img.antoloji.com · Ahmet Coşkun - şiirler - Yayın Tarihi: 30.01.2019 Yayınlayan: Antoloji.Com...

Ahmet Coşkun- şiirler -

Yayın Tarihi:

30.01.2019

Yayınlayan:

Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.

https://www.antoloji.com

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ahmet Coşkun

! 957 Iğdır doğumluyum-Ankara da ikamet etmekteyim- herkes gibiyaşamaya çalışmaktayım- kendi halimce...



Acz

Acz

Ne güzel yavrucaklarGözleri gökyüzüYüzleri su

Güvercinler kan çırpıyorKıymayın çocuklara

Ellerimiz varmazSevgiyle dokunmayaUtanç duvarları yıkılırÜstümüze

Toprak kaldırmaz bu acziParçalandı bağrımız

Ahmet Coşkun



Açlık

Açlık

Has bahçede güller deren padişahımKimseye etmedim beddua yok ahımAkşam baş koyup yatmam yok sabahımKapında kul köle amade duranlar gördümVarsa cennet etme minnet cehennem ibret

Yediveren tarlalarda yedi başaklı ekinlerAmbarlar siloların dolu yük yük nimetlerSofranda artanların doyurur nice fakirlerLokma ekmek için suda boğulanlar gördümVarsa cennet etme minnet cehennem ibret

Çarşı pazar dolu atlas libas türlü kumaşınAltın zümrüt pırlantalarla süsleniyor başınKimseler demez düştü taşın seyiriyor kaşınÜstü başı perişan anadan üryanlar gördümVarsa cennet etme minnet cehennem ibret

Şaşmadan yolunda yürüdüğüm kutsalımEksik fazla hakkını vermeye çalıştım uysalımHakikat aradım bulamadım budur masalımYuh ki bedenini hurilere saklayanlar gördümVarsa cennet etme minnet cehennem ibret

Ahmet Coşkun



Açmaz

Açmaz

Şu cehennemdeKendimi sana nasıl tanıtıyımBurada herkes yanık herkes siyahHerkes birbirinin aynısı ve aynasıKırmız desen herkes kırmızıBeyaz desen herkes beyazBir tek mavi yok oda duası

Burada herkes suskun tıp tıp oyundaBurada herkes papağan aynı tekrarda

Ben seni tanımam sende beni tanımaHerkesin herkese benzediği ortamdaBurası fabrikasyon imalat üretim birBu nedir demek ne büyük cehaletKişi seni kendinden bilir büyük sözBurada ayna yok herkes birbirine,Bakarak görür kendini boydan

Kimse olmaz çirkin ördek yavrusuTerk eder anası babası ve sürüsü

Herkes birbirini tanımaktan korkarBurada yoktur hayatın başka tınısıAynı çalgı aynı solo aynı güzergâhAynı makamla başlar akşam sabahOndandır böyle güzel rahat refahAnka kuşu masal külü falan yokOndandır üzülüp çekmiyoruz ah

Ahmet Coşkun



Adalet

Adalet

Biri şu meşaleyi yaksınYüreğini darada tartsınKör aynada kendine baksınHepimize lazım adalet

Herkesin hakkını herkeseOkkaya babalar da gelseErtelemeyin bir tek celseHepimize lazım adalet

Adalettir mülkün direğiO ‘’yağma hasanın böreği’’Yanıktır herkesin yüreğiHepimize lazım adalet

Şu adil bu adil bu ne dilKanun olacak herkese adilLütuf merhametle olmaz bilHepimize lazım adalet

Adalet bir kez gitse gelmezDerdest olmayan kıymet bilmezKimse demesin başa gelmezHepimize lazım adalet

Ahmet Coşkun



Adayım

Adayım

Topladım tası tarağıBende çektim bayrağıNe o sen olamasın ayağıAdayım, bende adayım

Sattım ne varise eldeYoğurdu çaldım göldeDenizleşecem bu seldeAdayım, bende adayım

Kim sorar ki diplomamıHerkes gösterir ihtimamıKaldırayım emmi dayımıAdayım, bende adayım

Sallarım dul yetim vatanDağıtırım bal börek yalanFakir sülaleme tarla tapanAdayım, bende adayım

Yeğene dükkân fabrikaÇocuklara denizde filikaBaldıza sosyetik butikaAdayım, bende adayım

Bizi kuruttu şu dürüstlükGayrı hakka halka küstükO Kırmızı koltukta süslükAdayım, bende adayım

Ahmet Coşkun



Ademin elması aşktır

üç elma düşmez gökteiçinden nefreti söktedudak değil beli bükteademin elması aşktıraşığa yeryüzü meşktir

söz olsun şeref namuskonuşulur herbir hususbüyüklük allaha mahsusademin elması aşktıraşığa yeryüzü meşktir

bırak herkesle yarışmasenin olmayana karışmagün gelir olur duruşmaademin elması aşktıraşığa yeryüzü meşktir

gel insana olma düşmandüşman olan olur pişmamdoğrumu haktan şaşmanademin elması aşktıraşığa yeryüzü meşktir

karaahmet derdi çekteaman ferman yok felektebirde suçumuz ne bilekteademin elması aşktıraşığa yeryüzü meşktir

Ahmet Coşkun



Ağaç

kah yeşile kah maviye uzanırboyun büküşü beliren yaz hayaliyapraklarına baktı yere dökülennasılda kuru sarıve eğik dalları

kökünden sallandı baktıkendi ekseninde kendini görüpyar yar yarılmış gövdesineyere mıh gibi çakılışına gururlanıpfırtınalara, rüzgarlara, selleregülüp geçmiştiiçindeki direngen muhteşemliğe

iki halini çok sevmiştikışın karla pamuklara dönüşünüve yazın mis kokular saçışınıyeşil yaprakların arasındagül tomurcukmisafir çokluğundaçay içişleri

ne arkadaşlarını emsallerine görmüştüvefasızlıktabalta testere ağzındasırtlarda götürülüşünügördükçe yeşillenip türkülenmiştidiri selamlardaüzgün

orman severdiama severdi deyol kenarında tek oluşunuyoksa onca kurban veriptesürdürürmüydü dik duruşunubir ev penceresi hep açılırdı onagüneşi bölüşürlerdi sonra gölgeyi

dalları sarkardıkokusu sinerdi içeriçocuklar dolanırdı etrafındaalırdı bir bir kucağınazaman yolculuğunda

Ahmet Coşkun



Ağır geliyorsun ağır

Ağır geliyorsun ağır

Durumumun seninle ilgisi yokAnlayacağını da sanmıyorumYüreğimi soğutuyorum desemÇünkü bana ağır geliyorsunAcılarımı azaltmaya,Uğraşıyorum aklımca

Belki görmesemHani karşılaşmasakGider gözümün önündenGözlerin kayıp olurSesin uzaklaşırAklımdan çıkarsın belki

Tenindeki bahar kokusuRüzgârlara kapılıp dağılırİçimdeki gülün yaprakları solarBir hazana yatarım gönüllüceKendi içimde çürüyüpBaşka baharlara geçip

Yoksa olmuyor böyleHer gün her gün acı ızdırapBaktıkça bedbaht virane harapKaranlık odada binlerce serapAklımı yitirmekten korkuyorumOndan senden kaçışlarım

Ahmet Coşkun



Ağırdır sevda

Ağırdır sevda

Esrik bir kış ayazındaVurmuşum kendimi sarp kayalaraKardelen patlıyor anıl şafağımdaKurdun kuşun kuytusunda geceYıldız dökülüyor üstüme

Buzum parlıyor güneşeVur kendini diyardan diyaraAyaksız

Hele iki laf et sevda üstüneNar dolsun incir boşalsın güneİn karınca labirentlerineDil dokusunToprağı

Gül dal’ındayımBoynumda sevda ipiCellat kimin umrunda

Ahmet Coşkun



Ağlamayın çocuklar

Ağlamayın çocuklar

Ağlamayın çocuklar gün olurAy vurur geceye yıldız yol bulurŞavkı düşer ormanlara görülürGörkemle raks eder yapraklarKarıncalar kuşlar çıkıp sevinir

Ağlamayın çocuklar gün olurGüneş taşları kayaları çatlatırBütün hışmıyla yüzlere vururKırılır buzların berki su ısınırKüçücük yüreklere ışık vurur

Ağlamayın çocuklar gün olurGözyaşlarınızdan uçurtma olurKatman katman gökleri dolanırDile gelir mavi kanatları açılırSize uzanan kötü kem el kırılır

Ağlamayın çocuklar gün olurHer ev sevgi her dolap ekmekAçılır bütün kapılar size nimetYürek sıcaklığında bir cennetKimse edemeyecek size ihanet

Ahmet Coşkun



Ağrı dağı atışması

Ağrı dağı atışması

KÜÇÜK AĞRIGiyinmişsin gelin duvağıBeyazın karaları bağlarÇimenin çiçeğin kan ağlarBu ağrı bizim ağrı, Ağrı

BÜYÜK AĞRIBenim dağların ağa babasıZirvemde durur Nuh tahtasıTahta üstü İbrahim sofrasıBu ağrı bizim ağrı, Ağrı

KÜÇÜK AĞRIAğrı’yı Ağrı’ya vursunlarDüz edip çadırlar kursunlarAcımı ağrımı durdursunlarBu ağrı bizim ağrı, Ağrı

BÜYÜK AĞRIBaş yüksekse ayak sendeKavimler yayılır eteğindeİçte saklısın giysim üstündeBu ağrı bizim ağrı, Ağrı

BERABERİnsanlık benimle kurtulduBir kez daha dünya kurulduYeşerdi külüm gül çiçek olduBu ağrı bizim ağrı, Ağrı

Ahmet Coşkun



Ağrı döşümde

Ağrı döşümde

Hey yalçın dağımKekik kokun keklik sesiTütmüş yürekte hevesiDertli çalan kaval sesiMorun karışmış kızıla

Bir ayağın ağrı çarşısıBir kanat bayazit üstüIğdır ovasına eğmiş başPamuk diden güzellerinUfkun da kayıp (mu)

Tuzluca tuz eğrisindeKağızman deresi pestilSarıkamış don yüreğinAni den harap köylerinDişsiz gülümsüyor

Ne zemheriler kırmışOn iki ay inmez karınAtın terkesin de yârinKaç kaçıştır babadanKandır başlık parası

Karaahmet kurbandırCenazen bile bayramdırSana uzanan el haramdırOy bizim eller yamandırBuz yarar kardelenlerin

Ahmet Coşkun



Ah be ceylan

Boynumu böyle bükme be ceylanDağlardan ovalara inişini gördümKanayan ciğerimi sökme be ceylanHeyecanlı hayalini düşünü gördümBoynumu böyle bükme be ceylanSevdaya dalıp duruşunu gördümİstemediğin ayrılığı ekme be ceylanGönülden bana vuruluşunu gördümBoynumu böyle bükme be ceylanDünyanın yalanına uyuşunu gördümMutsuzluğu üstüne çekme be ceylanSende cennetalayı gördüm be ceylanBoynumu böyle bükme be ceylanGüllerle açıp mehtaba akışını gördümKurşun ol bu kalbe sekme be ceylanKanımın kana kana akışını gördüm

Ahmet Coşkun



Ah be ihtiyarlık

Ah be ihtiyarlık

Artık ben o eski ben değilimŞehri bir günde on tura çekenHer bankta iki nefes alıyorumİhtiyarlık çöktü be oğul

Gün uzun geliyor adım kısaGözlerim eksildi dalar pusaKulaklarım araç seslerini duysaAmca diye yer veriyorlar be oğul

Bakıp gördüğün gibi değil bedenHer gün bir şeyler gidiyor eldenHatıralar canlanıyor kokusu güldenYaşamak ne güzel şeymiş be oğul

Gözlerim kalmayacak arkadaUçurdum kurdu kuşu yuvadaTek başımayım yemek tavadaGünlerim zor geçiyor be oğul

Unutma dünya insanların kafesiSen sen ol doğruya güzele ver sesiBekliyoruz Azrail gelip alsın nefesiHesabımızla baş başayız be oğul

Ahmet Coşkun



Ah be kurban

Ah be kurban

Hayatı algılamaya harf istemezOkumak çözmüyor vallahi billahiAh be kurbanBelimizi kıran şu kör cehaletSu akar yolunu bulurda biz bulamayız

Kim iki salkım bir sokum sallasaTarlamızı yakar kasamızı patlatırTakar bizi peşine sürü hesabıDağ bayır otlatırHayvana kurban olayımAh be kurbanİnadımızdır şu kör cehalet

Oturup vicdanımızın üstüneNefes aldırtmazKimi vatan sömürür vatansızKimi din satar imansızİzleriz perdesizSanırsın bin yıl yaşayacak ecelsizAh be kurban

Kim örer bu kadar çorap başımızaKısar aşımızdan maaşımızdanKim para kazanır naaşımızdanAh be kurbanE bi düşün artık

Ahmet Coşkun



Ah be oğul

Çektim elimi demden ZemzemdenKolumu kanatlarımı kırdımÇaldım kendimden çaldım hayattanSen kartallar gibi uçup süzül

Hapisten armağandır direncimZulme haksızlığa eyvallahımKaç cinayet mecbur erteledimSen kartallar gibi uçup süzül

Karardı benim bu kara bahtımBaşucuma anıt sevi tahtımKuluyum uğrunda ölmek ahtımSen kartallar gibi uçup süzül

İntihara gül ektim bahçedeDertler yıkandı gönül çeşmedeSon demde giderim nöbet sendeSen kartallar gibi uçup süzül

Ahmet Coşkun



Ah ben

Ah ben

Camiye de gittim, meyhaneye deRakı da içtim, zemzem de içtimTokta yattım aç kaldığımda olduGönlümün estiği gibi yaşadım

Sevenlerim oldu sevmeyenler deÇok çalıştım uğraştım her yerdeElim elverdikçe yetiştim her derdeSormadım falanca filanca nerde

Sevgililerim oldu mahallede çarşıdaVuslatım olmasa da seyirdim karşıdaHep sade, saymadım kendimi turşudaGönülsüz ne lokma ne gül koparmadım

Dert mi hep vardı herkesten fazlaAnlımızın teri inançtı yetindik azlaÖmrümüz, işte geldi geçti son gazlaDuydum gördüm geçtim yok keşke

Yolum düştükçe baktım mezarlığaSon notları düşürmedi hiç pazarlığaHerkes içindeydi aynı sal aynı bazaYandım söndüm cehennem ne yakacak

Ahmet Coşkun



Ah Züleyha

Rüzgar topluyorumKarartılmış bulutlaraZehir damlıyorKanatlarımaAh Züleyha

Gözlerin bir hazineİnci mercan akıyorAyazıma

Yusuf mu girdi rüyanaGüneş saçıyorsun yüzümeYıldızı düşük kara gecedeFırtınamı biçermısınAh Züleyha

Terk etmem Kenan eliniSarılsın dursun fravunBoğazıma

Ahmet Coşkun



Ahlak düşüklüğü yaşıyom

Ahlak düşüklüğü yaşıyom

Al la al, al al diyorEnayinin helal diyorBırak ibadeti hitabetiBizimle düş kalk diyorYanlarına varamıyomKendimden korkuyomFesat kesatı bilmiyomZekâ düşüklüğü yaşıyomÇup çukurda çırpınıyomZavallı derbederim tü bana

Marka marka takımlarıÖzel salonlarda bakımlarıHurilerle sabah akşamlarıYüzlük yüzlük bahşişleriHadi sende gel gel diyorEl uzun pişkin yüz olamıyomÇalamıyom işe yaramıyomAh ahlak düşüklüğü yaşıyomKendimden çok utanıyom

Kısıp susup geziniyomYuh ben niye böyleyimCebimdekini yiyemiyomSalak salak dürüst oluyom-Hırsız olmak istiyom hırsızOkumuş eğitimli abiler gibiDiplamalı referanslı mastırlıBeceriksizim her kes ayıplıyoBaltaya sap map olmaz diyoBöyle yerin dibine giriyom

Yükselmek kalkınmak istiyomKelli felli itibar görmek istiyomDürüstlük damgasından kurtulupZamlamak zumlamak kazıklamakÇalmak çırpmak soymak istiyomŞana şöhrete dalmak istiyomEl bebek gül bebek fındık sekideHaramın tadını çıkarmak istiyomBu ahlak düşüklüğü harap etti

Kabarıyom kubarıyomAhada hindi bank kuruyomAhlaklı abileri yanıma alıyomO ka para harcıyom harcıyomHayır hasenat helva dağıtıyomÇocuk okutuyom cami yapıyomAta mezarına türbe yaptırıyomOlurda buralarda tutunamazsam



Çuvallayıp mangırları dışa fırtıyomOh be kendime geldim mutluyumAhlaklı namuslu hayrı sever oluyomŞu ahlak düşüklüğünden kurtuluyom

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Ak düşmüş saçlarına

Ak düşmüş saçlarına

Şu dağların dile gelmez kekliğiHele güzel ak düşmüş saçlarınaYaradanın kendine has tekliğiHele güzel ak düşmüş saçlarına

İpek saçların yapışırdı beleSenin için olunurdu kul köleAdın yayılmıştı yedi düveleHele güzel ak düşmüş saçlarına

Böyledir ha canım dünyanın toruKül olmadan döndüreceksin kor,uSevda sorulmayacak sırlı soruHele güzel ak düşmüş saçlarına

Şimdi o dağlardan düze indin mıAşk defterinden ismimi sildin miKaraahmet diye birin bildin miHele güzel ak düşmüş saçlarına

Ahmet Coşkun



Aklım ermiyor

Aklım ermiyor

Bana yapılır bu arkadaşGel âşık ol sev sevdalandırSonra kayıp ol ortalardan‘’Sırra kadem bas’’

Bir başkası var çekti gitti desemBana bağlı değilsin ki gidersinHem sevdiğin bir yok biliyorumDüşünüyorum aklım ermiyor

Hani desem servet avcısı biriBende bulunmaz liranın kırkta biriBen sadece erkelere has bilirdim‘’Aman el’ in kiri’’

İşini mi değiştirdin bilmemŞehri mi terk edip gittin bilmemNe bir küs ne bir veda olmadanOysa ne güzeldi her şey

Ahmet Coşkun



Akmak

Akmak

Gezip gül bahçeleri seyranaTaş dikenler basarlar bağrınaBülbüller yanar güller uğrunaTürlü türlü hal gelir başına

Hiç yere isyan bayrağı çekipKar boran yüce dağları delipGöğsünü sevdaya siper edipDüşme gurbet ele bir başına

Kim insanı bir dünya sayacakYaşam şahsa münhasır ayacakGün gelir her bir yıldız kayacakGöreceksin herkes bir başına

Yüzergezer dünyanın gemisiKimse olmaz kimsenin hamisiVicdandır herkesin hak camisiBütün zaman senle bir başına

Kime duvar kime sökük ördünHangi gözün açık kime kördünNe aradın ne buldun ne gördünTemaşa edersin bir başına

Karaahmet kendine kendineHerkes su taşıyacak bendineBoya kupu oldun bak rengineBu döngü değişmez bir başına

Ahmet Coşkun



Al git kendini

Al git kendini

Şelale gözlerin ak köpük akıyorAktıkça kayalardan aşınıp vadilereGürül gürül bir türkünün eşliğindeKulaklarımda türlü nağmelerSu bırakıyor sersemliyorumAl git kendini benden

Beyaz bulutlara sarılmışKuş sessizliğinde süzülüşünGönül güğümden geçip gidiyorBir turna sürüsüne katılıpMevsim ötesine kanat çırpışınAl git kendini benden

Aşkın merhametsizliğinde kalbimBir damla düşmez çorak toprağaGönül gül bahçelerinin içindeGezinip duruyor gönülsüzAğır bir kırgınlığın eşiğindeAl git kendini benden

Öyle erişilmezsin kiGökkuşağı gibi

Ahmet Coşkun



Alem için bende kulum

Âlem için bende kulum

Deli gönlüm gürleyip esmeYaram taze üstüne basmaYüzümü duvarlara asmaÂlem için bende kulum

Sürme yollarımı yokuşaAldandım gül yüze nakışaEsir oldum zalim bakışaÂlem için bende kulum

El verdim gönül verdim yâreYandı ciğerim pare pareKaldım bir başıma ne çareÂlem için bende bir kulum

Yeter artık biraz ar gönülYandım her tarafım har gönülBu sevdada yok ki kâr gönülÂlem için bende kulum

Ahmet Coşkun



Alıntı

Alıntı

İllaki lazımsam çal beni al beniKırılıp incinmem etmem şikâyetYeter ki bir derdine derman etBen kendime hayrı etmezkenHoş güzel bu manasız rağbet

Ahmet Coşkun



Alma ahım tutar bir gün

Alma ahım tutar bir gün

Demiş herkes kendi beğenip seçerBir gün bu güzelliğin kalmaz geçerKoyma beni sevda yolunda naçarVay dillerin tutulsun senin vay vay

Kömür gözlerin can yakmaya mı vaySaçların kement boyun asmaya vayGaribim bak ahım tutar bir gün vayVay güllerin çürüsün senin vay vay

Görenler deste deste gül koştururBaldan dilin şeyda bülbül sustururGüzel neden karaahmet küstürürVay ocağın sönsün senin vay vay

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Aman senin balın kaymağın gülün

Tek tabanca gezerim günü alemdeBir vefayi bulamadım ben kalemdeKimi görsem dolanır ahlan elemdeAman senin balın kaymağın gülün

Almış gitmiş başını haram hıyanetKardeş kardeşe olmuş bir muhannetHer köşede sahipsiz kalan cinayetAman senin balın kaymağın gülün

Yüreğimdeki iyiye kurşun sıkanlarVarını bırakıp varlığımdan bıkanlarHakkın kelamını günde yüz yıkanlarAman senin balın kaymağın gülün

Dara gelir gün gelir gün dara gelirDarlık da biter elbet gün bola gelirDurulur sular kötü günler sona gelirAman senin balın kaymağın gülün

Karaahmet vatanım yârim canımYerim göğüm insandır ey insanımBende bir avuç et kemik al kanımAman senin balın kaymağın gülün

Ahmet Coşkun



Amansız zamana

Amansız zamana

Dolaştım sılayı gezdim gurbet elleriBir güzel almaya aştım çorak çölleriSevilmez her diyardan elin güzelleriDivane gönül sara sara nar’a düştüm

Eğlendim ay mehtapta tatlı gecelerHer güzelin adı dilde başka hecelerSen gibi geldi geçti burada nicelerDivane gönül nara nara zar’a düştüm

Karaahmet yüzün karlı dağlara dönükTipi boran sarmış ömrünü ışığın sönükİnleyip ahetme cümle üç günlük konukDivane gönül vara vara dar’a düştüm

Ahmet Coşkun



Anka

Anka

Ey AnkaÖzgürlüğün kuşuMuhtaç etme küllerineKaldır sürülerini katar katarKondur üstümüze

Bu diyar güzel diyar

Ahmet Coşkun



Ankara bu gün

Ankara bu gün

Yağmurun kokusu vardı sesi geldiİşten başımı kaldırdım pencere açtımKarşı binanın çatısına baktım o neÇekiç sesi gibi çakılıyor damlalarGeri kalkıp havada birbirine vuruyorOluk oluk su fışkırıyor çatı hortumundanSaat dört kırk beş tamda çıkış saatiZamansız ve amansız bir yağıştıİnsanlar nasıl kaçışıyorSaniyede sırılsıklam

Çıktım yürüdüm meşhur sıhhiyeyeSosyete pazarı sular altında kalmışTezgâhlar suya verilmiş yüzüyorEsnaf çaresiz toplamıyor bileHıfzı sahanın önüne geçmek felaketYarım metre yüksekliği ışık hızındaServisler karşı taraftaSıvadım pacalarıSıvasız daldım

Yağmur adam oldum su akıyorumKimse varamadı servis durağınaYok öyle babayiğit yüze yüze gelecekTek kişilik oldu servis bu akşam banaAh Ankara güzel Ankara BaşkentimYarım saat yağmurda sele teslim

O curcunada birde seçim arabasıBangır bangır x adamı çığırıyorDururmuyum ben de çığırdımYolları yapın yolları hey heyyyYa bu alt yapı nasıl bir şeyyGün yirmi bir HaziranYıl iki bin on sekizSaat beş otuzSayenizde

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Ankara eskisi

Ankara eskisi

Üstüne titrerim şehrinÇocukluğumun sokaklarıGençliğimin heba caddeleriYorgunluğumu alıyor şimdiYavaş yavaş ağarırken saçım

Zaman alıyor ağarmakGecenin sabaha düşmesiYıldızlar güneşe karışırkenBütün şehirler Ankara ya düşerHaller burda arzu hale güvercinÖnce anıtkabri bir görelim derlerUlusta heykel buluşma noktasıdırTam ordayken bir meclisi görelimKimse eski meclis demez ilk meclisAyağımız değmişken hacı bayrama

Ankara bende elli yıl önce ki sevgiliHani bazen televizyona çıkartırlar yaTu maşallah elli yıldır birlikteler diyeBen onu o zaman ki halle seviyorumŞimdi değil şimdi değil şimdi hiç değilKaç İstanbul İzmir Antalya git/gelim varAnkara dışında kimse olmadı bana yarBelki de kronik memur alışkanlığıdır buGünü birlik başa baş düz bir yaşamın

Ankara, güzel ülkemin güzel başşehriHey gidi varoşlardan dökülen güzellerÇinçin Hacetepe gülveren cebeci üstleriVe İsmetpaşa evleri hamamönü içleriAh/ah ben de sizin gibi bir Ankara eskisi

Ahmet Coşkun



Ankarada öğlen vakti

Burası İzmir caddesiOturdum taş göbeğe fiskiylerin yanıGümbür gümbür şelale sesi gibi uğulduyorHavada çiseliyor hafif mayıs seriniÖnüm kumrulara doğru köprüye bakıyorum,Sağımda deniz bank kime denizseSolumda kalkınma bankası müreffeh ülkeminGökyüzüne bakıyorum bulutlu bulutluUzun aralıklı kuşlar süzülüyor yükseklerde

Etek tarihe karışalı çok olduKızlar geçiyor iki yönlü hepsi kotluÖğlen memur akışı var bir yandanİki hanım geçiyor uzaktan kurumdanBeni gördüler biri eğildi gülümsediler Muhtemelen yine döktürüyor demişlerdirDerin derin dalışıma

İnsanlar sel gibi akıyor öğlen vaktiMutlu desem mutlu değiller mutsuzda değilHava gibi ağır hava gibi sakin dertleşmedeKuşlardan biri sorti yaptı tepemden geçipİrkildim sanki hey hey uyan uykudan der gibiBen hiç uyumadım ki hep ayakta hep nöbetteArkamdan bir çöpçü dolanıyor aylak aylakBiraz çakal tipli kağıtları ayakla atıyor faraşa

Hadin ben gidiyim artık dostlarMesai başlıyor

Ahmet Coşkun



Ankaranın kanlı Garı

Ankaranın orta yeri garDört diyardan gelen varGüzel güne müjde haberÖlüm geldin aldın gittin

Alay alay halay çektikAçan al gülden güzeldikToprakta her bir renktikÖlüm geldin aldın gittin

Ensemizde şeytan nefesiAdım adım o cani hevesiKanla çığlık boğdu sesiÖlüm geldin aldın gittin

Yazın tarihe, yaz yazıcıSende toplu mezar kazıcıUnutma unutulmuyacak acıÖlüm geldin aldın gittin

Haykır barışı sen haykırSesin gökyüzünde yankırBizler ölürüz takır takırÖlüm geldin aldın gittin

Ahmet Coşkun



Ankaraya kar yağdı

Ankaraya kar yağdı

Kar yağıyor lapa lapaDam beyaz yol beyaz dal beyazÇocuklar naylonla kayıyor avaz avazAnkara ilk defa bu kadar kadirşinasGün serin sakin bir naz bir naz

Birbirine değmeden havadaBir şenliğe davetkâr huşu ileDans ede ede iniyor kar taneleriDansını bitirip öpüyorlar yerleriSanki bahara bolluk bereket haberi

Bu güzellik yaratandan armağanCoşup eğleniyor genç yaşlı her insanBalkon kapı önü içiliyor sıcak çaydanNe güzel bu mevsim ne güzel bu anBahara umutla doluyor her can

Ahmet Coşkun



Anla sen bu düzeni

Anla sen bu düzeni

Düzen düzenin sırrı varKâr onda dokuz kardeşimNasip kırkta bir sihrineSen kayıl olma kardeşim

Tutmuş elinde asayıTanımaz İsa MusayıTopluyor böyle parsayıGül satar sana kardeşim

Doğru derse yanlış anlaEğri derse kanma vallaO ulu derse sen havlaPaçadan yapış kardeşim

Emekten kutsal ne dahaGeçit verme padişahaPayınla puşt kalkar şahaKazanca lüllüg kardeşim

Tarlada yeşeren yoncaFabrikada tüten bacaMemlekette uctan ucaKoz sensin dağıt kardeşim

Ahmet Coşkun



Anne

Anne

İçimin aktığı deryaYüzümdeki asil gülümsemeDilimdeki sıcak güzel sözcükBaşı korkusuzca koyduğum dizGökyüzünün kanatsız kelebeği

Kokusu bulunmaz başka çiçekteKimin annesi var koşun yanına

Savaşın anneleriŞiddetin anneleriKayıpların anneleriYoksulluğun anneleriÖpülsün hepsinin elleri


Bir gün değil bir ömür adayanSevgisi karşılıksız deniz deryaSeni bir gün bir gül var edemezCennetti ayaklarına seren varHelal et hakkın ödenmez


Ahmet Coşkun



Antin kuntin

Antin kuntin

Bag gardeş ebuzittinZırmığa yalın ayağ girmeAl kendine çizğma botinDevre uymağ devran sürmağYoğdur senün heç kabahatın

Çoğ şair bildim çoğ şiir oğudumYazayom ıvır zıvır demeye utanirimEme şiiri çoğ sevirem, çoğ çoğ seviremAşğa boğar kü sevdaya deme yatirirKağ bir harbda arda kalanı getirirKağda gözel bir geleceğe götirirÇiği işte bi zevzeg basmaya batirir

Çığıztırıyon şiir miirVellah bu kalimeler ağlımı yiyerGoli komşi sorir ağabe bune deyirDiyeceğim çoğ şey var, antin kuntinCiğerim burası değil kü o yer

Bilirem ha şiirin ciğergahınıGülün kokusunu bülbülün ötüşünüÇözirim her harfin ruhiyeti haliniBazı ahğtır bazı beddua bazı küfürEle gözel derkü şair, edilende ğoşlanirBir teg neye rastlamadım bilirmisinYalağa şiire, işte o var ya hiç olmir

Bağisin herkes süse o konişeArkesinde keşişi cebinde bağşişiO da sani kendini mohim bi şeySöz her zaman kaçir, şiir ölmirO gülir ema, kimsenin yüzi gülmir

Ahmet Coşkun



Antolojik haller

Antolojik haller

Alta Arap at dehle dehleLafla mangalın külünü üfleOnlar özelde verirler sufleBiri birlerini ederler onure

Sen beni beğen ben seniOh ne güzel bolca beğeniGüzel iyiye çokça temenniBirbirine ederler yorumu

Birbirlerini tanımaz çoğuOrtaya dökerler varı yoğuMekanizma bu başka okuÖlür satır arası şiirin ruhu

Birde büyük büyük laflarEdebiyat kültürü sanatlarHer birine bi başka sıfatlarKendi çal kendi oyna zatlar

Binler olsa beğen yorumunNeyse o değişmez konumunDürüstse tarafsızsa durumunŞair de sensin şiarda sensin

Kimse kimseye değil üstünHerkes evladı güzel yurdunŞiir olsun tek içinde kurdunKimse alınmasın buyurdum

Ahmet Coşkun



Arayış

Arayış

Dışa kapandım‘’Bu bir içsel yolculuk’’

Ömür dediğin çok mu kısa yoksa uzun‘’Kendi karanlığın örtünür üstüne’’Rakamlara karışırsın

Sarraflar kâğıt taşımazGüneş sönmeyecek parlaklıkta‘’Yaratıcının kanunları sabittir’’Bozulmaz

Doğru, çizilen o kalın çizgi‘’Bir geometrik bütün’’Üçgen, kare, dörtgen, eş kenar beş kenar vs…Hangisini çizebilirsenEvrensel hikâye değil senin hikâyen

Uykuda çok çıkılır yolculuğa‘’Uyanırsın’’Biraz yalan biraz gerçek aklında‘’Ruh da insanı aldatır’’Kötü ruhlar

Göz gözlük olsa başkasına takılır‘’Her pencere başak bir yeryüzü’’Senin çiçeğin ötekinin çöplüğüGül ve diken ayni dalda

Hayal hakikat ve riyaSen masal dersin başkası yaşanmışlık‘’Çok savaş kazanmış bir komutan ’’Avuçlarında kan ağlıyordu

Madalyalar satılıyor çağın köşe pazarında‘’Koleksiyoncular ucuz şey almaz’’Zamane çocuklarına oyuncak

İçe kapandım‘’Bu bir deneyim’’

Bütün sözlerim suya‘’Bu gün doğdum merhaba dünya’’Ağladım

Sancısız doğum öze aykırı‘’Her emekleme bir yürüyüşe gebe’’Doğada her doğan yaşamazÇevresel



Dile kapandım‘’Sözün sukutundan değil ‘’

Ahmet Coşkun



Arıyorum

Arıyorum

Düştüm yollarına seninİzinde ses arıyorumSesin gelir kulağımaYüreğime sus diyorum

Kararmış gözlerim sendeKaranlığa pus diyorumŞimşek düşmüş yüreğimeEtrafıma süs diyorum

Aklım uçmuş havalardaDikenlendım gül diyorumGül kalmamış kuru daldaKaderime yas diyorum

Yara bere ahu zarımDerdime derman diyorumSevmek olsun benim dar’ımAl boynuna as diyorum

Ahmet Coşkun



Arzuhal

Arzuhal

Lale karanfil papatya menekşeHerkes sevdiği gülle pürü neşeGülünden vaz geçene ateş düşeEl’de türlü türlü gül var efendim

Günün yüzü taşınır sırlı camdaEllerin derdi var yüreğim gamdaBen yâri taşırım ellerim kandaEl’de türlü türlü dil var efendim

Aşığım sinemde yâreler çokturHadsizlerin gülü sineme okturBenim kimselerle alverim yokturEl’de türlü türlü fal var efendim

Karaahmet dosttur dostu bilinirÇıplak gezse kürkü postu bilinirEdep erkân saysa sustu bilinirEl’de türlü türlü hal var efendim

Ahmet Coşkun



Âşık Veysel

Âşık Veysel

Yok ile yoğrula geldin cihanaAcıyı bal ettin sundun divanaTel ile çağırdın can verdin canaÂlime zalime ders verdi Veysel

Dört kitabın dördünden aktıYetmiş iki buçuk ırka bir baktıBirliğe barışa meşale yaktıÂlime zalime ders verdi Veysel

Sivas ellerinde çağladı coştuYâri ile dertleşmesi çok hoştuSadık yâr dediği toprağa koştuÂlime zalime ders verdi Veysel

Yâd eder anarım nur içinde olİzinde yürüyoruz bu güzel yolİki dünyada toprağın olsun bolÂlime zalime ders verdi Veysel

Ahmet Coşkun



Aşk

Aşk

Hey gözünü sevdiğim aşkArap atlar gibi sıyırmış geminiYıkıyor dünyayı bulunca denginiZemheriden habersiz deli çoşar

Hey gözünü sevdiğim aşkKerem ateşiyle sallar Ferhat gürzünüGörmeden aşkın karanlık yüzünüBinmiş rüzgârın atına rekora koşar

Hey gözünü sevdiğim aşkKaç kâşifin pusulasını şaşırdınKaç yiğidi kaf dağından aşırdınGir hele o mezarlığa bak kimler yaşar

Ahmet Coşkun



Aşk aşk

gonca gonca aç banayaprak yaprak düş üstümedağdayım çöldeyim eldeyimşu kum fırtınasında vaha olyönsüz yolsuz kurda kuşayım

geceyi bırak gündüzde var banasevgiyi hasreti özlemi kar banane yapsam olmuyor eller yar banaşifa değil derdi veremi sar banaher şeye razı gönül sen gel bana

ellerin yüzüme saçların dökülsün ağzımanefesin genzime sevdan sarılsın boğazımadayanamadı dağ taş toprak dondu ayazımasığamadım sığınamadım bülbül sustu avazımadalıp dalıp eğlence oldum bahri kuşlarına

aşk aşk, gören kör etti başka bakamamevel zaman hayal oldu gün yüzüne çıkamamöldürsen beni kanım akıtsan kıyıp yıkamamkaraahmet eydir ama artık sensiz yaşıyamamöyle halın alın gülün kalsın bedenimde benim

Ahmet Coşkun



Aşk ateşi

Aşk ateşi

Gönül yakmasa ateşi ışığıSersemlemezsin görünce maşuğuBırak sarsın beli sevda kuşağıKorkma aşk insanı güzelleştirir

Kısık kısık gözlerle bakıyorsunPembe pembe oluyor yanaklarınDönüp giderken titrer ayaklarınKorkma aşk insanı güzelleştirir

Öpüp koklamadan mı yar yanağıBir ömür sürer durur aşk yanığıHer mahkemede olursun sanığıKorkma aşk insanı güzelleştirir

Sen at kendini sevda bahçesineRuhun doysun kelebek kuş sesineSenin bu hayat ellerin nesineKorkma aşk insanı güzelleştirir

Ahmet Coşkun



Aşk bana sor

Sefayı sürem dedin cefa kiminBoş rüyada yata yata git gönülKime açtın kime saçtın sır küpünNefs nefesini tuta tuta git gönül

Şerbeti kilden karıp şemse süzdürKaranlıkta çıksan dağ sana düzdürAldanma gül çiçeğe gönül güzdürBu sevdayı yuta yuta git gönül

Kuşkanadında bulut arasındaÖylece hoş hayaller ortasındaGezinip huri melek sofrasındaSöz kaldı mı bata bata git gönül

Gülle bezeli aşkın kanarasıGocunmaz aşık çengelde yarasıCehennemden beter ateş orasıCennet diye sata sata git gönül

Ahmet Coşkun



Aşk burdan geçti

Bindi deli doru atına kamçıladı yürüdüDünya hazının koynunda nefessiz uyuduGök mavisine büründü denizinde yüzdüSevda dizdi bağ bostan gezdi acılar süzdüAşk burdan geçti

En körpe çağında selvi dalındaTomurcuklar açtı gül ağacındaAçıverdi alında güneşin anlındaSonsuzun sevdası yandı bağrındaAşk burdan geçti

Eridi dağların karı söndü ateşi volkanıSoyundu kabuğundan yüreğini yakanıÜstünden birikmiş yılları zırhı kalkanıDüştü izine rüzgara verilmiş harmanıAşk burdan geçti

Anılara hapis bazen barış bazen küsYüce dağları kaplamış hüzünlü bir sisYürekte kalabalıklar dudakta bir susKaranlığın ışığında mutluluk bir hisAşk burdan geçti

Ahmet Coşkun



Aşk eyle gönül aşk eyle

Aşk eyle gönül aşk eyle

Hele dur bir şöyle kenardaAşk eyle gönül aşk eyle, ofDüşme böyle kendi derdineBirazda benimle meşk eyle

Bitmez güzellere hevesinZehir sunsa tas tas içersinSusadın mı bi sor istersinYoruldum ya bir insaf eyle

Saçlarım ak buluta dönüştüGözlerim bir umuda üşüştüÇok akranım toprağa kavuştuElin uzat ta bir yardım eyle

Geçiyor mevsim bağbozumuKorukta mı sandın üzümüBırakma dünyada gözümüKabullen de artık pes eyle

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Aşk için

Aşk için

Ey sevgili sun o zehri şerbetiAşk için değil mi onun cennetiBen cürümünü almışım boynumaArtık hiçbir sözün yoktur kıymeti

Ahmet Coşkun



Aşk iki kişiliktir demiş ustat

Aşk iki kişilik demiş ustat

Kimi sevsem tek başımayımAşk iki kişiliktir demiş ustatBir eksik var bir eksik bendeKuş kanadı takınsam fezayaKuş bakışı baksam dünyayaMesela ağzımla kuş tutsamYok babam yok yapamıyomNe gelir elden

Gülistanda gezer bülbülümDiken kanar incitmem gülümKim ne derse desin lal dilimUstat aşk iki kişiliktir demişYok baba yok bu tekli ölümBu ne şans ne talih bilmiyomHep bana düşer vay kaderimAğlar sızlar giderim

Varmı aksi seda gelsin banaVarmı benim gibi yana yanaKimi sevsem düşman banaKimi sevsem tek başınayımHey erenler aşkı bilen var mıAşk iki kişiliktir demiş ustatKimi sevsem tek başınayımAşkı bilen gelsin

Ahmet Coşkun



Aşk kokusu

Aşk kokusu

Gönül atı dörtnalaMahmuzluyor yüreğiUmursamaz yarayı

Tüy telek sanki değen cana

Burnundan soluyorİç çeke çeke baharaBaygınlık içinde

Sanki miski amber kokuyor

Gözü değmiş kazaraGelmiş büyü nazaraÇıkmış can pazara

Deli deli meydan okuyor

Ahmet Coşkun



Aşk koşturması

Aşk koşturması

Heyecan taşıyorum güneNe çok elbise değiştiriyorsunYetişemiyorum pişti olmayaKargalar güler mi görmedimAynalar gülüyor bana haniYa o kadarda çirkin değilim

Ya benden erken çıkıyorsunYada benden geç kalkıyorsunHer iki halde de telaşlanıyorumŞu ayaküstü gülümsemeler hoşGün ayaküstü geçmez ki gülümYanağının alı kaçarsa korkarım

Hani diyorum işi güç bıraksakİki dem çay iki lafın belini kırsakBen senin gözlerini sen kalbimiHırsız olup birbirimizden çalsakPembe yalan diyorlar ya ondanAçıkça birbirimizi suçüstü yapsak

Pasajda bir kahve var bilirsinBizden başka kimse uğramazBen şiir okusam sen hikayeniBitirsek şu ayaküstü zamanıBu aceleci ışık hızı koşturmaKesecek ikimizden dermanı

Ahmet Coşkun



Aşk olmalı

Aşk olmalı

Aşk ile var edenin aşkıyla aşkAşk olmalı insanın hayatındaYaşın ne önemi varAşktır dirilten canıHızlandıran kanıCanın ciğeriHeyecanı

Aşk olmalı insanın hayatındaÇocuğu genci olgunu ihtiyariGökkuşağı rengi/ahenginde

Aşk canlının can özünden varIrmaklar ummana çağlamalıÇiçekler mis gibi kokmalıGüneş ten yakmalıAy suyu çekmeliYıldız düşmeliYüreğe

Hayat hep aşk olmalıHer derdin dermanıAşk tanrı fermanı

Ahmet Coşkun



Aşk ölmez

Aşk ölmez

Dön bak hayalineDamlar düşer elineAteş yanan yüreğineÖldüm deme yaşam aşktır

Gelende sevilirGidende unutulurAldanma gözyaşınaAşka doymaz dünya aşktır

Açık tut semayıDerdi veren verir devayıBir bedende yakma sevdayıGelen aşktır giden aşktır

Var olanın tamamındaVar olacak her zamandaCanlı cansız her olandaVar edenin kendi aşktır

Ahmet Coşkun



Aşk ötesi

Gün olur senle bulutGün olur senle umutGün olur senle sukutBende her gün dehşetBeni sevmeden iyi düşünAldanma alıma gülümeBu mis kokulu baharımaBende her mevsim dehşet

Acının en acısında sınanacaksınAteşlerin en közünde yanacaksınZemheride aç çıplak donacaksınBende yaşamak korkunç dehşetYalnızlık yoldaşın geceler sırdaşınHayallerle anılarla ağrıyacak başınSevmişti diye yazılacak mezar taşınHala varım diyorsan işte bu dehşet

Ahmet Coşkun



Aşk sarhoşu

Aşk sarhoşu

İçimde bir sevinç gözlerim parlıyorTutuşmuş bir ateş sevdayı harlıyorKanatlandım gönül geceyi körlüyorDağ taş engel nedir vız geliyor bana

Çiçekçi dükkânlarına dalıyorumÇiçek tanıyor kokular seçiyorumCadde sokak aval aval bakıyorumHer şey sanki tebessüm ediyor bana

Durup dururken gülüyorum her şeyeKaptırdım kendimi kahkaha neşeyeHoş sarhoş oturuyorum başköşeyeYalan dünya tozpembe geliyor bana

Âlem cihan yansa olmaz umurumdaKan durmuyor kaynıyor damarlarımdaBende insanım arkadaş her durumdaBunca dert tapumu edildi tek bana

Ahmet Coşkun



Aşk sende başka duruyor

Aşk sende başka duruyor

Ne âşıklar gördüm çevremdeHepsi bir başka âlemdeGözlerim hep takıldı sendeAşk sende başka duruyorGüzelim

İzledikçe hayranlığım arttıSeni sevmek büyük arttıUtandı gözlerini kapattıAşk sende başka duruyorGüzelim

O gözlerin nasıl gülüyorSaçlarının teli oynuyorAyakların tir tir titriyorSevdiğine sokulup baktıkçaGüzelim

Dudakların kıpır kıpırKirpiklerin uçuşuyorPembeye çalıyor renginYanındaki hiç değil denginGüzelim

Aht yemin yalanım yokSevda su gibi akıyorAvuçlarının arasındaSanki bir aşk tanrıçasıAşk sende başka duruyor

GüzelimAh be güzelim

Ahmet Coşkun



Aşk tersten okunur

Aşk tersten okunur

O güzel insanlarGüzel güzel öldülerGül bahçe gül kokusuDoyulmaz şirin şerbetVe mehtap muhabbetKehanet

Gülümseyen korkaklıkYeni diyarlar keşfindeGözler çarmıha girmişAy taşı katreler içreSevdanın coğrafyasıMelanet

Gülden sözler dikenliSes tonlarında ölümTutuklu serenatlaraSevdanın zulası varİçi kurşun dinamitİhanet

İki yüz bir yüz bin yüzKulaçladıkça dümdüzÂdemin elması zehirO günden beri kahırBir yasaklı bahçedeİbadet

Ahmet Coşkun



Aşka davet

Aşka davet

Gözlerde muhabbet, bilinmez lehçeSevdiğiyle herkes, gezer bağ bahçeBen kafeste bülbül, sen garip serçeÇal tel tutmaz sazın, makam belirle

Zaman dursun handa, bir ömür boyuŞavkın kalsın camda, bir ömür boyuYaşam koksun canda, bir ömür boyuAşk dök kadeh doldur, ikram belirle

Kim anlar halden kim, sevgili dermanZaman çalıp ömrü, biçmeden fermanHayattan tat almak, korkma armağanGel, tut elimden tut, ahkâm belirle

Sev dağlar toz olur, kapanır dizeMesafe kapanır, görünmez gözeMuhtaç olmaz kimse, ateşe közeMutluluk çok kolay, mekân belirle

Ahmet Coşkun



Aşka yatmak

Aşka yatmak

Kulağım bir seseElim bir ele muhtaçNefesim bir nefeseBu gece aşka yatacağımUzun zamandır sarılmadığım sevgiliyeDuaya

Yapıştı yakama bu yalnızlıkÖylede kalabalık ki sormayasınHangi bir halini söyleyeyim hadsizin

Birlikte mehtapta yıldız toplamayıGül bahçelerinde el ele gezmeyiKarşılıklı iki bardak çay içmeyi

Sevişmeyi değilKavga etmeyi özledimBu gece aşka yatacağımYağmur duasına çıkar gibi

Ahmet Coşkun



Aşkın kuvvet

Aşkın kuvveti

İsteyince neler olmaz kiDağlar un ufak ayaklarındaDenizler yutulur bir bardakOmuzlarından çıkıverir kanatAşk işte öyle kuvvetli ve inatCenneti ertele

Zaman kolunda altın saatYüreğinde şahlanır doru atKendine bir gül bahçe yaratKaş göz arasında geçilir sıratUzan yorgansız yastıksız yatCehennemi ertele

Umudun varsa yazdanUmuyorsan gelecek birazdanKorkmuyorsan soğuk ayazdanVazgeçme ha duyduğun hazdanAzrail/i çevir kapıdanÖlümü ertele

Ahmet Coşkun



Aşkın sofrası

havalanıp haylanma günesevda bağlanınca gönüleçöllerde kalırsın divaneaşkın sofrasında doyulmazağır otur ağır kalk demem

gülistanda aşkın pazarıgülün dikenle ahuzarıpazarsız kazılır mezarıaşkın sofrasında doyulmazağır otur ağır kalk demem

dağlara düşerde ağlarsınsulara karışır çağlarsındelirip mecnuna bağlarsınaşkın sofrasında doyulmazağır otur ağır kalk demem

karaahmet kendime dememdediğimi kimseye demembedelı var varmısın dememaşkın sofrasında doyulmazağır otur ağır kalk demem

Ahmet Coşkun



Aşkın tahtı tacı senin olsun

Saçılıp da dökülsen pür neşeBahçede açılsa gül menekşeBu karasevda sana da düşeAşkın tahtı tacı senin olsun

Kalbimin yarası onmaz artıkGönül kuşu gelip konmaz artıkKullenmiş ateşim yanmaz artıkAşkın tahtı tacı senin olsun

Karaahmedi karsanda katsanYalvar yakar kapısında yatsanGayri ağzınla kuşları tutsanAşkın tahtı tacı senin olsun

Ahmet Coşkun



Aşkla varım

Aşkla varım

Bir aşk var içimdeGözlerim bir hoş bakarHayaller düşler başlarUykular benden kaçar

Dağ aşıyorum aşılmazBağ düşlüyorum solmazEl sallıyorum aya yıldızaGüneşe koşuyorum

Nehirlerle akıyorumDenizle dalgalanıyorumOkyanusa doluyorumMavilerde coşuyorum

Seviyorum nefes almayıDalda gül çiçek koklamayıKarıncayı, kabukta kozayıKelebek sevdalanıyorum

Seviyorum evrende olanıKuşlarla kanat çırpıp aynıHak aşkıyla kalbime dolanıGökyüzüne saçıyorum

Ahmet Coşkun



Aşkmısın aşıkmısın

Aşkmısın aşıkmısın

Gözlerin çağırıyor cebrenGöğümde yıldız çoğalıyorAy gölgeliyor perçemleriniDüşüyor üstüme ağırlığın

Gözlerin değiyor gözlerimeDeğmiyor delip geçiyor oy

Güvercin ayağından nağmeGözlerin ateş gözlerin dumanSessiz sözsüz şol çılgın çağrıAksi kulağımda dalgalanıyor

Bakışın yakıyor güneşi oyCehennem sıcakları yüzüme

Çiçek çiçek demetlenmişGökkuşağı takmış saçlarınEtrafın renk cümbüşü şölenPervane olmuş kelebekler

Vuruluyorum peş peşe oyCennet görünüyor gözüme

Ahmet Coşkun



Avuntu

Kıyıları döven kanlı dalgaKendi içine gömülür ansızSu çekiliyor her kabarıştaYağmur damlası değdikçeBiz bir tatil beldesindeyizSeraba takılmış ellerimizÇölde kumsala lop serilipUğultuda aşkla beraberiz

Islık ya korku ya yalnızlıkKeyiften çalınmış an belkiDeniz yılanı dişsiz zehirsizNe güzel bir avuntu yaTersten okur cinci hocalarDünyayı zapt etmiş zalimHala avucunda o bir çakılVermem Allah vermem ha

Ahmet Coşkun



Aynanın aksı

Aynanın aksı

Sonra beni tuttu, karanlığın gölgesi, sırıtıpBu sayfalarım s/ana ait, gel beraberce yırtıpSönmüş yıldızlara varan, savaş artığı kovanlarTerfileri sökülmüş adamlar, p/azarlanıyordu

Uykusu alınmış gecelerde aç gözyaşı beslerTütün b/içimi insanlar, barutu içen askerlerİbadeti ç/alınmış taş binalar can ırak seslerRehber eşliğinde karanlığa gözler aralandı

Dikilip dikilip önüme durma, güne b/eş vakitMelek kanadına binip şeytan azabına y/akıtSırın sırlımda, sende bir ucubesin, bu bir akitİçimde arama kendini, f/arz et ben i/çindeyim

Ben ki çarkım, sense sırım, inerçıkar arşa sırrınBu ahenk denk sirkin aynası, içi dolu kan irinB/aht günü, taht kurulunca, ol seyre kalırsa ferinÖlümsüz dünyada ölüme yakarış serüvenin

Kime taparsan tap en son yoluna çıkacak kabbeHangi ecdat peşine düşersen düş yol varır rabbeS/oyun kurtul benliğin benciliğinden artık tövbeO ki var ettiği her şeyi g/özünde ki nura haps eder

Ahmet Coşkun



Ayrılık anlam bulmalı

Ayrılık anlam bulmalı

Güneşinde uyku vakti vardırAyrılıklar hep zamana dardırHangi sevgili ebedi yardırTaşan sular derinde yol bulur

Bazen okutmaz iki satırıGüzellik dile gelir aykırıGüzel günlerin güzel hatırıUmmadığın bir anda son bulur

Doyunca kendi çekilir damlaAnlaşılır her anlam zamanlaEkin nasıl yeşeriyor anlaHer tanecik kendine yer bulur

Kıymeti kadri vardır sevgininKalemden zor görevi silgininGül pamuk sarılacak ilgininİnsan kaybettiğini zor bulur

Ahmet Coşkun



Ayrılık üstüne

Ayrılık üstüne

Bul beni bilinmezlerim içindeHer gün ayrı şekil ayrı biçimdeKendini seç ayır çıkar içimdeBen bana sen sana kalasın diye

Resimleri seç anları tara geçTopla geçmişi ele, elde süzgeçNe kadar acı geçse de bu süreçHerkesin yarası kendine diye

Uzaktan geçsin intikam ihtirasSevdaya dâhildir aşkta bir mirasNe ben öleyim ne sen kendini asSeven sevdiğini üzmesin diye

Acısı var baş göz üstüne tamamBunun karı zararı yok ha amanSevmek güzeldir ya, ayrılık yamanBölüşek, her şey yaşama has diye

Ahmet Coşkun



Ayşe nur

Günler aylar derken yıllar tükettikAyşe nur inadı bırak ben masumunKaç kış kaç yaz mevsimler sıralandıCami parkının içindeki ağaçlar kuruduKıyıda sırıtıp duran tek yeşillik benimAyşenur inadı bırak selamsız geçme

O gün bu gün kremalı dondurma yasağımNizamiye boylarında gezintileri unutmaAyşe nur inadı bırak ben masumumYeni mekanlar açılmış hepsi sensizİlk açılışlara gebe şehrin caddeleri bakAyşe nur el alemi bırak birazda bana bak

Aynı yollar tozuyor yüzümüz gelip geçtikçeAyni gözler dolaşıyor üstümüzde unutma,Bakıyorum da yeni aşıklar kayar pistimizdeAyşe nur inadı bırak bir biz eksiğiz bizeSaldığın haberler boş getiremezsin beni dizeSen beni hangi yağmurda ıslattın bilmezsin

Kaç bina kaç cadde kaç sokak değiştirdikDöndü dolaştı yollar getirdi bizi bize bakAyşe nur inadı bırak ben masumumTek damla tek gölge düşmedi üstümüzeAyşenur kaç kez adını çektim ben temizeKimse görmedi kimse duymadı bir dize

Ayşe nur şu saçmalığı ne olursun artık bırakBırakta gün ışığı vursun bu karanlık yüzeEkmek hatırı suyun azizliği var yüreğimizdeAyşe nur ben sana hiç eğri durmadım düzdeBütün cetveller pergeller senin çantandaSen ölçtün sen biçtin kanunu yalnız sende

Kaç doğru kaç yanlışı götürür hadi söyleMizanda olsam ağır gelirim ben sendenAyşe nur inadı bırak ruhum hep işkencedeBen hiç öç almadım bütün yaralar bendeHaydi son kez doğrul ayna tut penceremdeAyşe nur ben neyim bak gör söyle, sence

Ahmet Coşkun



Baba

Karlı zorlu kış yolculuğuNefesi ile alırdı yüzde soğuğuZahmetle büyüttü çoluk çocuğuBoş kalınca kitapta alırdı soluğuŞimdi ben bir babayımYoksulluğa meydan okuduOnca bebeyi inatla okuttu

Bıkmadı usanmadı köyü unuttuKasaba şehirde nöbet tuttu

Ondan öğrendim sabrı sevmeyiDünya malına sırtımı dönmeyiO gülmedi bize bıraktı gülmeyiŞimdi ben bir babayımBaba sırtını verdiğin dağdırEvlatlarına anlatacağın altın çağdırBabalar ölmez yüreklerde hep sağdırBir babasız görsem yüreğim dağ dağdır

Ahmet Coşkun



Bahar olmadın yar

Başımda bir sevda gönlümde efkarSeninle bir bahar olmadı yar, yarOlmaz kimse benim gibi sevdakarSeninle bir bahar olmadı yar, yar

