IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini...

42
ATATÜRK KÜLTÜR, VE YÜKSEK KURUMU TÜRK KURUMU YAYINLARI VII. 80 1 A A IBN SINA ...... . . . DOGUMUNUN BININCI YILI .., ARMAGANI 2. Derleyen \ Ord. Pr?f. Dr. SAYILI TÜRK TARiH KURUMU ANKARA,2014

Transcript of IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini...

Page 1: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU

TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI

VII. Dizi-Sayı 801

• A A

IBN SINA ...... . . .

DOGUMUNUN BININCI YILI ..,

ARMAGANI

2. Baskı

Derleyen \

Ord. Pr?f. Dr. Aydın SAYILI

TÜRK TARiH KURUMU

ANKARA,2014

Page 2: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

İBN SİNXDA BÖBREK HASTALIKLARI VE TEDAVİLERİ

Doç. Dr. ESİN KAHYA

İslam Dünyasında dokuzuncu ve onuncu yüzyıllar, genellikle, en önemli

bilimsel çalışmaların yapıldığı bir dönem olarak bel~lenmiştir. Castigli-

. oni tıp açısından bu dönemi değerlendirirken "tıbbui çiçeklenme dönemi"

demiştir. Bu devirde tıp, diğer bilim dallan gibi, göz kamaştırıcı bir zirveye

ulaşmıştır. Genel olarak İslam doktorları eski tıp doktrinlerini kabul etmiş­

lerse de ve Hippokrates ve Galen'den saygıyla bahsetmişlerse de, onlara

gerektiğinde tenkitler yöneltmekten geri kalmadıkları gibi yeni gözlem ve

deneyleriyle katkılarda bulunmuşlardır. Bu dönemde yaşamış ve devrinden

sonra da yüzyıllarca eserlerinden yararlanılmış bilim adanılan arasında Ebu

Bekir Razı ve İbn Sma'yı gösterebiliriz.

Ebu Ali el-Hüseyin b. Abdullah İbn Sma (980-1037) hemen her konuda

çalışmış ve eserler vermiş bir bilim adamı ve filozof olmakla birlikte, daha

çok bir doktor olarak şöhret kazanmıştır. Onun müzik, şiir, astronomi ve

matematik konularında eserleri vardır1 •

Onun belli başlı tıp eserleri arasında Kanun, Kalp İlaçları ve Kan Alı­

nacak Damarlar gibi eserlerini sayabiliriz. Fakat onun en önemli eseri

Kanım 'dur. İbn Sma'nın bu eseri İsliim Dünyasında uzun yıllar boyunca

yaygın bir şekilde etkisini sürdürmüş sayılı eserlerden biridir. Onun bu

eserle Batı bilim dünyasında da 'önemli bir etki yaptığı şüphesizdir. Bu

eser muhtelif defalar Latinceye çevirilmiştir. Kanun 'un ilk defa Arapçadan

Latinceye çevirisi Cremona'lı Gerard tarafından yapılmıştır2.

Kanun onsekizinci yüzyılda, III. Mustafa'nın emriyle ve Hekimbaşı

Kütüpzade Mehmed Refi Efendi'nin nezareti ve delaletiyle, Tokatlı Mus­

tafa b. Ahmed b. Hüseyin tarafından ilk defa Türkçeye çevirilmiştir. Onun

bu çevirisi devrinde büyük ilgi çekmiş ve bir kaç defa kopye edilmiştir.

1 A. Castiglioni,Hisloire de la Medecine, Paris, 1931, s. 230. 2 Cyrill Elgood, A Medical History of Persia and Eastem Caliplıate, Cambridge, 1951, s. 192.

. İbn Sina'da Böbrek Hastalıkları ve Tedavileri 1 3 51

Page 3: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Bu çevirinin en iyi nüshaları arasında Topkapı Sarayı, Bağdat Köşkü

342 numarada kayıtlı bulunan nüshayı zikredebiliriz. Bu nüsha 792 sayfa­

dan meydana gelmiş olup, yer yer düzeltilmiştir. İkinci bir nüshası, Süley­

maniye Kütüphanesi, Hami diye kısmı, 1O15 numarada kayıtlı bulunmakta­

dır. Bu nüsha da gayet iyi bir nüsha olup Topkapı sarayı nüshasında olduğu

gibi, yer yer düzeltmeleri ihtiva eder.

Eserin çevirmeni hatlıyla olan nüshası ise Laleli' de Ragıp Paşa Kütüp­

nesinde 1542 numarada kayıtlı bulunmaktadır. Bursalı Mehmet Tahir,

Osmanlı Müellifleri adlı eserinde üç cilt olduğu haber verilen bu nüsha,

çevirmeni Tokatlı Mustafa Efendi tarafından kaleme alınmış olması açısın­

dan önem taşımaktadır3.

Yine aynı Kütüphanede 1540 numarada kayıtlı bulunan başka bir nüsha-

nın da iyi bir nüsha olduğu bilinmektedir4.

Kanun beş kitaptan meydana gelmiştir:

1 -Anatomi, genel patoloji ve genel tedavi;

2 - Tıp nüfredatı, farmakoloji ve genel tedavi;

3 -Özel patoloji;

4 - Hummalar, cerrahi, zehirlenmeler, kozmatik;

5 - Formüller5.

Uriner sistemle ilgili bilgiyi, İbn Srna'nııi Kanun adlı eserinin üçüncü

kitabında, yani çeşitli org~n hastalıkları- ve onların tedavileri ile ilgili

kısımda buluyoruz. Uriner sistemin en önemli kısmı olan böbrekler hakkın­

daki bilgi de bu kısımda verilmektedir.

İbn Sina'ya göre, böbreğin sağlıklı olup olmadığı idrar vasıtasıyla belir­

lenebilir. İdrar yoğunluğu, rengi ve az veya çokluğu böbreğin durumu hak­

kında bilgi verir. Aynca idrarın içinde yağ tortulan, et parçalan ve bazı par­

tiküllerin bulunması da bize böbrek hastalığının ne olduğunu anlamamız ve

belirlememizde yardımcı olur.

3 Bursalı Melımet Tahir, Osmanlı Miiellijleri, İstanbul, 1342 (H), c. 3, s. 237. 4 Süheyl Ünver, Kanun'u İlk defa Türkçeye Çeviren Tokatlı Mustafa Efendi ve Terceniesi, lbıı

Sina, İstanbul, 1937, ss. 19-22.

; Akil Muhtar Özden, lbn Siııd'mn Tıbbına bir Bakış, lbıı Siııd, İstanbul, 1937, II, s. 1-56.

352 1 Esin Kahya

Page 4: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

İbn Sina belli başlı altı böbrek hastalığı belirlemiştir:

1 - Böbrek zayıflığı

2 - Böbrek zaafıyeti

3 - Böbrek veremleri

a - Sıcak böbrek veremleri

b - Soğuk böbrek veremleri

c - Katı böbrek veremleri

4 - Böbrek yaraları

5 - Böbrek ve İdrar yaraları ülserleri

6 - Böbrek taşları

1 - Böbrek Zayıflığı:

İbn Sina'ya göre, bu hastalıkta böbrek kısmen veya tamamen yağını

kaybeder. Bu kayıp ise onun mizacının bozulmasına sebep olur. Burada söz

konusu edilen hastalık muhtemelen ptosis veya başka bir adıyla ren mobi­

lis seu migrans 'tır, ona nephrotose da denir. Böbreklerin destek dokula­

rının kaybolması neticesinde ortaya çıkar6; tıpkı diğer iç organlarında da

·görülebileceği gibi (enteroptosis). İbn Srna'nın da belirtmiş olduğu gibi,

kusma, şehvet azalması, belde hafif ağrı, vücutta zayıflama onun en bariz

belirtileridir.

Renal ptosis ilk defa Bağdat'lı Johannes Mesue (777-837) tarafından

zikredilmiştir. O, genellikle b_u vakalarda böbreğin aşağıya doğru hareket

ettiğini söylemiştir7•

İbn sına ise bu hastalığın genellikle böbreği yerinde tutan dokuların

gevşemesi neticesinde ortaya çıktığını ifade etmiştir. Dokuların gevşemesi,

vücudun kilo kaybetmesinden dolayı görüldüğünden, o, tedavide kilo aldı­

ran, semirten ilaçlar ve yiyecekler tavsiye etmektedir. Bunlar arasında bitki­

sel ve hayvansal yağlar önemli bir yer tutmaktadır; örneğin yağlı tohumlar,

6 İhsan Günalp, Modem Üroloji, Ankara 1973, ss. 337. 7 Leonar J. T. Murphy, T/ıe Histoıy ofUrology, Springfield 1972, s. 208.

İbn Sina' da Böbrek Hastalıkları ve Tedavileri 1 3 5 3

Page 5: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

tavuk ve kaz gibi hayvanların yağlan tavsiye edilir. Bunlara ilave olarak,

yağlı besin maddeleri, örneğin fındık, fıstık ve ceviz içi de bu konuda yar­

dımcı olacaktır. Yine kilo aldırması ve yağ dokusunun teşekkülünde yararlı

olduğu düşünülen un, şeker, bakla ve nohut gibi karbon hidratlar tedavide

ilaç olarak tavsiye edilmektedir.

Aynca İbn Sina bazı tenkiye terkipleri de önermektedir. Bunlar genel­

likle yağlardan ve pırasa, zambak, boğa dikeni gibi droglardan meydana

gelir.

Bu hastalığın tedavisinde, özellikle ondokuzuncu yüzyılda cerrahi

müdahaleler öngörülmüştür. Fakat yüzyılımız başında çeşitli tipte korselere

baş vurulduğu görülmektedir. Rumpel tarafından masajın böbreği yerinde

tutmağa yarayacağı öne sürülmüştür. 8

Cerrahi müdahaleler arasında böbreğin karnın arka duvarına tesbiti,9

civarındaki kas ve kemiğe bağlanması10, perirenal adhesionlar meydana ',

getirmek11 , gibi metodlar uygulanmıştır.

2 - Böbrek Zaafıyeti:

İbn sına mizaç bozukluğu dolayısıyla, bazen böbreklerde bir cılızlı­

ğın, bir anklığın ortaya çıktığından bahseder; buna böbrek zaafiyeti adını

verir. Onun bu hastalığın arazlarından bahsederken verdiği bilgi, bizim kro­

nik pyelonefrit dediğimiz hastalığın arazlanna bem;erlik göstermektedir.

Bugün biz bu hastalığın bakteriyel kökenli olduğunu biliyoruz. Bu bakte­

riler böbrek tübüler sistemini bozmakta, onu iltihaplandırmakta ve onun

idrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın

en belli başlı belirtisi olarak idrarın yeteri kadar iyi süzülmediğini göster­

miştir. Buna ilave olarak, o, damarlarda da biraz değişiklikler görülqüğünü

ifade etmiştir. Kronik pyelonefrit vakalannda kan damarlarının mikrosko­

bik muayenesi bize aynı olguyu vermektedir.

8 Aynı eser, s. 209. 9 Bu metot birçok cerrah tarafından denenmiştir. Bunİar aras~da Eugen Halın ( 1882' de), Edo­

ardo Bassini (1882'de), Robert Wein (1883'de), Max Brödel (1902'de) zikredilebilir. 10 Bu metot ilk defa Cenova'lı Vulliet tarafından 1895'de kullanılmıştır. Daha sonra bir çok

cerrah tarafından denenmiştir. 11 İlk defa 1884' de J. Greig Sınith bir iğneyle böbrek kapsülünü karın duvaru\a bağlamak iste­

miş, fakat başarılı olamamıştır.

354 1-EsinKahya

Page 6: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Aynca, İbn Sına bu hastalık sırasında idrarın gösterdiği özelliklerden

bahsetmektedir. İdrar kanlıdır; onun deyimiyle, bazı rutubetler ihtiva eder.

İdrarın böbreklerde iyi süzülmemesine dayalı olarak da onda bazı tortular

bulunur.

İbn sına bu hastalığın mizaç bozukluğu veya zaafıyeti yüzünden ortaya

çıktığını öne sürmüştür. Dolayısıyla tedavide göz önünde bulundurulan en

belli başlı nokta mizacın yeniden sağlıklı duruma getirilmesi, zayıflığın

giderilmesi ve daralan idrar yollarının açılması olmalıdır. Hastalığın tedavi­

sinde mizacı zayıflatacak olan cinsi münasebet, çok sıcak su ile yıkanmak

·ve idrar söktürücü maddeler almaktan kesinlikle kaçınmak gerektir.

