HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

64
HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI Doğal hukuk-pozitif hukuk ayrımının başlangıcı, Antik Yunan’a ve Roma’ya kadar götürülebilir. Doğal hukuk, insan iradesi ürünü olmayan; doğadan, insan doğasından veya Tanrı iradesinden kaynaklanan, her zaman ve her yerde geçerli olduğu kabul edilen evrensel ve ideal kurallar bütününü ifade ederken; pozitif hukuk, belli bir toplumda ve belli bir zamanda yürürlükte bulunan hukuk kuralları bütününü anlatır.

description

HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI - PowerPoint PPT Presentation

Transcript of HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Page 1: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

HUKUK TEORİLERİ1)DOĞAL HUKUK AKIMIDoğal hukuk-pozitif hukuk ayrımının başlangıcı, Antik Yunan’a ve Roma’ya kadar götürülebilir. Doğal hukuk, insan iradesi ürünü olmayan; doğadan, insan doğasından veya Tanrı iradesinden kaynaklanan, her zaman ve her yerde geçerli olduğu kabul edilen evrensel ve ideal kurallar bütününü ifade ederken; pozitif hukuk, belli bir toplumda ve belli bir zamanda yürürlükte bulunan hukuk kuralları bütününü anlatır.

Page 2: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Doğal yasa, insanın doğal eğilimlerine ve amaçlarına uygun düşen kurallar bütünüdür. İnsanın doğal eğilimleri ve amaçları, toplumsal bir yaşam içinde mükemmelleşebileceğine göre, doğal yasa, “ortak refahı”, yani bütünün “ortak iyiliği”ni amaçlayan yasadır. Bu niteliği ile doğal yasa, yönetenin iktidarını sınırlandırır ve bu iktidarın kullanışını yönlendirir.

Page 3: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Tanrısal yasa ise, insan yaşamının yönlendirilmesi ve yönetilmesi için gerekli olan yasadır. İnsan, Tanrısal yasayı ifade eden kuralları aklı ile değil, ancak “vahiy” yoluyla gelen buyruklara iman ederek kavrayabilir.

2)POZİTİVİST HUKUK AKIMI Hukuku, esasen egemen otorite tarafından konmuş ve zorlama gücüyle donatılmış pozitif hukuk olarak değerlendiren pozitivist hukuk akımının,

Page 4: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Batı Avrupa’da yaşanan endüstriyel, ekonomik, sosyal, siyasal, felsefî ve bilimsel gelişmelerin sonucu olarak on dokuzuncu Yüzyılda ortaya çıktığı söylenebilir.DOĞAL HUKUK VE HUKUKİ POZİTİVİZM İLİŞKİSİ

Pozitivist hukuk teorisyenleri, hukuka, egemen irade tarafından yaratılan bir sistematik ilkeler ve kurallar bütünü olarak bakan yaklaşımlarıyla; hukukun sosyal bir olgu olduğu, hukukun sadece kavramlardan,

Page 5: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

kurallardan ve kurumlardan oluşmadığı ve bir insanî etkinlik alanı olarak anlamlandırma ve yorumlama çabalarıyla yüklü olduğu gerçeğini gözden kaçırmışlardır. 3)SOSYOLOJİK HUKUK AKIMISosyolojik hukuk anlayışı, belli özelliklere sahip bir sosyal, siyasal ve entelektüel ortamda şekillenmiştir.

Page 6: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Sosyolojik hukuk akımının pozitivist hukuk teorisinden ayrıldığı noktalar kısaca şöyle özetlenebilir :•Bir toplumun hukuku, yalnızca devletin vazettiği pozitif hukuktan oluşmaz.•Hukukun asıl kaynağı, devletin siyasal gücü olmayıp toplumsal düzendir.•Hukuk kuralını diğer toplumsal kural türlerinden ayıran öğe, teknik anlamda yaptırım değildir.

Page 7: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

•Hukukun, sadece devlet eliyle yaratılan hukuktan ibaret olmadığını ve onun asıl kaynağının toplumsal hayat olduğunu söylemek, hukukun çoğulcu bir yapıya ve birçok boyuta sahip olduğunu söylemek anlamına gelir. Bu yaklaşımıyla sosyolojik hukuk akımı, modern devlet gerçeğinden hareketle “tek devlet-tek hukuk” anlayışını benimseyen hukukî pozitivizmden farklı bir duruş sergiler.

