Hemşirelik Sözlü SunumlarıŸirelik...kontrolü eğitimi, öğrencilerin sigarayı...

4
Türk Toraks Derneği 19. Yıllık Kongresi 6-10 Nisan 2016 Hemşirelik Sözlü Sunumları

Transcript of Hemşirelik Sözlü SunumlarıŸirelik...kontrolü eğitimi, öğrencilerin sigarayı...

Page 1: Hemşirelik Sözlü SunumlarıŸirelik...kontrolü eğitimi, öğrencilerin sigarayı bırakmalarında, tütün kontrolü ... sosyal medya kanallarını tanıtım faaliyetleri için

Türk Toraks Derneği

19. Yıllık Kongresi 6-10 Nisan 2016

Hemşirelik Sözlü Sunumları

Page 2: Hemşirelik Sözlü SunumlarıŸirelik...kontrolü eğitimi, öğrencilerin sigarayı bırakmalarında, tütün kontrolü ... sosyal medya kanallarını tanıtım faaliyetleri için

HEMŞİRELİK SÖZLÜ SUNUMLARI

405Türk Toraks Derneği 19. Yıllık Kongresi • Program ve Bildiri Kitabı

TÜRK TORAKS DERNEĞİ

6 – 10 Nisan 2016

HS-01

Hemşirelik öğrencilerine verilen “tütün kontrolü” eğitiminin etkinliğinin değerlendirilmesi

Rahşan Çevik Akyıl1, Serap Altuntaş2

1Adnan Menderes Üniversitesi, Söke Sağlık Yüksekokulu, Aydın 2Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Erzurum

Giriş ve amaç: Dünyada tütün tüketimi hala ciddi problemdir. Tütün kontrolüne yönelik olarak önlemler alınması gerekmektedir. Araştırmanın amacı hemşirelik öğrencilerine verilen tütün kontrolü eğiti-minin, tütün kullanma durumlarına, tütün kontrolü ile ilgili görüşlerine ve bilgi düzeylerine etkisini belirlemektir.

Yöntem: Araştırma ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel ola-rak tasarlanmıştır. Araştırma, Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakül-tesi Hemşirelik Bölümünde 2011–2012 eğitim- öğretim yılında “Tütün kontrolü” seçmeli dersini seçen 4. Sınıf öğrencileri üzerinde gerçekleşti-rildi. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından geliştirilen ve iki bölümden oluşan bir anket formu kullanıldı. Öğrencilere tütün kontrolü konusunda 14 hafta süreyle haftada iki saat eğitim verilerek eğitim öncesi ve sonrasında değerlendirme yapıldı. Eğitim boyunca hem girişim hem de kontrol grubundan ayrılan olmadı.Anketlerin tam olarak yanıtlanma oranı %100’dür. Veriler bilgisayar ortamında değerlendirildi.

Bulgular: Öğrencilere verilen tütün kontrolü eğitimi sonrasında öğren-cilerin sigarayı bırakma oranında artma olduğu, tütün kontrolü uygula-maları ile ilgili görüşlerinin istendik yönde değiştiği ve bilgi düzeylerinin arttığı belirlendi.

tartışma ve sonuç: Hemşirelik öğrencilerine ilk defa verilen tütün kontrolü eğitimi, öğrencilerin sigarayı bırakmalarında, tütün kontrolü uygulamaları ile ilgili görüşlerinin olumlu yönde değişmesinde ve tütün kontrolü ile ilgili uygulamalara yönelik bilgi düzeylerinin artmasında etkili olduğu bulundu.Anahtar kelimeler: Hemşirelik,Hemşirelik Öğrenci,Tütün Kontrolü

HS-02

Hemşirelerin lüzum HAlinde AnAljezik istemini kullAnmA durumlArının Belirlenmesi

Fulya Hançer, Özcan Hançer, Hasan Akın, Hatice Berna Ulusoy, Sezgin UlusoyYedikule Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi, İstanbul

