ISSN: 1303-9784 - TDB

45
ISSN: 1303-9784

Transcript of ISSN: 1303-9784 - TDB

Page 1: ISSN: 1303-9784 - TDB

ISSN: 1303-9784

Page 2: ISSN: 1303-9784 - TDB

‹letiflim için:Halaskargazi Cad. Uzay Apt. No:53 Kat:5 Harbiye / 80200 ‹stanbulTel: 0212 219 66 45 - 230 29 07 Fax: 0212. 232 05 60 www.istanbul.2005.com

Page 3: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 8

26

‹Ç‹NDEK‹LER10

4244

4866

Kamuoyunda uzun bir süredir tart›fl›lan Aile Hekimli¤iyleilgili yasa 24 Kas›m 2004 günü TBMM’de kabul edildi.Yasan›n 7. maddesi A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Hizmetlerinin debelirlenecek pilot illerde kapsama al›nmas›n› öngörüyor.

Kimi Avrupa ülkelerinde meslektafllar›m›z zaman zaman diplomadenkli¤iyle ilgili sorunlar yafl›yor. 1992 y›l›ndan beri Almanya’dayaflayan meslektafl›m›z fiebnem Ahunbay Philippsen Türkiye’deald›¤› diflhekimi diplomas›n› orada kabul ettirmek için sürdürdü¤üçabalar› ve sonuçta kazand›¤› mücadeleyi dergimize anlatt›.

A¤›z difl sa¤l›¤› hizmetleri aile hekimli¤i kapsam›nda

Almanya’da diploma denkli¤i mücadelesi

Diflhekimi ve Atlas Dergisi foto¤rafç›s› Hakan Öge Mardek ad›n›verdi¤i teknesiyle tek bafl›na ç›kt›¤› dünya turunda önemli bir etab›geride b›rakt›. Türkiye k›y›lar›ndan May›s ay›nda ayr›lan Öge,Aral›k ay› bafl›nda Kanarya adalar›ndan ayr›ld›ktan 19 gün sonraKaraiblerdeki Martinik adas›na ulaflt›.

Hakan Öge Atlantik’i geçti

Filistin halk›n›n sembolü Yaser Arafat 11 Kas›m 2004’te öldü.Arafat’›n ölümü, Irak’ta ABD iflgaline karfl› direniflin artt›¤› gün-lerde Orta Do¤u’daki bilinmezlikleri art›rd›. Türkiye’de konuya enhakim isimlerden araflt›rmac›-yazar Faik Bulut’a hem sorununkökenini hem de Arafat’tan sonraki olas› geliflmeleri sorduk.

Türk Diflhekimleri Birli¤i’nin kuruluflundan bugüne kadar herdüzeyde meslek örgütü çal›flmalar›n›n içinde özveriliçal›flmalar›yla yer alan, son olarak 2000-2002 döneminde MerkezYönetim Kurulu üyesi olarak görev yapan Hüseyin Elmac›’y› 4Kas›m günü kaybettik.

Türk Diflhekimleri Birli¤i 10. Ola¤an Genel Kurulu 5-6-7 Kas›m 2004tarihlerinde gerçeklefltirildi. Mesle¤in temel sorunlar›n›n tart›fl›l›pönümüzdeki döneme iliflkin at›lmas› gereken ad›mlar›n karar alt›naal›nd›¤› Genel Kurul’da yeni dönemde TDB organlar›nda görevyapacak isimler de belirlendi.

Hep birlikte, daha ileriye...

Hüseyin Elmac›’y› yitirdik

Arafat’›n bofllu¤u doldurabilir mi?

T D B D A r a l › k 2 0 0 4 8 5 . S a y › 1 7 . 0 0 0 a d e t b a s › l m › fl t › r . T D B ü y e l e r i n e ü c r e t s i z d i r . 2 a y d a b i r , y › l d a 6 s a y › y a y › m l a n › r .

TDBD / 85

Sahibi TDB Yönetim Kurulu Ad›na Genel BaflkanCelal Korkut Y›ld›r›mSorumlu Yaz› ‹flleri MüdürüGenel SekreterMurat ErsoyTDB Yay›n Kurulu SorumlusuTar›k ‹flmenGenel Yay›n YönetmeniTatyos BebekTDBD Bilimsel Dan›flma Kurulu TDB E¤itim Komisyonu’durYay›n Türü: Yayg›n süreli yay›nEditörHakan Sürmen Görsel Yönetmenfieref KartalReklam için baflvuruTel: (212) 327 84 41 (pbx)Fax: (212) 327 84 43Ofset Haz›rl›k StudioBas›m yeri Stil Matbaas›‹brahim Karao¤lano¤lu Cad. Yay›nc›larSok. No:5 ST‹L Binas› Seyrantepe, ‹stanbulBas›m tarihi Aral›k 2004Editoryal üretim ve yap›mNisan ‹letiflimCihannüma Mah. Salihefendi Sok. No:4/9 K:6 Mistafl ‹flhan› Befliktafl/‹stanbul [email protected]: 0212. 327 84 41 Fax: 0212. 327 84 43Yönetim Yeri ve Yaz›flma AdresiZiya Gökalp Caddesi No: 37/11Yeniflehir-ANKARATel: (312) 435 93 94Fax: (312) 430 29 59www.tdb.org.tre mail: [email protected]: 1303-9784

REKLAM ‹NDEKS‹ (Alfabetik)AKADEM‹K DENTAL ..................................... 57BASMACI D‹fi DEPOSU ................................ 33BENL‹O⁄LU ................................................... 25BRAUN .......................................................... 05CAN MED‹KAL .............................................. 06COLGATE ........................................Ön kapak içiDENTORAL .................................................... 69DENTOSAN ...............................................46-47DENTSAN ..................................................... 29DENTSPLY ..................................................... 54GARANT‹ BANKASI .......................................43GÜNEY D‹fi .............................................. 37-63GÜNEY D‹fi T‹CARET ............................... 23-50GÜLO⁄UZ D‹fi DEPOSU ................................ 71IDS 2005 ....................................................... 31‹PANA ..........................................Arka kapak içiL‹DER D‹fi ................................................. 38-39MUTLU SA⁄LIK .........................................14-15ORAL B .......................................................... 04RF SYSTEM ...............................................20-21SIGNAL ........................................... Arka kapakSENSODYNE ................................................. 61SEVENLER D‹fi DEPOSU................................ 73TOROS DENTAL ............................................ 65UN‹MED ........................................................ 033M ESPE ....................................................... 07

Page 4: ISSN: 1303-9784 - TDB

9 / TDBD

merhabaCelal K. Y›ld›r›mTDB Genel Baflkan›

ir y›l› daha geride b›rakt›k. Her alanda yo¤un ve s›-cak olaylar yafland›. 2004 y›l›; hem mesleki alan-da hem de di¤er alanlarda önemli de¤iflikliklerinyafland›¤› bir y›l oldu.

Halk›n a¤›z ve difl sa¤l›¤›na zarar veren sahte diflhekim-lerine karfl› ç›kar›lan yeni yasa ile önemli bir ad›m at›ld›.

Sa¤l›k hizmetlerinin ayr›lmaz bir parças› oldu¤u ifade e-dilen ama her düzenlemede sisteme ya zoraki al›nan yada d›flar›da b›rak›lan diflhekimli¤i hizmetleri bu kez ‘AileHekimli¤i Pilot Uygulamas›’ yasas› içerisinde yer ald›.

17 Aral›k’ta eksiklikleri ve s›k›nt›lar›yla birlikte ça¤dafl-laflman›n s›çrama tahtas› olan AB sürecinde önemli birkavflak geçildi. Müzakere sürecinin bafllamas› için tarihal›nd›. Bu süreçte Cumhuriyet tarihinde görülmeyen birh›zla T.C. yasalar›nda de¤ifliklikler yap›ld› ve bu sayedeevrensel hukuk kurallar›na biraz daha yak›nlaflt›k.

Yaflanan bu olumlu tabloya karfl›n olumsuzluklar› da ya-flad›k. Diflhekimlerinin giderek daha çok iflsiz kalmas›-na yol açan yeni diflhekimli¤i fakültelerinin kurulmas›nabu y›l da devam edildi.

Toplumsal kesimler aras›ndaki gelir da¤›l›m› dengesi gi-derek daha fazla bozuldu. Kay›t d›fl› ekonomi varl›¤›n›sürdürmeye devam ederken aralar›nda diflhekimlerininde oldu¤u birçok meslek grubu kamuoyunda "vergi ka-çakç›s›" olarak ilan edildi.

Siyasi yaflamda; günlük yaflamda oldu¤u gibi baflar› vebaflar›s›zl›klar›n, do¤ru ve yanl›fllar›n iç içe oldu¤u bir sü-reç yafland›, yaflanmaya devam edecek.

Baflar› ve do¤rular›n daha fazla olabilmesinin ya da da-

ha az hata yapman›n yolu farkl› düflünceleri karar süre-cine katmaktan geçiyor. Ya da flimdilerde siyasetçilerindillerinden düflürmedikleri ama bir yaflam tarz› olarakgörmeye de bir türlü yanaflmad›klar› ‘ortak akl›n’ kulla-n›m›ndan geçiyor.

Farkl› düflüncelerin bir arada olmas› ve birbirlerini etki-lemesi, farkl›l›klar›n bir zenginlik ve de¤iflimin dinami¤iolarak alg›lanmas› sözde de¤iflimden yana olanlar› ra-hats›z ediyor.

Bu düflünceye sahip olanlar›n siyaset yapma anlay›fl›karfl›tl›klar üzerine kurulu. Kendisini; kendi ilkeleri vedüflünceleri üzerinde tan›mlayamayan, varl›¤› karfl›tl›k ü-zerine kurulu bu siyaset yapma anlay›fl›n›n bir ç›kmaz ol-du¤u anlafl›lmal›.

Farkl› düflünceleri ve yaklafl›mlar› ayn›laflt›rmak ya dakarfl›t düflünceye sahip olanlarla bir arada olmay› yanl›flgörme yaklafl›m› de¤iflimden yana oldu¤unu söyleyip de-¤iflimin önünü t›kamaktan baflka bir fley de¤ildir.

Bu yaklafl›m yaflam› ak ya da kara olarak tan›mlamayabenziyor. Do¤an›n kendisi ve insano¤lunun yaratt›¤› kül-türel yaflam nas›l ki binlerce renk, ürün ve de¤erlerin birharman› ise sosyal ve siyasal yaflam da böyle olmak zo-rundad›r. Zorlama ile farkl›l›klar› yok etmeye çal›flmakherkesi ayn›laflt›rmak beyhude bir çabad›r. Bu anlay›flinsanl›k tarihinin sayfalar›nda ac›lar ile yerini ald›. Geç-miflini bilmeyen ya da hala geçmiflte yaflayanlar gelece-¤i kuramaz.

2005 y›l›n›n; mesleki, sosyal ve düflünsel yaflamda ye-ni ad›mlar›n at›ld›¤› ve kazan›mlar›n oldu¤u bir y›l olma-s› dile¤iyle nice y›llara.

B

De¤iflimi

istiyor muyuz?gerçekten

Page 5: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 10

Türk Diflhekimleri Birli¤i 10. Ola-¤an Genel Kurulu 5 Kas›m 2004günü Ankara Dedeman Ote-

li’nde bafllad›. Genel Baflkan Celal Y›ld›-r›m’›n konuflmas›yla bafllayan GenelKurul’a CHP Genel Baflkan› Deniz Bay-kal, AKP Mu¤la Milletvekili O. SeyfiTerzibafl›o¤lu, AKP Sakarya MilletvekiliSüleyman Gündüz, AKP Burdur Millet-vekili Bayram Özçelik, CHP ‹stanbulMilletvekili Halil Akyüz, TEB 2. Baflka-n›, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Hü-seyin Yeflil, Sa¤l›k Bakanl›¤› Tedavi Hiz-metleri Genel Müdür Yard›mc›s› YavuzYenidünya, Hacettepe Ü. Diflhekimli¤iFakültesi Dekan› Prof.Dr. Osman TahaKöseo¤lu, Ankara Ü. Diflhekimli¤i Fa-kültesi Dekan› Nejat Bora Sayan, Çal›fl-ma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› Müs-teflar Yard›mc›s› Mustafa Gür, AKP An-kara Milletvekili Remziye Öztoprak,SES Genel Baflkan› Hakk› ‹smail Tom-bul, D‹SS‹AD Ankara fiube Baflkan› Ke-mal Esti ve TDB’nin geçmifl dönem bafl-kanlar› Eser Cilasun ve Onur fiengünkat›ld›lar.Diflhekimli¤inin Türkiye’deki sorunla-r›n› ve yap›lmas› gerekenleri özetleyen

bir konuflma yapan Celal Y›ld›r›m, so-runlar›n kayna¤›nda karar alanlar›n ko-nuyla ilgili meslek örgütlerinin görüflle-rini dinlememesi ya da dinlese de dik-kate almamas›n›n yer ald›¤›n› ifade etti. Isparta Milletvekili Bayram Özçelik dekonuflmas›nda TBMM’de bulunan difl-hekimleri olarak diflhekimli¤ini ilgilen-diren konularda ellerinden geleni yap-t›klar›n› ve mesle¤in önünü açacak baz›yasal düzenlemelerin de hayata geçme-sini sa¤lad›klar›n› belirtti.

Baykal: Sa¤l›k Bakan› nerede?CHP Genel Baflkan› Deniz Baykal dakonuflmas›nda Türk Diflhekimleri Birli-¤i’nin öne sürdü¤ü tespitleri genel ola-rak destekledi¤ini belirtti. Önlenebilirhastal›klar olan a¤›z ve difl sa¤l›¤› so-runlar›n›n Türkiye’deki yayg›nl›¤›n›ngeliflmifl ülke düzeylerinin çok üzerindeoldu¤unu ifade eden Baykal, böyle birortamda düzenlenen TDB Genel Kuru-lu’na hükümetten kat›l›m olmamas›n›da düflündürücü olarak de¤erlendirdi. Baykal’›n konuflmas›n›n ard›ndan ko-nuklara teflekkür edildi. Konuklar›n ay-r›lmas›ndan sonra görüflmelere geçil-meden önce, Odalarda ve TDB’de yenidönemde görev almayan meslektafllar›-m›za Genel Baflkan Celal Y›ld›r›m tara-f›ndan birer plaket sunuldu.

Yitirdiklerimizi and›kGeçti¤imiz y›l yitirdi¤imiz Sakarya Difl-hekimleri Odas› Baflkan› N. Enver De-mirer’in plaketini çocuklar› teslim al›r-ken delegeler derin bir hüzne dald›lar. Daha sonra TDB Genel Sekreteri MuratErsoy 9. dönemde yap›lan ve yap›lmak-ta olan çal›flmalar› özetleyen bir konufl-

Türk Diflhekimleri Birli¤i 10. Ola¤an Genel Kurulu 5-7 Kas›m 2004 tarihlerinde Ankara’da topland›. TDB’nin önümüzdeki y›llarda izleyece¤i politikalar›n tart›fl›ld›¤› Genel Kurul’da TDB organlar›nda görevalacak isimler de seçildi.

TDB 10. Genel Kurulu 5-7 Kas›m 2004 tarihlerinde Ankara’da gerçeklefltirildi

Hep birlikte, daha ileriye

Page 6: ISSN: 1303-9784 - TDB

11 / TDBD

ma yapt›. Ersoy’un konuflmas›n›n ar-d›ndan Mali Raporlar ve Denetleme Ku-rulu raporlar› okundu. Divan Baflkan›Levent Özses, gündem üzerine konufl-malar› bafllatarak, delegelerin çeflitli ko-nulardaki fikir ve elefltirilerini sunmala-r›na olanak verdi.

Aile hekimli¤i de gündeme geldiTBMM bütçe komisyonu çal›flmalar› a-ras›nda salona gelen Mu¤la MilletvekiliO. Seyfi Terzibafl›o¤lu, haz›rlanmaktaolan sistemin içine diflhekimlerinin dene kadar yetersiz bulsalar da dahil ol-malar› gerekti¤ini aksi taktirde sistemind›fl›nda kal›nmas›n›n diflhekimlerininzarar›na olaca¤›n› ifade etti.Zaman zaman hararetlenen tart›flmala-r›n ard›ndan TDB Genel Sekreteri Mu-rat Ersoy yeniden söz alarak getirilen e-lefltirileri yan›tlad›. Elefltirilerin gerçek-çi olmad›¤›n› ve yürütülmesi gerekençabalara gerekli katk›y› göstermeden e-

lefltiri yap›lmas›n› do¤ru bulmad›¤›n›belirten Ersoy, TDB’nin çeflitli konular-daki eylemliliklerine odalar›n daha faz-la katk› sunmas› gerekti¤ini ifade etti.

32. Odam›z Kahramanmarafl olduGenel Kurul’da ayr›ca bugüne kadarGaziantep Diflhekimleri Odas›’na ba¤l›olan Kahramanmarafl ilinin, GaziantepD.O.’dan ayr›lmas›na ve Kahramanma-rafl Diflhekimleri Odas›’n›n kurulma-s›na karar verildi. Kahramanmarafl Difl-hekimleri Odas› TDB’ye ba¤l› 32. odaoldu.

Ülkemiz iki y›ld›r güçlü bir par-lamento deste¤ine sahip biriktidar taraf›ndan yönetilmek-

tedir. Sa¤l›kta Dönüflüm Program› gibiiddial› hedeflerle yola ç›kan ve bunusa¤l›k meslek birlikleri ve sivil toplumörgütleriyle iflbirli¤i içinde gerçekleflti-rece¤ini iddia eden hükümetin mesle-¤imizle ilgili olumlu ve olumsuz çal›fl-malar› olmufltur. Genel Kurulumuz kamunun, a¤›z vedifl sa¤l›¤› hizmeti sunan özel sa¤l›kkurum ve kurulufllar›ndan hizmet sa-t›n al›nmas› talebini bir kez daha yine-lemektedir. ‹ktidar›n bu konuda ka-rars›z ve çeliflkili uygulamalar içindeoldu¤u görülmektedir. Bu konudaTDB ile daha s›k› bir iflbirli¤i içine gi-rilmelidir. TDB bu konunun sonunakadar takipçisi olacakt›r.Toplumumuzun önemli sorunlar›n-dan biri olan a¤›z ve difl sa¤l›¤› sorun-lar›n›n, serbest çal›flan diflhekimleri-

nin de içinde oldu-¤u bir sa¤l›k sistemiyle çözümü do¤-rultusunda çal›flmalar›n h›zlanmas› veyayg›nlaflt›r›lmas› gerekmektedir. Kamuda çal›flan diflhekimlerinin özlükhaklar› ve çal›flma koflullar› daha uy-gun hale getirilmeli, mevcut uygula-madaki yanl›fll›klar giderilmelidir. Hü-kümet, koruyucu a¤›z ve difl sa¤l›¤›hizmetlerine daha fazla önem vermeli-dir. Yeni diflhekimli¤i fakülteleri aç›lma-mas› yönünde y›llard›r sürdürdü¤ü-müz mücadele dikkate al›nmal›d›r.Ülkemizin s›n›rl› olan kaynaklar›, varolan fakültelerin e¤itim kalitesinin art-t›r›lmas›na ayr›lmal›d›r. Diflhekimli¤ifakültelerinin kontenjanlar› diflhekim-li¤inde insan gücü planlamas› göz ö-nünde bulundurularak belirlenmeli-dir.Sa¤l›kta KDV oran› düflürülmeli, büt-çeden sa¤l›¤a ayr›lan pay art›r›lmal›-

d›r.Sözü geçen olumsuzluklar›n meslekörgütümüzle iflbirli¤i içerisine girerekçözülmesi gerekti¤i kan›s›nday›z. Bu arada geçen süreç içerisinde diflteknisyenli¤i e¤itimi ile ilgili iki bafll›-l›¤›n ortadan kald›r›lmas›, sahte diflhe-kimleriyle ilgili mücadele kapsam›ndahapis, para cezas› ve malzemelerine elkonmas› ile ilgili yasal düzenlemeler,bu dönemde at›lan olumlu ad›mlard›r. Son ABD baflkanl›k seçimini sald›rganpolitikalar› savunan Bush’un kazanm›flolmas›, Ortado¤u’da ve dünyada bar›-fl›n ve insan haklar›n›n gelece¤i yö-nündeki kayg›lar›m›z› artt›rmaktad›r.Ülkemiz, Ortado¤u ve dünyada politi-kalar›n› ‘yurtta ve dünyada bar›fl’ ilke-sine göre oluflturmal›d›r.Türk Diflhekimleri Birli¤i, ülkemizinve mesle¤imizin ayd›nl›k gelece¤i içinüstüne düflen görevleri yerine getirme-ye kararl›d›r.

Sonuç Bildirgesi:

Hükümet çeliflkili uygulamalar içerisinde

Page 7: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 12

Genel Kurul kararlar›ndan• Üye Aidatlar›Türk Diflhekimleri Birli¤i Kanunu’nun 18.maddesi gere¤ince;üye aidatlar›n›n;

a) A¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmeti sunulan özel sa¤l›k kurulufl-lar›nda çal›flan, sahibi veya orta¤› diflhekimleri için;1.Grup ‹llerde Asgari Muayene Ücretinin 5,5 kat›2.Grup ‹llerde Asgari Muayene Ücretinin 6 kat›3.Grup ‹llerde Asgari Muayene Ücretinin 6,5 kat›4.Grup ‹llerde Asgari Muayene Ücretinin 7 kat›5.Grup ‹llerde Asgari Muayene Ücretinin 7,5 kat›

b) Sadece kamuda çal›flan veya mesle¤ini icra etmeyendiflhekimleri için;1.Grup ‹llerde Asgari Muayene Ücretinin 3 kat›2.Grup ‹llerde Asgari Muayene Ücretinin 3 kat›3.Grup ‹llerde Asgari Muayene Ücretinin 3 kat›4.Grup ‹llerde Asgari Muayene Ücretinin 3 kat›5.Grup ‹llerde Asgari Muayene Ücretinin 3 kat›

c) A¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmeti sunulan özel sa¤l›k kurulu-flunda ilk kez çal›flmaya bafllayan, bu kuruluflun ilk defasahibi veya orta¤› olacak diflhekimleri için;Oda bölgesinde uygulanan asgari muayene ücretinin 3 kat› o-larak belirlenmesine,

• Kay›t ÜcretiKay›t ücretinin Oda bölgesinde uygulanan asgari muayeneücretinin 3 kat› olarak belirlenmesini,Odaya ilk kay›t tarihinde al›nacak aidat miktar›, y›ll›k aidat›n12’ye bölünüp kay›t tarihinden dönem sonuna kadar olan aysay›s›yla çarp›larak hesaplanmas›na,

• Aidatlar›n Ödeme fiekli Ve Zaman›a) Üye aidatlar›n›n ait olduklar› y›l›n Mart ay› sonuna kadarödenmesine,b) Üye aidatlar›n› ve Oda’ya her türlü borcunu zaman›nda ö-demeyen diflhekimlerinden Amme Alacaklar›n›n Tahsili Hak-k›nda Kanuna göre faizi ile birlikte tahsil edilmesine,

• Kahramanmarafl Diflhekimleri Odas›n›n Kurulmas› Gaziantep Diflhekimleri Odas›na ba¤l› Kahramanmarafl ilinin,Gaziantep Diflhekimleri Odas›ndan ayr›larak KahramanmaraflDiflhekimleri Odas›’n›n kurulmas›na, • Diflhekimlerinin Sa¤l›k E¤itimi Vermesine ‹liflkin Yö-nerge Haz›rlanmas›Diflhekimlerinin sa¤l›k e¤itimi vermesinde gereken kurallarailiflkin yönerge haz›rlay›p, yürürlü¤e koymas› için Merkez Yö-netim Kurulu’na yetki verilmesine,

• Diflhekimlerinin Yapacaklar› A¤›z Difl Sa¤l›¤› E¤itim Çal›flmalar›Merkez Yönetim Kurulu’nun diflhekimlerinin sa¤l›k e¤itimvermesinde gereken kurallara iliflkin yönerge haz›rlanmas› i-çin geçecek süreye kadar;"Diflhekimlerinin çal›flt›klar› muayenehane yada sa¤l›k kurumve kuruluflu d›fl›nda a¤›z ve difl sa¤l›¤› e¤itim çal›flmalar› ya-pacaklar› zaman en az bir hafta öncesinde ilgili Oda’dan izinalmak zorundad›rlar" karar›n›n al›nmas›na,

• Fatura Ve Serbest Meslek Makbuzlar›n›n OdalarcaOnaylanmas›Asgari Ücret Tarifesi alt›nda hizmet sunumunun önlenmesibak›m›ndan özellikle resmi kurumlara sunulacak fatura veserbest meslek makbuzlar›n›n Odalarca onaylanmas› için ka-rar al›nmas›na ve gerekli yasal düzenleme konusunda MerkezYönetim Kurulu’nun çal›flma yapmas›na,

• Türk Diflhekimleri Birli¤i Yard›mlaflma Fonu Kurulmas›Türk Diflhekimleri Birli¤i bünyesinde Yard›mlaflma Fonu ku-rulmas›na, fon gelirlerinin ba¤›fllardan ve Odalar›n aidat gelir-lerinden Birli¤e gönderilen birlik pay›n›n %20’sinden olufl-mas›na, fonun kullanma esaslar›n›n Birlik Merkez YönetimKurulu taraf›ndan düzenlenecek bir yönergeyle belirlenmesi-ne, fonda toplanan paran›n fonun amac› d›fl›nda kullan›lma-mas›na, karar verildi.

Genel Kurul’da Odalarda görev yapan meslektafllar›m›zdan yeni dönemde görev almayanlara TDB taraf›ndan teflekkür plaketiverildi.

Page 8: ISSN: 1303-9784 - TDB

13 / TDBD

Son iki y›lda gerçekten mesle¤imiz ad›naçok büyük kazan›mlar elde edildi. Geldi-¤imiz nokta çok önemli bir noktad›r. Bunoktada mutlaka geldi¤imiz yeri koruyupdaha ileriye gitmemiz gerekmektedir. Oyüzden TDB’nin flu andaki konumunu

daha güçlü bir flekilde muhafaza edip mesle¤imiz ad›na sa-vafllar› vermeye devam etmesi gerekmektedir. Gerçekten çok iyi bir Genel Kurul geçirdi¤imizi düflünüyo-rum. Mesle¤imiz ad›na konuflulan konular çok önemliydi.Tabii gergin ortamlar da oldu. Mutlaka olacakt›r. Sonuçta Ge-nel Kurul’da iki aday vard› ve bu iki aday da sonuç ne olursaolsun eminim ki yine TDB için savaflacaklard›r.

Son iki y›lda TDB MYK ile beraber odalarhemen hemen bütün çal›flmalar içindebulundu. Sa¤l›k Bakanl›¤›’na yönelik ol-sun di¤er kurumlarla ilgili olsun; tüzük,yönetmelik, yasa ve di¤er düzenlemelerleilgili bütün çal›flmalarda, birlikte yapabil-diklerimiz var ve tabii yapamad›klar›m›z

var. Yapamad›klar›m›z›n nedeni de bizlerin yeterli çal›flmam›flolmas› olabilir. Ama bunun d›fl›nda hem oda hem TDB olarakmeslektafllar›m›z için gerçekten özveriyle çal›flt›¤›m›za inan›-yorum. Genel Kurul’da tabii tart›flmalar olacakt›r. Ama baz› konular-da düzey biraz düfltü. Demokrasi asl›nda bir yaflam biçimi ol-mal›. Ben isterdim ki Genel Kurul’da bir öneri gelsin. Birbiri-nin eksi¤ini arama de¤il, gerçekten diflhekimli¤i mesle¤i içinneler yap›labiliri içeren önerilerin gelmesi gerekirdi. Ama be-nim gördü¤üm, bu tür bir öneri gelmedi. Denizli Diflhekim-leri Odas› olarak birçok fikrimiz vard›; bunlar› da burada ö-neri olarak s›ralad›k.

Mehmet Bayram ‹lkimen Denizli Diflhekimleri Odas› Baflkan›

O¤uz Y›lmazMersin Diflhekimleri Odas› Baflkan›

Onuncusunu yapt›¤›m›z Genel Kurulu-muz çok olumlu geçti. Gerek tart›flmalargerek gelece¤e dönük projelerin seslendi-rilmesi aç›s›ndan olumlu oldu¤unu düflü-nüyorum. Demokrasinin gere¤i mutlakaçok tepki olacak. Birli¤imizi daha üst

mevkilere tafl›yabilmek ad›na kim kazan›rsa kazans›n hiç ö-nemli de¤il mutlaka birlikte olup projelerimizi birlikte de¤er-lendirmemiz ve birlikte hayata geçirmemiz gerekecek. GenelKurulumuzda önümüzdeki sürecin TDB aç›s›ndan bir döne-meç olaca¤›na inan›yoruz. Ortada bulunan Genel Sa¤l›k Si-gortas› ve Aile Hekimli¤i kavramlar›n›n içerisinde yerimizi a-labilmemiz için güçlü ve dik durmam›z gerekiyor. Mutlakabirlik beraberlik ve dayan›flma içerisinde olmam›z gerekiyor.Yeni seçilecek yönetim kuruluna her zaman deste¤imizi vere-ce¤iz. Hay›rl› olmas›n› diliyorum.

Birol KarakayaKonya Diflhekimleri Odas› Baflkan›

Ülkemiz ve buna ba¤l› olarak mesle¤imizad›na gündemin çok s›k de¤iflti¤i bir dö-nemde 10. Genel Kurulumuzu tüm olum-suz bask›lara ra¤men baflar›yla tamamla-man›n mutlulu¤unu yafl›yoruz.Genel Kurulumuza 7 delegemizle birlikte

büyük bir sorumluluk ve heyecanla kat›l›m sa¤lad›k. TDB ve TDB Merkez Yönetim Kurulu bu karmafl›k ve zor dö-nemde büyük bir özveri ile çal›flarak birli¤imizi, Türkiye’ninen sayg›n kurumlar› aras›na baflar›yla getirdi¤ine inan›yorum.Bu süre içinde Birlik yöneticilerinin eksik ve yanl›fllar›n›n ol-mas› do¤al karfl›lanmal›d›r. Fakat Genel Kurul süresince Bir-lik yönetimine yöneltilen, hiçbir temele dayanmayan, birli¤i-mizi y›pratmaktan iler gidemeyen, haks›z ve k›r›c› elefltirileriyapan baz› oda yönetici ve delegeleri beni de derinden üz-müfltür. Bütün bu olumsuz çabalara ra¤men kurultay delegelerimizinsa¤duyulu katk›lar›ndan dolay› TDB 10. Genel Kurulu büyükbir baflar›yla tamamlam›flt›r. Birli¤imizi bugünlere tafl›yan ve son iki dönemdir temsil edenMYK üyelerine teflekkür ediyorum.Genel Kurul süresince büyük bir demokrasi ve dayan›flma ör-ne¤i gösteren oda baflkanlar› ve kurultay delegelerini içtenlik-le kutluyor, TDB’nin 10. Genel Kurulunda daha güçlü, dahaonurlu ç›kt›¤›na içtenlikle inan›yorum.