Page 8: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

HUKUK VE ADALETGENEL OLARAK

Adalet yalnızca insan davranışının bir niteliği olarak ortaya çıkar. Yalnızca insan davranışı adil ya da gayrıadil olarak nitelendirilebilir. Doğanın ya da insan denetimine tabi olmayan bir şeyin adil olmasından söz edilemez.Adalet, özgürce seçtikleri amaçları gerçekleştirmek ve etkinliklerde bulunmak olanağı engellenmeyen bireylerin, bu bakımdan hiçbir ayrım görmedikleri

Page 9: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

ve kendilerinin de başkalarını sırf bir araç olarak kullanmadıkları bir özgürlükçü ortamın kendisidir.ADALET KAVRAMINA VERİLEN ÇEŞİTLİ ANLAMLARA)GENEL OLARAKAdalet kavramı değişik dönemlerde değişik biçimlerde yorumlanmaya çalışılmış olmakla birlikte, kavramın belirginleşen anlamı eşitliğin gerçekleştirilmesi biçiminde olmuştur.

Page 10: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

DAĞITICI ADALET DENKLEŞTİRİCİ ADALET SOSYAL ADALETDağıtıcı adalet kişi ile toplum ve kişi ile devlet arasında var olan ilişkilerin düzenlenmesi işlevini görür. Bu anlamda dağıtıcı adalet kişilerin sahip oldukları onur ve malların paylaştırılmasında herkesin yeteneğine ve toplum içindeki durumuna göre kendine düşeni, başka deyişle payına düşeni almasıdır.

Page 11: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Denkleştirici adalet ise hukuki ilişki içinde olan yanların eşit konumda olması ve eşit muamele görmesi gerekliliği anlamını taşır.Sosyal adalet ilkesi, toplumun elinde bulunan değerlerin toplum içinde adaletli biçimde dağılımı anlamına gelir.

Page 12: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

TOPLUMU YÖNETEN KURALLAR VE HUKUKBir toplum çeşitli kurallarla yönetilir. Hukuk bunların içinde, devlet gücü ile desteklenmiş kurallar topluluğudur. En büyük ayrım bu olmakla birlikte, din, ahlâk, görgü, moda kuralları ile Hukuk kuralları bünye ve nitelikleri bakımından da birbirinden ayrılır. Aynı zamanda birleştikleri, ortak oldukları noktalar da vardır.

Page 13: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

1)DİN KURALLARIDin ilkel toplumlarda sosyal ilişkileri düzenleyen tek disiplindi. Bu güçlü etken sayesinde kişiler kaynaşmış, Tanrı korkusu karşılıklı görevlerin yerine getirilmesinde başlıca yaptırım olmuştur. Dinsiz insan topluluğu yoktur. Nasıl, insanlar sosyal topluluklar halinde yaşamışlarsa, aynı zamanda bir din içinde de yaşamışlardır. Bununla, doğa ve canlıyı yaratan bir güce inanmışlardır.

Page 14: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

TÜRK TOPLUMUNDA DİN VE DEVLETTürk Toplumunda; Osmanlı Devletinde de bu gelenek devam etmiş, ahlâk, din ve Hukuk kuralları bir karışım halinde anlaşılmış; daha çok din kuralları diğerlerini etkilemiştir. LAİK DEVLETDevletin din kurallarına dayanan bir iktidar olmaktan çıkarılması, lâik devlet kavramı, din istismarcılarının insan vicdanı üzerinde ve işkencelere varan eylemlerine karşı bir tepki olarak doğmuştur.

Page 15: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Lâik devlet, din kurallarına dayanan bir Hukuk düzeni kuramaz. Din kurallarını hukuk kurallarından ayırır. Din kuralları kişinin, yaratıcısı Tanrı ile olan ilişkilerini düzenler. Bu kurallara uymamanın yaptırımı, inananlara göre, öte dünyada verilecektir. Hukuk kuralları ise, yaşadığımız dünyadaki insan topluluklarının düzenini sağlamak için yapılır. Yaptırımı da hapis veya tazminat gibi, maddi araçlardır.

