Kafamda Bir Tuhaflık.pdf

478

description

Orhan Pamuk Roman Türkçe

Transcript of Kafamda Bir Tuhaflık.pdf

  • KAFAMDA BR TUHAFLIK

    Orhan Pamuk 1952de stanbulda dodu. Cevdet Bey ve Oullar ve Kara Kitap romanlarnda anlattna benzer kalabalk bir ailede, Niantanda byd. Otobiyografik kitab stanbulda anlatt gibi ocukluundan yirmi iki yana kadar youn bir ekilde resim yaparak ve ileri-de ressam olacan dleyerek yaad. Liseyi stanbuldaki Amerikan lisesi Robert Kolejde okudu. stanbul Teknik niversitesinde yl mimarlk okuduktan sonra, mimar ve ressam olmayacana karar verip okulu brakt ve stanbul niversitesinde gazetecilik okudu. Pamuk, yirmi yandan sonra romanc olmaya karar vererek baka her eyi brakt ve kendini evine kapatp yazmaya balad. lk roman Cevdet Bey ve Oullar 1982de yaymland ve Orhan Ke-mal Roman Armaann ve Milliyet Roman dln ald. Pamuk ertesi yl Sessiz Ev adl roma-nn yaymlad ve bu kitabn Franszca evirisiyle 1991de Prix de la Dcouverte Europenei kazand. Venedikli bir kle ile bir Osmanl limi arasndaki gerilimi ve dostluu anlatan roma-n Beyaz Kale (1985), pek ok dile evrilerek Pamuka uluslararas nn salayan ilk roman oldu. Ayn yl karsyla Amerikaya gitti ve 1985-88 arasnda New Yorkta Columbia niversite-sinde misafir retim yesi olarak bulundu. stanbulun sokaklarn, gemiini, kimyasn ve dokusunu, kayp karsn arayan bir avukat araclyla anlatan Kara Kitap 1990da yaymlad. Franszca evirisiyle Prix France Culture dln kazanan bu roman, gemiten ve bugn-den ayn heyecanla sz edebilen bir yazar olarak Pamukun nn hem Trkiyede hem de yurtdnda geniletti. 1991de, Pamukun Rya adn verdii bir kz oldu. 1994te, esrarengiz bir kitaptan etkilenen niversiteli bir genci hikye ettii Yeni Hayat adl iirsel roman yaym-land. Osmanl ve ran nakkalarn, Bat dndaki dnyann grme ve resmetme biimlerini bir ak ve aile romannn entrikasyla hikye ettii Benim Adm Krmz adl roman 1998de yaymland. Bu kitapla Fransada Prix du Meilleur Livre tranger (2002), talyada Grinzane Cavour (2002) ve rlandada International Impac-Dublin (2003) dllerini kazand. 1990larn ortasndan itibaren Pamuk, insan haklar ve dnce zgrl konularnda yazd makale-lerle Trkiye devletine kar eletirel bir tavr taknd. Yurtiinde ve yurtdnda eitli gazete ve dergilere yazd edebi, kltrel makalelerden oluturduu geni bir semeyi 1999 ylnda teki Renkler adyla yaymlad. lk ve son siyasi romanm dedii Kar adl kitabn 2002de yaymlad. Kars ehrinde, siyasal slamclar, askerler, laikler, Krt ve Trk milliyetileri ara-sndaki iddeti ve gerilimi hikye eden bu kitap, New York Times Book Review tarafndan 2004 ylnn en iyi 10 kitabndan biri seildi. Pamukun 2003 ylnda yaymlad stanbul, yazarn hem yirmi iki yana kadar olan hatralarn aktard bir hatra kitab, hem de kendi kii-sel albmyle, Batl ressamlarn ve yerli fotoraflarn eserleriyle zenginletirilmi, stanbul zerine bir denemedir. Kitaplar 62 dile evrilmi, btn dnyada on iki milyon satm olan Pamuk, pek ok niversiteden eref doktoras ald. Alman Kitaplar Birlii tarafndan 1950 ylndan beri verilmekte olan, Almanyann kltr alanndaki en sekin dl olarak kabul edilen Bar dl, 2005te Orhan Pamuka verildi. Ayrca Kar Fransada her yl en iyi yabanc romana verilen Le Prix Mdicis tranger dln ald. Ayn yl Prospect dergisi tarafndan dn-yann 100 entelekteli arasnda gsterildi ve 2006 ylnda Time dergisi tarafndan dnyann en etkili 100 kiisinden biri seildi. American Academy of Arts and Lettersn ve in Sosyal Bilimler Akademisinin eref yesi olan Pamuk, senede bir dnem Columbia niversitesinde ders veriyor. Orhan Pamuk 2006 ylnda Nobel Edebiyat dln alarak bu dl kazanan ilk Trk oldu. Pamuk 2008de ak, evlilik, dostluk, mutluluk gibi konular bireysel ve toplumsal boyutlaryla iledii Masumiyet Mzesi adl romann; 2010 ylnda ise ocukluundan bala-yarak hayatn ve edebiyatla ilikisini eksen alan yaz ve rportajlarndan oluan Manzaradan Paralar yaymlad. Pamuk, 2009da Harvard niversitesinde verdii Norton derslerini 2011 ylnda Saf ve Dnceli Romanc adyla kitaplatrd. 2012de stanbulda Masumiyet Mzesini at ve mzenin katalou eylerin Masumiyetini yaymlad. 2013te ise kitaplarndan setii en gzel paralardan oluan Ben Bir Aacm yaymlad.

  • Orhan PamukunYKYdeki kitaplar

    Kafamda Bir Tuhaflk (2014) Masumiyet Mzesi (2008, YKY 2013) stanbul - Hatralar ve ehir (2003)

    Kar (2002, YKY 2013)teki Renkler (1999, YKY 2013)

    Benim Adm Krmz (1998, YKY 2013)Yeni Hayat (1994, YKY 2013)Kara Kitap (1990, YKY 2013)Beyaz Kale (1985, YKY 2013)Sessiz Ev (1983, YKY 2013)

    Cevdet Bey ve Oullar (1982, YKY 2013)

    Ben Bir Aacm (Seme Paralar) (2013)

    Kara Kitapn Srlar (2013)

  • ORHAN PAMUK

    Kafamda Bir Tuhaflk

    Boza satcs Mevlut Karatan hayat, mace-ralar, hayalleri ve arkadalarnn hikyesi

    ve1969 ile 2012 yllar arasnda stanbul haya-tnn pek ok kiinin gznden anlatlm bir

    resmidir.

    Roman

  • Yap Kredi Yaynlar - 4270Edebiyat - 1201

    Kafamda Bir Tuhaflk / Orhan Pamuk

    Editr: Darmin HadzibegovicDzelti: Filiz zkan, Murat Yaln

    Kapaktaki fotoraf: Ara GlerKapak fikri: Kerem Altunta - Orhan Pamuk

    Fotoraf zeri yazlar: Orhan Pamuk319. sayfadaki resim: Ahmet Ik

    Dizgi: Akgl YldzUygulama: Arzu Yara

    Bask ve cilt: Ertem Basm Yayn Datm San. ve Tic. Ltd. ti.Bakent O.S.B. 22. Cad. No: 6 Malky / Ankara

    Tel: (0312) 640 16 23Sertifika No: 26886

    1. bask: stanbul, Aralk 2014 (150.000)ISBN 978-975-08-3088-4

    Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.., 2013Sertifika No: 12334

    Btn yayn haklar sakldr.Kaynak gsterilerek tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda

    yayncnn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz.

    Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A..stiklal Caddesi No: 142 Odakule Merkezi Kat: 3 Beyolu 34430 stanbul

    Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23http://www.ykykultur.com.tr

    e-posta: [email protected] sat adresi: http://alisveris.yapikredi.com.tr

  • Kafamda bir tuhaflk vard,imde de ne o zamanaNe de o mekna aitmiim duygusu.

    William Wordsworth, Preld

    Bir para araziyi ilk eviren ve Buras benim deyip kendisine ina-nacak kadar saf insanlar bulabilen ilk kii, sivil toplumun gerek kurucusudur.

    Jean-Jacques Rousseau,nsanlar Arasndaki Eitsizliin Kkeni ve

    Temelleri zerine Dnceler

    Vatandalarmzn ahsi grleriyle resmi grleri arasndaki farkn derinlii devletimizin gcnn kantdr.

    Cell Salik, Yazlar

    Aslya

  • Yourtu ve Bozac Hasan Akta ve

    Hasan Akta - Safiye Akta (1925)

    Murat(1969-1969)

    Korkut - Vediha (1952) (1962)

    (e. 1978)

    Sleyman - Melahat(1957) (1955)

    (e. 1996)

    Bozkurt(1979)

    Hasan(1996)

    Turan (1980)

    Kzm (1998)

    1955te stanbula geldi,1966da kyne geri dnd.

    1968de stanbula geldi.1965te stanbula geldi.

    Boynueri Abdurrahman Efendi - Kars Fevziye

    Vediha(1962)

    Rayiha(1965-1995)

    Samiha(1966)

    (Sa f iye ve

    (1933) (1946-1969)

    Bozac, yourtu, bakkal. 1963te kardei Mustafa ile

    stanbula geldi.

  • Mustafa Karata Kardelerin Aileleri

    Atiye Karata - Mustafa Karata (1927-1981)

    Birinci abla kinci abla Mevlut - Rayiha (1957) (1965-1995) (e. 1982)

    Fatma - Burhan (1983)

    (e. 2001)

    Fevziye - Erhan (1984)

    (e. 2001)

    Bozac ve yourtu. 1963te aabeyi Hasan

    ile stanbula geldi.

    Kahramanmz Mevlut Karata 1969 ylnda kyden stanbula

    geldi ve hem okumaya hem de sokaklarda yourt ve boza

    satmaya balad.

    A t i y e K z K a r d e l e r i l e E v l e n d i l e r )

  • I. KISIM (17 Haziran 1982 Perembe)Mevlut ile RayihaKz Karmak Zor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15

    II. KISIM (30 Mart 1994 aramba)

    Yirmi Be Yldr Mevlut Her K AkamRahat Brakn Bozacy . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 27

    III. KISIM (Eyll 1968 - Haziran 1982)

    1. Mevlut KydeykenBu Dnya Konusayd Acaba Ne Derdi? . . . . . . . . . . . . . . . . . .45

    2. Evehrin Bittii Yerdeki Tepeler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .52

    3. Bo Bir Araziye Ev Yapan Giriken KiiAh, Olum Korkmusun Sen stanbuldan . . . . . . . . . . . . . . . . .56

    4. Mevlutun Satcla BalamasByklk Taslamak Senin in Deil . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .63

    5. Atatrk Erkek Lisesiyi Bir Eitim Zengin ile Fakirin Farkn Ortadan Kaldrr . . . . 70

    6. Ortaokul ve SiyasetYarn Okul Yok . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 76

    7. Elyazar SinemasBir Hayat Memat Meselesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .87

    N D E

  • 8. Duttepe Camiinin YksekliiOrada nsanlar m Yayor? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .93

    9. Nerimanehri ehir Yapan ey . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .97

    10. Cami Duvarna Komnist Afii Asmann SonularTanr Trk Korusun . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 101

    11. Duttepe-Kltepe SavaBiz Tarafszz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 110

    12. Kyden Kz AlmakKzm Satlk Deildir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .122

    13. Mevlutun ByTapusuz Arsann Sahibi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 127

    14. Mevlut k OluyorByle Bir Rastlama Ancak Allah sterse Olur . . . . . . . . . . . . .134

    15. Mevlut Evden AyrlyorYarn Sokakta Grsen Onu Tanyabilir misin? . . . . . . . . . . . . . 140

    16. Ak Mektubu Nasl Yazlr?Gzlerinden kan Efsunlu Oklar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 148

    17. Mevlutun Askerlik GnleriEvin mi Buras Senin? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 153

    18. Askeri DarbeSanayi Mahallesi Mezarl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 161

    19. Mevlut ile RayihaKz Karmak Zor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 167

    K L E R N D E

  • IV. KISIM (Haziran 1982 - Mart 1994)

    1. Mevlut ile Rayihann EvlenmesiBizi Ancak lm Ayrabilir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 177

    2. Mevlutun DondurmaclHayatnn En Mutlu Gnleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .184

    3. Mevlut ile Rayihann DnYourtunun Gariban Bozac Olur . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .190

    4. Nohutlu PilavYemein Pisi Daha Lezzetli Olur . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .198

    5. Mevlut Baba OluyorSakn Kamyonetten nme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .202

    6. Samihann Kamasnsan Hayatta Ne in Yaar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .206

    7. kinci KzHayat Sanki Bir Bakasnn Bana Gelen Bir eydi . . . . . . . . . 212

    8. Kapitalizm ve GelenekMevlutun Mutlu Aile Evi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 215

    9. Gazi MahallesiBurada Saklanacaz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .225

    10. ehrin Tozunu AlmakNereden Geliyor Ya Rabbim Bu Pislik? . . . . . . . . . . . . . . . . . . .233

    11. Grcye kmayan KzlarGeerken Uradk . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 243

    12. TarlabandaDnyann En Mutlu Adam . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .253

    13. Sleyman Ortal KartryorByle Bir ey Oldu mu Olmad m? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 261

  • 14. Mevlut Bir Baka KedeYarn Sabah Erkenden Alrm Geri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 272

    15. Efendi HazretleriByk Hakszlk Yapld Bana . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 279

    16. Binbom BfeSakn Hakkn Yedirme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .288

    17. Elemanlarn KumpasSen Hibir eye Karma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .294

    18. Binbomda Son GnlerYirmi Bin Koyun . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .298

    V. KISIM (Mart 1994 - Eyll 2002)

    1. Bacanaklarn Bozaserefli ve Milli Bir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .309

    2. ki Kadnla Kk DkkndaBaka Sayalar Baka Aileler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 320

    3. Ferhatn Elektrik AkKaalm Gidelim Buradan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 326

    4. ocuk Kutsal Bir eydirBen leyim de Sen Samiha ile Evlen . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .334

    5. Mevlut Otopark BekisiYar Sulu Yar akn . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .344

    6. Rayihadan SonraAlarsan Hi Kimse Kzamaz Sana . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .348

    7. Elektrik Tketiminin HafzasSleymann Ba Dertte . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .354

    8. Mevlut En Uzak MahallelerdeKpekler Bizden Olmayana Havlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 361

  • 9. Pavyon kertmekDoru mu? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .369

    10. Mevlut PolisteBtn Hayatm Bu Sokaklarda Geti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 378

    11. Kalbin Niyeti ve Dilin NiyetiFatma Daha Okuyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .387

    12. Fevziye Kayorkisi de Elimi psnler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .399

    13. Mevlut Yalnzki Kii Birbirine Bu Kadar Uygun Olur . . . . . . . . . . . . . . . . . .407

    14. Yeni Mahalleler, Eski TandklarBu Ayn ey mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .414

    15. Mevlut ile SamihaMektuplar Sana Yazdm . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .423

    16. Evok Dikkatli Davranyorduk . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .427

    VI. KISIM (15 Nisan 2009 aramba)

    On ki Katl Apartmanehrin Rant Senin Hakkn . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .433

    VII. KISIM (25 Ekim 2012 Perembe)

    Bir ehrin ekli emailiBen Yalnzca Yrrken Dnebilirim . . . . . . . . . . . . . . . . . . .449

    Karakter Dizini . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .468Kronoloji . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 472

  • I . K I S I M(17 Haziran 1982 Perembe)

    Byk dururken k kocaya vermek pek det deildir. inasi, air Evlenmesi

    Sylenecek yalan azda, akacak kan damarda, kaacak kz konakta durmaz.