Giriş ve amaç: Ağrı hoşa gitmeyen fiziksel, duygusal ve algısal boyut-ları olan çok yönlü bir deneyimdir. Bütün ağrılarda en etkili tedavi yöntemi farmakolojik ve nonfarmakolojik yöntemlerin birleşimidir. Ağrının farma-kolojik kontrolünde gün boyu düzenli ilaç verilmesi ve lüzum halinde (LH) ilaç verilmesi seklindeki yaklaşımların her ikisi de günümüzde kullanılmak-tadır. Etkili ağrı yönetiminde LH analjezik isteminin doğruluğunu kontrol etme, ağrıyı tanılama, ilacı verip vermemeye karar verme, uygulama, ila-cın etkinliğini ve yan etkilerini değerlendirmek hemşirenin sorumluluğun-dadır.Bu noktadan hareketle çalışma LH analjezik istemini hemşirelerin kullanma durumlarını belirlemek amacıyla gerçekleştirildi.

Yöntem: Çalışma Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eği-tim Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakım, dahiliye ve cerrahi klinikle-rinde çalışan hemşireler ile tanımlayıcı olarak gerçekleştirildi. Çalışmaya bu birimlerde çalışan 119 hemşireden, Kasım ayı içinde hastalık, doğum, yıllık izin nedeniyle izinde olmayan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 90 hemşire katıldı.Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından geliştiri-len 21 soruluk anket formu kullanıldı. Veriler SPSS 22.0 paket programı kullanılarak analiz edildi.

Bulgular: Yas ortalaması 29,98±7.75 (20-52 aralığında), %77.8’i ka-dın idi. %41.1’i ön lisans mezunu idi.Çalışmaya katılan hemşirelerin %60’ı LH analjezik uygulaması ile ilgili eğitim almadığını tamamı ise hastane-lerinde geliştirilmiş bir protokol olmadığını belirtti. %51,1’i LH analjezik isteminin gerektiğinde uygulandığını ve amacının mümkün olduğunca az ilaç uygulamak olduğunu belirtti. %78.9’u LH analjezik istemindeki ilacı hasta ağrısını ifade ettiği zaman uygulamaya karar vermekte ve %76.7’si ilacın dozuna dikkat etmektedir.

tartışma ve sonuç: LH ilaç uygulaması hemşirenin bağımsız yada dayanışmalı rolü haline gelebilmektedir.Bu nedenle LH isteminin uygu-

lanmasında hemşirenin yeterli, güvenilir olması önemlidir.Hemşirelere ağrı ve ağrının farmakolojik tedavisi hakkında hizmet içi eğitim verilmesi ve hastanelerde LH analjezik istemine ilişkin protokollerin oluşturulması önerilmektedir.Anahtar kelimeler: ağrı, hemşire, lüzum halinde analjezik

HS-03

Göğüs HAstAlıklArı ve Göğüs cerrAHisi HAstAnesin’de ÇAlışAn Hemşirelerin HAtA YApmA eğilimlerinin ve nedenlerinin Belirlenmesi

Hatice Berna Ulusoy, Sezgin Ulusoy, Fulya Hançer, Özcan HançerYedikule Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi, İstanbul

Giriş ve amaç: Hasta güvenliği ve tıbbi hata artışları son yılların en fazla tartışılan konularından biridir. Günümüzde yaşanan değişim ve ge-lişmeler, tedavi ve bakım seçeneklerinin sürekli ve hızla artması, sağlık bakım hizmetlerinin dinamik bir sisteme dönüşmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla giderek karmaşıklaşan bu sistem nitelikli sağlık bakımında has-ta güvenliğinin önemini daha da arttırmaktadır. Hasta güvenliğini tehdit eden önemli bir unsur olan tıbbi hata eğiliminin son dönemlerde giderek artması, çözülmesi gereken öncelikli sorunlar arasında olduğunu göster-mektedir. Bu noktadan hareketle çalışma, göğüs hastalıkları ve cerrahisi hastanesinde çalışan hemşirelerin hata yapma eğilimlerinin ve nedenleri-nin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak gerçekleştirildi.