Page 16: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Din kuralları statik (durgun) kurallardır. Ebedî olduklarına inanılır. Toplumsal yaşamın hızlı gelişimini bu kurallarla düzenlemek, disipline etmek mümkün değildir. Buna gayret edenler sonunda daima gerilemiştir. Çünkü binlerce yıl önce konmuş bir din kuralının bugünkü yaşamın alacağı şekil ve gelişmeyi kapsaması düşünülemez. Hukuk kuralları ise toplumsal yaşamın durmadan yarattığı gereksinimlere yanıt veren, değişmekte olan toplum düzenini sarsıntısız sürdüren devingen kurallardır. Din kuralları Tanrı ile insan arasındaki ilişkileri düzenler; hukuk kuralları ise toplumdaki kişiler arası ilişkileri düzenler.

Page 17: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

2)AHLAK KURALLARIAhlâk kuralları bir kimsenin kendi kendine ve başkalarına karşı davranış ve eylemlerini yöneten kurallarıdır.Bir kimsenin kendisine ve başkalarına karşı hayırlı davranışlarını gösteren moral kurallarıdır.3)GÖRGÜ KURALLARIBir toplumdaki bireylerin karşılıklı anlaşmalarını kolaylaştıran nezaket kurallarıdır.

Page 18: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

HUKUK KURALLARIGENEL OLARAKİnsanların toplum içindeki davranışlarını düzenleyen ve uyulması yaptırıma bağlanmış kurallara hukuk kuralları (hukuk normları) denir. Bu kurallar da, diğer kurallar gibi, toplum düzenini sağlamak için konur. Toplumun sosyal bakımdan gelişimi, yazılı hukuk kurallarını zorunlu kılmıştır. Yasalar, bu kuralların hukuk tekniği sayesinde sistemleştirilmiş yazılı metinleridir.

Page 19: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Hukuk kuralları, din ve ahlâk kurallarından farklı olarak, en az iki kişi arasındaki ilişkiyi düzenler.Hukuk kuralları insanların dış eylem ve işlemleri hakkında bir değer hükmü veren ve bu hükmün uygulanması devletin yaptırımı ile sağlanmış olan kurallardır. Ahlâk kuralları kişinin kendisinden hareket eder ve başkalarına ve kendisine karşı davranışları hakkında ilkeler koyar. Hukuk kuralları ise iki veya daha çok kimsenin çıkar ilişkilerine çözüm yolu gösterir.

Page 20: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

HUKUK KURALLARININ TÜRLERİHukuk kuralları, büründüğü biçime göre yazılı hukuk kuralları - yazılı olmayan hukuk kuralları ayrımı yapılır.Kamu düzenini, ahlâk kurallarını, zayıfları korumak amacıyla çıkarılmış olup, emredici olduğu açıkça ya da üstü örtülü biçimde belirtilen kural “emredici hukuk kuralları” olarak adlandırılırlar.

Page 21: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Bir takım hukuk kuralı emredici nitelikte değildir. Bunlar “yedek hukuk kuralları” olarak adlandırılır. Bunlar tamamlayıcı ve yorumlayıcı hukuk kuralları olarak iki çeşittir.DİN, AHLAK VE HUKUK KURALLARININ AYRILDIĞI NOKTALAR VE ORTAK ÖZELLİKLERİ A)YAPTIRIMIN NİTELİĞİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRMEHukuk kurallarının yaptırımı devlet gücü ile sağlanır.

Page 22: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Ahlâk kurallarının yaptırımı ise manevidir.B)TEK YANLI VE ÇOK YANLI OLMALARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRMEBu kurallar arasında diğer bir ayrılık, tek yanlı ve çok yanlı olmalarındandır. Din ve ahlâk kuralları tek yanlıdır.Din kuralları Tanrı ile kişi arasında; ahlâk kuralları ise kişinin kendisine ve başkalarına olan eylem ve hareketlerindeki esasları düzenler.

