Hilmi Yavuz "Kayboluş Ve Keder" şiirinde Biçem ve Anlam

24
Hilmi Yavuz “kayboluş ve keder” şiirinde biçem ve anlam Mustafa Durak

description

Şair Hilmi Yavuz'un bir şiirinde biçem ve anlam sorgulaması.

Transcript of Hilmi Yavuz "Kayboluş Ve Keder" şiirinde Biçem ve Anlam

GR

Hilmi Yavuz

kaybolu ve keder iirinde biem ve anlam

Mustafa Durakkaybolu ve keder iirinde biem ve anlam

Mustafa Durak

kaybolu

ve

keder

bir insana braklm olan keder

ve kelimelerin kalbi...

ibn arab

birlikte yazldlar bende;

ve o her eyi aan iirde,

szlerin stnde akrepler ryor;

bir elmas parasna dnyor cesed,

basz, ayaksz...

yryor...

hasta mdr, bmr mdr, sayr m?

eti benim etimdir, hznyse benim hznm...

yollar akallar bryor;

yok tutsam onu ve hi'e saysam;

o gizli hazine, o kenz-i mahf;

yklm, harabolmu evlerin,

iinden... ylece geliyor...

evde ondan baka evsahibi yok;

kim kef edecek, acep kim,

kim kacak bu yolculua?

o yolculuk ki cehennem;

o yolculuk ki benim kalbim... kalbim,

byle diyor...

(Hilmi Yavuz)

Bu, Hilmi Yavuz'un kaybolu iirleri adl kitabnn ilk iiri. Bu iirini anlamlandrmaya girimeden nce onun Yazn zerine adl kitabndaki iir in Kk Tractatus adl yazsna bakmalym. Elbette bu ksa yaz, biimsel olarak da, adlandrma olarak da bizi dorudan Wittegenstein'n Tractatusne iletiyor. H. Yavuz Wittegenstein'a gnderme yapmyor, onun varlnn kanatlar altna snyor. Bu yargya hem yazsnn oylumu, hem de anlamsal kapsam bakmndan sl nedeniyle varyorum. Wittegenstein gibi oluyor, ona brnerek iir konusunda dndklerini iir felsefesi olarak sunuyor (: Tractatus:poetico-philosophicus). Ad iddial ama, iddiann ii doldurulmam. Bu iki sayfalk ksa yazda dil, sz, imge ve imgenin almlanmas konulatrlyor.

1. iir Dil deildir, Szdr.

1.1. iirin tarihi Dil'den Sz'e dorudur (Historisizm).

1.2. iiirin tarihi, kopmalarla belirlenir...

1.3. iirin gelenei, onun tarihi deildir.

Burada H. Yavuz'un yapt dil/sz ayrm, Saussure'n dil/sz ayrmndan farkl. Ama dorusu ilk genel belirleme iinde ne dilin, ne de sz'n ne olduunu anlayamyorum. Ardndan dil ve sz'de olduu gibi gelenek ve tarih arasnda bir ayrm yaplyor, bir deillik ilikisi kuruluyor. Sz olan iirin hem gelenei, hem de tarihi var. Ama her naslsa, (dil olmayan) iirin tarihi dilden sze doru bir gelime gsteriyor. Bu elikiye, kavramlarn yanl konulandrlmasna dikkat ektikten sonra H. Yavuz'un sz ve tarih kavramlar yannda duruunun alt izilmeli. iirin tarihinin kopmalarla belirlenmesi ayni zamanda, tarihin kopmalarla belirlenmesi demektir. Bu da hem iir olarak, hem insan varl olarak byk olular byk oluumlar ne karmak, onlarn dndakileri nemsizletirmek demektir. Ki bu, sekinci bir anlaytr. Dayatlan ama geerliliini yitirmi bir insan ve tarih anlay. ne kmak, kendini yce gstermek isteyenlerin anlay.

2. iir Dil iken kapal, Sz iken 'ak yapt'tr.

2.1. iir Dil'den arndka, anlamdan da arnr.

2.2. iirin gsterilen'i kavram deildir, imgedir.

2.3. (..) iir, dnyann zihinsel imgesidir.

Yukarda iaret ettiim eliki yinelendi: (Dil olmayan) iirin, dil olmas hali, kapal yapt olarak nitelendirildi. Dorusu iletiim ilevli olarak dil ile, iletiim tesi ilevli iir arasnda bir ayrm geerli bir ayrmdr. Ama bu ayrm dil ve iir dili ayrm olarak ortaya konabilirdi. Dil ve sz terimleri, bu ayrma denk gelmiyor.

