa�lamas�

getirilmi�tir. Neuilly anla�mas� ve Ek Sözle�me Milletler Cemiyeti’nin güvencesi alt�nda

bulunmaktad�r.344

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Türkiye ile Bulgaristan aras�nda 18 Ekim

1925 tarihinde Dostluk anla�mas� imzaland�. Anla�man�n birinci maddesi iki ülke

aras�nda bozulmaz bir bar��, içten ve sonsuz bir dostluk olaca��n� belirtir. Yine bu

anla�maya da ek bir protokol ilave edildi. Protokol’ün A maddesinin birinci paragraf�,

Neuilly anla�mas�nda geçen az�nl�k haklar�n�n korunmas�na ili�kin haklar�n tamam�n�

kapsamaktad�r. Bu tekrarlanan haklar Dostluk anla�mas�n�n ayr�lmaz bir parças� kabul

edildi. Bu nedenle Neuilly anla�mas�n�n hükümleri, 1947 Paris Bar�� anla�mas�yla

kald�r�lm�� olmas�na ra�men hükümlerinin geçerlili�i 1925 Dostluk anla�mas�yla devam

etmektedir.345 Bu dostluk anla�mas� süresiz yap�lm��t�r. Dolay�s�yla hükümleri de

343 �im�ir, a.g.e., s.370-372; Ero�lu, a.g.e., s.29; Anla�man�n 8. maddesi: “Bulgaristan’�n bilcümlememalikinde Bulgar tebaas�nda bulunan Müslümanlar an as�l Bulgar olan tebaan�n haiz olduklar� ayn�hukuki mülkiye ve siyasiyeyi haiz ve serbesti-i vicdana, hürriyet-i diniyeye ve ayin-i dinin alenen icras�hususunda serbestiye malik olacaklard�r. Müslümanlar�n adat�na riayet olunacakt�r. Zat-� hazreti padi�ahininnam-� nami-i hilafet penahilerinin hutbelerde zikrine devam olunacakt�r. Aslan Gündüz, “�ki Tarafl� ve ÇokTarafl� Milletleraras� Anla�malar�n I����nda Bulgaristan Türklerinin Durumu”, Bulgaristan’daki MüslümanTürklerin Dram�, ed., Abdürrahim Dede, Türkiye Suudi Arabistan Dostluk ve Kültür Derne�i �stanbul�ubesi Yay, �stanbul, 1985, s.59.344 Hüseyin Pazarc �, “Uluslararas� Hukuk ve Anla�malar Yönünden Bulgaristan’daki Türklerin Statüsü”,Ankara Üniversitesi Bulgaristan’da Türkler Semineri, Ankara, 1985, s.16; Ero�lu, a.g.m., s.30; �im�ir,a.g.e., s.376; �brahim Kamil, �kili ve Çok Tarafl� Siyasi Anla�malar ve �nsan Haklar�na �li�kin Belgeler,Ankara, 1989, s.12345 Pazarc�, a.g.m., s.17; �im�ir, a.g.e., s.376; Ero�lu, a.g.m., s.30-31.

Page 113: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

103

geçerlidir, ortadan kald�r�lmam��t�r. Ancak Türklerin isimleri zorla de�i�tirildi�inde ve bu

hususta 1925 Dostluk anla�mas� Bulgar D��i�leri bakan yard�mc�s� �van Ganev’e

hat�rlat�ld���nda Ganev, anla�may� bir ar�iv belgesi olarak nitelemi�tir.346

Bulgaristan Türklerinin hukuki yap�s�n� belirleyen bir çok anla�ma vard�r. Bunlardan

biri de Türkiye’nin taraf olmad��� 10 �ubat 1947 tarihli Paris Bar�� anla�mas�d�r.

Müttefiklerle Bulgaristan aras�nda imzalanan anla�mada(2. madde) Bulgaristan, �rk,

cinsiyet, dil, din fark� gözetmeksizin idaresi alt�ndaki tüm insanlara söz, bas�n, yay�n,

ibadet, dü�ünce ve toplant� özgürlüklerinden yararlanmas�n� sa�layacak ve bunun için

gereken tedbirleri alacakt�r.347

430. �nsan Haklar�na �li�kin Uluslararas� Belgeler

I. Dünya sava�� sonras� yap�lan ikili ve çok tarafl� anla�malar az�nl�klar ve az�nl�klar�n

korunmas�yla ilgiliydi. II. Dünya sava�� sonras� yap�lan anla�malarda ise az�nl�klar yerine

insan haklar� kavram� yayg�nl�k kazanm��t�r. Bu dönemde insan hak ve hürriyetlerine

kasteden, onlar� yok etmek için bask� ve zulüm yapan ülkeleri engellemek ve anla�malar�n

yetersiz kald��� yerlerde bunu doldurmak amac�yla bir dizi uluslararas� sözle�me

imzalanm��t�r.348 Bunlardan ilki 25 Haziran 1945’de imzalanan Birle�mi� Milletler �art�

(Anla�mas�)d�r. �nsan haklar�na sayg� gösterilmesini öngören anla�ma, insan haklar�n�n

korunmas�n�, milletleraras� bar�� ve güvenli�in sa�lanmas�na ba�lam��t�r. Ancak anla�ma,

herkesin insan haklar�ndan ve temel özgürlüklerden yararlanmas�n� kolayla�t�rmak

amac�yla BM Genel Kurulu’nun incelemeler yapt�raca��n� ve tavsiye karar� alabilece�ini

öngörmektedir.349 Di�er bir anla�ma Soyk�r�m Suçunun Önlenmesine ve

Cezaland�r�lmas�na �li�kin Sözle�me’dir. Birle�mi� Milletler’ce bir devletler hukuku suçu

say�larak ve soyk�r�m tarihi boyunca insanl��a büyük kay�plar verdi�ini kabul ederek,

insanl��� böyle i�renç bir felaketten kurtarmak için ba�l� taraflar uluslararas� i�birli�ine

346 Kamil, a.g.e., s.27; Pazarc�, a.g.m., s.36; 18 Ekim 1925 Tarihli Türkiye ile Bulgaristan Krall��� aras �ndayap�lan Dostluk anla�mas�n�n metni için bkz. �smail Soysal, Türkiye’nin Siyasal Anla�malar�(1920-1945),c.I, TTK, Ankara, 2000, s.263-267.347 Kamil, a.g.e., s.15; �im�ir, a.g.e., s.380; Pazarc�, a.g.m., s.19.348 Kamil, a.g.e., s.41-43.349 Ero�lu, a.g.m., s.33; Pazarc�, a.g.m., s. 17-18.

Page 114: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

104

gitmi�lerdir. 9 Aral�k 1948’de kabul edilen sözle�meye Bulgaristan 1950’den itibaren

taraft�r. Bu suç milletleraras� bir suçtur ve kim i�lemi�se bundan sorumludur.350

Önemli bir metin de �nsan Haklar� Evrensel Bildirgesi’dir. 10 Aral�k 1948’de kabul

edilen bu Bildirge ile üye devletler BM Örgütü ile i�birli�ine giderek insan haklar�na ve

temel özgürlüklerine evrensel ölçüde ve etkin biçimde sayg� gösterilmesinin sa�lanmas�n�

yükümlenirler. Bununla devletlere, insanl��a kar�� sorumluluklar� hissettirilmi�, insanlara

huzur ve güven veren hukuki düzenlemeler yapabilme imkan� sa�lanm��t�r. Ancak hukuki

bir ba�lay�c�l��� yoktur. Devletler, siyasi ve ahlak� aç�dan Bildirge’nin amaçlar� ve

hükümleri çerçevesinde davranmay� kabul etmi�lerdir. Ayr�ca bu Bildirge, insan

haysiyetine sayg�n�n gere�idir.351

Bulgaristan, ülkedeki Türklere, Pomaklara, Çingenelere Bulgar vatanda�lar�yla e�it

muamele etmeyi, 21 Aral�k 1965 tarihli Her Türlü Irk Ayr�mc�l���n�n Kald�r�lmas�na

�li�kin Uluslararas� Sözle�me ile 8 A�ustos 1966 tarihli onay� ile garanti etmi�ti.

Sözle�meye taraf devletler; “Tüm insanlar�n, yasa önünde e�it oldu�unu ve herhangi bir

ayr�mc�l��a ve ayr�m k��k�rt�c�l���na kar�� yasalara göre e�it olarak korunma hakk�

bulundu�unu” kabul etmi�tir.352 Bulgaristan’�n taraf oldu�u di�er sözle�me 16 Aral�k

1966’da imzalanan Ekonomik, Sosyal, ve Kültürel Haklara �li�kin Uluslararas�

Sözle�me’dir. Bu sözle�me; “�nsan haklar� evrensel bildirgesine uygun olarak korku ve

yoksulluktan kurtulma özgürlü�e sahip özgür insan ülküsüne ancak, herkesin medeni ve

siyasi haklar�n�n yan� s�ra ekonomik, sosyal ve kültürel haklar�ndan yararlanabilece�i

ko�ullar�n yarat�lmas� ile ula��labilece�ini kabul ederek” imza edilmi�tir.353 Benzer

biçimde 16 Aral�k 1966’da imzalanan Medeni Siyasal Haklara �li�kin Uluslararas�

Sözle�me de Bulgaristan’�n 21 Eylül 1970’de onaylad��� bir sözle�medir. Bu anla�mas�n�n

ilkelerine uygun olarak insanlar�n, do�u�tan sahip olduklar� onurun, e�it ve vazgeçilmez

haklar�n�n tan�nmas�n�n dünyada özgürlük adalet ve bar���n temeli oldu�u kabul edilerek

imzalanm��t�r.354

350 Soysal, a.g.e., s.185; Gündüz, a.g.m., s.63; Kamil, a.g.e., s.43. Anla�man�n tam metni için bkz. Soysal,a.g.e., s.185-189.351 Pazarc�, a.g.m., s.18; Ero�lu, a.g.m., s.35, Soysal, a.g.e., s.190; Anla�man�n tam metni için bkz. Soysal,a.g.e., s.191-198.352 Pazarc�, a.g.m., s.20, Soysal, a.g.e., s.201. Anla�man�n tam metni için bkz. Soysal, a.g.e., s.202-213.353 Soysal, a.g.e., s.214; Sözle�menin tam metni için bkz. Soysal, a.g.e., s.215-224.354 Soysal, a.g.e., s.225; Sözle�menin tam metni için bkz. Soysal, a.g.e., s.225-244.

Page 115: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

105

Bulgaristan, 1973 tarihli Apartheid Suçunun Önlenmesi ve Cezaland�r�lmas� Hakk�nda

Uluslararas� Sözle�me’ye de taraft�r. Apartheid suçu, bir gruba mensup ki�ilerin ba�ka bir

grup üzerinde hakimiyet kurma ve bunu muhafaza etme, sistematik bir �ekilde bask�

yapmak amac� ile gayri insani muamele veya i�kenceye maruz b�rakma olarak tarif

edilmi�tir. Bulgaristan’�n az�nl�klara yapt��� sistematik bask� planl� bir �ekilde

gerçekle�mi�tir. Az�nl�k üzerinde uygulanacak olan program kararlar� Rusya onayl�,

Bulgaristan Politbürosu taraf�ndan al�nm��t�r.355 Son olarak bu konuda Helsinki Nihai

Senedi’ni zikredebiliriz. BM Genel Kurulu’nun 10 Aral�k 1948 tarih ve 217 A(III) say�l�

karar� ile benimsenmi� ve 35 devlet taraf�ndan 1 A�ustos 1975 tarihinde kabul etmi�tir.356

Sened’in III. maddesinin 4. paragraf� az�nl�klara tahsis edilmi�tir. “Ülkesi üzerinde milli

az�nl�klar bulunan (��tirakçi) devletler bu gibi az�nl�klara ba�l� olan ki�ilerin kanun

önündeki e�itlik hakk�na sayg� gösterecek, insan haklar�n�n ve temel hürriyetlerinin fiilen

kullan�lmas� imkan�n� sa�layacak ve bu �ekilde onlar�n bu alandaki me�ru haklar�n�

koruyacakt�r.”357 Helsinki Bildirisi’nin politik ve ahlak� bir de�eri vard�r. Bildiri’nin

hukuksal aç�dan bir de�eri yoktur. Ancak uluslararas� ili�kilere bir esneklik getirmi�tir.358

Uluslararas� hukuk metinleri yan�nda bir de Türkiye ile Bulgaristan aras�nda iki ülke

aras�nda iyi kom�uluk ve i�birli�i prensipleri üzerine, uluslararas� ili�kilerde uygulanmas�

gereken ilkeleri belirleyen 3 Aral�k 1975 tarihli Deklarasyon vard�r. Buna göre taraflar

BM’nin amaç ve prensiplerine riayet edeceklerdir. Dü�ünce, inanç, din ve vicdan

hürriyetiyle insan haklar�na ve temel hürriyetlere sayg� sa�lanacakt�r.359 Bulgaristan Halk

Cumhuriyeti’nin Marksist teoriye göre haz�rlanan ve 4 Aral�k 1947’de kabul edilen

anayasas�, az�nl�klarla ilgili hükümler içeriyordu. Anayasan�n 71. maddesi, az�nl�klar�n

kendi dillerinde e�itim görme, ana dillerini ve milli kültürlerini geli�tirme hakk�na sahip

olduklar� belirtiyordu. Asimilasyon kampanyas�n�n bir numaral� sorumlular�ndan Todor

Jivkov da, komünist partisinin Türkçe yay�n organ� Yeni Hayat’�n kurulu�unun 10.

355 Gündüz, a.g.m., s.64.356 Ero�lu, a.g.m., s.38; … “ Üye devletlerin Birle�mi�Milletlerl’e i�birli�i içinde �nsan haklar�n�n ve temelözgürlüklerinin evrensel olarak sayg� görüp gözetilmesini sa�lamay� yükümlediklerini…” http://www.saemk.org/belge-ayrinti. asp? bid=10&dil=tr357 Gündüz, a.g.m., s.64.358 Ero�lu, a.g.m., s.39; Pazarc�, a.g.m., s.18-19.359 Ero�lu, a.g.m., s.39.

Page 116: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

106

y�ldönümünde “ Türk nüfusun kendi dilini ve kültürünü özgürce geli�tirilmesi için

mümkün olan her �ey yap�lm��t�r” diyordu.360

Bulgaristan’�n geçmi�te yapt��� tüm insan haklar� ihlallerine nazaran demokrasi

döneminde gerek insan haklar� örgütlerinin ve gerekse ABD’nin insan haklar�

raporlar�nda Türk az�nl���n durumu övgüye de�er gösterilmektedir.361

44. Bulgaristan Türklerinin Siyasi Te�ekkülleri

Bulgaristan Türk az�nl��� Prenslik dönemiyle birlikte az�nl�k konumuna dü�tükten

sonra daha çok mal ve can�n� koruyup ayakta kalabilme mücadelesi verdi. Bunun yan�nda

Türkler, elinden geldi�ince Bulgar meclisi Sobranya’da temsil edilme�e çal��t�. Bu

dönemde büyük zorluklarla seçilen Türk milletvekilleri, az�nl���n meselelerini mecliste

savunabilecek kadar yetkinli�e sahip de�ildi. Milletvekillerinin Bulgarca bilmemeleri

onlar� adeta siyasetin d���na itiyordu. Ancak bu eksikli�i Sofya’daki Osmanl� Komiserli�i

dolduruyordu. Türk az�nl�k mecliste kendini yeteri kadar temsil edemeyince mevcut

hükümetlerle iyi münasebetler kurma yoluna gittiler ve iktidarda olan parti lehine oylar�n�

kulland�lar. Türkler, haklar�n� en iyi �ekilde koruyan hükümetten yana olmu�lard�r.

Müslüman Türklerin aktif olarak siyasete kat�labilmeleri daha çok yerel yönetimler

alan�nda oldu. Ancak burada da s�k�nt�lar vard�. Bir Müslüman’�n belediye reisi

olabilmesi, beldenin tamam�na yak�n�n�n Müslümanlardan olu�mas�na ba�l�yd�.

Muhtarlar, yine ço�unlu�u Müslüman olan köylerden seçilebiliyordu. Türk az�nl���n bu

k�s�r siyasi yap�s�n�n yan�nda, Prenslik döneminde Abdülhamitçi-�ttihatç� çeki�mesi de

az�nl���n siyasete ilgisini artt�r�rken, te�kilatlanmalar�n� engelleyen bir faktör oldu.

Muhtelif zamanlarda 1908 y�l�na kadar Türklerin ç�kard�klar� milletvekili say�s�na

bakt���m�zda; 1879’da 13, 1880’de 15, 1882’de 13, 1884’de 22, 1887’de 25, 1890’da 15,

360 Poulton, a.g.e., s.146.361 Turan, “Geçmi�ten Günümüze Bulgaristan Türkleri”, s.43. Türklere haklar�n�n iade edilmesi Bulgar a��r�milliyetçi çevrelerce tepkiyle kar��land�. “Milli Ç�karlar� Savunma Komitesi”, “Anavatan ��çi Partisi”,“Bulgar Razgrad Cumhuriyeti” gibi �rkç� örgütler kuruldu. Ömer E. Lütem, “ Tarihsel Süreç �çindeBulgaristan Türklerinin Haklar�”, Balkan Türkleri Balkanlar’da Türk Varl���, der., Erhan Türbedar, ASAM,Ankara, 2003, s.57.

Page 117: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

107

1893’de 9, 1894’de 8 veya 9, 1899’da 9, 1901’de 9, 1902’de 12, 1903’de 12, 1908’de ise

10 olarak görmekteyiz.362

Bulgar siyasetinin Müslüman-Türk az�nl��a mecliste yeteri kadar temsil imkan�

vermemesinin yan�nda Prenslik döneminde Türkler aras�ndaki siyasi ayr�l�klar ve

bölünmü�lük, Bulgar krall��� zaman�nda da devam etti. Bu dönemde �umnu’daki Nüvvab

medresesi merkezli muhafazakar grup ile devrimci-ink�lapç� grup aras�nda çeki�meler

eksik olmad�. Parti kurma te�ebbüsleri de bu ayr�l�klar nedeniyle sonuçsuz kald�.

Müslüman-Türklerden 1923’de 10, 1925’de 5, 1933’de 4 ve 1940’da 9 milletvekili

meclise girebildi.363 Bulgaristan’da �slamiyet, geleneksel Türk-�slam etkisi hariç ülkede

müspet bir rol oynayamad�. Bulgaristan Halk Cumhuriyeti döneminde de bu hiç mümkün

de�ildi. Demokrasi döneminde ise sa� partilerin birli�i olan Demokratik Güçler Birli�i,

iktidar olmalar� durumunda Türk az�nl���n haklar�n�n korunaca��n� belirtti. Bunlar�n

aras�nda ba�ta anadilde e�itim, Türkçe’nin devlet okullar�nda okutulmas� geliyordu.364

45. Bulgaristan’da Türk Siyasi Partileri

450. Hak ve Özgürlükler Hareketi

Hareket, partile�meden önce 1985-1989 y�llar� aras�nda totaliter komünist yönetimin

Türk az�nl��a kar�� yürüttü�ü asimilasyona kar�� faaliyetler gösteren illegal bir örgüt

durumundayd�. Öncelikle buradan ba�lamak gerekmektedir. Türk Milli Kurtulu� Hareketi

olarak geçen örgütün lideri Ahmet Do�an, felsefe uzman� doktoras�n� yapm�� bir

Bulgaristan Türk ayd�n�d�r. Bulgaristan komünist yönetimin son evresinde Türklerin hak

ve özgürlüklerinin k�s�tlanmas� Ahmet Do�an ve arkada�lar�n� harekete geçirdi. Örgüt,

362 Ömer Turan, “Bulgaristan’da Prenslik Döneminde Türklerin Sosyal ve Siyasal Kurumla�maÇal��malar�”, Belleten, c.LXIV, say�:239(Nisan 2000), s.91-100.Turan, 1894’e kadar olan rakamlar� kesinolmad���n� belirtmektedir. Ba�ka bir kaynakta 1908’deki milletvekilleri say�s� yakla��k 15 olarak verilmi�tir.Popoviç, a.g.e., s.76; Vedat Sabri Ahmet, “Bulgaristan Türklerinin Siyasi ve Kültürel Tarihine Dair GenelBir Çerçeve”, Türkler, ed., Hasan Celal Güzel-Kemal Çiçek-Salim Koca, c.20, Yeni Türkiye Yay, Ankara,2002, s.386-387. Bulgar partilerinden aday gösterilen Türk milletvekilleri s�k s�k haks�zl��au�ramaktayd�lar. Bazen seçimleri onaylanm�yor, bazen yerlerine ba�kalar� meclise giriyor veya seçimka��tlar�yla oynuyorlard�. Ahmet, a.g.e., s.386.363 Ali Kemal Balkanl�. �ark-i Rumeli ve Buradaki Türkler, Elhan Kitabevi, Ankara, 1986, s.313; Popoviç,a.g.e., s.88.364 Popoviç, a.g.e., s.94; �smail Tunal�, “Bulgaristan Türklerine Güvence”, Yeni Bat� Trakya,say�:103(Ekim 1991), s.31.

Page 118: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

108

faaliyetlerini gizliden yürüterek Türklerin isimlerinin zorla de�i�tirildi�ini Türkiye’ye ve

uluslararas� örgütlere duyurmay� ve böylece bu örgütlerin olaya tepkisini çekmeye çal��t�.

Bireysel ve bölgesel protestolarla asimilasyon süreci durdurulmaya çal���ld�.365 Ahmet

Do�an’�n ifadesiyle örgüt; “Komünizmden, monopol duruma gelen bir ideolojiden

kurtulu�, ne legal, ne de illegal eylemlerinde devletin egemenli�ini hiçbir zamana söz

konusu etmedi�i, özerkli�i de hiçbir biçimde bir gaye olarak görmedi�i” bir yap�dad�r.366

Türk Milli Kurtulu� Hareketi, faaliyetlerini silahs�z mücadele anlay��� alt�nda dinsel,

ekonomik ve siyasal yöntemlerle sürdürdü. Bunun için sadece ilk say�s�n� haz�rlayabildi�i

“Mücadele” gazetesini ç�karabildi. Türk ve Müslüman gruplara 1986 seçimlerine

kat�lmamalar� ça�r�s�nda bulundu, her hangi bir evrak imzalamamalar�, üretimi ki�isel

ihtiyaçlarla ve kalitesini dü�ürerek yapmalar�, BKP toplant�lar�na kat�lmamalar� ve öz

varl�klar�n�n garantisi dine yönelmeleri ça�r�s�nda bulundu.367 Ancak TMKH’nin

faaliyetleri gözden kaçmad� ve Ahmet Do�an 10 y�l a��r hapis cezas� alarak 18 arkada��

ile birlikte mahkum edilmeleri üzerine hareket da��ld�.368

4500. HÖH’ün Kurulu�u

10 Kas�m 1989’da Bulgaristan’da demokrasi ilan� ve ard�ndan gelen genel afla birlikte

Ahmet Do�an ve arkada�lar� 22 Aral�k’ta serbest b�rak�ld�lar. TMKH’n�n mücadele

anlay��� ve devam� niteli�inde olan parti, etnik sorunlar�n gerçekçi bir biçimde

çözümlenmesi, etnik, dinsel, kültürel topluluklar�n haklar� ve özgürlükleri sorununun

kökünden halledilebilmesi amac�yla 4 Ocak 1990 tarihinde kuruldu. 26 Nisan’da resmi

parti olarak tasdik edildi.369 HÖH’ün kurulu�u, Bulgaristan’�n az�nl�klara uygulad��� temel

insan haklar� ihlallerine kar�� tepkinin bir sonucudur.370 Parti’nin tüzü�ünde; “Anayasa ve

ülkede yürürlükte bulunan kanunlar uluslararas� insan haklar� bildirgesi, Avrupa �nsan

Haklar� Sözle�mesi ve di�er uluslararas� anla�ma hükümlerine uygunluk içinde

365 �brahim Tatarl�, “Bulgaristan’daki Türk Varl���”, Bulgaristan’da Türk Kültürünün Dünü-Bugünü-Yar�n� Uluslararas� Sempozyumu, Bursa, 2002, s.149; Nurcan Özgür, Etnik Sorunlar�n Çözümünde Hakve Özgürlükler Hareketi, Der Yay, �stanbul, 1999, s.75.366 Özgür, a.g.m., s.120.367 gös. yer.368 Tatarl�, a.g.m., s.149; TMK ba�ka bir yerde “Demokratik Liga” olarak geçmekte ve parti olaraknitelendirilmektedir. Naz�m �en, “Hakk� Mehmet: Ölürüz de Bulgarlara Teslim Olmay�z”, Yeni Bat�Trakya, say�:75(Haziran 1989), s.24-27.369 Güner Tahir, “Bulgaristan”, Türk Halklar�, ed., Mustafa Kahramanyol, Ahmet Yesevi ÜniversitesineYard�m Vakf�, Ankara, 1995, s.216; Özgür, a.g.m., s.121.370 Özgür, a.g.m., s.116.

