K Konusunda Dünkü Müzakereler Sonunda Mutabakata Vardı...
Transcript of K Konusunda Dünkü Müzakereler Sonunda Mutabakata Vardı...
* Gürsel, Parti Liderleri İle Tarafsız Bir Başbakan Tayini
K Konusunda Dünkü Müzakereler Sonunda Mutabakata Vardı;
SUAT HflYRi ÜRGÜPLÜ« i
BAŞBAKANLIĞA ATANDIHükümetin Teşkili Hususunda Çalışmalar Başladı
ANKARA :Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, dün öğleden sonra saat 15.00 de Çankayada yapı
lan Liderler Toplantısından sonra Kayseri Bağımsız Senatörü Suat Hayri Ürgüplü’yü yeni hükümeti kurmakla görevlendirmiştir. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, toplantı - dan sonra Ürgüplü’ye şu mesajı göndermiştir:
“Sayın Suat Hayri Ürgüplü, Cumhuriyet Senatosu Kayseri üyesiTürkiye Cumhuriyeti Anayasasının 102’nci maddesi gereğince Bakanlar Kurulu’-
nun tarafınızdan kurulması uvsrun görülmüştür. Bakanların seçilmesini ve atanmak üzere bildirimesini rica ederim.” (Devamı 6. sayfada)
¿f B o z h u r tGÜNLÜK MÜSTAKİL SÎYASÎ GAZETE
S U A T H A Y R î Ü R G Ü P L t )
SAYI 4038 — YIL 14 — ÇARŞAMBA 17 ŞUBAT 1965 — F1ATI 15 MİLDizilip Basıldığı Yer: BOZKLRT BASIMEVİ, 144 Gime Caddesi, Lefkoşa.
Sahibi ve L'mumi Neşriyat Müdürü: CEMAL TOGAN - Mes’ul Yazı İşleri Müdürü: SADİ C. TOGAN• 3
BOZKURT un/g ö r ü ş ü .
Rum Liderleri ve Barış Gücü Yetkilileri
Olayların başından beri gerek siyasi ve gerekse askeri Rum liderleri bir başarısızlıktan öteki başarısızlığa yek diğeri ile sanki yanş edercesine helâk olmuşlardır. Fakat, bu başarısızlıkların^ kendilerini bilen insanlar gibi kabul et mek yönünü seçmemişler, her zaman başarısızlıklarına bir başkasını sorumlu olarak göstermişlerdir, özel likle bu yönü seçen iki kişi vaslır. Birisi siyasi lider Makarios, öteki de askeri lideri Grivasdır. Hatalarını başkalarında aramakla dertlerine bir deva bulun - muş gibi huzur .duymaya çalışan bu ild Rum lideri san günlerde dört bir taraftan uğradıkları başarısız tıklarını Birleşmiş Milletlerin Kıbnstaki yetkililerinde aramak ve onları suçlamak yönünü seçmişlerdir.Makarios. kendisine hedef (Devamı 5. sayfada)
MAGUSA’ UA DURUM GERGİNR U M L İD E R L İĞ İ T E C A V Ü Z İ G A Y E L E R L E YAPTIKLARI MEVZİLERE MUKABİL TÜRKLERİN MÜDAFAA MEVZİİ YAPMALARINI HAZMEDEMEDİGrivas Mağusa'da da Tehdit Savurmaktan Kendini Alamadı, Fakat Thimayya'dan Ağzının Payını Aldı
MAĞUSA:Mağusa’daki durum gerginliğini muhafaza etmekt
eclir.. Bilindiği gibi gergin-lik, Rumların yeni mevziler inşa etmeye başlaması üzerine başgöstermiştir.. Mağusa Tahkimatı ile ilgili olarak. Birleşmiş Milletler Yetkilileri ile yapılan göriişmelerde,EOKA’cı Grivas, Rum mevzi lcrinin dıştan gelecek bir saldırıya karşı kurulduklarını iddia etmiş, Türk Mevzilerinin derhal yıkılmalarını, aksi halde Rum Kuvvetlerinin bumevzileri yıkmak üzere hare kete geçeceğini söylemiştir.Birleşmiş Milletler Barış
Kuvvetleri Kumandam Gene rai Thimayya ile Genel Sekreter ü Thant’ın adadaki özel temsilcisi Carlos Alfre- do Bemardes, Rumların bu
İran Şahı, Kıbrıs Konusunda Başındanberi Türkiyeyi Desteklediğini Söyledi
İSTANBUL:15 günlük özel bir ziyaret
İçin Viyana ya giden İran Şahı, dün İstanbul Hava Ala nından transit olarak geç- m iştir.. Istanbulun Yeşilköy Hava Alanında Askeri ve Mülki Erkân tarafından kar şılanan İran Şahı, Türk-Sov- yet ilişkileri hakkındaki bir soruvu şu cevabı vermiştir:
“Türk-Sovyet yakınlaşma
sı normaldir.. Komşu memle ketler arasında bir anlaşma esası bulmak gereklidir- t ran bunu iki yıl önce yaptı-”
Kıbrıs Meselesi ile ilgili diğer bir soruya cevaben İran Şahı, İranın Türkiyeyi Kıbrıs Davasının başlangıcından beri desteklemekte olduğunu ve görüşlerinin biı birinin ayni olduğunu söylemiştir.
haksız taleplerini kayıtsız şartsız reddetmişlerdir. Birleşmiş Milletler Barış Gücü yetkilileri ile Rum İdareciler arasında yapılan bir saat lik bir toplantıda, Rumlar, General Thimayya ile Ber- nardes’e haksız ve yersiz taleplerini empoze edememişlerdir..
(Devamı ikinci sayfada)
Durumun gergin bulunduğu Liman bölgesinde bir B.M Zırhlısı görülüyor
ŞAYKA ‘ “ “ ' mACUSADA DURUM GERGİNi u n u u u r w Türkicr bizi
YUVARLA! MASA :
KIBRIS DAVASI TÜRK ORDUSUNUN ELİNDEDİR
Ankarada, İnönü Hükümetinin istila etmesi demokrasi ilkelerinin uygulanmağa başlandığı Türk siyasi hayatında olağan bir gelişmedir Bu yüxden hükümetin istilası gayet normal ve tob|î w«tyl/nmmlwhr Ancak, K*bns meselesi gibi son derece ciddî re hayatî bir probolemln mevcut olduğu bir samanda hükümetin değişmesi. davayı zayıflatacak düşüncesiyle hareket edip endişelenenler var . Halkıma endişelerinde haldi «>m<TİrWı beraber düşüncelerinde haldi olamaz. Çünkü Kıbne meselesi bugün partiler üstü, hükümet üstü bir meseledir Kıbrıs davan. Türk Ulusuna mal olmuş bir şerei ve haysiyet davasıdır Ulus olarak bfcr toplum, şerei ve haysiyeti üzerine nasıl titrerse, Kıbvto davam İçin de ayni şekilde titremektedir
İnönü'nün sabırlı, temkinli, soğukkanlı, ileriyi görür ve kuvvetli bir devlet adamı olduğu bir gerçektir Ve yine bir gerçektir Vd, İnönü nün büyük tesiri ile Türk Ulusu bugüne kadar. Kıbrıs davasında büyük bir sabır ve soğukkanlılık göstermiştir Muhaleiet partilerinin, iktidarı uyuşukluk ve pasiflikle itham eden beyanlarına rağmen tnonü, ihtiyat» ve sabn elden bırakmayarak davayı bu neticeye ulaştırmıştır Bunun İçin pek tabiî aradan uzun bir »nnuımn geçmesine ve bunun da birçok haksızlıklara, tecavüze uğramamıza, şehit vermemize, malımızdan mülkümüzden olmamıza sebeb olmuştur Fakat nihayette. Türk görüşünün dünya çapında büyük bir değer ve haklılık kazandığı memnuniyetlenneJll». .İÜ»goniimuşmr
Şimdi tnönü hükümetinin iktidardan ayrılışı He kazanılmış olan bu saier gölgelenecek mİ? Bir kere, başa geçecek hükümet bir seçim hükümeti olacağından Eibns problemine lakayt kalamıyacakhr Aksi halde EHm ayında yapılacak seçimlerde kazanma ihtimali sıfınn altına düşecektir Bu yüzdendir kİ İktidara geçecek hükümetin bütün gücü Qe meseleyi halletmeğe çahşacağı ve bunu yaparken de Türk Ulusunun k abu l «dip benimseyeceği bir yolu takip edeceği
S a r Magusa’daki mev cut gerginliği istismar et mek için ellerinden ^ gayreti harcamaktadırlar. Pumlann iddıasına gore,Mağusa'daki mücahitlerimi •
i 7in müdafaa mevzileri, Liman ve Salamis bölgesım tehdit etmektedir.. Oysa Türk lerin mevzilerinin, yem kurulan Rum mevzilerinden korunmak maksadı ile hazır landığı, Türklerin tahkimat hareketlerinin tamamen sa
vunma gayesine r^tu i °ldu-
^ .r erkeSTürkmevâerWn,
s s i s e s a s skilileri vakıf bulunmaktadır
lere göre, Birleşmiş Mület ler Barış Kuvvetlen Kunrnn dam General Thimayya g çengün Mağusa ya yaptığı ziyaret sırasında, Başp« kobos Makanos un bir soru suna şu karşılığı vermiştir:
“Ne zaman Rumlar tatucı-
......
