İslam'ın İnanç Esasları

162

description

Yüce Kuran, Allah Katından insanları karanlıklardan nura çıkartmak için gönderilmiştir. Tüm canlıları ve insanları yaratan Yüce Rabbimiz, Kendi kullarına gerçek ve doğru yolu Kuran'la göstermektedir. Allah Kuran'da, “Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve müminler için hidayet ve rahmet geldi" (Yunus Suresi, 57) buyurmaktadır.

Transcript of İslam'ın İnanç Esasları

Page 1: İslam'ın İnanç Esasları
Page 2: İslam'ın İnanç Esasları
Page 3: İslam'ın İnanç Esasları
Page 4: İslam'ın İnanç Esasları

OKUYUCUYA• Bu kitapta ve diğer çalışmalarımızda evrim teorisinin çöküşüne özel bir yer ayrılma-sının nedeni, bu teorinin her türlü din aleyhtarı felsefenin temelini oluşturmasıdır.Yaratılışı ve dolayısıyla Allah'ın varlığını inkar eden Darwinizm, 150 yıldır pek çok in-sanın imanını kaybetmesine ya da kuşkuya düşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla buteorinin bir aldatmaca olduğunu gözler önüne sermek çok önemli bir imani görevdir.Bu önemli hizmetin tüm insanlarımıza ulaştırılabilmesi ise zorunludur. Kimi okuyucu-larımız belki tek bir kitabımızı okuma imkanı bulabilir. Bu nedenle her kitabımızda bukonuya özet de olsa bir bölüm ayrılması uygun görülmüştür.

• Belirtilmesi gereken bir diğer husus, bu kitapların içeriği ile ilgilidir. Yazarın tüm ki-taplarında imani konular Kuran ayetleri doğrultusunda anlatılmakta, insanlar Allah'ınayetlerini öğrenmeye ve yaşamaya davet edilmektedirler. Allah'ın ayetleri ile ilgili tümkonular, okuyanın aklında hiçbir şüphe veya soru işareti bırakmayacak şekilde açık-lanmaktadır.

• Bu anlatım sırasında kullanılan samimi, sade ve akıcı üslup ise kitapların yediden yet-mişe herkes tarafından rahatça anlaşılmasını sağlamaktadır. Bu etkili ve yalın anlatımsayesinde, kitaplar "bir solukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymaktadır. Dinireddetme konusunda kesin bir tavır sergileyen insanlar dahi, bu kitaplarda anlatılangerçeklerden etkilenmekte ve anlatılanların doğruluğunu inkar edememektedirler.

• Bu kitap ve yazarın diğer eserleri, okuyucular tarafından bizzat okunabileceği gibi,karşılıklı bir sohbet ortamı şeklinde de okunabilir. Bu kitaplardan istifade etmek iste-yen bir grup okuyucunun kitapları birarada okumaları, konuyla ilgili kendi tefekkür vetecrübelerini de birbirlerine aktarmaları açısından yararlı olacaktır.

• Bunun yanında, sadece Allah rızası için yazılmış olan bu kitapların tanınmasına veokunmasına katkıda bulunmak da büyük bir hizmet olacaktır. Çünkü yazarın tüm ki-taplarında ispat ve ikna edici yön son derece güçlüdür. Bu sebeple dini anlatmak iste-yenler için en etkili yöntem, bu kitapların diğer insanlar tarafından da okunmasının teş-vik edilmesidir.

• Kitapların arkasına yazarın diğer eserlerinin tanıtımlarının eklenmesinin ise önemlisebepleri vardır. Bu sayede kitabı eline alan kişi, yukarıda söz ettiğimiz özellikleri ta-şıyan ve okumaktan hoşlandığını umduğumuz bu kitapla aynı vasıflara sahip daha bir-çok eser olduğunu görecektir. İmani ve siyasi konularda yararlanabileceği zengin birkaynak birikiminin bulunduğuna şahit olacaktır.

• Bu eserlerde, diğer bazı eserlerde görülen, yazarın şahsi kanaatlerine, şüpheli kay-naklara dayalı izahlara, mukaddesata karşı gereken adaba ve saygıya dikkat etmeyenüsluplara, burkuntu veren ümitsiz, şüpheci ve ye'se sürükleyen anlatımlara rastlaya-mazsınız.

Page 5: İslam'ın İnanç Esasları
Page 6: İslam'ın İnanç Esasları
Page 7: İslam'ın İnanç Esasları
Page 8: İslam'ın İnanç Esasları

YAZAR ve ESERLERİ HAKKINDAHarun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan Oktar,

1956 yılında Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise öğreniminiAnkara'da tamamladı. Daha sonra İstanbul Mimar Sinan Üniversi-tesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve İstanbul Üniversitesi FelsefeBölümü'nde öğrenim gördü. 1980'li yıllardan bu yana, imani, bilim-sel ve siyasi konularda pek çok eser hazırladı. Bunların yanı sıra, ya-zarın evrimcilerin sahtekarlıklarını, iddialarının geçersizliğini veDarwinizm'in kanlı ideolojilerle olan karanlık bağlantılarını ortaya ko-yan çok önemli eserleri bulunmaktadır.

Harun Yahya'nın eserleri yaklaşık 40.000 resmin yer aldığı top-lam 55.000 sayfalık bir külliyattır ve bu külliyat 63 farklı dile çevril-miştir.

Yazarın müstear ismi, inkarcı düşünceye karşı mücadele eden ikipeygamberin hatıralarına hürmeten, isimlerini yad etmek için Harun veYahya isimlerinden oluşturulmuştur. Yazar tarafından kitapların kapa-ğında Resulullah'ın mührünün kullanılmış olmasının sembolik anlamı ise,kitapların içeriği ile ilgilidir. Bu mühür, Kuran-ı Kerim'in Allah'ın son ki-tabı ve son sözü, Peygamberimiz (sav)'in de hatem-ül enbiya olmasını rem-zetmektedir. Yazar da, yayınladığı tüm çalışmalarında, Kuran'ı veResulullah'ın sünnetini kendine rehber edinmiştir. Bu suretle, inkarcı dü-şünce sistemlerinin tüm temel iddialarını tek tek çürütmeyi ve dine karşıyöneltilen itirazları tam olarak susturacak "son söz"ü söylemeyi hedefle-mektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan Resulullah'ın mührü,bu son sözü söyleme niyetinin bir duası olarak kullanılmıştır.

Yazarın tüm çalışmalarındaki ortak hedef, Kuran'ın tebliğini dün-yaya ulaştırmak, böylelikle insanları Allah'ın varlığı, birliği ve

ahiret gibi temel imani konular üzerinde düşünmeye sevketmek ve inkarcı sistemlerin çürük temellerini ve sapkınuygulamalarını gözler önüne sermektir.

Nitekim Harun Yahya'nın eserleri Hindistan'danAmerika'ya, İngiltere'den Endonezya'ya, Polonya'danBosna Hersek'e, İspanya'dan Brezilya'ya, Malezya'danİtalya'ya, Fransa'dan Bulgaristan'a ve Rusya'ya kadardünyanın daha pek çok ülkesinde beğeniyle okun-

maktadır. İngilizce, Fransızca, Almanca, İtal-yanca, İspanyolca, Portekizce, Urduca,Arapça, Arnavutça, Rusça, Boşnakça,

Page 9: İslam'ın İnanç Esasları

Uygurca, Endonezyaca, Malayca, Bengoli, Sırpça, Bulgarca, Çince, Kishwahili(Tanzanya'da kullanılıyor), Hausa (Afrika'da yaygın olarak kullanılıyor), Dhivelhi(Mauritus'ta kullanılıyor), Danimarkaca ve İsveçce gibi pek çok dile çevrilen eser-ler, yurtdışında geniş bir okuyucu kitlesi tarafından takip edilmektedir.

Dünyanın dört bir yanında olağanüstü takdir toplayan bu eserler pek çokinsanın iman etmesine, pek çoğunun da imanında derinleşmesine vesile olmak-tadır. Kitapları okuyan, inceleyen her kişi, bu eserlerdeki hikmetli, özlü, kolay an-laşılır ve samimi üslubun, akılcı ve ilmi yaklaşımın farkına varmaktadır. Bu eserlersüratli etki etme, kesin netice verme, itiraz edilemezlik, çürütülemezlik özellikleri ta-şımaktadır. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde düşünen insanların, artıkmateryalist felsefeyi, ateizmi ve diğer sapkın görüş ve felsefelerin hiçbirini samimiolarak savunabilmeleri mümkün değildir. Bundan sonra savunsalar da ancakduygusal bir inatla savunacaklardır, çünkü fikri dayanakları çürütülmüştür.Çağımızdaki tüm inkarcı akımlar, Harun Yahya Külliyatı karşısında fikren mağ-lup olmuşlardır.

Kuşkusuz bu özellikler, Kuran'ın hikmet ve anlatım çarpıcılığından kay-naklanmaktadır. Yazarın kendisi bu eserlerden dolayı bir övünme içinde değildir,yalnızca Allah'ın hidayetine vesile olmaya niyet etmiştir. Ayrıca bu eserlerin bası-mında ve yayınlanmasında herhangi bir maddi kazançhedeflenmemektedir.

Bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda, insanların görmediklerini gör-melerini sağlayan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmasını teşvik etmeninde, çok önemli bir hizmet olduğu ortaya çıkmaktadır.

Bu değerli eserleri tanıtmak yerine, insanların zihinlerini bulandıran, fikri kar-maşa meydana getiren, kuşku ve tereddütleri dağıtmada, imanı kurtarmada güçlüve keskin bir etkisi olmadığı genel tecrübe ile sabit olan kitapları yaymak ise, emekve zaman kaybına neden olacaktır. İmanı kurtarma amacından ziyade, yazarının ede-bi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu etkinin elde edilemeyeceği açıktır. Bukonuda kuşkusu olanlar varsa, Harun Yahya'nın eserlerinin tek amacının dinsiz-liği çürütmek ve Kuran ahlakını yaymak olduğunu, bu hizmetteki etki, başarı vesamimiyetin açıkça görüldüğünü okuyucuların genel kanaatinden anlayabilirler.

Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaşaların, Müslümanlarınçektikleri eziyetlerin temel sebebi dinsizliğin fikri hakimiyetidir. Bunlardan kur-tulmanın yolu ise, dinsizliğin fikren mağlup edilmesi, iman hakikatlerinin ortayakonması ve Kuran ahlakının, insanların kavrayıp yaşayabilecekleri şekilde anlatıl-masıdır. Dünyanın günden güne daha fazla içine çekilmek istendiği zulüm, fesat vekargaşa ortamı dikkate alındığında bu hizmetin elden geldiğince hızlı ve etkili bir bi-çimde yapılması gerektiği açıktır. Aksi halde çok geç kalınabilir.

Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmiş olan Harun Yahya Külliyatı,Allah'ın izniyle, 21. yüzyılda dünya insanlarını Kuran'da tarif edilen huzur ve ba-rışa, doğruluk ve adalete, güzellik ve mutluluğa taşımaya bir vesile olacaktır.

Page 10: İslam'ın İnanç Esasları

Birinci Baskı: Mart 2001

İkinci Baskı: Mayıs, 2002

Üçüncü Baskı: Ekim, 2004

Dördüncü Baskı: Ocak 2005

Beşinci Baskı: Aralık 2005

Altıncı Baskı: Temmuz 2006

Yedinci Baskı: Mart 2009

Sekizinci Baskı: Nisan 2010

ARAŞTIRMA YAYINCILIKTa lat pa şa Mah. Emir ga zi Cad de si İb ra him El mas İş mer ke zi

A Blok Kat 4 Ok mey da nı - İs tan bul Tel: (0 212) 222 00 88

Bas kı: Entegre MatbaacılıkSanayi Cad. No: 17 Yenibosna-İstanbul

Tel: (0 212) 451 70 70

www.harunyahya.org - www.harunyahya.netwww.harunyahya.tv

Bu kitapta kullanılan ayetler, Ali Bulaç'ın hazırladığı"Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı" isimli mealden alınmıştır.

Page 11: İslam'ın İnanç Esasları

İÇİNDEKİLERÖNSÖZ .................................................................................................................... 33

ALLAH'TAN BAŞKA İLAH YOKTUR .............................................................. 36

ALLAH HER YERİ KUŞATMIŞTIR .................................................................. 40

ALLAH İNSANA ÇOK YAKINDIR .................................................................. 42

ALLAH HERŞEYİ BİR KADER İLE YARATMIŞTIR .................................... 44

ALLAH HERŞEYE GÜÇ YETİRENDİR ............................................................ 50

ALLAH HERŞEYİ BİLİR VE GÖRÜR................................................................ 53

HER VARLIK ALLAH'A BOYUN EĞMİŞTİR ................................................ 55

ALLAH HAKKINDAKİ BATIL İNANÇLAR .................................................. 57

ALLAH'A ŞİRK KOŞMADAN İMAN .............................................................. 61

ALLAH'IN BÜYÜKLÜĞÜNÜ TAKDİR EDEBİLMEK .................................. 64

ALLAH'IN SONSUZ BÜYÜKLÜĞÜ VE KUDRETİ ...................................... 66

ALLAH SEVGİSİ VE ALLAH KORKUSU........................................................ 73

KURAN YOL GÖSTERİCİDİR .......................................................................... 79

ALLAH'IN İNDİRDİĞİ KİTAPLARA VE PEYGAMBERLERİNE İMAN 81

MELEKLERE İMAN .............................................................................................. 83

DÜNYA HAYATININ GEÇİCİLİĞİ ................................................................ 84

İNSAN İMTİHAN OLMAKTADIR .................................................................. 88

ÖLÜM BİR SON DEĞİLDİR .............................................................................. 91

AHİRETE İMAN .................................................................................................... 96

KIYAMETE İMAN ................................................................................................ 98

DİRİLİŞ .................................................................................................................... 104

HESAP GÜNÜ ........................................................................................................ 106

CENNET VE CEHENNEM .................................................................................. 108

AMAÇ ALLAH'IN HOŞNUTLUĞUNU KAZANMAKTIR .......................... 115

GÜNAH VE TEVBE .............................................................................................. 117

İBADETLERE TİTİZLİK GÖSTERMEK .......................................................... 119

DİN AHLAKI İNSANIN YARATILIŞINA UYGUNDUR ............................ 128

MÜMİNLER BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE OLMALIDIR.................. 133

SONSÖZ .................................................................................................................. 136

DARWINİZM'İN ÇÖKÜŞÜ ................................................................................ 137

Page 12: İslam'ın İnanç Esasları
Page 13: İslam'ın İnanç Esasları

11

Bu sayfalarda gördüğünüz tüm renklerin oluşumunun sonaşaması beyinde gerçekleşir. Gözdeki sinir hücreleri, elek-trik sinyaline dönüştürülen görüntüleri beyne iletir ve dışdünyada gördüğünüz her şey beyindeki görme merkezindealgılanır. Beyin bir et parçasıdır ve içi karanlıktır. İçi kap-karanlık olan beynimizde cisimlerden gelen elektrik sin-yalleri deşifre edilmekte ve cisimler, cisimlerin renkleri vediğer bütün özellikleri, algılar şeklinde oluşmaktadır. Biret parçasında bu algılama işlemi nasıl olup da gerçekleş-mektedir? İnsanların beynin içinde renkleriyle, şekilleriy-le, sesleriyle, kokularıyla ve tatlarıyla üç boyutlu bir dün-ya yaşaması, Allah'ın kusursuz yaratışı sayesindedir.

Page 14: İslam'ın İnanç Esasları

12

Bazı köpek türlerinin koku duyarlılığı insanlardakinin birmilyon katıdır. İnsan burnunda toplam 5 cm2 olan koku böl-gesinin büyüklüğü, köpeklerde 150 cm2’ye kadar çıkmakta-dır. Köpeklerin burunlarındaki koku hücrelerinin sayısı dainsandan fazladır. Örneğin bir tilki teriyerinde 147 milyon,bir Alman çoban köpeğinde 225 milyon koku alıcı hücre bu-lunur. Araştırmacılar Allah'ın mükemmel bir yapıda yarattı-ğı köpeğin burnunda ve beynindeki kompleks koku analizi-ni inceleyerek yeni cihazlar geliştirmektedirler.

Page 15: İslam'ın İnanç Esasları

13

O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içindeyedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın

yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk' (tefavüt)göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir;

Herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyormusun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o

göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir haldebitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi, 3-4)

Page 16: İslam'ın İnanç Esasları

14

Güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşabilmesi için atmosferdengeçecek özelliklere sahip olması zorunludur. Aynı şekildeatmosferin de bu ışınları geçirecek bir yapıya sahip olmasıgereklidir. Atmosferin ışınları geçirme özelliği sayesindeGüneş'ten gelen ışınlar yeryüzüne rahatlıkla ulaşır ve canlı-lar yaşamlarını sürdürür. Atmosfer Allah'ın tüm canlılarüzerindeki şefkatinin bir tecellisi olarak sadece canlı yaşa-mı için gerekli olan görülebilir ve yakın kızılötesi ışınlarıgeçirirken, öldürücü olan diğer ışınların geçişini engeller.

Page 17: İslam'ın İnanç Esasları

15

Allah yarattığı her canlıda bize sonsuz şefkatinin delillerinigösterir. Örneğin pandanın elinde, insan elinde olduğu gibi,dört parmaktan ayrı duran ve böylece cisimleri tutmayı ko-laylaştıran ayrı bir baş parmak yoktur. Hayvanın beş parmağıda yanyana uzanır. Ama bu beş paralel parmağının dışında,bileğinden çıkan bir kemik çıkıntısı daha bulunmaktadır.Yapılan araştırmalar pandanın bu parmağı sayesinde bambukabuklarını rahatlıkla soyabildiğini ortaya koymaktadır.

www.sorular-cevaplar.com

Page 18: İslam'ın İnanç Esasları

16

Karpuzların süngersi hücreleri çok yüksek miktarda su tut-ma kapasitesine sahiptir. Bu yüzden karpuzların çok büyükbir bölümü sudan oluşur. Ne var ki bu su, karpuzun her-hangi bir yerinde toplanmaz, her tarafa eşit olacak şekildedağılmıştır. Yer çekimi göz önüne alındığında, olması gere-ken, bu suyun karpuzun alt kısmında bir yerlerde toplan-ması, üstte ise etsi ve kuru bir yapının kalmasıdır. Oysa kar-puzların hiçbirinde böyle bir şey olmaz. Su her zaman kar-puzun içine eşit dağılır, üstelik şekeri, tadı ve kokusu daeşit olacak şekilde bu dağılım gerçekleşir. Bu, Yaratılış’ınapaçık delillerinden biridir.

Page 19: İslam'ın İnanç Esasları

17

Uçuş mükemmel bir hareket şeklidir. Koşma ve yüzmeylekıyaslandığında, uçuş sırasında ulaşılan hız çok daha yük-sektir. Örneğin en hızlı koşan canlılardan olan çitanın hızısaatte 80 km'dir. En hızlı yüzen balığın (sailfish) ulaştığı enüst hız 10 km iken, bir şahinin hızı, kanatları kapalı dalışuçuşlarında saatte 300 km'ye ulaşabilir. Ayrıca, alınan mesa-feye göre harcanan enerji de koşmadan çok daha düşük yada yüzmeden çok az yüksektir. Allah kuşları en az enerjiyleen fazla mesafeyi katetme konusunda benzersiz özellikleresahip olarak yaratmıştır.

www.Kurandayaratilis.com

Page 20: İslam'ın İnanç Esasları

18

Örümceklerin büyük bir ustalıkla ördükleri ağlardakisanat bize Allah'ın hayvanlar üzerindeki hakimiyetini veüstün yaratmasını hatırlatır.

www.benzersizilkler.com

Page 21: İslam'ın İnanç Esasları

19

Allah'ın Munis sanatının tecelli ettiği bu kuş da evren-deki herşey gibi Allah'a teslim olmuştur.

(Munis kelimesi; cana yakın, sevimli, dost, ehlileşmiş,itaatkar anlamlarına gelir.)

www.yaratilisguzellikleri.com

Page 22: İslam'ın İnanç Esasları

Bu gü ne ka dar el de edi len yüz ler ce ke mik li tur na ba lı ğı fo -si li, bu can lı la rın mil yon lar ca yıl dır en kü çük bir de ği şik li -ğe uğ ra ma dık la rı nı gös ter mek te dir. Re sim de gö rü len 54 – 37mil yon yıl lık ke mik li tur na ba lı ğıy la, gü nü müz de niz le rin -de ya şa yan la rı ara sın da hiç bir fark yok tur. Bu fark sız lık,Dar wi nist lerin açık layamayacağı bir durum dur ve Yaratılışger çeğini bir kez daha is pat lamak tadır.

Günümüzdekikemikli tur naba lı ğı

20

Ke mik li tur na ba lı ğı fosili.

Dö nem: Se no zo ik za man, Eo sen dö nemiYaş: 54 – 37 mil yon yıl

Böl ge: Gre en Ri ver Olu şu mu, Wyo ming, ABD

Page 23: İslam'ın İnanç Esasları

Re sim de gö rü len ka vak yap ra ğı di ğer tüm bit ki ler gi bi ka -vak la rın da hiç bir de ği şi me uğ ra ma dık la rı nı, ya ni ev rim ge -çir me dik le ri ni gös ter mek te dir. Gü nü müz de ki ka vak la rınay nı sı olan bu fo sil, ev ri min can lı la rın ufak de ği şim ler lebir bir lerin den türedik leri id diasını geçer siz kıl mak tadır.

21

Altta ka vak yap ra ğıfosili görülmektedir.

Dö nem: Se no zo ik za man, Eo sen dö ne miYaş: 54 – 37 mil yon yılBöl ge: Gre en Ri ver Olu şu mu, ABD

Sağda günümüzkavak yapraklarıgörülmektedir.

www.evrimbelgeseli.com

Page 24: İslam'ın İnanç Esasları

Sar dal ya fo sil le rin de, Dar wi nist le rin id dia et ti ği söz de ev -rim sü re ci nin iz le ri nin gö rün me si ge re kir di. An cak, böy lebir ize bu gü ne ka dar rast lan ma mış tır. Bun dan son ra da rast -lan ma sı im kan sız dır. Çün kü can lı lık ev rim ci le rin id dia et -tiği gibi kör tesadüf lerin ürünü değil dir. Can lıları üs tün güçve akıl sahibi Al lah yarat mış tır.

Sar dal ya balığı fosili

Dö nem: Se no zo ik za man, Eo sen dö ne miYaş: 54-37 mil yon yılBöl ge: Gre en Ri verOlu şu mu, Wyo ming,ABD

Yanda günümüzdeki canlısardalya balığı örneklerigörülmektedir.

22

www.kuranevrimiyalanliyor.com

Page 25: İslam'ın İnanç Esasları

50 mil yon yıl dır, tüm özel lik le ri ni ay nen mu ha fa za eden,her han gi bir değişime uğ ramayan yen geç ler Yaratılış delil -lerin den sadece bir tanesidir. Günümüz de yaşayan yen geç -ler le, mil yon lar ca yıl ön ce yaşayan lar tüm özellikleriyle bir-birlerinin ay nıdır.

Yen geç fosili (altta)

Dö nem: Se no zo ik za -man, Eo sen dö nemiYaş: 50 mil yon yılBöl ge: Ore gon, ABD

Günümüzdeki yengeç

23

www.darwinistpanik.com

Page 26: İslam'ın İnanç Esasları

Üstte gü neş ba lı ğı fosili

Dö nem: Se no zo ik za man,Eo sen dö nemiYaş: 54 – 37 mil yon yılBöl ge: Gre en Ri ver Olu şu mu,Wyo ming, ABD

Sağda güneş balığı canlısıgörülmektedir.

24

Re sim de gö rü len gü neş ba lı ğı fo si li, gü neş ba lık la rı nın her -han gi bir ev rim sü re cin den geç me di ği ni gös ter mek te dir.Ara dan ge çen mil yon lar ca yıl bo yun ca gü neş ba lı ğı nın fiz -yo lo ji sin de her han gi bir de ği şik lik ol ma mış tır. Bun dan 55mil yon yıl ön ce ki gü neş ba lık la rı nın gö rü nü mü ve ya pı la rına sıl sa, gü nü müz de ki lerin de öy ledir.

Page 27: İslam'ın İnanç Esasları

Di ğer tüm can lı tür le rin de ol du ğu gi bi, ça yır siv ri si nek le -rin de gö rü len de ğiş mez lik ev rim ci le rin id di ala rı nın doğ ruol ma dı ğı nın is pa tı dır. Ev rim, 19. yüz yı lın il kel bi lim ko şul -la rın da or ta ya atıl mış, ce ha let ne de niy le ka bul gör müş, an -cak 20. ve 21. yüz yılın bilimiy le yıkıl mış bir teoridir.

Ça yır siv ri si ne ği fosili

Dö nem: Se no zo ik za man, Eo sen dö ne miYaş: 48-37 mil yon yılBöl ge: ABD

Ça yır siv ri si ne ği canlısı.

www.unludarwinistyalanlar.com

25

Page 28: İslam'ın İnanç Esasları

Re sim de gö rü len çam yap ra ğı fo si li 15 mil yon ya şın da dır.15 mil yon yıl ön ce ki çam yap rak la rıy la gü nü müz de kiçam yap rak la rı ta ma men ay nı dır. Ara dan ge çen mil yon -lar ca yı la rağ men, çam yap rak la rın da bir de ği şik lik ol ma -ma sı, ev ri min hiç bir za man ya şan ma dı ğı nı bir kez da hais pat la mak tadır. www.resimgalerileri.org

26

Çam yap ra ğı fosili

Dö nem: Se no zo ik za -man, Mi osen dö nemiYaş: 15 mil yon yılBöl ge: Ste wartSprings Olu şu mu, Ne -va da, ABD

Yanda çam yap ra ğınıngünümüzdeki haligörülmektedir.

Page 29: İslam'ın İnanç Esasları

Balık ların hep balık olarak var ol duğunu gös teren mil -yon lar ca delil fosil bulun mak tadır. Aşağıda görülen 54 –37 mil yon yıl lık levrek fosili de bun lar dan biridir.

Levrek balığı fosili

Dö nem: Se no zo ik za man, Eo sen dö nemiYaş: 54 - 37 mil yon yılBöl ge: Gre en Ri ver Olu şu mu, Wyo ming, ABD

Levrek balığı

www.darwinistleresorun.com

27

Page 30: İslam'ın İnanç Esasları

Yanda günümüz Scelionidyaban arı sı görülüyor.

Sce l ionid arı la rı ge nel de dö kül müş yap rak lar al tın da ya -şar lar. Bu arı la rın çok faz la bö cek tü rü ne, özel lik le bun -la rın yu mur ta la rı na za rar ver dik le ri bi lin mek te dir. Re -sim de ki Sce l ionid arı sı uçar ken fo sil leş miş tir. Gü nü -müz de ki ör nek le rin den hiç bir far kı yok tur. 25 mil yonyıl lık Sce lion id arı sı am be ri, di ğer tüm can lılar gibi, ya-ban arılarının da ev rim leş mediğini gös ter mek tedir.

Scelionid yaban arı sı fosili

Dö nem: Se no zo ik za man,Oligosen dö nemiYaş: 25 mil yon yılBöl ge: San ti ago ya kın la -rın da ki dağ lık böl ge, Do mi nik Cum hu ri ye ti

28

Page 31: İslam'ın İnanç Esasları

Yalancı akrepler, akreplere benzeyen örümceklerdir, an-cak akrebin uzun kuyruğu ve iğnesinden yoksunlardır.Yalancı akrepler, dökülmüş yapraklar, toprak ve kaya alt-larında bulunabilirler. Bazıları, böcekler ve sinekler gibidiğer eklembacaklıların üzerinde yaşarlar. 25 milyon ya-şındaki yalancı akreplerle, günümüzde yaşayan örnekle-rinin bir farkı yoktur.

Ya lan cı ak rep fosili

Dönem: Senozoik zaman, Oligosen dönemiYaş: 25 milyon yılBölge: Santiago yakınlarındakidağlık bölge, Dominik Cumhuriyeti

Günümüzde yaşayan ya lan cı ak rep

29

Page 32: İslam'ın İnanç Esasları

Binlerce farklı böcek türüne ait sayısız fosil örneği bu-lunmaktadır. Ve tüm bu fosiller, canlıların var oldukla-rı günden itibaren aynı özelliklere sahip olduklarını,zaman içinde değişime uğrayıp evrim geçirmediklerinigöstermektedir. Bu fosillerden biri de, ağaç kabuğu bit-lerinin milyonlarca yıldır aynı olduğunu gösteren 25milyon yıllık amberdir.

Ağaç ka bu ğu bi ti fosili

Dönem: Senozoik zaman,Miosen dönemi

Yaş: 25 milyon yılBölge: Dominik

Cumhuriyeti

30

Yanda 25 milyon yıldır hiçdeğişmeden günümüze gelmiş ağaç kabuğu biti görülmektedir.

Page 33: İslam'ın İnanç Esasları

25 milyon yıldır aynı olan kanatlı karıncalar, evrim teo-risinin geçersiz olduğunu gösteren örneklerdendir.Milyonlarca yıldır değişmeyen canlılar karşısında ev-rimciler hiçbir bilimsel ve tutarlı açıklamada buluna-mazlar.

Ka nat lı ka rın ca fosili

Dönem: Senozoik zaman,Oligosen dönemiYaş: 25 milyon yılBölge: DominikCumhuriyeti

Yanda günümüzde yaşayan birkanatlı karınca görülmektedir.

www.darwinizminsonu.com

31

Page 34: İslam'ın İnanç Esasları
Page 35: İslam'ın İnanç Esasları

33

ÖN SÖZ

Bu ki tap İs lam di ni ni ye ni ta nı yan in san lar için ya zıl mış tır. El -bet te her in sa nın İs lam hak kın da çe şit li bil gi le ri ve ka na at le rivar dır. Ama bun lar bü yük öl çü de ek sik ya da yan lış kay nak lar -dan ge lir. Pek çok in san sa de ce ai le sin den ve ya ar ka daş çev re -sin den duy du ğu, med ya dan ta kip et ti ği ve ya çe şit li ki tap lar danoku du ğu ka da rıy la İs lam'ı ta nır, Ku ran'ın hü küm le rin den ha ber -dar olur. Oysa İslam'ı tanımak için başvurulması gereken en iyiyol, İslam'ın kaynağı ve temeli olan Kuran'ı tanımak,Peygamberimiz (sav)'in sünnetini öğrenmek ve İslam ile ilgilitüm bilgileri Kuran'dan ve hadis-i şeriflerden almaktır.

Ku ran, Al lah'ın in san la ra yol gös te ri ci ola rak in dir di ği sonİla hi ki tap tır. Ku ran'dan ön ce de Tev rat ve İn cil gi bi İla hi ki tap -lar in di ril miş, ama in san lar bu ki tap la rı tah rif et miş, Al lah'ın söz -le ri ne in san söz le ri ka rış tır mış lar dır. Ku ran ise sa de ce ve sa de -ce Al lah'ın söz le rin den oluş mak ta dır. Al lah Ken di söz le ri ni yabir me lek olan Cebrail vasıtasıyla ya da doğrudan kalbine vah-yetmek suretiyle İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav)'eindirmiştir. Kuran'ın içinde Peygamber Efendimiz (sav)'eAllah'ın vahyi bulunmaktadır. Kuran'daki farklı ayetler farklızamanlarda vahyedilmiş ve Kuran 23 sene içinde tamamlan-mıştır.

Peygamber Efendimiz Hz. Mu ham med (sav) ken di si ne va hiyyo luy la ge len ayet le ri di ğer in san la ra ak ta rır ken, et ra fın da kiMüs lü man lar bu ayet le ri ez ber le miş ve ya zı lı ha le ge tir miş ler -dir. Da ha son ra bu ya zı lı olan me tin ler top lan mış ve kop ya la rı

Page 36: İslam'ın İnanç Esasları

çı kar tı la rak ço ğal tıl mış tır. Gü nü müz de bu lu nan Ku ran'la rınhep si ay nı dır. Hiç bi rin de fark lı lık ya da çe liş ki yok tur. (Gü nü -müz de 3. Ha li fe Hz. Os man'a ait Ku ran, İs tan bul Top ka pı Mü -ze si'nde bu lun mak ta dır.) Ay rı ca Ku ran'ın ken di için de de hiç -bir çe liş ki yok tur, ki bu hu sus Ku ran'ın Al lah Ka tın dan gel di ği -nin bir de li li ola rak bir Ku ran aye tin de şöy le bildirilir:

On lar hâ lâ Kur'an'ı iyi ce dü şün mü yor lar mı? Eğer o,

Al lah'tan baş ka sı nın Ka tın dan ol say dı, kuş ku suz için -

de bir çok ay kı rı lık lar (çe liş ki ler, ih ti laf lar) bu la cak -

lar dı. (Ni sa Su re si, 82)

Ku ran in san la rı doğ ru yo la gö tü ren bir reh ber dir. Al lah Ka -tın dan in san la rı ka ran lık lar dan nu ra çı kart mak için gön de ril -miş tir. Tüm can lı la rı ve in san la rı ya ra tan Yü ce Rab bi miz Ken -di kul la rı na ger çek ve doğ ru yo lu Ku ran ile gös ter mek te dir.Ku ran'da ki bir ayet te Al lah, 'Ey in san lar, Rab bi niz den si ze

bir öğüt, si ne ler de ola na bir şi fa ve mü min ler için hi da -

yet ve rah met gel di' (Yu nus Su re si, 57) bu yur mak ta dır.Burada unutulmaması gereken önemli bir nokta vardır.

Kuran, ancak sünnetin yardımıyla ümmet tarafından tam ola-rak anlaşılıp hayata geçirilebilir. Sünnet ise, Resulullah (sav)'ınsahih hadislerinin toplanması ve sonra da büyük alimler tara-fından yorumlanması ile oluşan Ehl-i Sünnet itikadıdır.

Sün net; Ku ran'ın, son pey gam ber, alem le re rah met, bü yükah lak sa hi bi, mü min le re pek düş kün, on la rın sı kın tı ya düş me siken di si ne çok ağır ge len, iman eden le rin ağır yük le ri ni, üzer le -rin de ki ta as sup zin cir le ri ni kal dı ran, Allah'ın el çi si Pey gam be ri -miz Hz. Mu ham med (sav) ta ra fın dan yo rum la na rak ha ya ta ge -çi ril me si dir.

Mümin, Resulullah (sav)'in sünnetine bakar ve uygulamalarıondan öğrenir. Peygamberimiz (sav)'in tüm hayatında, tüm

34 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 37: İslam'ın İnanç Esasları

ayrıntıları her detayıyla düşünen bir ciddiyet, sorumluluk vehassasiyet görülmektedir. Bu durum, Resulullah (sav)'in ümme-tine Kuran ile birlikte bir de "hikmet"i öğretmekte oluşunun birsonucudur.

Pey gam ber Efen di miz (sav) şöy le bu yur muş tur:

Mu hak kak ki, en gü zel söz Al lah'ın ki ta bı dır. En gü zel yol da Mu -ham med (aley his sa lâ tu ves se lâm)'in yo lu dur. İş le rin en kö tü sü dedi ne ay kı rı ola rak son ra dan çı ka rı lan dır. (3. Bu hâ rî, I'ti sam 2,Edeb70)

Ku ran'da en çok bildirilen ger çek ler; Al lah'ın var lı ğı, bir li ği,ya ra tı lı şın de lil le ri ve ahi ret ha ya tı dır. Al lah in san la rı Ku ran'ınpek çok aye tin de Ken di ya rat tı ğı var lık lar da ki hik met le ri, dün -ya ha ya tı nın ge çi ci li ği ni ve ahi ret ha ya tı nı dü şün me ye da vet et -mek te dir. Bu nun ya nın da Ku ran'da geç miş pey gam ber le rin ha -yat la rın dan bölümler an la tıl mak ta, on la rın sa mi mi iman la rı,Yüce Rabbimiz Al lah'a olan bağ lı lık la rı ve di n ah la kı nı yay mak tagös ter dik le ri ka rar lı lık izah edil mek te dir. Ku ran'da ki ba zı ayet -ler de de in san la rın gün lük ya şam için de gös ter me le ri ge re kenör nek ah lak özel lik le ri bil di ril mek te dir.

Bu ki tap ta Al lah'ın biz le re Ku ran'da öğ ret ti ği ve PeygamberEfendimiz (sav)’in haber verdiği bil gi le re da ya na rak, Al lah'ı,O'nun sı fat la rı nı, bu dün ya üze rin de ki ha ya tı mı zın ama cı nı, buama ca ulaş mak için yap ma mız ge re ken le ri, bi zi bek le yen ölü -mün ve ölüm son ra sı ya şa mın ger çek özel lik le ri ni an la ta ca ğız.

Bu bil gi le ri dik kat le oku yu nuz ve üze rin de dü şü nü nüz. Çün -kü bu bil gi ler, si ze Ya ra tı cı mız olan Al lah'ı ta nıt mak ta ve son suzmut lu luk ve kur tu lu şun yo lu nu gös ter mek te dir.

35Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 38: İslam'ın İnanç Esasları

AL LAH'TAN BAŞ KA İLAH YOK TUR

İs lam'ın te me li, Al lah'ın var lı ğı nı an la mak ve O'ndan baş kahiç bir İlah ol ma dı ğı nı kav ra mak tır. İs lam di ni, bu en bü yük ger -çe ğin bir in sa nın tüm ha ya tı na ha kim ol ma sı, tüm ya şa mı nı buger çe ğe gö re ya şa ma sı de mek tir. İs lam'ın temel kay na ğı olanKu ran'da, di nin te me li olan bu en bü yük ger çek, Ku ran'da şöy -le ifa de edi lir:

Si zin İlahı nız tek bir İlah tır; O'ndan baş ka İlah yok -

tur; O, Rah man'dır, Ra him'dir (ba ğış la yan ve esir ge -

yen dir). (Ba ka ra Su re si, 163)

İn san la rın ço ğu, et raf la rın da ki ci sim le rin ve ken di be den le -ri ni oluş tu ran mad de nin mut lak var lık ol du ğu nu sa nır, Al lah'ıise ken di le rin ce so yut bir var lık zan ne der ler. (Allah'ı tenzihederiz.) Oy sa ger çek te asıl var olan Al lah'tır, di ğer her şey iseO'nun ya rat tık la rı dır.

İçin de ya şa dı ğı mız ka ina tı Al lah ya ra t mış tır. Ka inat ya ra tıl -ma dan ev vel ise, mad de sel an lam da hiç bir şey yok tu; tüm can -lı ve can sız lar, var lık ha li ne ge ti ril me miş ti, tam an la mıy la biryok luk tu. Ka ina tın ya ra tıl dı ğı an da; za ma nı, mad de yi ve me ka -nı, bunların hepsinden münezzeh olan ve sonsuzluğun sahibiEzeli ve Ebedi olan Allah yaratmıştır. Bir Kuran ayetindeAllah'ın kusursuz yaratışı şöyle haber verilir:

Gök le ri ve ye ri (bir ör nek edin mek si zin) ya ra tan dır.

O, bir işin ol ma sı na ka rar ve rir se, ona yal nız ca "Ol"

der, o da he men olu ve rir. (Ba ka ra Su re si, 117)

Al lah, mad de yi ya rat tık tan son ra da her şe yi kont ro lü al tın -da tut mak ta dır. Şu an da mey da na ge len her şe yi, her an, Al lahya rat mak ta dır. Ya ğan her yağ mur dam la sı nı, do ğan her ço cu -ğu, yap rak la rın fo to sen te zi ni, can lı la rın vü cu tla rın da ki iş lem le -

36 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 39: İslam'ın İnanç Esasları

ri, ga lak si ler de ki yıl dız la rın ro ta la rı nı, ya rı lan her to hu mu ve dü -şü nüp dü şü ne me di ği niz her ola yı Al lah sü rek li ya rat mak ta dır.Ken di li ğin den olu şan hiç bir şey yok tur. Mey da na ge len her şe yiya ra tan Al lah'tır. Tüm olay la rın Al lah'ın em riy le ger çek leş ti ğiKu ran'da şöy le ha ber ve ri lir:

Al lah, ye di gö ğü ve yer den de on la rın ben ze ri ni ya rat -

tı. Emir, bun la rın ara sın da dur ma dan iner; si zin ger -

çek ten Al lah'ın her şe ye güç ye tir di ği ni ve ger çek ten

Al lah'ın il miy le her şe yi ku şat tı ğı nı bil me niz, öğ ren -

me niz için. (Ta lak Su re si, 12)

Ya da hal kı sü rek li ya rat mak ta olan, son ra onu ia de

ede cek olan ve si zi gök ten ve yer den rı zık lan dı ran

mı? Al lah ile be ra ber baş ka bir ilah mı? De ki: "Eğer

doğ ru söy lü yor ise niz, ke sin-ka nıt (bur han)ını zı ge ti ri -

niz." (Neml Su re si, 64)

Ken di ha li ne bı ra kıl mış ol sa, her şey, do ğal ola rak dü zen siz -li ğe doğ ru gi der, da ğı lır, bo zu lur ve yok olur du. Oy sa, can lı hüc -re le rin den ka inat ta ki yıl dız la ra ka dar, tüm sis tem ler de ki mü -kem mel dü ze nin sü rek li li ği, on la rın üze rin de her an bir kont rolol du ğu nu ve her an ay nı mü kem mel lik te ya ra tıl dık la rı nı gös te -rir. Ka ina tın her ne re si ne bak sak bu mü kem mel li ği ve ku sur -suz lu ğu gö rü rüz. Ayet ler de şöy le buy rul mak ta dır:

O, bi ri di ğe riy le 'tam bir uyum' için de ye di gök ya rat -

mış olan dır. Rah man'ın ya rat ma sın da hiç bir 'çe liş ki ve

uy gun suz luk gö re mez sin. İş te gö zü(nü) çe vi rip-gez dir;

her han gi bir çat lak lık (bo zuk luk ve çar pık lık) gö rü yor

mu sun? Son ra gö zü nü iki ke re da ha çe vi rip-gez dir; o

göz (uyum suz luk bul mak tan) umu du nu kes miş bir

hal de bit kin ola rak sa na dö ne cek tir. (Mülk Su re si, 3-4)

37Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 40: İslam'ın İnanç Esasları

Tüm bu ger çek le re rağ men, Al lah'ın ya ra tı şı nı red de dipO'nun ya rat tı ğı var lık la ra bi linç at fet mek, bir gök de le nin in şa -at us ta la rı ta ra fın dan de ğil de, tuğ la la rın ken di ka rar ve ira de -le riy le ve ya hep si nin te sa dü fen üst üs te di zil me si sa ye sin deoluş tu ğu nu id dia et mek ka dar saç ma dır.

Evrendeki mükemmel düzen ve canlılardaki kusursuz sis-temler, bizlere hepsini tek Yaratıcı'nın, yani Yüce Allah'ınyarattığını göstermektedir. İkinci bir ilah, dolayısıyla, kendiistediği gibi yapmak isteyen ikinci bir irade olsaydı, mutlaksurette bir karışıklık, bir uyumsuzluk ve çelişki oluşurdu. BirKuran ayetinde, Allah'tan başka hiçbir İlah olmadığı ve O'ndanbaşka hiçbir varlığın kainatta gücü bulunmadığı şöyle anlatıl-maktadır:

Al lah, hiç bir ço cuk edin me miş tir ve O'nun la bir lik te

hiç bir ilah yok tur; eğer ol say dı, her bir ilah el bet te

ken di ya rat tı ğı nı gö tü rü ve rir di ve (ilah la rın) bir kıs -

mı na kar şı üs tün lük sağ lar dı. Al lah, on la rın ni te len di -

re gel dik le rin den Yü ce dir. (Mü mi nun Su re si, 91)

Ayet te özel lik le bildirildiği gibi, Al lah'tan baş ka İlah yok tur.Ve Al lah'ın hiç bir su ret te ço cu ğu da yok tur. O, bu gi bi in sa nisı fat lar dan mü nez zeh tir. Bu ayet ten an lı yo ruz ki, Al lah'ın ço cu -ğu ol du ğu nu, Ken di si' ne "oğul" edin di ği ni id dia eden ler de bü -yük bir ya nıl gı için de dir ler. (Allah'ı tenzih ederiz.) Ayet ler deAl lah'ın tek ol du ğu ger çe ği şöy le an la tı lır:

De ki: O Al lah, Bir' dir. Al lah, Sa med'dir (her şey O'na

muh taç tır, da im dir, hiç bir şe ye ih ti ya cı ol ma yan dır).