Page 119: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

109

Bulgaristan’da bütün etnik, dini ve kültürel topluluklar�n hak ve özgürlüklerine sayg�

gösterilmesi esas�na” dayal� kuruldu�u belirtilmektedir.371 HÖH’ün siyasal parti olarak

onaylanmas� Bulgar �rkç� çevreleri taraf�ndan tepkiyle kar��land�. Milliyetçilik bilinçli

olarak körüklenmeye ba�land�. Bunun yan�nda parti içinde de radikal dü�üncede gruplar

bulunuyordu. Bunlar, Türk az�nl���yla ilgili sonrular�n çözümünde taviz verilmemesini,

sorunlar�n ertelenmesi halinde çözüm için uluslararas� te�kilatlara ba�vurulmas�

gerekti�ini söylüyorlard�. Daha radikal çevreler ise Bulgaristan’da Türk nüfusun yo�un

olarak ya�ad��� kuzeydo�u ve güneybat� bölgelerinde Türklere özerklik verilmesini

savunuyordu. Ayr�l�kç� ve illegal yöntemler benimseyen bu grubun, partide istikrars�zl��a

ve marjinalle�meye sebebiyet verme ihtimali ortaya ç�k�nca, demokrasi ve yasalar

çerçevesinde kurulmu� ve bu yönde mücadele vermeyi amaç edinmi� olan HÖH, bu a��r�

uçlar� içinde sindirmeyi bilmi�tir.372

Bulgar ulusçular�, ba�ta Türkler olmak üzere di�er az�nl�klar aras�nda da kabul gören

HÖH’ü lekelemek, insanlarda yanl�� izlenimler uyand�rmak, partinin yürüttü�ü

demokratik hak arama mücadelesini anlams�z k�lmak amac�yla kampanya ba�latt�. Ancak

HÖH, 1990 genel seçimlerinde yakla��k 370 bin oyla 23 milletvekili ç�kararak 400 üyeli

parlamentoda 3. büyük siyasi gücü olu�turdu ve kimi çevrelerin beklentilerini bo�a

ç�kard�.373 Yeni dönemde BKP’nin devam� niteli�inde olan Bulgaristan Sosyalist

Partisi’nin ulusçu parti iddias�yla itham etti�i HÖH, parti ba�kan� Do�an’a göre pek çok

Müslüman’�n HÖH’e oy vermesini sa�lam��t�.374 Bu dönemde parti aleyhine Anayasa

mahkemesinde kapatma davas� aç�ld�. Ancak mahkeme, HÖH’ün siyasi ya�am�na devam

etmesi yönünde karar ald�. Buna kar��l�k HÖH, sadece Türklerin de�il tüm Bulgar

halk�n�n temsilcisi oldu�unu �srarla vurgulad�. Bunun yan�nda Müslüman Türklerin

haklar�n�n geri al�nmas�nda Parti, sokak eylemleri, grevler, boykot ve mitingler

düzenledi.375

371 Tahir, a.g.m., s.216.372 Özgür, a.g.e., s.93-94.373 Tahir, a.g.m., s.216-217.374 Poulton, a.g.e., s.203; Müslüman-Türk nüfusun yakla��k %73’ünü olu�turdu�u K�rcaali’de oylar�n%64.92’sini, %48.42’sini olu�turdu�u Razgrad’da %38.65’ini, %30.4’ünü olu�turdu�u Silistire’de%27.21’ini, %34.5’ini olu�turdu�u �umru’da %21.16’s�n� ve nüfusun %32.2’sini olu�turdu�u T�rgovi�te’deoylar�n %19.5’sini alm��t�r. Özgür, a.g.e., s.106.375 Özgür, a.g.m., s.121. HÖH, tüm Bulgar halk�n� temsil etme amac�nda oldu�unu ç�kad��� 23milletvekilinin 2’si Pomak ve 4’ü Bulgar as�ll� 6 milletvekili ç�kararak ispatlamak istemi�tir. Özgür, a.g.e.,s.144; Ay�n Tarihi(A�ustos 1991)

Page 120: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

110

1991 seçimlerine gelindi�inde ise de�i�en Bulgar Parlamentosu aritmeti�inde toplam

240 milletvekilinin 110’unu Demokratik Güçler Birli�i, 106’s�n� Bulgaristan Sosyalist

Partisi ve 24’ünü de HÖH alm��t�. Bulgaristan’�n iki ana sa� ve sol partilerinin birbirine

yak�n oy almalar� ve HÖH’ün de 1 milletvekili art���yla ve %7.55 oy alarak 24

milletvekiline sahip olmas�, parlamentoda HÖH’ü dengeleyici, stratejik ve siyeset

belirleyici parti konumuna getirmi�tir.376 Bulgaristan demokratik dönemde �rkç� ak�mlara

ra�men az�nl�klara haklar�n� iade ederek az�nl�klar� Bulgar toplumuna demokratik yollarla

entegre etmeyi amaç edinmi�ti. Nitekim bu yönde parlamentoda ilk kez bir Türk, meclis

ba�kan yard�mc�l���na getirildi.377 Bulgar toplumunda da az�nl�klara haklar�n�n tan�nmas�

yönünde e�ilim güçleniyordu. Yap�lan ankette toplumun %63’ü, az�nl�klar�n e�it haklara

sahip olmas� gerekti�i görü�ünü bildirmi�tir.378

HÖH’ün hükümet kurulmas�ndaki belirleyicili�i 28 Ekim 1992’de merkez sa�da

DGB’ye verdi�i deste�i geri çekmesi ve hükümetin güvensizlik oyu almas�nda oynad���

etkin rolle ortaya ç�kt�. Parti ba�kan� Do�an, hiçbir partinin etkisi alt�nda kalmayacaklar�n�

vurgulayarak meclisteki sa� ve sol partiler aras�ndaki görü� ayr�l�klar�ndan

faydalanacaklar�n� belirtmi�tir.379

Bu dönemde HÖH’ün yükseli�iyle birlikte az�nl�klar konusu epey gündemde kald�.

Parti içindeki yönetici elit, ulus kavram�n�, tarihsel-siyasal bir olu�um olarak

nitelendirirken, di�er baz� üyeler de ulusu, etnik temele dayand�rarak, kendi

milletlerinin(Türk milletinin) bir uzant�s� olarak de�erlendirmi�lerdir. Bulgaristan ise

etnik unsurlar�, Bulgar ulusunun bir parças� olarak görmekte ve etnik az�nl�k ile ulusal

az�nl�k aras�nda çok önemli farklar�n bulundu�unu ve ülkede ulusal az�nl�klardan söz

edilmeyece�ini vurgulamaktad�r. Öyle ki Bulgaristan az�nl�k kelimesinin kullan�lmas�n�

1991-92 y�llar�nda yasaklam��t�r.380

376 Özgür, a.g.m., s.123; Özgür, a.g.e., s.91-145.377 Ay�n Tarihi(Kas�m 199)378 Özgür, a.g.e., s.109.379 Vladimir Chukov, “Haklar ve Özgürlükler Hareketi”, Türkler, ed., Hasan Celal Güzel-Kemal Çiçek-Salim Koca, c.20, Yeni Türkiye Yay, Ankara, 2002, s.402; Özgür, a.g.m., s.105-106. DGB lideri FilipDimitrov, hükümetin dü�mesinden sonra tekrar hükümet kurma konusunda: “Bir noktay� çok önemlibuluyorum. Mesele, Hak ve Özgürlükler Hareketi ile benim partim olan DGB’nin birbirinden ho�lan�pho�lanmamas� de�ildir. Mesele, birbirini kar��l�kl� anlama ve adil i�birli�inin gereklili�idir.” Ay�nTarihi(Kas�m 1992)380 Özgür, a.g.e., s.55,94.

Page 121: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

111

HÖH, tüm Bulgaristan’� kapsay�c� bir parti iddias�nda olmakla birlikte 1990’da

hareketin, Müslümanlar�n örgütü oldu�unu ve öncelikli olarak Türklerin ç�karlar�n� temsil

etti�ini, bunun yan�nda parti taban�n� geni�letmek istedi�ini ve komünist rejimden zarar

gören herkesin partiye girmesine çaba harcand���n� belirtmi�tir. Büyük ço�unlu�u Türk-

�slam kökeninden insanlar�n üye oldu�u parti, �ubelerini de ayn� �ekilde Türklerin yo�un

oldu�u bölgelerde açt�. Bulgaristan’�n kayda de�er bir h�zla az�nl�klar�n durumunu

iyile�tirmesi, partiye üye olanlar�n bundan sonra ekonomik sorunlar�n� ön plana

ç�karmas�na ve partinin üye kapasitesinin önemli bir k�sm�n� yitirmesine neden oldu. Bu

durum HÖH’ün maddi s�k�nt�ya girmesine sebebiyet verdi. Merkez ve yerel birimlerde

gelir adaletsizlikleri anla�mazl�klara, çat��malara neden oldu. Partinin propaganda arac�

“Hak ve Özgürlük” gazetesi sat�lmamaya, milletvekillerinin bölgelerine ziyaretleri

düzensizle�meye ve partinin yerel düzeyde etkinli�i azalmaya ba�lad�.381 Gerçek bir

Bulgaristan partisi olmay� ba�aran HÖH, tüm az�nl�klar�n partisi oldu�unu söylemekle

birlikte, genellikle Türkler taraf�ndan desteklenmektedir.382

1991 seçimleriyle kurulan meclis, 36. Halk meclisi olarak an�l�yordu. 1994’deki

seçimlerde ise 37. Halk meclisi kuruldu ve HÖH’ün oylar� önemli ölçüde kayba u�rad�.

HÖH toplam oylar�n %6.25’ini ve 283.094 oy alarak sadece 15 milletvekili ç�karabildi.

Bulgar yönetim anlay���n�n de�i�mesi, az�nl�k hukukunun gere�inin yerine getirilmesi

ekonomik iyile�meyi beraberinde getirmemi�ti. Az�nl���n durumu da daha da kötüye gitti.

Komünist dönemde de az�nl�klar�n bulundu�u bölgeler ekonomik aç�dan en geri

bölgelerdi. 1994 seçim döneminde de Türkiye’ye süren gayr-i resmi göç ve Türklerin

ekonomik aç�dan çökmeleri HÖH’ün siyasi durumunu etkilemi�tir.383 Mecliste hükümet

dü�ürme ve kurdurma etkinli�ine sahip kilit parti konumundaki HÖH, böylece yeterince

varl�k gösteremedi ve 1994 seçimlerinde manevra kabiliyetini kaybetti.384 HÖH

milletvekilleri etnik bak�mdan 2 Bulgar ve 13 Türk’ten olu�uyordu. Mecliste 3. siyasi güç

durumundan 4. siyasi güç durumuna dü�en HÖH, parlamento grubu ba�kan� ve meclis

381 Özgür, a.g.e., s.110-172382 Chukov, a.g.m., s.405383 Kas�m Dal, Enver Hatipo�lu, “Bulgaristan’da 2005 Y�l�nda Yap �lacak Genel Seçimler �le �lgili Rapor”,s.1384 Turan, “Bulgaristan Türklerinin Bugünkü Durumu”, s.298; Chukov, a.g.m., s.402

Page 122: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

112

ba�kan yard�mc�l��� d���nda tüm milletvekilleri meclis komisyonlar�nda yüzde 6.25

oran�nda yer ald�.385

4501. HÖH’ün Mücadele Verdi�i Konular

HÖH, legal siyasal parti olarak tan�n�p 1990 seçimlerine girmesinden sonra,

az�nl�klar�n temel hak ve özgürlüklerinin geri al�nmas�yla ilgili bir çok sorunun

çözümünde çaba harcad� ve bunlar�n h�zl� bir �ekilde gerçekle�mesini sa�lad�.386 HÖH’ün

öncelikli hedefi, Bulgar partilerindeki radikal çevrelerin bask�s�na ra�men, bar��ç� bir

�ekilde isimlerin geri al�nmas� oldu. Mahkeme ile isimlerin sonundaki -ov, -ev eklerinin

kald�r�lmas� veya mecburi tutulmamas�na ili�kin yasan�n parlamentodan ç�kmas�n�

sa�lad�.387 HÖH’ün e�itim konusunda, Türkçe’nin okullarda seçmeli ders olarak

okutulmas� önerisi reddedilmesine ra�men bu durum, ileriye do�ru kademeli olarak

gerçekle�tirildi. Ancak Ahmet Do�an ülkede, Amerikan, Frans�z, Yunan okullar�

olmas�na ra�men Türk okullar�n�n aç�lmas�na izin verilmemesini ele�tirdi ve Türkçe’nin

okullarda seçmeli okutulmas�na kar�� ç�karak mecburi olmas� gerekti�ini savundu.388

HÖH, totaliter dönemde özel mülkiyetin k�s�tlanmas�, zorla s�n�r d��� edilen Türklerin

mallar�n�n iadesi ve geri dönenlerin u�rad�klar� zararlar�n hakkaniyet ölçüsünde

kar��lanmas� konusunda Ahmet Do�an, bu haklar�n geri verilmesine ili�kin 27 Temmuz

1992’de meclise yasa tasar�s� sundu. Bununla beraber tar�m ve ekonomi konular�nda

liberal yöntem ve ili�kilerden yana tav�r koydu.389 Örne�in HÖH, tütün konusunda Bulgar

devlet tekelinin k�r�lmas�nda etkin rol oynad�.390

HÖH, yaln�z Türklerin de�il tüm az�nl�klar�n kendi anadillerini okuma imkan�na sahip

olmas�n� savundu. Türkçe’nin zorunlu ders olarak okutulmas�n� isteyen HÖH, ulusçu

çevrelerin tepkisini çekiyordu. Bu isteklere tavizler verilirse arkas�ndan yenilerinin

385 Özgür, a.g.e., s.149,244.386 Özgür, a.g.e., s.187.387 Özgür, a.g.e., s.106.388 Ay�n Tarihi(Ekim 1991); Co�kun, Bulgaristan’la Yeni Dönem, s.91.389 Tahir, a.g.m., s.218.390 Didar Erdinç, “Bulgaristan’daki De�i�im Sürecinde Türk Az�nl���n Ekonomik Durumu”, Türkler, ed.,Hasan Celal Güzel-Kemal Çiçek-Salim Koca, c.20, Yeni Türkiye Yay, Ankara, 2002, s.399.

Page 123: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

113

gelece�i ve sonunda Bulgar okullar�n�n da günün birinde Türkle�ece�i iddias� ortaya

at�ld�.391

HÖH’ün çabalar�yla Bulgar ulusal radyosunda Türkçe yay�nlar ba�lat�ld�. Partinin

gazetesi Hak ve Özgürlük gazetesinde az�nl�klar�n durumlar�n� ve sorunlar�n� i�leyen

yaz�lar yay�nlad�. Bunun yan�nda Türk edebiyat, folklor, kültür dernekleri kurulmas�

faaliyetleri yürütüldü.392

4502. HÖH’ün Ayr�l�kç� Parti Oldu�u �ddialar�

Bulgar anayasas�na göre ülkede etnik ve dini temele dayal� parti kurmak yasakt�r.

Ancak HÖH, kuruldu�undan bu yana ba�ta eski komünistler ve liberaller olmak üzere tüm

partilerce etnik bar��� bozmak ve ülke bütünlü�ünü tehlikeye atmakla suçland�. HÖH ise

sadece etnik Türklerin partisi gibi bir görüntü vermemeye ve Bulgarlara, Çingenelere,

Pomaklara partide yer vererek Bulgaristan partisi oldu�unu göstermeye çal��t�.393 HÖH,

tüzü�ünde de aç�kça özerklik ya da ba��ms�zl�ktan yana olmad���n� ve �slam

köktencili�ine, dinsel fanatizme kar�� oldu�unu belirtti. 1991’de hakk�nda aç�lan kapatma

davas� Anayasa mahkemesi taraf�ndan reddedildi. Bu karar, HÖH aleyhindeki haks�z

kampanyan�n geçersizli�ini vurgulam�� oldu.394 Il�ml� Bulgar partileri dahi HÖH’ün

Bulgar toplumunda etnik bar���n sa�lanmas�ndaki etkin rolünü kabul etmekle birlikte,

sonraki y�llarda, HÖH’ün politikalar�na toplumun gereksinim duymad��� gerekçesiyle

etnik partilerin gereksizli�ini savunmu�lard�r.395

Sosyalist parti BSP, kimi yerel idarelerde Türk yöneticilerin i� ba��na gelmesiyle,

Türkiye’nin bu bölgelere yat�r�m�n�n artt���n�, bunun ekonomik ayr�lmay� ve beraberinde

siyasi ayr�l��� getirece�ini iddia etmi�tir. BSP, isim de�i�tirme sürecinin ortadan

kalkmas�yla HÖH’ün de varl���n�n gereksiz oldu�unu savunmu�tur.396

391 Tahir, a.g.m., s.218.392 Özgür, a.g.e., s.415; Tahir, a.g.m., s.219.393 Turan, “Geçmi�ten Günümüze Bulgaristan Türkleri”, s.35; Özgür, a.g.m., s.143.394 Uzgel, a.g.m., s.485.395 Özgür, a.g.m., s.143.396Özgür, a.g.m., s.143-144.

Page 124: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

114

Bulgar medyas� da HÖH aleyhinde kampanya ba�latm��t�r. 1993’deki haber ba�l�klar�;

“Bulgaristan Müslümanlar�(Pomaklar) zorla Türkle�tirilmekle kar�� kar��ya”,

“Rodoplarda bir Türk cumhuriyeti ilan edilmek üzere”, “�slami fundamentalistler

Bulgaristan’da cirit at�yor”, “Türkiye Bulgaristan ordusuna gizlice yeniçeriler

yerle�tiriyor” �eklindeydi. Buna göre HÖH, mensuplar�na 10.500 silah da��tm��, camiiler

bir ibadet yeri olmaktan ç�karak Bulgaristan’a dü�man insanlar yeti�tiren mekanlar olup

ç�km��t�r. Bulgar toplumunu k��k�rtan bu uydurma haberler HÖH’ün toplumsal ve siyasal

ya�amda sindirilmesinin zaman alaca��n� göstermektedir.397 Türklerin Pomak ve

Çingenelerle ayn� dine mensup olmas� ve bu gruplar�n birbirlerine yak�nl���, Bulgar

siyasas�nda sorun te�kil etmektedir. HÖH, Bulgar Müslümanlar� olan Pomaklar�, Rodop

Türkleri olarak göstermekle ve Müslüman Çingeneleri Türkle�tirmekle, yeni bir yeniden

do�u� süreci ba�latmakla suçlanm��t�r.398

Bosna sava�� sonras�nda olu�turulan BM Bar�� Gücü’ne kat�lacak olan Türk kuvvetinin

ülkede Türk milliyetçi ve ayr�l�kç� duygular� k��k�rtaca�� endi�esi dahi olu�mu�tur. Ancak

HÖH, Bulgaristan için bar���n ve huzurun sa�lanmas�nda etkin bir siyaset takip ederek

endi�eleri bo�a ç�karm��t�r.399

Bulgaristan’da liberal ekonomiye geçi�, beraberinde bir tak�m zorluklar� da getirdi.

Ülke, 1997’ye kadar büyük zorluklar ya�ad�. ��te bu s�k�nt�l� dönemde Bulgaristan,

cumhurba�kanl��� seçimlerine gitti ve seçimi DBG’nin aday� Petar Stoyanov kazand�.

Sosyalistler bu seçimde Türkleri bölücülük yapmakla suçlad�. Buna göre Stayanov

seçimleri kazan�rsa HÖH ba�kan� Ahmet Do�an, Rodoplar, Güney Dobruca ve

Deliorman’da özerklik ilan etme niyetindedir. Nitekim seçimleri kazanan Stoyanov,

Türklerin namuslu ve çal��kan insanlar olduklar�n� ve hiçbir zaman özerklikle

ilgilenmediklerini belirtmi�tir.400 Akademik çevrelerce de HÖH, bölücülük yapmakla

397 Turan, “Bulgaristan’daki Az�nl�klarla �lgili Bir Proje ve Rapor Üzerine”, s.90.398 Özgür, a.g.m., s.144.399 Özgür, a.g.e., s.396. Bu dönemde Ahmet Do�an hakk�nda Bulgaristan Cumhuriyet Ba�savc�l���taraf�ndan bölücülük yapt��� ve anayasal düzeni tehlikeye soktu�u gerekçesiyle ön soru�turma aç�lm��t�r.Ay�n Tarihi(Temmuz 1994)400 Ahmet Do�an; Sosyalistler seçim bölgelerine gidip DBG aday� Stoyanov’u desteklememem için bir çokentrika yapt�lar. Hatta bana suikast düzenlenece�ini bile iddia ettiler. Ben y�lmad�m. Çünkü bu seçimleryaln�z Bulgaristan için de�il Balkanlar için de çok önemliydi. �dris Kahraman, “Bulgaristan’da SeçimHeyacan�: Petar Stoyanof Cumhurba�kan� Seçildi”, Yeni Bat� Trakya, say�:140(Eylül-Ekim 1996), s.12-14.Seçimlerin akabinde sosyalist partiye mensup bir grup milletvekili HÖH’ün yasaklanmas� için AnayasaMahkemesine ba�vurdu. Ay�n Tarihi(Aral�k 1996)

Page 125: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

115

suçland�. Bulgar Bilimler Akademisi taraf�ndan düzenlenen Balkanlarda �slam konulu

konferansta Balkan Çal��malar� Enstitüsü müdürü Agop Garabedian, HÖH’ün tamamen

Balkanlar’da Pan-Türkizm veya Pan-�slamizm arac�l���yla yeniden egemenlik kurmak

isteyen Türkiye’nin ç�karlar�na hizmet etti�ini öne sürdü. Profesör Strashimir Dimitrov ise

HÖH’ün etnik ve dini temeller üzerine kurulu bir parti olmas� ve deste�inin de

Türkiye’den gelmesi nedeniyle siyasi bir parti olarak geli�emeyece�ini iddia etti.401

Sonuçta ülkenin en büyük az�nl��� durumunda olan ve Türkiye’ye yak�n bölgelerde

ço�unlukta bulunan etnik Türkler, 90 sonras� Ortado�u ve Balkanlar’da güçlenen Türkiye

ile sürekli ilintilendirilmekte, bu da Bulgar �rkç� çevrelerini hareketlendirmektedir.

Böylece Türkler, ülkede güvensizlik kayna��, Türkiye’nin nüfuz alan� ve Türkiye’nin

be�inci kolu olarak görülmektedir. HÖH de Türkiye taraf�ndan finanse edilmekte, Ahmet

Do�an ve ekibi Türkiye’nin piyonu durumundad�r. Ancak bu yakla��m HÖH’ün de

sabr�n� zorlamaktad�r. HÖH; “Biz dünyada bütün az�nl�klar�n haklar�n�n sa�lanmas�ndan

yanay�z. Az�nl�klar, haklar�n� istedi�inde bölücülük yap�l�yor yaygaras�n�n kopar�lmas�n�

ay�pl�yoruz. Türkiye’de d�� Türklerden söz edilince Bulgar komünistlerinin ve

milliyetçilerinin bölücülük yap�yor sözleri art�k b�kk�nl�k verdi. Türk çocuklar� Türkçe

e�itim görecek diye Bulgar milliyetçilerinin ç�lg�nl���n� dünya ibretle izliyor.”402

HÖH’ün yasama ve yürütmedeki imkanlar� kullanmada yapt��� her hareket toplumun

tepkisini çekmi�, ülke bütünlü�üne kastetti�i suçlamalar�na, partinin kapat�lmas� yönünde

giri�imlere yol açm��t�r. Halbuki HÖH, program�nda etnik parti olmad���n� göstermek için

ulus ve etnik kavramlar�n� ayn� kefeye koyarak ulus-devlet kavram�n� kullanm��t�r. Bunun

yan�nda Ahmet Do�an, hareketin en az�ndan daha 10-15 y�l etnik parti ile ulusal parti

aras�nda geçi� döneminde kalaca��n� ve önemli olan�n, ulusal tipte veya etnik tipte ulusal

parti olman�n de�il, ölçünün oldu�unu vurgulam��t�r.403

Bulgaristan partisi olan HÖH’ün sorunu, as�l misyonu ülkede az�nl�klar�n haklar�n�

savunman�n yan�nda 13 as�rd�r süregelen etnik milliyetçilik veya siyasal milliyetçilik

anlay���n�n egemen oldu�u Bulgaristan’a varl���n� kabul ettirebilmesidir.404

401 Mandac�- Erdo�an, a.g.e., s.113.402 Özgür, a.g.e., s.334-414.403 Özgür, a.g.e., s.179-422.404 Chukov, a.g.e., s.401.

Page 126: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

116

4503. 1997 Seçimleri ve HÖH

1997 seçimlerde, 1994 seçimlerindeki hezimetten sonra toparlanma sinyalleri

verilmesine kar��n 1991’deki ba�ar�dan uzak kal�nm��t�r. HÖH, al�nan 323.424 oy ve

%7.92’lik bir oranla 19 milletvekili ç�karmay� ba�ard�. Bu da gösteriyor ki Türk-

Müslüman seçmenin oyu ba�ka partilere gitmektedir. HÖH’e sald�r�lar�n yan�nda partinin

içindeki bölüme ve yeni yeni olu�umlar�n meydana ç�kmas� bu sonucu do�urmu�tur.405

Bu dönemde y�ll�k enflasyon %300’ü geçmi�, büyük bir kriz ba� göstermi�tir. BSP

istifaya zorlanarak seçimlerden DBG, büyük bir oy fark�yla birinci ç�km��t�r. Ba�ta

ekonomik sorunlar olmak üzere bir çok sorunun(i�sizlik, arazilerin tam olarak elde

edilememesi, Türklerin arazilerinin verimsiz yerde olmas� ve ürünün azalmas�) hala

çözümsüz kalm�� olmas�, Türk seçmeninin siyasi tercihlerinin de�i�mesine ve bunun

sonucu olarak da oy vermeyenlerin say�s�n�n artmas�na neden olmu�tur.406 Bu seçimlerin

bir özeli�i de, HÖH’ü bölmeye yönelik çabalar�n bo�a ç�kmas�d�r. HÖH, kurulu�undan

itibaren geçen 7 y�ll�k dönemde parti taban�n� oturtmu�tur.407

4504. D�� Politikada HÖH

Bulgar d�� siyasetine HÖH, mecliste sahip oldu�u sandalye oran�nda etki

edebilmektedir. S�n�rl� say�da milletvekiline sahip parti, d�� politika kararlar�n�

etkileyebilecek güce sahip olamay�nca, Bulgaristan’la olan sorunlar�n� uluslararas�

kurulu�lara ta��yarak çözüm elde etme yolunu seçmi�tir. Bunlardan Avrupa Konseyi,

HÖH’ün en faal olarak kat�ld��� ve az�nl�k ve insan haklar�n� en h�zl� biçimde

aksettirebildi�i uluslararas� zemin olmu�tur. Yukar�da da bahsetti�imiz gibi Bulgar

milliyetçi çevreleriyle olan sorunlar�nda HÖH, uluslararas� platformlarda insan haklar�

kozunu kullanmas�n� bilmi�tir. Bu etkili siyaset, Bulgaristan’�n 1989-1992 döneminde

insan haklar� karnesinin dü�ük oldu�unu zamanda daha çok etkili olmu�tur. Bundan sonra

405 Dal-Hatipo�lu, a.g.r., s.1.406 Co�kun, “So�uk Sava� Sonras� Dönemde Bulgaristan’�n D�� Politikas�(1989-2000)”, s.233; Dal-Hatipo�lu, a.g.r., s.1. HÖH bu seçimlere Ulusal Kurtulu� Birli�i ad�nda ve be� partiden olu�an grupla girdi.Ancak, koalisyon birli�inde lider olarak an�ld�. Nedim Ku�kaya, “Bulgaristan’da Demokratlar SeçimiKazand�”,Yeni Bat� Trakya, say�:143( Mart-Nisan 1997), s.35.407 Chukov, a.g.m., s.402.