Sen gülümsemeyince aşığınaKapattım gönlümü gün ışığınaİçinden düştüğüm gökkuşağınaSeninle bir bahar olmadı yar, yar

Sevmeye doymadım sevda yazarımFelek ile bitmedi kavgam pazarımÖlmeden gömüldüğüm aşk mezarımSeninle bir bahar olmadı yar, yar

Ahmet Coşkun



Bana ne

cevri bahar tattım efendimyedi veren gülden bana nesusadım kan içtim efendimkevser ırmağından bana ne

nice cennet etse halvetindünyaya hükm etse devletinsultan satın alsa servetincan saramaz candan bana ne

sözlerim var sevdam üstünesöz etmedim hak söz üstüneölürsem gelme naaşım üstünesıratı uçup geçsen bana ne

karaahmet dost dost sözüdürsöz insanın görünen yüzüdüryürekte yanan insan közüdürgittiğin haç hicazdan bana ne

Ahmet Coşkun



Bana sevdalar getir

Bana sevdalar getir

Yeni doğmuş bebeğin kokusundanYuvadan uçmaz kuşun kanadındanEli böğründe anaların feryadındanBana sevdalar getir yüzüm gülsün

Kör kuşanmış yılkı ata atmış dizginiBunca ahkâm çürütmeden sezginiUtandır gök kubbeden getir mizginiBana sevdalar getir yüzüm gülsün

Can canan cevr-ü cefada ahval ederGökte meleklere çıkmış dertle kederMemleketin havasına suyuna değerBana sevdalar getir yüzüm gülsün

Karaahmet oturmuş karaları bağlarÖnümde uçan zümrüd-ü ankadır yarKimse sormaz haller nedir niye ağlarBana sevdalar getir yüzüm gülsün

Ahmet Coşkun



Barış zor iştir

Barış zor iştir

Çırılçıplak soyunup geleceksinNe üstünde ne aklında bir şekŞek taşımayacaksın geleceğeÖyle geleceksin barışaBarış en güzeldir

Savaş kendini kutsama ayinidirBir tapudan bir tanrıya sığınanCan kuştur, kuş avuçta kafesKimse kimseye aldırmaz nefesSavaş sonrası meydanlarıKalanları açlığı ağıtı göçü

Ey havva/nın güzel kızlarıVe âdemin yiğit oğullarıHaçta tavafa durur gibiÖlüp kefene girmiş gibiİlk ve son gün olarak gelinVe öylece sarılın birbirinize

Ten tene nefes nefese beden bedeneŞu yeryüzü cenneti armağan hepinizeBir ve beraber bölüşerek yaşam sürünTanrının meclisinde onanmış akit buAktin de bir vakti var, o vakit zor vakit

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Barışın adı

Atlı karıncalar kanatlandı bir birÇocuk düşlerde

Beyaz bir buluta seslendiMor şefkatle sardı kırmızıyıMasmavi aktı suDeniz maviGök maviYer havi

Sonbahar sarısıydı yollarKurumuş dallar sürüklenen yapraklarSinmiş susmuş ne varsa topladı rüzgarIslığı suyun türküsüne karıştıBeklenmeyen kışaTortusu yağmurlara

Doğada masal yoktuMecburdu kış ilk baharaMecburdu gece gündüzeMecburdu ölüm doğumaMecburdu erkek kadınaBarışın adı bu ya

Yağmurla güneş bitişti doruklardaAlaca düştü lapa lapa yağan karlaraSular aktı karıştı birbirine sellenıpBaharın şiddetinden sallandı yer gökYeşilin ucu göründü toprağın ağzındanKokusu çağırıyordu gülü çiçeği

İnsan eli değmemiş bu diyarıUzatın çocuklara

Ahmet Coşkun



Baskıda ekmek

Baskıda ekmek

Oh oh askıda ekmekKahvede çay ve kekBahar gül ve kelebekNeymiş emek alın teri

Yandan yavrum yandanAl askından gel baskıdan

Sana ne lan dolar üroYok içiyorlarmış püroHadi git işine lan kıroNeymiş eşitlik adalet

Yandan yavrum yandanAl askıdan gel baskıdan

Fabrikada kara çelenkEsnafta çekik kepenekSat kavun karpuz kelekNeymiş varmış cehalet


İş güç çalışmak ne hacetBak gideriliyor her hacetEh paraya pula ne hacetNeymiş tarım üretim et


Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Başım eğik bilesin

Başım eğik bilesin

Söyle leylam söyle hani mecnundunSöyle dağları delen Ferhat ne oldunKerem olsaydın alev alıp kül olurdunNe söylersen söyle başım eğik bilesin

Hangi yaram açsam göğüs delik deşikKoynunda avutmaz dünya denen beşikMeranda gül bitti sen mi olacaksın âşıkNe söylersen söyle başım eğik bilesin

Atım yok ki tutup yelesini şahlansamDostum yok ki alıp seni diyarına atsamKuru canım bana ağır sana ne katsamNe söylersen söyle başım eğik bilesin

Karaahmet ateşlerden yanarım közümDoğru kalmadı ki dünyada aksın özümKalem defter görmez su yüzüne sözümNe söylersen söyle başım eğik bilesin

Ahmet Coşkun



Bayramlar

Bayramlar

Çocukluğum uzak ücra bir köydeHatırladığım kadar o bayramlarŞimdikinden daha güzel geçerdeBayramlar güzeldir her bir zaman be

Toplasan çarpsan köy kırk evi geçmezSanmayın fakir orda kurban kesmezTatlı bol, etse haşa köpek yemezBayram, düğün havasında geçer be

Bayram, kimse gitmez uzağa köydenGençler üç beş gurup olur bir eldenHayvan keser ev ev canı gönüldenYardımlaşma, tadına varırsın be

Bakarsın camii önü düğün dernekHerkes koşturur peşe el öperekYaşlılar mutlu güler gevrek gevrekBayramın, bir başka çıkar tadı be

Arifedeyiz aha yarın bayramEş dost tatillerden gönderir selamÇocuktan geçtim torun gelse sevsemKaraahmet, bayramsız koymayın be

Herkesin bayramını kutlar – güzellikler dilerim…

Ahmet Coşkun



Bazı şeyler beklemez

Bazı şeyler beklemez

Ah sevgili bu ne acele gidişZaman senle derin uykuya

Omzunda aşağı çam kokusuGül bağı saç örgün elifi elifine

Elim ıslıkta cebim yıldız doluAy kaldı yüzünde gece uykusuz

Öpücük takılmış aklıma dündeDudaklarım hala güneş yanığı

Yüreğimin şavkında gül kururGelip üstüne vurur sabah ayazı

Işık hızında bir akış yüreğimDursam andır geçsem zamandır

Ahmet Coşkun



Bazıları

Bazıları

- Aynı çamurdan gelmiş olabilirizAma aynı hamurdan değilizBazılarının hamuru ekşiEkemeği yenmez

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Beddua

Ben kendimi alıp gidecemKendi kendine dağıl bakalımDuman ol dağların başınaYağ yağabilirsen enginlere

Madem fazla benim düşündeEngel benim işinde

Farz et hiç olmadım evrendeBir sen vardın evelde ezeldeSen bir başına o gazeldeGül ol bağlara bahçelere

Bir sonbahar sabahında solmayaKal zemheri kışlara

Dayan acıya yalnız uzun gecedeYıldızlara haykır şafağa türkü söyleBedensiz sevişmeler düşsün içinePul pul dökülsün dudakların öpüşsüz

Sessiz bir cehennemde kal ölmeyeDua bekleme

Ahmet Coşkun



Bekle

Bekle

Gün uzadı gece bastıÇayı deme koyda bekleO yâr suratını astıGül yanağı öp te bekle

Bekle bekle yar beklemezGüzel yar seven teklemez

Bahçelerde gül biçilmezHer bahçede her gül bitmezGül olmazsa bülbül ötmezAl gülünü seç te bekle


Mendili yakadan aşırYiğit olan yâri taşırYâre küs olmaz barışırVar kendinden geçte bekle


Ahmet Coşkun



Beklemeyin

Beklemeyin

Kucaklaşmak için bayramıÖpüşmek için akşamıDua için ölümüBeklemeyim

Yardım için dileneniSadaka için ramazanıEl uzatmak için düşeniBeklemeyim

Ben çocuktum sen âşıkBen âşıktım sen yaşlıBen yaşlıyım sen toprakBeklemeyim

Ahmet Coşkun



Bekliyorum

Üstümdeki ağırlıkKalbimdeki sızı gönlümdeki yara

Bu sevdanın ardındanMesela seni nasıl sevdiğimden bir iki sözNiye sevmekten vaz geçtiğinden

Sevda gülüşüBaktıkça buharlaşıp ıslanan gözlerinBenim soldukça çiçekleri tazeleyişimSenin kuruyan yaprakları biriktirişin

Mevsim kovalamacasıydı sankiHer günün sabahı ilk gördüğümHer akşam aynı yolda ayrılışımGöz derinliğinde kayboluşunTekrarı tekmil beklerkenSuretin suretimAyaz alevi

Yağmursuz gökkuşağı görünmez gözeBekliyorum

Ahmet Coşkun



Bela gözlerin

Bir bakışta alır candan canıNice dertlere deva gözlerinBu kime aşık kime sevdalıAh o gözlerin bela gözlerin

Her deseni bin renge işlenmişNice aşk nice sevda yüklenmişGül çiçekli bahara süslenmişAh o gözlerin bela gözlerin

Güzel bakıp atma aşk torunaBırakıp beni gitme yolunaVur beni gözlerin hatırınaAh o gözlerin bela gözlerin

Karaahmet gözlere gömüldüBana şenlikli bayram düğündüDünya ateşle devrilip döndüAh o gözlerin bela gözlerin

Ahmet Coşkun



Ben adil olanı sevdim

Ben adil olanı sevdim

Güzelliği çok dünyanınDağları ovası akarsuyuBalı kaymağı ayva narıYazı baharı sevdası yâriBulanda kalanda yolcuBen çorak olanı sevdim

Ağası paşası şol zenginiAzanı bozanı kabadayısıTürbe mesciti hu gezeniİki dünya üstü tatlı canıKendi ışığında kör olanıBen yoksul olanı sevdim

Hırs heves doymaz nefsiBalları böreği tepsi tepsiHer güzele çekip makasıHer çıkarda şapka takasıKırk dalda kırk bir vakasıBen masum olanı sevdim

Bitmez insanın kabahatiBitmez dünya menfaatiHerkesin yerinde rahatıAğzında düşmez salavatıHarcanan şu güzel hayatıBen adil olanı sevdim

Ahmet Coşkun



Ben dağları sevdim

Ben dağları sevdim

Ne Ferhat gibi daldımNe kerem gibi yandım

Ben dağları sevdim gülümKurşunsuz

Bakma şehrin keşmekeşindeZiftlendiğime

Kimsiz kimliksiz kinsizSağım sağır solum solalı

Rüzgârın gölgesinde özgürlükYaktım bağrımı

Ben güle, gül güne hasret kalalıBen dağları sevdim gülüm

Dağları

Ahmet Coşkun



Ben kendime ağırım

Ben kendime ağırım

Bakma yüzümdeki gülüşlereİçimde ölü bir asık surat varGüneşi kıskandırayım istedimBelki gece basınca ayda gelirKuyruğunda yıldızlarla peşimeHer yıkılışımda

Yaşam kokuyor üstüm başımDağ eteklerinde çayır çimenGüvercin gelincik

Yandıkça dilim şeker bal akarÇektiğim her nefes duman korAldanıp bulut üstünde yattığımSonra kuru bir isin içinde yerdeNereye baksam karanlık çamurHiç kalkmadığım

Aşk kokuyor üstüm başımBütün bahçeler başıma bocaGül yaprakları

Biriktirdiğim aşkları çıkardımKıt kanat da olsa harcadım bolcaEski dostlar da yüreğimi koparıncaKüle dönmeyen ateş yok dünyadaSavuruyorum yürüyüp yol boyuncaKopuyorum kendimden

İnsan kokuyor üstüm başımBütün insanlık başıma bocaKendi yok oluşumda

Ahmet Coşkun



Ben seni severken akşam olur

Ben seni severken akşam olur

Ben seni severken akşam olurGün batmaya gölge kalkmayaUfkun kızılı karanlığa dalarkenDönüşler başlar telaşla evlereElleri dolu dolu insanlar yürürPencerelerden tek tek ışıklarPerdeleri delip taşar sokağa

Bomboş caddelerle baş başaEllerim cepte selam dururumAyın yakınında beliren yıldızaDönüp de bakmadan giderkenBen seni severken gündüz ölürFark etmeden karışır kalabalığaKayb olur kendi huzmesi içinde

Gözümde mutlu bir gülümsemeGençlik çağlarımdan esen bir yelGeçmeyen gül kokusu vede kahveNe gündüz ne gece sadece akşamHer mevsim bir dudak sıcaklığındaVelhasıl ben seni severken canımGün biter kendiliğinden akşam olur

Ahmet Coşkun



Bende eksi sıfır

Bende eksi sıfır

Öfken dindiğindeNe kaybettiğini göreceksinBen bir şey kayb etmedimSeni hele hele hiçYüreğinde çarpışanlara bakHer şey yaşıyor orda kan revanSevgiden hoş görüden uzakÖlen sadece kalbin

Bana gelinceDeğişen bir şey yokHala seni deliler gibi seviyorumSevdiğin çiçekleri kokluyorum çiçekçideBeğendiğin yemekleri ısmarlıyorum halaDolaştığımız yollardan geçiyorum ara araSeni görürüm diye değil kesinlikle değilKendimi anıyorum sadece

Akan giden hayatın hayhuyundaYaşadığım kısa zamanın hatırını kırmıyorumBir sevgili sevdim seviyorum o artık sen değilsinBana deli bana sevdalı bana öpücük üstüne öpücük konduranYüreğimi sevindirenYüzümü güldürenGülücük tarlasıGüzel

Bir itirafta bulunayım sadeceKimse senin gibi sarılmadı banaAnam bile

Ahmet Coşkun



Bende yanarım

Bende yanarım

Seven yol bulur gönülde buluşurYanarım yanarım bende yanarımYanmaz dediğin de yanar tutuşurYanarım yanarım ben de yanarım

Al olmaz her zaman gülün yaprağıKem vurdum açılmaz kalbin kapağıEl değmeden yıkıldı gönül dağıYanarım yanarım bende yanarım

Yüreğimde solmuş gülün kuru suYârim sözün mahşer günü soru suKurumaz gözümden akan duru suYanarım yanarım bende yanarım

Mevlam da kaderi böyle mi yazarMevla da yazdıysa hangi güç bozarKaraahmet kalkmış derdini yazarYanarım yanarım bende yanarım

Ahmet Coşkun



Beni sevmez bu güzel

…beni sevmez bu güzel

Eşarbından sarkmış sarı kâküllerAl yanağı örtmüş benekli tüllerTakmış çiftelemiş kırmızı güllerBen olayım şu güzelin delisi

Gözleri yıldız yüzünde ay parlarBaktıkça dağlarda eriyor karlarUğrunda yıkılır köşkler saraylarBen olayım şu güzelin delisi

Yürüyor eda naz neşe yüzündeEğleniyor dost yarenin sözündeYakarda kül eyler beni közündeBen olayım şu güzelin delisi

Gönül bu hesap kitap sorulmazKırk bir suda yıkasan da durulmazSevdalar dengi dengine kurulmazHeyhat karaahmet güzeller delisi

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Beni yakan bir güzel

Beni yakan bir güzel

Ara beni zalimin kızı araSen değilmiydin yolları ayıranİnsaf etmedin düşmeyince daraSen öldürür beni öldüren yara

Elimde mendilin kıyısı yanıkİğde ağacının gövdesi yarıkDerin derinde oymuştuk kabarıkSöz öldürür sözün öldüren yara

Güzellerin başucunda aynasıTaranıp taranıp çıkma yanasıElinde görünen düğün kınasıGöz öldürür gözün öldüren yara

Baka gitme zalimin kız bakaO bakmalar değil mi yürek yakaAldatıp beni de bastırma fakaKavl öldürür kavlin öldüren yara

Ahmet Coşkun



Beni yâre götür gönül

Beni yâre götür gönül

Daldım, daldıkça derine daldımBakışlarında yoruldum kaldımGönlümü susuz çöllere saldımBeni yâre götürmez bu gönül

Gülün yaprağı çürüdü kaldıGöğsümde yara kurudu kaldıDönüp bakmadı yürüdü kaldıBeni yâre götürmez bu gönül

Dediler bu sevda gönül işiAltından kalkmaz her bir kişiHayaldedir hasreti sevişiBeni yâre götürmez bu gönül

Karaahmet düştü halden haleYara dermansız bulunmaz çareAnlatamaz kendini biçareBeni yâre götürmez bu gönül

Ahmet Coşkun



Benim

o mekandarın adıyla ah etmem sanabildiğinle düşmeyesin gaflete zanakim adına zülm edersin gafil zamanaparselleyip haramını pay etme banazemherimde kardelenlerim açar benim

yoksulun dergahında doğrandım demeyolcusuyum tövbekarım vuruldum gemeo serdarın sevdasıyla olmuşum semebana şeytan melekleri sual eylemekanatsız kuşlarım göklerde uçar benim

Ahmet Coşkun



Benim bana ağlar

Benim bana ağlar

Aşk yüreğin közü, kör etmez gözüKırıp dökmeden gel, savurma tozuZemheri sevdanın, erimez buzuDaha pay edilmemiş, ne kısmetler var

Hurafeden hırkan, yalanı yaymaPul etmez putunu, mucize saymaVaz geç cambazlıktan, şeytana uymaKulum deyip geçme, ne zimmetler var

Kırk bin kere tartsa, eğri teraziDünya satın alsan, metre araziToprağa karışır, kefen faraziSırra kadem basmış, ne hikmetler var

Karaahmet doğdu doğalı bahtsızBütün krallar göçtü gitti tahtsızNereye baksam aç sefil günahsızYenmeden çürüyen, ne nimetler var

Ahmet Coşkun



Benim neyime sevmek

Benim neyime sevmek

Suyu kurudu çardağınGeçmiş artık gül çağımİnce belli çay bardağımBenim neyime sevmek

Günüm hüzünle başlarCebimde yârden taşlarGözümden dolu yaşlarBenim neyime sevmek

Gece benden aydınlıkKendimle yok dargınlıkHesap soran kalabalıkBenim neyime sevmek

Kalmadı elde bir hatıraÖdenmeyen ağır faturaSığdırayım hangi satıraBenim neyime sevmek

Bir yârim var ela gözlüBenle değil ölüm sözlüÖyle güzel cennet yüzlüBenim neyime sevmek

Ahmet Coşkun



Benim olmayan yenilgiler

Benim olmayan yenilgiler

Haklı kavganın iz sürücüsüİzleri örte örte gelen sürüVahşi çılgın şuursuz ruhsuzÇiğnendim ayakaltında

Öptüm anlındanBütün yenilgilerimin

Sonra kendime bir ziyafet çektim

Bir eksiğim mi var diye baktımYo her şey güzel ve yolundaDalda hamak hizmette yamakDaha ne, bana ne, oh be

Mevsim de yaz kestim bileti sahile

Ne demiş düşünürHer nacak keser kendine bacakNazım’dan da nizama da özürüzHerkes memnuiyeti keyifte ancak

Gözyaşlarınızı benden uzak tutun

Ahmet Coşkun



Benim ruhum

Benim ruhum

Bahar açmış güzel günlerMis kokulu gül bahçelerGürül gürül akan sularBana doğru gelip durmaBen kendimle baş başayım

Derviş dergâhında divanelerHuşu olup dönen pervanelerMalu mülke gark devranelerDilden dile dolaşan efsanelerBen derdimle baş başayım

Mecnunu Kerem olan aşıklarSevi durağa bağlanan beşiklerHer gece sabaha sevdalı ışıklarUlaşılmaz aşılmaz o zor eşiklerBen kaderimle baş başayım

An gelir başucuma ezrail inerBütün ışıklar söner sesler dinerKaraahmet bir ışık topuna girerSanma dünya hep böyle dönerBen vicdanımla baş başayım

Ahmet Coşkun



Benim sevdalarım

Benim sevdalarım

Günü gün eden gönül ağalarRüzgâra tutulmuş viran bağlarYârin elinden içer ağularDüşer yola benim sevdalarım

Gözleri kara yanağı aldanYükünü taşır saklarım kuldanBilemez başıma gelen haldanDüşer yola benim sevdalarım

Bülbülün güle ahı bendedirSeverim sevda şahı bendedirSeven yar kapısına bendedirDüşer yola benim sevdalarım

Karaahmettin gözleri karaCanım fedadır o güzel yaraKal uykusundan gelmez umaraDüşer yola benim sevdalarım

Ahmet Coşkun



Benli güzel

Benli güzel

Gel de bir yüreğime dokunYüreğin var mı benli güzelGözde hançer kirpikte okunVurup sineme dokun güzel

Huriler melekler hep sustuGüzellik ayna bakmaz küstüHerkes bıraktı yaren dostuSana âlem temaşa güzel

Gamzelerin kızılcık kadehiGülücük doldurup ver gâhiKalmasın bu gönlümün ahıCennetin öbür adı güzel

Göresim var yol ver göresimÇıkmaz oldu sesim nefesimSende kaldı hazım hevesimBöyle perişan koyma güzel

Ahmet Coşkun



Beşeriyat

Beşeriyat

Ele avuca sığmaz bir zamanGüneşin böğrüne hançer sokmadaGeceyi sırtına yüklemiş karanlıklarKanar can damla damla ten üstüneBir çıkmaz el aman çökmüş ruhuna

Feryat figan bir göç uğullamadaHele bakın şu kadınlara çocuklaraÜstte yok başta yok karınları açHer gölgeye tanrısal bir yalvarıştaHangi günah bu sevaba sarılmada

Yusuf kuyusu inlemeleri arştaFiravuni bir dokunuş ki temaştaİnsanlığın boğuştuğu bu akıştaHangi gemi inşası bu Nuhi kaçıştaDaha kitap yok mahşeri çağrışta

Karınca hakkı kollayan kavimlerBunca keşifler icatlar ulvi âlimlerZalimin hizmetine sundu zalimlerKenara çekilip oturmuş kâhinlerHak helak ile üstlerine indiğinde........................

Ahmet Coşkun



Beyefendi

Beyefendi

Kıvranıyorsunuz beyefendi kıvranıyorsunuzKaç kırık taşıyorsunuz bedeninizdeKırık kafanızda mıSırtınızda mıBilemedim

Dağıtıyorsunuz sözü toparlayamıyorsunuzHer kelime ayrı bir lügattan geliyorSonra şaşırıyorsunuzTerliyorsunuzKızarıyorsunuz

Utanıyorsunuz beyefendi utanıyorsunuzOflayıp, oflayıp karşınızdakineNeden bana böyle soruyorsunuzSitem ediyorsunuzSerzenişinde

Tutar dalınız yok beyefendi yok yokDününüz gününüzde değilSözünüz özünüzde değilOndan beyefendiHırpalanıyorsunuz

Yazık çok yazık kendinizden utanıyorsunuzKendinizden kaçamıyorsunuzKendinizi bulamıyorsunuzKendinize gelemiyorsunuzSize kim inansın ki

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Beyim

Beyim

Yaptığın gitmezse insan hoşunaGökkuşağı renkte taksan poşunaYeminler yalanlar gider boşunaDüşen bir gün ayağa kalkar beyim

Sevdayı gönülde tutmaz kilitlerÇelik çakı dağ sırtlayan yiğitlerMeydan şenlenir atılır ciritlerSanma bu meydanlar sahipsiz beyim

Kerem et bir nebze adalet olsunBırakma bahçelerin gülü solsunDesene dokunma ahenkle dolsunKarınca kararına hürmet beyim

Sarrafım diye gezen çok bezirganGötürüp yollarda batırdı kervanKaç kudret kalemi yutmuş ol devranEkleyeceğin son kâr hüsran beyim

Gezme dervişi dergâhı bu hallaHer cemaat önüne geçip mollaBin hac hatip etsen de sen bu yollaArzun cenneti göremezsin beyim

Ahmet Coşkun



Beyti

Beyti

Acı gün içinde kalırGün geçer

Şimdi sen gelsen balkonda otursakSokakta geçenleri seyre dalsakKavgacıları sevgilileri çocuklarıKuş var mı ağaçlarda baksakYada kedi köpek duvar diplerindeSen bana bir sıgara daha uzatsan_seni kesmedi biliyorum. diyerek

Acı kabuk bağlar geçer giderGün kalır

Çayı da bi güzel demlesenYanına kuru diri bir şeyler koysanLeblebi ata ata gülümsesenÇay sıcaklığıyla sokulsan yanımaFıkralarla devam etsekUzun bir kahkahanın ardından_ sahi oluyor mu böyle şeyler. desen

Her şey sana bana ne kadar güzelYalnız biz

Akşam geceye dönmüş bakUfkun kızılı yarılmış uçurumİçine insanlar akıyor akın akınŞehirler dökülüyor baş aşağıpeşine yıldızlar gezegenler ülkelerÇemkire çemkire demlikle çıksan-rahatmı batıyor karaaahmet. diyerek

Acaba sen mi haklısın zaman içindeDurup dururken

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Bêzar

Bêzar

Güzel gelip geçme burdanKorkuyorum nazarım varÇıkamazsın sen bu tordanBaşka yarla pazarım var

Uçar aklım kanar yeleKıyamam ben gonca güleSalma sevdaların çöleŞirin şerbet sözlerin var

Güle açmak güzel olurBülbül koklar deli olurSeven yürek belli olurİnan bana bêzarım var

Bağvanım ben gül saramamMuhabbettim tatlı yaramYemin ant sana yaramamOmzumda yük yazarım var

Ahmet Coşkun



Bilirim usta

Bilirim usta

Haklısın ustaSevda yazacağımda kalem gitmiyorNe kelebekler uçuşur gönlümdeNe yıldızlar valsta gözümdeAyaklarım kalkıp gitmiyor

Nereye baksam yangın yeriYanıyor be usta insanın ciğeriMelek olmuş şeytanın neferiKabarmış küften herkesin defteriAy güneş diyeceğim de zifri karanlık

Hoş gör be ustaBiraz insan biraz memleket olsunYüreğimiz yanacaksa böyle yansınBen aşkı şahından bilirimSolumda eksilmez güllerim

Ahmet Coşkun



Bilmem

Bilmem

Saçlarından almışsın üç beş makasSönük sade elbiseler giyiyorsunKabuğuna çekilmiş gibisinGözlerindeki ışıkta yokAşka kapıyı kapamışsın sanki, bilmem

Hala güzel hala göz alıcısınYürüdükçe asilliğin artıyorYere ayak basışın bir başkaVe oldukça sessiz masumHangi acı hüsrana uğradın, bilmem

Sanki bir daha asla der gibiBaşın dönmüyor hiçbir yanaCiddi ve bir o kadar mesafeliSesinde değişmiş oldukça tokDokunmayın bana der gibisin, bilmem

Hayranlığım hüzne kapıldı birdenCesaret edip iki çift söz edebilsemFantastik fantazilerim hiç olmadıBenim ki yüksek dereceli bir beğeniYaranı deşmiyeceiğimi bir bilsem, bilmem

Ahmet Coşkun



Bilmem kimin kimde nesi var

Bilmem kimin kimde nesi var

Almış başın bir deli rüzgârKatmış önün herkesi savarHerkes birine yakar yalvarBilmem kimin kimde nesi var

Sanki aklı değil kendininHerkes köle bir efendininKolsuz gömlek cepsiz kefeninBilmem kimin kimde nesi var

Dostun dosta bitmiş güveniHarmanı yok koşa düveniSalya sümük söven söveniBilmem kimin kimde nesi var

Susmuş yavan doğrar yavanaSusmuş sözü gitmez divanaSusmuş sesi çıkmaz yalanaBilmem kimin kimde nesi var

Ahmet Coşkun



Bir deniz isyanı

Bir Deniz isyanı

Suların dibinde gelen vuruşKabarıyor dalgalarla peş peşeKarayı basmış bir nefessizlikDevrimi devirmiş evrimlerBenim ki bir deniz isyanı

Volkanlar lavlarını püskürtüyorYerin dibinden yarılmalar varFay hatları çatır çatır tutuşmuşKısa devresini peş peşe yakıpBenim ki bir yer isyanı

Mevsimler zamanını şaşırmışAğaç kurumuş ekin tükenmişÇatlıyor toprakların tohumuBarınmak korunmak korkusuBenim ki bir gök isyanı

Küçülmüş karınlarda çalan açlıkKayıtsız şartsız süren hükümranlıkKarşıda cenneti kıskandıran varlıkUçurumlar gökteki yıldızdan uzakBenim ki bir insan isyanı

Ahmet Coşkun



Bir Eylül akşamı gel

Bir Eylül akşamı gel

Gün geceye uğurlanırkenSerin bir esinti sarıncaEl ayak çekilinceGün batımı vakti

Börtü böcek çekilince yuvasınaUfkun kızıllığı yükseği aşmadanDaha ışıklar yanmadanSofra telaşındaÇay deminde

Karanlık bir güne uyanmadanZaptiye sokakları tutmadanŞehri sirenler sarmadanİhtilal ihtimali olmadanBaşka bir zaman dilimiTarih yazsın

Bir Eylül akşamı gelŞu kangren yaram deşilmedenUmutsuz mutluluğun eşiğindeyimUykulu gözlerle yatağımdan alınmadanBelki de tam vakti

Zaman bize zaman tanımışkenNe dersin…

Ahmet Coşkun



Bir güzelden ayrılınca

Bir güzelden ayrılınca

Serin gel ha deli poyraz serin gelGönül sevda yitirmiş tanımaz engelSevdadır bu biçilmiyor baha bedelÖder gönül bir güzelden ayrılınca

Vurur başını taşlara zarı zarıYüreğini söndürmez dağların karıGöklere yükselir feryadı havarıDeli gönül bir güzelden ayrılınca

Ol kaşları keman sinesi dermandırBir ömür ekip biçeceği harmandırDüşerse ayrılık hal harap zamandırÖlür gönül bir güzelden ayrılınca

Ahmet Coşkun



Bir kadın geçti

Kim bilir kimindi annesiHangi vefasızın sevgilisiElinde yaşamın felsefesiBir kadın geçti allı morlu menekşeli

Üstüne bohçalamıştı yıllarıToplamıştı bütün mevsimleriAğır yüklerden uzamıştı kollarıBir kadın geçti allı morlu menekşeli

Kısılmış göz bebeğinde davetYüzündeki her kırışıkta bir evlatHüznünde her sevgiliden bir tokatBir kadın geçti allı morlu menekşeli

Yol boyu gazellerde ayaklarıGülümseyen çocuklarda bakışlarıEsbabında taşıyordu tüm nakışlarıBir kadın geçti allı morlu menekşeli

Buğu buğu üstünde cennet kokusuKalmamıştı artık dünyadan korkusuDilinde şen düz ovada keklik türküsüBir kadın geçti allı morlu menekşeli

Ahmet Coşkun



Bir muazzam yürüyüştür insanlık

Bir muazzam yürüyüştür insanlık

Toprağın ot yeşerttiği günlerden beriÇağdan çağa ilerleyip gelen bu insan seliNice engellere depremlere savaşlara varanHer karanlığı aydınlığa taşıyanMuazzam bir yürüyüşün mukaddes aklı

Şefi reisi çarı hanı kralı başkanıÇakısı baltası kılıcı tabancası topu tüfeğiOdunu kömürü mücevheri altını parasıMusası İsası nicesi en son MuhammediMuazzam bir yürüyüşün mukaddes aklı

Acının açlığın kimsesizliğin kimin kimliğinGaspın zaptı raptın kurşunun ve kimyasalınİçinden biçildikçe türeyip yeşeren onursalınİnsan, insan denen varlığın yüreğinde saklıMuazzam bir yürüyüşün mukaddes aklı

Ahmet Coşkun



Bir şeycik istemem

Bir şeycik istemem

İstemem yünleri pamuklarıİpeklerde sizin olsunBanaYurdumun çaputları yeter

Yağları kaymakları ballarıHeveslenmem yutkunmamBanaKuru ekmek soğanda yeter

Çengi çalgı maskeli balolaraYarsımam yalanmam yerinmemBanaÇoban kavalından bir ses yeter

Altını gümüşü pırlantası dolarıHanı hamamı köşk sırça sarayıBanaTorağımda bir kulübe yeter

Açgözlü görgüsüz haset insanınKendi çıkarına gömülü katmanınBanaKedi köpek kuşun yarenliği yeter

Ahmet Coşkun



Bir yer var aklımda

Bir yer var aklımda

Bir yer arıyorumGönül rahatlığıyla gideceğim bir yerSevginin serpilip çiçek açtığı bir yerKimsenin kimseye düşman olmadığıGülen yüzlerin gülen gözlerin olduğuÇocuk gülümsemelerinin bolluğuKadın kokusunun karıştığıCennet aramıyorumİnsanın yaşadığı

Tarlaların sürüldüğüEkinlerin biçildiğiBacaların tüttüğüSıradan

Yaylarında çadırların kurulduğuDağlarında sürülerin beslendiğiŞehrinde fabrikaların kurulduğuHarmanlarının bolluk bereketiyleDeğirmenlerinin tahıl öğüttüğüHer bir insanın sevda yürüttüğüHalayların türkülerin çekildiğiBütün karanlıkların kötülüklerinAğır bir sevda da çürütüldüğü

Bir yer var aklımda bilmediğimTam tekmil kuşanıp gitmeyeKendimi ışınlamaya hazırBir zamana

Ahmet Coşkun



Biraz laflasak

Rüzgarın şarkısını dinlesenSuyun akışına bıraksan kendiniEşlik etsen kuş seslerineDüş gibidir hayat düşünsenVe düşmek kolaydırHerkes düşerYa kalkmakAh ah ah

Her defasında ayaklarının üstüneDimdik kaldığın yerden yürümekTavizsiz koşulsuz aynı kararlılıktaBir canı vardır insanın kaç kez verseCanda can kalır mı canında canı varVerip kurtulmakta var yaÜzmeyeceksinCanı da

Hani yaşamak diyorum sanat falanPazar diyorum ucuz pahalı al verSimdi sen beni ne kadar seviyorsunHaydi bakalım yüreklice söyleSeni sevmediğim kadarBir tartılsak mı neKaç gram kaç okkaTerazide

Madem bu yolda yürüyeceğizMadem başka yolu yokÖtesi berisi hakka havaleSen kurtul zincirlerindenAha sofraAha nevale

Ahmet Coşkun



Biraz nedensel

Biraz nedensel

Şu semt pazarının köşesine kurdumİşporta tezgahımı, yarısı mezbahaneHaraç mezat kırık kalpleri alıyorumUsta değilim parçamda yok tamirineDua ile sevgi katıyorum kendimce içine

Satın alıyorum taşıyamadığınız vicdanıSızlar da duymazsınız dert yakar içimiGözleriniz sizin olsun benden katresiGizleyip akıtamadığınız hakkın nüvesiEskiciyim ben eskiyen her şeyin eskisi

Dillerinize de açtım bir camdan köşeTutamadığınız dillerinizi koydum şişeSoslayıp süsleyip satıyorum üçe beşeBiraz katkım olsun istedim keşmekeşeSoluksuz bağıran benim gelin temaşa

Yaşlılar parkta çocukları camii önündeKâğıt toplayıcılar dilenciler kapı önündeYoksulu işsizleri sayıyorum açlık selindeBeş parasız pazarlardayım elim belimdeTezgâh dolup taşmış kimin parası elinde

Kimin canı acıyor kimlerin ruhu azaptaRuh satın alıyorum canın hesabı AllahtaVardır çeşit çeşit her biri ayrı bir fiyattaTezgâhı açtık bin besmeleyle bu sabahtaEy ahali edin nazar edin, pazar eyvahta

Ahmet Coşkun



Birlik üstüne

Eğilse dikliği görülür uzaktanTevazuu sinede varsa ezeldenIşığı saçılır gölgesi gelmedenHerkesten bu ışık yayılmaz ki

Su ile ateş sarılınca sevişmezYaratılmış yontulsa değişmezDengedir kimse sırra erişmezBilir bilmez konuşur ayılmaz ki

Her dilde bir güzellik var inanHer dinde bir güzellik var inanHer kulda bir güzellik var inanKimse kimseye bayılmaz ki

İnsan insanın aynısı dünyadaEksisi fazlası görülmez aynadaToplanınca bir ortak paydadaAmel ile emel bir sayılmaz ki

Birlik birden vaz geçme emeğiAşk ister biriz beraberiz demeğiTanrı sofrasında oturup yemeğiKaraahmet sesin duyulmaz ki

Ahmet Coşkun



Bizim köyde bir ağa var

Bizim köyde bir ağa var

Ekmez biçer beleş tarlaBizim köyde bir ağa varÇobanda o muhtarda oBizim köyde bir ağa var

Bütün köyü tek tapudaKerpiç taşı her yapıdaİnsanlar dizi dizi kapıdaBizim köyde bir ağa var

Tavuk çalan yanındadırKurban kesen yanındadırHaç’ça tapan yanındadırBizim köyde bir ağa var

Dört bir yana kıblesi varSalar dağ taşa hibesi varDakka döner ifadesi varBizim köyde bir ağa var

Komutanı var karakoldaGezer Kaymakamın koldaVali sönük yanında soldaBizim köyde bir ağa var

Kimsenin gücü yetmezHâkim savcı dava etmezDizer dizer yalan bitmezBizim köyde bir ağa var

Arada bir turlar meclisiNe rengi belli nede cinsiİşler bitirir ki sinsi sinsiBizim köyde bir ağa var

Öpülmekten ıslak eteğiElinden düşmez köteğiOki sineklere bal peteğiBizim köyde bir ağa var

Bir baş olmuş tepebaşıBaşlatmış büyük yarışıBal kaymak der kuru aşıBizim köyde bir ağa var

Ahmet Coşkun



Bizim mahalle

Bizim mahalle

Eskilerden eser yokKimi küstü aldı başını gittiKimi vardı hakkın rahmetineKimi resmen sopayla kovulduGirsek detaya ne gerek biraderMahalle bizim mahalle

Burada gelenek kendini korurAra ara kısa devreler yansa daAyni şenlik güzellik hep olurBakmayın siz sarhoşlaraAyılınca naçar kaçarlarArada bir zıpçıktılar çıkarSanırsın ki deprem zelzeleSonra bi bakarsın kuru gürültüNe heybede var ne höyükte

Anlayacağın altı üstü geyikCeylanlar inmez pınaraAynı mahalle ayni meydanKim kırarsa kırsın kirişini yayınıGün gelir alır teskere tayınıÜç gün beş gün anlarsın oyunuBizim mahalle güzel mahalleMisafire güle güle, kalıcıyaHak ediyorsa armağan başköşe

Evet dostlar burası bizim mahalleEtmezler hesabı kimseye ihaleYerlisi yabancısı hepsi nafileVız gelir tırıst revandır yolaÖzü olmayanın sözü kül sahileDuyurula, davul zurna ile herkese

Ahmet Coşkun



Boşluğum

içim,içimde ne varsagöğün sonsuz boşluğuyerin bütün şekilleriokyanusların derinliğisınırsız kuralsız içimboş, öyle boş, bom boş,bu ne yaman bir boşluk

nerden çıkar nereye akarbu bitmez sağanak göz yaşıkontrolsuz benliğimin aksimetruk mesnetsiz mahkemesiözlemım çıngırak yılanlarıhasretimle kuduz köpek gibiyüreğim bu ne yaman bir acı

bir çift göz elleri keskidoğradıkça uzaklaşan gülüşo ses ruhumu rüzgara salanrüyasi sallanip gelip didenhayal ki hayaletle üstümdevucudun şehrinde destursuzsevdiğim bu ne yaman çelişki

Ahmet Coşkun



Böcek olma ezerler

Böcek olma ezerler

Sakın böcek olma ayağaBalda olma yılan dudağaYürü ışığın vursun sokağaKimse değil sana bey ağaİnsan yüzü ışığında belli

Herkes eşit atılmış kazanaSuçu yükleme yazı yazanaKarşı çık hakkını alıp azanaYiğit denir haksızlığı bozanaZorba ağız köpüğünde belli

Varsa para pulun açık yolunYoksa bağlanır elinle kolunFayda getirmez sağın solunYa kiriş olursun yada kolonYakınlar dar günlerde belli

Haydi al derinden bir nefesİnsan kuş değil konsun kafesCesur ol da yüreğine ver sesHala anlayamadıysan ki; pesGör karanlık gündüzden belli

Ahmet Coşkun



Bu gece bizim olsun

Bu gece bizim olsun

Gece ay ve yıldızla süslenmişAksi vurmuş dağların yamacınaSuyun yüzünde bir gök belirmişKıyıda sevgililer yıldızını arıyorGöklerin görkeminde şölen var

Aşk kokusu düşmüş çimeneYeşilden maviye yol bulmuşDalların gölgesi düşmüş suyaSevgililerin dansı aralıyor ışığıYerin bereketinde şölen var

Haykırışlar karışıyor havayaSevgiyle girmiş herkes sırayaSevgililer isimlerini haykırıyorAh bu gece değil her/gün böyleİnsanların yüreğinde şölen var

Karışmışlar hepsi birbirlerineNe günün ne dünün derdi varİnsan kokusu durmuş halayaMuhteşem bir güzellik buradaTanrının sofrasında şölen var

Ahmet Coşkun



Bu gece takılalım

Sessiz sessiz uyutalım herkesiHaydi kuralım bir sevda sofrasıÇoktur dertleşmedik senle baş başaÜstümüzde şuh gecenin nefesi

Masada güllerin enfes kokusuKadehte demlensin aşkın dokusuAy patron yıldızlar müşteri olsunEğlesin bizi nağmeler çoşkusu

Gözlerinden aksın şarap ruhumaKörkütük sarhoş olalım sen korkmaAyakların altında aksın denizŞafak güneşe uzansın boğulma

Ahmet Coşkun



Bu güzel çok güzel

Bu güzel çok güzel

Can alıp gitti can özümdenGeçti gözümün önünden

Gözler gökyüzünü kaplamışDenizleri de okyanusa salmışYeryüzünün yeşilini katmışİçten dışa dalgalı büyülüGözlere bak gözlereAman Allah

Saçları geceyi kovuyorYanaklar al kızıl elmaDudak hurma ezmesiGülüşü gül gül açıyorÂdeme diş biliyorAman Allah

Ben cennete mi göçtümCennet mi bana düştüNeredeyim ben neredeBir hayali hülya da uçtuBu güzellik dünya üstüAman Allah

Rüya ise kaldırmayınÖldüm ise aldırmayın

Ahmet Coşkun



Bu hasret bitmez

Bu hasret bitmez

Gözlerin ufkunda bir kızıl akşamAydan önce çıksam yolun üstüneYıldızları toplasam gün doğmadanSiyah maviyi sersem sen gelmedenGelip uzansan yamacıma sessizce

Ay doğsa üstümüze on dördündenYüzün yüzüme pervane döne düşseBütün yıldızları saçlarına diziversemSen bir yalnız şarkı eşliğinde aksanTaçlanırken başın yüreğimin içinde

Sadece ellerin olsun ellerimde tekGözlerinle gezsem semayı kat katGündüz koşturmalarımda heyecanDamarlarımda akan deli kan dursaBıraksam kendimi göğsün üstüne

Bin yıllık bir uykuda kalsam öyleceTükense içimdeki özlemin hasretinAktığını görmediğim yaşlarım dinseGörünmez yaralarımın acısı bitseYeniden doğup arınsam bir sabaha

Ahmet Coşkun



Bu iş böyle evel ezel

Bu iş böyle evel ezel

Bizim köye daldı bir arabaEtrafına toplandı marabaNe bu haliniz ne oldu sizeLütuf edip diyor merhabaŞehirden gelmiş davara bak

Üstünde afili süslü takımİncelip kırılıp atıyor çalımBirazda üsten bakıyor bizeSüzüyor harap halini halkınŞehirden gelmiş davara bak

Açıyor sohbeti alıyor sazıYol düşünce geliyoruz bazıNe eksiğiniz var haliniz neSöylerken kemi kümü nazıŞehirden gelmiş davara bak

Devlet sizinle vede partimizÇok şükür ayaktayız sayenizBiliyorsunuz yakında seçimBaşka yere gitmesin oyunuzŞehirden gelmiş davara bak

Kesildi kuzu yendi kebaplarSözleşti gitti eski ahbaplarKaş göz işareti olur moluruMarabaya kaldı boş kaplarŞehirden gelmiş davara bak

Bu düzen böyle evel ezelSöğüşlerler bizi bir güzelEşkıyamız ha atlı ha arabalıKaraahmetim okuma gazelŞehirden gelmiş davara bak

Ahmet Coşkun



Bu yangınlar sana

Günün renginde sevdanın dalındaAkışı bir hoş şu hayat halındaGüller nazında arılar balındaAnsız habersiz bu yangınlar sana

Gönül tutulup bir dağ eteğineSarılıp derdin kovan peteğineÖrüp bedene ipi ipeğineKarışıp yanan bu yangınlar sana

Derini deniz gözlerin belasıCenneti yakar bakışın karasıAşığa azap dilinin yarasıBu ateş alev bu yangınlar sana

Bağrımda özlem hasretin hayaldeTövbeni bozup hele bir geldeTipi boranda yar yaşlarım seldeBu öfke sitem bu yangınlar sana

Ahmet Coşkun



Bu yıl geyik yılı olsun

Bu yıl geyik yılı olsun

Dansöze doyduk da rakılar zehirliNesrin Topkapıyı soruyor amca ilahi

Nur yağmış pazaraYenisi gelmiş eskiyi almayaFaturalar masanın üstündeBize Noel baba uğramazKaçan tavşan gelen tilkiTarihleri sayma sayıları al

Kızacak kızacakFifti fifti hayatta olmazİstediğin kılığa gir üçte birBir fazla yokBoynuzundan üflüyorGeyik sürüsü koşmuş arabaya

Gerisi çay çekirdekBaba hindi kabarıyorNe kadar kabarırsa kabarsın pişecekHa bir saat ha yirmi dört, saat/ seneVe çekirdek, atom değil güle bakanBiraz gazoz

Bu yılda bizi geyiğe bağladın yeni yılUmudu severiz de umut dünyası değil

Ahmet Coşkun



Bulamadım derde derman sevgili

Dediler yar senin çaren ilacınNice huri melek ettim başa taçEğlendim orada burada bir kaçBulamadım derde derman sevgili

Gezip gökte yıldızlara bakarımYalçın dağlar olur benim vakarımOvalarda çiğdem nergiz toplarımBulamadım derde derman sevgili

Nice nimet akar gelir önümeNice insan bakar olur seyrimeÖlüm gelir oturur sol böğrümeBulamadım derde derman sevgili

Karaahmet bulmaz özünde takatGönül arzu eder yüce mükafatHakla yeksan olmayınca hakikatBulamadım derde derman sevgili

Ahmet Coşkun



Buradan gidelim

Buradan gidelim

Sinemde bir sancı sarar sevdayıHayalimde düşüm kurar sevdayıDivane yollarda sorar sevdayıGel ha gönül gel buradan gidelim

Gül kokuyor konduğun dallar bülbülSolmuş sararmış mor menekşe sümbülGöçmüş kervanlar ne iz kalmış ne külGel ha gönül gel buradan gidelim

Yanarda yanar şu bağrımın közüGönül unutmuyor gönülden sözüSözünden dönenin kör olsun gözüGel ha gönül gel buradan gidelim

Ahmet Coşkun



Can ver bana

Can ver bana

Bulutlardayım tozpembeGüneş yanı başımda komşuAy geceme eğlenceYıldız akıyor yüreğime

Dağlar elimin altında derdestDenizler içiyorum gönlümceNehirler bana yüzerBaşaklar bana dönük

Bir kanadım üstünde dünyaBir kanadımda küllü mekânEtrafıma halay gezegenlerBoşluğun ötesindeyim

Kan emiyorum yerdenGüvercin uçuruyorum yereUçtan uca kanat çırpıyorumDilimde binlerce küfür söve söve

Kararıyorum zifiri zift yağıyorumTanrının gazabından önceAsılıyorum darağacınaCan ver bana

Ahmet Coşkun



Cancağızım

Cancağızım

Üstüme üstüme palas pandırasKırk entrika kumpas yıkılıyorsunŞahlanıp şahlanıp kuduruyorsunBu devran senindir be cancağızım

Ol vatan tapusu senin cebindeCennet icazeti senin hükümdeHerkesi yatırdın duvar dibindeHer vara konarsın be cancağızım

Elin değmez çarkın yağı pasınaGözyaşın düşemez güçsüz yasınaBütün piyangolar çıkar şansınaAh var bilirmisin be cancağızım

Divanda çözülür haksız haklıdaKalsın be meramım içte saklıdaHerkeste dünyaya bakış farklı daSende kin garez var be cancağızım

Zemheride yâre hep bahar yazımYurduma sevdalı bülbül avazımKaraahmet kazın hakka mezarımHaktan öte mi var be cancağızım

Ahmet Coşkun



Cançıktısı

TembihleriniDut aklımda tutuyorumAklın aklımdaBu rengi biliyorum

Sır yalnız sır’mıYürekte nasırAn an’da asırSeni saklıyorum

Bir hayalet yürüyorBir gölge gülüyorBir gün ölüyorSeni düşünüyorum

Önce zamanı tutuyorumOrda durSonra peşine düşüyorumHaydi gel

Gözlerin oluyorumGözlüyorumSabr ediyorumDeli özlüyorum

Ahmet Coşkun



Canım canım

İsyanım çığlığım yaraYar dediğin derin yaraErinmiyor yaz baharaCanım canım yara yara

Gül içinde gülü aştımTürlü bade zehir içtimEremedim gönül geçtimCanım canım yara yara

Yol erenin kapısı hanGelen kapıda verir canBoyun eğmiş dara cihanCanım canım yara yara

Ey virane gönül şehrimVurulup aşkta düşerimBenim ecelim mahşerimCanım canım yara yara

Ahmet Coşkun



Canımsın Canan

Canımsın canan

Hayat güzel ömür kısa gör cananYalnız yaşanmaz etrafa sor cananYanan kalbimi görmeyen kör cananKarşılıksız sever görme hor cananAşk ateşidir bağrımızda yanan

Güzellik güzeldir güzel zamanlarGelip de geçer dinlemez amanlarAh etme çıkar başından dumanlarPara etmez artık hanlar hamamlarKötüleri sil kalsın güzel anlar

Zaman durmaz gün akar gece peşiÖmrün balkonunda akşam güneşiBakarsın son çay belki son söyleşiBoş ver konuşma şimdi üçü beşiSon sevdalarımız başta dolanan

İstemem başka ne olsun ki cananTek yanımda güzel gözlerin cananTatlı dilde muhabbet kalsın cananBir yudum sevgi bir mutluluk cananBaşka nedir ki hayatın anlamı

Ahmet Coşkun



Canlar beni

Canlar beni

Canlar beni canlar beniOkuryazar anlar beniVurulmuşum orta yerdeRenge boyar kanlar beni

Söz söylerim ben o yârePeşindeyim kare kareŞu düzeni tükür yereAvut saray hanlar beni

Gök sofrası kalktı yerdenUmudunu kesme birdenYaralanmış kılıç dildenYağdır yağdır seller beni

Ben giderim gelen olurSanma kalan kulun olurSudan kumdan kalen olurGül çiçekle yollar beni

Yürü karaahmet yürüÇobansız değil bu sürüDeprem tufan olur dürüGülümseyen ağlar beni

Ahmet Coşkun



Canlarım

Canlarım

Derdi veren derman verir diyenlerNice dertler var devası bulunmazKul hakkını hak yoluyla yiyenlerDerman diye diye gezer canlarım

Muska türbe kader kısmeti açmazZengin servetini yoksula saçmazHer hacı hoca hak şerbetin içmezDerman diye diye gezer canlarım

Hakkın varı küllü âlem herkesinVarıp kapısında durma nekesinBunca derdi gamı niye çekesinDerman diye diye gezer canlarım

Şükür evrende var olan her şeyeVarlık bağışlanmaz bir tek kişiyeKaraahmet sıkışmış bir köşeyeDerman diye diye gezer canlarım

Ahmet Coşkun



Cennette hucum

Cennete hücum

Herkes cennete gitmek istiyorBütün uğraşlar çabalar cenneteZaten cennetten gelmemişmiyizÂdem ile havva’dan ötürüdürAllahım onları cennete attıSonra onları cennetten attıHani cennetten gelmişiz yaBu çok isteyişimiz ondanHacca gidişimizin sebebiNamaza duruşumuzun edebiOruca dayanmamızın sabrıİnanç olsa da bir yerdenFarzı mecburiyetten bizeCennettir cennet sebebiGeçen bir aşk şiir yazdımŞair abimizin biri yazmışBurda güzellere meyl etme-‘Nefsine hâkim ol, nefsineCennette hurileri hak et’Ne deyim ki efendim derŞu huri meselesi kafadaBir sınav ki geçen yokKoşuyoruz koşturuyoruzYaptığımızı her hayrınSebebidir cenneti alaYalnız yaptığımız hayrın mıYaptığımız şerrin de sebebiO güzelim cenneti aladırEroin parasıyla camii olurFakir fukaranın emeğiyleHarun olur karun olurSenin alır ciğerini söke sökeSadaka diye verir döke dökeSonra cennet rüyasına dalarBen cennet aramadım hiçBen de düşsem ne güzelBana dünyada bir cennetCennet ehli gibi yaşayıncaHer yer insana cennetCennet arayıp dursunlarCennet mi istiyorsunuzHak yemeyin haram yemeyinKimseyi hakir görmeyinDin ırk sakın ha ayırmayınKadın çocuk öldürmeyinHiçbir cana kıymayınKendine istediğin ne varsaHerkese hak ve helal sayCennettesiniz efendimVe de Allahın sevgili kulu



-vallahi cennetliksiniz haBanada böyle diyorlar yaÖyle mi bakalım efendim

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Ceylanım

Ceylanım

Dağlardan seke seke indiğin ovaMelül gözlerinden hüzünlü bir havaKim ürküttü kim yıktırdı sana yuvaMest eden gözlerin nerde ceylanım

Sarmış göğü karadan kara bulutlarKurumuş yeşilleri çürümüş otlarBitmiş yüreğinde yarına umutlarSu içtiğin pınarlar nerde ceylanım

Burada gezerdi ceylanın alasıEtrafında oynar dururdu balasıSeveni uğrardı sevdanın kalasıGül gülistan diyar nerde ceylanım

Haylada, hele karaahmet haylayımBen şu dağların eteğinde yaylayımKoymadılar koyun kuzuyu yaylayımKaval ağlatan sevdan nerde ceylanım

Ahmet Coşkun



Cüppeliye

Cüppeliye

Alan razı satan razıDiyor hoca Allah razıVer ver gazı ye ye kazıHe cüppeli Ahmet hoca

Ne güzel gülüyor meretToplanıp geliyor himmetMulti memnun cümle ümmetCüppeye sakala hürmet

Hayali var sanalı varDergâhı var kanalı varBilgi desen yüküyle varAyet doğru oku hoca

Saf saf dizilir saf saflarMedet umup bekler aflarCennet huri güzel laflarEmel değil amel hoca

Ahmet Coşkun



Çağlara sığınmış karanlık

dil acizdir elife gelmez, kalem ne etsinnefret boyanmış dağı taşı,kelam ne etsinkorku kudurmuş konmuş üste,alem ne etsinçağlara sığınmış karanlık, karartmış gözü

teklik çıkmazında sığınmış, aslan allahasavunmasız sahipsiz kalmış, kalan allahaküfrü kafir kendini aklar, yalan allahaçağlara sığınmış karanlık, karartmış gözü

yıkılmış yakılmış virane, sönen ocaklarkapılarda artık görülmez, gülen çocuklarçıplak yer açık gökyüzüde,kefen kucaklarçağlara sığınmış karanlık, karartmış gözü

çağdır çağları parçalayan, değişir zamangöz açıp kapaman kadardır, sevişir zamangün değişir dünya değişir, gülüşür zamançağlara sığınmış karanlık, karartmış gözü

Ahmet Coşkun



Çağrı

Zifiride ayaklarım adım atamıyorumÇekilip kenarda kendimi tutamıyorumBalla zehir ikram ediliyor yutamıyorum

Dağlarımda gül menekşe kurumuşDört yanını düşman almış yürümüş

Elde kalem tutup yazamıyorum be ustaOyun ki zor oyun bozamıyorum be ustaKötülüğe mezar kazamıyorum be usta

Dışım buz tutmuş içimde ateşler yanıyorNe yazım nede kış beni mevsimsiz sanıyor

Böyle değil bu toprağın cengi cihan töresiTarih akar dört kıtaya var mı bundan ötesiHaydi elele tutuş çiçeklensin her bir yöresi

Fide tutmaz fidanlar kırılır has bahçedeGöç göç dağıldık dağ ovaya yas bahçede

Ahmet Coşkun



Çalışma hayatı

Çalışma hayatı

Zorla sevdirecek kendiniEvi işe götürme işi de eveBöbürlenip azarlar herkesi deveMaaş günü dörtnal koşuyor seve seveEfendi

