htıc,Hudr'l'nin. "ResOlullah kuşluk namazını aralıksız kılardı da biz onu hiç bırakma...

2
NAMAZI 33; Müslim , 85 ; Ebü'd-Der- buna benzer bir ri vayet için bk. s- lim, 86; Ebu DavOd , "Vitir", 7) . bir hadiste de ResOluilah "Her birinizin her ekiemi için günde bir sadaka vermesi gerekir. Bu sebeple her tesbih (sübhanellah ) bir sa- daka, her hamd (elhamdülillah) bir sada- ka, her tehlil (l a ila he illaIlah) bir sadaka. her tekbir (AII aekber) bir sadaka, tavsiye etmek sadaka, kötülükten vakti iki rek'at namaz ise hepsinin yerini tutar" (Mü slim , "Müsafirln", 84: Ebu Da- vQd , " Teçavvu'" , 12). bir hadiste ise veya devam edenin fazla da olsa ifade (ibn Ma- ce, "il5ame", 18 7; Ebu Dav Od, "Tetavvu' ", 12 ; Tirmiz i; "Vitir", 15) . Malikller'le mü- ekked sünnet, Hanefi ve Hanbelller'in de içinde ise müste- hap (me ndup) kabul Bu kaç rek' at konusunda da bulunmakla birlikte en iki rek'at ittifak Malikl- ler'le Hanbelller. Ümmü Hanl'in. ResOiul- Mekke'nin gün evine girip sekiz rek'at dair rivayetine dayanarak (Buhar! . " Te- heccüd", 31; Müslim, "Müsafirln", 80) en çok sekiz rek'at. Hanetiler'le ise. kim on iki rek'at Allah onun için cennette bir yapar" hadisinden hareketle (Tirmizi, "Vi- tir ". 15) on iki rek' at be- Bununla beraber Hanefi alimleri, hem SÖZ hem fiille sabit sekiz rek'at daha faziletli (Thht av'l, s. 321 ; ibn Abi dln,ll, 22; kani, lll , 72) . Zira rivayet sözlü sünnete Ne- vev! bir eserinde Müslim, ll, 117) en on iki rek- 'at. bir ise ( IV, 41) sekiz rek'at ve bu razi ile ait bulun- kaydeder. alimi Muhammed ei -Gamrav'l de bu son müteah- hir!ne göre güvenilir ve her iki rek'atta bir selam vermenin sünnet ol- belirtir. Bunu müstehap kabul edenler de ( es-Siracü 'l-v ehhac, s. 65; Osman b. Muhammed ed-Dimyat'l, 1, 254) . oldu- gibi Fatiha'dan sonra Kur' an'dan her- hangi bir yerin mümkünse de 476 Ukbe b. Amir'in, " ResOluilah bize. vaktiyle ilgili olan sOresiyle Duha - resini okuyarak emretti " rivayetinden ha- reketle (Ahmed b. seyi n ei -Beyhaki, l, 328; ibn Hace r, lll . 298 ; Bedreddin el-Ayni, Vll, 240) bu iki sürenin tavsiye Ancak Nevevl, sOresinin üçte birine. Kafirün sOresinin dörtte birine denk dair ri- vayetlere dayanarak da bu süreleri da sünnet ol- ileri sürer s- lim, 1I, 117) . Vaktinde fii ve Hanbelller'e göre kaza edilir. Hanefi ve Malikller'e göre ise zeval vaktine kadar sabah sünneti hariç nafile na- mazlar kaza edilmez. mu- kim iken gibi sefer'l halde de nabili r. Nitekim Hz. Peygamber bu nama- her iki durumda söy- bizzat kendisi de ( Müs - n ed , lll, 146, 156; Buha r'l , "Teh eccüd ". 