Kanuni Sultan Süleyman

27

Click here to load reader

description

Sent by Idris Tuna from Mustafa Zeki Demir Ortaokulu, Istambul. Part of eTwinning project - Meeting point in history: Szigetvár

Transcript of Kanuni Sultan Süleyman

Page 1: Kanuni Sultan Süleyman
Page 2: Kanuni Sultan Süleyman

Kanuni Sultan Süleyman 1494 yılında Trabzon’da

dünyaya geldi. Babası 1. Selim Trabzon Valisi idi. Annesinin adı; Ayşe Hafsa Valide Sultan’dır. Sırasıyla Bolu, Şebinkarahisar, Kefe’de Sancakbeyliği yaptı. Bilinen 4 tane eşi olduğu bunlar; Mahidevran Sultan, Fülane Hatun, Hürrem Sultan, Gülfem Hatun’dur. 16 tane çocuğu bulunmakta, bunlardan Hürrem’den olma Şehzade Selim Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra tahta geçen isimdir. 46 yıllık padişahlığı sırasında 13 defa sefere çıkmış, 300 kale fethetmiştir.

Kanunu Sultan Süleyman, 1494-1566 Yılları

arasında yaşamış, Osmanlı İmparatorluğunun 10. Padişahı ve 89. İslam Halifesidir. 1520 yılından 1566 yılına kadar toplam 46 yıl padişahlık yapmış, adaletli imparatorluk yaptığı için kendisine “Kanuni Sultan Süleyman” adı verilmiş, halkı tarafından da “Muhteşem Süleyman” diye taçlandırılmış bir padişahtır

Page 3: Kanuni Sultan Süleyman

1566 senesinde hasta bir şekilde 13. seferi olarak Zigetvar üzerine sefer düzenleyerek yola çıktı. Kanuni Sultan Süleyman Zigetvar seferi düzenlediği zaman padişahlığının 46 yılında ve 73 yaşındaydı. Zigetvar şehrinin çevresi nehirle ve sularla çevrili ve üç bölümden oluşuyordu. Bu nedenle hemen sonuç alınamadı. Kuşatmanın son günlerine yakın rahatsızlığı iyice ilerleyen Kanuni Sultan Süleyman 1566 yılında Eylül ayının 6-7 gecesi sabaha karşı hakkın rahmetine kavuştu.

Page 4: Kanuni Sultan Süleyman

Kanuni Sultan Süleyman Han (r.a.) ölümü ve ölümünün gizlenme

nedenleri:

Hükümdarın vefatının ertesi günü Zigetvar alındı ancak yine de durum çok

tehlikeli bir hal arz ediyordu. Düşmanın ve yeniçerilerin bu durumu

öğrenmesi çok vahim sonuçlar ortaya çıkarabilirdi. Düşmanın öğrenmesi bu

durumdan yararlanma ihtimalini arttırır, yeniçeriler ise üzüntü ile kontrol

edilemez bir kalabalığa dönüşebilirlerdi. Sokullu Mehmet Paşa bu konuda

bütün siyasi dehasını kullandı. Padişahın ölümü vezirlerde dahil herkesten

gizlendi. Ölümü sadece padişahın yakınında bulunan kişiler biliyorlardı.

Sokullu Mehmet Paşa ilk olarak Kütahya sancakbeyi şehzade Selim'e haber

gönderdi. Haberi götüren Hasan Çavuş, Halep beylerbeyliğine tayin olunan

bir paşaya tebliğe gittiğini, giderken de şehzade Selim'e fethi müjdeleyen

mektubu vereceğini zannediyordu.

Sokullu Mehmet Paşa diğer taraftan yazısı padişahın yazısına çok benzeyen

silahtar Cafer Ağa'ya padişahın ağzından hatt-ı hümayunlar yazdırıyordu.

Bu arada padişahın cenazesini otağ-ı hümayun içerisinde yıkattı ve

padişahın ölümünü bilen on iki kişiyle cenaze namazını kılındı. Padişahın iç

organları çıkarılıp oraya defnedilmiş(daha sonra oraya da ayrıca bir türbe

yapılacaktır) cesedi ise mumyalanıp tabuta konularak tahtın altına

gizlenmiştir. Sonradan durumdan vezirlerde haberdar edildi. Fethin ertesi

Page 6: Kanuni Sultan Süleyman

Rodos'un Fethi, Osmanlı

Padişahı I. Süleyman'ın, 1522 yılında bir donanma

göndererek Rodos'u topraklarına

katmıştır.Rodos'un fethi ile Rodos (Hospaliter)

Şövalye Devleti Malta'ya sığınmıştır. Osmanlılar

Ege ve Akdeniz'de güvenliği sağlaması

kolaylaşmıştır.