Devletin çöpü altın pahaHerkesin hakkı var orda bak haYetimi dulu şehidi gazisi daha dahaKâğıtları yırtma ışıkları açık bırakma sabahaEfendi

Olmaz kalmazla bulma bahaneİnsanları hoş tut derdine ol çareSen bilmiyorsan bir bilene et havaleBunda kusur yok her şey merhale merhaleEfendi

Cennette bilettir helal lokmaDürüst ol arkadaşlarını sıkıntıya sokmaHak hukuk insaniyetle çalış olmasın kokmaVatan sevmek budur ders vermeye kalkmaEfendi

Ahmet Coşkun



Çay acıdı

Çay acıdı

Kuşları seyir ediyordum bu sabahKanat çırpınışlarda hayallerim ahAklıma düştü ya aşk sevgili eyvahİçemedim acıdı çay demden düştü

Gözlerinden damla katıp azığımaYağmuru avuçlardın susuzluğumaNe çabuk kayb olup gittin uzağımaYaşlanmadan saçlarıma aklar düştü

Şimdi köhnede ben ve şiir sığınağımKendi kendine feveran gönül dağımKaç perde çeksem geçmiş iki ayağımKül savurdum rüzgârlara ateş düştü

Ahmet Coşkun



Çay gibi

Çay gibi

Suyu çamur deredenBilinmez gelir neredenKörük sönük firedenGenzi yakar derindenÇiy gibi

Suyu temiz bulaktanAteşi kömür ocaktanAğır ağır pişer sıcaktanİnsan insanda demlenirÇay gibi

Açar tatlı sohbetiYapmaz hiçbir gıybetiYüklenir bütün zahmetiÖnler gelecek afetiçiğ gibi

Sevgi örer ağ gibiMevsim açar bağ gibiEl verince yüce dağ gibiNakış nakış ince işlerTığ gibi

Ahmet Coşkun



Çekim

Çekim

Ah şu yer çekimiKendimi nerden bıraksamDüşüyorumHani gönülden geçmiyor da değilBir gök çekimi olsa

Aya komşu yıldız toplasamMehtabına meftunum ey peri kızıKorkuyorum gündüzden güneşe doğruSen gibi yakar mı beniDaha ne eriyeceğim

Diyorum ya saklanıyorum köşe bucakÇekim çekim çekiyorsun beniUçurumlar yarlar dipsiz kara deliklerAh ne tatlı acılar korkularSolum felç

Bir bilsen araftayım

Ahmet Coşkun



Çıkış

Çıkış

Bu günGüneşe yükseliyorumZemherinin göbeğiParmaklarımın ucu uyuştu soğuktanBir nefes sıcaklığı yeter

Bu akşamGeceye yükseliyorumZifiri karanlığın içindenAyın gölgeli yüzündenBir parça aydınlık yeter

Bir sabah bekliyorumYaratıcının yasalarının işlediğiHer şeyin zamanında vaktinde olduğu,Ve doğduğuYıldız dolusu mavi yeter

Açlıktan ölenlerKorkudan kaçanlarZülüm pervanesinde dönenlerŞartelleri indirdimSizinle gömüldüğüm azap yeter

GünTanrıya seslenişte boğulmuşUfukta başka bir dünya gördümÇürüttüm bütün diyalektiğiCennetse kalsın bu kıyamet yeter

Ahmet Coşkun



Çıksan pencereye ne var

Şimdi şairler aşk okurGülün deminde bir baharAyda perçem perçem yarÇıksan pencereye ne var

Dağların şavkında alevIşıkları sönmüş her evÖzgürlüğe halaylı grevÇıksan pencereye ne var

Şimdi bir efsane destanGözlerini silipte yastanŞu etrafındaki is pustanÇıksan pencereye ne var

Sevda akar kara gözlerinAnadolu sallamış dizlerinYarın olacak hep bizlerinÇıksan pencereye ne var

Ahmet Coşkun



Çıktın yoluma

Çıktın yoluma

Sordun mu bu yolun sonunda ne varSöylemedim toprağı kürerimTaşı çakılı ayıklarımÇıktın yoluma

Aklımdan geçmediBeraber yürümek menzile doğruTakıldın peşime tek kelime etmedenÇıktın yoluma

Yoruldum yürüyemem sen gitMecalim takatim yok göze alamıyorumBöyle oyunbozanlık olur mu yarı yoldaÇıtın yoluma

Dön hadi sende kalanlar ne olacakBenden alıp götürdüklerin ne olacakYolun ortası iki uca ayni meşakkateÇıktın yoluma

Şurada bir ağaç dibinde çeşmeÜstünde mavi gök sarmaşık gölgeVer elini biraz dinlenelim heleÇıtın yoluma

Ahmet Coşkun



Çıldırdım

Çıldırdım

Seni ne zaman görsemGözlerinde eriyorumBana bir şeyler oluyorDur bi dakika ne olursun

Ne olur kız arkadaşım olÇay kahve içelim şuradaBelki bir de yemek yerizUzun uzun konuşuruz ha

Ben sana hayranım deliÖyle böyle değil çok kötüVallahi ferim feleğim şaştıSen konuş hep ben dinleyim

Bir merhaba elini sıkıyımYanaklarından bir busecıkBütün bayramlarıma bedelBir kez sarılayım nefessiz

Takmam gelse feriştahıDünya gözüyle dokunsamSesini kokunu doya doyaÖlüyüm selasız gömsünler

Ahmet Coşkun



Çınar

Çınar

Hey gidi koça çınarBaşın göğe değer amaGövden paramparçaBedenin çizik çizikBana benziyorsun yazık

Balta vursa kesmez kökünHangi vagon çeker yükünÜşüşmüş kargalar dalınaTırtıklıyorlar sökün sökünÖyle rahat dingin durunGözün aç etrafa bakın

Kaç mevsime renk verdinHangi kuşlara yuva oldunNice kışlar savup savurdunİçinde öldü böcük kurdunHerkes göçtü sen durdunHeybetine kapılıp baktıkçaBen kurudum

Ahmet Coşkun



Çivi

Çivi

Sesim boğulunca kendi içimdeÇığlığım bulutlarda şimşekleşirGürül gürül yağmurla damlayıpToprak buharlaşır bedenimdenGül yaprağını kırağı süslerYıldızlar kaçışıp yol verirkenAy saklanır kuytuya

Davul zurna sesli şölenlerinArkasında güneş saklanırLoş, gökkuşağı değil kiDuman buluta benzesinSesini duymayan sessizlikSağır eder kendiniSusmaz

Yürü hele sözü kurşun kehribarDört mevsim yürektir bu dağlarBar spotlarını güneş mi sandınSarhoş sarkıyorsun sabahlaraAç bakalım ellerinde ne varSabahlıkla gelmez baharKalma üryan

Ahmet Coşkun



Çocuk yansımalar

Çocuk yansımalar

Emzik zamanlar gelmiyor aklımaKalabalık çocukluğumun açlığıBir tandır başını sevmiştimSıcak ekmek sıcak hikâyelerAyaklarım ısınırdıSalladıkça

Kış fena geçerdi bilirdimGecenin uzunluğundaKurt ulumaları karışırdıKöpek havlamalarına

Her zaman bayramlık şeker olurdu cebindeNinem dev anası gibi görünürdü gözümeOnca torunu saklanırdı eteğine

Bir metre yükseklikte ki toprak evimizEl kadar penceresinde ekmek isterdimAnnem uzatırdı ben uzanırdımNe kadar yüksekElim yetmezdi

Babam anneme ‘Eze bajar herim’ dediğindeBen köyün içine doğru çıkacak sanırdımNerden biliyim şehre gideceğiniGünler sonra gelirdi

Ahmet Coşkun



Çocuklar için

Aslında ben bir romandımKendime çok ağır geldimHaydi az küçül kısal dedimHikaye oldum sevilmedimBari bir küçük öykü olsunDedim anlatılsın kahvedeOnu da çok kaba buldumEn iyisi özet yapıyım benBelki düşer ders kitaplarınaÇocuklar için

Bilye olsun sokak başındaBazen de ceviz oynasınlarBoyalı aşıkları kimse bilmezBezden ipten toplar da yokUçurtmanın zamanı geçmezBak biri bağırıyor oralardanÇelik çomak zamanı değilÇocuğun çoktur zamanıÇocuklar için

Anne baba öğretmenlereOkulsuz öğretmenlere deÖğrenci yolluyalım arasıraSınıf sız öğretmenler olsunÇimende bağdaş kuralım mıÖğretmensiz okullara inatÇocuklar için

Ali hoca hiç çıkmaz aklımdaNe sert bir tokat patlatmıştıBir hafta kabakulak gezdimÜlker hoca yanaklarımı okşarSen şair olacaksın KaraoğlanHerodot unutulur mu aslaAtilladan başlar HomerosaBilgi değil anıdır kalanlarÇocuklar için

Gülü anlat dikeni de söyleParmakları kanarsa öpsünAşkı anlatta ayrılıkta vardeYalnızlığa bırakma sevdayıSenin doğrun para etmezYeter ki yalan katma içineO doğruyu bulur hayattaYüreğinde sevgi varsa verÇocuklar için

Ahmet Coşkun



Çocukluğum peşimde

Çocukluğum peşimde

Gece uykularıma akar selamsız sabahsızO büyüdükçe ben küçülüyorum gözlerindeKalkıyor geziniyorum bir çocuğun peşindeSeyrüseferdeyiz birlikte dolaşıp âlemde

Gözümü açtığım evin kapısında düşünüpGirip girmemek arası bir korkuya kapılıpKırık pencerenin pervazına sessiz tutunupSesler dinliyorum bir kalabalığın içinden

Koşturuyorum ev içinde yara bere haylazGöz göze kalıp kendimi arıyorum az birazSeviyorlar beni çekiş tokuş ev hali bir nazBaşka bir hasret kanıyor yaralı yüreğimde

İlk kopuşun izlerinden sarsılıyor pencereBabam diyor okula gitsin artık acemlereDalıyorum yayılan koyun kuzu seslerineİçim titriyor ilk kez korkuyla tanışıyorum

Okumaya gittiğim acem köy içimde sızıYanağım sıkıp gözlerimi öpen acem kızıVe unutamadığım o en masum sevda iziGöz yorgunu uyanıyorum kalabalık şehre

Ahmet Coşkun



Dağımda gezme

Dağımda gezme

Bu dağlarda vuruldumGurbet ellere sürüldümYanıp sönüp köz kül oldum Sevdaya yürek dayanmaz

Ahu gözler baldan süzmeCeylan dağlarımda gezmeYüreğim kırk pare ezmeSevdaya yürek dayanmaz

Yakma ateşler peşimeKalkıp gidemem işimeKorkular salma düşümeSevdaya yürek dayanmaz

Beni bağlamaz buralarMevsimsiz göçer turnalarGöllerde yüzmez sunalarSevdaya yürek dayanmaz

Ahmet Coşkun



Dağınık şiir

Dağınık şiir

Dağınık günler geceyi toplamazYıldızlar dökülür dağ eteklerineAy suya düşer toplamaya erkenGecikir şafak ertelenir ertesiye

Karınca kışlığını aşkla toplarkenKışın toprak bağrı yürekten sıcakTilki bile yolsuz kalır düşer yolaHayvanlar da cenk eder durur

Dengesi kendinde kurulu doğaHiçbir hayvancık açlıktan ölmezHer hayvanı öldürür insanoğluHayvanın hayvana yemliği ilahi

Habil Kabilden miras kavgamızKitaba göre mi hitaba göre miAyracını kendi koymuş insancıkElinde baltası boynunda silahı

Dem bu demdir devrana akarİster kitabını öper isterse yakarHerkesin şeytani kendinde yatarBir ortamı fırsatı görmeye bakar

Bir yüzümüz önde biri karanlıkBirbirimizden çok şey saklıyoruzÇok bahanelerimiz var aklıyoruzYüzü yüzleştirmeye yüzümüz yok

Ahmet Coşkun



Dağıttın beni

Dağıttın beni

Gözlerin ilaçDudakların pansumanSarılman sargı bezim olsunHer gün Kurşunlanıp kurşunlanıpSüklüm büklüm sana geleyim yar

İşsiz güçsüz boş gezen olayımİşim gücüm avare sevdalık olsunBitmesin kadehim senle dolsunİçip içip körkütük sarhoş kalayımDemhanem ol destursuz dalayım yar

Sahnemde tek çalgı cengi sen olMasamda yiyecek içecek tek sen olGünüme geceme yüreğime sen dolRaksınla yıkılsın dağılsın bu esrar alkolEcelim ol döne döne ölümden zevk alayım yar

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Dağlar

Asumana erişir başınız hey dağlarMihnet etmezsiniz kimselere bey dağlarDeyin hele bu deli gönlüm niye ağlarDeliyim divaneyim içerim mey dağlar

Yazınız gül bezenir benzer ala moraKışınız kabristan günü geçirmez horaGül bağrımda küle döndüm amanım dağlarBaşımda sevda devrilmişim alabora

Gürler ateş alevle saçarsınız haberÇiğlerle dökülür canlar edersin hederEfkarını dört bir yana sallarsın dağlarCanımdan bezmişim cananım benden beter

Koyun koyuna yatıp kavuşan oy dağlarKara bulutla sisle savaşan oy dağlarNeyleyim nere gidip kime sığınayımCan dağlar canan dağlar dermanım oy dağlar

Ahmet Coşkun



Dağlar vardır

Dağlar vardır

Dik yamaçlar sert kayalar arasındaDağın aşkıdır düzde güle can verenGölgesi düşer yaylaların üstüneDağlar vardır dağın ardında sevdiğim

El vermeden elin tutulmaz ellerimTurnanın kanadında türkü dillerimSevda mecnun olur keremi söylerimDağlar vardır dağın ardında sevdiğim

Yanardağlar kül savurur külü olmazHaktan yana yürüyenin kulu olmazDikenle kanamayanın gülü olmazDağlar vardır dağın ardında sevdiğim

Karaahmet dediğinde bir kara kulKime yar olmuş dünyada para pulGel sen beni sevdalı bir yoklukta bulDağlar vardır dağın ardında sevdiğim

Ahmet Coşkun



Daha burda duruyorum

Daha burda duruyorum

Gel kasırga, gel tufan gelDaha burda duruyorumGürleyen gök ağan bulutDaha burda duruyorum

Ben ne etim nede kemikSen say beni demir çelikBulamasın geçer gedikDaha burda duruyorum

Dünya geri geri saymazKaranlık ışığı yaymazUğraşın boşadır aymazDaha burda duruyorum

Gelin gelin daha dahaSenin doldurduğun sahaBoş kalacak yarın ahaDaha burda duruyorum

Köle devri kalktı gayriHak dediğin olmaz ayrıBu ayrının yoktur hayrıDaha burda duruyorum

Karaahmet çoktur karaBu çemberi yara yaraDönecektir gün baharaDaha burda duruyorum

Ahmet Coşkun



Değme güzel

Değme güzel

Sırma saçın ardın sıra yer gezerSeni gören iflah olmaz kör gezerSen variken huri melek zor gezerAdın duyan meht eyleyip söyleşir

Kadifedir sesi doyumsuz nazıDünya nimetinden alınmaz hazzıKurban olum kime yazıldı yazıAdın duyan meht eyleyip söyleşir

Yanaklar baldandır dudaklar al alBoncuk boncuk dizilmiş gerdana halKâhinler gözlerinden okuyor falAdın duyan meht eyleyip söyleşir

Hangi dile hangi ele meyilsenHangi ipek muhcevhere kayilsenEmret bu dünyada neye nailsenAdın duyan meht eyleyip söyleşir

Karaahmet böyle güzel gördün müYol eyleyip saçlarını ördün müYanağını yanağına sürdün müAdın duyan meht eyleyip söyleşir

Ahmet Coşkun



Deli eder aşığı sevmelerin

Deli eder aşığı sevmelerin

Sanki Iğdırın dörtlü yoncasıCoşar senede dört sefer biçilirKaşında gözünde telli kancasıDeli eder aşığı sevmelerin

Saçlarını tüle güle dolamışAkranını çaya suya yollamışSevdiğini yan surlarda kollamışDeli eder aşığı sevmelerin

Toplamış eline gülü papatyaGiyinmiş giysisi renkli çaputyaElinde elma sevdiği armutyaDeli eder aşığı sevmelerin

Cirit atıyor Iğdırın düzüneAbayı da yakmış kesmiş gözüneAh inansa tabansızın sözüneDeli eder aşığı sevmelerin

Ahmet Coşkun



Deli sevmeli

Deli sevmeli

Özlemi olmalı insanınPüfür püfür burnundaGül kokusu rüzgâraKarışıp esmeli

Hasret çekmeli insanÇay buğusunda boğulupTütün dumanında pusKararmalı gözleri fersizVuslat beklemeli

Aşkı efsanevi sevdadaSaman alevinden uzakBir ömürlük heyecanHuzur almalı acısındanİnziva bir cennette

Deli sevmeli insanHem de zır deli ve-Zil zurna sarhoşYaşamalı sevdiğini

Ahmet Coşkun



Delinin birisine

Delinin birisine

Gözleri göz göz dağlıyor yüreğiAllahım hangi cennettin meleğiTam da asmışken duvara eleğiVurulmuşum delinin birisine

Karakaşları gözüne yay etmişAlmış aklımı başımdan zay etmişSusturmuş ağzım dilimi lal etmişVurulmuşum delinin birisine

Kendine oyuncak etmek emeliOyun oynuyor benimle besbelliDerdi gönlünü eğlendirmek belliVurulmuşum delinin birisine

Başladı bende şair bunamasıGeliyor eşten dosttan kınamasıKimse anlamıyor aşk kanamasıVurulmuşum delinin birisine

Delicesine dalmışım sevdayaKafam güzel bakmıyorum aynayaDavullar çala güzeller oynayaVurulmuşum delinin birisine

Ahmet Coşkun



Demir atlar yakın eder ölümü

Demir atlar yakın eder ölümü

Artık demir atlar sallındı göğeHangi yiğit kalkıp kendini öveKoca mermiler yeri döve döveCenk dediğin karşı karşıya olur

Tanklar toplar sıralanır kenaraGörünmeden vurulur her karaAteşler toprağı ezer yara yaraCenk dediğin karşı karşıya olur

Köroğlu tüfek dediğin de ne kiGöğün ortasına kurulmuş sekiOkyanuslardan fırlıyor füze kiCenk dediğin karşı karşıya olur

Çok sıkışsa patlatacak atomuİnsanlığı tehdit ediyor tutumuBarış dediğin savaştan kötümüCenk dediğin karşı karşıya olur

Ahmet Coşkun



Derbeder

Derbeder

Gece ayaz gece beynamazSarhoşum yineŞehrin sokaklarındaİçimde çalıyor keman sazGönlüm eğlendiriyor beniAcıyla haz

Mekânlarda mekânsızımKendime yalnız kendime ıssızımSokak lambalarına asılıyor iç sızımBir o kadarda sensizimHalsizim

Gülüp geçenlere aldırmıyorumDökülüp dağlıyorum lime limeBırakmışım kendimi sen boşluğaKahkahalarla gülüyorumBir o kadarda arsızım

Sen beni toplayamazsınBırak öylece kalsın

Ahmet Coşkun



Derdime derman olmayan sevgili

Derdime derman olmayan sevgili

Selamı sabahı kestin keseliEcelim boynumda kaldı asılıKimseler silemez gözümde seliDerdime derman olmayan sevgili

Turnalar bu elden uçup göçeliHuzurum kalmadı günüm çileliDeli gönlüm öz canından geçeliDerdime derman olmayan sevgili

Evveli anlardan çıkmaz hayaliBen bu acılara doydum doyalıBeni cehenneme koydun koyalıDerdime derman olmayan sevgili

Bu dünyada kalmışım tek başımaAllanıp pullanıp çıksan karşımaŞen olmaz bu gönül gitmez hoşumaDerdime derman olmayan sevgili

Ahmet Coşkun



Dert benim

Dert benim

Derdi ızdırabım bana mahsusVerdi bana üstü açık mapusBelki sebebi günahım hususİsyanım içimde kurşun yara

Derdin sebebini veren bilirÇaresiz olan elden ne gelirİstese dermanı anda verirVermeyişidir içimde yara

Doğdum doğalı çileyi verdiBen dikeldim hep o yere serdiBunda kalkmadım çare vermediHuzura bunla sınanmam yara

İsterim sağlık güzel günleriYürek içinde vurulmuş periAçılmıyor bu dünya defteriSayfalar içimde bir bir yara

Karaahmet bunu da çekecekBelki ömrü buna da yetecekKalmadı gücüm kuvvet bitecekGücümün yetmemesi bir yara

Ahmet Coşkun



Dert et gönül

Dert et gönül

Senin kime ne faydan olacakPişmezse aşın tütmese ocakDerler komşu komşuya muhtaçAldanma kim kime kucak açacakHerkes kendi kaderiyle boğuşacak

Efsunlu lafları koy bir kenaraKurt pusuda ceylan inince pınaraGözlerinin güzelliği etmiyor paraGüçsüz sokağında yaban atar naraKendini bul ki değişsin bu manzara

Çıkarıyorsan ekmeğini taştanSevgili kadar kutsaldır emek kıskanSahip çıkacaksın alın terine kan revanAçgözlülerde ne insaf olur ne vicdanSensin derman sen olacaksın ferman

Gül yüzlü nazlı yârin hatırı içinKanat çırpacak güvercinlerin içinSeni sen yapacak yarınların içinSenin gibi olan herkesler içinDert et gönül asıl kavgaya

Ahmet Coşkun



Deviremedik devran seni

Hükmünü dayandırdın hakkaDurup karşıya sattın çakaGözlerimize baka bakaÇürütemedik yalan seni

Aşkla eyledin bunca zulmüZehirli ellerinde gülmüKoklayanlar tattı ölümüDeviremedik devran seni

Çığlık çığlığa bu avazıEttin bunu gönlünün hazıGörmez kimse gizli niyazıÇıkaramadık kalan seni

Bitecek ha buda bitecekSönen ocaklar hep tütecekGör sen ne sultanlar göçecekİhya etmez bu talan seni

Ahmet Coşkun



Deyiş

Deyiş

Mahzun mahzun dalıp gönül çemberineSevda kuşağına sarılamazsın senEhli hakikatin inmez derinineZahitlik yolunda darılamazsın sen

Bir lokma bir hırka delildir deliyeTürbe dolanmakla varılmaz veliyeKimin rızkını kime eden hediyeMürşit hamurunda karılamazsın sen

Her yürekte olunca dara teraziAdalet ölçüsü biçilmez faraziİnsanın bedenine saçma marazıYıkan yıkan bulan durulamazsın sen

Denizler kurur dağlar dağılır andaGidenleri görmedin kayıp zamandaNe sırdır ne sihir neler var rahmandaHak etmeden tahta kurulamazsın sen

Ahmet Coşkun



Dikene bak

Dikene bak

Aşığım diye sarılmış sazınaGevende gül açmış oy dikene bakYonulmuş kazı getirir gazınaGevende gül açmış oy dikene bak

Gülün mekânı has bahçeler bağlarTürlü zahmetle dikip bakarlarGeveni toplayıp kışta yakarlarGevende gül açmış oy dikene bak

Her gülün aslı sorsan faslı baharDikeni sinesine saran kim varKendi ateşinde yanıp sönsün harGevende gül açmış oy dikene bak

Yanayımda gülüm sana yanayımYansam insan sevdasından yanayımDünya diken dolsa ayrı yanayımGevende gül açmış oy dikene bak

Ahmet Coşkun



Dilek

Dilek

Karışılmaz bilirimYücenin kararınaBaktıkça gözlerineEriyorum damla damlaKalma benden sonrayaUyuyamam mezarımdaYa benle gel ya önce git

Elbet bensizde sürerBir şekilde yaşamınBelki benden de güzelGeçer günün akşamınİçimde korku şüphe varYa geçmezse diye diyeKahroluyorum bilesin

Böyle istek dua olurmuOldu işte ben diliyorumArtık bu sevda aşk değilKadim bir dostluktur kiBırakıp gidemiyorumYa benle gel ya önce gitÖteleri dar etme bana

Deva olmadı doktor ilaçOlmadık kimselere muhtaçOlduk birbirimize tutaçYolun sonu belirlenirkenEdindiğim bu tek amaçKırılmak darılmak yokYa benle gel ya önce git

Ahmet Coşkun



Diriliş

Diriliş

Bir yanardağ patlamasıydıGöklere yükseldi alev alevTaştı lavlarım sardı her yanıSoğudu kurudu taş kestiOt bitmez çiçek açmazYüz bin yıllık nadastayımEvrenin

Yüreğimi soğutuyordumYüreğim soğuduYeşert

Ahmet Coşkun



Dirim

Dirim

Bahar açtı gökyüzüGöğüs kafesindenGüvercinler uçtu

Bir kız saçlarını savurduAy düştü yüzüneÇevirdi suyu

Yeni doğmuş bebekGökkuşağına denkGözleri yedi renk

Sabahlar uyandıGün savurmayaTaze ekmek kokusu

Gülücük ağız kenarlarıÇocuklar koşuyorYeşil yamaçlara

Ahmet Coşkun



Divaneler

Divaneler

Bülbülün ötüşü benzemez kuşaKuşandıkça zırhı gelirsin duşaSevda kitabı yazılmadı boşaSarf hatim eder deli divaneler

Davetsiz dolanır gülün bağındaBoranı çekemez gönül dağındaHasat ı harmanı toprak ağındaKülü savurur deli divaneler

Harda harlanmayan maşuk olamazHak etmeyen gafil handa kalamazAşkın dergâhında mekân bulamazYol sormaz tozar deli divaneler

Mum yanar ki aydınlansın hanelerAşkın çarkında döner pervanelerDökülür gül dalından gül tanelerBakar kör olur deli divaneler

Ahmet Coşkun



Doğ artık

Ömrümün karanlığında saklı cevherEy doğmayan güneşim doğ artık yeterİsyan inadın kime benmiyim makberEy doğmayan güneşim doğ artık yeter

İçime sığmaz artık acım azabımDoğduğum günemi yazıldı gazabımKimin var hesabı benim yok hesabımEy doğmayan güneşim doğ artık yeter

Ağlarım inlerim dinmez hiç avazımAteşten gezegende ne kış ne yazımSendense başım gözüm üstü marazımEy doğmayan güneşim doğ artık yeter

Gülün kokusu bülbülün şirin diliBütün sevgililer gitti ey sevgiliBak tam tekmilim aç bağrındaki yeriEy doğmayan güneşim doğ artık yeter

Ahmet Coşkun



Doğuda değişen bir şey yok

Doğuda değişen bir şey yok

Buranın kışı amansızKar beyaz gece kuzguniKuş cıyaklamaz kurt ulumazGündüz bulamazsın yolunuTipi boran rüzgâr buz kusarSoluk buğusunda boğulurSıcak hükmünü yitirirBuz kesen buzla ovulur

Serhat ellerinde sevdaTandır başında masaldırDüğünler yaza bırakılırDemirden demir toprakKazma değmez tenineBir cenaze kaldırmakBir köyü helak ederZahmetine rahmet

Şehir gelmiş buralaraZemheri çıkmaz baharaTekerlek zincir dönmezYine yazdan hazırlıklarYine kelle koltuktaYine kefen yastıktaEkmek yavanSu don

Ahmet Coşkun



Dost aradı durdu gönlüm

Dost aradı durdu gönlüm

Her tanışa gardaş oldumSırtım verip sırdaş oldumYol yürüdüm yoldaş oldumDost aradı durdu gönlüm

Gözüm yoktur para puldaSevap günah çoktur kuldaKime gölge kime duldaDost aradı durdu gönlüm

Şu üç günlük dünya yalanBir muhabbet etsek baldanGün gün zarar ettik kârdanDost aradı durdu gönlüm

Kara günde damın çökseBir köşede boyun bükseKime gidip derdin dökseDost aradı durdu gönlüm

Karaahmet tabut tutanToprağın bir kürek atanAllah razı olsun dosttanDost aradı durdu gönlüm

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Dost dost

Gönül kaldım yine seninle baş başaGidip başımı vurayım hangi taşaBir başına kaşık çalınmıyor aşaHani kapıların çalacak dost hani

Dünya malı mı tuttu kara gözleriYoksa karanlığa mı düştü yüzleriNedense terk ettiler tek tek bizleriHani kapıların çalacak dost hani

Ay ışığında süzülen o sevgiliKüğüdan güzeldi baldan tatlı diliOda akıttı gözlerimizden seliHani kapıların çalacak dost hani

Dem vurur dervişlerim aşka sevdayaKarşılıksız şu dağlarda yaşamayaDost diye yanıp elele tutuşmayaHani kapılarım çalacak dost hani

Karaahmet kurban olayim söyletmeŞu kahpe dünya hallerni belletmeMaziyi canlandırıp boşa inletmeHani kapıların çalacak dost hani

Ahmet Coşkun



Dönersem namerdim

Dönersem namerdim

Attım ateşe canımı yanarsa yansınGün erken kalkarım kararım kesinGönülden yar olan kaçmasın sevsinHerkesin derdi var dermanım sensin

Yansın bağrım yârim şerbetim derimDövülüp kovulsam gurbetim derimSenden başka yok ki derdim kederimCemalin cennettim cevherim sensin

Dönersem yolundan yolum kapansınKanayan şu yaramdan taşan al kansınDonup kalayım ben herkes taş sansınÖlürsem örtsünler kefenim sensin

Ahmet Coşkun



Dönüş

Dönüş

Kıyılarında geziniyorum güzelliklerinGemilerin yüklerini boşalttığı kıyıyaKarşı kıyıya

Doğduğum gibiBom boş çırılçıplak geldimBütün yüklerimi bıraktım geldimHerkesin dolu dolu, koşa koşa geldiği yereYontmaya çakım doymaya çıkınım yok

Güllerin gölgesinde yattımArılar her bahçeyi tek tek gezerkenKelebeklerle düştüm her akşam geceyeBir ışığın etrafında pervaneŞafakladım

Geçen filmin her karesinde hüzünŞu an gözlerimin önünde tek senin yüzünBundan ötesi değil senden ötesi zor banaGücümün yettiğine yettim bir çay misafirliğiBaşkada yetemedim

Bütün yolların yolculukların sonundaBirebir kalırsın ki en çok koyanda bu olsa gerekBu son yolculuğun

Ahmet Coşkun



Dörtlükler

Yerim

Zahmet edip bana bir yer aramayınTutup beni sizler, bir yere koymayınNe sağda ne solda, nede havadayımNerde canlı nerde insan, ben ordayım

Eski günlerden

Sabah öğlen akşam rutindi iştimamızAz işkence az küfür sipariş ölümümüzSağ olsunlar hizmette kusur etmedilerHele o yine bekleriz tebessümleriniz

Aşk

Düş hele sevdayaKırılsın el ayakKanatlansın yürekGel o zaman uçmaya

İkilik

Aklında varsa ayrı gayrıOlmaz hiçbir ilmin hayrıNe oku ne yaz kardeşimKalırsın hep çıplak eğri

Taraf

Taraflılığınız saklı bir tarafTarafınızla doluyken etrafTutup yemin ettiniz tuhafTüh kimler inanmış saf saf

Hak

Dünya güzel nimet bol idiHelal haram hepsi yol idiEcele boyun büktü garibanÖlümse yediği tek gol idi

İnanç

Yüreği aklı teraziye koyan değilimHavayı atıp, havayı satan değilimMukaddes benim mukaddesatımYüceden ayrı yere bükük değilim

Katılık

Şimdi sen bana nasılsın desen



Ben sana iyiyim birader desemDiyemeyiz ikimizde nasırlıyızBenim ki ayakta gidip kessemsenin nasırın yürekte sersem

Şeref

Eşref adından bir harf atlattı öneŞeref olduda onun anasının adı döneDediki bu meret böyle döner her yöneAh oğul bana sor nasıl geldi bu güne

Ah

Şimdi sen orda kalAğzın dudağın balSorma bana ahvalBoynundadır vebal

Sevda

üzülme kendine küsen benimdert etme sen sevdam benimsen rüzgarlara tozup gidincetoprağı yeşertecek çöl benim

Bebekler

Bebekler gül yüzlü meleklerElleri yüzleri kan bebeklerGüvercin Güvercin ah göklerSize kıyanı cehennem bekler

Memleket

Sev bu memleketi güzel memleketHerbir fikre açık bu güzel memleketYeterki küfürle kanla kuşatma beyniHer canlya cennettir bu memleket

Ahmet Coşkun



Dünya

Dünya

Güneş tutuyor sana aynaAy mehtap düşer payınaKokuşmuş kül kokan dünyaBatasın desem batmazsınDön dur her gün etrafımda

Mor sümbüllü dağların varToprağa can veren sularınYaz olursun döner kış olursunÇok kızarsan fırtına boransınYak canımı yak çemberinde

Eksem edersin kurt kuşa yemSürsem takarsın boynuma gemŞerbetinde var ya içirirsin semBilmem kimlere oluyorsun demNe alıp vermediğin var benden

Bir murat almadım ben sendenHer yeni günüm berbat dündenAnlamıyorsun ki garip halimdenKurtar karaahmeti beterindenKarala sil, sil adımı defterinden

Ahmet Coşkun



Düş vurgunu

Düş vurgunu

Vurur dağlar aşar giderimKışın boranın senin olsunEş dost akrabayı silerimTek yanımda nazlı yar olsun

Benden gün hesabını sormaZehir boğazdan geçmez lokmaKötü kader yakam bırakmaTek yanımda nazlı yar olsun

Yıkar yakarsın evi barkıZülüm edip kesersin rızkıVurup canım alırsın belkiTek yanımda nazlı yar olsun

Hele yürü bre karaahmetKarlara büründü memleketGüneş vurmayacak kalk terketTek yanımda nazlı yar olsun

Ahmet Coşkun



Düş yangınları

Düş yangınları

Seni görüyorum akıl dışı bir seyirdeBenliğim ruhum benden uzaklaşıyorAh bu düş yangınları sersemliyorum

Saçların dalga dalga sarıyor yüzümüKolların bir deli güçle sarıp kavrıyorGözlerin delip geçiyor can ciğerimdenSarmaş dolaş bir yoğrulma depremindeBir telaşla irkiliyorum sendeleyipEcel terleri dökülüyor başımdan

İnce bir hastalığa tutulmuşum takatsizTaşıyamıyorum kendimi zamanın içindeEzrailim gelse böyle korku salmaz içimeEşşedle savuştururum elhamdülillah sıramıSeni savuşturamıyorum başımdan bir türlüÖldürecek beni bu düş yangınları

Düşüyorum düş dağlarına tam tekmilKurdu kuşu ayazı canbazı üşüşüyor üstümeÜstüme üstüme geliyorsun, niye gelmiyorsun

Ahmet Coşkun



Düş yorgunu

Düş yorgunu

Ağaç soyuldu yapraktanNe hazin şu hazan vaktiRüzgâr ıslık çalar daldanYazdan kalma çaputlarSaçak salkım sallamada

Çabuk geçti bunca baharÜrperiyor titriyor damarGöklere doğru bir yalvarBu mu acep son zemheriAçacak mı gelecek bahar

Gölge tutmaz oldu köküGözlerini kaplar bir uykuDüşleri düştü düşündenDalgacı bir acı gülüşündeYağmur gökkuşağı peşinde

Ahmet Coşkun



Düşman oldu neyleyim

Düşman oldu neyleyim

Söyle anam söyle bizim hallarıSofrada eksik etmezdik ballarıKardeş kardeş diye açtık kollarıOndan düşman oldu bize bilin mi

Evlerimiz bakar sokak sokağaGecekondu sattı vardı konağaAvcı olmuş av düşürür tuzağaNeden düşman oldu bize bilin mi

Yakasında gül yüzükte enfiyeNeyi kaptıysa doldurdu küfeyeUstalaştı mesleğinde hafiyePasa düşman oldu bize bilin mi

Karaahmet oldu şimdi kurbanlıkÜstüme serilen kefen bayramlıkPara etti bir ucuz kahramanlıkSusa düşman oldu bize bilin mi

Ahmet Coşkun



Düştüm

Düştüm

Çayın yanındaki şekere uzandımYuvarlanıp yerlere düştümBoyum kadar seki küçüktümKollarım bacaklarım sıyrılmışÇenem dudaklarım ezilmişSigara kâğıdıyla sarmışlarO yüzden bir tütün keşimSürmüşler şekerliği önümeGeçmiş ağlamalarımGeçmedi ağrılarım

Okulda bir kız vardıGüzel mi güzel ana baba öğretmenBir içim su, üstelik benden büyükTakıldım peşine aşka düştümGündüz geceden kara düştüÇok ağladım sızladımO da beni sevmediKızı bana vermedilerGeçti sevdalarımGeçmedi ağrılarım

Çok iş buldum çalıştımHak istedim zam istedim vermedilerHer defasında kelle paça dışarı attılarBir şeyleri düzelttikçe devrilip düştümBaşkasına düş olmaktan düştümAnlayacağınız her eşikten düştümDerken kendimi sevdim kendimKendi içimde buldum kendimiBen zaten bir düştümGeçti ağrılarım

Ahmet Coşkun



Düştüm eline

Aldın uykularımı sarhoş gezerimDüştü yüreğime sevdan sezerimSana eyvallah etmezdim güzelimBoyun eğmezdim düştüm eline

Hercai gezdimde güle dala çalımBilmezdim böyle olacakmış halımBu sevdaki oldu bana ölüm kalımBoyun eğmezdim düştüm eline

Kırıldı döküldü kahrolası gururumArsız yüzsüz gelip kapına dururumAğır geliyor ağır kendimi vururumBoyun eğmezdim düştüm eline

Soyundum kendimden sana geldimSen ne dersin de artık odur efendimYemin olsun sevdaya boyun eğdimBoyun eğmezdim düştüm eline

Hasret beter acıymış cana güzelimBilemedim senle yoğrulmuş ezelimSensiz keremim mecnunda gezerimBoyun eğmezdim düştüm eline

Gel gözüme uyku gönlüme perde olCennettim hurim bahçede gülüm olGel senle geçsin her anım ecelim olBoyun eğmezdim düştüm eline

Ahmet Coşkun



Ecel şerbetim

Ecel şerbetim

Yar benim hayalim hasretimDerya dergâh gezer gurbetimYar benim bulunmaz nimetimYoluna öldüğüm sevdalım

Bahçemin solmayan kar gülüBoynu bükük koyma bülbülüSensiz geçen her günüm ölüNasıl bilmem kadir kıymetin

Nere gidip nerde durayımKanar kabuk tutmaz yarayımSende benim köşküm sarayımSensin benim ecel şerbetim

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Ecelsi

Ecelsi

Öyle yakıyor içimiGüneşin göbeğine taht kurmuşAydınlık bir ateşteAğzından ay düşüyor gecemeYıldız dökülüyor üstüme

Herkes oturmuşBen ayaktayımBir ağaca bağlı sımsıkıRüyası

Dağlar kokuyor burnumdaSulardan akıyorum sazlık arasıUlaşılmazındayım denizlerinİçimde boğulma korkusuAğlamak istiyorum

Orda bir kaza varNe çok insan birikmişBakıyorum uzaktan acımsıKendime

Şu tutkunluk tutulmuşluk var yaKaldırmış iki dünyayı aradanSarmış mumyalamış canlı canlıÖlümcül hastalık olsa keşke,Ölümsüz

Güller daha kozadaŞarkılar rüzgarın ağzındaBir ruh sevişmesindeBitkin

Ahmet Coşkun



Efendi hazretleri

Efendi hazretleri

Öyle gözlerinin içine bakıyorlarŞifa bekleyen ölümcül hasta gibiMuska yazmıyor dua etmiyorsunÇözemedim sendi ki bu kerametiBakıyorsun bakıyorsun bakıyorsunMerak ettim acep ne görüyorsun

Sakalların eski çağ saz âşıkları gibiÖylece duruyorsun uslu kibar nazlıKıpırdamasan taş filan sanacam haEllerini öpüyorlar senin pek gençsinAkrabamı bunlar bir yere mi yolcusunPek bir anlam veremedim doğrusu

Kazanlar kaynıyor sofralar kuruluyorGelen gidenin haddi hesabı yapılmazNe zaman dertleri dinliyorsun bilmemDeva nasıl dağıtıyorsun onu hiç bilmemHan kurmuşsun yolcu konaklar gün günBir telaş bir hizmet sanki her gün düğün

Yolculuk hali yolum düştü sürgünBende yattım kalktım birkaç günYiyip içtiğime döktüm üç beş güğümDedim belki bana da bulaşır büyünUçan kuşla dolaşırmış teleğin tüyünO günde bu günde gün aynı gün

Ahmet Coşkun



Efkarı gönlüme salan dilber

Efkârı gönlüme salan dilber

Uykuları sana rüyaları sanaAklımı aldın kendine kirayaMülkünü kontrole bir uğraEfkârı gönlüme salan dilber

Gözleri bozuk su sızdırıyorDilleri tutuk adını tekliyorEşiği kapısı yıkık dökülüyorEfkârı gönlüme salan dilber

Bakmazmısın şu cemalimeAğyarın içinde garip halimeHangi sevda revadır zülümeEfkârı gönlüme salan dilber

Bir gül ki bu gönül şen olsunTek anan baban hayrı olsunKaşın gözün sadakası olsunEfkârı gönlüme salan dilber

Ahmet Coşkun



Ekşimen

Ekşimen

Öyle kendi kendin üfle şişirGül bağa girsen suratın ekşirYeter ya biraz kendini devşirŞu övünme böbürlenmeyi at

Ne eksem bitmez toprağın kesatKırk dil döksem aklın almaz fesatKuşanmışsın boydan boya pusatŞu hıncı öfkeyi üstünden at

Şu çağda şu cehalet rezaletOlmuşsun bir kütük kaz kazuletYa, insaf ya biraz feyz faziletŞu içinde ki kötülüğü at

Nasıl oluyorsun böyle rahatOturmaz insan altın olsa tahtHaydi yap ruhunda bir ıslahatKendini cennetin bağına at

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Ele gel ha ele gel

Ele gel ha gönül el’e gelDökülsün derdin dile gelYabanı bırak yaren ele gelİki kaya üstüste dağ olmazDağlar dağa benzesin

Gül kokusu tutmuş havayıNakış nakış örmüş sevdayıAşk eylemiş gönül davayıBir çiçek ile yaz gelmezBağlar güle bezensin

Kurulur bozulur düzeninSanma ki deva bulur azanınBir gün kalemi kırılır yazanınKaraahmet senin ozanınSözden söze gezinsin

Ahmet Coşkun



Encame

Encame

Âdemle geldim hanınaHabil kabil isyanınaİnsanlığın dosyasınaSayfa sayfa açın beni

Nuh/la çalın beni göleİbrahim/le salın çöleİsmail/e durdum köleKurbanına katın beni

Yusuf/un gülüşü banaEyüp/ün eşiği banaYunus/un kılçığı banaMucizeye atın beni

Ol Muhammedin aşkınaAlinin keskin bakışınaHasan Hüseyin aşinaGözlerinde yaşın beni

Yunus ile avareyimMevlana/da divaneyimGüne döner pervaneyimIşıksızım tutun beni

Ahmet Coşkun



Enteresan

Enteresan

Şansın başında sakiOnda oyun kumar bahisKarıyorum kâğıtlarıAtıyorum zarları

Pas geçiyorlar

Bakınca sahra büyükİstediğin kadar ek biçVermez tohum tanesiAlma kum makinesi

Kaz geçiyorlar

Kaç sinir patlaması varDalıyorum Allah ne varElim kolum kafam yar yarTekrar tekrar sarınırlar

Kas geçiyorlar

Cephe yırtılmışGirmiş birbirine herkesÖlü taklidi yapıyorumÖlüyorum

Boş geçmiyorlar

Ahmet Coşkun



Er meydanda el olur

Er meydanda el olur

Yârin dilinde acı kelam vardırAlevden dudağı yüreğe hardırBir kez sarılsa boynuma kardırİnsaf edip dili söylemez beni

Aldım başım giderim bilmezeFelek acımaz ki yüzü gülmezeKaldım bulanık devirde kepazeSinemde yaralar eylemez beni

Tahtaya tel saran ozan geçinirKalemi ters tutan yazar geçinirCahil fetva verip âlim geçinirKendini bilmeyen bilemez beni

Karaahmet boşu salla savuşturAşk özgürlük meşalesi tutuşturVar gönülleri sevdada buluşturHak defteri yazmış silemez beni

Ahmet Coşkun



Eski yara

Eski yara

Saldın yüreğimi gama ateşeÇektin elini candan yürekten yarDal gibi kurudum kalmadı neşeDilim varmadı ah etmeye yar yar

Bağ yolunun arkasında çay akarBen gittim de yüreğini kim yakarBağlamış kolları hüzünlü bakarNe oldu gülüm yaran mı var yar yar

Feryadım figanım dağları aştıGönül peşinde cihanı dolaştıBulamadım kaldım ciğerim piştiYaram tazelendi ölesin yar yar

Eksilmez buranın yağmur bulutuBağ kurudu çay suyunu kuruttuBu gönül yandı kul oldu unuttuGeçti ağlamanın zamanı yar yar

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Eskir aşk kırılır ayna

Benim mayhoşluğum aşk sarhoşluğuHava gibi gevşedim genişledimEvren dar geldi banaSu serildim okyanuslaraGündüz güneş gece ay bedenimde yüzerYıldızlar karınca hesabı kaynaşır tenimdeMavi aktım mavi yaktım

Hayalim, bi hayal ki kaba kılıfa sığmazBen şairim yüreğim sevdasız olmaz

Paralandım, paralandıkça yaralandımAçık yara gezdim devasız dermansızGül yapraklarında gezdim yaz baharDevrildim tepildim tenimden soyuldumAldandım aldatıldım sevda gölgesindeDenedim, yine denedim usanmadanUğradıkça hüsranlara

Hayalim, bi hayal ki kaba kılıfa sığmazAteşim yakar dağı taşı engelim olmaz

Aradığım sevda aşk, insan kıyısındaMutlu ettim mi, mutlu oldum mu kiHep dağıttım hiçbir şey almadımBenden habersiz alınanları görmedimHesabım olmadı aşktan sevdadan yanaDoymadım kendime, kendime dönüpKendi benim dışında bir bende aradım

Hayalim, bi hayal ki kaba kılıfa sığmazHer dem heyecanım sihir tılsım olmaz

Geçmiş zaman oldum kuşun kanadındaSaçlarım bulut, susuz topak kokuyorumGözlerim kesmiyor ufkun kızıl ağırlığınıYüreğimi yeniden doğurabilsem beşikteÜstüne çizik atsam ömrün dal kütüğününToy sürücüsü ölür yaban atlarınKum saatiyim eksenimde pervane

Hayalim, bi hayal ki kaba kılıfa sığmazRuhum azade bedenim haberdar olmaz

Ahmet Coşkun



Eskisi gibi

Söyle söyle sevgilim söyleNe kaldı ki eskiden eskilerdenNe güzel söz ‘olamayız eskisi gibi’Belki de biz kaldık eski, eskidik

Sahillerde el ele yıldız saymalarDenizin yüzünde akardı derinliğimizBahçelerden sarkan dallara saldırırdık yaKah meyve tanesi kah bir gül yanaklarınaMırıldanırdık her şarkıdan bir iki kelimeDöne döne ayaküstü danslaraEskiyen bir şey yok eskimedik hiçYeniler çıktı biz onları benimseyemedik

Yenilere açık gönlümüz gökyüzü kadarYerde kelebek havada kuş kadar özgürlükSevdaya bir bebenin memeye saldırışı kadar açEkmek kadar su kadar hava kadar hasretimizKarıncaya kadar ince düşümüzDavul zurna eşliğine halaylarda

Söyle söyle sevgilim söyleAşk dünyaya bakışımızda saklıydıBu suskunluk ‘olamayız eskisi gibi ‘Aslında buydu işte firavunun rüyası

Ahmet Coşkun



Esneme

Esneme

Kapısı kilidi artık yokÇalmasına gerek yokSes etme kalbine okHer cep senin eli sokSura üfle çal zurnayı

Bütün işler tık rayındaPara enişteyle kayındaBütün suçlar şu haindeNasıl çıkacak payendeGözünden vur turnayı

Verdik sadak her seneBirin bindirdik yüz bineKaza kaz emekçi defineOda kaldı yırtık kefeneDoldurmadın mı kurnayı

Aha kaldık mı don gömlekSatılığa çıktı kanla böbrekŞaş gözün kör olsun felekHep bize yapıyorsun kelekKoşun ha koşun yolmaya

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Eşek arısı bal eylemez

Eşek arısı bal eylemez

Nice yol bilmeze varıp sırt verdimİnsan insanın dert dermanı derdimVardan geçtim yoku da yola serdimKimse gelip kapını yol eylemez

Gülün dilini ancak bülbül bilirÖlüye su versen bir gün dirilirDenk denk olsa cehenneme girilirHoyrat yarın yüzünü gül eylemez

Muhannet olan gelirse bir başaSeyret memleket halini temaşaSokar sokak meydanlara kargaşaKimsenin hallarına hal eylemez

Yüklerler bütün yükleri sırtımaKaraahmet namertte sen tutunmaBal çiçeğin özündedir unutmaVallah eşek arısı bal eylemez

Ahmet Coşkun



Evden emeklilik

Evden emeklilik

Gel canımın içiAkşamı mutfakta geçirelim bugünÇayı demledim içim kıvamındaHerkes çekti gitti yurduna yuvasınaİlk gün gibi işte baş başayızTelaş yok

Çocuklar okula gidecekŞu şeyin taksiti yetişmedi bu ayŞunun çantası bunun kalemiBunlar yarın ne yiyecekHepsi çok gerilerde kaldıBizi boş ver

Üst başın ehemmiyeti yokYiyecek desen yenilmiyor zatenBiraz ağrı biraz ah of geçiyor işteZaman dediğin neymiş bakDaha dün ağaçların altınaKoşuyorduk

Şu pencerenin önünden çekilTelefon da çalmıyor diye çemkirmeKapı ziline bakma kapıcıdır oBoş ver dert etme hiçbir şeyiHerkesin evi barkı işi gücü varEh sağlıklar da yerinde

Birazdan uyku basacak

Ahmet Coşkun



Ey hayat

Ey hayat

Her günah sevapta arar sırrınıSarar bir makaraya düş yeriniGünü doğurur dünden beteriniHangi karanlıkta güneş doğardı

Düş ülkesine uçurdum güvercinGökkuşağı üstü masum direncimÇocuk gözlerle kelebek sevincimHer gelen dalga selimi boğardı

Ey gözünü sevdiğim güzel hayatBırakmadın garip yoksulu rahatYüklendin bunca ahı vah heyhatDuymadın kulakların hep sağırdı

Nedir ya rab bu harami üslenmeKime baksam o kapıda beslenmeYürü bre karaahmet seslenmeGöze görünse melekler ağlardı

Ahmet Coşkun



Eylül

Eylül

Bilmediğin bir gecenin karanlık sabahıdırDinmeyen yağmurlarını yağdırır şehirlereHınca hınç dolu sokaklar, cadde gözyaşıdırÇocukların vakitsiz uyanan korku çığlığıdırAnnelerin sevgililerin atıldığı çöl hasretidirEylül paşa emirlerin yağdığı şaşalı gecedir

Ufku haps edilmiş ülkenin devre arasındaTek kale tek takım golleri sıraladığı sahadırEylül bütün yaraların irinle sarı sarı aktığıYaprak dökümü değil insan dökümünün,Tekrarlanan gülle dikenin mevsim arasındaEkinin bağların bahçelerin yaprak dökümü

Varoluştan beri hüküm süren karanlığınTek elde ballanıp kaymaklandığı devranınBin bir bahane ile parıltı sergilenmesindenHer geçen gün dünde bu günde var olanÇıkar ve tahakküm efsanelerinin şahanesiİnsan emeği ve insan kanından beslenen

Eylül bazen temmuz bazen mayıs mayalananKendini tekrarlamadıkça içten içte hayıflananŞeytani tezgahların şahı sultani saraylarındaKundakta kuluçkalanan iblisin çocuklarınınÇekirge sürüsü gibi cennet kapısına dayananDünyayı yüzlerce kez yok edişlerinin adıdır

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Fark etmez himmet zimmet

Hayatım zorlaştı iyicene, şu garip battıBankalara borcum, sorma boyumu aştıOtuz yıldır çalışırım artmaz aklımız şaştıBana ne, isterim bana da verin himmetKabuldür her şey alınır, nimeti zimmet

Kimi poşete doldurmuş asmış duvarınaKimi tepmiş bavuluna arabası bagajınaKimi aktarır banka üstü Avrupa kapısınaBana ne, isterim bana da verin himmetKabuldür her şey alınır, nimeti zimmet

Parsel parsel hazine malı arsaları verinBir mevki makamda muhasır falan derinBu paraları kimler dağıtıyor söyleyiverinBana ne, isterim bana da verin himmetKabuldür her şey alınır, nimeti zimmet

Bunca yıldır çalmadım çırpmadım niyeSizler lop lop yutup kaçırasınız mı diyeDin vatan diye diye çevirdiniz enayiyeBana ne, isterim bana da verin himmetKabuldür her şey alınır, nimeti zimmet

Kandırıp ahaliye uydurup işleri kılıfınaAyıralım doğru yanlışı her sınıfı sınıfınaBu terazi çekmez herkes kendi tarafınaBana ne, isterim bana da verin himmetKabuldür her şey alınır, nimeti zimmet

Kuruşum yok hafifim sıratı uçar geçerimVatanım benim kutsalım ebedi beklerimAnlımın teri emeğim olanı sadece isterimBana ne,,isterim bana da verin himmetKabuldür her şey alınır, nimeti zimmet

Ahmet Coşkun



Felek aman vermez

Felek aman vermez

Şu dağların eteğinde bağlarPınarından akar serin sularYar içinde gezinip gül koklarÇürüdü ömrüm çürürdü eyvah

Sallanırdım taş çakı çıkıncaGözlerim ateş şimşek çakıncaOlurdu devler gözde karıncaÇürüdü ömrüm çürüdü eyvah

Bendim güzellerin dilinde sözSevdaya katılıp yanardım közFelek şu devri zamanı bir çözÇürüdü ömrüm çürüdü eyvah

Hey gidi karaahmet hayıflanBuna diyorlar ömürde tufanYaza yazıla tükendi sayfanÇürüdü ömrüm çürüdü eyvah

Ahmet Coşkun



Felsefe melsefe

Felsefe melsefe

baş başa bir gün olsunkimse girmesin aramızakızlardan bahs etmek yokkızdıklarımızdan da hayıllardır savaş halindeyizsen beni anlamıyonben seni

tutturmuşsun illabenim gözümiyi güzelde ya benimgözüm

gönül dediğin ne yabenim içimde bir suso görür deben iki gözle göremem midaha neler

yok soyutmuş somutmuşgriymiş fuluymuş netmişben anlamam eski kafayımbir beyazı bilirimbir de siyahıyani karayıkarayı

kara dedim de aklıma geldibir de yarayı bilirim yarayıince yarayıderin yarayı

aşk yarası gibimemleket yarası gibiöyle bir koyar kievlat acısı gibi

hadi gönlüm hadihadi işineaklım başımda

bak geçtiaşım başım yaşım

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Ferman isterim

Ferman isterim

Usandım canımdan afet ya rapÇektiğim bu zahmet çile azapNere el atsam dağılmış harapGönül derdime derman isterim

Sevdiğim bahçelerde gül goncaGün süremedim ömür boyuncaGöğüs kafesim de demir kancaKara yazıma ferman isterim

Hasrete salındım hasımım yokŞu âlemde kimseye kastım yokSana feryadım başka üstüm yokEkip biçecek harman isterim

Ahmet Coşkun



Feto akrostişi

Feto akrostişi

F etbaz parayı dinde bulduE sas duruşa geçen has kulduT utuşup öpüşüp el eteğineT uttup başlarına baş ettilerU yardık yüzler binlerce kereL afı ağzımıza tıkıp güldülerL a bizi hain kâfir cahil ettilerA llah korudu bu güzel vatanıH alimiz ne olurdu başarsaydı

G ördünmü allahsızı vatansızıÜ mmeti vede sahte cennettiL aşka ettin kutsalı kutsiyetiE l bas kurana deyip bu milletiN ice saf masum geldi galyana

V asin vekilin ablan abin imamınE cnebide yankır şeklin şemalin

O nlar ruhunu satmış şeytanaN e beklersin ki vatanı satana

B aşımıza kurşun bomba yağdıranE manet etmiştik sana canı vatanıŞ eytan bile kanar bu zehirli yılana

T utmuşlar bütün köşe başlarınıE n dolaşık ağları örmüş devleteM akam kalmamış kı sızmayalarM al kalmış ki çöküp yutmayalarU mredir hacdır zekattır rüşvettirZ ülmü zaferle bitirdik çok şükür

