International Journal of Languages’ Education and Teaching · 1302 immet A AŞ & Nevin Akkaya...
Transcript of International Journal of Languages’ Education and Teaching · 1302 immet A AŞ & Nevin Akkaya...
International Journal of Languages’ Education and Teaching
ISSN: 2198 – 4999, Mannheim – GERMANY
UDES 2015 p. 1299-1332
THE IMPLEMENTATION OF INTERCULTURAL COMMUNICATIVE
APPROACH IN TEACHING TURKISH AS A FOREIGN LANGUAGE AND
LEARNERS’ THOUGHTS ON THIS IMPLEMENTATION
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN
YABANCI DİL OLARAK ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ
GÖRÜŞLERİ 1
Himmet SARITAŞ 2 & Nevin Akkaya 3
ABSTRACT
In this stud y, Intercultural Communicative Approach was applied in teaching Turkish as a foreign language and opinions of students about this implementation were explored. The study implementation lessons were practiced in İstanbul University Language Center with participation of 11 students at B2 level. The model of research is the case study and action research from qualitative research design. In the research four data collection tools were used including ‘observation notes of another colleague’, ‘observation notes of the researcher teacher’, ‘student diaries’ and ‘face to face interviews’. ‘Observation notes of another colleague’, ‘observation notes of the researcher teacher’ and ‘student diaries’ are datas which collect during implementation lessons. ‘Face to face interviews’ were done end of the implementation period. ‘Observation notes of another colleague’, ‘observation notes of the researcher teacher’ and ‘student diaries’ were analyzed by descriptive analysis and ‘face to face interviews’ was analyzed by content analysis. In the final of research, it has been found that most of the participants have positive views about the lessons practiced with Intercultural Communicative Approach. While participants have positive views in being in the same class with students from different cultures, some of them stated that they had some problems because of being in same class with students from different cultures.
Key Words: Teaching Turkish to Foreigns, Intercultural Communicative Approach, Intercultural Communicative Competence.
ÖZET
Bu çalışmada Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımın Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde uygulaması yapılmış ve bu uygulama hakkında öğrenci görüşleri araştırılmıştır. Çalışmanın uygulama dersleri B2 düzeyinde 11 öğrencinin katılımıyla İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi’nde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın modeli nitel araştırma desenlerinden durum (örnek olay) çalışması ve eylem araştırmasıdır. Araştırmada ‘başka bir meslektaşa ait gözlem notları’, ‘araştırmacı öğretmen gözlem notları’, ‘öğrenci günlükleri’ ve ‘yüz yüze görüşmeler’ olmak üzere dört veri toplama aracı kullanılmıştır. ‘Başka bir meslektaşa ait gözlem notları’, ‘araştırmacı öğretmen gözlem notları’ ve ‘öğrenci günlükleri’ uygulama dersleri boyunca toplanan verilerdir. Uygulama sürecinin sonunda ise ‘yüz yüze görüşmeler’ yapılmıştır. ‘Başka bir meslektaşa ait gözlem notları’, ‘araştırmacı öğretmen gözlem notları’ ve ‘öğrenci günlükleri’ betimsel analizle; ‘yüz yüze görüşmeler’ ise içerik analizi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda katılımcıların büyük çoğunluğunun Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan dersler hakkında olumlu yönde görüşlere sahip olduklarına ulaşılmıştır. Katılımcılar farklı kültürden bireylerle aynı sınıfta olma konusunda olumlu görüşlere sahipken bazı katılımcılar farklı kültürlerin bir arada bulunmasından dolayı bir takım sorunlar yaşadığını belirtmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Yabancılara Türkçe Öğretimi, Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım, Kültürlerarası İletişimsel Yeti.
1 Bu çalışma Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi tarafından düzenlenen “1. Uluslararası Dil Eğitimi ve Öğretimi Sempozyumu’nda” sözlü bildiri olarak sunulmuştur. 2 Türkçe Öğretmeni, MEB, e-posta: [email protected] 3 Yrd. Doç. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi,Türkçe Eğitimi Bölümü, e-posta: [email protected]
1300 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
1. GİRİŞ
Çeşitli sayıda yaklaşım ve yöntemin bulunması yabancı dil öğretimi çalışmalarının çeşitliliği
açısından oldukça önemlidir. Ancak bu çeşitliliği doğru kullanmak gereklidir. Bu yaklaşım ve
yöntemlerin hangi şart ve durumlarda öğretim açısından daha yararlı olacağını bilmek
yabancı dil öğretim derslerindeki başarıyı da arttıracaktır. Bunun için de sonuçların önceden
görülebilmesi gerekir. Dolayısıyla yaklaşım ve yöntemlerle ilgili çalışmaların dil öğretim
sürecine yol gösterici ve kısmen de olsa öğretim sürecinde karşılaşılabilecek durumların
tespiti önemlidir. Son zamanlarda gelişen dilbilim çalışmalarının bu konudaki önemi
yadsınamaz. Dilbilim çalışmalarındaki bu gelişmeler dil öğretim alanına yansımış ve yeni
yaklaşım ve yöntemlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Dilbilim çalışmalarının öğrenme
ortamına aktarılması da uygulamalı dilbilim alanın doğmasına yardımcı olmuştur (Yaylı,
2004: 1). Tüm bu gelişmeler sayesinde dil öğretimi ile ilgili yaklaşım ve yöntemlerin bilinmesi
ileride yeni yaklaşım ve yöntem geliştirmek için bir basamak olacaktır. Ayrıca yabancı dil
öğretimi sürecinde öğretim ortamına ve amacına uygun yaklaşım ve yöntem seçiminde de
yabancı dil öğreten öğretmenlere yol gösterici olacaktır.
1.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi
Dil, insanların duygu, düşünce ve isteklerini anlatmak için kullandıkları bir sistemdir.
Karaağaç (2012: 45) a göre dil, insana, ait olduğu gerçek dünyadan ayrı ve onun kanunlarına
bağlı olmayan yapay bir dünya kurma ve tabiata tarihi katma imkânı veren toplumsal
uzlaşılara dayalı bir saymacalar sistemi ve ses-anlam ilişkisi bütünüyle nedensiz olan,
seslerden örülü ortak iğretilemeler toplamıdır. Ergin (2005: 13) e göre dil insanlar arasında
anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıta; kendi kanunları içinde yaşayan ve gelişen canlı bir varlık;
milleti birleştiren, koruyan ve onun ortak malı olan sosyal bir müessese; seslerden örülmüş
muazzam bir yapı; temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli antlaşmalar sistemidir.
“Kültür bir topluluğu, bir cemiyeti, bir milleti millet yapan, onu diğer milletlerden farklı kılan
hayat tezahürlerinin bütünüdür” (Ergin, 2005: 23). Mehmet Kaplan (2007: 11) ise Kültür ve
Dil adlı eserinde kültür için şöyle demektedir. “ Kültür” kelimesi edebiyat kelimesine nazaran
daha geniş mana taşır. Edebiyat dışındaki bütün güzel sanatlar, resim, musiki, dans, heykel,
mimari, kültür sahasına girdiği gibi, güzel sanatların dışında insanoğlunun elinden çıkma
eşya, yiyecek, içecek, elbise, silah, alet, vesaire de kültür sahasına girerler.
Özkan (2010: 22) dilin bir milletin kültür değerlerinin en başında yer aldığını belirtmektedir.
Korkmaz (2005: 674) ise dilin, kültürün ilk ve temel unsuru; en değerli hazinesi olarak ifade
ederek dil ve kültürün birbirleri ile ilişkili kavramlar olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla ne
dili kültürden ne de kültürü dilden ayrı düşünmek mümkündür.
Dili kültürden, kültürü dilden ayrı düşünemezken yabancı dil öğretimi yapılırken de o dilin
kültürüne yer verilmemesi, sadece yabancı dilin dizgesel biçiminin öğretilmeye çalışılması
anlamsız olacaktır. Çünkü öğrenilen yabancı dili anlayıp kullanabilmek için yabancı dilin
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1301
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
konuşulduğu kültürü de anlamak gerekmektedir. Bu gün yabancı dil öğretimi yapılırken bu
unsur göz önünde bulundurulmakta araştırmacılar ve uzmanlar kültürün önemine dikkat
çekmektedirler.
Erek kültürü öğrenmeden erek dili öğrenme tam bir öğrenme sağlamayacağı için, erek kültür
bilgisi yabancı dil derslerinin olmazsa olmaz bir öğesi olmak durumundadır. ( Ülker, 2007:
23-24) Dolayısıyla derslerde erek dille ilgili kültürel unsurların bulunması oldukça önemlidir.
Öğrencilerin dili anlayabilmeleri için o dilin kültürünü de anlamaları gerekmektedir.
1.2. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım
Günümüz şartları yabancı olanla kendimiz olanı birbirine yakınlaştıran, karşılıklı bağımlılığa
dayanan ilişkiler yaratmıştır. Bu durum da eğitimin yeniden yapılanması gereksinimini
doğurmuştur. Bu yapılanma içinde temel amaç, kültürlerarası iletişimi sağlayacak geliştirecek
ve kültürel farklılıklara karşı anlayış ve saygı gösterebilecek bireylerin yetiştirilmesidir.
(Tapan, 1995: 155-156)
“Bir yabancı dil dersi en az iki dil ve iki kültür ile uğraştığından ve artık günümüzde dil
kültürün taşıyıcısı ve aynası olarak görüldüğünden, dili kültürden soyutlayamayız.” (Aktaş,
2004: 53) Dolayısıyla erek dil ve anadilin etkin olduğu yabancı dil öğretim ortamlarında, dil
ve kültür arasındaki doğal ilişkiden dolayı erek kültür ve kaynak kültürün de yer alması son
derece normaldir ve olması gerekir. İşte bu anlayış Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımın
doğmasını sağlamıştır.
Yabancı dil öğrenmek demek yabancı bir kültürle iletişim haline geçmek demektir. Yabancı
dil dersleri iki kültürün birbiriyle sürekli etkileşim içinde olduğu bir süreç, öğrencinin hem
kendi kültürü hem de yabancı kültür ile buluştuğu, hesaplaştığı bir alandır. Öyleyse yabancı
dil öğretiminde ders düzenlemeleri yapılırken şu soru sorulmalıdır: Yabancı dilde neleri, ne
ölçüde öğretirsek, öğrencinin kendisine yabancı olan bir dünyaya ve bu dünyanın insanlarına
ön yargısız, hoşgörülü, anlayış içinde ve ilgiyle yaklaşabilmesini sağlamış oluruz? Böyle bir
yaklaşım öğrencinin kendi kişiliğine neler katacaktır? (Tapan, 1995: 156) İşte Kültürlerarası
İletişim Odaklı Yaklaşım bu soruların cevaplarını içinde taşımaktadır. Bu yaklaşımda amaç
kültürlerarası iletişimsel bir yetinin oluşmasını sağlamak olduğu için, kültürlerarası
iletişimsel yeti sayesinde öğrencilerin farklılıklara ön yargısız, hoşgörülü ve anlayış içinde
yaklaşması sağlanacaktır. Çünkü Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımda amaç, kültürü
öğreterek anlaşmayı sağlamaktır. (Demir, 2010: 58)
İletişimsel Yaklaşım temelli olan Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım öğrenen özerkliğini
ve katılımı ön plana almaktadır. İletişimsel Yaklaşımda olduğu gibi dört temel dil becerisine
ek olarak dil bilgisi de öğretilmesi hedeflenen kazanımlardandır. Ama bu süreçte kültürel
karşılıklardan da yararlanılır. Dolayısıyla erek dilin ontolojik yapısı ve kültürel boyutu da
öğretilmesi hedeflenen kazanımlar arasındadır.(Güzel ve Barın, 2013: 179-180) Ancak
1302 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
burada İletişimsel Yaklaşımdan farklı olarak öğrenme ortamına kaynak kültür de dâhil edilir.
Böylece öğrenci kaynak kültür ile erek kültür arasında karşılaştırmalar yaparak erek dili ve
kültürü anlamaya ve öğrenmeye çalışır.
Henüz yöntemsel bir çerçevesi oluşmamış olsa da Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımın
temel özellikleri ve ders ortamına getirdiği yeniliklerin ne olduğu bilinmektedir. Tek eksik
yaklaşımla ilgili bir izlencenin henüz oluşmamış olmasıdır. Peki, Kültürlerarası İletişim Odaklı
Yaklaşımın özellikleri nelerdir?
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımın genel özelliklerini şöyle özetleyebiliriz:
1. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım, öğretim sürecine sadece erek kültürü değil, kaynak
kültürü de taşır.
2. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılacak bir ders erek kültür ve kaynak kültür
arasında yapılan karşılaştırmalara dayandırılır. Böylece kaynak kültürden yola çıkılarak erek
kültür anlamaya çalışılır.
3. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde öğrenciler farklılıklara karşı
hoşgörülü ve ön yargısız olmayı öğrenirler. Empati, Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım
için önemli bir kavramdır.
4. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan dersler öğrencilerin kültürlerarası
iletişimsel yetilerini geliştirmeye yöneliktir.
5. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan dersler kültürlerarası duyarlılık
geliştirmeye yöneliktir.
6. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım dilin günlük hayatta akıcı bir şekilde kullanılmasına
önem verdiği için iletişim becerilerinin kazanımı önemlidir.
7. Dört temel dil becerisi ve dilbilgisi öğrenimi de erek kültürün öğrenilmesi kadar önemlidir.
8. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım farklı kültürlerin bir aradalığına önem verir ve çok
kültürlülüğü destekler.
9. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımda herhangi bir üstün dil veya kültür yoktur. Tüm
diller ve kültürler önemli ve özeldir. Esas olan farklı dil ve kültürlerin birlikte oluşturdukları
uyumdur.
1.3. Kültürlerarası İletişimsel Yeti
Jiang (2000: 329) a göre, İletişim yüzmek, dil yüzme şekli ve kültür de sudur. Dil olmadan
iletişim çok sınırlı bir düzeyde kalır (çok sığ suda); kültür olmadan hiçbir şekilde iletişim
gerçekleşmez. Çünkü su olmayınca yüzemezsiniz. Jiang’ın dil-kültür-iletişim üçlüsü arasında
kurmuş olduğu bu metafor dil-kültür-iletişim arasındaki önemli ilişkiyi açık bir şekilde
göstermektedir. Dil-kültür-iletişim arasındaki bu ilişkiyi anlamak kültürlerarası iletişimsel
yetiyi anlamayı da kolaylaştıracaktır. Öyleyse nedir kültürlerarası iletişimsel yeti?
Kültürlerarası iletişimsel yeti, başka dilsel kültüre sahip insanlarla, onların dillerinde etkili ve
uygun bir biçimde iletişim kurma becerisidir. Yabancı dil öğretiminde artık anadili
konuşucularının taklit edilmesinden çok, yabancı dili öğrenen öğrencilerin öğrendiği dilin
kültürünü kavrayarak kültürlerarasılık becerisini geliştirmesine yönelik yeni yöntemler
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1303
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
üzerine yapılan çalışmaların bir ürünü olarak doğmuştur kültürlerarası iletişimsel yeti.
(Gökmen, 2005: 70).
Rathje (2007: 256) ye göre kültürlerarası iletişim yetisi, kültürlerarası etkileşim sürecini
yanlış anlamalara yer vermeyecek biçimde şekillendirebilme ve herkes için kabul edilebilir ve
verimli olan bir yolla sorun çözme fırsatları yaratabilme becerisidir. Böylece yabancı dil
öğretiminde iletişimsel yeti öncelikle insanların birbiriyle anlaşması, haberleşmesi, bilgi alış
verişinde bulunması anlamında kullandığımız “bildirişimi” ya da “iletişimi” sorunsuz bir
şekilde sağlayacaktır. (Aktaş, 2004: 53).
Hammer, Bennett ve Wiseman (2003: 422) a göre kültürlerarası iletişimsel yeti,
kültürlerarasılığa uygun olarak davranma ve düşünme becerisidir. Ancak bu becerinin
gelişmesi ve kullanılması için bireylerde kendi kültürleri ve diğer kültürler hakkında
duyarlılık olması gerekir. Bu da kültürlerarası iletişimsel yetinin kazanılmasında
kültürlerarası duyarlık geliştirmenin önemine dikkat çeker. Bu bağlamda Kültürlerarası
İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılacak yabancı dil dersleri bireylerde kültürlerarası duyarlılığın
gelişmesini sağlayarak kültürlerarası iletişimsel yetinin oluşmasını sağlayacaktır.
2. YÖNTEM
Araştırmanın modeli nitel araştırma desenlerinden durum (örnek olay) çalışması ve eylem
araştırmasıdır.
“Durum çalışması; (1) güncel bir olguyu kendi gerçek yaşam çerçevesi (içeriği) içinde çalışan,
(2) olgu ve içinde bulunduğu içerik arasındaki sınırların kesin hatlarıyla belirgin olmadığı ve
(3) birden fazla kanıt veya veri kaynağının mevcut olduğu durumlarda kullanılan, görgül bir
araştırma yöntemidir.” (Yin, 1984 s.23; Yıldırım ve Şimşek, 2011 : s. 277’deki alıntı).
“Eylem araştırması, bir sosyal bağlamın içinde yer alan eylemlerin niteliğini geliştirme
çalışmasıdır”( Altrichter, Posch ve Someky, 1998; Büyüköztürk, Çakmak, Akgün, Karadeniz,
Demirel, 2013 : s. 253’deki alıntı). “Eylem araştırması, bizzat uygulamanın içinde olan bir
uygulayıcının kendisinin ya da bir araştırmacı ile birlikte gerçekleştirdiği uygulama sürecine
ilişkin sorunların ortaya çıkarılması veya ortaya çıkmış sorunu anlama ve çözmeye yönelik
sistematik veri toplamayı ve analiz etmeyi içeren bir yaklaşımdır” ( Yıldırım ve Şimşek, 2011:
295).
“Durum (örnek olay) çalışmasında, belli bir kesite ilişkin derinlemesine bilgi sağlanır ve
araştırmacının önceden belirlenen sorulara ve veri toplama yöntemlerine bağlı kalma
zorunluluğu yoktur” (Gall, Borg, ve Gall, 1996; Büyüköztürk ve diğer., 2013: s.251’deki alıntı).
Eylem araştırması ise geliştirmeye ve iyileştirmeye odaklıdır. “Eylem araştırması, araştırılan
durumun içinde bulunan ve bu durumla doğrudan ilgili kişiler tarafından yapılır”
(Büyüköztürk ve diğer., 2013: 255). Bu araştırmada da araştırmacı uygulayıcı araştırmacı
1304 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
olduğu ve kültürel yaklaşımın eğitim – öğretim sürecinde uygulanması ile ilgili karşılaşılan
sorunların tespitinde eylem araştırması; katılımcıların Kültürlerarası İletişim Odaklı
Yaklaşıma dair görüşlerinin ve kültürel yaklaşımın derinlemesine analizinin yapılabilmesi
için durum (örnek olay) çalışması desenlerinin birlikte kullanılması tercih edilmiştir.
2.1. Katılımcılar
Araştırmanın evreni İstanbul Üniversitesi’nde Türkçe öğrenen yabancı öğrenciler olarak
belirlenmiştir. Araştırmanın örneklemini İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi’nde Türkçe
öğrenen B2 seviyesindeki öğrenciler oluşturmaktadır. Uygulama süresince derslere yaklaşık
17-18 öğrenci katılmıştır. Ancak bu öğrencilerin bazıları dört haftalık ders sürecine düzenli
katılmadığı için araştırma kapsamı dışında tutulmuştur. Araştırmaya sadece düzenli katılan
12 öğrenci dahil edilmiştir. Bu 12 öğrenciden bir tanesi yarı yapılandırılmış görüşme formu
için pilot katılımcı olarak kullanıldığı için araştırma dışında tutulmuştur. Sonuç olarak bu
araştırmaya dahil edilen katılımcı sayısı 11’dir. Bu 11 katılımcı ile ilgili bilmemiz gereken
demografik ve bireysel özellikler Tablo 1’de belirtilmiştir. Katılımcılara taahhüt edilen gizlilik
ilkesinden dolayı katılımcıların isimlerine yer verilmemiştir. Bunun yerine her bir katılımcıya
kodlar verilmiştir. Dolayısıyla öğrenciler K1’den K11’e kadar belirtilen kodlarla sırlanmıştır.
(K=Katılımcı).
Tablo 1
Katılımcıların Demografik ve Bireysel Özellikleri
Tablo 1 incelendiğinde katılımcılara dair demografik ve bireysel özellikler elde edilebilir.
Burada dikkat çeken bazı katılımcıların anadil hanelerinde iki dilin olmasıdır. Bu durum söz
Katılımcı Cinsiyet Yaş Ülke Anadil Meslek
K1 Kadın 20 Fas Arapça Öğrenci
K2 Kadın 21 Suriye Arapça Öğrenci
K3 Kadın 27 Brezilya Portekizce Ev hanımı
K4 Kadın 27 Moldova Romence Tercüman
K5 Kadın 31 İran Azerice Tercüman
K6 Kadın 29 Doğu
Türkistan
Uygurca Peyzaj
Mimarı
K7 Erkek 20 İran Kürtçe -
Farsça
Öğrenci
K8 Kadın 21 Bosna
Hersek
Boşnakça Öğrenci
K9 Erkek 23 Suriye Arapça Öğrenci
K10 Kadın 24 Ukrayna Ukraynaca -
Rusça
Öğrenci
K11 Kadın 24 Doğu
Türkistan
Uygurca Öğrenci
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1305
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
konusu katılımcıların çiftdilli (bilingual) olmaları ile ilgilidir. Tunçel ve Aytan (2013)
çiftdilliği; bireyin içinde bulunduğu kültürleri bilme, bu kültürleri bir arada yürütebilme, her
iki kültüre ait dili kullanabilme yeterliğine sahip bulunma olarak tanımlamaktadırlar.
Dolayısıyla K7 ve K10 çiftdilli bireylerdir. K7 için Kürtçe ve Farsça, K10 için de Ukraynaca ve
Rusça anadil gibidir. Ancak verilerin değerlendirilmesinde K7 ve K10’nun çiftdilli olmaları
durumu sürece dahil edilmemiştir.
2.2. Veri Toplama Araçları
Veri toplama aracı olarak öğrenci günlükleri, araştırmacı gözlem notları, başka bir meslektaşa
ait gözlemler ve yüz yüze görüşmeler (yarı yapılandırılmış görüşme formu) kullanılmıştır.
Yüz yüze yapılan bireysel görüşmeler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Öğrenci günlükleri,
araştırmacı gözlem notları ve başka bir meslektaşa ait gözlemlerden elde edilen veriler
betimsel analiz ile analiz edilmiştir. Betimsel analiz ile elde edilen bu veriler içerik analizi ile
elde edilen verilerin yorumlanması aşamasında kullanılmıştır.
“Farklı yöntemlerle (görüşme, gözlem ve doküman analizi gibi) elde edilen verilerin
birbirlerini teyit amacıyla kullanılması, ulaşılan sonuçların geçerliğini ve güvenirliğini arttırır.
Gözlem sürecinde araştırmacının öğrendiklerini görüşme yoluyla teyit etmesi ya da
görüşmede ortaya çıkan bulguların dokümanlarla (yazışmalar, fotoğraflar, günlükler, vb.)
desteklenmesi ya da yapılan bir doküman analizi sonuçlarının ilgili bireylerle yapılacak
görüşmelerle açıklanması ve zenginleştirilmesi araştırmanın inandırıcılığını arttıran diğer
önemli yöntemlerdir.” (Yıldırım ve Şimşek, 2011: 267). Bu sebeplerden dolayı, bu
araştırmada dört farklı veri toplama aracı kullanılarak veri çeşitlemesine gidilmiştir.
2.3. Verilerin Toplanması ve İşlem Yolu
Bu araştırmada yabancı dil olarak Türkçeyi Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım ile
öğrenen öğrencilerin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım hakkındaki düşünceleri
araştırılmıştır. Araştırmacı bir aylık ders sürecinde haftada 2 ders olmak üzere toplamda 8
ders yapmıştır. Uygulama sürecinde araştırmacı gözlemleri, meslektaş gözlemleri ve öğrenci
günlükleri aracılığıyla veriler toplanmış olup uygulama süreci sonunda yüz yüze görüşmeler
yapılarak veri toplama süreci sonlanmıştır. Dolayısıyla araştırma verileri ders uygulama
sürecinde toplanan veriler ve sonrasında yapılan yüz yüze görüşmelerle sınırlandırılmıştır.
Uygulama öncesinde uygulama sınıfının Türkçe öğretmeni ile tanışılıp gerekli bilgiler
verildikten sonra öğretmenin de uygulama sürecine gözlemci olarak katılması istenmiş bu
konuda gerekli onay öğretmenden alınmıştır. Daha sonra uygulama öncesinde, derse giren
öğrencilerle tanışılıp “Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım” hakkında bilgi verilmiş ve
yapılacak olan ders süreci anlatılarak öğrencilerin bu sürece katılma konusunda istekli olup
olmadıkları sorulmuştur. Öğrenci onayı alındıktan sonra süreç hakkında ayrıntılı bilgi
verilmiş ve bir aylık ders süreci sonunda yüz yüze görüşmeler yapılacağı öğrencilere
1306 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
anlatılmıştır. Ayrıca her dersten sonra dersle ilgili duygu ve düşüncelerini anlatan günlükler
tutmaları istenmiştir. Ancak öğrencilere ders sürecinde gözlenecekleri söylenmemiştir.