Mizacın bozulması böbreğin zayıflatıp, cılız düşürdüğü için, böbreği

bağlayan, onun yapısını kuvvetlendiren yiyecek ve ilaçlar tedaviyi oluştu­

rur. Bu hastalık sırasında muşmula, ayva, nar, acem kuru üzümü gibi lezzeti

ekşi olan bazı meyvaların yenmesi tavsiye edilir. Bu ekşi maddeler iştihayı

açacağı için, kilo almaya ve böbreğin arık ve cılızlığının bertaraf edilmesine

sebep olur. Karaciğer ve mide gibi organlarda, zayıflık dolayısıyla ortaya

çıkan hastalıklarda alınan ilaçlar, böbreklerin bu hastalığında da yararlı

olacaktır.

Alınacak ilaçlar arasında, keçi ve deve sütü faydalı olur. İçilen sütler

böbreği takviye eder. Keçi sütü bilhassa çok faydalıdır; ermeni hurmasıyla

karıştırmak suretiyle, bir hayvanın böbreği ile yenirse çok faydalı olur.

Kronik pyelonefrit vakalarında, hastanın zayıflaması, kilo almaması,

çabuk yorulması belirgin arazların arasında olmasına rağmen, hastalığın

bakteriyolojik esaslara göre tedavisine gidilir (yani en çok görülen E. Coli

grubu, koküs, B Proteus veya karışık flora gösterenlerde floralarına göre )12•

İbn sına'nın kullandığı ilaçların modern anlamda pek faydası olmadığı

görülmektedir; ancak bünyenin kuvvetlendirilmesinde faydalı olabilirler.

3 - Böbrek iltihabı:

Genellikle Hippokrates zamanından beri böbrek apseleri bilinir, fakat

bunlar taşların sebep olduğu hastalıklar olarak ele alıiıır. Halbuki İb:n sına

böbrek iltihabını taşların sebep olduğu bir hastalık olarak değil, müstakil

bir böbrek hastalığı olarak vermiŞtir. Hatta o, Kanun' da böbrek iltihaplan

12 İ. Günalp, Modem Üroloji, Ankara 1973, ss. 249-251.

İbn Slııa'da Böbrek Hastalıkları ve Tedavileri 1 355

Page 7: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

hakkında şöyle demektedir: Onda taş olduğuna dair bir belirti olmaz". O,

bu iltihablı durumu, diğer hastalıklarda da görülen iltihablı rahatsızlıklara

benzetriıiştir; tıpkı mide ve bağırsak hastalıklarında olduğu gibi.

Bugün biz böbreklerdeki iltihabın böbrekte bulunduğu yere göre bu

ayrımını yapıyoruz. Halbuki İbn Sina, o günün şartları göz önünde bulun­

durulursa, böyle bir ayrımı yapabilmek için yeterli anatomik ve fizyolojik

bilgiye sahip değildi. Dolayısıyla onun burada verdiği hastalığı herhangi bir

böbrek enfeksiyonu olarak belirleyebiliriz. Ancak o bu hastalığın böbrek­

leri uzattığını, sürekli olmayan ağrılara sebep olduğunu söyler. Bu arazlara

dayanarak biz hastalığın akut pyelonefrit olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü

diğer böbrek apseleri böbrek büyüklüğünde bir değişik yapmadığı halde,

akut pyelonefrit hasta böbreğin büyümesine (hydronephrose) sebep olur.

Hastalığın tedavisinde bu iltihabı dağıtıcı, yok edici yiyecek maddeleri

alınması tavsiye edilir; sütlü, kokulu maddelerin içilmesi önerilir ..

İlaç olarak tavsiye edilen bitkiler arasında sedef otu, san çiçekli ~aprak­lannda P vitamini ihtiva eder; onun kapiller fonksiyonları tamir etme gücü

vardır13 • İbn Sina bu bitkinin sulu veya susuz balla alınmasını önermektedir.

Bal ise bir laksatiftir14•

İbn Sina'nın verdiği ikinci tertip kimyon, papatya, dere otu ve kuru sedef

otundan meydana gelmektedir; bu bitkilerden dere otu, bakterisid (bakteri

öldürücü) bir etkiye sahiptir. O, aynı zamanda ağrı giderici, spazm çözücü

etkilere de sahiptir; idrarın asiditesini de düşürür. Kuru sedef otu ise kapil­

ler fonksiyonu tamir etme_ gücüne sahiptir. Papatya ve kimyon müsekkin

maddelerine sahiptir. Dolayısıyla bu terkip, bahis konusu hastalığın sebep

olduğu ağrı ve bozuklukları giderebilecek niteliktedir.

4 - Böbrek Veremleri:

Her ne kadar o devirde verem tabiri cerahatli tümör anlamına geliyorsa

da, İbn Sina dahil olmak üzere, doktorlar bu deyimi genellikle cerahatli şiş­

ler için kullanmışlardır.

13 Edward P. Claus ve Varro E. Tyler, Plıamıaco/ogy, Philadelphia 1967, ss. 145-146. 14 Aynı eser, s. 60.

3 5 6 1--Esin Kfilıya

Page 8: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

a - Sıcak veremler:

İbn Sina'nın sıcak veremler diye adlandırdığı böbrek hastalığı konu­

sunda verdiği bilgiye göre, bu hastalıklar genellikle böbreğin kapsül, kor­

teks ve pelvisinde meydana gelebilmektedir. Buna göre, bu hastalığın

korteks apselerine benzerlik gösterdiği düşünülebilir; diğer taraftan o has­

talığın arazları konusunda bilgi verirken, böbrekte büyüme ve humma şek­

linde titreme olduğunu, hastalığın süratle yayılma kabiliyeti gösterdiğini ve

başka organlara da yayılabildiğini, şiddetli bel ağrılan yaptığını ve idrarın

renginin beyaz olduğunu söyler. Bu özellikleriyle ise daha çok hastalık akut

pyelonefrit vakalarına benzerlik göstermektedir.

Bugün biz akut pyelonefrit vakalarının bakteriyel kökenli olduğunu bili­

yoruz. Hastalık süratle ilerlemekte ve üşütme ile ateş (İbn Sina'da humma), "~

bir müddet sonra idrarda pyuri, hasta böbrekte büyüme yapmaktadır ve sık

sık ağrılı idrar görülmektedir.

İbn Sina bu hastalıkta ağrının bazen çok şiddetlendiğini, yukarılara çık­

tığını söyler. Hastalık bazen tek böbrektedir. Bu durumda hasta, hasta olan

böbrek tarafına daha kolay yatar. Çünkü hasta böbreğin aksi tarafa yatarsa,

hasta böbrek asılı kalacağından, ağrıya-sebep olur. Eğer hastalık her iki

böbreğe de yayılmışsa, o takdirde sırt üstü yatması gerekir.

Bu hastalığın tedavisinde ilk baş vurulan tedavi yolu kan almadır. Eğer

vücutta kan fazla varsa, basilik venden, onun ön ayak kemiğinin iç tarafına

rastlayan kısımdan kan alınır. Eğer bu kısmında damar kolayca tesbit edile­

mez ise onun yerine safenden kan alınır.

Hastalığın tedavisinde önerilen i\açlar arasında hıyar-ı şenber, şekerli su

ve ayva suyu ile ishal için kullanılan b'azı bitkilere rastlanmaktadır. Çünkü

İbn Sina ishal vasıtasıyla hastalığa sebep olan kötü hıltların ve maddelerin

atılabileceğini söylemektedir.

Aynca hastalığın tedavisinde su ve şarap tavsiye edilmektedir. Her ikisi

de böbreği soğutmak suretiyle, böbrekteki sıcak veremi bertarnf edebilir.

Ancak bu alınan içki ve suların ne sıcak ne de soğıık ölınaması gerekii. Her

ikisi de onlara zarar verir.

Bu arada, bozuk ve iyi pişmemiş yiyecekler almamalıdır. Bunlar zaten

vücutta mevcut bulunan ):ıozuk hılt ve maddeleri destekleyeceklerdir.

İbn Slııa'da Böbrek Hastalıkları ve Tedavileri 1 3 5 7

Page 9: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Böbreklerde mevcut olan şişlerin giderilebilmesi için ise merhemler,

yağlar, civalı merhemler ve bazı yumuşatıcı şırıngalar tavsiye edilir.

Hastalığın tedavisinde dikkat edilecek önemli noktalardan biri, veremin

olgunluk safhasına ulaşıp ulaşmadığıdır. Çünkü bu iki durumda iki farklı tedavi tarzı uygulanacaktır.

Eğer verem yeteri derecede olgunlaşmamışsa, fındık tohumları ve arpa

suyu gibi ilaçlar, yani diuretik maddeler ve yumuşatıcı maddeler onu ber­

taraf etmeğe yeter. Fakat olgunlaşmışsa, diuretik maddeler faydalı olmak

yerine, bilakis zararlıdırlar, ağırlık yaparlar. Bu durumda musilaj maddeler

daha sağlıklıdır.

İbn Sina ilerlemiş vakalarda (olgunlaşmış veremlerde) diuretik madde­

lerin kullanılmasına karşıdır. Çün)ru bu maddeler böbrekte ağırlık yapar;

halbuki bu maddeler yerine hastaya müsilaj maddeler ve su verip, bağır­

saklarda kötü, bozuk hıltların atılması sağlanmalıdır. Ayrıca bu maddeler '•

yağlarla birlikte verilirse, yumuşatıcı etkisi dolayısıyla, daha faydalı ola-

caktır. Müshil olarak alınması tavsiye edilen bitkiler arasında h_ıyar-ı şenber,

ebegümeci, kamı yarık otu, çemen otu kullanılır. Yumuşatmak için verilen

maddeler arasında hatmi, keten ve at kestanesi tohumları yağları, menekşe,

bakla vardır.

Müsil olarak tavsiye edilen droglar arasında karnı yarık otu çeşitli yara­

lara iyi gelen bir ottur. Semen otu, boy otu ve at kest~nesi ise kanamalara iyi

gelir. At kestanesi P vitamini ihtiva eder. Onun tohumu iltihaplara iyi gelir.

Boy otunun da iltihaplara _iyi geldiği bilinmektedir15•

Bu ilaçların yanı sıra, hastalık sırasında görülen şiddetli ağrıyı bertaraf

etmek üzere, bazı sakinleştirici ilaçlar kullanılır. Bunlar arasında aqam otu,

boy otu gibi ağrı kesici ve yatıştırıcı otlardan yapılmış yakılara da rastlan­

maktadır. Örneğin adam otu, boy otu, süsen, hatmi, dere otu, papatya, buğ­

day ve ballı sirkeyle (oxmel) karıştırılarak yakı hazırlanır. Yakıdaki bitki­

lerden adam otu içindeki belladon maddesinden dolayı iyi bir ağrı kesicidir.

Papatya, hatmi, boy otu ise yatıştırıcı olarak yüzyıllar boyu kullanılmış bit­

kilerdir. Buğday bugün de eczacılıkta pomat ve tablet yapımında kullanılan

15 Gabriel Garnier, Lucienne Bezanger-Beauquesne, Germaine Depraux, Re:Ssoıırces Medicine­les de la Flore Français, c. 1 Paris 1961, ss. 1253-1254; 784-785; 671-672; 568-573.

358 ·ı EsinKfilıya

Page 10: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

bir enflamasyon gidericidir. Dolayısıyla bu terkip, bütünüyle böbreğin bu

son derece ağrılı olan hastalığında ağrının giderilip, sükunetin temin edil­

mesini sağlayacaktır.

İbn Sina analjezikleri (duyu gideren) ve sedatifleri yakı olarak tatbik

ettiği gibi, onlarla hazırlanan terkipleri zeytinyağı ve bazı yağlarla karış­

tırmak suretiyle sıcak ve soğıık olarak pansuman yapmakta kullanmıştır.

Bunlar arasında anasonlu ve afyonlu terkiplere sık sık rastlanmaktadır. Ana­

son midevi ve gaz gidericidir; ufak dozu iştah artırır; solunuma ve dola­

şıma ferahlık sağlar, rahatlatır; spazm gidericidir16. Afyon ise içinde morfin,

kodein ve papaver ihtiva eden ağrı kesici ve uyuşturucu etkisi olan bir mad­

dedir17. Bunlara ilave olarak havlican ve beş parmak otu kuvvetli sedatif

etkisi olan bitkiler olarak verilir.

Banyo, genellikle böbrek hastalıklarında sık sık baş vurulan gevşetici ve

yatıştırıcı olarak kullanılan bir yoldur. Banyoya bazı bitki usareleri, yaprak­

lan vs. katmak suretiyle daha etkin hale getirmişlerdir. İbn Sina bu böbrek

hastalığında sarmaşık ve mezeryonla lapa yapılıp hamam yapılınasını tav­

siye eder. Bu ve benzeri ilaçlar, humorlan çözer ve dışarı atılınasını temin

eder. Aynca günümüzde sarmaşık sedatif etkisiyle tanındığı gibi doku ilti­

haplarında da etkilidir. O, sıcak sıcak yara olan bölgeye tatbik edilir. O,

analjezik (ağrı dindiren) bir etkiye de sahiptir.

b - Soğıık veremler:

Böbrekte veremlerden bazıları soğıık mizaçlıdır. Bunlara İbn Sina soğıık

veremler veya balgamlı veremler der. Çünkü bu veremin meydana gelmesi­

nin sebebi balgamlı maddelerdir. Soğıık verem görülen hastanın kanı soğıık

ve incedir. Bazen hastalık sadece böprekte kalınaz, aşağıya iner, kalçaya,

kaslara kadar yayılır. Hastalık ağrılıdır.