Page 23: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Hukuk kuralları ise çok yanlıdır. En az iki kişi arasındaki ilişkiyi düzenler. Bunlardan birisi hak ve yetkiye sahip olan taraf; diğeri ise borçlu ve yükümlü olan taraftır.C)BELİRLİLİK AÇISINDAN DEĞERLENDİRMEDin, ahlâk ve Hukuk kuralları arasındaki diğer bir fark da, kurallarının belirli olup olmamasında görülür.

Page 24: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Özellikle ahlâk kuralları toplumun vicdanında yerini bulmuştur. Fakat bunların niteliği ve sınırı kolayca belirlenemez. Zamana göre bir toplumun ahlâk anlayışı değişebilir. Hukuk kuralları ise, gelişmiş bir toplumda genel olarak yazılıdır. Bunlar yasa niteliğini almıştır.

Page 25: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

D)KAYNAKLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRMEHukuk kurallarının kaynağı yasalar, örf ve adet, mahkeme kararları veya bilimsel görüşler olabilir. Din kurallarının kaynağı kutsal kitaplardır. Ahlâk kuralları ise öteden beri olagelen davranışlardan (teamül) ve alışkanlıklardan (itiyatlardan) esinlenir.

Page 26: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

E)UYGULAMA ALANLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRMENe din, ne ahlâk kuralları niteliğinde olan Hukuk kuralları vardır. Bunlar, hukuk tekniğinin gerekli kıldığı kurallardır. Örneğin usul yasaları bu nitelikteki hükümleri içerir: bir dava nerede, hangi mahkemede açılabilir, hangi hallerde tanık dinlenir? Bir dava kaç yıllık zaman aşımına tabidir? Yasadaki süreler nasıl hesaplanır?... vb. yasa hükümleri yalnız hukukî nitelikli olup, ahlâk ve din kuralları ile bir ilişiği yoktur.

Page 27: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

F)KURALLARIN ORTAK NOKTALARIDin, ahlâk ve Hukuk kurallarının birbiriyle kaynaştığı haller çoktur. Hukuk kurallarının ahlâk kurallarına aykırı olmayacağı açıktır. Hukukun asgari ahlâkı kapsadığı doğrudur. Hukuk kurallarında en azından ahlâka uygun bir davranış biçimi buyurulur.Din, ahlâk ve hukuk kuralları ayrık disiplinler olmakla birlikte, bunların birbirleriyle yakın ilgisi vardır.

Page 28: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI
Page 29: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

HUKUKUN YAZILI VE YAZISIZ KAYNAKLARI1)YAZISIZ KAYNAKLAR A)ÖRF VE ADET KURALLARIÖrf ve adet kurallarının özellikleri vardır:

1)Nesnel (Objektif) Koşul: Uzun Zamandan Beri Yürürlükte Olmak2)Öznel (Sübjektif) Koşul: Uyulması Gerektiğine İlişkin Düşünce3)Yaptırım

Page 30: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI
Page 31: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

B)ÖRF VE ADETİN TÜRLERİ1)İç Hukukta ve Dış Hukukta Örf ve Âdet KurallarıBunların unsurları aynıdır. Yani nesnel ve öznel koşullarla yaptırım koşulu her iki örf ve âdetin oluşumunda da aranır.2)Özel ve Genel Nitelikteki Örf ve Âdet Kurallarıİç hukukta, bir ülkenin belirli bir yerinde uygulanan kurallara özel nitelikteki örf ve âdet kuralları denir.

Page 32: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Genel örf ve âdet kuralları ise iç hukukta, bir ülkenin her tarafında uygulanan kurallara denir. Eski örf ve adetlerimiz şeriat hukuku, dinsel hukukun tesiri ile doğmuş kurallardır. Lâik hukukun kabulü ile bu çeşit “yerleşik” örf ve âdetin de devamını istemek, çelişkiye düşmek olacaktır.Dış hukukta genel örf ve adet kuralları, bütün devletler topluluğu tarafından kabul edilmiş olup, genel geçer bir şekilde uygulanan kurallardır. Bunlar, dünya çapında örf ve âdetleri oluştururlar.

Page 33: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

C)ÖRF VE ADET HUKUKUNUN FAYDA VE SAKINCALARIBu âdetler, kendiliğinden doğup geliştikleri için toplum zorlanmadan uyum sağlar. Fakat, bütün örf ve âdetlerin bilinmesi; bir Hukuk kuralı niteliği taşıyıp taşımadıklarının saptanması güçlük oluşturmaktadır. Bu bakımdan toplumlarda genel olarak örf ve âdet kuralları yazılı hukuk kuralları olmadığı hallerde başvurulacak kurallar sayılmaktadır.