D aha kim bilir kimler olacakE n saklı köşelerde kim çıkacakM uhakkak birinciler bulunacakO rdu polis aklanıp taçlanacakK anun adalet yerini bulacakR ahat uykular çekilecek elbetA şkla demokrasiye tutkun halkS anma haksıza gün tanıyacakİ çre içre tek tek hesap soracak

Z ehir içildi elinden dinin adınaA h alıp girdin müslüman kanınaF arzı faize koydun yalan dolanaE y halkım kanma sakın bir dahaR eva değil sana bu uyku bu gafletİ man içte etme başkasına emanet



Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Filistin

Filistin

Çeşmesi ağu akarİçer içer içini yakarÜstte ahtında AllahAltta kardeşi bakar

Taş oynar çocuklarSavaşın ağır güllesiÖlü taşır günbe günDöner kendini taşır

Açlık gelmez aklınaAçlıkla olmuş terbiyeKuşaktan kuşağa akarOnurlu yiğit bir nehir

Üçler kuşağını zulümDüşen kırmızı gülmüSeyir ediyor durumuMüslümanlar ölümü

Ahmet Coşkun



Firari

Firari

Kuşdilinde türküyümKim anlar ki ürküyümSen kapı ben sürgüyümBilmez ne var içinde

Gelip yarama değdinİkrara boyun eğdim

Ekmem sevda çiçeğiAldım boydan ölçeğiSevdan gönül göçeğiGül dalında kurusun

Gönül gelince şavkaGüneşi serdim ufka

Volta vurdum dağlaraTaş kayayım doruktaİnmem artık düzlereEşkıyayım eşkiya

Vur bir sabah seherdeToprağa dem düşerken

Ahmet Coşkun



Flu Temmuz

Kul ettin mi kula kuluTutulur aklın her yoluMahşeri kıyamet olurSökülür her kapı kolu

Bildiğimiz sahte softaDizmiş kitapları raftaAllah doğru kendi yalanSu içmeyesin bu kapta

Hadi para pulda seninOnca köle kulda seninYaşa dünya cennetindeÖtede cehennem senin

Şubu ha anladım tamamBir şey varki dayanamamKıydığın canlar bu vatanSana iki dünya haram

Allah yolu gönlün yoluO yol sevgi rahmet doluBir başkası götüremezBak unutma allah kulu

Ol Hayır himmet sadakaYoksul bağrından nafakaKaranlığa yağmur olmazKurşun yağdırsan şafaka

Ahmet Coşkun



Galiba ben aşığım

Galiba ben aşığım

Şair/miyim bilmiyorumOzan desem bir şey çalmıyorumValla hayat boyunca bir şey çalmadımAklım ermezken çocukluğumdan belkiİlla biri bana bir şey diyecekse aşığımBana âşık desin

Üstelik maymun iştahlı bir aşığımDakka başı günü birlik âşık olurumBaşladığım güne yaptığım her işeSeverim çevremde her ne var ise

Mırıldanıp tatlı tatlı gezerimYazılmamış duyulmamış kelimelerKendiliğinden dilime kulağıma dolarSanki önce duyulmuş söylenmiş gibiBakarım kimse yazıp söylememişOturup kendim yazarım

Bu mırıl/danlık başa çok iş açarEvde hanım hırçınlaşır âşık/mısınÇocuklar üfff çeker baba kes şunuİş yerinde arkadaşlar bir bakarımDut kesilmiş bana bakarlarZınk deyip kendime gelirimValla elimde değil

Yaş da kemale ereli epeySokak caddelerde dolaşırkenKısık kısık el cepte söylenirimUzaktan kulak kesilen oluncaVolüm düşürüp yol değiştiririmÖyle işte bir deli divaneyim

Ahmet Coşkun



Gardaş

Gardaş

Bu şakşaklar cakcaklar öldürdüİnan uykumu kaçırdı be gardaşSözlerin ağlarken beni güldürdüGüzelse zil takıp oynayım gardaşGel beni güzel bir şeye inandır

Aklım ermez alavere dalaveryeZeytin peyner yok kaldık kuruyaÇalışanda çalışmayanda burayaNe o taraf ne bu taraf gel gardaşGel beni haklı bir şeye inandır

Eğitim desen hal bilmez eldeHastane desen git yarın geldeEmara altı ay bir ayda rötgeneParası batsın sağlık bu gardaşGel beni adil bir şeye inandır

Evet senin gibi düşünmüyorümOy verdiğine de oy vermiyorumBundan beyis de görmüyorumİşlerimiz Allaha havale gardaşGel beni tarafsız bir şeye inandır

Yalanla uyuyup uyutulduğumuzDuygulara yenik soyulduğumuzBitsin yalancı hırsıza kulluğumuzGözleri artık dört açalım gardaşGel beni doğru bir şeye inandır

Kim sevmez vatanını yurdunuDüşman ederek döker kurdunuSusuz karada yemişiz vurgunuUn var şeker var ustada gardaşGel beni yeni bir şeye inandır

Karaahmet bir garip vatandaşVur sırtına vur sende vur gardaşElele verelim birlikte yavaş yavaşMemleket perişan halde gardaşGel beni senle bir şeye inandır

Ahmet Coşkun



Gariptir ayrılık hikâyeler

Gariptir ayrılık hikâyeler

Işığa pervane kelebekKaranlıkta r/aks edemezG/ece yarasaya dönüşür yüzü kendine yabancı yalancıağlar, içinde ağlayan başka

sıcaklığı eriyip taşan bir buz yangınıkaç mevsim gezinir c/an kafesinderüzgâra örtünür, yağmur sığınağıkadife bir s/esin melodisi kulağındaneyi varsa harcar yeminden geçenteselli etmez

alfabe yırtılıp sözcükler ölünceyeni bir dil öğrenmeye acil acemisevda bitip tükenmeyen bir şeyzaman ikilemez uçuk üryan uçupaşk başkasının olurda sevda ölürfark etmez

her bahar çiçekler açar gül mavisular gürül gürül akar mas mavikuşlar kanat çırpar sonsuzluğaseyri gülistan bağrında cennetkalır kendine virane müdavimçark etmez

Ahmet Coşkun



Gazel

tadı tabelası silinmiş yüzümgüzün renginde buruştum gazel e

nerde hani duyumsuz halim hazımbeyhude aşkla duruştum gazel e

ovaya inip dağ taş dolandığımgülistan gülde çağrıştım gazel e

kuşlukta seherde yelle yarıştımvaktinden evvel barıştım gazel e

akşamı dostla meylerde halledimdemin ceminde kavuştum gazel e

kanbağı değil dünyalı kardeşimölüm yoklukla söyleştim gazel e

saçlarım karadan gümüşten akasöz ahenginde eriştim gazel e

zaman avuçta kuş misali uçtuher gün dönümü dövüştüm gazel e

sonsuzdur dediğim dünya bana darcengü canavar sövüştüm gazel e

sesim nefesim avazım yadigarrüzgara payıdar kokuştum gazel e

karaahmet artık devrin ihtiyarsöylensin türküm karıştım gazel e

Ahmet Coşkun



Geciken haber

Geciken haber

Hasretin sinemde gül açtı sevgiliGeldi yaz baharlar güz geçti sevgiliKader sevdamıza yol biçti sevgiliGöz ağrısı sıladan gel diye yazmış

Gurbete sevda zor bilmezsin sevgiliÂlem bakınca hor gülmezsin sevgiliDert üstüne dert kor ölmezsin sevgiliSen gideli yüreğim çöl diye yazmış

Sılanın dağları kar boran sevgiliKim vardı bizi hayra yoran sevgiliKarşımızda dost hesap soran sevgiliGecikme senle zehir bal diye yazmış

Tükenen zamanda solmayan sevgiliBir ömür koynumda olmayan sevgiliMuradı gönlüme dolmayan sevgiliÖlüyorum kalmadı hal diye yazmış

Ahmet Coşkun



Geç

Hangi birimiz bir sevdanın kurbanı değiliz

Hangi sen alıkoyar beni bu gün gitmelereBulutlar doldu taştı rüzgarlar savurdu geçtiBir yürek atım denizden hırçın dalgalaraEy nazlı gül sen hep o mevsimlerde kal

Bir ateş yaktı tümünden yanıp kül olduHangi toprak yeşertecek kuru bir dalıGülde kurur defter yaprakları arasındaAlt yazısız çevrilir sayfalar al al renksiz

Gözlerin ayni güzellikte bakmaz maviyeSaçların artık hatırlatmaz hiçbir geceyiBir olur tanla gün batımları yalnızlıktaMırıldandığın şarkının sözleri duyulmaz

Hangi ben alıkoyar seni bu gün gitmelereBütün sular akmış okyanus lebeleb doluOlmayanın olmaz sevdası masalı destanıGeçtir geçmiştir kim kime verecek hesabı

Hangi birimiz bir sevdayı tutabildik ellerimizde

Ahmet Coşkun



Geç bunları geç geç

Geç bunları geç geç

Sağımdan düşersin soluma geçTaşımam ben sırtımda yengeçÖyle fiştekliyorsun tarafını seçTarafsızım tarafsız sen gel geçKoşturup yarıştırma be birader

Benim dünyam börtü böcekDağ bayır gökyüzü türlü çiçekMasum çocuklar hep gülecekBenim için insanlık tek gerçekSıkıştırıp sokuşturma be birader

Dinin hepsi inansan birdir birIrkın hepsi uyansan birdir birPeygamber yüz yirmi olsa daİnandığımız Allah tek birdir birAtıştırıp çatıştırma be birader

Sevmek ki ibadettir ibadette geçSakın düzenbazlara olma süzgeçKendine biçtiğini herkeslere seçGerisini boş ver mutlu ol gül geçKüstürüp kusturma be birader

Ahmet Coşkun



Geçemedim

Geçemedim

Söyle be kurban olduğum nedir bu nazGeliyorsun bir surat gidiyorsun bir süratÖmrümü bitirdin bitmiyor bu cenk cazTek tek köprüler geçtim sen oldun sırat

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Gel be gönül

Gel be gönül

Dal kurumuş gül sararmış bağ bozukGezme artık yar peşinden sana yazıkGelgeç sevda sarhoşluğundan gönül

Yar zamanı geçti yarlık kalmadıNe dağ kaldı ne dağlarda ceylanBülbül olsan konacak dal kalmadıBekleme viran bahçeler başındaÖpüp koklanacak gül kalmadı

Baktığın yüz sahte kaş göz sahteUzun uzun sallanan kirpik sahteRenk renk dalgalanan saç sahteGüzellik bozmuş kendi kendiniKimsenin vefası kalmamış ahte

Nerde bizim köy çeşmesi başındaSu dolduran cilveli işveli güzellerKöyde de kalmadı o güzeller gönülZaman aldı canın özünü süpürdüBu çağa kendini uyduramazsın gel

Sevdalar çalgı çengi çaka hava gösterişGel gönül deli gönül artık gitme zamanıAldatır rüsva eder seni bulaman amanı

Ahmet Coşkun



Gel ha gel

Gel ha gel

Göz açtım açalı düştüm hayaleHayalde düşte aradım gel ha gelGeldi geçti kaç kervan kaç kafileGözlerime yaşlar düştü gel ha gel

Kader bana sundu zehir şerbetiTükenmedi yüreğimin gurbetiHasret oldu yârin tatlı sohbetiYaralara közler düştü gel ha gel

Kapandım kaldım gönül dergâhındaBir başıma döndüm aşk semahındaÇal kapımı bir bayram sabahındaDeli gönlüm dara düştü gel ha gel

Ahmet Coşkun



Gel ha yârim

Gel ha yârim

Hasretin beter canıma yettiGel ha yârim bana seher vaktiÇıkalım karşı yüce dağlaraSaklar seveni umudum dağlar

Yaban oldu el oldu buralarHer gelen bizi okur karalarGünden güne artıyor yaralarBize haram oldu şu gül bağlar

Neylesin deli gönül neylesinVarıp gurbet ellerde eğlensinSevda geçilmez herkes bellesinBekleyin destan yazacam çağlar

Hele de karaahmet hele deMal mülkü yakıp verdik seledeDünya bedel bir güzel güle deSeven dağ deler sevmeyen ağlar

Ahmet Coşkun



Gel söyle

Gel söyle

Bülbülüm kondum didarın dalınaBoyandım rengine vardım alınaGörmeden geçti salına salınaSuçum nedir bilemedim gel söyle

Yar eyle yar eyle, yaramı eyleYârim yaram derin geçmiyor böyleÇok derman deva eyledim eyleşmiyorÇare nedir bilmedim gel söyle

Çevrilmiş dört yandan aşkın kalesi Boynumda bükük sevdamın lalesiGel etme eyleme ciğer paresiÖlmek nedir bilemedim gel söyle

Ahmet Coşkun



Geldi geçti burdan turna sürüsü

Geldi geçti burdan turna sürüsü

Çözemedim felek senin derdiniKim çözmüş fendini aşmış bendiniKimlere söyleyeyim ben derdimiGeldi geçti burdan turna sürüsü

İlkbaharda gül goncası görmedimHazanında hüzne yaprak sermedimNasipsizim bir gününe ermedimGeldi geçti burdan turna sürüsü

Yanardağım bitmez korum alevimNe zorumuş şu cihanda görevimKanadı kırık turnam içinde evimGeldi geçti burdan turna sürüsü

Yasta geldi karaahmet yasta gitÖlemedin şu torağa basta gitYaşamak zor geldi kendin asta gitGeldi geçti burdan turna sürüsü

Ahmet Coşkun



Gelsinde

Gelsinde

O vurdu beni can evimden giderYaralarım kanadıkça kan güderAlevsiz ateşsiz dumanlar tüterSevdamı yalan eden gelsinde

Bendim şu dağların moru yeşiliBülbül sesim gül dalına aşılıYüreğimde mezarın var eşiliGençliğimi talan eden gelsinde

Ey güzellik toprak çürütür teniSolar gökkuşağı renklerin tonuGayri yoktur konuşulacak konuBeni sana yılan eden gelsinde

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Gezdim dünya üzerinde

Feri kalktı gözleriminBağı sökük dizleriminÖnü açık sözleriminGezdim dünya üzerinde

Yürüdüm yollarım ayrıAyrılıkta görmem hayrıMeydanda toplanın gayrıYazdım dünya üzerinde

Şu sesimi duyan gelsinHevesimi kıran gelsinGiden gitti kalan gelsinBezdim dünya üzerinde

yaram kanar dost derineSuç yüklemem hiç birineBelki yüze hak görüneKazdım dünya üzerinde

Karaahmet çığır çağırYüklendiğin yükler ağırAleme baktım kör sağırSezdim dünya üzerinde

Ahmet Coşkun



Gibi

Öyle ansızın kalkıveriyorum ayağaKendimi bırakıveriyorum bir ağaPusulasız pusatsız cengaver gibi

Sevda pek yaşa kuruya bakmazKimse karanlığına ışıkda yakmazBir derya derininde yalnız gibi

Suyun kuruduğu yağmur günüAklını yitirir unutursun dünüArkanda hiçbir kimse yok gibi

Cennetse bu yok başka cennetCehennemse benim cehennemimSöyle başka aşk var mı bunun gibi

Ahmet Coşkun



Gidiyorum

Gitti dönmüyor gidenimÇürüdü benlik bedenimSormasın dostum yarenimSelam veda gidiyorum

Karlarım mevsimsiz yağarHerkese gün güneş doğarKaranlıklar beni boğarSelam veda gidiyorum

Köyüm şehrim memleketimAkıl vicdan adaletimYeter artık çok sabrettimSelam veda gididyorum

Güvercin kanadı gülümÇarşı Pazar gezer ölümKaldıramam bunca zülümSelam veda gidiyorum

Ahmet Coşkun



Gizemli biri

Ben seni hep gizemli buldumİçe kapalı yürüyüşlerde geçerZamanGülme yasaklı günlerim son bulduGülmek en çok sana yakışır bilsen

İnce ip ince bir sesle güne seslenirkenGün gürültüyle kalabalığa gömülürdüDemek sabahtıDemek herkes karışmış dünya telaşınaGeç kalmışım

Saçının boyası hep aynıydı dudak boyandaKokuna aklım ermedi böyle bir kokumu varSen mi böyle dört mevsim bahar kokardınBilmiyorum

Renkli elbiseleri ne çok severdinErtesi günü beklemek azap olurduİnce uzun boyuna, hep boydan giyerdinİlk defa seni tanıyınca boyumun kısalığınaHayıflandım

Ahmet Coşkun



Goncagül

Goncagül

Derdime derman yarama ilacımArar dururum nicedir muhtacımYaktı yandırdı beni gönül sancımGül ağacında kuruyan Goncagül

Üzülüp bana derdimi sorarsınSöylenip boşa kendini yorarsınYa senin derdin ne neyi saklarsınKimin bu hançer yarası Goncagül

Kaşın gözün dile destan endamınHerkese koşarsın dostça yardımınBin ölçer bir atarsın tek adımınÇözülmüyor düğümlerin Goncagül

Çölü gördüm ufukta ateş alevAynı gemide bir yoluculuk velevKaldır şu kara perdeyi sende sevLakin benim vadem doldu Goncagül

Ahmet Coşkun



Göç

gÖç

RüzgârınÖnüne kattığı yapraklarYeşil solumakta

İçine çekBir ölü nefesiÖlü sayımı varSağdan başla ağaç dal gül yaprak

Kusmuk yeşiliSuların üstü kezzapYağmuru çekiyor içine tohumGöğerecek

Yenik sabahların güneşiGece zaferlerinde ışıldakBir merasim varÇatapat

Kızılı yarılır ufkunVurgun yemiş sahillerKirlenmiş toprakDoğurmaz

Uyurlar uyanırlarAshab-ı Kehf duası asılı kapılarDuvarsız

Ahmet Coşkun



Gölge

Gölge

Aman ya rab kurtarYaşamak dediği buHaramla uçan hayalYediğim bal olsa ne

Arkamdan ahu ağıtHaksıza pay et dağıtŞeytanla edilen bağıtCennete sal olsa ne

İstemem o aye payeBana uymaz bu gayeOlmasın böyle sayeTabağım yal olsa ne

Etme bana hasbihalSenle olmam hemhalÖlür gülistanda nihalDarağacın dal olsa ne

Yaşamak yarış değilSonsuzluk varış değilYer gökle tanış değilYalınayak nal olsa ne

Ahmet Coşkun



Gölgen düştü güne

Gölgen düştü

….senden sonra milatEkmeğin buğusu büyüsü bozulduSuların tadı çayın rengi değiştiGölgen düştü güne

Yıldızlar avucumdan kayıp gittiAy küstü geceyeZifiri

Gün benden sakladı güneşiniAklım düşünmeyi bıraktıKalbim atmayıSenin durduğun yerde durdu her şey

Göğsümde dikenler çoğaldıHoyrat bir sevda sürdüGülsüz gülücüksüz

İklim beşinci mevsimAdapta olamadım gökyüzüneAlışamadım gökkuşağına

Kaldım öyle sessiz renksiz

Ahmet Coşkun



Gönlü hoş eyle

Gönlü hoş eyle

İki yan yanaktan gül takarAy güneştir su gibi akarSevdiğine öyle hoş bakarBal lokması yârimiz bizim

Kavgamız onun gül çehresiGülsün o gönlün bir tanesiPervanede dönsün hanesiAşktır sönmez harımız bizim

Eker biçer varır göçerizÖnünden eğilip geçerizHakkın kapısında naçarızHoş görmektir kârımız bizim

Hünkârım hanım geldi dileDile dedi benden ne dileTaç taht altın gönlü ne bileİşte böyle halımız bizim

Ahmet Coşkun



Gönlüm toktur sevdiğim

Döküldü yaprağım dağıldım hazanaDerttir yandığım dert mi sana sevdiğimDamla damla eridim aktım zamanaSevdadan başka suçum yoktur sevdiğim

Gözlerinin deryasında yüzdüm kaldımSaçlarının tellerinde gezdim kaldımHayalinin hülyasında sızdım kaldımSevdana muhabbetim çoktur sevdiğim

Dünya güle güzelle bezensin dönsünNice canlar alevlensin yanıp sönsünDesinler bana karaahmet sen körsünBir başkasına gönlüm toktur sevdiğim

Ahmet Coşkun



Gönül bahar olunca

Gönül bahar olunca

Güller açmış gönül bağındaSular seller gibi çağlıyorKar erimiş gönül dağındaKervan olmuş yükün bağlıyor

Ses verildi sevda naramaEl vurdu bir güzel yaramaGayrı bende dert gam aramaGözüm başka bir şey görmüyor

Karaahmet cennet nazlı yarŞu ömür dediğin kaç gün varDur artık gezme diyar diyarKimse her dem devran sürmüyor

Ahmet Coşkun



Gönül budalası

Gönül budalası

Eğlen gönül eğlen benimleHer gün bir aşk bir eğlenceSal kendini sevdaya deliceSen beni demir çelik sandın

Gülistanda güllere sarılırsınKoklamazsan küser darılırsınGün mehtapta yatar kalırsınSen beni demir çelik sandın

Ne yer yurdun ne yârin belliGezersin herkese âşık sevdalıAşk çölünde gezen arsız deliSen beni demir çelik sandın

İşin gücün güvercin kelebekGökte çırpınan yuvasız leylekÇile yükün almışsın severekSen beni demir çelik sandın

Ahmet Coşkun



Gönül kuşu uçtu benden

Gönül kuşu uçtu benden

Hayat sana güzel hoştumSevda dağlarında koştumSu gibi çağladım coştumGönül kuşu uçtu benden

Dört dolandım her bir yanıBitmez sandım dünya ganiSevdim sevdim hepsi haniGönül kuşu uçtu benden

Kime yardan kime vardanSezdim iz etmedim kardanKolay değil hepsi zordanGönül kuşu uçtu bende

Ömür dalda yaprak yaprakDüştü daldan doydu toprakZaman denen kahpe kaypakGönül kuşu uçtu benden

Dünya gözde boz bulanıkGönül desen hala yanıkBaşköşede oldum konukGönül kuşu uçtu benden

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Gönül lV

Gönül köşesinde gülümserDamla ile yıkanır sevdayı süslerYangınını harlayıp azar azar beslerYara taze yara azgın bilmez ki neyler

Hayal ile kaf dağını dolanırDüştüğü gülistanda gülden budanırAyrık otu ile tanışır dili damağı tatlanırKem gözle yalan sözle tanışıp bulanır

Döker aşkı söze sevdaya özünü ararAşar dağları denizleri kendini yorarFerhatlar aslılar düşleyip derdini sorarİyi ile kötü tartılmaz teraziyi niye kurar

Karaahmet göremezsin dünyayı karasızSen hiç sevda gördün mü yaşsız yarasızNe ölümler yaşanır bir ömürde çaresizYalan ömür fani beden tükenirmi çilesiz

Ahmet Coşkun



Görünmez yaramı gördün mü ki sen

Bilinmez derdinin, dermanı olmazBeyhude gezip, derman aramaFanidir bu dünya, faniye kalmazGörünmez yaramı, gördün mü ki sen

İçtiğim dem zehir, sayma sefayaSağlık sıhhat deyip, alma kafayaYalanla dolanla düşme tufayaGörünmez yaramı, gördün mü ki sen

Gülü sunduğum yar gülmez yüzümeHep yokuştur yolum, inilmez düzeİki mevsim tutsak, kış ile güzeGörünmez yaramı, gördün mü ki sen

Yankır arzı semada dileklerimKabul görsün diye, onca beklerimTerk edip gitse de,tüm sevdiklerimGörünmez yaramı, gördün mü ki sen

Karaahmet, yine oldu kanrevanKanla sürüp giden,şu kanlı devranKime gidip, kimden dileyim amanGörünmez yaramı, gördün mü ki sen

Ahmet Coşkun



Göz göze

Göz göze

Aşk yazıyorumDünya aşeriyor

Karın ağrısı bir açlıkAçlığın gözlerini gördümÖyle parlak öyle keskin yuvasından fırlamışEtiyle kemiği arasında çember çeviriyor

Gülücük içinde gül gül çocuklarEl sallıyorlar uçan kuşlaraKurşun elleri ayaklarıGözyaşı artığı

Güvercin satıyor amcalarKanadında pamuk şekerler

Çekirge sürüsü sarmış ormanıNe ağaç ne dal ne yaprak kalmışÇırılçıplak her şey rüzgâr ıslığındaAyin var tanrılar mangal partisinde

Aşk yazıyorumAşkla yaratana

Ahmet Coşkun



Göz taşı

Göz taşı

Sen bana sesSen bana nefesİstemem başka hevesGel dindir ağrılarımı acımı kes

Yanık bak gözlerime eskisi gibiSevdalı tatlı sözler sarf et aşk gibiEle ele pür neşe sokaklardayız gibiDünya senin bir tel saçın etmez

Suçlar günahlar bana gerisi bahaneTelafisiz geliyorum tam tekmil amadeAf edilmeyecek olanlar yüceye havaleSenden başka nimet etmedim nevale

Gözümde gözyaşı değil göz taşı düşerZehirde olsan razıyım gel bende yeşerHasretin özlemin bıçak yüreğimi deşerBir başkasına ısınmadım ısınamadım be

Ahmet Coşkun



Gözlerin gece

Gözlerin gece

Ay kapmış yüzünüYıldız gamzelerindeDişlerin fener alayıGökkuşağı dönüyor

Sesinden saz çengiKokundan gül kaçarYürüyüşünde ahenkGülüşün çiçek çelenk

Hasretim bir tek sözeSöv say gönlünce dökBütün müstehcenleriKi söz öldürmez beni

Mahkumum çok eskiSevda zindanlarındaKırsan şu zinciri kilidiÖlüm sessizliğindeyim

Ölüm karası gözlerinBir kez değmesin canaSöndürür bütün ışıklarıSen çıramı yak benim

Ahmet Coşkun



Gülden diken

Gülden diken

Solgun suratSomurtkan yüzNe cilve var ne naz huysuzAdını nur koymuşlar nursuzBeni çekiştiriyor uyuz uğursuz

Konuşur sesi duyulmaz fos fısırAziz misafir gelsen sermez hasırElli böğründe büzülür kasım kasırYakınında geçilmez buz havası yansırSanırsın ki morgda unutulmuş cansız

Bütün güller güzeldir sevilirHerkes gül bulur gönlünce sevinirTel örgüye sarılıp yatar mı hiç insanDelik deşik olup her yanı parçalanırBir Allahtan iki güllerden özür dilerim

Bu başka bir yaratıkTövbe yarabbi nerden çattıkBelki de insan neslinden artıkVallahi kimse etmez ekmeğine katıkKimse alınmasın üstüne sanmayın abarttık

Ahmet Coşkun



Güldür gül

Güldür gül

Bu gün cennet banaSevdiğim gelmiş banaArtık ölüm yok banaSevdiğim güldür gül

Gözleri zeytin tanesiGözleri gece lambasıGözleri yıldız yağmasıSevdiğim güldür gül

Dilinde şeker şerbetiYüreğime sular serptiKolunda aşkın sepetiSevdiğim güldür gül

Koyulaştırdık sohbetiYaktık özlemi hasretiGökkuşağı altı vuslatıSevdiğim güldür gül

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Güle güle usta

Güle güle usta

Ahlar eskitti ne varsaYok/mu güzel bir gün be ustaOlmaz mı hiç garibanın yenisiAzar üstüne azar satılır pazardaHangi yazı bu hangi göz değmesi

Ufkun kızılı denize yaymış aleviSu yanar mı usta damlalar maneviKimin lokması kuru kimin ki kallaviMeyveler mi dalından asar kendiniRüzgâr mı koparıp sürükler yaprağı

Sen ah et ben dua hangi dinde dildeBizim bulmacamız çözülmez bir bildeBülbül şakıyor her sabah gonca güldeAç acına vuslat ağlıyor sönmüş küldeSahipsiz kalmış sevdalar kime be usta

Ahmet Coşkun



Gülê nin hikayesi

Gülê nin hikayesi

Gülê uzak köylerden gelin gelmişYoksul babası başka bir köyün yoksulunaGelin vermiş

Güzel mi güzel ay parçasıBoyu fidan beli ince yanaklar al almışSaçları altın sarısından kıvır kıvır tel telmişKadınlar hasetlerinden ona gavur kız dermiş

Güzelliği zerafeti nazlılığı dillere destan olmuşBütün erkekler onu görmek için bir yol ararmışKöyün ağası öyle bir yol bir hal çare arayıp durmuşKaç kez yalnız bulduğunda meramını dile getirmişHer defada o tatlı dil büyük vefa karşısında susmuşGecesi gündüzü aklı fikir bu güzellikte kalmış

Aradan zaman geçmiş Gülê’nin çocukları olmuşDerken ağanın yüreğindeki yangın hiç geçmemişBir gece kocası uzaklardayken şeytanını kuşanmışTopraktan damın bacasından kendini içeri bırakmışO gece ay yokmuş yıldız çıkmamış zifiri karanlıkmışHiçbir pencere ışımamış hiçbir köpek havlamamış

Rivayettir ağa sabaha kadar kalır sonra uyurGülê altın saçlarını tel tel üstüne kesip doğrarSonra ağanın yumuşak karnını bıçakla yararKöy cenazesini kaldırır davasız mahkemesizHiç kavga olmamış kocası evini almış göçmüşBir daha haber alınmamış hiç konuşulmamış

Ahmet Coşkun



Gün çürüdü

Yıllanmış bir karanlığın içindeUyuşmuş her yanım sinmişimÖyle bir kendimden geçmişimÖylece uzağım güne güneşeAydınlığın adı var aklımdaNasıl bir şey hiç anlamadımBir umut mu sadece yoksaGeziyorum dışarıda içerideSesleniyorum bağırıyorumDuvara,

Rutin gün akışlar arka arkayaKüpürler manşetler haberlerÖlü var yaralı var açlar varAdaletin kapısında ağyarBen düşüyorum düşlerimeDüşmüyorum üşümelerimeDalınca günlük işlerimeHerkes ben, ben herkesNe güzel şükür senalardaNefesine

Eskiden kafa yorduğum olmuştuSistem düzen komin kapital falanHani bölüşmek kardeşçe gülerekOnlar şimdi oldu kutsal hikayeBaşka bir hikaye yaşıyor zamanAdı başka kendi başka bir amanMüzik eşliğinde trampet kemanKapanın elinde kalıyor bu yalanKaranlık çürümede gün, gün ışığıSürünmede

Ahmet Coşkun



Gün masal

Gün masal

Bu gün günlerden masalMasanın üstünde dedem aksakalVarmış yokmuş yok, varı döktükTahta masanın üstünde görücüye

Sağırlara Hacivat KaragözKörlere dürttük çubuğu ikramTopallara çiftli koltuk değneğiHepten yatanlara robot yatak

Sütun sütun manşet gazeteyeDizi dizi dizdik televizyonlaraRadyolara bangır bangır DJ ylerHocalara camide vaaz ekstradan

Doları kura parayı tura koydukDeniz aşrı memleketler gezdikHazinemizi çokça zenginleştirdikSabah börekçi Hasanda çay içtik

Hey asgari ücretli dedik dolarladıkHey memur dedik okkalı zamladıkHey esnaf çiftçi dedik çifte katladıkÇok şükür hayırla günü güzel kapadık

Gökten elma dedik düşmedi olsunBana yok sana da yok daha ne olsunYedi düvele kredi açtık haberin olsunYoksa lafı mı olur, aha dükkân sizin

Ahmet Coşkun



Gün olur

Gün olur

Dağ başları kaplar karı dumanıGökyüzüne kalkan başı eğilirBekler gelsin yaz baharın zamanıGül çiçekler açar başı eğilir

Erir sular düz ovaya yayılırYeşillenir çayır çimen dillenirYar elinden tutan gönül şenlenirSevdiğine tapar başı eğilir

Yeryüzünde her surette gezilirNimette musibette var sezilirEğri yollar ipe geçer düzelirBenim diyen beyin başı eğilir

Hasat olur harman olur gün olurDermansız dertler dermanını bulurKaraahmet bu sevdadan yorulurHak vadesi dolar başı eğilir

Ahmet Coşkun



Günden evvel doğar ışığın

Günden evvel doğar ışığın

Günden evvel doğar ışığınBuzları eriten gülüşlerin varNe çoktur güzel senin aşığınSuları köpürten dalgaların varHerkes sana âşık herkes sana yar

Kaşlar kameri yüzlerin şarabiAksinde aynalar kırılır ya rabbiCennet kokusuyla kokarsın sabiHalden hale sokan harelerin varHerkes sana âşık herkes sana yar

İpek kumaşlar üstünde yanarTüm renkler gamzelerinde kanarBir bakışınla çağlayan sular donarDevasın her sevdaya çarelerin varHerkes sana âşık herkes sana yar

Kalem almış kim çizmiş resminiBu ne güzelliktir koyamadık isminiCenneti alada bulurmuyuz cisminiSöyle güzel daha ne hünerlerin varHerkes sana âşık herkes sana yar

Kim olacak sana arkadaş dost eşKim olursa osun iki dünya çilekeşBu güzelliği taşıyamaz her serkeşDayanılmaz intihari nüvelerin varHerkes sana âşık herkes sana yar

Ahmet Coşkun



Güneşe saklanan karanlık

Ademin kaburgasında ki kemiğe denaLilitle HavvaBir Cin tayfesine misafir olsakAyetti okumdan söylencelere dalsakYanmayan soba güneş ne ışık ne ısıBuz gibi hava

Güzel adın düşmez yıkanmamış ağızdaKimin ayağının altındaydı sahi cennetinKara çaputlara sarılmış sakallı adamlarUçkurundaÖmerin sırtında bir çuval taş adaletGönderdiğin koç kabul görmediAdem kestik

Gül ve gökkuşağı ne güzel yer gök arasıİsteseydin kan yağdırırdın toprağa rahmetAdem dediğin ne ki biraz toprak biraz suYani çamurNurunla nuşuz ezelden evele alemin rabbıLakin hayırla şerrin arasında düşeceğiz gayb’aHaşa

Ahmet Coşkun



Günlük kutlamalar

Günlük kutlamalar

Gün mü yok kutlanacakSay say bitmez yıl yarısı kadarHakkı verilmeyen günü kutlamakBirilerine maske makara

Mesela kadınlar günüMesela bunun adını değiştire bilirizRessam olsam tuvale nasıl düşerdi desenEn çok moru mu severdinizYa da kasap olsanızHangi doğrama aletini daha rahat kullanırdınız

Anneler günüPara vermedi diye annesini kesen oğulEvladını boğarak öldüren ana daha dünYaramazlık yaptı diye oğlunu öldüren babaEvvelsi günGünleri karalayabilirsin gün gün

Birde buna dünya lafını kuyruk etmişlerDünya barış günü meselaOh ne keyif alaİşçi günü demem kanlı mayıslar üşür usumdaEfendim ben kendime yasakladımYıl üç yüz altmış beş günAcı çekiyorum acı

Kâinat kan ağlarkenHelal rızklar talan olurkenMasum çocuklar katledilirkenZülüm kartopu gibi yuvarlanıp büyürkenkutlamıyorummmmmmmmmmm

Ahmet Coşkun



Güven

Güven

Herkesin gözüHerkesin üstündeBir acayip hava

Herkes bir birine ucubeKomşu bakkal manav çarşıBiri birine parola soracakParolayı bilen yokBir paranoya var

Cinayet mahallindeHüviyet düşürülmüşŞüphe var

Telefonum çalacakPosta kutusuna baksamYoksa kapıda biri mi varGeçen şeyle konuştukFazla mı şey ettik

Haleti ruhiye perişanPsikiyatriye mi görünsekMuhterem

Bu gün dışarı çıkmayımHatta işe de gitmeyimSoran olursa hastayımAğır hasta

Bakıyorum kuşlar uçuyorKuş âlemine dalıyorumTele konarlar biliyorumTel çekiyorlar mı acabaKuşdili filan

Güven bunalımındayımHerkes bir birinin kopyasıHerkesin çift kanadıKimin kuyruğu var

Ahmet Coşkun



Güz

Güz

Yapraklar suya dökülmüş boylucaYeşili sarıya sarıdan mora ıslanmışOrman olmadığı kadar nu havasındaRüzgâr en hızlı sevişmede gürültülüDalları çalı tadında kırıp geçiyorGüneş en soğuk öğle sofrasındanAkşama doğru sessiz sakin süzülüyor

Toprağın sevimli çocukları çekilmişAğaç diplerinden ara sıra seyrandaBaşlarını çıkarıp çekip bakışıyorlarAkşam ortası bir mehtap havasıİnsanlar ortama ayak uydurmuşBanklarda sarılı oturmuş sevgililerAnneler çocuklarını göğüs arasına

Kar beyazına hasret bir bekleyişGecenin sabahı, sabahın akşamıDiyalektik diye bir şey var doğadaBiliyoruz dünyanın dönüşünü kiDirenç verir dingin bir demlemedeKorkutmuyor kimseyi bu zemheriUnutturur serpilecek kır çiçekleri

Ahmet Coşkun



Güzel bir şey söyle

Güzel bir şey söyle

Bana güzel bir şey söyleNasıl dilinden dökülüyorAğır olur sevdanın bedeliGit işine yakma kendiniBırak narına yanayım

He canımCandan öte ne varGül düşer göğsün üstüneÇiğ düşer benim yüreğimeGözlerin yol olur gecelerYıldızlar tespih elimdeGözlerim gökyüzündeKayıp duş avuçlarımaGece mavisi gelsin aşkaİçimi yaksın gül kokusuAy kıskansın tepede

Cennet olsan canıma canCehennem olsan sarılırımSenin adın Araf mı yoksaNe taraftan sarılsam oyÖbür tarafa sarkıyorsun

He canımNe demek işine bakİşim bu seni sevmekİste kar getireyim Ağrıdanİpek şal getireyim acemdenİste can vereyim canımdanBir ömür taşıyım bağrımdaBırak ben narına yanayımAşka dâhil olmayan ne varSensizlik ölümün öbür adıYükle ne varsa

Ahmet Coşkun



Ha Leylam

Buz tutmuş zemheriŞu ağrının dumanıŞimdi soyka zamanıGül döker her yanıHa Leylam

Iğdırın dörtlü yoncasıKozada ölür goncasıElif basız gezer hocasıÖlüm döker her yanıHa Leylam

Kısmet döker kurşunuTek çeşit kur turşunuUçurma sebat kuşunuUmut döker her yanıHa Leylam

Karaahmet sana mecnunKimler oldu sana meftunSen dergahsın ben sutunSevda döker her yanıHa Leylam

Ahmet Coşkun



Hacamat

Hacamat

İki maviden ufukİki kızıldan şafakİki sudaki fark

Yüreğimin içineAkıl rendeleniyorGözlerim iki dünyaBedenim mumyaEriyen mum ya

Sürün yaprak misaliHer mevsim güz haliGörünen suret hayaliİnsan çamur mayalıAğırım ağrım var

Sarhoşum aşkı içtimAteşten kefen biçtimVardım varda hiçtimDüşündükçe düştümAteşe köze berbatım

PiskopatımSosyopatımHacamatım

Ahmet Coşkun



Hadi gel

Hadi gel

Kavga sevdanın biber tuzuSen anla ben olurum kuzuSeven güldürmeli gül yüzüSevki âlem kıskansın biziSevenler çekmesin işkence

Olma böyle çılgın deliceBana acılar çektirinceAyrılık mı sana eğlenceSen ayrı ben ayrı gezinceBitiyor mi ki bu işkence

Gülü dikensiz sanmayasınBen yanayım sen yanmayasınSevda bilmeze kanmayasınHer gün düğün mü oynayasınSırt vermeden bitmez işkence

Ahmet Coşkun



Haikularım

Etraf bembeyazArkadaş hareketsiz;Burnuna havuç.a/c

Akşam güneşiDenizin ufkunda ev;Efkar güzeli.a/c

rüzgara kanıptartsa beni uçacak;şemsiyem şişti.a/c

Kuşlar aynı renkGölün suyu çekilmiş;Her zaman olmaz.a/c

beni göstermezbir tek güneşe ayna;ışıl ışıl cam.a/c

yağmur sonrasıorman dolaşmalısın;cennet bahçesi.a/c

yıldız gözlüyoryağmur karanlık geceşiir yazacak böna/c

Ahmet Coşkun



Hakka aşık kendimi ermiş sandım

Hakka âşık kendimi ermiş sandım

Yar dilinden nağmelerim vardıHaktan işlenmiş döğmelerim vardıGüzeller sevip öğmelerim vardıHakka âşık kendimi ermiş sandım

Tel telleyip dil dilledim avaraİsmimi yazdırdım kapı duvaraBilemedim benim cahil fukaraHakka âşık kendimi ermiş sandım

Varmadım âlemin sırrı sihrineHerkes kail olsun kendi behrineBir damlayım akamadım nehrineHakka âşık kendimi ermiş sandım

Karaahmet irşat senin neyineDünya düzenini kurmuş keyfineSen çalıp oynamayasın defineHakka âşık kendimi ermiş sandım

Ahmet Coşkun



Haksıza hak eylemem

Haksıza hak eylemem

Zar ile nazarda geçer eyyamımBilinsin kendime değil evhamımKalıcı değilim bende mihmanımBunca zulmü zuhur etme eyleme

Çekerim acıyı acımdan ölmemBin sofra kurulsa üstüne gelmemYoksul ekmeğini bir dilim dilmemHarama meylim yok etme eyleme

Dilsizin ağzından söyleme sözüKörün yüreğinde bulaman közüHakkın kitabından çıkarma özüHak kelamını gasp etme eyleme

Ahmet Coşkun



Halımız hal değil

Halımız hal değil

Bize yağmur iner damlaSel gelse su bizi sürümezÖmrümüz geçti gitti zamlaAç eve ekmek götüremezHırsız arsız yapışık yakamız

Hep çalışırız canla başlaBir ömür üç kuruş maaşlaEzilir başlarımız sert taşlaHiç birimiz başa gelemezHile hurda kesilir önümüz

Harama uzanmaz elimizDoğruda şükür dua dilimizAğır yükler altında belimizHak alınır bize hiç verilmezCinci dinci toplar parsamız

Borçlar edinip faiz öderizÖlmeye en önlerde giderizBu çağda çağdaş kölelerizBekleriz spartaküs gelemezAç yurtseverlik bizim çakamız

Ahmet Coşkun



Halis efendi

Köyden çıkalı çok olduGitti şehirde lord olduEşeği kağnısı ford olduVallahi buna göz değdi

Dediler karanlık işleriKapmıştı tüm köşeleriİçkisi rus ingliz şişeleriVallahi buna göz değdi

Göbeği öbek öbek idiKahvesi halis dibek idiEtarında onca köpek idiVallahi buna göz değdi

Verirdi hep ziyafetiniİtalyadan şık kıyafetiniGötürürdü lüferi yayınıVallahi buna göz değdi

İşte devrandı o devranHızla gelip gitti zamanZaman verirmi hiç amanVallahi buna göz değdi

Tutuldu ince hastalığaÇok arayıp durdu şifaServet akıttı çine kafaVallahi buna göz değdi

Kalmadı yanında tek kulUçtu gitti onca para pulŞişti şişti oldu bir davulVallahi buna göz değdi

Kör talih dedi merhabaYoldan çıkmıştı o arabaAh dediğin bu dünyadaVallaha buna göz değdi

Harama değen göz değilAhtır ah kader söz değilİnsan dediğin yoz değilVallahi buna göz değdi

Karaahmet bak ders alNeylersin dünyada malBir garibe sor sen ahvalVallahi buna göz değdi

Ahmet Coşkun



Haram olsun

Haram olsun

O yar selam yollamış banaSelamım olsun selam olsunCevabın al gözlerin dolsunGör halimi daha ne olsunBu sevda sana haram olsunVay haram olsun haram olsun

Bilmedim derdi kime soramBana etti gülmeyi haramDerin derin kanar şu yaramYıllarca görmedim bir bayramBu sevda sana haram olsunVay haram olsun haram olsun

El güler oynar sevdalıktaKoydu zalim kör karanlıktaDönmüş gelmiş yar hıçkırıktaYeter artık beni bıraktaBu sevda sana haram olsunVay haram olsun haram olsun

Ahmet Coşkun



Haramiler padişahının masalı

Haramiler padişahının masalı

Uzun zaman keşfindeydiSaltanat kuracaktı muhteşemEn yüksek tepeyi mekân tuttuBurada işte tam burada kurmalıydıBuradan gözlerim dedi dört bir yönüYer ayağımın altında gök üstümdeKitabını yazmıştı duasını okumuştuKendisine ulaştırılmıştı muştularıZaman işte tam zamanı görmüştüTepeyi önce bir güzel tepmeliydiTertipleyip haşmetiyle dikmeliydiOnu ince ince bir şehre şehri devreDevri büyük bir hükümdarlığaÇıkarmalıydı

Önce işçiler ordusu kurmalıydıHarç karacak taş taşıyacak kat örecekSonra kadınlar olmalıydı kim doyuracakSonra korumalar korucular gardiyanlarHer yere haber varmalıydı bildirmelerHaberciler muhbirler tellaklar ulaklarZangır zangır sesini duymalıydı kulaklarTepenin etekleri tel örgülerle kaplanmalıTelden içeri bir geniş baraj koyulmalıydıBarajdan beri yüksek duvarlar örülmeliDuvarların uçlarına burçlar konulmalıBurçlara ateş topları yerleştirilmeliUçan kuşlar için sapan/cı dikmeli

Tepenin altı zindan olmalıydıOnca isyancıyı nereye koyacaksınÖldür öldür bitmez hem ya biterseEkin tarlada sebze meyve yerde kalacakZincirleyeceksin ipleyeceksin bağımlı bağlıKoyacaksın başlarına gözcüsünü sözcüsünüGöz açtırmayacaksın uçana kaçana yatanaDemiri kim dövecek taşı kim kesecekBütün bunlarla uğraşmak zor olacakDefterdarı kadısı dadısı bakıcısı yakıcısıİbrikçisi gümrükçüsü pejgircisi ayakçısıGüldürmek için şaklabanı, üzülmek içinBağrını yırtıp ağlayanı, uyumak içinNeni söyleyeni

Bitti inşası yanında maşası geyşasıSağ omzunda melekler solunda keleklerTepe tepeden tırnağa biçildi ölçüldü giydirildiBütün açlar yemeden yedirdi içmeden içirdiHarami başı doydu doyuruldu taçlandırıldı



Derken kırk yüz bin çağ ömür sürdürüldüZaman bu kimine derman kimine fermandıVe ekmek ekşidi yenilmedi içilmedi su acıdıAçlık sardı tepeyi, tepeden tırnağa tükendiAçtılar hazineleri döktüler saçtılar dağıttılarÇare olmadı toprak yeşermedi ot bitmediAçlık sardı mideleri kazıldı ruhları bozulduDoyuramadı hiçbir şey sonsuz açlıklarınıSaldırıp birbirlerini yemeye başladılar

Sihirli bir değnek değmişçesine dağlanıpŞekilleri şemaları değişti kimyaları ucubeGözleri omuz başlarında ayakları göğüsteKolları kalçadan kayık şiş göbekleri yayıkHer biri görülmemiş bir yaratığa dönüşüpDökülüp yollara böcek fare yılan çıyanKaçıp dağıldı yandaşı paydaşı hamurdaşıToprak yemeye başladılar taş kemirmeyeNe toprak ne taş ne çakıl parçası kaldıGök patladı üstlerine kırmızı yeşil morYanıp tutuştular alev alev korEriyip arzın merkezineBir şafağın beyazındaYok oldular

Ahmet Coşkun



Hasreti yüreğimde gül sevgili

Hasreti yüreğimde gül sevgili

Ayda yüzünü aradım sarhoşçaYıldızımı buldum diye bomboşçaAh sensiz vakitler geçmiyor hoşçaEy hasreti yüreğimde gül sevgili

Konduğum dallar çürüdü ayaktaUçamam gücüm kalmadı kanattaSenden başka beklentim yok hayattaEy hasreti yüreğimde gül sevgili

Özlemleri nakş ettim sokaklaraResimler çizdim beton duvarlaraIslık çalıp gezdim gece kuşlaraEy hasreti yüreğimde gül sevgili

Karaahmet körkütük âşık halaBir kez bana gelsen verilsin salaO zaman benimdir cenneti alaEy hasreti yüreğimde gül sevgili

Ahmet Coşkun



Hastalık

Hastalık

Anam babam ben garibimUzak dur geçmesin gribinSen beni hiç görmüyorsunÜstelik gözünde de dürbünKisme kismeye karışmasın ha (Karslıların meşhur sözüdür)

Hangi taşın altına el konduHangi kuş pencerene konduAyazda gördüm kim donduŞu sualler ne zaman sonduKisme kismeye karışmasın ha (Karslıların meşhur sözüdür)

Hadi tut benim şu yüreğimiHadi bakalım bükde bileğimiÇıkar yüreğin içinde dileğimiKim bilir kimin kimi sevdiğiniKisme kismeye karışmasın ha (Karslıların meşhur sözüdür)

Sen sen ol sadece kendin olAtabilirsen at kalelere çift golSahayı bozup etme karanbolOrtada ne yumurta var ne folKisme kismeye karışmasın ha (Karslıların meşhur sözüdür)

Ahmet Coşkun



Haşlama

Haşlama

Mevsim kurak yazındaArzusu komşu kazındaMızrabı zalimin sazındaOlanın ver dibine ateşi

Oturup yalanın başındaKaşığı komşunun aşındaUmudu şeytanın taşındaOlanın ver dibine ateşi

Harf hecesi cümle yalanHırsızlarla hasbıhal talanÇıkar için olmuş balabanOlanın ver dibine ateşi

Hakkı sırf kendine hakAllahı ameline basamakBundan beklentisi nifakOlanın ver dibine ateşi

Karaahmetin kaşı gözüAman görülmesin yüzüHe doğrudur kem sözüOlanın ver dibine ateşi

Ahmet Coşkun



Hava

Hava

Havada bir sarhoşlukŞarabi

Arap atı gibi şahlanmışVermiş kendini rüzgâraNalın yaprakMevsim sürüklerZemheri

Gül destelemiş haramiGüne

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Hava nasıl sizin oralarda

Hava nasıl sizin oralarda

Bulutlar gözünü karartmışSarıp sarmalamış yeri göğüYıldırım düştü ormanaBir ağaç öldüKaç yaprakKaç dal

Tedirginim dışarı çıkmayaKıyamet kıymete bindiGöz gözü görmüyor

Gün ne kadar arkaya kaçmışBir sis var pis kokuluYol görünmüyorÜç beş metreBurun burunaDeğeceğiz

Hava nasıl sizin oralardaVar mı dalın gülüSevgilinin eli

Ya mavi…

Ahmet Coşkun



Hay dünya

Hay dünya

Günden güne artar derdim kederimGeldim gidiyorum tadın almadımEkmeğimi gözyaşıma banarımHay dünya, hay hay dünya yıkılasın

Ne dem gördüm bağında dergâhındaNe yar buldum ömrün gençlik çağındaBir hay hoyun kanıp gittim ardındaHay dünya, hay hay dünya yıkılasın

Kale tuttum dört yana hak pasladımKar boranda kaldım dondum ıslandımNe insafa ne vicdana rastladımHay dünya, hay hay dünya yıkılasın

Karaahmet hamurunu karıncaToplanır boş teknesinde karıncaUtanmaz çıplak huzura varıncaHay dünya, hay hay dünya yıkılasın

Ahmet Coşkun



Hay gül hay gül gülümüz

Dert kederdir günümüzHay gül hay gül gülümüzKapanır açılmaz önümüzHay gül hay gül gülümüz

işsizlik açlık kaderimizMapus zindan beterizKuruş kurşun bedelimizHay gül hay gül gülümüz

Devran bizim diyemedikGünümüzü gül edemedikHer ömrümüz yırtık gedikHay gül hay gül gülümüz

Gül yüzüne hasret hepimizGün yüzüne çıksak hepimizGüz yüzünü yırtsak hepimizHay gül hay gül gülümüz

Ahmet Coşkun



Hayalle hayaletim

Hayalle hayaletim

Güneş çekildi ay vurmazKaranlığıma

Mavi tutuyor beniEllerim suGözlerimGök

Sahile inemiyorumMartılar üşüşüyor recmeEllerim gül yarasıAh dilimde

Yüzün yüzümdeTaşlar sekmiyorSu yüzünde

Bir denizkızı yükseliyor ıpıslakHoş bir gülümseme nefesi sıcakSarıyor kanatları

Dalga geçiyor dalgalar benimleMezar sessizliği

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Hayat kime güzel

Hayat kime güzel

Cipleri mersedesleri atmışlar garajaBir filimdir her gün girer bir dublajaEkmeğe zam yokmuş takıp gramajaAç mı suçlu tok mu suçlu belli değil

Bu günü yarına nasıl çıkarsın fukaraZam üstüne zam kafasına vura vuraÇalışanlara altı ayda bir sadaka paraVeren mi suçlu alan mı suçlu belli değil

İnsanlar utana utana giderler pazaraDün pazar etiğiyle karşılaşırsa kazaraYüzü tutmaz utancından girer mezaraYaşayan mı suçlu ölen mi suçlu belli değil

Duyun da görün zalim zamanın ettiğiniBelli midir kimin gücünün kime yettiğiniHerkesler biri birine doğrultmuş tetiğiniÖlen mi suçlu vuran mı suçlu belli değil

Gel sen karaahmeti susturup küstürmeİnsanların böyle yaşaması gider gücümeHayat güzelde kime güzel haykır yüzümeSöyleyen mi suçlu susan mı suçlu belli değil

Ahmet Coşkun



Hayata katılmak

Hayata katılmak

Bu karmaşa bu sarmaşık sorunlarOlsa da olmasa da hayat sürüyorVar olmanın inanılmaz telaşındaGünde bitiyor gecede tekrarında

Üst komşu eve uğramış not banaAbi hizmetlerime baksın diyerekEv siparişleri var akşamdan notMasamda epey iş var bitirmeliyim

Sabah çayı ayaküstü yudumladımKapıcı bina önünü isteksiz yıkıyorCaddeye servis durağına vardımBenden önce gelenlere günaydın

Kısa yol metro altından geçiyorumOturmuşlar çocuklar keman çalıyorKolay gelsin dedim iki lira atıyorumGülüşüyorlar sağ ol abi el sallayıp

Caddede yürüyorum seyri sefadaDükkânlar vitrinlerini bayramlamışİnsanlar işlerine yetişme telaşındaKadınlar hep şık güzel ve dekolte

Ne çok dilenci var bu sıralarda yaİşe varana kadar bozuk para bitiyorHa çocuk varsa veriyorum yoksa yokAkşam torun gelecek erken çıkarım

Ahmet Coşkun



Hayyamcı

Hayyamcı

Bunca güzeli yaratan rabbimGünaha girme diyorMey akar meyhaneler zebilHaramdır içme diyorCennettin de kat kat varSıratı geçte öyle gel diyor

Ahmet Coşkun



Hele hele

Hele hele

Düzene çatıyorum diye çatma banaKurban olduğum aç da bak cüzdanaEvde nafaka bekler eş çocuklar anaSen kimin kulu kölesi bekçisisin hele

Benim derdim ne aliye nede veliyleSözün varsa çık söyle usul edebiyleKim soyuyor bizi kimlerin ağız eliyleSen kimin kulu kölesi bekçisisin hele

Vatan dediğin başımın en güzel tacıDin iman yüreğimde bedenimin ilacıBu toprakta yaşayanlar kardeş bacıSen kimin kulu kölesi bekçisisin hele

Ata at ite it demek ne zamandır suçSeni kudurtup çıldırtanlar hangi güçSırtını dayayıp yaslandığın hangi uçSen kimin kulu kölesi bekçisisin hele

Karaahmet asıla kesile yaşadı hayatDiyoruz son bulsun sömürü saltanatTüm insanlara iş aş biraz olsun rahatSen kimin kulu kölesi bekçisisin hele

Ahmet Coşkun



Herkes gibiyim

Herkes gibiyim

Hüznümün içinde bir damlaDolar yüreğim dolar gamlaGeçer dedim kaldı zamanlaBir sen olsan ah bir sen olsan

Baktım solan güllere camdanRüzgâr kar boran eser handanÇökmüş üste ağır zamandanBir ben olsam ah bir ben olsam

Ne ben eski benim ne de senZaman çok değiştirdi bilsenGüzel rüyalar kâbus görsenKimse kimse değil bir bilsen

Acıma anla devr âlemiBoşa ettik bunca kelamıKaç yazar ki versen sela/mıCan yok herkes canlı cenaze

Ahmet Coşkun



Herkes gitsin yolunca

Herkes gitsin yolunca

Yeşillenmiş bağlar bahçelerGüzeller sevdiğini seçerlerGelin olmuş kızlar göçerler Sevemedim seni doyunca

Sevda beklerim gün boyuncaGün sararıp akşam oluncaBahar geçer yaprak soluncaDert etmem yanım sen olunca

Yârim yolu kestirmeden seçEller revan oldu kaldık geçÇürüdü harmanda kaldı çeçSilme gözüme yaş dolunca

Cebimde gülkurusu mendilBu kaçıncı mübarek kandilAğzımda kurudu tatlı dilArtık herkes gitsin yolunca

