Kapak Konusu Ağır TonajErmaksan olarak 2010 yılında Amerika-Illionis’te açtığımız...

44
ERMAKSAN A.Ş.’nin ücretsiz yayınıdır. Yıl:1 Sayı: 2 KASIM 2014 Dünya fuarlarında Ermaksan rüzgarı Yeni nesil ErCut Kontrolör Ermaksan’da İSG kültürü Ağır Tonaj Kapak Konusu

Transcript of Kapak Konusu Ağır TonajErmaksan olarak 2010 yılında Amerika-Illionis’te açtığımız...

  • ERMAKSAN A.Ş.’nin ücretsiz yayınıdır. Yıl:1 Sayı: 2KASIM 2014

    Dünya fuarlarındaErmaksan rüzgarı

    Yeni nesilErCut Kontrolör

    Ermaksan’daİSG kültürü

    Ağır TonajKapak Konusu

  • 2

    Yıl:1 Sayı:2 Kasım 2014

    İmtiyaz Sahibi:Ermaksan A.Ş. adınaAhmet ÖZKAYAN

    İletişim:Organize Sanayi Bölgesi Lacivert Cd. No:6Nilüfer - BURSATelefon0224 294 75 00 PbxFaks0224 294 75 49

    BU SAYIDA

    4 Ermaksan yeni hedeflere yelken açtı.

    6 Ağır tonajlı abkant presler

    8 Fuarlarımız; Cezayir, İstanbul, İspanya, Tayland, Malezya ve Polonya...

    12 ErCut kontrolörler görücüye çıkıyor.

    14 Erfab Makine “Yatırımcılar Ermaksan’ın makinelerini güvenerek alıyor.”

    16 Dalyan Makine Ermaksan Makine Karadeniz Bölge Bayi

    18 Fikri ve Sınai Haklar

    22 Söyleşi: Adnan Dalgakıran

    24 İşçi Sağlığı ve Güvenliği

    26 Safa Metal “Aldığınız makinede Ermaksan imzası varsa içiniz rahat olsun”

    28 Duayen “Erol Özkayan”

    32 Söyleşi: Sevda Kayhan Yılmaz

    35 Makale: Makinelerde verimliliğin önemi

    36 Metaş Makine “Ermaksan ile işbirliğimiz sürekli gelişiyor”

    38 Ermaksan’da Ar-Ge Metot

    40 Teknikel Sac İşleme “Fibermak ile minimum maliyet, yüksek performans”

    42 Ermaksan Zirvede!

    6

    32

    8

    1214

    16

    22

    28ERMAKSAN A.Ş.’nin ücretsiz yayınıdır. Yıl:1 Sayı: 2EKİM 2014

    Dünya fuarlarındaErmaksan rüzgarı

    Yeni nesilErCut Kontrolör

    Ermaksan’daİSG kültürü

    Ağır TonajKapak Konusu

  • 3

    Dergimizin ikinci sayısında yine sizlerle birlikte olmanın heyecanını yaşıyoruz. Hem Ermaksan Makine, hem de sektörümüzdeki son gelişmeleri ele aldığımız bu sayımızı da ilgi ve beğeniyle okuyacağınızı tahmin ediyorum.

    Geride bıraktığımız aylar bizim için yine oldukça hareketli ve başarılı geçti. Yurtiçi ve yurtdışında katıldığımız fuarlarda ‘yenilikçi teknolojiler’imizi yerli ve yabancı ziyaretçilerimizin beğenisine sunduk. İleri teknoloji içeren çevreci makinelerimiz dünyanın ilgisini çekiyor ve ‘Türk Makinesi’ algısı her geçen gün daha da sağlamlaşıyor.

    Bu sayımızda, Türkiye de makine imalatçılığının gelişmesi ve büyümesine kendini adamış Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Başkanı sayın Adnan Dalgakıran ve Yine “Makine Sevdalısı” Makine Tanıtım Grubu Başkanı aynı zamanda Makine İmalatçıları Birliği Yön.kur Başkanı sayın Sevda Kayhan Yılmaz’ın sektörümüze yönelik görüş ve öngörülerinin yanı sıra Ermaksan Makine’nin Kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanımız sayın Erol Özkayan’ın, pek çok genç ve yeni girişimciye örnek teşkil edecek hayat öyküsünü, firmamızı hangi zorluklara başarıyla göğüs gererek bugünlere taşıdığını da okuyacaksınız. Bizler, attığımız her adımda, aldığımız her kararda sevgili babam Erol Özkayan’ın sanayicilik tecrübesini kendimize düstur edindik.

    Öte yandan, firmamız açısından son dönemdeki en gurur verici gelişme ise; dünyada ilk kez uygulanan devlet destekli markalaşma programı, Turquality Marka Destek Programı’na dahil edilmemiz oldu.

    Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı, Türk makine sektöründe yarım asırlık tecrübenin simgesi olan Ermaksan markasının, ‘Turquality Marka Destek Programı’na alınmasını uygun gördü. Böylelikle Ermaksan, global marka yolculuğunda, ‘Türk Makinesi’ algısını daha sağlam temeller üzerine oturtmak için çok önemli bir destek almış oldu.

    Türkiye’nin uluslararası pazarda kendi markalarıyla boy gösteren global bir oyuncu olması amacıyla ve ‘10 Yılda 10 Dünya Markası’ vizyonuyla oluşturulan Turquality programına dahil edilmekten dolayı son derece mutlu ve gururluyuz.

    Önceki yıllarda farklı sektörlerde gelecek vaat eden Türk firmaları, söz konusu destek programına dahil edilmişti. Bakanlığımızın, 49 yılın verdiği bilgi birikimi ve tecrübeyle global oyuncu olma yolunda hızla ilerleyen Ermaksan Makine’nin de çabasını takdir edip Turquality Marka Destek Programı’na dahil etmesi bizleri son derece gururlandırdı. Böylelikle, uzun yıllardır dünyanın pek çok ülkesinde Türk bayrağını onurla dalgalandıran Ermaksan Makine’nin, ülkemiz ekonomisinin geleceği için önemi bir kez daha ortaya çıktı.

    Bu gelişme neticesinde, yeni dönemde Ermaksan’ın üzerine daha ağır bir sorumluluk yüklendi. Bizler bunun farkındayız ve artık daha fazla çalışmamız gerektiğini biliyoruz. Gelişmiş ülkelerin makine sanayilerinin ürettiği teknolojinin ülke kalkınmasındaki rolü çok önemlidir.

    Makine imalatı en çok katma değer yaratan sektör olmakla birlikte ihracat gücü ile de dış ticarete büyük oranda katkı sağlamaktadır.

    Bu duygu ve düşüncelerle hepinize en derin sevgi ve saygılarımı sunar, ‘Ermag’ dergimizin hazırlanmasında ve sizlere ulaştırılmasında emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere…

    Ahmet ÖZKAYANGenel Müdür

    ‘Turquality’ programına dahil edilmek gurur verici...

  • 4

    Ar-Ge Merkezi ile teknoloji yatırımlarına hız veren, yurt içi ve yurtdışı fuarlarda gösterdiği performansla yoğun talep alan, üst seviyede enerji tasarrufu sağlayan makineleriyle dünya çapında kabul gören Ermaksan, önümüzdeki dönem için de başarı çıtasını yükseğe koyuyor.

    Ermaksan sektöre yeni bir vizyon katıyor

    Sac işleme teknolojileri alanında Türk bayrağını dünyanın her yerinde gururla dalgalandıran Ermaksan’ın 2023 yılı hedefleri sektöre yeni bir vizyon katıyor. ‘İlk’leri başaran firmasının; yüksek teknolojiye yapılan yatırımlarla sektöründe öncü konumunu koruduğu belirten Ermaksan Makine’nin Genel Müdürü Ahmet Özkayan, “2023 yılında sac işleme makineleri sektöründe dünyada ilk 5 firma arasına girmeyi hedefliyoruz” dedi.

    2015’te 50. kuruluş yılımızı kutlayacağız

    2015’te 50. kuruluş yılını kutlamaya hazırlanan Ermaksan’ın, beş kıtada 70’den fazla ülkeye ihracat yaptığını ve yıllık 3 bin adet makine üretim kapasitesi bulunduğunu belirten Ahmet Özkayan, babası Erol Özkayan’ın küçük bir atölyede başlattığı üretim serüvenini bugün 80 bin metrekarelik kapalı alana taşıdıklarını, istihdam ettikleri çalışan sayısını da 800’e çıkardıklarını vurguladı.

    Dünya markası olmayı başardık

    Ahmet Özkayan, “49 yılda gösterdiğimiz

    büyük gelişimle dünya markası haline geldik. Global çapta markalaşma ile mevcut pazarlarımıza sürekli yenilerini ekledik. Yeni satış ofisleri açmak, fuar, reklam ve tanıtım organizasyonlarının yanı sıra tüketici alışkanlıklarını ve isteklerini anlayabilecek bir yapıyı oluşturmak da büyük önem arz ediyor. Ermaksan olarak 2010 yılında Amerika-Illionis’te açtığımız ‘ErmakUSA’ firmamızla o pazara daha yakın olmayı hedefledik. Söz konusu şirket yatırımımızın ne kadar doğru olduğunu, Amerika’ya artan ihracatımızla tescilledik” diye konuştu.

    Ar-Ge Merkezi ünvanı da aldık

    Bu yıl içinde ‘Ar-Ge Merkezi’ unvanı alan Ermaksan’ın, yeni fabrika ve üretim faaliyetlerine yönelerek, bu alanda da sektöründe ön plana çıktığını anlatan Özkayan, son dönemde marka yatırımlarına ağırlık verdiklerine dikkat çekti. Özkayan, “Yaptığımız kaliteli, üstün teknolojiye sahip, rekabetçi ve uzun ömürlü makinelerle dünyada ‘Türk Makinesi’ algısının yerleşmesine büyük katkı sağladık. Teknolojiye verdiğimiz önemi, yeni sloganımız olan ‘Yenilikçi Teknolojiler’i tescilleyerek bir kez daha gösterdik. Global rekabette fark edilmek ve markalaşabilmek için tasarıma önem verilmeli. Makine sektöründe kalite ve sağlamlığın yanında artık ergonomi, estetik ve enerji verimliliği de kullanıcılar tarafından tercih sebebi oluyor” dedi.

    Uluslararası yarışmalardan ödüllerle döndük

    Ermaksan’ın sektöründe yarattığı farkın, dünyanın saygın yarışmalarında hak ettiği ilgiyi gördüğünü belirten Ahmet Özkayan, 38 ülkeden 700’ün üzerinde ürünün katıldığı GoodDesign’da, endüstriyel alanda hem EVO II Hibrit Abkant Pres, hem de Fibermak Lazer Kesim Makinesi ile iki ödül birden almayı başaran tek firma olduklarının altını çizdi. Özkayan, söz konusu iki ödülün yanı sıra Fibermak ile uluslararası prestij ve tanınırlığa sahip olan ‘IF En İyi Tasarım Ödülü’ne layık bulunmanın gururunu yaşadıklarını da ifade etti.

    Hedefimiz; en büyük 250 firmadan biri olmak

    Ermaksan Makine’nin İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) üretimden satışlar dikkate alınarak hazırladığı “Türkiye’nin En Büyük İkinci 500 Kuruluşu-2013” sıralamasında 229.’luktan 147.’liğe tırmandıklarını vurgulayan Ahmet Özkayan, 82 basamak birden yükselmelerini; yeni, inovatif ve teknolojik ürünler ile pazarlamadaki yoğun ve başarılı faaliyetlerine bağladı. Özkayan, firma olarak hızlı yükselmelerini bu yıl da sürdüreceklerini, hedeflerinin ise; 2018 yılında İSO’nun açıkladığı ilk 500 kuruluş içinde 250’de yer almak olduğunu kaydetti.

    Ermaksan Makine yeni hedeflere yelken açtıSac işleme makineleri sektöründe 2023 yılı vizyonunu ‘dünyada ilk 5 firma arasına girmek’ olarak belirleyen Ermaksan’ın Türkiye’deki hedefi ise; İSO’nun “En Büyük 500” listesine 2018 yılında ilk 250’den girebilmek…

    HABER

  • /ermaksan.com.tr

    /ermaksanmachine

    /ErmaksanTV

    Organize Sanayi Bölgesi Lacivert Cad. No:6 Nilüfer - Bursa / TÜRKİYE

    T: +90 224 294 75 00 (pbx) F: +90 224 294 75 49

    www.ermaksan.com.tr | [email protected]

    Ermaksan ağır tonajlı abkant presler; taşımacılık, rüzgar türbinleri, enerji santralleri, savunma sanayi ve ağır makine sanayi üretimi yapan tüm sektörlerde ihtiyaçları karşılar.

    Ağır tonajlı abkant presler, sektörün tüm ihtiyaçlarına esnek çözümler sunarken, iş ve zaman kaybınızı da ortadan kaldırmış olur.