Bu blmde iirin iki hali ortaya kt: iirin dil hali ve iirin sz hali. Ve, H. Yavuz'un bir yelemesi daha ortaya kt: ak yapt olan iir. Hemen altta baka yeleme nmze geldi: anlamdan arnm iir. Daha sonra da kavram ve imge ayrmnda imge ne karld. Oysa imge de bir kavramdr. stelik gsterilen olarak her kavram da imgeler bilekesi olarak bir bileke-imgedir. Ortaya konan ikiliklerden yelenenleri sralayalm: sz, tarih, ak yapt, eksi anlam yani imge.

imdi genel dorular yazaym. Anlamn temel dayana imgedir. Bir eyi zihninizde baka bir eyle buluturamazsanz anlayamazsnz. Anlam, imgesiz olumaz. Bir eyi anlamadnz sylyorsanz zihninizde, bildiiniz; belleinizde var olan bir imgeyle buluturamyorsunuz demektir. Yani iirsel imge de iletiimsel imge gibi anlama aktr. Kullandnz hangi dil olursa olsun, karnzdakinde kabul gryorsa imgesel bir denk dm, bilinli olmasa da bir anlamlandrma, bir anlam sz konusudur. iirin ak yapt oluu konusu, Hilmi Yavuz'un holand bir anlatmdr. Ama ne genel olarak iir, ne de Mallarm ve sonras iir, ak yapt deildir. Hilmi Yavuz ak yapt kavramyla, evrimsel (cyclique) olan, anlamsz, ilevsiz olan anlyor olmal. Tpk Escher merdivenleri gibi. Bir yere ilettikleri izlenimi veren ama hi bir yere kmayan, almayan merdivenler. Hilmi Yavuz kaybolu iirlerinde bu hibir yere almay, alyor gibi yaparak ak yapt oluturduunu sanyor. iirlerin adlarnda kaybolu szbirimini yineleyerek, kitabn sonunda yer alan yarm sonnet dnda her iirin ilk iki dizesini

bir insana braklm olan keder

ve kelimelerin kalbi...

dizeleriyle balatarak kuruyor kendi ak yapt iirini. Yani hep ayni noktaya, ayni szlere gelerek dar kmayan, kapank bir iir oluturuyor. Kk Tractatus'nde belirttii ak yapt kapank, evrimsel bir iire dntryor. Tractatus'un geri kalan ksmnda imgenin alglanmas sorunu zerinde duruyor. Tractatus konusuna, anlamlandrma kavram sapandan girdiim iin bu yazy irdelemiyorum. Anlamdan arndrlm bir iir anlay peinde olduunu dnen (ki bu modas gemi, anlam gereklii ile hibir ilintisi olmayan anlaytr) H. Yavuz'un iirini anlamlandrma durumunda olduumu belirtmek iin.

Artk iire geip balndan balayabilirim: kaybolu ve keder. nce biim. Niye sz birimlerden her biri bir satr, bir katman olarak sunulmu? Bu ilem her bir geyi ne karma olarak alnabilir. Ruhsal olarak gsteriiliin izi olarak okunabilir. kaybolu ise, herkesin znel armyla farkl dilsel deneyimlere aabilir her sz birim gibi. Bu sz birim yitme, kaybolma, yolunu kaybetme, yitik, kayp vb iinden bir seim. Bu seimde, sz birimin, varlk felsefesiyle ba gzetilmi olabilir. Sren bir yitme hali. Ve bu yitme halinin bilinci. Bir eyin kaybolduundan ancak bir farkna varma sonucu, sz edilebilir. Bu kaybolan iin de geerlidir. Kaybolmak; tandk, bildik ve/ya istendik ey ya da kii(ler)den uzak dmektir. Kayb-olu, var olann, bir varlk biimi deildir. Birliktelik kart bir olu halidir. Birlikte olmay halidir. Birlikte olmay, birlikte olmak isteyen ve istenen kiinin statsyle ilgili sonular dourur. Burada gereksinim devreye girer. Kaybolan ve kaybeden ilikisi varsa kaybeden baskndr. Kaybolan, kaybedene gre daha gszdr, zayftr. Zira sahip olan kaybeder, sahip olunan kaybolur. Kaybeden efendidir. Kaybolan her zaman kle olmasa da, gereksinim sz konusu olacandan, bamldr ya da saymaca da olsa ilintilidir. Kaybolu sonras bir kederlenme, zlme varsa, bu muhtalk durumuna gre kolayca bir mecburluktan, bamllktan sz edilebilir. Kaybolu ve keder birliktelii, konuan zneyi ocuk ya da ak olarak dnmemizi olanakl klar. Bu da Hilmi Yavuz iin ya o ya bu durumunda grmeye iter bizi. Eer gerek mistik ise Hak adr, yoksa geliememi, yetikin bir ocuktur. Biime dnersem, ve kaybolu ile keder'i dengeler. Ama bu dengeleme hem nitelik hem nicelik olarak ele alnabilir. Nitelik olarak, kaybolu kederdir. Nicelik olarak yani saysal olarak ise kaybolu, o olu hali srdke (yinelendike) keder de srecektir. Bu durumda venin hem eitleyici hem de yineleyici ilevinden, bu yzden ayr yazlmlndan sz edilebilir yorum olarak. Elbette bir de kayboldu, kayboldum, kaybolduk deil de olu hali ortada olduu iin fenomenoljik bir baka yerleildii dnlebilir.

bir insana braklm olan keder

ve kelimelerin kalbi...

ibn arab

birlikte yazldlar bende;

ve o her eyi aan iirde,

szlerin stnde akrepler ryor;

bir elmas parasna dnyor cesed,

basz, ayaksz...

yryor...