»
Bu arada unutulmaması gereken bir nokta var ki. Kıbns davasının gerçek çözüm anahtarının bugün Türk Silâhh Kuvvetlerinin afinde oluşu - dur. Hükümet siyası sahada gayret göstermekle
ükell«ise. fiiliyatta eeas rolü oynayacak Türk Ordusudur Yani daha açık söylemek gerekirse, Kıbrıs davam bugün Türk Silâhlı Kuvvetlerinin e Ündedir Binaenaleyh iktidara geçecek hükümetlerin K>bns davası İle uğraşacağı veya uğ- raşmıyacağı diye bir ihtimal olamaz. Çünkü san sösü söyttyecek olan Türk ordusudur. Nitekim Türk SUâhh Kuvvetlerisin bir yetkilisi evvelki gün yaptığı bir açıklamada bu hususu Türk Ulusuna ve toplumumuza gayet kesin bir şekilde duyurmuş ve endişeye kapılmamıza mahal obnatbğmı belirtmiştir Bu da gösteriyor ki. Türk Silâhlı Kuvvetleri, iktidarlar değişse de değişmese de vazlleel başında, omuzuna aldığı görevi yerine geto nek için, doğacak şartlan bek
> bir de karşı tarafın gözü ile bakacak olursak, onlarda da büyük bir endişenin hüküm sürmekte olduğunu görürü» Ama bu. bizim duyduğumuz endişenin tam tersi olarak görülmektedir Atina'nın endişesi, başa geçecek yeni iktidarın. Kıbns konusunda sert ve taviz verme* bir poBfika izlemesi ihtimalinden doğmaktadır Elbette kİ başa geçecek Hükümet İnönü hükümeti kadar sabah ve soğukkanlı olım- yacak. İnönü, »abra ve itidalin gerçek bfe Um- saH idi Ayni hafi yeni başbakandan da bekle- mek hayal etmek demektir. Bu yüzdendir id AH- na. yeni hükümetin yflrfileceğl sert pofitOcadan daha şimdiden endişelenmekte ve Kıbnstaki
İnönü hükümeti iktidardan ayrılırken, geride usun «iren ve acı hatıralarla dolu Ur mücadele- nm dış poBtlknria kaşandığı bir boşan bırakmıştır. Bütün tseeemılmta. başa geçecek yen] İkSdann. siyasi sahada kasandan bu başarıyı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeKk yumruğu ile *a-
T. 4. Koafisyon hükümetinin, saisre doğru athğı ilk adımı tamamla
SALİH ÇELEBtOöLU
TAKSİM Sineması- Tel: 5069
BUGÜNDEN PAZARA KADAR HERGÜN İKİ SEANS 2.30 ve 8 DE
İki Film Bir Arada
DÜNYADA HADİSELER YARATAN SENENİN EN POPÜLER FİLMİ
Kendisine öğretmenlik yapctn 60 yaşındaki profesörünü seven 16 yaşındaki genç bir kızın dramatik Aşk macerası-
mat yapsalar, Türkier bizi görevimizi yapmamakla ıt- ham ederler.. Şimdi de Turk ler mevzilendiği için ayni suçlamayı bize siz tevcih ediyorsunuz.. Onun için bu meseleyi bütün veçheleri ile, dikkatlice incelemek niyetindeyim..”
GRİVAS THIMAYYA’YI KIZDIRDI
Bu arada geçen gün Magu sa’da, mevziler konusunda, General Thimayya ve Maka- rios ile Grivas arasında cere yan eden görüşmeler sonuç vermemiştir.. Birleşmiş Milletler Banş Gücü Komutanı General Thimayya’nm hiçbir resmi sıifatı olmayan EOKA Lideri Grivas'ı muhatap ola rak kabul etmesi, diplomatik çevrelerde hayretle karşı Ianmıştır.. Nitekim General Thimayya, bu yanlış davranışını, geçen gün Magusa’ya yaptığı ziyaret sırasında iza le etmek yoluna gitmiştir.. Haber verildiğine göre, EOKA Lideri Grivas, “Türk Mücahitlerinin Mağusa’da inşa ettikleri mevzilerin yanna kadar yıkılacağı konusunda teminat almazsak, bu mevzileri bizzat biz kuvvet kullanarak yıkmaya başlıyacağız" demiştir.. Grivas’ın bu uluorta tehdidi İngilizceye çevrilip General Thimayya’ya bildirilince, Birleşmiş Millet ler Barış Kuvvetleri Kuman danının yüzü sinirden kıp kırmızı olmuş ve Grivas a şöyle demiştir:
“Lütfen ben bu meseleyi halledinceye kadar hiçbir harekete girişmeyiniz..”
THİMAYYA TENKID EDİLDİ
Birleşmiş Milletler Barış Gücü Komutanı General Thimayya'nm, Mağusa - daki tahkimat konusunda izlediği yerinde tutum, dün kü Rum gazetelerini yeniden küplere bindirm iştir. Rumca gazeteler dünkü sayılarında Birleşmiş Milletler Banş Gücünün yetki leri dışına çıktığını ileri sürmekte ve kendi deyişleri ile, meşru hükümete yar. dım edeceğine, adada iki devlet varmış gibi hareket ettiklerini iddia etmekte, Mağusadaki Türk mvzileri- nin yıkılması için Birleşmiş Milletler Banş Kuvvetlerinin kendilerine yardımcı olmamasından dolayı yırtınıp durmaktadırlar. Bu ara da Rumların en (azla içer- ledikleri konulardan birisi de Mağusadaki Birleşmiş Milletlere mensup İsveç Bir liğidir. isveçli askerlerin Türklere yardım ettiklerini iler süren, Türklerin tahkimatına bu askerlerin seyir ci kaldığını iddia eden Rumlar, kendileri mevzi yapmaya kalkıştıkları zaman Isvçiileri karşılarında bulduklarını belirtmekte
^ rler- Rumca İsveçli askerleri lan şiddetli £ derece iğrerç^
Rum Sker eri her tZ maktadırlar.yeçli askerlerim(>re g^ip çlknJ
Ianmıştır. Rumk lence yerlerin« ¡h, Banş Askerleri ) şekilde tahkir J ler.
B» o h * “ » L D E :
’ ” T” "
SUE LYON
. İlâveten TürkrTpn^ —
« u -a k İ K S(Çolpan İlhan, Sadri Ai,şık)
Sunay Komand
Ziyaret EttiEfilAnavatan Gd
Başkam Örgen» Sunay, berabS Kuvvetleri Komab rai Necdet Uran: Kurmay Başkam Kon dar Sükan, mutanı Korge tın Gökakın dün Eğridir’dBİ bulunmuştur, i may Başkam, Komando Okula* m iş ve öğle y«S da yemiştir. . 9 nav. öğleden som doların tatbikttmf ve daha sonrtfi rindekilerle KonjfJ ket ermiştir. !
Milli Birlik
Grubu Bildiri
YayınladıANKİ
MilU Birlik Gnıl» karada yaptığı bir I cian sonra şu bQdH| lamıştır:
■Türkiye Cam kûmetine bir b»|W masında takip «• üzücü olmaktın yasa felsefesine, t rumluluçıına veP darki politik uymadığını TjttJJ na açıklamak» W inekteyiz.."
PLAZA BUU ATİNA’YA t*
LEFBirleşmiş Müktk
lucusu Dr. Gak>
bulucu cuma e dönecek ve 25 9“* de de Ankara^, rek Türk H ü jj ile görüşmeler®
ŞAHİN SiNEMASl-îejjBugün saat 2 .3 0 , Bu akşam Saat;
İKİ FİLM BİR ARADAYeni İngilizce Komedi F®*
ON THEBEATBaş Rollerde: NORMAN
ve JEN N IFER JAYN*★
ilâveten Türkçe Fil®SAMAN YOLU
(Göksel Arsoy, B e lg fo J ^
Gelecek Çarşambadan ttib*^
Gordon İL Piratan^Baş Rollerde: Ricardo >*°n‘
Mario Filiciani, Vincew
ÇARŞAMBA 17 ŞUBAT 1965 ( B 0 2 X O B T ) IIIHIIIt'IMMtMIWIH SAYFA 3
SÜREYYA BEĞENİLMEDİ!MİLANO’DA İLK FİLMİNİN GALA GÖSTERİSİNE GİDEN SÜREYYA’YA HALK TEZAHÜRAT YAPTI
Süreyya film boyunca bir kraliçe gibi hareket etti
HANIMLARA MÜJDE!.Mağazamıza en son gelen örgü yünlerini
gördünüz mü?.O halde neyi bekliyorsunuz?.Hemen bugün mağazamızı ziyaretle zengin
çeşitlerimizi görünüz.Hayran kalacaksınız!.
ARADIĞINIZ HER RENK emrinizdedir!. TOPTAN VE PERAKENTE SATIŞ YAPILIR
Adrese Dikkat/.MUSTAFA HÜSEYİN LEFIONUKLU
Arasta Sokağı No. 13, Lekoya
Batı Almanya’da harp sonrası rekoru 1054 milyon çocukBonn (DaD) - Federal Al
manya geçen yıl doğmuş olan 1,054 milyon çocukla yeni bir "bebek rekoru" kırmıştu. Bu suretle 1000 kişiye yeni doğmuş 18,3 çocuk isabet etmiştir. Yeni doğan çocuklardan 542- 000 kadarı erkektir. Ölü olarak doğan çocukların oranı yüzde 1,3, evlilik dı
doğan çocukların oranı ise 5,2 dir. Nüfus artışı 1000 kişiye 6,6 oranındadır- Geçen yıl içerisinde 507.000 çift evlenmiştir. Fe
deral İstatistik Dairesinin açıkladığı rakamlardan anlaşıldığına göre en erken evlenen kadınlar işçi
■ lerin eşleridir- Bunların yüzde 26 oranındaki kıs - mı 21 yaşlarından daha erken evlenmekledirler. 25
I yaşlarından önce evlenen I lerin oram ise, yüzde 70 dir. Diğer mesleklerde ise
; 25 yaşlarından önce evle i nen kadınların oram sade ! ce yüzde 39 dan ibaret- >■
SR
daha doğrusu bu film onu değiştirememiş. Süreyya ge ne o ayni Süreyya imiş!.. Kraliçe Süreyya. Bir kraliçe gibi gururlu, sakin, ağırbaş lı ve vakurmuş!. Filim san ki özel hayatını aksettiriyor muş. Süreyya'nın gururu senaryoya galip çıkmış. Ve kendisini bütün zorlamalarına rağmen, bir türiü hakiki cehresinden, hakiki ka rakterinden kurtulamamış ve saire.. Netice itibariyle beklenilen netice elde edilememiş ve bu filble Sürey ya hakiki bir yıldız olamaz mış...
Bir İtalyan prodüksiyonu olan “Bir Kadının Uç Çehresinde Süreyya, ünlü Ingiliz Aktörü Richard Harris ile başrolleri paylaşmaktadır. Milâno'daki gala göste risine annesi ile birlikte gi den Süreyya'ya İtalyan seyirciler büyük tezahürat yaptılar Fakat Süreyya seyircilerin çılgınca tezahüratına sadece hafif tebessümlerle mukabelede bulunuyordu. Galada her zamanki halini muhafaza etmekteydi. Locasından, filmi sakin sakin seyretti. Ve hiçbir he yecan emaresi görülmedi yüzüncje.. Arasıra annesine birşeyler söylüyor ve tebes süm ediyordu. Hepsi o kadar... Bir kraliçe gibi filmi seyretti ve salonu bir kraliçe gibi terketti.
Bu ilk filminden £70.000 ücret alan 33 yaşındaki akt- rist için ümit verici sözler de söylendi tabii bu arada.. Tenkitlerin yanısıra, ilk fil mi olduğu için beklenileni veremediğini kabul edenler de çoktu. Ve herşeye rağ. men ileriki filmlerinde daha başarılı olabileceğine inanılıyordu.