31; Müslim , "Müsafir!n", 80) . U Hz. Peygamber' in, "AIIah'a en sevimli gelen amel az da olsa sahibinin yapmaya devam am el dir" hadisinin (Müslim , 177) genel ifadesine ve, "Bu namaza ancak çok töv- be edenler (ewabTn) devam eder" hadisiy- le (H akim, 3 14) benzer rivayetlere (Tir- mizi, "Vi ti r", 15) dayanarak nama- devamir m üstehap nu kabul Bir alimler ise Hz. konuyla ilgili rivayetleriy- le (Buhar! , "Teheccüd" , 32 ) Ebu Said el - Hudr'l'nin. "ResOlullah da biz onu hiç yacak bazan da bizde bir daha derdik" (Müs- n ed , III , 2 1. 36; Tirm izi , "Vi tir ", 15) deki rivayetinden hareketle müstehap ileri bk. NAMAZI) . : el -isfahani, md. ; 'i-'Arab, v" , md .; Tercümesi, IV, 1046; sned, ll, 229; lll, 21, 36, 146, 156; V, 262, 450 ; Buhari. "Teheccüd ", 25, 31, 32, 33; Müslim. "Müsafirln ", 77, 78, 80 , 81 , 84, 85, 86, 101 , 177; ibn Mace. 187; Ebu Davud, "Tetavvu' " , 12, "Vit ir" , 7;Tir- mizi, " Vi tir" , 15; Hakim, el-Müstedrek, 1, 314; Ahmed b. Hüseyin ei -Beyhaki, Behce t Yusuf Hamd Ebü 't-Ta yy ib), Bey- rut 1415/ 1995, 1, 328; Kasani. Beyrut 1394/1974 , 1, 287; Fahreddin er-Razi, 186; ibn Kudame. el- Mugni , Ri yad 1401 / 1981 , I, 614; ll, 128, 131 , 132; Kur- tubi. el- Ca mi ', XV, 159-160 ; Nevevi, Müslim,ll, 117; V, 230; a.mlf., el-Mec' Mahm ud MataraciL Beyrut 1417/ 1996, IV, 41, 43 , 45 ; Heysemi, ll , 238; ibn Hacer, 'i-bari, Kahire 1959 , lll, 298; Bedreddin el-Ayni , 'Umd e' 1-ka ri , Kah i re 1348 ..... Beyrut, ts. (Daru ihyai' t-t üras i'I-Arabi ), VII, 24 0; Ali b. Süleyman ei-Merdavi, fi M. Hamid ei- Beyrut 1406/1986, I, 191; Hattab, hibü ' l- ce lil , Libya 1329, ll , 67 ; er- Remli. Beyrut 1404/1984, ll, 117 ; BuhOti. 442 ; Tahtavi, Kahire 1389/1970, s. 321 ; Ne ylü lll, 72, 76; ibn Ji.bidin, ll, 22; Mu- hammed ez-Zühri ei-Gamravi, ' 1-veh - Kahire 1352/ 1933, s. 65; Osman b. Mu- hammed ed-Dimyati , Kahire 1356/193 8, I, 254; Seyyid 's-s ünn e, Beyrut , ts., 1, 208- 21 1; Mv.F, XII, 157, 158; XXVII, 132-1 33, 221 -2 26; XXXIV, 37, 38. L Iii! MEHMET (bk. DiHKANi zADE UBEYDULLAH AR b. LEBBAN ( 0! Kiya Ebü'l-Hasen b. Lebban b. el-Ctll (ö. V./XI. ilk _j L Matematikçi, astronom ve astr olog. _j Hazar denizinin güneyinde bulunan Gl- lan (C11a n) bölgesinden gelen bir aileye mensup olup dair bilgi yoktur. el-Med]]al fi nücum eserinde 992 tarihli vermesi ve daha önce telif ile ez; bu tarih- lerde göstermektedir. büyük bir 990-1 000 ci- mesleki kariyerinin kabul edilmektedir. "usta" manasma gelen Kiya la- da gibi matematik. astronomi ve astroloji ilk döne- minin ileri gelen isimlerinden biridir. Ki- tab ii eserin- de Hint ve sitt in 'i ile ya- düzenli bir tir. Bu kendi za gelen en eski eserlerden biri olup en önemli kadar tes- bitiere göre Hint rakam ve yöntemlerini ilk defa astrono.mik hesap sistemine Bu çerçevede Harizm'l'nin algoritmik hesap

Transcript of htıc,Hudr'l'nin. "ResOlullah kuşluk namazını aralıksız kılardı da biz onu hiç bırakma...

