il - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · ne önem veren İbn Aşir 3 Zilhicce 1 040'ta (3 Temmuz 1631)...

2
ASKER ]fami'1-1).11di eserle- ri zeyilleri mahiyetin- dedir. kaynaklarda Asker'e Di- bir eser daha nisbet edilmektedir SGde, I, 97). : ifrenl, O. Houda s), Paris 1888, s. 75-76; Selavl, V, 81-82; Ab- bas b. el-i'lam, V, 154-156 ; E. Levi- . Provençal, Les historiens des Chor{a, Paris 1922, s. 231-273; Serkls, Mu 'cem, 1, 184 ; ll , 1969; Brockelmann. GAL Suppl., ll, 677 -678; Abdülhay ei- Kettanl. Fihri'l-fehari s, 1, 311; ibn SGde. Delflü Dii- rülbeyza 1960, 1, 97, 259; AbdGlkadir ei-Afiye. el-l:fayatü's-siyasiyye ve'l-ictima'iyye ve'l-fik- riyye ve al:waziha, Muhammediye 1402/1982, s. 327-329,333-334, 401-419; G. Deverdun, " Ibn 'Askar", EJ2 (Fr.). lll , 743-744; Ali Reffi, 'Asker", IV, 299-300. !il MUHAMMED RAZÜK L iR, Ebü 'I-Abbas .:,r.f }!i) Ebü'I-Abbas Ahmed b. Ömer b. Muhammed b. ei-Ensarl ei-Endelüsl (ö. 765/ 1364) ve alim. _j Endülüs'ün (Jimena) kaynaklarda Muhammed, dedesinin Ömer olarak kay- dedilmektedir. ta- sonra Cez'iretülhadra'ya (Algeciras) giderek ders vermeye tasawufla da ilgilendi. Cez'iretül- üzerine oradan hacca gitti. önce Fas'ta, dan Miknase'de bir süre oturduktan son- ra Sela'ya geldi. Buradan Ribatülfeth'e geçerek Ebu Abdullah ei-Yabür'i'ye intisap etti ve onun halifesi oldu. ölümünden sonra merkezinde bu- lunan EbG zaviyesin- de ikamet etmeye Burada Cemma'il'i'nin ha- dis olmak üzere kitap istinsah ede- rek geçimini bir mürid meydana geldi. Mer'in'i Ebu Faris, ziyaret etmek için 7S7'de (1356) Sela'ya ancak kendisiyle kabul bir mektup göndererek tavsiyelerde ve onun gönlünü genelde devlet adam- bu söyle- nir. müellifi Kunfüz onunla kendisinin büyük bir olarak 330 Ahmed Baba et-Tinbüktl. derslerinde genellikle Gazzall'nin 'ulilmi'd- din'i ile Muhasib'i'nin oku- tan kendisinin de kuwetle fikirler rultusunda söyler tihac, s. 43). e1-lfikemü'1-'Ata'iyye rihi Abbad er-Rund'i'nin de da birçok alimin olan Sela'da vefat etti. 1009'da (1600) Sela'dan geçen Makkarl onun kabrini zi- yaret halk kerametle- rinin söyler VI, 491, 993) . Ahmed b. ei-Ha- fi (ö. !163/!750) fetü'z-za'ir Sidi e1- lfô.c b. günümüze (Ef2 , lll , 720). : Muhammed b. Ali ed-Dükkall. ' 1-ve- ciz: Mustafa Selii 1406/1986, s. 89-91; Kunfüz, 't- talib Muhammed Hacci). Rabat 1976, s. 83-84; ibnü'I-Kadl, 148-149; a.mlf .. Rabat 1973, 1, 153; Ah- med Baba et-Tinbüktl, Trablus 1989, s. 43, 96-98; Makkarl, Nefhu'Hfb, VI, 491-495, 993; Sel avi, lll, 200-201; MahiGf, s. 233-234; Nebhanl, Keramatü '1-evliya', s. 526; Harekat, el- Magrib 'abre't-tarfi], Diirülbeyzii 1405/1984, ll, 