Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve...

198
Isparta’da Karst Prof.Dr. Yıldırım Atayeter - Sümeyye Can ÖZ İtalyanca kökenli bir kelime olan ‘’Carso’’ kelimesi literatüre Karst olarak yerleşmiştir. Bu kavram erimeye uygun kayaçların karbondioksit (CO2) ve su ile tepkimeye girmesi sonucu üzerlerinde oluşan şekillerin genelini ifade eden bir kavramdır. Bu şekiller jeomorfolojik açıdan kendine özel morfolojik yapısı ile coğrafyanın konusudur. Dünya da oluşmuş karstik şekiller oluştukları coğrafyalarda iklim, jeomorfoloji gibi faktörlere bağlı olarak Dinar Karstı, Cauuse Karstı, Çin Karstı gibi farklı örneklere ayrılırlar. Ülkemizde de çok çeşitli sahalarda oluşumuna rastlanan karstik şekiller daha çok Akdeniz Bölgesinde göze çarpmaktadır. Toros Karbonat Platformunun batısında bulunan Isparta İli’nde de bu oluşumlar fazlaca gözlenmektedir. Bu sahada polyeler, uvalalar, mağaralar, dolinler, obruklar gibi karst morfolojisine ait birçok makro şeklin varlığının yanı sıra mikro karstik şekiller de gözlenmektedir. Bu çalışmada genel itibarı ile Isparta İli sınırları içerisinde yer alan makro karstik şekillere değinilmiştir. Isparta İl’inde MTA tarafından ‘‘Isparta İlinin Mağaraları’’ adlı kapsamlı etüt ve çalışmalar yapılarak ortaya konan rapor ile il sınırları içerisinde yer alan 28 adet mağara tespit edilmiştir. Bu mağaralardan turizm amaçlı kullanıma uygun olanlar Zindan mağarası, Pınargözü mağarası, İnönü mağarası, Ayı İni mağarası, olarak belirlenmiştir. Çalışmada ayrıca Isparta İli’nde karst topografyasının karakteristik diğer şekillerinden polyeler, obruklar vs. makro karstik şekillerden örnekler ele alınmış ve kısaca tanıtımları yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Isparta, Karst, Isparta da Karst, Karst Jeomorfolojisi.

Transcript of Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve...

Page 1: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Isparta’da Karst

Prof.Dr. Yıldırım Atayeter - Sümeyye Can

ÖZ

İtalyanca kökenli bir kelime olan ‘’Carso’’ kelimesi literatüre Karst olarak yerleşmiştir. Bu kavram erimeye uygun kayaçların karbondioksit (CO2) ve su ile

tepkimeye girmesi sonucu üzerlerinde oluşan şekillerin genelini ifade eden bir

kavramdır. Bu şekiller jeomorfolojik açıdan kendine özel morfolojik yapısı ile coğrafyanın konusudur. Dünya da oluşmuş karstik şekiller oluştukları coğrafyalarda

iklim, jeomorfoloji gibi faktörlere bağlı olarak Dinar Karstı, Cauuse Karstı, Çin Karstı gibi farklı örneklere ayrılırlar. Ülkemizde de çok çeşitli sahalarda oluşumuna

rastlanan karstik şekiller daha çok Akdeniz Bölgesinde göze çarpmaktadır. Toros

Karbonat Platformunun batısında bulunan Isparta İli’nde de bu oluşumlar fazlaca gözlenmektedir. Bu sahada polyeler, uvalalar, mağaralar, dolinler, obruklar gibi karst

morfolojisine ait birçok makro şeklin varlığının yanı sıra mikro karstik şekiller de

gözlenmektedir. Bu çalışmada genel itibarı ile Isparta İli sınırları içerisinde yer alan makro karstik şekillere değinilmiştir. Isparta İl’inde MTA tarafından ‘‘Isparta İlinin

Mağaraları’’ adlı kapsamlı etüt ve çalışmalar yapılarak ortaya konan rapor ile il sınırları içerisinde yer alan 28 adet mağara tespit edilmiştir. Bu mağaralardan turizm

amaçlı kullanıma uygun olanlar Zindan mağarası, Pınargözü mağarası, İnönü

mağarası, Ayı İni mağarası, olarak belirlenmiştir. Çalışmada ayrıca Isparta İli’nde karst topografyasının karakteristik diğer şekillerinden polyeler, obruklar vs. makro

karstik şekillerden örnekler ele alınmış ve kısaca tanıtımları yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Isparta, Karst, Isparta da Karst, Karst Jeomorfolojisi.

Page 2: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Çok Amaçlı Salonlarda Doğal Akustı̇k Üzerı̇ne Bı̇r Değerlendı̇rme

Doç.Dr. Rabia Köse Doğan - Araştırmacı Abdülhamit Kayapınar

ÖZ

Akustik kavramı, bir mekan içinde sesin kaynağından çıkıp, duyulması ve

yayılması olarak tanımlanır. Yapay akustik ve doğal akustik olarak ikiye ayrılır.

Yapay akustik, mekan içinde teknolojik cihazlara bağlı olarak sesin dağılmasıdır. Doğal akustik ise teknolojik cihazlardan yardım almadan mekanın tavan, duvar

formunun uygun hale getirilerek, sesin her noktadan eşit duyulacağı ve yayılacağı malzeme seçimlerinin yapılmasıyla sağlanmaktadır. Bu işlem geometrik akustik

denilen yöntemle, çizim araç-gereçleri ve belirli bir hesaplama tablosu kullanılarak

yapılır. Çalışmanın amacında, çok amaçlı bir salonda doğal akustikli formun geometrik akustiğe bağlı olarak bulunması ve salonun işlevine uygun malzeme

seçimlerinin reverberasyon tablosuyla yapılması için geçen süreç açıklanacaktır. Bu

süreç Selçuk Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü, 2. Sınıf öğrencilerine Güz yarıyılında Akustik dersi adıyla, proje

uygulaması üzerinden anlatılmaktadır. Ders kapsamda bir tadilat projesi örnek olarak seçilip, plan ve kesitte salon formunun bulunması, yansıyan ve kontrol seslerin

belirlenmesi, reverberasyon (sesin sönme süresi) hesaplanması, salonda kullanılacak

tavan, duvar, döşeme malzemesi ve koltuk tiplerinin seçimi yapılmaktadır. Ses kaynağından çıkan sesin, mekanda yok olma süresi bulunmaktadır. Örnek olarak

seçilen bir proje üzerinden akustik projesi, çizim tekniklerine bağlı olarak anlatılacaktır. Ayrıca 2017 yılında Konya’da kullanıma açılan ve Tabanlıoğlu

Mimarlık tarafından tasarlanan Selçuklu Kongre Merkezi’nin akustik düzenlemesi

ve projesi, çok amaçlı salonları üzerinden çalışma kapsamında ele alınacaktır. Çalışmanın sonucunda, örnek olarak seçilen projenin akustiğe bağlı form ve

malzeme seçimi yapılmadan önceki durumu ile akustikli proje hazırlandıktan sonraki

durumu karşılaştırılacak, mekanın öncesi ve sonrası arasındaki farklar belirlenecektir. Öğrencilere anlatılan ve uygulanan süreç, araştırmacılarla

paylaşılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Akustik, Çok Amaçlı Salon, Tasarım, Proje, Mekan.

An Evaluatıon On Natural Acoustıcs in Multı-Purpose Halls

Abstract

Page 3: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Keywords: Acoustic concept is defined as coming out of sound from its source,

hearing and propagating of sound in a place. It is split in two parts as artificial acoustic and natural acoustic. Artificial acoustic is the propagating of sound in space

depending on technologic devices. Natural acoustic is provided in such a way that

sound will be heard and spread from every point equally by means ofmaking suitable of the ceiling and wall form of space and as well as selecting suitable equipment

without receiving help from technologic devices. This action is carried out by means

of using a method called as geometric acoustic and by means of benefitting from certain calculation table. Aim of this studyis to explain the elapsing process related

to existing of form with natural acoustic in a multi-purpose hall depending geometric acoustic as well as making the equipment selections that are suitable for function of

hall through reverberation table. This process is given as a lesson under the name of

acoustic in fall half-year for 2nd course students of Department Of Interior Architecture and Environmental Design of Faculty Of Fine Arts of Seljuk University.

In the scope of this course, an amendment project is selected as sample and existing

of hall form, determining of reflecting and control sounds in the plan and section, calculation of reverberation and selection of ceiling, wall, covering material and

chair types to be used in hall are carried out. Sound coming out from a sound source has an extinctiontime in space. Acoustic project implemented over a project selected

as sample will be told depending on drawing techniques. In addition, the acoustic

design and project of the Selçuklu Convention Center, which was opened in 2017 in Konya and designed by Tabanlıoğlu Architecture, will be covered by the multi-

purpose halls. At the end of this study, situation of project selected as sample before form and equipment are selected depending on acoustic will be compared with

situation after project with acoustic is prepared and differences before and after place

will be determined. This process told and applied to the students shall be shared with researchers.

Keywords: Acoustic, Multi-Purpose Hall, Design, Space.

Page 4: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliştirme Üzerine Yansıtıcı

Uygulama Çalışması

Dr. Öğretim Üyesi Gülçin Mutlu

ÖZ

This study was guided by the basic assumption that instructional design is “the

systematic and reflective process of translating principles of learning and instruction

into plans for instructional materials, activities, information resources and evaluation” (Smith & Ragan, 2005). Teachers should be aware of the theoretical

underpinnings of instructional design when planning for their courses in that they can better organize the course content, instructional materials and activities and also

classroom evaluation procedures. Hence, this study aimed to investigate the practices

performed by teacher candidates when making instructional plans for their courses. The participants included the students taking the materials design course and who

were enrolled at the alternative track of teaching credential program offered at a state

university. These participants took the course for a semester and were taught about the instructional design and elements of course development. They were exposed to

constructivist learning environment with the use of class discussions, group work activities and some research practices. As their course project, they were required to

develop and implement lesson plans accompanied by an instructional material

specifically developed for their discipline area course. They were also required to fill in ADDIE forms that sought the analysis, design, development, implementation and

evaluation activities they performed. These ADDIE forms were subjected to document analysis and students were also interviewed to elicit the instructional

planning and development practices they experienced. The overall results showed

that the students mostly followed the theoretical and practical requirements of the instructional design process. Howeveri there were some differences usually in terms

of the evaluation stage. This presentation will report the results from these data

collection methods.

Anahtar Kelimeler: Instructional Design; Materials Development; Course Planning

A Reflective Practice of Instructional Design and Materials Development in a

Materials Design Course

Abstract

Page 5: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Keywords: This study was guided by the basic assumption that instructional design

is “the systematic and reflective process of translating principles of learning and instruction into plans for instructional materials, activities, information resources and

evaluation” (Smith & Ragan, 2005). Teachers should be aware of the theoretical

underpinnings of instructional design when planning for their courses in that they can better organize the course content, instructional materials and activities and also

classroom evaluation procedures. Hence, this study aimed to investigate the practices

performed by teacher candidates when making instructional plans for their courses. The participants included the students taking the materials design course and who

were enrolled at the alternative track of teaching credential program offered at a state university. These participants took the course for a semester and were taught about

the instructional design and elements of course development. They were exposed to

constructivist learning environment with the use of class discussions, group work activities and some research practices. As their course project, they were required to

develop and implement lesson plans accompanied by an instructional material

specifically developed for their discipline area course. They were also required to fill in ADDIE forms that sought the analysis, design, development, implementation and

evaluation activities they performed. These ADDIE forms were subjected to document analysis and students were also interviewed to elicit the instructional

planning and development practices they experienced. The overall results showed

that the students mostly followed the theoretical and practical requirements of the instructional design process. Howeveri there were some differences usually in terms

of the evaluation stage. This presentation will report the results from these data collection methods.

Keywords: Instructional Design; Materials Development; Course Planning

Page 6: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

21. Yüzyıl Teknolojı̇sı̇, Kaybettı̇ğı̇mı̇z Değerler ve Çözüm Yolları

Öğr.Gör. Kifayet Özkul

ÖZ

Değişen ve gelişen Dünya’da sosyal bir varlık olarak insan nasıl ki başkalarıyla

birlikte yaşamak zorunda ise, bu toplumsal yaşam içinde iletişim de kurmak

zorundadır. Kurduğu iletişim mutlaka bir ötekini gerektirir. Bu öteki dediğimiz bazen bir insan, bazen bir nesne, bazen yaratıcı olabilmektedir. 21. Yüzyıl dünyasında

insanlığın geldiği noktada insan kendini yeniden tanımakta, etrafındaki değişen her şeyi ve yeni olan her şeyi keşfetmek durumundadır. Her gün yeni oluşumlara gebe

olan 21. Yüzyıl yani siber çağı, insanların karşısına mekanik bir ordu ile çıkarken,

insani değerlerin, toplumsal değerlerin ve kültürel değerlerin yok olmasına da sebebiyet vermektedir. Buna ilaveten, artan nüfus, iklim değişimi, göçler, farklı

kültürlerle bir arada yaşamak, teknoloji insanı bir kıskaca almış ve tehdit etmektedir.

Teknolojinin sürekli geliştiğini, yenilikler sunduğunu ve hayatı kolaylaştırdığını düşünsek bile, diğer yandan insan yalnızlaşmaya, yobazlaşmaya, kendi dünyasına

çekilmeye ve ailesinden başlayıp akrabalarına kadar bütün bağlarından koparmaya, sağlık açısından ve ruhsal problemlere sebebiyet vermeye başlamıştır. Bu durumda,

bu teknolojik orduyu en iyi şekilde ve dozunda kullanmanın yollarını bulmak adına

sosyal, ailesel ve kültürel değerlere sahip çıkarak, eğitimden sanata, spora kadar etkinlikler ve projeler yapılmalıdır. Evvela kendimizi tedavi edip, sonra da

çocuklarımızdan başlayarak tekrar dünya düzeninde insana değer vermeyi ön plana almamız gerekmektedir. Her bir bireyin mutlaka bir ilgi alanını keşfedip, ortak

paydalarda buluşarak farklı sosyal-kültürel alanlar yaratmak, muhabbet ve insani

duyguları öne çıkarmak amacıyla yeni sosyal ve sorumluluk projeleri oluşturmayı hedeflemeliyiz. Yani aslında İnsana, insan olduğunu ve etrafındaki her şeyin

kendisine hizmet için var olduğunu hatırlatmalıyız.

Anahtar Kelimeler: 21. Yüzyıl, Siber, Teknoloji, İ̇nsan, Kültürel Değerler, Sosyal Yaşam.

21. Century Technology, Lost Values and Solutıons

Abstract

Page 7: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Keywords: As a social being in the changing and developing world, one has to

communicate in this social life just as one has to live with others. Communication must require another. This is what we call the other, sometimes a man, sometimes an

object, sometimes can be creative. 21. At the point of humanity in the 21st century,

man has to re-recognize himself, discover everything that changes around him and everything that is new. Every day 21 new formations are pregnant. In other words,

the cyber age, when confronted with a mechanical Army, causes the destruction of

human values, social values and cultural values. In addition, the increasing population, climate change, migration, living together with different cultures,

technology has taken human life and threatened it. Even if we think that technology is constantly evolving, offering innovations and facilitating life, on the other hand,

man has started to become lonely, bigotry, withdrawn from his own world and to

break off all ties from his family to his relatives, and to cause mental problems in terms of Health and wellbeing. In this case, activities and projects should be carried

out from education to art and sports, taking into account social, familial and cultural

values in order to find ways to use this technological Army in the best way and dosage. First of all, we need to treat ourselves and then give importance to people in

the world order, starting with our children. We should aim to create new social and responsibility projects in order to discover an area of interest for each individual and

to create different social-cultural areas by meeting in common denominations. So we

have to remind the person that he is human and that everything around him is for service.

Keywords: 21st Century, Cyber, Technology, Human, Cultural Values, Social Life.

Page 8: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Akademik Cesaretlendirme Ölçeği’nin Türkçe Uyarlaması: Geçerlik ve Güvenirlik İçin

Ön Çalışma

Fatma Yalçın - Doç.Dr. Nagihan Oğuz-Duran

ÖZ

Akademik Cesaretlendirme Ölçeği (ACÖ; Wong, Cheng, McDermott, Deng ve

McCullough, 2019), Meydan okuma odaklı cesaretlendirme (MOC) ve Potansiyel

odaklı cesaretlendirme (POC) olmak üzere iki alt boyutu kapsayacak biçimde akademik cesaretlendirmeyi ölçen, 10 maddelik bir ölçme aracıdır. MOC alt boyutu

öğrencileri karşılaştıkları akademik güçlükler karşısında cesaretlendirmeyi, POC alt boyutu ise var olan potansiyellerini fark etmelerini sağlamaya yönelik

cesaretlendirmeyi ölçmektedir. Bu çalışmada, ACÖ’nün Türkçe sürümünün

hazırlanması ve psikometrik özellikleri bakımından incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, çeviri çalışmalarının ardından, oluşturulan Türkçe form 2018-2019

akademik yılı güz döneminde bir devlet üniversitesinin Mühendislik, Ziraat ve

Eğitim fakültelerinde öğrenim gören, yaşları 18-30 arasında değişen (?���̅=21 SS=2,05) 376 öğrenciye uygulanmıştır. ACÖ Türkçe sürümünün psikometrik özellikleri, Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA), ölçüte dayalı geçerlilik, iç tutarlılık

ve test-tekrar test yöntemleri kullanılarak incelenmiştir. DFA sonucunda, iki boyutlu

modelin iyi uyum gösterdiği bulunmuştur (χ2/df= 2.83, CFI= .97; GFI= .94 ve NFI= .95; RMSEA= .07). Ölçüte dayalı geçerliğin incelemesi amacıyla ACÖ Türkçe

sürümünden elde edilen toplam ve iki alt ölçek puanı ile akademik başarı, akademik öz-yeterlilik, akademik doyum ve yaşam doyumu ölçümleri arasındaki ilişkiler için

Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Ölçeğin toplam

ve alt-ölçek puanları tüm ölçüt değişkenlerle düşük de olsa anlamlı düzeyde ilişkili bulunmuştur. Güvenirlik analizi amacıyla hesaplanan Cronbach alfa iç tutarlık

katsayıları MOC alt boyutu için .91, POC alt boyutu için .88 ve ölçeğin geneli için .92 olarak hesaplanmıştır. ACÖ Türkçe sürümünün 30 kişilik bir grupta 3 hafta

arayla iki kez uygulanması ile yapılan test-tekrar test sonucu hesaplanan korelayon

katsayısı da pozitif yönlü anlamlı bir ilişki göstermiştir. Sonuç olarak, bu ön çalışmanın bulguları ACÖ Türkçe sürümünün, Türkiye’deki lisans öğrencilerinin

akademik cesaretlendirme düzeylerini ölçmek için kullanılabilecek geçerli ve

güvenilir bir araç olduğunu göstermiştir.

Anahtar Kelimeler: Akademik Cesaretlendirme, Geçerlik, Güvenirlik, Üniversite

Öğrencileri

Page 9: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Adaptation of the Academic Encouragement Scale to Turkish: Preliminary

Study for Validity and Reliability

Abstract

Keywords:

Keywords: Academic Encouragement, Validity, Reliability

Page 10: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Bilgide Sayısaldan Dijitale Dönüşüm: Beden Eğitimi ve Spor Derslerinde Teknopedagojik

Materyal Kullanımının Verimliliğine Eleştirel Katkı ve Bir Eğitim Modeli Önerisi

Dr. Öğretim Üyesi Rüstem Orhan - Keziban Koçer

ÖZ

Eğitim bilimlerinde, belki de en klasik yöntemlerin kullanıldığı alan beden eğitimi

ve spor dersleri denilse, yanlış olmaz. Teoriden çok uygulamaların yoğun olarak

gösterildiği beden eğitimi ve spor derslerinde, teknolojiden istifade etme eğilimi, bilgisayar ve antropometrik ölçüm aletlerinden ileriye gidememiştir. Daha da

önemlisi, çağın gereksinimlerine ayak uyduramayan böylesine önemli bir eksikliği dile getirip çözüm arayan eğitim ve bilim insanlarının sayısı oldukça düşük kalmıştır.

Bu eksikliğin büyümesinde önemli etkenlerden biri, eğitim ve bilim insanlarının

teknopedagojik okuryazarlığa sahip olmaması gelmektedir. Bir diğer etken ise, verimliliğin ölçülmesinde sağlıklı veri ve yöntemlerin kullanılamamasıdır. Sayısal

dönüşüm ya da sayısal devrim, bilgi üretkenliğinde doğruya en yakın sonuçları

verecektir.

Anahtar Kelimeler: Teknopedagoji, Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi,

Teknopedagojik Okuryazarlık.

The Transformation From Quantitative to Digitalism in Knowledge: A Critical

Contribution to the Productivity of Using Technopedagogic Material in Pe

Classes and a Teaching Model Proposal

Abstract

Keywords: It may be possible to tell the most classical methods are being used in the PE and sports courses area, will not be wrong in educational sciences. In PE and

sports lessons, where more applied trainings are shown rather than theory, the

tendency to utilize from technology has not been able to proceed from computers and anthropometric measuring devices. More significance of the issue that the number of

scientists and trainees looking for such a remarkable shortage that cannot keep up

with there quirements of the contemporary revolution and the solution has remained quite low degrees. One of the prominent factors in the growth of this deficiency is

the lack of technopedagogical literacy of educators and scientists. Another factor is that true data and methods cannot be used to measure productivity. The quantitative

Page 11: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

transformation or quantitative revolution will present the most accurate results in

knowledge productivity.

Keywords: Technopedagogy, Pe and Sports Teaching, Technopedagogic Literacy.

Page 12: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Çevrimiçi Öğrenenlerin Uzaktan Eğitime İ̇lişkin Tutumlarının Eğitim Bırakma

Gerekçelerine Göre İ̇ncelenmesi

Dr. Öğretim Üyesi İ̇lker Usta

ÖZ

Bu araştırmada, öğrenenlerin çevrimiçi yöntemle yürütülen tezsiz yüksek lisans

eğitimine yönelik tutumlarını belirlemek ve eğitimi bırakmalarına neden olabilecek

gerekçelerini incelemek amaçlanmaktadır. Bu araştırma, nicel araştırma yaklaşımı çerçevesinde ilişkisel tarama modeline dayalı olarak yürütülmüştür. Bu araştırmada

örneklemin tamamına öğrenme yönetim sistemi üzerinden sunulan anket aracılığı ile ulaşılmıştır. Araştırma altı farklı çevrimiçi tezsiz yüksek lisans programında öğrenim

gören 122 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada “Çevrimiçi Öğrenme Tutum

Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular incelendiğinde araştırmaya katılan öğrencilerin çevrimiçi öğrenmeye ilişkin tutumlarına ait aritmetik

ortalamalarının ölçeğin tamamı noktasında 3,75 olduğu ortaya çıkmıştır. Buna göre

öğrencilerin çevrimiçi öğrenmeye yönelik tutumlarının çok yüksek olmadığı, ancak tutumlarının “katılıyorum” derecesinde olup olumlu olduğu görülmektedir. Ayrıca

Araştırma sonucunda öğrenim gördüğü programı bırakmak isteyen öğrencilerin oranı %28’dir. Araştırma sonucunda öğrenenlerin öğrenimini bırakma gerekçeleri

beş boyutta (öğrenen, öğreten, ders, ölçme ve değerlendirme ve sistem)

incelenmiştir. İş yoğunluğundan ötürü yeterli vakit ayıramama ve derslerin çok yoğun geçmesi en çok sunulan gerekçeler olmuştur. Ayrıca öğrenimini bırakmayı

düşünenlerin bırakmayı düşünmeyenlere göre düşük düzeyde tutumlara sahip olduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Çevrimiçi Öğrenme, Çevrimiçi Tutum, Eğitim Bırakma.

Investigation of the Attitudes of Online Learners to Distance Education

According to Dropout Behaviour

Abstract

Keywords: The aim of this study is to determine the attitudes of students towards online non-thesis master's education and to examine the reasons that may lead them

to leave education. This study was conducted based on the relational screening model within the framework of the quantitative research methodology. In this study, the

whole sample was reached through the questionnaire applied via the learning

Page 13: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

management system. The study was carried out with 122 students studying at six

different online non-thesis master's programs. The "Online Learning Attitude Scale“ was used in the study. When the findings of the study were examined, the overall

mean score for the attitudes towards online learning scale of the participants was

found to be 3.75. This finding suggests that students' attitudes towards online learning are not very high but positive, at the level of "I agree". In addition, it was

found that 28% of the students want to drop out the program they study. Students'

justifications for dropping out education was examined under five dimensions (student, instructor, course, measurement and evaluation, and system) based on the

study findings. The lack of sufficient time due to busy work schedule, and the intensity of the courses were the most frequently mentioned justifications. In

addition, it was found that those thinking of dropping out education had lower

attitudes than those who did not think of dropping out education.

Keywords: Online Learning, Online Attitudes, Dropout.

Page 14: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Development and Implementation of An Instructional Design Model

Öğr.Gör. Şermin Vardal Ocaklı - Dr. Öğretim Üyesi Gülçin Mutlu

ÖZ

The study reported here is an example of developmental research in which the

researchers sought to develop an instructional design model. The model named as

Plane Journey (PJ) is defined as a dynamic metaphoric instructional design model exhibiting similarities to the “conceptual-dynamic models” of instructional design.

It is not a step-by-step linear process in which starting the next stage is impossible without completing the earlier one as it is the case with the “conceptual-sequential

models” (Magliaro & Sambaugh, 2006). PJ model has interactive components not

necessarily following a clear order of operations. On PJ Model, the instructional design process is likened to that of taking a flight to a learning destination. The

metaphoric use of a plane and flying to a destination is related to the idea that with

our instruction, we are aiming to reach a higher level of attainment regarding the learning process of the students. In looking at the devised model, one can understand

that it has a clear beginning and ending point. Not being in a hierarchical order but in an illuminative mode, each of the instructional design process (i.e. pre-instruction,

instruction and post-instruction) and further the specific main steps (e.g. presentation

and problem identification within instruction) inform the next stage as being in themselves stand-alone activities. This presentation will report the procedures and

activities performed in developing the instructional design model and the application of the model for the purposes of course design for a Grade 5 English language

classroom.

Anahtar Kelimeler: Instructional Design; İnstructional Design Model; Course Design

Development and Implementation of An Instructional Design Model

Abstract

Keywords: The study reported here is an example of developmental research in

which the researchers sought to develop an instructional design model. The model named as Plane Journey (PJ) is defined as a dynamic metaphoric instructional design

model exhibiting similarities to the “conceptual-dynamic models” of instructional

Page 15: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

design. It is not a step-by-step linear process in which starting the next stage is

impossible without completing the earlier one as it is the case with the “conceptual-sequential models” (Magliaro & Sambaugh, 2006). PJ model has interactive

components not necessarily following a clear order of operations. On PJ Model, the

instructional design process is likened to that of taking a flight to a learning destination. The metaphoric use of a plane and flying to a destination is related to the

idea that with our instruction, we are aiming to reach a higher level of attainment

regarding the learning process of the students. In looking at the devised model, one can understand that it has a clear beginning and ending point. Not being in a

hierarchical order but in an illuminative mode, each of the instructional design process (i.e. pre-instruction, instruction and post-instruction) and further the specific

main steps (e.g. presentation and problem identification within instruction) inform

the next stage as being in themselves stand-alone activities. This presentation will report the procedures and activities performed in developing the instructional design

model and the application of the model for the purposes of course design for a Grade

5 English language classroom.

Keywords: Instructional Design; İnstructional Design Model; Course Design

Page 16: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Eğı̇tı̇m Fakültesı̇ Öğrencı̇lerı̇nı̇n Lı̇sansüstü Eğı̇tı̇me Yönelı̇k Tutumları

Araştırmacı Ümran Okudan - Araştırmacı Feride Kacar

ÖZ

ÖZET Bu çalışmanın temel amacı eğitim fakültesi öğrencilerinin lisansüstü

eğitime yönelik tutumlarının; bazı (cinsiyet, mezun olunan lise türü ve öğrenim

görülen bölüm) değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırmada tarama modellerinden betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu:

2018-2019 akademik yılı Bahar döneminde Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesinin İlköğretim Matematik Eğitimi, Fen Bilgisi Eğitimi ve İngilizce Eğitimi

Anabilim Dallarında öğrenim gören I. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırma

uygun örnekleme yoluyla ulaşılan 131 öğretmen adayı üzerinde yürütülmüştür. Veriler kişisel bilgi formu ve “Lisansüstü Eğitime Yönelik Tutum Ölçeği” ile elde

edilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde SPSS 22.0 paket programı kullanılmış ve

verilerin analizinde t-testi, ANOVA, pearson korelasyon analizine başvurulmuştur. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, eğitim fakültesine yeni başlayan öğretmen

adaylarının lisansüstü eğitime yönelik tutumlarında belirlenen değişkenlere göre istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmezken, ölçeğin alt boyutları

incelendiğinde öğretmen adaylarının işlev boyutunda “katılıyorum” düzeyinde, istek

boyutunda ise “kararsızım” düzeyinde oldukları gözlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Öğretmen Adayları, Lisansüstü Eğitim, Tutum.

The Attıtudes of Educatıon Faculty's Students Towards Graduate Educatıon

Abstract

Keywords: The main purpose of this study is to examine the faculty of education

students’ attitudes towards the graduate education program in terms of some variables (gender, the type of graduated high school and department). The descriptive

survey model was used in the research. The research was conducted at Akdeniz

University Faculty of Education during the spring semester of 2018-2019 academic year. The subjects of the study is consisted of first year students who are in Primary

Mathematic Education, Science Education and English Education Departmant. The research was carried out on 131 prospective teacher who were reached through

proper sampling method. The data were obtained by a personal information form and

Page 17: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

“Attitude Scale Towards Graduate Education” . The SPSS 22.0 package program

was used to analyze the data, and t-test, ANOVA and pearson correlation analysis was applied for data analysis. Research findings indicate that according to the

variables there is no significant difference as statiscally in the attitudes of the students

who are new to the education faculty towards the graduate education programs. However, when the sub-dimensions of the scale were examined, it was observed that

the prospective teachers are “agree” at the fuctional level, and “unstable” at the

aspiration/will/intent level.

Keywords: Prospective Teacher, Graduate Educatıon, Attitude

Page 18: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Eğitim Kurumlarında Hizmet İ̇çi Eğitim İ̇le İ̇lgili Yapılmış Akademik Çalışmalar

Derlemesi

Araştırmacı Mehmet Ersoy - Dr. Öğretim Üyesi Rabı̇a Vezne

ÖZ

Kurumlar değişen koşullara uyum gösterebilmek, imkanları doğru kullanma ve

beklentilere olabildiğince yüksek oranda cevap verebilmek için sürekli olarak

yapısını geliştirmek zorundadır. Personel reformu bu geliştirmenin en önemli kısmını oluşturur. Eğitim kurumlarında da toplumun ve kamu otoritesinin beklentilerine en

iyi şekilde yanıt verebilmek için hizmet içi programları devamlı şekilde uygulanmaktadır. Hizmet içi eğitimlerin niteliği gelişimin sürdürebilmesi için çok

önemlidir. Araştırmada ülkemizde eğitim kurumlarında düzenlenen hizmet içi

eğitimler ve öğretmenlerin hizmet içi eğitim beklentilerini konu alan tez/makale çalışmalarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma tarama modelinde olup

çeşitli veri tabanlarında, “hizmet içi eğitim”, öğretmen eğitimi”, “okul gelişimi”

anahtar sözcüklerin kullanımıyla tam metnine ulaşılabilen 50 adet tez/makale incelenmiştir. Tez/makaleler belirlenen 8 kriter üzerinden frekans ve yüzde

dağılımları oluşturularak betimsel analiz tekniğiyle analiz edilmiştir. 2009-2014 yılları arası konu ile ilgili yoğun çalışmaların olduğu, ancak 2014 sonrası günümüze

kadar olan süreçte bu yoğunluğun azaldığı görülmüştür. Araştırmada incelenen tez

ve makalelerin genel ekseriyetinde öğretmenlere yönelik hizmet içi programlarının kurumların gelişimi açısından hayati önem taşıdığı belirtilmektedir. Hizmet içi

eğitimlerin günün teknolojik gelişmelerine paralel ve toplumun beklentilerini karşılamak üzerine oluşturulması vurgulanmaktadır. Ülkemiz eğitim kurumlarının

verimliliğini arttırmak amacıyla hizmet içi alanında daha yoğun çalışmaların

yapılması ve programlarda çeşitliliğin sağlanması gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Hizmet İçi Eğitim, Öğretmen Eğitimi, Okul Gelişimi

A Compilation of Academic Studies On İn-Service Training in Educational

İ̇nstitutions

Abstract

Keywords: Institutions have to develop their structure continuously to adapt to changing conditions, use the facilities correctly and respond the expectations as high

as possible.Staff reform consists of the most important part of it.In educational

Page 19: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

institutions ,also,in-service trainings/ programs are applied regularly to respond the

society and public authority’s expectations highly. The quality of the in-service training is so important to continue the development.In this research, it is aimed to

evaluate the theses/article studies about in-service training and the in-service training

expectations of the teachers held in educational institutions in our country.The research is in the scanning model and 50 theses/ articles that can be reached the whole

text of them by using the key words “in-service training”,”teacher training”,”school

development” in various databases were examined.Theses/articles were analyzed using frequency and percentage distributions based on 8 criteria by using descriptive

analysis technique.Between the years of 2009-2014, there were many studies on the subject however, it has been observed that the density of the studies have been

decreased until today.More intensive studies should be done in the in-service area in

order to increase the efficiency of educational institutions in our country.

Keywords: In-Service Training, Teacher Training, School Development

Page 20: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Enstrüman ve Pı̇yano Eğı̇tı̇mı̇nde Zı̇hı̇nsel Pratı̇kler Dr. Öğretim Üyesi Hepşen Okan

Dr. Öğretim Üyesi Hepşen Okan

ÖZ

Enstrüman icrasında, müzikte sembol olarak gösterilmiş notaları , nüansları ,

melodi v.b. gibi ögeleri önce görsel olarak okur ve bunları motor hareketler aracılığı

ile sese dönüştürürüz. Bu süreçte notaları, içimizde duyduğumuz müziği dinleyen kişiye anlamlı bir bütün halinde sunabilmek için bir takım bilişsel süreçlerden

geçiririz. Bu bağlamda enstrüman ve piyano eğitiminde motor hareketler ön planda görünse dahi, bilişsel yaklaşımın öncelikli olduğu söylenebilir. Alanyazında çok ünlü

virtüözlerin sadece notayı inceleyerek , eseri öğrendikleri ve ezbere çalabildiğine

dair anekdotlar bulunmaktadır. İçsel kulak ve zihinsel imgeleme ve canlandırma yöntemi ile müzik ve enstrüman eğitiminde önemli faydalar elde edildiği, çeşitli

çalışmalarda belirtilmektedir. Alanyazında müzikal imgelemenin müzikal bir

düşünce biçimi olduğu işitsel, motor ve görsel bileşenlerden oluşan çok yönlü bir yapıya sahip olduğu belirtilmektedir. Müzik ve enstrüman eğitiminde kullanılan

mental pratik, zihinsel imgeleme, görsel uyaranla çalışma, imajinasyon, v.b. gibi konulara alanyazında giderek artan bir yoğunlukta rastlanmaktadır. Zihinsel

imgeleme müzik performansında motor hareketlerin icra edilmesinde bir çok

kolaylık sağlayabilir. Zihinsel imgelemenin biyomekanik ekonomiye ve zamansal kesinliğe, motor hareketlerin planlanması ve yürütülmesine yardımcı olmasıyla

beraber müzik yapma esnasında uyuma ve çalıcılar arasında koordinasyonun sağlanmasına yardımcı olduğu çeşitli çalışmalarda belirtilmektedir. Zihinsel

çalışmaların ayrıca müzik performans kaygısı yaşayan müzisyenlerde kaygının

giderilmesi için kullanılan etkin yöntemlerden biri olduğu bilinmektedir. Bilişsel yaklaşımın bir parçası olan zihinsel çalışmaların enstrüman ve piyano eğitiminde yeri

ve önemi artmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Enstrüman Eğitimi, Piyano Eğitimi, Zihinsel Pratikler

Page 21: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Etkı̇nlı̇k Pazarlaması: Adana Portakal Çı̇çeğı̇ Festı̇valı̇ne Tüketı̇cı̇lerı̇n Katılım

Motı̇vasyonu

Fatma İ̇layda Koç - Doç.Dr. Celile Özçı̇çek Dölekoğlu - Dr. Öğretim Üyesi Selim

Gündüz

ÖZ

Pazarlama; üretici, satıcı, işletme sahibi ve tüketici dışında birçok paydaşın yer

aldığı geniş bir alanı kapsamaktadır. Pazara her ne kadar tüketici yön veriyor fikri hâkim olsa da tüketiciye yeni mal, hizmet ve fikirleri sunan yeni tüketim alanları

yaratan çift taraflı etkinin olduğu mecralar yaratılmaya başlanmıştır. İşletme, satıcı rekabeti bu süreçte artarken bu rekabete Sivil Toplum Kuruluşları (STK), siyasi

partiler ve kentler de dâhil olmuştur. Tüm bu kuruluşların temel hedefi ise marka

değeri yaratmak ve bu değerin tüketici nezdinde devamını sağlamaktır. Son yıllarda ülkemizde de özellikle iç ve dış turizm açısından marka değeri olan kentlerle rekabet

edebilmek bu kentlerde ticari dinamikler yaratabilmek için gösterilen çabalar

artmaya başlamıştır. Adana ili de düzenlediği birçok kapsamlı etkinlikle bu kentler arasında adını sıkça duyurur olmuştur. Bu çalışmada da, Adana Portakal Çiçeği

Festivali ile ilgili görüş ve düşünceleri katılımcılardan almak ve festivale ilişkin olumlu ve olumsuz değerlendirmeleri görerek ileride yapılacak organizasyonlar için

değerlendirebilecek ipuçlarının elde edilmesi amaçlanmıştır. Bu araştırmanın

evrenini 5. Portakal Çiçeği Festivaline katılan ziyaretçiler oluşturmaktadır. Bu katılımcılar arasından kolayda örnekleme tekniği ile seçilen %56’sı (n=84), %44’ü

(n=66) erkek 150 kişiye yüz yüze görüşme yöntemiyle, sosyo-demografik ve festival memnuniyeti ile alakalı soruların yanı sıra Jie ve Yan (2010) tarafından geliştirilen

“Mega Organizasyon Etkisi Ölçeği” nin yer aldığı bir anket formu uygulanmıştır.

Yapılan Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) testinin sonucu 0,73, güvenirliğin göstergesi olan cronbach alpha değeri ise 0,746 olarak bulunmuş olup, eldeki örneklem

verilerinin güçlü bir yeterliliğe sahip olduğu ve iyi düzeyde güvenilir bir ölçek

olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca faktör analizi sonuçlarına bakıldığında da 6 faktör elde edilmiş olup bu faktörlerin toplam değişimi açıklama oranının %68

olduğu görülmüştür. Uygun istatistiksel yöntemlerle yapılan analizler neticesinde katılımcıların %91,3’ünün festivale önümüzdeki yıl tekrar katılmak istedikleri,

%96’sının Portakal Çiçeği Festivali’nin başka şehirlerde de olmasını bekledikleri,

%50,7’sinin festivalin süresini yetersiz bulduğu ve %70,7’sinin de festivalin yeni konumundan memnun olmadıkları tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Etkinlik Pazarlaması, Portakal Çiçeği Festivali, Mega

Organizasyon Etkisi Ölçeği

Page 22: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalındaki Öğretmen Adaylarının Geometrik Optikle İ̇lgili

Anagram ve Akıl Yürütme Soruları Arasındaki İ̇lişkileri

Merve Eker - Dr. İ̇brahim Yüksel

ÖZ

Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalındaki Öğretmen Adaylarının zekâ oyunları

etkinliklerinden Anagram ve Akıl Yürütme Soruları ile problem çözme becerilerini

geliştirecek fen bilgisi eğitimindeki öğretmen adaylarının da bu becerileri kazandırma sürecindeki konumu önem arz etmektedir. Alan yazın tarandığında

geometrik optik testleri konusunda akıl yürüterek fen eğitimini inceleyen çalışma sayısı oldukça sınırlıdır. Bu çalışmada zekâ oyunları içine giren Anagram ve Akıl

Yürütme Soruları ile akıl yürüterek problem çözebilme açısından Genel Fizik

Laboratuvarları -3 dersini alan ve almayan öğrencilerin geometrik optik konusunda Anagram ve Akıl Yürütme Sorularındaki başarıları arasında bir fark olup olmadığını

belirlemek amaçlanmıştır. Çalışma 2018- 2019 eğitim öğretim yılında bir devlet

üniversitesinin eğitim fakültesinde Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalındaki Öğretmen Adaylarının gönüllü olanlarından seçilmiş toplam 161 öğretmen adayı ile

yapılmıştır. Çalışma kontrol grubunu 81 tane Genel Fizik Laboratuvarları- 3 dersini almamış, deney grubunu 80 tane Genel Fizik Laboratuvarları - 3 dersini almış olan

öğrenciler oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Savaş, Yüksel, Yılmaz, Vedat

ve Özpınar (2018) tarafından geliştirilen geliştirilen 33 sorudan oluşan anagram testi ve 4 sorudan oluşan akıl yürütme testi 3 seviyeden oluşmaktadır. Yapılmış olan

analiz sonuçlarına göre anagram testinde toplam puanlarda ve başlangıç düzeyinde anlamlı farklılık çıkmamıştır. Orta düzey ve ileri düzeyde anagram testi puanları

dersi almış grup lehine anlamlı farklılık çıkmıştır. Akıl yürütme soruları testinde

toplam puanlarda, başlangıç düzeyi, orta düzey ve ileri düzey puanlarında gruplar arasında anlamlı farklılık çıkmamıştır.

Anahtar Kelimeler: Öğretmen Adayları, Geometrik Optik, Anagram ve Akıl

Yürütme

Page 23: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Fen Bı̇lı̇mlerı̇ Öğretmenlerı̇ ve Öğretmen Adaylarının Model Kullanımına Yönelı̇k

Tutumları

Rukiye Tiryakioğlu - Dr. Öğretim Üyesi Elif Çil̇

ÖZ

Fen bilimlerinde bazı konular soyut kavramlar içermektedir ve öğrenciler bu

konularla ilgili bilgileri zihinlerinde canlandırmada güçlük çekebilir. Modeller; fen

eğitimindeki soyut kavramların öğretilmesinde, bu konularla ilgili hedeflenen kazanımların sağlanmasında rahatlıkla kullanılabilecek ve öğrencilerde kalıcı

öğrenmenin gerçekleştirilmesine yardımcı olabilecek araçlardandır. Bu nedenle fen bilimleri dersinde model kullanımının sürece dahil edilmesi oldukça önemlidir. Bu

çalışmada Anadolu’da bir devlet üniversitesinde öğretmen adaylarının fen bilimleri

dersindeki model kullanımına karşı tutumlarını belirlemek amacıyla nicel araştırma yöntemi desenlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma evrenini

2018-2019 eğitim-öğretim yılında bahar döneminde eğitim fakültesi fen bilgisi

öğretmenliğinde öğretim teknolojileri ve materyal tasarım dersi almış 64 öğretmen adayı ve 19 fen bilgisi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı

olarak; Harman ve Alat (2015) tarafından geliştirilen 5’li Likert tipinde “Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Fen ve Teknoloji Dersinde Model Kullanımına Yönelik

Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Bu ölçme aracı 28 olumlu ve 27 olumsuz olmak üzere

toplam 55 madde içermektedir ve “Gelişim, Öğrenme ve Bireyin Yaklaşımı”, “Etkili Ders ve Başarı”, “Dikkat, motivasyon, güdüleme ve temsil” , “Model Kullanım

Algısı” ve “Modelin Günlük Hayattaki Önemi ve Öğrenci Kullanımı” olmak üzere toplam beş alt boyuttan oluşmaktadır. Yapılan çalışmada ölçeğin güvenirlik

katsayısını gösteren Cronbach Alfa değeri 0.868 olarak bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: Model Kullanımı, Tutum Ölçeği, Fen Bilgisi Öğretmen Adayı, Fen Bilgisi Öğretmeni

Preservıce and Inservıce Scıence Teachers’ Attıtudes for Usıng Models

Abstract

Keywords: Some subjects in the sciences contain abstract concepts, and students

may find it difficult to visualize information about these issues in their minds. Models; It is one of the tools that can be used in the teaching of abstract concepts in

science education, to be used in the achievement of the targeted gains related to these

Page 24: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

subjects and to help the students to achieve permanent learning. For this reason, it is

very important to include the use of models in the science course. In this study, in order to determine the attitudes of prospective teachers in a public university to the

use of models in science courses, a screening model was used. The study population

consisted of 64 pre-service teachers and 19 science teachers who received teaching technologies and materials design education in science education in the spring

semester of 2018-2019 academic year. As a data collection tool; Harman and Alat

(2015) developed 5-point Likert-type Attitude Scale for the Use of Science in Science and Technology Course Candidate Teacher Candidates“ was used. This data

collection tool contains a total of 55 items including 28 positive and 27 negative items. The measurement tool consists of five sub-dimensions: “Development,

Learning and Individual Approach” (20 items), “Effective Course and Success” (10

items), “Attention, Motivation and Representation” (9 items), “Perception of Using Model” (7 items) and “The Importance of The Model in Daily Living and Using By

Student” (9 items). In the study, Cronbach's alpha value was found to be 0.868,

indicating the reliability coefficient of the scale.

Keywords: Using Models, Attitude Scale, İnservice Science Teacher, Preservice

Science Teacher

Page 25: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Gelin-Kaynana Üzerine Sosyolojik Bir Analiz

Dr. Öğretim Üyesi Özlem Altunsu Sönmez

ÖZ

İki kadın arasında gerçekleşen gelin kaynana çatışması sadece kadınlar arasında

değil aynı zamanda erkeği ve sonrasında tüm aileyi de etkileyen önemli bir soruna

dönüşebilmektedir. Bu çatışmanın yaşanmasında iktidar paylaşılamayan en önemli sorunu temsil eder. Çatışma daha çok bir erkek üzerinden gerçekleşiyor gibi görünse

de asıl sorun erkin devamı ve sorgulanması meselesidir. Gelin-kaynana çatışması sadece ülkemizde görülen bir olgu olmamakla beraber insanlık tarihi kadar eski bir

sorun olarak da karşımıza çıkar. Ataerkil toplumlarda erkeğe sahip olmak, iktidar ve

güce sahip olmak demektir. Kadınlar konumlarını kimin kızı, kimin eşi ve kimin annesi üzerine olmak üzere üç erkek üzerinden şekillendirirler. Bu bağlamda

evlenmek bir kadın için bir başka aileye gelin gitmek, onların soyadlarını taşımak,

nüfuslarına geçmek gibi anlamlar taşıdığı için gelin kaynana arası ilişkilerde kaynanalar güçlü olan taraftır. Ancak değişen koşullar, birlikte yaşamanın azalması,

evliliklerin görücü usulü ile ya da daha çok kaynana seçimi ile yapılmasının azalması, gelinlerin çalışıyor olması gibi nedenler ve oğlunu ve özellikle torunlarını

daha çok görebilmek için gelinle iyi geçinme çabası halinde olma artık

kayınvalidelerin güç kaybettiklerini göstermektedir. Zaman gelinlerin zamanı gibi tanımlamalarda yapmak mümkün hale gelmiştir. Buradan hareketle bu araştırma

kapsamında Konya’da yaşayan 90 evli kadın ile Eylül- Kasım 2018 tarihleri arasında görüşülmüş ve kayınvalideleri ile olan ilişkileri incelenmiştir. Görüşülen kadınların

tamamından gelin olarak kendi kayınvalideleri ile olan ilişkilerini değerlendirmeleri

istenmiştir. Yaş, eğitim durumu, aylık gelir, meslek gibi demografik değişkenlerle gelinlerin kayınvalideleri ile olan ilişkilerinin nasıl olduğu, kayınvalidelerinde

sevdikleri ve sevmedikleri özelliklerin neler olduğu ve gelin kaynana çatışmasının

nedenleri konu başlıklarında görüşmeler yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre gelin ve kaynana problemi halen varlığını koruyan ve iki kadın arasında birbirinden

nefret etmeye kadar gidebilen bir sorun olmaya devam etmektedir. Araştırmaya katılan kadınların büyük çoğunluğu kayınvalideleri ile problem yaşamış ve

yaşamaktadır. Kadınlar, bu çatışmanın en önemli nedenini annelerin oğullarını

paylaşamamaları olarak belirtmişlerdir.

Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Gelin, Kaynana, Çatışma

Page 26: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Genel Fizik Laboratuvarı -3 Dersini Alan ve Almayan Öğrencilerin Geometrik Optik

Konusunda Resfebe ve Eğitici Bulmaca Testi Arasındaki İ̇lişkilerin Tespiti

Merve Eker - Dr. İ̇brahim Yüksel

ÖZ

FFen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalındaki Öğretmen Adaylarının zekâ oyunları

etkinliklerinden resfebe, eğitici bulmaca ve problem çözme becerilerini geliştirecek

fen bilgisi eğitimindeki öğretmen adaylarının da bu becerileri kazandırma sürecindeki konumu önem arz etmektedir. Alan yazın tarandığında geometrik optik

testleri konusunda akıl yürüterek fen eğitimini inceleyen çalışma sayısı oldukça sınırlıdır. Bu nedenle zekâ oyunları içine giren resfebe ve eğitici bulmaca etkinlikleri

ile akıl yürüterek problem çözebilme açısından Genel Fizik Laboratuvarları -3

dersini alan ve almayan öğrencilerin geometrik optik konusunda resfebe ve eğitici bulmaca testideki başarıları arasında bir fark olup olmadığını belirlemek

amaçlanmıştır. Bu çalışma için statik grup karşılaştırma deseni kullanılmıştır. Bu

desende seçkisiz atama ile oluşturulmuş iki grup bulunur. Bunlardan biri kontrol diğeri deney grubu olarak kullanılır. Gruplara yalnızca son test uygulanır. Çoğu

denemelerde ön testin yapılması ya gereksiz ya da olanaksızdır. Grupların yansız atama ile oluşturulması, deney öncesi benzerliği sağlamak için yeterli sayılabilir

(Karasar, 2011). Araştırma 2018- 2019 eğitim öğretim yılında bir devlet

üniversitesinin eğitim fakültesinde Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalındaki Öğretmen Adaylarının gönüllü olanlarından seçilmiş toplam 161 öğretmen adayı ile

yapılmıştır. 81 öğretmen adayı Genel Fizik Laboratuvarları- 3 dersini almamış öğrencilerden oluşurken, 80 öğretmen adayı ise Genel Fizik Laboratuvarları - 3

dersini almış öğrencilerden olmuştur. Veri toplama aracı olarak Özpınar, Yılmaz,

Vedat, Savaş ve Yüksel (2018) tarafından geliştirilen Resfebe ve Bulmaca Akıl Yürütme Testi kullanılmıştır. Yapılmış olan analiz sonuçlarına resfebe testinde

toplam puanlarda, başlangıç düzeyi, orta düzey ve ileri düzeyde dersi almış grup

lehine anlamlı farklılık çıkmıştır. Eğitici bulmaca toplam puanlarında da dersi almış grup lehine anlamlı farklılık çıkmıştır.

Anahtar Kelimeler: Resfebe, Eğitici Bulmaca, Genel Fizik Laboratuvarı -3, Optik Başarı Testi

Page 27: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

İlkokul Öğrencı̇lerı̇ İ̇çı̇n Hazırlanan Robotı̇k, Kodlama İ̇çeren Tarım Uygulamaları

Desteklı̇ Bı̇lı̇msel Süreç Becerı̇lerı̇ Programının Etkı̇lı̇lı̇ğı̇nı̇n Belı̇rlenmesı̇

Uzman Seval Orak - Mehmet Bakı̇ Öztürk - Halit Kesı̇cı̇

ÖZ

Bu araştırmanın amacı, ilkokul öğrencileri için robotik, kodlama içeren sınıfta

tarım uygulamaları destekli “Bilimsel Süreç Becerileri Programı” geliştirmek ve bu

programın bilimsel süreç becerilerini kazandırması açısından etkililiğini belirlemektir. Bu amaçla, araştırmada öncelikle tarım uygulamaları destekli bilimsel

süreç becerileri geliştirilmiştir. Öğrenciler bilimsel süreç becerileri sonucu elde ettiği verileri kodlama ve robotik yoluyla ifade etmişlerdir. Araştırmanın öğrenci düzeyine

uygunluğu ve bilimsel doğruluğu farklı aşamalarda dört uzman tarafından

değerlendirilmeye alınmıştır. Araştırmanın örneklemini, 4. sınıfa devam eden toplam 40 öğrenci oluşturmuştur. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan

durum çalışması deseni uygulanmıştır. Veriler açık uçlu soruları içeren bir anket

uygulanarak toplanmıştır. Toplanan veriler üzerinde betimsel analiz tekniği uygulanmıştır. Araştırmanın sonunda elde edilen bulgular doğrultusunda

öğrencilerinin bilimsel süreç becerilerini kullanma düzeylerinin anlamlı düzeyde arttığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Bilimsel Süreç Becerileri, İlkokul Düzeyi, Tarım

Uygulamaları, Robotik, Kodlama

Scıentıfıc Process Skılls Program Whıch Is Supported by the Agrıcultural

Management in the Robotıc and Codıng Class for Prımary Schools

Abstract

Keywords: The aim of this research is to influence the areas of influence of the

scientific process skills program which is supported by the agricultural management in the robotic and coding class for primary schools, and gaining the skills of the

scientific development process of this program. Students in this country, supported

by agricultural development in research, achieve results in scientific processes, through coding and robotics. The suitability of the research at the student level and

the scientific accuracy are evaluated by four experts at different levels. The sample of the study was consisted of 40 students with 4 students. One of the qualitative

research methods, the status research pattern should be applied. Data collected by

Page 28: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

applying a questionnaire containing open-ended questions. Descriptive analysis

technique was applied to the collected data. The findings obtained at the end of the research analyze the words and reach the results.

Keywords: Scientific Process Skills, Elementary School Level, Agricultural Sector,

Robotics, Coding

Page 29: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

İlkokul Öğrencı̇lerı̇nı̇n Teknolojı̇ Kullanma Alışkanlıkları

Mehmet Yılmaz - Dr. Öğretim Üyesi Behsat Savaş - İ̇brahı̇m Bozan

ÖZ

Günümüzde teknolojinin hızlı gelişmesiyle teknolojik aletlerin kullanım alanları

artmıştır. Bu kullanım alanlarının artmasından eğitim de yeterince payını almıştır.

Teknolojik aletler eğitim ortamlarına uyarlanarak öğrenci başarısına dönük çalışmalar artırılmaya çalışılmıştır. Çalışmada ilkokul öğrencilerinin teknoloji

kullanma alışkanlıklarının belirlenmesine yönelik öğrenci görüşleri tespit edilmiş ve yorumlanmıştır. “Öğrencilerin cinsiyetlerine, yaşlarına, sınıflarına ve okullarına göre

teknoloji kullanma alışkanlıkları anlamlı farklılık göstermekte midir?” sorusuna

cevap aranmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 2018-2019 öğretim yılının birinci döneminde Afyonkarahisar ili Sandıklı ilçesinde iki farklı devlet okulunda okuyan

187 öğrenciden oluşmuştur. Çalışmada araştırmacı tarafından geliştirilen ‘İlkokul

Öğrencilerinin Teknoloji Kullanma Alışkanlıkları Anketi’ kullanılmıştır. Elde edilen oran ve yüzdeler grafiklere dönüştürülmüş ve bulgular tartışılarak yorumlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: İlkokul Öğrencileri, Teknoloji Kullanma Alışkanlığı

Technology Utilization Habits of Primary School Students

Abstract

Keywords: Nowadays, with the rapid development of technology, the usage of technological instruments has increased. Education has taken its share from this

increasing usage. Technological tools were adapted to educational environments and with this it was tried to increase works about student achievement. In this study,

students' opinions in determining technology usage habits of primary school students

were determined and interpreted. ‘Is there a significant difference in using habits of students according to their gender, age, class and school?’ the answer was sought to

the question. The study group consisted of 187 students studying in two different

schools in Sandıklı, Afyonkarahisar province during the first period of the academic year 2018-2019. In this study, ‘the Technology Use Habits Scale of the primary

school students’ survey that developed by the researcher was used. The ratios and percentages were converted into graphics and the findings were discussed and

interpreted.

Page 30: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Keywords: Primary School Students, the Habit of Using Technology

Page 31: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

İrfan Gürkan Çelebı̇’nı̇n Bı̇yografı̇k İ̇çerı̇klı̇ Öykülerı̇nı̇n Eğı̇tsel Değerler Yönünden

İ̇ncelenmesı̇

Dr. Öğretim Üyesi Serdar Savaş - Gülcan Taşdan

ÖZ

Bu çalışmanın amacı, İrfan Gürkan Çelebi’nin çocuk edebiyatı alanında yazmış

olduğu biyografik içerikli öykü kitaplarını değerler eğitimi yönünden incelemektir.

Genel tarama modeli kullanılan bu çalışmada betimsel analiz yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini İrfan Gürkan Çelebi’nin 10-14 yaş seviyesi için yazmış

olduğu biyografik içerikli 7 öykü kitabı oluşturmaktadır. Kitaplarda yer verilen değerler MEB 2018 Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda yer alan on adet kök değer

çerçevesinde tespit edilmiş, incelemede kök değerler içerisinde yer almayan diğer

değerler ise ayrıca listelenmiştir. Araştırma esnasında kitaplar birinci aşamada hiçbir analize tabi tutulmadan okunmuştur. İkinci okuyuşta ise değer belirten ifadeler not

edilmiş, daha sonra bu ifadeler çözümlenerek ait oldukları kök değerlerin altına

yerleştirilmiştir. Araştırmada, İrfan Gürkan Çelebi’nin biyografik içerikli öykülerinin, değerler yönünden zengin bir içeriğe sahip olduğu görülmüş, bu

değerlerin kök değerler ile yüksek oranda örtüştüğü sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: İrfan Gürkan Çelebi, Çocuk Edebiyatı, Biyografi, Öykü,

Eğitsel Değerler

Page 32: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Lı̇se Öğrencı̇lerı̇nı̇n Beslenme Okuryazarlıkları ve Beslenmeyle İ̇lgı̇lı̇ Bı̇lgı̇lerı̇

Yağmur Karabay - Doç.Dr. Meryem Selvı̇

ÖZ

Beslenme okuryazarlığı, bireylerin uygun beslenme kararlarını alabilmeleri için

gerekli olan beslenme bilgi ve becerisini alma, işleme ve anlama yeteneğine sahip

olma derecesidir. Bireylerin beslenme okuryazarı olması; besin öğeleri ve grupları ile ilgili bilgileri anlamasını, besin etiketi okumak için sayı okuryazarlığına ve

porsiyon kontrolüne dikkat edebilmek için ölçüm yapma becerilerine sahip olmasını gerektirir. Sağlıklı besin seçimi ve beslenme bu beceriler ile mümkün olur. Son

yıllarda, ergenlerin diyet ve beslenme ihtiyaçları ile ilgili dünya çapında artan bir

endişe yaşanmıştır. Çalışmalar, biyolojik ve sosyal değişim dönemi olan ergenlik döneminde iyi beslenmenin özellikle önemli olduğunu göstermektedir. Bunlar

normal fiziksel ve zihinsel gelişim için çok önemli yıllardır ve bu yıllarda ortaya

çıkan diyet ve beslenme davranışları yaşam boyunca devam etme eğilimindedir. Bu çalışmada lise öğrencilerinin beslenme bilgisi ve beslenme okuryazarlığının mevcut

durumunu saptamak, bulgular doğrultusunda yapılacak diğer çalışmalara kaynaklık etmesi hedeflenmiştir. Anadolu Lisesi, sağlık meslek lisesi, fen lisesi, mesleki ve

teknik lisesi ve imam hatip lisesi olmak üzere beş ayrı türden okulda toplam 615

öğrenci ile yürütülen çalışmada öğrencilere “Beslenme Okuryazarlığı Ölçeği” uygulanmıştır. Ölçeğe verilen cevaplar puanlandırılarak okullardaki her kademeden

düşük ve yüksek puan alan öğrencilerden her sınıf düzeyi için 2 öğrenci belirlenerek toplam 40 öğrenci ile mülakat yapılmıştır. Beslenme okuryazarlığı ölçeği sonuçları

yüksek olan öğrencilerin görüşmelerde verdikleri cevaplarda daha fazla beslenme

bilgisine sahip oldukları gözlemlenmiştir. Mülakat sonuçları Anadolu ve fen lisesindeki öğrencilerin sağlıklı beslenme hakkındaki bilgilerinin diğer liselerdeki

öğrencilerden daha fazla olduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Beslenme Okuryazarlığı, Beslenme Bilgisi, Lise Öğrencileri

Hıgh School Students’ Nutrıtıonal Lıteracy and Knowledge About Nutrıtıon

Abstract

Keywords: Nutrition literacy is the degree to which individuals have the ability to

acquire, process and understand the nutritional knowledge and skills necessary to

Page 33: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

make appropriate nutrition decisions. Individuals that are nutrition literate;

understand information about nutrients and nutrition groups, have number literacy to read the food label and make measurements to pay attention for portion control.

Healthy nutrition and nutrition selection is possible with these skills. In recent years,

there has been a growing worldwide concern about the dietary and nutritional needs of adolescents. Researches show that good nutrition in adolescence is especially

important during biological and social change. For many years, these are very

important for normal physical and mental development, and the dietary and nutritional behaviors that have arisen in these years tend to continue throughout life.

In this study, it is aimed to determine the nutritional knowledge and the current status of nutritional literacy of high school students. A total of 615 students, who were

Anatolian High School, Vocational High School of Health, Science High School,

Vocational High School, and Imam Hatip High School, applied Nutrition Literacy Scale. Students with low and high scores in all classes were identified and

interviewed. It was observed that students who have nutritional literacy high scores

also have more nutritional knowledge. Data from interviews showed that, students in Anatolian and science high schools had more knowledge related to healthy nutrition

than other high school students.

Keywords: Nutrition Literacy, Nutritional Knowledge, High School Students

Page 34: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Mimarlık Öğrencilerinin Üstbiliş Düşünme Becerileri Algılarının İncelenmesi: Karadeniz

Teknik Üniversitesi Örneği

Dr. Öğretim Üyesi Hare Kılıçaslan

ÖZ

Algılama, ayırt etme, bilme ve fark etme gibi zihinsel süreçlerin aktif olarak yer

aldığı mimarlık eğitimi sürecinde bireyin içsel özellikleri ön plana çıkmaktadır.

Üstbiliş kavramı ile ilişkilendirilebilecek bu durum, bireyin kendi öğrenme süreçlerini düzenlemesine ve kendi kendine öğrenmesine olanak tanımaktadır. Buna

bağlı olarak mimarlık eğitimi süresince karşılaşılan her türlü tasarım probleminin analiz edilmesi ve çözülmesinde geliştirilen düşünme biçimlerinin, üstbilişsel

becerilerin artmasına da yol açtığı düşünülmektedir. Bu bağlamda araştırma,

mimarlık bölümü öğrencilerinin üst biliş düşünme becerileri algılarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırmanın örneklemini, 2018-2019 eğitim öğretim

bahar yarıyılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık

Bölümü’nde öğrenim görmekte olan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Üstbiliş Düşünme Becerileri Ölçeği (ÜBDB) kullanılmıştır.

Öğrencilerin sosyo-demografik özelliklerine ait bilgiler, hazırlanan Kişisel Bilgi Formu ile toplanmıştır. Veri analizinde, üstbiliş düşünme becerileri algıları; düşünme

becerisi, problem çözmeye yönelik yansıtıcı düşünme becerisi, karar verme becerisi

ve alternatif değerlendirme becerisi alt boyutları üzerinden belirlenmiştir. Bunların yanı sıra öğrencilerin üstbiliş düşünme becerileri algılarının cinsiyetlerine, sınıflarına

ve akademik not ortalamalarına göre farklılaşma düzeyleri irdelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Mimarlık Eğitimi, Üstbiliş, Üstbiliş Düşünme Becerisi.

Page 35: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Mobı̇l Artırılmış Gerçeklı̇k Uygulamalarının Ortaokul 7. Sınıf Öğrencı̇lerı̇nı̇n Fen

Bı̇lı̇mlerı̇ne Yönelı̇k Kaygılarına ve Akademı̇k Başarılarına Etkı̇sı̇

Araştırmacı Zeynep Burcu Peder Alagöz - Prof.Dr. Mahmut Selvı̇

ÖZ

Bu çalışma ile fen bilimleri dersinde ortaokul 7. sınıf öğrencileriyle, mobil

artırılmış gerçeklik uygulaması kullanılarak, bu uygulamanın fen bilimlerine yönelik

kaygı ve akademik başarı değişkenleri üzerindeki etkileri ortaya koyulmuştur. Araştırma, ön test-son test kontrol gruplu deneysel bir çalışma olup, Ankara ili

Sincan ilçesindeki bir devlet ortaokulunda 2018-2019 eğitim öğretim yılının birinci döneminde, yedinci sınıf öğrencileri ile yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubu

toplam 44 öğrenciden (deney: n = 22, 12 kız ve 10 erkek; kontrol: n = 22, 10 kız ve

12 erkek) oluşmuştur. Kontrol grubundaki öğrenciler ile dersler müfredatta öngörülen öğretim yöntemi ile işlenirken, deney grubunda ise mobil artırılmış

gerçeklik uygulaması ile ders işlenmiştir. Uygulama haftada 4 ders saati olmak üzere

toplam 4 hafta sürmüştür. Araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından geliştirilen saf madde ve karışımlar konulu akademik başarı testi (ABT) ve alan yazından alınan

fen bilimlerine yönelik kaygı ölçeği (FBKÖ) ile toplanmıştır. Verilerin analizi SPSS 22,0 ile gerçekleştirilmiştir. Akademik başarı testinin geçerlik ve güvenirlik

çalışması için pilot uygulama ve madde analizi gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan pilot

test, 2018- 2019 eğitim öğretim yılı güz döneminde toplam 214, 8.sınıf öğrencisine uygulanmıştır. Yapılan madde analizi sonucunda 7 madde testten çıkarılmış ve 30

soruluk başarı testinin Cronbach’s Alpha değeri 0,782 olarak belirlenmiştir. Akademik başarı ön test analizi bağımsız gruplar t- testi ile yapılmış olup, deney ve

kontrol grupları akademik başarı ön test puan ortalamaları arasında istatistiksel

olarak anlamlı bir farklılık olmadığı yani grupların birbirine denk olduğu görülmüştür. Akademik başarı son test puanları kovaryans analizi (ANCOVA) ile;

kaygı ölçeğinin analizi de bağımsız gruplar t- testi ile analiz edilmiştir. Bu testler

sonucunda deney ve kontrol gruplarının akademik başarı son test ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu ancak deney ve kontrol

gruplarının fen bilimlerine yönelik kaygı ölçeği ön test ve son test puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Artırılmış Gerçeklik; Fen Öğretimi; Akademik Başarı; Kaygı

Page 36: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Müzı̇k Öğretmenı̇ Adaylarının Müzı̇k Öğretmenlı̇ğı̇ Mesleğı̇ne İ̇lı̇şkı̇n Özyeterlı̇k Algıları

Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Şahin Akıncı - Doç.Dr. İ̇brahim Alper Köse

ÖZ

Bireylerin düşünce ve davranışlarını harekete geçirici, çeşitli açılardan yön verici

ve bu faaliyetlerin gerçekleşmesine ve sonuçlarına olumlu veya olumsuz etki edici

çeşitli kavramlar vardır. Bu kavramlardan olan özyeterlik ve özyeterlik algısı bireylerin sosyal hayatta tüm davranış, ilgi ve becerilerini önemli derecede etkileyen

kavramlar olarak Sosyal Öğrenme Kuramı’nda A. Bandura tarafından incelenmiş ve açıklamalarla sunulmuştur. Müzik öğretmeni adayı olarak müzik öğretmenliği

mesleğini gerektiği şekilde sürdürmek için lisans eğitimleri boyunca dersler almakta

olan eğitim fakültesi müzik eğitimi bölümü lisans öğrencilerinin müzik öğretmenliği mesleğine yönelik özyeterlik algılarının belirlenmesi amacıyla 201 müzik eğitimi

bölümü lisans öğrencisinden “Müzik Öğretmeni Adayı Özyeterlik Ölçeği”

kullanılarak veriler elde edilmiştir. Müzik öğretmeni adaylarının müzik öğretmenliği mesleğine ilişkin özyeterlik algılarının cinsiyete, mezun oldukları lise türüne göre ve

halen okudukları okul türüne göre anlamlı farklılık gösterip göstermeme durumlarının tespit edilmesi alt problemlerinden yola çıkılmıştır. Ölçeğin geçerlik

kanıtları doğrulayıcı faktör analizi ile güvenirlik kanıtları ise Cronbach-Alpha ile

ortaya konmuştur. Analiz sonrasında uygulanan ölçeğin altı boyuttan oluştuğu belirlenmiştir. Analiz sonuçları incelendiğinde kız öğrencilerin özyeterliklerinin

erkek öğrencilerden anlamlı derece yüksek olduğu, mezun olunan lise değişkenine göre özyeterlik açısından anlamlı bir farklılık oluşmadığı, devam edilen üniversite

değişkenine göre ise farklı üniversiteler açısından anlamlı fark oluştuğu

belirlenmiştir. Sonuçlarla ilişkili olarak öneriler sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Müzik Öğretmenliği, Özyeterlik, Özyeterlik Algısı

Musıc Teacher Candıdates’ Perceptıon of Self-Effıcacy On the Professıon of

Musıc T Eachıng

Abstract

Keywords: There are certain concepts which evoke people’s thoughts and behaviors, direct them, and create positive or negative effects on the realization and

results of these activities. Being one of these concepts, self-efficacy and its

Page 37: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

perception were analyzed and explained by A. Bandura in the Theory of Social

Learning as notions substantially affecting all the behaviors, interests, and skills of individuals in social life. Aim of this study is to identify perception of the self-

efficacy of undergraduate students, who study music teaching at the faculties of

education in order to perform the profession of music teaching appropriately. In line with this purpose, data were obtained from a total of 201 music teaching

undergraduate students, through “Music Teacher Candidate Self-Efficacy Scale”.

Sub-problems were analyzed to identify whether music teacher candidates’ perception of self-efficacy on the profession reveals significant differences

depending on gender, high school they graduated, and the type of school they are studying. Validity evidences of the scale were asserted by confirmatory factor

analysis, while reliability evidences were asserted by Cronbach-Alpha. The analysis

revealed that the scale consists of six dimensions. When the results of the analysis were examined, it was found that; self-efficacy of female students were significantly

higher than males; there were no significant self-efficacy difference in terms of the

high school they graduated; and that significant differences were determined in terms of the university they are studying. Certain suggestions were also made about the

results.

Keywords: Music Teaching, Self-Efficacy, Perception of Self-Efficacy.

Page 38: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Öğrencı̇lerı̇n Fen Başarılarını Etkı̇leyen Değı̇şkenlerı̇n Yapısal Eşı̇tlı̇k Modelı̇ İ̇le

Belı̇rlenmesı̇: Pısa 2015 Türkı̇ye Örneklemı̇

Dr. Şule Ötken

ÖZ

Bu araştırmada Uluslararası Öğrenci Başarılarını Değerlendirme Programı

(PISA) 2015 uygulamasına katılan Türkiye’de 15 yaş grubu öğrencilerin fen

okuryazarlığı performansını manidar olarak yordayan duyuşsal özelliklerin yapısal eşitlik modeli kurularak belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda

öğrencilerin fen okuryazarlığı performansını manidar olarak yordayan değişkenleri belirlemek için ilk olarak temel bileşenler açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Daha

sonra öz-yeterlik, fen öğrenmekten zevk alma değişkenleri kullanılarak doğrulayıcı

faktör analizi ile ölçme modeli oluşturulmuş ve her bir değişkenin öğrencilerin fen okuryazarlığı performansına olan etkisi incelenmiştir. Son olarak ise yol analizi ile

öğrencilerin fen okuryazarlığı performansı ile fen öğrenmekten zevk alma arasındaki

ilişkide fen öz-yeterliği değişkeninin aracılık rolünün incelenmesine izin veren yapısal eşitlik modeli oluşturulmuştur. Araştırma bulgularına göre, temel bileşenler

açımlayıcı faktör analizi sonucunda özyeterlik alt boyutu 8 madde olup faktör yükleri .50 ve .84 aralığında, Fen Öğrenmekten Zevk Alma alt boyutu 4 madde olup faktör

yükleri .78 ve .89 aralığında bulunmuştur. Araştırmada kullanılan makul değerler ise

PISA 2015 için 10 farklı türden oluşmakta olup yük değerleri .92 ve .93 aralığında değiştiği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen ölçme modeline

göreSon olarak ölçme modeli ve yol analizi sonuçları daha sonra tam metine eklenecektir.

Anahtar Kelimeler: Pısa, Fen Okuryazarlığı, Öz-Yeterlik, Fen Öğrenmekten Zevk

Alma

Page 39: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Öğrencilerin İ̇nternet ve Sosyal Medya Kullanımının İ̇htiyaç Analizi ile Değerlendirilmesi

Dr. Öğretim Üyesi Pınar mihcı Türker

ÖZ

Bu çalışma internet ve sosyal medya kullanımına yönelik eğitime ihtiyaç olup

olmadığını belirlemek amacıyla, ihtiyaç analizi kapsamında hazırlanan verilerden

oluşmaktadır. Çalışma ile ilkokul, ortaokul ve lisede öğrenim gören öğrencilerin internet ve sosyal medya kullanımına yönelik durumları incelenmiştir. Araştırma

durum çalışması olup, çalışma grubunu Aksaray ilinde öğrenim gören 5 ilkokul, 12 ortaokul ve 10 lise öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırma 2018-2019 ikinci

döneminde gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda 27 öğrenci ile bireysel görüşmeler

gerçekleştirilmiş onların internet ve sosyal medya kullanımına yönelik durumları ve eğitime ihtiyaç duyup duymadıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Görüşmede

öğrencilere paylaşımları, paylaşım yaparken dikkat ettikleri noktalar ve eğitime

ihtiyaç duyup duymadıkları gibi sorular sorulmuştur. Elde edilen veriler içerik analizi ile incelenmiştir. Buna göre ilkokul ve ortaokul düzeyinde öğrenim gören

öğrencilerin bazılarının tehlikeli oyunlar ile karşı karşıya kaldıkları belirlenmiştir. Lise düzeyindeki öğrencilerin bir bölümü ise siber zorbalığa maruz kalmış ve bu

durumu kendi çözmeye çalışmıştır. Öğrencilerin büyük bir bölümü bu konuda

bilgilendirme yapılmasının yararlı olacağı görüşündedir. Bu kapsamda eğitime ihtiyaç duyulduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Güvenli İnternet, İhtiyaç Analizi,

Page 40: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Öğrencilerin Sanal Gerçekliğe Yönelik Tutumlarının İ̇ncelenmesi

Araştırmacı İ̇lker Yılmaz - Araştırmacı Esra Yıldız - Doç.Dr. Şehnaz Baltacı

Göktalay

ÖZ

Bu araştırmanın amacı; öğrencilerin, derslerinin, sınıflarının, cinsiyetlerinin ve

yaşlarının, sanal gerçekliği bilme durumlarına etkisini, sanal gerçeklik uygulamaları ile ilgilenme durumlarına etkisini, sanal gerçekliğin derse olumlu etkilerini ve sanal

gerçekliğin hangi derslerde neden kullanılması gerektiği yönündeki düşüncelerini incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2016-2017 eğitim-öğretim yılının 2.

döneminde Bursa ilinde bulunan 7 ortaokuldaki 512 erkek ve 520 kız olmak üzere

toplam 1032 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verileri araştırmacılar tarafından oluşturulan “Sanal Gerçeklik Öğrenci Tutum Anketi”nin öğrencilere uygulanması ile

toplanmıştır. Anketlerden toplanan veriler nicel araştırma yöntemlerinden Ki-Kare

testi, Kruskal-Wallis testi ve nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Yapılan araştırmada erkek öğrencilerin kız öğrencilere

oranla sanal gerçeklik bilgi düzeylerinin daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin okuduğu sınıflar ile sanal gerçekliği bilme durumları ve ilgilenme

durumları arasında anlamlı farklılık bulunmadığı gibi öğrencilerin yaşları ile sanal

gerçekliğin derse olumlu etkileri arasında da anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Araştırmanın nitel verileri incelendiğinde öğrenciler, “Sanal Gerçeklik Kavramı

Hakkındaki Düşünceleriniz Nelerdir?” sorusuna çoğunlukla güzel, harika, eğlenceli ve faydalıdır şeklinde cevaplar vermişlerdir. Ayrıca öğrenciler, “Eğer tercih hakkınız

olsaydı sanal gerçekliği hangi derslerde kullanmak isterdiniz? Nedenini açıklayınız.”

sorusuna çoğunluk olarak Matematik ve Fen Bilimleri derslerinde kullanmak istediklerini ve buna sebep olarak ise sanal gerçekliğin dersin daha eğlenceli olması,

3 boyutlu görme isteği, mantığı kavramak, kolay öğrenebilmek, ayrıntılı bilgi alma

ve soyut konuları somutlaştırmak olarak belirtmişlerdir.

Anahtar Kelimeler: Ortaokul Öğrencileri, Sanal Gerçeklik, Tutum

Investigation of the Students’ Perceptions of Virtual Reality

Abstract

Page 41: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Keywords: The purpose of this research is to examine; the effects of the grade levels,

the genders and the ages of the students on the knowledge of the virtual reality, the effects on the situations of dealing with the virtual reality applications, the positive

effects of the virtual reality on the lesson and the thoughts on why the virtual reality

should be used in lessons. The study group of the study consists of 1,032 students, including 512 boys and 520 girls in seven secondary schools located in the province

of Bursa in the second semester of 2016-2017 academic year. The research data were

gathered by the application of the "Virtual Reality Student Attitude Questionnaire" created by the researchers to the students. Data collected from the questionnaires

were analysed by quantitative research methods, descriptive analysis from Chi-Square test, Kruskal Wallis test and qualitative research methods. In the research

conducted, it is concluded that the males have more knowledge of the virtual reality

than the females. There was no significant difference between the students' grade levels and virtual reality awareness, and there was no significant difference between

the age of students and the perception of the positive effects of the virtual reality.

When it was asked that "What are your thoughts about the concept of Virtual Reality?", the students answered that they were nice, wonderful, fun and useful. For

the answer of "If you had a preference, in which lessons would you want to use virtual reality?” question, students reported that they would want to use it mostly in the

Mathematics and Science classes so that VR would make the classes more fun, add

3-dimensional visualisation, help to understand the fundamentals, help to learn easily, to get detailed information and to embody abstract subjects.

Keywords: Middle School Students , Virtual Reality, Attitude

Page 42: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Öğretim Liderliği, Örgütsel Destek, İ̇ş Doyumu ve Örgütsel Bağlılık Üzerine Bir

Modelleme Çalışması

Çiğdem Oktar - Dr. Öğretim Üyesi Elif Aydoğdu

ÖZ

Etkili okul araştırmalarında, okul müdürlerinin; eğitim-öğretim faaliyetlerinin

planlanması, eşgüdümü, yönetimi, değerlendirilmesi, amaçların belirlenmesi,

çalışanların mesleki gelişiminin desteklenmesi, olumlu okul kültürü ve iklimi oluşturulması gibi süreçlerin, etkili öğretim liderliğiyle yürütülmesi okuldaki

öğretmenlerin, algıladıkları örgütsel desteği, iş doyumlarını ve bağlılıklarını etkileyebilir. Araştırmanın amacı, öğretmenlerin; müdürlerin sergilediği öğretimsel

liderlik davranışları, algılanan örgütsel destek, iş doyumu ve örgütsel bağlılığı

arasındaki ilişkileri kapsayan teorik modelleri test etmektir. İlişkisel desenle tasarlanan araştırmada pilot çalışmada rastgele, ana uygulamada tabakalı örnekleme

yöntemi kullanılmıştır. Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde çalışan öğretmenlerden

toplanan verilere uygulanan açımlayıcı faktör analizi ve alınan uzman görüşleri sonucunda 28 madde ve 4 boyuttan oluşan öğretim liderliği ölçeği oluşturulmuştur.

Kütahya merkezinde 462 öğretmenle yapılan ana uygulamada elde edilen verilerle öğretim liderliği ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi sonucunda χ2/sd= 3.26,

RMSEA= .07, SRMR= .038, AGFI= .83 ve GFI= .85 olarak bulunan uyum

parametre değerleri modelin anlamlı uyum verdiğini göstermektedir. Ölçeğin alt

boyutları ve toplamı için Cronbach’s Alpha () katsayısı sırasıyla .92, .91, .95, .92

ve .97 olarak hesaplanmıştır. Öğretmenlerin örgütsel destek algılarını belirlemek

amacıyla Eisenberger, Huntington, Hutchison ve Sowa (1986) tarafından geliştirilen ve Azaklı’nın (2014) Türkçeye uyarladığı ölçeğin 16 maddelik formu kullanılmıştır.

Öğretmenlerin örgütsel bağlılık düzeyi; Allen ve Meyer’ce (1991) geliştirilen ve Wasti’nin (1999) Türkçeye uyarladığı 18 maddelik duygusal, devam, normatif

bağlılık şeklindeki üç boyutlu ölçekle tespit edilmiştir. Öğretmenlerin iş doyumu;

Dawis, Weiss, England ve Lofquist (1967) tarafından geliştirilen ve Baycan’ın (1982) uyarladığı 20 maddelik içsel&dışsal iş doyumu şeklindeki iki boyutlu ölçekle

toplanmıştır. Ölçeklerin yapı geçerliliğinin sağlanmasında, doğrulayıcı faktör analizleri yapılmıştır. Yapısal eşitlik modellerinin test edilmesinde Path analizinden

yararlanılmış; öğretim liderliği, algılanan örgütsel destek, iş doyumu ve örgütsel

bağlılık arasındaki doğrudan ve dolaylı ilişkileri içeren iki modelin kabul edilebilir olduğu bulunmuş, söz konusu değişkenler açısından araştırmacı ve uygulayıcılar için

öneriler sunulmuştur. Bu çalışma Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri

Enstitüsünde Dr. Öğr. Üyesi Elif Aydoğdu danışmanlığında yürütülen yüksek lisans tezinden üretilmiştir.

Page 43: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Anahtar Kelimeler: Öğretim Liderliği, Örgütsel Destek, Örgütsel Bağlılık, İş

Doyumu

Page 44: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Öğretmen Eğitiminde Örtük Program Ölçeği: Bir Ölçek Geliştirme Çalışması

Araştırmacı İ̇lknur İ̇zgı̇ İ̇pekel - Doç.Dr. Harun Şahin

ÖZ

Bu araştırma, resmi program gibi açıkça ve yazılı bir biçimde ortaya konulmayan

ancak resmi program kadar etkisi hissedilen örtük program için, hizmet öncesi

öğretmen yetiştirme sürecindeki öğretmen adayının edinimlerini tespit etmeye yönelik geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı geliştirmeyi amaçlamaktadır. Araştırma,

tanımlayıcı nitelikte bir alan çalışmasıdır. Ölçeğin seçenekleri ve puanlaması “Kesinlikle Katılmıyorum-1”, “Kısmen Katılmıyorum-2”, “Kararsızım-3”, “Kısmen

Katılıyorum-4”, “Kesinlikle Katılıyorum-5” şeklindedir. Ölçeğin geliştirilmesinde,

öncelikle ilgili alanyazın incelenmiş ve 66 maddeden oluşan bir madde havuzu oluşturulmuştur. Daha sonra, kapsam geçerliği için uzman görüşü alınmıştır. Uzman

görüşü doğrultusunda 43 maddeden oluşan taslak bir form elde edilmiştir. Ölçeğin

pilot uygulamasının yapılması için Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesine başvurulmuş ve gerekli izinler alınmıştır. Ölçek, 6-17 Mayıs 2019 tarihlerinde

araştırmacı tarafından Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde dördüncü sınıfta öğrenim gören 259 öğretmen adayına uygulanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliği için

SPSS paket programı kullanılarak faktör analizi yapılmıştır. Faktör analizi

yapılmadan önce sırasıyla KMO (Kaiser-Meyer-Olkin) örneklem yeterlilik testi ve Bartlett Küresellik testi uygulanmıştır. Sonuç olarak, geçerli ve güvenilir bir ölçek

olarak “Öğretmen Eğitiminde Örtük Program Ölçeği” geliştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Örtük Program, Geçerlik, Güvenirlik, Öğretmen Eğitimi

Page 45: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Öğretmenlere Yönelik Düzenlenen Hizmet-İçi Eğitim Programları ile İ̇lgili Lisansüstü

Çalışmaların İ̇ncelenmesi (Bir İçerik Analizi)

Doç.Dr. Harun Şahı̇n - Halime Nuran Caner - İ̇mren Akmaz Genç

ÖZ

Bu çalışma Türkiye’de öğretmenlere yönelik düzenlenen hizmet-içi eğitim

programları ile ilgili 2000-2018 yılları arasında yapılan lisansüstü çalışmaların

incelemesini amaçlamaktadır. Bu bağlamda Yükseköğretim Kurulu ulusal tez merkezinden ulaşılabilen, öğretmenlere yönelik düzenlenmiş hizmet-içi eğitimle

ilgili ve araştırma için temele alınan ölçütlere uygun 71 yüksek lisans, 17 doktora tezi olmak üzere toplam 88 lisansüstü çalışmanın içerik analizi yapılmıştır.

Çalışmada, tezlerin yayınlandığı yıl, üniversite ve enstitü, kullanılan araştırma

yöntemi, geçerlik güvenirlik raporları, örnekleme yöntemleri, çalışma grubu özellikleri, çalışma yapılan alan, araştırmanın yapıldığı il, veri analiz yöntemleri ve

çalışmaların araştırma eğilimleri incelenmiştir. Çalışmalar incelendiğinde, tezlerin

en çok 2012 yılında yapıldığı görülmektedir. 2002 ve 2003 yıllarında ise bu konuda yapılmış lisansüstü tezlere fazla rastlanmamıştır. Bu alanda yapılan çalışmaların

çoğunluğu yüksek lisans düzeyindedir. Araştırmalarda kullanılan yöntem türleri incelendiğinde; büyük çoğunluğunun nicel yöntem, tarama deseni kullanılarak

yürütülen çalışmalar olduğu görülmektedir. Çalışmaların geçerlik güvenirlik

raporları incelendiğinde; 88 çalışmanın 22’sinde geçerlik, 36’sında ise güvenirlik raporlarının ifade edilmediği anlaşılmaktadır. Benzer şekilde çalışmalarda

örnekleme ya da çalışma grubu belirleme yöntemleri incelendiğinde, 35 çalışmada örnekleme tekniğinin raporlaştırılmadığı, rapor edilenler incelendiğinde ise en fazla

seçkisiz örnekleme tekniğinin kullanıldığı görülmektedir. Araştırmaların örneklem

ya da çalışma gruplarının en çok ilköğretim ve ortaöğretim kademelerinden oluşturulduğu saptanmıştır. Çalışmalar yapıldığı branşlar açısından incelendiğinde,

en çok çalışma sınıf öğretmenleri, farklı branş öğretmenleri ve yöneticilerle

yapılmıştır.Veri toplama araçları açısından, en çok ölçek ve anket kullanılmıştır. Nicel yöntem ile yürütülen çalışmaların veri analizleri incelendiğinde en çok frekans,

yüzde;nitel araştırmalarda ise içerik analizi kullanılarak veriler çözümlenmiştir. Çalışmaların eğilimleri incelendiğinde, en çok çalışma program değerlendirme

kapsamında yapılmıştır. Araştırmalarda; eğitimin verildiği zaman, mekân, eğitimi

veren kişi kaynaklı sorunlar başta olmak üzere bazı sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri sunulmuştur. Araştırma sonuçlarına yönelik olarak hizmet içi eğitim

ile ilgili yapılacak çalışmalarda daha derinlemesine araştırma imkânı sağlayan, nicel

ve nitel yaklaşımın bir arada kullanıldığı karma yöntemin tercih edileceği araştırmaların daha fazla yapılması önerilebilir.

Anahtar Kelimeler: Hizmet-Içi Eğitim, Eğitim Programı, Öğretmen Eğitimi

Page 46: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim
Page 47: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Öğretmenlerin Hizmet İ̇çi Eğitimlerine İ̇lişkin Araştırma Eğilimleri

Doç.Dr. Harun Şahin - Arş.Gör. Muhammed Akıncı

ÖZ

Bu çalışma ile Türkiye’de öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerine yönelik yapılan

araştırmaların eğilimlerini belirlemek amaçlanmıştır. Çalışma, nitel araştırma

yöntemine dayalı doküman incelemesinin kullanıldığı betimsel bir araştırmadır. Araştırmada çeşitli veri tabanları taranarak, 2012-2019 yılları arasında öğretmenlerin

hizmet içi eğitimleri konusunda yapılan 56 makaleye ulaşılmış ve çalışmaya dâhil edilmiştir. Araştırmanın verileri “Makale Sınıflama Formu” ile toplanmış, belli

temalar içerisinde çeşitli özellikleri yönünden düzenlenerek ve kavramsallaştırılarak

içerik analizine tabi tutulmuştur. Elde edilen bulgulara göre Türkiye’de 2012-2019 yılları arasında öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerine ilişkin çalışmaların sayılarının

azalma eğiliminde olduğu görülmüştür. Yapılan araştırmalar ise büyük oranda

öğretmenlerin hizmet içi eğitimleri sürecinde gerçekleştirilen betimsel nitelikte nicel ve nitel çalışmalardır. Karma desenlerin kullanıldığı, farklı paydaşların katıldığı,

çoklu veri toplama ve analiz süreçlerinin işe koşulduğu kapsamlı ve planlı çalışmaların sayıları yeterli değildir. İhtiyaçlar dikkate alınmadan, ivedi kararlar

verilerek plansız bir şekilde gerçekleştirilen araştırmalarda, doğru ve etkin

yöntemlerle yapılma adına eksiklikler söz konusudur. Bu bağlamda sayıları 2019 yılı itibari ile giderek azalan öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerine ilişkin araştırmalara

daha fazla ağırlık verilmeli, yapılacak muhtemel çalışmalar ihtiyaçlara uygun, planlı ve kapsamlı bir biçimde yürütülmelidir.

Anahtar Kelimeler: Öğretmen Eğitimi, Hizmet İçi Eğitim, Araştırma Eğilimi.

Research Trends Towards Teachers' In-Service Training

Abstract

Keywords: This research aims to determine the trends of the studies about in-service

teacher training in Turkey. It is a descriptive study using document analysis based on qualitative research method. Various databases were searched and 56 articles

about in-service teacher training between 2012-2019 were reached and included in the study. The data of the study was collected by “Article Classification Form”,

conceptualized and analyzed in terms of its various characteristics within certain

Page 48: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

themes. According to the findings it was seen that there is a decreasing trend in the

number of studies between the years of 2012-2019 related to in-service teacher training in Turkey. The studies are mostly quantitative and qualitative performed in

a descriptive structure during the in-service training of teachers. The number of

comprehensive and planned studies using mixed method with different participants and multiple data collection and analysis processes is not sufficient. There are

deficiencies on behalf of using the appropriate and effective methods in the

unplanned studies by making urgent decisions without considering the needs. In this context, more emphasis should be given to the studies on in-service teacher training,

numbers of which have been decreasing as of 2019, and the possible studies to be carried out should be planned in a comprehensive manner considering the real needs.

Keywords: Teacher Training, İn-Service Training, Research Trend.

Page 49: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Öğretmenlerin Sanal Gerçekliğe Yönelik Tutumlarının İ̇ncelenmesi

Araştırmacı Esra Yıldız - Araştırmacı İ̇lker Yılmaz - Doç.Dr. Şehnaz Baltacı

Göktalay

ÖZ

Bu araştırmanın amacı; öğretmenlerin, yaşlarının, branşlarının, deneyimlerinin ve

sanal gerçeklik bilgi düzeylerinin, sanal gerçeklik ile ilgilenme durumlarına ve dersin işlenişine etkisini ve sanal gerçekliğin derslerde neden kullanılması gerektiğini

incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2016-2017 eğitim-öğretim yılının 2. döneminde Bursa ilinde bulunan 8 ortaokuldaki 17 erkek 45 kadın olmak üzere

toplam 62 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada öğretmenlere, araştırmacılar

tarafından alan yazındaki anketlerden derlenen “Sanal Gerçeklik Öğretmen Tutum Anketi” uygulanmıştır. Veriler karma araştırma yöntemi kullanılarak analiz

edilmiştir. Açık uçlu sorular nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analizi yöntemi

ile analiz edilirken, diğer soruların analizinde Ki-Kare ve Kruskal-Wallis testleri kullanılmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda öğretmenlerin branşları ile

bulundukları bilgi evresi arasında, yine branşları ile sanal gerçeklik uygulamalarıyla ilgilenme durumları arasında ve deneyimleri ile sanal gerçekliğin dersin işlenişine

etkileri arasında anlamlı bir farklılık bulunamazken öğretmenlerin yaşları ile sanal

gerçeklikle ilgilenme durumları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Betimsel analizler sonucunda, öğretmenlerin çoğunluğunun sanal gerçeklik sınıfına sahip

olmalarının derse etkilerini, “sanal gerçeklik uygulamaları öğrencilere faydalı olur” , “Sanal gerçeklik uygulamaları eğitimimin niteliğini artırır” şeklinde açıkladığı

görülmüştür. Ayrıca araştırmaya katılan öğretmenlerin çoğunluğunu geleneksel sınıf

ortamı yerine sanal gerçeklik sınıf ortamın da ders işlenmesinin daha avantajlı olduğunu belirtmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sanal Gerçeklik, Sanal Eğitim, Öğretmen, Tutum

Investigation of Teachers' Attitudes Towards Virtual Reality

Abstract

Keywords: The purpose of this research is to investigate the influence of teachers' ages, fields, experiences and levels of virtual reality knowledge on their handling of

virtual reality and on the way they teach, and why virtual reality should be used in

Page 50: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

lessons. The study group constists of 62 teachers, 17 males and 45 females in 8

secondary schools in the province of Bursa. "Virtual Reality Teacher Attitude Questionnaire" was applied to the teachers. The data were analyzed using mixed

research method. While open-ended questions were analyzed by qualitative research

methods using descriptive analysis method, Chi-Square and Kruskal-Wallis tests were used in analysis of other questions. The results showed that, there was a no

significant differences between the branches of the teachers and their knowledge,

level, the situations of dealing with the virtual reality applications and the experiences of the teachers and the virtual reality. Only significant difference was

found between the age and the situations of dealing with the virtual reality. Descriptive analysis results showed that the majority of the teachers had positive

attitudes towards virtual reality applications and reported "Virtual reality

applications is useful to the students" and " Virtual reality applications enhance the quality of my classroom education." It has also been observed that the majority of

the teachers participating in the research indicated that the virtual reality classroom

environment is better than the traditional classroom environment.

Keywords: Virtual Reality, Virtual Education, Teacher, Attitude

Page 51: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Okul Deneyı̇mı̇ ve Öğretmenlı̇k Uygulaması Derslerı̇nı̇n Öğretmen Adaylarının Görüşlerı̇

Açısından İ̇ncelenmesı̇

Abdurrahman Kaya - Dr. Öğretim Üyesi Rabia Vezne

ÖZ

Bu araştırmanın temel amacı öğretmen adaylarının okul deneyimi ve öğretmenlik

uygulamaları derslerine ilişkin görüşlerini belli başlıklar altında incelemektir. Bu

amaç doğrultusunda öğretmenlik uygulaması ve okul deneyimi dersleri ile ilgili yayınlanmış makale ve kitaplar incelenmiştir. Alan yazında ortaya çıkan bulgular

ışığında öğretmen adaylarının; okul deneyimi ve öğretmenlik uygulamaları derslerine, uygulama okulu öğretmenine, uygulama öğretim elemanına ve uygulama

okuluna karşı görüşlerini ortaya çıkarmak hedeflenmiştir. Okul deneyimi ve

öğretmenlik uygulaması ile ilgili 30 yayın içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda ulaşılan görüşler iki tema altında sunulmuştur. Olumlu

görüşler teması altında toplanan çalışma bulguları incelendiğinde; öğretmen

adaylarına göre bu derslerin mesleki gelişimleri açısından gerekli olduğu, deneyim kazanmalarını sağladığı, uygulama öğretmeninin adayı desteklediği, uygulama

öğretim elemanının uygulama çalışmalarına yönelik bilgi verdiği, uygulama okullarının uygulama yapmak için yeterli olduğu gibi görüşlere ulaşılmıştır.