İbn Sina bu hastalığın tedavisinde ısıtan ve ağrı kesici ilaçlar tavsiye

eder. Tedavide kullanılan belli başlı bitkiler defi:ıe ve boy otudur. Boy otu,

yukarıda ifade edildiği gibi, iyi bir sedatifve iltihap gidericidir.

16 Aynı eser, s. 928-929. 17 Edward p. Claus and Varro E. Tyler, Plıarmacognosy, Philadelphia 1965, ss. 304-306.

İbn Sinii'daBöbrekHastalıklan ve Tedavileri 1 359

Page 11: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

c - Sulh veremler:

İbn Sina üçüncü bir verem şekli olarak verem-i sulb'dan bahseder. Bu

veremin sebebi sevdav! maddelerdir. Bunlar ya iyiye dönüşür ya da taş­

laşırlar. Bu hastalık hakkında onun tarafından verilen belli başlı bilgiler

hipercalsemic nephrophati veya hipercalsemin dediğimiz hastalığı hatırlat­

maktadır. İbn Sina verem-i sulbda esas sebebin sevdav! maddeler olduğunu

söylemişti; biz ona metabolizm diyoruz ve bu hastalığın metabolik neden­

lere dayandığını biliyoruz.

İbn sına bu hastalık sırasında duyu bozukluğu, ağrı ve ağırlık, bitkinlik,

idrarda incelik ve harabiyet görüldüğünü söyler. Böbreklerin kandan idrarı

ayırd etme gücü bozulur; genellikle, idrar hapsolur. Ödem görülür.

Bu hastalığın tedavisinde İbn Sin~ iki tip ilaç kullanmıştır. 1 - Müsilaj

etkisi olan ilaçlar (bunlar vücutta birikip hastalık yapabilirlerdi); örneğin

keten tohumu, yalancı safran, hatmi gibi. 2 -Ağrı kesiciler: hatmi ve keten ',

tohumu gibi.

"O, bu hastalıkta dışarı atılmayan idrarın taşlaştığını kabul ettiğinden,

bu taşların böbrekten atılmasını kolaylaştıracak bazı adale gevşetici ilaçla­

rın alınmasını tavsiye etmiştir. Böylece böbreklerdeki bu taşlar dışarı atıla­

bilecekti. Bu ilaçlar arasında arap kostusu yağı, zambak yağı, papatya yağı,

boy otu yağı ve defue yağından bahsedilir. Bu yağların hepsinin de müşte­

rek noktalan ağrı kesici olmalarıdır. Aynca arap kostu~u nefrite karşı uzun

yıllar kullanılıp, olumlu netice alınmıştır. Onuiı sekiz günde idrarı normala

döndürdüğü görülmüştür18 •

İbn Sina böbrek hastalıklarının tedavisinde, genellikle, bitkisel ilaçlar

kullanmıştır. Fakat bitkisel ilaçların yanı sıra zaman zaman hayvansal ilaç­

lara da baş vurmuştur. Örneğin bu hastalığın tedavisinde ayı, aslan ve inek

gibi hayvanların yağlarının ballı sirke ve keten tohumu ile karıştırılmak

suretiyle kullanıldığını görüyoruz. Bu terkip ağrı kesici olarak kullanılmış­

tır. Zaman zaman bu merheme akgünlük ve amonyak sakızı karıştırıldığı

görülmektedir.

18 Gabriel, Gamier, Lucienne Bezanger-Beauquesne, Gerrnaine Debraux, Ressources Medici­nales de la Flore Français, c. 2, Paris 1961, s. 89.

360 1 EsinKahya

Page 12: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Yine aynı hastalık için boğa dikeni, kokulu yonca ve yosun kullanılır.

Bu bitkiler müsekkin ve yumuşatıcı maddeler ihtiva eder. Bu bitkilerden

yosunun kronik hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir.

5 - Böbrek Yaralan:

Her ne kadar daha önce Celsus'un (M. S. 10-37) böbrek yaralarından

bahsettiğini biliyorsak da bu konuda ilk ayrıntılı bilgiye İbn Sina'da rastlı­

yoruz. Ona göre böbrek yaralan çeşitli sebeplerden meydana gelir. Böbrek

damarlarının kesilmesi, parçalanması, böbrekteki iltihaplanmalar veya taş­

lar böbrek yaralarının belli başlı sebepleridir.

Böbrekte yara olduğunu gösteren en bariz delil idrarın kanlı olması­

dır; idrarda kilsi maddeler, kanlı et parçalan bulunur. Bazen kanlı idrar bir

kaç gün devam ettikten sonra, hastanın idrarında sarı bir renk görülür. Bu

böbrekte yara olduğunun kesin delilidir ve yaranın iyi olmağa başladığını

gösterir. Ancak, eğer idrar kırmızı bir renk alırsa, bu yaranın tekrarladığını

gösterir.

Böbrek yaralarında çok ağrı hissedilir; idrara çıkma çok ağrılı olur. Bun­

dan dolayı İbn Sina az su içilmesini tavsiye eder. Böylece duyulacak ağrı

azaltılmış olur.

Bu hastalığın tedavisinde önerilen ilk tedavi yolu kan almadır. Böylece

vücuttaki bazı kötü hıltlar dışarı atılabilecektir. Yine aynı gaye ile, hastanın

kusturulması önerilmiştir. Bunun için kavun, ballı sirke ve helva yemesi

tavsiye edilmiştir.

İbn Sina bu hastalıkta sıkı bir diyet tavsiye etmiştir. Hasta tatlı, tuzlu,

ekşi ve acı şeyler yememelidir. Ayrıca yukarı belirtildiği gibi, fazla sulu

şeyler de böbreği yakacığll}dan zararlıdır ..

Bu hastalığın tedavisi iki adımda yapılır. İlkin ağrı kesici kullanılarak, bu

hastalığın karakteristiği olan şiddetli ağrı bertaraf edilir; daha sonra yaranın

taze ve müzminleşmiş olup olmadığına göre, tedavisine geçilir. Eğer yara

taze ise tedavi edilir. Buğday nişastası, yumuşatıcı ve menekşe suyu, diure­

tik ve cilt iltihaplarına iyi gelir.

Bazı böbrek yaralan iyi huylu, bazı böbrek yaralan kötü huyludur. Böb­

rek yarasının iyi veya kötü huylu olması onun tedavisinde kullanılacak ilaç-

İbn Sinii'da Böbrek Hastalıkları ve Tedavileri 1 3 61

Page 13: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

lan etkiler. Eğer yara iyi huylu ise, genellikle, bazı yumuşatıcı ve ağrı kesi­

cilerin verilmesi iyidir ve yetecektir.

Burada kullanılan ilaçlar ya basit ilaçlardır, ya da terkiplerdir. Bunlar

hatmi tohumu, üzüm suyu, dağ üzümü, hıyar tohumu, ermeni inciri, incir

suyu, ejder kanı, ballı sirke gibi maddelerin birkaçının karıştırılmasıyla elde

edilir. Örneğin bal damlası, maydanoz suyu, fesleğen karıştırılıp, günde bir

miskal içilir. Yine aynı hastalık için kullanılan bir başka ilaç ise basılmış

incir, akasya, keçi sakalı ve süsenden meydana gelir.

Yukarıdaki bitki isimlerinden anlaşılacağı üzere, bu bitkilerin bir kısmı

ağrı kesici, bir kısmı ise antispazmodiktir. Onlardan süsen ve akasya kus­

mayı sağlar.

İbn Sina'nın tedavisiyle ettiği mürekkep ilaçlardan biri de hıyar tohum­

larından 35 tane, çam kozalağından 12 tane, 5 tane badem, safranla birlikte

karıştırılır. Eğer hararet fazlaysa, ilaç çam kozalağı yerine hıyar kon~lmak

suretiyle alınır.

Diğer bir terkip ise, 20 tane çam kozalağı, 40 tane hıyar tohumu, 1 .5 dir­

hem buğday nişastası, 8 dirhem arap kostusu, 8 dirhem kereviz, 1.5 dirhem

berzel ile pişirilip içilir.'

Yine bir başka ilaç terkibi, incir, kızkardeş kanı, buğday nişastası, kere­

viz tohumu, hıyar tohumu, sakız ağacı usaresi, badem, çam, limon, Çin

terevendi, meyan kökü şerbeti aynı ölçülerde aJınıp, karıştırılır. Bu karışım,

böbrek yarasının ağrısını dindirir, hastaya sükunet verir.

Başka bir mürekkep ilaç ise, 13 tane soyulmuş badem, 20 hurma, 15

artan, 4 miskal kaynatılmış meyan kökü şerbeti, 4 miskal zafiran, 6 miskal

kaynatılmış üzüm suyu şarabından meydana gelmiştir.

Bir başka terkip ise, 1 tane büyüklüğünde afyon, 1 kırat (orta büyük­

lükte, 5 arpa ağırlığında olan, 1 miskalin 1/24 kadar ağırlık) hıyar tohumu,

2 dirhem (eski okkanın 114 ü) bakla, menekşe suyu ve şaraptan meydana

gelir. İbn Sina vermiş olduğu mürekkep ilaçlardan birinin de Dioscorides'e

ait olduğıınu söylemektedir. Bu tertipte lohusa otu, lek (kırmızı boya çıkarı­

lan ot), kakneç tohumlan ve kısa mahmut otu (yer meşesi) bitkisinin kuru­

tulup ufalanmasından elde edilen tozu karıştırılarak yapılır. Kısa mahmut

otu iyi bir kuvvetlendiricidir.

362 1 Esiii.Kahya

Page 14: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Yukarıda verilen mürekkep ilaçların yanı sıra, İbn Sina ballı melhemle­

rin de böbrek yaralarına şifa verdiğini söyler; örneğin kuru gül, mercimek,

mersin ağacı meyvası balla karıştırılıp, melhem haline getirilir. Bu terkip /

yarayı genişlemekten ve kokmaktan korur.

Bazı böbrek yaraları kötü huyludur. O taktirde, alınacak ilaçlar ve teda­

vide uyulması gereken kaideler de farklılık gösterir. Bu tip böbrek yarala­

rında, Çin çayı, sedef otu, yabani pırasa ve kersine gibi bitkilerin yanı sıra

ejderha kanı verilir. Burada hastaya verilen sedef otu, onun hissettiği şid­

detli ağrıyı ortadan kaldırır. Ayrıca hasta sıkı bir diyete sokulur. Hastanın

sıcak su banyosundan, sıcak su ile yapılan pansumanlardan ve cinsi müna­

sebetten kaçınması gerekir.

İbn Sina, yarayı yumuşatmanın onun tedavisinde de yararı olacağına

inanıyordu. Dolayısıyla yarayı yumuşatacak hail terkipler tavsiye etmiştir: örneğin kına bitkisi yağı, sakız ağacı yağı, ayva ağacı yağı, fındık, fıstık ve

bilhassa çam fıstığı ile ördek yağı gibi.

Bu hastalık için daha önce verilen ilaçlar, esas itibariyle bitkilerden

meydana gelmiştir. Bunlara ilave olarak, bazı hayvansal maddeler de kulla­

nılmıştır. Bunların başında süt gelir. Süt içinde yağ, kazein, demir ve C, D

vitaminleriyle, büyüme ve gelişmede çok faydalı bir besin maddesi olarak

daima kullanılmıştır. Yüzyıllar boyu, İbn Sina' da görüldüğü üzere, çeşitli

·hayvan sütleri kullanılmıştır. İbn Sina böbrek yaralarının tedavisinde çeşitli

hayvan sütlerini tavsiye etmiştir; örneğin eşek, at, inek, koyun sütleri gibi.

Yarada irin olursa, özellikle ona koyun sütünün faydalı olacağına inanmış­

tır. Süt o hastalıkta hastanın ihtiyacı olacak olan gücü sağlayacaktır.

Sütün yanı sıra, bazı hayvanlarıh etl~ri de bu hastalığın tedavisinde kul­

lanılmıştır; kuş etleri (örneğin tavuk, dağ güvercini) ve balık etleri gibi. •

Ayrıca, hastayı kuvvetlendirmek için başka bazı besin maddeleri de tav­

siye edilmiştir; örneğin meyvalar gibi. Kavun, olgun hıyar, armut, muş­

mula, tatlı nar, ayva ve elma gibi.