Page 1: htıc,Hudr'l'nin. "ResOlullah kuşluk namazını aralıksız kılardı da biz onu hiç bırakma yacak sanırdık; bazan da bırakırdı, bizde artık bir daha kılmayacak derdik" (Müs

KUŞLUK NAMAZI

33; Müslim, " Müsafır!n" , 85 ; Ebü'd-Der­da'nın buna benzer bir rivayet için b k. Müs­lim, "Müsafır!n ", 86; Ebu DavOd , "Vitir", 7) . Diğer bir hadiste de ResOluilah şöyle buyurmuştur: "Her birinizin her ekiemi için günde bir sadaka vermesi gerekir. Bu sebeple her tesbih (sübhanellah ) bir sa­daka, her hamd (elhamdülillah) bir sada­ka, her tehlil (la ila he illa Ilah) bir sadaka. her tekbir (AIIahüekber) bir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka, kötülükten sakın­dırmak sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rek'at namaz ise bunların hepsinin yerini tutar" (Müslim, "Müsafirln", 84: Ebu Da­vQd, "Teçavvu'" , 12). Başka bir hadiste ise kuşluk namazını kılanın veya kılmaya devam edenin fazla da olsa günahlarının bağ ışlanacağı ifade edilmiştir (ibn Ma­ce, "il5ame", 187; Ebu DavOd, "Tetavvu' ", 12; Tirmizi; "Vitir", 15) .

Malikller'le Şafiiler kuşluk namazını mü­ekked sünnet, Hanefi ve Hanbelller'in de içinde bulunduğu çoğunluk ise müste­hap (mendup) kabul etmiştir. Bu namazın kaç rek'at olduğu konusunda da farklı görüşler bulunmakla birlikte en azının iki rek'at olduğunda ittifak vardır. Malikl­ler'le Hanbelller. Ümmü Hanl'in. ResOiul­lah'ın Mekke'nin fethedildiği gün evine girip sekiz rek'at kuşluk namazı kıldığına dair rivayetine dayanarak (Buhar!. "Te­heccüd", 31; Müslim , "Müsafirln", 80) en çok sekiz rek'at. Hanetiler'le Şafiiler ise. "Kuşluk namazını kim on iki rek'at kılarsa Allah onun için cennette altından bir köşk yapar" hadisinden hareketle (Tirmizi, "Vi­tir". 15) on iki rek'at olduğu görüşünü be­nimsemişlerdir. Bununla beraber bazı Hanefi alimleri , hem SÖZ hem fiille sabit olması bakımından sekiz rek'at kılmanın daha faziletli olduğunu söylemişlerdir (Thhtav'l, s. 321 ; ibn Abidln, ll , 22; krş. Şev­

kani, lll , 72) . Zira diğer rivayet yalnız sözlü sünnete dayanmaktadır. Şafiiler'den Ne­vev! bir eserinde (Şerf:ıu Müslim, ll, 117) kuşluk namazının en çoğunun on iki rek­'at. bir diğerinde ise ( el~Mecmü' , IV, 41) sekiz rek'at olduğunu ve bu görüşün ŞI­razi ile Şafiiler'in çoğunluğuna ait bulun­duğunu kaydeder. Şafii alimi Muhammed ei-Gamrav'l de bu son görüşün müteah­hir!ne göre güvenilir sayıldığını ve her iki rek'atta bir selam vermenin sünnet ol­duğunu belirtir. Bunu müstehap kabul edenler de vardır ( es-Siracü 'l-v ehhac, s. 65; Osman b. Muhammed ed-Dimyat'l, 1, 254) .