90-93; Ali Hamid ei-Mahl. el-Magrib Sul(an E bl el-Merfni, Diirülbeyzii 1986 , s. 215-216; Abdülvehhab b. MansGr. A'la mü'l- Magribi'l-'Arabf, Rabat 1406/1986, IV, 346- 352 ; A. Faure. "Jbn <Affiir", E/ 2 (ing. ). lll, 719- 720; Mes'Gd Celal! Mukaddem. ir" , DMBi , IV, 169-170. RlZA L ei-FAsi ( IS"' !Alf .:,r.f ) Ebu Muhammed Abdülvahid b. Ahmed b. All b. ei-Endelüsl el-Fas! ei-Ensarl (ö. 1040/1631) ve alimi. 1 _j Aslen Endülüslü olup Fas'ta So- yu ensara Büyük ceddine nisbet- le diye Fas'ta pek çok derslerine devam eden tefsir. hadis, ve usulü. kelam. edebiyat. riyaziy- yat, gibi alanlarda kendini ye- Ebü'I-Abbas Ahmed b. Fakih ve Osman ei-Lemat'i'den okudu. at-i Ebü'I-Abbas Ahmed b. Kefif, EbG Abdullah Muhammed ei-Mürr'i gibi alimlerden; hadis. nahiv ve ilimleri.Fas müftüsü Ebu Abdullah Mu- hammed b. ei-Kassar el-Kaysi. Ebü'I-Fazl b. Muhammed, '1-i]ftibô.s sahi- bi Ebü'I-Abbas Az'iz diye bilinen Ebu Abdullah Muhammed b. Ah- med et-Tüc'ib'i. Ebü'I-Fazl b. Mu- hammed ei-Gassan'i. Ebu Abdullah Safiy- yüddin Muhammed b. Yahya gibi hocalardan 1 008'de (1600) hac yer- lerde ve özellikle alim- lerden istifade buldu . Nitekim Malik'in Ebu Ab- dullah Muhammed ei-Hannan·a. Tirmi- zi'nin Ebü'I-Hasan Ali ei-Bütayv'i'ye arzyoluyla okudu. bilhassa Mey- yare diye olan Muhammed b. Ah- med b. Muhammed ei-Fas'i'nin ismi zikre- dilir. Maliki mezhebini benimse- yen. ibadet ve nefis terbiyesi- ne önem veren 3 Zilhicce 1 040'ta (3 Temmuz 1631) elli Fas'ta vefat etti. Eserleri. manzum olan eserleri 1. dü'1-mu'in 'a1e'z-zaruri min 'ulUmi'd- din. Maliki mezhebine dair bir ilmihal olup 314 beyittir. üç bölüme eserde ar! mezhebine göre akaid, Ma- lik! mezhebine göre ibadet ve Cüneyd-i göre tasawuf ve ahlak konu- Meyyare bu ese- ri önce ve'1-mevri- di'1-mu'in (Fas 1292; 1\J- nus 1293: Kahire 1305, 1306, 1330) daha sonra da ve'1-mevridi'l-mu'in (Kahire 1301. ! 303 , 1305 ; Tunus !301). Üzerine birçok ve lan (Brockelmann, ll, 699-700) '1-mu'in'in (Fas 1262, 1317: Kahire 1300; bk. a.g.e., ll , 700) . 2. e1- mervi bi-Mevridi' ?-?am'ô.n. resmü'l-mushafa dair Mevridü'?-?am- 'ô.n eserinin nüshala- Fas'ta Karaviyy'in Kütüphanesi'nde (nr. 225, 230, 858) ve Temgrut'ta Darü'l-kütü- (nr. 822, !724 , 1969) bu- 3. bi- tekmili Mev- ridi'?-?am'ô.n. eser için beyitlik bir tekmiledir. hin içinde yer gibi Hizanetü Yusuf'ta (m 229/ 4) Zevô.'idü'1-Mevrid bir mevcuttur. 4. Tenbihü'1-l]ullô.n 'a1e'1- i'lô.n bi-tekmili Mevridi'?-?am'ô.n. e1- olup Zekeriyya tahkikiyle (Beyrut 1415/ so nunda i). S. Ri-

Transcript of il - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · ne önem veren İbn Aşir 3 Zilhicce 1 040'ta (3 Temmuz 1631)...