Böbrek yaralarında, hasta kesinlikle kuru meyva ve kuru incir yememe­

lidir; ekşi ve tuzlu besin maddelerinden kaçınmalıdır. Çünkü bu maddeler

böbrek yaralarını açar, yaranın azmasına sebep olur.

İbn S'ına'da Böbrek Hastalıkları ve Tedavileri 1 363

Page 15: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

6 - Böbrek ve İdrar Yollarındaki Ülserleşme:

İbn .Sina bu böbrek hastalığı ile, daha önce bahsedilen böbrek yarala­

rının birbirine bir çok yönden benzediğini söyler. Bu böbrek hastalığında,

organın dış tarafında kabartı ve kızartıya rastlanmıştır.

Böbrek ülserinde ilk baş vurulacak yol kan almadır. Bu hastalıkta basi­

lik veya safenden kan alınır, yahut da böbreklerin bulunduğu yerin hemen

altından hacamat edilir. Daha sonra hastaya bünyeyi kuvvetlendiren bazı

maddelerle, örneğin piliç, fındık, tatlı nar, ıspanak gibi organı temizlemesi

için bazı diuretik maddeler tavsiye edilmiştir; meyan kökü gibi.

7 - Böbrek Taşlan:

Böbrek taşlan M. Ö. 3000 yılından beri bilinmektedir. Mısırda İkinci

Krallık zamanında kalsiyum karbonat, fosfat, ve oksalattan meydana gel­

miş böbrek taşlarına rastlanmıştır. Bu taşlar ikinci bel omurları civarında

bulunmaktadır19 •

Daha sonra bir çok yazarda böbrek taşlarıyla ilgili bilgiye rastlıyo­

ruz; örneğin Oribasius, ansiklopedik eseri Synopsis 'de böbrek taşlarını şu

şekilde tarif etmekteqir: "toplar damarlardaki fazla su böbrekler boyunca

mesaneye akıtılır; şayet aynı bölgeye ağır (kalın) bir hılt gelecek olursa,

tabii sıcaklık onu yakar, ve taş veya kum teşekkül eder2°.

İbn Sina, daha önceki bilim adamlarına nisbetle, bu konuyu daha ayrın­

tılı bir şekilde ele almıştır. Ona göre, böbreklerde taş teşekkül etµıesinin

sebebi yenen veya içilen gıda maddeleri, .sindirimin iyi olmaması, böbrek­

lerdeki yara veya veremler,böbreğe yakın olan bağırsaklilrın onları sıkıştır­

ması, onlara baskı yapması olabilir.

Bazı yiyecek ve içecekler, örneğin süt ve peynir gibi maddeler taşla­

rın teşekkülünde yardımcı olabilirler. Aynı zamanda yaşlı ve kötü kuşların

etleri, ağır balık etleri, deve eti, vahşi hayvan etleri, yumuşak ve taze, iyi

pişmiş ekmek böbreklerde taş teşekkül etmesine sebep oluyordu. Armut gibi

sindirimi güç meyvalar da taş teşekkülünde yardımcı olur. Aynı zamanda ·

19 Leonard J. T. Murphy, History ofUrology, Springfield 1972, s. 5. 20 aynı eser, ss. 3 0-31.

364 !··Esin Kfilıya

Page 16: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

çamurlu, bulanık sular, özellikle alışılmışın dışında olan şuruplar taşların

meydana gelmesine sebep olur.

Bugün de suların terkibindeki bazı maddelerin, süt ve peynir gibi inor­

ganik tuzlar yönünden zengin olan bazı gıda maddelerinin taş teşekkülüne

yardımcı olduğu bilinmektedir.

Yukarıda belirtildiği gibi, böbreklerdeki madde birikimi böbrek taşlarına

sebep olmaktadır. Sindirimin yeterli derecede iyi olmaması madde fazlalı­

ğına ve dolayısıyla, biriken madde kolayca atılamayacağından, böbreklerde

taş teşekkül etmesine sebep olur. Maddenin birikimibÖbreklerin kendi zaa­

fıyetinden, fonksiyonlarını yeteri derecede iyi yapamamalarından ileri gel­

miş olabilir. Aynı şekilde, bu durumda da böbreklerde taş teşekkül eder.

Böbrek veremleri ve yaraları vücutta hararetin artmasına sebep oldu­

ğundan, böbreğe gelen sıvının fazla yoğun oluşundan ve böbreğin rahatsız­

lığı dolayısıyla, bu sıvıdaki tortular taşlaşarak orada kalmasına sebep olur.

Böbreklerde taşların meydana gelmesinin diğer bir sebebi de yukarıda

da ifade edildiği gibi, böbrekler üzerinde bağırsakların yaptığı baskı idi.

Bağırsaklar bazen yakınında bulunan böbreklere baskı yaparlar ve onların

fonksiyonlarını yapmalarını engellerler. Bu yüzden böbreklere gelen madde

dışarı atılmadığı için, böbreklerde hapis kalır ve kum haline dönüşür.

İbn Sina'ya göre böbrek ve mesane taşlarının meydana gelmesinde rol

oynayan etkenler hemen hemen aynı olmakla birlikte, bu iki taş arasında

bazı farklar vardır. Böbrek taşları ufak, kırmızı, meyilli ve gevşek yapıda­

dır. Halbuki mesane taşları beyaz, yapı itibariyle daha serttir. Böbrek taşları

idrarın tortusu şeklindedir; idrar içindedir. Böbrek taşları genellikle şişman

kişilerde olur.

Ebu'l-Kasım el-Zehravi (yaklaşık M. S. 936-1013) ve bir çok devri

yazarlarında, böbrek ve mesane taşlarının çocuklar arasında çok yaygın

olduğu görüşü hakimdir. Aynı fikirle biz İbn Sina'da da karşılaşıyoruz. O

diyor ki: "çocuk çok yer, içer; böbreklerine fazla yük yüklen!r; onlar dolar.

İdrar yolları da dar olduğu için böbreğin süzüp atması gereken bütün mad­

deler, atılmıyacağından, böbrek taşının teşekkül etmesine sebep olur". Hal­

buki Hippokrates, belirli yaştan :Sonra, daha çok böbrek taşma rastlanaca-

İbn Sina'da Böbrek Hastalıkları ve Tedavileri 1 365

Page 17: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

ğını iddia etmiştir, idrarı yoğun olanlarda, bu yoğun madde kolayca dışarı

atılamaz, bir kısmı böbrekte kalıp taşa dönüşür.

İbn sına, böbrek taşlarının belli başlı arazları arasında idrarın ilkin kalın,

ağır, rutubetli, sonra ince oluşunu, idrarın tortulu oluşunu ve bu tortunun

genellikle kırmızı ve sarıya meyilli oluşunu gösterir. Bel bölgesinde ağrı ve

ağırlık vardır. Bazen elle o bölgeye bastırılınca taşı hissetmek mümkündür.

Taşın teşekkülü sırasında şiddetli ağrı hissedilir. Buna sebep taş kendine

yer açmak için etrafını parçalar. Taş teşekkül ettikten sonra, eğer hareket

eder, idrar yollarına geçmeğe çalışırsa, ağrı daha da şiddetlenir; fakat aksine

bulunduğu yerde kalırsa, ağrı daha hafiftir ve bir ağırlık hissi vardır. Taş

üretere geçince ağrı hissinin kuvvetlenmesine rağmen mesaneye geçince

hafifler.

İbn Sina böbrek taşlar.ının tedavisinde üç yol verir:

1 - İlaçla tedavi

2-Banyolar

3 - Cerrahi müdahale

İlaçla tedavide kullanılan ilaçlar tenkiye ağız yoluyla,, yakı şeklinde

veya banyo suyuna koymak suretiyle verilir. Bu ilaçlar çoğunlukla bitki­

lerden meydana gelıniş olınakla birlikte, aralarında akrep külü, özel bazı

kuşların külleri, balık yüzgeçleri gibi hayvani kökenli olanları da vardır.

Tedavide kullanılan ilaçların hararet yapmamaları gerekir.

İbn sına böbrek taşlarını,_n tedavisinde ÜÇ tip ilaç kullanılınasını tavsiye

etmiştir:

a. Böbrekteki taşı tahrip edip, hareketlendiren veya onları küçülten, ufa­

lanmasını, erimesini sağlayan ilaçlar;

b. Teskin eden, ağrı kesen ilaçlar;

c. Böbrekleri çalıştırıp, ondaki birikmiş maddeyi atan ilaçlar veya onda

taşın meydana gelınesine sebep olan maddenin barınmasını engelleyen ilaç­

lar (diuretik ve müsil maddeler µttiva eden ilaçlar).

366 1 Esin Kiilıya

Page 18: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Böbrek taşları mesane taşlarından daha ufak olduğundan dolayı, daha

kolay parçalanıp, ufalanırlar. Onun için mesane taşlarında kullanılan ilaç­

lardan daha az güçlü olanları, böbrek taşları üzerinde etkindir.

a. İbn sına böbrekteki taşı hareket ettiren maddeler arasında biberi, balık

yüzgeçlerini, sığır etini, turp yaprağının suyu veya meyvasını sayar. Böb­

rek taşlarını parçalayan, ufalayan ilaçlar arasında ise, akrep külü, tavşan

eti, tavuk eti, keçinin vena cava damarından alınan kan, erkek keçinin kanı,

içinden civciv çıkmış yumurtanın kabuğu gibi. hayvani kökenli maddele­

rin yanında, az da olsa, yahudi taşı, sünger taşı, ve bazı tuzlar kullanmış­

tır. Bunlardan sünger taşı ve yahudi taşı Dioscorides'ten beri mesane taş­

larını düşüren ilaçlar arasında sayılmaktadır2 1 • Ancak tedavide kullanılan

ilaçların büyük bir kısmı bitkisel kökenli olan ilaçlardır (droglar). Bunlar­

dan büyük bir kısmı basit ilaçlar şeklinde kullanılırlar; örneğin kamıba­

har, hurma kökü, hatmi tohumu, dağ kerevizi, ebegümeci tohumu, pelesenk

odunu, tohumu ve yağı, kız saçı, muşmula, kına, Çin tarçını gibi.

İbn Sina bu basit ilaçların yanı sıra, böbrek taşlarının parçalanma­

sını, ufalanmasını ve dışarı atılmasını sağlayan bazı ilaç terkipleri vermiş­

tir. Bunlardan birinin terkibi şöyledir: 2 dirhem turp suyu, kereviz, ayrık

kökü, tarçın tohumu, kız saçı, kimyon, beş parmak otu suyu, çam, kuşkon­

maz kökü, mısır, defne ağacı, kökü, kabuğu, turp tohumu, şeytan şalgamı,

.ermeni kaplumbağası kabuğu (5 dirhem) ve balla macun yapılır. Bu macun

3 gün turp suyu ile içilir.

Yukarıdaki terkipte ve basit ilaçlarda kullanılan bitkilere bakılacak

olursa, bunların hemen hemen aynı özellikleri taşıdığı görülmektedir. Bu

bitkiler diuretik veya müsilaj maddel~r ihtiva ederler. Onlar idrar söktüre­

rek böbrekleri temizleyeceği gibi, müsil maddelerle de bağırsaklar temiz­

leneceği için, taşın yapılmasim sağlayacak maddeler kolayca dışarı atılmış olacaklardır. Ayrıca burada verilen droglar arasında ayrılık otu gibi iltihap­

lara iyi gelen maddeler ihtiva edenleri de vardır. Bu otlar (droglar) taşlar

dolayısıyla meydana gelmiş olan yaralara karşı kullanılmıştır.

Aynı gaye için İbn Sına Kanun' da diğer bazı terkipler de önermektedir.

Bunlardan biri de şöyledir:

21 Robert T. Gunther, (ed. ve çev.), Tbe Greek Herbal ofDioscorides, New York1959, s. 656.

İbn Sina'da Böbrek Hastalı.klan ve Tedavileri 1 367

Page 19: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Bir miskal koyun otu (misk otu), şeytan şalgamı suyu ile birlikte içilir.

Bazıları bu terkipte 70 adet koyun otu kullanmıştır. Bu terkipten 7 adet hap

yapılır,"her gün bir tane içilirse, taşın idrara atılması temin edilir.