Page 127: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

117

ülkede sa�lanan demokratik geli�im ve etnik gerilimdeki yumu�ama, HÖH’ün bu alandaki

hamlelerini zay�flatm��t�r.408

1997’de DBG’nin iktidara gelmesiyle Bulgaristan’�n AB’ye ve NATO’ya girme

isteklili�i artmaya ba�lad�. Bulgaristan, bundan sonra do�al yerinin Avrupa oldu�unu ve

bunun için de insan haklar�ndaki ilerlemeden ve demokratikle�meden asla taviz

verilmeyece�ini belirtti. HÖH de, etniler aras� bar���n korunmas�nda izledi�i politikalarla

Bulgaristan’�n Avro Atlantik kurulu�lara kat�lmas�nda etkin ve belirleyici rol oynad�.

HÖH, Bulgaristan’�n demokratik Avrupa’ya entegrasyon çabalar�n�, Türk az�nl���n

varl���n�n anayasa kapsam�nda belirlenmesi yönlü çabalar�yla de�erlendirmeye çal��t�.409

Avrupa kurumlar�n�n yan�nda Karadeniz Ekonomik ��birli�i te�kilat�, HÖH’ün en

yo�un temas ve giri�imlerde bulundu�u ve Türkiye ile Bulgaristan aras�nda i� birli�i ve

yak�nla�man�n geli�tirilmesine katk�da bulundu�u yer oldu.410 Müslüman-Türk

topluluklar�n temsilcisi s�fat�n� kazanm�� olan HÖH, Bosna ve Kosova sava�lar�nda

gösterdi�i yap�c� tutum dolay�s�yla Bulgar d�� politikas�nda yap�c� bir rol oynad�.411

4505. 2001 Seçimleri ve HÖH

17 Haziran 2001’de yap�lan seçimleri, II. Dünya sava�� sonras� Bulgaristan kral� olan

ve babas� Boris ile ülkeyi terk etmek zorunda kalan II. Simeon’un partisi II. Simeon

Ulusal Hareketi(NDSV) kazand�. NDSV 120 milletvekili ç�kar�rken HÖH, %6.75’lik bir

oyla 21 milletvekili ç�kard�. Parlamento aritmeti�inde 240 sandalyenin yar�s�n� elde eden

NDSV, hükümeti kurmakla görevlendirildi.412 HÖH ile koalisyon hükümeti kurmak için

protokol imzalayan NDSV, Temmuz’da hükümeti kurarak meclisten güvenoyu ald�. Bu

seçimlerin HÖH için özelli�i ise, meclise girememe durumu ile kar�� kar��ya kalm��

olmas�d�r. Belirtti�imiz gibi Türkiye’ye önü al�namayan sürekli gizli göç ya�anmakta, bu

408 Özgür, a.g.m., s.141-142; Özgür, a.g.e., s.288-320409 Mandac�-Erdo�an, a.g.e., s.113-114; Özgür, a.g.e., s.325. Öyle ki, Bulgaristan Türklerinin A�HM’deSofya’ya kar�� açmak istedi�i davayla ilgili ba�vuru reddedildi. Ay�n Tarihi(Nisan 2005)410 Özgür, a.g.e., s.368411 Chukov, a.g.m., s.402; Özgür, a.g.e., s.395412 Turan, “Geçmi�ten Günümüze Bulgaristan Türkleri”, s.36; Dal-Hatipo�lu, a.g.r., s.2; Ay�nTarihi(Temmuz 2004)

Page 128: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

118

da dolay�s�yla Türk nüfusun oy oran�n� azaltmaktad�r. Ancak bunun çaresi dü�ünülmü� ve

Türkiye’de iyi bir çal��ma yap�larak neticeye gidilebilmi�tir.413

4506. Yerel Seçimlerde HÖH

HÖH yerel yönetimde de etkinlik kurmak istemektedir. 36. Halk meclisinde HÖH,

üçüncü siyasal güç konumuna gelirken, 28 ilçe belediye ba�kanl���, 653 köy muhtarl��� ve

1144 ilçe dan��manl��� elde etti. HÖH, 1999 belediye seçimlerinde de üçüncülük

konumunu sa�lamla�t�rd�. Ancak 29 bölgenin 25’inde temsil edilmesine ra�men HÖH,

Bulgaristan Türklerinin kalesi durumundaki K�rcaali belediyesini kaybetmi�ti. 2003

y�l�nda yap�lan yerel seçimlerde, t�pk� 2001 seçimleri gibi Türkiye’de s�k� bir çal��ma

yap�larak K�rcaali belediyesi tekrar elde edildi.414

4507. 2005 Seçimleri ve HÖH

HÖH, kurulu�undan buyana en yüksek oy oran�yla(%12.45) birlikte 34 milletvekili

ç�kard�. BSP 82, II. Simeon Ulusal Hareketi ise 53 milletvekili ç�kard�. Cumhurba�kan�

Sergey P�rvanov, en çok oyu alan BSP ve NDSV partilerine hükümeti kurma görevini

verdi. Ancak ikisi de bunu ba�aramay�nca Ahmet Do�an liderli�indeki HÖH’e bu görev

tevdi edildi. Do�an ise P�rvanov’a BSP, NDSV ve HÖH’den olu�an üçlü bir koalisyon

önerdi. 3’lü koalisyonda HÖH’den Emel Etem ba�bakan yard�mc�s� ve Do�al Afetler

bakan�, Cevdet Çak�rov, Çevre bakan�, Nihat Kabil, Tar�m bakan� olarak önerildi.

Koalisyonun güven oyu almas�yla da yeni kabine kurulmu� oldu. HÖH, bunun yan�nda 14

bakan yard�mc�l��� da hükümette temsil edildi.

2005 seçimlerinde HÖH, 30 milletvekili hedefliyordu. Bundan önceki seçimlerde

ç�kard��� milletvekili say�s�na bakt���m�zda 30 say�s� bile büyük bir hedef iken 34

milletvekili çok büyük ba�ar� olmu�tur. Bunda çe�itli faktörler de etkili oldu. Bunlar; Parti

çal��malar�, Türkiye’deki soyda�lar�n oy vermede gösterdikleri gayret ve di�er Bulgar

413 Türkiye genelinde Ankara, �stanbul, Bursa, �zmir, �zmit, Çorlu ve Edirne’de toplam 40.054 oyun36.371’i HÖH’e verildi. Bu oylar HÖH’ün iktidara gelmesinde önemli katk� yapm��t�r. Dal-Hatipo�lu,a.g.r., s.2.414 Dal-Hatipo�lu, a.g.r., s.2; Chukov, a.g.m., s.403; Özgür, a.g.e., s.121.

Page 129: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

119

partilerinin oylar�n�n da��lmas�d�r. Ahmet Do�an seçimler için; “Bugünkü gelinen nokta,

tarihe gömdü�ümüz ac�lar�n zaferi olarak günümüze dönü�üdür” dedi.

Bu seçimler gösterdi ki HÖH, Bulgar siyasetine uyun sa�lam�� bir Bulgaristan

partisidir. Daha düne kadar isimleri zorla de�i�tirilen ve demokratik dönemde bile

bölücülük yapmakla suçlanan HÖH’ün etnik temele dayal� ulusal parti veya ulus temeline

dayal� etnik parti olmas� ve bunda bir ölçü tutturularak Bulgar siyasetinde yerini

alabilmesi için geçmesi gereken 10-15 y�l geçmi�ti ve gerçekten de HÖH, bu sürenin

sonunda hak etti�i yeri alm��t�.415 HÖH bu seçimde az�nl���n tek temsilcisi oldu�unu

gösterdi. 6 Bulgar kökenli milletvekili ç�kararak, Türklerle s�n�rl� marjinal bir parti

olmad���n� kan�tlad�.416

4508. BSP ve DGB’nin HÖH’e Bak�� Aç�s�

Komünizm döneminde ülkede tek bir siyasi parti vard� ve o da Bulgaristan Komünist

Partisi’ydi. Çok partili hayata geçi�le birlikte siyasi yelpaze de çe�itlendi. Bunlardan

komünist olmayan 14 siyasi hareket bir araya gelerek DGB’yi olu�turdu. Di�er büyük

siyasi aktör ise BSP’dir. Asl�nda yeni bir siyasi olu�um olarak niteleyemeyece�imiz BSP,

BKP’nin referandumuna kat�lan 726 bin üyeden %86.71’nin BKP’nin ad�n� BSP olarak

de�i�mesi ve parti içinde reform yap�lmas�na evet oyu verilmesiyle kurulan bir partidir.

BSP, komünizminden liberal döneme girilirken yumu�ak bir geçi� anlay���n� benimserken

DGB, �ok tedavisi anlay���n� benimsedi. Osmanl� korkusunu yayd� ve terörist olarak

niteledi�i HÖH’e kar�� BSP’nin Bulgar toplumunun garantisi oldu�u dü�üncesini

savundu. Bu tür propagandalar da alt yap�s� zay�f DGB kar��s�nda BSP’nin elini ilk

zamanlar güçlendirdi.417

DGB’nin anlay���na göre etnik kimlik bir ayr�cal�k de�ildir ve herkes devlet

yönetiminde e�it hakka sahiptir. Ancak bu anlay���n sadece teoride kald���n� görüyoruz.

2001’de DGB hükümeti, HÖH kar��tlar�ndan Plamen Ivanov’u hükümetin az�nl�klar

415 Necati Can, “Belene’den �ktidara”, Yeni Bat� Trakya, say�:190(A�ustos 2005), s.71-75.416 Ay�n Tarihi(Temmuz 2004)417 Co�kun, “So�uk Sava� Sonras� Dönemde Bulgaristan’�n D�� Politikas�(1989-2000)”, s.232; Özgür, a.g.e.,s.87-89. 1994 seçimlerinin galibi BSP idi. Parti, Türklerin zorla Bulgarla�t�r�lmaya çal���ld��� dönemdee�itim bakanl��� yapm�� �lço �ronov Dimitrov’u yeniden hükümet E�itim, Bilim ve Teknoloji bakanl���nagetirmi�tir. Turan, “Bulgaristan Türklerinin Bugünkü Durumu”, s.299.

Page 130: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

120

sorumlusu olarak atam��t�. Buna göre az�nl�k temsilcileri iktidarda yer alamayacaklard�.

Ancak Bulgar siyasi eliti buna lay�kt�. BSP’nin anlay��� da Bulgarlar�n Türklere klasik

yakla��m� tarz�ndad�r. Sosyalistler Türkleri, kendilerine tam anlam�yla destek

vermedikleri sürece kabul etmediler. Az�nl�k oylar�n� kazanabilmek amac�yla az�nl�k

temsilcileri iktidarda s�n�rl� olarak yer alabilirler.418 1994-97 aras� BSP hükümeti

döneminde Ahmet Do�an, BSP’nin az�nl�klara kar�� ekonomik soyk�r�m politikas�

uygulad���n� iddia etti. Hak ve özgürlüklerin yeniden ciddi �ekilde tehlike alt�na girdi�ini

belirten Do�an, böylece BSP hükümetinin Türkleri gizli göçe te�vik etti�ini

vurguluyordu. Bunda, devletin ciddi manada ekonomik krize girmi� olmas�n�n da etkisi

büyüktü.419

451. Bulgaristan’da Di�er Partiler

Müslüman-Türk kitlesinin tamam�n�n Bulgaristan Türklerinin tek ve gerçek temsilcisi

HÖH’e destek verdi�i söylenemez. HÖH’e muhalif gruplara destek verildi�i gibi Bulgar

Partilerine de destek verenler mevcuttur. Ancak bunu, insanlar�n siyasi görü� ve

beklentilerine sayg� duyulmas� anlay��� çerçevesinde de�erlendirmek gerekir.

4510. Türk Demokratik Partisi

TDP, HÖH’den ayr�lan Adem Kenan taraf�ndan 12 Aral�k 1992’de kuruldu. 1991-

1994 döneminde HÖH, Ahmet Do�an’�n �l�ml� politikalar sürdürerek isimlerin geri

al�nmas�n�, Türkçe e�itim ve medyan�n tekrar faaliyete geçmesini sa�lam��t�r. Bunu

yaparken DGB ve BSP’ye e�it mesafede durmaya çal��m��, bazen birine daha yak�n

dururken di�erinden uzakla�m��t�r. K�sacas� uzla�mac� denge siyaseti izleyen HÖH’e

kar�� parti içinden sesler yükselmeye ba�lad�. Ancak Pan Türkist, federatif devlet yap�s�

benimseyen ve di�er az�nl�klar� d��lay�c� bir anlay��ta olan TDP’nin lideri Adem Kenan

HÖH’den ihraç edildi. Çünkü HÖH, a��r�l��a, �ovenizme, �rkç�l��a ve fundamentalizme

kar�� kurulmu� bir partiydi.420 TDP tüzü�ünde, Türk milliyeti kavram� temelinde Türk

milli az�nl��� anlay���n� benimseyerek, elde edilen haklar�n ötesinde Türk az�nl���n daha

418 Chukov, a.g.m., s.404.419 “HÖH Genel Ba�kan� Ahmet Do�an: Bulgaristan Soyk�r�m Politikas� Uyguluyor”, Yeni Bat� Trakya,say�:140(Eylül-Ekim 1996), s.10.420 Özgür, a.g.e., s.228; Poulton, a.g.e., s.203; Chukov; a.g.m., s.403.

Page 131: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

121

ayr�nt�l� haklar elde etmesini amaçlamaktad�r. TDP, irredentist politikalar takip

etmektedir. Parti program�nda, federal parlamenter sistemin kurulmas� ve federe

bölgelerin istediklerinde devletten ayr�l�p ba��ms�zl�klar�n� ilan etme hakk�n�n olmas�n�

savunmaktad�r.421 Partinin HÖH dü�manl��� had safhadad�r. Öyle ki partiye üye olma

ko�ullar�nda, HÖH listesinde seçilenlerin HÖH taraf�ndan verilen görevleri yerine

getirmemi� olmak yükümlülü�ü �artt�r. Parti milliyetçili�i de kat�d�r. Tüzük ve programda

de�i�iklik yapmak isteyenler hain ve provokatör olarak ilan edilece�i ve partiden

d��lanaca�� vurgulanmaktad�r.

TDP’nin HÖH’e yönelik ele�tirilerinde en ilgi çekeni HÖH’ün, Jivkov döneminde

komünist idareciler taraf�ndan kuruldu�u, Türklerin ç�karlar�n� savunmad���, çok say�da

Bulgar’�n partiye üye oldu�u, as�l olarak Müslüman Türklerin örgütü olmad��� ve

BKP’nin az�nl�klar� sindirme politikas�n� sonuçland�rmada bir araç oldu�u yönündeki

iddialard�r.422

4511. Demokratik De�i�imler Partisi

HÖH ile siyasette ayn� çizgiyi benimsemi� olan DDP 28 May�s 1994’te HÖH’den

ayr�lan Mehmet Hoca ve Recep �nar taraf�ndan kuruldu. Liberal sa� merkezde yer alan

DDP, HÖH’ün parti merkez yönetiminin otoriter tutumuna, yönetimin al�nan kararlarda

tek ba��na hareket etmesine, Ahmet Do�an’�n partide tek adam olmas�na ve BSP’ye

verdi�i deste�e tepkinin bir sonucudur.423 DDP’nin az�nl�k politikas� Bulgaristan’�n

az�nl�k politikas�yla örtü�mektedir. DDP az�nl�k haklar�n�n elde edilmesinde ve

az�nl�klar�n sorunlar�n�n çözümünde etnik partilerin zorunlu olmad��� görü�ündedir. Buna

göre az�nl�klar�n haklar�, isim, anadili ö�renebilme, din hürriyeti ve kültürel geli�imin

sa�lanmas� çerçevesinde olmal�d�r. Parti, devletin üniter yap�s�n�n korunmas�ndan

yanad�r. D�� politikada Türkiye ile ili�kilerin geli�tirilmesini savunur.

421 Bulgar resmi makamlar �nca kayd� kas�tl� olarak yap�lmayan Adem Kenan, Bulgaristan’�n federal yap�yakavu�mas�nda gerekirse Türk ordusunu yard�ma ça��rmaktan da çekinmemektedir. Balkan Sentezi(BalkanTürkleri Dayan��ma ve Kültür Derne�i Genel Merkezi Ayl�k Yay�n Organ�), say�:38(Mart 2006)422 Özgür, a.g.e., s.228-229; Ahmet Tecemen, Bulgaristan Türkleri(1878-1990), Adana Türk Oca�� Yay,Adana, 1991, s.208-209.423 Özgür, a.g.e., s.152-153; Chukov, a.g.m., s.403.

Page 132: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

122

DDP, HÖH’ün 1992-94 döneminde DGB’den deste�ini çekmesi üzerine DGB saf�nda

yer alarak HÖH’ün oylar�n�n bölünmesine aç�kça hizmet etmi�tir. DBG ile 1997

seçimlerine birlikte girme amac�, Pirin Makedonya’s�nda etkin Makedonya ulusçu partisi

VMRO-DPMNE’nin koalisyona girmesi ihtimali üzerine gerçeklememi� ve DDP

seçimlere tek ba��na girerek ba�ar�s�z olmu�tur. Ancak ald��� 14.145 oy ile Bulgaristan’�n

güneydo�usunda K�rcaali, Silistire bölgelerinde etkili olabildi.424

4512. Demokratik Adalet Partisi

DAP, Komünist dönemde Bulgaristan Müslümanlar�n�n ba� müftüsü Nedim Gencev

taraf�ndan �ubat 1994’te kuruldu. �slam’�n sosyal e�itlik ve adalet sistemine dayal� bir din

olmas�ndan hareketle Parti, Bulgar siyasetinde sosyalist grupta yer ald�. Dini terimleri s�k

s�k kullanan DAP, Arap dünyas�yla ili�kilere öncelik verdi. Bulgaristan Müslümanlar�n

haklar�n� savunmak, ekonomik, sosyal durumlar�n� iyile�tirmek amac�ndad�r. 1994

seçimlerinde sosyalist partilerle ittifak kurma giri�imleri sonuçsuz kal�nca seçimlere tek

ba��na gitti ve 24 bin oy ald�. DDP’ye nazaran daha çok oy ald��� gözlenmektedir. 1997

seçimlerinde ise oylar�n� artt�rarak 27 bine ç�kard�. Bu oylar�, müftülük merkezleri olan

Razgrat, K�rcaali, Silistire, Ruse ve Pomaklar�n yo�un olarak bulundu�u Smolyan ve

Blagoevgrad’da kazand�. Bu, bir ölçüde HÖH’ün politikalar�n�n kimi çevrelerce

benimsenmemesinin sonucuydu. Bu üç parti sonuçta, HÖH’ün oylar�n� bölmekte, bazen

parlamentoya girmesini dahi tehlikeye sokmaktad�r.425

Bu partilerin d���nda Bulgar siyasal ya�am�nda varl�klar�yla yokluklar� hissedilmeyen

Türk siyasi partileri de vard�r. Bunlar; Prof. Dr. Halis Okan’�n kurdu�u “Birle�me

Partisi”, TDP’den ki�isel nedenlerle ayr�lan Sabri Hüseyin’in kurdu�u “Yeniden Do�an

Türk Demokratik Partisi” dir. Sonuncusu, HÖH’ün 36. Halk meclisinde DGB’yi b�rak�p

BSP’yi destekleyen politikalar�na tepki olarak do�mu� bir partidir. As�l HÖH’ü

parçalamaya yönelik Siyasi giri�im ise DGB’nin deste�i ile kurulan “Ulusal Haklar ve

Özgürlükler Hareketi”dir. 1997 seçimlerinde iktidara gelen DGB, HÖH’ün eski

üyelerinden Mustafa Küçükov’u Savunma bakan�, Gulbi Recep’i de Bölgesel Kalk�nma

bakanl���nda bölüm ba�kan� olarak atad�.

424 Özgür, a.g.e., s.230.425 Özgür, a.g.e., s.231-233; Chukov, a.g.m., s.403.

Page 133: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

123

Hareketin ismi HÖH ile benzerli�i ça�r��t�r�yordu ve ba�kanl���na da HÖH’ün eski

ba�kan yard�mc�s� Güner Tahir getirildi. DGB’nin yard�m�yla neredeyse ülkenin her

yerinde örgütlendiler. Ancak hareket istenilen düzeyde ba�ar� sa�layamad�. Bu durum

1999 yerel seçimlerinde de aç�kça ortaya ç�kt�. HÖH, rakip partiler dolay�s�yla oy

kaybetmesine ra�men yine ülkede üçüncü büyük siyasi güç olma durumunu korudu.426

Gerçek manada Türklerin kurdu�u siyasi partilerin çoklu�u demokrasi kültürünün

geli�mesi bak�m�ndan faydal� olsa da, yapay hareketler Türk az�nl��a zarar vermektedir.

46. Bulgaristan’da Türk Dernekleri

460. Turan Te�kilat�

Türkiye’deki geli�meler Balkan Türklerini her zaman yak�ndan ilgilendirmi�tir. Bu

yak�n alaka Osmanl�’n�n Balkan topraklar�n� kaybetmesinden günümüze dek devam

edegeliyor. Çünkü Balkan Türklerinin bir aya�� Türkiye’dedir. Milyonlarca Balkan Türkü

Türkiye’de ya�amaktad�r. 1920’lerin ba��nda Türkiye’deki olumlu geli�meler de

Bulgaristan Türklerini yak�ndan ilgilendirdi. Türk devletinin kurulmas� Balkan Türklerine

yeni bir heyecan katt�. Bu hava içinde Türk topluluklar� bir çok spor birlikleri kurmaya

ba�lad�lar. Bunlar; Eski Cuma’da �nk�lap, Eski Za�ra’da Alt�ny�ld�z, Ni�bolu’da �leri,

Plevne’de Kamer, Pravadi’de Çelik, Rahova’da Atilla, Razgrad’da Gençlerbirli�i,

Rusçuk’da Y�ld�z ve Terakki, Varna’da Hilal, Vidin’de Turan ve Tenvir-i Efkar,

Vratsa’da Gayret, Yenipazarda’da Rumeli, Zi�tovi’de Kuvvet ve Balkan spor kulüpleridir.

Bu kadar çok kulübün da��n�k vaziyeti, birlik yolunda dü�üncelerin geli�mesini sa�lad�.427

Bunun için de önce haz�rl�k toplant�lar� düzenlendi. Ruscuk’taki Y�ld�z ve Terakki spor

kulüpleri 1924’te Birinci Spor Birli�i Kongresi’ni toplad�lar. Toplant�ya daha sonra

Gençlerbirli�i, Çelik, Kuvvet ve Kamer kulüpleri de kat�ld�. �kincisini ise 1925’te

Plevne’de gerçekle�tirdiler. Buna da 7 �ehirden 9 kulüp kat�ld�. �ki y�ldan beri

çal��malar�n� sürdüren Vidin Turan kulübü yöneticileri, bu Türk spor kulüplerini “Turan”

ad�nda birle�tirmeyi savundular ancak bu teklif kabul görmedi.428 Birle�me çabalar� sona

ermedi ve 1926’da Varna Kongresi yap�ld�. Kulüplerin ileri gelenleri, yaln�zca sporla

426 Uzgel, a.g.m., s.489; Özgür, a.g.e., s.227; Chukov, a..g.m., s.403.427 �im�ir, Bulgaristan Türkleri, s.98-99.428 Osman Keskio�lu, Bulgaristan’da Türkler, Kültür ve Turizm Bakanl��� Yay, Ankara, 1985, s.114.

