ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah....

27
ILMIDERGI DiYANET Dini Dairesi Üç Ayda Bir Cilt: 43 1 • Ocak- Mart 2007

Transcript of ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah....

Page 1: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

• • •

ILMIDERGI

DiYANET iŞLERi BAŞKANLIGI Dini Yayınlar Dairesi Başkanlığı

• Üç Ayda Bir Yayımlanır

Cilt: 43 ·Sayı: 1 • Ocak- Şubat- Mart 2007

Page 2: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR'AN'DA ORUÇ PSİKOLOJİSİ

Abdurrahman KASAPOÖLU*

Özet

Oruç, her şeyden önce Allah'a yakınlık, saygı, şükran, bağışlanma isteği gibi duyguların ya­

şandığı dilli bir tecrübedir. Yine oruç, diğer insanlarla empati, sempati, sevgi, şefkat, dayanışma

gibi ortak duyguların yaşanmasını sağlar. Oruç, bir mü'minin kişiliğinin şekillenmesinde önem­

li rol oynar. Oruç sayesinde bir mü'min güdü ve eğilimlerini ilaru değerlere uydurmayı öğrenir. Oruç, mü'minin ilaru değerlerin kaynağı olan Kur'an'la ilişkisini sürekli kılar.

Anahtar Kelimeler

Oruç, Kişilik, Dilli Değerler, Kur' an, Dilli Tecrübe

Abstract

Phycology ofFasting in Qur'an

First of all, fasting is an experience in which we \i ve closeness, respect, request of forgiving,

gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten­

demess, cooperation. It also helps to form a muslim's character. By fasting, a muslim leams how

to parallel his own instincts and tendeney to Divine principals. Fasting makes muslim' s relation

continuous with Quran.

Keywords

Fasting, Personality, Religious Principles, Quran, Religious Experience

lbadetler öncelikli olarak Allah-insan ilişkisini gerçekleştiren vasıtalardır. 1lk: bakış­ta Allah ile insan arasında yaşanan bir tür dilli tecrübe olarak algılanan ibadetler aynı

* Yrd. Doç. Dr., lnönü Oniversitesi namyat Fakültesi

51

Page 3: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

DİY ANET 1LM1 DER Gl • ClL T: 43 • SA YI: I

zamanda Allah-insan ilişkisinin ahlaki boyutunu da şekillendirirler.İbadetler aracılığıy­

la Allah, mil'ıninin kişiliğinin şekillenmesine de müdahale eder.

Araştırmamızda, oruç ibadetini hedefleri açısından, Kur' an ayetleri doğrultusunda

anlamaya çalışacağız. Oruç ibadetinin amacının anlaşılınasını bizden Kur'an'ın kendi­

si istemektedir. Daha doğrusu Kur'an, oruç tutan mü'ıninden tuttuğu orucun hedefleri­

nin bilincinde olmasını beklemektedir (Bakara,-2/184). Bu yüzden oruç ibadetinin he­

deflerine ilişkin Kur' an merkezli araştırma yapmanın doğal bir gereklilik olduğunu be­

lirtebiliriz.

Araştırmamızda ayetlerin yönlendirmeleri doğrultusunda orucun mil'ıninin kişiliği­

nin teşekkülünde aldığı role, oruç tutan mil'ıninin yaşadığı din! tecrübeye, orucun

mü'min bireyler arasında meydana getirdiği psiko-sosyal havaya dikkat çekeceğiz.

Oruç ilk bakışta fizyolojik güdülerden belli zaman diliininde malımıniyet yaşama şek­

linde anlaşılır. Oysa Kur' an, oruçla vahyi Ramazan ayında buluşturmaktadır. Araştır­

mamızda bu noktaya vurgu yaparak oruçla vahiy arasındaki ilişkiye değineceğiz.

Kur'an'da oruç denildiğinde ilk akla gelen Ramazan ayında tutulan farz oruçtur. Fa­

kat Kur'an'da kefaret olarak tutulan oruçlardan da söz edilir. Araştırmamızda oruç ko­

nusunu incelerken konumuzun ana başlıklarını orucun bu iki türünü esas alarak oluştur­

duk.

I. RAMAZAN ORUCU

Bakara suresinde 183. ayetten 187. ayete kadar Ramazan orucundan bahsedilir.

Araştırmamızda Ramazan orucu konusunu işlerken alt başlıkları ayetlerin içeriğine gö­

re oluşturmaya çalışacağız. Konuları yine ayetlerin ele alış sırasına göre inceleyeceğiz.

Bu bağlamda sırasıyla, kavram ve terim olarak oruç, orucun tarihsel kökleri, mü'ınin ki­

şiliğinin oluşumunda oruç, orucun eğitici olma niteliği, orucun başkalarına dönük yüzü,

oruç tutmada iradenin sonuna kadar motive edilmesi, orucun amaçlarının bilincinde ol­

ma, orucun değerlerin kaynağıyla olan ilişkisi, oruç tutarken yaşanan din! tecrübe, cin­

sel güdünün, açlık ve susuzluk güdüsüntin denetiminde oruç başlıklarını esas alan ko­

nuları izah etmeye çalışacağız.

A. Kavram ve Terim Olarak Oruç

"Sıyam" kelimesi, konumuzun temel kavramıdır. Bu kelime, bir işi yapmaktan ken-

52

Page 4: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR'AN'DA ORUÇ PS1KOLOJlS1

dini uzak tutmak, durgunlaşmak, susmak,I güneşin tam tepede olması, suyu olmayan

kuru yer, atın d uracağı yer ve çıkrığın durması gibi anlamlara gelir. 2

Sıyam etkinliğinde kişi kendini bir işi yapmaktan uzak tutar. Oruç tutarken de fiz­

yolojik güdüler doyurolmaktan uzak tutulur. Sıyfun kelimesinde durgunlaşma anlamı

vardır. Oruç tutan kimsenin fizyolojik güdüleri işlevlerini geçici olarak durdururlar.

Susmak savm'ın anlarnlarından birisidir. Bu bağlamda oruç bireyin sözlerini, hatta dav­

ranışlarını sınırlar. Sıyam güneşin zirvede oluşunu anlatır. Güneş zirvedeyken bütün

görkem ve etkisiyle insanlara yansır. Oruç da mü'ınini manev! olarak yücelikierin zir­

vesine taşır. Suyu olmayan kuru yer sıyam kelimesiyle nitelenir. Oruçta da geçici yok­

sunluk ve malımıniyet yaşanır. Oruç insana nerede duracağını hem öğretİr hemde ya­

şatır. Atın, çıkrığın durması anlarnma gelen sıyam kelimesi orucun bu özelliğini açıklı­

ğa kavuşturur.

Din! bir terim olarak savm, şafak vaktinden gün batımına kadar insanın oruçlu oldu­

ğu bilinciyle ve oruç tutma niyetiyle orucu bozan şeylerden kendini uzak tutması; ye­

me, içme ve cinsel mtinasebetten uzak durmasıdır.3 Savm kelimesinin Türkçe'deki kar­

şılığı oruçtur.4 Oruç, sırf Yüce Allah'ın nzasııiı ve hoşnutluğunu kazanmak için, sarni­

Ini bir niyetle, dilli emirleri e yükümlü kimseler tarafından tutulur. 5 Oruç ibadetini em­

reden Allah'a inanan kimseler buibadeti yerine getirmekle mükelleftirler.

B. Orucnn Tarihsel Kökleri

Oruç ibadeti Kur'an'ın gönderilmesiyle birlikte ortaya çıkmamıştır. Kur'an'dan ön-

I "Savm" kelimesi, Meryem silresi 26. ayette susmak anlamına gelir.

2 lsmaillbn Hammad el-Cevheri, es-SıhaJı, Kiihire, 1982, V/1970; Fahreddin er-Razi, et-Tefs1ru'l-Kebir, Dfuıı lhyiii't-Turasi'l-Arabi, Beyrut, 1997, II/239; Ebu Abdullah Muhammed İbn Ahmed el-Kurtfibl,

el-Ciimiu li Ahkiimi'J-Kur'iin, Dfuıı'l-Küti!bi'l-ll~yye, Beyrut, 1993, II/183.

3 er-Razi, a.g.e., II/239; el-Kurtubi, a.g.e., II/183; Muhammed Esed, Kur'an Mesajı, Çev. Cahit Koytak,

Ahmet Ertürk, !şaret Yayınları, İstanbul, 1997, s. 51.

4 AslenFarsça bir kelime olan oruç, Türkçe'de Allah'a ibadet'maksadıyla yeme, içme gibi şeylerden bel­

li bir süre bireyin kendini alıkoymasıdır. Oruç mecazi olarak, haz veren şeylerden yoksun· kalmayı ifa­

de eder. (İsmail Parlatır ve Diğerleri, Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1998,

II/1701). 5 lmiiduddin Ebu'l-Fida İsmail İbn Kesir, Tefsiru'J-Kur'iini'l-Azfm, Dfuıı'l-Ma'rife, Beyrut, 1997, I/219;

Süleyman Ateş, Yüce Kur'an 'm Çağdaş Tefsiri, Yeni Ufuklar Neşriyat, İstanbul, 1991, I/300.

53

Page 5: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

DİY ANET tLMl DER Gl • CİLT: 43 • SA YI: 1

ce de bütün ilaru dinlerin temel ibadet biçimlerinden biri olarak varlığını sürdürmüştür.

Oruç, insanlığın ortak bilinçaltında, Allalı-insan ilişkisini düzenleyen ·vasıtalardan biri­

si olmuştur. İnsanlara güdü ve eğilimlerini kontrol etmeyi öğreten evrensel bir eğitim

yöntemi kabul edilmiştir. Dinlerde kişilik terbiyesinin sembolü sayılmıştır.

Kur' an, orucun tarihsel köklerine atıft~ bulunarak farz kılındığını açıklar: "Ey ina­nanlar, sizden öncekilere yazıldığı gibi (günahlardan) konınmamz için sizin üzerinize

de oruç yazıldı."6

Bu ayette belirtildiği gibi oruç, insanlığın bütün dini tarihi boyunca geniş bir uygu­

lama alanı bulmuştur. Oruç, Hz. Adem'den son peygambere ve bu peygamberlere uyan

toplurnlara farz kılınmıştır.? Bütün dinsel müesseselerde oruca rastlanır. Eski Mısırlılar­

da, Greklerde, Romalılarda orucun varlığı bilinmektedir. Günümüzde Hindular oruç

tutmaktadırlar. 8 Yüce Allah oruç tutmayı Y alıudi ve Hıristiyanlara da farz kılmıştır. Fa­

kat onlar buibadetin uygulamasında değişiklikler yapmışlardır.9

C. Mü'ınin Kişiliğinin Oluşumunda Oruç

Oruç tutmak, mü'ıninlere Allah tarafından farz kılınmıştır. Bir kimse sırf Allalı iste­

diği için açlığa, susuzluğa ve cinsel doyurndan yoksun kalmaya katianıyor ve sabredi­

yorsa, bu onun imanının gücüyle ilişkilidir. Mü'ınin kimse, imanının gücü sayesinde

oruç tutmanın zorluklarına talıammül eder. lman gibi bir motif olmaksızın, insanın oruç

tutarken yaşanan yoksunluğa katlanması zordur.