Ahmet Coşkun



Herkese bir sevgili

Herkese bir sevgili

Bu günde her kalemde aşkSevgiye dokunmayacağımSevgiliyi de yazmayacağımGüzel dilekte bulunacağımHangi şiiri okusam hüzünlüDizeler sevgili hasret özlemBeklenen bilinmeyen vuslatKalemden kan damlıyor aşk

Dedim ya dilekte bulunacamSadece dilek bu ondört şubatFarz ki o sır’lı şişe geçti elimeO şişenin iri devi çıktı karşımaDedi ne dilersin ey insanoğluVe isteyeceğim en güzel dilekVer bu gün herkese bir sevgiliCennet olsun ebedi yeryüzü

Herkesin elinde bir deste gülGülün dalında şakıyan bülbülBu görkemi anlatamaz bir dilGün aşkın doya doya sev sevilBen kurdum mum ışıklı sofraGelin duaya bitmesin bu rüyaBuda benden size büyük ödülKim demiş rüya gerçek değil

Gülistanda sev sevil doya doyaİki kere yaşanamıyor bu dünya

Ahmet Coşkun



Hiç ağrısı

Hiç ağrısı

Daldan dala uçan kargaGül deyince gamlanmışBülbülü hiç tanımamışKendini bahçeye salmış

İp bağla kapıda ağrınaÇıkan olmasa giren olurSen gözlerini sıkıca yumGürültü duyarsan ancakIşığı değil sesini söndürIlık ılıman olur yüreklerSızıya benzer aşkın acısıSıcağa soğuğa alışamazDiş ağrısı gibi mübarek

İşveli cilvelidir nazlı yarKaşı gözü eder aşkı varGül bahçede gül kokularÇok zemheri içine saklarFirari gezersin her seherHangi ömür hep baharCepheye gider gibi sarTam tekmil dur amadeYarlı dönersin her sefer

Bir kendinden göçeceksinSonra elekten geçeceksinKendi dikenini biçeceksinYârin dikenleri gül insana

Ahmet Coşkun



Hudo

Hudo

Üstü başı çulçaputtu ayaklar yalınKöyün köşelerinde taşlardı itleriAnası kıramazdı başında bitleriEvlere girmez çatıda yatardı hudo

Gece yatmaz lodları verirdi ateşeAcıkınca kerme yer gülerdi pürneşeKışın karla yatar yaz çıkardı güneşeAhalide baş edemez bezardı hudo

Anasına sorsan ocağında nazardıTarlası öküzsüz tırnağıyla kazardıSerdiği toprağa neler neler yazardıSevip dokunmaya gelmez azardı hudo

Kalmadı doktorları türbesi cincisiSonunda oldu şehrin kıyı dilencisiBir gece kazasıyla duyuldu acısıArtık gurbet ellerinde mezardı hudo

Hudo- HıdırLod- ot yığınıKerme- hayvan dışkısından yapılan yakacak,tezek

Ahmet Coşkun



Iğdır düzüne vurdum kendimi

Başımı kaldırdım Ağrı gömütSu boyu yonca sazlık söğütAna kurban verme bana öğütIğdır düzünün başı sonu görünmez

Baktıkça yorar uzaklar gözümüSevdiğim hasret görmez yüzümüDüşmana varıp diyemedim sözümüIğdır düzünün başı sonu görünmez

Sinek yaylasında adımı anarlarMapusluk günlerim ziyan sayarlarÇıkar gelirim elbet bir gün duyarlarIğdır düzünün başı sonu görünmez

Vereydi de mevlam taşa can vereydiŞu Iğdır düzünde meydan yiğit göreydiDüşmanım hışmımdan haddin bileydiIğdır düzünün başı sonu görünmez

Ahmet Coşkun



Issız ıslık

Issız ıslık

Zaman koydum cezveyeBir nefesçik bir rahat vermezBir günde taşmasa şu kahveYine ağzımın tadı kaçacakSevende yok sevgilide

Albastı perdelerTuhaf mı bizim pencerelerGece şeffaf gündüz şeffafİster saten ister keçe kaplaKarıncalaşan ekran misaliCin cin cirit atıyor gölgelerKan karası gül rengindeBirimizden biri hayalet

Korkuyorum daPsikiyatrik durumlar varGündüz korkusu da bir başkaArayıp duruyorum kimsecikler yokYa arı sürüsü gibi üşüşürlerse başıma

Evdeki saksıları bir bir attımÖnümüz bahar sakar bahçeMusluklar bozuk prizlerdeBoya badana tutmaz evlerDamlamıyor ama ısınmıyor daKim var şu evin içinde sus pusKapılar kendinden açılıp kapanırÜrküyorum gölgemle cebelleş

Tekli ikilik tavla oyunu sıktıZarına ince gümüş erittimKim atarsa atsın hep düşeşBir onun pulunu bir bununTopla dur el âlemin çulunu

Ahmet Coşkun



Işık sevgiye müptela

Işık sevgiye müptela

Bir annenin yüreğinde büyüBir çocuk gözünde gülümseYakılsa ışıklar karanlık ölse

Bir gülün yaprağını soyarkenBir gecenin yıldızını sayarkenBir günün güneşi doğarken

Bir sabahın eri işe koşarkenBir akşam sofrada otururkenYatağında uykuyu beklerken

Aşkla sevgiliyi öpüp sarılıncaÇoluk çocukla piknik yapıncaBir arkadaşla yan yana olunca

Bir düğünde eğlenip halsizlikteBir cenaze defninde sessizlikteKısa geçen ömür süslenmekte

Gül açacaksa kurşun sık yüreğe

Ahmet Coşkun



İç sıkım

İç sıkım

Aysız akşamı doğuyorKaranlık yıldız boğuyorSıcaklık donup soğuyorGözüm yayları geriyor

Bulut arıyorum beyazGece sarıyorum ayazGüneş ışınların çok azCan içinde can eriyor

Solumda çocuk haşeriKaldıramıyor mahşeriGörüp seziyorum şerriYaşamak azap veriyor

Rüzgâr yaprağı sürüyorVahşet insanlık kürüyorDoğru ne varsa çürüyorKara toprak gül deriyor

Ahmet Coşkun



İlan

İlan

Solan yüzümü sarsa gülücükMasal dünyasından bir sayfaKuruyan dudağımda öpücükBir sevda arıyorum gönlüme

Bulut olup üstüme yağacakZemheride gül çiçek açacakSarılıp da bana kucak kucakBir sevda arıyorum gönlüme

Anlında güneş koynunda aylaYüreğinde aşk sevdaya paylaMehtabına dalsam sıcak çaylaBir sevda arıyorum gönlüme

Yatıp türkü dinlesem dizindeGece uykuya dalsam gözündeHasret özlemler bitse özümdeBir sevda arıyorum gönlüme

Kör talih kötü şansıma sırdaşİki dünya yanımda can yoldaşBeraber yürüsek yavaş yavaşBir sevda arıyorum gönlüme

Ahmet Coşkun



İllet ile

İllet ile

İşim yoktur bilmek ileHissiyatım algı ileSen söyle dur çalgı ileAnlamayan anlamaz ki

Yara sarman sargı ileYalanlarsın kurgu ileKapın kitli sürgü ileAnlamayan anlamaz ki

Alçaltırsın yergi ileİnletirsin vergi ileYatırırsın yargı ileAnlamayan anlamaz ki

Tutulmayan fren ileYaygarasın siren ileKutsanırsın tören ileAnlamayan anlamaz ki

Şöyle anlın akı ileGelsen Rabbin hakkı ileZemzem suyu saki ileAnlamayan anlamaz ki

Ahmet Coşkun



İnce hastalığım ince

İnce hastalığım ince

Ah be hekim başı kendini yormaBaşka şikâyet var mı diye sormaHaplan olmuyor tedavin korumaBeter hastalık durup nüks ediyor

Bi yerim durup öbür yer kanıyorYangınım var cayır cayır yanıyorTitriyorum korkum beden sarıyorTam bitiyor diyorum nüks ediyor

Verdin ilaçları renk renk burayaHemşire doktorlar girmiş sırayaBoşa harcayıp kıymayın parayaHastalık değil dert bu nüks ediyor

Bak önce kalbimin ritmi bozulduİçtim içtim ciğerlerim köz olduEş dostum kalmadı hepsi toz olduBir serserilik bende nüks ediyor

Belden aşar saçlar gece karasıGözler bulutsu gökyüzü mavisiRüyamda gezip durur ay perisiBana musallat oldu nüks ediyor

Divane hayal düşürür yadınaSevda diyorlarmış bunun adınaYâre kavuşup ermez muradınaKuru çöllerde serap nüks ediyor

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



İncinme Yar

Yıkılsa dağlar dökülse üstümeSormam o zalim feleğe kastın neAçsın dursun yaralar yüreğimeİncinme yar incinirim incitmem

Kışlarım baharı gül aramam benYaraya başka derman aramam benİsyan edip bahane aramam benİncinme yar incinirim incitmem

Bülbülün konduğu dala küserimGülün dibinde dikenler keserimKanasa da elim aşkla süslerimİncinme yar incinirim incitmem

Karayı bulama beyaz karlaraKarla sarınıp soğumaz bu yaraAşığın düştüğü ağu efkaraİncinme yar incinirim incitmem

Ahmet Coşkun



İnsan gibi değil insandır

İnsan gibi değil insandır

Her şiir bir insandırHadi anlat bana insanlarıNasıl başlayalım işe kurbanSerserisi vardır seken kurşun gibiHedefsiz habersiz sıkılır ortalığaKendi de kimi vurduğunu bilmez

Küfür bazı vardır haşa huzurdanYıkasan temizlenmez kırk sabunlaEnayisi vardır takılır gelir peşineKurnazı vardır tetikte bekler hinVurmaya fırsat arar birini cin cinFiyakalısı vardır şık moda giyimliHavasından caddeden geçilmez

Efendisi vardır güne değer güzelceBilgesi vardır içini yakar sızlatır derinceSevdalısı vardır alıp götürür güzel yâreVatan aşığı vardır can katar her teleKendini boyayan vardır her rengeBirde ben bilirimler vardır ki sormaKonu verirler her meclis boş köşeyeAslan keserler ejderha çizerler öyle

Şiir akıldan değil yürekten damlamazsaBiraz eksik bira güdük birazda hasımhaneTekniği hecesi bilmecesi kurmacası bir yanaBir şey veriyor mu önce ona bakmak gerekKulakları çınlasın bir şair dostumun sözüdürİnsana geleceğe bir şey veriyorsa eğer yazŞiir olmazsa hikayedir nesirdir nottur güneSen kendini ne sanırsan san kıymeti yokturİki satır kimlik karekterini döker ortaya tak

Ahmet Coşkun



İp panoraması

İp panoraması

Şu ipi boynumuzdan çıkaramadıkHa bu gün çekilecek ha da yarınHerkesin ipi elinde sap sallıyorNeden birilerine ipsiz derler kiBende ipsiz olmak isterdim yaniBelki daha güzel olurdu hayatımEvlerin balkonlarına ip çekmişlerÇamaşırları sermişler rengarenkAdam evlenecek kuyumcuda putİp getirmiş gelinin parmak ölçüsüPratik çözümleri çok bir milletiz

Birde ipim kuşağım meselesi varBirader ne çok ipe un seren varVurdumduymazlığın adı da ipteKıyamet kopmuş adam pek rahat-Ya boş ver abi gel otur ipleme

Küfür/ün okkalısı aslında ipteBiri yeni bir şey mi atar ortayaHa o mu aman ha ipini koparmışEfelenen olur onun ipini çekecemHele iple şanı şöhreti olanlar varBağlantısı çok iyi ipten adam alırGüzelde ipli türkülerimiz vardırİpin ucu bendedir bir ucu sendedirAslında en trajikomik olanda buAdam bizim ipimizle bizi boğuyorÖf ne bu ipe sapa gelmez şeyler

Geçen lokmacıya bir uğradımPestilden sucuk şeker yapmışlarYalan değil vallahi canım çektiElimi attım bir tanesini alayımİçine ip geçirmişler tiksindim

Herkes kendi ipine dolana dursunİpin tatlısı çocukların oyunundaOnlar iple seksek oynar ip atlarEn gelişmiş sahadır bizde ipçilikYanında numaralı şişler eşantiyonÜzülmeyin herkese göre de ip varYani kolay ucuz sanayii tirikotajSıcak tutar mı kışı çıkarır mı dersenValla vardığın emi/ye dayıya bağlıKimine para pul servet getirse deŞu ip olayı bizi de bayağı gerdi

Korkan korkar ipten biz korkmayızBu korkusuz olduğumuzdan değil



Elbette biz de canız kanız insanızYüreğimiz titremiştir ayaz sabahlarda-Denizi ipe çeken karayı da çeker ne var

Ha unuttum bir de ip cambazları varAklınıza sirk gelebilir onlar emektarBaşka benim bahsettiğim cambazlarİpiyle kuyuya inilmeyenler bir kenaraBirde ipe sarılmalar kim kimin ipineMesela şeyhin ağaların ipine sarılanZenginin zevatın ipine sarılanlar varBazen öyle sarılmalar olur ki şaşarsınKilitlenip kör düğüm olurlar yekpareOnları birbirinden çözemezsiniz aslaDünyanın cılkı da çıkar ipi de kopar

Yünü eğirenin tezgahta dokuyanınHer rengi ilmik ilmik satıp okuyanınİlmi var ilmi öyle herkes beceremezŞimdi diyeceksin abi ama taktın ipe_ Evet bizim ipte çok canlarımız var

Ahmet Coşkun



İstanbul

İstanbul

Hey can hele bak şu güzelliğeDenizin maviliği ufku sarmışKıyı boyu allı morlu gül serpmişBoğaz takmış boynuna İstanbulBeşi bir yerde parıl parıl parlıyorBu toraklar dünyada cennetmiş

Ne bayraklar dikildi burçlarınaNice savaşlar gömülü körfezineNice fatihler ağırlamış kostantineNe toplar vuruldu surların dibineCamilerle resm edilmiş tuvaleHey gidi yedi tepeli şehrim

Dur öylece orada dimdikGeliyorum yollarıma göz dikKıyılarında ekmek balık sefasıMartı çığlıklarında çay simitSende aşk başkaymış diyorlarBir garip aşığım beni de yak

Ahmet Coşkun



İstemez

Mevsim bahara koyan gonca gülseBülbülü meste koyan gonca gülseSevda ateşe koyan gonca gülseKadere küskün başka yar istemez

Kısmetin yoksa dönmüyorsa varaDaim tökezleyip düşersen daraAldığın sattığın etmezse paraYokluğu nasiplenmiş var istemez

Yalan dünya şöyle böyle geçecekHerkes, nasip ayrı alıp içecekSevap, günahı da kendi biçecekKovanda zehir varsa bal istemez

Ahmet Coşkun



İşim gücüm Şükran

evet evet işim gücüm Şükrantabi hemen dediniz yine mi aşkbilmem aşk mı başka bir adı var mışimdi sabah kalkarım yedirip içiririmtemizler giydirir arabasına bindiririmsaat yedi kırkbeş bakıcı damlar kapıdanben çıkar işe giderimsaat akşam altı-on kapıdan içeri girerimbakıcı çıkar gider

akşam gelirim çayını yemeğini veririmbiraz sohbet hal hatır çoluk çocuk derkencihazlarını giydiririm üçgeni eline alırdemir-lastik bir giyim kuşamı içinderobot gibi evin içinde dolanır dururboydan boya bir duvarı ayna yaptımadımlarını atabilsinbedenini görebilsinben yokken düşmesin diye

evet evet gün böyleher gün sabah aynı akşam aynı gün aynıhesap yaptım bu gün onbeş yıl 5 ay 8 günolmuş bu gün sanki dün yada hep böylebunca zaman bir kanepede başucundaa demeden ayaktayım uyur ayık ayaktayımtam tekmilbir de şu şairliğimüstüne tuz biber

maviyi ona kestim denizi üstüne örtüdikmenin yokuşundan saçları topuklarındatopukları zangır zangır titretirken asfaltlarıonun liseli çağları benim asker dönüşüm zamanlarben ona ne ömürler biçmiştim yüreğimdebir ömür vermişim çok muo benim eşim aşkım sevdam ilkim iklimimben onu tanıdım tanıyalıişim gücüm Şükran

Ah Şükran ah

Ahmet Coşkun



İşimiz bu

İşimiz bu

Aşkın nankörlüğü gözün körlüğüSevda doruk çokluk aşkın bolluğu

Çekim gücü aurada yüklü doğulurSonra insan o derya içinde boğulur

Gül ne kadar renkli ve mis kokuluYaprağında gizemli sihirler dokulu

İki göz bir göze gelince fışkırır gözeBakışlar mest edince iş kalmaz söze

Ozanın telinden şairin şiirinden öteOnun saklandığı yer bir başka sote

Hayal etmek bizim işimiz en güzeliGüzel olmasa da sevda sonu ezeli

Hangi sularda yuyarsan sevda yuNakış nakış süsler işleriz işimiz bu

Ahmet Coşkun



İtiraf

Benim hiçte hızlı bir hayatım olmamıştıO heyecanla koşuşturduğum sabahlar acelesiÖğlen arası kahve molası yol parklarda öyleÇiçeklerle senle tanıştım önceleri bilmezdimDüşündüm de aynalara hiç böyle bakmamışımBu kendime dönüşüm sendin

Gülsen yıkılırdı cadde sokaklarYürüsen çiçek kokuları dolaşırdı havadaBir adam bir at sırtında uçsuz bucaksız amansızDörtnala doludizgin uçardı engelsiz ufuklaraBir kalbin atışından daha hızlı daha heyecanlıKanatlanıp giden sendin

Yaşadım sandığım ne varsa mazideSenden sonra an an geçti penceremdenDöndüm dolaştım dört duvar muhasebesindenBen kendimi boşu boşuna aramışım anladımHiçliğimde okudum kitabın son sayfasınıBen, ben sandığım her şey sendin

Ahmet Coşkun



İz

Kalübelada böyle hükm eylendiSevda ile yoğrul aşk ile piş dendiÜflenip kulağıma ninni söylendiSenmısın o haydi gel götür beni

Öyle sev öyle sar ki cihanda adınKeremde Ferhatta bulunmasın tadınDamla damla ballanıp aksın muradınRaksta eğlen Mevlana gibi bitir beni

Varsın yıkılıp kurulsun dünya hepBütün değerli paha biçilmezleri tepGitsen bile tükenmez tohumlar serpYeşerdikçe yaşansın sonra yitir beni

Ahmet Coşkun



Kaderdir çekerim

Kaderdir çekerim

Baharda bulutlar ağlardıBekliyordum belki yağardıÖmür tükendi saç ağardıYar koydu ya yarı yollarda

Katlandım sevdanın adınaHamak diye bindim salınaKâr etmedi dünya malınaYar koydu ya yarı yollarda

Deva bulamadım gönlümeSüslü hayal umutlar gümeFelek oynun gider gücümeYar koydu ya yarı yollarda

Kalmadı gönlümde hevesimLaldır bu kavga çıkmaz sesimSormayın sebep son nefesimYar koydu ya yarı yollarda

Ahmet Coşkun



Kaf dağına gittim

Kaf dağına gittim

Korktumİsrafil suru dudağa,Götürürken gördümZangoç ipine sarıldıDavudi sesler içinde

ÇıktımKaf dağına gittimKafam epey güzeldiGüzeller çok güzeldiBurası bir şehri ezeldi

GördümGül kokusu gül bahçelerDansın deminde dönen,Kanatları pırlanta perilerKol kola bütün sevenler

DedilerBuraya çıkan inmez aşağıYol mu şaşırdın kalem aşığıEtrafımı sardı gökkuşağı ışığıHizmette döndü hurisi uşağı

SevdimGüvercin uçuşunda sabilerCümle hakkın safına tabilerSöylenir şarkı türkü rubailerUydum uyudum uyarmayın

Ahmet Coşkun



Kalkıp gidemem

Kalkıp gidemem

Gözlerinde gezdim devri dünyayıAllanmış gamzeler ballar damlayıBırakmaz bağında gönül salmayıYatarım gün akşam kalkıp gidemem

Türlü çiçek kokusuyla esiyorSarhoş edip nefesimi kesiyorCellat kemendi boynuma asıyorYatarım gün akşam kalkıp gidemem

Kaldım sevdanın serin gölgesineTutuldun mu sen derdin böylesineGönül eziyet etmez kölesineYatarım gün akşam kalkıp gidemem

Karaahmet yedi renge büründüPeşin sıra sürüm sürüm süründüBu dünya bitti öteler göründüYatarım gün akşam kalkıp gidemem

Ahmet Coşkun



Kan tutar

Kan tutar

Beyaz karlara karın beniGül yaprağına sarın beniKötü anmayın yarın beniKanar yaralarım kan tutar

Ak güller açar açmaz solarÖmür kelebek günde dolarKim bilir kimler saçın yolarKanar yaralarım kan tutar

Sararıp solmuş yârin yüzüSaklar yüreğim koru közüKör olsun şu feleğin gözüKanar yaralarım kan tutar

Ne tez kaldırdın yâre göçüYaz bahar mı zemheri suçuBenden aldığın kimin öcüKanar yaralarım kan tutar

Ahmet Coşkun



Kanama

Kanama

Gülün rengini kıskanır gamzelerinDudaklarım kurur solar betim bezimBir katrede boğulduğum zamandır

Hangi bir yara yer yutar kabuğunuKızıl damlalarını savurur bulutlarlaİlkbahar ilk güller süslerken dallarıDala konan bülbülüm ötüşüm yaslı

Göğümün karanlığında saklı yıldızlarBir nehrin kanamasını durduramazsın

Ah ben baharat çocuğuyum soğansızYanık olan yalnızca sesim değil bağrımAteşin kendisiyim hem kül hem de köz

Kuruyan asi bir nehrin kanamasıyımAğıt azar İsrafil sur u çalar yatağımdaAzrail uğur böceğim ölü sevişmelerdeCennet cehennem tutmam Araf yasak

Kaç öte aktım kendi evimde kaçak firariBoşuna göz gezdirme mahşerine yokum

Ahmet Coşkun



Kanamalar

Kanamalar

Kulaç üstüne kulaç atmalıSuyun derinliği aşkı geçince

Kumsalda beklemek kumdurKum suya karışınca kurumdur

Martıların çığlığına aldanmaAlışkanlıktır aşk acısı sanma

Deniz uzaktan hep mavidirGökyüzüne değen varmıdır

Renklerin anlamı anlamsızNe renkler gördüm renksiz

Kanla gül yan/yana kırmızıAlırlar mı bir birinden hazı

Altı değil hisler aslı üçtürÜçü de birbirinden güçtür

Gözünü çıkar aklını da çıkarGörelim öbürünü sen çıkar

Sevgileri tutabilirmisin elleAhtapot olurdu her hergele

Ahmet Coşkun



Kar yağıyor düşlerime

Kar yağıyor düşlerime

Bakma güzel bakma edalıEtme deli gönlümü sevdalıGönül doğdum doğalı yaralıKar yağıyor düşlerime

Kaderimin önü ardı perdeBenle tükenip akma derdeKanat kırılır kalkmaz yerdeKim takılsa peşlerime

Yok talihim yoktur şansımDüşman kasılır kasım kasımBırak güzellik sende kalsınAkıl ermez işlerime

Burda ne hancıyım ne yolcuKör çöldeyim akbabalar kolcuGözyaşını akıtma burcu burcuPençe pençe döşlerime

Ahmet Coşkun 17/03/2018 Ankara

Ahmet Coşkun



Kara gün devranı

yanar yüreğimin közü aman amançıksam yel esen dağlara aman amanbükemedim felek eğri belini oyçıkamadım çarkından oy aman aman

yarin yüzünde soldurdun güllerimitalan ettin baba yurdu ellerimibükemedim felek eğri belini oyyağmaladın bağı bostan mallarımı

devran devrandır kara günün devranıkaç can ile pazarlık ettin fermanıbükemedim felek eğri belini oygün yanmış güneş yanmış tüter dumanı

neyleyi karaahmet söyle neyleyikim kabullenir sürüp giden böyleyibükemedim felek eğri belini oydağa değil göklere derdim söyleyi

Ahmet Coşkun



Kara kutu

Kara kutu

Bütün yeminler döküldü ortayaYine de işler girmedi rotayaHerkes birini getirir oltayaKara kutu ötededir efendim

Derim ki kanma her yüze güleneKardeş bile bazen harcar bilineİnsan çiğdir hâkim olmaz kendineKara kutu ötededir efendim

Yüz aynanın bile yüzünü asarİnsanoğlu saklar kendini kasarBilir de çoğu zaman ama susarKara kutu ötededir efendim

Acı sözler acıdan mı bilinmezTatlı sözleri baldan mı bilinmezYüzde ifade haldan mı bilinmezKara kutu ötededir efendim

Bir ömür ölçtüm biçtim anlamadımİlaç oldum bir damla damlamadımKaraahmet bir fayda sağlamadımKara kutu ötededir efendim

Ahmet Coşkun



Karanın sevdası kara

Adım adım geldim gelme periTuttum aşıp geçilmez çeperiİl il el gezme aslı misaliBu kıyametin olmaz siperi

Gönül zindanında gülmü açarMapus müebbet kalınca naçarSevdadan düşüp düşüp içeriGözlerin pervane ateş saçar

Saçlarından kara her gün geceYüreği ayırır hece heceAçılır kapanmaz aşk pazarıÇözülmedi çözülmez bilmece

Dervişi dergaha bağlayan neAteşe ışığı sağlayan neDermanı yok bu yaranın ezelGörünmez göğümde ağlayan ne

Ahmet Coşkun



Karışık

Karışık

Çıkmaz yaŞu sarımsak sirke derde şifaKarşıdan sevgili çıkıp geliyorÖp öpebilirsen baldudağından

Yok öyleHayatın tatlısını al al acısına cızBazen suçu beraber işlemek gerekCezası ikiye bölünür vicdan hafifler

Salağım galibaNe çok şey gidiyor bendenMal mülk para zahmet emekUsta çok verici olma diyor leyla

Leyla kimAsıl önemli soruda bu yaHiç yüzünü görmediğim hayali hülyaBiz beraber yatıp kalkarız onunla ha

Bu araParapsikolojiye sardım iyiden iyiyeRüyalarım gerçek his ettiğim oluyor yaDeğişmiyor ki dünya yene ayni dünya

Desem kiGüllük gülistan olsun şu memleketYağmur gibi yağsın her yana bereketBaşımızdan dönmesin hiçbir felaket

Olmuyor yaKaçtır doktor doktor geziyorum daBütün raporlar tahliller sapasağlam haHoca kimin sonuçlarını getirdin diyor ya

Ahmet Coşkun



Kasvet

Kasvet

Kıyıdan topluyorum mavilerKâh yukarıdan indiriyorumDinliyorum dipten dalgalarıSesim sese karışsın istiyorumDeniyorum

Boşlukta görünmeyeneVarlıkta bilinmeyeneGidip de gelinmeyeneİzim ize karışsın istiyorumGeziyorum

Güneş kaynıyor döndükçeGece aya yıldıza baktıkçaBu kasvetin içinde kaldıkçaKözüm köze karışsın istiyorumYanıyorum

Omzumda melekler okuryazarBoynumda kör şeytana nazarAklımı etmem kimseye pazarÖzüm öze karışsın istiyorumTekliyorum

Ahmet Coşkun



Kemal Sunal efsane

Kemal Sunal efsane

Gökyüzünde uçan kuş olAllahın rahmeti seninle olsun

Ne güzel gülerdinSen gülünce gülmemek ne mümkünGüldük seninle doya doya, hep güldükSeni anladık mı hiç, hiçbir zaman

Hala ekmeği bölüşemiyoruz birbirimizleSen açken elindeki simidi verdin çocuğaEvli yeni çifte, ‘viş bedava mı aldın’ derkenYada şu bizim ağa var ya ‘’Valahi Faşo’’Demen, makam sahibine bütün saflığınlaBizi en ağır devrim cenderesinde boğardınAma biz gülerdik, sadece gülerdik

O sınır karakolunda ki asil duruşunSöküp atmadı yüreğimizdeki tel örgüleriSenin gibi don gömlek soyunupDökülemedik yollaraZulmüm ve zalimin karşısındaBize söyleyecek daha çok sözün varmışBiliyorum yukarılarda hala gülüyorsun

‘’eşeoğlueşek’’ de meselaAğlanacak halimize güldük, o kadar

Ahmet Coşkun



Ken

Ken

Bi güldümBi güldümBaktım dündümGün geçmiş

Uyandım

Bi ağladımBi ağladımBaktım gündümYağmur dinmiş

Yattım

Bi sevdimBi sevdimBaktım hayaldinZaman geçmiş

Kalktım

Ahmet Coşkun



Kendime

Ben harf toplarımKelime kaynatırımGökkuşağı altındaRenklere asarımkendimi

Bir marangozhaneyimYüreğin ciğerindeAşk keser sevda döverimAteş tezgahındaKendime

Gidenin cennetindenGelenin cehennemineDurmadan gider gelirimGül eker su taşırımBendime

Ahmet Coşkun



Kendimi tutamıyorum

İçinde bir hoşluğun sarhoşumBayar beni bu güzeller güzeliBırakmışım kendimi içi boşumYayar beni bu güzeller güzeli

Sesi zemzemden keskin iç kiCennete davetkar bir peri kiZamanı tekmil teslim almış kiDağlar beni bu güzeller güzeli

O cennet güzellerinin en hasıSildi götürdü yüreğimde pasıEkti yüreğime yaşamak hevesiBağlar beni bu güzeller güzeli

Çılgınca kendimi tutamıyorumBakıp bakıp ona doyamıyorumOnsuz geçen an’a bağırıyorumCayar beni bu güzeller güzeli

Ahmet Coşkun



Kendimle geçinemiyorum

Kendimle geçinemiyorum

Ne zaman kessem kıyısından köşesinden kendimiBıçağın en kör tarafı denk gelir

Gerdikçe gerer konuşmak, sonra suratım asılırDüşerim düşlere, ses kalabalığındaKuşlar üşüşür didiklemeye

Yazmak konuşma hasretimi biraz gidermek ihtiyacıYazma esiri oldumBir ses bir sözKendimle

Merakım meraklıların merakına hiç benzemezSorumda sorularına tabiBu güne kadar hiçbir sorumun cevabını alamadımHep ben cevap veriyorumBir bakıştan fazlası gelmiyor cevabi

Gerçekten bu yerde bu diyarda mı yaşıyorumKim buralı kim nereliSanırım gözlerim de artık net göremiyorVe işitme kaybım da arttıBu hal ne hal, bilmiyorumBunama gel gitleri

Kendimi testlere soktum bazen şu öz eleştiri dedikleriHerkesle iyi geçiniyorum sorun sıkıntı yokBuldum galibaBen kendimle geçinemiyorumBazen İlyas salman gelir aklıma hababamdanOğlum silah mı dayıyorlar ensene yazmaGül bahçe solar

GülüyorumBaşka dünyaların insanlarının hayallerine dalıyorumBize benzerler mi acabaAynıysa boşuna gezegen arası yolculuğa çıkmayımBenim kurduğum bir dünya var daOrda bir ben varımKendimle kavga edip duruyorumAyıran yok birader

Ahmet Coşkun



Kesme beni

Kesme beni

Ne bu çektiğim benim yardanYüreğim kurtulmuyor dardanNe anladım yazdan bahardanEstim rüzgârla kesme beni

Bahçelerin dikeni gülüOyalayıp durma bülbülüKaldır gül yüzündeki tülüAhu gözlerden kesme beni

Sakın ha benden bulma suçuOlayım ak göğsünde burcuGel kalkmadan sevdanın göçüBaş koydum yola kesme beni

Ahmet Coşkun



Kırık uçurtmalar

Kırık uçurtmalar

Şafaklar gecenin koynunda saklıİçinde çocuk sevinçleriİlmek

Ayla güneş gün içinde yıldızlaşmışRüzgâr uçurtmaları katmış önüneKüçük dünya dönüyor yörüngedeSünmek

Çocukluk çocukların yanaklarında ıslakEşkıya düşler dolu heybeler tam tekmilCehennemi yaşatanlar cennet yolundaHesabı burada yapanlaraÖlmek

Taklacılar çoktan terk etti çatılarıGüvercin tüyünden yastık içleriLaf sarhoşluğunda nehirler akarSıtmalı bir nöbette demleniyorHırsız bir havada sebatÖzgürlük

Ahmet Coşkun



Kırılmalar

I

Çocukluğa sarınca sarkacıUzak bir köy görünmezliğiYeni ilkel bir kabile yaşamıTarihle çapraz bir gerilikteEşitlerin eşitsizliğini anmakBüyüklerin büyük suskusuVe…aklın üstünde ağır yükHarmanda daneler savurmakHerkes hurcunu doldururkenHer sorgu karın doyurmak

II

Sınırları genişleyince aklınŞehrin ülkenin dışına vurmakBahçeler renk renk güllerinGök mavisinde ay ve yıldızınAkarsuyu kesen şelale akışıSuların deniz aşkıyla haykırışıHayatın kendi tanımı tamamıVe aşk ve yaşam ve inanmalarTop yekün sevdanın içindenHer sorgu ayakta durmak

III

Her şeyin bir şeye sıkı sıkısıbir şeyin her şeyden arınışıMantıkla felsefe arası incelikAile toplum halk devlet ve…Vatan kutsallığında kabiliyetErk olmak avucunda güvercinEn akıl almaz aklın akıl dışısıAdalet denen terazi muhkemTutan el kefeye denk verirHer sorgu balta taşa vurmak

IV

Gerçek olan tek şey var olanDünya gözün ve gönül gözünİki topal bir kör değneğe direkGöreni kör etme benzeşmesiKaranlıkta karanlık savaşlarınİki kutup arasında med cezirHer kabarış bir çekiliş öyküsüSavaş alanı tiksinti yürek acısıHangi kahraman gülümser kiHangi sorgu insanlığı kırmak



V

Koparılmış toprağın ipleriAğır gün akışı çörütür dipleriÖnce otlar sonra ağaçlar ve…Canlılar çekilir gök kuşsuzİnsan öldükçe çölleşen yerDünya çokça yıkılıp kurulmuşÖyküler efsaneler vede ayetlerAynı yol ayni güzergah ve yanlışOkudukça kör bildikçe sağır ve…Hangi sorgu bunu durdurmak

Ahmet Coşkun



Kırkikindiler

Kırkikindiler

Kırkikindi yağmurlarına tutulmuşKırkayakKırk parçaya bölünmüş heyhatKırk dilli oluvermişYetişir her hisseye sihirbaz

Aslında bir hayvan severimBir bukalemunu sevmezdimBirde kırkayak çıktıMu mevsimde bunca haşaratİklimsel mi ki hele bak

Deprem yemiş dağ taşHer kes tek göz tek ayakYanık yarım dilŞu merete bak yer kırk tabakHe canım he, ye canım ye

Koymuş tencere tava kazanıŞipir şipir dolduruveriyorSanıyor ki bir ömür ayazKurnaz hilebaz bilmez mi kiKırkikindilerden sonra yaz

Ahmet Coşkun



Kim vurdu

Çalınmış bizim coğrafyamızYedi düvele davul tokmağızDönen çark içinde çakmağızDeğişir zabıt tutanak adımızDeğişir hep hasım hısımımızKim vursa kim vurdu ya giderim

Beni kırk şekle sokar kırk dağa salar

Gün olmuş ter akıtmışımGün gelmiş kan akıtmışımGani topraklara ekilmişimHarmanlara savrulmuşumKarışmışım kaybolmuşumKim vursa kim vurdu ya giderim

Alınmışım makasa düşmüşüm takasa

Kaldırsam bir başımıTutar seyyare dağlarıÇakal sokak caddeleriTekmil ol yılanı çıyanıİhbarı muhbiri binbiriKim vursa kim vurdu ya giderim

Ne cehennem tehlikeyim kendi cennetimde

Dönerim gül karanfilBulmam kimseyi kefilHinoğlu hin hain sefilKarıncanın sırtında filSur borusun çal İsrafilKim vursa kim vurdu ya giderim

Beyaz düşsem düşüne hortlakla uyanır

Ahmet Coşkun



Kimyasal

Kabustan öncedir siren sesleriTek tek kopar gönül telleriElindedir el tutmaz elleriDudağında karışır dualarDöner durursun başa

Ölüm bu kadar zor ansızGece yatağında çıkarır sessizHerkesin ağzı kapalı dilsizSerpilir sokak caddelereToplanır bir araya kefensiz

Hatırladığım Japonya NagazakiUnutamıyorum Halepçe ırakıİşte daha dün Suriyesi İdlipiKanat çırpıp uçuşan çocuklarıNefes veriyorlar yaşa yaşa

Hangi yüreğin içindeki karadırHangi gözün bebeğindeki yaradırHangi aç gözün içindeki paradırHangi vicdan hangi kin hangi intikamBu ne utanmaz hain alçak bir riyadır

Ey dünya ey insanlık ey ey eyNe uğrunadır bu densizlik hey

Ahmet Coşkun



Kocadım şu koca şehirde

Kocadım şu koca şehirde

Kaç semt değiştirdim şu şehirdeMahalle dolu insanlar geldi geçtiYüzleri okurdum sonra kıyafetleriArdından sözleri atardım cebimeGerektiğinde karşı sözü bulmaya

Geceden yollara çıktım senelerSade sessiz gökyüzü ve yıldızlarHerkes sıcak yatak derin uykudaÖrdeği civcivi yuvada bıraktığımEkmek parası kovaladığım günler

Geceleri köpekler bir tuhaf havlarYa et kokusu ya insan kokusundanBazı ilahi bir gizlilikten bahis dilleriSezersin sokak aralarını adımlarkenHırsız arsız evsiz ava çıkmış yolsuzu

Tanımak öyle kolay değil övünmeİnsan çıkara bağlanmış bukalemunNe zaman meleksi kanadı çırpacağıNe zaman vampir dişlerini takacağıAsla ve asla belli olmayan mahlukat

Su gibi aktı gitti ömür debdebedeFarkında bile olmadık devri daiminArtık eşrafından sayılır olduk semtinHerkes birbirinin soy seceresine vakıfVe okunan salaları isimsiz bilir olduk

Ahmet Coşkun



Kocatepe cami

Sert ayazlardayımDudaklarım karanfil moruGül tutan ellerim çekildi kan kırmızıBu gün bir tanıdığı uğurlamadayımÇocuklar ne kadar masum bakıyor kalabalığa

Son dedikçe dönüp durduğum baştaHangi gül beyaz açacak dibinde beyaz güvercinAnneler güvercin uçuruyor gökyüzü boşluğunaKaranlık kahredici bir kargış isyan gezer havadaGenç nüfuslu topraklarımız ne kadar cömertGelin duası gelincik dalında eskir eski bir bezdeAğlamak kar etmiyor sürekli yağmurlarda

Ne yazı yaza benzer ne kışı kışa benzerMevsimler arası yüzen şehir şu Ankara_ ne olur, götürmeyin beni cenazelereSönüyorum

Ahmet Coşkun



Koçum

Koçum

Sakın gaza gelip düşme tuzağaÂlemde güzel bitmez derler koçumSarışın esmer kumralı turuncuHelalden vefalısı yoktur koçum

Yakma ha kendini her gün bir hardaGöçmen kuşlar yılda bir uğrar yurdaUzaktan göz kırpar derler hovardaBu nam şanın kıymeti yoktur koçum

Her giden açar yüreğe bir yaraAldanıp da kendini sayma kâr’aDünkü çocuklar kalkar atar naraDirenecek güç kuvvet yoktur koçum

Güzeller dolsa taşsa şu meydanaSevdiğinle duracaksın yan yanaBakma aşk pazarda her satılanaYiğit hurcunda haram yoktur koçum

Ahmet Coşkun



Kokoreç

Kırıktır cam yansır suya, göğün mavisineCisimler eğri yansır, buruşur su gökyüzüGölge boyun kadardır, her saat dilimindeKurguların olmaz hiç, kurmuştur birileri

Zikzakta yürür zaman, eğriliğin görülmezYüreğin kirlendikçe, düzelir üstün başınAynı yol alışkanlık, getir götürdür ömrünGülün kokusu kurur, dikeni kabuk bağlar

Çullanır üstüne an, zaman yiter beynindeKendini itekler gün, günse her günde dündürÖlür kendi içinde, gönüllüdür gönüllüÇemberde pergel sabit, kendi içinde tutsak

Ahmet Coşkun



Kolay kolaydır şairim

Kolay kolaydır şairim

İçince yalaktan yalanmak kolayTemmuzda terleyip susamak olayBeleş düğünlerde şenlenip halayPaldır küldür coşup nara atalı

Kolaya düzmek kolaydır şairimDüzene düzde bir seni göreyimDüzensize düzde hakkın vereyimÖküzün boynuzu dağın çatalı

Perdenin ardı hacivat karagözGörünene ne kılavuz ne de gözHaydi güzellik üstüne bir çift sözUtkun mu tutuldu dil mi yaralı

Behr eylemez didarı şah dildarımHangi maksuduma isyan pınarımGöğsümde yeşeren gülü kınarımKoyduk üstü üste dertler sıralı

Oturup karaahmeti yorarlarKimim diye ordan burdan sorarlarFırsat bulsa dar ağaca yollarlarMerhamet kurumuş vicdan paralı

Ahmet Coşkun



Konuşamıyom

Konuşamıyom

Yüreğime kilit vurdum konuşamıyomGül bana abayı yakmış tutuşamıyomBoyun eğdim el dilinden sataşamıyomHele kurban bir yol bana haber getirin

Kaldım bir başıma deyin yaşayamıyomMevsim ağır göçüm alıp taşınamıyomDost yarenimde kalmadı danışamıyomHele kurban bir yol bana haber getirin

Sazsız sözsüz bu mahşere alışamıyomHerkes yârini bellemiş karışamıyomYürür aşkın kervanları yarışamıyomHele kurban bir yol bana haber getirin

Ahmet Coşkun



Kovboy

Kovboy

Ne çok severdimO Amerikan kovboy filimleriniLan bizim çobanların nesi eksikAltı üstü sığırtmaç

Hoş bizde at yok ama inek pek çok

Şu albeni acayip bir özentiPaçaları sıvama zamanıBu derenin dibi yokAt it yüzer de

Ulu manito hepinizi korusun

Döşüyoruz tren raylarını hahYol senin arazinden geçer nahElektrik direkleri yol boyu mahNalları diker de

Kuş ölüsüne kement at kılından

Ahmet Coşkun



Kör yalnızlık

Kör yalnızlık

Üstümdeki elbise sıkıyorAyaklarım kaynar ateşteSıcak ötesi terler basıyorÇöl hapsinde kumlaraSavrulmuş gibiyimNe kadar yürürsen yürüHep ayni yer, izler ayniYüzler ayni sözler ayni

Ben kendime yalanımBir yalanda sınananımBoş bir mide boş kalpYeni doğmuş bebe gibiŞol beşikte sallananımYaşım hem ilk hem sonHer zaman hep zamanımYok mecalim yok amanım

Hayal içinde bir dünyaHaram içinde bir deryaDalda düşen ham meyvaGöz damlası bir sevdaKabus bir yalnızlığımKarıştığım çok çoklaraAyrılıp sıyrılıp dökülüpBu benim kör yalnızlığım

Ahmet Coşkun



Köylüm

Köylüm

Düzenimiz düzen değilBoştur ambar boştur ağılHep diyorlar sabret eğilGül gülistan var ilerde

Ağa bizim sütü dökerKurt bizim kuzuyu kaparBey bizim çocuğu döverBizim ekmek küf kilerde

Kanalı var su gelmiyorBini sağsan bir dolmuyorTerin karşılık vermiyorGöçü göçüren şehirde

Sarı inek sütü kestiSarı öküz dönmez pistiÇamur çömlek kırık testiSesimizi duyan nerde

Ekip biçtiğimiz belliKimse uzatmıyor eliVergi zamlar kırar beliBirazda almadan verde

Ahmet Coşkun



Kum insanlar

Kum insanlar

Vicdanını kaybetmiş gezegendeAdaletin ipine sarılmaBoynunda kalır

İster türkü yak, ister kına yakSele kapılmış kum insanlarSürükleniyor meçhule

Ahmet Coşkun



Kupa ası

Kupa ası

Kupkuru çölZemheri soğuğu esiyorÇırılçıplak ot yok çöp yokSığınacak kör bir gölge yokIsınmak için kendimi yakıyorum

Üflüyorum havayaNefes veriyorum toprağaSuya ıslatıyorum kendimiBulutlar akıyor üstümdenYer kayıyor altımdan

Bom boş gözlerleBoşluğu öpüyorumUykuma alıyorum seniRüyama katıyorum seniBir özgürlük bir özgürlük

Çırpınıyor kanatlarımda

Ahmet Coşkun



Kurban olayım

Kurban olayım

Eğme güzel başın, rabbimin lütfuDemezmıydın daim, baş göz üstüneDertle dertlenme hiç, açar bir ufkuDerde dermanım yok, derman olayım

Baharlar düşün sen, rengarenk gülŞarkılar söylüyor, omzunda bülbülÖmrü sundum sana, yeter ki sen gülDerde dermanım yok, kurban olayım

Ey benim canım can, etme gam figanDertte hoştur bazen, haktan armağanPerde gözde kalksın, herkes büryanDerde dermanım yok, ferman olayım

Ahmet Coşkun



Kurban olduğum güzel öldürdün beni

Kurban olduğum güzel öldürdün beni

Gülerken güller dökülüyor peşi sıraKurban olduğum güzel öldürdün beniDilinden dökülüyor yedi diyarın balıKurban olduğum güzel öldürdün beni

Hangi yörenin hangi törenin bakışı buIsparta uşak mı hangi halının nakışı buFırat Kızılırmak hangi nehirin akışı buKurban olduğum güzel öldürdün beni

Iğdır ovasından mı haran kurağından mıKonya mı gezdin Mevlana durağından mıGüzelliğin ülke aştı acem eli ırağından mıKurban olduğum güzel öldürdün beni

Hey gidi karaahmet subaşına kurulmaDağlardan inen kar sularında durulmaDestursuz girip gül bahçesinde vurulmaKurban olduğum güzel öldürdün beni

Ahmet Coşkun



Kuş olsam

Kuş olsam

Ben bir kuş olmalıydımDurmadan gezip uçanındanGökler benim olmalıydı sonsuzGüneş ay yıldız gezegen bulutlarVe bütün şehirleri bütün insanlarıCanlı cansız her şeyi tanımalıydımGüzel çirkin ne varsa yeryüzünde

Birçok işte çalıştım durdumSon durağım memuriyette çakıldımMasa bana ağır ben masaya sağırımİnsana yardımım sanırlar menfaatimBir saat öğlen çarşıyı dolanmak nefesYetmiyor bana daralıyor boğuluyorumMağaza vitrinleri sokaklar bıktı benden

Tanımayanlar aylak serseri sanır belkiKelime topluyorum suret biriktiriyorumGerçek alıp nakış nakış hayal işliyorumGeceyi sabaha çıkaramıyorum uğraştanSevdalarım var acılı ballanmış petekteAalaaddinin cinide yetişemez düşlerimeHapsolduğum küçücük daracık yerimde

Daracığımda düğümlenir cümle kelimelerAklımın harmanında harfleri yutamıyorumNe isterim ben kuş kursağım ucuz esvabımGökyüzü benim rengarenk döşeli sarayımAh kanatlansam karışsam kuş sürülerineVursam kendimi çöllere dağlara vursamTutmayın beni bir yerlerde duramıyorum

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Kutsal sömürücüler

Kutsal sömürücüler

Türlü ipek libasa gizlenmişDemdir binmiş dünya sırtınaHuşu ile sürüyor atı sıratınaKutsal sömürücüler çağıdırMazlumun gözyaşı bağıdır

Ayet okur dua eder gıyabaAç susuz çalışıyor marabaDirlik bitmiş haneler harabaKutsal sömürücüler çağıdırİlmik ilmik örülen açlık ağıdır

Ezan sarınmış bayrak örtülüSanki elindeki nebinin mührüVurdukça acır garibin böğrüKutsal sömürücüler çağıdırAnka/leyin merci kaf dağıdır

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Kuyruk

Kuyruk

Kuyruk deyip geçmeyinEtin içine iki üç parça atıncaTadından kokusundan yenmezKurbanda kuyruğa kuyruk olunurNe gezer her koyunda yağlı kuyrukSadakaya girer komşuculukta

Kuyruğa girme âdetimiz yok olurNerde markette dairede hastanedeBen daha önce gelmiştim kardeşim-Ya abi ne kuyruğu herkes dalıyorİş hak hukuk insana saygı deninceEvliya kesilir zati şahaneler sorma

Kuyrukçuluk aslında bir hastalıkKalabalık gördü mü hiç kaçırmazSanatçıysa şarkısını artistse filminiSiyasetçiyse adını sanını fikriyatınıBezirgancıysa kervanını tanımazTakılıp peşlerine çoğaltırız kuyruğu

Kovsan dövsen de kuyruk olanlarSen ittikçe sıkışıp sokulur böğrüneHele kapı kuyrukçuları var köpekçiMelodik melodik vıcık vıcık havlarFoyası ortaya çıkınca buharlaşırlarKıstırılmış kuyruklarını göstermeden

Kuyruğundan çok korkanlar vardırTektir kimseyi yanında gezdirmezlerTakılamazsın kuyruk olma derlerBunların gizemini çözmez kimselerKuyruğu kesilenler vardır her yerdeAkılları ermez yılan hikâyesine

Sürekli kuyruk peşinde koşanlarKuyrukta kuyruklananlar vardırKuyruğunu kuyrukta kaptıranlarSevabına kuyruğa giren safcıklarVelhasıl bu kuyruk başımızın tacıGiydikçe bu tacı acısı çıkar acı acı

Nerde çıktı bu kuyruk hikâyesiYüreği beyni boş olanların uğraşıYa avantaya ya lavantaya yığılırlarYalancının hırsızın üçkâğıtçının peşineSayelerinde memleket koz/talan olurSenin kuyruğuna da teneke bağlarlar

Bu tosuncuklar daha dünkü çocuklar



Ne develer öküzler eşeklerimiz vardıNe fetvacı jetsikici bilge hocalarımızHele de o çağ atlatan siyasetçilerimizKutsadık yücelttik baş ettik aş ettik-Hey memleketin çivisi çıkmış

Valla ben çıkarmadım çıkarana sorun

Ahmet Coşkun



Kül geceler

Kül geceler

Karanlık suya dök közlerimiYıldıza hasret aya özlemimiMehtaba serenat sözlerimiArala perdeni ışığı yak geceler

Gözlerimin ferini söndürenBeni sokaklarda döndürenİçimde sevda söküp öldürenBaşımda nöbet cellat geceler

Ne zaman sökecek şafağınŞenlenecek mi gönül bağımHangi ellerde örülmüş ağımBeni yalnızlığa boğan geceler

Gelmedi o gül yüzlü ceylanÖmrümü ettim yolunda talanBir avuç kül ondan geri kalanUykuma intihar katan geceler

Ahmet Coşkun



Kül olma gel

Dilimde ballanır sevda söyleviVirane kalmış garip gönül eviBoşa geçmez bunun ateş aleviKül ısıtmaz bedeni, kül olma gel

Derman devası havası hevesiCihana yayılmış bülbülün sesiGül kurumuş gül açmaz bu da nesiKül ısıtmaz bedeni, kül olma gel

Ey canımın canı sevgili yar, yarYarenler yarla geçirdi kaç baharYaralı sinemde her gün intiharKül ısıtmaz bedeni, kül olma gel

Aslıya özenme kerem değilimYanmakta değil vuslata meyilimKaçma benden yaban değil ehilimKül ısıtmaz bedeni, kül olma gel

Ahmet Coşkun



Küstüm çiçeği

Küstüm çiçeği

Gözler gece gökyüzü içinde ayHareler yıldız yıldız yanıp sönerKararsız kalır pervaneye dönerBir başkadır havası, küs çiçeğim

En çok çay içince düşer aklımaSıcak buğusu perde olur camaGölgeler bahtıma yalnızlığımaBuz olsa da eritir, küs çiçeğim

Süslense sallansa çıksa eyvanaSaçları dalgalansa dört bir yanaGülse, yaz bahar baş eğip utanaHayatın ta kendisi, küs çiçeğim

Gönlü varsa abu hayat seveneOnunla baş edemez her divaneBakmaz görmez öyle bana bigâneEşi benzeri yoktur, küs çiçeğim

Ahmet Coşkun



Küsüm küs

Küsüm küs

En zor zamanlarında sana koştumSenle güle senle güneşe sevdalandımGözlerinde yazları baharları bitirdimSende bana ahtını ahvalini getirdinDoya doya olmasa da gıdım gıdım,Paylaşıp sürdük meşakkatlı hayatıSen de bir vefa olmadın yaramaÇekildin, çektin gittin karanlığınaKüsüm sana, küsüm sevgili

Hiç sormadınız perişan halımıNerde yaşar nerde uyurgezerimNerde çalışırım ne yer ne içerimDerdim mi var dermanım mı varSöze sohbete ihtiyacım mı varUzaktan uzağa selam verip geçtinizOysa ne çok beraberliğimiz olmuştuNe çok yemiş içmişliğimiz vardıKüsüm size, küsüm dostlar

Ne varsa çekip aldın elimdenDüzeltemedim eğrilerle belimiNeye atımsa yandı çektim elimiDarbe üstüne darbe vurdun da,Biri iki edelim demedim yetindimYetindiğimi de aldın ya elimdenSevdiği kuluna verirmiş ağır yükü,Diye diye sevindirip avuttun beniKüsüm sana, küsüm hayat

Ahmet Coşkun



La felek

La felek

Ulan felek ne istiyorsun bendenLoton toton piyangon vurmuyorTerfi rütbeyi kimse bize vermiyorÇırılçıplak doğduk çıplak yaşıyoruz

Alıyoruz satıyoruz biri iki etmiyorMaaşa bağladık yine eve yetmiyorBir uğursuzluktur baştan gitmiyorÇırılçıplak doğduk çıplak yaşıyoruz

Harçlık verdiğim bebe atlı arabalıKöyden düşen fabrikalı marabalıHerkes olmuş ağa bey para babalıÇırılçıplak doğduk çıplak yaşıyoruz

Helal helal, diye diye, helak oldukÖmür geldi geçti güller gibi soldukMiras bekleyene bolca borç koydukÇırılçıplak doğduk çıplak yaşıyoruz

Öbür dünyada hesap soracaklarmışBeni burda yoran orda yorulacakmışBenim halim dünyada ne olacakmışÇırılçıplak doğduk çıplak yaşıyoruz

Şu naçiz bedenim çekilip soğumadanNem eksik bende isterim o yağmadanLa ölüp gideceğiz bir öğün doymadanÇırılçıplak doğduk çıplak yaşıyoruz

Ahmet Coşkun



La memleket

La memleket

La memleket gül gülistandaDalları gülleri biz mi yoldukCümle âlemin yüzü gülüyordu daOrtam tozpembe de biz mi somurtukAlayınız ak pakta kara kedi biz mi olduk

İlla ki sus diyeceksen birineLafı sokma lokma tık ağzınaÜç para asgari ücret dört boğazaÇöpten kırıntı topluyor insanlar ağızaEkmek ucuz su bedavaydı da biz mi nankördük

Okul bedavaydı da biz mi okumadıkİş vardı da çalışmayıp tembellik mi ettikDoktor ilaç bedavaydı da boşuna mı öldükAdalet vardı da hapislerde boşuna mı yattıkLa memleket sizin ana menünüz bize mi katık

La memleket muma döndü eridiEl âlem kat kat büyüdü çağ devirdiSamanı ithal edenin nesi kalmıştırCanlılığın kılcal damarları kesilmiştirLa memleket la, daha ne deyim

Ahmet Coşkun



Lal

Lal

Gel çıkalım aşkın tahtınaİnsan küser mi hiç bahtınaCaymak olur mu hiç ahtınaYaram yangın yeri gelsene

Eğlenmezsen eylenmezim kiSenden başka dil bilmezim kiSusturdun lalım gülmezim kiYaram yangın yeri gelsene

0y ekmeğim suyum doyduğumGece gündüz akıp dolduğumGaipten mı gayri duyduğumYaram yangın yeri gelsene

Cayır cayır yanar cennetimAteş değil küle hürmetimBen bir garip karaahmetimYaram yangın yeri gelsene

Ahmet Coşkun



Lal bizde

Lal bizde

Dağları süsleriz yedi rengeHiçbir rengimizde yoktur dengeBülbülün notasıyla ahengeÇıkarızda, gül açmaz dal bizde

Övünürüz kendimizle sahteSadık olmayızda hiç bir ahteEmeksiz ibadetsiz cennetteKoşarızda, abdestsiz hal bizde

Allah kitap lafını duyuncaÖrnekleriz ay güneş karıncaİş üleşip paylaşmak oluncaKaçarızda, arısız bal bizde

Adalet karaahmet adaletAdaletsizlik yıkarmış devletBu çığlıktır adalete davetBilirizde, duyanlar lal bizde

Ahmet Coşkun



Lal kapılar

Lal kapılar

Âşık olup gönül verdim nicesineÇıkamadım dağların şu yücesineEremedim gönlümün mertebesineBir yardır bir yaradır yürek kapısı

Kuşlar yuva yaparmış çalı çöp ileKimi aş bulmaz kimi altın küp ileToprak has mayadır yok içinde hileBir yardır bir yaradır ekmek kapısı

Herkesin acısının bir başka rengiDuymaza duyurmaya çalışma dengiBozulmasın düzenin bozuk ahengiBir yardır bir yaradır çekmek kapısı

Kırk kapı kırk dergâhta ettim sabahıÇilehanemde sessiz döndüm semahıTövbe diyende gördüm ahı tamahıBir yardır bir yaradır ermek kapısı

Ahmet Coşkun



Laziko

Laziko

Üst kat komşumKaradenizli oldukça renklizade

Boyu var bir doksan filanHani ilkokul bebeleri çizer ya cin aliyiAynen öyle balık kurusu mübarekBir de bana seslenmez mi küçük adam diyeBuda onun şakası sözdeTövbe, tövbeSırıkBoyum kısa da kilom senin iki katın be

Arabası yok kafayı takar garajaArka bahçeyi kullanmazAma kafasını takar demir kapıyaBahçeyi kullanmaz kullananla yaka yakayaGenç karısı var ondan mı neKızcağız çamaşırdan çamaşıra anca balkonaKovboy filimlerinden kalan bir alışkanlık mı neElleri cepte yan bakışla bir tükürmesi varRezalet be

Tek gözünü kırparak selam verir banaUzunca _ şa-irrr ne haber

Ahmet Coşkun



Le le Canê

Le le Canê

Le le canê dağ kekliğimDağ taşımaz şu çektiğimKurur yeşermez ektiğimYere batsın şu mertliğim

Yayla yanık dağ harlanmışHer kapıya kelp bağlanmışHak etmeze taç sağlanmışYere batsın şu mertliğim

Nere baksam kanlar kanarLokma ekmek canlar yanarBarbar çömmüş bala banarYere batsın şu mertliğim

Gülüm vardı güldürmedimDüşmanım var öldürmedimYürek ateş söndürmedimYere batsın şu mertliğim

Yaksam canı ateş saçsamDuvar yıksam kapı açsamLe le canê göçsem kaçsamYere batsın şu mertliğim

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Leyla

Leyla

Okulda da hiç leyla diye kız yoktuDoğrusu bizim sülalede leyla yoktuAllah hala kim soktu leylayı aklımaNe bilim koydum kafama bir kereSevgilim olacaksa eğer leyla olsunOlsun da leyla diye biri yok, yok ki

Öyle aradım durdum deli divaneTanıştığım her kıza ilk sorum olduAf edesiniz adınız mahsuru yoksaYa şu koca şehirde şu kadar insanİnsan bir leyla bulamaz mı bulmadımKafam bozuk mu bozuk, bin beş yüz

Akşam daldım meyhaneye çat kapıBiraz da kurnaz ayağına yatıverdimİki üç kadeh attıktan sonra garsonaBuruşuk ekşimsi bir sesle seslendim-Bakarmısınız Leyla burada mı LeylaÇocuk koşarak yanıma geldi saygıyla-Sarı Leyla mı abi, evet demiş oldum

Oturdu mu yanıma bir leyla sormaAllah var leylada leyla bir içim suSohbet epey koyulaştırdık derkenDemez mi benim asıl adım NeclaFırladım kalktım yerimden fişek gibiHesap diye bağırmışım herkes şaşkın

Gönül leylasını ne zaman bulacak kiLeyla diye diye, leyla oldum, ah leylaLeylaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

Ahmet Coşkun



Leyla güzel ama aslı başkadır

Leyla güzel ama aslı başkadır

Baba sen uçuyorsun çift kanatYürüdü demeler demek hikâyeBizde yürümeler tekmil kıt kanatKazanç güzel de ter atmak başkadır

Çağ ayna olmuş yol ışık hızındaTemmuz donar gariban ayazındaGizli değil bal kimin boğazındaSözler güzeldir gör ki mask başkadır

Biz lokmayı kuruşla toplamayaSen dağlarda takıl kayak kaymayaŞömine başında kebap yapmayaLeyla güzel ama aslı başkadır

Kardeşiz yoktur ayrı gayrımız canSöylemek pek hoştur gerisi yalanBiz helal haram derken sende talanHak etmek eyvalla da gasp başkadır

Kanat taksam geçermiyim sıratıHangi sevap mekân eder cennetiHayal hikmet sardı karaahmettiHesap tutmak güzel vermek başkadır

Ahmet Coşkun



Makara geri sarar

Makara geri sarar

Şairlik üstüne diyeceğim tek sözIşık gibi karşıya yansıyacak özÜstü sinkaf altı kuytu tözSadece sahibinin içindeki közPay bırakılmalı taraflara ‘’çöz’’

Ahmet Coşkun



Manifor

Manifor

Ben sözümü söyledimSen sözünü söylemeYolu yoldan eylemeGelir gelir gidersin

Bak zamana azadeHiç görünmez gözedeBen değilim beyzadeGelir gelir gidersin

Akça pakça aramaAk katıver karamaGeldi artık buramaGelir gelir gidersin

Gündüz gece bir olurGönlü geniş pir olurZaman geçer sır olurGelir gelir gidersin

Karaahmet tartmalıGram geçse hatalıBu sevdaya yatalıGelir gelir gidersin

Ahmet Coşkun



Matrak

Haydi şimdi içeriŞimdi gün dışarıSırlı dolap kitliceNe büyük başarı

Dol ay miladınaÇek güneşi üstüneHızlan baba hızlanTak kuşkanadına

Deniz köpürmüşNehir kudurmuşSular çok sabunluApak beyaz olmuş

Biri bir şey demeliZehir zıkkım yemeliÖlüm açlık bahaneYok kimsenin emeli

Tut beni ha tutGökte kara bulutHavada damla donİçine girmez umut

Ahmet Coşkun



Matruşka/ya

Matruşka/ya

Ben seni görmedimİki resim yansımasından öteAma matruşkasın biliyorumNe çok kabuğun var seninYoksa katman mı desenSoy soy bitmiyorÇık çık gitmiyorİç iç eksilmiyorSarhoş ediyorsun akılları

Bir devrimci eskisinin düşlerineKaranlıktan sıyrılıp kurşun sıkıyorsunTanrının oyuncaklarının çalan hırsızsınÇarmığa gerilen İsa, yoksa Mansurmusun

Eski çağ şövalyesi gibi kılıç kalkanSavaştan savaşa koşuyorsun tek kişilikHiçliğin savaşında gölgelerle tokuşupCan evinden güller buduyorsun güze

Günün kızıl nehrindeKulaçlarla akıyorsun kızıl denizineRengini veriyorsun gökkuşağına güleAynı yaşta değiliz ama aynı çağdayızYaşanmıyor yaşansa dünya güzelAynı havayı solumak da güzelAcıya ortak sevince ortakAsl olan bu değilAdaletli olan bu

Bu şiir şair (Maturşka mahlasını kullnan ) Gencay Akpınar a yazılmıştır...