Yöntem: Çalışma Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakım, acil servis, dahiliye ve cerrahi kliniklerinde çalışan hemşireler ile tanımlayıcı olarak gerçekleşti-rildi. Çalışmaya bu birimlerde çalışan 138 hemşireden, Aralık ayı içinde hastalık, doğum, yıllık izin nedeniyle izinde olmayan ve çalışmaya katılma-yı kabul eden 110 hemşire katıldı. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından geliştirilen katılımcıların sosyodemografik özelliklerini de içeren 49 soruluk ‘Tıbbi hata eğilim ölçeği’ kullanılmıştır. Veriler SPSS 22.0 paket programı kullanılarak analiz edildi.

Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin %30’u lise, %29 lisans mezu-nu olmakla birlikte %23,6’sı önlisans mezunudur. %45’i yoğun bakımda çalışırken %23.6’sı cerrahi kliniklerde, %10’u da acil serviste çalışmakta-dır. %75.5’i ilacı doğru hastaya yaptığından emin olurken %91’idoğru ilacı yaptığından emin olarak bulunmuştur. %77’si ise okunuş ve görünüş ben-zerliği olan ilaçlara dikkat ettiğini belirtmiştir. Bununla birlikte %100’ünün asepsi kurallarına dikkat ettiği ve IV kataterlerin kalma sürelerinin 72-96 saat olmasına dikkat ettiği sonucuna ulaşılmıştır.

tartışma ve sonuç: Hemşirelerin tıbbi hata yapma eğilimlerinin düşük olduğu görülmekle birlikte ülkemizde hasta güvenliği kültürü-nün oluşmaması nedeni ile sorulara olumlu yönde cevap verebilecekleri unutulmamalıdır.Anahtar kelimeler: hasta güvenliği, hastane, hemşire, tıbbı hatalar

HS-04

siGArAYlA mücAdelede sosYAl medYA kullAnımının izlenme BoYutlArı BAğlAmındA değerlendirilmesi

Başak Mendi, Anita Karaca, Onur Mendiİstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi, FNH Hemşirelik Yüksekokulu, İstanbul

Giriş ve amaç: Sosyal ağların kullanımı hızla artmakta, birçok kurum sosyal medya kanallarını tanıtım faaliyetleri için kullanmaktadır. Önceki tahminlerde sosyal medyanın, özellikle de bilişim çağında yetişen gençler tarafından, halk sağlığı kampanyalarında kullanılması gereken bir iletişim kanalı olacağı öngörülmüştür. Kullanıcı yorumlarının kampanyanın izleyi-cileri üzerindeki etkilerini değiştirebildiği bilinen sosyal medya ortamında, özellikle sağlık kampanyalarında izleyicilerin değerlendirmeleri ve yorum-ları kampanyanın etkilerini değiştirebilir. Mevcut çalışmalarda çoğunlukla Facebook ve Twitter ağlarındaki kampanyaların ele alındığı görülmüştür. Bu çalışma ise Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Hastalıkları Kontrol ve Önle-me Merkezleri (CDC) ve Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın Youtube kanalların-

Page 3: Hemşirelik Sözlü SunumlarıŸirelik...kontrolü eğitimi, öğrencilerin sigarayı bırakmalarında, tütün kontrolü ... sosyal medya kanallarını tanıtım faaliyetleri için

Türk Toraks Derneği 19. Yıllık Kongresi • Program ve Bildiri Kitabı

HEMŞİRELİK SÖZLÜ SUNUMLARI

406

TÜRK TORAKS DERNEĞİ

6 – 10 Nisan 2016

da yayınladıkları sigara karşıtı kampanyaları sosyal medya değerlendirme ölçütleri doğrultusunda değerlendirmek amacıyla planlandı.

Yöntem: WHO Youtube kanalından “World No Tobacco Day” kapsa-mında her yıl yayınlanan 5 kampanya (N=20), CDC Youtube kanalından en çok görüntülenen 5 kampanya (N=2637), Türkiye Sağlık Bakanlığı kanalından yine en çok görüntülenen 5 kampanya değerlendirme kap-samına alındı. Youtube kanallarından verileri yüklemek ve yorum ağını oluşturmak için Webometrics Analyst, yorumlardaki duyguları incelemek için Linguistic Inquiry and Word Count kullanıldı.