TARİHTEN BİR YAPRAK
Osmanlı Sarayı HâzinesiYAVUZ, MISIR SEFERİ DÖNÜŞÜNDEN SONRA: ‘’BENÎM ALTINLA DOLDUR - DUĞUM BU HAZÎNEYİ BENDEN SON - RA GELENLERDEN HER KÎM “MANGIRLA” DOLDURURSA HAZÎNE, ONUN MÜHRÜYLE MÜHÜRLENSİN” DEMİŞTİ.
Saray hâzinesi. On Sekizinci Yüzyıl nihayetlerinde. Üçüncü Mustafa zamanında tamamen dolmuş, lâkin Rusya savaşında hepsi harcanmış ve bir daha eski halini alamamıştı. On Dokuzuncu Yüzyıl ortalarında ise hâzinede para bulunmuyordu. Devlet, yavaş yavaş iilâs haline gelmiş; gider, gelirle karşılanmaz olmuş, yabancı devletlerden borç alınmağa başlanmıştı
Y azanı Mithat SERTOĞLU
Sabık Iran Kraliçesi Süreyya'nın, sinema yıldızı olmaya karar verdikten sonra, çevirmeğe başladığı ilk filmi nihayet tamamlanarak dünyanın dört bir tara fında gösterilmeye başlandı.. Ve bu suretle de güzel kadın resmen beyaz perdeye girmiş oldu. Artık karşımızda, kendini avutmak İçin diyar diyar, maceradan maceraya koşan sabık bir kraliçe değil. sinema dünyasının, ağırbaşlı, güzel bir yıldızı bulunmaktadır. Aktrist Süreyya.
Aylardan beri sinema çev relerinde dedikodusu yapılan, Süreyya'nın bu ilk filminin geçenlerde Milâno'da gala gösterisinin yapılması ile sinema kritikleri hare kete geçmekte gecikmediler. Ve derhal kalemlerine sarıldılar. Şu günlerde, dün yanın sayılı gazete ve dergilerinin sinema köşelerini Süreyya'nın bu ilk filminin dedikoduları işgal etmek- te!.
Sinema Kritikleri, daha doğrusu mübalağasız herkes tarafından "kelimenin tam manasıyle güzel bir kag, din'* olarak vasıflandırılan aktrisin, "THE THREE FACES OF A WOMAN" (Bir kadının üç çehresi) adlı bu ilk filmi hakkında görüşler genellikle şu esas noktada toplanıyor.. Beklenilen Netice Elde Edilemedi. Ve Bn filmle Süreyya Haki • ki Bir Film Yıldızı Ola-
Filmden bir
Evet kritiklerin görüşü maalesef bu Çünkü Süreyya filmde hiç değişmemiş.
İlânBen aşağıda imza sahibi
Zehra Osman M. İbrahim bundan böyle ismimi değiş tirip Neçlâ Osman M. İbrahim olarak çağrıldığımı ve resmî ve gayri resmî oUmric imzamı Neçlâ Osman M. İbrahim olarak attığımı ilân »derim.
Neçlâ Osman M İbrahim,
Osmanlı Devletinde devlet hâzinesinden başka, bir de saray hâzinesi vardı. Bu na Enderun hâzinesi denir di. Burada, hükümdarların şahsi servetleri saklanırdı.
Bu hazine, iç hazine ve dış hazine diye iki kısım dan mürekkepti. Iç hazine, nin âmiri hazine kethüda, sı, dış hâzinenin âmiri ha zinedarbaşıydı.
Hükümdarların şahsına ait altın ve gümüş para mücevherler, altın ve gü müşten yapılmış çeşitli eşya, elmas, yakut, zümrüt gibi kıymetli taşlar ve bun larla süslü hançer kılıç gi. bi silâhlar, muhtelif şahısların ve bilhassa yabancı hükümdarların sunduğu her türlü altın, gümüş ve mücevherli hediyeler, bu iç hâzinede dururdu. Dış hazi nede ise daha ziyade kürk ler. şallar, kıymetli kumaş lar. elmaslı altın düğmeli baştanbaşa işlemeli ipekli kumaşlarla kaplı ağır kürk lü hil'atla ve daha akla ge len ve gelmlyen bin türlü eşya dururdu. Aynı zaman da her padişahın bir resmi ile bir elbisesi, dış hâzinede bulunurdu. Bir padişah ölünce şahsi eşya ve elbise si, bir sandığa konarak yeni padişahın mührü ile mü hürlenir ve dış hâzinede saklanırdı. Aynı zamanda burada küpler içinde bir miktar basılmış altın ve gümüş para bulunurdu. FATİH DEVRİNDE
Bu hâzinede mevcut şey lerin iki büyük defteri vardı. Bunları Defterdarlar im zalar ve silâhtarağa ile hazine kethüdası saklardı.
Sarayda bulunan bu hâzinelerin muhafazası için Fâtih Sultan Mehmet zama nırida hazine koğuşu kurul muştu. Burada altmış iki ki şi vazife görürken zamanla sayılan yüz elliyi bulmuştu. Amirleri hazinedarbaşıy dı. Ondan sonra hazinç kethüdası gelirdi. Saraya Iş ya pan ve sayılan iki bin ka- dar olan kürkçü, terzi kuyumcu, kılıççı, nakkaş gibi sanatkârlar da hazinedar- başının emrinde bulunurlar dı. Hazinedarbaşı. ak hadımlardan olurdu.
Hazine kethüdası başka bir memuriyete tâyin edildiği zaman, Iç hazîneyi, tu tulan defterlerine göre ken dişinden sonra gelene birer birer sayarak teslim ederdi. YAVUZ'UN MÜHRÜ
Saray hazînesinin dış kapısına basıTan möhür, hazine kethüdasında dururdu. Bu. Yavuz Sultan Selim'in
Mısır seferinden dönüşte kullandığı mühürdü. Yavuz kırmızı akik taşından olan bu mühürle, hâzineyi mühürledikten sonra;
— “Benim, altınla doldur duğum bu hâzineyi, benden sonra gelenlerden kim man gırla doldurursa hazine onun mühürüyig mühürlen sin. Aksi halde benim mü hürümle mühürlenmeye de vam edilsin" demiş olduğundan hiçbir hükümdar bu usule dokunmamıştır TÖRENLE AÇILIRDI
Kubbeli dart salondan mürekkep olan hâzinenin açılması, belli bir törenle olurdu. Hazine kethüdası, anahtan getirir, sonra mühür muayene edilip kilit açılır, içeriye en az otuz kişj birden girerdi. Yeni Padişah olanlar. hâzineyi görmek istediklerinde, o za man çeşitli sandıklarda sak lanan kıymetli eşya ve saire yerinden çıkanlıp hükümdara seyrettirilirdi.
Devlet hâzinesi dara düş tüğü zaman, iç hazîneden borç olarak para verilir, sonra devlet hâzinesi sıkıntıyı atlatınca, bu para yeri ne konurdu. Böyle zamanlarda, devlet nâmına sadra zam kefil olur, bir senet im zalayıp verir ve şahsi serve tini karşılık gösterirdi. Lâkin uzun savaşlar dolayısıy Ie alman paranın yerine konmadığı, hattâ üstelik iç hâzinede mevcut altın ve gümüş eşyanın para basılmak üzere darphaneye gön derildiği bile olurdu. PADİŞAHLARIN SERVETİ
Saray hâzinesi, padişahla nn şahsi gelirleriyle dolar dı. Bunlann bir kısmı zuhu rata bağlı gelirlerdi. Daimi gelirler, padişahlara ait em lâk ve araziden, hâsıl olur du. Öbürleri ise saray bah- çe Ve bostanlanndan, or- man ve çayırlardan hâsıl olan gelirdi. Bunlardan maada hükümdarlara her yıl cep harçlığı olarak Mısır eyâletinden altı yüz bin altın gelirdi. Devlete vergi ve ren Erdel. Eflâk. Buğdan, Ragüza gibi beyliklere ye ni beyler tâyin olundukça, alman para ile muhtelif devlet ricâllnin bayram ve sair hediyeleri, yüksek me muriyetlere tâyin olunanla nn ödedikleri câizezeler. ya bancı devlet reislerinin sun duklan hediyeler savaş ga nimetlerinden alman pay, Cazı maden gelirlerinden aynlan hisseler, azil ve idam olunanlann müsadere edilen servesi hep saray ha zinesine konurdu.
NİKÂH TÖRENİSEZGİN Ue ALÎ DEMİR
21 Şubat Pazar günü ö s. 3— 5'e kadar Z ey tmlîk (Templos)köyünde yapılacak olan Nikâh Törenine akraba vr dostlarının iştiraklerini saygı ile özlerler.
}
SAYFA i
B U N L A R I BİLİYOR MUSUNUZ?
IHSAN MUTLAKA Ttpi İLE BU EVLEN IH?
Hayır. Bir lasan mutlaka beftendlği tip le daha doğrusu haya llnde yaşıyan tiple ev lenmez. Meseli bazı lan hayallerinde uzun boylu, esmer b!r kim se canlandırdıkları halde, kısa boylu, sarışın İnsanlarla evle, nlrler. Bu. bir insanın kendine eq seçerken hayali bırakıp, daha önemli hususlarda durduğuna alâmettirBÜYÜK GİBİ KONUŞA» ÇOCUK ZEKİ MIDIB?
Bütün çocuklar umu miyetle bulunduktan çevrede («ittiklerini ve gördOklerinl takl d ederler Bu taklld hissi ile çok defa kendilerinden umulmıyan sdgler sarfeder ve garip birtakım hareketlerde bulunurlar. Bu a&z ve hareketler bir çocuğun zekâ durumu hakkında bir fikir ver meüer, olsa olsa çocu ğun etrafını taklit kabiliyetini gösterirler. Zekâ için muhakeme esastır. Çocuğun hâdi selerden nasıl netice çıkardığına bakmalıdır.
GOZ KAPAĞINDA TAG KABARCIĞI OLUR MU?
Evet Göz kapaklarında husule gelen ka baraklara, tıp lisanında Ksantelma İsmi verilir. Bu ıstırap ▼ermiyen küçücük ka barcık tehlikeli değil dir ve vücudun baz* noktalarında fazla ko.1 es terin toplanmasından Ueri gelir. Çok de fa götlerin etrafında da böyle beyaz kabar cıklar olur. Bunlar ba zan kendi kendine kaybolur, bazan da küçük bir ameliye ile bertaraf edilmeleri icap eder.EVDE TAPILAN KONSERVE ZARARLI OLABİLİR MI?