İbn sına, yukarıda belirtildiği gibi, böbrek taşlarının düşürülmesinde

bazı hayvani kökenli ilaçlar da tavsiye etmiştir. Bunların bazılarında bir tek

hayvandan elde edilen madde kullanılmıştır. Örneğin tavukla hazırlanmış

şu ilaçta olduğu gibi: Tavuğun tüyleri ayıklanır, yıkanır, parçalanır, iyice

pişirilir, adeta bir hamur haline getirilir. Bu tekrar su ile yıkanır; kireçle

karıştırılıp, kurutulur, toz haline getirilir. Bu toz, sıcak su ile içilir. Makbul

olan tavuk cinsi, eti beyaz olandır. İbn sına bu ilacın taşların parçalanma­

sında gerçekten çok etkin olduğunu belirtmiştir. Hayvani kökenli maddeler

arasında onun çok sık baş vurduğu bir madde, erkek keçinin vena ceva­

sından alınan kandır. Bu kan dondurulup değişik terkiplerde kullanılmıştır.

Bu terkiplerden biri şöyledir: Erkek keçinin vena cavasından alınan kan,

sünger taşı ile karıştırılıp, tuzluluğu gidene kadar ovulur ve içilir veya aynı

kan güneşte kuruyuncaya kadar üzeri örtülü olarak bekletilir; daha so~a

bir kaşık tatlı şarap veya dağ kerevizi suyu ile içilir. Bu ilaç kuvvetli bir taş

parçalayıcı olarak tavsiye edilmiştir.

Burada söz konusu edilen hayvani kökenli ilaçların yanı sıra, İbn sına

başka ilaçlardan da söz etmektedir. Hayvani kökenli ilaçlar arasında sık sık

kuş etlerine ve akrep külüne rastlanmaktadır. GeneQikle kullanılan kuşlar

serçe türündendir. Ancak hayvani kökenli olan bu drogların bugün için tıbbi

bir değeri yoktur.

Böbrek taşlarının ilaçlatedavisinde, yukarıda söz konusu edilen ilaçla­

rın yanı sıra, bitki ve hayvandan elde edilmiş bazı maddelerin karışımın­

dan meydana gelmiş, bazı terkibi ilaçlardan bahsedilmiştir. Örneğin, tavuk

suyu, lahana suyu, akrep suyu, erkek keçinin vena cavasından alınmış kan

kurusu, sünger taşlan, sakız ağacı ve alıç miktarları aynı olmak üzere alınıp

karıştırılır.

Bazı mürekkep ilaçlar ise sadece bitkilerden meydana gelmiştir. Bu ter- ·

kiplerden kullanılan belli başlı bitkiler arasında maydanoz, hatmi, geyik

otu, biber, kara nohut, lahana, kavun, turp ebegümeci ve yarpuz otu vardır.

Örneğin şu terkipte olduğu gibi: maydanoz, geyik otu, sakız ağacı usaresi,

biber birer buçuk kısım olarak alınıp, bal ile macun yapılır. Burada kulla-

368 ı~EsinKal:ıya

Page 20: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

nılan bitkiler genellikle diuretik, spazm giderici, yumuşatıcı ve yatıştmcı

maddeler ihtiva ederler. Örneğin hatmi iyi bir yumuşatıcıdır. Böylece bir

taraftan idrarla, diğer taraftan dokuların gevşemesiyle böbrek taşının düş­

mesi mümkün olabilir. Kara nohut diuretiktir; hydronephroz vakalannda iyi

netice vermektedir.

Böbrek taşlan daha öncede belirtildiği üzere, teşekkülü sırasında çok

ağrı yaptığı halde, hareket edip, büyümediği taktirde pek ağrı yapmamak­

tadır. İbn sına böbrek taşlarının yaptığı ağrıları dindirmek üzere çeşitli

basit ve mürekkep ilaçlar tavsiye etmiştir. Bunlar arasında hint yağı bitkisi

tohumu ve suyu, fındık, hatmi tohumu, gül, nar, safran ve sandal otu vardır.

Bu droglardan sandal otu idrar yolu antiseptiği olarak halen kullanılmakta­

dır. Safran ve hatmi ise yatıştmcı ve yumuşatıcı olarak kullanılmıştır. Dios­

corides safranı diş ağrılan için tavsiye etmiştir22/

İbn Sina ağrı dindirici olarak, sedef otu ve arap sakızından meydana gel­

miş bir terkibin turp yaprağı ve ardıç suyu ile içilmesini tavsiye eder. Bura­

daki otlardan sedef otu artheriosclerosis (damar sertliğini giderici) olarak

bilinir. Arap sakızı ise iyi bir müsil maddesi ihtiva etmekted:ir23• O daha çok

iltihaplı hastalıkların tedavisinde kullanılır24 • Onun ağrı giderici bir özel­

liği olup olmadığı bugün bilinmektedir. Terkibin içilmesinde kullanılan turp

suyu ve ardıç suyu ise diuretik etkiye sahiptirler. Bu terkip diuretik madde­

ler ve damarlar üzerinde etkili maddeler ihtiva etmesi dolayısıyla, damar­

lan yumuşatıp olumlu bir etki yaratacağı gibi, bol idrarla taşın sürüklenip,

atılmasını da sağlayabilir.

Aynı gaye için kullanılan diğer bir terkip, kereviz, mısır sümbülü, haşhaş

tohumu, kabuğu soyulmuş tarçın, dağ .tıırbu (her biri bir buçuk ölçü olmak

üzere) ve bir ölçü yahudi taşından meydana gelmiştir. Dioscorides de bu

bitkilerin idrarı atmakta yararlı olan maddelerden olduğunu ifade etmiştir.

Başka bir ilacın terkibi ise şöyledir: Badem, Makedonya kökenli bir taş

(yarum), 1 dirhem bal ile macun haline getirilir; bir fındık ve şarapla bir­

likte içilir. Burada söz konusu edilen droglardan badem yağı yumuşatıcı ve

22 aynı eser, s. 482. 23 E. Claus v Varro E. Tyler, Pharmacognosy, Philadelphia 1968, ss. 145-146. 24 Francois, Dervaults, L'Officine (Repertoire Generale de Pharmacie Pratique), 18. ed., Paris

1945), ss. 987-988. '

İbn Sina'da Böbrek Hastalıkları ve Tedavileri 1 369

Page 21: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

hafif teskin edicidir. Bal besleyicidir ve fındık ise yara ve kanamalara iyi

gelen bir bitkidir. Bu terkip İbn Sina'nın önerdiği gayeye hizmet edebilir,

yani bObrek taşlarının sebep olduğu ağrıyı, şiddetli olmamak şartıyla din­

dirip, giderir.

İbn Sina yııkanda verilen terkiplerin yanı sıra, aynı gaye için kulla­

nılmak üzere, başka terkipler de vermiştir. Bu terkiplerden hatmi, bostan

hıyarı, kavun, sünger kökü, havuç, rezene, anason, kız saçı ve yer sarmaşığı

gibi bitkiler vardır. Bu bitkilerden rezene ve anason midev1 ve gaz gideri­

cidir. Hıyar hafif yumuşatıcı (antispazmodik), kavun kusturucu, ve yer sar­

maşığı idrar yollarına ve kanamalara karşı kullanılan, kanamayı kesen ve

yatıştırıcı özelliği olan bir ottur. Sünger taşı da aynı gayeler için uzun yıllar

kullanılmıştır.

İbn Sina böbrek taşlarının tedavisi ve onların teşekkülünü engelleyici,

içilmek suretiyle alınan ilaçların yanı sıra, bazı lapalar, melhemler, yakılar

ve banyolar tavsiye eder. Burada tedavi haric1dir. Gaye böbrek bölgesindeki

dokuyu, ılık yağlarla gevşetip, burada mevcut taşların aşağıya inip, dışarı

atılmasını sağlamaktır. Bu gaye ile kullanılan melhemlerin terkibinde bağ­

dem yağı, zeytin yağı gibi yağların yanı sıra kunduz yağı gibi hayvansal

yağlar da kullanılmıştır. Melhemler, yakılar ve lapalar böbrek bölgesinde

tatbik edilir.

Böbrek taşlan için tavsiye edilen banyolarda ise1. genellikle papatya ve

hatmi gibi yumuşatıcı, antispazmodik, etkisi olan droglar kulla~lır. Bu

droglar da aynı melhemler, lapalar ve yakılar gibi, dokuların gevşemesini,

idrar yollarının genişlemesini sağlar; böylece kolayca taşların aşağıya inip,

dışarı atılmasını temin eder.

Eğer böbrek taşlan yııkanda bahsedilen ilaçlardan hiç birisiyle ber­

taraf edilmiyorsa, son çare olarak, cerrahi yola baş vurulur. M. Ö. yakla­

şık üçüncü yüz yılda bu gaye ile kateter (sonda) kullanılmağa_ başlamıştır.

Galen'e göre, kateter ilk defa Erasistratus tarafından kullanılmıştır. Bu S

şeklinde bir alet olup, bu aletin bir çok örnekleri Napoli Müzesinde bulun-/

maktadır (J. Steward Milne, Surgical Instrumerits in Greek and Roman

Times, plate 45). Daha sonra buna benzer bir alete Celsus'ta ve Ebu'l­

Kasım el-Zehrav1'de (936-1013) rastlanmaktadır. Ebu'l-Kasım el-Zehravi

klasik yazarların bu aleti kullandığından söz etmiştir. O, bu aletin şekil ve

3 7 O ı~ Esin Kahya.

Page 22: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

kullanılışı hakkında bilgi vermiştir. O bu aletten bahsederken ona kaşatlr

(_r-it;l.i) der. Bu aletin Yunanca orjinal adı (Kaeaı:Jıp) olup, Ebu'l-Kasım el­

Zehravi onu arap harflerine uyarlamıştır25 •

İbn Sina Kanun adlı eserinde bu aletten söz etmektedir. O da bu alete

kaşatfr demektedir. Ancak o bu aleti mesane, ureter ve urethrada taş bulun­

duğu zaman kullanmıştır; böbrek taşlarının kırılıp, dışarı atılması için başka

bir alet önerir. Bu alet İskenderiye'li Ammonius'un (M. Ö. 276) mesane

taşlan için kullandığı lithotomus 'a benzer. Daha sonra aynı aletin bir ben­

zerinin Hristiyanlığın başlangıç tarihlerinde yaşamış Celsus tarafından da

· kullanıldığını biliyoruz26•

İbn Sina' da lithotom'a rastlanır; ancak o, bunu mesane taşlan için değil,

böbrek taşlan için kullanmıştır. Biz İbn Sina'nın Kanun'u resimli olma­

dığı için onun kullandığı bu aletin Celsus'undiline benzeyip benzemedi­

ğini bilmiyoruz. Ancak onun "bu alet böbrek taşlarını alrr, ufak ufak keser

ve dışarı atar" şeklindeki ifadesinden bunun bir lithotom olması gerektiğini

anlıyoruz.

25 Abulcasis, Surgery and Instıuınents, Londra 1973, s. 402. 26 Leonar J. O. Murphy, The History ofUrology, Springfield 1972, ss. 23-24.

İbn Sina'da Böbrek Hastalıkları ve Tedavileri 1 3 71

Page 23: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

RENAL DISEASES AND THEIR TREATMENTS INIBNSINA

Doç. Dr. ESİN KAHYA

In the Islamic world, the nineth and tenth centuries are generally known

as a period in which the most important studies and researches were done.

The historians named this period "the flourishing period of medicine". In · this period, medicine ascended to a peak as it happened in other disciples.

Generally, physicians in the Islamic World accepted the old classical

doctrines :from time to time, they criticized them and also made invaluable

contributions to them. Among all those scientists: we can mention Abu Bekr

al-Razı, Ibn Sina andAbu'l-Kiisım al-Zahriivi1•

Abu Ali al-Hüseyn b. Abdullah Ibn Sina (980-1037) was a scientist

and philosopher who studied many subjects, but he gained his reputation

espacially as a physician. He wrote many books and articles on this subject.

The main items are the Canan of Medicine, the Heart Diseases. The Canan

is more important than his other works; it had great influence in the Westem

World. It was translated :from Arabic to Latin several times, but Gerard of

· Cremona was the fırst to translate it2.

In the eighteenth century, the Canan was translated :from Arabic

to Turkish by Mustafa of Tokat on order of Sultan Mustafa m., under

surveillance and with guide of Mehmet Refi. His translation aroused great interest and it was coppied several time.s.

Among the best copies of this book, the Canan, we can mention two

version in the Topk&pı Place Library (Bağdat Köşkü, no: 342). It has 972

pages and some pages had some corrections. The second one is found in the

Süleymaniye Library (Harnidiye, no: 1015). This is also a good copy and

corrected. üne ofits copy is in the Ragıp Paşa Library in Laleli (no: 1542).

Mehmet Tahir of Bursalı mentioned in his work, the Ottoman Writers

1 A. Castiglioni, Histoire de la Mediciııe, Paris, 1931, p. 230. 2 Cyril Elgood, A Medical History ojPersia and Eastenı Caliplıate, Cambridge, 1951, p. 192.