Page 134: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

124

u�ra�mas�n�n yetmeyece�ini, daha kompleks yap�lanman�n gereklili�ini belirterek bir

önceki kongrede “Turan” ad� alt�nda birle�meyi tekrar dile getirdiler. Bulgaristan’daki

Atatürkçü Türk bas�nda da birli�in kurulmas�n� destekleyen yaz�lar yay�nlad�.

Bulgaristan’�n en büyük ço�unlu�una sahip Türklerin bir te�kilat� yokken çok az say�da

Yahudilerin “Makabi” ad�nda te�kilat�n�n olmas� da birlik yolunda itici bir güç te�kil etti.

Sonunda Turan Birli�i 1926’da kuruldu ve h�zla geli�ti.429 Kapanmas�na kadar her y�l ayr�

bir kentte düzenli olarak kongreler düzenledi.430 Kasabalara, köylere varana dek �ubeler

aç�ld�. �enlikler, spor müsabakalar� düzenlendi. Atatürkçü bas�n�n yaz�lar� da birli�in

geli�mesine katk�da bulundu. Zengin cemaat-� �slamiyeler birli�e para yard�m�nda

bulunmaya ba�lad�lar. Birli�in 1928’de “Turan” ad�nda yeni Türk harfleriyle bas�lan

gazetesi ç�kmaya ba�lad�. Gazetede Arif Necip Kaskat�, Mustafa O�uz Peltek, Akif

Mehmet Alkanl�, Ömer Ka�if, Ahmet Gültekin Arda, Ahmet Rafet Rodoplu gibi

Bulgaristan Türk ayd�nlar� yaz�lar yazd�lar. Kitapl�klar ve okuma salonlar�yla gençli�in

kültürel geli�imi sa�lanmaya çal���ld�. Atatürk devrimleri yak�ndan takip edildi ve böylece

Türklük bilinci geli�ti.431 Bulgaristan’da muhafazakar aileler k�z çocuklar�n� okula pek

gönderme taraftar� de�illerdir. Ancak okula giden k�zlar�n say�s�n�n zamanla artmas�yla

te�kilata giren k�zlar�n say�s� da artmaya ba�lad�. Turan te�kilat� öylesine geli�ti ki

muhafazakar aileler dahi bu durumu ola�an kar��lamaya ba�lad�.432

Kurulu�u ve geli�mesinde siyasi bir amaç gütmeyen Turan’�n Türk ink�lab�n�n

Bulgaristan’daki uzant�s� haline gelmesi, k�sa zamanda sivrilmesine ve dikkatleri üzerine

çekmesine neden oldu. Türkiye’den kaçan 150’liklerden baz�lar�n�n Bulgaristan’da

kümelenmeleri ve Atatürkçü kar��t� bas�n yay�n faaliyetlerine giri�mesi Turan’�

y�pratmaya ba�lad�. Bunun yan�nda Bulgarlar da Trakya adl� bir örgüt kurarak Turan’a

sald�rmaya ba�lad�. Bulgarlar ve Atatürkçü zihniyeti ele�tiren kesim, birli�in amac�n�n

Türkleri te�kilatland�rmak oldu�unu ve böylece Bulgaristan’dan ayr�lma emelleri

güttü�ünü iddia etmeye ba�lad�. Türkiye s�n�r�na yak�n K�rcaali bölgesinde Turan’�n

429 Keskio�lu, a.g.e., s.115; �im�ir, a.g.e., s.103. Derne�in ad�n�n konmas�nda as�l müte�ebbisler ÖmerKa�if Nalbanto�lu, Hüseyin Edip ve Ya�ar Ahmed’dir. Keskio�lu, a.g.e., s.114-115.430 Bu kongreler: Vraca-1927, �slimye-1928, K�zanl�k-1929, Filibe-1930, Eski Cuma-1931, Eskiza�ra-1932,Rusçuk-1933. Keskio�lu, a.g.e., s.117.431 �im�ir, a.g.e., 103-104. Varna Ticaret Akademisinde ö�renci olan �brahim Senani gazetenin 12.say�s�nda Türk gençli�ine �öyle sesleniyordu. “….Hayat, medeniyet, saadet ve insanl�k! ��te siz yar�n�nbüyük Türk çocuklar�! Sana insanl�k yolunu i�aret eden yüce Turan’� hürmetle ve candan an. Ona olanminnet borcunu unutma. Haydi ileri”. Bultürk(Ayl�k Siyasi ve Aktüel Gazete), say�:19(Mart 2006)432 Balkanl�, a.g.e., s.316.

Page 135: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

125

faaliyetlerinin yo�un olmas� da ele�tirileri yo�unla�t�ran unsur oldu. 150’liklerin,

te�kilat�n Türkiye’den para yard�m� ald���n� söylemesi Bulgar yönetimini iyice

ku�kuland�rd�. Turan’daki Türk ö�retmenleri ve hocalar� Bulgar makamlar�na Kemalistler

olarak takdim edilmeye ba�land�.433

�im�ekleri üzerine çekmeye ba�lam�� olan Turan Birli�i’nin son kongresinin

Deliorman bölgesinin Razgrad kentinde toplanmas�na karar verildi. Deliorman, Türklerin

yo�un olarak ya�ad��� bir bölgeydi. Bunu bilen Bulgar hükümeti Razgrad kongresine izin

vermedi. Sonunda 20-22 A�ustos 1933’de Ömer Ka�if’in ba�kanl���nda Rusçuk’da

toplan�ld�. Kongrenin konusu Türkiye’ye göçmü� ayd�n Bulgar Türklerinin

Bulgaristan’daki Türk gazetelerine Türk �nk�lab�n� öven yaz�lar yazmalar� ve az�nl��� bu

yönde �artland�rmalar� olmu�tur. Bu tür yaz�lar haliyle Bulgarlar�n dikkatini çekiyordu.

Bundan sonraki kongrenin Sofya’da yap�lmas� kararla�t�r�lm��t� ancak Turan, sekizinci

kongreden dokuz ay sonra da��t�ld�. Turan’ son zamanlar�nda 95 �ubesi ile 5 bin üyesi

bulunuyordu.434

Turan, özellikle Bulgaristan’da canl� faaliyetlerde bulundu. Türk gençli�i,

Bulgaristan’da ya�amakta oldu�unu unutup ifrata kaçan hareketlerde bulunmas� etnik

Bulgarlar�n zamanla nefretini kazand�. Pervazs�zca davran��lar sonunda kapat�lmalar�na

neden oldu. Geli�me y�llar�ndaki faaliyetler ilkin dikkat çekmese de bunlar, Bulgarlar�n

bilinç alt�nda yerle�iyordu. Birli�e üye Türk gençleri hissi hareket ediyordu. Baz�lar�n�n

da Türkiye’dekilere ho� görünmek için yapt��� kimi hareketler te�kilat�n aleyhine

geli�meye ba�lad�. Siyasi bir emeli olmayan Turan gençlerinin ço�unun pek az� rü�tiye

tahsili yapm��t�. Ancak gençlik siyasi kabiliyete sahip olmasa da fa�ist yönetimin

güçlendi�i y�llarda takibattan kurtulamam��lard�r.435 Birli�in da��lmas�nda Turan

mensuplar�n�n �slami kayg�lar�n�n olmay��� ve onlar�n Osmanl� gelene�inden gelen

muhafazakar Türk toplumu kar��s�nda kutupla�mas� etkili olmu�tur.436

433 Keskio�lu, a.g.e., s.121-123; �im�ir, a.g.e., s.104-105.434 Keskio�lu, a.g.e, s.116; �im�ir, a.g.e., s.105-106. Örne�in �erif Alyanak’�n Rodop gazetesinde yazd���“Turan Dernekleri �nk�lab�n Birer K��las� Olmal�d�r” ba�l�kl� yaz�s�. Keskio�lu, a.g.e., s.116.435 Balkanl�, a.g.e., s.311-312. 1928 Muallimler Birli�i kongresinde Lom ve Vidinli Turanc� gençler birtemsil düzenlemi�lerdi ve buna Bulgar askeri bandosu da kat�lacakt�. Temsilde piramit olu�turulacakt� vebütün gençler Türk bayra�� tutuyorld�. Herkeste Türk bayra��n�n olmas� Bulgarlar üzerinde olumsuz tesiryapaca��ndan piramidin tepesindeki gence Bulgar bayra�� da verilerek karde�lik mesaj� verildi ve muhtemelbir provokasyonun önüne geçilmi� oldu. Balkanl�, a.g.e., s.311-312.436 Ahmet, a.g.m., s.388-389.

Page 136: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

126

461. Türk Ö�retmenler Birli�i

Prenslik döneminde Türklerin ekonomik, sosyal, kültürel bir çok s�k�nt�s� vard�.

Bunlardan biri de e�itim sorunuydu. Türk az�nl�k okullar� da��n�k ve peri�an haldeydi.

Ö�retmenler kalifiye de�ildi ve e�itim-ö�retim düzensiz i�liyordu. E�itim i�lerini her

okulun encümen kurulu düzenleniyordu ve her encümenin de kendi program� vard�. ��te

bu e�itim i�lerini bir düzene koyabilmek amac�yla Bulgaristan Türk ayd�nlar�,

ö�retmenler birli�i te�kilat� kurma fikrini geli�tirdiler.437 Bu te�ebbüsün geli�mesinde

�smail Gasp�ral�’n�n görü� ve telkinleri de etkili oldu.438 Birlik fikrini Türklerin

ç�kard�klar� gazeteler de i�ledi. Filibe’de R�za Pa�a’n�n Gayret gazetesi bu konuda yaz�lar

yazd�. Ali Fehmi Bey’in gazeteye girmesiyle konu daha da olgunla�t�. Ancak Gayret, bir

süre sonra kapan�nca Ali Fehmi tek ba��na Muvazene gazetesini yay�nlamaya ba�lad�.

Gazete, 1895’de kurulmu� olan Bulgar Ö�retmenler Birli�i’ni örnek alarak konuyu

i�ledi.439 Bundan sonra kongrenin toplanmas� safhas�na geçildi. Toplan�lacak yer

konusunda bir kaç ayl�k haz�rl�k evresi geçti. Kongre için umum Bulgaristan Türk

muallimlerine ça�r�da bulunuldu. Ancak yer s�k�nt�s� tam olarak halledilmemi�ti. Bunun

için önce Kö�kler Bo�az�’nda k�rda toplan�ld�. Sonra 31 Temmuz-4 A�ustos 1906

tarihinde �umnu’da saat Camii’nin avlusunda toplan�labildi. Kongreye tüm ö�retmenler

kat�lmad�ysa da Varna’dan Vidin’e kuzey Bulgaristan’da 14 yerden 26 ö�retmenin

i�tirakiyle as�l toplant� yap�ld�. Böylece Muallimin-i �slamiye Cemiyet-i �ttihadiyesi ad�

alt�nda Türk Ö�retmenler Birli�i kurulmu� oldu. Ba�kanl���na Tahir Lütfi Efendi getirildi.

Kongrede, okullar�n e�itim programlar�n�n birle�tirilmesi, gereken reformlar�n yap�lmas�,

ders kitaplar�n�n haz�rlanmas� konular� karara ba�land�.440 Birli�e üye ö�retmenlerin

say�s� bundan sonra giderek artt�. Birlik, Bulgar kanunlar�n�n Türk az�nl��a tan�d��� hak ve

hukuk konusunda gere�inin yap�lmas�na çaba gösterdi. Y�k�l���na kadar bir çok kongre

tertipleyerek Türk e�itiminin sorunlar�na çözüm bulmaya çal��t�.

437 Keskio�lu, a.g.e., s.99; �im�ir, a.g.e., s.95. Türk e�itiminin çarp�kl���n� göstermesi bak�m�ndan Türkayd�n� Ahmed �hsan �öyle der: 1906 senesine kadar Bulgaristan’�n hemen her taraf�nda gerek ilkokullardave gerek rü�tiyelerde verilen dersler, okunan kitaplar muallimin fikrine tabi olup hiç birisi di�erinebenzemiyordu. Keskio�lu, a.g.e., s.99.438Turan, “Bulgaristan’da Prenslik Döneminde Türklerin Sosyal ve Siyasal Kurumla�ma Çal��malar�”, s.97.439 Pars Tu�lac�, Bulgaristan ve Türk Bulgar �li�kileri, Cem Yay, �st, 1984; Keskio�lu, a.g.e., s.99.440 Turan, a.g.e., s.95; Keskio�lu, a.g.e., s.100; Tu�lac�, a.g.e., s.216. Abdülhamid istibdad� Bulgaristan’dabaz� çevrelerde etkili oluyordu. �umnu encümen reisi Hac� Hamdi, toplant� için bir okul tahsis etmedi�i gibi�umnu ö�retmenlerinin de Kongreye gitmelerine izin vermedi. Keskio�lu, a.g.e., s.100.

Page 137: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

127

Türk Ö�retmenler Birli�i, faaliyetlerini geni�letmek amac�yla dergiler yay�nlad�. I.

Dünya sava��ndan önce “Yeni Mektep” adl� bir dergi ç�karmay� planlad� ancak sava�

dolay�s�yla ertelenmek zorunda kal�nd�. Sava� sonras� 1921 K�zanl�k Kongresi’nde

“Terbiye Oca��” isimli bir dergi ç�kar�lmas� karar� ald�. 1923 �slimye Kongresi’nde ise

derginin ad� Muallimler Mecmuas� olarak de�i�tirildi. Dergide Osman Nuri Peremeci,

Mehmet Masum, �erif Alyanak, Hasip Safveti, Besim Hilmi Çakalo�lu, Haf�z Abdullah

Fehmi Meçik gibi Türk gençlerinin Bat� kültürü ile yeti�meleri için emek harcayan ülkücü

ö�retmenler yaz�lar yazd�lar. Dergi, gençlerin sosyalle�mesine önemli katk�larda

bulunmu�tur.441 Atatürk devrimlerini örnek alan Ö�retmenler Birli�i, ça�da� e�itim

anlay���n� benimsemi�, bu konuda okul encümenleriyle i�birli�ine gitmi�tir. Her okulun

encümeni kendi ba��n�n çaresine bak�yordu. Birlik, tüm Bulgaristan Türklerinin e�itimi

için örnek al�nacak merkezi bir otorite görevi icra etti. E�itimde birli�in sa�lanmas�nda

önemli ilerlemeler sa�lad� ve böylece encümenlerin i�ini kolayla�t�rd��� gibi ö�retmen-

encümen i� birli�i yayg�nla�t�. Birlik, Atatürkçü bir Türk geçli�i yeti�tirebilmek amac�yla

devrimlerin tümünü benimsedi ve uygulamaya çal��t�.442 Türkiye’de Harf ink�lab�n�n

yap�ld��� ö�renilince 1928’de Lom kasabas�nda yap�lacak olan kongrede bu konu ele

al�nd� ve yeni alfabeye geçilme karar� al�nd�. Türk az�nl���, Türkiye’deki soyda�lar�ndan

geri kalmamal�yd�. Ayr�ca bu kongrede birli�in ad� “Türk Muallimler Cemiyeti” olarak

de�i�tirildi.443

Cemiyet, yo�unlukla ö�retmenlerin birli�i olsa da zaman içinde Türk ayd�nlar�n� da

içine alan bir kurulu� olarak varl�k gösterdi. Cemiyete, Abdülhamid taraftarlar� ku�ku ile

bakarak uzak durdular.444 Ö�retmenler Birli�i’nin haz�rlad��� ders kitaplar� Türklerin milli

�uurunu güçlendirmesi bak�m�ndan 1924 ile 1933 aras� Birli�in faaliyet gösterdi�i süreçte

etkili oldu. Baz�lar� Bulgar sansüründen geçse de okutulabilenler amac�na ula��yordu.

Sonuçta Ö�retmenler Birli�i Türklü�ün ya�at�lmas�nda büyük hizmetleri oldu. K�sa

zamanda Türk e�itimine damgas�n� vurdu. Bulgaristan’da Türk kültürüne, az�nl���n

bulundu�u zor �artlar alt�nda hizmet etti.445 Ancak 1933 Rusçuk’daki 23. kongresinden

sonra Bulgar hükümeti taraf�ndan da��t�ld�.

441 Keskio�lu, a.g.e., s.108-109; Tu�lac�, a.g.e., s.216.442 �im�ir, Bulgaristan Türkleri, s.90-91.443 �im�ir, a.g.e., s.129; Keskio�lu, a.g.e., s.106.444 Turan, a.g.e., s.96.445 �im�ir, a.g.e., s.98; Keskio�lu, a.g.e., s.107.

Page 138: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

128

462. Dini �slam Müdafileri Cemiyeti

Harf devrimine Bulgaristan Türkleri geçme karar� al�nca, Türklerin geli�imini, ça�a

ayak uydurmas�n� engellemek amac�yla Bulgaristan, ba� müftülü�e tutucu biri olan

Hüseyin Hüsnü Efendi’yi getirdi. Hüsnü Efendi, Dini �slam Müdafileri Cemiyeti’ni ise

1933 y�l�nda kurdu. Cemiyetin amac�, Atatürk ink�laplar�n�n Türkler aras�nda kabul edilip

yayg�nla�mas�n� önlemekti. Bu yönde cemiyet, “Medeniyet” adl� bir gazete yay�nlamaya

ba�lad�. Bulgarlarca da pompalanan cemiyet, Müslümanlar aras�nda ç�kan ikililiklerin,

anla�mazl�klar�n derinle�mesine neden oldu. Bir tarafta �slam’� korumak amac�yla kimi

çekinceleri olan bir grup, di�er tarafta Anavatan’daki geli�melerden geri kalmak isteyen

bir grup. Bu durum da Bulgarlar�n i�ine gelmekteydi. Cemiyetin etkinli�iyle baz�

okullarda eski yaz�yla tedrisat devam etti.446

463. Alt�n Ordu

�umnu’dan Hac� Ali Topuz’un o�lu Hüseyin Topuz taraf�ndan, Almanya’da

bulundu�u s�rada Alman gençlerinin faaliyetlerinden esinlenerek 1927’de �umnu’da Türk

milli kültürünü ya�atmak amac�yla kurulan dernektir. Lise ve yüksek tahsillilerin üye

olabildi�i derne�in siyasi bir amac� yoktu. Dernek muhafazakar Türk bas�n� taraf�ndan

Kemalist damgas�yla ele�tiri ya�muruna tutuldu. �sminin farkl� anlamlar ta��mas�yla da

k�sa sürede gözden dü�tü ve kapand�. Alt�n Ordu, Bulgaristan Türklerinin dini, kültürel

varl�klar�n� tespit edip korumak, ayr�ca Türk dilini incelemek, masal ve atasözlerini

derleyerek folklorik ara�t�rmalar yapmak amac�yla kurulmu�tu.447

464. Cemiyet-i Hayriye-i �slamiye

Rusçuk’da 1906 y�l�nda kurulan derne�in amac� hay�r faaliyetlerinde bulunmakt�r.

Fakir ve öksüz talebelere, muhtaç kimselere yard�m eden dernek, 1907’de 54 maddelik bir

tüzük haz�rlad�. Tüzükte, ö�rencilerin elbise ve kitap masraflar�n�n kar��lanmas�,

üniversite ö�rencilerine borç para verilmesi, okul kitaplar�n�n bast�r�lmas�, ders araç-

gereçlerinin tedarik edilmesinde Ö�retmenler Birli�i ile i�birli�i yap�lmas�, gençlere

446 Ahmet, a.g.m., s.389; �im�ir, a.g.e., s.152-153.447 Keskio�lu, a.g.e., s.124.

Page 139: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

129

meslek edinmelerinde yard�mc� olmak gibi hususlar kabul edildi. Dernek, Bulgaristan’�n

her yerinde �ubeler açt�. Gelir sa�lamak amac�yla tiyatroculuk, kurban derisi toplama

faaliyetleri yap�ld�.448

465. Di�er Dernekler

1984-89 y�llar� aras�nda Bulgar zulmü alt�ndaki Türklerden bir grup 1988’de

“Bulgaristan Ba��ms�z �nsan Haklar� Derne�i”ni kurdu. Kurucu üyelerinden bir ço�u iç

sürgüne, göçe zorlanmas�na ve Bulgarlar�n a��r tacizine ra�men dernek, mücadelesine

devam etmi� ve bir çok üye kaydetmi�tir. 1988’in sonunda Türklerin medeni haklar�n�

savunan “�nsan Haklar� Demokratik Birli�i” kuruldu. Benzer �ekilde �slam’�n bask� alt�na

al�nmas� ve asimilasyon kampanyas�na kar�� koymak amac�yla kurulan dernek, çok say�da

üye kazand� ancak yasal olarak tan�namad�. Ayn� amaçlarla 1989’da kurulan son dernek

ise, “1989 Viyana Deste�i Derne�i(VDD89)” dir. Bu üç derne�in Bulgar komünist

rejiminin sona ermesine yak�n kurulmalar�, Rusya’da uygulanan Glasnost’un da etkisiyle

faaliyetlerini geni�letebilmi� ve destek bulabilmi�lerdir.449

466. Bulgaristan’da Yeni Dönemde Kurulan Türk Dernekleri

4650. Türk Dil ve Kültür Derne�i

Türklerin kültürel kimliklerini korumak, ilmi eserler yay�nlanmak, konferanslar,

paneller, folklor gösterileri düzenlemek, Türk bölgelerindeki kitapl�klara Türkçe eserler

edindirmek, Türk dili dergileri yay�nlamak, Bulgaristan Türk �air ve yazarlar�n�n

eserlerini basmak gayeleriyle �umnu’da kurulan dernek, Türkiye ile geli�imleri

konusunda yak�n i�birli�ine girmek istemektedir. Türk Dili ve Kültür Derne�i

çal��malar�nda, HÖH ve Bulgaristan’�n di�er Türk kültür dernekleriyle birlikte hareket

etmektedir. Dernek, Razgrad, Hac�o�lu, Pazarc�k ve Eski Cuma’da �ubeler açt�. Dernek

ba�kan� Resmi �erif, Türk devleti ve Türkiye’deki kültür dernekleriyle kurulacak i�birli�i

ile Türk kültürünün Bulgaristan’da ebedi olarak ya�at�laca��n� belirtmektedir.

448 Turan, a.g.e., s.95; Keskio�lu, a.g.e., s.124-125.449 Poulton, a.g.e., s.185-187.

Page 140: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

130

Derne�in çal��malar� ise; Türkçe e�itimin ça�da� yöntemlerle yap�lmas�na ve okul

araç-gereçlerinin haz�rlanmas�na yard�mc� olmak, Türk a��z ve �iveleri üzerinde ilmi

ara�t�rmalar yapmak, “Türk Dili ve Kültürü” dergisi yay�nlamak, kitap, gazete, radyo ve

tv yay�nlar�nda ar� bir Türkçe’nin kullan�lmas�n� sa�lamak olarak say�labilir.450

Bunun d���nda Bulgaristan Türklerinin ba� müftüsü Nedim Gencev taraf�ndan kurulan

“�slam Kültürünü Ara�t�rma Vakf�” ile451 �umnu’da kurulan “Türk Kad�nlar Derne�i”ni

sayabiliriz.452

450 “Bulgaristan Türklerinin Kimlik Sava��”,Yeni Bat� Trakya, say�:124(Ocak-�ubat 1994), s.27.451 Özgür, a.g.e., s.58.452 Ay�n Tarihi(Temmuz 2000)

Page 141: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

BE��NC� BÖLÜM

5. KOSAVA

Kosova, etnik ve siyasi yap�s� itibariyle özelikle Arnavutlar� ilgilendiren bir bölgedir.

Ancak az da olsa bölgede Türk nüfusunun varl��� dolay�s�yla Türkleri de

ilgilendirmektedir. Kosova, Yugoslavya döneminde özel statüye sahip özerk bir bölgeydi.

Yugoslavya’n�n da��lmas�yla Kosova, bir sorun olarak dünyan�n gündemine girdi.

Asl�nda sorunun ba�lang�c� 20. yy’l�n ba�lar�na kadar gider. 1913 Londra ve 1919 Versay

Konferans� sonucu Arnavutluk devletinin s�n�rlar� çizildi. Ancak bölgede yo�un bir

Arnavut nüfus Arnavutluk s�n�rlar�n d���nda b�rak�ld�. Arnavutlar ba�ta S�rbistan olmak

üzere di�er Balkan devleri s�n�rlar� içinde ya�amak zorunda kald�.453

Kosova’n�n 1990 y�l�na kadar uzanacak olan statüsü Tito Yugoslavya’s�nda 1945-46

tarihlerinde tespit edildi. Kosova’n�n etnik yap�s� dolay�s�yla Arnavutluk’la birle�me

görü�ü ortaya at�ld�ysa da zaman�n iç ve d�� �artlar� buna müsait olmad���ndan S�rbistan

s�n�rlar� içinde özerk bir il olarak kalmas� kararla�t�r�ld�. Buna göre S�rbistan, 3 Eylül

1945’te ç�kard��� bir yasayla Kosova-Metohija özerk ilini ilan etti. Yugoslavya da

1946’da ç�kard��� yeni anayasayla bu yeni düzenlemeyi onaylad�. S�rbistan da kendi

içinde 1947’de kabul etti�i anayasayla Kosova’n�n kendi kültürel geli�imini sa�lamas�,

bütçesini planlamas� gibi özerk haklara daha ayr�nt�l� tan�m getirdi.454

Yugoslavya, alt� federe devlet ve iki özerk bölgeden olu�mak üzere bar�nd�rd��� tüm

milletlere ya�am hakk� tan�m��, kültürlerini geli�tirme f�rsat� vermi�tir. Ancak komünist

Yugoslavya kuruldu�u ilk y�llarda �slam’� bask� alt�na ald�. �eriat mahkemeleri 1946’da,

Kursan kurslar� 1950’de, tekkeler 1952’de kapat�ld�. Bunun yan�nda Türk varl���na vurgu

yap�ld�. 1951’de Türkler, ulusal az�nl�k ilan edildi ve yeni Türk okullar� aç�ld�. Türklerin

453 H. Bülent Olcay, “Kosova: Nereden Nereye ?”, Avrasya Etüdleri, say�:17(�lkbahar-Yaz 2000), s.14.454 Noel Malcolm, Kosova, çev., Özden Ar�kan, Sabah Kitaplar�, �stanbul, 1999, s.375.