Ahmet Coşkun



Mavi

Mavi

Ben kuş değilimKanatsız kuşlarla uçtumDüştüm

Maviye âşıktım

Yeşilin dalından habersizKırmızıyı tatmadanGül renginde

Maviye âşıktım

Yaprak kuruyup dökülünceYüzüm sararıp soluncaSarıyı sezdim

Maviye âşıktım

Siyah kostüm giydimHiç çıkartmadımAsil değildi

Maviye âşıktım

Mazgallar kapanmadanGöze görünmüyorGüvercin beyazı

Maviye âşıktım

Mavi bir ateşteMavi seviştimMaviştim

Maviye âşıktım

Gözleri mavi masmaviGökyüzünü çalmıştıMaviydi ecelim

Maviye âşıktım

Ahmet Coşkun



Mavi kuş

Mavi kuş

Dam çürüğü beden titriyor hastaÖnümüz hep perdelendi sis pustaUmut etmek bir ömre vardı ustaEn çok sevgilileri koyduk yastaMavi kuş hangi gökyüzünde uçar

Gözlerimden kaçar bir dağ ceylanıGezden gözden ıradı heyecanıGelmedi yaz bahar yayla zamanıSevdaya düşen esirgemez canıMavi kuş hangi gökyüzünde uçar

Git benim dilimden turnalar uçurGetir dağlarımdan mevsimsiz geçirDost kalmadı düşman halime acırKapanmış gökyüzü bulutlar sancırMavi kuş hangi gökyüzünde uçar

Düş koyduk döşüne kara toprağınHiç üzülme parçalanmasın bağrınToprak anadır doğuracak yarınBizden sana kalan bu olsun kârınMavi kuş hangi gökyüzünde uçar

Ahmet Coşkun



Merhamet

Merhamet

Bir kuzu melediğineBir koyun döner meleyerekKuzusu olmasa da kuzu diye bakarakBelki de saklı bir tanrısallık

Bir aslan bir ceylanı parçalarkenYatışını gördümYapacak bir şey yok der gibiydiÖyle suskun sakin bakıyorduBaşka yöneSorgulamak belki de saflık

Arının balı da var zehri deYılan gibiDengeyi korumak adına her şeyMubahDesek sualimize cevap olur mu ki

Bir çocuk ağladığında manzaraGüldüğünde bambaşka bir resitalİnsanın yüreği olmayacak metalKarga yavrusunu beslediğindeKurt yavrusunu sevdiğindeİnsansı

En büyük güç bilekteMerhamet olmalı yürekteDüşeni kaldıracak kadarMütevazıYürümeli insan içindeBelki sevgi çıkar açığaBelki

Ahmet Coşkun



Mest oldum

Mest oldum

Gülüşünde gül kokuyorGamzesinde bal akıyorAh bakışın can yakıyorNe güzelsin ne tatlısın

Saçların gül yaprağı mıYanak ağız kaymağı mıEndamın sevda dağı mıNe güzelsin ne tatlısın

Ah güzel seninle olsamSevdanla sararıp solsamAhir ömür aşkla dolsamNe güzelsin ne tatlısın

Derde derman ilaç gibiKonsan başıma taç gibiTapsam sana inanç gibiNe güzelsin ne tatlısın

Ahmet Coşkun



Mestane

Mestane

Kasma dünyayı deli divaneVarın peşine dönüp pervaneKabristanları bir gez numuneİçinde ne ağalar beyler vardırDerdi verenin dermanı vardır

Toprağın ilacı su aşısı kar/dırYiğidin kazası belasıda yardırAçmayan goncan, güle zardırÇokça Aslılar Keremler vardırDerdi verenin dermanı vardır

Çalma garibin yavan lokmasınıBallı sofranda arının sokmasınıHayırla bekleme acın çıkmasınıAcıyı dünyada çok çeken vardırDerdi verenin dermanı vardır

Karaahmet kurbanım söylemeTele değip kendin âşık bellemeDuydum altın biçmişler kellemeDesinler kimsesi yok allahı vardırDerdi verenin dermanı vardır

Ahmet Coşkun



Muhalif

kainat var olalı renga-renk çeşnitanrının sunduğu nimet canlıya aynıcümlenin öz hakkına göz diken hainiyakadan tutup hesap sorandır muhalif

din deyip milyonları ezip uyutanınvatan deyip memleketi alıp satanınhalkın varını çalıp sömürüp yatanınkarşısına dimdik dikilendir muhalif

onu düşman bellemeye bulunur kılıfyakalanır eti kemiği ayrılır lif lifhapis işkencede ölür, ölüm muhtelifhalkına destan vatana candır muhalif

korku salıp sustururken ölü faşizmkaraahmedin yüreğinde tükenmez azimbu kalem hep yazacak sanma son yazımyakılan bu gülistanda güldür muhalif

Ahmet Coşkun



Muhtacım

Muhtacım

Zaman beni amansız bıraktıHiçbir emrine direncim yokŞimdi tamda senin zamanınGel,dile benden ne dilersenAğrıdan kar getireyimBağdattan hurma

Kokun burnumdaHayalin gözlerimdePerde perde inip çıkarkenDüşüver gökten zembilleDüş ol, gerçeğimin ortasınaMutlu et beni

Yüzyıllık mahkum gibiyimHasretim bir parça gökyüzüneIlık ılık nefesin essin yanaklarımaEllerin, ellerin sarsın özlemimiKatık ol ilaç ol su olAçlık ve susuzluğuma

Ahmet Coşkun



Muhteşem yaşıyoruz

Muhteşem yaşıyoruz

Muhteşem yaşıyoruzÇağ atlamaya başlıyoruzAy’ı yol ettik taşınıyoruzEtrafa ilim icat saçıyoruz

He babam ha babam

Dağ bayır başak tarlalarGürül gürül fabrikalarMutlu mesut insanlarEtrafa paralar saçıyoruz

Yemede yanın da yat

Ne aç var ne açıkta kalanNe yolsuzluk ne de çalanÇık da çarşı pazarı dolanEtrafa gülücük saçıyoruz

Ne güzel davulun sesi

La de hele bura neresiBiri versin bana adresiNe de tatlı geliyor sesiEtrafa özgürlük saçıyor

Ah rüyaymış su perisi

Ahmet Coşkun



Mutsuzluğumu gör

Kabuğu soyulmuş ağacımDikenler arasında gülsüzGüz rüzgrları eşliğindeyimUşuyorum yalınız yapraksızSırtım baharlara dönük

Bulut sessizliği sarmış havayıSis burumuş kaplamış ovayıBeyazlara bürünmüş dağlarEli böğründe hüzünlü yaşlıGöğün boşluğuna dökülüp

Buz tutmuş içimde nehirlerKalp atışlarımda ince bir sızıGöz bebeğimde sonsuzluk iziTaşıp taşıp giden ahlı kahırlarBendeki mutsuzluğu anlasana

Kabristana gülsüz girilmezDüşün ölüye dua esirgenmezSay ki duana muhtacım şimdiEllerin aç yukarı sonra kavuşturGüvercinlerle uçuştuğumu gör

Ahmet Coşkun



Nafile

Nafile

Yakınca alevime rüzgâr katmaBiraz duman birazda bulut eyleŞimşeğine ey valla yağmurla gelBir nefes serinlet garip bağrımı

Şu kuru orman ne yangınlar gördüGözyaşı döktü üstüne gökyüzüCanlar verdi canlanmadı can özüKimseler dindiremedi kalp ağrımı

Çektiğimiz cahil yüküdür kalkmazDökeriz şeker balı akmaz tatmazYatar karanlıkta bir lamba yakmazSustum sustum, geri aldım çağrımı

Ahmet Coşkun



Nar ı yar ıı

Yürek kar soğuİnce ince buz tutarKırılır cam kırığı olurKana karışır akar jilet keskinliğiSaç telinden ayak tırnaklarına kadarKazır bedeni deler deşer bağırtır

Bedenden can çırpınır dayanır gırtlağaTerki diyara dörtnala tam tekmil amadeAkıl denen şey kararsız gidip gelmelerdeAşk eski günlerden bir gülümseme alaycıSolunu esir ve de teslim almış cehennem

Kanat çırpar yüksek mavilerde alıcı kuşlarTeskere yok terhis imkânsız izinler kaldırılmışSilahsız talimsiz teçhizatsız savaşın ortasındaKelebek ne dönersin ne uçarsın ışık değil ateş

Bir gül solar bahçenin en karanlık köşesindeBir fidan dikilmiş kuru çorak torağa soyulmuşGündüz çekilmiş siste ayazlar gecede üşümüşCanın canavarlaştığı ruhun şeytana teslimiyetiBir sevdayı kıyamet ki silip süpürmüş her şeyiAman aman, aman döküldüm narı harmandayım

Ahmet Coşkun



Nar ı yar lV

Gözlerin bir nehir baktıkça içime akar

Yüzün bozkır toprağı kadar kuru benliSaçını her boynundan öteleyişinCennet kokusuGüvercinler uçuyor uzak bir ormanaYeşilin kokusu bahar ıslığında büyülü

Sevda nasıl bir şeyBir şey var sende beni alıp götürüyorVe/ bir şey var seni alıp getiriyorUzak memleketlerde uçuşan yabani kuşlarGöç mevsimidir bu

‘’Aşkta ve savaşta her şey mubah’’

Gün aşar yaylaların ovaların üstündenGece basar şehri ışık kuşağına gömülürGezici kafestir gönül sevda içinde ölürİki söz bekler seni şafakla üstüne yürürEllerin gül kokar ellerin hayat ellerin sevgi

Korkma ve sadece gülümse dünya büyür

Ahmet Coşkun



Nar-ı yar

Ellerin gül serpiyor ey gülden gülGül saçıyor gülüşlerin ölür bülbülSelvi boylu mor menekşe sümbülÜrkek narin güzel kırılmasın gönül

Yüzer su üstünde ince buz olursunNe kadar parlak ne kadar duru’sunİnci güzelliğinde cevahir durur’sunElmastan keskin kehribar gözlüsün

Ateşi aşkı yakan ne ben ne sensinBırak elalemler bildiğin ezberlesinKesişecek yollar kesişir kesemezsinAteşlerde demlenir sevdalar bilesin

Ahmet Coşkun



Nasıl olacak abi

Nasıl olacak abi

Solcuyu eleştiremiyorsunVay sömürücü faşist diyorSağcıyı eleştiremiyorsunVatan haini komünist diyorDinciyi eleştiremiyorsunDinsiz imansız münafık diyor

Herkesin yaptığı kendine güzelBu kavga sürüp duruyor ezelKimisi ne oradan ne buradanAtıyor uçsuz bucaksız gazelSöylesene nasıl olacak abiKim gelip belimizi düzeltecek

Hırsızı suçüstü yakalıyorsunVallahi baktım almayacaktımNamussuzu iş üstüne görüyonAbi valla anladığın gibi değilBu nasıl şey etiğimin şeyi yaTutup açığa çıkaramıyoruz

Ortalık renk cümbüşü vallaKimse rengini belli etmiyorHerkes kendince bukalemunHerkes kendince gökkuşağıHer gün yağmur yağıyor daKimse altından geçmiyor

Nasıl olacak abi

Ahmet Coşkun



Naz ediyor nazlı yâr

Naz ediyor nazlı yâr

Başımda aşkım efkârımBilsen dünyayı yakarımYapma ben kime bakarımNaz ediyor nazlı yârim

Sana açar tüm güllerimSende biter tüm günlerimSeni söyler hep dilerimNaz ediyor nazlı yârim

Elbet sevmek sakınmaktırYârin zülfüne dokunmaktırHasret özlem yakınmaktırNaz ediyor nazlı yârim

Ben şairim sevdabazımKışlar ortasında yazımSenin sevdandan enkazımNaz ediyor nazlı yârim

Ahmet Coşkun



Ne halsın

Ne halsın

Örmüş saçlarını bükle bükleBağ bağ etmiş başın üstüneSoyunmuş boyun ördek gibiSusuz yüzüyor su kenarındaRüzgârmısın selmısın ne halsın

Ne o yanaklar pembe morIşık süzgecinden dolaşır korDudaklarından aşağı dökülüpGülücük deryasından taşıyorGüneşmısın yıldızmısın ne halsın

Kolların sallandıkça ak ellerinRaks eder her adımda bellerinAçma ağzını dökülür ballarınBu ne naz bu ne incelik güzelimKazamısın belamısın ne halsın

Karaahmet güzeller hastasıOnunda yaşlanmak tek hatasıKör olasıca şu gönül batasıHangi dağın hangi bağın gülüGerçekmısın hayalmısın ne halsın

Ahmet Coşkun



Ne olur güzel benden geçme

Ne olur güzel benden geçme

Sözlerim acıdır seni açmazSoldu bağımda güller açmazGönül kapımı kimse açmazNe olur güzel benden geçme

Gönül başka güle varmazOldu deli divane kanmazElim kalem tutup yazmazNe olur güzel benden geçme

Geçip gitme buradan havalıBu gönül sana yanık sevdalıÇekilmez bu aşkın ahı vebalıNe olur güzel benden geçme

Karahmet sevdalara doymazAşkın şerbetinden içer aymazYaramı başka kimseler sarmazNe olur güzel benden geçme

Ahmet Coşkun



Nere gideyim

Nere gideyim

Bir ben kaldım sessiz inimdeHerkes köşk sarayını süslediAcı zehrin tadı kalmış dilimdeYazan şarkı türküyü bestelediSular gibi gül ağacını beslediYol bulamadım nere gideyim

Güzeller yürür cadde boyundaBirbirinden nazlı güzel cilveliYârini bulan sevdanın yolundaOynar düğün dernek toyundaBen kalmışım elleri koynundaYar bulamadım nere gideyim

Gökte uçan allı telli turnalarYârine mektup salan sunalarGülün dalında bülbül olanlarHasretinden sararıp solanlarSevda beşiğinde sallananlarDal bulamadım nere gideyim

Yâre giden yollarım kapandıHançer gibi sineme saplandıBenimkisi ömür değil talandıGördüğüm yaşadığım yalandıKaraahmette avcıydı avlandıKâr bulamadım nere gideyim

Ahmet Coşkun



Neyim var ki başka

açma deli gönül,aşk ile aramıçektiğim acımdır, savarım sıramıdem vurup devirme, kanatıp yaramıyaradanım yarim, neyim var ki başka

sarhoş olan sensin, halı perişanımgöz açtım ağlarım, katredir nişanımsevdaya yürüdüm, kim olur düşmanımyaradanım yarım, neyim var ki başka

sun şerbetin meyin, sözü bal eyleyimsende varsa neyim, senle pay eyleyimdert derde devadır,dert deva eyleyimyaradanım yarım, neyim var ki başka

piştim gül ateşte, gül içimde hardırkavrulur kavuşmaz, gelmeyen bahardırkaraahmet dönmez, dönmek intihardıryaradanım yarım, neyim var ki başka

Ahmet Coşkun



Neyine heves edeyim

Neyine heves edeyim

Yalan dünya sende gözüm açalıAğu/dur nasibim balların nerdeKöşe bucak kötülükten kaçalıSarıp koruyacak kolların nerde

Kısmet ile gelir kullar dünyayaHerkesin nasibi ayrıymış güyaHasretim hayalim gördüğüm rüyaKısmetten kesilmiş kulların nerde

Gezemedim şu dağların morundaMeczup edip dolandırdın torundaSüründürdün çorağında çorundaRengârenk gül açan dalların nerde

Kurusan su taşımam devranınaSerçeyi kondurtmazsın harmanınaÖlsem de boyun eğmem fermanınaCennette uzanan yolların nerde

Ahmet Coşkun



Nisan

Gel yağmur yağıyorBiraz ıslanalım mı beraberSu ağırlaştırırmış bedeniBelki biraz üşürüz belki de hafiflerHer taraf çimen çiçekRüzgar salladıkça dallarıDökülüyor düşen tomurcuk kokularıAy Nisanmış Nisan insanmış

Hüznü hazan geçti yine gelecekYaz kalır unutma içre satır arası

Bir taş kafalı eskici mekanı açmışTaş plak çalıyor eskilerden sıra sıraBaktım hiç eski yok hepsi nevbaharMevsimler gülümsüyor kıs kıs fiskosSırasını şaşırmadan akıyor zamanO hain o sinsi o his ettirmez edasıylaYüzleri yüzledim belki de yüz yüzNe çok benziyorlar sana bana

Gel yağmur yağıyor biraz ıslanalımAy Nisanmış Nisan insanmış

Ahmet Coşkun



Nur’a

Liseli aşıklar geçerdi yoldanSen saklanırdın apartman aralarına‘Kızımın yaşaması gerekenleri yaşıyorum’DerdinPembeleşen yüzünde kırpılırdı gözlerinBen sarılırdım usul usulSen ‘apartmanlardan bakan olur’ derdinMesafe kordon arayaNe bahardı hatırlaKaçıncıSen sesimde ben gözlerinde ölürdümTekrarlanan şiir mısralarındaSonraBir filim sahnesinde bir andan bahs ederdinSorardın banaGörmedin miEn çok seninle sinemayı sevmiştimSessice kalırdın banaSen ölürdün ben doğardımBen ölürdüm sen yağardınKarışırdık toprağaGözümüz açardık bir ilk baharaKuşun kanadındaNe kadar güzeldi gökyüzüHatırla

Ahmet Coşkun



O güzel

O güzel

O güzel bir hoş ediyor havayıKuş olur gönül dolaşır semayıSevda dergâhında çeker halayıO güzelin peşinde sarhoş gönül

Bülbül olup şakıyınca dalındaDayanılmaz eda nazlar halındaSarılınca cennet eder bağındaO güzelin peşinde sarhoş gönül

Yaz düşüyor hazanıma kışımaİlkbaharda taylar gibi koşumaYalan değil çok gidiyor hoşumaO güzelin peşinde sarhoş gönül

Karaahmet dağların karı buzuSütten kesilmemiş anasız kuzuYokuşu kırmış geçemiyor düzüO güzelin peşinde sarhoş gönül

Ahmet Coşkune

Ahmet Coşkun



Oh oh suyundanda koy

Kime anlatayım gardaşım ben bunca derdiYediveren tarla bağ bahçe kaya taş olduSarı inek mor koyunlar tükendi yok olduBilmem biz bu işi nasıl başardık bildin mi

Sarımsağı cinden alır ağa beylerimizİrandan karpuzumuz meksika fasulyemizToprağı tükettik sıfır olmuş bakiyemizTarlayı da yurt dışına taşıdık duydun mu

Beton oldu şehir kum doldu sahillerimizYüksek apartman ışıldaklı villalarımızDeli Dumrul kiralık yüzyıl köprülerimizÖylece oturup bön bön şaşırdık gördün mü

Korkuta korkuta kapattılar hep gözleriKapalı gözlerin karanlıktaki elleriSom altın uro dolar doldurdular kileriHalkın oyunu kanunla aşırdık sordun mu

Bol likit Enflasyon devalasyon komisiyonHayatımız çok renkli geçiyor hep aksiyonBaksan kalmamış hiç birimizin kıçında donOh, ohoh suyundan da koy taşırdık oldu mu

Ahmet Coşkun



Okutma beni

bildim bilineni katma sözeokuduk ayeti akiti bizbu alemi perde etme gözeperdesiz alemde gezeriz biz

dervişler devayla geldi geçtialimler kuş oldu uçtu geçtizalim olanlar can biçti geçticansız bedenlerde gezeriz biz

gördüm hayattan ummiyim ummiister ummeten ol ister zimmigeçer dünyanın sefası demmidemsiz demhanede gezeriz biz

karaahmede boyun eğdirmekanlı elini bana değdirmebana gelip cennet beğendirmehakkın cennetini gezeriz biz

Ahmet Coşkun



On bir ayın sultanı

On bir ayın sultanı

Yolları sabırsızlıkla beklenenSevabıyla günahları yüklenenEy gönüllere ferahlık verenOn bir ayın sultanı hoş geldin

Açların halini açığa çıkaranToklara görün resmini sunanPaylaşın diye yüreğe dokunanOn bir ayın sultanı hoş geldin

Işığında söner bütün karanlıkHuşu ile yatıp kalkana aydınlıkBekleyene cennet kapısı aralıkOn bir ayın sultanı hoş geldin

Kallavi sofralarda boy vermekBağış listesinin başında olmakKuyruk kuyruk paket dağıtmakOn bir ayın sultanı hoş geldin

Yoksa körü kürüne mi bu açlıkNiye bitmiyor zulmü yoksullukEy inanlar hak ile olun helallikOn bir ayın sultanı hoş geldin

Ahmet Coşkun



Oy ceylan

Oy ceylan

Kurudu sular kurak mevsimimİnme gönül pınarıma ceylanÇoktur benim düşmanım hasımımOy deşsen ne sevdalar var benim

Av olsan avcı olmam yanarımEzelden yaralıyım kanarımSanma ki bir çift göze kanarımOy göz göz gözelerim var benim

Bir ahunun ah zarı boynumdaBaşka güzel saramam koynumdaSanma ki ben sevdaya doydumdaOy göğe sığmaz acım var benim

Bendeki feleğin bir azabıBol yağdırmış başıma gazabıKâtip olsa derdimi yaza biOy kimlere isyanım var benim

Ahmet Coşkun



Oy gözünü sevdiğim yar

Oy gözünü sevdiğim yar

Geldi geçti yaz baharınNedir senin bana zarınDertten başka var mı kârınOy gözünü sevdiğim yar

Güller açmış aldan moraKoşturmuşsun beni toraYokuş yağış yora yoraOy gözünü sevdiğim yar

Dağ dedin de yarmadım mıGel dedin de varmadım mıSar dedin de sarmadım mıOy gözünü sevdiğim yar

Aşk ile aşerdim şiştimSevda dedin yandım piştimGece gündüz sana koştumOy gözünü sevdiğim yar

Ahmet Coşkun



Oy saraylı saraylı

Oy saraylı saraylı

Hadimidir söz söylemek sultanaSerilmiş beşyüz bin metre alanaBir eli yağda biri balda bak talanaEtraf çiçek güldür kokan kokanaGece ışık yıldızlardan çok tutanaSıkın kemerleri ahali utana utana

Verdik sadık mazlum halka ülüfeKimedir pastırma sucuk künefeMizan bozuktur günah dolu kefeOy saraylı saraylı sana toy saraylı

Takla ata ata gelir saray cücesiCücenin koltuğunda dev nicesiAdalet dağıtır demirdir pençesiSivridir kanarada olmaz kancasıDudağında solar gülün goncasıBahar koynundan kopup oncası

Eğlencesi davul zurna mehteranAsırlık hesaplar peşinde defteranNe ekin bırakır ne bahçe bu kıranOy saraylı saraylı sana toy saraylı

Ahmet Coşkun



Öldürdün beni

Öldürdün beni

Koydum ateşe şu hasretiKül edip savuramadım kiÖzlemin özümü yitirdi kiÇilehaneden çıkmadım ki

Görse gözlerim feri açılırBurnuma mis koku saçılırKarasevdadır nasıl kaçılırBu gönül yedi bitirdi beni

Rüzgâr olsam essem sanaYağmur olup yağsam sanaKurban olup kesilsem sanaRuh bedenden çıkmıyor ki

Diyorum ki görünmez olsamZamanlarda bilinmez olsamGül yüzünde gülücük olsamVar sen görme sevme beni

Ahmet Coşkun



Öldürme turnam

Turna

Göğün boşluğunda, sallanan turnaGönül deryasında, çırpınıp durmaSevda hançerini, sineme vurmaKüllerim savruldu, közüm mü kaldı

Figanı feryadım, halden haber salAşkın meclisinde, abdalım abdalÇekip şu sevdanı, yüreğimden alYola yaş dökecek, gözüm mü kaldı

Ateşinde yandım, alev her yanımZemheri mevsimde, sana gül yanımAllara boyandım, ruh-u revanımSanadır akışım, özüm mü kaldı

Ahmet Coşkun



Ölü yiyiciler

Ölü yiyiciler

Ölüm gülümsüyorduYaşamın kutsiyetine

Sürü sürüydülerKaranlığın içinden belirdilerAvazları çıktığı kadar bağırıyorlardıKuduza yakalanmış köpek gibiydilerNe dedikleri hiç anlaşılmıyorduHer biri başka bir kan kokuyorduMağaradan dökülen yarasalar gibiHer biri başka bir intikam diyorduSaldırdılar hep beraber

Parçaladılar mezar taşlarınıPençelerini daldırdılar toprağaSavurdular toprağı gökyüzüneYapıştılar ölünün buz kesmiş etineAğaçlar hışır hışır sesli ağlıyorduBütün kuşlar uçmuştu SüleymanaGece utancından aydınlanıyorduUykusuzdu bütün yıldızlarAy sancılı

Ölüm gülümsüyorduYaşamın kutsiyetine

Ahmet Coşkun



Ömür nazende

Ömür nazende

Öyle nazlı ki duruşunKalbe ince ince vuruşunCan çıkıyor kınındanO tatlı tatlı yürüyüşünGülümse gül koksun

Gözlerin gökkuşağı çalmışAksi vurur tenine bulutsuKaş kirpikler yaldız yıldızGölgeliyor güzellikleriGülümse gül koksun

Cenneti tarife ne gerekSende vücut bulmuş alasıSüzül de gel ceylan balasıAvcıların eli titrer tetikteGülümse gül koksun

Hey gidi beyhude ömürGeldi son limana attı demirDünya güzelliği bana kahırBu gün yarın inecek emirGülümse gül koksun

Şavkın vurdu karaahmeteÇöktü durdu divana medeteDoyulmuyor senle sohbeteAman vurdu zaman vurduGülümse gül koksun

Ahmet Coşkun



Öyle gül bahçesi sunmadılar bize

Öyle gül bahçesi sunmadılar bize

Kaç kez anlımızdan öptü ölümKapanmadık celladın el ayağınaBu sevgisiz bu yaşam artığı hayatGüzel yarınlara bizden armağandıÖyle, gül bahçesi sunmadılar bize

Ne esvabımız yeniydi nede çarığımızÇarkın dişleri arasında el kanıydı ekmekOnun bunun cebinde kalırdı alın terimizYayvan yalan süslemelere boyun eğmedikOnurumuzdu dik duruşumuz aykırılığımızÖyle, yoktu kayıranımız kollayanımız falan

Çok çektik uslanma tezgâhlarındaKaçak kitaplar okuduk şiirler yazdıkNe fark eder tellerin içi dışı bir oluncaHavada kanat çırpan kuşlardı yoldaşımızGök bize yağardı yağmurda bizdik topraktaÖyle, yeşerir boy atar taşınırdık harmanlara

Anlamadılar bir türlü tarlayı talan edeniÇöktüler börtü böceğin serçenin ensesineKaç kez öldürdük korkularını korkuluklarınHep sindiler gölgesine gölgesinden kaçanlarÖyle, ölürken fark etmediler kendi ölümlerini

Ahmet Coşkun



Özlem

Özlem

Öz eridi özlemlerinde göz kaldıGün oldu sözde bitti, ah sevgiliYine de bir ulaşılmaz haz kaldıAşk yardan hediyesi, ah sevgili

Ahmet Coşkun



Para

Para

‘’Para ile sadet olmaz’’Kim demiş efendim bal gibi olurBen hiçbir fakiri mutlu görmedimGülüşü küçücüktür sokaklarınınCaddeye çıkması bir hüzündürŞehri dolansa evine yol bulup gelemezMaaşı karşılarsa aşı kapı önüne çıkmazNe su bedava nede hava Orhan baba

Aşk servete bakmazmış, hadi canımZenginlik gibi var mı gözünü sevdiğimAltında araba bas gaza kış çıkar yazaEn lüks restoranda kur kallavi sofrayıDiyarın en güzel kızı oturur karşındaSonra kendini bulur bir kuyumcudaNereye ayak bassan herkes el pençeHiçde bakılmaz dengeye yaşlıya gence

Tenezzül etmem lafı raftan kalkalı çok olduBu kapitalizm öyle bir mengene ki hiç sormaSıkıştıra sıkıştıra onur hasiyet çoktan yok olduEfendim ‘’idealist’’, onlar şimdi çok kapitalistPara güç oldu, iktidar oldu, aşk sevda olduİnsan bozulmadı, piyasanın en artı değeriKolay harcanabilen tek bozuk para olduYaşamak, bozulmakla ancak mümkün oldu

Sen getir parayı ben sana sunayım dünyayıYedi renk gökkuşağı yedi kat bilinmez semayıKaç haç kaç zekat kaç sadaka verdikçe vereyimEmelsiz amelsiz ibadetsiz kurtarayım günahıParayla ne olmaz ki ah benim canım iki gözümParayı bulmak için hele neler neler yapılmaz kiKalkmış şimdi çaysız çorbasız tumansız avamNeymiş yırtılacakmış paçam bozulacakmış havam

Anayı kıza babayı oğula dedeyi toruna öldürtenSon nefesini verecekken doktora ölüyü diriltenŞeytana pabucu ters giydirip bismillah dedirtenElinde tutanı coşturup pervasızca kudurtanBirinden bir dilede başın düşsün bıçaksız öneNasıl bulurum diye koşturursun döne döneHaydı söyle, yok öyle değil efendim böyle‘’ Para ile sadet olmaz’’ eskidendi o eskiden

Ahmet Coşkun



Pare pareyim

Pare pareyim

Gönül dağlarında rüzgâr esiyorGüzeller dökülmüş yolu kesiyorYârim küsmüş bürünüp susuyorGül kokusu karışmış yellere vay

Kaşın gözün hele gül gamzelerinDamla değil o akan zemzemlerinÖyle bakma yıkar beni ezmelerinGül değişmez bağvan güllere vay

Gel yanıma canım fedadır uğrunaAteşten közleri mi bastın bağrınaBöyle yaşamak gitmez mi ağırınaÇalıp sesi veremedim tellere vay

Ah karaahmedin kanatsız turnasıKutsal diyarlarda Bağdat hurmasıGün tutar orucu kurulmaz sofrasıÖlürüm söz söyletmem ellere vay

Ahmet Coşkun



Parmaklar

İlk öğrendiğimİşaret parmağımı kaldırıp indirmemMezhebimiz uygulaması bir yöntemNamazda ettühiyyatü den başlayanAllah adi geçince uzanıp kıpırdayan

Sonra ikiledi üçledi dörtledi parmaklarVe serçe ile işaretin açık ara kalkışıBiz varız buradayız zafer işaretiSonra serçe ve işaretin dik uzanışıBuda başka bir zaferin haykırışıÜçlemeye rastlamadımYenilerde dört parmağın yapışıkVe göğüs hizasında gösterisiYeni neslin modası genç kızlardaOrta parmağı dikine sallamakKüfür babındaBaşparmak en üretkenTamamdır, çok güzel, harikaBaşparmakla işaret parmağınınUc uca eklenip daire çizişi var ki sormaEcnebide baş barmak işareti manasındaAma bizde müstehcen alay mekanizmasıParmak işte beşi bir olmuyor

Birde annelerimizin küçükkenAnlattığı o masalsı tatlılığı varHani bu bulmuş bu getirmiş bu yemişAncak beşi bir aradayken güzelGüzelden öte mükemmel harikaYaradan böyle tasarlamış yaratmışİnsanın dünyada yaptığı ne varsaİşte bu el parmaklarının hüneri

Biri eksik olunca lakabı parmaksızBırakın şu parmakların yakasınıÇak bir beşlik belkide en güzel

Ahmet Coşkun



Perişan turnam

acılar bağrımı söküp eziyorgözlerim yollarda gelesin turnamecel şaşmış gün ortası geziyorgözlerim yollarda gelesin turnam

tükenmez bu ellerin yası yaşıkanu yaşla süslenmiş gözü kaşıasidir eğilmez dağların başıgözlerim yollarda gelesin turnam

kanadın mı kırık mevsimmi şaştınyurdunda yuvanda hasreti aştınhangi darda kaldın kime taştıngözlerim yollarda gelesin turnam

turnam havalar duman sis borandırçırpma kanat katar katar kırandırdaim olmaz şol devranlar virandırgözlerim yollarda gelesin turnam

sevdaya ahu ağıt karışan turnamkuruyup çöllerde tutuşan turnamsorarsan hallerim perişan turnamgözlerim yollarda gelesin turnam

yavan yaban kalmış elde gidelimgözlerimden akan selde gidelimtürkümüz çalınsın dilde gidelimgözlerim yollarda gelesin turnam

karaahmet yığın yığındır derdimsevdadan aşındı sınırım bendimsoyundum yıkandım adandım geldimgözlerim yollarda gelesin turnam

Ahmet Coşkun



Pervane

Pervane

Emanet bedenim benden ayrı gezerRuhumda çiçeklenen gülistandır aşkCanda cananın gül cemalinden bezerKudreti hikmeti haktan gelendir aşk

Sevgiliye methiyelerim ummanaBakmayın siz başımda tüten dumanaAllah günü demir attığım bu limanaHer bir yiğidin nam u nişanıdır aşk

Erenler dergahında meşke müptelaHaram hoş şarabı çok görme abdalaBoş beyhude dolaşır sanma budalaDevri zaman elinde perişandır aşk

Ahmet Coşkun



Pimsiz

Pimsiz

Önüme bakıp yürüdüğümEzikliğimden değilToprağın bereketsizliği

Suyun akışı, çarkın dönüşüHele yârin bakışıAh ah

BilmezsinizZulamda ne intiharlar s/akladımBombayım pimsiz

Ahmet Coşkun



Pinokya ve ben

Pinokya ve ben

Ne kadar ağır takılsamRüzgâra düşüyorumBu hafifliği hafife alma

İnkârda insaf et pinokyaSırlı aynada gülüşlerinNe kadar somurtsanSaklanmaz

El kıpırdar parmak değerBir elin bedenimde sankiBaskı yapıyor baskı

Gökyüzü tutsağıyımYüreğimde azatlığınSevda tükendikçeAzapta

Sıçrıyorsun yıldız arasıYörüngeden çıkmaEs kaza

Senin aklın uçuk firariAklımı kaçıracağımSende kalmışNe etsem

Ahmet Coşkun



Pir sultan olsam

Varsam dergahına baş koysamBenim aklımda imanım yasamOlsam olsam isyankar olsamToprakta eşkıya suda korsanOlsam, Pir sultan olsam asılsam

Demi defi devranın kime keyfiKarıştı kaldı altın gümüş sedefiİnsanoğlu şaşırmış yolu hedefiToprakta eşkıya suda korsanOlsam, Pir sultan olsam asılsam

Kanu can ağlar Yunus dağındaDöne düştüm Mevlana kolundaSürülmez oldum hak yolundaToprakta eşkıya suda korsanOlsam, Pir sultan olsam asılsam

Yandım gecede döndüm küleEllerim yanmış uzanmaz güleDillerim tutuldu gelemem dileToprakta eşkıya suda korsanOlsam, Pir sultan olsam asılsam

Karaahmet kapıldı aşkına kuruduDüşkündur düştü peşine yuruduBurası Anadoludur barışın yurduToprakta eşkıya suda korsanOlsam, Pir sultan olsam asılsam

Ahmet Coşkun



Pişmanlık

Pişmanlık

Ateş benim içimdeydiSeni yakan o ateş

Ben seni yolda bulmadımBir yerden satın almadım

İki göz bakışının doğurduğu çocuktuBizimkisi

Saman alevi değilGürül gürül yanıp korlaşan ve kül olan

Senin suçun yok benim andavalDurmadan küle kibritler çakan

Öyle bir rüzgâr estirdim kiNe kül kaldı ne duman

Kime ne fayda pişman olmuşum pişman

Sen sözünü söylemiştinBendim laftan sözden anlamayan

İçimden gelmiyor dediİçimde çiçek açan

Ahmet Coşkun



Puşt zamanlar

Puşt zamanlar

S/inmiş her köşe başınaÇapulcu çeteci erketelerAdım atılmıyor cadde sokakYer çekiyor sözü kuş kandın daYaka paça destursuz akşamlarAç ağzını açabilirsen

Gün ağızda karanlık fışkırıyorAy kapanmış yıldız d/ağlıyorPuşt zulasına gözyaşı sağıyorGüneşten su sızıyor inceden

Ahirete değil ganimete pazarKılıktan kılığa girmiş geziyorTezgâhında altın gümüş satıyorYeşiller kusuyor kırmızı tondaZ/aman kaçırıyor çor dudaklarKutusunda k/üflenmiş yalanlar

Mavi göçtü denizden gök soluyorUçurtma yasağı zemheri mevsimÇocuk bedenler kadın mülkiyetiGüvensiz sirenler yanık ablukada

Ahmet Coşkun



Rafting rep tu

Rafting rep tu

Nüfus kâğıdım parçalanmış cebimdePerste pahalı bir lira diyor sokak başıDevlet baba presliyor bedava ne gerekTaşısam mı taşımasam çok umrumdaBir de çevirmeci amcalar olmasa haydaHadi hadi çarşı pazar gezelim birazdaPırasamı en pahalı yoksa patates turpPazarcı da bi ukala bide ha ünüversiteliVitamin abi vitamin diye tutturmuşNe işin var burada koçum aslanım haSırıtıyor gevrek gevrek iş mi var abi yaBak şu allahın işine tersi düzü ne hoşOğlanların adı Bulut kızların ki YağmurTilki bakırda sıksan damla su düşmezKurudu toprak kurudu sürülmez seneYok bire yedi veriyordu yonca yaprakLan ot bitmiyor ot yesin hayvancıklarDüzene vur dizine vur yüzüne vur vurHiçbiri yoksa al tezene sazına vur vurOh be ne curcuna demi iyisi oynamakEğlence merkezi abi işimiz oynatmakSokaklarda gezmeyin savruk savrakBöyle usta oyuncu göremedim vallahBizim yeğen iki üniversite bitirdi cinKoydum lokantaya garson komi kaçtıMağazaya tezgahtar verdik içine dıçtıİllada masa, masa da masa yav salakÖnce kasa, bir de sormaz mı niye abiKasanın üstüne konar masa ibişimDalga geçme abi bizde para mı varBiliyorum bu salaklık hepimizde var

Ahmet Coşkun



Reisin ordusu

Reisin ordusu

Bağdat hurma Şamı kaysıAtma tektir aşağı düşmezOna çörçöp Rus domatesiKüfr etse hamburger pepsi

Her gün ortaya gelse tepsiKendine bir lokma düşmezReisin peşinde koşar hepsiYemez de ama çeker nefsi

Birinin okyanusta gemisiHavyar ağzı aşağı düşmezBirin açlıktan kokar nefesiHer gün meydanlarda sesi

Koşturur her öğlen namazıGöze görünme geri düşmezBeş semt beş cemaat avazıEvde aşsız Allahın aymazı

Çığırır sağdan sola çata çataVay kâfir dinsiz aşağı düşmezMemleket her gün bata bataDerdi de çıkmak bir üst kata

Kulağa küpe etmiştir üç lafıBaşkacada akla fikir düşmezKonuşur eder gaf üstüne gafıSaf diye toplanmış bunca safı

Bir gün helva bir gün keşkülMenüde nevar aşağı düşmezGörünüm de çalışkan meşgulBilmez halkın tamamı müşkül

Borç içinde talep var arzı yokHep ekside hiç artıya düşmezSürünür dur diyecek ağzı yokBakarsın her şey, bir şey yok

Kendine kendi görmüş revaO cennet cehenneme düşmezBulamaz hiçbir derdine devaÖmrü boyu soluduğu bu hava

Dünya kurulalı beyler düzeniBulmuş çıkış çıkmaza düşmezHep kendin satar özen bezeniAltan üstlere çıkarmaz ezileni



Gelir yaz bahar güzel günlerSevdalanıp bir güle düşmezKuru kuru geçer hep öğünlerReisin ordusu o türküyü ünler

Ahmet Coşkun



Renklerin ihaneti

Renklerin ihaneti

Mavi göktür göğün mavisine varılmazKan kırmızıdır lakin kırmızı kan değildirSema görünürde göze, semaya varılmazÖte ile beri arasında tek gerçek varlıktır

Kendi renginde var oldukça her şeyDünya üstünde kurulur o güzel dengeRenklerin alışımı da karışımıda güzeldirTon seslerinde güzelleşir ressamın elinde

Bir rengin üstüne çekebilirsin bir perdePerdesi çekilince olduğu gibi durur yerdeRengin kendini inkârı insanı düşürür derdeSiyahı beyaz, sarıyı yeşil gördüğün yerde

Düşün ve seyret bir gökkuşağı güzelliğiniYeryüzünde değiştirebilirsin tüm yasalarıYaratanın yasalarının sonsuzluğunda ölürRenklerin ihanetidir gökkuşağının dağılması

Ahmet Coşkun



Rüya bile

Rüya bile

Gözlerin düşer düşlerimeGündüz güzüyle bakamadığım gözlerinUzak bir karanlığı yara yara gelirGelip beni geçerÇırpınırımGözlerimi kaparımSıkı sıkı bir daha gelDua ederimYüzün belirsin içindeRazıyımRüya bileUğra ara sıra uğraKararlıyımSıkı sıkı tutacağımBu sefer bırakmayacağımEllerim kollarım açık nöbetteTetikteAmade

Ahmet Coşkun



Rüzgâr

Rüzgâr

O Rüzgâr beni öyle bir aldı kiHiç kendime bir şey soramadımBıraktım kendimi esişineGözlerim gözlerin deYüzüne bakmayaSesini duymayaKalbim atışınıHeyecanımı

Bu kadın beni alıp götürüyorRuhumu gül bahçelereMis kokular içerisindeRengarenk düşlereGülücüklere boğuyorSonra öpücüklereEllerim terindeTitriyorum

Dönüp bakmak istemiyorum arkamaEvvelsi günden kalan kendimeBırakmak istiyorum ordaHer şeye sırtımı dönüpDalıp güneSeviyorum işte ilktir böyle canhıraşAşka koşuşum dörtnala doludizginAyak değmemiş topraklaraYeni bir keşfiSahiplenmeyeEvvelsi gün düşün beni kayıttan

Yeni bir isim yeni bir adYazın kader hanemeBu günün tarihiniYeni doğduBeni arayıp sormasın kimseHatırlanmak istemiyorumBir hafıza kaybında kalıpBir kadının kanatlarındaHafifledimUçuyorum

Ahmet Coşkun



Sabır

Sabır

Bu gün tufanımBir tatlı gülümsemeyeİki tatlı söze muhtacımGökyüzü indirin üstümeYıldız düşeyin altımaAy’ı başucumaSevgili yanıma

Kuş uçmasın havadaKervan geçmesin çöldeYaprak kıpırdamasın ildeVuslat koynumda soğumasınBen ölmeden güneş doğmasınAn itibariyle devinim yasakSıra benim

Benden sonraHayat devam etsin

Ahmet Coşkun



Sabır taşı

Sabır taşı

Bana bakıp uryan kalma yolcuAlın terimi sıktım kirli bezlerleSesimin haps edildiği gün olduUryandım cellat ayaklar altındaBırak diye bir ses duymadım ki

Bir gençlik harcadım haşamatBir yoksul boğazında bir lokmaBir yetime bir elbise olsun diyeÖmerden gelmesede bir adaletKimseyi yanımda görmedim ki

Öyle zor öyle acılar biriktirdimHesap sorulmazcasına kendimeŞimdiler gülistanda bahçevanımYaşlı kendi halinde bir garibanımGeçmiş olsun deyip sormadın ki

Çatladım çatladıkça kırık parçalarYığıldı üst üste oldu koca bir dağEy bana söz söyleyecek en son kişiBilirmisin ben kaç bin kez çatladımBenim içindir deyip kafa yormadın ki

Ahmet Coşkun



Sak

Sak

Uzun uzak bir heves sevgiliBin yıl geçer saniyedeÖmürdür kelebekGüllü bahçemŞenlikSenlikGel

Ahmet Coşkun



Sana rast gelsin

Sana rast gelsin

Mektuplar yazıyor, derdini banaHep seni sevmiştim, kimler inanaTövbeler etmişim, düşmem ağınaSöyleme söyleme, bana söyleme

Sokaklar şahidim, lambalar bekçiGündüzler eşiğim, gece nöbetçiİnanmıyorsan sor, karşı çiçekçiOkuma okuma, maval okuma

Penceren kapalı, tülün açılmazCilvenden nazından, vallah geçilmezGönlün var mı yok mu, tövbe seçilmezÖrme örme başa, çorabı örme

Aklım geldi başa, yandığım boşaSana dediklerim, gitmiyor hoşaZamanında yandım, döndüm sarhoşaEyleme eyleme, beni eyleme

Ahmet Coşkun



Sanki bana küstü

Sanki bana küstü

Sanki sevdiğim bana küstüYüreğime sancılı ateş düştüHey kuşlar verin bana muştuKursam bir sofra akşamüstüŞöyle kıyıda ayaküstü

Taştan bir masa düzeltsemÜstünü gül çiçekle bezetsemYolun başında onu gözetsemHey kuşlar haber verin banaGelmeden üstü başı düzeltsem

Derinden sarılsak kafes kafeseDudaklar birleşse nefes nefeseKapılsak ikimiz güzel bir heveseHey kuşlar artık ötelere uçunİştigal etmeyin artık abesle

Ahmet Coşkun



Santra

Santra

Didik didik aradım araştırdımVar olduğunu sanan bir yoklukYoksa yok olan bir vardamıyımŞalterlerim atar arada bir benimBu aralar psikolojim çok bozukDenizin dibi delik bakıyorum daSuyu azaldıkça ben boğuluyorumOysa karadayım ayağım değmezGerçek mi acep gördüğüm yoksaYine mi bir kandırmaca içindeyim

Örtünüyorum çıplak kalkıyorumSoyunuyorum kışlık giysiler üstümBiri bana oyun oynuyor kurnazcaAçlıktan kırılıyor herkes göz önüYemekten patlayacam utanıyorumNeden her öğün açlık çekiyorumBakıyorum ne güzel her şey varNefes nefese bir şey bulamıyorum

Yakalayıp deli doktoruna götürdülerAk gömlekle sarıp attı tımarhaneyeNe göreyim eş dost şehir hep oradaKahkaha içinde deli ülkenin insanlarıDokunmayın psikolojim çok bozukHem psikolojik hem de trajikomik

Ahmet Coşkun



Savaş hali

Savaş hali

Evlerin duvarlarıAsker resimleri ile süslüBalkonlardan pencerelerdeBayraklar, bayraklar asılıÇoğu temmuz hatırası

Hayat her zamanki rayındaAjanslara düşen her haber gözdeTelevizyonlar pür dikkat izlemedeŞehit haberleri geliyorSavaş hali

Anneler sessizÖyle mağrur öyle dimdikSokak kendi suskunluğun da sakinYukarıda bağır çağır gürültüYol aranıyor, bir yol, yol bir

İmece bir uğraşı varHer dinden her ırktanBu topraklar savaşın eşiğiAnadolu kardeşliğin beşiğiBeklenmez, gelir bahar

Esirgemez, esirgemezKimse kimseden selamıNöbet devrinde her sabahGökkuşağı rengindeŞafaklar

Ahmet Coşkun



Sazlı sözlü turnam

Sazlı sözlü turnam

Özlemin mi taştı hasret mi yaktıYüreğin sevdiğinden mi uzaktıBuzda donda kanadın şaha kalktıDüşmüşsün yollara perişan turnam

Sazlı sözlü turnamÖtüşü közlü turnam

Yar mı bıraktın yaralı gurbetteSenmisin yaralı onulmaz dertteDüşmüşsün yollara kar kıyametteCiğerimi kavurup durma turnam


Söyle turnam mevsimi şaşırdınBir başına ötüp ötüp yaşardınÖlmeden gelmeyi nasıl başardınYeşermedi çimen sazlıklar turnam


Ahmet Coşkun



Seher yelleri

Seher yelleri

Bir güzele tutuldum seher yelleriEs bağına gül kokusun getir banaSöküldü göğüs kafesimin telleriEsip gözlerinden karayı çal bana

Bülbülüm ötemem kesildi avazımGeçti yaz baharım kıştayım ayazımTurna kanadında mevsimsiz niyazımEsip yanaklarından alı çal bana

Gülden kelebek yaptırmış kollarınaKessem önünü gül döksem yollarınaAğzın açıp bir laf etmez hallarımaEsip lal dillerinden balı çal bana

Neylesin karaahmet söyle neylesinGezip nerde bulayım yârin böylesinNerde bir güzel görsen orda kölesinEsip ak göğsündeki gülü çal bana

Ahmet Coşkun



Sen bana gelsen

Sen bana gelsen

Sen bana gelsen buluttan atımaBindiğim gibi yıldızları toplarımAy'ı yakalayıp boynuna takarımFerhat olmaz ki sevda dağında

Sen bana gelsen ışığa hız olurumYerin altını denizin dibini yoklarımGüneşi yakalayıp kalbine sokarımKerimin alevleri gül açar çevrende

Sen bana gelsen acı tarihe karışırEski sevdalar buhar olup uçuşurYeryüzünde gökyüzü bizi konuşurYeni sevdalar ekilir insan yüreğine

Sen bana gelsen bir yürek şen olurBir insan ölümden kurtulmuş olurAh sevdiğim dünya kurtulmuş olurHer sevda bir efsane yaratır yeniden

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Sen ben ve kahve kokusu

Sen ben ve kahve kokusu

Kahvenin köşesindeElimde kahve fincanıGüne hayıflanıp kaldımKulağımda su gürültüsü seslerSenden kalan kahve kokusu ve‘’ Hadi kapat fincanı’’ sesin

Sen kahve seviyordun bense seni‘’Birde sıgaranı bana doğru üfleme’’ sesiniSana gelirken karanfil çiğniyordum nedense,Dayanamayıp yine de bir sıgara yakıyordumTembihine rağmen gülüyordun hoşuma gidiyordu

Çiçek seviyordun nedense sarı tercihindeSarı saçlarınla uyumundan mı ne bilmiyorumAz konuşurdun oldukça az, bense coşuyordumÜç kez beş kez canım diye seslenişime sadece,‘’ ne’’ diye ince kadife tonunda ki sesin gelirdi

Gözlerin konuşuyorduKocaman parlak deliceSevişirken farkına varıyordumGül kokun üstüme yağdıkçaKendini bir boşluğa bırakışın vardı‘’ Sadece sev’’ diye haykırıyordu sanki