Page 1: il - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · ne önem veren İbn Aşir 3 Zilhicce 1 040'ta (3 Temmuz 1631) elli yaşında Fas'ta vefat etti. Eserleri. İbn Aşir'in çoğu manzum olan başlıca

İBN ASKER ei-MAGRİBT

]fami'1-1).11di 'aşer ve'ş-şani adlı eserle­ri DevJ:ıatü'n-naşir'in zeyilleri mahiyetin­dedir. Bazı kaynaklarda İbn Asker'e Di­vanü'ş-şüreta' adlı bir eser daha nisbet edilmektedir (İbn SGde, I, 97).

BİBLİYOGRAFYA :

ifrenl, Nüzhetü'l-/:ıfıdf(nşr. O. Houdas), Paris 1888, s. 75-76; Selavl, el-İsti~şa, V, 81-82; Ab­bas b. İbrahim , el-i'lam, V, 154-156 ; E. Levi- . Provençal, Les historiens des Chor{a, Paris 1922, s. 231-273; Serkls, Mu 'cem, 1, 184; ll , 1969; Brockelmann. GAL Suppl., ll, 677 -678; Abdülhay ei-Kettanl. Fihrisü 'l-feharis, 1, 311; ibn SGde. Delflü mü'erri/]i 'l-Magribi'l-a~şa, Dii­rülbeyza 1960, 1, 97, 259; AbdGlkadir ei-Afiye. el-l:fayatü's-siyasiyye ve'l-ictima'iyye ve'l-fik­riyye bi-Şe{şaven ve al:waziha, Muhammediye 1402/1982, s. 327-329,333-334, 401-419; G. Deverdun, " Ibn 'Askar", EJ2 (Fr.). lll , 743-744; Ali Reffi, "İbn 'Asker", DMBİ, IV, 299-300.

• !il MUHAMMED RAZÜK

L

İBN Aş iR, Ebü 'I-Abbas (_rı~ .:,r.f U"ı;..ıı }!i)

Ebü'I-Abbas Ahmed b. Ömer b. Muhammed

b. Aşir ei-Ensarl ei-Endelüsl (ö. 765/ 1364)

Mağribli mutasavvıf ve alim. _j

Endülüs'ün Şemlne (Jimena) şehrinde doğdu. Bazı kaynaklarda babasının adı Muhammed, dedesinin Ömer olarak kay­dedilmektedir. Öğrenimini Şemlne'de ta­mamladıktan sonra Cez'iretülhadra'ya (Algeciras) giderek ders vermeye başladı; ayrıca tasawufla da ilgilendi. Cez'iretül­hadra'nın hıristiyanlar tarafından kuşa­

tılması üzerine oradan ayrılıp hacca gitti. Mağrib'e döndüğünde önce Fas'ta, ardın­dan Miknase'de bir süre oturduktan son­ra Sela'ya geldi. Buradan Ribatülfeth'e geçerek Şeyh Ebu Abdullah ei-Yabür'i'ye intisap etti ve onun halifesi oldu. Şeyhin ölümünden sonra Sela'nın merkezinde bu­lunan Şeyh EbG Zekeriyya'nın zaviyesin­de ikamet etmeye başladı. Burada başta Cemma'il'i'nin 'Umdetü'1-aJ:ıkam adlı ha­dis kitabı olmak üzere kitap istinsah ede­rek geçimini sağlayan İbn Aşir'in etrafında geniş bir mürid halkası meydana geldi.