Evet. Zararlı olabilir. Çünkü bir konser venln tam mânaslyle tehlikesiz olabilmesi için, mikropların tama men ölmesi şarttır. Bu nun lçln de jnda mad deleri 100 derecelik Mr hararete tâbi olma lıdır Gıdalar 100 de receden aşağı bir su- hunette ne kadar kay- natılsalar mikroplar yine ölme*. Konserve fabrikalarında mikrop lann sporları bile 120 derece hararette bulu nan bir etüvde ölür.
Bir kuyruklu yıldızın birkaç kuyruğu olabilir. 1774 de De Che- seaux tarafından mu- şahade edileni, pek açık görünen altı kuy ruğa sahipti.
*Napolyon, ken<Uni
ancak yücudüne Köre büyük elbiselerin için de rahat hissederdi. Ayda 60 şişe kolonya kullanır; kedilerden müthiş korkardı. Baş- aşçısı Dunand ise gü- nün yahut gecenin her saatinde ona kızartılmış piliç eti temin etmekle mükellefti.
Bulmaca1 2 3 4 S i 7 8 f
|i c d o o o œ sjü¡2 n m n f n f i 3DŒXEDHDG
¡4 n m n n n r m İ5 U l M J lM J lM
Bedirde öldürülenlerin ço cuklan ve Hind, Harazayı öldürecek olana mükafatlar vaadetmişlerdi. Vahşi Bin Harb isimli bir Habeşli kole bir kayanın ardından Haz- reti Hamzayı tarassuf etmekte idi. Birdenbire oradan bir ok attı ve Hazreti Hamzayı şehit etti. Hind, bu na sevinerek nesi yarsa köleye verdi. Halidin bu âni hücumu Islâm ordusuna şaşkınlık getirmişti, öyle ki birbirlerini kırmağa başlamışlardı, Hattâ evvelce ka rarlaştırılan parolayı bile unutmuşlardı.
6[Xm OBDO D¡7¡8DD(XmXD\9wcn0n0am| SOLDAN SAGA:
L Istanbuldâ bir semt, 2. ! Takım — Bir m âb ut, 3. Yıkılmış bina arsası — (Tersi) Sahip, 4 Bulmaya kalk mak, 5. İlâve — Boru sesi — Genişlik, 6. Mide ve bar. saklarda eritme — Bir çalgı, 7. Lüzumundan fazla önem verme — içki, 8, (Ter si) Sıralanmış vagonlar — Bir peynir. 9. imâ ile anlat-
| ma.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
ti
1. Bir orta Anadolu ili |2 Sayı — Kılıbık değil, İ
ilim suyundan yapılmış | şerbet — Özel, 4. Bir mesken şekli, 5. Erkek adı — (Tersi) Beyaz, 6. Kara ya.
| puru, 7. (Kısa) Anadolu Ajansı — Tecrübe ile kaza nılan maharet, 8. An 9. Bahar havası — Bu İle arası.
Dünkü Bulmacamızın Çözümü
KOÇ BURCU: (21 Mart — 20 Nisan) Sabah » hareketli geçecek, fakat günün geri kalan kısmı î can sılaa hâdiselerle dolu. İsrafa bir son verin. * aklımsa her geleni de söylemeyin. *
BOCA BURCU: (21 Nisan — 20 Mayıs) Hâdi s«ier lehinize gelişiyor. Fırsattan istifadeye balan. Maceradan maceraya koşmaktan vazgeçin.Yoksa yaptıklarınız onun kulağına gidebilir.
nCtZI«KK BURCU: (21 Mayıs — 20 Haziran)Bugün bir hayli iş başaracaksınız. Dostlan ziya ret etmek İstiyorsunuz ama. evde kalarak kendinizi serdiklerinize hasretseniz daha iy i
YENGEÇ BURCU: (21 Haziran — 20 Temmuz)Bugün için çok sıkılıyor, etrcrfinızdakileri de pek anlamak istemiyorsunuz, bu sebeple sadece ufak tefek işlerle meşgul otunu»
ASLAN BURCU: (21 Temmuz — 20 AŞustos)Hak bellediğiniz yola devam edin ve dedikodula ra kulak vermeyin. Yorgunluk yüzünden bazı nâ hoş münakaşalara sebep olabilirsiniz.
BAŞAK BURCU: (21 Ağustos — 20 Eylül) Ba şimsda bir sürü dert var. buna rağmen İçinizde çahşma hevesi yok işi btrakm ve evvelâ onunla anlaşıp moralinizi takviye edin.
TERAZİ BURCU: (21 Eylül — 20 Ekim) Bugün hiç acele etmeyin ve en mühim işlerle meşgul olun, kendinizi de fazla yormayın- Etrafımzdaki- ksin aözleri heo sizin âzerisinizde
AKREP BURCU: (21 Ekim - 20 Kasım) Şan sim* açılıyor, fakat zihnen ba devreye hazırlıklı değilsiniz Olur olmaz düşüncelerin esiri olmayın hayatınıza istikamet vermeğe bakın.
YAY BURCU: (21 Kasım — 20 Arahk) Şüp- * ı h.-W I t h M d t T o n U ıa m « y B 7. i l » Omm î l t e ? t e U r t S <’lert“
lertnirin meydanı terkedeceklerf aün f I ^ ^ si
SOLDAN SACKT
1. Papaeftim, 2. Ozan —E La, 3. R — d _ Argaç
4. Triliyon, 5. E — §Dal — L 6. Kravat — Ha 7. I - Hat - Hav 8. Ze - L — Dâva, 9. Trikotaj.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:V. Portekiz, 2. Az — R _
£ ~ Et. 3. Padişah — R _ 4. An — L — Vali 5. E — aidat — K 6. Feryat _ Do
T,~* „ ~ Hat, 8. Hân — Hava. 9, M aç- LaVaj-
Bildiri
meydam terkedeceklerf gün yakm. * OĞLAK BURCU: C21 Arahk — 20 Ocak) Çok *
hareketli bir gün geçireceksiniz. Bugün birçok mühim dertleri halle muvaffak ofabfltafa^ ı Bir kimseden vardım görmeniz
KOVA BURCU: (21 Ocak - 20 Şuba!) Sinir ¡eriniz gergin, onun İçin hiçbir şeyde mübalâğa ya kaçmayın. Tasavvurlarmış hrfrilmt ohnak usere Fakat israftan ^^r^'mınn da şart.
BALIK BURCU: (21 Şubat — 20 Mart) Bugün nazik meselelerle karşılaşacaksınız. Temkinli dun G ayen i» erişeceksiniz ve onun da size mühim bir teklifte bulunması çok muhiemeL
NACİYE MEHMET
Nob«tcî EczahaneKamaran Aziz(saat 19.00 - 22.00
^ ^ n da açık tır)
K ı ı a l t a r a k b u ğ u » < « v l r e n : O r d , P r o f . |
İçki Hicretin Dördün Yılında Haram Edi
Birçok Kureyşliler Hazre- Peygamberi öldürmek
üzere sözbirliği etmişlerdi. Atebe, attığı bir taşla Efendimizin alt dudağını yardı ve dişlerinden birisini kırdı. Başka bir 'ok yanağını yaraladı. Zırhının halkalan bu yaradan içeri girdi. Kılı cıyle saldıranların tesiriyle kuyuya düştü. Talha elinden tutup çıkardı. Bu esna, da Kureyişlilerden birisi Hazreti Peygambere benzeyen Nısap'ı şehit etti ve “Muhammedi öldürdüm" di ye sevinç nağraları atmağa başladı. Müşrikler sevinç içinde idi. Bu haber İslâmları büsbütün şaşırttı. Küre yşliler de yeniden saldırarak Efendimizi çevirdiler. Bir kısım Müslümanlar “Ma demki Peygamber öldü biz- de başımızın çaresine baka lım" diye kaçıştılar. Bu sırada Enes Bin Malik'in am- cası Nazar: “Ey cemaat, Muhammed öldü İSe Allahı bakıdır. Din yolunda cenk edip ona kavuşmak istemez misinlz?'^diye feryad etti ve şehld düşünceye kadar cenk etti. Bu esnada meşhur sair Kaab Bin Malik, Hazre « Peygamberi tanıyarak Peygamberimiz sağdır" di
Yav« haber gönderdi. w * yKVaş Müslümanlartnni 1?^erimizin etTafında top^ndılardı. Bu sıkışık za
ş M s a S a
bin rJc .gUn Saad'mfelamSaUeVnay;ir et illr'
olaUreÎ yle Pey8ambere si£ t
a a ia S M S îs s i î î t î a s aUbey^ dkîe n6 U Ebu Akan kanlan m ı?uClkardl- nan em SİT ‘k Bin Si-
îs ftu n sffiis«¡“¡5nun üzerine Î, P llaT- Bu- abdest aldı ve ^ 8,H1Ü£krem î* ö61e namazı^ J1
! ri" b u n ın S lyvor.t « * ltla" m k eslyorli^ kul=*.
^ dHanet"ladHayetinnıe sogsünü açıp ci5p«nî2a'n,n r i V a nda ||Lİn',î*ar
muşlardır.Harb tavsadıktan sonra
Resulüekrem şehitleri dolaş tı. 70 şehit yardı. Bu meyan da amcası Hazreti Hamza'- nın burnu ve kulakları kesik, kamı deşilmiş bir haL de görünce hayatinin en b ü yük ıstırabını duymuştur.
Şehitleri gasil etmeksizin namaz kılarak kanlı elbiseleriyle defnettirdi. Hamza'- nın üzerine 70 defa namaz kıldı. Akrabalan bir yere gömdü. Her sene bu şehit liği ziyaret ederdi.. Hazreti Fatma sık sık gider, Hamza nın kabrini temizlerdi. Uhud şehitleri hakkında şu âyet nâzl] olmuştur: “Allah yolundS öldürülenleri ölü sanmayınız, onlar Allahın nezdlnde sağdır. Onun lütuf ve kerimiyle ferahtadır".
Resulüekrem şehitleri gömdükten sonra yaralı bir kalble Medine'ye döndü. Yolda kadın erkek MüsTü-
manlar selâm din» Ierimiz sana kurha sana bir zarar ggh ması, bizim j * . sevinçtir" dedik
Medine'ye vaj her evden ağlama, yordu. Yalnız Hazn za'mn evinden sesi du. Bunun üzerin,, zevcesini Haraa'm yolladılar ve ken® şını saçmı yolup« tan men ettiler.
Bu mağlûbiyetinEfendimizin ilk ; tatBÎK iHÎTImeml} ofe Bilhassa genç mU rm aşın yiğitlikleri, üstün bir kuvvete b sahra çengine gjjtf Bu muvafık de|İM dan böyle ashab te remin emrine M nlkbet Retirecetiıü ij lamış oldular.