Page 142: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

132

öne ç�kar�lmas�, Müslüman Arnavutlar� da Türklerin yan�na celbetti. Nitekim 1948’de

Kosova’da Türk olarak kayda geçen insan say�s� 1.315 iken bu say� 1953’de 34.585’e

ç�kt�. Görünü�te tüm bu yap�lanlar Türk az�nl���n lehine uygulamalar gibi görünse de

asl�nda bu, etnik mozai�e sahip Yugoslavya’da böl ve yönet ilkesinin uygulanmas�yd�.

Ard�ndan 1953’de Yugoslavya-Türkiye aras�nda geni� kapsaml� bir göç anla�mas�

imzalanmas�, bölgeden yo�un Türk ve Arnavut nüfusun göç etmesine sebep olacakt�r.455

Yugoslavya bir yandan menfi uygulamalarla iktidar�n� sa�lamla�t�rmaya çal���rken,

müspet uygulamalarla da halk�n yönetime olan güvenini sa�lamaya çal��m��t�r.

Kosova’da 1951’de Türkçe e�itime ba�land�, Türk dili di�er dillerle resmi ve e�it dil

kabul edildi. Türklerin ya�ad��� köy ve kasabalarda Türkçe e�itim veren ilkokul ve liseler,

1962’de Prizren Yüksek Pedagoji okulunun Türk Dili ve Edebiyat� bölümü aç�ld�. Bölüm,

1974’de Pri�tire üniversitesine ba�l� Türkoloji fakültesine dönü�türüldü. 1969’da

Pri�tine’de haftal�k Türkçe Tan gazetesi yay�n hayat�na girdi. Gazetenin etraf�nda

“Çevren” kültür ve edebiyat dergisi ve “Ku�” çocuk dergisi, “Ç��” kültür sanat dergisi

ç�kt�. Radyo ve televizyonlarda Türkçe yay�n saatleri artt�r�ld�.456

Kosova, S�rbistan içersinde özerk bir bölge olmas�na ra�men S�rbistan, bölgeyi daha

çok kontrolü alt�na alma e�iliminde olmu�tur. Buradan 1963’de Kosova’n�n anayasal

statüsü federal düzeyde tamamen ortadan kald�r�larak, S�rbistan’�n iç düzenlemelerine

ba�l� otonom bir bölge oldu.457 Bu arada Balkanlar�n en güçlü milliyetçiliklerinden olan

Arnavut milliyetçili�i Kosova’da giderek yükseliyordu. Kosova’n�n S�rp yönetiminde

olmas� yönetim kademelerinin de büyük ço�unlu�unun ellerine geçmesini sa�lam��t�. Bu

da Arnavutlar�n siyasi h�rslar�n�n artmas�n� kamç�l�yordu. Yugoslav idaresinde Arnavut

ileri gelenlerinden Mehmet Hoxha(Hoca) Nisan 1968’de; “Neden 1.2 milyon Arnavut tam

özerkli�e kavu�mu� de�ilken 370 bin Karada�l�n�n kendi Cumhuriyeti var” sorusuyla

Kosova’n�n Arnavut idaresinde bir cumhuriyet olmas� gerekti�ini savunuyordu.458

Böylece Arnavutlar�n cumhuriyet talebiyle ayaklanmalar� ba�lad�. Bunun sonu ancak

me�hur 1974 anayasas�n�n kabul edilmesiyle al�nd�. Arnavutlar kendi dillerinde e�itim

hakk�, üniversiteye sahip olma, Arnavutlukla kültürel ili�kiler kurma, Kosova bayra��n�n

455 Malcolm, a.g.e., s.381.456 Arif Bütüç, “Kosova’da Türk Varl���”, Balkanlar’da Türk Kültürünün Dünü-Bugünü-Yar�n�Uluslararas� Sempozyumu, TC. Uluda�Üniversitesi Yay, Bursa, 2002, s.164-165.457 Malcolm, a.g.e., s.382; Olcay, a.g.e., s.13.458 Malcolm, a.g.e., s.383.

Page 143: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

133

yan�na kendi bayra��n� çekebilme, ba�kanl�k konseyinde temsil edilebilme, S�rbistan’�n

Kosova’yla ilgili alaca�� kararlar� veto edebilme gibi çok geni� ayr�cal�klar elde ettiler.459

1974 anayasas�yla Kosova, Yugoslav devlet organlar�nda imtiyazl� yar� devlet muamelesi

görmeye ba�lad�. Buralara kendi temsilcilerini gönderebildiler. 1974’e dek özerk bölge

yasalar�n� S�rbistan ç�kar�yordu. �imdi ise Kosova kendi anayasas�n� ç�karabilecekti.

Böylece Kosova’ya, bir çok bak�mdan Yugoslavya içindeki alt� cumhuriyetin sahip

oldu�u e�it statü tan�nm��t�r.460

Arnavut milliyetçili�i, ayn� dinden olmalar�na ra�men Türkleri olumsuz yönde

etkilemi�tir. Arnavutlar�n, Kosova’y� Arnavutla�t�rma emelleri Türkleri de zamanla

asimile etti. 1951’de Türk okullar� aç�lmas�na ra�men Arnavutlardan gelen bask� sonucu

Türkler, çocuklar�n� Arnavut okullar�na göndermeye ba�lad�lar. Zamanla okullar� kapanan

Türk az�nl�k, asimile olmamak için çocuklar�n� S�rp okullar�na göndererek varl�klar�n�

korumu�lard�r.461 Ayn� dine mensup olma, Türklerle Arnavutlar� birbirine yak�nla�t�rm��,

evlilik yoluyla kayna�m��lard�r. Ancak bu durum zaman içinde bir çok Türk’ün Arnavut

yaz�lmas�na sebebiyet vermi�tir. A�a��da nüfus bölümünde görece�imiz gibi Türk nüfus

ile Türkçe konu�an nüfus aras�nda çok fark vard�r.

Kosova’n�n günümüzde de belirsizli�i devam eden statüsünün bozulmas�, S�rp

milliyetçili�ini kullanarak k�sa zamanda yükselen Slobodan Miloseviç’in S�rbistan devlet

ba�kan� olmas�yla ba�lar. Miloseviç, Kosova’n�n Türk hakimiyetinde oldu�u dönemi

h�nçla S�rplara hat�rlatan ve Kosova sorununu siyasi malzeme yapan politikas�yla

Tito’dan sonra Yugoslavya’n�n ba��na geçen en etkili devlet ba�kan�yd�. Muhalefeti

susturarak komünist partisini ele geçiren Miloseviç, S�rbistan, Kosova, Voyvodina ve

Karada�’�n oylar�n� alm��t� ancak tam anlam�yla iktidar olabilmesi için bir cumhuriyeti

daha kazanmas� gerekiyordu. Ancak bu gerçekle�emeden Yugoslavya da��ld�. Önce

Slovenya ve H�rvatistan ard�ndan Bosna-Hersek ba��ms�zl���n� ilan etti. Makedonya

kans�z bir �ekilde federasyondan ayr�ld�. Ancak Kosova’n�n tüm devlet kurumlar�

459 Uzgel, a.g.m., s.509.460 Malcolm, a.g.e., s.385-386; Olcay, a.g.e., s.13. 1974 anayasas�n�n 1. ve 2. maddelerinde Kosova’n�n,federasyonu olu�turan anayasal bir parça oldu�u ve 5. maddesi de Kosova’n�n kendine ait bir bölgesi ver�zas� olmadan de�i�tirilemeyecek s�n�rlar� oldu�unu belirtir. Olcay, a.g.e., s.17.461 Kut, Balkanlar’da Kimlik ve Egemenlik, s.231.

Page 144: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

134

S�rbistan’�n eline geçmi�ti ve böyle bir ayr�lma �ans� yoktu.462 Kosoval� Arnavutlar,

Yugoslavya bunal�m�nda da��lman�n gerçekle�mesiyle ba��ms�zl�k hayal ediyorlard�.

Oysa S�rbistan, Kosova’n�n özerk statüsüne 1989’da son vererek 1974’deki Kosova’n�n

anayasal statüsünü tamamen yok etti. Bunun üzerine Kosova Parlamentosu’nun Arnavut

milletvekilleri 1990’da Kosova Cumhuriyeti’ni ilan ettiler. Devlet ba�kanl���na da

Kosova Demokratik Birli�i(LDK) ba�kan� �brahim Rugova’y� getirdiler. Arnavutlar

bundan sonra S�rbistan liderli�inde kurulan yeni Yugoslavya devletine sivil itaatsizli�e

ba�layarak devleti boykot ettiler. E�itim, sa�l�k vs. i�leri kendi imkanlar�yla yürüterek

pasif bir direni�e ba�lad�lar.463 Bu durumdan Türk az�nl�k ziyadesiyle etkilendi. Türkler,

Arnavutlarla S�rplar�n politik çat��malar�ndan uzak durmaya gayret etti ve a��r� giden

Arnavut milliyetçili�inden sak�nd�. Türkler az say�da olduklar�n�n bilincinde ve bir

özerklik elde edemeyeceklerinin fark�nda olarak iktidara sad�k kald�. Eskiden oldu�u gibi

anayasa ve kanunlar�n az�nl�klara verdi�i haklar� yeniden kazanmak umuduyla çocuklar�n�

devlet okullar�na göndermeye devam ettiler.464 1990 sonras� dönemde Arnavutlar i�lerini

kaybederken, Türkler i�lerine devam etmi� ve Pri�tine radyo ve televizyonunda Arnavutça

yay�nlar kalkarken Türkçe yay�nlara devam edilmi�tir. Bu faktörler, Türklere kar��

ho�nutsuzlu�u artt�r�rken Türklerin, Arnavutlar taraf�ndan Miloseviç yönetimi ile i� birli�i

yapt��� yönünde haks�z ithamlara maruz kalmalar�na neden olmu�tur.465 Buna tepki olarak

Türk milliyetçili�i de Arnavut milliyetçili�ine kar�� geli�meye ba�lad�. Öyle ki

Arnavutlar, Türk varl���n� inkar eder bir politikayla Türklere, Türkle�mi� Arnavutlar

olarak bakmaya ba�lad�. Bu nedenle de Türk toplulu�u da do�al olarak kendi ç�karlar�

do�rultusunda mücadele etmeye ba�lad�.466

462 Malcolm, a.g.e., s.399-402.463 Kut, a.g.e., s.150-151; Uzgel, a.g.m., s.509. Rugova ile LDK’n�n yürüttü�ü politika; �iddet içerenayaklanman�n önünü almak, Kosova sorununu uluslararas� hale getirmek ve seçimler ile say�mlar� boykotederek Kosova Cumhuriyeti devlet ayg�t�n� ana hatlar�yla olu�turarak S�rp yönetiminin me�rutiyetinisistemli biçimde reddetmektedir. LDK, Slovenya ve H�rvatistan’�n ba��ms�zl�k ilan etmesi üzerineYugoslavya içinde cumhuriyet statüsü kazanmak yerine tam ba��ms�zl�k hedefi benimsedi. Malcolm, a.g.e.,s.405-406.464 Altay Suray Recepo�lu, “Yugoslavya’da Türk Cemaati’nin Dini Meseleleri”, Yeni Türkiye, c.II,say�:16(Temmuz-A�ustos 1997), s.1829.465 Kut, a.g.e., s.233; Bilgehan A. Gökda�, “Balkan Türklü�ünün Dil ve E�itim Sorunlar�”, der., ErhanTürbedar, Balkan Türkleri Balkanlar’da Türk Varl���, ASAM, Ankara, 2003, s.314.466 Erhan Türbedar, “Tarihte De�i�en Siyasi ve Sosyal Dengeler �çinde Kosova Türkleri”, Balkan TürkleriBalkanlar’da Türk Varl���, der., Erhan Türbedar, ASAM, Ankara, 2003, s.81.

Page 145: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

135

Sonuçta biri ordusuna, polisine, yarg� organlar�na sahip S�rbistan iktidar�, di�eri

S�rbistan’�n illegal sayd��� Arnavutlar�n kurdu�u Kosova Cumhuriyeti olu�tu.467 1990’dan

1998 kadar S�rp yönetimine itaatsizlik politikas� tam ba��ms�zl��� elde etmede sonuç

vermeyince Arnavutlar, Kosova Kurtulu� Ordusunu(UÇK) kurarak silahl� direni�e

ba�lad�lar. Kar��l���nda da S�rplar�n sert tepkisi geldi ve Arnavutlara kar�� etnik temizlik

harekat� ba�lad�. Ancak Bat�, Bosna soyk�r�mna seyirci kalarak i�ledi�i hatay� telafi etmek

istercesine BM Güvenlik Konseyi’nin karar� olmadan NATO’yu harekete geçirdi ve

NATO, Mart 1999’da S�rbistan’� bombalamaya ba�lad�.468 Bat�l� devletlerin sorunu

çözmedeki kararl�l��� Miloseviç’e geri ad�m att�rd�.469 Bundan sonra S�rbistan, ABD’nin

dayatt��� plan� kabul etmek zorunda kald� ve bölgede bar��� sa�lamak üzere KFOR

(Kosova Force) uluslararas� gücü olu�turuldu. Kosova’n�n sivil yönetimi için de geçici

olarak UNMIK(United Nations Mission in Kosovo) uluslararas� yönetimi göreve

getirildi.470 KFOR’a Türkiye de bin ki�ilik bir birlikle kat�ld� ve Türklerin yo�un olarak

ya�ad��� Prizren, Pri�tine ve Mamu�a’da konu�land�. Ancak UNMIK, Kosova

seçimlerinde oy pusulalar�n� ödenek yoklu�u gerekçesiyle Türkçe basmamas�, Türkçe

ders saatlerinin azalt�lmas� gibi uygulamalarla Türk kar��tl��� sergilemektedir. Türk

az�nl�k, nüfusu itibariyle bu tip uygulamalara maruz kalarak 1974’deki statülerinin dahi

gerisine dü�ürüldü. Türkçe, ancak yar� resmi dil olarak kabul edildi.471

Türklerin, BM’nin demokratik, çok kültürlü yeni bir Kosova in�a etme çal��malar�nda

d��ar�da b�rak�lmak istenmesine kar��n Türk az�nl�k, sosyo-kültürel ilerlemeler

kaydederek Kosova’da varl���n� devam ettirme gayreti içersindedir. Sava� ortam� ve kaos

içinde Türk gençleri ve ayd�nlar� bir araya gelerek 10 Ocak 1999’da “Sofra” kültür sanat

dergisini ç�karmaya ba�lad�lar. Bir süre sava� dolay�s�yla yay�n� durdurulsa da Eylül’de

467 Recepo�lu, a.g.m., s.1830.468 Uzgel, a.g.m., s.509.469 Kut, a.g.e., s.147.470 Uzgel, a.g.m., s.509.471 Kut, a.g.e., s.234-235; Uzgel, a.g.m., s.513. UNM�K, seçim ve nüfus kay�t formlar�nda �ngilizce,Arnavutça ve S�rpça’ya yer verirken, Türkçe’yi görmezden gelmi�tir. Türk toplumu da bunu protesto ederekUNMIK’in �srarla Türkçe el ilanlar�yla yapt�klar� kay�t ça�r�lar�na kat�lmad�lar. Nedim Yalç�n, “KosovaSeçimlerinde Türkler Kay�t D���”, Zaman(21 Temmuz 2000). Bosna sava��ndan sonra Türkiye-S�rbistanili�kilerinde yak�nla�ma meydana geldi. Türkiye, az�nl�k politikas�nda devletlerin toprak bütünlü�ününkorunmas�ndan yanad�r. Kosova sorununda da, S�rbistan’�n toprak bütünlü�ünün korunmas�ndan yana tav�rsergilemi�tir. Bu tutum Arnavut ve Türk az�nl�k aras�nda ho�nutsuzlu�a sebebiyet verdi. Arnavutlartaraf�ndan Türkiye, adeta S�rplarla i�birli�i içinde gözüktü. Türk az�nl�k için ise Türklere haklar�n�ntan�nmas� konusunda Türkiye, etkin bir siyaset yürütemedi. Uzgel a.g.m., s.511; Hasan Ünal, “KosovaSeçimleri ve Türkler”, Zaman(21 Temmuz 2000)

Page 146: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

136

tekrar ç�kmaya ba�lad�. Derginin amac� Kosova Türkleri’nin kültürünü, dilini, tarihini,

gelenek ve göreneklerini, sanat�n� ya�atarak gelecek nesillere aktarmakt�r. Türk varl���

yads�nmak istenirken Mehmet Bütüç, “Yeni Dönem” adl� Türklerin ilk ba��ms�z

gazetesini 24 Kas�m 1999’da ç�karmaya ba�lad�. Gazete, Türklerin haklar�n� savunurken

UNMIK’in haks�z uygulamalar�n� da ele�tirdi. Yine Bütüç, kendi giri�imleriyle Nisan

2002’de Kosova’da ilk Türk radyosunu kurdu.472

Günümüzde ise siyasi belirsizlik içindeki Kosova’n�n nihai statüsü

belirlenememektedir. Arnavutlar en az�ndan tam ba��ms�z bir Kosova devletinden

yanad�r. Uluslararas� toplum ise, ba��ms�z bir Kosova’n�n Arnavutluk’la birle�me ihtimali

ile S�rbistan içinde ayr�cal�kl� bir bölge olarak kalmas� aras�nda kalarak, süreci

olabildi�ince uzatmaktad�r. Taraflar ise birbirlerine kesinlikle taviz vermek

istememektedir. Haziran ay�nda UNM�K ba�kan� Soren Jessen Petersen ise, Kosova’daki

siyasi temsilcilerin, nihai statü müzakerelerine daha fazla önem vermeleri için yerel

seçimlerin 12 ay ertelendi�ini aç�klamaktad�r.473 Kosova sorununun özünde S�rplar için

büyük S�rbistan, Arnavutlar için büyük Arnavutluk hayali vard�r. Her iki toplum için de

Kosova, vazgeçilmezdir.474

S�rbistan Radikal partisi ba�kan� Tomislav Nicolic, S�rbistan’�n Kosova’dan

vazgeçmedi�ini, “Kosova için sava�aca��z” tehdidiyle göstermektedir. Kosova S�rplar�

lideri Oliver �vonovik ise Belgrad’�n Kosova’ya yönelik siyasetini desteklediklerini

belirterek, Kosova S�rplar�n�n halk oylamas� ile ya�ad��� bölgenin S�rbistan’a

ba�lanmas�n� isteyeceklerini belirtmektedir. S�rplar, BM ve KFOR’dan da �ikayet ederek

ya�am haklar�n� k�s�tlad�klar�n� iddia etmektedirler. Bu �artlar alt�nda Türk az�nl���n hangi

statüde olaca�� daha da belisizdir.

Kosova’n�n nihai statüsünü belirlemek için en üst düzey toplant� ise 24 Temmuz

2006’da Viyana’da gerçekle�ti. Arnavut ve S�rp taraflar�n�n bir araya geldi�i

müzakerelerde Arnavutlar, tam ba��ms�zl�ktan ödüz vermediler. S�rp taraf� da buna

472 Bütüç, a.g.m., s.165-166.473 Ay�n Tarihi(Haziran 2006). S�rplar 1912’de kazand�klar� Kosova topraklar�nda zaten ço�unlu�u S�rpolmayan bir nüfusun ya�amakta oldu�u gerçe�ini bir türlü anlamak istememektedirler. Malcolm, a.g.e.,s.412.474 Kut, a.g.e., s.149.

Page 147: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

137

�iddetle kar�� ç�kt�. Ev sahibi Avusturya ise soruna gerçekçi yakla��lmas� gerekti�i

üzerinde durdu. Böylece 7 y�ld�r BM yönetiminde olan Kosova’n�n gelecekte de statüsün

ne olaca�� yine belirsizli�ini sürdürmeye devam etmektedir.475

50. Kosova Türklerinin Nüfusu

Kosova, Osmanl� döneminde Makedonya co�rafi bölgesinde bir vilayetti. Makedonya,

Balkanlar’da yo�un Türk nüfusunun ya�ad��� bir bölgeydi. Ancak buradaki hakimiyet

kaybedilince yüz binlerle ifade edilen insan Anadolu’ya göçtü. Sadece 1912-1914 y�llar�

aras�nda Makedonya da dahil 302.907 Türk Kosova’dan göç etti.476 Bu göçlerle birlikte

1912-1918 döneminde Kosova’n�n toplam Müslüman cemaati(Türk, Arnavut, Bo�nak)

yakla��k 250-350 bin aras�nda oldu�u tahmin edilmektedir.477

II. Dünya sava�� ve sonras�ndaki dönemlerde ise Kosova nüfusunda büyük

hareketlenmeler ya�anm��t�r. Sava� s�ras�nda çok say�da Arnavut bölgeye ak�n ederken,

bir çok S�rp ve Karada�l� da bu bölgeden sürüldü.478 1948’de Türk nüfusu siyasal

çat��malar dolay�s�yla adeta dibe vurdu ve 1315 olarak gösterildi.479 Yugoslavya

Komünist Partisi, az�nl�k sorununa çözüm için en iyi yolun göç olmas�na karar verdi ve

1945-1966 aras�nda Yugoslavya’dan tahminen 296 bin ki�i Türkiye’ye göç etti. Ço�u

Makedonya’dan olmak üzere Kosova için bu rakam�n 100 bin oldu�u dü�ünülmektedir.480

Bu dönem de Yugoslavya Federal �statistik Kurumu’nun verdi�i resmi rakamlara

bakt���m�zda Kosova’da Türk nüfusunu 1953’de 34.583, 1961’de 25.764 ve göçlerden

sonra 1971’de 12.444 olarak görüyoruz.481 Bir önceki say�ya göre azalman�n nedeni,

Kosova’da iktidar� ele geçiren Arnavut milliyetçilerinin yo�un bask�s� olmu�tur. Yine

ayn� kurumun verilerine göre 1981’de 12.578 ve 1991’de 10.836 Türk’ün Kosova’da

ya�ad��� tespit edilmi�tir.482

475 http://www.zaman.com.tr/?bl=dishaberler&alt=&trh=20060725&hn=315637476 Türbedar, a.g.m., s.74-75.477 Popoviç, a.g.e., s.221.478 Malcolm, a.g.e., s.373.479 Cemali K. Tunal�gil, “Yugoslavya Türkleri ve Bugünkü Konumlar�”, Yeni Türkiye, c.II,say�:16(Temmuz-A�ustos 1997), s.1826.480 Malcolm, a.g.e., s.381.481 Tunal�gil, a.g.e., s.1827.482 a.g.e., s.1826-1827.

Page 148: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

138

Türklerin inand�klar� rakam ise bu say�lar�n 4-5 kat� kadard�r. Yani 40 ile 60 bin

aras�nda bir rakam söylenmektedir. Bunun yan�nda Türkçe konu�anlar�n say�s�n�n ise 250

bin ile 400 bin aras�nda oldu�una inan�lmaktad�r. Bu rakam, Arnavutla�m�� Türkler ile

Türkçe konu�an Arnavutlar�n say�s�d�r. Kosova’da 2 milyon Arnavut’un ya�amas� Türk

nüfusun görmezden gelinmesine neden olmaktad�r. Arnavutlarla Türklerin k�z al�p

vermeleri, aralar�nda bir çe�it dayan��ma olu�turmu�tur. Bu nedenle bir çok Türk kendini

aç��a vermek istememektedir. Do�umlar da haliyle Arnavut nüfusu hanesine

yaz�lmaktad�r. Türklerin say� olarak inand�klar� rakam bu gizli Türk nüfusla birlikte 40-50

bine ç�kmaktad�r.483

Türklerin ya�ad�klar� yerler de giderek darald�. Bir çok Türk köyü Arnavutla�t�. Bugün

Türkler yo�un olarak Prizren, Pri�tine, Geylan, Kosova Mitroviças�, V�ç�rt�n ve

Mamu�a’da (tamam� Türklerden olu�an bir köy) ya�amaktad�rlar.

51. Kosova Türklerinin Hukuki Statüleri

Yugoslavya, Kosova Özerk Bölgesi için ilk hukuki düzenlemeyi 1948’de “S�rbistan

Halk Cumhuriyeti’nde Kosova-Metohija Özerk Eyaleti’nin Tüzü�ü” �eklinde yapt�.