Mer'in'i Sultanı Ebu İnan Faris, İbn Aşir'i ziyaret etmek için 7S7'de (1356) Sela'ya gelmiş, ancak şeyh kendisiyle görüşmeyi kabul etmemiş, bir mektup göndererek tavsiyelerde bulunmuş ve onun gönlünü almıştı . İbn Aşir 'in genelde devlet adam­larına karşı bu şekilde davrandığı söyle­nir. Şeretü't-ta1ib müellifi İbn Kunfüz onunla görüşebilmiş olmasını kendisinin büyük bir başarısı olarak değerlendirir.

330

Ahmed Baba et-Tinbüktl. derslerinde genellikle Gazzall'nin İhya'ü 'ulilmi'd­din'i ile Muhasib'i'nin en-Nesd'i{ı'ini oku­tan İbn Aşir' in tarikatının kendisinin de kuwetle sarıldığı İJ:ıyd'daki fikirler doğ­rultusunda olduğunu söyler (Neylü'l-İb­tihac, s. 43). e1-lfikemü'1-'Ata'iyye şa­rihi İbn Abbad er-Rund'i'nin de araların­da bulunduğu birçok alimin hacası olan İbn Aşir Sela'da vefat etti. 1009'da (1600) Sela'dan geçen Makkarl onun kabrini zi­yaret ettiğini. halk arasında kerametle­rinin anlatıldığını söyler (Nefl:ıu't-tfb, VI, 491, 993) .

İbn Aşir hakkında Ahmed b. Aşir ei-Ha­fi (ö. !163/!750) tarafından yazılan TuJ:ı­fetü'z-za'ir bi-ba'zı mena]fıbı Sidi e1-lfô.c AJ:ımed b. 'Aşiradlı menakıbname günümüze ulaşmıştır (Ef2, lll , 720).

BİBLİYOGRAFYA :

Muhammed b. Ali ed-Dükkall. ei-İt/:ıfıfü '1-ve­ciz: Tarii]u'I-'Adveteyn(nşr. Mustafa BGşa·rek). Selii 1406/1986, s. 89-91; İbn Kunfüz, Şerefü 't­talib (nşr. Muhammed Hacci). Rabat 1976, s. 83-84; ibnü'I-Kadl, Dürretü'l-f:ıical, ı , 148-149; a.mlf .. Ce;;:vetü'l-i~tibas, Rabat 1973, 1, 153;Ah­med Baba et-Tinbüktl, Neylü'I-İbtihac, Trablus 1989, s. 43, 96-98; Makkarl, Nefhu'Hfb, VI, 491-495, 993; Sel avi, el-isti~şa, lll, 200-201; MahiGf, Şeceretü'n-nür, s. 233-234; Nebhanl, Keramatü '1-evliya', s. 526; İbrahim Harekat, el­Magrib 'abre't-tarfi], Diirülbeyzii 1405/1984, ll, 90-93; Ali Hamid ei-Mahl. el-Magrib fi'aşri's­Sul(an E bl 'İnan el-Merfni, Diirülbeyzii 1986, s. 215-216; Abdülvehhab b. MansGr. A'lamü'l­Magribi'l-'Arabf, Rabat 1406/1986, IV, 346-352; A. Faure. "Jbn <Affiir", E/2 (ing.). lll, 719-720; Mes'Gd Celal! Mukaddem. " İbn 'Aş ir" , DMBi, IV, 169-170. ı:;ı;:1

ııı!l RlZA KURTULUŞ

L

İBN AŞİR ei-FAsi ( IS"' !Alf rı~ .:,r.f )

Ebu Muhammed Abdülvahid b . Ahmed b. All b. Aşir

ei-Endelüsl el-Fas! ei-Ensarl (ö. 1040/1631)

Kıraat ve fıkıh alimi.