(De ya mı 6. sıyU
ÖRGÜ YÜNÜ ALMAK İSTİYORSA) EN ÎYÎStNt ALINIZ.
•Iıove;
i ÿ 'W ï 'B
N vRı R S Ü P E R d o u b l e
square nT,Îr 00d *e* lnt® be tJ ? „M n.e whi<=b canSUdt ı a3„ shown- ’ «a. l X tT,aflet No. Bmu . 8* sizes 20-38'
a d e m A K A N E R ve ^ İplik P o ^ J r T y
(Tabakçı M tbat*
Türk Cemaat Meclisi icra Hey’eti „ Başkanlığından :
BİLDİRİMalûm olduğu üzere, Türk Cemaat Meclisi, Kıbrıs
i Cumhuriyeti Anayasasınm 87'nci maddesinin l'inci fi fıkrasının (f) bendi altında haiz olduğu teşrii yetkiyi j kullanarak 13/61 sayılı Şahsi Vergüer (Gelir Vergisi)
Kanununu geçirmişti- Anayasanın 88'nci maddesinin 3'üncü fıkrası gereğince de Türk Cemaat Meclisinin talebi üzerine bu gelir vergisi, %S komisyon mukabilinde, Cumhuriyet makamları tarafından Cemaat Meclisi namına toplanıp M eclise ödenmesi için M eclis ile Cumhuriyetin Bakanlar Kurulu arasında bir anlaşma yapılmıştı.
1963 Aralık ayından beri Cumhuriyet makam ve dairelerini kuvvet zoru ile ele geçiren Makarios ida resi, Anayasa, Kanunlar ve yukanda söz konusu anlaşma çerçevesi gereğince hareket etmemekte ve cemaata karşı olan mükellefiyetlerinin hiçbirisini yerine getirmemektedir- Bu durum muvacehesinde Türk Cemaat Meclisi, Türk Cemaat mensuplarının M eclise ödemekle mükellef oldukları gelir vergisinin M akarios idarecilerinin toplamağa salâhiyeti olmadığım ve zaten Cumhuriyet makamlarına bu hususta verilen vekâletin anayasa dışı bir idarenin kontrolunda ka - lan daire ve makamlarından geri çekildiğini görülen lüzum üzerine ilân eder.
Şahsi Vergiler (Gelir Vergisi) Kanunu tahtinde Türk Cemaat mensuplarının ödemekle mükellef bulundukları vergiler, ikinci bir emre kadar, Türk Cemaat Meclisi M aliye Dairesi tarafından tahakkuk ve tahsil edilecektir-
E ÇARŞAMBA 17 ŞUBAT 1965 ................................................... UUillHiltaıı ( B O Z K V R T )
RUM LİDERLERİ VE GÜCÜ YETKİLİLERİr ,sDR. KÜÇÜK
(Birinci sayfadan kalan) olarak Plâza'yı seçerken, Grivas da Thimayya'ya nişan almakta geri kalmamıştır. Rum basınının ka- lemşörleri ile kendilerine bir destek sağlamaya çalışan bu liderler baz an dolaylı olarak baz an da doğrudan doğruya Plâza ve Thi mayya'ya karşı hücuma geçmektedirler. Makarios ' un büyük etkisi altında bulunan Rum basınının, Pla - zanın taraflar hususundaki düşünce ve görüşlerine karşı aldığı cephe ve kullanılan bayağı lisan, Rumların Birleşmiş Milletlerin düşünüşüne karşı olan inançlarının ve bu teşkilâta olan bağlılıkla nnpı güzel bir tezahürünü teşkil etmektedir,
Mağusa'da Grivas'ın emriyle meydana getirilen mevzilerin yarattığı bu- günKu kritik durum, şüpne sîzdir ki Rum liderli . ğinın kendi elleriyle meyda na getirdikleri bir tahrik vasıtasıdır. General Thimay ya'nın müteaddit defalar Rum liderliği nezdinde Ma- ğusa'nm liman bölgesinde kurulan yeni mevzilerin kaldırılması için yaptığı müracaata kulaklarını tıkayan ve bildiklerinden geri dönmiyen Grivas'ın Türkle- rin bu tecavüz gayesiye yapılan Rum mevzilerine karşı yaptıkları müdafaa mevzilerini tehditler savurarak yıkacağını söylemesi, şimdiye kadar Rumların adada yarattıkları gergin durumu ifade etmesi bakımından güzel bir misal ola rak gösterilebilecek nitelik tedir Hele busözü Birleşmiş Milletler Kumandanı ya - nında söylemesi, ayni za. manda Barış Gücüne lcarşı da hakaretamiz bir lisan teşldl etmektedir. Fak artThimayya'nın kendisine verdiği susturucu cevap kendini bilen Ur insan için çok büyük manalar ifade etmektedir.
Kendi emellerinin tahakkuku için dünyayı bir kor haline getirmekten çekin * miyen ve düşünüşlerine karşı olan herkesi ortadan kaldırıp veya adadan uzak. 1 aştırmak için her çareye başvuran bu insanların gerçek yüzlerinin daha iyi bir Şekilde anlaşılabilmesi için buradaki Birleşmiş Millet - ler yetkililerine büyük görevler düşmektedir
BOZKURT
FRANSIZ ELÇİSİ İLE G Ö R Ü P
LEFKOŞA:Cumhurbaşkan Muavini
Dr. F. Küçük dün öğle saat 12'de Fransız Büyükelçisi Chiristian Marcotte de Sain- te-Marie’yi kabul ederek ken disi ile bir süre görüşmüştür.(tıııııııtııııttııttıııııı
ÖLÜM
Şehrimizin tanınmış simalarından Tabakçı Tahsin Hilmi dün sabah ani bir kalb krizi neticesinde 45 ya çında olduğu halde Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Burgiba Anavatanı Ziyaret Edecek
AMMAN:
Amman Radyosu, dün sa bahki Arapça yayınında şu haberi vermiştir:
"Tunus Cumhurbaşkanı Habib Burgiba, Arap olan ve olmayan 10 devlete yapacağı, iki ay sürecek ziya retinln ilk merhalesinde, dün öğle vakti Kahireye varmıştır. Tunus Cumhurbaşkanı bu gezisi sırasında Birleşik Arap Cumhuriyeti, Suudi Arabistan, Ürdün, Lübnan, Kuveyt, Iran, Irak, Türkiye, Yugoslavya ve Yu nanistanı ziyaret edecektir. Tunus hükümeti tarafından yayınlanan bir bildiride zi yaretlerin, Tunus ile ziyaret edilecek memleketler arasındaki münasebetler; kuvvetlendirmeyi hedef tut tuğu açıklanmıştır."
“ BUGÜN MİLLİ BİRLİK CEPHEMİZDE RAHNELER AÇANLAR YUNAN
SİYASET DÜNYASI VE BASINIDIR”ELEFTERIYA
Dünkü Rum basını Uç konu üzerinde durmaktadır. Atina ile Lefkoşa arasındaki anlaşmazlık. Türkiyedeki iktidar değişikliği ve Mağusadaki gerginlik. Bütün Rumca gazeteler her üç konuyu da kendi açılarından işlemektedirler. Fakat şüphesiz en ö- nemli olanı Atina ile Lefkoşa arasındaki fikir birliğinin mevcut olmayışım işliyen ya zılardır. Elefteria’nın bu husustaki yazısı en dikkate şayan olanıdır. Aşağıda beraber okuyalım; M
TUZUN TADI KAÇTIEleftheria gazetesi yukarı
daki başlık altındaki başyazısında Yunan muhalefetinin davranışlarını tenkid etmek te ve şunları yazmaktadır:
“Bir Ingiliz gazetesinin yazdığı gibi Kıbrıs meselesinde arabuluculuk tuzunun tadı kaçmıştır. Fakat tadı ka çan tuz yalnız bu değildir. Yunanistan’da muhalefet tu zunun tadı da kaçmıştır. Bu gün milli birlik cephemizde rahneler açanlar Yunan siya set dünyası ve basınıdır. Mu halif Yunan politikacıları ile gazetelerinin iddia ettiği gibi, birlik cephesini bozan Makarios değildir. Bütün Kıbrıs Rum halkının yekvü cut desteğine mazhar olan Makarios’un bütün davranış lan Kıbrıs’ın ve Yunanistan m menfaatine olmuş ve her ikisini de felâketten kurtarmıştır.
Burada iki olayı zikretmek istiyoruz: 1964 Ocağında Atina’daki geçici Paraskevopu- los hükümeti, bütün siyasi liderlerin ve Kıral’m oy birliğiyle izhar ettikleri görüş lere tercüman olarak NATO tekliflerini kabûl etmesi için Kıbrıs hükümetine baskı yapmaktaydı. Bu tekliflere göre Kıbrıs devleti dağıtılacak ve ada, Londra’da otu ra cak bir Büyükelçiler Komite si tarafından idare edilecektir. Beşli Londra Konferansı nın yapıldığı sırada ise, o 7a manki Yunan Dışişleri Baka m Palamas, Londradaki Yu nan Büyükelçisi Melas Ue birlikte Konferanstaki Kıbrıs Rum delegasyonunu av- ni maksatla epeyi sıkıştırmış, fakat Kıbrıs bu baskıla ra karşı koymuştu. İkinci o- lay ise Kıbrıs'ın müracaatı üzerine Rusya’mn Türk isti lasına mâni olmasıdır. Erkin bunu Türkiye Millet Meclisinde itiraf etmlştL
Görülüyor ki birlik cephe m izi bozan ve gerek Yunanla t an’m gerekse Kıbrıs'ın zararına olabilecek teşebbüslere girişen Makarios değildir. Bilâkis Makarios’un teşebbüsleri zararlı değü, kur tancı olmuştur.