Rena! Diseases and Their Treatmenıs in Ibn Sinii 1 3 7 3

Page 24: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

(Osmanlı Müellifleri) that it has three volumes and it had been copied by its

own translator, Mustafa ofTokat3, in the same library there is another good

copy ofthis work (no: 1540)4•

The Canon contains five books:

1 -Anatomy, general pathology and general treatment,

2 - Parts of medical sciences, pharmacology and general treatment,

3 -Pathology of organs (systems),

4 - Fevers, surgery, intoxication, cosmetics,

5 - Materia medica5•

The diseases of urinary system, including in renal diseases, are dealt

with the third book of the Canon. '

According to Tun Sina, we can define whether kidney is healty or not, by '·

means ofurine. Its concentration, colour and amount of its ejection give an

idea about the healtiness of kidney. In addi ti on to that, the fatty sediments,

small fleshy substances and some particles aid us to define and diagnose the

type of renal disease.

Tun Sina classified renal diseases in the following six groups :

1 -Ptosis,

2 - Renal weakness,

3 - Renal swellings, _

a. 'Hot' renal swellings,

b. 'Cold' renal swellings,

c. 'Hard' renal swellings,

4 - Renal trauma,

3 Bursalı Mehmet Tahir, Osmanlı Mıielifleri, İstanbul, 1342 (H), vol. 3., p. 237. 4 Süheyl Ünver, Kanunu İlk Defa Türkçeye Çeviren Tokatlı Mustafa Efendi ve Terce-mesi, İbn

Sina, İstanbul, 1937, pp. 19-22. 5 Akil Muhtar Özden, İbn Sinii'nın Tıbbına bir Bakış, İbn Sina, İstanbul, 1937, part 11., pp.

1-56

3 7 4 ı~ Esin Kahya

Page 25: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

5 - Ulcers in the kidney and urinary passages

6 - Renal calculi.

1-Ptosis:

According to Ibn Sına, the attachrnents ofkidneys loose their fat partially

or completely. This causes the disorder of renal humour. Here, he probably

meant ptosis or in other words, ren mobilis seu migrans. Nowadays, we call

it nephrotose when kidneys loose perinephric fat; as is known, a similar loss

of fat can occur to the other intemal organs (enteropthosis)6•

Renal ptosis was fırst mentioned by Johannes Mesue (777-837) of

Bagdad.

He noted that "dislocation" of the kidney~ commonly occured in a

downward direction7•

Ibn Sına said that this disease causes vomitting, decreasing sexual desire,

pain on the lumbar region, and loss ofweight. It causes looseness oftissues

which hold the kidneys in their place. For that reason, Ibn Sına prescribed

fattening food and drugs. Among them, vegetable and anirnal fats have an

irnportant place, like the seeds from which oil can be produced, the meats

of hen and goose and their fats. In addition to them, wallnut, hazelnut and

pistachio nut can be useful to make the patient grow fat and form fatty

· tissues. Some carbonhydrates, like flour, sugar, broad bean and chickpea are

also advised to the patient.

Apart from those, Ibn Sina gave some materials for injection as enema.

These contain some oils, leck, liliac and milk thistle.

In this disease, later physicians advised operative treatmants especially

in the nineteenth century. But, at the beginning of this century, supporting

corsets were favoured by some physicians, like Howard Kelly, Massage

was recommended by Rumpel in the hope that it might provoke adhesions

to hold the kidney in place, but it proved useless8•

6 Ihsan Günalp, Modem Üroloji, Ankara 1973, p. 37. 7 Leonard J. T. Murphy, The Histoıy ofUrology, Spriİıgfield 1972, p. 208. 8 Ibid., p. 209.

Renal Diseases and Their Treatments in Ibn Sföa 1 3 7 5

Page 26: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Among the operative treatments, there are fıxation ofkidney by suture to the posterior abdominal wall9• Producing perirenal adhesion10 and forıning

shelf to' support lower pole of kidney11 were also among the surgical treatments.

2 - Renal Weakness :

Ibn Sina mentioned that sometimes weakness and leanness appeared in kidneys, because of the disorderliness of humours. It was called renal

weakness. The symptoms of this disease, as mentioned by Ibn Sinii, resemble the disease called cronical pyelonephritis. Nowadays, we know

that this disease has a bacterial origin. Bacteria destroy the renal tubular

system, cause its inflammation, and prevent it :from fıltring urine properly. According to Ibn Sinii, the main symptom of this disease is that in patients

aff ected with this disease the kidneys can not filtre urine properly. In addition to that, the same deforınations also appear in the renal vascular system.

Nowadays, in the chronical pyelonephritis the microscopial examinatioiı of the tubular system in the kidney gives more or less the same results.

Apart from that, Tun Sinii described the properties of urine during this disease. In urine the blood exists. He said: "it has some humid factors". It

has some sediments because of not being fıltred properly. \

Ibn Sina thought that the disorderliness and weakness of the nature of kidneys cause this disease. F or that reason, the main point in the process of its treatment is to try to regain general ·health and to enlarge the urinary

passages which became narrow. During their treatment, the patients should avoid sexual relation, hot or cold water batlı and take some qiuretic substances.

Patients need to take the medicaments and foods which makes his body stronger, because the disorderliness of the renal nai:iıre causes

9 This method was applied by some surgeons. Amo~g them \Ve can mention Eugen Habn (in 1882), Robert Wien (in 1883), and Marx Brödel (in 1902). This methot was applied by Vulliet in 1885 at first, and than it became an extensive applied method.

10 J. Greig Smith found a ptosed kidney in 1884 and attempted to scarify the renal capsule with a needle passed tbrougb the abdominal wall but he could not acchieved to heal the ptosis.

11 This methot first was described in 1885 by P. Bezy as ııeplıropexie eıı lıamac.

Page 27: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

renal weakness. As a part of the treatrnent, eating sour fruits like quince,

pomegranates, medlar and Persian dried grapes are advised. They cause

people to eat more and put on weight, and as a conclusion renal leanness

and weakness disappear. Medicaments which are used in the treatrnent of

weakness and leannes of liver and stomach are also advised by Ibn Sina as

useful in the treatrnent ofthis disease.

Among the medicaments there are goat and camel mille. But the mixture

of date and goat mille is more useful.

The main symptoms of the chronical pyelonephritis are loss of weight

and suffering fatigue easily, as Ibn Sina mentioned. Today we know that

some of the bacteria cause this disease, like Escherchia Coli12• It is treated

on the basis of its bactericid origin. In the preserıt time, although Ibn Sina's

medicaments are useless, they can help to increase the resistance of the

body against the disease, strengthening it.

3 - Renal injlammations:

Renal inflammations had been known since the Hippocratical period,

but they had been attributed to inflamation caused by renal calculi. But Ibn

Sina considered them as ren_al disease indipendent of renal calculi. About

renal inflammations Ibn Sina said in the Canon: "there is no certainty

whether this disease is accompanied by stones or not". He likened it to the

other inflammations that appered during other diseases, as it occured in the

diseases of stomach and intestines.

Nowadays we classifıed infammations according to their places in the

kidneys. But Ibn Sina did not possess.enough anatomical and physilogicial

knowledge on this subject to classify them in the above-mentioned way.

For that reason, we accept this disease as a renal infection whatever renal

disease it was. Ibn Sina noted that this disease causes temporary pains and

enlarges the kidneys. On the basis of those symptomes mentioned by Ibn

Sina we cali this disease acute pyelonephritis. For, nowadays, we know

that acute pylenephritis causes enlargement of kidneys, although the other

inflammations in the kidneys do not show the same effect (hydronephrose ).

12 I. Günalp, Modem Üroloji, Ankara 1973, pp. 249-251.

Renal Diseases and Their Treatments in Tun Sina 1 3 7 7

Page 28: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

During its treatment, Ibn Sfna advises to take foods and medicaments

which remove inflammation and make them disappear, and prescribes the

drinking of milky and smelly things. Among the herbs which were advised

as medicaments for this illness, rue has yellow flowers that have vitamin

P13• it restores capillary functions. Ibn Sfna advises it to take with honey,

mixing with water or without water. Honey is a good laxative substance14•

Ibn Sfna gave another prescription which contains cumin, camomile,

dill and dried rue. From those herbs dill possess a bactericid property. At the

same, it has antispasmodic and sedative affects. It also decraeses the ph of

urine. Dried rue has a property of restoring capillary functions. Camomile

and cumin have sedatives. This prescription has the property of stopping

pain and to remove disorderliness from kidneys.

4 - Kidney Swellings:

Although, in ancient times, ''verem 'mean tumor with inflammation',

physicians, including in Ibn Sfna used that term for swellings.

a. Hat renal Swellings:

According to Ibn Sina, 'hot' renal swellings occured in renal capsule,

cortex or renal pelvis. From this explanation, this disease resembles

inflammations in renal cortex. Ibn Sfna also said that this disease causes

kidneys to enlarge and patients' trembles, as is seen in fevers. This disease

extends very rapidly and it causes very severe pains in lumbar region. The

urine is white in this disease. From all th~se properties of this disease, we call it acute pyelonephritis.-

Nowadays, we know that acute pyelenephritis is caused by bacteria. It

increases very quickly. Trembling, fever (Ibn Sfna remarked it) and after

a while, pyuri in urine, enlargement of kidney are the main symptoms of

this disease. During the ejection, patient feels pain. According to Ibn Sfna,

sometimes pain extends toward upside. Sometimes this disease appeares

only in one kidney. In this case, patient can lie on the side of the ili kidney

more easily. Otherwise, if the disease appe-ared iri both of kidney, patient

should lay himself down.

13 Edward P. Claus and Varro E. Tyler, Plıarmacology, Philadelpiha, 1967, pp.145-146. 14 ibid,p. 60.

3 7 8 1 Eslıı Kahya

Page 29: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

The first way of treating this disease is to apply cupping. If patient's

blood shows excessiveness, Ibn Sina applied cupping from the lower part

of the basilic vein which passed through the inner part of the front leg. If a physician can not fınd the vessel easily, instead of that vein, he can cup

from saphenous.

Among the drugs which were used to treat this disease there are cassia,

water with sugar, quince juice and some herbs that contain mucilaginous

substances. Far Ibn Sina believed that this disease can be cured by means of

excretion ofharmful humours and substances.

Apart from that, during the treatment ofthis disease he advised patients

to drink water and wine. Batlı of them are helpful to make kidneys cool

and useful to treat this bot swelling. But those ~nks should be neither cold

nar warm; otherwise they become harmful. In addition to them, the patient

should not eat harmful food and things that are not cooked properly. These

kinds of foods contribute to increase of bad humours and substances that

have already existed in the patient's body. Ibn Sina alsa added ointments,

salves, and with quicksilver in particular, and antispasmodic enemas are

very useful for for renal swellings.

During the treatment physicians should notice whether bot swelling

reaches matured stage or not. If swelling is at its beginning stage, hazel nut

· and barley juice, that is, some diuretics and and antispasmodic substances

are enough to heal it. Otherwise, the swelling reaches its last and matured

stage; in that case the diuretic antispasmodic substances just mentioned

are harmful, instead of being useful. They cause increase of feelling of

heaviness. Ibn Sina added that patient~ should take water and mucilaginous

substances to excrete bad h?mours. Some oils are alsa useful if they are

given with other drugs because of their softening influence.

Among the mucilaginous substances we find cassia bark, fenugreek,

fleawort. Among the softening herbs, there are the seed oils of hollyhock,

linen, and horse chestnut, violet and broad bean.

Re nal Diseases and Their Treatments in lbn Sina 1 3 7 9

Page 30: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

As asserted by Ibn Sina, fleawort is useful against wounds; fenugreek

and horse chestnut are good for bleeding; chestnut contains vitamin P; its

seeds heip to heal inflammations15•

In addition to tlıese drugs, Ibn Sina advises to give some sedatives and

anelgesics in order to cease severe pain that appears during tlıis disease. F or

instance mandrake, fenugreek, iris, hollyhock, dill, camomile and wheat are

mixed with oximel and plaster is prepared. Mandrake has belledonna. This

herb is a good analgesic. Camomile, hollyhock and fenugreek have been

used as sedatives for long years. Nowadays, in modem pharmacology, weat

is used to prepare pomads and tablets; it is also good for inflammation. For

tlıat reason, this remedy is useful against 'hot' renal swellings. Which cause

severe pain and it helps to tranquilize it.

İbn Sina did not anly apply anelgesic and sedative substances as plaster,

but he also used them as dressing, mixing them witlı some hot or cold oils. '·.

Among them we fınd many mixtures that contain anise and opium.

Anise is carminative and corrigent for stomach. When it is giv~n in smali ·

doses, it sharpens apetite, gives relief to respiration and circulation. It is also antispasmodic16

• Opium contains morphine, codein and papaver which

have anelgesic and narcotic influences17• In adition to these plants, galingale

and cinquefoil are given as strong sedatives by Ibn Sina. \

In renal diseases, batlı is generally prescribed to patlents very :frequently

in order to relieve their spasms and convulsions and to tranquilize· tlıem.