Uygulama süreci dışında öğrencilerin İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi’ndeki dersleri normal
seyrinde devam etmiştir. Araştırma ve normal seyrinde devam eden derslerin birbiri ile
çelişmemesi, öğrencilerin öğrenmelerinin olumsuz etkilememesi için uygulama ders planı
hazırlanırken Dil Merkezi’nin kullanmış olduğu İstanbul B2 kitabının planına sadık
kalınmıştır. Ancak burada dikkat edilen nokta sadece dilbilgisi konularıdır. Dilbilgisi konuları
İstanbul B2 kitabına paralel olarak düzenlenmiştir. Ancak uygulama derslerinde kullanılacak
olan metinler, etkinlikler, görseller, vb. materyaller ile ders temaları “Kültürlerarası İletişim
Odaklı Yaklaşım” baz alınarak hazırlanmıştır. Her dersle ilgili metinler hazırlanırken, İstanbul
B2 kitabına dilbilgisi açısından sadık kalındığı için, metinlerdeki sözcük seçimi ve cümle
dizimi uygun dilbilgisi konusuna göre düzenlenmiştir. Bunun yanın sıra Kültürlerarası
İletişim Odaklı Yaklaşım bir yaklaşım olarak doğduğu ve bir yöntem olarak ders izlencesine
sahip olmadığı için tam anlamıyla bir izlence oluşturulmamıştır. Çünkü iyi bir izlence
oluşturmak için iyi bir program oluşturmak gerekir. Çalışmanın boyutu gereği böyle bir süreç
mümkün değildir. Bu yüzden dört haftalık ders sürecinde katılımcı öğrencilerin
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımın genel çerçevesini anlamalarını sağlayacak metinler,
görseller, şarkılar, videolar ve her türlü etkinlikler seçilmiş ve sınıf ortamında dersler bu
anlayış üzerinden sürdürülmüştür. Ders süreci için seçilen metinler, etkinlikler ve diğer tüm
materyaller katılımcıların Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşıma dair fikir sahibi olmasını
ve Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımın öğretime yansımış boyutunu fark etmelerini
sağlamıştır.
Uygulama 3 - 28 Mart 2014 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi’nde
gerçekleşmiştir. Uygulama pazartesi ve cuma günleri 16.40 – 18.10 saatleri arasında
yapılmıştır. Uygulama dört hafta sürmüş ve toplamda sekiz gün ders yapılmıştır. Uygulamaya
katılan grup Dil Merkezi’nde Türkçe öğrenen B2 kuru öğrencileridir. Uygulama sürecinde
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım dâhilinde oluşturulan ders malzemeleri katılımcılara
uygulanmıştır. Bu süreçte katılımcılar Dil Merkezi’ndeki normal eğitimlerine de devam
etmiştir. Uygulama sürecinde katılımcılar ders sürecindeki izlenimlerine dair günlükler
tutmuş ve bu günlükler düzenli olarak kontrol edilmiştir. Araştırmacı süreci uygulayan kişi de
olduğu için sürece dair gözlemlerini her ders bitiminden sonra notlar halinde yazmıştır.
Uygulama sürecinde derslere gözlem amacıyla bir meslektaş da katılmıştır. Bu meslektaş
uygulama sınıfındaki normal seyrinde süren dersleri yürüten Türkçe öğretmenidir. Uygulama
süreci dört hafta ile sınırlandırılmıştır. Araştırmacı öğretmen gözlemleri, meslektaşa ait
gözlemler ve öğrenci günlükleri ders uygulama sürecinde kullanılan veri toplama araçlarıdır.
Uygulama süreci sonunda hazırlanmış olan yarı yapılandırılmış görüşme formu ile
katılımcılarla bireysel olarak yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Uygulamanın ders süreci 28
Martta bitmiştir. Dolayısıyla görüşmeler bu tarihten sonra katılımcılarla birlikte
kararlaştırılarak Nisanın ilk haftası yapılmıştır. Yapılan görüşmelerle uygulama süreci
tamamlanmıştır.
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1307
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
2.4. Verilerin Analizi
Nitel araştırmaların en güç yanı elde edilen verilerin analizidir. Nicel araştırmalarda olduğu
gibi standartlaştırılmış bir veri toplama aracı kullanılmadığı için, standartlaştırılmış bir veri
analizi yöntemi de yoktur. Yıldırım ve Şimşek (2011: 221) nitel araştırmalarda veri analizinin
çeşitlilik, yaratıcılık ve esneklik anlamına geldiğini bu nedenle araştırmacının, gerek
araştırmanın, gerekse toplanan verilerin özelliklerinden yola çıkarak ve var olan veri analiz
yöntemlerini gözden geçirerek, kendi araştırması için bir veri analiz planı geliştirmesi
beklendiğini ifade eder. Nitel araştırmanın bu özelliğinden dolayı araştırma verileri betimsel
analiz ve içerik analizi ile birlikte analiz edilmiştir. Betimsel analizler daha yüzeyseldir ancak
içerik analizi ile derinlemesine bir analiz yapılabilir.
İçerik analizi, benzeşik verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirerek
bunları yorumlamaktır (Yurtseven, Erkul ve Kekeç Morkoç, 2013: 73). Yüz yüze
görüşmelerden elde edilen veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Elde edilen bu veriler
tablolar halinde gösterilmiştir. Araştırmacı öğretmen gözlem notları, meslektaş gözlem
notları ve öğrenci günlükleri içerik analizi sonucu oluşan temalar doğrultusunda betimsel
analiz ile analiz edilmiştir. Betimsel analiz sonucu elde edilen bu veriler içerik analizi ile elde
edilen verilerin yorumlanması ve açıklanması aşamasında doğrudan alıntılar yapılmak
suretiyle kullanılmıştır.
3. BULGULAR VE YORUMLAR
Oluşturulan kod listesi doğrultusunda birbirleri ile ilişki olduğu düşünülen kodlar aynı
temalar altında toplanmıştır. İçerik analizi yapılırken ortaya çıkan yeni kodlar da bu listelere
dahil edilmiştir. Böylece oluşan kodlar 4 tema başlığı altında değerlendirilmiştir. İçerik
analizi süreci sonunda ortaya çıkan kod listesi, bu kodların oluşturduğu temalar altında şu
şekildedir:
1. Tema: Yabancı dil öğretiminde dil-kültür ilişkisi
Kodlar: < dil < dil-kültür ilişkisi
< kültür < dil-kültür ilişkisi önemi
2. Tema: Farklı kültürlerden öğrencilerin bir arada bulunması
Kodlar: < çokkültürlülük
< benzer ve farklı kültürleri öğrenmek;
a) ilginç
b) önemli
< kültürlerarasılık
< kültürlerarası karşılaştırmalar
< iletişim < hassas konular
1308 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
< çatışma, problem,önyargı
< hoşgörü, empati
< sevmek, sevmemek
3. Tema: Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde öğrencilerin
tutum, davranış ve hisleri
Kodlar: < kendini rahat hissetme;
a) hoşlanmak
b) sevmek
< kendini rahatsız hissetme
a) sıkılmak
b) sevmemek
< derse tutum
< dersteki davranış
4. Tema: Yabancı dil olarak Türkçe derslerinin Kültürlerarası İletişim Odaklı
Yaklaşımla yapılması
Kodlar: < dersler/konular;
a) yöntemler
b) metot
c) yeni/farklı
< Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım
a) kültür
< derslerin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla devam
etmesi
< derslerin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla devam
etmemesi
Yukarıdaki temalar altında sıralanan kodlar yine bu temalar altında tablolaştırılmıştır. Bu
tablolarda kodlarla ilişkili olan katılımcı görüşleri doğrudan alıntı yapılmak suretiyle
belirtilmiştir. Görüşlerin hangi katılımcıya ait olduğu ise Tablo 1’deki kodlara göre
gösterilmiştir. Tablo 1’e göre katılımcılar, K1’den K11’e kadar sıralanmıştır. İçerik analizi
aşamasında elde edilen veriler açıklanıp yorumlanırken yer yer betimsel analiz çalışmasıyla
elde edilen bulgulardan da yararlanılmıştır. Betimsel analiz çalışmalarındaki meslektaş
görüşleri, araştırmacı öğretmen görüşleri ve öğrenci günlüklerindeki bazı ifadelerden
doğrudan alıntılar yapılmıştır. Bu ifadeler yapılırken meslektaş görüşleri ‘M’ kodu ile,
araştırmacı öğretmen görüşleri ise ‘AÖ’ kodu ile gösterilmiştir. Öğrenci günlüklerinden
yapılan doğrudan ifadeler de ise Tablo 1’deki kodlama dikkat alınarak bunların öğrenci
günlüklerindeki görüşlere ait olduklarını belirtmek amacıyla “K1’den K’11’e” kadar olan
kodların başına ‘ÖG’ getirilmiştir. Böylece öğrenci günlüklerindeki öğrenci görüşlerinden
yapılacak doğrudan alıntıların hangi öğrenciye ait olduğu ‘ÖG-K1, ÖG-K2... ÖG-K11” şeklinde
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1309
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
gösterilmiştir. Bu bağlamda yüz yüze görüşmelerden elde edilen verilerin içerik analizi
şöyledir:
3.1. Yabancı Dil Öğretiminde Dil-Kültür İlişkisi Hakkında Öğrenci Görüşleri
Dil ve kültürün arasındaki kopmaz bağın farkında olmak dillere ve kültürlere olan bakış
açılarını etkileyecektir. Çünkü bir insan konuştuğu dilin kendi kültüründen izler taşıdığının
bilincindedir. Başka bir ifadeyle bir insan sahip olduğu kültürün izlerini konuştuğu dilde
görmektedir. Yani “toplum ve kültürde ne varsa dilde ifadesini bulur. Dilde ne varsa, toplum
ve kültür de asılları veya yankıları vardır.” (Güvenç, 1997: 48). Bu nedenle yabancı dil
öğrenen öğrencilerin dil ve kültür arasındaki ilişkiye dair sahip oldukları düşünceler oldukça
önemlidir. Çünkü bu ilişkinin farkında olan öğrenciler sadece dilin yapısını ve sözcüklerini
öğrenmekle yetinmeyecek dilin kültürünü de öğrenmek isteyeceklerdir. Çünkü yabancı bir
dili öğrenmedeki temel amaçlardan biri öğrenilen dili sosyal ortamlarda konuşabilmektir.
Tablo 2’00de araştırmaya dahil olan katılımcıların yabancı dil öğretiminde dil-kültür ilişkisi
hakkındaki görüşleri bulunmaktadır.
Tablo 2
Yabancı dil öğretiminde dil-kültür ilişkisi hakkındaki öğrenci görüşleri
Yabancı dil öğretiminde dil-kültür ilişkisi hakkındaki
öğrenci görüşleri.
Kodlar
K1: “(…) bazı şeyler dilde dil ile bağlı ama eğer kültür
bilmiyorsan anlamayı zor oluyor.”
K2: “Tabiî ki çok önemli.”
K3: “Kültür dil etkiler. İnsanlar etkiler. İnsanlar dil yapıyor. O
zaman çok önemli.”
K4: “Yabancı dil bilmek demek, iyi bilmek demek kültür da bir
şeyler anlamak.”
K5: “Dil öğrenme başka bir şey başka bir şey değil. Sadece
kültürün de bilgisi var. Onun için onu da öğrenmek daha iyi
olur.”
K6: “Ben önceden hiç önemli önemsiz bilmedim. Siz bize
kültür medeniyetini söylediniz. Sonra ben düşündüm. Bir
milletin kültürü nasıl, dili nasıl onu anlamak çok bir önemli
ben için.”
K7: “Eğer ki o ülkede yaşarsan önemli. Ama sadece dilini
< dil
< kültür
< dil-kültür ilişkisi
< dil-kültür ilişkisi
önemi
1310 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
öğrenmek istiyorum bence çok önemli değil. Ama şimdi ben
Türkiye’de yaşıyorum bu sebep çünkü belki burada yaşıyorum
hepsi hayatım burada yaşıycam. Kültürü öğrenmek
zorundayım.”
K8: “(…) dil sadece dil değil. Kültür de beraber şey beraber. O
yüzden önemli. Çünkü ne zaman yabancılar için ve kim
burada kalıyor yaşamak için çok önemli.”
K9: “(…) kültürü bildiysen milleti daha iyi anlayacan, dillerini
daha iyi anlayacan.”
K10: “Kültür ve dil bu aynı şey. Çünkü eğer ben Ukraynaca
konuşuyorsam Ukraynaca çok sözler var kültürlü sözler.
Türkçede de aynı. Dil hakkında, din hakkında, kültür
hakkında bu aynı bir şey. O yüzden çok önemli.”