    Beyehir Halk Deyii(mrenler Yresi)

  • MLKYET HIRSIZLIKTIR

  • 15

    MEVLUT LE RAYHA

    KIZ KAIRMAK ZOR

    Bu, boza ve yourt satcs Mevlut Karatan hayatnn ve hayalle-rinin hikyesi. Mevlut, Asyann en batsnda bir yerde, puslu bir gle uzaktan bakan yoksul bir Orta Anadolu kynde 1957de dodu. On iki yandayken stanbula geldi ve ondan sonra hep orada, dnyann bakentinde yaad. Yirmi be yandayken k-ynden bir kz kard; tuhaf bir ey oldu bu, btn hayatn belir-ledi. stanbula dnd, evlendi, iki kz oldu. Yourtuluk, dondur-maclk, pilavclk, garsonluk gibi eit eit ite hi durmamaca-sna alt. Ama akamlar stanbul sokaklarnda boza satmay ve tuhaf hayaller kurmay hibir zaman brakmad.

    Kahramanmz Mevlut uzun boylu, salam ama zarif yapl, iyi grnlyd. Kadnlarda efkat uyandran ocuksu bir yz, kumral salar, dikkatli ve zeki baklar vard. Yalnz genliin-de deil, krkndan sonra bile yznn ocuksu olmasn ve ka-dnlarn onu gzel bulmasn, Mevlutun bu iki temel zelliini hikyemizin anlalmas iin arada bir okurlarma hatrlatacam. Mevlutun her zaman iyimser ve iyi niyetli olmasn bazlarna gre safln ise ayrca hatrlatmama gerek kalmayacak, siz de greceksiniz. Okurlarm benim gibi Mevlutla tansalard, onu ya-kkl ve ocuksu bulan kadnlara hak verirler, hikyemi renklen-dirmek iin abartmadm teslim ederlerdi. Bu vesileyle, btny-le gerek olaylara dayanan bu kitap boyunca hi abartmayacam, zaten olup bitmi baz tuhaf olaylar, okurlarmn daha iyi takip edip anlamasna yardm edecek bir ekilde sralamakla yetinece-imi belirteyim.

    Kahramanmzn hayatn ve hayallerini daha iyi anlatabilmek iin hikyesinin ortasndan bir yerden balayacak, nce Mevlutun 1982 Hazirannda (Konyann Beyehir kazasna bal) komu Gmdere kynden kz karmasn anlatacam. Mevlut ken-disiyle kamaya raz olan kz ilk defa drt yl nce stanbulda bir dnde grmt. Bu, amcasnn byk olu Korkutun 1978de Mecidiyekydeki dnyd. Mevlut, stanbulda dnde gr-d ok gzel ve ocuk yataki (on yandayd) kzn da ken-disini beenmesine inanamad hi. Kz, amcasnn olu Korkutun karsnn kz kardeiydi ve ablasnn dn iin geldii stan-

  • 16

    bulu hayatnda ilk defa gryordu. Mevlut ona yl ak mek-tuplar yazd. Kz cevap vermedi, ama mektuplar ona ulatran, Korkutun kardei Sleyman Mevluta hep umut verdi ve devam etmesini syledi.

    imdi kz karrken, Sleyman gene amcaolu Mevluta yar-dm ediyor: stanbuldan ocukluunu geirdii kye, Mevlut ile geri geldi Sleyman, kendisine ait Ford kamyonetin ofr yerine geti. ki arkada kimselere grnmeden karma plan yaptlar. Buna gre Sleyman, Mevlut ile karaca kz Gmdere kyn-den bir saat uzaklkta bir yerde kamyonette bekleyecek, herkes iki n Beyehir ynne gittiini zannederken onlar kuzeye gt-recek, dalar ap Akehir tren istasyonuna brakacakt.

    Mevlut drt be kere plann zerinden gemi, souk eme, dar dere, aal tepe, kzn evinin arka bahesi gibi nemli mekn-lar daha nce ikier kere gizlice ziyaret etmiti. Sleymann kul-land kamyonetten yarm saat nce inmi, yol stndeki ky mezarlna girmi, mezar talarna bakp dua etmi, her eyin yolunda gitmesi iin Allaha yalvarmt. Kendine bile itiraf edemi-yordu ama Sleymana kar bir gvensizlik duyuyordu. Ya Sley-man arabayla dedii yere, eme bana gelmezse, diye dnd. Kafasn kartraca iin bu korkuyu kendine yasaklad.

    Mevlutun zerinde ta babasyla yourt sattklar ortaokul ylla-rndan kalma Beyolundaki bir dkkndan ald yeni bir kuma pantolon ve mavi bir gmlek, ayanda askere gitmeden nce S-merbanktan ald ayakkablar vard.

    Hava karardktan az sonra Mevlut ykk duvara yaklat. Kzla-rn babas Boynueri Abdurrahmann beyaz evinin arka penceresi karanlkt. On dakika erken gelmiti. i iine smyor, srekli karanlk pencereye bakyordu. Eski zamanlarda kz karrken kan davas tuzana drlp vurulanlar ve gece karanlkta koar-ken yolunu arp yakalananlar geliyordu aklna. Kz son anda vazgeip kamaynca rezil olanlar da hatrlayp sabrszlkla ayaa kalkt. Allahn kendisini koruyacan syledi kendine.

    Kpekler havlad. Pencere bir an aydnland ve karard. Mev-lutun kalbi hzla atmaya balad. Eve doru yrd. Aalarn arasnda bir kprt iitti, kz fsldar gibi adn seslendi:

    Mev-lut!Askerden yazd mektuplar okumu ve ona gvenen birinin

    efkatli sesiydi bu. Mevlut yzlerce mektubu tek tek akla, istekle

  • 17

    yazn, btn varln o gzel kz ikna etmeye adayn, mutlu-luk hayallerini hatrlad. En sonunda kz etkilemeyi baarmt ite. Hibir ey gremiyordu, ama sihirli gecede sese doru uykuda gezer gibi yryordu.

    Karanlkta birbirlerini buldular. Kendiliinden el ele tutuup komaya baladlar. Ama on adm sonra kpekler havlamaya ba-laynca Mevlut arp yolunu kaybetti. gdleriyle ilerlemeye alt, ama kafas karmt. Gecenin iinde aalar bir belirip bir kaybolan beton duvarlar gibiydiler, yanlarndan tpk ryalardaki gibi hi arpmadan geiyorlard.

    Keiyolu bitince Mevlut daha nce planlad gibi karlarna kan yokua vurdu. Kayalar arasndan kvrla kvrla yamalara kan dar yol, bulutlu kapkaranlk ge kyormu gibi dikleti. Yarm saate yakn trmanp yamacn tepesinde hi durmadan el ele yrdler. Gmderenin klar, daha arkada kendi doup byd Cennetpnar gzkyordu buradan. Pelerine den olursa, onlar kendi kyne gtrmemek iin, hatta Sleymann gizli bir planna kar bir igdyle Mevlut ters yne yrmt.

    Kpekler hl deli gibi havlyorlard. Mevlut kye artk yabanc olduunu, hibir kpein onu tanmadn anlad. Az sonra G-mdere ky ynnden patlayan bir silahn sesi geldi. Kendileri-ni tuttular ve yry hzlarn deitirmediler, ama bir an susan kpekler gene havlamaya balaynca yamatan aaya komaya baladlar. Yzlerine yapraklar, dallar srnyor, paalarna di-kenler taklyordu. Mevlut karanlkta gremiyor, her an bir kayaya taklp deceklerini sanyordu, ama olmuyordu bu. Kpeklerden korkuyordu, ama Allahn kendisini ve Rayihay koruduunu ve stanbulda ok mutlu bir hayatlar olacan anlamt.

    Akehir yoluna nefes nefese ulatklarnda, Mevlut ge kalma-dklarndan emindi. Sleyman da kamyonetiyle gelirse artk kimse Rayihay elinden alamazd. Mevlut her mektuba balarken kzn gzel yzn, unutulmaz gzlerini dnr, gzel adn, Rayiha, diye sayfann bana cokuyla, zenle yazard. Bunlar hatrlaynca sevinten yerinde duramad iin admlar hzlanyordu.

    imdi karanlkta, kard kz hi gremiyordu. Hi olmazsa ona dokunmak, pmek istedi ama Rayiha tad bohayla hafife kar koydu. Mevlut bundan holand. Btn hayatn geirecei kiiye evlenmeden nce dokunmamaya kararlyd.

    El ele yryerek Sarp Deresini aan kk kpry getiler.

  • 18

    Rayihann eli ku gibi hafif ve narindi. Uultulu dereden kekik ve defne kokan serin bir hava geliyordu.

    Gece mor bir kla aydnland; sonra gk grldedi. Mevlut uzun tren yolculuundan nce yamura yakalanmaktan korktu, ama admlarn hzlandrmad.

    On dakika sonra, ksrkl emenin yannda Sleymann kulland kamyonetin arka klarn uzaktan grdler. Mevlut mutluluktan boulacak gibi oldu. Sleymandan kukuland iin kendini sulad. Yamur da balamt. Sevinle kotular, ama ikisi de yorgundu ve Ford kamyonetin klar sandklarndan da uzak-tayd. Kamyonete varncaya kadar saanak yamurda iyice slan-dlar.

    Rayiha bohasyla kamyonun karanlk arka ksmna geti. Mevlut ile Sleyman bunu daha nceden planlamlard: Hem Ra-yihann kat anlalr da jandarma yollarda arama yapar diye, hem de Rayiha Sleyman grp tanmasn diye.

    ne otururlarken, Sleyman, bu dostluunu, bu kardeliini hayatm boyunca unutmayacam! dedi Mevlut. Kendini tutama-yp amcaoluna btn gcyle sarld.

    Sleymann ayn cokuyu gsterememesini, gvensizliiyle onun kalbini krm olmasna balad.

    Bu yardmm kimseye sylemeyeceine yemin et, dedi S-leyman.

    Mevlut yemin etti.Kz arka kapy kapayamad, dedi Sleyman. Mevlut kp ka-

    ranlkta kamyonetin arkasna yrd. Aracn kasasn gen kzn zerine kaparken bir imek akt, btn gkyz, dalar, kaya-lklar, aalar, her yer bir an uzak hatralar gibi aydnland. Mevlut birlikte btn bir mr geirecei karsnn yzn ilk defa ya-kndan grd.

    Hayat boyunca bu n, bu tuhaflk duygusunu ok sk hatr-layacakt.

    Kamyonet hareket ettikten sonra Sleyman Al unu kurulan, diyerek torpido gznden kard bir bez parasn Mevluta uzat-t. Mevlut bezi koklad, pis olmadna karar verince kamyonetin kasasna alan delikten uzanp arkadaki kza verdi.

    ok sonra Sen kurulanmadn, dedi Sleyman. Baka bez de yok.

    Yamur aracn tavannda bir tprt karyor, silecekler tuhaf

  • 19

    bir inleme sesiyle alyordu, ama Mevlut derin bir sessizliin iine doru ilerlediklerini biliyordu. Arabann soluk turuncumsu klarnn aydnlatt ormanda youn bir karanlk vard. Kurt-larn, akallarn, aylarn gece yarsndan sonra yeralt ruhlaryla bulutuklarn ok iitmi, efsanevi yaratklarn, eytanlarn gl-geleriyle geceleri stanbul sokaklarnda Mevlut ok karlamt. Sivri kuyruklu cinlerin, iri ayakl devlerin, boynuzlu tepegzlerin yolunu aran aknlar ve aresiz gnahkrlar kapp indirdikle-ri yeralt leminin karanlyd bu.

    Azn bak amyor, diye takld Sleyman Mevluta.Mevlut, iine girmekte olduu tuhaf sessizliin yllarca srece-

    ini anlamt.Hayatn kendisine kurduu tuzaa nasl girdiini karmaya

    altka Kpekler havlad, karanlkta yolumu ardm iin byle oldu gibi bir mantk kuruyor, bu mantn yanl olduunu ok iyi bilmesine ramen bir teselli olduu iin istemeden inan-yordu.

    Yaramaz bir durum mu var? dedi Sleyman.Yok.amurlu, dar yolun kvrmlarnda yavalayan kamyonun lam-

    balar kayalar, aa hayaletlerini, belirsiz glgeleri ve esrarl eyle-ri gsterdike, Mevlut btn bu harikalara onlar hayatnn sonuna kadar unutmayacan iyi bilen birinin youn dikkatiyle bakyor-du. Darack yolla birlikte bazan kvrla kvrla ykseliyor, derken iniyor, amurlar iinde kaybolmu bir kyn karanl ierisinden hrsz gibi sessizce geiyorlard. Kylerde kpekler havlyor, sonra gene yle derin bir sessizlik balyordu ki Mevlut tuhaflk kendi kafasnda m, dnyada m, karamyordu. Karanlkta, efsanevi kularn glgelerini grd. Acayip izgilerden yaplm anlalmaz harfleri, yzyllar nce bu cra yerlerden gemi eytan ordular-nn kalntlarn grd. Gnah iledikleri iin ta kesilenlerin gl-gelerini grd.