Tüzükte, Kosova milletlerinin hak e�itli�i ile kendi dilinde konu�ma hakk� oldu�u

belirtiliyordu.484 Ancak Türklerin milli az�nl�k olarak tan�nmas� ise; Tito’nun, Enver Hoca

liderli�indeki komünist Arnavutlu�a, 1946’da Kosova’n�n Arnavutlu�a ba�lanmas�

gerekti�ini, ancak bunun için zamana uygun olmad��� ve Kosova S�rplar�n�n da buna haz�r

olmad���n� söylemesi ve bundan ho�nut olmayan Kosova ulusçu Arnavutlar� aras�nda

geli�en ba��ms�zl�k dü�üncesinin tehlikeli boyutlara ula�abilece�ini gören

Yugoslavya’n�n, Arnavutlar�n gücünü parçalamak için Türkleri Kosova’n�n asli unsuru

olarak tan�mas�yla olmu�tur.485 1970’de de Kosova meclisinde, “Dil ve Yaz�lar�n

E�itli�inin Gerçekle�tirilmesi”ne dair yasan�n kabul edilmesi ile Arnavutça, S�rpça ve

Türkçe’nin e�itli�i sa�lanm��t�r. Ancak Türkçe’nin kullan�m� Arnavutça ve S�rpça gibi

483 Süleyman Sefer Cihan, “Kosova Sorunu Paneli Muhte�emdi”, Yeni Bat� Trakya, say�:106-107(Ocak-�ubat 1992), s.6; Necdet Ertu�rul, “Kosova Türkleri Kan A�l�yor”, Yeni Bat� Trakya, say�:123(Kas�m-Aral�k 1993), s.51-53.484 �skender Muzbeg, “Hukuki Belgeler Çerceveside Kosova Türkleri”, Balkan Türkleri Balkanlar’da TürkVarl���, der. Erhan Türbedar, ASAM, Ankara, 2003, s.108.485 Emir Türko�lu, “Kosova Arnavutlar�n�n Milliyetçili�i”, Balkan Diplomasisi, der., Ömer E. Lütem-BirgülDemirta� Co�kun, ASAM, Ankara, 2001, s.111.

Page 149: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

139

kolektif bir hak yerine bireysel bir hak olarak tan�mlanm��t�r. Arnavut ve S�rp dillerinin

Kosova genelinde kullan�laca�� belirtilirken, Türk halk�, Kosova kurumlar�nda kendi

dilini kullanma hakk�na sahiptir denmi�tir.486 1974 tarihli Kosova Sosyalist Özerk Bölgesi

anayasas�nda ise Türk az�nl�k tam anlam�yla Kosova’n�n di�er halklar�yla e�it statüde ve

kurucu unsuru kabul edildi ve Türkçe, di�er dillerle birlikte hak e�itli�ine kavu�tu.487

Özerk bölgenin yasalar�, genel belgeleri, resmi gazete de Arnavut, S�rp ve Türk dilinde

özde� metinler olarak yay�nlanacakt�r.488 1974 anayasas� ile Tito, Kosova’da etnik bar���

sa�lamay� ba�arm��t�r ve bunu garanti etmi�tir. Türkçe dili ve yaz�s�n�n di�er dilerle olan

e�itli�ini kabul eden 1970’deki anayasal düzenlemenin ötesinde ba�ka bir yasa 1977’de

kabul edildi. Dil ve Yaz�lar�n Hak E�itli�i’ne dair yasada, e�itim-ö�retimde ve Kosova

idare organlar�nda somut bir �ekilde Türk dilinin kullan�m� söz konusudur.489

1989’a gelindi�inde ise Miloseviç yönetimindeki Yugoslavya Federal Cumhuriyeti,

Kosova halk�n�n tüm hukukunu alt üst etti, fiilen kulland��� haklar�n� ellerinden ald�.

Kosova’n�n %90’�n� olu�turan Arnavutlar ise bunun üzerine 1991’de ba��ms�zl���n� ilan

etti. Kosova’da S�rp ve Arnavut yönetiminden olu�an defacto çift ba�l� durum, 1999’daki

Kosova sava��na dek sürdü. BM öncülü�ünde kurulan Kosova yönetiminin misyonu ise

bölgede etnik gruplar aras�nda ho� görüye dayal� çok uluslu, çok kültürlü, çok dinli bir

toplum ve idare olu�turmak olmu�tur. Ancak gelinen bu noktada bu amaçtan uzak

olundu�u görülmektedir.490 Kosova’n�n nihai statüsünün ne olaca�� belirsizli�ini

korumaktad�r. UNMIK’in yapt��� mevcut yasa düzenlemelerinde 1974 anayasas�ndan geri

olmak üzere Türkçe ikinci planda yer alm��t�r. Buna göre, UNMIK düzenlemeleri

Arnavutça, S�rpça ve �ngilizce ç�kar�l�r denmektedir.

Kosova’n�n asli unsuru olmaktan ç�kar�lan Türkler için ihtimal dahilinde baz�

avantajlar da vard�r. Buradan, Kosova hükümetinin en az iki bakan� daima az�nl�klardan

seçilecektir ve Kosova meclis ba�kanl���na da bir üye Arnavut ve S�rp toplumlar�n�n

486 Muzbeg, a.g.m., s.112-113.487 Türbedar, a.g.m., s.88.488 Muzbeg, a.g.m., s.114.489 a.g.e., s.115.490 a.g.e., s.101.

Page 150: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

140

d���ndan seçilecektir hükümleri kabul edilmi�tir. A�a��da partiler k�sm�nda da görülece�i

gibi Türkler, iyi bir siyasetle yeni kurulacak Kosova ‘da yerlerini alabilirler.491

52. Kosova’da Türk Siyasi Partileri

520. Türk Demokratik Birli�i Partisi

1990’lar�n ba��nda Do�u blo�u ülkelerine gelen demokrasiden YFC’de etkilendi ve

çok partili düzene geçmeye ba�lad�. Toplumlar art�k partile�erek haklar�n�

arayabileceklerdi. Komünist düzende belli bir hukuku olan Türkler de YFC sonras�

düzende varl���n� sürdürebilmek için siyasi olu�um içine girdi ve 19 Temmuz 1990’da

Prizren’de “Türk Demokratik Birli�i” partisini kurdu. Partinin amac� Türk varl���n�,

gelene�ini, dinini, örf ve adetlerini ya�atmak, bunlar� yeni nesillere aktarmakt�r.492 Türk

kimli�ine vurgu yapan parti, Türklerin Arnavutla�mas�na kar�� ç�kmakta ve tüm etnik

gruplar� i� birli�ine ça��rmaktad�r. TDB, Arnavutlar�n 1990’da S�rp yönetimini boykot

etme ça�r�s�na kat�lmayarak Türklerin i�siz kalmalar�n�n önüne geçti. Arnavutlar�n,

Kosova’y� Arnavutla�t�rma politikalar�n�n kar��s�nda olan TDB, bu siyasetiyle S�rplar�n

Türklere cephe almas�n� önledi. 1990 seçimlerine de kat�larak a��r� uç bir parti

olmayaca��n� gösterdi.493

�imdiye kadar Türk kültürünü ya�atabilmek amac�yla dernekle�me hareketleriyle daha

çok faaliyet gösteren Türkler, partile�me süreciyle daha aktif bir yap�ya geçtiler.

Uluslararas� alanda seslerini duyurabilme imkanlar�na kavu�tular. Arnavut bask�s� ve

milliyetçili�i partile�mede Türk az�nl���n kar��s�na ç�kt� ve Türkler, “müslüman

karde�lerinizden ayr�l�yorsunuz” �eklinde Arnavutlar�n itham�na maruz kald�lar. E�itim

alan�nda da Arnavut boykotuna kat�lmayan TDB, böylece bu olanaktan mahrum kalmad�

Türkçe e�itim eskisi gibi devam etti. Aral�k 1991’de Türkiye’den 10 bin kitap getirildi ve

sansüre u�ramad�. Hatta 1991’de Türkçe e�itim ve kültür haklar�n�n verili�inin 40. y�l

491 a.g.e., s.116-122. Yugoslavya döneminde bas�n-yay�n, radyo ve televizyonlarda Türkçeye yer verilirken,UNMIK döneminde Kosova’ya giri� bölümünde gördü�ümüz “Yeni Dönem” medya kurulu�una Kosovatelekom �irketi GSM kart� vermek için bir y�l bekletmi�ti. Türbedar, a.g.m., s.92. Ancak �imdilerde buTürkçe gazete çok az say�da satmaktad�r. Prizren’de ç�kt��� için di�er Türklerin yo�un ya�ad��� yerlerdera�bet görmemektedir. Maalesef Türk az�nl�k, ya�am�� oldu�u yerde �ehir milliyetçili�i yaparak küçücükKosova’da Prizrenli, Pri�tineli, Üsküplü, Mamu�al� ayr�m� yapmaktad�r.492 Tunal�gil, a.g.m., s.1827; Ertu�rul, a.g.m., s.51.493 Tunal�gil, a.g.m., s.1827; Kut, Balkanlar’da Kimlik ve Egemenlik, s.233.

Page 151: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

141

dönümünün kutlama masraflar�n� S�rp yönetimi kar��lad�.494 Türkiye’den yak�n ilgi ve

yard�m bekleyen TDB, e�itimdeki kadro sorununu giderebilmek amac�yla TC. Milli

E�itim Bakanl��� ile i� birli�ine giderek Kosoval� ö�rencilere Türkiye’de otuz kontenjan

ve burs imkan� sa�lad�.

TDP, Kosova sorununun demokratik yöntemlerle ve hakkaniyet ölçüsünde, �iddetle

de�il masa ba��nda çözülmesi taraftar�d�r.495 Türk varl���n� Kosova’da ya�atmak için

kurulmu� olan TDB, parti içi ki�isel ç�kar kavgalar� yüzünden yeterince aktif olmam��t�r.

Prizren, Pri�tine, Mitroviça kentinde olanlar bölgelerindeki siyasileri desteklemeye

ba�lad�lar. Böylece parti merkez içi ve �ubeleri aras�nda kavgalar sürüp gitti. Bu

bölünmü�lü�ü sona erdirmek amac�yla TDB �ubelerini ve Kosova Türk derneklerini bir

araya getiren “Kosova Türk Temsil Kurulu” olu�turuldu. Ancak kurul, i� göremez halde

ka��t üstünde varl���n� devam ettirmektedir. Bunun yan�nda TDB, UNMIK idaresinde

yap�lan 17 Kas�m 2001 Kosova seçimlerinde üç milletvekili ile mecliste temsil edilmeyi

ba�arm��t�r.496

Kosova’da dil meselesi hala güncelli�ini korumaktad�r. TDB milletvekilleri

parlamentoda görü�ülen ve Türklerin aleyhine bir kanun ç�kmas� muhtemel yasa

görü�melerini, sahip oldu�u üç milletvekili ile veto edememesi nedeniyle oturumu terk

ederek protesto etti. Bu da yasan�n Türkler için ne kadar hayati bir önem ta��d���n�

göstermektedir.497 Ancak son dil konusundaki görü�melerde TDB ba�kan� ve milletvekili

Mahir Ya�c�lar’�n da bask�s�yla Türk dili Kosova’da resmi diller aras�na girdi. Kosova

meclisi Türk dilini resmi kullan�ma sokmayan bir tasar� kabul etti. Ancak Kosova

ba�bakan� Agim Çeku ve meclis ba�kan� Kol Beri�a’n�n araya girmesiyle Türk dilinin

Arnavutça ve S�rpçayla e�it statüde resmi dil olmas� kabul edildi. Böylece Türkler, 1974

anayasas�ndaki hukuki durumlar�na yakla�m�� oldular.

494 Arslan Tekin, Balkan Volkan�, Ötüken Yay., �stanbul, 1993, s.326-328.495 Tunal�gil, a.g.m., s.1827-1828.496 Türbedar, a.g.m., s.82-92.497 Kosova Türkleri aras�nda siyasi bir sorun milletvekilleri ç�karmada ya�amaktad�r. Türkler bulundu�ubölgeden milletvekili ç�karmak istiyor. Buna göre mutlak Prizrenli, Pri�tineli, Gilanl�, Mamu�al� milletvekilidenmesi gerekmektedir. Gerçekten Türk halk�n�n haklar�n� güçlü bir �ekilde savunacak liyakatte birininseçilmesine önem verilmemektedir.

Page 152: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

142

521. Türk Halk Partisi

LDK’n�n bir uzant�s� olan parti, Arnavutlarla yak�n ili�ki içersindedir. Din birli�i

nedeniyle Arnavutlarla ortak hareket edilmesi gerekti�ini belirten THP, bu politikas�yla

Türk birli�ini bozmaktad�r. Kosova’n�n gelece�inde Türklerin iyi bir konumda

bulunabilmesi ve S�rp egemenli�i alt�na girmemesi için Arnavutlarla i�birli�ini

savunmaktad�r. Buna kar��n sürekli Türk Demokratik Partisi’ni S�rplarla i�birli�i

yapmakla suçlanmaktad�r.

THP ba�kan� Sezai �aipi TDP için: “Biz onlarla i�birli�i yapmaktan kaç�nmad�k. Biz

onlara aç�kça söyledik. E�er program�n�z� de�i�tirirseniz ve S�rbistan devleti ile aç�kça

i�birli�i yapmazsan�z o zaman biz sizinle i�birli�i yapabiliriz. Siz S�rbistan’la i�birli�i

yapt���n�z müddetçe sizi siyasi parti gibi saym�yoruz.”498 THP, bununla birlikte marjinal

bir parti olmaktan kurtulamam��t�r. Türk halk�n�n deste�inden uzakta olan parti, 2001

parlamento seçimlerine adayl�k koyabilmek için gereken bin imzay� dahi toplayamam��t�r.

THP, Türkiye’yi de S�rp yanl�s� ve TDP arac�l���yla bölgede etkinli�ini art�rmak

istemekle suçlamaktad�r.499

53. Kosova’da Türk Dernekleri

530. Do�ru Yol

Balkan Türklerinin milli varl�klar�n� sürdürmesinde en çok tutulan yol, dernekle�me

olmu�tur. Kosova Türkleri de Yugoslavya’n�n sa�lad��� haklardan yararlanarak 1951’de

“Do�ru Yol” kültür ve güzel sanatlar derne�ini kurdu. Kosova Türklerinin yeti�tirdi�i,

ayd�n �ahsiyet, dokuz y�l dernek ba�kanl��� yapm�� Altay Suroy Recepo�lu; “Bizim

anavatan�m�z buras�… Biz Osmanl�lardan önce de buradayd�k. Peçeneklerle, Kumanlarla

geldik…” diyerek Türklerin, Kosova’n�n yerli unsuru oldu�unu belirtmi�tir.500 Dernekte

Türk yazarlar bir araya gelerek bir edebiyat ortam� olu�turdular. Yazarlar Üsküp’te ç�kan

“Birlik” ve “Sesler” sanat dergileriyle i�birli�ine giderek yaz�lar yay�nlad�lar. Do�ru Yol,

498 Tekin, a.g.e., s.329; Kut, a.g.e., s.232.499 Türbedar, a.g.m., s.84.500 Tekin, a.g.e., s.331.

Page 153: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

143

1969’da Pri�tine’de ç�kmaya ba�layan Tan gazetesini yöneterek kitap bas�m i�ine girdi.

Kosova’da ba�layan sanatsal canl�l�kla birlikte derne�in Edebiyat kolu, ilkin “Do�ru Yol”

daha sonra “Esin” ad�n� alan kültür sanat dergisi ve “Filiz” çocuk dergisini yay�nlad�.

Kosova’da dikkat çeken husus, nüfusuna oranla sanat adamlar�n�n çoklu�udur. Türk

toplumunun ileri düzeyde sanat ya�am� vard�r. Her y�l kültür etkinlikleriyle sanatç�lar

eserlerini halka arz ederler. Do�ru Yol bu yap�s�yla, Balkanlar’da Türk dili ve kültürünün

sa�lam dayanaklar�ndan biri olmu�tur.501 Do�ru Yol, Türk dünyas�yla ileti�im ve

etkile�im içersindedir.

Bunun d���nda Kosova’da “Gerçek” kültür sanat derne�ini ve “Kosova Türk

Gazeteciler Derne�i”ni sayabiliriz.

501 Recepo�lu, “Prizren ve Türk Dünyas�”, s.144-145.

Page 154: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

6. SONUÇ

Bu tezde, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Romanya ve Kosova Türklerinin

te�kilatlanmalar� incelendi. Bunlardan Bulgaristan Türklerinin te�kilatlanmalar�;

Bulgaristan Osmanl�’dan erken koptu�u için daha eskilere dayan�r. Bat� Trakya ise,

Balkan sava�lar�nda kaybedilip Lozan’da Türklerinin statüsü belirlenince, Bat� Trakya

Türklerinin te�kilatlanmalar� Lozan’dan sonra ba�lam��t�r. Romanya’n�n kaybedili�i

1878’de, Makedonya ve Kosova’n�n kaybedilmesi ise Balkan Sava�� s�ras�nda olsa da bu

ülkelerde Türklerin te�kilatlanmalar�, �ki Sava� aras� dönem, daha çok II. Dünya sava��

sonras� komünizm döneminde olmu�tur. Bu ülkelerde Türkler birlik, cemaat veya dernek

ismi alt�nda bir araya geldiler. Bulundu�u ülkenin kanunlar�na göre haz�rlad�klar� tüzükler

kabul edilerek faaliyet gösterdiler. Ancak komünist, totaliter, askeri yönetimlerin bask�lar�

alt�nda zaman zaman ezildiler, haks�z yere takibata u�rad�lar. Makedonya’da Yücel,

Bulgaristan’da Turan te�kilatlar� en belirgin örneklerdir. Balkan Türklerinin II. Dünya

sava�� sonras� Bat� Blo�unda yer alan Türkiye’yi her alanda takip etmek istemesi,

bulunduklar� ülkelerdeki hükümetlerin tepkisini çekti. Balkan devletleri, Türkleri kendi

içinde asimile etmek isterken buna kar�� gösterilen direnç, sonuçta Türk birliklerinin

aleyhine i�ledi. 1990 ve sonras� Do�u Avrupa ülkelerinde meydana gelen rejim

de�i�iklikleri sonras� kurulan demokrasi düzeninde ise Türk topluluklar�, hukukunu

koruyabilmek ve hakk�n� arayabilmek için bu sefer siyasi olarak te�kilatlanma yoluna

gittiler. Makedonya, Kosova ve Yunanistan’da seçim kanunlar� ve Türk nüfusunun az ve

da��n�k olmas�ndan ötürü siyasal temsiliyet sorunu ya�amalar�na ra�men Türkler, siyasi

bir partinin yerel ve uluslararas� arenada daha kolay ses getirebilece�ini anlad���ndan

dolay� bu yolu tercih etmi�tir. Yine bu demokratik dönemde yeni yeni dernekler

kurulmaya devam etmi�tir. Romanya’da ise Türk az�nl��a özel bir ilgi gösterilmektedir.

Romen-Türk dostlu�unun ileri düzeyde olmas� bunda etkili olmaktad�r. Ancak Türkler ile

Tatarlar�n kimi yönlerden farkl�l�klar göstermesi Türk birli�inin sa�lanmas�na engel te�kil

etmektedir. Romanya Türklerinin cemiyet hayat�nda uzun soluklu ve düzenli dernekler

varl�k gösterememi�tir. Ancak Türk toplumunun içinden sivrilmi� makam ve mevki sahibi

güçlü kimselerin görü� ve dü�ünceleri alt�nda bu dernekler varl�klar�n� sürdürebilmi�ler ve

Page 155: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

145

herkes ön planda olmak isterken cemiyetlerin sonu gelmi�tir. Dernek yöneticilerinin ülkü

birli�inin olmay���, aralar�ndaki senlik-benlik kavgalar� Türk örgütlenmelerinin adeta bir

özelli�idir.

Makedonya Türk az�nl���n, Makedonya’da varl���n� sürdürebilmesi davas�nda Türk

toplulu�u içinde her iki muhalif grup birbirini suçlayarak davaya ihanet etti�ini

dü�ünmektedir. TDP merkezli siyasette taraftar olanlar kendilerini Müslüman-Türk olarak

nitelendirirken, di�er tarafta TDP siyasetinin kar��s�nda olan Türk Hareket Partisi ile

Demokratik Müslüman Partisi ba�ta olmak üzere muhalif grup, kendisini Makedonyal�

hissetmekte ve Makedonyal� Türk olarak görmektedir. Türklerin izledikleri siyasette bu

faklar olmakla birlikte milli dü�ünce ve ç�karlarda Türk az�nl�k benzer dü�üncelere

sahiptir. Makedonya Türklerinin aras�ndaki görü� ayr�l�klar�, onlar�n Makedon meclisinde

daha çok ki�iyle temsil edilebilmelerini engellemektedir. Makedonya’daki Türk

derneklerinin, Türk kültürünün geli�tirilmesi ve gelecek nesillere aktar�lmas�nda önemli

rolü olmakla birlikte Türkiye’ye göçler, derneklerin faaliyetlerine önemli ölçüde darbe

vurmaktad�r.

Bat� Trakya Türk toplumunda Dr. Sad�k Ahmet’in siyasi mücadelesi ba�lay�ncaya

kadar, Yunan partilerinden aday olmak, ço�u zaman tercih edilen yol oldu. Sad�k

Ahmet,önce ba��ms�z seçilme dönemini ba�latt�; ba��ms�z milletvekilli�i yolunun %3’lük

ülke geneli baraj�yla kesilmesinden sonra bu sefer, Bat� Trakya davas�nda ses

getirebilmek amac�yla Dostluk, E�itlik ve Bar�� Partisini kurdu. Dr. Sad�k Ahmet’in

ölümünden sonra Türkler yine eski bildik yöntemlerle siyaset yapmaya devam etti.

Partile�mek yerine Yunan siyasetinde faaliyet göstermek daha kolay bir yöntem oldu.

Ancak bu durum, Yunanistan’da Türklerin etkinli�ini azaltan bir faktör oldu. Bunun

yan�nda toplum içinde partizanl�k anlay���, siyasi ihtiraslar, milletvekili olabilme yar��� ve

bunun için çok say�da milletvekili aday�n�n ç�kmas�, seçimlerde Türklerden 1 veya 2

milletvekili ç�kmas�na sebebiyet verdi. Yunanistan Türklerinde dernekle�me faaliyetleri

ise son derece ileri düzeyde olmu�tur. Yine dernekler, Türk milli kültürünün ve varl���n�n

ya�at�lmas�nda önemli bir rol üstlenmi�lerdir. Ancak bunun yan�nda Yunanl�lar�n

amaçlar�na hizmet eden ve görünü� itibariyle Yunanistan taraf�nda olan ki�i ve kurulu�lar

da faaliyet göstermektedir. Bu da Türk kurulu�lar�n�n birbirlerine kar�� faaliyetlerde

Page 156: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

146

bulunmalar�na neden olmu�tur. Böylece Türk toplumu aras�nda husumet gün geçtikçe

derinle�mektedir.

Bulgaristan siyasal ya�am�nda ise HÖH ile Bulgaristan hükümetleri ve HÖH ile

muhalif Türk partileri aras�nda ilginç ili�kiler süregelmi�tir. HÖH, Bulgar siyasetinde

kurulu�undan buyana etkin bir rol oynam��, Bulgar partileri ise HÖH’ü, Bulgar

siyasetinde kabullenebilme çabas� içinde olmu�tur. HÖH’e muhalif Türk partileri ise

etkisiz bir siyaset sürdürmektedirler. Bunlar Türk toplumunun bölünece�ini gösteren

unsurlar olsa da Bulgaristan Türkleri birlik içersinde etkin bir siyaset sürdürebilmektedir.

Kosova Türkleri, Balkan devletleri aras�nda nüfuslar� itibariyle en az oland�r. TDP,

Türk varl���n�n ya�at�lmas�nda, Türklerin siyasal temsiliyetinde önde olan parti

durumundad�r. Parti içi ki�isel ç�kar kavgalar�, Prizren, Pri�tine, Mitroviça vs. �ehirlerinde

ya�ayan Türklerin, bölgelerindeki siyasileri destekleyerek yerel partizanl�k anlay��� içinde

olmalar� ve parti merkez içi ve �ubeleri aras�nda kavgalar, Türklerin yeterince aktif

olmalar�n� engellemektedir.

Be� Balkan ülkesinde Türklerin kurdu�u partilerin isimlerinde ise ortak bir yön dikkat

çekiyor. Makedonya, Kosova ve Romanya’da “Demokrat” ve “Demokratik Birli�i”

ibarelerinin geçti�i partiler kurulmu�tur. Bunlar, komünist dönemde tek partili ve totaliter

sisteme nazire yaparcas�na demokrasi ilkelerini savunmay� amaç edinmi�, bu yönde

ya�amay� arzulayan partiler olsa gerektir. Yunanistan Türkleri, gördükleri bask� ve zulme

engel olmak ve Türklerin, az�nl�k hukukunun sa�lad��� imkanlar içersinde ya�amas�n�

sa�lamak amac�yla Dostluk-E�itlik ve Bar�� Partisi’ni, Bulgaristan Türkleri ise 1980’lerin

ortalar�nda u�rad��� Bulgarla�t�rma siyasetine kar�� hak ve hukukunu geri alabilmek

amac�yla son derece ismi manidar bir parti olan Hak ve Özgürlükler Hareketi’ni

kurmu�tur. Gerek dernek ve birlik, gerekse parti statüsünde, Türklerin kurmu� oldu�u bu

te�kilatlar, Osmanl� idaresinden ç�kt�klar� zamandan günümüze kadar geçen süre zarf�nda

yabanc� bir memlekette az�nl�k olman�n verdi�i bilinçle Türk milli varl���n� ve kültürünü

korumak ve ya�atmak amac�yla kurulmu�tur. Ancak Türkler aras�nda bu amaca muhalif

kesimler de oldu. Yunanistan’da Yunanl�larla, Kosova’da Arnavutlarla, Makedonya’da

Makedonlarla, Bulgaristan’da Bulgarlarla i�birli�ini ön plana ç�karanlar, Türk milli

kimli�ini suland�ranlar olmu�tur. Ba�ka bir ifadeyle �slam kültürü içersinde bulundu�u

Page 157: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

147

ülkenin kanunlar�na uyarak ya�am�n� sürdürmek isteyenlerle, Türklü�ünü ön plana ç�kar�p

Türkiye ile yak�n ili�kiyi sürdüren bir kesim mevcuttur. Bu ikili anlay�� içinde

Yunanistan’da Sad�k Ahmet ekolünü sürdürenlerle, Yunan siyasetine adapte olanlar,

Bulgaristan’da HÖH ve kar��t� TDP, Kosova’da TDB ile THP, Makedonya’da TDP ile

kar�� muhalif siyasi grup, Romanya’da ise Türk Birli�i ile Tatar Birli�i ayr�m�n�

sayabiliriz. Balkan Türklü�ü içinde her grubun kendi izledi�i siyasetin do�ru ve ak�lc�

oldu�unu dü�ünmesi, maalesef ayr�l�klar� derinle�tirmekte, yerine partizanc� bir anlay��

getirmektedir.