  • 6

    KAPAK KONUSU

    Ermaksan’ın özel abkant presleri; ağır makine sanayi, taşımacılık, rüzgar türbinleri, enerji santralleri, savunma ve gemi sanayi gibi birçok alanda ihtiyaç duyulan geniş ürün yelpazesini yenilikçi teknolojilerle karşılıyor.

    Ermaksan’ın ağır tonajlı makineleri ile gücünüzü kontrol etmek çok kolay

    Presler

    AğırTonajlıAbkant

    Sac işleme makineleri sektörünün dünyaca tanınan markası Ermaksan; ağır tonajlı makineleri ile birçok sektöre çözüm ortaklığı da yapıyor.

    Ermaksan’ın özel abkant presleri; ağır makine sanayi, taşımacılık, rüzgar türbinleri, enerji santralleri, savunma ve gemi sanayi ile aydınlatma direği üretimi yapan sektörlerin ihtiyacını, sunduğu geniş ürün yelpazesiyle karşılıyor.

    Söz konusu sektörlerde, dünyanın çeşitli ülkelerinde referans kabul edilen makineleriyle

    ‘ağır tonaj’da da üretim gücünü gösteren Ermaksan, her yıl bu alanda yeni ürünleriyle rekabetçiliğini pekiştiriyor. Ermaksan, ‘14200-1500 T’ ile sektöründe bir ilke imza atarak, tek parça üretilmiş en uzun ve yüksek tonajlı makinelerden birini müşterilerinin kullanımına sunmanın da ayrıca gururunu yaşıyor.

    Özel, esnek ve ideal çözümler sunuyoruz

    Gelecekte kazançlı bir yatırım için, önce yatırım yapılacak ürün ve bu ürün ile birim zamanda elde edilecek iş miktarını göz önünde bulundurmanın önemine vurgu yapan Ermaksan Makine Genel

    Müdürü Ahmet Özkayan, “Özel yatırımlar ve

    uygulamalar için özel ürünlerle çalışmak kritik

    bir öneme sahiptir. Ermaksan olarak öncelikle,

    müşterilerimizin yatırım yapmayı düşündüğü

    makine ile elde edilecek ürünleri bilgisayar

    ortamında simule ederek alınacak performansı

    garanti ediyoruz. Ermaksan; güvenilirliği, üstün

    ürün kalitesi, ileri üretim teknikleri ile sürekli

    değişen dünya pazarı ve her gün gelişen

    teknoloji ve müşteri isteklerine özel, esnek ve

    ideal çözümler sunuyor” dedi.

  • 7

    Ermaksan Ağır Tonajlı Abkant Presler ile sunulan özellikler

    - Tekli veya dörtlü çalışma imkanı- Özel abkant presler, isteğe göre değişik boy ve tonajlarda Ermaksan markası altında tasarlanıyor ve dizayn ediliyor- Tek ve Tandem çalışmaya uygun olarak tasarlanan ışık perdeli güvenlik sistemi- Dörtlü tasarlanan abkant preste 14 metre boyundaki aydınlatma direği imalatı- Çalışma aralığı ve stroku istenilen ebatta tasarlama imkanı- Müşteri isteğine uygun olarak üretilen özel kalıp ve bağlantı ekipmanları- Yüksek hassasiyetli CNC işleme merkezlerinde 28 metre uzunluğa kadar tek seferde imalat yapabilme olanağı- Çokgen direk imalatı- Özel alt ve üst kalıp ile konik direk imalatı

    Avantajlar…- Üç boyutlu dokunmatik LCD ekran- Ağır tonajlı büküm işleri için mükemmel konfigürasyon- Derin ve tam boy bükümlerde kesin sonuç- Dinamik bombeleme tertibatı ile sürekli hassasiyet- Motorlu bombeleme sistemi- 6 eksen servo motorlu arka dayama sistemi- AP3 / AP4 ön sac destek sistemi- Ağır şartlara dayanıklı uzun ömürlü rijit yapı- Özel alt ve üst kalıplar- 610 mm. boğaz derinliği

    Tüm ekipmanlar titizlikle seçiliyor

    Ağır tonajlı makineler; eş zamanlı çalışacak şekilde dört makineye kadar konfigüre edilebilen ‘Tandem’ adı ile üretilebiliyor. Tandem presler 32 metre uzunluğa kadar olan sac ve platina malzemelerin tek seferde bükümlerini sağlayan ve en az iki makineden oluşan tezgahlardır.

    Bu preslerin birlikte çalışma özelliğinin yanı sıra

    ayrı ayrı çalışma özelliği de var. Her makine ayrı hidrolik, elektrik ve elektronik ekipmanlarla donatılıyor. Standart ve opsiyonel aksesuarlar ile kullanılan tüm ekipmanlar dünyaca kabul görmüş yüksek teknolojiyi kullanan firmaların ürünlerinden titizlikle seçiliyor. Ayrı ayrı çalıştırıldığında 4 farklı makine ile çalışmayı destekleyecekleri gibi, Tandem çalışma özelliğinde bu dört makine eş zamanlı hareket ederek 12000 Ta kadar yüksek tonaj gerektiren 32 metreye kadar ürünlerin üretilmesine olanak sağlıyor.

  • 8

    FUARLARIMIZ

    Her yıl yurtiçi ve yurtdışında katıldığı 30’a yakın fuarda, ‘yenilikçi teknolojiler’ini görücüye çıkaran Ermaksan Makine, her defasında yerli ve yabancı ziyaretçilerden tam not almayı başarıyor. Ermaksan son olarak; Cezayir, İspanya, Tayland, Malezya, Polonya ve İstanbul’daki fuarlarda da gövde gösterisi yaptı.

    ERMAKSAN’ın ‘yenilikçi teknolojiler’i dünyanın her bölgesinde ilgi görüyor

    Ermaksan’ın makineleri Cezayir’de ilgi odağı

    Dünyanın çeşitli ülkelerinde düzenlenen sektör fuarlarının adeta gediklisi olan Ermaksan Makine; Cezayir’den Polonya’ya, Malezya’dan İspanya’ya kadar her bölgede ‘yenilikçi teknolojiler’ini tanıtmanın ve ‘Türk Makinesi’ imajını iyiden iyiye yerleştirmenin gururunu yaşıyor.

    Geçtiğimiz aylarda Cezayir’de 47.’si düzenlenen ‘FIA Uluslararası Genel Ticaret Fuarı’na katılan Ermaksan, 72 metrekarelik standında sergilediği çevre dostu teknolojik makineleri ile fuarın ilgi odağı olmayı başardı.

    Ermaksan, fuar süresince sergilediği; plazma kesim tezgahı, abkant presi ve kombine makas makineleri ile Cezayir ve diğer Kuzey Afrikalı ziyaretçilere, sektöründe dünyanın sayılı markalarından birisi olduğunu ileri teknolojisiyle de kanıtladı ve yine tam not aldı.

  • 9

    Ermaksan,gücünüWin Fuarı’ndada sergiledi.

    Saca olduğu kadar sektöre de 50 yıllık deneyimi ile yön veren Ermaksan, 19. Uluslararası Makine İmalatı ve Metal İşleme Teknolojileri Fuarı’nda (WIN), EVO 2’den Fibermak’a kadar 10 çeşit ürünüyle profesyonel ziyaretçi ve müşterileriyle buluştu.

    Türkiye ve Avrasya’daki makine imalat sektörü açısından önemli bir fuar olan WIN’i değerlendiren Ermaksan Genel Müdürü

    Ahmet Özkayan, fuarda Fibermak Lazer Kesim Makinesi, ETP Taret Panç Pres, EVO 2 Abkant Pres, POWER-BEND Pro Abkant Pres, CNC HVR Makas, EKM Kombine Makas, EKN-6 Köşe Kesme ve EPL Plazma Kesim Makinesi’nden oluşan ürünleriyle yer aldıklarını kaydetti. Özkayan, fuarda 30’un üzerinde makine sattıklarını, böylece firmalarının sektördeki güvenilir marka değerini perçinlediklerini de anlattı.

  • 10

    FUARLARIMIZ

    Polonya’da yeni iş bağlantıları...Bursa’dan dünyanın dört bir yanına makine ihraç eden Ermaksan, yarım asırlık tecrübesiyle harmanladığı yenilikçi teknoloji ürünlerini yurtdışı fuarlarına katılarak görücüye çıkarıyor. Polonya’da yapılan ITM Poland Fuarı’nda da yenilikçi teknolojilerini sergileyen Ermaksan, aynı zamanda yeni iş bağlantılarına imza attı.

    Polonya’nın Poznan kentinde düzenlenen ve ülkenin önde gelen fuarlarından olan ITM Poland’a katılan Ermaksan, sergilediği CNC HVR Hidrolik Giyotin Makas, Speed Bend Abkant Pres, EPL Plazma Kesim Makinesi ve Fibermak Fiber Lazer Kesim Makinesi ile büyük ilgi gördü.

    Ermaksan olarak yıl içinde katıldıkları yaklaşık 30 fuarı, özellikle yurtdışı fuarlarını, yeni müşterilerle temas kurma ve farklı pazarlara açılma noktasında çok önemsediklerine işaret eden Ahmet Özkayan, Polonya’dan da yeni iş bağlantılarıyla dönmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Fuarda mevcut müşterileriyle bir araya geldiklerini ve 10’dan fazla makine sattıklarını ifade eden Özkayan, Polonya’dan gelecek yıl da umutlu dönmeyi arzu ettiklerini vurguladı.

    Ermaksan, çevre dostu ve tasarımları uluslararası ödüllerle tescillenmiş yenilikçi teknoloji ürünü makinelerini Uzakdoğu’da da sergiledi. Tayland ve Malezya’da yapılan fuarlara katılan firmanın makineleri fuar ziyaretçilerinden büyük beğeni aldı.

    Ermaksan Genel Müdürü Ahmet Özkayan, dünyada ve Türkiye’de teknoloji üreten şirketler arasında yer alma bilinciyle hareket ettiklerini belirterek, yenilikçi teknoloji ürünü makinelerini Tayland ve Malezya’daki fuarlara katılarak Uzakdoğu pazarına da taşıdıklarını kaydetti.

    Tayland’da Ermaksan’ın yeni nesil ürünü Fibermak ile EVO 2 Hibrit Abkant Pres’ini sergilediklerini ifade eden Özkayan, Malezya’da ise yine Fibermak ile Speed Bend Senkronize Hidrolik Abkant Pres’ini sektör temsilcileriyle buluşturduklarını dile getirdi. Özkayan, “Her iki fuarda sergilenen makinelerimiz satıldı ve yeni siparişlerle Türkiye’ye döndük” dedi.

    Üç ödüllü Fibermak, İspanya’da büyük talep gördü

    İspanya’da Bilbao Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen 28. BIEMH Uluslararası Takım Tezgahları Fuarı’nda Ermaksan da standıyla yerini aldı. Avrupa pazarında emin adımlarla büyümeye kararlı olan Ermaksan, katıldığı sektör fuarlarında gördüğü ilgiden oldukça memnun… Fuarda sergilenen, uluslararası üç ödüllü Fibermak Fiber Lazer Kesim Makinesi ise beğeni noktası oldu.

    Uzakdoğuda da Ermaksan rüzgarı...

  • ErCut5 / ErCut7Makas Kontrolörleri

    /ermaksan.com.tr

    /ermaksanmachine

    /ErmaksanTV

    Organize Sanayi Bölgesi Lacivert Cad. No:6 Nilüfer - Bursa / TÜRKİYE

    T: +90 224 294 75 00 (pbx) F: +90 224 294 75 49

    www.ermaksan.com.tr | [email protected]

    Kullanıcı dostu ara yüz;

    Kullanıcı istekleri doğrultusunda geliştirilmiş geniş, renkli grafik ekran ara yüzü sayesinde kullanıcıya hızlı programlama ve kullanım kolaylığı sağlar.

  • 12

    ERCut 77” Yüksek Çözünürlüklü Renkli Dokunmatik Ekran

    ERCut 55,7” Yüksek Çözünürlüklü Renkli Dokunmatik Ekran

    ÜRÜN TANITIMI

    “ERCut Kontrolörler Görücüye Çıkıyor”

    Piyasada kullanılan kontrolörlerde yaşanan problemler ve bu problemlere çözüm üretme zorluğu karşısında Ermaksan Makine, kendi bünyesinde, yüzde 100 Türk Mühendisliği ile kendi kontrolörünü üretme kararı aldı ve bir yıldan fazla süren Ar-Ge çalışması sonucu ERCut Makas Kontrolörlerini sac işleme makineleri sektörüne kazandırdı.

    ERCut5 ve ERCut7 olmak üzere iki farklı model olarak piyasaya sürülecek ürün, kullanıcıya 5.7 ve 7 ekran boyutları arasında seçim yapma imkanı sunuyor.