Kuşluk namazında diğerlerinde oldu­ğu gibi Fatiha'dan sonra Kur'an'dan her­hangi bir yerin okunması mümkünse de

476

Ukbe b. Amir'in, "ResOluilah bize. kuşluk vaktiyle ilgili olan Şems sOresiyle Duha sü­resini okuyarak kuşluk namazını kılma­mızı emretti" şeklindeki rivayetinden ha­reketle (Ahmed b. Hüseyin ei-Beyhaki, l , 328; ibn Hacer, lll . 298; Bedreddin el-Ayni, Vll , 240) bu iki sürenin okunması tavsiye edilmiştir. Ancak Nevevl, İhlas sOresinin Kur'an'ın üçte birine. Kafirün sOresinin dörtte birine denk olduğuna dair ri­vayetlere dayanarak kuşluk namazın­da bu süreleri okumanın da sünnet ol­duğu görüşünü ileri sürer ( Şerf:ıu Müs­

lim, 1I, 117) .

Vaktinde kılınmayan kuşluk namazı Şa­fii ve Hanbelller'e göre kaza edilir. Hanefi ve Malikller'e göre ise zeval vaktine kadar sabah namazının sünneti hariç nafile na­mazlar kaza edilmez. Kuşluk namazı mu­kim iken kılındığı gibi sefer'l halde de kılı­nabilir. Nitekim Hz. Peygamber bu nama­zın her iki durumda kılınabileceğini söy­lemiş. bizzat kendisi de kılmıştır ( Müs­

ned , lll, 146, 156; Buhar'l , "Teheccüd". 31; Müslim, "Müsafir!n", 80) .

U lemanın çoğunluğu Hz. Peygamber'in, "AIIah'a en sevimli gelen amel az da olsa sahibinin yapmaya devam ettiği am el dir" hadisinin (Müslim , "Şıyam" , 177) genel ifadesine ve, "Bu namaza ancak çok töv­be edenler (ewabTn) devam eder" hadisiy­le (Hakim, ı. 314) benzer rivayetlere (Tir­mizi, "Vi tir", 15) dayanarak kuşluk nama­zını devamir kılmanın m üstehap olduğu­

nu kabul etmiştir. Bir kısım alimler ise Hz. Aişe' nin konuyla ilgili bazı rivayetleriy­le (Buhar!, "Teheccüd" , 32 ) Ebu Said el­Hudr'l'nin. "ResOlullah kuşluk namazını aralıksız kılardı da biz onu hiç bırakma­yacak sanırdık; bazan da bırakırdı, bizde artık bir daha kılmayacak derdik" (Müs­

n ed , III , 21. 36; Tirm izi , "Vi tir", 15) şeklin­

deki rivayetinden hareketle müstehap olmadığını ileri sürmüşlerdir (ayrı ca bk. EWABİN NAMAZI) .

BİBLİYOGRAFYA :

Ragıb el -isfahani, el-Mü[redtı t, " çll:ıv" , md. ; Listınü 'i-'A rab, " çll:ı v" , md.; Ktımus Tercümesi, IV, 1046; Müsned, ll, 229; lll , 21, 36, 146, 156; V, 262, 450; Buhari. "Teheccüd", 25, 31, 32 , 33 ; Müslim. " Müsafirln " , 77, 78 , 80 , 81 , 84, 85, 86, 101 , "Şıyam", 177; ibn Mace. " İ J5ame " . 187; Ebu Davud, "Tetavvu' " , 12, "Vitir" , 7;Tir­mizi, "Vi tir" , 15; Hakim, el-Müstedrek, 1, 314; Ahmed b. Hüseyin ei-Beyhaki, es·Sünenü 'ş-şug­

rtı ( n ş r. Behcet Yusuf Ha md Ebü 't-Tayy ib), Bey­rut 1415/ 1995, 1, 328; Kasani. Bedtı'i' , Beyrut 1394/1974, 1, 287; Fahreddin er-Razi, Me(tı ti­

/:ıu'l-gayb,XXVI, 186; ibn Kudame. el-Mugni, Riyad 1401/ 1981 , I, 614; ll , 128, 131 , 132; Kur­tubi. el-Cami ', XV, 159-160; Nevevi, Şer/:ıu

Müslim,ll, 117; V, 230; a.mlf., el-Mecmü' ( n şr.