Page 7: Kanuni Sultan Süleyman

Savaş, Habsburglar'la

yakınlaşan Macaristan'ı, kendisine yönelik tehdit olarak

gören Osmanlı Devleti'nin, bu konudaki endişelerini

giderecek taleplerini içeren anlaşma girişimlerinin

sonuçsuz kalması üzerine, askeri güç kullanma kararı

almasının sonucudur. Osmanlı Devleti'nin 1353 yılından

itibaren Rumeli'ye geçmesinden sonra

Macarlar, Katolik dünyasının öncüsü olarak, Osmanlı

Devleti'nin karşısına çıktı; fakat yapılan tüm savaşlar

Osmanlı Orduları zaferiyle sonuçlandı.

Page 8: Kanuni Sultan Süleyman

Şarlken ve kardeşi Ferdinand'ı

yakalamak için Osmanlıların ilk girişimi Viyana'da 1529 yılında

başarısız oldu. Habsburglar Budin ve Macaristan aldı, ama I.

Süleyman hızla Budin'de kontrolü ele geçirdi ve sonbahara doğru

Viyana kuşatıldı ama başarısızlıkla sonuçlandı. Buna rağmen

kuşatma Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünü ve Orta Avrupa'da

Osmanlı genişlemesinin azami ölçüde doruk sinyalini verdi. John

Zápolya'nın ölümüne kadar Osmanlıların bir vasal olarak bundan

sonra Macaristan'ı yönetmede çabası da bir başarı olarak

görülebilir.

Page 9: Kanuni Sultan Süleyman

Alman Seferi, 1532-1533 yıllarında

Kanuni Sultan Süleyman komutanlığındaki Osmanlı

ordularının Alman toprakları üzerine yaptığı

seferdir.Osmanlı Devleti; Alman

idaresindeki Macar topraklarını almak, Alman

gücünü kırmak ve birçok bölge fethetmek için savaş

ilan etmişti. Bazı kaynaklara göre hedeflerin

arasında Viyana'nın tekrar kuşatılıp fethedilmesi

vardı. Bu sefer, Osmanlı Devleti için başarılı

olmuştur.

Page 10: Kanuni Sultan Süleyman
Page 11: Kanuni Sultan Süleyman

Korfu Seferi, I. Süleyman'ın

1537 yazında Korfu Adasına yaptığı seferdir. Sefer

sırasında Korfu adası ve diğer adalar alınmaya

çalışılmış, Korfu adası alınamamış Şira, Patmos,

Naksos adaları ise Barbaros Hayreddin Paşa

tarafından fethedilmiştir.

Page 12: Kanuni Sultan Süleyman

Osmanlı'ya vergi ödemeyen ve

isyan eden Boğdan Voyvodası Petru Rareş

üzerine yapılmış bir seferdir. Osmanlı

ordusunun harekâtı karşısında Rares,

Transilvanya içlerine doğru kaçmaktan başka

bir çare bulamamıştı. Osmanlı ordusu ise Yas

şehrini yakıp yıktığı gibi 16 Eylül 1538'de

Voyvodanın merkezi olan Suçeva şehrini de alır.

Bu seferin sonunda Osmanlılar, Prut ile

Dinyester nehirleri arasında kalan yerleri

ellerine geçirmişlerdi. Elde edilen bu yerler, bir

sancak haline getirilmişti. Boğdan Seferi

Süleyman'ın en kısa süren seferlerinden

birisidir.

Page 13: Kanuni Sultan Süleyman
Page 14: Kanuni Sultan Süleyman

Sultan Süleyman

Budin'e gelir. Ardından Estergon üzerine varılır. Böylece şiddetli bir

muharebe başlar. Dayanamayacaklarını anlayan kaledekiler, bir heyet

göndererek 10 Ağustos 1543'te teslim olurlar. Estergon'un fethi ile

sonuçlanan bu seferde Ferdinand'ın elinden eski Macar krallarının merkezi

olan Estergon ve Budin'in güney-batısında bazı yerler alınır.

Page 15: Kanuni Sultan Süleyman

Sultan Süleyman , Avusturya seferinde

iken Safevi Şahı I. Tahmasb Tebriz, Nahçıvan ve Van'ı ele

geçirdi. Ayrıca Şii hakimiyetini de güçlü bir şekilde tesis etmiş,

hatta bölgeye "halife" adlı casuslar bile göndermişti. Tahmasb'ın

kardeşi Elkas Mirza ise Safevi Devleti tahtına çıkmak istiyordu.

İsyan etti, fakat başarılı olamayarak I. Süleyman'a sığındı. Bu

gelişmelerden haberdar olan Tahmasb da ordusunu topladı.

Tebriz'deki İran Şahı I. Tahmasb padişahın Hoy'a geldiğini

öğrenince bütün şehri tahliye ettirir ve kendiside Kazvin'e kaçar.