Makarios kendisine yapılan hücumlara karşı büyük bir sabır göstermektedir. Fa kat onun sabrının da bir sı nın vardır. Eğer sabrı tüke nir de maruz kaldığı hücum lara karşı nefsini savunmak için konuşursa, ithamları a mansız olacaktır. Makarios- un konuşması Yunanistan'da büyük bir gürültü yarara cak ve belki de Papandreu Hükümeti büe ayakta dura mıvacaktır.”RtRLÎK VE BERABERLİKKONUSU
Rum gazetelerinin yorumlarında önemli yer işgâl e- den diğer bir konu da. birlik ve beraberliğin muhafazası konusudur. Gazeteler, Atina ile Lefkoşa arasında anlaşmazlık zuhur ettiğini inkâr etmemekte ve bundan endişe izhar ederek söz konusu anlaşmazlığın giderilmesi lüzumuna işaret etmek tedirler. Ağon gazetesi bu ko nudaki başyazı smda şöyledemektedir:
Son zafere kadar mücadeleye devam etmek azmindeyiz. Fakat zaferi kazanabilmek için birlik ve beraberlik halinde olmamız şart tır. Bu birlik ve beraberliği bozanlar bertaraf edilmelidir. İstemi ve rek dahi olsa,
edenler ne
kadar yüksek mevki işgâl ederlerse etsinler bu mevkilerden uzaklaştırtimalıdır • lar. Atina’da Eleftheria gaze tesinin arkasında bulunan tktisad Bakanı Mitsodakis ile arkadaşları ve Ttlrk-Yu- nan ikili müzakerelerinin hararetli bir müdafü olan Makezinis bunlar arasındadır. Saflarımızda düşmanın beşinci kolu bulundukça ve bilhassa bu kol mensuplan arasında liderler var oldukça, mücadeleyi kazanamayız. Mücadele cephemizde temizleme yapılmalı ve birlik ve beraberlik sağlanmalıdır. Bütün bunlann temini için de Makariös’un Atina’ya gidip, Papandreu ile her konuda görüşmesi gerek tiğine bir kere daha işaret etmek istiyoruz.”BİRLİK İADE EDİLMELİDİR
Deleftea Ora gazetesi yuka ndaki başlık altındaki bir yazısında, Atina Ue Lefkoşa arasındaki birlik ve beraber liğin iadesi lüzumuna İşaret etmekte ve bu birliği bozucu davranışlarda bulunmakla suçlandırdığı Yunan muhalefetine karşı Papandreu Hükümetinin gerekli tetbir- i eri almasını istemektedir. Gazeteye göre "Gerici çevre lerin parçalayıcı iftira kampanyasına bir son verilmesi zamanı gelmiştir."SİYASI BİR DARBE
Solcu Haravgi gazetesi yukarıdaki başlık altındaki bir yazısında ayni konuda şunla n yazmaktadır:
"İnönü Hükümetinin düşü şünün, yanlız Türkiye’de değil fakat ayni zamanda Kıb- ns dahil, Yakın ve Orta Doğu’daki siyasi gelişmeler tize rinde önemli tesirler icra edeceği şüphesizdir. Bizce bu tesirler kötü olacak ve bulunduğumuz bölgede gerginlik ve kanşıklığı daha da artıracaktır. Bütün emareler Türkiye’de meydana gelmekte olan yeni durumun daha gerici olacağım göstermektedir. Menderesçilerin tekrar iş başına geleceği sanılmaktadır.
Emin bir ifadeyle denilebilir ki Ankara’daki siyasi değişiklik, Türkiye'yi tekrar Rusya’dan uzaklaştırmak maksadına matuf, Washington'un parmağıyle yapılmış bir siyasi darbenin neticesidir. Amerikan emperyalistle ri, uşaklarının başkaldırma sına fırsat vermek niyetinde görünmüyorlar. Fakat Ameri kalılar bu oyuna ilânihaye devam edebileceklerini zannetmesinler. MUletler ve bu arada Türk Milleti uyanmak tadırlar. Kötülüğün köküne son darbenin indirileceği ¡îünler uzak değildir. Washington militaristlerine ve tekelcilerine hakettikleri dar be indirilecektir.” ENDİŞELERE İŞTİRAK ETMİYORUZ
Fileleftheros gazetesi yukarıdaki başlık altındaki baş yazısında bugünkü durumun kanşık göründüğünü ve endişelerin mevcut olduğunu yazmakta ve şöyle demektedir:
Fakat bizce bu endişeler yersizdir. Durumu kanşık gösteren sisler, geçici olup, yakın bir zamanda dağılacak ve durum yeniden vuzu ha kavuşacaktır. Aslında deği sen bir şey yoktur. Mücadeleye devam etmek azmimiz olduğu gibi durmaktadır. Sa dece halkı şaşkınlıktan kur
tarmak için gereğince aydınlatmamız lâzımdır.”GENERAL THİMAYYA’NIN VAZİFESİ
Patris gazetesi yukanda- ki başlık altmdaki bir yazısında Mağusa’daki duruma temas etmekte ve şunlan yazmaktadır:
"Maalesef Türklerin yeni tahkimatı, Barış Gücünün gözleri önünde yapılmaktadır. Banş Gücü, Meşru hükümete yardım etmek vazifesiyle Kıbrıs'a geldiğini u- nutmakta ve Türk tedhişçüe rini himaye etmektedir.
General Thimayya'nın Türklerin mütecaviz emelleri beslediğinin ve bu maksatla hazırlık yaptıklarının farkında olmadığı iddia edilemez. Belki de General Thi- mayya, çarpışma çıkmasını önlemek gibi bir düşünceyle Türklerin hareketlerine göz yummaktadır. Fakat bu tehlikelidir. Çünkü Türkler gör dükleri müsamaha dolayısıy la cür’eti artırarak artık Ge naral Thimayya’nın da kont rol edemiyeceği kadar tehlikeli bir durum yaratabilirler. Bu itibarla General Thi- mavva’nın buraya nasıl bir vazifeyle geldiğiıü hatırlıya- rak icraatım ona göre ayarlaması lâzımdır. Türklerin tahkimatı derhal durdurulmalıdır. Bu ise tamamıyla General Thimayya’ya düşen bir vazifedir."ANKARA’DAKİ SİYASİ DURUM
Ankara’da İnönü Hüküme tinin bir düşüş olarak göste rilen istifasından sonra mey dana gelen siyasi durum bu günkü Rum gazetelerinin yo rumlannda önemli yer işgâl etmektedir. Ağon gazetesi bu konudaki bir yazısında şun- lan yazmaktadır:
"Yeni Türk Hükümeti, kimler tarafından kurulursa kurulsun, Kıbrıs meselesindeki Türk politikasının değişeceğini sanmıyoruz. Hatta, yeni hükümetin daha sert bir tutum izlemesi muhtemeldir. Muhalefette iken, söylediklerini yapmış olmak için askeri bir harekâta geç mesi büe beklenebilir. Fakat şurası da unutulmamalıdır ki muhalefette iken söylenen ler çok defa iktidara gelince yapılmaz. Herşeye rağmen biz gelişmeleri yatandan izlemekteyiz, ve her ihti male karşı hazır vaziyetteyiz."
(BAYRAK)“KIBRIS TÜRK
m ü c a h id in in s e s i*SABAH YAYINI:
0636 istiklâl Marşı - Mücahid ler Marşı, 06.59 Açılış ve program, 07.00 Halk Tür küle ri ve oyun havalan, 07.15 Haberler, 07.30 Şarkılar, 08.00 Çeşitli müzik, 08.15 İngilizce haberler, 08.25 Danny Willi- ams’dan iki şarta, 08.30 Rum ca haberler, 08.45 Kapanış.
ÖĞLE YAYINI:11.59 Açılış ve program, 12 00 Aylâ Büyükataman’dan şantalar, 12.15 Türk basınından yankılar, 12.30 ülkeden Ülkeye, 12.45 Çeşitli halk tür küleri, 13.15 Haberler ve yorum, 13.30 Zeki Müren söylü yor, 13.45 İngilizce haberler ve yorum, 14.00 Pat Boone’- dan şarkılar, 14.15 Rumca ha berler, 14.30 Kapanış.
AKŞAM YAYINI:17.29 Açılış ve program. 17.30 Batılı Sanatkârlar Geçidi, 18. 00 Dilek Kutusu: Türk müziği18.30 Haberler ve yorum, 18. 45 Geçmişte bugün, 18.50 Marşlar, 19.00 Nezahat Bay- ram’dan türküler, 19.30 Soh bet saati, 19.35 Beraber ve so lo şarkılar, 20.00 Kahraman Türk Kadınlan, 20.15 Kadın Sanatkârlardan birer şarkı,20.30 İngilizce haberler, 20.45 Bir Yıldız: Connie Francis, 21.00 Rumca haberler, 21.15 Mücahidler Marşı - İstiklâl marşı, 21.18 Kapanış.
LEFKE SANCAK RADYOSU Kısa dalga 38 Metre 7890 k/o ÖĞLEDEN EVVEL09.58 Açılış ve program, 10. 00 Çeşitli Türk müziği, 10.15 Haberler ve yorum, 10.30 Es ki Kahramanlar, 10.45 Marş lar, 11.00 İngilizce haberler, 11.15 Chris Barber’den Caz melodüeri, 11.30 Rumca har berler, 11.45 Esen Altan söylüyor, 11.55 Basın-yayın, 12.00 Kapanış.ÖĞLEDEN SONRA:14.58 Açılış ve program, 15.00 Karışık türküler, 15.15 Haber ler ve yorum, 15.30 Cepheler den yankılar, 16.00 İngilizce haberler, 16.15 Gençlerin saati, 16.30 Rumca haberler, 16. 45 İsmet Nedim söylüyor, 16. 55 Kısa haberler, 17.00 Kapanış.
------------- --- - .......... SAYFA: 5
LARNAKADA TÜRK TAHKİMATI
Ağon gazetesi, Lâmaka mu habirine atfen şu haberi vermektedir:
Geçen Pazar gecesi, bütün gece Lâmaka'nın Türk semtinde bir kaynaşma hüküm sürmekteydi. Lâmaka- da Türklerin yeni tahkimat vnptıklan anlaşümak tadır. Lâmaka'daki İsveç askerleri nin de büyük faaliyet içinde olduklan görülmektedir." TÜRKLER. TELEFON TELLERİNİ KESTİLER
Solcu Haravgi gazetesi, Lâmaka muhabirine atfen, şu haberi vermektedir:
"Türk tedhişçileri olduğuna inanılan meçhûl şahıs, veya şahıslar, Lefkoşa-Lima- sol telefon hattmı kesmişlerdir. Hat. 25 Ue 26. miller ara smda ve Türk köyü Köfün- ve’den 500-600 yarda mesafedeki bir yerde kesilmiştir.”
DOĞAN IN SESİ LARNAKA (ORTA DALGA 250 METRE)
SABAH YAYINI:08.57 İstiklâl Marşı, 09.00 Marşlar, 09.10 Katerina Va- lente ile 10 dakika, 09.20 Solistlerden birer şarta, 09.50 Oyun havalan, 10.00 Hafif mü zik, 10.15 Ahmet Sezgin’den türküler, 10.30 Haberler, 10. 45 Neş’e Çan’dan şarkılar, 11. 00 Kapanıp.