Mahmud MataraciL Beyrut 1417/ 1996, IV, 41, 43, 45; Heysemi, Mecma'u 'z-zevtı'id, ll , 238; ibn Hacer, Fet/:ı u 'i-bari, Kahire 1959, lll, 298 ; Bedreddin el-Ayni, 'Umdetü '1-kari, Kah i re 1348 ..... Beyrut, ts . (Daru ihyai' t-türas i' I-Arabi ), VII, 240; Ali b. Süleyman ei-Merdavi, el-İnşa( fi ma'ri(eti 'r-rtıci/:ı mine'l-/].iltı{ (n ş r. M. Hamid ei­Fıki ), Beyrut 1406/1986, I, 191; Hattab, Mevtı­

hibü 'l-celil, Libya 1329, ll , 67 ; Şemsedd i n er­Remli. Nihtıyetü '1-mu/:ıttıc, Beyrut 1404/1984, ll , 117; BuhOti. Keşşafü '1-kıntı', ı . 442; Tahtavi, fjaşiye 'a ltı Merakı'l-feltı /:ı , Kahire 1389/1970, s. 321 ; Şevkani, Neylü ' 1-ev ttı r, lll, 72, 76; ibn Ji.bidin, Reddü ' l-mu/:ıttı r ( Ka hire), ll , 22; Mu­hammed ez-Zühri ei-Gamravi, es-Sirtıcü '1-veh ­htıc, Kahire 1352/ 1933, s. 65; Osman b. Mu­hammed ed-Dimyati, fjtışiyetü İ'aneti 't- ttılibin, Kahire 1356/1938, I, 254 ; Seyyid Sabık . Fı f!;­

hü 's-sünne, Beyrut, ts., 1, 208-211; Mv.F, XII , 157 , 158; XXVII , 132-1 33, 221 -226 ; XXXIV, 37, 38.

L

Iii! MEHMET ŞENER

KUŞMANi

(bk. DiHKANizADE

UBEYDULLAH KUŞMANI) .

KÜŞY AR b. LEBBAN ( -:.ıt;ı 0! ..ıl,.:ı,s')

Kiya Ebü'l-Hasen Kuşyar b. Lebban b. Başehri el-Ctll

(ö. V./XI. yüzyılın ilk çeyreği)

_j

L Matematikçi , astronom ve astrolog. _j

Hazar denizinin güneyinde bulunan Gl­lan (C11an) bölgesinden Bağdat'a gelen bir aileye mensup olup hayatına dair bilgi yoktur. el-Med]]al f i şınfı'ati aJ:ıkfımi'n­nücum adlı eserinde bazı sabityıldızların 992 tarihli konumlarını vermesi ve daha önce telif ettiği ez-Zicü 'İ-cfımi' ile ez; Zicü 'l-bfılig'e atıfta bulunması bu tarih­lerde yaşadığını göstermektedir. Hayatı­

nın büyük bir kısmını Bağdat'ta geçirdiği

düşünülen KOşyar'ın 990-1 000 yılları ci­varında mesleki kariyerinin doruğunda olduğu kabul edilmektedir.

KOşyar. "usta" manasma gelen Kiya la­kabının da işaret ettiği gibi matematik. astronomi ve astroloji alanında ilk döne­minin ileri gelen isimlerinden biridir. Ki­tab ii uşuli'l-J:ıisfıbi'l-Hindi adlı eserin­de Hint rakamları ve hisab-ı sittin 'i ile ya­pılan hesabı düzenli bir şekilde işlemiş­

tir. Bu çalışma kendi alanında zamanımı­

za gelen en eski eserlerden biri olup en önemli özelliği , şimdiye kadar yapılan tes­bitiere göre Hint matematiği rakam ve yöntemlerini ilk defa astrono.mik hesap sistemine aktarmasıdır. Bu çerçevede Harizm'l'nin inşa ettiği algoritmik hesap