    Sakn piman olma, dedi Sleyman. Korkulacak hibir ey yok. Peinizde de kimse yoktur. Boynueri baba hari byk ihti-mal zaten biliyorlardr kzn katn. Kimseye sakn beni syle-me. O zaman Boynueri Abdurrahman ikna etmek kolay olur. Bir iki ay iinde ikinizi de affederler. Yaz bitmeden yengeyle ellerini pmeye gelirsiniz artk.

    Dik bir yokuta sert bir kvrm dnerken kamyonetin arka te-

  • 20

    kerlekleri amurda bota dnmeye balad. Mevlut bir an, her e-yin sona erdiini ve Rayihann kyne, kendisinin de stanbula evine olayszca dndn hayal etti.

    Ama kamyonet yoluna devam etti.Bir saat sonra kamyonetin lambalar tek tk bir iki evi, Akehir

    kasabasnn dar sokaklarn aydnlatt. stasyon ehrin br tara-fnda, dndayd.

    Sakn kopmayn birbirinizden, dedi Sleyman onlar Akehir Tren stasyonuna brakrken. Karanlkta elinde boha bekleyen kza bir bak att. Beni grmesin, inmeyeyim ben arabadan. Ben de artk bu iin sorumlusuyum. Rayihay mutlaka mutlu edecek-sin, tamam m Mevlut? Artk o senin karn, ok yaydan kt. stan-bulda biraz gizlenin.

    Mevlut ile Rayiha, Sleymann kulland kamyonetin krmz arka lambalar karanlkta kaybolana kadar arkasndan baktlar. El ele tutumadan Akehir Tren stasyonunun eski binasna girdiler.

    erisi floresan klaryla prl prld. Mevlut kard kzn yzne ikinci kere, bu sefer btn dikkatiyle ve yakndan bir an bakt ve kamyonetin arka kaps kapanrken grd ve bir trl inanamad eyden emin olup gzlerini kard.

    Amcasnn byk olu Korkutun dnnde grd kz de-ildi bu. Onun yanndaki ablasyd. Mevluta dnde gzel kz gstermiler, yerine ablay yollamlard. Aldatldn anlayan Mevlut utan duyuyor, adnn Rayiha olduuna bile emin olama-d kzn yzne bakamyordu.

    Kim, nasl oynamt bu oyunu ona? stasyon binasnn bilet giesine yrrken kendi ayak seslerinin yanklann bakasnn ayak sesleriymi gibi uzaktan iitiyordu. Eski tren istasyonlar, Mevluta hayatnn sonuna kadar o birka dakikay hatrlatacakt.

    ki tane stanbul bileti ald, ryasnda bilet alan biri gibi.imdi gelir, demiti memur. Ama tren gelmedi. Sepetler,

    denkler, bavullar ve yorgun bir kalabalkla tk tk dolu kk bir bekleme odasnda bir bankn ucunda otururlarken azlarn ap birbirlerine tek kelime sylemediler.

    Rayihann bir ablas olduunu hatrlyordu Mevlut, ya da Ra-yiha dedii gzel kzn. nk bu kzn ad Rayiha idi. Sleyman az nce ondan byle sz etmiti. Mevlut da Rayiha diye seslenerek ona ak mektuplar yazmt ama aklnda baka biri, en azndan baka bir yz vard. Mevlut aklndaki gzel kz kardein adn bil-

  • 21

    mediini de dnd. Nasl kandrldn ak bir ekilde anla-yamyor, hatta hatrlayamyor, bu da kendi kafasndaki tuhafl iine dt tuzan bir paras yapyordu.

    Bankta otururlarken Rayihann yalnzca eline bakt. Az nce akla tutmutu bu eli; bu eli tutmay dndn ifade ettii ak mektuplar yazmt; biimli, gzel, dzgn bir eldi. Kucanda uslu uslu duruyor, arada bir dikkatle denginin ya da eteinin ke-narn dzeltiyordu.

    Mevlut yerinden kalkt, istasyon meydanndaki bfeden iki tane bayat ama ald. Yerine dnerken Rayihann rtl bana, yzne bir kere daha uzaktan dikkatle bakt. Rahmetli babasn dinlemeyip gittii Korkutun dnnde grd gzel yz deil-di bu. Rayihay hayatta ilk defa grdnden ya da fark ettiinden bir kere daha emin oldu Mevlut. Ama nasl olmutu byle bir ey? Rayiha Mevlutun mektuplar kz kardeini dnerek yazdnn farknda myd?

    Ama ister misin?Rayihann biimli eli uzanp amay ald. Mevlut kzn yzn-

    de kaak klarn heyecann deil, bir kran ifadesi grd.Rayiha bir su iler gibi ar ar ve ihtiyatla amasn yerken

    Mevlut yanna oturdu. Gznn kenaryla hareketlerini seyretti. inden gelmiyordu, ama tam ne yapacan bilemedii iin Mevlut da kendi elindeki bayat amay yedi.

    Hibir ey konumadan oturdular. Mevlut vaktin gemedii-ni, okulun hi bitmeyeceini dnen bir ocuk gibi hissetti. Akl kendiliinden, srekli olarak, bu kt duruma yol aan gemiteki hatasn aratryordu.

    Mektup yazd gzel kz kardei grd dn geliyordu hep aklna. Babas rahmetli Mustafa Efendi o dne gitmesini hi is-tememiti ama Mevlut kyden kap gitmiti stanbula. Hatasnn sonucu bu mu olmalyd? Mevlutun ie dnk baklar, tpk S-leymann kamyonetinin lambalar gibi, yirmi be yllk hayatnn yar karanlk hatralar ve glgeleri ierisinde imdiki durumu ay-dnlatacak bir ey aryordu.

    Tren gelmiyordu. Mevlut kalkp yeniden bfeye gitti, ama ka-panmt. Trenden inecek yolcular ehre gtrecek iki at arabas kenarda bekliyor, arabaclardan biri sigara iiyordu. Snrsz bir sessizlik vard alanda. Eski istasyon binasnn hemen yannda dev bir nar aac grp yaklat.

  • 22

    Aacn altna bir levha dikilmiti, zerine istasyon binasndan soluk bir k vuruyordu.

    Cumhuriyetimizin KurucusuMustafa Kemal Atatrk

    1922 ylnda Akehire geldiindeyz yllk bu nar aacnn

    altnda kahve imitir.

    Okulda tarih derslerinde Akehirin ad birka kere gemi, Mevlut bu komu kasabann Trk tarihindeki nemini kavramt, ama imdi bu kitabi bilgileri de hi hatrlayamyordu. Kendini yeter-sizlikleri iin sulad. Okulda da retmenlerin istedii gibi bir renci olmak iin yeterince abalamamt. Belki de buydu kusu-ru. Yirmi be yandayd, eksiklerini kapatabileceini iyimserlikle dnd.

    Geri dnp Rayihann yanna otururken ona bir kere daha bakt. Hayr, onu drt yl nce dnde uzaktan bile grdn hatrlamyordu.

    Drt saat ge gelen pasl, iniltili trende bo bir vagon buldular. Kompartmanda kimse yoktu ama Mevlut Rayihann karsna de-il, yanna oturdu. stanbul treni makaslarda, demiryolunun yp-ranm yerlerinde sallandka Mevlutun kolu, omzu arada bir onun koluna, omzuna deiyordu. Mevlut bunu bile tuhaf buluyordu.

    Mevlut vagonun helasna gitti ve madeni kenef deliinden gelen tak-tak seslerini ocukluundaki gibi dinledi. Geri dndnde kz uyuyakalmt. Evden kat gece nasl huzurla uyuyabiliyor-du? Rayiha, Rayiha! diye seslendi Mevlut onun kulana. Kz da ad gerekten Rayiha olan birinin yapabilecei bir doallkla uyan-d, tatllkla glmsedi. Mevlut sessizce onun yanna oturdu.

    Yllar sren bir evlilikten sonra aralarnda konuacak hibir ey kalmam kar kocalar gibi hi konumadan vagonun penceresinden baktlar. Arada bir kk bir kasabann sokak lambalarn, cra bir yolda ilerleyen bir aracn klarn, yeil, krmz renkli demiryolu lambalarn gryorlard, ama ounluk dars kapkaranlkt ve camda kendi yansmalarndan baka hibir ey belirmiyordu.

    ki saat sonra gn aarrken Mevlut Rayihann gzlerinden yalar aktn grd. Kompartmanda kimse yoktu ve tren uu-rumlarla kapl mor bir manzarann iinde grltyle ilerliyordu.

  • 23

    Evine mi dnmek istiyorsun? diye sordu Mevlut. Piman m-sn?

    Rayiha daha da iddetle alamaya balad. Mevlut kolunu onun omzuna koydu beceriksizce. Rahat edemedi, kolunu geri ekti. Ra-yiha acyla uzun uzun alad. Mevlut bir sululuk ve pimanlk duyuyordu.

    Sen beni sevmiyorsun, dedi Rayiha ok sonra.Niye?Mektuplarn ak doluydu, kandrdn beni. O mektuplar ger-

    ekten sen mi yazdn?Mektuplarn hepsini ben yazdm, dedi Mevlut.Ama Rayiha alamaya devam etti.Bir saat sonra, Afyonkarahisar stasyonunda Mevlut vagon-

    dan koarak indi ve bfeden bir ekmek, iki gen kutu peyniri, bir paket biskvi ald. Tren Aksu Deresi boyunca ilerlerken, bir ocuun tepside satt ay ierek kahvaltlarn ettiler. Vagonun penceresinden Rayihann ehirlere, kavak aalarna, traktrlere, at arabalarna, futbol oynayan ocuklara, demir kprlerin altn-dan akan nehirlere bakn izlemekten memnundu Mevlut. Btn dnya, her ey ilginti.

    Tren Alayurt ile Uluky istasyonlar arasndayken Rayiha uyu-yakalnca ba Mevlutun omzuna yasland. Mevlut bundan hem bir sorumluluk hem de bir mutluluk duyduunu kendinden sakla-yamad. ki jandarma ile bir ihtiyar kompartmana girip oturdular. Mevlut elektrik direklerini, asfalt yollardaki kamyonlar, yeni be-ton kprleri lkenin zenginlemesinin ve kalknmasnn iaret-leri olarak gryor; fabrikalarn, yoksul mahallelerin duvarlarna yazlm siyasi sloganlardan holanmyordu.

    Uyuyakalmakta olmasna aarak Mevlut uyuyakald.Eskiehirde tren durunca birlikte uyandlar ve jandarmaya

    yakalanmak zereymi gibi bir an telalandlar, sonra rahatlayp birbirlerine glmsediler.

    Rayihann iten bir glmseyii vard. Bir ey sakladn, sa-man altndan su yrttn dnemezdi insan. Yz ak, dz-gn, aydnlkt. Mevlut onun kendisini aldatanlarla ibirlii yapt-n mantyla kavryor, ama yzne bakt zaman kzn masum olduunu dnmeden edemiyordu.

    Tren stanbula yaklarken yol boyunca dizilmi byk fabri-kalardan, zmitteki petrol rafinerisinin yksek bacasndan ps-

  • 24

    kren alevlerden, ykl gemilerin ne kadar byk olduklarndan ve kim bilir dnyann hangi ucuna gideceklerinden sz ettiler. Ra-yiha, ablas ve kz kardei gibi ilkokulu bitirmiti. ok fazla zor-lanmadan deniz kysndaki uzak lkelerin adlarn sayabiliyordu. Mevlut onunla gurur duydu.

    Rayiha stanbula ablasnn dn iin drt yl nce bir kere gelmiti. Ama alakgnlllkle gene sordu: Buras stanbul mu?

    Kartal artk stanbul saylr, dedi Mevlut konuyu bilmenin gveniyle. Ama daha var. Rayihaya kardaki adalar gsterdi. Bir gn mutlaka Adalara gezmeye gideceklerdi.

    Ama bunu Rayihann ksa hayat boyunca bir kere olsun ya-pamadlar.

  • I I . K I S I M(30 Mart 1994 aramba)

    Asyallar... dnlerinde nce yemek yer, boza ier... sonra kavga ederler.

    Lermontov, Zamanmzn Bir Kahraman

  • 27

    YRM BE YILDIR MEVLUT HER KI AKAMI

    RAHAT BIRAKIN BOZACIYI

    Rayiha ile kap stanbula gelmelerinden on iki yl sonra, 1994n Mart aynda iyice karanlk bir gece boza satarken Mevlut yukar-dan hzla ama sessizce sarktlan bir sepetle yz yze geldi.

    Bozac, bozac, iki kiilik, diye seslendi bir ocuk sesi.Sepet karanlkta gkten nne bir melek gibi inmiti. stan-

    bullularn sokaktan geen satcdan, pencereden iple sepet sark-tp alveri etmeleri artk unutulan bir alkanlk olduu iin bu kadar armt belki de Mevlut. Ta yirmi be yl nce ortaokul rencisiyken babasyla yourt ve boza satt gnleri hatrlad. Hasr sepetin iindeki emaye kaba, yukardan seslenen ocuklarn istediklerinden daha fazla, iki bardak deil neredeyse tam bir kilo boza boaltt. Ve bir melekle temas etmi gibi iyi hissetti kendini. Son yllarda bazan Mevlutun kafas, hayalleri dini konularla me-gul oluyordu.

    Bu noktada, hikyemizin tam anlalmas iin, nce bozann ne olduunu bilmeyen dnya okurlarna ve onu nmzdeki yirmi otuz ylda ne yazk ki unutacan tahmin ettiim gelecek kuak Trk okurlarna, bu iecein darnn mayalanmasyla yaplan, ar kvaml, ho kokulu, koyu sarms, hafife alkoll geleneksel bir Asya iecei olduunu hemen syleyeyim ki, zaten tuhaf olaylarla dolu hikyemiz bsbtn tuhaf sanlmasn.

    Scakta hzla ekiyip bozulduu iin eski stanbulda, Osman-l zamannda boza kn dkknlarda satlrd. Cumhuriyetin kurulduu 1923 ylnda stanbuldaki bozac dkknlar Alman birahanelerinin etkisiyle oktan kapanmt. Ama bu geleneksel ikiyi Mevlut gibi satan satclar sokaklardan hi eksik olmad. Boza 1950lerden sonra k akamlar, parke ta kapl yoksul ve bakmsz sokaklarda Bozaa diye bara bara ilerleyen ve bizlere gemi yzyllar, kayp gzel gnleri hatrlatan satclarn iiydi yalnzca.