Page 34: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

D)ÖRF VE ADETİN YÜRÜRLÜKTEN KALKMASIÖrf ve âdet kuralları ya yazılı Hukuk kuralı haline getirilerek ya da artık kullanılmayarak bu niteliklerini kaybederler.2)HUKUKUN YAZILI KAYNAKLARIHukukun yazılı kaynakları denilince ilk akla gelen kanundur. Ancak hukukumuzda kanunların yanı sıra kanunla eşdeğer yazılı Hukuk normları da vardır.

Page 35: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Bir diğer normatif düzenleme ise kanun gücünde kararnamelerdir. Ayrıca Cumhuriyet öncesi dönemde yürürlüğe konmuş, ama halâ yürürlükte olan ve kanun gibi hüküm doğuran metinler vardır. Kanunlardan sonra tüzükler ve yönetmelikler gelir.

Page 36: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

A)KANUNKanun koyucu tarafından bir toplumun en iyi şekilde yönetilmesi, huzurlu olması için hazırlanan yazılı kurallardır.KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEKanun hükmünde kararname (KHK), yasama organının verdiği yetki kanununa dayanarak yürütme organı tarafından çıkarılan ve hiyerarşik açıdan kanun düzeyinde bulunan kural işlemlerdir.

Page 37: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Bunlar aynı zamanda olağan KHK’lar olarak adlandırılır. Bunun karşısında bir de olağanüstü KHK’lar vardır.Olağan KHK’ların unsurları;•Bir yetki kanununa dayanması, •Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılması,•Sosyal ve ekonomik hak ve özgürlükler dışında kalan diğer temel hak ve özgürlüklerin bu KHK’larla düzenlenememesi,

Page 38: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

•Cumhurbaşkanının imzalaması ve Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile •Anayasa Mahkemesinin denetimine tabi olması biçiminde ortaya koyulabilir. Olağanüstü KHK’lar ise sıkıyönetim ve olağanüstü halde Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılır. Yetki kanununa gerek yoktur. Bu KHK’lar açısından konu sınırlaması da yoktur. Getirilen tek sınırlama yapılacak düzenlemenin sıkıyönetim ve olağanüstü halin gerekli kıldığı konulara ilişkin olmasıdır.

Page 39: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

C)ULUSLARARASI ANTLAŞMALARUluslararası andlaşma, “uluslararası hukukun kendilerine bu alanda yetki tanıdığı kişiler arasında, uluslararası hukuka uygun bir biçimde, hak ve yükümlülükler doğuran, değiştiren ya da sona erdiren yazılı irade uyuşmasıdır.” Andlaşmalar , sözleşme, protokol, senet, misak olarak da adlandırılmaktadır.

Page 40: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Temel hak ve özgürlükleri düzenleyen uluslararası andlaşmalarla kanunlar arasında uyuşmazlık olduğunda andlaşma hükümleri esas alınacaktır. Usulüne uygun olarak yürürlüğe giren uluslararası andlaşmalar, kanun hükmündedirler. Bunun sonucu olarak, uluslararası andlaşmalara dayanılarak hak talep edilebilecektir.

Page 41: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

D)MECLİS İÇ TÜZÜĞÜMeclis iç tüzüğü hem yapısı hem düzenledikleri alan açısından kanunlardan farklı olmasına karşın kanun ile aynı düzeyde sayılmışlardır. Meclis iç tüzüğü Meclisin çalışmalarını düzenler. İç tüzük de kanunlar ve kanun hükmünde kararnameler gibi Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tabidir.

Page 42: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

E)TÜZÜK VE YÖNETMELİKLER1)TÜZÜKLERTüzükler Anayasanın 115. maddesi uyarınca kanunların uygulanmasını göstermek ve ye emrettiği işleri belirtmek için kanuna aykırı olmamak ve Danıştay’ın incelemesinden geçirilmek üzere Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan Hukuk kurallarıdır. Cumhurbaşkanı’nca imzalanır ve kanun gibi yayınlanır.