    Ermaksan Makine, sac kesim makaslarını ve sac kesim makası kontrolörlerini tek bir çatı altında üreten bir firma olması nedeniyle birçok avantaja sahip. Ar-Ge çalışmalarının tüm aşamasında üretimdeki tecrübeli personellerle birlikte çalışma imkânı bulan uzman mühendisler, kullanıcı isteklerini ön planda tutarak tasarım yapma imkânı buldu. Kontrolör ve makine üretimini bir arada yapabilen tek firma olan Ermaksan, kendi know-how’ını oluşturarak kendi teknolojisini elinde tutmuş ve bu sayede sektörde kendisini bir adım daha

    öne çıkarmıştır.

    ERCut makas kontrolörleri, çok çekirdekli işlemci ve son teknoloji komponentler kullanılarak tasarlandı. Bu da ERCut makas kontrolörlerini piyasadaki benzerleri arasında ‘en hızlı’ ve ‘en güçlü’ olarak ön plana çıkardı.

    Tasarım sürecinin ardından yapılan testlerden de başarıyla geçen ERCut ürün ailesi CE işaretini alarak kalitesini tescilledi.

    1965 yılından beri sac işleme makineleri sektörüne güçlü Ar-Ge’siyle yön veren Ermaksan, ileri teknolojisi ile sektördeki 49 yıllık tecrübesini birleştirdi ve ERCut5 / ERCut7 makas kontrolörlerini geliştirdi.

  • 13

    Kullanıcı dostu ara yüzYüksek Parlaklık ve Çözünürlükte, Renkli, Dokunmatik Ekran

    - 5.7” veya 7” Parlaklığı Ayarlanabilir Yüksek Çözünürlüklü Dokunmatik Ekran

    - 640 x 480 Piksel Çözünürlük (5.7”)

    - 800 x 480 Piksel Çözünürlük (7”)

    Çalışma Hafızası: SRAM

    Sistem Hafızası: FLASH / Micro SD card (opsiyonel)

    Haberleşme: RS232, RS485, USB (opsiyonel)

    Eksen: 2 adet analog eksen sürebilme (arttırılabilir,opsiyonel)

    Güç Kaynakları: 24 VDC

    Enkoder Girişleri: 2 Artımlı enkoder girişi

    İzoleli Dijital Girişler: 16 Dijital Giriş

    Analog Girişler: 6 Analog Giriş

    Dijital Çıkışlar: 16 Dijital Çıkış

    Analog Çıkışlar: 2 Analog Çıkış

    Dokunmatik Ekran Ömrü: 1.000.000 Dokunuş

    Çalışma Koşulları: -20 °C ile +70 °C arası

    Standartlar: IEC 61132-2

    Boyutlar:

    - ERCut5 için gerekli panel boşluğu:

    163,7 x 133,1 x 55,4

    - ERCut7 için gerekli panel boşluğu:

    178,5 x 133,1 x 55,5

    Basit ve kolay anlaşılır ara yüzü sayesinde kullanıcıya rahat ve güvenilir bir kullanım deneyimi sunar.

    Kullanıcı istekleri doğrultusunda geliştirilmiş geniş, renkli grafik ekran ara yüzü sayesinde kullanıcıya hızlı programlama ve kullanım kolaylığı sağlar.

    Kolay kesim sayfası sayesinde yeni kullanıcılar bile saniyeler içinde kesimlerini programlayabilirler.

    Parlak renkli büyük butonlar ve kolay okunabilir karakterler sayesinde kullanıcıya mükemmel bir görsellik sunar.

    100 farklı program kayıt özelliği sayesinde farklı boyutlardaki karmaşık kesim programları hafızaya alınabilir.

    Açılır pencereler ile gösterilen hata ve uyarı mesajları kullanıcılara en iyi kullanım deneyimini yaşatır.

    Geliştirilmiş hata algılama algoritması sayesinde hatalı veri girişine imkân tanımaz.

    ERCut ne sunuyor?Güçlü donanımZenginleştirilmiş analog kontrol ünitesi, 6 analog girişe ve 2 analog çıkışa sahiptir.

    Tümü yönlendirilebilir 16 dijital giriş ve 16 dijital çıkışı mevcuttur.

    Güçlendirilmiş dokunmatik ekran ile üst düzey dokunmatik performansı. (Minimum dokunmatik ömrü: 1.000.000 kez.)

    ERCut makas kontrolörleri, esnek yapısı ve geliştirilmiş haberleşme modülleri sayesinde özel uygulamalar için çoklu eksen takımlarının kontrolüne imkân tanır.

    MODBUS® üzerinden eklenecek modüller ile 200’ün üzerinde eksen kontrolü gerçekleştirilebilir.

    Esnek çözümler

    Otomatik kontrolOtomatik kesim

    Otomatik bıçak boşluğu

    Otomatik kesim açısı

    Otomatik kesim boyu

    Otomatik geri çekilme

    Teknik Özellikler

  • 14

    BAYİLERİMİZ

    “Yatırımcılar Ermaksan’ınmakinelerini güvenerekalıyor”Makine sektöründe ciddi bir tecrübesi bulunan ve son dönemde Ermaksan’ın İstanbul bayiliğini yapan Orhan Er, Erfab’da hedefinin; ‘sektörün en iyi oyuncuları arasına girmek’ olduğunu vurguladı.

    Ermaksan İstanbul

    Bayisi Erfab’ın sahibi

    Orhan Er, yatırımcıların

    Ermaksan’ın

    ürettiği lazer kesim

    makinelerine çok

    inandığını ve güvenerek

    aldığını söyledi. Er,

    “Ermaksan’ın en önemli

    özelliklerinden birisi de

    sürekli Ar-Ge faaliyeti

    içinde bulunması” dedi.

    Erfab Makine

    Öncelikle, Ermag okurları için kısaca kendinizden bahseder misiniz?

    48 yaşındayım, Bursa’da ikamet ediyorum. Makine sektörüne 1989 yılında girdim. Uzun yıllar imalat tarafında da yer aldığım için sektörün deyim yerindeyse her yönünü biliyorum. Öte yandan, yeni ve dinamik bir firmayız. Birkaç yıl içinde Türkiye’de makine sektörünün iyi oyuncuları arasında olacağımıza inanıyorum. Bizim firma olarak amacımız; İstanbul’da daha çok tanınmak ve daha çok ürün satmak.

    Ermaksan Makine ile iş ilişkiniz nasıl başladı?

    Ermaksan Makine’nin sahipleri çok eski dostlarımız… Ürettikleri teknolojik ve farklı ürünler bizim portföyümüze de uyduğu için birlikte çalışma kararı aldık. Umarım bu birliktelik her iki taraf için de hayırlı olur.

    Ermaksan’ın bayi yapılanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Ermaksan Makine sadece İstanbul’da değil tüm Türkiye’de çok ciddi bir bayi ağı kurdu. Bu konuda çok iyi çalışıyorlar ve bayilerine önem veriyorlar. İnanıyorum ki, önümüzdeki yıllarda Ermaksan, dünya çapında daha büyük bir firma, daha tanınır ve talep gören bir marka

    haline gelecektir.

    Ermaksan’ın size göre en önemli artıları nelerdir?

    Özellikle lazer kesim makinelerinde Ermaksan, en iyi yerli marka diyebilirim. Yatırımcılar Ermaksan’ın ürettiği lazer kesim makinelerine çok inanıyor ve güvenerek alıyor. Ermaksan’ın en önemli özelliklerinden birisi de sürekli Araştırma-Geliştirme faaliyeti içinde bulunması. Fabrika yönetimi, mevcut tesisin yanına 10 bin metrekare extra sadece lazer fabrikası inşa ediyor. İki-üç ay içinde bu tesis bitmiş olur ve Ermaksan, 2015 yılında lazer üretiminde çok ciddi sayılara ulaşır.

    Biraz da genel çerçevede Türk makine sektörünü değerlendirir misiniz?

    Türk makine sektörü çok geniş bir kavram… Biz takım tezgahları G.T.İ.P no’su 82.60 olan makinelerden ve de özellikle saç işleme tezgahlarından bahsedersek, olayın iki boyutu var. Birincisi; talaşlı imalat makinelerinde Türkiye geç kalmış ve başarısız olmuştur. Sac işleme makinelerinde ise, deyim yerindeyse UEFA’da boy gösteriyor, zaman zaman da Şampiyonlar Ligi’nde yer alıyoruz. Bursa ise bu alanda gerçekten ülkemizin gurur kaynağı oldu.

  • 15

    Sektörün çözüm bekleyen sorunları hakkında neler söyleyebilirsiniz?

    Sektörün en önemli sorunlarından birisi bana göre KDV oranı… Talaşlı imalat makinelerinde KDV oranı yüzde 8… Diğer birçok problemden de bahsedilebilir. ‘Rekabet fayda getirir’ diyorlar, ancak Bursalı firmalar arasındaki rekabet, son dönemde zarar getirecek boyutlara ulaştı.

    Türk makine sektörünün geleceği için neler yapılabilir?

    Türkiye’nin makine sektöründe mutlaka hızlı ve verimli bir şekilde ilerlemesi gerekiyor. Ülkemizin geleceği açısından makine imalatı

    çok önemli… Ancak makine ve teknoloji üretirseniz kalkınır ve dünyada sanayileşen bir ülke konumuna gelirsiniz. Cari açık açısından bakarsak, ana makine ve yardımcı komponentlerin de (ara mamullerin) Türkiye’de hızla üretilmesi gerekiyor. Devletin mutlaka öncelik vermesi gereken işlerden birisi de bu olmalı.

    Fakat şunu da kabul etmeliyiz ki; son 10-15 yılda Türkiye’nin yurtdışındaki imajı gerçekten yükseldi. Ancak bundan sonrası önemli… Tekrar geriye mi gideceğiz, yoksa ileriye mi? Tabi ki ileriye gitmeliyiz, başka çaremiz yok. Dolayısıyla bundan sonraki hedef ve projelerimizi de bu gerçeğin üzerine kurgulamalıyız.

  • 16

    BAYİLERİMİZ

    Dalyan Makine, Ermaksan’dan aldığı sinerjiyle farkını ortaya koyuyor...

    Dalyan Makine,

    kazancını sadece işine

    yatırarak her geçen yıl

    büyümeyi ilke edinmiş,

    bir bölüm kazancıyla

    da sosyal sorumluluk

    projelerine imza atmış

    bir firmadır.

    Dalyan Makine

    Ermaksan’ın Batı, Orta ve Doğu Karadeniz Bölge Müdürlüğü’nü 2014’te yılında aldıklarını söyleyen Dalyan Makine’nin sahibi Erkan Dalyan, bu büyük sinerjiyle tüm Karadeniz Bölgesi’nde pazarlama, satış ve satış sonrası profesyonel servis hizmetleri verdiklerini kaydetti.

    Bölgedeki sektörel beklentilerin tamamını karşılayıp 2015 sonunda; civatadan tezgaha, imalat için gerekli olan bütün ekip ve ekipmanların Dalyan Makine aracılığıyla karşılanabileceğine dikkat çeken Erkan Dalyan, yüzde 100 müşteri memnuniyeti bazlı çalışmalarını olanca hızıyla geliştirmek istediklerini de vurguladı.

    Öncelikle Dalyan Makine’den bahseder misiniz?

    1975 yılında sektörün ihtiyaçlarını karşılamak üzere Yönetim Kurulu Başkanımız, Makine Mühendisi Kadir Dalyan tarafından Çorum’da kurulan firmamız, ilk günden itibaren çağın ve sektörün gerekliliklerine göre kendisini yeniledi ve çözüm odaklı bir firma oldu. Çabalarımız firmamızı bugünlere başarıyla taşıdı.

    Sektörde yarattığınız farkı nasıl anlatırsınız?

    Çalışma hayatımız süresince, imalat sektöründe karşılaştığımız temel sıkıntıların başında,

    ‘doğru işin-doğru malzeme’ ile yapılamıyor olması geliyor. Maalesef imalatçılarımızda bu bilinç tam olarak yerleşmemiş. Biz bu sorunun üzerine mühendislik bilgimizle gittik ve farkımızı da kabul ettirdik. Müşterilerimize; bir üretimin, nasıl daha uygun zaman ve kalitede, ayrıca nasıl daha doğru finansman maliyetiyle yapılabileceğinin yollarını gösterdik. Müşterilerimiz bu yol göstermeden dolayı duydukları memnuniyeti hala dile getirir.

    Bu bağlamda, makine sektöründe imalat yapmayı planlıyor musunuz?

    Müşterilerimiz, bu kadar teknik bilgi ve birikimimiz doğrultusunda, bir an önce imalata geçmemiz yönünde telkinlerde bulunuyor. Fakat biz de ısrarla, bilgi ve tecrübelerimizi müşterilerimizin menfaatleri doğrultusunda kullanacağımız yönünde cevap veriyoruz.

    Ürün gamınız içinde neler var?