    Mevlut beinci kat penceresindeki ocuklarn sabrszln his-setti, sepetin iindeki kt paray cebine koydu ve stn bozuk para olarak emaye kabn yanna brakt. ocukluunda babasyla sokaklarda satclk yapt zamanlardaki gibi, sepeti hafife aa ekip brakarak yukarya iaret verdi.

  • 28

    Hasr sepet bir anda ykseldi. Souk rzgrda saa sola sav-ruluyor, alt katlarn pencere denizliklerine, su oluklarna hafife arpyor, yukardan ipi eken ocuklar zorluyordu. Beinci kata ulanca, uygun rzgr bulmu mutlu bir mart gibi sepet bir an havada durdu sanki. Sonra esrarl ve yasak bir ey gibi sepet karan-lkta birden kaybolunca Mevlut yoluna devam etti.

    Booo-zaaaaa diye seslendi nndeki yar karanlk sokaa... yiii boo-zaaaaa...

    Sepetle alveri, apartman binalarnda asansrlerin ve kap zil-leriyle otomatiklerin olmad ve stanbulda be alt kattan yksek binalarn nadiren yapld eski zamanlarn usulyd. Mevlutun babasyla satcla balad ilk gnlerde, 1969da yalnz boza iin deil, gn boyunca yourt almak, hatta bakkaln randan al-veri etmek isteyen ve sokaa inmekten holanmayan ev hanmlar kaldrma sarkttklar sepetlerinin altna bir de kk an takar-lard ki telefonsuz evlerinden bakkala ya da sokaktaki satcya yu-karda bir mteri olduunu duyurabilsinler. Satc sepete your-du ya da bozay uygun ekilde yerletirdiini duyurmak iin an sepetle sallard. Mevlut bu sepetlerin yukar ekilirken ykseliini seyretmekten her zaman zevk alrd: Baz sepetler rzgrda saa sola, pencerelere, aalarn dallarna, elektrik ve telefon tellerine, binalar arasna gerilmi amar iplerine arpar, altlarndaki zil ho bir ahenkle nlard. Baz dzenli mteriler sepetlerinin ie-risine bor defterini koyar, Mevlut o gn ka kilo yourt verdiini ipi ekmeden nce deftere ilerdi. Okuma yazma bilmeyen ve olu kyden yanna gelmeden nce bor defterine alacaklarn izgiler-le (tek ubuk bir kilo, yarm ubuk yarm kilo) iaretleyen babas olunun deftere rakamlar yazmasn, baz mteriler iin notlar tutmasn (kaymakl; pazartesi-cuma) gururla izlerdi.

    Ama bunlar ok eski zamanlarn hatralaryd. Bu yirmi be ylda stanbul o kadar deimiti ki bu ilk hatralar Mevluta masal gibi geliyordu imdi. ehre ilk geldiinde neredeyse hepsi parke ta kapl olan sokaklar imdi asfaltla kaplanmt. ehrin byk bir ksmn oluturan, baheler iindeki katl evlerin ou y-klm, yerlerine st katlarnda yaayanlarn sokaktan geen bir satcnn sesini iitmeyecei yksek apartmanlar dikilmiti. Rad-yolarn yerini geceleri srekli ak olan ve grltsyle bozacnn sesini iitilmez klan televizyonlar almt. Sokaklardaki boz ve solgun kyafetli sessiz ve ezik insanlar gitmi, yerlerine grltc,

  • 29

    hareketli ve iddial kalabalklar gelmiti. Mevlut bu byk deii-min boyutunu her gn birazck yaad iin annda fark etmemi ve kimileri gibi stanbul deiiyor diye hi kederlenmemiti. Ama bu muazzam deiiklie hep ayak uydurmak istemi, hep iyi kar-lanaca, sevilecei mahallelere gitmiti.

    Mesela, evine en yakn ve kalabalk mahalle olan Beyolu! On be yl nce, 1970lerin sonunda Beyolunun arka sokaklarnda mzikli sala gazinolar, pavyonlar ve yar gizli randevuevleri hl akken oralarda gece yarsna kadar sat yapabiliyordu Mevlut. Sobayla stlan bodrumlarda, pavyonlarda hem arkclk hem konsomatrislik yapan kadnlar, onlarn hayranlar, Anadoludan gelip alveri yaptktan sonra pavyonlarda konsomatrislere iki smarlayan orta yal bykl yorgun erkekler, bir pavyon masasn-da kadnlara yakn oturmay byk bir elence olarak gren stan-bulun en son garibanlar ya da Arap ve Pakistanl erkek turistler, garsonlar, korumalar, kapclar Mevluttan gece yars bile boza alrd. Ama son on ylda, bu ehirde hep olduu gibi deiiklik cininin sihirli dokunuuyla btn bu doku kaybolmu, o insanlar gitmi, Osmanl ve Avrupa tarz alaturka-alafranga arklar syle-yen o elence yerleri kapatlm, yerlerine mangalda p i-Adana kebap yenen, rak iilen, grltl yerler almt. Gbek atarak elenen gen kalabalklar bozayla ilgilenmedikleri iin artk Mev-lut akamlar stiklal Caddesi civarna uramyordu bile.

    Yirmi be yldr her k akam saat sekiz buuk civarnda, tele-vizyondaki akam haberleri biterken Tarlabandaki kira evinden kmak iin hazrlklara balyor, karsnn rd kahverengi ka-za giyiyor, yn takkeyi bana geiriyor, mterilerini etkileyen mavi nln takyor, kars ya da kzlarnn ekerlendirip zel baharatlarla tatlandrdklar bozayla dolu gm eline alp y-le bir tartyor (Az koymusunuz, bu akam hava souk, derdi bazan), kara paltosunu giyiyor ve evdekilerle vedalayordu. Beni beklemeyin, uyuyun siz, derdi eskiden iki kk kzna dnerek. imdilerde ise, onlar televizyona bakarken bazan yalnzca Ge kalmam, diyordu Mevlut.

    Darda, souk havada ilk i yirmi be yldr tad, mee aacndan satc srn omuzlarna ve boynunun arkasna yer-letirir, iki ucuna bozayla dolu plastik gmleri asklaryla bir-likte balar, sava alanna gitmeden nce kurunlar yerinde mi diye son kere bakan bir asker gibi kuann iine ve ceketinin i

  • 30

    ceplerine yerletirdii kk leblebi ve tarn torbalarn kontrol eder (parmak byklndeki plastik torbalara evde bazan kars, bazan sabrsz kzlar, bazan da Mevlut kendi koyard leblebiyle tarn) ve bitmez tkenmez yryne balard.

    iiyiii booozaaaa... Hemen yukar mahallelere varyor, Taksimden kvrlp o gn

    nereye gidiyorsa o yne admlarn hzlandryor, bir kahvede siga-ra itii yarm saatlik bir ara hari durmadan sat yapyordu.

    Alveri sepeti gkten bir melek gibi nne indiinde saat do-kuz buuktu ve Mevlut Pangaltdayd. Saat on buukta Gmsu-yunun arka sokaklarndayken kk camiye kan karanlk bir sokakta, birka hafta nce de dikkatini eken bir kpek etesini fark etti. Sokak kpekleri sokak satclarna ilimedikleri iin ya-kn zamana kadar onlardan korkmazd Mevlut. Ama yrei tuhaf bir drtyle hzlannca telaland. Birisi korktu mu sokak kpek-lerinin hemen kokusunu alp o kiiye saldrdklarn da biliyordu. Baka bir ey dnmek istedi.

    Kzlaryla televizyona bakp akalamalarn, mezarlklardaki servi aalarn, az sonra eve dnp karsyla sohbet edeceini, Efendi Hazretlerinin Yreinizi temiz tutun demesini, geende ryasnda grd melei dnmeye alt. Ama kpek korku-sunu iinden skp atamad.

    Hav huv hav huv diye bararak yaklat bir kpek.Arkasndaki bir ikinci kpek de ar ar yryerek sokuluyor-

    du. Karanlkta semek zordu onlar; amur rengindeydiler. Uzakta kara bir kpek daha grd Mevlut.

    Btn kpekler, bir de gremedii drdncs ayn anda hav-lamaya baladlar. Satclk hayat boyunca yalnzca ocukluunda bir iki kere kapld cinsten bir korkuya kapld Mevlut. Kpeklere kar okunmas gereken ayetler ve dualar da aklna gelmiyor, ye-rinden hi kprdamyordu. Ama kpekler havlamaya devam edi-yordu.

    Mevlut imdi kaaca ak bir kap, snaca bir eik aryor-du gzleriyle. Srtndaki sr indirip sopa niyetine kullanabilir miydi?

    Bir pencere ald. Hot! diye bard biri. Rahat brakn ulan bozacy... Hot... Hot...

    Kpekler bir an irkildiler ve sonra susup sessizce uzaklatlar.Mevlut nc kat penceresindeki adama kran duydu.

  • 31

    Korkmayacaksn bozac, dedi penceredeki adam. Bu itler al-aktr, hemen anlarlar kimin korktuunu. Tamam m?

    Sa ol, dedi Mevlut. Yoluna devam edecekti.Gel buraya da senden biraz boza alalm bakalm. Adamn yu-

    kardan bakan halinden holanmamt Mevlut, ama kapya doru yrd.

    Apartmann kaps czzzzzt yukardan otomatikle ald. erisi Aygaz, kzarm ya ve yalboya kokuyordu. Mevlut acele etme-den kat merdiveni kt. Yukarda kapda tutmadlar onu, eski zamanlarn iyi insanlar gibi davrandlar:

    Gel ieri bozac, msndr.Kapnn nnde sra sra ayakkablar vard. Eilip ayakkabla-

    rn zerken aklna geldi: Eski dostu Ferhat, stanbulun apart-manlar e ayrlr, demiti bir kere: 1. Kapsnda ayakkablarn karld, namaz klnan, dindarlarn evleri. 2. Ayakkablarnla girebilecein Avrupai zenginlerin evleri. 3. Her iki trden ailelerin birlikte yaad yeni yksek apartmanlar.

    Bu apartman binas zengin mahallesindeydi, ayakkablarn -karp daire kapsna koyan kimse yoktu buralarda. Ama Mevlut nedense kendini, dindar veya Avrupai, her trl ailenin yaad yeni, byk apartmanlardan birindeymi gibi hissetti. ster orta hallinin, ister zenginin evi olsun, daire kapsnda saygyla ayakka-blarn karrd Mevlut hep. Evdekilerin, Bozac, ayakkaplarn karmana gerek yok! demelerini dinlemezdi.

    Mevlutun girdii daire youn rak kokuyordu. Daha gecenin sonuna gelmeden kafay iyice bulmu keyifli insanlarn neeli c-vltsn iitti. Kk bir salonu neredeyse batan aa kaplayan bir yemek masasna kadnl erkekli alt yedi kii oturmu, bir yan-dan sesi btn evlerdeki gibi ok alm bir televizyona bakarken dier yandan iip glp konuuyorlard.

    Mevlutun mutfaa girdii fark edilince ierideki masada bir sessizlik oldu.

    Mutfakta, Bozac, bize biraz boza ver ite, dedi rakdan iyice sarho bir adam. Pencereden grd adam deildi bu. Leblebin, tarnn da var m?

    Var!Bylesine ka kilo diye sorulmayacan Mevlut bilirdi.Ka kiisiniz?Ka kiisiniz? diye sordu adam mutfaktan imdi gzkmeyen

  • 32

    salona alayclkla. Masadakilerin glerek, tartarak akalar yap-malar, kendilerini saymalar ok vakit ald.

    Bozac, ok ekiyse ben istemem, diye ieriden seslendi gr-medii bir kadn.

    Tatldr bozam, diye ona seslendi Mevlut.O zaman bana koyma, dedi bir erkein sesi. Bozann iyisi

    eki olur.Aralarnda tartmaya baladlar.Gel buraya bozac, dedi sarho baka bir ses.Mevlut mutfaktan salona geti ve farkl ve yoksul olduunu

    hissetti. Bir an bir sessizlik, durgunluk oldu. Yemek masasndaki herkes ona glmseyerek ve merakla bakyordu. Ayn zamanda da, eski zamanlardan kalma, modas gemi bir ey grmenin mera-kyd bu; Mevlut son yllarda ok grmt bu bak.

    Bozac, bozann ekisi mi makbuldr, tatls m? dedi bykl bir erkek.

    Kadnlarn nn sa da sarya boyalyd. Mevlut az nce pencereyi ap kendisini kpeklerden kurtaran adamn masann ucunda, iki sar sal kadnn karsnda oturduunu grd. Bo-zann hem ekisi hem tatls makbuldr, dedi. Bu, yirmi be yldr ezberden verdii bir cevapt.

    Bozac, sen bundan para kazanabiliyor musun?Kazanyoruz, hamdolsun.Demek bu ite para var... Ka yldr yapyorsun sen bu ii?Yirmi be yldr bozaclk yaparm ben. Eskiden sabahlar yo-

    urt da satardm.Yirmi be yldr yapyorsan, para da kazanyorsan zengin ol-

    malsn. yle mi?Biz ne yazk ki zengin olamadk, dedi Mevlut.Niye?Kyden birlikte geldiimiz akrabalarmzn hepsi zenginler

    imdi, ama bize ksmet deilmi.Sana niye ksmet olmad?nk ben drstm, dedi Mevlut. Ben bir evim olsun, k-

    zma iyi bir dn yapaym diye yalan sylemem, rk mal sat-mam, haram yemem...

    Sen dindar msn?Bu sorunun zengin evlerinde artk siyasi bir anlam olduunun

    farkndayd Mevlut. gn nce yaplan belediye seimlerini daha

  • 33

    ok yoksullarn oy verdii dinci parti kazanmt. Beklenmedik bir ekilde stanbul belediye bakan seilen adaya, hem dindar oldu-u hem de kzlarnn gittii Kasmpaadaki Piyalepaa okulunda okuduu iin Mevlut da oy vermiti.

    Ben bir satcym, dedi kurnazca Mevlut. Bir satc hi dindar olabilir mi?