iirin bu blm, yinelenen nokta imlerine karn tek bir tmce. nokta imlerinin ilevi ilkinde balayc (bala ilevi gren virgl gibi). Yani burada virgl de kullanlabilirdi. Ama balayc ilevi de korunarak, virgldeki ksa duralama, uzatlmak istendii iin virgl yerine nokta kullanlm. Bu bala ilevi hem uyaklamayla hem de daha uzun susma, durma ile arab'deki /i/nin uzatlmasyla eletirilmi, bu balarla aitlik gsterilmi. 'keder, kelimelerin kalbi ve ibn arab'; ilk tmceciin znesi. Bende ve iirde birimleri ise uzam tmleci. Burada nokta olmalyd diye dnyorum. Ama bende ve iirde, ayni zamanda szlerin stnde akrepler yryor tmceciine balanyor. Buradaki balan szlerin stnde ile salanyor. Bu blmde herhangi bir noktalama iaretinin ilevinin oaltldn gryorum. Birlikte yazldlar bende nin noktal virglle ayrlmas anlamsz gibi. Burada hi bir im kullanlmayabilirdi. Bunun iirin okunmasnda bir engeli, duralamay iaret etmek iin kullanldn dnyorum. Bir de ayni zamanda kendi ilevini koruyor: bir tmcecik snr olarak iliyor. Dolaysyla H.Yavuz'un Tractatus'nde, mzik metinlerinde icracya yol gsterici imlerin kullanlmasna karn iirde byle bir kullanmn iiri sz olmaktan karp dil olmaya gtrebilecei, bakaca ak yapt olmaktan karp kapal yapta dntrecei sav (bak: iir iin Kk Tractatus, madde 3.6) farknda olmadan kendisi tarafndan rtlm oluyor. Cesedten sonra nokta ile bitirilebilirdi. Ya da noktal virglle tmcecii snrlayabilirdi. Ancak bu durumda iki tmceciin znesi olan cesedin sonraki blmyle arasndaki ba zayflam olurdu. Ve son kullanlan nokta alld zere bir devam deil ama bir bitmemilii, aknl, amay, zerine dnme payn, szsz konumay imliyor.

bir insana braklm olan keder

ve kelimelerin kalbi...

ibn arab

birlikte yazldlar bende;

iirin banda insana ve bende birimleri, kaybolu'un kime ait olduunu belirliyor. Kaybolu halinde olan insandr ve dolaysyla bendir. Yani 'ben insan'dr. Buradaki insann, anlam olarak ben dndaki insanlara yaylmas durumunda herkesin kederli olmas, mutsuz olmas gerekir. Zaten insann bandaki bir de herhangi biri deil, biricik olan iaret ediyor. Bu biricik olan da ben. Kederin braklm olmas ifadesini ters yz ettiimizde 'sevin alnm'a ulayorum. Buna ifadenin tersinden giderek (in absentia olarak), okura braklan izden varabiliyorum. 'Keder braklm' kart 'sevin alnm'. Bu durumda keder ve sevin paylamnda herkes sevinci kaparken, -ki, ben dndakiler etkin; ben'e keder braklm, -ben edilgin. braklm ile yazldlar yan yana getirdiimde, yazan ve brakann ayni zne olmas gerektiini dnyorum. Yazmak, H.Yavuz'da mevsim olarak yaz'la da armldr. Ve elbette yazmak'n ardnda yazg kavramn bulduumuzda yazann Tanr olduu, dolaysyla da brakann da ayni zne olduu sylenebilir. Bu durumda Tanrnn tek bene kederi brakm olmas, dier insanlara sevinci vermi olmas, bir bakma hakszlk ama 'brakmak'ta grlmese bile yazmak eyleminde, bu eylemin yaz da imlemesiyle, aslnda asl mutluluun, sevincin kendisine braklm, ayrlm olduu sylenebilir. Tpk ileciler gibi bu dnya meakkatine katlanp br dnyada rahat etmeyi tasarlayanlarn dncesi gibi. Evet keder yazld ama ters anlamyla. Ve szcklerin yrei (iir)(1) de ona yazld. (air (/iir) ve keder baka anlatmlarla bakalarnn deyileri ile de buluturulabilir). Yani bilinen, grnen anlam deil de szcklerin, szn z ona yazld, verildi. Bir de bni Arab ona yazld. bni Arab kim? Sizin taptnz Allah benim ayaklarmn altnda diyen, Allah szcn para anlamyla kullanan bir Allah a. Buradaki bni Arab adn da bizzat adn iaret ettii kii deil de bu adn nitelii olarak okumak durumundaym balam gereince. Bu durumda ben,

seilmi olmakla ve zellikleriyle (asl mutluluun, sevincin kendisine verilmi olmasyla, kendisinin szn efendisi, szn zn grmeyi bilen olmakla -bu, iki gede birden grlr- ve Allah a olmakla) vnmektedir.

ve o her eyi aan iirde,

szlerin stnde akrepler ryor;

kinci tmcecikte sz konusu iir, H.Yavuz'un kendi iiridir. Yaknd, tpk bni Arab'yi anlamayanlar gibi, onun okurlar da onu anlamamaktadr, yanl anlamaktadr. Onun akn (transcendent); grnen, bilinen anlamlar am iirini anlamayanlar, akrepler ryor. Burada rmek fiilinin ayni zamanda remek anlamyla da kullanlm olduunu ileri sreceim. Bunu fiilin znesiyle gerekelendiriyorum: Akrep rmez. Bu balamla rmek; hem yksek sesle barmak, hem zehir samak hem de oalmak anlamndadr. Yani H.Yavuz iirini anlamayanlar, eletirenler, onun ne demek istediini, ne yaptn anlamadan ona sataanlardr. bni Arab gibi vahdet-i vcud anlayna sahip, szn ve evrenin zn kavram bir Allah an bo yere zehirlemeye, yok etmeye kalkyor, kendi deersizliklerinin ayrdna varamyorlar. Bu biricik varln deerini bilmiyorlar. Ancak unutmamal akn balad nokta irkin de (ortak olma, ortak saymann da) balad noktadr. Ak ilerledike, ak, sevdiinin bedenine, sevgiliden ok sahip kmaya balar: ona gre sevgilinin bedeni yalnzca kendisine aittir. Yani sevgiliyi de aar, aknc.