O, do ğur ma mış tır ve do ğu rul ma mış tır. Ve hiç bir şey

O'nun den gi de ğil dir. (İh las Su re si, 1-4)

38 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 41: İslam'ın İnanç Esasları

HERŞEYİN ALLAH'IN KUDRETİNDE

OLDUĞUNU BİLEREK HAREKET ETMEKADNAN OKTAR: Derin düşünmede bir kere ilk istenecek

şey; Allah’tan müstakil akla sahip değiliz biz, yani insan bunu birkere bilecek. Allah’a karşı saygıyı tam oturtmak lazım. Allah

dilemedikçe biz hiçbir şey dileyemeyiz. Allah konuşturmadık-

ça hiçbir şey konuşamayız. Tamamen her şey Allah’ın kontrolün-dedir. Kaderimizde olanı biz görürüz. Bir kere bunu bilecek kişi,

bunu bildiğinde şirkten kurtulur, öbür türlü “ben yapıyorum,

ben ediyorum” derse şirk olur, aklı da kapanır. Mesela şu andada bizi konuşturan Allah, sizi de beni de konuşturan Allah. Tek keli-me konuşamayız Allah istemezse. Güzel dua etmek lazım, akıllı duaetmek lazım. Yarabbi denilecek, bütün güç kuvvet senin elin-

de, varlığın açık, çok sarih, benim imanımı hiç sarsılmaz çok

güçlü derin, keskin bir imana çevir. Çok köklü hale getir ve

hiç değişmesin, hiçbir şeyle sarsılmasın Yarabbi, diyecek. Yani

şimdi bu nimeti aldı mı bir insan ondan geri hepsi tamamdır.

Bütün mesele çok güçlü ve kararlı bir imandadır. Ondan sonra Allahkorkusu da olur, Allah sevgisi de olur, bereket de olur, akıl fikir degelir insana, derinlik de gelir, tutku da gelir, her şey gelir, önce sar-sılmaz kararlılıkta bir iman. Bunun için de çok sağlam bir vicdangerekir, vicdanı çok güçlü olacak çünkü her gün bizi sarsacak olay-larla karşılaşırız. Zayıf varlıktır insan.

Allah, şeytandan Allah’a sığınırım, “insan zayıf yaratıldı”(Nisan Suresi, 28) diyor. İnşaAllah. Zayıf yaratıldı ne demek, heryönde zayıftır. Yani bedenen mesela bakın bir grip salgını var, her-kes yataklara seriliyor, değil mi? Ciddi ölüm tehdidi de oluyor insan-da. Küçük bir virüs hiç görülmemiş bir virüs bir insanı rahatça öldü-rebiliyor yani güçlü deniyor, sıhhatli dediğiniz adamı da yenilemezdeneni de, gayet rahatça devirir bir insanı. Bizim yapacağımız tam

39Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 42: İslam'ın İnanç Esasları

Allah’a teslim olmak... Dünya artık epridi ihtiyarladı artık son dem-lerini yaşıyor. Vicdanı sıkmamak, kendini bırakmak, aşkla

Allah’ı sevmek, deli aşık olmak, sevgiye gönül vermek çok

önemlidir. Allah’ı sevmek, Allah’a derin inanmak, Allah’ındelillerini iyi araştırmak lazım. Allah’ı sevmek için, çünkü Allah diyorki: “İlim sahipleri Allah’tan hakkı ile korkarlar” (Fatır Suresi,28) diyor, şeytandan Allah’a sığınırım.

İlim sahibi ne demek? Bütün bilim dallarında araştırma yapaninsan. Fizik, kimya, biyoloji, paleontoloji her dalda Allah’ın delilleri-ne bakmak lazım. Allah’ın delillerine bakanın imanı derinleşir.Atomun yapısına bakacak, hücrenin yapısına bakacak, jeo-

lojiyi inceleyecek, paleontolojiyi inceleyecek, astronomi ile

ilgilenecek, gök bilimi ile uğraşacak değil mi uzaydaki cisim-

leri inceleyecek, sonsuzluğu düşünecek Big Bang’i düşüne-

cek, maddenin ilk yaratılışını düşünecek bunların hepsini

düşüne düşüne beyin müthiş gelişir ve bu da muazzam güçlü

bir imana sebep olur, ama tabii Allah'a tam teslimiyet gere-

kiyor. (Adnan Oktar’ın Kayseri TV röportajından, 29 Kasım 2009)

AL LAH HER YE Rİ KU ŞAT MIŞ TIR

İn san la rın bir kıs mı, Al lah'ın be lir li bir yer de ol du ğu nu zan -ne der. Özel lik le Al lah'ın gök yü zün de, ev re nin uzak bir ye rin debu lun du ğu şek lin de ki bir ba tıl inanç ol duk ça yay gın dır. (Allah'ıtenzih ederiz.) Ger çek te ise, Al lah her yer de dir ve her şe yi ku -şat mış tır. O, asıl ve tek mut lak var lık tır ve tüm var lık la rın O'nabo yun eğ di ği bir ayet te şöy le ha ber ve ri lir:

Al lah... O'ndan baş ka İlah yok tur. Di ri dir, kâ im dir.

40 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 43: İslam'ın İnanç Esasları

O'nu uyuk la ma ve uy ku tut maz. Gök ler de ve yer de

ne var sa hep si O'nun dur. İz ni ol mak sı zın O'nun Ka -

tın da şe fa at te bu lu na cak kim dir? O, ön le rin de ki ni ve

ar ka la rın da ki ni bi lir. (On lar ise) Di le di ği ka da rı nın dı -

şın da, O'nun il min den hiç bir şe yi kav ra yıp-ku şa ta -

maz lar. O'nun kür sü sü, bü tün gök le ri ve ye ri kap la -

yıp-ku şat mış tır. On la rın ko run ma sı O'na güç gel mez.

O, pek Yü ce dir, pek bü yük tür. (Ba ka ra Su re si, 255)

Al lah, her an, her yer de dir. Al lah'ın bu lun ma dı ğı hiç bir yer,kont ro lü nün ol ma dı ğı, de net le me di ği hiç bir var lık ve can lı yok tur.Her şe ye gü cü ye te n Al lah her tür lü za af ve acz den mü nez zeh tir.

Allah, tek mutlak varlık olarak, tüm kainatı, tüm insanları,yerleri, gökleri, her yeri sarıp kuşatmıştır ve Allah tüm evren-de tecelli etmektedir. Hadislerde rivayet edildiğine göre,Peygamberimiz (sav), Allah'ın gökte olduğunu söyleyen birşahsa doğru söylediğini bildirmiştir. Ancak bu rivayet, Allah'ınher yerde olduğu gerçeğiyle hiçbir şekilde çelişmemektedir.Zira, dünyanın sizin bulunduğunuz noktasındaki bir kişi ellerinigöğe kaldırarak Allah'a dua etse ve Allah'ın gökte olduğunudüşünse, Güney Kutbu'nda bir başka insan da aynı şekildeAllah'a yönelse, Kuzey Kutbu'nda bir insan ellerini göğe kaldır-sa, Japonya'daki bir insan, Amerika'daki bir insan, Ekvator'dakibir insan da aynı şekilde ellerini göğe kaldırarak Allah'a yönel-se, bu durumda herhangi bir sabit yönden söz etmek mümkündeğildir. Aynı şekilde evrenin ve uzayın farklı noktalarındakicinler, melekler, şeytanlar da göğe doğru dua etse herhangi birsabit gökten veya yönden söz etmek mümkün olmayacak, tümevreni kaplayan bir durum olacaktır.

Şunu da unutmamak gerekir ki, Allah zamandan ve mekan-dan münezzehtir. Allah'ın Zatı başkadır. Allah'ın tecellileri ise

41Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 44: İslam'ın İnanç Esasları

her yerdedir. Bir kişi bir odaya girse ve “burada Allahyok” dese, Allah'ı inkar etmiş olur. Allah'ın tecellileri ooda da dahil her yerdedir. Siz her nereye dönerseniz,Allah'ın tecellisi oradadır. Allah'ın her yeri sarıp kuşattığı,bize şah damarımızdan yakın olduğu, her nereye dönersekAllah'ın yüzünü göreceğimiz birçok Kuran ayeti ile bildirilmiş-tir. Örneğin Allah, Bakara Suresi'nin 255. ayetinde "... O'nunkürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır...."diye bildirmektedir. Hud Suresinin 92. ayetinde ise, "...Şüphesiz benim Rabbim, yapmakta olduklarınızı sarıp-kuşatandır." denilerek, Allah'ın insanları da yaptıklarını dakuşattığı bildirilmektedir.

AL LAH İN SA NA ÇOK YA KIN DIR

İn san la rın bü yük bir ço ğun lu ğu Al lah'ı ken di le rin den uzakzan ne der. Oy sa ger çek te, Al lah "Mu hak kak Rab bin in san -la rı çe pe çev re ku şat mış tır" (İs ra Su re si, 60) aye tin de bu -yur du ğu gi bi in san la ra çok ya kın dır. İn sa nın her du ru mu nu gö -rür, her se si ni işi tir. Hat ta için den ge çen dü şün ce le ri, kal bin -de ki sı kın tı ve ves ve se le ri bi lir. Al lah bir aye tin de bu ger çe ğişöy le bil dir mek te dir:

An dol sun, in sa nı Biz ya rat tık ve nef si nin ona ne ves -

ve se ler ver mek te ol du ğu nu bi li riz. Biz ona şah da ma -

rın dan da ha ya kı nız.' (Kaf Su re si, 16)

Al lah her dua ede nin -için den et se da hi- du ası nı işi tir veona ce vap ve rir. Bu du rum Ku ran'da şöy le ha ber verilir:

Kul la rım Be ni sa na so ra cak olur sa, mu hak kak ki Ben

(on la ra) pek ya kı nım. Ba na dua et ti ği za man dua

42 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 45: İslam'ın İnanç Esasları

ede nin du ası na ce vap ve ri rim. Öy ley se, on lar da Be -

nim çağ rı ma ce vap ver sin ler ve Ba na iman et sin ler.

Umu lur ki ir şad (doğ ru yo lu bul muş) olur lar. (Ba ka ra

Su re si, 186)

Al lah in sa nın kal bin den ge çen le ri de bi lir. İn sa nın yap tı ğı birdav ra nı şı Ken di rı za sı için mi, yok sa nef si ni tat min et mek içinmi yap tı ğı nı bi lir. Bir Ku ran aye tin de, Al lah'ın in san la rın dü şün -ce le ri ni bil di ği şöy le ha tır la tıl mak ta dır:

… Ve bi lin ki, el bet te Al lah kal bi niz den ge çe ni bil -

mek te dir. Ar tık on dan ka çı nın. Ve bi lin ki, şüp he siz

Al lah ba ğış la yan dır, (kul la ra) yu mu şak dav ra nan dır.

(Ba ka ra Su re si, 235)

Sö zü açı ğa vur san da, (giz le sen de bir dir). Çün kü şüp -

he siz O, giz li yi de, giz li nin giz li si ni de bil mek te dir.

(Ta ha Su re si, 7)

Al lah, bu ki ta bı oku du ğu nuz şu an da her an ol du ğu gi bi si -zin ya nı nız da dır, yap tık la rı nı zı gör mek te ve ne dü şün dü ğü nü züde bil mek te dir. Bu ger çek Ku ran'da şöy le bil di ri lir:

Al lah'ın gök ler de ve yer de olan la rın tü mü nü ger çek -

ten bil mek te ol du ğu nu gör mü yor mu sun? Fı sıl daş -

mak ta olan üç ki şi den dör dün cü le ri mut la ka O'dur;

be şin al tın cı sı da mut la ka O'dur. Bun dan az ve ya çok

ol sun, her ne re de ol sa lar mut la ka O, ken di le riy le be -

ra ber dir. Son ra yap tık la rı nı kı ya met gü nü ken di le ri ne

ha ber ve re cek tir. şüp he siz Al lah, her şe yi bi len dir.

(Mü ca de le Su re si, 7)

43Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 46: İslam'ın İnanç Esasları

AL LAH HER ŞE Yİ BİR KA DER İLE

YA RAT MIŞ TIR

Hiç şüp he siz, Biz her şe yi ka der ile ya rat tık. (Ka mer

Su re si, 49)

Ka der; Al lah'ın, geç miş ve ge le cek tüm olay la rı, za man sız -lık ta ya ni tek bir an ola rak tak dir edip ya rat mış ol ma sı ve bil -me si dir.

Al lah, mad de yi ya rat mış, mad de nin ha re ke ti ola rak da za -ma nı ya rat mış tır. Za man an cak in san için ge çer li bir bo yut tur.Za man, in san için ge çer, in san an cak za man geç tik çe ne ya şa -dı ğı nı gö rür. An cak Al lah el bet te ki Ken di ya rat tı ğı bir kav ramolan za ma na ta bi de ğil dir. Bir baş ka de yiş le, Al lah'ın za ma nınakı şı nı bek le me si, in san la rın za man için de ne ya pa cak la rı nıbek le ye rek gör me si ke sin lik le söz ko nu su de ğil dir. Al lah tümbu ek sik lik ler den mü nez zeh tir. Al lah za ma na ta bi ol ma dı ğı,Eze li ve Ebe di ola rak mut lak ve son suz ol du ğu için, bi zim içinge le cek te ya şa na cak olan bir ola yı, da ha ya şan ma dan bil mek te -dir. Bi zim için bin ler ce yıl son ra ola cak bir ola yı, Al lah za man -sız lık bo yu tun da bi lir. Za ten o ola yın ol ma sı nı di le yen, tak direden ve ya ra tan da Ken di si 'dir. Bu bü yük sır, bir Ku ran aye tin -de şöy le bil di ril mek te dir:

Yer yü zün de olan ve si zin ne fis le ri niz de mey da na ge -

len her han gi bir mu si bet yok tur ki, Biz onu ya rat ma -

dan ön ce, bir ki tap ta (ya zı lı) ol ma sın. Şüp he siz bu,

Al lah'a gö re pek ko lay dır. (Ha did Su re si, 22)

44 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 47: İslam'ın İnanç Esasları

“SONSUZ KISA ZAMAN, AN İÇERİSİNDE,ALLAH SONSUZ ÖNCEYİ VE SONSUZ

SONRAYI YARATIP BİTİRMİŞTİR”

ADNAN OKTAR: İnsanlar hep gece gündüz, sabah kalktı-ğında, en çok insanların üstünde durduğu konu Allah’ın varlığı, ölüm,ahirette ne olacak, kader bu gibi konulardır. Yani her ne kadarinsanlara sezdirmeseler de bu gece gündüz asıl beyinlerinde olankonudur. Çünkü televizyonda her gün bir insanın ölümü ile ilgili filmoluyor, en azından bir böcek ölüsü bile görmüş olsa bir insan, ölümühatırlar kendini de düşündüğünde ölümü hatırlar. Kader konusundaçok sıkıntıları oluyor, kader konusunu bu kadar anlatmama rağmenyine itirazlar var, yine anlatıyorlar. Diyorlar, “tabi ki Allah bir kaderyaratmıştır, bir külli irade vardır, ama bir de cüzi irade vardır”. Yani,“Allah’ın haşa kontrol edemediği bize mahsus küçük bir güç vardır”diyorlar, “bize ait”. Yani, “bizim ne yapacağımızı Allah bilmiyorveyahut biliyor ama flu biliyor gibi ve biz yapınca Allah bize iki yolugösterir, ama bizim hangi yoldan gideceğimizi nereden gideceğimizide bilmez. Biz cüzi irademizle haşa o yolu seçeriz. Allah’a da haşabir sürpriz bilgi olur bu, ilk defa karşılaşır ve böylece Allah bizi imti-han etmiş olur”. Böyle bir konu yok, cüzi irade de, külli iradede her ikisini de Allah yaratmıştır. Bakın tek bir an vardır, tekbir an ne demektir, sonsuz kısa zamandır. Yani an denen şeysonsuz kısa zamandır. Sonsuz kısa zaman an içerisinde Allahsonsuz önceyi ve sonsuz sonrayı yaratıp bitirmiştir. Yani yapı-lacak bir şey yok, yani yapacağı bir şey yok. Peki bu durumdasenin cüzi iraden nasıl kader içinde olmuyor, dolayısıylaböyle enaniyetli ve kendini haşa Allah gibi gören insanlar birkısım insanlar bu konuyu bir türlü hazmedemiyorlar. YaniAllah’ın cüzi iradeyi de külli iradeyi de yaratmış olması onlara doku-nuyor ne hikmetse...

45Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 48: İslam'ın İnanç Esasları

“BİZ ALLAH’IN TECELLİSİYİZ VE HER YERDEALLAH VAR”

ADNAN OKTAR: ...İkinci rahatsız oldukları konu da Allah’ınher yerde olması, Allah’ın gökte olmasını istiyorlar, gökte bir yerdebelirli bir noktada olmasını istiyorlar. Yani göğün her yerinde dedeğil ama bak, gökte belirli bir noktada yani sonsuzluğa göredemek ki hiç sayılacak bir yerde, çünkü sonsuzluğa oranladığımız-da herhangi bir yerde olan ne kadar büyük olursa olsun, bir hacimalan bir şey ki, haşa bizim böyle bir inancımız yok, sonsuz küçük-tür. Değil mi sonsuz küçüktür, vardır ama küçüktür. Mesela diyorki arkadaş geçenlerde yazmış, “Eğer Allah odanın içindeyse vebizim her yerimizdeyse o zaman biz kendimiz de Allah olmuş olu-yoruz”, diyor haşa. Biz Allah’ın Zatına tapıyoruz, tecellisi olmakayrıdır, değil mi? Allah’ın Zatı ayrıdır, biz Allah’ın Zatına tapı-

yoruz. Tabi ki biz Allah’ın tecellisiyiz ve her yerde Allah var.

Bizim bedenimizin içinde de var. Adam istemiyor bedeninin

içinde Allah’ın olmasını dolayısıyla odanın içinde de olması-

nı istemiyor. Nerede olmasını istiyor? Gökte ve çok çok

uzaklarda katrilyonlarca kilometre ötede bir yerde orada

durmasını istiyor Allah’ın haşa. “Bu niye böyle olması gerek?”diyor, “niye bu gerekli” diyor “bunu anlamıyorum”. Yani demek ki

sorulsa “Allah burada var mı” dendiğinde “yok” diyecek

adam. Nerede? “Gökte, ama burada Allah yok” diyecek, dolayısıy-la “dünyada da yok diyecek Allah”, değil mi? “Allah gökte amaburada yok”. “Sadece bilgisi ulaşabilir” diyor “Allah’ın kendisiolmaz” diyor. “Biz mutlak varlığız” diyor, “Allah gölge varlık”, hattaben çocukluğumda duyardım. “Allah’ı ispat et” derlerdi, “sen tel-evizyon görüntüsünü gösterebiliyor musun? Radyonun sesini göste-rebiliyor musun?” veyahut değil mi “aklını gösterebiliyor musun,

46 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 49: İslam'ın İnanç Esasları

aklının içindekini, onun içindekini aklını gösteremediğine göre Allah’ıda gösteremezsin”, gibi açıklıyorlardı. Doğru Allah görünmez, yanibir mekanı olan zamanı olan bir varlık değil Allah. Zamanın vemekanın dışında, fakat bu şahısların buradaki asıl amacı çok dahadeğişik mesela diyorlar ki bir genç kız varmış Peygamber (sav)'e gel-miş. Resulullah (sav) “Allah nerede” demiş, “Allah gökte” demiş.“Doğru söyledin” demiş Peygamber (sav). Bunu delil olarak göster-tip Allah’ın gökte olduğuna inanıyorlar.

Peki Allah gökte, şimdi elini kaldırdığında göğe doğru kaldırıyorçocuk bulunduğu Arabistan’da bunu diyor. Kuzey Kutbunda da birkişi göğe kaldırıyor elini Allah’a dua ediyor, Güney Kutbunda da değilmi, ekvatorda da birisi kaldırıyor. Yani Dünya’nın, o kürenin bütünetrafındaki insanlar hepsi elini yukarıya kaldırıyor. Merih’te,Uranüs’te diğer bütün sistemlerde, bütün varlıklar ellerini göğe kal-dırıyorlar. Böyle bir durumda uzay boşluğunun tamamını kaplayanbir durum olmuyor mu? Değil mi? Her yerde elini kaldırdığına göreher yer gök olduğuna göre değil mi mesela Merih’teki bir insan içingök alemi Dünya olmuş oluyor aynı zamanda değil mi? Elini kaldır-dığında Dünya’ya doğru kaldırmış oluyor, Dünya’daki bir insan elinikaldırdığında bir başka gezegene doğru elini kaldırmış oluyor, dola-yısıyla 360 derece tamamını kaplayan bir durum olmuş oluyor.Mesela bunu akledememişler, bunu söyledikten sonra zınk diye buşey durdu bu anormal inançlarında, bir daha gelmedi. Fakat yine dekıyıdan köşeden böyle batıl inançlı insanlar çıkıyor, böyle izahlaryapan daha hala cüzi irade iddiasında olanlar var. Kardeşim

tamam cüzi irade var da kaderin içerisinde var. Yani Allah’ın

yarattığı kaderin içerisinde var, kader içerisinde yaratmış bit-

miş, sen orada seçiyorsun, sen kendin seçiyorsun ama bu

senin kaderinde olmuş oluyor, dolayısıyla senin yani Allah’a

haşa sürpriz yapmak imkanın yok yani öyle Allah’ın bilmedi-

47Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 50: İslam'ın İnanç Esasları

ği bir şeyi yapamazsın, var olan yaşanmış olan bir şeyi bir

daha yaparsın, yapmış olursun o kadar...

“CÜZ’İ İRADE DE KÜLLİ İRADE DEALLAH’IN KATINDA OLUP BİTMİŞTİR”

ADNAN OKTAR: ...Şimdi bunu söyleyince insanlar yanlış anlı-yor. Özgür irade yok deyince, “O zaman biz nasıl sorumlu oluyo-ruz?” diyor. Kardeşim şimdi burada bir kere adam kendi aklı ilekendi imkanı ile düşündüğünü zannediyor. Bütün düşünceyi

yaratan Allah’tır. Mesela şu an ben konuşuyorum bunun tama-mını Allah yaratıyor. Ama bu konuyu anlamaları için insanlara soru-yoruz, diyoruz ki mesela bir Marksiste; “sen Marksist olurken,olduğunda veya şu anda herhangi bir zorlamayla karşılaşıyormusun, bir baskı var mı yani beynine, bilincine baskı var mı?” “Yok”diyor “ben özgür irademle yapıyorum” diyor, işte bu adaletin takendisidir. Mesela bir Müslümana da sorduğumuzda “seni zorla-yan kimse var mı” diyoruz “herhangi bir güç yok” diyor. “Ben kendiözgür irademle yapıyorum” diyor. Her ikisi de kaderinde olanı yap-mış oluyorlar.... Onun için ısrarla “cüzi iradem var benim, cüzi ira-dem var” diyor, peki senin cüzi iradeni kim yaratıyor? Allah yaratı-yor, o zaman yine o, Allah’ın iradesi içerisinde kader içerisindeolmuş bitmiş olay. Dolayısıyla bunu akıllarına iyice koyacak-

lar cüzi irade de külli irade de Allah’ın Katında olup bitmiş-

tir, tek bir an var olduğuna göre bakın bu ilginç olan da bu bendiyorum ki tek bir an var diyorum sonsuz kısa bir zaman. “Doğrumu?” diyorum “doğru” diyor. Her şey bu tek bir an içerisinde olupbitti. “Bu doğru mu?” diyorum “bu da doğru” diyor, “Allah zama-nın dışında” diyoruz, “bu da doğru” diyor, “peki o zaman anlat

48 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 51: İslam'ın İnanç Esasları

bana kaderi” diyorum “bizim cüzi irademiz var”, diyor. “Bir de külliirade var ama cüzi iradeyi biz yaparız” diyor. E kardeşim demin nesöyledim ben, “tek bir an içinde yaptım bitti” demiyor musun sendeğil mi? Tek bir an içinde her şey olup bittiğine göre hepsini Allahbiliyor ve olmuş. Peki senin o cüzi iraden neyi yapmış oluyor yani senAllah’tan bağımsız bir şey mi yapıyorsun? Yok, kader içerisinde onuyapmış oluyorsun yani yine Allah’ın gücünün bir tecellisi ile karşılaşı-yorsun sen. Ama insanların anlaması için buna cüzi irade deniyor,külli irade denir. Külli irade de cüzi irade de Allah Katında olup bit-miştir. Ama adam diyorsa ki “yok külli irade Allah’a aittir,

cüzi irade de bana aittir. Benim yaptıklarımı ben bilirim,

Allah bilmez, Allah’a ben haşa sürpriz olarak bunları yapıyo-

rum” diyorsa bu küfür olur. Bu açık, onun için yani bu konudaboş yere çırpınmasın hiç kimse, entel havalarına da girmeye gerekyok öyle Marksist taklidi yapmaya da gerek yok.

“Allah göktedir” mantığından da vazgeçmeleri gerekiyor. Bu dabir şirktir. Allah’a mekan izafe ediyorlar. Ve çok küçük bir mekaniçerisine Allah’ı haşa sıkıştırmaya çalışıyorlar. Böyle bir şey olmaz.Allah her yerdedir. “Şah damarınızdan daha yakınım” (KafSuresi, 16) diyorsa Cenab-ı Allah bu bitti. Yani bu muhkem ayet bu,açık. Şah damarımızdan. Demek ki Allah her yerde. Niye her yerdeolmaması gerekiyor ayrıca? “Biz her yerdeyiz, ben her yerdeyimama Allah hiçbir yerde” diyor haşa. Bu, Allah’ı inkar gibi bir şey.Allah mesela bizim dilimizde, parmaklarımızda, her yerdedir Allah.Her yere hakimdir. Hepsini hareket ettiren O’dur zaten. Her yerdeolduğu için yani güç tamamen O’nun kontrolünde olduğu için herşeyi O yapar. Dolayısıyla biz aciz, Allah’ın gölge varlıkları ola-

rak yarattıkları, kendini var zanneden varlıklarız. Gölge var-

lıklarız inşaAllah. Bir tecelliyiz biz. Yani Allah’ın ruhundan

üfürdüğü halifesi olan varlıklarız inşaAllah.

49Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 52: İslam'ın İnanç Esasları

Ayette açıkça söylüyor bak "attığın vakit sen atmadın, Ben

attım" (Enfal Suresi, 17) diyor. Bu nedir? Adam taşı yerden atıyor,“ben attım” diyor, Allah “sen atmadın” diyor. Muhkem ayet açık,“Ben attım" diyor. “Sana atıyormuşsun gibi gösterildi”, diyor, yani“sen atıyormuşsun gibi gösterdim” diyor Allah. “Ama atan Benim”.Yani “o kolu yaratan Benim, taşı yerden alan Benim, atma fiiliniyapan Benim”, değil mi? “O hislerin tamamını meydana getirenBenim. Dolayısıyla senin orada yaptığın bir şey yok. Sen kendin yap-tığını zannediyorsun.” Bu ayetin anlamı bu inşaAllah. (AdnanOktar’ın Ekin TV röportajı, 4 Ocak 2010)

AL LAH HER ŞE YE GÜÇ YE Tİ REN DİR

Al lah, her şe yin Ya ra tı cı sı ola rak, tüm var lık la rın üze rin detek ta sar ruf sa hi bi dir. Bu lut la rı Al lah sü rük ler, rüz gar la rı Al lahes ti rir, Gü ne ş'e Al lah ısı ve ışık ve rir, kuş la rı ha va da Al lah tu -tar, to hu mu Al lah ya rar, in sa nın kal bi ni Al lah at tı rır, bit ki le reAl lah fo to sen tez yap tı rır, ge ze gen le ri yö rün ge sin de Al lah gez -di rir. İn san lar bu gi bi olay la rın "fi zik ka nun la rıy la", "yer çe ki miy -le", "ae ro di na mik le" ve ben ze ri mad di et ken ler le oluş tu ğu nusa nır lar, oy sa bazı in san la rın unut tu ğu önemli bir gerçek var-dır: Tüm fi zik ka nun la rı nın Ya ra tı cı sı Al lah'tır. Ka inat ta tekkud ret sa hi bi olan, Al lah'tır.

Biz uyurken, otururken, yürürken, aklımızın ucundan bilegeçirmezken Allah evrende var olan tüm sistemlerin hepsinian be an yaratır. Varlığımızın devamı için meydana gelenişlemlerin her biri Allah'ın kontrolündedir. Küçük bir adım

50 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 53: İslam'ın İnanç Esasları

atabilmemiz bile, yerin çekim kuvvetinden iskelet sistemimize,sinir ve kas sistemimizden beynimize ve kalbimize, hatta dün-yanın dönüş hızına kadar herşey Allah'ın ince ince yaratmasınabağlıdır.

Dün ya nın ve tüm ev re nin var lı ğı nı sür dü re bil me si ni te sa düf -le re bağ la mak ise çok bü yük bir ya nıl gı olur. As lın da dün ya da kive ev ren de ki dü zen, te sa dü fe ke sin lik le yer ol ma dı ğı nın veYüce Al lah'ın son suz gü cü nün açık bir de li li dir. Ör ne ğin Dün ya,Gü neş çev re sin de dö ner ken öy le bir yö rün ge çi zer ki, her 29km'de bir doğ ru çiz gi den yal nız ca 2.8 mi li met re lik bir sap magös te rir. Eğer bu sap ma 0.3 mi li met re az ve ya 0.3 mi li met re da -ha faz la ol sa, yer yü zün de ki can lı lar do na rak ve ya kav ru la rakölür ler di. Kü çük bir bil ye nin bi le mi lim şaş ma dan ay nı yö rün ge -de dö ne bil me si ne re dey se im kan sız ken, dev küt le siy le dün yaböy le bir dö nü şü ger çek leş ti rir. Ku ran'da, "... Al lah, her şey

için bir öl çü kıl mış tır" (Ta lak Su re si, 3) aye tin de bil di ril di ği gi -bi, çev re miz de gör dü ğü müz muh te şem dü zen, Al lah'ın mil yar -lar la ifa de edi len bü yük lük te ki sis tem le ri mi lim le re bağ lı den ge -ler le ko ru ma sı sa ye sin de or ta ya çı kar.

İn san la rın bir kısmı, Al lah'ın "her şe yi ya ra tıp bı rak tı ğı" son rabu dü ze nin ken di ken di ne de vam et ti ği şek lin de sap kın bir inan -ca sa hip tir ler. Oy sa ev re nin her nok ta sın da her an mey da na ge -len tüm olay lar Al lah'ın iz niy le, O'nun bil gi sin de ve kont ro lü al -tın da ger çek le şir. Ku ran'da bil di ril di ği gi bi:

Al lah'ın, gök te ve yer de olan la rın hep si ni bil mek te ol -

du ğu nu bil mi yor mu sun? Ger çek ten bun lar bir ki tap -

ta dır. Hiç şüp he siz bun lar(ı bil mek), Al lah için pek

ko lay dır. (Hac Su re si, 70)

Can lı la rın vü cut la rın da ger çek le şen ve her bi ri son de re ce

51Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 54: İslam'ın İnanç Esasları

komp leks olan olay lar da, Al lah'ın kud re ti ni kav ra mak için iyibi rer ör nek tir. Ör ne ğin sa hip ol du ğu nuz böb rek ler her sa ni yeka nı nı zı ta ra mak ta, ka nın için de vü cu du nu za za rar lı olan mo le -kül le ri di ğer le rin den se çip ay rış tır mak ta, za rar lı la rı vü cut tanatıl mak üze re ayır mak ta dır lar. Bu nu ya pan lar, böb rek hüc re le -ri dir. Bir böb rek hüc re si nin yap tı ğı bu ta ra ma ve ay rış tır ma iş -le mi ni ya pa bil mek için, dev di ya liz ma ki ne le ri kul la nıl mak ta dır.Bun la r ise, tıp ve bi yo lo ji ko nu sun da uz man olan in san lar ta ra -fın dan plan lan mak ta dır. Ama böb rek hüc re si nin ne gö zü, nebir baş ka du yu su, ne ka rar ver me mer ke zi, ne de dü şün me ye -te ne ği var dır. Kı sa ca sı bir böb rek hüc re si hiç bir şu ura sa hipde ğil ken, bü yük şu ur ge rek ti ren iş ler yap mak ta dır.

Can lı la rı in ce le di ği miz de bu nun gi bi mil yon lar ca ör ne ğerast la mak müm kün dür. Bi linç siz mad de ler den olu şan mo le kül -ler, son de re ce bi linç li iş ler ya par lar. İş te bu ra da açık ça gö rü -nür ha le ge len şu ur, Al lah'ın son suz akıl ve bil gi si nin bi rer te -cel li si dir. Böb rek hüc re le ri ni de, on la ra fay da ve ren mo le kül -le ri de kont ro lü al tın da tu tan, ya pa cak la rı iş le ri on la ra yap tı ranAl lah'tır. Al lah, ya rat mış ol du ğu var lık la ra da imi ola rak "emir -ler" in dir di ği ni bir aye tin de şöy le ha ber ver mek te dir:

Al lah, ye di gö ğü ve yer den de on la rın ben ze ri ni ya -

rat tı. Emir, bun la rın ara sın da dur ma dan iner; si zin

ger çek ten Al lah'ın her şe ye güç ye tir di ği ni ve ger çek -

ten Al lah'ın il miy le her şe yi ku şat tı ğı nı bil me niz, öğ -

ren me niz için. (Ta lak Su re si, 12)

Ka inat ta ki her şe yi ya ra tan Al lah'ın, el bet te ki ölü le ri de di -rilt me ye güç ye ti re ce ği apa çık tır. Bu ger çek bir ayet te şu şe -kil de ha ber ve ril mek te dir:

On lar gör mü yor lar mı ki, gök le ri ve ye ri ya ra tan ve

52 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 55: İslam'ın İnanç Esasları

on la rı ya rat mak tan yo rul ma yan (Al lah), ölü le ri de di -

rilt me ye güç ye ti rir. Ha yır; ger çek ten O, her şe ye güç

ye ti ren dir. (Ah kaf Su re si, 33)

AL LAH HER ŞE Yİ Bİ LİR VE GÖ RÜR

İnsanlar Allah'ı, O'nun dilemesi dışında göremezler.Göremedikleri için de, insanların bir kısmı çoğu zaman gafletedüşer ve Allah'ın kendilerini görmediği zannına kapılırlar.Oysaki Allah kainattaki her olayı en ince ayrıntısına kadar görürve bilir. Bu gerçek bir ayette şöyle haber verilmektedir:

Göz ler O'nu id rak ede mez; O ise bü tün göz le ri id rak

eder. O, La tif olan dır, ha ber dar olan dır. (Enam Su re -

si, 103)

İn san her ne re de olur sa ol sun Al lah mut la ka onun la bir lik -te dir. Şu an da da Al lah, si zin bu sa tır la rı oku du ğu nu zu gö rü yorve ne ler dü şün dü ğü nü zü bi li yor. Her ne re ye gi der se niz gi din,her ne ya par sa nız ya pın bu ger çek de ğiş me ye cek tir. Al lah, in -san la rı her yer de gör dü ğü nü Ku ran'da şöy le ha ber ve rir:

Se nin için de ol du ğun her han gi bir du rum, onun hak -

kın da Kur'an'dan oku du ğun her han gi bir şey ve si zin

iş le di ği niz her han gi bir iş yok tur ki, ona (iyi ce) dal dı -

ğı nız da, Biz si zin üze ri niz de şa hit ler dur muş ol ma ya -

lım. Yer de ve gök te zer re ağır lı ğın ca hiç bir şey Rab -

bin den uzak ta (sak lı) kal maz. Bu nun da ha kü çü ğü de,

da ha bü yü ğü de yok tur ki, apa çık bir ki tap ta (ka yıt lı)

ol ma sın. (Yu nus Su re si, 61)

Gök le ri ve ye ri al tı gün de ya ra tan, son ra ar şa is ti va

eden O'dur. Ye re gi re ni, on dan çı ka nı, gök ten ine ni ve

53Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 56: İslam'ın İnanç Esasları

ona çı ka nı bi lir. Her ne re de ise niz, O si zin le be ra ber -

dir, Al lah, yap tık la rı nı zı gö ren dir. (Ha did Su re si, 4)

Bu ger çe ğin bi lin cin de olan mü min, her za man için ken di si -ni Al lah'a tes lim et me li, O'nun hi ma ye si ne sı ğın ma lı, O'ndankork ma lı ve baş ka hiç bir şey den kork ma ma lı dır. Al lah'ın, Hz.Mu sa (as) ve Hz. Ha run (as)'a ver di ği emir, tüm mü min ler içinyol gös te ri ci dir. Ayet te şöy le buy rul mak ta dır:

De di ki: "Kork ma yın, çün kü Ben si zin le bir lik te yim;

işi ti yo rum ve gö rü yo rum. (Ta ha Su re si, 46)

ALLAH'A GÖNÜLDEN TESLİM OLAN MÜTHİŞ

BİR GÜVEN İÇİNDEDİR

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Görmüyormusun ki size ayetlerinden bazısını göstermesi için gemilerAllah’ın nimetiyle denizde akıp gitmektedir.” “Ben götürüyo-rum” diyor Allah gemileri. “Hiç şüphesiz bunda çok sabreden,çok şükreden için gerçekten ayetler vardır.” (Lokman Suresi,31) Bakın hep sabretmek. Sabırla biz güzel ahlaka kavuşuyoruz.Cennet ahlakı, cennet kişiliği sabırla oluşuyor. “Çok şükreden” birde sürekli Allah’a hamd etmek verdiği nimetlere. Geçen gün de busayfayı açmıştık, aynı sayfa çıkmış maşaAllah. “Kim ihsanda bulu-nan biri olarak yüzünü kendini Allah’a teslim ederse artıkgerçekten o kopmayan bir kulba yapışmıştır.” (Lokman Suresi,21) Uhretul vuska. Habdullahul metin. Allah’ın kopmazkoparılmaz ipi. Kuran’a sıkı sıkıya sarıldığında, İslam’a sıkısıkıya sarıldığında insan müthiş bir güvendedir. Müthiş bir

54 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 57: İslam'ın İnanç Esasları

rahatlıktadır; ruhen de bedenen de. Ama bunu en mükemmelşekilde yapmak lazım... Bakın diyor ki Cenab-ı Allah, “bir kulbayapışmıştır”. Dokunmuştur demiyor Allah, “yapışmak” sıkısıkıya sarılmak. Kuran’a çok sıkı sarılmak lazım... Diyor kimesela vesveselerim var, sıkıntılarım var, şu var. Demek ki sadecedokunuyorsun, sarıldığında bunlar olmaz. Yani sıkı sıkıya sarılıyorsa,bunlar olmaz. “Biz onları az bir şey ve zaman olarak yararlandırı-rız. Sonra onları ağır bir azaba katlandırırız.” Yani insanlar böylegezip tozmak, yemek içmekle Allah’ın onları bıraktığını zannediyor-lar. Hâlbuki Allah onları bırakmıyor, Allah onları imtihan ediyor.Kendinden uzaksa, Kuran’dan uzaksa, o geçici bir nimet gibi görü-nüyor ama onu aleyhine olmuş oluyor. Onu daha cehenneme yak-laştıran, daha azap çekmesine sebep olan bir vesile olmuş oluyor.(Adnan Oktar’ın KocaeliTV röportajından, 30 Ekim 2009)

HER VAR LIK AL LAH'A BO YUN EĞ MİŞ TİR

Ka inat ta bu lu nan can lı ve can sız her var lık, Al lah'ın ira de si -nin al tın da dır. An cak O di le di ği tak dir de ha re ket ede bi lir ler vene di ler se an cak onu ya pa bi lir ler. Ör ne ğin, ken di ih ti ya cı nınçok üs tün de bal üre ten arı lar, ba lın in sa na fay da lı ola ca ğı nı bi le -mez ler; ba lın fay da lı ve gü zel ol ma sı nı ge rek ti ren kim ye vi bi le -şi mi de bi le mez ler. Ay rı ca ih ti yaç la rın dan çok faz la ba lı ne denüret tik le ri nin far kın da ol ma dık la rı gi bi, di zayn ve he sap ha ri ka -sı olan mun ta zam al tı gen ler den olu şan pe tek le ri ya pa bi le cekakıl ve il me de sa hip ola maz lar. Arı la ra tüm bun la rı yap tı ran,bü tün var lık la rın Ken di si 'ne bo yun eğ di ği Al lah'tır. Arı la rın bun -la rı Al lah'ın vah yi i le yap tık la rı Ku ran'da bi ze şöy le bildirilir:

55Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 58: İslam'ın İnanç Esasları

Rab bin bal arı sı na vah yet ti: Dağ lar da, ağaç lar da ve

on la rın kur duk la rı çar dak lar da ken di ne ev ler edin.

Son ra mey ve le rin tü mün den ye, böy le ce Rab bi nin

sa na ko lay laş tır dı ğı yol lar da yü rü-uçu ver. On la rın

ka rın la rın dan tür lü renk ler de şer bet ler çı kar, on da

in san lar için bir şi fa var dır. şüp he siz dü şü nen bir top -

lu luk için ger çek ten bun da bir ayet var dır. (Nahl Su -

re si, 68-69)

Arı la rın va hiy le ha re ket et me si is tis nai bir du rum de ğil dir.Arı lar gi bi, in san lar da hil tüm var lık la rın da ay nı şe kil de Al lah'ınil ha mı ile ha re ket et tik le ri ni an la ma mız için Al lah bu ör ne ğiver mek te dir ve üze rin de dü şü nen ler için bu nun bir de lil ol du -ğu nu vur gu la mak ta dır. Tüm var lık lar Al lah'ın il ha mı ile ha re ketet tik le ri için, O'na gö nül den bo yun eğ miş ler dir. Bu ger çek birayet te şöy le bil di ri lir:

Gök ler de ve yer de bu lu nan lar O'nun dur; hep si O'na

'gö nül den bo yun eğ miş' bu lu nu yor lar. (Rum Su re si,

26)

Bazı insanlar, şeytanın Allah'tan bağımsız müstakil bir güçolduğunu zannederler. (Allah'ı tenzih ederiz.) Bazı batıl dinler-de de şeytana Allah'tan ayrı bir güç atfedilir. Oysa tüm bunlarbüyük birer sapkınlıktır. Gerek şeytan, gerekse onun yolun-dan giden inkarcılar, Allah'ın iradesine boyun eğmişlerdir.Allah insanları imtihan etmek için şeytanı yaratmış, ona insan-ları inkara davet etme gücü ve yetkisi vermiştir. Kuran'daAllah'ın şeytana hitabı şöyle anlatılmaktadır:

(Al lah) De di ki: "Öy ley se or dan (cen net ten) çık, ar -

tık sen ko vul muş bu lun mak ta sın."

"Ve şüp he siz, din (kı ya met te ki he sap) gü nü ne ka dar

56 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 59: İslam'ın İnanç Esasları

Be nim la ne tim se nin üze ri ne dir."

De di ki: "Rab bim, öy ley se on la rın di ri le cek le ri gü ne

ka dar ba na sü re ta nı."

De di ki: "O hal de, sü re ta nı nan lar dan sın."

"Bi li nen vak tin gü nü ne ka dar."

De di ki: "Se nin iz ze tin adı na an dol sun, Ben, on la rın

tü mü nü mut la ka az dı rıp-kış kır ta ca ğım. An cak on lar -

dan, muh lis olan kul la rın ha riç." (Al lah) "İş te bu hak -

tır ve ben hak kı söy le rim" de di.