Nebil SeyfettinHatay Diflhekimleri Odas› Baflkan›

‹zlenimler... ‹zlenimler... ‹zlenimler... ‹zlenimler... ‹zlenimler... ‹zlenimler... ‹zlenimler...

TDB’nin çal›flmalar›n› baflar›l› buluyorum.Baz› arkadafllar serbest muayenehaneler-den hizmet al›m›n› sanki TDB engellemiflgibi konufluyor. Elefltirilen olayda Bütçeuygulama talimat›n›n bir buçuk kat› gibibir öneriye gidiyorlar. Bu da mevcut bi-

zim flu anki asgari fiyat tarifesinin üçte birine tekabül ediyor.fiimdi, bunun kabul edilmesi önerilebilir. Yaln›z ben isterdimki genel kurulda muhalif olan arkadafllar -zaten tek savun-duklar› tez bu baflka da bir konuda TDB yönetimine muhale-fetleri yok- bunu da rakamsal olarak keflke aç›klasalard›. Birörnek vereyim. Verilen rakamlara göre diflhekimine bir alt to-tal protezden 125 milyon kalacak. 125 milyona bugün protezyapan bir hekim var m›? Bu arkadafllar bu tezleri açmad›kla-r› için say›n delegelerin bu olaydan haberi yok. Keflke bu a-ç›klansayd›. Muhalefet eden arkadafllar›m›n da yapt›¤› tekmuhalefet konusu bu. Ben olgun insanlardan biraz daha yap›c› davranmalar›n› isti-yordum. Biraz böyle bulundu¤u yafl, bulundu¤u konum yö-neticilik misyonuna uymayan birkaç küçük hareket oldu. ‹n-sanlar da onu yad›rgad›lar ama bu bizim ülkemizin gerçe¤i-dir. Nitekim en günceli, ‹nsan Haklar› Dan›flma Kurulu Bafl-kan›’na yap›lan hareket. Neyse bizde öyle düzeysizlik olmad›.Karfl›l›kl› at›flmalar oldu. Bence bu da normal art›k. SonuçtaGenel Kurul olumlu geçti. Yeni oluflacak TDB yönetimini deherkes destekleyece¤ini deklare etti. Bence olumlu geliflmelerbunlar.

Muzaffer SaruhanDiyarbak›r Diflhekimleri Odas› Baflkan›

Page 9: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 16

TDB Merkez Yönetim, Yüksek Disiplin ve Denetleme kurullar›

1956 y›l›nda Trabzon’da do¤du. ‹stanbul Üni-versitesi Diflhekimli¤i Fakültesi’nden 1979’damezun oldu. 1984-1986 y›llar›nda Türk Difl Ta-bipleri Cemiyeti’nde Sayman, 1986-1990 y›llar›aras›nda iki dönem ‹stanbul Diflhekimleri Odas›Genel Sekreteri, 1990-1992 y›llar› aras›nda Bafl-

kan, 1992-1994 döneminde Türk DiflhekimleriBirli¤i Baflkan Vekili, 1994-2000 ve 2002-2004y›llar› aras›nda da dört dönem Türk Diflhekimle-ri Birli¤i Genel Baflkan› olarak görev yapt›. Evlive iki çocuk babas› olan Celal Y›ld›r›m, halen ‹s-tanbul’da serbest diflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Celal Y›ld›r›mTDB Genel Baflkan›

1950 y›l›nda Polatl›’da do¤du. Niflantafl› Diflhe-kimli¤i Yüksekokulu’ndan 1975’te mezun oldu.1984-1986 döneminde Türk Difl Tabipleri Ce-miyeti Yönetim Kurulu’nda görev ald›. 1992-1994 döneminde ‹DO Baflkan Vekili, 1994-1996döneminde ‹DO Disiplin Kurulu Baflkan›, 1998-

2002 y›llar› aras›nda ‹stanbul Diflhekimleri Oda-s› Baflkan›, 2002-2004 y›llar› aras›nda Türk Difl-hekimleri Birli¤i Baflkan Vekili olarak görev yap-t›. Evli olan Taner Yücel, halen ‹.Ü. Diflhekimli¤iFakültesi Konservatif Difl Tedavisi Anabilim Da-l›’nda ö¤retim üyeli¤i görevini sürdürmektedir.

Prof.Dr. Taner YücelTDB Genel Baflkan Vekili

1957 y›l›nda Gelibolu’da do¤du. ‹stanbul Üni-versitesi Diflhekimli¤i Fakültesi’nden 1980’demezun oldu. 1988-1990 y›llar› aras›nda ‹stanbulDiflhekimleri Odas› Denetleme Kurulu Baflkan›,1990-1994 y›llar› aras›nda iki dönem Yönetim

Kurulu Üyesi, 1994-2000 ve 2002-2004 y›llar›aras›nda dört dönem Türk Diflhekimleri Birli¤iGenel Sekreteri olarak görev yapt›. Evli ve iki ço-cuk babas› olan Murat Ersoy, halen ‹stanbul’daserbest diflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Murat ErsoyTDB Genel Sekreteri

1964’te Ankara’da do¤du. Ankara ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’nden 1987’de mezun ol-du. Ankara Diflhekimleri Odas› komisyonlar›ndagörev ald› ve ilçe temsilcili¤i yapt›. 1998-2000y›llar› aras›nda Ankara Diflhekimleri Odas› Say-

man›, 2000-2002 y›llar› aras›nda Denetleme Ku-rulu Baflkan›, 2002-2004 y›llar› aras›nda da TDBGenel Sayman› olarak görev yapt›. Evli ve 2 ço-cuk babas› olan Mustafa Kemal Tafl, halen Anka-ra’da serbest diflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Mustafa Kemal TaflTDB Genel Sayman›

1956’da ‹stanbul’da do¤du. Ankara ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’nden 1981’de mezun ol-du. 1996-1998 y›llar› aras›nda TDB Merkez Yö-netim Kurulu Üyesi, 1998-2000 y›llar› aras›ndaTDB Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, 2000-2002y›llar› aras›nda Ankara Diflhekimleri Odas› Bafl-

kan Vekili, 2002-2004 y›llar› aras›nda AnkaraDiflhekimleri Odas› Baflkan› olarak görev yapt›.Evli ve 2 çocuk babas› olan Murat Akkaya halenAnkara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Peri-odontoloji Anabilim Dal›’nda Prof.Dr. ünvan› ileö¤retim üyesi olarak görev yapmaktad›r.

Prof.Dr. Murat AkkayaTDB MYK Üyesi

10. Dönem TDB Merkez Yönetim Kurulu

Page 10: ISSN: 1303-9784 - TDB

17 / TDBD

1960 y›l›nda Diyarbak›r’da do¤du. Dicle Üniver-sitesi Diflhekimli¤i Fakültesi’nden 1982’de me-zun oldu. ‹stanbul Diflhekimleri Odas› komis-yonlar›nda görev ald›. 1992-1994 y›llar› aras›nda‹DO Denetleme Kurulu Üyesi, 1994-1998 y›lla-

r› aras›nda iki dönem Yönetim Kurulu üyesi,2000-2004 y›llar› aras›nda ise TDB Merkez Yö-netim Kurulu üyesi olarak görev yapt›. Evli ve i-ki çocuk babas› olan Tar›k ‹flmen halen ‹stan-bul’da serbest diflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Tar›k ‹flmenTDB MYK Üyesi

1966’da Mersin-Tarsus’ta do¤du. Gazi Üniversi-tesi Diflhekimli¤i Fakültesi’nden 1988’de mezunoldu. Mersin Diflhekimleri Odas›’nda 1996-1998y›llar› aras›nda Genel Sekreter ve 1998-2002 y›l-

lar› aras›nda ise 2 dönem Oda Baflkan› olarak gö-rev yapt›. Evli ve iki çocuk babas› olan TuncerTaflk›n, halen Mersin’de serbest diflhekimi olarakçal›flmaktad›r.

Tuncer Taflk›n TDB MYK Üyesi

1963’te Denizli’de do¤du. Ege Üniversitesi Difl-hekimli¤i Fakültesi’nden 1988’de mezun oldu.Denizli Diflhekimleri Odas›’nda 1994-1996 y›lla-r› aras›nda Baflkan Vekilli¤i, 1996-2000 y›llar› a-ras›nda ise Baflkanl›k görevlerinde bulundu.

2002-2004 y›llar› aras›nda TDB Merkez YönetimKurulu üyesi olarak görev yapt›. Evli ve iki çocukbabas› olan Mehmet Eskicio¤lu’nun "ÜlkemdeBir Kent" adl› (manzum hikaye) bir kitab› bulun-maktad›r. Eskicio¤lu, halen Denizli’de serbestdiflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Mehmet Eskicio¤lu TDB MYK Üyesi

1959’da Konya’da do¤du. Hacettepe ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’nden 1982’de mezun ol-du. 1986-1990 Türk Diflhekimleri Birli¤i DergisiYaz› ‹flleri Müdürü, 1992 Ankara DiflhekimleriOdas› Yönetim Kurulu Üyesi, 1992-1994 y›llar›aras›nda TDB Yönetim Kurulu Üyesi, 1994-1996y›llar› aras›nda TDB Baflkan Vekili, 1996-1998

y›llar› aras›nda TDB Denetleme Kurulu Üyesi,2000-2002 y›llar› aras›nda Ankara DiflhekimleriOdas› Genel Sekreteri, 2002-2004 y›llar› aras›n-da Ankara Diflhekimleri Odas› Yönetim KuruluÜyesi olarak görev yapt›. Ayr›ca 8.Befl Y›ll›k Kal-k›nma Plan› ‹htisas Komisyonu Üyeli¤i görevin-de bulundu. Alpay, kamuda ve serbest diflhekimiolarak çal›flmaktad›r.

Süha AlpayTDB MYK Üyesi

1962’de K›r›kkale’de do¤du. Ege ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’nden 1989’da mezun ol-du. 1994-1998 y›llar› aras›nda ‹zmir Diflhekim-leri Odas› Yönetim Kurulu Üyesi, 1998-2000 y›l-

lar› aras›nda ‹zmir Diflhekimleri Odas› Baflkan›olarak görev yapt›. Evli ve bir çocuk babas› olanTümay ‹mre halen ‹zmir’de serbest diflhekimi o-larak çal›flmaktad›r.

Kadir Tümay ‹mreTDB MYK Üyesi

1963’te Çanakkale’de do¤du. ‹stanbul Üniversi-tesi Diflhekimli¤i Fakültesi’nden 1985’te mezunoldu. Bal›kesir Diflhekimleri Odas› Yönetim Ku-rulu’nda 1988-1989 y›llar›nda Sayman, 1990-

1991 y›llar›nda Genel Sekreter olarak çal›flt›.1997 y›l›ndan bu yana da Bal›kesir DiflhekimleriOdas› Disiplin Kurulu Baflkan› olarak görev yap-t›. Evli ve iki çocuk babas› olan Mehmet Çal›khalen serbest diflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Mehmet Çal›kTDB MYK Üyesi

Page 11: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 18

TDB Yüksek Disiplin Kurulu

1946’da Eskiflehir’de do¤du. ‹stanbul Diflhekimli¤iYüksek Okulundan 1969’da mezun oldu. 1986’daEskiflehir-Kütahya-Afyon-Bilecik illeri DiflhekimleriOdas› Baflkan› seçildi ve Eskiflehir Merkez Tepeba-fl› Belediye Baflkanl›¤›’na seçildi¤i 18 Nisan 1999 ta-rihine kadar görevini aral›ks›z sürdürdü. 1996--

1999 y›llar› aras›nda TDB "Etik Komisyonu" üyeli-¤ine seçildi. Çeflitli zamanlarda hükümetler taraf›n-dan haz›rlanan sa¤l›k yasa taslaklar›yla ilgili olarakTürk Diflhekimleri Birli¤i ad›na komisyonlarda yerald›.Evli ve biri diflhekimi 2 çocuk babas› olan A-taç, halen serbest diflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Ahmet Ataç / TDB YDK Üyesi

1963’te ‹stanbul’da do¤du. Hacettepe ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’nden 1985 y›l›nda mezun

oldu. Evli ve bir çocuk babas› olan Gökhan Ba¤c›-lar halen Antalya'da serbest diflhekimi olarak çal›fl-maktad›r.

Gökhan Ba¤c›lar/ TDB YDK Üyesi

1954’te Zonguldak’ta do¤du. ‹stanbul ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’nden 1977’de mezun oldu.1986 y›l›nda Zonguldak Diflhekimleri Odas› Kuru-cu Baflkan› ve ‹lk Baflkan›, daha sonra çeflitli dö-nemlerde Oda Baflkan›, Disiplin Kuruyu Üyesi, Di-

siplin Kurulu Baflkan› ve 1992-1996 y›llar› aras›n-da iki dönem TDB Merkez Yönetim Kurulu üyesi,2002-2004 y›llar› aras›nda TDB Yüksek DisiplinKurulu üyesi olarak görev yapt›. Evli ve iki çocukbabas› olan Mehmet Çakmakç›, halen Zonguldak’taserbest diflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Mehmet Çakmakc› / TDB YDK Üyesi

1953’te Antakya’da do¤du. ‹stanbul ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’nden 1979’da mezun oldu.Hatay Diflhekimleri Odas›’n›n Kurucu Baflkan›, ikidönem Oda Baflkan› ve bir dönem TDB Denetleme

Kurulu Üyesi olarak görev yapan K›yak, son olarak2002-2004 y›llar› aras›nda TDB Yüksek DisiplinKurulu üyeli¤inde bulundu. Evli ve üç çocuk baba-s› olan Mustafa K›yak, halen Antakya’da serbest difl-hekimi olarak çal›flmaktad›r.

Mustafa K›yak / TDB YDK Üyesi

1948’de Akçaabat’ta do¤du. Niflantafl› Diflhekimli¤iYüksek Okulu’ndan 1971’de mezun oldu. 1974-1980 y›llar› aras›nda Almanya, Siegen’de diflhekimiolarak çal›flt›. 1990-92 y›llar› aras› Edirne Diflhe-kimleri Odas› Baflkan›, 1998-2000 y›llar›nda iki

dönem Baflkan Vekili, 2002-2004 y›llar› aras›ndaTDB Yüksek Disiplin Kurulu üyesi olarak görevyapt›. Evli ve iki çocuk babas› olan Hüseyin Onur,1980 y›l›ndan beri Edirne’de serbest diflhekimi ola-rak çal›flmaktad›r.

Hüseyin Onur / TDB YDK Üyesi

1951’de ‹stanbul’da do¤du. Marmara ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’ni bitirdi. Türk Diflhekimleri Cemiyeti’nde saymanl›k ve sek-reterlik, ‹stanbul Diflhekimleri Odas›’nda yönetim

kurulu üyeli¤i, Disiplin Kurulu üyeli¤i ve raportör-lü¤ü görevlerinde bulundu. Evli ve 2 çocuk babas› olan Demirer, halen serbestdiflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Ahmet Ayd›n Demirer/ TDB YDK Üyesi

1963’te Çanakkale´de do¤du. Ege Üniversitesi Difl-hekimli¤i Fakültesi´nden 1987’de mezun oldu. Ba-l›kesir Diflhekimleri Odas›’na ba¤l› iken Çanakkale‹l Temsilcili¤i görevini yürüttü ve Çanakkale Diflhe-kimleri Odas›´n›n kurucu üyeleri aras›nda yer ald›.

2001-2002 y›llar› aras›nda Çanakkale DiflhekimleriOdas› Genel Sekreteri, 2002-2004 y›llar› aras›ndaÇanakkale Diflhekimleri odas› Yönetim Kurulu Ü-yesi olarak görev yapt›. Evli ve iki çocuk babas› o-lan Ergun halen Çanakkale´de serbest diflhekimi o-larak çal›flmaktad›r.

Erdinç Ergun / TDB YDK Üyesi

Page 12: ISSN: 1303-9784 - TDB

19 / TDBD

TDB Merkez Denetleme Kurulu

1953’te Ere¤li’de do¤du. 1971’de Ege ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’ne girdi. 1984 y›l›na kadarayn› fakültede Ortodonti AD’da doktoras›n› ta-mamlad›. Meslek hayat› boyunca Tabip odalar›,

diflhekimleri odalar› gibi meslek örgütlerinde, der-neklerde ve siyasi partilerde mesleki ve politik ça-l›flmalar yapt›. ‹ki çocuk babas› olan Özses halen‹zmir’de serbest diflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Dr. Levent Özses / TDB MDK Üyesi

1962’de Tekirda¤’da do¤du. Marmara ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’nden 1990’da mezun oldu.1996-1998 y›llar› aras›nda Edirne Diflhekimleri O-das› Tekirda¤ ‹l Temsilcisi, 1998’de Tekirda¤ Difl-hekimleri Odas› Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi,

1998-2000 y›llar› aras›nda Tekirda¤ DiflhekimleriOdas› Genel Sekreteri, 2000-2002 y›llar› aras›ndaTDB Merkez Denetleme Kurulu üyesi olarak görevyapt›. Evli olan Karaibifl, halen Tekirda¤’da serbestdiflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Birol Karaibifl / TDB MDK Üyesi

1959’da Ankara’da do¤du. Dicle Üniversitesi Difl-hekimli¤i Fakültesi’nden 1981’de mezun oldu. 1996-2002 y›llar› aras›nda Ankara Diflhekimleri O-

das› Yönetim Kurulu Üyesi, Sayman› ve Genel Sek-reteri olarak görev yapt›. Evli ve 1 çocuk babas› olan Tamtunal› halen serbestdiflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Cengiz Tamtunal› / TDB MDK Üyesi

1964’te ‹stanbul'da do¤du. ‹stanbul ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’nden 1987’de mezun oldu.1987-1996 y›llar›nda ‹stanbul Diflhekimleri Odas›Sosyal ‹fller Komisyonu'nda çal›flt›ktan sonra,

1996-1998'de ‹DO Denetleme Kurulu üyeli¤i,1998--2002 dönemlerinde ‹DO Saymanl›¤› yapt›.‹ki k›z çocuk babas› olan Öztürk halen ‹stanbul’daserbest diflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Bülent Öztürk / TDB MDK Üyesi

1961’de Mardin’de do¤du. Dicle Üniversitesi Difl-hekimli¤i Fakültesi’nden 1987’de mezun oldu. Di-yarbak›r Diflhekimleri Odas›nda Yönetim Kurulu

Üyesi olan Nurettin Ayebe çeflitli demokratik kitleörgütlerinde partilerde görev ald›. Evli ve iki çocukbabas› olan Ayebe halen Diyarbak›r’da kamuda veserbest diflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Nurettin Ayebe / TDB MDK Üyesi

1954’te ‹zmir’de do¤du. Ege Üniversitesi Diflhe-kimli¤i Fakültesi’nden 1977’de mezun oldu. Ayn›y›l A¤›z-Difl ve Çene Hastal›klar› Cerrahisi Anabi-lim Dal›’na araflt›rma görevlisi olarak atand›. 1982’de bir y›l süreyle çal›flmalar›m› Federal Al-

manya’n›n Bonn flehrindeki Üniversite Difl Klini¤iÇene Cerrahisi Bölümünde sürdürdü. 1984’te Dok-tor, 1988’de Yard›mc› Doçent, 1989’da Doçent,1995’te Profesör ünvan› ald›.Evli ve bir çocuk babas› olan Seçkin, halen çal›flma-lar›n› ayn› Anabilim Dal›nda sürdürmektedir.

Prof.Dr. Turgay Seçkin / TDB YDK Üyesi

1948’de Konya’da do¤du. ‹.‹.T.‹.A Diflhekimli¤iYüksek Okulu’ndan 1972’de mezun oldu. KonyaDiflhekimleri Odas› kurucu üyesi, bir dönem Disip-lin Kurulu üyesi, 5 dönem sayman ve 2 dönem de

Yönetim Kurulu üyesi ve Baflkan Vekili olarak,2002-2004 y›llar› aras›nda da TDB Merkez Denet-leme Kurulu üyesi olarak görev yapt›. Evli ve üç ço-cuk babas› olan Süleyman Taflkazan, halen Kon-ya’da serbest diflhekimi olarak çal›flmaktad›r.

Süleyman Taflkazan / TDB YDK Üyesi

Page 13: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 22

TDB Merkez Yönetim Kurulu görev da¤›l›m›n› yapt›

Prof.Dr. Taner Yücel • E¤itim Komisyonu• D›fl ‹liflkiler Komisyonu

M. Kemal Tafl • Ulusal AIDS Komisyonu• Yard›mlaflma Fonu Komisyonu

Prof.Dr. Murat Akkaya • AB Müktesebat› Uyumlaflt›rma Komisyonu• Tan› -Tedavi Protokolleri ve Kodlama Sistemleri Komisyonu• TBMM ‹zleme Komisyonu

Süha Alpay • Özlük Haklar› Komisyonu• Sivil Toplum Örgütleri ‹le ‹liflki Komisyonu

Mehmet Çal›k • Diflhekimli¤inde Mevzuat Çal›flmalar› Komisyonu

Mehmet Eskicio¤lu • Etik Komisyonu• Biliflimde Diflhekimli¤i Mevzuat› Komisyonu• Disiplin Yönetmeli¤inin Güncellenmesi Komisyonu

Kadir Tümay ‹mre • A¤›z Difl Sa¤l›¤› Hizmetlerinin Sunumu ve Finansman› Komisyonu• Uzmanl›k Komisyonu• Sa¤l›k Turizmi ve A¤›z Difl Sa¤l›¤› Hizmetlerine Yans›malar› Komisyonu

A.Tar›k ‹flmen • Toplum A¤›z Difl Sa¤l›¤› E¤itimi Komisyonu• Tüketici Haklar› Komisyonu• Bas›n Yay›n Komisyonu

Tuncer Taflk›n • Kongre ve Fuar Komisyonu • Diflhekimli¤inde ‹nsan Gücü Planlamas› Komisyonu• Sahte Diflhekimleri ‹le Mücadele Komisyonu

Cengiz Tamtunal› • Diflhekimli¤inde Yard›mc› Personel Komisyonu

TDB Merkez Yönetim Kurulu 1-2 Aral›k 2004 tarihlerinde yapt›¤› toplant›da TDB komisyonlar›ndan sorumlu MYK üyelerini belirledi

Page 14: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 24

Ege Bölgesi Diflhekimleri Odalar›Bilimsel Kongre ve Sergisi’nin ü-çüncüsü Denizli Pamukkale Co-

lossae Hotel Thermal’de baflar›yla ger-çeklefltirildi. Oda baflkanlar› buradameslektafllar›na Ayd›n’da gerçeklefltiri-lecek bir sonraki kongrenin haberini deverdi.Ayd›n, Bal›kesir, Denizli, ‹zmir, Mani-sa, Mu¤la ve Uflak Diflhekimleri Odas›birlikteli¤inin bir ürünü olan organizsa-yona ilgi büyüktü. 26 - 28 Kas›m tarih-leri aras›nda düzenlenen "Ege BölgesiDiflhekimleri Odalar› Bilimsel Kongreve Sergisi" ne diflhekimlerinin yan› s›radental sektörden de yo¤un kat›l›m var-d›. ‹ki gün süren kongrede yo¤un bi-limsel program›n yan› s›ra, poster su-numlar› da yer ald›. Kongre süresince a-ç›k olan ve sektörden birçok tan›nm›flfirman›n yer ald›¤› stand alan› da bü-yük ilgi çekti.Komite Baflkan› ve ayn› zamanda De-nizli Diflhekimleri Odas› Baflkan› Meh-met Bayram ‹lkimen, kongreyi k›saca,"Ev sahibi olarak kongre hakk›nda o-lumlu fleyler söylemek bize yak›flmaz,bunun en güzel cevab›n› önümüzdekikongrede alaca¤›z" diyerek de¤erlendir-

di. ‹lkimen, Kongrenin 22 Kas›m Hafta-s›’na denk gelmesi sayesinde A¤›z veDifl Sa¤l›¤› Haftas›’n› böyle güzel bir et-kinlikle kutlama f›rsat› bulduklar›n› daifade etti. Kongreye kat›lan akademisyenler Pa-mukkale’den olumlu izlenimlerle ayr›l-d›. Selçuk Üniversitesi Diflhekimli¤i Fa-kültesi Protetik Difl Tedavisi A.D. Bafl-kan› Prof.Dr. Gürcan Eskitaflç›o¤lu“Meslek odalar›n›n as›l amaçlar›, mes-lek içi e¤itimlerde birleflebilmeleri, or-ganizasyonlara daha güçlü girebilmele-ridir. Ben bu kongrenin en büyük bafla-r›s›n›n bu oldu¤una inan›yorum. Kat›-l›m ve ilgi çok fazla. Çok keyif ald›¤›mkusursuz bir organizasyon olmufl” dedi.Kongreye kat›lan meslektafllar›m›z, difl-hekimli¤inde yeniliklerin süratle birbi-rini izledi¤ini, teknolojinin ilerledi¤inibelirterek, geliflen teknolojiyi takip et-

mek ve bilgilerini tazelemek için bu or-ganizasyona kat›ld›klar›n› söylediler.Kongrenin bilimsel içeri¤indeki yo¤un-luktan dolay› sosyal aktivitelere zamanay›ramamaktan yak›nan baz› kat›l›mc›-lar, buna ra¤men uzun zamand›r göre-medikleri arkadafllar›yla bir araya gel-mekten son derece memnun olduklar›-n› ifade etti. Kongreye kat›lan diflhe-kimleri ayr›ca sosyal programda yer a-lan Pamukkale turu ile do¤al ve tarihigüzellikleriyle Pamukkale’yi tan›ma im-kan›n› da buldu.

Beyazlar Denizli’de bulufltuEge bölgesindeki diflhekimi odalar›n›n ortak bilimsel kongre ve sergisi 26 - 28 Kas›m tarihleri aras›nda Pamukkale’de yap›ld›

Kongre Baflkan› M. Bayram ‹lkimen

Page 15: ISSN: 1303-9784 - TDB

Aile Hekimli¤i Pilot Uygulamas›Hakk›nda Kanun 24 Kas›m 2004günü TBMM’de kabul edildi.

5258 say›l› Kanunun A¤›z ve Difl Sa¤l›¤›Hizmetleri bafll›kl› 7. maddesinde "Kifli-lerin a¤›z ve difl sa¤l›¤›n› korumak ve buhizmetlerin daha etkili ve verimli yürü-tülmesini sa¤lamak amac›yla Sa¤l›k Ba-kanl›¤›nca tespit edilecek illerde pilotuygulama yap›l›r.Bu hizmetler karfl›l›¤›nda yap›lacak öde-melerin hizmetten yararlananlar›n ilgisi-ne göre ba¤l› bulunduklar› kurum büt-çesinden veya sosyal güvenlik kurulufl-lar›ndan karfl›lanmas› ile di¤er hususla-ra iliflkin usul ve esaslar Maliye, Sa¤l›kve Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakan-l›klar› taraf›ndan müfltereken belirlenir"denilmektedir.A¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerinin serbestçal›flan diflhekimlerinden al›nmas› ko-nusunda çok önemli oldu¤unu düflün-dü¤ümüz pilot uygulama bu kanunlagerçeklefltirilecektir.

AmaçKanunun amac› Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n pi-lot olarak belirleyece¤i illerde, birincibasamak sa¤l›k hizmetlerinin gelifltiril-mesi, birey ihtiyaçlar› do¤rultusundakoruyucu sa¤l›k hizmetlerine a¤›rl›k ve-rilmesi, kiflisel sa¤l›k kay›tlar›n›n tutul-mas› ve bu hizmetlere eflit eriflimin sa¤-lanmas› amac›yla aile hekimli¤i hizmet-lerinin yürütülmesi için görevlendirile-cek sa¤l›k personelinin statüsü, malîhaklar› ve verilecek hizmetin esaslar›n›düzenlemek olarak tan›mlan›yor

Aile hekimi tan›m›Kanunda aile hekimi, kifliye yönelik ko-

ruyucu sa¤l›k hizmetleri ile birinci basa-mak teflhis, tedavi ve rehabilite edicisa¤l›k hizmetlerini yafl, cinsiyet ve has-tal›k ayr›m› yapmaks›z›n her kifliye kap-saml› ve devaml› olarak belli bir mekân-da vermekle yükümlü, gerekti¤i ölçüdegezici sa¤l›k hizmeti veren ve tam günesas›na göre çal›flan aile hekimli¤i uz-man› veya Sa¤l›k Bakanl›¤›n›n öngördü-¤ü e¤itimleri alan uzman hekim ve he-kim olarak tan›mlan›yor.

Personelin statüsü ve malî haklarSa¤l›k Bakanl›¤›; Bakanl›k veya di¤erkamu kurum veya kurulufllar› personeliolan uzman tabip, tabip ve aile sa¤l›¤› e-leman› olarak çal›flt›r›lacak sa¤l›k perso-nelini, kendilerinin talebi ve kurumlar›-n›n veya Bakanl›¤›n muvafakat› üzerine,657 say›l› Devlet Memurlar› Kanunu iledi¤er kanunlar›n sözleflmeli personelçal›flt›r›lmas› hakk›ndaki hükümlerineba¤l› olmaks›z›n, sözleflmeli olarak ça-l›flt›rmaya veya bu nitelikteki Bakanl›kpersonelini aile hekimli¤i uygulamalar›için görevlendirmeye yetkilidir.

Sözleflmeli olarak çal›flan aile hekimi veaile sa¤l›¤› elemanlar› kurumlar›nda ay-l›ks›z veya ücretsiz izinli say›l›rlar vebunlar›n kadrolar› ile iliflkileri devam e-der. Bu personel, talepleri halinde eskigörevlerine atan›rlar ve sözleflmeli statü-de geçen süreleri kazan›lm›fl hak dereceve kademelerinde veya k›demlerindede¤erlendirilir. Sözleflmeli personel sta-tüsünde çal›flmakta iken aile hekimi veaile sa¤l›¤› eleman› statüsüne geçenler-den önceki sözleflmeli personel statüsü-ne dönmek isteyenler, eski kurumlar›n-daki bofl pozisyonlara öncelikle atan›r-lar ve bu madde kapsam›ndaki çal›flma-lar› hizmet sürelerinde dikkate al›n›r.Sözleflme yap›lan aile hekimi ve aile sa¤-l›¤› elemanlar›na, 657 say›l› Kanunun 4üncü maddesinin (B) bendine göre be-lirlenen en yüksek brüt sözleflme ücreti-nin aile hekimi için (6) kat›n›, aile sa¤l›-¤› eleman› için (1,5) kat›n› aflmamak ü-zere tespit edilecek tutar, çal›fl›lan ay so-nuçlar›n›n ilgili sa¤l›k idaresine bildiri-

minden itibaren onbefl gün içerisinde ö-denir.