Olumsuz görüşler teması altında ise; okul deneyimi ve öğretmenlik uygulaması

dersinde uygulama için yeteri kadar fırsat bulunamaması, uygulama yaptıktan sonra yeterli dönütün alınamaması, öğretim elemanının uygulamalarından kaynaklanan

sorunların olması, ders öğretmenlerinin aday öğretmene karşı olumsuz tutumları, sınıf ve öğrencilerden kaynaklanan sorunların yaşanması ve uygulama okullarına

ulaşımın zor olması gibi sonuçlara ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Öğretmenlik Uygulaması, Okul Deneyimi, Öğretmen Adayı Görüşleri

The Examınatıon of School Experıence and Teachıng Practıce Courses in Terms

of Prospectıve Teachers’ Vıews

Abstract

Keywords: The main objective of this research is to examine the views of prospective teachers about school experience and teaching practice courses under

certain headlines. With this aim, articles and book which are dealing with School

Page 52: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Experience and Teaching Practice Courses have been examined. With the

perspective of findings existed in literature; the views of prospective teachers to school experience and teaching practice courses, the teacher of application, lecturer,

and application school have been aimed to reveal. 30 publishing have been examined

by content analysis related to school experience and teaching practice courses. The views reached at the end of the study are stated in two topics. When the findings

examined under the gatherings of positive views headline, such views are obtained

as; the need of these courses in terms of their improvement of profession according to prospective teachers, the experience gained in the course, the support of

application teacher, the information given by the lecturer related to application studies, the effectiveness of application schools. As for negative views such findings

are achieved as: Finding not enough chance for application in school experience and

teaching practice courses, having not enough feedback after application, problems arising because of the implementations of the lecturer, negative attitudes of

application teacher towards the prospective teacher, experiencing problems because

of the class and students and the difficulty of arriving to application schools.

Keywords: Teaching Practice, School Experience, the Views of Prospective

Teachers

Page 53: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Okul Müdürlerinin Etik Liderlik Özellikleri ile Okul İ̇klimi ve Öğretmenlerin Okula

Bağlılıkları Arasındaki İ̇lişkiler Örüntüsü

Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Özgenel - Duygu Yayık

ÖZ

Okul yönetimi, eğitimin en önemli unsurlarından biridir ve okul müdürlerinin

etkili bir yönetim için taşıması beklenen nitelikler vardır. Bu niteliklerden biri okul

müdürlerinin yansız olmaları, nesnellik ölçütlerine bağlı kalmaları ve konumlarını şahsi menfaatlerine göre kullanmamalarını gerekli kılan etik liderlik özellikleridir.

Böyle bir ortamda öğretmenlerin verimliliği ve okula olan bağlılığı artabilir ve sonuçta olumlu bir okul iklimi hakim olabilir. Okul iklimi, okuldaki çalışanların

algıladığı, davranışlarını etkileyen ve devamlılık gösteren niteliklerdir. Okula

bağlılık ise çalışanların okula ve birbirlerine karşı bağlılık duyması anlamına gelir. Bu anlamda okul müdürlerinin etik liderlik özellikleri, okul iklimi ve öğretmenlerin

okula bağlılıkları ile ilişkili olabilir. Buradan hareketle bu çalışmanın amacı, okul

müdürlerinin öğretmenler tarafından algılanan etik liderlik özellikleri ile okul iklimi ve öğretmenlerin okula bağlılıkları arasındaki ilişkiler örüntüsünü incelemektir. Bu

araştırma nicel araştırma modellerinden ilişkisel tarama modeli ile yapılmıştır. Araştırmanın evrenini İstanbul/Pendik İlçesinde, devlet okullarında görev yapan

7644 öğretmen; örneklemini tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilen 385 ilkokul ve

ortaokul öğretmeni oluşturmuştur. Bu araştırmada veriler Etik Liderlik Ölçeği, Örgütsel İklim Ölçeği ve Örgütsel Bağlılık Ölçeği yardımıyla toplanmıştır. Veriler

kolerasyon analizi çözümlenmiştir. Bulgulara göre okul müdürlerinin öğretmenler tarafından algılanan etik liderlik özellikleri ile okul ikliminin destekleyici müdür alt

boyutu arasında pozitif yönde ve yüksek düzeyde; müdürlerin etik liderlik özellikleri

ile okul ikliminin kısıtlayıcı müdür alt boyutu arasında düşük düzeyde ve negatif yönde; etik liderlik ile işbirlikçi öğretmen davranışları arasında orta düzeyde ve

pozitif yönde; etik liderlik ile samimimi öğretmen davranışları arasında düşük

düzeyde ve pozitif yönde; etik liderlik ile umursamaz öğretmen davranışları arasında düşük düzeyde ve negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bununla birlikte etik

liderlik ile öğretmenlerin okula normatif bağlılıkları pozitif yönde ve orta düzeyde; etik liderlik ile öğretmenlerin duygusal ve devam bağlılıkları arasında düşük düzeyde

ve negatif yönde anlamlı ilişki olduğu görülmüştür. Ayrıca okul ikliminin

destekleyici müdür davranışları ile öğretmenlerin normatif bağlılıkları arasında orta düzeyde ve pozitif yönde; okul ikliminin emredici müdür davranışları ile

öğretmenlerin devam ve normatif bağlılıkları arasında düşük düzeyde ve pozitif

yönde; okul ikliminin kısıtlayıcı müdür davranışları ile öğretmenlerin normatif bağlılıkları arasında düşük düzeyde ve negatif yönde; okul ikliminin kısıtlayıcı

müdür davranışları ile öğretmenlerin duygusal ve devam bağlılıkları arasında düşük düzeyde ve pozitif yönde; okul ikliminin samimi ve işbirlikçi öğretmen davranışları

Page 54: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

ile öğretmenlerin normatif bağlılıkları arasında orta düzeyde ve pozitif yönde; okul

ikliminin umursamaz öğretmen davranışları ile öğretmenlerin duygusal ve devam bağlılıkları arasında düşük düzeyde ve pozitif yönde anlamlı ilişki tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Etik Liderlik, Okul İ̇klimi, Okula Bağlılık.

The Relationship Between School Leaders 'ethical Leadership Characteristics

and School Climate and Teachers' Commitments to School

Abstract

Keywords: Management is one of the central elements of education and there exists qualities that school principals are expected to possess for effective management.

That said, among these qualities we can acknowledge neutrality and the ethical leadership of school principals which require them to abstain from using their

position according to their personal interests while adhering to the criteria of

objectivity. In such an environment, teachers' productivity and commitment to school may surge, and a positive school climate may prevail. School climate is an attribute

that is perceived by the employees in the school, affecting their behavior on a

continuous basis. Commitment to school implies employees’ engagement to both school and each other. In this sense, ethical leadership characteristics of school

principals may be related to school climate and teachers' commitment to school. Thus, the aim of this study is to examine the relationships and patterns between the

school principals’ ethical leadership characteristics perceived by teachers and the

school climate and the teachers' commitment to school. This research was conducted with a relational survey method. The universe of the research is 7644 teachers

working in public schools in Pendik / Istanbul while 385 primary and secondary school teachers were selected by random sampling method. In this study, data were

collected using the Ethical Leadership Scale, Organizational Climate Scale and

Organizational Commitment Scale. The data were than analyzed with correlation analysis. According to our findings, we observe positive and high correlation

between ethical leadership characteristics of school principals as perceived by

teachers and the supporting principal sub-dimension of school climate; low and negative correlation between ethical leadership characteristics of the principals and

the restrictive principal behavior of sub-dimension of school climate; moderate and positive correlation between ethical leadership and collaborating teacher behaviors;

low and positive correlation between ethical leadership and forthright teacher

behaviors; low and negative correlation between ethical leadership and apathetic teacher behaviors. Notwithstanding, we also observe a moderate and positive

correlation between ethical leadership and teachers' normative commitment to school; a low and negative correlation between ethical leadership and teachers'

Page 55: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

emotional and attendance commitment. In addition, there was a moderate and

positive correlation between the supporting principal behaviors of the school climate and the normative commitment of teachers; low and positive correlation between the

imperious principal behaviors of the school climate and the attendance and normative

commitment of teachers; low and negative correlation between normative commitment of teachers and the restrictive principal behaviors of the school climate;

low and positive correlation between restrictive principal behavior of the school

climate and emotional and attendance commitment of teachers; moderate and positive correlation between collaborating and forthright teacher behaviors and the

normative commitment of teachers; and finally low and positive correlation was found between apathetic teacher behaviors of the school climate and emotional and

attendance commitment of teachers

Keywords: Ethical Leadership, School Climate, School Commitment.

Page 56: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Okul Öncesı̇ Dönem Çocuklarının İ̇zledı̇ğı̇ Keloğlan Çı̇zgı̇ Fı̇lmı̇nı̇n Toplumsal Cı̇nsı̇yet

Açısından İ̇ncelenmesı̇

Arş.Gör. Buket Şen - Prof.Dr. Ümit Deniz

ÖZ

Keloğlan çizgi filminin toplumsal cinsiyet yönünden incelenmesini amaçlayan bu

çalışmanın çalışma modeli nitel bir araştırma yöntemi olan durum çalışmasıdır.

Araştırmanın çalışma grubunu, Uşak ili merkez ilkokullarına bağlı anasınıflarına 2017-2018 eğitim yılında devam eden 344 çocuk ve keloğlan çizgi filminin 20

bölümü (Alışveriş merkezi-Geçit saati bölümleri arası) oluşturmuştur. Araştırmada verileri toplamak amacı ile Çocukların İzlediği Çizgi Filmleri ve Görüşlerini

Belirleme Formu, Okul Öncesi Dönem Çocuklarına Yönelik Çizgi Filmleri

Toplumsal Cinsiyet Yönünden Değerlendirme Formu kullanılmıştır. Formda çizgi film karakterlerinin kıyafetleri, meslekleri, ev içi ve ev dışındaki görev paylaşımları,

kişilik özellikleri, çocukların oynadıkları oyunlar ve çocukların oynadıkları

oyuncaklar kategorileri bulunmaktadır. Her bir kategoride, kadın ve erkeğin, kız ve erkek çocuğunun çizgi filmde nasıl detaylandırıldığına yönelik bilgiler elde

edilmektedir. Araştırma sonuçlarına göre çocukların en çok Keloğlan çizgi filmini izledikleri belirlenmiştir. İncelenen bölümlerde, erkek karakterlerin mucitlik ve

askerlik mesleklerinde, kadın karakterlerin ise sadece esnaflık mesleğinde görüldüğü

belirlenmiştir. Kadın karakterlerin, yemek hazırlama ve ev temizleme, erkek karakterlerin de ev temizleme ve dağınıklığı toplama gibi faaliyetleri olduğu

saptanmıştır. Kadın karakterlerin ev dışındaki faaliyetlerinin, erkeklerin faaliyetlerine göre daha az olduğu belirlenmiştir. Kadın karakterlerin merhametli,

becerikli ve korkak kişilik özelliklerine sahip oldukları Erkek karakterlerin en çok

cesur, karar veren ve bencil kişilik özelliklerine sahip oldukları saptanmıştır. Çizgi filmde erkek çocuklarının en çok saklambaç oyunu oynadıkları ancak evcilik

oyununu hiç oynamadıkları belirlenmiştir. Çizgi filmde erkek çocukların uzaktan

kumandalı araba, mercek ve robot ile oynadıkları belirlenmiştir. Kız çocukların ise ayıcık ve trambolin ile oynadıkları bulgular arasındadır.

Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Dönem, Çizgi Film, Toplumsal Cinsiyet

Page 57: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Okul Öncesı̇ Dönem Çocuklarının Öğretmen Algıları İ̇le Öğretmen Özyeterlı̇k Algılarının

Bazı Değı̇şkenlere Göre İ̇ncelenmesı̇

Refika Gülmay Daşdemı̇r - Prof.Dr. Ümit Denı̇z

ÖZ

Araştırma, okul öncesi öğretmenlerinin öz yeterlik algısı ile okul öncesi eğitime

devam eden çocukların öğretmen algılarının bazı değişkenlere göre incelenmesi

amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu; 2017/2018 eğitim-öğretim yılında Erzurum il merkezinde bulunan bağımsız anaokulları ve anasınıflarında

görev yapan 163 okul öncesi öğretmeni ve 44 çocuk oluşturmuştur. Verileri toplamak amacıyla “Demografik Bilgi Formu”, öğretmenlerin öz yeterliklerini belirlemek

amacıyla “Öğretmen Öz Yeterlik Ölçeği” ve çocukların çizimlerini değerlendirmek

için "Öğretmen Algı Kodlama Listesi" kullanılmıştır. Uygulanan ölçek, Tschannen-Moren ve Hoy (2001) tarafından geliştirilmiş, Çapa, Çakıroğlu ve Sarıkaya (2005)

tarafından Türkçeye uyarlanmıştır. Ölçek, bu çalışmada araştırmacılar tarafından

okul öncesi öğretmenlerine uyarlanmıştır. Öğretmen Algı Kodlama Listesi, Aykaç (2012) tarafından geliştirilmiştir. Öğretmen Algı Kodlama Listesi 13 kategoriden

oluşmaktadır. Bu kategoriler; çocukların algı biçimleri, öğretmen cinsiyeti, öğretmenin fiziksel görünümü, öğretmen metaforu, öğretmen figürü boyutu, jest ve

mimikler, fiziksel özellikleri, bulunduğu yer/ mekân, eylem, elinde bulunan nesne,

etrafındaki nesneler, oturma düzeni, sınıfta bulunan obje ve nesneler olarak belirlenmiştir. Uygulanan ölçek SPSS paket programında analiz edilmiştir. Analiz

sonuçlarına göre öz yeterliği yüksek 3 öğretmen, öz yeterliği düşük 3 öğretmen belirlenmiştir. Belirlenen öğretmenlerin öğrencilerden öğretmenleri ile ilgili bir

resim yapmaları istenmiştir. Toplanan resimler Öğretmen Algı Kodlama Listesi’ne

göre değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, çocukların resimlerinde öğretmenlerini genellikle insan olarak resmettiği, ancak bu oranın öz yeterliği düşük

öğretmenlerin sınıflarındaki çocukların resimlerinde daha yüksek olduğu

belirlenmiştir. Resimlerdeki öğretmen cinsiyeti incelendiğinde öz yeterliği düşük öğretmenlerin sınıflarındaki çocukların öğretmenlerini kadın olarak resmetme oranın

daha yüksek olduğu bulunmuştur. Öz yeterliği yüksek öğretmenlerin sınıflarındaki çocukların %58,3’ü öğretmenlerinin fiziksel görünümünü resmetmedikleri, öz

yeterliği düşük öğretmenlerin sınıflarındaki çocukların %50’sinin ise öğretmenlerini

şık giyimli resmettikleri bulunmuştur. Öz yeterliği yüksek öğretmenlerin sınıflarındaki çocukların %58,3’ü öğretmen güler yüzlü resmederken, öz yeterliği

düşük öğretmenlerin sınıflarındaki çocuklarda bu oranın %86,7 olduğu bulunmuştur.

Öz yeterliği yüksek öğretmenlerin sınıflarındaki çocukların %50’si öğretmenlerinin fiziksel özelliklerini resmetmezken, öz yeterliği düşük öğretmenlerin sınıflarındaki

çocukların %50’si öğretmenlerini temiz ve bakımlı resmetmiştir.

Page 58: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitim, Öğretmen Öz Yeterlik, Çocuk Resimleri

Page 59: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Okullarda Yürütülen Sosyal Etkı̇nlı̇klere Karşı Öğrencı̇ Tutumları

Araştırmacı Mehmet Ersoy - Araştırmacı Orhan Batal - Araştırmacı Tuğba

İ̇nan - Araştırmacı Ahmet Şengül - Araştırmacı Oğuz Özyazı

ÖZ

Bu araştırmada, okullarda yürütülen sosyal etkinliklerin; orta okul ve lise

öğrencilerinin bazı derslere ilişkin akademik başarıları ve sosyal etkinliklere yönelik tutumlarına etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bireyin okul bünyesinde

gerçekleştirdiği eğitim-öğretim faaliyetleri yaşama hazırlık değil, nitekim yaşamın kendisidir. Bireyin yaşamda karşılaşacağı her bir durumun ve ihtiyaç duyacağı her

bir kazanımın okulda elde edileceği öngörülmektedir. Bu bağlamda öğrencinin

okulda yaptığı sosyal etkinlikler onun kazanımları elde etmesinde önemli paya sahip olabilmektedir. Bu araştırma tarama modelinde olup 529 ortaokul ve lise öğrencisine

Duygu Görkem (2012) tarafından geliştirilen 8 faktör boyutlu ve 35 maddeden

oluşan tutum ölçeği uygulanmıştır. Araştırma için gerekli verileri; sosyal etkinliklere ilişkin tutum ölçeği ve öğrencilerin bazı derslerde (Fen grubu, Matematik, Yabancı

Dil, Türkçe Sosyal Bilgiler grubu) bir önceki dönem/yıl almış oldukları karne notları oluşturmaktadır. Toplanan veriler SPSS 23.0 paket programı aracılığıyla analiz

edilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde, standart sapma, aritmetik ortalama, frekans

dağılımları, t-testi ve tek yönlü varyans analizi ile korelasyon gibi istatistiksel analizler kullanılmıştır. Elde edilen analiz sonuçları demografik özelliklerine göre

istatistiksel açıdan anlamlı fark gösterdiği ve öğrencilerin sosyal etkinliklere yönelik tutumları ile akademik başarıları arasında anlamlı bir ilişki olduğu anlaşılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Etkinlik, Tutum, Ortaokul ve Lise, Akademik Başarı

Students' Attıtudes to the Actıvıtıes Carrıed Out in Schools

Abstract

Keywords: In this research , It is aimed to search the social activities that are carried

out in schools and their affcets on secondary school and high school students’ academic successes and attitudes towards these social activities. Educational

activities carried out by the individuals at schools are not for life, but life itself. Every function and every situation that an individual needs for life are supposed to acquire

at schools.For this reason,Social activities that students carried out in schools have

Page 60: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

an important role for acquiring these functions. At this scanning model survey, an

attitude scale consisting 8 dimensions and 35 items which was developed by Duygu Görkem (2012) was applied to 529 students from secondary and high schools. The

data required for this research consist of attitude scale for social activities and

previous grades of some subjects(Science ,Mathematics,Foreign Language, Social Studies )Data that we obtained were analyzed by the program SPSS 23.0. While

analyzing data, statistical analysis like standard deviation ,arithmetic mean

,frequency analysis T-test ,one way Anova and correlation were used .Acording to demographic features of analysis result show that there is a significant

correlation.And It is understood that there is a correlation between students’ attitudes towards social activities and their academic succes.

Keywords: Social Activities , Attitude,secondary School and High School,

Academic Success.

Page 61: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Ortaokul Öğrencilerinin Okula Bağlanma Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından

İ̇ncelenmesi

Araştırmacı Döne Elif Yaşar - Doç.Dr. Kemal Öztemel

ÖZ

Bireyin kendisi için önemli olan bireylerle arasında geliştirdiği güçlü duygusal bağ

“bağlanma” kavramı ile ifade edilmektedir (Kuyumcu, 2011). Bağlanma kavramının

temel hatları Bowlby tarafından çizilmiştir. Bağlanma, güven ve ait olma ihtiyacını karşılama amacıyla güçlü bir bağ kurulması sonucunda ortaya çıkar. Okul, bireyin

yaşamının ilk yıllarından başlayarak, genç yetişkinliğe kadar olan süreçte bireyin yaşamını şekillendirmede önemli yer kaplayan bir kurumdur. Bireyin hayatında bu

denli önemli yer tutan okulda olmaktan gurur duyması, kendini okula ait hissetmesi,

kendisini o okulda güvende ve rahat hissetmesi “okula bağlanma” olarak tanımlanabilir (Maddox ve Prinz, 2003). Okula bağlanmanın ilişkili olduğu faktörleri

belirlemenin, okula bağlanmayı daha yakından tanımaya ve bağlanma düzeyinin

artması için gerekli önlemleri almaya fayda sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin okula bağlanma düzeylerinin cinsiyet; sınıf

düzeyi, ders dışı etkinliklere katılım, anne babanın birliktelik durumu ve eğitim durumu değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemektir. Araştırmaya

265 kız 237 erkek toplam 502 öğrenci katılmıştır. Öğrencilerin 269’u 7. sınıf ve

233’ü 8. sınıf öğrencisidir. Veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu ve Çocuk ve Ergenler için Okula Bağlanma Ölçeği (Savi, 2011) kullanılmıştır. Bulgulara göre,

okula bağlanma toplam puanı ve okula bağlanma alt ölçeğinden alınan puanlar sınıf düzeyine göre; öğretmene bağlanma alt boyutundan alınan puanlar ise anne baba

birliktelik durumuna göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır. Ders dışı etkinliklere

katılma durumuna göre, okula bağlanma toplam puanı, okula bağlanma, öğretmene bağlanma ve arkadaşa bağlanma alt boyutlardan alınan puanlar anlamlı düzeyde

farklılaşmaktadır. Toplam okula bağlanma düzeyi ile okula bağlanma ve öğretmene

bağlanma alt boyutundan alınan puanlar, anne ve baba eğitim düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaşırken, arkadaşa bağlanma alt boyutundan alınan puanlar yalnızca

anne eğitim düzeyine göre anlamlı farklılık göstermektedir. Çalışmanın sonunda bulgular tartışılıp önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Bağlanma, Okula Bağlanma, Öğretmene Bağlanma, Arkadaşa

Bağlanma, Ortaokul Öğrencileri

Page 62: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Ortaokul Öğrencı̇lerı̇nı̇n Yoksulluk Olgusuna İ̇lı̇şkı̇n Görüşlerı̇

Lale Yalçın - Prof.Dr. Hacer Tor

ÖZ

İnsanlık tarihi kadar geçmişe sahip olan yoksulluk sorunu dünyada ki bütün

gelişmelere karşın hala bütün dünya ülkelerinde görülen ekonomik bir rahatsızlık

durumu olup az gelişmiş ülkelerin daha ciddi bir rahatsızlığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Doğan her bebeğin dünyaya eşit birey olarak gelmesi arzulanmaktadır.

Ancak yoksul anne adayının yetersiz beslenmesi sonucu karnındaki bebek için (bedensel veya zihinsel) eşitsizlik başlamaktadır. Çoğu zaman yoksul doğan bir

çocuğun yetişkinliğinde de yoksul bir yaşam sürdürme ihtimali yüksek

olabilmektedir. Dolayısı ile yoksulluk bir miras olarak aileden çocuğa yansımaktadır. Yoksulluk kişisel bir problem olmakla birlikte sosyal bir durum olduğunda

milyonlarca kişiyi etkileyebilmektedir. Bu nedenle yoksulluk sorununu fark ederek,

toplumun en küçük bireylerinden başlanılarak toplumun bütün katmanları ile birlikte yoksullukla bilinçli bir şekilde mücadele edilmesi gerekmektedir. Bu çalışma;

ortaokul öğrencilerinin yoksulluk olgusuna yönelik görüşlerini tespit etmek amacıyla planlanmıştır. Yapılan çalışma da nicel araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın

çalışma grubunu Keçiören’de bulunan Tarhuncu Ahmet Paşa Ortaokulunda öğrenim

gören, 220 kız ve 180 erkek olmak üzere toplam 400 öğrenci oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak iki bölümden oluşan anket formu kullanılmıştır. Veriler SPSS

21.00 (Statistical Package of TheSocialSciences) programıyla analiz edilmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin % 55’i kız, %45’i erkektir. Araştırma sonucunda;

erkek öğrencilerin, kız öğrencilere göre yoksulluk kavramı hakkında daha fazla

bilgiye sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin yoksulluk algısına ilişkin bilgi düzeyleri ile yaş ve sınıf değişkeni arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur

(p˂0.05). Yoksulluğun insanlar üzerindeki olumsuz etkileri hakkında daha çok bilgi

sahibi olan öğrencilerin anneleri ilkokul ve ortaokul mezunu olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun yoksulluğun nasıl önlenebileceği konusunda bilgi

sahibi olduğu saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yoksulluk, Çocuk Yoksulluğu.Yoksulluk Olgusu

Page 63: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Politik Mizahta İ̇ktidar İ̇mgeleri

Dr. Bı̇rol Demı̇rcan

ÖZ

Politik Mizah, iktidarın yerilmesi veya övülmesi ile içeriklenen bir anlatı olarak

siyasal kültürün önemli bir parçası olmuştur. Tarih boyunca kültürel, mekânsal,

toplumsal farklılıklara bağlı olarak biçimlenen politik mizah, toplumda söylenemeyen yalın gerçekliğin kısa ve öz anlatımıdır. Günümüz toplumlarında

karşılaşılan sorunların çözümünün uzmanlık gerektirmesi ve yurttaşın çözüm konusunda fikir beyan edememesi politikanın oluşmasında etkin yurttaş katılımının

önünde bir engel olmaktadır. Bu anlamda, politik mizah, politikanın, rasyonel ve

eleştirel müzakereler ile oluşmasının önündeki engeli kamuoyunun oluşmasına ve farkındalığın yaratılmasına katkıda bulunarak önemli politik bir katkı sağlamaktadır.

Merkez medyada yer bulamayan marjinalleşmiş, iktidarda olmayan veya olamayan

gruplar, kişiler ve kesimler mizahın aynasından sorunlarını yansıtabilmektedir. Mizah aynası, kullandığı sembolik dil, imge ve yarattığı anlamlar ile iktidarı ve

iktidarın araçsallaşmış bedenlerini böylelikle sınırlamakta ve kamu bilincini yaratmaktadır. Kendine has bir dili olan politik mizah, toplumsal sorunların

karikatürize edilmiş anlatımı ile politik konuların daha kolay anlaşılmasına yardımcı

olmaktadır. Çalışmada, bu nedenle politik mizah dergilerinde kullanılan dil ile iktidar temsilinin nasıl kurulduğu göstergebilimin sunduğu olanaklar ile ele alınacaktır. Bu

analiz ile iktidarın medyada nasıl anlamlandırıldığı, hangi imgeler ve hangi sembollerle anlatıldığı ve bunun toplumsal sorunların farkındalığı artırmada ne gibi

rollerinin olduğu açıklanmak amaçlanmaktadır. Amaç doğrultusunda, sosyal

medyadaki konuların ele alınış biçimi ile merkez medyada yer alan haberler arasında bir karşılaştırma yapılacaktır. Daha sonra, sosyal medyanın iktidar temsili ile merkez

medyanın iktidar temsili arasındaki benzerlikler ve farklar ortaya konulmaya

çalışılacaktır. Bahtin’in “grotesk gerçeklik” kuramı çalışmanın kuramsal yol göstericisi olacaktır. Bahtin, “grotesk gerçekliği” halkın gülüşü olarak adlandırmakta

ve halkın gülüşünün topluma dair olan her şeyi tersine çevirerek konuşulamayanın konuşulmasına, değersizin değerli, değerlinin de değersizleştirilmesine neden

olduğunu belirtmektedir. Bu kuram çerçevesinde çalışmada, politik mizah sosyal

medyada, iktidarın yapısını, farklı bir görünüm kazandırarak, insan bedenine daha yakın, maddi ve hissedilebilir imgesel bir yapıya dönüştürdüğü tezi savunulacaktır.

Anahtar Kelimeler: İktidar, İ̇deoloji, Medya, Söylem, İ̇letişim.

Page 64: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Polonya’da XX. Yüzyılda Türkçe Öğretı̇mı̇ İ̇çı̇n Yazılmış Bı̇r Kı̇tap

Prof. Dr. Öztürk Emı̇roğlu

ÖZ

Bu incelemede, Türkçe öğretimi için Polonya’da XX. yüzyılda yazılmış ve

yayımlanmış bir kitap değerlendirilecektir. Polonya’da Türkçe öğretimi

materyallerini üçe ayırarak değerlendirmek mümkündür. Birinci gruba girenler, Türkoloji bölümlerindeki akademisyenlerin derslerde öğrencilere Türkçe öğretmek

maksadıyla yazdıkları kitaplardır. İkinci gruba girenler ise Türkçe konuşma kılavuzlarıdır. Üçüncü grubu oluşturan sözlükler ise doğrudan dil öğretim kitabı

olmayıp dil öğretimi için temel materyallerden sayılır. Bu incelemenin konu

çerçevesini ilk gruba giren bir kitap Münevver Borzęcka ve Prof. Dr. Tadeusz Majda’nın birlikte hazırladıkları Skrypt do nauki języka tureckiego / Türk Dili

Öğrenimi Notları (Varşova Üniversitesi Yayınları, 1965) başlıklı çalışma

oluşturmaktadır. Bu kitap, Polonya’da Türkçe öğretimi konusunda XX. yüzyılda hazırlanmış en kapsamlı çalışmadır. Türkçe fonetik, morfoloji, sentaks gibi alanları

içeren bu çalışmanın birinci cildi yazılıp yayımlanmış, ancak ikinci cildi düşünce aşamasında kalmıştır. Türkiye Türkçesi öğretimi üzerine hazırlanmış Skrypt do

nauki języka tureckiego; dil öğretim metotları, yazım teknikleri, seviyelere (A, B, C)

göre dil kullanımı ve metin oluşturma gibi farklı yönlerden değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Polonya-Türkçe-Öğretimi-Kitap-Materyal

Turkısh Language Teachıng a Book in Poland in 20th Century

Abstract

Keywords: In this study, a book written and published in Poland for Turkish

teaching will be evaluated in 20th century. In Poland, it is possible to evaluate Turkish teaching materials in three parts. In the first group, the books written by the

academicians in the departments of Turkologies in order to teach Turkish to the

students. In the second group, the ones that are the Turkish speaking guides. The third group of dictionaries are not direct language teaching books but are considered

as basic materials for language teaching. The subject framework of this study is composed of the books in the first group of these is the study called ‘Skrypt do nauki

jrzyka tureckiego / Turkish Language Learning Notes (Warsaw University Press,

Page 65: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

1965), prepared by Münevver Borzęcka and Prof. Dr. Tadeusz Majda. This book is

the most comprehensive work prepared on teaching Turkish in Poland in 20th century. The first volume of this work including Turkish phonetics, morphology and

syntax was written and published however, the second volume remained in the

thought phase. Skrypt do nauki jrzyka tureckiego on Turkey Turkish, whose information given above, will be evaluated in different directions such as language

teaching methods, spelling techniques, language use according to levels (A, B, C)

and text creation.

Keywords: Polish-Turkish-Teaching-Book-Material

Page 66: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Problem Kurma ve Çözme Becerilerinin Matematik Öğretimindeki Yerinin ve Öneminin

İ̇ncelenmesi

Araştırmacı Ayşenur Çankaya - Dr. Öğretim Üyesi Rabia Vezne - Doç.Dr.

Harun Şahı̇n

ÖZ

Problem kurma ve çözme becerileri matematik öğretiminde önemli bir yere

sahiptir. Bu becerilerin geliştirilmesi ile bireyler günlük hayatlarında karşılaştıkları problemlerin çözümünde daha az zorlanacaklar ve hayatlarını kolaylaştıracakları

eleştirel düşünme, anlamlandırma, ifade etme, iletişim gibi becerilerini de geliştirebileceklerdir. Bu durum dikkate alınarak yapılan bu çalışmanın amacı

problem kurma ve çözme becerilerinin matematik öğretimindeki yeri ve önemini

araştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda ilgili literatür taraması yapılmış; 24’ü makale, 4’ü kitap, 2’si doktora tezi ve 4’ü internet sitesi olmak üzere 34 farklı kaynaktan

veriler toplanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden olan doküman analizi tekniği ile

veriler incelenmiştir. İçerik analizi yapılan verilerden elde edilen sonuçlara göre problem kurma ve çözme becerilerinin matematik öğretiminde önemli bir yere sahip

olduğu görülmüştür. Öğrencilerin matematiği anlamlandırmaları, günlük hayatla ilişkisini kurabilmeleri, yaratıcılıklarını geliştirmeleri bununla birlikte akademik

başarılarını arttırmaları anlamında problem kurma ve çözme becerilerinin oldukça

etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca öğrencilerde belirtilen becerilerin gelişmesi için öğretmenlerinin de probleme dayalı öğretime hakim olmaları ve bu

konuda kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Öğretmenlerin matematik derslerinde probleme dayalı öğretimin kullanılmasına ilişkin görüşlerinin olumlu

olduğu ancak pedagojik bilgilerinin, problem kurma ve çözme becerilerinin yeterli

düzeyde olmadığı çalışmada ulaşılan sonuçlardandır.

Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Problem Kurma Becerisi, Problem Çözme

Becerisi, Öğretmen, Matematik

Page 67: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Proje Tabanlı Bir Öğrenme Etkinliğinin Özel Amaçlı İ̇ngilizce Öğrenen Öğrencilerin

Yabancı Dil Becerilerinin Gelişimi Üzerindeki Etkisi

Dr. Bora Demı̇r

ÖZ

Bu çalışma, gazete hazırlama etkinliğinin, çevre mühendisliği bölümünde eğitim

gören ve özel amaçlı İngilizce (ÖAİ) öğrenen üniversite öğrencilerinin duyuşsal, dil,

kişisel ve kişilerarası becerileri üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Çalışmanın amacına yönelik olarak, 12 haftalık, öğrencilerin internette haber araştırmaları,

buldukları haberlerin dillerini basitleştirerek yeniden yazmaları, bir grup gazetesi oluşturmaları ve sözlü olarak haberlerini sunmalarını gibi görevler içeren, işbirlikçi

bir gazete hazırlama projesi tasarlanmıştır. Güncel çevre konularıyla ilgili 3 sayı

gazete oluşturduktan ve sunduktan sonra öğrencilere 27 maddelik bir Likert tipi anket verilerek, projenin dil, kişisel, duyuşsal ve kişilerarası beceriler şeklindeki dört

alt başlık üzerinde ne kadar etkili olduğu konusunda görüşleri sorulmuştur. Aynı

zamanda, yarı yapılandırılmış görüşme yoluyla projenin farklı yönleriyle ilgili öğrenci görüşleri nitel veri olarak toplanmıştır. Nicel verilerin incelenmesi

sonucunda anketin alt bölümleri arasında yüksek korelasyona rastlanmıştır. Bu da katılımcıların çoğunun projeye katılmaktan dolayı olumlu olarak etkilendiklerini

göstermiştir. Dil gelişimi konusunda ise katılımcılar, proje boyunca kullandıkları

tüm beceriler içinde en çok okuma ve çeviri yapma becerilerinin geliştiğini belirtmişlerdir. Öte yandan görüşme soruları yoluyla elde edilen veriler, başkaları ile

birlikte çalışma ve projenin zaman programlanması ile ilgili olarak bazı eleştiriler ortaya koymuştur. Bu çalışma, yabancı dilde gazete hazırlamanın dil öğrenme

üzerindeki gelişimsel etkisini araştıran deneysel bir çalışma olarak ilgili alanda

önemli bir katkı sunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Proje Tabanlı Öğrenme, Özel Amaçlı İ̇ngilizce, Dil

Becerilerinin Geliştirilmesi, Gazete Hazırlama

The Effect of a Project Based-Activity On Foreign Language Development of

Esp Learners: Designing Newspapers

Abstract

Keywords: This study aims at exploring the opinions of environmental engineering

undergraduate students learning English for specific purposes (ESP) about the effect

Page 68: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

of creating newspapers on their affective, language, personal, and interpersonal

skills. For the purpose of this study, a 12 week newspaper designing project was organized as a cooperative activity which involved ESP learners to perform tasks

such as searching news on the internet, simplifying the news by rewriting them,

designing a group newspaper, and orally presenting their news. After preparing and presenting three issues of their newspapers on current environmental matters, the

students were given a 27-item Likert type questionnaire to self-report their opinions

about the effect of the project on four domains namely, affective, personal, inter-personal, and language skills. Also, qualitative data were obtained by a semi-

structured interview covering questions on various aspects of the project. The analysis of the quantitative data revealed high correlations between the subscales,

suggesting that the majority of the participants were positively influenced by taking

part in the project. As for language development, the participants reported that they developed their reading skills and translation skills more than other language skills

that they used during the project. On the other hand, data from the interview

demonstrated some criticism in terms of difficulty in working with others and the schedule of the project. This paper provides a relevant contribution as a case of

empirical research, showing the outcomes of a project-based approach by analyzing the developmental effect of preparing newspapers in a foreign language.

Keywords: Project-Based Learning, English for Specific Purposes, Developing

Foreign Language Skills, Creating Newspapers

Page 69: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Rehber Öğretmenlerı̇n Meslekı̇ Yönlendı̇rmedekı̇ Çalışmaları ve Karşılaşılan Sorunlar

Doç.Dr. Ahmet Üstün - Dr. Öğretim Üyesi Erdoğan Bozkurt - Murat Keskı̇n

ÖZ

Bu çalışmanın amacı, ortaöğretim kurumlarında yapılan mesleki yönlendirmede

rehber öğretmenlerin etkilerini ve süreçte karşılaşılan sorunlara ilişkin çözüm

önerilerini araştırmaktır. Çalışmanın örneklemini Amasya ili ortaöğretim kurumlarında görev yapan 6 rehber öğretmen oluşturmaktadır. Araştırma yöntemi

olarak nitel araştırma olgubilim deseni kullanılmıştır. Elde edilen veriler rehber öğretmenlerin mesleki yönlendirmedeki etkilerinin kariyer günleri, üniversite

gezileri, mesleki yönelim envanterleri ve mesleki seminer düzenleme şeklinde

olduğunu ortaya koymuştur. Mesleki yönlendirmede karşılaştıkları sorunların ise; aile baskısı, mesleğin popülaritesi, iş imkânlarının fazlalığı, ilgi ve yeteneklerin fark

edilmemesi olmuştur. Bu sorunların çözümüne yönelik rehber öğretmenlerin

görüşleri; kendini tanıma, aile bilgilendirmesi, meslekler hakkında bilgi sahibi olma ve mutlu olacakları mesleklere yöneltme şeklinde sıralanmıştır. Araştırma bulguları

doğrultusunda ortaöğretim kurumlarındaki rehber öğretmenlerin öğrencilere kendilerini tanımaları, meslekleri tanımaları ve ailelerin çocuklarına destek olmaları

konusunda çeşitli konferans ve seminerler yapması gibi önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Mesleki Rehberlik, Rehber Öğretmen, Öğrenci, Mesleki Yönlendirme

Page 70: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Rutı̇n Olmayan Problemler ve Problem Çözme Becerı̇sı̇ İ̇le İ̇lgı̇lı̇ Yapılmış Çalışmaların

Analı̇zı̇

Neslihan Yeşı̇l - Doç.Dr. Zeynel Kablan

ÖZ

Bu çalışmanın amacı rutin olmayan problemler ve problem çözme becerisi ile ilgili

yapılan deneysel ve betimsel araştırmaların analiz edilerek bir takım sonuçlara

ulaşmaktır. Bu amaç doğrultusunda, araştırma kapsamındaki incelenen konuya yönelik betimsel ve deneysel ulaşılabilen yayımlanmış makaleler ve YÖK Ulusal

Tez Merkezinden PDF uzantılı olarak erişilebilen yüksek lisans ve doktora tezleri analiz edilmiştir. İnceleme sonucunda rutin olmayan problemler ve problem çözme

becerisi ile ilgili 36 adet çalışmaya ulaşılmıştır. Araştırma kapsamında ulaşılan her

bir çalışma içerik analizi yönergesinde yer alan 8 alt boyutlara göre analiz edilmiştir. İçerik analizi yönergesinde yer alan boyutlar her bir araştırmanın; araştırma

yöntemine göre dağılımı, örneklemine göre dağılımı, eğitim kademesine göre

dağılımı, veri toplama aracına göre dağılımı, yıllara göre dağılımı, deneysel araştırmaların bağımlı ve bağımsız değişkenine göre dağılımı, betimsel

araştırmalarında değişkenlerine göre dağılımı incelenmiştir. Çalışmaların daha çok betimsel yöntem ile yapıldığı, araştırma örnekleminin önemli bir kısmını

öğrencilerin oluşturduğu, araştırmaların önemli kısmının test(başarı testleri vb.) ve

doküman analizi veri toplama araçlarıyla yürütüldüğü, çalışmaların geçmişten günümüze doğru yıllara göre bir artış gösterdiği tespit edilmiştir. İncelenen deneysel

araştırmalarda çeşitli eğitim, yöntem ve tekniklerin rutin olmayan problem çözmeye etkisinin araştırıldığı tespit edilmiştir. Basit betimsel araştırmalarda rutin olmayan

problemlerin çözümünde kullanılan strateji ve rutin olmayan problem çözme düzeyi

değişkenlerinin incelendiği ve çeşitli değişkenlerin rutin olmayan problem çözme düzeyi ile ilişkilendirildiği ilişkisel betimsel araştırmalara ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Rutin Olmayan Problem, Problem Çözme, Problem Çözme

Becerisi.

Page 71: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Schopenhauer Felsefesı̇nde Merhamet Problemı̇

Naim Karadaş

ÖZ

Herhangi bir canlının acısını, kederini, mutsuzluğunu yüreğinde hissedip bundan

üzüntü duyma, ona karşı yardım hisleriyle dolma ve acıma şeklinde tanımlanabilen

merhamet, felsefenin olduğu kadar inanç sistemlerinin de en önemli konularından biri olmuştur. Dinler “merhamet” konusunda net bir belirleme yaparak, söz konusu

kavramı “sevgi” ile iç içe değerlendirmişlerdir. Felsefede merhamet konusunda en keskin görüşleri olan düşünürlerden biri “merhameti öldürün” diyen Nietzsche’dir.

Oysaki Nietzsche’nin düşünsel önderi Schopenhauer merhameti temel bir ahlak

yasasıyla ilişkilendirerek “Merhamet ahlakın temelidir” der. "Dünyanın özü kötüdür...yapılması gereken en iyi şey yaşam istencini reddetmektir" diyen

Schopenhauer sefalet ve ıstırapla dolu bir yer olarak gördüğü bu hayatta merhameti

kurtuluş yollarından biri olarak sunar. Felsefesinin temel kavramlarından biri olan “istenç” kavramını ahlak ile temellendiren Schopenhauer, ahlakiliği tartışmaya

açmıştır. Ona göre, tüm davranışların temel güdüsünü oluşturan sebepler arasında karşımızda davranışta bulunan kişinin acısını veya rahatını buluruz. Dolayısıyla hep

aynı nihai sona ulaşılır: Her davranışın ardında bencilce bir güdü yatmaktadır. Bu

sebeple de neredeyse hiçbir davranış, ahlaki değer taşımaz. Ancak Schopenhauer’a göre davranışta bulunan bir başkası zarar görecek diye bu davranışına bir sınırlama

getiriyor ise ahlakilik orada devreye girebilir. Bir başkası için insan neden kendini sınırlar, hatta daha da ileriye giderek onun rahatı için fazladan bir şeyler yapmanın

nasıl bir altyapısı olabilir? Kendi refahımı istercesine onun refahını istemenin, onun

acısını bedenimde doğrudan hissetmenin temelinde ne vardır? “O kişiyi kafamda o kadar iyi tasavvur ediyorum ki, onun davranışları ile benim davranışlarım arasındaki

sınır neredeyse kalkıyor” diyen Schopenhauer’un burada bahsettiği duygu

merhamettir. Bu duygu insanı hakiki adalet ve insan sevgisine götürür. Bunun dışında başka hiçbir güdünün ahlaki olmasının ihtimalinden bile söz edilemez. Bu

çalışmada Schopenhauer felsefesinde “merhamet” probleminin, ilgili kavram ve problemlerle ilintilendirilerek değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Merhamet, İ̇stenç, Ahlak, Sevgi, Istırap

Page 72: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Sınıf Öğretmenlerinin Kaynaştırmayla İ̇lgili Mesleki Yeterlilik Algılarının İ̇ncelenmesi

Özkan Sağlam - Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Kocaarslan

ÖZ

Özet Kaynaştırma eğitimi,özel gereksinimli öğrencilerin okullarında akranlarıyla

beraber eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürmelerinin yanında destek eğitim

hizmetlerinin sağlandığı özel eğitim uygulamalarıdır. Özel gereksinimli bireyler bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal açıdan akranlarından bazı farklılıklar

gösterebilir. Kaynaştırma eğitimi özel gereksinimli öğrencilerin topluma daha kolay uyum sağlamalarına yardımcı olmaktadır. Kaynaştırma uygulamasının başarılı

olabilmesi, bu sürecin paydaşları olan ebeveyn, öğretmen, okul idaresi, normal

gelişim gösteren öğrenci ve velilerin işbirliği yapmasına bağlıdır. Bu süreçte en önemli rolü öğretmenler üstlenmektedir. Öğretmenlerin kaynaştırma eğitimi ile ilgili

mesleki yeterlilikleri başarıya ulaşmada en önemli unsurlardan biri olarak karşımıza

çıkmaktadır. Bu doğrultuda, yapılan bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin mesleki yeterlilik algılarını tespit etmektir. Ayrıca cinsiyet, mesleki kıdem, sınıfında

kaynaştırma öğrencisi bulunma durumu, okutulan sınıf düzeyi ve sınıf mevcudu gibi değişkenlerin sınıf öğretmenlerin kaynaştırma eğitimine yönelik mesleki yeterlilik

algılarını farklılaştırıp farklılaştırmadığı sorularına yanıt aranmıştır. Araştırmanın

çalışma grubu amaçlı örnekleme yöntemine göre seçilen 100 sınıf öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri 2018-2019 Eğitim Öğretim yılında toplanmıştır.

Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu ve Karaca (2018) tarafından geliştirilen “Öğretmenler İçin Kaynaştırmaya Yönelik

Mesleki Yeterlilik Algısı”ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel

istatistikler, ilişkisiz örneklemler, t-testi ve tek yönlü varyans analizi hesaplanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular sınıf öğretmenlerinin kaynaştırmaya yönelik

mesleki yeterlilik algılarının orta düzeyde olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte

cinsiyet, mesleki kıdem, kaynaştırma alanında eğitim alma durumu, okutulan sınıf düzeyi, kaynaştırma öğrencisi bulunma durumu ve çalışılan sınıfın mevcudu

değişkenleri açısından sınıf öğretmenlerinin kaynaştırmaya yönelik mesleki yeterlilik algılarının anlamlı bir şekilde farklılaşmadığı belirlenmiştir. Elde edilen

bulgular temelinde çeşitli önerilere yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kaynaştırma Eğitimi,mesleki Yeterlilik Algısı,sınıf Öğretmenleri

Page 73: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Sivil Toplum Kuruluşu Üyelerinin Tolerans Düzeyleri Üzerine Sosyolojik Bir Araştırma

Dr. Öğretim Üyesi Gamze Aksan

ÖZ

Sivil toplumun gerçekte önemli kıldığı diğer tüm sosyolojik bağlamlar, özellikle

farklılıklar konusu üzerinden somutlaşarak günümüzde çok daha görünür hale

gelmiştir. Sivil toplum, kamusal alanda farklılıkları organize eden organizasyonel bir oluşum olarak demokrasinin gelişmesi için önemli kabul edilmekte, dolayısıyla da

farklılıklarla birlikte yaşama ve onlarla kurulan ilişkiler önem kazanmaktadır. Tolerans bu bağlamda, bireylerin kendi toplumsal kimlikleri konusunda veri

sağlayan aynı zamanda başkaları ile kurdukları ilişkinin mahiyetini ve sınırlarını

anlaşılır kılan önemli kavramlardan birisidir. Bu çalışma toleransın bir takım düzeylerde ve farklı kategorilerle ilişkide nasıl işlediğini sivil toplum bazında

görmeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede kadın, çocuk, eğitim ve yardımlaşma

alanlarında faaliyet gösteren farklı sivil toplum kuruluşlarına üye 155 kişinin katıldığı bir alan araştırması gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilere göre sivil

toplum üyesi kadınların sıcak tolerans, erkeklerin ise soğuk tolerans düzeyi daha yüksektir. Kadın ve çocukları destekleme amaçlı faaliyet gösteren sivil toplum

kuruluşu üyelerinin sıcak tolerans; dini amaçlı faaliyet gerçekleştiren kuruluş

üyelerinin soğuk tolerans düzeyinin diğer kategorilere göre daha yüksek olduğu bulgulanmıştır. Sıcak tolerans düzeyi ile dindarlık arasında ise negatif anlamlı bir

korelasyon ilişkisi tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sivil Toplum, Tolerans, Farklılıklar

Sociological Research On Tolerance Levels of Non-Governmental Organization

Members

Abstract

Keywords: Various sociological contexts that civil society really made important

have become more visible nowadays, especially concretizing through the subject of differences. Civil society is considered important for the development of democracy

as an organizational occurrence organizing differences in the public sphere. Therefore, living together and relations with differences gain importance. In this

context tolerance is one of the important concepts that provide individuals data on

Page 74: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

their own social identity and at the same time makes clear the nature and limits of

the relationship with others. This study aims to see how tolerance works in some levels and in relation to different categories on the basis of civil society. In this

context, a field survey was carried out in which 155 individuals participated from

different non-governmental organizations. According to this data of NGO’s memberships, women are tend to be tolerant, while men are cold and less tolerant.

Members of NGO’s that perform activities to support women and children, tend to

be warm tolerant, religion related are cold tolerant as compared to other categories. It has been identified there is a negative significant correlation between religiosity

and cold tolerance level.

Keywords: Civil Society, Tolerance, Differences.