Bakara süresi 183. ayette geçen "leallekum tettekün" ifadesi, orucun hangi amaçla

farz kılındığını açıklar: Oruç, arzu ve eğilimleri geçici olarak ketlediği ve alıilli açıdan

olumsuz yönelimlerden alıkoyduğu için "takva"yı doğurur. Oruç, .insanı her türlü taş­

kınlıktan, kötü davranışlara yeltenmekten alıkoyar, açlık ve susuzluk gtidüsünün, cinsel

güdünün sınırsız doyum arayışını dizginler. Fizyolojik güdülerinin doyumuna sınır ge­

tirebilen insan, her türlü kötülüğe düşmekten de kendini koruyabilir. Oruç, ilaru değer-

6 Bakara, 21183. 7 er-Razi, a.g.e., II/239; Abdullah İbn Ahmed en-Nesefi, Medliıikıı't-TenzJJ ve Hakaiku 't-Te'vil, Daru'n­

Nefilis, Beyrut, 1996, I/151; Esed, a.g.e., s. 51.

8 Ahmed Mustaf§. el-Meraği, Tefsiru'l-Meriiğı~ Daru'l-Ktitübi'I-Iımiyye, Beyrut, 1998, I/243,

9 er-Razi, a.g.e., II/240; Elrnalılı Muhammed Harndi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Eser Neşriyat, İstan­bul, tsz., I/626; Ateş, a.g.e., I/300.

54

Page 6: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR'AN'DA ORUÇ PS!KOLonst

!erin dışına çıkınama konusunda müslümanın şiarı (sembolü) olur. Bütün bunlar takva­

nın ortaya çıkmasına zemin hazırlar. lO

Oruç, insanı birçok yönden takvaya hazırlar. Oruç tutanlar hiçbir harici denetim ol­

madan, sorgulanma endişesi taşımadan gönüllü bir şekilde kendilerini yoksunluğa kat­

lanabilmeye alıştırmışlardır. Onların tek denetleyicileri imanları ve vicdanlarının iç di­

namikleridir. Oruç hariç diğer ibadetler az çok başkalan tarafından görülen ibadetlerdir.

Oysa oruç tutanın durumunu bir kendisi bir de Yüce Allah bilir. İnsanlar görseler de

görmeselerde oruç tutan kendisini Yüce Allah'tan korkmaya alıştınr. Oruçlunun oru­

cunu tutup tutmadığı konusundaki tek gözlemci Allah'tır. O sadece din! değerlere bo­

yun eğmiş olmak için oruç müddetince, açlık, susuzluk ve cinsel güdüsünü geçici ola­

rak doyurndan alıkoyar. Böylece orucun etkili içsel disiplin sağlama, ruhu ve iradeyi

güçlendirme, arzu ve İlıtiraslan frenleme rolü ortaya çıkar.11

Yapılan araştırmalar, orucun insanın duygu ve düşüncelerini etkilediğini ve insana

alçak gönüllülük, sabır, uyum, başkalarına saygı gibi olumlu kişilik özellikleri kazan­

dırdığını tespit etmişlerdir.12

Kur' an, oruç ibadeti ile kişilik bütünlüğü arasında ilişki kurar. Alızab suresinin 35.

ayetinde Yüce Allah bir mü'minin kişiliğini oluşturan inanç ve davranışla ilgili temel

özelliklerini sıralar. Mü'minin kişilik bütünlüğünü oluşturan bu temel özellikler arasın­

da oruç da sayılır. Oruç hem kişiliği oluşturan hem de güçlendiren bir faktör olarak

mü'min kişiliğinde kendine yer bulur:

''Müslüman erkekler ve müslüman kadmlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar,

itaate devam eden erkekler ve itaate devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru ka­

dınlar; sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, Allah'a saygılı erkekler ve Allah'a say­

gılı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve

oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkekler ve namuslarını koruyan kadınlar, Al­

lah'ı çok zik:reden erkekler ve Allah' ı çok zik:reden kadınlar; işte Allah bunlar için ba-

10 er-Razi, a.g.e., II/240; e1-Kurtubi, a.g.e., II/185; en-Nesefi, a.g.e., I/151. ll el-Merağl, a.g.e., I/244-245; İzzet Derveze, et-Tefsiru'J-Hadıs, Çev. Mustafa Altınkalya ve Diğerleri,

Ekin Yayınlan, İstanbul, 1998, V/177; Ebu'I-Ala el-Mevdudi, Hitabeler, Çev. Ali Genceli, Hilal Yayın­lan, İstanbul, 1980, s. 155.

12 Veysel Uysal, Din Psikolojisi Açısmdan Dim Tutum Davranış ve Şahsiyet Özellikleri, M.Ü.İ.F.V. Ya­yınlan, İstanbul, 1996, s. 98-100.

55

Page 7: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

DlYANET lLMl DER Gl • C lL T: 43 • SA YI: I

ğış ve büyük bir mükafat hazırla.IIJ.I§tır."l3 Yüce Allah bu ayette mü'min bir kimsenin

temel özelliklerini açıklamaktadır. Bu özelliklerden birisi de mü'minin "saim" olması­

dır. Saim yani oruç tutan birisi olarak mü'min, fizyolojik ihtiyaçlarını erteleyebilen, ira­

desini güçlendirerek onları kontrol edebilen kimsedir.14

Bazı yorumcular, mü'minin "saim" olmasını oruçlu olmasından daha genel bir an­

lamda değerlendirrnişlerdir. Buna göre saim olmak, bir şeyden kaçınmayı, kendini ona

kaptırmamayı ifade eder. Saim, kendini değer yargılarına aykırı davranmaktan, kötülü­

ğe düşmekten koruyabilen, fizyolojik güdülerinin çekimine kapılarak Allah' a kulluğu

bırakmayan kimsedir.15 Saim kelimesinin bu ayette oruç tutan anlamına gelmediğini

kabul etsek bile; saim'in, oruç tutmakla elde edilen sonuçları ve ortaya çıkan amaçları

gerçekleştiren kimse olduğunu söyleyebiliriz.

Fizyolojik güdüleri oruçlu kimseyi bunları doyurmaya itecektir. Fakat ilalll otorite o

kimseden güdülerinin doyumunu ertelemesini istemektedir. Doğal olarak insan kendini

bu iki güç arasında bir çatışmanın içinde bulacaktır. Bu iki motifden baskın olanı insan

davranışının şeklini belirleyecektir. Oruç tutarak güdülerini erteleyebilen ilalll otorite­

ye boyun eğmeyi öğrenecektir. Oruçlunun aldığı bu eğitim onun hayatının her safhası­

na yansıyacak ve ilah! değerlere uygun davranınayı güdü ve eğilimlerinin dürtmelerine

tercih edebilecektir. Yoksa, oruç belli fizyolojik güdüleri baskı altına almak'tan ibaret

değildir. Oruçla kazanılan şuur ve alışkanlık hayatın bütün alanlarına tesir eder.

Yüce Allah insanlara orucu farz kılmakla, onlardan sadece oruç ibadetinin şekli ve

içerik yönünden edasını istemiş değildir. Gerçek anlamda tutulan oruç "ittika"yı doğu­

rur. Oruç tutmak suretiyle gerçekleştirilen görev ve amaçları hayatın bütün alanlarına

genellenir. Allahemrettiği için açlık, susuzluk güdüsü ve cinsel güdünün doyumunu er­

telemeyi başarabilen insan bu davranışını genelleyebilir. Yine Allah emrettiği için ye­

me-içme konusunda ve cinsel yönelişte alılak kurallarına uyabilir. Oruç ibadetinin ka­

zandırdığı bilinç ve iradeyle Allah'ın koyduğu bütün değerlere uyabilir, arzu ve eğilim­

lerini kontrol edebilir. Oruç, onun için ilalll değerlere uymanın bir şiarı olur. Buradaki

13 Ahzab, 33/35. 14 Muhammed Mahmud Hicazi, et-Tefsiru'J- Vfizıh, D1l.ru'l-Ceyl, Beyrut, 1991, IIl/96; Seyyid Kutub, Fı

Zıliili'J-Kur'iin, D1l.ru'ş-Şurı1k, Kahire, 1997, V/2862-2863. 15 el-Razi, a.g.e., IX/169; Ebu'I-Hasen Ali İbn Muhammed İbn Habib el-Maverdi, en-Nüket ve'J-Uy(in,

D1l.ru'l-Kütlibi'l-llmiyye, Beyrut, tsz, IV/403; Esed, a.g.e., s. 858.

56

Page 8: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR'AN'DA ORUÇ PSlKOLonst

genelleme, bir bakıma klasik koşullanma yoluyla öğrenme kuramındaki genellerneye

benzemektedir .16

Eğer insan, orucu bütün hayatına yayabilmeyi başarabilirse, böylece yaşam boyu fi­

zik ve mantal güçlerini kontrol altına almaya muvaffak olabilirse gerçek anlamda oruç

tutmuş demektir. İdeal anlamda oruç tutan bir kimse, "Aslında ben ömür boyu oruç tut­

maya kararlıyım, yani orucun gaye ve hedeflerini yaşadığım her zaman ve mekan içe­

risinde gerçekleştirmeye gayret edeceğim" demek istemektedir.

Oruç tutan insanlar, orucun amaçlannı gerçekleştirebilme konusunda birbirinden

farklı seviyelerde olurlar. Orucun ruhunu iyi kavrayamayan ve şekiki bir yaklaşımla

oruç tutanlar yani avam kesimi için oruç tutmak, ibadet niyetiyle yeme-İçıneyi ve cin­

sel ilişkiyi bir süreliğine ertelemeyi ifade eder. Oruçta kaliteyi yakalamak için çaba har­

cayanların yani havassın amacı ise gözü, kulağı, dili, eli, ayağı ve diğer bütün organla­

n günahlardan korumaktır. 1 7 Görüldüğü gibi oruçta kaliteyi arayanlar, orucun amaçla­

nDI hayatın diğer alanianna da genelleyebilenlerdir. Oruçtaki ittika hedefi de ancak bu

şekilde ortaya çıkabilmektedir.

Araştırmalar oruç tutmanın güçlü üst ben gelişiminde etkili olduğunu tespit etmiş­

lerdir. "Vicdanın sesine kulak verme"nin, oruç tutan kimselerin belirgin niteliklerinden

biri olduğu yönünde veriler toplarnışlardır.18

Üst ben'in kişilik yapısı içerisindeki yerine ilişkin bilinen en yaygın görüş Freud'a

aittir. Freud'a göre kişilik yapısı id, ego ve süperegodan (üst ben) oluşur. İd, doğuştan

getirilir ve psişik enerjinin, içgüdülerin kaynağıdır. Psişik enerji dayurulma istemiyle

ortaya çıktığında ego devreye girer. Kişiliğin yürütme organı olarak ego, id'in istekle-

16 Klasik koşullanma kuranunda genelleme: Bazı durumlarda organizma, bir uyancıkarşısında gösterdiği şartlı tepkiyi benzer durumlarda da gösterir. Buna uyancı genellemesi denir. İnsanlar bildik durumlara benzer olan yeni durumlara tepki gösterme yeteneğine sahiptirler. Genelierne sayesinde insanlar karşı­laştıklan yeni uyancilara daha önce öğrendikleri uyanetiara benzerlik derecesine göre tepki verirler.