Sözleflmeli olarak çal›flmaya bafllayanla-r›n, daha önce ba¤l› olduklar› sosyal gü-venlik kurulufllar›yla iliflkileri ayn› flekil-de devam ettirilir. Ancak, her türlüprim, kesenek ve kurum karfl›l›klar› buf›krada belirtilen ücretlerden kesilerekilgili sosyal güvenlik kurulufluna aktar›-l›r. Bunlar önceki durumlar› çerçevesin-de tedavi yard›mlar›ndan yararlanmayadevam ederler.

Hizmetin esaslar›Aile hekimli¤i uygulamas›na geçilenyerlerde kiflilerin aile hekimine kayd›yap›l›r. Bakanl›kça belirlenen süre so-nunda kifliler aile hekimlerini de¤ifltire-bilirler. Her bir aile hekimi için kay›tl›kifli say›s›; asgarî 1000, azamî 4000'dir.Aral›ks›z iki ay› aflmayan süreyle kay›tl›kifli say›s› 1000'den az olabilir.Aile hekimli¤i hizmetleri ücretsizdir; a-cil haller hariç, haftada k›rk saatten azolmamak kayd› ile ilgili aile hekiminintalebi ve o yerin sa¤l›k idaresince onay-lanan çal›flma saatleri içinde yerine geti-rilir. Aile hekimli¤i uygulamas›na geçi-len yerlerde acil haller ve mücbir sebep-ler d›fl›nda, kifli hangi sosyal güvenlikkurulufluna tâbi olursa olsun, aile heki-minin sevki olmaks›z›n sa¤l›k kurum vekurulufllar›na müracaat edenlerden kat-k› pay› al›n›r.

A¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetleriKiflilerin a¤›z ve difl sa¤l›¤›n› korumakve bu hizmetlerin daha etkili ve verimliyürütülmesini sa¤lamak amac›yla, Sa¤-l›k Bakanl›¤›nca tespit edilecek illerdepilot uygulama yap›l›r.Bu hizmetler karfl›l›¤›nda yap›lacak öde-melerin, hizmetten yararlananlar›n ilgi-sine göre ba¤l› bulunduklar› kurumbütçelerinden veya sosyal güvenlik ku-rulufllar›ndan karfl›lanmas› ile di¤er hu-suslara iliflkin usul ve esaslar Maliye,Sa¤l›k ve Çal›flma ve Sosyal Güvenlikbakanl›klar› taraf›ndan müfltereken be-lirlenir.

Kamuoyunda uzun bir süredir tart›fl›lan Aile Hekimli¤iyle ilgili yasa 24 Kas›m 2004 günü TBMM’de kabul edildi. Yasan›n 7. maddesi A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Hizmetlerinin de belirlenecek pilot illerde kapsama al›nmas›n› öngörüyor.

A¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetleri Aile Hekimli¤i Pilot Uygulamas›na dahil edildi

TDBD / 26

Page 16: ISSN: 1303-9784 - TDB

27 / TDBD

Ülkemizdeki bütün insanlar›nbedenen ve ruhen sa¤l›kl› ola-rak hayatlar›n› sürdürebilmele-

ri için, sa¤l›k hizmetlerinin en temeltoplum birimi olan aileye kadar etkilibir flekilde yayg›nlaflt›r›lmas› gereklidir.Bunun için, birinci basamak sa¤l›k hiz-metlerinin sürekli e¤itimle gelifltirilme-si, güçlendirilmesi, kiflisel sa¤l›k kay›t-lar›n›n tutulmas› ve sevk sisteminin ha-yata geçirilmesi ve bu hizmetlere eflit veücretsiz eriflimin sa¤lanmas› hükümeti-mizin öncelikli hedefleri aras›ndad›r.Bu hedef do¤rultusunda, etkili bir sa¤-l›k sistemi kurabilmesi için Sa¤l›k Ba-kanl›¤›m›z›n haz›rlad›¤› Aile Hekimli¤iPilot Uygulamas› Hakk›ndaki KanunTasar›s› TBMM’de kabul edilerek yü-rürlü¤e girmifl ve ilk uygulama 9 Aral›k2004 tarih itibariyle Düzce’de uygulan-maya bafllam›flt›r.

Kanun, aile hekimli¤i hizmetlerinin yü-rütülebilmesi konusunda görevlendiri-lecek sa¤l›k personelinin statüsü ve ma-li haklar› ile hizmetin esaslar›n› düzen-lemektir. Söz konusu kanunda; aile hekimli¤i uz-man› ve Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n öngördü-¤ü e¤itimleri alan uzman tabip veya ta-biplerin ve diflhekimlerinin, kifliye yö-nelik koruyucu sa¤l›k hizmetleri ile bi-rinci basamak teflhis, tedavi ve rehabili-te edici sa¤l›k hizmetlerini vermekleyükümlü oldu¤u belirtilmektedir. Aile hekimi olarak görev yapacak tabip-lerin, her bireye, belli bir mekanda, yafl,cinsiyet ve hastal›k ayr›m› yapmaks›z›n,kapsaml› ve sürekli olarak sa¤l›k hiz-meti vermelerini ve tam gün esas›na gö-re çal›flmalar›n› hükme ba¤l›yor. Kanunun yürürlü¤e girmesinin ard›n-dan Sa¤l›k Bakanl›¤›; kamu kurum ve

kurulufllar› personeli olan uzman tabip,tabip ve aile sa¤l›¤› eleman› olarak gö-rev alacak personelini, kendilerinin ta-lebi, kurumlar›n›n veya Bakanl›¤›n ona-y› üzerine ‘657 say›l› Devlet Memurlar›Kanunu’ ile di¤er kanunlar›n sözleflme-li personel çal›flt›r›lmas› hakk›ndaki hü-kümlerine ba¤l› olmaks›z›n, sözleflmeliolarak çal›flt›rmaya ve bu nitelikteki Ba-kanl›k personelini aile hekimli¤i uygu-lamalar› için görevlendirmeye yetkili o-luyor. Bu kanunla birlikte her bir aile hekimiiçin kay›tl› kifli say›s›; en az bin, en faz-la 4 bin kifli olacakt›r.

Mesle¤imizi icra eden biri ola-rak meslektafllar›m›z›n ne türzorluklar içerisinde oldu¤unu

ve mesle¤in sorunlar›n›n neler oldu¤u-nu bilen ve bu u¤urda çözüm üretmeyegayret eden bir milletvekiliyim. Ben Sa¤l›k Komisyonu yeni üyesiyim.Daha önce baflka komisyonlarda görevald›m. Yeni dönemde Meclisin aç›ld›¤› ilk haf-

ta Komisyon çal›flmalar›n›n ilk günün-de Aile Hekimli¤i ile ilgili Kanun Tekli-fi önümüze geldi. iflin do¤rusu Sa¤l›kKomisyonunda mesle¤imiz ile ilgili birfley yapamad›k. Her zaman oldu¤u gibiTDB’deki arkadafllar ve Baflkan yinemesle¤imizin bu tarihi dönemecinde yi-ne sahnedeydiler. Daha önce de tümsorunlarda birlikte oldu¤umuz, birliktehareket etti¤imiz gibi mecliste bir top-lant› yapt›k. Meslektafllar›m›z ve mes-lekteki diflhekimleri, birlikte, bir yolharitas› çizildi. Sa¤l›k Komisyonu bu kanunda alt ko-misyon. Esas Komisyonda bir önergey-le diflhekimli¤inin de aile hekimli¤i ka-nunu kapsam› içine al›nmas›yla ilgiliçal›flma bafllat›ld›. Diflhekimli¤inin aile hekimli¤i içine a-l›nmas› sonucu bütçeye ne kadar yükgetirece¤i konusu önemliydi. Maliye Bakanl›¤›’ndan hemflehrim Ha-san Gül beyden randevu ald›m. Sa¤l›kBakanl›¤› bürokratlar›, Birlik Baflkan›-

m›z ve üyeler, TBMM’deki diflhekimiarkadafllarla toplant›ya gidildi. Maliye Bakanl›¤› bürokratlar›yla yap›-lan toplant›da onlar ikna edildi. Haz›rlanan önerge Plan Bütçe Komisyo-nunda, Sa¤l›k Bakan›n›n, Sa¤l›k Komis-yonu Baflkan›n›n, Maliyenin, Plan BütçeKomisyonu üyelerinin bilgisi dahilindeverildi. Daha önce Plan Bütçe Komisyonu Üye-leri bilgilendirilmiflti. Önergemiz Ko-misyondan uygun görülerek geçti. Bekledi¤imiz kanun 24 Kas›m 2004 ta-rihinde TBMM’deki oturumda kabul e-dildi. Bizim için önemli olan Kanunun a¤›zdifl sa¤l›¤› hizmetlerine at›f yap›lan 7.maddesi. Bu Kanunun tüm meslektafllar›m›za,mesle¤imize ve halk›m›za hay›rl› olma-s›n› diliyorum. De¤erli meslektafllar›ma, arkadafllar›ma,sizlerin arac›l›¤› ile selam ve sayg›lar›m›iletiyorum.

Mu¤la Milletvekili Diflhekimi O. Seyfi Terzibafl›o¤lu:

TBMM Sa¤l›k Komisyonu Katip Üyesi Konya Milletvekili Diflhekimi Mehmet K›l›ç:

‘TDB’yle birlikte hareket ettik’

‘Mesle¤imize hay›rl› olsun’

Page 17: ISSN: 1303-9784 - TDB

Bilimsel diflhekimli¤i e¤itimininbafllad›¤› tarihin 22 Kas›m 1908olmas› nedeniyle, 22 Kas›m› içi-

ne alan hafta; ‘Diflhekimli¤i Haftas›’ o-larak kutlanmaktad›r.Bu hafta nedeniyle, toplumdaki a¤›z vedifl sa¤l›¤› bilincinin yükseltilmesi veayr›ca diflhekimli¤i hizmetlerine iliflkinkamu oyu oluflturma anlam›nda gele-neksel hale gelen bas›n aç›klamas›ndabu defa; SSK Hastanelerinin Sa¤l›k Ba-kanl›¤›’na devri, Aile Hekimli¤i PilotUygulamas› Hakk›nda Kanun ve GenelSa¤l›k Sigortas› Yasa Tasar›s› Haz›rl›kla-r› hakk›ndaki görüfllerimize yer veril-mifltir.

SSK hastanelerinin Sa¤l›k Bakanl›¤›’na devri do¤ru mudur?Türk Diflhekimleri Birli¤i ve Diflhekim-leri Odalar› olgulara bak›fl›n› hiç bir za-man iktidardaki partilere göre belirle-

memifltir. Kendi ilkeleri ve do¤rular› ü-zerinde tavr›n› koymufl ve gerekti¤indeyaklafl›mlar›n› her zaman sorgulam›flt›r.SSK Hastanelerinin Sa¤l›k Bakanl›¤›-na devredilmesi karar› ilkesel olarakdo¤rudur. Burada önemli olan; SSK hastaneleri-nin veya baflka bir sa¤l›k kurumununhangi kuruma devredilmesi de¤il; ö-nemli olan sa¤l›k hizmetlerindeki çokbafll›l›¤›n nas›l ortadan kald›r›laca¤›d›r.Hiçbir geliflmifl ve ça¤dafl ülke sa¤l›khizmetlerinde, ülkemizdeki gibi çokbafll›l›k yoktur. Ülkemizde Sa¤l›k Ba-kanl›¤›, SSK, Belediyeler, baz› bakanl›k-lar (Milli E¤itim Bakanl›¤›, Ulaflt›rmaBakanl›¤› vb.), K‹T’lerin sa¤l›k kurulufl-lar›, Askeri hastaneler vd. gibi kamusa¤l›k kurumlar› ayr› örgütlenmeler ilesa¤l›k hizmeti vermektedirler.Neredeyse her resmi yap›; kendi men-suplar›na yönelik sa¤l›k hizmeti ver-mek için sa¤l›k kurumu açmaya baflla-d›.Bu kurumlar›n hiç bir flekilde birbirleriile bir koordinasyonu bulunmamakta-d›r. Örne¤in; devlet hastanelerinde biralanda bir kaç uzman hekim bulunur-ken hemen yak›n›ndaki SSK’n›n hasta-nelerinde o alanda hiç bir hekim bulun-mamaktad›r. Bu örnekler di¤er sa¤l›kmeslek gruplar› için de geçerlidir.Çok bafll›l›¤›n hizmet alanlar aras›ndafarkl›l›k yaratt›¤› da ortadad›r. Verileregöre Emekli Sand›¤› mensuplar›n›nsa¤l›k harcamalar› SSK mensuplar›ndanyaklafl›k 6 kat daha fazlad›r. Benzer du-rum Ba¤ Kur Üyeleri içinde geçerlidir.Bu durum; sa¤l›k hizmetlerinin herke-se eflit ve ulafl›labilir olmas› ilkesine deayk›r›d›r.Çok bafll›l›¤›n gereksiz harcamalara ne-den oldu¤u da herkes taraf›ndan bilin-mektedir. Devlet ve SSK hastanelerinindoluluk oranlar› ile polikliniklerdeki

hasta yo¤unluklar› bunun örneklerinioluflturmaktad›r.SSK hastanelerinin Sa¤l›k Bakanl›¤›’nadevrinin ilkesel olarak do¤ru olmas› i-le bunun nas›l gerçeklefltirelece¤i ve ar-d›ndan hükümetin politik olarak neyiamaçlad›¤› konular› birbirine kar›flt›r›l-mamal›d›r.SSK hastaneleri ve SSK’n›n di¤er biri-kimlerinin nas›l de¤erlendirilece¤i birsorudur. Bu sorunun cevab› bizim aç›-m›zdan net ve aç›kt›r.SSK hastanelerini birikimleri ile yara-tan; iflçi ve iflveren kurulufllar› bu süreç-te söz ve karar mekanizmalar› içerisin-de yer almal›d›r.Ayr›ca oluflacak yeni yap›da mutlaka a-ma mutlaka hizmet sunucular›n›n, hiz-met alanlar›n temsilcileri olan meslekkurulufllar›, sendikalar ve di¤er ilgili si-vil toplum örgütlerinin yetkilileri deyer almal›d›r.

Özelden hizmet sat›n al›nmas›özellefltirme de¤ildirAKP iktidar›n›n veya baflka bir iktidar›nsa¤l›k hizmetlerini özellefltirme giriflim-leri hiç bir zaman kabul edilemez. Sa¤-l›k hizmetlerinin ticari bir meta anlay›-fl›na göre organize edilmesi; var olansa¤l›k sorunlar›n› çözmenin ötesindesa¤l›k hizmetlerinin maliyetini daha daartt›rarak iflin içerisinden ç›k›lmaz halegetirecektir.Bu anlam da sa¤l›k hizmetleri tüm yurt-tafllara eflit, ulafl›labilir bir flekilde veri-lebilmesi için yeni bir organizasyon ya-p›lmal› ve devlet bu yap›lanma için ge-rekli olan kayna¤› olanaklar›n›n sonnoktas›na kadar kullanmal›d›r.Burada bir konunun üzerinde ayr›cadurmak istiyoruz. Sa¤l›k hizmetlerininözellefltirilmesi ile sa¤l›k hizmetlerininözel sa¤l›k kurulufllar›ndan sat›n al›n-mas› birbirine kar›flt›r›lmamal›d›r.

TDBD / 30

Sa¤l›k hizmetleri tek elde toplanmal›d›r22 Kas›m Ulusal Diflhekimli¤i Günü ve A¤›z Difl Sa¤l›¤› Haftas› vesilesiyle bir bas›n aç›klamas›yapan TDB Genel Baflkan› Celal Y›ld›r›m, gündemde olan SSK hastanelerinin Sa¤l›k Bakanl›¤›’nadevri ve a¤›z difl sa¤l›¤› hizmetlerinin özel muayenehanelerden sat›n al›nmas› konular›nda TDB’ninyaklafl›m›n› aktard›.

22 Kas›m 1908’de Halit fiazi Bey’in öncülü¤ün-de T›p Fakültesi’ne ba¤l› olarak ‘Diflçi Mekte-bi’nin kurulmas› ülkemizde bilimsel diflhekimli¤i-nin milad› kabul ediliyor.

Page 18: ISSN: 1303-9784 - TDB

Diflhekimli¤i hizmetleriözel çal›flan diflhekimlerinden de al›nmal›d›rTürk Diflhekimleri Birli¤i ve diflhekim-leri odalar› olarak y›llard›r diflhekimli-¤i hizmetlerinin özel çal›flan diflhekim-lerinden al›nmas›n›n gereklili¤ini ifadeediyor.Bu yaklafl›m›m›z›n sa¤l›k hizmetlerininözellefltirlmesi ile hiç bir ortak yan›yoktur. Burada önemli olan devletin; tüm bi-reylerin sa¤l›k hizmetlerini eflit bir fle-kilde alabilmesinin koflullar›n› sa¤lama-s›d›r. Sa¤l›k hizmetlerine ulafl›labilirli-¤in yegane yolu resmi sa¤l›k kuruluflla-r› olmamal›d›r. Bu yaklafl›m Türkiyegerçekleri ve özellikle diflhekimli¤i hiz-metlerinin durumu ile örtüflmemekte-dir.‹ster kamu ister özel alanda hizmet su-numunda bulunan kifli ve kurumlarbu ülkenin kaynaklar›d›r. Özel ve resmikurumlarda hizmet sunumunda bulu-nan sa¤l›k çal›flanlar› birbirlerini yok et-meden daha kaliteli ve nitelikli hizmetvermek için çaba göstermelidir.Y›llard›r iflçisinden, memurundan, ser-

best çal›flan›ndan sa¤l›k primi yada ke-sintisi alan devletin diflhekimli¤i hizme-ti verir gibi yap›p diflhekimli¤i hizmetivermedi¤i herkes taraf›ndan bilinmek-tedir.Özel çal›flan diflhekimlerinin hastalar›-n›n %80’ni sosyal güvenlik sistemi içe-risindedir. Ancak bu insanlar kamu ku-rulufllar›ndan hizmet alamad›klar› içinayr›ca ceplerinden para ödeyerek diflhe-kimli¤i hizmetini almaktad›rlar. Bu o-lumsuzluk iki türlü giderilebilir.1.Kamu kurulufllar›na diflhekimi istih-dam ederek2.Diflhekimli¤i hizmetlerini d›flar›dansat›n alarak.Türk Diflhekimleri Birli¤i bu iki alterna-tifin ayn› zamanda uygulanmas› gerek-ti¤ini ifade etmektedir. Türk Diflhekim-leri Birli¤i bu yaklafl›m›n› dile getirirkenbaz› ön koflullar›n yerine getirilmesi ge-rekti¤inin alt›n› çizmektedir.Bunlardan birincisi; "Toplum a¤›z-diflsa¤l›¤› e¤itimi ve koruyucu uygula-malar" projesinin mutlaka uygulanma-s›d›r. ‹kincisi ise; Kamu Sigorta siste-mi yada devlet taraf›ndan verilecekyada sat›n al›nacak diflhekimli¤i hiz-

metlerinde öncelikli gruplar›n (yafl,hastal›k vb.) ve öncelikli tedavilerinbelirlenmesidir.

Aile hekimli¤iyle ilgili pilot uygulama çal›flmalar›nda diflhekimli¤i hizmetleri de yer almal›d›rSa¤l›k Bakanl›¤›’n›n aile hekimli¤i ileilgili pilot uygulama çal›flmalar›ndamutlaka diflhekimli¤i hizmetleri de yeralmal›d›r. Pilot uygulamada nelerin ek-sik, yanl›fl yada do¤ru yap›ld›¤› görülüpdiflhekimli¤i hizmetlerinin sunumununnas›l olmas› gerekti¤ine karar verilmeli-dir."Vatandafl diflsiz, diflhekimi iflsiz" deyifliart›k son bulmal›d›r. Türkiyede diflhe-kimli¤i hizmetleri AB ve di¤er geliflmiflülke diflhekimli¤i hizmetlerini aratma-yacak kalitededir. Ancak insanlar›m›-z›n a¤›z ve difl sa¤l›¤› üçüncü dünya ül-ke insanlar› ile ayn› seviyededir.‹nsanlar›m›z›n difl sa¤l›¤›n›n neden bukadar bozuk oldu¤u sorgulanmal›d›r.Türkiye halk› AB ülke vatandafllar›n›nsahip oldu¤u a¤›z ve difl sa¤l›¤› düzeyi-ne en k›sa zamanda ulaflmal›d›r.

Köln Messe ilan› gelecek

Page 19: ISSN: 1303-9784 - TDB

Aralar›nda Küresel Bar›fl ve AdaletKoalisyonu ile ‹nsan Haklar›Derne¤i'nin de bulundu¤u çok

say›da sivil toplum kuruluflu, ayd›n vesanatç›, Bar›fl Giriflimi'nin ça¤r›s›yla, ‹s-tiklal Caddesi'nde bar›fl taleplerini dilegetirmek için bugün ö¤le saatlerinde biraraya geldi. Grup, ilk olarak GalatasarayLisesi önünde toplanarak burada bir ba-s›n aç›klamas› yapt›. Grup ad›na aç›klamay› okuyan tiyatrosanatç›s› Mahir Günfl›ray, en temel in-san hakk› olan yaflama hakk›n› savun-mak için bir araya geldiklerini söyleye-rek, "Bu hak dört bir yanda, en son da Fel-luce'de yok edilirken dünya, güçlününterörüne boyun e¤mifl sessiz kal›yor.Yan›bafl›m›zda, Mardin K›z›ltepe'de 12yafl›ndaki çocu¤a 13 kurflun s›karak öl-dürenler yarg›dan kaç›r›lmaya çal›fl›l›r-ken, yaflananlara sessiz kalamay›z" flek-linde konufltu.

"Savafls›z bir dünyada yaflamakhakk›m›z"Çok say›da sanatç› ve ayd›n›n destekverdi¤i bas›n aç›klamas›n›n ard›ndangrup, Galatasaray Lisesi'nden TünelMeydan›'na kadar yürüdü. Ellerinde,"Bush'suz, fliddetsiz, özgür ve ba¤›ms›zbir dünyada yaflamak hakk›m›zd›r" ya-z›l› dövizler tafl›yan gruba "Bar›fl Bando-su" da çald›¤› müziklerle efllik etti.

Diflhekimleri de zincirdeydiBir grup meslektafl›m›z›n da yer ald›¤›eyleme yoldan geçen yurttafllar›n dadestek verdi¤i görüldü. Eylem, TünelMeydan›'ndan Galatasaray Lisesi'ne ka-dar yürünmesiyle, bafllad›¤› yerde sonaerdi.

TDBD / 32

Gaziantep’te STK’lar Felluce katliam›n› protesto etti

Eller bar›fl için birleflti...

Gaziantep’teki çeflitli sivil toplum örgütleri 12 Kas›m 2004tarihinde Felluce’deki katliam› protesto etmek amac›yla

"Terörün Gücüne de, Gücün Terörüne de Hay›r!" slogan›ylabir bas›n toplant›s› düzenledi.Gaziantep Diflhekimleri Odas›, Gaziantep-Kilis Tabip Odas›,Eczac›lar Odas›, Atatürkçü Düflünce Derne¤i, Devrimci ‹flçiSendikalar› Konfederasyonu, Gazeteciler Cemiyeti, ‹nsanHaklar› Derne¤i, Kamu Emekçileri Sendikalar› Konfederasyo-nu, Küresel Bar›fl ve Adalet Koalisyonu ve Türk-‹fl’in destekverdi¤i aç›klamada,"(...)Bugün Felluce’de bir katliam yaflan›yor. Elektrikleri vesular› ABD taraf›ndan kesilmifl Felluce’de yüzbin insana öfkekusuluyor. (...) Ve stratejik ortak Türkiye’nin siyasi iktidar›n-dan tek ses duyulmuyor.

Afla¤›da imzas› bulunan örgütler olarak bir kez daha insanl›-¤›n yan›nda taraf oluyoruz. (...) Her bireyi Felluce’de yaflanankatliama HAYIR demeye, siyasi iktidar› somut giriflimlerdebulunmaya ve bu çerçevede ‹ncirlik üssünü ABD iflgalcisinekapatmaya davet ediyoruz.” denildi.

Çok say›da sivil toplum kuruluflu, ayd›n ve sanatç›, Bar›fl Giriflimi'nin ça¤r›s›yla, ‹stanbul ‹stiklalCaddesi'nde "Bar›fl Zinciri" oluflturdu.

Page 20: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 34

2005 Asgari Ücret Tarifesi belirlendiTDB 2005 Asgari Ücret Tarifesi diflhekimi odalar›ndan ve bilimsel derneklerden al›nan görüfller

do¤rultusunda, enflasyon rakamlar› da göz önünde bulundurularak haz›rland›. 2005 Asgari Ücret

Tarifesi’nde baz› hizmetlerin adland›r›lmas›nda de¤ifliklikler yap›l›rken daha önce listede olmayan

baz› hizmetler de Tarifeye eklendi. Sa¤l›k Bakanl›¤›'nca onaylanan Asgari Ücret Tarifesi’nde

Diflhekimi Muayene Ücreti 2005 y›l› ilk alt› ay›nda; (1.Grup) 26.680.000 TL olarak belirlendi.

2004 y›l›na göre %15 art›fl yap›l›rken ikinci alt› ay için bu rakam 25.410.000 TL oldu. Yani y›l›n

ilk alt› ay›na göre %4.87 indirim yap›ld›.

Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n onay›ndan sonra Resmi Gazete’de yay›mlanacak olan Asgari Ücret Tarifesi 1

Ocak 2005 tarihinden itibaren yürürlü¤e girecek.

Baz› hizmetlerden örnekler:

Diflhekimi muayenesi 23,226,000 26,680,000 25,410,000 %14.87 -%4.87Amalgam dolgu (bir yüzlü) 42,028,000 44,080,000 45,980,000 %4.88 %4.31Amalgam dolgu (iki yüzlü) 51,982,000 54,520,000 56,870,000 %4.88 %4.31Kuafaj (dolgu hariç) 16,590,000 17,400,000 18,150,000 %4.88 %4.31Kanal tedavisi -Tek kanal (dolgu hariç) 47,558,000 49,880,000 52,030,000 %4.88 %4.31Kanal tedavisi -‹ki kanal (dolgu hariç) 84,056,000 88,160,000 91,960,000 %4.88 %4.31Dolgu sökümü (tek difl) 27,650,000 29,000,000 30,250,000 %4.88 %4.31Tam protez (akrilik-tek çene) 520,926,000 546,360,000 569,910,000 %4.88 %4.31Bölümlü protez (akrilik-tek çene) 470,050,000 493,000,000 514,250,000 %4.88 %4.31Tam protez (metal-tek çene) 520,926,000 564,920,000 589,270,000 %8.44 %4.31Bölümlü protez (metal-tek çene) 520,926,000 564,920,000 589,270,000 %8.44 %4.31Difl çekimi 42,028,000 44,080,000 45,980,000 %4.88 %4.31Tek parça döküm kron 110,600,000 113,680,000 118,580,000 %2.78 %4.31Veneer kron seramik 176,960,000 176,320,000 183,920,000 -%0.36 %4.31Okluzal afl›nd›rmalar tek çene 82,950,000 40,600,000 42,350,000 -%51.05 %4.31

2004 YILI 2005 YILI 2005 YILI ARTIfi ARTIfiTEDAV‹ ‹S‹MLER‹ Temmuz - Aral›k Ocak - Haziran Temmuz - Aral›k Ocak - Haziran Temmuz - Aral›k

KDV Hariç KDV Hariç KDV Hariç % %

Selçuk Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi Dekanl›¤›’na Prof.Dr. Tamer Atao¤lu atand›

S elçuk Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi Dekanl›-¤›’na 2002 y›l›ndan bu yana ayn› fakülte-

nin Periodontoloji Anabilim Dal› Baflkanl›¤›görevini yürüten Prof.Dr. Tamer Atao¤lu a-tand›.1962 y›l›nda Ordu’da do¤an Atao¤lu 1973y›l›nda Samsun Atatürk ‹lkokulu’ndan, 1980y›l›nda Samsun Maarif Koleji’nden, 1985 y›-l›nda Hacettepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fa-kültesi’nden mezun oldu. Ayn› y›l HacettepeÜniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü Perio-dontoloji Anabilim Dal›’nda bafllad›¤› mezu-niyet sonras› e¤itimde doktora program›n›1989 y›l›nda tamamlad›. 1990 y›l›nda SelçukÜniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Periodon-

toloji Anabilim Dal›’nda Yard›mc› Doçentkadrosuna atand›. 1994 y›l›nda Doçent oldu,2001 y›l›nda Profesör kadrosuna atand›. Fa-kültenin Periodontoloji Anabilim Dal›’n›n ku-ruluflunu gerçeklefltirirken 1990-97 y›llar› a-ras›nda ve 2002 y›l›ndan günümüze AnabilimDal› Baflkanl›¤› görevini yürütmektedir. Peri-odontoloji bilim alan›nda yurtiçi ve yurtd›fl›dergilerde yay›nlar› ve üç kez bask›s› yap›lanPeriodontoloji ders kitab› vard›r. Uluslararas›Periodontoloji Akademisi (IAP), Avrupa Peri-odontoloji Federasyonu (EFP), Türk Perio-dontoloji Derne¤i ve Konya Diflhekimleri O-das› yönetim kurulu üyesi olan Atao¤lu evlive bir çocuk babas›d›r.

Page 21: ISSN: 1303-9784 - TDB

35 / TDBD

‹pana’n›n, Türk Diflhekimleri Birli-¤i’nin deste¤i ile bafllatt›¤› "Yenile-yin, Gülümseyin, Gülümsetin"

kampanyas› 22 Aral›k 2004 günü bas›-na tan›t›ld›. Türk Diflhekimleri Birli-¤i’nin deste¤i ile ‹pana’n›n SHÇEK’lerbünyesinde korunmaya muhtaç çocuk-lar için bafllatt›¤› kampanya çerçevesin-de, tüketicilerin ald›¤› her ‹pana DiflF›rças›, SHÇEK’lerde "Sa¤l›kl› GülüfllerOdas›" kurulmas›na katk›da bulunacak.