Page 43: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

2)YÖNETMELİKLERYönetmelikler devlet kurumlarının kendi bünyelerindeki çalışma düzenini göstermek için hazırlanırlar. İşin önemine göre, yönetmelikleri Bakanlar Kurulu, bakan hatta kurumun kendisi hazırlayabilir.

Page 44: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

DOKTRİN(ÖĞRETİ) VE İÇTİHATA)DOKTRİN

Hukuk bilgilerinin hukukî konular hakkındaki sistemleştirilmiş düşünce ve kanaatlarına denir. Türkçemizde, Fransız hukukundaki ayrım kullanılmakta; bilimsel içtihatlara bazen doktrin; yargı kararlarına da jurisprüdans denmektedir. Doktrin çalışması yapanlar için başvuracakları kaynaklar:1)Şerhler

Page 45: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

2)Sistematik Eserler3)Monografiler4)Makaleler5)Bibliyografya B)DOKTRİNİN HUKUKUN UYGULANMASINDAKİ ÖNEMİYargıçlar, avukatlar ve diğer kanun uygulayıcıları bilimsel fikirlerden yararlanmak zorundadırlar. Bu fikirlerin Kanunî kabul zorunluluğu yoktur. Ancak, yol gösterici olarak vazgeçilmeyecek kaynaklardır.

Page 46: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

C)İÇTİHATLAR1)İÇTİHATLARIN ÖNEMİİçtihatlar, bir hukukî sorun hakkında mahkemelerin kanun hükümlerini uygulamak üzere verdikleri kararlara denir.Mahkeme kararlarında doktrine yer verilmesi, düşüncelerin tartışması yapılmak suretiyle bir sonuca varılmasıdır.

Page 47: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

2)MAHKEME KARARLARININ YAYIMLANMASIÜlkemizde Yargıtay, Danıştay, Uyuşmazlık Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi gibi yüksek mahkemelerimizin verdikleri kararları yayımlayan çeşitli dergiler vardır: Yargıtay kararları dergisi, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan “Adalet Dergisi”nde yayımlanmaktadır. Resmi Kararlar Dergisi, hem Yargıtay kararlarını hem de uyuşmazlık mahkemesi kararlarını yayımlamaktadır. Bu yüksek mahkemelerin kararları Baro Dergilerinde de yayımlanmaktadır.

Page 48: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Yargıtay internet sitesinde (yargitay.gov.tr) emsal kararların yayını da sürdürülmektedir. Danıştay kararları Danıştay Dergisinde; Anayasa Mahkeme Kararları ise bu yüksek Mahkemenin yayımladığı karar dergisinde bulmak mümkündür. Ayrıca bu kararlar (http://www.anayasa.gov.tr/general/kararbilgibank.asp) adresinde düzenli olarak yayımlanmaktadır.

Page 49: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

YAPTIRIM (MÜEYYİDE)1)YAPTIRIMBir kimse tarafından Hukuk kuralına aykırı davranılması demek olan “hukuk kuralının ihlali” olgusu, yaptırımı gerektirir. Yaptırımı olmayan hukuk kuralı daha çok ahlâkî bir kural niteliğindedir. Yaptırım ile zorlamayı (cebri) birbirinden ayırmak gerekir. Hukuk kuralının yaptırımı demek, ihlâl edilen hukuk kuralı nedeniyle ortaya çıkan hukuka aykırı durumun bir tür ceremesi; bir kimsenin hukuk kuralına uymamasının cezasını çekmesi anlamına gelmektedir.

Page 50: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Zorlama (cebir) ise hukuk kuralının gereğini zorla yerine getirmektir. Yaptırım uygulanan halde bir kimse hukuk kuralının gereğini yerine getirmemiştir. İLK ÇAĞLARDA YAPTIRIM1)ÖÇ ALMAİlk çağlarda öç alma (vendetta) Hukuk kuralının yaptırımını oluşturuyordu. Bu ceza türünün ölçüsü yoktu. Haklı olan haksızdan dilediği biçimde öcünü alıyordu. Fakat böyle alabildiğine şiddetli hareketlerin ve eylemlerin, karşı tarafı ve onun akrabalarını kışkırtarak intikam eylemlerine sürüklediği de tarihsel bir gerçekliktir.