Bulgular: Tüm kampanyalarda beğeni oranının beğenmeme oranın-dan oldukça yüksek olduğu, en fazla CDC tarafından yayınlanan videoların izlendiği saptandı. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan kampanyalarda yorum yazılma özelliği aktif olmadığından yorumlar için analiz yapılamadı. CDC ve WHO yorumlarında pozitif duygular içeren yorumların oranının negatif duygular içeren yorumlardan daha fazla olduğu görüldü.

tartışma ve sonuç: Sağlık kampanyalarında video tabanlı sosyal medya kanallarının kullanımının, özellikle ülkemizde az sayıda kullanıcıya ulaştığı görülmektedir. Başta tütün kontrolü olmak üzere sağlık kampanya-ları artış gösterdiğinden, bu kampanyaların sosyal medyadaki etkisinin de artması beklenmektedir. Sosyal medyadaki sağlık kampanyalarının değer-lendirildiği çalışmaların sayısının az olduğu literatüre, bu çalışmanın katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Anahtar kelimeler: Sağlık kampanyaları, sigarayla mücadele, sosyal medya

HS-05

sAğlık Bilimleri öğrencilerinde siGArA iÇme tutumlArının ve etkili FAktörlerin değerlendirilmesi

Zehra Durna, Başak Mendi, Onur Mendi, Anita Karaca, Gamze Oğuzİstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi, FNH Hemşirelik Yüksekokulu, İstanbul

Giriş ve amaç: Erkeklerde en sık görülen akciğer kanserinin yaklaşık 1/3 ünün sigara ve tütün ürünleri kullanımına bağlı olduğu belirtilmektedir. Üniversite öğrencilerinde sigara içiminin arttığı, sigara bağımlılığı açısın-dan bu yaş döneminin önem oluşturduğu bilinmektedir. Gelecekte sigara kullanımının engellenmesi ve bağımlılıkların tedavi edilmesi ile ilgili so-rumluluk üstlenecek sağlık bilimleri öğrencilerinin sigara içme tutumlarının ve etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi amacıyla çalışma planlanmıştır.

Yöntem: Hemşirelik ve ebelik öğrencilerinin sigara içme alışkanlıkları-nı, sigaraya yönelik bilgi ve tutumlarını ölçmek amacıyla literatür doğrultu-sunda oluşturulan bilgi formu ve Sigara İçme Tutum Ölçeği (SİTO) (Özbay, Yazıcı) kullanıldı. Etkili olabilecek faktörlerin ayrıntılı olarak tartışılacağı ça-lışmada formlar çalışmaya katılmaya istekli 144 öğrenciye araştırmacılar tarafından uygulandı. Sigara İçme Tutum Ölçeği, kullanım izni alınarak kullanım özellikleri doğrultusunda değerlendirildi. İsimlerin yer almadığı bilgi formunda sigara içme statüsü ile ilgili bilgiler, sosyoekonomik faktör-ler, Sigara İçme Tutumları toplam 45 madde ve altı alt faktör puanları ile değerlendirildi. İstatistik analizler SPSS 22.0 programında student t testi, varyans analizi, pearson korelasyon katsayıları kullanılarak gerçekleştirildi.

Bulgular: Örneklem grubunun %72’sinin kız öğrencilerden oluştuğu %52’sinin arkadaşlardan etkilenmeyle sigaraya başladığı, sigara içenlerin %68’inin mesleki sorumluluk, %60’ının ise sağlığı koruma amacıyla siga-rayı bırakmak istedikleri belirlendi. Sigara içme tutumlarında bilişsel süreç-lerin ve öz yönelime yönelik ifadelerin anlamlı oldukları görüldü.