Page 75: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Süreklı̇ Değı̇şen Sınav Sı̇stemı̇nı̇n Öğrencı̇ Kaygı Düzeyı̇ne Etkı̇sı̇

Dr. Öğretim Üyesi Erdoğan Bozkurt - Doç.Dr. Ahmet Üstün - Murat Keskı̇n

ÖZ

Eğitim sistemimizin en temel sorunlarının başında sınavlar gelmektedir. Sınavlar

ve gereklilikleri ile ilgili birçok görüş olmasına rağmen hepsinin buluştuğu ortak

nokta sınavların olması gerektiği fikridir. Bu çalışmanın amacı değişen sınav sisteminin öğrencilerin kaygı düzeylerine etkisini araştırmaktır. Araştırmanın

katılımcılarını, 8.sınıf ve 12.sınıf öğrencilerinden maksimum çeşitlilik örneklem yöntemi kullanılarak seçilen 8 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışma yöntemi olarak nitel

araştırma yaklaşımı seçilmiştir. Veriler yarı yapılandırılmış görüşme tekniği

kullanarak toplanmıştır. Öğrencilere değişen sınav sistemi hakkında neler düşündükleri sorulmuş ve verdikleri cevaplara göre kaygı düzeylerine ilişkin

değerlendirmelerde bulunulmuştur. Çalışmaya katılan öğrencilerin değişen sınav

sistemleri hakkında düşüncelerini; sınav kaygısı, yetersiz bilgi, umutsuzluk, belirsizlik, çalışmaya karşı isteksizlik, ailelerin yüksek beklentisi şeklinde

sıraladıkları görülmüştür. Araştırma sonucu değişen sınav sisteminin öğrenci kaygı düzeyleri üzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu ortaya koymaktadır.

Araştırmanın öneriler kısmında uzman eğitimcilerden oluşan bir ekibin sınav sistemi

üzerinde temelleri sağlam ve uzun yıllar uygulanabilecek bir sistem üzerinde çalışmaları gerektiği gibi önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Değişen Sınav Sistemi, Sınav Kaygısı, İ̇steksizlik, Ailelerin Yüksek Beklentisi, Umutsuzluk.

Page 76: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Türkı̇ye’de Matematı̇ksel Akıl Yürütme Becerı̇sı̇, Tahmı̇n Yürütme Becerı̇sı̇, Problem

Çözme Becerı̇sı̇ İ̇le İ̇lgı̇lı̇ Yapılmış Çalışmaların Analı̇zı̇

Tekgül Yaşar - Doç.Dr. Zeynel Kablan

ÖZ

Bu çalışmanın amacı Türkiye’de matematiksel akıl yürütme becerisi, tahmin

becerisi ve problem çözme becerisi ile ilgili yapılan betimsel ve deneysel çalışmalar

incelenip sonuçları analiz edilerek bir takım sonuçlara ulaşmaktır. Bu amaç doğrultusunda, araştırma kapsamındaki incelenen konuya yönelik betimsel ve

deneysel ulaşılabilen yayımlanmış makaleler ve YÖK Ulusal Tez Merkezinden PDF uzantılı olarak erişilebilen yüksek lisans ve doktora tezleri analiz edilmiştir. İnceleme

sonucunda matematiksel akıl yürütme becerisi, tahmin yürütme becerisi ve problem

çözme becerisi ile ilgili 48 adet çalışmaya ulaşılmıştır. Araştırma kapsamında ulaşılan her bir çalışma içerik analizi yönergesinde yer alan 8 alt boyutlara göre

analiz edilmiştir. Çalışmaların daha çok betimsel yöntem ile yapıldığı, araştırma

örnekleminin önemli bir kısmını öğrencilerin oluşturduğu, araştırmaların önemli kısmının test(başarı testleri vb.) ve görüşme veri toplama araçlarıyla yürütüldüğü,

çalışmaların geçmişten günümüze doğru yıllara göre bir artış gösterdiği tespit edilmiştir. İncelenen araştırmalarda problem çözme becerisi ve akıl yürütme becerisi

değişkenlerine büyük oranda rastlanılmıştır. Tahmin becerisine bakıldığında ise

diğer iki değişkene göre daha az çalışmalar yapılmıştır. Problem çözme , matematiksel akıl yürütme ve tahmin becerilerinin dışında akademik başarı ve

matematiksel düşünme becerisi araştırmalarda incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Matematiksel Akıl Yürütme Becerisi, Problem Çözme

Becerisi, Tahmin Becerisi

Page 77: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Uluslararası Bakalorya Programı İ̇le Ulusal Programdakı̇ Bı̇lı̇şı̇m Teknolojı̇lerı̇

Derslerı̇nı̇n Yansıtıcı Düşünme Becerı̇sı̇ Açısından Karşılaştırılması

Eda Torun - Prof.Dr. Nesrı̇n Özdener

ÖZ

ULUSLARARASI BAKALORYA PROGRAMI İLE ULUSAL

PROGRAMDAKİ BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ DERSLERİNİN YANSITICI

DÜŞÜNME BECERİSİ AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI Teknolojinin gelişim hızı dikkate alındığında, yetiştirmekte olduğumuz çocukların mezun

olduklarında onları bekleyen dünya ve ülke şartlarının şimdiki ile aynı olmayacağını öngörmek mümkündür. Buna göre, çocuklarımızı şu anda içinde bulunduğumuz

şartlara göre yetiştirmekten ziyade, onları bekleyen dünyada ihtiyaç duyacakları bilgi

ve becerilerle donatmak, onlar için çok daha yararlı olacaktır. Türkiye’de genç nüfusun yeterli donanıma sahip bireyler haline gelmesi, Türkiye’yi teknolojinin hızla

ilerlediği bugünlerde diğer dünya ülkeleri arasında söz sahibi yapabilecek bir

gelişmedir. Bu noktada özellikle teknoloji eğitimlerinin önemi yadsınamaz bir gerçektir Dünyadaki diğer bilişim teknolojileri dersleri incelendiğinde, bilişim

teknolojileri eğitimlerini sosyolojik boyutlarıyla ele alan eğitim programlarının da olduğu görülmektedir. Bu programlar bilişim teknolojilerini kullanabilme becerisini

öğrencilere kazandırmayı hedeflerken, diğer taraftan sosyal ve etik bağlamda

etkilerini sorgulamalarına imkan verecek şekilde sosyolojik boyutlar içermektedir. Bu programlardan biri olan Uluslararası Bakalorya Organizasyonu Programı (IBO),

Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’na bağlı toplam 49 Devlet Lisesi ve Özel Okulda resmi olarak yürütülmektedir. Bu çalışmada, ortaöğretim düzeyinde MEB

tarafından hazırlanan ulusal programdaki bilişim teknolojileri dersi ile IBO

tarafından hazırlanan bilişim teknolojileri dersini alan öğrencileri yansıtıcı düşünme becerisi açısından karşılaştırarak, hangi grubun öğrendiklerini hayatlarına daha iyi

yansıtabildiklerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, araştırmanın çalışma

grubunu; 2018-2019 eğitim öğretim döneminde, İstanbul’daki bir ortaöğretim kurumunda öğrenim gören toplam 379 ortaöğretim öğrencisi oluşturmaktadır.

Yansıtıcı düşünme becerisi, Kember ve arkadaşları (2000) tarafından geliştirilen Yansıtıcı Düşünme Düzeyini Belirleme Ölçeği (YDDBÖ) ile ölçülmüş, araştırma

kapsamına alınan bu iki eğitim programı dikkate alınarak cevaplanması istenen

sorular öğrencilere, araştırmacı tarafından önceden hazırlanan online platform (Google-Formlar) üzerinden sorularak, veriler dijital ortamda toplanmıştır. Verilerin

analizinde parametrik olmayan testlerden Mann Whitney-U testi yapılmış, IBO

programında ders alan öğrencilerin, MEB programında alan öğrencilere göre yansıtıcı düşünme becerileri düzeylerinin daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Araştırma sonuçlarının hem IBO hem de MEB yöneticileri ile paylaşılarak, yapılacak olan müfredat geliştirme çalışmalarına yardımcı olabileceği düşünülmektedir.

Page 78: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Kember, D., Leung, D.Y.P., Jones, A., Loke, A.Y., McKay, J., Sinclair, K., Tse, H.,

Webb, C., Wong, F.K.Y., Wong, M.W.L. and Yeung, E. 2000. Development of a questionnaire to measure the level of reflective thinking. Assessment and Evaluation

in Higher Education.

Anahtar Kelimeler: Eğitim, Bilişim Teknolojileri, İbo, Bilgisayar Dersi

Page 79: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Ünı̇versı̇te Öğrencı̇lerı̇nde İ̇ntı̇kam Eğı̇lı̇mı̇

Dr. Öğretim Üyesi Selahattin Yakut

ÖZ

İnsan; zihinsel, duygusal, psikolojik vb. çok boyutlu bir varlıktır. İnsanın yaşam

serüveni içinde şekillenerek yaşadığı olumlu yada olumsuz hadiselerle aktif hale

gelen bu boyutlar, insanın hayata bakışını, psikososyal yapısını ve hayattan aldığı doyumu direkt yada dolaylı yönden etkilemektedir. İnsanın psikolojik sağlığına etki

eden bu duygu durumlarından birisi olarak da; mağduriyet yaşadığını düşünen her bireyin bu düşüncesinin tonu ve şiddeti ölçüsünde mağduriyeti yaşatan kişi yada

kişilerden öç alma duygusunu ifade eden intikam duygusu olduğu düşünülebilir. Zira

intikam, insanın zihinsel yapısında çok derin kırılmalara ve travmalara kaynaklık edebilecek son derece kuvvetli bir motivasyon kaynağıdır. İnsanın psikososyal

dünyasında merkezi bir rol oynadığını varsaydığımız intikam duygusunun,

ülkemizin geleceğinin şekillenmesinde önemli görevler üstlenecek olan üniversite öğrencileri üzerindeki etkilerini inceleme amacı taşıyan bu çalışmamızın araştırma

grubu, 2018-2019 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Yozgat Bozok Üniversite’nin çeşitli fakültelerinde eğitimlerine devam eden ve seçkisiz örneklem yoluyla seçilen

198 (% 55) bayan ve 162 (% 45) erkek olmak üzere toplam 360 öğrenciden

oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında “Kişisel Bilgi Formu” ve “İntikam Ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen verilerin SPSS programında aritmetik ortalama, standart

sapma, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H analiz işlemleri yapılarak şu sonuçlara ulaşılmıştır: Örneklemin genel intikam eğiliminin orta düzeyde olduğu; intikamın

cinsiyet, ekonomik düzey, sübjektif dindarlık algısı üzerinde anlamlı bir fark

oluşturmadığı ancak hayat memnuniyeti ve okul ikliminden memnuniyet değişkenleri üzerinde negatif yönlü anlamlı bir fark oluşturduğu tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: İntikam, Öç Almak, Kin, Dindarlık

Page 80: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Üniversite Öğrencilerinin Bağlanma Stillerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İ̇ncelenmesi

Hifa Nazile Yıldız - Doç.Dr. Kemal Öztemel

ÖZ

“Bağlanma” insanların başkalarıyla bağ kurma eğilimlerini açıklamak için ortaya

atılmış bir kavramdır ve iki insan arasındaki yakın duygusal bağ(Santrock, 2012)

olarak tanımlanır. Bowlby (2012)’e göre bağlanma temelde iki boyutu bir zihinsel modelle ilişkilidir. Birinci boyut bağlanılan kişinin koruma, destek, bakım

ihtiyaçlarına karşılık veren biri olarak görülüp görülmediği; ikincisi kişinin kendisini başkaları tarafından yardıma değer olarak görüp görmediğidir. Buna göre dört farklı

bağlanma stili tanımlanır (Bartholomew,1990; Bartholomew ve

Horowitz,1991):Olumlu benlik ve başkaları algısı “güvenli bağlanma” stilini oluşturmaktadır. Bu kişiler kendilerini sevilmeye değer görür ve başkalarına

güvenirler. Olumsuz benlik modeli ile olumlu başkaları modeli “saplantılı bağlanma”

stilini oluşturur. Bu kişiler kendilerini değersiz görür ve kendilerine ilişkin değerin başkalarının onayına bağlı olduğunu düşünürler. Olumsuz benlik ve başkaları modeli

“korkulu bağlanma” stilini oluşturmaktadır. Bu kişilerin öz saygıları düşüktür, diğerlerinin güvenilmez ve ulaşılmaz olduğunu düşünürler. Olumlu benlik ve

olumsuz başkaları algısı ise “kayıtsız bağlanma” stilini oluşturur. Bu kişilerin öz

saygısı yüksektir, daha az yakınlık ihtiyacı hissederler. Görüldüğü üzere bağlanma, kişinin kendisine ve çevresine ilişkin birçok davranışını belirleyen önemli bir

değişkendir. Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin bağlanma stillerinin; cinsiyet; anne babanın hayatta olma durumu, birlikte yaşama durumu, eğitim

durumu; anne baba boşanmışsa boşanmanın gerçekleştiği yaş; yedi yaşına gelene

kadar bakım veren kişiler; bu kişilerden ayrı kalma durumu; doğum sırası değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadağını belirlemektir. Araştırmaya 319

kadın 153 erkek katılmıştır. Veri toplama aracı olarak İlişki Ölçekleri Anketi(Sümer

ve Güngör, 1999) ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Bulgulara göre korkulu bağlanma puanları cinsiyete göre; güvenli bağlanma puanları ebeveynlerin birlikte

yaşama durumlarına ve yedi yaşına kadar bakım veren kişiden ayrılmış olma durumuna göre ; saplantılı bağlanma puanları anne eğitim durumuna göre; korkulu

bağlanma baba eğitim durumuna göre; korkulu ve kaygılı bağlanma puanları ise

doğum sırasına göre anlamlı biçimde farklılaşmaktadır. Korkulu ve kaygılı bağlanmanın birbirleriyle pozitif ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın sonunda

bulgular tartışılıp önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Bağlanma Üniversite Öğrencileri

Page 81: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Üniversite Öğrencilerinin Özdüzenleyici Öğrenme Stratejilerinin ve Akademik

Başarılarının Özyeterlik İ̇nançlarını Yordama Gücü

Doç.Dr. Harun Şahin - Dr. Öğretim Üyesi Miray Dağyar

ÖZ

Bireylerin kendi öğrenme süreçlerini, bilişsel, üstbilişsel öğrenme stratejilerini

kullanarak ve çalışma ortamını ve zamanını doğru ayarlayarak düzenleyebilmeleri,

öğrenirken özdüzenleme yapabilen bireyler olduklarının göstergesidir. Öğrenme sürecinde, özdüzenleyici öğrenme stratejilerinin kullanılması, öğrencilerin akademik

başarılarını ve kendi öğrenme becerilerine duydukları güven duygusu olan özyeterliklerini etkileyen önemli faktörler arasında kabul edilmektedir. Özyeterliği

yüksek olan öğrenciler, öğrenmek ve başarılı olmak için çaba harcayan ve

kendilerinde bu yeterliği gören, kendine güvenen öğrencilerdir. Dolayısıyla, öğrenme sürecinde öğrencilerin özyeterlik inancını etkileyen faktörlerin ortaya

koyulması önemli görülmektedir. Ayrıca, bilişsel ve güdüsel faktörler arasındaki

ilişkileri gösteren çalışmalar, karmaşık bir süreç olan öğrenmeyi açıklamak için de alanyazına katkı sağlamaktadır. Yapılan çalışmada, üniversite öğrencilerinin kendi

öğrenme süreçlerinde kullandıkları bilişsel (yineleme, açımlama, düzenleme, eleştirel düşünme), üstbilişsel ve zaman ve çevre yönetimi özdüzenleyici öğrenme

stratejilerinin ve akademik başarılarının, öğrencilerin özyeterlikleri üzerindeki ortak

etkisini belirlemek amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemine, Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören 211, 3. sınıf lisans öğrencisi dâhil edilmiştir.

Öğrencilerin özdüzenleyici öğrenme stratejilerini ve özyeterlik inançlarını belirleyebilmek için “Güdülenme ve Öğrenme Stratejileri Ölçeği”nden

yararlanılmıştır. Çalışmada, değişkenler arasındaki ilişkiler, çoklu doğrusal

regresyon analizi ile belirlenmiştir. Çoklu regresyon analizi sonucuna göre, bilişsel, üstbilişsel, zaman ve çevre yönetimi özdüzenleyici öğrenme stratejileri ve akademik

başarı yordayıcı değişkenleri birlikte, öğrencilerin öğrenmeye yönelik özyeterlik

inançları ile orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki göstermektedir (R=0.566, R2 =0.321, p=.000). Elde edilen bulguya göre belirtilen yordayıcı değişkenlerin birlikte, öğrenci

özyeterliğinin yaklaşık %32’sini açıkladığı söylenebilir. Çalışmadan elde edilen standardize edilmiş regresyon katsayılarına (β) göre, yordayıcı değişkenlerin,

öğrencilerin özyeterliği üzerindeki önem sırası; açımlama, eleştirel düşünme,

akademik başarı, üstbilişsel, zaman ve çevre yönetimi, düzenleme, yineleme stratejileridir. Regresyon katsayılarının anlamlılığına ilişkin t-testi sonuçları

incelendiğinde ise, sadece açımlama (t=2.874, p=.000), eleştirel düşünme (t=3.175,

p=.000) ve akademik başarı (t=2.543, p=.012) değişkenlerinin, üniversite öğrencilerinin özyeterlik inançları üzerinde anlamlı bir yordayıcı olduğu

belirlenmiştir.

Page 82: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Anahtar Kelimeler: Özdüzenleyici Öğrenme Stratejileri, Özyeterlik İnancı,

Akademik Başarı

Page 83: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Yabancı Dil Olarak Fransızca Öğretiminde Öğrencilerin Fransız Kültürüne Olan

Yaklaşımları: Nicel Bir Araştırma Örneği

Dr. Betül Ertek

ÖZ

Bu araştırmanın amacı Fransızcanın yabancı dil olarak öğretildiği Fransız dili

eğitimi bölümünde ilgili dili öğrenen öğrencilerin Fransız kültürüne olan

yaklaşımlarını, bilgilerini ve farkındalıklarını ortaya koymaktır. Çalışmaya katılan öğrencilerin öğrenmiş oldukları dilin kültürüne ne derece hâkim oldukları ve

bilgilerinin ne denli doğru olduğu anlamaya çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, 50 öğrenciye 10 sorudan oluşan bir anket sunulmuştur. Aynı bölümün öğretim

üyeleri ve elemanlarına 10 soruluk bir anket yöneltilmiş olup bu konuda fikirlerini

beyan etmeleri istenmiştir. Fransız dilini yabancı dil olarak öğrenen öğrenciler bu dilin kültürünü, edebiyatını, tarihini bilmeleri gerekmektedir. Bu çalışmada,

öğrencilerin bu konudaki yaklaşımını ölçmek istenmiştir. Öğretim üyeleri ve

elemanlarından alınan sonuçlarla öğrencilerden alınan sonuçlar kıyaslanmıştır. Ortaya çıkan veriler şu tabloyu çizmektedir: öğrencilerin Fransız dili hakkındaki

bilgileri çoğunlukla Fransız klişeleri üzerine yoğunlaşmakta olup, Fransız kültürüne fazlaca aşina olmadıkları saptanmıştır. Öğrencilerin Fransız kültürüne olan

yaklaşımları olumlu yönde olup, bilgilerinin yanlış ya da yetersiz olduğu

görülmüştür. Öğrencilerin farkındalıklarının daha çok Fransız eğitim sistemine odaklanmış olup, o ülkenin coğrafi bilgisi, tarihsel önemi, insanların alışkanlıkları

sonuçlarda görülmemiştir. Yeme içme ve tüketim üzerine kurulan ve daha çok klişe gibi gözüken sonuçları tartışıp, öğrencilere nasıl daha doğru aktarılması ve doğru

bilinen yanlışları değiştirebilme konusu hakkında nasıl önlemler almak gerektiği

düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Fransızca Öğretimi, Yabancı Dil Öğretimi, Fransız Kültürüne

Olan Yaklaşım, Fransız Kültürü Bilgisi, Fransız Kültürü Farkındalığı

Page 84: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Yetişkinlerin Okuma-Yazma Becerilerinin Yordayıcısı Olarak Pıaac Eğitim Değişkenleri

Dr. Öğretim Üyesi Umut Birkan Özkan - Uzman Ertan Akgenç

ÖZ

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yürütülen

Uluslararası Yetişkin Becerilerinin Ölçülmesi Programı’nın (PIAAC) bir ürünü olan

Yetişkin Becerileri Araştırmasında, 3 temel bilgi işleme becerileri alanında yetişkinlerin yeterlilikleri değerlendirilmektedir. 16-65 yaş grubundaki bireylerin;

temel becerilerinden olan okuma-yazma becerileri, yazılı metinleri anlama ve bu metinlere gereğine uygun bir şekilde cevap verme yeteneğini içermektedir.

Yeterlilikler belirli düzeylere bölünerek 500 puan ölçeğinde tanımlanmıştır. Her

düzey kişinin belirli bir puan düzeyinde ne yapabildiğini özetlemektedir. Araştırmada ayrıca yetişkinlerin eğitimsel geçmişlerine yönelik veriler de

toplanmaktadır. PIACC-2016’ya aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 33 ülke

katılmıştır. Bu araştırmada, Türkiye’deki yetişkinlerin eğitimsel özelliklerinin okuma-yazma becerilerine olan etkisini incelemek amaçlanmaktadır. Bu çalışmada

nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Türkiye’deki 16-65 yaş aralığındaki yetişkinleri temsil eden 5277 kişi araştırmanın örneklemini

oluşturmaktadır. Veriler, OECD’nin internet sitesinden elde edilmiş ikincil

verilerdir. Verilerin analizinde çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına dayalı olarak sonuçlara ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda

uygulayıcılara ve araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Pıaac, Yetişkin Eğitimi, Okuma Becerileri, Yazma Becerileri,

Çoklu Doğrusal Regresyon

Page 85: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Yetişkinlerin Sayısal Becerilerinin Yordayıcısı Olarak Pıaac Eğitim Değişkenleri

Dr. Öğretim Üyesi Umut Birkan Özkan - Uzman Ertan Akgenç

ÖZ

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yürütülen

Uluslararası Yetişkin Becerilerinin Ölçülmesi Programı’nın (PIAAC) bir ürünü olan

Yetişkin Becerileri Araştırmasında, 3 temel bilgi işleme becerileri alanında yetişkinlerin yeterlilikleri değerlendirilmektedir. 16-65 yaş grubundaki bireylerin;

temel becerilerinden olan sayısal becerileri, sayısal ve matematiksel kavramları kullanma yeteneğini içermektedir. Yeterlilikler belirli düzeylere bölünerek 500 puan

ölçeğinde tanımlanmıştır. Her düzey kişinin belirli bir puan düzeyinde ne

yapabildiğini özetlemektedir. Araştırmada ayrıca yetişkinlerin eğitimsel geçmişlerine yönelik veriler de toplanmaktadır. PIACC-2016’ya aralarında

Türkiye’nin de bulunduğu 33 ülke katılmıştır. Bu araştırmada, Türkiye’deki

yetişkinlerin eğitimsel özelliklerinin sayısal becerilerine olan etkisini incelemek amaçlanmaktadır. Bu çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama

modeli kullanılmıştır. Türkiye’deki 16-65 yaş aralığındaki yetişkinleri temsil eden 5277 kişi araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Veriler, OECD’nin internet

sitesinden elde edilmiş ikincil verilerdir. Verilerin analizinde çoklu doğrusal

regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına dayalı olarak sonuçlara ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda uygulayıcılara ve araştırmacılara önerilerde

bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Pıaac, Yetişkin Eğitimi, Sayısal Beceriler, Çoklu Doğrusal

Regresyon

Page 86: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Geography Education in Kenya.

Okutman Saade Mohamed Abdalla

ÖZ

1985 yılında 8–4–4 eğitim sistemi, 8 yıl ilköğretim, 4 yıl orta öğretim ve 4 yıl

üniversite eğitimi tanıtıldı. Kenyalı 8-4-4 sisteminde, Coğrafya, ortaöğretim

okullarında I ve II formundaki ana konulardan biridir ancak III. Formda isteğe bağlıdır. Eğitim Bakanlığı (2008), 2003 müfredat revizyonunun yeniden başlamasına

yol açtığını belirtti konuların ve içeriğin örgütlenmesi ve rasyonelleştirilmesi, aynı zamanda toplumdaki ilgili güncel konulara cevap vermek için bilinçli bir çaba sarf

etmek. Bu Kamunge'nin 1988 tarihli raporunda 8: 4: 4 eğitim sisteminde aşırı

yüklenme ve çakışma olduğunu belirtti. Coğrafya şu anda kendi GoK’unda bir bölüm olarak tanınmaktadır, (2013). Kenya'da, 1992'deki 8-4-4 müfredatının gözden

geçirilmesini takiben, Kenya Orta Öğretim Sertifikası (KCSE) içindeki incelenebilir

konular, Kenya Eğitim Enstitüsü KIE (1992) 'den 10'a düşürüldü. Coğrafya, tarih ve Din Eğitimi (R.E) ile birlikte üçüncü grupta beşeri bilimler altında sınıflandırılmış

seçmeli bir konu haline getirildi.

Anahtar Kelimeler: Coğrafya, Kenya'daki Ortaokullar, 8-4-4 Eğitim Sistemi, Milli

Eğitim Bakanlığı, Kenya Orta Öğretim Sertifikası, Kenya Eğitim Enstitüsü, Beşeri

Bilimler, Tarih, Din Eğitimi, Temel Eğitim, Sosyal Bilimler, Sosyal Bilimler

Geography Education in Kenya.

Abstract

Keywords: Geography is one of the subjects offered in Secondary Schools in Kenya.

In the 18th century, geography began to achieve recognition as a discipline and was

taught for the first time at the university level and eventually basic education. Geography one of the branches of Social Sciences encompasses a lot of topics in our

life on earth such as physical and cultural geography and topical, regional and

systematic geography. The National Council for Social Studies in 2002, identified that the curriculum standards for Geography under the Social Studies program should

focus on People, Places, & Environments. In 1985, the 8–4–4 education system was introduced, 8 years of primary education, 4 years of secondary education and 4 years

of university education. In the Kenyan 8-4-4 system, Geography is one of the core

Page 87: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

subjects in secondary schools from the form I and II but optional at form III.Ministry

of Education ( 2008), notes that the curriculum revision of 2003 led to re-organization and rationalization of the subjects and content while also making a

conscious effort to respond to pertinent contemporary issues in the society. This was

after the Kamunge report of 1988 noted overloading and overlapping in the 8:4:4 system of education. Geography is currently recognized as a department on its own

GoK,( 2013). In Kenya, following the review of the 8-4-4 curriculum in 1992, the

examinable subjects in the Kenya Certificate of Secondary Education (KCSE) were reduced from ten to eight, Kenya Institute of Education KIE (1992). Geography was

made an elective subject categorized under humanities in group three alongside history and Religious Education (R.E).

Keywords: Geography,secondary Schools in Kenya,the 8-4-4 Education

System,ministry of Education,kenya Certificate of Secondary Education,kenya İ̇nstitute of Education,humanities,history,religious Education,basic Education,social

Sciences,social Studies

Page 88: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Gülten Akın’ın “sorumlu Kadın” Adlı Şı̇ı̇rı̇nde Günah Keçı̇sı̇

Dr. Öğretim Üyesi Türkan Yeşı̇lyurt

ÖZ

Gülten Akın’ın Kestim Kara Saçlarımı adlı kitabında yer alan “Sorumlu Kadın”

adlı şiiri “günah keçisi” ve Carl Gustav Jung’un “gölge” kavramı çerçevesinde tahlil

edilmiştir. Bu tahlilden önce James George Frazer’nın “günah keçisi ritüeli”nden ve René Girard’ın “günah keçisi mekanizması”ndan söz edilmiştir. Günah keçisi ayini,

günah yükünün bir insandan diğerine veya hayvana veya şeye aktarılabildiği ve böylece suçluluk hissinden kurtulabilineceği inancına dayanır. René Girard’a göre

James George Frazer, günah keçisi kavramını sadece ritüel anlamda ele almıştır.

Oysa günah keçisi terimi herhangi bir ayini, temayı veya kültürel motifi değil, kıyıcı eylemin ve temsilin bilinçsiz mekanizmasını tarif eder. Akın, “Sorumlu Kadın”

şiirinde ataerkil toplum tarafından günah keçileştirilen kadın konusunu işler. Sadece

erkek adlarının seslendirildiği erkek egemen toplumda, kadının kendini gerçekleştirmesine ve ifade etmesine izin verilmez. Kadının duygu ve değer

kapasitesi yok sayılır. Kolektif, bilinçdışı eğilimlerini başka bir deyişle karanlık yanlarını kadına yansıtır. Kadını “alımlı”, yani baştan çıkarıcı olmakla suçlar ve ona

yasaklar koyar. Gölgesiyle yüzleşemeyen kolektif için kadın, “günah keçisi”nden

başka bir şey değildir. Günah keçisi ise bir kurbandır.

Anahtar Kelimeler: Gölge, Gülten Akın, Günah Keçisi, Kadın, Şiir.

Scapegoat in “responsıble Women” Poem by Gülten Akın

Abstract

Keywords: “Responsible Women” poem by Gülten Kara in her book named I Cut

My Black Hair was analyzed in framework of “scapegoat” and “shadow” concept by Carl Gustav Jung. Before this analysis, “scapegoat ritual” of James George Frazer

and “scapegoat mechanism” of René Girard were mentioned. The scapegoat ritual is

based on the belief that the burden of sin can be transferred from one person to another, or animal, or thing, and thus can get rid of the sense of guilt. According to

René Girard, James George Frazer approached the concept of the scapegoat only in a ritual sense. The term scapegoat, however, does not describe any ritual, theme or

cultural motif, but the unconscious mechanism of chopper action and representation.

Page 89: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Akın, discuss woman who became scapegoat by patriarchal society in her

“Responsible Woman” poem. In the patriarchal society where only male names are spoken, the woman is not allowed to realize and express herself. The woman's

emotion and value capacity are ignored. The collective reflects the unconscious

tendencies, in other words, the dark side of the woman. It charges women with being temptress, in other words, being seductive and prohibits her. For the collective, who

cannot face the shadow, the woman is nothing but the ”scapegoat”. The scapegoat is

a sacrifice.

Keywords: Shadow, Gülten Akın, Scapegoat, Woman, Poem.

Page 90: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Sı̇nop'ta Yaşayan Efsanelere Daı̇r Anlatı İ̇lkelerı̇

Doç.Dr. Songül Çek

ÖZ

Halk anlatmalarının iç yapı yönüyle değerlendirilmesi anlatının varyasyonlarında

değişmeyen unsurları görmek bakımından dikkat çekicidir. Anonim ürünü sözlü

olarak aktaran anlatıcı ait olduğu kültürel dokunun nitelikleri ile donanmış anlatı parçalarını kullanarak yeni örnekler ortaya koyar. Böylelikle her bir anlatıda yapısal

bir çatı da kendiliğinden ortaya çıkmaya başlar. Efsaneler için de durum böyledir. Efsaneler, sosyal yaşamın bozukluklarını ve dış dünyanın kişiyle etkileşimini vermek

bakımından daha çok kişiye odaklanan masal, hikaye, destan gibi diğer türlerden

başkalaşır. Bu nedenle efsanelerde sembolik olarak verilen dış dünyayı yansıtan nitelikleri belirlemek efsanenin yapılanışı açısından önemlidir. Sözü edilen

niteliklerin ilki, yaşanılan dünya ile öteki dünyanın iç içe geçmişliği ve öteki dünyaya

temasın kişi üzerindeki etkisinin ana zemini oluşturmasıdır. Bir diğeri korku ve endişenin yarattığı gerginliğin kahramanın kişiliğinde birleşerek idealize edilmiş

kahraman tipinin deforme edilmesidir. Yine buna bağlı olarak kişiye verilen ceza ya da uğranılan felaket, nesiller boyu süreklilik gösterecek kadar derin ve güçlüdür. Kişi

dışarıdan gelen felaketi yoğun ve çatışan duygularla karşılar ve çoğunlukla delirme,

çıldırma efsanede karşılaşılan sonlardandır. Bunlara paralel olarak efsane mekanında olağanüstü ile fiziksel yakınlık ama ruhsal uzaklık vardır. Bu durum anlatıda kişinin

gerçekliği ifade edişi biçimini etkilemektedir. Sinop'ta anlatılan efsaneler sözü edilen nitelikler bakımından zengin bir içeriğe sahip olup efsanenin türsel niteliklerine katkı

sağlayacak veriler sunmaktadır. Bu nedenle çalışmada Sinop'ta anlatılmaya devam

eden efsanelerde var olan ortak yapısal nitelikler tespit edilmeye çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Efsane, Yapı, Kahraman, Olağanüstü, Dış Dünya

Page 91: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Veled Çelebi İ̇zbudak’ın Mesnevi Tercümesinin Yeni Yazıya Aktarımı

Kübra Bulak Dener - Prof.Dr. Ali Temı̇zel

ÖZ

Mevlâna’nın Mesnevi’si, yazıldığı dönemde Anadolu'da, sonraki dönemlerde ve

günümüzde ise dünya edebiyatında tasavvuf alanında en yüce yapıtlar arasına

girmiştir. Edebiyata, tarihe ve daha birçok alana damgasını vuran bu değerli eser, kaleme alındığı günden itibaren çeşitli dillere çevrilmiş ve üzerinde çalışmalar

yapılmıştır. Yapılan çalışma, Veled Çelebi İzbudak’ın Mesnevi tercümesi üzerinedir. İzbudak’ın bu tercümesi Abdülbaki Gölpınarlı tarafından gözden geçirilerek yeni

harflerle yayınlanmıştır. Konya Mevlâna Müzesi Ktp., İhtisas, nr. 5223’de mevcut

eserin 1. cilt 1. defterin başındaki Şücaeddin Onuk'un ifadesinden tercümenin MEB tarafından Abdülbaki Gölpınarlı adına basıldığı, ancak tercümenin aynen muhafaza

edilmeyip değişiklikler yapılmış olmasından dolayı eserin orijinalini hazırlayıp

Mevlana Müzesine verdiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada, söz konusu tercüme Osmanlı Türkçesiyle Arap harfli olarak Konya Mevlâna Müzesi Ktp., İhtisas, nr.

5223’de yer alan eserin II. Cilt 4. Defter 3364-3375. beyitler, 5. defter 3376-3804. beyitler ve III. cilt 1. defterin 1-361. beyitlerin yeni yazıya aktarımı yapılmıştır.

Mesnevi Tercümesi yeni yazıya aktarılırken orijinal metine sadık kalınmış,

içerisindeki ayet-hadisler belirtilmiş ve herhangi bir ekleme, çıkarma, yorum yapmadan düzenlenmiştir. Aktarım sonunda da elde edilen metin ile Adnan

Karaismailoğlu tarafından hazırlanan (Ankara, 20017, Akçağ Yayınları, 15. Baskı) Mesnevî tercümesi karşılaştırılmıştır. Veled Çelebi İzbudak tarafından Osmanlı

Türkçesiyle Arap harfli olarak hazırlanmış, daha sonra MEB tarafından Abdülbaki

Gölpınarlı adına basılmış olan eserin orijinal metninin Türkçeye kazandırılması amacıyla bu çalışma gerçekleştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Mevlâna, Mesnevi, Tercüme, Günümüz Türkçesi, Osmanlı

Türkçesi

Page 92: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Dünyada ve Türkı̇ye'de Expo ve Fuar Uygulamaları; Congresıum Örneğı̇

Dr. Öğretim Üyesi Havva Demı̇rpolat - Eymen Tatlıhalat

ÖZ

Fuarlar ve expolar serbest ticaretin çok önemli pazarlama ve tanıtım araçlarıdır.

Dünya üzerinde, şehirleşme ve yerleşik düzene geçişle birlikte gerek değiş-tokuş

gerekse para karşılığı ticaretin başlangıcıyla birlikte farklı pazarlarda ürün alışverişi ve tanıtım amacıyla ilk olarak Roma döneminde gözlemlenmiş ve belki de fuarcılığın

prototipi olan “Feria” kelimesi ilk olarak yine bu dönemde kullanılmıştır.İlk duruma bakıldığında fuarlar, pazarın(market) anlamını oluştururken; daha sonraki

dönemlerde bu iki kavram birbirinden ayrılmış ve pazarlar kalıcı hale gelirken,

fuarlar yıllık, ya da aylık periyotlar şeklinde yapılır hale gelmiştir. Genel olarak fuar ve expolar yatay veya dikey olarak sınıflandırılabilir ve genel ticaret ve ihtisas

fuarları olarak isimlendirilirler. Bu çalışmada fuar ve expoların tarihsel gelişimi

dünya ve ülkemizden örneklerle ele alınmış ve mimari özellikleri değerlendirilmiştir. Günümüzde özellikle tematik fuar ve expo çalışmaları mimari anlamda farklı

uygulamaları ve teknolojinin kullanımını mümkün kılmaktadır. Bu anlamda özellikle teknolojiyi ve mimaride makine estetiğini yansıtan high-tech mimari örneklerin

dünya fuar ve expo mimarisinde oldukça yoğun bir şekilde kullanıldığı görülmüştür.

Zaman içinde gelişimini sürdüren esnek strüktüre sahip bu mimari uygulamaların bir örneği olan Congresium bir örnek çalışma olarak incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Fuar,expo,high-Tech

Expo and Faır Applıcatıons in the World and Turkey; As a Case Study

Congresıum

Abstract

Keywords: Fairs and expos are very important marketing and promotion tools of

free trade. The prototype of the fair was observed in the Roman period along with

the urbanization and settlement at the beginning of the trade via exchange of goods or money. When looking at the first fair, it was constitute the meaning of the market;

in the following periods, these two concepts were separated and the markets became permanent, while the fairs became annual or monthly periods. In general, fairs and

expos can be classified as horizontal or vertical and they are called general trade and

Page 93: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

special fairs.In this study fairs architectural features were evaluated in the historical

development of fairs and expos and they were discussed with examples from the world and our country. Nowadays,different architectural applications and technology

are used to make especially thematic exhibition and expo applications. high-tech

architectural examples that reflect technology and machine aesthetics are used in the world fair and expo architecture.Congresium, which is an example

Keywords: Fair,expo,high-Tech

Page 94: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Belgesel- Drama Yapımlar ve Türkı̇ye Radyo Televı̇zyon Kurumu’nda Yayınlanan Yerlı̇

Belgesel- Drama Örneklerı̇

Doç.Dr. Şermin Tağ Kalafatoğlu

ÖZ

Belgesel dramalar, belgesel yapımlar ve kurmaca yapımlar arasında melez bir

yapım türü olarak seyircisiyle buluşmaktadır. Bu yapımlar hem televizyon hem de

sinema için üretilmekte olup, konularını gerçekte var olmuş olan olaylardan almaktadırlar. Konuları itibariyle belgesel, yapım özellikleri olarak ise kurmaca

sınırlarında dolaşan belgesel drama yapımlara ilişkin; kuramsal tartışmalara, tarihçelerine, ele aldıkları konulara ve gerçekliği sunumlarına odaklanan çalışmalar

gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmalar belgesel yapımların farklı ülkelerde

geçirdikleri dönüşümü sergilemek açısından da önem taşımaktadır. Gerçekleştirilen bu çalışmanın amacı; belgesel dramaların geçirdiği dönüşümü, tarihsel gelişimini ve

ortaya konulan yapımların özelliklerini Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT)

çerçevesinde ele almaktır. TRT, kamusal yayıncılık anlayışıyla yayın yapan ve bu amaç çerçevesinde halkı eğitmek ve bilgilendirmek yönündeki yapımlara yayın akışı

içerisinde büyük bir oranda yer ayıran bir kurumdur. Çalışmada TRT’de yayınlanan yerli belgesel drama yapımların neler olduğu ortaya konulmaktadır. Bu araştırma

sonucunda literatürde belgesel dramalara ilişkin var alan kavramsal tartışmalara

Türkiye’de yapılmış olan örneklerin de katılmasının sağlanması hedeflenmektedir. Çalışmanın amaçlarını yerine getirebilmek için yöntem olarak doküman analizi

kullanılmıştır. Çalışma çerçevesinde Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun arşivlerinde tarama yapılmıştır. Bu taramanın sonucunda yazılı ve görsel

dokümanların incelenmesi gerçekleştirilmiştir. Bu inceleme belgesel drama türünde

verilen örneklerin ve bunların özelliklerinin neler olduğunun ortaya konulmasını sağlamıştır.

Anahtar Kelimeler: Belgesel, Belgesel Drama, Melez Türler, Trt, Doküman

İncelemesi

Docu-Dramas and Domestıc Docu-Drama Examples Broadcasted in the

Turkısh Radıo and Televısıon Corporatıon

Abstract

Page 95: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Keywords: Documentary dramas meet the audience as a hybrid production type

between documentary productions and fictional productions. These productions are produced for both television and cinema and take their subjects from the actual

events. As for the documentary, the production features of the documentary drama

about the production of fictional boundaries; studies focusing on theoretical discussions, their history, the topics they address and the presentation of reality.

These studies are also important in terms of demonstrating the transformation of

documentary productions in different countries. The aim of this study is; the transformation of the docu-drama, historical development and the characteristics of

the construction is to put forward in the framework of Turkish Radio and Television Corporation (TRT). TRT is a broadcasting institution with public broadcasting

approach, to educate and to inform the public. In the framework of these objectives

the institution has been created and shaped its programs. In this study, the docu- drama productions that are broadcasted in TRT are presented. With this research, it

is aimed to include the examples made in Turkey in the field of conceptual

discussions of documentary dramas. Document analysis was used as a method in order to fulfill the objectives of the study. Within the framework of the study, the

archives of Turkish Radio and Television Corporation were scanned. As a result of this survey, written and visual documents were examined. This review provides an

introduction to the examples of documentary drama and their characteristics.

Keywords: Documentary, Docu-Drama, Hybrid Species, Trt, Document Analysis.

Page 96: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Boyanın Estetı̇k Bı̇r Unsur Olarak Kullanımı: Pollock, Kleın ve Shınohara

Dr. Öğretim Üyesi Zafer Kalfa

ÖZ

Klasik resim sanatında boya, rengin elde edilmesini sağlayan kimyasal öz-madde

olarak vazife görmüş ve daima denetimli bir şekilde kullanılmıştır. Boyanın kendi

olanaklarından faydalanma düşüncesi ise modern dönemde ortaya çıkmış, daha önce kusur olarak görülen bir takım dokular, hem resmin estetik görüntüsüne olumlu katkı

yapmaları hem de sanatçının ruhsal durumu hakkında izlenim elde edilmesine olanak tanımaları bakımından önem arz etmişlerdir. Boyayı yardımcı bir malzeme olmaktan

çıkartarak kendi başına bir estetik değere dönüştürme yönündeki ilk hamle Jackson

Pollock’tan gelmiş; Amerikan ressamı, on yıl sonraki performanslarıyla Yves Klein takip etmiştir. Günümüz sanatçılarından Ushio Shinohara’nın da boyayı benzer bir

amaç ile kullandığı görülmektedir. Üç sanatçının da ortak noktası, salt resim

malzemesi olarak faydalanılan boyayı, resme doğrudan etki eden estetik bir unsura dönüştürmeleri ve ona süreci yetkin şekilde temsil etme rolü vermeleridir.

Anahtar Kelimeler: Boya, Leke, Hareket, Süreç Sanatı, Resim

Usıng Paınt As An Aesthetıc Element: Pollock, Kleın and Shınohara

Abstract

Keywords: Paint in classical painting art has been useful as chemical substance provided obtaining color and has used in control, always. Idea of utilization from its

own facilities has emerged in modern time and some textures, earlier which were accepted as default, have gained importance on account of their positive contribution

to aesthetic aspect and allowing to obtain some impressions on spiritual condition of

artist, too. Foremost attact intended turning the paint into an aesthetic value by itself through it rout out being an auxiliary material has got from Jackson Pollock.

American artist was followed by Yves Klein with his performances ten years later.

It is seen that Ushio Shinohara (an actual artist), uses paint in similar purposes. Turning the paint, which was used to benefited as painting material only, into an

aesthetic factor that influences artwork, directly and endowing it a role for representing painting process, adroitly are common point of the three artists.

Keywords: Paint, Stain, Motion, Process Art, Painting

Page 97: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim
Page 98: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Doğadakı̇ Nesnelerı̇ Yenı̇den İ̇nşa Eden Bı̇r Ruh: Leonardo Drew

Arş.Gör.Dr. Sevda Karaseyfı̇oğlu Paçalı

ÖZ

Geçmiş ile bugün arasında çok ama çok fark vardır. Bu fark, görsel iletişimin yazılı

iletişimden daha fazla kullanılmasıdır. Çağ artık görsel iletişim ile dönmekte ve

bununla birlikte sürekli değişmektedir. İnsanoğlu bütün teknolojinin olanaklarını kullanmaktadır. Teknoloji, aranan bilgilerin, araştırılan her bir verinin sonucuna

ulaşma sürecini kolaylaştıran bir araç olarak her yerde kendini göstermektedir. Bu durumun bu anlamda olumlu tarafı olsa da olumsuz yönü de bulunmaktadır. Çok

çabuk alınan bilgiler çok çabuk da tüketilmektedir. Bu tüketim kendini sanat alanında

da göstermektedir. Resimde, heykelde, kavramsal çalışmalarda, videolarda, fotoğraflarda, yerleştirmelerde yer almaya ve bundan dolayı yapılan çalışmalarda

farklı olan aranmaktadır. 20.yüzyılın ikinci yarısına damgasını vuran kavramsal

temelli yaklaşımların, karşısında duran yeniden resim, yeniden çizim, yeniden bir anlatı ve yeniden, yeniden …tutumu ile geriye ama yeni bir dönüşün başlangıcı

yaşanmaktadır. Bu yeniden eğilimle takınılan tutum hem modern sanatın hem kavramsal sanatın geride bıraktığı, yeri geldiğinde yok saydığı geleneksel sanat

ilkelerinin bu tutum ile bir kenara atılmasını engellemektedir. Şimdiki sanat

anlayışında doğaya bakışta da bir dönüşüm yaşanmaktadır. Sanatçılar, doğayı olduğu gibi yansıtmak yerine bu kavrama yaşam, ölüm, kentsel dönüşüm, anıları yaşatma

kaygısı, yaşanmışlıkları tekrardan göz önüne çıkarma gibi mecazi anlamlar yüklemişlerdir. Doğada var olmuş organik nesnelerle yeniden anlatı yolunu seçen,

dönüştüren, bunları yeniden inşa eden ve çalışmalarına ruh katan bir isimdir

Leonardo Drew. Doğanın kendine has nesnelerini sanatın doğrudan nesnesi olarak kullanan Drew, çalışmaları buluntu nesnelerin birikimleriyle sıklıkla karıştırılsa da,

onun heykelleri “yepyeni şeyler” den ortaya çıkar. Doğal malzemelerden yaptığı

çalışmalarında malzemenin yakma, bozulma gibi değişimlerini kullanarak çalışmalarında ki etkiyi artırır. Nesnelerinde sosyal adaletsizlikleri ve varoluşun

döngüsel yapısını eleştirir. Böylece ortaya çıkan büyük çalışmaları ile izleyiciye bu ileti geçirmeyi amaçlar.

Anahtar Kelimeler: Doğa, Dönüşüm, Leonardo Drew

Page 99: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Eskı̇ Kahı̇re Geleneksel Konut Mı̇marı̇sı̇

Prof.Dr. Mine Ulusoy - Batol Ahmed Ali Ahmed Mohamed El Nahal

ÖZ

Prof. Dr. Mine ULUSOY Mimar Batol Ahmed Ali Ahmed Mohamed ELNAHAL

ÖZET Mısır’ın başkenti olan Kahire geçmişi çok eski tarihlere dayanan tarihi bir

kenttir. Kahire’nin bir bölümü Eski Kahire diye anılan bölgenin tarihi M.Ö. 3000 (Firavunlar dönemi) yıllarına kadar uzanır. Eski Kahire tarih boyunca, Fustat, Askar

ve Katayi isimlerini almıştır. Daha sonra ise Fatımî Kahire, Memlukî Kahire ve Osmanlı Kahire gibi isimler almıştır. Firavunlar zamanında Oun köyünün batısında

kabileler yerleşmiş olup Firavunların döneminde birçok farklı yerleşim oluşmuştur.