Page 51: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

2)KISAS VE DİYETÖç almanın kişileri daha çok uyuşmazlık ve intikama yöneltmesi karşısında Hukuk kuralına uymamanın yaptırımı kısas şeklini aldı. Kısas bir zarara neden olan kimseye, aynı miktar ve yoğunlukta zarar verilmesini gerektiren bir kurumdur.Diyet mağdurun maddi ve manevi zararını karşılayan tazminattır. Devlet güçlenip sosyal ilişkiler geliştikçe hukuk bilimi ve kanun yapımı da ileri düzeylere ulaştı.

Page 52: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Diyet mağdurun maddi ve manevi zararını karşılayan tazminattır. Devlet güçlenip sosyal ilişkiler geliştikçe hukuk bilimi ve kanun yapımı da ileri düzeylere ulaştı. Toplumda hukuk tarafından yönetilen alanlar farklılaştı. Bunların her birine uygulanan yaptırımlar çeşitlendi. Özel hukuk ve kamu hukuku ayrımı bu hukuk kurallarının ihlâlini canlandıran değişik yaptırım anlayışı getirdi. Bunlar arasında en önemli fark, özel Hukuk kurallarına uymamanın yaptırımının genel olarak tazminata hükmedilmesi, kamu hukuku kurallarına uyulmaması halinde ise tazminatın yanı sıra hapis cezasının da verilebilmesidir.

Page 53: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

YAPTIRIM TÜRLERİA)ÖZEL HUKUKUN YAPTIRIMLARI1)Hükümsüzlük (Geçersizlik)Bir hukukî işlemin geçerli olabilmesi için gerekli koşulların ne olduğunu yasa belirler. Hukukî işlem bu koşullara uygun olarak yapılırsa geçerlidir; uygun olmazsa sakat bir işlem sayılır. Bu sakatlığın önemine göre de hukukî işlem ya bütünüyle ya da kısmen hükümsüz (geçersiz) olur.

Page 54: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Yalnız yasa koyucu işlemdeki sakatlığın kamu düzenini ya da yalnızca işlemin taraflarının çıkarlarını ihlâl etmesine göre de hükümsüzlüğü bir ayrıma tabi tutabilir. Eğer hukukî işlemin sakat olmasından dolayı kamu düzeni zarar görmekte ise buna kesin hükümsüzlük (mutlak butlan) yaptırımı uygulanır.

Page 55: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Eğer sakatlıktan yalnız tarafların çıkarları ihlâl olmakta ise işlem nispî hükümsüzlük (nispî butlan/oransal hükümsüzlük) ile sakattır. a. Kesin Hükümsüzlük (Mutlak Butlan)Kesin Hükümsüzlükle sakat bir hukukî işlem hiç hüküm doğurmaz; ölü doğmuştur. Bu işlemle bir hak devredilemeyeceği gibi, bir hak ortadan da kaldırılamaz. Eğer taraflar kesin hükümsüz bir sözleşmeye dayanarak edimde bulunmuşlarsa, verdiklerini geri isteyebilirler. Yalnız bir taraf edimde bulunmuşsa, mülkiyet hakkını kaybetmediği için malın kendisine iadesini sağlayan istihkak davası yoluyla malı geri isteyebilir

Page 56: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

b. Oransal Hükümsüzlük (Nispî Butlan)Bir hukukî işlemdeki sakatlık kamu yararını değil de yalnız bireysel çıkarı zedeliyorsa yaptırımın daha hafif olması gerekir. 2. Tazminat (Giderim)a. Genel BilgiÖzel hukukun diğer bir yaptırımı da tazminattır. Borçlunun tazmin yükümlülüğü birçok yasa maddesinde gösterilmiştir. Örnek olarak kişisel çıkarları haksız saldırıya uğrayan kimsenin maddi veya manevi tazminat isteyebilmesi (TMK m.24), kişisel durum sicilinin tutulmasından dolayı devletin sorumluluğu (MK m.38), nişanın bozulması halinde kusurlu olan tarafın diğer tarafa yaptığı masraflar ve zarar için tazminat ödemesi (TMK m.120-121);