Tabi yoksun bilmiyorsun bilmem kaç sene olduKaçıncı kahve kaç sıgara bilmiyorum kahve boşaldıGün günü böyle öldürürken bende ölüyorum sessiz‘’Yalnız değilsin ki sen’’ diye hep taş vurdun durdunBir görsen yalnızlığımı halime kedi köpek ağlıyor

İçimi yakan kor ateştenÇekip kendimi kurtaramadımBir hastalık kör bir tutkunluk belkiBu yaşanmışlığın ağır yükü sırtımdaBulunduğum yerlere ayak uyduramıyorum

Ahmet Coşkun



Sen beni bekleme

Sen beni bekleme

Beni ağustostan say böceği gibiRakam tutamıyorum ceplerim delikÇarşı Pazar bana hayran hayran bakarTövbe bakmıyorum hata bazı bazıBurnumu tutuyorumKokana akana

Böceği dedim de yemedim eğlenceyiBir çıplak soğuk hamam yakışanımızHani gözüm de kalmıyor değilFıtratından mı derler neYayda nefsi çekendePisipisi

Alfabe açtım harf kaçtı içimeOndan kelimelerim çoğu eksikBir ikisini yer değiştirse felaketKaçanı uçanı yerine koysamZaptiyeler nöbet başıTaşlı çorba zamanı

Sen beni yakalayamazsın çırpınmaİyisi mi hiç beni beklemeSaf saf güldürüyorsunKesişmez yollarımızVira nere bira nereSen zıkkımlan

Ahmet Coşkun



Sen beni saklarsın dağlar

Öyle düşmüşümYardan yarenden bıkmışımBaşımı alıp çıkmışımSen beni saklarsın dağlar

Yarın dizinin dibinde izim silinsinDost sohbetlerinde sesim kesilsinUsandım candan böyle bilinsinSen beni saklarsın dağlar

Kaçan sende bulur mu dermanıKendim çıkardım kendime fermanıYüreğimde bitmeyen bunca isyanıSen beni saklarsın dağlar

Burnumda gül karanfil tütmesinYeşilim solsun mavim tükensinKimim nerdeyim kimse bilmesinSen beni saklarsın dağlar

Kalsın hasretim özlemim benleYalan dünya işim olmaz senleÖleyim sevdası gözünde gidenleSen beni saklarsın dağlar

Ahmet Coşkun



Sen bizim oraları bilmezsin

Sen bizim oraları bilmezsin

İlkbaharda çimenler gökkuşağına dönüşürMavi mi gözünün alabildiğine maviSarı mı gözünün alabildiğine sarıVe kırmızıYeşiller arasında uzar gider çiçeklerKendiliğinden topraktan armağanBir başka kokar gülleriSen bizim oraları bilmezsin

Ardından koyun kuzu salınır dağ eteklerineÇobanların sopa döğüşü bir başka şakırdarÖğlen uykusundayken sürüKaval sesleri sarar havayıÇadır zamanı ova bir başka eğlenceKış hazırlığında

Vardın mı kimsin demezlerNerden geldin nereye gidersin deBuyurun denir önceSu koşturulurSofra kurulurMinderin yastığın rahat mı yoklanırSen bizim oraları bilmezsin

İncinirler incitmemek içinDoğdukları günden itibaren incinmelerine rağmenBizim orda kimse düşmanını evinde kapısında vurmazVurulacaksa vurulma kavga meydanlarına bırakılırAnadan atadan gelenekten yürünürAğrı dağın hatırıdır Iğdır ovasının bereketiSen bizim oraları bilmezsin

Ahmet Coşkun



Sen geçersin zaman durur

Şu tütsülenmiş akşamların yok muÖksürüğüme tetikçi ah be AnkaraHüseyin gazide mangal mı yaktınElmadağın rüzagrı dağıtmıyor seniTökezliyorum artık yürümeye bakZaman sana yok onu bana sorsana

Kaç büyük taşıdık Mamak çöplüğüKar vardı ya o kış bir öğlen sonrasıMemleket meselelerini konuşmayaSon kertede (son şişede) döküldüDevrimci Ferhat atlayıp arabasınaTek başına daldı samsun asfaltına

Leylim leylim düştük gece yollaraBir ben vardım bir ali birde yıldızlarGece bizden sarhoş bizden korkakDöküldü üstümüze sessiz mahsunUzaktaki fabirkanın ışıkları açıktıBekçi karı atmış içeri sıktı havaya

Kaç bin taban vay bastık boğaz içineKaranlıkta kara bir cip geliyor deli deliHayrına atıverdi Abidinpaşaya şafaklaSendin demi dağları delen deli fişekNeyin hesabını sormaya geldin debeBiz seni gömeli çok uzun zaman oldu

Ahmet Coşkun



Sen kimi sevdin

Sen kimi sevdin

Saçların darmadağın perişanYüzün ani harabelerinden yıkıkNasıl oldun böyle boynu bükükGezme muradı gözünde dökükAh be güzelim sen kimi sevdin

Baharı görmemiş güller misaliKışları bitmeyen dağlar emsaliÖlü bir sevda zülüflerinde asılıGözler acıdan kederden tasalıAh be güzelim sen kimi sevdin

Böyle geçmesin gençlik çağlarınKendine güven çözülsün ağlarınDüşme dillerine dostun ağyarınYılanı çıyanı fırsat vermez yarınAh be güzelim sen kimi sevdin

Sevda bilmez sevdiğini kül ederDüşme hayırsız alır köle kul ederDağılır umut hevesler külli hederTopla kendin dengin bul bu seferAh be güzelim sen kimi sevdin

Ahmet Coşkun



Sen sevda kokardın

Dağlar kekik kokandaÇimenler gül açandaKoşup ellerimi tutandaSen sevda kokardın

Bulutlar dökülünce yereYağmurlar karşırdı seleSırılsıklam sarılırdık eleleSen sevda kokardın

Koşardık o kayalık koyaDertleşirdik doya doyaBitmezdi bu güzel rüyaSen sevda kokardın

Ahmet Coşkun



Sende git yalnızlık

Sende git yalnızlık

Gel bırakma elimi yalnızlıkNe dostlar ne sevgililer kaçtıBir tek sen kaldın yanımda sadıkBakıyorum senin moral bozukSende mi sustun ne bu soğukluk

Suya fırlattığım taş sekmiyorBak ay mehtap sensiz çekilmiyorVakit geçip zaman hiç dolmuyorGözler hemen uykuya dalıyorSenle her gece sabahlıyorduk

Yüreği neyle pekiştirecemKimle yanıp kimi çekiştirecemBen kime haber yetiştirecemİçim kurudu kapandı çenemYapayalnızım şimdi yalnızlık

Ben sana hiç ihanet etmedimİnan başka bir dost edinmedimVah ki ne vah sana da yetmedimİşte şimdi gerçekten tükendimBenim bir yalnızlığım bile yok

Ahmet Coşkun



Senide avutacak mezar

Kavlini bilmeyen vay kararsızHuri melek olsanda ne yazarAşığa dünyadan geniş PazarSenide avutacak bir mezar

Günlerimi güllerle süsledimYüreğimde sevdanı besledimKahrını çektimde hiç küsmedimSenide avutacak bir mezar

Güzelliğin yüreklerin harıAh o gözlerin dünyanın varıSen olmazsınki garibin yâriSenide avutacak bir mezar

Karaahmet eğilde ha eğilHalden bilmeze düştümü gönülYaşatmaz da öldürür bu meyilSenide avutacak bir mezar

Ahmet Coşkun



Senmişsin

Senmişsin

Bu gün akıl p/azara çıktıİlişti bir bankın kenarınaAldı feleği karşısına çattıFelek tüm suçu sana attı

Ahmet Coşkun



Sevda durağı

Sevda durağı

Ayni masa aynı menü muhabbettiSoramadım içinde kopan kıyametiAğzında çıkan tek cümlelik sohbetiBakıp uzaklara içten içte – laf etti-güzeldiGüzeldi ne oldu güzelim

Okul çağlarımız geçeli nicedirGençlik yüreğimizde bilmecedirAşk dediğin üç harf değil çok hecedirGülümseyip masum masum- laf etti-mutlu olMutluydun ne oldu güzelim

Ekmek gibi aş gibi su gibiSende uykusuzdun her zaman ben gibiNe zaman kurudu denizler göründü dibiKalkıp masadan tok tok – laf etti-dost kalDostun ne oldu güzelim

Ahmet Coşkun



Sevda güzeldir

Sevda güzeldir

Geceye ay doğar gelişindeNazlanır yıldızlar sevişindeDağılır gül yaprağı gülüşündeSev sevdiğim sevda güzeldir

Ateşi söndürür sıcak nefesinGül bahçesinden güzel kafesinSevdikçe artar yaşam hevesinSev sevdiğim sevda güzeldir

Derde derman şifa gözlerinÇok dilde konuşur tatlı dillerinBırakma kalsın elimde ellerinSev sevdiğim sevda güzeldir

Dünya denen üç gün beş günEdelim günleri bayram düğünAşk ile üstümüzde mavi göğünSev sevdiğim sevda güzeldir

Ahmet Coşkun



Sevda peşinde

Sevda peşinde

Karda kıştayımAyaz vurmuş güllerimÇiçeklen ey ömrümün baharı

Uyuttum özlemleriKoynumda buz hasretParmak uçlarım çekilmişEfkâr büyümüş gözlerimdeÇiçeklen ey ömrümün baharı

Bulut kovalamışımYağmur gözyaşımı çaldıkçaHüzünlü şarkıların eşliğindeDerman etmişim sol yanımaÇiçeklen ey ömrümün baharı

Yanıp kül oluştaYürek tazelemişimAzade etmişim ruhumuSönüp yıldızlara kaymışımÇiçeklen ey ömrümün baharı

YalnızımSonsuzun boşluğundaÇiçeklen ey ömrümün baharı

Ahmet Coşkun



Sevda usandı

Sevda usandı

El deşti döktü derdimi divanaBu yara seninmiş vefasız gel gelKanadı içimde demedim sanaDuyduysan vefasız bekleme gel gel

Ben sana tutuldum evel ezeliÖmrümün baharı kışa bezeliDöküldü bağımın gülü gazeliKalmışım takatsiz virane gel gel

Aşkın nazından sevdamız usandıSöyle sevdiğim bu nasıl isyandıYaşanmaz sevdayı alem kıskandıVuslatı hasrete bırakma gel gel

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Sevdalandım beni aşka yaz

Sevdalandım beni aşka yaz

Kalktım baktım güzel havayaGüneş vurmuş güller kokuyorBahar gelmiş dağa ovayaSevdalandım beni aşka yaz

Şimdi nisan mayıs aylarıDal açmış tomurcuklar sarıEriyor mor dağların karıSevdalandım beni aşka yaz

Güzeller geçiyor kapıdanGeçilmiyor süsten takıdanEdalı nazlı bir çırpıdanSevdalandım beni aşka yaz

Gönül gelmiyor haya hoyaSevda istiyor doya doyaAtsam kendimi uzak koyaSevdalandım beni aşka yaz

Bre karaahmet sen dellenmeCoşmuş ırmaklarda sellenmeSel götürür seni söylenmeSevdalandım beni aşka yaz

Ahmet Coşkun



Sevdalar süslüyor gönül dağımı

Sevdalar süslüyor gönül dağımı

Geceler uykuya gelmez derindeYüreğim kalkmış esiyor serindeİnsem bağlara gül çimen üstüneSevdalar süslüyor gönül dağımı

Bindim aşk atına elde kementimRengârenktir çiçek elde demetimYâre biriktirdim sözüm sohbetimSevdalar süslüyor gönül dağımı

Gel hele gel yaslan deli göğsümeEl âlem bahane edip yüksünmeSevdadan ordular gelsin üstümeSevdalar süslüyor gönül dağımı

Hey gidi karaahmet uçuyorsunGün ardı sevdalara düşüyorsunNe yürekmiş bu hala koşuyorsunSevdalar süslüyor gönül dağımı

Ahmet Coşkun



Sevdalımısın sen

Sevdalımısın sen

Ay güneş sana temaşaAfroditi mi bağladın maaşaPeri kızlarını getirmişsin tuşaCennetten torpillimisin sen kız

Gül yüzünde gül açmışGözlerin çakmak çakmakYıldızlar dönüyor başındaÂşıkmısın nesin sen kız

Mis kokuyor her yanınRüzgâra kapılmış endamınDalgalanıp uçuşuyor saçlarınSevdalandın mı ne sen kız

Misafirperver gülüşlerinAl yanak gamze nakışlarınBir hoş hal almış bakışlarınKaraahmete nispetmısın sen kız

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Sevdama

Sevdama

Şu deli gönlüme sevdaydın güzelSaçım taradığım aynaydın güzelBeyhude ömrüme faydaydın güzelTövbe etsem aşka, bulsam rehberiOkusam kelamı içsem kevseri

Yanıktır ciğer dağlanır yürekteHerkes sevdasını asar dilekteBenim dileğim dövülür dibekteKime sorsam der cevabı felekteOkusam kelamı içsem kevseri

Varsın kurulsun yaradan divanınYokki benim altın gümüş kervanımO yar ile yarım kalan devranımDermanı yoktur çaresi bulunmazOkusam kelamı içsem kevseri

Ahmet Coşkun



Sevdan beni del eyledi

Sevdan beni del eyledi

Gece gündüz yakarışımBenim sende sen bedendeBu ne karmaşık karışımSevdan beni del eyledi

Süzülürüm damla damlaGünlerim doludur gamlaGeçmiyor sevda zamanlaSevdan beni del eyledi

El atarım elim kalırÇekip gitsem aklım kalırBu diyarda ölüm kalırSevdan beni del eyledi

Ben faniyim sen hayalimSana kalmaz dünya zalimPerişan halım ahvalimSevdan beni del eyledi

Ahmet Coşkun



Sevdanın dili

Sevdanın dili

Kuşlar kanadını çırpıncaIsınır avuçlarımın içi ansızınİçim bir hoş olur senli

Bahçelerin sarmaşığında gül sarkarKokun yayılır güne

Çaya tütüne tiryakiliğimden çokSana hasta ve müptela bir sevdalıkBu yalnızlık

Yağmura sarılıyorumİçim ferah huzur dolu bir aydınlık

Ahmet Coşkun



Sevdaya demlenmek

Sevdaya demlenmek

Merhaba demiştimHal hatır etmiştik ayaküstüGörüşelim demiştin gözlerinin içi gülerekBir heyecan sardı yüreğimi seni beklerken

Bir daha geldiğinde ne yapsam diyeMesela güzel mi güzel giyinmeliydimGüzel bir yere gitmeliydik gözlerden uzakO gün bütün centilmenlik üstümde olmalıGüleç bir yüzle seni karşılamalıydım

Seni gereksiz sorularla boğmamalıydımKendimi anlatırken de kekelememeliydimEspri katmalıydım konuşmanın içineGüzel gülmeliydim fazla abartmadanSana tatlı iltifatlar etmeliydim abartmadan

Sana şiirden konu açmalıydımMesela sevgi yüklü birini fısıldamalıydımBen yazdım diye azda gururla gözlerinin içineİkinci bir görüşme için istersen diye ekleyipÇayı kahvesi güzel diye bir yer sunmalıydım

Kendimi ne çok hazırlamıştım geleceksin diyeSen gelmedin hiç ama hiç gelmedinBen hep hazır bekledim

Ahmet Coşkun



Sevgi çiçeği

Sevgi çiçeği

Açılmıyor ağır göz kapaklarımRüzgârın esişinde bir göz ağrısıHavayı kokluyor bulutun yüküDolaşıyor elim ayağım heyecanBu kalp çırpıntısı öldürecek beni

Işığı gölgeliyor uzadıkça zamanBenim bağlar efendisi bahçıvanGamzen gül boyun lale göz safirBekliyorum aç susuz ve uykusuzAşk dergâhında gönlün varisi sen

Hasretim umudum sevgi çiçeğimSensiz zaman sonsuzda bir amanHer boynuna sarılışımda ölüşümÇeliğe işlenmiş sevdan nakış nakışAklım yitik çiçekli rüyalardayım yar

Nabız atışım ağız tadım göz ferimYoksa ayrılık mı yüzündeki kederin

Ahmet Coşkun



Sevgi günü

bu kavli kametin hikmetin bengisudadırkuşandığın renk kuşağının rengi sudadırduyulmaz nağmelerim inler dengi sudadırsevgili sev beni ahımın ahengi asudadırgünlere isim koymadım zaman hep sanadır

saki ne bilir sadakatim meysiz sanadırömrüde koydum içine karı peysiz sanadırbin kez doğsam yine oyum reysiz sanadıralemde olmaz adım ünvanım arsız sanadırgünlere isim koymadım zaman hep sanadır

sen güle bakan dorukta güneş ay simadıretrafın yıldız yıldız parlar yay simadırezelden beri dalında dikenim say simadırben değilim ölen sendeki aşk vay simadırgünlere isim koymadım zaman hep sanadır

Ahmet Coşkun



Sevince böyle oluyor

Sevince böyle oluyor

Gülen yüzün ömürlük doyumdaTutuldum sevda aştı boyumdaAklım başıma geldi sonumdaSonunda aldığım kuru hava

Bıçak gözlerinle çıktın avaSandım ki sensin derdime devaBıraktım kendim sana bedavaSonunda aldığım kuru hava

Gül kokusunu okla işledinSevgilim dedin beni fişledinEtrafımda kim varsa kışladınSonunda aldığım kuru hava

Sazandım seçtin kaldım tuzaktaNazında tuttun uzun kızaktaHep yanındaydım öyle uzaktaSonunda aldığım kuru hava

Kullanma miladım geçti işteEkilmeden yolup biçti işteGözlerim dalar boş hiçte işteSonunda aldığım kuru hava

Sevda neylesin serseri mayınDerdini etme dünyaya yayınSenin bu aşkta bu kadar payınSonunda aldığım kuru hava

Ahmet Coşkun



Sevinesin

Sevinesin

Sırtımda taşıdığım yolların taşı toprağıSırtımı yatak ettim koynumu salıncağıSenin için bekledim sobası sönmüş ocağıÖlme ölme diyordun öldürdün sevinesin

Başka bağda gül yok bağvan bekle bağımıÖmür harcasan gezip bitiremezsin dağımıAşkınan açtım bağrımı ördüm sevda ağımıÖlme ölme diyordun öldürdün sevinesin

Yanağına değdikçe silme izim derdin yaGözlerimde yaşın aksın silme derdin yaBen öleyim sen ölme neolursun derdin yaÖlme ölme diyordun öldürdün sevinesin

Ahmet Coşkun



Sevme

Sevme

Kahrı çekilmez mi sevgilininDerdi sevilmez mi sevgilininTaştan yük olsa omuzlarındaSevdasından gül açar bağrındaSeven seveni bir ömür taşımaz mı?

İçi acıyası gelir insanın içiBöyle mi döner zaman sarkacıGüzel günler dar zamanın ilacıYoksa kalmaz insanın takati direnciYaz bahar coşan hazana katlanmaz mı?

El ele verince aktın kıymeti yokKavli yürekte olmayanın sebatı yokSevmek adanmaktır birine ötesi yokYoluna baş koydun mu lamı cimi yokAhdinden ayrılan ahından utanmaz mı?

İleri atılıp gözü karartacaksınKendine sevgi dünyası yaratacaksınSevdanın ateşine kendini katacaksınSevme, madem böyle sevmeyeceksinEl kadar yüreğe sığan dünyaya sığmaz mı?

Ahmet Coşkun



Sevmek bir bilmece

Sevmek bir bilmece

Türkü söyledim sokağında geceYoluna döktüm güller günlerceKoşturdum peşinden durdum deliceYar duymaz yar dinlemez yar anlamaz

Yandan bakan pencere perde yanıkYar yaslanmış mahzun yüzleri donukKalmışım kapıda davetsiz konukYar duymaz yar dinlemez yar anlamaz

Gülse güller açar bahardan önceOdur dünyanın en güzeli benceİnsan böyle mi dellenir sevinceYar duymaz yar dinlemez yar anlamaz

Takında gel alın yeşilin olsunSeven gönüller muradın bulsunSevdiğine sevinen güzel kulsunYar duymaz yar dinlemez yar anlamaz

Ahmet Coşkun



Sevmeyim

Sevmeyim

-Tek derdim seni sevmek

Şimdi gecenin bin yarısıDert anlatacaksın yıldızlaraYaprak korkar rüzgâra hışırdamayaNe olur ona selamımı götür dersin falanYok kalsın güzelim güneşi kıskandıran bakışın

Bir garip âdemim kendi halimdeBilmem ki neler oluyor şu âlemdeŞairler sevda yazıyor yürekleri kalemdeNe zaman aşk desem boza pişirilir tepemdeYok kalsın ince belli bardakla çay gül bahçende

Tamam ben sevmeyim yaBıraktım her şeyi gidiyorum şehrindenSokakta huzur etsin çardaktaki gece lambası daEvvelsi gün geçende bu gün gelende ben değildimGelip gelip bana çatıyorsun bir yabancı havasında

Ellerin kolların boşSaat saniye yollarımı bekler gözlersinBiliyorum özlersin hem de ne çok özlersinTaşıyamıyorsun bu kadar sevgiyi akşam erkendenSevmek dokunmaktır dokunmadan sevemem ki bende

-İyisi mı sevmeyeyim ben de

Ahmet Coşkun



Sezdirme beni

Sezdirme beni

Yoruldum kaldım yârim sevdanın çölündeYeter insafa gel boşa gezdirme beniAhu zarlardayım her seni gördüğümdeBilinmeyen deryalarda yüzdürme beni

Gül kokusu sarhoşuyum evvel ahirdeYüzüm yüzüne değeli kaldım kahirdeKapandım kapına her sabah seherindeCanım candan usanıyor bezdirme beni

Yanarımda sönmem alevimde közümdeDünyayı verseler para etmez gözümdeDoğru yol arama haraminin sözündeDile düşürür âleme sezdirme beni

Giderim zalim felek muradım kalacakÇektiğim bu dert hangi deftere sığacakSevdiğim hangi sevdada huzur bulacakBir kuru mezar taşına yazdırma beni

Ahmet Coşkun



Sılaya ses

Sılaya ses

Koyun kuzu yaydığım yaylalarIğdır da beyazım Bayazıt kırmızıGözümden ırak emmi dayı hısımSevipte alamadığım sevdiğim var

Tuzluca kenarı tuzluk tepelerKağızmanda yola serili meyvelerGurbete gidene suları serperlerSöyletme beni sılam sitemim var

Harfe tutunduğum haraba köyüElimde okula taşıdığım tezek boyuKucak açan şivesi hoş acem soyuHakkımız geçtiyse de helalım var

Kazı lezzetli yol geçmez köyüSelimden Sarıkamış a dere boyuAyaküstü ağladığım istasyon yoluAstaflı köyünden haberim var

Karaahmet durmaz kanar yarasıYüreğimle doludur akmaz şırasıAna atamın kadim yurdu yuvasıAnkara’dan hasretle selamım var

Ahmet Coşkun



Sıra dışı

Sıra dışı

Bana ciddi şeylerle gelmeSıkılıyorum

Yeteri kadar dert cenderesinde derildimTrajikomik şu dünya işleri usandırdıGiderayak gülmek eğlenmekMuzipliğim ondan

Şu ayna benim canımı yakıyor çokçaGeçmiş onca zamanı yığıyor önümeSoku sokuveriyor gözümeTel tel çizgi çizgi

Ve eksiler ve daha çok akılımın ziyanlarıYanılgılarım en çok

Bir ayağım çukurda hikâyesi değil meseleO taraflarda çok gezinmem korkusu da yokBenimkisi başak kayıp edilmişliklerin ağrısıBıçak ağzı

Cennet cehennem değildi ki aradığımSoluma kurdum sıratı

Ahmet Coşkun



Sırat

Sırat

Sorusuna atmış diye cevap verdimKafa bulma abi ya olsa olsa kırk falanTutuştuk mu pazarcıyla yaş pazarınaYa birader yemine borcum mu varDesem de nah diyor nıh demiyorVer o zaman kafa kâğıdını görelimAldı hüviyeti sağa sola çevirdi birDöndü bir de benim yüzüme baktıVay be benden de genç görünüyorElli yedi ha

Ya ben abi hadi sende bir tahmin etSöyle bir süzdüm gülümseyerek ağırAyaklarında spor yırtık bir ayakkabıPantolon kiremit rengi buruş buruşOldukça kirli balıkçı önlüğü biçimliSanırım çadır türünden kalınca bi şeyKırmızı kalınca el örmesi tüylü kazakÜstünde süet deri içi keçe yün gibiKabarık kalın yağmurlukla süslü montKabadayı duruşlu

Yanaklarının çukuru gamze değildiŞakağın kemikleri irice öne fırlamışYüz cildi buruş buruş oldukça sertçeDişleri ayrık kirli sarı oldukça sağlıklıÇetin kışlardan çıkıp gelmiş gibiydiUazaktan görsem vardır elli falanDerdim belki ama dinç duruyorduBirader sen olsan olsan kırk filanDedim, elime kafa kâğıdını sıkıştırdıYirmi altı yaşında

‘Hayat’ dedi aldırmadan gülerekBenim kadar kır saçlarını sıyırıpBize anadan babadan kalan yokNerelisin dedim tartı yaparken‘Van ama uzun zamandır gitmedim’Senden para almayacağım bendenOlmaz dedim emeğin alın terin bu‘bizde dosta bedava güzel abim’Para veremedim aldığımla kaldımKırılacak gibi değildi

Kendiliğinden sohbete koyulandıkO anlattı ben dinledim göz kulaklaBir yandan elma portakal yerkenDokuz çocuklu ailenin sonuncusuİlkokul üçten kaçmış şehre habersizO yaşta bıkmış usanmış yoksulluktan



Şehir şehir iş iş dolaşmış durmuşKaç fabrika kaç şirketten kovulmuş‘Bıktım mücadeleden abi çekildim’Pazarda pazarı akşam ettik

Aslında pazara işportaya aşinayımMapus çıkışı bir süreliğine yaptımBizim çocuklar pazardan çekinirlerHer zaman içlerinde tereddüt varÇok kabalar argo konuşurlar diyeHoş bende çok şahit olmuşumdurHele bir defasında biri ana dilindeBana sayınca güzellemeler güldümAynı tonda ama nazikçe uyardımÖzüründen kurtulamadım

Kim koyar böyle zor isimleri çocuklaraAdı Sırat mış, sırat gibi zorlu bir yoldaHerkes bir can taşır da ama nasıl taşırAklıma çok şey gelir daha yirmisindeFabrika kuranlar mersedese binenlerYurt dışında okul diye cirit atanlarEmeksiz emek avcıları üçkâğıtçılarKelli felli kıravatlı papyonlu takımlıBaba artığı saltanat döküntüleriKöşe başlarında

Onunda bir cezası varmış ne dedim‘Varlığa muhalefetten dava’ demez mıŞaştım böyle bir suç var mı bilmiyorumKomünist diyecem iki lafından biri AllahAklıma bir davada beni sorgulayan adamGeldi, makamı mevkisi yeri önemli değilBaba varlığımı sayarken çok kızmıştı‘lan malınızı mülkünüz tarlanızda varmış’Sen de kapitalistsin ne yazıp çızıyorsunAnlatmak zor iş anlamıştım

Şunu anladım yada öyle olsun isterimSırat sıratı uçarak geçenlerden olacakBu yaşta bu görünüm bu olgunlukHayat mı yetiştirdi o mu yetişti hayataPazarın için de bir hatip bir koca bilgeAdil mi adil bir ermiş kadar gönlü bolOna buradan gönülden selamlarım varUzun zamandır bu çevrede göremiyorumBelki başka bir zamanda başka pazardaBaşka bir abinin kafa kâğıdına bakıyor

Ahmet Coşkun



Sırdayım

Sırdayım

Kuruttu zemheri çeldi soğuğuSoldu gül çemen dağın doruğuDalında kaldı yemişin koruğuÖpüp kokladığım güller ağlasın

Kanar yaralarım kanar ha kanarKandığım sevdalar tutuşup yanarEğilmiş sevdiğim zemzemi sunarSohbetine hasret diller ağlasın

Eğlen karaahmet yolun sonudurGeldin gidiyorsun ayni konudurGiydiğin dervişin beyaz donudurGörünmez tabutum yerler ağlasın

Ahmet Coşkun



Sıtma nöbetleri

Sıtma nöbetleri

Buzdağları kırılıyor içimdeÜşüyorum bedenim içindeCam kırığı parçalar kesiyorÇizik çizik yürek yüzlerim

Şubat zemherisinde volkanlaşıpTemmuz kusuyorum cehennemiPervaneyim ateşin karanlığında

Esrik bir sevda esiyor uzağımda

Gece boyuyorum aysız yıldızsızBütün sokak lambaları sönükYer ölüm kadar sessiz ve ıssızKorkusuzluğuma yeniliyorum

Ellerim titriyor bir mum alevindeParmaklarımın arsında sızıyorsunBedenime yayılıyor nefesin ılık ılık

Gelip gelip geçiyorsun yakınımdan

Diken diken saçlarım mezar arasıGözlerim yuvasına sokulu hançerAyaklarım betonda prangalanmışTarifi mümkünsüz ağırlık içindeyim

Kalbimi sıkıyor bir el avucuna almışKan durmuş damarlarımda akmıyorCiğerlerim demirci körüğü köründe

Nefesini alıyorum nefes alamıyorum

Güller soluyor dallar kuruyorKuruyor derya deniz çöl oluyorDağlar tuz buz olup iniyor düzeTaşlar dikilip kalkıyor yüz yüze

Tartılıyorum meçhul bir yerlerdeTerazinin bir kefesi yerde biri gökteDüşüyorum inip kalktıkça seyrinde

Uçuyorum havada kanatlarım yerde

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Sinsi bulutlar

Sinsi bulutlar

Gece ay’ı aydınlatırdınızAk ak akardınız güneşin böğrüneGüvecin katarları gibi dalga dalgaFezayı kaplardınızOlursa yağmur böyle olsunBu ne güzel seyri sefaKartpostallara dökerdikResminizi

Ne zaman karardınız öyleZifri geceye çevirdiniz günüKarardıkça karadınız öbek öbekGürlediniz yere şimşek şimşekYağdınız dolu doluBentleri aşıpEvleri yıkıpSel oldunuz

Ağaçta çiçek kalmadıDöküldüTarlada ekin kalmadıÇürürdüHarman tam takırİnsanlar açHayvanlar açToprak kıraç

Ahmet Coşkun



Sivrildim

Sivrildim

Yolun sonu doldurmuşum heybeyiFelek çaldı kapım açtım perdeyiUnuttum ne işim var yok demeyiKapıldım deli rüzgâra savruldum

Gördüm bir güzeli ahir ömrümdeÇözüldü dizlerim kaldım yerimdeYeni tütmüş demin bahar önündeDerdest olup gençliğime evrildim

Sönmüş volkanların lavı kül serperYar giyinmiş yedi renkle gül serperSevda bilmeyenler derler pul serperSersem olup zamanlarda devrildim

Gönül seni koymam kapı bacayaElim yetmez dört yapraklı yoncayaÖlsem sela fetva vermez hocayaKoyma beni, bu dünyada sivrildim

Ahmet Coşkun



Size Belediye baksın

Size belediye baksın

Bu şehri kurtaracağızYeni şehir yaratacağızSizlere çağ atlatacağızEh şimdi seçim hali

Sanki her yer işgaldeUmut satılıyor eşgaldeHerkes bizle meşguldeEh şimdi seçim hali

Önceki sonraki yenisiRenkli giyinmiş hepsiGizlenmiş içinin hevesiEh şimdi seçim hali

Asfalt kırık yol çamurBaşlar yalandan tamirKapıya gelir ilgili amirEh şimdi seçim hali

Herkes bön bön baksınMusluklar hırsıza aksınGit sana belediye baksınEh şimdi seçim hali

Ahmet Coşkun



Solan gül yaprakları

Solan gül yaprakları

Küle döndü içimdeki ateşlerSavruldu gönlümün sevdalarıGörünmez oldu hayaller düşlerKuruyup solan gül yaprakları

Bahçemde sarkan mor menekşelerPenceremden taşan sevişmelerSevdana doyamadığım günlerKuruyup solan gül yaprakları

Sevdik sevdalandık kana kanaSende benle yandın yana yanaİki can birden kondu hicranaKuruyup solan gül yaprakları

Yaşamak gözlerimde damla yaşTükendi ömrümüz yavaş yavaşYalnızlığa kaldık dost arkadaşKuruyup solan gül yaprakları

Ahmet Coşkun



Son randevu

Son randevu

O başlattı savaşıKustu bir gece yarısıDöktü bütün ateşlerini üstümeBütün kurşunlarını boşalttı içime

Büz kesti bedenim dört duvar içindeResimler kıpırdadı çerçevesinden fırlayıp

Ne deseydim demedim diyemedimGözlerimi sürdüm meydana cıvan mertYüreğimdeki çıkmadı ağzımdan bir türlüHani sen gül at diyorlar ya atamadım

Sevgi para gibidir çabuk harcanırKazanmaksa ağır işçilik

Ortada bir miras yoktuPaylaşılacak bir şeyde yoktuVe paylanacak bir şeyde yoktuİçimizdeki boşluktan başka

Bir şeyler vardı bitmiş tükenmişBulamadığımız yerine koyamadığımız

Oysa ne cephelerde çarpışmışlığımız vardıNe çetin zaferler kazanmıştık muharebelerdeHele de bir ilkbaharda dağlara bayrak dikişimizEski dost düşman olmaz derler öyle olmuyor

Gün geliyor dost dediğinde düşman oluyorDüşmanla dost olunur da dostla dost olunmuyor

Ahmet Coşkun



Sorar bizi

Sorar bizi

Hoca mektep sorma bizeYazı gelir okur biziNerden bildin deme bizeBiz okumadan yazarız

Var sayın siz bizi ümmiTufandayız Nuh’la gemiMevlanadan aldık demiKime sorsan bilir bizi

Bir bilinendir bilinmezÖte dediğin görünmezEzel var olan silinmezSayfa sayfa çevir bizi

Sanma can cesediz burdaYemiz çölde kuşa kurdaTalip olduk her bir derdeSultan kadı bilmez bizi

Ölçümüz yoktur arşınlaTartmayız gümüş altınlaHaşır neşiriz batınlaHaktır yola salan bizi

Ahmet Coşkun



Sorarım da sual etmezler

Sorarım da sual etmezler

Duyuramadım sesimi ben o sağıraTerk ettim evi barkı çıktım dağlaraYerim yurdum sığındığım mağaraIsınamadın yeller bana esiyor

Çıktım vadilerin arkların ağzındanYemem içmem kestim boğazımdanKimse geçmesin yakın uzağımdanKorunamadım seller beni basıyor

Dilimi kestim lal gezerim âlemdenBaşıma ne geldiyse hepsi âdemdenYâr da dâhil şikâyetim var rabbidenKurtulamadım diller beni kesiyor

Karaahmet yürüdüğün yollar taşlıkHer gelen harami istiyor bâç başlıkKalmadı ne hurçta azık ne evde aşlıkYerde cevap yok gökler bana susuyor

Ahmet Coşkun



Sorarsın

Sorarsın

Bağda açan gülün mis kokusuYeşerip dallanan ağaç dokusuGökkuşağı sevdanın buğusuGözümden akan yaşa sor beni

Güneş ardın ay yıldız taburuBulut eyleme düşün yağmuruToprak suyla karınca hamuruTenim topraktır cana sor beni

Baktım âleme boğar yas beniHangi âlemdeyim tut sars beniAşk ağacına çaput as beniTaşımdan açan güle sor beni

Ahmet Coşkun



Sorma

Sorma

Yıldız oynuyorum gece sekideGüneşe gidiyorum yüreğimi soğutmağaSuların kenarındayım taş zıplatıyorumSorma iyi değilim yâr/sızım ayarsızım

Ekmek doğruyorum kuşlara caddedeBaşıboş köpekleri seviyorum sokaktaIslık çalıyorum kalabalıklarda öyleceSorma iyi değilim kendimi kendine bıraktım

Tuhaf bir göz düşmanlığı başladı bendeKara gözlükler takıyorum gölgede gecedeBayramlık kelimeler çıkıyor ağzımdan arsızcaSorma iyi değilim özensizim düzensizim

Sakın ha gaflete düşüp beni bana sormaKendini yorma cebine bak kalbini yoklaNerelerdeysen git oralarda dolaş iyice bakSorma iyi değilim fitilim tutuşur infilak ederim

Ahmet Coşkun



Söyle nece

Söyle nece

Tüm dilleri öğrendim hece heceRomanca ormanca ve nice niceBir senin dilini öğrenemedimSöyle nece konuşursun nece

Sahra çöllerinde Süleyman oldumSevda dergâhında yandım tutuştumBen kuşu karıncayı konuşturdumSöyle nece konuşursun nece

Gün oldu ayla, gün oldu güneşleGülle çiçekle suyla ve ateşleUydum uyumsuzla sarhoşla keşleSöyle nece konuşursun nece

Yar anlamıyorum ne olur söyleÖmrüm sensiz geçip gitmesin böyleOlan bir dille söyle sazla neyleSöyle nece konuşursun nece

O dudağının kıpırdamasınıGözlerinden taşan sözleriniVe bütün mimik hareketleriniSöyle nece konuşursun nece

Bir senin dilinden anlamdım yarBu anlamamaktan çatlayasım varBütün dilsizler bana eder havarSöyle nece konuşursun nece

Ahmet Coşkun



Suare

Suare

Ufku çıkınında gezer şövalyeYenik savaşlarda şahlandıkçaGerçekler hayale sığmayıncaYaşamın bıçak ağzı düzündeKesik kesik süsler bedeni

Üzengiye atmadan ayağınıEl atıp yelesine dehleyinceRüzgarın kaldırma kuvvetiniSevda tekleşmez haddine miAşksa yalnızdır hep yapayalnız

Kelebek olsan kışın çıkardınHem de kardelenlere inatAh şu vızıldamalar deli ederZamanı çalmış haramilerDonmuş tarih zevk ü sefada

İşkencenin dozunu bilirimÖlümün ölçüsü yok ölürsünBir gökyüzü olmalı mutlakaÖzgürce kanat çırpacağınHadi aç şu çıkını otur sofraya

Ahmet Coşkun



Suç kimde

Suç kimde

Hele gel anlat bizden fazla neyin varRabbim vermiş el ayak neyimiz noksanGüzellik çirkinlik varsa soyunda varÖlünce iki kefen giyen görmedim

Kul gazabıdır dünya üstüne çökenMasum bebelerin gözünde yaş dökenYoksul yaşlı gariban belini bükenNuh nebiden beridir tufan görmedim

Ahmet Coşkun



Sufle

Sufle

ÜstüneYazı kapadımDöndüğümdeSon, sonbahardıBen senden değilKendimde ölüyordumOrmanın güzelliğindeÇam kokusu çınar dibiYaprak güneşi perdelerkenKelebek uykusuna dalıpDudak düşürdüm göğsüneOmzumda sevda defterimKanat çırparken yetiler

Dikildikçe sökülenSöküldükçe dikilenBu ince ipek kumaşİğne iplik tutmazAşk dediğin kör söküğüBir ömrü yamalar dururBelki geliyordunBelki gidiyordunOnu sen biliyordunBen dönüyordumSana değil kendimeBiraz müsaadeİzninle

Şu selvi dalında mendilYüreğe damlayan kandilŞu kurumuş kanlarDikenden dikendenBu kurumuş yapraklarGülden güldenBu kesik yaraDilden dildenOyun oynadıkEbe sobe işteGünah kaldıGöz kaldıGün kaldı

Hiç mi deme sakın banaBen o hiçi hiç sevmedimSevda cennetin bir adıdırBu kaçış ne seninİnan nede benimDünya denenCehenneminİçini ferah tut



Senle ilgili değilBiraz kendimeUğrayacağımAlacaklarımVar

Ahmet Coşkun



Susun kralı

Susun kralı

Sesi yedi kat yerin dibineZindana haps ettiÜstünü çiçekle bezediGül verdi toprağıHer türden renk renkSeyranda gezindi herkesGülümsedikçe gülümsediSus/un kralı

Türbe oldu hayrat olduAkın akın aktı insanlarYeni fidan dikenlerSu taşıyıp sulayanlarGönüllü bahçıvanlarBir birleriyle yarıştılarDilsizdi bütün ruhbanlarDillendi süs/ün kralı

Ahmet Coşkun



Sürü mantığı

Sürü mantığı

Otsuz yayla itsiz sürü olmazÇoban azığını eşeğe yüklerKeçiler halayın başını çekerÇoban kavalına üfleye dururKoyunlar dizilir peşi sıra

Şu koyun milleti çok gariptirBiri kendini uçurumda atıncaMeleye meleye atlarlar tek tekOnlar için önemli değil akıbetBoşa dememişler sürü mantığı

Keçilerin doğasında kurnazlıkDüşse de tutunur dik kayalaraEşek mi o sadece yükünü taşırHiç karışmaz alengirli işlere oSadece keyfi zamanlar angırır

Çobana gelince umrunda olmazEn fazla öbür sene kimse tutmazÇobana koyun mu yoktur sankiTalip olur başka kapıya sürüyeHer zaman güdecek bir şey bulur

Hani it nerde diye de sormayınSahibin lokması çobanın sopasıHav’ı sadece bundan korkmasıGörülmemiştir itin kurt tutmasıBudur bizim sürünün hikayesi

Ahmet Coşkun



Şaê

Şaê

İlkbaharda yaylalara göçendeDağ eteğine kıl çadırlar dikendeÇoban ıslığı şafakları sökendeDüştün yine hatırıma şaêYayla gülü

Tütün sarısı saçların kavrulurTemmuzun sıcağında savrulurAy yanığı yüzünde su durulurBir aynada gördüm yüzünü şaêZemheri çiçeği

Selamıma gülden öpücük salıpDillere destan güzelliğinde kalıpGeçen bunca seneden zaman çalıpYine süslenip karşıma çıksan şaêAcı sevda

Şaê (sevinç) = kadın ismi

Ahmet Coşkun



Şair kokusu

Şair kokusu

Dört mevsim gül çiçektirGökkuşağı gibi renklenirEvrene güzellik saçarAşk kokar şair

Sevdaya ses aşka nefes olurYoksula yurtsuza kafes olur

Kendini adar kara kalemeTam tekmil çıplak dikilir âlemeKitabında yoktur aman dilemeMemleket kokar şair

Şairi tanırım bir tek mısradanUyandırır beni gaflet uykusundan

Ahmet Coşkun



Şairlik

Şairlik

Şaire şiir çerezSabırsız beklemez

Rüzgâra asılır sersericeYaprak hışırtısıylaBuluta sarılırYağmurca

Tomurcuk çiçeğe varmadanGüle bezenir rengârenkKarlar erimedenKardelen

Şair ne kâhin ne sihirbazSeziler doğurur sessizceGök kubbedeGökkuşağı

Kalemi darağacındanİpi yürek ucundanKendi asar kendi toplarGönlünce

Şair leyla/sız mecnunHikmeti haktan

Ahmet Coşkun



Şapşik

seni görür görmez dağılıyorumtıpkı seni gördüğüm ilk gün gibisensizken içim içim ağlıyorumiçiyorum, acı acı içiyorumhalim ahvalim berbatkurt kuş börtü böcekseyrimde ağlıyorgülüyorum

sen beni dağıtıyorsunsen beni dağıttığını biliyorsunkendimi toplayamıyorum

dağılıyorum bir gırdabın içindeçözülüyorum silüetler silik gergefteişlendikçe sökülen söküldükçe işlenenkıyılara kulaç kulaç nefes nefessevda akıyor suya filim şeridindeherşeyı pas geçiyorum acele acelezikirde dönen derviş demindesallanıyorum

aramızda bir köprü vargeçecem, geçecem amaadı sırat

Ahmet Coşkun



Şarjörüm harf dolu

Şarjörüm harf dolu

Yarına göz aydınlığıDeğmezse karavanaYediğimiz karavanaŞarjörüm harf doluSıkıyorum karanlığa

Bana aşkı sorma yarKurşun sıksan bedeneTam tekmil amadeyimYârin elinde ki gül ileTürkü şarkı halaylarda

Yoksa hak hukuk adaletTezgâhta iş sofrada ekmekYanıyorsa canım memleketNişan tahtası olmalı insanınSıkma tek harfi havaya

Boğma beni imgelerdeSöz varacağı yere varmalıHer harf bir hikâyeye akarGün olur destana dönüşürGün gelir harmana dökülür

Ahmet Coşkun



Şaşmadım

Şaşmadım

Hayatın içine daldım dalalıBir lokma ekmeğe çabam kavgamıİmbikten süzerek temiz helalıKovaladım durdum hiç yorulmadanElimden geleni ardıma koymadım

Ellerin varlığı boyardı gözüSindirdim içime en kötü sözüArap atlar gibi yokuşu düzüİçimde aksa da bastım özümüLokmanın haramı ağza koymadım

Duruşum değişmez vatan adınaNereye gidersem halkın yanınaGirmedim ben asla mazlum kanınaHaylim hasretim güzel yarınaAltmışlık ömrüme namert koymadım

Ahmet Coşkun



Şehir efsanesi

Şehir efsanesi

Yoksulluk varmış diyorlarBunlar şehir efsanesi (filim)-Köy gide ağam (İlyas Salman)_Nere gidi oğlum (Şener Şen)‘Köyün yürüdüğü nerde görülmüş’

Köyde gider mi demeyinAllah kulu kalmadı göçtüÜç nine iki dede bir engelliSersefil gözleri yollarda öleTerk edilmişlik kokar toprak

Tarlalar kaç yıllık nadastaBirkaç uyuz kedi küllükteTavuk civciv de görünmezDuvarlar çocuk sese hasretBir iki başıboş köpek orda

Nerde o boy boy başak tarlalarÜç öğün köy içine dağılan sürülerŞen şakrak göçülen yayla zamanıO ot biçimler güzün koç katımıKöy gitmiyor ağam köy bitiyor

Şehirde ne var şehir efsanesiBir bolluk bir bolluk ekmek aşUro dolarda kat kat fazla maaşNe işin var köyde kal da uğraşKel keyfini çat ağam, he ağam

Ahmet Coşkun



Şeytanın cini

Şeytanın cini

Kötü kötüdürKötünün her şeyi kötüdürGül taksa yakana

Ben ben değildimBenim ben olmadığımBenim bende olmadığım

Cehennemin yaşandığı mahşer

Makyajı mükemmelYüzü nur eli maharetMerhamette namertŞeytanın sıfatındaYansımış güneGün geceye

Koluna girmiş bir elSohbet tutturmuşKonuştuğu kimdiKim konuşabildiErenlerin nağmesiŞarhoşların narasıBoyası yazısı silikNe sen okursunNe kendi

Çocukla düşmüşü ısırmaz it bile

Pusmuş sinesineKusmuş nefretiniBirikmiş kinini

İnsanlık akıyor karasularında

Cinler davul çalmışCadılar dans etmişGece cümbüşÖlmüş biriDirilmişBirileriKâr daVardaYardaAkmışGüne

Tüttürdüğü türkününKaranlık arka yüzüÇıkar bir kapıya



Kapı palavrayaAhval

AksiAydınlanıncayaRecmi tükürükleBozulur serencamesiSöner dandik havası

Ölüye direnmek tuhaf bir durum

Rüzgâr gıcırdatıyorPaslı penceresiniOkur seceresiniSırttı tövbe dağlarınaYüzü akmaz ağmaz güneİnsan uzağında utancındaCüzamı akmış suratındaEl pençe amade eşikteHuzuru aftaÇarmıhta

Kötü kötüdürKötünün her şeyi kötüdürRüzgâr utanır külünü savurmaya

Gördün mü yiğidi anlının şafağında

İman tahtası şeytanSerçe parmağı kesikDoğuştan eksikGenleriBozukEzikYoz

Bu kokuşmuş beden senin miBu bedensiz ruh senin miNe görünür ne kayıp olurZift damlıyor zulasındaBoşluğa sığmaz ucubeDolaşır ayaklara

Gülüş düşmanı huzur avcısı zebani

Ahmet Coşkun



Şiddetli sömürü

Şiddetli sömürü

Elinde yun döveci bekliyorEğirecek beni

Ağır sözleri hafif şeylere harcadımNe çok harfi yan yana koyuyorsunTükettin bayram şekerlerini yineYasak var küfürbaz harflereSıgara iyi geliyor kalbimeDumandan bana ne

Sıkı giyin ha hasta olursunTav alın terime

Her odaya koridora ayrı terlik bu neTak çıkar bak giy sonuncusu tahtaYahu huzur yok mu bu evdeÇal bir şunların kapısınıHer katta gürültü var-biz de çocuk yok ki

Dolar konmuş üstüneBu hafta pazara gitme

Pijama giymeyi sevmiyorumKendimi tuhaf hissediyorum kallaviBırak şu kontrolü üstümden sıkıldımKendime başka ev açacam galaksilerdeBu dünyada bir yolunu bulur rahatsız edersinHep senin sesini duyuyorum ya benim sesim nerde

Ahmet Coşkun



Şiir benim

Şiir benim

Sahipsiz köyde dövülenAşağılanıp sövülenSuda geçerken övülenSuya savrulan kül benim

Kardeşçe kardeş üflenenÖlüp sokakta küflenenYaşarken ölü düşlenenAvcılara ödül benim

Gözyaşını ferman eyleSür yarama derman eyleŞiir yazayım seyran eyleDarağacında gül benim

Olsun be aydın havasıAydın şimdi yüz karasıKaraahmet söz sırasıKula kul kalmış, kul benim

Ahmet Coşkun



Şiirler

Şiirler

‘ilkbaharın ilk tohumun ilk suyu’

Yüreğin kuşları salınır kuru çöllereGözler serap berraklığı yağmurluKelebek çırpınışlar pır pır uçuşurOmuzlarında güneş taşırlar güne

‘göğünden kopmuş kar tanesi ‘

Güle hasret gül demeti elindeKaç hüsran kaç acı kaç mutlulukYazdıkça bitip tükenmeyen umutBaharı doğururlar mevsimiz güne

‘şu şiirler kırık kalpler mezarlığı’

Ahmet Coşkun



Şu can

Şu can

Doğdum doğalı ağlar avutamamİçinde kor yangınlar soğutamamDağdan dağa daldan dala uçuyorEmanetin dert başıma kurbanım

Kim gördü kim okudu ezeliniSevmek ister yârin en güzeliniGüz gelmeden döker bağ gazeliniEmanetin dert başıma kurbanım

Satarım alan bulunmaz pazardaKudurur da rahat durmaz mezardaKalmışım elinde her gün azardaEmanetin dert başıma kurbanım

Ahmet Coşkun



Şu dağları katsam önüme

Şu dağları katsam önüme

Kınalı kuzular diyarıKarlar eriyince baharıKoyun kuzu sarar eteğiŞu dağları katsam önüme

Eşkıya indedir çekilmezPusu Kurdu kuşu eksilmezYol bulup öteye geçilmezŞu dağları katsam önüme

Yar mendili alan kaçmıştırDüşmanını vuran sarmıştırKimsesizler yuva kurmuşturŞu dağları katsam önüme

Kaçtı aşiretin uykusuYaban gülü kekik kokusuKalmadı bozuldu dokusuŞu dağları katsam önüme

Karaahmet varıp görseydimŞenovada çadır kursaydımEş dostu yanımda bulsaydımŞu dağları katsam önüme

Ahmet Coşkun



Şu Iğdırın dağ köyünde bir güzel

ne güneştir ne yıldızdır nede ayinsan suretinde güzel ne var saygezdim Ankara İstanbul İzmir vayşu Iğdırın dağ köyünde bir güzel

sabah seher düşer yayla yolunaçifte gülle çift örükler koynunabakılmıyor narin selvi boyunaşu Iğdırın dağ köyünde bir güzel

desem öte acem elinden değilAzeri mi Kürt mü Türk mü hiç değilinmiş gökten bura ona yurt değilşu Iğdırın dağ köyünde bir güzel

baktım eda naza baldan yüzünediyemedim elden güzel bana nekonuşsam eğlense düşsem izineşu Iğdırın dağ köyünde bir güzel

karaahmet güzele güzellemede güzeli sevmek sevaptır değmesakın ha nazarlardan böyle övmeşu Iğdırın dağ köyünde bir güzel

Ahmet Coşkun



Tanık değilsen sanıksın

Tanık değilsen sanıksın

Sözlerin seçimli güzel hoşSevda yüklendikçe harflerin danstaMest olup mest edersin cananı candaYazmak güzel şey cevher varsa kafadaİnsana hizmetten kaçınmayacaksın asla

Sevgili güzelde daha güzel sevdalarda varBir bedende haps olmayacak kadarEllerin uzanacak dilin tükrüğün değecekSaracaksın yarasını kanadı kırık kuşunParmakların değecek çocukların gözyaşınaKarınca görünce adımların geri geri gidecekYoksul sofrasını paylaşacaksın sofranla

Olup biteni duyacak görecek bakacaksınKalem silahsa önce kendine çevireceksinDört kitap ve de kitapsızları da yan yanaSen gidersin zaman kalır ve zaman şaşmazHaklıya da haksıza da tarafsız doğruya tarafBayrak kalmalısın ardından gelenlere

Tanık değilsen sanık kalacaksınGerisi teferruat

Ahmet Coşkun



Taş

Taş

Sen kötülük taşıma, tek taş taşıHer yerde bulursun ekmeği aşı

Dök eteklerindeki taşları hafifleSözü sohbeti edeceksen arifle

Dostun taşı düşmanın taşını kırarTaş şeytanı öldürmez insanı yorar

Elin taşı havada kalır suya düşerBizim taş, adres sabit dama düşer

Ahmet Coşkun



Taşınmışsın yüreğimden

Taşınmışsın yüreğimden

Öyle cız çıplak bırakıp gitmişsinBöylede olur mu aniden habersizGecenin bir vaktiUykumu bölmüşsün rüyamın ortasındaDaha saçlarını örüyordumAl yanaklarının pembesindeGözlerinle pişpirik oynuyordukDünyanın bir ucunda

Kala kaldım pijama terlik evin içindeNasıl baş edeceğim ben bunca şeyleNeyi nereye koyacağımı bilmedenGiderken her şeyini bırakmışsınDüzeltemiyorum toplayamıyorumKaldım bir karmaşanın içinde

Her yerde her şeyin dağınık göz önündeKıyamıyorum değemiyorum perişanımİtinayla öpüp severek ipeklere kokularaYükledim ağlayarak sevdanın vagonunaGözlerin düşecek diye çok kokuyorumKalbini arıyorum karmaşanın içindeBindim yükün üstüne şehri dolaşıyorumAdres bırakmamışsın

Ahmet Coşkun



Tavsiye

Tavsiye

Sevda ahkâma gelmez asla âşıkDal urgan köprüyü geçme işidirSanma bu işleri karman karışıkİğne koyup sokma başkaya şişi

Sözü açık ve düz söyleyeceksinDiline de sözlük sokmayacaksınOlmuyorsa yazmaz bırakacaksınEvliya olsan da ahkâmın sökmez

Kim etmiş din kitap sana emanetVatan sömürüp semirmek ne cüretHalkın hassasına koyup ta senetHadi bunların dışında bir söz et

Kalkıp sözü özgürlüğe getirsekHemen yan çizip atıyorsun çelmekBunlar buzul çağda kalma gelenekKoş, aya koş, koşana imrenerek

Ahmet Coşkun



Tek

Tek

Tek, bir kelime tek başına…ve sen benim için tek/tin

Yollar ayrılıncaHer kelimenin sonuna ek’tinEn acı ek, ‘sız’ diye bitenlerden

Kullanmaktan korktumBerbattı hani ben ’sız’ sen ’sız’Belki de ‘sız’ı sızı yapanYa da benim gibi gereksizi

Son kelimesini sevmezdimBir tek onu ekli kullandımSon/suz kalcımı oluyor neOrda olmuyordu olumsuzHep benimdi

Beni ben yapan…o beni de attım içimden‘sız’ kaldı öyle kimse ‘sız’

Ahmet Coşkun



Teyyo emmin kurban sana

Teyyo emmin kurban sana

Sensin bu çağın dermanı ilacıYalanı doğru satmanın mucidiTeyyo emmi su dökemez elineKim alabilir elinden bu altın tacı

Dokuz köye doksan dokuz yalanınOnuncuya bindin bitmez talanınYanında beslenir onca sur çalanınKim alabilir elinden bu altın tacı

Sökmez sana ne kanun ne yasaElinin altında hepsi şifresiz kasaMatbaalar sana para basa basaKim alabilir elinden bu altın tacı

Ho dersin sürüler yürür çimeneBu dersin çıkıverir zabit seyyareTu dersin yalanıp yutulur emareKim alabilir elinden bu altın tacı

Kadir gecesi doğmuşsun dünyayaDiyorlar ki münezzehmişsin güyaHerkes inanıyor inanılmazı bu yaKim alabilir elinden bu altın tacı

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Trans

Trans

Ufuk kıpkızılAlev rengi düşmüş suyaAlevlenmiş denizin mavisiDağlara doğru morlaşıpÖrtünür üstümüzeSevgili