1

_j

Aslen Endülüslü olup Fas'ta doğdu . So­yu ensara dayanır. Büyük ceddine nisbet­le İbn Aşir diye meşhur olmuştur. Fas'ta pek çok hocanın derslerine devam eden İbn Aşir kıraat. tefsir. hadis, fıkıh ve fıkıh usulü. kelam. mantık. edebiyat. riyaziy­yat, tıp gibi çeşitli alanlarda kendini ye­tiştirdi. Ebü'I-Abbas Ahmed b. Fakih ve Osman ei-Lemat'i'den kıraat okudu. Kıra­at-i seb'ayı Ebü'I-Abbas Ahmed b. Kefif, EbG Abdullah Muhammed Şerif ei-Mürr'i gibi alimlerden; hadis. nahiv ve diğer ilimleri.Fas müftüsü Ebu Abdullah Mu-

hammed b. Kasım ei-Kassar el-Kaysi. amcası Ebü'I-Fazl Kasım b. Muhammed, arn-casının oğlu Ce~vetü '1-i]ftibô.s sahi­bi Ebü'I-Abbas İbnü'I-Kad'i, İbn Az'iz diye bilinen Ebu Abdullah Muhammed b. Ah­med et-Tüc'ib'i. Ebü'I-Fazl Kasım b. Mu­hammed ei-Gassan'i. Ebu Abdullah Safiy­yüddin Muhammed b. Yahya ei-İzzl gibi hocalardan öğrendi. 1 008'de (1600) çık­tığı hac yolculuğu esnasında uğradığı yer­lerde ve özellikle Mısır'da tanınmış alim­lerden istifade fırsatını buldu. Nitekim İmam Malik'in e1-Muvatta'ını Ebu Ab­dullah Muhammed ei-Hannan·a. Tirmi­zi'nin Şemd'ilü'n-nebfsini Ebü'I-Hasan Ali ei-Bütayv'i'ye arzyoluyla okudu. Yetiş­tirdiği öğrenciler arasında bilhassa Mey­yare diye meşhur olan Muhammed b. Ah­med b. Muhammed ei-Fas'i'nin ismi zikre­dilir. Fıkıhta Maliki mezhebini benimse­yen. ibadet hayatına ve nefis terbiyesi­ne önem veren İbn Aşir 3 Zilhicce 1 040'ta (3 Temmuz 1631) elli yaşında Fas'ta vefat etti.

Eserleri. İbn Aşir'in çoğu manzum olan başlıca eserleri şunlardır: 1. e1-Mürşi­dü'1-mu'in 'a1e'z-zaruri min 'ulUmi'd­din. Maliki mezhebine dair bir ilmihal olup 314 beyittir. üç bölüme ayrılan eserde sı­rasıyla Eş' ar! mezhebine göre akaid, Ma­lik! mezhebine göre ibadet ve Cüneyd-i Bağdad'i'ye göre tasawuf ve ahlak konu­ları işlenmiştir. Öğrencisi Meyyare bu ese­ri önce ed-Dürrü'ş-şemin ve'1-mevri­di'1-mu'in adıyla şerhetmiş (Fas 1292; 1\J­

nus 1293: Kahire 1305, 1306, 1330) daha sonra da Mu{ıtaşarü'd-Dürri'ş-şemin ve'1-mevridi'l-mu'in adıyla kısaltmıştır (Kahire 1301. ! 303 , 1305 ; Tunus !301). Üzerine ayrıca birçok şerh ve haşiye yazı­lan (Brockelmann, ll, 699-700) e1-Mürşi­dü '1-mu'in'in çeşitli baskıları yapılmıştır (Fas 1262, 1317: Kahire 1300; ayrıca bk. a.g.e., ll , 700) . 2. FetJ:ıu'1-mennô.n e1-mervi bi-Mevridi'?-?am'ô.n. Harraz'ın

resmü'l-mushafa dair Mevridü'?-?am­'ô.n adlı eserinin şerhidir. Bazı nüshala­rı Fas'ta Karaviyy'in Kütüphanesi'nde (nr. 225, 230, 858) ve Temgrut'ta Darü'l-kütü­bi'n-Nasıriyye'de (nr. 822, !724, 1969) bu­lunmaktadır. 3. e1-İ'1an bi-tekmili Mev­ridi'?-?am'ô.n . Aynı eser için yazılmış kırk altı beyitlik bir tekmiledir. Yukarıdaki şer­hin anılan nüshaları içinde yer aldığı gibi Merakeş'te Hizanetü İbn Yusuf'ta (m 229/