Balkan Türklerinin te�kilatlar�nda bölünmeler, anla�mazl�klar, siyasi ihtiraslar

Türklerin ortak kaderi olmu�tur. Türk te�kilatlar�n�n çal��malar�, Türk toplumunun hayat�,

zihniyeti ve ahlak� üzerinde önemli tesirler b�rakt�. Türk kültürünü ya�atabilmek amac�yla

daha çok dernekle�me hareketleriyle faaliyet gösteren Türkler, partile�me süreciyle daha

aktif bir yap�ya geçtiler. Uluslararas� alanda daha iyi bir �ekilde seslerini duyurabilme

imkanlar�na kavu�tular.

Page 158: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

YARARLANILAN KAYNAKLAR

a. Kitaplar

ACARO�LU, M. Türker : Bulgaristan Türkleri Üzerine Ara�t�rmalar, Kültür

Bakanl��� Yay, Ankara, 1999.

AKSU, Ali : Romanya Müslüman Türklerinin Dünü Bugünü,

Türk ��Adamlar� Derne�i Yay, Köstence, 2003.

AL�O�LU, Cafer : Bat� Trakya Davas�n�n Avrupa Cephesi(1982-

1994), Bursa, 1998.

ARMAO�LU, Fahir : 20. yy. Siyasi Tarihi(1914-1995), c.I-II, Alk�m Yay,

Tarihsiz.

AYDINLI, Ahmet : Bat� Trakya Facias�n�n �çyüzü, Ak�n Yay, �stanbul,

1971.

BAHADIR, Gürbüz : Bat�dan Do�uya Uzanan Çizgide Balkanlar ve

Türkler, Çizgi Kitapevi, Konya, 2002.

BALKANLI, Ali Kemal : �ark-i Rumeli ve Buradaki Türkler, Elhan Kitabevi,

Ankara, 1986.

NECMETT�N, Hüseyin : Bat� Trakya Türkleri Dayan��ma Derne�inden

Tarihe Bir Not, Emir Ofset, �stanbul, 2004.

Page 159: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

149

ERTÜRK, Ha�im.

EM�NO�LU, Rasim : Bulgaristan’da Türk �slam E�itim ve Kültür

Müesseseleri ve Medresetün Nüvvab, ed.,

Ekmeleddin �hsano�lu, ISAR(The �nternational

Society for Astrological Research) Vakf� Yay,

�stanbul, 1993.

C�N, Turgay : Yunanistan’daki Müslüman Türk Az�nl���n Din ve

Vicdan Özgürlü�ü, Seçkin Yay, Ankara, 2003.

ÇAVU�, Mehmet : Bulgaristan’da Soyk�r�m, Yaylac�k Matbaas�,

�stanbul, 1984.

DEDE, Abdürrahim : Rumeli’de B�rak�lanlar, Ota� Matbaas�, �stanbul,

1975.

DEM�RTA� CO�KUN, Birgül : Bulgaristan’la Yeni Dönem, ASAM, Ankara, 2001.

EREN, Halit : Bat� Trakya Türkleri, �stanbul, 1997.

HAT�PO�LU, M. Murat : Yunanistan’da Etnik Gruplar ve Az�nl�klar,

SAEMK, Ankara, 1999.

HERACLIDES, Alex�s : Yunanistan ve Do�udan Gelen Tehlike Türkiye,

çev., Mihalis Vasilyadis-Herkül Millas, �leti�im Yay,

�stanbul, 2002.

KAM�L, �brahim : �kili ve Çok Tarafl� Siyasi Anla�malar, �nsan

Haklar�na �li�kin Belgeler ve Bulgar Anayasas�na

Göre Bulgaristan’daki Türklerin Haklar�, YÖK

Matbaas�, Ankara, 1989.

Page 160: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

150

KESK�O�LU, Osman : Bulgaristan’da Türkler, Kültür ve Turizm Bakanl���

Yay, Ankara, 1985.

KUT, �ule : Balkanlar’da Kimlik ve Egemenlik, �stanbul Bilgi

Üniversitesi Yay, �stanbul, 2005.

LÜTEM, Ömer E. : Türk-Bulgar �li�kileri(1983-1989), c.I, ASAM,

Ankara, 2000.

MANDACI, Nazif.

ERDO�AN, Birsen : Balkanlar’da Az�nl�k Sorunu: Yunanistan,

Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristan’daki

Az�nl�klara Bir Bak��, SAEMK, Ankara, 2001.

MEÇ�K, Hakk� A. : Bulgaristan Türklerinin Durumu, Hür Efe Matbaas�,

�zmir, 1984.

MEM��O�LU, Hüseyin : Pomak Türklerinin Tarihi Geçmi�inden Sayfalar,

�afak Matbaas�, Ankara, 1991.

___________________, : Bulgaristan’da Türk Kültürü, Türk Kültürünü

Ara�t�rma Enstitüsü, Ankara, 1995.

MALCOLM, Noel : Kosova Balkanlar� Anlamak �çin, çev., Özden

Ar�kan, Sabah Yay, �stanbul, 1999.

ORAN, Bask�n : Türk Yunan �li�kilerinde Bat� Trakya Sorunu,

Mülkiyeliler Birli�i Vakf� Yay, Ankara, 1986.

ÖMERO�LU, Ayd�n : Bat� Trakya Türklerinin Bölge Ekonomisindeki

Yeri ve Gelece�i, Diyalog Yay, �stanbul, 1998.

ÖZGÜÇ, Adil : Bat� Trakya Türkleri, Kutlu�Yay, �stanbul, 1974.

Page 161: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

151

ÖZGÜR, Nurcan : Etnik Sorunlar�n Çözümünde Hak ve Özgürlükler

Hareketi, Der Yay, �stanbul, 1999.

POPOV�Ç, Aleksandre : Balkanlar’da �slam, çev., Komisyon, �nsan Yay,

�stanbul, 1995.

POULTON, Hugh : Balkanlar Çat��an Az�nl�klar Çat��an Devletler,

çev., Yavuz Alagon, Sarmal Yay, �stanbul, 1993.

SOYSAL, �smail : Türkiye’nin Uluslararas� Siyasal Ba��tlar�, c.II,

TTK, Ankara, 2000.

_____________, : Türkiye’ nin Siyasal Anla�malar�, c.I, TTK,

Ankara, 2000.

��M��R, Bilal N : Bulgaristan Türkleri, Bilgi Yay, �stanbul, 1986.

TECEMEN, Ahmet : Bulgaristan Türkleri(1878-1990), Adana Türk

Oca�� Yay, Adana, 1991.

TEK�N, Arslan : Balkan Volkan�, Ötüken Yay, �stanbul, 1993.

TU�LACI, Pars : Bulgaristan ve Türk-Bulgar �li�kileri, Cem Yay,

�stanbul, 1984.

ÜLKER, Çi�dem : Makedonya Türk Öyküsünde Kimlik Sorunu,

Kültür Bakanl��� Yay, Ankara, 1998.

ÜLKÜSAL, Müstecip : Dobruca ve Türkler, Türk Kültürünü Ara�t�rma

Enstitüsü, Ankara, 1966.

Page 162: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

152

b.Makale ve Bildiriler

ACARO�LU, M. Türker : Bulgaristan Türklerinin Dünü-Bugünü-Yar�n�, X.

Türk Tarih Kongresinden Ayr� Bas�m, TTK, Ankara,

1993, s.1487-1500.

AGA, Murat : “Bat� Trakya Neresi”, Bat� Trakya Türk Birli�i

Derne�i Yay�n Organ�, say�:3(2005), s.5-6.

___________, : “Bat� Trakya Kültür ve Sanat �öleni”, Bat� Trakya

Türk Birli�i Derne�i Yay�n Organ�, say�:3(2005),

s.12-14.

AHMED, Vedat Sabri : “Bulgaristan Türklerinin Siyasi ve Kültürel

Tarihine Dair Genel Bir Çerçeve”, Türkler, ed.,

Hasan Celal Güzel-Kemal Çiçek-Salim Koca, c.20,

Yeni Türkiye Yay, Ankara, 2002, s.385-392.

AHMET, I��k Sad�k : “Bir �nsan Haklar� Dram�: Bat� Trakya”, Yeni

Türkiye, say�:16(Temmuz-A�ustos-1997), s.1793-

1799.

_________________, : “Bat� Trakya’da Mevcut Durum”, Dünü, Bugünü,

Gelece�i �le Bat� Trakya Türklü�ü, haz., Mustafa

Kahramanyol, ATO-Türk Ocaklar� Genel Merkezi,

Ankara, 2003, s.22-29.

AKYOL, Taha : “Ayselin Çilesi”, Yeni Bat� Trakya,

say�:147(Ocak-�ubat 1998), s.14.

Page 163: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

153

AKLAN, Haluk : “Avrupa Birli�i Entegrasyonu Sürecinde

Yunanistan: Gerilimli Bir Dönü�üm Hikayesi”,

Birgül Demirta� Co�kun vd., Türkiye-Yunanistan

Eski Sorunlar Yeni Aray��lar, ASAM, Ankara, 2002,

s.56-86.

AKTAN, Gündüz : “Türk-Yunan Siyasi �li�kileri”, Dünü, Bugünü,

Gelece�i �le Bat� Trakya Türklü�ü, haz., Mustafa

Kahramanyol, ATO-Türk Ocaklar� Genel Merkezi,

Ankara, 2003, s.30-33.

AL�O�LU, Cafer : “Bat� Trakya Türklerine Uygulanan Anti

Demokratik Yunan Bask�lar�”, Uluslararas� Bat�

Trakya Paneli, Bat� Trakya Türkleri Dayan��ma

Derne�i �zmir �ubesi Yay, �zmir, 1996, s.44-50.

ALP, �lker : “Bat� Trakya Türkleri”, ATAM, say�:33(Kas�m-

1995), s.613-652.

_________, : “Makedonya Üzerindeki Mücadeleler ve

Makedonya Cumhuriyeti”, Makedonya Sorunu

Dünden Bugüne, der., M. Murat Hatipo�lu, ASAM,

Ankara, 2002, s.71-90.

ARAS, Damla : “Yunanistan’daki Slav-Makedon Az�nl��� ve

Sorunlar�”, Makedonya Sorunu Dünden Bugüne,

der., M. Murat Hatipo�lu, ASAM, Ankara, 2002,

s.91-108.

ARSLAN, Adem Yavuz : “Az�nl�k Politikas� ��te Böyle Olur”, Yeni Bat�

Trakya, say�:180(2003), s.18-19.

Page 164: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

154

ATAMER, Nedim : “Dr. Sad�k Ahmet Desteklenmelidir”, Yeni Bat�

Trakya, say�:74(May�s 1989), s.3-4.

_______________, : “Bat� Trakyal� Türkler Türkiye’ye Sesleniyor:

Neden Bat� Trakya’y� Ziyaret Etmiyorsunuz”, Yeni

Bat� Trakya, say�:63(Haziran 1988), s.22.

BAL, Halil : “Ethem Ruhi Balkan ve Filibe’de Yay�nlad���

Balkan Gazetesi”, Balkanlar’da �slam Medeniyeti

Milletleraras� Sempozyumu Tebli�leri(Sofya, 21-

23 Nisan 2000), �slam Tarih, Sanat ve Kültür

Ara�t�rma Merkezi, �stanbul, 2002, s.363-379.

BALKAÇ, Zerrin : “Bat� Trakya Türkleri”, Türkler, ed., Hasan Celal

Güzel-Kemal Çiçek-Salim Koca, c.20, Yeni Türkiye

Yay, Ankara, 2002, s.470-488.

BORA, Tan�l : “Türk Milli Kimli�i Türk Milliyetçili�i ve Balkan

Sorunu”, der., Kemali Sayba��l�-Gencer Özcan, Yeni

Balkanlar Eski Sorunlar, Ba�lam Yay, �stanbul,

1997, s.183-206.

BOJKOV, Victor D. : “Bulgaria’s Turks in the 1980s: A Minority

Endangered”, Journal of Genocide Research, vol.6,

Issue 3, September(2004), s.343-369.

BUYER, Vedat : “Bulgaristan’da Reform Ümitleri”, Yeni Bat�

Trakya, say�:80(Kas�m 1989), s.36-37.

BÜTÜÇ, Arif : “Kosova’da Türk Varl���”, Balkanlardaki Türk

Kültürünün Dünü Bugünü Yar�n� Uluslararas�

Sempozyumu, Bursa, 2002, s.163-166.

Page 165: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

155

BÜYÜKÇOLAK, Kamil Mehmet : “So�uk Sava� Sonras� Dönemde Türk-Yunan

�li�kilerinde Yeni Bir Boyut”, Türkiye-Yunanistan

Eski Sorunlar Yeni Aray��lar, ASAM, Ankara, 2002,

s.114-158.

CAN, Necati : “Belen’den �ktidara”, Yeni Bat� Trakya,

say�:190(A�ustos 2005), s.71-75.

CARTER, F. W. : “Türk Halklar�”, Dünyada Türkler, ed., Margaret

Bainbridge, çev., M. Harmanc�, Say Yay, �stanbul,

1995, s.263-290.

CEBEC�, Ahmet : “Bulgaristan Türklerinin Göçü Hakk�nda”, Türk

Kültürü, say�:63(Ocak 1968), s.189-193.

______________, : “Bulgaristan Türkleri”, Türk Kültürü,

say�:69(Temmuz 1968), s.666-668.

______________, : “Bulgaristan’da Son Geli�meler ve Türklere Kar��

Uygulanan Politika”, Türk Kültürü, say�:89(Mart

1970), s.342-345.

CEM�L, Tahsin : “Romen-Türk Dostlu�unun Tarihi Temelleri”, Yeni

Türkiye, say�:3(Mart-Nisan 1995), s.302-306.

C�HAN, �rfan : “Bat� Trakya Sorunu ABD Kongresinde”, Yeni

Bat� Trakya, say�:137(Mart-Nisan 1996), s.7-8.

C�HAN, Süleyman Sefer : “Dr. Sad�k Ahmet: Sesimizi Kimse Susturamaz”,

Yeni Bat� Trakya, say�:122 (Eylül-Ekim 1993), s.4-

6.

__________________, : “ Kosova Sorunu Paneli Muhte�emdi”, Yeni Bat�

Trakya, say�:106-107(Ocak-�ubat 1992), s.2-10.

Page 166: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

156

____________________, : “Bat� Trakya Türkleri Feryat Ediyor: Bizi

Kurtar�n”, Yeni Bat� Trakya, say�:141(Kas�m-

Aral�k 1996), s.1.

____________________, : “Yunanistan’da Türk Yokmu�”, Yeni Bat� Trakya,

say�:56(Kas�m 1987), s.3-4.

____________________, : “Meriçin Öte Yakas�: Bat� Trakya”, Yeni Bat�

Trakya, say�:184(2004), s.1-14.

____________________, : “Bat� Trakya’da 29 Ocaklar”, Yeni Bat� Trakya,

say�:118(Ocak-�ubat 1993), s.2.

____________________, : “Türkiye’de Rum Kurulu�lar� Tam Faaliyette”,

Yeni Bat� Trakya, say�:187(2004), s.56-60.

CO�KUN, Birgül Demirta� : “So�uk Sava� Sonras� Dönemde Bulgaristan’�n D��

Politikas�(1989-2000)”, Balkan Diplomasisi, der.,

Ömer E. Lütem-Birgül Demirta� Co�kun, ASAM,

Ankara, 2001, s.227-249.

ÇAVU�, �smail : “Restorasyon mu? Yoksa Yeni Siyaset mi?”, Yeni

Türkiye, say�:3(Mart-Nisan 1995), s.290-293.

ÇAVU�, Mehmet : “Bulgaristan Trajedisi”, Yeni Bat� Trakya,

say�:36(Mart 1986), s.11-12.

ÇAVU�EV, �smail A. : “Totaliter ve Postotaliter Devirde Bulgaristan’da

Türkçe Süreli Bas�n(1944-1998), Balkan

Ülkelerinde Türkçe E�itim ve Yat�n Hayat� Bilgi

�öleni, TDK, Ankara, 1999, s.81-102.

Page 167: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

157

ÇAYIRLI, Necati : Türkiye-Makedonya �li�kileri ve Bat�-Do�u Ula��m

Projesi Üzerine”, Yeni Türkiye, say�:16(Temmuz-

A�ustos 1997), s.1824-1825.

______________, : “Makedonya Türkleri”, Türkler, ed., Hasan Celal

Güzel-Kemal Çiçek-Salim Koca, c.20, Yeni Türkiye

Yay, Ankara, 2002, s.444-454.

ÇEÇEN, An�l : “Bo�alt�lan Bat� Trakya”, Yeni Bat� Trakya,

say�:58(Ocak 1988), s.13-15.

DAL Kas�m.

HAT�PO�LU Enver : “Bulgaristan’da 2005 Y�l�nda Yap�lacak Genel

Seçimler �le �lgili Rapor”, s.1-4.

DEM�RC�, Nefi : “Makedonya, Kosova, Kerkük”, Orkun,

say�:98(Nisan 2006), s.1-2.

EM�N, Hülya : “Bat� Trakya’da Türk Varl���”, Balkanlardaki

Türk Kültürünün Dünün Bugünü Yar�n� Uluslar

aras� Sempozyumu, Bursa, 2002, s.151-162.

EM�NOV, Ali : “Bulgaristan’daki Türkler(1945-1983)”, çev., Mine

Çankaya, ed., Hasan Celal Güzel-Kemal Çiçek-Salim

Koca, c.20, Yeni Türkiye Yay, Ankara, 2002, s.377-

383.

ERD�NÇ, Didar : “Bulgaristan’daki De�i�im Sürecinde Türk

Az�nl���n Ekonomik Durumu”, Türkler, ed., Hasan

Celal Güzel-Kemal Çiçek-Salim Koca, c.20, Yeni

Türkiye Yay, Ankara, 2002, s.394-400.

Page 168: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

158

EREN, Halit : “Balkanlar’da Türk ve Di�er Müslüman Toplumlar�

ve Göç Olgusu”, Balkanlar, OB�V, �stanbul, 1993,

s.289-299.

___________, : “Bat� Trakya’da Türkçe Süreli Ne�riyat

Üzerine(1923-1988)”, Bat� Trakya’n�n Sesi,

say�:6(Eylül-Ekim 1988), s.18-23.

EREN, Hasan : “Bulgarlar ve Türk Dili”, Bulgaristan’da Türk

Varl���(Bildiriler 7 Haziran 1985), TTK, Ankara,

1992, s.1-14.

ENGÜLLÜ, Suat : “Yücel ya da F�rsattan Yararlanmak”, Yeni Bat�

Trakya, say�:110-111(May�s-Haziran 1992), s.36-

37.

ERO�LU, Hamza : “Milletleraras� Hukuk Aç�s�ndan Bulgaristan’daki

Türk Az�nl��� Sorunu”, Bulgaristan’da Türk

Varl���(Bildiriler, 7 Haziran 1985), TTK, Ankara,

1992, s.15-46.

ERTU�RUL, Necdet : “Kosova Türkleri Kan A�l�yor”, Yeni Bat�

Trakya, say�:123(Kas�m-Aral�k 1993), s.51-53.

FEDB�, Osman : “Dobruca Türkleri”, Yeni Türkiye,

say�:16(Temmuz-A�ustos 1997), s.1867-1868.

FIRAT, Melek : “Yunanistan’la �li�kiler”, Türk D�� Politikas�, ed.,

Bask�n Oran, c.II, �leti�im Yay, �stanbul, 2001,

s.440-480.

Page 169: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

159

GAZ�O�LU, Ahmet C. : “Bat� Trakya, K�br�s ve Yunan Emelleri, Bat�

Trakya Türklerinin Hukuk Sava��nda Sad�k

Ahmet’in Yeri ve Önderli�i”, Uluslararas� Bat�

Trakya Paneli, Bat� Trakya Türkleri Dayan��ma

Derne�i �zmir �ubesi Yay, �zmir, 1996, s.25-43.

GÖKDA�, Bilgehan A. : “Balkan Türklü�ünün Dil ve E�itim Sorunlar�”,

der., Erhan Türbedar, Balkan Türkleri Balkanlarda

Türk Varl���, ASAM, Ankara, 2003, s.287-315.

GÜNDÜZ, Aslan : “�ki Tarafl� ve Çok Tarafl� Milletleraras�

Anla�malar�n I����nda Bulgaristan Türklerinin

Durumu”, Bulgaristan’daki Müslüman Türklerin

Dram�, ed., Abdürrahim Dede, Türkiye Suudi

Arabistan Dostluk ve Kültür Derne�i �stanbul �ubesi

Yay, �stanbul, 1985, s.57-68.

HAKOV, Cengiz : “Bulgaristan Türklerinin Göçmenlik Serüveni”,

Türkler, ed., Hasan Celal Güzel-Kemal Çiçek-Salim

Koca, c.20, Yeni Türkiye Yay, Ankara, 2002, s.371-

376.

HASAN, Halil : “Skandal Toplant�”, Yeni Bat� Trakya,

say�:187(Mart 2005), s.51-52.

HAT�PO�LU, Murat : “Kurulu�undan Günümüze Makedonya

Cumhuriyetinin D�� Politikas� ve Balkan Ülkeleriyle

�li�kileri(1991-2000)”, Balkan Diplomasisi, der.,

Ömer E. Lütem-Birgül Demirta� Co�kun, ASAM,

Ankara, 2001, 165-181.

Page 170: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

160

HE�NZE, Christian : “Bulgaristan’daki Türklerin Az�nl�k Haklar�”, çev.,

Fügen Tu�cu, Bulgaristan’da Türk �slam Az�nl��a

Uygulanan Bask�lar Hakk�nda Uluslararas�

Hukuk Sempozyumu, �stanbul Barosu, �stanbul,

1988, s.19-24.

HERACL�DES, Alexis : “Yunan Türk Yumu�amas�(1999- …..) Bir �lk

�nceleme”, Birgül Demirta� Co�kun vd., Türkiye

Yunanistan Eski Sorunlar Yeni Aray��lar, ASAM,

Ankara, 2002, s.31-55.

HORATA, Osman : “Kuzey ve Bat� Türklü�ünün Kesi�me Noktas�nda

Küçük Bir Türk Toplulu�u: Romanya Türkleri”, der.,

Erhan Türbedar, Balkan Türkleri Balkanlarda Türk

Varl���, ASAM, Ankara, 2003, s.151-167.

_______________, : “Romanya Türkleri“, Yeni Türkiye, c.II,

say�:16(Temmuz-A�ustos 1997), s.1859-1865.

IQBAL, Javid : “Türk-Bulgar �kili Anla�malar� I����nda

Bulgaristan’daki Müslüman-Türk Az�nl��� Sorunu”,

çev., Mübin Manyase, Bulgaristan’da Türk �slam

Az�nl��a Uygulanan Bask�lar Hakk�nda

Uluslararas� Hukuk Sempozyumu, �stanbul

Barosu, �stanbul, 1988, s.25-33.

IQBAL, Nasira : “Bulgaristan’daki Türk Az�nl��� Sorununun �nsan

Haklar�na ve Hürriyetlerine �li�kin Milletleraras�

Belgeler Aç�s�ndan �ncelenmesi”, çev., Mübin

Manyase, Bulgaristan’da Türk �slam Az�nl��a

Uygulanan Bask�lar Hakk�nda Uluslararas�

Hukuk Sempozyumu, �stanbul Barosu, �stanbul,

1988, s.107-120.

Page 171: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

161

�BRAH�M, Mehmet Zeki : “Makedonya’da �slam Kültürü”, Yeni Bat� Trakya,

say�:104(Kas�m 1991), s.27.

�NAN, Kenan.

ÖKSÜZ, Hikmet : “Bat� Trakya Türklü�ü ve Dr. Sad�k Ahmet”, Türk

Kültürü, say�:396(Nisan-1996), s.195-205.

�NBA�I, Mehmet : “Tarihsel Perspektif: Türklerin Balkanlara

Yerle�mesi”, der., Erhan Türbedar, Balkan Türkleri

Balkanlarda Türk Varl���, ASAM, Ankara, 2003, s.1-

17.

KAHRAMAN, �dris : “Bulgaristan’da Seçim Heyacan�: Petar Stoyanov

Cumhurba�kan� Seçildi”, Yeni Bat� Trakya,

say�:140(Eylül-Ekim 1996), s.12-14.