bir elmas parasna dnyor cesed,

basz, ayaksz...

yryor...

bni Arab'nin bedeni; cansz, deersiz ey olarak cesed, tam tersi anlamna kavuuyor, bir elmas paras, en deerli ey oluyor. Zira o, kederden geerek, Allah akyla yana yana kmrden elmasa dnmektedir. Beden ortadan ekilince salt ruh, salt z olarak kalacaktr. Hilmi Yavuz'un metafizik, aknc bak bu anlaya yaslanmaktadr. O, iiri iin de salt iir, saf iir ardndadr. Daha dorusu kendi iirinin, szn, arndrlm biimi, z olduu kansndadr. Cesedin nasl elmasa dnebileceini dnemeyenler bir cesedin basz ve ayaksz yryebileceine de akl erdiremezler. Oysa cesedin elmasa dnmesi, asl olana, ze dnmesi, sradanlktan karak kutsalla bulumasdr. Kutsallamasdr. Bundan byk deer de olamaz. Basz ve ayaksz ze doru yrmesi de zihin gcyle, ruh gcyle ze doru yol aldn; lm, cesedi atn, ondan arndn anlatmaktadr.

Bu blmde sorgulanmas gereken udur: gerekten H.Yavuz tasavvuf dncesine inanyor mu? Bu dnceye sonuna kadar bal biri, bu bilgilerden emin olan biri; megaloman olabilir mi? Anlatld kadaryla Celaleddin Rumi kadar hogrl olmak, nefsinden yani ben'inden, fkesinden, kininden kurtulmak zorunda deil midir? 'Ben', 'en yetkin, en bilgili ben' vnmeleri bu inanta gedikler amaz m?

iirin ilk blmnde yklemler, 'yazldlar, ryor, dnyor ve yryor' idi.

Yklemlerin ierdii eylemler zaman asndan gemi ve imdi olarak ayrlyor. Bunlar grn ve klnlar asndan ele aldmda yazma eyleminin olup bittiinden (accompli), gerekletiinden hi kuku duyulmayan bir eylem olarak sunulduunu gryoruz. Yine gemi zamanda kullanlm olan braklm sfatnn iindeki 'brakmak' eylemi, her ne kadar trkede genelde, gerekletiine tank olunmaml bildirse de burada, 'yazldlar'n etkisiyle, brakmak eyleminin gereklemi olmasndan kukuyu siliyor, onu da olmu bitmi bir kln olarak kabul etmek durumunda kalyoruz. imdiki zamanda kullanlm eylemlerin grnlerine baktmzda akreplerin rmesinin, bitmemi olduunu (kln) ve srmekte olduunu (srekli grn: duratif) syleyebiliyoruz. Yani geni bir imdiyi ifade ediyor. Anlk, noktasal (ponctuel) grnl deil. Dier eylemler de yle. Cesedin elmasa dnmesi ve cesedin yrmesinin hangi zaman iinde olduunu sylemek g. Bu, aire gre olmakta olan (srekli imdiki zamanda) ya da yakn ya da uzak bir gelecekte gerekleecek birer eylem olabilir. Ama burada bir grelikten sz etmek kanlmaz. Akreplere gre ceset olan, ona gre elmas. Akreplere gre cansz (l) olan, ona gre yryor. Bir tek o gryor, o biliyor.

Sral tmceciklerin zneleri de keder, kelimelerin kalbi ve bni Arab, akrepler ve ceset idi. Bunlarn ilettii oyuncular ise: ile, iir, ben, bni Arab, beden, ruh, Tanr, bilgisizler. Bunlar Greimas' eyleyenler izelgesine uydurarak yazmaya alaym:

kar kan kii: bilgisizler (eyin farknda olmayan 'akrepler')

engel olan ey: beden; bildik, grnen anlam

yardm eden kii (model): bni Arab

yardmc yntem: ile, arnma

ama: z iir ve/ya z varlk (ruh)

gnderilen: ben (eyin farknda olan)

gnderen: Allah

Bu dzenleme u sorunsal grmemi salyor: bu iirde ne karlan, ben'in tanr ak m, yoksa iirine olan narsist ak m? Bakaca air iirini Allah ak yolunda ara olarak m kullanyor yoksa, Allah akn kendi iirini yceltmek iin ara olarak m kullanyor?

hasta mdr, bmr mdr, sayr m?

eti benim etimdir, hznyse benim hznm...

yollar akallar bryor;

yok tutsam onu ve hi'e saysam;

o gizli hazine, o kenz-i mahf;

yklm, harabolmu evlerin,

iinden... ylece geliyor...