4) Zevô.'idü'1-Mevrid adıyla bir nüshası mevcuttur. 4. Tenbihü'1-l]ullô.n 'a1e'1-i'lô.n bi-tekmili Mevridi'?-?am'ô.n. e1-İ'1ô.n'ın şerhi olup Zekeriyya Umeyrat'ın tahkikiyle yayımlanmıştır (Beyrut 1415/

l9951Delflü'I-J:ıayran'ı n sonunda i). S. Ri-

Page 2: il - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · ne önem veren İbn Aşir 3 Zilhicce 1 040'ta (3 Temmuz 1631) elli yaşında Fas'ta vefat etti. Eserleri. İbn Aşir'in çoğu manzum olan başlıca

sale (Urcüze) ii 'ameli'r-rub'i'l-mücey­yeb. Astronomiye dair 130 beyitlik ese­rin bir nüshası Viyana'da bulunmaktadır (DMBİ, IV. 170) . Muhammed b. Ali el-Ağ­zavl el-Fasl tarafından yapılan İt]J.dtü'l­mübaşir adlı şerh i basılmıştır (Fas 13 ı 7). 6. Man;ç;Cıme ti'l-fı~h. Bir nüshası Rus­ya Şarkiyat Enstitüsü'ndedir ( a.g.e., IV, ı 70) . 7. Şifa'ü'l-~albi'l-ceri]J_ bi-şer]J_i Bürdeti'l-medi]J_. 8 . Man;ç;Cıme fi'l-itbd' ve.'t-tev~id (son üç eserin yazma nüsha­l a rı için ayrıca bk. Brockelmann. ll. 700) .

BİBLİYOGRAFYA :

Muhibbi, Jjultişatü'l-eşer, lll, 96-98; Meyyare. Mul].taşarü 'd-Dürri'ş-şemin, Muhammediyye, ts. (Matbaatü' I-Fudale). s. 5-8, 278; ltaJ:ıu 'l-mek­nCın, ı , 1 04; ll , 467; Hediyyetü'l-'arifin, 1, 636 ; Serkis. Mu'cem, I, 155; ll , 1821-1822; Brockel­mann. GAL Suppl., ll, 350, 699- 700; ZirikiL ei­A'Iam, IV, 323 ; Kehhale. Mu'cemü'l-mü'elli­/in, VI, 205; M. Abid ei-Fasi. Fihrisü mal].tCııati Jjizaneti'l-Karauiyyin, Darülbeyza 1399/1979, 1, 241-242, 248; ll, 525; Muhammed b. Tayyib ei-Kadiri. /'leşrü '1-meşani, Ra bat 1402/1982, I, 283-288; Muhammed ei-Meniin1. Delilü mal].­ıeıtati Dari ' l-kütübi'n-/'laşıriyy e, Muhammediy­ye 1405/1985, s. 63, 108, 127; Stddik b. Arabi, Fihrisü ma/].tCı(iW /jizaneti İbn Yusuf bi-Merra­küş, Beyrut 1414/ 1994, s. 29, 243 ; "İbn 'Aşir" , DMBİ, IV, 170. !!il MUHAMMED E ROGLU

ı İBN AŞÜR, Muhammed Fazıl

-,

( J.CWI ~ , .),_.;.~ ..:ı-:1 )

Muhammed el-Fazı! b. Muhammed et-Tahir b. Muhammed et-TOnisi

(1909-1970)

L Tunuslu ilim ve fikir adamı.