Ancak bu bölgede Firavunlara ait kalıntılar yok olmuştur. Bunun sebebi ise M.S. 641 ve M.S. 1848 tarihleri arasında İslam egemenliğinin kendi tarzlarını yansıtmaya

çalışmalarıdır. (Darwish, 2019). Asırlar boyunca farklı adları olan aynı zamanda Eski

Kahire denilen Osmanlı dönemi Kahire’nin kuzeyinde Nasr kapısı ve Futuh kapısı, güneyinde Farag kapısı ve Zivile kapısı, doğusunda Barkiye kapısı ve Maharik

kapısı, batısında ise Sada kapısı ve Kantara kapısı bulunmaktadır. Eski Kahire, Mehmed Ali Paşa döneminde 1805 yılında Fransızların sömürgesine kadar Osmanlı

idaresinde kalmıştır. Önce bahsettiğimiz tüm şehirlerin adları en sonunda Mehmed

Ali Paşa tarafından Eski Kahire olarak değiştirilmiştir. Kent, 1863-1879 tarihleri arasında İsmail Paşa ve sonrasında 1952 yılında cumhuriyet kurulana kadar İngiliz

sömürgesi altında kalmıştır (Kusi, 1997). 1960 yılına gelindiğinde Eski Kahire artık tarihi şehirlerin merkezi haline dönüşmüştür (Mubarak, 1980). Eski Kahire geçirdiği

tarihi süreç içerisinde birçok kültürü aynı topraklarda barındırmıştır. Bu kültür

farlılıkları Kahire’ye yeni mimari tarzı olan orta ve üst sınıf mimari ev örneklerini kazandırmıştır. Mısır evlerinin iklim şartları, yapı malzemeleri ve Mısır gelenekleri

gibi faktörler etkilendiği söylenebilir. Sonuç olarak bu şartlar altında “Mısır evleri”

diye adlandırabileceğimiz özel bir kavram oluşmuştur. Eski Kahire orta çağlarda 10. ve 16. yüzyıllar arası Fatımi Kahire’den Osmanlı Kahire’ye kadar birçok mimari ve

tarihsel değerler kazanmıştır. 19. yüzyılın başında Avrupa'nın mimarisi ve sanatları zirvedeyken haliyle Mısır mimarisini çok etkilemişti. Bunun sebebi ise Mısır'da

yapılan projeler sadece yabancı mimarlara özellikle İtalyan ve Fransızlara verilmiş

olup 19. yüzyılın çoğu yapıları Avrupa tarzında yapıldığını görebiliriz. Yeni apartmanlar, devlet daireleri ve bankalar gibi yapılar Mısır'da görünmeye başladı ve

haliyle Eski Kahire’ye direk olmasa da yansıyordu (Mubarak, 1980). Bu araştırmada

Eski Kahire Evleri kısaca tanıtılacak ve iki ev örneği üzerinden değerlendirmeler yapılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Eski Kahire, Firavun Evleri, Geleneksel, Konut Tipi, Orta Sınıf, Üst Sınıf.

Page 100: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim
Page 101: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Genel Bir Ele Alış İ̇le Fransız Sinemasının Güncel Temaları

Prof.Dr. Mehmet Yılmaz - Araştırmacı Eylem Yayla

ÖZ

Sinemanın doğduğu ülke oluşu ve gerek yeni akımlara öncülük etmesi gerekse hiç

bitmeyen sayısız yeniliklerle dünya sinemasının gelişimine ve değişimine yön

vermesi ile Fransız Sineması, dünya sinemasında özel bir yere sahiptir. Sinemadaki yol gösterici konumunu hala koruyan, her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen çeşitli

uluslararası film festivalleri ile gündem belirleyici rolünü sürdüren Fransız Sineması’nda yer alan temalar dikkat çekicidir. Söz konusu temaların diğer ülke

sinemalarına yeni konu olanakları için ilham olması kadar tercih edilmelerindeki

temel motivasyonlar olarak dönemin sosyo-ekonomik, politik, kültürel ve toplumsal meselelerinin de okunması anlamlı görülmektedir. Çalışmada, örneklemi 2012- 2015

tarihleri arasında gösterime girmiş ve Internet Movie Database’de (IMdb) liste başı

olmuş Fransız yapımı ilk üç film olmak üzere seçilen filmlerin temaları yine tematik bir okuma ile analiz edilerek Fransa’da ve dünyada yaşanan gelişmelerin Fransız

Sineması’na son dönemlerde hangi öğeleri ile nasıl taşındığı değerlendirilmek istenmiştir. Ayrıca çalışmada, toplumun gerçekte yaşadığı sorun ve olayların Fransız

Sineması’na ne kadar yansıdığına ilişkin bir kavrayışa da yer verilmiştir. Fransız

Sineması’nın güncel temalarının ele alınmasının hedeflendiği çalışmada, incelemeler doğrultusunda toplumsal ve günlük yaşamda birebir içinde bulunulan temaların yer

aldığı gözlemlenmiştir. Filmlerde sıklıkla kapitalizm eleştirilerine yer verilirken; işsizlik, çarpık insan ilişkileri, farklı cinsel yönelimler, önyargılar, farklı din ve

kültürdeki insanların bir arada yaşama çabaları, engelli bireylerin yaşamı, iç savaş,

göçmenlik, mülteci olma durumu Fransız Sineması’nın güncel temalarını oluşturmaktadır. Genel bir kavrayış ile Fransız Sineması’nın evrensel düzeyde

sıradan insanın yaşadığı bu temel sorunlara duyarsız kalmayıp hayata dair meseleleri

tema olarak beyaz perdeye taşıdığı anlaşılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Fransız Sineması, Tema, Tematik Çözümleme

Page 102: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

İçmimarlık Alanında Grafik Tasarım ve Temel Tasarım Unsurlarına Bağlı Olarak Algı

Yönetimi ve Psikolojik Analizler

Taha Avcı - Dr. Öğretim Üyesi Emre Demirel

ÖZ

Yaşadığı mekanı algılar aracılığıyla benimseyen insan, özellikle görme

duyusundan yararlanarak insan ve mekan arasındaki iletişimin temelini oluşturur.

Benimsenen bu mekanlar çeşitli duyularımızla yoğrulduktan sonra, ilkeler ve kuramlarla yorumlanmaya açıktır. Algılama paydasında en büyük değerlerden biri

de görme duyusuna düşmektedir. Yani görsel algı dediğimiz kavram, görme işlemiyle birlikte algının temelini oluşturur. Biçim, renk, malzeme, doku, ışık

kavramları gibi bir çok grafik tasarım ve temel tasarım ilkesi iç mekandaki görsel

algıyı etkileyen tasarım ögeleri olarak görülmektedir. Görsel algıların haricinde daha soyut kavramlar olan “boyut, ısı ve işitme” gibi algı çeşitleri de mekanı algılama ve

anlamamızda önemli rol oynarlar. Tezimin ilk aşamasında yer verdiğim başlıklar

yukarıda belirttiğim kavramları açıklayıcı nitelikte olacaktır. Bu süreçte grafik tasarım ve temel tasarım ilkelerine değinilecek ve sonraki bölüm için gerekli bilgi ve

zemin sağlanılacaktır. Tezimin ikinci bölümünde ise, bu ilkelerin iç mekanlarda insanların üstünde oluşturmuş olduğu algılar irdelenecektir. Yani bir başka deyişle

insanların mekan ile kurduğu iletişim, tasarım süreci, bu süreçteki tasarım kriterleri

ve bunlara bağlı olarak belirlenmiş iç mekanlar değerlendirilmeye alınacaktır. Sonrasında iç mekanda analiz yapabilmek ve anlam oluşturabilmek için “Gestalt”

algı kuramına bakacağız. 20. yüzyılın başında Almanya’da ortaya çıkmış olan “Gestalt” kuramı alanında uzman psikologların sormuş olduğu “İnsanlar, nesneleri

bütün olarak nasıl algılar?” sorusuna cevaben doğmuş ve tezime ışık kaynağı olma

niteliği taşımaktadır. Üçüncü bölümde ise, tez bağlamında seçilmiş mekanların grafik tasarım ve temel tasarım ilkelerine bağlı iç mimari analizleri

gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın bütününde konusu geçen ilkeler ışığında incelenen

mekanların yorumları derinleştirilmiş ve bu konu veriler dahilinde tezin sonucunu oluşturmuştur.

Anahtar Kelimeler: İçmimarlık, Grafik Tasarım, Temel Tasarım, Gestalt, Görsel İletişim

Perception Management and Psychological Analysis in Graphic Design and

Basic Design Elements in Interior Architecture

Page 103: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Abstract

Keywords: The person who adopts the place where he lives through perceptions

forms the basis of the communication between man and space, especially by using

his sense of sight. These places are open to interpretation with principles and theories after being mixed with various senses. One of the biggest values in the perception

denominator is the sense of vision. In other words, the concept of visual perception

is the basis of perception together with the vision process. Many graphic design and basic design principles such as form, color, material, texture, light concepts are seen

as design elements that affect the visual perception in the interior. Apart from visual perceptions, more abstract concepts such as ı size, heat and hearing ”play an

important role in our understanding and understanding of space. The headings in the

first phase of my thesis will be illustrative of the concepts mentioned above. In this process, graphic design and basic design principles will be mentioned and necessary

information and ground will be provided for the next section. In the second part of

my thesis, the perceptions of these principles on the people will be examined. In other words, the people's communication with the space, the design process, the design

criteria in this process and the related interior spaces will be evaluated. Then we will look at the mek Gestalt ve perception theory in order to analyze and create meaning

in the interior. In the third chapter, the interior design analyzes of the selected places

in the context of the thesis were conducted. In the light of the principles mentioned in the study, the interpretations of the examined places have been deepened and this

subject has formed the result of the thesis within the scope of the data.

Keywords: Interior Architecture, Graphic Design, Basic Design, Gestalt, Visual

Communication

Page 104: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

İki Yüzyılın Ardından Amerika Coğrafyasındaki Etnik Kimlikler Üzerine Yeniden

Düşünmek İ̇çin Bir Davet: “diriliş/ the Revenant” Örneği

Prof.Dr. Mehmet Yılmaz - Araştırmacı Yılmaz Demı̇r

ÖZ

Kimlik olgusu siyaset bilimi, sosyoloji ve psikoloji gibi bilim alanlarının kendi

sınırlarını çizmeye başladığı günden bu yana çeşitli yönleriyle ele aldıkları ancak

ortak ve genel geçer bir tanıma ulaşamadıkları bir kavram olarak müphemliğini korumaktadır. Ana hatları ile “kabullenilme” ve “kabullenme” boyutlarından oluşan

olgu, içinde yaşanılan topluluğun kimliklendirmeye konu tarafı nasıl konumlandırdığı ve bu konumlandırma karşısında duyulan aidiyet hissi ile

karakterize edilebilmektedir. Çok katmanlı büyük imparatorlukların çözülmeye

başlayıp zaman içinde yerlerini ulus devlet biçimli yönetsel yapılara bırakması ile ulusal kimliğin öznesi olan “ben”in kendini ilişkiye girdiği “öteki” üzerinden

kurgulama eğiliminde olduğu anlaşılmaktadır. Anılan inşa sürecinde kimliğe özgü

nitelikleri “ulusal gurur” ekseninde billurlaştırmak için “öteki” imajına ihtiyaç duyulmakta olup bu imajın varlığı, “ben” varlığını koruduğu sürece korunur. Bu

karşılıklı etkileşim, kavramların tarihsel sürekliliği için vazgeçilmez birer maddi unsur oldukları olgusunu güçlendirirken, böylelikle iki kavram da birbirlerini

dönüştürür ve sürekliliklerini sağlamış olur. Ulusal kimliğin yanında, bu kimliği

paylaşan egemen topluma göre daha ufak toplulukları betimlemek için kullanılan etnik kimlik ise hâkim kültürel unsurlardan farklı olarak orijinal bir kimliğe karşı

hissedilen aidiyetlerin tamamını karşılamaktadır. Ulusal kimlik- etnik kimlik sarmalında gelişen meseleler üzerine sinema da kayıtsız kalmamış olup tarihi bir

konuyu bir film ile bugünün gündeme taşıması bakımından Meksika asıllı yönetmen

Alejandro González Iñárritu’nun 2015’de çektiği ABD yapımı uzun metraj filmi dikkat çekmektedir. Michael Punke’ın 2002’de kaleme aldığı aynı adlı romanından

uyarlanan yapıma İskoç bir baba ve İrlandalı bir annenin oğlu olarak dünyaya gelen

Hugh Glass’ın (1780-1833) gerçek hayatı esin kaynağı olmuştur. Filmde, 19. Yüzyılın ikinci çeyreğinde kürk ticaretini elinde tutan Amerikalılar ve Fransızlar gibi

ulusal güçler ile bu ticaretin yapıldığı güzergâhta konumlanan Arikaralar, Pavniler ve Siyu yerlileri gibi etnik toplulukların etkileşimleri konu edilmektedir. Çalışmada,

filmdeki temsiller örneğinde söz konusu etnik toplulukların büyükler ile olan kültürel

temasları üzerinden gerek birey gerekse toplulukların birden fazla kimliğe karşı duyabileceği aidiyetin imkânı ve sınırlarına da projeksiyon tutulmak istenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Etnik Kimlik, Ulusal Kimlik, Diriliş/ the Revenant, Alejandro

González Iñárritu.

Page 105: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

İsmaı̇l Ateş’ı̇n Soyut-Geometrı̇k Eserlerı̇ Üzerı̇ne Bı̇r İ̇nceleme

Öğr.Gör. Tolga Şenol

ÖZ

İsmail Ateş 1960 yılı Göle doğumlu akademisyen Türk sanatçıdır. Ateş’in otuzdan

fazla kişisel sergisi bulunmaktadır. Çalışmanın amacı; İsmail Ateş’in soyut-

geometrik resimlerini biçim-anlam ilişkisi bağlamında çözümlemektir. Çalışmanın örneklemini sanatçının soyut geometrik resimlerinden seçkiler oluşturmaktadır. Veri

toplama aracı olarak literatür tarama ve sanat tarihsel-eleştirisel bağlamda eser inceleme yöntemleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgular çalışmanın önemi açısından

tartışılmıştır. Ateş’in soyut-geometrik resimlerinde akrilik ve yağlı boyayı yer yer bir

arada kullandığı görülmüştür. Üretim süreci içinde kompozisyonlarını geçişli renk düzlemlerinden elde ettiği keskin sınırlara sahip opak geometrik alanlardan oluşan

benzer kurgularla düzenlediği tespit edilmiş, bununla birlikte git gide yüzeylerde boş

alanların arttığı bulgulanmıştır. Çalışmada sanatçının sahip olduğu ifade anlayışında Rothko ve Motherwell etkisi tartışılmış resimlerde hissedilen mimari kurgu,

Maleviç’in resimleri ve arkitektonlarıyla ilişkilendirilmiştir. Resimlerde renk-biçim ilişkisi başarılı bir biçimde sağlanmış atmosferik bir algı yaratan boş alanlar

arkitektonik ifadeye sahip geometrik biçimlerle kusursuz bir denge oluşturmuştur.

Ateş, özgün plastik ifadesiyle Türk soyut geometrik resim sanatı için öncü bir sanatçı profili çizer.

Anahtar Kelimeler: İsmail Ateş, Soyut, Geometri, Renk, Denge

An Analysıs On the Abstract-Geometrıc Works of İ̇smaı̇l Ateş

Abstract

Keywords: Born in Göle in 1960, Turkish academician-artist İsmail Ateş has more than thirty solo exhibitions. The objective of the study is to analyze the abstract-

geometric paintings of İsmail Ateş in terms of form-content relation. The collection

of the artist’s abstract-geometric painting is the sample of the study. The methods of literature review and artwork review in terms of art-historical and critical context

have been used as tools of data collection. The results obtained have been discussed in terms of the importance of the study. It has been observed that Ateş sometimes

made use of acrylic and oil paint together in his paintings. It has been seen that during

Page 106: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

his production process, he built his compositions by using similar structures

consisting of opaque geometric areas with sharp edges that he achieved from color planes. At the same time, it has been found that the empty areas gradually increased.

In the study, it has been discussed the influence of Rothko and Motherwell on the

artist’s approach in his paintings, and the architectural structure felt in the works has been related to Malevich’s paintings and architectons. It has been concluded that he

successfully achieved color-form relationship in the paintings and empty areas

providing an atmospheric perception created a perfect balance through geometric forms with architectonic effect. With his distinctive plastic expression, Ateş makes

an impression as a leading artist for Turkish art of abstract-geometric painting.

Keywords: İsmail Ateş, Abstract, Geometry, Color, Balance.

Page 107: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Konservatuvar Şan / Opera Sanat Dalı Lı̇sans Programı Solfej Dersı̇nde Kulak Eğı̇tı̇mı̇nı̇n

Değerlendı̇rı̇lmesı̇

Dr. Öğretim Üyesi İ̇van Celac

ÖZ

Bu araştırmada, A. Ü. Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Bölümü Şan

Anasanat Dalı Lisas programındaki solfej dersinde kulak eğitimi yöntemlerinin

yararlılık derecesi ve eğitime ayrılan sürenin yeterliliği saptanmıştır. Konu ile ilgili ön açıklamalar, terim tanımları, ayrıca kulak ve eğitimi ile ilgili bilgiler verilmiştir.

Araştırmayı yapabilmek için, arştırmanın problem durumu, amacı, önemi, sınırlılıkları ve yöntemi belirlenmiştir. Yöntem bölümünde araştırmanın modeli,

araştırmanın evreni ve çalışma grubu, verilerin toplanması, verilerin analizi gibi

başlıklar yer almaktadır. Verilerin toplanmasında anket yöntemi uygulanmıştır. Veriler (anket sonuçları) frekans, yüzde ve aritmetim hesaplamalar yapılmış, bulgu

ve yorum bölümünde şematik olarak verilip yorumlanmıştır. Yorumlanan tüm

bulguların sonucunda solfej, kulak eğitimi ve yöntemleri, ayrıca eğitim programları ile ilgili önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Solfej Programı, Kulak Eğitimi Yöntemleri

Conservatory Shan / Opera Art-Program Undergraduate Program Evaluatıon

of Ear Traınıng in Solfage

Abstract

Keywords: A. Ü. The level of usefulness of ear training methods and the adequacy

of the time allocated to education were determined in the solfeggio class at the State Conservatory Performing Arts Department Singing Program. Information about the

subject, term definitions, information about the ear and training is given. In order to

conduct the research, the problem state, purpose, importance, limitations and method of the research were determined. In the method section, the study model, the universe

of the research and the study group, data collection, data analysis are included.

Questionnaire method was used for data collection. Data (survey results) frequency, percentage and arithmetic calculations were made, and interpreted and interpreted

schematically in the findings and comments section. As a result of all the interpreted findings, solfege, ear training and methods, as well as suggestions about training

programs were made.

Page 108: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Keywords: Solfege Program, Ear Training Methods

Page 109: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Kültür Endüstrisi İ̇çinde İ̇ki Yabancı: Walter Benjamin’in Sanat Hakkındaki

Düşüncelerinde “flâneur” ve “hikâye Anlatıcısı”nın Yeri

Dr. Öğretim Üyesi R. Görkem Aytimur

ÖZ

Bu çalışmada Walter Benjamin’in düşünsel kavramlarından “Flâneur” ve “Hikâye

Anlatıcısı”, sanat bağlamında ele alınmıştır. Flâneur’ün, bir gözlemci olarak, kent

sokaklarındaki arayışı, lüks ve ışıltılı olan fantazmogorik nesnelerin görünüşlerinin arkasındaki anlamı ve tarihselliği bulma çabasıdır. Bununla birlikte gözden düşmüş,

ötelenmiş ya da kalabalıklar arasında yitip gitmek üzere olanın tarihsel tanıklığı ve bir anlık ışıltısı, Flâneur’ü caddelere, sokaklara ve pasajlara çeken temel unsurdur.

Hikâye Anlatıcısı ise bir zanaatçı gibi, geçmişi, şimdiyi ve geleceği bağlayan

iletişimsel yöntemiyle birlikte, enformasyon çağında yaşam deneyimini vurgulayan bir tutumu açığa çıkarır. Benjamin’in düşüncelerindeki bu iki tanım, kültür

endüstrisinin kuşatıcı ve tüketim temelli dünyasına yabancılaşmış olana dair

nostaljik ve melankolik bir anlatıma içkindir. Her iki tanımda da ortak olan yön, Flâneur ve Hikâye Anlatıcısı’nın sanatsal tutumudur. Çalışmanın amacı da söz edilen

bu sanatsal bakışı betimlemektir. Böylece hem Flâneur’ün hem de Hikâye Anlatıcısı’nın kültür endüstrisi içindeki konumları ve yabancılaşmaları Benjamin’in

sanat düşünceleri merkezinde ifade edilmiş olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Walter Benjamin, Flâneur, Hikâye Anlatıcısı, Kültür Endüstrisi

Two Foreigners İnside the Cultural Industry: the Place of “storyteller” and

“flâneur” in Walter Benjamin's Thoughts On Art

Abstract

Keywords: In this study, “Flâneur” and “Storyteller” which are the intellectual

concepts of Walter Benjamin's have been discussed in the context of art. Flâneur's search as an observer in the city streets is an effort to find the meaning and historicity

behind the appearances of the luxurious and glittering phantasmagoric objects.

Nevertheless, the historical testimony and an instant glitter of the fallen, iterated or about to be disappeard among the crowds is the basic element that draws Flâneur to

the streets and passages. With its communicative method, the Storyteller, reveals an attitude that emphasizes the experience of life in the age of information which

connects past, present and future like a craftsman. These two definitions in

Page 110: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Benjamin's ideas are inherent in a nostalgic and melancholic narration of what is

alienated to the encompassing and consumption-based world of the cultural industry. The common direction in both definitions is the artistic attitude of Flâneur and the

Storyteller. The aim of the study is to describe this artistic perspective. Thus, the

positions and alienations of both Flâneur and the Storyteller in the cultural industry will be expressed in the center of artistic ideas of Benjamin.

Keywords: Walter Benjamin, Flâneur, Storyteller, Cultural Industry

Page 111: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Meclı̇ste Yer Alan Partı̇lerı̇n Kültür Polı̇tı̇kaları Üzerı̇ne Bı̇r Değerlendı̇rme

Prof.Dr. Erdem Ünver

ÖZ

Siyaset kurumlarından ülkeyi geliştirecek politikalar üretmeleri beklenir.

Ekonomide, bilimde, teknolojide, kültür ve sanat alanlarında belirlenecek bu

politikalar, anı kurtarmaya değil, geleceğe dönük ve rasyonel olmak zorundadır. Ancak, ülkemizde siyasetçilerin önceliklerini, toplumun güncel beklentilerinin

belirlediği görülmektedir. Çoğu zaman bu beklentiler, ülke çıkarlarından uzaktır ve uluslararası yarışta yer almaya dönük değildir. Toplumsal sorunları ve beklentileri

doğru algılayamayan, doğru tanımlayamayan partiler, toplumsal duyarlığı

gözetmekte de sorunlar yaşamaktadır. Bilimde, teknolojide, kültür ve sanatta farklı medeniyetlere bağımlı olmak, sözü edilen yanlış siyaset uygulamalarının bir

sonucudur. Batı’ya olan bağımlılık her alanda gelişmenin önünde engel olmuş, çok

yönlü manipülasyonları beraberinde getirmiş ve siyasetin şekillenmesine neden olmuştur. Yakın bir geçmişe kadar kültür politikalarını, “kültür” başlığında açıklayan

Meclisteki partiler, 2015 seçimlerinde bu başlığı “Kültür ve Sanat” olarak genişletmişlerdir. Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Halkların

Demokratik Partisi, adı geçen başlık altında açıklamalarını yaparken, Cumhuriyet

Halk Partisi alt başlıklar altında vaatlerini sıralamıştır. Yine de bu durum sadece kâğıt üzerinde bir gelişmeyi ifade etmektedir. Olması gereken, ülke sorunlarının

kendi diliyle anlatılması ve sorunların çözümünde güven duyulacak bir kararlılığın gösterilmesidir. Çalışmanın amacı, meclisteki partilerin kültür ve sanat politikalarını

karşılaştırmalı olarak değerlendirmek ve öneriler sunmaktır.

Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Kültür, Sanat, Kültür Politikaları

An Analysis of Culture Politics of the Political Parties in Turkish Parliament

Abstract

Keywords: Political Parties are expected to make policy decisions to contribute to the financial and intellectual development of the country. These decisions on

economics, technology, culture and art must be based on stable, rational and long term policies. However, it is seen that priorities of politicians are determined by

society’s current expectations and concerns. These expectations are generally far

Page 112: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

from the benefit of the country and they are not proper to be in an international

competition. The Parties, which cannot perceive and define social problems and expectations correctly, also have difficulties in taking care of social sensitivity. To

be dependent on various countries advanced in the fields of science, technology,

culture and art is the result of the above mentioned incorrect political practices. The dependence on the West hinders development in every field, brings about

multifaceted manipulations and shapes politics accordingly. The Parties in Turkish

Parliament which have recently declared their culture politics under the title of “culture,” expanded the title as “Culture and Politics” in the 2015 elections. While

Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi and Halkların Demokratik Partisi declare their policies in the above mentioned title, Cumhuriyet Halk Partisi

lists its promises under subtitles. Nevertheless, even this case refers to progress only

on paper. What should be done is to express the problems of the country with its own terms and conditions and to be determined to solve problems. The aim of this study

is to evaluate culture and art politics of the Parties in Turkish Parliament

comparatively and to offer suggestions.

Keywords: Key Words: Culture, Art, Culture Politics.

Page 113: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Nesne-Zaman İ̇lı̇şkı̇sı̇ Bağlamında Devabı̇l Kara Eserlerı̇ Üzerı̇ne Bı̇r İ̇nceleme

Öğr.Gör. Tolga Şenol

ÖZ

Akademisyen-sanatçı Devabil Kara’nın, “4. Katman'', ''İzler ve Gölgeler'', ''Dilin

Söyleyemedikleri'', ''Dilin Söyleyemedikleri Yolculuk-İz- Bellek'', ''Dilin

Söyleyemedikleri M-25'', ''Gölge Belek'', Gölge Bellek/Ara-durumlar'' ve “Sis”in dahil olduğu yirmiden fazla kişisel sergisi ve ondan fazla ödülü bulunmaktadır.

Çalışmanın amacı; nesne-zaman kavramları bağlamında Devabil Kara’nın eserlerini incelemek ve sanatçının Türk Resim Sanatına katkısını tartışmaktır. Çalışmada

Kara’nın 1990’lı yıllar itibariyle farklı tekniklerle üretmiş olduğu nesnel ifade içeren

resim ve enstalasyonlarından oluşan örnek eserleri ele alınmıştır. Veri toplama aracı olarak sanat eseri inceleme, literatür tarama ve sanatçıyla yapılan görüşme

çerçevesinde soru-cevap yöntemi kullanılmıştır. Eserler biçim-anlam ilişkisi

bağlamında değerlendirilmiş elde edilen bulgular çalışmanın önemi açısından tartışılmıştır. Kara’nın, nesne-zaman ilişkisini anlatırken yer yer arkeoloji bilimi

terminolojisi ve doğa olaylarından edindiği kavramlardan yararlanmış olduğu görülmüştür. Resimlerde geometrik formlu renk alanlarına çeşitli imgeler

yerleştirilmiş ve bu imgeler boya katmanlarının yardımıyla örterek-kapatarak

nesnenin bıraktığı izlerin ve/veya nesnelerin silikleşmesi sağlanmıştır. Böylelikle hem renk aracılığıyla boşluğa ulaşılmış hem de yüzeyde espas etkisi yaratılmıştır.

Monokrom resimlerinde akrilik-selülozik malzemeyi kullanarak fırça vuruşları ile yaratılan doku ve lekeyle Kara’nın kompozisyonunu kendine has bir yorumla

gerçekleştirdiği görülmüştür. Diğer bir seride arka plan ile ilgili bilgi veren çok renkli

geometrik alanlar yaratan çizgilerin boş alanlar içinde yüzeye enerji katarken aynı zamanda eserleri mekandan ayıran birer sınır oluşturduğu tespit edilmiştir. Devabil

Kara’nın plastik ifadeyi kavramsal dille bütünleştirerek ortaya koyduğu özgün/güçlü

ifade biçimiyle çağdaş Türk resminde önemli bir yere sahip olduğu sonucuna varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Devabil Kara, Nesne, Zaman, Resim, Enstalasyon

An Analysıs On the Works of Devabı̇l Kara in Terms of Object and Tıme

Relatıon

Abstract

Page 114: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Keywords: Academician and artist Devabil Kara has more than twenty solo

exhibitions which included “The Fourth Layer”, “Traces and Shadows”, “Things that the Tongue Cannot Say”, “What the Tongue Cannot Say – Journey, Trace, Memory”,

“What the Tongue Cannot Say M-25”, “Shadow Memory”, “Shadow Memory/Side

Cases” and “Fog” as well as more than ten awards. The objective of the study is to analyze the works of Devabil Kara in terms of concepts of object and time and to

discuss his contributions to Turkish art of painting. In the study, it has been discussed

his example works consisting of paintings and installations having objective expression that he created by using various techniques since the 90’s. Artwork

analysis, literature review and question-answer method as part of interview with the artist have been used as data collection tools. Works have been considered in terms

of form-meaning relation and the results obtained have been discussed in terms of

the importance of the study. It has been found out that Kara occasionally used the concepts that he developed from the terminology of archeology and natural event

while telling the object-time relation. In his paintings various images were added in

geometric color areas, and by covering color layers these images led to objects and/or the traces left by an object to be blurred. This, thus, created both an empty area

through color and the effect of spacing in surfaces. It has been seen in the monochromic paintings that Kara produced his compositions through his own unique

interpretation by using textures and smudges created by brush strokes and acrylic-

cellulosic material. It also has been found out in his another series that lines producing very colorful geometric areas which gives information on the background

animated surface in empty areas as well as created a border which separates works from their actual environment itself. Finally, it has been concluded that Devabil Kara

has an important place in contemporary Turkish painting with the authentic/powerful

way of expression on which he blends plastic expression with conceptual language.

Keywords: Devabil Kara, Object, Time, Painting, İnstallation

Page 115: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Ordu İ̇lı̇ndekı̇ Yerel Televı̇zyonlarda Haber Üretı̇m Sürecı̇ Üzerı̇ne Bı̇r Değerlendı̇rme

Doç.Dr. Şermin Tağ Kalafatoğlu

ÖZ

Kamunun bilme hakkı doğrultusunda gerçekliğin kurgulanışına ilişkin medyanın

içerisinde bulunduğu organizasyonel yapıya ekonomik ve politik ilişki ağından

dolayı çeşitli eleştiriler yöneltilmektedir. Bu ilişkilerin haberin yapısına ve içeriğine ilişkin olduğu, özellikle ileti içeriğinin pazara uyarlanması sonucunda bilgide

dezenformasyon sürecinin ortaya çıktığı vurgulanmaktadır. Herhangi bir bağlama oturtulamayan bilgi, eğlenceye kayan bir tarzda formüle edilmektedir. Ulusal

medyaya haber içeriğine ilişkin bu eleştiriler getirilmekteyken yerel medyanın

içerisindeki durumun daha farklı gerçekleşebildiği ifade edilmektedir. Yerel medya kanallarında özgünlüğün ve özerkliğin ön planda olduğu görülmektedir. Yerel

sermayenin desteğinin yanı sıra çeşitli bağımsız girişimlerin katkılarıyla ayakta

duran yerel medyada bölgeye özgülük ön planda tutulmaktadır. Bölge halkını doğrudan ilgilendiren olaylar haberlerde işlenmekte; onların hayatları ve

perspektifleri haberlerin içeriğini şekillendirmekte ana unsur haline gelmektedir. Yerel kanallar bulundukları topluluğa veya komşu bölgelerdeki olaylara ilişkin

haberleri, yararlı bilgileri, kamu hizmetlerine ilişkin özellikleri, bölgede yaşayan

insanları kaynak alarak, hayatlarında gerçekleşen olayları içeriklerinde ele almaktadırlar. Gerçekleştirilen bu araştırmada Ordu ilinde yayın yapan üç yerel

televizyon kanalının haber üretim süreci ve bu süreci etkileyen unsurları ortaya konulmaktadır. Bu amacın gerçekleştirilmesi hem Ordu ili özelinde yerel haberlerin

yapım aşamalarını detaylı bir biçimde açığa çıkartmak açısından hem de haber

medyasının yerel düzeyde işleyiş dinamiklerini küreselleşen medya uygulamalarını da göz önünde bulundurarak anlamak açısından önem taşımaktadır. Çalışmada

yöntem olarak yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiş olup, yerel televizyon

kanallarında haber üretim sürecinden sorumlu olan haber müdürlerinin verdiği bilgiler, sürece içeriden bir bakış geliştirilmesini sağlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Yerel Medya, Televizyon Kanalları, Haber Üretimi, Ordu Televizyon Kanalları, Yarı Yapılandırılmış Görüşme

An Evaluatıon On the Productıon Process of News in Local Televısıon Channels

in Ordu

Page 116: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Abstract

Keywords: In line with the right to know the public, there are various criticisms of

the organizational structure in which the media regarding the construction of reality

are involved due to the network of economic and political relations. It is emphasized that these relations are related to the structure and content of the news, and especially

the disinformation process has emerged as a result of adaptation of the message

content to the market. The information that cannot be seated in any context is formulated in a form of entertainment. While these criticisms about the news content

have been brought to the national media, it is stated that the situation in the local media may be different. In local media channels, authenticity and autonomy seem to

be at the forefront. In addition to the support of local capital, local media are kept at

the forefront in the local media, which is supported by the contributions of various independent initiatives. The events that directly concern the people of the region are

covered in the news; their lives and perspectives are becoming the key elements in

shaping the content of the news. Local channels discuss the news about the community in the community or the events in the neighboring regions, useful

information, the features of public services, the sources of the people living in the region, the events taking place in their lives. In this study, the news production

process of three local TV channels broadcasting in Ordu and the factors affecting this

process are revealed. The realization of this objective is important to understand the construction stages of the local news in the province of Ordu as well as to understand

the operational dynamics of the news media at the local level by taking into consideration the globalized media practices. In this study, semi-structured

interviews were conducted and the information provided by news directors

responsible for the news production process in local television channels provides an insight into the process.

Keywords: Local Media, Television Channels, News Production, Ordu Television

Channels, Semi-Structured İnterview.

Page 117: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Pop ve Sanatta Güncellı̇k Fı̇krı̇

Dr. Öğretim Üyesi Zafer Kalfa

ÖZ

Pop Art, 1950’li yılların sonuna doğru Amerika Birleşik Devletleri’nde şekillendi.

Kendinden önceki sanat akımlarının, özellikle de soyut dışavurumculuğun aksine

günlük yaşamın en sıradan öğelerini konu edinmesi onun dikkat çekici yanı oldu. Bir yandan farklı teknik ve malzemeleri kullanarak sanatı, ustalık gerektiren bir iş

seviyesine indirgeyen pop art temsilcileri, bir yandan da sanatçının soylu bir kimse olduğu düşüncesini hafife alarak yeni bir tip yaratmaya yeltendiler. Soyut

Dışavurumcu ressamlar için psikoloji ve felsefe kuramları çok önem taşıyordu;

Pollock, Carl Gustav Jung’u, Newman ise Jean Paul Sarte’ı okurken pop sanatçılar felsefeden uzak ve duygusal derinliği olmayan insanlardı. Bundan gocunmuyorlar

aksine, sıradanlığı ve eğlenceyi öneriyorlardı.

Anahtar Kelimeler: Günlük Yaşam, Sıradanlık, Rauschenberg, Warhol, Abd

Pop and Topıcalty in Art

Abstract

Keywords: Pop Art was taken its form in United States toward late 1950s. Its salient

quality -unlike previous art movements; abstract expressionism in particularly- was

mentioning ordinary items belonged daily life. Its agents who reduced the art to a merely work required craftsmanship and tried to create a new artist type through

underestimating the idea asserted that artist is a noble man. Psychology and philosophy theories were significant for abstract expressionists; while Pollock was

reading Carl G. Jung and Newman did Jean P. Sarte pop artists were shallow and far

to philosophy. However they did not take offense at this but suggested commonness and fun.

Keywords: Daily Life, Commonness, Rauschenberg, Warhol, Usa

Page 118: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Arabulucuların Kurduğu Facebook Topluluk Sayfaları: Facebook Üzerinden Bir

Hareketsiz Sosyalleşme Örneği

Sultan Bayram - Doç.Dr. Erol İ̇lhan

ÖZ

Uyuşmazlık, en az iki tarafın olduğu çatışma hali şeklinde tanımlanabilir.

Uyuşmazlığın taraflarından her biri kendi amacının peşinden koşar ve amacını

gerçekleştirmek için diğeri ile etkileşimde bulunmak zorundadır. Bu sebepledir ki her anlaşmazlık, uyuşmazlık boyutuna gelmediği sürece çatışmaya dönüşmeyebilir.

Uyuşmazlığa düşen taraflar sorunu kendileri konuşarak, müzakere ederek çözemezlerse, üçüncü bir kişiden, arabulucudan yardım alabilirler. Tarafsız ve

bağımsız konumda olan arabulucu, taraflar arasındaki, iletişimi sağlayarak, sorunun

müzakere edilmesi ve çözüme kavuşturulması için onlara aracılık eder. Bu çalışmada kişilerarası çatışmaların çözümünde rol alan arabulucu ve müzakerecilerin

oluşturduğu Facebook topluluk sayfaları üzerinden yapılan paylaşımlar içerik analizi

yöntemiyle incelenmiştir. Aynı zamanda, araştırma konusu ile ilgili hazırlanan yarı yapılandırılmış soru formuna katılımcıların verdiği yanıtlar üzerinden,

arabulucuların sürece, sosyal medyadaki paylaşımlara ve kadın arabulucunun rolüne ilişkin bakış açıları tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın sonucunda,

arabulucuların Facebook üzerinden etkileşimde bulunarak, hareketsiz

sosyalleştikleri tespit edilmiştir. Diğer yandan arabuluculuk sürecinde kadının rol almasının, görüşme ortamını yumuşattığı, çözüme ve uygulanabilir anlaşmalara

varma olasılığını artırdığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Uyuşmazlık Çözümü, Arabuluculuk, Facebook, Hareketsiz

Sosyalleşme

Facebook Communıty Pages Installed by Medıators; a Case of Socıalısm On the

Facebook

Abstract

Keywords: Disagreement can be defined as a conflict between at least two different parties. Each party will seek to reach their own aim through the necessary interaction

with the other party. Contradiction can develop into conflict when disagreement occurs. If the parties cannot resolve their conflict through discussion, they can

receive support from mediators. As the mediators should remain neutral, they can

Page 119: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

help the parties to communicate to resolve their conflict. This thesis will focus on the

mediators specializing on the interpersonal conflict through the content analysis of mediators’ Facebook publications. In addition, the study analyzes perspectives of

mediators about the mediation process, the shares in the social media and the role of

the female mediator through the results of a semi-structured questionnaire. By interacting with Facebook, it has been determined that they are socialized by

immobility. On the other hand, the role of women in the mediation process was seen

to soften the interview environment and increase the possibility of reaching the agreement and applicable agreements.

Keywords: Disaggreement Resolution, Mediation, Facebook, Still Socialization

Page 120: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Alt İ̇şverenlerin Değişmesi - Hukuki Durumun Değerlendirilmesi ve İ̇şçilik Alacaklarına

Etkisi

Av. Zeynep Işın Şener (Güneş)

ÖZ

Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir problem olarak, çalışma ile ele alınmak

istenen asıl konu, özellikle Asıl İşveren-Alt İşveren ilişkisinin kurulduğu

işyerlerinde, Alt İşverenler’in Asıl İşveren’le imzaladıkları hizmet sözleşmelerinin veya ihale usulü alınan işlerde, ihale edilen iş kapsamındaki kapsamındaki hizmet

sürelerinin sona ermesi neticesinde, Asıl İşveren işyerinde çalışan Alt İşveren işçilerinin, hizmete yeni bir sözleşme veya ihaleyi almak suretiyle işe devam edecek

olan Alt İşveren’e devrinin hukuki niteliği, bu işyeri devrinin, işçi haklarının

devralan ve devreden Alt İşveren hakları ile işçilik alacakları perspektifinde değerlendirilmesi ve sınırlarının çizilmesidir. Nitekim halen uygulamada, alt

işverenlerin değişmesi suretiyle süre gelen söz konusu uygulamanın iş sözleşmesinin

devri mi işyeri devri mi olarak değerlendirileceği konusunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Her iki müessesenin de farklı hukuki nitelik ve gereklilikler taşıması

ve bilhassa işçi karşısında bu farklılıkların önem arz etmesi sebebiyle, konu ele alınmıştır. Amaç, değişen alt işverenler nezdinde çalışan işçilerin, asıl işveren

işyerinde kesintisiz olarak çalışmaya devamı halinde, işyeri devri müessesesi ile

hizmetin ve iş sözleşmelerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır.

Anahtar Kelimeler: Alt İ̇şverenlerin Değişmesi - İ̇şyeri Devri

Page 121: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Hız Çağı, Sabır ve Asr Suresı̇

Dr. Öğretim Üyesi Nurullah Denizer

ÖZ

Hız, 21. yüzyılın insanlığa sunduğu en büyük hizmetlerden biridir. Özellikle

iletişim ve ulaşım alanlarında teknolojinin sunduğu imkânlar ile elde edilen

süratlilik, hayatın her alanına yansımış durumdadır. Teknolojinin dolaylı yoldan getirdiği pasif bir dayatma neticesinde insanlar hızlı yaşamakta, hızlı yaşamak

zorunda bırakılmakta ve bu durumun zorunlu bir sonucu olarak daha da hızlı olmak istemektedirler. Bütün bu hız arzusunun ve yaşamı daha hızlı seyrettirme iştiyakının

getirdiği kaçınılmaz sonuç ise sabırsızlık ve tahammülsüzlük olarak karşımızda

durmaktadır. Sabırsızlık ve sabırsızlığın getirdiği tahammülsüzlük hem bireysel hem de toplumsal hayatta ciddi sorunlar ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir.

Yaşamlarını istedikleri/gerektiği kadar hızlı sürdüremeyen insanlar bir yandan strese

girerek iç huzurlarını kaybetmekte, diğer yandan bu huzursuzluklarını sosyal çevrelerine de yansıtarak toplumsal bazda bir huzursuzluğa sebebiyet

vermektedirler. İnsanlar için bir hayat rehberi olarak gönderilen Kur’ân-ı Kerîm’in 103. suresi olan el-‘Asr suresi, zamanın ve sabrın önemine dikkat çekerek bu konular

hakkında insanlara yol gösteren bir suredir. İmam Şâfiî'nin hakkında, “Vahiy olarak

bu sureden başka hiçbir sure nâzil olmasaydı, şu pek kısa sure bile insanların dünya ve ahiret mutluluğunu temin etmeye yeterdi. Bu sure Kur’ân’ın bütün öğretilerini

kucaklıyor.” beyanında bulunduğu Asr suresi, her çağın insanına olduğu gibi modern zaman insanına da hitap ederek insana zamanın kıymetini bildirmekte ve sabırsızlığa

reçete sunmaktadır. Zamana yemin etmek suretiyle zamanın önemini vurgulayarak

ve insanın hüsranda olduğunu haber vererek başlayan el-‘Asr suresi, insanı bu hüsrandan kurtaracak dört madde sunmuştur. İlk madde, kişinin bireysel olarak

Allah’a karşı olan sorumluluğudur ki bu da iman etmektir. Diğer üç madde ise

insanın, içinde yaşadığı topluma karşı yükümlülüklerini ifade eder. Bunlar sâlih amel işlemek ve insanların birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye etmesidir. İman, salih amel

ve hakkın yanında olmak, her müslümanda olması gereken temel özelliklerdir. Bununla birlikte sayılabilecek onlarca ahlâkî özellik varken dördüncü madde olarak

özellikle sabrın zikredilmesi, onun ne kadar önemli ve gözetilmesi gereken bir haslet

olduğunun bariz işaretidir.

Anahtar Kelimeler: Hız, Sabır, El-'asr Suresi, Kur'ân, Tefsir

Page 122: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Ünı̇versı̇te Öğrencı̇lerı̇nde Tanrı Algısı

Dr. Öğretim Üyesi Selahattin Yakut

ÖZ

İnsanın yaşam serüveniyle başlayan ve bu süreç içinde şekillenen

duygusal/düşünsel kodlar, onun kavramlara olumlu yada olumsuz anlam

yüklemesine bağlı olarak psikolojik sağlığının evrilmesinde önemli bir rol oynar. Bu bağlamda her insanın mutlak gerçekliğine inansın yada inanmasın Tanrı kavramıyla

sembolize edilen aşkın bir varlığa yüklediği anlamın pozitiflik/negatiflik ölçüsünde duygusal, zihinsel, psikolojik dünyasında olumlu/olumsuz yansımaları tecrübe ettiği

de bir gerçekliktir. İnsanın hayata bakışına, öznel ve psikolojik iyi oluşuna ve

dolayısıyla psikolojik sağlığına farklı şekillerde ve farklı tonlarda yansımaları olduğunu varsaydığımız Tanrı algısının, ülke geleceğinin şekillenmesinde önemli

sorumluluklar üstlenecek olan üniversite öğrencileri üzerindeki etkilerini inceleme

amacı taşıyan bu çalışmamızın araştırma grubu, 2018-2019 eğitim öğretim yılı bahar döneminin Yozgat Bozok Üniversite’nin çeşitli fakültelerinde eğitimlerine devam

eden ve seçkisiz örneklem yoluyla seçilen 198 (% 55) bayan ve 162 (% 45) erkek olmak üzere toplam 360 öğrenciden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında “Kişisel

Bilgi Formu” ve “Tanrı Algısı Ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen verilerin SPSS

programında aritmetik ortalama, standart sapma, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H analiz işlemleri yapılarak şu sonuçlara ulaşılmıştır: Örneklemin genel Tanrı algısı

pozitif yüksek düzeyde olduğu; Tanrı algısının cinsiyet, ekonomik düzey, subjektif dindarlık algısı üzerinde anlamlı bir fark oluşturmadığı ancak hayat memnuniyeti ve

gelecek konusundaki iyimserlik değişkenleri üzerinde anlamlı bir fark oluşturduğu

tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Tanrı, Tanrı Algısı, Hayatın Anlamı, Dindarlık

Page 123: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

3116 ve 4785 Sayılı Orman Kanunlarına Köylünün Tepkisi

Doç.Dr. Sevilay Özer

ÖZ

Cumhuriyet’in ilk yıllarında ormanların özel girişimciler tarafından işletilmesi,

ormanların iyi işletilemediği, tahrip edilmesinin önüne geçilemediği gibi pek çok

eleştiriyi beraberinde getirmiştir. İşte bu gerekçelerden hareketle teknik ormancılığın başlangıcı olarak da kabul edilen 3116 sayılı Orman Kanunu 1937 yılında yürürlüğe

girmiştir. Ülke ormanlarının devlet mülkü olduğu anlayışının hakim olduğu bu kanunla, bir taraftan başkalarının eline geçmiş olan ormanların tekrardan

devletleştirilmesi sağlanmaya çalışılırken diğer taraftan köylünün geçmişten gelen

intifa hakları kaldırılmıştır. Atılan adımlar bununla kalmamış 1945 yılında kabul edilen 4785 sayılı kanunla da tüm ormanlar devletleştirilmiştir. Ancak 3116 sayılı

kanunun kabulüyle başlatılan ve ardından 4785 sayılı kanunun kabulüyle devam

ettirilen bu süreçte orman köylüsünün söz konusu kanunlara gösterdiği tepki beklenenden çok daha sert olmuştur.

Anahtar Kelimeler: Orman, Köylü, Ormanların Devletleştirilmesi, 3116 ve 4785 Sayılı Orman Kanunu

Reaction of Country People to Acts No. 3116 and 4785

Abstract

Keywords: During the first years of the Republic, the operation of forests by private

entrepreneur lead to a lot of criticism, including forests were not operated properly and their destruction was not retarded. Thus for these reasons, the Forests Act No.

3116, which is considered as the beginning of technical forestry, came into force in

1937. By this act where the dominating idea was that all the forests in the country were state property, while it was intended to nationalize again the forests that had

come into the possession of others, the usage right of country people was abolished.

It was not only limited to this, but all forests were nationalized in 1945 by the Act No. 4785. However, forest peasants reacted much more sharply than expected to

those acts during that period initiated by the enactment of the Act No. 3116, followed by the enactment of the Act No. 4785.

Page 124: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Keywords: Forest, Country People, Nationalization of Forests, Forests Acts No.

3116 and 4785

Page 125: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Ahmet Muhı̇p Dıranas’ın Poetı̇kası

Dr. Öğretim Üyesi Özgür İldeş

ÖZ

Ahmet Muhip Dıranas, II. Meşrutiye’ten sonrakendi dilini aramaya başlayan Türk

şiirinde, 1930 sonrasında eserlerini veren ve hiçbir edebî gruba ve harekete

katılmadan saf şiirin izinde, insanî olanı ifade etmek için kendi çizgisinde şiirlerinikaleme almış bir şairimizdir.Dıranas, Türk şiirine 1940’lı ve 1950’li

yıllardadamgasını vuran I. Yeni ve II. Yeni şiirinin poetikasına itibar etmeyerek daha ziyade saf şiirin Türk edebiyatındaki önemli temsilcilerinden sayılabilecek olan

Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Necip Fazıl Kısakürek

etkisinde poetikasını oluşturmuştur. Dıranas, gündelik hayatın sıradan ve somut tarafına yönelen I. Yeni’nin şairaneliği reddeden anlayışı ile şiirde sözcük ve tema

zenginliği ile biçim-içerik sorunu olarak şairaneliği tekrar ön plana çıkaran II. Yeni

karşısında, geleneksel sanatın iyi-doğru-güzel birlikteliği çerçevesinde şiirler yazmıştır. Dıranas’ın, kendi şiir çizgisinde, belirli bir poetikasının olduğu kesindir.