Aslnda ilk blmde iir bitirilebilirdi. aknlk duralamalaryla, dnmeye dalla bitebilirdi iir. Bu blmde takntl bir syleyen, kendi kendine sylenen bir 'ben' buluyoruz. Yukardaki bilen, gren 'ben', hasta ya da sarho, yalpalayan, gidip gelen bir 'ben'e dnyor. Bu dnme e anlaml yinelemelerle somutlanyor: Hasta = bmr = sayr, yok tutsam = hi'e saysam, o gizli hazine = o kenz-i mahf, yklm = harabolmu. Yineleme zerine dnm olanlar, yinelemede bir ritm, bir dzenleme biimi bulmaya almlar, yinelenenlerin farkl olduunu ileri srmlerdir. Kendi payma, bu blmdeki yinelemeyi evrimsel (cyclique) bir anlatm, anafor gibi ie doru dnme, kapanma, taklma, takntlama, sonuta ruhsal bir sorun olarak gryorum. Poetik adansa Escher estetiiyle benzetiriyorum.

Bu blme, indirgeyerek baktmzda ayni ifade yle yazlabilir:

Hasta m? Eti de hzn de benim. Yollar akallar bryor. Yok saysam. O gizli hazine, ykk evlerin iinden ylece geliyor.

Kimin hasta olduunu karamyorum. Bu konuda bir koutluk yardmc olabilir. Birinci blmdeki

basz, ayaksz...

yryor...

ile ikinci blmdeki

iinden... ylece geliyor...

iki noktadan koutluk oluturuyor. Noktalama bakmndan ve yryor ile geliyor arasndaki eylem bakmndan. Dolaysyla iki ifadenin eylemleri ve durumlar karsnda ben'in ald tavr (noktalamalarn iaret ettii tavr) ayni ise zne de ayni olabilir. lkinde basz, ayaksz yryen cesed idi. -(Bu imge bizi Cafer-i Tayyar ikonasna balayabilir. Bylece Hilmi Yavuz'un okur zihninde imgesel bir kolaja gittii sylenebilir). kincisinde ise gizli hazinedir. Cesed gndereninin gnderileni iirdir. Ancak bu kullanm yalnzca eretilemeli (mtaphorique) deil ayni zamanda alaysdr (ironique). Bakalarnn deersiz grd ey onun bakyla en deerli eydir. Bakalar (akrepler, akallar) elmas kmrden ayrt etmesini bilmeyenlerdir. Buna kout olarak 'gizli hazine'nin de iir olduu ve ayni ilemleri, edimleri ierdii sylenebilir. Bu yorum noktasnda, her iki duruma (cesed olmaya ve gizli hazine olma durumuna) da uyacak bir yerdeliin olup olmayacana baklabilir. Burada olaslk olarak iletebileceimiz oyuncular; bni Arab, ruh, Allah, Cafer-i Tayyar, ben olarak test edilebilir. Bunlarn iinden bir tek Cafer-i Tayyar, cesed olarak gereklemi biimle (suretle) dnlebilir. Ne var ki onun da anlmam olmas, gizli hazinelii konusunda, ne iirde ne iir dnda sorunsall sz konusu olmadna gre geriye tek olaslk kalyor. Hilmi Yavuz'un iiri. Bu durumda, cesed ve gizli hazine'nin, onun iirini iaret ettii kesinleiyor. Dolaysyla yorum olmaktan kp anlam oluyor. Ve rastgele yaplacak yaktrmalar, ne yerdelik, ne de yorum olabilir. Bu anlamlandrmaya itiraz hasta mdr, bmr mdr, sayr m? dizesiyle gelebilir. Buna yantm da H. Yavuz'un henz cesede dnmediinin ayrdna varlmas olacaktr. Eli ya da kalemi ritme gitmitir. Canldr yani. Ses vermitir. Bu, kendisine ve iirine ynelen olumsuz eletirilerin de sesidir ayni zamanda. Hasta sz birimin e anlaml olarak eitlenmesi farkl dilleri kullanan eletiricilerin dilleri olarak yorumlanabilir. Sz konusu birimin 'hasta' olmas da, onun iirinin salkl olmadn ifade etmeleridir. Ve o,

eti benim etimdir, hznyse benim hznm...

dizesiyle yant verir. iirini olduu gibi sahiplenir. Burada daha nce kendisine yazlm olan keder'in, hzn olarak ortaya ktn, hatta nceki dizedeki e anlamllara katldn, etin de bedenle, cesed ile denkleme girdiini syleyebilirim. Burada hastaln bedene, kederin ruhsala gnderdiinin altn izeyim. Ne diri ne l. Hem diri hem l. Ne anlalr, ne anlalmaz. Hem anlalr hem anlalmaz. Post modern, evrimsel bir biimsel ve anlamsal yap. Elbette bu, oyunun iinde byle. Oyuna dardan bakmay bilmek gerek.