‹lk oda Bahçelievler’de‹lk olarak SHÇEK Bahçelievler Kampü-sü’nde hizmete aç›lacak olan "‹panaSa¤l›kl› Gülüfller Odas›"nda, çocuklar›nkiflisel geliflimine katk›da bulunacak birdizi etkinlikler düzenlemenin yan› s›ra,çocuklara keyifli bir ortamda a¤›z ve diflbak›m› ö¤retilecek ve çocuklar›n koru-yucu diflhekimli¤i hizmetinden fayda-lanmas› sa¤lanacak. Tüketicilerin katk›-s›yla büyüyecek olan kampanya çerçe-vesinde her üç ayda bir SHÇEK’in biryuvas› "Sa¤l›kl› Gülüfller Odas›"na ka-vuflacak.

Kampanyay› duyurmak a-mac›yla düzenlenen top-lant›ya Devlet Bakan› Gül-dal Akflit, SHÇEK ‹l Mü-dürü ‹smail Bar›fl, TDBGenel Baflkan› Celal Kor-kut Y›ld›r›m ve Proc-ter&Gamble (P&G) GenelMüdürü Saffet Karpat’›nyan› s›ra destek vermek ü-zere Kerem Al›fl›k, Tan

Sa¤türk, Güray Kanan ve Murat Özgülde kat›ld›. Toplant›da P&G Genel Müdürü SaffetKarpat, a¤›z ve difl bak›m›n›n küçükyafllarda edinilen al›flkanl›klarla sa¤lan-d›¤›na de¤inerek a¤›z ve difl sa¤l›¤›n›nda çocuklar›n gelifliminin önemli birparças› oldu¤unu vurgulad›. Daha son-ra söz alan P&G D›fl ‹liflkiler DirektörüHayrünnisa Aligil, projenin iflleyiflinede¤inerek "Tüketicilerimiz ald›klar› her‹pana Difl F›rças› ile, kendi sa¤l›klar›nakatk›n›n ötesinde, Sosyal Hizmetler Ço-cuk Esirgeme Kurumu yuvalar›nda"Sa¤l›kl› Gülüfller Odas›" kurulmas›nafinansal destek vermifl olacaklar" dedi.

Çocuklar›n a¤›z ve difl bak›m›n›TDB üstlenecekTDB Genel Baflkan› Celal Korkut Y›ld›-r›m, konuflmas›nda Türkiye’de A¤›z DiflSa¤l›¤›’n›n durumuyla ilgili istatistikiveriler sunarak, difl ve difleti hastal›kla-r›n›n tedavi maliyetlerinin yüksek oldu-¤unu, bu nedenle a¤›z ve difl sa¤l›¤›n›koruyucu önlemlerin gelifltirilmesinin,

a¤›z ve difl bak›m ürünlerinin tüketimi-nin art›r›lmas›n›n zorunlu oldu¤unu i-fade etti. Kampanyaya destek verdikle-rini belirten Y›ld›r›m, "Sa¤l›kl› GülüfllerOdas›"nda düzenli olarak SHÇEK’lerdekalan çocuklar›n a¤›z ve difl sa¤l›¤›e¤itimi ile koruyucu uygulamalar yapa-caklar›n› ekleyerek sözlerini bitirdi.Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Ku-rumunun ba¤l› bulundu¤u Devlet Ba-kan› Güldal Akflit de TDB ve ‹pana’yateflekkür ederek bafllad›¤› konuflmas›n-da devletin imkanlar›n›n yan›s›ra özelsektör ve sivil toplum örgütlerinin butür kampanyalar›n›n toplum sa¤l›¤›naçok önemli katk›lar oldu¤unu belirtti.Bir y›l süreli kampanya süresince tüke-ticilerin ald›klar› her ‹pana Difl F›rças›y-la bir tu¤la koydu¤u ilk Sa¤l›kl› Gülüfl-ler Odas›’n›n Mart 2005’te SHÇEK Bah-çelievler Kampüsü’nde hizmete aç›lma-s› hedefleniyor.

Yenileyin... Gülümseyin... Gülümsetin...Türk Diflhekimleri Birli¤i, ‹pana’n›n Çocuk Esirgeme Kurumlar›na yönelik kampanyas›na destek veriyor:

Tüketicilerin katk›s›yla büyüyecek olan kampanyaçerçevesinde her üç ayda bir SHÇEK’in bir yuvas›"‹pana Sa¤l›kl› Gülüfller Odas›"na kavuflacak.

Page 22: ISSN: 1303-9784 - TDB

Türkiye sa¤l›k hizmetlerine uygula-d›¤› yüzde 18 KDV ile AB ülkeleri

aras›nda ilk s›rada yer al›yor. Türkiye'yiyüzde 1O KDV'yle Avusturya, yüzde 8KDV'yle Yunanistan izliyor. Almanya,‹spanya ve Polonya sa¤l›kta yüzde 7,Belçika yüzde 6, Fransa yüzde 5.5,Lüksemburg yüzde 3 KDV uyguluyor. AB'ye üye 25 ülkeden sadece 8'i sa¤l›khizmetlerinden yüzde 3 ile yüzde 10 a-ras›nda KDV al›yor. 17 ülke ise sa¤l›khizmetlerine KDV uygulam›yor. Bugrup ülkeleri Danimarka, ‹rlanda, ‹tal-ya, Hollanda, Portekiz, Finlandiya, ‹s-veç, ‹ngiltere, Çek Cumhuriyeti, Eston-ya, Güney K›br›s, Letonya, Litvanya,

Macaristan, Malta, Slovenya ve Slovak-ya oluflturdu. Türkiye, g›dada da birçok AB ülkesin-den daha fazla vergi al›yor. G›dada enyüksek KDV'yi yüzde 25'le Danimarkauyguluyor. Daha sonra yüzde 19'la Slo-vakya, yüzde 18'le Estonya ve Letonya,yüzde 17'yle Finlandiya, yüzde 15’leMacaristan, yüzde 12'yle ‹sveç, yüzde10'la Avusturya, yüzde 8'le Türkiye ileYunanistan geliyor. Türkiye, gazete, dergi ve tar›msal girdi-lerde ise AB'de en düflük KDV'yi alanülkeler aras›nda. Türkiye, gazete, dergive tar›m girdilerine yaln›zca yüzde 1düzeyinde KDV uyguluyor.

TDBD / 36

2005 y›l›ndan iti-baren temel g›-

da maddeleri, teda-vi harcamalar› vegereçleri ile e¤itimh a r c a m a l a r › n d aKDV oranlar› yüzde18'den yüzde 8'e in-diriliyor. Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an hü-kümetin yeni vergi stratejilerini düzen-ledi¤i bas›n toplant›s›yla aç›klad›. Er-do¤an konuflmas›nda hükümetin vergisitemine iliflkin hedeflerinin üç ana il-ke üzerinde durdu¤unu belirterekflunlar› söyledi: “Öncelikle anlafl›labilir vergi mevzuat›-na ihtiyaç var. ikincisi vergi yükününöngörülebilir olmas› gerekiyor. Çokfazla de¤ifltirilip yap-boza dönüfltürül-dü¤ünü görüyoruz. Mükelleflerin gele-cek planlamas› yapmalar›n› önlüyor, a-deta kaos ortam› yarat›yor. Üçüncüsüde güçlü ve etkin bir vergi idaresininkurulmas›. Hedefimiz genifl tabanl› birvergi sistemi oluflturmakt›r."

Gelir vergisi düzenlemeleri Gelir vergisi mükelleflerinin, kendisi,efli ve çocuklar› için yapt›¤› sa¤l›k ve e-¤itim harcamalar›ndaki yüzde 5'likvergi indiriminin önümüzdeki y›l yüz-de 10'a ç›kar›laca¤›n› belirten Erdo¤an2006'dan itibaren tüm finansal gelirle-rin de ayn› flekilde ve ayn› oranda ver-gilendirecek hale getirilece¤ini söyledi.

KDV oranlar›nda indirim Halk›n büyük bir kesimi taraf›ndankullan›lan mal ve hizmetlerin KDV o-ranlar›na 2005'ten itibaren indirimegidilece¤ini aç›klayan Erdo¤an, g›damaddelerinde KDV oran›n›n yüzde18'den yüzde 8'e çekilece¤ini bu ka-lemlere konserve, içme suyu ve smitgibi ürünlerin dahil oldu¤unu kaydet-ti. Sa¤l›k alan›nda da indirimleri aç›kla-yan Erdo¤an, ilaçta indirimi bu y›l ger-çeklefltirdiklerini flimdi bu indirimintedavi hizmeti ve tedavi amaçl› sa¤l›karaç - gereç al›m›nda da yap›laca¤›n›bildirdi. Bu hizmetlerde de oran yüzde18'den yüzde 8'e çekilecek.

Sa¤l›kta KDV oran› düflürülüyor

Türkiye, yüzde 18'lik oranla sa¤l›k hizmetlerinden en yüksek KDV'yi alan ülke

SSK'l› hastalar, 1 Ocak 2005 tari-hinden itibaren ilaçlar›n› serbest

eczanelerden alabilecekler. ‹laç flirket-leriyle yap›lan pazarl›ktan sonra ilaçla-r›n yüzde 15'e varan indirimle sat›n a-l›nmas› konusunda anlaflmaya var›ld›Hastanelerde, ilaç kuyru¤unda ömürtüketen SSK'l› hastalar, nihayet rahatakavufluyor. AKP Hükümeti, AB'li yet-kililerin önerileri do¤rultusunda ilaçflirketleriyle anlaflarak, SSK'l› hastala-r›n ilaçlar›n› serbest eczanelerden al-malar›n›n yolunu açt›. Edinilen bilgilere göre, geri ödeme ku-rumlar›n›n, ‹laç Endüstrisi ‹flverenlerSendikas› ve Araflt›rmac› ‹laç Firmala-r› Derne¤i yetkilileriyle sigortal›lar›nserbest eczaneden ilaç almas›n›n yolu-nu açmak için 2004 y›l› bafl›ndan bu-yana sürdürdü¤ü görüflmeler tamam-lanma aflamas›na geldi. Emekli Sand›-¤›, Ba¤-Kur ve SSK yetkilileriyle ilaçsektörü aras›nda yap›lan pazarl›k so-nucunda kamunun ilac› yüzde 15'evaran indirimle sat›n almas› konusun-

da anlaflmaya var›ld›. Ortak kullan›mprotokolü SSK'l›lar, raporla yaz›lacakilaçlar, katk› pay›ndan muaf ilaçlar, ö-zürlü ilaçlar› ile iflyeri hekimlerininyazd›¤› ilaçlar›n d›fl›ndakileri serbesteczanelerden alabilecek. Ayaktan te-davi sonucu yaz›lan ilaçlar da SSK'I›-larca serbest eczanelerden al›nabi-lecek. Hastanede yatan hastan›n ilac› i-se di¤er sosyal güvenlik kurumlar›ndaoldu¤u gibi hastanece temin edilecek.Taraflar, geri ödeme süresi konusundada anlaflt›. Buna göre, SSK, eczane re-çetelerinin bedelini iki ay içinde öde-yecek. SSK'l›lar, Ortak Kullan›m Pro-tokolü'nün ard›ndan devlet hastanele-rinde muayene olabiliyor, ancak ilaçalmak için yine SSK eczanelerindekuyrukta beklemek zorunda kal›yor-du. SSK hastanelerinin Sa¤l›k Bakanl›-¤›'na devri konusunda da önemli so-run olarak SSK'l›lar›n ilac›n› serbesteczanelerden alamamas› görülüyordu.

Kamu zarar etmeyecek Sa¤l›k Bakan› Akda¤, SSK'n›n ucuz i-laç ald›¤› için bundan vazgeçti¤indezarar edece¤i iddias› bulundu¤unu a-n›msatarak, 'Ancak sadece SSK'ya de-¤il, tüm kamuya indirim yap›laca¤›için kamu zarar de¤il, tasarruf sa¤laya-cak. Harcamalar›na bakt›¤›m›zda enbüyük al›c› devlettir. Kamu ad›na in-dirim sa¤lanmas›yla SSK'n›n yan› s›raEmekli Sand›¤›, Ba¤ - Kur gibi tümsosyal güvenlik kurulufllar› için ilaçtaucuzlama olacakt›r"' diye konufltu.

SSK'l›lar serbest eczanelerden ilaç alabilecek

Page 23: ISSN: 1303-9784 - TDB

Beni tan›mayabilirsiniz, ama kay-betti¤im eflim, dostum, yoldafl›molan Necip Enver Demirer'i tan›-

yaca¤›n›zdan eminim. Sakarya Diflhe-kimleri Odas› Baflkan›'yd›. Ben onun e-fliyim.Eflimi kaybetmeden önce diflhekimi o-dalar›n›n Türk siyasal yaflam› ve Türkdemokrasisi için vazgeçilmez örgütleroldu¤unu düflünüyordum, çünkü za-man zaman kongrelerinize kat›l›yor,meslekteki sorunlar›n›z› dile getirifliniz,demokratik çözüm yollar› aray›fl›n›z vebu konudaki kararl› ve bütünsellik için-deki çal›flmalar›n›z› g›pta ile izliyor-dum. Yapt›¤›n›z ve yapaca¤›n›z ilkler i-çin sizleri kutluyor, o heyecan› yaflatt›-¤›n›z için sizlere teflekkür ediyorum.Ben, Türkiye'deki ilk mesleki örgütler-den biri olan ö¤retmen camias›nda ol-du¤um halde eflimin örgütü olan diflhe-kimi oda çal›flmalar›n› k›skan›yordum.Bu her zaman eflimle benim aramda birlatife konusu oluyordu.Hem deprem sonras›nda, hem de eflimikaybettikten sonra diflhekimleri odas›olarak bana ve çocuklar›ma gösterdi¤i-niz yak›nl›ktan dolay› hepinize teflek-kür ederim. fiu an duygular›m› anlata-cak sözcükleri bulmakta gerçekten zor-lan›yorum. Eflimin böyle bir örgütün ü-

yesi olmas›ndan gurur duyuyorum. Ba-na ve çocuklar›ma yaflamda hala dostlu-¤un, arkadafll›¤›n önemini hissettirdi¤i-niz, bizleri yaln›z b›rakmad›¤›n›z için,Türkiye'deki tüm diflhekimlerine, özel-likle ‹stanbul ve Sakarya DiflhekimleriOdas› yönetimindeki tüm arkadafllaranas›l teflekkür edece¤imi bilemiyorum.Bu gecikmifl teflekkürü kabul edece¤ini-ze inan›yor, seçimlerde kazanan tümdiflhekimlerini kutlar, sa¤l›kl› ve baflar›-l› günler dilerken yaflananlardan sonraafla¤›daki fliiri sizlerle paylaflmak iste-dim. Çünkü bu fliirin duygular›m› yete-rince ifade edebilece¤ini düflünüyorum:

Yaflamak, ayakta kalmak bu küçükbir zaferdir.Capcanl› kalmak, vedalaflmalara ve cinayetlere ra¤men nefleli olabilmek...Sonunda ac›ya al›flt›k ve nefle elemden daha fazla cesaret gerektiriyor.

Eduarda GALEANO

NOT: Bu cesareti veren sizler oldunuz.Sevgi ve sayg›lar›mla...

Emel Demirer

TDBD / 40

Bir dosttan teflekkür mektubuSakarya Diflhekimleri Odas› Baflkan› Necip Enver Demirer’i geçti¤imiz y›l Gaziantep’te yap›lanTDB Baflkanlar Konseyi toplant›s›n›n dönüflünde geçirdikleri trafik kazas›nda Oda Genel Sekrete-ri Cenk Acar’la birlikte kaybetmifltik. Efli Emel Demirer’den geçti¤imiz aylarda diflhekimli¤i cami-as›na yönelik bir mektup ald›k. Demirer’in mektubunu meslektafllar›m›zla paylaflmak istedik.

Geçti¤imiz ay yap›lan TDB 10. Ola¤an Genel Kurulu’nda Odalarda görev yapan meslektafllar›m›zdan yeni dönemde görev almayanlara TDB taraf›ndan teflekkür plaketi verildi. Necip Enver Demirer ad›na sunulan plaketi çocuklar› ald›.

Marmara Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi Dekanl›¤›’na Prof.Dr. Selçuk Basa atand›

M armara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakül-tesi Dekanl›¤›’na ayn› fakültenin A¤›z-

Difl-Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi AnabilimDal› ö¤retim üyelerinden Prof.Dr. Selçuk Ba-sa atand›.1960 y›l›nda Ankara’da do¤an Basa, AnkaraÜniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi’nden1982 y›l›nda mezun oldu. Doktora çal›flmala-r›n› Hacettepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fa-kültesi A¤›z-Difl-Çene Hastal›klar› ve Cerrahi-si Anabilim Dal›nda yürüten Basa, doktoras›-

n› 1986 y›l›nda tamamlad›. 1991 y›l›nda do-çent, 1997 y›l›nda profesör ünvan› alan Dr.Basa’n›n 100’ün üzerinde yay›n› ve kitap bö-lüm yazarl›klar› bulunuyor. Yurtiçi ve yurtd›-fl›nda çok say›da bilimsel toplant›ya davetlikonuflmac› olarak kat›lan Prof.Dr. Selçuk Ba-sa’n›n klinik ve araflt›rma ilgi alanlar› ortogna-tik ve estetik çene ve yüz cerrahisi, dudak da-mak yar›klar›, distraksiyon osteogenezisi, re-konstrüktif implant cerrahisi, çene eklemi veyüz a¤r›lar›d›r.

Page 24: ISSN: 1303-9784 - TDB

41 / TDBD

Türkiye’deki diflhe-kimli¤i hizmetle-riyle ilgili çal›flma-

lar çeflitli uluslararas› ya-y›nlarda da yer al›yor.ABD’de yay›mlanan De-¤erlendirme ve Sa¤l›kMeslekleri dergisi’nin Ha-ziran 2004 tarihli 27. say›-s›nda S. Sur, O. Hayran,G. Mumcu, D. Söylemez(Marmara Üniversitesi), C.Y›ld›r›m (TDB)’›n haz›rla-m›fl olduklar› ‘‹flindenMemnun Olmay› Etkile-yen Faktörler’ bafll›kl› a-raflt›rma çal›flmas› yer ald›.Bu kesitsel ankette, Türkiye’nin 9 ilinden rastgele bir flekildeseçilen bir grup diflhekimi (855 kifli) ile iç, d›fl ve genel düzey-de ifl tatmini konusunda görülüflüldü. Genel ifl tatminini et-kileyen önemli faktörler yafl, sahip olduklar› sosyal sigorta ti-pi, diflhekimi yard›mc›lar›n›n varl›¤› ve günlük muayene edi-len hasta say›s›d›r. O. Hayran, G. Mumcu, H. Sur, C. Y›ld›r›m, D. Söylemez, H.

Atl› imzal› Türkiye’deDiflhekimli¤i HizmetleriFinansman›: Diflhekim-lerinin, Sakinlerinin veHastalar›n Fikirleri veBeklentileri bafll›kl› ça-l›flma da yine ABD’de ya-y›mlanan Halk Sa¤l›¤›Diflhekimli¤i dergisininBahar 2004 tarihli 64. sa-y›s›nda yer ald›. Diflhekimleri, sakinlerinve hastalar›n Türkiye’dediflhekimli¤i hizmetleri fi-nansman› hakk›ndaki görüfllerini inceleyen çal›flmada, rasge-le olarak seçilmifl 860 diflhekimi, 641 hasta ve 866 sakin ilegörüflülmüfl. Diflhekimli¤i finansman›ndaki ortak görüflleri a-naliz edilmifl ve kay›tlara geçilmifl.Görüflmelerden edinilen bilgilere göre diflhekimlerinin%82’si, hastalar›n %83.8’i ve sakinlerin %76.4’ü, devletintüm diflhekimli¤i hizmetlerinin finanse etmesi konusundahemfikirler. Diflhekimlerinin (83.6), hastalar›n (%74.4) ve sa-kinlerin (%84.4) ço¤unlu¤u hastalar›n difl tedavileri için birkatk› pay› ödemelerini do¤ru buluyorlar.

Türkiye’deki diflhekimli¤i araflt›rmalar›uluslararas› yay›nlarda

D iflhekimi Ahmet Özdikmenli haz›r-lad›¤› iki kitapla çocuklara a¤›z ve

difl bak›m›n› basit ve e¤lendirici bir dil-le anlat›yor. Kendisinin yaz›p çocukla-r›n resimleriyle süsledi¤i ‘Damla’n›nDüflü’ ve daha masals› bir anlat›mla ya-z›p ‹brahim Bilgen’in resimleriyle olufl-

turdu¤u ‘Eylül ve Difl Dostlar›’, bu ko-nuya önem veren anne babalar içinbenzersiz bir baflvuru kayna¤›.Özdikmenli kitaplar›n›n arka kapa¤›n-da çocuklara flöyle sesleniyor: ‘Sevgili Küçük Dostlar›m,Ad›m Ahmet Özdikmenli, diflhekimi-yim. Diflhekimli¤i yaparken en mutluoldu¤um anlar, çocuklara okullarda,krefllerde a¤›z difl sa¤l›¤› bilgileri verdi-¤im anlard›r.fiimdiye kadar gitti¤im okullarda bin-lerce çocukla tan›flt›m. Konuflmam› bi-tirip onlar›n sorular›n› da cevaplad›ktansonra s›n›flardaki bütün çocuklar hepbir a¤›zdan bana bir söz verdiler. Ne sö-zü mü?Evet, sizin de tahmin etti¤iniz gibi gün-de üç kez difl f›rçalama sözü. Biliyorum

o çocuklar›n hepsi sözlerini tuttular veflimdi diflleri p›r›l p›r›l. Kitab› okudunuz, bitirdiniz. Hadi birsöz de siz verin, sizin de diflleriniz sa¤-l›kl› ve p›r›l p›r›l olsun. Ben de sevinç-ten kufllar gibi havalarda uçay›m.Sevgiyle, dostlukla...”

Çocuklara resimli difl e¤itimiMeslektafl›m›z Ahmet Özdikmenli çocuklara a¤›z difl sa¤l›¤› bak›m›n›n öyküsel bir tarzda ve resimlerle anlat›ld›¤› iki yeni kitap haz›rlad›.

Page 25: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 42

A¤ustos ay›nda Cebelitar›kBo¤az›’n› geçip AtlasOkyanusu’na aç›lan Hakan

Öge, birkaç gün Fas’›n Atlantikk›y›lar›n› gezdikten sonra KanaryaAdalar›’na geçti. U¤rad›¤› yerlerdefoto¤raf çekip Atlas için izlenimlerinide yazan Öge, do¤ulu mantaliteyesahip Fas’taki kaostan yak›n›rkenAvrupal›lardan farkl› olarakyard›msever insanlarla karfl›laflt›¤›n›belirtiyor. Tek bafl›na yola ç›kt›¤›n›ö¤renen yerli insanlar›n flaflk›nl›¤›n›okyanusun dalgalar›n› görünce dahaiyi anlad›¤›n› da ekliyor. Fas’›n 120mil aç›klar›ndaki Kanarya Adalar›’naulaflmas› ticaret rüzgarlar› olarakadland›r›lan istikrarl› rüzgarlarsayesinde pek zor olmayan meslek-tafl›m›z burada uzun bir bekleme yap-mak durumunda kald›. Adalaraulaflt›¤› günlerde hastalanan HakanÖge iyileflmek için kendini bir haftakadar tekneye kapat›p ilaç ve portakalkürü uygulad›¤›n› aktar›yor. Adalardatan›flt›¤› gezginlerden MacellanBo¤az›’ndan geçiflinin geçti¤imiz y›lkiEl Nino nedeniyle çok riskli olaca¤›nadair ö¤ütler alan Öge, bu aflamada yaPanama rotas›n› tercih etmek ya dayan›na bir yard›mc› almak gibi bir

seçenekle karfl› karfl›ya geldi¤ini ve‘tek bafl›na dünya turu’ hedefindenvazgeçmemek için Panama rotas›nayöneldi¤ini yaz›yor. Bir haftal›k biryolculuktan sonra daha güneydekiYeflil Burun Adalar›’na ulaflan Öge,burada Ticaret rüzgarlar›n›n birazdaha stabilite kazanmas›n› bekledik-ten sonra 20 Kas›m günü yola ç›kt› ve19 gün kara yüzü görmedi¤i bir yol-culuktan sonra 10 Aral›k günü KüçükAntiller’deki Fransa’ya ait Martinikadas›na ulaflt›.

Diflhekimi ve Atlas Dergisi foto¤rafç›s› Hakan Öge Mardekad›n› verdi¤i teknesiyle tek bafl›na ç›kt›¤› dünya turunda önem-li bir etab› geride b›rakt›. Türkiye k›y›lar›ndan May›s ay›ndaayr›lan Öge, Aral›k ay› bafl›nda Kanarya adalar›ndan ayr›ld›ktan19 gün sonra Karaiblerdeki Martinik adas›na ulaflt›.

www.hakanoge.com adresinden yolculu¤unseyrini takip etmek ya da Hakan Öge’ye mesajgöndermek mümkün.

Hakan Öge, birçok fley gibi teknenin rutin bak›m›n› dakendisi yap›yor. Küçük bir kapaktan motor bölümüne

girmesi onu fare ararm›fl gibi gösterse de yapt›¤›asl›nda motorun ya¤›n› de¤ifltirmek (üstte). Fo

to¤r

afla

r ve

yaz›d

aki b

ilgile

r Atla

s de

rgis

inde

n al

›nm

›flt›r

.

Hakan Öge Atlantik’i geçti

fiu anda burada

Page 26: ISSN: 1303-9784 - TDB

Sevgili Karde-flim HüseyinElmac› ile

karfl›laflmam 1979y›l›n›n Ekim ay›n-da Sivas SigortaHastanesinde gö-rev almamla bafl-lar. Tam yedi y›lbirlikte görev yapt›k. Hasta yo¤unlu¤u-na ra¤men problemsiz zevkle çal›flt›¤›-m›z y›llard› bunlar. 1986 y›l›nda tayinfuryas›na kendini kapt›rarak ‹zmir’e na-kil oldu. Sivas’tan ayr›lmas› onun içinçok kolay olmad›. Sivas’ta çok s›cak ilifl-kiler kurmufl ve ad›n› "Sivas’›n muhta-r›"na ç›karm›flt›.‹zmir’e gittikten sonra da iliflkimiz kop-mad›. Sürekli telefon görüflmelerimizve tatil buluflmalar›m›z devam etti.Bu arada Türk Diflhekimleri Birli¤i ya-sas› kanunlaflm›fl ve illerde örgütlenmeçal›flmalar› bafllam›flt›. Beni arayarak Si-vas Diflhekimleri Odas›’n› örgütlemegörevini verdi. ‹lk dönem Türk Diflhe-kimleri Birli¤i Merkez Yönetim Kuruluüyesi olmufltu. Y›llar y›llar› kovalad›.Birlikteli¤imiz Merkez Yönetim Kurul-lar›nda; Yüksek Disiplin Kurullar›ndabaz› dönemler beraber, baz› dönemlerfarkl› kurullarda görev yaparak 16 y›ldaha sürdü. Diflhekimleri Vakf›n›n ku-rucu üyelerindendik.

2002 y›l›nda 7 y›l önce yakaland›¤› He-patit C virusu aktif hale geçti. ‹nan›l-maz disiplinli bir hayat yaflayarak; he-kimlerin tavsiyelerin harfi harfine uya-rak son bir y›lda Hepatit C virusunuyok etmeyi baflard›. Amans›z hastal›klamücadele sürecinde vücudu çok zay›fdüflmüfl, omurgas›n›n muhtelif bölgele-rinde iç f›t›klar oluflmufl, karaci¤erinin% 4’ü sa¤lam kalm›flt›.Karaci¤er nakli için daha zaman› vard›.Belinde, boynunda oluflan f›t›klar nor-mal yaflam›n› s›n›rlam›fl, bir baston yar-d›m›yla, ayaklar›n› sürüyerek yürümekzorunda b›rakm›flt›. Günler h›zla geçi-yor, birilerinden yard›m almadan, ken-di bafl›na hareket etmesi zorlafl›yordu.Bu durumdan ancak ameliyat olarakkurtulaca¤›na inanm›flt›. Bu inançla, o-nu ameliyat etmekte tereddüt eden he-kimleri ikna etmeyi baflard›.Ameliyattan sonra ilk üç saat her fleyçok normaldi. Ama sonraki saatler veon gün bir felaketti. Aniden aç›lan ka-namay› durdurmak için bütün hastaneve ‹zmir’deki meslektafllar› taze kanbulma mücadelesine bafllad›. On günmüddetince 50 flifle kan verildi. Ama o-nu kurtarmak mümkün olmad›. 4 Ka-s›m Cuma günü, 20:30’da onu kaybet-tik.Ameliyat olmadan önce son telefon gö-rüflmemizde "Salih, dayanam›yorum ar-

t›k. Ameliyat olaca¤›m. Bu durumdankurtulmam laz›m" dedi¤ini an›msad›m.Bana söylemedi ama içinden ‘ya kurtu-lurum ya kurtulurum’ dedi¤inden emi-nim. Baflkas›na muhtaç olarak yaflamakonun kabullenece¤i bir durum de¤ildi.Çok yak›n dostlar›ndan baflka hiç kim-se hastal›¤›n› bilmez, o da hastal›¤›ylailgili olarak kimseyle konuflmazd›. Tar-t›flmal› geçen toplant›lar›m›z s›ras›ndaöfkelenir, k›sa süre sonra da öfkesindeneser kalmazd›. Öfkelenince çirkinlefl-meyen ender insanlardand›. Daima her-kesle s›cak iliflki sürdürmeyi baflaran, i-çerisinde kin tafl›yamayan de¤erli özel-likleri vard›. Her konuyu en ufak ayr›n-t›s›na kadar inceledikten sonra düflün-celerini söyler, fikirlerinden kolay vaz-geçmezdi.Her zaman beni do¤du¤u ve büyüdü¤üyer olan Safranbolu’ya götürmek ister a-ma bir türlü f›rsat yarat›p bunu gerçek-lefltiremezdi. Onu sonsuzlu¤a yolcu et-mek için gittim Safranbolu’ya. Onunyaflad›¤› ve büyüdü¤ü evi, her zamanövgüyle anlatt›¤› memleketini gördüm.Sevgili arkadafl›m ve dostum Elmac›’y›aile mezarl›¤›nda, babas›n›n yan›ndab›rak›p uzaklafl›rken bana ait bir fleyleride orada b›rakt›¤›m› ve o fleyleri bir da-ha hiç ama hiç bulamayaca¤›m›n ac›s›n›yüre¤imde duyuyordum. Art›k kimsebizi birlikte göremeyecek, ve "ayr›lmazikili" diye tak›lamayacak. Ama 25 y›ll›kbirlikteli¤in oluflturdu¤u an›lar benlebirlikte yaflayacak.Tüm dost ve arkadafllar›n›n, TDB’ye gö-nül vermifl olanlar›n bafl› sa¤olsun.