"An dol sun, sen den ve iç le rin de sa na ta bi ola cak olan -

lar dan tü müy le ce hen ne mi dol du ra ca ğım." (Sad Su -

re si, 77-85)

İn sa nın her ha re ke ti nin ve her ha li nin Al lah'a bağ lı ol ma sı gi -bi, şey tan da ta ma men Al lah'ın kont ro lün de dir ve O'nun ira de -si ne bo yun eğ miş du rum da dır. Ken di ba şı na ka rar ala bi len veuy gu la ya bi len, müs ta kil bir ira de ye sa hip olan bir var lık de ğil dir.Dün ya da ki im ti han or ta mı için de, doğ ru lar la ya lan cı la rı bir bi rin -den ayır mak için Al lah şey ta nı bir ve si le ola rak ya rat mış tır.

AL LAH HAK KIN DA Kİ BA TIL İNANÇ LAR

Al lah'ın hak din ki ta bı ola rak in dir di ği Tev rat ve İn cil, za maniçin de in san eliy le de ğiş ti ril dik le ri için şu an da hak ol ma özel lik -le ri ni yi tir miş ler dir. Ni te kim Ku ran'ın gön de ril me se bep le rin -den bi ri de bu dur. Al lah, Ku ran'dan ön ce ki İla hi ki tap la rın in saneliy le de ğiş ti ril di ği ni şöy le an lat mak ta dır:

Ar tık vay hal le ri ne; ki ta bı ken di el le riy le ya zıp, son raaz bir de ğer kar şı lı ğın da sat mak için "Bu Al lah Ka tın -dan dır" di yen le re. Ar tık vay, el le riy le yaz dık la rın dan

57Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 60: İslam'ın İnanç Esasları

do la yı on la ra; vay ka zan mak ta ol duk la rı na. (Ba ka raSu re si, 79)On lar dan öy le le ri var dır ki, dil le ri ni ki ta ba doğ rueğip bü ker ler, siz onu (bu okur gö rün dük le ri ni) ki -tap tan sa na sı nız di ye. Oy sa o ki tap tan de ğil dir. "BuAl lah Ka tın dan dır" der ler. Oy sa o, Al lah Ka tın dande ğil dir. Ken di le ri de bil dik le ri hal de Al lah'a kar şı(böy le) ya lan söy ler ler. (Al-i İm ran Su re si, 78)

Tev rat ve İn cil'de ki tah rif ler, bu ki tap lar da ki ta rif le re gö reAl lah'ı ta nı yan la rın yan lış inanç la ra sa hip ol ma la rı na yol aç mış -tır. De ğiş ti ril miş Tev rat ve İn cil'de, hak din ki ta bı nı de ğiş tir me -ye cü ret ede bi le cek de re ce de Al lah'a ve di ni ne du yar sız lı ğı vebel ki de kas tı olan in san la rın, Al lah'ı (Al lah'ı ten zih ede riz) ade -ta bir in sa na ben ze te rek ek sik lik le ri olan bir var lık şek lin de ta -nıt tık la rı nı gö rü rüz. Oy sa el bet te ki Al lah her tür lü ek sik sı fat -tan mü nez zeh tir. Al lah bu ko nu yu Ku ran'da şöy le açık la mış tır:

An dol sun, Biz gök le ri, ye ri ve iki si ara sın da bu lu nan -

la rı al tı gün de ya rat tık; Bi ze hiç bir yor gun luk do kun -

ma dı. (Kaf Su re si, 38)

On lar gör mü yor lar mı ki, gök le ri ve ye ri ya ra tan ve

on la rı ya rat mak tan yo rul ma yan (Al lah), ölü le ri de

di rilt me ye güç ye ti rir. Ha yır; ger çek ten O, her şe ye

güç ye ti ren dir. (Ah kaf Su re si, 33)

Yukarıdaki ayetler Kuran'dan önceki İlahi kitapların değişti-rilmiş olduğunu açıkça göstermektedir. Dolayısıyla bu kitapla-ra göre inançlara sahip olanların bir kısmının bu konulardayanlış yollara sürüklendiğini ve Allah'ı gerçek vasıflarıyla tanı-yamadıklarını ortaya koymaktadır.

Ku ran ise, Al lah'ın ko ru du ğu ve hiç bir şe kil de de ğiş ti ri le -

58 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 61: İslam'ın İnanç Esasları

me ye ce ği bil di ril miş, ori ji nal met ni gü nü müz de mev cut bu lu nanKut sal Ki tap tır. Ku ran, Al lah Ka tın da tek ge çer li din olan İs lamdi ni nin ki ta bı dır. Ayet ler de şöy le buy rul mak ta dır:

Hiç şüp he siz, zik ri (Kur'an'ı) Biz in dir dik Biz; onun

ko ru yu cu la rı da ger çek ten Bi ziz. (Hicr Su re si, 9)

Kim İs lam'dan baş ka bir din arar sa as la on dan ka bul

edil mez. O, ahi ret te de kay ba uğ ra yan lar dan dır. (Al-

i İm ran Su re si, 85)

Kuran'da, Hıristiyan ve Musevilerin Allah hakkındaki batılinançları da bildirilir ve bu inançların doğrusu anlatılır. Örneğinbazı Hıristiyanların inancının temeli olan "Allah'ın Hz. İsa (as)'ıoğul edinmesi" sapkınlığı (Allah'ı tenzih ederiz.), tam bir batılinanç ve Allah'a karşı iftiradan ibarettir. Bu gerçeği haber verenayetlerde şöyle buyrulur:

De di ler ki: "Al lah oğul edin di." O, (bu ya kış tır ma dan)

Yü ce dir. Ha yır, gök ler de ve yer de her ne var sa

O'nun dur, tü mü O'na gö nül den bo yun eğ miş ler dir.

Gök le ri ve ye ri (bir ör nek edin mek si zin) ya ra tan dır.

O, bir işin ol ma sı na ka rar ve rir se, ona yal nız ca "Ol"

der, o da he men olu ve rir. (Ba ka ra Su re si, 116-117)

Ay nı ko nu da ger çek le ri bil di ren di ğer ba zı ayet ler ise şöy le -dir:

Ey Ki tap Eh li, di ni niz ko nu sun da taş kın lık et me yin,

Al lah'a kar şı ger çek olan dan baş ka sı nı söy le me yin.

Mer yem oğ lu Me sih İsa, an cak Al lah'ın el çi si ve ke li -

me si dir. Onu ('Ol' ke li me si ni) Mer yem'e yö nelt miş tir

ve O'ndan bir ruh tur. Öy ley se Al lah'a ve el çi si ne ina -

nı nız; "üç tür" de me yi niz. (Bun dan) ka çı nın, si zin için

59Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 62: İslam'ın İnanç Esasları

ha yır lı dır. Al lah, an cak bir tek İlah tır. O, ço cuk sa hi -

bi ol mak tan Yü ce dir. Gök ler de ve yer de her ne var -

sa O'nun dur. Ve kil ola rak Al lah ye ter. (Ni sa Su re si,

171)

Gök le ri ve ye ri bir ör nek edin mek si zin ya ra tan dır.

O'nun na sıl bir ço cu ğu ola bi lir? O'nun bir eşi (zev ce -

si) yok tur. O, her şe yi ya rat mış tır. O, her şe yi bi len -

dir. (Enam Su re si, 101)

Yine bazı Hıristiyanların inancında Allah, ilk anda yarattık-tan sonra herşeyi kendi haline bırakmış gibi tarif edilmektedir.Bu doğru değildir ve sapkın bir inanıştır. Daha önce de belirt-tiğimiz gibi Allah, her an yaratma halindedir ve kainat sürekliolarak O'nun kudreti altındadır. O'nun dilemesi ve kontrolüdışında yeryüzünde hiçbir olayın gerçekleşmesinin mümkünolmadığı ayetlerde şöyle haber verilir:

Ya da hal kı sü rek li ya rat mak ta olan, son ra onu ia de

ede cek olan ve si zi gök ten ve yer den rı zık lan dı ran

mı? Al lah ile be ra ber baş ka bir ilah mı? De ki: "Eğer

doğ ru söy lü yor ise niz, ke sin-ka nıt (bur han)ını zı ge ti -

ri niz" (Neml Su re si, 64)

Şüp he siz Al lah, gök le ri ve ye ri ze val bu lur lar di ye

(her an kud re ti al tın da) tu tu yor. An dol sun, eğer ze -

val bu la cak olur lar sa, Ken di si'n den son ra ar tık kim se

on la rı tu ta maz. Doğ ru su O, Ha lim'dir, ba ğış la yan dır.

(Fa tır Su re si, 41)

Al lah, tüm bu ve da ha bu ra da bah si ni ge çir me di ği miz if ti ra -la ra kar şı, Ku ran'da üs tün va sıf la rı nı ta rif et miş tir. Bu da, sözko nu su yan lış inanç la ra sa hip olan la ra hem bir ce vap ol muş,hem de on la rı Al lah'ı doğ ru ta nı ma ya yön len dir miş tir.

60 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 63: İslam'ın İnanç Esasları

Herkes bilmelidir ki, Allah tektir, O'ndan başka İlah yoktur,O'nun benzeri yoktur, tüm eksikliklerden münezzehtir, heryeri kaplamıştır, herşeyin tek sahibidir, her an yaratma halin-dedir, insanlara çok yakındır, herşeye gücü yetendir, sonsuzmerhamet sahibidir, sonsuz adalet sahibidir, din gününün (mah-şer, hesap günü) sahibidir, herşeyi görür, işitir, bütün güzelisimlerin ve vasıfların sahibidir.

AL LAH'A ŞİRK KOŞ MA DAN İMAN

Ken di is tek ve tut ku la rı nı (he va sı nı) ilah edi ne ni gör -

dün mü? Şim di ona kar şı sen mi ve kil ola cak sın? (Fur -

kan Su re si, 43)

Şirk, Arap ça da "or tak koş mak" an la mı na ge lir ve Ku ran'da -ki ma na sı da Al lah ile bir lik te baş ka bir ilah edin mek tir. Bu, çokge niş an lam da ki ta rif, ta bii ki sa de ce to tem le ri ve can sız var lık -la rı put edi nen ler için de ğil dir. İn san, ken di si ni ya ra tan Al lah'akul ol mak ve sa de ce O'nun rı za sı nı gö zet mek le so rum lu ol du -ğu için, ha ya tı nı bir baş ka ama ca gö re ya şa ma sı da şirk olur. Ör -ne ğin, ya pı lan iş le rin kar şı lı ğın da Al lah'ın de ğil de in san la rın rı -za sı nı gö zet mek bir şirk tir. Ay nı şe kil de bir in sa nın ha yat ta kiama cı nın Al lah'ın rı za sı nı ka zan mak de ğil de, ken di is tek ve tut -ku la rı nı tat min et mek ol ma sı da şirk tir. Pek çok in san bu şe kil -de pa ra la rı nı, ma kam ve mev ki le ri ni, yük sel me hırs la rı nı, mal vemülk le ri ni Al lah'a şirk ko şar. Ku ran'da, Al lah'a şirk ko şan veAl lah'ın ya rat tı ğı ekin ve hay van la rın bir kıs mı nı put la rı na ayı ranmüş rik ler den şöy le söz edil mek te dir:

O'nun üre tip-tü ret ti ği ekin ve hay van lar dan Al lah için

bir pay ayır dı lar, son ra ken di zan la rın ca: "Bu Al lah'ın -

61Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 64: İslam'ın İnanç Esasları

dır, bu da or tak la rı mı zın dır" de di ler. Ken di or tak la rı

için olan (pay), Al lah ta ra fı na geç mez, ama Al lah'a

ait olan ken di or tak la rı nın ta ra fı na (pa yı na) ge çer.

Ne kö tü hü küm ve ri yor lar? (Enam Su re si, 136)

Gö rül dü ğü gi bi, müş rik ler el le rin de ki var lık la rın bir kıs mı nıAl lah'a bir kıs mı nı ise put la rı na ada mak ta, an cak son ra Al lah'aada dık la rın dan da tek rar ken di put la rı na pay al mak ta dır lar. Bu,müş rik le rin sa mi mi yet siz ka rak te rle ri nin bir ör ne ği dir.

İn san la rın baş ka bir var lı ğı Al lah'tan da ha çok sev me le rive ya Al lah'ı se ver gi bi sev me le ri de, Al lah'a or tak koş mak tır.Ay nı şe kil de her han gi bir var lık tan ve ya güç ten, Al lah'tan kor -kar gi bi kor kan ki şi, o var lı ğı ve ya gü cü Al lah'a or tak ko şu yor,onun Al lah'tan ba ğım sız bir gü ce sa hip ol du ğu nu zan ne di yorde mek tir.

İna nan la rın iman et tik le ri ger çek ise, her şe yi Al lah'ın ya rat -tı ğı, bü tün iş le ri O'nun dü zen le di ği, se bep le rin hiç bir gü cü ol -ma dı ğı, her ola yı Al lah'ın bir ka de re gö re ya rat tı ğı, ira de nin vetak di rin Rab bi mi z'e ait ol du ğu dur. Al lah'ın, Ku ran'da bi ze öğ -ret ti ği ger çek iman bu dur. Bu ger çe ğin dı şın da bir çiz gi deinanç la ra sa hip ol mak, her şe yin ken di li ğin den, te sa düf ler so nu -cu ol du ğu na inan mak, se bep le rin yap ma, ya rat ma gü cü ol du ğu -nu san mak da Al lah'a şirk koş mak tır. Al lah, şirk ko şan la rı ba -ğış la ma ya ca ğı nı bir ayet te şöy le bil dir mek te dir:

Hiç şüp he siz, Al lah, Ken di si 'ne şirk ko şan la rı ba ğış la -

maz. Bu nun dı şın da ka lan lar ise, (on lar dan) di le di ği -

ni ba ğış lar. Kim Al lah'a şirk ko şar sa el bet te o uzak

bir sa pık lık la sap mış tır. (Ni sa Su re si, 116)

62 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 65: İslam'ın İnanç Esasları

DÜNYANIN PEK ÇOK YERİNE HAKİM OLAN

GİZLİ ŞİRK

ADNAN OKTAR: Şirki anlamak için maddeyi de iyi anlamakgerekiyor. Mesela ben sizinle şimdi görüşüyorum. Beynimde Allah siziyaratıyor. Dışarıda sizin cisminiz var mı? Var, ama dışarıda sizin cis-minizi görsem saydam, dolayısıyla göremem. Bir de karanlık dışarısızaten hiç göremem. Bir de renk de yok. Renk, ışık ve cismin üç boyut-lu yani saydam olmayan görüntüsü beyinde oluşuyor, Allah yaratıyor.Bütün güç, kudret Allah’ın elinde. Dolayısıyla mesela ben şimdi

konuşurken desem ki; “güzel konuştum.” Değil, Allah güzel

konuşturdu. Mesela siz soru sordunuz. Güzel soru sordunuz,

değil. Allah güzel soru sordurdu. Yani buna iman edip aklı-

mızda sürekli bileceğiz. Yani sokakta da, dışarıda da benlik

duygusu olmaması lazım. Yani “ben yaptım, ben ettim” en

büyük şirk bu, şu an dünyada hakim olan budur. Ama klasikşirk de var tabii, direk puta tapıyorlar. Mesela insanı putlaştırıyorlar,insana tapıyorlar. Mesela Hz. İsa (as)’ı, Allah diye ona tapıyorlar.Mesela bu bir şirktir. Hz. İsa (as)’ın Allah olmadığı belli. Birçok insa-nı da azaba sürüklemiş oluyorlar. Mesela Amerika’da, İngiltere’de,Avrupa’da büyük bir kitle dinsiz oldu o yüzden, yani Hz. İsa (as)’aAllah dedikleri için. “Peygamber” demiş olsalardı çok fazla insaniman edebilirdi. Çok çok daha fazla Hıristiyan olurdu. Yani çok çokmantıksız gördükleri için iman edemiyorlar, etmiyorlar. Ama şirkintabii puta tapma şeklinde olanı da var. (Adnan Oktar’ın Kanal 35röportajından, 13 Aralık 2009)

ADNAN OKTAR: Müşrik, Allah’a her şeyi şirk koşan kişidir.Mesela, bir şey olduğunda onu Allah yapmadı falanca yaptı

diyorsa bir insan bu şirktir. Bir olay olduğunda onu Allah’tan

bilmiyorsa eşyaya bağlıyorsa bu da şirktir. Bazı insanlar parayı

63Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 66: İslam'ın İnanç Esasları

putlaştırır, bazı insanlar kadını putlaştırırlar. Bütün hayatını o kadıniçin veriyor, ağlıyor, intihar etmeye kalkıyor, rezalet çıkartıyor, yer-lere yatıyor. Halbuki o kadının mezardaki halini görse, aklının ucun-dan dahi geçmez öyle bir şey. Ama tek yanlı şartlanınca böyle çıl-gınlık ve delilik tarzında dengesiz tavırlar gösterebiliyor insanlar.Şirk, Allah’ın dışında her şeye tabi olmasıdır insanın. Mesela bazıinsanlar cinlere tabi olur, bazı insan şeytana tabi olur, bazı insaninsana tabi olur. (Adnan Oktar’ın Tempo TV röportajı, 10 Mart2009)

AL LAH'IN BÜ YÜK LÜ ĞÜ NÜ

TAK DİR EDE BİL MEK

On lar, Al lah'ın kad ri ni hak kıy la tak dir ede me di ler.

Şüp he siz Al lah, güç sa hi bi dir, Aziz dir. (Hac Su re si,

74)

Al lah son suz kud re ti ni ve il mi ni mev cut olan her var lık tagös te rir. İn san vü cu du nun her de ta yın da ki mü kem mel lik te, çi -çek le rin gö rü nüm le rin de ki, renk ve ko ku la rın da ki gü zel lik te,gök yü zü nün ve ka ina tın ih ti şa mın da, ge ze gen le rin yö rün ge dü -ze nin de, de niz le rin de rin lik le rin de ki ba lık lar da ve ak lı nı za ge le -cek her şey de açık ça gö rü len ta sa rım, dü zen ve mü kem mel lik,Al lah'ın var lı ğı nın ve son suz gü cü nün çok açık de lil le rin den dir.İnan ma yan la rın bir kıs mı, Al lah'ın var lı ğı nı ve kud re ti nin son -suz lu ğu nu far k et me le ri ne rağ men, ki bir le rin den do la yı in kareder ler. Al lah'ın bü yük lü ğü nü ta nı ma ya ya naş maz lar. Akıl sa hi -bi ol ma dık la rı için Al lah'ın var lı ğı nın ve bü yük lü ğü nün, tüm var -

64 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 67: İslam'ın İnanç Esasları

lık lar da gö rü len açık de lil le ri ni gö re mez ler. Bir ayet te, in san la -rın için de bu lun duk la rı bu gaf let şöy le bil di ril mek te dir:

Gök ler de ve yer de ni ce ayet ler var dır ki, üze rin den

ge çer ler de, ona sırt la rı nı dö nüp gi der ler. (Yu suf Su -

re si, 105)

Bu de lil le ri an cak, çev re le rin de ki var lık la rın ama cı ve işa retet tik le ri üze rin de dü şü nen, mu ha ke me ye te ne ği açık, ak lı nı vevic da nı nı kul la na bi len in san lar gö re bil mek te dir ler. Bun lar daiman eden ler dir. Mü min le rin en önem li özel lik le rin den bi ri, de -rin dü şü ne bil me le ri dir. Sa mi mi bir yak la şım la, hür bir akıl la veyü zey sel ol ma yan bir şe kil de dü şü ne bil me özel li ği ne sa hip olanmü min ler, bu sa ye de, Al lah'ın ya ra tış ın da ki sa na tı nı ve gü cü nügö re rek, O'nun bü yük lü ğü nü ve kud re ti ni tak dir eder ler. Birayet te, ak lı nı kul la nan in san la rın Al lah'ın ayet le ri ni her yer degö re bi le cek le ri şöy le açık lan mak ta dır:

Şüp he siz, gök le rin ve ye rin ya ra tıl ma sın da, ge ce ile

gün dü zün art ar da ge li şin de, in san la ra ya rar lı şey ler

ile de niz de yü zen ge mi ler de, Al lah'ın yağ dır dı ğı ve

ken di siy le yer yü zü nü ölü mün den son ra di rilt ti ği su da,

her can lı yı ora da üre tip-yay ma sın da, rüz gar la rı es tir -

me sin de, gök le yer ara sın da bo yun eğ di ril miş bu lut la -

rı evi rip çe vir me sin de dü şü nen bir top lu luk için ger -

çek ten ayet ler var dır. (Ba ka ra Su re si, 164)

Bu nu kav ra yan in san, bak tı ğı her şey de Al lah'ın var lı ğı nın de -lil le ri ni gö rür, O'nun kud re ti nin iz le ri ni sey re der. İn san la rın ço -ğu bu ger çek le ri hiç dü şün me den, ta ma men boş bir akıl la ya -şar ken, mü min sü rek li ola rak Al lah'ı te fek kür eder. Bir ayet teör nek Müs lü man tav rı şöy le an la tıl mak ta dır:

On lar, ayak ta iken, otu rur ken, yan ya tar ken Al lah'ı

65Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 68: İslam'ın İnanç Esasları

zik re der ler ve gök le rin ve ye rin ya ra tı lı şı ko nu sun da

dü şü nür ler. (Ve der ler ki:) "Rab bi miz, Sen bu nu bo -

şu na ya rat ma dın. Sen pek Yü ce sin, bi zi ate şin aza -

bın dan ko ru. (Al-i İm ran Su re si, 191)

AL LAH'IN SON SUZ BÜ YÜK LÜ ĞÜ VE

KUD RE Tİ

Al lah, in san la rın Ken di bü yük lü ğü nü kav ra ya bil me le ri içinev ren de ki dü ze ni sa yı sız de tay lar la bir lik te ya rat mış tır. Ku -ran'da Al lah'ın var et ti ği bu dü zen den bah se di lir ken, "... si zin

ger çek ten Al lah'ın her şe ye güç ye tir di ği ni ve ger çek ten

Al lah'ın il miy le her şe yi ku şat tı ğı nı bil me niz öğ ren me niz

için" (Ta lak Su re si, 12) de nil mek te dir. Bu dü zen öy le si ne de -tay lar içe rir ki in san dü şün me ye ne re den baş la ya ca ğı nı şa şı rır.Zi ra Al lah'ın ak lı, il mi ve kud re ti son suz dur.

Al lah öy le bü yük bir il me sa hip tir ki in sa na gö re "son suz"olan, Al lah'ın Ka tın da bit miş du rum da dır. Za ma nın ilk ya ra tıl -dı ğı an dan son suz luk anı na ka dar ge çe cek olan her olay, herdü şün ce, va kit le ri ve şe kil le ri ile Al lah'ın il miy le be lir len miş vebit miş tir. (Bkz. Za man sız lık ve Ka der Ger çe ği, Ha run Yah ya)Bu ger çek Ku ran'da şöy le bil di ri lir:

Hiç şüp he siz, Biz her şe yi ka der ile ya rat tık. Bi zim

em ri miz, bir göz kırp ma gi bi yal nız ca 'bir ke re dir.'

An dol sun Biz si zin ben zer le ri ni zi yı kı ma uğ rat tık.

Fa kat öğüt alıp-dü şü nen var mı? On la rın iş le miş ol -

duk la rı her şey ki tap lar da (ya zı lı)dır. Kü çük, bü yük

her şey sa tır sa tır (ya zı lı)dır. (Ka mer Su re si, 49-53)

66 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 69: İslam'ın İnanç Esasları

İn san Al lah'ın il mi nin bü yük lü ğü nü gü cü nün yet ti ği nin en faz -la sıy la kav ra ya bil mek için cid di ola rak ça ba har ca ma lı ve dü şün -me li dir.

İn san lık ta ri hi nin ba şın dan bu gü ne ka dar çok sa yı da in san ya -şa mış tır. Ya ni Al lah mil yar lar ca çift göz, mil yar lar ca de ği şik par -mak izi, mil yar lar ca fark lı göz do ku su, mil yar lar ca de ği şik in santi pi ya rat mış tır ve eğer di ler se bu ki şi ler den son suz sa yı da da -ha ya ra ta bi lir. Çün kü ayette haber verildiği gibi; "... O, ya rat -

ma da di le di ği ni art tı rır. Şüp he siz Al lah, her şe ye güç ye ti -

ren dir." (Fa tır Su re si, 1)Al lah, in sa nın hiç bil me di ği ve sa hip ol du ğu sı nır lı akıl la an la -

mak ta güç lük çe ke ce ği da ha bir çok şey ya rat ma ya ka dir dir.Dün ya da biz kul la rı na ver di ği her şe yin ha zi ne le ri Al lah'ın Ka tın -da dır. Bi ze sa de ce di le di ği ka da rı nı, di le di ği mik tar ile in dir miş -tir. Bir ayet te şöy le buy ru lur:

Hiç bir şey yok tur ki, ha zi ne le ri Bi zim Ka tı mız da ol -

ma sın; an cak onu be lir len miş bir mik tar ola rak in di ri -

riz. (Hicr Su re si, 21)

Al lah'ın üs tün ya rat ma sın da ki bu ger çek, bi zim bil di ği miz vebil me di ği miz tüm kav ram lar için ge çer li dir. Ni te kim "… ve da -

ha siz le rin bil me di ği niz ne le ri ya rat mak ta dır?" (Nahl Su re -si, 8) aye tiy le de Al lah'ın bil me di ği miz ni ce şey ler ya rat tı ğıhaber verilmiştir.

Al lah bi zim gör me di ği miz bir çok ale mi ve var lı ğı da ya rat -mış tır. Di ğer alem le rin var lı ğı nı da ha iyi an la ya bil mek için şöy -le dü şü ne bi li riz: Na sıl ki bir res me bak tı ğı mız da yal nız ca en veboy ol mak üze re iki bo yut gö rü yor sak, için de ya şa dı ğı mız dün -ya ya bak tı ğı mız da da en, boy ve de rin lik ol mak üze re üç (za ma -nı da ka tar sak dört) bo yut kav ra ya bi li riz. Bun dan faz la sı nı ise al -

67Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 70: İslam'ın İnanç Esasları

gı la ya ma yız. Oy sa Al lah Ka tın da bil dik le ri miz den baş ka bo yut -lar da ya ra tıl mış tır. Ör ne ğin me lek ler fark lı bo yut lar dan bi rin -de ya şa yan var lık lar dır.

Ku ran'da bil di ril di ği gi bi, me lek ler bu lun duk la rı bo yut veme kan dan biz le ri gö re bil mek te ve du ya bil mek te dir ler. Hat taiki ya nı mız da ki ya zı cı me lek ler her anı mı za şa hit tir ler. Her ko -nuş tu ğu mu zu, her yap tı ğı mı zı yaz mak ta dır lar. An cak biz on la rıgö re me yiz. Al lah'ın Ku ran'da var lık la rı nı bil dir di ği cin ler de yi -ne ay rı bir bo yu ta ait var lık lar dır. On lar da ay nı in san lar gi biya şam la rı bo yun ca de nen mek te dir ler ve so rum lu ol duk la rı ki -tap Ku ran'dır. An cak sa hip ol duk la rı özel lik ler in san lar dan çokfark lı dır. İn san la rın bağ lı ol duk la rı se bep so nuç iliş ki le rin dençok da ha fark lı se bep le re ba ğım lı ola rak ya ra tıl mış lar dır.

Bun lar Al lah'ın ya rat ma da ki ben zer siz li ği nin kav ran abil me siiçin üze rin de dü şü nül me si ge re ken ger çek ler dir. Al lah son suzsa yı da ev ren, son suz sa yı da var lık, son suz sa yı da me kan ya rat -ma ya güç ye ti ren dir. Da ha sı her bi ri ni bir bi rin den çok da hafark lı özel lik ler le ya ra ta bi lir. Ni te kim Al lah ahi ret te cen ne ti veceh hen ne mi ya ra ta cak tır. Cen net ve ce hen nem bi zim dün ya daalı şık ol du ğu muz dan çok da ha fark lı bir ya ra tı lış ta ola cak tır.Ör ne ğin dün ya da da ima bo zul ma, yaş lan ma, çü rü me, es ki meve tü ken me var dır. Oy sa cen net te son su za ka dar sü re cek za -man içe ri sin de hiç bir şey bo zul ma ya cak tır; Al lah'ın Ku ran'dabil dir di ği "ta dı de ğiş me yen süt ten ır mak lar" cennetin buözelliğini haber veren örneklerden biridir. Cen net te in san be -de ni de yıp ran ma ya cak; yaş lan ma as la ol ma ya cak tır. Al lah Ku -ran'da cen net te her ke sin ya şıt ol du ğu nu bil dir mek te dir vecen net in san la rı son su za ka dar en gü zel hal le riy le, hiç yaş lan -ma dan, bir bir le riy le ya şıt ola rak ya şa ya cak lar dır. Al lah yi neKu ran'da tü ken me yen kay nak lar dan içe cek ler ol du ğu nu bil dir -

68 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 71: İslam'ın İnanç Esasları

mek te dir. Ce hen nem de ki ya ra tı lış da bam baş ka dır. Al lah ce -hen nem de, ben ze ri gö rül me miş azap çe şit le ri ni ya ra ta cak tır.Hiç bir in san ya şa ma dan, ora da ki aza bın na sıl ola ca ğı nı tah minede mez.

Al lah dün ya da ki her şey de bir sı nır ya rat mış tır. Her işin birso nu var dır. Bu ne den le "son suz" kav ra mı nı ve Al lah'ın son suzkud re ti ni an la ya bil mek için üze rin de dü şün mek ve bi li nen ba zıöl çü ler le kı yas yap mak ge re kir. Bi zim sa hip ol du ğu muz bil gi sa -de ce Al lah'ın izin ver di ği ka da rı dır. Al lah Ka tın da ki bil gi ise son -suz dur. Ör ne ğin Al lah dün ya da in san için ye di ana renk var et -miş tir. Biz se ki zin ci bir ren gi zih ni miz de can lan dı ra ma yız. (Bu,do ğuş tan kör olan bi ri ne kır mı zı yı ta rif et me ye ben zer. Ne der -sek di ye lim yi ne de kır mı zı ren gi tam ola rak ifa de ede me yiz.)Oy sa Al lah çok da ha faz la sa yı da ana renk ya ra ta bi lir, ama bizAl lah'ın bi ze gös ter dik le ri dı şın da ki le ri kav ra ya ma yız.

Tüm bun lar, Al lah'ın bi ze dün ya da öğ ret ti ği bil gi ler doğ rul -tu sun da ge liş ti ri len fi kir ler dir. An cak bu ra da unu tul ma ma sı ge -re ken önem li bir nok ta var dır; Al lah'ın gü cü ve bü yük lü ğü sı nır -sız ol du ğu için an la tı lan la rın hep si nin Al lah'ın di le me siy le is te di -ği an da ger çek leş me si müm kün dür. Al lah, il mi nin son suz lu ğu nuKu ran'da şöy le bir ör nek le açık lar:

Eğer yer yü zün de ki ağaç la rın tü mü ka lem ve de niz de

-onun ar dın dan ye di de niz da ha ek le ne rek- (mü rek -

kep) ol sa, yi ne de Al lah'ın ke li me le ri (yaz mak la) tü -

ken mez. Şüp he siz Al lah, üs tün ve güç lü dür, hü küm

ve hik met sa hi bi dir. (Lok man Su re si, 27)

Gö rül dü ğü gi bi biz ne ka dar uğ ra şır sak uğ ra şa lım Al lah'ın il -mi ni kav ra ma ya güç ye ti re me yiz, çün kü Al lah'ın il mi son suz dur.Biz an cak Al lah'ın bi ze izin ver di ği ka da rı nı kav ra ma ya güç ye ti -re bi li riz:

69Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 72: İslam'ın İnanç Esasları

Al lah... O'ndan baş ka İlah yok tur. Di ri dir, kâ im dir.

O'nu uyuk la ma ve uy ku tut maz. Gök ler de ve yer de

ne var sa hep si O'nun dur. İz ni ol mak sı zın O'nun Ka -

tın da şe fa at te bu lu na cak kim dir? O, ön le rin de ki ni ve

ar ka la rın da ki ni bi lir. (On lar ise) Di le di ği ka da rı nın dı -

şın da, O'nun il min den hiç bir şe yi kav ra yıp-ku şa ta -

maz lar. O'nun kür sü sü, bü tün gök le ri ve ye ri kap la -

yıp-ku şat mış tır. On la rın ko run ma sı O'na güç gel -

mez. O, pek Yü ce dir, pek bü yük tür. (Ba ka ra Su re si,

255)

CENNETTEKİ MÜKEMMEL YARATILIŞ,

ALLAH'IN ÜSTÜN SANATININ BİR

TECELLİSİDİR

ADNAN OKTAR: ... Müminler bir nurdan elbise ile kaplılarbiz onu ahirette göreceğiz yani üstleri kapalı fakat önemli özellik-lerden bir tanesi ön kısımlarında bir ışık var yani ön taraflarınıaydınlatan bir de sağ taraflarını aydınlatan bir ışık var. Bu onlarınmüminlik alameti, Müslümanlık alameti olacak. Bir de onlarınyanında bir mihmandarları var, onların sürücüleri, onları götürenonlara yardımcı olan birisi var, o da onların bir konforu güzelliğidir,yani ne yapacaklarını, nasıl hareket edeceklerini onlara sürekli bil-diriyor, yani araziyi tanıtıyor, yeri tanıtıyor. Ama her insan herMüslüman mutlaka cehennemin kenarına getirtilecektir. Herkes,mümin olsun olmasın herkes getirilecektir. Ama Allah müminlerigösterdikten sonra; cehennemi bir yakından görüyorlar çünküKuran’da tarif edilen bir yer olduğu için görmemeleri olmaz, Allahonun için, anlamanız için söylüyorum emek vermiş değil mi?

70 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 73: İslam'ın İnanç Esasları

Bir özen gösterilmiş orada. Ama bakın Allah’ın emeğe ve özeneihtiyacı yoktur, insanların anlaması için söylüyorum ve Kuran’da bukadar detaylı belirtilen bir yerin mutlaka görülmesi gerekiyor o yüz-den göreceklerdir. Ama oradan hepsi müminlerin cennete alınıyorlarve cennetin kapıları kapanıyor. Ama kapı denilince insanların hepaklına metal kapılar gelir, öyle değil, belki ışıktan kapılar, belki hiçbilmediğimiz bir maddeden bir kapı. Veyahut doğrudan geçecekler,ama sadece onların geçebileceği mesela onlar duvardan belki geçe-cek doğrudan geçecekler ama o bir kapı olmuş olacak. Ama küfrüngeçemeyeceği gibi bir kapı olmuş oluyor orası. Sadece müminleringeçebileceği gibi yani çok şaşırtıcı bir netice ile karşılaşabiliriz, onuniçin böyle geniş söylüyorum.

Ne olduğu belli değil orada göreceğiz. Ama müminlerin çok

hoşuna giden yani tahayyül ettikleri en zevk aldıkları şeyle-

rin olduğu yerdir cennet. Ama mesela cennette altından köşklervar diyorsun, insanların en aklına gelen en kaliteli Amerika’da yapı-lan köşkleri düşünüyorlar ya da Fransa’da, herhalde öyledir diyorlar,öyle değil. Ahşap malzeme, tuğla falan yok cennette yani

mükemmel malzeme vardır ama insanların bildiği gibi bir

malzeme değildir. Mesela köşkler saydam, içi görünüyor cennetköşklerinin, yani içinden dışı dışından içi görünüyor. Ama insanlarınisteğine bağlı oluyor, isterse görünmez hale geliyor.

Mesela çok fazla bedenli insan, binlerce bedeni oluyor. Hangibedeni nerede arkadaşlarına sorup insanlar öğreniyor. Bir bedeni biryerde, bir bedeni bir yerde, bir bedeni Peygamberlerle sohbet ediyor,bir bedeni yemek yiyor, bir bedeni eşi ile beraber, bir bedeni diğerbedeni ile eşinin diğer bedeni ile beraber oluyor mesela kadın da çokçoğalabiliyor, erkek de çoğalabiliyor. Mesela kadın istediği kadargüzel kadın görünümüne girebiliyor, erkek de istediği güzel erkekgörünümüne girebiliyor. Yani eşlerin çoğalmasında bir sınır yok, iste-

71Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 74: İslam'ın İnanç Esasları

diği kadar. Aklından geçmesi yetiyor, derhal oluşuyor. Said Nursi diyor: “ışık en hızlı sürat bilinir ama ışık yüksek sürat

değildir” diyor. “Hayal sürati vardır” diyor “Cennette” Mesela mil-yonlarca kilometre öteye sırf düşündüğün an anında orada oluyor-sun. Mesela şimdi buradan Güneş'e gitmek veya Ay'a gitmek ışıkhızı ile gitsen bile çok muazzam vakit alıyor. Ahirette böyle değil,anında istediğin yerde oluyorsun inşaAllah. Ama bu dünyada Allahbolca delil veriyor ki anlamazlıktan gelmeyelim diye. Mesela bakınşu an ışıkla Allah burayı aydınlatıyor, dışarıda ışık var mı? Yok. Nasılaydınlatıyor? Beynimizin içinde, bilmiyoruz Allah’ın özel bir ilmiyleyani ışığın şu ana kadar açıklaması yapılmadı. Yani bir dalga oldu-ğu biliniyor ama ışık asıl biz pırıl pırıl ışığı görüyoruz değil mi? Bunada ışık deniyor, bunun ne olduğu açıklanamadı şu ana kadar, sade-ce beynin yorumu deniyor o kadar. Mesela sesin dalga olduğu bili-niyor ama sesin algılanış şekli hakkında bir bilgi yok, ne olduğu bilin-miyor. Yani bilimsel olarak bunun açıklaması olmuyor. Sesin tekniközelliği biliniyor sadece, sesin ne olduğunu şu ana kadar kimse açık-layamadı. Mesela tat da öyle, tadın ne olduğu teknik olarak açıkla-nıyor ama tadın ne olduğu bilinmiyor. Yani hiçbir bilimsel açıklamayok, bununla ilgili. Çünkü insanın beyninin dışına çıkması gerekiyorbunun için. Yine kurtulmaz yani ruh içinde ruh olması gerekiyor.Hiçbir şekilde olmaz... Bu Allah’ın sırrıdır. Ama Allah’ın kanunlarınıöğrenmeye imkanımız var tabii, yani Allah her türlü bilimi bizeemrediyor, bilim Allah’ın kanunlarını öğrenmemizi sağlıyor. YaniAllah’ın kanunlarını öğrenme sanatıdır zaten bilim. (Adnan Oktar’ınMavi Karadeniz TV röportajından, 1 Aralık 2009)

72 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 75: İslam'ın İnanç Esasları

AL LAH SEV Gİ Sİ VE AL LAH KOR KU SU

Al lah de di ki: "İki ilah edin me yin: O, an cak tek bir

İlah tır. Öy ley se Ben den, yal nız ca Ben den kor kun.

(Nahl Su re si, 51)

Al lah kor ku su, bir mü mi nin en te mel va sıf la rın dan bi ri dir.Çün kü in sa nın, Al lah'a olan ya kın lı ğı nın ve ima nı nın art ma sı, heran ih las lı dav ran ma sı, gü zel ah lak gös te re bil me si ve bun da is tik -rar lı ol ma sı sa de ce Al lah kor ku suy la müm kün olur.

Ba zı in san lar Al lah kor ku su nun an la mı nı bil me dik le ri için,bu nu di ğer ba zı dün ye vi kor ku lar la ka rış tı rır lar. Oy sa ara da çokbü yük bir fark var dır.

Ku ran'ın Arap ça ori ji nal met nin de Al lah kor ku su için ''haş -yet'' ke li me si kul la nı lır. Bu ke li me, çok de rin bir say gı yı ifa deeder. Öte yan dan Ku ran'da dün ye vi kor ku lar için kul la nı lan ke -li me "havf"tır. Bu ke li me, bir in sa nın yır tı cı bir hay van dan kork -ma sı gi bi ba sit bir kor ku yu ifa de et mek te dir.

Ku ran'da ke li me ler le ay rı lan bu iki kor ku yu, Al lah'ın sı fat la -rı nı dü şün dü ğü müz de da ha iyi an la ya bi li riz. İn san la rın sa hip ol -duk la rı dün ye vi kor ku lar, ge nel lik le za lim in san lar dan kay nak la -nan kor ku lar dır. Ör ne ğin in san bir ca ni nin ken di si ni öl dür me -sin den kor kar. Oy sa Al lah kor ku su fark lı dır. Al lah son suz şef -kat, mer ha met ve ada let sa hi bi dir. Do la yı sıy la Al lah kor ku su,son suz şef kat, mer ha met ve ada let sa hi bi olan Al lah'a kar şı iç libir say gı, O'nun rı za sı na ay kı rı gel mek ten çe kin me ve O'na is -yan edip aza bı na müs ta hak ol mak tan im ti na et mek tir.

Bu far kı, Al lah kor ku su nun in san da se bep ol du ğu et ki ler denve ne ti ce le rin den de an la ya bi li riz. Dün ye vi kor ku la rın ne ti ce -sin de, ör ne ğin ha ya ti bir teh li key le kar şı la şıp kor ku ya ka pı lanbi ri si, ilk ola rak pa ni ğe ka pı lır, ne yap ma sı ge rek ti ğiy le il gi li doğ -

73Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 76: İslam'ın İnanç Esasları

ru ka rar ve re me ye cek du ru ma gi rer, akıl gös te re mez, çö zümüre te mez, ümit siz li ğe ka pı lır ve ça re siz du ru ma dü şer. Oy saAl lah kor ku su, in sa nın ak lı nı ve vic da nı nı ha re ke te ge çi rir. İn -san, Al lah kor ku su sa ye sin de, kö tü lük ler den ve yan lış lar danuzak du rur, ken di si ni mad di ve ya ma ne vi ola rak ya ra la ya cakteh li ke ler den kur tu lur. Al lah kor ku su, in sa na akıl ve ba si ret(olay la rın iç yü zü nü gör me gü cü) ka zan dı rır.

Bir Ku ran aye tin de, in san la rın Al lah kor ku su sa ye sin de akılve an la yış ka zan dık la rı şöy le bil di ril mek te dir:

Ey iman eden ler, Al lah'tan kor kup-sa kı nır sa nız, si ze

doğ ru yu yan lış tan ayı ran bir nur ve an la yış (fur kan)

ve rir, kö tü lük le ri ni zi ör ter ve si zi ba ğış lar. Al lah bü -

yük fazl sa hi bi dir. (En fal Su re si, 29)

Dün ye vi kor ku lar, in sa na acı ve rir. Al lah kor ku su ise ma -nen çok bü yük bir kuv vet ka zan dır mak la bir lik te, ona bü yükbir zevk ve rir.

İn san, Al lah kor ku su sa ye sin de, ken di si ne Al lah'ın sev gi si nikay bet ti re cek kö tü lük ler den sa kın mış olur. Ör ne ğin bir ayet -te, "Al lah, her bü yük lük tas la yıp bö bür le ne ni sev mez"

(Ni sa Su re si, 36) şek lin de buy rul mak ta dır. Al lah kor ku su olanin san, bü yük lük tas la yıp bö bür len mek ten şid det le ka çı nır. Böy -le ce Al lah'ın sev gi si ni ka za na ca ğı nı um du ğu bir ha re ket yap mışolur. İş te bu ne den le, Al lah kor ku su ve Al lah sev gi si bir bi rin -den ay rıl maz.