.J

ZŞewal13Z7'de (17Ekim 1909) Tunus'­ta doğdu. Aslen Faslı olup bir kolu Tunus'a yerleşen ve pek çok alim yetiştiren Aş ür ailesine mensuptur. Babası ve dedeleri gibi İbn Aşür lakabıyla anılmıştır. İlk eği­timini Tunus'un önde gelen alimlerinden olan babası Muhammed Tahir'den alan İbn Aşür aile çevresinde cereyan eden il­ml sohbet! eri, siyasi tartışmaları ve ede­bi nükteleri dinleyerek yetişti. Kur'an-ı Kerlm'i ve Arapça'nın gramerine dair el­Ecrumiyye ile el-Elfiyye'yi ezberledi. Daha sonra özel hocalardan Fransızca öğ­rendi. Zeytüne Üniversitesi'ndeki öğrenci­likyıllarında Fransa'ya gitti (1926) . 1930'­da Zeytüne'den mezun oldu ve 193Z'de bu üniversitede yardımcı· öğretim üyesi olarak görevlendirildi. Aynı yıl ikinci de­rece ve 1935'te birinci derece Maliki mü­derrisi oldu. 1930'da, bir kültür cemiyeti olan Halduniyye'de adını lakap olarak al­dığı Kadi el-Fazı! üzerine bir konferans verdi. 1931 yılında Kuzey Afrika Talebeleri

Kongresi'ne katıldı. Halduniyye Cemiyeti'­nin düzenlediği bu toplantıda Tunus'un Zeytune, Fas'ın Karaviyyln üniversitele­rindeki öğretimin ıslahına dikkat çekerek Arapça öğretiminin yeniden düzenlenme­si gerektiğini vurguladı.

1938'de Tunus milli hareketine karşı sömürgeci güçlerin saldırısı sırasında ha­yatını kaybeden birçok Tunuslu'nun anı­sına emperyalizme meydan okuyan bir şiir yazdı. ll. Dünya Savaşı yıllarında edebi ve ilmi çalışmalarına bir süre ara verdi. 1943'te Süreyya dergisinde hicrl XIV. yüzyılda yaşayan Tunuslu meşhur şahsi­yetterin biyografilerini yazdı. el-Meba­]J_iş dergisinde de İbn Haldün'la ilgili ya­zı ları yayımiandı ( ı 944). Babasının ikinci defa Zeytune Üniversitesi rektörlüğüne dönüp başlattığı ısiahat programlarını devam ettirdiği sırada Halduniyye Cemi­yeti başkanlığına getirildi (ı 945) İslam alemini eski itibarına kavuşturma gayret­lerine katkıda bulunmak amacıyla İslam Araştırmaları Enstitüsü'nü kurdu. Bu ens­titüde konferanslar verdi. el-Hizbü'l-hür­rü'd-düstun'nin 1946 yılında yapılan kong­resine Tunus'un tam bağımsızlığa kavuş­masını. Arap Birliği'ne ve Birleşmiş Mil­letler' e katılmasını isteyen bir bildiri sundu. Bunun üzerine devletin iç ve dış güvenliğini tehlikeye soktuğu gerekçesiy­le birçok kişiyle birlikte tutuklandıysa da bir hafta sonra serbest bırakıldı. 1951 yı ­

lında tarihçi Hasan Hüsnl Abdülvehhab ve babası ile birlikte istanbul'da toplanan XXII. Milletlerarası Müsteşrikler Kongre­si'ne. daha sonra da çeşitli tarihlerde Pa­ris, Küveyt, Şam gibi merkezlerde yapılan milletlerarası ilmi kongre ve toplantılara katıldı. 1953'te Maliki müftüsü, 1961 ·­te Şeriat ve Usülüddin Fakültesi dekanı, ardından Tunus müftüsü oldu. 1 Nisan 1970'te vefat etti; cenaze namazını ba­.bası kıldırdı.

islam birliği ve müslümanların Batı em­peryalizmi karşısında uyanıp direnmele­ri konusunda Muhammed Abduh ve Ce­maleddln-i Efganl ile aynı paralelde ha­reket eden İbn Aşur birçok bakımdan Mehmed Akif Ersoy'u hatırlatır. Din in top­luma dinamizm kazandıran en büyük güç kaynağı olduğunu, etkili ve uygun bir me­totla anlatılması halinde toplum hayatı­na düzen vereceğini. bunun da ancak ic­tihad faaliyetlerinde bulunmakla gerçek­leşeceğini söylemiş, bundan dolayı ictihad kapısının açık tutulması gerektiğini sa­vunmuştur.