Page 2: htıc,Hudr'l'nin. "ResOlullah kuşluk namazını aralıksız kılardı da biz onu hiç bırakma yacak sanırdık; bazan da bırakırdı, bizde artık bir daha kılmayacak derdik" (Müs

tekniğini hem Hint hesabı hem altmış ta­ban lı sayı sisteminde ( hisab-ı sittTni). özel­likle kare ve küp kök hesabında başarılı bir şekilde uygulamış ve geliştirmiştir. Ayrıca bazı bölme ve kare kök işlemlerin­de sonucun sürekli olduğuna işaret et­mesi onun ondalık kesir sistemine yaklaş­tığını gösterir. Kuşyar'ın bu çalışmasında ortaya koyduğu hesap teknikleri öğren­cisi kabul edilen Ali b. Ahmed en-Nesevl tarafından geliştirilmiştir. ez-Zicü'l-ca­mi' adlı eserinde ise Kuşyar takvim. düz­lemsel ve küresel trigonometrik fonksi­yonlar. yıldız tabloları vb. konuları ele alır; kendisinden önce ortaya konulan trigo­nometrik bilgileri gözden geçirir. Nitekim Ebü'I-Vefa el-Buzcani yalnızca sinüs. Bet­tani de sinüs ve kotanjant tabloları verir­ken Kuşyar sinüs, kotanjant, tanjat ve versed- sinüs tablolarını aralarındaki fark­larta beraber verir. Trigonometrik fonksi­yonların hesaplarını ise altmış tabanlı sis­temde üç basamağa kadar sürdürür ve açıları birer derece arttırarak hesaplar. Bunların yanında Kuşyar. Blruni'nin Ma­~iilidü 'ilmi'l-hey'e adlı eserinde ilk de­fa söylediği, Nasirüddin-i Tusi'nin Kitô­bü Şekli'l-~atta' isimli kitabında tekrar ettiği gibi İslam trigonometri tarihinde "şekl-i muğni"nin mucidi ve isim babası olarak kabul edilir. Kuşyar'ın Kitôbü '1-Med]Jal fi şına'ati aJ:ıkami'n-nücum adlı eseri astroloji alanında Doğu 'da en meşhur çalışmalardan biri olup Türkçe. Farsça ve Çince'ye tercüme edilmiş ve başvuru kitabı haline gelmiştir. Eser, Bat­lamyus'un Tetrabiblos adlı kitabıyla Fars ve Hint astroloji çalışmaları yanında yaza­rın kendi kanaatlerini de içeren son dere­ce düzenli bir çalışmadır.

Eserleri. 1. ez-Zicü'l-cami'. Dört bö­lümden oluşan eser "Bettanl grubu" ola­rak adlandırılan zlcler arasında sınıflan­dırılır. Çünkü doğrudan astronomik rasat yapmayan Kuşyar, Şemsülmüneccim Mu­hammed Ali Hoca'nın Zicü'l-mu]J.a~~ı­~i's-sultani 'ale 'r-raşadi'l-İlljani'nin mukaddimesinde de belirttiği gibi (Sü­leymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2694) temel bilgileri Bettani'nin ez-Zicü'ş-Şabi'i'sin­den almış. ancak bu eserin birçok eksik­liğini tamamlamıştır (Süleymaniye Ktp., Fa tih , nr. 3418. istanbul H. 545 Semer­kant; TSMK, Revan Köşkü. nr. 1708). Fars tarihi esas alınarak düzenlenen kitap, Muhammed b. ömer b. Ebu Tali b ei-Mü­neccim et-Tebriz! tarafından Selçuklu Sultanı Melikşah için Farsça'ya tercüme edilmiştir (Keş{ü'?-?UnD.n, ll , 97 1 ). Son tesbitler, bu eserin Yemen yahudi çevre-