K11: “Bir dil öğrenirken kültürünü yani tarihini öğrensek bu
dil neden bize geldi bu bir kelime öğrensek bu kelimenin
manasını, tarihteki manasını öğrensek çok güzel olur bence.”
Yukarıdaki tabloda K1, K3, K4, K5, K8, K9 ve K10’un ifadelerini incelediğimizde dil-kültür
arasındaki doğal ilişkinin farkında olduklarına görebiliriz. Onlara göre dil demek kültür de
demektir. Her birinin görüşüne baktığımız da dilin kültürü kültürün de dili etkilediğinin
farkında olduklarını görebiliriz. K1, “(…) bazı şeyler dilde dil ile bağlı ama eğer kültür
bilmiyorsan anlamayı zor oluyor.” diyerek dil öğretiminde kültürün ne kadar önemli
olduğunu belirtmiştir.
K6 ise dil-kültür arasındaki ilişkinin önemli olup olmadığını araştırma kapsamında yapılan
uygulama derslerinden önce hiç düşünmemiştir. Ancak bu dersler onun dil-kültür arasındaki
ilişkinin önemini fark etmesine yardımcı olmuştur. Şimdi bir ülkenin dilini anlamak için
kültürünü de anlamanın önemli olduğunu düşünmektedir. Diyebiliriz ki K6 için de yabancı dil
öğretiminde dil-kültür ilişkisi oldukça önemlidir. K11’de aynı düşüncededir. Yani o da dil-
kültür ilişkisinin öneminin farkındadır. Ancak diğerlerinden farklı olarak dilin tarihteki
süreçlerini de bilmenin daha iyi olduğunu belirtmiştir. Örneğin, bir sözcüğün geçirdiği
evreler, geçmişteki ve bugün sahip olduğu anlamlar… Tarihsel artalanı bilmek daha ileri
düzeyde dili öğrenmek isteyenler için yararlı olacaktır ancak günlük kullanımda her sözcüğün
her zaman tarihsel artalanını bilmek gerekli değildir.
K7, yabancı dil öğretiminde dil-kültür ilişkisi hakkında biraz farklı düşünmektedir. K7’ye göre
eğer öğrenilen yabancı dilin konuşulduğu ülkede yaşanacaksa kültürü de öğrenmek
önemlidir. Ama sadece dil öğrenmek için kültüre gerek yoktur, demiştir. K7’nin bu ifadelerine
baktığımızda dil-kültür ilişkisinin onun için her zaman önemli olmadığını görüyoruz.
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1311
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Öğrenilen yabancı dilin konuşulduğu ülkede yaşanacaksa kültür de önemlidir diyen K7’nin bu
bakımdan dil-kültür ilişkisi hakkındaki görüşlerinin olumluya yakın olduğunu söyleyebiliriz.
Genel olarak Tablo 2’yi incelediğimizde 11 katılımcıdan 10 tanesi yabancı dil öğretiminde dil-
kültür ilişkisinin önemi hakkında olumlu görüş belirtirken sadece bir katılımcı olumluya
yakın görüş belirtmiştir. Öğrenci görüşlerinin bu dağılımı Tablo 3’e göre şöyle gösterilebilir:
Tablo 3
Yabancı dil öğretiminde dil-kültür ilişkisinin önemi hakkındaki öğrenci görüşlerinin
dağılımı
Katılımcılar K1 K2 K3 K4 K5 K6 K7 K8 K9 K10 K11
Dil-kültür ilişkisi + + + + + + +? + + + +
(+) Olumlu (-) Olumsuz (?) Belirsiz (=) Ortada (+?) Olumluya Yakın (-?) Olumsuza
Yakın
Tablo 3’ü incelediğimizde yabancı dil öğretiminde dil-kültür ilişkisinin önemi hakkında 10
katılımcı olumlu görüş bildirirken 1 katılımcı olumluya yakın görüş bildirmiştir. Dolayısıyla
katılımcıların %90.90’ı yabancı dil öğretiminde dil-kültür ilişkisinin önemi hakkında olumlu
görüş bildirmiştir.
3.2. Farklı Kültürlerden Öğrencilerin Bir Arada Bulunması Hakkında Öğrenci Görüşleri
Yabancı dil öğretim ortamları özellikle öğrenilen yabancı dilin ülkesindeki sınıflarda
gerçekleşiyorsa çokkültürlü bir sınıf ortamı söz konusudur. Farklı kültürlerin bir arada
bulunması kültürel zenginlik açısından oldukça önemlidir. Ancak zaman zaman politik veya
dini sebeplerden dolayı sınıf ortamında bir takım problemler yaşanabilir. Tablo 4’te sınıf
ortamında farklı kültürlerin bulunmasına yönelik olarak içerik analizi ile elde edilen öğrenci
görüşleri bulunmaktadır. Tablo 4’teki öğrenci görüşlerine baktığımızda ilk bölümdeki
kodlarla ilgili görüşlerin genel olarak farklı kültürleri öğrenmenin önemli olup olmadığına
yönelik olduğu; ikinci bölümdeki kodlarla ilgili görüşlerin ise Kültürlerarası İletişim Odaklı
Yaklaşımla yapılan derslerde farklı kültürlerin bir arada olmasından dolayı bir problem
yaşanıp yaşanmadığı ile ilgili olduğu görülmektedir.
Tablo 4
Farklı kültürlerden öğrencilerin bir arada bulunması hakkında öğrenci görüşleri
Farklı kültürlerden öğrencilerin bir arada bulunması
hakkında öğrenci görüşleri
Kodlar
K1: “Bu çok güzel. Ben bu şeyi çok seviyorum. Çok farklı
kültürel var. çak farklı düşünceler var.”
< çokkültürlülük
< benzer ve farklı
1312 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
K2: “Şimdi bizim sınıfımızda başka ülkeler hepsini
dinliyorum. Nasıl bize fayda geliyor. Belki bi gün o ülkeye
gittim. Onun hakkında bir şey bildim. İran şimdi. K7 çok
konuşuyor İran hakkında. Belki bi gün gittim onu çok az bi
bilgi aldım.”
K2: “Yeni şeyler öğreniyorum. Başka ülkeler.”
K3: “Farklı şeyler çok ilginç. Çunku farklı.
K3: “Çok şeyler var ve şeyler bilmiyorsun şimdi biliyorsun. Çok
çok önemli çok ilginç.”
K4: “Çok seviyorum farklı kültürler hakkında bir şey
dinlemek. Bi şey yeni öğrenmek. Çok güzel bi şey.”
K5: “Bu da aslında insana yardım edir. Mesela baş bir
kültürde başka bir dilinde tanışsın. Mesela burada sınıfımızda
Hıristiyanlar var Hıristiyanlarda konuşuyorum. Mesela
onların başka kültürlerini öğrendim.”
K5: “Mesela onların kültürlerinde olduklarını anladım. Her
kültürde her düğün nasıl yapılır. Onlar ne işler yapıyor. Hiç
yararı yok sadece bir şeyler öğrendim.”
K5: “Hoca sorurdu bize sizi kültürünüzde nasıl? Bunu çün
onlardan bazı şeyler öğrendim. Hayatımda da belki bir gün
lazım olur.”
K6: “(…) ben kendim kültürünü biliyorum. Başka bir
memlekete gitmedim. Bu gezmek için gelgen ilk memleketim.
Bu yüzden Türk kültürünü düşündüm. Sınıfta Brezilyeli sınıf
arkadaşım var. onun Breziya beazi kültürünü az olsun
düşündüm. Çok yok emma az biraz olsun düşündüm. Yani
Suriye’nin durumlarını düşündüm. O gibi. önemli ben için. her
bir memleketin kendiye mensup kültürleri var. bunu
öğrendim.”
K7: “ben sadece Türk kültürleri öğrenmedim. Mesela
Brezilya’da Bosna Hersek mesela Uygur onları öğrendim.
Yani Araplar öğrendim. Çünkü öğretmen her zamanki Türk
kültürleri söylüyordu öğrencilere istiyordu ki onları mesela
Arap kültürünü söyleyin mesela. Fars İran kültürleri söyleyin.
kültürleri öğrenmek
a) ilginç
b) önemli
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1313
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Bu sebep hepsini öğrendim.”
K7: “Her ülkede bizim ülke biraz aynı şeyleri vardır. Aynı
kültürleri vardır. Başka kültürlerin düşünüyorum benim için
çok önemli değil. Öğrendim. Biliyorum ama önemli değil.
Çünkü şimdi daha önemli Türk kültürü. (…) Çünkü belki ben
hiçbir zaman Bosna Hersek’e gitmedim. Yani bunları bilmek
çok iyi ama ben şimdi sadece Türkçe öğrenmek istiyor. Bu
sebep yani tam Türkçe öğrenmek.”
K8: “Benim ülkede kimse yok ya da şey benim kültür yakında
çok şeyler öğrendim.”
K9: “Sınıfta Brezilyalı var, Ukrain var, Moldova. Onlar
düşündüğüne baktım.”
K9: “Kültürü bilmek, başkaların kültürü bilmek çok iyi bi şey
yani.”
K9: “Mesela ben şimdi Moldovya’ya gitme şansım sıfır yani.
Ukrayna olsun Brezilya olsun ama başka kültür bilmek çok iyi
yani.”
K10: “ (…) bizim derslerimizde insanlar farklı ülkeden. Bu
yüzden her insanlar her başka kültür. Benim için bu daha çok
enteresan.”
K10: “Herkes farklı düşünüyor. Herkes farklı şeylere gülüyor
ama bu daha enteresan çünkü ben çok şeyleri bilmiyordum
İran hakkında Türkmenistan hakkında.”
K11: “Yani bizim sınıfta çok yabancı öğrenciler var. Biz bu
kültür dersini öğrendikten sonra öz ana konuştuk öz ana
kültürlerimizi söyledik biz de hem onlarının kültürlerini
bildik, düşündük. Bu çok güzel bence.”
K11: “Ben doğu Türkistan söyledim başka arkadaşlar öz
memleketin söyledi. Bence çok ilginç şeyler var. bazen
ülkelerinin ben onları düşündüm eğer öğretmen söy bizden
soru sormasaydı hiç bilmiyorum onlar hem söylemez idi.”
1314 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
K1: “Diğer kültürler hakkında soruyor ve herkes anlatıyor
kültüründe ne var, nasıl oluyor. Çok konuşuyoruz çok iyi
oluyor.”
K2: “Hiç daha insanlara alışmadım. Ben Türk insanları hiç
sevmedim.”
K2: “Önce ben K7’yi sevmiyordum. Çünkü o İran. Suriye’ye şey
yapıyorlar kötü şeyler. Onun için. Ama sonraki ben anladım o
değil. “
K2: “Dini şeyler bazen. Çünkü farkı var. Benim için farkı yok
yani. Çünkü hepsini seviyorlar yani. Hangi Hazret vardır
onları hepsi Allah gönderiyor. Bazen fark var belki.”
K3: “Kapalı kadın daha önce hiç görmedim. Çünkü
Brezilya’da hiç yok. Burada var. Ama çok güzel.
K4: “ (…) insanlar böyle tartışıyorlar en doğru biliyorlar. Bu
birazcık. Ben sustum konuşmadım. Çünku ben tartışmak
istemiyorum ben farklı fikirler var. ve sınıfta belki ben ve bir
insan daha bu fikirler the mojority. Bana kötü bakarlar
istemedim.”
K4: “Bir problem oldu. Din hakkında. En çok din. Çunku çok
farklı ve bir insan soruyor mesela kime dua ediyorsun. Nasıl
kime dua ediyorum Tanrıya yani bitane var.”
K5: “Sadece onlar başka bölgeden gelmişti. Onlar sadece
bizim bölgede yok memlekette yok duymamışız birinci defa
duyuyordu. O yüzden problem oluyordu.”
K6: “(…) kendimiz kendimiz düşünüyor ve yapıyoruz.
Kendimiz kendimüz içün önemli. Kendimiz ne istesek şu olur
bu olur. Bu yüzden bazı öğrencilerlen konu karşı zıt olur.
Yemek seneti var ya bunda bizde peynir yok. Bir sınıfta bir
öğrenci bana söyledi. ‘Hıı onunla nasıl kahvaltı yapısınız.’
dedi. Ben çok üzüldüm bu yüzden. Kendimizin kahvaltıları
var. Siz biliyorsunuz. Süt çay var, kuru yemiş gibi. biz onu çok
seviyoruz. Onlar da hem kendi kahvaltılarını çok seviyor. Bu
yüzden o beni (…) rahatsız etti. Emma düşünüyorum. Bizim
memleketimizde memleketimizle onların memleketinde çok
< kültürlerarasılık
< kültürlerarası
karşılaştırmalar
< iletişim
< hassas konular
< çatışma, problem,
önyargı
< hoşgörü, empati
< sevmek, sevmemek
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1315
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
farklar var.”