Bu blmde bir de kolaj tekniinin kullanmna, H.Yavuz'un yeni bir sz oyunu gerekletirdiine dikkat ekmek gerek. Yukarda akrepler ryor rneinde 'ryor'un ayni zamanda remek anlamna da geldiini belirtmitim. Bu kez yollar akallar bryor. Bu rnekte de eylemin hem brmek hem de rmek anlamyla kullanldn, anlam bakmndan yerde (isotopique) yaplandrldn belirtmek isterim. Yerdelik, Greimas'n terimidir. Ve yerdelikler iinde bu tr bir kullanm yoktur.

yollar akallar bryor;

yollar zararl otlar bryor ile akallar ryor ifadeleri tek bir ifadede birletiriliyor. Biniik bir anlatm gereklemi oluyor. Anlatm, biim olarak hem eksiltilmi, hem de ifade edilmi oluyor. Hemen ardndan gelen ifade, bu adan ilgin: yok tutsam onu ve hi'e saysam. Onu tmlecinin gizli hazine yerine kullanld ak. Gizli hazinenin de H. Yavuz iiri olduunu sylemitim. Elbette bu, hem bir btn olarak H. Yavuz iiridir hem de para olarak. Byle olunca sz konusu yerdelik iinde iki ifadenin varl, gizlenmi hazine olarak deerlendirilmi olamaz m? te bu yerde anlatm, ne yok tutulabilir, ne de hi'e saylabilir. Ve unu da grmezden gelmiyorum: yok tutsam onu ve hi'e saysam hem ayni olarak kabul edilebilir, hem de yok ve hi, birbirinden farkldr. Hem bir steleme, hem de dereceleme yoluyla pekitirme gerekletirilmitir. Biim, anlamn kabuu, bedeni, yuvas, evi olarak kabul edilirse, H.Yavuz iirinin, z anlamnn yklm, harabolmu evlerin iinden, ylece gelmesi anlalr hale gelir.

evde ondan baka evsahibi yok;

kim kef edecek, acep kim,

kim kacak bu yolculua?

o yolculuk ki cehennem;

o yolculuk ki benim kalbim... kalbim,

byle diyor...

noktalarn koutluu bu blmde de gzetilmi. Bu blmde, yolculuk, kez kullanlm. Odak sz birim. Yukarda yol'dan sz etmiti. akallarn brd yol. Demek ki yolculua kmak iin yolu temizlemek gerek. akallardan, akreplerden. Bunlarn, anlamayan kiiler olduunu sylemitim. Anlamayanlar, iiri brntsnden, rtsnden, belki cppesinden soyamadklar iin, z iiri, kelimelerin kalbini gremeyenlerdi. Bu durumda yolculuk da iirin iine doru, zne doru olacak. Bu blmde iki soru tmcesi farkl biimlerde ayni anlam olarak (tautologique) yinelenmitir: kim kef edecek, acep kim,/ kim kacak bu yolculua? Bu iir dili, iletiim dilini ykp yeniden kurduu, bakaca kendini gizli bir gmye dntrerek saklad, tpk Edgar Allen Poe'nun alnm mektupu gibi gzler nne gizledii, ok bilindik bir eyin iine, o eyi bakalatrarak saklad iin o eyin yeniden kefi, bulgulanmas gerek. Hem Derrida'vari yapbozuma uratlmas hem yeniden kurulmas (2), yeniden anlamlandrlmas gerek. Yeniden anlamlandrma ise cehennemi bir yolculuktur. nsan yorar, skntya sokar. Bu yeniden anlamlandrma H.Yavuz'un kalbidir. Yani gizidir. Lacan'n ve Derrida'nn zmek iin zerine odakland Poe'nun mektubu. H. Yavuz'un mektubu. iirinin z, bu kalbi, bu gizi anlamaktan geer.

Hilmi Yavuz'un kalbi yle diyor.

Benim kalbimse...

br kaybolu iirlerini de bir gzden geir ve bu iirde belirlediin evrimsel (cyclique -okunuu 'siklik') biemde nemli bir pay olan kavramlar -z iir, yineleme vb iyice irdele diyor.

bn-i Arab ve yineleme:

bir adan tekrarlanma sz konusuyken bir adan yoktur.

Ayn ekilde, bir bakma karlk vardr, bir bakma yoktur.

nk karlk da, mmkn de mmknn hallerinden

birisidir. (bn-i Arab; Fsusul Hikem)

Yineleme kavramna bn-i Arab ile balamak, bir bakma H. Yavuz'un yukardaki iiriyle ikinci ba oluturacak. Bir de bn-i Arab'yi tanmak, bu adn, iir balamnda ilevini deerlendirme ans verecek.

bn-i Arab'de yineleme, teolojik bir sorunla ilgili olarak varlk sorunudur. Yinelenen eyin varlyla ilgili aynilik ve bakalk sorunudur, giderek olanakllk sorunudur. Ve ayni zamanda bir olu sorunudur.

Arabiye gre, tekrar hem yok hem vardr. Tekrar yoktur nk, alem her an yenilenen ilh tecelller btndr (3).