ÖĞLE SONU YAYINI:14.58 Açılış ve program, 1500 Zeki Milren ve Safiye Ay- lâ’dan şarkılar, 15.30 Çeşitli melodUer, 16.00 Türküler, 16. 15 Haberler ve yorum, 16.30 Kanşık şarkılar, 16.45 Türkçe dans şarkılan, 17.00 Kapa niş,
AKŞAM YAYINI:17.58 Açılış ve program, 18.00 Hafif Müzik, 18.15 Rumca haberler, 18.30 Melodi ve Ritm, 18.45 İngilizce haberler ve yorum, 19.00 Aralık, 19.28 Açılış ve program, 19.30 Hel mut Zacharias Orkestrası, 19. 45 Çocuk Saati, 20.00 Türküler, 20.15 Haberler ve yorum20.30 Geçmişte bugün, 20.35 Dinleyici istekleri, 21.00 Tef rika saati, 21.10 Gençler içfn müzik, 21.30 İstiklâl marşı ve kapanış.
MAGUSA "cAMBULAT RADYOSU
(Kısa dalga 24 Metre) ÇARŞAMBA PROGRAMI
SABAH YAYINI:06.55 Açılış ve program, 07.00 Sabah melodUeri, 07.15 Türkçe haberler. 07.25 Şarkılar, 07.45 Türküler, 08.00 Ka panış.
ÖĞLE YAYINI:13.25 Açılış ve program, 13. 30 Şarkılar, 13.50 Reklâmlar geçidi, 14.00 Haberler, 14.10 Türküler, 14.30 Akşam prag- ramı ve kapanış.
AKŞAM YAYINI:17.55 Açılış ve program, 18. Türküler, 18.30 Bir roman tefrika ediyoruz, 19.00 Rumca program, 19.15 İngilizce program, 19.30 Türkçe haberler, 19.40 yorum, 19.45 Şarkılar, 20.00 Kapanış.
SAYFA : S -----------------------
T an km Devrilmesi Sonunda Uç Türk Askeri Şehit Oldu
EDREMİT:
Anavatanın Ilıca Tank Ta buruna ait bir tank, üıca-Ak kale yolu Üzerindeki bir köp rüden aşağıya yuvarlanmış ve tankın dört kişilik mUret tebstından uçu derhal şehit olmuştur. Yohın yağışlar dolayısıyle kaygan bir hale gelmesi kazaya sebeb olmuş. süratle yol alan tankın dereye takla atarak yuvarlan ması neticesinde benzin deposu ateş almıştır. Kaza so nunda tankın içinde bulunan erlerden ikisi ile bir assubay başçavuş şehit olmuştur Tankta bulunan teğmen, koma halinde hastahaneye kaldırılmıştır
»«—........ ..........*..................mı «« m ■ ■ ı A n 1 ' - --
Serdarlı, Ergenekon vt Ciinıtt Bölgelerindeki Dnnnnmı Gergin Olduğu Bildiriliyor:
Yunan Askerleri, Türk Çobanlara D u m —Dum Kurşunları AtıyorlarLefke mıntakasmda yeni barikatlar ve mevziler kuruldu
SADİ KOÇAŞ İSTİFA ETTİ
ANKARA:Türkiye Radyolarının bil
dirdiklerine Köre. Konten jan Senatörü Sadi Koçaş Cumhurbaşkanlığı Konten jan Senatörleri Grup Baş kanlığından İstifa etmiştir. Koçaş in istifasındaki nedenler açıklanmamıştır. Cum huri yet Senatosunun dünkü toplantısında Koçaş'ın istifası okunmuş ve durum üye lere duyurulmuştur.
İÇKİ HİCRETİN DÖRDÜNCÜ YILINDA HARAM EDİLDİ ( t’çüncü sayfadan kalan)
HİCRETİN DÖRDÜNCÜ YIL OLAYLARI
1 — İçkinin haram edil- meal: Resulüekrem Mekke' de iken içki m tkbahtı. Ve IslAmlaTdan içenler vardı. Hatta “Hurma ve Özümden içki ve r«k edinirsiniz" mea tinde bir Hyet d« vardı.
(Devamı var)
MagBSOjlTirmen ve Ergenekon köy
lerl arasında kamp kurmuş olan Yunan askerleri, Türk, lere karşı açtıkları tahrik kampanyasına aralıksız ola rak devam etmektedirler.. Son haberlere göre Mağusa kazasına bağlı bu iki köy arasında üslendirilmiş bulu nan Yunan askerleri, otlak larında sürülerini otlatan Türk çobanlara dum dum kurşunlan ve ateş açmakta dırlar. Serdarlı, eski ismiy ie Çatozlu, Ergnekon'lu ve Gömeçli Türk çobanlar, geçen gün bu askerler tara fmdan, Rum bölgesine girdikleri' bahanesi ile kurşun yağmuruna tutulmuşlardır.. Oysa Türk çobanlar, sürüle lertni Türklere ait otlaklar da otlatmakta İdiler. Kendi ler İne dum-dum kurşunları ile ateş edildiğini gören Türk çobanlar sürülerini orada bırakarak kaçmak mecburiyetinde kalmışlar dır. Rumlar tarafından atı lan dumdum kurşunları, Ergenekon köyünün içine kadar düşmüştür Haber verildiğine göre bu bölgede şimdi Birleşmiş Milletler askerleri bulundurulmakta Ve bunlar oralarda devamlı olarak devriye gezmektedir ler. Rum ve Yunan askerle rlnin devamlı tahrikleri yü ¿ünden bu bölgede havanın son derece gergin olduğu bildirilmektedir.
Bu arada Rumların diğer alanlardaki tahrikleri de devam etmektedir. Sözde Rum polisleri 11e Milli Mu hafızlar, Lefke mıntakasm dakl yollarda'kurdukları ye
ni "yol barikatlarında Türk yolcuları uzun Ve onur kırıcı araştırmalara tabi tutmakta, onlara Türklüğü miizü tahkir edercesine mu amelede bulunmaktadırlar. Biri Pendaya ve Gaziveren arasındaki Doğancı köyü yol kavşağında, diğeri ise Ksero-Lefke Yolu üzerinde olan bu yeni Rum barikat larında, şimdiye kadar hiç bir Birleşmiş Milletler müşa hidi görülmemiştir. Rumların keyfi hareketleri, Lefke mmtakasmdaki havayı elek triklendirmektedir. Bu ara. da iyi haber alan kaynaklardan öğrenildiğine göre, Makariosun Millî Muhafız- ları,, Gaziveren dolayların da yeni müstahkem mevzi ler kurmuşlardır. Haberde ilâve edildiğine göre, köylü ler arasıncia panik yaratmak maksadı ile Rum askerleri her sabah bu mev- zilerden köye ateş açmakta dırlar. Rumlann atışları yü zünden Türk köylüleri köyden dışarıya çıkama maktadırlar.
Diğer yandan Balıkesir,
eski ismiyle Balikitre köyündeki Türk emlâki, çapul cu rumlartarafından kasten tahrip ve talan edilmiştir. Köydeki Türk evleri ile çobanlara ait ağılların yer le bir edildikleri bildiril - mektedir. Bu köydeki Türk sakinleri. Kanlı Noelden sonra, Rumlann tehdit ve tazyiklerine dayanamıya rak daha salim Türk köyle rine göç etmek zorunda kal mışlardı. Bu arada Rum tahribatı Omorfo bölgesini
de kasıp-ka vurmaktadır. Rum çapulcular, Omorfo bölgesinde bulunan Türk bahçe ve tarlalarının top - raklarını, kamyon kamyon kendi bahçelerine aktar maktadırlar. Türk bahçelerindeki verimli toprakların ekskavatörlerle kazılıp kam yonlarla Rum bahçe ve tar lalarına taşınmakta olduğu tesbit edilmiştir. Bu suretle Rumlar, Türklere ait bahçe ve tarlaları verimsiz hale getirmek çabasındadırlar.
Moskova, Radyosu, Vietnam’ daki savaşın bütün dünyaya
yayılabileceğini bildirdi
“ KİBRİSİN sRadyosunu] Olduğum Oj
istediler
Dün Gazimi dört Türk yolca vol barikatındı ■ uhkonmuşlar « va tabi tutuldatt fmda polis flB miş 7 Rum tuS kir ve tehdit ti Ahtromerit 8® iki saatten fazla < tırma esnasmd*,
ı rımızı sorguy» |1 lan Sözde Rum 1 den birisi, ‘HM radyosunun jtf olmadığını ö|r® miş. Türklerdo cevap alınca da 1 rek onlara hain tehditler savuna lerin yollara» fa u rine izin TOrilma Sözde Rum Potta teki bir küfeden portakal almışta*
Moskova:.doskova radyosu dün s*,
oahki yayınında, Amerikan uçaklarının Kuzey Viet - nam'ı bombalamaya devam etmesinin bir dünya savaşma sebeb olabileceğini
İIIIHIIIMHIlItlIHIIMIMMIltmillllllllMIIIIIIHIIIIIIIIIIHIIHmimMIlllllllHIIIHIIIIIII
Otomobil Fabrikasının Temeli İzmirde Atıldı
Londra BBC Radyosu’nun dün akşam verdiği bir habe re göre. Ingiltere’nin “Bri- tish Motor Corporation'’ Fabrikası Türkiye’de îzmir- de inşasına başlanan otomo bil fabrikasında Türk çarşısı için Ingiliz otomobilleri imâl edecektir. Radyo devamla, dünyanın en modem
otomobüleri arasında yer alacak olan bu otomobillerin ilk partisi yaz ortalarında piyasaya arzedilmiş olacaktır. Çalışmalar tamamlandığı zaman ise fabrikanın bir senede piyasaya 13,000 otomobil, kamyon ve traktör sevkedeceği gelen haberlere eklenmektedir.
iddia etmiştir. Böyle bir sa vaşın tek sorumlusunun Amerika olacağını belirten Moskova radyosu Kuzey Vietnamdaki ateşîn komşu ülkelere ve kolaylıkla bü • tün dünyaya yayılabileceğini ileri sürmüştür. Mosko va radyosu ayrıca Büyük Okyanustaki Amerikan Yedinci Filosunun Hindi —Ç-i m kıyılarında toplandığını açıklamıştır.
Diğer taraftan Güney VI etnamlı bir sözcü, Danant yakınlarında bir köyde askerlerle halk arasında vukua gelen bir çatışmada 15 köylünün öldUğünü açık lamıştır. Saygon'dan gelen haberlerde İse, bu çarpışma da ölenlerin sayısının 50'- nin üzerinde olduğu bildirilmektedir.