As lın da Al lah kor ku su, in sa nın Al lah'a ya kın laş ma sı nın veO'nun sev gi si ni ka zan ma sı nın önün de ki en gel le ri kal dır mak ta -dır. Bu en gel le rin ba şın da da in sa nın ken di nef si ge lir. Ku ran'daAl lah'ın bi ze bil dir di ği ne gö re, in sa nın nef sin de hem kö tü lükhem de on dan sa kın ma duy gu la rı var dır. Bu nu ha ber ve renayet ler de şöy le buy rul mak ta dır:

74 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 77: İslam'ın İnanç Esasları

Nef se ve ona 'bir dü zen için de bi çim ve re ne',

Son ra ona fü cu ru nu (sı nır ta nı maz gü nah ve kö tü lü ğü -

nü) ve on dan sa kın ma yı il ham ede ne (an dol sun). Onu

arın dı rıp-te miz le yen ger çek ten fe lah bul muş tur. Ve

onu (is yan la, gü nah la, bo zul ma lar la) ör tüp-sa ran da

el bet te yı kı ma uğ ra mış tır. (Şems Su re si, 7-10)

İş te in sa na nef sin de ki bu kö tü lük le mü ca de le et me si, onates lim ol ma ma sı için ma ne vi bir kuv vet ge rek li dir. Bu kuv vet,Al lah kor ku su dur. Al lah'tan kor kan in san, nef si nin ben cil tut ku -la rı na esir ol maz. Al lah'a kar şı olan de rin say gı sı sa ye sin de,O'nun rı za sı na ay kı rı dü şün ce ler den ve iş ler den uzak la şır. Birayet te, an cak Al lah kor ku su na sa hip olan in san la rın, ken di le ri -ne din ko nu sun da ya pı lan uya rı lar dan is ti fa de ede bi le cek le rişöy le bil di ril mek te dir:

Sen an cak, zik re (Kur'an'a) uyan ve gayb ile Rah man

ola na içi tit re ye rek kor ku du yan kim se yi uya rır sın. İş -

te böy le si ni, bir ba ğış lan ma ve üs tün bir ecir le müj de -

le. (Ya sin Su re si, 11)

İn sa nın ça ba sı, Al lah kor ku su nu ar tır ma ya yö ne lik ol ma lı dır.Bu nun için, Al lah'ın ya rat tık la rı üze rin de de rin dü şü ne rek, on -la rın de tay la rı na ka dar inen ben zer siz sa na tı ve kud re ti gör me -li ve Al lah'ın bü yük lü ğü nü her dü şün dü ğün de da ha da faz la kav -ra ya rak, O'na kar şı duy du ğu say gı do lu kor ku yu, gü cü ne de re -ce ye ti yor sa, o ka dar ar tır ma lı dır. Ni te kim Al lah biz le re Ku -ran'da şöy le bu yur mak ta dır:

Ey iman eden ler, Al lah'tan na sıl kor kup-sa kın mak ge -

re ki yor sa öy le ce kor kup-sa kı nın ve siz, an cak Müs lü -

man ol mak tan baş ka öl me yin. (Al-i İm ran Su re si, 102)

Öy ley se güç ye ti re bil di ği niz ka dar Al lah'tan kor kup-

75Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 78: İslam'ın İnanç Esasları

sa kı nın, din le yin ve ita at edin. Ken di nef si ni ze ha yır

ol mak üze re in fak ta bu lu nun. Kim nef si nin ben cil-

tut ku la rın dan ko ru nur sa; iş te on lar, fe lah (kur tu luş)

bu lan lar dır. (Te ğa bün Su re si, 16)

Al lah kor ku su art tık ça, mü mi nin sev gi ko nu sun da ki du yar -lı lı ğı da ar tar. Al lah'ın ya rat tı ğı var lık lar da ki gü zel lik le ri da ha iyifark eder. İn san la ra, do ğa ya, hay van la ra ve her şey de ki es te ti ğeAl lah'ın gü zel va sıf la rı nın bir yan sı ma sı ola rak bak ma ka bi li ye tika za nır. Bu, et ra fın da ki her şe yin ken di si için bi rer ni met ola -rak ya ra tıl dı ğı nı da ha iyi gör me si ni sağ lar. Do la yı sıy la hem buni met le re kar şı, hem de bu ni met le ri ya ra tan Al lah'a kar şı sev -gi si ay nı oran da ar tar.

Bu sır rı kav ra yan in san, Al lah sev gi si ni de kav ra mış tır. Her -şey den çok Al lah'ı se ver ve sev di ği di ğer var lık la rın da Al lah'ınbi rer te cel li si ol du ğu nu bi lir. On la rı da Al lah rı za sı na uy gunola rak se ver; Al lah'a ita at li olan mü min le ri se ver, Al lah'a kar şıdüş man olan la ra ise kal ben so ğuk luk du yar.

İn sa nı mut lu eden, ona ne şe ve hu zur ve ren ger çek sev gi,bu an lat tı ğı mız Al lah sev gi si dir. Bu nun dı şın da ka lan ve YüceRabbimiz Allah’tan baş ka var lık la ra yö nel ti len sev gi ler, Ku -ran'da ki ifa dey le Al lah'a şirk ko şan la rın sev gi si dir ki, in san la raher za man için acı, hü zün, me lan ko li ve hu zur suz luk ve rir. BirKu ran aye tin de müş rik le rin bu sev gi si ile mü min le rin Al lahsev gi si şöy le kar şı laş tı rı lır:

İn san lar için de, Al lah'tan baş ka sı nı 'eş ve or tak' tu -

tan lar var dır ki, on lar (bun la rı), Al lah'ı se ver gi bi se -

ver ler. İman eden le rin ise Al lah'a olan sev gi le ri da ha

güç lü dür... (Ba ka ra Su re si, 165)

76 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 79: İslam'ın İnanç Esasları

SADECE ALLAH'I CANDAN SEVENLER,

GERÇEK SEVGİYİ BİLİR VE YAŞAR

ADNAN OKTAR: Allah insanları böyle, ateşle imtihan eder,zorla imtihan eder. Kaliteli, aklı başında, yiğit, dürüst, samimi insan-lar asla etkilenmezler, sürekli Allah’a sadakatini devam ettirir.Allah’a sürekli hüsn-ü zan edilir. Allah’a bir kere inanılır. Bir kere

dost olunur. Bir kere aşkla, delicesine sevilir ve bir daha son-

suza kadar bırakılmaz. Her ne olursa, olsun. Kolun kopar,

ayağın kopar, öbür ayağın kopar, gözünü çıkarırlar, burnunu

koparırlar hala aşkla “Allah” dersin. İman budur. Allah sevgisibudur. Bunun dışındakiler iman olmaz. inşaAllah. Seviyorsa tambağlıdır. Mesela bunu insan hayatında da görüyoruz. Diyorlar ki“ölüyorum, bayılıyorum”, evleniyorlar. İşte aşk diyorlar, “bayıldım...”Adam diyor ki “ben iflas ettim.” Aman, olay tamamen tersine dönü-yor. Bir anda aşkı köşke dönüşüyor. “Haydi bana müsaade” diyor.Bir başkasının gösterttiği mesela köşk, möşk varsa o tarafa doğrugidiyor. Bakın işte bu bir vicdansızlıktır. İnsan sevdiğini ölümüne

bırakmaz, ölümüne. Asla. Mesela benim sevdiğim birisi olacakda, ben onu bırakacağım? Asla. En şiddetli zor olsa bile bırakılmaz,en şiddetli. Yeri göğü inletirsin Allah diye yine bırakmazsın. İnşaAllah.Aksi kalleşliktir, vefasızlıktır. Değil onu, mesela kadıncağızı, kızcağı-zı makyajsız görüyor bitiyor adam için. Yani o kadar basit. Meselagrip, nezle oluyor onun bitap, bitkin halini görüyor o da bitiyor, yeti-yor. Mesela doğum yapıyor, doğum onu çökertiyor, değişiyor doğum-dan dolayı. Doğumdan sonra boşanmalar çok fazladır dikkat eder-seniz. Yetiyor tabi, mesela bakın boşanmalara dikkat edin hepdoğum sonrasıdır veya kaza sonrası. Mesela yüzüne birşey oluyor.Kardeşim nasıl vicdan bu, insan bırakır mı? O senin parçan. Allahsana onu emanet vermiş. Değil mi? Sonsuza kadar bırakılmaz.Zaten cennette en güzel şekliyle senin yanına gelecek. Zaten bir

77Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 80: İslam'ın İnanç Esasları

insan kaç yıl güzel kalabilir, bir kadın. Zaten yaşlanacak o. Yaşlılığıngüzelliği gelecek, yani o anlamda kadınsı vasfı gidecek, değil mi,insani güzelliği gelecek. Ve o haliyle onu seveceksin. Aksi zulümdür.O da Allah’ın bir kulu. Yani sana 24 saat böyle çivi gibi dümdüznasıl dursun o çocuk. İnsan o yani. Affetmiyorlar öyle birşeyi. İştebu vefasızlıktır. Allah aşkıyla seven onu her halükarda sever.

Çünkü derin bir sevgidir Allah aşkı. Yani bitmek tükenmek

bilmeyen bir sevgi vardır. Her ne olursa olsun. Mesela eli

yüzü yanar daha da şefkatle seversin. Kolu kopar daha şef-

katle seversin. Dikkat edin mesela yaralanmalarda sakatlanma-larda falan mutlaka boşuyorlar. Bu nasıl vicdandır, insan nasıl kıyarbuna? Mesela bir yolda insan rastlasa, 20 yılını vermişsin, 10 yılınıvermişsin, insanın içi parçalanır. Olacak iş mi? Tahayyül dahi ede-miyorum yani. Çok korkunç birşey. İşte bu ancak Allah sevgisi,

Allah korkusu ve derin imanla oluşabilecek birşeydir. Deriniman olmadan; ben bazı mankenlerde falan görüyorum demeçveriyor. İşte tutkuyla severim ben, aşkı severim ben. Hiçbir şey debildiğin yok. Parayı kim verirse ona gidiyorsun. Belli yani, kim zen-ginse o tarafa dönüyor. Tutkuda aşkta böyle şey olmaz. Deli aşıkbunları düşünmez. Şunun bunun hesabını yapmaz. Sadece

Allah’ın tecellisi olarak aşkla sever ve asla da bırakmaz,

asla. Ölümüne bırakılmaz. Anlatıyorlar mesela bakıyorum,keşke bilseler aşkı. Keşke tutkuyu bilse. Ama üslubundan anlıyorumbilmediğini. Yani yazının içeriğinden anlaşılıyor. Çünkü Allah’tan hiçbahsetmiyor. Allah’tan bahsetmeden nasıl aşkı yaşıyorsun sen, tut-kuyu yaşıyorsun. İşte mesela görüyor, adamın altında Jaguar arabavar. Aşağı iniyor böyle Clark Gable gibi aşağı iniyorlar böyle bıyık vs.O cebi dolar dolu. “gönlünde fırtınalar koptuğunu, perişan olduğu-nu, bir anda şehir akımına kapılmış gibi çarpıldığını” falan söylüyor.Sonra adam bir trafik kazası yapıyor, araba gidiyor, eli yüzü bir

78 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 81: İslam'ın İnanç Esasları

yaralanıyor adamın. Aşkı adamın, köşkü anında yerle bir, uçuyor.Çünkü sahte aşk o. Allah aşkında, Allah tutkusunda bu daha dacoşar. Mesela insanın eşinin sakatlandığını düşünün yani kolukopsa... İnsan kat kat, onu deli gibi sever. Çünkü acıma da devreyegirmiş oluyor. Şefkat hakim olmuş oluyor. Şefkat çok lezzetli birşey-dir. Çok zevklidir şefkat. Değil mi? Apayrı bir zevktir. Mesela küçükbir çocuğa biz şefkat duyuyoruz kendini koruyamıyor. Acıyoruz.Acıdığımız için de şiddetli zevk alıyoruz. Mesela ona sarılmak apay-rı bir zevktir. Şiddetli bir zevktir, yani bir insana duyulan sevgiyle bukıyaslandığında apayrı birşey oluyor onun şiddeti çok yüksek oluyor.Mesela bir tavşan bile kendini koruyamadığı için, küçük yavru birtavşan, insan onu canlı canlı yiyesi geliyor böyle artık. O kadar çokseviyor. Şefkatin insanın ruhunu adeta parçalaması bu işte; yani taz-yik meydana geliyor insan ruhunda. Sevgisini ifade edemiyor. İfadeedemeyince ne yapsın, seviyorsun, fazla sevsen Allah esirgesinsakatlayacaksın. Çaresiz kalıyorsun sadece bakıyorsun başka yapa-cak birşey yok. (Adnan Oktar, Çay TV röportajından, 1 Ekim 2009)

KU RAN YOL GÖS TE Rİ Cİ DİR

Bu, ken di sin de şüp he ol ma yan, mut ta ki ler için yolgös te ri ci olan bir ki tap tır. (Ba ka ra Su re si, 2)

Ku ran, Al lah'ın sö zü dür. Al lah, Ken di si ’ni ta nıt mak, in san la -rın ya ra tı lış ama cı nı bil dir mek, dün ya nın ma hi ye ti ni, im ti ha nınözel lik le ri ni ve in san lar dan ne ler is te di ği ni ha ber ver mek, ahi -re ti müj de le mek ve gü zel ah la kı ta rif et mek gi bi bir çok hik metüze ri ne Ku ran'ı in dir miş tir. Ceb ra il va sı ta sıy la Hz. Mu ham med(sav)'e vah ye di len Ku ran, son ki tap ol ma sı iti ba riy le, kı ya me te

79Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 82: İslam'ın İnanç Esasları

ka dar ge çer li ola cak olan ve in san eli nin asla mü da he le ede me -ye ce ği bir ki tap tır. Al lah, Ku ran'ın ko run ma al tın da ol du ğu nubir ayet te şöy le ha ber ver mek te dir:

Hiç şüp he siz, zik ri (Kur'an'ı) Biz in dir dik Biz; onunko ru yu cu la rı da ger çek ten Bi ziz. (Hicr Su re si, 9)

Ku ran'ın eş siz üs lu bu ve içer di ği üs tün hik met, onun son-suz ilim sahibi Rabbimiz Al lah'ın sö zü ol du ğu nun ke sin bir de -li li dir. Bun la rın ya nı sı ra, Ku ran'ın Al lah Ka tın dan in di ril di ği niis pat la yan pek çok mu ci ze vi özel li ği de var dır. Bu özel lik ler denbi ri, 20. ve 21. yüz yıl tek no lo ji siy le eriş ti ği miz ba zı bi lim sel ger -çek le rin 1400 yıl ön ce Ku ran'da bil di ril miş ol ma sı dır. Ku ran'ınin di ril di ği dö nem de bi lim sel ola rak sap tan ma sı müm kün ol ma -yan bu bil gi ler gü nü müz in sa nı na Ku ran'ın Al lah sö zü ol du ğu -nu bir kez da ha is pat la mış tır.

Ku ran'ın bir di ğer önem li özel li ği ise, (tah rif edil miş Tev ratve İn cil'in ak si ne) için de hiç bir çe liş ki bu lun ma ma sı dır ve bu daKu ran'ın Al lah sö zü ol du ğu nun bir baş ka is pa tı dır, Al lah buger çe ği in san la ra şöy le ha tır lat mak ta dır:

On lar hâ lâ Kur'an'ı iyi ce dü şün mü yor lar mı? Eğer o,Al lah'tan baş ka sı nın Ka tın dan ol say dı, kuş ku suz için -de bir çok ay kı rı lık lar (çe liş ki ler, ih ti laf lar) bu la cak -lar dı. (Ni sa Su re si, 82)

Ku ran in san lar için yol gös te ri ci dir. Ay nı za man da doğ ru ileyan lı şı bir bi rin den ayı ran mut lak doğ ru bir öl çü dür ki, bu ne -den le Ku ran'ın bir is mi de "Fur kan", ya ni "ayırt eden"dir:

... Doğ ru yu yan lış tan ayı ran (Fur kan)ı da in dir di.

Ger çek şu ki, Al lah'ın ayet le ri ni in kar eden ler için

şid det li bir azap var dır… (Al-i İm ran Su re si, 4)

Ku ran; in san la ra öğüt ve ren, son suz ahi ret ha yat la rı içinon la rı uya ran bir ki tap tır:

80 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 83: İslam'ın İnanç Esasları

İş te bu (Kur'an) uya rı lıp kor ku tul sun lar, ger çek ten

O'nun yal nız ca bir tek İlah ol du ğu nu bil sin ler ve te -

miz akıl sa hip le ri iyi ce öğüt alıp dü şün sün ler di ye bir

bil di rip-du yur ma (bir be lağ)dır. (İb ra him Su re si, 52)

Ku ran, Al lah'ın in dir di ği son ve kı ya me te ka dar ge çer li ola -cak tek hak ki tap tır. Al lah'ın bun dan ön ce in dir miş ol du ğu Tev -rat ve İn cil de in di ril dik le ri dö nem ler de hak ki tap ol ma la rı narağ men, -ön ce ki say fa lar da da izah et ti ği miz gi bi- son ra la rı in -san eliy le ek le me ve çı kar ma ya pı la rak de ğiş ti ril di ği için, şu an -da ge çer li ol ma özel lik le ri ni kay bet miş ler dir. Al lah, Ken di Ka -tın da İs lam'ı tek ge çer li din ola rak ka bul et ti ği ni de bir ayet teşöy le bil dir miş tir:

Kim İs lam'dan baş ka bir din arar sa as la on dan ka bul

edil mez. O, ahi ret te de kay ba uğ ra yan lar dan dır. (Al-

i İm ran Su re si, 85)

AL LAH'IN İN DİR Dİ Ğİ Kİ TAP LA RA ve

PEY GAM BER LE Rİ NE İMAN

İlk in san olan Hz. Adem (as) ile bir lik te, Al lah, tüm top lum -la ra Al lah'ın ve ahi re tin var lı ğı nı an la tan, di ni ni teb liğ eden el çi -ler gön der miş tir. Bun la rın bir kıs mı, Ku ran'da is men zik re dil mişolan ve ken di le ri ne ki tap in di ril miş olan pey gam ber ler dir. Bupey gam ber le rin hep si ni de Müs lü man lar, hak din pey gam be riola rak ka bul eder ler. Bir Müs lü ma nın pey gam ber ler ara sın dahiç bir ay rım yap ma dan hep si ni sev me si ve say ma sı ge rek mek -te dir. Bir ayet te Al lah Müs lü man la ra tüm pey gam ber le re ara la -rın da hiç bir ay rım yap ma dan iman et me yi şöy le em ret miş tir:

De yin ki: "Biz Al lah'a; bi ze in di ri le ne, İb ra him, İs ma -

81Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 84: İslam'ın İnanç Esasları

il, İs hak, Ya kub ve to run la rı na in di ri le ne, Mu sa ve

İsa'ya ve ri len ile pey gam ber le re Rab bin den ve ri le ne

iman et tik. On lar dan hiç bi ri ni di ğe rin den ayırt et -

me yiz ve biz O'na tes lim ol muş la rız. (Ba ka ra Su re si,

136)

İçinde yaşadığımız dönemde insanların sorumlu olduğukitap Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'e indirilmiş olanKuran'dır. Çünkü Kuran'da da haber verildiği üzere, eski hakdin kitapları sonradan insan eliyle, Allah sözü olmayan ekle-meler ve çıkarmalar yapılarak değiştirilmiştir:

Ar tık vay hal le ri ne; ki ta bı ken di el le riy le ya zıp, son ra

az bir de ğer kar şı lı ğın da sat mak için "Bu Al lah Ka tın -

dan dır" di yen le re. Ar tık vay, el le riy le yaz dık la rın dan

do la yı on la ra; vay ka zan mak ta ol duk la rı na. (Ba ka ra

Su re si, 79)

Bu ne den le İs lam di ni ni, Al lah son hak din ola rak gön der -miş tir. Al lah bir ayet te şöy le bu yur mak ta dır:

... Bu gün si ze di ni ni zi ke ma le er dir dim, üze ri niz de ki

ni me ti mi ta mam la dım ve si ze din ola rak İs lam'ı se -

çip-be ğen dim... (Ma ide Su re si, 3)

Ku ran'da Hz. Mu ham med (sav)'in son pey gam ber ol du ğuda şöy le bil di ril miş tir:

Mu ham med, si zin er kek le ri niz den hiç bi ri nin ba ba sı de -

ğil dir; an cak o, Al lah'ın Re sû lü ve pey gam ber le rin so -

nun cu su dur. Al lah, her şe yi bi len dir. (Ah zab Su re si, 40)

Do la yı sıy la Hz. Mu ham med (sav)'in gön de ri li şin den kı ya -me te ka dar tüm in san la rın ta bi ol ma sı ge re ken din: Pey gam be -ri miz (sav)'in ça ğır dı ğı hak din olan İs lam ve onun ki ta bı Ku -ran'dır.

82 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 85: İslam'ın İnanç Esasları

ME LEK LE RE İMAN

Me lek ler, Ku ran'da bi ze bil di ril di ği üze re, Al lah'ın emir le ri niye ri ne ge ti ren kul la rı dır. Al lah on la ra fark lı va zi fe ler ver miş tir.Va hiy in di ren Ceb ra il ile bir lik te, in sa nın iki ya nın da, yap tık la rı -nı ya zan me lek ler; ahi ret te, cen net te in san la rı kar şı la yan me lek -ler ve ce hen ne min bek çi le ri olan me lek ler; in sa nın ca nı nı alanme lek ler, mü min le re des tek çi olan me lek ler; el çi le re, bu lun -duk la rı top lu ma Al lah'ın aza bı nı ha ber ve ren me lek ler, el çi le reço cuk müj de le yen me lek ler var dır. Me lek le rin, ita at kar, sü rek -li Al lah'ı tak dis eden, yü cel ten var lık lar ol duk la rı bir ayet te şöy -le ha ber ve ri lir:

Gök ler de ve yer de olan ne var sa, can lı lar ve me lek ler

Al lah'a sec de eder ler ve on lar bü yük lük tas la maz lar.

(Nahl Su re si, 49)

Me lek ler ta rih bo yun ca in san la ra Al lah'ın emirlerini ulaş tır -mış lar dır. Pek çok pey gam be re ve hat ta Hz. Mer yem gi bi pey -gam ber ol ma yan sa lih in san la ra da me lek ler in san gö rü nü mün -de gel miş, on la ra Al lah'ın emir le ri ni ve hik met le ri ni ha ber ver -miş ler dir. Bu ko nu da ki bil gi le ri Al lah bi ze Ku ran'da bil di r miş tir.Do la yı sıy la me lek le re iman, Ku ran'a ve di ne ima nın bir şar tı dır.Bir ayet te, me lek le re ima nın bir mü min vas fı ol du ğu şöy le an -la tı lır:

El çi, ken di si ne Rab bin den in di ri le ne iman et ti,

mü'min ler de. Tü mü, Al lah'a, me lek le ri ne, Ki tap la rı -

na ve el çi le ri ne inan dı. "O'nun el çi le ri ara sın da hiç bi -

ri ni (di ğe rin den) ayırt et me yiz. İşit tik ve ita at et tik.

Rab bi miz ba ğış la ma nı (di le riz). Va rış an cak Sa na'dır"

de di ler. (Ba ka ra Su re si, 285)

83Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 86: İslam'ın İnanç Esasları

DÜN YA HA YA TI NIN GE Çİ Cİ Lİ Ğİ

Dün ya ha ya tı, in san lar için bir im ti han ye ri dir. Al lah dün ya -da in sa na çe ki ci ge len çe şit li ni met ler ya rat mış, an cak bun la rınçe ki ci li ği ne ka pı lıp Al lah'ı ve di ni unut ma ma la rı için de in san la -rı uyar mış tır. Ayet ler de dün ya ha ya tın da ki süs le rin al da tı cı ol -du ğu ve asıl gü zel li ğin Al lah'ın rı za sı ve cen ne ti ol du ğu şöy leha ber ve ri lir:

Şüp he siz Biz, yer yü zü üze rin de ki şey le ri ona bir süs

kıl dık; on la rın han gi si nin da ha gü zel dav ra nış ta bu -

lun du ğu nu de ne ye lim di ye. (Kehf Su re si, 7)

Bi lin ki, dün ya ha ya tı an cak bir oyun, '(eğ len ce tü -

rün den) tut ku lu bir oya la ma', bir süs, ken di ara nız da

bir övün me (sü re si ve ko nu su), mal ve ço cuk lar da bir

'ço ğal ma-tut ku su'dur. Bir yağ mur ör ne ği gi bi; onun

bi tir di ği ekin eki ci le rin (ve ya ka fir le rin) ho şu na git -

miş tir, son ra ku ru yu ve rir, bir de ba kar sın ki sap sa rı

ke sil miş, son ra o, bir çer-çöp olu ver miş tir. Ahi ret te

ise şid det li bir azap; Al lah'tan bir mağ fi ret ve bir hoş -

nut luk (rı za) var dır. Dün ya ha ya tı, al da nış olan bir

me ta dan baş ka bir şey de ğil dir. (Ha did Su re si, 20)

Mü min de dün ya da ki ni met ler den fay da la nır, an cak in kar cı -lar dan fark lı ola rak bu ni met le ri ha ya tı nın ama cı ola rak gör -mez. Bun la ra sa hip ol ma yı is te ye bi lir, ama sa de ce Al lah'a şük -ret mek ve O'nun rı za sı için ha yır da kul lan mak kas tıy la bir araçola rak gö rür. Bun la rın pe şin den hırs la git mez. Çün kü, dün yani met le ri nin ken di ha ya tı gi bi ge çi ci ol du ğu nu bi lir. Öl dük tenson ra, ma lı nın ken di si ne hiç bir fay da sağ la ma ya ca ğı nı, hat ta on -la ra ka pı lıp, dün ye vi hırs la rı amaç edi nip, sa de ce zev ki ni çı kar -ma ya ça lış tı ğın da ahi re ti ni kay be de ce ği ni bi lir.

84 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 87: İslam'ın İnanç Esasları

Bir ayet te bu önem li sır şöy le ha ber ve ri lir:

Ka dın la ra, oğul la ra, kan tar kan tar yı ğıl mış al tın ve gü -

mü şe, sal ma gü zel at la ra, hay van la ra ve ekin le re du yu -

lan tut ku lu şeh vet in san la ra 'süs lü ve çe ki ci' kı lın dı.

Bun lar, dün ya ha ya tı nın me ta ıdır. Asıl va rı la cak gü zel

yer Al lah Ka tın da olan dır. (Al-i İm ran Su re si, 14)

Dün ya me ta la rı, im ti han se be bi ol ma sı ne de niy le, özel lik lenef se hoş ge le cek şe kil de çe ki ci ola bi lir. Dış gö rü nü mün de ki buçe ki ci lik un su ru nu, şey tan, in sa nı kan dır ma mal ze me si ola rakkul lan ma ya ça lı şır. Mü min ler, hoş la rı na git se da hi, bun la rın ger -çek ma hi yet le ri ni an la mış in san lar dır. Tü mü nün dün ya ya ait, ge -çi ci ni met ler ol duk la rı nı ve bun lar la de nen dik le ri ni bil dik le rin -den, ay rı ca bu ni met le rin asıl la rı na, son suz ola rak cen net te sa -hip ol ma ya ta lip ol duk la rı için bun la rın çe ki ci li ği ne al da nıp ahi -ret le ri ne ter cih et mez ler. Böy le ce şey ta nın oyu nu na gel mez veson suz azap tan kur tu lur lar. Al lah Ku ran'da in san la rı bu ko nu daşöy le uyar mak ta dır:

Ey in san lar, hiç şüp he siz Al lah'ın va'di hak tır; öy ley se

dün ya ha ya tı si zi al dat ma sın ve al da tı cı(lar) da, si zi

Al lah ile (Al lah'ın adı nı kul la na rak) al dat ma sın. (Fa tır

Su re si, 5)

İma nı ve do la yı sıy la da ak lı ol ma yan lar ise, şey ta nın et ki si al -tı na gir miş ol duk la rın dan do la yı, bu süs ve çe ki ci li ğin ca zi be si neka pı la rak dün ya nın ge çi ci me ta la rı nı el de et me yi ha yat la rı nınama cı ha li ne ge ti rir ler. Al lah, bu gi bi le ri nin du ru mu nu şöy le ta -rif et mek te dir:

Ha yır; siz çar ça buk geç mek te ola nı (dün ya yı) se vi yor -

su nuz. Ve ahi re ti ter k e dip-bı ra kı yor su nuz, (Kı ya met

Su re si, 20-21)

85Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 88: İslam'ın İnanç Esasları

“DÜNYANIN EN GÜZEL YÖNÜ ALLAH’ISEVMEKTİR”

ADNAN OKTAR: Olağanüstü bir ortamdayız. Biz burayaeğlenmeye, sadece üremeye, mal-mülk sahibi olmaya gelmedik.Mal-mülk sahibi bile olmuş olsa, on seneler böyle bir sene gibi geçi-yor. Kısa sürede netice oluyor. Mesela kırk yaşındaki genç kadınlarşu an seyreden kişilere sorsanız, kırk yaşındaki kişilere daha düngibi gençlikleri. Yani anında gelmişlerdir 40 yaşına. Mesela 60yaşında olanlar için de daha dün gibidir. Yani akıl almaz bir sürat-le gelmiş olur o yaşa. Ama genç olanlar zannediyorlar ki çok uzunsüre yaşayacaklar. Halbuki hiç öyle olmuyor onlar onu görecekler.Kısa sürede bu iş bitiyor. Hemen arkasından kanserler, ülserler,kalp hastalıkları devreye giriyor. Hastanelerde onlarla boğuşuyorlar.Zaten kırk yaş-elli yaş arası, kanserin, ülserin, kalp hastalıklarınınen yoğun olduğu dönemlerdir. Artık ondan sonra ölüm devri başlı-yor insanlar için. Artık ölüme karşı direniyorlar, ölmemek için uğra-şıyorlar. İlaçlarla, tedavilerle, gayretlerle zoraki kendilerini yaşat-mak için çalışıyorlar. Yani normal haline bıraksalar ölecekler, fakatdireniyorlar ölüme. Böyle yaşamaya çalışıyorlar. Halbuki, bir fevka-ledelik var. “Ben sadece imtihan için ve bana kul olmanız için

gönderdim” diyor Allah buraya. Bunu ısrarla anlamazlıktan geli-yorlar. Yani dünyada ne var, değil mi? Binbir zahmetle yiyecek eldeediyorlar. Binbir zahmetle o yiyeceğin sıkıntısını yaşıyorlar arkasın-dan. Her gün banyo yapmaları gerekiyor, değil mi? Her gün kendi-lerine bakmaları gerekiyor. Mesela bir kadın kendine bakmazsaperişan oluyor. Bir erkek de kendine bakmayınca o da perişan olu-yor. Günün sekiz saati uykuyla geçiyor nedereyse yarısı, yani değilmi? Sekiz saati uykuyla geçiyor, sekiz saati de çalışmayla geçiyor.Ondan gerisini de yemeğe, şuna-buna ayırıyorlar, işte banyo yap-

86 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 89: İslam'ın İnanç Esasları

maya vakit ayırıyorlar. Gün yetmiyor, yani ucu ucuna olmasına rağ-men. Hatta birçok yemeği ayakta yiyorlar. Mesela sandviç alıp yiyorvakti yetişmediği için. Bu kovalamaca içerisinde yine dünyaya çokmeraklı oluyor birçok insan. Yani sanki dünyadan çok acayip bir şeykazanacaklarmış gibi. Dünyada bir şey yok. Dünyanın en güzel

yönü Allah’ı sevmektir, Allah aşkıdır, tutkuyla Allah’a bağ-

lanmaktır, Allah’ın hükümlerini, Kuran’ın hükümlerini çok

sevmektir. Allah’ın hükümlerini yerine getirmek çok lezzetli-

dir. Din ahlakından taviz vermemek mesela çok zevklidir.

Kuran’dan asla taviz vermemek çok zevkli bir olaydır.

Kuran’a sıkı sıkıya sarılmak çok zevklidir. Ayrı bir derinliği

vardır, ayrı bir özel zevki vardır, Müslümanların bildiği özel

bir zevktir. Allah’ı aşk ile tutkuyla sevmek zaten muazzam birnimettir ve aşkla, tutkuyla Allah sevildiğinde insanları da o zamanbiz aşkla, tutkuyla, Allah rızası için severiz. Allah’ın tecellisi olarakseveriz. O zaman da o bizde derin ve şiddetli etki meydana getirir.Yoksa insanda bir şey yok ki. Yani protein, kemik, bağırsak, karaci-ğer, dalaktan falan oluşmuş bir et yığını, yani bir şey yok insanda.Allah’ın tecellisi olduğu için bu kadar şiddetli seviyoruz. Yani bu tut-kunun nedeni Allah’ın tecellisi olmasıdır. Allah çünkü bize insan şek-linde tecelli ediyor beynimizde, bu şekilde görüyoruz. Allah’ı sevdiği-miz için insanı seviyoruz biz. Yoksa öbür türlü insan bizim için hiç-bir şey ifade etmez, dünya da hiçbir şey ifade etmezdi. Denizler bizikorkuturdu, dağlar korkuturdu hatta insan da korkuturdu. İnsanıgördüğünde insan kaçacak yer arardı. Yani hiçbir şey ifade etmeye-cekti. Allah’ı sevdiğimiz için, içimizdeki bu aşk ve tutku duygusu şid-detli olarak ruhumuzda var. Çünkü Allah sonsuz güzel, bize de son-suz aşk ruhu vermiştir. O devreye girdiğinde mümin olduğundaşahıs, işte cenneti aşkla seviyor. Cennetin ağaçlarını aşkla seviyor,cennetin bitkilerini, insanlarını oradaki vildanları, hurileri hepsini

87Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 90: İslam'ın İnanç Esasları

aşkla seviyor, Allah aşkıyla seviyor. Ondan dolayı çok zevk alıyor.Yoksa bir dinsizi götürsen cennete koysan sıkılır adam bunalır.Cennet köşkleri onun için hiçbir şey ifade etmez. Cennetteki insan-lardan da rahatsız olur. Yani ancak imanla bu zevkli oluyor. (AdnanOktar’ın Maraş Aksu TV röportajı, 28 Ocak 2010)

İN SAN İM Tİ HAN OL MAK TA DIR

Al lah, her şe yi hik met le ya rat mış tır. Ev ren de ki pek çok şe -yi de in sa nın hiz me ti ne ver miş tir. Gü neş Sis te mi'n den at mos -fer de ki ok si jen ora nı na, etin den sü tün den fay da lan dı ğı mız hay -van lar dan su ya ve da ha ni ce le ri ne ka dar ka inat ta ki pek çokvar lı ğın in sa nın ya şa mı na hiz met ede cek şe kil de ya ra tıl dı ğıaçık ça gö rül mek te dir. Bu ger çek or ta day ken, in san ha ya tı nınbir ama cı ol ma dı ğı nı dü şün mek, bü yük bir ce ha let ve akıl sız lıkolur. El bet te in sa nın da bir ya ra tı lış ama cı var dır ve Al lah buama cı şöy le açık lar:

… in san la rı yal nız ca Ba na iba det et sin ler di ye ya rat -

tım. (Za ri yat Su re si, 56)

An cak in san la rın sadece az bir kıs mı bu ya ra tı lış ama cı nıkav rar ve bu na uy gun ola rak ya şar. Al lah dün ya üze rin de ki ya -şa mı mı zı ise, bu ama ca uyup uy ma dı ğı mı zı de ne mek için ya rat -mış tır. Allah’a gö nül den kul luk eden ler le O'na is yan eden lerbu dün ya da ay rı la cak tır. İn sa na ve ri len tüm im kan lar (be de ni,du yu la rı, mal la rı…) bu im ti han için dir. Bir ayet te Al lah şöy lebu yu rur:

Şüp he siz Biz in sa nı, kar ma şık olan bir dam la su dan

ya rat tık. Onu de ni yo ruz. Bun dan do la yı onu işi ten ve

88 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 91: İslam'ın İnanç Esasları

gö ren yap tık. (İn san Su re si, 2)

İn sa nın dün ya da ki va zi fe si, Al lah'a ve ahi re te iman et mek,Ku ran'da be lir til di ği şe kil de gü zel ah lak sa hi bi bir in san ol mak,Al lah'ın sı nır la rı nı ko ru mak ve O'nun hoş nut lu ğu nu ka zan ma yaça lış mak tır. Bun la rı ki min ya pa ca ğı nı ise an cak ya şa dı ğı mız budün ya ha ya tın da ki im ti han ne ti ce sin de gö re bi le ce ğiz. Çün küAl lah in san lar dan ger çek ve sa mi mi bir iman is te mek te dir. Buise ki şi nin yal nız ca "ben inan dım" de me siy le el de edil miş ol maz.İn san, Al lah'a ve O'nun di ni ne ger çek ten inan dı ğı nı, şey ta nın,ken di si ni sap tır mak için gös te re ce ği bü yük ça ba la ra rağ mendoğ ru yol dan dön me ye ce ği ni gös ter me li dir. Ay nı şe kil de in kar -cı la ra uy ma ya ca ğı nı, ken di nef si nin tut ku la rı nı Al lah'ın rı za sı nater cih et me ye ce ği ni de is pat la ma lı dır. Bu nu ise kar şı laş tı ğı olay -la ra ver di ği tep ki ler le or ta ya ko ya cak tır. Al lah, di ni ka bul edenin sa nın kar şı sı na sab ret me si ge re ken ba zı zor luk lar çı ka ra cak,bun la ra kar şı gös ter di ği ta vır lar la onu im ti han ede cek tir. Buger çek, Ku ran ayetlerinde şu şe kil de izah edi lir:

İn san lar, (sa de ce) "İman et tik" di ye rek, sı nan ma dan

bı ra kı la cak la rı nı mı san dı lar? (An ke but Su re si, 2)

Yok sa siz, Al lah, içi niz den cehd eden le ri (ça ba har ca -

yan la rı) be lir tip-ayırt et me den ve sab re den le ri de be -

lir tip-ayırt et me den cen ne te gi re ce ği ni zi mi san dı nız?

(Al-i İm ran Su re si, 142)

Ger çek bu iken iman eden bir in sa nın kar şı laş tı ğı zor luk la raşa şır ma sı el bet te doğ ru ol maz. Bu zor luk lar gün lük ha ya tın san -ki sı ra dan gi bi gö zü ken prob lem le ri de ola bi lir, ilk ba kış ta bü yükbir fe la ket gi bi gö zü ken olay lar da ola bi lir. Mü min tüm bun la rınhep si ne im ti han gö züy le bak ma lı, Al lah'a te vek kül et me li veO'nun rı za sı na uy gun olan tav rı gös ter me li dir. Bir ayet te, mü -

89Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 92: İslam'ın İnanç Esasları

min le rin kar şı la şa cak la rı zor luk lar dan şöy le söz edi lir:

An dol sun, Biz si zi bi raz kor ku, aç lık ve bir par ça mal -

lar dan, can lar dan ve ürün ler den ek silt mek le im ti han

ede ce ğiz. Sa bır gös te ren le ri müj de le. (Ba ka ra Su re -

si, 155)

Sa de ce zor luk lar de ğil, dün ya ha ya tın da ki ni met ler deAl lah'ın bi rer im ti ha nı dır. Al lah ver di ği her ni met le be ra ber in -sa nın Ken di si 'ne şük re di ci olup ol ma dı ğı nı de ner. Ni met le rinya nın da Al lah in sa na ha ya tı bo yun ca üze rin de ka rar ver me sige re ken pek çok olay çı ka rır. Bu olay la rın hep sin de in san yaAl lah rı za sı na ya da nef si ne uy gun bir ka rar ver me al ter na ti fi -ne sa hip tir. Eğer ola yın bir im ti han ol du ğu nun far kın da olur veAl lah'ın rı za sı na uy gun ka ra rı ve rir se im ti ha nı ka za nır. Nef si le -hin de ka rar ver di ği du rum da ise bu hem ahi ret te ken di si ni piş -man ede cek bir gü nah ola cak, hem de onu dün ya da iken ma -nen ra hat sız et me ye ve yıp rat ma ya baş la ya cak tır. Al lah dün yaha ya tın da ki olay la rı za ten im ti han kas tıy la ya rat mak ta dır. Ga filin san la rın "te sa düf" ve ya "ak si lik" di ye ni te len dir dik le ri olay lar,as lın da ka der le rin de son suz hik met le ya ra tı lır. Allah Kuran'dabuna örnek olarak, Musevilerin bir imtihanından bahseder;Musevilerin cumartesi günü iş yapmaları yasaklanmış, amaavlamak istedikleri balıklar da kendilerine hep o gün gelmiştir:

Bir de on la ra de niz kı yı sın da ki şeh ri(n uğ ra dı ğı so nu -

cu) sor. Ha ni on lar cu mar te si (ya sa ğı nı çiğ ne ye rek)

had di aş mış lar dı. 'Cu mar te si gü nü iş yap ma ya sa ğı na

uy duk la rın da', ba lık la rı on la ra açık tan akın akın ge li -

yor, 'cu mar te si gü nü iş yap ma ya sa ğı na uy ma dık la rın -

da' ise, gel mi yor lar dı. İş te Biz, fıs ka sap ma la rı do la yı -

sıy la on la rı böy le im ti han edi yor duk. (Araf Su re si,

163)

90 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 93: İslam'ın İnanç Esasları

Bu ra da söz ko nu su Musevilerin ço ğu, ba lık la rın "te sa dü fen"cu mar te si gün le ri şe hir le ri ne akın et tik le ri ni san mış ola bi lir, oy -sa bu Al lah'ın ya rat tı ğı özel bir im ti han dır. Ay nen bu nun gi bi bi -zim ya şa dı ğı mız her olay da bir İla hi hik met ve im ti han var dır.Mü mi ne dü şen, bu ger çe ği her za man akıl da tut mak ve da imaAl lah'ın rı za sı na uy gun dav ra nış lar gös te re rek dün ya im ti ha nı nıka zan ma ya ça lış mak tır.

ÖLÜM BİR SON DE ĞİL DİR

Her ne fis ölü mü ta dı cı dır. Biz si zi, şer le de, ha yır la da

de ne ye rek im ti han edi yo ruz ve siz Bi ze dön dü rü le -

cek si niz. (En bi ya Su re si, 35)

Ölüm, in sa nı n bu dün ya da ki ha ya tı için de ya şa ya ca ğı na eminol du ğu çok önem li bir ger çek tir. Bir sa at, hat ta bir da ki ka son -ra ya şa ya ca ğı mı zı bi le me di ği miz gi bi, ne ler ya şa ya ca ğı mız dan daemin de ği liz dir. Ha ya tı mı zı, emin ol ma dı ğı mız, akı be ti ni bil me -di ği miz olay la ra gö re yön len dir me mi zin ne ka dar ha ta lı ola ca ğıda or ta da dır. Emin ol du ğu muz tek şey ölü mü ya şa ya ca ğı mız dır.Ya şa mı mı zı bu ke sin ger çe ğe gö re ayar la ma mız ge rek ti ği, sa de -ce bu dü şü nül dü ğün de an la şıl mak ta dır.

Ölüm de in sa nın im ti ha nı nın bir par ça sı dır. Al lah, Ku ran'daha ya tı ve ölü mü in sa nı im ti han et mek için ya rat tı ğı nı şöy le bil -dir miş tir:

O, amel (dav ra nış ve ey lem) ba kı mın dan han gi ni zin

da ha iyi (ve gü zel) ola ca ğı nı de ne mek için ölü mü ve

ha ya tı ya rat tı. O, üs tün ve güç lü olan dır, çok ba ğış la -

yan dır. (Mülk Su re si, 2)

Ölüm sa de ce dün ya ha ya tı nın, do la yı sıy la im ti ha nın so nu dur.

91Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 94: İslam'ın İnanç Esasları

Ay nı za man da, son suz olan ahi ret ha ya tı nın da baş lan gı cı dır.İman eden ler bu ne den le ölüm den kork maz lar. Ha yat la rı nıYüce Al lah'ın hoş nut lu ğu nu gö ze te rek, ahi re te yö ne lik sa lihamel ler le ge çir dik le ri için Al lah'ın va det ti ği cen ne ti uma rakölü mü gü zel kar şı lar lar.