Yinelemenin hem yok hem var oluunu savlamak, ncelikle geleneksele, benimsenmi bir bilgiye itiraz dile getirir. Evrenin bir btnlk olarak alglan nemlidir. Evrende olan paralarn ve olaylarn birbirinden ayr tekillikler iinde deil de bir btn olarak ele aln yan sra bu; her eyi, hepimizi iine alan bu btn, zamanszlk iinde olmal. stelik bu btn, duraan bir ey deil, her an yenilenen bir btn. Yenileniyor ama yinelenmiyor. Her gesiyle srekli bir deiim, yeniden oluum halinde bir btn. Byle btnlkl birlik algsna vardktan sonra tekillikten sz edebilmek ancak, o eyin tek bir gesini tek bir anda, hem genin hem ann greliliinde ele almakla olanakl olabilir. O noktada yinelemelerden sz edilebilir, ama genel olan, btn olan varlk sz konusu olduunda yineleme diye bir ey olamaz. Zira zaman ve mekan olarak snrszlk, sonsuzluk iinde olan, hibir greliliin, hibir dndaln sz konusu olamayaca bir btn bu. eriiyle ilgili mevcut tasavvurlar aan bir varlk. Bu haliyle biricik. Plotinus'un dedii gibi hi bir ad veremeyeceimiz, hibir sfat ykleyemeyeceimiz bir btn. yle bir ey yapmaya kalktmzda yanl yapacamz, anlamaktan uzaklaacamz bir btn.

Bu btnn kendi iindeki hareketini, bn-i Arab, yaratl ve tecelli (zuhur) kavramlaryla aklyor.

yaratl (..) tecellide fen ve beknn ta kendisidir

(bn-i Arab; Fsusul Hikem

tecelli etmi bir varlk biimi olarak grelilikler iinden konuursak, bir birim olarak yaratl, iki anlk zuhur arasndaki farktr. Deiim biriminin kendisidir yarat / yaratl. nceki andaki eksi fark'l olan biim fani olurken, yeni andaki farkl biim baki kalandr. Bylece yarat / yaratl eylemi hem fen'y (fani oluu) hem de bek'y baki kal ierir. Dikkat edilmesi gereken, baki kalan hi bir tecelli (zuhur) yoktur. Baki kalan btnln kendisidir. Tecelli ediler de tmyle yok olmad iin anlk grntnn bile, ne yok olmasndan, ne de baki kalmasndan sz edemeyiz. Tam olarak hem fen'dr, hem bek. Yine tam olarak ne fen'dr, ne de tam olarak bek.

yaratma, Hakkn gemi zamanda bir defada yapp, sonra bitirdii bir i deildir; yaratma, srekli ve ezel bir harekettir, varlk, her anda yeni bir kisvede bu hareketten zuhr eder. bn Arabiye gre, Yaratan ezel ve ebed bir cevherdir, bu cevher, her anda saysz varlklarn sretlerinde zuhur eder (4).

Dikkat edilirse cevher, yalnzca deimeden kalan ey deildir. Yani mutlak olmaya mutlaktr ama dinamik bir varlktr bu btn. Tm varlklarn; srp giden, tkenmeyen, baki kalabilen asl varldr.

Hak, bir bakmdan yaratklarn siperi olduu gibi, kul da bir bakmdan Hakkn siperidir. O zaman, olu hakknda istediini syleyebilirsin: Dilersen onun ha'lk 'yaratlm', dilersen Hak, dilersen Hak ve ha'lk, dilersen her bakmdan Hak olmad gibi her bakmdan halk da deildir dersin. Dilersen, bu konuda hayreti de dile getirebilirsin.

(bn-i Arab; Fsusul Hikem)

Bu varlk, eksiksiz tm varlklarda bulunur, tm varlklarla vardr. Yakn ekim, greli de olsa soyutlayarak baktmzda, kimine iren grnen bir varlk, korku yaratan bir varlk da, bu cevherin kapsamndadr. Dolaysyla suretler yani tecelli biimleri de, bu varla ait olmak durumundadr. Byle bir varlk anlay dolaysyla insan, ben tanrym diyebilir. Dorusu byle bir tasavvurun, varlk kuramnn politik sonular olabilecei, insanla sonsuz hogr alayabilecei ortadadr. nemli olan gerekten bu hogry yaam pratiine geirebilmektir. Ama insann bu noktaya (mertebeye) gelebilmesi ne kadar olanakldr? Bu balamda bn-i Arab'nin bn-i Arab'lii bile sorgulanabilir.

Yineleme konusuna dnersem, belki Eleal Zenon gibi -bir okun hedefine hi bir zaman ulamayacan, dolaysyla hareket olmadn ileri sryordu, ben de bir paradoksu dile getireceim: greli de olsa para, kapsamlay oyunuyla bile deil, gereklik olarak btn olduuna gre yineleme nasl var? Zira o da, her an, evrenin tmyle deien, yeni tecellilere ak olarak yenilenmiyor mu? Pratikte tank olduumuz yinelemeyi kuramsal olarak aklayamazsak, kuramda gedik olumaz m? Her ne kadar ibn-i Arab, yinelemeyi hem yok hem var saysa da, Yok oluu iinden var oluuna gelebilmemiz olanakl grnmyor. Burada sorun an kavramnda. An kavramnn yanna sreci de katarsak, Saussure'n kulland anlamyla e sremlilik (synchronie) kavram iinden yinelemenin, ayniliklerin, bakalklarn aklanna gelebiliriz.

Ksaca byle bir varlk tasavvuru benimsendiinde tm yaratl anlatlar sylence haline gelir. Mitolojiye katlr. Bu kuram, tmn ykar. Tmn sfrlar. Msr mftsnn bn-i Arab'nin lm fetvas, bu ykma giriimine dermansz ve fermansz bir tepki olarak grlebilir.