TDBD / 44

Sevgili Kardeflim Hüseyin Elmac›

Hüseyin Elmac›, 1949 y›l›nda Safranbolu’da do¤du. ‹stanbul Üniversitesi Difl-hekimli¤i Fakültesi’nden 1973 y›l›nda mezun oldu. 1988-1990 y›llar› aras›n-da ‹zmir Diflhekimleri Odas› yönetim kurulu üyesi, 1986-1992 ve 1994-1996 y›llar› aras›nda toplam dört dönem TDB Yönetim Kurulu üyesi, 1992-1994 y›llar› aras›nda TDB Disiplin Kurulu üyesi, 1996-1998 y›llar› aras›ndaise TDB Denetleme Kurulu üyesi olarak görev yapt›. 1998-2000 dönemindeTDB Yüksek Disiplin Kurulu üyesi ve ‹zmir Diflhekimleri Odas› Saymanl›¤›görevlerinde bulunan Elmac›, son olarak 2000-2002 TDB 8.Dönem MerkezYönetim Kurulu’nda Etik Komisyon Sorumlusu olarak yer ald›. Evli ve iki ço-cuk babas› olan Hüseyin Elmac› 4 Kas›m 2004 tarihinde vefat etti.

Hüseyin Elmac›’y› yitirdik

Salih Gül TDB eski MYK üyesi

Page 27: ISSN: 1303-9784 - TDB

45 / TDBD

San›r›m dünyada en zor yaz›lan yaz›,sevilen bir arkadafl›n, bir dostun arka-s›ndan yaz›lan yaz›d›r. Bu kaç›nc›

kayb›m›z, bu kaç›nc› yaz›m? Dilerim uzuny›llar, yeniden böyle bir yaz› yazmak zorun-da kalmam.Sevgili Hüseyin, Seninle ilk kez Türk Diflhekimleri Birli¤inin1.Genel Kurulunda tan›flm›flt›k. Eminimkonuflabilsek sen de o günü çok iyi hat›rlars›n. Hüseyin o gün divana seçilmiflti. Genel Kurul sonunda da 1.Dö-nem Yönetim Kuruluna seçildi. Son derece sakin, huzurlu ve u-yumlu bir insand›. Onunla uzun y›lar yönetimde birlikte çal›flt›k.Diflhekimli¤i camias›na gönül verenlerdendi. Bu uzun y›llar içeri-sinde hiç kimseyi k›rmad›. Bir olaya çok k›zd›¤›, sinirlendi¤i za-man dahi sesini yükseltmez, sakin ve güler yüzlü bir ifade ile der-dini anlat›rd›. Üzerine ald›¤› sorumlulu¤u, büyük bir titizlikle ye-rine getirirdi. Onunla çok güzel ve verimli çal›flmalar yapt›k. Daha y›llarca bu mesle¤e ve diflhekimli¤i camias›na katk›lar› ola-bilirdi. Bizleri çok zamans›z terk etti.Ölümünü, TDB’nin Kas›m ay›ndaki son genel kuruluna gitti¤im-de ö¤rendim, inanamad›m. Hastal›¤› döneminde telefonla görüfl-tü¤ümüzde bir kez bile a¤z›ndan "kötüyüm" laf› ç›kmam›flt›.Zamans›z ölümü beni çok üzdü. O’nu çok özleyece¤im.Hüseyin, seni, mesle¤e katk›lar›n› hiç unutmayaca¤›z. Gönlü-müzde hep var olacaks›n.

Güle Güle Sevgili Hüseyin!...

Kendisini ilk olarak 1986 y›l›nda, o-dalar›m›z›n kurulufllar›nda tan›m›fl-t›m. Bafllang›çtaki mesafeli tavr› za-

manla yerini samimiyete b›rakt›. Hep kibar-d›, sesi çok az yükselir, karfl›s›ndakini k›r-maktan sak›n›rd›. O da benim gibi kamugörevinde çal›fl›yordu, ister istemez bir bü-rokrat tarz› ve kamu mevzuat› düflkünlü¤ühemen sezilirdi. Belki de, mesai arkadafl›Hulki Celal'den sonra, SSK mevzuat›n› en i-yi bilen Hüseyin Elmac›'yd›. Kuruluflundan bu yana meslek oda-s›nda ve TDB'de çeflitli kurullarda görev ald›. Hemen her dönem-de bir çal›flmam›z›n içinde oldu. Hiç bir zaman ön planda görün-medi. Son y›llarda Hepatit-C'den rahats›zd›, meslek hastal›¤› olarak buvirüse yakalanm›flt›. Hastal›¤›n›n seyri giderek a¤›rlafl›yordu. ‹z-mir'de yap›lan son genel kurul çal›flmalar›na hastal›¤›na ra¤menkat›ld›. Oturdu¤u yerden kalkamad›¤› için, özür dileyerek söz a-l›yordu. Bir ara karaci¤er nakli için bekledi¤ini de duymufltum.Yaflam›n›n sonuna yaklaflt›¤›n› belki de hissediyordu, ama yafla-mak için umutla direnç gösterdi¤ini gözlüyordum. Hepatit-C'dende¤il de, bir f›t›k ameliyat›ndan sonra yaflam›n› yitirece¤i herhal-de hiç akl›na gelmemifltir. Hey gidi Hüseyin Elmac›, yitik arkadafl›m.

Hüseyin Elmac›'ya...

Eser Cilasun TDB eski Genel Baflkan›

Behzat Özbozda¤ TDB eski MYK üyesi

Bahsedece¤im insanlar›n en önemli ortaközelli¤i, küçük seyahat çantalar›. Her birihayat›n farkl› alanlar›nda çal›flt›klar›, ya-

flamlar›n› farkl› ifllerden kazand›klar› halde, birçokhafta sonu küçük seyahat çantalar›na hafta sonu-nu geçirmeye yetecek kadar eflya doldurup yolakoyuluyorlar. Bu, kâh Bursa'da, kâh Bolu'da, kâhDiyarbak›r'da, kâh Trabzon'da yap›lan bir toplant›-ya kat›lmak, konuflma yapmak, tebli¤ sunmak i-çin ç›k›lan bir seyahat oluyor. Bazen Türkiye'de in-san haklar›n› tart›flmak, bazen kad›n kurultaylar›-na kat›lmak, bazen medya eti¤i konusunda e¤itimvermek, bazen örgütlenme özgürlü¤ü ve Dernek-ler Yasas› ile ilgili y›llard›r süren çal›flmalar› de-vam ettirmek, bazen insan haklar› kurullar›na ça-l›flmalar›nda kullanabilecekleri bir kitapç›k haz›r-lamak için yap›l›yor. Bu insanlar, farkl› alanlarda-ki derneklerin baflkan ve temsilcileri, baro bafl-kan ya da mensubu, tabip odalar› yöneticileri, ga-zeteciler, ö¤retim görevlileri, sendikac›, yani siviltoplum temsilcileri. Baz› simalar de¤iflse de Türkiye'nin dört bir yan›n-da yap›lan farkl› toplant›larda karfl›laflt›¤›n›z kü-çük çantal› insanlar ço¤unlukla ayn› kifliler. Bun-lar asl›na bak›l›rsa, Türkiye'deki sivil toplumunaktif bireyleri. Bir araya geliyor, bilgi al›flveriflindebulunuyor, karar veriyor, yeni projeler üstünde ko-nufluyorlar. Genellikle bütün vakitleri toplant› sa-lonlar›nda geçiyor, bulunduklar› flehri flöyle birgörme f›rsatlar› dahi olmuyor. Ço¤u Türkiye'de ba-r›fl, demokrasi, insan haklar›na sayg›l› ve adil, e-flitlikçi bir düzenin sa¤lanmas›n› amaçl›yor.

Küçük çantal› insanlar Afla¤›daki yaz› geçti¤imiz günlerde RadikalGazetesi’nde yay›mland›. Murat Çelikkan, siviltoplum örgütlerinde özveriyle çal›flan, birarayagelerek baz› fleyleri de¤ifltirmeye çal›flan,bunun için s›k s›k sevdiklerini de, iflini gücünüde b›rak›p Türkiye’yi arfl›nlamak durumundakalan insanlar› hofl bir tan›mla ‘küçük çantal›insanlar’ olarak adland›r›yor. Bu sayfaya neden ald›¤›m›za gelince... Küçükçantal› arkadafllar›n›n baz›lar›n› görev bafl›nda,baz›lar›n› ac›mas›z hastal›klarla yitiren birmeslek grubu olarak onlara sevgi dolu birselam göndermek istedik.

Murat Çelikkan

Page 28: ISSN: 1303-9784 - TDB

45 / TDBD

Estetik kavram›n›n modern diflhe-kimli¤inin her dal›nda oldu¤ugibi ortodonti alan›nda da ö-

nemli bir yeri vard›r. Sabit ortodontiktedavi uygulamalar›nda 1970’li y›llar-dan itibaren paslanmaz çelik halkalar›nterk edilmesi, direkt braket yap›flt›rmave düz tel tekni¤ine geçilmesi, metalbraketlerin boyutlar›n›n küçültülmesi,plastik ve seramik braketlerin kullan›l-mas› sonucunda ortodontik tedavi has-talar›n›n say›s›nda önemli bir art›fl ol-mufltur. Ancak estetik amaçl› tüm iyi-lefltirmelere ra¤men ço¤u eriflkin hasta,gerek profesyonel gerekse sosyal yaflamflartlar› ya da psikolojik sorunlar› yü-zünden ortodontik braket ve telleri tafl›-maya raz› olmamaktayd›. Eriflkinlerinestetik kayg›lar› görünmeyen ortodon-tik tedaviler olarak tan›mlayabilece¤i-miz invisalign ve lingual ortodontik te-davinin (Resim 1-2) di¤er yöntemlerebirer alternatif olarak sunulmas› ile or-

tadan kalkm›flt›r. Lingual teknik ile ilgi-li ilk çal›flmalar 1973 y›l›nda ABD’deDr. Carven Kurz taraf›ndan bafllat›ld›.Araflt›r›c›n›n basit olgular üzerinde de-nedi¤i ilk lingual braketler Ormco fir-mas› taraf›ndan üretildi. Japonya’da1979 y›l›ndan itibaren Dr. Fujita ve Dr.Paige lingual teknik alan›ndaki çal›flma-lar›n› yay›mlamaya bafllad›lar. ‹lk bra-ketlerle yap›lan tedavilerde ortaya ç›kanen önemli sorunlar yumuflak doku irri-tasyonlar›, konuflma güçlü¤ü ve braketkopmalar›yd›. Bu sorunlar çeflitli konfi-gürasyonlar denenerek minimum düze-ye indirildi. Ormco firmas›n›n üretti¤i7. jenerasyon braketleri ile "Bite-plane"lingual ortodontik tedavi felsefesi do¤-du: Ön grup difllere ait braketler üzeri-ne ilave edilen minik e¤ik düzlemler te-davinin ilk uygulama döneminde endi-kasyon d›fl› olan derin kapan›fll› olgula-r›n baflar›l› bir flekilde tedavi edilmesinisa¤lad› (Resim 3). Günümüzde 7. jene-rasyon Ormco braketlerin kullan›ld›¤› i-deal lingual ortodonti olgular› derin ka-pan›fll› high angle, 1. s›n›f çaprafl›kl›k,üst premolar çekimli 2. s›n›f ve diaste-mal› olgulard›r. High angle aç›kl›k, 4premolar çekimli ve posterior cross-biteolgular› daha zortedavi edilen ol-gulard›r. Perio-dontal ve TMJ so-runu olan olgulariçin ise lingualortodontik tedavitavsiye edilmez. Tedavinin hasta-ya sa¤lad›¤› en ö-nemli avantaj es-tetiktir ayr›ca la-bial mine yüzeyiüzerinde ifllemyap›lmamas› bir

Lingual ortodontik tedaviOrtodontik tedavilerde estetik uygulamalar

Y›ld›z Öztürk*

Resim 2

Resim 1

Resim 3: Bite plane

Resim 4: Targ

TDBD’nin ‘Estetik Diflhekimli¤i ve Klinik Uygulamalar›’ temal› 83. (Özel) say›s›nda yay›mlanmas› gereken bu yaz› bir hata sonucuyay›mlanamam›flt›r. Prof.Dr. Y›ld›z Öztürk’ten ve okuyucular›m›zdan özür dileriz.

Page 29: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 48

Biraz kendinizden bahseder misiniz,Almanya’ya gitmeye nas›l karar ver-diniz ve diflhekimi olarak çal›flma iz-nini nas›l ald›n›z?1985’de ‹stanbul Üniversitesi Diflhe-kimli¤i Fakültesi’ne girdim, 90’da me-zun oldum. Bir y›l kadar kliniklerde ça-l›flt›m. Sonra 1992’de bir yurt d›fl› tec-rübesi yaflamak için yurtd›fl›na gitmeyekarar verdim ve Almanca bildi¤im içinAlmanya’y› tercih ettim. Almanya’dafelsefe ve Alman dili-edebiyat› okumayabafllad›m. ‹lk 2-3 y›l diflhekimli¤iylefazla ilgilenmedim. Sonra evlendim. E-flim Alman. Almanya’da kalmam kesin-leflince mesle¤imi yapmaya karar ver-dim ve çal›flman›n yollar›n› aramayabafllad›m. 94 sonunda çal›flmak içinbaflvurdum. 95’te geçici meslek izni al-d›m. 1999’da vatandafll›¤a geçtim. Va-tandafll›¤a geçtikten sonra geçici meslekizniyle çal›flamayaca¤›mdan approtion(diflhekimi olarak çal›flma izni) için tek-rar s›nava girmem gerekti¤ini söyledi-ler. Tekrar bir s›nava girdim. S›navdabaflar›s›z oldu¤um söylendi. Baflar›s›z o-

lunca flafl›rd›m. Bu iflte bir ifl var diyedüflündüm ve 2000 y›l›nda mahkemeyebaflvurdum.

Neden tekrar s›nava girmeniz gereki-yor? Türkiye’deki fakültelerin denkli-¤ini tan›m›yorlar m›?Tan›m›yorlar. Türkiye’deki diflhekimli-¤i e¤itimi genel olarak Almanya’dakineeflit de¤ildir diye reddediliyor. Pozitifve negatif liste haz›rlanm›fl. Türkiye’de-ki fakültelerin tamam› negatif listede.Karar ç›kana kadar sonuç buydu. fiuanda bir fleyler de¤ifliyor.

O geçici izni verirken nas›l kabul edi-yorlar denkli¤inizi?Onda belirli bir kural yok. Çal›flma yeribulabildi¤iniz taktirde geçici çal›flma iz-ni al›yorsunuz. Ama Alman vatandafll›-¤›na geçti¤iniz andan itibaren kal›c› li-sans elde etmeniz laz›m. Baflka türlü ça-l›flam›yorsunuz. Asl›nda çok esnek bir kanun. Oradakibürokratlar›n iradesine b›rak›lm›fl. Bu-radaki esneklik Almanya’n›n federal ya-p›s›ndan kaynaklan›yor. Her eyalettefarkl› yönetimler ve farkl› uygulamalarvar. Bunlar bu tür kararlarda etkileyicifaktörler. Karar verme yetkisi büyük o-randa Eyalet S›nav Makam› denilen o e-yaletin Sa¤l›k ve Güvenlik Bakanl›¤›’naait bir bölümünde. Bizim iliflkimiz on-larla oluyor. Almanya’ya ilk geldi¤indeinsan ilk önce bulundu¤u eyaletin ya daikamet etti¤i ya da çal›flt›¤› ya da çal›fl-mak istedi¤i eyaletin bu kurumuna bafl-

vuruyor. Bak›yorlar Türkiye’den gel-miflsiniz, burada çal›flmak istiyorsunuz,ifl bulmuflsunuz tamam o zaman biz si-ze geçici çal›flma izni verelim diyorlarya da 94’te bana dedikleri gibi bunun i-çin s›nava girmen gerekir diyorlar. Bugeçici izin de çok yoruma aç›k bir fley.Baz› eyaletler geçici izin için s›nav yap›-yor, baz›lar› yapm›yor. Ben geldi¤imdeoturdu¤um eyalet olan Hamburg’dabaflvurdum. Bana s›nava gireceksin de-diler ve ben de girdim. Ama Hamburgküçük bir eyalet ifl bulamad›m, komflueyalette ifl buldum. Orada ise s›nava fa-lan gerek duymuyorlar.

Dava açmaya nas›l karar verdiniz?Almanya’da fakülte bittikten sonra bellibir asistanl›k dönemi var. ‹ki sene biri-sinin yan›nda çal›flmak gerekiyor. Bende bir süre geçici izinle çal›flt›m. Bu a-sistanl›k dönemimi bitirmek üzereyken99’da vatandafll›¤a geçince rahat çal›fla-bilmek için part time çal›flt›m. Part timeolunca asistanl›k dönemi biraz uzuyor.O zaman ‘approtionumu alay›m da ser-best meslek perspektifi oluflturay›m’ di-ye düflündüm. Tekrar baflvurdum, birs›nav kazand›¤›m› söyledim. Bana, bil-gilerinizi yollay›n dediler. Yollad›m.Ancak, benim s›nav sonucuma; tamambu s›nav baflar›ld› ama approtion almakistedi¤inde bu kifli tekrar s›nava girme-lidir, gibi bir sonuç yazm›fllar. ‘Herhal-de bu bir formalite, sadece bir-bir bu-çuk saatlik sözlü bir mülakat’ diyedüflündüm. Gittim, s›nava girdim. S›-

Almanya’da diploma denkli¤i mücadelesi17 Aral›k’ta AB Türkiye’ye müzakere tarihi verdi¤inde birçok yorumcu ayn› kan›da birleflti: ‘Bundansonras› çok daha zor olacak’. Kimi Avrupa ülkelerinde meslektafllar›m›z›n yaflad›klar› denkliksorunlar›n› düflündükçe buna kendi aç›m›zdan da hak verebiliyoruz. 1992 y›l›ndan beri Almanya’dayaflayan meslektafl›m›z fiebnem Ahunbay Philippsen Türkiye’de ald›¤› diflhekimi diplomas›n› oradakabul ettirmek için sürdürdü¤ü çabalar› ve sonuçta kazand›¤› mücadeleyi dergimize anlatt›.

‘Objektif kriterlere görede¤erlendirme yap›lm›yor’

Almanya’da yaflayan diflhekimi fiebnem Ahunbay Philippsen:

Page 30: ISSN: 1303-9784 - TDB

Almanya’ya yerleflen meslektafllar›m›z›n diplomadenkli¤iyle ilgili s›k›nt›lar›nereden kaynaklan›yor?

‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli-¤i Fakültesi'nin vermifl oldu¤u e-¤itim 1976’lara kadar olan dö-nemde özellikle Almanya'da efl-de¤er olarak kabul edilirken,sonraki dönemlerde bu konudaçeflitli engellerle karfl›lafl›lm›fl veFakültemizden mezun olandiflhekimlerinin çal›flma koflullar›k›s›tlanarak muayenehane açmave hasta tedavi uygulamalar›na i-zin verilmemiflti. Bu konuda me-zunlar›m›zdan diflhekimi KutluTank’›n büyük bir mücadele ver-mifl oldu¤unu biliyoruz.

Ne tür gerekçeler gösteriliyor?Bir dönem mezunlar›m›za verdi-¤imiz mezuniyet belgelerinde(transkript) son s›n›f program›n-da klinik saatlerin eksik oldu¤ugerekçe gösterilerek eflde¤erlikkabul edilmemiflti. Bütün bu o-lumsuzluklar›n düzeltilmesindensonra da klinik uygulama koflul-lar›n›n yetersizli¤i vurgulanarakçal›flma izni konusunda s›k›nt›laryaflanm›flt›r.

Son olarak bir meslektafl›m›zbu konuyla ilgili olarak Almanmahkemelerinde açt›¤› davay›

kazand›...fiebnem Ahunbay Philippsen' inbafllatt›¤› hukuk savafl› sonras›n-da bugün elde edilen sonuçtanbüyük bir mutluluk duymakta-y›m. Bu konu ile ilgili bilirkifli o-larak belirlenen Prof.Dr. Ott' ungayretleri ve objektif de¤erlendir-mesinin çok büyük önem tafl›d›-¤›n› düflünüyorum. 2003 y›l›ndaFakültemizi ziyaret eden ve tümbölümlerde inceleme yapanProf.Dr. Ott, eflde¤erlik konusun-da hiç bir eksi¤imizin olmad›¤›n›,özellikle hasta tedavi koflullar› veö¤rencilerimizin tedavi ettiklerihasta say›lar›n›n büyük bir imkanoldu¤unu bildirmesi, kendi ülke-sinde diflhekimlerinin bu kadarflansl› olmad›¤›n› ifade etmesineneden olmufltu. Kliniklerdeki in-celemelerini kendi bafl›na tarafs›zolarak yapmas›, bu s›rada uygula-malar› belgelemek ad›na çekmifloldu¤u foto¤raflar›n, karar vermenoktas›nda olan mahkemeyi etki-ledi¤ini düflünüyorum.

Ancak, karar belli bir dönemiçin verilmifl...Al›nan karar›n 1985-1990 y›llar›-n› kaps›yor olmas›n› çok önemse-miyorum. Önemli olan, vermekteoldu¤umuz e¤itimin kan›tlar›n›n2003 y›l› itibariyle ne aflamadaoldu¤unun belgelenmifl olmas›-d›r.

Bu konuda baflka çal›flmalaryap›lmas› gerekiyor mu?Fakültemizde uygulanan e¤itiminuluslararas› standartlarda baflla-t›lmas›, bizi yetifltiren çok de¤erlihocalar›m›z›n bu konudaki has-sasiyetleri ve atm›fl olduklar› sa¤-lam temellerin, yaflanan mutlu-lukta büyük pay› oldu¤unu, biz-lerinde bu durumu daha ileriyetafl›mak görevini yerine getirme-miz gerekti¤ini düflünüyorum.

49 / TDBD

‹.Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi Dekan› Prof.Dr. Betül Tuncelli:

‘Al›nan karar›n belli bir dönemi kapsamas› o kadar önemli de¤il’

navdan kald›n›z dediler. Buradaki arkadafllarbir avukat tutmam› önerdiler. Avukat tuttu-¤um andan itibaren bir çok fley ortaya ç›kma-ya bafllad›. Asl›nda hiçbir fleyin kesin olarakkanunlarla belirlenmedi¤ini ancak o noktadanitibaren fark etmeye bafllad›m.

Ald›¤›n›z derslere iliflkin belge istediler mi?‹tiraz döneminde bütün belgeler yollanm›flt›.Bütün fakültelerin içerikleri, fakültede okudu-¤umuz dersler, not, ö¤renci durum belgelerivs. Bütün bunlar›n yan›s›ra mahkemeyi kazan-mam›zdaki en büyük etken, Erlangen Üniver-sitesi’nden Prof.Ott’un bilirkifli olmay› kabuletmesi ve kendi ad›na mahkemeden para falanistemeden Türkiye’ye gelip araflt›rma yapmas›-d›r. Bu çok önemli bir fley. O olmadan herhal-de kazanamazd›k davay›. Müthifl bir insan. Ya-n›nda asistan olarak yetiflmifl birçok Türk difl-hekimini tan›yor. ‘Ben o kadar yeterli buldumki bu diflhekimlerini’ diyor, ‘elimi atefle soka-r›m bu ifl için’.

Ne kadar sürdü mahkeme?Dört buçuk y›l. Haziran 2000’den A¤ustos2004’e kadar. Mahkeme Kas›m 2003’te sonuç-land›. Fakat yaz›l› tebli¤ ancak Mart’ta elimizegeçti. Tebli¤ an›ndan itibaren karfl› taraf›n›nüst mahkemeye gitmesi mümkün olabildi. Üstmahkeme hemen reddetti. Karar A¤ustos2004’te kesinleflti ve geri dönüflü yok.

Verilen karar ‘Türkiye’de diflhekimli¤i e¤i-timi alm›fl bir insan›n tekrar burada s›navagirmesi zorunlu de¤ildir’ gibi bir karar m›?Hay›r. Ne yaz›k ki öyle de¤il. Çok genellemekistemediler. Çünkü e¤er çok genel olsayd› her-kesin mahkemeye gitme flans› olacakt›. Buyüzden onu çok farkl› bir flekilde formüle etti-ler: ‘Sadece ‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤iFakültesi’nde 1985-1990 aras›nda verilen e¤i-tim Almanya’daki e¤itime denktir’. Bunun birtür ba¤lay›c›l›¤› var. Benden bir sene sonra yada bir sene önce mezun olmufl olan insanlar i-çin bu karar çok önemli bir fley. Onun içinbekleyen insanlar var. Birisi ald› hatta hiç s›na-va girmeden, mahkemeye bile baflvurmadan.

Benzer durumdaki meslektafllar›m›z neyapmal›?Benim önerim, önce bir hukuksal araflt›rmayap›p konuyu iyi bilen bir avukata dan›flmal›-lar. Bu konuda tecrübesi olan meslektafllarla i-liflki kurmal›. Türkiye’de ise her fakülte tek tekkendi e¤itimlerini AB’nin e¤itimiyle karfl›laflt›-r›p yeni düzenlemeleri yapmal›. Bürokrasiyebiraz daha özen göstererek. Benim mesela flöy-le bir problemim oldu. 1990’da bana verilenö¤renci durum belgesinde son befl y›l›n kliniksaatleri görünmüyordu. Bu, mahkemede çokbüyük zorluklar ç›kard›.

Page 31: ISSN: 1303-9784 - TDB

51 / TDBD

Pemfigus kabarc›k ve baloncukanlam›na gelen yunanca pemp-hix kelimesinden türetilmifltir.

‹ntraepidermal vezikül, büller ve kerati-nosit adezyon moleküllerine karfl› olu-flan patojenik otoantikorlarla karakteri-ze bir grup mukokütanöz, otoimmunhastal›kt›r8,17. Hastal›¤›n patogenezinde,hücreler aras› ba¤lant›dan sorumlu des-mozom komponentlerine (desmoglein-ler) karfl› otoimmün reaksiyon oldu¤uileri sürülmektedir. Epitel üzerine hafifbasarak sürtme ile epitelde ayr›lma vebül oluflumu, Nikolski bulgusu olarakadland›r›l›r ve Pemfigusun tipik özelli-¤idir3,7,12,14,17. Oral lezyonlar deri lezyon-lar›n›n öncüsü olabilir bu nedenle difl-hekimleri hastal›¤›n klinik belirtileri vesemptomlar›n› bilmek zorundad›r16. O-ral lezyonlar h›zla patlayan bül formas-yonu ile karakterizedir, patlayan büllerperifere do¤ru yay›lma e¤iliminde olana¤r›l› erozyonlar› oluflturular. Bukkalmukoza, labial mukoza, sert damak,dil, a¤›z taban› ve difleti s›kl›kla etkile-nen bölgelerdir7 (Resim 1,2,3).

Pemfigusun etyolojisi günümüzde oto-immun olarak kabul edilmektedir vePemfigustaki immun de¤ifliklikler ayr›-ca genetik bir orijine de sahiptir. Yahu-dilerde hastal›¤›n, insan lökosit antijeni(HLA) genleri HLA- DR4 ve HLA-B38 i-le ba¤lant›s› gösterilmifltir12.Pemfigus lezyonlar›, alt stratum spino-sumun epitelyal hücrelerinde bir ayr›l-ma ve akantolizis gösterir. Epitelin üsttabakalar› altta yatan koriuma ba¤l› ka-lan basal tabakadan ayr›l›r. Stratum spi-nosumun ayr›lan hücreleri dejeneratifde¤ifliklikler gösterir: hücre d›fl hatlar›yuvarlakt›r, intersellüler köprüler kay-bolmufltur ve nükleuslar genifl ve hiper-kromatiktir. Bu akantolitik hücrelerinço¤u vezikülün temiz s›v›s› içinde bulu-nur. Altta yatan komflu doku yo¤un o-larak veziküler s›v› da içerebilen kronikinflamatuar hücrelerle infiltre olur veyüzeyi süpürasyon gösterebilir12.Pemfigusun, Pemfigus vulgaris, foliace-us, vegetans, eritamatosus ve paraneop-lastik Pemfigus olmak üzere tipleri var-

d›r, tiplerin tümü meydana geliflleri ba-k›m›ndan birbirinden mikroskopik vekliniksel olarak ayr›lmas›na ra¤men et-yolojilerinde otoimmün defektlerin ro-lü büyüktür3,7,17. Fakat desmoglein1(DSG1) ve desmoglein 3’e (DSG3) karfl›patojenik otoantikorlar›n geliflti¤i Pem-figus Vulgaris (PV) ve Pemfigus Foliace-us (PF) iki ana alt tipidir. Paraneoplas-tik Pemfigus (PNP) ise hastal›¤›n ana o-larak lenfoproliferatif hastal›klarla ba¤-lant›l›, klinik, histolojik ve immunolo-jik kriterlere ba¤l› olarak teflhis edilen,ayr›, nadir bir tipidir. Lenfoma ve löse-mi gibi malignitelerde görülebilir.

Histopatolojisi, immünolojisi, oral belirtileri ve tedavisi

Pemfigus:

Meltem Koray*

Asl› Hay›rl›o¤lu**

Gülsüm Ak***

Resim 1: Bukkal mukozada pemfigus lezyonu

Resim 2: Bukkal mukozada pemfigus lezyonu

Resim 3: Dilde pemfigus lezyonu

Diflhekimli¤inde Klinik dergisinin Nisan 2004 tarihli 2. say›s›ndan al›nm›flt›r.