İbn Aşür'a göre tek bir kaynaktan çıktı­ğı için dinin mahiyetinde bölünme ve ih-

iBN ASÜR, Muhammed Fazıl

tilaf söz konusu olamaz. Bu bakımdan din felsefi teorilerden farklılık arzeder. Dini konulardaki ihtilafların sebebidinin özün­de olmayan bazı şeylerin sonradan d ine karıştırılmasıdır. İslam ' ı etkili bir metot­la anıatma konusunda da bazı düşünce­ler ortaya koyan İbn Aş ur, asıl meselenin insanları islamiyet'e davet ederken ger­çekçi metodu bulabilmek olduğunu söy­ler. İslam insanı düşünmeye çağırmak­tadır. İslam'ın ruhu tefekkür ve istidlal, malzemesi ise bütün ilimlerdir. Her ilmin usul ve metoduna göre ondan faydalan­mak gerekir. Pozitif ilimlerle nakli ilimler arasında kopukluk ve ahenksizlik değil aksine sıkı bir bağ vardır. Bu gerçeğin an­laşılması halinde din -dünya, fikir- inanç, düşünce-pratik arasındaki fark ortadan kalkacak, din- ilim uyuşmazlığı vehmi de son bulacaktır (Muhtar b. Ahmed Ammih, s. ı 5ı vd.).

Öte yandan İbn Aşür Batı hukukunun İslam hukukundan etkilendiğini. Batı hu­kuk kitaplarında yer alan birçok terimin fıkıh mezheplerinin ortak terimleri oldu­ğunu ileri sürmüş, bu konudaki görüşle­rini Kahire Mecmau'l-lugati'l-Arabiyye'­nin otuz dördüncü toplantısında sundu­ğu "Malik! Mezhebinde Fıkıh lstılahları" başlığını taşıyan ve mezheplere ait terim­lerin doğuşu , gelişmesi ve mezhepler ara­sındaki farklı ictihadların sebepleri üze­rinde duran tebliğinde açıklamıştır. Ayrı­ca Avrupa'da bilim ve tekniğin gelişme­sinin islam dünyasındaki etkilerine de dikkat çekmiş. bazı ısiahat hareketlerinin müslümanların gözünü açtığını. artık is­lam'ın hayata hakim olması için fikri ze­minin hazır olduğunu, bu yolda Kur'an'­dan ve onun tefsirlerinden ilham almak gerektiğini özellikle belirtmiş , örnek ola­rak da el-Mendr tefsirini göstermiştir.

Eserleri. 1. el-Kaçli el-Fazıl (Tunu s ı 930) . Haldüniyye Cemiyeti'nde verdiği konferansın metnidir. 2. Filistin el-vata­nü 'l-~avmili 'l-'Arab (Tunus 1 367/1948).

3. el-ljareketü'l-edebiyye ve'l-fikriyye ii Tunis (Kahire ı 956; Tunus ı 972) Müel­lifin sekiz konferansının metinlerini ihti­va etmektedir. 4. Erkdnü nehçlati'l-ede­biyye bi-Tunis (Tunus 1965) . Tunus'ta XIX. yüzyılın sonları ile XX. yüzyılın başla­rında gözlenen edebiyat ve fikir hareket­leriyle belli başlı şahsiyetlerine dairdir. S.

A 'ldmü '1-fikri'l-İslami ii taril]i'l-Mag­ribi'l- 'Ara bi (Tunus I 965) . 6. et-Telsir ve ricalüh (Tunus ı 966). Tefsir ilminin doğu­şu, önemli tefsir kitapları, müfessirlerin vasıfları, bilhassa Aıüsl, Cemaleddln-i Ef­ganl ve faaliyetleri, Muhammed Abduh

331