    Ürün gamımız içerisinde kırtasiye malzemeleri dahi var. Firmamız teknik açıdan büyük bir ‘hırdavat market’ konseptinde çalışıyor. Bunun yanında; müşterilerimiz ofis ve kırtasiyeye kadar akla gelen bütün ihtiyacını Dalyan Makine’den temin etmek istiyor. Dolayısıyla ürün çeşidimiz 40 bin adedin üzerine çıktıysa ve sayı her geçen yıl artıyorsa bu, sadık müşterilerimiz sayesindedir.

    Ermaksan’ın Karadeniz Bölge Bayisi olan Dalyan Makine; sektörün gerekliliklerine göre kendisini yenileyen ve müşteri isteklerine anında cevap veren yapısıyla farkını ortaya koyuyor.

  • 17

    Başarınızın altında yatan diğer sırlar nelerdir?

    Firma olarak başarıyı yakalamamızdaki en önemli etkenlerden bir diğeri de; müşteri yelpazemizi çok geniş tutabiliyor olmamız… 2005 yılında merkez binamızda açtığımız Dalyan Cafe de hırdavat sektöründe bir ilk oldu. Ankara ve diğer birçok ilde yaptığımız konsept bu manada hem taktir topladı, hem de öncü oldu.

    Satış teknikleriniz hakkında da bilgi verir misiniz?

    Firmamız, konusunda uzman deneyimli personeliyle, müşterilerine en iyi hizmeti verebilmek için ürünleri türlerine göre ayrı mağazalarda ve ayrı departmanlarla yönetmeyi seçmiştir. Örneğin; CNC ve üniversal tornalarımız, sac işleme makinelerimiz, (abkant, giyotin, hidrolik kombine makaslar, fiber lazer tezgahları, plazma kesim tezgahları, CNC panç presler), vidalı ve pistonlu hava kompresörlerimiz, şerit testere makinelerimizin hepsi ayrı showroomlarda sergileniyor. Forklift vb. makinelerimiz merkez depomuzda, kaynak makinelerimiz ve teknik hırdavat ürünlerimiz satış mağazalarımızda, dış cephe mantolama malzemeleri ve inşaat boyaları grubu ise şehir içi mağazamızda teşhir ediliyor. Her ürün grubumuzda hizmet; konusunda eğitim almış deneyimli satış temsilcileriyle veriliyor.

    Sosyal amaçlı hayata geçirdiğiniz projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

    Dalyan Makine, kazancını sadece işine yatırarak her geçen yıl büyümeyi ilke edinmiş, bir bölüm kazancıyla da sosyal sorumluluk projelerine imza atmış bir firmadır. Okul ve kütüphanelere bedelsiz boya, gençlerimize ise forma ve ayakkabı veriyoruz. Ayrıca üniversitelerde okuyan ihtiyaç sahibi ve başarı sözü aldığımız kız öğrencilerimize Semiha Dalyan, erkek öğrencilerimize ise Mehmet Dalyan bursu veriyoruz.

  • 18

    ARAŞTIRMA

    Fikri ve Sınai Haklar“Buluş”

    18

    Fikri Mülkiyet; bir eser üzerinde sahip olunan maddi ve manevi hakların tamamı olup bir kişiye veya kuruluşa ait olan fikir ürünüdür. Söz konusu kişi ya da kuruluş bu hakkını kullanabilir veya paylaşabilir.

    Sınaî Mülkiyet; sanayi ve diğer alanlardaki buluşların, yeniliklerin ve tasarımların ilk buluşçuları adına üretilen ve satılan malların sahipleri adına tescil edilmesini ve böylece buluşçunun ürünü üretme ve satma hakkına belirli bir süre sahip olmalarını sağlayan bir haktır.

    Patent ve diğer hakların korunması ve işlemlerin yürütülmesi amacıyla dünyada ve Türkiye’de çeşitli kuruluşlar bulunmaktadır. Türkiye’de fikri ve sınai mülkiyet hakları düzenlemelerinin geçmişi 13. ve 14. yüzyıla yani Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanmaktadır.

    Dünyadaki ilk örnekleri; Roma İmparatoru Konstantin’in, 337 yılında araba imalatçıları, mühendisler ve çilingirler gibi belli sektörlerdeki zanaatkarları tüm sosyal hizmetlerden muaf tutmasıdır. 1331 tarihinde III. Edward tarafından İngiltere’de verilen kumaş dokuma zanaatı ile ilgili imtiyaz, tarihteki ilk teknik imtiyazdır.

    Amerika’daki ilk örnek ise, 31 Temmuz 1790 tarihli Başkan George Washington, vekil Edmund Randolph ve Dış İşleri Bakanı Thomas Jefferson tarafından imzalanan patent no 1 olarak yazılı “İnci ve Karışım Külü Geliştirme ve Cihazı” olarak bilinir.

    Türkiye’de ve dünyada Fikri ve Sınai Haklar

    Türkiye’de Türk Patent Enstitüsü (TPE) 1994 yılında, Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı olarak kanunla düzenlenmiş patent, marka ve endüstriyel mülkiyet haklarının oluşması, korunması ve bu haklara ilişkin yurt içi, yurt dışı bilgi ve belgeleri kamu yararına sunmak için kurulmuştur.

    Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü WIPO (World Intellectual Property Organization), dünyada fikri mülkiyet haklarının korunmasını ve yaratıcı etkinliği teşvik etmek amacıyla 1967 yılında kurulmuştur. Türkiye’nin WIPO’ya katılımı 14 Ağustos 1975 tarih ve 7/10540 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla uygun bulunmuş, 12 Mayıs 1976’dan itibaren de Türkiye örgütün üyesi haline gelmiştir. Avrupa Patent Ofisi EPO

    (European Patent Office) Avrupa’daki patent ofislerini tek bir çatı altında birleştirme hedefi sonucu 1973 yılında kurulmuş olup, Türkiye’nin de 1 Kasım 2000 yılında üyesi olduğu patent ofisidir.

    Patent

    Patent, TPE’nin tanımına göre buluş sahibinin buluş konusu ürünü belirli bir süre üretme, kullanma, satma veya ithal etme hakkıdır. Türkiye’de iki çeşit patent türü bulunmaktadır:

    İncelemesiz patent: İşlemler hızlı olup bu sistemde patent verilebilirlik şartları açısından esas inceleme yapılmaz ve koruma süresi 7 yıldır. İncelemeli patent, buluşun patent ölçütlerini tam olarak kapsayıp kapsamadığını araştıran ayrıntılı bir inceleme raporuna dayanılarak 20 yıllık koruma ile verilir. Bu iki modelin dışında bir de 10 yıllık koruma sağlayan Faydalı Model sistemi bulunur. TPE Başkanının yaptığı bir açıklamada, Türkiye’de son 5-6 yılda yerli patent başvurularında yüzde 20’nin üstünde artış olduğu, bu artış oranının Türkiye’yi patent başvurularında Çin’den sonra, ikinci sıraya yerleştirdiğini ifade etmiştir. Türkiye’den yurt dışına yapılan patent başvurularında da artışlar olduğu aşikârdır.

    Kanun Hükmünde Kararname (KHK)

    Türkiye’de fikri haklar; kanun, kanun hükmünde kararnameler ve uluslar arası anlaşmalar ile güvence altına alınmıştır. Bunlar; 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK (Faydalı Model hakları da bu KHK kapsamındadır), 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında KHK, 5147 sayılı Entegre Devre Topoğrafyalarının Korunması Hakkında Kanun, Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) Kuruluş Anlaşması, Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC), Sınai Mülkiyetin Korunmasına Dair Paris Sözleşmesi, Marka Kanunu Anlaşması (TLT), Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) olarak sıralanabilir.

    Patentin Korunması Hakkı

    Tarım dâhil sanayideki teknik bir problemin çözümü için “Yenilik” “Tekniğin Bilinen Durumunun Aşılması” ve “Sanayiye Uygulanabilirlik” kıstaslarının tamamına sahip olan buluşlarla ilgili olarak, buluş sahibi işletmeye ya da kişiye verilen haklardır.

  • 1919

    Yenilik: 551 sayılı KHK’nın 7. maddesine göre, “Tekniğin bilinen durumuna dâhil olmayan buluş yenidir” ibaresi yer almaktadır.

    Tekniğin bilinen durumunun aşılması: Madde 7’nin devamında “Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur” ibaresi ile açıklanmaktadır.

    Sanayiye uygulanabilirlik: 551 sayılı KHK’nın 10. Maddesine göre “Buluş, tarım dâhil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir” ibaresi yer alır. Bu üç özelliği taşıyan buluşlar, Türkiye’de patent adı altında koruma altına alınmaktadır.

    Patent niteliğini taşıyan buluşlar başvuru aşamasından itibaren her yıl belirlenen harç adı altında bedeli ödenmektedir. Üçüncü kişiler tarafından, koruma altına alınan patentleri aşan bir üretim veya başvuru yapıldığında ise itiraz makamı olarak TPE görev yapar. Harç ödemesi yapılmayan, süresi dolan veya hakkından vazgeçilen buluşlar, sona erdiği tarihten itibaren toplumun malı sayılır.

    Diğer Sınai Haklar; Endüstriyel Tasarımın Korunması Hakkı, Entegre Devre

    Topografyasının Korunması Hakkı, Coğrafi İşaretin Korunması Hakkı, Markanın Korunması Hakkıdır.

    Günümüzde patent ve marka dünyası, kıyasıya bir rekabetin ve savaşların yaşandığı, birçok şirketin patentler ve marka değerleri sayesinde yüklü miktarda gelir elde ettiği bir piyasa haline gelmiş durumdadır. Örneğin, yalnızca son iki yılda ve yine yalnızca akıllı telefon pazarında patent davalarına ve satın almalara harcanan paranın miktarı 20 milyar dolardan fazladır. Sonuç olarak fikri haklarına sahip çıkan ve bu yolda ürettiği ve tasarladığı ürünlerini kanunlar ile koruyan firmalar ve ülkelerin gelişeceği kesindir.

    Ermaksan Fikri Haklar Birimi

    Sektörün bu denli geliştiği ve firmamızın da bu stratejiyi önemsemesinden ötürü Fikri Haklar Birimimizin temelleri 2013 yılı Ocak ayında atılmış bulunmaktadır. Alanında uzman iki patent ve bir marka uzmanı ile Ermaksan’ın sektördeki yasal koruyucuları görevini üstlenmektedirler. Birimde, buluşların patent haline getirilerek yazımı ve başvuru işlemleri yürütülmektedir. Sektörün takibi, rakiplerin takibi ilk olarak patent taraması ve analizleri ile yapılmaktadır. Başta Ar-Ge olmak üzere firmamız tüm personelleri ve müşterilerden gelen istekler doğrultusunda patente konu olabilecek Ar-Ge çalışmaları da Fikri Haklar Birimi tarafından değerlendirilmektedir.

    Özgün tasarıma sahip projelerde tasarımlar Endüstriyel Tasarım başvuruları ile koruma altına alınmaktadır. Marka başvurularının takibi ve itirazlar yapılan çalışmalar arasındadır.

    Firmamız markasına benzer başvurulara itirazlar yapılmakta ve firmamız markası ve unvanı sektörde korunmaktadır. Firmamız Ar-Ge Merkezi olduktan sonra her yıl en az 5 adet patent başvurusu yapmayı hedeflemiştir. Bu hedefin sürekliliğini koruyarak ve artarak ilerlemesi için çalışmalar devam etmektedir.

  • FUAR HABER

  • Yenilikçi teknolojilerini, yüzde 100 çevreci anlayışla geliştiren Ermaksan Makine, yeni nesil abkant EVO II ile üst düzey teknoloji ürünü Fibermak’ı; Maktek/Avrasya 2014 Fuarı’nda yerli ve yabancı ziyaretçilerine tanıttı.

    Ermaksan’ın çevreci makineleri Maktek/Avrasya 2014 Fuarı’nda sergilendi.

    Ermaksan Makine, 14-19 Ekim tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen MAKTEK Fuarı’nda yerli ve yabancı ziyaretçilerine yenilikçi teknoloji eseri ürünlerini sergiledi. 590 metrekarelik standında görücüye çıkardığı ürünleri ilgi odağı olan Ermaksan, her yıl katıldığı fuarda, bu yıl da beklentilerini karşılamış olmanın gururunu yaşadı.

    Yeni nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın sorumluluğunda hareket eden Ermaksan Makine Genel Müdürü Ahmet Özkayan; “Yeni nesil Evo II ve farklı lazer teknolojileriyle karşılaştırıldığında tükettiği enerji miktarı yüzde 70 oranında daha az olan Fibermak, çevreci anlayışın bir sonucu olarak dünya piyasalarında da büyük ilgi görüyor”dedi.