İman et me yen ler ise, ölü mü bir yo k o luş zan net tik le ri içinölüm den çok kor kar lar ve dü şün ce si bi le on la ra ız dı rap ve rir.Bu ne den le ölü mü hiç düşünmez, hat ta akıl la rı na bi le ge tir mekis te mez ler ve ölüm den ka çar lar. Oy sa bu bo şu na bir ça ba dır.Hiç kim se Al lah'ın ken di si ne tak dir et ti ği ölüm sa atin den ka ça -maz. Bir ayet te bu ger çek şöy le vur gu lan mak ta dır:

Her ne re de olur sa nız, ölüm si zi bu lur; yük sek çe yer -

ler de tah kim edil miş şa to lar da ol sa nız bi le... (Ni sa

Su re si, 78)

Ölü mü dü şün me mek, ger çek ten kaç mak tır. Ölüm er-geçin sa nı ya ka la ya ca ğı na gö re, ölü mü dü şü ne rek ha re ket et mekise akıl cı dav ran mak tır. Mü min ler bu akıl cı lık la ya şar lar. Ölümge le ne ka dar sa lih dav ra nış lar da bu lu nur lar. Çün kü Al lah Ku -ran'da bu nu em ret miş tir:

Ve ya kîn (ölüm) sa na ge lin ce ye ka dar Rab bi ne iba det

et. (Hicr Su re si, 99)

Ölü mü dü şün mek in sa nı güç lü ve ira de li kı lar. Nef si nin,dün ya nın al da tı cı zevk le ri ne ka na rak ken di si ni yan lış dav ra nış -la ra sü rük le me si ni en gel ler. İn sa na, dün ya da ki ge çi ci ve sa lihol ma yan ta vır la ra ka pıl ma ya cak ira de yi sağ lar. Bu ne den le mü -mi nin sık sık ölü mü dü şün me si, ken di da hil tüm in san la rın ya -kın da bir gün öle ce ği ni te fek kür et me si ve dün ya ya bu şu ur labak ma sı ge re kir.

Ölüm le il gi li Ku ran'da ha ber ve ri len bir di ğer ger çek, ölümanın da ya şa nan olay lar dır. Öl mek te olan bir ki şi yi gö ren ler,

92 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 95: İslam'ın İnanç Esasları

onun sa de ce bi yo lo jik ölü mü nü sey re der ler. Oy sa ger çek teölen ki şi ye ni bir bo yu ta ge çer ve ölüm me lek le riy le kar şı la şır.Eğer in kar cı bir ki şiy se ölüm ona bü yük acı lar ve rir ve ölümme lek le ri ca nı nı azap ve re rek alır lar. Aşa ğı da ki ayet ler de, in kar -cı la rın ölüm anın da ki bu aza bı an la tıl mak ta dır:

... Sen bu za lim le ri, ölü mün 'şid det li sar sın tı la rı' sı ra sın -

da me lek le rin el le ri ni uza ta rak on la ra: "Can la rı nı zı çı -

ka rın, bu gün Al lah'a kar şı hak sız ola nı söy le di ği niz ve

O'nun ayet le rin den bü yük le ne rek (yüz çe vir me niz)

do la yı sıy la al çal tı cı bir azap la kar şı lık gö re cek si niz"

(de dik le rin de) bir gör sen... (Enam Su re si, 93)

Öy ley se me lek ler, yüz le ri ne ve ar ka la rı na vu ra vu ra

can la rı nı al dık la rı za man na sıl ola cak? İş te böy le; çün -

kü ger çek ten on lar, Al lah'ı ga zap lan dı ran şe ye uy du -

lar ve O'nu ra zı ede cek şey le ri çir kin kar şı la dı lar;

bun dan do la yı (Al lah,) amel le ri ni bo şa çı kar dı. (Mu -

ham med Su re si, 27-28)

Ölüm, mü min için bü yük bir mut lu luk ve ne şe nin baş lan gı cı -dır. Ru hu en de rin den acıy la sö kü len ka fi rin ak si ne mü mi nin ru -hu, "yu mu şa cık çe kip alan lar" ta ra fın dan (Na zi at Su re si, 2) ade -ta uy ku da ru hun acı ol ma dan be den den ay rı lıp fark lı bir bo yu -ta geç me si gi bi (Zü mer Su re si, 42) alı nır. Ayet ler de iman eden -ler için şöy le buy rul mak ta dır:

Adn cen net le ri; ona gi rer ler, onun al tın dan ır mak lar

akar, için de on la rın her di le dik le ri şey var dır. İş te

Al lah, tak va sa hip le ri ni böy le ödül len di rir. Ki me lek -

ler, gü zel lik le can la rı nı al dık la rın da: "Se lam si ze" der -

ler. "Yap tık la rı nı za kar şı lık ol mak üze re cen ne te gi -

rin." (Nahl Su re si, 31-32)

93Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 96: İslam'ın İnanç Esasları

ÖLÜM, İMAN EDENLER İÇİN BİR NİMET

İNKAR EDENLER İÇİN BİR FELAKETTİR

ADNAN OKTAR: Dinsiz olan için zaten ölümle felaketbaşlıyor, ölümden önce de zaten dinsiz sevgisizliğin, tutku-dan uzak olmanın, insanlara hep kuşkuyla bakmanın,güvensizliğin, yalnızlığın, egoistliğin, bencilliğin acısıylayanar kavrulur dünyada. Onlara çok bela da isabet ederayrıca, fakat onu hayatın akışı içinde normal bir şey zanne-derler. Fakat ölürken çok feci bir ölümle ölüyor küfür. Yani“dikenli bir çalının içinden sökülüp çıkarılması gibidir” diyor “ruhuçıkarılır” diyor rivayette ve “dövülerek, sırtına vurularak yani çokşiddetli darbeler alarak canı alınıyor”, zaten burada başlıyor olay.Her safhası bir ızdıraptır, ama mezar hayatı denilen, o kabir haya-tı denilen olay çok kısadır. Çünkü zaman izafidir, izafi olduğu içingöz açıp kapamak kadar kısa bir vakittir, o çok çok kısa bir vakit-tir. “Hemen insanlar kıyametin koptuğunu görecek” diyor öldüktensonra. Çünkü mesela uyuyan bir insan bazen 15 gün komada olu-yor uyandırıyorsun adama eğer bir gün dersen bir gün olarak ina-nıyor, 6 saatten beri uyuyorsun dersen 6 saat olarak inanıyor, yanisen ne dersen ona göre 1 sene dersen 1 seneye de inanır. Zamanizafi bilemez. O insanlar da böyle olacaktır, zaman izafi olduğu içinkalktıklarında onu bilemezler, çok çabuk geçecektir vakit. Ama oortama getirildiklerinde zaten orada olay hemen anlaşılacaktır.Yani müminlerin önündeki ve sağındaki ışık yanında sürücüleriolması, nurlu ve çok güzel olmaları, nurdan kıyafetleri yani üstleriörtülü olacak. O, onların zaten ehl-i necat, kurtuluş ehli olduğunugöstertiyor, kurtuluşta olduklarını göstertiyor. Ama küfür zaten çokperişan kirli ve pis hale getirilecek zaten onun için bir kurtuluşdönüş yok yani orada görülüyor Allah’ın dilemesi dışında bir dahakurtulamaz.

94 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 97: İslam'ın İnanç Esasları

Cehennem arazisine sokulacaklar ondan kasıt, herkes bir keregörsün. Çünkü Allah sürekli cehennemden bahsediyor, ama cehen-nemi insanlar bilmemiş olacak o zaman. Yani sonsuza kadar bilme-miş olacaklar, hâlbuki müminlerin herkesin merak ettiği, bilmek iste-diği bir yerdir cehennem. Yani kalmak istemezler, ama görmek isterAllah’ın bir sanatı o da çünkü özel yaratışı.

Orada Müslümanlar toplu biraraya gelecekler, o küfür de bira-raya gelecektir yani “müminlerin liderleri öncüleri ve imamla-

rıyla birlikte biraraya getirilirler” (İsra Suresi, 71) diyor Allah.Yani biz Peygamberimiz (sav)'in sancağı etrafında toplanacağızMuseviler Hz. Musa (as)’ın sancağı etrafında toplanacaklar, hergrup öyle toplanacak. Sonra müminlere Cenab-ı Allah “geçin” diyorcennette. Cennet kapıları son derece muhteşemdir, son derecegüzel, müminler oraya geçtikten sonra küfür orada bırakılıyor.Ondan sonra da, onlar da cehenneme alınacaklar ama cehennemealındıktan sonra onlar bölümlerine gönderiliyor işte en feci azapçekecekleri şey odur. Münafıklar en alt derin tabakalarına indiriliyorcehennemin. Özel cehennem görevlileri vardır, sayıları Kuran’da 19olarak geçiyor yani güçlü kuvvetli böyle, yalvarsalar da onlar ondanetkilenen varlıklar değil, özel yaratılmışlardır, cehennem zebanileri.

Yani Allah’ın emrindedirler, güçlü kuvvetlidir, sürükleyerek alırgötürür. Zorla yapar yani, Allah onlara özel bir güç vermiştir, Allah’ıntecellisidir onlar, ama onlar cehennemde yaşadıkları halde bakınçok önemlidir bu, cehennemin rahatsızlığını hissetmezler, cehennemonlara cennet gibi gelir, Allah’ın verdiği bir güçle etkilenmezler, yaniters etki yapar onlarda, küfür için azaptır, yani algıya bağlıdır bu.

Onun için onlar orada Allah’ın kulu olarak Allah’a ram olmuş,Allah’a bağlanmış hizmetliler olarak sonsuza kadar zebaniler hiz-met edecekler, cehennemin en derin tabakasına münafıklar indirile-cek. Hz. Musa (as) devrinin münafıkları, Peygamber Efendimiz (sav)

95Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 98: İslam'ın İnanç Esasları

devrinin münafıkları, Hz. Mehdi (as) devrinin münafıkları hepsibiraraya getirilecek, yerin en alt tabakasına, cehennemim en alttabakasına indiriliyor bunlar. Tabii o karanlık bir yer, çok ızdıraplıbir yer, kirli bir yer, magmanın, ateşin, pis kokunun, kirin çok yoğunolduğu bir yer, ama en çok onları rahatsız edecek olan şey kıyas-tır. Yani cennetle kıyas etmektir, cenneti gördükçe iyice azaplarıartacak inşaAllah. (Adnan Oktar Çay TV röportajından, 25 Şubat2009)

AHİ RE TE İMAN

Bu dün ya ha ya tı, yal nız ca bir oyun ve tut ku lu bir oya -

lan ma dır'. Ger çek ten ahi ret yur du ise, asıl ha yat

odur. Bir bil se ler di. (An ke but Su re si, 64)

İn sa nın dün ya da ki im ti ha nı nın so nun da ya mü ka fat ya da ce -za var dır. İyi dav ra nış lar da bu lu nan lar, Al lah'a iman eden ler,Al lah'ın hoş nut lu ğu nu ka za na rak son suz cen net le ödül len di ri -lir ler; kö tü olan lar, Al lah'ı in kar eden ler ve Al lah'ın koy du ğu sı -nır la rı çiğ ne yen ler ise son suz aza bı ya şa ya cak la rı ce hen ne memüs ta hak olur lar.

İn san için yok ol mak di ye bir şey yok tur. Son suz ha yat ya -ra tıl dı ğı mız an dan iti ba ren baş la mış du rum da dır. Şu an da son -suz ya şa mın için de yiz. De nen me sü re mi zin so nun da, ölüm de -di ği miz ge çiş anın dan son ra, ye ni bir in şa ile son suz lu ğun için -de ya şa ma ya de vam ede ce ğiz. İn sa nın bu ya şa mı nın azap la mı,ni met ler için de mi ge çe ce ği ise, dün ya ha ya tın da, Al lah'ın sö züolan Ku ran'a bağ lı lı ğı ile, Al lah'ın hoş nut lu ğu nu gö zet me si nebağ lı dır. Bü tün bu sis tem, ka inat, dün ya, in san ve in sa na yö ne -lik ya ra tı lan her şe yin se be bi, son suz ya şam olan ahi re te yö ne -

96 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 99: İslam'ın İnanç Esasları

lik tir. Al lah, in sa nı bir amaç la ya rat tı ğı nı, bu dün ya da ki kı sa ya -şa mın dan son ra da ahi ret te Ken di si' ne he sap ve re ce ği ni şöy lebil dir mek te dir:

Bi zim, si zi boş bir amaç uğ ru na ya rat tı ğı mı zı ve ger -

çek ten Bi ze dön dü rü lüp ge ti ril me ye ce ği ni zi mi san -

mış tı nız? (Mü mi nun Su re si, 115)

Al lah'ın, or ta la ma alt mış ve ya yet miş se ne gi bi, son suz lu ğunya nın da bir 'an'dan fark sız olan kı sa cık dün ya ha ya tı na kar şı lıkson suz ya şa mı va at et me si, çok bü yük bir ni met tir.

İman ve Al lah'ın hoş nut lu ğu nu ara mak gi bi, in sa nın ya ra tı lı şı -na en uy gun, en çok hu zur için de ya şa ya bi le ce ği ya pı ya sa hip ol -ma nın kar şı lı ğın da, Al lah'ın son suz iyi bir ya şam olan cen ne tiver me si O'nun lüt fun dan dır:

İman edip sa lih amel ler de bu lu nan lar; on la rı, için de

ebe di ka lı cı lar ola rak, al tın dan ır mak lar akan cen ne -

tin yük sek köşk le ri ne mu hak kak yer leş ti re ce ğiz. Sa lih

amel ler de bu lu nan la rın ec ri ne gü zel dir. (An ke but

Su re si, 58)

Ahi ret ha ya tı, Al lah'ın son suz ni met le ri nin ser gi len me si ya -nın da, O'nun son suz ada le ti nin te cel li et me si ba kı mın dan daönem li dir. İn san la rın dün ya da yap tık la rı her şe yin kar şı lı ğı nın ve -ril di ği yer, ada le tin ek sik siz ola rak uy gu lan dı ğı, mer ha me tin demis liy le te cel li et ti ği yer, ahi ret ola cak tır. Bir ayet te, ahi ret tete cel li ede cek olan bu mut lak ada let şöy le ifa de edi lir:

... De ki: "Dün ya nın me taı az dır, ahi ret ise mut ta ki ler

için da ha ha yır lı dır ve siz 'bir hur ma çe kir de ğin de ki

ip-in ce bir ip lik ka dar' bi le hak sız lı ğa uğ ra tıl ma ya cak -

sı nız..." (Ni sa Su re si, 77)

Gör dü ğü müz her şe yi ya rat ma ya ka dir ol du ğu na şa hit ol du -

97Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 100: İslam'ın İnanç Esasları

ğu muz Al lah, el bet te ki ahi re ti ya rat ma ya ka dir dir:

Gök le ri ve ye ri ya ra tan, on la rın bir ben ze ri ni ya rat -

ma ya ka dir de ğil mi? El bet te (öy le dir); O, ya ra tan -

dır, bi len dir. (Ya sin Su re si, 81)

KI YA ME TE İMAN

Ger çek şu ki, kı ya met-sa ati yak la şa rak gel mek te dir,

on da şüp he yok tur. Ger çek ten Al lah ka bir ler de olan -

la rı di ril te cek tir. (Hac Su re si, 7)

Kı ya met gü nü, Al lah'ın ka inat için tak dir et ti ği öm rün bit ti -ği gün dür. O gün in san la rın im ti ha nı so na ere cek ve im ti hanye ri olan dün ya yı, her şey le bir lik te, Al lah dar ma da ğın edip yokede cek tir. Bu, Al lah'ın Ku ran'da va det ti ği bir son dur. Ka ina tınfi zik sel öm rü nün bi te ce ği, bi lim adam la rı nın da göz lem ve tes -pit ler so nu cun da ka na ati ne var dık la rı ve bek len ti ha lin de ol -duk la rı bi lim sel bir ger çek ha li ni al mış tır.

Ku ran'da kı ya me ti tas vir eden ba zı ayet ler şöy le dir:

Ar tık Sur'a tek bir üfü rü lüş le üfü rü le ce ği.Yer yü zü ve dağ lar yer le rin den oy na tı lıp kal dı rı la ca ğı,ar dın dan tek bir çarp ma ile bir bir le ri ne çar pı lıp par -ça par ça ola ca ğı za man.İş te o gün, va kıa (bir ger çek olan kı ya met) ar tık vu -ku bul muş (ger çek leş miş)tur.Gök ya rı lıp-çat la mış tır; ar tık o gün, 'sark mış-za'fauğ ra mış tır. (Hak ka Su re si, 13-16)

Kı ya met gü nü, öl müş olan tüm in san la rı Al lah di ril te cek tir:

Son ra siz ger çek ten kı ya met gü nü di ril ti le cek si niz.

(Mü mi nun Su re si, 16)

98 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 101: İslam'ın İnanç Esasları

Al lah, di rilt ti ği tüm in san la rı o gün bi ra ra ya top la ya cak tır:

Al lah; O'ndan baş ka İlah yok tur. Ken di sin de hiç bir

şüp he ol ma yan kı ya met gü nün de siz le ri mu hak kak

top la ya cak tır. Al lah'tan da ha doğ ru söz lü kim dir?

(Ni sa Su re si, 87)

Kı ya met gü nü, he pi mi zin te ker te ker Al lah'ın hu zu ru na çı ka -ca ğı ve dün ya da yap tı ğı mız her şe yin or ta ya ko na ca ğı za man dır:

Siz o gün ar z o lu nur su nuz; siz den ya na hiç bir giz li

(şey), giz li kal maz. (Hak ka Su re si, 18)

O gün, her kes yap tı ğı nın kar şı lı ğı nı tam ola rak ala cak,Al lah'ın son suz ada le ti te cel li ede cek tir:

Biz ise, kı ya met gü nü ne ait du yar lı te ra zi ler ko ya rız

da ar tık, hiç bir ne fis hiç bir şey le hak sız lı ğa uğ ra maz.

Bir har dal ta ne si bi le ol sa ona (te ra zi ye) ge ti ri riz. He -

sap gö rü cü ler ola rak Biz ye te riz. (En bi ya Su re si, 47)

Kı ya met gü nü, Al lah'ın; ka ina tın, dün ya nın ve her şe yin bi yo -lo jik so nu nu ge ti re ce ği za man dır. O an tüm fi zik ka nun la rı nı oka nun la rı ko yan Al lah iş le mez ha le ge ti re cek ve afet ta bir et ti -ği miz olay la rın kat kat üs tün de ge li şen bir di zi fe la ket ler zin ci ribaş la ya cak tır.

Şu an da üze rin de ya şa dı ğı mız dün ya, za ten çok has sas den -ge ler le var lı ğı nı de vam et tir mek te dir. Dün ya 'nın Gü ne ş'e olanaçı sı ve uzak lı ğı tam ol ma sı ge re ken dü zey de ayar lan mış, yer çe -ki mi sa bit len miş, gök yü zün de dün ya yı çar pıp yok et me si çokmuh te mel gök taş la rın dan ko ru mak için, at mos fe re ade ta kal -kan gi bi ko ru yu cu bir ta van ya pıl mış ve bu nun gi bi da ha baş kahas sas ka nun lar ya ra tıl mış tır. Tüm bun la rı ya ra tan, he nüz in sandün ya da yok iken tüm bu den ge le ri in sa nın ya şa mı na uy gun ola -rak dü zen le yen, alem le rin Rab bi olan Al lah'tır. Al lah'ın ka ina tı

99Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 102: İslam'ın İnanç Esasları

her an kud re ti al tın da tut tu ğu şöy le ha ber ve ril mek te dir:

Şüp he siz Al lah, gök le ri ve ye ri ze val bu lur lar di ye

(her an kud re ti al tın da) tu tu yor. An dol sun, eğer ze -

val bu la cak olur lar sa, Ken di si'n den son ra ar tık kim se

on la rı tu ta maz. Doğ ru su O, Ha lim'dir, ba ğış la yan dır.

(Fa tır Su re si, 41)

Al lah'ın, bu has sas den ge le rin iş le yi şi ni boz du ğu an, her şeyyok ol ma ya gi de cek tir. İş te o an, Al lah'ın va det ti ği kı ya met gü -nü dür.

Kı ya met gü nü Al lah'ın mey da na ge ti re cek le ri ni gö rüp ya şa -yan in san lar, olay la rın deh şe tin den şo ka gi re cek tir:

Ey in san lar, Rab bi niz den kor kup-sa kı nın, çün kü kı ya -

met sa ati nin sar sın tı sı bü yük bir şey dir. Onu gör dü -

ğü nüz gün, her em zik li ken di em zir di ği ni unu tup ge -

çe cek ve her ge be ken di yü kü nü dü şü re cek tir. İn san -

la rı da sar hoş ol muş gö rür sün, oy sa on lar sar hoş de -

ğil ler dir. An cak Al lah'ın aza bı pek şid det li dir. (Hac

Su re si, 1-2)

Eğer in kâr ede cek olur sa nız, ço cuk la rın saç la rı nı

ağar tan bir gün de ken di ni zi na sıl ko ru ya cak sı nız?

(Mü zem mil Su re si, 17)

Kı ya met gü nü baş ka ne le rin ola ca ğı nı Al lah bi ze Ku ran'daşöy le bil dir miş tir:

Gü neş, kö rel til di ği za man, Yıl dız lar, bu la nık la şıp-dö -

kül dü ğü za man, Dağ lar, yü rü tül dü ğü za man, Ge be

de ve ler, ken di ba şı na ter k e dil di ği za man, Vah şi-hay -

van lar, top lan dı ğı za man, De niz ler, tu tuş tu rul du ğu

za man, Ne fis ler, bir leş ti ği za man, Ve 'di ri di ri top ra -

ğa gö mü len kız ca ğı za' so rul du ğu za man: "Han gi suç -

100 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 103: İslam'ın İnanç Esasları

tan do la yı öl dü rül dü?" Sa hi fe ler (amel def ter le ri) açıl -

dı ğı za man, Gök, sıy rı lıp-yü zül dü ğü za man, Ce hen -

nem ate şi çıl gın ca kı zış tı rıl dı ğı za man, Cen net de ya -

kın laş tı rıl dı ğı za man, (Ar tık her) Ne fis, ne yi ha zır la dı -

ğı nı bi lip-öğ ren miş tir. (Tek vir Su re si, 1-14)

KIYAMET GÜNÜ İNKAR EDENLER,

HİÇ YAŞAMADIKLARI ŞİDDETTE KORKU

YAŞAYACAKLARDIR

ADNAN OKTAR: Zaman zaman imanda gelişme-büyümeolur, zaman zaman da küfürde gelişme ve büyüme olur. Hz. Mehdi(as)'dan ve Hz. İsa (as)'dan sonra insanlarda bir ümitsizlik yayıla-caktır. Bunu fırsat bilen küfür devreye girecektir. Yine aynı azgınlık-larına devam edeceklerdir. Said Nursi Hazretleri, “İhtilaller tarzındayapacaklar” diyor; yani, yine muhtemelen bir komünist ihtilal tar-zında. Modern komünizm tarzında bir düşünce çıkacak, yeni yeniabuk subuk iddialar ortaya atacaklar. “Biz de her şeyi yaratırız, bizde hücreyi yaratıyoruz, insan yaratırız” gibi. Bu klonlamalar, bu tek-nikler biraz daha ilerleyecek. Genetikle oynamak, genetik şifreleriy-le oynamak biraz daha gelişecek. İnsanlarda öyle bir düşünce ola-cak ki, bir süre sonra, ‘ben de insan yaratırım’ kafasına girecekler.İlahlık iddia etmeye başlayıp, sapıtacaklar. Üç büyük devrim olaca-ğını söylüyor Said Nursi Hazretleri. Hicri 1506'dan sonra; yani peşpeşe “İnkılâb-ı azime” diyor. Ve gittikçe insanlar ahlaksızlığa, yozlu-ğa doğru gidecekler. Artık alenen sokaklarda ilişkiye girmek, mukad-desata ait her şeye saldırılması; mesela, Kuran hiç bırakılmayacakyeryüzünde. Yani, gizli saklı ne kadar varsa yakıp yok edecekler.Mukaddesata ait ne bir cami bırakacaklar, ne bir yazı, ne de her-

101Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 104: İslam'ın İnanç Esasları

hangi bir kağıt parçası, hepsini yok edecekler. Muazzam bir azgın-lık ve tuğyan olacak, kıyametin kopmasından çok az bir zamanönce, mesela 20 tane 30 tane Müslüman varsa ki çok az olacak-tır sayıları, onlar da gizli olacaktır. Allah onların canını alacak, kıya-met küfrün ve delaletin üzerine kopacaktır. İşte o akşam ve yatsıarası denen şeydir, İstanbul’da yine insanlar azacaklar, kuduracak-lardır. Hiç tahmin etmeyeceklerdir. Mesela, Boğaz'ın kenarındatam böyle içki masasını kurmuş rezalet çıkarırken, ahlaksızlıkyaparken, alenen cinsel ilişkide bulunurken birden Boğaz'ın altın-dan lavların çıktığını görecekler. Boğaz'ın iki tarafının birleştiğinigörecekler. İki taraf karşı karşıya, ikisi birleşecek ve geri açılacakve muazzam lavların her yerden fışkırdığını görecekler. Denizinyanmaya başladığını görecekler, o zaman anlayacaklar ki, kıyametbaşladı. Ve gökten nur gibi, çok gösterişli ama haşmetli olarak damelekler inmeye başlayacaklar. Dünyada insanların korkabileceğien şiddetli yüksek korkuyu, hiçbir insan yaşamamıştır, işte o zamanyaşayacak insanlar. Yani, bu derece yüksek korkuyu hiçbir insanyaşamamıştır. Allah “Sen onları sarhoş zannedersin, onlar sar-

hoş değillerdir” (Hac Suresi, 2) diyor; konuşma kabiliyetlerini kay-bedecekler, şuurları kapanacak, ne evladı ne çocuğu ile bağlantısıkalacak. Yani, kendi canının derdine düşecek, ama kendi canını dakurtaracak aklı kalmayacak. Şuuru kapanacak korkunun şiddetin-den. Allah, “Saçları bembeyaz olacak” (Müzzemmil Suresi, 17)diyor; ani saç beyazlaması normalde olacak bir şey değildir, korku-nun şiddetinden bu olacaktır. Bir anda saçları beyazlayacaktır. Vesürekli devam edecektir depremler, çok yüksek oranda depremlerdevam edecektir. “Ve gittikçe dağların eridiğini görürsün”(Karia Suresi, 5) diyor, mesela, yedi tepeden oluşuyor İstanbul.Gittikçe erimeye başlayacak ve düz alan haline gelmeye başlaya-cak. (Adnan Oktar Kaçkar TV röportajı, 19 Şubat 2009)

102 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 105: İslam'ın İnanç Esasları

HZ. İSA (AS)’DAN İTİBAREN BÜTÜN İNSANLIK

ALEMİ KIYAMET GÜNÜ YAŞANACAKLARI

GÖRECEKTİR

ADNAN OKTAR: Çok az bir Müslüman grubu kalacak, bireser-i rahmet olarak diyor Said Nursi; hadisler de belirtiyor bunuzaten. O müminlerin canları alınacak, ya bir kaç saat öncesinden yabir kaç gün öncesinden hepsinin canları alınacak, kıyamet küfrünbaşına kopacak deniyor. Koptuğunda bütün Müslümanlar da bunumezarlarından seyredecekler. Bir kısmı da eğer yaşayan olursa,imanı zayıf... ama kalmamış oluyor zaten o dönemde, bütünmüminler mezarlarından seyretmiş oluyorlar. Diğer küfürden olankişiler de zaten görmüş olacaklar; “saçları beyazlar” (MüzzemmilSuresi, 17) diyor ayette yani şokun şiddetinden normal simsiyah saçıbir anda bembeyaz olacak diyor.

Tabi, yani bembeyaz olacak saçları diyor. Bu insan aklının alabi-leceği en yüksek korku dozudur. İnsanlar hiçbir zaman için bukorku derecesini tatmamışlardır dünyada, bu kadar şiddetli azaptatmamışlardır. İşte bunu kıyamette tadacaklar; hiçbir insanın saçıaniden beyazlamaz, korkunun şiddetinden bütün vücut kasları kont-rolsüz hale gelmez ve agoni çok zordur, insanın şoka girmesi çokzordur. Biliyorsunuz büyük kazalarda oluyor bazen ama bu kadar,bu derece olmaz. İşte kıyamette bu oluyor. Çünkü meleklerin indi-ğini de görecekler ve çok şiddetli depremler olmaya başlayacak,dağlar yavaş yavaş erimeye başlayacak. Holdingler, binalar, böylekum gibi eriyip yayıldığını gördükçe ve ölüm de yavaş yavaş gele-cektir. Çok şiddetli acı çekecekler. Ve bütün insanlık alemi de Hz.

Adem (as)’dan itibaren bu vakte kadar olan herkes bu sah-

neyi görecek, dünya yerle bir olacak, tamamen açılacak,

böyle dümdüz, mağması vs hepsi açılacak ve tam bir kıyamet

olacak; öyle yarım birşey değil. Ay, Güneş hepsi onun içine dahil.

103Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 106: İslam'ın İnanç Esasları

Her yer dümdüz olacak. Ondan sonra “yeni bir yaratılışla yarata-cağım” diyor Allah. Yeni bir yaratılışla, yani fizik kanunlarıyla, yenibir sistemle yaratıyor; fizik kanunları değişecek, bizim alıştığımızkanunlar dışında yeni bir kanun yaratılacak diyor ahirette. Meselavücut yapısı da yeni bir kanunla yaratılıyor, artık iç organlar yokyeni yaratılışta; kalp yok, mide yok, iç organların hiçbiri olmayacak,bambaşka bir insan yapısı. (Adnan Oktar Çay TV röportajı, 31Ocak 2009)

Dİ Rİ LİŞ

Ken di ya ra tı lı şı nı unu ta rak Bi ze bir ör nek ver di; de di

ki: "Çü rü müş-bo zul muş ken, bu ke mik le ri kim di ril -

te cek miş? De ki: "On la rı, ilk de fa ya ra tıp-in şa eden

di ril te cek. O, her ya rat ma yı bi lir." (Ya sin Su re si, 78-

79)

Di ri liş, ölüm den son ra ye ni den ya ra tı lış tır. Ölüm yok ol -mak de mek de ğil dir. Al lah, dün ya yı in sa nı de ne mek için ya rat -mış tır ve bu im ti han or ta mın da in sa nın son suz ha ya tı nı na sılge çi re ce ği be lir le ne cek tir. Her in san ölü müy le bir lik te ahi retha ya tı na adım ata cak, Al lah onu ye ni bir be den le ya ra tıp dün -ya da ki iş le ri ne gö re cen ne te ve ya ce hen ne me ko ya cak tır. İn -san la rın di ril til me si Al lah için çok ko lay dır. Bir ayet te kı ya metgü nü in san la rın top lu ca di ril ti le cek le ri şöy le an la tı lır:

Ger çek şu ki, di ril ten ve öl dü ren Bi ziz, Biz. Ve dö nüş

de Bi ze dir. O gün yer, on lar dan çat la yıp-ay rı lır da

(on lar) hız la ko şar lar. İş te bu, Bi ze gö re ol duk ça-ko -

lay olan bir ha şir dir. (Kaf Su re si, 43-44)

104 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 107: İslam'ın İnanç Esasları

Ba zı in san lar Al lah'ın ölü le ri na sıl di ril te ce ği ni so rar ve buger çek ten kuş ku du yar lar. Oy sa in sa nı ilk kez o he nüz hiç birşey de ğil ken ya rat mış olan Al lah'tır ve şüp he siz Al lah ilk baş tayok tan ya rat mış ol du ğu in sa nı ye ni den di rilt me ye güç ye ti ren -dir. Al lah bu ger çe ği Ku ran'da şöy le ha ber ve rir:

Ey in san lar, eğer di ri liş ten ya na bir kuş ku için dey se -

niz, ger çek şu ki, Biz si zi top rak tan ya rat tık, son ra bir

dam la su dan, son ra bir alak'tan (emb ri yo), son ra ya -

ra tı lış bi çi mi bel li be lir siz bir çiğ nem et par ça sın dan;

si ze (kud re ti mi zi) açık ca gös ter mek için. Di le di ği mi -

zi, adı ko nul muş bir sü re ye ka dar ra him ler de tu tu yo -

ruz. Son ra si zi be bek ola rak çı ka rı yo ruz, son ra da er -

gin lik ça ğı na eriş me niz için (si zi bü yü tü yo ruz). Siz den

ki mi ni zin ha ya tı na son ve ril mek te, ki mi niz de, bil dik -

ten son ra hiç bir şey bil me me du ru mu na gel me si için

öm rün en aşa ğı ucu na (yaş lı lı ğa) ge ri çev ril mek te dir.

Yer yü zü nü kup ku ru ölü gi bi gö rür sün, fa kat Biz onun

üze ri ne su yu in dir di ği miz za man tit re şir, ka ba rır ve

her gü zel çift ten (ürün ler) bi ti rir.

İş te böy le; şüp he siz Al lah, hak kın Ken di si' dir ve şüp -

he siz ölü le ri di ril tir ve ger çek ten her şe ye güç ye ti ren -

dir. (Hac Su re si, 5-6)

Al lah, in san la rı na sıl di ril te ce ği ne bir ör nek teş kil et me si açı -sın dan, he pi mi zi şa hit tut tu ğu bir do ğa ola yı nı na sıl ya rat tı ğı nadik kat çe ker. Al lah, ku ru luk tan öl müş, ve rim siz, ar tık ürün ye -ti şe mez ol muş bir top ra ğı, yağ mur yağ dı ra rak di ril tip can lan dır -mak ta ve ürün ver dirt mek te dir. İş te in san la rı ölüm le rin denson ra di rilt mek de Al lah için bu şe kil de ko lay dır:

Rah me ti nin önün de rüz gar la rı bir müj de ola rak gön -

105Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 108: İslam'ın İnanç Esasları

de ren O'dur. Bun lar ağır ca bu lut la rı kal dı rıp yük len -

di ğin de, on la rı (ku rak lık tan) öl müş bir şeh re sü rük le -

yi ve ri riz ve bu nun la ora ya su in di ri riz de böy le lik le

bü tün ürün ler den çı ka rı rız. İş te Biz, ölü le ri de böy le

di ril tip-çı ka rı rız. Ki ib ret ala sı nız. (Araf Su re si, 57)

Al lah için her şey ko lay dır. Bü tün in san la rın ya ra tıl ma sı vedi ril til me si nin, tek bir in sa nın ki gi bi ol du ğu Ku ran'da şöy le ha -ber ve ril miş tir:

Si zin ya ra tıl ma nız ve di ril til me niz yal nız ca tek bir ki -

şi(yi ya ra tıp son ra di rilt mek) gi bi dir. Şüp he siz Al lah,

işi ten dir, gö ren dir. (Lok man Su re si, 28)

HE SAP GÜ NÜ

He sap ve ce za (din) gü nü ne za man?" di ye so rar lar.

(Za ri yat Su re si, 12)

Si ze va'de dil mek te olan, hiç tar tış ma sız doğ ru dur.

Şüp he siz din (he sap ve ce za) da mut la ka ger çek le şe -

cek tir. (Za ri yat Su re si, 5-6)

Al lah, in san la rı yap tık la rın dan so rum lu tut mak ta dır. İm ti hanolan in san, he sap gü nü, dün ya da iş le dik le riy le sor gu la na cak tır.Hiç bir yap tı ğı nın giz li kal ma dı ğı nı, he sap gü nü tüm iş le dik le rior ta ya dö kül dü ğün de gö re cek tir:

O gün, or ta ye re çı kar lar. On lar dan hiç bir şey Al lah'a

kar şı giz li kal maz. (Al lah so rar:) "Bu gün mülk ki min dir?

Bir olan, Kah har olan Al lah'ın dır." Bu gün her bir ne fis,

ken di ka zan dı ğıy la kar şı lık gö rür. Bu gün zu lüm yok tur.

106 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 109: İslam'ın İnanç Esasları

Şüp he siz Al lah, he sa bı se ri gö ren dir. (Mü min Su re si, 16-

17)

Dün ya da in san la rın her za man hak et tik le ri nin tam kar şı lı ğı -nı al ma dı ğı nı gö rü rüz. Al lah, ki mi in san la ra dün ya da sü re ver -mek te ve on la rın yap tık la rı kö tü lük le rin kar şı lı ğı nı ahi ret te ek -sik siz ola rak ve re ce ği ni bil dir mek te dir. Dün ya da gay ri meş ru iş -ler iş le yen le rin ki mi za man fark edi le me me le ri, ki mi za man daka nun dan ka ça bil me le ri ne de niy le, ce za dan kur tul duk la rı nı zan -net me le ri bü yük bir gaf let tir. Bu ki şi ler, he sap gü nü in sa nın ha -ya tı bo yun ca tüm yap tı ğı iş le ri Al lah'tan giz le ye me di ği ni gö re -cek ler dir. Al lah, Ha fız (her şe yi ha fı za sı na alan) sı fa tıy la, in san la -rın her dav ra nı şı nı bil mek te ve me lek le ri ne kay det tir mek te dir.Ku ran'da bu ger çek şöy le bil di ril mek te dir:

Onun sa ğın da ve so lun da otu ran iki ya zı cı kay de der -

ler ken, O, söz ola rak söy le me yi ver sin, mut la ka ya nın -

da ha zır bir gö zet le yi ci var dır. (Kaf Su re si, 17-18)

Her şe yi en in ce ay rın tı sı na ka dar bi len, in sa nın söz ola raksöy le dik le ri ne de söy le me yip kal bin den ge çir dik le ri ne de heran şa hit olan Al lah, he sap gü nü, son suz ada let sa hi bi ola rak in -san la rı en ufak hak sız lı ğa uğ rat ma dan yar gı la ya cak tır:

Biz ise, kı ya met gü nü ne ait du yar lı te ra zi ler ko ya rız

da ar tık, hiç bir ne fis hiç bir şey le hak sız lı ğa uğ ra maz.

Bir har dal ta ne si bi le ol sa ona (te ra zi ye) ge ti ri riz. He -

sap gö rü cü ler ola rak Biz ye te riz. (En bi ya Su re si, 47)

Al lah, son suz ada let sa hi bi ol du ğu gi bi, son suz mer ha met velü tuf sa hi bi dir. İyi dav ra nış ta bu lu nan la ra kat kat gü zel lik le kar -şı lık va at et mek te, kö tü lük iş le yen le re de hak et miş ol duk la rıy -la ce za lan dı rı la cak la rı nı bil dir mek te dir:

107Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 110: İslam'ın İnanç Esasları

Kim bir iyi lik le ge lir se, ken di si ne bu nun on ka tı var -

dır, kim bir kö tü lük le ge lir se, onun mis lin den baş ka -

sıy la ce za lan dı rıl maz ve on lar hak sız lı ğa uğ ra tıl maz -

lar. (Enam Su re si, 160)

He sap anın da in san lar, dün ya da iş le dik le ri ni gös te ren ki tap -la rı nın ken di le ri ne ve ri liş şek li ne gö re, cen net ve ya ce hen ne -me gi re cek ler dir:

Ar tık ki min ki ta bı sağ ya nın dan ve ri lir se, O, ko lay bir

he sap (sor gu) ile sor gu ya çe ki le cek, Ve ken di ya kın -

la rı na se vinç için de dön müş ola cak tır. Ki min de ki ta -

bı ar dın dan ve ri lir se, O da, he lak (yok ol may)ı ça ğı -

ra cak, Çıl gın alev li ate şe gi re cek. Çün kü o, (dün ya da)

ken di ya kın la rı ara sın da se vinç liy di. Doğ ru su o, (Rab -

bi ne) bir da ha dön me ye ce ği ni san mış tı. Ha yır; ger -

çek ten Rab bi, ken di si ni çok iyi gö ren di. (İn şi kak Su -

re si, 7-15)

CEN NET VE CE HEN NEM

Ateş hal kı ile cen net hal kı bir ol maz. Cen net hal kı

'um duk la rı na ka vu şup mut lu luk için de olan lar dır.'

(Haşr Su re si, 20)

Allah, ilk insan olan Hz. Adem (as)'ı ve eşini yarattığında,onları cennete yerleştirmiştir. Ancak Kuran'da bildirildiği gibiHz. Adem (as) ve eşi, şeytanın telkinleriyle, Allah'ın kendileri-ne koyduğu yasağı çiğnemişlerdir.

Bu olay da in san şu nu dü şün me li dir: İn san, gü zel olan bir şe -yin gü zel li ği ni ve kıy me ti ni çir ki ni gör dü ğün de; iyi ola nı da kö -tü yü bil di ğin de an la ya bil mek te dir. Her şe yin de ğe ri an cak zıt -

108 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 111: İslam'ın İnanç Esasları

tıy la kı yas edil di ğin de tam olarak an la şı la bil mek te dir. Al lah Hz.Adem (as)'ı ve eşi ni doğ ru dan cen ne te yer leş tir di ğin den, bufar kı an la ya bi le cek kı yas or ta mın da bu lun ma mış lar dır. Bun dando la yı, cen ne tin ni met le ri ni ve mü kem mel li ği ni an la ya ma mışolan in san lar, her şe yin zıt tıy la ya ra tıl dı ğı dün ya da ya şa tıl ma yabaş la na rak, on la ra kı yas im ka nı ve ril miş tir. Bu ra da im ti han ola -rak, kö tü yü ve çir ki ni gö re rek, iyi nin ve gü ze lin kıy me ti ni an la -ya cak olan in san lar, cen ne tin kıy me ti ni tam ola rak an la ya cak ol -gun lu ğa gel miş ola cak lar dır.

Al lah, he sap gü nü in san la rı di rilt ti ğin de, tüm in san la rı ce hen -ne min çev re si ne top la ya cak ve ken di sı nır la rı nı ko ru ma da ti tiz -lik gös ter miş iman eden le ri kur ta ra cak tır. Ce hen ne mi biz zatgö ren bi ri, el bet te ki cen ne tin bü yük bir kur tu luş ve bü yük birni met ol du ğu nu ya şa ya rak ve his se de rek an la mış ola cak tır. Buko nu yu ha ber ve ren ayet ler de şöy le buy rul mak ta dır:

An dol sun Rab bi ne, Biz on la rı da, şey tan la rı da mut la -

ka haş re de ce ğiz, son ra on la rı ce hen ne min çev re sin de

diz üs tü çök müş ola rak ha zır bu lun du ra ca ğız. Son ra,

her bir grup tan Rah ma n'a kar şı az gın lık gös ter mek

ba kı mın dan en şid det li ola nı nı ayı ra ca ğız. Son ra Biz

ona gir me ye kim le rin en çok uy gun ol du ğu nu da ha iyi

bi li riz. Siz den ona gir me ye cek hiç kim se yok tur. Bu,

Rab bi nin ke sin ola rak üze ri ne al dı ğı bir ka rar dır. Son -

ra, tak va sa hip le ri ni kur ta rı rız ve zul me den le ri diz üs -

tü çök müş ola rak bı ra kı ve ri riz. (Mer yem Su re si, 68-

72)

Dün ya da, bu kıy me ti an la ya bi le cek olan in san la ra Al lah, ni -met ler le do na tıl mış son suz gü zel lik te bir ha yat olan cen ne ti va -at et miş tir:

İman edip sa lih amel ler de bu lu nan lar, Biz on la rı al -

109Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 112: İslam'ın İnanç Esasları

tın dan ır mak lar akan, için de ebe di ka la cak la rı cen -

net le re so ka ca ğız. Bu, Al lah'ın ger çek olan va'di dir.

Al lah'tan da ha doğ ru söz lü kim var dır? (Ni sa Su re si,

122)

Bu dün ya da ken di si ne doğ ru yol gös te ril miş ve uya rıl mışiken, kö tü yol olan in kar yo lu nu se çen in san lar da, son suz biraza bın ya şa na ca ğı ce hen ne me ko nu la cak lar dır. Kuş ku suz böy -le ol ma sı Al lah'ın son suz ada le ti nin de bir te cel li si dir:

İn kâr eden ler, ce hen ne me bö lük bö lük sev ke dil di ler.