MNNNHH
CEVABI MESAJ GONDB
um
Birleşmiş UiMt deki Birleşik Arap C yeti temsilcisi hammed Aw«d E Cumhurbaşkan İta F. Kuçüklin Ramı mı münasebettjfe I) gönderdiği mesaja s cıvabi mesajı jfe tir:
Ramazan Bayım srbetivle izhar (t® ğunuz iyi temwW mütehassıs uidım I ııasebetle ekstti** mukabele in iyi I® mi ve samimi teşttt mi sunanın.”_ _ ...................... ..................... M............................ .......................
SUAT HAYRi ÜRGÜPLÜ BAŞBAKANLIĞA ATAI(Birinci savladan kalan) Hayri Ürgüplü Galatasaray bekleyen gazetecilerin çe-
ÜRGÜPLÜ. GÜRSEL Lisesini bitirdikten sonra şiüi sorularını cevaplandır- CLE GÖRÜŞTÜ 1926 yılında İstanbul Hu- mış, "Çankoyaya neden
Cumhurbaşkanı Cemal kuk Fakültesinden mezun davet edildiniz?" şeklinde.Gürsel, Kayseri Bağımsı* olmuştur. Urgülplü, 1929— kl bir suale şu karşüığı Senatörü Suat Hayri tir 1932 yıllan arasında Istan- vermiştir:*' Cumhurbaşkanı güplû'ye yeni hükümeti ^ui Bır tıci Ticaret Mahke- üe daima görüşürüm De • kurma görevini vermeden meşinde yargıçlık yapmış vamlı temastayız. Üzerim- evvel 4 muhalefet partisi 1932-1939 y,Uan arasında de henüz ağu mesuliyet ilden lyle Çankayada goriış Emekli Sandığı Danışman taşıyorum." İnönü "Taraf, müştür. Muhalefet Partileri Avukatlığında bulunmuş- m* Başbakan fikrini uygun
i tur’ *9® ylhnda Kaysıri - buluyor musunuz" şeklinde sindan öne* Mediate yetk*1* den millet vekili seçilen Su ki bir soruya da şu karşılıorganları ile görüşmüşler >t H#yrt trgüplü. Yeni dev ğı vermiştir: Hiçbirşey di.ve aralarında ikili temas- re Büyük Millet Meclisinde yemem. Bunu Cumhurbas-lar yaparak Suat Hayri Lr- ylne Kayseri Milletvekili kam takdir aier Her tertipgüplünttn Başbakan olması 0,arak yerini muhafaza et iyi bir sonuç verebilir"konusunda anlaşmaya var- mls 1943—1946 yıllan ara „ „ ------- arzettünmıhlardır. Çankayadaki top SIncL Gümrük ve Tekel Ba SAT1RTA GÖRÜŞME « ile temasa
kanlığı yapmıştır. 1950 Çankaya’dan ayrıldıktan ÎÎ!Î?h meseleler hafcHayri Lrgüplü «e » W « yılında tekrar Kayseri Mil sonra doğruca Başbakanlığa T , r âtisinde bulun,davet edilmiş ve Cumhur- ıetvekili olan Ürgüplü, eiden İnönü, orada Dr. Ke- Yann (bugün) saat inbaşkanı Cemal Gürsel ken- 1952 yüında Bonn Büyük- Saüfı kabul ederek ken Mda tekrar toplan ıl ™dişini kabul ederek Başkan eiçiuguıe atanmış, 1955 isiyle 15 dakika siiren bir II?esafe almaya eav-ret •!< la bir süre görüşmüştür. Bu yUmda Londra 1957 yılın- görüşme yapmıştır. İnönü ?“ * Mfi9küleri M naü ı!?
---- I İÜ ^ Washington. I960 da sonra saat 12.15’de Ba.«! leA M**!® dnygusnX ^.......... .......... uhyeUeri daiml i - mes-
m vu suıc §vıo^uıu ıugörüşmeden sonra da Ur
r ; : : |nun »***>M**nnirö da yap «»barken ga^l.ÜriÖplwü- 19« Eki C^tll sorulan ^ - “ÜMİT VERtcrmine kadar bu görevde D«nirel,mistir. Fvlı 1/« ki. -- zelecilprp çimi— . *** bakan— *"1 — nayn Ürgüplü, bas- , 1 luırşııaşmıştır. Demirel. ga-1 bakan yardımcılıklarına kim________________________ _mıne naaar bu görevdelMtecüere şvuümi söylemiş-İlerin getirileceği konusun•t Hayri UrgOplu -\ kalmıştır. Evli ve bir ÇOcullır. ‘ MusUkil bir BaştokanI daki sorulara Vo—
olan Başbakan İn i başkanlığmda bir koalisyon l —____“ — - nem« 1 hükümeti k” - 1—şu açıklamayı yaprn^trr^|gîlizce. FransuPİ ^Alm an bir ^ ¿ r a k a rşü n’T « b d iım ıu » H«hangi Ca bilmektedir. hükümeti kurulması Uhak- rtm'ı «.unian da yann it!"---- * ---- -------------- T». Ş kuk etmiştir » - - . Wn) »n-a— -,dn" ,K-btr ıiyaat gruba yaran. Dort Parti, roesulir* ü deruhta atisek sorunda-ita“
OBCÜPLinfÜR»rroGRAnsı
Saat Hayri Ürgüplü, 1903 yılında Şam'da dünyaya gelmiştir. Ürgüp ilçesinin tanınmış bir ailesine men- «uptur.. Şeyhülislâm Hayri Efendinin oğlu olan Suat
»»tu*..» yapmıştır. İnönü,
s;* şaasnfflfakurmak ;çin görevlendirildi tur. Ayni yıl emekliye ay. ^^'daki evine gitmiştir tarak venece«n,i a tu’W nl»n Suat Hayri Ürgüplü DEMIREL’IN DEMFrt "e‘ irdim. kanaat
L961 seçimlerinde Adalet ^ğer taraftan Üririınlü’ temaslardan soml HEîînkü)rür^l listesin^n Kayseri ^ başbakan adayı E k ü*9 baha‘ venntffSLiderlerin Başkan Gürsel Bağımsız Senatörü seçilmiş tesbit edilmesinden bulacağmı ” “nkanın
' t r ' Z n Ur c umhuriyet Sen^osu Lideri SüleymlS D e ® dan önce Mecllate basın uun Hkbaşkanlığmı da yap Çankaya’dan çıkarken ea^mış olan UrglİDlü iqrt rv? te«lerin çeşitli c^„,ı—
IKOlfO- GÖRSELgörüşmesi
Diğer taraftan dün sabahCumhurbaşkanı Cemal Gür
^10 * da ismettoanftirtt Çankaya köşküne^ kendisi «e35 dakika suren bir görüşme yapmıştır. Saat 11.05*de Çankaya köşkünden ayn lan ismet İnönü, kendisini
“Ü M İTLE R
kuk ¿öşü r“ Bu vUtak- mutabık kald.k.. Kah0nUdaRfin içinde bem ou S fto »“0
UT <?öre O ı S f di“ Wl« liö-
ieiet Partileri^LW1“ Muha
h u r b e ^ ^ ^ d a c ^kadar (ÇörüşmUştt^1® Saat
__ verö*»unlan da yann (bu- 5ün) görüşeceğiz” demiştir, “bugünkü (dünkü) görüşme leriniz ünnt verici olmuş mu öur?” şeklindeki bir soruya da, “t'mit vericidir" cevabı- m vermekle yetinmiştir.
BİR tKt GÜN İÇİNDE SONUÇ
Basım kamu oyunu Jıazır- (ayacak kuvvet olarak nitele yen, 62 yaşındaki Suat Hayri Ürgüplü, gazetecilere hitaben, “Sizin de yardımları
nızı istiyorum” demiş "Bir iki gün içinde sonuç alınırmı?” sorusuna "inşallah'' dİ ye karşılık vermiştir.
BUGÜNKÜ TOPLANTIDördüncü Koalisyon Hü
kûmetinin bir an evvel kurulup ilâm için bugün Başbakan adayı Suat Hayri Ürgüp lü’niin riyasetinde dört par ti lideri bir toplantı yapacak tır.. Bu toplantıda kabinede ki koltuklann partiler ara - sında taksimi mevzuu ele alınıp prensipler kararlaştın lacaktır. inanılır kaynaklardan elde edilen bilgiye göre, içişleri, ulaştırma ve adalet bakanlıklanmn tarafsızlara verilmesi düşünülmektedir Dört partinin kabinedeki kol tuklan nasıl paylaşacaklan benliz kesin olarak belli değildir.. Fakat önemli olan, dört partinin de hlikûmet kurma mesuliyetine iştirakte kararlı olduktandır..
PARTİLERİN GÖRÜŞÜBu arada Adalet Partls
Genel Merkezinde mevcu olan genel kanaate göre, Ka bınedeki koltuklann taks minde şu esasm uygulanma sı istenmektedir: AP, mev cut bakanlıkların yansının bir fazlasını almalı, geri ka- jan yandan bir eksik sayıdaki bakanlıklar ise diğer par- jjler ve bağımsızlar arasında kuvvet muvazenesine göre wksim edilmeli •»—*—*—
can HUM Ekrem Ali- ^işünn^SîCfı1* girmemeyi^ r a r S İr" Pakat bu-îeçtiS ^ ^ n d ed ir .. Vaz
Werin uZrt»^!IL?i5er par‘kan Yarriırv, 811)1 Başba- ar*mcısı olacaktı“
C.KMPTfUf KA»Ote j'andan C0
nede koltuklann*? nıesi, yarısınm Uf tek diğer yansnffl® tiler arasında pfl* görüşünü ileri aü® CKMP'j’e göre, ejff_ ğımsızlann da melerini arzu ■'i sayıda koltuj^ trnfnnından *r verebilir. MP be®1* da kesin bir tef81' değildir.. Fakat » kim olan fikir,#» hık. eşit koltuk t
KIBRISDIIRP ,
Ankaraürgllpltt’B t e f Svı nlarak^onra Hükûme® | nı¡sunda en o?1?* nln katedildiP»?: arasında balca^-
'mi konusunda ^ 'nsmava varılaMÇ 1 i rt mektedir^- *Ankara Türkivede bine d eğ işik «^ nin Kıbns Po hangi bir raktır..Türk Millet«"®^- vasına sırt gjf tini göstereffl*^| kara siyası teşkil olunartkj r met bir seçin? ^ ması ha-sebi leşini 1965 halletmek 1 larını seferber şu hususu n»"i
¡mak gerekir fi kurmak »T dört muhale«"' ne kadar Kıbnsdavranmak!»lerdi..