(Bkz., Rita L. Atkinson ve Diğerleri, Psikoloji ye Giriş, Çev. Kemal Atakay ve Diğerleri, Sosyal Yayın­lan, İstanbul, 1995, I/273; Raymond E. Fancher, Ruhbilimin Öncüleri, Çev. Aziz Yardırnlı, İdea Yayın­lan, İstanbul, 1990; s. 260; Frank J. Bruno, Psikoloji Tarihine Giriş, Çev. Nesrin Hisli, E.Ü.E.F. Yayın­lan, İzmir, 1982, s. 78.

17 Ebu Hamid Muhanımed e1-Gazali, lhyau Uliimi'd-Din, Çev. Ahmed Serdaroğlu, Bedir Yayınevi, İstan­bul, 1992, I/659; Abdürrezzak K1lşllni, Tasavvuf Sözlüğü (Letaifu'J-a'liim fi işaratı ehli'l-ilhiim), Çev. Ekrem Demirli, İz Yayıncılık, İstanbul, 2000, s. 336-337.

18 Bkz., Veysel Uysal, Psiko-Sosyal Açıdan Oruç, T.D.V. Yayınlan, İstanbul, 1994, s. 144-166.

57

Page 9: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

D!Y ANET 1LM1 DER Gl •-CİL T: 43 • SA YI: I

riyle süperegoyu eşleştirmeye çalışır. Ego id' in istekleri arasında seçim yapar, gerekti­

ğinde onları erteler. Kişinin değer yargıları ve ahlak kuralları ise süperegoda bulunur.

· Ego'nun hangi isteklerinin bilinç düzeyine çıkmasına izin verileceğini, hangilerini ise

bilinç altında tutması gerektiğini belirleyen süperegodur.I9

Oruç nefsi (id'i) deşifre eder. Birey oruç tuttuğunda benliğinin sabırsız ve bencil

yanlarını daha iyi görür. İd'in deşifre olması, gücünü önemli ölçüde yitirmesine sebep

olur. İd (nefis) gerçekte olduğundan daha güçlü etkiliyıniş gibi davranır. Birey id'i ne

kadar yakındantanırsaid o kadar güç kaybeder.20 Böylece bireyin oruç sayesinde iyi­

ce tanıdığı nefsi kontrol etmesi, yönlendirmesi kolaylaşır.

Oruç, farziyeti ilaru değerler tarafından belirleniniş bir davranıştır. Mü'ınin bir kim­

senin değerler sisteınini (üst ben'ini) önemli ölçüde Yüce Allah'ın buyrukları şekillen­

dirir. Oruç ibadetini yerine getiren mü'ınin ilaru değerlere uyma adına temel fizyolojik

güdülerini doyurmayı geçici bir süre erteler. Bu erteleme işini her yıl bir ay boyunca

tekrarlar. Fizyolojik güdülerini ilaru değerlere uymaya alıştınr. Oruçla kazanılan bu bi­

linçlenme, bütün güdü ve yönsernelerin doyurolmasında ilah! değerlere uygun davran­

ma şeklinde kendini gösterir.

Oruç tutulan Ramazan ayında, mü'ıninin üst ben'ini şekillendiren ilah! değerlerin

kaynağı olan Kur'an'a (Bakara, 2/185) vurgu yapılması orucun üst ben (süperego) ya­

pılanmasındaki rolüne işaret eder. Oruç tutarak güdülerini ilaru değerlere uyduran bir

.müslüman, Kur' an' da bildirilen bütün değerleri, üst ben' ini şekillendiren ilkeler ve ku­

rallar olarak kabul eder. Bütün davranışlarında bu ilke ve kurallara uygun hareket etme­

ye çalışır. İd' den gelen her türlü isteği üst ben' e (ilaru değerlere) göre değerlendirirve

uygular.

Mü'ıniiıin tuttuğu orucun meyvesi ittikadır. İttika oruçla kazanılan ya da orucun

güçlendirdiği bir tutumdur. İttika eden mü'min ilahi değerlerin dışına çıkmaktan sakı­

nır. Bu sakınınayİ id'in istekleri karşısında gösterir. İd' in istekleri ile üst ben'i şekillen­

diren değerler çatıştığında, üst ben'in isteklerinin dışına çıkmaktan sakınır, kendini bu

yönde motive eder.

19 Bkz., Sigmund Freud, Haz llkesinin Ötesinde Ben ve !d, Çev. Saffet Murat Tura, Metis Yayınları, İs­tanbul, 2001, s. 81-97; Freud, Psikanalize Yeni Giriş Dersleri, Çev. Selçuk Budak, Öteki Yayınevi, An­kara, 1997, s. 85-109; Louis Breger, Freud, Çev. Aslı Biçen, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002, s.

354-356. 20 Robert Frager, Kalp Nefs ve Ruh, Çev. İbrahim Kapaklıkaya, Gelenek Yayıncılık, İstanbul, 2003, s. 157.

58

Page 10: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR'AN'DA ORUÇ PSlKOLOJ!Sl

D. Orucun Eğiticiliği

Din! ritüeller, belli söz, davranış, zaman ve mekan gibi unsurlada sembolleştirilir.

Oruç da, zaman ile sınırlanarak dış şekli belirlenmiş bir ibadettir. Oruç her yılın Rama­

zan ayında ve bu ayın bütün günleri sayısınca tutulur, hatta mazereti sebebiyle bu ayda

oruç tutamayanlar, daha sonraki günlerde tutamadıkları orucun sayısı kadar oruç tutar­

lar. Oruç tutulacak zaman dilimi ve günlerin sayısında kararlı davranılması, orucun bir

ritüel olmasından kaynaklanır. Bunun yanında biz faydacı bir yaklaşımla, orucun sayı­

sında ve zamanında kararlı davranılmasının eğitsel amaçları üzerinde düşünmek istiyo­

ruz. Konuyla ilgili ayeti bir de bu gözle irdeleyeceğiz:

" ... Sayılı günler olarak. Sizden kim hasta veya seferde olursa tutamadığı günler sa­

yısınca başka günlerde tutar."21 Ayette geçen "ma'dı1dat" kelimesi, bilinen belli bir za­

man dilimi anlamına gelir. Buradaki "sayılı günler" ifadesiyle Ramazan ayı kastedil­

miştir. Yüce Allah, orucu belli günlerle -yılda bir ay ile, Ramazan ayının günleriyle­

sınırlamıştır. Bu günlerde artırma veya eksiltıneye gidilemez.22

Hasta olan ve yolculukta bulunan kimseler oruçlannı "sayılı günler" den başka gün­

lere erteleyebilirler. Yüce Allah, yolcu ve hasta gibi oruç tutmaları zor olan kimseler

için uygun koşullar oluşuncaya kadar orucu erteleme izni vermiştir. Mazereti dolayısıy­

la "sayılı günler"de oruç tutamayan kimseler, tutamadıkları orucun yerine, tutamadık­

ları gün adedince oruç tutarlar.23

Her senenin Ramazan ayında mü'minler güneşin doğuşundan batışına kadar, belli

bir sistem dahilinde Allah'ın emirlerine itaat etmeyi öğrenir. Oruç programına uygun

olarak kendilerini eğitirler. Bu bir ay içerisinde aldıkları eğitim, gelecek yıla kadar on­

ların tutum ve davranışiarına yön verir. Kur' an' da, oruç tutulan günlerin sayısına vurgu

yapılması, mazereti sebebiyle Ramazan ayında oruç tutama yanlardan daha sonra muay­

yen sayının tamamlanmasının istenmesi, oruç aracılığıyla hedeflenen eğitimin koşulla­

nnı göstermektedir. Yüce Allah her yıl bir ay boyunca mü'minlerin imanlarını oruçla

21 Bakara, 2/184. 22 Ebu'I-Kasım Carulh:ıh Muhammed İbn Ömer ez-Zemah§eri, el-Keşşfif an Hakiiikı Gavamizı't-Tenzı1,

Daru'l-Ktitübi'l-İlmiyye, Beyrut, 1995, I/223; Vehbe ez-Zuhayli, et-Tefsirıı'l-Münfr, Daru'l-Fikr, Bey­rut, 1991, Il/132-133; Derveze, a.g.e., V/178; Bayraktar Bayraklı, Yeni Bir Anlayışın Işığmda Kur'an Tefsiri, Bayraklı Yayınları, İstanbul, 200 I, Il/414.

23 ez-Zemahşeri, a.g.e., I/223-224; er-Razi, a.g.e., Il/243; ez-Zuhayli, a.g.e., Il/133.

59

Page 11: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

DlY ANET 1LM1 DER Gl • ClLT: 43 • SA YI: 1

denemeye tabi tutar. Bu süre ve koşullar içerisinde mü'rnin ilam değerlere karşı çıkma­

yacağını, günahlardan kaçmacağını kanıtlamaya çalışır.

Oruç, mü'mini hem bedenen hem de zihnen eğitir, disipline sokar. Bir kimsenin otuz

gün boyunca tabi tutulacağı egzersizler sonucunda birtakım alışkanlıklar kazanabiiece­

ği inkar edilemez. Kur' an' da yapılan, oruç .tutulan günlerin sayısının tamamlanması yö­

nündeki ısrar (bir açıdan) oruç aracılığıyla gerçekleştirilmek istenen eğitimi sağlayabil­

mek içindir. İnsanları askerlik hayatına alıştırabilmek, yeni alışkanlıklar kazandırabil­

rnek için, yaklaşık otuz-kırk gün ciddi bir eğitim aşaması uygulanır. Oruç için geçerli

olan eğitim süresi uygulamasını askerlik gibi bazı alanlarda da görmek mümkündür.24

Oruç aracılığıyla alışkanlıklarm değiştirilmesi, yeni alışkanlıkların kazanılması süreci

yaklaşık bir aylık egzersizi gerektirmektedir.

Doğal eğilimlerin üst ben tarafından kontrol altına alınması kişilik açısından bir ol­

gunluktur. Fakat insanın doğal eğilimleri her zaman uysal olmaz, bazen değerlere uy­

gun, bazen de aykırı davranabilir. Bu durumda insan oruç gibi egzersizlere ihtiyaç du­

yar. Doğal eğilimlerini orucun gereklerine uymaya zorlar. Bu tür eğitime devam ederek

belli bir alışkanlık kazanır.