K6: “Siz yavaş yavaş söylediniz. Her ülkelerin kendisiye
mensup, kendisiye tabi olan kültürleri var diye söylediniz. Ben
yavaş yavaş düşündüm. Doğru anladım. Çok iyi söylediniz.”
K7: “Öğrenci saygısız bir şey yapmadı. Zaten her ülkede yani
her şey ki var onlar için yani onlar onu istiyor. Yani onlar
mesela bir Mesihler Allah söylüyor ki Mesih. Ama onun
düşünce böyle. Ben onu hiçbir şey söylemiyorum. Yani
öğrencilere hiçbir şey olmadı yani.”
K8: “(…) din ve politika biraz çok kötü olabilir. Çünkü şey o
her zaman biraz zor konu. O yüzden o belki problem olabilir.
(…) Şimdi bizim derste problem yoktu çünkü dokunmadı o
konu. Ama bilmiyorum belki başka ne zaman tekrar
öğretmen böyle bir şey yap böyle bir ders farklı din konu
konuşabilir. Tanışabilir bazı insanlar bilmiyor o yüzden
olabilir böyle şey.”
K9: “Önce şey mutluyum. Çünkü ben yeni başka kültürlere
görüşmeyi çok seviyorum.”
K9: “Biz şimdi daha yakın olduk. Sınıfta derslerden sonra.
Bunları nasıl hayata nasıl yaşıyorlar daha paylaşmak oldu. Ve
şöyle böyle siz nasıl yapıyorsunuz daha yakın oldu insanlar
sınıfta.” (Daha önce böyle yakın değil miydi?) Hayır. Öyle bir
şey yoktu. (Neden?) “Yani millet bilmediğin insanlardan
korkuyor o yüzden gelişmez yani. Ama bildiğim zaman daha
kolay oluyo yani.”
K10: “Benim için problem yok. Bu sadece ders ve biz
arkadaşlarız. Bu yüzden bu sadece konuşma.”
K10: “Ben şimdi Türk kültürü öğreniyorum ama benim
kültürümü da biraz unutuyorum. Ama Ukrayna’da ne var
böyle benim için de çok iyi Çunku benim arkadaşlarıma
benim kültürümü da göstermek istiyorum. Çok iyi.”
K11: “Problem yok. Hepimiz çok güzel konuştuk.”
K11: “Şu siyaset derste Suriye’denin siyaset söyledi ya ben
1316 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
düşündüm ben eskiden düşüncem bizim için siyaset canımızı
sıkıyor. Ama bu derste düşündüm hem İran’da hem Suriye’de
aynı yani.”
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan dersler özünde kültürlerarası
karşılaştırmalara dayanır. Bu nedenle bu derslerde erek kültürün yanı sıra sınıftaki
öğrencilerin kendi kültürlerine ait unsurlardan bahsetmelerinden dolayı farklı kültürler de
öğrenilir. Böylece kültürlerarası bir anlayış sağlanmış olur. Bu bağlamda Tablo 4’teki öğrenci
görüşlerine baktığımızda katılımcıların genellikle farklı kültürler hakkında yeni şeyler
öğrenmeyi önemli bulduğunu söyleyebiliriz. Özellikle daha önce hiç gidip göremedikleri bu
yerlerle ilgili olarak yeni şeyler öğrenmeyi birçok katılımcı önemli bulmaktadır. Ancak bazı
katılımcılar farklı kültürleri öğrenmeyi önemli bulmamaktadır. Örneğin K7 öğrenmiş olduğu
bu farklı kültürleri öğrenmenin güzel olduğunu ancak önemli olmadığını düşünmektedir.
Çünkü belki o ülkeye hiç gitmeyeceğini düşünmekte bu yüzden de önemli bulmamaktadır. K5
de bu bilgileri çok yararlı bulmuyor sadece yeni bir şey öğrendiğini düşünüyor. Ancak buna
rağmen bu bilgilerin bazen işe yarayabileceğini de düşünüyor. Genel olarak katılımcıların
farklı kültürleri öğrenmenin önemine dair görüşlerinin dağılımı Tablo 5’teki gibidir:
Tablo 5
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde farklı kültürleri
öğrenmenin önemi ve farklı kültürlerin bir arada olması hakkında öğrenci
görüşlerinin dağılımı
Katılımcılar K1 K2 K3 K4 K5 K6 K7 K8 K9 K10 K11
Farklı kültürleri
öğrenmenin önemi
Farklı kültürlerin
bir arada olması
+ + + + +? + -? + + + +
+ + + + + + ? + + + +
(+) Olumlu (-) Olumsuz (?) Belirsiz (=) Ortada (+?) Olumluya Yakın (-?) Olumsuza
Yakın
Tablo 5’e baktığımızda Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde farklı
kültürleri öğrenmenin önemi hakkında 9 katılımcı olumlu görüş belirtirken 1 katılımcı
olumsuza yakın, 1 katılımcı da olumluya yakın görüş belirtmiştir. Dolayısıyla katılımcıların
%81.81’inin farklı kültürleri öğrenmeyi önemli bulduğunu söyleyebiliriz. Farklı kültürlerin
bir arada olması hakkındaki öğrenci görüşlerine baktığımızda ise 10 katılımcı olumlu
olduğunu düşünürken 1 katılımcı belirsizdir. Yani katılımcıların %90.90’ı farklı kültürlerin
bir arada olması konusunda olumlu görüşlere sahiptir. Görüldüğü gibi katılımcıların büyük
çoğunluğu için farklı kültürlerin bir arada bulunması önemlidir. Ancak farklı kültürleri
öğrenmek ve farklılıkların bir arada olması konusunda ne kadar olumlu düşünseler de bu
farklılıklardan dolayı bazı sorunlar da yaşanmıştır.
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde farklı kültürden bir arada
öğrenciler bulunmaktadır. Bu farklılıklar beraberinde farklı politik ve dini düşünceleri de
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1317
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
getirmektedir. Bu yüzden bu tür konuların konuşulduğu derslerde bir takım sorunların
yaşanması muhtemeldir.
Farklı kültürlerin bir arada bulunmasından kaynaklı problemler hakkında öğrenci
görüşlerine genel olarak baktığımızda her bir katılımcının farklı görüşlere sahip olduğunu
görebiliriz. Örneğin K1 farklı kültürlerin bir arada bulunması konusunda olumlu görüşlere
sahiptir. Ancak K2’nin farklı kültürlere karşı ön yargılı olduğu görülmektedir ve bazı dini
konuları konuşmanın problem olacağını düşünmektedir. Ancak bunun onun için problem
olmadığını diğerleri için problem olabileceğini düşünmektedir. K3 ise daha önce hiç
görmediği farklılıkları güzel bulmaktadır. K4 ise farklı kültürlerin bir arada bulunmasından
dolayı bazı problemlerin yaşandığını belirtmiştir. Örneğin bazı konularda herkesin kendi
doğruları üzerinden konuşmasından rahatsız olmuş ve böyle durumlarda kendi düşüncesini
açıklamaktan çekinmiştir. Çünkü tartışmak istememiştir. Bunun yanı sıra sınıfta yaşadığı bir
problemi anlatmıştır. Dini bir konu hakkında yaşanan bu problemi araştırmacı öğretmen
gözlem notları da doğrulamaktadır:
AÖ: “K7, K4’e ‘Kime dua ediyorsunuz?’ diye sordu. K7’nin bu sorusu meraktan
dolayı değil Hıristiyan olan K4’ün dini değerlerine alay niteliğindeydi. K4 bunun
üzerine ‘Nasıl kime? Tabiî ki Ona. Hepimiz ona dua ediyoruz.’ diye K7’nin bu
sorusuna kızdığını belli edecek bir tonlamada cevap verdi. Bu yüzden sınıf
ortamında bir soğukluk yaşandı.”
Araştırmacı öğretmenin gözlem notlarından alınan yukarıdaki açıklamaya baktığımızda
K4’ün bu sorunu K7 ile yaşadığı görülmektedir. Ancak K7’nin Tablo 2’de belirttiği görüşünde
sınıfta bir problem yaşanmadığını “Yani onlar mesela bir Mesihler Allah söylüyor ki Mesih.
Ama onun düşünce böyle. Ben onu hiçbir şey söylemiyorum. Yani öğrencilere hiçbir şey
olmadı yani.” ifadeleriyle açıklamaktadır. Ancak K4 ve araştırmacı öğretmenin görüşleri bu
yönde değildir.
K5 farklı kültürlerden gelen öğrencilerin ilk kez karşılaştıkları bazı durumların problem
olduğunu belirtmiştir. K6 ise her kültürün o kültüre ait bireyler için önemli olduğunu
düşünmektedir. Bu yüzden bazı farklı durumlarda farklılıklara karşı gösterilen tepkiler onları
rahatsız edebilmektedir. Örneğin K6’nin ülkesinde peynirin olmaması bir katılımcı tarafından
yadırganmıştır ve bu durum K6’yı rahatsız etmiştir. Buraya kadar belirtilen görüşler
üzerinden diyebiliriz ki öğrenciler farklı kültürlerin bir arada olmasından dolayı bazı
olumsuzluklar yaşamışlardır. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi K7 yaşanan bir olumsuz
durumun içinde bulunmasına rağmen olumsuz bir şey yaşanmadığını düşünmektedir. K8 de
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde farklı kültürlerden öğrencilerin
bir arada bulunmasından kaynaklı sorunlar yaşanmadığını belirtmiştir. Ancak din ve politika
konularını konuşmanın bazı problemlere de neden olabileceğini düşünmektedir.
1318 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
K9 farklı kültürlerin bir arada bulunmasından çok mutludur. K9’a göre bu derslerle birlikte
öğrenciler birbirlerine daha yakın olmuştur. Bunun nedeni olarak kültürlerarası
karşılaştırmalar sonucunda öğrencilerin tanımadıkları yabancı kültürleri öğrenmesi olarak
göstermektedir. K9’a göre kültürlerarası karşılaştırmalar öğrenciler arasındaki yakınlığı
artırmıştır.
K10 ve K11 farklı kültürlerin bir arada olmasından dolayı herhangi bir problem
yaşanmadığını düşünmektedir. Ayrıca K10 bu derslerde yapılan kültürlerarası
karşılaştırmalar sayesinde kendi kültürünü hatırladığını da belirtmektedir. K11 ise bu
derslerde farklı ülkelerdeki politik sorunları öğrenmiş ve dünyadaki başka ülkelerin de kendi
ülkesindeki gibi politik sorunlar yaşadığını görmüştür.
Katılımcıların yaşanan problemler hakkındaki düşüncelerine baktığımızda 2 katılımcının (K4
ve K6) doğrudan bir problem yaşadığını görmekteyiz. 1 katılımcı ise farklı kültürlerden gelen
öğrencilerin farklılıkları ilk duyduklarında problem olduğunu düşünmektedir. 1 katılımcı
(K2) ise önyargılarından dolayı sınıf içindeki farklı kültürlere karşı olumsuz düşünmüştür. 1
katılımcı ise sınıfta bir problem olmadığını ancak siyasi ve dini konuların probleme neden
olabileceğini belirtmektedir. Diğer 6 katılımcı ise sınıf içindeki farklı kültürlerin bir arada
olmasından dolayı herhangi bir problemden veya problem olasılığından bahsetmemiştir.
3.3. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla Yapılan Derslerde Öğrencilerin Tutum,
Davranış ve Hislerine Yönelik Öğrenci Görüşleri
Öğrencilerin derslerdeki tutum, davranış ve hisleri öğretim sürecinin verimliliği için oldukça
önemlidir. Çünkü öğrencilerin olumlu hislere sahip oldukları derslere katılımları artacaktır.
Böylece öğrenme süreci daha keyifli ve akıcı hale gelecektir. Öğrencilerin keyif almadığı veya
dersi önemsiz bulduğu durumlarda ise tam tersi bir durum söz konusu olacaktır.
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde öğrencilerin tutum, davranış ve
hislerine yönelik öğrenci görüşleri Tablo 6’daki gibidir:
Tablo 6
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde öğrencilerin tutum,
davranış ve hislerine yönelik öğrenci görüşleri
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde
öğrencilerin tutum, davranış ve hislerine yönelik öğrenci
görüşleri
Kodlar
K1: “Ben zaten her zaman kültür öğrenmek seviyorum. Hiç
sıkılmadım bu dersten. Bu derslerden çok iyi hissettim, rahat
hissettim.”
K1: “Ben çok sevdim bu dersi.”
< kendini rahat
hissetme;
a) hoşlanmak
b) sevmek
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1319
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
K2: “Güzeldi. Yeni şeyler öğreniyorduk.”
K2: “ Sadece günümüzde nasıl takip ediyorum bu sevmedim.