So nun da ora ya gel dik le ri za man, ka pı la rı açıl dı ve

on la ra (ce hen ne min) bek çi le ri de di ki: "Si ze Rab bi -

ni zin ayet le ri ni oku yan ve bu gün le kar şı la şa ca ğı nı zı

(söy le yip) si zi uya ran el çi ler gel me di mi?" On lar:

"Evet" de di ler. An cak azap ke li me si kâ fir le rin üze ri -

ne hak ol du. (Zü mer Su re si, 71)

İn san, Al lah'ın Ku ran'da ta rif et ti ği ve be ğen di ği mü min mo -de li ne uy gun bir ya ra tı lış ta va r e dil miş tir. İyi ve kö tü ken di si neaçık ça ta rif edil miş tir. Ay rı ca ken di si ne, bun la rı fark ede bi le ce -ği göz, ku lak ve kalp; kav ra ya bi le ce ği akıl ve mu ha ke me özel -lik le ri de ve ril miş tir. Al lah'ın var lı ğı nı, bü yük lü ğü nü bu özel lik -le riy le ra hat lık la an la ya bi le cek ve iman ede bi le cek ken, in karet miş olan la rın el bet te ki iman eden ler le bir ola ma ya ca ğı veay nı yer de bu lun ma yı hak et me dik le ri de ke sin dir. Al lah bu ikigru bun ahi ret te na sıl ay rı la ca ğı nı şöy le ha ber ve rir:

Al lah ba rış yur du na ça ğı rır ve ki mi di ler se dos doğ ru

yo la yö nel tip-ile tir. Gü zel lik ya pan la ra da ha gü ze li ve

faz la sı var dır. On la rın yüz le ri ni ne bir ka rar tı sa rar,

ne bir zil let, iş te on lar cen ne tin hal kı dır lar; ora da sü -

re siz ka la cak lar dır. Kö tü lük ler ka zan mış olan lar ise;

110 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 113: İslam'ın İnanç Esasları

her bir kö tü lü ğün kar şı lı ğı, ken di mis liy le dir. Bun la rı

bir zil let sa rıp kap lar. On la rı Al lah'tan (kur ta ra cak)

hiç bir ko ru yu cu yok. On la rın yüz le ri, san ki bir ka ran -

lık ge ce nin par ça la rı na bü rün müş gi bi dir. İş te bun lar

ate şin hal kı dır lar; ora da sü re siz ka la cak lar dır. (Yu nus

Su re si, 25-27)

Al lah, iman eden ve Al lah rı za sı için dün ya da iyi iş ler ya pan -la ra va at et ti ği cen net ha ya tı nı, Ku ran'da de tay la rı na ka dar ta rifet mek te dir. Bu nun la mü min ler müj de len mek te dir:

İş te on lar, ya kın laş tı rıl mış (mu kar reb) olan lar dır. Ni -

met ler le-do na tıl mış cen net ler için de; Bir ço ğu geç miş

(üm met)ler den, Bi ra zı da son ra ki ler den. 'Özen le iş -

len miş mü cev her' taht lar üze rin de dir ler. Kar şı lık lı

yas lan mış lar dır. Çev re le rin de ölüm süz lü ğe ulaş mış

genç ler dö nüp do la şır; Kay na ğın dan (dol du rul muş)

tes ti ler, ib rik ler ve ka deh ler, Ki bun dan ne baş la rı nı

bir ağ rı tu tar, ne de ken di le rin den ge çip akıl la rı çe li -

nir. Ar zu la yıp-se çe cek le ri mey ve ler, Can la rı nın çek ti -

ği kuş eti. Ve iri göz lü hu ri ler, San ki sak lı in ci ler gi bi;

Yap tık la rı na bir kar şı lık ol mak üze re (on la ra su nu -

lur); Ora da, ne 'saç ma ve boş bir söz' işi tir ler, ne gü -

na ha sok ma. Yal nız ca bir söz (işi tir ler:) "Se lam, se -

lam." "As hab-ı Ye min", ne (kut lu dur o) "As hab-ı Ye -

min." Yük lü dal la rı bü kül müş ki raz (ağaç la rı), Üs tüs -

te di zi li mey ve le ri sark mış muz ağaç la rı, Ya yı lıp-

uzan mış göl ge ler, Dur mak sı zın akan su(lar); Ve (da -

ha) bir çok mey ve ler ara sın da, Ke si lip-ek sil me yen ve

ya sak lan ma yan (mey ve ler). Yük sek le re-ku rul muş dö -

şek ler (se dir ler). Ger çek şu ki, Biz on la rı ye ni bir in şa

111Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 114: İslam'ın İnanç Esasları

(ya rat ma) ile in şa edip-ya rat tık. On la rı hep ba ki re ler

ola rak kıl dık, Eş le ri ne sev giy le tut kun (ve) hep ya şıt,

"As hab-ı Ye min" olan lar için. (Bun la rın) Bir ço ğu

geç miş (üm met)ler den, Bir ço ğu da son ra ki ler den -

dir. (Va kıa Su re si, 11-40)Al lah, kur tu luş, mut lu luk ve esen lik ye ri olan cen ne tin bu

sonsuz ni met le riy le mü min le ri müj de ler ken, ay nı za man da in -kar eden le ri de ce hen nem le müj de le mek te dir. Son suz azapye ri olan ce hen ne min de ne şe kil de azap lar la do lu bir yer ol -du ğu Ku ran'da şöy le ta rif edil mek te dir:

"As hab-ı şi mal", ne (mut suz dur o) "As hab-ı şi mal."

Hüc re le re iş le yen ka vu ru cu bir sı cak lık ve kay nar su,

Ve kap ka ra du man dan bir göl ge için de dir ler. Ki o, ne

se rin dir, ne fe rah la tı cı (ke rim).

Çün kü on lar, bun dan ön ce var lık için de şı mar tıl mış

olan lar dı. On lar, bü yük gü nah üze rin de ıs rar lı dav ra -

nan lar dı. Ve der ler di ki: "Biz öl dü ğü müz, top rak ve

ke mik ol du ğu muz da mı, ger çek ten biz mi di ril ti le -

cek mi şiz?" "Ön ce den ge lip-geç miş ata la rı mız da

mı?" De ki: "Şüp he siz, ön ce ki ler de ve son ra ki ler

de." "Bi li nen bir gü nün bel li vak tin de mut la ka top la -

na cak lar dır." Son ra ger çek ten siz, ey sa pık olan ya -

lan la yı cı lar, şüp he siz zak kum olan bir ağaç tan yi ye -

cek si niz. Böy le ce ka rın la rı(nı zı) on dan dol du ra cak sı -

nız. Onun üze ri ne de ala bil di ği ne kay nar su dan içe -

cek si niz. Üs te lik 'iç tik çe su sa yan has ta de ve le rin' içi -

şi gi bi içe cek si niz. İş te bu, on la rın din (he sap ve ce za)

gü nün de şö len le ri dir. (Va kıa Su re si, 41-56)

112 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 115: İslam'ın İnanç Esasları

CENNETTE HERŞEY POZİTİF, CEHENNEMDE

İSE HERŞEY NEGATİFTİR

ADNAN OKTAR: Allah cennet için ‘hiçbir nefis tatmadı

hiçbir göz görmedi’ diyor, çok çok şaşırtıcı ve çok çok güzeldir, kul-lanılan malzeme çok güzeldir. Cennetin en güzel özelliklerinden birihiçbir yer eskimez, hiçbir yer tozlanmaz, her şey pozitiftir. Yani dün-yada her şey biliyorsunuz zıttıyla yaratılmıştır. İyi-kötü, gece-gündüzgibi orada sadece tek yönlü pozitif olan vardır, bu Allah’ın bir sana-tıdır, cennetin kapısı ayrı bir güzeldir. Kapılarına bakarsın, her evinkapısı ayrı bir nakışlıdır, koltukları ayrı bir güzeldir, yani çok fazlagüzellik vardır, o güzellere bakıp biz sürekli Allah’a hamd ederiz,yani Allah aşkından adeta yanması böyle insanın ruhunun, o aşkayanması mevzubahistir cennette. Mesela bir cennet ibriğine bakar-sın Allah’a hamd edersin, onunla konuşabilirsin de. “Biraz sağa dön-sene” dersin döner, “oradan bana bir meşrubat getirsene” dersin,“bana şöyle bir meşrubat getir dersin”, alır getirir. “Dök bardağa”dersin döker, “geç yerine” dersin geçer, yani böyle çok eğlenceli veçok hoştur cennet. Cennette, ama en çok sevilen şey peygamberler-le yapılan sohbetler, konuşmalar, bir de insanın helali eşi, orada ola-bilecek en güzel suretlerde tecelli edecek. Yüzlerce beden şeklindetecelli edecek, hurilerden daha güzeldir cennet kadınları, yanimümin kadınlar çok daha güzeldirler, yani hem kalite olarak hemgüzellik olarak hem ruha verdikleri zevk olarak çok daha güzeldir-ler. Ama cennet hurileri vardır, vildanlar vardır, gılmanlar vardır, ora-nın süsü ve güzelliğidir onlar, yani genç, güzel delikanlılar, güzelküçük çocuklar, genç güzel bayanlar, bunlar Müslümanlara hizmetediyorlar. Hepsi Allah’ın yarattığı özel varlıklar, ama aynı insan yaniAllah’ı anmaları, üslubuyla, konuşmasıyla böyle mübarek, muhteremvarlıklar. Fakat biz eğer evliysek eşimizin ahlakını biliyoruz, çektiğiçileleri, zorlukları cesareti biliyoruz, güzel ahlakı biliyoruz, kıldığı

113Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 116: İslam'ın İnanç Esasları

namazları Allah için yaptığı fedakârlıkları biliyoruz. Sonsuza kadaro güzelliğiyle onu severiz o zaman. Hiç unutmadan severiz.

Cennetin bir güzelliği de budur, yani karşılıklı sohbetler, pey-gamberler neler yaptı, mesela her peygambere ayrı ayrı soracağız.Hz. Musa (as) nasıl yaptı, neler yaptı, onun sahnelerini göreceğiz.Burada dünyada sevdiği hayvanları varsa hoşlandığı şeyler varsaonlar orada yeniden canlanıyorlar, onları sevecek onlarla beraberolacak, ama hoşuna giden ne varsa mesela teknik alet edevatonlardan hoşlanıyorsa onlar yaratılacak, arabadan hoşlanıyorsaaraba, uçaktan hoşlanıyorsa uçak.

Ama araba benzinsiz gider orada, çünkü bu dünyada benzinsizaraba giderse, motorsuz giderse insanın aklının ihtiyarı kalkar... Ozaman işte ahirette olan da sebebin kalkmasıdır, ama istediğimizher şey oluyor, yani her türlü müzik her türlü güzel resimler, hey-keller ne istiyorsak yani hoşumuza giden ne varsa vardır.

Cehennem tam zıttıdır, yani her şeyin biçimsiz, bozuk, kirli,kokuşmuş, rahatsız edici hali vardır. Yani materyalistlerin tarif etti-ği tarzdadır. Yani magma hali var, çok biçimsiz ve çirkin ve ecişbücüştür insanlar, mesela ağzı burnu yamru yumrudur. Çok kirlidir,mesela ağzı kirlidir, vücudu kirlidir, yani cehennemde yıkanma diyebir şey yok, leş gibidir, son derece kirlidir. Kötü koku, kötü kir, kötüsöz, kötü ortam, kötü karanlık, kötü yiyecekler, kötü genel durumcehennemin bir özelliğidir.

Cennet de tam zıttıdır. Mesela suları güzeldir her şeyi mis gibikokar, mesela koku dalgaları gelir, bir gün gül, bir gün karanfilkokusu gibi ama çok daha mükemmel olacaktır. Mesela meyvelerçok lezzetlidir, çok mükemmeldir, insanlar çilek yerken bile çileğepudra şekeri koyar biliyorsunuz, o onun eksikliğidir. İşte demek kiinsanların kafasında gerçek bir çilek kavramı var, mesela hiç nor-mal portakal bulamaz insanlar, çok nadir bulurlar, ama onda da

114 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 117: İslam'ın İnanç Esasları

yine bir eksiklik bulurlar genelde. İşte gerçek portakalı orada bula-caklar, mesela karpuzun gerçeğini bulamazlar, gider böyle iki saatuğraşırlar değil mi insanlar, orada gerçeğini görecekler, inşaAllah.(Adnan Oktar’ın Çay TV röportajından, 25 Şubat 2009)

AMAÇ AL LAH'IN HOŞ NUT LU ĞU NU

KA ZAN MAK TIR

De ki: "Ben, di ni yal nız ca O'na ha lis kı la rak Al lah'a

iba det et mek le em ro lun dum." (Zü mer Su re si, 11)

İn sa nın, Ya ra tı cı mız olan Al lah'ın son suz kud re ti nin far kı navar dık tan son ra O'nu unu ta rak bir ya şam sür me si, ken di si nikan dır ma sın dan baş ka bir şey ol maz. Al lah'ın in san dan is te di ği,O'nun rı za sı nı he def le me si ve O'nun için ya şa ma sı dır. İn sa nı ya -ra tan, ona rız kı nı ve her şe yi ve ren, ona son suz olan ahi re ti ve -re cek olan Al lah'tır. Bu dü şü nü lüd ğün de, in sa nın baş ka la rı nınhoş nut lu ğu nu ka zan mak ve ya nef si ni tat min et mek ama cıy la ya -şa ma sı bü yük bir nan kör lük tür. Bu nan kör lü ğün ce za sı ise ebe -di ce hen nem dir.

İş te in san bu ger çek le kar şı kar şı ya dır. Ya ha ya tı nı Al lah'ınrı za sı üze ri ne ku ra cak ve böy le ce O'nun rı za sı nı ve cen ne ti nika za na cak ya da ce hen ne me gi den bir yo lu se çe cek tir. Üçün cübir se çim hak kı yok tur. Bir ayet te bu ger çek çok açık şe kil deşöy le ifa de edi lir:

Bi na sı nın te me li ni, Al lah kor ku su ve hoş nut lu ğu üze -

ri ne ku ran kim se mi ha yır lı dır, yok sa bi na sı nın te me -

li ni gö çe cek bir ya rın ke na rı na ku rup onun la bir lik te

ken di si de ce hen nem ate şi içi ne yu var la nan kim se

115Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 118: İslam'ın İnanç Esasları

mi? Al lah, zul me den bir top lu lu ğa hi da yet ver mez.

(Tev be Su re si, 109)

Ku ran'da emredilen gü zel ah lak da ta ma men Al lah rı za sıüze ri ne ku ru lu dur. Ör ne ğin, Al lah'ın be ğen di ği bir ta vır olanfe da kar lık, şa yet kar şı lı ğın da bir bek len ti ve ya bir gös te riş ga -ye si yok sa, sa de ce Al lah'ın rı za sı için ya pı lı yor sa kıy met li dir.Ku ran'da mü min le rin gü zel ah la kı nın sa de ce Al lah rı za sı için ol -du ğu şöy le an la tı lır:

Ken di le ri, ona duy duk la rı sev gi ye rağ men ye me ği,

yok su la, ye ti me ve esi re ye di rir ler. "Biz si ze, an cak

Al lah'ın yü zü (rı za sı) için ye di ri yo ruz; siz den ne bir

kar şı lık is ti yo ruz, ne bir te şek kür." (İn san Su re si, 8-

9)

Bir in san için ola bi le cek en bü yük mut lu luk ve şe ref,Rabbimiz olan Al lah'ın ken di sin den ra zı ol ma sı dır. Al lah ver di -ği tüm ni met ler le kul la rı nı Ken di si'n den ra zı eder. Bir ayet teAl lah'ın rı za sı nı ka zan mış ve Al lah'tan ra zı ol muş mü min le rinmü ka faa tı şöy le an la tı lır:

Rab le ri Ka tın da on la rın ödül le ri, için de ebe di ka lı cı -

lar ol mak üze re al tın dan ır mak lar akan Adn cen net -

le ri dir. Al lah, on lar dan ra zı ol muş tur, ken di le ri de

O'ndan ra zı (hoş nut, mem nun) kal mış lar dır. İş te bu,

Rab bin den 'içi tit re ye rek kor ku du yan kim se' için dir.

(Bey yi ne Su re si, 8)

Al lah rı za sı, sa de ce be lir li iba det ler ve ya be lir li za man lariçin de ğil, ha ya tın tü mü için ge çer li dir. Aşa ğı da ki ayet te, birmü mi nin tüm ha ya tı nın tek bir ama ca yö ne lik ol ma sı ge rek ti -ği şöy le bil di ri lir:

De ki: "Şüp he siz be nim na ma zım, iba det le rim, di ri -

116 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 119: İslam'ın İnanç Esasları

mim ve ölü müm alem le rin Rab bi olan Al lah'ın dır."

(Enam Su re si, 162)

GÜ NAH VE TEV BE

İn san la rı din ah la kın dan uzak laş tı ran se bep ler den bir ta ne si,iş le dik le ri gü nah la rın ge tir di ği suç lu luk duy gu su ne de niy le ken -di le ri ni if lah ol maz kim se ler ola rak gör me ye baş la ma la rı dır.Şey tan bu yersiz düşünceyi sü rek li kış kır tır. Bir gü nah iş le yenin sa na "sen gü nah kar ve Al lah'a kar şı is yan kar sın, bu nu böy leka bul et" me sa jı ve rir. İn sa nın gü na hı ikiy se, bu nu he men dör -de, se ki ze, onal tı ya çı kar ma ya ça lı şır. İn sa nın gü na hı ne de niy leAl lah'a kar şı duy du ğu mah cu bi yet his si ni kul la nır ve bu nu o in -sa nı Allah'tan ta ma men uzak laş tır mak için su is ti mal eder.

Şey ta nın her hi le si gi bi bu da za yıf tır. Çün kü bir in sa nın gü -nah iş le me si, onun Al lah'ın Ka tın da la net len di ği ve ar tık doğ ruyo lu bu la ma ya ca ğı an la mı na gel mez. De ğil bir gü nah, en bü yükgü nah la rı de fa lar ca iş le miş de ol sa, so nuç ta her za man için tümbun lar dan piş man olup Al lah'a yö nel me im ka nı var dır. Al lah,gü nah la rın dan do la yı sa mi mi bir şe kil de tev be eden, ya ni ba ğış -lan ma di le yip ar tık o gü na hı iş le me me ye az me den her ke si ba -ğış la ya ca ğı nı Ku ran'da ha ber ver miş tir:

An cak kim iş le di ği zu lüm den son ra tev be eder ve dü -

zel tir se, şüp he siz Al lah onun tev be si ni ka bul eder.

Mu hak kak Al lah, ba ğış la yan dır, esir ge yen dir. (Ma ide

Su re si, 39)

Al lah son suz mer ha met sa hi bi dir. Al lah bir aye tte biz kul la -rı na, "Ben, tev be le ri ka bul ede nim, esir ge ye nim" (Ba ka raSu re si, 160) di ye müj de ve rir. Tev be im ka nı her kes için ge çer -

117Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 120: İslam'ın İnanç Esasları

li dir. Ör ne ğin Al lah, Ken di si 'ne iman et tik ten son ra sa pa rak,al tın dan bir put ya pıp ona ta pı nan bazı Musevilerin tevbesinikabul etmiş ve onları bağışlamıştır:

Ha ni Mu sa, kav mi ne: "Ey kav mim, ger çek ten siz, bu -

za ğı yı (tan rı) edin mek le ken di ni ze zul met ti niz. He -

men, ku sur suz ca ya ra tan (ger çek İlah)ını za tev be

edip ne fis le ri ni zi öl dü rün: bu, Ya ra tı cı nız Ka tın da si -

zin için da ha ha yır lı dır" de miş ti. Bu nun üze ri ne

(Al lah) tev be le ri ni zi ka bul et ti. Şüp he siz O, tev be le -

ri ka bul eden dir, esir ge yen dir. (Ba ka ra Su re si, 54)

Bir in san iş le di ği gü nah tan do la yı tev be et tik ten son ra daye ni den gaf le te dü şüp ay nı gü na hı iş le ye bi lir. Bel ki bu de fa lar -ca tek rar la nır. Ama son bir kez tev be edip o gü na ha bir da hadön me di ğin de, tev be si nin ka bul edil me si ni Al lah'tan uma bi lir.

An cak her ko nu da ol du ğu gi bi bu ko nu da da asıl olan sa mi -mi yet tir ve sa mi mi yet ten uzak bir dü şün ce yi Al lah ka bul et me -ye cek tir. Ba zı in san la rın ka pıl dı ğı "ben gü nah iş le me ye de vamede yim, son ra bir gün tev be ede rim" şek lin de ki dü şün ce sa mi -mi yet siz dir ve so nu hüs ran la so nuç la na bi lir. Al lah böy le dü şü -nen le ri Ku ran'da şöy le uyar mak ta dır:

Al lah'ın (ka bu lü nü) üze ri ne al dı ğı tev be, an cak ce ha -

let ne de niy le kö tü lük ya pan la rın, son ra he men ce cik

tev be eden le rin(ki dir). İş te Al lah, böy le le ri nin tev be -

le ri ni ka bul eder. Al lah, bi len dir, hü küm ve hik met

sa hi bi olan dır. Tev be; ne, kö tü lük le ri ya pıp-edip de

on lar dan bi ri ne ölüm ça tın ca: "Ben şim di ger çek ten

tev be et tim" di yen ler, ne de ka fir ola rak ölen ler için

de ğil. Böy le le ri için acı bir azap ha zır la mı şız dır. (Ni -

sa Su re si, 17-18)

118 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 121: İslam'ın İnanç Esasları

İBADETLERE TİTİZLİK GÖSTERMEK

İman sa hi bi bir in san iba det le ri ne gös ter di ği ti tiz lik le ken di -ni bel li eder. Al lah’ın farz kıl dı ğı 5 vakit na maz, oruç, ab dest iba -det le ri ni ya şa mı bo yun ca -sağ lık ko şul la rı el ver di ği sü re ce-şevk le sür dü rür. Al lah sa lih Müs lü man la rın iba det şev ki ni pekçok aye tiy le ha ber ver miş tir:

Ve on lar-Rab le ri nin yü zü nü (hoş nut lu ğu nu) is te ye rek

sab re der ler, na ma zı dos doğ ru kı lar lar, ken di le ri ne rı -

zık ola rak ver dik le ri miz den giz li ve açık in fak eder ler

ve kö tü lü ğü iyi lik le sa var lar. İş te on lar, bu yur dun

(dün ya nın gü zel) so nu cu (ahi ret mut lu lu ğu) on lar

için dir. (Rad Su re si, 22)

On lar ki, Al lah anıl dı ğı za man kalp le ri ür pe rir; ken di -

le ri ne isa bet eden mu si bet le re sab re den ler, na ma zı

dos doğ ru kı lan lar ve rı zık ola rak ver dik le ri miz den in -

fak eden ler dir. (Hac Su re si, 35)

Na ma zın Öne miİman dan son ra ge len en önem li iba det ler den olan na maz,

mü min le re ha yat la rı bo yun ca sür dür me le ri em re di len, va kit le ribe lir len miş bir iba det tir.

İn san unut ma ya ve gaf le te düş me ye mü sa it bir var lık tır. İra -de si ni kul lan ma yıp ken di ni gün lük olay la rın akı şı na kap tı rır saasıl dik ka ti ni ver me si ve ak lın da tut ma sı ge re ken ko nu lar danuzak la şır. Al lah'ın her yön den ken di si ni sa rıp ku şat tı ğı nı, her anken di si ni iz le di ği ni, işit ti ği ni, yap tı ğı her şe yin he sa bı nı Al lah'ave re ce ği ni, ölü mü, cen ne tin ve ce hen ne min var lı ğı nı, ka de rindı şın da hiç bir ola yın mey da na gel me ye ce ği ni, kar şı laş tı ğı herşey de, her olay da bir ha yır ol du ğu nu unu tur. Gaf le te dü şe rek,

119Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 122: İslam'ın İnanç Esasları

ha ya tı nın ger çek ama cı nı ha tı rın dan çı ka ra bi lir. Gün de beş va -kit kı lı nan na maz ise, unut kan lık ve gaf le ti yok eder, mü mi ninbi lin ci ni ve ira de si ni can lı tu tar. Mü mi nin sü rek li ola rak Al lah'ayö ne lip dön me si ni sağ lar ve Ya ra tı cı mı zın emir le ri doğ rul tu -sun da bir ya şam sür dür me si ne yar dım cı olur. Na maz kıl makiçin Al lah’ın hu zu run da du ran mü min, Rab bi miz ile güç lü birma ne vi bağ lan tı ku rar. Na ma zın in sa na Al lah’ı ha tır lat tı ğı ve in -sa nı her tür lü kö tü lük ten alı koy du ğu bir ayet te şöy le bildirilir:

Sa na Ki tap'tan vah ye di le ni oku ve na ma zı dos doğ ru

kıl. Ger çek ten na maz, çir kin utan maz lık lar (fah -

şa)dan ve kö tü lük ler den alı ko yar. Al lah'ı zik ret mek

ise mu hak kak en bü yük (iba det)tür. Al lah, yap tık la -

rı nı zı bi lir. (An ke but Su re si, 45)

Na maz iba de ti, baş ta pey gam ber ler ol mak üze re tüm imaneden le re farz kı lın mış bir iba det tir. Ta rih bo yun ca in san la ragön de ril miş olan pey gam ber ler ka vim le ri ne Al lah'ın farz kıl dı -ğı bu iba de ti teb liğ et miş ler, ken di le ri de ha yat la rı bo yun ca buiba de ti en gü zel ve en doğ ru şe kil de uy gu la ya rak tüm mü min -le re ör nek ol muş lar dır. Bu yö nüy le na maz, Al lah'ın el çi le ri ninka vim le ri ne yap tık la rı fi ili bir teb liğ şek li dir. Ku ran'da, pey gam -ber le re na maz kıl ma la rı nın em re dil me si, on la rın bu iba de tever dik le ri önem, bu iba de ti ye ri ne ge tir me de ve ko ru ma dagös ter dik le ri ti tiz lik, ka vim le ri ne na maz kıl ma yı em ret me le riile il gi li pek çok ayet yer alır. Bu ayet ler den ba zıları şöy le dir:

- Hz. İb ra him (as) için:

Rab bim, be ni na ma zı(mda) sü rek li kıl, so yum dan

olan la rı da. Rab bi miz, du amı ka bul bu yur. (İb ra him

Su re si, 40)

- Hz. İs ma il (as) için:

Ki tap'ta İs ma il'i de zik ret. Çün kü o, va'din de doğ ruy -

120 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 123: İslam'ın İnanç Esasları

du ve gön de ril miş (Re sul) bir pey gam ber di. Hal kı na,

na ma zı ve ze ka tı em re di yor du ve o, Rab bi Ka tın da

ken di sin den ra zı olu nan (bir in san)dı. (Mer yem Su re -

si, 54-55)

- Hz. Mu sa (as) için:

Ger çek ten Ben, Ben Al lah'ım, Ben den baş ka İlah yok -

tur; şu hal de Ba na iba det et ve Be ni zik ret mek için

dos doğ ru na maz kıl. (Ta ha Su re si, 14)

Mü min ka dın la ra ör nek ola rak gös te ri len Hz. Mer yem'e dena maz kıl ma sı em re dil miş tir:

Mer yem, Rab bi ne gö nül den ita at te bu lun, sec de et ve

rü ku eden ler le bir lik te rü ku et. (Al-i İm ran Su re si,

43)

Al lah'ın ke li me si olan Hz. İsa (as) da ay nı em ri al mış tır:

(İsa) De di ki: “Şüp he siz ben Al lah'ın ku lu yum. Ba na

Ki ta bı ver di ve be ni pey gam ber kıl dı.” Ne re de olur -

sam (ola yım,) be ni kut lu kıl dı ve ha yat sür dü ğüm

müd det çe, ba na na ma zı ve ze ka tı va si yet (emr) et ti.

(Mer yem Su re si, 30-31)

Na maz han gi va kit ler de farz kı lın mış tır?Ku ran'da, na ma zın mü min le re va kit le ri be lir len miş bir iba -

det ola rak farz kı lın dı ğı bil di ril mek te dir. Ayet te şöy le bu y ru lur:

Na ma zı bi tir di ği niz de, Al lah'ı ayak tay ken, otu rur ken ve

yan ya tar ken zik re din. Ar tık 'gü ven li ğe ka vu şur sa nız'

na ma zı dos doğ ru kı lın. Çün kü na maz, mü'min ler üze -

rin de va kit le ri be lir len miş bir farz dır. (Ni sa Su re si, 103)

Na maz va kit le ri, “sa bah”, “öğ le”, “ikin di”, “ak şam” ve “yat -

121Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 124: İslam'ın İnanç Esasları

sı” ol mak üze re beş va kit ten oluş mak ta dır. Na maz va kit le ri pekçok Ku ran aye tin de bil di ril miş tir. Bir ayette şöyle buyrulur:

Şu hal de on la rın söy le dik le ri ne kar şı sa bır lı ol,

Güneş'in do ğu şun dan ve ba tı şın dan ön ce Rab bi ni

hamd ile tes bih et (yü celt). Ge ce nin bir bö lü mün de

ve gün dü zün uç la rın da da tes bih te bu lun ki hoş nut

ola bi le sin. (Ta ha Su re si, 130)

Al lah'ın va hiy ve il ha mıy la Ku ran'ı en iyi an la yan ve tef sireden Pey gam ber Efen di miz de (sav) beş va kit na ma zın güniçin de ki baş lan gıç ve bi tiş za man la rı nı mü min le re ta rif et miş tir.Na maz va kit le ri nin bil di ril di ği en meş hur ha dis-i şe rif ler den bi -ri İbn-i Ab bas'ın bil dir di ği ha dis-i şe rif tir:

Re su lul lah bu yur du ki: "Re su lul lah (aley his sa la tu ves se lam) bu yur -du lar ki: "Cib ril (aley his se lam) ba na, Bey tul lah'ın ya nın da, iki ke reimam lık yap tı. Bun lar dan bi rin ci de öğ le yi, göl ge ayak ka bı ba ğı ka -dar ken kıl dı. Son ra, ikin di yi her şey göl ge si ka dar ken kıl dı. Son raak şa mı gü neş bat tı ğı ve oruç lu nun oru cu nu aç tı ğı za man kıl dı. Son -ra yat sı yı, ufuk ta ki ay dın lık (şa fak) kay bo lun ca kıl dı. Son ra sa ba hışa fak sö kün ce ve oruç lu ya ye mek ha ram olun ca kıl dı. İkin ci se feröğ le yi, dün kü ikin di nin vak tin de her şe yin göl ge si ken di si ka darolun ca kıl dı. Son ra ikin di yi, her şe yin göl ge si ken di si nin iki mis li olun -ca kıl dı. Son ra ak şa mı, ön ce ki vak tin de kıl dı. Son ra yat sı yı, ge ce ninüç te bi ri gi din ce kıl dı. Son ra sa ba hı, yer yü zü ağa rın ca kıl dı. Son raCib ril (aley his se lam) ba na yö ne lip: 'Ey Mu ham med Bun lar sen denön ce ki pey gam ber le rin (aley hi müs sa la tu ves se lam) vak ti dir. Na -maz vak ti de bu iki va kit ara sın da ka lan za man dır!' de di."

Ge rek Ku ran ayet le ri, ge rek Pey gam ber Efendimiz (sav)'insa hih ha dis le ri, ge rek se İs lam alim le ri nin açık la ma la rın dan an -la şıl dı ğı gi bi na ma zın beş va kit ol du ğu sa bit ve tar tış ma gö tür -mez bir ger çek tir. Beş va kit na maz farz, va cib ve sün net le riy le

122 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 125: İslam'ın İnanç Esasları

40 re kat tan oluş mak ta dır. Bu re kat la rın na maz va kit le ri ne gö reda ğı lı mı ise aşa ğı da ki gi bi dir:

- Sa bah Na ma zı: 2 re kat sün net, 2 re kat farz- Öğ le Na ma zı: 4 re kat ilk sün net, 4 re kat farz, 2 re kat son

sün net- İkin di Na ma zı: 4 re kat sün net, 4 re kat farz- Ak şam Na ma zı: 3 re kat farz, 2 re kat sün net- Yat sı Na ma zı: 4 re kat ilk sün net, 4 re kat farz, 2 re kat son

sün net, 3 re kat vitr na ma zı

Müs lü man Hu şu İçin de Na maz Kı larHu şu, 'say gı do lu kor ku' an la mı na ge lir. Na ma zı hu şu için de

kıl mak ise Yü ce Rab bi mi z'in hu zu run da O'nun hey bet ve aza -me ti ni kal bi miz de his se de rek, O'na say gı do lu bir kor ku bes le -ye rek bu iba de ti ye ri ne ge tir mek tir. Na maz da, Alem le rin Rab -bi olan Al lah'ın hu zu run da dur du ğu nun bi lin cin de olan bir mü -min el bet te ki bu güç lü hey bet ve kor ku yu için de ya şa ya cak veAl lah'a bu kor ku su ve say gı sı öl çü sün de ya kın la şa cak tır.

Na maz iba de ti ni hak kıy la ye ri ne ge tir mek is te yen bir mü -min, hu şu yu en gel le ye bi le cek şey le re kar şı ön lem al ma lı, na -maz da ge re ken dik kat ve kon sant ras yo nu sağ la ma ya aza mi ti -tiz lik gös ter me li dir. Rab bi miz, Ken di hu zu run da dur du ğu muz -da, yal nız ca O'nu an ma mı zı, O'nu yü celt me mi zi ve bü tün ek sik -lik ler den mü nez zeh tu ta rak O'nu bir le me mi zi bu yur mak ta dır.Na ma zı dos doğ ru kıl mak da tüm bun la rı ger çek leş tir mek içinbü yük bir fır sat tır. Ni te kim ayet te Al lah Ken di si'ni zik ret mekiçin na maz kı lın ma sı nı bu yur mak ta dır:

Ger çek ten Ben, Ben Al lah'ım, Ben'den baş ka İlah

yok tur; şu hal de Ba na iba det et ve Be ni zik ret mek

için dos doğ ru na maz kıl. (Ta ha Su re si, 14)

123Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 126: İslam'ın İnanç Esasları

Na ma zın Farz la rıA- Dı şın da ki farz la rı ye di dir. Bun la ra şart la rı da de nir.

Ha des ten ta hâ ret.Ne ca set ten ta hâ ret.Setr-i av ret.İs tik bâl-i Kıb le.Va kit.Ni yet.İf ti tah ve ya Tah ri me Tek bî ri.

B- İçin de ki farz la rı beş dir. Bun la ra rükn de nir.Kı yâm.Kı râ at.Rü kû’.Sec de.Ka’de-i âhi re.

Ha des ten Ta ha ret: Ab des ti ol ma yan bir kim se nin ab dest al -ma sı na, boy ab des ti al ma sı ge re ken bir kim se nin de gu sül et -me si ne ha des ten ta ha ret de nir.

Ne ca set ten Ta ha ret: Vü cut ta, gi yi len el bi se ve ça ma şır lar -da, ve ya na maz kı lı na cak yer ler de, na ma za en gel ola bi le cekpis lik le rin te miz le nip gi de ril me si ne ne ca set den ta ha ret de nir.

Va kit: 5 va kit na ma zı ken di va kit le ri için de kıl mak tır.İs tik ba li Kıb le: Na ma zı, kıb le ye ya ni, Mek ke şeh rin de ki Ka -

be' ye kar şı kıl mak de mek tir.Ni yet: Kı lı na cak na ma zın han gi na maz ol du ğu nu ha tır la yıp

için den ni yet et mek tir.Tek bir: "Al la hu ek ber" cüm le siy le Ha lı kı mı zı bü yük le mek

de mek tir.İf ti tah Tek bi ri: Na ma za baş lar ken alı nan ilk tek bir ler dir.Kı yam: Öz rü ol ma yan bir kim se nin, na maz la rı nı kı lar ken,

ayak ta dik va zi yet te dur ma sı dır.

124 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 127: İslam'ın İnanç Esasları

Kı ra at: Na maz da, ayak ta iken Ku ran-ı Ke rim'den bir ve yabir kaç ayet oku mak tır.

Rü ku: Avuç iç le ri ni diz ka pak la rı na ya pış tı ra rak, baş ile ar kadüz ola cak şe kil de iki bük lüm ol mak de mek tir.

Sec de: Bur nu, al nı, el le ri, diz le ri ve ayak la rı ye re koy mak vedo kun dur mak su re tiy le sec de et mek de mek tir.

Ka de-i Ahi re de Te şeh hüd Mik ta rı Otur mak: Kı lı nan na ma -zın son otu ru şun da (Et te hıy ya tü)yü oku yun ca ya ka dar otur -mak. Yu ka rı da sa yı lan mad de ler den Set ri Av ret, Kıb le ve Ab -dest ko nu la rı nı açık la mak ta ya rar var dır:

Setr-i Av ret ne dir?Mü kel lef olan, ya ni akıl ve ba liğ olan in sa nın na maz kı lar ken

aç ma sı ve di ğer za man lar da baş ka sı na gös ter me si ve baş ka sı nınbak ma sı ha ram olan yer le ri ne setr-i av ret (av ret ma ha li) de nir.Er kek le rin, na maz için av ret ma hal li, gö bek ten diz al tı na ka dar -dır. Hür olan ka dın la rın el le rin den ve yüz le rin den baş ka heryer le ri, bi lek le ri, sar kan saç la rı ve ayak la rı nın al tı na maz için av -ret yer le ri dir. (De tay lı bil gi için bkz. Ku ran-ı Ke rim'in Türk çe Me -ali Ali si ve Tef si ri, Ömer Na su hi Bil men, Bil men Ya yın cı lık)

Ab destNa maz kı la cak olan mü mi nin ön ce lik le ab dest al ma sı ge re -

kir. Ab des tin be lir li farz la rı var dır. Bun lar şöy le dir:-Yü zü bir ke re yı ka mak-Dir sek ler le bir lik te iki ko lu bi rer ke re yı ka mak-Ba şın dört te bir kıs mı nı mes het mek-İki aya ğı, iki yan da ki to puk ke mik le ri ile bir lik te bir ke re yı -

ka mak .Ab des tin farz la rı ya nın da sün net le ri var dır. Ab dest alan bir

125Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 128: İslam'ın İnanç Esasları

mü mi nin ye ri ne ge tir me si ge re ken sün net ler ise şöy le dir:-Bes me le çek mek-El le ri, bi lek le ri ile be ra ber, üç ke re yı ka mak-Ağ zı, ay rı ay rı su ile üç ke re yı ka mak-Bur nu, ay rı ay rı su ile, üç ke re yı ka mak-Kaş la rın, sa ka lın, bı yı ğın al tın da ki gö rün me yen de ri yi ıs lat mak-Yü zü nü yı kar ken iki ka şın al tı nı ıs lat mak-Sa ka lın sar kan kıs mı nı mesh et mek-Sa ka lın, sar kan kıs mı nın içi ne, sağ elin yaş par mak la rı nı, ta -

rak gi bi sok mak-Diş le ri, bir şey ile ov mak, te miz le mek-Ba şın her ta ra fı nı, bir ke re mesh et mek-İki ku la ğı, bir ke re mesh et mek-En se yi, üçer bi ti şik par mak lar la, bir ke re mesh et mek-El ve ayak par mak la rı nın ara sı nı tah lil et mek-Yı ka na cak yer le ri, her bi rin de uz vun her ye ri ıs la na cak şe -

kil de üç ke re yı ka mak-Yüz yı ka nır ken kalp ile ni yet et mek-Ter tib, ya ni sı ra ile iki eli, ağ zı, bur nu, yü zü, kol la rı, ba şı,

ku lak la rı, en se yi ve ayak la rı yı ka mak ve mesh et mek-Yı ka nan yer le ri ov mak-Her uz vu, bir bi ri ar ka sın dan yı ka yıp ara ver me mek .

Kıb leMek ke şeh rin de ve Mes cid-ul Ha ram'da yer alan Ka be kıb -

le dir ve Müs lü man la rın, na maz kı lar ken ona doğ ru yö nel me le -ri ge re kir. İs la mın beş şar tın dan bi ri olan na maz iba de ti, kıb leyö nü ne dö nü le rek ger çek leş ti ri lir. Ku ran’ı Ke rim’de, mü min -le rin na maz kı lar ken yüz le ri ni dön me le ri ge re ken kıb le nin, Ka -be ol du ğu bil di ril miş tir. Mek ke'nin dı şın da ve Mek ke'den uzak

126 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 129: İslam'ın İnanç Esasları

olan la rın "kıb le yö nü ne doğ ru dur muş" de ni le cek şe kil de dur -ma la rı ye ter li dir.

İs lam di ni, Ka be'yi tek olan Al lah'a iba det mer ke zi ola rak ta -nıt mış ve Müs lü man la ra, na maz kı lan lar ve iba det eden ler ara -sın da vah det, bir lik ve dü zen ol ma sı için dün ya nın ne re sin deolur lar sa ol sun lar yüz le ri ni kıb le ye çe vir me le ri ni em ret miş tir.

Kıbleye doğru namaz kılmak, Kabe'yi tamir eden Hz.İbrahim (as)'la Hz. İsmail (as)'ın hatıralarını anmanın ve ibadetiçin Allah'a yönelişin güzel bir örneğidir. İnsanın, yemek yerken,uyurken de bu işleri kıbleye doğru yapması iyidir. İnsan ölünce,toprağa verildiğinde de yüzü kıbleye çevrilmelidir.

Kıb le Na sıl Ta yin edi lir?Kıb le, Ka be’nin bi na sı de ğil, ar sa sı dır. Ya ni yer den Ar şa ka -

dar, o boş luk kıb le dir. Bu yüz den de ni zin al tın da ya da gök yü -zün de iken bu yön de na maz kı lı na bi lir.

Kıb le yi ma te ma tik sel he sap lar la he sap la mak müm kün ol du -ğu gi bi, pu su la (ku tup yıl dı zı) yar dı mı ile de doğ ru yö nü bul makda müm kün dür. He sap ve alet ile ya pı lan he sap la ma lar da kıb letam bu lun ma sa da, yö nü hak kın da kuv vet li bir zan el de edil mişolur. Kıb le ta yi nin de kuv vet li za nna da ya lı tes bit ler ka bul olur.

Mih rab bu lun ma yan, he sap, yıl dız gi bi şey ler le de an la şı la ma -yan yer ler de, kıb le yi bi len Müs lü man la ra so rul ma lı dır.

Ge mi, tren gi bi ha re ket ha lin de olu nan yer ler de kıb le ye kar -şı du rup, sec de ye ri ya nı na pu su la ko yul ma lı dır. Böy le lik le ha -re ket ha lin de ki araç dön dük çe, na maz kıl mak ta olan ki şi de kıb -le ye kar şı dön me li dir. Ya da baş ka bi ri si, na maz kı lan ki şi yi sa -ğa so la dön dür me li dir. Kıb le yö nü nü bil me yen kim se, mih ra babak ma dan, bi le ne sor ma dan ya da ken di si araş tır ma dan na ma zıkı lar sa, kıb le ye rast la mış ol sa bi le, na maz iba de ti nin şart la rı nı

127Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 130: İslam'ın İnanç Esasları

tam ola rak ye ri ne ge tir me miş olur. (De tay lı bil gi için bkz. Ku ran-ı Ke rim'in Türk çe Me ali Ali si ve Tef si ri, Ömer Na su hi Bil men, Bil -men Ya yın cı lık)

DİN AHLAKI İN SA NIN

YA RA TI LI ŞI NA UY GUN DUR

Öy ley se sen yü zü nü Al lah'ı bir le yen (bir ha nif) ola rak

di ne, Al lah'ın o fıt ra tı na çe vir; ki in san la rı bu nun üze -

ri ne ya rat mış tır. (Rum Su re si, 30)

Al lah, ya rat tı ğı in sa nın ya pı sı nı el bet te ki en iyi bi len dir. Do -la yı sıy la, in san la rın ne ye ih ti yaç la rı ol du ğu nu ve bun la rı na sılsağ la ya ca ğı nı en iyi O bi lir. İn sa nın fi zik sel ya pı sı nı ko ru ma sın -dan psi ko lo jik ola rak na sıl sağ lık lı ola ca ğı na ve sos yal ha ya tınen mut lu ve hu zur lu şek li ne ka dar en gü zel sis te mi Al lah be lir -ler. Ör ne ğin in san ya ra tı lı şı ge re ği mer ha met ten, sev gi den, şef -kat ten ve gü zel ah la kın her şek lin den hoş la nır. Ken di si ne hepbu şe kil de dav ra nıl ma sı nı bek ler. Zu lüm den, ah lak sız lık tan vekö tü lü ğün her tür lü sün den nef ret eder ve ka çı nır. Böy le his -set me si, Al lah'ın di le me siy le dir. Al lah, in sa nın fıt ra tı nı, vic da nı -nı bu şe kil de ya rat tı ğı için in san, gü zel lik ten hoş la nıp kö tü lük -ten ka çı nır. Al lah'ın Ku ran'da em ret ti ği te mel ah lak özel lik le ri;mer ha met li, şef kat li, ada let li, gü ve ni lir, dü rüst, mü te va zi bir in -san ol mak ve zu lüm den, hak sız lık tan, kö tü lük ten sa kın mak tır.Di ğer bir de yiş le, Al lah'ın gön der di ği İs lam di ni nin in san dan is -te dik le riy le, in san la rın do ğal ola rak ya şa mak is te dik le ri, anah -tar ve onun aç tı ğı ki lit gi bi, bir bi ri ne tam bir uyum ha lin de dir.Al lah bu ger çe ği Ku ran'da şöy le ha ber ver mek te dir:

Öy ley se sen yü zü nü Al lah'ı bir le yen (bir ha nif) ola rak

128 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 131: İslam'ın İnanç Esasları

di ne, Al lah'ın o fıt ra tı na çe vir; ki in san la rı bu nun üze -

ri ne ya rat mış tır. Al lah'ın ya ra tı şı için hiç bir de ğiş tir -

me yok tur. İş te dim dik ayak ta du ran din (bu dur). An -

cak in san la rın ço ğu bil mez ler. (Rum Su re si, 30)

İn san lar, Al lah'ın in dir di ği ayet le ri uy gu la ma dık la rı sü re ceken di le ri ne zul met miş olur lar. Çün kü ya ra tı lış la rı na uy gun olandav ra nı şı, ah la kı gös ter me ye rek ken di ya pı la rı na ters dü şen birtu tum ser gi ler ler; bu da hem vic da nen ra hat sız ol ma la rı, hemde baş ka in san la rı ra hat sız et me le riy le so nuç la nır ve ayet te bil -di ril di ği gi bi ken di ken di le ri ne zul met miş olur lar:

Şüp he siz Al lah, in san la ra hiç bir şey le zul met mez.