sinde İbranice'ye çevrildiğini ve Ortaçağ İbrani ilmi geleneğinin oluşmasında önemli bir yeri olduğunu göstermiştir. Eilhard Wiedemann eserin mukaddime­sini Almanca'ya tercüme etmiştir. z. ez­Zicü '1-bôlig. Kitabın sadece ilk iki bölü­münü içeren bir nüshası zamanımıza ulaşmıştır (Berlin Staatsbibliothek, nr. 5751; ayrı ca bk. Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 3642). Edward S. Kennedy eserin ez­Zicü'l-cami'in özet bir kopyası olduğunu söyler. 3. Kitabü'l-Med}Jal Ii şma'a­li a]J.kami'n-nücum. el-Mücme1 fi şı­na'ati 'n-nücum adıyla da bilinir (TSMK. lll. Ahmed, nr. 3498). Dört makaleden olu­şan eserin yalnızca istanbul kütüphane­lerinde yi rm iye yakın nüshası bulunmak­tadır. Kitap, Muhammed b. İshak b. is­mail tarafından Tercem etü '1-uşCı1 fi a]J.­kami 'n-n ücum 1i-KCışyar b . Lebban adıyla Farsça'ya çevrilmiş (Kütahya Tav­şa nlı Zeytinoğlu ilçe Halk Ktp., nr. 2350), ayrıca Muhammed b. Hüsrev ei-Mihalicl tarafından Türkçe'ye aktanımıştır (Sü­leymaniye Ktp., Bağdat! ı Vehbi Efendi, nr.

904) . Ayrıca eseri Ebu Abdullah b. Abdül­kerlm ed-Dükali adlı bir kişi şerhetmiş­tir. 4. Kitôb fi uşCı1i'1-J:ıisôbi'1-Hindi( Sü ­

leymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 4857/7). 'Iy­yCın hôikkôrim adıyla Şalôm b. Joseph An abi tarafından 1450-1460 yıllarında istanbul'da İbranice'ye çevrilip şerhedil­miştir. Sıbtu 'I-Mardlnl, Re~ii'i~u '1-J:ıa­

~ii'i~ fi ]J.isabi'd-derec ve'çi-çie~ii 'i~ adlı eserinde altmış tabantı hesap çerçevesin­de Kuşyar'ın ismin e atıf yapmaktadır. Ki­tap, Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulu­nan nüshası ile (Ayasofya, nr. 4857/7) Ana­bi'nin Oxford Bodleian Library'de bulunan İbranice tercümesinden hareketle Mar­tin Lewey- M. Petruck tarafından İngiliz­ce tercümesiyle birlikte tıpkıbasım olarak Princip1es of Hindu Reckoning adıyla neşredilmiştir (Wisconsin 1965) . Ayrıca Ayasofya nüshasının tenkitli metnini Ah­med Selim Saldan Risô1etôn fi'1-J:ıisô­bi'1-'Ara bi adıyla yayımiarnıştır ( fvlfvlfvlA, Xlilll 11967). s. 53-83) Ali Mezahiri. Aya­sofya nüshasına dayanarak eseri Fransız­ca'ya çevirmiş ve matematik tarihi açısın­dan tahlil etmiştir (Les origines persanes de l'aritmetique, 1975, U niversite de Nice). Ayrıca Paul Luckey Kuşyar, Ebü'I-Vefa. Harizmi ve Kaşi'nin aritmetik ve cebrini mukayeseli olarak incelemiştir. Son yıllar­da Ebü'I-Kasım Kurbanı. Kuşyar'ın 'UyCı­nü '1-uşu1 fi'1-J:ıisab adlı bir eserinin daha bulunduğunu (Kitabhane-i Merkezi-i Da­nişgah-i Tahran. nr. 2092/4). eserin Ki tab ti uşuli'1-J:ıisôbi'1-Hindi'den pek çok

KOSYAR b. LEBBAN

farklılık gösterdiğini ve İbranice tercü­menin daha çok 'UyCın ' un tercümesi ol­duğunu tesbit etmiştir (Zendegfname, s. 417-418) .