Yani herkes biliyor. Yaşlılar gazete okuyorlar. Yani bu
araştırma hakkında gerek yok bence. Yani gençler
internetten. Bellidir yani böyle şeyler.”
K3: “Politika günü sıkıldım. Çünkü sevmiyorum.”
K3: “Çok rahatım.”
K3: “Politika sevmedim. Çünkü hiçbir şey biliyorum bu
hakkında.”
K3: “Bu misafir hakkında ve her ders hikaye var. Bu
bilmiyordum ve çok sevdim.
K4: “Çok rahat ve çok iyi. Çünkü öğretmen böyle sıcak kanlı.”
K4: “Bi tane biraz sıkıcı oldu. Bu nasıl gündemizde neler
oluyor. Çünkü ben zaten biliyorum ki gençler daha çok
seviyor böyle internet sosyal ağlar. Ama yaşlı insanlar TV’den
çok TV izliyorlar. Ve bu rakamlar çok biraz sıkıcı.”
K4: “Sadece politika (rahatsız ediyor). Çünkü insanlar
diyorlar ki bu kötü bu iyi değil. Farklı düşünüyorsun ama
böyle kötü demek gerekmiyor. Çünkü lazım düşünmek kibar.
Belki insanlar farklı düşünüyorlar. Onlar düşünüyor ki en iyi
ben.”
K5: “Kolay hissettim. Dersler zor değildi. Sıkıldığım olmadı.
Çünkü her bir yeni şey öğrenirem.”
K5: “Yüksek yüksek tepeler çok sevdim. Hem sevdim hem de
bunun için çok üzüldüm.”
K6: “(…) bazı derslerinizde beazi kelimeleri hepsini
düşündüm ama özüm bazı problem var. uykum var o yüzden
beazi derslerinizde iyi anlamadım. (…) Hasta değil emma
üzüldüm ben o zamanlarda çünkü yeni geldim, ailemi çok
özledim bu yüzden beazi derslerinizde iyi anlamadım.”
< kendini rahatsız
hissetme;
a) sıkılmak
b) sevmemek
< derse tutum
< dersteki davranış
1320 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
K6: “Rahat idim. Çünkü ben kültür, başka milletlerin
kültürünü seviyorum. Nasıl yaşıyor, nasıl güzel mi merak
ediyorum. (…) Beni rahatsız etgen şey olmadı. Öğretmen
tarafından olsun ders tarafından olsun. Ama kendim kendimi
rahatsız ettim beazi zamanda.”
K6: “Sevmediğim etkinlikler yok. Hepsini sevdim. Amma en
sevdiğim aşura, kına senedi, yemek, evlenme teklifi, kız isteme
onu çok sevdim.”
K7: “Bazı günleri çok mutlu eve giderken kadar mutlu
oluyordum. Bazı günleri mutsuz. Bazı günler çok yorgun
hissediyordum bu sebep mutsuz. Maalesef o gün yani aynı
kültürü anlatıyorsunuz bu sefer biraz sıkılıyorum. Ama bazı
günler ben böyle hoşlanıyorum mesela yeni bir şey
öğreniyorum hoşlanıyorum.”
K8: “Genellikle rahat. Keyif aldım. Güzel şey. Böyle çok rahat
stresli değil.”
K8: “Sevmedim bu en son konu. (Batıl İnançlar) Bilmiyorum
neden bilmiyorum. Çok şey öğrendim başka bunlar nasıl
insanlar. Çünkü bu her ülkede var. başka sevmediğim konu
politik. Ama şey o genellikle sevmiyorum. Çünkü çok şey böyle
politik ve din çok zor konu konuşmak için. o yüzden böyle.”
K9: “Çok rahat.”
K10: “Çok iyi çok uygun. Rahat.”
K11: “ben çok beğendim. Öğrenciler ile kültür her şeylerini
yani öz ana konuştuk. Sadece siyasette çok sıkıldım. Yani
bizim orada siyaset biz sevmiyoruz sadece.”
Tablo 6’yı incelediğimizde öğrencilerin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan
derslere yönelik tutum, davranış ve hislerinin olumlu yönde olduğunu görebiliriz. Ancak
derslerdeki bazı konular öğrenciler tarafından hoş bulunmamıştır. Bu yüzden bazı öğrenciler
bu konuların işlendiği derslerde sıkıldıklarını belirtmişlerdir. Örneğin K2 ve K4 “Gündemi
Nasıl Takip Ediyorsunuz?” konusunda sıkıldıklarını çünkü bu bilgileri zaten bildiklerini
belirtmişlerdir.
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1321
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
ÖG-K4: “Bugün ‘Gündemi nereden ve nasıl takip ediyoruz” öğrendik. Bu konu
benim için biraz sıkıcı çünkü zaten biliyorum.”
M: “Konu hakkındaki istatistikleri dinlemek birçok öğrenci için yorucu bir hal
aldı.” (‘Gündemi Nasıl Takip Ediyorsunuz?’ Konusu hakkında)
K3, K4, K8 ve K11 ise politika konusunu sevmediklerini ve sıkıldıklarını belirtmişlerdir. Bu
konuda K2 de öğrenci günlüğünde aşağıdaki ifadeyi kullanmıştır:
ÖG-K2: “Bu konu sevimedim. Bu yüzden izin aldım giTim.” (Türkiye’de Politika
konulu ders hakkında)
ÖG-K3: “Politika çok önemli ama sıkıcı.”
ÖG-K8: “Politika hakında çok düşünmiyoorum. Çunku hiç sevmiyorum.”
AÖ: “Konu politika olunca bazı öğrenciler ön yargılı yaklaştılar ve politikayı
sevmediklerini söylediler. Bu yüzden derse çok istekli katılmadılar.”
K8 ise batıl inançlar konusunu sevmediğin belirtmiştir.
Görüldüğü üzere katılımcılar bazı konuları sevmemelerine rağmen derslerde çok rahat
olduklarını belirtmişlerdir. Ancak K7 bazı günler derslerden mutlu ayrılırken bazı günler
mutsuz ayrıldığını belirtmiştir. Mutsuz ayrılmasının nedeni ise o günlerde derste işlenen
kültürel unsurların kendi kültüründe olması ve bildiği şeylerden konuşulduğu için
sıkılmasıdır. K6 ise bazı derslerde kişisel bir takım sorunlarından dolayı kendini rahatsız
hissetmiştir. Ancak bunun derslerden kaynaklı bir durum olmadığını aksine derslerde
oldukça rahat olduğunu belirtmiştir.
Tablo 7’de Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde öğrencilerin tutum,
davranış ve hislerine yönelik öğrenci görüşlerinin dağılımları gösterilmektedir:
Tablo 7
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde öğrencilerin tutum,
davranış ve hislerine yönelik öğrenci görüşlerinin dağılımı
Katılımcılar K1 K2 K3 K4 K5 K6 K7 K8 K9 K10 K11
Derslere yönelik
öğrenci hisleri
+ +? +? +? + + +? +? + + +
(+) Olumlu (-) Olumsuz (?) Belirsiz (=) Ortada (+?) Olumluya Yakın (-?) Olumsuza
Yakın
Tablo 7’yi incelediğimizde Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslere yönelik
6 katılımcı olumlu hislere sahip olduğuna yönelik görüşlerde bulunurken 5 katılımcı
1322 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
olumluya yakın görüşlerde bulunmuşlardır. Yani katılımcıların %54.54’ü olumlu görüşte
bulunmuştur. Kalan %46.46 katılımcı da olumluya yakın görüşler belirttiğinden dolayı genel
olarak katılımcıların derslerde kendilerini rahat hissettiği söylenebilir.
3.4. Yabancı Dil Olarak Türkçe Derslerinin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla
Yapılması Hakkındaki Öğrenci Görüşleri
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım, diğer yaklaşım ve yöntemlerle yapılan derslerden
farklı olarak kültürel unsurları sınıf ortamına taşıyarak öğrencilerde kültürlerarasılık
anlayışının geliştirilmesini sağlar. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım aynı zamanda sınıf
içinde etkileşime de önem vermektedir. Bu yüzden sınıf içinde öğrencilerin etkileşimini üst
düzeyde tutacak birçok yöntemin kullanılmasını desteklemektedir. Özellikle yöntemler
sonrası dönemin bir özelliği olan tek bir yöntem odaklı değil farklı yöntemlerin bir arada
kullanıldığı bir öğretim yöntemlerinin kullanıldığı sınıf ortamı Kültürlerarası İletişim Odaklı
Yaklaşımın önemli bir diğer özelliğidir. Bu bakımdan katılımcıların bu derslerde diğer
derslerden farklı olarak yeni ne buldukları önemlidir. Tablo 8’de yabancı dil olarak Türkçe
derslerinin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılması hakkında öğrenci görüşleri
bulunmaktadır.
Tablo 8
Yabancı dil olarak Türkçe derslerinin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla
yapılması hakkındaki öğrenci görüşleri
Yabancı dil olarak Türkçe derslerinin Kültürel Yaklaşımla
yapılması hakkındaki öğrenci görüşleri
Kodlar
K1: “Ben hiçbir zaman böyle bir ders almadım. Kültür için bir
ders almadım. Yani bütün ders yeni bir şey benim için.
K2: “Yeni parçalar okuyorduk. Yeni şeyler kitaptan farklı.
Dışarıdan getiriyordu. Yeni şeyler öğreniyorduk.”
K3: “Burada bilgisayar kullanıyor çok. Bu çok önemli derste.
Çünkü lazım.”
K4: “Bu kültür ders çok farklı mesela. Çünkü çok şeyler yaptık.
Kağıtlar okuduk, videolar izledik, günlük de yazdık. Konuştuk
neler Türkiye’de var, neler bizim ülkemizde, bizim
kültürümüzde var.”
K5: “Hiçbir farkı yok. Onlar mesela farklı sözler öğretir kültür
yok orda. Sadece derstir. Ama bunlarda kültür vardır. Kültür
ilen dil öğrenirdik.”
< dersler/konular;
a) yöntemler
b) metot
c) yeni/farklı
< Kültürlerarası İletişim
Odaklı Yaklaşım ;
a) kültür
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1323
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
K6: “Ders metodi üslubu çok güzel oldi. Bize çok yavaş yavaş
söyledi. Çünkü biz yabancı ya. Çok hızlı olsa olmaz.”
K6: “Diğer derslerde zaten kitap içindeki bilimler var, bilgiler
var. Bu Türk kültürüde gerçek şeyler var bu yüzden çok farklı.
(…) Bu kültür dersi bence çok güzel oldi.”
K7: “Bunlar hakkında düşünüyorum ki öğrenciler çalışıyorlar.
Yani genelde öğrenciler hep Türkçe öğreniyor yani biraz
sonra bıkıyor yani istemiyor. Ama böyle ilginç bir şey mesela
geliyor sınıfta bir kültür bizi söylüyor sonra biz
düşüncelerimizi yazıyorum mesela bunlar daha iyi bence.”
K7: “Mesela burada bir şey vardı. Türk kültürü birinci burada
herkes Türk kültürü bakıyordu ve kendi kültürü ifade
ediyordu. Bu sebep hep ben Türk kültürü dinliyordum. Ama
başka ülkeden ne var onu dinliyordum. Yani daha kolay beş
defa altı defa Türk kültürü dinliyordum. Yani daha iyi
öğreniyordum.”
K7: “Bir şey çok konuşmak vardır. Yani kitap kullanmıyoruz.
Zaten öğrenciler kitap kullanmak biraz zor. Yani hem
kültürler öğreniyordu hem Türkçe öğreniyorduk hep
konuşuyorduk. Bu sebep daha iyi geçti.”
K8: “Çok konuşmak yaptık. O yüzden o bizim için çok lazım.
Çünkü yabancılar biz bazen utanıyoruz konuşmak çünkü
yanlış konuşuyoruz ve başka ders var gramer de öğreniyoruz
konuşuyoruz ama daha az. Bu dersler çok konuşma pratik
yaptık.”
K8: “Bizim için çok iyi pratik şey Türkçe için çok iyi ve şey
farklı çeşitler egzersiz. Herkes için bir şey var. bir kişi seviyor
yazma var, okuma vardı, dinlemek vardı, konuşma vardı.”
K9: “Bu dersler Türkye’nin kültürü daha iyi bilindi.”
K9: “(…) sınıfta sadece şu filan bu yerden filan bu yerden ama
hayatı nasıl yaşadığı gelecek hayatı nasıl yaşayacak ve
sokaka çıktık mı Avrupa’dan gelen insanlar, Arap biraz zor
görürler sokakta. Çünkü onlar sadece dil öğrenirler burada.
1324 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Ama bizim dersler kültürün nolduğunu ne yapiyo insanlar
nasıl yaşıyorlar onu öğreniyoruz.”
K11: “Yani her saat ders düşüncelerimi hem bizim
memleketteki kültür ve Türkiye Türklerin kültürini fark
ettim.”