Page 32: ISSN: 1303-9784 - TDB

PNP’de hastalar DSG1 ve DSG3’e karfl›oldu¤u gibi plakin ailesinden proteinle-re karfl› da antikorlar üretir. Bu neden-le desmogleinler, Pemfigusun farkl› tip-lerinde gözlenen otoimmün cevab›nyayg›n bir hedefi olarak görülür. Majorhistocompatibilty complex (MHC) genbölgesinin pek çok otoimmun hastal›-¤›n etyopatogenezin anahtar rol oyna-d›¤› düflünülmektedir. PV ve PF’un S›-n›f II HLA genleriyle ba¤lant›s› iyi bilin-mektedir. DR4 ve DR14 alellerini tafl›-yan olgular›n PV ve PF’a yatk›nl›¤› gös-terilmifltir. PNP ile S›n›f II HLA genleriaras›ndaki ba¤lant› ise henüz bilinme-mektedir1,3,7,17.Pemfigus vulgaris her iki cinsi de eflit o-randa etkiler ve seyrek olarak pediatrikvakalar rapor edilmifl olsa da genellikleyaflam›n 5. ve 7. dekatlar› aras›nda geli-flir14. Tüm ›rklar etkilenir ama yahudipopülasyonunun bask›n oldu¤u bölge-lerde insidans› daha yüksektir12,14,17.Klasik PV primer olarak mukozal lez-yonlar gösterir ve DSG3’e karfl› im-munglobulin G (IgG) ile ba¤lant›l›d›r.PF’un otoantijeninin tersine PV’li, derilezyonlar› olan hastalar›n serumlar›DSG3 ve DSG1’e karfl› IgG içerir. Pem-figusun farkl› klinik tipleriyle karakte-ristik oto antikor profilleri aras›ndakiba¤lant›n›n aç›klamas›, DSG1 veDSG3’ün, keratinize ve non-keratinizeçok katl› epitelde ayr› görülen paternle-riyle verilmektedir. En basit tipi vezikülve büller epidermisin en yüzeyel taba-kas›nda olufltu¤u PF’da rastlan›r. Buhastalar DSG1’e karfl› yönlenen antikor-lara sahiptir. Bu desmoglein en çok epi-dermisin üst tabakalar›nda görülür veona ba¤l› antikorlar sadece onun pri-mer olarak bulundu¤u yerde hücre ay-r›lmas›na (vezikül) neden olur. DSG1oral epitelde bulunur fakat oral lezyon-lar hiçbir zaman oluflmaz çünkü yüze-yel oral epitelde DSG3 bask›nl›¤› vard›rve DSG1 antikorlar taraf›ndan safd›fl› e-dilse bile DSG3 hücreleri ayr›lmadantutabilir. Ayr›ca deride DSG3 epidermi-sin alt tabakalar›nda görülür böylece o-rada DSG1’in safd›fl› olmas› kabarc›kla-ra neden olmaz. Oral mukoza gibi non-keratinize çok katl› epitelde DSG1 zay›folarak görülürken, DSG3 epidermal ta-bakada bafltan bafla görülür.BöyleceDSG3 PV’de oral lezyonlar›n ve daha azoranda deri lezyonlar›n›n geliflimi için

çok önemli bir hedef antijendir. An-tiDSG1 ve DSG3 antikorlar› birlikte,mukozal ve kütanöz kabarc›klara ne-den olur5,11. Pemfigusun tipine göre otoantikorlar›nhedef ald›¤› antijenler k›saca flöyle fle-matize edilebilir:

Pemfiguslu hastalar›n oral mukozas›n-da antikorlar›n varl›¤›, immunofloresanteknikleri kullan›larak gösterilebilir.Antikorlar direkt olarak Pemfigustakimajor patolojik de¤iflikliklerle ba¤lant›-l› görülmektedir ve de¤ifliklikler hasta-l›kl› insanlardan IgG’nin pasif transferiile deney hayvanlar›na nakledilebil-mektedir. ‹ndirekt immunfloresan (IIF)tekni¤i direkt immunfloresan (DIF)tekni¤ine göre daha az duyarl›d›r12.Pemfiguslu hastalar için de PV’si olanlar%80 oran›ndad›r. PV neredeyse tümvakalarda oral mukozay› etkiler ve dahaönemli olarak ço¤u vakada oral muko-za ilk lezyonlar›n görüldü¤ü aland›r.Lezyonlar›n en genel klinik görünümük›rm›z›, beyaz ya da ikisi kar›fl›k, mul-tipl, kronik ülserasyonlard›r. Bu ülse-rasyonlar en s›k bukkal mukoza ve di-fletini tutar14. Dolafl›m antikorlar› (IgG)PV’li hastalar›n %80-90’›nda bulunabi-lir ve titreler genellikle klinik hastal›¤›nderecesiyle ba¤lant›l›d›r. Epitelyal atafl-man bozuldu¤unda ya da hasara u¤ra-d›¤›nda minör mukozal travmalar bileepitelyal ayr›flmaya ya da akantoliziseve bül formasyonuna neden olabi-lir.Travma ba¤lant›l› bül formasyonu;multipl, kronik, oral ülserleri olan has-talarda bir teflhis arac›d›r. Oral muko-zada bül formasyonu evresini yakala-mak hemen patlama olas›l›¤›ndan dola-y› çok zordur ( Resim 4). Pozitif bir Ni-kolski bulgusu PV ya da skatrisyelpemphigoid gibi mukokütanöz, büllözhastal›klar için bir göstergedir. Kesin

tan› için ba¤lant›l› epiteli içeren bir in-sizyonel, perilezyonel biopsi gereklidir.Standart hematoksilin ve eosin (H ve E)boyamas› kullan›larak, PV’nin tespit e-dilen karakteristik histolojik bulgular›:intraepitelyal yar›klar ya da büller, epi-telyal hücrelerde ayr›lma ya da akanto-lizis ve s›k mononükleer lenfositik infil-trasyon içerir. Özellikle ayr›lm›fl doku-nun DIF ile boyamas› reaksiyon sonu-cunda karakteristik “örümcek a¤›’’ da¤›-l›m›n› ya da epitel hücreleri aras›ndakiotoantikorlar› gösterir. Yeni bir lezyon-dan al›nan basit bir smear de Tzanckhücreleri olarak adland›r›lan, PV’ningöstergesi olan akantolitik hücreleribulmada kullan›labilir. Tzanck hücrele-ri herpes simplex, karsinoma ve trasi-lent akantolitik dermatozlarda da bulu-nabildi¤inden diagnostik de¤ildir-ler3,14,17.PNP karakteristik olarak kendini du-daklar›n vermillon yüzeyine uzanan, o-ral mukozan›n diffüz erozyonlar› ve s›¤ülserasyonlar› ile gösterir. Oral lezyon-lar ilk belirti olarak vakalar›n %45’indegörülür. Orofarinks, nasofarinks, ton-siller, anogenital mukoza ve ösofagusda ayr›ca etkilenebilir. Ço¤u PNP vaka-s› hematolojik bir maligniteyle ba¤lant›-l›d›r6. S›kl›kla beraber görüldü¤ü B-hücre lenfoproliferatif neoplasmalar:non-hodgkin lenfoma, kronik lenfositiklösemi, Castleman’s hastal›¤› ve daha azolarak da timoma ve sarkoma’d›r. Ge-nelde yetiflkin hastalar etkilense de ço-cukluk ve genç eriflkinlik popülasyo-nunda rapor edilen vakalarda da art›flvard›r3,10,15.PNP’nin ilk tan›mlamas› ayr› bir olu-flum olarak Anhalt ve arkadafllar› tara-f›ndan sunulmufltur ve teflhis kriteri o-larak afla¤›daki klinik, histolojik, DIF,IIF ve immunopresipitasyon testlerini i-çerir:

TDBD / 52

Pemfigus Tipi Otoantikorlar›n

hedef ald›¤›

antijenler

Pemfigus Vulgaris

(sadece oral lezyonlar var) DSG3

Pemfigus Vulgaris

(oral ve deri lezyonlar› var) DSG3 ve DSG1

Pemfigus Foliaceus DSG1

Paraneoplastik Pemfigus DSG3, DSG1 ve

Plakin proteinleri

Resim 4: Bukkal mukozada ender görülen bül for-masyonu (Prof.Dr. Hakk› Tanyeri’nin arflivinden)

Page 33: ISSN: 1303-9784 - TDB

53 / TDBD

1- A¤r›l› mukozal erozyonlar ve poli-morfoz deri erüpsiyonlar›,2- ‹ntraepidermal akantolizis, diskera-tosis ve vakuoler interface dermatitisinhistopatolojik oluflumlar›,3- ‹ntersellüler epidermal IgG vekomplementin DIF bulgular› (tabanmembran zonu aras›nda granüler lineerkomplement depozisyonuyla birlikte yada olmaks›z›n),4- Basit, kolonsal ve ba¤lant› epitelindeoldu¤u gibi çok katl›, skuamoz epitelinhücre yüzeylerini birlefltiren serum an-tikorlar›n›n IIF ile gösterilmesi,5- Dört protein kompleksi ile beraberserum immunopresipitasyonu (des-moplakin1-250kDa, BPAg-230kDa, en-voplakin ve desmoplakin II-210kDa veperiplakin 190kDa). A170k-Da antijenide sonradan ilgili bulunmufltur2, 6.Teflhis kriterleri daha sonra yeniden in-celenip de¤ifltirilmifl ve major-minor i-flaretler olarak ikiye ayr›lm›flt›r: major i-flaretler, polimorfik mukokütanöz e-rüpsiyon, ayn› zamanda meydana geleninternal neoplazi ve spesifik bir immu-nopresipitasyon paterniyle serum anti-korlar›n› içerir. Minör iflaretler, akanto-lizisin histolojik bulgular›n›, intersellü-ler ve taban membran boyamas›n› gös-teren DIF ve IIF boyamas›n› içerir. Üçmajor yada iki major ve iki minör iflaretPNP diagnozunu gerektirir. En kesin la-boratuar bulgusu karakteristik immu-nopresipitasyon paternidir4,6.Pemfigusun tedavisi sistemik kortikos-teroidlerin kullan›m›n› içerir12. Amaçdolafl›mdaki antikorlar›n seviyesini dü-flürmektir9. Tedaviye ortalama yüksekdoz kortikosteroidler ve immunosüpre-sif ilaçlarla bafllan›p sonra ilaçlar›n mik-tar› minimum etkili ana doza ulaflmakiçin azalt›l›r. Oral lezyonlara dentalyaklafl›m aktif periodontal hastal›¤›n te-davisini, klorhexidinli a¤›z gargaralar›kullanarak, kuvvetli difl f›rçalama gibimekanik oral hijyen prosedürleriyle ye-ni bül oluflumunu minimalize etmeyi i-çerir. PV’nin tedavisinde prednison, a-zathioprine, siklofosfamid, mikofeno-lat, klorambusil ve siklosporin kullan›-lan immunosupressif ajanlar aras›nda-d›r. Kan dolafl›m›ndaki antikorlar›nmiktar›n› azaltmak için sistemik ilaçlaraek olarak plasmaferezis (antikor içerenplasma kandan ç›kar›l›p intravenöz s›v›yada ba¤›fllanan plasmayla yer de¤ifltiri-

lir) kullan›labilir9,13. PNP’nin tedavisi isezordur ve pek tatmin edici de¤ildir. Te-davi alternatifleri bafllang›ç tümörününrezeksiyonunu içerir. Kortikosteroidler,siklosporin ya da siklofosfamidlerlekombinasyon, azathioprine, mycofena-latmofetil, rituximab ve plasmaferezisya da immunoaferezis kullan›mlar› ra-por edilmifltir ama vakalar›n sadece kü-çük bir k›sm›nda baflar›l› olunmufltur.Ölüm genellikle solunum depresyonuyada infeksiyonlar nedeniyle gerçekle-flir6.Bütün hastal›klarda oldu¤u gibi, Pemfi-gusta da, tedavide baflar›l› olmak içinerken tan› çok önemlidir. Sadece orallezyonlar mevcut iken tan› kondu¤un-da, hastaya daha az sistemik ilaç veril-mekte bu nedenle de tedavi süresi k›-salmakta ve daha etkili olmaktad›r. Buyüzden diflhekimleri Pemfigusun oralbelirtilerini ve semptomlar›n› iyi bilme-li ve henüz deri lezyonlar› bafllamadanhastay› tedavi alt›na almal› veya yönlen-dirmelidir.

* Dr., ‹.Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi,A¤›z-Difl-Çene Hastal›klar› veCerrahisi Anabilim Dal›

** Diflhekimi, ‹.Ü. Diflhekimli¤iFakültesi, A¤›z-Difl-Çene Hastal›klar›ve Cerrahisi Anabilim Dal›

*** Doç.Dr., ‹.Ü. Diflhekimli¤iFakültesi, A¤›z-Difl-Çene Hastal›klar›ve Cerrahisi Anabilim Dal›

KAYNAKLAR

1. Anhalt GJ, Diaz LA: Prospects for autoim-

mune disease: Research advances in Pemfi-

gus JAMA 2001;285(5):652-654

2. Anhalt GJ, Kim DC, Stanley JR, Korman NJ,

Jabs DA, Kory M, Izumi H, Ratrie H 3rd, Mu-

tasim D, Ariss-Abdo L: Paraneoplastic Pemfi-

gus. An autoimmue mucocutaneous disease

associated with neoplasia. N Eng J Med

1990:323(25);1729-1735

3. Günhan Ö: Oral ve maksillofasiyal patoloji

Atlas Kitapç›l›k Ltd. 2001 1.bask› 73-74

4. Helm TN, Camisa C, Valenzuela R, Allen

CM: Paraneoplastic Pemfigus. A distinct au-

toimmune vesiculobullous disorder associa-

ted with neoplasia. Oral Surg Oral Med Oral

Pathol. 1993;75(2):209-213.

5. Hert M, Veldman C: T-cellular autoimmu-

nity aganist desmogleins in Pemfigus, an au-

toantibody-mediated bullous disorder of the

skin Autoimmunity Reviews 2003:2(5);278-

283

6. Kaplan I, Hodak E, Ackerman L, Mimouni

D, Anhalt GJ, Calderon S: Neoplasms asso-

ciated with paraneoplastic pemphigus: a revi-

ew with emphasis on non-hematologic malig-

nancy and oral mucosal manifestations Oral

Oncol 2003: Article in Press

7. Laskaris G: Pocket atlas of oral diseases,

New York, Thieme. 1998, 114-116.Tanyeri H:

Oral mukozan›n immünolojik hastal›klar›. No-

bel T›p Kitabevleri ‹stanbul, 2000.

8. Martel P, Loiseau P, Joly P, Busson M, Le-

page V, Mouquet H, Courville P, Flageul B,

Charron D, Musette P, Gilbert D, Tron F: Para-

neoplastik Pemfigus is associated with the

DRB1*03 allele, Journal of Autoimmunity

2003:20(1);91-95

9. Mazzi G, Raineri A, Zanolli FA, DePonte C,

DeRoia D, Santarossa L, Guerra R, Orazi BM:

Plasmapheresis therapy in Pemfigus vulgaris

and bullous pemphigoid, Transfussion and

Apheresis Science 2003:28(1);13-18

10. Mimouni D, Anhalt GJ, Lazarova Z, Aho S,

Kazerounian S, Kouba DJ, Mascaro JR, Nou-

sari HC: Paraneoplastic Pemfigus in children

and adolescents Br J Dermatol

2002:147(4);725-732

11. Muzio LL, Pannone G, Staibano S, Mig-

nogna MD, Rubini C, Ruocco E, DeRosa G,

Sciubba JJ: A possible role of catenin dyslo-

calization in Pemfigus vulgaris pathogenesis

J Cutan Pathol 2001:28(9);460-469

12. Schklar G: Desquamative gingivitis and o-

ral mucous membrane diseases, Carranza

FA, Newman MG: Clinical Periodontology için-

de. 8th ed. WB.Saunders Com. Philadelphia

1996,259-274

13. Seo PG, Choi WW, Chung JH: Pemfigus in

Korea: Clinical Manifestations and treatment

protocol J Dermatol 2003:30(11);782-788

14. Sirois D, Leigh J, Sollecito TP: Oral Pem-

figus vulgaris preceding cutaneous lesions:

Recognition and diagnosis, JADA,

2000;131:1156-1160

15. Sklavounou A, Laskaris G: Paraneoplastic

Pemfigus: a review Oral Oncol

1998:34(6);437-440Stoopler ET, Pinto A, De-

Rossi SS: Pemfigus: update for the general

practitioner NY State Dent J 2003;69(7):30-

32

16. Stoopler ET, Pinto A, DeRossi SS: Pemp-

higus: update for the general practitioner NY

State Dent J 2003;69(7):30-32

17. Tanyeri H: Oral mukozan›n immünolojik

hastal›klar›. Nobel T›p Kitabevleri ‹stanbul,

2000

Page 34: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 56

di¤er kazan›md›r. Bunlar›n yan›ndatekni¤in hastaya getirdi¤i konuflma, ye-mek yeme güçlü¤ü ve dilde yaralanmagibi baz› dezavantajlar› vard›r. Ancakbu sorunlar ilk üç aydan sonra önemlioranda azalmaktad›r. Hekim aç›s›ndande¤erlendirirse lingual teknik oldukçazor ve klinikte daha fazla zaman gerek-tiren bir tekniktir ancak hastaya farkl›tedavi alternatifi sunma avantaj›n› geti-rir.

Lingual teknikte klinik uygulamaBraket yap›flt›rma: Lingual braketlerinyap›flt›rma ifllemi için indirekt yöntemtavsiye edilir. Direkt yöntem kullan›ld›-¤›nda difllerin lingual yüzey anatomisi,hekimin lingual taraftaki çal›flma güçlü-¤ü ve braket yüksekli¤ini ayarlayan ale-tin iflaretleme s›ras›nda diflin kesici ke-nar› etraf›nda kolayca dönmesi braket-lerin ideal konumda yap›flmas›n› engel-ler. Günümüzde kullan›lan çeflitli labo-ratuvar yöntemleri mevcuttur, ancaktüm uygulamalar TARG (Resim 4) veCLASS (Resim 5) sistemleri olarak bili-nen belli bafll› iki farkl› prensibe daya-n›r. Targ yönteminde braketler malok-lüzyonlu model üzerine dizilirken Classyönteminde set-up yap›ld›ktan sonradizilir. Klinik uygulamada ›fl›kla sertle-flen herhangi bir ortodontik yap›flt›r›c›kullan›l›r. Braketleri a¤›za tafl›madakullan›lan transfer malzemesi ›fl›¤› geçi-rebilmesi için fleffaf silikondan haz›rla-n›r (Resim 6 ).

Ark telleri: Bu teknikte ön ve arkagrup difller aras›ndaki labio-lingual ka-l›nl›k farklar› nedeni ile ark telleri man-tar (mushroom arch) fleklinde haz›rla-n›r. 1. premolarlar ve kaninler aras›ndakanin off-set denilen bükümler yap›l›r(Resim 1 ).

El aletlerindeki labialtekniklere göre en ö-nemli fark aletin elletutulan bölgesinindaha uzun ve uç k›-s›mlar›n›n 45 derecee¤imli olmas›d›r.

Ligatürleme: Ön alt›diflte "Double-over ti-e" olarak tan›mlananark telinin alt›ndanve üzerinden geçenligatürleme yöntemikullan›l›r (Resim 7 ).

Çekimli olgularda tedavi safhalar›:S›ralama ve seviyeleme(1), parsiyel kaninretraksiyonu, s›ralama ve seviyeleme(2),tork kontrolü, en masse retraksiyon vebitirme safhalar›d›r. Lingual ortodonti-de estetik nedenlerle kaninler sadece öndifllerin çaprafl›kl›¤› giderilene kadardistale edilirler. Kaninler distale edil-dikten sonra ön alt› diflte 2. kez s›rala-ma ve seviyeleme ile tork kontrolü ya-p›l›p bu difller bütün olarak geriye al›-n›rlar. S›ralama ve seviyelemede Res-pond, NiTi ve CuNiti, Kanin retraksi-yonu ve En masse retraksiyonda SS,Tork kontrolü ve Bitirme safhalar›ndaTMA arklar kullan›l›r.Bu teknikte kontrolü en zor hareket ro-tasyon hareketidir. Rotasyon kontro-lünde özel bir ba¤lama flekli (Smith ro-tation tie) kullan›l›r (Resim 8).Ankraj: Lingual teknikte posterior an-kraj labial teknikten daha kuvvetlidirbu nedenle moderate ve minimum an-kraj olgular›nda özellikle alt kaviste 2.premolar çekimi tercih edilir. Maksi-mum ankraj olgular›nda transpalatal velingual arklar ya da mini-screw tarz›implant uygulamalar› kullan›l›r (Resim9).Pekifltirme: Pekifltirme dönemi bafllan-g›c›nda fleffaf materyalden (Bioplast)haz›rlanm›fl ayg›tlar tercih edilir. Dahasonra üst kaviste gece Hawley türü ay-g›tlara geçilir fleffaf retainerer gündüzkulland›r›l›r. Alt kaviste Respond teller-den imal edilmis sabit lingual arklarkullan›l›r. Pekifltirme süresi ortalama 5y›l civar›ndad›r.

Resim 5: Set up

Resim 6

Resim 7: Double over-tie

Resim 8: Smith rotation tie

Resim 9: Mini-screw

* ‹.Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi,Ortodonti Anabilim Dal›

KAYNAKLAR1- Philippe,J. : Vers des appareils non visi-ble. Rev. Ortop. Dento-Fac.1986;\20(3):313-317

2- Smith, J.R., Gorman, J.C., Kurz, C., Dunn,R.M. : Keys to success in lingual therapy.J.C.O. Part 1: 1996; 20:252 261, Part 2:1996; 20: 330-340

3- Fujita, K. : New orthodontic treatment withlingual bracket mushroom

4- Romano, R.: Lingual Orthodontics BCDecker Hamilton London 1998

5- Philippe, J. : Orthodontie de l adulte Paris:Edition SID 1989

6- Takemato, K. : Lingual orthodontics extrac-tion therapy Clinical impressions 1995;2:18-21

7- Scuzzo,G., Takemato, k.:Invisible ortho-dontics Quintessence Verlag Chicago

Page 35: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 58

Yafllanma : Ayr›cal›ks›z her canl›-da görülen, tüm ifllevlerde azal-maya neden olan, evrensel bir

süreçtir. Di¤er bir deyiflle yafllanma, gü-nümüzde önlenmesi mümkün olmayankronolojik, sosyal, biyolojik ve psikolo-jik boyutlar› olan bir süreçtir. Geriyedönüfl yoktur ve a¤›z ve yüzde çok aç›kbelirtilerle ortaya ç›kar.

Gerontoloji: Yafllanma ile beraber gö-rülen fiziksel, biyolojik ve sosyal de¤i-fliklikleri inceleyen bilim dal›d›r.

Geriatri: Yafll›l›kla oluflan hastal›klar›ntedavilerini ve önlemlerini inceleyen t›pdal›d›r. Yafll› kiflilerin tedavisinde en ö-

nemli amaç, hastan›n yaflam kapasitesi-ni yükseltmektir. Geriatrik hastalar 65yafl ve yukar›s›n› içerir.Ça¤›m›zda a¤›z sa¤l›¤› da de¤iflime u¤-ramaktad›r. 30-40 y›l önce yafll›l›ktadiflsiz kalmak genel bir sonuçtu. Ancakgünümüzde yafll›lar›n, artan bir orandadaha fazla say›da difle sahip olduklar›görülmektedir14. Bu sonuç, özellikleömrün uzad›¤› bu ça¤da ve geliflmifl ül-kelerde yafll› kifli oran›n›n genç nüfusaoranla daha fazlalafl›yor olmas›yla dadaha fazla önem kazanmaktad›r. Örne-¤in ‹ngilterede 1968 de 65 -74 yafl gru-bunda %74 olan diflsizlik oran›n›n 60y›l sonra 2028’de % 8’e düflece¤i hesapedilmektedir12,20,21. 75 yafl›nda bu oran›n% 87’den % 18’e inece¤i bulunmufltur.Diflsizlik oran›n›n gerilemesi, a¤›z bak›-m› gereksinimi artt›racakt›r18.

A¤›z yumuflak dokular› ve tükürükbezleriYafllanman›n etkisiyle, kollajen ve elas-tinde oldu¤u gibi submukozal de¤iflim-ler, çi¤neme kaslar›nda kütlesel düflüfl-ler ve tükürük bezlerinde histolojik de-¤ifliklikler oluflur. Ancak tükürük salg›-lanma h›z› nörolojik adaptasyonla çokfazla etkilenmez2. Yine de tükürük,miktar olarak az bulunabilmektedir.Buna sebeb olarak hastal›klarla bezlerinetkilenmesi, radyoterapi, ilaçlar›n yanetkileri ve minör tükürük bezlerininfonksiyonlar›n›n azalmas›d›r.

Tat duyusuTat duyusunun de¤iflimiyle beslenmedede de¤ifliklikler oluflmaktakdad›r. Artanyaflla tatl› ve tuzlu alg›lama efli¤i art-maktad›r13,21. Ayn› zamanda tuzlu ve ek-fliyi kar›flt›rd›klar›na dair deliller var-d›r2,13. Salg›lanma h›z›nda büyük de¤i-

fliklikler bulunamazken, tükürükdeki i-yonik ve müsin kompozisyonundakide¤iflimler, yafll›lar›n yemeklerden al-d›klar› lezzetlerdeki de¤iflikliklerin se-bebi olabilir.

Yafll›larda a¤›z sa¤l›¤›

Diflleri var olanlarDiflleri olmas›na ra¤men say›lar›nda a-zalma yaflla birlikte artmaktad›r. Fonk-siyonel dentisyonun ölçüsü a¤›zda 20ya da daha fazla diflin bulunmas›d›r. BuDünya Sa¤l›k Örgütünün de hedefidir.‹ngiltere’de flu anda bu, 65 yafl üstü içinortalama 15 dir. 80 yafl›nda bu 10 adüflmektedir. Gelecek 20 y›l içinde busay›n›n artmas› beklenmektedir19,21. An-cak gerçek fludur ki gençlere oranlaprotez ihtiyac› bu grupta fazlad›r.

ÇürükYafll›larda difl kayb›n›n en önemli sebe-binin difl çürü¤ü oldu¤u yeni çal›flma-larla belrlenmifltir. Ayr›ca tedavi edil-memifl difl say›s› da en çok bu gruptagörülür. Çürük lezyonu da daha çokkök çürü¤ü fleklinde görülür15. Difl he-kimine s›k gitmeyenlerle sosyo-ekono-mik seviyesi düflük olanlarda oran dahafazlad›r. Difllerin kuronu bütün hayatboyunca çürü¤e maruz kalabilir. Artanyaflla a盤a ç›km›fl kök yüzeyleri çürü¤eyatk›n alanlar oluflturmaktad›r. Diflleriolan yafll›lar da çok çeflitli tedaviler gör-müfl olmaktad›rlar. Dolay›s›yla böyleçok say›da restorasyonlar› olanlarda re-kürrent ya da sekonder çürü¤ün tesbitiçok kolay de¤ildir. Çürü¤ün epidemi-yolojik çal›flmalarla bu yafl grubundaartm›fl görülmesi, ya çürük aktivitesininartmas›ndan ya da diflhekimine daha azgidilmesinden kaynaklan›yor olabilir.

Yafll›larda a¤›z ve difl sa¤l›¤›

Saadet Gökalp*

Page 36: ISSN: 1303-9784 - TDB

Kök çürü¤üBu yafl grubunda kök çürü¤ü ile ilgili a-raflt›rmalar daha çoktur. Yeni çal›flmalargöstermifltir ki, kök çürü¤ünün artma-s›nda flekerli g›dalar›n al›nmas›n›n art-mas›, a¤›z bak›m›n›n azalmas› ve parsi-yel protezlerin kullan›m›n›n rolü var-d›r13,21. Erkeklerde flekerli g›da al›m› da-ha fazlad›r ve bu bak›mevlerinde kalan-larda daha da artmaktad›r3.Aktif % 80 kök çürü¤ü toplumun % 20sinde bulunmaktad›r. Kök çürükleriklasik olarak e¤er sar›ms› yumuflak lez-yonlarsa aktif, koyu kahverengi sert lez-yonlarsa inaktif olarak bilinirler. Yaln›zbu lezyonlar, florürlü difl macunu kula-n›larak titiz bir f›rçalamayla aktif hal-den inaktif hale geçebilmektedirler6.Ancak yeni çal›flmalar kök çürü¤ününrengi ile bakterial kontaminasyon ara-s›nda bir iliflki kuramam›flt›r. O neden-le plakta mutans streptococci miktar›n›ölçmek en do¤ru sonucu verecektir. Eniyi tedavi her zaman oldu¤u gibi riskitayin edip ona göre ya kimyasal tedaviya da restorasyon karar›n› verebilmek-tir. E¤er büyük kaviteler oluflmam›flsainvaziv restorasyonlara gidilmemeli-dir1.Florürlerin remineralizasyon yap-malar› çürük riski yüksek kiflilerde ye-terli olamamaktad›r6. Çürükten korun-ma için flekerli g›dalardan kaç›nma vehijyen al›flkanl›klar›ndaki de¤iflim önplana al›nmal›d›r7.Bafllang›ç lezyonlar›n› azaltmada ve çü-rükten korunmada al›nabilecek önlem-leri flöyle s›ralayabiliriz: 1-Antibakteriyeller kullanarak çürükpatojenlerini yok etmek (Cervitec, Flu-or Protector ve Seal& Protect gibi..)3

2-Kök yüzeylerini adhezivlerle örterekasit ataklar›na karfl› dayan›kl›l›¤› sa¤la-mak

A¤›z sa¤l›¤› davran›fllar›Difl sa¤l›¤›, a¤›z sa¤l›¤› davran›fllar›n›netkisi alt›ndad›r. Diflsiz kifliler rutinkontroller için daha az diflhekimine baflvururlar. Hatta diflleri olanlar bile artanyaflla daha az bu hizmetten yararlan-maktad›rlar21. A¤›zlar›n›n durumlar›n-dan ve protezlerinden flikayetleri var-d›r. Daha hayati problemleri oldukçada difl problemleri geride kal›r.Yafl artt›kça a¤›z hijyeni aç›s›ndan gös-terilen ilgi de¤iflmesede plak uzaklaflt›-r›lmas› yeterli olamamaktad›r5. Çünkügençlerde yetebilen rutin bak›m yetme-mektedir. A¤›z›n konfigürasyonu gingi-

val çekilmelerle de¤iflmifltir. ‹fllemleriuygulamakta da daha az hüner gösteri-lebilmektedir. Bu gruplar için de uygu-lamal› e¤itim en yak›n çözümdür ancakbazen imkans›z ve pahal›d›r. 1987’deDanimarka’n›n baflkenti Kopenhag’da67 yafl üzerinde uygulanan ücretsiz ön-leyici ve tedavi edici uygulamalardançok iyi sonuçlar al›nm›fl, diflhekime git-me s›kl›klar› artm›fl, protez kullananlar-da bile flikayetlerin azald›¤› saptanm›fl-t›r17.

A¤›z sa¤l›¤› ve beslenme‹leri yafllarda karfl›l›kl› fonksiyon görendifllerin say›s› azald›kça, çi¤neme yete-ne¤i de azalmaktad›r4,16. 21 diflden azdifl oldu¤unda parsiyel protezler devre-ye girecektir. Protezlerle yap›lan masti-kasyon do¤al difllere oranla daha az et-kilidir13. Bu nedenle de çi¤neme yetene-¤i azald›kça beslenmede de bozulmalarolacakt›r. Kuvvetli çi¤neme gerektireng›dalardan kaç›n›lmaya bafllanacak-t›r8,9,10,11. Havuç, elma ve f›st›k bunlar›naras›nda say›labilir. Bu durum hem difl-leri olmayanlar için hem de olanlar içingeçerlidir. Sonuç olarak kalsiyum, de-mir ve "C" vitamini eksiklikleri diflleriolmayanlarda olanlara oranla daha dafazla olacakt›r. Vitamin "A" ve vitamin"E" eksikli¤i diflsiz kiflilerde daha belir-gin olacakt›r12.