An cak in san lar, ken di ne fis le ri ne zul me di yor lar. (Yu -

nus Su re si, 44)

Unu tul ma ma lı dır ki, İs lam ah la kı an cak sa mi mi ola rak iç tenge len bir is tek le, gö nül den ya şa na bi lir ve Al lah böy le bir ima nımak bul gö re ce ği ni bil di rir. Zor la ya şa tı lan din ah la kı Al lah Ka -tın da ge çer li ol ma dı ğı gi bi, Ku ran'da mü na fık ola rak isim len di ri -len iki yüz lü in san la rın ço ğal ma sı na ne den olur. Bu da, top lu maza rar lı ola cak bir ya pı nın oluş ma sı de mek tir. Al lah, din adı na in -san la rın zor lan ma ma sı nı em ret miş tir:

Din de zor la ma (ve bas kı) yok tur. Şüp he siz, doğ ru luk

(rüşd) sa pık lık tan apa çık ay rıl mış tır. Ar tık kim ta ğu tu

ta nı ma yıp Al lah'a ina nır sa, o, sa pa sağ lam bir kul ba

ya pış mış tır; bu nun kop ma sı yok tur. Al lah, işi ten dir,

bi len dir. (Ba ka ra Su re si, 256)

Do la yı sıy la İs lam di ni hiç bir alan da in san la rın üze rin de birbas kı oluş tur ma dı ğı gi bi, in san la ra ger çek fi kir ve vic dan öz gür -lü ğü nü ka zan dı rır. Ku ran ah la kı nın ge re ği olan gü zel ah la kı ya -şa yan in san, hiç bir şe kil de kı sıt lan maz. Ak len ve kal ben inanç la -

129Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 132: İslam'ın İnanç Esasları

rı doğ rul tu sun da ya şa dı ğı için her za man hu zur lu, ra hat vemut lu olur.

Din ahlakını yaşamayan insanlar ise, müminlerin özgürlüğü-ne sahip olamazlar. Çünkü, topluma yerleşmiş birçok batılkural ve inanç vardır. Dinin değerleriyle yaşamayan toplumlar,kendi kendilerine çok sayıda yanlış değer ve ölçü koyar, tabu-lar oluşturur ve Allah'ın verdiği özgürlükleri kendi elleriylekısıtlarlar. İşte din ahlakından uzak olan insanlar, hem toplu-mun cahil kuralları, hem etraftaki insanların yaptırımları, hemde kendi kendilerine koydukları gereksiz prensipler nedeniylemanevi hürriyetten yoksun kalırlar.

İn sa nı et ra fın da ki top lum dan da ha da bü yük bir bas kı al tı naalan güç ise, nef sin de ki ben cil tut ku lar dır. Bu ben cil tut ku larin sa na sü rek li hu zur suz luk ve rir. Da imi bir gü ven siz lik ve ge le -cek kor ku su aşı lar. İn san, nef sin de ki bu ne ga tif güç ne de niy leso nu gel me yen bir tut ku ve hırs için de bo ğu şur. Nef si, ona sü -rek li da ha faz la mal bi rik tir me si ni, da ha faz la pa ra ka zan ma sı nı,ken di ni in san la ra be ğen dir mek için da ha faz la ça ba la ma sı nı em -re der. Oy sa bu tut ku la rın tat min edil me si müm kün de ğil dir.Zen gin ol mak bü yük bir tut ku dur, an cak bu tat min edil di ğin deye ni tut ku lar ge le cek tir. Kı sa ca sı dün ya ya yö ne lik ya şa nan tümhırs lar, kı sır bir dön gü için de dir. İş te in san bu ca hi li ye sis te -min den an cak Al lah'a iman edip ha ya tı nı O'na tes lim et mek lekur tu lur. Al lah bu ko nu da Ku ran'da şöy le bu yur mak ta dır:

"... kim nef si nin 'cim ri ve ben cil tut ku la rın dan' ko -

run muş sa, iş te on lar, fe lah (kur tu luş) bu lan lar dır".

(Haşr Su re si, 9)

İn san bu tut ku la rın esi ri ol mak tan kur tul du ğun da öz gür le -şir. Ar tık onun ya şa mı nın ama cı, söz ko nu su so nu gel mez tut -ku la rı tat min et mek de ğil dir. Ya şa mı nın ama cı, yal nız ca Al lah'ın

130 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 133: İslam'ın İnanç Esasları

hoş nut lu ğu nu ka zan mak tır ki, in san za ten bu nun için ya ra tıl mış -tır.

Ger çek öz gür lük iş te bu dur; Al lah'a kul ol mak ve böy le ceAl lah'ın dı şın da ki her şey den öz gür leş mek. Bu ne den le dir ki İm -ran'ın ka rı sı, Ku ran'da bil di ri len şu du ayı et miş tir:

"... Rab bim, kar nım da ola nı, 'her tür lü ba ğım lı lık tan

öz gür lü ğe ka vuş tu rul muş ola rak' Sa na ada dım, ben -

den ka bul et. Şüp he siz işi ten bi len Sen sin Sen." (Al-i

İm ran Su re si, 35)

Aynı nedenle, Hz. İbrahim (as), ayette bildirildiği gibi, baba-sına şöyle demiştir:

"... Ba ba cı ğım, işit me yen, gör me yen ve se ni her han gi

bir şey den ba ğım sız laş tır ma yan şey le re ni ye ta pı yor -

sun?" (Mer yem Su re si, 42)

Al lah'ın in san la ra el çi ola rak gön der di ği re sul ler, ta rih bo -yun ca in san la rı ne fis le rin de ki tut ku la ra ya da baş ka in san la ra kulol mak tan kur tul ma ya ve yal nız ca Al lah'a kul ol ma ya da vet et -miş ler dir. İn san lar, ya ra tı lış amaç la rı na ay kı rı olan bu sap kın lık -lar dan kur tul duk la rın da fe lah bu lur lar. İş te bu ne den le dir ki,Ku ran'da Re sul, mü min le rin "ağır yük le ri ni, üzer le rin de ki zin -cir le ri ni in di ren" ki şi ola rak ta rif edil mek te dir:

On lar ki, yan la rın da ki Tev rat'ta ve İn cil'de (ge le ce ği)

ya zı lı bu la cak la rı üm mi ha ber ge ti ri ci (Ne bi) olan el -

çi ye (Re sul) uyar lar; o, on la ra ma ru fu (iyi li ği) em re di -

yor, mün ke ri (kö tü lü ğü) ya sak lı yor, te miz şey le ri he -

lal, mur dar şey le ri ha ram kı lı yor ve on la rın ağır yük -

le ri ni, üzer le rin de ki zin cir le ri in di ri yor. Ona ina nan -

lar, des tek olup sa vu nan lar, yar dım eden ler ve onun -

la bir lik te in di ri len nu ru iz le yen ler; iş te kur tu lu şa

131Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 134: İslam'ın İnanç Esasları

eren ler bun lar dır. (Araf Su re si, 157)

İs lam'ın in san fıt ra tı na uy gun ol ma sı nın bir di ğer se be bi, ko -lay ol ma sı dır. Al lah, in sa nın ya ra tı lı şı na uy gun ola rak in dir di ğidi ni, ay nı za man da ya şan ma sı ko lay kıl mış tır. Bu gerçek farklıayetlerde şöyle haber verilmektedir:

Al lah (ağır yük le ri) siz den ha fif let mek is ter: (Çün kü)

in san za yıf ola rak ya ra tıl mış tır. (Ni sa Su re si, 28)

... Al lah, si ze ko lay lık di ler, zor luk di le mez... (Ba ka ra

Su re si, 185)

Kim iman eder ve sa lih amel ler de bu lu nur sa, onun

için gü zel bir kar şı lık var dır. Ona buy ru ğu muz dan

ko lay ola nı nı söy le ye ce ğiz. (Kehf Su re si, 88)

Bir dam la su dan ya rat tı da onu 'bir öl çüy le’ bi çi me

sok tu. Son ra ona yo lu ko lay laş tır dı. (Abe se Su re si,

19-20)

Bu ko lay lık, iba det ler için de ge çer li dir. Al lah, Ra ma zanAyı'n da tu tul ma sı farz kı lı nan oruç iba de tiy le il gi li bir ayet teşöy le bu yu rur:

Ra ma zan Ayı... İn san lar için hi da yet olan ve doğ ru

yo lu ve (hak ile ba tı lı bir bi rin den) ayı ran apa çık bel -

ge le ri (kap sa yan) Kur'an on da in di ril miş tir. Öy ley se

siz den kim bu aya şa hit olur sa ar tık onu tut sun. Kim

has ta ya da yol cu luk ta olur sa, tut ma dı ğı gün ler sa yı -

sın ca di ğer gün ler de (tut sun). Al lah, si ze ko lay lık di -

ler, zor luk di le mez. (Bu ko lay lık) sa yı yı ta mam la ma -

nız ve si zi doğ ru yo la (hi da ye te) ulaş tır ma sı na kar şı -

lık Al lah'ı bü yük ta nı ma nız için dir. Umu lur ki şük re -

der si niz. (Ba ka ra Su re si, 185)

İs lam, in sa nın ya ra tı lı şı na ta ma men uy gun bir din dir. Çün kü

132 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 135: İslam'ın İnanç Esasları

İs lam'ı se çip din kı lan, in sa nı da ya rat mış olan Al lah'tır. Al lah,ya rat tı ğı kul la rı na zor luk de ğil ko lay lık di le miş, on la rın ih ti yaçve is tek le ri ne en uy gun ah lak ve ya şam mo de li ni din kıl mış tır.Rab bi miz, bir ayet te şöy le bu yur mak ta dır:

... Bu gün in kâ ra sa pan lar, si zin di ni niz den (di ni ni zi yık -

mak tan) umut kes miş ler dir. Bu gün si ze di ni ni zi ke -

ma le er dir dim, üze ri niz de ki ni me ti mi ta mam la dım ve

si ze din ola rak İs lam'ı se çip-be ğen dim... (Ma ide Su re -

si, 3)

MÜ MİN LER BİR LİK VE

BE RA BER LİK İÇİN DE OL MA LI DIR

Al lah'ın ipi ne he pi niz sım sı kı sa rı lın. Da ğı lıp ay rıl ma -

yın. Ve Al lah'ın si zin üze ri niz de ki ni me ti ni ha tır la yın.

Ha ni siz düş man lar idi niz. O, kalp le ri ni zin ara sı nı uz -

laş tı rıp-ısın dır dı ve siz O'nun ni me tiy le kar deş ler ola -

rak sa bah la dı nız. Yi ne siz, tam ateş çu ku ru nun kı yı -

sın day ken, ora dan si zi kur tar dı. Umu lur ki hi da ye te

erer si niz di ye, Al lah, si ze ayet le ri ni böy le açık lar.

(Al-i İm ran Su re si, 103)

İn san lar, dost la rı nı ve ar ka daş la rı nı ken di ka rak ter le ri neben zer, ha yat an la yış la rı na uy gun, or tak nok ta la rı nın çok ol du -ğu ve an la şa bi le ce ği in san lar dan se çer ler. Bu nun do ğal bir so -nu cu ola rak, bel li an la yış la rı pay la şan in san la rın bir bir le riy lekay naş tık la rı nı gö rü rüz. Na mus lu, dü rüst in san lar, yi ne ken di le -ri gi bi na mus lu, dü rüst in san lar la ar ka daş lık eder; kö tü ler ledost luk kur maz lar. Ah lak sız, su ça eği lim li ki şi ler de, na mus lu lar -

133Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 136: İslam'ın İnanç Esasları

la de ğil, ken di le ri gi bi ler le iliş ki için de dir ler. Mü min ler ise,Yüce Rabbimiz Al lah'ın is te ği üze ri ne, ya ra tı lış la rı na da uy gunola rak bir bir le riy le hep be ra ber ol ma lı dır. Ni te kim bu, Al lah'ınKu ran'da em ret ti ği bir iba det tir. Al lah mü min le re, yi ne mü -min ler le bir lik te ol ma la rı nı ve gaf let için de ki in san la ra uy ma -ma la rı nı şöy le em ret mek te dir:

Sen de sa bah ak şam O'nun rı za sı nı is te ye rek Rab le -

ri ne dua eden ler le bir lik te sab ret. Dün ya ha ya tı nın

(al da tı cı) sü sü nü is te ye rek göz le ri ni on lar dan kay dır -

ma. Kal bi ni Bi zi zik ret mek ten gaf le te dü şür dü ğü -

müz, ken di 'is tek ve tut ku la rı na (he va sı na)' uyan ve

işin de aşı rı lı ğa gi de ne ita at et me. (Kehf Su re si, 28)

Mü min ler dün ya üze rin de sa de ce Al lah'ın rı za sı nı gö ze tentek in san gru bu dur. Al lah'ın hoş nut ola ca ğı gü zel ah la kı yal nızon lar ya şar lar. Bu ah lak da tek ba şı na ya şa na maz; bu nun gün -lük ha ya ta ge çi ri lip uy gu lan dı ğı bir or tam ve in san lar ge re kir.Al lah, hoş nut ola ca ğı ta vır ola rak biz den ada let li ol ma yı, şef kat -li ve mer ha met li dav ran ma yı, fe da kar lık ta bu lun ma yı, iyi li ği tav -si ye et me mi zi ve bun lar gi bi on lar ca gü zel ah lak özel li ği ni gös -ter me mi zi is ter. Bun lar ise, be ra ber olup uy gu la na cak in san larol maz sa, ya şa na maz. Bir baş ka de yiş le, şef kat li ve fe da kar birin san ola bil mek için, in sa nın et ra fın da bu nu uy gu la ya ca ğı bi ri le -ri nin ol ma sı ge re kir, hem de bu gü zel ta vır lar dan an la ya cak vebu na la yık olan bi ri le ri. Bun lar an cak mü min ler ola bi lir.

Hiç bir sa mi mi mü min, ken di si gi bi ol ma yan, ya ni Al lah'ın öl -çü le riy le ha re ket et me yen, Ku ran ah la kı nı be nim se me miş, do -la yı sıy la et ra fın da ki le rin de ken di si gi bi ga fil ol ma sı nı is te yen,hat ta bu nun için ça ba har ca yan kim se ler le dost ol mak is te mez,ha ya tı nı on lar la bir lik te ge çir mez. Üs te lik inanç la rı na say gıduy ma yan, mü min le ri sa de ce Al lah'a inan ma la rı ve di n ah la kı nı

134 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 137: İslam'ın İnanç Esasları

ya şa ma la rın dan do la yı kı na yan, top lum dan ko par mak is te yen vedüş man ca dav ra nan la ra kar şı sev gi his le ri de bes le mez:

Ey iman eden ler, be nim de düş ma nım, si zin de düş -

ma nı nız olan la rı ve li ler edin me yin. Siz on la ra kar şı

sev gi yö nel ti yor su nuz; oy sa on lar hak tan si ze ge le ni

in kâr et miş ler, Rab bi niz olan Al lah'a inan ma nız dan

do la yı el çi yi de, si zi de (yurt la rı nız dan) sü rüp-çı kar -

mış lar dır. Eğer siz, Be nim yo lum da cehd et mek ve

Be nim rı za mı ara mak ama cıy la çık mış sa nız (na sıl)

on la ra kar şı hâ lâ sev gi giz li yor su nuz? Ben, si zin giz le -

dik le ri ni zi ve açı ğa vur duk la rı nı zı bi li rim. Kim siz den

bu nu ya par sa, ar tık o, el bet te yo lun or ta sın dan şa şı -

rıp-sap mış olur. Eğer si zi ele ge çi re cek olur lar sa, si ze

düş man ke si lir ler, el le ri ni ve dil le ri ni kö tü lük le si ze

uza tır lar. On lar si zin in kâr et me ni zi iç ten ar zu et miş -

ler dir. (Müm te hi ne Su re si, 1-2)

Al lah böy le in san la ra sev gi bes le ne me ye ce ği ni, on lar la dostolun ma ma sı ge rek ti ği ni ve doğ ru olan lar la, ya ni mü min ler le bir -lik te olun ma sı nı bil dir mek te dir:

Ey iman eden ler, Al lah'tan sa kı nın ve doğ ru (sa -

dık)lar la bir lik te olun. (Tev be Su re si, 119)

El bet te mü min, in kar cı lar da hil her ke se dost ça ve ılım lı birüs lup la yak la şa cak, her in sa na adil bir bi çim de dav ra na cak tır.An cak in kar eden in san la ra sı cak ve adil dav ran mak la on la rıger çek an lam da dost edin mek çok fark lı dır. Mü min, an cak ken -di si gi bi mü min olan la rı ger çek an lam da dost edi nir. Bu, Al lah'ınbir hük mü dür:

Si zin dos tu nuz (ve li niz), an cak Al lah, O'nun el çi si, rü -

ku' edi ci ler ola rak na maz kı lan ve ze ka tı ve ren

mü'min ler dir. (Ma ide Su re si, 55)

135Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 138: İslam'ın İnanç Esasları

SON SÖZ

Bu ki tap bo yun ca an lat tı ğı mız ger çek ler, dün ya nın enönem li ger çek le ri dir. İn sa nı Al lah ya ra tmış tır ve in san O'na ge -ri dö ne cek bir var lık tır, do la yı sıy la hiç bir şey in sa nın Al lah'ı ta -nı ma sın dan ve O'na kul luk et me sin den da ha önem li ol maz.

Do la yı sıy la bu ger çek le re ge re ken öne mi ver me niz ve ha -ya tı nı zı bun la ra gö re göz den ge çir me niz, bel ki ye ni den dü zen -le me niz ge rek mek te dir.

Si zi ya ra tan Al lah'ı ta nı yor mu su nuz? O'na şük re di yor mu su nuz? O'nun si ze yol gös te ri ci ola rak gön der di ği ki tap tan ha be ri -

niz var mı? Ve ya bu ki ta bı ha ya ta ge çir mek için ne ler ya pı yor su nuz?Emin olun ki, bun lar si zin ha ya tı nı zın en önem li konularıdır.

Baş ka her şey ge çip gi de cek, her şey yok ola cak, ama Al lah ba -ki ka la cak tır. Al lah'ın va adi, ya ni ahi ret ve he sap da ba ki dir. Birgün öle cek, ar dın dan di ri le cek ve Al lah'a he sap ve re cek si niz.

Unut ma yın ki hem dün ya da mut lu bir ha yat sür me niz, hemde ahi ret te ki son suz mut lu lu ğu nuz Al lah'a kul luk et me ni zebağ lı dır. Za ten Al lah si zi bu nun için ya rat mış tır. Ya ra tı lış ama -cı nı za tes lim olun ve Al lah'a yö ne lip Rab bi miz'e iba det edin.

Ve O'na iba det te, ayet te buy rul du ğu gi bi ka rar lı olun:

(Al lah) Gök le rin, ye rin ve her iki si ara sın da ki le rin

Rab bi dir; şu hal de O'na iba det et ve O'na iba det te

ka rar lı ol. Hiç O'nun ada şı olan bi ri ni bi li yor mu sun?

(Mer yem Su re si, 65)

136 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 139: İslam'ın İnanç Esasları

EVRİM YANILGISI

D arwinizm, yani evrim teorisi, Yaratılış gerçeğini reddetmekamacıyla ortaya atılmış, ancak başarılı olamamış bilim dışı

bir safsatadan başka bir şey değildir. Canlılığın, cansız maddeler-den tesadüfen oluştuğunu iddia eden bu teori, evrende ve canlı-larda çok açık bir düzen bulunduğunun bilim tarafından ispat edil-mesiyle ve evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını ortaya koyan 300milyona yakın fosilin bulunmasıyla çürümüştür. Böylece Allah'ıntüm evreni ve canlıları yaratmış olduğu gerçeği, bilim tarafından dakanıtlanmıştır. Bugün evrim teorisini ayakta tutmak için dünyaçapında yürütülen propaganda, sadece bilimsel gerçeklerin çarpı-tılmasına, taraflı yorumlanmasına, bilim görüntüsü altında söylenenyalanlara ve yapılan sahtekarlıklara dayalıdır.

An cak bu pro pa gan da ger çe ği giz le ye me mek te dir. Ev rim te ori -si nin bi lim ta ri hin de ki en bü yük ya nıl gı ol du ğu, son 20-30 yıl dır bi -lim dün ya sın da gi de rek da ha yük sek ses le di le ge ti ril mek te dir.Özel lik le 1980'ler den son ra ya pı lan araş tır ma lar, Dar wi nist id di -ala rın ta ma men yan lış ol du ğu nu or ta ya koy muş ve bu ger çek pekçok bi lim ada mı ta ra fın dan di le ge ti ril miş tir. Özel lik le ABD'de, bi -yo lo ji, bi yo kim ya, pa le on to lo ji gi bi fark lı alan lar dan ge len çok sa yı -da bi lim ada mı, Dar wi nizm'in ge çer siz li ği ni gör mek te, can lı la rınkö ke ni ni Ya ra tı lış ger çe ğiy le açık la mak ta dır lar.Ev rim te ori si nin çö -kü şü nü ve ya ra tı lı şın de lil le ri ni di ğer pek çok ça lış ma mız da bü tünbi lim sel de tay la rıy la ele al dık ve al ma ya de vam edi yo ruz. An cakko nu yu, ta şı dı ğı bü yük önem ne de niy le, bu ra da da özet le mek teya rar var dır.

137Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 140: İslam'ın İnanç Esasları

Dar win'i Yı kan Zor luk larEvrim teorisi, tarihi eski Yunan'a kadar uzanan pagan bir öğre-

ti olmakla birlikte, kapsamlı olarak 19. yüzyılda ortaya atıldı.Teoriyi bilim dünyasının gündemine sokan en önemli gelişme,Charles Darwin'in 1859 yılında yayınlanan Türlerin Kökeni adlıkitabıydı. Darwin bu kitapta dünya üzerindeki farklı canlı türleri-ni Allah'ın ayrı ayrı yarattığı gerçeğine kendince karşı çıkıyordu.Darwin'in yanılgılarına göre, tüm türler ortak bir atadan geliyor-lardı ve zaman içinde küçük değişimlerle farklılaşmışlardı.

Dar win'in te ori si, hiç bir so mut bi lim sel bul gu ya da yan mı yor du;ken di si nin de ka bul et ti ği gi bi sa de ce bir "man tık yü rüt me" idi.Hat ta Dar win'in ki ta bın da ki "Te ori nin Zor luk la rı" baş lık lı uzunbö lüm de iti raf et ti ği gi bi, te ori pek çok önem li so ru kar şı sın daaçık ve ri yor du.

Dar win, te ori si nin önün de ki zor luk la rın ge li şen bi lim ta ra fın danaşı la ca ğı nı, ye ni bi lim sel bul gu la rın te ori si ni güç len di re ce ği ni umu -yor du. Bu nu ki ta bın da sık sık be lirt miş ti. An cak ge li şen bi lim,Dar win'in umut la rı nın tam ak si ne, te ori nin te mel id di ala rı nı bi rerbi rer da ya nak sız bı rak mış tır. Dar wi nizm'in bi lim kar şı sın da ki ye -nil gi si, üç te mel baş lık ta in ce le ne bi lir:

1) Te ori, ha ya tın yer yü zün de ilk kez na sıl or ta ya çık tı ğı nı as laaçık la ya ma mak ta dır.

2) Te ori nin öne sür dü ğü "ev rim me ka niz ma la rı"nın, ger çek teev rim leş ti ri ci bir et ki ye sa hip ol du ğu nu gös te ren hiç bir bi lim selbul gu yok tur.

3) Fo sil ka yıt la rı, ev rim te ori si nin ön gö rü le ri nin tam ak si ne birtab lo or ta ya koy mak ta dır.

Bu bö lüm de, bu üç te mel baş lı ğı ana hat la rı ile in ce le ye ce ğiz.

Aşı la ma yan İlk Ba sa mak: Ha ya tın Kö ke ni Ev rim te ori si, tüm can lı tür le ri nin, bun dan yak la şık 3.8 mil yar yıl

ön ce il kel dün ya da or ta ya çı kan tek bir can lı hüc re den gel dik le ri -

138 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 141: İslam'ın İnanç Esasları

ni id dia et mek te dir. Tek bir hüc re nin na sıl olup da mil yon lar cakomp leks can lı tü rü nü oluş tur du ğu ve eğer ger çek ten bu tür birev rim ger çek leş miş se ne den bu nun iz le ri nin fo sil ka yıt la rın da bu -lu na ma dı ğı, te ori nin açık la ya ma dı ğı so ru lar dan dır. An cak tüm bun -lar dan ön ce, id dia edi len ev rim sü re ci nin ilk ba sa ma ğı üze rin dedur mak ge re kir. Sö zü edi len o "ilk hüc re" na sıl or ta ya çık mış tır?Evrim teorisi, Yaratılış'ı cahilce reddettiği için, o "ilk hücre"nin, hiç-bir plan ve düzenleme olmadan, doğa kanunları içinde kör tesadüf-lerin ürünü olarak meydana geldiğini iddia eder. Yani teoriye göre,cansız madde tesadüfler sonucunda ortaya canlı bir hücre çıkarmışolmalıdır. Ancak bu, bilinen en temel biyoloji kanunlarına aykırı biriddiadır.

"Ha yat Ha yat tan Ge lir"

Dar win, ki ta bın da ha ya tın kö ke ni ko nu sun dan hiç söz et me miş -ti. Çün kü onun dö ne min de ki il kel bi lim an la yı şı, can lı la rın çok ba -sit bir ya pı ya sa hip ol duk la rı nı var sa yı yor du. Or ta çağ'dan be ri ina -nı lan "spon ta ne je ne ras yon" ad lı te ori ye gö re, can sız mad de le rinte sa dü fen bi ra ra ya ge lip, can lı bir var lık oluş tu ra bi le cek le ri ne ina -nı lı yor du. Bu dö nem de bö cek le rin ye mek ar tık la rın dan, fa re le rinde buğ day dan oluş tu ğu yay gın bir dü şün cey di. Bu nu is pat la mak içinde il ginç de ney ler ya pıl mış tı. Kir li bir pa çav ra nın üze ri ne bi raz buğ -day kon muş ve bi raz bek len di ğin de bu ka rı şım dan fa re le rin olu şa -ca ğı sa nıl mış tı.

Et le rin kurt lan ma sı da ha ya tın can sız mad de ler den tü re ye bil di ği -ne bir de lil sa yı lı yor du. Oy sa da ha son ra an la şı la cak tı ki, et le rinüze rin de ki kurt lar ken di lik le rin den oluş mu yor lar, si nek le rin ge ti -rip bı rak tık la rı göz le gö rül me yen lar va lar dan çı kı yor lar dı.

Dar win'in Tür le rin Kö ke ni ad lı ki ta bı nı yaz dı ğı dö nem de ise, bak -te ri le rin can sız mad de den olu şa bil dik le ri inan cı, bi lim dün ya sın dayay gın bir ka bul gö rü yor du. Oy sa Dar win'in ki ta bı nın ya yın lan ma -

139Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 142: İslam'ın İnanç Esasları

sın dan beş yıl son ra, ün lü Fran sız bi yo log Lo uis Pas te ur, ev ri me te -mel oluş tu ran bu inan cı ke sin ola rak çü rüt tü. Pas te ur yap tı ğı uzunça lış ma ve de ney ler so nu cun da var dı ğı so nu cu şöy le özet le miş ti:

"Can sız mad de le rin ha yat oluş tu ra bi le ce ği id di ası ar tık ke sin ola -rak ta ri he gö mül müş tür." (Sid ney Fox, Kla us Do se, Mo le cu larEvo lu ti on and The Ori gin of Li fe, New York: Mar cel Dek ker,1977, s. 2)

Ev rim te ori si nin sa vu nu cu la rı, Pas te ur'ün bul gu la rı na kar şı uzunsü re di ren di ler. An cak ge li şen bi lim, can lı hüc re si nin kar ma şık ya -pı sı nı or ta ya çı kar dık ça, ha ya tın ken di li ğin den olu şa bi le ce ği id di -ası nın ge çer siz li ği da ha da açık ha le gel di.

20. Yüz yıl da ki So nuç suz Ça ba lar

20. yüz yıl da ha ya tın kö ke ni ko nu su nu ele alan ilk ev rim ci, ün lüRus bi yo log Ale xan der Opa rin ol du. Opa rin, 1930'lu yıl lar da or -ta ya at tı ğı bir ta kım tez ler le, can lı hüc re si nin te sa dü fen mey da nage le bi le ce ği ni is pat et me ye ça lış tı. An cak bu ça lış ma lar ba şa rı sız -lık la so nuç la na cak ve Opa rin şu iti ra fı yap mak zo run da ka la cak tı:

"Ma ale sef hüc re nin kö ke ni, ev rim te ori si nin tü mü nü içi ne alan enka ran lık nok ta yı oluş tur mak ta dır." (Ale xan der I. Opa rin, Ori gin ofLi fe, (1936) New York, Do ver Pub li ca ti ons, 1953 (Rep rint),s.196)

Opa rin'in yo lu nu iz le yen ev rim ci ler, ha ya tın kö ke ni ko nu su nuçö zü me ka vuş tu ra cak de ney ler yap ma ya ça lış tı lar. Bu de ney le rinen ün lü sü, Ame ri ka lı kim ya cı Stan ley Mil ler ta ra fın dan 1953 yı lın -da dü zen len di. Mil ler, il kel dün ya at mos fe rin de ol du ğu nu id dia et -ti ği gaz la rı bir de ney dü ze ne ğin de bir leş ti re rek ve bu ka rı şı maener ji ek le ye rek, pro te in le rin ya pı sın da kul la nı lan bir kaç or ga nikmo le kül (ami no asit) sen tez le di. O yıl lar da ev rim adı na önem li biraşa ma gi bi ta nı tı lan bu de ne yin ge çer li ol ma dı ğı ve de ney de kul la -nı lan at mos fe rin ger çek dün ya ko şul la rın dan çok fark lı ol du ğu,

140 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 143: İslam'ın İnanç Esasları

iler le yen yıl lar da or ta ya çı ka cak tı. ("New Evi den ce on Evo lu ti on ofEarly At mosp he re and Li fe", Bul le tin of the Ame ri can Me te oro lo gi calSo ci ety, c. 63, Ka sım 1982, s. 1328-1330)

Uzun sü ren bir ses siz lik ten son ra Mil ler'in ken di si de kul lan dı ğıat mos fer or ta mı nın ger çek çi ol ma dı ğı nı iti raf et ti. (Stan ley Mil ler,Mo le cu lar Evo lu ti on of Li fe: Cur rent Sta tus of the Pre bi otic Synthe sis ofSmall Mo le cu les, 1986, s. 7)

Ha ya tın kö ke ni so ru nu nu açık la mak için 20. yüz yıl bo yun ca yü -rü tü len tüm ev rim ci ça ba lar hep ba şa rı sız lık la so nuç lan dı. San Di -ego Scripps Ens ti tü sü'nden ün lü je okim ya cı Jeff rey Ba da, ev rim ciEarth der gi sin de 1998 yı lın da ya yın la nan bir ma ka le de bu ger çe ğişöy le ka bul eder:

Bu gün, 20. yüz yı lı ge ri de bı ra kır ken, ha la, 20. yüz yı la gir di ği miz desa hip ol du ğu muz en bü yük çö zül me miş prob lem le kar şı kar şı ya yız:Ha yat yer yü zün de na sıl baş la dı? (Jeff rey Ba da, Earth, Şu bat 1998,s. 40)

Ha ya tın Komp leks Ya pı sı

Evrim teorisinin hayatın kökeni konusunda bu denli büyük biraçmaza girmesinin başlıca nedeni, en basit sanılan canlı yapılarınbile olağanüstü derecede kompleks yapılara sahip olmasıdır. Canlıhücresi, insanoğlunun yaptığı bütün teknolojik ürünlerden dahakomplekstir. Öyle ki bugün dünyanın en gelişmiş laboratuvarların-da bile cansız maddeler biraraya getirilerek canlı bir hücre üreti-lememektedir.

Bir hüc re nin mey da na gel me si için ge re ken şart lar, as la rast lan tı -lar la açık la na ma ya cak ka dar faz la dır. Hüc re nin en te mel ya pı ta şıolan pro te in le rin rast lan tı sal ola rak sen tez len me ih ti ma li; 500 ami -no asit lik or ta la ma bir pro te in için, 10950'de 1'dir. An cak ma te ma tik -te 1050'de 1'den kü çük ola sı lık lar pra tik ola rak "im kan sız" sa yı lır.Hüc re nin çe kir de ğin de yer alan ve ge ne tik bil gi yi sak la yan DNA

141Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 144: İslam'ın İnanç Esasları

mo le kü lü ise, ina nıl maz bir bil gi ban ka sı dır. İn san DNA'sı nın içer -di ği bil gi nin, eğer ka ğı da dö kül me ye kal kıl sa, 500'er say fa dan olu -şan 900 cilt lik bir kü tüp ha ne oluş tu ra ca ğı he sap lan mak ta dır. Bunok ta da çok il ginç bir iki lem da ha var dır: DNA, yal nız bir ta kımözel leş miş pro te in le rin (en zim le rin) yar dı mı ile eş le ne bi lir. Amabu en zim le rin sen te zi de an cak DNA'da ki bil gi ler doğ rul tu sun dager çek le şir. Bir bi ri ne ba ğım lı ol duk la rın dan, eş le me nin mey da nage le bil me si için iki si nin de ay nı an da var ol ma la rı ge re kir. Bu ise,ha ya tın ken di li ğin den oluş tu ğu se nar yo su nu çık ma za sok mak ta -dır. San Di ego Ca li for nia Üni ver si te si'nden ün lü ev rim ci Prof.Les lie Or gel, Sci en ti fic Ame ri can der gi si nin Ekim 1994 ta rih li sa yı -sın da bu ger çe ği şöy le iti raf eder:

Son de re ce komp leks ya pı la ra sa hip olan pro te in le rin ve nük le ikasit le rin (RNA ve DNA) ay nı yer de ve ay nı za man da rast lan tı salola rak oluş ma la rı aşı rı de re ce de ih ti mal dı şı dır. Ama bun la rın bi -ri si ol ma dan di ğe ri ni el de et mek de müm kün de ğil dir. Do la yı sıy lain san, ya şa mın kim ya sal yol lar la or ta ya çık ma sı nın as la müm künol ma dı ğı so nu cu na var mak zo run da kal mak ta dır. (Les lie E. Or gel,The Ori gin of Li fe on Earth, Sci en ti fic Ame ri can, c. 271, Ekim 1994,s. 78)

Kuşkusuz eğer hayatın kör tesadüfler neticesinde kendi ken-dine ortaya çıkması imkansız ise, bu durumda hayatın yaratıl-dığını kabul etmek gerekir. Bu gerçek, en temel amacıYaratılış'ı reddetmek olan evrim teorisini açıkça geçersiz kıl-maktadır.

Ev ri min Ha ya li Me ka niz ma la rı

Dar win'in te ori si ni ge çer siz kı lan ikin ci bü yük nok ta, te ori nin"ev rim me ka niz ma la rı" ola rak öne sür dü ğü iki kav ra mın da ger çek -te hiç bir ev rim leş ti ri ci gü ce sa hip ol ma dı ğı nın an la şıl mış ol ma sı dır.

Dar win, or ta ya at tı ğı ev rim id di ası nı ta ma men "do ğal se lek si -

142 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 145: İslam'ın İnanç Esasları

yon" me ka niz ma sı na bağ la mış tı. Bu me ka niz ma ya ver di ği önem, ki -ta bı nın is min den de açık ça an la şı lı yor du: Tür le rin Kö ke ni, Do ğalSe lek si yon Yo luy la... Do ğal se lek si yon, do ğal seç me de mek tir. Do -ğa da ki ya şam mü ca de le si için de, do ğal şart la ra uy gun ve güç lü can -lı la rın ha yat ta ka la ca ğı dü şün ce si ne da ya nır. Ör ne ğin yır tı cı hay -van lar ta ra fın dan teh dit edi len bir ge yik sü rü sün de, da ha hız lı ko -şa bi len ge yik ler ha yat ta ka la cak tır. Böy le ce ge yik sü rü sü, hız lı vegüç lü bi rey ler den olu şa cak tır. Ama el bet te bu me ka niz ma, ge yik -le ri ev rim leş tir mez, on la rı baş ka bir can lı tü rü ne, ör ne ğin at la radö nüş tür mez.

Do la yı sıy la do ğal se lek si yon me ka niz ma sı hiç bir ev rim leş ti ri cigü ce sa hip de ğil dir. Dar win de bu ger çe ğin far kın day dı ve Tür le rinKö ke ni ad lı ki ta bın da "Fay da lı de ği şik lik ler oluş ma dı ğı sü re ce do ğal se -lek si yon hiç bir şey ya pa maz" de mek zo run da kal mış tı. (Char les Dar -win, The Ori gin of Spe ci es: A Fac si mi le of the First Edi ti on, Har vard Uni -ver sity Press, 1964, s. 189)

La marck'ın Et ki si

Pe ki bu "fay da lı de ği şik lik ler" na sıl olu şa bi lir di? Dar win, ken didö ne mi nin il kel bi lim an la yı şı için de, bu so ru yu La marck'a da ya na -rak ce vap la ma ya ça lış mış tı. Dar win'den ön ce ya şa mış olan Fran sızbi yo log La marck'a gö re, can lı lar ya şam la rı sı ra sın da ge çir dik le ri fi -zik sel de ği şik lik le ri son ra ki nes le ak ta rı yor lar, ne sil den ne si le bi ri -ken bu özel lik ler so nu cun da ye ni tür ler or ta ya çı kı yor du. Ör ne ğinLa marck'a gö re zü ra fa lar cey lan lar dan tü re miş ler di, yük sek ağaç la -rın yap rak la rı nı ye mek için ça ba lar ken ne sil den ne si le bo yun la rıuza mış tı. Dar win de ben ze ri ör nek ler ver miş, ör ne ğin Tür le rin Kö -ke ni ad lı ki ta bın da, yi ye cek bul mak için su ya gi ren ba zı ayı la rın za -man la ba li na la ra dö nüş tü ğü nü id dia et miş ti. (Char les Dar win, TheOri gin of Spe ci es: A Fac si mi le of the First Edi ti on, Har vard Uni ver sityPress, 1964, s. 184) Ama Men del'in keş fet ti ği ve 20.yüz yıl da ge li şen

143Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 146: İslam'ın İnanç Esasları

ge ne tik bi li miy le ke sin le şen ka lı tım ka nun la rı, ka za nıl mış özel lik le -rin son ra ki ne sil le re ak ta rıl ma sı ef sa ne si ni ke sin ola rak yık tı. Böy -le ce do ğal se lek si yon "tek ba şı na" ve do la yı sıy la tü müy le et ki sizbir me ka niz ma ola rak kal mış olu yor du.

Neo-Dar wi nizm ve Mu tas yon lar

Dar wi nist ler ise bu du ru ma bir çö züm bu la bil mek için 1930'la -rın son la rın da, "Mo dern Sen te tik Te ori"yi ya da da ha yay gın is -miy le neo-Dar wi nizm'i or ta ya at tı lar. Neo-Dar wi nizm, do ğal se -lek si yo nun ya nı na "fay da lı de ği şik lik se be bi" ola rak mu tas yon la rı,ya ni can lı la rın gen le rin de rad yas yon gi bi dış et ki ler ya da kop ya -la ma ha ta la rı so nu cun da olu şan bo zul ma la rı ek le di.

Bu gün de ha la mo del bilimsel olarak geçersiz olduğunu bilme-lerine rağmen, Darwinistlerin savunduğu neo-Dar wi nizm'dir. Te -ori, yer yü zün de bu lu nan mil yon lar ca can lı tü rü nün, bu can lı la rın,ku lak, göz, ak ci ğer, ka nat gi bi sa yı sız komp leks or gan la rı nın "mu -tas yon la ra", ya ni ge ne tik bo zuk luk la ra da ya lı bir sü reç so nu cun daoluş tu ğu nu id dia et mek te dir. Ama te ori yi ça re siz bı ra kan açık birbi lim sel ger çek var dır: Mu tas yon lar can lı la rı ge liş tir mez ler,

ak si ne her za man için can lı la ra za rar ve rir ler.

Bu nun ne de ni çok ba sit tir: DNA çok komp leks bir dü ze ne sa -hip tir. Bu mo le kül üze rin de olu şan her han gi bir tesadüfi et ki an -cak za rar ve rir. Ame ri ka lı ge ne tik çi B. G. Ran ga nat han bu nu şöy -le açık lar:

Mu tas yon lar kü çük, ras ge le ve za rar lı dır lar. Çok en der ola rakmey da na ge lir ler ve en iyi ih ti mal le et ki siz dir ler. Bu üç özel lik, mu -tas yon la rın ev rim sel bir ge liş me mey da na ge ti re me ye ce ği ni gös te -rir. Za ten yük sek de re ce de özel leş miş bir or ga niz ma da mey da nage le bi le cek rast lan tı sal bir de ği şim, ya et ki siz ola cak tır ya da za -rar lı. Bir kol sa atin de mey da na ge le cek ras ge le bir de ği şim kol sa -ati ni ge liş tir me ye cek tir. Ona bü yük ih ti mal le za rar ve re cek ve ya

144 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 147: İslam'ın İnanç Esasları

en iyi ih ti mal le et ki siz ola cak tır. Bir dep rem bir şeh ri ge liş tir mez,ona yı kım ge ti rir. (B. G. Ran ga nat han, Ori gins?, Pennsyl va nia: TheBan ner Of Truth Trust, 1988)

Ni te kim bu gü ne ka dar hiç bir ya rar lı, ya ni ge ne tik bil gi yi ge liş ti -ren mu tas yon ör ne ği göz lem len me di. Tüm mu tas yon la rın za rar lıol du ğu gö rül dü. An la şıl dı ki, ev rim te ori si nin "ev rim me ka niz ma sı"ola rak gös ter di ği mu tas yon lar, ger çek te can lı la rı sa de ce tah ripeden, sa kat bı ra kan ge ne tik olay lar dır. (İn san lar da mu tas yo nun ensık gö rü len et ki si de kan ser dir.) El bet te tah rip edi ci bir me ka niz -ma "ev rim me ka niz ma sı" ola maz. Do ğal se lek si yon ise, Dar win'inde ka bul et ti ği gi bi, "tek ba şı na hiç bir şey ya pa maz." Bu ger çek biz -le re do ğa da hiç bir "ev rim me ka niz ma sı" ol ma dı ğı nı gös ter mek te -dir. Ev rim me ka niz ma sı ol ma dı ğı na gö re de, ev rim de nen ha ya lisü reç ya şan mış ola maz.