K11: “Biz kültürlerini öğrendik öz ana konuştuk. Yani çok
şeyler öğrendik. Emma başka dersteki gibi çok canım
sıkılmadı yani.”
K1: “Evet çok istiyorum. Zaten çok kötü kü bitti şimdi.”
K2: “Evet”
K3: “İstiyorum tabi. Çunku onemli ders. Bonus ders. Ama çok
önemli.”
K3: “Devam lazım.”
K4: “Evet”
K5: “Böyle bir şey olsa ve devam etse çok iyi olur.”
K6: “Bir milletin kültürü sekiz saatin içinde bitmez. Bu
yüzden tekrar istiyorum. Beazi bizde memleketimize
benzemeyen şeyler var. düşünmeyen şeyler var. bu yüzden
istiyorum tekrar nasıl kültürler var eskiden nasıl şimdi nasıl.
Bu yüzden bu kültür dersini tekrar istiyorum ben.
K7: “Bundan sonra devam etmek daha iyi olur.”
K8: “Olur. Sadece şey zaman için yapabiliriz şey başka
program. Ne zaman bu dersler önce çünkü biz ne zaman
kalıyoruz biraz yorgunuz.”
K9: “daha çok olduysa bu dersler kültür dersler gelen
derslerde daha iyi olur.”
K10: “Evet, tabiî ki. Ben önce söyledim devam etsin.”
K11: “İstiyorum. Ben düşündüm yani sadece kitap olsa çok
yani derste dersteyken çok sıkılıyorum. Yani bu gibi vidyolar
< derslerin
Kültürlerarası İletişim
Odaklı Yaklaşım devam
etmesi
< derslerin
Kültürlerarası İletişim
Odaklı Yaklaşım devam
etmemesi
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1325
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Tablo 8’i incelediğimizde katılımcılar derslerin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla
yapılması konusunda olumlu yönde görüş bildirmişlerdir. Birçok katılımcı Kültürlerarası
İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerin diğer derslerden farklı olduğunu ve bu derslerde
yeni konular öğrendiğini düşünmektedir. Örneğin, K1 daha önce böyle bir ders almadığını bu
dersin tamamen onun için yeni olduğunu belirtmektedir. K2 ise bu dersin diğer derslerden ve
kitaptan çok farklı olduğunu düşünmektedir. K3 ise derste bilgisayar kullanımın çok
olduğunu ve bunun önemli olduğunu düşünmektedir. K4 de Kültürlerarası İletişim Odaklı
Yaklaşımla yapılan derslerin çok farklı olduğunu ve derslerde farklı etkinlikler yaptıklarını
belirtmiştir.
K5 Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerin diğer derslerden çok farklı
olmadığını söylemesine rağmen aslında iki ders arasındaki en temel farklardan birini de
belirtmiştir. “Onlar mesela farklı sözler öğretir kültür yok orda. Sadece derstir. Ama bunlarda
kültür vardır. Kültür ilen dil öğrenirdik.” K5’e ait olan bu ifadelere baktığımız da ona göre diğer
derslerden Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerin farkı kültürün
bulunmasıdır. Bu derslerde kültür ile dil öğrendiğini belirtmektedir. K6 ise Kültürlerarası
İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan dersler hakkında olumlu görüşlere sahiptir. Diğer
derslerde kullanılan kitaplarda normal bilgilerin bulunmasına rağmen bu derslerde Türk
kültürüne ait gerçek unsurların bulunması onun için en temel farktır ve bu fark çok
önemlidir. Bunu meslektaş görüşleri şu şekilde desteklemektedir:
M: “Kültürle bağlantılı olarak hissedilen yakınlık Türkçeye karşı olan
sempatinin artmasında pozitif etki yarattı.”
M: “Verilen örnekleri kendi kültürleriyle karşılaştırdılar. İranlı iki öğrencinin
kendi kültürlerindeki yemeklerden bahsetmeleri konuyu desteklemeye yardımcı
oldu. Yemeklerin içeriğinden ziyade kültürel öneminin benzerliğinden
bahsetmeleri yakınlık kurmaya çalışmaları buna örnek gösterilebilir.”
K7’ye göre Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan dersler daha ilginç olduğu için
ders süreci ona göre sıkıcı geçmiyordur. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan
derslerde hem kültürü hem de Türkçeyi öğrendiğini belirtmektedir. K8 ise Kültürlerarası
İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde her öğrenciye hitap edecek çeşitlilikte etkinlikler
olduğunu belirtmektedir. Diğer derslerden farklı olarak Kültürlerarası İletişim Odaklı
Yaklaşımla yapılan derslerde daha çok konuşma etkinlikleri yaptıklarını ve bunun onlar için
çok yararlı olduğunu ifade etmiştir. Bu konudaki meslektaş ve araştırmacı öğretmen
görüşleriyle öğrenci günlüklerindeki bazı ifadeler Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla
yapılan derslerdeki etkinliklerin öğrenciler arasındaki etkileşimi arttırdığına ve bu
etkinliklerin öğrencilerin dili kullanma becerilerini geliştirdiğine yöneliktir:
hikayeler kültürler olsa çok iyi bence. (…) Bundan sonraki
derslerimiz bu gibi çok güzel olsa kültürlerini öğrensek yani
çok güzel olurdi.”
1326 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
M: “Sınıf içindeki öğrencilerin etkileşimi üst düzeydeydi.”
AÖ: “ (…) yakın kültürlerle benzer olan batıl inançlar da vardı. Bu benzerlikler
ilgilerini çekti ve bu bizim kültürümüzde de var diyerek paylaştılar.”
AÖ: “Batıl inançlar hakkında ortak unsurlar oluştukça öğrenciler arasındaki
iletişim de arttı.”
ÖG-K7: “sınıfta çok güzel geçti çünk gerçekten hepimiz cok kunuştuk ve
kunuşurken yada dinlinken zaten Turkçe öğreniyorum.”
K9 Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan dersler sayesinde Türk kültürünü
öğrendiklerini ifade etmiştir. Bu derslerde sadece dil değil insanların nasıl davrandığını ve
kültürlerini öğrenmiştir. K11 ise Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde
kültürlerarası karşılaştırmalar sayesinde hem kendi kültürünü hem de Türk kültürünü fark
ettiğini belirtmiştir. Bu derslerin diğer derslerden daha eğlenceli olduğunu düşündüğü için
hiç sıkılmadığını ifade etmiştir. Katılımcıların bu ifadelerinden yola çıkarak yabancı dil olarak
Türkçe derslerinin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılması hakkındaki öğrenci
görüşlerinin dağılımı Tablo 9’daki gibidir:
Tablo 9
Yabancı dil olarak Türkçe derslerinin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla
yapılması hakkındaki öğrenci görüşleri
Katılımcılar K1 K2 K3 K4 K5 K6 K7 K8 K9 K10 K11
Derslerin Kültürlerarası
İletişim Odaklı
Yaklaşımla yapılması
+ + + + = + + + + ? +
(+) Olumlu (-) Olumsuz (?) Belirsiz (=) Ortada (+?) Olumluya Yakın (-?) Olumsuza
Yakın
Tablo 9’u incelediğimizde yabancı dil olarak Türkçe derslerinin Kültürlerarası İletişim Odaklı
Yaklaşımla yapılması hakkında 9 katılımcı olumlu yönde görüş ve 1 katılımcı ortada görüş
bildirirken 1 katılımcı belirsizdir. Yani katılımcıların %81.81’i yabancı dil olarak Türkçe
derslerin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılması hakkında olumlu görüşe
sahiptir. Tablo 8’deki öğrenci görüşlerinden yola çıkılarak düzenlenen Tablo 10’da
katılımcıların derslerin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla devam etmesi yönündeki
görüşlerinin dağılımı bulunmaktadır:
Tablo 10
Yabancı dil olarak Türkçe derslerinin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla devam
etmesi
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1327
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Katılımcılar K1 K2 K3 K4 K5 K6 K7 K8 K9 K10 K11
Derslerin
Kültürlerarası İletişim
Odaklı Yaklaşımla
devamı
+ + + + + + + + + + +
(+) Olumlu (-) Olumsuz (?) Belirsiz (=) Ortada (+?) Olumluya Yakın (-?) Olumsuza
Yakın
Tablo 10’u incelediğimizde 11 katılımcının 11’i de yabancı dil olarak Türkçe derslerinin
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla devamı konusunda olumlu yönde ifadelerde
bulunmuşlardır. Yani katılımcıların %100’ü derslerin Kültürlerarası İletişim Odaklı
Yaklaşımla devam etmesini istemektedir. Tablo 9’da derslerin Kültürlerarası İletişim Odaklı
Yaklaşımla yapılması hakkında K5 ortada bir görüş belirtmesine ve K10 belirsiz olmasına
rağmen derslerin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla devam etmesini istemektedirler.
Sonuç olarak diyebiliriz ki katılımcıların tamamı Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla
yapılan derslerden memnun olmuştur ve derslerin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla
yapılmasını istemektedirler.
4. SONUÇ
11 katılımcıdan 10 tanesi yabancı dil öğretiminde dil-kültür ilişkisinin önemine dair olumlu
görüşte bulunurken 1 katılımcı olumluya yakın bir görüşte bulunmuştur. Olumluya yakın bir
görüş belirten K7 için yabancı dil öğretiminde eğer öğrenilen yabancı dilin konuşulduğu
ülkede yaşanacaksa kültür öğrenmek önemlidir. Tersi bir durumda kültürün önemli
olmadığını düşünmektedir. Buna göre katılımcıların %90.90’ı yabancı dil öğretiminde kültür
öğretimini de önemli bulmaktadır. Çünkü “her dil ait olduğu kültürün yaşam deneyimine
ilişkin sözcükleri barındırdığı için, diller adeta ait oldukları kültürlerin özeti gibidirler.”
(Kıran ve Kıran, 2013; 63). Dolayısıyla dil ve kültür bir bütündür.
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde farklı kültürleri öğrenmenin
önemi hakkında 9 katılımcı olumlu görüş belirtirken 1 katılımcı olumsuza yakın, 1 katılımcı
da olumluya yakın görüş belirtmiştir. Katılımcıların geneline göre farklı kültürler hakkında
yeni şeyler öğrenmek önemlidir. Ancak bu durum 1 katılımcı (K7) için bu kadar önemli
değildir. Diğer kültürleri öğrenmek güzel olsa bile öğrenmek işine yaramayacaktır çünkü o
ülkeye gitme ihtimali olmadığını düşünmektedir.
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde farklı kültürlerin bir arada olması
hakkındaki öğrenci görüşlerine baktığımızda ise 10 katılımcı olumlu olduğunu düşünürken 1
katılımcı belirsizdir. Katılımcıların neredeyse tamamı farklı kültürlerin bir arada olmasının
önemli olduğunu düşünmesine rağmen sınıf içinde kültürel farklardan kaynaklı bir takım
problemlerin ve ön yargıların olduğu görülmektedir. 1 katılımcı (K2) sınıftaki bir öğrenciyi
1328 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
daha önce İranlı olduğu için sevmediğini zamanla tanıyınca bu fikrinin değiştiğini
belirtmektedir. Tapan (1995: 157) a göre, iki kültürün yan yana geldiği bir eğitim sürecinde
öğrenci farklı kültürleri kendi başkalıkları içinde kavramayı, böylece yabancı olana karşı daha
hoşgörülü olmayı öğrenebilir. Bu yüzden farklı kültürlerden öğrencilerin bir arada bulunması
öğrencilerin uluslararası hoşgörü kültürünü de geliştirir.
Sınıf ortamında farklı kültürlerden gelen öğrencilerin din ve politika gibi hassas konular
konuşulurken bazı problemler yaşadığı görülmüştür. Katılımcılarla yapılan yüz yüze
görüşmeler, araştırmacı öğretmen görüşleri ve öğrenci günlükleri bu problemlerin
yaşandığını doğrulamaktadır. Bu problemlerin temel nedeninin kültürel farklılıklara karşı
hoşgörüsüzlük ve empati kuramama olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla bazı katılımcıların
‘Kültürlerarası İletişimsel Yeti’ye sahip olamadıkları söylenebilir. Bu konuda Gökmen (2005:
71) ‘Kültürlerarası İletişimsel Yeti’nin kişinin kendi dünya görüşü sınırlarını aşmak için bir
şans sunduğunu belirtmektedir. Gökmen’e göre başka kültürleri deneyimlememiş ya da
başka bir dil aracılığıyla iletişim kurmanın zorluğunu yaşamamış birisi, genelde, içinde var
olduğu çevre konusunda da duyarsızdır.
Bazı katılımcılar sınıf içinde farklı kültürlerin olmasından kaynaklı problemler yaşamasına
karşın farklı kültürlerin bir arada olmasını olumlu karşılamaktadırlar. Farklı kültürler
sayesinde dünyaya dair yeni bilgiler öğrenmekte böylece bazı ön yargıları yıkabilmektedirler.