tartışma ve sonuç: Ölçek alt boyutları sosyallik, biliş, kontrol, eylem, öz yönelim, öz yeterlik maddelerinden oluşmaktaydı. Öğrencilerin sigara içmeyi en çok ölçek alt boyutu bilişsel süreçlerle ilişkilendirdikleri görüldü. Sigara içen kişiyi çevresi, ailesi ile değerlendirmenin, sigara içmeyi etkile-yen faktörleri yakından izlemenin, konuya özel eğitim programları planla-manın önemi vurgulandı.Anahtar kelimeler: Sağlık bilimleri öğrencileri, sigara içme tutumu

HS-06

verem sAvAşı dispAnserlerinde ÇAlışAn YArdımcı sAğlık personelinin Hizmet iÇi eğitimi

Filiz Duyar Ağca1, Zeliha Özdemir2, Erhan Kabasakal2, Şeref Özkara3

13 No.lu Verem Savaşı Dispanseri, Ankara 2THSK Tüberküloz Daire Başkanlığı, Ankara 3Atatürk Göğüs Hastalıkları G.C.E.A., Hastanesi Ankara

Giriş ve amaç: Ülke genelinde Verem Savaşı Dispanserleri’nde (VSD) çalışan yardımcı sağlık personelinin 2015 yılında yapılan hizmet içi eğitim-lerinin değerlendirilmesi

Yöntem: Dört ardışık kurs grubunda gerçekleştirilen eğitimlerdeki ön ve son test sonuçları, ayrıca katılımcıların doldurduğu anket formları geriye dönük değerlendirildi.

Bulgular: Eğitime, Tüberküloz Daire Başkanlığı (TBDB) ve VSDde gö-rev yapan toplam 192 sağlık çalışanı katılmış; 76 ilden ve 160 VSDden katılım sağlanmıştır. Eğitim programında TBDB, Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve VSD çalışanları gönüllü olarak eğitici olmuşlardır. Eğitime 122(%63,5) hemşire; 42(%21,9) ebe ve 28(%14,6) sağlık memuru ka-tılmış; %85,6’sı(165) Toplum Sağlığı Merkezi’nde kadrolu olduğunu; %37’si(71) önceden tüberküloz konusunda hizmet içi eğitim aldığını be-yan etmiştir. Katılımcıların %69,3’ünün(133) VSDde çalışma süresi 0-10 yıldır. Tüberküloz Tanı ve Tedavi Rehberi’ni %51,6’sı tamamen, %41,7si kısmen okumuştur. Meslekte toplam çalışma süresi 21-30 yıl olanlar, kad-rolu olarak çalışanlar ve Rehberi okuyan katılımcılar ön ve son testlerde daha başarılı olmuşlardır. Ön testte balgam örneği alma koşulları en çok; mevzuat ise en az bilinen konudur.

Ankette eğitimin süre, içerik ve yöntem olarak katılımcılar tarafından değerlendirilmesi; ayrıca hizmet sunumu sırasında karşılaştıkları sorunları ifade etmeleri, önerilerini belirtmeleri istenmiştir. Elde edilen sonuçların yeni eğitim planlamalarında kullanılması amaçlanmıştır. Katılımcıların ta-mamı eğitimin kendileri için yeterli, faydalı olduğunu belirtmiştir. Çözüme kavuşturulması dilenen sorunlar arasında özlük haklarının iyileştirilmesi ve geçici görevlerin sonlandırılması ilk sırada bulunmaktadır. Öneriler kısmın-da eğitimin sertifikalı eğitime dönüştürülmesi, tüberküloz hemşireliğinin ayrı bir alan olarak belirlenmesinin gerektiği görüşü belirtilmiştir.

tartışma ve sonuç: Eğitim sonrası son testlerde ön testlere nazaran doğru cevaplanan soru sayısında belirgin bir artışın olduğu görülmektedir. VSDde çalışanlar için hizmet içi eğitimlerin geliştirilerek devam ettirilme-sine ihtiyaç vardır.Anahtar kelimeler: Hizmet içi eğitim,Tüberküloz, Yardımcı sağlık personeli