Fo sil Ka yıt la rı: Ara Form lar dan Eser Yok

Ev rim te ori si nin id dia et ti ği se nar yo nun ya şan ma mış ol du ğu nunen açık gös ter ge si ise fo sil ka yıt la rı dır.

Ev rim te ori si nin bilim dışı iddiasına gö re bü tün can lı lar bir bir le -rin den tü re miş ler dir. Ön ce den var olan bir can lı tü rü, za man la birdi ğe ri ne dö nüş müş ve bü tün tür ler bu şe kil de or ta ya çık mış lar dır.Te ori ye gö re bu dö nü şüm yüz mil yon lar ca yıl sü ren uzun bir za -man di li mi ni kap sa mış ve ka de me ka de me iler le miş tir.

Bu du rum da, id dia edi len uzun dö nü şüm sü re ci için de sa yı sız"ara tür ler"in oluş muş ve ya şa mış ol ma la rı ge re kir.

Ör ne ğin geç miş te, ba lık özel lik le ri ni ta şı ma la rı na rağ men, biryan dan da ba zı sü rün gen özel lik le ri ka zan mış olan ya rı ba lık-ya rısü rün gen can lı lar ya şa mış ol ma lı dır. Ya da sü rün gen özel lik le ri nita şır ken, bir yan dan da ba zı kuş özel lik le ri ka zan mış sü rün gen-kuş -lar or ta ya çık mış ol ma lı dır. Bun lar, bir ge çiş sü re cin de ol duk la rıiçin de, sa kat, ek sik, ku sur lu can lı lar ol ma lı dır. Ev rim ci ler geç miş -

145Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 148: İslam'ın İnanç Esasları

te ya şa mış ol duk la rı na inan dık la rı bu hayali varlıklara "ara-ge çiş

for mu" adı nı ve rir ler. Eğer ger çek ten bu tür can lı lar geç miş te ya şa mış lar sa bun la rın

sa yı la rı nın ve çe şit le ri nin mil yon lar ca hat ta mil yar lar ca ol ma sı ge -re kir. Ve bu garip can lı la rın ka lın tı la rı na mut la ka fo sil ka yıt la rın -da rast lan ma sı ge re kir. Dar win, Tür le rin Kö ke ni'nde bu nu şöy leaçık la mış tır:

Eğer te orim doğ ruy sa, tür le ri bir bi ri ne bağ la yan sa yı sız ara-ge çişçe şit le ri mut la ka ya şa mış ol ma lı dır... Bun la rın ya şa mış ol duk la rı -nın ka nıt la rı da sa de ce fo sil ka lın tı la rı ara sın da bu lu na bi lir. (Char -les Dar win, The Ori gin of Spe ci es: A Fac si mi le of the First Edi ti on,Har vard Uni ver sity Press, 1964, s. 179)

Ancak bu satırları yazan Darwin, bu ara formların fosillerininbir türlü bulunamadığının da farkındaydı. Bunun teorisi için büyükbir açmaz oluşturduğunu görüyordu. Bu yüzden, Türlerin Kökenikitabının "Teorinin Zorlukları" (Difficulties on Theory) adlı bölü-münde şöyle yazmıştı:

Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemiş-se, neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden

bütün doğa bir karmaşa halinde değil de, tam olarak

tanımlanmış ve yerli yerinde? Sayısız ara geçiş formu olma-

lı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok kat-

manında gömülü olarak bulamıyoruz... Niçin her jeolojik

yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil? Jeoloji iyiderecelendirilmiş bir süreç ortaya çıkarmamaktadır ve belki de bubenim teorime karşı ileri sürülecek en büyük itiraz olacaktır. (Ekdipnot: Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280)

Dar win'in Yı kı lan Umut la rı

An cak 19. yüz yı lın or ta sın dan bu ya na dün ya nın dört bir ya nın -

146 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 149: İslam'ın İnanç Esasları

da hum ma lı fo sil araş tır ma la rı ya pıl dı ğı hal de bu ara ge çiş form la -rı na rast la na ma mış tır. Ya pı lan ka zı lar da ve araş tır ma lar da el de edi -len bü tün bul gu lar, ev rim ci le rin bek le dik le ri nin ak si ne, can lı la rınyer yü zün de bir den bi re, ek sik siz ve ku sur suz bir bi çim de or ta yaçık tık la rı nı gös ter miş tir. Ün lü İn gi liz pa le on to log (fo sil bi lim ci) De -rek W. Ager, bir ev rim ci ol ma sı na kar şın bu ger çe ği şöy le iti rafeder:

So ru nu muz şu dur: Fo sil ka yıt la rı nı de tay lı ola rak in ce le di ği miz de,tür ler ya da sı nıf lar se vi ye sin de ol sun, sü rek li ola rak ay nı ger çek lekar şı la şı rız; ka de me li ev rim le ge li şen de ğil, ani den yer yü zün de olu -şan grup lar gö rü rüz. (De rek A. Ager, "The Na tu re of the Fos sil Re -cord", Pro ce edings of the Bri tish Ge olo gi cal As so ci ati on, c. 87,1976, s. 133)

Ya ni fo sil ka yıt la rın da, tüm can lı tür le ri, ara la rın da hiç bir ge çişfor mu ol ma dan ek sik siz bi çim le riy le ani den or ta ya çık mak ta dır lar.Bu, Dar win'in ön gö rü le ri nin tam ak si dir. Da ha sı, bu can lı tür le ri -nin ya ra tıl dık la rı nı gös te ren çok güç lü bir de lil dir. Çün kü bir can lıtü rü nün, ken di sin den ev rim leş ti ği hiç bir ata sı ol ma dan, bir an da veku sur suz ola rak or ta ya çık ma sı nın tek açık la ma sı, o tü rün ya ra tıl -mış ol ma sı dır. Bu ger çek, ün lü ev rim ci bi yo log Do ug las Fu tuy mata ra fın dan da ka bul edi lir:

Ya ra tı lış ve ev rim, ya şa yan can lı la rın kö ke ni hak kın da ya pı la bi le cekye ga ne iki açık la ma dır. Can lı lar dün ya üze rin de ya ta ma men mü -kem mel ve ek sik siz bir bi çim de or ta ya çık mış lar dır ya da böy le ol -ma mış tır. Eğer böy le ol ma dıy sa, bir de ği şim sü re ci sa ye sin de ken -di le rin den ön ce var olan ba zı can lı tür le rin den ev rim le şe rek mey -da na gel miş ol ma lı dır lar. Ama eğer ek sik siz ve mü kem mel bir bi -çim de or ta ya çık mış lar sa, o hal de son suz güç sa hi bi bir akıl ta ra -fın dan ya ra tıl mış ol ma la rı ge re kir. (Do ug las J. Fu tuy ma, Sci en ce onTri al, New York: Pant he on Bo oks, 1983. s. 197)

Fo sil ler ise, can lı la rın yer yü zün de ek sik siz ve mü kem mel bir bi -

147Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 150: İslam'ın İnanç Esasları

çim de or ta ya çık tık la rı nı gös ter mek te dir. Ya ni "tür le rin kö ke -

ni", Dar win'in san dı ğı nın ak si ne, ev rim de ğil ya ra tı lış tır.

İn sa nın Ev ri mi Ma sa lı

Ev rim te ori si ni sa vu nan la rın en çok gün de me ge tir dik le ri ko nu,in sa nın kö ke ni ko nu su dur. Bu ko nu da ki Dar wi nist id dia, in sa nınsözde may mun su bir ta kım ya ra tık lar dan gel di ği ni var sa yar. 4-5mil yon yıl ön ce baş la dı ğı var sa yı lan bu sü reç te, in san ile hayali ata -la rı ara sın da ba zı "ara form"la rın ya şa dı ğı id dia edi lir. Ger çek tetü müy le ha ya li olan bu se nar yo da dört te mel "ka te go ri" sa yı lır:

1- Aust ra lo pit he cus2- Ho mo ha bi lis3- Ho mo erec tus4- Ho mo sa pi ensEv rim ci ler, in san la rın söz de ilk may mun su ata la rı na "gü ney

may mu nu" an la mı na ge len Aust ra lo pit he cus is mi ni ve rir ler. Bu can -lı lar ger çek te so yu tü ken miş bir may mun tü rün den baş ka bir şeyde ğil dir. Lord Solly Zuc ker man ve Prof. Char les Ox nard gi bi İn -gil te re ve ABD'den dün ya ca ün lü iki ana to mis tin Aust ra lo pit he cusör nek le ri üze rin de yap tık la rı çok ge niş kap sam lı ça lış ma lar, bucan lı la rın sa de ce so yu tü ken miş bir may mun tü rü ne ait ol duk la rı -nı ve in san lar la hiç bir ben zer lik ta şı ma dık la rı nı gös ter miş tir. (SollyZuc ker man, Be yond The Ivory To wer, New York: Top lin ger Pub li ca ti -ons, 1970, s. 75-94; Char les E. Ox nard, "The Pla ce of Aust ra lo pit he -ci nes in Hu man Evo lu ti on: Gro unds for Do ubt", Na tu re, c. 258, s.389)

Ev rim ci ler in san ev ri mi nin bir son ra ki saf ha sı nı da, "ho mo" ya -ni in san ola rak sı nıf lan dı rır lar. İd di aya gö re ho mo se ri sin de ki can -lı lar, Aust ra lo pit he cus lar 'dan da ha ge liş miş ler dir. Ev rim ci ler, bufark lı can lı la ra ait fo sil le ri ar dı ar dı na di ze rek ha ya li bir ev rim şe -ma sı oluş tu rur lar. Bu şe ma ha ya li dir, çün kü ger çek te bu fark lı sı -nıf la rın ara sın da ev rim sel bir iliş ki ol du ğu as la is pat la na ma mış tır.

148 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 151: İslam'ın İnanç Esasları

Ev rim te ori si nin 20. yüz yıl da ki en önem li sa vu nu cu la rın dan bi riolan Ernst Mayr, "Ho mo sa pi ens'e uza nan zin cir ger çek te ka yıp tır"di ye rek bu nu ka bul eder. (J. Ren nie, "Dar win's Cur rent Bull dog: ErnstMayr", Sci en ti fic Ame ri can, Ara lık 1992)

Ev rim ci ler "Aust ra lo pit he cus > Ho mo ha bi lis > Ho mo erec tus >Ho mo sa pi ens" sı ra la ma sı nı ya zar ken, bu tür le rin her bi ri nin, birson ra ki nin ata sı ol du ğu iz le ni mi ni ve rir ler. Oy sa pa le oant ro po log -la rın son bul gu la rı, Aust ra lo pit he cus, Ho mo ha bi lis ve Ho mo erec -tus'un dün ya'nın fark lı böl ge le rin de ay nı dö nem ler de ya şa dık la rı nıgös ter mek te dir. (Alan Wal ker, Sci en ce, c. 207, 1980, s. 1103; A. J.Kel so, Physi cal Ant ro po logy, 1. bas kı, New York: J. B. Li pin cott Co.,1970, s. 221; M. D. Le akey, Ol du vai Gor ge, c. 3, Camb rid ge: Camb rid -ge Uni ver sity Press, 1971, s. 272)

Da ha sı Ho mo erec tus sı nıf la ma sı na ait in san la rın bir bö lü mü çokmo dern za man la ra ka dar ya şa mış lar, Ho mo sa pi ens ne an der ta len sisve Ho mo sa pi ens sa pi ens (in san) ile ay nı or tam da yan ya na bu lun -muş lar dır. (Ti me, Ka sım 1996) Bu ise el bet te bu sı nıf la rın bir bir le -ri nin ata la rı ol duk la rı id di ası nın ge çer siz li ği ni açık ça or ta ya koy -mak ta dır. Har vard Üni ver si te si pa le on to log la rın dan Step hen JayGo uld, ken di si de bir ev rim ci ol ma sı na kar şın, Dar wi nist te ori niniçi ne gir di ği bu çık ma zı şöy le açık lar:

Eğer bir bi ri ile pa ra lel bir bi çim de ya şa yan üç fark lı ho mi nid (in sa -nım sı) çiz gi si var sa, o hal de bi zim soy ağa cı mı za ne ol du? Açık tırki, bun la rın bi ri di ğe rin den gel miş ola maz. Da ha sı, bi ri di ğe riy lekar şı laş tı rıl dı ğın da ev rim sel bir ge liş me tren di gös ter me mek te dir ler.(S. J. Go uld, Na tu ral His tory, c. 85, 1976, s. 30)

Kı sa ca sı, med ya da ya da ders ki tap la rın da yer alan ha ya li bir ta -kım "ya rı may mun, ya rı in san" can lı la rın çi zim le riy le, ya ni sırf pro -pa gan da yo luy la ayak ta tu tul ma ya ça lı şı lan in sa nın ev ri mi se nar yo -su, hiç bir bi lim sel te me li ol ma yan bir ma sal dan iba ret tir.

Bu ko nu yu uzun yıl lar in ce le yen, özel lik le Aust ra lo pit he cus fo sil -

149Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 152: İslam'ın İnanç Esasları

le ri üze rin de 15 yıl araş tır ma ya pan İn gil te re'nin en ün lü ve say -gın bi lim adam la rın dan Lord Solly Zuc ker man, bir ev rim ci ol ma -sı na rağ men, or ta da may mun su can lı lar dan in sa na uza nan ger çekbir soy ağa cı ol ma dı ğı so nu cu na var mış tır.

Zuc ker man bir de il ginç bir "bi lim ska la sı" yap mış tır. Bi lim selola rak ka bul et ti ği bil gi dal la rın dan, bi lim dı şı ola rak ka bul et ti ğibil gi dal la rı na ka dar bir yel pa ze oluş tur muş tur. Zuc ker man'ın butab lo su na gö re en "bi lim sel" -ya ni so mut ve ri le re da ya nan- bil gidal la rı kim ya ve fi zik tir. Yel pa ze de bun lar dan son ra bi yo lo ji bi lim -le ri, son ra da sos yal bi lim ler ge lir. Yel pa ze nin en ucun da, ya ni en"bi lim dı şı" sa yı lan kı sım da ise, Zuc ker man'a gö re, te le pa ti, al tın cıhis gi bi "du yum öte si al gı la ma" kav ram la rı ve bir de "in sa nın ev -ri mi" var dır! Zuc ker man, yel pa ze nin bu ucu nu şöy le açık lar:

Ob jek tif ger çek li ğin ala nın dan çı kıp da, bi yo lo jik bi lim ola rak var -sa yı lan bu alan la ra -ya ni du yum öte si al gı la ma ya ve in sa nın fo silta ri hi nin yo rum lan ma sı na- gir di ği miz de, ev rim te ori si ne ina nan birkim se için her şe yin müm kün ol du ğu nu gö rü rüz. Öy le ki te ori le ri -ne ke sin lik le ina nan bu kim se le rin çe liş ki li ba zı yar gı la rı ay nı an -da ka bul et me le ri bi le müm kün dür. (Solly Zuc ker man, Be yondThe Ivory To wer, New York: Top lin ger Pub li ca ti ons, 1970, s. 19)

İş te in sa nın ev ri mi ma sa lı da, te ori le ri ne kö rü kö rü ne ina nanbir ta kım in san la rın bul duk la rı ba zı fo sil le ri ön yar gı lı bir bi çim deyo rum la ma la rın dan iba ret tir.

Dar win For mü lü!

Şim di ye ka dar ele al dı ğı mız tüm tek nik de lil le rin ya nın da, is ter -se niz ev rim ci le rin na sıl saç ma bir ina nı şa sa hip ol duk la rı nı bir deço cuk la rın bi le an la ya bi le ce ği ka dar açık bir ör nek le özet le ye lim.

Ev rim te ori si can lı lı ğın te sa dü fen oluş tu ğu nu id dia et mek te dir.Do la yı sıy la bu akıl dışı id di aya gö re can sız ve şu ur suz atom lar bi -ra ra ya ge le rek ön ce hüc re yi oluş tur muş lar dır ve son ra sın da ay nı

150 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 153: İslam'ın İnanç Esasları

atom lar bir şe kil de di ğer can lı la rı ve in sa nı mey da na ge tir miş ler -dir. Şim di dü şü ne lim; can lı lı ğın ya pı ta şı olan kar bon, fos for, azot,po tas yum gi bi ele ment le ri bi ra ra ya ge tir di ği miz de bir yı ğın olu şur.Bu atom yı ğı nı, han gi iş lem den ge çi ri lir se ge çi ril sin, tek bir can lıoluş tu ra maz. İs ter se niz bu ko nu da bir "de ney" ta sar la ya lım ve ev -rim ci le rin as lın da sa vun duk la rı, ama yük sek ses le di le ge ti re me dik -le ri id di ayı on lar adı na "Dar win For mü lü" adıy la in ce le ye lim:

Ev rim ci ler, çok sa yı da bü yük va ri lin içi ne can lı lı ğın ya pı sın da bu -lu nan fos for, azot, kar bon, ok si jen, de mir, mag nez yum gi bi ele -ment ler den bol mik tar da koy sun lar. Hat ta nor mal şart lar da bu -lun ma yan an cak bu ka rı şı mın için de bu lun ma sı nı ge rek li gör dük le -ri mal ze me le ri de bu va ril le re ek le sin ler. Ka rı şım la rın içi ne, is te -dik le ri ka dar ami no asit, is te dik le ri ka dar da (bir te ki nin bi le rast -lan tı sal oluş ma ih ti ma li 10-950 olan) pro te in dol dur sun lar. Bu ka rı -şım la ra is te dik le ri oran da ısı ve nem ver sin ler. Bun la rı is te dik le rige liş miş ci haz lar la ka rış tır sın lar. Va ril le rin ba şı na da dün ya nın ön -de ge len bi lim adam la rı nı koy sun lar. Bu uz man lar ba ba dan oğu la,ku şak tan ku şa ğa ak ta ra rak nö bet le şe mil yar lar ca, hat ta tril yon lar -ca se ne sü rek li va ril le rin ba şın da bek le sin ler. Bir can lı nın oluş ma sıiçin han gi şart la rın var ol ma sı ge rek ti ği ne ina nı lı yor sa hep si ni kul -lan mak ser best ol sun. An cak, ne ya par lar sa yap sın lar o va ril ler denke sin lik le bir can lı çı ka rta maz lar. Zü ra fa la rı, as lan la rı, arı la rı, ka -nar ya la rı, bül bül le ri, pa pa ğan la rı, at la rı, yu nus la rı, gül le ri, or ki de le -ri, zam bak la rı, ka ran fil le ri, muz la rı, por ta kal la rı, el ma la rı, hur ma la -rı, do ma tes le ri, ka vun la rı, kar puz la rı, in cir le ri, zey tin le ri, üzüm le ri,şef ta li le ri, ta vus kuş la rı nı, sü lün le ri, renk renk ke le bek le ri ve bun -lar gi bi mil yon lar ca can lı tü rün den hiç bi ri ni oluş tu ra maz lar. De ğilbu ra da bir ka çı nı say dı ğı mız bu can lı var lık la rı, bun la rın tek bir hüc -re si ni bi le el de ede mez ler.

Kı sa ca sı, bi linç siz atom lar bi ra ra ya ge le rek hüc re yi oluş tu -

ra maz lar. Son ra ye ni bir ka rar ve re rek bir hüc re yi iki ye bö lüp,

151Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 154: İslam'ın İnanç Esasları

son ra art ar da baş ka ka rar lar alıp, elekt ron mik ros ko bu nu bu lan,son ra ken di hüc re ya pı sı nı bu mik ros kop al tın da iz le yen pro fe -sör le ri oluş tu ra maz lar. Mad de, an cak Al lah'ın üs tün ya rat ma -

sıy la ha yat bu lur.

Bu nun ak si ni id dia eden ev rim te ori si ise, ak la ta ma men ay kı rıbir saf sa ta dır. Ev rim ci le rin or ta ya at tı ğı id di alar üze rin de bi razbi le dü şün mek, üst te ki ör nek te ol du ğu gi bi, bu ger çe ği açık çagös te rir.

Göz ve Ku lak ta ki Tek no lo ji

Ev rim te ori si nin ke sin lik le açık la ma ge ti re me ye ce ği bir di ğerko nu ise göz ve ku lak ta ki üs tün al gı la ma ka li te si dir.

Göz le il gi li ko nu ya geç me den ön ce "Na sıl gö rü rüz?" so ru su nakı sa ca ce vap ve re lim. Bir ci sim den ge len ışın lar, göz de re ti na yaters ola rak dü şer. Bu ışın lar, bu ra da ki hüc re ler ta ra fın dan elekt -rik sin yal le ri ne dö nüş tü rü lür ve bey nin ar ka kıs mın da ki gör memer ke zi de ni len kü çü cük bir nok ta ya ula şır. Bu elekt rik sin yal le ribir di zi iş lem den son ra be yin de ki bu mer kez de gö rün tü ola rak al -gı la nır. Bu bil gi den son ra şim di dü şü ne lim:

Be yin ışı ğa ka pa lı dır. Ya ni bey nin içi kap ka ran lık tır, ışık bey ninbu lun du ğu ye re ka dar gi re mez. Gö rün tü mer ke zi de ni len yerkap ka ran lık, ışı ğın as la ulaş ma dı ğı, bel ki de hiç kar şı laş ma dı ğı nızka dar ka ran lık bir yer dir. An cak siz bu zi fi ri ka ran lık ta ışık lı, pı rılpı rıl bir dün ya yı sey ret mek te si niz.

Üs te lik bu o ka dar net ve ka li te li bir gö rün tü dür ki 21. yüz yıltek no lo ji si bi le her tür lü im ka na rağ men bu net li ği sağ la ya ma mış -tır. Ör ne ğin şu an da oku du ğu nuz ki ta ba, ki ta bı tu tan el le ri ni ze ba -kın, son ra ba şı nı zı kal dı rın ve çev re ni ze ba kın. Şu an da gör dü ğü -nüz net lik ve ka li te de ki bu gö rün tü yü baş ka bir yer de gör dü nüzmü? Bu ka dar net bir gö rün tü yü si ze dün ya nın bir nu ma ra lı te le -viz yon şir ke ti nin üret ti ği en ge liş miş te le viz yon ek ra nı da hi ve re -

152 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 155: İslam'ın İnanç Esasları

mez. 100 yıl dır bin ler ce mü hen dis bu net li ğe ulaş ma ya ça lış mak ta -dır. Bu nun için fab ri ka lar, dev te sis ler ku rul mak ta, araş tır ma lar ya -pıl mak ta, plan lar ve ta sa rım lar ge liş ti ril mek te dir. Yi ne bir TV ek -ra nı na ba kın, bir de şu an da eli niz de tut tu ğu nuz bu ki ta ba. Ara dabü yük bir net lik ve ka li te far kı ol du ğu nu gö re cek si niz. Üs te lik, TVek ra nı si ze iki bo yut lu bir gö rün tü gös te rir, oy sa siz üç bo yut lu,de rin lik li bir pers pek ti fi iz le mek te si niz. Uzun yıl lar dır on bin ler cemü hen dis üç bo yut lu TV yap ma ya, gö zün gör me ka li te si ne ulaş ma -ya ça lış mak ta dır lar. Evet, üç bo yut lu bir te le viz yon sis te mi ya pa bil -di ler ama onu da göz lük tak ma dan üç bo yut lu gör mek müm künde ğil, kal dı ki bu su ni bir üç bo yut tur. Ar ka ta raf da ha bu la nık, önta raf ise ka ğıt tan de kor gi bi du rur. Hiç bir za man gö zün gör dü ğüka dar net ve ka li te li bir gö rün tü oluş maz. Ka me ra da da, te le viz -yon da da mut la ka gö rün tü kay bı mey da na ge lir.

İş te ev rim ci ler, bu ka li te li ve net gö rün tü yü oluş tu ran me ka niz -ma nın te sa dü fen oluş tu ğu nu id dia et mek te dir ler. Şim di bi ri si ze,oda nız da du ran te le viz yon te sa düf ler so nu cun da oluş tu, atom larbi ra ra ya gel di ve bu gö rün tü oluş tu ran ale ti mey da na ge tir di de sene dü şü nür sü nüz? Bin ler ce ki şi nin bi ra ra ya ge lip ya pa ma dı ğı nı şu -ur suz atom lar na sıl yap sın?

Gö zün gör dü ğün den da ha il kel olan bir gö rün tü yü oluş tu ran alette sa dü fen olu şa mı yor sa, gö zün ve gö zün gör dü ğü gö rün tü nün dete sa dü fen olu şa ma ya ca ğı çok açık tır. Ay nı du rum ku lak için de ge -çer li dir. Dış ku lak, çev re de ki ses le ri ku lak kep çe si va sı ta sıy la top -la yıp or ta ku la ğa ile tir; or ta ku lak al dı ğı ses tit re şim le ri ni güç len di -re rek iç ku la ğa ak ta rır; iç ku lak da bu tit re şim le ri elekt rik sin yal le -ri ne dö nüş tü re rek bey ne gön de rir. Ay nen gör me de ol du ğu gi biduy ma iş le mi de be yin de ki duy ma mer ke zin de ger çek le şir.

Göz de ki du rum ku lak için de ge çer li dir, ya ni be yin, ışık gi bi se sede ka pa lı dır, ses ge çir mez. Do la yı sıy la dı şa rı sı ne ka dar gü rül tü lü deol sa bey nin içi ta ma men ses siz dir. Bu na rağ men en net ses ler be -

153Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 156: İslam'ın İnanç Esasları

yin de al gı la nır. Ses ge çir me yen bey ni niz de bir or kest ra nın sen fo ni -le ri ni din ler si niz, ka la ba lık bir or ta mın tüm gü rül tü sü nü du yar sı nız.Ama o an da has sas bir ci haz la bey ni ni zin için de ki ses dü ze yi öl çül -se, bu ra da kes kin bir ses siz li ğin ha kim ol du ğu gö rü le cek tir.

Net bir gö rün tü el de ede bil mek ümi diy le tek no lo ji na sıl kul la -nı lı yor sa, ses için de ay nı ça ba lar on lar ca yıl dır sür dü rül mek te dir.Ses ka yıt ci haz la rı, mü zik set le ri, bir çok elekt ro nik alet, se si al gı -la yan mü zik sis tem le ri bu ça lış ma lar dan ba zı la rı dır. An cak, tümtek no lo ji ye, bu tek no lo ji de ça lı şan bin ler ce mü hen di se ve uz ma -na rağ men ku la ğın oluş tur du ğu net lik ve ka li te de bir se se ula şı la -ma mış tır. En bü yük mü zik sis te mi şir ke ti nin üret ti ği en ka li te limü zik se ti ni dü şü nün. Se si kay det ti ğin de mut la ka se sin bir kıs mıkay bo lur ve ya az da ol sa mut la ka pa ra zit olu şur ve ya mü zik se ti -ni aç tı ğı nız da da ha mü zik baş la ma dan bir cı zır tı mut la ka du yar sı -nız. An cak in san vü cu dun da ki tek no lo ji nin ürü nü olan ses ler sonde re ce net ve ku sur suz dur. Bir in san ku la ğı, hiç bir za man mü zikse tin de ol du ğu gi bi cı zır tı lı ve ya pa ra zit li al gı la maz; ses ne ise tamve net bir bi çim de onu al gı lar. Bu du rum, in san ya ra tıl dı ğı gün denbu ya na böy le dir.

Şim di ye ka dar in sa noğ lu nun yap tı ğı hiç bir gö rün tü ve ses ci ha zı,göz ve ku lak ka dar has sas ve ba şa rı lı bi rer al gı la yı cı ola ma mış tır.

An cak gör me ve işit me ola yın da, tüm bun la rın öte sin de, çokbü yük bir ger çek da ha var dır.

Bey nin İçin de Gö ren ve Du yan Şu ur Ki me Ait tir?

Bey nin için de, ışıl ışıl renk li bir dün ya yı sey re den, sen fo ni le ri,kuş la rın cı vıl tı la rı nı din le yen, gü lü kok la yan kim dir?

İn sa nın göz le rin den, ku lak la rın dan, bur nun dan ge len uya rı lar,elekt rik sin ya li ola rak bey ne gi der. Bi yo lo ji, fiz yo lo ji ve ya bi yo -kim ya ki tap la rın da bu gö rün tü nün be yin de na sıl oluş tu ğu na da ir

154 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 157: İslam'ın İnanç Esasları

bir çok de tay okur su nuz. An cak, bu ko nu hak kın da ki en önem liger çe ğe hiç bir yer de rast la ya maz sı nız: Be yin de, bu elekt rik sin yal -le ri ni gö rün tü, ses, ko ku ve his ola rak al gı la yan kim dir? Bey niniçin de gö ze, ku la ğa, bur na ih ti yaç duy ma dan tüm bun la rı al gı la yanbir şu ur bu lun mak ta dır. Bu şu ur ki me ait tir?

El bet te bu şu ur bey ni oluş tu ran si nir ler, yağ ta ba ka sı ve si nirhüc re le ri ne ait de ğil dir. İş te bu yüz den, her şe yin mad de den iba retol du ğu nu zan ne den Dar wi nist-ma ter ya list ler bu so ru la ra hiç birce vap ve re me mek te dir ler. Çün kü bu şu ur, Al lah'ın ya rat mış ol du -ğu ruh tur. Ruh, gö rün tü yü sey ret mek için gö ze, se si duy mak içinku la ğa ih ti yaç duy maz. Bun la rın da öte sin de dü şün mek için bey neih ti yaç duy maz.

Bu açık ve il mi ger çe ği oku yan her in sa nın, bey nin için de ki bir -kaç san ti met re küp lük, kap ka ran lık me ka na tüm ka ina tı üç bo yut -lu, renk li, göl ge li ve ışık lı ola rak sığ dı ran yü ce Al lah'ı dü şü nüp,O'ndan kor kup, O'na sı ğın ma sı ge re kir.

Ma ter ya list Bir İnanç

Bu ra ya ka dar in ce le dik le ri miz, ev rim te ori si nin bi lim sel bul gu lar -la açık ça çe li şen bir id dia ol du ğu nu gös ter mek te dir. Te ori nin ha -ya tın kö ke ni hak kın da ki id di ası bi li me ay kı rı dır, öne sür dü ğü ev rimme ka niz ma la rı nın hiç bir ev rim leş ti ri ci et ki si yok tur ve fo sil ler te -ori nin ge rek tir di ği ara form la rın ya şa ma dık la rı nı gös ter mek te dir.Bu du rum da, el bet te, ev rim te ori si nin bi li me ay kı rı bir dü şün ceola rak bir ke na ra atıl ma sı ge re kir. Ni te kim ta rih bo yun ca dün yamer kez li ev ren mo de li gi bi pek çok dü şün ce, bi li min gün de min dençı ka rıl mış tır. Ama ev rim te ori si ıs rar la bi li min gün de min de tu tul -mak ta dır. Hat ta ba zı in san lar te ori nin eleş ti ril me si ni "bi li me sal dı -rı" ola rak gös ter me ye bi le ça lış mak ta dır lar. Pe ki ne den?..

Bu du ru mun ne de ni, ev rim te ori si nin ba zı çev re ler için, ken di -sin den as la vaz ge çi le me ye cek dog ma tik bir ina nış olu şu dur. Bu

155Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 158: İslam'ın İnanç Esasları

çev re ler, ma ter ya list fel se fe ye kö rü kö rü ne bağ lı dır lar ve Dar wi -nizm'i de do ğa ya ge ti ri le bi le cek ye ga ne ma ter ya list açık la ma ol du -ğu için be nim se mek te dir ler. Ba zen bu nu açık ça iti raf da eder ler.Har vard Üni ver si te si'nden ün lü bir ge ne tik çi ve ay nı za man da ön -de ge len bir ev rim ci olan Ric hard Le won tin, "ön ce ma ter ya list,son ra bi lim ada mı" ol du ğu nu şöy le iti raf et mek te dir:

Bi zim ma ter ya liz me bir inan cı mız var, 'a pri ori' (ön ce den ka buledil miş, doğ ru var sa yıl mış) bir inanç bu. Bi zi dün ya ya ma ter ya listbir açık la ma ge tir me ye zor la yan şey, bi li min yön tem le ri ve ku ral -la rı de ğil. Ak si ne, ma ter ya liz me olan 'a pri ori' bağ lı lı ğı mız ne de niy -le, dün ya ya ma ter ya list bir açık la ma ge ti ren araş tır ma yön tem le -ri ni ve kav ram la rı kur gu lu yo ruz. Ma ter ya lizm mut lak doğ ru ol du -ğu na gö re de, İla hi bir açık la ma nın sah ne ye gir me si ne izin ve re -me yiz. (Ric hard Le won tin, "The De mon-Ha un ted World", TheNew York Re vi ew of Bo oks, 9 Ocak 1997, s. 28)

Bu sözler, Darwinizm'in, materyalist felsefeye bağlılık uğrunayaşatılan bir dogma olduğunun açık ifadeleridir. Bu dogma, mad-deden başka hiçbir varlık olmadığını varsayar. Bu nedenle de can-sız, bilinçsiz maddenin, hayatı var ettiğine inanır. Milyonlarca fark-lı canlı türünün; örneğin kuşların, balıkların, zürafaların, kaplanla-rın, böceklerin, ağaçların, çiçeklerin, balinaların ve insanların mad-denin kendi içindeki etkileşimlerle, yani yağan yağmurla, çakanşimşekle, cansız maddenin içinden oluştuğunu kabul eder.Gerçekte ise bu, hem akla hem bilime aykırı bir kabuldür. AmaDarwinistler kendilerince Allah'ın apaçık olan varlığını kabuletmemek için, bu akıl ve bilim dışı kabulü cehaletle savunmayadevam etmektedirler. Canlıların kökenine materyalist bir önyargı ile bakmayan insanlar ise, şu açık gerçeği görürler: Tüm can-lılar, üstün bir güç, bilgi ve akla sahip olan bir Yaratıcının eseri-dirler. Yaratıcı, tüm evreni yoktan var eden, en kusursuz biçim-de düzenleyen ve tüm canlıları yaratıp şekillendiren Allah'tır.

156 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 159: İslam'ın İnanç Esasları

Ev rim Te ori si Dün ya Ta ri hi nin En Et ki li Bü yü sü dürBu ra da şu nu da be lirt mek ge re kir ki, ön yar gı sız, hiç bir ide olo ji -

nin et ki si al tın da kal ma dan, sa de ce ak lı nı ve man tı ğı nı kul la nan herin san, bi lim ve me de ni yet ten uzak top lum la rın hu ra fe le ri ni an dı ranev rim te ori si nin ina nıl ma sı im kan sız bir id dia ol du ğu nu ko lay lık laan la ya cak tır.

Yu ka rı da da be lir til di ği gi bi, ev rim te ori si ne ina nan lar, bü yük birva ri lin içi ne bir çok ato mu, mo le kü lü, can sız mad de yi dol du ran vebun la rın ka rı şı mın dan za man için de dü şü nen, ak le den, bu luş lar ya -pan pro fe sör le rin, üni ver si te öğ ren ci le ri nin, Eins te in, Hubb le gi bibi lim adam la rı nın, Frank Si nat ra, Charl ton Hes ton gi bi sa nat çı la rın,bu nun ya nı sı ra cey lan la rın, li mon ağaç la rı nın, ka ran fil le rin çı ka ca -ğı na inan mak ta dır lar. Üs te lik, bu saç ma id di aya ina nan lar bi limadam la rı, po fe sör ler, kül tür lü, eği tim li in san lar dır. Bu ne den le ev -rim te ori si için "dün ya ta ri hi nin en bü yük ve en et ki li bü yü sü" ifa -de si ni kul lan mak ye rin de ola cak tır. Çün kü, dün ya ta ri hin de in san -la rın bu de re ce ak lı nı ba şın dan alan, akıl ve man tık la dü şün me le ri -ne im kan ta nı ma yan, göz le ri nin önü ne san ki bir per de çe kip çokaçık olan ger çek le ri gör me le ri ne en gel olan bir baş ka inanç ve yaid dia da ha yok tur. Bu, es ki Mı sır lı la rın Gü neş Tan rı sı Ra'ya, Af ri -ka lı ba zı ka bi le le rin to tem le re, Se be hal kı nın Gü neş'e tap ma sın -dan, Hz. İbrahim (as)'ın kav mi nin el le ri ile yap tık la rı put la ra, Hz.Musa (as)'ın kav mi nin içinden bazı insanların al tın dan yap tık la rı bu -za ğı ya tap ma la rın dan çok da ha va him ve akıl al maz bir kör lük tür.Ger çek te bu du rum, Yüce Al lah'ın Ku ran'da işa ret et ti ği bir akıl -sız lık tır. Al lah, ba zı in san la rın an la yış la rı nın ka pa na ca ğı nı ve ger çek -le ri gör mek ten aciz du ru ma dü şe cek le ri ni bir çok aye tin de bil dir -mek te dir. Bu ayet ler den ba zı la rı şöy le dir:

Şüp he siz, in kar eden le ri uyar san da, uyar ma san da, on -

lar için fark et mez; inan maz lar. Al lah, on la rın kalp le ri ni

ve ku lak la rı nı mü hür le miş tir; göz le ri nin üze rin de per -

157Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 160: İslam'ın İnanç Esasları

de ler var dır. Ve bü yük azab on la ra dır. (Ba ka ra Su re si,6-7)

… Kalp le ri var dır bu nun la kav ra yıp-an la maz lar, göz le rivar dır bu nun la gör mez ler, ku lak la rı var dır bu nun la işit -mez ler. Bun lar hay van lar gi bi dir, hat ta da ha aşa ğı lık tır -lar. İş te bun lar ga fil olan lar dır. (Araf Su re si, 179)

Al lah bir baş ka aye tin de ise, bu in san la rın mu ci ze ler gör se ler bi -le inan ma ya cak ka dar bü yü len dik le ri ni şöy le bil dir mek te dir:

On la rın üzer le ri ne gök yü zün den bir ka pı aç sak, or danyu ka rı yük sel se ler de, mut la ka: "Göz le ri miz dön dü rül -dü, bel ki biz bü yü len miş bir top lu lu ğuz" di ye cek ler dir.(Hicr Su re si, 14-15)

Bu ka dar ge niş bir kit le nin üze rin de bu bü yü nün et ki li ol ma sı,in san la rın ger çek ler den bu ka dar uzak tu tul ma la rı ve 150 yıl dır bubü yü nün bo zul ma ma sı ise, ke li me ler le an la tı la ma ya cak ka dar hay -ret ve ri ci bir du rum dur. Çün kü, bir ve ya bir kaç in sa nın im kan sızse nar yo la ra, saç ma lık ve man tık sız lık lar la do lu id di ala ra inan ma la -rı an la şı la bi lir. An cak dün ya nın dört bir ya nın da ki in san la rın, şu ur -suz ve can sız atom la rın ani bir ka rar la bi ra ra ya ge lip; ola ğa nüs tübir or ga ni zas yon, di sip lin, akıl ve şu ur gös te rip ku sur suz bir sis -tem le iş le yen ev re ni, can lı lık için uy gun olan her tür lü özel li ğe sa -hip olan Dün ya ge ze ge ni ni ve sa yı sız komp leks sis tem le do na tıl -mış can lı la rı mey da na ge tir di ği ne inan ma sı nın, "bü yü"den baş kabir açık la ma sı yok tur. Ni te kim, Al lah Ku ran'da, in kar cı fel se fe ninsa vu nu cu su olan ba zı kim se le rin, yap tık la rı bü yü ler le in san la rı et -ki le dik le ri ni Hz. Musa (as) ve Fi ra vun ara sın da ge çen bir olay labiz le re bil dir mek te dir. Hz. Musa (as), Fi ra vun'a hak di ni an lat tı ğın -da, Fi ra vun Hz. Musa (as)'a, ken di "bil gin bü yü cü le ri" ile in san la -rın top lan dı ğı bir yer de kar şı laş ma sı nı söy ler. Hz. Musa (as), bü -yü cü ler le kar şı laş tı ğın da, bü yü cü le re ön ce on la rın ma ri fet le ri niser gi le me le ri ni em re der. Bu ola yın an la tıl dı ğı ayet ler şöy le dir:

158 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

Page 161: İslam'ın İnanç Esasları

(Mu sa:) "Siz atın" de di. (Asa la rı nı) atı ve rin ce, in san la rın

göz le ri ni bü yü le yi ver di ler, on la rı deh şe te dü şür dü ler ve

(or ta ya) bü yük bir si hir ge tir miş ol du lar. (Araf Su re si,

116)

Gö rül dü ğü gi bi Fi ra vun'un bü yü cü le ri yap tık la rı "al dat ma ca lar"la- Hz. Musa (as) ve ona ina nan lar dı şın da- in san la rın hep si ni bü yü -le ye bil miş ler dir. An cak, on la rın at tık la rı na kar şı lık Hz. Musa (as)'ınor ta ya koy du ğu de lil, on la rın bu bü yü sü nü, ayet te bildirildiği gibi"uy dur duk la rı nı yut muş" ya ni et ki siz kıl mış tır:

Biz de Mu sa'ya: "Asa nı fır la tı ver" di ye vah yet tik. (O da

fır la tı ve rin ce) bir de bak tı lar ki, o bü tün uy dur duk la rı nı

der le yip-to par la yıp yu tu yor. Böy le ce hak ye ri ni bul du,

on la rın bü tün yap mak ta ol duk la rı ge çer siz kal dı. Ora -

da ye nil miş ol du lar ve kü çük düş müş ler ola rak ters yüz

çev ril di ler. (Araf Su re si, 117-119)

Ayet te de bil di ril di ği gi bi, da ha ön ce in san la rı bü yü le ye rek et ki -le yen bu ki şi le rin yap tık la rı nın bir sah te kar lık ol du ğu nun an la şıl ma -sı ile, söz ko nu su in san lar kü çük düş müş ler dir. Gü nü müz de de birbü yü nün et ki siy le, bi lim sel lik kı lı fı al tın da son de re ce saç ma id di -ala ra ina nan ve bun la rı sa vun ma ya ha yat la rı nı ada yan lar, eğer buid di alar dan vaz geç mez ler se ger çek ler tam an la mıy la açı ğa çık tı ğın -da ve "bü yü bo zul du ğun da" kü çük du ru ma dü şe cek ler dir. Ni te kim,yak la şık 60 ya şı na ka dar ev ri mi sa vu nan ve ate ist bir fel se fe ci olan,an cak da ha son ra ger çek le ri gö ren Mal colm Mug ge rid ge ev rim te -ori si nin ya kın ge le cek te dü şe ce ği du ru mu şöy le açıklar:

Ben ken dim, ev rim te ori si nin, özel lik le uy gu lan dı ğı alan lar -

da, ge le ce ğin ta rih ki tap la rın da ki en bü yük esp ri mal ze me -

le rin den bi ri ola ca ğı na ik na ol dum. Ge le cek ku şak, bu ka darçü rük ve be lir siz bir hi po te zin ina nıl maz bir saf lık la ka bul edil me -si ni hay ret le kar şı la ya cak tır. (Mal colm Mug ge rid ge, The End ofChris ten dom, Grand Ra pids: Eerd mans, 1980, s. 43)

159Harun Yahya (Adnan Oktar)

Page 162: İslam'ın İnanç Esasları

Bu ge le cek, uzak ta de ğil dir ak si ne çok ya kın bir ge le cek te in -san lar "te sa düf ler"in ilah ola ma ya cak la rı nı an la ya cak lar ve ev rimte ori si dün ya ta ri hi nin en bü yük al dat ma ca sı ve en şid det li bü yü -sü ola rak ta nım la na cak tır. Bu şid det li bü yü, bü yük bir hız la dün -ya nın dört bir ya nın da in san la rın üze rin den kalk ma ya baş la mış tır.Ev rim al dat ma ca sı nın sır rı nı öğ re nen bir çok in san, bu al dat ma ca -ya na sıl kan dı ğı nı hay ret ve şaş kın lık la dü şün mek te dir.

160 İSLAM'IN İNANÇ ESASLARI

... Sen yü ce sin, bi ze öğ ret ti ğin den

baş ka bi zim hiç bir bil gi miz yok.

Ger çek ten Sen, her şe yi bi len,

hü küm ve hik met sa hi bi olan sın.

(Ba ka ra Su re si, 32)