E. Orucun Başkalanna Dönük Yüzü

Orucun amacı, insanda sevgi ve şefkat duygularının doğmasını sağlamaktır. Varlık

iÇerisinde bulunan kimselere yokluğun ve yoksunluğun ne demek olduğunu hatırlat­

maktır. Böylece varlıklı kimselerin yoksul kimselere karşı duygusal yakınlık kurmala­

nnı temin etmektir. Orucun hedefi, varlıklı insanları muhtaç kimselere karşı anlayışlı,

· sevecen ve müşfık yapmaktır. İnsanları bencillikten kurtararak sosyal bir varlık haline

getirmektir.25 Allah'ın iradesine itaat etme isterninden kaynaklanan orucun meyvesi

toplum içerisindeki dayanışmayı artırmasıdır.26

Oruç tutulmadığı takdirde varlıklı kimseler yoksul insanların ne kadar ilgiye ve şef­

kate muhtaç olduğunun yeterince farkına varamazlar. Yoksul insanların halini sözle an­

latmak münıkün olmayabilir. Ama insan bizzat aç kalarak muhtaç insaniann halini tec-

24 Gail Sheehy, Muduluk Yolu, Çev. İpek Ongun, Altın Kitaplar Yayınevi, istanbul, 1984, s. 333; Ali Mu­

rat Daryal, Dini Hayatın Psiko-Sosyal Temelleri, M.Ü.l.F.V. Yayınları, İstanbul, 1994, s. 134-135. 25 Celal Kırca, Kur'an ve Insan, Marifet Yayınları, İstanbul, 1996, s. 242; Kırca, Kur'an-ı Kerim'de Fen

Bilimleri, Marifet Yayınları, istanbul, 1989, s. 310. 26 W. Montgomery Watt, Islam Nedir, Çev. Elif Rıza, Birleşik Yayıncılık, İstanbul, 1993, s. 239.

60

Page 12: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR' AN' DA ORUÇ PStKOLOJ1S1

rübe edip onların içinde bulunduklan sılantıyı gözünde canlandırabilir. Muhtaç insan­

lara yardım edilmesi gerektiğini anlayabilir. Oruç tutan insan, başkalannı da düşünme­

den edemez, başkalannın sıkıntısını kendi sıkıntısı gibi görür, kalbi onlara karşı yardım

hissi ve heyecanı ile dolar.

Yapılan araştırmalar orucun sevgi, merhamet gibi duygulan ve başkalanna yardım

etme eğilimini artırdığını, bireyin tutum ve davranışlarını yönlendirdiğini belirlemiş­

tir.27 İnsan oruç tutmanın etkisiyle yoksul kimselere daha çok ilgi duymaya başlar. Böy­

lece maddi kıymetiere olan bağlılığı azalır, daha yardımsever, özgeci ve iyilik yapma­

ya hazır bir kişilik kazanır.

Oruç, herkese bizzat kendi tecrübesiyle, açlığı, yoksuniuğu tattırır, böylece yoksun­

luk içerisinde olan insaniann durumunu anlamayı kolaylaştırır. Gönüllü olarak yoksun­

Iuğu tecrübe eden insan, diğer yoksun insanların durumunu düşünür, kendi durumuyla

onlann durumunu mukayese eder. Oruç insanı başkalanna karşı şefkate, acımaya, iyili­

ğe, yardıma ve destek olmaya yönlendirir.28

Oruç tutmanın genel ruhundan hareketle, orucun sosyal rolünü belirlemek mümkün­

dür. Kur'an, bunun yanında, oruç tutma kudretini kaybedenlerden fidye vererek oruç

tutmalannı isteyerek orucun başkalarına dönük yüzünü, bir başka yönünü açıkça belir­

tir. Başkalanna yardım etmenin oruç tutmaya bedel bir eylem olduğuna işaret eder:

"Oruca güç dayananiann fidye vermesi, bir yoksulu doyurması lazımdır."29 Rama­

zan orucu farz kılınmarlan önce de oruç tutuluyordu. Oruç tutmaya dayanabildiği halde

tutmayan kimselere müsamaha gösteriliyordu. Fakat bu kimselerin oruç tutmadıklan

her gün için bir yoksulu dayurmalan gerekiyordu. Daha sonra bu uygulama yürürlük­

ten kaldınlmıştır.30 Bu ayet şu şekilde de anlaşılmıştır: İyileşme ümidi kalmamış yaşlı­

lar ve hastalar gibi oruç tutmaya güç yetiremeyenlere fidye vermek suretiyle oruç tut­

ınama izni verilmiştir.31

27 Uysal, Psiko-Sosyal Açıdan Oruç, s. 107,119,121. 28 el-Meraği, a.g.e., I/245; Derveze, a.g.e., V/177; Esed, a.g.e., s. 51. 29 Bakara, 21184. 30 ez-Zemahşeıi, a.g.e., I/224; Muhammed İbn Ali İbn Muhammed eş-Şevkaru, Fethu'J-Kadir, el-Mekte­

betü'l-Asriyye, Beyrut, 1995, I/229; Ebu'l-A'la el-Mevdfidi, Teflı1mu'J-Kur'fin, Çev. Muhammed Han Kayani ve Diğerleri, İnsan Yayınlan, İstanbul, 1989, I/114.

31 eş-Şevkfiııi, a.g.e., I/229; Ateş, a.g.e., I/301.

61

Page 13: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

DlY ANET lLM1 DER Gl • CİLT: 43 • SA YI: I

Orucun başkalarına dönük yüzü, özellikle empati yoluyla gerçekleşir. Empati bir in­

sanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini

doğru anlamasıdır. Bir kişinin empati kurmuş sayılabilmesi için zihninde oluşan empa­

tik anlayışı karşısındaki kişiye yansıtabilrnesi gerekir.32 Oruç tutan kimse, kendisini

toplum içerisinde yoksunluk çeken kimselerin yerine kayma fırsatı bulur. Düşünsel ve

duygusal yönden onların içinde bulundukları durumu aniayıp hisseder. Fakat bu durum

sadece bir düşünce ve duygu olarak kalmaz, çeşitli şekillerde karşıdaki kişiye yansıtılır.

Örneğin onun yoksunluğunun giderilmesi için somut adınılar atılır.

Oruç farz kılınmarlan önce, tutulmakta olan oruçlarda yoksul kimselerin ihtiyaçları­

nın karşılanması oruç yerine geçebilrnekteydi. Yine orucun farz kılınmasından sonra da,

mazereti sebebiyle artık oruç tutma gücü kalmayan insanların da oruçlarını, yoksullara

yardım etmek suretiyle ödünlemelerine fırsat tanınınıştır. Oruç tutmanın genel ruhun­

dan hareketle, oruçla yoksulları düşünme arasında ilişki kurmak mümkündür. Fakat, ge­

rek orucun farz kılınması öncesindeki uygulama, gerekse oruç tutma kudretini kaybet­

miş olanların fidye vererek oruçlarını telafi etmeleri, oruç ile yoksullara yardım etme

arasındaki ilişkiyi açıkça ortaya koymaktadır. Buna göre oruç, toplumda bireyler ara­

sında empati ve sempati kurulmasında, sevgi, şefkat ve yardınılaşma duygularının orta­

ya çıkmasında etkin bir rol oynamaktadır.

Oruç, ilk bakışta bireyin kendi ben'iyle ve Yüce Allah ile olan ilişkisini içeren bir

ibadet gibi algılanır. Oysa orucun hem özünde hem de alternatifmin diyet (fidye) olma­

sında yoksulları gözetmek vardır. Bu durum orucun başkalarına dönük yüzünün oldu­

ğunu gösterir.

F. İradeyi Oruç 1'utma Yönünde Moti.ve Etme

İrade, davranışlarla ilgili tepkilerden bir bölümünü tutup diğerlerini eyleme dönüş­

türme gücüdür. İrade, akl! sebeplere ve motiflere dayanarak davranışları belirleme ka­

pasitesidir. İrade eğitinıin esası, bireyi sıkı bir baskı altında tutmak değil, onun değerle­

rinin ufkunu, elverişli olduğu ölçüde ve hakim eğilimleri yönünde zenginleştirrnek ve

genişletmektir.33

32 Üstün Dökmen, netişfm .Çatışmaları l'e Empati, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 1996, s. 135-138. 33 Paul Foulquıe, Pedagoji Sözlüğü, Çev. Cenap Karakaya, Sosyal Yayınlar, İstanbul, 1994, s. 240; Mit­

hat Enç, Ruhbilim Terimleri Sözlüğü, Karatepe Yayınları, Ankara, 1990, s. 86.

62

Page 14: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR' AN' DA ORUÇ PSlKOLOnst

Oruç ibadeti, insanı hangi davranışlarını tutup hangilerini de eyleme dönüştürme ko­

nusunda irade sahibi yapar. Arzu ve eğilimlerine göre değil, akli sebeplere dayalı ola­

rak davranışlarını belirleme kabiliyeti kazandırır. Oruç, bir mü'rninin iman ettiği değer­

lerin ufkunu zenginleştirerek geliştirir. Oruç ibadetinin esasında insanın iradesini zorla­

yan, çıkınaza sokan herhangi bir zorluk ve baskı söz konusu değildir.

Kur' an, mazereti olan insaniann oruçlarını erteleyebileceğini, oruca güç yetireme­

yenlerin tutamadıklan oruçlarını fidye ödeyerek telafi edebileceklerini açıklar. Bu ruh­

sat açlık ve susuzluk güdüsüyle ilgilidir. Cinsel güdünün dayurulmasıyla ilgili değildir.

Çünkü cinsel güdünün baskısına dayanamadığı için oruçlu kimseye cinsel davranışta

bulunma izni verilmez. Açlık ve susuzluk dolayısıyla sağlığı bozulabilecek insanlar

ruhsattan yararlanabilirler. Fakat yine de Kur'an oruç mükelleflerinden iradelerini oruç

tutma yönünde motive etmelerini ister. Özellikle mazereti oruç tutmakla tutmamak ara­

sında orta bir seviyede olan bir mü'mine, nefsinin beklentilerine değil, Allah'ın oruç

tutma emrine uymak için istekli olmasını önerir. Kısacası her mü'rninin oruç tutma yo­

lunda bütün samirniyet ve gayretini ortaya koyabilmesini teklif eder.

Kur' an, getirdiği oruç yükümlülüğüyle insanın dayanma sınırlarını zorlayarak onun

beden ve ruh sağlığını bozmak istemez. Bu yüzden içinden gelerek oruç tutma yolunda

fedakarlık yapmasını ister. Zor durumlarda oruç tutmak insanın ruh sağlığını, kişiliğini

bozmayacaksa tutulmalıdır. Çünküorucunamacı mü'min kişiliğine olumlu katkıda bu­

lunmaktır. İnsan psikolojisini dikkate alan Kur' an, bu gibi durumlarda işin gidişatını

mükellefin seçimine bırakır. Ancak yine de, oruç tutmaya dair yönlendirme yapmadan

edemez:

''Bununla beraber gönül isteğiyle kim bir iyilik yaparsa o, kendisi için iyidir. Bilir­seniz oruç tuhnanız, sizin için daha hayırlıdır."34 Ayette sözü edilen, "gönül isteğiyle

yapılan iyilik", kişinin verdiği fidyeyi artırması, hem fidye verip hem de orucunu erte­

lemeksizin zamanında tutması gibi anlarnlara gefu.35 "Oruç tutmanın daha hayırlı ol­

ması", fidye vermek yerine orucun tutulmasının veya oruca gücü yeten hasta ve yolcu­

larıiı zor gelse bile oruç tutmalannın bir erdem olduğu anlamına gelir.36

34 Bakara, 2/184. 35 eş-Şevkfuıi, a.g.e., I/229; el-Mevdudi, Tefhimu'J-Kur'an, I/115; Yazır, a.g.e., I/640-641. 36 ez-Zemahşeri, a.g.e., I/224; eş-Şevkaru, a.g.e., I/229.