Bu bağlamda, edebiyatımızdaki kök-poetikaların yanında, Dıranas’ın; Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Necip Fazıl Kısakürek’i sentezleyerek bir

poetikasının olduğu söylenebilir. Bu gerçekler ışığında Dıranas’ın poetikası

incelemeye değerdir.

Anahtar Kelimeler: Ahmet Muhip Dıranas, Poetika, Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri

The Poetıcs of Ahmet Muhı̇p Dıranas

Abstract

Keywords: Ahmet Muhip Dıranas, starting to look for its own tongue after II. The

Constitutional Era in Turkish poetry, after 1930, joining no literary group and movement, in search of pure poetry, to express to what is humanitarian has penned

their own style of poetry, is a poet. Dıranas, disregarded the poetics of the I. Yeni

and II. Yeni Poetry which leaved its mark on Turkisn poetry in the 1940s and 1950s, rather than constituted his poetics influencing by Yahya Kemal, Ahmet Haşim,

Ahmet Hamdi Tanpınar ve Necip Fazıl Kısakürek, considering as the most important representatives of pure poetry in Turkish poetry. Dıranas, in the face of the

understanding of refusing the poeticalness of I. Yeni which turned to the ordinary

Page 126: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

and concrete side of everyday life, and II. Yeni which highlighted again both the

wealth of the word, the theme and the poeticalness as an form-content issue in poetry, he wrote the poems good-true-beautiful combination within the framework of

traditional art. Dıranas, in particular style of his own poetry, it is certain that of a

certain poetics. In this respect, besides the base-poetics in our literature, that is to say, Dıranas has a poetics synthesizing the poetics of Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet

Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar and Necip Fazıl Kısakürek. In the light of above

mentioned facts, it is worthy of enquiry Dıranas Poetics.

Keywords: Ahmet Muhip Dıranas, Poetics, Republican Period Turkish Poetry

Page 127: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Akıllı Kentlerı̇n Örgütsel ve Yönetsel Boyutlarıyla Sürdürülebı̇lı̇rlı̇k Açısından

İ̇ncelenmesı̇

Araştırmacı Hasan Süleymanlı

ÖZ

Akıllı Kent stratejilerinin başarıyla hayata geçirilebilmesi için sürecin rekabetçi

doğasından kaynaklanan çelişkili çıkar çatışmalarının olumsuz etiklerinin minimize

edilerek, kontrol altına alınıp yönetilmesi gerekmektedir. Söz konusu kentsel gelişim stratejilerinin sürdürülebilirlik hedefi başta olmakla genel başarısını etkileyen kritik

bir faktör olmasına karşın akıllı kentler kapsamında teknolojik süreçlerin gölgesinde kalarak yönetsel ve örgütsel boyutları yeterince araştırılamamıştır. Ayrıca bilgi ve

iletişim teknolojilerindeki (BİT) gelişmelerin kentsel sorunlara sürdürülebilir çözüm

arayışlarında sunduğu büyük fırsatların fark edilmesiyle doğan akıllı kent konsepti yeni yönetsel bakış açısıyla kentsel sorunları ele almaktadır. Aynı zamanda akıllı

yönetişim akıllı kentlerin altı temel göstergesinden biri olarak kabul görmüştür. Bu

çalışmanın amacı kentsel kaynakların ve hizmetlerin efektif yönetiminin yollarını keşif etmek ve akıllı kentlere dönüşüm sürecinde karşılaşılan yönetişim

düzenlemelerinin eksikliğinden kaynaklanan sorunları, kentsel politikaları şekillendiren yöneticiler ve araştırmacılar için daha anlaşılır kılmaktır. Bu amaca

ulaşmak için akademik çalışmalar ve çeşitli raporlar nitel yöntemle “akıllı kent

yönetişimi” ve “sürdürülebilir kalkınma” terimlerini inceleyen literatürün teorik analizine dayalı ve aynı zamanda mevcut uygulama örnekleri üzerinde kıyaslamalar

yapılarak, bütüncül bir sonuca ulaşmak hedefi doğrultusunda detaylı incelenmiştir. Literatürün kapsamlı incelemesinden elde edilen başlıca bulgulara dayanarak akıllı

kent yönetişiminin akıllı yönetişim boyutuyla farklılaştığını ve yönetişim

süreçlerinin şeffaflığını, sürdürülebilirliğini arttırdığını söyleye biliriz. Tam olarak tanımlanamamakla beraber akıllı kent yönetişiminim değişime uyumlu olduğunu ve

açık demokrasiye dayandığını, vatandaş merkezli kapsamlı hizmetlerin sunumunda

e-devletin kullanımının yaygınlaştırdığını, paydaşların ve vatandaşların katılımını teşvik ederek işbirliğini koordine ettiğini, işletme yönetimi tecrübe ve teknolojilerini

benimsediğini görmekteyiz. Burada bir diğer önemli husus hükumetlerin farklılaşan konumudur ki akıllı kentlerde yönlendirme fonksiyonu yönetme fonksiyonundan

daha çök ön plana çıkmaktadır. BİT ’in aktif ve verimli kullanımının akıllı yönetişim

uygulamalarının en önemli unsuru olduğunu görmekteyiz. Bu sayede kurum ve kuruluşların haberleşmesi hızlandırılarak bürokratik zorluklar azaltılmış, kentsel

hizmet sunumunun kalitesinin ve verimliliğinin yükseltilmesi hedeflenmiştir.

İncelenen akıllı kent uygulamaları arasında Singapur akıllı yönetişimi en iyi uygulayan, kentsel hizmet sunumu açısından dünyadaki en verimli ve en az

yozlaşmış model olarak ön plana çıkmıştır. Sonuç olarak, yayınların sistemli analizi akıllı kentlerin bütçe ve performans dengesini sağlaya bilmesi, sürdürülebilir

Page 128: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

büyüme gibi çoğu uygulamada görünen temel stratejik hedeflerine ulaşması

bakımından bilgi ve iletişim teknolojisine dayalı alt yapı ve çözümlerinin yanı sıra akıllı yönetişim sistemine sahip olmasıyla ilişkili görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Akıllı Kentler, Kent Yönetimi, Sürdürülebilirlik, Akıllı Kent

Yönetişimi.

Investı̇gatı̇on of Smart Cı̇tı̇es Wı̇th Organı̇zatı̇onal and Managerı̇al Dı̇mensı̇ons

İ̇n Terms of Sustaı̇nabı̇lı̇ty

Abstract

Keywords: In order to implement the Smart City strategies successfully, the

negative ethics of conflicting interest arising from the competitive nature of the process should be minimized and controlled/managed. Although the sustainability

target of these urban development strategies is a critical factor affecting their overall

success, their managerial and organizational dimensions have not been investigated enough in the shadow of technological processes within smart cities. In addition to

this, the smart city concept, which emerged by the realization of the great

opportunities offered by the developments in information and communication technologies (ICT) in the search for sustainable solutions to urban problems deals

with urban problems with a new administrative perspective. At the same time, smart governance has been recognized as one of the six key indicators of Smart Cities. The

aim of this study is to explore the ways of effective management of urban resources

and services and to make the problems resulting from the lack of governance arrangements in the process of transformation into smart cities more understandable

for managers and researchers shaping urban politics. In this study, which is designed by qualitative methods, the literature on the “smart city governance” and “sustainable

development” has been investigated and various reports have been examined. At the

same time, comparisons have been made on existing practice examples in order to reach a holistic conclusion. Based on the main findings, it can be said that smart city

governance is differentiated with the smart governance dimension and the

transparency of governance processes and sustainability increase. It can be stated that intelligent urban governance, which cannot be described as a single definition, is

compatible with change and is based on open democracy. In addition to these, it can also be said that the smart city governance has expanded the use of e-government in

the delivery of citizen-centered comprehensive services, coordinating cooperation by

encouraging the participation of stakeholders and citizens, and adopting business management experiences and technologies. Another important issue here is the

differentiating position of governments. Routing function comes into prominence more than managing function in smart cities. It is seen that active and efficient use

Page 129: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

of information and communication technologies is the most important element of

smart governance practices. Among the smart city applications reviewed, Singapore is the most efficient and least corrupt model in the world in terms of urban service

delivery, which best practices intelligent governance. As a result, the systematic

analysis of publications has been found to be related to the smart governance system as well as the infrastructure and solutions based on information and communication

technology in order to achieve the basic strategic goals in most applications such as

sustainable growth, to ensure the balance of budget and performance of smart cities.

Keywords: Smart City, Urban Administration, Sustainability, Smart City

Governance.

Page 130: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Algı Yönetı̇mı̇nı̇n Tüketı̇m Üzerı̇ne Etkı̇sı̇nı̇n İ̇ncelenmesı̇

Ceyhun Çalık

ÖZ

Çevremizden edindiğimiz çeşitli bilgileri duyularımız ile algılarız. Bu açıdan algı

konusu, gözlemleme, anlama, yorumlama faaliyetlerini içermesi nedeniyle önem

kazanırken; işletmeler açısından ise çalışanlarının ve hedef bireylerin tanınması, yorumlanması ve anlaşılması, işletmenin karşılaştığı olayları sorgulaması ve geri

bildirim açısından önemli olduğu söylenebilir. Algı sonucu oluşan gerçek kavramının çoğu zaman gerçeğin kendisinden önemli ve önde olabileceği

unutulmamalıdır. Bu kapsamda algı yönetimi faaliyetlerini ülkeler, kurumlar ve

işletmeler kendi amaçları doğrultusunda kullanabilmektedirler. Özellikle işletmelerin yoğun rekabetin içerisinde ayakta kalabilmek ve pazar payını

arttırabilmek için algı yönetimi uygulamalarına başvurduğu görülmektedir. Tüketim,

genel olarak insanların ihtiyaçlarını gidermek amacıyla, üretilen mal ve hizmetleri kullanmasına denilmektedir, bununla beraber tüketim alanları, insanların sadece

temel ihtiyaçlarını karşılaması yanında farklı tüketim alışkanlıklarının ortaya çıkmasıyla yıllar geçtikçe giderek genişlemiştir. İnsanlar, karnını doyurmak,

barınmak veya korunmak amacıyla birçok ihtiyacını doğadan doğrudan

karşılamaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle insanlar yeni ürünler keşfetmeye başlamış ve ürün çeşitliliği giderek artmıştır. Artan ürün çeşitliliği normal

ihtiyaçlarımızın da üstüne çıkmış yeni ihtiyaçları beraberinde getirmiştir. Bu yeni ihtiyaçlara yönelik üretilen mal ve hizmetlerin de satılması içinde yeni pazarlama

teknikleri ortaya çıkmıştır. Bu artan ürün fazlalığı tüketim sözcüğünün anlamını

giderek değiştirmeye başlamıştır. Değişen tüketim alışkanlıkları beraberinde yeni bir tüketim kültürü anlayışını getirmiştir. Tüketim kültürü; insanların haz ve istekleri

doğrultusunda tüketim yapmaları şeklinde açıklanabilmektedir. Tüketim sadece

maddi şeyler ile sınırlı kalmamaktadır. Günümüzde maddi olmayan değerlerin de tüketim içinde yer alması yaygınlık kazanmıştır. Tüketim kültürü kavramı kültürel

değerler içerisinde yer almasıyla; zaman zaman tüketim kavramı ile kültür kavramı birlikte kullanılmaya başlanmıştır. Küreselleşmenin de etkisiyle gittikçe büyüyen

ulusal ve uluslararası şirketlerin; ülkelerin kültürleri ve maddi harcamaları

üzerindeki etkilerini giderek arttırmaktadırlar. Bu durum yeni bir tüketim kültürünü beraberinde getirmiştir. İnsanların, ihtiyaçları kadar tükettikleri geleneksel döneme

göre daha çok arzu ve isteklerinin normal ihtiyaçlarının önünde olduğu bir tüketim

anlayışına sahip olduğu görülmektedir. Daha fazla tüketerek kişi kendini iyi hissetmek arayışı içerisindedir. İhtiyaç zamanında tüketimden çok, istediğini her

zaman tüketim anlayışı daha çok benimsenmiştir. İş yaşamanın yoğunluğu, çalışanların yorgunluklarını atabilmenin bir yolu olarak tüketime yöneldikleri

görülmektedir. Başka birçok dinlenme şekli varken kişiler giderek dinlenmek,

Page 131: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

rahatlamak için de tüketim yapar hale gelmektedir. Mutluluk, dinlenme, rahatlama,

haz ve diğer isteklerin karşılanması adına yapılan tüketim de haliyle ihtiyaç dışı ve belki de daha çok ulusal ve uluslararası düzeyde mal ve hizmet üreten işletmelerin

reklam ve propagandaları sonucu olduğu söylenebilir. Bu açıdan bakıldığında

günümüz toplumlarında tüketimi özendirmek ve arttırmak önemli bir algı yönetimi olarak ifade edilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Algı Yönetimi, Tüketim

Page 132: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Bâb-i Âlı̇ Baskınının Basınında Temsı̇lı̇

Prof.Dr. Nurettin Güz - Zeynep Bengisu Uğur

ÖZ

Prof. Dr. Nurettin GÜZ Zeynep Bengisu UĞUR Siyaset her zaman basının en

önemli konularından biri olmuş ve siyasi hayattaki değişimler hem basında kendine

yer bulmuş hem de basını etkilemiştir. 1913 yılında gerçekleşen Bâb-ı Âli Baskını ise Osmanlı siyasi hayatındaki en büyük değişimlerden birine yol açmıştır. Artık

yönetimdeki en etkin isimler padişah veya meşrutiyet öncesi dönemde yetişmiş devlet adamları değil çok daha genç isimler olan İttihat ve Terakki mensuplarıdır.

Siyasi hayattaki bu değişim elbette dönemin basın hayatında da birtakım

değişikliklere sebep olmuştur. Baskından bir hafta öncesine kadar sıkı bir denetim altında olan gazetelerin önemli bir bölümü İttihat ve Terakki’ye destek veriyordu.

Bâb-ı Âli Baskınından sonra ise gazetelerin baskı altında tutulması değil kapatılması

yoluna gidilmiştir. Sadece birkaç günlüğüne ve tedbir amaçlı olduğu söylenerek de olsa İttihatçılara muhalif olduğu bilinen gazeteler kapatılmıştır. İttihat ve Terakki

taraftarı gazeteler ise Bâb-ı Âli Baskınından sonra bu baskının neden önemli olduğu, ülke ve siyaset için ne anlama geldiği yönünde yayınlar yapmışlar kimi zaman Bâb-

ı Âli Baskınını 1908 yılında Meşrutiyet’in yeniden ilan edilmesine denk bir devrim

olarak nitelendirmişlerdir. Baskının ardından bir süreliğine kapatılan gazeteler, yeniden yayınlanmaya başladıklarında baskın konusuna yer vermelerine rağmen açık

bir muhalefet yapma yerine muğlak ifadeler kullanmışlardır. Bu çalışmada Alemdar, İkdam, Serbestî, Tasvir-i Efkâr ve Tercüman-ı Hakikat olmak üzere beş gazetenin

Bâb-ı Âli Baskınını nasıl temsil ettiği değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Bâb-i Ali Baskını, Alemdar, İ̇kdam, Serbesti, Tasvir-i Efkar, Tercüman-i Ahval, İ̇ttihat ve Terakki

Page 133: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Bağımsız Denetçi Raporunda Kilit Denetim Konuları

Dr. Öğretim Üyesi Tuğçe Uzun Kocamış - Dr. Özgür Özkan

ÖZ

Denetçi raporlarının etkinliğinin arttırılmasına yönelik finansal tablo

kullanıcılarından gelen talepler üzerine Uluslararası Denetim ve Güvence

Standartları Kurulu denetim raporunun etkinliğini arttırmak ve raporun istenilen amaca hizmet etmesini sağlamak amacıyla bir proje başlatmış ve bu çalışma

sonucunda Kilit Denetim Konularının Bağımsız Denetçi Raporunda Bildirilmesi standardı yayınlamıştır. Türkiye’de Kamu Gözetim Kurumu BDS 701 Kilit Denetim

Konuları (KDK) standardını 2017 yılında yayınlamıştır. Bu standardın yayınlanması

ile borsada işlem gören işletmeler 01.01.2017 tarihinde ve sonrasında başlayan hesap dönemlerinde, 6102 sayılı TTK uyarınca denetime tabi diğer şirketler ise 01.01.2018

tarihinde ve sonrasında başlayan hesap dönemlerinde denetçi raporlarında KDK

bölümüne yer vermektedirler. BDS 701 KDK standardı ile amaçlanan denetçi raporunun daha şeffaf hale getirilerek ilgi duyan kullanıcılara yönelik ihtiyaca

uygun, güvenilir ve anlaşılabilir bilgi verilmesidir. Denetçi KDK konularını belirlerken üst yönetim veya üst yönetimden sorumlu olanlarla yakın ilişki içerisinde

olacaktır. Her işletmeye özgü farklı KDK konularının belirlenmesi denetçi açısından

denetimin planlanması sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli bir husustur. Denetçi mesleki muhakemesini göre yürütülen denetime ilişkin bazı konuların daha

ön plana çıkarılmasının amacı, daha fazla şeffaflık sağlanarak denetim raporunun iletişim değerini arttırmaktır. KDK uygulaması ile sadece denetçiler değil üst düzey

yetkililer, finans kuruluşları ve yatırımcılar gibi diğer gruplar da etkilenecektir.

Çalışmamızda BDS 701 Kilit Denetim Konuları standardı çerçevesinde kilit denetim konularının nasıl belirlendiği ve denetçinin raporunda vurgulaması gereken

hususlara değinilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kilit Denetim Konuları, Bds 701, Bağımsız Denetim

Key Audit Matters in the Independent Auditor’s Report

Abstract

Keywords: Upon the requests from the users of the financial statements to increase

the effectiveness of the Auditor's reports, the International Audit and Assurance

Page 134: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Standards Board initiated a project to increase the effectiveness of the audit report

and to ensure that the report served its intended purpose and published this standard as the Disclosure of Key Audit Issues in the Independent Auditor's Report.Public

Oversight Authority in Turkey has published the standard BDS 701 Key Audit

Matters (KAM) in 2017. Publicly traded companies have included this section in the auditor's reports in the accounting periods starting on 01.01.2017 and thereafter.

Other companies subject to inspection pursuant to the Turkish Commercial Code no.

6102 have included the CAM Section the auditor's reports during the accounting periods beginning on 01.01.2018 and thereafter. The main aim of BDS 701 KAM is

to make the audit report more transparent and provide reliable, comprehensible information for the users who are interested. The auditor will be in close contact with

those responsible for senior management or senior management when determining

the topics of the KAM It is an important consideration for the auditor to determine the different aspects of the KAM specific to each entity in the planning of the audit.

The purpose of bringing some issues related to the audit carried out according to the

professional judgment of the auditor is to increase the communication value of the audit report by providing more transparency. With the implementation of the KAM,

not only auditors, but also other groups such as senior officials, financial institutions and investors will be affected. In our study, it was mentioned how key audit issues

were determined within the framework of BDS 701 Key Control Subjects standard

and the issues that should be emphasized in the auditor's report.

Keywords: Key Audit Matters, Ias 701, Independent Audit

Page 135: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Bela Tarr Sı̇nemasında Plan Sekans Kullanımı: Torı̇no Atı Fı̇lmı̇ Örneğı̇

Dr. Öğretim Üyesi Burak Medin - Osman Çakır

ÖZ

Gerçekçi film kuramının iki önemli ismi olan Bazin ve Kracauer, kaydedilen

görüntünün çıplak gücüne inanır. Sinemanın gerçekle olan doğrudan ilişkisi

ekseninde diğer sanatları aştığını belirten bu iki düşünüre göre sinema, gerçek hayata en fazla yaklaşan sanattır. Gerçeklik anlayışı Kracauer’den daha farklı olan Bazin’e

göre pek çok gerçeklik vardır ve sinemanın ham maddesi gerçeğin bizatihi kendisi değil, gerçekliğin bıraktığı izlerdir. Gerçekçi film düşüncesine göre gerçekliğin

bıraktığı izlere ulaşmada zamanın ve uzamın doğal akışı kesintiye uğratılmamalıdır.

Bu çerçevede montajın izleyiciyi manipüle eden yapay müdahalesi yerine izleyiciyi daha özgür bırakan doğal kurgu, zamanı ve mekânı parçalamaksızın gösteren plan

sekans tercih edilmelidir. Gerçekçi sinema dilinde izleyiciyi çoğunlukla düşünsel bir

katılıma davet eden, bakışlarını yönlendirmeyen ve zamanı, mekânı parçalamadan anlatıda bütünlük sağlayan plan sekans yani uzun çekim kullanımı oldukça önem

taşır. Gerçekçi film kuramı ve plan sekans kullanımı arasındaki bu derin ilişkiden hareketle bu çalışmada Bela Tarr sinemasına ve yönetmenin plan sekans kullanımına

odaklanıldı. Bela Tarr’ın sinema dilinin gerçekçi sinema diline yakın olduğu

varsayıldı. Kapsam ve sınırlılık ekseninde plan sekans kullanımına yönelik önemli veriler sunacağı varsayılan Torino Atı (The Turin Horse, 2011) filmi çalışmanın

araştırma nesnesi olarak belirlendi. Kare kare film analizi yöntemi ile plan sekansların kullanımı ve inşa edilmeye çalışılan anlam çözümlendi.

Anahtar Kelimeler: Sinema, Gerçekçi Film Kuramı, Bela Tarr, Plan Sekans, Kare

Kare Film Analiz

Use of the Plan Sequence in the Bela Tarr Cinema: the Turin Horse Movie

Example

Abstract

Keywords: Two important names of realistic film theory, Bazin and Kracauer,

believe in the pure power of the recorded image. According to these two theorists, cinema is the most approaching art to real life. According to Bazin, the perception of

reality is different than that of Kracauer, there are many realities and the basis of

Page 136: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

cinema is not the truth itself, but the traces of reality. The natural flow of time and

space should not be interrupted in reaching the traces left by reality, according to the idea of realistic film. In this context, natural fiction and plan sequences should be

preferred. In realistic cinema, the use of plan sequences, which often invite the

audience to an intellectual participation, does not guide their gaze, and provides wholeness in the narrative, is very important. Based on the relationship between

realistic film theory and the use of plan sequences, this study focused on Bela Tarr

cinema and the use of plan sequences by the director. Bela Tarr's language of cinema was considered to be close to the realistic language of cinema. The Turin Horse film,

which is thought to provide important data on the use of plan sequences, was determined as a research object of the study. Using the formal film analysis method,

the use of the plan sequences was examined and the generated meaning was

analyzed.

Keywords: Cinema, Realism, Bela Tarr, Plan Sequence, Formal Film Analysis

Page 137: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Bölgesel Kalkınmada Sosyal Sermayenin Rolü: Zonguldak İ̇li Örneği

Prof.Dr. Hamza Çetepe - Alican Gemı̇cı̇oğlu

ÖZ

Sosyal sermaye kavramı son dönemlerde siyaset bilimi, sosyoloji gibi bilim

dallarıyla birlikte iktisatta da yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu

bağlamda, kalkınmanın ve özellikle bölgesel kalkınmanın sağlanmasında önemli bir araç olarak kabul edilen sosyal sermaye ile ilgili çalışmaların sayısı artmaktadır. Bu

çalışmada, bölgesel kalkınmada önemli rolü olduğu ifade edilen sosyal sermayenin düzeyi ve belirleyicileri, Zonguldak ili örneğinde belirlenmeye çalışılmıştır. Bu

amaçla, Zonguldak ilinde ikamet eden bireylerden oluşan bir örnek kütle üzerinde

saha çalışması uygulanmıştır. Saha çalışmasında kullanılan anket, uluslararası literatürde sosyal sermayeyi belirlemede kullanılan göstergelerden yararlanılarak 5’li

likert ölçeği formatında hazırlanmıştır. Bu göstergeler güven endeksi, network

endeksi ile karşılıklı yardımlaşma ve ortak işbirliği endeksi olarak belirlenmiştir. Çalışmada, öncelikle Zonguldak’ta genel olarak sosyal sermaye düzeyi belirlenmiş,

daha sonra da eğitim, meslek, gelir düzeyi ve doğum yeri gibi faktörlerin sosyal sermaye düzeyiyle ilişkisi Ki-kare testi gibi testlerle ortaya konulmuştur. Saha

çalışması sonuçlarına göre, Zonguldak’ta sosyal sermaye düzeyinin genel olarak

düşük düzeyde olduğu, dolayısıyla bunun da bölgesel kalkınma düzeyini olumsuz etkilediği söylenebilir. İlin kalkınmışlık düzeyini artırmak için, fiziki sermaye

yatırımları yanında sosyal ve beşeri sermayeyi geliştirmeye yönelik politikaların uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Sermaye, Bölgesel Kalkınma, Zonguldak

The Role of Social Capital in Regional Development: the Case of Zonguldak

Province

Abstract

Keywords: In recent years, the concept of social capital has been widely used in economics as well as in the fields of political science and sociology. In this context,

the number of studies on social capital, which is considered as an important tool in the development and particularly in the regional development, is increasing. In this

study, the level and determinants of social capital, which is stated to have an

Page 138: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

important role in regional development, have been tried to be determined in the case

of Zonguldak. For this purpose, the field study was applied to a sample mass composed of individuals who reside in Zonguldak province. The survey used in the

field study was prepared in the format of 5-point Likert scale by using the indicators

used in determining the social capital in the international literature. These indicators are defined as confidence index, network index and mutual assistance and common

cooperation index. In this study, firstly the social capital level was determined in

Zonguldak and then the relationship between the factors such as education, occupation, income level and place of birth with the level of social capital was

revealed by tests such as chi-square test. According to the results of the field study, the level of social capital in Zonguldak is generally low and this affects the level of

regional development negatively. In order to increase the level of development of the

province, it is necessary to implement the policies to develop social capital and human capital in addition to physical capital investments.

Keywords: Social Capital, Regional Development, Zonguldak.

Page 139: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Büyükşehir ve İ̇l Belediyelerince Bulut Bilişim Teknolojileri Değerlendirmesi

Mehtap Ağır - Dr. Öğretim Üyesi Alev Elç[email protected]

ÖZ

Bilgisayarların insan yaşantısına girmeye başladığı 1950’li yıllardan günümüze

kadar bilgisayarlar ve bilgi sistemleri sürekli olarak gelişmeye devam etmiştir. Bu

gelişim aşamasında öncelikle oldukça büyük yerler işgal eden merkezi bilgisayarlar kullanılmış, devamında yarı iletken teknolojisinin gelişmesi ile bilgisayarlar küçük

boyutlarda üretilebilir hale gelerek ucuzlamış ve merkezi bilgi sistemlerinin yerini dağıtık sistemler almıştır. Bununla birlikte bilgi sistemlerinin Internetin dinamik

yapısına uyumlu olarak esnek bir şekile bürünmesi ve karmaşık bilgi sistemlerinin

kolay yönetilebilir bir forma sokulması da bu süreçte gündeme gelen ihtiyaçlardandır. Söz konusu ihtiyaçların bütüncül bir bakış açısıyla çözüme

kavuşturulması amacıyla 2000’li yılların başlarında ortaya çıkan bir kavram olarak

Bulut Bilişim, bilgi sistemlerinin çalıştığı altyapıların esnek bir ücretlendirme modelleriyle kiralanması esasına dayanmaktadır. Bunun yanısıra Bulut Bilişim

verimlilik ve stratejik değer katma açısından son yıllarda çok ilgi artmış ve kullanımı yaygınlaşmıştır. Giderek nicelik olarak ve yatırımları artan Yerel Yönetimlerin bir

birimi olan belediyelerde (büyükşehir, il, ilçe, belde) bir çok konuda bilişim

sistemleri kullanılmaya başlanmıştır, bundan dolayı veri depolama artmıştır ve arşiv yetersizliği dolayısıyla bulut bilişim önem kazanmıştır. Bu çalışmada, Bulut Bilişim

kullanımına ilişkin Avrupa Birliği ve Türkiye örnekleri alan yazın taramasıyla incelenmiştir. Bu çalışmanın amacı, yerel yönetimlerden en yoğun nüfusa sahip olan

büyükşehir ve il belediyelerinde Bulut Bilişim teknolojilerinin mevcut durumları,

kullanılması ve geleceği ile ilgili değerlendirmelerin araştırılmasıdır. Nicel yöntem kullanılarak büyükşehir ve il belediyesi bilgi işlem birimlerinde anket yapılarak bulut

bilişime yaklaşımları belirlenmiştir. Araştırma sonucunda yerel yönetimlere özel

Bulut Bilişim altyapısının hazırlanması gerektiği sonucuna varılmış, buna ilişkin stratejik, hukuki ve teknik seviyelerde öneri ve değerlendirmelere yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Dijital Teknolojiler, Bulut Bilişim, Bulut Bilişim Teknolojisi, Yerel Yönetim Sistemleri, Bilgi İ̇şlem Altyapıları

Page 140: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Çağdaş İ̇nkılapların Ardındakı̇ Dı̇ndar Atatürk

Mehlı̇ke Uçar

ÖZ

ÇAĞDAŞ İNKILAPLARIN ARDINDAKİ DİNDAR ATATÜRK Yüksek Lisans

Öğrencisi, Mehlike Uçar Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Tarih

Bölümü,[email protected] ÖZET Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olan Atatürk, devletin temellerini sağlamlaştırmak ve Osmanlı Devletinin yıkılmasına

neden olacak hataları tekrarlamamak için çağdaş inkılapların yapılması gerektiğini görmüştü. Bu bilinçle hareket etmek ve genç Türk Devletini yaşamış olduğu buhran

dolu günlerden çıkarmak için sağlam bir inanç ile her alanda yapılması gereken

yenilikleri uygulamaya koymaya başladı. Kısa zamanda modern devletler seviyesine çıkabilmek için sadece siyasi ya da sosyal değişimlere değil ekonomik, kültürel ve

en önemlisi bireysel dönüşüme ihtiyaç vardı. Zamanın gereklerine göre kalkınmak

ve gelişmiş milletler seviyesine ulaşmak için Türk toplumunun her bireyi eğitilmeli, yetiştirilmeliydi. Bu temel düşünce Mustafa Kemal’in daha çok genç bir subay iken

fark ettiği ve bunu yapabilecek güce inandığı bir öngörüydü. Nitekim Mustafa Kemal Atatürk bu inançla beraber başarılı oldu ve milletini esaret ve cehaletten kurtarıp

modern bir uygarlığa dönüştürürken, bağımsızlık isteyen milletlere örnek oldu. Peki,

Mustafa Kemal Atatürk’ü bu denli başarılı kılan güç neydi? Bu sorunun cevabını verebilmek için Atatürk’ün hayatının bilinmeyen yönlerini ortaya koymak gerekir.

İlk önce Mustafa Kemal’in yaptığı her inkılabın ardında büyük bir iman gücü vardı, bu gerçek göz ardı edilemez. O taassup ehli ya da dar görüşlü bir ufka değil, İslam

dinini en yakından anlayan bir idrake sahipti. Ailesine , yetiştiği ortama, eserlerine,

sözlerine ve devrimlerine bakıldığında bu apaçık görülecektir. Annesi Zübeyde Hanım’ın manevi eğitimi, babası Ali Rıza Bey’in ufku açık fikirleri, yetişme

ortamında İslam Dininin en güzel algılanmış ve yaşanmış olması onun karakterini

şekillendiren unsurlar olmuştur. Aynı unsurlar yok olmak ve dağılmaktan başka çaresi görülmeyen bir milletin kaderine bağımsızlık, geleceğine ise çağdaş bir

başlangıç getirecekti. İşte bütün bu imkansızlıklar ve zorluklar içinde Atatürk’ün Rabbi'nin yardımına ve milletinin cesaretine olan güveni maneviyatıyla dinine

sımsıkı sarılmış yüce gönlünün zaferiydi.

Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Atatürk’ün Maneviyatı, İ̇nkılap, Zübeyde Hanım,ali Rıza Bey, Taassup, Modern Düşünce.

Page 141: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sı̇stemı̇ Sonrasında Malı̇ye Bakanlığı Teşklı̇at

Yapılanmasındakı̇ Değı̇şı̇klı̇kler

Dr. Öğretim Üyesi Gökçe Maraş

ÖZ

Devletlerin idari yapılanmalarında önemli bir yer işgal eden Maliye Bakanlıkları

gerek ekonomik gerekse hukuki platformlarda belirleyici rol üstlenmektedirler. Bu

bağlamda çalışmanın konusunu Maliye Bakanlığı’nın idari teşkilat yapısı oluşturmaktadır. Çalışmanın, konu ile ilgili literatürde yok denecek kadar az çalışma

olması nedeniyle bu alandaki boşluğu giderebileceği düşünülmektedir. Bu doğrultuda çalışmada öncelikle idare, idari yapı, bağlı kuruluş, ilgili kuruluş,

kavramları açıklanıp; idarenin türleri, idari faaliyetlerin özellikleri belirtilip; Maliye

Bakanlığı’nın ve Hazine Müsteşarlığı'nın teşkilat yapısı Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi öncesi ve sonrasındaki mevcut durumu itibari ile ayrıntılı bir şekilde

değerlendirilmektedir.

Anahtar Kelimeler: İdare, Maliye Bakanlığı, Hazine, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

Page 142: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Destı̇nasyon Talebı̇nı̇ Etkı̇leyen İ̇maj Faktörü: Çeşme İ̇lçesı̇ Üzerı̇ne Bı̇r Araştırma

Dr. Öğretim Üyesi Hakan Akyurt

ÖZ

Destinasyonlarda rekabet şartlarının yoğunlaşması, turistik işletmeleri yeni

stratejiler uygulamaya yönlendirmiştir. Destinasyon kaynaklarının verimli ve etkin

şekilde kullanımı zorunlu hale gelmiştir. Turistik talebin arttırılması ve sürdürülebilir olarak planlanması işletmelerin geleceği açısından önemlidir. Bir destinasyonda

turistik talebin önemli faktörlerinden biri de imajdır. Destinasyonların özelliklerine uygun bir imajın yaratılması gerekmektedir. Turistlerin bir destinasyonun imajı

hakkındaki algılamalarının öğrenilmesi hem işletmeler hem de o turizm destinasyonu

için önemli avantajlar sağlayacaktır. Destinasyon imajı, turistlerin talep algılarını doğrudan etkileyen fakat, birden çok faktör tarafından etkilenen bir unsurdur. Bu

çalışmada, destinasyon imajın önemi incelenmiş, turistik talebe etkisine değinilerek

Çeşme ilçesine yönelik olarak araştırma yapılmıştır. Çalışma ile turistik bir destinasyonun talebine etki eden imaj unsurları ortaya konarak, destinasyon imajı ile

ilgili olarak tavsiyelerde bulunulmaktadır. Çalışmada Anket tekniği kullanılmıştır. Analizler AYP (Analitik hiyerarşi süreci) yöntemi ile analiz edilmiştir. Analiz

sonuçları ve bulgular ortaya konularak talebe etki eden destinasyon talebini etkileyen

en önemli imaj faktörü ortaya konmuştur. Çalışmanın Çeşme’de faaliyet gösteren işletmelere ve turizmde destinasyon imajı çalışmayı hedefleyen akademisyenlere

yardımcı olması amaçlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Turizm, Destinasyon İ̇majı, Turistik Talep, Turizm İ̇majı, Ayp

Yöntemi

The Destınatıon Demand Affected by Image Factor: A Research On Çeşme

Dıstrıct

Abstract

Keywords: The intensification of the competition conditions in the destinations has led the touristic enterprises to implement new strategies. Efficient and effectiveuse

of destination resources has become mandatory. Increasing demand for tourist and business is important for the future of sustainable planning. One of the important

factors of tourist demand in a destination is the image. The characteristics of

Page 143: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

destinations should be created an appropriate image. Understanding the perception

of the image of a tourist destination will provide significant benefits for both businesses and tourism destination. The destination image is a factor that directly

affects the demand perception of tourists but is affected by multiple factors. This

study examined the importance of the image of the destination, referring to the impact on tourist demand has been studied for the town of Cesme. With the study,

the image elements affecting the demand of a tourist destination are presented and

recommendations are made regarding the destination image. Survey technique was used in the study. The analyzes were analyzed by the AHP (Analytic Hierarchy

Process) method. Analysis results and findings are presented and the most important image factor affecting demand demand is presented.The aim of the study is to help

the academicians working in Çeşme district and aim to study the image of destination

in tourism.

Keywords: Tourism, Destination Image, Touristic Demand, Tourism Image, Ayp

Method

Page 144: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

E Devlet Kapsamında Kosgeb Destek Uygulamalarının Memnuniyeti Üzerine Bir

Araştırma

Cahit Uluğ

ÖZ

90'lı yıllardan itibaren dünyada geleneksel devlet anlayışı yerini yeni kamu

yönetimi anlayışına bırakmıştır. Yeni kamu yönetimi anlayışında önemli

kavramlardan biri de e-devlettir. Bilgi iletişim teknolojilerinin yoğun olarak kullanılmaya başlamasıyla e-devlet ortaya çıkmıştır. İlk başlarda halk tarafından

kamu kurumları hakkında bilgi edinme amaçlı kullanılan e-devlet günümüzde çok çeşitli işlemlerin gerçekleştirildiği bir platform haline gelmiştir. Kağıt israfını

önleyen, bürokratik süreçlerin kısalmasını sağlayan, kamu kurumlarının kendi

içlerinde veri paylaşımı sağlayan e-devlet sayesinde devletin şeffaf ve vatandaş odaklı bir şekilde yönetilmesi hedeflenmiştir. E devlete geçiş sürecinde e devletin

finansmanı, halkın bilgi iletişim teknolojilerine hakim olması, kamu kurumları

bünyesinde istihdam edilen kişilerin donanımlı olması büyük önem arz etmektedir. Ülkemizde 2000'li yıllardan itibaren kamu kurumları e-devlet uygulamalarını

kullanmaya başlamıştır. Günümüzde www.turkiye.gov.tr devlet portalı üzerinden vatandaşlar kamu kurumlarına ilişkin birçok işlemi gerçekleştirebilmektedir. 1992

yılında kurulan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı faaliyet gösteren KOSGEB'de

81 ilde KOBİ'lere hizmet vermektedir. “Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik kapsamında bürokrasinin azaltılması mevzuatın

sadeleştirilmesi çalışmaları KOSGEB bünyesinde yürütülmüş ve bu bağlamda 2018 yılının Şubat ayından itibaren KOSGEB desteklerine e-devlet üzerinden

başvurulmaya başlanmıştır. Bildiride desteklere elektronik ortamda başvuru

sisteminin işleyişinden ve sistemin etkilerinden bahsedilmeye çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: E Devlet, Kosgeb

Page 145: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Epı̇stemolojı̇nı̇n Ne’lı̇ğı̇ Üzerı̇ne

Arş.Gör. Gönül Emı̇rbı̇lek

ÖZ

Epistemoloji kavramı ilk defa İskoç metafizikçi James Frederick Ferrier tarafından

kullanılmıştır. 1854 yılında “Institutes of Metaphysics” isimli eserinde bilgi

hakkında rasyonel söylemi tanımlamak amacıyla Yunanca’da bulunan episteme (bilgi) ve logos (öğreti, söz) kelimelerini kullanarak epistemoloji kavramını

oluşturur. Epistemoloji kavramı Türkçe ’ye “bilgi kuramı, bilgi öğretisi” olarak geçen, felsefenin bilgiyi konu alan bir ana dalıdır. Epistemoloji (epistemology/theory

of knowledge) bilen ve bilgi hakkında çok temel sorular sorar. Bilmek nedir? Bilgi,

sırf inançtan nasıl ayrılır? Bilgi mümkün müdür? Yani kabaca epistemolojide bilginin doğası ve imkânı ele alınıp incelenmektedir. Biz de bu çalışmamızda temel

bir giriş mahiyetinde epistemolojinin neliği üzerine bir inceleme yapacağız.

Anahtar Kelimeler: Epistemoloji, Bilgi Felsefesi

Page 146: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Ergenlerı̇n Duygu Düzenleme Becerı̇lerı̇ ve İ̇nternet Bağımlılık Düzeylerı̇nı̇n İ̇ncelenmesı̇

Demet Taşören - Doç.Dr. Ender Durualp

ÖZ

Bu çalışmada, ergenlerin duygu düzenleme becerileri ve internet bağımlıklarını

cinsiyet ve sınıfa göre karşılaştırmak ve aralarında bir ilişki olup olmadığını

belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemi, rastlantısal yöntemle seçilen Bolu il merkezinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir ortaokulda 2017-2018

eğitim-öğretim yılında öğrenim görmekte olan 405 ergenden oluşmaktadır. Ergenlerin %48,9’u kız, %51,2’si erkektir. Araştırmaya dahil edilen ergenlerin

%33,3’ü 6., 7. ve 8. sınıflarda öğrenim görmektedir. Verilerin toplanmasında “Genel

Bilgi Formu”, “Ergenler İçin Duygu Düzenleme Ölçeği” ve “Ergenler İçin İnternet Bağımlılığı Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde t, tek yönlü varyans analizi

ve LSD testleri ile Pearson kolerasyon katsayısından yararlanılmıştır. Araştırmaya

alınan ergenlerin %65,7’sinin hem akıllı telefon hem bilgisayar ya da tablete sahip, %87,4’ünün evinde internet bağlantısı, %79,8’inin telefonunda internet bağlantısı

olduğu, %68,9’unun internete sıklıkla telefondan bağlandığı, %42,7’sinin günde 1-2 saat internette zaman geçirdiği, %88,1’inin internet bağımlılığı semptomları

göstermediği, %9,6’sının internet bağımlılığı semptomları gösterdiği ve %2,2’nin

internet bağımlısı olduğu belirlenmiştir. Yapılan analizler sonucunda; ergenlerin duygu düzenleme becerileri ve internet bağımlılık düzeyleri arasında orta düzeyde,

pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (r=0,43, p<0,05). Kızların duygu düzenleme becerileri erkeklerden yüksek bulunmuştur (p<0,05). Ergenlerin duygu

düzenleme becerileri ve internet bağımlılık düzeyleri sınıfa göre farklılık

göstermemiştir (p>0,05).

Anahtar Kelimeler: Duygu Düzenleme, İ̇nternet Bağımlılığı, Ergen

Sensıtıvıty Skılls of Adolescents and Investıgatıon of Internet Addıctıon Levels

Abstract

Keywords: In this study, it is aimed to compare emotion regulation skills and

internet dependencies of adolescents according to gender and class and to determine whether there is a relationship between them.The sample of the study consisted of

405 adolescents who were studying in a secondary school in the city center of Bolu

Page 147: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

which was randomly selected in the 2017-2018 academic year.48.9% of the

adolescents are female and 51.2% are male. 33.3% of the adolescents included in the study are studying in 6th, 7th and 8th grades. "General Information Form" , "Emotion

Regulation Scale for Adolescents" and "Internet Addiction Scale for Adolescents" in

were used for data collection.In the analysis of the data, t, one way variance analysis and LSD tests and Pearson's correlation coefficient were used.f the adolescents

surveyed, 65.7% had both a smart phone and a computer or a tablet, 87.4% had an

internet connection at home, 79.8% had an internet connection on the phone, and 68.9% had a telephone connection to the internet. , 42.7% spent time on the Internet

1-2 hours a day, 88.1% did not show internet addiction symptoms, 9.6% showed internet addiction symptoms and 2.2% were internet addicts.As a result of the

analysis; There was a moderate, positive and significant relationship between

emotion regulation skills and internet addiction levels of adolescents (r = 0.43, p <0.05).Girls' emotion regulation skills were higher than males (p <0.05).Emotion

regulation skills and internet dependence levels of adolescents did not differ

according to class (p> 0.05).

Keywords: Emotion Editing, Internet Addiction, Adolescent

Page 148: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeli Göçmenlerin Çalışma Yaşamına Katılımları

Doç.Dr. Beyhan Aksoy - Sergen Gürsoy

ÖZ

Bu çalışmada, Suriye’den göçün Türkiye’deki çalışma yaşamına etkileri konusu

ele alınmaktadır. Suriyeli göçmenlerin Türkiye’de hayatlarını idame ettirebilmeleri

için işgücü piyasasına girişi kaçınılmazdır. Geçici koruma kapsamındaki Suriyeli göçmen işçilerin göçle birlikte çalışma yaşamına nasıl dahil oldukları, ne gibi

sorunlar yaşadıkları soruları cevaplanmaktadır. Çalışmanın verisi Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşamakta olan Suriyeli göçmen işçi ve esnaflardan oluşan bir

örneklemden elde edilmiştir. Örneklem 17’si işçi 13’ü işveren olmak üzere toplam

30 Suriyeli’den oluşmaktadır. Araştırma kapsamında görüşme yapılan göçmenlerin eğitim seviyelerinin düşük olduğu görülmektedir. Göçmenler mevcut mesleki bilgi

ve deneyimleriyle iş bulmuşlardır. Göçmenlerin işgücü piyasasına girişinde

genellikle eş, dost, arkadaş ve aracı çevreleri destek olmuştur. Göçmenler; düşük gelir, iş süreksizliği, ayrımcılık, çalışma yükü gibi konulardan dolayı sorunlar

yaşamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Geçici Koruma, Göç, Çalışma Yaşamı

Participation of Syrian Migrants Under Temporary Protection in Working Life

Abstract

Keywords: In this study, the effects of migration from Syria to Turkey in working

life are examined. There are two basic questions of the study: How do Syrian migrant workers in temporary protection participate in working life? What kind of problems

do they have in this process? The data was obtained from a sample of Syrian migrant

workers and tradesmen living in Iskenderun, Hatay. The sample consists of 30 Syrians, 17 of them are workers and 13 of them are tradesmen. The educational level

of the participants is low. Migrants have found work through their previous

knowledge and experience. Immigrants' access to the labor market is often supported by their relatives, friends and intercessors. Migrants suffer from problems such as

low income, job discontinuity, discrimination and work load.

Keywords: Temporary Protection, Migration, Working Life

Page 149: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim
Page 150: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Hastaların Kurumsal İ̇tibar Algılarını Etkileyen Sosyo-Demografik Bileşenler

Dr. Öğretim Üyesi Gamze Yorgancıoğlu Tarcan - Dr. Öğretim Üyesi Pınar

Yalçın Balçık

ÖZ

Kurumsal imaj kavramı, işletmenin paydaşları tarafından nasıl algılandığının

belirlenmesi ve işletme stratejilerinin buna göre yeniden formüle edilmesi için tüm işletmelerde olduğu gibi hastaneler için de büyük önem taşımaktadır. Kurumsal imaj,

hastanelerin kurumsal performansını ve sürdürülebilirliği etkilemektedir. Bu araştırma kapsamında hastanelere ayakta sağlık hizmeti almak için başvuran

hastaların hastaneye yönelik kurumsal itibar algılarını ve kurumsal itibarın sosyo-

demografik özelliklerden etkilenip etkilenmediğini ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırmada üç özel ve iki kamu hastanesine başvuran hastalar arasından rastgele

örnekleme yöntemi (n=250) ile gönüllülük esasına dayalı olarak yüzyüze anket

yöntemi aracılığıyla toplanan veriler kullanılmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında Fombrun ve arkadaşları (2002) tarafından geliştirilen ve kurumsal

itibarı çok boyutlu bir yapı olarak ele alan kurumsal itibar ölçeğinden yararlanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda hastanelere yönelik genel kurumsal itibar

algısının yaş ve gelir seviyesine göre değiştiği saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Kurumsal İmaj, İtibar, Hastane, Hastane Yönetimi

Socio-Demographic Components That Affect the Corporate Reputation

Perceptions of Patients

Abstract

Keywords: The concept of corporate image is of great importance for hospitals as it

is for all enterprises to determine how the business is perceived by their stakeholders and to re-formulate their business strategies accordingly. Corporate image affects the

institutional performance and sustainability of hospitals. In the scope of this study, it

is aimed to determine the perceptions of the institutional reputation of the patients who applied to hospitals to receive outpatient health services and determine whether

the institutional reputation of the patients is affected by socio-demographic characteristics. In the study, randomized sampling method (n = 250) was used among

the patients who applied to three private and two public hospitals and data collected

Page 151: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

through face-to-face survey method was used. In order to collect the research data,

corporate reputation was developed by Fombrun et al. (2002) and corporate reputation was considered as a multidimensional structure. Corporate reputation

scale developed by Fombrun and his colleagues (2002) and considered corporate

reputation as a multidimensional structure has been utilized in the collection of research data. As a result of the analysis, it was found that the perception of general

corporate reputation for hospitals changed according to age and income level.