Örneğin K2’nin İranlı öğrenci hakkındaki fikirlerinin değişmesi gibi. Bu konuda K9 da
derslerde yapılan kültürlerarası karşılaştırmalar sayesinde farklı kültürlerin birbirlerini
tanıdığını ve böylece yakınlaştıklarını düşünmektedir.
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslere yönelik 6 katılımcı olumlu hislere
sahip olduğuna yönelik görüşlerde bulunurken 5 katılımcı olumluya yakın görüşlerde
bulunmuşlardı. Katılımcılar Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde
genellikle rahat olduklarını belirtmişlerdir. Ancak bazı derslerde konulardan dolayı
sıkıldıklarını belirtmişlerdir. Özellikle “Gündemi Nasıl Takip Ediyorsunuz?” ve “Türkiye’de
Politika” konuları katılımcıların büyük çoğunlu tarafından sıkıcı bulunmuştur. “Gündemi
Nasıl Takip Ediyorsunuz?” adlı metinde istatistikî bilgiler bulunduğu için ve içeriğindeki
bilgilerin genelde tüm insanlar için aynı yani öğrencilerin bildiği bir konu olduğu için sıkıcı
bulunurken; “Türkiye’de Politika” konusu birçok öğrenci tarafından sevilmediği ve politika
konusunun hassas bir konu olduğu için sıkıcı bulunmuştur. Bu konulara öğrenciler yeterli ilgi
göstermemişlerdir. Polat (1990: 79) yabancı dilde okuma-anlama yetisinin kazandırılması ve
geliştirilmesinde ilk önemli adımın canlı bir etkileşim sağlayabilecek uygun metinlerin seçimi
olduğunu ifade eder. Bu iki konunun öğrencilerin geneli tarafından ilgi çekici
bulunmamasının nedeni bu metinlerin öğrencilerle canlı etkileşime girememiş olmaları
gösterilebilir.
1 katılımcı (K7) kendi kültüründeki durumlara benzer kültürel unsurların anlatıldığı günler
mutsuz olduğunu ancak farklı ve yeni kültürel unsurların anlatıldığı günler mutlu hissettiğini
belirtmiştir. 1 katılımcı (K6) ise bazı derslerde kişisel bir takım sorunlar yaşadığı için kendini
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1329
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
iyi hissetmediğini ve o dersleri iyi dinleyemediğini belirtmiştir. Ancak bu durumunun
derslerle ilgili olmadığını vurgulamıştır.
Yabancı dil olarak Türkçe derslerinin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılması
hakkında 9 katılımcı olumlu yönde ve 1 katılımcı ortada görüş bildirirken 1 katılımcı
belirsizdir. Katılımcılar bu derslerde kültürle birlikte dil öğrendiklerini ve bunların kendileri
için önemli olduğunu düşünmektedir. Katılımcılar Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla
yapılan dersleri daha ilginç ve eğlenceli bulduklarını belirtmişlerdir. 1 katılımcı (K11) bu
derslerde yapılan kültürlerarası karşılaştırmalar sayesinde kendi kültürünü fark ettiğini
belirtmiştir. Bu konuda Tapan (1995: 156-157), öğrencinin yabancı gerçekle karşılaştığında
onu ilk önce kendi önbilgisi ve deneyimleri ile kavramaya çalıştığını, yabancı olanla
kendisinin olan arasında karşılaştırmalar yaptığını, ilişkiler kurduğunu, her iki kültürün
benzer ve farklı yanlarını gördüğünü belirtmektedir. Bu uğraş ise onun yalnız yabancı olan ile
ilgili bilgilenmesine değil, aynı zamanda kendi kültürüne de yeni bir açıdan, daha nesnel
bakmasına yol açmaktadır. Sonuç olarak kültürlerarası karşılaştırmaların ön planda olduğu
Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan dersler öğrenciler tarafından ilginç ve
eğlenceli bulunmuş ve bu dersler sayesinde öğrencilerde farklı kültürlere dair bir bilinç
oluşturulmuştur.
Katılımcıların tamamı derslerin Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla devam etmesi
konusunda hem fikirdir. Derslerin bu şekilde yapılmasını istemektedirler. Çünkü kültürle
birlikte dil öğrenmenin daha önemli olduğunu düşünmektedirler.
Araştırma sonucunda elde edilen bulgular ve bu bulgular ışığında yapılan değerlendirmeler
ve yorumlara bağlı olarak bir takım sonuçlar elde edilmiştir. Araştırma süreci boyunca elde
edilen araştırmacı izlenimleri ve araştırma sonucunda elde edilen sonuçlar ışığında aşağıdaki
önerilerde bulunulabilir:
1. Yabancı dil olarak Türkçe derslerinde dil-kültür ilişkisi göz önünde bulundurulmalı ve
derslerde dille birlikte kültürel unsurların da öğretilmesi sağlanmalıdır.
2. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan yabancı dil olarak Türkçe derslerinde
Türk kültürünün öğretilmesi, Türk kültürünün yabancılara dayatılması veya kültür
emperyalizmi yapılması anlamına gelmez. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan
yabancı dil olarak Türkçe derslerinde kültür öğretimi yapılırken kültürlerarası
karşılaştırmalardan yararlanılarak öğrencilerde kültürlerarasılık anlayışının oluşturulması
sağlanır.
3. Yabancı dil olarak Türkçe öğretim ortamları çokkültürlü ortamlardır. Bu nedenle yabancı
dil olarak Türkçe öğretimi yapılan ortamlarda çokkültürlülük unsuru göz önünde
bulundurulmalıdır.
1330 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
4. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla ders yapacak olan öğretmenlerin çokkültürlülük
ve kültürlerarasılık anlayışına sahip olması gerekir.
5. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerde din ve politika gibi farklı
düşüncelerin yoğun olduğu konular konuşulurken bazı problemler olabilir. Böyle konular
konuşulurken öğretmenin nesnel bir pozisyonda bulunmalıdır. Bunun için öğretmenin
çokkültürlülüğe açık olması ve ‘Kültürlerarası İletişimsel Yeti’ye sahip olması önemlidir.
6. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerin bir diğer amacı kültürlerarasılık
anlayışının öğrencilere kazandırılması olduğu için öğrencilerin farklı düşüncelere karşı
empati kurmalarını ve farklılıkları hoşgörü ile karşılamalarını sağlayacak ortamlar
oluşturulmalıdır.
7. Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla yapılan derslerin ana malzemesi kültür olduğu
için birçok öğrencinin ilgisini çekmektedir. İlginç kültürel unsurlar sınıf ortamına getirilerek
öğrencilerin derslere güdülenmesi sağlanabilir. İlgi çekici olmadığı düşünülen bazı kültürel
unsurların konu edinildiği derslerde etkinlikler öğrencilerin ilgisini çekebilecek türden
hazırlanabilir. Ama Kültürel Yaklaşımla yapılan derslerde öğrenci kendi kültürüyle ilgili
unsurları da sınıf ortamında paylaşacağı için birçok farklılık sınıf ortamına geleceğinden
öğrencinin dikkatini çekecek unsurlar olacaktır.
8. Farklı kültürlerden öğrencilerin bir arada bulunduğu sınıflarda bazı ön yargılar olabilir.
Öğrencilerin sahip oldukları ön yargıları kırmak ders sürecindeki etkileşimi arttıracak
böylece öğrenme süreci verimli olacaktır. Öğrencilerin ön yargılarını kırmada kültürlerarası
karşılaştırma çalışmaları yardımcı olabilir.
9. Bir yaklaşım olarak doğan Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım’ın yabancı dil olarak
Türkçe öğretimine yönelik olarak bir izlencesi bulunmamaktadır. Bu yüzden Kültürlerarası
İletişim Odaklı Yaklaşımla hazırlanmış yabancı dil olarak Türkçe derslerine yönelik bir
izlenceye ihtiyaç söz konusudur. Böyle bir ihtiyacın giderilmesi için yeni çalışmaların da
yapılmasına ihtiyaç vardır.
10. Bu çalışmada elde edilen veriler İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi’ndeki B2 kurundan
rastgele seçilen 11 öğrenci ile sınırlandırılmıştır. Bu yüzden araştırma sonucunda elde edilen
veriler katılımcı gruba benzer özellikteki gruplara genellenebilir. Dolayısıyla benzer
çalışmanın farklı gruplar üzerinde de yapılması Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşımla
yapılan yabancı dil olarak Türkçe derslerine yönelik farklı öğrenci görüşlerini tespit etmede
yararlı olacaktır. Bu çalışmalar aynı zamanda ileride Kültürlerarası İletişim Odaklı Yaklaşım
odaklı hazırlanacak olan yabancı dil olarak Türkçe derslerine yönelik izlence oluşturmada da
eğitim programcılarına yol gösterecektir.
KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ODAKLI YAKLAŞIMIN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK
ÖĞRETİMİNDE UYGULANMASI VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 1331
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
KAYNAKÇA
Aktaş, T. (2004). Yabancı Dil Öğretiminde İletişimsel Yeti. Selcuk Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi. Sayı 12. 45-57.
Büyüköztürk, Ş., Çakmak Kılıç E., Akgün Ö.E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2013). Bilimsel
Araştırma Yöntemleri. Ankara: Pegem Akademi.
Demir, A. (2010). Yabancılara Türkiye Türkçesi Öğretiminde Kültürlerarası Yaklaşımdan
Hareketle Metinlerin İncelenmesinde Dikkat Edilecek Noktalar. Yayınlanmamış yüksek lisans
tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara.
Ergin, M. (2005). Üniversiteler İçin Türk Dili. İstanbul: Bayrak Basım/Yayım/Tanıtım.
Gökmen, M. E. (2005). Yabancı Dil Öğretiminde Kültürlerarası İletişimsel Edinç. Dil Dergisi.
Sayı: 128. 69-78.
Güvenç, B. (1997). Kültürün ABC’si. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Güzel, A. ve Barın, E. (2013). Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi. Ankara: Akçağ Yayınları.
Hammer, M.R., Bennett, M.J. ve Wiseman, R. (2003). Measuring Intercultural Sensitivity: The
Intercultural Development Inventory. International Journal of Intercultural Relations. Volume:
22. 421 – 443.
Jiang, W. (2000). The Relationship Between Culture And Language. ELT Journal. Volume 54/4.
328-334.
Kaplan, M. (2007). Kültür ve Dil. İstanbul: Dergâh Yayınları.
Karaağaç, G. (2012). Türkçenin Dil Bilgisi. Ankara: Akçağ Yayınları.
Kıran, Z. ve Kıran, A. (2013). Dilbilime Giriş (Dilbilgisinden Dilbilime). Ankara: Seçkin
Yayıncılık.
Korkmaz, Z. (2005). Türk Dili Üzerine Araştırmalar Birinci Cilt. Ankara: Türk Dil Kurumu
Yayınları.
Özkan, M. (2010). İnsan İletişim ve Dil. İstanbul: Akademik Kitaplar.
Polat, T. (1990). Kültürlerarası Bildirişimde Etkin Bir Süreç: Yabancı Dilde Okuma – Anlama.
Alman Dili ve Edebiyatı Dergisi. Sayı 7. 69-90.
1332 Himmet SARITAŞ & Nevin Akkaya
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Rathje, S. (2007). Intercultural Competence: The Status and Future of a Controversial
Concept. Language and Intercultural Communication. Volume 7 No 4. 254-266.
Tapan, N. (1995). Yabancı Dil Olarak Almanca Öğretiminde Yeni Bir Yöneliş:Kültürlerarası-
Bildirişim Odaklı Yaklaşım. Alman Dili ve Edebiyatı Dergisi. Sayı 9. 55-68.
Tunçel, H. ve Aytan N. (2013). İki Dilli Öğretmen Adaylarının Görsel Okuma Ve Yazılı İfade
Becerilerinin Değerlendirilmesi. Turkish Studies. Volume. 8/12 Fall. 1321-1343.
Ülker, N. (2007). Hitit Ders Kitapları Örneğinde Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kültür
Aktarımı Sürecine Çözümleyici ve Değerlendirici Bir Bakış. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi,
İstanbul Üniversitesi, İstanbul.
Yaylı, D. (2004). Göreve Dayalı öğrenme Yönteminin Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde
Uygulanması ve Bu Uygulamaya İlişkin Öğrenci Görüşleri. Yayınlanmamış doktora tezi, Dokuz
Eylül Üniversitesi, İzmir.
Yıldırım, A. ve Şimşek H. (2011). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Seçkin
Yayıncılık.
Yurtseven, R., Erkul, H. ve Kekeç Morkoç, D. (2013). Örneklerle Sosyal Bilimlerde Araştırma
Yöntem ve Teknikleri. Ankara: Detay Yayıncılık.