HS-07

dr. suAt seren Göğüs HAstAlıklArı ve cerrAHisi eğitim ve ArAştırmA HAstAnesinde YAtArAk tedAvi Gören HAstAlArın Hemşirelik BAkımındAn memnuniYet düzeYini etkileYen FAktörlerin Belirlenmesi

İsmail Ayvaz1, Hülya Bulut2, Serpil Karakoyun2, Feriha Öz2

1Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İzmir 2Dr. Suat Seren Göğüs Hastaliklari ve Cerrahisi Eğitim ve Araştirma Hastanesi, İzmir

Giriş ve amaç: Sağlığın geliştirilmesi ve korunması sağlıklı bireyin en temel ve vazgeçilmez haklarından biridir. Fakat iyilik halinin her zaman sağlanabilmesini ve sürdürülebilmesini söylemek oldukça zordur. Sağlık-tan sapma halinde ise hastalıktan söz edilir. Hastalık durumlarında ise baş-vurulan tedavi yöntemlerinden en başlıcaları tıbbi ve cerrahi tedavilerdir. Tedavi süreçleri hastada strese neden olmakta, hasta ve ailesi içinde olum-suz bir yaşam deneyimi olarak algılanmaktadır. Özellikle cerrahi girişimler hastayı psikolojik ve fizyolojik olarak olumsuz etkilemektedir.

Yöntem: Araştırma, Ekim 2015 - Şubat 2016 tarihleri arasında Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hasta-nesinde yapılmıştır. Anket Formunun Hazırlanması: Araştırmanın verileri; “Hasta Tanıtım Formu” ve “Hastanın Hemşirelik Bakımını Algılayış Ölçeği (HHBAÖ)” kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanı evrenini (N=15685) kişi oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini; olasılıksız rastgele örneklem yöntemiyle seçilen ve araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden hastalar (n=381) araştırma kapsamına alınmıştır.

Page 4: Hemşirelik Sözlü SunumlarıŸirelik...kontrolü eğitimi, öğrencilerin sigarayı bırakmalarında, tütün kontrolü ... sosyal medya kanallarını tanıtım faaliyetleri için

HEMŞİRELİK SÖZLÜ SUNUMLARI

407Türk Toraks Derneği 19. Yıllık Kongresi • Program ve Bildiri Kitabı

TÜRK TORAKS DERNEĞİ

6 – 10 Nisan 2016

Bulgular: Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yatarak tedavi gören hastaların %34,1’i 65 yaş üstü, %74’ü evli, %69,3’ü erkek ve %75,3’ü daha önce bir hastane dene-yiminin var olduğunu belirtmiştir. Hastaların %73,5’i göğüs servisinde yat-makta, %50,9’u kaliteli ve iyi hizmet verildiği için tercih etmektedir. Hasta-ların %64,3’ü hoşnut olmadıkları herhangi bir durum olmadığını, %25,2’si hemşirelik hizmetleri ve bakımından memnun olduğunu, %54,9’u kronik hastalığı olduğunu, %21,5’i KOAH olduğunu ifade etmiştir. Hastaların %80,6’sı iki kişilik odalarda kalmakta, %86,1’in refakatçısı olup, %71,7’si refakatçisinin yanında sürekli kaldığını, %66,1’i hemşirelerden çok mem-nun olduğunu bulunmuştur.

tartışma ve sonuç: Bu veriler doğrultusunda Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yatarak tedavi gören hastaların hemşirelik bakımından memnuniyet düzeylerinin ( 62.09 ± 11.32) yüksek olduğu saptanmıştır.Anahtar kelimeler: Memnuniyet düzeyi, Hemşirelik bakımı, Özbakım

HS-08

dispne YAkınmAsı olAn FArklı Grup HAstAlArdA FArklı dispne ölÇeklerinin kArşılAştırılmAsı

Sebahat Köker, Fikret Kurhan, Yavuz HavlucuCelal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Manisa

Giriş ve amaç: Dispne semptomunun doğru olarak tanımlanması tıbbi tedavinin planlanması ve etkili bakımın verilmesinde önemli bir unsurdur.Bu çalışma, farklı grup hastalarda dispnenin şiddetinin değerlendirilmesin-de Modifiye Borg Skalası (MBS), Medical Research Council Scale (MRCS) ve Görsel Kıyaslama Ölçeği (GKÖ)’ni karşılaştırmak ve ölçeklerin klinik kullanımını değerlendirmek amacıyla yapılmıştır.