Diflhekimi iki ilkeyi benimsemelidir.• A¤›z sa¤l›¤› genel sa¤l›¤›n bütünleyicibir parças›d›r.• A¤›z ve difl sa¤l›¤› yaln›zca difl çürük-leri difl kayb› gibi sorunlarla sonuçlar›n›göstermez yafll› hastan›n genel sa¤l›¤› i-le ba¤lant›l›d›r.Tedavide disiplinler aras› ekip yaklafl›-m›, yafll› hastaya uygun dental tedavisa¤laman›n en güvenli ve etkin yolu-dur.A¤›z sa¤l›¤›n›n devam› için gerekli uy-gulamalar, yafll› yetiflkinlerin rahat› vegenel sa¤l›¤› için birinci sa¤l›k hizmeti-dir ve esast›r.Bugünün ve yar›n›n diflhekimleri hiçflüphesiz geçmiflin yafll› gruplar›ndanfarkl› olan ve giderek artan yafll›larladaha çok karfl›laflacaklar ve onlara dahaiyi hizmet sunacak donan›ma gerek du-yacaklard›r..

59 / TDBD

* Prof.Dr., H.Ü. Diflhekimli¤i Fakül-tesi, Difl Hastal›klar› ve Tedavisi A-nabilim Dal› Ö¤retim Üyesi

KAYNAKLAR

1. Anusavice KJ: Dental caries: risk assessmentand treatment solutions for an elderly population.Compend Contin Educ Dent. 2002;23 (10 Suppl):12-20.

2. Berg R, Morgenstern NE: Physiologic changes inthe elderly.Dent Clin North Am. 1997; 41(4): 651-668.

3. Brailsford SR, Fiske J, Gilbert S, Clark D, Beigh-ton D: The effects of the combination of chlorhexi-dine/thymol- and fluoride-containing varnishes onthe severity of root caries lesions in frail institutio-nalised elderly people.J. Dent. 2002; 30(7-8): 319-24.

4. Chauncey HH, Muench ME, Kapur KK, Wayler AH:The effect of the loss of teeth on diet and nutrition.Int Dent J. 1984; 34(2): 98-104.

5. Clavero J, Baca P, Junco P, Gonzalez MP: Effectsof 0.2% chlorhexidine spray applied once or twicedaily on plaque accumulation and gingival inflam-mation in a geriatric population. J Clin Periodontol.2003; 30(9): 773-777.

6. Davies RM: The rational use of oral care pro-ducts in the elderly. Clin Oral Investig. 2004; 8(1):2-5.

7. Erickson L.: Oral health promotion and preventi-on for older adults.Dent Clin North Am. 1997;41(4): 727-750.

8. Hutton B, Feine J, Morais JJ: Is there an associ-ation between edentulism and nutritional state?Can Dent Assoc. 2002; 68(3): 182-187.

9. Mobley CC: Nutrition and dental caries. Dent ClinNorth Am. 2003; 47(2): 319-336.

10. Nitschke I: Geriatric oral health issues in Ger-many. Int Dent J. 2001; 51(3 Suppl): 235-246.

11. Nowjack-Raymer RE, Sheiham A: Association ofedentulism and diet and nutrition in US adults. JDent Res. 2003; 82(2): 123-126.

12. Nunn J, Morris J, Pine C, Pitts NB, Bradnock G,Steele J. The condition of teeth in the UK in 1998and implications for the future. Br Dent J. 200023;189(12): 639-644.

13. Palmer CA: Gerodontic nutrition and dietary co-unseling for prosthodontic patients. Dent Clin NorthAm. 2003; 47(2): 355-371.

14. Petersen PE: The World Oral Health Report2003: continuous improvement of oral health in the21st century--the approach of the WHO Global OralHealth Programm. Community Dent Oral Epidemiol.2003; 31(Suppl 1): 3-23.

15. Shay K: Root caries in the older patient: signifi-cance, prevention, and treatment. Dent Clin NorthAm. 1997; 41(4): 763-793.

16. Sheiham A, Steele JG, Marcenes W, Tsakos G,Finch S, Walls AW: Prevalence of impacts of dentaland oral disorders and their effects oneating among older people; a national survey in Gre-at Britain. Community Dent Oral Epidemiol. 2001;29(3): 195-203.

17. Petersen PE: Effectiveness of oral health care---some Danish experience. Proc Finn Dent Soc.1992; 88(1-2):13-23.

18. Steele JG, Treasure E, Pitts NB, Morris J, Brad-nock G: Total tooth loss in the United Kingdom in1998 and implications for the future. Br Dent J.2000; 189(11): 598-603.

19. Thomson WM: Dental caries experience in olderpeople over time: what can the large cohort studiestell us? Br Dent J. 2004; 24; 196(2): 89-92.

20. Walls AW, Steele JG: Geriatric oral health issu-es in the United Kingdom.Int Dent J. 2001; 51(3Suppl): 183-187.

21. Walls AW, Noack M: The oral and dental effectsof aging. Editörler. Roulet JF, Wilson NHF, Fuzzi M.Advances in Operative Dentistry. Comtemporary Cli-nical Practice, vol1. Sao Paula: Quintessence Pub.Co,Inc 2001: 211-222.

Page 37: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 60

Sorular›n yan›tlar›n› en geç 4 fiubat 2005 tarihine kadar SDE Yüksek Kurulu Ziya Gökalp Caddesi No:37/11 K›z›lay/Ankara adresine mektupla, 0 312 430 29 59’a faksla ya da [email protected] adresine e-mail ile gönderen meslektafllar›m›zdan en az 7 soruyu do¤ru cevaplayanlar6 SDE kredisi almaya hak kazanacaklard›r.

Web sitemizdeki SDE bölümüne girmek için kullanaca¤›n›z flifre: kredi

Sürekli Diflhekimli¤i E¤itimi kredilendirilmifl sorular›1- ‹ndirek tutucu için afla¤›dakilerden hangisi yanl›flt›r?

a) ‹ndirekt tutucu olarak kullan›lan t›rnaklar mesnet hatt›ndan mümkün oldu¤u kadar uzakta ve öne bölgeye yak›n konumland›r›l›r.

b) Cl I Protezde genelde iki adet indirekt tutucu kullan›l›rken, Cl II planlamada mesnet hatt›ndan ç›kar›lan dikmenin karfl›t ark› kesti¤i bölgede bir adet yeterli olabilir.

c) ‹ndirekt tutucu özellikle difl destekli vakalarda etkilidir.d) ‹ndirekt tutucunun birden fazla say›da difl üzerinde etkili

olabilmesi amac›yla lingual plak kullan›labilir.

2- Yara iyileflmesi s›ras›nda fibrin stabilizasyonuna yard›metmek ve immün sistem taraf›ndan uzaklaflt›r›lacak yabanc›materyalin tan›mlanmas›na yard›mc› olmak amac›yla fibrob-lastlar taraf›ndan salg›lanan protein afla¤›dakilerden hangisi-dir?

a) Plazmin b) Tropokollajenc) Kompleman 5ad) Fibronektine) Elastin

3- Erken süt difli kay›plar›nda afla¤›dakilerden hangisinin uy-gulanmas› gerekebilir?

a) Sabit ortodontik tedavib) Hareketli veya sabit yer tutucuc) Verenli geniflletme ayg›t›d) Çenelike) Hiç birisi

4- Fissürlerde mine seviyesinde renklenme görülen difllerdetedavi seçene¤i nas›l olmal›d›r?

a) Fissürlere direkt olarak fissür örtücü uygulanmal›d›rb) Herhangi bir tedaviye gerek yokturc) Renklenme aç›k kahverengi ise, renkli k›s›m uzaklaflt›r›l›p

fissür örtücü uygulanmal›d›r.d) Fissürlerdeki renkli k›s›m kald›r›l›p amalgam restorasyon

yap›lmal›d›r.e) Fissürlerdeki renkli k›s›m kald›r›l›p kompozit ile restore

edilmelidir.

5- Ak›flkan kompozitlerin uygulama yerleri aras›nda afla¤›da-kilerden hangileri do¤rudur?

I-) Pit ve fissür koruyucu olarakII-) Kök afl›nma ve çürüklerinin restorasyonlar›nda III-) Mine defektlerinin tedavisindeIV-) Küçük s›n›f III kavitelerdeV-) Genifl MOD kavitelerde

a) I ve II b) I, II, III ve IVc) IV ve V d) IIe) III

6-) Ana ba¤lay›c›lar için afla¤›dakilerden hangisi uygun de¤il-dir?

a) Ana ba¤lay›c› rijit olmamal›d›r.b) Gingival dokular› irrite etmemelidir.c) Rijitli¤i artt›rmak, lateral stresleri da¤›tmak, indirekt

tutuculu¤u artt›rmak veya g›da birikimi alanlar› oluflturmamak amac›yla ana ba¤lay›c›n›n s›n›rlar› difllerin lingual yüzeylerine kadar uzat›labilir.

d) ‹htiyac› karfl›layacak olan en basit ba¤lay›c› seçilmelidir.

7-) Spesifik immün cevapta yer alan T Lenfositlerin alt gru-bundaki "Hepler T hücrelerinin" görevi afla¤›dakilerden han-gisidir?

a) Antijenik materyalin hat›rlanmas›na yard›mc› olmak amac›yla anti-body üretmek

b) B lenfositlerin proliferasyonunu ve farkl›laflmas›n› stimüle etmek.

c) Supresör T hücreleri regüle etmekd) Anti-body ile belirlenmifl antijen içeren hücreleri

yok etmek.e) Kompleman sistemini tetiklemek

8-) Kompozit restorasyonlarda tabakalama tekni¤i (inkre-mental teknik) için do¤ru olan seçene¤i iflaretleyiniz.

a) Genellikle 2mm’yi geçmeyen tabakalarla yap›lmal›d›rb) El aletinin alkole bat›r›lmas›, kompozit tabakalar›

aras›ndaki ba¤lanma kuvvetini artt›r›r.c) Tabakalar aras›na bonding ajan› sürülmesi, tabakalar

aras›ndaki ba¤lanma kuvvetini artt›racakt›r.d) Her tabaka 10 sn. ›fl›kla polimerize edildikten sonra,

40 sn’lik son polimerizasyonla ifllem tamamlanmal›d›r. e) Proksimal uzan›ml› kavitelerde (OM, OD..) gingival

bölgeye yerlefltirilen ilk tabaka, okluzal yönden tutulan ›fl›kla sertlefltirilmelidir.

9-) Afla¤›daki mikroorganizmalardan hangisi kronik perio-dontitis etkeni de¤ildir?

a) Porphyromonas gingivalisb) Bacteroides forsythusc) Prevotella intermadiad) Streptococcus sanguise) Campylobacter rectus

10-) Dental ifllemler öncesi yetiflkin hastalarda antibiyotikproflaksisi gerekti¤inde oral penisilin ne flekilde kullan›l›r?

a) ‹fllemden 1 saat önce 250 mg’l›k 4 tablet ve 4 hafta boyunca 6 satte bir 250 mg’l›k 1 tablet

b) ‹fllemden 1 saat önce 2 gr’l›k tablet al›n›r.c) ‹fllemden 30 dakika önce 2 gr ve takip eden 2 gün

boyunca 6 satte 1 bir 500 mg. tablet al›n›r.d) ‹fllemden 1 gün önce 6 saatte bir 250 mg. tablet al›n›r.

‹fllem günü ve takip eden 3 gün boyunca devam edilir.

Page 38: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 62

1. a b c d e2. a b c d e3. a b c d e4. a b c d e5. a b c d e

6. a b c d e7. a b c d e8. a b c d e9. a b c d e

10. a b c d e

Ad› Soyad› :Adresi :

‹mzas› :

SDE CEVAP FORMU (Do¤ru cevab› daire içine al›n›z)

1. CDoku iyilefltiriciler, dokularla ilflkisi bozulmufl mevcut pro-tezin a¤›zda oluflturdu¤u doku hasarlar›n› iyilefltirmek ve yeniprotez yap›lana dek hastay› rahat ettirmek amac›yla k›sa süre-li uygulamalar halinde kullan›lan akrilik esasl› elastomerikmateryallerdir.

2. CYara iyileflmesi s›ras›nda prolifere olarak epitelizasyonusa¤layan hücreler Germinal epitel hücreleridir.

3. D‹ndirekt pulpa kaplamas› sonras› kullan›lan medikamentlereba¤l› olarak dentinde remineralizasyon sa¤lan›r.

4. BDil difllerin aras›na girerek ön aç›k kapan›fl oluflmas›naneden olur. Tedavisi yanl›fl yutkunma al›flkanl›¤›n›n önlen-mesi veya engellenmesidir.

5. EEtiotropikfaz, cerrahi ve restoratif fazlar›n her birinin sonun-da yer almal›d›r.

6. BTam protezler için bu tür temas gerek protrusiv gerekse lat-eral balans için söz konusudur. Alt çene protrusiv konumageçti¤inde önde kesici difller arkada ve her iki tarafta alt 2.büyükaz›lar temas eder. Bu flekilde önde 1 arkada 2 olmaküzere toplam 3 noktada temas oluflturularak dengesa¤lanm›fl olur.

7. A‹nflamasyonun 5 klasik belirtisinden ikisi olan lokalk›zar›kl›k ve s›cakl›¤›n nedeni inflamasyon bölgesindekidamarlar›n artm›fl vazodilatasyonudur.

8. ETravma sonras›nda ekspoz olan pulpan›n büyüklü¤ü vetravmadan sonra geçen süre tedavi seçene¤ini etkileyen fak-törlerdir.

9. AViscosus invazyon yetene¤ine sahip de¤ildir

10. EAlt 2. büyük az›

TDBD 84. Say› CEVAP ANAHTARIKredilendirilen etkinliklerTDB – SDE Yüksek Kurulunun 9 Aral›k 2004 tarihli toplant›s›ndade¤erlendirilen etkinlikler:

Samsun Diflhekimleri Odas› Tel: 0362.435 44 78

Etkinli¤in Ad› : SDO E¤itim Seminerleri Ocak 2005

Etkinli¤in Tarihleri : 07.01.2005

Tekirda¤ Diflhekimleri Odas› Tel: 0282.263 54 55

Etkinli¤in Ad› : Kompozit Uygulamalar Konusunda

Teorik Bilgiler

Etkinli¤in Tarihleri : 07-08.01.2005

Antalya Diflhekimleri Odas› Tel: 0242.237 52 52

Etkinli¤in Ad› : Bilimsel Komisyon Toplant›s› 2005-1

Etkinli¤in Tarihler i: 08.01.2005

Bursa Diflhekimleri Odas› Tel: 0224.222 69 69

Etkinli¤in Ad› : Ocak 2005 E¤itim Semineri

Etkinli¤in Tarihi : 08.01.2005

Edirne Diflhekimleri Odas› Tel: 0284.212 09 81

Etkinli¤in Ad› : Bilimsel Toplant› 2005-1

Etkinli¤in Tarihleri : 09.01.2005

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212.296 21 05-06

Etkinli¤in Ad› : Bölgesel Bilimsel Toplant›lar -3

Etkinli¤in Tarihleri : 14.01.2005

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212.296 21 05-06

Etkinli¤in Ad› : Klinik Uygulamalar 2005-1

Etkinli¤in Tarihleri : 14.01.2005

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212.296 21 05-06

Etkinli¤in Ad› : Bölgesel Bilimsel Toplant›lar -4

Etkinli¤in Tarihleri : 28.01.2005

Page 39: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 64

Diflhekimli¤i ve Sistemik Hastal›klar

Meslektafl›m›z Murat Tokgöz"Diflhekimli¤i ve Sistemik Has-

tal›klar" adl› kitab›n›n ikinci bask›s›n›gerçeklefltirdi. Bu eserde özellikle bir-çok sistemik hastal›kla difl hastal›kla-r› aras›nda bir ba¤lant› kurulmufl vediflhekiminin böyle hastal›klarda ve-ya hastalarda nas›l davranmas› gerek-ti¤i üzerinde önemle durulmufl. Bu a-

ç›dan eser t›p doktorlar› aç›s›ndan da önem arzetmekte. Öteyandan sistemik hastal›¤› bulunan ve difl tedavisi amac›yla difl-hekimine baflvuran hastalar›n, hastal›¤›n seyrini ya da görmekte

oldu¤u tedaviyi olumsuz bir flekilde etkilemeden çözüme ulafl-ma beklentisine cevap verebilmek için, her zaman baflvurulabi-lecek bir kaynak özelli¤i de tafl›yan bu kitap, diflhekimli¤i ö¤ren-cileri için de e¤itici bir ders kitab› konumunda. Yazar›n kendi i-fadesiyle "Hastan›n medikal durumunu kavrayabilecek, yapt›¤›giriflimlere veya kulland›¤› ilaçlara ba¤l› olarak ortaya ç›kabile-cek istenmeyen durumlar› önleyebilecek ve hastas›n›n t›bbi du-rumuna uygun difl tedavi planlar› oluflturabilecek donan›ma sa-hip diflhekimleri, hastan›n beklentilerine uygun yüksek stan-dartta bir sa¤l›k hizmeti sunabilir", bu anlamda meslektafl›m›zMurat Tokgöz'ü gayretleri için kutluyor, mesle¤imize ve insansa¤l›¤›na katk›lar›ndan dolay› teflekkür ediyoruz.

H ardt veNegri’nin

‹ m p a r a t o r -luk’u yay›m-l and › ¤ ›nda ,d ü n y a d a k imuhalif güç-ler uzun y›lla-r›n ataletiniyeni yeni k›r-maya, küreselegemenli¤in bu yeni biçimini sorgu-lamaya bafll›yordu. (...) ‹mparator-luk’un tamamlay›c›s› niteliktekiÇokluk, Seattle’dan Irak Savafl› pro-testolar›na kadar bu önerinin pra-tikte denendi¤i, birçok toplumsaleylemi ve meydan okuduklar› küre-sel sürekli savafl halini aç›kl›yor, birmücadele perspektifi çiziyor.(...)Rüzgar›, denizi ve topra¤› bo-yunduruk alt›na alamazs›n›z: Çok-luk da emperyal egemenli¤in elin-den sürekli kayar, çünkü siyasal biryap›n›n doktriner, hiyerarflik ve di-sipliner organlar›na tamamen hap-sedilemez. Tarihte ilk kez mutlakdemokrasi olanakl› hale geldi, hertür egemenlik biçimini yok etmekmümkün art›k. Bu olana¤› gerçek-lefltirmekse çoklu¤un projesi... (Ar-ka Kapak)

� � � � � � K i t a p � � � � � �

Murat Tokgöz

Zaman Tüneli: Denemeler ve Notlar

Ça¤dafl ‹ngiliz edebiyat›n›n usta kale-mi John Fowles, birer baflyap›t olan

romanlar› Frans›z Te¤menin Kad›n›, Ya-rat›k, Koleksiyoncu ve Mantissa’n›n ar-d›ndan, bu kez düzyaz›lar›yla karfl›m›z-da. Fowles’un gözden kaçm›fl son derecekiflisel yaz›lar›n› toplad›¤› Zaman Tüneli,hemen her konuyu merak eden, bu me-rak›n› okuruna da bulaflt›rmak isteyenbir yazar›n yirminci yüzy›la kiflisel bak›-fl›n› gözler önüne seriyor. Fowles dene-me, edebiyat elefltirisi, yorum, an›, dü-flünce ve otobiyografik notlar›ndan olu-

flan bu yap›-t›nda, yaflam›boyunca ka-fas›n› kurca-layan, onu düflündüren ve e¤lendirenkonulara de¤inerek, bir anlamda zihni-nin kara kutusunu okurlar›na aç›yor.Meslektafl›m›z Süha Sertabipo¤lu’nunTürkçe’ye kazand›rd›¤› Zaman Tünelidört bölümden olufluyor: Yazmak veKimlik, Kültür ve Toplum, Edebiyat veEdebiyat Elefltirisi, Do¤a ve Do¤an›n Do-¤as›.

Michael Hardt, Antonio Negri Ayr›nt› Yay›nlar› / "A¤›r" Kitaplar Dizisi

Do ¤ a n › n‹nsanlafl-

mas›, ak›ll›insan›n gelifli-mi, -neredey-se- "kötü bir

iflyeri kazas› gibi" üzüntüyle izleniyor.Modern insan bu davran›fllar›nda odenli ileri gidiyor ki bir do¤a harikas› o-larak karfl›lanan do¤an›n insanlaflmas›süreci, do¤an›n yüz karas›na dönüflü-yor... Bu ba¤lam içinde "Darwin Devri-mi" ni ve bundan gelifltirilen seleksiyonteorilerini art›k tek bafl›na okuman›nyetersizli¤i, bu olup bitenleri en az›n-dan Kafka’n›n daha 6 Nisan 1917’de

yazd›¤› ve dünyan›n durumu "insanlafl-mak zorunda kalm›fl" bir flempanzeningözüyle "Akademi için Bir Rapor" öy-küsü ile birlikte okuman›n ve ona görebir karar al›p, tav›r koyman›n gerekti¤i-ni ve gene Kafka’n›n söyledi¤i "Dünyay-la aradaki ölümcül mücadelede "dün-yan›n yan›nda ol" aforizmas›n› benim-sedi¤imin de alt›n› çizmek istiyorum.(Arka Kapak)

Geçti¤imiz ay yitirdi¤imiz biliminsan›ve yazar Serol Teber’in en önemli yap›t-lar›ndan biri olan Do¤an›n ‹nsanlaflma-s›’n› kötü bir vesileyle de olsa hat›rla-mak ve hat›rlatmak istedik.

John Fowles Ayr›nt› Yay›nlar› / Sanat ve Kuram DizisiÇeviri: Süha Sertabipo¤lu

Çokluk

‹mparatorluk Ça¤›nda Savafl ve Demokras›

Do¤an›n ‹nsanlaflmas› Serol Teber’in ard›ndan

Serol Teber Say Yay›nlar› / Bilim Dizisi

Page 40: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 66

Filistin Meselesi’ni yaratan tarihselarka plan nedir?Filistin Meselesi’nin modern dönemde-ki kökeni 19. yüzy›l›n sonuna kadar gi-diyor. Theodor Herzl, Abdülhamit dö-neminde Türkiye’ye geliyor ve topraksat›n al›nmas› yoluyla Filistin topra¤›n-da Yahudilere bir yurt arama giriflimin-de bulunuyor. 1890’lara kadar uzananbir sorun.

Daha geriye gidersek Yahudilerin tarih-teki ilk sürgünleri tarih öncesine daya-n›yor: Asur Kral› Yahudileri Babil’egönderiyor sürgün olarak. Din adamla-r›n›, hahamlar› falan hepsini gönderiy-or. Fakat sonradan Pers ‹mparatorlu¤ugelip Babil’i yendikten sonra yenidenYahudilerin Kudüs’e göçmelerine izinveriyor. Bu, Yahudiler aras›nda bayramolarak kutlan›yor. ‹kinci sürgün ise Ya-hudilerin Roma ‹mparatorlu¤u’na ye-nildikleri Makabi direniflinden sonradiaspora denen sürgüne gönderilmesi-dir. Ondan sonra da bir daha toparlana-m›yorlar. Ama baz› Yahudi topluluklar›Kudüs ve Filistin topraklar›nda, Arapülkelerinde cemaat olarak kal›yor. Yahudiler, Mezopotamya uygarl›klar› a-ras›nda da¤›ld›ktan sonra tekrar devletkurmay› baflaran tek kavim. Asurlulartarihe kar›fl›p gittiler, Babiller, Medler,Persler gittiler ve bir daha devlet kura-mad›lar ama Yahudiler kurmay› baflar-d›lar. Bunun s›rr› da Avrupa’ya dayan›-yor. Avrupa kolonyal dönemiyle birlik-te Yahudilerde de bir milli uyan›fl bafll›-yor. Birinci Dünya Savafl›’nda Osmanl›yenilince Filistin’den de çekiliyor ve ‹n-

giliz himayesinde bir genel valilik olufl-turuluyor. 1917’de ‹ngiliz D›fliflleri Ba-kan› Arthur Balfour’un ad›n› tafl›yanBalfour Deklarasyonuyla Yahudilere biryurt vaat ediliyor. Bu vaad çerçevesindedaha çok ‹ngiliz destekli Yahudi göçlerioluyor. Birinci Dünya Savafl› sonras›ndaafla¤› yukar› %5’e yak›n bir Yahudi nü-fusu vard›. Ço¤u da Kudüs’te A¤lamaDuvar› çevresinde yo¤unlafl›yordu. Yahudiler kolonyal olarak geliyor. Ön-cü gruplar gelip Filistin’de koloni olufl-turuyorlar. Burada sar›ld›klar› fley siya-sal siyonizmdir. Siyasal siyonizm, tama-men kolonyalizmin Filistin’e uyarlan-m›fl hali. Böyle oldu¤u için Tevrat ö¤re-tisine ayk›r›. Ortodoks Yahudiler bu-gün hâlâ, böyle bir devlet kurulamaya-ca¤›n›, ‹srail Devleti’nin Tevrat ö¤retile-rine ihanet olaca¤›n› iddia ediyorlar. Buyüzden de hâlâ bir fleyler olunca dilek-çelerini Ürdün Krall›¤›na veriyorlar. Bu dönemden itibaren ‹ngiliz destekligöç giderek h›zlan›yor. Bir k›sm› topraksat›n al›narak yap›l›yor, bir k›sm› gaspyoluyla. Irgun ve Hagannah gibi Yahu-di çeteleri çeflitli katliamlarla yerli halk›kaç›rt›yorlar, göçürtüyorlar, korku sal›-

‘Arafat’›n bofllu¤unu ancak kollektif bir önderlik doldurabilir’

Filistin halk›n›n sembolü Yaser Arafat 11 Kas›m

2004’te öldü. Filistin sorununun her aflamas›nda

mücadelenin yönlendiricili¤ini üstlenen Arafat’›n ölümü,

Irak’ta ABD iflgaline karfl› direniflin artt›¤› günlerde Orta

Do¤u’daki bilinmezlikleri art›rd›. Türkiye’de konuya en

hakim isimlerden araflt›rmac›-yazar Faik Bulut’a hem

sorunun kökenini hem de Arafat’tan sonraki olas›

geliflmeleri sorduk.

Page 41: ISSN: 1303-9784 - TDB

67 / TDBD

yorlar ama çat›flmalar da devam ediyor.Sonradan baflbakan olan Menahem Be-gin de meflhur çetecilerdendir. Bu aradaFilistinlilerin bir k›sm› da silahlan›yor;bugünkü HAMAS örgütünün askeri ka-nad›n›n isim babal›¤›n› yapan ‹zzeddinel Kassam da silahl› bir çete birimi olufl-turuyor, bask›nlar düzenliyor vs. ‹ngil-tere bak›yor bu iflin içinden ç›kamaya-cak, 1940’larda o bölgenin mandas›n›b›rakmay› düflünüyor ve Cemiyeti Ak-vam’dan (flimdiki Birleflmifl Milletler’etekabül eden kurulufl) iki devlet olufltu-rulmas› yönünde bir karar ç›k›yor: Fi-listin Devleti ve ‹srail Devleti. Tabi-i Filistinliler ve Arap ülkeleri bunu ka-bul etmiyor ve savafl bafll›yor.

Ve Araplar yeniliyor...Evet, 1947’deki bu savaflta Arap ülkele-ri yeniliyor ve 1948’de ‹srail Devleti i-lan ediliyor. Filistinliler ilk defa sürgündurumuna düflüyorlar ve dava kapan-m›fl say›l›yor. ‹ngiliz ve Frans›zlar ‹sra-il’in yan›nda. Sovyetler Birli¤i de oradatarihi bir hata yap›yor ve ‹srail Devle-ti’nin kurulmas›n› tan›yor. 48 yenilgi-sinden sonra Gazze M›s›r’›n egemenli-¤inde kal›yor, Bat› fieria Ürdün Krall›-¤›’nda, Golan Tepeleri de Suriye’de. A-rafat’lar›n baz› vurkaç eylemleri d›fl›ndamesele afla¤› yukar› unutuluyor ama birideal olarak Filistinli ö¤rencilerin bey-ninde kal›yor. 1960’lara do¤ru Arafat’lar›n içinde ol-du¤u nispeten Arap-‹slam sentezine da-yal› ama ileri yorumlar› olan bir Arapmilliyetçili¤i hareketi ortaya ç›k›yor.Bunun içinden daha radikal unsurlarMarksistler diye ortaya ç›k›yor. 60’laragelindi¤inde ulusal kurtuluflçuluk gide-rek yükseliyor ve Filistin direnifli de bu-nun ürünü. 1965’te ilk kurflun at›l›yor.Arafat’lar y›lbafl› günü bir silahl› eylemdüzenliyorlar ve Filistin hareketi ortayaç›k›yor.

Homojen bir siyasi çizgide mi gelifli-yor bu hareket?Filistin hareketinin sa¤ ve sol bileflenle-ri var. Önce 20 kadar örgüt ç›k›yor amasonra 13 örgüt kal›yor. Bunlar FilistinKurtulufl Örgütü diye bir çat› belirliyor-lar. Bunlar daha çok Lübnan, Suriye,Ürdün ve M›s›r’da örgütleniyorlar veeylemlerine devam ediyorlar. Bu aradamesele flu flekilde bir uluslararas› niteli-¤e bürünüyor: Bir tarafta sosyalist ül-kelerce desteklenen bir Arap kurtulufl

hareketi var; Atlas Okyanusu’ndan tu-tun da Mezopotamya’ya kadar uzananyirmi küsur ülke. Bir de bat› taraf›ndandesteklenen ve bat›n›n karakolu, jan-darmas› durumunda olan ‹srail var. So-¤uk savafl›n bir yans›mas› yani. ‹kincilolarak ‹srail’in çok ihtiyac› olan su kay-naklar›n› fieria nehrini vs. elinde bulun-durma arzusu var, bir de toprak mese-lesi var tabii. II. Dünya Savafl›’ndansonra süper güç olarak ortaya ç›kanABD’ye s›rt›n› dayayan ‹srail 1967’debir ani vuruflla M›s›r’›n hava kuvvetleri-nin hepsini yerle bir ediyor ve Alt› GünSavafl› denen bu savafl›n sonras›nda i-kinci iflgal bafll›yor. Suriye ve Ürdün deM›s›r’la birlikte savafl›yor. Ama oradada ihanetler var. Özellikle Araplar›n Ür-dün aya¤›nda. Çünkü Ürdün Krall›¤›‹ngiliz-Amerikan imalat›d›r ve ona ba¤-l›d›r. ‹srail bu savaflla M›s›r’dan Sina Ya-r›madas›n›, Ürdün’ün elinde olan Bat›fieria bölgesini ve Suriye’den Golan te-pelerini al›yor.