63

Page 15: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

DİY ANET 1LM1 DERGİ • CİLT: 43 • SA YI: 1

Kur'an'ın bu uygulaması orucun hedeflerine de uygundur. Oruç, insanlara, güdü ve

eğilimlerini iHUıi değerlere uydurmayı öğretir. Kişi, eğilimlerinin dürtmesi ile inandığı

değerlerin bağlayıcılığı arasında bir çatışma yaşar. Bu çatışmada iradesini değerlere uy­

gun davranma yönünde zorlayarak güdülerin ölçüsüz doyum isteğini bastırır. Aym şe­

kilde Yüce Allah, gücü yettiği oranda mü'minlerden oruç tutmalarım, iradelerini bu

yönde zorlamalarım ister. Oruçla kazanilan. irade eğitimi günlük yaşamda güdüleri

kontrol etmeye yardımcı olur.

G. Orucun Amaçlarının Bilincinde Olmak

Kur' an, orucun farz kılınmasımn amaçlarını açıklar. Orucun mü'min kişiliğinin te­

şekkülünde oynadığı role ve mü'min bireyler arasında sağladığı sosyal avantajlara dik­

kat çeker. Yüce Allah, oruç tutan mü'minden orucun tutulmasının bireysel ve toplum­

sal amaçlarını bilerek oruç tutmasım ister. Allah ile kurulan alıHUd ilişkide orucun yeri­

nin fark edilmesini bekler. Belki de Yüce Allah, oruç ile vahiy (Kur' an) arasındaki iliş­

kinin her zaman bilincinde olmayı talep eder.

Yukarıda aktardığırnız Bakara suresi 184. ayette geçen, "in küntüm ta'lemı1n" ifade­

si, oruç tutmanın amaçları üzerinde düşünülmesini, bu amaçların tespit edilip bilgi dü­

zeyine taşınmasını istemektedir. Böylece hem oruç tutan kimse neden oruç tuttuğunun

ayırtında olacak hem de yaptığı ibadetin bilinç düzeyini yükseltecektir.37 İnsan tuttuğu

· orucun kendi yararına olduğunun farkına varacaktır. Oruçta, insana "takva" gibi özel­

likleri kazandıran yönlerin bulunduğunu görecektir.38

Oruç tutmadaki bilinç boyutu, şu şekilde de açıklanmıştır: Oruçta sadece fizyolojik

gü dülerin kontrol edilmesi söz konusu değildir.· Burada asıl mesel e bütün zihni kontrol

altına almak, her türlü zihinsel olayı sükı1nete erdirmektir. Zihin karışıklığı içerisinde

oruç tutan kimse, orucun gerçek esprisini yakalayamarnış demektir. İdeal anlamda oruç

tutan kimse kendi benliğini tanıyıp anlayabilir, kontrol altında tutabilir. Çünkü zihin,

bütün gereklerine uygun şekilde tutulan oruçla birlikte yoğun bir konsantrasyona gi­rer.39

İnsan oruç tutarken sadece duygusal ve davranışsal değil, zihinsel düzeyde de uya­

nık ve aktif olmalıdır. Tuttuğu orucun amaçları ve sonuçlan üzerinde her an değerlen-

37 Bayraklı, a.g.e., IV416.

38 er-Razi, a.g.e., W250; ez-Zuhayli:, a.g.e., IV134.

39 Ergün Ankdal, Yaşamın Amacı: Kendini Bilmek, Ruh ve Madde Yayınlan, İstanbul, 1998, s. 185.

64

Page 16: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR'AN'DA ORUÇ PS1KOLOJ1S1

dirme yapmalıdır. Orucun amaçlanna ters düşen bir bilinç haliyle oruç tutmanın anlam­

sızlığını bilmelidir.

H. Oruç ve Değerler

Oruç, insamn kişiliğini şekillendir~n değerler alanına müdahale eder. Kur'an'ni il­

keleri doğrultusunda şekillenen mü'min kişiliğinin yıllık yenilenmesini gerçekleştirir.

Mü'minin iHihi değerlerle olan ilişkisini canlı tutacak türden bir etki bırakır:

"(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı bir­

birinden ayırmanın apaçık de1illeri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. öyleyse içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin."40 Bu ayette, oruçla

Kur'an arasında ilişki kurulmakta, orucun tutulduğu ay ile Kur'an'ın indifilmeye baş­

landığı ayın41 aynı olduğu vurgulanmaktadır. Ramazan ayımn diğer aylardan ayn tutul­

duğu ve Kur'an'ın indirilmesi için özel olarakseçildiği açıklanmaktadır. Ramazan ayı­

na giren mü'minlerden oruç tutmalan istenmektedir.42

İnsanlan doğru yola götüren, iHüıi gerçekliklere ulaştıran, hakkı batıldan ayırt eden

Kur'an'ın Ramazan ayında indirilrniş olması ve bu gerçeğe bizzat Kur'an tarafından

vurgu yapılınası dikkat çekicidir.43 Yüce Allah oruç tutmayla Kur'an'ın nüzı1lünü Ra­

mazan ayında birleştirmiştir. Bu manevi iklimde insanlar telkine daha açık, eğitilmeye

daha yatkın olurlar.44

Ramazan ayında tutulan oruç ve yaşanan bilinçlenme şuuraltında yatan ve sürekli er­

telenen niyetleri şuurüstüne çıkarır. İnsanların tuti.ım ve davranışlan zamanla elastikiye­

tini kaybeder, bilinç ve duygu düzeyi zayıflar. Burada devreye giren oruç, bayatıayan

kişiliği tazeler, alışkanlıklan yeniden elastikleştirir. Oruç, insanı bilinçsizleştiren alış­

kanlık kalıplannı kırar. İnsanın günlük hayatına müdahale eden oruç, onun yaşanıının

ritim ve rutinini değiştirif.45

40 Bakara, 2/185. 41 Hz. Peygamber, kendisine vahiy gelmezden önce Hira mağarasına çekilir, orada Allah'a ibadet ederdi.

lşte Allah'a ibadet ile meşgul olduğu bir anda Ramazan ayında Kur'an kendisine vahyedilmeye başla­dı. (Ateş, a.g.e., 11308-309.)

42 lbn Kesir, a.g.e., 11221; Yazır; a.g.e., I/646; Bayraklı, a.g.e., II/423-424. 43 lbn Kesir, a.g.e., 11222; eş-Şevkfuıi, a.g.e., 11232; Muhammed Cemaiuddin e1-Kasirni, Tefs1ru'l-Kiisimf,

Dam İhyiii't-Turasi'1-Arabi, Beyrut, 1994,11462. 44 Halis Ayhan, Din Eğitimi ve Öğretimi, D.İ.B. Yayınları, Ankara, 1985, s. 174-175. 45 Sezai Karakoç, lsliim, Diriliş Yayınları, İstanbul, 1989, s. 64-65; Frager, a.g.e., s. 158.

65

Page 17: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

DlY ANET İLMİ DER Gl • CİLT: 43 • SA YI: 1

Ramazan ayı, mü'min kimse için ahiakl ve ruhldeğer birikimini ternin eder. Allah'a

olan itaat ve alıdini yenileme fırsatı sağlar.46

Orucun eşlik ettiği, vahiy öncesi ruhsal hazırlık Hz. Muhammed'den önceki pey­

gamberlerin geleneğinde de vardır.47 Hz. Mfisii, Tevrat kendisine verilmeden önce, bir

ay oruÇ tutmuş, kendisini Allah ile iletişipıe hazırlamış, insanı Allah'a yakınlaştıran et­

kinliklerle meşgul olmuştur. Bu otuz günü yani bir ayı takip eden on gün içerisinde de

Tevrat Hz. Musa'ya vahyedilrniştir.48

Mü'rninler Ramazanda oruç tutarlarken Kur'an'daki ilahi buyrukları sanki ilk kez

niizil oluyorlarmış gibi dinlerler. Uiihl emir ve öğretileri sanki Hz. Peygamber' den, Ceb­

riiii (a.s.)'den hatta Yüce Allah'tan dinliyorlarmış gibi kutsal bir havayı solurlar.49

Her müslüman tıpkı peygariıber gibi oruç tutarak ruhunu arındırır, ilahi iileme yöne­

lir, vahiy almak için kendini hazırlar. Peygamberin vahiy alırken yaşadığı tecrübeyi

sembolik olarak yaşamaya çalışır. Yeni bir bilinç ve bağlılıkla vahye (Kur'an'a) yöne­

lir. Kur'an'ın ilkelerine ilk kez öğrenmiş gibi, yeni bir şuur, coşku ve inançla bağlanır.

Daha doğrusu bağlılığını tazeler. Vahyi öğrenmek, unutulanları hatırlamak ve yaşamak

için yeni bir atılım ve girişim içerisinde olur.

Ramazan orucunu peygamberin yaşadığı vahiy tecrübesinden bağımsız düşünmek

mümkün değildir. Oruç, içerisinde vahyi (mü'minin üst ben'ini şekillendiren değerleri)

barındıran iliihi bir semboldür. Mü'rnin her yıl Ramazan ayında, oruç ortamında vahiy­

Ie olan akdini, bağlılığını yeniler.

İnsanların düşünceleri, tutum ve davranışları zamanla kanıksanır hale gelir, bilinç ve

duygu düzeyi düşer, bir tür sönme ve körelme sürecine girer. Yeniden bir canlanmaya

ihtiyaç duyulur. İşte vahiy bilgisi ve vahye bağlılık konusunda olası sönme ve körelme '-

46 tsrnail Raci el-Ffuillô, Luis Lamia el-Ffuillô, lsliiın Kültür Adası, lnkılab Yayınlan, !stanbul, 1999, s. 164.

47 "M1lsd ile otuz gece sözle§tik ve buna on gece daha kattık Böylece Rabb'inin tayin etti~ vakit, kırk ge­ceye tamamlandı." (A'rM', 71142, Bkz., Bakara, 2/51).

48 ez-Zemah§eıi, a.g.e., II/145; el-Kadi Nasiruddin el-Beyzavi, Enviiru't-Tenzil veEsriiru't-Te'vil, Daru'l­Kütübi'l-llmiyye, Beyrut, 1988; I/358; Ebfi Muhammed Abdulhak lbn ÖMib İbn Atıyye el~Ende1fisi, el­

Muharreru'l-Vecfz ii Tefsfri'l-Kitabi'l-Aziz, Daru'l-Kütübi'l-llmiyye, Beyrut, 1993, II/449; Esed, a.g.e., s. 298.

49 Bediuzzaman Said Nursi, Mektfıbat, l§ık Yayınlan, İzmir, 2001, s. 421; Safvet Senih, lbadetin Getir­dikleri, Nil Yayınlan, İzmir, s. 143-144.

66

Page 18: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR'AN'DA ORUÇ PSlKOLOnst

durumları karşısında Ramazan orucu yeni bir canlanma sağlar. Bu tür sönme ve canlan­

ma durumu klasik koşullanma yoluyla öğrenme yönteminde de geçerlidir.