Ancient physicians though~ that batlı could be more e:ffective, if some

herbal juices and tlıeir leaves are mixed into the batlı water. Ibn Sina advised

to have a batlı or to prepare a poultice with ivy and mezereon. All these

medicaments and the treatments which were made by using them help to

dissolve humours and eliminate them. Nowadays, ivy is known as not only

as a sedative, but also useful against inflammation in tissues. It is. applied as

a hot poultice on tlıe renal region. It has also an analgesic influence.

15 Gabriel Garnier, Lucienne Bezanger-Beauquesne, Germain~ Depraux, Ressoıırces Medici­nales de la Flöre Francaise, vol. 1, Paris 1961, pp. 1253-1254; 784-785; 671-672; 568-573.

16 ibid., pp. 928-929. 17 Echvard P. Claus and Varro E. Tyler, Pharmocognosy,, Philadelphia, 1965, pp, 304-306.

380 1 EsinKilhya

Page 31: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

b. 'Cold'renal swellings:

Some of the swellings have cold nature, Tun Sina named them "cold"

swellings. For mucous substances yield these kinds of swellings. In this

disease, the patient's blood is "cold" and "thin". Sometimes the disease

does not remain only in the kidney but extends downward to the hips and

their muscles, and the patient feels pain.

In the treatment of this disease, Ibn Sina gives exothermic and sedative

medicaments. The main herbs which had been used in this treatment before

Ibn Sina's time were fenugreek and laurel. As mentioned above, fenugreek

is a good medicament as a sedative and it is useful against inflammations.

c. 'Solid: 'swellings:

As a third type of swellings in kidneys, Ibiı Sına gives verem-i sulb

("solid" swellings ). Its causes are "melancholic" substances. According to

Tun Sina, these can be turned to good humours or become stone. The main

proofs given by Ibn Sina about this disease remind us of hypercalcemic

nephraphati or hypercalcemin. Tun Sina said that the main causes of this

disease are certain melancholic substances. We call these causes 'metabolic'.

Nowadays, it is accepted that the essential cause of hypercalcemin is

metabolism.

Ibn Sina also noted that in this renal disease the main smyptoms are

the disorderliness of sense, feeling heaviness, feebleness, thinnes and

destruction of urine. The property of the filtration of the blood in kidneys

is also destroyed. As a result of accumalation of water in the body eudeme

appears.

In the treatment ofthis d~sease Ibn Sina used two types ofmedicaments.

1- Medicaments which contained mucilaginous substances, for instance

seed of linen and saffron, and hollyhock ete. 2-Analgesic substances, for

example the seeds ofhollyhock and linen.

Tun Sina believed that the substances which can not be excreted from the

body change and turn into calculi. For that reason, he advised patients to

take some antispasmodic medicarµents to expel stones or substances which

can for stones. Thus, kidneys were supposed to expel these calculi easily.

Among those drugs, t]ıere are the oil of Arabic costus, liliac, camomile,

Renal Diseases and Their Treatınents in Ibn Sinii 1 3 81

Page 32: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

fenugreek and laurel. All ofthem possess the same properties. They contain

analgesic substances. Apart from this, Arabic costus had been used to cure

nephritis' succefully for long years. Physicians accepted that it could heal

nephritis and cause urine to be normal in eight days 18•

In general, Ibn Sina used substances which were extrated from plants,

but from time to time he also used drugs which were made of animal

substances. For instance, during the treatrnent of this disease, he used fats

of lion, bear and cow, mixing them with vinegar and the seeds of linen.

This mixture was used as an analgesic. From time to time, ammonia and

olibanum were added to this mixture. Ivy, milk thistle and polypodium

fern were used for the same disease. All of them possess mucilaginous and

antispasmodic properties. Polypodium fern among them is useful against

chronical disease.

4 - Renal Trauma:

' Although we know that Celsus (10-37 A. D.) mentioned renal traumas,

Ibn Sina was the fırst to explain them in detail. According to .him, renaf

traumas have many causes. The main causes of this disease are to cut renal

vessels, their punetures, renal inflamations or calculi.

The obvious symptom ofrenal trauma is the existence of blood in urine.

At the same time, some fleshy and fibrous substances appear in urine. After \

bloody urine for few days, the patient gains his health iınd his urine regains

its normal yellow colour. This changing clearly proves the existence of

this disease and also showes us that renal trauma begins to recover itself.

However, if the colour of urine changes again and gains red colour, this

proves that renal trauma reoccurs once more.

In this disease, Ibn Sına advises patient not to drink much water. For

renal trauma causes painful micturation. The fırst way of the treatrnent is

to cup. In this way, some bad humours can be excreted easily. Vomitting is

also preseribed for the same purpose. Melon, oximel, and sweats are also

advised to help vomitting.

18 Gabriel Garnier, Lucienne Bezanger-Beauquesne, Germaine Debraux, Ressoıırces Medici­ııales de la Flöre Fraııceis, voL 11, Paris 1961, p. 89.

382 1 Esin,Kahya

Page 33: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Ibn Sina insists on the strict diet during the treatınent of this disease.

Patients should not eat sweat, sour, bitter and salty foods and drinks. In addition to that, as is mentioned above, watery things cause pain, they are

harmful. He also noted that the treatınent of this disease is applied in two

steps. At first, the pain should be stopped; after that, renal trauma is treated,

according to its properties, in relation its :freshness or chronicity. If it is a

new one, its treatınent is easier; wheat starch and violet juice are used for this

purpose. Wheat starch has softening (antispasmodic) substance and violet

juice possess a diuretic property and it is useful against.skin inflamation.

Some ofthe renal traumas are mild, although some ofthem are virulant.

Their treatınent should be made according to their properties. If the wound

is mild some antispasmodic and analgesic substances are sufficient to heal

it.

During the treatınent of this disease, Ibn Sina advises simple and

compound medicaments which consist of seeds of hollyhock, grapes juice,

seeds of cucumber, armenian fıg and its juice, dragon blood, oximel; parsley,

sweet basil, honey, iris, acacia, goat beard. To the compound medicaments,

some of the mentioned simples are used to prepare them. For instance,

honey, parsley juice and sweet basil are mixed and drunk 1 rnişJ.<al (1 1/2

drams) each day. Another compound medicament consists of fıg, acacia,

. iris, and goat beard. Some of the plants, mentioned above, analgesics and

some of them are antispasmodics. Iris and acacia cause vornitting.

Ibn Sina also gave the following prescriptions to treat the same disease

: 35 seeds of cucumber, 12 pine cones, 5 almond seeds are mixed with

saffron. Cucumber is prefareble, 'instead of pine cone, if the patient has

fever.

In another compound medicament, 20 pine cones, 40 seeds of cucumber,

1,5 drams of wheat starch, 8 drams Arabic costus are cooked together and

drunk.

Fig, sister's blood, wheat starch, almond, pine cone, lemon, Arabic

costus, Chinese terebinth, mastic tree and the syrup of root of licorice plant

are taken in the same measures and mixed. This mixture is good for pain of

this disease and it is also good as a sedative.

Renal Diseases and Their Treatments in Ibn Sina 1 3 8 3

Page 34: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

There is another compound medicament which consists of 13 seeds

of almond, 20 dates, 4 miskiils syrup of root of licorice plant, 4 miş~als

saffron, 6 miş~als grape wine.

There is another mixture that contains opium (in weight of one grain), 1

carat seed of cucumber, 2 drams violet juice and wine.

Ibn Sina also noted a prescription that was mentioned by Dioscorides. In this compound medicament, aristolochia, gum-lack and germander are dried,

crumbled and mixed with each other. Germander gives strenght and makes

body stronger. In addition to the compound medicaments, abovementioned,

Ibn Sina said that some ointrnent with honey can heal renal wounds. For

instance, dried rose, lentil, the fruit of mrytle are mixed with honey and

made ointrnent. This mixture prevents the wound from becoming worse,

putrifying and its enlargement.

Some of the renal traumas are malignant. In this case, the medicaments '· and rules of the treatrnent of this disease show some differences. In this

type of the disease Ibn Sina advises Chinese tea, rue, leek w_ith dragon··

blood. Rue prevents severe pain. Apart from that, in this event, physicians

should give a strict dieLfor their patients. Patient should avoid hot batlı, hot

dressing and sexuel intercourse.

Ibn Sina thought that softening substances could be useful for its \

treatrnent. For this reason, he prescribed some softening mixture; for

example the mixture of oils ofhenna, mastic tree, quince tree, hazel nut and

pistacio nut and duck oil.

For the treatrnent of this disease, Ibn Sina generally used vegetable

medicaments. In addition to them, he also prepared some drugs with animal

substances. The main animal substance is milk. It had been used for long

centuries, because it contains very useful substances like animal fat, casein,

vitamin C and D. Milk causes to heal and to prevent disease. As· is seen in

Ibn Sina's Canan, various animal milks were used for the same purposes;

for instance the milks of donkey, mare, cow and sheep ete. There is a belief

that if there is a pus in the inflaı:rµnation, especially sheep milk is useful for

it. Milk gives the strenght that patient needs. Anima1 meat is useful for the

treatrnent of this disease, especially birds' meat are used very extensively,

like the meat of hen and pigeon. However, Ibn Sina also noted some useful

384 1 Esin-Kahya

Page 35: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

fruits, like melon, cucumber, sweat pomegranates, medlar, quince, apple

and pear.

In renal trauma the patient should never eat dried fig or some other dried

fruits. He should also avoid from sour and salty foods. For these kinds of

things cause wounds to enlarge and to become worse.

5 - Ulcerations in the Kidn~ys and Urinary Passages:

Tun Sina said this renal disease resembles other renal diseases mentioned

above, from the point of view of their various aspeets. In this disease there

is a bulging and reddening outside ofthe kidney. According to him, in renal

ulcers the first treatrnent is to bleed. The physician should bleed from the

patient basilic vein or the saphenous vein, or he can cup from just the inferior

part of the renal region. After that, he advised spme foods to strenghten to

body. He also gave a list of foods. He supposed they could clean the body

from harmful humours. Among the foods, we fınd meat of hen, hazel nut,

sweat pomegrenates, spinach and root of licorice plant ete.

6 - Renal Calculi:

Shattock described a calculi found in atomb of Second Dynasty ( c. 3000

B. C), composed of calcium carbonate, phosphate and oxalate. It is probably

a renal calculus, since it was situated near the second lumbar vertebra19•

In the following centuries, we meet some knowledge about the renal

calculi in the works of ancient writers. For instance, in the encyclopedical

work of Oribasius, Synopsis, renal calculi were described in this following

way: wheri excess water flowing in the reins is conducted to the kidneys

together with a thick humour and it i~ heated by body's natural heat, and it

is transformed into stones and sands20• ·

In comparision to the other writers or pysicians, Tun Sina treats the

subject with great detail. According to him, there are mainly four reasons

which cause the forma ti on of renal calculi.

1 - Foods and drinks which have bad influence on digestion,

2 - Disorder of digestion,

19 Leonard J. T. Muıphy, Tlıe History of Urology, Springfield, 1972, p. 5. 20 ibid., pp. 30-31.

Renal Diseases and Their Treatments in Ibn Sinii 1 3 8 5

Page 36: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

3 - The trauınas, ulcers and tumours in kidneys,

4 - The excess pressure on the kidney of the part of intestines which

are near them.

Some foods and drinks can cause the formation of calculi; for instance,

mili< and cheese. At the same time, the meat of old birds and birds of prey,

some fish meat which are diffucult to digest, camel meat and fresh bread.

Some fruits also cause the formation of calculi as pears. Ibn Sina thought

dirty, mudy and unclean waters can produce kidney stones.

Nowadays, we know that some foods contain much salts as Tun Süıa

mentioned above. The other causes of renal calculi, given by Tun Sina are

accepted by modem scientists who advise us to be careful about what we

drink and eat.

Although the causes of formation of renal and vesieal calculi are nearly

same, according to Tun Süıa, he insisted that some diff erences exist between

two types of calculi. Renal calculi are smaller, redish, rough and loose, and

vescial calculi, comperatively are bigger, harder and white in.color. The

renal calculi resemble sediments of urine. Generally, renal calculi occurs

among fat people.

Abu'l-Kasım al-ZehriM (c. 936-1013) and some of his contemporaries

thought that generally, renal calculi occurs among chj\dren. We also found

same idea in Ibn Sina's Canan. Ibn Sina wrote:" children eat and drink

too much, their kidneys suffer from the above mentioned condensed

coalescence; the kidneys become completely full. Therefore their urinary

passages are not large enough to filter and excrete the thinnest parts of the

sediments materials. For that reason, they become hard and form stones.