    Niye olamaz?Ben hep alyorum. Sabahtan akama kadar sokaklardaysan

    be vakit namaz nasl klacaksn ki...Sabahlar ne yapyorsun?Her eyi yaptm ben... Nohutlu pilav sattm, garsonluk, don-

    durmaclk, mdrlk... Her ey gelir elimden.Ne mdrl?Binbom Bfe. Beyolundayd, ama kapand. Biliyor musunuz?Sabahlar imdi ne yapyorsun? dedi penceredeki adam.u ara botaym.Karn, ailen yok mu? dedi tatl yzl sarn bir kadn.Var. Hamdolsun melek gibi iki gzel kzmz da var.Onlar okula yollayacaksn deil mi?.. Byynce balarn

    rttrecek misin?Bizler krlk yerden gelen yoksul kylleriz, dedi Mevlut.

    detlerimize balyzdr.Bozay da bunun iin mi satyorsun?Bizim oralarn insannn ou kyden stanbula yourt ve

    boza satmaya geldi, ama iin aslna bakarsan bizim kyde ne boza bilirdik ne de yourt.

    Yani bozay nce ehirde mi grdn?Evet.Bozac gibi barmay nasl rendin?Maallah ok gzel, iyi bir mezzin gibi sesin var.Bozay sattran satcnn yank sesidir, dedi Mevlut.Bozac, geceleri karanlk sokaklarda korkmaz msn?.. Skl-

    maz msn?.. Cenab- Allah gariban bozacya yardm eder. Aklmdan hep

    gzel eyler geer.Geceleri karanlk cra sokaklarda, mezarlklar, kpekler, cin-

    ler, periler grnce de mi?Mevlut sustu.Adn ne senin?

  • 34

    Mevlut Karata.Mevlut Efendi, haydi bize nasl bozaa diyorsun bir gster.Mevlut bunun gibi ok sarho masas grmt. Sokak satc-

    lna ilk balad yllarda, Kynzde elektrik var m? (stan-bula ilk geldii zaman yoktu, ama imdi, 1994te vard), Hi oku-la gittin mi? gibi sorulardan sonra, lk defa asansre binince ne hissettin, sinemaya ilk ne zaman gittin? gibi eyler soran sarho-lar da ok dinlemiti. Mevlut o yllarda kendisini oturma odalar-na alan mterilerinin houna gitmek iin bu sorulara glecekleri cevaplar verir, kendini olduundan daha saf, ehir tecrbesi daha az ve daha aklsz gstermekten ekinmez, dzenli ve dost m-terilerine ok fazla srara gerek kalmadan sokakta boozaaa diye barnn taklidini de yapard.

    Ama onlar eski zamanlard. imdi nedenini bilmedii bir fke duyuyordu Mevlut. Kendisini kpeklerden kurtaran adama duy-duu kran olmasayd sohbeti keser, bozasn verip giderdi.

    Ka kii boza istiyor? diye sordu.Aaa sen daha bozay vermedin mi mutfaa? Biz de mutfaktan

    geliyor sandk.Bu bozay sen nereden alyorsun?Kendim yapyorum.Hadi ya... Btn bozaclar Vefa Bozacsndan alyor.Be yldr bir de Eskiehirde imalathane var, dedi Mevlut.

    Ama ben eskisi, en iyisi Vefa Bozacsndan ham boza alyor, sonra onu iliyor, kendi malzememi katp iilir hale getiriyorum.

    Yani evde eker mi katyorsun iine?Bozann tatls da ekisi de tabiidir.Hadi yahu, olur mu yle ey! Boza eki olur. Ona ekiliini

    veren tpk arap gibi mayalanmas, alkoldr.Bozada alkol m var? dedi kadnlardan biri kalarn kald-

    rarak.Kzm senin de hibir eyden haberin yok! dedi erkeklerden

    biri. Boza, alkoln, arabn yasak olduu Osmanlnn ikisidir. Drdnc Murat geceleri kyafet deitirip yalnz araphaneleri, kahvehaneleri deil, bozaclar da kapattrrm.

    Kahvehaneyi niye kapattryor?Eski akamclarn masalarnda, meyhanelerde Mevlutun ok

    grd bir sarho tartmasdr balad. Bir an onu unuttular.Bozac, boza alkoll mdr, sen syle.

  • 35

    Bozada alkol yoktur, dedi Mevlut, bunun doru olmadn bile bile. Babas da bu konuda bile bile byle derdi.

    Olmaz m bozac... Bozann alkol vardr, ama ok azdr. Os-manl zamannda alkol alp kafay bulmak isteyen dindarlar, bu yzden Bozada alkol yok canm! der, gnl rahatlyla on bardak iip kafay bulurlard. Ama Cumhuriyet zaman Atatrk raky, a-rab serbest braknca bir anlam kalmayan bozaclk yetmi yl nce bitti.

    Belki slami yasaklar ve boza geri gelir... dedi Mevluta kkr-tc bir bak atan sarho, ince burunlu adam. Ne diyorsun seim sonularna?

    Hayr, dedi Mevlut istifini hi bozmadan. Bozada alkol yok-tur. Olsayd ben satmazdm zaten.

    Bak grdn m, adam senin gibi deil, dinine bal, dedi er-keklerden biri tekine.

    Sen kendi hesabna konu. Ben hem dinime balym hem de rakm ierim, dedi ince burunlu olan. Bozac, sen korktuun iin mi bozada alkol yok diyorsun?

    Ben Allahtan baka kimseden korkmam, dedi Mevlut.Vaay! Aldn m cevab.Geceleri sokaklardaki kpeklerden, haydutlardan korkmaz

    msn?Fakir bir bozacya kimse ilimez, dedi Mevlut glmseyerek.

    Bu da ok sk verdii bir cevapt. Haydutlar, gasplar, hrszlar da ilimez bozacya. Yirmi be yldr bu iteyim. Bir kere soyulma-dm. Herkes sayg duyar bir bozacya.

    Niye?nk boza ta eskiden, ecdadmzdan kalan bir eydir. Bu

    gece stanbul sokaklarnda krk tane bozac bile yoktur. ok az kii sizin gibi boza alr. ounluk, bozacnn sesini iitir, eski za-manlar hayal eder de iyi hisseder kendini. Bozacy da ayakta tu-tan, mutlu eden budur.

    Sen dindar msn?..Evet, ben Allahtan korkarm, dedi Mevlut, bu sznn onlar

    korkutacan bilerek.Atatrk de seviyor musun?Mareal Gazi Mustafa Kemal Paa Hazretleri 1922 tarihinde

    bizim oraya, Akehire gelmitir, diye bir bilgi verdi Mevlut. Son-ra Ankarada Cumhuriyeti kurup en sonunda bir gn stanbula

  • 36

    geliyor ve Taksimde Park Otelde kalyor... Bir gn odasnn pen-ceresine kyor ki, stanbulun neesi, sesi, bir eyi eksik. Soruyor yaverine. Gazi Hazretleri, Avrupada yok, siz kzarsnz diye sokak satclarnn ehre girmesini yasakladk diyorlar. Asl buna ok kzyor Atatrk. Sokak satclar sokaklarn blblleri, stanbulun neesi ve hayatdr diyor. Sakn ha onlar yasaklamayacaksnz. O gnden beri sokak satcl stanbulda serbesttir.

    Yaasn Atatrk, dedi kadnlardan biri.Masadakilerin bazlar Yaasn Atatrk, diye tekrarladlar.

    Mevlut da katld onlara.yi de iktidara dinciler gelirse Trkiye de ran gibi olmaz m?Bo versene sen, ordu izin vermez bu dincilere. Darbe yapp

    partilerini kapatr, atarlar hepsini ieri. yle deil mi bozac?Ben bir bozacym, dedi Mevlut. Yksek siyasete karmam.

    Siyaset siz byklerin ii.Sarhotular, ama Mevlutun laf dokundurduunu anladlar.Bozac, ben de aynen senin gibiyim. Bir tek Allahtan ve bizim

    kaynvalideden korkuyorum.Bozac, senin kaynvaliden var m?Maalesef tanyamadm, dedi Mevlut. Nasl evlendin? Birbirimize k olup katk biz. Herkes yapamaz. Nasl tantnz? Akraba dnnde uzaktan bir baktk k olduk birbirimi-

    ze. yl mektup yazdm ona.Ak olsun sana bozac. Az deilmisin sen.imdi ne yapyor hanmn? Evde el ii yapyor. Onun yapt ii de herkes yapamaz.Bozac, bozandan iersek daha da sarho olur muyuz?Bozam sarho etmez, dedi Mevlut. Sekiz kiisiniz, iki kilo

    veriyorum.Mutfaa dnd, ama bozay, leblebileri, tarn verip parasn

    almas uzun srd. Mevlut mterilerin srada bekledii, srekli acele etmek zorunda kald eski zamanlardan kalma bir kararl-lkla ayakkablarn giydi.

    Bozac, dars yamur amur, dikkat et, diye seslendiler ie-riden. Hrszlar arpmasn, kpekler paralamasn seni!

    Bozac, gene gel! dedi kadnlardan biri.Aslnda bir daha boza istemeyeceklerini, boza iin deil, sesini

  • 37

    iittikleri iin, bir sarho elencesi olarak kendisini ardklarn ok iyi biliyordu Mevlut. Darsnn souu imdi iyi gelmiti.

    Booo-zaaa.Yirmi be ylda bunun gibi ok ev, ok insan, ok aile gr-

    m, bu sorular binlerce kere iitmi, artk almt. 1970lerin sonunda Beyolunun, Dolapderenin karanlk arka sokaklarnda pavyoncular, kumarbazlar, kabadaylar, pezevenkler, orospular arasnda bu tr sarho masasyla da ok karlamt. Sarholara taklmadan, askerdeki uyanklarn deyiiyle kimsenin dikkatini ekmeden onlar idare edip, vakit kaybetmeden tekrar sokaa k-may da iyi bilirdi Mevlut.

    Ev ilerine, aileler arasna yllardr az arlyordu. Yirmi be yl nce neredeyse herkes onu daireye alr, pek ok kii mutfakta yor musun, sabahlar okula m gidiyorsun, bir ay ister misin? diye sorar, bazs salona buyur eder, hatta masalarna oturturdu. O gzel zamanlarda ok ii olduu, dzenli mterilerine sipariler yetitirdii iin bu ikramn ve efkatin tadn karamadan acele eder, giderdi. Uzun zamandr ilk defa birileri kendisine bu kadar ilgi gsterdii iin zayf davrandn anlad Mevlut. stelik tuhaf bir kalabalkt; eskiden mutfakl, aileli evlerde, kadnl erkekli, ra-kl, byle sarho sohbetleri ok olmazd. Millet Tekelin 45 dere-celik raksn hep birlikte ailecek ierken, senin 3 derecelik bozan niye isin, bu i bitmi Mevlut, brak Allahakna! diye taklrd ona arkada Ferhat yar aka yar ciddi. Bu milletin sarho olmak iin artk senin bozana ihtiyac yok.

    Fndklya inen yan sokaklara girdi, dzenli bir mteriye hz-la yarm kilo brakt ve binadan karken bir apartmann kapsnda pheli iki glge grd. pheli sand kiilerle ilgilenirse, (tpk bir ryadaki gibi) onlar hakknda dndn anlayan pheli-ler Mevluta ktlk yapabilirlerdi. Ama iki glge aklna taklmt.

    Bir igdyle, peinde kpek var m diye dnp baknca gl-gelerin kendisini takip ettiine bir an emin oldu. Ama buna tam inanamad da. Elindeki zili iki kere kuvvetle, iki kere de ruhsuz-ca, ama telala sallad. Bo-zaa, diye bard. Taksime kmadan, merdivenlerden hzla vadiye inip, Cihangire tekrar merdivenler-den kp eve kestirmeden gitmeye karar verdi.

    Merdivenleri inerken arkasndaki glgelerden biri seslendi:Bozac, bozac, beklesene.Mevlut hi iitmemi gibi yapt. Omzunda srk koar adm

  • 38

    merdivenlerden dikkatle birka basamak indi. Ama sokak lamba-larnn aydnlatamad bir kede hzn kesmek zorunda kald.

    Bozac, dur dedik yahu, dman myz biz, boza alacaz.Mevlut korkaklndan utanarak durdu. Bir incir aac sokak

    lambalarnn n kestii iin merdivenlerin ald bu sahanlk iyice karanlkt. Rayihay kard yaz dondurma satarken gecele-ri tekerlekli satc arabasn park ettii yerdi buras.

    Ka para bozan? dedi merdivenleri inenlerden biri, kabaday bir havayla.

    imdi de incir aacnn altnda, karanlktaydlar. Can boza eken fiyatn sorard, ama bunu yutkunarak ve alak sesle, kibar-ca yapard, saldrganca deil. Mevlut pirelenmiti. Normal fiyatn yarsn syledi.

    Pahalym yahu, dedi adamlardan iri yar olan. Ver bakalm bize iki bardak. Ne para kazanyorsundur sen.

    Mevlut gmlerini brakt, nlnn cebinden bir byk plastik bardak kard. Bozayla doldurdu. Daha kk ve gen olan adama uzatt.

    Buyurun.Sa ol.kinci barda doldururken havadaki tuhaf sessizlik yznden

    neredeyse sululuk duyacakt. ri yar adam da hissetti bunu.Koup duruyorsun bozac, ok mu i var?Yook, dedi Mevlut. ler kesat. Bozaclk bitti, eski iler yok

    artk. Kimse boza almyor. Bugn kmayacaktm aslnda, ama evde hasta var, bir orba paras bekliyorlar.

    Gnde ka para kazanyorsun?Kadnn ya, erkein maa sorulmaz derler, dedi Mevlut.

    Ama sordunuz, syleyeyim. ri yar glgeye de bardakla bozasn verdi. Sat olunca o gn karnmz doyuyor. Olmaynca bugnk gibi eve a dnyoruz.

    Pek de a birine benzemiyorsun. Nerelisin sen? Beyehirliyim.Beyehir mi? Neresi oras? Mevlut cevap vermedi.Ka yldr stanbullusun?Yirmi be yl olmutur.Yirmi be yldr buradasn, hl Beyehirliyim mi diyorsun?Yok... Siz sordunuz da.

  • 39

    O kadar zamanda ok kazanmsndr sen burada.Ne gezer... Hl bak geceyars alyoruz. Sizler nerelisiniz?Adamlar cevap vermeyince Mevlut korktu. Tarn ister misi-

    niz? diye sordu. Ver bakalm. Tarn kaa?Mevlut nlnden pirin tarnl kard. Bardaklarn ze-

    rine serperken, Yook, tarn, leblebi bizim mteriye ikrammz, dedi. Cebinden iki tane leblebi torbas kard. Her zaman yapt- gibi, leblebi torbalarn mterinin eline vereceine onlar ap, dikkatli bir garson gibi, karanlktaki adamlarn bardaklarnn ze-rine serpitirdi.