Klasik koşullanınada şartlı tepki öğrenildikten sonra, şartsız uyarıcı verilmeden de

bu tepki yapılabilmektedir. Ancak hiç pekiştirme yapılmazsa şartlı uyancı tepki ortaya

koyamaz hale gelir. Bu duruma sönme denir. Pekiştireç geri çekildiğinde, koşullanma

yoluyla öğrenilen davranışlar körelir. Bir davranış köreldikten sonra, birey aynı uyarı­

cılarla karşilaştığında söz konusu davranış yeniden açığa çıkar.50

I. Oruç ve Dini Tecrübe

Din! inanç ve pratikle bağlantılı hassas yaşantı şekillerinin bulunduğu kabul edilir.

Güven, tevekkül, korku gibi duygular, dilli yaşantı sırasında hissedilirler. Korku, aşk,

neşe gibi elemanlar din duygusunu oluştururlar. Din! duygular, çeşitli oranlarda karışırn

halinde olabilirler. Örneğin dilli korku, saygıyla karışık bir duygu şeklinde ortaya çıka­

bilir. Ribot'a göre korku merkezli din! duygular, haşyet, ta'zirn gibi hislerden oluşur.

Meyil heyecanlarından oluşan din! duygular, hayranlık, güven, sevgi, vecd gibi haller­

den teşekkül eder. W. James'e göre din duygusu, Tanrı ile doğrudan doğruya kaynaş­

mayı yani visal hissini ifade eder. Bu duygu Allah'a teslirniyete kadar varır.51

Bir din! pratik olan oruç ibadeti sı,rasında da mü'minler, temel dilli duyguların hep­

sini yaşayabilirler. Allah'a yakın olma, şükretme, sevgisini gösterme, O'nu yüceitme

gibi tecrübeleri oruç tutarken yaşayabilirler.

Oruç, vakti ve şekli belirlenmiş, bedenle yapilan bir ibadettir. Oruç yılda bir ay, Ra­

mazan ayında, gün doğumundan gün batımına kadar olan süre içerisinde tutulur. Oruç

süresinde fizyolojik güdülerin -açlık, susuzluk güdüsü ve cinsel güdünün- doyurolma­

sına ara verilir. Bunlar, oruç ibadetinin dış formunu oluştururlar. Bir de bu haric1 for­

mun içeriğini oluşturan dini tecrübe vardır. Orucun insana yaşattığı düşünsel ve duygu-

sal deneyimler mevcuttur. '

50 Bkz., Mitat Enç, Eğitim Ruhbilimi, İnkıliip ve Aka Kitabevleri, İstanbul, 1981, s. 192-193; Ziya Selçuk, Gelişim ve Öğrenme, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2000, s. 136; Gülten Ülgen, Eğitim Psikolojisi, Bi­lim Yayınlan, Ankara, 1995, s. 115.

51 Charles Y. Glock, "Dindarlığın Boyutlan Üzerine", (Din Sosyolojisi), Çev., M. Emin Kökta§, Vadi Ya­yınlan, Ankara, 1998, s. 265-267; Neda Armaner, Inanç ve Hareket Biitünliiğü Bakımından Din Terbi­yesi, M.E.B., İstanbul, 1967, 23-24.

67

Page 19: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

D1YANET1LMl DERGt • CİLT: 43 • SAYI: 1

Oruç tutarken hem şekli kurallara uymak, hem de orucun ruhuna uygun bir tarzda

hareket etmek gerekir. Fakat insanların tuttuklan oruçlar şekil ve içerik bakımından de­

rece derece olabilmektedir. Kimileri için oruç yemeden içmeden kesilmekten, şekli bir

davranıştan ibarettir. Oruç kimi insanlar için sadece şekli davranış olmakla kalmaz. On­

ların diğer eylem ve davranışlan üzerinde de etkili olur. Bazılan ise, orucun şekli ge­

reklerini yerine getirirler, orucun temel hedefleri doğrultusunda davranışlarını yönlen­

dirirler ve insanı Allah'tan uzaklaştırabilecek her türlü duygu ve düşünceden benlikle­

rini anndırırlar. Usulüne uygun bir şekilde tutulan oruç, nefsi sadece yemekten içmek­

ten yoksun bırakmak değildir. Bedenin tuttuğu oruca kalbin içtenlikle eşlik etmesi bek­

lenir. Hakkıyla tutulan oruç insanı Allah'a yöneltebilmeli, zihinde yer alan düşünceler,

kalpteki duygular kişiyi Allah'a yaklaştırabilmelidir.52

Oruç, insanda Allah'a yakın olma bilinci duygusu uyandırır. Fizyolojik ihtiyaçlan­

nı bir süre erteleyen insan ruhsal yeteneklerini güçlendirir ve içsel yoğunlaşmasmı aitı­

m.53 İnsan oruç tutarak benliğini kontrol altına aldığında ve kötülüklerden uzak durma­

yı başardığında, bu yaptıklannın Allah katında bir değeri olur, kişiyi O'na doğru yönel­

tir, tenzih ve takdis yoluyla O'na ulaştırır.54

Kur' an, orucun sayı olarak tamaınlanması gibi şekil özelliklerinin yanında, oruç tu­

tanın yaşadığı ruh haline, Allah ile arasında geçen bilişsel ve duygusal iletişime dikkat

çeker. Oruç tutarken Allah' ı yüceltme, O'na şükretme gibi içsel tecrübenin yaşandığını

açıklar:

''Kim hasta olur ya da yolculukta bulunursa tutamadığı günler sayısınca başka gün­

lerde oruç tutsun, Allah sizin için kolaylık ister, güçlük istemez. Sayıyı tamamlamanı­zı, size doğru yolu gösterdi@nden dolayı Allah' ı tekbir etmenizi ister. Şükredesiniz di­

ye size (bu kolaylığı gösterir.)"55 Yüce Allah, mazereti sebebiyle Ramazan ayında oruç

tutamayanların başka günlerde, tutamadığı günler sayısınca oruç tutmalarını, oruçlarını

52 P. T. Raju ve Diğerleri, Asya Dinleri, Çev. Abdullah Davudoğlu, lnkıHib Yayınlan, İstanbul, 2002, s. 716; Muhammed Kutup, Islam'da Eğitim Metodu, Çev. Durmuş Ali Kayapınar, Yay Yayın Dağıtım, !s­tanbul, tsz., s. 121.

53 Muhammed Şedid, Kur'an Metodu, Çev. Ahmet Yüksel, Risale Basın Yayın, !stanbul, tsz;, s. 162; Ah­met Gürbüz, Tasavvuf Felsefesinde Temel Vurgular, İnsan Yayınlan, İstanbul, 2003, s. 241.

54 Şah Veliyyul!ah Dihlevi, Hüccetu1Iahi'l-Bi1Iiğa, Çev. Mehmet Erdoğan, lz Yayıncılık, İstanbul, 1994, U278-279.

55 Bakara, 2/185.

68

Page 20: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR'AN'DA ORUÇ PS1KOLOJ1Sl

tarnamlamalannı buyurarak, böylece insanlara kolaylık tanıdığını bir kez daha tekrar et­

me ihtiyacı duyar.

Yüce Allah, insanlara doğru yola ulaşabilecek İnıkanları sağlamıştır. Bu yüzden in­

sanlardan kendisini ta'zim etmelerini, yüceitmelerini ister. Allah, insanlara oruç tutma­

da kolaylıklar sağlamış, onların inıkanlannı zorlarnarnıştır. Buna karşılık insanların Al­

lah'a şükretmeleri beklenir. Yine insanlar, kendilerine doğru yolu gösterdiği ve iyi dav­

ranışlarının sevap olarak karşılığını verdiği için Allalı'a sena ve şükür borçludurlar.56

Oruç bağlamında bu meseleye yaklaşacak olursak, oruç tutmanın Yüce Allalı'ın nimet­

lerine ve sağladığı hidayete karşılık bir şükür ve mi~nettarlık olduğunu söyleyebiliriz.57

Kur' an burada şükrün objesine maddi nimetlerden çok manevi nimetler olarak işa­

ret etmiştir. Yüce Allah'ın insanlara iHl.hl değerleri sunması, bu değerlere uyacak moti­

vasyonu vermesi insan için şükür sebebidir. Oruç maddi nimetler konusunda doğal ola­

rak şükran bilinci uyandırmaktadır. Kur' an, uyanan bu bilinci bütün alanlara yaymayı

hedeflemektedir.

Oruç tutulan günlerde mü'minin benliğinde en çok kıpırdanan duygu şükran duygu­

sudur. Oriıç ibadetini sonunatadar getirip tamamlayabilmek, mü'minin Rabb'ine olan

sevgisini ve minnettarlığını gösterme inıkanı sağlar.58

İnsanlar, zamanla Allah'ın verdiği nimetiere şükretmeyi, dolayısıyla da o nimetleri

vereni unutur hale gelebilirler. Fakat insan sahip olduğu nimetlerden yoksun kalınca

onun değerini yeniden hatırlar. Yemekten içmekten belli bir süre yoksun kalan kimse,

sahip olduğu nimetierin kıymetini yeniden bilinç düzeyine taşır. Oruç, yemenin-içme­

nin, tokluğun değerini insana öğretİr. Nirnetin değerini bilen, nimeti verenin de kadrini

bilir yani ona şükreder.59

Oruç tutmak insanda şükür ve minnettarlık duygularını kendiliğinden ortaya çıkarır.

Diğer zamanlarda ihtiyaçsızlık içerisinde yaşayan insan, oruç tutarken açlık ve cinsel

doyurndan mahrumiyet duygularını tecrübe ederek sahip olduğu nimetierin değerini ye­

niden fark eder ve bu nimetleri verene şükran hissiyle yönelir.

56 el-Endelfisi', a.g.e., 11255; el-Maverdi, a.g.e., 11242; el-Kasimi, a.g.e., I/464-465; Yazır, a.g.e., 11655. 57 Bayraklı, II/426: 58 Eva de Vitray-Meyerovitch, Duanın Ruhu, Çev. Cemal Aydın, Şfile Yayınlan, İstanbul, 1999, s. 34. 59 Yusuf el-Kardavi, Ibadet, Çev. Hüsamettin Cemal, Muvahhit Yayınlan, Trabzon, 1986, s. 366-367.