KAHRAMANYOL, Mustafa : “Balkanlar’da Müslümanlar�n Dünü Bugünü

Yar�n�”, Türk Halklar�, ed., Mustafa Kahramanyol,

Ahmet Yesevi Üniversitesine Yard�m Vakf�, Ankara,

1995, s.243-251.

_______________________, : “Balkanlar’da Müslümanlar�n Dünü Bugünü

Yar�n�”, Yeni Türkiye, say�:3(Mart-Nisan 1995),

s.263-268.

KARAG�L, Nevzat : “Selanik’te Bat� Trakya Türk Derne�i Kuruldu”,

Yeni Bat� Trakya, say�:62(May�s 1988), s.34-35.

KARATAY, Osman : “Orta Ça�da Makedonya: Bir Siyasi Co�rafyan�n

Süreklilik Öyküsü”, Makedonya Sorunu Dünden

Bugüne, der., M. Murat Hatipo�lu, ASAM, Ankara,

2002, s.1-26.

Page 172: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

162

KARATEPE, �ükrü : “Balkanlar ve Türkiye”, Yeni Türkiye,

say�:3(Mart-Nisan 1995), s.269-271.

KAYA, Fahri : “Makedonya’daki Türk Varl���”, Balkanlardaki

Türk Kültürünün Dünü Bugünü Yar�n�

Uluslararas� Sempozyumu, Bursa, 2002, s.173-181.

____________, : “Yugoslavya Türkleri Tehlikede”, Yeni Bat�

Trakya, say�:104(Kas�m-1991). s.30.

KURTARAN, Ziya : “Bat� Trakya’da Din Özgürlü�üne Darbe, Yeni Bat�

Trakya, say�:120(May�s-Haziran 1993), s.3-5.

KURUBA�, Erol : “Türk Yunan �li�kilerinde Neo-Detant Dönemi ve

�li�kilerinin Gelece�i”, Birgül Demirta� Co�kun vd.,

Türkiye-Yunanistan Eski Sorunlar Yeni Aray��lar,

ASAM, Ankara, 2002, s.1-30.

KU�KAYA, Nedim : “Bulgaristan’da Demokratlar Seçimi Kazand�”,

Yeni Bat� Trakya, say�:143(Mart-Nisan 1997), s.35.

KUT, �ule :“Makedonya-Yunanistan Anla�mazl���n�n

Boyutlar�”, der., Kemali Sayba��l�-Gencer Özcan,

Yeni Balkanlar Eski Sorunlar, Ba�lam Yay, �stanbul,

1997, s.287-311.

_________, : “Ba��ms�z Makedonya: Alt�nc� Y�l Krizleri”,

Da��lan Yugoslavya ve Bosna-Hersek Sorunu:

Olaylar-Belgeler(1990-1996)”, haz., �smail Soysal-

�ule Kut, OB�V, �stanbul, 1997, s.175-194.

Page 173: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

163

LÜTEM, Ömer E. : “Tarihsel Süreç �çinde Bulgaristan Türklerinin

Haklar�”, der., Erhan Türbedar, Balkan Türkleri

Balkanlarda Türk Varl���, ASAM, Ankara, 2003,

s.44-60.

MEM��O�LU, Hüseyin : “Bulgaristan Türklerinin Birinci Milli Kongresi(31

Ekim-3 Kas�m 1929)”, Belleten, C. LIV, Nisan-

1990, Say� 209’dan Ayr� Bas�m, s.309-330.

___________________, : “Bulgaristan ve Bulgaristan Türk Az�nl�k Sorunu”,

Tarihi Geli�meler �çinde Türkiye’nin Sorunlar�

Sempozyumundan Ayr� Bas�m, TTK, Ankara, 1992,

s.115-125.

___________________, : “Bulgaristan Türklerinin Sosyo-Ekonomik ve

Kültürel Yap�s�”, Türkler, ed., Hasan Celal Güzel-

Kemal Çiçek-Salim Koca, c.20, Yeni Türkiye Yay,

Ankara, 2002, s.361-370.

METEL, Ali Balkan : “Yunan, �skeçe Müftüsü Mehmet Emin A�a’ya

Suikast Yapt�”, Yeni Bat� Trakya, say�:176(2003),

s.3-7.

MUSTAFA, Mustafa H. : “Dr. Sad�k Ahmet’in �ahs�nda Yarg�lanan Bat�

Trakya Müslüman Türk Az�nl���n�n Davas� Süresiz

Ertelendi”, Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:7-8(Aral�k-

�ubat 1988-89), s.11-13.

MUZBEG, �skender : “Hukuki Belgeler Çerçevesinde Kosova Türkleri”,

der., Erhan Türbedar, Balkan Türkleri Balkanlarda

Türk Varl���, ASAM, Ankara, 2003, s.98-123.

Page 174: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

164

OLCAY, H. Bülent : “Kosova: Nereden Nereye”, Avrasya Etüdleri,

say�:17(�lkbahar-Yaz 2000), s.13-20.

OKTAY, Emel : “Çözülemeyen Dü�üm Makedonya Sorunu ve

Makedonya Türkleri”, Balkan Türkleri Balkanlar’da

Türk Varl���, der., Erhan Türbedar, ASAM, Ankara,

2003, s.124-150.

ÖKSÜZ, Hikmet : “Cumhuriyetin 10. Y�ldönümünde Romanya

Türkleri”, Toplumsal Tarih, say�:67-72(1999), s.48-

51.

_____________, : “Bat� Trakya Türk Bas�n�nda Atatürkçü Bir gazete

�nk�lap(1930-1931)”, ATAM, c.XVII, say�:50,

s.473-490.

_____________, : “Representation Of The Western Thracian Turkish

Minority In The Greek Parliament”, Turkish

Review of Balkan Studies, say�:7(2002), OB�V,

B�gart Yay, �stanbul, 2002, s.135-152.

ÖZGÜR, Nurcan : “Bulgaristan-Türkiye �li�kileri ve HÖH”, Berlin

Anla�mas�ndan Günümüze Balkanlar, ed., Mustafa

Bereketli, Rumeli Vakf� Yay, �stanbul, 1999, s.101-

150.

ÖZKAN, Ay�e : “Yunanistan Türkleri: Bat� Trakya’da Uygulanan

Az�nl�k Hukuku”, der., Erhan Türbedar, Balkan

Türkleri Balkanlarda Türk Varl���, ASAM, Ankara,

2003, s.168-190.

Page 175: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

165

ÖZÖNDER, M. Cihat.

ÇAVU�O�LU, Halim : “Balkanlar ve Bat� Trakya Türklü�ü”, Yeni

Türkiye, say�:16(Temmuz-A�ustos 1997), s.1800-

1804.

ÖZTÜRK, Osman Metin : “Bat� Trakya’da Muhtemel Çözümler”, Dünü,

Bugünü, Gelece�i �le Bat� Trakya Türklü�ü, haz.,

Mustafa Kahramanyol, ATO-Türk Ocaklar� Genel

Merkezi, Ankara, 2003, s.40-47.

PARMAKSIZO�LU, �smet : “Türkiye ve D�� Türkler”, Türk Kültürü,

say�:65(Mart 1968), s. 305-307.

PAZARCI, Hüseyin : “�kili Anla�malardan Do�an Uluslararas� Kurallar

I����nda Bulgaristan’daki Türk Az�nl��� Sorunu”,

çev., Ahter Kotadgu, Bulgaristan’da Türk �slam

Az�nl��a Uygulanan Bask�lar Hakk�nda

Uluslararas� Hukuk Sempozyumu, �stanbul

Barosu, �stanbul, 1988, s.35-48.

_________________, : “Uluslararas� Hukuk ve Anla�malar Yönünden

Bulgaristan’daki Türklerin Statüsü”, Ankara

Üniversitesi Bulgaristan’da Türkler Semineri,

Ankara, 1985, s.15-25.

RECEPO�LU, Altay Suroy : “Yugoslavya’da Türk Cemaati’nin Dini

Meseleleri”, Yeni Türkiye, c.II, say�:16(Temmuz-

A�ustos 1997), s.1829-1832.

______________________, : “Prizren ve Türk Dünyas�”, Bilig, say�:1(Bahar

1996), s.143-145.

Page 176: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

166

RODOPLU, �smail : “Bat� Trakya Türk Az�nl���”, Yeni Türkiye,

say�:16(Temmuz-A�ustos 1997), s.1805-1809.

SAATÇ�, Meltem Begüm : “Osmanl� �mparatorlu�unun Son Döneminde

Makedonya Sorunu”, Makedonya Sorunu Dünden

Bugüne, der., M. Murat Hatipo�lu, ASAM, Ankara,

2002, s.46-70.

SARAÇ, Erdo�an : “Makedonya”, Yeni Türkiye, say�:3(Mart-Nisan

1995), s.285-289.

______________, : “Makedonya Yerel Seçimler 1996 ve Nüfus Say�m�

�le �lgili Nihai Veriler”, Yeni Türkiye, c.II,

say�:16(Temmuz-A�ustos 1997), s.1812-1816.

SCHÖPFL�N, George : “Romanya’da Türk Halklar�”, Dünyada Türkler,

ed., Margaret Bainbridge, çev., M. Harmanc�, Say

Yay, �stanbul, 1995.

SHESTACK, Jerome J. : “Bulgaristan’�n Türk �slam Az�nl�klara Uygulad���

�nsan Haklar� �hlali”, Bulgaristan’da Türk �slam

Az�nl��a Uygulanan Bask�lar Hakk�nda

Uluslararas� Hukuk Sempozyumu, �stanbul

Barosu, �stanbul, 1988, s.91-106.

�AH�N, �lhan : “Bat� Trakya Türklerine Yap�lan Bask�lar”, Türk

Dünyas� Ara�t�rmalar�, say�:12(Haziran 1981),

s.58-63.

�EN, Naz�m Kemal : “Hakk� Mehmet: Ölürüz de Bulgarlara Teslim

Olmay�z”, Yeni Bat� Trakya, say�:75(Haziran

1989), s.24-27.

Page 177: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

167

_________________, : “�brahim Onsuno�lu: Bat� Trakya Türkleri �nsan

Haklar�n� Almaya Kararl�d�r”, Yeni Bat� Trakya,

say�:147(Ocak-�ubat 1998), s.9-11.

��M��R, Bilal N. : “Türkiye ve Balkanlar”, der., Erhan Türbedar,

Balkan Türkleri Balkanlarda Türk Varl���, ASAM,

Ankara, 2003, s.328-347.

_____________, : “Bulgaristan Türkleri ve Göç Sorunu”,

Bulgaristan’da Türk Varl���(Bildiriler, 7 Haziran

1985), TTK, Ankara, 1992, s.47-66.

TAH�R, Güner : “Bulgaristan”, Türk Halklar�, ed., Mustafa

Kahramanyol, Ahmet Yesevi Üniversitesine Yard�m

Vakf�, Ankara, 1995, s.215-220.

TANER�, Ayd�n : “Dr Sad�k Ahmet”, Yeni Bat� Trakya,

say�:124(Ocak-�ubat 1994), s.34.

TATARLI, �brahim : “Bulgaristan’daki Türk Varl���”, Balkanlardaki

Türk Kültürünün Dünün Bugünü Yar�n�

Uluslararas� Sempozyumu, Bursa, 2002, s.143-149.

TUFAN, Muzaffer : “Göç Hareketleri ve Yugoslavya Türkleri”, Erdem,

c.5, say�:15(Eylül 1989), s.925-976.

TUNA, Ali : “Romanya’da Ya�ayan Türk Topluluklar�n�n

Yay�nlad��� Genç Nesil, Hakses ve Karadeniz

Gazeteleri Hakk�nda”, ATAM, c.16, say�:46(2000),

s.329-332.

TUNA, Celal : “Türk Kültür ve Ö�renim Kurumlar�”, Yeni Bat�

Trakya, say�:78(Eylül 1989), s.33-35.

Page 178: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

168

TUNALI, �smail : “Bulgaristan Türklerine Güvence”, Yeni Bat�

Trakya, say�:103(Ekim 1991), s.31.

TUNALIG�L, Cemali K. : “Yugoslavya Türkleri ve Bugünkü Konumlar�”,

Yeni Türkiye, c.II, say�:16(Temmuz-A�ustos 1997),

s.1826-1828.

TURAN, Ömer : “Bulgaristan’daki Az�nl�klarla �lgili Bir Proje ve

Rapor Üzerine”, Avrasya Etüdleri, say�:2(Yaz

1995), s.79-93.

____________, : “Bulgaristan Türklerinin Bugünkü Durumu”, Yeni

Türkiye, say�:3(Mart-Nisan 1995), s. 294-301.

____________, : “Bulgaristan’da Prenslik Döneminde Türklerin

Sosyal ve Siyasal Kurumla�ma Çal��malar�”,

Belleten, c.LXIV, say�:239(Nisan 2000), s.89-100.

____________, : “Geçmi�ten Günümüze Bulgaristan Türkleri”, der.,

Erhan Türbedar, Balkan Türkleri Balkanlarda Türk

Varl���, ASAM, Ankara, 2003, s.18-43.

____________, : “Makedonya’da Türk Varl��� ve Kültürü”, Bilig,

say�:3(Güz 1996), s.21-32.

____________, : “Makedonya ve Bulgaristan’da Ç�kan Türkçe Süreli

Yay�nlar”, Avrupa’da Türkçe Yay�nlar

Sempozyumu, Hollanda Türk Akademisyenler

Birli�i Vakf� Yay, Amsterdam, 1996, s.39-57.

____________, : “Makedonya’da Türkler”, Makedonya Sorunu

Dünden Bugüne, der., M. Murat Hatipo�lu, ASAM,

Ankara, 2002.

Page 179: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

169

TÜRBEDAR, Erhan : “Tarihte De�i�en Siyasi ve Sosyal Dengeler �çinde

Kosova Türkleri”, der., Erhan Türbedar, Balkan

Türkleri Balkanlarda Türk Varl���, ASAM, Ankara,

2003, s.61-97.

TÜRKO�LU, Emir : “Kosova Arnavutlar�n�n Milliyetçili�i”, Balkan

Diplomasisi, der., Ömer E. Lütem-Birgül Demirta�

Co�kun, ASAM, Ankara, 2001, s.103-130.

_______________, : “Makedonya B�çak S�rt�nda: Balkanlar�n eski

model ülkesi Yeni istikrars�zl�k unsuru mu?”,

Makedonya Sorunu Dünden Bugüne, der., M. Murat

Hatipo�lu, ASAM, Ankara, 2002, s.119-151.

ÜNAL, Hasan : “Kosova Seçimleri ve Türkler”, Zaman (21

Temmuz 2000).

____________, : “Balkanlar’da Son Askeri ve Siyasi Durum”, Yeni

Türkiye, say�:3(Mart-Nisan 1995), s.272-281.

WAGSTAFF, J. M : “Bulgaristan’�n Türk Dili Konu�an Halklar�”,

Dünyada Türkler, ed., Margaret Bainbridge, çev., M.

Harmanc�, Say Yay, �stanbul, 1995, s.129-145.

YALÇIN, Nedim : “Kosova Seçimlerinde Türkler Kay�t D���”,

Zaman(21 Temmuz 2000).

YASEM�, Firoze : “Bulgaristan’�n Türk Halklar�”, Dünyada Türkler,

ed., Margaret Bainbridge, çev., M. Harmanc�, Say

Yay, �stanbul, 1995, s.55-65.

Page 180: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

170

YA�IN, Gözde K�l�ç : “Yunanistan’�n Tan�mad��� Seçilmi� Gümülcine

Müftüsü �brahim �erif: Türkiye Müdahil Olmal�”,

Yeni Bat� Trakya, say�:183(2004), s.49-54.

YILDIZ, Selahaddin : “Bulgaristan Türkleri”, Bulgaristan’daki Müslüman

Türklerin Dram�, ed., Abdürrahim Dede, Türkiye

Suudi Arabistan Dostluk ve Kültür Derne�i, �stanbul

�ubesi Yay, �stanbul, 1985, s.49-55.

YÜCEL, Ya�ar : “Bulgaristan’daki Türk ve �slam Az�nl���na Bask�”,

haz., Norveç Helsinki Komitesi, çev., Ya�ar Yücel,

Belleten, c.LI, Say� 201’den Ayr� Bas�m, TTK,

Ankara, 1988, s.1445-1467.

____________, : “Balkanlar’da Türk Yerle�mesi ve Sonuçlar�”,

Bulgaristan’da Türk Varl���(Bildiriler, 7 Haziran

1985), TTK, Ankara, 1992, s.67-83.

YÜCELDEN, �erafettin : “Türk Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu

ve Hürriyetini Kaybetmi� Türkler”, Türk Kültürü,

say�:96(Ekim 1970), s.820-822.

c. Di�erleri

: “Aga: Yunan Benden �ntikam Ald�”, Yeni Bat�

Trakya, say�:176(2003), s.10-15.

: “Bat� Trakya Davas� Avrupa Parlamentosu’nda”,

Yeni Bat� Trakya, say�:1(Nisan 1983), s.16-17.

: “Bat� Trakya’da Zulümler Devam Ediyor”, Yeni

Bat� Trakya, say�:94(Ocak 1991), s.15-18.

Page 181: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

171

: “Bat� Trakya’da Zulümler Durdurulmal�d�r”, Yeni

Bat� Trakya, say�:42(Eylül 1986), s.25-28.

:“Bat� Trakya’da 30 Türk Köyü Haritadan Siliniyor”,

Yeni Bat� Trakya, say�:71(�ubat 1989), s.3-6.

: “Bat� Trakya’da Türk Arazileri Gasp Ediliyor”,

Yeni Bat� Trakya, say�:108-109(Mart-Nisan 1992),

s.2.

: “Bat� Trakya’da Türk Az �nl��� Yoktur”, Yeni Bat�

Trakya, say�:60(Mart 1988), s.13.

: “Bat� Trakya’da Kültür Etkinlikleri”, Yeni Bat�

Trakya, s.177(2003), s.7-10.

: “Bat� Trakya Türkleri �slam Konferans�’nda”, Bat�

Trakya’n�n Sesi, say�:18-19-20(May�s-Haziran-

Temmuz 1990), s.8.

: “Bat� Trakya Türklerinin Seçim Engeli”, Bat�

Trakya’n�n Sesi, say�:21-22-23(A�ustos-Eylül-

Ekim 1990), s.6.

: “Bat� Trakya’n�n Sesi Dr. Sad�k Ahmet’le

Selanik’te Görü�tü.”, Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:7-

8(Aral�k-�ubat 1988-1989), s.20.

: “Bat� Trakya Türkü 22 Eylül Seçimlerinden Zaferle

Ç�kt�”, Yeni Bat� Trakya, say�:140(Eylül-Ekim

1996), s.1-3.

Page 182: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

172

: “Bat� Trakya’da Büyük Geli�me: Dr. Sad�k Ahmet

Parti Kurdu” Yeni Bat� Trakya, say�:102(Eylül

1991), s.2-3.

: “Bat� Trakya Seçimleri”, Yeni Bat� Trakya,

say�:27-28(Temmuz-A�ustos 1985), s.10-14.

: “Bat� Trakya’dan… Dostluk, E�itlik ve Bar�� Partisi

Kurultay� Yap�ld�”, Yeni Bat� Trakya, say�:110-

111(May�s-Haziran 1992), s.22.

: “Bat� Trakya Türk Ö�retmenler Birli�i’nden

Yunanistan’a Protesto”, Yeni Bat� Trakya,

say�:58(Ocak 1988), s.2.

: “Bat� Trakya’da Matem”, Yeni Bat� Trakya, c.3,

say�:27-28(Haziran-Temmuz 1983), s.3-5.

: “Bat� Trakya’da Kültür Etkinlikleri”, Yeni Bat�

Trakya, say�:177(2003), s.7-10.

: “Bulgaristan Türklerinin Kimlik Sava��”, Yeni Bat�

Trakya, say�:124(Ocak-�ubat 1994), s.27.

: “Davet ve Protesto”, Yeni Bat� Trakya,

say�:60(Mart 1988), s.14.

: “Dr. Sad�k Ahmet: D�� Türklere Sahip Ç�k�ls�n”,

Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:37(Aral�k 1997), s.9.

: “Dr. Sad�k Ahmet ile Tele Röportaj”, Bat�

Trakya’n�n Sesi, say�:16-17(Mart-Nisan 1990), s.13.

Page 183: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

173

: “Gümülcine’de Ba��ms�z Liste Kuruldu”, Bat�

Trakya’n�n Sesi, say�:9(Mart-Nisan 1989), s.4-5.

: “Gümülcine’de Protesto Yürüyü�ü”, Yeni Bat�

Trakya, say�:59(�ubat 1988), s.15-16.

: “�nsan Haklar� Grubu Helsinki Temsilcisi Eric

Siesby: Dr. Sad�k Ahmet’in Davas�, Söz Hürriyetinin

Yok Edilmesidir”, Yeni Bat� Trakya, say�:84(Mart

1990), s.21.

: “�slam Dünyas� Bat� Trakya Türklerine Sahip

Ç�k�yor”, Yeni Bat� Trakya, say�:75(Haziran 1989),

s.22-23.

: ”�skeçe Müftüsünden Protesto”, Yeni Bat� Trakya,

say�:59(�ubat 1988), s.18.

: “Kurtcebe Alptemuçin’in TBMM’deki Tarihi

Konu�mas�”, Yeni Bat� Trakya, say�:99(Haziran

1991), s.23-24.

: “Makedonya Cumhuriyeti Yönetimi Türklere

Yönelik Bask� ve Zulüm Rejimi Uyguluyor”, Yeni

Bat� Trakya, say�:140(Eylül-Ekim 1996), s.15-18.

: “Pomak Türkleri Peloponez ve Epir’e Da��t�ls�n”,

Yeni Bat� Trakya, say�:81(Aral�k 1989), s.23.

: “Romanya’da Ya�ayan Türkler Örgütleniyor”, Yeni

Bat� Trakya, say�:83(�ubat 1990) s.37.

Page 184: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

174

: “Soru-Cevap Bölümü”, Dünü, Bugünü, Gelece�i

�le Bat� Trakya Türklü�ü, haz., Mustafa

Kahramanyol, ATO-Türk Ocaklar� Genel Merkezi,

Ankara, 2003, s.48-56.

: “TC. Ba�bakan� Bat� Trakya’da”, Bat� Trakya

Türk Birli�i Derne�i Yay�n Organ�, say�:2(2004),

s.3-9.

: “TRT’nin Kulaklar� Ç�nlas�n”, Yeni Bat� Trakya,

say�:14(May�s-Haziran 1984), s.11.

: “Türk Dernekleri Kapat�ld�”, Yeni Bat� Trakya,

say�:16(Temmuz 1984), s.23.

: “Vaaz ve �r�ad Heyeti Çal��t��� Yerden Ç�kar�ld�”,

Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:37( Aral�k 1991), s.6.

: “Yunan Maliyesi ve Bat� Trakya Türkleri”, Yeni

Bat� Trakya, say�:19(Ekim 1984), s.39.

: “Yunanistan Bat� Trakya Türklerinin Haklar�n�

Çi�niyor”, Bat� Trakya’n�n Sesi, say�:37(Aral�k

1991), s.7.

: “Yunanistan’da Erken Seçimler ve Bat� Trakya

Türkleri”, Yeni Bat� Trakya, say�:25(Nisan 1985),

s.27-28.

: “Yunanl�lar Türklere Kar�� Önyarg�l�”, Bat�

Trakya’n�n Sesi, say�:16-17(Mart-Nisan 1990), s.16.

Page 185: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

175

: “Zindandan Meclise, Dr. Sad�k Ahmet ve Ahmet

Faiko�lu Yunan Parlamentosunda”, Bat�

Trakya’n�n Sesi, say�:16-17(Mart-Nisan 1990), s.4-

9.

Balkan Sentezi(Balkan Türkleri Dayan��ma ve Kültür Derne�i Genel Merkezi Ayl�k

Yay�n Organ�), say�:38(Mart 2006).

Bultürk(Ayl�k Siyasi ve Aktüel Gazete), say�:19(Mart 2006).

Zaman

http://www.btaytd.org.

http://www.haber7.com./heber.php?haber_id=159326

http://www.iskeceturkbirligi.com.

http:// www.saemk.org/belge-ayrinti. asp? bid=10&dil=tr.

http://www.secek.com.

http://www.zaman.com.tr/?bl=dishaberler&alt=&trh=20060725&hn=315637

http://www.byegm.gov.tr/YAYINLARIMIZ/AyinTarihi/Ayintarihi.htm

http:// www.tika.gov.tr/ Dosyalar/Romanya.doc

www.tdp.org.mk/Tarihce/Tarihce.htm

http://www.mihenk.gr/index.htm

Page 186: KARADENZTEKNKÜNVERSTES ......amac , Türkiye’ye göç etmeyerek Balkanlar yurt edinmi olan Türklerin, varl klar n sürdürebilmelerinde ne ekilde örgütlendiklerini tespit etmektir.

ÖZGEÇM��

12.06.1980 tarihinde Trabzon’un Arsin ilçesinde do�du. �lk ö�renimini Yavuz Selim

�lkokulu’nda, orta ve lise ö�renimini ise Trabzon �mam Hatip Lisesi’nde tamamlad�.

Lisans e�itimine 1998 y�l�nda Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi

Tarih Bölümü’nde ba�lad� ve 2002 y�l�nda lisans e�itimini bitirdi. 2003’de KTÜ Sosyal

Bilimler Enstitüsü Tarih anabilim dal� yüksek lisans program�na girdi. 2006 y�l�nda

yüksek lisans�n� tamamlayan Recep Çelik’in yabanc� dili �ngilizcedir.