    Boza en iyi leblebiyle gider, dedi.Adamlar birbirlerine bakp, bozalarn sonuna kadar itiler.Bu kt gnde sen de bari bizim iin alm ol, dedi iri yar

    ve daha yal olan adam bozasn bitirince.Mevlut lafn ucunun nereye varacan anlayarak onun szn

    kesti.Paranz yoksa baka zaman alrm hemerim, u koskoca e-

    hirde biz garibanlar zor zamanda birbirimize destek olmayacaz da ne yapacaz. kramm olsun, cann nasl isterse. Yoluna de-vam etmek iin srn omuzlarna alyordu.

    Dur bakalm bozac, dedi iri yapl adam. Bugn de bizim iin alm ol dedik ya... Ver bakalm zerindeki paralar.

    Bir para yok ki zerimde hemerim, dedi Mevlut. Bir iki mteriden aldm iki boza paras. O da evdeki hastann ilacnn paras, baka da...

    Ufak tefek adam cebinden bir anda bir sustal bak kard. D-mesine dokundu, bak sessizlikte tak diye ald. Ban sivri ucu-nu Mevlutun gbeine dayad. ri yar adam ayn anda Mevlutun arkasna gemi, onu kollarndan skca tutmutu. Mevlut sustu.

    Ufak tefek adam bir yandan sustaly Mevlutun gbeine dayal tutarken, bir eliyle de nlnn kk ceplerini, ceketinin her kesini aceleyle ve dikkatle arad. Bulduklarn, kk kt pa-ralar ve bozukluklar hzla kendi cebine indiriyordu. Mevlut onun ok gen ve irkin olduunu grd.

    ocuun yzne doru baknca nne bak bozac, dedi ar-kasndaki iri gl adam. Bak, maallah ok paran da varm. Bouna kamyormusun bizden.

    Yeter artk, dedi Mevlut silkinerek.

  • 40

    Yeter mi, dedi arkasndaki gen. Yok ya! Yetmez, daha. Sen yirmi be yl nce gelecen, ehri yamalayacan, bize sra gelince de yeter, yarabbi kr m diyecen. Biz ge kaldk diye suumuz ne?

    Yok kimsenin bir kabahati, dedi Mevlut. Estafurullah.Senin evin, apartmann, nen var stanbulda?Vallahi bir dikili aacmz bile yok, diye yalan syledi Mevlut.

    Hibir eyim yok.Niye? Aptal msn sen?Ksmet deilmi.Ulan yirmi be yl nce stanbula gelen herkes kendine bir

    gecekondu yapt. Bugn arsalarnda apartmanlar ykseliyor.Mevlut sinirlenerek kprdand, ama bu, ban gbeine sert-

    e drtlmesinden (Oy aman, dedi Mevlut) ve stnn bann dikkatle bir daha aranmasndan baka bir sonu vermedi.

    Sylesene, sen aptal msn, yoksa saf pozu yapan numarac m?Mevlut susuyordu. Arkasndaki adam hner ve tecrbeyle sol

    kolunu bkp elini arkaya getirdi: Ooo maallah una bak. Sen paran eve, hana, hamama deil, kol saatine yatryormusun Bey-ehirli kardeim. imdi anlald.

    On iki yl nce Mevluta evlilik hediyesi olarak taklan svire markal saat bir anda bileinden kt.

    Bozac da hi soyulur mu? dedi Mevlut. Her eyin bir ilki vardr, dedi kollarn tutan adam. Sesini

    karma, arkana da bakma.Biri yal br gen iki soyguncu uzaklarken Mevlut hi se-

    sini karmadan arkalarndan bakt. Ayn anda onlarn baba oul olduunu anlad. Arkadan kollarn tutan baba, sustaly karnna dayayan oul olmalyd. Kendisi babasyla asla bu trden bir su arkadal kuramamt. Rahmetli babasnn su arkada deil, sulad biri olmutu her zaman. Merdivenlerden sessizce indi. Kazanc Yokuuna kan yan sokaklardan birine geldi. Etraf ses-sizdi, kimsecikler yoktu. Evde Rayihaya ne diyecekti? Bandan geeni kimseyle paylamadan durabilir miydi?

    Soygunun bir rya olduunu, her eyin eskisi gibi olduunu geirdi aklndan. Soyulduunu Rayihaya anlatmayacakt. nk soyulmamt. Bu yanlsamaya birka saniye inanabilmek acsn azaltt. Zilini sallad.

    Booozaaa, diye bard alkanlkla ve ayn anda bir ryadaki gibi sesinin boazndan hi kmadn hissetti.

  • 41

    Eski gzel zamanlarda, sokakta bir eye zldnde, aa-land, kalbi krldnda evde Rayiha ok gzel teselli ederdi Mevlutu.

    Yirmi be yllk bozaclk hayatnda Mevlut ilk defa, gmleri bo olmamasna ramen Boo-zaa, diye barmadan, hzla evine dnd.

    Tek odalk evine girer girmez, ierideki sessizlikten, ilkokula giden iki kznn da uyuduunu anlad.

    Rayiha yatan kenarna oturmu, her gece olduu gibi sesini kst televizyona arada gz atarak el ii yapyor ve Mevlutu bek-liyordu.

    Artk bozacl braktm, dedi Mevlut.Nerden kt bu? dedi Rayiha. Sen bozacl brakamazsn.

    Ama haklsn; baka bir i yapman da art. Benim eyizlikler yet-miyor.

    Bozay braktm diyorum.Ferhat elektrik idaresinde ok para kazanyormu, dedi Rayi-

    ha. Onu ara da sana i bulsun.lsem Ferhat aramam, dedi Mevlut.

  • I I I . K I S I M(Eyll 1968 - Haziran 1982)

    Babam ta beikten beri bana kin besler.Stendhal, Krmz ve Siyah

  • 45

    1. MEVLUT KYDEYKEN

    BU DNYA KONUSAYDI ACABA NE DERD?

    imdi Mevlutun kararn, Rayihaya balln ve kpek kor-kusunu anlamak iin ocukluuna dnelim. Mevlut Konyann Beyehir kazasnn Cennetpnar kynde 1957 ylnda dodu ve on iki yana kadar kyden dar hi kmad. lkokulu baa-ryla bitirdikten sonra, kendi durumundaki dier ocuklar gibi stanbula babasnn yanna okumaya ve almaya gideceini sa-nyordu ama babas onu yanna istemeyince 1968 sonbaharnda kyde kald ve obanlk yapt. Mevlut hayatnn sonuna kadar babasnn niye o yl kendisini inatla kyde tuttuunu dnecek ve buna doyurucu bir cevap bulamayacakt. Arkadalar, amca-snn oullar Korkut ile Sleyman stanbula gittikleri iin o k Mevlut yalnz ve hznlyd. obanlk yapar, sekiz on hayvan dere boyunca gezdirirdi. Gn, uzaktaki renksiz gle, yoldan ge-en otobslere, kamyonlara ve kulara, kavak aalarna bakarak geerdi.

    Bazan bir kavak aacnn yapraklarnn rzgrda titreyiine dikkat kesilir, aacn kendisine bir iaret yolladn hissederdi. Baz yapraklar koyu yanlarn, baz yapraklar da sararm yanlar-n gsteriyorlard Mevluta. Derken belli belirsiz bir rzgr esiveri-yor ve koyu yapraklarn sararm yan ve sararm yapraklarn da koyu yeil yan kyordu ortaya.

    En byk elencesi kurumu dallar tek tek toplamak, zer-lerindeki nemi alp onlardan bir yn yapp yakmakt. Odunlar tutuup iyice alevlenince kpei Kmil atein evresinde keyifle iki dolanr, Mevlut oturup ellerini stmaya balaynca kpek de az teye oturur ve tpk Mevlut gibi, hi kprdamadan uzun uzun atee yle bakard.

    Kynn btn kpekleri Mevlutu tanr, en sessiz ve en karanlk gecenin ortasnda kyn dna ksa bile hibiri ona havlamazd, Mevlut da bu yzden kye ait olduunu hissederdi. Kyn kpekleri, kyn dndan gelenlere, tehlikeli ve yaban-c olanlara havlard yalnzca. Bir kpek kyden birine, mesela Mevlutun en iyi arkada amcaolu Sleymana havlarsa dierleri ona Ulan Sleyman, iinden bir ktlk, bir eytanlk geirdin! diye taklrlard.

  • 46

    Sleyman. Kpekler aslnda kyde bana hi havlamazlard. Biz imdi stanbula g ettik, Mevlutun geride kyde kalmasna z-lyor, onu zlyorum... Ama kyde kpeklerin bana tavr, Mevluta takndklar tavrdan hi deiik deildi. Bunu sylemek istedim.

    Mevlut ile kpei Kmil otlayan hayvanlar bazan aada brakr, tepelere karlard. Mevlut ykseke bir noktadan aadaki geni manzaraya bakarken iinde yaama, mutlu

    olma, lemde nemli bir yere sahip olma istekleri uyanrd. Bazan babasnn bir otobsle stanbuldan gelip kendisini alp gtrece-ini hayal ederdi. Aada brakt hayvanlarn otlad dzlk derenin kvrm yapt yerde ykselen kayalarla kesiliyordu. Dz-ln br ucunda, yaklan bir atein dumanlarn da grrd ba-zan. Atei yakanlarn komu Gmdere kynden, kendi gibi, okumaya stanbula gidemeyen ocuk obanlar olduunu bilirdi. Hava rzgrl ve ak olduu zamanlar, zellikle sabahlar Gm-dere kynn kk evleri, beyaza boyal irin camisi ve ipincecik minaresi Mevlutun ve Kmilin kt tepeden gzkrd.

    Abdurrahman Efendi. Ben o kyde, Gmderede ikamet ettiim iin hemen sze girme cesareti buluyorum kendimde: 1950ler-de Gmdere, Cennetpnar ve civardaki dier kyde yaayan bizlerin ekseriyesi, ok fakirdik. Klar bakkala borlanr, bahar zor getirirdik. Baharda baz erkekler inaatlarda almaya stan-bula giderdik. Kimimizin paras olmad iin Kr Bakkal stan-bula otobs biletimizi de alr, bor defterinin en tepesine yazard. 1954te, bizim Gmdere kynden stanbula giden uzun boy-lu, geni omuzlu dev Yusuf stanbulda inaat iilii yapm nce. Sonra tesadfen yourtu olmu ve sokak sokak yourt satp ok para kazanm. nce kardelerini, amcaoullarn, stanbula ya-nna, bekr evlerinde yatp almaya ard. Biz Gmdereliler o gnlere kadar yourttan anlamazdk. Ama oumuz stanbula gidip yourt sattk. Ben stanbula ilk askerden sonra yirmi iki ya-ndayken gittim. (Arada disiplinsizlik ettiim, kap kap yaka-landm ve bol bol dayak yiyip hapis yattm iin benim askerli-im drt yl srmtr, ama yanl anlalmasn, ordumuzu, erefli komutanlarmz herkesten ok ben severim.) Bizim askerler Ba-bakan Menderesi daha o zamanlar asmamt; o da sabah akam

  • 47

    stanbulda Kadillak arabasyla geziyor ve yolunu kesen btn eski evleri ve konaklar yktrp geni caddeler atryordu. stanbulda ykntlar arasnda sokak sokak gezen satclara ok i vard, ama yourtuluu beceremedim ben. Bizim buralarn insan gl kuv-vetli, salam kemikli, geni omuzlu olur. Bendeniz, bir gn inallah karlarsak kendi gznzle de greceksiniz, ince narinceyimdir. Her iki ucunda yirmi otuz kiloluk yourt tepsileri sarkan satc srnn altnda sabah akam eziliyordum. stelik yourtularn ou gibi, biraz daha kazanaym diye akamlar da boza satmaya kardm. Srk, altna ne koyarsan koy, acemi yourtunun om-zunda, ensesinde nasr yapar. Bende nasr olmuyor nk tenim kadife gibi diye bata sevindimse de, daha sonra lanet srn bana daha beterini yaptn, omurgam ediini fark edip hastaneye git-tim. Hastane kuyruklarnda bir ay bekledikten sonra doktor srk tamay hemen brakmam syledi. Tabii para kazanmak iin sr deil doktoru braktm. Bylece boynum erilmeye balad, adm da arkadalar arasnda Kz Abdutan Boynueri Abdurrahmana evrildi ki bu da kalbimi kryordu. stanbulda bizim kyllerden uzak durdum, ama Mevlutun asabi babas Mustafa ile amcas Ha-san da sokaklarda yourt satarken grrdm. Boynumun acsn unuttursun diye itiim rakya da o gnlerde altm. Bir sre sonra ben stanbulda bir ev, bir gecekondu, mal, mlk, para biriktirme hayalini tamamen braktm ve biraz elendim. stanbuldan getir-diim parayla kyde biraz arazi aldm ve Gmderenin en yoksul, en kimsesiz kzyla evlendim. stanbuldan kardm ders, orada tutunabilmek iin insann kyden yannda asker gibi getirecei, ii gibi altraca en azndan erkek ocuu olmas gerektii-dir. tane aslan gibi erkek ocuum olsun, ben onlarla stanbula gidip, ehir dndaki ilk tepede kendi evimi yapp bu sefer ehri fethederim diye dndm. Ama kyde olum deil, kzm dodu. Ben de iki yl nce kye kesin dn yaptm ve kzlarm ok sevdim. Hemen onlar size tantaym:

    Vediha. lk aslan olum ciddi, alkan olsun, ad da Vedii ol-sun istemitim. Ne yazk ki kz oldu. Ben de Vedii yerine Vediha dedim ona.

    Rayiha. Babasnn kucana kmay ok sever ve ok da gzel kokar.

    Samiha. Cin gibi, srekli ikyet edip alyor, daha yanda bile deil ama evin iinde patr ktr yryor.