69

Page 21: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

DIY ANET tLM! DER Gl • CİLT: 43 • SA YI: 1

Yüce Allah, insanlardan kendisine şükretmelerini ve kendisini yüceitmelerini iste­

yince, ardından onlann bu yönelişlerine karşılık vereceğini, dualarını kabul edeceğini,

beklentilerini boşa çıkarmayacağını açıklamıştır:60 "Kullanm, sana benden sorariarsa (söyle): Ben (onlara) yakınım. Dua eden, bana dua ettiği zaman onun duasına kar§ılık veririm. O halde onlar da bana kar§ılık vı;ırsin (benim çağrıma uysunlar), bana inansm­lar ki doğru yolu bulabilsinler."61

1. Cinsel Güdünün ve Açlık Susuzluk Güdüsünün Denetiminde Oruç

Açlık, susuzluk, cinsellik gibi organizmanın hayatını sürdürmesini ve türün devamı­

nı sağlayan ihtiyaçlar fizyolojik ihtiyaçlardır. Bu ihtiyaçlar insan vucuduna hizmet et­

melerinden dolayı diğerlerinden daha öncelikli olarak hissedilirler. İnsan ihtiyaçlannın

beş kademeli hiyerarşik sıralamasını yapan Maslow, ilıtiyaçlan piramit biçiminde sınıf­

landırır ve pirarnidin tabanına fizyolojik ilıtiyaçlan yerleştirir. Diğerlerini de bunun

üzerine, pirarnidin tepesine doğru sıralar. 62

Orucun şekilsel olarak turulmasıyla fizyolojik güdüler ertelenir. Mü'rnin Allah'ın

. emrine itaat etmek için her yıl oruç ayında fizyolojik güçlerin doyumuna sınırlama ge­

tirir. Oruç tutarken edindiği tecrübeyi ilk olarak fizyolojik güdülerle ilgili ahlaki değer­

lere uymada gösterir. Bu alışkanlık diğer bütün ilıtiyaçların karşılanmasına genellenir.

Oruç tutulduğu süre içerisinde cinsel güdünün dayurulmasının erteleneceğini açık­

layan ayet şudur:

"Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmak, size helal kılındı. Onlar sizin elbisenizdir, siz de onların elbisesisiniz. Allah sizin kendinize yazık etmekte olduğunuzu kabul edip si­zi affetti. Artık şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğunu araym."63 Bu ayet gönderilmeden önce, müslümanlar arasında Ramazan ayı boyunca,

orucun tutulmadığı gece vaktinde bile cinsel güdünün dayurulmasının doğru olmadığı

yönünde bir inanç vardı. Bu anlayışa göre bir kimse uyuyuncaya ya da yatsı namazını

kılıncaya kadar cinsel ilişkide bulunabilirdi. Ama uyuduktan ya da yatsı namazını kıl­

dıktan sonra artık ertesi günün oruç bozma vaktine kadar cinsel ilişkiden uzak durma-

60 er-Razi, a.g.e., II/260; el-Beyzavi, a.g.e., 11106; el-Kasimi, a.g.e., I/465.

61 Bakara, 2/196. 62 Bkz., Duane P. Schultz, Sydney Ellen Schultz, Modem Psikoloji Tarihi, Çev. Yasemin Aslay, Kaknüs

Yayınlan, İstanbul, 2001, s. 524; FeyzuUah Eroğlu, Davranış Bilimleri, Beta Basım Yayım, İstanbul,

1995, s. 41-48; Osman Kazancı, Eğitim Psikolojisi, Kazancı Hukuk Yayınlan, Ankara, 1989, s. 171-174. 63 Bakara, 2/187.

70

Page 22: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR' AN' DA ORUÇ PS!KOLonst

lıydı. Bu ayet indirildikten sonra geceleri, meşru cinsel ilişkiye getirilen herhangi bir sı­

nırlama kalmamıştır. 64

Bu ayet gönderildikten sonra sadece oruç tutulan süre içerisinde cinsel ilişkide bu­

lunmak yasaklanmıştır. Cinsel ilişkiyi geçici bir süre erteleyen oruç, ·insanın cinsel ya­

şamına bir disiplin getirir. İnsanı cinsel tutum ve davranışlar konusunda değer yargıia­

nna uygun hareket etmeye alıştınr. Oruç cinsel eğitim konusunda doğrudan yapılan bir

temrindir.

Kur' an, bir günlük orucu tutarken, orucun başlama ve bitiş vakitlerini yeme içmenin

terk edildiği ve serbest bırakıldığı vakitler olarak açıklar. Bu açıklamada, açlık ve su­

suzluk güdülerinin ertelenmesinin orucun koşullarından biri olduğunu gösterir:

"Şafağın beyaz ipliği siyah iplikten ayırt edilineeye kadar yeyin, için; sonra gece

oluncaya dek orucu tamamlayın."65 Bu ayet, orucun vaktinin güneş doğarken başladı­

ğını, batarken bittiğini açıklar.66 Bir günlük orucun süresinin güneşin hareketine göre

ayarlandığını belirtir.

Bu ayet, Ramazan orucunun tutulduğu günlerde sabahın aydınlığının gecenin karan­

lığından aynlınaya başladığı andan güneşin battığı ana kadar yemenin ve içmenin ser­

best olduğunu açıklar.67 Söz konusu ayet dolaylı olarak oruç süresinde açlık ve susuz­

luk güdüsünün doyumunun ertelendiğini belirtir. Oruç tutmanın temel davranış biçim­

lerinden birisi olan yeme ye içmeyi erteleme konusu bu ayette dile getirilir.

Oruç tutma eyleminin fiili boyutlanndan biii olan yemeyi ve içmeyi erteleme etkin­

liği sı1fi sistenıler tarafından da eğitici amaçlı kullanılınıştır. Sfifıler, insanın fizyolojik

güdülerinin taşkınlığını ruhsal olgunluğa ulaşınada bir engel olarak görürler. Ruhun

kuvvetini artırmak için açlık ve susuzluğu tecrübe etmeyi, fizyolojik güdülerin doyu­

mundan ödün vermeyi gerekli görürler.68 Ruhu güçli~ndirmek için asgari miktarda be­

sin alma, riyazet amacıyla aç kalma tutumuna tasavvufta cu' adı verilir.69

64 er-Razi, a.g.e., II/267; İbn Kesir, a.g.e., I/226; el-Maverdi, a.g.e., I/245. 65 Bakara, 2/187. 66 el-Maverdi, a.g.e., I/246; el-Endelfisi, a.g.e., I/258. 67 el-Kasirni, a.g.e., I/479; Yazır, a.g.e., I/671. 68 Muhammed Hamidullah,/sJam'a Giriş, I.I.F.S.O., U.S. A., 1971, s. 66. 69 Abdulkerin Ku§eyıi, Kuşeyri Risalesi, Çev. Süleyman Uludağ, Dergah Yayınlan, İstanbul, 1999, s.

230-232; Süleyman Uludağ, TasavvufTerimleri Sözlüğü, Marifet Yayınlan, İstanbul, 1977, s. 123; Et­hem Cebecioğlu, TasavvufTerimleri ve Deyimleri Sözlüğü, Rehber Yayıncılık, Ankara, 1997, s. 189.

71

Page 23: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

DİY ANET lLMl DER Gl • CİLT: 43 • SA YI: 1

IT. KEFARET ORUÇLARI

Hataları, yanlış davranışlan sebebiyle birey kendini kendi öz ahiili otoritesi olan vic­

danı tarafından mahkum edilmiş hisseder. Ödevlerini yerine getirmediği zaman bir dere­

keye düştüğünü duyumsar yani vicdan azabını tecrübe eder. istenilmeden veya bilinçsiz­

ce yapılan kötü bir işten dolayı çekilen acıya, duyulan üzüntüye vicdan azabı denir.

Bir mü'minin kişilik yapısında onun değerler alanını iHih! emirler oluşturur. Mü'min

ilaili emirlere uygun davrandığı müddetçe kişilik yapısının işleyişindeki uyum ve den­

ge korunur. Fakat insan olmanın bir gereği olarak, mü'ınin kimse bazen ilaili emirlere

aykırı tutum ve davranışlar sergileyebilir. Bu durumda, iHih! otoriteye karşı çıkmış ol­

mak ve inandığı değerlere aykın davranmaktan dolayı, mü'minin vicdanı rahatsız olur.

Kişiliğin, inanılan değerlere uygun olarak işleyişinde meydana gelen bozulma,

mü'minin iç dünyasında sarsıntıya sebep olur. Suçluluk ve pişmanlık duygulannın or­

taya çıkmasına yol açar.

İşte kefilret oruçlan, mü'ıninin suçluluk duygulan altında ezilmemesini, kişilik yapı­

sındaki dengeli işleyişin sürdürülmesini sağlar. Kefaret orucu tutan mü'min işlediği su­

çun cezasını kendisi ödeme fırsatı bulur. Böylece iç dünyasını rahatsız eden pişmanlık

ve suçluluk duygusundan kurtulur. Kefilret oruçlarına kıyaslama yaparak, Ramazan oru­

cunda da bir tür bağışlanma, günahlardan arınma etkinliğinin olduğunu söyleyebiliriz.

Kefaret orucu, mü'min kimseyi, davranışlarını gözlemeye ve değerlendirmeye, yan­

·lış davranışlan belirlemeye, bunların cezasını ödemeye ve aynı yanlış davranışlan

yeniden yapınama konusunda iradesini zorlamaya sevkeder. Kefilret orucu tutan

mü'mini bunu yapmaya zorlayan hiçbir harici kuvvet mevcut değildir. Mü'min, dav­

ranışının yanlışlığını kendisi tespit etmekte ve cezasını da kendi iradesiyle uygulamak­

tadır. Böylece çok etkili bir irade eğitimi sağlanmaktadır.

Kefilret, yapılan bir yemini bilerek bozmak gibi günahlan örten şey demektir. Kefa­

ret, işlenen günahın ya da yapılan bir ihınalin bağışlanması için verifu.70 Kur'an'da, bi­

lerek yapılan yeminin bozulması (MiUde, 5/9), zıhar yemini (Mücadele, 58/2-4), hatay­

la adam öldürme (Nisa, 4/92) ve ihramlı kimsenin avianınası veya tıraş olması (Baka­

ra, 21196) şeklindeki dört kural ilılilli için kefilret öngörülmektedir.

70 Ebu'I-Kasım el-Hüseyn lbn Muhammed er-Riigıb el-İsfehruu, el-Müfrediit fi Ganoi'l-Kur'an, Diiru'I­Ma'rife, Beyrut, tsz., s. 435; Muhammed Ali İbn Ali İbn Muhammed et-Tahiinevi, Keşşiifu Istıliihiiti'l­Fünlin, Diiru'l-Kütübi'I-ilmiyye, Beyrut, 1998, IV/17; Muntasır Mir, Kur'iinf Terimler ve Kavramlar Sözlüğü, Çev. Murat Çiftkaya, İnkıHib Yayınları, İstanbul, 1996, s. lll.

72

Page 24: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR'AN'DA ORUÇ PSİKOLOJİSİ

İnsan, iradesinin zayıflığı yüzünden yanlış davranışlar sergileyebilir. Görev ve

sorumluluklarını yerine getirrnede ihmalkar davranabilir. Kur' an, birçok hatanın ve ih­

malin telafisi için mü'rninlerden oruç tutmalarını ister. Buna göre bir mü'min ilam

değerlere uymamaktan kaynaklanan hataları karşısında nefsine oruç tutturarak Al­

lah'tan bağışlanma diler. Başkalarının etkisiyle değil, kendi iradesiyle hatasını telafi et­

meye çalışır.

Farz olan Ramazan orucu, insanları ilahi değerlere uymaya yönlendiren bir ibadet­

tir. Kefilret oruçları da değerlere uyulmadığı ya da uyulamadığı durumlarda tutulması

istenen oruçlardır. Hac ibadetini yaparken ortaya çıkan bazı eksikliklerin telafisinde,

kaza sonucu bir müslümanı öldürmenin bedelinin ödenmesinde, yapılan yeminin bil­

erek bozulmasında, kişinin evli hanırnına "zıhar" yapmasında kefaret oruçları tutulur.