Contrary to Ibn Sina and Abu'l-Kasım Al-ZehravI, Hippocrates claimed

that after a certain age renal calculi are found more commorıly. If one had

more concentrated type of urine, then such condenced urine could not be

ejected easily; they solidify and turn to stone.

The main symtoms of renal calculi are 'thickness and cleamess' of urine,

its sands and pains are caused by it. Its sands are generally red or yellowish.

There is a pain and heaviness on the lumbar region. Sometimes when we

press a fınger on that region, we can feel the renal calculi. The formations

386 1 Esiıı. Kfilıya

Page 37: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

of the stones accompanied severe pain, because stone in process of its

formation cut its environment to open a place for itself. After its formation,

if it moves or trys to pass to ureter pain becomes more severe. But on the

contrary, if it does not change its place, the pain much less severe, but it

causes lack of energy, Although the pain is severe while the stone is in the

ureter, when it reaches the bladder the patient becomes releived.

Ibn Sfua advises the following three ways in the treatment of renal

calculi:

1 - Medicaments,

2-Baths,

3-Surgery. ~

1 - Medicaments can be given orally or by enema or by adding the

water of batlı. Altouhgh the materials of these drugs are plants, sometimes

as scorpion, birds, fıshes ete. medicaments are made from animals. But they

should not cause rise oftemparature.

Ibn Sfua preseribed three types of medicaments to treat renal calculi :

a - The medicaments which stimulate or disaggregate and melt the

stones;

b - Sedatives, antispasmodics, analgesics,

c - Diuretics of mucilaginous substances.

Renal calculi are smaller than vesical calculi and they can be

disaggregated more easily. For that reason, less strong medicaments can be

effective on the renal calculi.

Among the stimulant of renal celculi, Ibn Sina recommends pepper, fıns of :fishes, beaf, leaves, fruits or juice of radish, scorpion, rabbit and hen

meat, venous blood of goat and egg-shell. He also used some inorganic salts

as remedies, for insfance jewish stone21• Although Ibn Sına employed some

animal drugs, inorganic salts and minerals from time to tinie, he . always

prefered plant drugs. They were used excessively without mixing them

21 Robert T. Gunter, (ed. and trans), The Greek Herbal ofDioscorides, New York 1959, p. 556.

Renal Diseases and Tiıeir Treatments in Ibn Sina 1 3 8 7

Page 38: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

with anything; for instance cauliflower, the roots of date, hollyhock, celery,

mallow, balsam, medlar, henna, cinnamon.

Aparts from those simple drugs mentioned above, Tun Sına gave some

compound medicaments which were used to disaggregate and melt the

stones. The ingrediants of one of them: 2 drams radish juice, celery, couch

grass, the seeds of cinnamon, cumin, pine, asparagus, bryany, turtle. They

were mixed with honey and made paste. This paste had to be taken with

radish 3 days regularly.

Tun Sina recommends nearly the same plants for simple and compound

medicaments. All those plants contain diuretics and mucilaginous

substances. For Tun Sina thought diuretics could clean the kidneys from the

harmful substances causing more urine while the mucilaginous substances

could clean the bowels and thus expel the substances that could lead to

calculate formation if they fınd their way into blood.

" As is seen today, some of the above-mentioned medicaments are useful

for inflammations and wounds caused by the stones in the urinary system. ,

Some of the compound medicaments contain vegetable and animal

substances at the same time. For example the extrate of th~ meat of hens,

rabbits of goats, sponge, Arabic costus and Neapolitan medlar are mixed

together in the same proportion. Some of the compound medicaments

hollyhock, parsley, white dittany, pepper, cabbage, melon, ordinary

polipodium, radish, mallow, pennyroyal were generally used.

These plants contain diuretics, antispasi:nodics, sedatives, mucilaginous

substances and demulcents. For instance hollyhock is a good demulcent and

antispasmodic material. Thus, by means of increasing the discharge of urine

as well as loosing the tissue, it is possible to eject calculi.

As it was mentioned before, renal calculi do not cause much trouble or

pain if they do not move or grow larger. Tun Sına used many simple and

compound medicaments for them. Among them the seeds of castor bean of

its juice, nuts, hollyhock, sa:ffron and santal. Santal is now used for troubles

ofurinary passages as an antiseptic. Safron and hollyhock are sedatives and

antispasmodics. Dioscorides said sa:ffron was used for tooth aches22•

22 ibid., p. 482.

388 1 Esin Kahya

Page 39: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Ibn Sina alsa prescribed a compound drug which contains rue, Arabic

costus, the leaves of radish, juice of juniper. Nowadays it is known that

rue is useful against arteriosclerosis; Arabic costus is a good mucilaginous

substance23• But it is generally used far inflammations24

; we do not know

whether it is a good sedative or not. Radish and juniper possess diuretic

and sedative properties. Far having diuretic properties and influences on

the vascular system as antispasmodics, they can help to eject stone by way

ofurine.

Ibn Sina gave some prescriptions of compound medicaments serving to

eject renal calculi. In one ofthem, he employed celery, hyacint, the seeds of

poppy, cinnamon, wild radish (1.5 portion of all ofthem) andjewish stone

(1 portion). Dioscorides used the same remedy far the same purpose.

In addition to those plants, Ibn Sina alsa used cucumber, carrot, common

fennel, anise, common ivy. Common fernel and anise are carminatives.

Cucumber is a demulcent. Dioscorides said that cucumber loosens the belly

and melon causes vomitting.

Ibn Sina alsa used some paultices, plasters, ointments and baths in order

to prevent the farmation of stones or to help their ejection. The purpose of

this kind of treatment is to loosen the tissues in the renal region, but alsa

some fat.

He t_hought hat batlı was useful far renal disease. But if sedative, diuretic

and antispasmodic herbs, such as hollyhock and camomile, were added into

the batlı water, it become more useful. these herbs loosen the tissues and

urinary passages. Thus, stones can descend and be ejected more easily.

If a renal calculus could not be ejected by any of above mentioned

ways, the recourse should be had to surgery, as modern medicine alsa

generally recepts. In about the third century B.C., catheter was used by

Erasistratus (c. 276 B.C.). The instrument was shaped. Some samples of

it are now in Museum of Naples (J. Stewart Milne, Surgical Instruments

in Greek and Roman Times, plate 45). Celsus about 100 B. C. and Abu'l-

23 E. P. Claus aııd E. Taylor, Phamıacognosy, Philadelphia, 1968, pp. 145-146. 24 François Dorvault, L'Officine (Repertoire Generale de Pharrnacie Pratique), ed. 18, Paris,

1945, pp. 987-988.

Rena! Diseases aııd Their Treatınents in Ibn Sina 1 3 8 9

Page 40: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Kasım al-Zehravi (e. 936-1013) used a catheter which resembled the one

first mentioned. Abu'l-Kasım al-ZehravI that said all classical writers

used this instrument and described its usage and shape. He transcribed the

Greek word Ka8a-ri)p and called it J.<:aşatir (r.;\;ü)25• In the Canon, Ibn Sina

also named it J.<:aşatif, as his contemporary, Abu'l-Kasım al-ZehravI. But

Ibn Sina used it for the stone of bladder and urinary passages. He used

another instrument to crumble and eject renal calculi. This resembles the

the instrument called lithotomus. Ammonius of Alexandria (276 B. C.) used

for vesical calculi. During the beginning of Christianity the same kind of

lithotomus for the same cure26•

Ibn Sina also mentioned lithatamus; but he did not used it for vesical

calculi or stones in urinary passeges, but only for renal calculi. We do not

know whether lithotomus which waş mentioned in the Canan resembles the

other examples or not, because the Canan is not an illustrated work. But Ibn

Sina said: "this instrument holds renal calculi, crumbles and ejects them". ' From this explanation, it may be guessed that this instrument, mentioİıed in

the Canan should be the lithatamus.

25 Abulcasis, Surgery and Instruınents, London, 1973, p. 402. 26 Leonard J. T. Murphy, The History ofUro/ogy, Springfield, 1972, pp. 23-24.

390 1-EsinKiüıya

Page 41: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

BİBLİYOGRAFYA

1 - 1 - Kaynak Eserler:

Abu! Kasım al-Zfilıravl, Kitiib al-tasrif li-man aciza'an al-Ta'alif, M. S. Spink ve G. L.

Lewis çevrisi (Abulcasis, On Surgery and Instruments, Londra 1973).

İbn Sinii, Abu Ali al-Hüseyn b. Abd-Allah, Al-Kanun fi 't-Tıb 3 cüz, Beyrut (t. y.).

İbn Sina, Kanun fi 't-Tıb, Tokatlı Mustafa Efendisi çevirisi, Ragıp Paşa Kütüphanesi, no:

1540; Ragıp Paşa Kütüphanesi, no: 1542; Süleymaniye Kütüphanesi, Haınidiye,

no: 1015; Topkapı Sarayı Kütüphanesi, Bağdat köşkü, no: 342.

. 2 - İnceleme Eserler:

Bariety, Maurice ve Charles Coury, Histoire de la Medecine, Fayart 1963.

Baytop, Asuman, Farmasötik Botanik, İstanbul 1972.

Brown, E. G., Arabian Medicine, Londra 1962.

Bursalı, Mehmet Tahir, Osmanlı Müellifleri, İstanbul 1342 (H).

Castiglioni, A. Histoire de la Medicine, Paris 1931.

Claus, E. P. ve Varro E. Taylor, Pharmacognosy, Philadelphia 1968.

Dorvault, François, L 'Officine (Reperloire Generale de la Pharmacie Pratique) ed. 18,

Paris 1945.

Elgood, Cyril, A Medical Histoıy of Persia and Easlern Caliphate, Cambridge 1951.

Erkul, Saim, Tabib ve Filozof İbn Slna'Illll Üroloji Sahasındaki Buluşlarından

Sondalar ve Iciinl Sistomi, İbn Slnii, (23. makale), İstanbul 1937, s. 13-16.

Garnier, Gabriel, Lucielllle Bezanger-Beauquesne, Germaine Debraux, Ressources

Medicinale de la Flöre Française, 2 cilt, Paris 1961.

Gruner, O Cameron, A Treatise on the Canan. of Medicine of Avicelllla (incorporating a

translation ofthe first book), Londra 1930.

Günalp, I., Modern Üroloji, Ankara 1973.

Günaltay, M. Şemseddin, İbn Slna'nın Milliyeti, Hayatı, Kültürü, İbn Sina, (1. makale),

İstanbul 1937. ·

Holmstead, B. ve G. Liljestrand (ed.), Readings in Pharmaco/ögy, Oxford 1963.

Kilisli Rifat Bilge, Edviye-i Kalbiyye, İbn Sina, (40. makale), İstanbul 1937, ss. 9-56.

Murphy, Leonard J. T., The Histoıy of Urology, Springfield, 1972.

Renal Diseases and Tbeir Treatınents in Ibn Sinli 1 3 91

Page 42: IBN SINA A Aisamveri.org/pdfdrg/D231464/2014/2014_KAHYAE.pdfidrarı yeteri derecede iyi süzmesini engellemektedir. İbn sına da hastalığın en belli başlı belirtisi olarak idrarın

Özden, Akil Muhtar, İbn Sina'nın Tıbbına Bir Bakış, İbn Sina (13. makale), İstanbul

1937, ss. 1-56.

Shab, MaZhar H., The Genaral Principles of Avicenna s Canon of Medicine, Karachi,

Pakistan 196.

Sıddıqi, M. Zübeyr, Studies in Arabic and Persian Medical Literatüre, Calcutta 1959.

Sirks, M. J., Convay Zirkle, The Evolııtion ofBiology, NewYork, 1964.

Uzluk, Feridun Nafiz, İbn Sina, Eşşeyhül Reis, İbn Sina, (18. makale), İstanbul 1937,

ss. 1-13.

Ünver, Süheyl, İslam Doktoru Ebıı Bekr Razi, İstanbul 1931.

Ünver, Süheyl, İbn Sina'nınAkrabadini (Kanun'un beşinci cildi), İbn Sina, (19. makale),

İstanbul 1937, ss. 1-13.

Ünver, Süheyl, Kanunu İlk defa Türkçeye Çeviren Tokatlı Mustafa Efendi ve Tercemesi,

İbn Sina, (20. makale), İstanbul 1937, ss. 18-24.

Ünver, Süheyl,İbn Sina'nın Bir Risalesinin Mukaddimesi, Tıp Fakültesi Mecmuası, yıl

1, sayı: 2, 1938, İstanbul, ss. 244-246.

Ünver, Süheyl, İbn Sina'nın Sözleri, Türk Tıp Arkivi, c. 2, no: 8, 1938, s. f-16.

Yarar, Necmeddin, İbn Sina'nın Tıp Müfredatına Bir Bakış, İbn Sina, (22. makale),

İstanbul 1937, ss. 7-22.

392 1 Esin Kahya