  • 48

    Cennetpnar kynde Mevlut akamlar evde bazan annesi Atiye ve onu ok seven iki ablasyla oturur, stanbula, baba Mustafa Efendiye mektup yazar, stanbuldan ayak-

    kab, pil, plastik mandal, sabun gibi eyler getirmesini isterdi. Ba-bas, okuma yazma bilmedii iin, Mevlutun yazd mektuplar ok seyrek cevaplar, sipari ettikleri eylerin ounu da Kyde Kr Bakkalda daha ucuzu var, diye zaten getirmezdi. Biz o ey-leri bizim Kr Bakkalda yok diye deil, bizim evde yok diye sipari ediyoruz Mustafa! diye bazan Mevlutun annesi evde sylenirdi. Babasna yazd mektuplar Mevlutun ruhuna, birinden yazyla bir ey istemek fikrini derinlemesine iledi. UZAKTAK BRN-DEN MEKTUPLA BR EY STEMEK konusu e ayrlyordu:

    1. nsann kendi gerek istedii, ki bunun ne olduunu insa-nn kendisi bilemezdi.

    2. nsann resmen dile getirdii ey, ki dile gelirken insan as-lnda ne istediini biraz anlard.

    3. Mektup, ki bu da (1) ve (2)nin ruhuyla beslenen ama bam-baka manas olan sihirli bir metindi.

    Mustafa Efendi. Mays sonunda stanbuldan dnnce kzlara elbiselik morlu, yeilli iekli kumalarn; annelerine Mevlutun mektupta yazd kapal terlii ve Pe-Re-Ja kolonyay; Mevluta da istedii oyunca getirdim. Mevlutun hediyeyi grnce yarm az teekkr etmesine ierledim. Su tabancasn istiyordu, ama muh-tarn olunda olandan... dedi annesi, ablalar da srtrken. Ertesi gn Mevlut ile Kr Bakkala gittik ve bor hesabnn zerinden kalem kalem getik. Ulan bu amlca sakz ne? diye arada kafam atp syleniyordum, ama Mevlut alp deftere yazdrd iin nne bakyordu. Sakz vermeyeceksin buna gelecek sefer! dedim Kr Bakkala. Gelecek k Mevlut zaten stanbula gidip okusun! dedi ukala Kr. Maallah, kafas hesaba, matematie ok yatyor. Bizim kyden de bir kere de niversiteye gidecek biri ksn.

    Mevlutun babasnn son k stanbulda Hasan Amca ile anlamazla dt haberi kye abuk yaylmt... Ha-san Amca ve iki olu, Korkut ile Sleyman, stanbulda,

    geen Aralk aynn en souk gnlerinde, Mevlutun babas ile birlikte yaadklar Kltepedeki evden kmlar, onu yalnz b-

  • 49

    rakp kardaki Duttepede hep birlikte yapp bitirdikleri baka bir eve tanmlard. Hemen arkasndan Hasan Amcann kars, Mevlutun hem teyzesi hem de yengesi Safiye kyden ehre onlara bakmaya, bu yeni eve gelmiti. Bu gelimeler Mustafa Efendinin stanbulda yalnz kalmamak iin sonbaharda Mevlutu yanna ala-bilecei anlamna geliyordu.

    Sleyman. Babamla Mustafa Amca kardeler ama soyadlarmz ayr. Atatrkn emriyle btn milletin soyad ald gnlerde, Bey-ehirden eek srtnda koca defterlerle kye gelen nfus memuru, herkesin tek tek setii soyadlarn son gn kayda geiriyormu. Sra ok dindar ve mbarek bir insan olan ve hayatnda Beyehirden ile-riye gitmemi olan dedemize gelmi. O da dnm dnm ve Akta demi. ki olu, her zamanki gibi, dedemizin yannda kavga ediyorlarm. Beni de Karata diye yazn, demi inatla, o zaman kk bir ocuk olan Mustafa Amcam ama ne dedem ne de memur dinlemi onu. nat ve aksi Mustafa Amcam, yllar sonra Mevlut s-tanbulda ortaokula yazlmadan nce Beyehire inip hkime dei-tirtti soyadn ve bylece bizler Akta kaldk, Mevlutlar da Karata oldu. Amcamn olu Mevlut Karata bu sonbahar stanbula gelip okumaya ok hevesli. Ama bizim kyden, civar kylerden okuma bahanesiyle stanbula getirilen ocuklardan hibiri imdiye kadar liseyi bitirememitir. Bizim oradaki yze yakn kyden ve ilelerden niversiteye girebilmi tek kyl ocuu vardr. Daha sonra gzlk takan bu fare Amerikaya gitmi, bir daha da kendisinden haber al-namamtr. Yllar sonra bir gazetede resmini grmler ama adn deitirdii iin tam anlayamamlar o bizim gzlkl fare midir, deil midir. Bana kalrsa bu soysuz oktan Hristiyan olmutur.

    Yazn sonunda bir akamst babas Mevlutun ocuklu-undan beri bildii pasl testereyi kard. Olunu yal mee aacnn altna ekti. Bilek kalnlndaki bir dal sa-

    brla, ar ar kestiler. Hafife eimli, upuzun bir dald bu. Babas nce ekmek bann, sonra bir aknn yardmyla srn dalla-rn tek tek kesip ayklad.

    Bu senin satc srn olacak! dedi. Mutfaktan kibrit alp Mevluta ate yaktrd. Atein zerinde budaklarn yava yava ttsleyip yakarken sr bkerek kuruttu. Bir seferde olmaz. Yaz

  • 50

    sonuna kadar gnete de brakarak, ate zerinde evire evire eip kurutursun. Hem ta gibi, hem de kadife gibi olur. Bak baka-lm omzuna oturuyor mu?

    Mevlut sr omzuna ald. Ensesinde, omuzlarnda sertliini, scakln rpererek hissetti.

    Yaz sonunda, stanbula giderlerken yanlarna kk bir uval dolusu tarhana, kurutulmu krmz biber, bulgur ve yufka dolu torbalar ve sepetler dolusu ceviz aldlar. Babas bulgur ve cevizleri nemli apartmanlarn kapclarna hediye ederdi ki kendisine iyi davransnlar, asansre binmesine izin versinler. stanbulda tamir edilecek el feneri, babasnn sevdii ve kye dnerken yannda ge-tirdii aydanlk, evin toprak zeminine serilecek hasr ve baka pek ok vr zvr vard yanlarnda. Tk tk dolu plastik torbalar, sepetler, bir buuk gn sren tren yolculuu boyunca sktrl-dklar kelerden ortaya kveriyorlard. Tren penceresinden sey-rettii dnyaya dalm olan Mevlut imdiden zledii annesini ve ablalarn dnrken torbalardan vagonun ortasna yuvarlanan hazrlop yumurtalarn peinden koard.

    Trenin penceresinden grlen dnyada Mevlutun on iki yllk hayat boyunca grdnden kat kat ok insan, buday tarlas, ka-vak aac, kz, kpr, eek, ev, da, cami, traktr, yaz, harf, yl-dz ve elektrik direi vard. zerine zerine gelen elektrik direkleri bazan Mevlutun ban dndrr, kafas babasnn omzuna yasla-np uyuyakalr, uyannca dardaki sar tarlalarn, gneli buday ynlarnn yok olduunu, her yerin mor kayalarla evrildiini fark eder, daha sonra ryasnda stanbulu bu mor kayalardan ya-plm bir ehir olarak grrd.

    Derken yeil bir dere ve yeil aalar grr, ruhunun renk de-itirdiini hissederdi. Bu dnya konusayd acaba ne derdi? Tren bazan hi gitmiyormu da, pencereden btn bir lem sraya di-zilmi geiyormu gibi gelirdi Mevluta. Tek tek tren istasyonlar-nn adlarn babasna her birinde heyecanla bararak Hamam... hsaniye... Der... diye okur, kompartmanda iilen sigaralarn youn mavi dumanndan gzleri sulannca dar kar, sarho gibi sallanarak helaya yrr, kilidini zorlukla aar ve kenefin madeni deliinden gzken raylar ve akl talarn seyrederdi. Helann deliinden tekerleklerin tak tak tak taklar gle iitiliyordu. D-nte son vagona kadar yryp kompartmanlarda uyuyan ka-dnlar, alayan ocuklar, kt oynayanlar, btn vagonu sarm-

  • 51

    sak kokutan sucuklar yiyenleri, namaz klanlar, youn kalabal seyretmeyi severdi Mevlut.

    Amma ok gidiyorsun, ne yapyorsun helada? diye sormutu babas. Su akyor mu?

    Akmyor.Baz ehirlerde, trene ocuk satclar biner, bir ehirden te-

    ki istasyona kadar sattklar kuru zm, leblebi, biskvi, ekmek, peynir, badem ve cikletlere Mevlut dikkatle bakar, sonra annesinin antaya zenle yerletirdii gzlemesini yerdi. Bazan ok uzaktan treni gren obanlarla kpeklerinin yokutan aa kotuklarn grr, oban ocuklarn kaak ttnle sigara sarmak iin gaztee diye barmalarn iitir ve trenin onlarn yanndan hzla geii Mevluta tuhaf bir gurur verirdi. Derken stanbul treni bozkrn ortasnda durur, Mevlut dnyann aslnda ne kadar sessiz bir yer olduunu hatrlard. Sessizlikte hi bitmeyecekmi gibi gelen bek-leyi srasnda, vagonun penceresinden gzken bir ky evinin kk bahesinde domates toplayan kadnlar, raylar boyunca yryen tavuklar, elektrikli su motorunun yannda birbirlerini kayan iki eei, az tede de otlarn zerinde sakall bir adamn uyuduunu grrd.

    Ne zaman gideceiz? demiti trenin bu bitmez bekleyileri-nin birinde.

    Sabret olum, stanbul kamyor.Aaa gidiyoruz.Biz deil yandaki tren gidiyor, diye glmt babas.Mevlut kydeki okulda be yl boyunca retmenin hemen ar-

    kasnda asl duran bayrakl, Atatrkl Trkiye haritasnn nere-sinde olduklarn btn yolculuk boyunca hayalinde canlandr-maya alt. Tren zmite girmeden uyuyakald, Haydarpaaya girene kadar da gzlerini hi amad.

    zerlerindeki btn ykler, torbalar ve sepetlerin arl yzn-den, Haydarpaa Tren stasyonunun merdivenlerinden inip Kara-ky vapuruna binmeleri bir saatlerini ald. Mevlut hayatta ilk defa denizi orada, akam karanlnda grd. Deniz ryalar gibi karanlk ve uyku gibi derindi. Tatl bir yosun kokusu vard serin rzgrda. Avrupa taraf l ld. Mevlut denizi deil, bu klar ilk grn hayat boyunca hi unutmad. Karya varnca, zerlerindeki torba-lar ve yklerle baba oulu belediye otobsne almadklar iin Zin-cirlikuyunun arkalarndaki eve drt saatte yrdler.

  • 52

    2. EVEHRN BTT YERDEK TEPELER

    Ev bir gecekonduydu. Babas bu kelimeyi bu yerin ilkelliine, se-faletine fkelendii zaman kullanyor, fkeli deilse ki bu ok seyrekti buraya Mevlutun da hissettii bir efkatle daha ok ev diyordu. Bu efkat Mevluta burada bir gn bu dnyada sahip ola-caklar lmsz evden bir eyler olduu yanlsamasn veriyordu, ama buna inanmak zordu. Gecekondu byke bir odayd. Bir de bitiikte, ortasnda bir ukur olan hela vard. Helann camsz k-k penceresinden geceleri uzak mahallelerin kpeklerinin kavga-lar ve ulumalar iitilirdi.

    lk gece, karanlkta eve girdiklerinde ieride bir kadn ile bir erkek olduu iin Mevlut burasn bakasnn evi sanmt. Daha sonra o iftin, babasnn yaz boyunca eve yerletirdii kiraclar ol-duunu anlad. Babas nce onlarla tartm, sonra karanlkta bir keye bir baka yatak sermi, baba oul orada birlikte uyumu-lard.

    Mevlut ertesi gn leye doru uyandnda evde kimse yoktu. Babas, amcas ve geen yllarda onlara katlan amcaoullar hep birlikte bu evde yaamlard. Mevlut yazn Korkut ve Sleymann anlattklarn hatrlayarak, onlar bu odada yaarken gzlerinin nne getirmeye alt, ama terk edilmi bir hayalet ev gibiydi buras. Eski bir masa, drt sandalye, biri somyal dieri somyasz iki yatak, iki dolap, iki pencere, bir de soba vard. Babasnn alt yldr klar gidip alt ehirde sahip olduu eyler bu kadard. Geen yl amcas ve oullar babasyla tartp ayr bir eve geince yataklarn, eyalarn, her eylerini almlard. Mevlut onlarn tek bir eyasn bulamad evde. Babasnn kyden getirdii birka e-yay, annesinin babasna rd yn oraplar ve uzun donlar ve kyde ablalarnn elinde grd bir makas imdi paslanm bile olsa dolapta grmek houna gitti.

    Evin zemini toprakt. Mevlut, sabah kmadan nce babasnn kyden getirdii hasr yere sermi olduunu grd. Geen yl am-cas ve oullar evden karken eski hasr alm olmalydlar.

    Babasnn sabah zerine taze bir ekmek brakt masa tahta-dan ve kontrplaktan yaplmt, boyasz ve eskiydi. Sallanmasn diye, ksa tek bacann altna bo kibrit kutular ya da kesilmi

  • 53

    tahta paralar koyard Mevlut, ama arada bir masa yeniden sal-lanmaya balar ve orba ve ay zerlerine dklr, babas sinirle-nirdi. Babas ok eye sinirlenirdi. Bu evde 1969dan sonra birlikte geirdikleri yllar boyunca babas pek ok kereler Masay tamir edeyim, dediyse de bunu yapmad.

    Mevlut babasyla akam masada oturup aceleyle de olsa yemek yemekten, zellikle stanbuldaki ilk yllarnda mutluluk duyard. Ama ya babas tek bana ya da ikisi birlikte, akamlar boza sat-maya kacaklar iin bu yemekler kyde ablalar ve annesiyle yer sofrasnda gle oynaya yedikleri yemekler gibi elenceli olmazd. Mevlut babasnn hareketlerinde bir an nce sata kma tela g-rrd hep. Mustafa Efendi son lokmasn azna koyar koymaz bir sigara yakar, onun da yarsna gelmeden nce Hadi, derdi.