Page 57: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

boşanma halinde kusurlu olanın beklenen ve var olan çıkarları zedelenen diğer kusursuz ya da daha az kusurlu eşe uygun tazminat ödemesi (TMK m.174); mahkeme tarafından babalığına hükmedilen kimsenin gebelik, doğum ve bu dönemdeki geçimi için ananın yaptığı giderleri ödemekle yükümlü tutulması (TMK m.304); vasinin görevini yerine getirirken kusurlu davranışlarıyla vesayet altındaki kişiye verdiği zarardan sorumlu tutulması (TMK m.467); tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devletin sorumluluğu (TMK m.1007); iyi niyetli zilyedin, eşyaya yaptığı zorunlu ve yararlı giderlerinin tazminini isteme hakkı (TMK m. 994); gerek kasten gerek ihmal ve

Page 58: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

tedbirsizlik ile haksız bir biçimde diğer bir kimseye zarar verenin tazmin borcu (TBK m. 49); manevi tazminat (TBK m. 56,58); borçlunun kusuru ile sözleşmeyi tam ve gereği gibi yerine getirmemesinden dolayı alacaklının zararlarını tazmin yükümlülüğü (TBK m. 112). Bunlardan başka TBK m. 116, 119, 122, 128, 164, 171/I, 191/I, 244/I, 309, 507/I, 511. maddeler tazminatla ilgili hükümleri kapsamaktadır.

Page 59: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

b. Zarar KavramıZarar, malvarlığında oluşan eksilme (fiili, eylemli zarar) ya da artmanın önlenmesi (kazanç kaybı) olarak ortaya çıkan malvarlığı zararıdır. Fiili zarar, zarar görenin malvarlığında zararlı sonuç nedeniyle meydana gelen azalma anlamına gelir. Malvarlığının zararlı sonuç öncesindeki hali ile zararlı sonuç sonrası ortaya çıkan durumu arasındaki fark olarak nitelenebilecek bu tür zararlar, mal varlığının aktifinde azalma ya da pasifinin artması biçimlerinde söz konusu olabilir.

Page 60: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

c. Tazminat Türleri Bunlar maddi veya manevi tazminattır. aa. Maddi TazminatMaddi tazminat, maddi zararın, yani bir kimsenin malvarlığında iradesine aykırı olarak gerçekleşen eksilmenin giderilebilmesi için, sorumlu olan kişi tarafından yerine getirilmesi gereken edimdir.

Page 61: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

bb. Manevi TazminatManevi tazminat, manevi zarara uğrayanı tatmin etmek için bir araçtır. Bu haliyle manevi zarar malvarlığında bir eksilme değildir. Maddi zarar malvarlıksal değerlerin ihlali sonucunda meydana gelirken, manevi zarar kişilik hakkının koruma kapsamına giren değerlerin ihlalinden meydana gelen zarar olarak nitelendirilir.

Page 62: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Tazmin Yöntemleri -Aynen TazminAynen tazmin, malvarlığının zarar verici olaydan önceki durumuna getirilmesi yoluyla olur.-Nakden TazminMalvarlığının zarardan önceki ve sonraki durumları arasındaki farkın para ile ödenmesi nakden tazmindir. Nakden tazmin bir defada ödenen bir tutar veya zaman zaman ödenmesi gereken bir gelir şeklinde olabilir.

Page 63: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

-Diğer Tazmin YöntemleriZarar gören (mağdur) lehine bir miktar para olarak hükmedilebileceği gibi, zarar görenden özür dilenmesi ya da mahkeme kararının yayınlanması gibi yollarla da olabilir.Aynen İfa Borçlunun borcunu yerine getirmesi olanaksızlaşmamışsa alacaklı kural olarak aynen ifayı talep ve bunun için dava açabilir.

Page 64: HUKUK TEORİLERİ 1)DOĞAL HUKUK AKIMI

Yapmak, vermek veya yapmamak borçlarının hepsinde aynen ifayı talep olanaklıdır. Aynen ifa yasalarımızda gösterilmiş değildir. Aynen ifa, alacaklının bir talep hakkı olup; borçluya ifanın zorla yaptırılacağı anlamını taşımaz. Borçlu ifada bulunmazsa tazminat istenebilir.