    MAKTEK Fuarı’nda gördükleri ilgiden memnun kaldıklarını, bu ilginin doğru işler yaptıklarının da bir kanıtı olduğunu anlatan Özkayan, tamamen çevreci bilinçle geliştirilen EVO II’nin; ‘sınıfının en az hidrolik yağ kullanan makinesi’ olma özelliği taşıdığını belirtti.

    EVO II’de kullanılan yağ miktarı yüzde 95

    oranında azalırken, geliştirilen yeni nesil EVOLUTION II’de ise hidrolik sistemin 5 yıl yağ değişimini gerektirmeyecek şekilde dizayn edildiğini vurgulayan Özkayan, “EVO II’de, hidrolik pompa devamlı çalışmadığından yağ sürekli devir-daim yapmıyor, bu da kullanılan malzemenin uzun ömürlü olmasına yardımcı oluyor. Yüksek kaliteli ekipmanlar ile sistemin sadece hareket anında çalışması, hidrolik sistem ve pompanın, üç kat uzun ömürlü olmasını garanti ediyor” dedi.

    Fiber ve karbondioksit lazer kesim, plazma kesim, abkant pres, panç pres, giyotin makas ve kombine makas ürün gruplarında üretim yaptıklarını belirten Özkayan, “Kendi kontrolörlerimizi de üreterek, yazılım ve otomasyon alanında da teknolojik anlamda geldiğimiz noktayı gözler önüne serdik” dedi.

    Ayrıca Özkayan, “Ermaksan A.Ş. olarak satış ekibimiz ve bayilerimizle birlikte, makinelerimize gösterilen yoğun ilgi ve fuarda gerçekleştirilen satışlar bizleri memnun etti ve fuar beklentilerimizi karşıladı” dedi.

  • 22

    SÖYLEŞİ

    “Türk makine sektörü hedeflerine emin adımlarla ilerliyor”Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği (OAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, Ermag’a verdiği özel röportajda, Türk makine sektöründeki gelişimden ilerisi için umutlandıklarını, belli-başlı sorunların da çözümüyle hedeflere ulaşılacağını kaydetti.

    “Dünya ticaretindeki

    yavaşlama, AB

    pazarındaki durgunluk

    ve çevre ülkelerdeki

    siyasi krizlere rağmen

    Türk makine sektörü,

    ihracat artışını istikrarlı

    şekilde sürdürüyor ve

    100 milyar dolarlık

    2023 yılı hedefimize

    emin adımlarla

    ilerliyoruz.”

    OAİB Başkanı Adnan Dalgakıran’dan umut dolu açıklamalar…

    Öncelikle, 2013 yılsonu ve 2014 yılı ilk altı aylık verileri ışığında Türk makine sektörünün gelişim süreciyle ilgili neler söyleyebilirsiniz?

    Türk makine sektöründe 2013 yılsonu itibariyle ihracat değeri bir önceki yıla oranla yüzde 7,3 artışla yaklaşık 14 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2014 yılının ilk altı ayına bakıldığında ise ihracatın bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 9,1 artarak 7,4 milyar dolar olarak gerçekleştiği görülüyor. Bu tablodan hareketle sektör ihracatımızın sürekli arttığını ifade edebiliriz.

    Makine sektörünün gelişimini şekillendiren en önemli unsur; yatırımların seyridir. Bu nedenle yatırımlar Türk makine sektörünün gelişimini de belirliyor. 2013 yılı ile 2014’ün ilk yarısında yurtiçinde özel sektörün makine yatırımlarında küçülme yaşanıyor. Bu nedenle makine sektörü iç pazardan yeterli talep göremiyor. Dış pazarlarda ise Avrupa Birliği’nin yeniden büyümeye başlaması ile gelen talep genişlemesi bulunuyor. Yakın ve komşu ülke pazarlarında da özellikle 2014 yılında Türk ürünlerine talepte küçülme yaşanıyor. Bu çerçevede değerlendirildiğinde; iç-dış yatırım ve talep koşullarının Türk makine sektörünün gelişimini 2013 ve 2014 yılının ilk yarısında sınırladığını söylemek mümkün… Bu süreci olumlu yöne çevirecek olan yurtiçi yatırımları yeniden canlandırmak için komşu ülkeler ile ilişkileri iyileştirmek gerekiyor.

    Türk makine sektörünün kısa ve orta vadeli hedefleri hakkında hangi bilgileri verebilirsiniz?

    Dünya ticaretindeki yavaşlama, Avrupa Birliği

    pazarındaki durgunluk, çevre ülkelerdeki siyasi krizlere rağmen Türk makine sektörü yukarıdaki rakamlardan da anlaşıldığı gibi ihracat artışını istikrarlı bir şekilde sürdürüyor ve 100 milyar dolarlık 2023 yılı ihracat hedefine emin adımlarla ilerliyor. Öte yandan, önemli bir bileşen olan ‘ithalatın-ihracatı karşılama oranının’ 2014 yılı Ocak-Haziran verilerine göre, önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16’lık artışla yüzde 52,3’e yükseldiği de görülüyor. Dolayısıyla uzun vadeli hedeflerimizin içinde, makine ithalatçısı olan ülkelerden aldığımız payın artırılması da yer alıyor.

    Sektörün çözüm bekleyen sorunları hakkında hangi konulara işaret etmek istersiniz?

    Türk makine sanayinin 2023 yılı hedeflerine ulaşması mevcut yatırım ortamı, dış pazar koşulları ve sağlanan desteklerin seviyesi dikkate alındığında giderek zorlaşıyor. Öncelikle; ölçek ekonomisinden yararlanmak için iç pazarda özel sektör makine yatırımları yeniden büyüme eğilimine girmeli, dış pazar koşulları için de ekonomik ve siyasi ilişkilerden kaynaklanan sorunlar giderilmeli. Sektöre sağlanan desteklerin ise birkaç alanda genişletilmesi gerekiyor. Kamunun ihale ve satın alma sisteminde iyileştirme, uzun vadeli yatırım kredisi olanakları sağlanması, alıcılara yönelik alıcı kredileri sisteminin geliştirilmesi, ihracat garanti sigortaları, teknoloji ve yatırım desteklerinde özel programların seçici olarak uygulanması, uluslararası standartların uygulanması gibi konular öncelik arz ediyor.

    Türk makine sanayinin dünya çapında daha

  • 23

    rekabetçi olabilmesi için marka, Ar-Ge ve inovasyon bağlamında neler yapılması gerekiyor?

    Türk makine sanayinin genel yapısı, küçük ve orta ölçekli firmalardan oluşuyor. Bu yapı içinde sektörün standart ürünlerden daha rekabetçi ve yenilikçi ürünlere geçişi için en önemli unsur ise teknoloji faaliyetleri ile markalaşmaktan geçiyor. Bu alanda tüm sektörlere yönelik genel destekler olmakla birlikte bunların makine ve alt sektörleri için daha özel ve seçici hale getirilmesi gerekiyor. Sektörde yer alan yenilikçilik, inovasyon ve teknoloji faaliyetleri için başlangıçta ihtiyaç duyulan asgari kapasiteye ve altyapıya sahip olan firmalar öncelikle ve seçici olarak desteklenmeli. Bu alanda makine sektöründe seçilecek firmalar için performanslarına dayalı teknoloji destek programları hazırlanmalı ve daha geniş kamu kaynakları ile destek sağlanmalı. Ölçülemeyen ve genele yayılan destekler ile teknolojik alanda ilerleme sağlanması sınırlı kalacak. Ar-Ge Merkezi destekleri ise büyük ölçekli firmaların yararlanabildiği bir destek olup makine sektöründe sadece iki firmanın bu kapsamda Ar-Ge merkezi bulunuyor. Bu konu; Birliğimiz tarafından oluşturulan ‘Makine Sektöründe Çözüme Kavuşturulması Gereken Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ başlıklı çalışmada firmalara ‘Ar-Ge ve İnovasyon Desteği’ sağlanması konusu da ele alınarak bir çözüm önerisi haline getirildi. Buna göre; ilk etapta makine sektöründe Ar-Ge faaliyetlerine yoğunlaşılması için öncelikli alanlar belirlenmeli, Ar-Ge faaliyetleri kamu, üniversiteler, özel sektör firmaları tarafından gerçekleştirilenler olarak ayırılmalı, teşvikler, hazırlanmış program ve uygulama projeleri çerçevesinde paylaştırılmalı ve kullandırılmalı. Ayrıca verilen teşvikler, küçük ve orta ölçekli firmaları da kapsamalı, söz konusu şirketlerin Ar-Ge’ye yönelmeleri için yeni mekanizmalar geliştirilmeli.

    Türkiye’nin makine sanayinde, dünya genelindeki rakiplerine oranla avantaj ve dezavantajları nelerdir?

    Türk makine sektörünün rakiplerine oranla, girdi maliyetleri yüksekliği, finansman ve yurt içi yatırım kredileri eksikliği, makroekonomik istikrarsızlık, sektörün dağınıklığı ve ölçek ekonomisi, yurt içi haksız rekabet, şirket bazında vizyon ve rekabetçi strateji eksikliği gibi dezavantajları var. Buna karşılık, gelişmiş mühendislik becerileri ve yeniliklere çabuk

    uyum sağlama, müşteri taleplerine hızlı yanıt verebilme, esnek ve küçük parti üretim yeteneği, kalite bilinci, uzmanlaşmış yüksek vasıflı orta ve üst düzey yöneticiler, genç işgücü, tesisleşme (OSB gibi), gelişmiş yan sanayi ve sektörün örgütlenme düzeyi yüksekliği sektörün avantajları olarak değerlendirilebilir. Ayrıca AB pazarı ile entegrasyonu, yakın ve komşu ülke pazarının yarattığı potansiyel de Türk makine sektörünün avantajları arasında sayılabilir.

    Makine sektörüne hükümetin bakış açısı nedir? Sektör temsilcileri beklediği destek ve teşvikleri alabiliyor mu?

    Hükümetin bu konuda belli çalışmaları olmakla birlikte 2023 yılındaki 100 milyar dolarlık ihracat hedefi için yeterli değil. Bu noktada makine sektörü ‘stratejik sektör’ ilan edilmesine rağmen herhangi bir ayrıcalıkla karşılaşmış durumda değil. Bu noktada da hükümetin teşvik sistemini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.

    Üretim gücü her geçen gün yükselen ve dünya çapında kabul gören Türk makine sektörünün geleceğini tehdit eden konulardan biri olan ‘ikinci el makine ithalatı’ ile ilgili görüşlerinizi de alabilir miyiz?

    Bugün ülkemizde hemen hemen bütün makineler, dünya ile rekabet edebilen kalitede üretiliyor. Elbette bazı spesifik ürünleri hariç tutabiliriz, ancak dünyanın her yerine makine ihracatı gerçekleştiren bir ülkede makine ihtiyacı doğduğunda ‘ilk önce yerli ürünlerin tercih edilmesi’ düşüncesinin yerleşmesi gerekiyor. Öyle ki, neredeyse aynı fiyata ve kaliteye ya da daha düşük fiyatlarla yerli ürün alabilecek iken yurtdışından ‘hurda’ olmaya yüz tutmuş makinelerin getirilmesinin önüne geçilmeli.

    Kullanılmış makinelerin yüksek bakım maliyeti, üretim performansı düşüklüğü, yedek parça teminindeki zorluklar ve yüksek fire oranları ciddi şekilde imalat kaybına yol açıyor. Bu şekilde yapılan ithalat, ülkemize yeni teknoloji girişini azaltarak, verimin artmasını engelliyor. Kullanılmış makinelerin de tıpkı yeni makineler gibi ilgili teknik mevzuata uyması gerektiği göz önüne alınarak Piyasa Gözetimi ve Denetimi çalışmaları yoğunlaştırılmalı.

    Makine sektörünün daha da gelişmesi noktasında gerek özel sektöre, gerekse kamu kesimine düşen görevler, sorumluluklar nelerdir?

    Hangi konu olursa olsun kamu ve özel sektörün işbirliği olmadan gelişmek, değişmek, sonunda başarıya ulaşmak ve başarının sürekliliğini sağlamak mümkün değil. Makine sektörünün gelişimi için çözüme ulaştırılması gereken sorunlar bazı başlıklar altında toplandı, çözüm önerileri ile birlikte ilgili kamu kurum-kuruluşları ile paylaşıldı. Bu konuların zaman içinde çözüme ulaştırılması ile makine sektörünün 100 milyar dolar olarak hedeflediği 2023 hedefine ulaşması mümkün olabilir.

    Çözümlenmesi gereken konuları ana başlıkları ile şöyle sıralayabiliriz; Kamu İhale Kanunu Çerçevesinde Yerli Malı Lehine Avantaj Sağlanması, Ar-Ge Desteği, Sonuca Yönelik Ar-Ge Desteği, Standardizasyon Eksikliği, Ölçek Ekonomisine Geçilememesi, Orta-Yüksek ve Teknoloji Sınıflı Makine Üretiminin Desteklenmesi, İnsan Kaynakları, Üniversite-Sanayi İşbirliği, Yan Sanayinin Geliştirilmesi, Ruhsatlandırma, Piyasa Gözetim ve Denetimi, Makine Envanteri.