27 Temmuz 1548 tarihinde padişah zorlanmadan Tebriz'i işgal

eder. I. Süleyman şehirde 5 gün kaldıktan sonra Van'a geçer ve

kaleyi kuşatır. 25 Ağustosta Van kalesi alınır. 29 Eylülde

padişah Diyarbakır'a 25 Kasımda Halep'e geçip kışı orada

geçirir. Sultan Süleyman 21 Aralık tarihinde İstanbul'a döner.

Page 16: Kanuni Sultan Süleyman

Safeviler 1553 yılında tekrar saldırıya

geçti ve Erzurum'u kuşattı. Bunun üzerine 12. Seferini de (1553-1555)

Azerbaycan'a yaptı. 1554 yılında Osmanlı Ordusu Kars'a geldikten sonra,

Erivan, Nahcivan ve Karabağ'ı alarak yakıp yıkmıştı. Şah Tahmasp, o

sırada ordusu ile Amasya'ya dönmüş olan Kanuni Süleyman'a elçi

göndererek mektupla barış istemiştir. 1555 yılında yapılan Amasya

Antlaşması'na göre Tebriz Bağdat ve Gürcistan'ın bir bölümü Osmanlılar'a

bırakıldı.Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi İmparatorluğu arasında yapılan

ilk yazılı antlaşmadır.Böylece sonuçlanmış olan İran Savaşları, Osmanlı

Devleti'ne Anadolu'nun savunulması bakımından önemli olan Doğu

Anadolu'yu kazandırmış ve Hint ticaret yolunun geçtiği Irak arazisinin ele

geçirilmesini sağlamıştır.

Page 17: Kanuni Sultan Süleyman

Avusturya Arşidükü

Maksimilyan'ın İstanbul Antlaşması'nı bozması, vergisini

ödememesi ve Erdel'e girmesi üzerine Son seferini de

Zigetvar Beyi Zirini üzerine yaptı. Yaklaşık 1 ay süren kuşatma

sonrası Zigetvar Osmanlı'ya katıldı. Zigetvar fethedilmeden bir

gün önce, 6 Eylül 1566 tarihinde Süleyman vefat etti.

Page 22: Kanuni Sultan Süleyman

Bana dildârın cefâsı hoş gelirNitekim gayre vefâsı hoş gelir

Derdi ile hoş geçer dil dilberin

Derd sanma kim devâsı hoş gelir

Zahm-ı peykânı kızıl güldür banaBülbülüm hâr-ı belâsı hoş gelir

Yâreme merhem durur çün zahm-ı dostCânıma tîr-i belâsı hoş gelir

Ey Muhibbî âleme şâh olmadan

Dilberin olmak gedâsı hoş gelir

İnlerem tanbûr-veş bagrum delindi ney gibiBezm-i gamda mesken oldı kûşe-i hicran bana

Page 23: Kanuni Sultan Süleyman

Buseye bir cân nedür bin cân virürdüm cân ile

Yarım ağız buse ikrar eylese yârum bana

Öldürür gerçi ki gamzen âşıka virmez amânLeblerün Îsî-nefes her lahza virür cân bana

Cânı mı var kimsenün eyleye cânân ile bahs

Bendeye lâyık mıdur kim ide sultân ile bahs

Ben de yakdum meclis-i gamda bu gönlüm şeminiEyledüm tâ subha dek şem-i şebistân ile bahs

Ruhlarını bâg-arâ gördükde didüm misli yokOldı mülzem itdügümde ben gülistân ile bahs

Yanayum pervâne veş şem-i cemâli nûrınaŞem-i hüsne çün Muhibbi didi dilber yan bana

Page 24: Kanuni Sultan Süleyman
Page 25: Kanuni Sultan Süleyman

Sultan Süleyman'a Kanuni unvanı yeni kanunlar koyması nedeniyle

değil, varolan kanunları tanzim edip kitaplaştırması neticesinde verilmiştir. Osmanlı Devleti'nde iğneden ipliğe kadar her şeyin kaydı tutulur, sayımlar çok disiplinli yapılırdı. Bu yasal sistem güçlü bir

gelenek olmuştu. Kanuni de Osmanlı padişahlarının kullandığı kanun ve kuralları İslam Hukuku esaslarına göre sınıflandırarak bir tür anayasa işlevi görecek olan Sultan Süleyman Kanunnamesi

(Kânunnâme-i Âl-i Osman)'ni yayınladı. Kânunnâme'de ceza, vergi, kamu ve askerlik ile ilgili kanunlar hukuki, idari, mali, askeri başlıklar altında sınıflandırılmıştı. Bu kânunnâmenin hazırlanmasında devrin büyük alimlerinden yardım alan Süleyman, bununla farklı milliyetlerden

oluşan cemaat ve toplulukları kontrol ve koruma altına almayı amaçlıyordu. Kanuni ayrıca soyunu Oğuz Han'a dayandıran bir

silsilename hazırlatmıştı.

Page 26: Kanuni Sultan Süleyman
Page 27: Kanuni Sultan Süleyman