Arap dünyas›n›n bu dönemdeki te-mel hedefi ‹srail’i tümüyle ortadankald›rmak m›yd›?1970’e kadar Araplar ‹srail’e üç ünlüHay›r slogan›yla karfl› ç›k›yorlar. Bar›fl

yok, ateflkes yok, tan›ma yok gibi karar-lar al›yorlar. Genelde bunun ismi y›p-ratma savafl›. Fakat bu çok fazla bir fle-ye yaram›yor. Sonra 1970’te BM iki ka-rar al›yor. Bunlar›n en önemlisi 242 sa-y›l› karar: ‹srail’in iflgal etti¤i topraklar-dan çekilmesi karfl›l›¤›nda Araplar›n da‹srail’i tan›mas›, en az›ndan savafl› dur-durmas›n› öngörüyor. Fakat orada ABDve ‹srail diplomatik bir oyunla ‹srail’inistedi¤i gibi yorumlayaca¤› bir hale ge-tiriyorlar metni. Bütün bunlara ra¤menFKÖ 1968’de Ürdün-‹srail s›n›r›ndakiKerame’de ‹sraillilere çok ciddi bir dire-nifl örgütlüyor. Arap devletlerinin alt›gün dayanamad›¤› ‹srail ordusuna Filis-tinliler yirmi küsur gün direniyor. Bu,büyük bir moral oldu. Daha sonra Filis-tinliler ama uçak kaç›rarak, ama diplo-matik yollarla uluslararas› alana tafl›d›-lar mücadelelerini. 1970 Eylül ay›ndabir darbe daha yedi Filistinliler. Kendi-lerinin de belli hatalar› oldu tabii bun-da. fiöyle bir sloganla yola ç›kt›lar: Ür-dün Krall›¤› devrilmeden, Arap gericili-¤i devrilmeden ve kendimize kurtar›l-m›fl bir ülke yaratmadan Filistin kurta-r›lamaz. Bu sloganlar hem Amerika’y›hem ‹srail’i korkuttu. Ama Ürdün’ü çokdaha fazla korkuttu, çünkü devrilecekolan krall›k kendisi. Bir oyunla ve ‹sra-il’in aç›k deste¤iyle 30 bin Filistinliyikatlettiler. Kara Eylül diye bilinir. So-nuçta oradan sürgün edildiler ve Lüb-nan’a geçtiler. Art›k Lübnan’dan ‹srail’ekarfl› eylemler yapmaya bafllad›lar.1973 Ekim’inde yeniden bir Arap-‹srailsavafl› bafllad›. Yine Suriye, Ürdün, M›-s›r ve tabii FKÖ. Bu savafl nispetendenk gitti. ‹srail’in ilk defa biraz can›yand› ama önemli sonucu FKÖ’nünBirleflmifl Milletler’e gözlemci olarak ka-t›lmas› oldu. Neredeyse bir devlet afla-mas›na geldi. Ama bu arada 1978lerdeM›s›r Devlet Baflkan› Enver Sedat ‹sra-il’le Camp David bar›fl anlaflmas›n› im-zalayarak devreden ç›kt›. ‹srail’in1982’de Güney Lübnan’› iflgaliyle Filis-tinliler yeniden çeflitli ülkelere sürgünoldular. Aral›k 1987’de ilk intifada ha-reketi bafllad›, 1988’de FKÖ ba¤›ms›zFilistin Devleti’nin kuruldu¤unu aç›kla-d› ve 93’teki meflhur Oslo deklarasyo-nuna gelindi. Oslo Anlaflmas› diye bili-nir ama bir müzakere çerçevesidir. Özetolarak Bat› fieria, Gazze Filistin’e verile-cek, bir devlet kurulacak zaman içinde.Bunun karfl›l›¤›nda Filistin, ‹srail Dev-leti’ni tan›yacak, ‹srail’i yok etme tale-

‘Filistin Devrimi Arafat’tan önce de vard› Arafat’tan sonra da

olacakt›r. Arafat’›n bofllu¤unu doldurabilecek kolektif bir

yönetimin içinde bütün ak›mlar›n olabilece¤ini düflünüyorum.

O bofllu¤u doldurman›n tek yolubudur.’

Page 42: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 68

binden vazgeçecek. Özetle buydu amabunun alt› bofltu. Kudüs’ün Filistin’inbaflkenti oldu¤u kabul edilmiyordu.Yaklafl›k dört milyon Filistinli yurtd›-fl›nda mülteci yafl›yordu. Bunlara dönüflhakk› verilmedi ve ayr›ca Yahudi yerle-flimciler yani iskan sömürgecilerinin Fi-listin topraklar›ndan ç›kar›lmas›na yö-nelik bir ad›m at›lmad›. Allem ettiler,kallem ettiler ve sonuçta Filistinlilerinhaklar›n› yediler. Ondan sonra da sankiArafat reddetmifl gibi bir yanl›fl imaj ya-rat›ld›. Do¤rusu flu: ‹srail ve ABD hiçbirfley vermedi Filistinlilere. Oslo çerçeve-sinin içini doldurmad›lar. Mesela %90toprak verildi deniyor; öyle de¤il,%27’ye indi bu toprak. Bu süreçte bir Filistin özerk yönetimikuruldu ve örgütlerin ço¤u Filistin’edöndüler. 2000 y›l›nda da ikinci intifa-da bafllad›. fiaron çok provakatif bir fle-kilde Mescid-i Aksa’ya gitti ve ondansonra da kanl› çat›flmalar bafllad›.

Filistinliler de dahil olmak üzere A-rap dünyas›n›n siyasi bölünmüfllü¤ü-nün temeli nedir? Sonuçta hepsi ayn›ulus de¤il midir?Teorik olarak kendilerini 22 Arap ülke-sinden oluflan Arap ulusunun bir parça-s› sayarlar. Moritanya da böyle sayar,Sudan da, Filistin de böyle sayar. Os-manl› döneminde fiam eyaleti içindebugünkü Ürdün, Suriye, Lübnan, Filis-tin vard› ve bir vali idare ederdi. Dola-y›s›yla bunlar›n aras›nda kültür, kan

ba¤›, köken aras›nda bir fark yok. Ama‹ngilizler ve Frans›zlar Sykes-Picot An-laflmas›yla I. Dünya Savafl›’ndan sonrabölgede devletçikler yaratt›lar. Böl-yö-net politikalar› do¤rultusunda. Normal-de Ürdün diye bir devletin olmamas›,Filistin çat›s› alt›nda tek bir devletin ol-mas› gerekir. Bugün Ürdün nüfusununço¤u Filistinlidir. Burada, o da Arap buda Arap niye birbirleriyle kavga ediyor-lar diye de¤il, onun ç›kar› kime ba¤l›di¤erinin ç›kar› kime ba¤l› diye düflün-mek laz›m. Dikkat edin Arap-Arap ça-t›flmalar›n›n hepsi büyük devletlerin ç›-karlar› do¤rultusunda olmufltur. Bu çokönemlidir. Arap ülkelerinin ço¤u birbüyük devletten destek alarak ayaktadurabilirler. Mesela Suudi ArabistanKrall›¤› ABD deste¤ini çekerse çöker.Ürdün Krall›¤›, ABD ve ‹srail deste¤iniçekerse çöker. Özeti budur Filistin me-selesinin.

Bugün gelinen noktada Filistin’demücadele eden örgütlerin aras›ndabir ülkü birli¤i var m›?Filistinliler üç ana damar olarak örgüt-lenir. Birincisi, siyasal ‹slam’› temsil e-den ‹slami Cihat, Hamas gibi örgütler.‹kincisi, genel olarak sol, sosyalist,Marksist damar. Bunlar biraz zay›flasa-lar da üst üste toplad›¤›n›zda %16’lar›bulabiliyorlar. Birleflme e¤ilimleri devar zaten son dönemlerde. Bir de hemmilliyetçi, hem biraz dindar ama ayn›zamanda yurtseverli¤i de içeren bu an-

lamda ilerici olan El-Fetihgibi örgütler de var. Bu üç damar›n ortak pay-das› flu; Filistin devletininkurulmas›. Olmazsa ol-mazlar› bu. Daha önce is-tinas›z bütün Filistin ör-gütleri ve Arap devletleri‘‹srail devleti yok olacak’diyordu. 1916’dan önceyani ‹ngilizlerin vaadi ver-mesinden önceki Yahudi-ler kalacak, ondan sonragelenler gidecek diye birdeklarasyonlar› var. Sonra,yanl›fl hat›rlam›yorsam1987’de Cezayir’de birtoplant› yap›ld›. FKÖ için-de özellikle Marksist ör-gütler muhalefet ettiler a-ma esas olarak flu kabul e-dildi: ‹srail e¤er bizi tan›r,67’de iflgal etti¤i toprak-

lardan yani Gazze ve Bat› fieria’dan çe-kilirse buna karfl› biz de ‹srail devleti-nin varl›¤›n› tan›r›z. Yani devleti imhagibi bir amac›m›z olmaz. Bugün Mark-sistler, Yahudilerin ve Filistinlilerin or-tak bir devleti olabilir ama bu ‹srailDevleti olamaz, çünkü bu ‹brani devle-tidir ve siyonisttir diyor. ‹slamc› damar,tümüyle klasik fliar› savunuyor: ‹srailDevleti yok olacak ve tek Filistin Devle-ti olacak. O halde ortak payda Filistin Devleti’ninkuruluflu ve ortak mücadele. ‹slami ör-gütler bir Filistin ‹slam Cumhuriyeti is-tiyor, ideolojik bak›mdan. Bunu müm-kün görmüyorum; dar bir görüfl çünküve Filistinlilerin hepsini kapsam›yor. ‹s-lamc› örgütler üçte bire tekabül ediyor-lar; hem oy anlam›nda, hem de varl›kanlam›nda. El-Fetih yaklafl›k %34lerdefalan, hatta %40lara da ulaflabilir.

Filistin halk› siyasal bileflimi ve yafla-y›fl› itibariyle Arap halklar›yla ayr›l›-yor gibi...Evet, en seküler, en ayd›n halk diyebili-riz. Sol damar›n da en geliflkin oldu¤uyerdir, mücadelenin getirdi¤i bir fley.Hamas gibi örgütlerin türemesi yan›lt-mamal›. Bir defa Hamas’› ‹srail türetti,FKÖ’ye alternatif olarak. T›pk› Bin La-din-ABD iliflkilerinde oldu¤u gibi. Son-ra Hamas Filistin liderli¤ini ele geçir-mek için ‹srail’e vurmaya bafllad›. Yok-sa Hamas ‹srail’in türetimidir. Bunu sa-dece ben söylemiyorum. Belgeler ortayakoyuyor. ‹srail’in do¤rudan ya da do-layl› olarak ortaya ç›kard›¤› bir örgüttürama kontrolden ç›km›flt›r. ‹kincisi, Kör-fez Savafl›’nda Arafat Saddam’›n yan›n-da durdu¤u için Suudi Arabistan ve Ku-veyt’ten de FKÖ’ye karfl› palazlanmak i-çin epeyce yard›m ald›. Üçüncüsü, Fi-listin toplumu çok modernleflti. Kad›nözgürlü¤ünü kazand›. Eski aile iliflkile-ri bozuldu. Hamas orada ç›kt›. Ataerkililiflkilerin altüst olmas›na ve kad›n›n so-ka¤a ç›kmas›na, ifle girmesine, mücade-le etmesine karfl› kampanya üreterek,erkeklik duygular›na hitap ederek ka-zand›lar. Önemle para kaynaklar› vard›.Basit bir fley gibi görünebilir ama örtün-mesi karfl›l›¤›nda her eve 30 Dolar, 100Dolar falan ayl›k veriyorlard›, aile ya dafert bafl›na.

Arafat’›n bafl›nda oldu¤u FilistinDevleti halk›n özlemlerine yan›t ola-bildi mi?

‹srail zindanlar›nda 7 y›l

1972’de Filistin halk›n›nmücadelesine katk›

sa¤lamak amac›yla Filistin’egiden Faik Bulut burada ElFetih’in kamplar›nda e¤itimgördü. fiubat 1973’te ‹srailkomandolar›n›n kampayapt›klar› bask›nda BoraGözen, Cafer Topçu, KerimÖztürk, Ali Kiraz, AhmetÖzdemir, Yücel Özbek, Gürol‹lban ve fiükrü Öktü öldürülürken Faik Bulutçat›flma sonucu yaral› yakaland›. Lübnan toprak-lar›nda yakalanan Bulut, uluslararas› hukuka ayk›r›biçimde ‹srail’e götürüldü ve ‹srail askerleriniöldürdü¤ü iddias›yla iflkence gördü. 7 y›l iki ayhapisten sonra 1980 y›l›nda Türkiye’ye dönenBulut ‘Filistin Rüyas›’ adl› kitab›nda bu sürecidetaylar›yla anlat›yor.

Page 43: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 70

fiu anki duruma tam anlamda bir devletdiyemiyoruz ama özerk bir yönetimdir.Demokratik kurumlar› belli oranlardaiflleyen ama bu arada bürokratik yol-suzluklar›n falan da döndü¤ü, idareninde baflar›s›z oldu¤u bir durum var. Ara-fat’›n da o anlamda baflar›s›z oldu¤usöylenebilir ama bir anlamda da baflar›-s›zl›¤a u¤rat›ld›. Çünkü fiaron Arafat’ahiç f›rsat vermedi.

‹srail’in Filistin sorununu çözmeyeyanaflmamas› bilinçli bir politika m›?Çok bilinçli bir politika. Asl›nda biryok etme politikas›. Filistinlileri kendialan›na çekerek, mesela ikinci intifada-da bunu baflard›. ‹kinci intifa birinci in-tifaya göre daha fazla fliddet içeriyordu.Sadece tafl atmay› kapsam›yordu yani.Ve ‹srail onlar› bu fliddet alan›na çeke-rek bir yandan liderlerini yok etmeyebafllad› bir yandan da bu provakasyon-lar›yla Filistinlileri oyuna getirdi. Buçok önemli. Dünya kamuoyuna flöyleaktar›ld›: Sanki bir Filistin Ordusu, birde ‹srail Ordusu fleklinde iki ba¤›ms›zordu varm›fl, kuvvetleri de afla¤› yuka-r› denkmifl gibi gösterilerek, iki düzenliordu aras›ndaki savaflm›fl gibi gösterile-rek duyars›zlaflt›r›ld› dünya kamuoyu.Avrupa Birli¤i de o yüzden biraz malive politik deste¤ini geri çekti. Sanki bü-tün bu çat›flma sürecinin bafl entrikac›-s› da Arafat’m›fl gibi gösterildi. Dolay›-s›yla Filistin meselesi tamamen sapt›r›l-d› öz mecras›ndan. Bu intihar eylemleride bu imaj›n yarat›lmas›na ve fiaron’uniyice pervazs›zlaflmas›na bir bahane ol-du.

BM’nin bugün hala önerdi¤i çözüm242 say›l› karara uyulmas› m›?Tabii. 242’yi temel al›rsan›z hiçbir fleykalmaz. Gerisi detayd›r, halledilecekfleylerdir. Önemli olan devletin kurul-mas›. Burada bence engelleyici olanABD yönetimidir. ‹srail ABD’nin çokciddi bir vurucu gücüdür Orta Do-¤u’da. ABD’ye ‹srail kadar sad›k güç bu-lamazs›n›z. Dolay›s›yla ABD ‹srail’in ra-z› olmad›¤› bir çözümü zor kabul eder. Fakat Filistin meselesi bütün Orta Do-¤u’nun temel meselesidir. ABD böyledevam ettikçe Filistin bir cephe olarakIrak’a ba¤lanacak, Taliban’a ba¤lanacakve Do¤u Akdeniz’den Orta Asya’ya ka-dar ABD’ye karfl› çok yeni bir cephe o-luflturulmufl olacak. Ha belki on y›l i-çinde oluflturulur, onu bilemem. Ama

ABD’nin bafl›n› çok a¤r›tacak. Amerika-l›lar aç›s›ndan ak›lc› politika Filistinmeselesini çözmektir. Ama ben yak›nbir çözüm ihtimali görmüyorum.

Arafat’›n art›k olmamas› Filistin so-rununu nas›l etkiler?Filistin Devrimi Arafat’tan önce de var-d› Arafat’tan sonra da olacakt›r. Dolay›-s›yla kendi dinami¤ini yarat›r. Arafat’›nbofllu¤unu doldurabilecek kolektif biryönetimin içinde Hamas’›n da olabile-ce¤ini, Mervan Barguti gibi radikallerinde olabilece¤ini, Marksistlerin de olabi-lece¤ini düflünüyorum. O bofllu¤u dol-durman›n tek yolu budur. Ulusal birmutabakatla k›rm›z› çizgilerini belirle-yerek çal›flabilir. Nedir bunlar? Filistin-lilerin dönüfl hakk›, Filistin Devleti’ninkurulmas›, ‹srail’in iflgal etti¤i bölgeler-den çekilmesi. Arafat sonras› dönemde iktidar rekabet-leri olmayacak m›? Olur. Ama benmümkün oldu¤u kadar bunu yar›flmave rekabetle sürdüreceklerini düflünü-yorum. Filistin örgütleri aras›ndaki ça-t›flmalar geçmiflte de yafland› ama bun-lar istisna olur. Bu noktada sorun ancakflundan ç›kabilir: Mevcut yönetim nis-peten Arafat’tan daha geri bir yönetim.Mahmut Abbas, Ahmet Kurey gibi isim-ler Arafat’tan daha geri, dolay›s›yla dahauzlaflmac›. ‹srail ve ABD’nin flartlar›nabiraz daha fazla boyun e¤ebilirler. Amaonun bedeli a¤›r olur.

Türkiye’nin Filistin sorununa yakla-fl›m›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz?‹ki Türkiye var. Bir yönetenlerin Türki-ye’si bir de halk›n. Halk›n Türkiye’sinebakt›¤›m›zda sonuna kadar Filistin’inyan›nda. Resmi politikada da Türkiyeasl›nda pozitif tarafl›l›¤› seçmifltir. YaniFilistinlileri destekleyen ve hakk›n› ko-ruyan, devlet olmas›n› isteyen bir poli-

tika gütmüfltür. Bu politika son dönem-de ‹srail lehine bozuldu. ‹srail’e birazfazla prim verildi. Zaman zaman Baflba-kan Tayyip Erdo¤an, art›k vicdan› m›s›zl›yor yoksa politika m› yap›yor zeva-hiri kurtarmak için onu da bilemiyo-rum, fiaron politikalar›n› falan elefltiri-yor. Ama fiaron politikalar›n› elefltir-mek bir fley ifade etmiyor. ‹srail’deki ‹fl-çi Partisi ve fiimon Peres de elefltiriyor.‹srail’de Bar›fl Hareketi fiaron’u yerdenyere vuruyor. Mesele, gere¤ini yerinegetirmek. ‹srail ile iflbirli¤i anlaflmalar›-n›n Filistinlilerin hakk›n› yiyen dolayl›bir destek oldu¤unu görmek laz›m. Ay-r›ca Baflbakan fiaron’un politikalar›n› e-lefltirdi ama bir AKP heyeti de gitti özürdiledi. fiunu anlatmaya çal›fl›yorum. Buradabir politika yok. O anda milletin galeya-n›n› massetmeye yarayan eyyamc› poli-tikalar var. Felluce’deki katliama karfl›yap›lan elefltiriler Amerikan muhalefeti-nin elefltirilerinden daha ileri de¤ildir.Demek ki sadece mahallî tüketime yö-nelik laflar bunlar. Türkiye’nin bu sorunun çözümünde birrolü olmaz. Niye olmaz? Herfleyden ön-ce sürekli bir Filistin politikas› yok. Or-ta Do¤u’yu da tan›m›yor ayr›ca Türki-ye’de politikac›lar. En önemlisi, OrtaDo¤u’yu hâlâ bat›l› kaynaklar üzerin-den, CNN International üzerinden ta-kip ediyor. Mesela Jamal diye yaz›yorlarArapça isimleri. Belli ki Cemal o. Herfley tercüme. Onun için diplomasimizde tercüme. Bas›n›n Amerikanc› yaklafl›m› da önem-li. Bafll›k at›yorlar: ‘Irak’taki Amerikanaskerlerinin postallar› bizden’. Ya da‘tuvalet kabinleri bizden’. Siz onu dedi-¤iniz andan itibaren zaten savafl›n birtaraf› haline gelmiflsinizdir. ‹ster iste-mez kendi floförünüzü orada hedef ha-line getirmiflsinizdir.

‘Oslo Deklarasyonunu sanki Arafat reddetmifl gibi bir yanl›fl imaj yarat›ld›. Do¤rusu flu: ‹srail ve ABD hiçbir fleyvermedi Filistinlilere. Oslo çerçevesinin içini doldurmad›lar. ’

Page 44: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 72

Denizli ilinin 6 km do¤usunda,Eskihisar, Goncal›, Bozburunköyleri s›n›rlar› içinde kalan,

Lykos (Çürüksu) Vadisi’nin en önemliantik kenti olan Laodikeia, Seleukoslar(Suriye) kral›, II. Antiokhos taraf›ndan,efli kraliçe Laodike ad›na M.Ö. 3. yüz-y›l›n ortalar›nda kurulmufltur. Antikkaynaklarda Hellenistik kentin kurul-du¤u alanda, önce Rhoas vesonra Diospolis olarak adlan-d›r›lan kutsal bir köy yerle-fliminin bulundu¤undansöz edilmesi, bu alanda da-ha eskiye giden kuruluflla-r›n varl›¤›na iflaret etmekte-dir. Bununla ilgili olarak 2004y›l›nda kentin bat›s›ndan yap›lanyüzey araflt›rmalar›nda, Klasik Dö-nem’e (M.Ö. 4. yy.) kadar inen sera-mikleri bulunmas›, kent kuruluflunundaha eskiye gitti¤ini göstermifltir. Lykus Vadisi kentleri Laodikeia, Kolos-sai ve Hierapolis fabrikasyon tekstil ü-retiminde antik dünyada çok önemlibir üne sahip olmufllard›r. Sadece do-kuma de¤il, dönemin modas›n› yans›-tan konfeksiyonculukta kentte çok ile-ri gitmiflti. Bu aç›dan Denizli’nin tekstil

üretimindeki tecrübesi ve mallar›n›nkalitesi, bin y›llara dayanan bir geçmi-fle sahiptir. Laodikeia H›ristiyanl›k ale-mi için de çok önemli bir kenttir. ‹n-cil’de ad› geçen yedi Anadolu kentin-den birisi de Laodikeia’d›r. Anadolu’da yap›lan en eski kiliselerdenbirisi Laodikeia’dad›r. Kent M.S. 4.yüzy›lda (belki M.S. 340 ya da 360) H›-ristiyanl›¤›n dördüncü evrensel meclisiöncesi, Frigya kentlerinin alaca¤› karar-lar›n ele al›nd›¤› toplant›ya ev sahipli¤iyapm›flt›r. Bu aç›dan kentin Geç Antik

Ça¤’dan itibaren önemli bir din-sel kimli¤i de vard›r. Özelliklekente gelen ziyaretçilerin ço-¤unlu¤un orta yafl ve üzerin-de, hac› olmak isteyen H›ris-tiyanlar oluflturmaktad›r.

Laodikeia M.S. 494’deki kor-kunç depremde tamamen y›k›l-

m›fl ve bir daha toplanamam›flt›r. Antik kent içindeki kal›nt›lar; 1 stad-yum, 2 tiyatro (bat› ve kuzey), 4 ha-mam kompleksi, 3 agora, 4 an›tsal fle-hir kap›s›, 4 an›tsal çeflme, 1 meclis bi-nas›, sütunlu caddeler, 1 ‹mparatorlukkült alan›, 2 yuvarlak yap›, 2 su da¤›-t›m terminali, su yolu ve 7 kilise olaraksay›labilir. * Doç.Dr., Laodikeia Kaz› Baflkan›, Pamukkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü

Laodikeia, Anadolu’nun en büyükMetropol kentlerinden birisidir. KentM.Ö. 3. yy’›n ortalar›nda kuruluflu ilebirlikte Bat› Anadolu’nun en büyük fi-nans ve ticaret merkezi olmufltur. An-cak kaynaklarda Hellenistik kurulufl-tan önce Rhoas ve Diopsolis adlar›n›ngeçmesi, bu alanda daha eskiye gidenöz Anadolu kurulufllar›n›n var oldu¤u-nu göstermektedir. Bu ise yap›lacakkaz›lar sonucunda a盤a ç›kar›lacakt›r.Laodikeia, aktif olarak çal›flan LykosVadisi kentlerinin (Hierapolis, Kollas-sai, Tripolis, Trapezopolis, Attouda,Karura vd.) ortak banka ve finans mer-kezidir.Laodikeia yukar›da belirtilen Lykos(Çürüksu) Vadisi kentlerinin yönetimmerkezidir.Laodikeia dokusu bozulmam›fl Anado-lu’nun en bakir kentlerinden biridir. Laodikeia, Anadolu’nun en eski yedikilisesinden birine sahip olan ve H›ris-tiyanlarca kutsal say›lan en önemlimerkezlerden biridir. Geçmiflte, Hellenistik kurulufltan(M.Ö. 3. yy’›n ortalar›) ne kadar dahaeskiye gitti¤ini (belki Tunç Ça¤lar›nakadar) bilmedi¤imiz s›rlarla dolu birdönemin, bilinmeyenlerini ortaya ç›-karmak için Laodikeia’y› kazmal›y›z. Laodikeia bizi ça¤›rd›¤› için, biz de La-odikeia’y› sevip, kucaklad›¤›m›z içinkazmal›y›z. Laodikeia, geçmifl görkemli uygarl›kla-ra yatakl›k etti¤i için ve biz de geçmiflkültürlere sayg› duydu¤umuz için onukazmal›y›z.

Laodikeia kaz›lar›na destek ver, gelece¤ine sahip ç›k

Neden Laodikeia kaz›s› yap›lmal›?

Denizli’deki Laodikeia antik kenti Anadolu’daki en önemli ve dokusu en az bozulmufl arkeolojik alanlardan biri. Kentteki kaz›lar›n sürdürülmesi için yürütülen kampanyaya Denizli Diflhekimleri Odas› da omuz verdi.

Kampanyaya katk›lar›n›z için Hesap No 1: Halk Bankas› Denizli Merkez fiube 824874 Hesap No 2: Ziraat Bankas› Denizli Merkez fiube 02871862

Celal fiimflek*

Denizli Diflhekimleri Odas›’ndan tarihe destek

Page 45: ISSN: 1303-9784 - TDB

TDBD / 74

Türk Oral ve MaksillofasiyalCerrahi Derne¤i

Atatürk Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi

A¤›z Difl Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal›

Dünden Bugüne Türk Diflhekimli¤iSempozyumu

Erzurum PalandökenK›fl Sempozyumu

(Hocalar›m›z anlat›yor)

28-30 Nisan 2005, Selçuk Üniversitesi-Konya

Tel: 0.312.212 45 22Fax: 0.312.213 57 [email protected]

27 fiubat - 04 Mart 2005Palan Otel -

Palandöken / Erzurum

Sat›l›k

Siemens Ortophos Plus 16 pro-graml› Panoramik Röntgen Cihaz›.Çok az kullan›lm›fl (100 adet filmçekimli) cihaz. 15 adet yedek extra ataçmanlar›ylasat›l›kt›r.

Diflhekimi Okan Kasapo¤luOrdu

Tel: 0.452.225 35 29 0.536.454 84 85

S.Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi ile ‹stanbulDiflhekimli¤i Mezunlar› ve Mensuplar›Derne¤i’nin ortak organizasyonudur.

Serbest poster sunular› için son baflvuru tarihi 25 fiubat 2005’tir.SDE puan› için baflvuru yap›lacakt›r.

Baflvuru ve ayr›nt›l› bilgi için:Organizasyon Komitesi Baflkan› Prof.Dr. Yaflar Bedii GöyençTel: 0.332.223 12 27e-mail: [email protected]ç.Dr. Bora ÖztürkTel: 0.332.223 12 44e-mail: [email protected]://www.dent.selcuk.edu.tr/sempozyum.htm

Sao Paulo International DentalMeeting (CIOPS)23- 27 Ocak 2005Sao Paulo - Brezilyawww.ciops.com.br

DENTA23-26 fiubat 2005Bükrefl - Romanyawww.romexpo.org

Chicago Midwinter Meeting25-27 fiubat 2005Chicago - ABDwww.chicagodentalsociety.org

AEEDC Dubai 200501-03 Mart 2005Dubai - BAEwww.aeedc.com

KRAKDENT 200503-05 Mart 2005Krakov - Polonyawww.targi.krakow.pl

IADR/AADR General Session09-12 Mart 2005Baltimore - ABDwww.iadr.com

Scandefa10-12 Mart 2005Kopenhag - Danimarkawww.bellacenter.dk

Saldent17-19 Mart 2005Poznan - Polonyawww.saldent.mtp.pl

IDS - Internationale Dental-Schau12-16 Nisan 2005Köln - Almanyawww.ids-cologne.de

Stomatology Uzbekistan 200519-21 Nisan 2005Taflkent - Özbekistanwww.itesa-osiyo.uz

WID Wiener InternationaleDentalausstellung19-21 May›s 2005Viyana - Avusturyawww.wid-dental.at

British Dental Conference &Exhibition19-21 May›s 2005Glasgow - ‹skoçyawww.bda-events.org

27th Asian Pacific Dental Congress26-29 May›s 2005Kuala Lumpur - Malezyawww.mda.org.my

Swiss International1-3 Haziran 2005Basel - ‹sviçrewww.messe.ch

SIDEX 200504-06 Haziran 2005Seul - Güney Kore www.sidex.or.kr

Türk Diflhekimleri Birli¤i 12. Uluslararas› Diflhekimli¤i Kongresi 23-25 Haziran 2005 ‹stanbulTel: 0212 219 66 45Fax: 0212 232 05 60

Sino Dental07-10 Haziran 2005International Health Exchange CentrePekin - Çin

93nd FDI World Dental Congress24-27 A¤ustos 2005Montreal - Kanadawww.fdiworldental.org

Dental Expo12-15 Eylül 2005Moskova - Rusyawww.dental-expo.ru

ADA06-09 Ekim 2005Philadelphia - ABDwww.ada.org

Expodental19-23 Ekim 2005Milano - ‹talyawww.expodental.it

International Dental Showcase20 Ekim 2005Birmingham - Britanyawww.bda-events.org

Dentech China26 Ekim 2005fiangay - Çinwww.dentech.com.cn

KursKongre, Sempozyum