Saçların karışmış yeşileYapraklar rüzgâra notaGül yaprakları danstaBütün şarkılar sustaYüreğin avcumdaSevgili

Uyuşmuş gecede ayEl yüz yıkamaya sabahaYıldız toplamaya mecalsizGüneşe görünmedenBir tur tamamlamayaSevgili

Gözlerinden öptük şafağınYunmuş bir gökyüzündeKabul görmüş bir adağınDuasını kıpırdar dudağınYükselir semayaSevgili

Ahmet Coşkun



Tumturak

Tumturak

Sizin içiniz tumturaklıDuraklı

Din değiştirmek neyseTanrınızı değiştiriyorsunuzKıyafetleriniz keyifliKifayetsiz olan ne

Ne çok şey değiştiriyorsunuzKendiniz dışında

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Türküm

Türküm

Mevlam bana güç kuvvet verYüküm ağır kalmayayımYollarımı bekleyen varMevlam beni yolda koyma

Gözü yaşlı yârim beklerGünlerimi iple çekerBen olmasam neler çekerMevlam beni yolda koyma

Kapısını çalanım yokBir bardak su vereni yokDili var el ayağı yokMevlam beni yolda koyma

Canı sundum ben cananaAh etmem ben ondan yanaMeydan okudum cihanaMevlam beni yolda koyma

Ahmet Coşkun



Umudu bulmak

Umudu bulmak

İçinde doğduğun dünya teknedirEtrafında insanlardır seni yoğuranÖzün senle gelen olsa da aldanmaKatkısı var suyu koyup tuzu atanınSen birazcık sensin onlar geri kalanBu kavgada fırınlanırsın bir zamanPiştim dersin gün çıkarır hamurunuİşte o zaman başlar gerçekle kavganUmutsuzluklardır bir umudu doğuran

Umut doğrunun tadını alınca çıkarVe ruhunun huzura erdiğini anlarsınVicdan denilen şey dua gibi sarsar kiReflekslerin kurşun gibi tetikler seniTerazinin bir kefesinde tutulamazsınTartının mili olursun her tartıda senSaf temiz yeni doğuşunla buluşursunO teknenin içinden kanatlanıp uçarUmut saçarsın artık, sen bir umutsun

Ahmet Coşkun



Umurumda olmaz

Umurumda olmaz

Güdemem muhannetin koyun kuzusunuKazmam yoksulun yarensizin kuyusunuKim kefene sarıp götürmüş tapusunuBin cennet bağışlasan umurumda olmaz

Yarasalar konmuş gül dalına gündüzünBana eğri gelen yollar senin dümdüzünKemin sözü kem mi gelir düven öküzünBin cennet bağışlasan umurumda olmaz

Can emanet kuş uçar kaçar yuvasınaYalan doğru helal haram dol kovasınaBir gün bir melek döker bakar davasınaBin cennet bağışlasan umurumda olmaz

Ahmet Coşkun



Unutmak da bir umuttur

Unutmak da bir umuttur

Sevinçler saman alevidirDurmadan ateş yakışımızZamanı an gibi geçirirAcı kalan

Kalır ki her ağzını açtığında düğümHer gözünü yumduğunda karabasan

Kotları kâğıtta yokHer şiirin bir yalanıHer romanın gizlisiHayat doğal akarAnlatılan artan

Pembe sularla yıkanıp mavi yapraklı,Ağaç gölgesinde uzandığımızHiçbir suret aynısını vermezYüzü düzüne ters

Unutmak ve alışmak içinUmut aşılamış yaratıcıGenlerimizde iyi ki varUmuttur sarıldığımızUnutmaya

Ahmet Coşkun



Unutmak mümkün mü

Unutmak mümkün mü

Ne zaman ayaküstü uğrasamTam tekmil ayakta karşılardınBir sıcaklık basardı otururdumHeyecanım dönüşürdü utancaKendimi suçlu hissederdim deNedense titrerdi el ayaklarım‘bir kahve içmeden bırakmam’Beni bağlardı sandalye ucunaGül yüzündeki o gül kokusuKahve kokusuna karışırdıİlk yudumda rahatlardım

Sana bakmaya doyamazdım daBakamazdım da gözlerinin içineEften püften konuşma yapardıkKahkahalarla çınlatırdık ortalığıKesik kesik gözlerimiz kesişinceAnlardık karşılıklı koca boşluğuBu değildi ki konuşacaklarımızBirden bir çaresizliğe dönüşürdüÇaresizliğimizi anlardık sessizceKısa kalır, boğazımızda kalırdıMuhabbetimiz

Sen yokken daha çok seninleydimSaçlarının ipek sarısı dalgalanışınıGözlerinin bir ceylanı andırdığınıSarhoş eden bir rüzgârın estiğiniEllerinin pamuktan yumuşaklığınıMerhaba da ellini bırakamayışımBen giderken yine gel deyişine,Başımı eğerek usulca ‘olur’ deyişimBen gelmiyordum inan yalan değilBir şey vardı alıp beni sana getirenSen beni çekiyordun

Ahmet Coşkun



Unutur unutur

Unutur unutur

Bir vefa bekleme fani dünyadanÖmrün ki farklı değil bir rüyadanSen uyanmasan da bu hülyadanBütün hülyalar seni bir gün unutur

Sevdalanıp uğruna gezdiğin bu diyarKış yandığın yaza koştuğun her baharGöğsünde gül diye taşıdığın nazlı yarYüz çevirip değişir seni bir gün unutur

Titreyip üstüne didindiğin çocuklarTütsün diye kendini yaktığın ocaklarGün gelir bom boş kalacak kucaklarSevdiğin çocuklar seni bir gün unutur

Öyle zalimdir öyle haindir ki zamanAteş düşer her diyara vermez amanDeprem zelzele olur bir mahşeri anAnan baban da seni bir gün unutur

Salanı verirler taşınırsın omuzlardanİsmin cismin silinir cümle kayıtlardanBoşluğu tek geçersin tüm kapılardanDevam eder dünya seni bir gün unutur

Ahmet Coşkun



Uzağımdan geçen güzel

Uzağımdan geçen güzel

Uzağımdan geçen güzelGülüşlerin kaldı gitmeYerin yurdun nere güzelKokuların kaldı gitme

Kaşın gözün cilveleşirSevda yürekte devleşirGönül hayalde sevişirBakışların kaldı gitme

Güler çıkar seyrangahaDüşürüp beni ey vahaGeceler çıkmaz sabahaUykularım kaldı gitme

Karaahmet bir fukaraÇevreleyip çekme daraDeli gönlüm ezel yaraSevdalarım kaldı gitme

Ahmet Coşkun



Üç günlük

Üç günlük

Sarı sarı yapraklarHüzün dolu sokaklarDerin sevdalara dalınYazın çiçek açacaklar

Dünya denen üç nefesBiraz hırs birazda hevesAnla sen kuşsun o kafesKıldan tuzak kuracaklar

Övünme güvenme hiçÖlmeden gömleğini biçKaplasın yüzünü sevinçKöprüdür bu geçecekler

Hak yemedin mi eyvalaCan yakmadın mı eyvallaAyrı gayrı yok mu eyvallaSenden kaçar munafıklar

Gül benzi solanlarVakti vadesi dolanlarSevap günah bilenlerMutlu mesut uçacaklar

Ahmet Coşkun



Vakitsiz ayrılık

Vakitsiz ayrılık

Bir aşk doğdu şu deli gönlümeYağmur yağdı dolu vurdu gülümeVaham serap oldu bakın çölümeAteşlerim söndü küllerim kaldı

Yüreğime onulmaz dert gam indiKurumuyor gözlerim yaşlar sindiSevdiğim gitmenin vaktimi şimdiKoklamadım gonca güllerim kaldı

Gündüz tenha köşelere bağdaşımGeceler karanlık yıldıza yoldaşımSevdayım ben çile çekmek uğraşımGerçeğe varmadım hayalim kaldı

Karaahmet turnalar göçmüş gitmeKör duman olup havalarda tütmeKanatsız uçmaya kalkıp kin gütmeBenim nazlı yarda muradım kaldı

Ahmet Coşkun



Var efendim var

Gönül gönül ahu zarım varYaryaralandım intizarım varGiden gitti bak elde ne varEstirdin beni rüzgârım var

Ah memleket diyar diyarBir anlatsam nelerim varYazdım üstüne imzam varEstirdin beni rüzgarım var

Ah ekmeğim aşım uğraşımHainle sahtekarla savaşımKendimle kaldım başbaşımEstirdin beni rüzgarım var

İnancımla beni kafir edenlerBayrağımla beni hain edenlerO sıra sıra dizdiğiniz nedenlerEstirdin beni rüzgarim var

Karaahmet yatanada yatanaGör güneşleri batan batanaCan feda olsun bin kez vatanaEstirdin beni rüzgarım var

Ahmet Coşkun



Var git yoluna

Var git yoluna

Yüreğinde yanar fenerBüyüler ay güneş sönerGüzellerde çoktur hünerKanmadan var git yoluna

Sevda dediğin güç gönülHerkes atar bir suç gönülDerdi yakıp gam iç gönülYanmadan var git yoluna

Diyar diyar gezip keşveBenzetip kendin dervişeRuha çöken hüznü neşeSanmadan var git yoluna

Kaptırma gönlünü güleGül açmıyor her bülbüleSevda dergâhta kul köleKalmadan var git yoluna

Uçsuz bucaksız bu deryaÇok rüyalar çıkmaz hayraDeme beni Mevlam kayraDalmadan var git yoluna

Bir garip kul karaahmetHayalinde var bir cennetTakıpta boynuna kementSalmadan var git yoluna

Ahmet Coşkun



Varlık

Varlık

Ben giderim beden kalırAynalara selam bendenGül cemalim çürür kalırKalanlara haber benden

Varlık hakkın çeker alırNe ettiysem benle gelirNe dert ne de acı kalırRuhum çıkar gider benden

Tatlı güzel bütün anlarAcı çektiğim zamanlarTanış yakın tüm insanlarGelir hesap sorar benden

Karaahmet bilinmezimDaha size görünmezimVade yakın bu önsezimYalan dünya kopar benden

Ahmet Coşkun



Varmışı bir yokmuş

Varmışı bir yokmuş

YürüyorumÖyle kendimden bi haberSere serpe boş ve amaçsızİçinde acı sözler

Sanki bir gecekonduyumHarap bitkin dökükSırlı

Duvarı örüyorumÇatı yıkılıyor üstümeOnarıp döşüyorum kiremitleriElektrik tesisatı kopuyor, bağlıyorumMusluk kırılıyor, prizler bozuk

Nereye el atsam ağrı sızıKendi içimde duramıyorumEv değiştirmek taşımak kolaydaKendini nereye taşıyıp değiştireceksinDünya mı değiştireceksin

Beyaz bembeyazBir kış manzarasında öyle uzaktaAğaçlar yapraksız rüzgâra emanetBacadan duman tütse de içi buzdanEvSessiz sakin

Uzakta kocaman bir şehirIşıklar içinde binalar renk renk cümbüşKulaklarımda kahkahalar çocuk sesleriİçinde ben

Saçlarını çekiyorumYüzü kavlak sümüklü bir kız çocuğununAnnesinin cavlak çığırtkan sesi yıkıyor ortalığıBüyüyorum ölümeNe üste var ne baştaÖyle fukara

Ağır ağır adımlarlaZamanın kanadındayımZaman dörtnala

Ahmet Coşkun



Varmıydın

Varmıydın

Sen görünmeyeliİçimdeki huzur firariKâh peşinde çılgın süvariKâh tımarhane kaçkını deliÖyle tufeyli

Bentsizim selleniyorumHabersizim sallanıyorumAyarsızım dalgalanıyorumRüzgârlarda yuvarlanıyorumÖyle kontrolsüz

Körkütüğüm içimsizKendimde değilim biçimsizCümle âlemle dargın geçimsizKörü körünü tutulmuş seçimsizÖyle sevdalı

Gerçekten varmiydinYoksa kâbus hayalmıydınKapıda bacada duvardaydınGözümü açtığım yerde apaydınNeredesin sevgili

Ahmet Coşkun



Vatan öyle bir şey

hani günde beş vakitkoşa koşa abdest alınırnamazlara durulur yabin kez şükür edilirvatan öyle bir şey

hani iğde ağacı olur yaköyün yüksek bir tepesindebütün kızlar gidip ağlardilek tutup mendil bağlarvatan öyle bir şey

hani bir kıza tutulunurekmek yenmez su içilmezhasretinden uyku uyunmazdeli divane dolanılır yavatan öyle bir şey

ne zaman yüreğin acısasığınacak bir gölge arasangökküşağı renginde yanıpyerle yeksan göklenirsinvatan öyle bir şey

ne varsa önünde arkandakıyamayıp kendini atıpdur ben gideyim dediğinsen ölme ben öleyimvatan öyle bir şey

hani der ya büyüklerimizdünyada mekan ahrette imanikisinide içinde ballandıranönünde eğildiğimiz makamvatan öyle bir şey

tüm aşkların evidir vatan

Ahmet Coşkun



Vay vay gönül

Vay vay gönül

Kolaçan etme artık şu meydanıDudakdeğmez güzellerin gerdanıSarhoş eder çöle salar sevdanıAşk meclisinden öte kay kay gönül

Dağ eteğine indirdi ayazıTurnalar gidiyor bitirdi yazıBırak teli akordu bozuk sazıArtık sana diyemem hay hay gönül

Gönül kuşu kanat çırpar havadaKaraahmet düşer kalkar kavgadaYürü bre gözün kalmasın dünyadaCennette huriler var vay vay gönül

Ahmet Coşkun



Vay vay gönül 2

Vay vay gönül

Dağ gibi sokuldun çöktün soluma kay kay gönülDöndün bütün yükü yükledin bana vay vay gönülYanıp yanıp söndün bütün suç bana say say gönülNe dediysen eyvalla demedim mi hay hay gönül

Usanmadın dilenmekten kapılar çal çal gönülArı oldum petek petek dolandım bal bal gönülBülbül oldum dal dal kondum öttüm kal kal gönülNe dediysen eyvalla demedim mi hay hay gönül

Şıpsevdisin her güzele nağmeler sal sal gönülHer aşkta çuvallayıp topladığın nal nal gönülDüş yakamadan defini başka yerde çal çal gönülNe dediysen eyvalla demedim mi hay hay gönül

Haydi bana ey valla sana bay bay gönül gönül

Ahmet Coşkun



Vazgeçtim

Vazgeçtim

Kıyılar beni iyi tanırÇok defa gidip geçmediğim kıyılarPayıma düşen uçurumlarAyaklarıma hasretle çok yapıştıNefsimi çekip üstüneÖlüm çıktı karşıma kaç çaresiz zamandaİntiharın kelepçelerini çözdümAnahtarını attım derin sularaVaz geçtim

Ölmek öldürmek pay değilÇok bekledim erketede titrek gecelerdeGölgeleri tanımaya çalıştım gizliceKi karınca bilir yüreğimin her köşesiniAyak yaralarımı emdikçeOysa bir kuş kadar etmezdi bir boğaz sıkmakEjderha kesildiği zaman ellerimGökten yıldız koparırdıVazgeçtim

Kan davasından çaymış gibiBaşım önümde geçtim seyrangahıHavale ettikçe halı havaleler geçirdimSevdiğim bir ceylanın ayak dibindeYuvada cıyaklayan civcivleri uçurmayaYaşamak su kadar temiz ekmek kadar azizYüreğim kadar masum ve temizDinledim sesini dinledim yaşamayı seçtimVazgeçtim

Ahmet Coşkun



Veda

Veda

Buluttu gözlerin hüznün umutGitme der gibiydi ya/da tez gelSevda yüküyle düşmek yollaraDönmeden dönüşün heyecanı

Ahmet Coşkun



Vefalı dosttur acım

Vefalı dosttur acım

Yüreğimin her kabarmasındanKat kat katlanıp iki büklüm olurSuratsızlığımdan ayna tuz buzGözyaşım kurşun gibi vururkenO bıkıp usanmazKedere keklik

Şu acıma acıyorumBıkıp usanmadı taşır durur beni

El âlem kaç sevgili terk ettiKaç bahar kaç zemheri geçtiDepremler savaşlar oldubittiNice devletler çöktüVakti gelmişler öldüÇocuklar doğdu

Böyle vefalı kadim dost görmedimÖyle kolumda koltuğumda gezer durur

Nasip değil her kulaBöyle vefakâr cefakâr dostYazıma serinlik kışıma sıcaklıkHep yanımda nefesime ılıklıkAcır insan acır böyle acıyaTir tir titrer başucumda

Ah acım ah, şu bendesin yakışların yok muÖldürüyor beni

Ahmet Coşkun



Vekil

Vekil

Altından pırlantadanKol düğmeleri saatiTakımları ful İtalyanVatandaşın aç üryan

Yol verin, çekil çekilVekil geliyor vekillll

Başladı mı söze korkunDulum yetimim halkımGül serper salkım salkımDinledikçe çalınır aklım

Alkışlama sen ayaktaÖmrün geçiyor kuyrukta

Mecliste sus pusturKırmızı koltukta süstürSeçilince sana küstürVekillikte bu düstur

Kurulu dümen sağlamKim gelirse yola devam

Asiller sürünür sokaktaOnların eli bal kaymaktaDurmadan zam koymaktaHer gelen seni soymakta

Aman sus kenara çekilÇekil, vekil geliyor vekil

Ahmet Coşkun



Veli'ye

Veli’ye

Alnını ekmeğe koy secde gibiTerini akıtma yut şerbet gibiAsla kul köle olma ibret gibiSıyrıl kalk ayağa büyüktür insan

Haktır dediğin değirmen fabrikaMaharet mi sığındığın sertfikaÇalış etme nafakanı sadakaSıyrıl kalk ayağa büyüktür insan

Eğri oturma eğriyi konuşmaVicdanını başkasına danışmaKur içinde kendinle bir barışmaSıyrıl kalk ayağa büyüktür insan

Haksız haramla koşulma dümeneVarı yoğu yığıp sokma sümeneGün gelir hepsini korlar önüneSıyrıl kalk ayağa büyüktür insan

Desem ne yazarki sen anlamazsanKaraahmet konuşur sapla samanOkyanus olsanki ne damlamazsanSıyrıl kalk ayağa büyüktür insan

Ahmet Coşkun



Ver aşkın notasını

Ver aşkın notasını

Çıktığım şu sevda seferide sana hediyeAşka sundum nefesimi aşkın o hevesineKuşlar misali yakalandım girdim kafesineAçma sözümün üstünü kinayeyim kinaye

Ver aşkın notasını sazın teline ustadımSevdadır bu içip içip sarhoş olmak maksadımGöz deryasında gönül kalmışsa, kalsın muradımSönmüş küllerim savrulmuş, divaneyim divane

Baharında kalmış çileyim, hazanlar neyimeYaşamak bir başka hikaye, yazanlar neyimeYaşayan gezen ölüyüm sor, mezarlar neyimeFeleğin zindanlarında, şahaneyim şahane

Ahmet Coşkun



Vur teline

Karganın derdi bülbülünen dalaşBülbülün sevdası gülünen savaşİpek yastığa düşünce iki başVur teline teline bam teline

Gülün koynunda gül kuruduSevenin gönlünde bitmez umuduElele verince tanımaz hududuVur teline teline bam teline

Biz yarız yareniz ereniz alemdeHasedi hesabı bırak katıl sendeBöyle sürecek devran ne desendeVur teline teline bam teline

Karayım saldım sevdamı denizeSöz gelip tıkanınca genizeSal gitsin aldırma kerizeVur teline teline bam teline

Ahmet Coşkun



Vurasım geliyor

Vurasım geliyor

Bıraktın gittin senin canın sağ olsunKahrımdan çıldırdım ölesim geliyorVarsın kanlı gözyaşlarım derya olsunBağrıma bağrıma vurasım geliyor

Kimseyi sevmedim kimsede sevmediAşkın zırh gibi sarmış kimse delmediSızmış sızın yüreğe yangın sönmediKalbimi yerinden sökesim geliyor

Gülmedi ya şu yüzüm sevdadan yanaEğlenip gülmeyi haram etti ya banaGücüm yetmez feleğin zalim çarkınaYer göğü başına dökesim geliyor

Ben kendime kendim bana dar geliyorBağım gül tutmaz diktiğim dal kuruyorDokunduğum her şey yanıp kul oluyorKaçıp şu dünyadan çıkasım geliyor

Ahmet Coşkun



Ya

Ya

Elinde maşa yaEllerini saklıyorsun ürküpKüllerimi karıştırıp durmaKaç kez cız etmiş yüreğin

Mum yandım yaIşığım ziyan berhavaNefes kaçırdılar bendenEridim damla damla tenime

Yerim belli değil yaYapışmışlar paçalarımaCennettekiler çekiştiriyorCehennemler çekiştiriyor

Çekiştirip durmayın yaDüşeceğim aşağısı dünyaYukarısı gökkuşağı güyaDeme sen iyisin bir daha

Soğuk yüreğim yaGözlerini açıp bir baksanaÇıplak ellerinle dokunsanaGönülden sevda okusana

Ahmet Coşkun



Ya medet

Ya medet

Esti badı sabah gönül bağınaŞeyda bülbül düşmüş gülün ağınaGiyinmiş kuşanmış çıkmış dağınaSevdasında nazlı yârin ya medet

Taylar gibi çayır çimen şahlanırŞahlandıkça can ciğeri dağlanırAçıkgözler kör karanlık bağlanırSevdasında nazlı yârin ya medet

Aşk atının terkisinde boş eğerGöğsünde hançeri kılıcı meğerSevda dediğin bin ölüme değerSevdasında nazlı yârin ya medet

Karaahmet bu mu gönül fermanıKanar yaraların sürmen dermanıGüz geçti kaldıramadın harmanıSevdasında nazlı yârın ya medet

Ahmet Coşkun



Yafta vurur softa bana

Yafta vurur softa bana

Nazlı yârim kafta banaHasret özlem rafta banaGün gelecek safta banaYafta vurur softa bana

Güzel çirkin birdir banaAyrık etmez dindir banaHaksız olan kindir banaYafta vurur softa bana

Uzak değil menzil banaHak dediğin nazil banaKafa tutar rezil banaYafta vurur softa bana

Gül menekşe kokar banaBörtü böcek bakar banaTürkü şarkı yakar banaYafta vurur softa bana

Karaahmet gurur banaHuri melek yürür banaHazmedemez vurur banaYafta vurur softa bana

Ahmet Coşkun



Yakar sevda

Ben yıkılmaz bir dağdımKendi devranımda çağ dımSaplanıp sevda bağlandımÇöl ettin ya vura vura

Yol gelip benden geçerdiAşk benden örnek seçerdiAynaydım terzi el biçerdiTuz buz ettin ya kıra kıra

Yar kapattın yüzüme kapıyıBozdun var olan bu yapıyıKendine çıkardın hak payıYaktın beni ya çıra çıra

Köz değil savrulmuş külümİçimde kanayıp solar gülümBir gün yaşamak bin ölümBıktım usandım ya dura dura

Ahmet Coşkun



Yakarış

Yakarış

Benden değil bu yaralar yaradanÇıkar beni bir kenara yardan sayMadem biriz biri çıkar aradanBağrım ezelden yanık bahtıma say

Yardan yana kestin kısmet nasibiEktim biçtim tutamadım hesabıGönlün var mı bunca varın sahibiBağrım ezelden yanık bahtıma say

Karaahmet sayılmaz oldum kuldanKimi görsem diyor çıkmışsın yoldanBahtı bağlayan caydı mı sonradanBağrım ezelden yanık bahtıma say

Ahmet Coşkun



Yakıp geçti bir güzel

Yakıp geçti bir güzel

Allanmış pullanmış sallanıp gezerAk göğsün üstünde güllerin güzelBakışlar ceylan nakış nazla süzerGüneş gölgelemiş gözlerin güzel

Sevdayı takınmış gamze yanaklarİnci dişler balköpüğü dudaklarYürüdükçe dolar cadde sokaklarSevdadan silinmez izlerin güzel

Hangi elden toprağın nerden suyunKimsin kimlerdensin melek mi soyunSevdadan yanıp bükülmez mi boyunGünde bin kez ölüm nazların güzel

Dolansın da karaahmet dolansınBoşa geçen ömre versin veryansınGördüm mukaddes cennete aynasınResm edemez ressam yüzlerin güzel

Ahmet Coşkun



Yakışmıyor yakışmıyor

Yakışmıyor yakışmıyor

Böyle mi gördün manayıAnlamadın sen dünyayıKulu kendine kul etmeyiYakışmıyor yakışmıyor

Hangi güçle övünürsünRab huzuruna durursunHak meclise buyurursunYakışmıyor yakışmıyor

Düzen ver şu dillerineMil çekilmiş gözlerineYeller esmez küllerineYakışmıyor yakışmıyor

Diken eken gül mü biçerZehir satıp zemzem içerAman geçer zaman geçerYakışmıyor yakışmıyor

Gel kâmil ol, gel adil olTakma kimseye kafa kolVaden dolar görünür yolYakışmıyor yakışmıyor

Ahmet Coşkun



Yalancı

İlk yalan ilk sahibin vicdanında sızlarTerletir gece gündüz ayık uykudaKaçırır kendini insandan köşe bucakYaşam sürek avıdır ölüme kadarYalancıda bir yaşam yolcusuSonunda

Dönüşü düşünmez hiçbir yalancı yalanınınBir bina inşa eder gibi günden güneÜstüne yığar yeni parçalarıHer parça bir destekBir sırt dayamaBir aklama

Sonunda yakalar özgüvenini yalanınVicdanından çıkan sızı cüzdanına akarArtık bir mesleğin bir sanatın ustasıdırKimse eline su dökemez arzın payındaDoğruyu kırk kapıdan geri çevirirGözlere soka soka

Gözleri ışıl ışıl olur doğruyu yalanlayıncaBüzülür sulanır dudakları söz çarptıkçaYalanına ortak çoğalır el şaplatıkçaBir yalancı olarak var olmak zor iştirÇok şeyini satacak çok ödün vereceksinÖlü gezegenin üstündeki son canlı

Bir kalabalığın ortasında tek başınadırEn çok kendi bilir doğru yalanınıYılan süt kokusuna bayılırEmer çok hayvandan sütüEmdiğini sahiplenir sokmazBuda onun riyası

Ahmet Coşkun



Yalnızın yalnızlığı

Yalnızın yalnızlığı

Kendine üflenen sıgara tanesiKendi içinde yanıp tükenirYalnız kendi ateşine âşık

Korkusu avuçlarındaBir uzağın peşinde upuzun yoluGece gündüz kulaçlar

Ruhu kayb ederBaşkalarının dili ucundaSığınacak bir limanı yok güvensiz

Kendine ait olana yabancıYabancıya tanıdık bir dağılmış cepheSavaşıp durur

Hem Donkişot hem Sanço PançoKendini koyar her birinin yerineYerine yabancı

Kalabalık özlemleri hep gözyaşıdırAğlamak için bile semtine uğramazKatre kater donar içinde

Aşkın dilini çoktan unutmuşturSevgi sır olmuştur otağındaBaharı olmaz

Ahmet Coşkun



Yan geceleri

Akşam serininde sahil boyundaElin elimde yürek sıcağındaYatardık denize göğün koynundaAşka doyamazdık can geceleri

Gün telaşında gözlerim gözündeVakit geçmez donardım can özündeTürküler yanar teller tezenedeDeniz sevdamızı an geceleri

Şimdi dağların ardında sevgiliNe gül açar nede gün doğar belliKırgın gönlümde mazimiz temelliözleme hasrete yan geceleri

Kesemdim rüzgar hoyrat hızınıDindiremedim yürekte sızınıDönmedi devran vermedi iziniAşk rengini alan kan geceleri

Ahmet Coşkun



Yanarım

Karanlık gecede yıldız olsamKarışsam bulutlara yağsamSellensem bentleri aşsamAzgınlara afatlara heyhatKendimi yaksam umursamasamYansam yansam hep yansam

Dağların başında karlara ersemBinsem rüzgar atına deli essemTaşınsam kurak çölleri dersemOlsam bu aşk ile çılgın sersemKendimi yaksam umursamasamYansam yansam hep yansam

Kavrulsam çekirdek çocuk ceplerineParkalarda eğlence dil dudak arasındaDökülsem yerlere yollara topraklaraDağılıp dağılıp yeşersem ekilip biçilipKendimi yaksam umursamasamYansam yansam hep yansam

Yandıkça yaralansan yaramla yaralasamAkıp çaylara erişip nehirlere ulaşıp denizlereDüz ovalara yüksek dağlara bağlara bahçelereKüllerimden doğsam bir şafak vakti ışıklarlaKendimi yaksam umursamasamYansam yansam hep yansam

Ahmet Coşkun



Yanıktır sevda

Yanıktır sevda

Gönlün efkarını dil ikrar etmezTaşısan deniz deryalar kar etmezYanarda içinde ateş küllenirAh şu sevdalar vuslata sabretmez

Karda yürüyen nazik kardelendirAyazda yakalanırsan ar edendirMevsimi sollar nadide güldendirAçılıp saçılır zaman fark etmez

Her doğan şartsız deftere yazılırKan gömleğin giyer süse bezenirEr yokuşudur bu aşan kazanırKıyamet kopsa başına çark etmez

Hey gidi karaahmet sevdalanmaSeversen boş yerlerde oyalanmaYük ağır çekemezsin hayıflanmaPişman olursun ağlamak kar etmez

Ahmet Coşkun



Yanımdaki yangın

sığmaz onmaz oldum bir yerlerehani uzklarda olsan da düşsem peşineyangınımı versem yollara yellereşu yanımda yakınımdaburnumun ucunda kihasretvay vay vay ben sana bir şey diyemıyorum kikime ne deyim

gülüşünselam verişinarada bir hal hatır soruşungünde bir kaç kez görüşümhayalde yüzbin kere görünüşünyok yok her an saniye gözümün önünde duruşunnasıl anlatıyımbilmediğim

uçmuşum ben kanatsızgöçmüşüm derya deniz çöllereaşka düşmüşüm kör kül olmuşum yanı başındacürümüm cesaretım yok söz etmeyesorduğun 'neyin var' seninneyleyimah ah ah derdim ilacım dermanımsana nasıl aşığım

desem deprem zelzele tufandemesem başım çatlıyor duruyor zaman

Ahmet Coşkun



Yapma

Hani, gülüyorsun ya, yapmaAğzında dişlerin dans ediyorDudakların bir kaleci edasıyla topluyor tek tekSonra yağmur damlasıyla ıslanıyorPembeleşiyor yanaklarınZemheri ayazında kalmış gibi

Hani, yürüyorsun ya, adım adım,Edanla, bastığın yer yarılıyorBen düşüyorum fersah fersah nefessizSolunum cihazına bağlanmış akciğer hastası gibiBen ölüyorumYapma

Hani, bakıyorum ya, bakamıyorumMahşerden kaçıp, sırattan uçup, cennette düşmüşHer zerrem ayrı ayrı ayrılıyor benden imanımAn saniye gün hafta ay hüznüm şen/aylardayımHani, büyü var ya, bu ne büyüsüYapma

Ben ölüyorumBen ölüyorumBen ölüyorum

Ahmet Coşkun



Yar diye seni dilime dolalı

Yar diye dilime seni dolalı

Kendime düşmüşüm kendi içimdeSevdaya kuşandım garip biçimdeHer günüm azap kahır içindeYar diye dilime seni dolalı

Ne memleket ne gurbet arıyorumArayıp kendimi bulamıyorumNefesim çekilip boğuluyorumYar diye dilime seni dolalı

Belime gökkuşağını saralıŞu yüreğim bin bir renkle yaralıYaz görmedim zemheriler sıralıYar diye dilime seni dolalı

Uzak diyarların bağında gülsünGarip nasıl gelip dalına konsunKaraahmet bu sevdadan mı ölsünYar diye dilime seni dolalı

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Yar gelmiş halım sormaya

Yar gelmiş halım sormaya

Hasreti yürekten sökünMazinin belini bükünGülleri yollara dökünYar gelmiş halım sormaya

Hele durmayın tez kalkınDua okuyup mum yakınBayram edin kına yakınYar gelmiş halım sormaya

Nerdesin diye sormayınYol yorgunudur yormayınEğip büküp laf sokmayınYar gelmiş halım sormaya

Ben razıyım her şeye haYeter gitmesin bir dahaÖlürüm çıkmam sabahaYar gelmiş halım sormaya

Ahmet Coşkun



Yâr kokusu bir başkadır

Yâr kokusu bir başkadır

Mor menekşe lale sümbülYâr kokusu bir başkadırEsen rüzgâr şeyda bülbülYâr devası bir başkadır

Işığa pervane kelebekDuanın sonunda dilekSineme çöken melekYâr nefesi bir başkadır

Çinin ilmi Hint ipeğiŞans denen uğur böceğiMis kokan ana kucağıYâr hevesi bir başkadır

Hepsi birbirinden üstünSanmayın birine küstümKınamayın eşim dostumYâr sevdası bir başkadır

Ahmet Coşkun



Yar yarası sarılmaz yar yaradan

Yar yarası sarılmaz yar yaradan

Gözleri belalı bir güzel gördümKaşı kirpiği kuşanmış cenginiÇekilip garip sipere gömüldümYar yarası sarılmaz yar yaradan

Saçlarını katmış ibrişe örmüşSu gibi akıyor cennetti görmüşDemiş ki beni göremiyor körmüşYar yarası sarılmaz yar yaradan

Güzellerle muhabbettim eskidirHer güzel yüreğime yük baskıdırBaşımda bütün sevdalar risklidirYar yarası sarılmaz yar yaradan

Divane gönül çekil git başımdanKurumadı bedenim gözyaşımdanBen kaçarım sevda gelir peşimdenYar yarası sarılmaz yar yaradan

Ahmet Coşkun



Yaraladı gitti yar beni

Çıkamadım gönül dağın içindeYaraladı gitti yar beni beniGöze gelir türlü türlü biçimdeYaraladı gitti yar beni beni

Nice sevda tuttum yaban ellerdeTutar dedim tutmaz maya neredeBir belalı güzel saldı bu derdeYaraladı gitti yar beni beni

Cahil ömrüm kör ateşte küllendiYandı yürek acı acı bilendiEcel geldi bir gülüşe süslendiYaraladı gitti yar beni beni

Karaahmet dellenme gel dellenmeYazan yazın yazmış böyle söylenmeBöyle sevda ile gitmek ölümeYaraladı gitti yar beni beni

Ahmet Coşkun



Yaralarım var

Yaralarım var

Sen sefanda sallın kurban olduğumUğrunda can verip sararıp solduğumDivan dergah sevdasıyla dolduğumBenim benden öte yaralarım var

Bulandım duruldum suyun selineÇarkında döndüm dolandım dilineDevrildikçe kalkıp tozdum yelineBenim senden öte yaralarım var

Usandım kaldım dünya deryasındaHerkese cennet kendi günahındaGünü bulmadım günün sonundaBenim candan öte yaralarım var

Eremem âlemin bin bir sırrınaKârım yoktur doğrasam zararınaGönül koyulmaz gönül ikrarınaBenim sözden öte yaralarım var

Ahmet Coşkun



Yaralı gül

Yaralı gül

İğde kokusu sarmış bahçeyiKaysı çiçekleri apak açılmışKuşlar fısıldaşıyor sevdayıGönlümün sevinci yaralı gül

Bulut dediğin su olup yağarCan olur güle dala toprağaCan nefes verip kaldırır ayağaGönlümün sevinci yaralı gül

Gözünden dökülen her damlaKanatıp can alır benden anlaBu yaralar iyileşmez zamanlaGönlümün sevinci yaralı gül

İçimdeki yara sana dermandırDudak kıpırda bana fermandırBilesin halim senden yamandırGönlümün sevinci yaralı gül

Ahmet Coşkun



Yaram

Bu yara, senin yaranOndandır sarmayışımKanasın istiyorumAcıtsın istiyorumSeni unutmayım diye

Alına gül diyorumNarına kül diyorumZarına pul diyorumKendime kul diyorumSana tapıyım diye

Aya bakıyorum yüzünGüneşe bakıyorum közünBağ bostan geziyorum kokunBir gör, bir dokun istiyorumGözlerim kapansın diye

İntiharıdır bu bülbülünKayalıklardaki nazlı gülünBoşta kalır uzattıkça el’ımBu sevda çok elimDesinler, ölüm diye

Ahmet Coşkun



Yardır yar

Yardır yar

İsterim yârinen hoşnut olamHep onunla nefes verip alamİstemem dünyada yârsız kalamYardır yar aklım fikrim efkârım

Yar yakamın gülü üstüm süsüBeni nahoştan koruyan tütsüBağrımı yarsa olmaz hiç küsüYardır çarşı pazar güzel eden

Yârsız insan bir hiç kör kötürümYaşlanır paslanır beden cürümSanki vade dolmuş bekler ölümYardır yar neşem yaşam iksirim

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Yâre giden yollar benimdir

Yâre giden yollar benimdir

Hey ağalar hey beylerÇektim dünyanın piminiİstemem kumaşını siminiYâre giden yollar benimdir

Parselleyin pay edinYiyin için eğlenin yâd edinİster vuruşun ister toy edinYâre giden yollar benimdir

Olmasın azığım ayranımNazından eridim kurbanımBaldudak tatlı dile hayranımYâre giden yollar benimdir

Karaahmet yine buldu leylayıGözünden vurmuşum turnayıSırtıma vurup giderim sevdayıYâre giden yollar benimdir

Ahmet Coşkun



Yâre sitemim var

Yâre sitemim var

Akan sulara döktüğün o yaşlarRevan ederdi yağdıran bulutlarSevdanla başlayan güzel umutlarDerdini döktüğün deryalar nerde

Silmiştin vazgeç sevdadan diyeniGönül bu var mı sevip vaz geçeniBaşından alıp atmıştın peçeniUğruma ettiğin kavgalar nerde

Yeşerdi dağlar gül serpildi düzePerdeler mi indi o gülen yüzeHasretim hayalin görünmez gözeAnlattığın baldan sevdalar nerde

Var sevdiğim var mutlu diyarlaraAzar azar tazelenir bu yaraKaraahmet bahtın doğuştan karaDoğru sandığım o yalanlar nerde

Ahmet Coşkun



Yarı açık

Yarı açık

kaç günah işledimbilmiyorumaçlık bir günah mı

kaç tövbegünahların bedeliburnumdanfitil fitil

mesela bir busekaç katre edersaçının kokusukaç ırmak

ıslak bir rüyagöz kapağımdakum saati

dağıt dağıt, öncesevabından başla

şiirle öpüştürmavi gökyüzünüsür yüzünü

sevgiliye güleve ekmek

suçüstü gökkuşağı

Ahmet Coşkun



Yas

Doğma gün üstüme doğma eybu gece bu karanlık kör ettiaçmaz artık ışık açmaz gözlerimine ağalayacak göz ne acınacak yürekdermanım takatım feri feryadım tükendiher ocakta yas her evde dul yetimağzını aç toprak olma bu kadar ketumdön ejderhaya ağzından taşsın alevin

ey sesim soluğum çığlığımhangi sağır sultan duymaz senihangi dağ dağılıp serilmez ayağınahangi gök yırtılıp dökülmez üstünesevgililer sarılıp uyumuş toprağınasen ufkun kızılında yatan şafakhangi sonsuz uykudasın uyan kalkdön kendine bıraktığın hatırana bak

sor ekmeğin zahmeti suyun hatırıkurudu dal çiçek ekin eğmiş boynunuey kutsal sevgili haram et gül koynunubedensiz kefensiz ölümlerin taziye evihangi kuvvet kaldırsın acının ağırlığınısen avucunda göz yaşı biktirip içen çocukkaranlığın mezarı başında yıldız sayan kadınhangi dua ile hangi nişani taktın dilek ağacına

Ahmet Coşkun



Yaşamak azmi

Yaşamak azmi

Akbabalar çökmüş vadiyeKartallar kanat çırpıyorKarga çığırtkanlığıBu baş ağrısıBen kimseyi öldürmemBen kimse için ölmemYaşam kutsal

Benim için yaşa diyor sevgiliBenim için yaşaBeni yaşatEllerim güneşten ışık çalmadaGözlerim sulardan nefes almadaYıldızlara şarkı söylüyorumAy mehtapta

Ben göldeki kuğuları izliyorumBahçedeki gülleri kokluyorumGelip geçene selam veriyorumAçık havada voltalıyorumYaşamı kattım önümeYaşamak istiyorumSon nefesi

Ahmet Coşkun



Yaşamak bir nefes

Güneş pencereden sızmadıDaha ortalığı toplamadımBir dağınığım ki sormaGözlerim çapağaDedim ya, aşk vakitsiz geldiHiçte alışık değilim

Ben hazır yemeğe pek ısınmadımLokanta restoran içime sinmezÖyle çarşı Pazar gezerimKendim alırım nevalemiKendim pişiririmİçime sine sine

Bilirim hangi tat hangi renkBilirim hangi memleketin toprağıKendim yıkarım meyve sebzeleriKendim soyar kendim doğrarKendim pişiririmEl kararı

Galiba nesli tükenenlerdenim benAdam sende altı ustu karın doyurmak,Değilmi diyenlerden hiç değilimDünyaya her gün gelmiyoruzdaHer gün dünya sofrasındayızKarın doymaz gönül dolmaz

Yaşamak sevda iseBiraz ağır takılacaksın hayataVakitli olmalı yada vakit ayırmalıGelmeyeceksin aceleye

Ahmet Coşkun



Yaşamı seveceksin

Yaşamı seveceksin

Ölüm senin katığın olsunBen yaşamı kutsuyorumHele hele en hak edenlerÇocukların olsun yaşam

İnsan yaşama hazırlanırVe dürüstlüğe hazırlanırVe de adilliğe hazırlanırHer halka mecburiyettir

Hayat dişi doğurgandırAğaç türlü türlü meyvedirToprak türlü türlü ekindirKadın allı güllü çocuktur

Ağaçları tek tek kesiverMasum çocuğa sataşıverParkı bahçeyi betona verDurma dünyayı öldürüver

Dünya geniş ve zengindirHerkese yetecek engindirAyırma her insan dengindirAllahın her kitabi rengindir

Gel her gün çiçeğe durGök sofrasında barışı kurHakkın yolunda sevda sürİnan yaşamı seveceksin

Ahmet Coşkun



Yaşamın dışında kalan

Yaşamın dışında kalan

‘bazen kendimde olmadığım oluyor,Kendime gelince anlıyorum’

Bir şey alıp götürüyor, kısa devre bir mola

Bazıları 'gittim geldim' der

Haber gelir rengi sezilmezKoşar gidersin

HatırladığımGözlerimin üstümü ıslattığıBir ses

-biri bunu dışarı çıkarsın (acil servis)Sessiz ağlayışa yüreği dayanmayan

Gözleri geliyordu havadan süzülüp gözlerime (onun)Yasak bölgede değilsem koşup geliyordum

Kimse kimsenin acısıyla tanışmıyorduKendi telaşının içindeSıradan işlemler görülürken

Bir çift göz üstüme üstümü yürüyorduNe zaman ikimizden biri darda olsaBuna dejavu mu diyorlar ne

İçimi parçalayan haykırışlar

Aldı götürdü zamanArtık sormuyor sorgulamıyorum

Çünkü rüyalara gömdü beniParça parça olsa da gördüm haritayıSorularımı cevapladım

(hayatın bir sihri bir büyüsü var ipuçlarını verir)

Biliyorum

O gök kuşağının tüm renkleri parmak uçlarımHer birinin acısı sevinci saklı kuşağımda

Artık uğramıyorum kaza mahaline



Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Yazmak

Yazmak

Talim tekniği bilmem içime doğar yazımBir nüshası yukarıdadır yazdığım farzımMevla vermiş miras hediye yazı niyazımOkuryazar değilim ben ümmidir avazımGülüne müptelayım kokusu gelse kâfi

Evrene bıraktım anmam ol şanı şöhretiBal şeker kalsın aşk ile kaynattım şerbetiDiyar diyar gezdim yaktım içimde gurbetiAyan oldu gördüm her bir varlıkta suretiBana yârin gül yanağından bir buse kâfi

Ala mor güle zor garibana hor demedimÇıplak görüp utandım ipek urba giymedimAçlar görüp tanıştım tıkandım aş yemedimAğyar yaren bir dedim ayıranı sevmedimŞu gök kubbe altında herkes bir bilse kâfi

Ol gören gözler yorulur kendini yummaktanİştah kabarır kabardıkça bıkmaz ummaktanSüslü püslü dünya hoşlanır kendin sunmaktanYattığın tabuttan tut ta konduğun kundaktanHerkes kendine dönüp can diye gülse kâfi

Ahmet Coşkun



Yeni bir şey

Yeni bir şey

Bu hangi bıkkınlık anlayamadımYazıyor kardeşim yok mu usta yeni bir şey

Hayalperest bir savcıŞöyle güdümlü bir hâkimParada küflenmiş bir vekilKendini satmış bir gizli tanıkTahakküme sokulmuş bir devletVar var, yok mu işinin ehli bir cellat

İşsizliğin göbeğindeİnsanlar çöplüklerden ekmek toplarken

Kadınları tekmeleyenler sırıtırkenYirmi yıl ülkeyi yönetirken aynı kafaOtuz yıl belediye koltuklarında zevk/sefaOn dakka yağmurda şehirler felç olurkenKurucuya küfr edip baltalayanlar bırakılırkenHer akşam karşımıza çıkıp bin yalan söylenirken

Gencecik fidanlarSınır boylarında heba olurken

Sürgünler ceza evleri varVar var, işkence/haneler varAsılsız belgeler hayali itiraflar varBir gece ansızın gelen infazlar varAçlıkla terbiyeye mahkumiyetler varSusarsan bir lokma ekmek bir esir hayat

Yok yok, yok kardeşim yeni bir şeyVarın siz huzur ve mutluluk içinde uyuyun

Ahmet Coşkun



Yıldık yıl

Yıldık yıl

Parlayıp yağ gibi kaydıSoyundu yılan kabuğundanDolanıyor çatallı iğne ağzındaHazırlanıyor birilerini sokmayaYeni yüz yeni elbise yeni kılıçYıldık yıldık şu yeni yıldan

Bekle bekle deliğine girecekGirene kadar kimleri ısıracakElleri de yok ki açıverse kucakKaç harp açıp kaç can kıyacakÇalı çırpı hışırtıdan kuruyacakYıldık yıldık şu yeni yıldan

Öyle hevesle fiştek veriyorÇaktırmaz sinsi sinsi gülüyorGün gün akıp kanımıza giriyorBizi kandırmayı çok seviyorKime güleceğini iyi biliyorÖmürden çalıp gidiyor

Ahmet Coşkun



Yoklardayım

Yoklardayım

Ey güzel baharKelebeğim kanadım yokKovana arıyım balım yokBülbül oldum dalım yokBu ne beyhude ötüş

Bulutum göğüm yokYağmurum damlam yokSel selim arkım yokZayi ziyanım kârım yokBu ne beyhude akış

Dervişim dergâhım yokSeverim nazlı yârim yokDüşsem elimi tutan yokLav lavım volkanım yokBu ne beyhude yakış

Karaahmetin canı yokDüşmüş çöle mekânı yokSarılıp kahrını çekeni yokCennete vardım kimse yokBu ne beyhude yarış

Ahmet Coşkun



Yokuş

Yokuş

Kimsesiz kapıları rüzgâr çalarKalabalıkların ıssızında bir üşümeYanan her ışık aydınlık yola çıkmazBacasında tüten dumanda kederAğlaşan sevişmelerde zamanGecenin koynunda aysızBir kız çocuğu dansındaAğır sessiz döne döne

Her şafak söktüğünde söküğüyleAlın teri sıcağı karınca telaşındaGün güneş altında yanık kokusuMakine sesinde tarladaki başağaTürküsünde acı bir tat demlenirAnasından emdiği ak süt gibiZaman yitiminde kendine açAlnından göğse akar iliği

Bahçe avlusunda çocuk sesleriPaçasına yapışırken ağır aksakYüzü giydiği allı güllü pazendenEski soluk güleç amade kadınKaş göz sofraya davet ederkenAdam yere doğru ağırca eğildi ‘gelecek’ dedi adam kadın ekşi‘Gelecek çocuklar’ sen başla dedi

Oturup pencere kenarı yan yanaYeni açmış beyaz kaysı çiçekleriRengarenk hanımeli iğde kokusuŞaşalı şehrin caddeleri gökkuşağıUzayıp giden açık mavi gökyüzüSaksıda soluyan sönük menekşeCan çekişiyor balkon kenarıGöz aydınlığında

Ahmet Coşkun



Yol üstünde duran güzel

Yol üstünde duran güzel

Yol üstünde duran güzelDurduğun yer, yer değilKaşın gözün kıran güzelDurduğun yer yer değil

Bu yollarda gezmez ayıkUzar gider orman çalılıkEtrafı dağlı taşlı kayalıkDurduğun yer, yer değil

Fırsat bulamasın kaçanYoksa belde mi tabancanVekil mayfacı mı amcanDurduğun yer, yer değil

Ne hal bu genç yaşındaŞu süslü boyalı kaşındaKimi bulacaksın karşındaDurduğun yer, yer değil

Puştun pususuna sinmeElin atı arabasına binmeYüreğime inecek inmeDurduğun yer, yer değil

Karaahmet kork geçmeNamert durur su içmeBedava yolu kâr biçmeDurduğun yer, yer değil

Ahmet Coşkun



Yüreğimin içi

Kaşın gözün siperindeyimGözlerin gözlerime değinceNamlunun ucundaSon nefesi vermedeyim

Gücüm yetmedi söküp atmayaSolumda sevda öğütmekteyimYüzümü çevirdim dağlaraEşkıya düştüm

Kaval sesinde kavrulmuşumAksın raks eder şafaklarımdaKurşun erir şakaklarımdaSabahlara siftah etmekteyim

Ne gün ekmek kokusuNe gül bahar müjdecisiNe de yaşamak sevinciYanık bir türkü yüreğimin içi

Ahmet Coşkun



Yüz

Yüz

düşüpkan ıslanalımet kemik paslanalımölümün yağdığı gün gel bana

uçan kuşyüzün gökyüzüsanki tanrının yüzüdüşür ağzındaki gülüyeşerip aydınlansın yeryüzü

tanrılar çok savaştıyorulup yukarı çekildilerbindiler alev saçan atlarınael verdiler küçük tanrıcıklaraboş bırakılmasın savaş meydanları

hangi tanrının hangi sevdasıne çok tanrınız var Allahın belasıhangi yoluna sapsak acı kerbelasınerde o hiç görmediğimiz cenneti alası

Ahmet Coşkun

Ahmet Coşkun



Zağar

Zağar

Sahipsiz bir köşede yatar idiAçlıktan sinek tutup yutar idiHer gelip geçen tekme atar idiHali harap vicdana batar idiSokak sokak dolaşırdı o zağar

Tüyler dökük derisi yara bereGötürüp iyileştirdim bir kereBeslendi tavlandı serpe sereKendine gelince saldım sefereHırlayıp dizimden kaptı o zağar

Çöktü kapı dibi gitmez işineSoplarla kovup düştüm peşineHavladıkça kaçtı semtin dışınaDadandı kapının yağlı aşınaGeldikçe kiler dağıttı o zağar

Vardır her şeyin bir haddi hududuHayvan kısmı nankör çıktı kudurduTerk etmedi kötü huyun sürdürdüİnsan neslini kendine uydurduKurt koyup kuzuyu kaptı o zağar

Ahmet Coşkun



Zam yaparız okkalı yar severiz tokalı

Zam yaparız okkalı yar severiz tokalı

Herkes serilip serpilmiş sırtı üstündeKim bırakıyor bu insanları boş boş yaHünkârı, şeyhi, kadısı nerde bunlarınBu tembel sefil işçiler ne üretiyor haYok grevmiş miting protesto açıklamaDemokrasi diye dökülüp meydanlara

Topaltın gazeteleri yakın tüm kitaplarıKalksın sendikası gavur icadı derneklerNedir bu hain fesat işler kötü örneklerAğzı açanın ağzına tıkın dişlerini sökünDaha da olmazsa götürün hapse tıkınHak hukuk diyenlerin ebesini bebesiniAnasını, hatta ve hata yedi sülalesiniÖzgürlük diyenin özünü ödünü koparın

Valla nankör hain bu memur işçi esnafDükkan mekan var bak vergi ödeyemezMadene işçi sokarsın gidip ölür hadsizMemur et devlete ölene kadar gitmezVatan millet düşmanı asalaklar bunlar

Biz öyle kolay pabuç bırakmayız haBizim yedi kıta okyanuslar bu gökyüzüZam ederiz okkalı, yar severiz tokalıDüğün dernek ederiz tekmeli sopalıDinlemeyiz kimsenin kemini kümünüHarman hasat üretim toplarız tümünüHaddini bil haddini görürsün gününü-Bu vatan susup boyun eğenlerindir

Ahmet Coşkun



Zamansız

Zamansız

Açmayalım yeni cepheKazmayalım siper soteÜst üste vurulup öteEdemeyiz yarına söz

Dert yüreğimi kavururRüzgâr külümü savururYarınlar kurşunla vururEdemeyiz yarına söz

Her cephede bir yenilgiSilmez bunu hiçbir silgiKadersiz bu heycan ilgiEdemeyiz yarına söz

Ben can kırığı ateş közYaralar içimde göz gözSense cam kırığı tuz buzEdemeyiz yarına söz

Ahmet Coşkun



Zan

Zan

Devran için sallanan sallananaHerkes beylikçe tüy diker yabanaBiçer peyleri parmak bana banaKendin paklar atar ağyarı zana

Kim demiş ki ekşim ekşidi taştıKimi gördün kendi haline şaştıHerkes kendine çalan ağır baştıZalimi bırak masumu koy zana

Zamanın ruhu ruh verir insanaDevranın ruhu çevirir hayvanaÇevirip durursun kendine vanaCehaletten kendini koyma zana

Elim dilim yüreğim bir araftaKendimi görmedim hiçbir taraftaTaraf bilirim mahşerde tek saftaUyma karaahmet kalırsın zana

Ahmet Coşkun



Zehiri

Kıt bereketsiz zamanSu buharlaşmışYeşil kurumuşİnsan ölmüş

Yasak sarmalındaGöz kapanmışDil susmuşRuh ölmüş

Kelimeler yer değiştirmişHer şey tersindeAnlamlanırGülümser

Düşse bir damla ellerimeAvuçlarımda denizleşirDünya ki avuçlarımdaBırakamam yere

Ellerim yeşillenirZehiri

Ahmet Coşkun



Zeus

Zeus

Seni bir savaş doğurdu ZeusOlsa olsa kanın kılıcıTanrının tanrısı olur muBu rahatlığı anlıyorumSizin çok tanrınız varİşi pay ediyor

Yoksa kolay mıSavaşı yönetBarışı yönetAşkı yönetEkmeği pay etDua et

Afroditin gözyaşlarıParisin aşkına değilHerkül de ölürHer kul gibiHavva kızıl elmayı yediğindeHera ders veriyordu olimpos daTruva atı mülteci doluSen bu denizleri bilirsinEzelden kan gölü

Bizim bir tek tanrımız varİşi zor

Ahmet Coşkun



Zindan

Zindan

Gecenin nesi varKüs bana akşamdanBirazdan küs gidecek şafağa

Vesvese benimkisi kim var ki peşimdeGözlerim kelepçe burnum burgu yeriD/ilim kilit-Ya gidin yaZırza gecik, sürgü çekik, kapalı işte-ha anladım beni açacaksınızYok öyle küstümAskıda

Davul zurna çaldımYene okuyamadı muallim

Açık yer kalmadıKaranlık ne kadar büyükÇarşaf gibi üstümüze giyinikDüğünde dürülecek diyorlarEvlenen yok kiBöyle giderse zürriyeti kesilecekYe bir lokmaCanımda sütlaç çektiÜstüne nar ekşisiYoksa sıkılmış s/uyuDaneden haz etmem

Bu çağ renk körüGündüzün nesi varBeni yukarı ç/ekinBir heves

Ahmet Coşkun



Zor arkadaştık

Zor arkadaştık

Biz aslında iki esnaftıkSatardık vitrinde ne varsaZaman zaman oturup çay içerdik

Söz var ya ‘’kim der ki ayranım ekşi’’

O hırdavatçıydıHep bulurdu bir somun bir vidaBir şeyi bir yere monte ederdiGülümseyerek

Eklerdi sonunda ’vardır her bir şeyin çaresi’

Bense sakatatçıÇaresiz olan bendimHiçbir parçayı bir yere koymazdımHangisine elimi atsam kanlanırdı elim

Bulamazdım hiçbir şeyin çaresini

Ahmet Coşkun


img.antoloji.com · Ahmet Coşkun - şiirler - Yayın Tarihi: 30.01.2019 Yayınlayan: Antoloji.Com...

Documents

Transcript of img.antoloji.com · Ahmet Coşkun - şiirler - Yayın Tarihi: 30.01.2019 Yayınlayan: Antoloji.Com...