Keywords: Corporate İmage, Reputation, Hospital, Hospital Management

Page 152: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Immanuel Kant’ta Barış Kavramı

Dr. Öğretim Üyesi Ezgi Ören

ÖZ

Günümüzde halen insanlığın önünde çözülmeyi bekleyen en önemli ve acil

sorunun küresel ölçekte bir barış meselesi olduğu söylenebilir. Ve maalesef dünya

barışı üzerine kafa yormuş, sürekli bir barış halinin genel ve zorunlu koşullarını konu edinmiş olan Immanuel Kant’ın ölümünün üzerinden geçen yaklaşık iyi yüzyıldan

beri, insanlık bir dünya barışı görmek şöyle dursun iki büyük dünya savaşı, sayısız savaş ve çatışmalar, baskılar ve insan hakları ihlalleri vs. yaşamıştır. Aynı sorunlar

bugünlerde de hiç hız kesmediği gibi teknolojinin sunduğu yeni olanaklar ile daha

yıkıcı, daha şiddetli, daha sınır tanımaz ve yaygın hale gelmiştir. Örneğin herhangi bir gazetenin yapraklarını çevirdiğimizde karşımıza çıkan, nükleer ve yüksek

teknolojileri barındıran silahlanma yarışı, ülkeler arası stratejik ve jeopolitik

pozisyon alma, koruma ve karşılıklı tehditler, dünyanın belli bölgelerinde yoğunlaşmış büyük güçler arası rekabetin yarattığı insani yıkımlar, yaygınlaşan her

türlü zulüm, baskı mekanizmaları ve insan hakları ihlalleri, uluslararası terör ve terörizme karşı savaş, iç çatışma ve savaşlardan vs. oluşan ve hiç bitmeyecek gibi

algılanan dehşetli çatışma manzaralarıdır. Her ne kadar sosyal bilimler literatüründe

Kant’ın yaşadığı dönemden farklı bir savaş ve barış kavramsallaştırılması egemen olsa da; başka bir ifadeyle artık savaşlardan bahsetmek yerine bir tür

“operasyonlar”dan “müdahaleler”den, “yarı”, “sözde”, “yeni”, “asimetrik”, “vekalet” vs savaşlarından bahsediyorsak; savaş ve barış koşulları arasında gri,

belirlenemez, tanımlanması güç bulanık bir alanın varlığına işaret ediyor olsak da,

bu türden çatışmalardan olumsuz etkilenen ve/veya dünyanın değişik yerlerinde bunları izleyen, şahit olan kişilerde yarattığı talep hala Kant ile ortaktır: Savaşsız,

çatışmasız bir dünya düzeni ve küresel sürekli bir barış hali. İşte bu çalışmanın amacı,

sürekli bir barışı yaratmak adına, böylesi bir barış halinin olanaklılık koşullarını üzerine hala söyleyecek çok şeyleri olduğuna inandığımız Immanuel Kant’ın

yazılarını,mevcut dünya düzenini de dikkate alarak incelemektir.

Anahtar Kelimeler: Immanuel Kant, Ebedi Barış, Savaş, Kant Etiği, Hukuk Düzeni

Page 153: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

İstihdam Oranına Yönelik Ekonometrik Model Çalışması

Özge Özçelik - Dr. Öğretim Üyesi Funda Erdugan

ÖZ

Sadece gelişmekte olan ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de istihdam oranını

istenilen seviyelerde tutabilmek, bunun için uygun yöntemler belirleyebilmek,

politika geliştiricilerinin karşılaştığı güçlüklerden biridir. Bu çalışmada, ülkelerin jeopolitik konumları veya gelişmişlik seviyelerine göre bütçeden ayrılan payların

farklılık gösterebildiği savunma harcamalarının, istihdam üzerindeki etkisini araştırmak için uygun bir panel regresyon modeli belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaç

doğrultusunda Türkiye ve Avrupa Birliğine (AB) üye olan 28 ülkenin 1993-2017

yıllarına ilişkin verileri ampirik açıdan incelenmiş, uygulanan doğrusal panel regresyon modelleri sonuçlarına göre savunma harcamaları ve istihdamı oranı

arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Savunma harcamaları

değişkeninin istihdam değişkeni üzerinde ters yönde etkiye sahip olduğu görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Panel Veri Analizi, İ̇stihdam, Savunma Harcamaları

Page 154: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Kamu Kurumlarında Sosyal İ̇novasyon: Türkiye Kamu Sektöründe Vaka Analizi

Arş.Gör. Memduh Eren Gıderler

ÖZ

Sosyal girişimcilik ve sosyal yenilik, son yıllarda artan bir şekilde ilgi gören ve

sosyal refahın artırılmasında önem arz eden kavramlardır. Sosyal refahın

artırılmasında dikkat, kurumsal sosyal sorumluluğa yoğunlaşmıştır ancak kar amacı güden ve yarattığı sosyal etkinin ölçülmesini amaçlayan sosyal inovasyon

kavramının kurumsal sosyal sorumluluktan ayrılması ilgili yazında hala “bulanık” tır. Özellikle kamu kurumlarında sosyal inovasyon yeterince çalışılmamış bir alandır.

Bu tez, sosyal inovasyon ve sosyal girişimcilik kavramı üzerine kapsamlı

araştırmalar sunmakta, “inovasyon” ve "kurumsal sosyal sorumluluk" kavramlarından farklı olan sosyal inovasyon kavramının özelliklerini tartışmaktadır.

Bu tez aynı zamanda, sosyal inovasyonun bölge, ülke ve küresel ölçekte sosyal

refaha katkıda bulunma yöntemlerini tartışmaktadır. Bu araştırma ile birlikte Türkiye'deki kamu kurumlarının farklı sektörler ve sosyal inovasyon kapasiteleri

bağlamında ele alınacaktır. Vaka incelemesi değerlendirme formu kullanılarak, nitel araştırma yöntemleriyle dünyanın önde gelen ülkeleri ve sosyal inovasyon alanındaki

kurumlarla karşılaştırılmasını ele almaktadır. Bu bağlamda 30 adet kamu kurumu ile

yarı yapılandırılmış mülakat formu doğrultusunda derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Bu araştırma, bilginin yayılmasını ve ilgili yazının gelişmesini

kolaylaştırabilecek açık bir toplumsal sosyal yenilik anlayışına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Sosyal İnovasyon, Sosyal Girişimcilik, Sosyal Değer Yaratma,

Kamu Kurumlarında Sosyal İnovasyon

Social Innovation in Public Institutions and Its (Drivers) and Challenges – a

Case Study of Social Innovation in Turkey

Abstract

Keywords: Social entrepreneurship and social innovation are significant common

denominators in social welfare fields which received increasing attention recently. The attention is concentrated to corporate social responsibility but the concept social

innovation and its distinctions from the corporate social responsibility is still “fuzzy”.

Page 155: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Especially, social innovation in public institutes is a field that is not sufficiently

studied. This thesis provides comprehensive research on the concept of social innovation and social entrepreneurship, discusses the characteristics of the concept

of social innovation, which are different from the concept of ‘pure’ innovation and

corporate social responsibility. This thesis also discusses the ways in which social innovation can contribute to social welfare in the region, country and global scale.

The focus of this thesis to be addressed in the context of different sectors and social

innovation capacity of public institutions in Turkey and compare with the world's leading countries and institutions on social innovation with qualitative research

methods, using case study evaluation form. The thesis contributes to an explicit understanding of public social innovation which can facilitate knowledge diffusion

and the development of the area.

Keywords: Social İnnovation, Social Entrepreneurship, Social Value Creation, Social İnnovation in Public İnstitutions

Page 156: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Memnunı̇yet Ölçme/değerlendı̇rme Sürecı̇ ve Yönetsel Rollere Etkı̇sı̇: Konaklama

İ̇şletmesı̇ Örneğı̇

Dr. Öğretim Üyesi Tekiner Kaya

ÖZ

Yöneticinin kurum performansını kontrol etmesi ve elde edilen çıktıları

değerlendirerek süreci yeniden yapılandıracak kararlar alması, planlarını revize

ederek yeni politikalar geliştirmesi kurum başarısı için kritik öneme sahiptir. Diğer yandan yöneticinin tüm bu süreci tüm paydaşlar ile birlikte gerçekleştirmesi, çok

daha etkili çıktılar üretecek, yöneticinin yönetsel işyükünü de belirgin şekilde azaltacaktır. Kurumsal öğrenmeye katkı sağlayacak proaktif süreçlerin

yapılandırılması ve ilgili sistemlerin kurulması, yöneticilerin rollerini, problem

çözen yöneticiden kurumsal gelişime odaklanan yöneticiye doğru kaydırmaktadır. Konaklama işletmelerinde memnuniyet ölçme/değerlendirme süreçleri, kurumlar

için önemli geribildirimler sunmakta, kurumsal öğrenmeye katkı sağlamakta ve

bağımsız bir değerlendirici görevi görmektedir. Etkin bir yapılandırılma durumunda, kurumların adeta birer kalite gardiyanlarıdır. Bu katkıların dışında, bu çalışmada,

yapılandırılmış bir memnuniyet ölçme/değerlendirme sürecinin, yönetim kademesindeki rolleri nasıl etkilediği ve kurum kültüründe meydana getirdiği

değişimler, kurum performansına olan etkisi bir otel işletmesinde yapılan toplam 387

anket çalışması ve yöneticiler ile yapılan mülakatlardan elde edilen cevaplar çerçevesinde incelenmiştir. Elde edilen bulgular, memnuniyet ölçme/değerlendirme

süreci sonrası, konaklama işletmelerinde emek yoğun süreçlerde (14 kriterin 9’unda) performansta anlamlı bir artış olduğunu (% 7); çalışanların işletme süreçlerine daha

etkin bir şekilde katılabildiğini; yönetimin, kontrol fonksiyonunu yerine getirmek

için harcadığı zaman ve eforun azaltılabildiğini göstermektedir. Ayrıca kurumun çıktıyı değerlendiren yapıdan, girdiyi yönetebilen proaktif bir yapıya dönüşebildiğini

de ortaya koymaktadır.

Anahtar Kelimeler: Memnuniyet Ölçme/değerlendirme, Yönetsel Rol, Kurum Performansı, Yönetim Kontrol Fonksiyonu

Customer Satısfactıon Measurement/evaluatıon Process and Its Effect On

Managerıal Roles: A Case of Hospıtalıty Company

Abstract

Page 157: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Keywords: Controlling the corporate performance, making decisions for

restructuring the process via evaluating outputs, developing new policies by revising plans are crucial for managers for corporate success. On the other hand, managing

this process by incorporating all partners in corporate will generate more efficient

outputs and reduce the managerial workload significantly. Structuring the proactive processes which contribute the organizational learning shifts managers’ roles from

problem solving to managers that focus on corporate development. Customer

satisfaction measurement/evaluation processes in hospitality sector represent important feedbacks, support organizational learning and have a role as an

independent assessor. In case an effective establishment, it is a simply quality guardians for organizations. In addition to these contributions, in this study, it is

analysed that how a well-structured customer satisfaction measurement evaluation

process effects role on management level, corporate culture, corporate performance in a hotel via 387 satisfaction questionnaires and structural interviews with managers

of hotel. Findings show that it is statistically significant that performance of the

labour-intensive processes (9 over 14 criteria) increased %7 after establishment of customer satisfaction measurement/evaluation process; it is possible to reduce efforts

and time for managerial controls. Furthermore, corporate transformation from evaluating the outputs towards managing the inputs proactively is also observed.

Keywords: Customer Satisfaction Measurement/evaluation, Managerial Role,

Corporate Performance, Management Control Function

Page 158: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Mıst Ülkelerı̇nde Dövı̇z Kuru ve Tüketı̇cı̇ Güven Endeksı̇ Arasındakı̇ Nedesellı̇k İ̇lı̇şkı̇sı̇

Büşra Afşar - Dr. Öğretim Üyesi Bı̇lge Canbaloğlu

ÖZ

MIST ÜLKELERİNDE DÖVİZ KURU VE TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ

ARASINDAKİ NEDESELLİK İLİŞKİSİ Büşra Afşar Dr. Öğr. Üyesi Bilge

Canbaloğlu Özet Bu çalışma tüketici güven endeksi ile önemli finansal değişkenlerden biri olan döviz kuru değişkeni ile arasındaki ilişkiyi Meksika,

Endonezya, Güney Kore ve Türkiye ülkelerinin baş harflerinin kısaltılmasıyla oluşturulan MIST ülke grubu için 2008 Küresel Kriz Sonrası dönemini ele alarak

incelemektedir. Çalışmanın zaman dilimi 2008:10-2017:04 dönemini kapsamıştır ve

aylık veri seti kullanılmıştır. Çalışmada veri seti olarak OECD veri tabanında elde edilen tüketici güven endeksi kullanılırken, döviz kuru verisi ise IMF döviz kurundan

elde edilmiştir. Yöntem olarak ise, tüketici güven endeksi ve döviz kuru serilerinin

farklı derecelerden bütünleşme derecesine sahip olmalarından ötürü bu iki değişken arasındaki nedensellik ilişkisi Toda Yamamoto (1995) methodu ile incelenmiştir.

Çalışmanın sonucunda Meksika ve Güney Kore için döviz kurundan tüketici güven endeksine doğru uzun dönem nedensellik ilişkisi bulunurken, döviz kurundan

tüketici güven endeksine yönelik nedensellik ilişkisi bulgulanmamıştır. Türkiye için

ise durum bu iki ülkeden farklı olup uzun dönemli nedensellik ilişkisi tek yönlü olarak tüketici güven endeksinden döviz kuruna doğru bulunmuştur. Ancak

Endonezya ülkesine gelinecek olursa ne tüketici güven endeksinden döviz kuruna ne de döviz kurundan tüketici güven endeksine doğru bir nedensellik ilişkisi vardır.

Anahtar Kelimeler: Döviz Kuru, Tüketici Güven Endeksi, Toda Yamamoto, mist

Ülkeleri

The Causal Relatıonshıp Between Exchange Rate and Consumer Confıdence

Index in mist Countrıes

Abstract

Keywords: This study explores the causal linkage between exchange rate and

consumer confidence index for Mexico, Indonesia, South Korea and Turkey defined as MIST country group for the time period covering aftermath of 2008 Global

Financial Crisis. The time line exactly covers the time period of 2008:10-2017:04

Page 159: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

and the series are collected monthly. The consumer confidence index of each country

is retrieved from OECD database, whereas the exchange rates are obtained from IMF. Since the series of consumer confidence index and exchange rate have different

integration order, Toda and Yamamoto (1995) approach is used as a methodology.

The empirical test results suggest that the unidirectional causal relatioships running from exchange rate to consumer confidence index are detected in Mexico and South

Korea, while there is no causal relationship from consumer confidence index to

exchange rate in these countries. However, unidirectional and long run relationship from consumer confidence index to exchange rate is found in Turkey. When it comes

to Indonesia, there is no causal relationship between these two variables in this country.

Keywords: Exchange Rate, Consumer Confidence İndex, Toda Yamamoto, mist

Countries.

Page 160: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Mobı̇lya Sektöründe Lojı̇stı̇k Malı̇yetler ve Analı̇zı̇

Dr. Öğretim Üyesi Gülay İ̇rak - Mehmet Naci Sönmez

ÖZ

MOBİLYA SEKTÖRÜNDE LOJİSTİK MALİYETLER VE ANALİZİ Lojistik,

doğru ürünlerin doğru miktarda, doğru zamanda, doğru mekanda, doğru alıcıya,

doğru fiyatla ulaştırılması sürecinde gerçekleştirilmesi gereken faaliyetler zincirinin tamamı anlamına gelmektedir. Lojistik maliyetleri ise bu faaliyetler zincirinden

doğan tüm işlemlerin (depolama, ambalajlama, elleçleme, sipariş işleme, taşıma vb.) başlangıcından sonuçlandırılmasına kadar ortaya çıkan tüm maliyetlerdir.

Teknolojinin gelişmesi ile her geçen gün firmaların birbiriyle rekabet etmesi

zorlaşmaktadır. Her firmanın eş zamanlı olarak istediği bilgi ve ürüne ulaşma fırsatı arz ve talep buluşmasının kolaylaşması bir avantaj olmasına rağmen rekabet

üstünlüğü karmaşasına sebep olmaktadır. Bu durum rekabeti etkileyen unsurlardan

biri olan fiyat ve fiyatları etkileyen maliyet etkinliğinin önemini artırmıştır. Maliyetlerin önemli bir kısmını oluşturan lojistik maliyetlerin analiz edilip

yönetilmesi ve kontrol altına alınması zorunlu hale gelmiştir. Bu çalışmanın amacı; Ankara Siteler Bölgesi’nde faaliyet gösteren mobilya satış mağazalarının lojistik

maliyetlerini diğer maliyetlerden ayrı olarak hesaplayıp hesaplamadıklarını,

hesaplamada hangi giderleri lojistik maliyetlerine dahil ettiklerini ve hangi lojistik maliyet yönetimi yaklaşımını kullandıklarını ortaya koymaktır. Bu kapsamda yapılan

veri değerlendirilmesi sonucunda lojistik maliyetlerin yönetilmesi ve kontrol altına alınmasının önemine vurgu yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Lojistik, Lojistik Maliyetler, Lojistik Maliyet Yönetimi

Page 161: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Modern Toplumsal Yapının İ̇nşasında Geleneğin İ̇cadı, Rolü ve Kitle İ̇letişim Araçlarıyla

Araçsallaştırılması: ‘ramazan Sohbet Programları Örneği’

Deniz Özay

ÖZ

Modern toplumsal kurumlar, pratikler ve düşünce biçimlerinin temeli rasyonalite

ve bilimsel bilgiye dayandırılmakla beraber, geleneğin sosyal işlevine ihtiyaç

duyulmuş ve kitle iletişim araçlarıyla yeniden üretilmiştir. Bu çalışma modern toplumun sosyal yapısının biçimlendirilmesi sürecinde icat edilen geleneğin rolünü

ve kitle iletişim araçlarında nasıl ve hangi unsurlarla yeniden üretildiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda sosyal yaşam pratiklerine ve tutumlarına

ilişkin sohbetlerin gerçekleşmesi ve yüksek izlenme oranlarına sahip olması

sebebiyle, ana akım televizyon kanallarında yayınlanan ‘ramazan sohbet programları’ ele alınmıştır. Rastgele bir işlemle seçilen bölümler izlenerek, niceliksel

ve içeriksel analiz yöntemiyle incelemeye tabi tutulmuştur. İnceleme çerçevesinde

program konularının sayı ve oranları, rasyonel ve irrasyonel dağılımı, konuların kaynakları, programda kullanılan simge, imge ve semboller ve aktörler başlıklı

kategoriler belirlenmiştir. Çalışma kapsamında önceden belirlenmiş bu kategori ve kriterler doğrultusunda kodlama yapılmış, verilerin frekans ve oranları tespit edilerek

tablolar halinde belirtilmiştir. Elde edilen bulgulara göre ramazan temalı dini sohbet

programlarının içeriğini en fazla gündelik yaşamın pratiklerine ve ahlaka yönelik söylemler oluşturmaktadır. Bireylerin toplumsal yaşam içindeki davranışları ve

tutumlarına ilişkin yönlendirici ve sınırlayıcı rasyonel bir çerçeve çizilirken, mitik anlatılar, menkıbeler, seçkinlerin (peygamber, sahabe, alimler, evliyalar, politik

aktörler) yaşamları aracılığıyla geleneksel bir sürekliliğin olduğu izlenimi

yaratılmaktadır. Sosyal eylemin mahiyetini belirleyici nitelikteki anlatılarda kutsal kitaptan daha fazla hadis ve sünnete atıf yapılmakta, güncel toplumsal problemler

geleneksel bakış açısıyla yorumlanmakta ve rasyonalize edilmektedir. Bu bağlamda

hukuk, ekonomi, kamusal sosyal alan gibi modern kurumlara dahil olan konular kitle iletişim araçlarında geleneksel bir yapı içerisinde yeniden yorumlanmakta,

şekillendirilmekte ve varolan koşulların ihtiyacına göre araçsallaştırılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Gelenek, Modern Toplum, Ramazan Programları, Kitle

İ̇letişim Araçları

Page 162: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Okul Öncesı̇ Dönem Çocuklarının Duygusal Gelı̇şı̇m ve Bı̇lı̇msel Süreç Becerı̇lerı̇nı̇n

İ̇ncelenmesı̇

Dr. Öğretim Üyesi Necla Tuzcuoğlu - Nevı̇n Akarsu

ÖZ

Bu çalışmanın amacı okul öncesi eğitime devam eden 48-72 aylık çocukların

duygusal gelişim ve bilimsel süreç becerilerinin incelenmesidir. Araştırmanın

çalışma grubunu 2018-2019 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı özel ana okullarında öğrenim gören ve araştırmaya gönüllü

olarak katılan 48-72 aylık 35 çocuk oluşturmaktadır. Araştırma nicel araştırmadır ve ilişkisel tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırmada çocukların duygusal

gelişimlerini incelemek için Marmara Gelişim Ölçeği kullanılmıştır. Çocukların

bilimsel süreç becerilerini incelemek için Bilimsel Süreç Becerileri Testi ile veriler elde edilmiştir. Araştırma bulgularından elde edilen veriler SPSS 20 istatistik

programı ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda çalışmaya katılan çocukların

duygusal gelişimleri ve bilimsel süreç becerileri betimsel ve karşılaştırmalı olarak incelenerek sunulmuş ve önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Duygusal Gelişim, Bilimsel Süreç Becerisi

Page 163: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Osmanlı Tarı̇hçı̇lerı̇nı̇n Bosna’yı Fetı̇h Anlatıları

Prof.Dr. Zafer Gölen

ÖZ

Bilindiği gibi Fatih Sultan Mehmed 1463’te Bosna’yı fethetti. Bu fetihle birlikte

bölgede etkileri günümüze kadar devam eden siyasî, sosyal, dinî bir takım

değişiklikler yaşandı. Çevrelerindeki diğer milletlerin aksine Boşnaklar tarihte kısa sayılabilecek bir dönemde Müslümanlaştılar. Fetih nispeten belge üretiminin az

olduğu veya bir nedenden ötürü günümüze ulaşamadığı bir dönemde gerçekleştiğinden, fethi devletin resmî belgelerinden takip edebilmek zordur. Fetih

dönemine ait belki de tek belge Fatih’in Katoliklere verdiği Foyniça Manastırı’nda

korunan ahidnâmesidir. Bunun haricinde fethe dair diğer tüm anlatı ve kaynaklar Osmanlı Kronikleridir. Kronikler çok önemli kaynaklar olmalarına karşın Enverî,

Tursun Bey ve Kıvamî gibi tarihçiler hariç diğerlerinin fethin görgü tanığı olmaları

çok zordur. Diğerleri ya görgü tanıklarından ya da önceki yazarları tekrarlamak suretiyle bilgi ürettiler. Yeniden üretim sırasında ya kendilerince önemli gördükleri

olayları öne çıkardılar, ya da bazı olayları görmezden geldiler. Kimileri ise muhtemelen fetihte yaşanmış olma olasılıkları yüksek ama çağdaşlarınca

önemsenmediği için tarihlere girememiş bazı duyumları anlatılarına eklediler. Bu

tebliğde Bosna’nın fethi özelinde kroniklerin anlatılarındaki tutarlılık sorgulanacaktır. Bu bağlamda Enverî, Tursun Bey, Kıvâmî, Aşıkpaşazade, Oruç bin

Adil, Mehmed Neşrî, Behişti Ahmed Çelebi, Ruhi Çelebi, İdris-i Bitlisi, Hadîdî, Anonim Osmanlı Kroniği, Yusuf bin Abdullah, İbn-i Kemal, Muhyiddin Cemâlî,

Rüstem Paşa, Lütfi Paşa, Mehmed Zaim, Hoca Sadeddin, Gelibolulu Mustafa Âlî,

Solakzade Mehmed Hemdemî Çelebi ve Müneccimbaşı Ahmed bin Lütfullah tarafından kaleme alınan kronikler incelenerek farklar ve benzerlikler ortaya

konacak, Kroniklerin tutarlılıkları sorgulanacaktır.

Anahtar Kelimeler: Bosna Hersek’in Fethi, Fatih Sultan Mehmed, Osmanlı Kronikleri

The Narratıves of the Conquest of Bosnıa On Ottoman Hıstorıans

Abstract

Page 164: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Keywords: As it is known, Fatih Sultan Mehmed conquered Bosnia in 1463. Owing

to this conquest, political, social and religious changes have taken place in the region. In contrast to other nations around them, Bosniaks became Muslims in a short period

of time. Since the conquest has taken place at a time when relatively document

production in the empire was low or for some reason it has not survived, it is difficult to follow the conquest from the official documents of the state. Perhaps the only

document belonging to the period of conquest is the Fatih’s Ahidnâme, which was

preserved in the Fonitsa Monastery, which the sultan gave to the Catholics. Apart from this, all other narratives and sources about the conquest are the Ottoman

chronicles. Although chronicles are very important sources, it is very difficult fort he chroniclers to witness the conquest except Enverî, Tursun Bey and Kıvamî. The

others may have reproduced information making use of either statements of

eyewitnesses or previous authors. During reproduction they either highlighted the events they considered important to themselves, or ignored some events. Even some

of them would have been added stories about the conquest which were likely to have

been experienced in the conquest, but never was stated in chronicles because they were ignored by the contemporaries, In this paper, the consistency of the narratives

of the chronicles in the conquest of Bosnia will be questioned. In this sense, examining Enverî, Tursun Bey, Kıvâmî, Kritovulos, Aşıkpaşazade, Oruç bin Adil,

Mehmed Neşrî, Behişti Ahmed Çelebi, Ruhi Çelebi, İdris-i Bitlisi, Hadîdî, the

anonymous Ottoman chronicle, Yusuf bin Abdullah, İbn-i Kemal, Muhyiddin Cemâlî, Rüstem Pasha, Lütfi Pasha, Mehmed Zaim, Hoca Sadeddin, Solakzade,

Gelibolulu Mustafa Âlî, Mehmed Hemdemî Çelebi and Müneccimbaşı Ahmed bin Lütfullah the differences and similarities will be presented and the consistency of

chronicles will be questioned.

Keywords: Conquest of the Bosia-Herzegovina, Mehmed the Conqueror, Ottoman Chronics

Page 165: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Otel İ̇şletmelerı̇ Mutfaklarında Gıda Atık Yönetı̇mı̇ Üzerı̇ne Nı̇tel Bı̇r Çalışma

Dr. Öğretim Üyesi Ebru Kemer

ÖZ

Bu araştırmada, Nevşehir ilindeki otel işletmeleri mutfaklarında çalışan şef

aşçıların gıda atık yönetimini nasıl gerçekleştirdiklerini belirlemek amaçlanmıştır.

Bu amaç doğrultusunda Nevşehir ilinde yer alan otel işletmelerinde çalışan şef aşçılarla görüşme ve gözlem yöntemiyle 1-10 Mayıs tarihleri arasında veri

toplanmıştır. Araştırma sonucunda şef aşçılar, otel işletmeleri mutfaklarında gıda atıklarını öncelikle önlemeye ve en aza indirmeye çalıştıklarını ifade etmişlerdir.

Ayrıca mutfakta her gıdanın mümkün olduğunca geri dönüşümünün sağlanmaya

çalışıldığını ve kalan atıkların büyük çoğunluğunun barınaklara gönderildiğini kullanılmayacak durumda olanların ise ayrıştırılma işleminden geçtiğini ve

depolanıp daha sonra bertaraf edildiğini belirtmişlerdir. Araştırmacı tarafından

görüşme sırasında gözlem de yapıldığı için görüşülen iki otel işletmesinin belirtilenin dışında atıkların ayrıştırılması ve depolanması hususuna çok önem vermediği tespit

edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Gıda Atık Yönetimi, Otel İşletmeleri, Şef Aşçılar

Page 166: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Öz-Belirleme Kuramı ve Psikolojik İ̇yi Oluş Arasındaki İ̇lişki: Bişkek Konaklama

İ̇şletmeleri Üzerine Bir Alan Araştırması

Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Ulutaş

ÖZ

Öz-belirleme kuramı, kişilik gelişimleri için bireylerin iç kaynaklarına

başvurmalarını, kendi kapasitelerini tanımalarını ve öz niteliklerine güvenmelerini

teşvik eden bir motivasyon ve kişilik yaklaşımıdır. Araştırmada, öz-belirleme kuramı ile psikolojik iyioluş ilişkisi incelenmiştir. Örneklem olarak Kırgızistan’ın başkenti

Bişkek’te faaliyet gösteren konaklama işletmeleri seçilmiştir. Verilere faktör analizi, korelasyon ve regresyon analizleri yapılmıştır. Analizlerin bulguları, öz-belirleme ile

psikolojik iyi oluş arasındaki anlamlı ilişkiyi desteklemektedir. Öz-belirleme’nin alt

boyutlarından ilişki kurma ihtiyacı ve yetkinlik ihtiyacı ile psikolojik iyi oluş değişkeninin alt boyutlarından pozitif psikolojik iyi oluş ile pozitif yönde ve negatif

psikolojik iyi oluş ile ise negatif yönde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Öz-

belirleme’nin üçüncü alt boyutu olan özerklik ihtiyacı ile ne pozitif psikolojik iyi oluş ne de negatif psikolojik iyi oluş arasında anlamlı herhangi bir ilişki

bulunamamıştır.

Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Öz-Belirleme, Psikolojik İ̇yi Oluş,

Kırgızistan, Bişkek

Page 167: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Paleokarst (Kavram, İ̇çerik ve Kısa Literatür )

Tuğçe Bı̇lgı̇n - Prof.Dr. Yıldırım Atayeter

ÖZ

ÖZET Dünyadaki kara yüzeylerinin yaklaşık % 25’inden fazlası kireçtaşı

(CaCO3), jips (CaSO4.2 H2O) , dolomit (Mg.Ca(CO3)2), kayatuzu (NaCI) gibi

karbondioksitli suların etkisiyle çözünebilen kayaçlardan oluşmuştur. Dünyada karstlaşmanın hangi jeolojik dönemde başladığı konusunda tartışmalar olmakla

beraber bu konudaki yaygın kanı karstik süreçlerin Kuvaterner’den önce başladığı şeklindedir. Karstik oluşumların eski devirlerine işaret eden ve jeolojik geçmişte

oluşan karstik şekillerin literatürde ki ismi Paleokarst olarak anılmaktadır.

Paleokarstik şekiller, jeolojik dönemler boyunca meydana gelen iklim değişiklikleri ile dış etken ve süreçler tarafından aşındırılarak değişime uğramış ve hatta bir kısmı

günümüze kadar varlığını korumuştur. Karmaşık ve polisiklik gelişimin ürünleri olan

bu şekiller aynı zamanda ekonomik anlamda da önemli bir değer ifade etmektedir (boksit, petrol yatakları gibi). Bu çalışmanın öncelikli amacı paleokarst kavramı ve

paleokarstik şekiller hakkında bilgi vermektir. Ayrıca çalışmada kısa bir literatür bilgisi de yer almaktadır. Araştırma kapsamında ulusal ve uluslararası literatür

taranmış, elde edilen literatür detaylı olarak incelenmiştir. Paleokarstla ilgili

kavramsal çerçeve belirlenmiş ve bu doğrultuda içerik analizi yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Karst, Karst Jeomorfolojisi, Paleokarst.

Page 168: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Platon’un Theaetetus Dı̇yaloğunda Bı̇lgı̇ Anlayışı

Arş.Gör. Gönül Emı̇rbı̇lek

ÖZ

“İnsan doğası gereği bilmek ister.” Bu sözler 24 yüzyıl önce Aristoteles tarafından

yazılan Metafizik eserinin ilk cümlesini oluşturmaktadır. Aristoteles’in bu görüşünü

dikkate aldığımızda insanın bilgi ile doğal bir ilişkisinin olduğunu ve bunun önemini az da olsa kavramış olacağız. Merak eden, sorgulayan bir insan için bilgi, her daim

büyük bir iştiyakla ulaşmayı hedeflediği bir amaçtır. Ulaştığı her yeni bilgi, bir sonraki merak ettiği bilgiye kavuşması için bir basamak işlevi görür. Biz de bu

çalışmamızda Platon’un bilgiye dair görüşlerini inceleyeceğiz. “Platon açısından

bilgi nedir?” sorusuna cevap arayacağız. Platon’un felsefe tarihine olan katkısı tartışılmaz. Platon epistemoloji alanıyla ilgili meşhur Theaetetus diyaloğunda “Bilgi

nedir?” sorusuna cevap arar ve burada bilginin doğası hakkında, bilginin neliği

üzerine bir tartışma yürütür. Bizim de bu çalışmadaki ana referans kaynağımız Platon’un bu eseri olacaktır. İngilizce ve Türkçe çevirileri karşılaştırmalı bir şekilde

ele alınacak ve analiz edilecektir.

Anahtar Kelimeler: Platon, Theaetetus Diyaloğu, Epistemoloji, Bilgi

Page 169: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Rusya-Abd İ̇kı̇lemı̇nde Türk Dış Polı̇tı̇kası ve Güvenlı̇k Stratejı̇lerı̇

Dr. Öğretim Üyesi Levent Yiğittepe - Dr. Öğretim Üyesi Orhan Battır

ÖZ

Arap Baharı sürecinin başlamasıyla birlikte bölgesinde yeni bir güvenlik arayışı

içerisine giren Türkiye, özellikle en uzun kara sınırına sahip olduğu komşusu

Suriye’de yaşanan iç çatışmalardan ve burada kendilerine alan bulan terör örgütlerinin faaliyetlerinden en fazla etkilenen ülke konumundadır. Türkiye son

dönemde gerek sınırları içinde gerekse sınır ötesinden gelen ulusal güvenliğine yönelik tehditlerle tek başına mücadele vermektedir. Sınır güvenliğini sağlamak ve

bölgede barışın sağlanmasına yönelik çalışmalarda etkin rol oynamak adına TSK’nın

gerçekleştirmiş olduğu Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Afrin gibi başarılı operasyonlar Türkiye’nin bölgesinde yöneldiği yeni dönem güvenlik politikalarının somut

örnekleri durumundadır. Bu süreçte Türkiye, güvenlik politikalarının uygulama

araçları olan gerekli askeri teçhizata ve sistemlere sahip olmayı istemektedir. Küresel güvenliğin bir parçası olan bölgesel güvenliğin sağlanabilmesi için, bölgede hem

siyasi hem de askeri unsurlar bulunduran Rusya ve ABD ile olumlu ikili ilişkiler geliştirmesi gerektiğini bilen Türkiye’nin, bu yönde adımlar attığı görülmektedir.

Bölgedeki çıkarları farklı bu iki ülke arasında sıkışan Türkiye, özellikle Suriye’nin

geleceği konusunda Rusya ile yoğun ilişkilerini sürdürürken, ABD ile de bölgedeki gelişmeler konusunda hem NATO üzerinden hem de liderler düzeyinde temaslar

gerçekleştirmeye devam etmektedir. Bu çalışmada önce Türkiye-Rusya ilişkilerinde yaşanan gelişmeler ve sorunlu alanlar ele alınacak, sonrasında Türkiye-ABD

ilişkilerinde yaşanan ve kimi zaman önemli gerginliklere sahne olan gelişmelerin bir

değerlendirmesi yapılacaktır. Son tahlilde iki ülke arasında sıkışan Türkiye’nin, hem ulusal güvenliği hem de politik ve ekonomik çıkarları doğrultusunda ilişkilerini

dengeli bir şekilde sürdürebilmek adına atması gereken adımlar üzerinde

durulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Abd, Bölgesel Güvenlik, Güvenlik Politikaları, Rusya, Türkiye

Page 170: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Sapma Davranışı Üzerı̇ne Kavramsal Bı̇r İ̇nceleme ve Derleme Çalışması

Arş.Gör.Dr. Işıl Önay - Öğr.Gör. Mehmet Burçı̇n Önay

ÖZ

Örgüt üyelerini ve bizzat örgütün refahını ve iyiliğini tehdit eden ve örgütsel

kurallara karşı çıkan kasıtlı davranışlar olarak ifade edilen sapma davranışlar örgüte

zarar verebilir. Örneğin; negatif söylentiler yaymak, iş yavaşlatmak, iş arkadaşlarını taciz etmek, diğer çalışanların işlerini sabote etmek, bilerek kuralların dışına çıkmak

gibi. Bu tür davranışlar örgütün ve örgüt üyelerinin başarısını olumsuz yönde etkileyebilir. Sapma davranışı, bir çalışanın önemli kurumsal normları ve değerleri

ihlal etme yönündeki kasıtlı bir davranıştır (Agboola ve Salawu, 2011; Chullen vd.,

2010; Cohen, 1966; Jensen vd., 2010; Johnson, 2011). Çalışanın böyle bir davranışta bulunmasının, doğrudan bir motivasyondan yada bu normlara uyma arzusunun

eksikliğinden kaynaklanabileceği düşünülmektedir (Robinson ve Bennett, 1995).

Literatüre bakıldığında sapma davranışının farklı isimler altında değerlendirildiği görülmektedir (Kidwell ve Kochanowski, 2005: 136). Araştırmacılar bunları;

örgütsel sapma davranışları (Robinson ve Bennett, 1995), kötü davranışlar (Vardi ve Wiener, 1996; Vardi, 2001) amaca zarar veren davranışlar, antisosyal davranışlar

(Giacalone ve Greenberg, 1997), görevi kötüye kullanma davranışları (Judge vd.,

2006) gibi farklı isimler altında ele almışlardır ve yapılan araştırmalara bakıldığında; çalışanların sapma davranışı göstermelerinin nedenleri arasında tepkilerden

algılanan adaletsizliğe, tatminsizliğe, rol modellemeye ve heyecan arayışına kadar uzandığı görülmektedir (Robinson ve Bennett, 1997). Sapma davranışı kavramı

günümüzde her zamankinden daha fazla tartışılmaktadır; Çünkü son yıllarda

örgütlerde meydana gelen sapma davranışların artışı hem örgütlerin bu konu üzerinde düşünmesini hem de araştırmacıların bu konuya olan ilgilerini artırmıştır.

Ayrıca yapılan araştırmalar sapma davranışların örgütleri ekonomik, sosyal,

teknolojik ve psikolojik yönden olumsuz olarak etkilediğini ortaya koymuştur (Hollinger ve Clark, 1983; Murphy, 1993). Bu çalışmada sapma davranışı

kavramının ortaya çıkışı, boyutlarının neler olduğuna yer verilmiştir. Ayrıca sapma davranışı kavramına yönelik bugüne kadar yapılan araştırmalar bu alan için oldukça

geniş bir bilgi havuzu oluşturmuştur. Bu bağlamda, bu konu ile ilgili yapılan

çalışmalar üzerinde durularak, sapma davranışının diğer değişkenlerle olan ilişkisi ve bu ilişkilerde, sapma davranışının rolüne değinilmiştir. Bu çalışma bir literatür

incelemesi mahiyetindedir.

Anahtar Kelimeler: Sapma Davranışı, Literatür Taraması

Page 171: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Somut Olmayan Kültürel Miras ve Ekonomi

Deniz Özkan

ÖZ

Geleneksel bilgi toplumların özgünlük kaynağıdır. Geleneksel bilgi kültürün

üyesine günlük hayatta karşılaşabileceği sorunlara dair önemli çözümler sunar ayrıca

sürdürülebilir kalkınma, insanı, doğayı ve kültürü korumak için önemli bir araçtır UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması sözleşmesi(SOKÜM)

de kültürlerin özgünlüğünü koruma ve kültürlerin yok olmasını engelleme amacını taşır. Geleneksel bilgi her zaman eskide kalmış, değeri olmayan bir bilgi olarak

görülürken aslında kültür ve geleneğin ekonomik kalkınmada araç olarak

kullanılması ulusa ve topluma önemli katkılar sağlayacaktır.Kültür kalkınmada bir araç olarak görüldüğünde istahdama katkı sağlar, yeni iş kolları üretilir. Kültüre ve

geleneksel bilgiye olan bakış değiştiğinde kültürün de ekonomi ile yakından ilişkili

olduğu ve Türkiye’nin bu anlamda zenginliğe sahip olduğu görülecektir. Bu çalışmada UNESCO’nun SOKÜM sözleşmesi, yaşayan insan hazinleri programı ve

kültürü ekonomi ile ilişkilendirilme yolları kültür turizmi ve yaratıcı kültürel endüstrilerden bahsedilecek ve kültürün ekonomik değeri ortaya konulmaya

çalışılacaktır. Türkiye'nin SOKÜM unsurlarının sürdürülebilir kalkınmaya katkı

sağlama ve toplumun değerlerini korurken gelenekleri markalaştırma ve Uluslararası alanda değerinin ortaya konulması bakımından önemlidir. Kültür ekonomisi ve

SOKÜM unsurları doğru şekilde değerlendirildiğinde Türkiye için hem ekonomik gelir kaynağı yaratılmış olacak hem de kültürel miras yaşayarak yaşatılacaktır.

Bunların gerçekleşebilmesi için öncelikle kültürel faaliyetler bir gider kaynağı olarak

görülmemelidir. Geleneksel bilgiler, ürünler, toplumsal uygulamalar topluma anlatılmalı, bu faaliyetler kültür hayatının içinde yok olmadan tespit edilmeli ve var

olan kültürel zenginlik ekonomik bir gelir kaynağına dönüştürülmelidir. Bu yol ile

kültürel değerler ve kültürel bellek korunmuş olacak, kültürel zenginliklerin farkına varılacak ve ekonomiye sürdürülebilir katkı sağlanacaktır. Çalışmada SOKÜM

sözleşmesinin içerdiği unsurlardan Türkiye'nin sahip olduğu değerler ve bunların kültür ekonomisinde kullanımının yaratacağı ekonomik ve sosyal faydadan

bahsedilecektir.

Anahtar Kelimeler: Intangıble Cultural Heritage and Economy

Page 172: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Sosyal Medya ve Kadın Gı̇rı̇şı̇mcı̇lı̇k: Bı̇r Lı̇teratür Araştırması

Arş.Gör.Dr. Işıl Önay

ÖZ

Televizyon, radyo, gazete ve dergi gibi geleneksel medyanın yaygınlığının

azalması, sosyal medyanın mobil iletişim teknolojisinin gelişimiyle birlikte

kullanıcılar arasında oldukça yaygınlaşmasından kaynaklanmıştır. Sosyal medya, kullanıcıların zaman ve mekân kavramını ortadan kaldırmaktadır. Bu durum, bu

ortamları kullanan kadın girişimcileri harekete geçiren bir etken olmaktadır. Sosyal medya ve kadın girişimcilik kavramına son yıllarda oldukça yoğun bir ilgi olduğu

gözlemlenmektedir. Girişimciliğe yönelen kadınlar ülkelerin kalkınmasında ve

katma değer üretmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Sosyal medya alanlarının araştırılması ve küresel olarak kadın girişimcilerin finansal başarısını arttırması

üzerindeki etkileri, yeni nesil toplumsal cinsiyete dayalı girişimler için oldukça

büyük bir öneme sahiptir. Kadınların sosyal medyaya adapte olduğu ve yaygın olarak kullandığı bu gelişme, modern dijital girişimcilik kültüründe yeni bir devrime sebep

olmaktadır. Sosyal medya kullanımı kadınların çalışma hayatında teknolojik açıdan zorlu olan bir ortamdan, daha anlayışlı bir ortama geçmelerini sağlayarak, zihin

kurgusunun iş arayan bir kültürden iş yaratan bir kültüre doğru değişmesini

sağlamaktadır. Literatüre bakıldığında, kadın girişimcilerin sosyal medyayı benimsemesini ve kullanımını teşvik eden faktörlerin neler olduğu, sosyal medya

kullanımının kadın girişimciler tarafından iş ağlarında ve bilgi aramalarında yaygın olarak kullanıldığı görülmüştür. Ayrıca kadın girişimcilerin, mevcut ve gelecekteki

müşterilerinden ürün veya hizmetler hakkında gelen güncel ve temel geri bildirimler

almaları ve ağlarını geliştirmeleri için bir ortam olarak sosyal medya platformlarını benimsemiş oldukları görülmüştür. Sosyal medya ve kadın girişimcilik ile ilgili

yapılan bu literatür taramasının, gelecekte yapılacak çalışmalar için yararlı bir temel

sağlayacağı ve bu alan ile yapılacak araştırmalara ön bilgi sağlayacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı, ulusal ve uluslararası

yapılmış olan sosyal medya ve kadın girişimcilik literatürünün sistematik bir şekilde gözden geçirilmesini sağlamak ve bu alanda yapılan araştırmaları göz önünde

bulundurarak genel büyüme ve eğilimleri ortaya koymaktır.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Girişimcilik, Kadın Girişimcilik

Page 173: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Sosyal Pazarlama Perspektı̇fı̇nden Bağışçı Davranışı

Büşra Özcan - Doç.Dr. Celile Özçı̇çek Dölekoğlu - Dr. Öğretim Üyesi Selim

Gündüz

ÖZ

Yaşlanan dünya birçok gelişmeye sahne olsa da yoksulluk, açlık, doğal afetler,

savaşlar, şiddet, terör, ayrımcılık toplumların sorunu olmaya devam etmektedir. Bu sorunların çözümünde hükümetlerin yanı sıra sivil toplum kuruluşları, ticari

kuruluşlar ve bireyler de aktif görev almaktadır. Bazen tüketim tercihlerinin değişimine karşılık vermek bazen de toplumsal duyarlılığın gereği olarak işletmeler

bu sorunlara karşı kayıtsız kalmamaktadır. Teknolojinin yarattığı kolaylıklar da

sorunlara karşı çözümü çeşitlendirmede ve yaymada önemli katkı sağlamaktadır. Organ ve kan bağışı, aşı kampanyaları, sigara, alkol ve madde bağımlılığı ile

mücadele, trafik kazaları, çevre kirliliği vb. sorunlara çözümlerin üretilmesi ve

bireyler tarafından kabul görüp benimsetilebilmesi için sosyal pazarlama karması elemanlarının iyi planlanması ve uygulanması gerekmektedir. Bu çalışma da

bireylerin bağışçı davranışını ele almak ve bu davranışı sosyal pazarlama perspektifinden değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada kullanılan veriler

Adana il sınırlarında yaşayan 18 yaş üzerindeki bireylerden oluşan bir ana kütle esas

alınarak, bu ana kütleden olasılıklı olmayan örnekleme yöntemlerinden kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak seçilmiş 166 kişiye yüz yüze anket tekniği

uygulanması ile elde edilmiştir. Ankette demografik soruların yanı sıra, Grace ve Griffin (2009) tarafından geliştirilen “Gösterişçi Bağış Davranışı Ölçeği”

ifadelerinden 5’i, Erken (2009)’un çalışmasında kullandığı “Yardımsever Davranış

Ölçeği” ifadelerinden 8’i, Çarkoğlu (2006) tarafından yapılan “Türkiye’de Bireysel Bağışlar ve Vakıf Uygulamalarında Eğilimler” araştırmasında yer alan sorulardan

9’u ve araştırmacılar tarafından kurumlarla ilgili hazırlanan sorular kullanılmıştır.

166 kişinin %89,8’inin 2017’de bağış olarak tanımladığımız davranışlardan birini yaptığı ve en fazla (%72,3) nakit bağışını tercih ettiği tespit edilmiştir. Bağışlarını

kurumlar aracılığıyla gerçekleştiren bireylerin olduğu da belirlenmiş ve en fazla bağış yapılan kurumların Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kızılay olduğu görülmüştür.

Bağış yapılan kurumların ve bağışçı sayısının artması için, sivil toplum kuruluşlarına

karşı olan güven duygusunun artırılmasına yönelik girişimlerin çoğalması gerekmektedir. Bu güven duygusu gerek kurumların misyon ve vizyonlarını topluma

iyi ifade etmeleriyle gerekse de yaptıkları yardım faaliyetlerini çeşitli yazılı veya

görsel medya kanalları aracılıklarıyla duyurmaları ile artış gösterecektir.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Pazarlama, Bağış, Hayırseverlik, Yardımseverlik

Page 174: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Suç Araştırmaları Bakımından Terör Örgütlerı̇: Kurma, Yönetme ve Üye Olma Suçunu

Çözümlemek

Dr. Öğretim Üyesi Tekin Avaner - Araştırmacı Ahmet Yasuntimur -

Araştırmacı Leyla Ocaklı

ÖZ

Bu yazının amacı, terör ve terörizm kavramlarına, nedenlerine, amaçlarına ve

türlerine açıklık getirmektir. Terör örgütü kurma, yönetme ve üye olma suçlarını hukuksal bağlamda değerlendirmektir. Terörizm şiddeti ve korkuyu toplumlar

üzerinde değiştirmenin aracı olarak kullanmaktadır. Toplumsal yaşamın günlük akışı içerisinde devletlerin veya toplumların güven toplumu olma özelliklerine zarar

vermektedirler. Terör ve terörizm toplumsal istikrarın düzen bozucularıdır. Öğrenme

teorilerine göre, bireyler her toplumsal davranış gibi terör davranışlarını da öğrenmektedir. Eleştirel teori toplumsal eşitsizliğin bir ürünü olarak suç davranışının

ortaya çıktığını vurgularken, toplumsal teoriler, birey ile toplum arasındaki

kopukluğun ürünü olarak görmektedirler. Diğer yandan bireyler kendilerine verili bir dünyada, kendilerinden öncekilerin bilgileri üzerine kendi yaşamlarını inşa

etmektedirler. Bu hazır bilgilerle donatılmış bir çevrede sosyalleşme sürecine dâhil olmaktadırlar. Eğer bireyler suç kültürünün temel statü tayin edici olduğu bir sosyal

çevrede bu sürece başlar ise, suçu kendinden önceki suçlu bireylerden miras

almaktadırlar. Ve toplumsal yapı içerisinde suçun devam ettiricisi konumuna gelmektedirler. Suçun devam ettirici olan birey, suç kültürüyle herhangi bir teması

olmayan bireyler tarafından suçlu olarak damgalanmaktadırlar. Bu da bireylerin kendileri gibi suçlu olan bireyler ile temasını güçlendirmektedir. Nihayetinde suçlu

olarak damgalanan birey, suç kültürü içerisinde kendi suçluluğunu

içselleştirmektedir.