Hac ibadetini yaparken meydana gelen bazı eksikliklerin telafisinde kefilret olarak

oruç tutulması enıredilir:

"Allah için hacc'ı ve umreyi tamamlayın. Eğer (düşman veya hastalık gibi bir engel­

le) çevrilmi§ olursanız kolayımza gelen kurbanı (gönderin); kurban yerine varıncaya

kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olan ya da başından bir rahatsızlığı bulu­

nan (bundan ötürü tıraş olmak zorunda kalan) kimse oruçtan, sadakadan veya kurban­

dan biriyle fidye (versin). Güvene kavuştuğunuzda, hac (zamanına) kadar umre ile fay­

dalanmak isteyen kimse üç gün hacda, yedi gün de döndüğü zaman (olmak üzere) tam

on gün oruç tutar. Bu, ailesi Mescid-i Haram ( c~vannda) oturmayanlar içindir. Allah'tan

korkun ve Allah'ın cezasının çetin olduğunu bilin."71 Hac ibadetini yaparken, mazereti

sebebiyle tıraş olmak zorunda kalan kimse, ya üç gün oruç tutar ya yoksula yemek

yedirir ya da kurban keser. Yine parasızlığından veya başka nedenlerle hacdakurban

kesme görevini yerine getiremeyenler, hac devam ederken üç gün, ailesinin yanına dön­

dükten sonra da yedi gün olmak üzere toplam on gün oruç tutarlar. 12 -

Kaza sonucu bir mü'rnini öldürmenin kefaretleri arasında oruç da vardır: " ... Yanlış­

lıkla bir mü'rnini öldüren kimsenin, mü'min bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine diyet

vermesi gerekir. Eğer (ölenin ailesi), bağı§lar (diyetten vazgeçerse) ba§ka. .. Bunları

bu] amayan kimsenin, Allah tarafından revbesinin kabulü için iki ay ardı ardına oruç tut-

71 Bakara, 2/196. 72 Muhammed Ali es-Sabilni, Safvetü't-Tefiisir, Diiru'I-Fikr, Beyrut, tsz., 11129; Ömer Nasuhi Bilmen,

Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, Bilmen Yayınevi, İstanbul, 1985, 11195.

73

Page 25: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

DlYANET lLMl DERGİ • CİLT: 43 • SAYI: I

ması gerekir."73 Kaza sonucu bir mü' mini öldüren kimsenin kefilret olarak kan diyeti

verınesi ve Allah' ın bağışlaması için de köle azat etmesi gerekir. Bir köleyi özgür­

lüğüne kavuşturacak güçten yoksun bulunanlar ya da çağıınızda olduğu gibi özgür­

lüğüne kavuşturulacak bir köle bulamayanlar iki ay ardı ardına oruç tutmak zorundadır­

lar.74

Burada sözü edilen oruç kefilreti, suç işleyen kimseye Yüce Allah .tarafından sağ­

lanan bir tevbe, işlenen suçu örtme fırsatıdır. Suçlunun ödemek zorunda olduğu kefilret

bir ceza değil, kişinin pişmanlık duymasına, vicdan azabı çekınesine, kendini düzelt­

mek için iç gözlem yapmasına yönelik bir eğitiındir.75

Yapılan yeminin bilerek bozulması kefilreti gerektirir: "Allah sizi, kasıtsız olarak

yaptığınız yeminlerden ötürü sorumlu tııtmaz. Fakat bilerek yaptığınız yeminlerden

ötürü sizi sorumlu tııtar. Bunun kefareti; aileDize yedirdiğinizin orta derecesinden on

fakiri yeditip doyurmak ya da giydirmek yahut bir köleyi hürriyete kavuştıırmaktır.

Bunu bulamayan kimse üç gün oruç tııtsun ... "76 Yapılan yemini bilerek bozmanın

kefilreti şu üç şekilden birisiyle ödenir; ya on fakir dayurulur ya da giydirilir yahut bir

köle özgürlüğüne kavuşturulur. Kişi bu üç yoldan birisiyle kefilreti ödeyemeyecek

durumdaysa, üç gün üst üste oruç tutar. Başvurulan bu yollar işlenen günahın Allah

tarafından bağışlanmasına, örtülmesine yöneliktir. 77

Hanıınlarına "zıhar" yapan erkekler kefilret ödemeden hanıınlarıyla birlikte cinsel

yakınlık kuramazlar:

"Kadmlarına zıhar edip sonra söylediklerinden dönenler, karılarıyla temas etmeden

önce bir köleyi hürriyete kavuştursunlar. Size öğütlenen budur. Allah, yaptıldannızı

haber almaktadır. Buna imkan bulamayan, temaslarından önce aralıksız olarak iki ay

oruç tııtsun. Buna da gücü yetmeyen, altmış fakiri doyursun ... "78 Yüce Allah, zılıar

73 Nisa, 4/92. 74 lzzuddin Alıdülaziz İbn Abdisselam ed-Dınıeşk:i, Tefsiru'l-Kur'an, Dllru İbn Hazm, Beyrut, 1996,

I/343; el-Meraği, a.g.e., II/285; Esed, a.g.e., s. 160. 75 ei-Mevdfidi, Teflıimu'l-Kur'an, I/318; Abdurralınıan lbn Nasır es-Sa'di, Teysiru'J-Keıimi'r-Rahman ii

Tefsiri Keliimi'l-Menn§n, Müessetü'r-Ris1Ue, Beyrut, 1996, s. 157. 76 Mliide,-5/89. 77 es-Sa'di, a.g.e., s. 205; Bilmen, a.g.e., II/818. 78 Mücadele, 58/3-4.

74

Page 26: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

KUR'AN'DA ORUÇ PSlKOLOllSİ

yapan kimsenin gücü yettiği takdirde bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmasını 79 kararlaş­

fırmıştır. Buna güç yetiremeyen kimsenin yükümlülüğünü azaltmış, ona art arda iki ay

boyunca oruç tutmasını emretmiştir. Oruca güç yetiremeyecek durumda olan kimseden

ise altmış yoksulu doyurmasını istemiştir.80 Zıhar yaptıktan sonra bir kimsenin eşiyle

cinsel anlamda birlikte olabilmesi için keniret ödemek durumunda olması onun için bir

mev'ize (öğüt) yerine geçer. Mev'ize, bir kimseyi bir davranıştan sakındırmak için ya­

pılan korkutmadır. Burada mev'ize mesabesinde olan kefaret ile insanlar suç işlemek­

ten alıkonulmaktadır. Çünkü kefaretler insanların suç işlemelerini engellerler.8~

Kefaret orucu bazı ilahi emirleri yerine getirirken yapılan eksikliğin veya ilahl değer­

lere uygun düşmeyen davranışlarda bulunmanın telafısi için tutulan oruçtur. Kefaret oru­

cu tutan birey Yüce Allah'tan bağışlanma diler, yaptığı hatanın vicdanına yükledİğİ ağır­

lıktan kurtulur, pişmanlık duyarak davranışını düzeltme kararlılığı gösterir. Kefaret oruç­

ları birer mev'izedir, hatta eğitici amaçlı her türlü eğitim yönteminden daha etkilidir.

Kefaret sadece oruçla ödenmez. Köle azat ederek, yoksul kimseleri yedirip giydire­

rek, diyet ödeyerek de kefaret ödenir. Kefaret ödeyen kimse ya oruç tutarak yoksunlu­

ğu tecrübe eder ya da yoksunluk içerisinde olanların yoksunluğunu gideren bir iş yapar.

Burada orucun bireyi aşan sosyal yönüyle bir kez daha karşılaşırız.

Sonuç

Kur'an, oruç ibadetini yerine getiren mü'minden bu ibadeti yaparken gerçekleşen

amaçların bilincinde olmasını ister. Orucun insanın kişiliğiyle ve Allah-insan ilişkisiy­

le olan bağını kurabilmeyi öngörür.

Orucun en büyük rolü, mü'min kişiliğinin oluşmasında katkı sağlamasıdır. Oruç,

başta fizyolojik güdüler olmak üzere, diğer bütün eğilimleri -Allah'a itaat ediyor olma

adına- ahiili sınırlar içerisinde tutma yolunda alışkanlık kazandırır.

Kur' an oruç aracılığıyla insanlardan güdü ve eğilimlerini ilahl değerlere uygun bir

şekilde karşılarnalarını ister. Fakat güdü ve eğilimlerin tabi olacağı değerlerin kaynağı-

79 Bu kural, köleliğin Kur'an'ın arnaçianna uygun bir şekilde ortadan kaldınlmaya çalışıldığı koşullarla ilgilidir. Günümüzde kölelik kurumu neredeyse ortadan kalkmıştır.

80 Ebu Cafer Muhammed İbn Cerir et-Taberi, Ciimiu'l-Beyiin an Te'vili ayi'l-Kur'an, Dfuu'I-Ma'rife, Beyrut, 1980, XXVIII/9.

81 İsmail Hakkı el-Bursevi, Tefsiru Rilhu'l-Beyiin, Mektebetü Eser, lstanbııl, 1398, IX/393; el-Meraği, a.g.e., X/7; Bilmen, a.g.e., VIII/3647.

75

Page 27: ILMIDERGI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00033/2007_c43/2007_c43_1/... · gratitudu to Allah. Moreover, it gives way to living mutual feelings like symphaty, affection, ten demess,

DlY ANET lLMl DER Gl o CİLT: 43 o SA YI: I

na insan nasıl ulaşacaktır? Kur'an, değerlerin kaynağının kendisi olduğunu açıklar.

Kur' an, kendisini Ramazan ayı ve oruçla ortak bir paydada buluşturur. İnsan bir yandan

oruç aracılığıyla iHihi değerlere uyma alışkanlıklarım pekiştirirken, öte yandan değerle­

rin kaynağı olan Kur'an'a bağlılığını yeniler.

Her şeyden önce bir ibadet olan orucun hem dış formu hem de içsel olarak yaşanan

ruhsal boyutu vardır. Oruç belli zamanlarda, belli davramşları yapmış olmaktan ibaret

değildir. Oruç anında dini tecrübe en yüksek bilinç ve duygu düzeyinde yaşanır. Allah'a

yakınlık, saygı, şükran gibi duygular oruç ibadetinin mü'mine yaşattığı dini tecrübenin

ömeklerindendir. Özellikle kefaret olarak tutulan oruçlarda pişmanlık, vicdan azabı,

bağışlanma isteği gibi duygular yoğun bir şekilde tecrübe edilir.

Oruç, sadece kişiliği şekillendiren bir ibadet, Allah ile insan arasında yaşanan bir

dini tecrübe olarak kalmaz, onun etkileri mü'min kimsenin çevresindeki insanlara da

olumlu şekilde yansır. Oruç sayesinde bir mü'min çevresindekilere empati, sempati,

sevgi, şefkat ve dayarnşma gibi duygularla yaklaşınayı öğrenir.

76