    Bursa’nın Türk makine sektöründeki yerini ve konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Makine sektörü Bursa’da özellikle imalat ve ihracat açısından hızla büyüyor. Sektör, Bursa’da mal çeşitliliği ile çok sayıda ülkeye ürünlerini ihraç ediyor. Tekstil makineleri, ambalaj makineleri, CNC hidrolik pres, hidrolik makas ve ağır makineler üretim ve ihraç kalemlerinin önemli bölümünü oluşturuyor. Aynı zamanda metal sanayinde büro ekipmanları, sanayi ekipmanları ve otomobil yan sanayi ham maddesi olarak metal işleme de söz konusu.

    2013 yılı verilerine göre Bursa, ülkemizde en fazla makine ihracatı gerçekleştiren üçüncü ilimiz. Bursa, makine sektöründe iştigal eden 819 firma ile Türkiye genelindeki toplam firma sayısından yüzde 5 pay alıyor. 2013 yılında 819 firmanın toplam makine ihracatı 578 milyon dolar olarak gerçekleşti, bu da firma başına ortalama 706 bin dolar ihracat değeri olarak yansıdı.

    Son olarak, Ermaksan Makine ile ilgili görüşlerinizi de alabilir miyiz?

    Ermaksan Makine; Türk makine sektörünün, ölçek ekonomisi kuralları çerçevesinde üretim yapan ve dünyanın çok çeşitli ülkelerine her yıl ihracatını artıran örnek firmalarımızdan birisi. Ermaksan’ın başarılı çalışmalarının ve ülke ekonomisine yaptığı katkının artmasını dilerim.

  • 24

    Kömür ocaklarındaki çalışma koşullarının ağırlığı ve çok sayıda işçinin akciğer hastalıklarına yakalanması üretimde düşmelere neden olmuştur. Üretimi artırmak amacıyla 1865 yılında Madeni Hümayun Nazın Dilaver Paşa tarafından bir tüzük hazırlanmıştır. Ancak padişah tarafından onaylanmadığı için bir tüzük niteliği kazanamamış olan Dilaver Paşa Nizamnamesi, çalışma koşullarına ilişkin olarak getirdiği düzenlemeler yanında, madende bir hekim bulundurulmasını da hükme bağlamıştır. Kömür madenlerinde çok sık görülen iş kazalarına ilişkin olarak ise bir hüküm getirilmemiştir. 100 maddeden oluşan Dilaver Paşa Nizamnamesi daha çok üretimin artırılmasına yönelik olmasına karşın, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili ilk yasal belge olması açısından önemlidir.

    Osmanlı İmparatorluğu döneminde İş Sağlığı ve Güvenliği Tanzimat’tan sonraki ikinci önemli belge olan Maadin Nizamnamesi, genellikle is güvenliğini ilgilendiren önemli hükümler getirmiştir.

    Bu tüzüğün getirdiği yenilikler ve önemli hükümler şunlardır:

    • İşveren iş kazasının oluşmasını önlemek için gerekli önlemleri alarak iş güvenliğini sağlamak zorundadır.

    • Kazaya maruz kalanlara veya ailesine mahkeme tarafından hükmedilecek tazminat işveren tarafından ödenecektir. Kaza, işverenin kötü yönetim ve denetimi veya gereken önlemlerin yasalara uygun olarak yerine getirilmemiş olması nedeniyle meydana gelmişse, işveren ayrıca 15-20 altın tutarında daha fazla tazminat ödeyecektir.

    • Havzada her işveren, diplomalı bir hekim çalıştırmak ve eczane bulundurmak zorundadır.

    İş güvenliği konusunun ilk sahipleri kuşkusuz Devlet, İşverenler ve Sendikalardır. Arzu edilen sonuçlara ulaşılabilmesi için bu üçlünün kendilerine düşen ödevleri en iyi şekilde yerine getirmesi, ayrıca kendi aralarında olumlu bir işbirliğinin tüm koşullarını oluşturmaları gerekir.

    Öte yandan, üniversitelerin, araştırma kurumlarının, kitle haberleşme araçlarının, meslek kuruluşlarının ve bu konuda kurulacak gönüllü derneklerin iş güvenliği faaliyetlerine etkili bir biçimde katılması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi amacına olumlu katkılar getirebilecektir.

    ILO’nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) kayıtlarına göre; dünyada, yılda 110 milyon iş kazası olmakta ve 180.000 işçi hayatını kaybetmektedir. Ayrıca, ILO tarafından yapılan bilimsel çalışmalar, ölümcül iş kazalarının sayısının az olduğu, yani iş güvenliği için daha çok yatırım yapan ülkelerin rekabet gücünün daha yüksek olduğunu göstermiştir.

    Çünkü çalışan kendi sağlığı söz konusu olduğundan mesleğine ait bilgi ve beceriler yönünden kendini yetiştirmesi ve iş güvenliği kurallarına uyması, işçinin hem sağlığını koruyacak hem de verimliliği arttıracaktır.

    Kazalar günlük hayatın çeşitli yerlerinde görülebilir. İş kazaları, spor kazaları, ev kazaları, trafik kazaları sıkça görülüp duyulanlardır. Hepsindeki ortak özellik, beklenilmemeleri, umulmamaları ve planlanmamış olmalarıdır. Ülkemiz iş kazaları ve meslek hastalıklarında dünyada 3., Avrupa’da ise maalesef 1. sıradadır. Her yıl; 1500 kişi ölmekte, 4000 kişi sakat kalmakta, 2 milyon saat iş kaybı olmaktadır. Bu istatistiki bilgilere ayrıca, kayıp malzeme ve ekonomik değerler eklenmelidir.

    Dolayısıyla, tanımı ve öneminden anlaşıldığı gibi amaç;

    • Çalışanları korumak,

    • Üretimin güvenliğini korumak,

    • İşletmenin güvenliğini sağlamak,

    • Ekolojik çevreye zarar vermemek.

    • Tüm toplum kesimlerinin mutluluğunu sağlamak.

    Ermaksan Makine A.Ş., kültürünün gereği olarak tüm üretim süreçlerinin merkezine iş sağlığı ve güvenliği prensiplerinin uygulanmasını koymuş ve bu konuda çalışmalar yapmaktadır.

    YAKIN PLAN

    İş sağlığı ve güvenliğine genel bakış ve güvenlik kültürü

  • 25

    Yaşadığı kente ve ülkesine katma değer

    sağlayan başarılı iş, meslek ve bilim insanları

    ile sanatçı ve kurumların ödüllendirildiği

    ‘Bursa Kükürtlü Lions- 5. Altın Aslan Meslek

    Başarı Ödülleri’ düzenlenen görkemli törenle

    sahiplerini buldu. Soma’da meydana gelen

    maden faciası nedeniyle, daha önce duyurulan

    tarihte yapılamayan ödül töreni, Çelik Palas

    Oteli’nde Kulübün başkanlık devir-teslimiyle

    birlikte gerçekleştirildi.

    Ahmet Özkayan’ın haklı gururu

    İş, siyaset ve sanat camiasından pek çok seçkin

    davetlinin katıldığı ötül töreninde; sac işleme

    teknolojileri alanında dünya çapında marka

    haline gelen ve Türkiye ekonomisine, beş kıtada

    70’den fazla ülkeye gerçekleştirdiği ihracatla

    büyük değer sağlayan Ermaksan Makine’nin

    Genel Müdürü Ahmet Özkayan da, ‘Yılın En

    Başarılı Genç İşadamı Ödülü’ne layık bulundu.

    Özkayan ödülünü, 118 K Yönetim Çevresi Genel

    Yönetmeni Ayşe Gülten Öztürk’ün elinden aldı.

    Daha çok çalışacağız.

    Bursa cemiyet hayatının önde gelen sivil

    toplum örgütlerinden biri olan Bursa Kükürtlü

    Lions Kulübü’nden böylesine anlamlı bir ödül

    almaktan dolayı gurur duyduğunu belirten

    Ahmet Özkayan, kent ve ülke ekonomisine her

    yıl artan oranda katkı sağlamayı kendilerine

    misyon edindiklerini vurguladı. Ahmet Özkayan,

    başarılarının ödülle taçlandırılmasını, kendilerini

    daha çok çalışmaya teşvik ettiğini de kaydetti.

    Bu çalışmalardan bazıları şunlardır:

    1) İş kazalarının önemli kısmının eğitimsiz ve mesleki yeterliliği olmayan çalışanlardan kaynaklandığı gerçeğinden hareketle 550 çalışanını mesleki eğitim kurslarına göndererek eğitim almalarını sağlamıştır.

    2) İş ekipmanlarının zamanında kontrol edilmemesinden doğabilecek kazaları önlemek amacıyla yetkili kurumlara bütün kaldırma ve taşıma araçları test ve muayene ettirilmiştir.

    3) Patlamalara karşı korunma tedbirleri almak için doküman hazırlattırılmış ve rapor doğrultusunda iyileştirme çalışmaları yapılmıştır.

    4) İş güvenliği kültürünü oluşturmak, korumak ve geliştirmek için iş güvenliği eğitimleri ve saha çalışmaları yapılmış ve yapılmaya devam ediliyor.

    5) Satın alma süreçlerine iş güvenliği uzmanının da katılımı sağlanmaktadır.

    Bir iş yerinde değil, bir ülkede iş güvenliği varsa orada sağlık ve mutluluk vardır. İş güvenliği yoksa, can kaybı, sakatlık, hastalık, para ve zaman kaybı vardır. Kısacası Ermaksan olarak, iş sağlığı ve güvenliğini slogandan ibaret değil bir yaşam biçimi olarak benimsiyoruz. O halde sözün burasında o sloganı hatırlamada fayda var:

    Ahmet Özkayan’a ‘Yılın En Başarılı Genç İşadamı’ ödülüErmaksan Makine Genel Müdürü Ahmet Özkayan, Bursa Kükürtlü Lions Kulübü tarafından ‘Yılın En Başarılı Genç İşadamı’ ödülüne layık görüldü.

    25

  • 26

    İŞ ORTAKLARIMIZ

    “Aldığınız makinede Ermaksan imzası varsa içiniz rahat olsun”

    Ermaksan’ın ürettiği makinelerle çalışmanın işletmesine büyük faydalar sağladığını belirten Safa Metal’in sahibi Sinan Kutluca, “Aldığınız tezgahın arkasında Ermaksan Makine’nin imzası varsa içiniz rahat olabilir” dedi.

    Yıllardır Ermaksan’ın

    ürettiği makineleri

    kullanan ve bu sebeple

    müşterilerine kaliteli

    hizmet vermenin haklı

    gururunu yaşayan

    Safa Metal’in sahibi

    Sinan Kutluca, düşük

    maliyeti ve yüksek

    kesim kalitesi nedeniyle

    Fibermak’ı, ‘firmalar için

    biçilmiş kaftan’ olarak

    nitelendiriyor.

    Safa Metal

    Öncelikle, firmanız hakkında bilgi verir misiniz?

    Safa Metal, Eylül 2012’de lazer kesim, plazma kesim, abkant büküm, makas kesim ve kaynaklı imalat hizmetlerini vermek üzere Kayapa Sanayi Bölgesi’nde faaliyete geçti. Amacımız; kaliteli, yenilikçi ve hızla gelişen firma olmakla birlikte müşterilerimize zamanında ve kusursuz bir hizmet sunmak.

    Dolayısıyla, makine sektöründeki 10 yıllık tecrübemden faydalanmak üzere, Ermaksan Makine’nin Genel Müdürü Ahmet Özkayan’ın da desteğini alarak 400 metrekarelik işyerimde yeni faaliyetimize başladık. Tamamen müşteri odaklı çalışmamızın meyvesini hızla alıyoruz. Bu bağlamda; şu an 3 bin metrekare kapalı, 2 bin metrekare açık ve bin 500 metrekare de inşaatı devam etmekte olan fabrikamızda hizmete devam ediyoruz.

    Yeni dönemde hedefleriniz nelerdir?

    Yenilikçi bir firma olmamızdan hareketle, makine sektöründeki yatırımlarımızla birlikte

    yerimizi sağlamlaştırmak amacındayız. Bu hedef

    doğrultusunda 2013 yılında, ileriye sağlam

    adımlar atmak suretiyle beklentilerimizin

    karşılığını aldık. Bu süreçte müşteri

    memnuniyetimizi, çıtayı sürekli yukarı taşıyarak

    geliştirdik. Bu doğrultuda müşterilerimize daha

    sağlıklı cevap verebilmek için 2014 yılının

    ikinci çeyreğinde 1 adet lazer, 1 adet plazma

    ve 1 adet CNC abkant tezgahı yatırımlarımızı

    Ermaksan’ın desteğiyle gerçekleştirdik. Bu

    doğrultuda 2015 yılı için de, 2000 x 6000

    ebatlarında lazer ve 6 metre boyunda abkant

    tezgahı yatırımı hedefimiz var.