Yöntem: Araştırmanın örneklemini, Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları kliniğine başvuran KOAH, astım, bronşektazi, interstis-yal akciğer hastalığı tanısı alan,araştırmayı katılmayı kabul eden 100 hasta oluşturdu. Hastaların solunum fonksiyon testleri yapıldı ve üç farklı dispne ölçeği ile dispne şiddetleri sorgulandı.

Bulgular: Hastaların dispne şiddetleri; MBS ortalaması 4.17 ± 2.23, MRCS ortalaması 2.39 ± 1.12, GKÖ ortalaması ise 5.48 ± 2.51 olarak saptandı. Solunum fonksiyon testi parametrelerinden FEV1/FVC değeri ile MBS (r = -.48, p =.001), GKÖ (r = -.41, p =.002) ve MRCS (r = -.44, p =.0019) arasında anlamlı ilişki saptandı. FEV1 değeri ile sadece MRCS (r = -.39, p =.004) arasında anlamlı ilişki saptandı. Solunum fonksiyon test-leri ile dispne skorları hastalıklara göre gruplandırılarak karşılaştırıldığında KOAH olgularındaki anlmalılık diğer hasta gruplarına göre daha yüksekti. Ayrıca MBS, MRCS ve GKÖ’nin birbirleriyle güçlü derecede ilişkili olduğu saptandı.

tartışma ve sonuç: Günümüzde dispne şiddetini saptamak için en sık kullanılan; MBS, MRCS ve GKÖ birbirleriyle ilişkili ölçeklerdir.Anahtar kelimeler: dispne, Modifiye Borg Skalası, Görsel Kıyaslama Ölçeği, Medical Research Council Scale

HS-09

Bronkoskopi önerilen HAstAlArdA işlemi kABul etmeme nedenleri

Münire Güner, Fikret Kurhan, Yavuz HavlucuCelal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Manisa

Giriş ve amaç: Bronkoskopi birçok akciğer hastalığının tanı ve teda-visinde kullanılan invaziv bir yöntemdir. Bu çalışmanın amacı bronkskopi işleminin kabul edilmeme nedenlerini araştırmaktı.

Yöntem: Çalışmaya Ocak 2010-Ocak 2016 tarihleri arasında kliniği-mizde herhangi bir akciğer hastalığı nedeniyle bronkoskopi önerilen 4916 olgu dahil edildi. Olguların hastane dosyaları retrospektif olarak incelendi.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen olguların 4329’una (%88,1) tanısal amaçlı bronkoskopi yapıldı. Olguların 2968 ‘i (%60,4) erkek idi ve yaş ortalaması 40,3 ± 12,1 yıl idi. Olguların 2013’ünde (%40,9) ön tanı ma-lignite iken bunu 1029 (%20,9) ile enfeksiyon hastalıkları idi. hastaların 298’i (%6,1) işlemi kabul etmedi. Bu olguların 213’ü (%71,5) erkek ve yaş ortalaması 29,9 ± 17,8 yıl idi. Bronksokopiyi kabul etmeyenlerde malig-nite ön tanısı 82 (%27,5) olguda mevcuttu. Bronkoskopiyi kabul etmeme-nin en sık nedenleri sırasıyla parça alınacak olması, komplikasyonlarından çekinme, yakınlarının istememesi, öncelikle olası tedaviyi almak, tanının tedaviyi değiştirecek olmaması idi.

tartışma ve sonuç: Kliniğimizde bronkoskopi işlemini kabul etmeme oranı düşük olarak bulundu. Daha ayrıntılı bir bilgilendirme ile bu oran daha da iyileştirilebilir.Anahtar kelimeler: bronkskopi, tanısal, tedavi