Konuya kuramn estetie, poetie bir katks olur mu diye baktmzda, pek ok estetik, poetik kuramn iinde yer alan btnlk kavram yararl olur. Ama bu durumda greli btnlklere almak zorunda kalacaz. Ben = tanr ya da ayni = gayri (baka) denklemi, retorikte kapsamlay (synecdoque) kavramna denk geli dnda unu da getirecektir sralama = yineleme. Bu da iiri baka bir anlamlandrmaya, baka bir ileme aacaktr: bzme (indirgeme) ve ama (aklama). Denklemletirmede de bakalklar aynilemez mi?

Bunun dnda varln dinamik oluundan yola kp bir sanat yaptnda dinamik geyi, hem de srekli var olan iiri ayakta tutan dinamik btnl, brnd klklardan syrarak grmeyi dikkate alabiliriz. bn-i Arab adnn iirde kullanmnn, sz konusu iir dinamiine katksn konumaya kalkarsak, 'ibn arab'nin, 'keder, kelimelerin kalbi ve ibn arab' sralamas iinde sralama btnnn bir paras olduunu gryoruz. bn arab, kalbi szcne biimsel olarak e seslerle teyellenmi. Ve sralamann gesi ben kuann kuatclna alnm. Dolaysyla iirin lirizmine, biimsel hareketine dahil. Ve Arab'ye, ben dediinde Tanrya balanan, Tanry amalayan olma durumuyla, bir de kelimelerin kalbi ile szcklerin cevheri, varln cevheri ilikisinin kurulmas yoluyla bir ba atm oluyor. Burada sorun udur. Hilmi Yavuz'un ben'i megaloman bir ben' midir? Yoksa bir balanm, tepeden trnaa hi bir kukuya yer olmayacak biimde bn-i Arab kuram(n) tm hcrelerine ilemi biri midir? Bu sorunun nemi urada: iirdeki ben, tasavvuf terimlerini, kiilerini bir ssleme olarak m kullanyor, gibi grnerek aldatc m yoksa syledikleri yrekten mi geliyor. Her yalan, doru gibi sylenebilir. Her iiri okuyan da, bir tiyatro oyucusu gibi, oynad kii olmad halde bize kendini o imi gibi gsterebilir. Sanat, zaten bu deil midir? Evet yledir. Ama ne her oyuncu, her oyununda, ne de tm oyuncular ayni temsili bir daha gerekletirebilir. yleyse sanat, gereklie uygunluu, gereklii yaamay da dayatmaz m? Burada inanmak (Hilmi Yavuz'un iirinde dile getirdii dnlen tasavvuf dncesine inanmas), bilmeye kart bir durum olarak deil de yapmann biimlerinden biri olarak iletilmelidir: inanarak yapmak art (+) yapmay bilmek ve inanarak yapmak eksi (-) yapmay bilmek karsnda (versus), gibi yapmak art (+) yapmay bilmek ve gibi yapmak eksi (-) yapmay bilmek. Elbette yapmay bilmek, ayni zamanda yapmaya gc yetmek (yapabilmek), yapma yetisine, yeteneine sahip olmaya da gereksinim duyar.

Sonu gibi:

bn-i Arabnin , tekrarla ilgili dnceleri hem varlk felsefesi hem de dil felsefesi olarak iletilebilir. Varlk felsefesi olarak bana doru, ama dil felsefesi olarak hem doru hem de yanl grnyor. Dile iletiim dili asndan bakldnda yanl, olanakllk olarak bakldnda doru. Bir de unu belirtmeliyim. Recep Alpyaln bn-i Arab ile Jacques Derrida arasnda kurduu ba ilgintir. Derridann bn-i Arabnin dncesini kendine biem edindii, ve felsefesini bu temele oturttuu dorudur (5). imdi unu da eklemeliyiz. Hilmi Yavuz, bn-i Arab araclyla en azndan bu iiri iin konuursak, dngsel bir anlaya gelerek bn-i Arab, Derrida (post modern) izgiye eklemlenmektedir. Notlar:

(1) Keder'in, ilesiyle iir anlamna geldii, baka iirdeki u dizelerdekiaklama ifadesinde netleiyor: bir insana braklm olan keder / ve kelimelerin kalbi / yazmak, kelimelerin / kalbine girmektir; /iirse, bir insana braklm olan keder... (kaybolu ve eski szler ve ykm).

(2) Hilmi Yavuz, baka airlere ait kimi iirleri yeniden okumay, yenideniny denemitir. Bak: Asaf Halet elebi'nin Sem'- Mevlan iirini yeniden okuma denemesi, Necatigil'in Da iirini 'yeniden-ina' denemesi, Kenara ekilmekt'ten yola karak Sezai Karako'u Marksist kuram balamnda yeniden-okuma denemesi, Necatigil'in KTL iirini bir modern 'muamma' olarak okuma denemesi.

(3)(Ebul-Ala Afifi, Fususul-Hikem Okumalar in Anahtar, ev.: Ekrem Demirli, st., z Yay., 2000, s: 50. alntlayan: Recep Alpyal; Alntlanabilirlik ve eyleri Yeniden Yaratma: bn Arab Bilgeliinden Derridaya Uzanan Yol; lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21, s: 283-296)

(3) (Recep Alpyal; ayni yaz(4) Bk: Mustafa Durak; Derridann Anlatm Dili ya da Derriday

Yapbozuma Uratmak; iiri zlyorum say: 25; 2008 bis iiri zlyorum say 55; 2013