    Hali hazırda;

    İki adet 1500 x 3000 ebatlarında 4 kw karbon

    lazer,

    Bir adet 2000 x 4000 ebadında fiber lazer,

    Bir adet 2000 x 6000 ebadında 400 amper

    plazma,

    İki adet CNC abkant,

    Bir adet de giyotin makasımız bulunuyor.

  • 27

    Ermaksan’ın ürünleri işletmenize ne gibi

    artılar getirdi?

    Ermaksan’ın üretimi olan ve iki yıldır çalıştığımız

    lazer tezgahından oldukça memnunuz. Bu

    doğrultuda, gerek makineden aldığımız yüksek

    verim ve gerekse servis desteği konusunda

    Ermaksan, en büyük destekçimiz…

    Öte yandan, Fibermak; yüksek kesim kalitesi

    ve düşük maliyeti nedeniyle hem kalite, hem

    de fiyat konusunda müşterilerimize daha

    sağlıklı cevap verebilmemize imkan sağlıyor.

    Bu sonuçtan Safa Metal olarak bizler de,

    müşteri memnuniyeti ve ciro olarak son

    derece memnunuz. Ermaksan makineleriyle

    müşterilerimize böylesine kaliteli hizmet

    vermenin haklı gururunu yaşıyoruz. Fibermak;

    düşük maliyet ve yüksek kesim kalitesi isteyen

    firmalar için biçilmiş bir kaftan diyebilirim.

    Sonuç olarak; aldığınız tezgahın arkasında

    Ermaksan Makine’nin imzası varsa içiniz rahat

    olabilir.

  • 2828

    DUAYEN

    Annesinin ısrarı üzerine Almanya’ya işçi olarak gitmekten son anda vazgeçen ve serüven gibi yaşanan 50 yılda Ermaksan Makine’yi global marka haline getiren Erol Özkayan, “Dünyanın her yerine, ürettiğimiz makineleri ihraç ediyoruz. Biz ülkemiz ve insanlık adına üretim yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz” dedi.

    “Ülkemiz ve insanlıkadına makine üretiyoruz”

    1942 yılında Bursa’da dünyaya geldim. İlkokulu Altıparmak İlkokulu’nda, ortaokulu ve liseyi ise Osmangazi Lisesi’nde tamamladım. Ben 6 yaşındayken babam vefat etti. İş hayatına başlamam ise 10 yaşında, o tarihlerde Altıparmak’ta, ‘Çifte Kahveler’ yanında bulunan ve at arabası üretimi yapılan bir handa oldu. Özel demir işlerinin yapıldığı, körüklerin çekildiği bu yerde bir süre çalıştım ve körük çektim. Orada demirler ocaklarda tavlanır, örslerde dövülürdü…

    Sonraki dönemde Bat Pazarı’nda bir tornacı dükkanında işe girdim. Orada çıraklık ve kaynak işleri yaptım, bir süre de tornacılık… İki yıl bu işyerinde çalıştıktan sonra askere gittim. Ankara-Etimesgut’ta askerliğimi yaparken kademede çalıştım. Çok şükür, herhangi bir aksaklık ve problem yaşamadan askerliğimi bitirdim. Tezkeremi aldım ve Bursa’ya dönüş için hazırlıklarımı tamamladım. Fakat o yıllar ‘yokluk’ dönemiydi, benim de cebimde Bursa’ya dönüş için otobüs parası dahi yoktu. “Bursa’ya nasıl dönebilirim?” diye düşündüm, ancak bir çözüm bulamadım. Yapacak tek bir şey vardı. Terminalde Bursa’ya gidecek otobüsün şoföründen “Hiç param yok, beni Bursa’ya

    parasız götürür müsünüz?” diye rica ettim. Kabul etti ve verdiği küçük tahta taburenin üzerinde Ankara’dan Bursa’ya geldim.

    Almanya’ya gitseydim bugün bu noktaya gelemezdim.

    Bursa’ya döndüm, fakat o zamanlar iş sahası o kadar azdı ki… Önümde iki seçenek vardı. Birincisi Merinos’ta çalışmak, ikincisi ise Almanya’ya işçi olarak gitmek. “Hangisini tercih edeyim” diye düşünürken, Almanya’ya işçi olarak gitmek üzere İş ve İşçi Bulma Kurumu’na müracaat ettim. İlk imtihanda kabul edildim. Fakat annem, “Sen Almanya’ya gidersen ben yaşayamam” dedi. Uçak da ertesi gün

    kalkıyor. Siz olsanız ne yaparsınız? Bir tarafta dünyalar kadar çok sevdiğiniz, büyük değer verdiğiniz anneniz, diğer tarafta ise yurtdışında iş imkanı ve belki de çok çalışmakla elde edilebilecek zengin bir hayat… Ben birincisini, yani annemi tercih ettim. Annemin yakarışları üzerine, Almanya’ya gitmekten vazgeçtim. Bu, sonraki süreçte hayatımda verdiğim en doğru karar olacaktı. Adeta benim iş hayatım için bir dönüm noktasıydı… Eğer annemi dinlemeyip o gün Almanya’ya gitseydim bugün bu noktaya gelemezdim.

    Bursa’da ne iş yapacaktım?

    Annemin yakarışlarına kulak verip Almanya’ya gitmekten vazgeçmiştim, ancak ne cebimde param vardı, ne de yapacak bir iş… “Ne iş yaparım” diye çok düşündüm. Kendi işimi yapacaktım. Bir zımpara taşı aldım, küçük de bir dükkan kiraladım. Yıl 1963… O dönem alanında büyük işler yapan Dökümcü Sait ağabeyimizi ziyaret ettim ve “Ben dükkan açtım, bana kara tezgahların ayakcıklarından ver, toplayıp-satayım, sana da parasını getireyim” dedim. Kabul etti. O’nun verdiği

    Ermaksan Makine’nin Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Erol Özkayan;

    Sac işleme makineleri sektöründe dünya markası haline gelen Ermaksan Makine’nin kurucusu Erol Özkayan’ın hayatı; gençlere ve yeni girişimcilere örnek bir başarı öyküsü…

    Hep arayış ve mücadele içinde geçen iş hayatında, önüne çıkan zorlukları, öngörüsü ve girişimciliği sayesinde bir bir aşan Özkayan, ilerleyen yaşına rağmen hala önlük üzerinde, fabrikada üretim ve diğer projelerle bire bir ilgileniyor.

    “Ülkem ve insanlık adına makine üretiyorum” diyerek, hem firmasına hem de sektörüne verdiği önemi ortaya koyan Erol Özkayan, iş hayatında karşılaştığı zorlukları, başarı merdivenlerini nasıl bir bir çıktığını ve önümüzdeki dönem hedeflerini Ermag’a anlattı.

    Eğer annemi dinlemeyip o

    gün Almanya’ya gitseydim

    bugün bu noktaya

    gelemezdim.

  • 2929

    kara tezgah ayakcığını bir torbaya doldurdum, vurdum sırtıma dükkana getirdim. O ayakcığı taşlayarak bir dokumacıya sattım. Daha sonra Dökümcü Sait ağabeyimizden iki ayakcık daha aldım, onları da toplayıp-sattım. Çalışmalarım bir müddet böyle devam etti. Bu işleri yaparken bir torna tezgahının satılacağını duydum. Mal sahibiyle konuştum ve 10 adet 100 liralık senetle tezgahı satın aldım. Başladım armürü tüm kafa kısmıyla yapmaya… Kısa bir süre sonra haftada bir adet armür yapar hale gelmiştim. İşlerim bir müddet de böyle devam etti.

    Jakarlı tezgah üretiminden marangoz makinelerine…

    Sonraki süreçte işleri biraz daha büyüttüm, dört mekikli ve jakarlı tezgahlar yapmaya başladım. Özellikle Uşak’a çok tezgah sattım. 1972 yılına kadar böyle çalıştım. Piyasadaki gelişmeleri de baz alarak dokuma tezgahı satışının duraklayacağını hissettim ve anında marangoz makineleri üretimine geçtim. Prese varıncaya kadar hepsini ürettim. Bu alandaki faaliyetlerim de yaklaşık 10 yıl sürdü.

    Rekabet edemeyeceğimi anladığım sektörü hemen terkettim

    Hem kendi işimdeki, hem piyasadaki, hem de ülke çapındaki ekonomik gelişmeleri mümkün olduğunca takip etmeye çalışıyordum. Baktım ki o dönemlerde Türkiye’de jeneratör yapılmıyor, ben de dizel motoru alıp jeneratör üretmeye başladım. Alternatörün tamamını kendim yapıyordum. Hastanelerden tutun da benzin istasyonu ve fırınlara kadar muhtelif işyerlerine kendi yaptığım jeneratörlerden sattım. 1983’lü yıllarda elektrik kesintileri azalmaya başlayınca, jeneratörün popülaritesinin azalacağını hesap ederek hemen bu işi bıraktım. Jeneratörden sonra bu defa da elektrik motoru imalatına girdim. O tarihlerde devam eden, “Gamak grevleri” nedeniyle çok motor sattım. İş hayatımda şu ana kadar hep, rekabet edemeyeceğimi anladığım işi bırakıp, hemen başka bir alana yöneldim. Bu şekilde en doğru olanı yaptığımı düşünüyorum.

    Sadece bir alana yoğunlaşmak benim tarzım değil

    Sonraki yıllarda yüksek devirli, deri ve traş makineleri üretmeye başladım. Ancak deri sanayinde umduğumu bulamadım. Öylesine sıkıntılar çektim ki, sattığım makinelerin parasını alamadım. Üç veya dört yıl bu işi yaptıktan

    sonra bıraktım. Sadece bir işe yoğunlaşmak benim tarzım değildi. Bu sefer de, farklı bir iş olarak, lift makinelerini otomotiv servislerine satmaya başladım. Bir başka firma, bu alana girince hemen o işi de bıraktım. O zamana kadar hep, kalıcı olacağım ve her firmayla çok rahat rekabet edebileceğim bir alana yönelmek istiyordum. Kısacası hep arayış içindeydim.

    Tekstil sektöründe umduğumu bulamadım

    1980 yılında kendi ürettiğim makinelerle tekstil sektörüne girdim. Kullandığımız 24 adet tezgahı da ben yaptım. 10 tane de Avrupa malı tezgah satın almıştım. Dört yıl tekstil sektöründe faaliyet gösterdim. Fakat gece-gündüz çalıştığım halde paramı tahsil etme noktasında çok büyük sıkıntılar yaşıyordum. Adeta canım burnumdaydı. Bir gün ustabaşıma, “Bu iş böyle gitmez. Çok çalışıyoruz ancak karşılığını alamıyoruz. Artık bu işi yapmak istemiyorum, git indir şarteli” dedim. İndirmedi… Çok bunalmıştım, gittim şarteli kendim indirdim, makasla lüvertleri kestim. Ertesi gün gazetelere ilan verdim, bir haftada bütün tezgahları satarak tekstil sektöründen çıktım. Aslında tekstil sektöründen “kurtulmuş” oldum.

    Farklı makine üretimlerinden sac işleme makinelerine geçiş

    1989 yılında bugünkü işime başladım, yani

    sac işleme makineleri üretimine… Altyapımın olması, bu işte benim için büyük bir avantajdı. Ermaksan olarak bugün geldiğimiz nokta, “teknolojinin zirvesi…” Öyle ki; dünyanın en zor pazarları olarak kabul edilen Japonya ve Amerika’ya bile makine satıyorum. Dünyanın birçok yerinde beni tanırlar. “Kaliteli üretim ve “zamanında teslimat” nedeniyle dünya genelinde çok iyi bir imajımız var. Verdiğimiz güven neticesinde, sattığımız makinenin parasını daha ürün gitmeden gönderirler. Avrupa ülkelerinde gösterdiğimiz üstün performans nedeniyle bir Alman bankasından, “MOE Award” özel ödülü bile aldık. İlerleyen yaşıma rağmen halen üretimin içinde olmak bana büyük bir mutluluk veriyor. Gücüm olduğu sürece bu durum böyle devam edecek.

    Küçük hesaplar yapmamanın avantajını hep yaşadım

    Hayatım boyunca hiçbir zaman küçük hesap yapmadım. ABD’de ürün sattığımız bir firmanın kendilerinden kaynaklı sebepler yüzünden makinelerinde arıza oldu. ABD’deki bayiliğimiz aracılığıyla bu sorun kulağıma geldi. Hiç tereddüt etmeden o firmaya yeni bir makine yolladım. Yaptığım bu hareket bütün Amerika kıtasına bir anda yayıldı. Güvenin çok önemli olduğu makine sektöründe yaptığım bu hareket çok olumlu şekilde geri döndü ve satışlarımız ciddi oranda arttı.