Anahtar Kelimeler: Terör, Terörizm, Şiddet, Korku ve Hukuk.

Page 175: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Terörle Mücadele ve Uluslararası Kuruluşların Terörle Mücadele Polı̇tı̇kaları

Dr. Öğretim Üyesi Tekin Avaner - Araştırmacı Leyla Ocaklı - Araştırmacı

Ahmet Yasuntı̇mur

ÖZ

İnsanların hayatını ciddi ölçüde tehdit eden ve toplumun huzuruna gölge düşüren,

ekonomiyi, gündelik yaşantıyı zora sokan terör olgusu, Türkiye’nin de yıllardır mücadele ettiği bir sorundur. Ortaya çıkış nedeni farklılık gösterebilen terör, gelişen

dünya ve ilerleyen teknoloji nedeniyle gitgide küresel bir tehdit halini almaktadır. Bu sebeple, terörle mücadele de küresel bir boyut kazanmış olup, terörü önlemek için

uluslararası kuruluşlar birtakım tedbirler almaktadırlar. Özellikle seyahat alanında

güvenlik önlemlerini artırma, terörün finansman kaynaklarını engelleme, toplumu bilinçlendirme, kültürler ve dinler arasında diyalogu sağlama ve hoşgörüyü

geliştirme uluslararası kuruluşların terörle mücadele stratejileri arasında yer

almaktadır. Bu çalışmada Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) ve

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gibi uluslararası kuruluşların terörle mücadele politikaları incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Uluslararası Kuruluşlar, Kamu Politikaları, Terör, Terörle

Mücadele Politikaları

Page 176: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Toleransın Gerekçelendirilmesi

Arş.Gör.Dr. Fikret Yılmaz

ÖZ

Tolerans kavramı gündelik hayatta insanlar tarafından sıkça kullanılan ancak çok

az tartışılan bir kavramdır. Türkçe‘de “hoşgörü” ve “müsamaha” kavramlarıyla ifade

edilen “tolerans”, bir ahlâki değer olarak kabul edilmektedir. Toleransın ahlâki bir değer olarak kabul edilmesi yapılanla değil yapılması gerekenle ilintili bir kavram

olmasından kaynaklanmaktadır. Tolerans, aynı zamanda, çağdaş liberal demokrasilerde çoğulculuk ve çeşitlilik tartışmalarının tanımlayıcı kavramlardan

biridir. Günümüzde genelde bireysel farklılıklara saygı ve tanıma anlamlarında

kullanılan tolerans, sorgulanmaktadır. Neden tolerans gösterdiğimiz? Ya da kime toleranslı olmamız gerektiği? Soruları toleransın içerisinde var olan bu gerilimi

yansıtmaktadır. Öte yandan toleransın içerisinde var olan gerilim, tolerans gösteren

ve tolerans gösterilen arasındaki karşılıklı düşünsel ya da edimsel farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Bu gerilim, tolerans gösterenin tolerans gösterdiği davranışı

ahlâki açıdan onaylamamasına ve onu aktif bir şekilde engelleme gücüne sahip olmasına karşın, pasif bir tutum takınıp onu engellememesiyle ilgilidir. Ne var ki

genelde tahammül etme olarak ifade edilen tolerans, her ne kadar çeşitliliğe olası bir

cevap olarak kabul edilse de insanlara neden tolerans göstermemiz gerektiğine ilişkin sorular güncelliğini korumaktadır. Tolerans tartışmalarında, üzerinde durulan konu

“tolerans paradoksu” dur. Günümüzde tolerans tartışmalarının merkezinde olan bu sorunun, toleransın gerekçelendirilmesiyle ilgili bir sorun olduğunu belirtmek

gerekir. Dolayısıyla toleransın gerekçelendirilmesi, onun kavramsal olarak sağlam

bir temele oturtulabilmesi açısından önemlidir. Kısaca, toleransı gerekçelendirme çalışmaları toleransla ilgili yaşanan kavramsal sorunların çözüme kavuşturulabilmesi

açısından değerlidir.

Anahtar Kelimeler: Tolerans, Tolerans Gerekçelendirmesi, İ̇htiyatlılık, Rasyonellik

Page 177: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Toleransın Sınırı

Arş.Gör.Dr. Fikret Yılmaz

ÖZ

Tolerans, genelde kişilere saygı ilkesiyle ilintilidir. Dolayısıyla onaylamadığımız

şeyleri engellemenin uygunluğu, kişinin kim olduğunun anlaşılmasından

geçmektedir. Diğer bir deyişle tolerans, en genel anlamda, sadece insanlara ait bir özelliktir ve kişisel farklılıklara saygıyı gerektirmektedir. Bununla birlikte kişiye

saygı toleransın sınırını belirleyen önemli bir etkendir. Neticede eğer tolerans başkalarına saygı doğrultusunda iyi olarak kabul edilecekse, toleransın sınırı da

başkalarına saygı doğrultusunda ele alınmalıdır. Bu nedenledir ki bireysel hakların

tanınması ve bireysel farklılıkların kabulü manasına gelen tolerans, basitçe bir hayırseverlik ifadesi olarak algılanmamalıdır. Bilinmelidir ki toleransın

gerçekleşmesi belirli koşulların varlığını gerektirmektedir. Mendus, toleransın

gerçekleşmesini üç temel koşulun varlığına dayandırmaktadır: Çeşitlilik, onaylamama, güç. Bu üç koşul, aynı zamanda, toleransın temel unsurlarıdır. Tolerans

kişisel haklara zarar verilmeye başlandığı anda son bulur. En nihayetinde en iyi yaşam şeklinin ne olduğu hakkında farklı düşüncelere sahip olsak da bizler yine de

birlikte yaşamak durumundayız. Bu, toplumsal bir varlık olmamızın temel bir

gerekliliğidir. Bu durumda tolerans açısından önemli olduğuna inandığımız iki sorunla karşı karşıyayız: Birinci sorun, neden toleranslı olmalıyız? Ya da tolerans

neden gereklidir? İkinci sorun ise, toleransın sınırları nelerdir? Sonuç olarak, belirtmemiz gerekir ki, tolerans sorununun merkezinde yatan şey tam da budur.

Dolayısıyla, her şeyin bir sınırı ve ölçüsü olduğu gibi toleransın da bir sınırı ve ölçüsü

bulunmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Tolerans, Toleransın Sınırı, Mendus, Mill, Hak

Page 178: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Toplumsalın Araştırılmasında Akademisyenlerin Yöntem Seçimi: Nı̇tel Yöntem

Hakkında Anahtar Bı̇lgı̇ Görüşmelerı̇

Arş.Gör. Sercan Eklemezler - Dr. Öğretim Üyesi Selda Adı̇loğlu

ÖZ

Sosyal bilimlerdeki araştırmalarda amaç, toplumsal gerçekliğe dair olgu ve olaylar

hakkında geçerli ve güvenilir bilgiler elde etmektir. Ancak bu nitelikteki bilgiye

ulaşmada izlenecek yöntem(ler) hakkında alanda tartışmalar mevcuttur. Başlıca tartışma, sosyalin irdelendiği çalışmalarda nitel yöntemin mi nicel yöntemin mi

tercih edileceği ile ilgilidir. Yöntem seçimi araştırma problemine olduğu kadar araştırmacının bakış açısına ve sahip olduğu araştırma becerilerine de bağlıdır.

Yöntem seçimi ve araştırmacı arasındaki bağ bu derece önemliyken alandaki

akademisyen görüşlerinin nasıl çeşitlendiği veya ortaklaştığı konusu, bu çalışmanın odaklandığı başlıca mevzudur. Çalışmada, üç farklı üniversiteden sekiz

akademisyenin görüşlerine başvurulmuştur. Katılımcıların seçiminde, konuya dair

teorik bir birikime sahip olmaları (sosyoloji disiplini içerisinden geliyor olmaları) ve nitel yöntemi aktif ve yoğun olarak kullanmaları göz önünde bulundurulmuştur. Bu

kapsamda seçilmiş akademisyenlerle enformel sohbet tarzı görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler anahtar bilgi görüşmeleri niteliğindedir. Makalenin kaleme

alınmasındaki başlıca amaç, sonraki çalışmaların tasarlanması aşamasında

kendilerine referans alabilecekleri anahtar kavramlar sunabilmektir. Süregelen yöntem tartışmalarına katkı sağlayacağı düşüncesiyle geliştirilen bu çalışmanın

sınırlılığı daha ziyade nitel yönteme odaklanmasıyken neredeyse tüm katılımcılar, nicel yöntem konusuna da değinmişlerdir. Bulgular arasında, farklılaşan ve

ortaklaşan açıklamalara rastlanmıştır. Katılımcıların ortak vurguları, araştırma

yöntemi seçiminin araştırma problemi ile doğrudan bağlantılı olduğudur. Bununla beraber, nitel çalışmanın akademik doyum, gerçekliğe ulaşma ve yeni bir şeyler

bulma noktasında daha doyurucu olduğu konusunda da ortaklaşılmıştır. Buna karşın,

nitel yöntemin uygulama sorunları ve etik problemlerine sıklıkla değinilmiş olsa da katılımcılara göre, bu sorunlar sadece nitele özgü değildir. Nicel yöntemin tahmin ve

genellenebilirlikteki kabul edilen üstünlüğüne karşın nitel yönteminse daha uzun dönemli ve tarihsel projeksiyonlar konusunda güçlü olduğu vurgusu çarpıcıdır. Nitel

yöntemin derinlemesine görüşmeden ibaret olmayışının bir avantaj mı yoksa

dezavantaj mı olduğu konusunda bir görüş birliğine varılamamıştır. Nitel çalışma yöntemleri ve dili hakkında ise genel kabul görebilecek düzeyde bir ortak dilin

sağlanmasının gerekliliği vurgulanmış ve bu hususta öneriler dile getirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilimlerde Yöntem, Yöntem Seçimi, Nitel Araştırma Yöntemi

Page 179: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim
Page 180: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Tüketı̇cı̇lerı̇n Marka Odaklı Karar Verme Tarzlarının Demografı̇k Değı̇şkenlere Göre

İ̇ncelenmesı̇ Üzerı̇ne Bı̇r Araştırma

Dr. Aybı̇ke Tuba Özden

ÖZ

Teknolojide ve sosyo-kültürel yapıda meydana gelen değişiklikler tüketici

davranışlarında da değişikliğe neden olmaktadır. İşletmelerin başarılı stratejiler

geliştirebilmeleri için değişen tüketici davranışının iyi anlaşılması gerekmektedir. Günümüzde tüketiciler sadece ihtiyaçlarını karşılamak için tüketim yapmamakta,

çok farklı nedenlerle ürün satın alabilmektedirler. Bu nedenle tüketicilerin hangi motivasyonla ürün satın aldıklarının tespit edilmesi ve karar verme tarzlarının

sınıflandırılması gerekmektedir. Böylece işletmeler pazar bölümlendirme

yaparlarken kendilerine alternatif ölçütler belirleyebilmektedirler. Tüketici karar verme tarzlarından biri, marka odaklı karar verme tarzıdır. Günümüzde marka

denildiğinde artık sadece bir ürünün etiketi düşünülmemektedir. Marka, tüketicilerin

kendilerini ifade etmelerini kolaylaştırmaktadır ve bir kimliği olan ve o kimlikle tüketicilerle ilişki kuran bir varlığa dönüşmektedir. Bu nedenle tüketicilerin marka

odaklı karar verme tarzlarını şekillendiren faktörlerin tespit edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada, tüketicilerin marka odaklı karar verme tarzları ile

demografik özellikleri arasındaki ilişkinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla

yapılan çalışmada 402 tüketiciye, Tüketici Karar Verme Tarzları Ölçeği’nin marka odaklı karar verme tarzı faktörüne yönelik ifadeleri içeren anket uygulanmıştır.

Araştırmada elde edilen sonuçlara göre erkek tüketiciler kadın tüketicilere göre daha marka odaklı karar vermektedirler. Gelir düzeyi ile eğitim düzeyi yüksek olan

tüketiciler marka odaklı alışveriş yapmaktadırlar. Ayrıca 36-45 yaş aralığında olan

tüketicilerin marka odaklılık skorlarının 18-25 yaş grubundaki katılımcılardan anlamlı derecede daha yüksek olduğu görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Tüketici Karar Verme Tarzları, Marka, Marka Odaklılık,

Demografik Özellikler

Page 181: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Türkı̇ye'de Kı̇ Gayrı̇menkul Yatırım Ortaklıklarının Karlılık Analı̇zı̇

Pınar Ocakdan - Dr. Öğretim Üyesi Günay Deniz Dursun

ÖZ

Pınar OCAKDAN Dr. Öğr.Üyesi Günay Deniz DURSUN İstanbul Aydın

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Muhasebe ve Finans Yönetimi Anabilim

Dalı, Muhasebe ve Denetim Bilim Dalı, İstanbul Türkiye Finansal bilgi kullanıcıları, işletmelere sermaye koyanlar ve tasarruf sahipleri, yatırmış oldukları sermayenin

verimliliğini hesap etmek için, işletmenin bu günkü ve gelecekteki kârlılıklarını değerlendirmek ve işletmelerin sermayelerini ne derecede verimli kullandıklarını

saptamak için finansal tablolardaki bilgilerden yararlanırlar. Bundan dolayı, bu

çalışmada, Türkiye’de faaliyet gösteren ve BİST XGMYO endeksinde yer alan 33 Adet Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın 2014-2018 yılları arasındaki karlılık analizi

yapılmış ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının sektör içindeki önemi

vurgulanmıştır. Bu doğrultuda, Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının genel anlamda yapısı, faaliyetleri ve faaliyet alanlarının sınırları, Gayrimenkul Yatırım

Ortaklıklarına yatırım yapmanın genel olarak getirileri ve riskleri incelenmiş ve bu risklerin neler olduğu anlatılmıştır. Çalışma kapsamında, Gayrimenkul Yatırım

Ortaklıklarının 2014-2018 yılları arasındaki kâr ile sermaye arasındaki ilişkiyi

gösteren oranlar, kâr ile satışlar arasındaki ilişkiyi gösteren oranlar, ve işletmenin ortaklarına yeterli derecede gelir sağlayıp sağlayamadığını gösteren oranlar ile kârın

mali yükümlülükleri karşılamadaki yeterliliğini ölçen analiz oranları yöntemlerinden yararlanılmıştır. Bu analizler: a) Mali Karlılık, b) Varlıkların Karlılığı, c) Brüt Satış

Karlılığı, d) Net Satışların Karlılığı, e) İş hacmi (faaliyet) Karlılığı, f) Ekonomik

Karlılık ve g) Hisse Başı Karlılık’tır. Yapılan analizler ve değerlendirmeler sonucunda, Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları’nın 2014 – 2018 yılları kapsamında

gösterdiği karlılık değişimi incelenmiştir. Aynı zamanda işletmelerin vergi ve faiz

yüklerinin kârlılıklarını nasıl etkilediği, Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları’nın kârlılıklarının önemi, ülke ekonomisine katkısı ve sektördeki önemi anlatılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları (Gyo), Karlılık Analizi

Page 182: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Türkı̇ye’de Yabancı Sermayelı̇ Ortak Gı̇rı̇şı̇mlı̇ İ̇şletmelerde Yetenek Transferı̇ Aktarımı

ve Faydalarının Ölçülmesı̇ne İ̇lı̇şkı̇n Bı̇r Araştırma

Eda Lahi - Doç.Dr. Aykut Göksel

ÖZ

Ortaklıklarda yetenek aktarımı sadece teknolojik ve elle tutulabilir türden makine

ve benzerleri ile değil daha yoğun olarak sorun çözme sistem geliştirme stratejileri

gibi düşünsel yöntemlerle olmaktadır. Bu bağlamda çalışma yeteneklerin bir başka deyişle ana unsuru olan açık bilgi ve kapalı bilginin hangi yol ve yöntemlerle

aktarıldığına keşfedici bir araştırmadır. Bu çalışma ile yabancı sermayeli ortakların kendi ülkelerinden getirdikleri teknoloji veya stratejilerini yerinde üretim, ithalat,

doğrudan yatırım vb. hangi yöntemlerle uyguladıkları, yetenek transferinin hangi

metotlarla aktarıldığı, yabancı işletmeler ile yapılan ortak girişimler sonucunda patent, faydalı model, ihracat, bilgi, teknoloji transferi vb. açıdan sağladığı faydalar

ölçülmüştür. Çalışma Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı sermayeli ortak girişimli

işletmelerde çalışan personellere mail veya iş ağı (Linkedin) yoluyla anket çalışması gönderilerek gerçekleştirilmiştir. Anket çalışması açık uçlu ve çoktan seçmeli

sorulardan oluşmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, Yabancı Sermayeli Ortak Girişimli İşletmelerde teknolojik uzmanlık yöntemsel uzmanlıktan daha çok

aktarıldığı, yapılan bu ortaklıklar sonucunda ihracatın arttığı ve özellikle patent ve

faydalı model başvuruların arttığı gözlemlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Ortak Girişim, Bilgi Transferi, Açık Bilgi, Kapalı Bilgi

A Study On Abılıty Transfer and Measurement of Benefıts in Joınt Ventures

Busınesses Wıth Foreıgn-Capıtal

Abstract

Keywords: Competence transfer in the partnerships is not only possible through technological or concrete machine types and similar tools but mostly by means of

intellectual methods such as problem solving and system developing strategies. In

this context, this is an exploratory research in terms of explaining in what ways and methods working abilities, in other words, explicit knowledge and tacit knowledge

with basic factors are transferred. With this study, what methods - on-site production, importation, direct investment - the partners with foreign capital implement

technology or strategies that they have brought from their own countries, in what

Page 183: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

ways the ability is transferred are measured in terms of the benefits of patents, utility

model, exportation, knowledge, technology transfer etc. emerged as a result of partnership enterprise with the foreign businesses. The study is conducted by sending

surveys to employees working in the joint venture businesses carrying out activities

in Turkey via mails or network (Linkedin). The survey consists of open-ended and multiple-choice questions. The results of the survey have shown that technological

expertise is transferred more than the methodical one in the Joint Venture Business

with Foreign Capital, the exportation has increased as a result of these partnerships and especially applications for patent and utility model have augmented.

Keywords: Joint Venture, Knowledge Transfer, Explicit Knowledge, Tacit Knowledge

Page 184: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Türkı̇ye’de “bütçe Hakkı”nın Yüz Yılı Aşkın Serencamı (II. Meşrutı̇yet’ten 24 Hazı̇ran

2018’e, Nı̇tel Dönüşüm)

Dr. Nahit Yüksel

ÖZ

Anayasa Hukuku, Parlamento Hukuku ve Maliye yazınlarının (literatür) önemli

konularından biri de, bütçe hakkıdır. Geçmişi 1215 tarihli Magna Carta’ya giden

bütçe hakkı, günümüzdeki anlamıyla, devlet gelir ve giderlerinin milletin temsilcilerinden müteşekkil ve her türlü bilgi ve belgeyle donatılan meclis

tarafından, millet adına, belirli periyotlarda (her yıl) onaylanması ve yine meclis tarafından bütçe uygulama sonuçlarının denetlenmesidir. XIX. Yüzyıl temsili

demokrasilerde bütçe hakkı için yasama ve yürütmenin rollerinin nasıl kurgulanacağı

(inisiyatif paylaşımı) hususu, ülkelerin geleneklerine göre değişmekteydi. İngiliz bütçe hukuku icra kuvve¬tine de geniş bir hareket sahası bırakmakta iken, bizim

bütçe hukukumuza da esin kaynağı olan Fransız bütçe hukuku bütün yetkileri

tamamen parlâmentoda toplamıştı. 1876 Anayasası, bütçe kanununa ekli gider cetvellerinin bölümler itibarıyla oylanmasını (Parlamento gelir- gider üzerindeki

denetiminin “bölüm” düzeyinde olmasını) öngörmekteydi. Türk Anayasacılık Hareketlerinde, meşruti yapıyı parlamenter sistem standartlarına yaklaştıran anayasa

değişikliğiyle Kanuni Esasi’nin tekrar yürürlüğe konulduğu 1908 tarihli II.

Meşrutiyet’in çok önemli bir yeri vardır. Muhasebei Umumiye Kanunu Muvakkatinin çıkarıldığı II. Meşrutiyet devri, Osmanlı İmparatorluğunun içine

düştüğü mali çöküşün üstesinden gelmek üzere, mali iş ve işlemleri çok sıkı kurallara bağlamıştı. Bütçe, parlamentodan geçtiği haliyle ve harfiyen uygulanacak, bütçenin

bölümleri arasında aktarma yapılması için kanun çıkarılması gerekecekti. Bütçe

hakkının bu katı kullanımını 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarınca da benimsemiş, 1927 yılında çıkarılan 1050 sayılı Kanunda bu yönde düzenleme yapılmıştır 1970’li

yıllarda 1050 sayılı Kanunun katı tutumu biraz esnetilmiş, 2003 yılında, bütçe

hakkını güçlendiiren 5018 sayılı Kanun 1050 sayılı Kanunun yerine yürürlüğe girmiştir. II. Meşrutiyet’ten 24 Haziran 2018’e uzanan süreçte, Fransız bütçe hukuku

(bütün yetkileri tamamen parlamentoda toplayan) esinli bütçe hukukumuzdaki katı yaklaşım, anayasa ve kanun düzeylerinde gerçekleştirilen hukuki düzenlemelerle

yumuşatılmış ve İngiliz bütçe hukukunda olduğu gibi, yürütme organına hareket

alanı açılmıştır. Ana çizgileriyle değinilen nitel dönüşüm, bu bildirinin konusunu oluşturmaktadır. Anahtar kelimeler: Bütçe hakkı, Meşrutiyet, kamu gideri, anayasa,

onay

Anahtar Kelimeler: Bütçe Hakkı, Meşrutiyet, Kamu Gideri, Anayasa, Onay

Page 185: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Türkiye’nin Dış Ticaret Ekosisteminde Etkin İ̇nsan Kaynağı Yönetimi

Öğr.Gör. Sinan Can Altuntaş

ÖZ

Bu çalışmanın amacı; Türkiye’nin her dönem başında olduğu gibi ilgili kurum ve

kuruluşlar tarafından planladığı ve özellikle 2023 yılında ulaşmayı hedeflediği ticari

ve ekonomik rakamlara eğitim-öğretim kurumlarının nasıl ve ne şekilde insan kaynağı vesilesi ile katkı sağlayabileceği konusunda fikir beyan etmektir. Bu çalışma

Başkent Üniversitesi Kazan Meslek Yüksekokulu Dış Ticaret programı ders katalogunda bulunan ve öğrencilerin ilgili akademik yılının dördüncü yarıyılında

seçmesi gereken İş Yeri Uygulaması eğitimi sürecince yapılan faaliyetler ele alınarak

hazırlanmıştır. 2018/2019 akademik yılı bahar döneminde uygulanmaya başlanan bu ders faaliyeti sayesinde yüksekokulumuzun dış ticaret programında eğitim-öğretim

gören öğrencilerimizin teorik bilgilerini pratik çalışmalar ile desteklemesi ana

amacımızdır. İlerleyen süreçte tecrübe sahibi olan öğrencilerimizin mezuniyet sonrasında bu uygulama faaliyetine katılan kurum ve kuruluşlarda istihdam edilmesi

planlanmaktadır. Bu kapsamda öğretim elemanlarına, öğrencilere ve ortak çalışma imkânı bulunan paydaş kuruluşlara önemli ölçüde sorumluluk düşmektedir.

Ülkemizin ekonomisine net katkı yapan ihracat operasyonlarının daha da

arttırılabilme için bu tarz yeni model eğitim-öğretim planına geçilmesi eğitim kurumları ve sektörde faaliyet gösteren tüzel kişilikler için önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Dış Ticaret, Ekonomi, Eğitim-Öğretim, Tüzel Kişi, Hedef

Page 186: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Üçüncü Yaş Turı̇stlerı̇n Çekı̇cı̇ Seyahat Motı̇vasyonlarının İ̇ncelenmesı̇

Prof.Dr. Arzu Kılıçlar - Arş.Gör. Funda Aldoğan Şenol

ÖZ

Üçüncü yaş turizmi pazar büyüklüğü ve bu pazarın büyüme potansiyeli sebebiyle

önemli bir turizm türü haline gelmiştir. Bu çalışmada üçüncü yaş grubu yerli ve

yabancı turistlerin İstanbul’u tercih etmesinde etkili olan çekici seyahat motivasyonlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda 192’si

yabancı turist, 173’ü yerli turist olmak üzere toplam 365 turiste anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonucunda şehrin sahip olduğu tarihi ve arkeolojik

çekiciliklerin üçüncü yaş grubu turistlerin İstanbul’u tercih etmesindeki en etkili

çekici seyahat motivasyonu olduğu görülmektedir. Yabancı turistleri İstanbul’a çeken ikinci önemli motivasyon faktörü yemek çeşitliliğinin olması; yerel turistleri

İstanbul’a çeken ikinci önemli motivasyon faktörü ise ilgi çekici kültürel değerlere

sahip olmasıdır.

Anahtar Kelimeler: Turizm, Çekici Seyahat Motivasyonları, İ̇stanbul

Investıgatıon of the Pull Travel Motıvatıons of Thırd Age Tourısts

Abstract

Keywords: Third age tourism has become an important type of tourism due to

market size and growth potential of this market. In this study, it is aimed to determine the attractive travel motivations that are effective for the third age group domestic

and foreign tourists to choose Istanbul. For this purpose, a total of 365 tourists, 192 of whom were foreign tourists and 173 of them domestic tourists were surveyed. As

a result of the study, it is seen that the historical and archaeological attractiveness of

the city is the most effective attractive travel motivation for the senior tourists to choose Istanbul. The second important motivation factor that attracts foreign tourists

to Istanbul is the variety of food; the second important motivation factor that attracts

domestic tourists to Istanbul is that it has interesting cultural values.

Keywords: Tourism, Pull Travel Motivations, Istanbul

Page 187: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Ukrayna Krı̇zı̇nı̇n Avrupa Bı̇rlı̇ğı̇ Güvenlı̇k Polı̇tı̇kaları Bağlamında Bı̇r Değerlendı̇rmesı̇

Dr. Öğretim Üyesi Levent Yiğittepe - Dr. Öğretim Üyesi Orhan Battır

ÖZ

Ukrayna bulunduğu coğrafi ve jeopolitik konumu gereği hem Avrupa ülkeleri hem

de Rusya için çok önemli bir ülkedir. Avrupa ile Rusya arasında köprü vazifesi gören

Ukrayna’da 2014 yılında başlayan iç karışıklıklar ve özellikle Rus ayrılıkçı gruplarının başlattığı çatışmalar gerek Avrupa ülkelerini gerekse uluslararası sistemi

tedirgin etmiştir. Devam eden süreçte Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesiyle kriz, daha derin boyutlara taşınmıştır. Rusya’nın Soğuk Savaş dönemini hatırlatan bu yayılmacı

politikaları, dünyanın yeniden iki kutba doğu evrildiği düşüncelerini ortaya

çıkarmıştır. BM ve NATO gibi uluslararası örgütlerin Rusya’nın bu girişimleri karşısında yeterli tepkiyi verememesi genelde Avrupa’yı özelde ise Avrupa Birliği

ülkelerini korku ve endişeye sürüklemiştir. Ukrayna-Polonya sınırının kendi sınırları

olduğu düşüncesiyle hareket eden AB, güvenlik politikalarının kurumsallaşması bağlamında yeni adımlar atma zorunluluğunu kendi içinde hissetmiştir.

Kuruluşundan ekonomide göstermiş olduğu gibi başarılı bir entegrasyonu, siyasi işbirliğinde gösterememe zorluğu yaşayan AB’nin yakın çevresindeki siyasi ve

askeri gelişmelere reaksiyon göstererek hemen savunma ve güvenlik alanında bir

entegrasyon çabası içine girdiği görülmektedir. Avrupa Birliği ülkelerini bu yöne iten nedenlerin başında ABD ve NATO’ya olan güvensizlik gelmektedir. Rusya

tehdidini ABD’ye oranla daha yakından hisseden AB, kendi güvenliğini sağlayacak mekanizmalara ve askeri yapılara sahip olması gerektiğini düşünmektedir. Bu

bağlamda AB’nin güvenlik endişelerinin, Ukrayna’da yaşanan krizin tarihsel arka

planı göz önünde bulundurularak genel bir değerlendirmesini yapmak önem arz etmektedir. Bu çalışmada, Ukrayna’da devam eden kriz ve iç çatışmaların Avrupa

Birliği için önemi nedir? sorusuna AB’nin güvenlik politikaları çerçevesinde cevap

aranarak bölgesel güvenlik sorunlarının nasıl küresel güvenlik sorunlarına dönüşebileceği tüm yönleriyle analiz edilmeye çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği, Güvenlik Politikaları, Küresel Güvenlik,ukrayna Krizi.

Page 188: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Uluslararası Göçler Sonrası Sı̇vı̇l Toplum Kuruluşlarının Yapısal ve Fonksı̇yonel

Değı̇şı̇mlerı̇

Begüm Avcı - Prof.Dr. Mahmut Atay

ÖZ

Bu tez sosyolojik muhayyilenin sınırları dahilinde STK’lara ve onlar üzerindeki

yapısal ve işlevsel olarak göçmen etkilerine dair bir şeyler söyleme çabasının

ürünüdür. Sivil toplum kuruluşları gönüllülük esasına dayanan bir, bir araya geliş ve ortak amaçlar doğrultusunda, toplum yararı gözetilerek hareket eden vakıf ve

derneklerdir. Bu toplum yararı gerek beslenme, gerek eğitim, gerek güvenlik ve sağlık bağlamında olsun her zaman insani boyutlarda işlerlik gösterir. Bundan ötürü

metafor olarak bir devleti, sınırları ve koruyuculuğu ile o milletin babası kabul

edersek; sivil toplum kuruluşları da hiç kuşkusuz anne metaforu olacak ve daha detaycı, daha duygusal ve daha somut bir anlayışla savaş, kıtlık, yokluk ve daha bir

çok doğal afette ve daima toplumun yakınında insani yardım sağlayan girişimde

bulunacaklardır. Tüm bu detaylar doğrultusunda sivil toplum kuruluşlarının topluma kattıkları işleyiş ve farkındalık göz ardı edilemez boyutlara ulaşmaktadır. Bundan

ötürü bu tür kuruluşların işleyişleri, değişimleri, sınırlılıkları ve sorunları, sosyal bilimciler tarafından yakinen incelenmeli ve böylece içinde bulunulan topluma bu

köprüler vasıtasıyla daha yakın olunmalıdır. Araştırmanın amacı, uluslararası

göçlerin bir şehri ve içinde varlık bulmuş STK’ları, işleyişlerini ve göz önünde bulundurdukları temel prensipleri ne yönde ve ne derece değiştirdiğini gözlemlemek

ve bu gözlemler sonucu sivil toplum kuruluşlarının geçirdikleri dönemsel farklılaşmaları çeşitli verilerle göz önüne sunmaktır. Bu amaç doğrultusunda

tezimizde Konya bağlamında 4 sivil toplum kuruluşu ( Dosteli, Ribat, Ravza, Elbir)

baz alınacak; değişimler 1990-2015 yılları daha çok değerlendirilerek bir söz söyleme gayretinde olunacaktır.

Anahtar Kelimeler: Sivil Toplum Kuruluşu, Göç, Göçmen

Structural and Functıonal Changes of Cıvıl Socıety Organızatıons After

Internatıonal migratıon

Abstract

Keywords: This thesis is the product of an attempt to talk about the civil society

organizations and the structural and functional effects of migration on them within

Page 189: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

the boundaries of sociological imagination. Non-governmental organizations are

foundations and associations that act on a voluntary basis and act in accordance with the common good for the purpose of meeting and common purposes. The benefit of

this society is always humanitarian, whether in the context of nutrition, education,

security and health. Therefore, if we accept a government, metaphorically, as the father of that nation with its borders and protection; non-governmental organizations

will undoubtedly be the metaphor of the mother, and with a more elaborate, more

emotional and more concrete understanding, they will attempt to provide humanitarian assistance to the people in the time of war, famine, poverty and many

other natural disasters. In line with all these details, the functioning and awareness of non-governmental organizations in the society cannot be underestimated.

Therefore, the functioning, changes, limitations and problems of such organizations

should be closely examined by social scientists, so that they could be closer to the society through these bridges. The purpose of the study is to observe in what way

and in what degree international immigrations affect a city and its civil society

organizations’ functioning and the main principles that are taken into consideration, as a result of these observations, to present the periodical differentiations of civil

society organizations with various data. For this purpose, 4 non-governmental organizations (Dosteli, Ribat, Ravza, Elbir) will be used in our thesis. The 1990-2015

years will be evaluated more and more.

Keywords: Ngo, Migration, İmmigrant

Page 190: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Zeytı̇n Dalı Harekâtı ve Sı̇yasal Partı̇ler: Twı̇tter Üzerı̇ne Bı̇r Çerçeveleme Analı̇zı̇ (20

Ocak- 30 Ocak 2018)

Prof.Dr. Nurettin Güz - Burcu Emiroğlu

ÖZ

Günümüzde siyasal aktörler Twitter aracılığıyla siyasal olay ve olguları kendi

amaç ve çıkarlarını koruyacak şekilde üretmektedirler. Siyasal iletişim kapsamında

Twitter aracılığıyla siyasal aktörler; siyasete ilişkin ilgi oluşturma, bilgi akışını sağlama ve seçmenlerin siyasal davranışlarını şekillendirmek gibi işlevsel çalışmalar

yürütmektedirler. Twitter’da siyasi aktörler, otonom bir biçimde mesajlar üreterek doğrudan halka iletmektedirler. Siyasal aktörlerin halka Twitter üzerinden ilettiği

mesajlar rastgele seçilmiş mesajlar olmayıp her mesaj bir amaç doğrultusunda en

basit siyasi katılım şekli olan oy verme davranışında etkili olabilmek için belirli çerçevelerle sunulmaktadır. Siyasal aktörler; vurgulama, yorumlama ve dışlama

kalıpları ile konularla ilgili özel anlamlar inşa ederek kendi sorunlarını

çerçevelemektedirler. Çerçeveleme yöntemi siyasal iletişim araştırmalarında kullanışlı bir araçtır. Twitter üzerinden siyasal aktörler; Zeytin Dalı Harekâtı

sürecinde tweetlerde birçok farklı çerçeveyi özgürce kullanmışlardır. Bu çalışmada, Zeytin Dalı Harekâtı sürecinde mecliste grubu bulunan dört siyasal partinin kurumsal

Twitter hesaplarını nasıl kullandıkları ve paylaşımlarında hangi gizli mesajları

içerdiği analiz edilmiştir. Aynı zamanda Zeytin Dalı Harekâtı sürecinde siyasal partilerin hangi çerçeveyi seçerek bunları bir iletişim metni içinde daha önemli hale

getirdikleri tespit edilmiştir. Çalışmanın bulguları, siyasal partilerin Zeytin Dalı Harekâtı sürecinin etkisini arttırmak, azaltmak veya meşrulaştırmak için sıklıkla

Twitter’ı kullandığını ve Twitter hesaplarından yaptıkları iletilerde sıkça belirtilen

çerçevelerin siyasal partilerin önceliklerine işaret ettiğini göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Çerçeveleme Analizi, Haber Çerçeveleme, Zeytin Dalı

Harekâtı, Siyasal İ̇letişim, Twitter

The Olıve Branch Operatıon and Polıtıcal Partıes: A Framework Analysıs On

the Twıtter (20 January-30 January 2018)

Abstract

Keywords: Today, political actors via Twitter; they produce political events and

facts in a way that protects their own aims and interests. Political actors through

Page 191: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Twitter within scope of political communication; carries out functional works, such

as creating interest in politics, ensuring information flow and shaping the political behavior of voters. Political actors in Twitter, produce messages that in an

autonomously and this messages convey directly the public. The messages that

political actors transmit to the public from Twitter are not randomly selected messages, political actors's each messages is presented with certain frameworks to

be effective in voting behavior which is the simplest form of political participation

for a purpose. Political actors are framing their own problems by constructing specific meanings related to issues with emphasis, interpretation and exclusion

patterns. The framing method is a useful tool in political communication research. Political actors via Twitter; have freely used many different frameworks in tweets

their during Olive Branch Operation. In this study, it was analyzed in the parliament

four political parties's corporate Twitter accounts, how were shared and which secret messages contained in the process Olive Branch Operation. At the same time,

political parties's detected which frameworks they choose to made them more

important in a communication text in Operation Olive Branch. The findings of the study show that political parties often use Twitter to increase, reduce or legitimize

the effect of the Operation Olive Branch, and that the frames frequently mentioned in the messages they make from their Twitter accounts indicate the priorities of

political parties.

Keywords: Framing Analysis, Framing, Operation Olive Branch, Political Communication, Twitter

Page 192: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Beden Eğitimi ve Spor Dersinde Eğitim Etkileşimleri ve Cinsiyet Farklılıklarının Öğrenci

Algısına Etkisi Üzerine Bir Çalışma

Dr. Neslihan Arıkan

ÖZ

Giriş ve Amaç Okul, toplumsal cinsiyet farklılıklarının belirleyiciliğinde,

insanların sosyalleşme dönemine katkıda bulunan bir yapıyı temsil etmektedir.

Cinsiyet ve kültürel farklılıklara sahip olan bireylerin varlığı ve etkileşimi, kimlik oluşumunda ve onları aile ortamına yönlendiren özelliğiyle okulu ayrıcalıklı bir yer

haline getirmektedir. Bu çalışmada, beden eğitimi dersinde cinsiyet farklılıklarına, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki etkileşimlere ve öğrencilerin başarısını

etkileyen faktörlere yer verilmektedir. Bu kapsamda ortaokul beden eğitimi

dersindeki cinsiyet farklılıklarına ve bu sorunla ilgili tamamlayıcı çalışmalara yer verilmiştir. Yöntem Bu çalışmada iki aşamalı bir araştırmadan oluşmaktadır. İlk

aşamada video gözlemleri, ikinci aşamada ise, öğretmen tarafından öğrencilerin

memnuniyet derecesini belirlemeye yönelik bir anket uygulanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; bağımsız örneklem t-testi ve veriler üzerinde içerik analizi

yapılmıştır. Bulgular ve Sonuç Bu çalışma, beden eğitimindeki cinsiyet farklılıklarının nesnel gerçekliğini, kız ve erkek öğrencilerindeki algılarıyla

karşılaştırmalarına yönelik iki tamamlayıcı yaklaşımı ortaya koymaktadır. İlk

çalışma, cinsiyete göre öğretmen müdahalelerindeki farklılıkları vurgulamaktadır: erkekler sınıfın sözlü alanına hâkimdir sonucu ortaya çıkmıştır. İkinci çalışmada ise,

cinsiyetle ilişkili etkileşimlerdeki bu farklılıkların öğrenciler tarafından algılanamadığını göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Algı, Beden Eğitimi, Cinsiyet, Spor.

Page 193: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Rekreasyon Terapı̇sı̇nı̇n Otı̇zmde Sterı̇otı̇pı̇k Davranışlara Etkı̇sı̇nı̇n İ̇ncelenmesı̇

Araştırmacı Ahmet Kürşat Polat - Doç.Dr. Beyza Merve Akgül - Arş.Gör.Dr.

Tebessüm Ayyıldız Durhan - Prof.Dr. Suat Karaküçük

ÖZ

Bu araştırmanın amacı, otizmli çocuklarda görülen stereotipik (kalıplaşmış-tekrar

eden) davranışlara, terapatik rekreasyon etkinliklerinin etkisinin incelenmesidir. Bu araştırmada tek denekli deneysel desenlerden A-B-A-B modeli kullanılmıştır. Tek-

denekli araştırma yönteminin kullanılmasıyla deneğin başlama düzeyi verileri ile uygulama verileri karşılaştırılmıştır. Bu araştırmanın deneğini, özel eğitim almaya

devam eden, otizm tanısı almış on yaşındaki bir erkek öğrenci oluşturmaktadır.

Araştırma verileri toplanırken, oturumlarda uygulamacının belirlediği süre çerçevesinde on iki oturum yapılmıştır. Bu oturumlarda sosyal, kültürel, spor ve

müzik etkinlikleri yapılmış, otizmli bireyin stereotipik davranışları kayıt altına

almıştır. Veriler gözlem formu ve eğitmen-aile gözlemleriyle desteklenmiştir. Araştırmanın sonunda, stereotipik davranışlarda iyileşmenin gözlendiği terapatik

rekreasyon etkinlikleri belirlenerek yol haritası oluşturulmuş ve aileye öneriler sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Otizm , Terapatik Rekreasyon, Stereotipik Davranış

Investıgatıon of the Effect of Recreatıon Therapy On Sterotothıcal Behavıor

Abstract

Keywords: The aim of this study is to investigate the effects of therapeutic recreation activities on stereotypic behaviors in children with autism. A-B-A-B

model was used in this study. Using the single-subject research method, the baseline

data of the subject and the practice data were compared. The subject of this study consists of a ten-year-old male student who had been diagnosed with autism. While

collecting the research data, twelve sessions were conducted in the sessions within

the period specified by the practitioner. In these sessions, social, cultural, sports and music activities were performed and the stereotyped behaviors of the individual with

autism were recorded. Data were supported by observation form and teacher-family observations. At the end of the study, therapeutic recreation activities in which

Page 194: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

stereotypic behaviors were observed were determined and a road map was prepared

and recommendations were given to the family.

Keywords: Autism, Therapeutic Recreation, Stereotypic Behavior

Page 195: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Spor Bilimleri Fakültesi Öğrencileri ile Güzel Sanatlar Bölümü Öğrencilerinin Narsistik

Kişilik Özelliklerinin Karşılaştırılması

Dr. Neslihan Arıkan - Dr. Öğretim Üyesi Bijen Fı̇lı̇z

ÖZ

Giriş ve Amaç Bu çalışmada Spor Bilimleri Fakültesi öğrencileri ile Güzel

Sanatlar Bölümü öğrencilerinin, birtakım değişkenler aracılığıyla Narsistik Kişilik

Düzeyleri incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2018-2019 eğitim-öğretim yılında, Hacettepe Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi’nin Spor Bilimleri Fakültesi ve

Güzel Sanatlar Bölümü’nde öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Yöntem Bu çalışmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Narsistik Kişilik puanlarına ilişkin

tanımlayıcı istatistik; ilişkisiz ölçümlerde ortalama puanların karşılaştırılması için

Varyans Analizi, anlamlı farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için Tukey testi kullanılmıştır. Bulgular ve Sonuç Araştırmada Spor Bilimleri ve Güzel

Sanatlar Bölümü’nde öğrenim gören öğrencilerin cinsiyet, yaş, aktif spor yapma,

bölüm, anne eğitim düzeyi, baba eğitim düzeyi, anne meslek ve baba meslek değişkenlerine göre narsist kişilik puanları arasında anlamlı bir farklılık olup

olmadığı incelenmiştir. Analizler sonucunda baba eğitim durumu, yaş, anne eğitim durumu, baba meslek değişkenlerinde anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır.

Araştırma sonuçlarına göre, Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin narsist kişilik

davranışlarına daha yatkın oldukları görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Eğitim, Narsistik Kişilik, Spor

Page 196: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Spor Bı̇lı̇mlerı̇ Fakültesı̇ Öğrencı̇lerı̇nı̇n Nı̇kotı̇n Bağımlılık Düzeylerı̇nı̇n İ̇ncelenmesı̇

Sena Sarı - Arş.Gör. Murat Yılmaz - Oğuzhan Adanur

ÖZ

AMAÇ: Sigara kullanımı tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz için de çok ciddi bir

halk sağlığı problemidir. Bu çalışmanın amacı spor bilimleri fakültesi öğrencilerinin

sigara bağımlılık düzeylerini incelemektir. YÖNTEM: Tanımlayıcı tipte olan araştırmanın örneklemini İnönü Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde eğitim-

öğretim gören ve rastgele seçilen 55’i kadın, 95’si erkek toplam 150 öğrenci oluşturmuştur. Verilerin toplanması için oluşturulan anket formunda

sosyodemografik bilgilerin yanında, sigara bağımlılık düzeylerini belirlemeye

yönelik Uysal ve arkadaşları (2004) tarafından geçerlilik ve güvenirliği yapılan Fagerström nikotin bağımlılık ölçeği kullanıldı. Anket yalnızca sigara kullanan ve

çalışmaya katılmaya gönüllü olan öğrencilere uygulandı. BULGULAR: Öğrencilerin

%46’sı 18-21 yaş, %54’ü de 22-25 yaş aralığındadır. Fagerström Nikotin Bağımlılık Testine göre öğrencilerin %64,9’unun hafif, %21’inin orta, %14,1’inin de şiddetli

derecede nikotin bağımlısı olduğu ancak cinsiyetler arasında nikotin bağımlılığı anlamlı bir fark olmadığı belirlendi. Öğrenciler sigaraya başlama nedeni olarak en

fazla %35,3 ile arkadaştan etkilenme ve %32 ile de merak/deneme yanıtını verirken

en az % 0.7 ile ailede sigara içen birisinden etkilendikleri yanıtlarını verdiler. Öğrencilerin %62,4’ü ortaokul, %37,6’sı ise lise ve üniversitede sigaraya

başladıklarını bildirdiler. Sigara içmeyi sürdürme nedenlerine bakıldığında ise öğrencilerin %48,2’si zevk için, %27,8’si bağımlılık, %24’ü de ders stresinden

kaynaklı olduğu görülmüştür. Anne eğitim düzeyinin nikotin bağımlılık düzeyini

önemli ölçüde etkilediği, aylık gelir düzeyinin ise nikotin bağımlılık düzeyine herhangi bir etkisinin olmadığı bulundu. SONUÇ: Geleceğin yetişkinleri olacak

gençleri sigara bağımlılığına sevk ettiği bilinen ortamların, aile tipi, alkol kullanma

durumu ve sigara içmeyi sürdürme nedenleri gibi değişkenlerin aileler ve yetkililer tarafından göz önünde bulundurulması ve gerekli önlemlerin alınması gelecek

nesiller için büyük önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Üniversite Öğrencileri, Sigara, Bağımlılık, Fagerström

Investıgatıon of Nıcotıne Addıctıon Levels of Students of the Faculty of Sport

Scıences

Page 197: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim

Abstract

Keywords: OBJECTIVE: Smoking is a serious public health problem for our

country as well as all over the world. The aim of this study is to examine the cigarette

addiction levels of the students of the sports sciences faculty. METHODS: The sample of the descriptive study consisted of 150 students (55 women, 95 men)

randomly selected in İnönü University Faculty of Sport Sciences. In addition to the

sociodemographic data, Fagerström nicotine dependence scale, its reliability and validty done by Uysal et al. (2004), was used. The questionnaire was applied only to

students who were smoking and volunteered to participate in the study. RESULTS: 46% of the students were between the ages of 18-21 and 54% were between 22-25.

According to the Fagerström Nicotine Dependence Test, 64.9% of the students were

mild, 21% were moderate, and 14.1% were severely nicotine dependent, but there was no significant difference between the genders. Students responded that they were

affected mostly by friends with 35.3% and curiosity or trial with 32%, and at least

with 0.7% by a smoker in the family as a reason for smoking. 62.4% of the students reported that they started smoking in secondary schools and 37.6% in high schools

and universities. According to the reasons for continuing smoking, 48.2% of the students were experienced for pleasure, 27.8% for addiction and 24% for due to

academic stress. It was found that maternal education level had a significant effect

on nicotine dependence level but monthly income level had no effect on nicotine dependence level. CONCLUSION: It is of great importance for future generations to

take into account the variables such as family type, level of alcohol use and reasons for continuing smoking, the necessary measures to be taken by the families and

authorities.

Keywords: University Students, Smoking, Dependence, Fagerström

Page 198: Isparta’da Karstessemp.com/essemp.pdf · Materyal Tasarımı Dersi İçin Öğretim Tasarımı ve Materyal Geliútirme Üzerine Yansıtıcı Uygulama Çalıúması Dr. Öğretim