Bunların dışında Kuşyar'ın Risaletü'l­eb'ôd ve e1-ecrôm, Tecridü uşCı1i terkl­bi'1-cüyub (Süleymaniye Ktp., Carullah Efendi , nr. 1499/3), Kitôbü'l-Ustur1ab ve keyfiyyeti 'amelihi ve i'tibôrihi 'a1e't­tamôm ve'l-kema1 (Kitabü '1-Usturlab) (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2671/5)

adıyla bilinen birkaç eseri daha vardır. Son çalışma İrşad-i UsturlQb ismiyle Fars­ça'ya tercüme edilmiştir. Beyhaki bazı mühendislerin Merih gezegeni hususun­da Klışyar'ı tenkit ettiklerini, onun da Iş­lôJ:ıu ta'dili'1-Mirrilj adlı bir eser kaleme aldığını belirtir (Tetimme, s. 87) Katib Çe­lebi ise Kuşyar'ın Kitôbü '1-Kiya ti'n-nü­cCım isimli bir eserinin olduğunu kayde­der (Keşfü '?-?Unun, ll , 1453); Bağdattı is­mail Paşa da ona Kitôbü'l-Lômi' fi em­şileti'z-zici'1-cômi' adlı bir eser izafe eder (Hediyyetü'l-'arifin, ı. 838). Bu çalış­ma, ez-Zicü '1-cami'in her babının ör­neklerle açıklanması sonucunda meyda­na gelmiştir. Bazı kütüphanelerde Kuş­yar'a ayrıca Kitôbü'1-Kıranat, Risa1e ti delô1eti'l-kevakib ve Kitôbü'1-İ]Jtiyôrat adlı eserler nisbet edilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA :

Beyhaki. Tetimme (nşr. Refik e i-Acem). Bey­rut 1994, s. 87, 105; Muhammed b. Mahmüd eş-Şehrezüri. Tarii)u '1-/:ıükema' (nşr. Abdülke­rim Ebü Şüveyrib), Trablus 1988, s. 322; Keş­

fü'?-?Unün, ll, 968, 971, 1453, 1604, 1605, 1644, 1 783; Suter. Die Mathematiker, s. 83-84; Salih Zeki, Asar-ı Bakıye, istanbul 1329/ 1911, ı, 166-167; Hediyyetü 'l-'arifin, ı, 838; Sarton. lntroduction, I, 717-718; Sezgin, GAS, V, 343-345; VI, 246-249; VII, 182- 183; M. U liman n. Die Natur und Geheimwissenscha{ten im Islam, Leiden 1972, s. 334-335; Ebü'I-Ka­sım Kurbani. Zindeginame-i Riytıiidanan-ı Dev­re-i islami, Tahran 1365 hş., s. 414-420; Ahmed Selim Saidan. "Kushyar Ibn Labban", OSB, VIII, 531-533; E. Wiedemann. "Einleitungen zu arabischen astronomischen Werken", Weltall, XX-XXI/6 (19ı9-20). s. 131-134; P. Luckey, "Bei­trage zur erforschung der islamisehen mathe­matİk II ", Orientalia, XXII/2, Roma 1953, s. 166-189 ; Bemard R. Goldstein, "The Heritage of Ara b i c Science in Hebrew", Encyclopedia of the History of Arabic Science (ed. Roshdi Rashed). London 1996, I, 282; Roshdi Rashed. "Combinatorial Analysis and Number Theory", a.e., ll , 382-386; Marie-Therese Debarnot,· "Trigonometry", a.e.,ll, 504, 513; Andre Allard , "Arabic Mathematics in the Medieval West", a.e., ll, 548, 568; Michio Yano. "Küshyar Ibn Labban", Encyclopaedia of the History of Sci­ence, Technology and Medicine in Non- West­ern Cultures (ed. H. Sel i n). Dordrecht 1997, s. 506-507. Iii İHSAN FAZLIOGLU

477