  • 3030

    İlk ihracatımı, yolundan döndüğüm Almanya’ya yaptım

    İş hayatımda dönüm noktası olan bir hatıra daha… İlk ihracatımı, işçi olarak çalışmaya gitmekten son anda vazgeçtiğim Almanya’ya yaptım. Yaklaşık 17 yıl önceki bu ilk ihracatımız tabii ki kolay olmadı. Adım adım ilerleyip bu noktaya geldim. İlk yıllardan itibaren gözüm hep ihracattaydı. Hep, “Yabancı ülkelere nasıl satış yaparım?” diye düşündüm. Sac kesim makinelerine girince Almanya’ya gittim, elimde küçük bir çantayla... Almanca da bilmeden gittiğim bu ülkeye ilk makinemi satma başarısı gösterdim. Bu ihracat bizim için çok önemli bir dönüm noktası oldu. İlk ihracatın ardından satışlarımız arttı.

    Dünyanın dev firmalarına makine satıyoruz

    Ermaksan olarak dünya havacılık devi Boeing firmasına bile makine sattık. Şu anda sayısını bilmediğimiz kadar çok makinemiz var dünyanın dört bir yanında… Ürettiğimiz makineler denizcilikten otomotive, devasa demir çelik tesislerinden havacılık ve savunma sanayine kadar uzanan geniş bir yelpazede kullanılıyor. İhracat listemizin başındaki ilk üç ülke; ABD, Kanada ve Fransa... Çin ve İsrail’in de dahil olduğu listede 70’den fazla ülke var. Yine, ABD’de Deniz Kuvvetleri için gemi üreten tersanede kullanılan dev makineler bize ait… Otomotivde, ABD’deki Rolls Royce fabrikasına makine sattık. Ayrıca Hyundai ve Honda’nın fabrikalarında da Ermaksan’ın makineleri çalışıyor.

    Wikileaks belgelerine bile girdik

    Sağladığımız kalite, yaptığımız isim ve ABD ağır sanayisine verdiğimiz makinelerle, bir dönem bütün dünyanın konuştuğu “Wikileaks” belgelerine bile girdik. Wikileaks belgelerinde ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, kendileri için Türkiye’de “stratejik” olarak değerlendirdiği firmamız için bu durumu, “gücün yansıması” şeklinde ifade edebilirim. ABD’nin ulusal güvenliği açısından hayati öneme sahip tesisler arasında yer almamıza şaşırmadım. Dünyanın her yerine, ürettiğimiz makineleri ihraç ediyoruz. ABD de en iyi müşterilerimizden… Bu, sektörde ne kadar güçlü olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Biz ülkemiz ve insanlık adına üretim yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz…

    Makine sektörü istihdam yaratır, katma değeri de yüksektir

    Üzülerek ifade ediyorum ki, ülkemiz makine sektöründe istenen seviyede değil. Bizim ülke olarak daha çok üretmemiz lazım. Her yıl 700 binden fazla yeni mezun genç iş bekliyor. Makine sektörü istihdam yaratır, katma değeri yüksektir, ülkemize para kazandırır. Avrupa Birliği ülkeleri makine sektöründen yüksek oranda çekildi. Bu alanda üretimler girdi maliyetlerinin daha ucuz olduğu ülkelere kayıyor. Bizim ülkemizde ise üretimin üzerinde inanılmaz maliyet yükü var. Benim işçim gece-gündüz, Cumartesi-Pazar demeden çalışır. Bu nedenle Çin gibi maliyetlerin çok daha düşük olduğu bir ülkede bile yatırımı hiç düşünmedim, düşünmem. Yarattığım katma değerin ve kazancın tamamen kendi ülkemde, kendi insanımda kalmasını isterim. Fakat sanayi kuruluşlarımız gelecekte neyi ihraç edeceğinin hesabını iyi yapmalı. Devletimiz de makine sektörüne gereken önemi vermeli. Dediğim gibi, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin daha fazla üretmekten, daha fazla istihdam yaratmaktan ve daha çok ihracat yapmaktan başka şansı yok. Yüksek cari açığımızın kapanmasını ve artıya geçmeyi istiyorsak başka bir ihtimal bulunmuyor.

    Makinelerimizle Türk sanayicisine rekabet avantajı sağlıyoruz

    Bursa OSB’de 80 bin metrekare kapalı alana sahip tesisimizde Ermaksan olarak, tasarımı tamamen bize ait olan, hızlı-hassas kesim yapabilen ve bu sayede Türk sanayicisine yüzde 25 ile yüzde 30 arasında maliyet avantajı sağlayan lazer kesim tezgahı Lazermak’ı ürettik. Daha önce ithal edilen lazer tezgahları nedeniyle ülkemizden yüklü miktarda döviz çıkışı oluyordu. Biz bunun önüne geçtiğimiz gibi, Avrupa ülkelerine ve dünyanın pek çok yerine lazer kesim makinelerimizi ihraç ediyoruz. Ermaksan’ın makine sektöründeki yolculuğu, aldığı cesur kararlar ve girişimci ruhuyla devam ediyor. Makine sektöründeki yatırımlarımız sürecek. Yılda 3 bin adetlik üretim gerçekleştiriyoruz.

    Üretimin önünü açacak tedbirler acilen alınmalı

    Ülkemizde tüm gücümüzü öncelikle eğitime ve ardından, kalkınmayı sağlayacak asıl kuvvet olan üretime vermeliyiz. Üretimin önünü açacak tedbirleri acilen almalıyız. Gençlerimize iş imkanı sağlamak için katma değeri yüksek makine üretimi sektörünü mutlaka desteklemek gerektiğine inanıyorum.

    DUAYEN

    Otomotivde, ABD’deki

    Rolls Royce fabrikasına

    makine sattık. Ayrıca

    Hyundai ve Honda’nın

    fabrikalarında da

    Ermaksan’ın makineleri

    çalışıyor.

  • 3131

    Son dönem makinelerimiz yüksek teknolojili ve çevre dostu

    Ermaksan olarak yaklaşık iki yıl önce ‘Fibermak’ markasıyla ürettiğimiz fiber lazer kesim makineleri ve ‘Evolution’ markasıyla ürettiğimiz hibrit abkant presiyle dünya genelindeki kullanıcılarımızdan tam not aldık. Örneğin Fibermak ile güçlü tasarım, ultra düşük enerji tüketimi, yüksek hızlı kesim kapasitesi, sıfır bakım maliyeti, çok avantajlı parça başı üretim maliyeti, yansıma özelliği olan ametallerin kolay kesimi özellikleri ile lazer kesim teknolojisi sektöründe önemli bir yeniliğe imza attık. Evolution serisi hibrit abkant presler de yüzde 60 düşük enerji tüketimi, yüzde 80 daha az yağ kullanımı, yüzde 100 verimlilik ve çok sessiz özellikleri ile çevre ve kullanıcı dostu, uzun ömürlü ve hassas bir makine olarak öne çıkıyor.

    “Yenilikçi Teknolojiler” ilkesiyle dünyada gündem oluşturuyoruz

    Makine üretiminde 50 yıllık geçmişe sahip olan Ermaksan’ın hedefi; bilgi birikimini ve yaptığı yatırımlardan gelen üretim gücünü geliştirerek, ürettiği ileri teknolojili ürünlerle bu alandaki ithalatı kesmek. Bugün 650’den fazla çalışanımızla son teknoloji ürünü sac işleme makineleri, fiber lazer tezgahları, abkant pres, punç pres, giyotin makas üretimleri yapan bir firma olarak sektörde öne çıkıyoruz. Beş kıtada 70’den fazla ülkeye kendi markamızla ihracat yapıyoruz. ABD’deki birimimizle Kuzey Amerika’da satış, pazarlama, dağıtım ve satış sonrası hizmetler alanında faaliyet gösteren firmamız, 40 kişilik mühendis kadrosuyla her yıl TÜBİTAK ve TTGV’den birçok proje onaylatıyor. Ar-Ge Merkezi de olan firmamız; savunma sanayinden yenilenebilir enerjiye kadar pek çok sektöre yönelik üretimler yapabilme kapasitesine sahip. “Yenilikçi teknolojiler” ilkesiyle sürekli gündem oluşturuyor ve yeni pazarlara çok hızlı bir giriş yapıyoruz.

    Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefinde etkin bir rol oynamak istiyoruz. Ar-Ge yapma kabiliyetimiz ile ileri teknolojili ürünler imal ederek, bu alandaki ithalatı kesmeyi, ülkemizde üretilmeyen teknolojik ara ürünler alanında yoğunlaşmayı stratejik planımız olarak benimsedik.

    Üretimimizin yüzde 80’i beş kıtada 70’den fazla ülkeye gidiyor

    Katma değerli ürün imal eden makineciler, dış ticaret açığının panzehiridir… İthal edilecek birçok makineyi ülkemizde üretiyoruz. İthal ara malı kullansak dahi bu malları makinelerin üzerinde kullanıp tekrar ihraç ederek bunu dengeliyoruz. Üretimimizin yüzde 80’ini yurtdışında 70’den fazla ülkeye kendi markamızla ihraç ediyoruz.

    Türk makine sektörü ‘stratejik’ kabul edilmeli

    Gelişmiş ülkeler tarafından ‘stratejik sektör’ olarak seçilen makine sektörü aynı zamanda ülkelerin teknoloji ve savunma sanayi altyapısını da güçlendiriyor. Bu manada ülke ekonomimizin geleceği açısından Türk makine sektörü de ‘stratejik sektör’ olarak belirlenmeli ve planlar buna göre yapılmalı.

  • 32

    SÖYLEŞİ

    “Kullanılmış makine ithalatına karşıyız”Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı Sevda Kayhan Yılmaz, ikinci el makine ithalatındaki tehlikelere dikkat çekti. Yılmaz, “İlk alım fiyatı ucuz gibi görünse de eski teknolojisi nedeniyle çok pahalıya mal olan ikinci el makinelere, Türkiye’de muadil imalatı olsun olmasın kesinlikle karşıyız. Biz bunlara ‘kullanılmış makine’ değil ‘hurda makine’ adını daha uygun görüyoruz” dedi.

    Verimliliği 20-30 yıl

    öncesinin seviyelerinde

    kalan kullanılmış

    makineler, ilk alım

    maliyetinde avantaj

    yaratıyor gibi görünse

    de bu durum, eski

    teknolojileri nedeniyle

    çok kısa sürede

    kaybediliyor. Kişisel

    olarak, ikinci el araç

    ülkemize giremezken,

    makine konusunda bu

    kadar rahat olunmasını

    anlayamıyorum.

    Makine İmalatçıları Birliği Başkanı Sevda Kayhan Yılmaz;

    Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı Sevda Kayhan Yılmaz, Ermag’a, sektördeki mevcut durumu ve hedeflere ulaşılabilmesi için önümüzdeki dönem yapılması gerekenleri anlattı. Makine sanayinin, her ülke ekonomisinin gelişimi için çok önemli olduğunu belirten Yılmaz, ikinci el makine ithalatına ise ayrı bir parantez açtı.

    Bu konuda Birlik olarak hazırladıkları rapordan bahseden Yılmaz, “Kullanılmış makine ithalatı için taleplerdekilerin genel yaş ortalamasının 20-21 yıl, kullanılmış takım tezgahları için de ortalama 29.5 yıl olduğu görüldü. Bu nitelikteki makinelerin ithaline doğal olarak Türkiye’de muadil imalatı olsun-olmasın kesinlikle karşıyız. Kişisel olarak, ikinci el araç ülkemize giremezken, makine konusunda bu kadar rahat olunmasını anlayamıyorum” dedi

    Öncelikle, Makine İmalatçıları Birliği’ni kısaca tanıtır mısınız?

    Makine İmalatçıları Birliği’nin üye sayısı 166, yarattığımız istihdam ise ortalama 85 kişiden yaklaşık 15 bindir. Otomotiv ve beyaz eşya sektörleriyle olan sanayi bağlantılarımızla yaratılan istihdam katkısı da ayrıca dikkate alınmalı. Üyelerimiz, Türk makine sektör ihracatının yarısını gerçekleştiriyor. Sektörümüzün yapısı nedeniyle, satış sonrası hizmetlerin ve müşteriden sürdürülebilir bilgi geri beslemesi nedeniyle kurumsallaşmış firmalarımızın ağırlığı oldukça fazla… Özellikle ihracat yaptığımız pazarların gelişmiş ülkeler tarafında daha fazla yoğunlaştığı dikkate alınırsa, makine imalatında yeterliliğimizin rekabetçi seviyelerde olduğu rahatlıkla söylenebilir.

    Bu konuda en önemli ihtiyaçlarımız; makine imalat sektöründe çalışan nitelikli elemanların sürekliliğini sağlayabilmek ve dünya çapında markalar yaratmak.

    Türk makine sanayinin son dönemdeki müthiş gelişim süreci ile ilgili neler söylemek istersiniz?

    2001-2008 yıllar