    Akam okuldan dndkten sonra, birlikte boza satmaya k-madan nce sobann stnde, soba daha yanmyorsa kk Aygaz ocanda Mevlut orba piirmeyi severdi. Tencerede kaynayan su-yun iine bir kak Sana ya ve dolapta ne kaldysa, havu, kere-viz, patates dorayp atar, kyden getirdikleri biber ve bulgurdan zerine iki avu serper ve fokurtuyu dinleyerek orbann iindeki cehennem hareketi seyrederdi. Patates ve havu paracklar, ce-hennem ateinde yanan yaratklar misali orbann iinde deli gibi dnerler, tencerenin iinden sanki onlarn lklar, can eki-meleri duyulur, bazan tpk bir yanardan aznda olaca gibi beklenmedik kabarmalar olur, havular ve kerevizler ykselerek Mevlutun burnuna yaklard. Mevlut patateslerin pitike sarar-masn, havucun rengini orbaya vermesini, fokurtunun kard sesin deimesini izlemeyi sever, tencerenin iindeki fokur fokur hareketin, gitmeye balad Atatrk Erkek Lisesindeki corafya dersinde anlatlan gezegenlerin dnnn tpatp ayns olduu-nu gzlemler, sonra kendisinin de lemde bu kk paracklar gibi dnp durduunu dnrd. Tencereden gelen scak ve ho kokulu buharla snmak gzeldi.

    Maallah orba ok gzel olmu, eline salk! derdi babas her seferinde. Acaba seni bir ahya rak m versek? Akam babasyla boza satmaya kmyor ve ders almak iin evde kalyorsa, Mev-lut babas gittikten hemen sonra masay toplar, corafya kitabn-daki ehir ve lke adlarnn hepsini kararllkla ezberlemeye balar ve Eyfel Kulesinin ve indeki Budist tapnaklarnn resimlerine bakarak uykulu hayaller kurard. Okula gidip leden sonra da

  • 54

    babasyla birlikte ar yourt tepsilerini tayarak yourt satm-larsa, eve girip bir eyler yedikten sonra yatan zerine devrilip uyuyakalrd. Babas evden karken onu uyandrrd.

    Pijamalarn giyip yorgann iine gir de yle uyu olum. Sonra soba snnce buz kesersin.

    Ben de geleceim, dur gitme baba, derdi Mevlut, ama bunu ryasnda sylyormu gibi uyumaya devam ederdi.

    Geceleri evde tek bana kalnca, kendisini ne kadar zorlarsa zorlasn pencereden giren rzgrn uultusunu, farelerin ya da cin-lerin bitip tkenmez tkrtsn, dardan geen ayak seslerini ve kpeklerin lklarn unutup kafasn corafya kitabna bir trl veremiyordu. ehrin kpekleri kyn kpeklerinden daha telal, daha canhra idiler. Sk sk elektrik kesilir, Mevlut ders de ala-maz, karanlkta sobann iindeki alevler ve tkrtlar daha da byr, o zaman kedeki glgeler ierisinden bir gzn kendisini dikkatle seyrettiinden emin olurdu. Baklarn corafya kitabndan uzak-latrrsa bu gzn sahibi Mevlutun kendisini fark ettiini grp hemen zerine zerine atlaca iin bazan yatmak iin masadan da kalkamaz, ban sayfann zerine koyup uyuyakalrd.

    Niye sobay sndrp yatana girip uyumuyorsun evladm? derdi babas gece yars yorgun ve sinirli eve dndnde.

    Sokaklarda ok d iin evin iyi stlm olmasndan ba-bas memnun olurdu, ama o saate kadar odun yaklmasn da iste-mezdi. Bunu da syleyemedii iin, en fazla Uyuyacaksan sobay sndr, derdi.

    Sobaya attklar odunlar babas bazan Hasan Amcann kk bakkalndan kesilmi olarak satn alr, bazan da komudan ald- baltayla kaba bir kt kendi keserdi. Odun sobasnn kk kuru dallarla, gazete paralaryla nasl yaklacan, civar tepeler-de nerelerde kuru dallar, eski gazete ve kt paralar bulacan daha k gelmeden babas Mevluta gsterdi. ehre geldiinin ilk aylarnda, babas yourt satndan dndkten sonra, Mevlutu oturduklar Kltepenin yukarlarna karrd.

    Ev, ehrin bittii yerde, zerinde dut aalar ve tek tk incirler olan yar kel, amurlu bir tepenin aa ksmndayd. Tepenin alt ksmn, baka tepeler arasndan kvrm kvrm kvrlarak Orta-kyden Boaza dklen dar ve clz bir dere iziyordu. 1950lerin ortasnda Ordu, Gmhane, Kastamonu ve Erzincann yoksul kylerinden bu tepelere ilk g eden ailelerin kadnlar dere bo-

  • 55

    yunca tpk geldikleri kyde yapld gibi msr yetitirir, amar ykard. ocuklar yazlar derenin s sularnda yzerdi. Derenin Osmanl zamanndan kalan ad Buzludere o gnlerde kullan-lrd, ama on be ylda Anadoludan gelip civar tepelere yerleen seksen binin zerinde nfus ile irili ufakl eit eit sanayinin kiri yznden bu ad ksa srede Bokludereye dnmt. Mev-lutun stanbula geldii yllarda ise ne Buzludere ne de Bokludere ad hatrlanyordu, nk ehrin iinde yer alan ve kaynandan dkld yere kadar zeri betonla kaplanan dereyi artk herkes unutmutu.

    Babasnn Mevlutu kard Kltepenin en yksek noktasn-da eski bir p yakma frnnn kalntlar ve tepeye adn veren klleri vard. Buradan, gecekondularla hzla kaplanmakta olan dier tepeler (Duttepe, Kutepe, Esentepe, Gltepe, Harmantepe, Seyrantepe, Oktepe vs.), ehrin en byk mezarl (Zincirlikuyu), irili ufakl pek ok fabrika, araba tamirhaneleri, atlyeler, depolar, ila ve ampul fabrikalar ve uzaklarda ehrin hayaletimsi glgesi, yksek binalar ve minareleri gzkyordu. ehrin kendisi, ba-basyla sabahlar yourt ve akamlar boza satt ve okula gittii mahalleler uzaklarda, esrarengiz birer leke gibiydiler.

    Daha da uzaklarda Anadolu yakasnn mavi tepeleri vard. Boaz bu tepelerin arasndayd, ne yazk ki gzkmyordu, ama Mevlut ehre ilk geldii aylarda Kltepenin doruklarna her -knda mavi dalarn arasndan bir an mavi denizi grdn sanrd. Denize doru giden tepelerin her birinin zerinde, ehre elektrik veren ana hatlardan birini tayan koskocaman elektrik direkleri vard. Bu dev demir direklerde rzgr tuhaf sesler karr, nemli gnlerde de elektrik telleri Mevlut ile arkadalarn korkutan czrtlar yapard. Direkleri saran dikenli tellerde, zerinde LM TEHLKES yazan ve bir de kurukafa resmi bulunan ve kurunlar-la delik deik edilmi bir levha vard. lk yllarda kuru dal ve kt paras toplarken buradan manzaraya her baknda Mevlut lm tehlikesinin elektrikten deil, ehrin kendisinden geldiini zan-nederdi. Dev direklere sokulmann yasak ve uursuz olduu ok sylenirdi, ama mahallenin ou bu ana hatta ustaca balanm kaak balantlardan elektrik alyordu.

    Mustafa Efendi. Bizim buradaki hayatmzn ne etin getiini an-lasn diye Kltepe ve kardaki Duttepe hari dier tepelerin hibi-

  • 56

    rinde hl resmen elektrik olmadn anlattm oluma. Amcasy-la alt yl nce biz buralara ilk geldiimizde hibir yerde elektrik, su, lam tesisat olmadn syledim. Parmamla dier tepeleri iaret ederek Osmanl padiahlarnn avland ve askerlerin at talimi yapt dzl; Arnavutlarn ilek ve iek yetitirdii sera-lar; Kthanede yaayanlarn ilettii mandray; 1912de Balkan Harbi srasnda kan tifs salgnnda len askerlerin kirelenip g-mlen cesetlerinin yer ald beyaz mezarl gsterdim ki oluma, stanbulun cvl cvl renkli hayatna kanp hayatn kolay olduu-nu sanmasn. Maneviyat bozulup evki kamasn diye, Mevlutu kaydedeceimiz Atatrk Erkek Lisesini, Duttepe futbol takm iin alan toprak sahay, dut aalarnn arasnda bu yaz almaya ba-layan solgun projektrl Derya Sinemasn, hepsinin koca eneleri birbirlerine benzeyen Rizeli frnc ve inaat Hac Hamit Vural ve adamlarnn desteiyle drt yldr yapmna devam edilen Duttepe Camii inaatn da gsterdim. Caminin sandaki yamacn aala-rnda, drt yl nce Hasan Amcasyla kire boyal talarla evirdi-imiz arsann zerinde onlarn geen sene bitirdikleri evi de gs-terdim. Alt yl nce biz amcanla buralara geldiimizde btn bu tepeler bombotu! dedim. Buralara uzaklardan g edip yerleen garibanlarn derdinin ehirde i bulmak ve orada yaamak olduu-nu, bu yzden sabahlar herkesten nce ehre komak iin herkesin evini yola en yakn yerlere, yani tepelerin alt ksmna yaptn ve bylece tepelerin neredeyse gzle grlebilir bir hzla ve aadan yukarya doru nasl bydn de izah ettim.

    3. BO BR ARAZYE EV YAPAN GRKEN K

    AH OLUM, KORKMUSUN SEN STANBULDAN

    Mevlut, stanbulda ilk aylarnda geceleri yatanda yatarken ehrin uzaktan gelen grltsne dikkat ederdi. Bazan korkuyla uykusun-dan uyannca sessizlikte ok uzaktan gelen kpek havlamalarn duyar, babasnn eve dnmediini anlar, kafasn yorgann iine g-mp uyumaya alrd. Mevlut o gnlerde geceleri kpek korkusu-na fazla kaplnca babas onu Kasmpaada ahap bir evdeki bir ey-he gtrp okuyup fletti. Mevlut bunu yllar sonra hatrlayacakt.

  • 57

    Bir gece ryasnda Atatrk Erkek Lisesinin mdr yardmc-s skeletin yznn elektrik direinin stndeki, lm diyen kurukafaya benzediini kefetti. skeletle, kyden getirdii ilkokul diplomasn babas kayt iin verirken tanmlard. Mevlut mate-matikten ban hi kaldrmazd nk karanlk pencereden ken-disini gzetlediini sand Cin ile gz gze gelmeyi hi istemezdi. Bu yzden uyumak iin yataa bile gidemezdi bazan.

    Kltepe, Duttepe ve dier tepelerdeki mahalleleri Mevlut, oralar bir ylda ok iyi renen Sleymann yardmyla tand. Kimisi-nin temelleri daha yeni atlm, kimisinin duvarlar yarya kadar ykselmi, hatta bitirilmekte olan pek ok gecekondu grd. Bun-larn ounda yalnz erkekler yayordu. Son be ylda Kltepeye, Duttepeye Konyadan, Kastamonudan, Gmhaneden gelenlerin ou ya Mevlutun babas gibi karlarn ve ocuklarn kyde b-rakmlard ya da kyde evlenemeyecek, isiz gsz, malsz mlk-sz bekr erkeklerdi. Tek odalk baz evlerde alt yedi bekr erkein yataklarda l gibi yatp dinlendiini ak kaplardan grnce de Mevlut etraftaki hrn kpeklerin varln hissederdi. Bu evlerden darya gelen youn nefes, ter ve uyku kokusunu kpekler fark edi-yor olmalyd. Kavgac, suratsz ve efkatsiz olduklar iin Mevlut bekr erkeklerin oundan korkard.

    Aada Duttepe arsnda, ileride otobslerin son dura ola-cak anacaddede, babasnn kazk dedii bir bakkal ve imento uvallar, hurda kaplar, eski kiremitler, soba borular, teneke par-alar ve plastik rtler satan bir dkkn ve sabah ehirde i bula-mam erkeklerin akama kadar pinekledii sala bir kahve vard. Tepeye kan yolun ortasnda Hasan Amca da kk bir bakkal dkkn amt. Mevlut bo vakitlerinde oraya kar, amcaoul-lar Korkut ve Sleyman ile eski gazeteleri katlayarak kesekd yapard.

    Sleyman. Mustafa Amcamn huysuzluu yznden Mevlut bir se-nesini kyde bou bouna kaybettii iin Atatrk Erkek Lisesinde benden bir snf geriye dt. Okulda teneffslerde Mevlutu tek bana bahede grnce yanna gider, acemi stanbullu amcaoluy-la arkadalk ederdim. Biz Mevlutu ok severiz ve onu babasndan ayrrz. Okullar almadan nce bir gece Mustafa Amca ile bizim Duttepedeki eve geldiler. Mevlut annemi grr grmez kendi anne-sine, ablalarna duyduu zlemle sarld ona.

  • 58

    Ah olum, korkmusun sen stanbuldan, dedi annem ona sa-rlarak. Korkma, bak biz hep buradayz. Mevlutu annesinin yap-t gibi salarndan pt. Syle bakalm, imdi stanbulda ben senin Safiye Yengen mi olacam, Safiye Teyzen mi?

    Annem, Mevlutun hem amcasnn kars, yani yengesi; hem de annesinin ablas, yani teyzesidir. Mevlut yazlar babasyla benim babamn bitip tkenmez kavgalarnn etkisi altna girerse ona yen-ge der, ama Mustafa Amcam stanbuldayken klar annesi ve ab-lalarnn tatl havasyla ona teyze derdi.

    Her zaman teyzemsin, dedi Mevlut anneme itenlikle. Baban kzmasn sonra! dedi annem.Aman Safiye, sen ona annelik et, dedi Mustafa Amca. Burada

    ksz kald, geceleri alyor.Mevlut utand.Okula yazdryoruz, diye devam etti Mustafa Amca. Ama ki-

    tapt, defterdi ok tutuyor. Bir de ceket lazmm.Okul numaran ka? diye sordu Korkut Aabeyim.1019.Aabeyim yan odaya gitti ve sandn dibinden arayp ikimizin

    eski okul ceketini kard. Dvp tozunu ald, buruukluklarn at ve ceketi Mevluta bir terzi gibi zenle giydirdi.

    ok yakt sana bu 1019, dedi Korkut.Evet, maallah, yeni cekete de hi gerek yok, dedi Mustafa Amca.Biraz bol, ama daha iyi, dedi Korkut Aabeyim. Dar ceket

    kavgada zorluk karr.Yok, Mevlut okula kavga etmek iin gitmiyor, dedi Mustafa